Giriş
(10)

işten çıkarıldım

bay b
6,5 senedir çalıştığım firma tarafindan işte çıkarıldım, firmanın işleri bir süredir pek iyi değildi zaten ve daralma konuları bir süredir konuşuluyordu global olarak, bizim ofisten de piyango bana vurdu. çok beklenmedik bir şey değil hatta beni çıkarsınlar iyi bir para verip falan diye aklımdan da
6,5 senedir çalıştığım firma tarafindan işte çıkarıldım, firmanın işleri bir süredir pek iyi değildi zaten ve daralma konuları bir süredir konuşuluyordu global olarak, bizim ofisten de piyango bana vurdu. çok beklenmedik bir şey değil hatta beni çıkarsınlar iyi bir para verip falan diye aklımdan da geçiyordu ama gerçekleşince insan garip hissediyor tabi ki. bu iş öncesinde uzun süre işsiz kalmıştım o yüzden biraz korkuyorum da yine bir batağa düşer çıkamazsam diye. makul bir cikis paketi aldigim icin neyse ki çok maddi problemim olmayacak uzun bir süre.
sektor: giyim, ama uretim tarafi degil ofis ve satinalma tarafi.

biraz moral ve akıl vermek isteyen olursa dinlemeye hazırım, teşekkürler ^^
0
bay b
(20.08.24)
Çok yakında ben daha iyi bir işe girdim diye buraya duyuru açacaksın biz de seni tebrik edeceğiz.
0
rock n roll
(20.08.24)
geçmiş olsun.
insan üzülüyor elbette ama rock n roll +1
iş değiştirmek gelir arttırmak için en verimli yol. normal zam aslında en iyi ihtimalle mevcudu korur.
daha iyi bir iş duyurusunu yakında görürüz.
0
kisa
(20.08.24)
Bir bitiş her zaman yeni bir başlangıcın tetikleyicisidir, hadi bakalım istediğin bir şeyi başlat demiş sana hayat. Kendini sana bırakmış. Çok güzel, şahane bir durum bence :) hayırlı uğurlu olsun yeni başlangıçların.
0
muhayyer divan
(20.08.24)
Çok geçmiş olsun hocam, zaten beklediğiniz ve maddi olarak hazırlıkli olduğunuz bir surecmis. Bence biraz dinlendikten sonra iş arayışlarına baslayabilirsiniz. Umarım daha iyisini bulursunuz.
0
Amaranta ursula
(20.08.24)
Geçmiş olsun.
Umarım her şey daha güzel ilerler sizin için.

Ekonomik olarak berbat durumda olsak da birçok firmada bir personel sirkülasyonu var.
İş bulma sürecinizin çok uzayacağını sanmıyorum.

Kişisel öneri;
Elinizdeki paraya güvenip dinlenme sürecini uzatmayın, bu maalesef insanı tembelliğe alıştıran ve o para bittiğinde de çok zora sokan bir süreç.
Kısa süre dinlenip hemen iş bakmaya başlayın derim ben.
0
mutekebbir
(20.08.24)
Geçmiş olsun demiyırum hocam, inşallah hayırlısı olur.
Yeni seçenekler sizi bekliyor. Şehir değiştirmeyi bile değerlendirin bence. Denizli, Gaziantep, Uşak benim aklıma gelin tekstil şehirleri. Hatta kendi şirketinizi kurun, siz satın
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(20.08.24)
geçmiş olsun, paranızı değerlendirin, boş durmasın. biraz dinlenin bu sırada minik minik iş başvurularına başlayın, zaten hemen dönmüyorlar.
0
selam
(20.08.24)
şimdi güzel bir kafa dinlenir. sonrası da hallolur. işini bilen insan işsiz kalmaz.
0
koela
(20.08.24)
Abi geçmiş olsun, en azından maddi olarak sıkıntıda olmayacak olman çok güzel haber.

Halledersin. Satin almadan devam, tekstil sevmem pek belki sektör değiştir=d
0
logisticsmanager
(20.08.24)
herkese tesekkurler :)
@arbre basladim bile basvurulara gevsetmeye gelmez katiliyorum
@logisticsmanager aynen bahaneyle farkli bir sektore gecmek benim de kafamda var, bakalim.
0
🌸bay b
(20.08.24)
(3)

E-ticarette Kendi İşletmeni Açma Hk.

c0sh_kun
Merhabalar,10 yıldır kurumsal bir şirketin e-ticaret departmanında çalışıyorum. Haliyle e-ticaret herhangi bir eksikliğim yok, reklam, ürün, entegrasyon, pazaryerleri olsun süreçler olsun aklınıza gelebilecek her şey vs. Yalnız doğru ürün ve ürünün satın alma tedariği konusunda soru işaretlerim var
Merhabalar,

10 yıldır kurumsal bir şirketin e-ticaret departmanında çalışıyorum. Haliyle e-ticaret herhangi bir eksikliğim yok, reklam, ürün, entegrasyon, pazaryerleri olsun süreçler olsun aklınıza gelebilecek her şey vs.
Yalnız doğru ürün ve ürünün satın alma tedariği konusunda soru işaretlerim var. Eşim kendi markamızı açmayı çok istiyor ve işin doğrusu sağda solda e-ticaret dair bilgisi olmayanlar bir şekilde giriş yaptı ve 1 senede aylık 50-60k civarı net kârlârdan bahsediliyor. Hâl böyle olunca da neden kendi emeğimiz için çabalamıyoruza geliyor konu.

Sizce giriş yapmak için geç mi kalındı, sonucu ne olursa olsun denenmeli mi? Ya da nereden başlamak lazım. Sizin düşüncelerinizi ve etrafınızda bu tarz örnekler var ise onları dinlemek isterim.

Şimdiden teşekkürler.
Not: Bu duyuru kendini imha edecektir.
0
c0sh_kun
(19.08.24)
Ortada bir fırsat varsa değerlendir, yoksa düşünmekle geçer ömrün.
0
numlock
(19.08.24)
kendi perakende ve toptan satışını 5 yıldan fazla süredir e ticaretle destekleyen biri olarak söylüyorum kesinlikle geç kalmadın asla da geç kalmacaksın çünkü tüketiciler e ticarette aidiyet oluşturmuyor. son 10 alışverişini yaptıgı firma yerine bir başkasını seçmesi için 20 30 lira düşük fiyat görmesi çoğu zaman yeterli oluyor. yanında hediye gönderince kampanya yapınca bir bakmışsın 10000 yorumlu firma yerine senden alıyor. başlangıç noktası olarak sosyal medyayı kullanmalısın daha büyük kitleye daha uygun maliyetle ulaşıyorsun.bence agırlık vermen gereken sıralama sosyal medya - pazaryerleri - kendi websiten - e ihracat olmalı Ama başlangıç sürecinde sadece sabretmen gerekecek çünkü o siparişler bir türlü gelmeyecek belki 1 yıl zarar edeceksin.Hiçbir karşılık olmadan çalıştıgın bu sürecin ardından kar topu gibi büyümeye başlıyorsun.
0
spadæs
(19.08.24)
giriş yapmak için geç kalındı ise neden hala pazar yerlerinde yeni mağaza açmak için kayıt alanı var?

neden hala aynı ürünü aynı fiyata satan birden fazla satıcı var?

sorular:
geç mi kalındı?
hayır, bir ürünü üreticinin maliyetinden dahi aşağı fiyatta bulabilirsin, batanı var, deposunu boşaltmak isteyen var, işi bırakanı var, var oğlu var, ülkede 80 milyon, dünyada 8 milyar insan var.

sonucu ne olursa olsun denenmeli mi?
kesinlikle, sadece para kazanmak için değil hayat/ticaret tecrübesi için, insan ilkişkilerini geliştirebilmek için, ileride bir gün eşinin "SENİN YÜZÜNDEN hiç denemedik, benim x hayalim vardı" dememesi için.

nereden başlamak lazım?
bu sektörde çalışan sensin, 10 yıldır bu işi yapıyorsun, sence bunu biz mi daha iyi biliriz sen mi? illaki bir cevap istiyorsan; iki farklı yol var, ya önce satacağın ürünü bulacaksın sonra mağaza açacaksın, yada önce mağazanı açıp sonra ürün bulacaksın.

www.youtube.com şu adamı takip ediyorum, çok acayip hikayerde insanlar çıkıyor, evinde yaptığı kendi ihtiyacı olan şeyleri satıp para kazananlar, yurt dışı/içi farklı ürünler bulup satanlar, üreticiler, vs. vs. sadece para kazananlar değil batanları da çıkartıyor.
0
selam
(19.08.24)
(16)

bir ürünü satan kişiden alsam internete koyup satsam bi sıkıntı olur mu?

Zetnikov
kafama şu takıldı cevremde goruyorum bişeyler satıyorlar ama reklam yapmayı yada online satmayı bilmiyorlar. ürünler güzel ben bunları alıp pazarlayamaz mıyım illaki adamdan izin mi almam gerek yada anlasma falan? ben bu kişilerden tek tek yada toplu alsam kendime stok yapsam sonra trendyola falan k
kafama şu takıldı cevremde goruyorum bişeyler satıyorlar ama reklam yapmayı yada online satmayı bilmiyorlar. ürünler güzel ben bunları alıp pazarlayamaz mıyım illaki adamdan izin mi almam gerek yada anlasma falan?

ben bu kişilerden tek tek yada toplu alsam kendime stok yapsam sonra trendyola falan koysam adam kendi ürününü görse bana bişey deme hakkı var mı?

ben kar koyup pazarlamasını yapacagım?
0
Zetnikov
(19.08.24)
@geveze yazar

Hocam kanunen falan taklaya gelmeyelim ama arastirmaya devam edecegim.
0
🌸Zetnikov
(19.08.24)
Hiçbişey olmaz şahıs olarak satarsan.
0
numlock
(19.08.24)
Olmaz tabi ki. Sen senden alan müşterilere satış sonrası destekleri verecek misin mesela? Garanti,teknik servis, iade vs süreçleri.Yetkili satıcı olman lazım. Başın büyük belaya girer.
0
Godless
(19.08.24)
ticaret dediğin bu zaten? herkes üreticiden mi alıyor ürünü?
ürünü elinden çıkartmak isteyeni var, batanı var, kampanya yapanı var, var oğlu var.
0
selam
(19.08.24)
Düşündüğünüz şey çok mantıklı, ancak bunu fark eden ilk kişi olmadığınız için bu tür satışlardan düzenli gelir elde etmeye başladıkça maliye kapınızı çalıyor sen bunu meslek edinmişsin peki o halde hani bizim payımız diyor.

Eğer devletin dikkatini çekecek kadar satışınız olmayacaksa zaten uğraşmanıza değmez. Ancak bu şekilde başlayıp zamanı geldikçe gerekli işlemleri yaparak şirketleşebilirsiniz. Adım adım ilerler. Yine de kendi başınıza sessiz sedasız böyle devam edemeyeceğinizi bilin. Neticede banka hesabınıza sürekli bir para akışı olacak.
0
akhenaten
(19.08.24)
Mal senin olduktan sonra önceki sahibi bir şey diyemez. Yoksa üreticiden sana kadarki herkes söz sahibi olurdu.
Madem pazarlamacılığına güveniyorsun durma yap hocam.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(19.08.24)
ürünü aldıktan sonra senindir ister sat, ister çöpe at kimseyi ilgilendirmez. yazıldığı gibi 2 nokta önenmli bunu 1-2 seferlik bir şey olarak yapmaz da düzenli yapıp mesleğe çevirirsen işini resmileştirmen ve vergi ödemen gerekir. bir de satış sonrası hizmet gerektiren garantili ürünlerde sıkıntı yaşarsın zaten ürünün garantisi sen alınca başlamış olacak bunu belirtmeden satarsan dolandırıcılığa da girer durum. bu 2 noktaya dikkat edersen istediğini yaparsın davalık bir durum değil kendi malını sana satan birisi senin de başkalarına sattığını görürse en fazla ürünü sana satmayı kesebilir ya da zam yapar yasal bir sıkıntı yok. maliyeye şikayet edebilir ama resmileştirdiysen ticaretini sıkıntı olmaz o da.
0
semaforo de medianoche
(19.08.24)
Arkadaslar peki adamin markasi varsa ustunde nasil olacak

Tisort aldik diyelim adam etikete menekse tekstil yazmis mesela
0
🌸Zetnikov
(19.08.24)
Soran ürün belirtmemiş. Marka ve garanti cevapları koca bir IF.
0
nano mercy
(19.08.24)
tescilli markalarda firmalar senden ürünü yetkili bir satıcıdan aldığını, ürünün o markaya ait olduğunu ispatlamanı istiyor.

mesela diyelim ki; X firması (media mark) samsung marka televizyon almış olsun 10.000 adet, satabildiğini satmış satamadığı kalmış, televizyonun bir üst modeli çıkmış ve onu da sipariş geçmek istiyor, samsung da diyor ki en az 10000 adet sipariş vereceksin, media mark'ın elinde eski televizyonlar var deposu dolu ve boşaltması lazım, bu nedenle samsung'dan ilk aldığı fiyatın altında satışa koyuyor.

sen gidip o televizyonları alıyorsun, aldığın malın faturasını media mark firması fatura keserken samsung marka, Y model, Z yapımı, F bişiysi diye tek tek seri numaraları dahil belirtiyor. 100 tane mi aldın, elindeki fatura da 100 tane seri numarası olacak, o seri numaraları kutunun ve içindeki tv ile eşlenik olacak. kutudaki seri no ile içindeki seri no eşleşmiyor mu? geri göndereceksin, elinde ki irsaliyedeki seri numaraları ile kutularda ki eşlenmiyor mu geri göndereceksin, kapiş?

pazar yeri senden kıllanıp nereden aldın bu tv'leri diye belgeleri istediğinde bu faturayı ve irsaliyeyi gönderiyorsun, onlarda samsung'a gönderiyor bunlar sizin malınız mı yoksa bu herif çakma mal mı satıyor diye, samsung diyor ki ben bu seri numaralarını media mark firmasına gönderdim, pazar yeri de bakıyor sana faturayı kesen media mark firması, sorun yok devam et diyor.

tshirt, ayakkabı vb. ürünlerde de aynısı geçerli, sen o markanın ürününü satmaya yetkilimisin veya yetkili bir bayii'den mi aldın? yetkili bayii den aldıysan sorun yok.

gaydırı gubbak teskstilin ürettiği, gaydırı gubbak tshirtleri, gaydırı gubbak firması bile umursamazken senin bu kadar umursuyor oluşun hakkatten takdire şayan.
0
selam
(19.08.24)
menekşe tekstilin malını, zetnikov tekstil diye satmadığın sürece sorun yok.

aldığın malın faturasında menekşe tekstil, Y model, X renk, 10 adet tshirt diye yazıyorsa sorun yok.

sen, menekşe tekstilden toplu aldığın malı, pazar yerinde sattığında faturayı keserken malın cinsi yazan yere menekşe tesktil, Y model, X renk, 1 adet tshirt diye kestiğin sürece sorun yok.

faturasını kestiğin mal ile müşteriye gönderdiğin mal arasında bir fark yoksa sorun yok.
0
selam
(19.08.24)
bak sen şunu yap en iyisi, git bir pazar yerinden dandik bir şey satın al,

satın aldığın paket eline ulaştığında, paketin içindekini, faturasını, kutusunu, nasıl paketlendiğini falan yırtıp atmadan incele, not al, fotoğrafını çek. sonra tekrar not al.

not: yıllık 120 bin liralık satışı geçiyor isen (net kar değil, toplam tüm müşterilerinden aldığın toplam miktar) devlet diyor ki sen gündelik hayatını idame ettirmek için evindeki çamaşır makinesini, televizyonu ikinci el olarak satıp faturalarını ödeme niyetinde değilsin, sen bu işi ticarete dökmüşsün, kar ediyorsun para kazanıyorsun, git bir şirket aç, bana da vergisini öde.

gidip şirketini açıyorsun, online oturduğun yerden şirket açabilirsin, hiç bir yere gitmeye gerek yok, yine online oturduğun yerden bir muhasebeci tutabiliyorsun, bir yere gidip muhasebeci aramana gerek yok.

şimdi malı aldın, 100 bin liraya, sattın 120 bin liraya, bunun 100 bin lirası masraf, malı aldığın yerin faturasını koyuyorsun, net karın 20 bin lira ooldu, benim yemek yemem lazım ki şirket çalışabilsin, elektirik faturasını ödemem lazım ki şirket çalışabilsin, kiramı ödemem lazım ki şirket çalışabilsin, yoksa şirket diye bir şey ayakta kalamaz, para kazanamaz. bunları da o 20 bin liradan düşüyorsun, ne kaldı elinde ? 5 bin lira mı? onunda gelir vergisini, damga pulunu, stopajını ödüyorsun, ne kaldı elinde? 2 bin lira mı? allah bin bereket versin.
0
selam
(19.08.24)
senin direk elinle fatura kesmenede gerek yok, e-fatura diye bişi var, pazar yerlerinin bu e-fatura kesen firmalarla entegrasyonu var, satıcı olarak hesap açtıktan sonra ilgili menülerden benim faturalarımı X firması kesiyor diye seçiyorsun.

malın satıldığında, pazar yeri senin için e-fatura kesen firmaya haber veriyor, e-faturan otomatik olarak hazırlanıyor, sana bir mail geliyor, o maili indirip print ediyorsun, ürünün paketine yapıştırıyorsun, paketleyip gönderiyorsun.

hemen hemen her şey otomatik artık, senin yapman gereken tek şey, ürünü bulmak, pazar yerinden hesap açmak, admin panelden ürününü anlatan şeylerini girmek, fotoğraflarını yüklemek, fiyatını belirlemek.

kargo, pazar yeri komisyonu, iade maliyeti, muhasebe, e-fatura, reklam vb. şeyleri de hesaba katman lazım ve fiyatı buna göre belirlemen lazım.

bunun da kabaca formülü x * 3, kimi ürün ve pazar yerleri için * 4, x sen bir malı toptancıdan kaç paraya aldığın, 100 tane ürün aldın, adet başı 10 liraya mı aldın? (10 * 100 = 1000 lira verdin toptancıya) pazar yerine 30 lira gireceksin. bu 30 liranın da %10 u kadar kar edersen ki çok iyi bir kar oranı bu. %1, %2 ile çalışıyor çoğu satıcı.

şimdi diyebilirsin ki kardeşim 10 liraya aldığımı 40 liraya sattım, yüzde 400 kar koydum, resmen adam kazıklıyorum, dolandırıyorum. nasıl oluyor da %1 kar ediyorum.

muhasebecine öpücük vermeyeceksen, e-fatura kesen firma dayının değilse, pazar yeri amcanın değilse, eniştenin kargo firması yoksa, reklam yaptığın yer teyzenin değilse durum bu.
0
selam
(20.08.24)
hatta sana biraz daha ticaret bilgisi vereyim, bir ürünü bedavaya sadece kargo parasına alabilirsin.

numune diye bir şey var, gittin bir kalem üreticisi buldun diyelim, firmaya diyorsun ahanda benim vergi numaram, ahanda daha önce kestiğim faturalar, ahanda bana daha önce mal satmış adamların kestiği faturalar. bana ürettiğin kalemlerden mavisinden, kırmızısından, yeşilinden numune gönderirmisin,

adamlar hayhay diyor ve kargo parasına başka hiç bir ücret ödemeden birer adet gönderiyorlar, gönderdikleri malın kargosuna da numune/bedelsizdir diye yazıyorlar, gümrük vergisi falanda ödemiyorsun, gelen paketi açıp bakıyorsun, gönderdikleri kalem senin istediğin gibi bir kalem mi? mavi istemiştin, mavi tam istediğin tonda mı, boyutu eline uygun mu, bu kalemin standartları türkiyede satışa uygun mu? bunları inceliyorsun.

bu şekilde bedavaya mal almış oluyorsun, alibabaya gir, oradaki satıcılara mesaj at, ben bu ürününüzü çok beğendim türkiyede satmak istiyorum, türkiyeye hiç mal gönderdiniz mi, türkiyede satıcınız var mı, ben bu işlerin acemisiyim bana biraz anlatın bu mevzuat nasıl işliyor diye, en fazla 30 dakika içinde cevap veriyorlar.

hatta sen türkçe yaz, alibaba onu çinceye çeviriyor. onların çince yazdıklarını da sana türkçe gösteriyor.
0
selam
(20.08.24)
arkadaşlar hepinizin yazısını okudum cok tesekkur ettim bu konuyu kayedicem tekrar okuyacagım.

bir sorum daha var. gene tisortten ornek olsun sanki daha rahat gibi. adamla anlassam desem ki markanı basma etikete sadece XL L M S beden yaz olur mu boyle birşey? adamdan cok mal alıcam kabul eder mi. burada bir sürü ara sokaklarda tekstilci var. ne fark eder.
0
🌸Zetnikov
(20.08.24)
sen gözünü bir adama kestirmişsin, şunu desem kabul edermi, şöyle olur mu böyle olur mu diyorsun, git adama sor? allahmıyız biz nereden bilelim o üretici hangi şartlarla çalışıyor?

türkiye de tshirt üreticisi 1000 kişi, bunların kimisi belirli markalara üretim yapıyor, kimisi kendi ürününü üretip satıyor, kimisinin elinde makine var, ne istersen onu üretiyor, sana malı indiriyor. kimisi ben üretirim gelir sen alırsın diyor, kimisi depomda mal var gel al der, kimisi parayı peşin ister, kimisi vadeli çalışır, kimisinin makinesi pamuk ip ile çalışır, kimisinin makinesi keten ile, her üretici kendi şartlarında üretim yapıyor.


yapacağın şey bulabildiğin tüm üreticilere ulaşmaya çalışmak, mail atmak, telefon etmek, mesaj atmak, derdini her birine anlatmak hangisi ile anlaşabiliyorsan onunla çalışmak. kimisi peşin para ister, kimisi vadeli çalışır, kimisi 5000 parçadan aşağı üretmem der, kimisi depoda malım var gel al der. kimisi senin istediğini üretecek makinem yok der. yani bu işin bir tane formulu yok.

bulabildiğin kadar üreticiyi bulup konuşacaksın. bir adamın malını gözüne kestirdin, adam sana satmıyorum derse naapcan vaz mı geçecen?
0
selam
(20.08.24)
(8)

Geri Dönüşüm Amacına Ulaşıyor mu?

Bluesque
Her zamanki gibi atıkları didim didik ayrıştırıp Belediye'nin dönüşüm kutusuna attıktan sonra bildiriyorum:) Bir arkadaşım o kadar ayırmana gerek yok, Belediyeler hepsini aynı yerde topluyorlar deyince içime bir kurt düştü. Bilginiz var mı bu konuda, belediyeler layıkıyla bu işi yapıyor mu sizce, ha
Her zamanki gibi atıkları didim didik ayrıştırıp Belediye'nin dönüşüm kutusuna attıktan sonra bildiriyorum:) Bir arkadaşım o kadar ayırmana gerek yok, Belediyeler hepsini aynı yerde topluyorlar deyince içime bir kurt düştü. Bilginiz var mı bu konuda, belediyeler layıkıyla bu işi yapıyor mu sizce, havanda su mu dövüyoruz?

Teşekkürler
0
Bluesque
(16.08.24)
geri dönüşüm dünyanın anasını belleyenler tarafından uydurulmuş bir saçmalıktan başka şey değil.

ben kendi adıma dünyaya, doğaya elimden geldiğince faydalı olmaya çalışıyorum, orası ayrı... ama bir fabrikanın sadece bir günde yaptığı atık herhalde koskoca şehirlerin senelik sarfiyatına denk geliyordur. bunlar tamamen sorumluluğu "sıradan vatandaş"a yükleme çabasının sonucu. ben cebime 20-25 bin lira girerken doğayı düşüneceğim ama affedersin zıçmaya bile özel jetiyle giden, yatlarıyla gezen zenginler hiçbir şey yapmayacak?? bu iş böyle. umrumda bile değil.
0
mark greg sputnik
(16.08.24)
Bazı plastikler geri donüşebilir, gerisi çöp. Cam ve metal dönüşür. Kağıt kısmen ve belirli ölçüde dönüşür. En mükemmel planlamada bile total geri dönüşüm oranı yüzde 30'dur diyorum (biyolojik atıktan enerji elde etme dahil). Ama bu geri dönüşümü çöpe atmak için geçerli bir sebep değil. Yine de şöyle diyelim: environmentalism without anti-capitalism is just gardening. Biz bireysel çabamızla kısmen ekolojik fayda sağlayabilsek de endüstriyle üretimi radikal biçimde dönüştürmeden kıyameti öteleyemeyiz.
0
prole
(16.08.24)
Bazı metaller ve cam çatır çatır dönüşüyor. Plastikler bazıları kısmen dönüşüyor. Yağlardan biodizel üretiyorlar zaten. Gerisi elektrikli araçlar, badem sütü ve biraz da güneş panelleri gibi toplum duygularını sömüren yeşil kapitalizm hikayesi. Ambalaj üreten firmaların o atıkları toplama sorumlulukları var. Geri dönüşüm, tekerlekli sandalye vs. adı altında sana toplatıyorlar.
0
nawar
(16.08.24)
ayrıştırmak en azından çöpe çıkanlar için kolaylık oluyor, poşetleri parçalamadan alacaklarını alıyorlar. sokakların çöp içinde olmasının iki nedeni var, birincisi çöpe çıkanlar, ikincisi kediler. poşetler parçalanıyor, sonra rüzgarda içindekiler uçuyor.

en başta tüketmemek (ki bu nerede ise imkansız) yeniden kullanmak veya yeniden değerlendirmek (başka bir amaç için kullanmak, kola şişesini su şişesi yapmak gibi) daha önemli, poşetler parayla olmadan önce dahi ben aynı poşetleri defalarca kullanıyordum, hala da öyleyim.

markette paketli/dilimli peynir almak yerine, şarküteri reyonundan almak dahi 1 parça daha az plastik tüketilmesine neden oluyor (bir peynirin poşeti, bir plastik kap), eskisini yıkayıp (yada en azından biraz daha dayanıklı buzdolabı poşeti ile gitmek) götürmek, bakliyatları paketli ürün olarak değil açık olanlardan almak (kendi poşetin/torban ile gideceksin) vs. gibi önlemlerle tüketimi azaltmak önemli.

sadece elindekileri bir defa daha kullansan tüm tüketimin %50 azalıyor ki bu çok muazzam bir rakam.

pek çok şey geri dönüştürülebilinir malzemeden üretilse dahi, kullanıldıktan sonra temizlenmediği sürece geri dönüşümü çok maliyetli.

bir de dayanıklı malzemeler var, evet dayanıklılar ancak kullanım süresi arttıkça, geri dönüşümü de zorlaşıyor, kimi plastik türleri değerli olmasına rağmen açık alanda olduklarından temizlenmesi/arındırılması çok zor yada maliyetli oluyor. örn: araç içi plastikler. dayanıklı ve değerli malzeme, ancak işi bittikten sonra dönüştürmek için tozdan pislikten arındırılması çok zor. arındırılamadığı için tekrar kullanımı düşük.

geri dönüşüm/yeniden kullanım, ancak ve ancak sen yaparsan yüksek verimli oluyor.

bir ara 0 plastik konusunu kafaya takmıştım, bir nevi test etmek istedim kendimi ancak 2 nci gün yalan oldu, plastiksiz bir şey bulabilmek nerede ise imkansız.
0
selam
(17.08.24)
Belediyeler bu işi hakkıyla yapmıyorlarsa bu onların sorunu. Bizim yapmamız gereken çöpleri doğru düzgün ayrıştırmak.

Mesela ıslak çöplere streç film, alüminyum folyo, kağıt, naylon ambalaj, plastik, mika ve daha pek çok doğal olmayan çöpleri asla karıştırmam.

Bana göre özellikle streç film ve benzeri "geri dönüştürülemediği" iddia edilen atıklar tamamen plastikler naylonlar kategorisinde toplanmalı, belki de özel bir biriktirme yordamı kullanarak biriktirip geri dönüşüme gönderilmeli. Ama hiç değilse ıslak çöplere (yiyecek atıkları) ve diğer geri dönüştürülebilir atıklara karışması önlenmeli. Bunu çok önemsiyorum.

Belediyeler işini yapsın. Belediyeleri halk kendi denetlemeli belki de.
0
muhayyer divan
(17.08.24)
unuttum, birde tür ayırmak gerekiyor, pet şişenin kimyasal yapısı ile, poşetin kimyasal yapısı bir değil, sen plastikler plastiklere diye ayırıyorsun ama bunların da kendi içlerinde yeniden ayrışması gerekiyor.

pet şişeyi eritirken, pazar poşetinide eritirsen pet'in özelliği gidiyor.

ve tabii her plastik üretici aynı oranlarla, aynı renk/kimya yapısı ile üretim de yapmıyor, bunlarda ap ayrı sorunlar.

son olarak; arkadaşının dediği doğru ama senin yaptığın daha doğru.
0
selam
(17.08.24)
Geri dönüşümü organik çöpten ayrı tutuyorlar.
Geri dönüşümü plastik, kağıt, cam vs diye kategırize edip ayrı ayrı atman şart değil. Geri dönüşüm tesisinde kategorilerune göre ayırıyorlar.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(17.08.24)
"8. kıta" diye bir mevzu var, internette araştır derim.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.08.24)
(5)

bireysel sözlük

rhan
Ekşinin bir benzerini bireysel olarak kullanabilir miyiz?Sadece kendim yazayım, önemli gün vs, başlıklar olsun.Mobil olsun, çok pahalı olmasın, verilerim güvende olsun.
Ekşinin bir benzerini bireysel olarak kullanabilir miyiz?
Sadece kendim yazayım, önemli gün vs, başlıklar olsun.
Mobil olsun, çok pahalı olmasın, verilerim güvende olsun.
0
rhan
(16.08.24)
Öyle bişey olursa ben de edinmek isterim. Şahane bir fikrim var çünkü.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
eskiden öyle bişi vardı, hub gibi, hesap açıyordun hebelup.sozluk.com gibi bir domain de çalışıyordu, hala var mı bilmiyorum.

eksisozluk clone diye aratın çıkar bişiyler
0
selam
(16.08.24)
sozlukspot diye bir yer vardı öyle.
0
tabudeviren
(16.08.24)
İlla sözlük olmasi gerekmiyorsa redditte private bi subreddit açıp orada da kendi kendine takılabilirsin.
0
hububrad
(16.08.24)
Eskiden vardı hatta ben açmıştım bir tane adını bile unuttum şimdi.
0
rodeocu
(17.08.24)
(25)

2024 yilinda su entry'nin debe'ye girmesi cok ilginc degil mi?

bohr atom modeli
https://eksisozluk.com/entry/167390026insanlar artik boyle seyleri asar diye beklerken bu entry'nin girilmesi, hadi munferit diyelim eksi sozluk gibi bir yerde en begenilen entry'lerden biri olmasi falan.buralar harbiden karsi cinsle dogru duzgun iletisim kuramamis on binlerce insanin bulustugu yer
eksisozluk.com

insanlar artik boyle seyleri asar diye beklerken bu entry'nin girilmesi, hadi munferit diyelim eksi sozluk gibi bir yerde en begenilen entry'lerden biri olmasi falan.

buralar harbiden karsi cinsle dogru duzgun iletisim kuramamis on binlerce insanin bulustugu yer olmus galiba. eksi duyuru eskiden beri boyleydi de sozlukteki ortalamanin da bu hale gelmesi cok sasirtici degil mi?
0
bohr atom modeli
(16.08.24)
cringe ve ötesi.

herkes bir anda nasil bakire oldu anlayamadim ben.
0
robert bosch
(16.08.24)
Valla cringe'in de ötesinde tehlikeli duruyor. Kendisi böyledir demiyorum ama haberler bu düşüncedeki insanların terk edilmiş versiyonlarının yaptıklarıyla dolu. Gerçekten de kaldıramıyorlar.

Şaşırtıcı evet.
0
akhenaten
(16.08.24)
evlenmeden olmaz diyen çok kız var. hatta erkeğin deneyimi olmasını sorun etmiyorlar. yeter ki evlendikten sonra olsun.

bakire arayan da çok erkek var. birbirini bulurlar artık. ilginç değil trdeyiz.
0
jelly bear
(16.08.24)
internette gün boyu takılanların çoğunluğu incel. öyle tipler debeye sokuyor bu entryleri. yarın aynı başlığa "evlilik öncesi seks harikadır" minvalinde bir şey yazar biri o da girer debeye. çok anlam yüklememek lazım.
0
bussuru1
(16.08.24)
Amma çok varsayım yapmışsın sen de :)
0
gabe h coud
(16.08.24)
debe en cok oy alan entryler degil. bir moderator kafasina yatan ve ilgi gorecegini dusundugu seyleri seciyor. eksi sozlugun de profili asiri kalitesiz zaten. yani genel olarak hic bir acidan ilginc degil.
0
hot potato
(16.08.24)
facepalm.


context dışı olacak ama debe çok ilginç birşey. 15 senedir sözlükteyim, 3 kelimelik entryim debeye girerdi ama üstüne titrediğim upuzun bilgi içerikli entry debeye girmezdi. bence sözlük'ün şu anki durumunu en iyi şekilde debeye giren entryler açıklıyor.
0
false pretension
(16.08.24)
Şimdi biz bu duyuru altında neyi ayıplıyoruz, tam olarak anlamadım ben.
Bir kadın kişisi dini saiklerle olur, başka sebeplerle olur, bekaretini evleneceği kişiye saklayacağını söylemiş,
Onu mu ayıplıyoruz,
Birçok kişi onu takdir etmiş, beğenmiş,
bunu mu ayıplıyoruz.

2024 yılında neyin uygun olduğuna hanginiz karar verdi?

Eski ahit, yeni ahit, avesta, Kuran. Hangisini okursan oku. Emredilmiş bir hüküm var ve buna inanan milyonlar var. Sen gayet inanmıyor olabilirsin de, buna da saygı duyarım da, inananı 2024 dışına itecek gücü, donanımı nereden aldın?

Bir başkasının yaşam tarzına, inancına, doğru bildiğine, ucu sana dokunmadığı taktirde yapmak istediğine, beğendiğine ya da beğenmediğine karışmak 2024'ün neresinde yazıyor?

