Giriş
(5)

Modern desktop'a Linux kurmak..

feastofthedamned
Yeni aldığım PC'ye Windows 10 alıcam kaçış yok ama Linux da kurmak istiyorum çünkü elimde eski Adobe programları var kullanmak istediğim.Şimdi sorum ise şu, Linux hâlâ eski Adobe programlarını(Photoshop vs) yükleyip kullanma imkanı tanıyor mu ?
Yeni aldığım PC'ye Windows 10 alıcam kaçış yok ama Linux da kurmak istiyorum çünkü elimde eski Adobe programları var kullanmak istediğim.

Şimdi sorum ise şu, Linux hâlâ eski Adobe programlarını(Photoshop vs) yükleyip kullanma imkanı tanıyor mu ?
0
feastofthedamned
(17.12.24)
Eski adobe için linux motivasyonu nasıl geldi anlayamadım ben. Adobe yenisi de eskisi de linux için native yazılım yapmadı.

Yeni pc'ye 2025'te destek kesilecek windows sürümü kurmak çok mantıklı değil.

Eski adobe yazılımı ne kadar eski? cs2 falan kıvamındaysa 11'e kurmanın yolu olması lazım. Daha da eski legacy bişey ise sanal makine ile xp/98/95 vs kurmanız gerekir)
0
hedep
(18.12.24)
sanki wine ile deneyeceksin bişiyler öyle anladım ben, eskiden wine ile çalıştırabiliyorsan yine çalıştırabilirsin,
0
selam
(18.12.24)
Eski PS programlarini çalistirabilmenin yegane yolu Linux görünüyor çünkü mevcut Windows'lar eski PS'lerin kurulumunda problem çikartiyor.

Elimde gayet de is gören bir Adobe collection varken niye gidip aylik PS aboneligi ile ugrasayim ki.
0
🌸feastofthedamned
(18.12.24)
Nereden gözüktü o yegane yol bilmiyorum ama yalnızca adobe kurmak için tamamen işletim sistemi değiştirmeye (ya da alternatif os kurmaya) karar verdiyseniz o yazılımların çalışmak üzere tasarlandığı işletim sistemi sürümünü kurmanız daha hayırlı olmaz mı?

Ya da ilk yanıtta yazdığım gibi çok çok eski windows sürümleriyse bunlar sanal makine ile kullanmak tamamen farklı bir işletim sistemine book etmekten daha kolay olmaz mı sizin için.

Bu arada güncel kuruluma izin verilmeyen adobe sürümlerini eski key ile aktive edebiliyor musunuz? Adobe desteği kestiyse ve license key için takla atıyorsanız kurulum için crack'li kullanımdan çok büyük bi farkı olmamış gibi oluyor. Tam sürümden bahsetmediğiniz için fikir yürütebiliyorum ancak tabii.

Kısaca linux'da x86 adobe çalışmaz mı evet çalışır ama wine ile çalışır. Wine dediğimiz şey de bi windows sanal makinesi. Elinizdeki yazılımları kullanmayı tercih ediyorsanız windows altında bir ayrıca windows sanal makine kurup onda kullanırsanız daha kullanışlı olur zira aynı şey. Native linux adobe yazılımı yok zira.
0
hedep
(19.12.24)
@hedep

Elimdeki Adobe programları zaten crack'li yani yıllardır öyle kullanıyorum ama ister lisanslı olsun ister olmasın, W10 ve W11'in programları açma konusunda sıkıntı çıkardığını öğrendim.
0
🌸feastofthedamned
(26.12.24)
(5)

Apple App Store yazılım dünyasına giriş - hangi cihaz

optimistbakunin
selam, daha önce android için flutterle unityle vs yaptığım şeyler var storeda. şimdi artık ios'a da atmak istiyorum ama bunun için uygun bir cihazım yok. mac mini mi alsam macbook mu alsam türkiyeden 2.el mi alsam falan bilemedim. oyun oynamıyorum dediğim gibi günlük kullanım + bu tarz teknik işler
selam, daha önce android için flutterle unityle vs yaptığım şeyler var storeda. şimdi artık ios'a da atmak istiyorum ama bunun için uygun bir cihazım yok. mac mini mi alsam macbook mu alsam türkiyeden 2.el mi alsam falan bilemedim. oyun oynamıyorum dediğim gibi günlük kullanım + bu tarz teknik işler. sizca hangi cihazı satın almalıyım? Fiyat performans olarak ne önerirsiniz. Ayrıca sadece laptopum ve kablosuz bir farem var. başka teknolojik cihaz da yok evde :D
fşyat performans tavsiyeleriniz nedir
0
optimistbakunin
(16.12.24)
mac mini alinca monitor ve klavye gerekecek. ben olsam macbook alirdim, mevcut laptopu da satardim mumkunse.
0
lemmiwinks
(16.12.24)
Macbook Air M2 veya M3, 16 GB olanlardan olabilir. Butce kisitliysa ve kucuk ekranla araniz iyiyse kucuk ekranli olanlardan olabilir. pt.com.tr uzerinden egitim indirimli alinabilir.

Kuveytturk Saglam Kart'a Hepsiburada'da 12 ay pesin fiyatina taksit var. Bilmiyorum surekli boyle kampanyalar oluyor mu? Ben eski musterileriyim, basvurdum, reddettiler, sanirim ikametim yurtdisinda oldugu icin.

Mac mini ucuz opsiyon, ozellikle klavye, monitor falan varsa, RAM butceye gore yukseltilip uzun yillar kullanilabilir, M4 yeni bir kasa tipi ile satisa sunuldu malum ama ben 2012'den yakin zamana kadar 2 farkli Mac mini kullandim. Kablolar oradan oraya gidiyor vs laptopa gectim.
0
mbond
(16.12.24)
eğer makinen iyi bir makine ise docker ile linux üzerinde macos'u boot ettirebiliyorsun, bi bakın derim, belki işini görür, göörmezse macbook derim.
0
selam
(16.12.24)
şu an i7 11 nesil var 8gb ram 512 ssd var. macbook alsam hangisini tercih etmeliyim sizce tecrübelerinize göre
0
🌸optimistbakunin
(16.12.24)
Macbook air m1 iş görür. Daha iyi olsun diyorsan m2, m3 diye gider.
0
Tisatiaşer
(16.12.24)
(22)

Isi birakmak ve aile parasi yemek hakkinda bir soru

Sebastian
Aylik 6k dolar net maas. Ozel sektor, stresli is.150k dolar birikimAilem aylik bana net 3k dolar veriyor. Paralari var. Bunu kesmeyecekler de, hep devam edecek oyle dusunun.Ev, araba var.Coluk cocuk es yok. Olmasi da pek mumkun gozukmuyor.Konum istanbul.Yas 32 erkek istanbulBu durumda isi birakip sa
Aylik 6k dolar net maas. Ozel sektor, stresli is.
150k dolar birikim
Ailem aylik bana net 3k dolar veriyor. Paralari var. Bunu kesmeyecekler de, hep devam edecek oyle dusunun.
Ev, araba var.
Coluk cocuk es yok. Olmasi da pek mumkun gozukmuyor.
Konum istanbul.
Yas 32 erkek istanbul

Bu durumda isi birakip sadece ailemden aldigim aylik parayla, uc bes hobiyle zaman gecirmek istiyorum. Isimden bunaldim, yorucu bir is. Guzel para kazaniyorum, iyi bir sektor kariyer yapiyorum falan filan ama sonu yok gibi geliyor. Bundan onceki 10 yilda da ayni seyi diyordum sanki hep bir seyleri basarmak icin omrumu yiyormusum hissiyati gelmeye basladi. Yok iyi okul yok prestijli is yok iyi maas. Sonunda kara toprak:) bu durumda isi birakip biraz nadasa cekilmek sizce nasil bir fikir?
0
Sebastian
(13.12.24)
Yatırım yapmaya uygun bir maaşınız var. Birikiminizin üzerine ekleyerek düzenli gelir oluşturacak bir yatırım yapın. Emlak vb. Ailenizin verdiği paraya ek bir geliriniz daha olsun mutlaka bence. Ne olur ne olmaz belli bir yaştan sonra hadi işe döneyim desen dönülmüyor. Ufak da olsa bir de sabit gelir eklerseniz ben olsam ben de işi bırakırdım :)
0
alaimisema
(13.12.24)
Birikiminiz az, Fire subredditini okuyup mantıklı bir finansal özgürlük yolu çıkartabilirsiniz kendinize. Tek gelir kaynağının aile olması aileye karşı çıkamamak anlamına da gelebilir, buna hazır mısınız? Allah korusun vefat durumunda yine zor durumda kalabilirsiniz. Diğer yorumda söylendiği gibi birkaç yıl ara verip işe dönmek de hiç kolay değil. Ben olsam mantıklı bir Fire planı oluşturup o noktaya gelince bırakırdım işi, böylece aile yanında kendi düzenli geliriniz de olur. 40 yaşında emeklilik bile müthiş bir plan.
0
montreal
(13.12.24)
150k dolar birikimim olsa 1 saniye bile çalışmam. çoluğum çocuğum da olsa ki senin yok aşırı rahat bir hayat yaşatırım o parayla hepsine. senin hiç kesilmeyecek ekstra gelirin de var. yani daha ne olması lazım kölelikten kurtulman için?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(13.12.24)
Hobiyle sporla gezmekle günün 10 da 1 i gecer. Kısa vadade bıkarsın zaten. İş şart. Oyalanacak bişey lazım. Aynı dertteyim. Çıkış bulamıyorum.
0
luluki
(13.12.24)
ne kadara şanslı insanlar var demeye geldim. kıskanmıyorum ama derdinde böylesini isterdim.
0
mikahakkinen
(13.12.24)
yalan dünya başlıklarda bugün.

bunların yarısı gerçekse yenilikçi bir iş fikriyle startup kurup globale açıl. tatmin olursun.
0
kveldulv
(13.12.24)
işteki sorumluluklarını azalt, gerekirse rolantiye al devam et.
0
nuisance2
(13.12.24)
bu sartlarda ayda $3k pasif gelir, aileden varlik varsa neden istemedigin isi yapiyorsun ki?

evin varsa 3k dolar da varsa zaten milletin emeklilik icin ulasmaya calistigi sartlar. sen yaslaninca miras da gelir hicbir sekilde maddi kaygin olmaz.
0
antikadimag
(13.12.24)
Biraz nadasa çekildiğinde hareketsizlik çabasızlığa alışmak ve bir daha çalışamamak ihtimali var. Hazıra dağ dayanmaz, memleketin durumu ortada, ne kadar param var da desen onu yok hükmüne getirebilirler her an.

Bence madem paran var, kendine daha stressiz ve daha anlamlı bulduğun bir iş kurabilirsin. Portföyünü oluşturmak için de o parayı kullanabilirsin. Ailenin parası varsa bu 3000 doları sana 5000 dolar yapsınlar bir süre için. Destek anlamında. Sonra devam edersin yine.

Meşhur bir hikaye var, İsveç mi nerede bir yerde devlet halka demiş ki, bugünden itibaren 2 yıl boyunca hiç kimse çalışmasa da çoookk rahatlıkla yetecek kadar paramız var, isterseniz çalışmayabilirsiniz. Halk bunu reddetmiş, çalışmayı bırakırsak tembelliğe alışır hayat standartlarımızdan oluruz, çalışmak isteriz demişler.

Ülke neresiyle tam emin değilim, bu tarz bir yer. Çöplerini bile yok etmiş dışarıdan çöp kabul ederken para da alan bir ülkeden bahsediyorum.

Sosyal sorumluluk projelerinin gerçekleşmesine destek olacak bir iş de kurabilirsin mesela. Bu çöp lafı aklıma geldi oradan ilhamla söyledim. Evet çalışmaktan ve iş stresinden çok yorulmuşsundur haklısın ama kontrolü bırakmamak lazım diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(13.12.24)
çalışmak zorunda olmayan biri neden çalışsın ben destekliyorum çalışmamayı
0
9kuyruklukedi
(13.12.24)
Kendinize yabancı birine uzaktan bakar gibi baktığınızda kendinizi begeniyorsaniz işi bırakabilirsiniz. Kafanızı toplar ne istediğinize daha iyi karar verebilirsiniz. Öncelikle işinizi sürdürürken hobilerinizi yapamiyorsaniz şunun cevabını verin. Zamanınızı iyi kullanıp disipline ettiğinizde yapamayacak misiniz?? Acaba mesele iş değil de kendiniz misiniz? Çünkü genç yaşta ülke yöneten başbakanlar bile var. Herkes yapabiliyorsa neden siz yapamayasiniz? Bir de kendinize uazktan baktiginizda bana parası ile yaşayan birini gördüğünüzde onun hakkında ne düşünüyorsunuz? Çünkü toplum sizi öyle görünce öyle de davranacak ve belki sizi çok dikkate almayacak. Bu size sorun olur mu? İşi biraktiginizda daha verimli ve donanımlı biri olacak mısınız? Size kazanımı ne olacak? Yani ben kendime bunları sorardım. Birinin sizi biraz zorlaması gerekiyor sanki.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(13.12.24)
nihai bir karar vermek zorunda değilsiniz neticede. bana bu kısmı hep rahatlatıcı geliyor yeni kararlar verirken. örneğin 6 aylık 1 senelik bir deneme gibi düşünürdüm ben. bu şekilde mutlu oluyor muyum, yeni üretimler istiyor muyum, kendimi güvende ve rahat hissediyor muyum, zamanımı kendim için faydalı bir şekilde geçirebiliyor muyum, kendimi eğlendirebiliyor muyum, yoksa yeni korkular ediniyor muyum vs. ondan sonra da sonraki süreç için buna göre yönümü çizerdim. keşke yapıyor olsaymışım:))
0
red g
(13.12.24)
Kardeş lazım mı?
0
Kahvedesu
(13.12.24)
canın sıkılır, 3-5 hobi ile uğraşmak bir iş değil, adı üstünde hobi, istemezsen yapmazsın, niye yapmıyorsun diyene canım istemiyor diyerek susturursun. asalak bir hayata geçiş gibi geldi bana bu dediğin.

şunu diyebiliyorsan o ayrı, kendi işimi yapmak istiyorum, bir tekel açayım, bir market açayım, bir macera yaşayayım tam destek, ancak işten ayrılayım yan gelip yatayım iyi bir şey değil. amacın yoksa olduğun yerde kalırsın.

işinin stressini azaltmaya çalışabilirsin, 6K usd maaşın varsa 2K si ile stressini azaltacak birini çalıştırabilirsin.

yatırımcı arıyorum, yatırımcım ol :D
0
selam
(13.12.24)
bence sen isten bunalmissin sadece. daha stressiz sekilde calis. psikolojini yönet yani. ayrica firsatini buldugunda hep izin al. eger sirkette toksik bir yapi varsa sirketini degistir. ama sadece is stresliyse buna yapacak bir sey yok. meslegin böyle yani.

isini birakma. kirada ev falan yok mu? bunu hedefleyebilirsin. su an giderin de fazla gibi geldi. 150k usd bankada vaadede mi duruyor?

nadasa cekilme. evlen cocuk yap. o zaman cekil nadasa. su an calisma zamani.
0
sonsuz
(13.12.24)
ben de marttan beri issizim duzenli gelirim yok. birikimden yiyorum huzurluyum. yine erken uyaniyorum bosa vaktim yok. ev duzenleme araba temizleme vs cok sey var daha yapamadigim. benim tekrar ise girmem lazim cunku birikim 5 yili gormeden bitecek ama huzurluyum. 10 milyon tl civari birikime ulassam birakirim her seyi
0
ShadowOfMoon
(13.12.24)
ev araba varken 3k dolar şahane geçinilir.
tabi sizin aylık harcamanız nedir, lükse alıştıysanız yetmeyebilir ama minimalist bir yaşam ile ortalamanın üstünde bir refah ile yaşanır o para ile.

bence siz işi bırakın, başka bir iş bulun.
aileden gelen 3k üstüne, çok strese girmeden çalışacağınız 3k dolar ile fevkalade yaşanır. iş bulun deme sebebim aylaklık insanı üzer. sıkılınca basıp gidebilme imkanına sahip olmak çok büyük rahatlık.

kenardaki 150k'yı da yatırıma yönlendirin farklı sepetlerle. o da güvenlik sübabı olsun.
0
biseysorcaktim
(13.12.24)
Maddi olarak sorun yok ama sadece para için çalıştığımızı düşünmüyorum. Hobiler, gezmek vs iyidir ama nereye kadar idare edecek? İnsan hayatta belli ölçüde zorluklar yaşayıp çözmeye çalışmalı bence. İş hayatı iyi kötü bunu sağlıyor. Günde 15 saat çalışıp kendimizi tüketelim demiyorum ama dengeyi bulmak lazım bence. Teoman da geçenlerde benzer bir şey demişti: "Çalışmak manasız geliyor. Çalışmayınca da insan çok sıkılıyor. Arasını bulmak lazım."

Milyonlarca hatta milyar dolar serveti olan insanlar bile çalışıp bir şeyler kovalıyor. Parayla elde edilecek şeylerin sınırı var.
0
duguit
(13.12.24)
Ne iş yapıyorsun çok merak ettim
0
turuncu tonlarda
(13.12.24)
3000 USD pasif gelir iyi para. Dünyanın her yeri için iyi para. Bir idealin yoksa çalışma.
Ayrıca o pasif gelir ev evli çocuklu biri için bile fena değil. Türkiye'de çoğu kişi 20k maaşla tek maaş yaşayıp kira falan ödüyor
0
wd40
(13.12.24)
karakter meselesi. bazı insanın hırsları yoktur, uğraşmayı sevmez, azla yetinir. ama sen azla yetinen bir insan olsaydın 6k dolarlık maaş kazanacak kadar yükselmezdin diye düşünüyorum. o yüzden 40a kadar devam, sonrasına bakarsın diyorum.
0
titanyum22
(13.12.24)
kendim için söylersem para için çalışmıyorum. benim konumumdaki insanların aldığı ücretlerin yarısı gibi bi ücret almama rağmen ve emekli olmama rağmen (eyt) çalışıyorum. ve planım ölene kadar çalışmak sağlığım müsaade ederse. işim rahat pozisyonum güzel saygın bir pozisyon. kendi işim gibi izin almadan çıkıp gidip geliyorum. sosyal olmak yaşlanmayı yavaşlatmak ve en önemlisi işe yaradığını bilmek paradan önemli.

ben daha az stresli bir işte düzenli çalışma taraftarıyım. önerim de bu yönde olurdu.
0
naksidil
(13.12.24)
(11)

Yapay zeka ile internet sitesi oluşturmak zor mu?

aslagülümseyenbirkediyegüvenme
Şöyle bir internet sitesi yapılabilir mi? Son otuz yılda ülkemizde gerçekleşen her türlü olay ile ilgili Türkiye'deki siyasetçi ve tanınmış kişileri verdiği demeçler ve açıklamalar olsun. Mesela 2024 yılı kasım ayı enflasyon oranları mı açıklandı? Bu konu ile ilgili siyasetçi, özellikle gazeteci, bi
Şöyle bir internet sitesi yapılabilir mi? Son otuz yılda ülkemizde gerçekleşen her türlü olay ile ilgili Türkiye'deki siyasetçi ve tanınmış kişileri verdiği demeçler ve açıklamalar olsun. Mesela 2024 yılı kasım ayı enflasyon oranları mı açıklandı? Bu konu ile ilgili siyasetçi, özellikle gazeteci, bilim insanı ve sanatçılar ne demiş eğer bir şey soylemislerse de. Bir de karşılaştırma olanağı da olsun. Yani mesela bir dış politika gelişmesi ile ilgili x ve y kişileri ne demiş? Ayrıca x kişisinin yıllara bağlı olarak ta söylemlerini görebilelim. Ülkede siyasetçiler o kadar çok taraf değiştiriyor ve bizimle dalga geçer gibi dün ak dediklerine bugün kara diyorlar ki ve biz de öylesine balık hafızalıyiz ki. Böyle bir site en azından ağızlarından çıkacak olanların kaybolmayacağını, yeri geldiğinde torunlarının bile bu siteye girip okuyabileceği ni bilirler. Biz de zaman zaman buraya girip o kişinin bugün söylediğinin kendisinin iki yıl önce söylediği ile ne kadar celistigini görürüz ve belki oy verirken bunu göz önünde bulundurunuz. Ancak bunun için ajansların ve diğer haber sitelerinin tüm arşivlerine ulaşmamız gerekir. Ayrıca yalanlanmadigi için yazılı olanları kabul etmemiz gerekir ve tezhipler varsa bunun da belirtilmesi gerekir. Yapay zeka bizim için bunu kolayca tasnif edecektir sanırım. Bu çok mu zor bir şey. Bence internette rehber gibi bir şey olabilirdi. Ben bunu. Eksikliğini çok duyuyorum. Keşke teknik bilgisi olan birileri bunu yapsa :)
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(05.12.24)
yapay zekanın ülkede yasaklanmasıyla sonuçlanır, döner gene bize girer. artık hepimiz vpnliyiz gerçi.
0
titanyum22
(05.12.24)
değil. gayet kolay yapılır.

ama para kazanamaz, muhtemelen masrafını çıkaramaz ve batar.
0
babilfish
(05.12.24)
web sitesinin kodlarını mı, içeriklerini mi yapmak için soruyorsun bunu?

aslında bende benzer şeyleri hayal ediyorum, bir timeline gibi, bir konu oluyor, biraz tartışılıyor, sonra hop bir konu daha çıkıyor, diğeri kayboluyor gidiyor gürültüde,

bir olay/konunun kişinin tam olarak timeline'nını çıkartmayı, o timeline üzderindeki önemli olayları sonra ise mindmap gibi detaylandıracak bir şey baya güzel olurdu.

içerikler için dikkatli olmakta fayda var zira ai baya baya saçmalayabiliyor, iki farklı kişinin söylediklerini karıştırıp sanki başka biri söylemiş gibi söyleyebiliyor.
0
selam
(05.12.24)
Güzel fikirmiş
0
etna
(05.12.24)
yapay zeka ile iş yapmak için az-çok o konuyu bilmek lazım.
doğrudan bunu yap dersen yapamaz, komplike taskları baştan aşağı oluşturamaz.
bu işin frontend kısmı (html, css, js veya ilgili framework/library'ler), bunları yazarken ve derlerken kullanacağınız ortamların hazırlanması, derleme sırasındaki problemler, backend kısmı (veritabanı, veritabanı ile önyüzün bir bağlantı ile haberleşmesi, yine bu ortamların ayrı ayrı kurulumu) gibi şeylere ihtiyacınız var.

sonra bu sitenin yayınlanması (hosting, domain vs) gibi alanlar.

az çok bilginiz varsa tüm bu işleri planlarsınız ve sorularınızı ona göre sorarsınız. bu şekilde mümkün.

içerik olarak soruyorsanız, arama motorlarını kullanan chatbot'lar var (mesela perplexity) orada bulduğu kaynakları da söylüyor. o şekilde aramalar yapıp, içeriği oluşurabilirsiniz. google'da teker teker aramaktan daha hızlı.

kısaca bu söyledikleriniz yapay zekaya yaptıramazsınız ama yapay zekadan yardım alarak işin büyüğünü ona yıkabilirsiniz.
0
biseysorcaktim
(05.12.24)
içerik kısmını kullanıcılar tarafından girilebilir yaparsınız, iyi de olursa bir sürü insan data girer. bunun için de bir data giriş arayüzüne ihtiyacınız olur. o ekran veritabanını besler, sizin yaptığınız web sitesi uygulaması ise bu veritabanından dataları alır, okur ve ekranda gösterir.

bence siz projeyi detaylandırıp, chatbotlara "böyle bir düşüncem var. nereden başlayacağımı bilmiyorum, hangi anahtar kelimelere, ortamlara, tech-stack'lere ihtiyacım var, bana bir yol haritası çiz" deyin ve gelen cevap ile bir yeni prompt daha oluşturun "böyle bir düşüncem var, şunları kullanmayı ve bu şekilde ilermeyi düşünüyorum. benim ihtiyacım ve bu konuları az bilen bir kullanıcı olduğum doğrultusunda, bu yazdıklarımı bir prompt haline getir" deyin.

oluşan prompt'u kullanarak ilerleyin.
0
biseysorcaktim
(05.12.24)
yani aslında, yapay zekaya soracağımız soruyu da ona sorduk.

mesela sizin için örnek bir prompt oluşturdum ve yanıtı da burada (claude ile).
aiarchives.org

bu promptu başka chatbotlara da sorabilirsiniz.

chatgpt.com
0
biseysorcaktim
(05.12.24)
@selam herhangi bir uzmanlığım yok sadece fikir olarak böyle bir site güzel olurdu diye düşünmüştüm.
@biseysorcaktim kullanıcılara ekletmek te güzel olurmuş. Gerçi onunla ilgili başka fikrim var onu da sonra yazarım:) Siz fikir sahibi gibisiniz keşke biraz biraz üzerinde çalışsanız. Ben her gün o siteyi ziyaret edebilirim:)
0
🌸aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(05.12.24)
Düşündüğünüz proje, Türkiye'deki siyasetçiler, gazeteciler, bilim insanları ve sanatçılar gibi tanınmış kişilerin yıllar boyunca yaptığı açıklamaları, demeçleri ve fikirlerini bir arada toplayan bir dijital arşiv ve analiz platformu olarak oldukça değerli bir fikir. Ancak, böyle bir proje hem teknik hem de yasal açıdan birkaç önemli zorluğu içeriyor. İşte bir değerlendirme:

---

### **Teknik Olanaklar ve Gereksinimler**

1. **Veri Toplama ve Arşivleme**
- Siyasetçilerin, gazetecilerin, sanatçıların demeçleri gibi içeriklere ulaşmak için haber ajanslarının, gazetelerin ve diğer dijital arşivlerin verilerine erişim gerekecektir.
- Veri toplamak için web kazıma (web scraping) teknikleri veya API entegrasyonları kullanılabilir. Ancak, bu yöntemlerin kullanımı, ilgili platformların izinlerine ve politikalarına uygun olmalıdır.

2. **Veri İşleme ve Tasnif**
- Toplanan verilerin işlenmesi, tasnif edilmesi ve organize edilmesi gerekir. Örneğin:
- **Konuya göre sınıflandırma:** Ekonomi, dış politika, eğitim vb.
- **Kişiye göre gruplama:** X kişinin demeçleri, Y kişinin açıklamaları.
- **Tarihsel karşılaştırma:** Aynı konuda farklı zamanlarda verilen demeçlerin analizi.
- Burada yapay zeka (AI) ve doğal dil işleme (NLP) teknolojileri, metin analizi yaparak kişilerin demeçlerini otomatik olarak sınıflandırabilir.

3. **Karşılaştırma ve Analiz**
- Kullanıcıların X ve Y kişilerini veya farklı zaman dilimlerinde yapılan açıklamaları yan yana görebileceği bir karşılaştırma aracı geliştirilebilir.
- Görsel destekli grafikler ve zaman çizelgeleri ile bu analiz kolaylaştırılabilir.

4. **Kullanıcı Deneyimi ve Arayüz**
- Kullanımı kolay bir arayüz, kullanıcıların istedikleri bilgilere hızlıca ulaşmasını sağlar. Arama motoru, filtreleme seçenekleri ve karşılaştırma araçları gibi özellikler bu noktada kritik olacaktır.

---

### **Yasal Zorluklar**

1. **Telif Hakları ve İzinler**
- Haber içeriklerinin ve demeçlerin bir kısmı telif hakkına tabidir. İlgili içerikleri kullanmak için medya kuruluşlarından veya kaynak sahiplerinden izin alınması gerekebilir.
- Bunun yerine, içeriklerin sadece bağlantılarını (link) paylaşarak yönlendirme yapılabilir.

2. **Kişilik Hakları ve İtibar**
- Tanınmış kişilerin açıklamalarını toplamak ve analiz etmek, kişilik hakları ve itibar zedeleme gibi yasal riskler doğurabilir. Bu nedenle, içeriğin doğruluğunu sağlamak ve tarafsız bir dil kullanmak önemlidir.
- Ayrıca, yalanlanmış ya da düzeltme yapılmış içerikleri de belirtmek gerekir.

3. **Veri Gizliliği**
- Kişisel verilerin korunmasıyla ilgili kanunlara (örneğin KVKK) uygun hareket edilmesi şarttır.

---

### **Zorlukların Üstesinden Gelme Yolları**

1. **Ortaklıklar**
- Medya kuruluşları, üniversiteler veya araştırma merkezleriyle iş birliği yaparak daha kapsamlı ve güvenilir bir veri tabanı oluşturabilirsiniz.

2. **Açık Kaynak Veriler**
- Telif hakkı olmayan veya kamuya açık arşivlerden yararlanabilirsiniz.

3. **Topluluk Katkısı**
- Kullanıcıların da platforma içerik ekleyebilmesine izin verebilirsiniz. Ancak, doğrulama mekanizmaları geliştirmek şarttır.

---

### **Zorluk Derecesi**
Böyle bir proje oldukça karmaşık ve zaman alıcıdır, ancak imkansız değildir. İşte yapılması gerekenler:
- Teknik bilgiye sahip bir ekip (yazılım geliştiriciler, veri bilimciler, yapay zeka uzmanları).
- Hukuki danışmanlık.
- Geniş bir başlangıç bütçesi (teknoloji, veri toplama ve sunucu masrafları için).

Eğer bu projeyi hayata geçirmek isteyen bir ekip bulabilirseniz, çok değerli bir hizmet sunmuş olursunuz. Hatta bu tür bir girişim, tarih ve politika alanında eğitim ve bilgi edinme açısından toplumsal bir katkı sağlayabilir.
0
zeleno
(05.12.24)
Birden çok sayıda kaynaktan, gazeteden arşivden text olarak içerikleri toplamak dışında teknik tarafta hiç bir zorluğu yok, kolaylıkla yapılabilir.

Gazetelerin içeriklerinin kaynak göstererek kullanılması telif problemini çözer mi bilmiyorum.

kullanıcı girerse yanlış bilgi de gireceği için onay mekanizması eklemek gerekir.
0
wct3 org
(05.12.24)
@zeleno ajans aboneliği ve açık kaynaklar ile yasal zorlukların bir bölümü muhtemelen aşılabilir ancak benim merak ettiğim bir şey var. Diyelim ki böyle bir site oluşturuldu ve x kişisi sitede kendisinin vermiş olduğu demeçlerin yayınlanmasından rahatsız olarak bu verilerin silinmesi için mahkemeye başvuru yaptı. Muhtemelen de silinecektir ancak bu internet sitesinin merkezi yabancı bir ülkede olsaydı acaba yine erişilebilir ya da müdahale edilebilir olur muydu? Teknik kısım ise okuduğum kadarı ile çok aşamalı ve bir çok bileşen dikkatli bir şekilde bir araya getirilmeli ve baskangicta iyi bir emek verilmeli ve tabi ki devamlılık ta çok önemli
0
🌸aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(05.12.24)
(14)

Bilgisayar kullanamayan beyaz yakalar

benim icin hic boyle suslenmemistin
Hangi hizmeti karşılıyorlar? Örneğin dns değiştiremeyen, format atamayan, photoshop kullanamayan, reklam veremeyen, iki videoyu uç uca ekleyemeyen, çıktı alamayan, wordpress bile kuramayan, fatura ve irsaliye kesen kişiler hariç çalışanlar bütün gün klimalı odada ne iş yapıyorlar?
Hangi hizmeti karşılıyorlar? Örneğin dns değiştiremeyen, format atamayan, photoshop kullanamayan, reklam veremeyen, iki videoyu uç uca ekleyemeyen, çıktı alamayan, wordpress bile kuramayan, fatura ve irsaliye kesen kişiler hariç çalışanlar bütün gün klimalı odada ne iş yapıyorlar?
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(04.12.24)
O saydıklarını bizim ofisteki hizmetli hanım yapıyor. Sonra çay demliyor, hep beraber içiyoruz.

Beyaz yakalı olursan, beyaz yakalıların ne yaptığını belki
anlarsın.
0
saturn
(04.12.24)
Verdigin örnekler ufak detay yani ufak detaylari bilmemek tek basina problem degil ama Office programlarini bile çözememis birinin beyaz yakali olarak çalismasi da imkansiz gibi.
0
feastofthedamned
(04.12.24)
beyaz yaka ile ilgili çok yorum yapılır, benim de anlam veremediğim şeyler var. Ama örnek verdiğin uygulamaların hepsi başka bir meslek alanını kapsıyor mübarek. IT'den başladın, grafik tasarıma ordan pazarlamaya geçtin. Belki giriş seviyesi bilgi yeterliliği arıyorsun ama doğru bir şey olduğunu düşünmüyorum. İş tanımı net olmalı böyle yorumlarla, insanlar çok fazla iş tanımı dışında sırf "basit bunlar ya yaparsın" diyerek bence suistimal ediliyor. Ben pazarlamacıysam reklam vereyim şirket için ama bi' zahmet wordpress de kurmayayım. sömürü yeğenim bunlar hep emek sömürüsü.
0
Nerdian
(05.12.24)
bu saydıkların da doğa için ne kadar anlamlı tartışılır ancak demek istediğini anladım.

neoliberal kapitalist sistemin dönmesi için gerekli çarkların dişlileri olarak tanımlanabilir. tüketimin oluşması ve para akışı için gerekli olan uydurma iş tanımlarının yerine getirilmesi.

kabaca: bullshit jobs.

ben 21. yy neslinin ve normal ve üstü IQ seviyesindeki insanların bu şekilde yaşayıp gittiğini düşünüyorum. sözüm meclisten de içeri, kendimi de dışarı koymuyorum.
0
calmdown
(05.12.24)
benim sekreter teams'ten şöyle yazmıştı:
- gabe bey excel'de bir şeyi aramak için ctrl ile bir şeye basıyorduk ya neydi?
- F

ama her şeyi çok iyi planlaması, güler yüzü, titizliğiyle örnek bir çalışandı.
0
gabe h coud
(05.12.24)
Saksıya fesleğen gibi oturturlar.
0
10551037
(05.12.24)
bu dediklerini mahalledeki internet cafeci abi yapıyor zaten.

onlar zamanını böyle değersiz şeylerle harcamıyorlar, gerekirse itye verip yaptırırılar ne yapılacaksa.
0
nuisance2
(05.12.24)
duyuruda geziyorlar
0
titanyum22
(05.12.24)
Bunlar ufak meziyetlerdir denilmiş, değersiz detaydır denilmiş, peki hangi işi yapıyor bu yakasını sevdiklerim?
0
🌸benim icin hic boyle suslenmemistin
(05.12.24)
mesela müşteri temsilcisi, mesela call center çalışanı, mesela ürün destek birimi, mesela satışçı, mesela ücretlendirmeci (pricing deniyor, bir sürü kaynaktan verileri okuyup değerlendirip fiyatları bu gün 3 kuruş arttıralım, yoksa ham madde alamayacağız, 2 ay sonra şu ham maddenin erişiminde sıkıntı olacak yeni kaynak bulun diyen biri) mesela pazar araştırmacısı, mesela reklamcı (reklamcı da banner üretemez)

senin bu kafaya göre araba kullanan herkesin motoru söküp takabilmesi gerekiyor, lastik delindiğinde fitil atabilmesi, hatta yarışlara falan girmesi gerekiyor.

bilgisayar dediğin alet bir çok işi yapabilen bir araç, herkes kendi ihtiyacı kadarını öğreniyor, kullanıyor.