Cidden siz elitsiniz, seçkinsiniz, felsefeyi yalamış yutmuş, filozofları cebinden çıkarırsınız,en doğruya ermişsiniz. Biz avamız. Bi düşün yakamızdan. Bi salın bizi.
0
Mirket
(16.08.24)
Mirket supply i dusuruyolar. Demand de fazla olunca tc kizlari bi halt saniyo kendini
0
lapaz
(16.08.24)
Microecon 101
0
lapaz
(16.08.24)
@lapaz
Bana bir şey diyorsan Türkçe yaz Abi.
Benim yabancı dilim yok.
0
Mirket
(16.08.24)
@mirket nasil yok abi gecmis yorunlarina gore baya kulturlu birisin benxe
0
lapaz
(16.08.24)
Bu kultur turkce kaynaklarda pek yok genelde. Cevirmenlerimiz haylaz
0
lapaz
(16.08.24)
Türkiye'deki kizlarin çogu bu kafada maalesef. Orta dogu kafasi klasik.
0
Yourcousinmarvinberry
(16.08.24)
hayat tecrübesi az olunca böyle oluyor. bende eskiden beraber olduğum kişi beni aldatırsa kesin intihar ederim, onu da vururum diye düşünüyordum.

hayat ilerledikçe, kimi şeyleri görüp analiz ettikçe malmıyım ben, biri beni aldatıyorsa onun karaktersizliği, niye kendimi vurayım, niye başkasını vurup 15 sene yatayım ki demeye başladım.

ve bir ortamın bu hale gelmesi diye bişi yok, ortam hep aynı ortam, insan hep aynı insan, hayat aynı hayat. değişen tek şey koşullar. eskiden tarım için öküz arabası varken şimdi traktör var, geri kalanı aynı.

hani diyorlar ya aslında sadece 7 farklı senaryo var, her film bu senaryolardan birini işliyor, teknoloji/zaman değiştikçe, konuyu işleme biçimi de değişiyor ancak özü aynı.
0
selam
(16.08.24)
debe algoritmasına bakmak lazım. Kimsenin okumayacağını bildiğiniz ilginç ve orijinal şeyler de debe oluyor. Yani keyfilik söz konusu bence.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(16.08.24)
@Mirket başlık biriyle seks yapılmasıyla ilgili ama sorudaki entry bununla ilgili değil ki. Entryi yazan kişi "seviştiğim kişinin bir gün beni terk etmesini veya ayrılmasını, artık beni istememesini kaldıramam." Demiş

Bu artık başka bir şey. Her dinde boşanma var, ayrılık var. Boşanmayla ilgili en katı kurallar katoliklerde onlarda dahi belli durumlarda boşanma izni veriliyor. Ayrılık hayatın acı bir parçası. Sağlıklı bir insan bununla baş edebilmeli.

Entry'deki durum "Ben evlilik dışı cinsel ilişkiyi uygun bulmadığım için aile kurmadan kimseyle seks yapmam" olsa dediğinde haklısın ancak yazan kişi "ben seviştiğim kişinin benden ayrılmasını, artık beni istememesini kaldıramam" diyor. Bu nerden bakılırsa bakılsın en hafif haliyle desteklenmemesi gereken bir düşünce değil mi sence de?

Örneğin birgün bu kişi evlenir ve eşi de ondan boşanmak isterse ve bu kişi "hayır ben bunu kaldıramam, ayrılmıyorum, ben bunun için evlenmeyi bekledim" gibi şeyler söylerse bu masum bir şey olmaya devam edebilir mi gözünde?
0
akhenaten
(16.08.24)
@akhenaten,
2024'e yakışmayan o mu?
0
Mirket
(16.08.24)
Bir insanın herhangi bir çağda "seviştiğim kişinin bir gün beni terk etmesini veya ayrılmasını, artık beni istememesini kaldıramam" demesi dünyanın en normal cümlesi olabilir ya.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
@bohr ne kastetmiş onu kendi açıklasın ama ondan bağımsız üstüne konuşulan entrydeki sözler bunlar. baya borderline özellikleri gösteren bir düşüncenin debeye girecek kadar destek bulması da 2024'e yakışmıyor gerçekten de. bunlar baya takıntılı eski sevgili/eş sözleri gibi görünüyor.

geleceğe yönelik edit: bu tarz fikirlere sahip brinden bin türlü rezillik yaşayarak yakamı zor kurtardığım için tarafsız bakamıyor olabilirim, ama böyle sözlere temkinli yaklaşmasını tavsiye ederim herkese. Şişede durduğu gibi durmuyor çünkü cidden. Dedikten sonra ben çekileyim artık.
0
akhenaten
(17.08.24)
Türkiye'de bunu 2124 olsa da aşamayacak çok insan var. Bu insanlar ekşi'ye giremiyordu sadece, o değişti.
Yoksa şuraya verilen cevaplar ve savunmalar bile durumu özetliyor.
0
Bruce
(17.08.24)
Normal aslında. Muhafazakarlaşma var. 10 sene önce duyuruda bile kadınlardan gelen sorular ve yakınmalar çok daha farklıydı. Toplum fakirleşti ve muhafazakarlaştı. Bunların olduğu yerde gayet normal
0
ferenc
(17.08.24)
benim sasirdigim nokta suydu, eksi sozluk gibi on yil oncesine kadar milletin dini, milli, geleneksel tabulariyla ilgili son noktaya kadar elestirel olunan ve hatta gecenin bir yarisi gozaltina alinan bir platforma uye olmus entry girecek pozisyona gelmissin. hadi buraya gunluk hayatinda al fistaninla yoldan gecen yavukluna bakis atan bir koylu kizi gibi entry'ni de girmissin bunu da anladim.
bu mentalitede bu kadar insanin bu entry'ye sukela vermesi nasil mumkun olabiliyor bunu anlayamiyorum.

ne olur abi sevisse ayrilsa yani. elindeki aletle 10 bin km otedeki hemcinsinin gunluk hayatina bile tanik oluyorsun. kaldi mi boyle seyler dunyada? ilginc.

ya benimsin ya kara topragin kafasini bile daha asamamisiz. insan iliskileri cok problemli bu memlekette.
0
🌸bohr atom modeli
(17.08.24)
Eskiden sözlük daha kısıtlı bir kesime hitap eden ve o çevre tarafından kullanılan bir komüniteydi, şimdi daha çok bilinen ve her çevreden kullanıcının olduğu bir topluluk, o nedenle şu an senin "lan böyle düşünceler hala var mı ya" dediğin tüm tabular bu insanlar tarafından hala sonuna kadar yaşanabiliyor, sana bana garip gelen bu insanların bir gerçeği olabilir, ha bu kullanıcı troll de olabilir o ayrı ama troll olması hayatın böyle bir gerçeği olduğu sonucunu değiştirmez, aynı fikirde olan insanlar de bu entry'yi debe'ye taşıyabilir, biz ülke olarak Norveç falan mı olduk da bu kadar şaşırdınız anlamadım ben ülkenin belki de %20'si falan açık fikirli insanlardan oluşuyordur, o nedenle bu düşünceler normal, debe'de olması da normal.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
ulkede bazi seyler cok hizli degisiyor. yeni nesilde dinsizlik orani 20 yil oncesine kiyasla tahayyul edilemeyecek kadar yuksek. siyasetin muhafazakarlik ekseninde donmesi bir tepkiye neden oluyor. bu nedenle yeni nesil cok hizli bir sekilde bu kafadan uzaklasiyor.

biz eskiden de aslinda yeniliklere acik bir toplumduk bence. bu arabesk kafa ayri bir sey. ondan kurtuluyor gibiyken boyle ibrahim tatlisesvari dusuncelerle karsilasmak beni halen sasirtiyor hepsi bu.

ozetle 2024 yilinda boyle bir seyin eksi sozluk'te bu kadar pozitif oy almasi bence sasirtici. kizlarsoruyor'da alsaydi belki bu kadar sasirmazdim.
0
🌸bohr atom modeli
(17.08.24)
(5)

paslı ve soyulmuş balkon demiri boyamak için

elorelia
neler almalı? boyalar kalkmış, önce onları kazımak ya da sökmek lazım. bunun için ne almalıyız? üstüne nasıl bi boya tercih etmeliyiz?
neler almalı? boyalar kalkmış, önce onları kazımak ya da sökmek lazım. bunun için ne almalıyız? üstüne nasıl bi boya tercih etmeliyiz?
0
elorelia
(16.08.24)
boya söken kimysallar var ama bence ona hiç girmeden bir zımpara alıp zımparalamak lazım sonra da metal boyası diye sorsanız her nalburun vereceği vereceği tinerle açılan yağlı boya yeterli olur.
paslı yerlerin fotosu olsa daha güzel olur
0
kisa
(16.08.24)
boya sökücüler var, solvent deniyor genel isim olarak, sıkıp bekliyorsun, boyaları kabartıp söküyor, ardından ıspatula ile temizliyorsun, paslı yerleri zımparalamalısın. zımparalama sırasında maske, eldiven takman iyi olur.

ardından fırça ile boyayacaksın, bunları yaparken yere bir naylon sermen iş bitiminde temizlik süresini azaltacaktır.

editi gör: anti pas boyaları var, eski boyaları ve paslı yerleri temizledikten sonra çok beklemeden önce bunu uygularsan çok uzun süre dayanır.

demir oksijeni gördüğü andan itibaren paslanmaya başlar (gözle görülmez) önce anti pas, sonra boya

boya için yağlı boya.


bu işin bir yolu, bir diğer yolu ise taşlama makinesine tel takarak yapmak tabii elinde o makine veya erişimin varsa.
0
selam
(16.08.24)
Spatula her yere girmez, tel fırça ile her yere girersiniz. Çok titizseniz peşine zımpara, antipas astar, peşine boya.
0
kimlanbu
(16.08.24)
pas üstü çekiçlenmiş boya kullanın ben yaptım memnunum

www.hepsiburada.com
0
baknedicem
(16.08.24)
eski boyayı ve pası bir şekilde kazıyın sonra üzerine antipas sürün kuruyunca da istediğiniz renge boyayın
0
bravoteam
(16.08.24)
(4)

mobil yazılım ile ne kadar para kazanılır?

birmilyonunvarmi
elektrik-elektronik mühendisiyim. hobi olarak başladığım flutter'da kendi çabalarımla 2-3 endüstriyel app yazdım. bluetooth'lu, nfc'li appler. bunları tabiki kendi adıma değil çalıştığım şirketin müşterileri adına yazdım. yazdığım appler bir veritabanı vs içermiyor. çizdiğim elektronik kartlardaki y
elektrik-elektronik mühendisiyim. hobi olarak başladığım flutter'da kendi çabalarımla 2-3 endüstriyel app yazdım. bluetooth'lu, nfc'li appler. bunları tabiki kendi adıma değil çalıştığım şirketin müşterileri adına yazdım.

yazdığım appler bir veritabanı vs içermiyor. çizdiğim elektronik kartlardaki yazılımını yaptığım işlemcilerin bazı ayarlarını app üzerinden yapıyorum ve pcb ile bluetooth veya nfc üzerinden haberleşiyorum gibi düşünebilirsiniz.

bireysel olarak mağazalara basit app'ler yazıp yüklesem bunlardan 3-5 para kazanabilir miyim?

örneğin android mağazasında serial bluetooth terminal uygulaması 1 milyondan fazla indirilmiş. ben çok daha iyisini yapabilirim.
0
birmilyonunvarmi
(15.08.24)
kazanamazsın, yani bıkarsın aslında.

bir mağazaya gidip ben istediğiniz app'i 1000TL'ye yazıp teslim edicem dersen elbette mağaza ok der

ama 5 tane yaptıktan sonra sıkılır bayılır bırakırsın.

ürünleri incelerken tek bir tane çok indirilmiş ürüne odaklanma, sürekli olarak talep edilen ürünlere bak.
0
duyurukullanıcısı
(15.08.24)
Kazanılabilir bence. Çok vakit alan şeyler değil anladığım. uygulamada kritik fayda sağlayan bazı özellikleri in-app purchase ile satacak şekilde bir gelir modeli oluşabilir. Geliştirme süreleri de çok uzun olmadığı için bence bu şekilde bir çok uygulamayı "olta" gibi store a yükleyip deneme yapılabilir
0
screamshot
(15.08.24)
reklam üzerinden kazanabilirsin, bu tür uygulamaları yazanların derdi reklam üzerinden pasif gelir elde etmek.

aynı kişi benzer uygulamalar yapıp uygulamanın içinden diğer uygulamasının da reklamını yapıyor.

bir arkadaşım vpn servisi satıyor aylık ücretle, iyi de para kazanıyor.
0
selam
(15.08.24)
Ne yapılacağına bağlı, reklam falan da genelde lazım. Öyle veya böyle epey emek istiyor. Sonuc alabilenler var. Yapay zekanin nimetlerinin kullanımı ile birseyler yapmak hala emekleme aşamasında.
0
mbond
(16.08.24)
(19)

Mantiken bu 2 kisiden hangisi hakli?

Zetnikov
A kişisi 35-40 yaslarinda aylik geliri 125 bin tlTatile gidiyor ve arkadasina şoyle soyluyor."İnsanlar 30bintl ye 5 yildizli otelde kaliyor ben 3bin tl ye buldum kaldim"Kendisine B kisisi soruyor. Yemek isini ne yaptin.A kisisi : bime gidip ekmek ve krem peynir aldim ekmegime surdum. Cok uygun oldu.
A kişisi 35-40 yaslarinda aylik geliri 125 bin tl

Tatile gidiyor ve arkadasina şoyle soyluyor.
"İnsanlar 30bintl ye 5 yildizli otelde kaliyor ben 3bin tl ye buldum kaldim"

Kendisine B kisisi soruyor. Yemek isini ne yaptin.
A kisisi : bime gidip ekmek ve krem peynir aldim ekmegime surdum. Cok uygun oldu.

B kisisi : bu sekilde mi tatil yaptin 10 20 sene sonra agzinda disbkalmayacak tansiyon seker fizik rehabilitasyon derken dondurma bile yiyemeyeceksin. En azindan bir ekmek arasi doner yeseydin boyle tatil mi olur bunun adi cimrilik.

A kisisine gore kendisi yatirim yapiyor peki giden genclik ne olacak 70 inde paran olsa ne yapacaksin diye soruyor b kisisi.


Sizce kim hakli. Orta yoluda yazabilirsiniz
0
Zetnikov
(15.08.24)
Kimsenin hayatına kimse karışamaz. A kişisi kendi parasını istediği gibi harcar.
0
auroraaurora
(15.08.24)
A kişisi haksız ve cimri cidden. Tatile gidip ekmek üstü peynir yemiş öyle şey mi olur. İlla en pahalısını yesin demiyorum ama her yerde uygun seçenekler de var.
B haklı bence. 40 yaşında da bu işlere girişecekse yaşlanınca parayı napcak. Öğrenci olsa geliri az olsa neyse de.
0
jelly bear
(15.08.24)
A kişisi abartmış. İnsan yaşamında dengeyi kurabilmeli.
0
lazpalle
(15.08.24)
Eğer B kişisi A kişisinin sevgilisi, eşi, annesi, babası ise B kişisi haklı; değilse B kişisinin nutuk atmasına hiç gerek yok. A kişisi yaşını başını almış iyi kazancı olduğuna göre fena da bir eğitim seviyesinde değildir. Birikim yapması hayat önceliğinde iyi bir yemekten daha önde olabilir. Bu da kimseyi alakadar etmiyor bence.
0
ilgeru
(15.08.24)
B kişisi haklı ama A'nın kendi parası kendi hayatı.
0
nuisance2
(15.08.24)
1 hafta krem peynir ekmek yedi diye dişleri dökülüp gidecekse geri kalanımız çoktan mezarda olmalıydı.

bu biraz kültür, biraz zevk meselesi. kimisi tatilde hiç bişi yapmayayım, elimi sallıyım garson gelsin, elimi sallıyım içeceğim gelsin ister, kimisi kendi işini kendi görmeyi sever.
0
selam
(15.08.24)
herkesin hayatına kimse karışamaz o yüzden haklı haksız şeklinde bir çizgi çekmek doğru değil bana göre böyle konularda. siz ne düşünüyorsunuz diye sorarsan b kişisiyle benzer şekilde düşünürüm kesinlikle ama adamın kendi parası kendi hayatı sonuçta. cimriyse cimridir 40 yaşından sonra değişmez. benim arkadaşım olsa muhabbet esnasında bahsetse he he der geçerim, laf anlatmaya falan çalışmam. fakat kesinlikle beraber yola falan da çıkmam.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(15.08.24)
A kişisinin kendisine faydası yok.

Yöneticiyse yanındakilere kan kısturuyor bile olabilir.
Ama öldüğünde kendinden sonraki varisleri yaşayacak onlara sağlam bir mal varlığı bırakıyor en azından.

B kişisi haklı.
0
diyecevaplandı
(15.08.24)
20 yaşında öğrenciyken gidilen tatilde gayet makul bir seçenekken 40 yaşında parası olan adamın yaptığı şeye tatil bile denmez.
0
kaptan maydanoz
(15.08.24)
İkiside haklı ama ikiside gereksiz tipler
0
basond
(15.08.24)
A kişisi gibi insanlardan nefret ederim. Para için yaşayan, parasını alacağına canını al tipler çok sinirimi bozuyor. B haklı
0
nundu
(15.08.24)
A ve B yakın arkadaşsa bilemem ama; herkesin hayatına kimse karışamaz.
0
isiaha
(15.08.24)
Tatilin amacı gevşeyip mutlu hissetmek, huzur bulmak. Eğer kişi rahat ediyorsa tatilin doğrusu yanlışı olmaz.

Ortak gidilen tatillerde orta yol bulunur elbet ama özellikle bireyselse ne yaptığının ne önemi var?

Adam huzur bulup eğlenmeye gittiği yerde yemeğe, otele ödediği parayı dert edip stres içinde dönecekse neden yapsın böyle bir şeyi? Cimriyse cimri insanlara uygun bi tatil yapmış. Neticede onun iyi hissetmesi önemli.

Ancak çıkarıma gelince iş değişiyor. B kişisi kafa açmış evet ama A kişisi konuya "millet 30 bine kalıyor ben 3 bine buldum" diye girerek daha önce kafa açmış. Bizde kendi hayatına odaklanmayıp en iyisi benim yaptığım, herkes öyle yapmalı diye düşünme sorunu çok yaygın.

Özetle A kişisinin yaptığı kendine göre güzel bir tatildir ancak tartışma anındaki senaryoda B kişisi haklı. Biri bana gelip siz keriz misiniz demeye getirse ben de saçmalama sen cimrisin diye herkes mi peynir ekmekle tatil geçirsin derim.
0
akhenaten
(15.08.24)
a kişisi komple garipte, b kişide ayrı garipmiş argümanı çok anlamsız, 1 hafta ekmek yemekle şeker hastası olunmaz, konu tatil kafasının nasıl olduğuna geldiyse b kişisi böyle tatil yapmıyorum ben herşey dahil relax tatil seviyorum dese hadi bir nebze.
0
eja
(15.08.24)
A kişisi tatile çok para harcarsa karakteri gereği daha mutsuz olur, Allah kurtarsın diyelim.

Genel olarak cimrilik mi, evet cimrilik.
0
burfak
(15.08.24)
A kişisine şu muhabbetin üzerine selam veren dahi haksız
0
kel aynak kusu
(15.08.24)
A kişisi cimri bu belli ya eskiden yokluk görmüş ondan bu halde ya huyu böyle çevremde böyle insanlar vardı.
0
komando kani var bende
(15.08.24)
" Kimsenin dişi 1 hafta peynir ekmek yedi düye düşmez." diyen arkadaşlar tatilde bile bu şekilde yaşayan A kişisinin normal gündelik hayatta bal bademle beslendiğini mi düşünüyorlar acaba?

Herkesin hayatına kimse karışamaz kesinlikle; illa yorum yapacaksam A oksijen israfı.
0
kumandanim
(15.08.24)
A kişisi ölünce damadı ve çocukları arabayı değiştirir, üstüne kalan parayı da dışarda karı kızla ezer. Kızları da altın dizer, instagrama konu çıksın diye sağda solda parayı çarçur eder. Ölen de yediği krem peynirle kalır.

Üniversitede öğrenciyken kaldığımız apartman her kata 4 daire 6 katlı binaydı. Hepsi aynı kişinindi, adam da en son katta bir dairede eşi ve 2 kızıyla kalıyordu. Adam o kadar cimriydi ki, bir kere biz öğrenci eve giderken poşetteki ekmekleri görüp ekmek almayı unuttum bir tanesini alıyorum diye emrivaki poşetten almıştı :D Ben de gıcıklığına amca ekmek x lira başka param yok ver ben alıp size getiririm diyince de poşete geri koyduydu :D Kendi oturduğu daire hariç 23 daireden kira alıyordu ama apartmanı karısı temizliyordu aidatı da almak için, asansörün bir anahtarı vardı yazın ve geceleri kitlerdi. Bu adam biz 3. sınıfın ilk dönemiyken öldü, kızları apartmandaki tüm daireleri ikinci dönem başlamadan sattıydı. Eni sonu olacağı bu.
0
koskoca kirpi
(15.08.24)
(18)

Leş gibi bir ailem var.

kukuleta
Yaş 40 oldu ama "neden benim leş gibi bir ailem var" sorununu atlatamadım bir türlü. 40 senedir ailece mutlu olduğumuz anlar bir elin parmağını geçmez. Kalanı kavga/gürültü/mutsuzluk/rezillik...Aile üyelerinin hepsinde mal mülk gırla ama hiçbiri mutlu değil. Kimse de birbiriyle görüşmüyor konuşmuyor
Yaş 40 oldu ama "neden benim leş gibi bir ailem var" sorununu atlatamadım bir türlü. 40 senedir ailece mutlu olduğumuz anlar bir elin parmağını geçmez. Kalanı kavga/gürültü/mutsuzluk/rezillik...

Aile üyelerinin hepsinde mal mülk gırla ama hiçbiri mutlu değil. Kimse de birbiriyle görüşmüyor konuşmuyor.

Ben ailenin en küçüğüyüm, baba yıllar önce rahmetli oldu. Paraya pula onlar kadar değer vermiyorum. Ama bende de hep bi mutsuzluk hakim. Bu lanet beni bırakmadı. İlaç da kullanıyorum halbuki. Bir aile de kuramadım zaten. Terapiste de gittim ama b.mbok bi tecrübe oldu.

Epeydir buralara girmiyorum, anlık dürtüldüm ve içimden gelenleri yazdım.

Sizde durumlar nasıl?

EK olarak: İyi bir okulda kendi imkanlarımla iyi bir eğitim aldım. Çevresinde talep gören biriydim ama kendi içime kapanıp herkesle irtibatı kestim, alkolik oldum. Bu satırları içerken yazıyorum zaten. Çok uzun yıllardır içmediğim tek bir gün olmadı. Covid geçirdiğimde bile içtim öyle söyleyim. 5-6 aydır Lustral 100 mg kullanıyorum. Biraz iyi geldi evet, yoksa bi yerden atlardım sanırım ama sihirli değnek olmuyor haliyle. Yeni terapist arayacak mecal de kalmadı. Ruh gibi yaşayıp gidiyorum.

En yitik versiyonumdayım.

Bunları da niye yazdım bilmiyorum.

Sevgiler.
0
kukuleta
(13.08.24)
ailen neden kötü neden hep kavga hakim sebepler neler?
0
basond
(13.08.24)
baya kötü bende de. bir de tek cocuk olarak büyüme yalnizligi.
hic standart, toplum normlarina uygun bir iliski yasayamadim. match olabildigim insanlarin bakgroundlari da kötü oldu.

icimdeki husursuzluk, güvensizlik hic gecmedi. ancak kendi cocugum olursa gececegini düsünüyorum.
0
robert bosch
(13.08.24)
Güzel kardeşim, aileni bir kenara bırak. Sen değiştiremezsin onları. Öncelikle alkolü bırakacaksın, ardından kendi alanına geeçeceksin. Sonrasında işine gücüne bakacaksın. Ama en nihayetinde geriye dönüp arkana bakmayacaksın. Alkolü bırakman çok çok önemli, hayat devam ediyor. Yaşamana bak
0
deepest
(13.08.24)
hayatın benim hayatıma cok yakın ben de ilaç kullanıyorum.
sana verecegim en buyuk tavsiye gecmişe takılı kalma, gecmıs bır tuzaktır. o tuzaga gırersen cıkamazsın. daima bugune odaklan ve elin ayagın tutuyor dıye sanslı oldugunu unutma. tekerlekli sandalyede insanlar var yada gozlerı gormeyen sen sanslı oldugunu unutma ayrıca gecmısı degıstıremezsın ama gelecegı degıstırebılırsın. gelecek daha gelmedi dostum sen insaa edebilirsin. alkolu bırak sana tavsıyem kendıne bı spor sec ve yogun olarak spor yap. bunlar bana cok iyi geldi. bir de etrafında toxic insanlara tekmeyi bas varsa..

diger tavsiyem tek basına uzak bir yere tasınabılırsın gerekirse il degiştir yeni bi cevre yap sıfırdan basla. ama tekrar soyluyorum gecmıs bır tuzaktır onu dusunup bu tuzaga yakalanma. bugune ve ilerisine odaklan. sevgiler.
0
Zetnikov
(13.08.24)
Dünyaya 20 kez gelsem yirmisinde de yine aileme gelmek isterdim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.08.24)
Ben de benzer bir hikayeye sahibim, robert bosch gibi seçtiklerim de genelde ''garip'' insanlar oldu ve düzgün bir ilişki tutturamadım. Son dönemde kabullendiğim bazı gerçekler var, sana da yazmak istiyorum.

1. Ailemizi değiştiremeyiz. Yanlışlarını yüzlerine göstersek, düzelmeleri için bizzat uğraşsak da hiçbir sonuç elde edemeyiz. Kendilerinin zaten bu yönde bir isteği de yok. Bunu ummak, beklemek, hüzünle talep etmek sadece bizi yorar. Bu hayali terk edeceğiz.

2. Ailemiz bizim gerçeğimiz olmak zorunda değil. Onların çözmeyi beceremeyip bize yük ettiği hiçbir hali bir damga, bir etiket gibi taşımak zorunda değiliz. Onlara benzeyeceğiz diye bir kaide de yok. Biz farklı insanlarız ve kendi kendimize yeteriz. Kendi hayatımızın sorumluluğunu alamadığımızda bunu aile sorunlarımıza bağlayıp kendimizi derbeder edemeyiz, böyle bir lüksümüz yok.

3. Bizim diğerlerinden daha zor bir hayatımız var. Maddi ve manevi aile desteği almanın kıymetini en iyi biz biliriz, yokluğunu da en derinden biz hissederiz.

Bizi sarıp sarmalayacak, düştüğümüzde düşüşümüzü göğsünde yumuşatacak en yakınlarımız olmadığı için kendi kendimizin ailesi olmak zorundayız. Okuyacağız, çalışacağız, kendimize iyi bakacağız ve sağlıklı olacağız. Kendimize bunu borçluyuz. Sen de derinlerinde köksüzlüğünü hissettiğin o çocuğa bunu borçlusun. O yüzden alkolü bırakıp kendi kendinin yuvası olmalısın.

Ailelerimizin hastalıklı zincirini devam ettirmek zorunda değiliz. Zor gibi geliyor ama her şey gibi bu da bir alışkanlık. Uzun zamandır boğucu düşüncelere, kendini parçası olarak gördüğün sorun yumağına alışkınsın ve kendini ancak orada debelenirken tam ve huzurlu hissediyorsun. Bu döngüyü kırabilirsin, bu döngüyü kırabiliriz. Başta bizzat kendinde, sonra da kuracağın kendi ailende nesillerdir süregelen sorunları devam ettirmeyeceksin.

Ama dediğim gibi, önce kendine iyi gelmelisin. Senin senden başka kimsen yok ve ona bunu borçlusun. Onu daha fazla yorma, olur mu?

Sana bu konuda üç beş kitap da önermek isterim, kalbini çoktan hazır olduğun o değişime yumuşatacağına eminim. İlgilenirsen lütfen bana mesaj at.
0
moonie
(13.08.24)
Babam hariç ailemi çok seviyorum. Kendimi de çok seviyorum. Başka sevgiye ihtiyacım yok. Bana yetiyor. Çok da şey yapmamak lazım.
0
gabe h coud
(13.08.24)
Yanıtlayan herkese ayrı ayrı teşekkür etmekle birlikte;

@moonie,

Şu bulanık gecede uzun süredir yaşamadığım, en altlara ittiğim duyguları yaşarken verdiğiniz yanıt kalın bir kitap kadar ağır ve bi o kadar sade geldi.

Sizin gibi insanları görebilme ihtimaliyle yazdım belki bu duyuruyu. Belki de; bilemiyorum.


Özellikle:

"Bizi sarıp sarmalayacak, düştüğümüzde düşüşümüzü göğsünde yumuşatacak en yakınlarımız olmadığı için kendi kendimizin ailesi olmak zorundayız. Okuyacağız, çalışacağız, kendimize iyi bakacağız ve sağlıklı olacağız. Kendimize bunu borçluyuz. Sen de derinlerinde köksüzlüğünü hissettiğin o çocuğa bunu borçlusun. O yüzden alkolü bırakıp kendi kendinin yuvası olmalısın."

Paragrafından çok etkilendim. Eğer ihtisas alanınız değilse gerçekten bir yaşanmışlık var burada.

@robert, @deepest, @zetnikov ...

ve cevap veren herkes.

Hepinizi çok seviyorum.

Bunu içip içip "öpüjem" yapışkanlığında ve sevecenliğinde hissedin.

Kaçıp sıvışana sözüm yok :)
0
🌸kukuleta
(13.08.24)
Alanım değil fakat hayat bir şeyleri yağdırınca önce çevremizi, sonra kendimizi çözümlüyoruz. Ne yapacağımız kadar ne yapmayacağımızı da öğreniyoruz. Umarım hepimiz mutlu, aklı ve kalbi sağlıklı insanlar oluruz. :)
0
moonie
(13.08.24)
Evleneceğim zaman köstek olana kadar ben de kendi ailemi melek sanırdım.
0
ananiyimioguz
(13.08.24)
Noktasına, virgülüne kadar beni anlattım. Seni o kadar iyi anlıyorum ki, moralim bozuldu. Yazık oluyor bizim gibilere bence.
0
numlock
(13.08.24)
Terapi terapistten terapiste göre değişen bir şey. Evet maalesef diplomayı alır almaz cahilce salak saçma işler yapan terapistler de var(mışlar) Ama size uygun tecrübeli düzgün bir terapist bulduğunuzda mevzu gerçekten değişiyor. Ümidi kesmeyin psikoterapiden bence.

Bi de döngüye girince insan kendi kendini yineliyor durumlar, bi şekilde minik bir motivasyon bulup aniden silkinmek gerekebiliyor mümkün olduğu kadarıyla (çok minik bi silkinme de olabilir)
0
hedep
(13.08.24)
aile-arkadaşlık-ilişki hiç fark etmez insanlar arasında bazı sorunlar aşılamıyorsa orada kapanmamış defterler vardır. ha bunun sorumluluğu kimdedir kimlerdedir bu bilinmez. defterleri kapatamıyorsanız da belki de siz kendinize yeni bir sayfa açmalısınız.
0
hatasızcoololmaz
(14.08.24)
sanirim hala ailenizle yasiyorsunuz.

eger böyleyse tüm bahsettiginiz sorunlarin ana temeli bu.

bir durumu suclamak genelde buna karsi bir cözüm gelistirmekten daha kolaydir, cogumuz bunu tercih ediyoruz zaten. ama bu yanlis. bundan dolayi aslinda cözüme odaklanmak gerekiyor.

ben bu tarz durumlari ise benzetiyorum. nasil is dünyasinda kimse bahaneler ile ilgilenmiyorsa, sadece ama sadece sonuclarla ilgileniyorsa hayatimiza böyle bakmaliyiz bence.

bu yazdiklarim sadece kendi kisisel görüslerim, kesinlikle profesyonel bir yardim alin.
0
bora benim lan aslında
(14.08.24)
senaryo:
dün iki akraban birbiri ile tartışmış olsun.

bu gün senin yataktan kalkıp yatağını toplamana engel olan nedir? çişini yapıp elini yüzünü yıkamaktan geri koyan nedir? kahvaltı etmene nasıl engel oluyor bu durum?

aileni boşver, tam olarak şu anda biri, bir başkasına işkence ediyor dünyanın bir yerinde, bu olay senin gündelik hayatını nasıl etkiliyor?

iki yetişkin insanın kendi aralarındaki problemleri seni ilgilendirmemeli, onunla görüşürsen benimle görüşme gibi şeyler varsa da iyi o zaman dersin, bu lafı söyleyen seni kaybeder. seni kaybetmeyi göze alıyorsa zaten o kişinin duygusu, sana olan saygı/sevgisi, karşı tarafa duyduğu öfkeden daha az demektir. öfke > saygı.

kendi duygu ve düşüncelerinin başkalarının eylemleri ile etkilenmesine izin verme, etkilendiğin durumlarda ise (bazen bu imkansız oluyor) bu duygular ile tepki verme, sessiz kal, duygunun yatışmasını bekle.

hani öldürmeyen şey güçlendirir diyorlar ya hani, işte bu o aslında. yoksa mermi yedin diye daha iyi kaslara sahip olunmuyor.

ayrı evde yaşıyorsan, ailen aralarında tartışıp arayıp şöyle şöyle oldu diye anlatmaya başladıklarında direk o lafı kes ve "bunları dinlemek istemiyorum" de, bunu söylerken net ol, (sesin titremesin, tek nefeste söyle ve kararlı olduğunu sözlerinle değil, davranışlarınla anlat.

insan ilişkilerinde çoğunlukla ne söylediğin ve nasıl söylediğin ile birlikte fiziksel davranışlar ile kuruluyor. bakışı, duruşu, ses tonu, sonra seçtiği kelimeler vs. bunlar ise sözlerinden daha güçlü etki bırakıyor.

Sessizce günaydın demek ile günaydın!!! demek arasında karşı tarafta yarattığı etki farklı, ne söylediğin değil, nasıl söylediğinin etkisi ne söylediğinden daha fazla.

ayrı evde yaşamıyorsan en kısa zamanda bu durumu nasıl çözebilirsin ona odaklan, ev arkadaşı mı olursun, kendi evini mi tutarsın orası nasıl yaparsın o tamamen sana ait bir problem ve çözümü de bir tek sen bulabilirsin.

bir senaryo iki tane farklı son; sen hangisi olmak istersin.

durum:
anne baba ve bir çocuk, anne baba kavga ediyor.
senaryo 1:
çocuk yere çömelmiş, ağlıyor.
senaryo 2:
çocuk anne, babasına dik dik bakarak benim yanımda kavga etmeyin diyor.

sen hangi çocuk olmak isterdin, şu anda hangisisin?
0
selam
(14.08.24)
Asgari ücretle bir işe gir a101e veya lcw ye düzelir.
0
Hallegadola
(14.08.24)
aileyi kimse kendi tercih etmiyor.

iyi olması da kötü olması da şans.

misal şu an gazze'de olanlar da var.

seni mutsuz eden ne varsa bırakıp rahatlayabilirsin.

içine kapanmak bir çözüm sayılmaz. terapi zaten bok gibi bir tecrübe ama uzun sürede işe yarıyor. doktorunu değiştirebilirsin pek tbii.
0
gurur
(14.08.24)
para problemi olmayan akrabalar hayatta kalma mucadelesi vermedikleri icin bosa kalan zamanlarini birbirlerini yiyerek harcalar genelde.

gavurlarin bir lafi vardir, "it is a good problem to have" derler.
0
cooperr
(14.08.24)
(3)

araba / faiz / ev / döviz-altın

baldan kaymak
yakın zamanda aracımı satacağım.a) yeniden araba alabilirim. max 100-300k arası borçlanım sıfır veya 1-2 yaşında.b) faize yatırabilirim.c) şehir dışında yatırımlık ev. max 600-800k arası borçlanma. max 10 yaşında.d) döviz/altın.sizce hangisi neden? görüşlerinizi merak ediyorum.
yakın zamanda aracımı satacağım.

a) yeniden araba alabilirim. max 100-300k arası borçlanım sıfır veya 1-2 yaşında.
b) faize yatırabilirim.
c) şehir dışında yatırımlık ev. max 600-800k arası borçlanma. max 10 yaşında.
d) döviz/altın.

sizce hangisi neden? görüşlerinizi merak ediyorum.
0
baldan kaymak
(13.08.24)
c

ben de yapacağım :D
0
bussuru1
(13.08.24)
arazi, yarın öbür gün torunlarına buralar hep dutluktu diye anlatabileceğin.

karar verene kadar da faiz/vadeli.
0
selam
(13.08.24)
Eğer alıp unutacaksanız arazi derim; zamanında (15 sene önce) it yürümez kervan geçmez bir yerde yok paraya arsa almıştım şimdi müteahhit 4 daire veriyor satmadım. Gerçekten çok komik bir paraya almıştım, hatta net hatırlıyorum ya bilgisayarı yenileyecektim ya burayı alacaktım burayı aldım :)) Vergisi falan da komik, akarı yok kokarı yok. Yatırım tavsiyesi değildir :D :D
0
koskoca kirpi
(13.08.24)
(10)

Drone kullaniyorum çok zevkli

abuzer
Diyen var mı?
Diyen var mı?
0
abuzer
(13.08.24)
bir iş için kullanıyorsanız ve işe yarıyorsa keyifli

mesela ben ziyaret ettiğim fabrikaların çekimlerini yapıyorum vs o zaman bir amaç için kullanıyorum güzel

ama bugün de gideyim drone uçurayımın bir anlamı yok bence.

dji mini spor
0
duyurukullanıcısı
(13.08.24)
yani bu amaca bağlı değil mi? yarışanlar falan var mesela, kendisine parkur yapıp ucuranlar falan var.

bana kız arkadaşım aldı, uçurmaya kıyamıyorum ya bişi olursa diye :) ilk uçurmaya gittiğimizde çok eğlenmiştik ikimizde, beceremediğimiz için, izleyince çok kolay gibi geliyor ama göz niyet el/kumanda senkronizasyonu hemen olmuyor
0
selam
(13.08.24)
Benim icin anksiyete sebebi, geri donene kadar elin ayagin titriyor. Bir bilene emanet etmek uzere kutusuna kaldirdim.
0
cosmicgadin
(13.08.24)
Arkadaşım kullanıyor çok da eğleniyor. Eğlendiğini attığı videolar ile bana da göstermeye çalışıyor ama öyle köpek gezdirir gibi drone gezdiremem ben. Bir amaçla yapıyorsam (drone'u geliştirmek ya da bir iş yapmak vs.) keyiflidir +1
0
nawar
(13.08.24)
inanılmaz keyif alıyordum, ta ki nasıl olduğunu anlamadığım şekilde drone kontrolden çıkıp fabrikanın duvarına bodoslama girene kadar. şu an drone da kalbim gibi paramparça:(

ibb.co
0
mustafakesekci
(14.08.24)
@mustafa, ups hem de dji sanırım :o eyvaaaa niye öyle oldu kii
0
🌸abuzer
(14.08.24)
@abuzer valla anlamadım hocam, RTH yapmıştım, kalktığı noktanın üzerine gelip inişe başladıktan sonra birden geri geri gitmeye başladı, kontrolü de ele alamadım çok sert şekilde duvara çarptı, kaçmasam kafama iniyordu hatta. tahminim rüzgara direnç sağlarken duvar hizasına inince rüzgar kesildi ve o sebeple birden o eksende hareket etti. ama fiziken düşününce de ters yöne doğru gitmesi lazımdı bu senaryoda. anlayamadım. ön kısmında çarpma önleyici sensör de var fakat geri geri gitti sanırım, tam algılayamadım.

makine çok yeni değil, mavic pro modeli.
0
mustafakesekci
(14.08.24)
teknoloji ile içli dışlıyım.

yakın zamanda meta quest 3 aldım, kenarda tozlu duruyor.
direksiyon seti aldım, kenarda tozlu duruyor.
aksiyon kamerası aldım, kenarda tozlu duruyor.

aklımda drone da var ama hevesimi alıp kenara atmak için almak istemiyorum.

lisede rc helikopterim vardı uçuruma işlerini seviyorum. hatta gözlükle kullanılan dronelar var kesin çok zevklidir ama eğer işini yapmıyorsam, bir şey üretmiyorsam kullanıp sıkılırım atarım bir kenara.

bu tarz bir karakterdeyseniz bence girişmeyin. ya da uyguna 2. el alın yine 2. el satarsınız.
0
ananiyimioguz
(14.08.24)
Entep'te nere bakcan zaten @oguz, her taraf taş toprak :(((
0
🌸abuzer
(14.08.24)
@ abuzer, dsfjgdfjh ask olsun

ayrıca şöyle de bir şey var: www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(14.08.24)
(4)

Sinek Ilaci

krmzbvl
Internette okumuştum. Bi kişi sineklerden korunmak için kollarına bacaklarına sinek ilacı sıkmış ve onu gören bi köpek gelip oyun oynamak için kollarını bacaklarını yalamış. Köpeğin zehirlenmiş olmasından, ve bundan dolayı olmuş olmasından korkusunu ve üzüntüsünü dile getiriyordu.Okuduğumda aklıma t
Internette okumuştum. Bi kişi sineklerden korunmak için kollarına bacaklarına sinek ilacı sıkmış ve onu gören bi köpek gelip oyun oynamak için kollarını bacaklarını yalamış. Köpeğin zehirlenmiş olmasından, ve bundan dolayı olmuş olmasından korkusunu ve üzüntüsünü dile getiriyordu.

Okuduğumda aklıma takıldı. Sinek ilacı sinekleri öldürmek için kullanılan bi sey. Sinekler de köpekler gibi canlı nihayetinde. Sineklerin ölümü neden bizleri rahatsız etmiyor. Tamam köpeklerle bi sekilde bağ kuruyoruz ama sineklerle hiç bir duygusal bağımız oluşmuyor. Bağımız olmayan her canlıyı düşünmeden öldürebilir miyiz? Sizin düşünceleriniz nedir? Bu soylediklerimin saçmalıktan ote bir anlamı var mi?
0
krmzbvl
(13.08.24)
Bro ben sokakta ölmüş bir insan görsem 1 gram umurumda olmaz, geçen malın biri yüzme bilmeden açılmış denizde az kalsın boğuluyordu ben görmezden geldim aklı var mantığı var açılmasın dedim, ben kurtarmaya çalışsam beni de boğar diye de endişe ettim biraz ama biri benim sokakta beslediğim köpeğe zarar vermeye çalışsa onun kolu koparır kendisine tekrar monte ederim, gördüğün gibi sorun sineklerde değil köpekleri daha çok seviyoruz sadece yapacak bir şey yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.08.24)
Yok. Bu söylediklerinin saçmalıktan öte bir anlamı yok.
0
muhayyer divan
(13.08.24)
sineklere gelene kadar ineklere baksak?

insanlar kendine sagladigi faydaya gore degerlendiriyor, yasam hakki olsaydi konu herkes vegan olurdu.
sinek isirir kasindirir hatta baska turlu hastaliklara tasima ihtimali var. bu yuzden istenmeez.
inekler, koyun ve kuzular kesilip sise takilabilir cunku lezzetli ve karin doyuruyor.

kopek yemiyorlar, kendilerine bir zarari da yok. (isirma ihtimali var, ama bu sadece bir ihtimal, her kopek isirir diye bir kaide yok ama her sinek isirir)

ama dendigi gibi bu ilaclar sinek gelmesin diye, yalayip olsun diye degil.
0
supergirl
(13.08.24)
sayı hocam, sayı ile ilgili bu dediğin, dünya da hiç sinek kalmasa onları da korumaya alırız, kurbağalar yiyecek, kertenkeleler yiyecek vs. diye.

sevgiden çok karşılıklı fayda meselesi birazda. kurdu, tilkiyi de öldürüyoruz, domuzu da.

sineklerin istisnasız hemen hemen hepsi sana ve etrafındaki diğer canlılara (kedilere, ineklere, atlara ) rahatsızlık veren bir canlı, sinek yüzünden sütü azalıyor ineğin, sinekten kurtulmak istiyorsun ki daha çok süt alasın gibi gibi.

kültürel şeylerde var bu arada, bir bölgede de fareleri besliyorlardı (hindistanda bir yer sanırım)
0
selam
(13.08.24)
(11)

Sinek kovucu köpeği öldürür mü

muhayyer divan
SelamDün sabahın köründe kalktım güneş ne güzel doğuyor izleyeyim diye balkona çıktım baktım sivriler beni keşfedip bütün koloniyi haberdar ettiler sinek kovucu sürdüm kollarına bacaklarıma. :(Sahile gideyim diye aşağı indim, buralarda çok neşeli çok hareketli bir siyah köpek var o beni buldu, üstüm
Selam

Dün sabahın köründe kalktım güneş ne güzel doğuyor izleyeyim diye balkona çıktım baktım sivriler beni keşfedip bütün koloniyi haberdar ettiler sinek kovucu sürdüm kollarına bacaklarıma. :(

Sahile gideyim diye aşağı indim, buralarda çok neşeli çok hareketli bir siyah köpek var o beni buldu, üstüme atladı kollarımı yüzümü yaladı :( nolur yalama sinek ilacı sürdüm yalama çocuum diye ittirdim ama nafile, az yalamadı beni :((

Öğleden sonra ise o köpeği bir ağacın insanların göremeyeceği yönüne kıvrılıp uyumuş gördüm beni görünce yavaş hareketlerle kalktı, eski neşesi yoktu, halsizdi, hareketi çok azalmıştı...

Nolur bişey deyin benim yüzümden köpeğin başına bir hal mi geldi noldu, bugün de sabahtan beri ortalarda yok... :'(((
0
muhayyer divan
(13.08.24)
İkna olmadım :'(
0
🌸muhayyer divan
(13.08.24)
@Mirket

İnşallah yazık olmamıştır hayvana, kıyamam nasıl tatlıydı var ya, hayatımda ilk kez bir köpek bana sarılmıştı :'(

@konusma

Bence insanlar bu tarz şeyler sürmemeli, bildiğin sinek ilacı sürüyoruz cildimize, bize dahi çok zararlı bence. Hayvanın beni yalayacağını bilemezdim ya çok üzüldüm :'(
0
🌸muhayyer divan
(13.08.24)
deri üzerinden yalama ile zehirlememiştir o kadar az miktar hayvanı birde büyük köpekse sıcaktandır diyorum.
0
eja
(13.08.24)
@eja

Umarım öyledir umarım...
0
🌸muhayyer divan
(13.08.24)
sinek dediğin şey minicik bişi, sineği öldüren maddenin (hele birde bilmem ne kadar seyreltikten sonra) bilmem kaç milyon katı büyüklükteki bir canlıyı öldürebilmesi pek mümkün değil, hali hazırda o sıvıların içindeki şeyler zaten seyreltiliyor. kafaya dikip içmedikten sonra zarar vereceğini sanmam.

seni yılan soksa sersemler bayılır ama yaşarsın, aynı dozaj bir çocuğu öldürebilir.

toksiklik + miktar önemli.
0
selam
(13.08.24)
@selam

Çok teşekkürler. Mantıklı... Ne bileyim korktum...
0
🌸muhayyer divan
(13.08.24)
Zehrin etkili olup olmadığını belirleyen dozu, biz de mesela tarım ilacı bulaşmış meyve sebze yiyoruz ama yıkamayla ne kadar arınıyordur allah bilir ama ölmüyoruz, kupeg de o kadar zehri emcükledi diye ölmez biraz canı sıkılır belki ama o da olmaz, hava sıcak diye öyle olmuştur ya da duygu sömürüsü yapıp besin almaya çalışıyordur genelde öyle yapabiliyorlar çünkü.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.08.24)
Öyle yapıyorsa fena mıncıklarım o bebeyi, eşşek sıpası gelip bana sarılırken iyiydi :)
0
🌸muhayyer divan
(13.08.24)
Tutup bogazina yogun bi sekilde sikmadigin muddetce oldüreceğini hiç sanmam.
0
krmzbvl
(13.08.24)
Birşey olmaz rahat olun.
0
komando kani var bende
(13.08.24)
Merak etmeyin şişeyle yutsa anca o kadar etkiler, çoğu çoğu en fazla halsizlik yapar. Bizim köpeğin yutmadığı kalmadı hırsız terbiye edemedik, ilk başlarda çok korkuyordum artık bokunda görünce seviniyoruz :)
0
koskoca kirpi
(13.08.24)
(14)

Sütün gelmesine ne yardımcı olur?

wild honey suckle
ArkadaşlarPrematüre bir bebişle ne yapacağını bilmeyen ebeveynler olarak çok çaresiz kaldık. Sütüm haliyle daha doğuma normalde 10 hafta olması gerektiğinden gelmiyor. Bu süreçte süt bebeğin gelişimi için çok önemli. Sizin bildiğiniz sütü destekleyen, süt arttıran çareler nelerdir? 3 saatte bir sağı
Arkadaşlar
Prematüre bir bebişle ne yapacağını bilmeyen ebeveynler olarak çok çaresiz kaldık. Sütüm haliyle daha doğuma normalde 10 hafta olması gerektiğinden gelmiyor. Bu süreçte süt bebeğin gelişimi için çok önemli. Sizin bildiğiniz sütü destekleyen, süt arttıran çareler nelerdir? 3 saatte bir sağım yapıyoruz hastanede, evde de hastane tipi makinayla devam edicez ama canımın acımasından başka bir şey yok şu an.
Yardımlarınıza ve vereceğiniz akla çok ihtiyacımız var.
Teşekkürler
0
wild honey suckle
(13.08.24)
Rezene çayı çok iyi geliyor. Ablam da abimin eşi de çok faydalanmıştı. Bol bol çayını tuketmenizi öneririm. Umarım tez zamanda artar ve bebeğiniz iyi beslenir.
0
Amaranta ursula
(13.08.24)
sıvı alımını arttırın ev yapımı meyve suyu falan için. kötü ihtimalle uygun mama sorun doktordan. gelmeyince gelmiyor.
0
xrated
(13.08.24)
Tesaduf mu bilmiyorum ama ebebekte satilan anne sutu artiran icecek ve bir gun kaçamak yapip kola ictigimde artmıştı benim. Sute tahin karistirip icince de bir hareketlenme oluyor. Ondan once ne yaptiysam olmadi bi de bol su icmek diyorlar mantikli ama ben etkisini gormedim. Bir de tatli yiyip bosa kilo almayın.
0
passive aggressive
(13.08.24)
Olabıldıgınce sıcak duşta göğsünüze 2 elinizle süt sağar gibi masaj yapın.

çok su için. Emzirirken yanıma 1 şişe su alıp yanına da çiğ badem, ceviz, fındık, üzüm koyup tüketiyordum.

Kaynamış suyun içine 2 dolu yemek kaşığı dut kurusu koyup demleyin.

Hipp ya da humana çay bir diğer alternatif ama ben kontrollü tükettim. Yani günde 1 kupadan fazla içmedim.

Bulgur pilavı ( gaz önlemesi için kimyon) ve patates haşlama.

Az şekerli hoşaflar…
0
poncikkurabiye
(13.08.24)
pompa kullanmaya devam etmek disinda bir yol yok. Olani arttirmak baska bir sey,urunler genelde bunun icin ve yararlari tartisilir ama tetiklemek icin pompa devam. Sonrasinda da arttirmak icin esas bebegin emmesi, ki basta zamaninda dogumda bile latching problemlerinden bebek ememiyor sizin durumunuzda nasil oluyor bilemiyorum. Bebek emmedigi icin basta da pompa sutu arttirmak icin onemli sonra sistem oturdugunda zaten kendi kendine regule ediyor vucut, bebegin ihtiyacina gore.
0
wallcan
(13.08.24)
zamanında evlatlık alımı ile ilgili bi forumda okumuştum. evlatlık edinen bi kadın süt verme sürecinden bahsediyordu. yani doğum yapmamış ama bir şekilde süt gelmesini sağlamış. yan etki olarak süt hormonlarını uyaran ilaçlardan bahsetmişti. doktora bunu bi danışın derim.

burada asıl olan bebeğin emmesidir. çünkü süt işi biraz da psikolojik sanırım. sizde o durum mümkün mü şu an bilmiyorum. ama pompalarla eziyet etmeye ek olarak bebekle sürekli ten tene temas gibi şeyler deneyebilirsiniz?

emzirme danışmanı düşündünüz mü? eğer düşünürseniz ve il belirtirseniz geniş bi anne whatsapp grubu var, orada bi danışman sorabilirim.
0
elorelia
(13.08.24)
Geçenlerde bir dizide (boys) bir ilaç kullanarak sütünün gelmesini sağlayan bir kadın vardı. demekki öyle bişi var, adını falan bilmiyorum (bekar spor)
0
selam
(13.08.24)
@elorelia maalesef bebeğe temas edemiyoruz şu an. Doktor fotoğraf çekip ona bakmamı önerdi.
Emzirme danışmanı hastane sağladı ama dediğim gibi bebek çok prematüre ve sanırım vücudum hazır değildi.
0
🌸wild honey suckle
(13.08.24)
rezene ve anason cayi emzikli kadinlara yaklasik 20 senedir önerilmiyor cünkü zannedilen aksine iyilikten ziyade kötülük yaptigini gösteriyor son arastirmalar. (bkz: genotoksik) (bkz: erken ergenlik) elimde konu ile ilgili makaleler var cogu almanca, isteyen google'da da bulabilir elbet.
bitkisel kaynaklara basvuracaksaniz, hele ki prematüre bebekle, cok daha dikkatli olmaniz gerekmekte. ben sahsen bitkisel yardimdan emzirme süresince uzak durulmasini öneririm.

sizde sorun sütün olmamasi ise süt arttirici seyler ne kadar fayda eder bilemedim. sütün gelmesini saglayacak tek sey rahat olmaktir. rahat olun, süt gelsin, sonra gelen sütü arttirmaya calisirsiniz. bebegin prematüre olup olmamasindan bagimsiz olarak vücut dogum yaptigini biliyor.
gene sunu suraya birakayim: eksisozluk.com

bebege nicin dokunamiyorsunuz? Kangaroo Care diye bir olay var, doktorunuzla bunu konusun. ben sahsen kesinlikle diretirdim Kangaroo Care konusunda. bu sadece bebek icin degil anne icin de destekleyici.
sunu okuyabilirisiniz translate yardimiyla: www.dhz-online.de
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.08.24)
Rezene çayı karaciğere de çok zararlı. Genel olarak bitkisel çözümlerden uzak durun. Faydasından çok zararı var.
0
nundu
(13.08.24)
0. Emzirin. Süt gelmesini uyaran meme ucunun emilmesidir. Bebiş emsin dursun, yılmalın emzirin. İlk 1-2 gün bizim hanım, annesi ve annem oğlana emzirecez diye maymuna dönmüşlerdi ama yılmadan memeyi vere vere emzirmeyi öğrendi hanım.
1. Anne bol su içsin, ama çok bol. Çok açık renk idrarı gelene kadar.
2. Rezene, Anason, Kimyon, Isırgan TOHUMLARINI beraber demleyip içsin. 300 ml suya Rezene ve Anason 1'er tatlı kaşığı, Anason ve kimyon 1'er çay kaşığı katarak demlikte kaynatın, kaynayınca 5-10 dakika kısıkta devam edin. Soğuyunca süzüp suyunu anneye içirin. Bu 300 ml çayı ikiye bölebilirsiniz günlük. Tadı kökü derse limon, şeker, tarçın vb ile tatlandırabilirsiniz.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(13.08.24)
ya ne kadar cahil cahil yorumlar ya. adam icmemen gereken ne varsa yazmis mk ve bunu prematüre bebegi emzirecek anneye yazmis.

kimyon dedigin bitki kan pihtilasmasini yavaslatir. prematüre bebeklerde beyin kanamasi riski yüksektir.
gene tarcinda kumarin denen bir madde vardir ve koagulopatiyi tetikler.
isirgan otu dedigin bitki son derece alerjendir. annede de bebekte de lokal ya da genel döküntüler olmasina sebep olabilir.
anasonu, rezeneyi zaten yazdik.

bebege verilen ilaclarla bu bitkilerin ne tür etkilesim gösterecegini bilmiyorsunuz, bebegin alerji gecmisini bilmiyorsunuz, bu bitkileri kullanma sonucu ortaya cikabilecek sorunlarin bebegin durumundan mi kaynaklandigini yoksa annenin perhizinden ötürü mü kaynaklandigini anlamanizin yolu olmadigi icin daha ciddi bir olayin gözden kacmasina neden olabilirsiniz, belli ki bu bitkilerin neleri tetiklediginden bihabersiniz, yazin bol keseden cahil cesaretiyle sögüt dali yapragi, kizilcik sapi, bamya sümügü, yarasa cisi...
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.08.24)
- Solgar Brewer's Yeast with Vitamin B12
- Bestlak Damla

Bize doktorlar bunları vermişti ve etki ettiler.

Devamlı sağacaksınız ilk başlarda canınız biraz acıyacak ancak sonrasında alışıyorsunuz.

Bu arada moral çok önemli. Bebeğinizin durumu ile ilgili stres yapmanız da etkiler. Biliyorum stres yapılmayacak bir durum değil ancak elinizden geldikçe herşeye olumlu-pozitif bakmaya çalışın ve sakinliğinizi koruyun. Meditasyon yapabilirsiniz.
0
nuevo
(14.08.24)
bebeği yanınıza alabiiyorsanız alıp temas edin.
0
nuisance2
(14.08.24)
(2)

Ankara - Yaşamkent motor arkadaşı

herseysoyledigimgibioldu
selam sevgili ahali, ben motor sürmeye yeni başladım bir adette motorum var. benim gibi yeni başlayan dostlar ile sürmek ve laflamak isterim. çayyolu, yaşamkent ve belki ümitköy civarı olabilir. öpüldünüz
selam sevgili ahali, ben motor sürmeye yeni başladım bir adette motorum var. benim gibi yeni başlayan dostlar ile sürmek ve laflamak isterim. çayyolu, yaşamkent ve belki ümitköy civarı olabilir. öpüldünüz
0
herseysoyledigimgibioldu
(13.08.24)
BU NE CESARETTİR YARABBİ...SENİ TANIMAK İSTİYORUM, YİĞİDİM...BENİ MUTLAKA ARA...
0
erty_ksk
(13.08.24)
ekşi teker'e katıldın mı? ankaradan güzel insanlar var grupta.
0
selam
(13.08.24)
(6)

Liseden yeni mezun birine önerebilecek bölümler neledir?

respect
Meslek ve para anlamında üzmeyecek neyi önerirsiniz?Edit: kız olduğunu göz önünde bulunduralım
Meslek ve para anlamında üzmeyecek neyi önerirsiniz?

Edit: kız olduğunu göz önünde bulunduralım
0
respect
(13.08.24)
Aşçı adam dunyanin hicbir yerinde aç kalmaz kendini gelistirirse dunyanin heryerinde çok rahat iş bulur.
0
Zetnikov
(13.08.24)
Denizcilik sektörüne girsin, officer mı olur, mühendis mi olur kendi bilir.

Gemide mürettebat olarak çalışmak zorunda değil, kendisini sistemler konusunda geliştirip servis verebilir. Bütün dünyayı gezer, kendi şirketi olursa kısa sürede paranın içinden geçer.
0
kimlanbu
(13.08.24)
Hemşire hasta bakici fizyoterapi v.b.
0
halk
(13.08.24)
aşçı,kimyager,sağlık sektörü.
0
biravekahve
(13.08.24)
Kuaför, güzellik uzmanı
0
Mirket
(13.08.24)
hiç bir bölüme girme, biraz takıl, yapabildiğin kadar farklı işlere gir çık, farklı kültür ve mesleklerden insanlar tanı, hangi meslek/iş grubu sana uygun gelirse, ilgini çekerse o bölüme girmek için hazırlan.

her insan her işi yapamaz, kişinin yapabilecekleri vardır, yapamyacakları vardır, kiminin katlandığına ben katlanamam, benim katlandığıma hatta sevdiğim şeylere başkaları katlanamaz.

bir sürü post var burada mesleğimden skıldım/sevmiyorum vs. diyen, kimisi böyle tavsiyelerle seçtiler o meslekleri, kimisi hobi olarak uğraştığı şey mesleği haline geldi, hobi olarak zevkliydi, görev olunca sıkıcı olmaya başladı vs. vs. bir sürü böyle durum var.

sorarak değil, çalışarak seçilmeli meslek.

hayatta ne yapacağını bilmeyen birine tavsiye vermekte doğru değil, ne istediğini bulmalı önce.
0
selam
(13.08.24)
(10)

Şirket ismi ve kurulacak web sitesi alan adı aynı mı olmalı?

va
Arkadaşlar araştırıyorum elbette ama kafam bir noktaya basmadı, konuya yardımınızı rica ediyorum, bir özet lütfen.Ben şimdi bir şahıs şirketi kuracağım ve bir de web sitesi oluşturacağım. Alan adı globale hitap etmeli ve İngilizce kelimelerden oluşacak.Benim şirket unvanımın farklı ve Türkçe isim ol
Arkadaşlar araştırıyorum elbette ama kafam bir noktaya basmadı, konuya yardımınızı rica ediyorum, bir özet lütfen.

Ben şimdi bir şahıs şirketi kuracağım ve bir de web sitesi oluşturacağım. Alan adı globale hitap etmeli ve İngilizce kelimelerden oluşacak.
Benim şirket unvanımın farklı ve Türkçe isim olması sıkıntı yaratır mı? Aynı ya da farklı olduğu takdirde faturalama işlemleri nasıl yürüyor? Bir de ikisini de tescil mi ediyoruz?

Cehaletimi mazur görün.
0
va
(12.08.24)
Mehmettheslim,

Farklı isimlerde olunca faturalama esnasında ben olsam bir güvensizlik oluşur gibi geldi, o yüzden sordum. Dediğim gibi çok hakim değilim.
Şahıs şirketi ilk etapta kolay olduğu için tercih ettim. Yorumunuz var mı?
Web sitesini müşteriye ulaşmayı oradan sağlayacağım için yapıyorum. Daha çok internette araştırıldığında bulunacak bir iş türü olacak.
0
🌸va
(13.08.24)
Trendyolun şirket ismi DSM grup, ne gibi bir güvensizlik hissettin?
0
pavlis
(13.08.24)
pavlis,

Fatura keserken DSM grup olarak mı kesiliyor yoksa Trendyol mu?
0
🌸va
(13.08.24)
pavlis
(13.08.24)
Trendyol'un şirket adı dsm grup, hepsiburada'nın şirket adı d-market, n11.com'un şirket adı doğuş planet.

Şirket adı ile site adının aynı olma gibi bir zorunluluğu yok. Kaldı ki şahıs firmalarında eğer istemezseniz ünvan da yok. Adı üstünde şahıs firması. Ad ve soyad. İsterseniz istediğiniz ünvanı kullanıp, istediğiniz domain'i alabilirsiniz. Tescil de zorunlu değil. Başkası tescil etmemişse alıp kullanırsınız. Ya da kaptırmamak için tescil edersiniz.

Evet bu saydığım 3 şirket de faturalarını şirket adı ile kesiyor.
0
kibritsuyu
(13.08.24)
Kibritsuyu,

Detaylı açıklamanız için teşekkür ederim, sanırım konuyu daha iyi anladım. O zaman bağımsız bir şekilde web sitesini şu an bile oluşturmamda bir sakınca yok.

Öyle düşünüyorum ki gelecek için olsa bile bir unvanla ilerlemek daha doğru olur gibi, ancak bu konuya biraz daha eğileceğim.
0
🌸va
(13.08.24)
şirket diye bişi var, şirket çeşitli işler yapabilir farklı markaları olabilir.

marka diye de bişi var, şirketin ürünü/hizmeti ve şirkete ait, o markanın da kendisine ait bir sitesi olabilir gayet.
0
selam
(13.08.24)
firmanı kurmak üzeresin, hayırlı olsun! kurduysan da hayırlı olsun \]

eğer ünvan kısmı boş ise, kurulum aşamasında belirtmediysen veya belirtilmediyse;

resmi işlemler için ünvan kısmını dijital vergi dairesinden oluşturacağın bir dilekçe ile doldurabilirsin.

örneğin Ad Soyad firmasısın. Ünvan kısmına yazacağın HAYALİ ŞEYLER isimli ünvan ile, daha sonradan sms başlığı veya resmi başvurularını yapabilirsin. Fiziki işyeri ise ve pos cihazı kullanıyor isen, ad soyad değil de o ünvanı yazdırabilirsin çıkacak sliplerde. Vs vs vs...
0
gneral
(13.08.24)
Bildiğim kadarıyla hukuki olarak ticari ünvan ile işletme adının aynı olmasına gerek yok.
0
peki madem
(13.08.24)
şirketin ismi ve marka farklı olabilir ancak marka tescil belgenizin ve hizmet verdiğiniz alanda şirketiniz adına başvurup markanızla alacağınız faaliyet belgenizin olması markayı kullanmanıza hak tanır.

diyelim ki bir otel işleteceksiniz. firmanızın adı x ticaret ve otelin adı ya y otel.
ticaret odasından x ticaret firması adına y otel için kayıt yapıyorsunuz. diğer firmalardan gelebilecek telif vs gibi şeyler için de y otel olarak marka tescil alıyorsunuz. bir problem olursa bu iki belge ile yolunuza devam ediyorsunuz. kimse size gelip de niye ünvan farklı veya bu isim niye bu değil diyemiyor.

kısacası marka ve ticari ünvan aynı olabileceği gibi farklı oda olabilir. tabi ki belgelendiği sürece bu yasaldır...
0
bravoteam
(13.08.24)
(9)

biraz cahilce bir soru - yün/pamuk

kibritsuyu
şu fotoğraflarda gördüğünüz dolgu malzemesi yün mü, pamuk mu?https://imgur.com/z3Iuj8whttps://imgur.com/RRZc5Wyhttps://imgur.com/hHsC8cr
şu fotoğraflarda gördüğünüz dolgu malzemesi yün mü, pamuk mu?

imgur.com
imgur.com
imgur.com
0
kibritsuyu
(12.08.24)
pamuk
0
nuka cola
(12.08.24)
pamuk olduğundan %100 emin olduğum bir dolgu daha var ve bu ona hiç benzemiyor. o yüzden sordum, bana yün gibi geliyor.

emin miyiz pamuk olduğuna?
0
🌸kibritsuyu
(12.08.24)
Bence de pamuk.

Emin olamıyorsan yakma testi yap. Google'da bir yerlerde anlatıyordur. Pamuk çabuk yanar, yün zor. Biri yanmış kağıt kokuyor biri yanık saç
0
Mirket
(12.08.24)
abi bu bayaa bayaa alenen yün. pamukla hiçbir alakasını göremedim.
0
air
(12.08.24)
Ön kısımdaki beyazlar pamuk arkadaki sarımtrak olanlar net olmamakla birlikte keçeleşmiş yüne benziyor.
0
naksidil
(12.08.24)
yün, yine de emin olmak için bir parça alıp yakabilirsin, kokusundan anlarsın ne olduğunu.
0
selam
(12.08.24)
Büyük ihtimalle pamuk.
0
kimlanbu
(12.08.24)
Oha duyuru ikiye bölündü.

Öndeki arkadaki farklı değil, hepsi aynı. İçini de görün diye öndeki kısmı didikledim.

Yakıp bakayım, sonucu yazarım.
0
🌸kibritsuyu
(12.08.24)
Anında yandı kül oldu ve yanmış kağıt gibi koktu.

Pamuk diyenler kazandı.
0
🌸kibritsuyu
(12.08.24)
(9)

Couchsurfing üzerinden host'luk yapmak intihar mı bu devirde?

winston insani
MerhabalarYaşadığım küçük şehirde misafir olarak gelebilecek insanları Couchsurfing üzerinden ağırlamak günümüzde inhitar mı sizce?Amacım yeni insanlarla tanışıp şehri gezdirmek. Tabi bu insanları referanslarına göre kabul etmek birinci önceliğim, güvenliğimi en üstte tutuyorum bu konuda.Siz ne düşü
Merhabalar

Yaşadığım küçük şehirde misafir olarak gelebilecek insanları Couchsurfing üzerinden ağırlamak günümüzde inhitar mı sizce?

Amacım yeni insanlarla tanışıp şehri gezdirmek. Tabi bu insanları referanslarına göre kabul etmek birinci önceliğim, güvenliğimi en üstte tutuyorum bu konuda.

Siz ne düşünüyorsunuz?

Bu uygulamada bu tarz tecrübesi olanlar varsa paylaşabilir mi?
0
winston insani
(07.08.24)
Couchsurfing'in populer olduğu zamanlar 2010 yıllarıydı. son 5 yıldır adını bile duymadım. paralı oldu, airbnb çıktı vs.

gelen insan olarak bakarsan benim 2-3 misafirim oldu ve pek bir sorun yaşamadım ama ciddi bir arkadaşlık da olmuyor. gelen misafir ya senden onu gezdirmeni istiyor ya da kendi planı varsa sabah erkenden basıp gidiyor, gece geliyor. görmüyorsun bile.

başka arkadaşlarımın çok fazla misafiri oldu. içlerinde çok sıkıntılı tipler de çıktı. evden gitmeyen, gece 3te sarhoş gelen, evi çok ciddi kirleten, ayakkabıyla gezen vs.

özetle iyilik yapacam dersen tamam, aktivite çıksın sıkılıyorum diyorsan değmez.
0
orpheus
(07.08.24)
Bu tue uygulamalari oldum olasi anlamiyorum

Abi bu kadar mi yokluk icindesiniz.
Hani hicmi cevrenizde insan yok yada tanisamiyorsunuz. İnternetten ne oldugu belirsiz bi insani eve almak bana cok ust level geliyor.

Bide gezdirme olayini anlamiyorum hava sartlari belli yazin sicakta kisin sogukta baharda ayaz da bedavaya iyilik adi altinda insan gezdirmek olayinida tam anlamiyorum. Hani en azindan yemek falan ismarlama sarti olsun emege yazik.

Karsi taraf bana tamamen belesci zihniyet gibo geliyor. Bedava evimde kalnye ic sic bide gezdireyim fln.

Neymis yeni birbinsan kultur tanicam. Oldu bide para vereyim ustune.

Anlamadigim nokta nedir bana ters boyle seyler.

He gidersin mesela yabanci ulkeye kultur tabicam dil gelistircem diye adamin baginda bostaninda calisirsin bi faydan olur sonra evinde kalirsin yada seni gezdirir anlarim. Ama bu belesci gibi herseyi kullan evi ve beni sonra kultur alisverisi sacma
0
Zetnikov
(07.08.24)
denenebilir, referansları iyi okurum herkesi kabul etmem, seçerim diyorsan olur. kalite çok leşti uzun süredir, son zamanlarda biraz düzelme var gibi ama yine de eski günlerinden çok uzakta. 5 parasız, otele para vermeyeyim de çöp evde bile kalırım diyen çok fazla kişi var. çok fazla gay var. host olarak beklentilerini profilinde güzelce yaz, isteyen ona göre request yollasın.
0
zeleno
(08.08.24)
Tehlikeli bile olabilir. Belki hasta, belki uyuşturucu bağımlısı belki psikolojik sorunları var. Belki suçlu...

Gereksiz tehlike
0
ferenc
(08.08.24)
Ben bı dönem sürekli tanışmak için gelen mesajlar sonrası vazgeçmiştim. Demek ki profil çok iyi değil demiştim.

Bı de duyuruda bile kendi halinde sıradan ezik buzuk görünen tiplerin içinden nasıl canavar çıktığını gördük ;) gereksiz aksiyon gibi artk bnc
0
abuzer
(08.08.24)
Referansı fazla olan insanlarda problem olmaz.
0
HellKeePer
(08.08.24)
Online tanisanlarin cevresi olmuyor muymus? Plak boyamaya gidersin ogrenciler gelir, pilatese gidersin yaslilar gelir.