26 yıldır yazılımcıyım, excelde iki formul yazamam, grafik çıkartamam, iki videoyu birbirine ekleyemem, iki banner hazırlayamam, ofislerde şifre girilen büyük printerları kullanamam, bu beni sığır yapıyorsa sığırın önde gideniyim;
0
selam
(05.12.24)
X kusagi cogu. Zamaninda bir sekilde bir yere kapak atmislar, sonrasinda hicbir sekilde kendilerini gelistirmemisler. Ben de bir keresinde pdf'miydi, word muydu, jpeg miydi bir dosyayi "online converter" sitelerini kullanarak excele cevirmis, excel'de ustunde rahatca calisarak belgede degisimler yapmistim, benden ust seviyedeki x kusagi yoneticinin akli cikacakti bunu nasil yapabildin diye terfi falan aliyordum neredeyse
0
freedonia
(05.12.24)
Söylediğiniz şey çok anlamsız siz de farkındasınız bence bunun :D

İşi neyse o işi yapıyor işte. Bilgisayar kullanabilmek ne demek ki? Bilgisayar başında yapılan kaç iş var haberiniz var mı? :D

Şu an bu muhabbet bana 90'ların sonundaymışız gibi hissettirdi :D "bilgisayar kullanmayı bilmek" biraz eski bir tanım hocam, herkes işine ne yarıyorsa onu biliyor.

Yatıştırın sinirinizi, ucu bir yere dokunmayan öfke ancak size zarar verir. Mantıklı bir sonuca varamazsınız buradan. Karşılaştığınız saçmalığı söyleyin insanlar onun üstünden bir şeyler paylaşır zaten sizinle. Siz komple bir hatta birden fazla sektörü karşınıza almışsınız :D

Ben saydıklarınızın hepsini yapabiliyorum, "reklam vermek?" hariç (sanki çok sıradan bir olay gibi söylemişsiniz bu da.) Ama bu gidip bir şirkette bilgisayarın başına oturup o şirketin muhasebesini tutmaya başlayabileceğim anlamına gelmiyor değil mi? Öyle değil mi? Ne işe yaradı şimdi "bilgisayar kullanmayı bilmek" ?

Bakın çok iyi excel de kullanıyor olabilirim, hatta excel'i oturup tek başıma ben yazmışımdır mesela. Bu yine de gidip bir şirketin muhasebesini tutmaya başlayabileceğim anlamına gelmiyor. Muhasebe bilmiyorum çünkü :D
0
akhenaten
(05.12.24)
Müzik yapıyorlar?
0
muhayyer divan
(05.12.24)
Tiyatro, opera bale de yapıyorlar.
0
muhayyer divan
(05.12.24)
(3)

Kiracıdan kendi banka hesabıma 120 bin tl tamirat parası almak doğru mu?

ayseee
biraz karışık bir durumla karşınızdayım..4 katlı bir binamız var, 3 katta bizim sülale yaşıyor..bir katınıda ortak olarak binadaki akrabalarla kiraya veriyoruz. kiraya verdiğimiz daire ve binanın dışında bazı tamiratlar yaptırmamız gerekiyor çünkü artık bina eskidi sürekli yeni sorunlar çıkarıyor. b
biraz karışık bir durumla karşınızdayım..


4 katlı bir binamız var, 3 katta bizim sülale yaşıyor..bir katınıda ortak olarak binadaki akrabalarla kiraya veriyoruz. kiraya verdiğimiz daire ve binanın dışında bazı tamiratlar yaptırmamız gerekiyor çünkü artık bina eskidi sürekli yeni sorunlar çıkarıyor. buna rağmen yaklaşık 4 yıldır 10 kereden fazla binaya artık bakım yaptırmalıyız, eksikleri tamamlamalıyız, burası otel değil dememe rağmen sevgili akrabalarımız sürekli bahanelerle bakım yaptırmaktan kaçınıyor. en sonunda ellerine yazılı olarak yapılması gerekenleri yazarak verdim geçen sene..

şimdi hazır ortak olarak kiraya verdiğimiz ev'e yeni kiracı gelirken ben bu kira parasının akrabaların eline geçmeden benim banka hesabına geçmesini istiyorum. o yüzden kiracı ile ilk 3 kira evin bakım ve tamiratı için benim banka hesabıma yatırılmasını isteyeceğim. çünkü kira para akrabaların eline geçirse kesinlikle borcum var, şu oldu bu oldu diyerek para ödemiyorlar.

evi 40 bin tl'den kiraya vereceğiz, 3 aylık kira bedeli 120 bin tl yapıyor. tamirat içinde sanırım yeterli bir miktar olacak. ama bu parayı 120 bin tl olarak benim banka hesabıma bina tamiratı diye alırsam maliye peşime düşer mi? kira gelir vergisini düzenli olarak ödeyen birisiyim bu arada. ama 3 ay boyunca 40 bin tl ''bina tamirat ücreti'' şeklinde benim hesaba gelen para başıma bela olur mu? fikri olan ya da söyle yap diyen olabilir mi acaba? elden alsam ayrı dert, kiradan vergi mi kaçırılıyor olacak akrabaların hesabına gitse parayı alamıyoruz, bina çürümeye devam ediyor.. işin içinde çıkamadım.
0
ayseee
(02.12.24)
kira tamirat parası olarak alınıp kira bedelinden düşülmüştür gibi bir not yazılabilir dekonta.
bu durumda kira vergisinden muaf olunacağını düşünmüyorum ama bir avukata sorun.
0
yetkili birine benzeyen abi
(02.12.24)
senin için değişen bir şey yok,

3 aylık kira bedeli diyecek yatıracak, sen o parayı daha sonra tadilata harcayacaksın, sene sonu geldiğinde de normal şekilde vergini ödeyeceksin.

maliye niye peşine düşsün 120 bin lira giriş oldu diye ki? her gün o kadar para yatsa hiç çıkmasa diyeceğim ki haklısın ama öyle değil, ayda yılda bir kere 120 bin yattı diye maliye peşine düşmez.
0
selam
(02.12.24)
Buradaki tek soru kira sozlesmesindeki kişi siz misiniz olurdu heralde.
Sonuçta kiraci sozlesmede yazmayan birinin hesabına para atmayabilir.
Ha burada tek ilerisi için sorun şu olur; kiraci ile bozusursaniz ve bu parayi "kira diye yatirma" derseniz kiracı sizin hakkınızda şikayette bulunur evden çıkarken, sonra maliye pesinize düşebilir tabi.
0
logisticsmanager
(02.12.24)
(4)

pet şişeden filament yapımı

biseysorcaktim
bir çok mecrada görüyorum, basit düzenek ile, şerit şeklinde kesilmiş pet şişeleri filament ipi haline getirip kullanıyorlar.bu fizibil mi? 3d printer almayı düşünüyorum, filament fiyatları yüksek görünüyor, bu bahsettiğim filament yöntemi de arada bir kullanılabilir mi?
bir çok mecrada görüyorum, basit düzenek ile, şerit şeklinde kesilmiş pet şişeleri filament ipi haline getirip kullanıyorlar.

bu fizibil mi? 3d printer almayı düşünüyorum, filament fiyatları yüksek görünüyor, bu bahsettiğim filament yöntemi de arada bir kullanılabilir mi?
0
biseysorcaktim
(29.11.24)
çok gerçekçi değil deneysel olarak mümkün ama uzun vadeli işinizi görmez. filament şart.
microzey uzun zamandır kullandığım güzel bir marka. ucuzunu almayın makinanızı tıkar illallah ettirir.
0
basond
(29.11.24)
tam filement gibi değil onlar, filament çubuk gibi bişi iken pet'den yapılanlar pipet gibi oluyor, bu da akış hızını/miktarını etkileyebiliyor, her geometri/nesne/amaç için süper sonuç vermiyor baskılar ama kaba baskılar için gayet uygun.

birde petg kullandığın hotend'le daha sonra pla kullanmaya kalktığında tıkanmalar oluyor. içinde parçalar kalıyor ve ısı o parçaları eritecek kadar yüksek olmuyor pla için.


filament masrafı gözünde çok görünebilir ancak modeline göre yüzlerce veya onlarca veya 1,2 model basabilirsin bir makara filament ile.

corexy tarzı bir printer tavsiye ederim bütçen varsa.
0
selam
(29.11.24)
Çok uzun yazıp sildim, özet geçeyim :)

Piyasadaki filamentleri bile alıp ayarlarını tutturana kadar mükemmel sonuç alamıyorsunuz, bence kendi filamentinizi yapmak için daha çok yolunuz var, emeklemeden koşmaya değil, uçmaya çalışıyorsunuz.
0
kimlanbu
(29.11.24)
yazıcıyı aldıktan sonra filament fiyatları dert ettiğin son şey olacak muhtemelen.

ama dedikleri gibi dünya üzerindeki tüm bireysel 3d printer kullanıcıları içinde pet şişeden kendi filementini üreten kaç kişi vardır? benim tahminim 1/10.000 gibi bir oranın bile altındadır.
0
emfuzi
(29.11.24)
(4)

Kampçılara soru: Çadır ve uyku tulumu

?
3 mevsim çadır kış şartlarında kullanılır mı? Zirvelere çıkacağımız yok, ama kar yağarsa da pişman etmesin. 4 kişilik olsun, min 1.60 yüksekliğinde olsun istiyorum. 5 mevsim olanlar 1.20 cm yüksekliğinde genelde. Bütçe 15.000 TL. Ferrino tenere 4 hakkında yorum yapabilecek olan var mı? Kış aylarinda
3 mevsim çadır kış şartlarında kullanılır mı? Zirvelere çıkacağımız yok, ama kar yağarsa da pişman etmesin. 4 kişilik olsun, min 1.60 yüksekliğinde olsun istiyorum. 5 mevsim olanlar 1.20 cm yüksekliğinde genelde. Bütçe 15.000 TL. Ferrino tenere 4 hakkında yorum yapabilecek olan var mı? Kış aylarinda kullanılır mı, baca girişi var mı anlamadım.

Uyku tulumu f/p tavsiniz var mı? Sentetikler çok yer kaplıyor gibi, kaz tüyü olanlar da çok pahalı. Yok mu Türk markası? Ya da avcılık mağazaları siparişle birkaç kat elyaftan dikip hazırlamaz mı bunu? 4 adet alınca cadir parasını geçiyor.
0
?
(27.11.24)
3 mevsim çadır, tipi falan gibi çok ağır şartlar olmadığı taktirde idare eder. Hatta efsane bir uyku tulumun varsa sadece yağmuru kessin yeter de diyebiliriz.

Sadece yatmak için içine gideceğim demediğin sürece çadırın yüksek olması lazım. Eskilerde yorgancılar vardı. Hala bazen tek tük görüyorum. Onlardan birini bulursan uyku tulumu dikebilir.

Uyku tulumları derece derece, gideceğin yerin şartlarına göre bakmalısın. En hesaplı dechatlon'da olur diye düşünüyorum. Derece yetersiz gelirse diye evden alta üste takviye için polar battaniye alabilirsin. Özellikle yere oluklu mukavva sermek, zemin soğuğunu kesecektir. Hatta kaç kat serersen o kadar iyi.

Şişme yatak ya da şişme mat kullanırsan içindeki hava dışardakiyle aynı soğuklukta olacaktır. Onun için o durumda üstünü örtmek kadar altını örtmeyi de düşünmelisin.

Kırsalda kuru derelerin coşması çok olur. rüzgarsız diye kuru da olsa çevreye nazaran çukur olan yerlerden kaçın. Yağmurda çadır altına su girmemeli. Onun için çadır etrafına çepeçevre drenaj kanalı kazmalısın.

Çadır konaklayacak kişi sayısından en az bir fazla olmalıdır biliyorsundur zaten. Ayakkabınızı dışarda bırakmayın. Ayakkabı kokusu vahşi hayvan çeker. Sabah kalktığınızda bulamazsınız.

Biber gazı mutlaka alın. Ani ses çıkarıcı bir şey ayı kaçırmak için iyidir. Asla çadır yakınında yemek yapmayın ve yemek artığı bulundurmayın. Fazla yemeklerinizi uzağınızda bir ağaca asın.

Markalardan anlamam. Aklıma gelenler bunlar.
0
Mirket
(27.11.24)
Ek olarak ben yanımda iki tane sıcak su torbası götürüyorum, biri tulumun dibine ayaklarıma doğru, biri karnıma. Nefis bi uyku oluyor.
0
antihero
(27.11.24)
Bence çadırdan ziyade uyku tulumu ve mata/şişme yatağa odaklan. bütçeyi bunlara doğru kaydır. -5'de kamp yapacaksan tulumu -15'lik al, -5'lik değil.
0
merhum
(28.11.24)
www.evolite.com.tr bende şu var, hiç üzmedi şimdiye kadar, benim için önemli olan paketli halinin ne kadar küçülebildiği.

daha önce sentetik tulum kullanıyordum, bir ilk bahar zamanı bir yere gittik ve bokum dondu, 5 litrelik su şişesini tepesine kadar doldurup ateşin içine attık, 15 dakika sonra alıp bir kazağın içine sarıp tulumun içine attım, ayağımı da dayadım sabaha kadar o dandik tulum ile terledim tulum içinde.

sıcak su torbası da düşünebilirsin
mat önemli, mat'ı da iyi araştır.
0
selam
(28.11.24)
(9)

Oda arkadaşım ne demek istedi?

gregor samsa ya donusen bocek
Bir yıldır aynı odayı paylaştığım mesai arkadaşımın bir sözü kafama takıldı.Şöyle özetleyeceğim: geçen gün, benim görece az samimi olduğum Fatma adındaki mesai arkadaşımızla üçümüz sohbet ediyorduk. Laf nerden açıldıysa, ben geçen sene bir ilişki yaşayıp ayrıldığımı ve bunun beni sarstığını, hatta i
Bir yıldır aynı odayı paylaştığım mesai arkadaşımın bir sözü kafama takıldı.

Şöyle özetleyeceğim: geçen gün, benim görece az samimi olduğum Fatma adındaki mesai arkadaşımızla üçümüz sohbet ediyorduk. Laf nerden açıldıysa, ben geçen sene bir ilişki yaşayıp ayrıldığımı ve bunun beni sarstığını, hatta işi bırakma raddesine geldiğimi söyledim. Bunu ilk defa söyledim onlara. Bir yıldır oda arkadaşıyız, ama ben bu tür konuları bir kadınla, hele çok da samimi olmadığım bir kadınla konuşmam (oda arkadaşım kadın bu arada).

Oda arkadaşım, ayrıldığım kadını unutup unutmadığımı sordu, unutmadığımı söyledim. O zaman onu seviyordun dedi o da. Sonra da durup dururken, şaka yollu, "Sen de herkese mavi boncuk dağıtıyorsun" dedi. Orda anlam veremedim bu söze, biraz da afalladım. İş yerinde samimi olduğum üç kadın var, birisi evli. Diğer ikisi oda arkadaşımla Fatma isimli bu kadın. Şimdi herkese mavi boncuk dağıtmak ne demek yani? Benim ilk aklıma gelen şu oldu: benim kendisine ya da Fatma'ya "yazdığımı" ima etti. Ama bunu düşündürecek bir şey yapmadım. Son bir aydır, arada bir sabahları Fatma'nın odasında kahvaltı ettik. Onun dışında oda arkadaşımla arada bir iş yerinde kahve içiyoruz. Odadaki rutin sohbetler, vb. Bu kadar. Zaten ben öyle önüne gelene "yazan" biri de değilim. Dışarıdan bakınca "Casanova" gibi göründüğümü söyleyen olmuştu, evet, ama bunu düşündürecek ne yaptım, onu anlamıyorum.

Bu ima bana çok çirkin geldi. Şundan: Eğer bundan rahatsızsa bunu bana söyleyebilirdi. Böyle bir niyetim olup olmadığını sorup öğrenebilirdi. Böyle bir niyetin varsa bunun karşılığı yok bende, diyebilirdi. Gibi gibi... Ama durup dururken, başka bir kadının yanında bana hovarda muamelesi yapması hoşuma gitmedi. Demek ki kahve içmek ve sohbet etmek birine "yazmak" olarak görülüyor. Üstelik bütün bu samimiyet kurma girişimleri de ondan geldi. Bir kez olsun hadi kahve içelim demişliğim yoktur. Geçen yaz İzmir'e davet etmişti beni mesela, gitmek istedim, ama bazı sebeplerden gidemedim. Önümüzdeki yılbaşı için Fatma'yı da alıp bir yerlere gitmeyi teklif etti. Bir kez olsun böyle bir plan ya da davet benden gitmiş değil. Dahası, bu iş yerinde iki yıldır çalıştığımı, kendim memleketimden ayrılıp buraya geldiğimi, burada hiçbir tanıdığım olmadığını biliyor, vakit geçirip sohbet edecek bir arkadaş ihtiyacım olduğunun farkında. Bütün bunlara rağmen kendisine, hatta "herkese" yazdığımı ima etmesi rahatsız etti beni. Öyle önüne gelene yazan biri olsam pek umursamam. Ama dışarıdan böyle görülmek beni rahatsız ediyor.

Ben yanlış mı anladım? Yoksa gidip konuşmalı mıyım bütün bunları? Dışarıdan bakınca bu olay nasıl görünüyor?
0
gregor samsa ya donusen bocek
(13.11.24)
öncelikle, o anda niye sormadın "kime mavi boncuk dağıttığımı gördün?" diye?

eğer anlattığın gibi, oda arkadaşın sürekli seni bir yerlere çağırmış da sen gitmediysen, oda arkadaşının da sende hafiften gözü varsa hafiften içerlemiş olabilir, bana sanki öyle geldi. kadın erkek ev arkadaşı mı olur aw taşın o evden.
0
titanyum22
(13.11.24)
"oda arkadaşı" yanlış anlaşılmış :)) oda derken iş yerindeki odadan bahsediyorum. mesai arkadaşım yani. o anda sormadım, çünkü hem afalladım hem de o anda acil bir işim çıktı, kalkıp gitmek zorunda kaldım.
0
🌸gregor samsa ya donusen bocek
(13.11.24)
Yok sen yanlış anlamamışsın, ama oda arkadaşın seni yanlış anlamış.

1. İnsanlara davranışların gayet özgüvenli, güleç ve kibarsa bu kadınları etkiler, janti bulunursun. Üzerlerine alınan çok olur.

2. O seni beğeniyordur, senin de onu beğenmeni arzularken davranışlarını yanlış yorumlamıştır.

3. Yetiştiği kültürde erkekler senden çok farklıdır, senin gibi davrananlar muhakkak mavi boncuk dağıtıyordur, seni de öyle algılamıştır.

4. Yapı olarak flörtöz bir tarzın vardır farkında değilsindir ama o farkında olabilir.

Seç birini. Aklıma gelmeyen varsa buradakiler de yazarlar.

Bence onunla sen konuş, bahsettiğin medeniyet seviyesinde tabii. Bence çok çok daha iyi olur.
0
muhayyer divan
(13.11.24)
ahahahahha, evet bende mavi boncuk çok diye kesip at konuyu, ona neymiş mavi boncuk dağıtıyorsan noolmuş yani? üff çok kötü bişiy mi?

kafana takma böyle lafları, bunlar seni etkilemek, övmek için söylenen laflar. seni öyle görüyorsa öyle görsün, ne olacak? dünyanın sonu mu? gazetelerde televizyonda fotoğrafın mı yayınlanıyor ne oluyor yani? ne zamandır seni böyle görüyormuş diyelim, eee ne oldu yani şimdiye kadar ne sonuç var? yok. ee demekki kafaya takacağın bişi de yok. evet öyleyim diyip geçiceksin.

tam olarak hani niyetle söylediğini, amacını ondan başkası bilemez, bazen kimi laflar sadece bişi söylemiş olmak laf olsun da torba dolsun diye ortaya random atılan laflardan ibaret, senin kafanda kurduğun her bir şey hayal ürünü birer senaryo. işine gücüne muhabbetine bak sen.

gidip konuşursan da amaan ben öylesine söyledim niye takıyosun diyecek ne diyeceksin? ben sana çok değer veriyorum söylediğin her şey hayatımı değiştirecek, etkileyecek kadar önemli benim için mi diyeceksin?
0
selam
(13.11.24)
ben de okuyunca, iş yerindeki arkadaşımla aynı zamanda aynı odada/evde yatıp kalkıyorsunuz anladım.

kim "ofis arkadaşım" ya da "iş arkadaşım" yerine "oda arkadaşım" der ki?

o yüzden sen baştan haksızsın :) işin şakası bi yana

sen bir erkek olarak iki kadına, hele de iş arkadaşım olan iki kadına neden özelini açıyorsun? muhtemelen paylaşmak konuşmak dertleşmek istedin ama yanlış kişileri seçmişsin. bir erkek olarak kadına aşk acını anlatmamalısın.

bak en ufak bir açığında sana hemen lafı sokmuş. kafasındakini diline dökmüş. demekki arka planında kafasında senle ilgili neler düşünüyor...

bir de son paragrafta yazdıkların biraz abartılı bence. bu kadar abartılacak, büyütülecek bir konu değil. ben olsam gülüp geçerdim. hatta tam tersini yapıp "evet hoşlanndığım kişilere mavi boncuk dağıtıyorum" derdim. tekrar konusunu açmak bence gereksiz.

enteresan bir ortamınız var gibi. oda arkadaşım dediğin kadın seni neden fatmayla 3 lü beraber tatile çağırıyor ki, ne alaka?
0
neden beni sevmedin
(13.11.24)
Bu konu neden kafama takıldı'nın cevabı şu: Açıkçası bu "ofis arkadaşım" :) biraz dedikoducu, biraz da değil, epey dedikoducu. İş yerinde hemen herkesle sohbeti var. Ve yine açıkça söylemek gerekirse çenesinin yayları biraz gevşek biri. Her şeyi her ortamda anlatabilir. Bu ne sorun yaratır? Yukarıya benim böyle bir görüntüm yansıyabilir ki epey sorun çıkarır bana, hatta burdan kovulmama bile yol açabilir. Bu uç bir ihtimal olsa da ikinci bir durum şu: Bu iş yerinde belki birine ilgi duyacağım, ama ofis arkadaşım sayesinde hovarda etiketi yediğim için belki de reddedileceğim. İş yerinde herkesin bu konuda çok "ahlaklı" olduğunu iddia edemem, ama lafta herkes ahlaklıdır. Bir kurban buldular mı onu kesmekte sakınca görmezler yani.

Özelimi neden açtım, evet bu haklı bir soru. Ama ben iki yıldır hiç kimseyi tanımadığım bir şehirde yaşıyorum. Bir yıl önce yaşadığım ilişki gerçekten çok yıprattı beni. Konuşacak, dertleşecek kimsem yok. Zaten bu insanlara bir yıldır hiçbir şey anlatmış değilim. Ama orada samimi bir ortam oluşunca söylemiş bulundum. Dahası Fatma aslında çok sevimli bir kadın. İki yıl önce boşanmış, bunun etkilerini atlatamamış. Biraz kendime yakın buluyorum onu (duygusal bir yakınlık değil bu kesinlikle). Boşanma sürecinden bahsetti, yaşadıklarını anlattı kısaca, ben de zaten içimde tutmakta zorlanıyorum bunları aylardır, öyle ağzımdan döküldü.
0
🌸gregor samsa ya donusen bocek
(13.11.24)
Sınırları çizmek önemlidir. Olayı irdelemeye gerek yok bence. Siz ne yapmışsınız, onlar ne düşünmüş yada dusunmus olabilirler? Bunlar boş seyler. Olay sizi rahatsız hissettirmis ise size yapılan yanlıştır o kadar. Uygun ve yalnız oldugunuz bir anda kendisi ile konuşun duruma açıklık getirin ve tepkinizi sakinlikle ama kararlılıkla ortaya koyun. Hayat zaten kendi başına zor iken hiç haddi olmayan insanların sizi, kişiliğinizi ve hayatını böyle fütursuzca diline dolayamaz.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(13.11.24)
bırak ya konuşsun. çenesinin yayları gevşek birinin dediklerine kimse kolay kolay inanmaz zaten.
0
titanyum22
(13.11.24)
dedikoducu biriyse ve herkese mavi boncuk dağıttığını düşünüyorsa çoktan konuşmuştur, onu kim tutacak ki, henüz kovulmadığına göre ya kimse inanmıyor yada kimse iplemiyor. sen mavi boncuk dağıtıyorsun da alanın hiç mi suçu yok :)

salla gitsin, üstüne düştükçe çok daha boka sarar her şey, söylenenler değil yaptıklarındır seni gösteren, yoksa insanın ağzı torba değilki büzesin.
0
selam
(14.11.24)
(2)

Github daki indirilen dosyaları neyle açıyorlar? bir türlü çözemedim- örnek

Zetnikov
mesela bu adresteki şeyi indiriyorum zip olarakhttps://github.com/glubsy/livestream_saverama içinden exe falan cıkmıyor bunu nereye yapıstırıp program yapıyorlar?yazılımcı sıtesı gıbı bısı galıba bu github
mesela bu adresteki şeyi indiriyorum zip olarak

github.com

ama içinden exe falan cıkmıyor bunu nereye yapıstırıp program yapıyorlar?

yazılımcı sıtesı gıbı bısı galıba bu github
0
Zetnikov
(13.11.24)
onu indirmiyorsunuz. aşağıda installation kısmını takip etmeniz gerek. ctrl+f ile orayı bulun.
örneğin ilk adım olarak cmd'ye girip
git clone github.com

yazmanız gerek. sonrası da devamında yazılmış. ama bilgisayarınızda git yoksa onu yüklemeniz de lazım. ayrıca "dependencies" kısmındaki her şeyin yüklü olması lazım.

program tamamen cmd ile çalışıyor, çift tıklayıp çalıştırılan bir şey değil yani.
0
herzan
(13.11.24)
@benim icin hic boyle suslenmemistin, aferim iyi trollemişsin, böylece adamın işini gücünü aksat sonra da karşısına geç gevşek gevşek gül, kafana sıkarsa doğal seleksiyon deriz noolcak.

@zetnikov, hocam hiç bilmeyene bişiyler anlatmak biraz zor, bilgisayarına python'ı nasıl kuracaksın onu bir öğren (ask to google), sonra o dökümanda yazılanları takip et. illaki bişiyler patlayacak çatlayacak, hata mesajlarını al google'a yapıştır, yönergeleri takip et, yada bütün bunları chatgpt'den yardım al daha kolay olabilir.

o döküman: o sayfada aşağıda yazılanlar.
0
selam
(13.11.24)
(10)

Ülkemizde cinsellik oyuncaklarını erkekler neden tercih etmiyor?

summerof69
Muhafazakar kadınlar bile masturbasyon yapmak için seks oyuncakları kullanıyor iken, ülkemizde erkekler cinsel birlikteliğe çokyakın zevk verebilen ve elle yapılan masturbasyonun aksine duyarsızlaşmaya yol açmadığı için cinsel sağlığa da zarar vermeyen, erkekler için üretilmiş bu oyuncakları neden k
Muhafazakar kadınlar bile masturbasyon yapmak için seks oyuncakları kullanıyor iken, ülkemizde erkekler cinsel birlikteliğe çokyakın zevk verebilen ve elle yapılan masturbasyonun aksine duyarsızlaşmaya yol açmadığı için cinsel sağlığa da zarar vermeyen, erkekler için üretilmiş bu oyuncakları neden kullanmıyor? Tamam fleshlight gibileri çok ucube duruyor ama tenga gibi sıradan görünüşe sahip markalar da var.

Yurtdışında veli erkekler bile bunları kullanıyor iken, cinselliğin afrikası olan ülkemizde bu oyuncaklar neden tercih edilmez merak ettim. Beyler, neden kullanmıyorsunuz?

Teşekkürler.
0
summerof69
(12.11.24)
Türkiyede çeşitlilik yok, yurtdışında bir sürü seçenek var ve fiyatları da uygun
0
grimavi
(12.11.24)
Kanka ekmek olmuş kaç lira insanların bir de bunun için bütçe ayırmasını beklemek doğru olmaz ama alıp kullanan yok mudur vardır illa ki ama onlar da bunu uluorta söylemez söylerlerse "cinsel hayatı yok bunun püü" diye atıp tutarlar arkasından, ayrıca kullanılmıyor olsa satılmaz da, satıldığına göre demek ki kullanılıyor.
0
Bir ben var benden şurada
(12.11.24)
@bir ben, hatalı çıkarım. Sosyal medya ya da ürün yorumlarından ne oranda kullanıldığı tahmin edilebilir. Pek kullanılmıyor.

Ekmek kaç para olmuş ama bu hazzı kadından alabilmek için onbinlerce lirayı harcamaktan çekinmiyorlar. Bu oyuncaklar 1500 tl civarında ve 1 sene gider.
0
🌸summerof69
(12.11.24)
Öyle bir oyuncak olduğunu sanmıyorum erkekler için. Normal masttan daha fazla zevk verebilecek
0
Cezcez
(12.11.24)
Utanıyorlar çünkü. Bir kadının flört aşamasında olduğu erkeğin evinde 240 volt fuckmaster pro 5000 bulduğunu düşünün. Kimse inkar edemez, içinden "Kendini geliştirip kız tavlayacak zekası yok, bu oyuncağa kim bilir kaç para verdi ve ne tür sapıklıklar hayal ederek mastürbasyon yapıyor, ezik." diye düşünecek.
0
herzan
(12.11.24)
erkekler için oldukça fazla çeşitli oyuncak var ve satılıyor. yorum sayısına bakarak az satıyor argümanı gerçek bir argüman sayılmaz. sayılar lazım.

oyuncaklar duygusal boşluğu doldurabilecek bir şey değil. cinsel açlığın afrikası olabiliriz ancak cinsel açlık giderilince her şey yoluna girecek değil. kadın için on binlerce lira harcayanlar o paranın çok daha azını harcayarak hayatlarında beraber olamayacakları kadar güzel kadınlarla beraber olabilirler, escort müessesi ile, ancak konu cinsellik ile çözülmüyor.

kullanım oranı düşük argümanı için ise elimde sayısal veriler yok tabii bu argümanı doğrulayacak yada çürütecek, 35 yaşında evleninceye kadar aile ile oturan erkekler var, kadınların odalarına girilmezken erkeklerin odasına patır kütür giriliyor. erkeğin donu çorabı sağda solda gezerken aynı evdeki kadının hiç bişiyi ortalarda gezmiyor. kadın oyuncakları çok daha küçük boyutta olabilirken erkeklerinki biraz daha hacimli, saklaması daha zor.

temizlik ve saklama koşulları da hijyen konusunu getiriyor. öyle bir sene rahat gider değil yani olay, tenga sanırım 10 kullanım gibi bir limite sahip ki duruma göre kısalabilir, fleshlight daha fazla kullanım süresine sahip ancak yine de bir sene değil, bakteri gibi hususlar var.

birde kadınlara ait oyuncaklara yapılan yorumların (özellikle dildo, vibratör olanları) sahte veya kadın gibi görünen erkek profiller olup olmadıklarını nasıl belirledin?
0
selam
(12.11.24)
Hocam yorum sayısına göre kullanıcı oranını hesaplamak çok doğru bir çıkarım değil, yani insanların gerçekten bu ürünü aldıktan sonra "satıcı çok güzel paketlemiş" şeklinde bile yorum yapmazlar gibi sanki.
0
Bir ben var benden şurada
(12.11.24)
Erkeklerin herhangi bir mastürbasyon aracı kullanmasına eziklik ve küçümseme gözüyle bakılıyor. Hatta "ev yapımı oyuncak" diye sayfalarca tavsiyeler ve nasıl yapılırlar var. Onlarda daha büyük baskı var. Çünkü kadın duş başlığından, fallik sebzelere/meyvelere kadar her şeyi kullandığında çok tepki çekmiyor. Benzerini erkek yaptığında ise erkek o cisme tecavüz etmiş oluyor. Hatta haber değeri taşıyor. "Bu ülkede rulmana bile tecavüz ediyorlar" oluyor adı ve erkek gömme malzemesi çıkıyor.

Yani her iki cinsiyette de bulunan toplum baskısı ve utanmaya ek olarak erkeklerde bu konu var. Kadınlarda ise "özgürleştirici" bakışı var son dönemde. Yani muz ile mastürbasyon yapan kadın en kötü ihtimalle pornografik öge olarak görülüyorken sünger ve eldiven ile oyuncak yapan eleman ile kaç yıl dalga geçildi. Böyle bir senaryoda en iyi ihtimalle "otuzbirci abazan" ilan ediliyorsun.

Mastübasyon ve seks oyuncakları konusunda böyle bir iki yüzlülük var. Haliyle gidemiyor, korkuyor erkekler. Buna ek olarak @selam'ın bahsettiği bir takım şeyler.
0
nawar
(12.11.24)
Kimse soylememis

Bence en buyuk sorun saklamasi

Birde kisinin ozguvenli olup oraya gidip oyuncagi almasida lazim

Ayrica sex shop bulmasi cok kolay degil bence ben hoc gormuyorum etrafta
0
Zetnikov
(13.11.24)
- Kadınlar için olan ürünlerin basit ve ucuz modelleri varken erkekler için olanlar nispeten daha kompleks ürünler ve haliyle fiyatları daha yüksek. Türkiye'de satmak zor. Materyalleri de çok uzun süreler kullanmaya izin vermiyor.
- Kadınların bu ürünleri kullanması normal karşılanırken erkekler kullandığında otuzbirci abazan damgası yeme olasılıkları yüksek.
- Fleshlight gibi ürünlerin en kolay temizleneniyle uğraşması bile zahmetli. Yıka, alkolle temizle, kuruması için kenara koy... Kim uğraşacak her seferinde? Fayda/efor oranı düşük.
- Kadınların kullandığı vibratör, dildo gibi ürünler el yordamıyla basitçe simüle edilemeyecek şeyler. Vajinayı dolduracak bir ürüne ihtiyaç duyuyorlar. Erkek için içine penisini sokabileceği bir oyuncak o kadar elzem bir şey değil. "bu hazzı kadından alabilmek için onbinlerce lirayı harcamaktan çekinmiyorlar" düşüncesi yanlış. bir insanla beraber olmakla bir oyuncağa siki sokup boşalmayı aynı yere koyamazsınız.
- Saklama sorunu var. Fleshlight dediğiniz şey 1 litrelik kola şişesinden büyük bir ürün. Evde nereye koyacaksın? Yıkadıktan sonra kurusun diye kenara koyuyorsun, odanın içinde açıkta duran bir tane yapay am görünüyor kabak gibi.
0
kakaolu kremali biskuvi
(13.11.24)
(15)

40 yaşında bir cahil olmak

momento
Liseye kadar olan eğitim hayatım, derslerden kaçarak, haytalık yaparak geçti. Çoğunuzun da benzer bir dönemden geçtiğinizi tahmin ediyorum; ancak ben, hiçbir şey öğrenemediğimi yeni yeni fark ediyorum. Coğrafya, tarih, Türkçe... Aklınıza hangi ders gelirse, hiçbirine dair kayda değer bir bilgiye sah
Liseye kadar olan eğitim hayatım, derslerden kaçarak, haytalık yaparak geçti. Çoğunuzun da benzer bir dönemden geçtiğinizi tahmin ediyorum; ancak ben, hiçbir şey öğrenemediğimi yeni yeni fark ediyorum. Coğrafya, tarih, Türkçe... Aklınıza hangi ders gelirse, hiçbirine dair kayda değer bir bilgiye sahip olmadığımı fark ettim. Tabii ki kitap da okumadım, kimse sevdirmedi.

Bu durumu nasıl göremedim? Nasıl bu yaşıma kadar hayatta kaldım? İnanın, kendime her gün bu soruyu sormaktan yoruldum.

Son üç yılımı adeta bir "hayatsız" gibi geçirdim. Benimle iletişim kurmaya çalışan herkesten uzaklaştım, bir şeyler paylaşıp beraber bir şeyler yapmak isteyen herkesten kaçtım. Çünkü kendi içimde kendimi hiç affedemedim.

Hayatı bu kadar boşuna geçirdiğimi düşünmek beni kahrediyor ve hayatıma devam etmekte zorlanıyorum.

Eğer bana söyleyecek bir çift lafınız varsa, duymak isterim..
0
momento
(10.11.24)
gecmisi düsünme ve gelecege odaklan. mesela su an türkiye tarihiyle ilgili bir kitap alip okuyabilirsiniz, istiyorsaniz.
gecmisteki olumsuzluklari düsünmek pesimist, gelecekte olabilecek iyi seyleri düsünmek optimist bir bakis acisidir. opstimist düsünmeye calisin derim.

biraz da kendinize haksizlik ettiginizi düsündüm. türkce derslerini önemsememissiniz ama yazdiginiz yazida bir yazim hatasi ben bulamadim.

sizinle iletisime gecmeye calisanlarla siz iletisime gecmeye calissaniz mesela su anda?
0
robert bosch
(10.11.24)
yaşadığın sürece hiçbir şey için geç değil. bugün başla. kimseye yetişmek zorunda değilsin. ne istiyorsan sadece kendin için yap.

70 yaşında eline ders kitabı dışında kitap almamış, alsa da nasıl okunur bilmeyen sözde üni mezunu bir babanın evladıyım. hayatı pohpohlanarak geçtiği için her şeyin en doğrusunu bildiğini sanarak bu yaşa geldi. kendini Allah sanıyor. kahvehane dayıları babamdan daha kültürlüdür. en azından oturup konuşabilirsin. beterin beteri var, bil diye anlattım.

eksiklerinin farkında olmak öyle büyük bir erdem ki anlatamam. 40 yaşında kendi nefsinin zincirlerini kırıp bunu yazabilmek büyük bir savaş galibiyeti. kendinden vazgeçme.
0
titanyum22
(10.11.24)
Hepsinden önce yapmak istenen bir şeyi önce sevmek lazım.
Kitap okuma alışkanlığı kazanmak isteyen en başta cep kitaplarına bakmalı.
20 ciltlik kitaplara bakarak okuma alışkanlığı kazanmak öyle kolay değil.

Yayınevlerinin indirimli kitap satışı dönemindeyiz. İlgili olduğunuz konulardan 8-10 kitap alın.
Ayrıca ikinci el kitapları da alın ve kafanıza uyan bir kaç arkadaşınız olsun.
Ama telefonlarında sonu
..bet ile biten ve casino uygulamaları, tiktok olmasın.
Paradan, kredi borçlarından da sürekli bahsetmesinler.
Kısacası dağınık kalmanıza sebep olan gereksizleri üstünüzden atın, bir çok farklı uğraştan kendinizi bir iki yola/alana yöneltmeye bakın.

Düzgün bir okur değilim ama bazen konu hakkında arama yaparken tezleri de indirir bakarım. Oysa akademik bir yönümüz de yok.

Telefon rehberimde (mecburen) onlarca no kayıtlı
WhatsApp durumlarında ise ara ara sadece iki kişi kitaplar hakkında bilgi paylaşımı yapıyor.
Öylesine de değil. Kitaplara yakınlıkları var.
0
diyecevaplandı
(10.11.24)
İçtenlikle yazdığınızı içtenlikle okudum.

Önce kendinizi affedip barışmalısınız. İlk paragrafınız 90'larda çocukluk yaşayan herkesin eğitim hayatının özeti denebilir, ki ben de buna dahilim. Çaresi kitap. Benim kitapla ilişkim görücü usulü gibiydi; mecburiyetle başladı, aşkla devam etti. (17 Ağustos depremi, elektrik-su yok, çadırda mumla tek yapılacak şey okumaktı, okudum.) Sonra bir baktım, mizah, gündem, geçmiş, gelecek, siyaset vs. hemen hemen her konuda muhatabımı sıkmadan meşgul edecek birkaç kelam söyleyecek hale gelmişim.

Alın kitabınızı, dışarı çıkın. Park olur, kahveci olur, su kenarı olur, okuyun. Okuyun ama izole olmayın, kendinizi hayattan soyutlamayın. Gözünüz satırlarda iken kulağınız hayatta olsun. İnanın, düşündüğünüzden çok kısa sürede bakış açınız yenilenecek, hayatınızdaki her şey iyiye gidecektir.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(10.11.24)
Hocam türkiyede birçok insan maalesef ailesi bilinçli değilse çok da bilgi ve kitap okuma alışkanlığı yönünden bir şey alamıyor ve almadığının bilincine varamıyor. Bu bir arz talep meselesi. Beterin beteri var dersek bizim kınadığımız keko dediğimiz getto gençlerine sorsanız her tecrübeyi o yaşta edindiklerini ve gerisinin boş olduğunu söyler. Toplum bizi şekillendirir ve olmamız gerektiği şeye ikna eder. Ancak farkındalığınız yüksekse bu normlardan çıkıp, en iyisini yapabileceğinize inanırsınız. Ya da çok zeki iseniz… bu saydıklarım da buradaki çoğu kişi gibi sahip olunmayan şeyler. Bu yüzden iş şansa, bilinçli aileye düşmeye kalıyor. O da düşük bir şans olduğu için iş buraya varıyor.

Yani özetlersek kendinizi öncesi için suçlamayın ama o farkındalık oluştuktan sonra yani şu andan itibaren kendinizi geliştirmeye bakın. Yapmazsanız artık suçlandırmak için bir nedeniniz var.
0
filipis
(10.11.24)
Lisede tarih, türkçe ve coğrafya öğretilmez zaten.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(10.11.24)
Hic bilgisayar kullanmadin mi hocam
0
Zetnikov
(10.11.24)
gecenlerde tanidigim bir eleman yanima geldi, cep telefonu verdi dedi bak burda birsey yazdim, bunu ingilizceye cevirir misin mdedi. eleman 50li yaslarda, boya ustasi. tahminen ortaokul mezunu falan, belki lise terk olabilir.

yazdigini 3 kere okudum, genel olarak bile ne dedigini tam anlamadim. abi dedim sen bana ne demek istedigini turkce anlat, ben onu cevireyim dedim cunku bunu cevirmem imkansiz.

ozetle, ortalama bir ulkem insani kafasindaki yaziya dokemiyor. Bu ve bunun gibiler bir sekilde hayatta kaliyor, adam ustune yurtdisina cikmis, sifir ingilizce is alip, iskele falan kurup bina boyuyor, kazandigi para ile de turkiye'de tahminim 3-5 daire coktan almistir.
0
cooperr
(10.11.24)
Türkçe'yi gayet güzel kullanıyorsun. Dil bilgisini çoğumuz unuttuk. Coğrafya ve tarih desen unutmaya yüz tutmuş durumda. Sağlığın sıhhatin yerindeyse kafana takma devam et hayatına.

Bol bol gez.
0
HellKeePer
(10.11.24)
Seninle aynı durumda olup, bunu hayat boyu fark etmeden yaşayıp giden ne kadar çok insan var. Sen fark etmişsin, eksikliğini hissetmişsin, kendini daha ileri taşımak için bir adım atmışsın.

40 çok genç olmayabilir, ama yaşlı da değil. Bu memlekette senin yaşına kadar okuma yazma öğrenemeyen insanlar var, 60 yaşında üniversite kazananlar var, var da var.

Bak uzağa gitme, benim babam zamanında okuyamadığı okulunu elli yaşından sonra bitirdi. Deli gibi ders çalıştı, kendini geliştirdi.

Sevgili kardeşim, kendini geliştirmenin sonu yok. Sadece başlangıcı var. Sen o başlangıcı geçmişsin.

Önemli olan ileri bakmak, önüne odaklanmak. Bundan sonrası için umutsuz olacağın hiçbir durum yok. Bugün başlamak için seni durduran hiçbir şey yok. Hemen hayata sarıl. Kendini ilerletmek için minik adımlarla hayata yeniden atılmaktan korkma.

Ne yapacağını, nereden başlayacağını bilmiyorsan sormaktan çekinme. Unutma, bu konuda seni yargılayan, ayıplayan olursa onlar okuduğundan da bir şey anlamayanlardır. Kafan karıştığında, ne yapacağını bilemediğinde sormaktan çekinme.

Yolun bahtın açık olsun.
Sevgiler.
0
babilfish
(10.11.24)
her sabah kalkıp internetten bir gazetede ilgini çeken şeyi okuyup o konuyu 1 saat araştıracaksın
bulduğun şeyleri not edip
konuyu kendi kendine anlatacakasın, ses kaydı alırsan daha iyi
1 senede ortamların en bilgili insanı olursun

istihbarat ajanlarının rutiniymiş bu
0
bir soru sorcam
(10.11.24)
orta okul mezunuyum, lise 1 sonrası ayrıldım, çalışmaya başladım. sen en azından liseyi bitirmişsin, bundan sonrası senin elinde.

hayat dediğin şey, tarih, coğrafya, türkçe değil ki? bunlar çocukları mesleklerine hazırlamak için verilen şeyler, böylece çocuk hangi konuda ilgisi olduğunu keşfedecek, mesleğini buna göre seçecek.

elektrik mühendisi adamda coğrafya mı var? çoktan unuttu gitti, tarih falan kalmadı, türkçeyi de belki en son tez yazarken, sağa sola rapor yazarken, bir şeyden çeviri yaparken kullandı. geri kalanı konuşma zaten.

kimya mühendisinin, kimyagerin umurunda mı timur nerelere girmiş, ne zaman girmiş, kaç gün kapışmış kiminle evlenmiş falan :)

bir şey bilmiyorum diyorsan bildiklerinin, bilmediklerine nazaran minnak bişi olduğunu fark etmişsin, "tek bildiğim hiç bir şey bilmediğimdir" sözüne denk aslında. bilmem kaç yüzyıl önce yaşamış adamla aynı sözü söylüyorsun, onunla aynı düşüncedesin. o herif ne kadar değerli ise sende o kadar değerlisin aslında.

ilgi alanların varsa o ilgi alanlarına ait araştırma yap, sana ilginç gelen şeyleri kurcala, bu şekilde evet fatih topları nerede dökmüş nasıl dökmüş öğrenmezsin ama ilgi alanlarındaki bilgi de sokaktaki adamda olmaz.

şimdiye kadar öğrenmemiş olman bundan sonra öğrenemeyeceğin anlamına gelmez.
yemek yapmayı bilmiyor musun? öğrenirsin. denersin, çocukken imkanın olmayan bir sürü şeye sahipsin, kurcalarsın. o dönemde anlamadığın her şeyi bu gün çok kolay anlayabilirsin. hocam bunlar gerçek hayatta ne işimize yarayacak lafı neden söyleniyor liselerde? tecrübemiz yok, ne boka yaradığını bilmiyoruz, saçma geliyor öğrenmeyi red ediyoruz.

örnek vereyim; küme kavramı, hatırlarsın kümeler vardı, kesişim kümesi, cart kümesi curt kümesi, bir gün bu küme kavramlarının veri tabanı tasarımında kullanıldığını öğrendim, mesleğim yazılım, oturdum 3 günde kümeleri tekrar okudum, artık ne işe yaradığını bildiğim için bir hocanın bunu öğreneceksin demesine, emir vermesine, kontrol etmesine gerek kalmadı. heves ettim.

neye ilgin varsa o konuda okuma yapabilirsin, youtube bir lebi derya olmuş hemen hemen her bok var artık. google araması yerine youtube araması yapıyorum, en baba bilgili insanların anlattıklarını izliyorum. eskiden anlamadığım şeyleri anlıyorum aa diyorum böylemiymiş, ulan ne salakmışım falan.

sende yaparsın, üstündeki ataleti atıp dik dur.
0
selam
(10.11.24)
her tohumun filizlenme, her fidanın büyüme ve meyve verme süresi farklıdır.
Sizin bir şeylerden rahatsızlık duyup durum değerlendirmesi ile sorununuzu tespit etmeniz bile olumlu bir gelişme.
teşhis konduysa tedaviye geçilmeli ki tedavi de az çok belli. Meraklı olup bir arayışa girmek.
Kolay gelsin.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(10.11.24)
saçmalama hocam. yakın yaşlardayız. ben öğretmenim. cahil insanı az çok tanırım. sadece şu yazdığını okuyarak senin cahil biri olmadığını görebiliyorum.
0
ya ben lan neyse
(10.11.24)
Cahil olsaydın cahilim demezdin. Ayrıca çoğumuz da herşeyi bilen insanlar değiliz.
0
rodeocu
(10.11.24)
(6)

Arkadaşımın balığını öldürdüm

tahirkemalbozoglu
Arkadaşım yurtdışına giderken evinin anahtarını verdi, evde tadilat olduğu için ustalara ve arada balığa da bakmam yönünde benden rica etti.. Bende iki güne bir gidiyordum. Salondaki balık şakire de yem verdim küçük küçük. verdikçe costukca cosuyordu, gariban. ufak ufak verdim yeminle, fakat tekrar
Arkadaşım yurtdışına giderken evinin anahtarını verdi, evde tadilat olduğu için ustalara ve arada balığa da bakmam yönünde benden rica etti.. Bende iki güne bir gidiyordum. Salondaki balık şakire de yem verdim küçük küçük. verdikçe costukca cosuyordu, gariban. ufak ufak verdim yeminle, fakat tekrar gidip baktığımda dibe çökmüş duruyor. Hafif dürttüm yok, gitmiş. Ben de fotosunu çekip petshopa gidip benzerinden aldım akvaryuma koydum iyi mi :(( Ancak içim hiç rahat değil, sakiri görüyorum desem yeridir rüyamda. Arayıp şakir öldü dostum başımız sağ olsun diye haber vereyim mi?
0
tahirkemalbozoglu
(07.11.24)
ben de patronumun balığını öldürmüştüm. bi de stajyerdim daha. elim ayağım tütremişti korkudan :D balığa iyilik yapıyım dedim suyunu değiştirdim. meğerse dinlenmiş su koymak lazımmış. 1 gün sonra nakavt oldu. aynı balığı petten bulup koydum. 1 hafta filan anlamadı kadın. neyse sonra dayanamadım itiraf ettim.
0
turuncu tonlarda
(07.11.24)
söyle bence. balık ölümü çok üzmez. çok kolay ölüyor zaten balıklar.
kuş falan olsa kötü ama. itiraf ederdim ben olsam. benim de 3-4 balığım öldü daha da bakmadım.
0
jelly bear
(07.11.24)
Balığın cinsini yazmamışsın da Betta ise eğitimli balık olabilir. Anında anlar. Üzülecektir.
Söyle bence
0
Mirket
(07.11.24)
Söyleyin. Aynısından alıp yerine koymak çok çiğ bir davranış.
Tamam bilerek yapılmamış, kötü bir durum olmuş tabii ki üzülür ama elden gelen bir şey yok. Söylemek varken bu şekilde fark ettirmemeye çalışmak net bir şekilde kötülük.
Bir sit-com içinde değilseniz böyle şeyler yapmamalısınız.
0
mutekebbir
(07.11.24)
alıştıra alıştıra söyle, önce depresyona girdi de, sonra yemek yemeği bıraktı de :D
0
selam
(07.11.24)
Çöp karakter
0
Shepard
(07.11.24)
(7)

Yurtdışında otellerde kalanlara soru

titanyum22
Selamlar. Şimdi ben sağlık turizminde çalışıyorum ve gelen hastalara konaklama sağladığımız bir otel var. Eğer hasta yanında birini getirirse, otel ek ücret çıkarıyor. Kahvaltı dahil buna. Bazı klinikler refakatçi ücretini karşılıyor ama biz karşılamıyoruz. Hepsi olmasa da bazı hastalar bunu çok büy
Selamlar. Şimdi ben sağlık turizminde çalışıyorum ve gelen hastalara konaklama sağladığımız bir otel var. Eğer hasta yanında birini getirirse, otel ek ücret çıkarıyor. Kahvaltı dahil buna. Bazı klinikler refakatçi ücretini karşılıyor ama biz karşılamıyoruz. Hepsi olmasa da bazı hastalar bunu çok büyük sorun ediyor.

Şimdi ben Türkiye'de hangi otele gittiysem bu uygulama var. Yani oda kahvaltı değil sadece oda tutsam bile, ikinci veya üçüncü kişi için ek ücret isteniyor. Ben bunu normal buluyorum. Çünkü bir kişinin kaldığı odanın harcayacağı su elektrikle iki kişininki aynı değil. Keza o odanın temizliği öyle.

Fakat bazı hastalar bu konuda resmen bizimle kavga ediyor, aynı odada kalan ikinci kişiden neden ücret alıyorsunuz diye. Benim merak ettiğim, bu olay sadece Türkiye'de mi var? Yani diğer ülkelerde bir odada 2 veya 3 kişi kalsan da ekstra ücret alınmıyor mu? Yoksa bu yaygın bir uygulama da hasta beni ikna etmek için mi öyle diyor merak ediyorum. Teşekkür ederim

edit: hastalar yurtdışından geliyor bunu yazmayı unutmuşum
edit2: refakatçi ile fiyat 2 katına çıkmıyor, günlük 30 Euro ekstra alınıyor. Normalde gecesi 150 Euro. kahvaltı dahil.
0
titanyum22
(05.11.24)
cogu yerde ucret aliniyor.

nadir olarak bazi yerlerde 'oda' kiralaniyor, 1-2-3 kisi de kalsan ayni parayi veriyorsun ama cok az denk geldim boyle yerlere
0
fakyoras
(05.11.24)
tek kişi için fiyat 1 birimse iki kişi için 2 olmuyor ki. sembolik oluyor tek kişi kalsanız bile iki kişilik odada.

bence tam tersi. genelde oda kiralanıyor. her şey dahil vs konseptler değilse. bookingden bakın çoğu yerde çift kişilik odada tek de kalsanız iki kişi de kalsanız fiyat aynı. en azından bana böyle denk geldi. ama tek gitsem ne olur çift gitsem ne olur diye de incelemedim.

turizimciler daha iyi açıklar. ama iki kişilik odada tek kişi kalcam derseniz 2 kişinin kaldığının neden yarı fiyatına versin ki size. odayı işgal ediyorsunuz. en fazla duş ve 2 sifon kadar su farkeder.

ama ben de hasta olsam refakatçimin ücretinin karşılanmasını isterdim ne olursa olsun.
0
jülsezar
(05.11.24)
İtalya'ya arkadaşımı ziyarete gitmiştim. Roma ve Floransa'da sadece kendim adına oda tuttum. Ama arkadaşım iki yerde de benimle kaldı. Roma'daki otel sadece arkadaşımın da turist vergisini vermesi gerektiğini söyledi (sonra onu da almadı gerçi). Floransa'daki otel biz iki kişi gelince ek bir ücret ve yine vergi aldı. Veri olarak yazayım dedim.
0
peki madem
(05.11.24)
oda tek kişilik, iki kişilik diye düşünme, yatak ile ilgili odanın kaç kişilik olduğu. oda boyutları çok değişmese bile yatak boyutu değişiyor, yatakların biçimleri değişiyor, bazalar değişiyor.
0
selam
(05.11.24)
yoo yurtdışında da ek ücret alınır. çift kişilik fiyatla tek kişilik farklıdır. ama genelde ufak fark olur. atıyorum tek kişiliğe 1.5 ödediyseniz iki kişilik 2 olur gibi.
0
jelly bear
(05.11.24)
Kendilerince haklılar çünkü odalar genelde iki kişilik. O yüzden de fiyatlarda tek kişi ile iki kişi arasında fiyat farkı ya yok ya da çok az (Hatta şimdi Booking'ten birkaç yere baktım, neredeyse hiçbirinde fiyat farkı olmadı)

Kahvaltı gibi bir şeye ek ücret istenmesi normal ancak konaklama için otelde normalde bir kişi tek başına otele gitse ne kadar ücret alacaklarsa o kadar para istiyorlarsa aslında şirket olarak siz de kazıklanıyorsunuz, çünkü otel tek oda satıp iki oda parası alıyor; biri sizden biri de müşteriden.
0
salihdt
(05.11.24)
hatrı sayılır ülkede konakladım, oda fiyatı verdim hep. bulduğum otele 2 kişi gideceksem arama kısmında kişi sayısını 2 yapınca eğer oda tipi değişmiyorsa (family room vs) fiyat değişmez (yüzde 90).

her şey dahil otellerde genelde kişi sayısı değişince fiyat farkı çıkıyor. bir de bazı otellerde tek kişilik odalar var. gerçekten tek kişilik (oda küçük ve küçük bir yatak var). o tarz otellerde de kişi sayısı artınca oda upgrade olduğu için fiyat değişiyor.

sağlık turizmi için kaldığım otelde 2. kişi için fark çıkarsalar ben de ödemek istemem. ya baştan ağzını arayıp 2 kişilerse baştan yüksek söyleyin fiyatı (sonrada tek kişi gelicem derse, size indirim yaptık dersin) ya da otelleri zorlayın bence.

(bu arada türkiye'de çok fazla otel deneyimim yok, genelde avrupa,asya,amerika)
0
brkylmz
(05.11.24)
(5)

database mimarisi

hlt1985
merhaba, bir yemek tarifleri web sitesi yapmak istiyorum. sitenin databse'i için bir şema çıkardım. konunun uzmanı değilim, yazılımcı değilim, hobim sadece. bu yapı doğru mu yanlış mı yol gösterecek biri var mı?Sitenin amacı: kullanıcıların girip üye olabilecekleri, benim eklediğim yemek tariflerini
merhaba, bir yemek tarifleri web sitesi yapmak istiyorum. sitenin databse'i için bir şema çıkardım. konunun uzmanı değilim, yazılımcı değilim, hobim sadece. bu yapı doğru mu yanlış mı yol gösterecek biri var mı?

Sitenin amacı: kullanıcıların girip üye olabilecekleri, benim eklediğim yemek tariflerini görebilecekleri yorum ve puan bırakabilecekleri bir site.

ibb.co

yorumlar için şimdiden teşekkürler!:)
0
hlt1985
(30.10.24)
User spesific alanları neden profile diye bir tablo oluşturarak orada tutuyorsunuz? User'a dair ikincil düzeyde bilgiler için bir tablo oluşturulacaksa bunda sorun yok ancak email, telefon gibi bilgiler user tablosunda tutulmalı bence

İngredients tablosunda gıda malzemelerini tutabilirsiniz, böylelikle bu tabloda tek bir domates kaydını kullanarak bir çok recipe de domatesi kullanabilirsiniz.

Bir recipe'ye select attığında malzemelerin de bu sorgu ile gelmesini beklerim. Recipe'ye birden fazla ingredient kolonu ekleyerek (ingredient1, ingredient2, ingredient3.... Bu best practise değil ama istediğiniz kadar nullable kolon oluşturmakta özgürsünüz.) ingredient tablosundaki entity'nin id'sini burada foreign key olarak gösterebilirsiniz.
0
war of the world
(30.10.24)
RecipeIngredients adında bir junction table ile tarif-malzeme ilişkisini tutmak daha sağlıklı. Ekstra 20 tane kolon eklemeye lüzum yok
0
war of the world
(30.10.24)
eğer bunu online bir şeyde yaparsan yardımcı olmak daha kolay olur, burası şöyle burası böyle olur diye.

ingredients bağımsız bir tablo olmalı,

recepie_ingredients diye bir tablo oluşturup tarifte kullanılacak malzemeleri bağlayabilirsiniz daha kolay olur.

instructions da order olmalı, düşün kü tarifte yağı tenccereye koyun soğanı kavurun kısmı en sona geliyor. çünkü unutulmuş, sonradan eklenmiş.

çoğu instructions aynı aslında onlarıda da ayırabilirsiniz,
(hemen hemen her yemekte, yağı koy, soğanı kavur, salçayı ekle gibi)

recepie_photos diye bir tablo olmalı (fotoğraflar, çoğul) ve receipe_videos da olmalı.

user varda bu user ne haklara sahip o belli değil,

perms diye bişi olmalı, birde user_perms, perms de admin, user, moderator vs. gibi şeyler olacak ki kimin neyi yapabileceğini belirleyebil.


bu dediklerim tamamen normalizasyona dönük tavsiyeler, aslında tek düz bir tablo ile de çözebilirsiniz işinizi, daha hızlı ve kolay olur zira o tarifleri yazarken bir şeylerden bir şeyler seçip, sıralamasını yapmak oturup komple yazmaktan zor.
0
selam
(30.10.24)
chatgpt'ye isterleriniz söyleyin yapsın.
ayrıca sizin yapıda nosql dbde iş görür ve hızlı olur.
0
nuisance2
(30.10.24)
1- Profil ve kullanıcı tabloları çakışıyor.
2- Bazı tablolarda veri tipleri yanlış atanmış. Örneğin, comments tablosundaki recipe_id alanı varchar, profile tablosundaki phone alanı ise int olarak tanımlanmış.
3- Gözüme çarpan en büyük eksiklik rol bazlı bir yönetim olmaması. Bir kullanıcı sisteme logn olduğunda, admin mi, editör mü yoksa standart bir kullanıcı mı olduğunu belirlemek için bir rol yönetim mekanizması eklemeniz gerekir.

İlk bakışta gözüme çarpanlar bunlar.

edit: yazım error
0
datnet
(31.10.24)
(6)

Türkçe tarih yazımında başa 0 koyma

jacque
6 Kasım 2024 mü 06 Kasım 2024 mü daha doğrudur veya 6.11.2024 mü 06.11.2024 mü?Bununla ilgili benim bildiğim bir kural yok. ChatGPT'ye sorunca 0 yazılmaz diyor ama bence kesinlikle doğru olanı 0 ile yazmak.Bulabildiğim tek kaynağı aşağıda paylaşıyorum, onda da tam olarak doğrusu budur dememiş..https
6 Kasım 2024 mü 06 Kasım 2024 mü daha doğrudur veya 6.11.2024 mü 06.11.2024 mü?

Bununla ilgili benim bildiğim bir kural yok. ChatGPT'ye sorunca 0 yazılmaz diyor ama bence kesinlikle doğru olanı 0 ile yazmak.

Bulabildiğim tek kaynağı aşağıda paylaşıyorum, onda da tam olarak doğrusu budur dememiş..

anabilgi.anadolu.edu.tr
0
jacque
(30.10.24)
6 Kasim
06.11 seklinde. 06 Kasim olmaz
0
kuehles blondes
(30.10.24)
bunun yazılı bir kuralının olmaması ilginç. ama günümüzde genel kullanım 6 kasım 2024 veya 06.11.2024 şeklinde.

60'larda ay kısmı romen rakamıyla yazılırmış 6.XI.1965 diye. eski evraklarda rastlarsınız. 70-80'lerde yıldaki binler hanesi yazılmıyormuş 6.11.982 diye. başlarında sıfır var mı onu bilmiyorum.
0
kibritsuyu
(30.10.24)
Windows, tarih standardında Türkçe olarak 6.11.2024 diye yazıyor.
Almanca yaparsan 06.11.2024.
Yani bir standardı var diye düşünüyorum.
0
burfak
(30.10.24)
yazılı bir kuralı var mı bunun bilmiyorum ama ben ay da olsa gün de olsa tek hanelilerin başına mutlaka 0 koyuyorum değişiklik yapılmasının önüne geçmek için. hatta excel bazen otomatik 6.11.2024 formatında getiriyor, hemen değiştiriyorum, takıntı oldu bende :) format gg.aa.yyyy kafa ağrıtmaz.
0
mustafakesekci
(30.10.24)
Tdk 0 yazmadan kullanıyor tarihleri. Yazım kuralları bölümünde bulamadım ama aşağıdaki tdk sayfasında örneği var.
tdk.gov.tr
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(30.10.24)
gpt sana matematiksel numara dolayısı ile 0 yazılmaz demiş.

türkiye tarih formatı olarak iso 8601-1 ve iso 8601-2 formatlarını kullanıyor,

d ve dd ile gösterim mümkün, iki farklı gösterim olması dökümanlarda görsel olarak tarihsel arama yaparken kolayca ayırt edebilmek.


en.wikipedia.org

tr.wikipedia.org

intweb.tse.org.tr

intweb.tse.org.tr

tse'nin standartlara ait bilgileri para ile satması da ne biliim biraz şey.
0
selam
(30.10.24)
(5)

react-native uygulama, kötü mimari

biseysorcaktim
bir mobile app geliştiriyoruz. her şeyi neredeyse sınırsız isteyen bi patronumuz var. çok detay vermeyim ama temelde uygulama; google maps, goodreads, imdb karışımı bir şey. kitap, film ve yerleri listenize ekliyor, arkadaşlar ediniyor ve kütüphanenize fotoğraf ekleyip paylaşabiliyorsunuz. uygulaman
bir mobile app geliştiriyoruz.
her şeyi neredeyse sınırsız isteyen bi patronumuz var.

çok detay vermeyim ama temelde uygulama; google maps, goodreads, imdb karışımı bir şey. kitap, film ve yerleri listenize ekliyor, arkadaşlar ediniyor ve kütüphanenize fotoğraf ekleyip paylaşabiliyorsunuz. uygulamanın birincil amacı bir "hayat kütüphanesi ve günlük" oluşturmak.

uygulama normal ve insani kullanımlarda gayet güzel ama bizim patronun hesabında hep sorunlu. çünkü adamın 10binden fazla koleksiyonu, 10binden fazla fotoğrafı, yüzlerce fotoğraf albümü, 5bin arkadaşı var. aşırı aktif kullanıyor ve sık sık bellek yetersiz sorunları ya da kasmalar yaşıyor. hergün onlarca yeni fotoğraf, arkadaş ve koleksiyon ekliyor ve biz sürekli geliştirmeler yapıyoruz.

uygulama native ios değil, react-native.
sqlite ve recoil kullanıyoruz bellek yönetimi için. resme yazı ekleyim, arkadaş etiketleyim, bunu beğeneyim şuna reaksiyon atayım gibi bir sürü fasilite var klasik sosyal medyalardaki. eksik bir şeyimiz yok.

her eylemde ilgili recoil de sqlite de güncelleniyor çünkü app'te bir bütünlük olsun. örneğin yüklediğim resme akıştan, kendi albümümden, X kişisine gönderdiğim chat mesajından, koleksiyondaki yorumlar bölümünden muhtelif bir çok yerden erişebildiğimiz için dataların recoil üzerinden gelmesi ve otomatik güncellenmesi gerekiyor.

"on bin ya da on resim olması neden önemli ki, uygulama açılırken tüm resimleri mi yüklüyorsunuz sanki" diyebilirsiniz. hayır, paginate olarak geliyor datalar ama koleksiyonların tümü yükleniyor ilk açılışta çünkü uygulamanın (temel özelliklerinin) offline çalışması da gerekiyor.

ilk açılışta api'den gelen tüm data bu sorunlu hesapta toplam 20+ mb. paralel çalışan bir çok işlemdeki toplam json data boyutu bu.

merak ediyorum, bu bahsettiğim koşullar altında uygulamanın kasması normal değil mi?

hem ayranım dökülmesin, hem tatsız olaylar yaşanmasın durumu tam olarak.
developer olarak ben ne kadar haklıyım serzenişimde?
0
biseysorcaktim
(29.10.24)
Normal degil. 10 bin tane fotograf birsey degil. 6-7 mb lik JSON da birsey degil gunumuz telefonlarinin bellek ve islemcilerine gore.
Recoil kullaniminizla ilgili sorun olabilir. Cok fazla atom kullaniyorsunuzdur belki. Verdiginiz kisitli bilgiyle cikarim yapmak cok zor.

Ben olsam Xcode kulaniyorsaniz Instruments kullanip memory nasil kullaniliyor onu olcerdim. Ya da Android Studio kullaniyorsaniz oradaki tool neyse onunla memory i kontrol ederdim. Problem memory i tuketmek gibi gorunuyor. Ya da belki UI da birseyleri yanlis yapiyorsunuz.

Not: React Native Developer degilim iOS Developerim.