On yil once couchsurfing ile tanistigim kiz, bu yil bana odasini verdi. Baska boyle cok iyi insanlar tanidim, cevre edindim.

Evimde birini agirlamadim ama gezdirdim falan.
0
Kahvedesu
(08.08.24)
ben bir ara yaptım, kore ve irandan misafirlerim oldu, iranlılar kısa süreli kaldılar, koreliler de bir hafta diye gelip iki hafta kaldılar, ikisi ile de daha sonra facebook, instagram üzerinden de muhabbetim devam etti bir süre.

hiç sorunum olmadı, ayrıca sadece yabancı değil yerli de kabul ederdim ben. muhabbet olsun amaç.

benim şartlarım çok basitti, yemeğinize karışmam, gezdirmem, öğretirim sen gezersin. kimse de beni gezdir demedi, daha çok nasıl giderim, hangi araçlara binicem, para pul işlerini nasıl çözeyim vs. diye soruyorlar kendi işlerini hallediyorlar.

en güzel yanı benim için değişik yemekler yedim.
0
selam
(08.08.24)
Doktora gittiğimizde akşamında sosyal medyadan ekliyorlar, evet intihar.
0
ruhen hastayim ben
(08.08.24)
(14)

Yazılımcılara gündeme dair bir soru

adriana lima poposu yaglayicisi
Arkadaşlar, 2005 ya da 2006 yılıydı youtube ile tanıştım, o zamana kadar videoları takılmadan oynatacak bir site yoktu, olanlar da bekle babam bekle ki video açılsın, açılsa da yüklenmeye çalışılan reklamlardan gına gelirdi, bi tane sikko reklam gösterecek onun bile yüklenmesi 45 saniye sürerdi.Şimd
Arkadaşlar, 2005 ya da 2006 yılıydı youtube ile tanıştım, o zamana kadar videoları takılmadan oynatacak bir site yoktu, olanlar da bekle babam bekle ki video açılsın, açılsa da yüklenmeye çalışılan reklamlardan gına gelirdi, bi tane sikko reklam gösterecek onun bile yüklenmesi 45 saniye sürerdi.

Şimdi Fahrettin yerli ve milli istakram :) diyor ya, sorum şu;

Youtube gibi bir zamazingonun kodlarını yazmak bu kadar mı zor? İstakram, feys, tıvaytır'ın kodunu neden sadece Amarigalı yahudiler yazabiliyor ve de bunlar tüm dünyada tutuyor? Heriflerin yıllık kazancı belki de Türkiye'nin yıllık hasılasından çok. Yok mudur şöyle basit arayüzlü, takılmadan çalışacak yukarıda saydığım popüler uygulamaları yazabilecek ayda 300 bin lira kazanan yazılımcı arkadaşlarımız? Bu kadar mı zor bu iş?
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(06.08.24)
codecanyon.net

40 usd, önemli olan yapmaktan ziyade kullandırtabilmek. elbette aynısı değildir ama yapılması çok ta zor değildir.
0
liberal
(06.08.24)
yazılımcı değilim ama kolaydır, bir de sermaye lazım tabi

sorun insanlar neden tercih etsin o platformu , farkı avantajı kolaylığı ne olacak da youtube insta vs varken oraya yükleyecek ?
0
jülsezar
(06.08.24)
Zor değil ama iş sadece yazmakla bitmiyor. Mesele pazarlamada bitiyor diğer bırak kendi ülkeni diğer ülkelere de pazarlaman lazım.

Milli ürün diye yapılan ürünler ülke içinde sıkışıp kalıyor. Sadece ülke içindekilerin kullandığı bir ürünü kullanmayı ben şahsen istemem çünkü yabancı kaynakları da izlemek istiyorum. Neden yurtdışına pazarlayamayız dersen o apayrı bir konu sen yaptığın ürünü youtube'dan ayrı bir yere konumlamalısın çünkü youtube zaten kullanılıyor insanlar neden youtube u bırakıp sana gelsin.

En ünlü örneklerden birini vereyim Instagram yetişkin kitleyi (25 yaş üstü) hedeflerken TikTok z kuşağını çocukları ve ergenleri hedefliyor. Tiktok o sayede instadan sonra çıkıp alıp yürüdü. Yani global çapta bir ürün çıkarmak istiyorsan hedef kitlen olmalı ve o andaki karşılık bulmayan ihtiyaçları gözetmelisin. Varolan bir ürünün kopyasını yapmak anlamsız bir yatırım oluyor ve bir süre sonra unutuluyor.

mesela örnekler: bip, yaani

Ama mesela hükumet instayı kapatıp yerli sosyal medyayı insanlara zorlayabilir. Bu durumda insanların onu kullanmaktan başka bir şansı kalmaz ve kullanılır. Mesela Çinde bu durum net olarak var. Google yasaklı ve insanlar Baidu kullanmak zorunda kalıyorlar. Böyle olunca ülkendeki insanları ülkeye hapsetmiş oluyorsun ve yurtdışından haber almasını engelliyorsun. Şu an Türkiyede bu mümkün olan veya olabilecek bir durum değil. Ayrıca net olarak özgürlüklere müdahale.
0
nuevo
(06.08.24)
nuevo +1


youtube insta facebook twitter snapchat tiktok hepsinin ana amacı farklı, biri resim ağırlıklı biri yazı, diğerinde geçici hikaye gibi vs tiktoktan sonra kaydırma işi çoğunda var artık ama o da hızlı tüketim için. benim bilmediğim platformlar da vardır.

mesela thread çıkardı instagram o tutmadı sanırsam ben girmedim o platforma ama çevremde de duymadım. diğerlerinden farklı ne getirdi bilmiyorum. pazara girmek için farklı bir şey getirmek lazım.

yine aynı şekilde telegramın avantajları olmasına rağmen whatsapp kadar yaygınlaşmadı ama hatrı sayılır kullanıcısı var. gruplarda kimse kimsenin numarasını görmüyor istemezsen bence büyük fark.
0
jülsezar
(06.08.24)
tabi ki yazılabilir. ama yazamadığımız için yapmıyor değiliz ki. youtube kodu güzel yazıldı diye youtube olmadı. benim yazdığım kaptantube'u kim niye kullansın şimdi.
0
kaptan maydanoz
(06.08.24)
yazmakta sıkıntı yok. o kadar videoyu zarar etmeden - reklam göstermeden host edebilecek, aynı anda binlerce belki milyonlarca kullanıcıya göstererebilecek misin?
0
inheritance
(06.08.24)
Bu tür platformlar için "Network effect" denilen bir durum söz konusu. Yani sizin sadece aynı platformu hatta daha iyisini yapmanız yetmiyor, zira bu tür platformları değerli kılan sadece sundukları özellikler değil, kişilerin etkileşim kuracakları insanların da orada olması. Yani bir nevi "Herkes İnstagram kullandığı için herkes İnstagram kullanıyor" durumu. Haliyle "Yerli ve milli sosyal ağımızı geliştirelim" fikri hiçbir işe yaramıyor çünkü "Peki insanları nasıl hali hazırda kullandıkları yerleri bırakıp bunu kullanmaya ikna edeceğiz" kısmını cevaplayabilen kimse yok, zaten onun kolayca yapılabilecek bir yolu olsaydı İnstagram, İnstagram olarak kalamazdı.
0
salihdt
(06.08.24)
burada sadece kodlama işin içine girmiyor aynı zamanda video-codec (video formatı) ve serverlar da işin içine giriyor.

temel sorun youtube'da herkesin video yükleyebiliyor olması. mesela ben 10gb'lık videoyu pc'de değilde youtube'da gizli olarak tutuyorum. dünya nüfusu 8milyar 1milyar internet kullanıcısı olsun. bunlarında 100.000.000tanesi en az 10gb video tutsun youtube'da

1.000.000.000gb yani bir milyar gb video yapar bu da sürekli artıyor ayrıca. şimdi bu videoları farklı kalite formatlarında dünyanın herhangi bir yerindeki 100mbit internet ile kesintisiz izlenmesini nasıl sağlarım?

belki çok popüler videolar için ayrı bir kodlama yapabilirim (reklamlarda böyle) ama no-name birinin 5saatlik kutu-açma videosunu nasıl kesintisiz bir şekilde dünya ile paylaşırım?

bu işte kodlamadan ziyade server yatırımları, anlaşmaları vb gibi şeylerle oluyor birde tabiki net neutrality olayı var. yani internet sağlayıcıları her websitesine aynı hızı vermiyor. bu anlaşmalarında yapılması gerekiyor.

bunun en büyük örneği ise tabiki netflix.
0
duyurukullanıcısı
(06.08.24)
burdaki yazarız diyenler gerçekten yazılımcı mı diye şüpheye düştüm.

youtube'un ufak bir komponentinin sistem dizaynı üzerine çalışmıştım. ordaki mimariyi açıklayabilecek, neyin neden yapıldığını anlayabilecek bir avuç yazılımcı var türkiye'de.

sadece meta'da 20.000+'den fazla yazılım mühendisi çalışıyor, her biri kendi ülkesindeki en iyi mühendisler ve maaşları yıllık ortalama 250-300k usd'leri görüyor.

bu kadar zor yani bu iş.
0
gitdaddy
(06.08.24)
"youtube yazmak" dediğin sadece web arayüzünü yapmak mı? o yapılır. ama sadece iki buton, yorum bölümü falan değil ki youtube'un olayı. sadece arayüzünde bile bir sürü komponent var. hepsi dinamik. yüzlerce farklı model, marka, cihazda çalışabilecek şekilde tasarlanıyor. bağlantı hızına göre farklı şekil alıyor. site açık değilken bile arkaplanda işler yapılıyor. hızlı açılması için türlü türlü cacheing yapılıyor.

sadece web sitesinden bahsettim. onlarca şey sayılabilir daha.

youtube'un asıl olayı video oynatmak. bir video 150 mb olsun ortalama. hd yüklüyorsan 600 mb olsun. 1080,720, 480 falan bir sürü şeye anında çeviriyor. yüklediğin video en az iki katı kadar yer kaplıyor.

sen bi video izlerken mb'ın gidiyor ya data paketinden ona benzer şekilde onlar da gönderirken kendi bandwith genişliklerini kullanmış oluyorlar. aynı anda milyonlarca video oynatılıyor youtube'da yani gigabyte'lık bandwith genişlikleri var. kendi özel internet altyapıları olmak zorunda.

işlemciler, soğutması, depolaması, elektriği, güvenliği vs apayrı alanlar. burası derya deniz zaten.

izlesene.com var. yıllardır da varlar. neden youtube olamıyor. yukarıda saydığım şeyleri teknik olarak yapsalar bile, önceki cevaplarda da belirtildiği gibi bir de marketing var.

youtube geçen yıllara kadar kar yapmayan bir şirketti bu arada.

TLDR: yazarım diyen sadece web katmanından bahsediyordur, o bile şüpheli. onun dışındaki şeyler için yıllarca emek ve büyük takım gerekir.
0
biseysorcaktim
(06.08.24)
Gerekli bütçeye sahip olursan ve milli kimliğe hapsolmazsan hepsini yapabilirsin. Ama amaç youtube u kopyalamak olmamalı tekrar söylüyorum. Bir ihtiyacı öngöreceksin ve global yatırımcı toplayacaksın.
Kimse atomu baştan icat etmiyor. Her şeyin bir best practice i var. Youtube da buraya bir günde gelmedi.

Not: 11 yıllık tecrübeli bilgisayar mühendisiyim.
0
nuevo
(06.08.24)
çünkü o işler öyle iki site yapayım da çalışsın değil.

Örn: youtube'a günde 3.5 milyon video yükleniyor, bu videoların kimisi telefondan kimisi profesyonel kameralardan yükleniyor, TB'larca veri.

şimdi elimizde orjinal video var, bunu çeşitli cihazlar için yeniden encode etmek gerekiyor, televizyon için farklı, telefon için farklı, tablet için farklı formatlar boyutlar, her bir videonun birden fazla formatta çevirilmesi var.720px, 480px vs. vs.

bitti mi? bitmedi; her bir dosyanın birden fazla kopyası var, yani orjinal olan dosyada daha sonra bizim oluşturduklarımız var, bitti mi? bitmedi; küçük resimleri var.

bitti mi bitmedi; bu yüklenen videoları analiz edip içerisinde zararlı bişi var mı diye bakmak lazım. her video incelenecek, bunun için ayrı bir yazılım lazım. incelenen ve bişiyler olduğu tespit edilen verilerin birde insanlar tarafından incelenmesi lazım.

vs. vs. vs. diye de gider bu.

tek başına bir projeyi yapmak biraz zor, o proje popüpler olduktan sonra milyonlar kullansın, sistem düzgün çalışsın başlı başına bir problem.

bir video sitesi yaparsın (yaptım) 3 hafta düzgün çalışır (çalıştı) 3 ncü haftadan itibaren içine porno, dizi, film vs yüklenmeye başlanır.

birak böyle bir projeyi sıfırdan yazmayı, tüm kodları, tüm alt yapıyı verseler aylarca uğraşırsın çalıştırmak için. her bir aşamasında bir sürü farklı araç lazım.

senin gördüğün sadece senin gördüğün kısım, onun arkasında bizim görmediğimiz yüzlerce/binlerce ufak tefek yazılım, panel var.

onlarında arkasında yıllardır yazılmakta olan yazılımlar var. var oğlu var.

ayda 300 bin değil, milyon kazanan adam da her şeyi okuyup anlayamaz, çalıştıramaz.
0
selam
(06.08.24)
Veri yapıları ve algoritmalar da işin içinde, genelde yazılımcılar bu konularla pek ilgilenmiyorlar, bilmem ne yazılımını al kur yapılandır kullan derecesindeler, boş ver youtube'u falan, doğru düzgün arama motoru yapamıyorlar bizimkiler, n11/trendyol vs. de bişi arıyorsun alakasız sonuçlar çıkartıyorlar.


çoğu yazılımcı ilkokul/ortaokul/lise de öğrendiği şeyleri koda dökmeyi beceremediği gibi, o konuların bir X servisinde kullanabileceğinin farkında bile değil. bununda dışında çoğu yazılımcı için milyon çok büyük bir rakamken, bahsettiğin projeler için 1 saniyelik işlem hacmi.
0
selam
(06.08.24)
youtube kodunu yazmak zor. cunku youtube basit bir web sitesi degil arkasina buyuk bir veri merkezi, bu veri merkezleri arasinda datayi dagitan sistemler algoritmalar, verinin en hizli dagitilmasini saglayan algoritmalar, videolarin en az yer kaplayacak sekilde saklanacagi sistemler, reklam servisleri gibi gercekten uzerinde cok dusunulmus, optimize edilmis sistemler.

youtube aynisini yazarim diyen bir yazilimci buyuk ihtimalle ayni anda kac kisiye hizmet edilecegini, verinin nasil guvenli bir sekilde ama ayni zamanda o buyukluktei verinin en verimli sekilde saklanacagini, dunyanin her yerinden erisilmeye calisilan verinin en hizli nasil dagitilacagini dusunmeden sadece arayuzunu yazmak diye dusunmustur. ki yazacagi sistem 1000 video, 1000 kisiden sonra sorun cikaracaktir.

youtubeun sirf reklam servisi bile basli basina karisik, dunyada sadeve bu iste uzman sirketler tarafindan gelistirilebilecek bir servis.
0
emrahday
(06.08.24)
(14)

Ben ölünce kedime ne olacak?

marsli gocmen
İki haftalık seyahate çıkacağımda tanıştım bu kaygıyla.Babamla annem ayrı. Babamla yaşıyorum. Annem de anneannemle yaşıyor. Anneannem evinde hiçbir şekilde kedi görmek istemiyor. Babam kedinin bakımıyla ilgilenmiyor.Annem, kediyi yaşadığı yere alıp götüremez.Annem eve gelip kediye bakmayı kabul etti
İki haftalık seyahate çıkacağımda tanıştım bu kaygıyla.

Babamla annem ayrı. Babamla yaşıyorum. Annem de anneannemle yaşıyor. Anneannem evinde hiçbir şekilde kedi görmek istemiyor. Babam kedinin bakımıyla ilgilenmiyor.

Annem, kediyi yaşadığı yere alıp götüremez.

Annem eve gelip kediye bakmayı kabul etti. (Gündüz 1-2 saat gelecek karşılaşmayacaklar bile) Fakat bu sefer babam sorun çıkarıyor. Babam annemin eve girmesini istemiyor çünkü.

Babamın saçma sapan kaprisleri yüzünden eve bir ton paraya bakıcı tutmak zorunda kalacağım ya da kediyi otele götüreceğim ki evinden hiç ayrılsın istemiyorum.

Evet saçma sapan kaprisleri kedimin hayatından, sağlığından daha önemli. Bir hayvana verilen değer bu. Evladı olarak bana verdiği değer bu.

Seyahate çıkmıyor olsaydım da Allah korusun iki hafta komada kalsaydım, kedimi sokağa atacaktı demek ki. Ben ölsem kedim ortada kalacak.

Uzun iç dökmemin ardından çözüm önerileri aramaya geldim. Seyahat için değil. Orasını hallederim Allah'ın izniyle.

Sorum şu: Bana bir şey olursa kedimin ortada kalmaması için ne yapmalıyım?

Evcil hayvan sigortalarını araştırdım ama onlar tedavi, hastalık gibi durumlar için. Bakım için değil.

Yurtdışında miraslarını evcil hayvanlarına bırakan insanları duymuştum Türkiye'de de mümkün mü?
0
marsli gocmen
(02.08.24)
Vasiyetinizi mirasınızı evcil hayvanınızın bakımını üstlenecek kişiye bırakacak şekilde düzenleyebilirsiniz diye biliyorum.
0
auroraaurora
(02.08.24)
Ben de bunu hep düşünürüm insanlar bu konuda ne planlıyorlar diye?

Benim içim rahat, ölürsem aile bireyleri var bakacak. 3 kedi evladım için içim rahat.
0
rock n roll
(02.08.24)
@auroraaurora ama işte benim sorunum gözü kapalı güvenebileceğim aile bireyimin olmaması (annem hariç ama onun da imkânı kısıtlı.)
0
🌸marsli gocmen
(02.08.24)
Vasiyette mirasımı evcil hayvanıma bakana bırakacagım diye yazmanızın hiç bir önemi yok. Türk Hukukunda saklı pay diye bir şey var. Siz ne yaparsanız yapın Yasal mirascılar çöker mirasınıza.

Evcil hayvanınıza ne olacak derseniz tabiki sokaga atılacak.
Umarım uzun ömrünüz olur da böyle bir şey olmaz
0
limonlu eksi
(02.08.24)
Derdinizi çok beğendim, yazmak istedim.
Cevap: o da ölecek.
0
pavlis
(02.08.24)
of hanım filmini izleme kesinlikle ya da ağlamak istiyorsan aç izle sabaha kadar ağla.
bu film gibi bir hikayeye denk geldim kedinin veterineri genç bir kıza sahiplendirdi kediyi, kedide yaşlıydı yavrumm ya. en son çare veterineri aramak gelip alır rica ederseniz.

onun aricinde ben 1 hafta bıraktım sadece 1 kere yarım saatliğine insan gördü onlarda sadece su tazeledi, evde insan varsa tencere tencere su ve en az 3 buyuk leğen kum koyup bırakabilirsin kediyi, tabi mamasınıda mecburen bolca bırakıcaksın, kedi insan görüyorsa evde psikolojisi bozulmaz en fazla çok yemekten kilo alır.
0
eja
(02.08.24)
Ben de aynı durumdayim, açıkcasi depresyondayken bile onu düşünüp kendimi toparlıyorum, özetle ölmemeye çalışıyorum diyebilirim.
0
sanguine
(02.08.24)
neden sadece anne-babayla sınırlı? bir tane dostunuz yok mu 'bana bir şey olursa kedim sana emanet' diyebileceğiniz?
0
gitdaddy
(02.08.24)
Bari evde ölün yavrucak biraz daha yaşasın..:)

(bkz: kedi ve köpeklerin ölen sahibini yemesi)

Neyse şakamızı da yaptık. Hiç bir şey olmuyor. En yakın arkadaşına söylüyorsun alıp kendisi bakıyor, ya da sahibi ölen kediye yuva diye ilan açıyor ve biri sahipleniyor. Ama naifliğinizi sevdim.
0
artci sarsinti
(02.08.24)
Öldügün zaman düsünecek bir kedin zaten olmayacak. Ölmüs olacaksin.
0
Yourcousinmarvinberry
(02.08.24)
dışarı çıkabilirse ortada kalmaz, başının çaresine bakar.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(03.08.24)
acıkırsa seni yiyecek.
0
deartheodosia
(03.08.24)
Bazılarının böyle şeylere kafayı takabilecek kadar dertsiz tasasız ve işsiz olduğunu düşünüyorum. Gören de geride kalacak öksüz ve yetim evladından bahsediyor zanneder. Acıkırsa seni yer zaten, sorun yok.
0
sincap ve mavi tuborg
(03.08.24)
seyahat ile vefat aynı şey mi allah aşkına?

editi gör: cenazende cenaze evine gelen arkadaşlarından biri alır kediyi merak etme.
0
selam
(13.08.24)
(21)

Uzun ilişkilere inanıyor musunuz

sekizdokuzon
Bahsettiğim 10+ senelik ilişkiler. Bayağı insan üstü bir çaba gerektirmiyor mu sizce de? Belki aynı eve girmek, çocuk yapmak, ailelerin birbirini tanıması ilişkiyi sağlamlaştırır ama ne bileyim, bugünkü benle 5-10 sene sonraki ben bambaşka insanlar, keza eşiniz için de bu böyle. Bu nasıl bir toplums
Bahsettiğim 10+ senelik ilişkiler. Bayağı insan üstü bir çaba gerektirmiyor mu sizce de? Belki aynı eve girmek, çocuk yapmak, ailelerin birbirini tanıması ilişkiyi sağlamlaştırır ama ne bileyim, bugünkü benle 5-10 sene sonraki ben bambaşka insanlar, keza eşiniz için de bu böyle. Bu nasıl bir toplumsal sözleşme ya da ne tarz bir divaneliktir ki bir insanla hayatının uzun bir döneminde ayrı alanda hizalanip birlikte hareket etmeyi becerebiliyorsun? Hala seviyor, değer veriyorsun? İki sene önce beğendiğim insanların büyük çoğunluğunu şu an beğenmiyorum. Ya onlar benden ileri gitmiş oluyor ya ben onlardan. Çiftler bu senkronizasyonu nasıl sağlıyor? Aşırı zahmetli bir iş değil mi?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(30.07.24)
Uzun ilişkilere inanmak için önce sevgiyi ve saygıyı bilmek ve bunlara inanmak lazım. Biliyorsam da benim inancım kalmadı, menfaatperestlikten başka bir şey göremiyorum.
0
muhayyer divan
(30.07.24)
inanırım. değer bilen insanla yapılır.
0
gabe h coud
(30.07.24)
Tamamen tahmin, o kadar zamanı beraber geçirip o kadar şeyi birlikte yaşayınca bir yatırım yapmış oluyorsun. İlişkiyi bitirmek, o sarf edilen zamanı gözden çıkarmak demek. Bu da etkili olsa gerek.
0
encokbenisevinnolur
(30.07.24)
Bence bir ilişkiye uzun süre ikna olmak için bayağı diplomatik olmak gerekiyor. Ya da karşındaki insan o kadar büyük bir cevher olacak ki kaz kaz bitmeyecek yani. Bayağı zor bir mesele değil mi bakınca?
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
30-35ten sonra degismeyiz gibimsi.. o yaşlardan sonra evlenmek lazım. Tşk
0
abuzer
(30.07.24)
İnanıyorum.

Karakter, kişilik belli bir yaştan sonra zaten oturmuş oluyor. Ne istediğini ya da ne istemediğini biliyorsun. Karşındaki insanı tanıyorsun ve o da seni tanıyor yuvarlanıp gidiyorsunuz. Beklentiler, istekler çok değişmiyor olgunlaştıkça. Sadakat, aynı insana bağlı olmak güzel bir şey.
0
rock n roll
(30.07.24)
Diplomasi uygulayabilmek için sevmek lazım işte. Kendini ona ya da onu kendine ait hissedebilmek lazım, güvenmek lazım, güvenilir olması lazım. Bence bu biraz sevme kültürü olan, biz bilinci olan toplumlarda mümkün. Bizde eskiden mümkündü, şimdi gittikçe azalıyor bu ihtimal, hayvandan aşağı bir hale geliyoruz. Sevginin sorumluluğunu almak bu derece zor geliyorsa ortada çok ciddi sorunlar var demektir.
0
muhayyer divan
(30.07.24)
Bence insan ölene kadar nonstop değişiyor:/
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
Herkes değişiyor, kimse buna engel olamaz ama değerlerini yaşamak ve yaşatmak ilkesi değişmez bence. Değerleri de değişebilir, bilinç ve niyet önemli. İlişkiler de buna göre değişebilir, yine de sevgi ve saygı, ortak değerler varsa gelişiyor ve devam ediyor.
0
muhayyer divan
(30.07.24)
@sekizdokuzon; öyle aman aman bir değişim olmaz bence.

Ben mesela dizlerimizin üstüne battaniye örtüp balkonda ıhlamur içeceğim kadar uzun birliktelik isterim. Ölünce aynı mezara gömülmek isterim. Orada da rahat vermemem lazım çünkü :)
0
rock n roll
(30.07.24)
İşte kendindeki değişimleri zar zor takip edebiliyorken bir de başka bir insanın neler yaşadığı, sana ne kadar yakın ya da uzak bir noktada konuşlandigina kafa yormaya gönüllü oluyorsun. Bir noktada hiç doğal gelmiyor, ne yalan söyleyeyim. En basitinden işini değiştirdiğinde bile gündelik pratiklerin değişir, seni akşamdan akşama gören biri bunları nasıl takip etsin? Hâlbuki o an seninle aynı frekansta titresen, seni algılanmak istediğin gibi algılayan başka onlarca insanla karşılaşıyorsun. Tabii işin kötüsü mevcut eşini terkedip onlardan biriyle devam etsen onunla da uzun vadede farklı akıntılara sürüklenecegini biliyorsun. Tutunduğun kişiye neden tutunursun o zaman mesela? Yabancıların içinde en zararsızı, en laf anlayanı ya da zarar verme potansiyeli en az olanı mıdır?
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
Vallaha bizim 10 yil oldu. Ilk yıllardan daha güzel bence. Esimle gördüğümüz şeylere verdiğimiz tepkiler, bir şey görünce ikimizin de aklına gelenler falan aynı oluyor bazen, garip oluyor. Misal o bazi konularda torpulendi, daha orta yolcu. Ben de bazi konularda torpulendim. Örnek feminizm misal. O çok ilerideydi, ben de bazı konularda onun bakış açısını goremezdim. Şu an ikimiz de çok ortak bir noktadayiz misal.
Bu sebepten çok da efor gerekmiyor günlük hayatta.
Bence uzun ilişki çok güzel yani, hayatta yalnız olmak zor.
0
logisticsmanager
(30.07.24)
21’de başladık, 10+ yıldır devam eden şu an boşanma aşamasında bir ilişki. bence de 35’ten sonra evlenilmesi daha uygun, zaten ortalama yaşam süresi çok artmış eski zamanlardaki gibi değil ve erken evlenince erkeklerde “daha iyilerini mi kaçırdım” fikri oluyor BENCE sosyal medya etkisiyle vs/
0
deartheodosia
(30.07.24)
çok haklısın, zaten o 5- 10 sene sonraki bambaşka iki insanın değişimi sonrasında halen birbirlerine yakın olabiliyorsa ilişki yürüyor, yakın olamıyorsa boşanıyorlar.

buradaki anahtar kelime saygı. her canlı zaman içinde değişir, huyları değişir, düşünceleri değişir, duyguları değişir, tepkileri değişir. değişimi kabul etmelisin. ortak hedefler de ilişkiyi dengeler.
0
selam
(30.07.24)
İnanmak istiyorum.
0
Amaranta ursula
(30.07.24)
@Amaranta: ibb.co
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
Uzun ilişki romantik değil politik ve stratejik bir birliktelik gerektiriyor.
Elbet işin içinde sevgi var ama düzenli bir ilişkiyi sürdürebilmek için tarafların belirli konularda özveri ve fedakarlık göstermesi gerekiyor.

Sevdiğin insanla ölene kadar beraber olmak mı istiyorsun? Karşılığında vazgeçmen, sürdürmen, katlanman gereken ciddi meseleler var. Denklem basit aslında. Kimileri bu uyumluluğu aşk sevgi kılıfıyla süsleyip romantize ediyor ama günün sonunda insanlar yalnız kalmaktan ve yalnız ölmekten korkuyor; bunun için de seve seve asgari müşterekte kalmak için uğraşacaksın.
0
Bruce
(30.07.24)
O kadar caba harcanan bir sey olsa yurumesi zor gerçekten ama degisim kendiliginden oluyor birbirine gore şekil aliyorsun. Yalnizlik ya da surekli baska insanlar taniyip kafa dengi birilerini aramak daha zahmetli degil mi?
0
passive aggressive
(30.07.24)
güvenli baglanabilen insanlar icin güzel olmali.
0
robert bosch
(30.07.24)
İnsanlar sürekli değişir bazen bazı ilişkilerde yanındakine göre değişirsin onunla birlikte şekillenirsin. Maalesef bu bizim için daha çok kendinden taviz vermek yanındakine uyumlanmak oluyor.

İnanması çok güç benim için, ben bu tür durumlarda hep tembellikten, alışkanlıktan, çaresizlikten devam ettiğine inanırım.

Bu kadar uzun süreler aşk için sevgi için fazla çok çok fazla.
Yorulursun yıpranırsın bu yüzden tek eşliliğe inanmıyorum galiba bilmiyorum şimdi farklı iki soruyu birleştirmek istemiyorum kısa kesiyorum.
0
mutekebbir
(30.07.24)
10 yıldır tanışıyoruz
halen sevgili olmak devamının gelmesini istiyor
5,5 yıldır reddediyorum

devam etseydik fazla derdim
ne aşkı ne sevgisi bunca yıla
0
baldan kaymak
(30.07.24)
(7)

Bu kaygı bozukluğu mu?

nolmus yani
Oldum olası depresif bir insandım ama son 2-3 ayda hissettiğim kadar azap içinde olmamıştım hiç. Düşününce hayatımda kötü giden hiçbir şey yok ama durduk yere öleceğimden ya da eşimin öleceğinden falan korkmaya başlıyorum. Ölüm korkusu yaşamazsam, bu sefer de işten kovulma, savaş başlama, evin birde
Oldum olası depresif bir insandım ama son 2-3 ayda hissettiğim kadar azap içinde olmamıştım hiç.

Düşününce hayatımda kötü giden hiçbir şey yok ama durduk yere öleceğimden ya da eşimin öleceğinden falan korkmaya başlıyorum. Ölüm korkusu yaşamazsam, bu sefer de işten kovulma, savaş başlama, evin birden durduk yere yıkılacak olması, ne bileyim aşşşırı kötü şeyler olacak kesin, birileri gelip bize zarar verecek gibi saçma sapan kurgularla kendimi korkutmayı başarıyorum bir şekilde. Günlerim zehir oldu. Sürekli telaşlı umutsuz depresif bir şekilde oturur oldum, iş yapamıyorum.

Yakın zamanda psikiyatriste kesin gideceğim ama sizin görüşlerinizi merak ettim. Bu kaygı bozukluğu değil mi? Sizde de var mı ve böyle mi hissettiriyor?
0
nolmus yani
(30.07.24)
Evet, anksiyeten aşırı yükselmiş. Geçmiş olsun.
0
sekizdokuzon
(30.07.24)
dümdüz kaygı bozukluğu. psikiyatriste gittiğinizde size 10 mg falan antidepresan verecek. bence alanınca uzman bir psikologa gidin. bilişsel-davranışçı terapiyle çok güzel halledersiniz bu işi.
0
gitdaddy
(30.07.24)
geçtiğimiz yıla kadar citoles kullanıyordum aslında, ama iyileştim ben heyo diyip azalta azalta bıraktım. belli ki hazır değilmişim.
0
🌸nolmus yani
(30.07.24)
hoşgeldin anksiyete bebek. çocukluğumdan beri benimle birlikte.
0
deartheodosia
(30.07.24)
Isten kovulma korkusu disinda hepsinin aynisindan bende de var ama ani atak şeklinde degil sabit. Isten kovmazlar kovsalar da yenisini bulurum o yuzden onu dert etmiyorum.
0
passive aggressive
(30.07.24)
kendine teşhis koyma, mevcut durumun sebeb değil sonuç olabilir, psikolog/psikiyatrist daha doğru bir teşhis koyacaktır.

kimi zaman, boş boş otururken aklıma geliyor böyle şeyler, sonra geçiyor.
0
selam
(30.07.24)
Okb de olabiliyor. En dogrsunu hekim Soylent.
0
renegade
(31.07.24)
(10)

iş hayatı ve ego - hasetlik?

gitdaddy
geçen sağlık raporu için özel bi hastaneye gittim. danışmadan yönlendirdiler işte doktorun kapısında kaydım yapılacakmış. 30 yaşlarında bi kadın aldı kimliğimi, kaydımı yaptı sonra içeri girdim. doktor da 30 yaşlarında bi kadın, muayene etti raporu yazdı vs. işim bitti.aynı yaşlarda iki insan, biri
geçen sağlık raporu için özel bi hastaneye gittim. danışmadan yönlendirdiler işte doktorun kapısında kaydım yapılacakmış. 30 yaşlarında bi kadın aldı kimliğimi, kaydımı yaptı sonra içeri girdim. doktor da 30 yaşlarında bi kadın, muayene etti raporu yazdı vs. işim bitti.

aynı yaşlarda iki insan, biri muhtemelen 100-150k para kazanıyor, sosyal statüsü yüksek, evi-arabası-tatili falan filan var. diğeri en iyi ihtimalle asgariden hallice kazanıyor, belki ailesiyle yaşayıp ucu ucuna bi hayat geçirmeye çalışıyor.

bu tabloda sorun yok tabii ki, kimisinin de özel jeti var yani konu o değil. ama bunlar dipdibe çalışıyor. sürekli telefonlaşıyorlar, yan yanalar vs.

bu sekreter arkadaş, bi ego sorunu yaşamıyor mu? ya da hasetlik/kıskançlık gibi bi durum olmuyor mu? ya da hayata ve düzene karşı inanılmaz bi nefret ya da küçükken şartları iyiyse geçmişteki tembelliğine falan öfke duymuyor mu?

yoksa insanlar gerçekten "hayat şartları işte" diyip bu işi kafasında bitirecek olgunluğa sahip veya zamanla bu olgunluğa erişiyorlar mı? erişmiyorlarsa yıllarca bu ego savaşı çıldırtır zira.

ne yazık ki cringe bi soru oldu ama sağda solda konusunu açsam ayıplanabileceğim bir konuyu anonimliğin de arkasına saklanarak sizlerin düşüncelerini merak ediyorum
0
gitdaddy
(30.07.24)
(bkz: sınıf kini )
0
phonex
(30.07.24)
Cringe bir soru olduğunu düşünmüyorum ayıplanacak bir düşünce de değil bence.