Bir de problemi ChatGPT ye sorabilirsin bazen cok yardimci oluyor. Ilgili kodlari gonder ve oneri sor.
0
nuevo
(29.10.24)
Uygulamanin kasmasi kullanici gozunden bakilinca normal degil; cunku insanlar benzer bir uygulama kasmiyorsa diger uygulamalarin da kasmamasi gerek diye bakiyorlar. Arkada donen islerin, harcanan emegin, vs. kullanici nezdinde hicbir degeri yok. Yasadiginiz problemlerin ne kadari React ile ilgili, bunu da dusunebilirsiniz. Backend tarafinda oldugum icin baska tavsiye veremiyorum.
0
chickentown
(29.10.24)
sorunun cevabı; veri yapıları ve algoritmalar, 100 tane kitap, yer için düzgün çalışan uygulama eğer 1000 olunca sıçıyorsa onu yazan elemanın ne veri yapıları ne de algoritmalar ile ilgili bir bilgisi yoktur. bknz: kopyala / yapistır yazılımcısı.

json da veri aktarımı için ideal bir biçim değil.


[
{
"name": "ali"
}
]

sadece ali değerini göndermek için (string, küçük harf ali = 3 byte) 13 extra byte daha gönderiyorsun tamamen gereksiz, kendi verinin ne olduğunu biliyorsun zaten, daha verimli bir encoding biçimi seçebilirsin o 6*7 mb dediğin şey 1MB altına iner.

bir yerlerde memory leak vardır diye tahmin ediyorum, dikkatli kullanılmadığında java script ciddi bellek tüketen bişi, hali hazırda zaten js engine bir bellek ve işlemci yiyor, birde sen üzerine leak edince daha da şişiyor, diğer uygulamaları da etkileyebilir zamanla şişen bellek.

tavsiyem en kısa zamanda veri yapıları ve algoritmalar konusunda hem kendini hemde takım arkadaşlarınla beraber kendinizi eğitmeniz, needcode bu konuda oldukça yardımcı oluyor.

basit veri tabanlarının (boltdb, sqlite vs. ) klonlarını yazarak o işler nasıl yapılıyor o veri yapıları nasıl, nerede, ne için kullanılıyor anlayabilirsiniz.

ben kendi yazdığım kimi uygulamalarda düz hashmap/map kullanmak yerine kendi hashmap'imi yazıyorum, e dilde yok mu bu? elbette var, ancak dilin size sunduğu kolaylıklar geniş bir alana hitap etmek için var, sonrasında siz kendi yapılarınızı oluşturursanız veriminiz artıyor bu maliyet düşüşü ve karlılık demek.
0
selam
(29.10.24)
Offline çalışmasın gerektiği kadar alsın derim. Ya da ilk başta ölmeyecek kadar veri alsın, arayüz açılsın, sonra arkaplanda offline çalışması için gerekli veriler yavaş yavaş gelsin.
0
Tisatiaşer
(29.10.24)
Kullanıcıların çoğunun karşılaşmayacağı bir problem diyorsunuz; yüzde kaçının? %1 diyelim, uygulamayı en çok kullanan, uygulamaya en çok değer veren %1 kullanıcı-ki para kazanılacaksa da bu kişilerden kazanılacak- uygulamanızda çok kötü bir deneyim yaşıyor. bu kabul edilebilir bir şey mi sizce?

good enough yapıp geçelim demek istediğinizi anlıyorum ama burası orası değil. bu yaklaşımı yapmanız gereken yerler oluyor ve olacak elbette ama burada şartları suçluyorsunuz sanki, halbuki çözüm var. kaçmayın, başarı hikayesi yaratın.
0
montreal
(30.10.24)
(2)

Turizm Mezunu

the feel good
kısa süre önce turizm seyahat acentesi niteliğinde faaliyet gösterme niyetiyle kurduğum şirketime; otelcilik ve turizm konusunda; meslek lisesi, ön lisans veya lisans eğitimini tamamlamış olan bir kişi istihdam etmeliyim, türsab belgesi alma adına. şirket yeni ve faaliyete henüz başlamadığından ilgi
kısa süre önce turizm seyahat acentesi niteliğinde faaliyet gösterme niyetiyle kurduğum şirketime; otelcilik ve turizm konusunda; meslek lisesi, ön lisans veya lisans eğitimini tamamlamış olan bir kişi istihdam etmeliyim, türsab belgesi alma adına. şirket yeni ve faaliyete henüz başlamadığından ilgili kişinin çalışmasına ihtiyaç yok, tam zamanlı olarak sigortası yatırılacak ve ilgili kişinin bir nevi belgesini kiralamak tarzında bir model düşünüyorum. bu şekilde bir kişiyi nasıl bulabilirim ve sigortasını yatırmam haricinde ne tarz bir beklentisi olabilir?
0
the feel good
(24.10.24)
merhaba , yıllardır turizm sektöründe çalışıyorum.Ustalık belgem var.görüşmek isterseniz sultanahmet bölgesindeyim.
0
dunyadan arafa
(25.10.24)
hayırlı olsun
0
selam
(25.10.24)
(7)

Şu kamili bor aydinlati verin Studyo daire ve 1+0 daire farki nedir?

Zetnikov
Net ve basit anlatir misinizKimisi ayni diyor kimisi farkli diyor kimisi 1+0 yasak yada uydurma olur mu diyorNe olursa olsun siz tanimini yaoin farki merak ediyorum
Net ve basit anlatir misiniz

Kimisi ayni diyor kimisi farkli diyor kimisi 1+0 yasak yada uydurma olur mu diyor

Ne olursa olsun siz tanimini yaoin farki merak ediyorum
0
Zetnikov
(18.10.24)
*mobilde duzeltme yapamiyorum
0
🌸Zetnikov
(18.10.24)
ben de ayni diye biliyorum.
0
baldur2
(18.10.24)
kiralık bir balkon ilanı vardı, o 1+0 mesela :) mutfak, yatak odası, oturma odası falan hepsi bir, bir tek banyo/tuvalet var :)
0
selam
(18.10.24)
stüdyo daire ve 1+0 aynı şey
0
abelardo
(18.10.24)
Arkadaslar ayni ise bu sahibinden tarzi sitede neden studyo ve 1+0 secenegini ayri ayri koymuslar.

Acaba icerik ayni boyutumu farkli
0
🌸Zetnikov
(18.10.24)
Ayı şey olduğunu bilmeyenler hangi adını biliyorsa onunla aratsın ki aradığını bulabilsin diye.

Cahile hizmette sınır tanımamışlar.
0
Mirket
(18.10.24)
@Mirket

aynen :D
0
🌸Zetnikov
(18.10.24)
(7)

Amazon, HB, Trendyol... aldığımız ürünlerin seri no'sunu vs. kaydediyor mu?

ya ben lan neyse
aldığım ürünün yerine sahtesini, kullanılmışını, daha ucuza aldığımı falan koyar iade ederek namussuzluk yaparım diye aldığım ürünün seri nosunu ya da ona benzer bir şeylerini kaydediyorlar mı bu satıcılar? bu arada satıcılarının bu sitenin sahipleri olduğu ürünlerden bahsediyorum.
aldığım ürünün yerine sahtesini, kullanılmışını, daha ucuza aldığımı falan koyar iade ederek namussuzluk yaparım diye aldığım ürünün seri nosunu ya da ona benzer bir şeylerini kaydediyorlar mı bu satıcılar? bu arada satıcılarının bu sitenin sahipleri olduğu ürünlerden bahsediyorum.
0
ya ben lan neyse
(17.10.24)
Hayir. Parti numaralari olur mal kabulde. Fifo yaparlar parti bazli ama seri no takibi yapmazlar. Ha cok pahali urunlerde olabilir.
0
floydian
(17.10.24)
amerika amazon'da bazı ürünlerde seri numarasının kaydedildiğinin yazdığını gördüm (pahalı bi hoparlördü). onu görünce demiştim, demek ki bazıları alıp, yerine bozuğunu koyup geri gönderiyor diye.
0
brkylmz
(17.10.24)
iyi de seri no lar oluşturulan e-arşiv faturada yazmıyor mu? bunu ayrıca yapmaya gerek var mı?
0
respect
(17.10.24)
satıcı amazon, hb ise evet, zaten sana irsaliyeli fatura gönderiyorlar, orada hangi seri no'nun kime gittiği belli, satıcı onlar. zaten kendi depolarını, ürünlerini takip etmek için gerekiyor onlara bu bilgi.

satıcı farklı ise yani benim mağazamdan alırsan nereden bilsin amazon gönderdiğim malın seri nosunu, mal benim depomdan çıkıyor.

ancak markalı ürünlerde, mağaza sahibinden bu malın gerçekten ilgili markanın yetkili satıcısından alındığının ispatını istiyor, o da gerek görürse, canı isterse, denetleme yaparsa.
0
selam
(18.10.24)
Her ürün seri numara ile takip edilmez.
Misal bizim ucuz ürünlerimiz ya da aksesuar dediğimiz kablo gibi ürünlerde seri no takibi olmaz.
Ama seri no ile takip edilen ürünler vardır.
Bir de bunun yerine tedarik zincirine hayvan gibi para harcayip her ürünü seri no ile takip eden manyak firmalar var, örneği decathlon. Misal decathlon'a yapamazsiniz çünkü çorap bile farklı seri noya/barkoda sahip.

Neyse yani üründen ürüne değişir. Tabiki amazonun vs return policy olayına bakmak gerekir nasıl yapiyorlar iadelerde kontrolü vs ama da iç process olur.
0
logisticsmanager
(18.10.24)
bir teknoloji ürünleri satan mağazamız var. gidip 200 liraya sattığımız şarj kablosunun seri nosuyla uğraşmıyoruz ama magic mouse, apple pencil, rtx4080 gibi sattığımız ürünlerin bütün bilgileri sistemde kayıtlıdır.

bunun 2 sebebi var birincisi müşterinin farklı ürünü geri getirmemesi,
ikincisi garanti ve iade durumlarında toptancıyla daha kolay iletişime geçilmesi için.

gelen faturalar veya irsaliyelerde seri numarası işlenmiş olarak gelir ve biz de ona göre ürünlerin takibini yapabiliriz.
0
bravoteam
(18.10.24)
bu tarz büyük şirketler asla hiçbir veriyi boşa bırakmaz, tutulabilecek tüm verileri tutarlar ancak kanunda gerektiren durumlarda tutmazlar. o yüzden kanunda tutmamasını gerektiren bir şey yoksa tutarlar.
0
gezegen olan pluton
(18.10.24)
(3)

hollandada torrent

zseak
oyun, film vs indirmek tehlikeli midir? tespit ve yaptirim var mi merak ettim.
oyun, film vs indirmek tehlikeli midir? tespit ve yaptirim var mi merak ettim.
0
zseak
(17.10.24)
2012 yılında bizim öğrenci evine ceza gelmişti. Miktarı hatırlamıyorum ama ödemiştik, ev sahibinden de bir güzel azar işitmiştik.
0
fotrsapka
(17.10.24)
şimdi o iş öyle değil, onu bir diyeyim. yani torrent kullanmak yasa dışı değil, torrent kullanarak telif yasası ile korunan içerikleri indirmek problemli ( oyun, film etc.)

torrent ile telifi düşmüş filmleri indirebilirsin. (open movies)

torrent yasal bir dosya dağıtım protokolü, yani protokolün kendisi yasa dışı değil, işletim sistemleri, kimi uygulamaların üreticileri torrent ile dağıtıyor yazılımları (yasal yani)

sen yasal bir protokolü yasa dışı bir içeriği edinmek için kullanmak istiyorsun, bunu da aslında tracker'ları takip ederek yapıyorlar.

torrent dosyasında bulunan trackerların ip adreslerini belli, sen o iplere erişirsen ve o iplerden veri alışverişinde bulunursan (bu filmin parçası kimde var diye soruyorsun, tracker da sana liste dönüyor, sonra o listedekilere sıra ile bağlanıp o parçayı indiriyorsun) sana ceza geliyor.

bunu aşmak için de put.io gibi servisler var, oradan bir trafik geliyor sana ama trafiğin içeriğini bilemiyor servis sağlayıcı, dolayısı ile de bir yaptırım uygulayamıyor.

ikinci bir yöntem bir sunucu kiralayıp torrentleri oraya indirmek ve oradan da kendi makinene indirmek, tabii yine aradaki iletişim ssh veya ssl üzerinden olmalı.
0
selam
(17.10.24)
Nerdeyse hic yapmadim ama bir ara birsey indirmistim sanki. Onun disinda amcamlarda IP TV mi deniyor neyse adi artik, onlardan var, bir yere kayda deger bir para falan odenmiyor, tamamen illegal bildigim kadariyla, arayan soran yok.
0
mbond
(17.10.24)
(16)

Sizce bu batıl inanç mi?

Zetnikov
"İnsanlara herseyinizi anlatirsaniz özellikle planlarinizi, Gerçekleşmezler"Bu tarz bir yazi ve dusunce sekliydiYorumunuz nedir hakli mi yoksa alakasi yok mu
"İnsanlara herseyinizi anlatirsaniz özellikle planlarinizi, Gerçekleşmezler"

Bu tarz bir yazi ve dusunce sekliydi

Yorumunuz nedir hakli mi yoksa alakasi yok mu
0
Zetnikov
(17.10.24)
anlatinca gerceklesmiyor diye bir sey yok tabii ki de e bazilari gerceklesmiyor, yeni plan yapiyorsun, degistiriyorsun, ya da baska bir sey cikiyor karsina ona tamam diyorsun.
böyle olunca sanki sen cok karar degistiriyormussun gibi duruyor ya da bir isi beceremiyormussun gibi.

hic anlatmamak da olmaz. o zaman kulagina gelecek gelismeleri kacirabilirsin. dozunu ayarlamak ve spesifik seyler söylememek lazim.

mesela x firmasinda calismak istiyorum degil de su alanda calismak istiyorum daha iyi olabilir.
0
robert bosch
(17.10.24)
Batıl inanç tabii ki, mantıklı bir konu değil ki yorumlanacak bir tarafı olsun. Benimde anlayamadığım bir sürü planım var ama aksiyon almazsam hiçbiri gerçekleşmiyo..
0
mirty
(17.10.24)
Haklı. Yaşamışlığım var.
0
muhayyer divan
(17.10.24)
Batıl tabi ki böyle bir korelasyon yok. Nazar enerji manifest hepsi zırva.
0
anon1m
(17.10.24)
algıda seçicilik. kimseye söylemeden yapılan bütün planlar gerçekleşirdi, başarılı olurdu bu mantığa göre.

o yüzden öyle nazardı falan tamamen ademoğlunun kendini avutma şekli.

sen sakarsın bardak kırıyorsun sonra diyorsun ki nazar çıktı hasektor oradan.

birine bişey anlatıyorsan başına kötü bir şey gelince sorumluluk atacak kimseyi bulamazsan "ona anlattım diye oldu" diyorsun. bahane got gibidir ne kadar dönersen dön arkandadır. halbuki kimseye anlatmayınca olmayan şeyler neden olmuyor?

ama şuna inanıyorum, birilerine planlarını, hayallerini, hedeflerini veya güzel yaşantını anlattığında; özellikle bizim millet aşağı çekmeye çalışıyor. senin moralini bizzat ya da dolaylı olarak ne yapıp edip bozuyor. en kötü hiç bişey yapamazsa kıskançlığından muhabbetini falan azaltıyor sen de kötü hissediyorsun yapacağın işe odaklanamıyorsun başarısız olabiliyorsun....

en fazla böyle bir etkisi olabilir.
0
ananiyimioguz
(17.10.24)
Bazen anlatmayınca da gerçekleşmiyor batıl inanç
0
olaylar olaylar
(17.10.24)
baskalarini suclamak daha kolay cunku.
0
baldur2
(17.10.24)
sadece anlattın diye olmadığını ispatlayamazsın. yani böyle bir şey var demek çok saçma
0
kisa
(17.10.24)
borsa konusunda kesinlikle böyle bir şey var. hiçbir hikayeyi, kazanç potansiyelini burası da dahil anlatmamaya karar verdim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(17.10.24)
Herkes olayi nazara falan baglamis ama konu bambaska bir durumdan ibaret. Disiplinlisindir, makul bir plandir, calisirir, basarirsin. Konu biraz anlattiktan sonra ic dunyamizda yasanan hislerle ilgili. Daha birsey basarmadan is tamamlanmis hissi geliyor bilinc altina, bu da konuya olan motivasyonu dusuruyor.

www.inc.com
0
mbond
(17.10.24)
haha
batıl tabii
0
OgutucuRecep
(17.10.24)
Batıl falan değil gayet mantıklı.

Beyin hayal ile gerçeği ayırt edemez. Birine planlarınızı, hayallerinizi hevesle anlatırken onlar zaten gerçekleşmiş gibi hissedersiniz ve bu da motivasyonunuzu düşürür. Zaten yukarıda link paylaşılmış.

Nazar da etkilidir (inanmayan için bir şey ifade etmeyecek ama söylemem gerekir)
0
marsli gocmen
(17.10.24)
Bunun batıl inanç olmadığını düşündüren nedir? Çevrenize her şeyi değil en çok önem verdiğiniz şeyleri paylaşıyor olabilirsiniz ya da önem vermediğiniz ve olmayan şeyleri çok dert etmiyorken önem verip çok istediğiniz şeylerin olmaması doğal olarak koyuyor olabilir. Zaten çok istiyorsanız ve çok önemliyse içiniz içinize sığmamış ve paylaşmışsınızdır muhtemelen. Paylaşmadıklarınızın sorunsuz ilerlemesi gibi bir kontrol listeniz yoksa batıl deyip geçebilirsiniz.
0
nawar
(17.10.24)
Bence batıl değil. Çok anlatınca ya heves kırılıyor ya çok anlatilinca içsel istek azalıyor ya da gerçekleşmesi durumunda yaşanacak başarı kıskanıldığı için negatif bir sürü enerjiler ile engelleniyorsunuz
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
değil.

gerçek. benim mesela öyledir. şuraya yazayım hemen biter ne yaşıyorsam.

bunun cevabı haklı ve alakası yok. ikisi de geçerli. kişiye göre fark ediyor. bazısına bir şey olmaz bazısı benim gibi saniyeler içinde kaybeder.
0
janderzel zartanyan
(17.10.24)
bir şeylerden çok fazla bahsedince sanki o şeyi yapmış gibi düşünüyor beyin ve o iş için çabalamayı bırakıyorsun, farkında olmadan.

aslagülümseyenbirkediyegüvenme, mbond + 1.
0
selam
(18.10.24)
(16)

RTE bugün ölse ne olur?

Bir ben var benden şurada
Yani ülkenin durumu ne olur kısa orta uzun vadede? Ben tıpkı sigarayı bırakan insanların kurum bağlamış ciğerlerinin gün geçtikçe temizlenmesi gibi bir temizlik süreci yaşanır diye düşünüyorum ama kolay da bir şey değil tabii, ne olur?
Yani ülkenin durumu ne olur kısa orta uzun vadede? Ben tıpkı sigarayı bırakan insanların kurum bağlamış ciğerlerinin gün geçtikçe temizlenmesi gibi bir temizlik süreci yaşanır diye düşünüyorum ama kolay da bir şey değil tabii, ne olur?
0
Bir ben var benden şurada
(15.10.24)
şu dönemde olursa çok kötü olur.
gerçekten dış güçlere alan açılır. ben sempatizanı veya partizanı değilim. sadece reel bakıyorum.

başka da siyasi yorum yapmayacağım.
0
janderzel zartanyan
(15.10.24)
Temizlik mi ?
Soruyu diğer yandan düşünürsek mesela :
Fetöcüler sevinçten havalara uçar. Yeniden resmi kurumlara geçmeyi ve kripto yapıları ile dışarıya bilgi,belge sızdırma hayalleri kurarlar.
Diğer terör örgütleri de aynı şekilde.
Asla bu gibi tehlikeler tam olarak bitmiş değil.
Beni İsrail, hazır savaşı bölgeye yaymaya çalışırken bu arada Türkiye'yi de asla göz ardı etmez.

Tabi daha başka çok şeyler var söylenecek.
0
diyecevaplandı
(15.10.24)
Rte 2002'de başa geldiğinde kurduğu partide pek çok farklı yerden gelen öyle ya da böyle liyakat sahibi insanlar vardı. 1 mart 2003 tezkeresini Rte meclisten geciremeyince partide kıyıma başladı. (Çünkü kendi partisinden de red verenler olmuştu)

O zamandan bu zamana bu kıyım öyle bir hale geldi ki "artık bundan daha Vasıfsızı da gelemez amk" dediğin her mevki makama daha da Vasıfsızları geldi.

Geçen yine burada eskiden dış işlerinde çok iyi eğitim almış yetişmiş Rte'nin "monşer" dediği devlet çalışanlarından bahsetmiştim. Hani bırak eğitimi yetişmeyi, yabancı dili olmayan adamları doldurdu dış işlerine.

Bütün bunları sunun için anlattım, Türkiye şu anda bomboş. Nasıl yürüyor nasıl gidiyor aklım almıyor :)

Ve inanin bundan daha da kötü olamaz.

Rte ölünce muhtemelen avaneleri de çil yavrusu gibi dagilacak sağ sola. Erken seçime gidilir.

Tukiye'ni kaderini de malesef seçilen o kişinin merhameti belirleyecek :) -Rte gibi olma ihtimali çok yüksek çünkü o yetkiler en aklı selim adamı bile yoldan çıkartır-
0
makbur
(15.10.24)
Orta ve uzun vadede ABD BOP için başka bir işbirlikçi bulana kadar mirasyediler birbirine düşer. Eğer cumhuriyetin bütün kurumlarının içi boşaltılmamış ve güçler ayrılığı yok edilmemiş olsaydı hiçbir şey olmadan direkt güzel günlere geçerdik.

PKK'lılar ve yeni Fetö olma yolunda yol alan tarikatlar ile ülkeyi parsel parsel satın alan araplar üzülürdü. Doğru düzgün bir vatansever devlet refleksimiz kalmadığı için kısa vadede işler nasıl ilerler bilmiyorum ama erken seçim yoluna gidilmesini engelleyip yönetimi gasp etmeye çalışırdı ya tarikatlar ya da dağılan AKP grubu. Öyle ya da böyle 2025 yazında seçim olurdu herhalde. Cahil halkı tek adama tapar hale getirmenin kötü yanı da bu. Sonrasında kime tapacaklarını bilmedikleri için aralarında toparlanamazlar.

Bir şekilde erken seçimde vatansever bir parti göreve gelirse seyreyle cümbüşü. Bütün haramzadeler birbirlerini satıp kendilerini kurtarmaya ya da yurt dışına kaçmaya çalışırlar. Orta yollu her devrin adamı haramzadeler ise yeni hükümete yanaşıp zenginliklerine zenginlik katmaya çalışırdı.

@diyecevaplandı -1 AKP dönemi aksine cumhuriyet kurumlarının çalıştığı, yaptım oldu değil hesap verilerek ve denetlenerek yönetilen bir ülkede terör örgütleri de sızıntılar da en fazla 90'lardaki gibi masaldan mağduriyetler oluşturup cahil halkı kandırmaya çalışırdı. Türkiye Cumhuriyeti AKP döneminde olduğu kadar aciz ve güçsüz dönem yaşamadı. En yakını Düyun-ı Umumiye+Herkese Tavizler/Kapütilasyonlar+Toprak Kayıpları+Rüşvet+Ordunun yıkımı+Türke korku imparatorluğu ile II. Abdülhamid dönemi.
0
nawar
(15.10.24)
Büyük otoritelerin çekilmesinden sonra daima kaos oluşur. Mevcut sistem aksak da olsa ancak rte ile ilerleyebilecek bir sistem. Rte sonrası dönemle ani bir şekilde yüzleşmek zorunda kalırsak vay halimize. Ha bir sonraki seçim olur rte aday olmaz, bir adayı destekler ve o da kaybeder, o zaman daha yumuşak bir geçiş olur tabii. Rte’nin elindeki gücün paylaşılması için ne ocaklar sönecek kim bilir.
0
but that was just a dream
(15.10.24)
Ooo sozlukteki RTE sempatizanlari basmis burayi. Cevabimi vereyim.Hic bir sey mevcuttan daha kotu olamaz. Gul gibi olur
0
turkuaz
(15.10.24)
Bence biz ülke olarak hem siyasi hem ekonomik hem de sosyal olarak kendi Hindistan'ımız Pakistan'ımız Afganistan'mız olmuş durumdayız, tabii ayrıcalıklı ve çok süper yaşayan bir gürah da var ama konumuz değiliz, ne olursa olsun mevcut durumumuzdan daha kötü olmayız muhtemelen parmağımıza batıp rahatsızlık huzursuzluk veren kıymığın çıktığında yaşadığımız rahatlığı yaşarız, tabii bizim neslimiz pozitif değere geçtiğimizi görür mü bilem ama en azından negatifden çıkmaya başlarız, hiç öyle RTE ölürse başımıza şu işler gelir gibi bir durum olmaz o başımıza büyük işler gelir algısı RTE ve güruhunun inandırdığı yoktan varedilmiş bir korku, bütün dünyanın işi gücü yok RTE ölse de şunlara çöksek diye gün saydığını sanmıyorum hiç.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
"Büyük otoritelerin çekilmesinden sonra daima kaos oluşur. Mevcut sistem aksak da olsa ancak rte ile ilerleyebilecek bir sistem" - Bu hayatımda duyduğum en komik söylem.

Akp ve RTE şuanda bir tane faydalı iş yapamıyor ve yapabilme ihtimali yok. Akp ve vatandaşın menfaati birbiriyle çelişiyor.

Sigara örneğindeki gibi kademeli olarak iyileşme olur ancak bu oldukça uzun sürecektir. En önemlisi de Türkiye ne olursa olsun bir süper güç olamaz. Bir ekonomik dev olamaz. 90'lar ortamı gibi bir ülke olur.

Ekonomik düzelme vatandaşın 90'lardaki gibi ev-araba alabilme güçlerinin yerine gelmesi kadar olsa bile yeterli. Tek maaşla ailelerin geçindiği günler vardı. Bu seviye bile çok çok iyi.
0
ferenc
(15.10.24)
Dağda aç kalan aktroller şehre inmişler:)

Döviz dibi görür, yabancı yatırımcı akar, avrupalı turist akımı başlar. Tabi yerine soylu, Bilal gibi bir isim seçilirse hiçbir değişiklik olmaz.
0
HellKeePer
(15.10.24)
Hic bir sey mevcuttan daha kotu olamaz +1000 hatta +yüzbin

Bişeyler kötü olursa da daha iyi olacağı için kötü olur. Günün en karanlık zamanı gün doğumundan hemen öncesidir.
Hepsinden öte milyonlarca insan yarına umutla bakmaya başlar, ülkenin yarısının motivasyonu artar. Diğerleriz zaten fakirlikten kırıldığı için en fazla vah vah çeker, yerine gelene biat etmeye devam ederler o yüzden onlar için bişi değişmez.
0
Bruce
(15.10.24)
@ferenc

Bu tespit bana değil TR’nin yetiştirdiği en büyük siyasi tarihçilerden birisi olan Fahir Armaoğlu’na ait. İlk cümleden bahsediyorum.

Başkalarının ne düşündüğünü önemsemeden de sorulan soruya cevap verebilirsiniz. Beğenmedikleri cevapları verenleri bu hızda yaftalayan şu güruh bu denli sıkıntıya rağmen mevcut iktidarın hala iktidar olmasını açıklar nitelikte.
0
but that was just a dream
(15.10.24)
Numan Kurtulmuş cumhurbaşkanı olur. akp dağılır. 45 gün içinde seçim olur. Yatırımcılar, siyasi istikrar ve güven ortamını ararlar. bu süreçte piyasalar dengesiz ve bence negatif hareket eder. gıda, enerji ve ithalata dayalı sektörlerde fiyatlar yükselir. hisseler düşer. bu belirsizlik sürdükçe olağan ve beklenen bir durum. ama aşırı bir şey olmaz.
sonra seçim olur. bir parti veya ittifak kazanır. ve bence bu ak parti tarafı olmaz. yeni iktidar partisi, ekonomi, hukuk, adalet, eğitim, dış politikada değişimler yapar.
zamanla biraz daha düzeleceğimizi düşünüyorum.

sonra bir bakmışız biz de ölmüşüz. çocuklarımız torunlarımız döngüyü sürdürmeye devam edecek. değişik bir şey.
imam hatiplilerin şu an yetişme aşamasında olduğunu ve bu neslin ileride partileşip ülke yönetiminde tekrar rol alacağını, Erdoğan'ın ideolojisini baz alarak yol alacaklarını düşünüyorum. inşallah o günleri görmeden ölürüm:) bir tane daha görmeye dayanamam.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.10.24)
Size %100 olacağı söyleyeyim chp, akp iktidar olsun diye gerekirse Tayyibi mezarından çıkarır aday yapar tekrar seçtirir.
0
olaylar olaylar
(16.10.24)
duyuruyu da troller basmis. akp aninda yok olur. akp diye bir parti yok su an, tayyip'in partisi var. oldugu an chp de facto yonetim olur akpliler birbirine saldirirken. akpdeki ic savas sebebiyle su an bildigimizden cok daha fazla yaptiklari pislikler ortaya cikar.

su an olan durumdan daha kotusu olamaz emin olun.
0
aguen
(16.10.24)
Taht kavgalarını izleriz fetönün kaçarken yabinda götürdüğü arşivler ortaya çıkabilir etkisiz ana muhalefet güven vermediği için sağ cenahtan akp dışı bir partinin yıldızı parlar ve koalisyon hükümeti görürüz bence. Neticede hiç kötü olacağını düşünmüyorum. Cumhurbaşkanı İmamoğlu olabilir. Parlementer sistemi hiçbir cumhurbaşkanının istemeyecegini düşünüyorum ama ekonomi ve hukuk şu andakinden daha iyi olabilir:)
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
güç ayrılığı kurulmadığı sürece sadece kaos bekliyor bizi.

daha kötü olmaz diyenlere, kısa vadede escobarın ölümünden sonra kolombiya da ne olduysa onlar olacak, en büyük güç, diğer minnak güçleri kontrol altında tutuyor, o ipler boşalınca herkes kafasına göre hareket etmeye başlayacak. mafya savaşları bekliyor bizi, hem kurumsal olarak, hem de gerçekten sokakta yaşanacak.

çoğunluk tayfa zaten tarikatçı, dinci (muhafazakar falan değil, dinci, din satıyorlar), 18-30 genç nesil güç ayrılığı, etki alanı vs. ne farkındalar nede umursuyorlar (ki gayet normal), hayatta kalmaya çalışıyorlar sadece.

gelecek olan kişi kim olursa olsun, faşist bir tavırla tüm kurumları tek tek yeniden yapılandırması ve güç ayrılığını kurması gerekiyor.

daha kötü olamaz diyenlere de murphy kanunlarını hatırlatmak isterim,
bir şeyin kötü ihtimali varsa kesinlike kötü gidecektir.

geri kalanda leonardo+1, döngü devam edecek.
0
selam
(18.10.24)
(2)

Orkestra eşliğinde film gösterimi nasıl oluyor?

Cesario
Şubat ayında Geleceğe Dönüş filminin orkestras eşliğinde gösterim olacakmış. Biletler yarın çıkıyor. Volkswagen Arena'da. Geçen aylarda da Aslan Kral filminin Harbiye Cemil Topuzlu'da gösterimi vardı.Nasıl oluyor bu gösteri? İzlediğiniz film beyaz perdede oynayıp arkadan orkestra mı çalıyor? Aklımda
Şubat ayında Geleceğe Dönüş filminin orkestras eşliğinde gösterim olacakmış. Biletler yarın çıkıyor. Volkswagen Arena'da.

Geçen aylarda da Aslan Kral filminin Harbiye Cemil Topuzlu'da gösterimi vardı.

Nasıl oluyor bu gösteri? İzlediğiniz film beyaz perdede oynayıp arkadan orkestra mı çalıyor? Aklımda hiç canlanmıyor.

Değer mi gitmeye yani?
0
Cesario
(15.10.24)
brkylmz
(15.10.24)
Hanımla aslan krala gittik, aynen dediğin gibi oluyor, kocaman bir perdede film oynuyor, müzisyenlerin sırtı perdeye dönük, orkestra şefi müziği yönetiyor, çok acayip bir şey hafif hızlansalar senkron kayar, aletlere asılsalar konuşma seslerini bastırır, öyle bir çalıyorlar ki hayran kaldım.

şöyle düşün; ömründe belki 1, belki 10 görebileceğin bir etkinlik, başka yok, filmi ise tüm ömrün boyunca her gün izleyebilirsin. binlerce kez.
0
selam
(15.10.24)
(13)

Dürüstlükle baş edemeyen insanlarla nasıl baş ediyorsunuz?

nolmus yani
Adam yaptığı şeyi atıyor. Nasıl olmuş diye soruyor. "Şurası şurası hatalı, burasını da şöyle yapsan daha iyi olur" diyorum. "Bu kadar kırıcı olmak zorunda mısın?" diyor. Başkası yaptığım bir şeye "Şöyle yapsan daha iyi olur." diyor. "Öyle yaptım zaten." diyorum. Öyle yaptım çünkü, ne cevap vereyim b
Adam yaptığı şeyi atıyor. Nasıl olmuş diye soruyor. "Şurası şurası hatalı, burasını da şöyle yapsan daha iyi olur" diyorum. "Bu kadar kırıcı olmak zorunda mısın?" diyor.

Başkası yaptığım bir şeye "Şöyle yapsan daha iyi olur." diyor. "Öyle yaptım zaten." diyorum. Öyle yaptım çünkü, ne cevap vereyim başka di mi? Yok, nolmus yani çok terso cevaplar veriyo oluyo adı.

Böyle böyle bir sürü olay yaşamaktan bıktım. Aman millet kırılmasın diye yalan mı söyleyeceğim ben? İstemiyorum.

Bu durumda kalınca ne yapıyorsunuz?
0
nolmus yani
(10.10.24)
Her doğru herkese her yerde söylenmez. İnsan iletişimi bu kadar düz çizgide ilerleyen bir şey değil, o yüzden ben düşündüğümü söylerim o alınmasın diye bakmak saçma.