Mutlaka içten içe bir kıskançlık olur, ben olsam olur mesela kötü niyetli bir kıskançlık olmak zorunda değil ama benimle yaşıt olan başarılı kadınlara karşı içimde kıskançlıkla karışık bi "helal olsun" durumu oluyor.
Çalışkan bir çocuk değildim, ders çalışmaktan hiç hoşlanmadım belki kafası çalışan biri olsam daha iyi bir mesleğim olabilirdi ama bu tamamen benim kendimle ilgili olan bir konu bu yüzden hasetlik yok içimde bu insanlara karşı.
Olmamalı da çünkü benim durumum karşımda kişiyle alakalı değil tamamen benim yaşam koşullarımla alakalı. "hayat şartları işte" deyip geçiyorum.

Burada da kadının nasıl bir hayattan geldiğini bilmiyoruz belki çevresine göre şu an yaptığı iş de gayet "başarılı" görünüyor ve durumundan memnun. Daha iyileri her zaman bizi üzmek zorunda değil.
Bu kadar kötü bir hayattan geliyorsa kıskançlık duymaz.

Ama geçmişleri hemen hemen aynıysa ve tek fark ders çalışmamasıysa kendine kızıyor olabilir.

Bahsi geçen doktor zengin bir aileden geliyor ve eğitim hayatı bu zenginliğe bağlı bir şekilde ilerlediyse o zaman da sınıf kini +1 derim.
Ancak böyle bir durumda öfkelenir.
0
mutekebbir
(30.07.24)
bence cringe bir soru degil. cok hayatin icinden bir soru ve bu sorunun cevabi inanin ki sekreterin ve doktorun karakterinde bitiyor. ilk basta sekreter kiskanir diye düsünüyorsunuz ama sekreter zerre haset hissetmezken hic olmayacak bir sebepten ötürü doktor sekretere fesatlanip kiskanabilir. bu tamaman karakter meselesi cünkü ben her iki versiyonu da sayisiz defa gördüm.
bu arada kiskanmak ve imrenmek farkli seyler, bu ayirda da varmak gerek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.07.24)
Kölesi gibi ya da alt sınıf gibi davranmıyorsa bir sorun yoktur. Hayran bile olabilir.
0
gabe h coud
(30.07.24)
öncelikle sorunuz hiç cringe değil, anlamaya çalıştığınız konunun naçizane olarak türkiye'nin en temel sorunlarından biri olduğunu düşünüyorum ben.

eksisozluk.com
eksisozluk.com

"bu sekreter arkadaş, bi ego sorunu yaşamıyor mu? ya da hasetlik/kıskançlık gibi bi durum olmuyor mu?": oluyor, hem de nasıl oluyor. sözlükteki çoğu tartışmanın temelinde bile sınıf nefreti var bence.

ama burada tabii ki kişinin farkındalığı, geldiği aile, karakteri de çok önemli. yani herkes kendisinden bir tık daha fazla zenginden, okumuştan nefret etmiyor tabii ki. hayat, kader deyip geçen var, tembellik yaptım diyen var, hiç takmayan da var. ama haset eden çok daha fazla gibi geliyor bana.

hiç evi olmayan alt sınıf ile bir kışlığı bir yazlığı olan orta sınıf vergi kavgası ediyor günlerce mesela.

genelleme yapmayı hiç sevmiyorum ama türkiye'de şöyle bir durum var: alt sınıf orta sınıftan nefret ediyor. orta sınıf alt sınıfı cahil diye küçümsüyor. alt sınıf küçümsendiğini bildiği için orta sınıftan daha da nefret ediyor ve öfke doluyor, orta sınıfın her kaybını kazanç sayıyor, halbuki o arada kendisi de kaybediyor.

ama güce ve iktidara çok önem, değer veren bir kültürümüz var, resmen güce tapıyoruz. onun için alt sınıf da orta sınıf da üst sınıftan nefret etmiyor, birbirlerinden nefret ediyor.

okumuş, meslek sahibi olmuş gruplara öfkenin temeli de burada yatıyor.

ve hatta benim naçizane fikrim, akp'nin 20 küsür yıllık iktidarının nedeni de burada yatıyor. akp seçmeni akp'yi kendi sınıfından sayıyor, chp seçmeni de chp'yi kendi sınıfından sayıyor(du). yani tamamen sınıfsal düşüncelerle oy kullanılıyor türkiye'de bence yıllardır. akp seçmenine koyun falan deniyordu, hiç alakası yok, herkes kendi sınıfının partisine oy veriyor, herkes neyin ne olduğunun çok iyi farkında. artık doktor bile dövebiliyoruz cümlesi üzerine bu konuda tez yazılır...

ama aslında her şey karşılıklı olarak karakterde ve saygıda bitiyor.
0
la lykia
(30.07.24)
bence olmuyordur. okumayan ya da o kadar yüksek derece vs yapmayan insanlarda kafam bu kadar basti napayim kafasi oluyor. hemsire oldugu icin gururlaniyordur da eger ilkokul arkadaslari vs "bisi" olamadiysa.

doktor olmayi kendinde isteyecek olsa zaten bastan cirpinirdi. simdi ati alan üsküdari gecmis. birbirlerine hasetlenen tayfa asil o doktorlar. ilkokuldan beri deneme sinavi, tus bilmem ne diyee sürekli net yaristirma, birbirlerini yeme pesindeler. ortam bu sekilde... ankara'da tusa hazirlanirken millet ders calisma sürelerini kiyasliyordu kronometreyle.
0
robert bosch
(30.07.24)
Ikisini de oldukları noktaya getiren bir hayat, ve ilişkiler yaşadılar şu ana kadar. Yaşamlarında çok büyük bir kırılma olmadıysa (örneğin sekreterin ailesi vefat etmiş olsun lise universite yıllarında, ve bari garanti is olur diye o alana yonelmis olsun, ama aslında potansiyeli olan biri olsun) zaten çoğu insan, onu olduğu statüye getireceği ihtimal dışı olmayan şartların içinde yaşıyor yaşamını. Dolayısıyla da o meseleler az çok hallolmus olmasa bile dizginlenmis oluyor. "O öyle ben de böyleyim" meselesi.
0
encokbenisevinnolur
(30.07.24)
Merhaba, sorunuz bana hiç "cringe" gelmedi. Aksine; güzel bir tartışma döner diye düşünüyorum. Başkalarının içini bilemem; kendimden bahsedebilirim ve benzer konuları tartıştığım insanlara daim gözlemlerimi aktarabilirim.
Bende oyle duygular uyanmıyor.
0
from where i ride
(30.07.24)
bu sekreter arkadaş, bi ego sorunu yaşamıyor mu? - yasamadigi icin sekreter olarak devam ediyor, yasasa o pozisyonda zaten kal(a)maz.

"boyle iyi yaw" dediginiz anda duraksamaya giriyorsun. hirsli insanlar hicbir zaman boyle iyi demiyor, yetmiyor cunku.. hep sonraki seviyede ne var merak ediyorsun.
0
cooperr
(30.07.24)
bu tür soruları el elalem üzerinden değil de kendin üzerinden kendine sorsan?
sende aynı durumdasın? seninde bir patronun var, o da senden çok kazanıyor, her gün onun zenginliğini korumak hatta arttırmak için uğraşıyorsun, patronunla aranda ego sorunu mu yaşıyorsun?

yok çalışmıyor okuyorsan yine aynı durum, senden daha iyi notlar alan var, seninle aynı sınıfta duruyorlar, ego mu yapıyorsun?

ilk okulda, orta okulda, lisede senden daha iyi notlar alan sınıf arkadaşların vardı, aynı odadaydınız, aynı şartlardaydınız (en azından okulda) ego mu yaptın? muhabbet etmedin mi? arkadaşlık yapmadın mı?

senden durumu daha iyi olan komşun var, egomu yapıyorsun?

senden daha iyi olan arkadaşların var, ego mu yapıyorlar?

sen o sekreterdende doktordan da farklı değilsin. kimine göre sekreter seviyesindesin, kimine göre doktor seviyesindesin.
0
selam
(30.07.24)
(8)

eski eşe olan sadakat duygumu aşamıyorum

deartheodosia
21 yaşımdan beri hayatımda, evlilikte 11. yıl dönümümüze gireli fazla olmadı. öncesinde hayatımda başka kimse olmamıştı -bununla ilgili olabilir sanırım. kimseye karşı bi ilgim yok. eski eşi artık sevmiyorum, bunu biliyorum. ama sadakat duygum hala var? başka erkeklere karşı hiç ilgim yok. yıllardır
21 yaşımdan beri hayatımda, evlilikte 11. yıl dönümümüze gireli fazla olmadı. öncesinde hayatımda başka kimse olmamıştı -bununla ilgili olabilir sanırım.

kimseye karşı bi ilgim yok. eski eşi artık sevmiyorum, bunu biliyorum. ama sadakat duygum hala var? başka erkeklere karşı hiç ilgim yok. yıllardır ayrıyız zaten ama artık sevmiyor olma kısmı yeni.

berbat bir türkçeyle anlattım, kusura bakmayın. ben de istiyorum başkaları ilgimi çeksin, duygusal ya da cinsel ya da başka bir şey. ama sıfır. biz evliyken o başka kadınlarla da ilgileniyordu (erkek doğası falan değil, birçok kadında da mevcut bir durum ve aldatma olmadıkça da normal -sanıyorum).

hayatıma devam etmek istiyorum. bıktım artık. yıllardır yalnızım zaten. bu hissi/durumu nasıl aşacağım? sorunum ne olabilir? neden kimse ilgimi çekmiyor? neden cinsiyetsiz gibiyim?

not: hukuki olarak sadakat yükümlülüğü var, onu biliyorum. yokmuş gibi yazdım.
0
deartheodosia
(24.07.24)
Bence kendini zorlama, daha çok gençsin.
0
sekizdokuzon
(24.07.24)
Kıyamam demeye geldim. Yalnız kalmamaya çalış. Yeni insanlar tanı. Gönüllü işler yap. İçi güzel insanlar tanı.
0
gabe h coud
(24.07.24)
Resmi olarak boşanmadığınız için farkında olmadan kendinizi frenliyor olabilirsiniz bu tür meselelere karşı. Özgürlüğünüzü elde ettiğinizde değişebilir.
0
pispinti
(25.07.24)
piyasada ilgine değecek birini görmemiş olabilirsin. the bar is in the hell. başka kadınlar gibi neden olamıyorum diyorsan o onların midesizliği biraz. yalnız kalmamak için bıraksan ağaca yamanacaklar. eski eşin belki kaliteli bir adamdı her şeye rağmen. sen de haliyle belli bir kalite bekliyorsundur. ama dediğim gibi the bar is in the hell. kalitesizle olacağına hiç olma daha iyi.
0
titanyum22
(25.07.24)
Resmiyette boşanıp bağları koparamadiginz için...
0
abuzer
(25.07.24)
resmi olarak boşandıktan sonra rahatlarsın. bilinçaltın ve vicdanın izin vermiyor, etik gelmiyor.
0
Improbable
(25.07.24)
Hukuki sorun yaratmayacaksa Tinder(veya bugünlerde kullanılan hangisiyse) yükleyin. Bir bakının etrafınıza.
0
michael_knight
(25.07.24)
Flört etmeyi, eğlenmeyi unutmuşsunuz gibi geldi, flört nedir, nasıl yapılır diye biraz araştırın, uzun süreli evlilik veya beraberliklerde oluyor böyle.
0
selam
(26.07.24)
(15)

Evlilik Dışı İlişki Sonucu Çocuk

blackhawk17
Merhabalar.Ben ve partnerim yakın zamanda birlikte olabiliriz.İkimizde bekarız ve rızamız dahilinde olacak.Soru şu : Olurda istenmeyen bir hamilelik sonrası bir çocuk doğarsa ve partnerim (bayan) bunu banakarşı nasıl kullanabilir ?Çocuğun babası olmak durumunda kalır mıyım?Veya masraflarını üstlenme
Merhabalar.Ben ve partnerim yakın zamanda birlikte olabiliriz.
İkimizde bekarız ve rızamız dahilinde olacak.
Soru şu : Olurda istenmeyen bir hamilelik sonrası
bir çocuk doğarsa ve partnerim (bayan) bunu bana
karşı nasıl kullanabilir ?
Çocuğun babası olmak durumunda kalır mıyım?
Veya masraflarını üstlenmek zorunda olur muyum?
Soruların cevaplarını hukuki açıdan beni
ne kadar bağlar merak ediyorum.
İşim gereği zorda bir durumda kalmak istemiyorum.
Şimdiden teşekkür ederim.
0
blackhawk17
(17.07.24)
Kondom kullan böyle dertlerin olmaz.
0
Bruce
(17.07.24)
Prezervatif diye bir şey var, süper icat.

Babası olmak durumunda kalmazsın, direkt babası oluyon öyle durumda. Nüfusuna alman, masraflarını karşılaman falan gerekiyor. Hukuki olarak babası olduğunu ispatladığı anda -ki günümüz teknolojisininde bu çok kolay- o dediklerinin hepsi sana giriyor.

O yüzden prezervatif tak.
0
kibritsuyu
(17.07.24)
babalık testi sonucu nafaka bağlatabilir diye düşünüyorum. kurtulma şansınız yok. ben doğmasını istemedim deme hakkınız yoktur bence. eylemlerin sonuçları oluyor.

internetten de biraz bakınca, babalık reddinin sadece aldatma, irade sorunları gibi durumlarda kabul aldığını okudum.

böyle korkularınız varsa prezervatif kullanın, partneriniz de doğum kontrol hapına başlasın.

ya da güvendiğiniz biriyle birlikte olun.
0
art cat chocolate
(17.07.24)
beraber rıza dahilinde ilişkiye girelim ama bir şey olursa ben fıyayım tüm sorumluluğu kıza atayım mentalitesi ne pis bir şey ya. bence siz ilişkiye girmeyin.

gebelik durumunda sana babalığın tespiti davası açar. dna testi ile baba olduğun ispatlanır. o zamana değin çocuğu istemediğin için kadın bastırarak velayeti komple üstüne alır. aklı varsa çocukla görüşmeni iki haftada bir güne falan kısıtlatır. bu esnada sen çocuğa her ay nafaka ödersin ama üzerinde söz hakkın olmaz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.07.24)
Çocuğun tüm masraflarını sana yıkar. Böyle zengin adamlara çöken kadın çok var
0
ferenc
(17.07.24)
Abi yanlış anlama ama sorduğun sorudan ben biraz deneyimsiz gibisin anladım çünkü ben hayatımda bu işlerde deneyimli adamdan "yakinda birlikte olabiliriz, risk nedir" diye soru duymadim.

Kondom kullan. Sakin sacma sapan yok son anda disari cikarma gibi risklere girme (en azından emin olmadığın insanla).

Doğum kontrol kullanıyorum gibi seylere de net tanimadigin kişide güvenme.
0
logisticsmanager
(17.07.24)
"masraflarini babaya yikan kadin" falan olmuyo sen cocugun babasi olmus oluyorsun ve gerekliliklerini yerine getirmen gerekiyor. onemli olan cocuk istemediginiz sekilde korunmak, hemfikir olmak, gebelik olursa kurtaj yapabilecek biriyle birlikte olman. cocuk isteme ihtimali varsa karsi tarafin dogum kontrolune de guvenmeyebilirsin.
birileri kondom guzel demis de ona da katilamayacagim ama sartlar geregi neyse onunla idare edeceksiniz
0
ala09
(17.07.24)
"Çocuğun babası olmak durumunda kalır mıyım" mı??

Yani tohum sana ait olsun ama ürünü inkar et. Ben anlamadım, bence birlikte olma. Sana değil partnerine değil wğer dünyaya gelirse çocuğa yazık.
0
muhayyer divan
(17.07.24)
hamile kalmak o kadar kolay değil. hadi kalındı diyelim, hanım kişisi çok mu meraklı doğurmaya? hayat öyle uzun soluklu planlar yapılacak bişi değil. hamilelik riskinden çok hastalık riski var.

+ herkes
0
selam
(17.07.24)
Ne anlatıyorsun gülüm sen?
0
numlock
(17.07.24)
troll başlık sanırım.
0
xrated
(17.07.24)
(bkz: vazektomi)
0
peki madem
(17.07.24)
Abi ne alaka ya, yani birlikte olduğun kadını sırf hamile bıraktın ve çocuk doğdu diye niye baba olasın ki? Yani senin bunda ne gibi bir sorumluluğun olabilir. Baba falan olmazsın, amca olabilirsin ama. Ya da daha modern bir yaklaşımla teyze olabilirsin. Çünkü çok açık bir şekilde senden baba falan olmaz.

Çocuğun masraflarını niye üstlenesin abi, akıl var mantık var. Mesela lokantada yemek yedin, hesabı ödemek zorunda mısın? değilsin abi, sessizce sıvışabilirsin. Ya da araba sürerken birine çarptın ve öldü. Yine son sürat kaçabilirsin. Sen yaptıklarının sorumluluğunu alabilen bir insan mısın ki bunu alacaksın? Sana mı sordu çocuk doğururken.

Yani bence de işin gereği zor durumda kalmaman, bir çocuğun ortada kalmasından falan çok daha önemli olduğu buna ekstra dikkat etmelisin. hukuki olarak da ersan şen var avukat. böyle konularda uzman, ondan danışmanlık alabilirsin.
0
thracia
(17.07.24)
18-19 yaşındasın ve ilk tecrüben sanırım. Sen nasıl birkaç beraberlik sonucu baba olmak istemiyorsan partnerin de anne olmak istemiyordur merak etme. Zaten aklı olan hiçbir kadın tuzaklarla emrivakilerle çocuk sahibi olmaya çalışmaz. Sen korun sadece.
0
ruhen hastayim ben
(17.07.24)
hocam korun kafan rahat olsun. çok dert etme gerisini
0
kondansator
(17.07.24)
(18)

Içinde bulunduğunuz zamandan memnun musunuz?

sekizdokuzon
Ben çok doğru zamanda doğduğumu düşünmeye başladım. Seksenlerin sonunda doğdum, internetin doğuşunu gördüm. Ben mesela jetonla çalışan ankesörlü telefonu da chatgpt yi de biliyorum. Dünya uzerinde yaşamış insanların yüzde kaçı böyle bir gelişime şahit olmuştur? Özellikle y kuşağı olarak bayağı şans
Ben çok doğru zamanda doğduğumu düşünmeye başladım. Seksenlerin sonunda doğdum, internetin doğuşunu gördüm. Ben mesela jetonla çalışan ankesörlü telefonu da chatgpt yi de biliyorum. Dünya uzerinde yaşamış insanların yüzde kaçı böyle bir gelişime şahit olmuştur? Özellikle y kuşağı olarak bayağı şanslı olduğumuzu, özel bir nesil olduğumuzu düşünüyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(09.07.24)
Hala gençsin, sisteme gir bir yerinden. Değiştir. Her şey hızla değişiyor çünkü, bir rol kalabilirsin.
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.24)
Kapabilirsin*
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.24)
Ben bunca teknolojik ilerlemeye rağmen yanlış zamanda doğduğumu düşünüyorum. 91’liyim ve etrafımdaki yozlaşmış toplumu (kimine göre de bu benimdir mutlaka) görünce iğreniyorum bu çağdan.
0
m e b
(09.07.24)
Cep telefonu ve internet öncesi dönemi de yaşamış birisi olarak ben kendimi şanslı görüyorum.

Evrenin ve uzayın sırlarını öğrenemeyeceğim için de şanssız.
0
pispinti
(09.07.24)
84’lüyüm. Memnunum. 80-82’li olsam daha iyi olurmuş ama çok da önemli değil.
0
gabe h coud
(09.07.24)
sekizdokuzn başlıklarını 100 metre öteden tanımak
0
füt
(09.07.24)
83 lüyüm. Eskiyi de yeniyi de, Bir sürü şey gördük. Memnunum.
0
füt
(09.07.24)
@fut: <3
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.24)
sikinti yok - 1982
0
cooperr
(09.07.24)
Çok da değil, yapay zeka ve yeni teknolojilerin iyice yerleştiği bir zamanda doğmak isterdim.

Sanırım elektronik taş devrini yaşıyoruz biz. büyük ihtimalle kullandığımız her şey bir prototip olarak görülecek. :D
0
akhenaten
(09.07.24)
gelecekte doğmak isterdim bir üstteki arkadaşa katılıyorum
0
Hallegadola
(09.07.24)
84'lüyüm. Son birkaç yıldır maalesef dünyanın ve ülkemizin en rezil dönemini yaşadığını düşünüyorum. Ahlaki çöküş, insanların bencillikten artık çıldırmış olmaları, belirli bir kesimin hayatını mükemmel yaşarken, bir kesimin aç olması bak gerçekten aç olması, kadın düşmanlığı,hayvan düşmanlığı, doğa düşmanlığı, insanların kendini üstün tür olarak kabul edip diğer türlere zorbalık yapması, ormanların yanması, hayvanların öldürülmesi, işkence edilmesi vs. bak yazarken içim şişti off. Ben kendi yaşadığım dönem için konusabiliyorum tabi. Yani özetle doğmuş olmak istemezdim.
0
rock n roll
(09.07.24)
memnun değilim. benim memnuniyetsizliğim yozlaşma kaynaklı. eskiden de böyleymiş aslında ama şu an her şey çok daha görünür ve normalleştirilmiş durumda.
0
deartheodosia
(09.07.24)
81'liyim, yukarıda ki dediklerine ek olarak, ileride mars'da yaşam çalışmaları, astronomideki gelişmeler, tıptaki gelişmeler heyecanlandırıyor (gerçi banane'yse o ayrı) kimi şeyleri göremeyecek olmak (o zamana kadar toprak oluruz zate) üzüyor.

ek olarak; artık kimi şeyleri yaparken zorlanacak yada hiç yapamayacak kadar yaşlı olmamda üzüyor :D
0
selam
(09.07.24)
insanlığın tüm savaşlara, yıkımlara rağmen geçmişten günümüze hep ilerleme halinde olduğunu düşünüyorum. Yani arada ufak tefek dalgalanmalar olmakla beraber hep ileri yönde giden bir grafik. Geçmişin hiçbir döneminde doğmak istemezdim. Bu tarz sorulara verdiğim klasik cevap 2980'de doğmak isterdim oluyor. 2000lere girerken 4 yaşındaydım pek hatırlamıyorum, 3000lere girişte 20 yaşında olmak keyifli olurdu :d

yani geçmişten bugüne kadar düşünürsek memnunum ama gelecek açısından bakarsak geleceğin daha iyi olacağını düşünüyorum. En azından 200 sene sonra bile bugün yaşadığımız pek çok sağlık sorununu yaşamayacağımızı varsayıyorum.
0
nundu
(09.07.24)
Eski daha beterdi bence. bundan 300 yıl önce kadınlar savaş ganimetiydi. Tıp ileri değildi düşensene 1453 yılında bir yeniçerisin ve vucuduna ok saplanmış çok acı verici bir ölüm şekli. 70'ler,80'ler ve 90'larda da toplum yozlaşmıştı ama internet olmadığı için bilinmiyordu. mesela 90'lı yıllarda bizim mahallede bir erkek çocuğuna tecavüz edip kutuya koydular.

Fakat; 1950'lerde doğup 70'li,80'li,90'lı yılları yaşamak isterdim o zaman yiyecekler hormonsuzmuş kanser hastalığı yaygın değildi. Şimdi kanser grip gibi. İnsanlar şimdikine göre daha iyiydi birçok yönden.
0
komando kani var bende
(09.07.24)
Doksanlar özellikle kenar mahallelerde korkunçtu ya. Oturduğumuz mahallede sular sık sık kesilirdi, kapıya su tankeri gelirdi. Kadınlar birbiri üstüne çıkıp tankerin vanasindan bidonlara su doldurmaya çalışırlardı. Asfalt falan hak getire, sokak araları toprak yoldu. Üstleri başları çamur olurdu bütün kadınların. Allah'tan ben çocuktum o zamanlar, yetişkin olarak oralarda yaşamak annemin yerinde olmak istemezdim.
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.24)
Şimdi yaşamasam 1900'lerin başında ama varlıklı bir ailede yaşamak isterdim ben de. Okuma yazma ve yabancı dil bilmek ve sürekli gazete okumak isterdim. Özellikle o iki dünya savaşı arasındaki dönemde herhalde dünyanın görüp görebileceği en büyük dahiler yaşamış. Atatürk'le, Freud'la, Einstein'le ve daha nicesiyle aynı çağda yaşayıp bu insanların yapıp ettiklerinden haberdar olmak ne demek. Dönem kıyafetleri de aşırı elegant artı olarak :p
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.24)
(33)

Konserde Laf Atma

steelseries
Selamlar, Kaç yıldır buradayım, ilk kez gönül işleri için soru soracağım.Eşimle geçenlerde bir konsere gittik. Güzel içki içtik, konserden keyif alacak kıvama geldik, önlere doğru da geçtik. Bir noktada eşimin yanımızdaki bir adama laf attığını gördüm, ne dediğini duymadım. Laf attıktan sonra adam s
Selamlar,
Kaç yıldır buradayım, ilk kez gönül işleri için soru soracağım.
Eşimle geçenlerde bir konsere gittik. Güzel içki içtik, konserden keyif alacak kıvama geldik, önlere doğru da geçtik. Bir noktada eşimin yanımızdaki bir adama laf attığını gördüm, ne dediğini duymadım. Laf attıktan sonra adam sürekli eşimi kesmeye başladı. Birkaç defa baktıktan sonra bakışlarımı diktim, benim baktığımı anlayınca kesmeyi bıraktı ama yine de uzağa gitmedi. O aşamadan sonra konserden bir gram keyif alamadım.

O akşam konuşmadım hem sinirli olduğum hem de konser keyfini baltalamamak için, ertesi gün eşimin tanımadığı kişilere laf atmasının beni rahatsız ettiğini söyledim. Eşim böyle konser ortamlarını kendiyle benzer şekilde düşünen ve kendisini rahat hissedebileceği bir ortam olarak gördüğünü, o yüzden böyle bir şey yaptığını ve yaptığı harekette bir yanlışlık olmadığı söyledi. Olayı kendi açımdan anlattım, ona güvenmem gerektiğiyle alakalı diretti. Attığı laf: yanımızdaki kişi çok coşkuluymuş, "x grubunu çok seviyorsun herhalde" dediğini söyledi. Bunun karşı taraftan flört başlangıcı gibi algılandığını, o yüzden o aşamadan sonra sürekli tetikte olduğum için konserden keyif alamadığımı, eşimin bunun farkında olup zaten böyle bir şeyi yapmamasını beklediğimi söyledim. "Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" dedi. Böyle diyerek bana hakaret ettiğini söyledim.

Şimdi durum şu ki aslında eşimle bu olay olana kadar birbirimize güvendiğimiz, sevgi dolu bir birlikteliğimiz vardı. Eşim laf atsa da atmasa da başkalarının ona yürüyebileceğinin farkındayım, ben olsam da olmasam da yürünebileceğinin farkındayım, eşimin de uygun cevabı vereceği konusunda içimde bir çekince yok. Öte yandan durduk yere neden böyle bir hareket yaptığını da anlamıyorum ve içimde ona olan güvenin azaldığını hissediyorum.

Daha önceden(en az 10 yıl önce) o dönemki kız arkadaşımdan benzer ortamlarda bana güven dediği ve aldatıldığım bir durum yaşadığım için konuyu doğru değerlendirememe riskim var. O yüzden siz sevgili duyuruculardan objektif görüşlerinizi rica ediyorum.
0
steelseries
(30.06.24)
Çok çetrefilli. Kaç yıllık ilişki, kaç yıllık evlilik, bunlar da önemli ama benim tavsiyem, eğer içki içince olduysa bu, içki içip eğlenmeye gitmeyin. Bu elbette ideal taktik değil ancak eğer bahsettiğiniz gibi konuştuysanız eşiniz sizin kadar uzlaşmacı görünmüyor. Siz yine de çok üstelemeyin derim.
0
prole
(30.06.24)
Ya dur hocam saçmalama ne güven azalması falan. Hiç girme o kafalara, gayet olağan bişey olmuş. Ben okurken bunaldım, insanları biraz özgür bırak. Eşim diyorsun, bırak en rahat senin yanında olsun.
0
hops
(30.06.24)
İlişki 6 yıllık, evlilik de 2 yıllık. Daha sonra eşim "seni ne kadar çok sevdiğimi zaten biliyorsun, seni zor durumda bilinçli bırakmam" gibi şeyler söyledi onu da ekleyeyim.
0
🌸steelseries
(30.06.24)
Eşinle ilgili bir şey yazmamışsın. Yani, adam eşine bakmış ama eşin dönüp konsere devam etmiş sanırım. Yani gittiğiniz grubun/kişinin konserine bağlı temelde tabii ki ama eşine, konser zamanında söyleseydin daha iyi olurdu bence. Çünkü eşin flört etmek için değil aynen dediği gibi "böyle konser ortamlarını kendiyle benzer şekilde düşünen ve kendisini rahat hissedebileceği bir ortam olarak gördüğü" için yandakine bir şey demiş olabilir. Yani flörtöz olmadan bu şekilde laf atmış (ingilizcesi "banter" olan, "catcall" olan değil) olabilir. Bunda da bir sorun görmüyorum. Orada uyarsan veya eşinin da baktığını yakalasan farklı olurdu tabii ki.

Özellikle metal konserlerinde çevredekiler ile böyle laf atıp arkadaş grubunu kalabalıklaştırma, birlikte eğlenme, arkadaş edinme ya da sadece laf edip/sokup/atıp ne oluyorsa karşılığı işte sonra yoluna devam etmeyi yeterince tecrübe ettik. Yani her cümlede flört dememek lazım.

"Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" cümlesi, senin canını sıkanı anlamadığını gösteriyor ama.
0
nawar
(30.06.24)
Evet eşiniz tepkisini normal bulan olur bulmayan olur. Değişir. Sorulması gereken soru şu: aynı şeyi siz yapsaydınız eşiniz size ne derdi? Kızar miydi yoksa sorun etmez miydi. Bunun cevabı da sizin tepkinizi ortaya koyacak. Ama bana sorarsanız benim başıma gelse pek hoşuma gitmezdi eşimi sakince uyarırdım.
0
olsun demekte zor artik
(30.06.24)
@nawar eşim konserle ilgiliydi, o yüzden keyfini kaçırmak istemedim. Kendi hislerimi de anlatmam lazım ki bir noktada ortak bir yol bulalım, ertesi gün konuştum o yüzden.
0
🌸steelseries
(30.06.24)
Evlilik biraz da böyle göze soka soka sosyal flört etmekten kendini alıkoymaktir. Sınırları biraz zorlamış eşiniz ama gerekli tepkiyi gostermissiniz gibi de geldi. Tekrarı olmaz.
0
sekizdokuzon
(30.06.24)
yandakiyle konuşmayı gerektirecek bir durum olsa okey ama "x grubunu çok seviyorsun herhalde" öyle bir laf değil.

Sen bir ortamda yandaki kadınla böyle iletişim kurmaya çalışsan o ne düşünür bunu sorabilirsin. Dışarıdan flört gibi görünüyor bence. Ha bilmemkaç yıllık evliyiz flörtü özledik gibi bişey varsa bu da konuşulup çözülmeli.
0
nhk ni youkosu
(30.06.24)
Eşin konserle ilgiliyken yanda kendini kaptırıp coşan birini görüp böyle söyledikten sonra da konsere devam ettiyse bir sorun yok bence. Zaten belli ki flört etmemiş, laf sokmuş hafiften. Konsere ve konser ortamına bağlı olarak gülüp geçebileceğin bir şey diye düşünüyorum. Burada flört çıkarmak istese mutlaka konser bitmeden 2. cümle ya da en azından bakıştığı bir etkileşim çıkardı.

Adamın dönüp birkaç defa baktığını söyleyebilirsin konsere odaklı eşine. Kavga başlatıcı tonda söylemediğin sürece sorun yok. Zaten ya "boşver sallama" derdi ya da rahatsız edici şekilde devam ediyorsa yer değiştirmenizi o isterdi.
0
nawar
(30.06.24)
Böyle bir durumda ben kendimi gavat gibi hissederdim.
0
ferenc
(30.06.24)
Ben de orda burada, dolmuşta bile tanımadığım kişilerle konuşurum, olaylara yorum yaparım filan. Yani buna yatkın bir karakterim var da kendimi kontrol edip susmaya çalışıyorum. Eşiniz, dediği gibi konser ortamında bir kalite benzerliği olacağı düşüncesiyle boş bulunmuş. İyi bir insan olduğu izlenimine kapıldım, kasıntı değil en azından.
Siz de adamın flörte kalkışabileceğini hissettiğiniz için tedirgin olmuşsunuz, o bakımdan bir şey diyemem ama çok uzatacak bir şey değil sanki.
0
firez
(30.06.24)
ben olsam konuşurdum çünkü şahsen benim kabul edebileceğim birşey değil yada ben bu çağın insanı değilim.
0
baldan kaymak
(30.06.24)
Flört seviyor ablam. Sen olmadığında neler yaptı, yapıyor.
0
gabe h coud
(30.06.24)
Alkolün etkisiyle böyle bir şey söylenmiş olabilir. Ben de evliyim. Eşim bu şekilde karşı tarafla konuşsa bozulurum ve senin yaptığın gibi ertesi gün sorarım nedenini ve alkole de vererek anlayışla karşılarım fakat eşinin "... senin bulunduğun yerlerde yapmam" Sözü asla kabul edilebilir bir şey değil. Yanında olmayınca yapacak mı yani. Bu anlam çıkıyor. Bu aynı zamanda konserdeki sözün de alkolün etkisiyle söylenmemiş olduğu anlamına geliyor. Yani ertesi gün yaptığı konuşmayi bana yapsa ben bir daha gözüm kapalı guvenmezdim ki gerçekten de insan karşısındakine güvenmemeyi.

Ee şimdi ne olacak. Bir şey olmayacak tatsız bir gün geçip gitmiş oldu. Bundan sonra yapacağınız şey evli bir kişi olarak söylüyorum kesinlikle gözü kapalı güvenmemek. Bir insan kapıyı aramamali. Ben şunun için dedim böyle bir amacım yoktu vs bunlar lafın boku. Kapıyı aralarsan eğer o kapıdan girmek isterler.
0
dedeminhirkasi
(30.06.24)
Sen ordayken bile sürekli dönüp bakan adam, sen orda olmasan bu lafın üstüne konser bitene kadar dibinden ayrılmayacaktı muhtemelen. Bu kapıyı açması hoş değil bence.

Bazı şeylerin teknik açıklaması olmuyor malesef, sen orda rahatsız hissettiysen, ortada rahatsız olacak bir şey var demektir. Kadınlar bu konuda daha mahirdir oysa ki. 100 kişinin arasından sana ilgi duyabilecek kişiyi sezebilirler. İş kendine gelince salağa yatmış bence. Bir de üstüne üstlük 'senin yanında yapmam' diyerek restini çekmiş. Biraz daha alttan alıp, seni anlamaya çalışabilirmiş.

Modern olacaz diye sezgisel hislerimizi kenara bırakmamalıyız.
0
bambaleyo
(30.06.24)
Tam olarak nasil flört oluyor anlamadim bile. Esiniz yabanci mi? Turkiyede insanin insanla muhabbet kurmasi muthis zor ya. Ne desen flort saniyorlar, normal sohbet edilemiyor herhalde. Dumduz laf etmis niye flort olsun durduk yere? Hem de yaninizda.. Bir de adami kim bilir arkanizdan neler yapiyor diye doldurmuslar. Hocam hem ortamina uygun hem de zaten hicbir anlami olmayan, dumduz, insanin insana karsi kurabilecegi herhangi bir cumleden biri. Baska hal hareket de gormemissiniz zaten esinizden yana. Bence buyutmeyin ne kendinizi uzun ne esinizi uzun. Tanimadigimiz insanlarla da sohbet edebilmeliyiz, cevremize bu kadar kapali olmamaliyiz ya avrupa'da hic tanimadigin insanla da sohbet ediyorsun kimse garipsemiyor da ya bu bana yuruyor diye kendini sisirmiyor da. Belli ki esiniz de boyle medeni biri. Tebrikler.
0
nic cage
(30.06.24)
Eşiniz yanlış yapmış. İçkinin etkisiyle böyle bir laf atma hareketi olabilir ama ertesi gün siz konuyu tartışırken "tamam senin bulunduğun yerde yapmam" demesi bence kavga sebebi.