Bi kere üslup var işin içinde. Sana soran o olmuş olsa bile karşındaki insanın huyuna göre söylememek ya da yumuşak söylemek gerekebiliyor.
0
Bruce
(10.10.24)
hatalı diye değil de direkt şöyle daha iyi olur denilebilir

ya da şöyle niye yapmadın aklıma şu yöntem geldi sen niye öyle yapmadın denilebilir

Başkası yaptığım bir şeye "Şöyle yapsan daha iyi olur." diyor. "Öyle yaptım zaten." diyorum. Öyle yaptım çünkü, ne cevap vereyim başka di mi? Yok, nolmus yani çok terso cevaplar veriyo oluyo adı.

gerçekten öyle yaptıysanız öyle yapmışsınızdır zaten o tepki garip olmuş :D
0
jülsezar
(10.10.24)
Sorun ne söylediğin değil de nasıl söylediğin muhtemelen. Dürüstüm, dobrayım diye her yerde pot kırıp patavatsızlık yapan çok. Kelime seçimi, üslup bilinci çok önemli.
0
potasyum bebek
(10.10.24)
kadınsın dimi? senin dediklerini bir erkek dese rahatsız etmeyecekken kadın diyince güçlerine gider insanların (bak kadın erkek ayırmıyorum burada). istediğin kadar kibar ol değişmez. o yüzden söylemen gerekeni söyle, gerisini kafaya takma. olay seninle ilgili değil.
0
titanyum22
(10.10.24)
Eklemeyi unuttum; bu konuşmalar hep iş ortamında ve slack üzerinden yazışma şeklinde gerçekleşiyor.
0
🌸nolmus yani
(10.10.24)
yazışma yanlış anlaşılmaya daha müsait. ses yok, mimik yok. normal ses tonunuzla öyle yaptım zaten deseniz sorun olmazdı, ama dümdüz yazınca bu kulağa çıkış yapmışsınız gibi gelebiliyor ve niyeyse insanlar öyle algılamaya daha meyilli. emojiyi dayamak lazım.
0
visnebahcesi
(10.10.24)
Hangi konuda dürüstlük yapıldığına göre değişebilen bir şey bu. Sizin bu verdiğiniz örneklerden yola çıkarsak bu konularda dürüstlükten rahatsız olmazdım. İş konusunda zaten alınganlığa çok gerek yok, hele ki ben birisine nasıl olmuş diye soruyorsam bahsi geçen şey ile alakalı eleştiri kabul edebilmeliyim.

Ancak dış görünüş, kişisel hayat ve karşımdaki kişiye görüşünü sormamışken gelip bana fikir beyan etmesi konularında yerine göre bazen sıkıntı yaşıyorum. Kimi insan dobralık ile patavatsızlığı karıştırıyor çünkü
0
kullanicadi
(10.10.24)
sosyallesmenin ne oldugunu anlamak gerekli sanirim. sosyallesmek entelektuel bir caba, bir eylem degildir. insanlarin bir arada hissetmek icin yaptigi bir eylemdir cogu zaman konusmak.

o yuzden karsinizdaki insanin entelektuel bir yorumu kaldirip kaldiramayacagi, bulundugunuz cevrenin entelektuel bir cevre olduguna bakmakta fayda var. boyle bir durumda sakinmadan soylerim gercegi. ama bunun disinda arkadaslarimi goygoylarim mecburen. yoksa beraberlik hissetmiyor insanlar. biraz bos yapmadan sosyallik mumkun degil.
0
antikadimag
(10.10.24)
basıma geldı artık nabza gore serbetı verıyorum tabı gene durust oluyorum ama bazı ınsanlar kendı ıstedıklerı seylerı duymak ısterler senın soyledıklerını degıl aslında
0
Zetnikov
(10.10.24)
Hocam birbirinden bağımsız farklı kişiler belli bir senaryoda, örneğin bu durumda yaptığınız geri dönüşlerde verdiğiniz cevapları kaba, sert, agresif buluyorsa ve bunu yüzünüze söyleyecek duruma geliyorlarsa muhtemelen gerçekten öyle olduğundandır.

İnsanlar söylediğiniz şeylere yanlış demememiş. Kırıcı ve ters olmamanızı istemiş. Bu anlatımda örnek verdiğiniz cevaplar kimsenin dürüstlükle ilgili bir sorun yaşamadığını gösteriyor.

Belki de dürüstlükle sorunu olan sizsinizdir. Bence bir düşünün. İnsanın kendisiyle ilgili şeyleri kabul etmesi zor olabiliyor.
0
akhenaten
(10.10.24)
visnebahcesi +1, yazılı ortamlarda bu önemli.

1 - günaydın
2 - günaydın :)
3 - günaydın !

görmüş olduğun gibi her üçü de aynı anlama geliyor, aynı sesler, aynı harfler, ama anlattıkları bambaşka
0
selam
(10.10.24)
ilk durum için konuşacak olursam; kılıcı eline alan yaralanmayı da göze almalıdır. Adam veya kadın nasıl olmuş diye sormuş. bu ne demek? sağı solu düzgün mü, bir sıkıntısı var mı, senin zevkine, estetik algına göre nasıl görünüyor bir yorumla demek.

eğer bu kadar kırılgansa ya da yaptığı işle kişiliğini bir tutuyorsa sormayı versin bir zahmet!zaten yazdığınıza bakılırsa gayet düzgün bir şekilde ifade etmişsiniz. bence burada problem o arkadaşta.

ikincisi de yine benzer bir durum; ancak belki burada üsluptan kaynaklı bir durum olabilir. sizinki öyledir diye demiyorum; ama kimi insanların mizacı böyle olabiliyor. benim kız arkadaş mesela. normal iletişimde bile böyle tersler gibi konuşur. sanki bir şeye cellalenmiş diye çekinir çevresindekiler.
0
pangea
(11.10.24)
dürüst olmak overrated bir şey
sanıldığı kadar iyi bir huy/davranış değil.
hatta ne kadar dürüst o kadar kaba diyebiliriz.
0
abelardo
(11.10.24)
(18)

Köftesinde domuz eti çıkan üründe ne kadar vardır ki?

avatar is back
https://x.com/denetlecomtr/status/1844015778519245284?s=46Mesela 300 gr köftede? 50 gram falansa korkunç yüksek oran ama tadından bile anlaşılırdı o. Yarım gram falansa o ayrı şeyler düşündürtür.
x.com

Mesela 300 gr köftede? 50 gram falansa korkunç yüksek oran ama tadından bile anlaşılırdı o. Yarım gram falansa o ayrı şeyler düşündürtür.
0
avatar is back
(09.10.24)
tadından anlamazsın. o etlerde kıkırdak, atık et, kanatlı eti bile olabiliyor.
0
jelly bear
(09.10.24)
benim anlamadığım da domuz eti tr'de ucuz et mi ki, normal kıymaya karıştırıp miktarını artırsınlar. bu şeye benzemiyor mu? çeyrek altınları eritip 1 krş basmak gibi!!!
çok da yemişliğimiz var ve lezzetli lezzetli yedik. yedirdiler tüm t'ye. nasıl bir döneme denk geldik. her şey sahte
0
exlibris
(09.10.24)
Et piştikten sonra oranı az ise tadından anlamak zor.
Pişmemiş et analiz yapılıyor.

Gıda dedektifi YouTube sayfası büyük işler yapıyor.
Bir de damacana su işlerine bakılması lazım. Zamanında lağım suyu içirdiler bu millete.
0
diyecevaplandı
(09.10.24)
tadından anlaşılması mümkün değil, normalde kullandıkları dananın ne kadar dana olduğu bile meçhul, binbir çeşit koruyucusu baharatı kıkırdağı vs. var.

benim bu konuda en çok takıldığım şey exlibris'in bahsettiği nokta. yav türkiye'de domuz yetiştiriciliği zaten çok problemli bir konu. talep yok. siyasi baskı var. üretim çok kısıtlı. domuz eti yemek isteyen muhtemelen çok daha fazla para ödemek zorunda kalıyordur. hani atı eşeği bi yerde anlarım da domuzu "masraf kısma" yöntemi olarak nasıl kullanabilirsin ki türkiye'de? cidden altın eritip kuruş basma gibi.
0
mark greg sputnik
(09.10.24)
benimde merak ettigim su; eti nasil analiz edip icinde ne oldugu anlasiliyor ki ?


her gun tonlarca et satilan bir yerde, nasil denk geliyor bide.
0
foster
(09.10.24)
adamlar bu ekonomik kriz ortamında ucuza köfte satıyorlar hala yaranamıyorlar.
bizim milletimiz riyakar.
fakirin karnını doyurmak suç olmuş.
0
my fault
(09.10.24)
1) bu durumun ne kadar süredir devam ettiği belli değil, belki son 2 haftadır, belki son 3 yıldır böyle, sorun bunu bilmiyor oluşumuz.
2) domuz eti dediğiniz çiftlik domuzu olmayabilir, domuz avına 365 yıl izin veriliyor, yaban domuzu falan olabilir gayet.
0
selam
(09.10.24)
kıyma, normalde yenmeyecek etin degerlendirilmesi icin yapilir. kemik artigi, parca et, sakatat karismamis hazir kiyma olmaz. domuz etinin yenebilen kisimlarini zaten et olarak satiyorlar, satilamayan kisimlarini degerlendirmek icin kiymaya karistiriyorlar.
0
deckard
(09.10.24)
mesele domuz olması bile değil. amerikalının avrupalının yediği domuzun yenebilir taraflarını değil, kulağını anüsünü temizlemeden karıştırıyorlar. kaç defa malum köfteciye gittiğimizde ortası pişmemiş köfteler geldi geri gönderdik. temizlenmemiş domuz anüsünün tamamen pişmeden yendiğini düşünün. geçen yıl dizanteri vakası çıkmıştı, muhtemelen bu sebepten.

edit: üstteki arkadaşı görmemişim biraz tekrar oldu sori
0
titanyum22
(09.10.24)
0
Mirket
(09.10.24)
Domuz eti candir gerisi heyecandir
0
Zetnikov
(09.10.24)
TR de domuz eti fiyatları ne kadardır?
ayrıca TR de o kadar domuz eti üreTiliyor mudur?
0
ankarakecisi
(09.10.24)
Ben domuz falan çıktığını düşünmüyorum ya açıkçası, bir işin içine domuz giriyorsa orada muhtemelen siyasal islamcıların bi parmağı vardır, misal raporda kanatlı tek tırnaklı hayvan eti tespit edilse olabilir derdim de domuz eti olunca çok belli gibi sanki ya ne olduğu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.10.24)
ben çok düşük miktarda olduğunu düşünüyorum ve bu bilerek bile içerden adam satın alarak karıştırılmış olabilir.
0
enteg
(10.10.24)
Türkiye'de, sanıldığının aksine domuz çiftliği sayısı az değil. Epey fazla var ve domuz yetiştirmek neredeyse masrafsız.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(10.10.24)
Türkiye'de domuz eti için çiftlikler var. Domuz eti diğer etlerden ucuz. Yusuf'un araya domuz eti katarak fiyat kırdığını sanmıyorum. Et tedarik zincirinde kullandığı yerlerden birindeki aynı et üretim bandında kalan artık ürünler ya da kalıntıdır muhtemelen. Tıpkı alakasız ürünlerde okuduğunuz alerjen uyarıları (eser miktarda fındık içerebilir) gibi. Böyle bir durumda kontaminasyon riski ile Yusuf'tan önce üreticiye denetim gerekiyor demek.
0
nawar
(10.10.24)
komplo buyuk ihtimalle. rakip firma bi calışana 10k verse biter iş. yusufun ihtiyacı yok domuz etinden edeceği 3 kuruş kaara.
0
cptxxx
(10.10.24)
Domuz eti tespit edildi denilen miktar binde 1, yani 1 kiloda 1 gram, yanımda çevremde bu oranları öğrendikten sonra "abi domuz eti çıkmış ya" diyen olsa onunla selamı sabahı keserdim ben açıkçası ekonomi bilmez gayri safi milli hasıla bilmez diyerek.
0
Bir ben var benden şurada
(10.10.24)
(8)

fotodaki halı değerli midir?

entropik
https://ibb.co/JxvkHLchttps://ibb.co/ZgVTZpxhttps://ibb.co/RzF7Hpxhttps://ibb.co/qgXYCfphttps://ibb.co/Mktj6vshttps://ibb.co/brP5W5shttps://ibb.co/VHT76hRhalı 90-100 yıllık ama el dokuma mıdır nedir para eder mi?
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co

halı 90-100 yıllık ama el dokuma mıdır nedir para eder mi?
0
entropik
(09.10.24)
Çok da öyle 90 yıllık 100 yıllık gibi gelmedi bana. Fabrikanın etiketi bile vardır bi köşesinde. Dinarsu falan yazmıyor mu?
0
Mirket
(09.10.24)
@tiredofwaiting hocam etsy de böyle dökülen halıları daha bi pahalıya satıyolar :) el dokuma mı fabrika mı onu anlamaya çalışıyorum da dikişlerden falan anlayan varsa.

@Mirket annemin ananesinden kalma, annem 75 yaşında öyle söyliyim sana :) minimum 90 yılı var, ayrıca etkiet vs yok hiçbir yerinde.
0
🌸entropik
(09.10.24)
100 yıllık halılar para etse hepimiz babanneminiz evini boşaltırdık :P
osmanlıdan kalacak da öyle değerli olacak.
otantik olanlar daha ilgi çekici olduğu için para ediyor. bu çok sıradan.
0
neira
(09.10.24)
@neira ozaman ara babanneni:) 100 yıllık "el dokuma" halılar para ediyor. benimkinden bahsetmiyorum ama dediğiniz gibi 100 yıllık el dokuması halı varsa para eder. eski evlerin ortasında olan aynı tip halılardan bahsetmiyorum tabi.
0
🌸entropik
(09.10.24)
Net olarak el dokuması değil, arkasına bakarsanız izler çok nizami. bence eskici bile mandal vermez :)
0
kimlanbu
(09.10.24)
halıların değeri el dokuması olmasından öte, cm2 deki düğüm sayısı, o düğümleri oluşturan iplerin ne ipi olduğu, üzerindeki pigmentler. şu anda da dünya para eden halılar var.
0
selam
(09.10.24)
el dokumasi, sertifikali vs bile olsa eski halilar dogru durust para etmiyor, halicilarin alayi olucu.
0
cooperr
(09.10.24)
Halın edeceği parayı belirleyen şeyler:
*malzemesi: saçaklardan anladığım halı pamuklu. Yün ve ipek halılar pahalı olur
*kök boya olması:ustası değilim ama bana kök boya gibi gelmedi
*el dokuması olması: değil gibi, el dokuma olunca biryerlerde imza gibi tarih isim yazılıyor.
*ve tabii ki m2’si
Halının kenarları kesilmiş galiba. Eskiyen halılara yapılır genelde bu.
Halınız güzel, temizce yıkayıp kullanın derin, size dişe dokunur para getirmez. Babaanne hatırası ne güzel işte.
0
ya volna
(09.10.24)
(11)

spor salonu, bar vs...

islergucler
travmatik bir ilişki sonrası tek başına spor salonunda olmak ve bir bara yalnız gitmek konularında fikirlerinize ihtiyacım var.salonunda mevcut bir müdavim bir kitle var, bunların arasına dahil olamamaktan çekiniyorum. sizce nasıl dahil olurum?ikinci sorum bar ile alakalı. tek başıma bir barda oturm
travmatik bir ilişki sonrası tek başına spor salonunda olmak ve bir bara yalnız gitmek konularında fikirlerinize ihtiyacım var.

salonunda mevcut bir müdavim bir kitle var, bunların arasına dahil olamamaktan çekiniyorum. sizce nasıl dahil olurum?

ikinci sorum bar ile alakalı. tek başıma bir barda oturmak çocukça geliyor ama bur yandan da oradan başlamam gerekiyor diye düşünüyorum.

sizce bana uzun zaman konfor sunmuş bu ilişkiden kurtulup nasıl yeniden başlayabilirim?
0
islergucler
(08.10.24)
20 yıldır salona giderim yanıma "naber bro" diye gelen kimseyi geri çevirmedim çoğuyla da ahbab olduk, biraz gözlemle zaten gym müdavimlerinin büyük bir kısmımın benim dediğim gibi davrandığını görürsün.

Bar olayını bilmiyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.10.24)
Kaleci +1
Ben zaten yurtdışında olduğum için bir de spor salonunda çok vaktim olmadığı için fazla muhatap olmam. Arada böyle ağır kaldirdigim için gencler ya da benim gibi ağır kaldiranlarla muhabbet oluyor. Ben misal mevcut spor salonunda mevcut kitleye dahil değilim pek de umrumda değil açıkçası, isim spor yapmak.

Abi bar neden?

Sen yalnizsin insan bulacagin yerlere mi girmeye calisiyorsun?
0
logisticsmanager
(08.10.24)
BAK ÇOK İYİ TAKTİK VERECEĞİM

Salona gidiyorsun takılmak istediğin gruba "kaç set ulan" veya "uff kollara bak nasıl oldu abi, bir şey mi kullanayım yoksa tavuk mu yedin" diyorsun.

Bara gidiyorsun ve eğleniyorsun, barmenin önüne oturmaca varsa ve bir hanımefendiye yakın oturursan veya çevrene bir tanesi oturursa belki diyip muhabbet ediyorsun. Havadan sudan. Ama gittiğin barın ortamına göre davran diye de "ytd" ibaremi koyayım.
0
Shepard
(08.10.24)
salona zaten tek gidilir sorun değil. bara da bir kez gitsen alışırsın.
0
jelly bear
(09.10.24)
cok uzuldum be okurken. spor salonunun olayi tek basina yapilacak en iyi aktivitelerden biri ordaki birlik kafasini anlamadim. barda cok calisan goruyorum tek oturan ya. bi iki kere ben de calistim belki belirli hedef varsa yalnizim kafasina gidilmez. maksat bira icmekse sureyi kisa tut. ha yok tanismaksa, bilemiyorum altan o is akista
0
ala09
(09.10.24)
Spora tek gitmeyi cok seviyorum, senelerdir ayni yere gidiyorum, kimseyle pek konusmam, sporda kendimle kalmayi ve kendi isime odaklanip cikmayi seviyorum. Tercih meselesi ama kimsenin de konusmak isteyince geri cevirdigini gormedim.
Bar'a da tek gitmek isterseniz, en azindan yurtdisinda, en rahati gidip bara oturmaktir. En fazla barmenle uc bes konusursunuz, kimse de yalniz oturmanizi garipsemez.
Aslinda insanlar diger insanlara bizim tahmin ettigimiz kadar dikkat etmiyorlar, yani siz biriyle bara gittiginizde karsinizdaki ile muhabbet edip eve donmeyi mi tercih ediyorsunuz, vay tek basina gelmis adama bak diye tek tek etrafta oturanlari gozetlemeyi mi? Oradan hesap edin.
0
kassiopeia
(09.10.24)
bar için, bir problem yok, gidip takılacaksın, eğleneceksin, kimi şeyleri de kafaya takmayacaksın, (çarptı, yol vermedi vs. vs.) muhabbet edeceksin, sorun çıkartmazsan kimse niye tek geliyon gardaş demez, belirli bir süre gidip gelince zaten sima olarak bilinir oluyorsun, zamanla hiç tanımadığın, ismini bile bilmediğin kişiler selam vermeye başlıyor oradan da muhabbet açılıyor.

tek dikkat etmen gereken şey; bir amaç için gitme hiç bir yere. misalen yeni biriyle tanışayım falan gibi bir düşüncen olmasın, eğlenmekten başka amacın olmasın.

nasıl yeniden başlarsın;
1) kafanı başka işlerle meşgul ederek,
2) eğlenerek.
3) flört ederek.

iilk ikiyi yapmadan 3 çok zorlama olur, karşı taraf (cinsiyet fark etmeksizin) yumurtadan dün çıkmadıysa şıp diye anlar ve uzak durur senden.
0
selam
(09.10.24)
tek basina duzenli bir sekilde ayni bara gidersen arkadas yapmaman imkansiza yakin.
0
baldur2
(09.10.24)
spor salonundaki gruba dahil olmanin geregi ne onu anlamadim
0
bay b
(09.10.24)
@bay b

+1
0
Zetnikov
(09.10.24)
spor salonunda zaten yalnız gidilir ve yalnız olunur. bir partner bazı hareketlerde iyi olur tabi ama antrenman boyunca fazlaca sosyal olunmaz. soğumadan bir an önce program yapılır ve gidilir. spor salonu konusunda çekinmen yersiz. bir an önce başla, tek başına idman yap, yaparken etrafı gözle.

barda tek başına oturmak çocukça değil. hiç bir şeyi tek başına yapmak çocukça değil zaten. git ve ortamı gözle. insanlar nasıl davranıyorsa öyle davran. zaten herkesin kafa kıyak oldugu için kolayca sosyalleşirsin. ortam sarmadıysa başka bara git ve yeniden başla.
0
abelardo
(09.10.24)
(10)

Duyuru modlarından memnun musunuz?

potasyum bebek
Bu aralar pek sakin ve kendi halinde değiller mi? :)
Bu aralar pek sakin ve kendi halinde değiller mi? :)
0
potasyum bebek
(08.10.24)
Bundan yıllar önce teşekkür etsen silinirdi, cevap kesin silinirdi.
Sonra ne oldu anlamadim silinmemeye başladı, rahatladı ortam.

Bence de saldilar gibi bir hava var. Snickers yemiş olabilirler.
0
logisticsmanager
(08.10.24)
Teşekkürü silme olayına anlam veremiyordum.
0
kisa
(08.10.24)
kim olduklarını bile bilmiyorum :)
0
tabudeviren
(08.10.24)
Ben de yıllar önce bir kere ucurulmuştum. Sebebi iki kişi arası diyalog. O zaman kızmadım hiç çünkü burası soru cevap sitesi ve sadece soruya cevap vermen bekleniyor. Söylemek istediğini o kişiye mesaj atarak söyleyeceksin o konuda haklı. Teşekkür etmek kısmını belki çok da silmeye gerek yok ama o da yine konsepte aykırı. Biraz yumuşatmak iyidir aslında. Modlar şu an kimler bilmiyorum. Sadece kibritsuyu bildiğim. Diğer modlar belki bırakmış bile olabilirler bilemiyorum.
0
rock n roll
(08.10.24)
Hala bazen sacma silmeler oluyor, bazen modlar fazla kasiyor :)
Ama eskisine gore biraz daha iyi. Eskiden daha katilardi, simdi biraz daha diyalog tarzinds cevap yazilabiliyor aro
0
mor oje
(09.10.24)
sürekli yazılarım siliniyor ama o kadar olur herhalde. atılmaktan iyidir, dediğinize göre

e biz de yasadışı bişi yapmıyoruz burada, altı üstü forum yani
0
titanyum22
(09.10.24)
Saçma sebeplerden ucurulan niklerimiz geri gelsin bu arada
0
parka
(09.10.24)
bir ara cevaplarım siliniyordu özellikle de ilişkiler konusunda yazdıklarım, biraz sert giriyorum cevaplarımda, (hala öyle gerçi) bazen bir yoruma cevap verdiğim için dialog veya tartışma başlatıcı diye siliyorlardı.

tartışma başlatıcı diye silinenler için genellikle moderasyonun kendi kişisel fikir ve düşüncelerine ters geldiği için silindiğini düşünüyorum açıkcası.

dialog diye silinenlerde duyuru sahibi yazdığım yoruma cevaben yada durumu daha açıklayıcı bir yorum yapıyor moderasyon dialog diye siliyordu.

o sıralar daha az yanıt vermeye başladım. birazda iyi oldu benim için herşeye cevap vermemem gerektiğini anladım.

bunlardan hariç moderasyona bir işim düşmedi çok şükür. zaten normal şartlarda hiç işim düşmemesi gerekiyor.

şimdi biraz daha rahat bencede. sanırım artık içeriğin kendisine daha fazla bakıyorlar. hmm cevap vermiş sileyim diye değilde, neden, niye cevap vermiş ona bakıyorlar gibi geliyor. yada sert yazdığım şeylere haklı haksız diye değilde içerikte bir sorun var mı diye bakıyorlar gibi geliyor.
0
selam
(09.10.24)
kufur etmeyince, konuyla alakasiz cevap vermeyince modlarla pek isiniz olmuyor aslinda.
0
baldur2
(09.10.24)
Modların herkesin şikayetçi olduğu halinden şikayetçiyken şimdiki halinden memnunum, dedim. Tartışma başlatıcı diye silmişler ahahsh. Kimle tartışma? Ayrıca memnun olmayalım mı? :)
0
nawar
(09.10.24)
(2)

Dizi özetlerini Metin olarak çıkaracak bir AI var mıdır ?

olaylar olaylar
Atıyorum 1 saatlik diziyi ben izlemeden özet çıkaracak metne dökecek falan ?
Atıyorum 1 saatlik diziyi ben izlemeden özet çıkaracak metne dökecek falan ?
0
olaylar olaylar
(08.10.24)
doğrudan bunu yapabilen var mı bilmiyorum, ancak istediğin şey o kadar da kolay değil gibi geldi.

öncelikle sen izlemeden önce o diziyi bir indirecek, sesten metne dönüştürecek ancak bunu yaparken hangi sesin hangi karaktere ait olduğunu bilmesi gerekiyor, daha sonra önceki bölümlerde ne olduğuna dair bir özetle bu bilgiyi verirsen çıkartır gibi geldi.

tabii birde işin görsel kısmı var, diyelim ki dizide bir karakter diğer bir karaktere bir kutu verdi, içinde de bir not var var, kutuyu alan kutuya baktı, kamera bize kutunun içini de gösterdi biz biliyoruz kutuda ne olduğunu, kutuyu alan içindeki notla ilgili bir eylemde bulundu diyelim.

sadece sesten metne dönüştürme ile burada olup biteni anlayamayız zira hiç dialog yok.
0
selam
(09.10.24)
dizi youtube'da varsa transkriptini görebilirsiniz. oradan okuyabilirsiniz direkt ya da bunu chatgpt'ye kopyalayıp özet çıkarmasını isteyebilirsiniz. ben şimdi sizin için aşkı memnuda denedim ama çok uzun geldi, yarım yarım yaparsanız kabul ediyor.
0
inawen
(09.10.24)
(6)

SQL ne yapıyor? En basit nasıl anlatılır?

Cezcez
Excel neyimize yetmiyor da bazı programla sql kullanıyor?Datalar niye kullandığımız programa yazılmıyor da sql e yazılıyor?Lise seviyesine aktaracak basitlikte ne söylenebilir? Kafalarında nasıl somutlaştırabiliriz?
Excel neyimize yetmiyor da bazı programla sql kullanıyor?
Datalar niye kullandığımız programa yazılmıyor da sql e yazılıyor?
Lise seviyesine aktaracak basitlikte ne söylenebilir? Kafalarında nasıl somutlaştırabiliriz?
0
Cezcez
(06.10.24)
Çalışılan liste boyutlarına göre değişir, 2 3 kişi bir 50 100 sütun ile çalışılacaksa excel de iş görür.

Ancak büyük bir firmada 5 - 10 departman olan iş yerinde her bölümün kullancığı yüzlerce veri var, milyonlarca satır veri tutuluyor bazen , bunları excelde yapmak çok akıl karı değil aynı zamanda istenilen kadar hızlı da çalışmaz. excel dosya boyutu büyüdükçe performans kaybı olabiliyor.

birde güvenlik boyutu var
0
pislick0
(06.10.24)
Satış odaklı bir firmada çalışırken ekiplere aylık raporlar gönderiyordum.

600 bin satır ve yaklaşık 50 sütundan oluşan bir datam vardı.

Excel ile vlookup , sumifs vb bir çok formül ile macrolar hazırlayarak yaklaşık 3 günden raporları gönderiyordum.

SQL geçip tüm sorguları haziladiktan sonra 3 günlük işimi yaklaşık 1 saatte bitiyordum.

SQL Excelin boyut olarak yeterli kalmadığı nokta kullanılmakta.
0
kaiserr76
(06.10.24)
Excel bir noktadan sonra yetersiz kalır, çünkü çok büyük veri işlemlerini yönetmek için tasarlanmamıştır. Küçük veri kümelerinde veri bütünlüğünü sağlayabilirsiniz ama binlerce veya milyonlarca satır veriyi yönetmek zorlaşır. Excel’de arama yapmak, veri analiz etmek veya aynı anda birden fazla kişiyle çalışmak oldukça yavaş ve zor olabilir.

Veritabanı sistemleri (örneğin: MSSQL, Oracle, PostgreSQL, MongoDB gibi) büyük verilerle başa çıkmak için geliştirilmiştir. Bu sistemlerde veriler güvenli ve organize bir şekilde saklanır. Uygulamalar ise bu verilerle etkileşim kurmamızı sağlar; tıpkı bir köprü gibi veritabanına ulaşmamıza yardımcı olur. Örneğin, bir okuldaki öğrenci notlarını düşünelim. Veriler bir veritabanında saklanır, ancak notları görmek veya değiştirmek için bir uygulama (program, yazılım) kullanılır.

Bir txt dosyası veya Excel dosyası da bir tür veritabanı gibi düşünülebilir, çünkü içine veri kaydedebiliriz. Ama büyük miktarda veri işleme, yönetme ve güvenli saklama konusunda çok yetersiz kalırlar. Bu yüzden veritabanı yönetim sistemleri daha güvenilir ve kullanışlıdır.

Özetle:
-Excel küçük verilerle çalışmak için iyi bir araçtır, ama çok büyük veri kümelerinde yönetimi zorlaşır.
-Veritabanı sistemleri (SQL) büyük ve karmaşık veri kümelerini yönetmek için kullanılır ve uygulamalar da bu verilerle çalışmamızı sağlar.
-Txt veya Excel dosyasıyla veri saklayabilirsiniz, ama yönetmek ve düzenli tutmak çok zor olur.

edit: yazım error.
0
datnet
(07.10.24)
1 ) veri o kadar çok ki, (örn, 80 milyon satır, t.c nolar diyelim), excel bu veri içerisinden sizin istediğiniz koşullara uygun veriyi bulabilmesi için 1 dakika boyunca çalışması gerekiyor (örneğin; 2 ile başlasın, 3 ncü rakamı 7 olsun, 11 nci rakamı 0 olsun gibi), eğer bu tür bir işlemi günde 100 defa yapıyorsanız sorun değil, yine excel kullanabilirsiniz, ancak yaptığınız işlemi sn. de 10 bin defa yapmak isterseniz, excel size yeterli gelmeyecektir. bilmem kaç milyon kişinin aynı anda sizin okuduğunuz, işlem yaptığınız excel'i değiştirmeye kalktığını düşünün.

2) becerikli yazılımcı pahalı, %99.9 yazılımcı sıfırdan veri tabanı nasıl yazılır, veriler nasıl tutulur, işlenir ve yönetilir bilmiyor, (bu bilgiler yılların tecrübesi üzerine saatlerce düşünülerek kitaplaştırılmış, makaleleri yazılmış yüzlerce kavram içeren bilgiler, her bir kavramı da ayrı ayrı öğrenmesi gerekecek), bunları öğrenmesi de zaman alacak, onun yerine daha basit bir şeyi 4-5 hafta gibi bir sürede öğrenebilir zira çoğu zaman problem şu şekildedir, "elimdeki tablolardan X verisine nasıl ulaşırım? " bunu arkadaşına sorar, arkadaşı iki satır bişi yollar, çalıştırır, aa oldu der ve hayatına devam eder. doğrudan veri tabanını kullanmak, o veri tabanını yazanların sahip olduğu bilgi, tecrübe ve vizyona sahip olmaktan çok daha kolay ve ucuzdur.

sizin sql dediğiniz şey aslında "veri tabanı", sorunuz aslında bir veri tabanı ne işer yarar olmalıydı ancak sanırım bir şekilde etrafınızdaki herkes sql diyor.

sql bir dil, bu dilin nasıl olacağı, hangi kurallara uyacağı birileri tarafından seneler önce belirlenmiş. bu dil ile ne yapabilirsiniz, bu sorunun cevabı: biraz bu dili işleyip sonuç üreten veri tabanının yeteğine, biraz da o dili kullanan kişi ile ilgili.


türkçe gibi düşünün, kuralları belli, kelimeler belli, kimisi bunları küfür etmek için kullanıyor, kimisi şiir yazmak için.


eğer tee ilk okul/orta okul matematik bilginiz kalmışsa (zamanla unutuluyor) veri tabanı dediğimiz şey, en basit ve yalın hali ile kümeler oluşturmak (excelde sayfa, veri tabanında tablo) ve bu kümeler ile matemetiksel işlemler yapmak; örn: iki kümeyi birleştir, a kümesinde ve b kümesinde olan elemanları bul vb.

elbette bu işlemler sırasında kullanılan bazı tabirler de var, transaction vs. gibi bunlarında kendi amaçları var.

örn: elimizde iki küme olsun, a ve b kümesi; a ve b kümesinde bulunan elemanları getir diye, siz bu soruyu sordunuz (sql'i çalıştırdınız) işlem sürerken, bir başkası geldi ve kümelerde değişiklik yaptı, daha size sonuç gelmeden. peki şimdi ne olacak? bütün işlem durdurulup tekrar baştan mı başlayacak? sadece değişiklik yapılanlar mı yeniden gözden geçirilecek?
yoksa sizin istediğiniz tam olarak enter'a bastığınız halindeki sonuçlar mı?
0
selam
(07.10.24)
Ben yazılanlara ek bir örnek vermek istiyorum.

Bir kullanıcı her gün yapılması gereken bir işi için benden makro istedi. Binlerce satır ve onlarca sütun veri başka bir sheet'e export edilecekti ve bazı hesaplamalar yapılıp grafikler çizilecekti.

Normal yaklaşımla satır satır, sütun sütun denediğimde saat bazında vakit alıyordu.

Excel dosyası da aslında bir database, oledb bağlantısı ile aynı işi yaptığımda saniyeler içinde halledebiliyordum.

Özetle verilere çok hızlı ve organize şekilde erişmenizi ve işlem yapmanızı sağlar.
0
kimlanbu
(07.10.24)
En basit farkı SQL bir dil.
Excel bir küçük ve orta ölçek veri tabloları oluşturmak için kullanılan bir program.

SQL ne işe yarar?
Veri tabanı dediğimiz şey aslında onlarca, yüzlerce hatta binlerce tablodan oluşuyor. Excel'de oluşturduğumuz tablolar gibi.

Yıllar içinde ilişkisel veri tabanı diye bir kavram ortaya çıktı ve veriyi farklı tablolara bölerek saklamak daha efektif bulundu. Ama bu tablolar arasında veriyi yönetebilmek için bir sistem lazım.

İşte SQL bu işe yarıyor.

Hatta sadece tablolar arasında değil, farklı veri tabanları arasında da.