Güveniniz azalmasın ama bu anlayışsızlığın temelinde ne yatıyor onu arayıp bulmanızı tavsiye ederim.
0
pispinti
(30.06.24)
Bütün aldatmalar böyle başlar.

Abla fikren yeni denizlere yelken açmış.
0
Yourcousinmarvinberry
(30.06.24)
@ nic cage örnek gösterdiğin kültürle olayın yaşandığı ülkenin kültürleri farklı. İnsanların düşünceleri de bu nedenle çok farklı. Evet eşi yabancı olsa o zaman normal karşılanır. Doğup büyüdüğü kültürde gayet normal görülür fakat bu ülkede dediğin şeyi normal karşılayana gülerler sadece.
0
dedeminhirkasi
(30.06.24)
Aşırı elit ortam dışında alkol mekanı her zaman riskli bizim gibi ortadogu kafasındaki ülkelerde.

Ve bizim gibi ortadogu kafasında ki ülkelerde kadının tebessüm etmesi hatta adres sorması dahi erkeğin testesteronu yükseltiyor.

Eşiniz ülke gerçekleri bildiği halde bir erkeğe nasıl davranması gerektiğini mesafe koyması lazım geldiğini önemsemiyorsa....

Bu sorun ciddi bir sorun. Eşiniz kötü niyetli olmasa bile erkek beyni böyle düşünmüyor saçma sapan bir şekilde takıntı haline getiren idiotlar sapıklar var bu ülkede.

Sizi üzmek istemiyorum Eşiniz düşünce tarzını değiştirmedigi sürece siz günün birinde üzüleceksiniz aldatma anlamında söylemedim. Bu davranış şekli takıntılı birini ailenize musallat eder.
0
Fritz-X
(01.07.24)
aynı kültür gurubundan kişilerin olduğu konserlerde sağla solla sohbet etmek çok olağan bir şey, çoğu zaman keyifli de oluyor. ama "x grubunu çok seviyorsun herhalde" cümlesi sanki yaşça küçük ya da şirin bulduğu birine sohbet başlatmak için söylenen bir cümle gibi. ben anlamsız buldum. fakat bu noktada içinizi kemirecek bir şey henüz tam olarak var diyemem, her şeyin anlamlı olması gerekmiyor çünkü. bence sorun aldatmak sorunu değil, aranızda iletişim sorunu var. şöyle ki; öncelikle o kişi konser boyu eşinize baktıysa emin olun eşiniz bunu farketmiştir. bir cümleden sonra hiç bakmadıysa, bunu bir oyun haline getirmiş bile olabilir, tekrar not düşeyim ben eylemleri tartışmıyorum. demek istediğim şu ki, bunu bilmesine rağmen siz ona rahatsızlığınızı dile getirdiğinizde sizinle empati kurmaya yanaşmaması. bunun sonuçlarını anlamıyor olabilir, bence sakin bir zamanda bu durumun sizin iletişiminize kalıcı zarar verebileceğini ona açıkça anlatmalısınız.

"Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" cümlesini ise kırıcı buldum. ya gerçekten yaptığı şeyi hiç sorun etmeyeceğinizi düşünüyor ya da bilemiyorum. üzüldüm. eşiniz gibi insanlarla tanıştım, kafaları nasıl çalışıyor tam olarak bilmiyorum ama muhtemelen sizin dert ettiğiniz konularla ilgili (aldatmak gibi) bir niyeti yok. kendini değiştirmeyecek. bunu kabul ederek yola devam edebilecekseniz edin, yoksa üstüne düşünmeye devam eder kafaya takarsanız deli olursunuz
0
her giriste sifresini unutan adam
(01.07.24)
@Nic cage güzel ifade etmiş.
Ben yorumları hayretle okudum. Tamam bir acayip toplum olduk, tedbirli davranalım ama bir insanın bir insana iki çift laf etmesinde ne var gerçekten anlamadım. Dehşet içindeyim. Bir de güvensizlik ve aldatma korkusu içinde herkes, bana normal gelmiyor.
0
firez
(01.07.24)
Evlendikten sonra bende hoş karşılamazdım,
Sosyalliğin biraz kısıtlanması gerekiyor evlendikten sonra,
Birdenbire türeyen arkadaşlar bu şekilde olup aradaki güveni zedeler bencede.
Kadın yaptığının doğru olduğunu düşünüyor bu sebeple kafasında bir sorunlar var belki ufak tefek arkadaş/sohbet eksikliği yada başka bir şey kadınlar daha iyi analiz eder gerçi.

Ülkemizde şöyle bir durumda var eşit olalım sende birine böyle laf atıp tanışabilirsin dese,
Erkeğin attığı 100 laftan 1tanesi ile tanışırken
Kadının attığı 100 laftan 99uyla tanışır bu sebeple bu konuda eşitlik adaleti getirmez.
0
kararsızataletfilozofu
(01.07.24)
Yorumları okuyunca yaşlandığımı hissetim. Bence bildiğin redflag bu.

Ben evli insanların evlilik sonrası karşı cins arkadaş edinmesine karşıyım o sebeple sosyalleşmeyi de normal bulmuyorum.
Hele yanımda eşim varken erkeklerle diyaloga bile girmem. Sonra adam sizin hikayede olduğu gibi bir ışık görüp dönüp bakar, kocam fiziksel kavgaya girmeye kalkar filan? Ne gerek var ki sırf iki saniyelik cümle söyleyeceğim diye. Anlamsız yani.
0
Gradient_tabanlı_mor
(01.07.24)
ben böyle bir lafı hemcinsime atardım sanırım. insanlarla konuşmayı severim. yanımda içe kapanık ya da modu düşük minnoş bir kız varsa böyle bir laf atardım diye düşünüyorum.

aynısını bir erkeğe yapsam eşim beni o ortamda bırakır giderdi heralde
0
Hallegadola
(01.07.24)
"Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" şu cümleden sonra sükunetinizi koruyabilmenizi gerçekten takdir ettim.
0
WithWorth
(01.07.24)
Hoş değil. Bir arkadaşım da böyle, zaten aldatıyor adamı da.
0
Kahvedesu
(01.07.24)
böyle durumlarda kenarda durup bakışmaya gerek yok, yapılacak doğru davranış muhabbete dahil olmak, varlığını bakışların yerine dahil olarak gösterirsin. aradaki muhabbetin seviyesini dengeleyebilirsin, istediğin gibi yönlendirebilirsin, hatta gel bi içecek bişiyler alalım diye uzaklaştırabilirsin. bu davranışla hatunun gözünde de 10 numara 5 yıldız olmuş olursun.

rahatsız olmuşsun belirtmişsin, bir şeyleri dayatmaya, açıklamaya, rahatsızlığını haklı göstermeye gerek yok, bir dahaki sefere yine böyle bişi olursa bu da eşim diye tanıştırır zaten.

güven azaltacak bir şey yok.
0
selam
(01.07.24)
Esin istemeden karsi tarafin flort olarak algilayacagi bir sekilde farketmeden konusmus olabilir ancak senin bozulmani onemsememesi ve senin bulundugun yerde yapmam demesi direk sari kart.Daha ciddi bir konusma yapardim
0
turkuaz
(01.07.24)
10 üzerinden 9 faul bir hareket bence. kendinizi sorgulamayın. evli bir kadın hareketlerinde son derece dikkatli olmalı, günümüz poligamik piyasasında sadakat iddiası taşıyan bir ilişki içinde ise , karşı cins ile en ufak bir flörtöz temas içinde olmamalıdır. ben bekar bir adamım,sevgilim ile ayrılık aşamasında bir noktadayız. onun olmadığı bir konserde çektiğim videoları instagramdan ekleşip göndermemi isteyen bir kadın oldu, airdrop varsa gönderebileceğimi yoksa instagram hesabıma ekleyemeyeceğimi söyledim geçtim.
0
loch ness
(01.07.24)
Kültür, orta-doğu, alkol falan diyen arkadaşlar 30+ yaşındayım herhalde liseden beri konserlere gidiyorum 276937 defa denk gelmiş hatta parçası olmuşumdur bu tarz şeylerin. İki tarafın da içinden gelirse yine benzer şekilde iletişim sonrası yürümek isteyen, istediğine yürür ama aksi halde geçer gider öyle.

Evet, kadın adres sordu diye adrese birlikte gideceklerini sanıp tahrik olanlar var. Bu tipler ABD'de de var ama neyse konu değil. Yine de eşinin belirttiği gibi, iki insan arasında "acaba ekmek çıkar mı?" amacından farklı iletişim kurulması gayet normal bir şey.

Burada, şu duyuruda "Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" cümlesi dışında dert edecek bir şey yok. O cümle de iletişim sorunu sebepli olabilir. Tartışma başlantıcı/başlangıcı diye moderasyon uyarısı yememek için detaya girmedim ama sakin! Sosyal medyanın "kadın-erkek seks dışında hiçbir sebeple hiçbir etkileşime gir(e)mez" havasına açmayın yelkenleri. Adamın kafasına kurt düşürme çabasının evliliğe de duruma da faydası yok. Tabii duyuru sahibi de çekinmeden, net ve zamanında belirtsin sıkıntısını.
0
nawar
(01.07.24)
abi 10 üzerinden 10 ofsayt. attığı lafta cok sacma yani. eşinin laf attıgı adam nasıl biriydi peki? cok mu yakısıklıydı? hadi böyle şişko kel birine dese anlarım. o adam sen olmasan eşinle işi konserde bitirirdi.
0
sizofren06
(01.07.24)
tam olarak özrü kabahatinden büyük ifadesine denk gelen bir olay.
durduk yere başkasına laf atması ofsaytsa da, duruma göre kabul edilebilir. sevgili ya da evliyiz diye sosyal ortamlarda hiç sohbetimiz olmayacak ya da arkadaşlık kuramayacak değiliz, ancak bu örnekteki bu tavır biraz gereksiz gibi. büyütülecek bir şey değil, siz de büyütmemişsiniz zaten. rahatsız olmuş ve söylemişsiniz. bunu anlaması ya da rahatsız olunabilecek bir durum olduğunu bilmesi gerekirdi.

ancak onu geçtik "senin olmadığın yerde yapmam" ifadesi daha bi rahatsız edici. sizi ya da sizi rahatsız eden şeyin ne olduğunu pek anlamış gibi değil.
0
biseysorcaktim
(01.07.24)
(15)

Kedim herkese saldırıyor

kaptan maydanoz
Daha önce de bu konuda konu açmıştım ama artık çaresiz kaldık. Lütfen anlayan birisi yardım edebilir mi? 4 yaşında kısır erkek kedim eve gelenlere saldırıyor. Ara sıra ailelerimiz eve kalmaya geliyor her seferinde birini yaralıyor. Tıslıyor, düşmanca saldırıyor. Şimdi bebek bekliyoruz ve annem/kayın
Daha önce de bu konuda konu açmıştım ama artık çaresiz kaldık. Lütfen anlayan birisi yardım edebilir mi?

4 yaşında kısır erkek kedim eve gelenlere saldırıyor. Ara sıra ailelerimiz eve kalmaya geliyor her seferinde birini yaralıyor. Tıslıyor, düşmanca saldırıyor.

Şimdi bebek bekliyoruz ve annem/kayınvalidem bebeğe bakmak için gelecekler ama korkudan gelemiyorlar. Bir de bebeğe saldırır diye de korkuyorum.

Kedimden vazgeçmek istemiyorum, nasıl bir çözüm bulabiliriz?
0
kaptan maydanoz
(28.06.24)
Yabani bir cins olabilir (bazi tekirlerde ve sarmanlarda var bu, bildigim 2 ev kedisi var boyle giremiyoruz eve)
Bir tanesinde vet, bu cins olarak vahsi, yapacaginiz bir sey yok. Ya bos bir alana (orman gibi) birakacaksiniz ya da boyle yasayacaksiniz demişti. Birakmadilar tabii ki ama eve de gidemiyor kimse.

Hayvanin saldirganlik nedeni alanini “dusmanlara” karsi korumak olabilir. Profesyonel ve (ben cok inanmiyorum ama) kedi davranislari alaninda calisan bir veteriner bulabilirseniz belki destek olabilir.
0
mor oje
(28.06.24)
@mor oje, evet olabilir. Düzeltme yöntemi nedir acaba.

Bir de bana ve eşime hiç yapmıyor bunu sadece eve gelenlere yapıyor. Evde kalan misafir 5 6 günden fazla kaldıysa saldırıyor. Kısa süreli gelenlere bir şey yapmıyor.
0
🌸kaptan maydanoz
(28.06.24)
bebek eve gelmeden bebeğin kokusu geçmiş bir kıyafeti kediye koklatın ve sonrasında bunu yapmaya devam edin. bebek eve gelince direk kedi ile karşılaştırmayın 1 hafta ayrı odalarda kalsınlar.
instagramda beneklimorkedi hesabı ile iletişime geçin kendisi iyi bir hocadır ondan yardım alın.
lütfen çocuğu ormana sokağa bırakmayın lütfen! ev kedileri dışarda ilk günden ölüyor, bu vebal ile yaşamayın.
0
eja
(28.06.24)
Valla duzeltme yontemi var mi bilemem, dedigim gibi 2 kedi ornegi var bildigim, duzelmedi. Uzun sure kalanlar enteresan bir ayrimmis ama alanini korumak derken sizi de dahil ederek ailesini/yuvasini koruma refleksi gosteriyor gibi geldi bana. Bi cozum var mi kalici, hic fikrim yok. Belki vetler bi fikir verebilir. Yardimci olmak isterdim ama maalesef :/
0
mor oje
(28.06.24)
Maalesef kedilerin her biri farklı karakter sahibi ve sahip oldukları karakterleri değişmiyor, benzer bir durum maalesef arkadaşlarımızın başına da geldi ve biraz can sıkıcı bir durumla karşı karşıya kaldılar yeni doğan bebeğin yanağını dişlerini geçirerek ısırdı hayvan o yüzden kesinlikle bebeğiniz ile kedinizi yalnız bırakmayın(arkanızı bile dönmeyin). Bir süre gözlemleyebilirsiniz ama tavırları hala vahşi ise bir tercih yapmanız gerekecek maalesef...
0
apocalipy
(28.06.24)
kedilere fısıldayan adam? youtube'da aratınca videoları falan çıkıyor
0
selam
(28.06.24)
Allah Allah olacak şey deyil. Halbuki müthiş evcil 'hayvanlar' neden böyle oldu ki. Çok ilginç. Çok şaşırtıcı. Bak sen Allah'ın işine.
0
pavlis
(28.06.24)
Bebeginize de saldıracak tecrübeyle sabit. Sahiplendirin
0
limonlu eksi
(28.06.24)
Kediyi postalayın. Her kedi aynı değil maaelesef. Bu kediyle bebeğin aynı evde olması hiç sağlıklı değil.
0
adwokat
(28.06.24)
Jackson Galaxy’nin programının bir bölümünde saldırgan kedi için yüksek kaçabileceği, evi yukarıdan ve uzaktan izleyebileceği alanlar yaratmışlardı. Adam kedinin kendini güvende hissettiği alan yok, tedirgin vs. demişti. Bölümü bulabilirsem, gönderirim. Umarım çözüm bulabilirsiniz.
0
boyalı kuş
(29.06.24)
Bahsettiğim bölüm 22. dakikadan itibaren başlıyor.

youtu.be
0
boyalı kuş
(29.06.24)
Kediyi postala
0
Zetnikov
(29.06.24)
Veteriner gözetiminde antidepresan, sakinleştirici gibi şeyler denemişsinizdir sanıyorum ama gene de söylemek istedim. Ayrıca Feliway diye bir şey var, bazı kedilerde işe yarıyormuş ama en az 3 ay kullanmak gerekli sanırım fayda ediyor mu etmiyor mu görebilmek için.
0
inawen
(29.06.24)
Bizim dünyalar tatlısı sakin kedimizi bile bebeğimiz olursa onunla yalnız bırakmayız.

Siz siz olun bize yapmıyor vs. güvenip de çocuğunuzla oynamasına, gözetiminiz altında da olsa yakın olmasına izin vermeyin.

Sonra çok pişman olabilirsiniz.

Belli ki "evcil" değil baktığınız hayvan.
0
chicha_v2
(29.06.24)
Bugün veterinere götürdüm ve böbrek rahatsızlığı varmış. Bu da agresif olmasına sebep olmuş olabilir dedi.
Tedavi sonrası daha sakin olacağını düşünüyorum.

Kedimi sahiplendirmek şu an için bir seçenek değil.
0
🌸kaptan maydanoz
(30.06.24)
(3)

Chatgpt - yazılımda yardımcı olarak

tchuck
ben bi süredir chatgpt'yi asistanım gibi kullanıyorum ama biraz amatörde kullanıyorum sanırım.yani örneğin bnim bir projem var; diyelim ki "user" sürecini yapacağım. bunun için;controller, model, action, validation rule, route ve viev dosyası oluşması gerekiyor.bunların hepsinin standardları benzer.
ben bi süredir chatgpt'yi asistanım gibi kullanıyorum ama biraz amatörde kullanıyorum sanırım.

yani örneğin bnim bir projem var; diyelim ki "user" sürecini yapacağım. bunun için;
controller, model, action, validation rule, route ve viev dosyası oluşması gerekiyor.


bunların hepsinin standardları benzer. yani ben yalnızca chatgpt'ye migration dosyamı ilettiğimde, buna uygn olarak tamamını üretebiliyor.

ama ben bunu talep ederken işleri her seferinde fazla karıştırıyorum. işte eksik namespaceler iletiyorum, eksik talepte bulunuyorum bazı dosyaları yüklemeyi unutuyorum vs.

ya işi özeti şu;
ben chatgpt'ye yaklaşık tüm projemi yükleyip. "chatgpt böyle bir projem var. bundan sonra senden yeni bir entity istediğimde bu mimariye uygn olarak dosyalarımı hazırlar mısın" diyebiliyor muyum? böyle bir opsiyonu var mı bu arkadaşın?

daha önce dosyalarımı yüklemeyi denedim, tek sefrde 10 dosyaya izin veriyor sanırım. ve daha kötüsü şu ki; dosyalarımın hiçbirini doğru okyamamıştı.

"chatgpt aşağıda migraiton dosyam var, buna uygun olarak order entitysi oluşturur msuun" dediğimde genel mantığı hazırlamasını isteyebilior muyum yani? zaten hiçbir koşulda kusursuz bir şey çıkarmıyor ama çoğu ayak işinden kurtarıyor beni.

böyle bir komple dosya veya komple proje yükleme opsiyonu var mı?
0
tchuck
(27.06.24)
direk gpt'yi bu şekilde kullanmasam da benzer şeyler yapıyorum, problem zihnindeki düşünceleri detaylı yazacak kadar sabrımızın olmaması, hızlıca olsun bitsin bizim zihnimizdekini anlasın istiyoruz, oysa azcık sabır ile detayları vererek istediğin noktaya getirebiliyorsun.

istediğin noktaya getirdiğin pencereyi kullandığın sürece daha önceki direktifleri kullanır.
0
selam
(28.06.24)
Denemedim ama bu yeni GPT yaratma işi bu sizin istediğinizi yapıyor olmalı.
"Create GPT" ona tüm kuralları, projeyi tanıtın ve her seferinde kullanın.

@selam ben çok sabır ve bol detay vererek script yazdırıyorum, bazen beni çıldırtıyor. Sizin dediğiniz kadar kolay olmuyor o iş, en azından benim için.
0
michael_knight
(28.06.24)
custom gpt deneyecektim ama 20 dosyadan fazlasına izin vermiyor. bu da projenin %3üne falan tekabül ediyor. başka çözüm lazım heralde. nyse artık
0
🌸tchuck
(29.06.24)
(12)

işinizi kötü yaptığınızı düşündüğünüz zamanlar?

mizore
merhaba. özellikle bugün kendimi çok kötü hissediyorum çünkü benim yaptığım iş hiç beğenilmedi ve artı yük çıkarttı diğer kişilere. iş arkadaşım konuşmaların ekran görüntüsünü atmış, kötü şeyler söylenmiş benim sunduklarımla ilgili (bu kadar hakaret edeceklerini düşünmemiştim) ve haklılar. son zaman
merhaba. özellikle bugün kendimi çok kötü hissediyorum çünkü benim yaptığım iş hiç beğenilmedi ve artı yük çıkarttı diğer kişilere. iş arkadaşım konuşmaların ekran görüntüsünü atmış, kötü şeyler söylenmiş benim sunduklarımla ilgili (bu kadar hakaret edeceklerini düşünmemiştim) ve haklılar.

son zamanlarda psikolojim yerle bir, işimi de etkiliyor...

böyle durumlarınız oldu mu? çünkü bunu kabul eden tek kişi benmişim gibi hissediyorum; diğer herkes mükemmel işler yapıyor ve en rezil benim..

biraz dertleşebilir miyiz?
0
mizore
(26.06.24)
Arada olabilir böyle şeyler, çok insani. Kötü şeyler söyleyenlere aldırma haklı falan da değiller.
0
rock n roll
(26.06.24)
anlayamadım, bir yerde senin hakkında dedikodu dönmüş ve sana hakaret var ve haklıla diyorsun.
bence değiller.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.06.24)
teşekkür ederim anlayışlı yaklaşımlarınız için.<3

hep mesaiye kalındı son zamanlarda, o yüzden herkesin stres seviyesi yüksek. ben onlar kadar kalmadım, aralarında biraz stres atmalarını (aralarında olmayan kişiye doğru) objektif baktığımda anlayabiliyorum, ama çok dokundu.
gerçekten haklı oldukları için dokundu. ilk başta kabul etmek istemedim, ego yapıp kendi içimde onlarda suç buldum ama bildiğiniz sorun bende. düzeltmeye çalışıyorum şimdi.

arkadaşımın bana ekran görüntüsünü atma sebebinin de (normalde asla yapmaz) "kendine gel, düzgün yap işini çünkü bizi de etkiliyor" alt temalı olduğunu düşünüyorum.

ama beynim almıyor bazı şeyleri, son bir aydır rezil durumdayım.

iş beklemiyor, kendime gelmem lazım. nasıl yapacağım bunu?
0
🌸mizore
(26.06.24)
sebebi nedir, düşündün mü? daha önce yoktu, şimdi neden böyle bir performans düşüşü yaşıyorsun? temel sebebi bulabilirsen onun üzerine çalış. özel hayatında bir sorun yoksa mesai yapacaksın. çıkma ofisten. üretken ol.
0
gabe h coud
(26.06.24)
Yorgun musun? Belki de dinlenmeye ihtiyacın vardır.
0
rock n roll
(26.06.24)
günlük hayatımı yerle bir eden bir sağlık sorunu yaşadım, rapor ve izin almak zorunda kaldım. bayağı azalsa da, psikolojik olarak etkisi devam ediyor.

deniyorum @gabe h coud teşekkür ederim. başaracağım ama bugün.. of bugün çok karanlık geçti.
0
🌸mizore
(26.06.24)
Hasta olmuşsun. Çok geçerli bir başarısızlık sebebi. Hasta olmasan da başarısızlık hakkın var. Çok değil yeteri kadar çalış. Hastalıklar aslında alarm, kendini dinlemen ve dinlendirmen için uyarı. Diğer kişiler de sadece kendi üzerlerine düşeni yapsın ek iş almasın. Benim bildiğim arkadaşın hata yaptığında üzerini örtmeye çalışırsın, açığa vermezsin. Ah bir hata yapsa da keşke diye beklemezsin.
0
rock n roll
(27.06.24)
@rock n roll, çirkin ağlattın beni. empati yüzü görmek o kadar iyi geldi ki. teşekkür ederim.

arkadaşımın konusunu şuan yargılarsam yanlış olacak. olaylar soğuyunca düşüneceğim. şuan hala çalışıyorlar, ben de ayrıca.

umarım insanlar senin yaklaştığın gibi hep anlayışla yaklaşırlar sana <3
0
🌸mizore
(27.06.24)
Oluyor ya ben de götümü yırtmama rağmen terfimi engelleyecek performans notu verdiler. Bir taraftan bakınca haklılar dedim ama bir yandan da elimden geleni yaptım (kimsenin beklemediği mesailer, hafta sonu çalışmaları, eğitimler vs.)

Şu an çok daha rahatım mesela, o stres zamanlarında yapamadığım şeyleri yapıyorum. Yapamadığımda ekiptekileri darlıyorum yardım istiyorum kendim debelenmiyorum.

Sen de elinden geleni yapmışsındır eminim. Hafta olduğunu falan söylüyorsun, normal yaşamı etkilediği gibi iş hayatını da etkiliyor gayet normal.

Düzgün bir ekipteysen ve ileride telafi edersen şu an söylenenler yerini tam zıttı söylemlere bırakabilir. He iş hayatı bu dedikodular, kötü niyetli insanlar hep var, var olacak. Sen sağlığından olma, elinden geleni yapmaya devam et.
0
chicha_v2
(27.06.24)
en rezil benim düşüncesi şu anki ruh halin ile alakalı, eğer hep kötü olsaydın hep kötü olurdu seni orada çalıştırmazlardı.

kötü yorum yapmak tamamda, hakaret biraz fazla.

adam mı vurdun da onlar haklı oldular?
0
selam
(27.06.24)
Haklılar demişsin, demek ki sende yaptığın işi beğenmedin ve yanlışını farkettin büyüklük gösteriyorsun. İşimi doğru yapmazsam öyle dedikodu ile falan olmaz tüm dünyada haberlerde izlenir bu sebeple aklımda en ufak soru işareti varsa tüm işi durdurur çözene kadar ekipçe irdeleme yaparız.
0
basond
(27.06.24)
Ben bir şey sormak istiyorum. Hastaydım demişsin. Hasta olduğunu bu dedikoducular biliyorlar mıydı? Eğer biliyorlardıysa ama buna rağmen
1. sana haddinden fazla iş yükledilerse
2. Performansını kırıcı şekilde eleştirdilerse
3. Hakaret ettilerse

allah kalplerindekini önlerine çıkarsın. Hep kendileri gibi insanlarla karşılaşsınlar.
Hasta olan kişinin elinden iş alınır ki yorulmasın. Fazla fazla iş verip bir de hakaret edilmez.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.06.24)
(15)

Araba kapı kolu kırmaktan hapse girilir mi?

michael_knight
Bir arkadaşım akrabasının arabasını akrabasının apartmanın otoparkına sokacakmış, bir araba otopark kapısına parketmiş, girememiş.Korna çalmış gelmemiş, arabada telefon numarası aramış yokmuş.Arabanın kapısı açık mı diye denemiş ve arabanın kapı kolu kırılıp elinde kalmış. Araba sahibini de bulamamı
Bir arkadaşım akrabasının arabasını akrabasının apartmanın otoparkına sokacakmış, bir araba otopark kapısına parketmiş, girememiş.
Korna çalmış gelmemiş, arabada telefon numarası aramış yokmuş.
Arabanın kapısı açık mı diye denemiş ve arabanın kapı kolu kırılıp elinde kalmış.

Araba sahibini de bulamamış, mahalledeki trafik de kilitlenmiş. Arkadaşım da arabayı paralı otoparka parketmiş, geri dönüp bakmış araba sahibi yine yok. E onun da kalemi vs. yokmuş. yanında. Zaten çok gönlü de yokmuş.

Bırakmış gitmiş.
1- Dava vs. açılırsa sabıka kaydında görünür mü?
2- Siz ne yapardınız ve konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
0
michael_knight
(26.06.24)
dava açılırsa değil, dava sonunda hüküm giyerse sabıka kaydında görünür. ben olsam plakasını not eder, bir karakola gidip durumu izah ederdim. onlar araç sahibine ulaşır ve olay tatlıya bağlanırdı. plakasını aldıysa dediğim gibi yapsın bence olay tatsız bir hal almadan.
bu arada hapis falan olmaz, zararını tazmin eder, hagb verilir en kötü ihtimalle. bu durumda da dava giderleri ve karşı tarafın avukat masrafı da arkadaşınıza yüklenir. semeriyle seksene patlar. en iyisi yukarıda dediğim yöntem.(hukukçu değilim, kişisel görüş ve tahminim bu)

Mala zarar verme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 151. maddesinde “Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
0
mustafakesekci
(26.06.24)
Verilen bazı bilgiler şaibeli.

Bir insan başkasının arabasının kapısını niye zorlar?
.nasıl bir zorlama, eğer kasıt yoksa kapı kolunu kırar?
Kapı açık olsaydı ne yapılacaktı?

Bence de acilen arabanın sahibi aranıp zarar tazmin edilip iş tatlıya bağlanmaya çalışılsın. Çünkü olay tam olarak hırsızlık teşebbüsü görüntüsü veriyor.
0
Mirket
(26.06.24)
Arkadaşım gidip bakmış, arabayı bulamamış. Plakasını da almamış. Olay bitmiş.

@Mirket kapıyı denemesinin sebebi hem telefon numarası bırakmayan hem de bütün gürültüye rağmen arabasına bakmayan kişi kapıyı açık bırakmış olabilir. Böylece arabayı boş viteste geri geri ittiririp otoparka girilebilir hale getirmek veya arabanın içinde telefon numarası aramak.
Kapı kolu gerçekten de çok zorlanmadan kırılıvermiş. Şunun gibi olmuş arabam-blog.mncdn.com
0
🌸michael_knight
(26.06.24)
Tamam ben iknayım da,
araba sahibi olsam ben arabamı çalmaya çalışmışlar diye polisi ararım öyle bir durumda.
Polis de 'normal şartlarda hırsızlıktan işlem başlatır, parmak izi aramasıyla da 5 dakikada bulur.
O durumda da, mala zarar verme suçuyla değil de hırsızlık teşebbüsü suçuyla muhatap kalır arkadaşın. Onu diyorum ben.
0
Mirket
(26.06.24)
Kapının kolu o vakte kadar araç sahibinin elinde kalmadıysa , arkadaşınızın kolu çok hızlı şekilde, tekrarlı olarak ve hırsla çektiği ortada.
0
diyecevaplandı
(26.06.24)
Arkadisiniz araca kasıtlı zarar vermiş, bu ifadeyi karakol savcilıkta vs verirse bi tarafları ile gulerler ona.

Adamın kaskosu vs varsa sigorta rucu edebilir.

Bir sinirle iş yapmış, adamla uzlaşması mantıklı.
0
Fritz-X
(26.06.24)
hape gireceğini sanmıyorum ama büyük ihtimalle suçlu bulunur. çünkü arabanın kapısı açık mı diye kontrol edeyim derken arabanın kapı kolunun kırılması pek inandırıcı gelmiyor.
0
abelardo
(26.06.24)
dava açılmadan önce uzlaşmacı var, tazminat ile hayata devam edilir. neyin hapsi? + dava olmadığı için sabıka oluşmaz.

hiç bişi yapmam, adam çekip gitmiş zaten razı gelmiş, ona da ders olmuş bir daha elalemin otoparkına park etmez.
0
selam
(26.06.24)
Araba sahibi şikayet ederse mala zarar vermeden dava açılır. 4 ay ile 3 yıl arasında bir hapis cezası var. hagb kararıda verilebilir ama hagb kararı verilirse tekrar suç işlediği zaman katlamalı ceza alır.
0
komando kani var bende
(26.06.24)
arkadaşın belli ki öfkeyle asılmış kapı koluna.

o değilde hayal ettiği ya da hafifletici unsur gördüğü şeyleri yapamaz. ne münasebet açacak kapıyı yok arabayı itecek, yok içinde numara arayacak. siz insanları evde bulamayınca kapıyı açıp içerde bir şeyler arıyor musunuz? hırsızlığa teşebbüsten yargılansa yeridir. dua etsin araç sahibinin arabadan kaybolan bir şeyi yoktur. net bir şekilde haklıyken haklılığını kaybetmiş arkadaşınız.
0
air
(26.06.24)
Arkadaşlar biraz abartıyorsunuz gibi geldi bana.
Arabayı çalıp birkaç gün gezip bıraksa bile ceza alacağından şüpheliyim ben. Aynı Türkiye'de yaşamıyor muyuz?
0
🌸michael_knight
(26.06.24)
mala zarar vermenin yanısıra hırsızlık teşebbüsü bu resmen. arkadaşın ayvayı yedi yani eğer adamın uğraşası varsa:D
0
kaptan maydanoz
(26.06.24)
abartmıyor musunuz demişsin ama soru başlığı hapse girilir mi direkt :D
0
jülsezar
(26.06.24)
valla işte sabıkalı vs değilse arkadaşın sıkıntı büyük. genelde çünkü sokak ortasında adam vuruyorlar bir şey olmuyor sen ben bir arbede yaşıyoruz bir dünya başımız ağrıyor. o hesap sade vatandaşsa epey bir ağrıtabilirler başını.
0
air
(26.06.24)
Bir şey olmaz. Mala zarar verme suçundan HAGB alır en fazla. Onda da adamla uzlaşırsınız hallolur mesele. Hapse mapse girmez eğer sabıkası yoksa. HAGB sabıka kaydında görünmez ayrıca.

İkincisi savcılığın bunu hırsızlığa teşebbüs olarak düşüneceğinden de oldukça şüpheliyim. Hırsız kapıyı açmak isterse camı kırar, kapı kolunu niye kırıp bıraksın. En kötü yandaki otoparka arabayı park ettiğine dair fişi vs. sunarsa hırsızlık geyiği falan olmaz.

Yorumlarda çok fazla yanlış şey gördüm. Hepsini düzeltemeyeceğim. Hukukçuyum.
0
jangbogo
(26.06.24)
(10)

Dövme yaptırmış kişiler sorular aşağıda?

ulukayin
Dövme yaptırırken o anın acısını eşdeğer bir acıyla tarif edebilir misiniz? Son zamanlarda Ankara’da dövme yaptırmış kişiler minimal dövme fiyatları hakkında bilgi verebilirler mi? Cevap veren herkese teşekkürler.
Dövme yaptırırken o anın acısını eşdeğer bir acıyla tarif edebilir misiniz? Son zamanlarda Ankara’da dövme yaptırmış kişiler minimal dövme fiyatları hakkında bilgi verebilirler mi? Cevap veren herkese teşekkürler.
0
ulukayin
(25.06.24)
İgnenin dövdüğü yerlerde gerçek yanma hissi. Sıcak demir gibi işte ama ince uçlu hali.
0
pavlis
(25.06.24)
yapılan bölgeye göre ve kişinin acı eşiğine göre değişiyor acı. en az acıyan yerin acısı (bence omuz) benzetebildiğim bir acı yok. herkes yaptırabilir gibi geliyor. bir de küçük dövme için acı yok diyelim bence
büyük alanlar ve özellikle gölgelendirme çok acıtıyor. bitmeyen çılgın bir yanık acısı gibi. sürekli kaynar su döküyorlar gibi.
fiyat konusunu bilmiyorum, son dövmem yapılalı10 yıl olmuştur. ilki ise 27 yıl oldu
0
1980
(25.06.24)
Iki kolumda (biri ust kol, digeri alt kol) 2 dovmem var. Aci pek hissetmedim, minik cizikler atilmasi derdim ben. Oyle cok acimadi ama kemik ustu daha fazla aciyormus sanirim.
0
mor oje
(25.06.24)
Mobildeyim editleyemedim 2. dovmemi ankara’da yaptirdim, kendi tasarimimi dovmecimle yorumladik. 2 sene once 3.000 tl idi. Siyah (baska renk yok) ve ince cizgili, isaret parmagi uzunluguna yakin.
0
mor oje
(25.06.24)
Acısı pütürlü duvarda bir yerini çizmek gibi, bazısı dayanamıyor ama çok hassas bir yere yaptırmazsanız tatlı bir acı. Bence esas problem 1 hafta sonra öyle bir kaşınıyor ki yolup atasınız geliyor. Güncel fiyatlar hakkında bilgim yok.

Ucuz diye dandik bir yere yaptırmayın, ömür boyu taşıyacaksınız.
0
kimlanbu
(25.06.24)
@kimlanbu çok iyi tarif olmuş.

(burada da diğer sosyal medya platformları gibi " @ " mi kullanıyorduk unutmuşum. çok uzak kalmışım ben buralardan :)
0
1980
(25.06.24)
ust kolumun arka tarafinda var, dirsekle omzumun ortasinda.
sekli cizerken cok bisey hissetmedim, duvara surtunmek gibi belki ama aci diyemem, sahsen kas almak bence daha cok can yakiyor ozellikle gozlerin dis kisminda. lazer epilasyon da daha kotuydu.

bunda bi tek golgelendirme yapilirken epey bi acimisti, o da golgeleme yapilan yer tam kol derisinin inceldigi yere denk geldigi icin. onda da ayni anda 8 tane fln igneyle deldigi icin daha cok aciyor, sert bir kazima hissi gibi, ama yanma hissi de var beraberinde.

2019 da Kadikoy'de bilindik duzgun bir yere 800 lira varmistim 7-8 cm minimal olmayan dovme icin. dovmenin uzerini strec film gibi bir bantla kapatmislardi, 1 hafta sonra banti cikarip hayatina devam et demislerdi. ne kasindi, ne kabuk bagladi, ne dokuldu, ne yikayip bakim yapmam gerekti, tertemiz bur surecti. hatta o bandi cikarmak dovmeden daha cok acimis olabilir.

yeni dovme yaptiracak olursam asla bant kullanmayan yere yaptirmam.
0
taurina
(25.06.24)
en önemli kriter nerene yaptıracağın. kol bölgemde iki dövme var, acısını hatırlamıyorum bile.
0
sir gawain
(25.06.24)
bildiğim kadarı ile (tamamen hatalı olabilirim) ayak bileğinin altındaki yer (soket çorabın kapladığı alanlar) pek dövme tutmuyor, deri çok çabuk yenileniyor ve dövme zamanla kayboluyor. o bölgeye bir nokta yaptır acısını öğren. sor tabii ama emin olmadan yaptırma, belki yanlış biliyorumdur.

başka bir çözüm, dövmeciye gidip herhangi bir renk kullanmadan boş iğne ile makineyi gezdirsin derinde ne kadar acığıdığını öğrenmiş olursun, zaten iki çizgi atacak, renk de yok dolayısı ile ustalık gerektirecek de bişi yok, zaman + malzeme parasıyla ne kadar acıdığını öğrenirsin. kötü oldu iyi oldu diyecek bir durumda yok. her hangi bir izde kalmayacak.
0
selam
(26.06.24)
Kumsalda sıcak kumlara basmak gibi tarif ediyorum ben. İğneyi çekince gölgeye girmiş gibi, krem sürünce de denize girmiş gibi. Hangi bölgenin ne kadar acıdığı grafikleri var nette ama herkes için geçerli değil elbette. Bence en çok kemiğe yakın yerler acıyor.
0
hasmetizm 2046
(26.06.24)
(6)

Yurtdışından puff getirme

Mirabel
6 tane almıştım 3 tane de hediye verdiler. 9 puffı el çantama koysam atarlar mı? 600lük. Valize koymak sakıncalı mı cidden?
6 tane almıştım 3 tane de hediye verdiler. 9 puffı el çantama koysam atarlar mı?
600lük.
Valize koymak sakıncalı mı cidden?
0
Mirabel
(18.06.24)
biz iki kişi 3,4 tane ile gürcistana gittik geldik, kimse bakmadı, birar tanesi cebimizdeydi
0
selam
(18.06.24)
valize koymak yasak elektronik sigarayı. pufflarda o kategoriye giriyordur. el çantanızdan niye atsınlar. en fazla gümrüğün dikkatini çekebilir denk gelirseniz. orada bunların sınırı ne bakmak lazım.
0
jülsezar
(18.06.24)
Asla bilemezsin. Kontrolde gozlerine takilirsa ve "ticari" olduguna karar verirlerse imha edebilirler.
0
floydian
(18.06.24)
Kaçakçılıktan gel diyebilirler.

6-7 şişe viski ile yakalanan bir arkadaşım bin pişman oldu.
0
Çuvaldızı
(18.06.24)
valla merak ettim araştırdım ama tam anlamadım. şöyle bir bilgi var elektronik sigara için.

"Ticaret Bakanlığı da Cumhurbaşkanlığı Kararı’ndan aldığı yetkiye dayanarak 2020/7 Sayılı Genelgeyi yayımlamıştır. Anılan genelgeye göre 18 yaşını doldurmuş yolcuların kendi kullanımlarına ait olan bir adet elektronik sigara ve elektronik nargile dahil her türlü mamulün; 200 adete kadar ısıtılan tütün mamulü veya toplamda 30 ml’yi aşmamak üzere kartuş ya da solüsyon veya 10 adete kadar tek kullanımlık elektronik sigara ile sınırlı olmak üzere girişine izin verileceği ifade edilmiştir. Belirtilen miktarları aşan adetteki bu eşyaların yurtdışına çıkışta teslim edilmek üzere yolcu beraberi eşya ambarına alınması gerektiği ve zamanında yolcular tarafından alınmayan eşyaların imha edileceği bilgisine yer verilmiştir. Ayrıca; kara ve deniz yoluyla ülkemize giriş yapacak transit yolculara da söz konusu hükümler uygulanacağı belirtilmiştir."

ilk başta yanında bir adet diyor. daha sonra 10 adet tek kullanımlık elektronik sigara diyor.

ticaret.gov.tr/data/5e206b7813b876856c9cf082/2020-7%20Say%C4%B1l%C4%B1%20Genelge%20(Elektronik%20Sigaralar%20hk).pdf


sınır 1 iken 9 tane yakalanırsa kaçakçılıktan işlem yapabilirler.
0
jülsezar
(18.06.24)
ben de sınır 10 adet diye okudum fakat hiç örneğine rastlamadım internette. 10 adet tek kullanımlık getirilebilmesi yasal olarak anlaşılıyor yazıda.
0
carisch
(19.06.24)
(3)

Mongodb ejs ozel mesajlasma

optimistbakunin
Selam, messagelar semam var. Icinde chatidsi ve alici ve mesaj yaziyor. Bir de sohbetsemasinda da alici gondericiid yer aliyor.Ne yapmaliyim da kisiye gelen ya da attigi mesajlari facebook gibi bir yerde toplayip tiklayinca da onlari acayim.Hicbir tutorial yok her yer reactli ornekle dolu. Ne yabanc
Selam, messagelar semam var. Icinde chatidsi ve alici ve mesaj yaziyor. Bir de sohbetsemasinda da alici gondericiid yer aliyor.
Ne yapmaliyim da kisiye gelen ya da attigi mesajlari facebook gibi bir yerde toplayip tiklayinca da onlari acayim.
Hicbir tutorial yok her yer reactli ornekle dolu. Ne yabanci ne turkce adam akilli bir kaynak bulamadim
0
optimistbakunin
(31.05.24)
ne yapmaya çalıştığını tam anlamadım ama yazılımda yenisin herhalde. mongo db dediğin bir nosql database, yani içerisinde her türlü texti tutabileceğin bir yer.

buraya mesaj kaydedip göstermek istiyorsan 1 tane framework kullanman lazım yani herhangi bir programlama dili ile bu mesajları kaydedip, bunları görüntüleyebileceğin yapıyı tasarlaman, sonra bu yapmış olduğun uygulamayı çalışan bir platforma yüklemen (mobil, desktop, server vs) sonra da kullanıma açman lazım. mongo db tek başına bu istediklerini yapmaz.
0
mkaya
(01.06.24)
@mkaya tam aciklamamisim. Mongo express ejs template var. Amacim sosyal medya gibi bura gibi mesajlasma yapmak. Bunun mantigini ariyorum. Her iki kisi arasi sohbetin bir idsi mi olmali. Yoksa her mesajlasma icin tek model icin alici verici id bir de mesaj tutup tek model yeter mi
0
🌸optimistbakunin
(01.06.24)
bir tablo/collection yaparsın mesajlar diye, herkesin mesajı orada durur, sonra gelenler ve gidenler diye birer tablon daha olur (toplam 3 tablo) mesajı ana tabloya insert ettikten sonra bu mesaj id'sini alıp gelenler ve gidenler tablosuna yazarsın. bu en basiti, mesajlarım kısmına tıklandığında user id'yi alır, gelenler tablosuna bakarsın, mesaj varsa gösterirsin.

bu en kolay yöntemlerden biri, böylece mesajı benden sil, herkesten sil gibi şeyler de ekleyebilirsin.
0
selam
(19.06.24)
(3)

Full Stack yazılım öğrenmek için

harmanyeri
HTML, CSS, JavaScript, ReactJS, Node.JS gibi dilleri öğrenip back end’den front-end’e ve veritabanlarına kadar junior developer seviyesinde hakim olabilmek için yüz yüze eğitim şart mıdır? Online eğitimler yeterli mi sizce? Sıfırdan başlayacak biri için.Teşekkürler :)
HTML, CSS, JavaScript, ReactJS, Node.JS gibi dilleri öğrenip back end’den front-end’e ve veritabanlarına kadar junior developer seviyesinde hakim olabilmek için yüz yüze eğitim şart mıdır? Online eğitimler yeterli mi sizce? Sıfırdan başlayacak biri için.

Teşekkürler :)
0
harmanyeri
(03.05.24)
yazilim alaninda ilerleme kaydetmek icin birkac ogrenme yolunu iyi bir sekilde harmanlamak gerekli diye dusunuyorum. bunlar;
- kendi kendine ogrenme
- kendi projeni gelistirme
- bir uzman tarafindan yonlendirilerek ogrenme
- profesyonel calisma

bunlarin hepsi, ogrenen kisinin farkli yonelerini gelistirip, farkli problemlere cozum sunacaktir. ornegin bazi problem vardir ki sizin uzerine calistiginiz ortama has problemdir. bu tarz problemler icin cozum bulmak cok zordur ve cok zaman alir. iste bu durumda cevrenizde bir yol gosterici olursa, onun probleme yaklasim tarzindan, problemi nasil inceleyip nasil cozum urettiginden cok sey ogrenebilirsiniz.

bu durum sadece yeni ogrenen icin degil uzun yillar calisan gelistiriciler icin de ayni. onlarca yil tecrubesi olan gelistiriciler bile bazi durumlarda birbirlerine danisir, farkli bakis acilarindan cok sey edinirler.

ama tum bunlarin yaninda kendi kendine ogrenmek ve proje gelistirmek isin %80 lik kismi. kendi kendinize ne kadar ilerlerseniz, bir uzmandan alacaginiz destegin de kalitesi artar, ona soracaginiz sorularin kalitesi bile degisir.

ozetle yuz yuze, kendi kendine hepsi beraber nitelikli bir ilerleme kaydedilir.
0
emrahday
(03.05.24)
Yazılım ve yüzyüze eğitimi bağdaştıramadım. Bence böyle bir eğitimin yüzyüze olması eksi yazar. Yol, kurs fiyatının pahalılığı, yorgunluk. Onlar da ekrana yansıtıp anlatacak, başka nasıl olur ki ? Ayrıca yüzyüze yazılım kursu var mıdır bilemiyorum. Mantıklı değil bence çünkü. İnternette istemediğiniz kadar kaynak var, istediğinizde durdurun pratik yapın vs. Udemy gibi platformlardan ilerlenebilir. Kurs yorumlarına da bakın ama.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(03.05.24)
emrahday +1,

yüz yüze eğitimin bir avantajı var, sohbet muhabbet, anlamadığınız şeyleri sorabileceğiniz bir kaç kişi, eğer bu networkü online'dada kurarım derseniz (email, irc, slack, etc) sorun yok. hiç kimse ilk seferde her anlatılanı hatta kendi yaptığını bile anlayamaz, bazen kafanızdaki oturtmak için konuşmaya birilerine anlatma ihtiyacı hissedersiniz, bu olmadığında kendinizi başarısız görürsünüz.

bazen çok basit bir şeyi sormaya çekinirsiniz, o soruyu sormadığınız için anlayamazsınız, kafanızda takılı kalır.

Tabii burada yaş da önemli, 20 yaşında olmakla 30 hevesli biri olmak arasında baya fark var. yüzyüze de kendinize uygun yaş grubuna denk gelmelisiniz.

bir proje şart, başka bir şeyin kopyası bile olsa şart
0
selam
(03.05.24)
(4)

ABD'de damacana sistemi yok mu?

nundu
Geçen youtube'da bir video izliyordum. Belki görmüşsünüzdür son zamanlarda air up diye yurtdışında çok yaygın bir zamazingo var, normal bir mataraya sadece koku veren plastik podlar takılıyor ve dümdüz su içerken o koku sayesinde aromalı içecek içiyor hissi yaratıyor, bunun çok saçma olduğu konusund
Geçen youtube'da bir video izliyordum. Belki görmüşsünüzdür son zamanlarda air up diye yurtdışında çok yaygın bir zamazingo var, normal bir mataraya sadece koku veren plastik podlar takılıyor ve dümdüz su içerken o koku sayesinde aromalı içecek içiyor hissi yaratıyor, bunun çok saçma olduğu konusunda bir videoydu (ki bence de inanılmaz saçma).

Yorumlarda ABD'den pek çok kişi, bölgelerinde musluk suyu içilebilir olmadığı ve pet şişe sular da gazlı ve şekerli içeceklerden pahalı olduğu için çocukluktan beri neredeyse hiç su içmediklerini ve hep kola, gazoz vs içerek büyüdüklerini o yüzden de sade suyun tadını sevmediklerini yazmış; bu air up sayesinde su içebildiklerinden bahsetmişler.

Yani Türkiye'de de musluk suyu içen çok az kişi gördüm ben tadı kötü olduğu için ama su içmeyip kola içerek büyüyen biriyle hiç tanışmadım, varsa da ben bilmiyorum yani böyle birileri. Herkesin evinde damacana vardır diye düşündüm hep (arıtma taktıran zaten ayrı onları saymıyorum).

Şimdi bizdeki damacanalar 19 litre çünkü 5 galon yani ABD ölçü birimine uygun sistemde üretiliyor, demek ki ABD'de olmalı yani bu sistem diye düşünüyorum. Ofis dizilerinde falan da sebil görüyorum yani en azından ofislerde, hastanelerde falan var. Evler için yok mu peki? Ya da şehirlerde var da suburb ya da kırsalda mı yok? Bu insanlar nasıl su içmeden hayatlarına devam edecek kadar kola bağımlısı olabiliyor? Son olarak da bizim ülkemizde var mı böyle o kadar çok kola içiyoduk ki su içmiyodum diyen insanlar?
0
nundu
(02.05.24)
abd'de var. "water delivery" diye geçiyor. damacana da "5 gallon jug/bottle" diye geçiyor genelde. her eyalette/şehirde yaygın mı bilmiyorum.

new york'ta şunlar popüler sanırım:
- readyrefresh local.readyrefresh.com
- crystal springs www.crystal-springs.com
- mountain valley spring www.mountainvalleyspring.com

yelp'ten de çoğunu bulabilirsin:
www.yelp.com
0
ermanen
(02.05.24)
ben varım, su hariç, çay, hazır kahve, kola ve yine suyun tadını sevmeyenlerdenim, bir iki marka su var içtiğim zaman iyi hissettiren

yemekleri damacana su ile yapıyorum, şimdilerde su içmeye dikkat etmeye çalışıyorum
0
selam
(02.05.24)
hem eve getirenler var hem de marketlerde satiliyor. bosu götürüp doluyu alıyorsun, Su an boş götürürsen $9, depozitolu alırsan $18 fln.
0
oscar
(03.05.24)
kucuk bi kasabadayim, damacana tasiyan firma hic gormedim. genelde marketten aliyolar, 24 lu 40 li yarimlik sular veya 1 galonluk bidonlar. Bildigin rafta satilan sular yani. oscarin dedigi gibi depozitolu damacana da var, bir de marketlerde dolum makinesinden doldurma var. Onu da kullanan cok. Ben aldim 2 tane damacana marketlerde dolduruyorum. Calistigim yerlerde genelde duz su icen pek gormuyorum, dedigin gibi abidik gubidik seyler iciyorlar. powerade gibi mavi icecekler veya kola gibi seyler.
0
The_Lollok
(03.05.24)
(7)

Chopper motorlar daha mı güvenli?

veritaslibertas
Aşağıda motor sorusunu görünce aklıma geldi. Motosiklet almaktan hep çekindim ama araba alamayacağım bari bir motor mu alsam diyorum. Chopper'lar diğer modellere göre daha mı güvenli? Kaza olaylarından korktuğum için hiç bulaşmadım şimdiye kadar.
Aşağıda motor sorusunu görünce aklıma geldi. Motosiklet almaktan hep çekindim ama araba alamayacağım bari bir motor mu alsam diyorum.
Chopper'lar diğer modellere göre daha mı güvenli? Kaza olaylarından korktuğum için hiç bulaşmadım şimdiye kadar.
0
veritaslibertas
(16.04.24)
bu konuda akademik bir çalışma var mı bilmiyorum ama varsa da muhtemelen motosikletin tasarımından ziyade kullanıcı profiline göre bir çıkarım yapmıştır diye tahmin ediyorum.

neticede bu da 2 teker, bir asfalt motoruyla ya da enduro ile temel seviyede benzeşiyor fakat ağırlığı, ağırlık merkezi, manevra kabiliyeti, çevikliği, motorunun gücü diğer tiplere nazaran farklı aktarması (güç, tork, devir farklılıkları) gibi birçok faktör ve bu faktörler sebebiyle de kullanım tarzınızı zorunlu olarak etkilemesi sebebiyle “daha güvenli” denebilir bence.

örneğin 100 beygirlik 650cc bir asfalt motoru ile uçup kaçabilirsiniz belki ama 60 beygir fakat 1000cc bir chopper ile aynı çabuklukta hareket edemezsiniz, üretim maksadı aynı değil çünkü. motor sizi amiyane tabirle “apaçilik” yapmaktan alıkoyacağı için daha güvenli sürüşler yapabilirsiniz. işin özü sürücüde bitiyor.

yalnız şu da var; chopper ile tabii ki a noktasından b noktasına gidersiniz fakat şehir içi ulaşım için bir scooter ya da çıplak motor rahatlığında gidemezsiniz. oturuş pozisyonu, hantal oluşu gibi bazı hususlar sebebiyle ben olsam araba alternatifi olarak düşünmezdim. kaliteli bir scooter, doğru ekipman ve eğitim ile chopper’dan daha ucuz, konforlu, çabuk ve muhtemelen güvenli gidersiniz.
0
orient blue
(16.04.24)
motorcu bir arkadaşım chopper kullananların çok daha az kaza yaptığını söylemişti, amaçları hız vb olmadığından olsa gerek.
0
ravenudon
(16.04.24)
motor türünün güvenliğe bir artısı yok. güvenliği etkileyen faktör hız ve sürüş stili. yani bir super sport alıp bunu makul hızlarda sürer ve kontrollü gidersen bence chopperdan daha güvenlidir. çok daha atiktir ve daha kısa mesafede frenleyebilir. ama pratikte bunlara ihtiyaç olmayacak stratejide sürüş yapmak hedef.

yeni başlayacaklar için scooter-maxi scooter göreceli olarak daha güvenli. kafa karıştıracak vites-fren kombinasyonları olmadığı için sürüşe odaklanabilirsin. düşme anında bir chopper vs gibi bacağının altta kalma riski de yok.
0
orpheus
(16.04.24)
Kullanan ile ilgili, cruiser(chopper) motorların çatalın öne açısı geniş olduğundan fren ve viraj kabiliyeti düşüktür. Çatal ne kadar dik inerse viraj, fren kabiliyeti artar spor motorlarda olduğu gibi.
0
mirty
(16.04.24)
yeni başlayacaksanız scooter ile başlamanızı tavsiye ederim. sürüşü kolay, otomatik vites, manevra kabiliyeti iyi. chopperlarda otomatik vites var mı bilmiyorum ama vitesli motor yeni başlayan birini zorlayabilir belki. ben scooterdan sonra vitesli racing motora geçtim, pişmanım. ilk fırsatta satıp dönüş yapacağım.
0
mustafakesekci
(16.04.24)
Kaza yapmaktan korkuyorsan ve İstanbul gibi büyük bir şehrin içinde motor kullanmayı düşünüyorsan, tipten bağımsız olarak hiçbir motora binme bence. Trafikte chopper da scooter da büyük risk altında. Yok bu işe baş koydum, her türlü emniyet ekipmanını kullanırım, bütün eğitimleri de alırım diyorsan, bence endurolar sürüş pozisyonu açısından daha güvenli olabilirler. Polislerin ve motorlu acil durum ekiplerinin çoğu da enduro kullanıyor zaten.
0
kaptan memo
(16.04.24)
chopper motorlar ile aralardan girmek, ani hızlanmak, kayakçılar gibi slalom yapmak gibi şeyler biraz daha zor, manevra kabileyetleri diğer motorlardan daha düşük, boyutu daha uzun, dolayısı ile biraz daha araba gibi kullanılıyor. virajları araba gibi alıyorsunuz, (2.5 metre boy var, daha ufak arabalar var )

orien blue'nun dediği gibi yapısı gereği size o kadar izin vermiyor.

bende sizin gibi düşündüğüm için baya bir bakınmıştım, 35 yaşımda ilk aracımı chopper motorda karar kıldım (hiç araç kullanmamış biri olarak, reflekslerim 20 yaşındaki gibi değil sonuçta), zevkime de uygun oldu, 10 dakika geç gideyim ama manzaranın tadını çıkartayım bunu seviyorum.

araç alternatifi olarak da uygun bence. evet bir scooter gibi aralara giremiyorsunuz, sağın sağı, solun solu gibi yerlere girip gidemiyorsunuz ama çok da problem değil, araba ile 2.5 saatte gidilen yere 1.15 dakika gidiyorum, diğer arkadaşlar 10 dakika/15 dakika önce varıyorlar. onlar daha çok kaza yaparken bende bişi yok.

90 bin km yaptım çoğu şehir içi, (10/15 yıllık motorlarda bile o kadar km yapan pek yok) her gün işe gidip gel şeklinde günlük 68km. bir kazam var, o da karşı taraftan kaynaklı kurtarmaya çalıştım ama olmadı.

kazalar genellikle iki tarafında hatalı davranması nedeni ile oluyor. siz dikkatli (üstüruplu) olursanız karşı tarafın hatasını tolere edebilirsiniz.

ilk bir kaç ay bütün herkes hata yapıyor gibi geliyor herkes hatalı bir tek sen doğrusun gibi ama öyle değil, biraz acemilikten biraz heyecandan öyle geliyor zamanla alışılıyor.

güvenli sürüş teknikleri var, güvenlik balonu diye tabir edilen şeyler var, biraz paranızı bu tür şeylere de ayırırsanız kafanız daha rahat oluyor. ben eğitim almadım ama alan arkadaşlardan öğrendiğim şeyleri kullanıyorum.

o sıkıntılarda genelde araç kullanan apaçiler nedeni ile oluyor. size nerede ise dokunacak kadar yakından sollamak vs gibi.

bu arada yine güvenli bir chopper almak isterseniz iyi paralar. çin malı çok güzel görünen ama yolu tutmayan dur desen duramayan, bas desen basamayan, yokuşa 90 la girip ortasında 70'e düştüğünüz bir motor alırsanız riskiniz çok artıyor, hangi tür motor olursa olsun. zira arkadan gelen araç sizin motorun çekmediğini hesaplayamıyor bi bakıyorsun 150 metre gerideki araç dibinize kadar gelmiş, adamında bir suçu yok.

mealen iyi bir chopper alın alacaksınız.

genelde yüksek cc başlanmaz ama ben 150cc regal raptor'dan (1 sene sonrasında) 1300cc yamaha midnight star'a geçtim, hep şehir içi işe git gel için kullandığımdan dolayı da zorlanmadım sonuçta şehir içi trafiği belli gidebileceğin hız belli o kurallara uyulduğunda pek problem yok, emniyet şeridinden gidiyorsun diye 150 km ile gitmek zorunda değilsin, tabelada ne yazıyorsa o hızla git hatta daha yavaş git, tüm araçlar solda 2 km hızla giderken sen 15km hızla gittiğinde zaten herkesi sollamış oluyorsun, o araçlarda bekleyenlerden daha çabuk varacaksın.

birde şu var, şehir içinde çok hızlı kullanmak ile normal kullanmak arasında zamansal olarak elde edilen kar alınan riske göre çok düşük.

örn: 60 km limitli yerde 120 ile gidince zaman yarıya düşmüyor en fazla 15 dakika fark ediyor zira yol dümdüz değil, virajlar var, ışıklar var, tümsekler var var oğlu var. ancak alınan risk 2 katına çıkıyor, hiç mantıklı gelmiyor bana bu. o hıza çıkmak için daha fazla benzin yakıyorsun, durmak için daha fazla balata ve diskinden yiyorsun sonra yine ışıkta 30 saniye bekliyorsun ee iki ışık arasını 1 dakikada gitsen ne olur 35 saniyede gitsen ne olur yine bekliyorsun yine bekliyorsun.
0
selam
(16.04.24)
(5)

Yasadışı bahis sitesine iş yapmak?

bigcaptain
herkese selamlar,bilgisayar mezunu kardeşime bir ödeme platformu yapan gruptan iş teklifi gelmiş. 3 4 kişilik bir ekip yasadışı bahis sitelerine özel ödeme platformu tasarlıyorlarmış. ortada bir şirket olmadığından hukuki açıdan bir problem olabilir mi emin olamadım. konu hakkında bilgisi olanların
herkese selamlar,
bilgisayar mezunu kardeşime bir ödeme platformu yapan gruptan iş teklifi gelmiş. 3 4 kişilik bir ekip yasadışı bahis sitelerine özel ödeme platformu tasarlıyorlarmış. ortada bir şirket olmadığından hukuki açıdan bir problem olabilir mi emin olamadım. konu hakkında bilgisi olanların yorumlarını beklerim.
teşekkürler.
0
bigcaptain
(15.04.24)
ortada bir şirket olsa da, olmasa da problem olur. sonuçta yasadışı bir organizasyonun para alabilmesi için aracılık yapmış olacak. "yurtdışında çalıştığını düşündüğü bir websitesi için görsel ya da websitesi tasarlıyor" olsaydı, problem olmazdı.
0
co2s2
(15.04.24)
daha en baştan yasa dışı diyip sonra problem olur mu diyorsun, yok canım ne olacak. adam öldürmekte yasa dışı habire öldürüyorum ben daha bişi olmadı.
0
selam
(15.04.24)
Etik olarak yanlış, profesyonel olarak doğrudur.

parasını alıp işi teslim edecekse olabilir.
ama bir süre test et başında dur gibi sebeplerle oyalarsalar başına iş de alabilir.

yasa dışı bahisçiler dolandırıcı olduğu için ileride polislere anlatması için belki küçük bir "benim sorumluluğum yok" sözleşmesi de yapılabilir. kardeşimiz yakalanıp içeri girdiğinde koğuş arkadaşlarına anlatacak tatlı anılar da biriktirebilir.

riskli yani.
0
durbidakka
(15.04.24)
arkadaşlar cevaplar için sağolun. bu işe ortak olan arkadaşı farklı kimlikler ve farklı vpnlerle yapıyormuş. Bu bilgi zaten bulaşmaması için bize yetti.
0
🌸bigcaptain
(15.04.24)
en basit tanımla yardım ve yataklık kapsamına girer. bilmiyordum başka şey zannediyordum demek kurtarmaz tck. md.4 açık; kanunları bilmemek mazeret değildir.
0
phonex
(15.04.24)
(4)

Çadır kurmanın yasak olduğu yerler?

ananiyimioguz
Geçenlerde hanım dedi ki çadırı kurup uyuyabilmemiz için illa paralı kamp yeri mi olmak zorunda?Ben de hayır ama bazı ormanlar orman yangınlarından ötürü gündüz kurdursa da belli bir saatten sonra konaklamaya izin vermiyorlar dedim.Benim bilgilimi yalanlayacak veya güncelleyecek olan var mı çünkü he
Geçenlerde hanım dedi ki çadırı kurup uyuyabilmemiz için illa paralı kamp yeri mi olmak zorunda?

Ben de hayır ama bazı ormanlar orman yangınlarından ötürü gündüz kurdursa da belli bir saatten sonra konaklamaya izin vermiyorlar dedim.

Benim bilgilimi yalanlayacak veya güncelleyecek olan var mı çünkü her yeri bilmiyorum.

Mesela sahilleri bilmiyorum. Normalde sahillerde çadır görüyoruz. Bunlara kimse karışmıyor mu? Yani hem paralı hem de parasız yerlerde çadır yasağı olabilir mi?

Gaziantep'ten Aydın'a bir rota çizdik diyelim ve sahil şeridinden gidilecek.

Kalacağımız orman veya sahilleri nasıl seçelim? Her yeri teker teker arayıp sormak mı lazım?
0
ananiyimioguz
(01.04.24)
hocam sizin arabanın markası neydi, genişçe ise stealth camping e çevirin arabayı, yanınıza çadır da alın
0
grimavi
(01.04.24)
Genel olarak bildiğim kadarı ile herhangi bir yere çadır kurmak kanunen yasak. her hangi bir yerde 15 günden fazla devlete bilgi vermeden geçirmende yasak. ancak pratik hayat bundan farklı. kimi bölgelerde işi çok sıkı tutuyorlar özellikle yangınların yaygın olduğu sıcak ve kuru iklimlerde, akdenizde, ancak kimi iklimlerde o kadar da büyük dert değil.

insanların sıklıkla gittiği bilinen alanlar var, bilmemne ovası, bilmemne tepesi, şu gölü falan, insanlar gidip kamp yapıyor jandarma bi ara gelip şöyle bir geziyor etrafa bakıyor gidiyor. bir iki günlük kampçıların yerleri. atla aracına bas git kimse bişi demez.

jandarma tipi bozuk içmeye gelmiş kişilerin derdinde içip içip sapıtmasın diye geziniyo falan ekipmanın düzgünse niyetin belliyse en fazla kibarca başka yere yönlendirir.

bir rota planladıysan o rota üzerinde kamp yapılacak alanları belirleyebilirsin, instagram, facebook grupları üzerinden. tam olarak nasıl bir rota olacağını sen belirleyeceksin ki ona göre kamp yapılacak yerleri çıkart.

sana tavsiyem rota üzerindeki doğa güzelliği alanlarını tespit etmen, oralara yakın kamp yapacak uygun yerler bulunur.

ateş yakma, kamp tüpü al tamamdır.

ücretli yerlerin konforu oluyor, tuvalet, duş, mutfak yada mini marketimsi şeyler falan.

instagram'da ve facebookda kamp yapabileceğin yerlerle ilgili bir sürü grup var.
0
selam
(01.04.24)
türkiye'de herhangi bir kısıtlma ya da regülasyon yok bu konuda bildiğim kadarıyla. wild camping tamamen mümkün.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.04.24)
1. Belediye mücavir alan sınırları içinde çadır işine belediye karışır. Mutlaka bir encümen kararı vardır ve kurdurmaz.

2. Belediye yetki sınırları dışındaki yerler, şahıs arazisi ya da girilmesi yasaklı yer değilse kurarsın.

3. Ancak, son yıllardaki orman yangınlarından sonra yaz sezonlarında çadır kurmak için ayrılmış ücretli ya da ücretsiz yerler dışında çadır kurulması her yıl yasaklanıyor. Bu sene henüz bir yasak konmadı ama işgüzar bir polis ya da jandarma ekibi gelip huzurunuzu kaçırabilir ya da bir yerleşim yeri yakınındaysanız, sakinler sizi huzurumuzu bozuyor diye şikayet edebilir.

4. Son yıllarda kaçp malzemelerinin 3 harfli dükkanlarda satılması, kamp işinin genlerimizde olması ve ucuz bir tatil çeşidi olması nedeniyle bu işler sahillerde aldı yürüdü.
Kamp yapılan yerlere çökülür oldu. Karavanlar, tekerlekli sabit gecekondular oldu ve hepberaber halkta bir antipati yarattılar.

Bir şekilde kamp yapanlar kamp alanına Anadolu irfanını her tür atıklarını bıraktılar.