Mesela iş başvurusu yapıyorsun. Bazı firmalar linkedin ile başvurmana izin veriyor. Yani senin linkedin'deki cv bilgilerin, o firmanın başvuru veri tabanına aktarılıyor.

ama iki firma farklı şirketlerin veri tabanlarını kullanabilir. Yani veri tabanları aynı dili konuşmayabilir. O zaman bilgilerin yanlış aktarılır ya da aktarılamaz.

Bu gibi sorunları önlemek adına bir sektör standartı haline geldi SQL.
0
anten
(07.10.24)
(7)

Küçük kapta bakılan baliklar

sanguine
Eskiden beri balık (klasik japon) bakıyoruz evde. Ailemle yaşarken Ikeadan kocaman bir yuvarlak kap almıştım, icine taslar, düzenli temizlik vb. Ben evden ayrıldiktan sonra 2-3 senede bir baliklardan biri ölüyor, yanına yenisi eklenerek bakmaya devam ediyorlar 2 tane olacak şekilde. Kardeşim gerizek
Eskiden beri balık (klasik japon) bakıyoruz evde. Ailemle yaşarken Ikeadan kocaman bir yuvarlak kap almıştım, icine taslar, düzenli temizlik vb. Ben evden ayrıldiktan sonra 2-3 senede bir baliklardan biri ölüyor, yanına yenisi eklenerek bakmaya devam ediyorlar 2 tane olacak şekilde. Kardeşim gerizekalı bir embesil olduğu için bencilliginden inatla öldukce balık almaya devam ediyor. Suyunu bir haftada değişiyor vb, ve 2 litre bile su almayan bir kaba koymuş. Şu an tek balık var ve yani hayvan resmen eziyet çekiyor o bir karış pis suyun içinde. Tekrar alma, olanı da ya pet shopa rica et alsınlar ya da içinde balık olan süs havuzlarina bırak dedim. Yok illa tekrar balık alacakmış. Anneme diyorum dinlemiyor. Bana küçük alanda bakılan balıkların psikolojik olarak kötü etkilendiği ile ilgili Türkçe kaynaklar bulabilir misiniz? Ben kendi evime ciktiktan sonra da balık bakmak istedim, ama doğru duzgun filtreli bir akvaryum dışında hayvanlara eziyet olacağına dair İngilizce bir sürü şey okudum. Yabancı maynak çok ama Türkçe bulamıyorum.
0
sanguine
(02.10.24)
Bir canlının küçücük bir ortamda yaşamak istemeyeceğini bilmek için kaynağa niye gerek duyuyorsun ki?

Hangi canlı doğal ortamı dışında yaşamak ister, küçücük bir ortamda yaşamaktan mutlu olur.

Suç işleyen insana 'ceza' olarak verilen bir şey bu.

Sözde hayvanseverlerin eve hapsettiği köpeklere 'Hadi dışarı çıkalım.' dendiğinde sevinçten nasıl manyak hale geldiğinin videosunu falan seyretmedin mi hiç?

Kaynağa ne gerek var?
0
Mirket
(02.10.24)
Lütfen hayvan satın almayın, hayvan canlı bir varlık ve parayla alınıp satılamaz.
Küçücük bir kabın içerisine hapsedip, o şekilde yaşamaya zorlanamaz. İnsan güçlü bir tür ve gücünü diğer türlere karşı acımasızca kullanıyor. Lütfen aileni bir şekilde ikna et.

Akvaryumda da olmaz.Her şekilde eziyet o hayvana.
0
rock n roll
(02.10.24)
Kardeşiniz bilinçsizden öte sadist gibi. Eğer doğru şekilde davranmayacaksa hayvan almasına mani olun, mani olamıyorsanız psikolojik destek şart çünkü normal değil! İnsanlar hayvanı ölünce üzüntüden ya bi daha ölürse diye sahiplenemiyor. Bu arada türkçe birçok bilgi var fanusta ya da küçük alanda balık beslenmez diye, daha neye ikna olmanız gerekiyor bilmiyorum, yaşayarak görmüşsünüz.
0
mslny
(02.10.24)
Ben Türkçe konuşmuyorum galiba, bazen burası beni çıldırtıyor.

Ben balık bakmıyorum diyorum, annem ve kardeşim ısrar ediyor, onları kendi başıma ikna edemiyorum. Belki popüler sitelerden birkaç yazı okurlar beni dinlemeseler de vazgeçerler diye düşünüyorum.
0
🌸sanguine
(02.10.24)
Soru sahibi diyor ki "ben balık bakmayı bıraktım ama annemle kardeşimi ikna edemiyorum, bana kaynak verin." Cevaplar diyor ki "Öyle balık bakılmaz, bakmayın."
tenor.com

Şu haberi belki ciddiye alırlar, haber ajansı, profesör konuşmuş falan. www.dha.com.tr
evrimagaci.org
0
kobuzchu kiz
(03.10.24)
@kobuzchu kiz

'Köyün bu kadar görünür olduğu yerde kılavuz ne yapsın.' dedik biz de.

Anlamama yok, anlamlandıramama var.

Gerçi soru sahibinin diğer cevaplara isyan edip de ikna edici bulduğu tek cevabı bir daha okuyunca, alakalara anlam aramaya gerek kalmadı.
0
Mirket
(03.10.24)
yani şimdi birde diğer taraftan bakalım, siz ne kadar bakmayın dedikçe bakacaklar, madem öyle balık bakma kitapları, siteleri falan var onlara yönlendirin, su filtresi, vs. gibi otomasyonlar da kursun bari, komple akvaryumcu olsun.

anlıyorum sizin dediğinizi, ama iş inada biniyor karşı tarafta. madem inat ediyor, bari düzgün yap hobin olsun modunda ona yığın verin, altında uya ezilir vazgeçer yada sever devam eder.
0
selam
(03.10.24)
(14)

sucuk cig yenir mi? yenmezse neden yenmez?

antikadimag
sonucta icindeki baharatla bir nevi pismis olmuyor mu bu arkadas? neden cig yememeliyiz? pastirma cig yeniyor mesela sucuktan farki nedir?
sonucta icindeki baharatla bir nevi pismis olmuyor mu bu arkadas? neden cig yememeliyiz? pastirma cig yeniyor mesela sucuktan farki nedir?
0
antikadimag
(29.09.24)
Fermente sucuk, gerçekten fermenteyse yenir. Çocukken hep yerdik memlekette.

Isıl işlem görmüş sucuğu ben pişse bile yemem. Kırk yılda bir pizza içinde falan ancak yiyorum Allah affetsin.
0
Mirket
(29.09.24)
Pastırma yüksek oranda tuzla saklanır ve o tuzda pişer. Sucuk öyle değildir, baharatlar onu pişirmez, normal pişirme işlemi gerekir. Çiğ yenirse bir süre sonra bağırsaklarda kurt oluşur, sonuçta tenyalar bağırsakta yaşar bağırmasak da. :/
0
muhayyer divan
(29.09.24)
Kiyma bile cig yendigine gore sucuk da yenir, ama ben az pismis sucugu tercih ederim.

(bkz: tartare de boeuf)
0
sertac akin
(29.09.24)
Bağırsakta kurt yapabileceği söyleniyor. Isıl işlem görmüşse hiç yememek en iyisi kanserojen olduğundan ötürü
0
ferenc
(29.09.24)
marketten aldiklarimiz isil islem mi fermente mi nereden anlayacagiz?

isil islem mikroorganizmalar olsun diye yapilmiyor mu? eger oyleyse neden cig yenmiyor, hala net degil bende burasi.

bu da bir sehir efsanesi gibi geliyor bana, kurt yapmasi vs. zamaninda besin koruma yonergeleri falan yokken belki ama gunumuzde boyle bir risk olamaz gibi geliyor.
0
🌸antikadimag
(29.09.24)
Şahsen sucuğu çiğ yemeyi severim, tadını ancak öyle alırım ama bizzat bende kurt yaptığını çok iyi biliyorum, rahatsızlığını çekiyorum. Şehir efsanesi falan değil yani. Çiğ et yemek her zaman bağırsaklarda kurt yapar.
0
muhayyer divan
(29.09.24)
Fermente sucuk çiğ et değildir. Fermentasyona uğramış ettir. Hatalı üretimdir, bir şeyleri yanlıştır bilemem ama geneli suçlamayalım. Fermente sucuk kurt yapmaz.

Ayrıca baharatın yeterli olmayacağı da söylenmiş de, hiç hakiki çiğ köfte yemediniz mi? Ya da çiğ köfte yiyen herkes kurtlu mu dolaşıyor.

Fermente sucuk mandıralarda satılıyor ama ben olsam bilmediğim yerden almam.

Doğal ürün pazarlarında falan rengi ete benzemeyen fiyatı etten çok ucuz sucuklar satılıyor mesela. Sucuk, baharatlı kıymanın kurutulmuş kuzu bağırsağından kılıf içinde kurutulmasıdır. Etten ucuza satılıyorsa tağşiş var demektir.

Tekrar söylüyeyim ısıl işlem görmüş sucuk benzeri şeyleri konu etmiyorum. fermente sucuğu anlattım ben.
0
Mirket
(29.09.24)
neden sucuk yiyorsunuz ki
sucuk demek kasapta bayat, kararmış ya da bayatlamaya ramak kalan etlerin, kırıntıların değerlendirildiği şey demek
0
bir soru sorcam
(29.09.24)
o günümüz koşulları dediğin şeyler kağıt üzerinde, kimi ciddi insanların umursadığı geri kalanının sallamadığı şeyler.

cips paketinden fare, sucukta falan at eti vs. bir sürü şey çıktı/çıkıyor.

o günümüz koşulları dediğin şeye çok da inanma, adamın 100 ineği var, 10 tanesi hafif hastalanınca hepsini kesip satıyor, hasta, sağlıklı kim nereden bilecek.
0
selam
(30.09.24)
17-18 sene olmustur.. bir gun yine cig sucuk yedim ve midem bozuldu. sari renkte ve su gibi istifra ediyordum deli gibi. doktora gitmistik ulser baslangici mi demisti baska bir sey mi tam hatirlamiyorum. soyle dusun atiyorum bir lokma bir sey yesem bile hemen istifra ediyordum. iyilesene kadar canim cikmisti ondan sonra da tovbe ettim bir daha cig sucuk yemedim.
0
arakaali
(30.09.24)
Marketteki sucukların paketinde fermente veya ısıl işlem şeklinde yazar zaten. Alırken fermente olanları tercih edin. Kırk yılda bir canınız çiğ sucuk çekerse yiyin bişi olmaz ama yine de çü tüketmek çok sağlıklı değil diye biliyorum.
0
Phoebe
(30.09.24)
Çiğ yemeseniz daha iyi olur. Neticede çiğ et konuyor içine.

Fermente ile ısıl işlem arasında şöyle bir fark var. Fermente sucukta, sucuğu bir yere asıp içindeki su oranını azaltıyorlar. Bu da belli bir süre alıyor. Isıl işlemde, bu sucukları büyük fırınlara koyup, suyunu o şekilde azaltıyorlar.

Bu işin uzmanı değilim ama kanserojen vs. hikaye geliyor bana. O zaman fırından hiçbir şey yemememiz lazım. Sucuktaki tek etmen : içine konulan et ve baharatın kalitesi bence.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.09.24)
@mirket +1 fermantasyon önemli. fermente değilse bakteriler yaşıyor içinde. fermente çiğ yenen sucuklar dünyada var ama türkiye de olmayabilir. sucuk işi başlı başına hijyenik olmayan bir sektör. ispanyolların kandan yaptığı morcilla sucukları var. çok da kafaya takmamakta lazım tartare de boeuf yiyor adamlar.
0
mikahakkinen
(30.09.24)
Ben full gomuom knk
0
Zetnikov
(30.09.24)
(16)

Boşa geçen koskoca bir zaman

bana da mi lolo
Arkadaşlar merhaba. Güneydoğuda görev yaparken deprem nedeniyle evini kaybetmiş sonucunda da batıya dönme hakkı elde etmiş eski depremzede şimdi sıkıntıdan patlamasyon bir öğretmenim. Denizli merkezde görev yapıyorum. Pazartesi günleri tüm gün çarşamba günleri de 12’den sonra tamamen boşum. Diğer gü
Arkadaşlar merhaba. Güneydoğuda görev yaparken deprem nedeniyle evini kaybetmiş sonucunda da batıya dönme hakkı elde etmiş eski depremzede şimdi sıkıntıdan patlamasyon bir öğretmenim. Denizli merkezde görev yapıyorum. Pazartesi günleri tüm gün çarşamba günleri de 12’den sonra tamamen boşum. Diğer günlerde de max 4’e kadar okuldayım sonra gün ortasından geceye kadar yine boşum.

Bu boşluk olayı artık beni patlatacak hale getirdi. En genç öğretmen arkadaşım en az 25 sene görev yaparak ancak batıya dönebilmiş yaşlı amcalardan ibaret. Genç meslektaşım yok, mesai arkadaşım yok, şehirde arkadaşım da yok…

Haftasonları yüzmeye gidiyorum, arada karahayıt’a gidiyorum, arada İzmir’e ailemin yanına gidiyorum…ama inanılmaz bir boşa giden vaktim var ve hiç arkadaşım yok. Yazıyla ve sayıyla arkadaş sayım sıfır.

Lütfen üzerime öneri atın. Dil kursuna falan mı yazılayım. Boş oturmak ve kimseyle konuşmamak hiç bana göre değil. Adalet Parkında gözleme yiyip çay içerken bu satırları size yazıyorum. Teşekkürler.
0
bana da mi lolo
(25.09.24)
Benim öyle bi vaktim olsa en az 4-5 gün gym'e gidip 3 saat antrenman yapardım, şu an öyle bi vaktim olmadığı için vakit yaratarak yapıyorum ama vaktim olsa daha süper olurdu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.09.24)
Kaleci saçlı adam haftada iki gün akşamları yüzmeye gidiyorum, spora yazılmayı da düşünüyorum ama arda kalan vakit çok büyük. kimseyle konuşamadan yaşamak çok zorluyor.
0
🌸bana da mi lolo
(25.09.24)
Tek başınıza kaliteli vakit geçirmeyi sorun etmeyen biri misiniz yoksa sosyalleşmek ihtiyacı daha mı ağır basıyor?

Eğer ilkiyse, bir insan sizin elinizdeki miktardaki boş zamanla çok güzel vakit geçirebilir kendi kendine. Kendimden örnek vereyim, beş senelik yalnız yaşama tecrübem oldu üniversitede, şimdi de bir aydır falan tek başıma yaşamaya başladım, o kadar çok şey sığdırmışım ki bir ay deyince size az gelebilir ama ben üç beş ay geçmiş gibi hissediyorum mesela şu an.

Benim boş vaktim bu aralar size göre daha fazla, o yüzden öncelikle sabahları güzel yürüyüşler yapıyorum. Geçen sene ayağımdan ameliyat olduğum için kendimi yoracak tempoda ya da uzunlukta değil ama beni ayıltıyor, enerji veriyor. Yürürken sevdiğim ve çok güldüğüm podcastler dinliyorum, sokaktaki kedileri ve köpekleri besliyorum, onlar bile başlı başına çok iyi hissettiriyorlar. Sonra eve dönüp sade ama doyurucu bir kahvaltı ediyorum, dizi film takılıyorum. Her gün evimi topluyor ve ihtiyacına göre temizliyorum. Kitap okuyorum, gitar çalmayı öğreniyorum. Siz dilden örnek vermişsiniz mesela, motivasyonunuz varsa yeni bir dil öğrenmek çok geliştirici ve rehabilite edici, deneyebilirsiniz pekala.

Düzenli yürüyüş, sağlıklı beslenme zaten hayat kalitesini artırıyor, bu aralar alkolü ve şekeri de kestim, mis gibiyim valla.

Arkadaşlarım çok az ve programlarımız her zaman uymuyor, o yüzden akşamları sevdiğim bir kafeye gidip kitap okuyorum ya da bir şeyler izliyorum. Bazen sinemaya gidiyorum bazen açık mikrofon stand up etkinliklerine. Bütçem el veriyorsa konserlere gidiyorum. Bu ortamlarda yeni arkadaşlar edindiğim de oldu, siz de deneyebilirsiniz. İnsanlarla tanışmak eskisi kadar kolay değil ama nerede ne olacağı belli olmaz ve de evde oturmaktan kesinlikle çok daha iyi.

Günün sonunda tatlı bir yorgunluk geliyorsa o gün verimli geçmiş oluyor benim için. Yani özetle, size iyi gelen şeyleri içinde barındıran bir rutin yaratıp istikrar sağlamak konusunda da direnin. Birkaç gün tekrar edince ancak yer ediyor. Eğer bunlara rağmen kendinizi izole, yalnız ve mutsuz hissediyorsanız psikolojik destek almayı deneyebilirsiniz, bana çok iyi geliyor.

Ayrıca geçmiş olsun diyorum, zor bir koşuldan çıkarak yeni bir şehre taşınıp adapte olmaya çalışmak gerçekten sınayıcı bir süreç, ama burada da sadece işe gidip gelmekten ibaret olmayan bir hayat inşa ettiğinizde bu sıkıntılar büyük ölçüde dinecektir.
0
@stubborn inferno
(25.09.24)
Aile Izmirde demişsiniz İzmirli misiniz? Denizli'nin insanı çok garip lisansta ilk orayı kazanmistim 1 sene zor durdum, ben de Izmirliyim ondan soruyorum. Çünkü bu kombinasyondan kaynaklı bir sıkıntı var gibi.
0
encokbenisevinnolur
(25.09.24)
Bu arada dating applerde nadir de olsa sizin gibi olan ve sosyalleşmek, arkadaş edinmek isteyen insanlar mevcut, belki bunu deneyebilirsiniz karşı değilseniz. İlla romantik bir şey olmasına gerek yok.
0
@stubborn inferno
(25.09.24)
E ticaret hocam. Hem zamanın nasıl geçtiğini anlamazsın hem de para kazanırsin.
0
etna
(25.09.24)
İnternetten denizli trekking, dağcılık, yürüyüş vs yazıp çıkan gruplara bakıyosun. Gerekli kıyafet, çanta vs toplayıp haftasonu gezmeye gidin. O gruplarda zamanla arkadaş çevresi oluşur.
0
1917
(25.09.24)
Evlen, cidden evlilik yalnızlığın ilacı. O size yapacak aktivite de bulur
0
Hallegadola
(26.09.24)
abi saçmalamayın sakın bu sıkıntıyı çözmeden evlenmeyin.
insan önce kendi kendine mutlu olabilmeli, kendi kendine uğraşlar bulabilmeli.

buradaki öneriler beynime kan sıçrattırıyor bazen. canım sıkılıyor diyorsunuz evlen diyorlar. varoluşsal sancılar.. diyorsunuz çocuk yap diyorlar.

ya allah aşkına bir şeyin çözümünü bir canlıya yüklemeyin önce kendi kendinize çözün sonra ileride daha büyük sorunlara yol açar bu sorumluluk veya amaç yükleme işi.

tavsiyelere gelirsek; evet kurslar olabilir en azından ingilizce kurslarında daha modern insanlar olabilir. sesle ilgiliyseniz korolar olabilir, enstrüman kursları olabilir. balık olabilir, içerik üretmek veya online kurslardan bir şeyler öğrenmek olabilir. yazılım falan..

mesela ben şu sıralar mutfağa sardım normalde yemek yapan biri değilim artık denemeye başladım güzel de oluyor. kitaplara döndüm o baya ruhsal olarak tatmin ediyor.

video oyunları veya online oyunlar da vakit öldürmeye bire bir ama onu tavsiye etmiyorum ruhsal anlamda kötü hissettiriyor sonrasında.

evlenmeyin dedim ama bir kız arkadaş veya sevgilinin zararı olmaz diye düşünüyorum.
en azından sizdeki sorunlar çözülmese bile geri dönüşü kolay olur her iki taraf için de. ama evlenir de yalnızlık ihtiyacını gidermeye çalışırsanız belki öyle bir ilişki olacak ki sürekli dip dibe durmak değil kendinize kendi özel zamanları, özel alanları tanımanız gerekecek bir ilişki olacak. diğer türlüsü bayacak sizi. o zaman ne olacak boşanacak mısınız?

o yüzden dedim evlilik sakın diye, öyle deneme yanılmaya gelecek prosedürler değil bizim ülkemizde.
0
ananiyimioguz
(26.09.24)
1917+1

ayrıca ilgili ve hassas olduğunuz alana göre 1-2 tane stk, kültür sanat etkinlikler, atölye vb. eklediniz mi yavaş yavaş çevreniz oluşur. izmirdeki çevrenizin denizlide networkü varsa sizinle tanıştırabilirler.

siz istedikten sonra muhakkak bir yolu bulunur. bu deprem, tayin vb. nedenlerle depresyonda olabilir misiniz? şayet öyleyse bu yazdığımız önerilerle ilgili adım atma motivasyonunuzun oluşması bir hayli zor. gerekli görüyorsanız bir uzmandan destek alabilirsiniz.

yok o kadar derin bir depresyonda olduğumu düşünmüyorum diyorsanızda şu self helping kitaplarını okumanızı çok öneririm;
iyi hissetmek
hayatı yeniden keşfedin
akış

ayrıca kendinizle güzel zaman geçirebilmeyi de öğrenmenmeniz gerekiyor. sevgili, eş ve benzeri elbette çok kıymetli ama kendinizle mutlu değilseniz, olamıyorsanız, yanınızdakini de mutsuz edersiniz.
0
Phoebe
(26.09.24)
Kurs vs soylenmistir zaten ama bos zamanlar sirf sosyallikle doldurulamaz diye tahmin ediyorum. Size kendinizi verebileceginiz projeler lazim. Ne yapabilirsiniz siz daha iyi bilirsiniz, agac isleri olur, elektronik olur.
0
mbond
(26.09.24)
Evlenmezsen 1 2 sene sonra yine gelir böyle başlık açarsın. Çevrendeki herkes evlenir sen kalırsın. Memurların çoğu mutlu bir evlilik peşindedir ki bu da normal. Senin çaren karşı cins. Aynı sıkıntıları ben çektim vaktinde. Evlendim Kafa rahat.
Adam yalnızlıktan patladım demiş "insan önce kendi kendine mutlu olabilmeli, kendi kendine uğraşlar bulabilmeli." Cevap bu. Tebrik ederim. Bide kan beynine sıçramış beyimizin. Adam yalnızım diyor alowwww.
Sen karşı cins bulmaya uğraş. App mi kullanırsın seminer mi eş dost tavsiyesi mi bilmem ama vaktinde boşa geçmemiş olur.
0
Topalordek
(26.09.24)
insanlarla nasıl muhabbet başlatılır, nasıl tanışılır gibi konularla ilgilenirseniz, çok hızlı bir şekilde arkadaş sayınızı arttırabilirsiniz, bu kadar boş zamana bir iki hobi mutlaka sığdırılır, dil kursu gibi düşün ama taa çocukluğundan falan içinde kalmış bir hobiyi yeniden canlandırman bile sana o konuyla ilgilenen insanlarla tanışmanı sağlar.

muhabbet açmayı çözdükten sonra senden kralı yok :)
0
selam
(26.09.24)
Dil, spor, müzik hocam. Bunlardan sevdiğiniz ne varsa sıkı sıkı sarılın.
0
kumandanim
(26.09.24)
aktivite arkadaşlığı uygulamaları var, insanlarla buluşup beraber konsere falan gidiyorsunuz. onlara bakın isterseniz.

üniversite çevresinde dil, dans, müzik, tiyatro kursu ne varsa yazılın. arkadaş edinirsiniz.

evlenmek için en az bir kişi daha lazım, o iş pek olur gibi değil :)
0
babilfish
(26.09.24)
Hocam selamlar. Denizli biraz küçük, sıkıcı imkanları az bir şehir. Ben sizin sorununuzun sosyallik olduğunu anlıyorum. Denizli’de bulunan etkinlikleri tarayıp sosyal bir çevre edinmeye bakın öncelikle. Zaten 1-2 çevre edindikten sonra ve karşı cinsle iletişime geçtikten sonra rahatlarsınız diye düşünüyorum.

Onun dışında Denizli’nin en iyi yanı Antalya, Muğla ve İzmir’e 3 saat olmasıdır. Sosyallik sonrası buralara giderek zaman geçirirsiniz.
0
jackyr
(26.09.24)
(6)

arçelik-beko buzdolabı fark var mı?

tepedeki psychedelic adam
mesela aşağıdaki gibi 2 tane buzdolabı var. kodlarının ilk karakteri dışında fiyatlarına kadar her şeyi aynı, sadece marka farklı. bunlar arasında peformans, dayanıklılık vs. açısından fark oluyor mu yoksa sadece marka logosu mu farklı oluyor?ikisine de gidip arçelik ve beko bayisinden baktım. beko'
mesela aşağıdaki gibi 2 tane buzdolabı var. kodlarının ilk karakteri dışında fiyatlarına kadar her şeyi aynı, sadece marka farklı. bunlar arasında peformans, dayanıklılık vs. açısından fark oluyor mu yoksa sadece marka logosu mu farklı oluyor?

ikisine de gidip arçelik ve beko bayisinden baktım. beko'daki görevli ithal ürün, yurt dışından geldi filan dedi arçelik'teki öyle bişey demedi. Bu bir fark yaratıyor mu mesela, yoksa zaten arçelik de öyle mi?

www.arcelik.com.tr
www.beko.com.tr
0
tepedeki psychedelic adam
(25.09.24)
Buzdolabı fabrikası varken dışarıdan ürün ithal ediyorlar mı hiç bilmiyorum ve sanmıyorum.

Burada üretilen buzdolapları için konuşuyorum, ikisi de aynı fabrikadan, aynı üretim bandından çıkıyor, birine Arçelik ötekine Beko etiketi yapıştırılıyor. (Yüz sene önce tam bunların üretildiği fabrikada staj yapmıştım.)
0
kobuzchu kiz
(25.09.24)
yeni beko aldım, arçelik zaten beko markası altına alınıyormuş galiba, göya burda üretilen bekolar yurtdışına ihraç olanlarmış ve o yüzden daha iyimiş beko dediler banada.
aynı şeyin laciverti bence iki markada.
0
eja
(25.09.24)
konu şöyle hocam arçelik kelimesinin kimi dillerdeki okunuşundan dolayı zor oluyor o nedenle beko adı altında aynı firma bir marka daha yapıyor, aynı fabrikadan hem arçelik hem beko ürünleri çıkıyor. beko şirket/marka olarak arçelikten eski, ancak ihracata başlandığında beko ismini kullanıyorlar nasılsa ellerinde marka var, tescili yapılmış calışan bir marka.

beko daha avrupa ülkelerine ihraç edildiği için oraların hukuki düzenlemelerine tabii oluyor ancak iki farklı ülke için iki farklı üretim bandı yerine aynı şeyleri kullanıyorlar.

ufak tefek programlama farklılıkları olabiliyor, bu farklılıklar da kültürel farklılıktan kaynaklı.

örn: tr deki bir cihaz ısıtma veya soğutma için çekebildiği gücü çekip hızlıca yaparken başka bir ülkedeki bunu daha az akım çekerek daha uzun sürede yapıyor, nedeni o ülke deki cihaz standartları. kültürden kültüre/ülkeden ülkeye değiştiği için de her ülkedeki ürünler diğer ülkelerde falan bulunmayabiliyor veya standartları değişiyor. her iki markanında TR deki ürünleri aynı programlar.

ürün gamnmında değişiklik olabiliyor, kimi ürünler bir marka altında varken diğerinde olmayabilir.

ancak cihazların yapısı aynı. aynı parçalar, aynı üretim bandı. ikiside koç'un
0
selam
(25.09.24)
Vidasına kadar aynı ürünler.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.09.24)
Hayır arçelik ile beko arasında hiç bir fark yok. İkisi de aynı fabrikada üretilip aynı banttan iniyor. Üretimin en son final kısmında ihtiyaca ve planlamaya göre hangi markadan satışa sunulacagı belirlenip onun markası üstüne yapıştırıyorlar. Tüm malzemeler aynı. Vidasına kadar aynı
0
limonlu eksi
(25.09.24)
Bazı arçeliklerin arkasındaki seri no kağıdında beko yazabiliyor ya da tam tersiydi ama rastlamıştım. Aynılar arkadaşların da belirttiği gibi.
0
hedep
(25.09.24)
(2)

Motorda bacakları rüzgardan korumak için ne yapmalı?

mikahakkinen
her gün sabah 6'da işe ulaşmak için 10 km motorla gitmem gereken bir mesafe var. üstümü korumak için montum var ancak bacak bölgemi kapatacak rahat giyip çıkarabileceğim bir giysiye ihtiyacım var.Çocukların giydiği yağmurluk tarzı alta giyilen kıyafetten alsam giysem bacaklarımı soğuktan korur mu?
her gün sabah 6'da işe ulaşmak için 10 km motorla gitmem gereken bir mesafe var. üstümü korumak için montum var ancak bacak bölgemi kapatacak rahat giyip çıkarabileceğim bir giysiye ihtiyacım var.
Çocukların giydiği yağmurluk tarzı alta giyilen kıyafetten alsam giysem bacaklarımı soğuktan korur mu?
0
mikahakkinen
(25.09.24)
decathlon'daki üst pantolonlarına bakabilirsiniz. Mevcut giysinin üstüne giyiliyor.

www.decathlon.com.tr

yine decathlon'dan içlik de bakabilirsiniz ama pratik olmaz.
0
orient blue
(25.09.24)
overpants diye bişi var, spidinin, yağmur geçirmiyor, sıcak tutuyor, normal pantolonun üstüne giyiyorsun, iki bacaktan boydan boya fermuar var, motordan indikten sonra iki fermuar açıp komple çıkartıyorsun 10 sn almıyor çıkartmak :) istersen şortun üstüne giy o kadar sıcak tutuyor. yazlık versiyonu da var.

uzun süredir kullanıyorum.

www.fc-moto.de
0
selam
(25.09.24)
(8)

40k kira getirecek ev almak (4.15m)

asap raki
2.5m nakit param var. güzel bir ev buldum 4.15m istiyor. kiraya versem 35-40 civarı getirir. istanbul’un en güzel yerlerinden birinde ama eski bina. ev güzel bi badanayla baya adam olur. sizce mantıklı mı? altın bozduracağım. başka evim yok. ilk evim olacak.
2.5m nakit param var. güzel bir ev buldum 4.15m istiyor. kiraya versem 35-40 civarı getirir. istanbul’un en güzel yerlerinden birinde ama eski bina. ev güzel bi badanayla baya adam olur. sizce mantıklı mı? altın bozduracağım. başka evim yok. ilk evim olacak.
0
asap raki
(24.09.24)
Evi yatırım olarak gören birine mantikli. Artık bir eve 4 milyon yatırıp ayda 40 bin TL almanın sacmaliginu Türk insanına anlatmaktan vazgeçtim.
0
deer hunter
(24.09.24)
10 yılda kendini amorti ediyor, gayet mantıklı.
0
gezegen olan pluton
(25.09.24)
eski bina ise kentsel dönüşüme uğrayabilir, kontrol edin derim. civarda kentsel dönüşüm var mı diye.
0
selam
(25.09.24)
kentsel dönüşüme girmiş mahallede sıkıntılı 1 sene sonra yanınızdaki bina kentsele girince 2 sene inşaat gürültüsü çekiyorsunuz, sabah akşam durmadan tak tak sesle yaşamak zor ya.
0
eja
(25.09.24)
Altın bozdurulup, yatırımlık ev alınmaz:

* 40 bin TL neredeyse 2,5 asgari ücret ediyor. Bunun için en az 5 asgari ücreti olan bir kiracı bulmanız lazım. Önümüzdeki resesyon sürecinde işten atılmaması lazım. Kafası bozulupta, kirayı ödemiyorum demeyecek kadar ahlaklı olması lazım vs. vs.

* Herhangi bir sıkıntı olduğunda yargıda işi çözmeniz 4-5 yıl sürüyor.

* Kiracı kötüyse, evin anasını ağlatıyor. Çıkınca aldığınız kiradan çok, tadilat masrafı yapabilirsiniz.

* Altın bir süre daha artmaya devam edecek gibi. Devalüasyon ile de, gramı 6-7 binleri bulabilir.

Bunlar tamamen kişisel fikirlerim. Tam tersi de olabilir. İyi bir kiracıya denk gelirsiniz, eve çok iyi bakar + kiralarını düzenli öder. Siz bu süreçleri iyi yönetirsiniz, ev yıllar içinde çok değerlenir vs.

Ben nakitte kalmak tarafındayım ama yatırım tavsiyesi değildir!


.
0
kartallar yuksek ucar
(25.09.24)
Sizin kurdugunuz matematik uzerinden mantikli.

Hem ilk eviniz hem kira muhabbetini anlamsam da , yani oturuyor musunuz kiraya mi vereceksiniz? Kira dusunelim eger gercekten 40k kira getirecekse ev ucuz ama bana sanki 40k biraz fantastik geldi evin fiyatini dusununce. evin orani vergiyi dussek 10 yani, 15-20 araligini bulan opup basina koyuyor.
0
wallcan
(25.09.24)
4 milyonluk eve 40k kira alabileceğinizden emin misiniz?
0
synesthesia
(25.09.24)
öncelikle aylık evin satış değerinin %1'i kadar kira bana da iddialı geliyor ama bir bildiğiniz vardır.