Uygun ve temiz bir yer bulma ve huzurlu kamp konusunda sıkıntı yaşayabilirsiniz.
0
Mirket
(01.04.24)
(5)

arsa rayiç bedeli

hknty
belediyeden arsa rayiç bedeline baktım. 1000 lira civarı bir şey çıktı. bu m2 mi oluyor? çok düşük değil mi? 100 m'lik arsa 1 milyon mu oluyor?
belediyeden arsa rayiç bedeline baktım. 1000 lira civarı bir şey çıktı. bu m2 mi oluyor? çok düşük değil mi? 100 m'lik arsa 1 milyon mu oluyor?
0
hknty
(18.03.24)
100 metre için 100 bin oluyor.tam adresi olmadan az mı çok mu fikir yurutmek mümkün değil.rayiç değerler genelde gerçek rakamından düşük olur.
0
duptıs
(18.03.24)
adana'da şöyle bi arsa için rayiç sormuştum. www.eksiduyuru.com

metrekaresine 1 paket vivident naneli parası yazıyor, ben de şok oldum.
0
patronaj1
(18.03.24)
@duptıs 100 m2 için 100 bin çok saçma değil mi? çok ucuz olur o zaman. m2 1000 lira yazıyor. 100 m2 1 milyon diye düşündüm. tabii gerçekten belki 1.5, 2.5 milyon da olabilir.
0
🌸hknty
(19.03.24)
arsanın mahiyetinin çok önemi var o rakamda. birde tabii o bölgeyi devlet bir şey için ayırmış da olabilir.
0
selam
(19.03.24)
Nominal rayiç fiyatı ile piyasa rayici farklıdır. Piyasa rayicini araştırmak için endeksa benzeri sitelerden rapor alabilirsiniz
0
doharkoman
(19.03.24)
(3)

Enpara’daki doları en iyi fiyata tl yapmak

kutukcu
Selam, calistigim sirket maasimi enpara’daki dolar hesabima gonderiyor. Enpara’nin dolar kuru da su an dusuk. Banka’dan veya atm’den cekme haric, en uygun nasil tl’ye cevirebilirim? Tesekkurler
Selam, calistigim sirket maasimi enpara’daki dolar hesabima gonderiyor. Enpara’nin dolar kuru da su an dusuk. Banka’dan veya atm’den cekme haric, en uygun nasil tl’ye cevirebilirim? Tesekkurler
0
kutukcu
(01.03.24)
yüksek bir miktar ise dönüştüreceğiniz tutar şubenizi arayıp özel kur isteyebiliyorsunuz onlarda genel müdrlüğe soruyorlar.
0
eja
(01.03.24)
nakit alıp büroya gitmek.
0
selam
(01.03.24)
Midas'a aktarabilirsiniz daha iyi kurları vardı sanırım
0
atom karincanin torunu
(01.03.24)
(9)

ağzı kokan biri kendisini bilir mi

benibulmanlazim
bugün güzel bir hanfendi arkadaşın ağız kokusunu hissettim. normalde hassas bir bünyem yok ama beni fena etkiledi. eminim o da bunun farkında değildir.sorum şu: bir insan ağzının koktuğunu nasıl anlar.
bugün güzel bir hanfendi arkadaşın ağız kokusunu hissettim. normalde hassas bir bünyem yok ama beni fena etkiledi. eminim o da bunun farkında değildir.

sorum şu: bir insan ağzının koktuğunu nasıl anlar.
0
benibulmanlazim
(18.02.24)
her zaman anlaşılmıyor. sarımsak yesem hissederim ama diğer türlü hissetmem heralde.

günde 2 kez diş fırçalayan birisinin ağzı kokuyosa başka sıkıntısı vardır doktora gitmesi gerekir.
0
jelly bear
(18.02.24)
Açtır, çürük vardır, normal bir kokudur. Diş hekimlerinin de kokuyor. İnsanlık hali ne var bunda suratına hohlamadıkça?
0
Kahvedesu
(18.02.24)
anlamak için bileği yalama filan gibi antin kuntin yöntemler var ama hiçbirinin kesin çözüm sunacağını zannetmiyorum, ben ağız kokusu konusunda çok hassas birisi olarak utanmasam bane gibi dolaşacağım ortalıkta, çok "test" etmişimdir kokuyor mu kokmuyor mu diye ama hiçbirinden güvenilir sonuç almadım.

cevaba gelecek olursak eğer mide rahatsızlığı, diş çürüğü vb. problemler varsa muhtemelen böyle bir sorun yaşayabileceğinin farkındadır. bunlar yoksa veya kendisi şuursuzsa ağzının koktuğunu hiç düşünmüyor olabilir. çünkü özellikle üzerinde durmuyorsa insanın kendi ağzının koktuğunu anlaması (birisi söylemediği sürece) gerçekten çok zor.

onun dışında diğer arkadaşlara da katılıyorum açıkçası, devamlılık arz etmeyen ve çok ağır olmayan ağız kokusu şu veya bu sebeple herkesin başına gelebilir. aç olabilir, rahatsız olabilir vs... başka zaman tekrar yaklaş bakalım :)
0
mark greg sputnik
(18.02.24)
Bilek yalamak gibi antin kuntin yöntemler işe yarıyor.
Bir diğer yöntem de ağzını burnunu maske ile kapatıp ağzından nefes verip burnunandan almak.

Durup dururken genelde farkedilmiyor. Acaba kokuyor muyum diye kontrol etmek lazım

edit: bende işe yarıyor en azından. belki mideden gelen kokularda ya da bazı tip kokularda sağlıklı bi çözüm değildir.
0
biseysorcaktim
(18.02.24)
@biseysorcaktim, abi nasıl yapılıyor o zaman, biliyorsan açıklar mısın? ben mi yanlış yapıyorum acaba? ya ağzımın koktuğundan yüzde bir milyon emin olduğum zamanlarda bile bundan ben hiç sonuç alamadım çünkü. burnum da aslında keskindir hani koku almıyor değilim. bende bu zaten takıntı düzeyinde. eskiden çok daha kötüydü, kendi sevgilimin yanında sakız çiğnemeden duramıyordum filan. o açıdan "ağzım kokuyo mu?" sorusuna net cevap bulabilmek sayko ruhumun yangınlarına su serpecek çok önemli bi şey benim için. ama yok yani bileğimi yalayınca kendimi sadece salak bi maymun gibi hissediyorum, hiçbi koku almıyorum.
0
mark greg sputnik
(18.02.24)
bilinmez sanki ya. ben koktugumu hissettigim oluyor ama belki kokmadigini dusundugum bir zaman da kokuyordur?? beslenmeyle dogrudan alaka kuruyorum curukten vs de ote. sagliksiz beslendiginde hizli aclik ve acliktan agiz kokmasi gibi bi dongu. bir de herkesin kendi kokusu oluyor bi sekilde cok yakinsan, ten kokusu gibi. sik sik temizlikle kokuyu bastirabilirsin
0
ala09
(18.02.24)
üzerine sıktığın parfümün kokusunu yada terlediğindeki kokuyu sürekli alıyormusun ki ağız kokusunu sürekli alasın?

kişilerin çoğu bunu fark etmez hele ki süre gelen bir rahatsızlıktan dolayı ise hiç fark etmeyebilir. çöp kokusu gibi bir koku ise mide rahatsızlığına işaret eder.
0
selam
(19.02.24)
ben hep anlıyorum sakız taşıyorum bu durumlar için.

anlamayan şaşıyorum. eminim ki kokan kendi koktuğunu biliyor sadece tembelliğinden önlem almıyor. valla yakın olduklarıma eşime arkadaşıma direkt sakız veririm ağzın kokuyor diye. yakın olmadıklarıma da sakız ister misin diye ikramda bulunurum napayım
0
Hallegadola
(19.02.24)
bence anlamıyorlar, anlasalar müdahale ederler. eski iş yerimde birinin ağzı kokuyordu, şu anki iş yerimde de birinin ağzı fena kokuyor. önde çürüğü var, muhtemelen o yüzden. ikisi de evli barklı filan ve günahlarını almayayım temiz insanlar. yani koktuğunu bilseler müdahale ederler.
0
elorelia
(19.02.24)
(2)

Basit html site yapmak

bihaber
Web sitesi yapmak hakkında bilgi sahibi olmayan, fakat temel programlama bilgisine dahip biriyim.Elimde bir kaç tane html dosyası var. Bunları basit bir websitesi üzerinde yayınlamak istiyorum. Dosya isimleri misa;Almanya.htmlJaponya.htmlFransa.html...Bu html dosyaları hazır elimde var. Son derece b
Web sitesi yapmak hakkında bilgi sahibi olmayan, fakat temel programlama bilgisine dahip biriyim.

Elimde bir kaç tane html dosyası var. Bunları basit bir websitesi üzerinde yayınlamak istiyorum.

Dosya isimleri misa;

Almanya.html
Japonya.html
Fransa.html
...

Bu html dosyaları hazır elimde var. Son derece basit, teması olmayan bir sitede, altalta linkler olacak ve siteye girip almanya dosyasına tıklayan o ülkeyle ilgili bilgileri bulacak.

Nasıl yaparım, başkangıç için yol gösterirseniz sevimirim.
0
bihaber
(18.02.24)
Wix, wordpress gibi basit uygulamalarla yapmanız kolay olur.
İndex. Html gibi sayfalara Kendiniz de yapabilirsiniz ama çok boş ve çağdışı bir görünüm olur.
0
rhan
(19.02.24)
hosting'e bu dosyaları atın, hosting ayarlarından index'i açık bırakın, kendi kendine o link'ler oluşacak zaten

örn: archive.apache.org
0
selam
(19.02.24)
(10)

Salaklaşıyorum sanki

Lubb
Arkadaşlar bu bir troll duyurusu değildir. Cidden bilişsel kabileyetlerimde bir gerileme var her geçen gün sanki.-konuşma sırasında kelimeleri hatırlamada yavaşlama.-yalan yanlış serbest çağırışımlar.-yabancı dilden anadilde geçişlerde keskin olamama.-uzun süreli odaklanamama, konsantrasyon zayıflığ
Arkadaşlar bu bir troll duyurusu değildir.

Cidden bilişsel kabileyetlerimde bir gerileme var her geçen gün sanki.


-konuşma sırasında kelimeleri hatırlamada yavaşlama.

-yalan yanlış serbest çağırışımlar.

-yabancı dilden anadilde geçişlerde keskin olamama.

-uzun süreli odaklanamama, konsantrasyon zayıflığı.

-zihinsel matematiksel işlemlerin uzun sürmesi.

-geçmişte uzman olduğumu düşündüğüm şeylerde tamamen yabancı gibi kalma sadece "aa ben bu konuda baya vakit harcamıştım aslında" hissi.

-öğrenme eylemeninin eskisinden daha efor gerektirmesi.

-daha hızlı unutma

-sosyal etkileşimlerde de hantallaşma, insanlara karşı meraksızlık ve isteksizlik

-sosyal etkileşim olarak small talk yeteneğinin gerilemesi.


b12 düzenli kullanıyorum eksik değil.

nedir sizce durumlar? ne yapsam da biraz kendime gelsem..
0
Lubb
(18.02.24)
Yaşlanmak?
0
abuzer
(18.02.24)
Bende de var. 2 yıldır gerilediğimi hissediyorum. Yaşlanma, yorgunluk +1
0
ruhen hastayim ben
(18.02.24)
Sağlıklı beslen, tek yönlü uzun süreli vitamin desteği alma, şekeri minimuma indir, egzersiz yap.

Yaş ilerledikçe ve sağlıksız beslenme sonucu bdnf salgı proteini beyinde azalır. Sağlıklı beslenerek ve şeker kullanmayarak bdnf düzeyini arttırabilirsin. Günlük ihtiyacın olan tüm vitaminleri, vücudunun üretemediği amino asitleri yemek yiyerek vücuduna al.

Misal; sağlıklı beslenmediğin sürece, bağırsak mikrobiyomun gamma aminobütirikasit üretemeyecek avuç avuç omega 3 takviyesi de alsan bir işe yaramayacak.

Formül basit: şekeri/tatlıyı kes, sağlıklı beslen, egzersiz yap bdnf düzeyin artsın veya en azından gerilemesin.
0
krtkartal
(18.02.24)
-konuşma sırasında kelimeleri hatırlamada yavaşlama.

-sosyal etkileşimlerde de hantallaşma, insanlara karşı meraksızlık ve isteksizlik

-sosyal etkileşim olarak small talk yeteneğinin gerilemesi

bende de var bunlar bir kaç yıldır,cidden yaslanıyoruz. bırde nbenım fark ettıgım iş stresı arttıkca bunlar sıddetlenıyor
0
haskoylu deli hasan
(18.02.24)
Bi kismi bende de var
Yaslaniyoruz +1
0
Kittie
(18.02.24)
Telefon bağımlılığı varsa bu da bunlara sebep oluyor. Mide bağırsak kanaması vs gecmisiniz yoksa coraspin 100 mg kullanın düzenli olarak. Hem unutkanlığı azaltır hem beyin kanaması felç kalp krizi riskini azaltan bir ilaçtır hayat boyu kullanılabilir. Kanama ameliyat vs durumlarında ara vermek şartıyla.
0
alimcgraw
(18.02.24)
Digital detox yapın, en az 2 gün mesela haftasonu.

Simon Sinek'in ilgili sunumunu izleyin, başlığı hatırlamıyorum ama (digital) müptelalık ve dopamin konusunda olan sunum.
0
alfired
(18.02.24)
Ben iyiyim, gerileme yok, gelişme bile var. Yaş 39
0
gabe h coud
(18.02.24)
Sudoku işe yaradı bende.
0
pispinti
(18.02.24)
depresyon'da olabilirsin farkında olmadan,
arka planda zihnini meşgul eden şeyler varsa o da yapabilir,
zamanında fazla alkol yada madde kullanımı varsa, yada arada sırada madde kullanımı varsa hatta kimi maddeler tek kullanımda dahi geri dönüşü olmayan hasar bırakıyor daha önce denemişsen bişiyler onlarında etkisi olabilir.

beslenme demişler zaten çok önemli, zihinsel rahatsızlıkların etkisini dahi azaltabiliyor beslenme.

haraketsiz yaşam da benzer etkilere neden olabiliyor.

yaşlanma da büyük etken.
0
selam
(19.02.24)
(7)

Ev aldım tavsiye istiyorum.

bu yolun yolcusu
Arkadaşlar merhaba, denk geldi bir ev alma sürecine girdik. Binanın kabası bitmiş durumda.6-8 ay sonra biter diye düşünüyorum. Mimarisi ile oynayıp evi istediğimiz şekle soktuk.(Yapı kullanmayı da alırsak tamamdır :)) Tapuyu da üstümüze aldık(hanım çok garanticidir). Müteahhitte evi krediye uygun ha
Arkadaşlar merhaba, denk geldi bir ev alma sürecine girdik. Binanın kabası bitmiş durumda.6-8 ay sonra biter diye düşünüyorum. Mimarisi ile oynayıp evi istediğimiz şekle soktuk.(Yapı kullanmayı da alırsak tamamdır :)) Tapuyu da üstümüze aldık(hanım çok garanticidir). Müteahhitte evi krediye uygun hale getirince 1 milyon tl ödeme yapacağız.

Yıllardır kira da olduğumuzdan fırın, kombi, davlumbaz, ocak, klima kurutma makinesi gibi ihtiyaçlar yeni eve geçince ortaya çıkacak. Ben bu eşyaları şimdiden internetten alsam taksit taksit ödesem garanti süresi nasıl olacak onu kestiremiyorum. Ya da ürün arızalı çıksa aradan 6-8 ay geçecek denemek için? Ayrıca o kadar süre bunları muhafaza etmek ayrı bir dert.

Almasam ele geçen parayla döviz, fon, vadeli, hisse senedi ne yaparsam yapayım eşyalara gelen zammı yenemeyeceğim gibi hissediyorum. Bu konuda haksız mıyım?

Bu ürünleri gidip bayiden alsam bayilerde internete göre zaten daha pahalı satıyor.

Kısacası ne yapsam bilemedim tavsiye bekliyorum, teşekkürler.
0
bu yolun yolcusu
(18.02.24)
cevap için teşekkürler hocam ama 1 ay sonra seçim var. doları zor tutuyorlar. seçimden sonra ipleri salınca ürün fiyatları artmaz mı? Kaldı ki ben nakit ile almayacağım kredi kartına taksit yaptıracağım. Bu durumda kredi kartı borcum olmayacağı için elime geçeni ufak ufak dolara fona faize atıyorum işte.
0
🌸bu yolun yolcusu
(18.02.24)
Muhafazası nakliyesi montajı arızası düşüldüğünde değmiyor hocam almayın.
0
gece abisi
(18.02.24)
Eşya almaya gerek yok.
Dolar artarsa ithal ürünlerin fiyatı artar. Ama faiz oranında artmaz. Yerli ürünlerde yılbaşında kallavi bı zam yaptı zaten.
Ayrıca alınca nereye koyacaksın, ev bitince taşıması var. Bu süre içinde yıpranması var.
Yükte hafif şeyler alın alacaksanız.
0
etna
(18.02.24)
Fiyatlar uygunsa ha 2 yıl ha 15 ay deyip alın. Ayrıca bazı markaların garanti uzatma uygulamaları var. 5-6 yıla uzatmıştı arçelik yıllar önce çam mak'ı.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(18.02.24)
Garanti bildiğim kadarıyla fatura tarihini baz alır. Kurulumla alakası olduğunu sanmıyorum. Sadece bayiiden alırsanız onlar faturayı kuruluma göre ayarlayabiliyorlar.

Nakliye masrafı muhtemelen aradaki farkı önemsiz hale getirir. Ben olsam bir yatırım aracına parayı bağlar (altın, döviz gibi) ve ev bitince oraya sipariş verirdim.
0
Unde bach canim
(19.02.24)
siemens ve hoover mesela satın aldıktan sonra 15 gün içinde montaj istiyor.
0
gabe h coud
(19.02.24)
bir depo kiralayabilirsin uygun fiyata, zaten sürekli gidip gelmen gerekmediği için ucuzundan bir tane kiralayıp satın aldığın şeyleri orada tutabilirsin aklıma gelen en pratik çözüm bu.
0
selam
(19.02.24)
(15)

Bu arkadaş cimri mi?

Bir ben var benden şurada
Arkadaş dediğim kardeşim aslında, çok severim kendisini ama para konusunda bazı acayip huyları var. Misal birkaç gün önce annemin evinde buluştuk, baktık tv'nin kumandası bozulmuş, bu internetten baktı işte bi kumandaya "yav bu 30 lira kargo parası istiyor biraz idare edelim kargoyu bedavaya getirec
Arkadaş dediğim kardeşim aslında, çok severim kendisini ama para konusunda bazı acayip huyları var. Misal birkaç gün önce annemin evinde buluştuk, baktık tv'nin kumandası bozulmuş, bu internetten baktı işte bi kumandaya "yav bu 30 lira kargo parası istiyor biraz idare edelim kargoyu bedavaya getirecek bi şey lazım olursa birlikte alırız" dedi. Ben de "sen gerizekalı mısın olm tv kumandası satan adamdan kargoyu bedavaya getirecek ne alacağız, hem alacaksak da neden bekleyelim neyi idare edelim ortada bozuk bi kumanda var ve bu alınacak, sen almıyorsan ben alacam" dedim, böyle dedim diye bozuldu, buna benzeyen böyle sinir eden bazı küçük hesapları hep oluyor hep ben de sinirlenip böyle dedim. Sonra gönlünü aldım ama.

Şimdi böyle bakınca cimri gibi gözüküyor ama bir de şöyle şeyleri var: Şimdi bu eleman yalan yok benden çok kazanıyor, belki benim 3 katım kazanıyordur, allah daha çok versin kardeşimdir başarılarıyla mutlu olurum. Neyse, mesela geçen sene road trip kafasıyla ege turu yaptık birlikte, 3000+ km yol yaptık, masrafların neredeyse %80'ini kendisi karşıladı, bunu da bu arada "lan hep ben ödüyorum" kafasıyla yapmaz öder yani ben ödemeye çalıştığımda da gider benden önce öder, böyle bir adam, ne zaman yola çıksak da hep böyle yapar.

Yani anlamadığım şu: 30 liralık kargonun hesabını yapan da bu adam bi seyahatte binlerce lirayı ödeyip tek kuruş para harcatmayan da bu adam. Bu adam şimdi cimri değil mi ben anlayamıyorum, cimri değilse eğer ne şimdi bu adam bunun psikolojik bi çıkarımı olabilir mi?
0
Bir ben var benden şurada
(09.01.24)
cimri degil de insan bazen binlerce lira harcar ama bazi seylere verdigi uc kurus fazla gelir. hepimize olur bu.

mesela cikarsin 1000 lira bir yemege verirsin, sonra market alisverisinde bir seye 3 lira yerine 5 lira verdiginde koyabilir bu sana.

cok takilmamak lazim.
0
bohr atom modeli
(09.01.24)
Cimri değil kanka aslında ben de böyle yaparım bazen hani derler ya zengin işte böyle zengin oluyor diye misal bazı şeyler vardır parasına değer, hiç gocunmam öderim ama 3 kuruşluk şey için 5 kuruşluk kargo mantıksız.
0
olaylar olaylar
(09.01.24)
Kargo olayı da şöyle: Şimdi diyelim ki kumandanın fiyatı 100 lira, kargoyla birlikte 120 liraya geliyor ama başka yerden alırsan 130 lira ama kargo ücreti yok, internetten değil de dışarıdan alırsan da fiyat 150 lira, hepsi aynı ürün ve o ürünü hemen almamız lazım, şimdi böyle bir durumda o ürünü almamaya çalışmak işte bana enteresan geliyor. Tama kendini keriz gibi hissediyor o kargo parasını verince ama aynı ürünü kargo parası olmadan başka yerden alınca da daha fazla veriyorsun, ben bunu anlatamadım kendisie.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(09.01.24)
Cimrilik degil ama bazi kisilerin oncelikleri farklidir.Beni mesela kilik kiyafette 3-5'in hesabini yaparken gorsen cimri dersin ama yemek-icmek-gezmek soz konusu oldugunda asiri bonkorum.Oncelik meselesi
0
turkuaz
(09.01.24)
bence de cimri değil. Optimum seçeneği bulmaya çalışan bir kişilik.
kesin mühendis.
0
drmuhendis
(09.01.24)
Bu biraz cimriliğe kayıyor çünkü kumandanın en hızlı sürede tamir edilmesi hayat konforunu yükseltecek bir şey. Konfor > Para

Yoksa 5 liralık şeye hak ettiğinden daha fazlasını veriyor olmaktan rahatsız olmak normal bir şey. Kimse enayi değil. Ama 30₺ için bir süre daha alıştığım konforu kendimden esirgemem. Cimrilik burada başlıyor bence.
0
ruhen hastayim ben
(09.01.24)
road tripte araba kimindi?

cimri degil akilli birine benziyor.
bir mali degerinden fazla verip alana cömert degil enayi denir
0
sonsuz
(09.01.24)
cimri degil aksine hesabini bilmiyor. fayda-maaliyet dengesini zihninde duzgun oturtamamis. ihtiyac olan bir sey varsa direkt alinir (mesela tv kumandasi, her gun gerekli). "sen gerizekalı mısın olm tv kumandası satan adamdan kargoyu bedavaya getirecek ne alacağız" - kesinlikle sen haklisin. sirf almis olmak icin bir seyler alarak "kar"a a gecilmez.
0
hot potato
(09.01.24)
Araba kardeşimindi fakat burada bir mala değerinden fazla vermek nasıl oluyor onu anlamadım. Cevapların arasında konuyu açıkladım aslında, yani bu kumanda alınacak ve üç farklı seçenek var birine kargo ücretiyle birlikte 120 lira veriliyor diğerine kargo ücreti olmadan 130 lira veriliyor diğerinde de dışarıdan alacağız o da 150 lira, yani kumandayı kendimiz üretemeyeceğimize göre birinden birini alacağız, kargo dahil 120 lira verip almak hak ettiğinden fazla vermek oluyor tamam ama kargo ücretsiz 130 lira vermek ya da dışarıdan aynı ürünü 150 liraya almak mantıklı mı oluyor bu durumda? Üç senaryoda da mevzubahis olan aynı kumanda bu arada tekrar belirtmek isterim. Yani cimri olmadığına ben de iknayım ama bu aynı zamanda bi akıllılık ya da hesabını bilmek gibi bir şey de değil gibi sanki.

Benim düşüncem şu: Bence kargo parasını vermeyi gururuna yediremiyor, sırf bu nedenle kargo free olması için "belki ikinci bir şey almak durumunda kalırız da kargo ücretsiz olur" gibi absürt bi seçenek sundu bize ama bu mantıklı mı yav, kumanda satan adamdan başka ne ihtiyacımız olacak, ya da olması için ne kadar beklenecek? Kumanda olmadan da tv'de hiçbir işlem yapılamıyor bu arada onu da belirtmek isterim. Yani bence hiç akılcı bir hareket değil bu, o an basireti bağlanıp mantıklı bir çözüm üretemediği için böyle sallama bir fikir sundu bize. Tamam cimri değil ama sunduğu seçenek de mantıklı değil.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(09.01.24)
masrafların neredeyse %80'ini kendisi karşıladı,"
aynı maaşı alsaydınız %50 paylaşırdınız muhtemelen?

mesela aciliyet varken otopark ücreti vermemek için 1km yürüyorsa cimridir
fazla umrunda olmayan şeyler için direnç göstermesi cimrilikle alakalı bir gösterge değil

" ortada bozuk bi kumanda var ve bu alınacak, sen almıyorsan ben alacam" dedim,"
masrafların çoğunu o karşılıyorsa (böyle bir mecburiyeti yok sonuçyta ama yapması güzel bi şey) bu tip ufak şeyleri senden bekliyor olabilir
0
bir soru sorcam
(09.01.24)
Abi yok ya sen al ben alayım meselesi değil gerçekten öyle bir adam değil, onun derdi dediğim gibi sadece o kargo parasını vermemek, kargo bedava olsa aynı kumandadan 10 tane de alır. Benim o tepkiyi verme nedenim de 10 saat araştırdı bu konuyu hem kendi gerildi hem beni gerdi, ben de sinirlendim bırak ben alayım dedim ama dediğim gibi benim almamı beklemesi gibi bir durum yok, onun hesabını yapmaz gerçekten.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(09.01.24)
Kesinlikle cimri olduguna katilmiyorum, aksine gonlu bol comert bir kardesiniz var bence. Kiymetini bilin. Bazi seylere para vermek, ne kadar kucuk olursa olsun, beni de rahatsiz ediyor ve yukarida biri daha yazmis oncelikleri farkli demek ki.

Bence kalbini kirmayin. Bazi insanlar comertlik, sevgisini guzel ve rahat gostermek, durustluk vs gibi cok guzel ozelliklere dogal olarak sahip olabiliyor ve bence degerleri yeterince bilinmiyor, o kisiler bunlari kendiliklerinden yaptiklari icin, yaptiklari guzellikler kaniksaniyor ve takdir/sukran sunulmuyor bence. Sizin kardesiniz de boyle gibi geldi, onu takdir ettiginizi, mesela tatil meselesi ile ilgili, acik acik gosterin.
0
kassiopeia
(10.01.24)
cimri değil, zekalı ve vefalı bir arkadaş. aynı ben
0
Herkesefendi
(10.01.24)
bazen mini çakallıklar, mini başarılar falan lazım. kargo beleşe gelen bişi bulduğundunda mutlu olacak aslında, bir nevi bir şeyleri ucuza getirmenin mutluluğu, oyunda kazanmışlık hissi gibi bişi.

yarısını da sana ödetmesi sanki kendince kibarlık, almasına o da alır ama seninde katkın olsun gibi sanki.
0
selam
(10.01.24)
10klık bişey alacakken 50/60 lira ucuz olanı gözüme gelmiyor ama

50/60 liralık bişey alırken 5 lira daha ucuzu varsa alabiliyorum.

bişey çıkarmaya gerek yok bence.
0
qobel
(13.01.24)
(2)

React Async süreçlere dair bir soru

tchuck
orta seviye react bilgim var. yani mimarisindne çok anlamıyor olsam da çoğu şeyi yazabilirim falan gibi. istiyorsanız alt seviye de diyebilirsiniz.neyse, şimdi bir case'i (hobi projem bu arada), temiz bir şekilde yazmak/yönetmek istiyorum.ben bunu kendi bildiğim amele yöntemlerle yazdım çalıştırdım,
orta seviye react bilgim var. yani mimarisindne çok anlamıyor olsam da çoğu şeyi yazabilirim falan gibi. istiyorsanız alt seviye de diyebilirsiniz.

neyse, şimdi bir case'i (hobi projem bu arada), temiz bir şekilde yazmak/yönetmek istiyorum.
ben bunu kendi bildiğim amele yöntemlerle yazdım çalıştırdım, ama biliyorum ki bunlar doğru yollar değil. (useeffectler vs. kullandım)

case şu:

Bir kullanıcı bir fotoğraf çekiyor, bu fotoğrafla bir servise bağlanıp bir yanıt alıyor.
aldığı yanıtı başka servise sorguluyor ve eğer sorguladığı servis boş dönerse, bu sefer aldığı yanıtı başka bir servise "kayıt açmak" için kullanıyor.

bunu bir dosyayı 5000 satır yapmadan halletmek istiyorum. ama en doğru yolu nedir, nasıl yapılmalıdır, o kısmı oturtamıyorum.

şimdi bir async fonksiyon içinde, await'lerle bu verileri çektirebilirim axioslardan.

örneğin;

const analyzeImage = async (){


let first = await axios.get blabla

let second = await axios.post(first) blabla

if(!second.length){

let third = await axios.post(first) blabla
}

}

gibi. ama bu çok içime sinmeyen bir yöntem.

ek olarak bu axios talpelerinin her birinde bir de error handling süreçleri de olacağı için, satılrar uzayacak. birinciye diyeceğim ki data yoksa şunu dön, error dönerse bunu dön.

ikincide benzer, üçüncüde benzer şekilde.

keza bu kesin doğru ve temiz yöntem değil.

ama sizce nasıl çözmek gerekir böyle bir case'i.

bana bu tür caseleri içeren bir boilerplate veya bir kod betiği göstermeniz mümkün müdür?

her fonksiyon, bir üstteki fonksiyonnu cevabını beklemeli harekete geçmek için. buradaki önemli nüanslarda nbiri bu.
0
tchuck
(08.01.24)
async function fetchData() {
try {
const response1 = await axios.get('url1');

const response2 = await axios.get('url2', { params: { data: response1 } });

const response3 = await axios.get('url3', { params: { data: response2 } });

const response4 = await axios.get('url4', { params: { data: response3 } });

console.log('All requests completed:', result1, result2, result3, result4);

} catch (error) {
// add error handling method errorHandling(error)
console.error('Error:', error.message);
}
}

fetchData();

Şu şekil bir yolla da yapılabilir. catch'in içinde error'ı yakalarsın onun için de bir fonksiyon yazar error'larla ilgili yapmak istediklerini orada yapabilirsin. isteklerden birinde hata olursa zaten catch'e düşeceğinden tekrar tekrar bir öncekini kontrol etmeye gerek yok.
0
ilgeru
(08.01.24)
soruna cevap değil ancak düşünmen gereken bir durum daha var, o da bu süreçlerden her hangi birisi gerçekleşirken oturumun kapatılması, react dediğin için browser'ın kapatılması, internetin kopması, server side için ise sunucunun kapanması, uygulamanın crash olması vs. timeoutlar vs.

keyword: state machine.
0
selam
(08.01.24)
(6)

antidepresan neden aliniyor ve ne ise yariyor

antikadimag
hayatimda mutsuzluktan duvarlara baktigim donemler de oldu, ciddi anskiyete gecirdigim surecler de ama hic antidepresan kullanmadim. insanlar neden antidepresan kullaniyor? surekli ve aylarca suren ciddi bunalimlar yasadigim bir donem oldu mesela ama antidepresan kullanmadim. cunku cevresel sartlard
hayatimda mutsuzluktan duvarlara baktigim donemler de oldu, ciddi anskiyete gecirdigim surecler de ama hic antidepresan kullanmadim.

insanlar neden antidepresan kullaniyor? surekli ve aylarca suren ciddi bunalimlar yasadigim bir donem oldu mesela ama antidepresan kullanmadim. cunku cevresel sartlardan dolayiydi bence ve o sartlar duzelince ben de duzeldim.

antidepresan alinca mutlu mu olunuyor? anskiyete duyulmayan bir gevseme/uyusma hali mi oluyor? diger bilissel ozelliklerde bir degisiklik oluyor mu? (hizli dusunme, hafiza vs)
0
antikadimag
(31.12.23)
Depresyon gibi hastalıkların da bunlar için üretilen ilaçların da çeşitli türleri var. Ne hastalık tek tür, ne de ilaçlar. Haliyle sorunuzun en kısa cevabı "öyle gerektiği için."

Basitleştrerek birini örnekleyelim, bazı insanlarda çeşitli nedenlerle salgılanan serotonin ya yetersiz oluyor ya da hızlıca geri emildiği için verimsiz kalıyor. Ssri grubu ilaçlar bu geri emilim sürecini yavaşlatarak daha uzun süre verim alınmasını sağlıyor.

Mutluluk-mutsuzluk kompleks konular. Antidepresan alarak mutlu olmazsınız. Almayarak da mutlu olmazsınız. Zaten depresyonda değilseniz mutlusunuzdur gibi bir şey de söz konusu değil.

Psikiyatrik rahatsızlıklar kişinin yaşam kalitesini birçok yönden etkiliyor. Eğer sorununuz ilaç yardımıyla çözülüyorsa ilaç kullanırsınız. Terapiyse terapi, bunlara gerek kalmadan başka bir yolu varsa bu yolla.

Ancak her yöntem herkeste işe yaramıyor tahmin edeceğiniz gibi.
0
akhenaten
(31.12.23)
Johann Hari- kaybolan bağlar kitabı belki bu konuda aradığınız cevapları detaylıca sunabilir size. Tavsiye ederim
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(31.12.23)
Değiştiremeyeceği çevre koşulları olanlar ve endojen ağır depresyona sahip kişiler kullanıyor.
Başka türlü yaşam sürdürülemiyor.
0
pro9it9is9
(31.12.23)
Öncelikle antidepresanların herkese şeker gibi dağıtılmasını doğru bulmadığımi söylemeliyim. Ancak bu "kimse antidepresan kullanmasın, gerek yok" anlamına gelmiyor asla. Antidepresan dediğiniz ilaçlar temelde vücudun ve beynin kimyasını düzenleyen medikal ürünler ve yukarıda söylenildiği gibi tek tip de değiller. Halk arasında hepsine antidepresan denilse de okbsi olan, şizofreni hastası olan, depresyon hastası olanların hepsi aynı ilacı kullanmıyor.

Depresyon ya da kaygi bozukluğu dediğiniz şeyler son yillarda oldukça popüler kültür malzemesi olsa da sandığınız kadar basit hastalıklar değiller. Kişiler bazen öyle ağır depresyon geçiriyorlar ki yataktan kalkıp banyoya gidecek gücü bulamıyorlar kendilerinde, bu durumda ne yapılacak? Mecburen ilaç kullanılarak düzenlemeye gidilecek. Psikotik vakalarda da ilaçtan başka şansınız yok mesela.


Tüm bunların haricinde terapiyle cozumlenemeyen durumlarda ya da terapiye destek olması açısından da psikiyatrik ilaçlar oldukça önemlidir.

Türkiye'deki durum ise biraz daha farklı. Terapiye erişim çoğu kişi açısından güç, bazıları ise terapideki o uzun süreli gelişim sürecindeki sabri kendisinde bulamıyor; bu durumda psikiyatrik ilaçlar da hemen bir sonraki tercih oluyor. Kişinin aylarca, yıllarca kendisini kötü hissetmesindense en azından bazı yaşamsal işlevlerini normallestirmesine destek oluyor.


Mutluluk ise bambaşka bir olgu; yüzyıllardır felsefe, psikoloji bu konu hakkında sayısız teori ortaya attı. Bir hap aldık, hop mutlu olduk diye bir şey yok tabii ki.
0
fraise
(31.12.23)
depresyon sırasında beynin kimyası değişiyor (hormonlar), bazı kimyasallar az salınıyor bazıları çok salınıyor ilaçlar bu beyin kimyasını tekrar düzenleme üzerine kurulu, düşünceleri, duyguları değiştirmiyor ancak beynin normal çalışmasını sağlıyor. beyin normal çalışmaya başlayınca kişi kendini daha iyi hissedip gündelik işlerini yapabilir hale geliyor.

Bu tür ilaçlar öyle sevgiliden ayrıldım, sevdiğim birini kaybettim çok üzgünüm gibi şeyler için değil.

o tür durumlarda verdiklerinde zaten kısıtlı süre kullanıyorsun.
0
selam
(31.12.23)
belki de yaşanan sorunun şiddetiyle alakalıdır. sizin yaşadığınız şeyin kendi yorumunuzun ötesinde hangi kriterleri sağladığını bilmiyoruz. bu anlamda tecrübeniz de bir referans noktası değil. diğer gerekli açıklamalar da yapılmış kabaca.
üstteki arkadaşa mesaj da gönderdim ama buraya girmeyi unutacağım için bir de buradan yazmak istedim belki okuyup da yanlış bilgi edinen olur diye: yas, melankoliyle ve depresyonla iç içe geçebilen bir mevhum. patolojik yas, karmaşık yas tanımlamalarıyla klinik düzeyde tedaviyi gerektirebiliyor. bu yuzden, sevilen birini kaybetme durumu tırnağım kırıldı gibi, sevgilimden ayrıldım gibi olayların da çok ötesinde.
0
dilhun
(06.01.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.