4m tl ile bugün düşük riskli likit fonlardan 5k-5.3k arası bir günlük getiri alabilirsiniz. bugünkü piyasada aylık 150-165k tl eder. bunun içinde devalüasyon riski vs. de var tabii ki.

elinizdeki 2.5m nakit üzerinden düşünürsek de, 1m bu şekilde değerlendirseniz aylık ~40k getiriniz olur, kalan 1.5m da daha risksiz (tl endeksli olmayan belki) daha uzun vade bir şeylerde değerli madende bilmem nerede değerlendirmek (altını bozdurmamak) mümkün olabilir. 2.5m param olsa öyle yapardım yani yatırım tavsiyesi olmaksızın.

ha, bir seçenek de, döviz gelirim vardır, faizler düşmeye başlamıştır iyice bir oran yakalarım ve resesyonla devalüasyona sırtımı yaslayıp çektiğim krediden görece karlı çıkmaya çalışacağımdır, bu da belki bir seçenek. benim kişisel olarak yanaşmayacağım bir seçenek, riskli bulurum.

hele ki deprem riskini göz önünde bulundurunca istanbulda ev almak vs. başka herhangi bir şey kıyasında benim için başka herhangi bir şey baskın geliyor.
0
harfitarif
(25.09.24)
(3)

sevgiliyle istanbulda kalmalık otel

asap raki
merhaba.kız arkadaşımla önümüzdeki 2 ay içinde 1 gece istanbul’da ya da istanbul’a arabayla 2-3 saat uzaklık olabilir güzel bir otelde 1 gece konaklamak istiyoruz. konforlu güzel bir oda olması gerekiyor. aşırı lüks beklentimiz yok ama bütçe dostu ve konforlu. havuz falan beklentisi yok. 24 saat oda
merhaba.

kız arkadaşımla önümüzdeki 2 ay içinde 1 gece istanbul’da ya da istanbul’a arabayla 2-3 saat uzaklık olabilir güzel bir otelde 1 gece konaklamak istiyoruz. konforlu güzel bir oda olması gerekiyor. aşırı lüks beklentimiz yok ama bütçe dostu ve konforlu. havuz falan beklentisi yok. 24 saat odaya girip çıkmamalı bir tatil.

otel önerisi ya da yer önerisi olan var mıdır acaba?
0
asap raki
(24.09.24)
mesela tekirdağda şarap bağı konseptli oteller oluyormuş, böyle yerleri nereden bulurum?
0
🌸asap raki
(24.09.24)
Arcadia baglari icinde otel var.Bakabilirsiniz.
0
turkuaz
(25.09.24)
yer önerileri için instagram?
0
selam
(25.09.24)
(10)

Flörtöz olma taktikleri?

bogurtlenliporsuk
Selamlar mesajda flörtöz nasıl olunur? Taktikler ve önerilerinize açığım. Not: karşımdaki erkek
Selamlar mesajda flörtöz nasıl olunur? Taktikler ve önerilerinize açığım. Not: karşımdaki erkek
0
bogurtlenliporsuk
(18.09.24)
Valla bence içinden gelecek. Böyle reçetesi yok, zorlama ile olmaz.
0
Amaranta ursula
(18.09.24)
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi diyordu şair
ufak bir gülücük bile yeter bazen
yeter ki o uyum hissedilsin

hakkında merak ettiğin soruları sormayı dene. fazla özel sorular olmamak kaydıyla
çok ard arda da olmasın
akış ne getiriyorsa, kolaylıklar
0
bahçedekisandal
(18.09.24)
Önce utanmayacaksın. Böyle g¤t gibi falan olduğunu düşüneceksin. Ama öyle duyuruda falan taktik öğrenilmez. Bir arkadaşa aylarca ders verdim, sonra yine eski haline döndü.
0
prole
(18.09.24)
mesaja kişiye göre çok değiştiği için yakın arkadaşlarınıza mesajlaşmaları okusun örnekler versin size

anca öyle olur

dozu da önemli
0
jülsezar
(19.09.24)
İçten ve şeffaf ol.. beğendiğin şeyleri varsa takdir de vermen işe yarayacaktır.
0
hasmetizm 2046
(19.09.24)
kelimelerin son harflerine birden fazla bas. canım falan ekle uygun yerlere. pembe yanaklı emojiler at vs.
0
xrated
(19.09.24)
karşı tarafa duyduğun hislerle açılan bir skill o benim bildiğim
0
titanyum22
(19.09.24)
sana sorulan soruların direkt doğru cevabını verme yeter.

örnek:

soru: ne iş yapıyorsun?

cevap: nasa'da çaycıyım de.

falanca firmada şu kadar yıldır muhasabe yapıy... eğveeğve olmamalı yani cevabın.
0
yurtsuz john
(19.09.24)
Öğrenilmez ki bu. Hem kadınlarda karşıdaki kişiye duyulan hisle birlikte otomatik olarak yükleniyor ya da yok oluyor. Sende yoksa sorun karşındaki erkeğe olmayan hislerin olabilir.
0
potasyum bebek
(19.09.24)
flörtöz olmak, oyun oynamak demek aslında, beden ve kelime oyunu, bu ikisini oynadığın sürece flörtözsün.

kelime oyunu basit, kelimelerin diğer anlamlarını bulmak ve kullanmak. şu saatte aklıma kalitesiz şeyler geliyor.

beden oyunu da basit, fiziksel olarak ona doğru dönük olmak (direk karşısında değil, kafa tutar gibi olmasın, hafif çaprazlı ona dönük ol), konuşurken gözüne bakmak, gülümsemek, dokunmasına izin vermek vs.

karşı taraf için bir şey yapmak onu etkilemek için iyi bir yöntem. yemek yaparsın, bişi örersin, satın alırsan da olur ama senin yaptığın şey daha iyi olur. onunda ihtiyacı olan, konuşurken bahsettiği bir şey olabilir.

4-5 yaşındaki haline dön, doğal halimiz zaten flörtöz, daha sonra ahlak,etik,toplum vs derken ketleniyoruz.
0
selam
(24.09.24)
(12)

Stalk bağımlılığından nasıl kurtulurum?

duygusalatasi
Ben de bunu sorayım. Bir sürü değil, tek bir kişi var hesabını sık sık kontrol ettiğim. Instagram hesabım yok (kapat diyecekler için söylüyorum) ama profili açık olduğu için giriş yapmadan da bakabiliyorum. Kendimi meşgul edince de geçmiyor o merak duygusu, dışarıda bir şeyler yaparken bile bir dürt
Ben de bunu sorayım. Bir sürü değil, tek bir kişi var hesabını sık sık kontrol ettiğim. Instagram hesabım yok (kapat diyecekler için söylüyorum) ama profili açık olduğu için giriş yapmadan da bakabiliyorum. Kendimi meşgul edince de geçmiyor o merak duygusu, dışarıda bir şeyler yaparken bile bir dürtü şeklinde bunu hissediyorum. Birkaç saatte bir hemen girip bakıyorum ne paylaşmış diye, çok da aktif ve sürekli paylaşım yapan birisi. Eski sevgilim değil, bir hemcinsim. Biraz alışkanlık oldu gibi. Ne önerirsiniz?
0
duygusalatasi
(16.09.24)
bir şekilde hesabını gizli yapmasını sağlamak lazım :D
0
jülsezar
(16.09.24)
Hesabı bize söyle biz söyleyelim hesabını kapat diye
0
kisa
(16.09.24)
Ara ara birkaç gün gizli yapıp geri açıyor, her seferinde pusuda bekleyip tekrar başlıyorum ben de :) @jülsezar

Biri peşinde de diyecek misin? @kisa
0
🌸duygusalatasi
(16.09.24)
Takip etmenin nedeni nedir?
0
kullanicadi
(16.09.24)
Isim vermem.
0
kisa
(16.09.24)
Ya da bir kaç seri foto beğenirsek kapatır belki de
0
kisa
(16.09.24)
Merak, saçma bir şekilde kendisi ve hayatı hakkında bilgi sahibi olma isteği. @kullanicadi

Ben daha çok kendimle ilgili bir çözüm arıyorum açıkçası. @kisa
0
🌸duygusalatasi
(16.09.24)
O konuda bir şey diyemem :s
0
kisa
(16.09.24)
Insta aç, başka hesapları da takip et normal kullanıcı ol.
Sık sık girdiğinde zaten onu da sık sık görmüş olacaksın. Merakın giderilecek, hem de özellikle o insanı stalklamamış olacaksın. Belki de bu döngüyü devam ettiren stalkluyor olma halindir ve bitince merağın da geçer?
0
Bruce
(16.09.24)
kendisi ve hayatı hakkında bilgi sahibi olma isteğinizin temelini bulmanız lazım, sizde hangi duygu ve/veya düşünceye karşılık geliyor? kıskançlık? özdeğer? özgüven? yetersizlik hissiyatı? bunlara benzer başka duygularda olabilir. o hissiyatı kendinizde tespit edip çözmeden veya en azından çözmek için adım atmadan kurtulmanız zor biraz.
0
Phoebe
(16.09.24)
hepsinin sahte olduğunu hatırla, özenle çekilmiş 2,3 kareden biri o paylaşılan.
0
selam
(16.09.24)
bruce +1. benim bir arkadaşım da var böyle hesabı yok ama bazen birini belleyip sürekli giriyor profiline. kendi hesabı takipleştikleri olmadığı için kafada tek o var ama hesap açsa takip ettiği onlarca yüzlerceden birisi olacak o kişi. bir uygulamayı düzenli olarak kullanan birisinin o uygulamada hesap açmaması çok garip bence o arkadaşıma da çok dedim ama tamam ya diyip sonra vazgeçiyor. o kişiye hala takıntılı olabilirsin tabi hesap açsan bile ama en azından özellikle onu stalklıyor olmaktan kurtulursun.
0
semaforo de medianoche
(16.09.24)
(7)

Darbeli Matkap Alırken Neye Dikkat Edecez?

eisberg
Arkadaşlar ev işlerinde duvar/fayans delme işlerinde kullanmak üzere bir darbeli matkap alacağım da A101'de 500 tl'ye Piranha marka da var 1500'e bosch, 10k'ya Makita da var. Ben alırken neye dikkat etmeliyim? 13 mm 16 mm gibi değerler var bunlar nedir?
Arkadaşlar ev işlerinde duvar/fayans delme işlerinde kullanmak üzere bir darbeli matkap alacağım da A101'de 500 tl'ye Piranha marka da var 1500'e bosch, 10k'ya Makita da var. Ben alırken neye dikkat etmeliyim? 13 mm 16 mm gibi değerler var bunlar nedir?
0
eisberg
(04.09.24)
Ürün bilgisinde nereyi delmek için olduğu yazar aslında. Ucuz bir ürün ile kolon kiriş gibi dökme betonları delemezsiniz. Mm değerleri takılacak uçların büyüklüğüdür. Evde en fazla 8-10 mm lik matkap uçları kullanırsınız. Bosch benzeri ürünler sorunsuzdur.
0
hasmetizm 2046
(04.09.24)
www.bosch-professional.com

"Ekipman ve Uygulama
Bu darbeli matkap beton, taş ve duvarda delik delmek için tasarlanmıştır. "
0
hasmetizm 2046
(04.09.24)
Şarjlı mı kablolu mu?

Şarjlı olacaksa 18v 5ah her türlü rahat ettirir. gücü de ona göre olur. bütçeyi düşüreyim derseniz 2ah versiyonu da olur. 13mm-16mm aldığı max uç çapıdır. basit ev işlerinde 16mm ihtiyacınız olmaz. kömürsüz motor olursa evladiyelik kullanırsınız.

sürekli duvar delmeyecekseniz bosch yeşil seri işinizi görür.
0
nwnd
(04.09.24)
birinci konu mandren olayı. matkaplar sıkmalı mandrenlidir ve 13 mmye kadar olan uçları takabilirsiniz. daha büyük uçlar için ekstra bir mandren almanız gerekir. ama kırıcılarda sds plus uç olur. herhangi bir sds plus uç ile kullanabilirsiniz.

ben genelde dewalt kullandım ev işleri için ömürlük gider. yoğun kullanımda 5 seneden önce arıza yaptığını görmedim.

fayans delmek biraz deneyim isteyen bir konu. çok darbe uygularsanız fayans çatlar ve uç çok ısınırsa yanar ve keskinliğini kaybeder.
0
bravoteam
(04.09.24)
-bosch alma (2 kere iade ettim)
-cok duvar deleceksen kablosuz alma
-vaktinda arastirmistim makita ve dewalt en iyi opsiyonlar
-20v'den dusuk olmasin
0
buenosdias
(04.09.24)
o kadar da fazla profesyonel değilim bu konularda ama bildiğim bir kaç şey var, biraz baba bilgisi tabii hatalı olabilir.

bu tür makine, malzeme alınacaksa bunların uzun ömürlü olması isteniyorsa ağır olmalı. plastik kaplılarda uzak durulmalı. bir usta gibi sağa sola sürekli gidilmeyecekse (dağ başı vs) sabit yerlerde kullanılacaksa kesinlikle kablolu olmalı, olmadık zamanda pili biter, işin bitince kenara koyarsın aylarca kullanmazsın pili ölür vs.

para varsa makita/bosh, atolye için makita/bosh, arada sırada kullanacaksan dewalt, bosh.
0
selam
(04.09.24)
sürekli delme vs işleri yapılacaksa;

kodunu yanlış hatırlamıyorsam bu olmalı kullandığımız, bana mısın demiyor delip geçiyor. canavar gibi.

tr.dewalt.global
0
nwnd
(04.09.24)
(21)

1 milyon dolarınız olsa ne yapardınız?

Stoneface
vergisiz, hesabınıza yatırdılar. (dolar olarak)nasıl harcardınız? çatır çatır tüketir miydiniz yoksa mantıklı yatırımlar yapmaya mı çalışırdınız?
vergisiz, hesabınıza yatırdılar. (dolar olarak)

nasıl harcardınız? çatır çatır tüketir miydiniz yoksa mantıklı yatırımlar yapmaya mı çalışırdınız?
0
Stoneface
(03.09.24)
En azindan 100 bin dolarini keyfi harcardim diye dusunuyorum. Sirf gezme tozma gibi degil de, guzel bir otomobil alinabilir mesela. Kalaniyla sanirim cesitli isler denemeye calisirdim diye tahmin ediyorum. Her ne kadar gorece mantikli olsa da hic icimden yatirimlik ev vs almak gelmiyor. Alsam da surpriz bir eve oynardim sanirim.
0
mbond
(03.09.24)
Ev alırım

Yatırımlık değil ama kiracılıktan kurtulmak için
0
king lizard
(03.09.24)
Ev alirdim. Cocuk yapardim otururdum icinde
0
robert bosch
(03.09.24)
Sorgusuz sualsiz önce guzel egitimli insanlarin oldugu bi sentten ev alirdim

En kotu denize bir minubus falan olsun max 20dk

Gerisi umrumda degil paranin
0
Zetnikov
(03.09.24)
para demek guc demek. kesinlikle carcur etmezdim. mesela etrafimdaki insanlarin egitimi sagligi icin falan harcayabilirim ama araba gezme tozma falan bunlara pek para harcamam. %90'ini yatirim icin kullanirdim kafadan diye dusunuyorum.
0
hot potato
(03.09.24)
Yarısı kadar nakite ve bir o kadar taşınmaza sahibim bir süredir. Yıllardır ticaretle uğraşıyorum. Çok yoruldum. Oğlumun yurtdisinda yaşama ve gezme isteğini de düşünerek Karayip adalarindski 4-5 ülkeden birinden ev alarak vatandaşlık alacağız kısmetse. 150 ülkeye vizesiz seyahat hakkı veriyor. Kompedani olduğumuz takı işini o turistik adalarda yılda 3-4 ay yapmaya devam edip kalan aylarda gezecegiz
0
deer hunter
(03.09.24)
En az % 70 gibi bi' kısmını sermaye yapar, işime ayırırdım, net.
0
kumandanim
(03.09.24)
emekli olurdum, ne ugrasacam is kuracam da bilmem ne...
0
bay b
(03.09.24)
Bir şeyin şükrü, yine onun cinsinden olur derler.
O nedenle bazı fakir ailelerin durumunu iyileştirirdim en başta.
Gençlerin evlenmesine de bizzat yardım ederdim.

Sonrasında kendim için bazı harcamaların başında, ilk olarak depremden ve apartman hayatından edindiğim tecrübe sebebiyle şehir kenarında yüksek bir yerden önü geniş alan ağaçlık ve bahçeli bir müstakil ev bakardım.
0
diyecevaplandı
(03.09.24)
35 milyon tl...
Oturduğum evi para verip almam derim hep, bu para 3 tanesi bile etmiyor.
Bu paraya kaliteli bir ev bir arabadan başka bişi alınmıyor esasında. Bunlara yatırım diyen olur ama bir ev bir araba parası çatır çatır yenecek paradır bence.
Premium bir yeme şekli ama. Her kıtada en az 3 mişelin yıldızlı restoran, exclusive viski tadım turları, omakase ziyaretleri, hungry tourist'e senelik abonelik, vegas'ta 1 hafta all in geceleri, tulum'da beach party'ler...
Kaliteli eziş. Ölsem gözümün açık gitmeyeceği bir sene.
0
Bruce
(03.09.24)
İyi bir ev, iyi bir araba alır, iyi bir hizmetçi tutar, iyi bir sağlık sigortası yaptırırdım.

Paranın kalanını yatırım hesaplarıma aktarır, hizmetçi (Asistan diyelin ki daha süslü olsun) yanımda, şehir, şehir, ülke ülke, otel otel gezedim.

Hayatımda kısa süreliğine kadınlar olurdu. (Bir gün onu görene kadar)
0
Mirket
(03.09.24)
Yarısını amerikaya gitmek için e2 yatırımcı vizesi programlarından birine yatırırım. Gerisinide Amerika'da yerim.
0
my fault
(03.09.24)
Gelişine bağlı. Havadan geldiyse bir kısmını çarçur eder bir kısmını sevdiklerime yediririm. Olumlu dünya sonuçta.

Yaptığım iş sonucu kazandığım paraysa da, altın artı fon alırım.
0
encokbenisevinnolur
(03.09.24)
@hot potato+1
0
Amaranta ursula
(03.09.24)
%50'si ile dukkan alirim kiralarim.
%20-25 ile zeytinlik alirim.
gerisi ile de sepet yaparim, altin, doviz, kripto vs.
0
cooperr
(03.09.24)
önce bir gezi planlardım: kore-japonya-avustralya-yeni zelanda
kalan para ile de yerli oyun firmalarına ulaşıp yatırım yapmaya çalışırım.
TaleWorlds olmaz elbet ancak Hero Concept, Rogue Duck, Phew Phew Games gibi firmalara yatırımcı olmak isterim.
0
late viper
(03.09.24)
Ev almam, daha çok para kazanacak bir iş kurardım. Bir kısmını borsaya atardım. Sürücü kursu kurulur o paraya 8-9 tane. Sallıyorum dominos, burger king gibi bayilik işleri de olabilir. Ev alan fakir kalmaya devam eder.
0
Shepard
(04.09.24)
Yurtdışına yerleşirdim, iş kurardım.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(04.09.24)
İlk önce Ortadoğu’dan taşınırdım.
0
dakota
(04.09.24)
araç + karavan, geri kalanı ile kendi işimi kurardım.
0
selam
(04.09.24)
Evi boyatırım. Bir tane corolla cross hybrid alırım. (Hatta bir hovardalık yapar, camry hibrit alırım belki. 100bin dolar olsun) Biraz altın alırım. Şöyle iki kilo falan. 165bin dolar diyelim. 60bin dolarına eşimle hacca giderim. 100bin dolarını ihtiyaç sahiplwrine bağışlarım. 400-500 bin dolara kira getirisi iyi bir semtten inşaat halindeki bir siteden dükkan alırım. Geriye 100bin gibi bir şey kalırsa, tereddütsüz seyahate (yurt içi/yurt dışı) harcarım.
0
yadigar
(04.09.24)
(18)

Yurtdışında dolandırıldım yardım...

tahirkemalbozoglu
İtalya venedikte gezerken köprünün üstünde bul karayi al parayı gibi bir oyun vardı. 3 tane kutu var hangisinde top onu bulmaya çalışıyorlardı. 200 eu gitti. Şuan çok kötü hissediyorum kendimi. Tatilimi de zehir etmek istemiyorum. Moral verir misiniz rica etsem. Ulan bu 200 eu neler alırdım ya. Bir
İtalya venedikte gezerken köprünün üstünde bul karayi al parayı gibi bir oyun vardı. 3 tane kutu var hangisinde top onu bulmaya çalışıyorlardı. 200 eu gitti. Şuan çok kötü hissediyorum kendimi. Tatilimi de zehir etmek istemiyorum. Moral verir misiniz rica etsem. Ulan bu 200 eu neler alırdım ya. Bir anda oldu ya. Paraya ihtiyacı olan biri de değilim. Nasıl oldu da böyle tongaya düştüm anlamadım.
0
tahirkemalbozoglu
(02.09.24)
çok yaygın bir dolandırıcılık oyunlarından maalesef. az buz para değil ama yine de avrupa'da kaptırılabilecek min. paralardan en azından telefon pasaport gitmemiş hocam. o köprüde ne telefonların puf olduğunu biliyorum.

geçmiş olsun çok da takmamak lazım
0
gitdaddy
(02.09.24)
Bu dolandiricilik değil ki, oyun oynatıyorlar kaybetmişsiniz. Geçmiş olsun soguk su falan için çok takılmadan gezmenize devam edin.
0
encokbenisevinnolur
(02.09.24)
İzlerken diyorsun ki bunu bulamayanın gözünü s.. sonra kendin geçince bulamıyosun. Ha hatta bak cambaza taktiğiyle cüzdan telefon da gidebilirdi en azından ondan yırtmışsın.
0
nundu
(02.09.24)
O çok bariz topları bulamayanlar da aynı ekipte oluyor genelde bu arada bildiğim kadarıyla. Bunda ne var diye gaza getiriyor işte
0
nundu
(02.09.24)
ustteki yorumlar +1
bu oyunlarin asil amaci dikkat dagitip adamin telefonu cuzdanini calmak. verilmis sadakaniz varmis :)
0
sttc
(02.09.24)
Sana ne denir bilmiyorum ki. Yazık olmuş.
0
dedeminhirkasi
(02.09.24)
200 eu ne allaskina.. 3 kişi yemek yediniz say.. keyif için harcanan paradan pişman olunmaz, yarasinnn iyi gezmeler
0
abuzer
(02.09.24)
kumar oynamış kaybetmişsiniz. ders olur. daha da ileriye gitmeyin.
0
jelly bear
(02.09.24)
Bi daha oyna da kazandigini geri alinca birakirsin
0
robert bosch
(02.09.24)
Aferin çok iyi etmişsin, ihtiyacın olmayan parayı saçma sapan bir şeye yatırıp bir de arkasından üzülüyorsun ve moral istiyorsun. Aferin sana.
0
muhayyer divan
(02.09.24)
Kumar bile denmez buna. Kemal Sunal filminde komedi olarak işlenen tongaya düşmüşsün. 50-60 yaşında olsan neyse. Ne diyelim. Allah akıl fikir versin.
0
arkady svidrigaylov
(02.09.24)
Öncelikle geçmiş olsun. Böyle şeyler her insanın başına her zaman gelebilir. Bundan ders çıkarıp bir daha böyle bir şeye kalkışmamak çok önemli.

Giden para önemli bir miktar değil. Güzel bir akşam yemeği yediğinizi varsayın. Hatta, giden para böylesine bir ders için bence son derece makul bir rakam. Bundan sonra, gerçek olamayacak kadar iyi teklifleri gerçek tekliflerden ayırt etmenizi sağlayacaktır bu kayıp.

Canınızı sıkmayın, tatilinizin tadını çıkarın.
0
10551037
(02.09.24)
Bir arkadaşının başına böyle bir olay gelse sana anlatsa ne derdin? Olan olmuş giden gitmiş zamanı geriye alamazsın. Canın sağolsun, giden para olsun, daha kötü bişi de olabilirdi takma kafaya derdin. Kendine de aynı anlayışla yaklaş yüklenme kendine. Tatilinin geri kalanını zehir etme üstünden çok zaman geçince anı olur
0
kullanicadi
(03.09.24)
Tr de olsa kesinlikle oynamazsin ama İtalyada oynatilinca su kerizleri bi yolarim kafasi olustu dimi sende kucumsedinndiye dusunuyorum. Ama sonucta silkeleme oyunu yani.

Tek merak ettigim ne gerek vardi da oynadin ki amacin neydi gezmene bakaydin.

Birde sen oynarken nornalde gelir arkadan cuzdani cekerlerdi dua et bisi olmamis.
0
Zetnikov
(03.09.24)
moral bozma diyecem de kardeş 1 oyna 2 oyna 200 euro nedir ya?
0
mikahakkinen
(03.09.24)
yardım derken? duyuru ahalisi olarak köprüye gidip adamı dövelim istersen :D
0
ermanen
(03.09.24)
200 €'yu aldığınız hayat dersinin ödemesi olarak düşünün ve kumardan, kolay paradan uzak durun.


.
0
kartallar yuksek ucar
(03.09.24)
tatilini bozmayacaksa yaşadığın heyecanın tadını çıkart, anladığım kadarı ile kaybetmek zor gelmiş, hayat bu, oradan kaybettin, başka yerden başka bişi kazanırsın.

hayat tecrübesi böyle böyle oluyor.

nasıl tongaya geldin kısmını kurcala biraz, şans oyunlarına, kumara yatkınlığın falan var mı? yoksa salla gitsin işte eğlenmene bak.
0
selam
(03.09.24)
(21)

Dusuk maas tekliflerinden ise giremiyorum

Kittie
Bir suru is buluyorum.En son buldugum iste sizinle mutlaka calismak isteriz, butun kriterlerimize uygunsunuz falan dediler. Unlu bir sirket ayni zamanda.Pozisyon da dusuk seviye degil.Maas beklentiniz ne dendi.Ucuk rakam bile soylemedim. Kit kanaat gecinebilecegim bir rakam soyledim.Ama bunlarin tek
Bir suru is buluyorum.
En son buldugum iste sizinle mutlaka calismak isteriz, butun kriterlerimize uygunsunuz falan dediler. Unlu bir sirket ayni zamanda.
Pozisyon da dusuk seviye degil.
Maas beklentiniz ne dendi.
Ucuk rakam bile soylemedim. Kit kanaat gecinebilecegim bir rakam soyledim.
Ama bunlarin teklifi 27 bindi :))
Hic oluru yok mu sizinle calismayi cok istiyoruz diyorlar bir de.
Dedim imkansiz. Isler cok durgun, ekonominin hali malum verebilecegimiz rakam bu dediler. Benim ekonomim nolacak?! Bi de dedi yeni yilda tekrar arayalim sizi, yeni butcemizle tekrar konusalim. E ben yeni yilda yeni rakam isticem zaten gene bulusamayacagiz ayni seviyede.

Baska bir yerle 2 gorusme yaptim. Her sey cok iyiydi.
Maas beklentisini de iceren bi form verdiler.
Bunu doldurun size donucez dediler.
Doldurdum. Donus olmadi. Aradim, baska adaya karar verdik dediler.
Formda ivir zivir yaziyordu, belirleyici tek sey maas beklentisiydi. Dusuk rakam yazan kazandi diye dusunuyorum.

Linkedinden basvuru yapiyorum. Yabanci firma. Salary: ulkenizdeki asgari ucret.
Saka mi bu?! Entry level ariyor sanki.
Ki entry levela bile asgari vermek ayip.

Napicam ben boyle? Is artik emegimi somurtmenin otesine gecmis. Gecinemeyecegim maaslar teklif ediliyor. Kit kanaat bile gecinilmez.

Bir de ise gitmek de para istiyor. Kiyafet, sosyallesme vs. Gercekten ise gitmek zarara sokacak nerdeyse.

Nasil bir yol izlemeliyim?
0
Kittie
(01.09.24)
Başlığa güldüm, işe ihtiyacın var mı yok mu onu anlaman lazım önce.
0
Bruce
(01.09.24)
Gerçekten haklı bir isyan. Aldığım para hiçbir şeye yetmiyor, eksiye girmeye devam ediyorum. Herkes için durum böyle. Geçinmeye yetecek paraları alanlar muhtemelen yurtdışına çalışıyor. Çevremde 70-80 yani geçinmeye yetecek parayı alan yok.
0
pavlis
(01.09.24)
Bruce: ise ihtiyacim var hem de cok ama ihtiyacim var diye de bunlara tamam mi demeliyiz? Galiba sen de bu tur bir isverensin.
0
🌸Kittie
(01.09.24)
Size bir iş için 27bin tl teklif ediliyorsa, o işi yapabilecek rasgele sokaktan bile çevrilebilecek milyon tane insan vardır.

Asgari ücreti şaka olarak niteleme vs. Bunlar biraz nahoş bir bakış açısı.

Bunu durumu idrak etmeniz için söylüyorum. Küçümsemek için değil. Çünkü bazı şeyleri objektif bir şekilde, kendinize samimi olarak kafanızda oturturanız muhtemelen hem iş bulma süreciniz hem de çoğu iş verene makul gelmeyen beklentileriniz daha makul seviyelere inecektir.

Ben olsam, bana en uygun işi kabul edip yükselmenin ve kendime birşeyler katmanın çabasına girerdim.
0
saturn
(01.09.24)
@Kittie, mülakata girdiğin şirketleri ve pozisyonları yaz, piyasadaki maaş aralıklarını söyleyeyim. Sonra yetkinliklerin üzerine konuşur, overqualified kaldığına karar verirsek daha üst pozisyon-şirketlere başvurman üzerinden plan yaparız.

Ya da bu adımların birinde takılırız, sonrası için @saturn'ün cevabına yönlendiririm seni.
0
Bruce
(01.09.24)
Biliyordum cevaplarin bu sekilde olacagini ama dusundugunuz gibi degil. Rastgele milyonlar falan... neyse evet ya ben niteliksiz olup kendini dahi sanan biriyim :(
0
🌸Kittie
(01.09.24)
Döngü kabaca şu: küresel ekonomik şartlar>bölgesel ekonomik şartlar>sektörel ekonomik şartlar> ikamet ettiğiniz şehirdeki sektorel ve bundan bağımsız (kira vb temel geçim masraflari) şartlar...

Buna göre herhangi bir pozisyon için bir piyasa fiyatı oluşuyor.

Şimdi sizin söylediklerinizin adresi işveren ya da sektör değil. Öyle sunuluyorsa (maalesef) ya kabul et ya terket durumunu oluşturan bir sistem var.

En mantıklısı maaşın artma ihtimali yüksek bir yerde çalışmak. Belki isyeri ortamının daha kurumsal daha huzurlu olanı. Kötünün daha az kötüsü.

Ötesine çözüm bulursanız lütfen buradan duyurun, ben de gidip o çözümü uygulayacağım.
0
encokbenisevinnolur
(01.09.24)
maaşlı bir çalışan olarak mevcut halime gelene kadar saçma sapan çok işte çalıştım, düşük maaşlara çalıştım, hayatı sorgulayacak hale geldim, lan dedim ya ben beceriksizim ya da çok şanssızım.

neyse ki şanssızmışım, bir yerde şansım döndü sonunda.

piyasada durgunluk var, yurtdışı ile iş yapmayan adam zaten zorda yalnız her zaman işi gerçekten bilen adam aranıyor.

asgari ücret zaten çok düşük kaldı, kendisini buna endeksleyen çoğu şirket zam yapmadı, haliyle size teklif edilen maaş 8 ay öncesinin maaşı olmalıydı en az.

bence bakışın salt maaş olmasın, çok kurumsal bir yer olmasın ama potansiyeli olsun. çok kurumsal bir yerde gelebileceğin yer belli. ya da böyle ucuz işgücüne dayanan şirketler, insan kendisini güvende hissedemez.
0
kimlanbu
(01.09.24)
Çok haklısın. Dengeler iyice şaştı. Ümit kaybetmeden denemeye devam. Kabul edebileceğin minimum şartları bulunca girip daha iyi şartlarda iş bulana kadar iş bakmaya devam edeceksin. Başka alternatifin olsa yapardın zaten.

Geçmiş olsun, umarım iyi gelişmeler olur.
0
gabe h coud
(01.09.24)
"Size bir iş için 27bin tl teklif ediliyorsa, o işi yapabilecek rasgele sokaktan bile çevrilebilecek milyon tane insan vardır"

daha saçma bir şey duyduğumu sanmıyorum. gayet yabancı dil ve eğitim gerektiren işlere komik paralar teklif ediliyor. ülkede hiçbir denetim olmadığı için patronlar fiyatları düşürdükçe düşürüyor, nasılsa ihtiyacı olan biri gelir işi alır diye düşünüyorlar çünkü insanlar arasında hastası olan borcu olan çok var. patronlar hamuduyla götürürken kalifiye elemana asgari ücret veriyor kuşa yem atar gibi. her zaman derim, bu ülkede işsizlik sorunı yok, aç gözlü patron sorunu var. üç kuruşa üç kişinin yapması gereken işi bir kişiye yükleyerek denetimsiz iş yapıyorlar. 100 milyonluk ülkede 500 bin mühendise de, 500 bin muhasebeciye de ihtiyaç var. ama patronlar ahlaksız olduğu için bunca işi 100 bin kişiye yığıp işsiz kalanları da iş beğenmemekle suçluyorlar.

z kuşağını çok gömüyorlar ama evde oturmayı seçen insanlar sonuna kadar haklılar. o yüzden sen haklısın kardeşim. devlet başa geçmedikçe bu kuzgunları leşlerden kaldıramayacağız.
0
titanyum22
(01.09.24)
Mesleğiniz nedir hocam ?
0
Yılmaz920
(02.09.24)
Çok iş arayan var ve bunu biliyorlar. Kimi sömürebiliriz diye bakıyorlar. Yaşamaya yetmeyen bir gelirle çalışmamak da mantıklı. Kendini geliştirmeye harca vaktini. Gerekirse bir ticaret öğren falan..
0
ferenc
(02.09.24)
Bu isverenlerin...

Vallaha kittie pek seçenek yok :/ ya bir is kabul edip o sıra yenisine bakacaksin ya da belki bir kariyer değişikliği. Yoksa şu an mevcut durumda ülkede sömürü var, karin tokluğuna çalıştırma var.
0
logisticsmanager
(02.09.24)
iş işteyken bulunur.
maaş hariç diğer şartlarını beğendiğiniz bir iş teklifini kabul edin.
sonra çalışırken tekrar iş ararsınız.
0
nuisance2
(02.09.24)
benim anlamadıgım şu: geçinemeyeceğini düşündüğün için maaşı beğenmiyorsun ama şu an çalışmıyorsun. peki çalışmadan nasıl geçiniyorsun?
eğer çalışmadan geçinecek kadar ek gelirin varsa bruce'ın cevabına geliyor olay. işe ihtiyacın olmayabilir.
eğer işe maddi olarak ihtiyacın varsa en optimum olan işi seçmelisin. çalışırken terfi alarak veya iş değiştirerek gelirini artırmayı denemelisin.
eğer işe maddi değil başka sebeplerle ihtiyacın varsa ona en uygun işi seçmelisin.
veya çalışmamaya devam etmelisin.
0
abelardo
(02.09.24)
Abelardo: eriyen bir birikimim var. Ama olay bu duzenin degismemesi. Her gecen gun ulke hepten somuruye gidiyor. Emegimi yedirmekten biktim. Ic dokme duyurusu bu biraz da.
0
🌸Kittie
(02.09.24)
@kittie anlıyorum, emeğin değeri hiç olmaması gerektiği kadar düşük maalesef. ben şöyle düşünüyorum, bu yalnızca özel sektör için geçerli. kamuda emek çok kıymetli, hatta hiç emek vermediği halde hem maaş hem statü olarak çok iyi durumda olan kamu çalışanları var. patronlar zaten emek sömürüsünden ve paradan para kazanıyor. tüm ülkenin yükü özel sektör çalışanlarına yüklenmiş durumda. herkes kendisini bir şekilde bu çıkmazdan çıkarmanın yolunu bulmalı. aksi halde özel sektör çalışanlarının birlik olup herhangi bir şekilde bunun değişmesi için baskı yapabileceklerini sanmıyorum.
0
abelardo
(02.09.24)
Bu iş arz talep meselesi. O işi daha ucuza yapan birisi varsa, o işe alınır. Çalışanda aranan nitelikler çok olabilir. Bu durumda:

1. ihtimal: Aranan kriterleri karşılayan ve 27 bin liraya çalışabilecek birilerini bulabiliyorlar.
2. ihtimal: Aranan kriterler aslında işi yapmak için gerekmiyor. Kriterleri sağlamasa bile gerçekte beklediklerini verebilecek seviyede gördükleri ve 27 bin liraya çalışacak birilerini bulabiliyorlar.


Kıyafet, sosyalleşme demişsin. Belki de 27 bin liraya işe giren kişi kredi ödüyor, kira ödüyor ve bir işe girmek zorunda. Her gün aynı şeyi giyecek ve hiç sosyalleşmeyecek vs. Bunu bilemeyiz. Kesin olan tek şey, 27 bin liraya o işi yapmayı kabul eden birileri var.

Eğer donanımlıysan ve benzer donanıma sahip kişiler piyasada daha yüksek ücretlere çalışıyorsa, gerçekten bu donanımı arayan işverenlere başvurmalısın.
0
cek
(02.09.24)
Kuzenimin arkadaşı bir şirkette iyi bir pozisyonda idi, aldığı maaş kıyafet, makyaj, yol, yemek cart curta gidiyor bana bişi kalmıyor diye istifa ettiydi seneler önce, evet, bu sosyalleşme yada presentable olabilme adına yapılan masraflar çok yüksek kesinlikle katılıyorum ancak iş, çalışırken aranır.

30 binle geçinemezsin doğru, anca yol parası, belki kiranın bir kısmını çıkartırsın ama iş işte aranır.

uzun süredir çalışmıyorum, çalıştığım dönemde istisnasız her ay mail atıp gelin görüşelim diyen firmalara işim var memnunum diyordum o dönemde, şimdi işsizim ben başvuru yapıyorum 2 hafta sonra başka adayla çalışmaya karar verdik diyorlar.

sen birinin ayağına gidersen değerini onlar belirler, onlar senin ayağına gelirse değerini sen belirlersin, bu oyunun kuralı böyle.

maaş az da olsa işe gir, sonra daha iyi firmalara başvuru yap, biraz kendini anlatan kurumsal dilde linkedin paylaşımları ile şansını arttır.

edit: linkedin dedim ama illaki linkedin diil tabii kendi alanında neresi varsa.
0
selam
(02.09.24)
Sektörünüzü, geçmiş deneyimlerinizi ve pozisyonunuzu bilsem biraz daha net bir fikrim olurdu, ama şunu önerebilirim. Filtrenizi biraz daha geniş tutmayı deneyebilirsiniz. Evet ekonomi çok kötü ve bunun için sizi sorumlu tutacak değilim, mevcut koşullarda en iyi işte çalışsanız bile hak ettiğiniz kadar kazanamayacaksınız maalesef, bu ülkenin sorunu bu. Yalnız 27 bin,asgari ücret vs bu dönemde nasıl ve kimler tarafından teklif ediliyor anlamadım. Sanıyorum beyaz yakalısınız. Geçen sene sektöründeki en hasis, sinekten yağ çıkartan ve çalışanını devamlı her koldan sömüren bir şirkette çalışıyordum, haziran 2023te maaşım 24 bindi orada bile. Birçok firma aynı pozisyon için 30-40 arası ödüyordu, bazı kalburüstü firmalar 55e kadar çıkıyordu sayıları az da olsa. Enteresan gerçekten.
0
@stubborn inferno
(02.09.24)
Şu an pek çok iş yeri, ekonomik olarak sıkıntılı. Adamlar açık açık söylemişler, "size verebileceğimiz miktar bu" diye.

"Tek kişiye 5-10 bin fazla vermekle ne olur ki?" diyebilirsiniz ama bu içerdeki tüm dengeleri değiştirir. Sizin pozisyonunuz başta olmak üzere, içerideki tüm kişilere zam yapması gerekebilir. Siz 20 bine çalışırken, aynı pozisyona, dışarıdan birinin 35 binle başlamasını kabul eder misiniz.

Mevcut ekonomik ortamda yaşamanın bir yolunu bulmanız gerekiyor. Farklı bir sektör, kendi sektörünüzde daha çok maaş alabileceğiniz bir alanda uzmanlaşma, şehir değiştirme vs. vs.


.
0
kartallar yuksek ucar
(02.09.24)
(6)

Satılık Arsa yanındaki Arıtma Tesisi

themanwhowasntthere
Merhaba,Urlada bir arsa almayı düşünümüyorum, imarlı bir arsa, 300 m2. fiyatı uygun geldi. Yanındaki , benzer büyüklükteki arsa için parseli sorguladığımda, öznitelik bilgisi olarak "arıtma tesisi" yazıyor. şu anda o arsada da hiçbir yapı, tesis vs yok. Ama ileride buraya arıtma testisi yapılırsa, g
Merhaba,

Urlada bir arsa almayı düşünümüyorum, imarlı bir arsa, 300 m2. fiyatı uygun geldi. Yanındaki , benzer büyüklükteki arsa için parseli sorguladığımda, öznitelik bilgisi olarak "arıtma tesisi" yazıyor. şu anda o arsada da hiçbir yapı, tesis vs yok. Ama ileride buraya arıtma testisi yapılırsa, gürültü ve koku gibi problemlerler olabilir mi? Bir risk teşkil eder mi?

Teşekkürler,
0
themanwhowasntthere
(01.09.24)
300m2'ye küçük bir arıtma olur, evet. yani 300-400 hane için. benzerleri bodrum'da çok var. koku olur mu? dışkı kokmuyor, genellikle ben pizza kokusuna benzetiyorum. gürültü olur mu, evet olur.
0
malheiros
(01.09.24)
Urlada yıllarca yaşamış biri olarak şunları söylemek isterim Urla lokasyonu zaten kurtlar sofrası. Arsa fiyatları ederinin çok üstünde.
Arıtma tesisi olan bir lokasyonda yogun bir rutubet kokusu gelir. Çalışan pompaların ugultusu ve gürültüsü hiç eksilmez. Ayrıca korkunç bir böcek popülasyonu olur. Muhtemelen urlada ucuza bir arsa bulup niyetlendiniz. Eger fiyat düşükse bu sebeple düşük.
Bizim eski evinizin yolun karşısındaydı dayanamadık. O taraftan esen rüzgar Eger pencere açıksa tüm kokuyu evin içine sokuyordu. Yazın daha yogun olurdu koku
Kışın o kadar olmazdı.
0
limonlu eksi
(01.09.24)
Aritma olacagi kesinse asla niyetlenmezdim.
0
turkuaz
(02.09.24)
Konya'da küçük bir arıtma tesisi yanında 2 ay gibi bir süre oturdum. Keskin bir koku yok gibi böyle sanki bir yağmur yağacak hava kokusu oluyor rutubet gibi. Asıl sorun durmadan derinden gelen bir uğultu sesi vardı. Eğer ev yapacam hobi bahçesi yapacam kafa dinleyeceğim diyorsanız o arsayı eleyin bence.
0
koskoca kirpi
(02.09.24)
Çeşme Marina'daki Carrefour'un tam karşısında bir arıtma var. çevresi 12 ay, 365 gün o kadar kötü kokuyor ki. daha cuma günü yanından geçerken buradaki evler burada nasıl yaşıyor, bedava ev verseler zor yaşarım herhalde dedim.
sürekli jeneratör sesi gibi bir gürültüsü var, o da cabası.
özetle, çok riskli olur bence.
0
la lykia
(02.09.24)
arazinin imarı var ama ne tür bişi yapabilirsin ona bakman lazım, misalen ev yapamayabilirsin illaki dükkan yapman gerekiyor olabilir vs. gibi, belediyeden, şehir planlama'dan öğreneceksin onu da.
0
selam
(02.09.24)
(17)

köpek sesinden rahatsız olan komşu

tunaktunaktun
İstanbul anadolu yakasının tatil beldesi olarak bilinen bir ilçesinde yaz kış yaşayan biriyim. golden cinsi köpek satın almış ancak köpek üç aylıkken, kendisinin sağlık sorunları nedeniyle bakamadığı köpeği sahiplendik. 3. yıla girerken mustakil evin bahcesindeki yerinde bakıyorum. Yoğun çalışma dur
İstanbul anadolu yakasının tatil beldesi olarak bilinen bir ilçesinde yaz kış yaşayan biriyim. golden cinsi köpek satın almış ancak köpek üç aylıkken, kendisinin sağlık sorunları nedeniyle bakamadığı köpeği sahiplendik. 3. yıla girerken mustakil evin bahcesindeki yerinde bakıyorum. Yoğun çalışma durumum nedeniyle gunde 30 dk gezdirebiliyorum.Az once evimizin 200 m ilerisindeki siteden biri geldi kapımıza. kopek havlama sesinden dolayi kucuk bebegin ziplayarak uyandigini ve cozum bulmamiz gerektigini soyledi. evet kopek gelwn geven kedilere, asagidaki yoldaki kopeklere cok havliyor. ne yapabilirim cozum icin oneriniz var mi sagolun simdiden
0
tunaktunaktun
(22.08.24)
köpek eğitmenleri var. bildiğim kadarıyla bu tür durumları çözebiliyorlar ama emin konuşmak istemiyorum.
0
rakicandir
(22.08.24)
Köpek sıkılıyor olabilir mi? 30 dakika çok çok az değil mi?
0
silverleaf
(23.08.24)
Gönlünüze sağlık besliyorsunuz falan ama Sahiplenmek bu değil. Ev içine almayı düşündünüz mü hiç.
0
hasmetizm 2046
(23.08.24)
Çözüm bulmanıza gerek yok. Çok rahatsız oluyorsa dağda yaşasın. Müstakil evde aşıları karnesi çipi tamsa bir sorun yok. Sokaktan geçen köpek havlarsa onu kime şikayet edecek. Saçma sapan bazı insanlar dünya kendi etrafında dönüyor sanıyor.

3-4 sene sonra çocuğu evde at gibi koşturmaya başlayınca da alt komşu şikayete gelecek, bu sefer de ona çocuk bu deyip geçiştirecek.
0
koskoca kirpi
(23.08.24)
eğitmen +1, bir arkadaşım bu işi yapıyor, bazen bana videoları gösteriyor, 1 saatte dahi havyanın ne kadar değiştiğine hayret ediyorum.
0
selam
(23.08.24)
@silverleaf evet sıkılıyor olabilir. zira çok oyuncu bir köpek. şuan yıllık izindeyim. oglen bir saat oyun. aksam bir saat gezdirme ok. ama ben de gunde 12 saat calisan bir insan olarak bu kadar zaman ayiramiyorum ki. sacimi kestirmeye vakit bulamiyorum icinden cikamadim
0
🌸tunaktunaktun
(24.08.24)
@rakicandir malesef 2 cocuk ev masraflari olunca egitim ne kadar karsilayabilir miyim bilmiyorum
0
🌸tunaktunaktun
(24.08.24)
@hasmetizm 2046. 3 yildir bahcede fidan gül cicek birakmadi. 3 katli eve alsam evi yıkar. bildigin kemirgen ve at gibi zaptedemiyorsun
0
🌸tunaktunaktun
(24.08.24)
@koskoca kirpi : tüm yakin dostlarim bu yaniti verdi. etrafta baska havlayanlar da var. ama nedense bizimki :(((
0
🌸tunaktunaktun
(24.08.24)
@selam Ucreti nedir nasil ogrenirim
0
🌸tunaktunaktun
(24.08.24)
üzülerek söylüyorum ki sahiplenmek bu değil. bir hayvanı sahiplenme sorumluluğunu alıyorsanız bütün bunları hesaplayıp öngöreceksiniz.

@koskoca kirpi: öyle bir şey yok. ister apartman dairesi olsun, ister müstakil site olsun, çevreye rahatsızlık veriyorsa ona çözüm bulunması gerekiyor. kendi yazdığınızla çelişiyorsunuz. "3-4 sene sonra çocuğu evde at gibi koşturmaya başlayınca da alt komşu şikayete gelecek, bu sefer de ona çocuk bu deyip geçiştirecek" demekle, "müstakil evde aşısı karnesi tamam köpek bu" diyip geçiştirmek aynı şey.

apartmanda üst katta at gibi tepinip aşağıya gürültü yapmak da aynı, müstakil evin bahçesinde 7/24 havlayan köpek beslemek de aynı, bahçeye hoparlör kurup gece yarısına kadar partilemek de aynı. eğer çevre rahatsız oluyorsa ortada bir problem vardır. buna çözüm aranmasına lafım yok, ama çözüm bulmaya gerek olmadığı düşünülüyorsa bunun adı köpek beslemek, sahiplenmek değildir. sokaktan geçen köpek havlıyorsa onun da sorumlusu ve çözmesi gereken kurum belediye.
0
kibritsuyu
(24.08.24)
@kibritsuyu guzel soylediniz. peki 3 aylik bir kopegin sokaga atilmasina razi gelaem daha mi iyi olurdu.şuan yetiskin. Bu arada hicbir kopek sabahtan aksama kadar havlayamaz. ancaj havlama olcum cihazi diye bisey de yok. kopegi (ismini bilerek yazmiyorum) gicik eden kedilere ve yolun altindaki kiraya verilen mustakil eve gelenlere havliyor dogasi geregim
0
🌸tunaktunaktun
(24.08.24)
gönlünüze sağlık, sokağa atılmasına razı olmamış ve sahiplenmişsiniz. köpek için iyi olmuş fakat önünü sonunu da düşünmek gerekiyor.

benzer bir süreçten geçtim 2 sene önce. kendim sahiplenmemiştim, babamın köpeği benim başıma kalmıştı ve benzer olaylar yaşadım. mecburen bir başkasına sahiplendirmek zorunda kaldım.

hikaye şurada, belki okumak isterseniz.

1. (git: 1532823)
2. (git: 1533532)

umarım güzel bir hayatı olmuştur.
0
kibritsuyu
(24.08.24)
@kibritsuyu müstakil evin bahçesinde aşılı, çipli bir hayvana yapabileceğiniz hiçbir şey yok. en fazla belediyeden veteriner gelir inceler ve gider. Bunun usulu bu. Sokaktan geçen köpeğe gece ceza mı yazıyorlar. İstediği kadar havlar. Kural kuraldır. Tıpış tıpış kendini dünyanın merkezinden çıkaracak öyle düşünecek. Buna takılan komşum olursa ağlayarak günlüğüne yazabilir bunları.
0
koskoca kirpi
(25.08.24)
biri rottweiler, biri golden olmak üzere iki tane büyük, birbiriyle çiftleşe çiftleşe çoğalan tamamı yorkshire terrier olan 7 tane küçük köpeğe müstakil evinin bahçesinde bakan (daha o zamanlar çip zorunluluğu yoktu) büyük teyzemin köpeklerinin tamamı, komşu şikayeti üzerine belediye marifetiye ellerinden alındı.

müstakil ev, apartman dairesi diye bir ayrım yok. belirli bir desibel üzerinde ses yapıyorlarsa apartman dairesi de aynı, müstakil de aynı. köpek olmasa da adam müstakil evinin bahçesinde davul çalsa da aynı, hiltiyle yeri göğü delse de aynı. kural kuraldır evet. belirli bir desibel üzerine çıkmak yasak.

apartmanlarda veya yatay yerleşim de olsa sitelerde yönetim planı oluyor. sitenin anayasası gibi. orada köpek beslenmesi yasak diyorsa köpek beslenemiyor. ha sessiz uyumlu köpek olur, kimse bir şey demez. ama müstakil ev sitedeyse, sitenin bir yönetim planı varsa, orada da köpek beslenemez diyorsa, köpek de milletin sinir uçlarıyla oynayacak hareketler yapıyorsa üzgünüm.
0
kibritsuyu
(25.08.24)
@kibritsuyu Veterinerin zaten gelip baktığı hem yasal konular (çip, izinm, karne, aşılar vs.) hem de sen hayvana düzgün bakabiliyor musun? Anlattığın olaydaki gibi kalabalık bir köpek grubuna düzgün bakılmıyorsa şikayetten değil, hayvanların sağlığı için alınıp götürülür.

Ben kendi köpeğime çiçek gibi bakıyorum, ama bir tane davar komşum istedi diye onu alıp götürecek hiçbir kuvvet yok. Yönetim planında dahi böyle bir engelleme olsa dahi eğer köpeğe ORTAK ALANDA bakmıyorsanız o kural geçersiz. İsteyen bu konuda komşusunu mahkemeye verip yıllarını heba edebilir.
0
koskoca kirpi
(26.08.24)
yan komşumun yine istanbulun bir ilçesindeki pitbul köpeği şikayet üzerine alınarak uyutuldu. komşu sinir krizi geçirdi belediyeyi bastı binada küfürler etti ama şikayetçi olunmadi kendisinden. ama pitbull olduğu için oldu bunlar. golden için hiç duymadim.
0
🌸tunaktunaktun
(27.08.24)
(16)

Regl geciktirmek icin ilac alsam mi

Kittie
Tatilim benin planlamam disinda gelistiginden regl donemimi denk gelecek buyuk ihtimalle.Napsam?Cok zarari olur mu?Daha once hic kullanmadim.Eczaneden satin alabilecegim ne var?Kullanma, ben cok cektim demezsiniz di mi?Tatilde hic cekemicem cunku.Bi de deniz gunes tatiline cikiyorum.
Tatilim benin planlamam disinda gelistiginden regl donemimi denk gelecek buyuk ihtimalle.
Napsam?
Cok zarari olur mu?
Daha once hic kullanmadim.
Eczaneden satin alabilecegim ne var?
Kullanma, ben cok cektim demezsiniz di mi?
Tatilde hic cekemicem cunku.
Bi de deniz gunes tatiline cikiyorum.
0
Kittie
(22.08.24)
Kaç gün sürüyor bilmiyorum ama hormonlarınla oynamaya değmez diye düşünüyorum. Sen bilirsin.
0
muhayyer divan
(22.08.24)
Hormonlarınızla oynamaya değmez +1

Tampon kullanın hem rahat hem hijyenik.
0
ruhen hastayim ben
(22.08.24)
Yoğun kanamanız olmayacaksa tampon öneririm. Alışkın değilseniz tampax markasının uygulaması kolay aplikatörlü olduğu için. Son deniz tatilimde tamponla idare ettim, bir sorun yaşamadım.
0
marla is in my head
(22.08.24)
Al bence, kafan rahat olsun, tuvalet aramakla uğraşma.

Ben hep kullanıyorum, çocuğum olmazsa haber veriirm ;)

Primolut glb ismi
0
abuzer
(22.08.24)
Hormonlarınla oynamaya asla değmez +1 Ben kullandıktan sonra bir yılda ancak düzeltebilmiştim. Herkesin bünyesi aynı değil, bu riske değmez. Tampon kullanırsın, regl kabı bile olur ama hiçbir şey sağlığından önemli değil.
0
moonie
(22.08.24)
Ben bu yaşıma kadar toplamda 3 kere (tatil döneminde) kullandım. Bende herhangi bir yan etkisi, aşırı ağrısı, ne bileyim sonrasında düzensizliği vs olmadı. Sadece gününü ileriye atti ama bu kişiden kişiye çok değişen bir süreç. Benim regl dongum de normalde çok düzenlidir, hiç sorun da yaşamam zaten.


Primolut-n gibi bir ismi olan ilaç almıştım. Eczaneden, reçetesiz alınıyor. İlacı bıraktıktan 2 gün sonra da regl oldum her seferinde.


Dediğim gibi yatırım tavsiyesi değildir ama bende hiç sorun olmadı.
0
fraise
(22.08.24)
Al ne olacak, en fazla ne olabilir? :)
0
gabe h coud
(22.08.24)
Alma. Tampon kullan. Tatilde regl oldum ilk kez denizde tampon kullandım. Hicbir sey olmadi.
0
sonsuz
(22.08.24)
Arkadaslar ben yazin reglin yasaklanmasi gerektigini dusunenlerdenim :)
Zaten tampon olmasa hic cekilmez yazin ama ben onla da rahat etmiyorum. Hele suya hayatta girmem o sekilde.
Fraise duymak istediklerimi yazdi.
Alicam ilaci sansimi denicem
0
🌸Kittie
(22.08.24)
Patronum Dr o ve kızı eğer ki tatillerde denk geliyorsa her seferinde kullanıyorlar. Onlarda yan etki yaptığını görmedim. Kişiden kişiye değişir ama benim denk gelse bende kullanırdım.
0
brnbrs
(23.08.24)
iki ya da üç kere kullandım. şişkinlik harici bi rahatsızlık yaşamadım. ama sizde farklı bi yan etkisi olur, onu bilemem.

geçen iki günlüğüne havuzlu tatile gittik. regl oluyordum, tampon kullandım. sorun yaşamadım ama sürekli değiştirmek gerekiyor vs sıkıntılı biraz. ama asla sızma vs olmadı hani bu da aklınızda olsun.

zaten piyasada tek ilaç var, eczacı da onu verir. yalnız regl başlamadan önce kullanmanız gerek. başladıktan sonra kesmez.
0
elorelia
(23.08.24)
Bende de bu yıl aynı problem var.
Bu konularda herkesin bünyesinin verdiği tepki farklı olur.
Daha önce geciktirici kullanmıştım ve bende çok işe yaramadı her gün az da olsa gelmeye devam etti bu yüzden bir kez de erkene çekmeyi denedim.
Ondan daha memnun kaldım.
Bu yıl da hem tatilim uzun süreceği için hem de geciktirmeden memnun kalmadığım için yine erken olması için aldığım haptan aldım onu kullanacağım.
0
mutekebbir
(23.08.24)
Hanımefendilerin olduğu yerde akıl vermek haddimize değil bunun farkındayım ama şunu belirtmeden de geçemeyeceğim: Adet geciktirici ilaçların hormon döngüsüne bir etkisi yok, yani yumurtlamaya vs bir etkisi yok yumurtlama devam eder sadece rahimiçi tabakasına etki ederek kanamayı önler, ilaç kesildikten birkaç gün sonra da kanama aynı şekilde devam eder. Dediğim gibi bu yöntemin hormonal sisteme bir etkisi yok haliyle ileride yaşanacak yumurtlama döngüsüne ya da çocuk sahibi olmaya bir etkisi yok, bunları mesela Ella gibi ilaçları doğumkontrol yöntemi olarak kullanan insanlar yaşayabilir çünkü bu tip ilaçlar gebelik sürecini geri çevirebilmek için hormon sistemini tamamen tersine çalışacak şekilde düzenler, yani ilaç içeriğindeki progesteron hormonu yumurtlamayı engelleyerek gebe kalınmasını engeller ama regl geciktirici ilaçlarda progesteron hormonu bulunmaz, yukarıda da dediğim gibi yumurtlama aynen devam eder sadece kanama olmaz, o nedenle hormonal sisteme de bir zararı olmaz. Ek olarak bu ilacı regl döngüsü başlamadan 4-5 gün önce kullanmaya başlamak gerekir, yumurta kapıya dayanıca kullanıldığında kanama devam edebilir diyerek konuya uygu bir kelime şakası yapıp cevabıma bir son vereyim. Geçmiş olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.08.24)
Eczacımın kontrolünde ilaç kullanmama rağmen inanılmaz acı çektim. Regl olmuyorsunuz ancak reglinin tüm semptomlarını yaşıyorsunuz... Yaklaşık 5 / 6 kilo kadar büyüdüm, ayak bileklerim normalinden 4 katı kadar şişti, yürümekte de yüzmekte de zorlandım. İlacı bıraktıktan 3 gün sonra regl başladı ve korkunçtu. 1 ay evveldi bu ve evet maalesef ben çektim, siz çekmeyin derim. Açık net bir daha asla diyorum.
0
charbiel
(23.08.24)
regl mayosu?
0
selam
(23.08.24)
ah hayır, hayır, hayır!!!!

bedenin ritmini bozmayın ne olur! rahim bilgeliktir.

menstrual kap kullanmanızı tavsiye ederim. ben unutuyordum bile içimde olduğunu. 48 saate yaklaşmışken "ya bi dakka ben regl olmuştum" deyip koşarak tuvalete gittim. o kadar rahattı.

ilk birkaç dakika içinde konumunu çözersiniz. ilk seferde tam oturtmama olasılığına karşı, bu olmadı deyip atmayın.

ben şunu diyebilirim. 20 sene boyunca pcos ve akne tedavisi için bana dayadılar hormonu. depresif, saldırgan ve iğrenç bir insandım o süre boyunca. rahmin bilgeliği ile tanışınca bıraktım ve ne pcos kaldı ne akne. ben çok çektim. 3 gün için ritim bozmaya gelmez. toparlaması seneler ve hatta nesiller alabiliyor.
0
janderzel zartanyan
(23.08.24)
(5)

ince metal profil kesmek için en basit yöntem ne olur?

istististist
5 mm'lik lama, 6 mm boru, 1-2 mm kalınlığında kutu profil ve benzeri malzemeleri kesmek için ne tür bir alet almalıyım? mini şerit testereler gördüm. bunların ucuz versiyonları 2-3 bin lira aralığına satılıyor. sizce tercih edilebilir mi? bunlar çok fazla ses ve kıvılcım çıkarır mı?daha uygun yöntem
5 mm'lik lama, 6 mm boru, 1-2 mm kalınlığında kutu profil ve benzeri malzemeleri kesmek için ne tür bir alet almalıyım?

mini şerit testereler gördüm. bunların ucuz versiyonları 2-3 bin lira aralığına satılıyor. sizce tercih edilebilir mi? bunlar çok fazla ses ve kıvılcım çıkarır mı?

daha uygun yöntem tavsiyelerinize de açığım.

malzeme: kesilecek malzeme çoğunlukla alüminyum olacak.
0
istististist
(21.08.24)
sürekli mi keseceksin yoksa bir kere kullanmak için mi yöntem soruyorsun?
0
nop
(21.08.24)
Avuç içi taşlama aleti ve uygun spirali alıp ne istiyorsanız kesebilirsiniz.
0
thracia
(21.08.24)
senin alacağın şerit testerelerden kıvılcım çıkmaz.

sürekli yapmayacaksan veya bir seferde yüzlerce kesmeyeceksen el testeresi, yok sürekli yapacaksan veya sayıca fazla ise kaliteli bir şerit al.

yapacağın şeyin toleransı düşük ise (1mm kısa geldi kaynakla doldururuz, kama koyarız bişi olmaz durumu yoksa) mutlaka makine.açı kesmesi de olsun.
0
selam
(21.08.24)
@nop;

hocam ne kadar uzun süre kullanacağım belirsiz, ama tek sefer de kullanmayacağım.
0
🌸istististist
(21.08.24)
thracia + 1

uçlarını da kaynağa hazır hale getirebilirsiniz hatta
0
kveldulv
(21.08.24)
(4)

Atıcılık ve okçuluk ile ilgilenen var mı, nasıl başlarım?

Cesario
İstanbul'da yaşıyorum. Bakırköyde ferdi ya da kulüp lisansı çıkarılıyormuş galiba il gençlik ve spor Müdürlüğü şubesinde. Sarıyerde Atıcılık ve okçuluk kulubü var. Beylikdüzündeyim. Okçuluk kursu buldum ama havalı tabanca ile Atış için bir kurs vs bulamadım.Kendim havalı tabanca alıp poligona atış y
İstanbul'da yaşıyorum. Bakırköyde ferdi ya da kulüp lisansı çıkarılıyormuş galiba il gençlik ve spor Müdürlüğü şubesinde.

Sarıyerde Atıcılık ve okçuluk kulubü var. Beylikdüzündeyim. Okçuluk kursu buldum ama havalı tabanca ile Atış için bir kurs vs bulamadım.

Kendim havalı tabanca alıp poligona atış yapmaya gidip kafama göre takılmak istemiyorum. Antrenör eşliğinde öğreneyim istiyorum.

İlçe spor müdürlüğüne gitsem bilgi verirler mi? Atıcılık sitesinde il spor müdürlüğüne gidin diyor.

Anladığım kadarıyla çok yaygın bir spor değil. Neden sizce? Zengin sporu mu? İllaki parayla tabanca mi satın almam lazım havalı tabanca ya da tüfek ya da yaylı ok?

Özetle İnternet sitesinde detaylı bilgi bulamadım. Kulüpleri Google mapse yazdığımda adresleri bile çıkmıyor.

Direkt bu sporla uğraşan birileri varsa bilgi almak isterim.
0
Cesario
(21.08.24)
mermi atmayacaksan pahalı değil, yaygın olmaması da alan ile alakalı, aldın eline bir yay, ok, nerede pratik yapacaksın sokakta mı, evin salonunda mı :)

köyde yaşıyor olsan, kendine yaparsın bir yer, etrafını çevirir tabelarını koyarsın, bir takım güvenlik önemleri var alman gereken onları yaparsın, istediğin zaman çalışırsın.
0
selam
(21.08.24)
birde hangi hobiye başlayacaksan başla, başlangıcı pahalıdır. başladıktan sonra maliyetler düşer.

diyelim ki yay ok 20 bin lira, sonraki aldığın oklar 300 lira, bir süre geççtikten sonra elinde bir sürü okun olacak zaten. hasar gördükçe tamirini düzeltmesini öğreneceksin falan sonraki oklar 50 liraya mal olacak sana.

o hobiyi yapan başkaları olacak, malzeme değiş tokuşu yapacaksın veya ikinci el alacaksın falan.
0
selam
(21.08.24)
Yuduf Dikeç olmak mi istiyorsun ? Bosver abi.

Av tüfegi al, bir koli de fisek..

"Ben kuslara nisan almam" dersen de fiseklerin içini kagitla doldur, öyle ates et.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
Benim erkek arkadasım komiser ve atış eğiticiliği yapabiliyor. Ben silah güvenliği ve bakımı ondan öğrendim. Sonra poligonda atışa gittik. Bazı poligon sahipleri emekli özel harekatcı olabiliyor. Bana böyle bir emekli polis artı erkek arkadasım temel seyleri gösterdiler. Eğitim de istiyorum dedim gerek yok düzenli atış yapsan gelişirsin dedi poligon sahibi. Eğitimler genelde 2 günlük, 2-4 saatlik ve pahalı oluyor. Eve almayacaksan güvenlik ve temizliğine gerek yok. Atışta başarılı olmak için bana bir çok farklı sekilde atış yaptırdılar, duruşumu düzelttiler. Bir süre sonra oturdu. Her ay atışa gitmeye çalışıyorum.

İleri seviye eğitimler de var ama o eğitimler daha çok polislere verilen eğitimler gibi. Bir seyin arkasında saklanırken cıkıp atış yaparak diğer yere geçmek gibi. Poligonda ön tarafa geçmek yasak oldugu icin bu eğitimler yapılmıyor.
0
jazzabel
(21.08.24)
(8)

İştahı hiç olmayan birine yemek tavsiyesi

naksidil
Evet hiç iştahı yok ve hızla zayıflıyor. sadece meyve yiyor canı istediği tek o ama şeker hastası olduğu için onu da az yiyebiliyor.Bu kişiye ne yemekler tavsiye edersiniz? Teşekkürler...
Evet hiç iştahı yok ve hızla zayıflıyor. sadece meyve yiyor canı istediği tek o ama şeker hastası olduğu için onu da az yiyebiliyor.

Bu kişiye ne yemekler tavsiye edersiniz? Teşekkürler...
0
naksidil
(20.08.24)
Valla acı biber turşusu iştahı açıyor genelde. Bu kişide işe yarar mı bilmiyorum ama.
0
Amaranta ursula
(20.08.24)
sabahlari kahvalti olarak tatli yerseniz gun icinde istah acar, seker hastasi biri icin hic iyi bir sey degil ama gunun devaminda sekeri yukseltmeyecek bir diyetle belki bir yardimi olabilir.
0
kassiopeia
(20.08.24)
Yaşı kaç hastalıkları neler hareketlilik nasıl uykular nasıl depresyon veya başka psikiyatrik problem var mı... Bunlar önemli.
0
muhayyer divan
(20.08.24)
Herkesin favori besini vardir ben mesela kremali yemeklere tav olurum onunda cok bayildi bi tarz vardir odaklan sor ona o soyler ztn
0
Zetnikov
(20.08.24)
türlü? en azından bir sürü farklı sebze falan bir sürü farklı farklı vitamin bişi alır.
0
selam
(20.08.24)
umarım değildir ama kanser hastası mı? eczanelerde satılan mamalar oluyor öyle bir şeyler denenemez mi?
0
suyin
(20.08.24)
Midede fazla yer kaplamayacak, tıkamayacak ve sağlıklı besinler. Yağlı şeyleri listeden çıkarın, çorba gibi hacimi fazla kalorisi düşük şeyleri de. Izgara köfte ve yoğurt, bir iki kaşık pilav belki.pilavı et suyu, tavuk suyu gibi kalorili şeyle hazılasın. Yoğurda protein tozu katsın. Ekmek yerine grissini gibi kuru şeyleri yemek daha kolaydır. İştah psikolojik birşeydir. Yemek yapılırken koku rahatsız ediyorsa uzak durmaya çalışsın. Damak zevkine göre acı ve ekşiyi artırıp bir iki lokma fazla yiyebilir. Şöyle düşünün; elinizde 1 avuçluk hacim var ve amaç onu en verimli şeylerle doldurmak. Yemeği yemek olarak değil, ilaç gibi düşünecek. Çok yemeğe çalışarak kendisini bunaltmasın. Dediğim şeylerden az ve sık yesin. Meyve yanına besleyici şeyler eklesin mesela; karpuz yanına peynir ve 1 ceviz gibi. Salatalar zeytinyağı ve 1 ceviz eklesin gibi gibi
0
ya volna
(20.08.24)
dedigim gibi ona en sevdigi yemekleri sor sana söyleyecektir. onları yapın bari.
0
Zetnikov
(20.08.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.