Giriş
(7)

bu yeşil çay nedir ne değildir?

sql
bunun iyisi-kötüsü var mıdır?ayrıca yağ yakımını hızlandırdığı söyleniyor. ne kadar etkilidir?
bunun iyisi-kötüsü var mıdır?

ayrıca yağ yakımını hızlandırdığı söyleniyor. ne kadar etkilidir?
0
sql
(04.05.09)
yağ yakımını hızlandırması, yeşil çay içtim 30 kilo verdim dedirtecek kadar asla olamaz.
0
compumaster
(04.05.09)
antioksidan falan diyolar ama serbest radikallerin etkisini ortadan kaldıran antioksidanların serbest radikal saldırısı altında olmayan hücrelere ne yaptığını pek söylemek istemiyorlar. bildiğim kadarıyla bu durumda antioksidanlar serbest radikalin verdiği zararı verebiliyor, sigara içmiyorsanız 40 yaşından önce lazım değil yani.

bi de yetiştirilmesi, toplanması, kurutulması falan doğru koşullarda yapılmazsa özellikle yeşil çayın çok zararlı bişey ürettiğini duymuştum (alfatoksin miydi acaba?)

vücutta toplanmış suyu atmayı kolaylaştıran bir etkisi var, yağ yakımını hızlandırmıyorsa bile bu sayede kilo kaybedebiliyor insanlar (tabi o kilolar sudan oluşuyor) ayrıca bu sayede dehidrasyon sonucu hastanelik olanlar da var.
0
hayali arkadaş
(04.05.09)
evet, yeşil çay kalite kalitedir. tozumsu, çer çöplüden (ki bütün poşet yeşil çaylar böyle) tomurcuk şeklinde sarılmış yapraklara kadar yolu var.
0
quasiromantic
(04.05.09)
yağ yakımını hızlandıran mucize bir madde yoktur. kilo vermek için popomuzu yerden kaldırıp hareket etmemiz icap ediyor. düşünün ki amerikan halkının yarısı obezite ile boğuşuyor. böyle kolay bir çözüm var da paraları mı yetmiyor conilerin? :) spor iyidir.
0
hakkibulut
(05.05.09)
spor yapıyorum. ayrıca hergün sabah 30, akşam 40 kadar mekik çekiyorum. daha evvel hap kullanmayı düşündüm ama zararlı olabileceğini söyledikleri için açıkçası endişelendim ve haptan vazgeçtim.

cevaplar için teşekkürler.
0
🌸sql
(05.05.09)
yag yakımını hızlandıran maddeler derken, bunu anlamı sudur: bu maddeleri kullandiktan sonra fiziksel aktivite yaptıgınızda yag yakma asamasına daha cabuk gecersiniz... yoksa yesil cayi icince kendi kendine gitmez o yaglar...

ha yesil cayin yag yakımına etkisi var mi bilmiyorum ama kahvenin var, mutlulugu cok da uzaklarda aramaya gerek yok
0
alpinsamuray
(05.05.09)
ben her sabah 2 kupa limonlu içiyorum. fazla kafeinden dolayı mıdır nedir ikinci kupanın sonrarına doğru çakırkeyfi yapıyor. yağ yakımını bilmiyorum ama aç karnına içilmesi tavsiye ediliyor ve farkedilir derecede metabolizmayı hızlandırıyor.
ps: mısır çarşısından alınma yaprak tavsiye ederim. porselen demlikte yapabilirsiniz.
0
pain
(05.05.09)
(11)

kilo sorunu

karadenız1111
2 yıl once 80 kılo ıdım su an 105 kıloyu zorluyorum boyum 180cm zayıflama konusunda denenmıs yontemlerı paylasmanızı ıstıyorum---- yeme zayıflarsın dıyenler dıyenler kendı ıslerıne baksınlar
2 yıl once 80 kılo ıdım su an 105 kıloyu zorluyorum boyum 180cm zayıflama konusunda denenmıs yontemlerı paylasmanızı ıstıyorum---- yeme zayıflarsın dıyenler dıyenler kendı ıslerıne baksınlar
0
karadenız1111
(29.04.09)
(bkz: p90x)
0
swallowed arsenic
(29.04.09)
cok siradan gibi gozukse de... kisa sure icinde nasil sonuclar verdigini gormek basari konsunda icinizi rahatlatabilir. formul oldukca basit. ekmek, seker ve yag kesinlikle yok. yok yerim diyoran ben kendi isime bakayim. pain gain hesabi- tuz mumkun oldugu kadar sinirli. abartmadan az az- damak tadi misali. bol miktarda -yine abartmadan- su tuketimi ve gunde 20-30 dakika kosar adim yuruyus... bak bi ay sonra ne olmussun.
0
gunlerin kopegi
(29.04.09)
yumurta ve fıstık ezmesi tok tutar, çok yemenizi engeller.
karabiber metabolizmanızı hızlandırır, yediklerinizi vücudunuz yağa dönüştüremeden harcamak zorunda kalır. (yemekten sonra içilen bir fincan kahve de aynı işi görür)
+ günde 8 bardak su
0
yoldaki isaretler
(29.04.09)
şuradaki ürün; www.toptangibi.com
yağ yakımını hızlandırıyor. ayrıca "yeme zayıflarsın diyenler işine baksınlar" demişsin ama gerçekten yememek gerekiyor. kendine bazı kurallar koymalısın.

(bkz: disiplin)
0
sql
(29.04.09)
eğer pek çok yöntem deneyip, hala kilo veremediysen bi doktora görünmekte fayda var guatr ve benzeri metabolizmayı yavaşlatan bazı rahatsızlıklar olabilir. ama yok kendi çabamla bişiler yapıcam diyosan, kararlı bi biçimde yaklaşıp, her öğünden yarım saat önce kaynatılmış maydonoz suyu iç.. elma baş ucu meyven olsun.. zaten en başta su kaybı yaşıycaksın kilo vermeye başladığında..
kısa vadede müthiş sonuçlar beklemek yanlış, bianda hızla kilo verip bi yerde duracaktır.. su kaybından sonraki evredir bu..
karnını tıka basa doldurma ve ekmeği azalt.. öğün kaçırma derim ben, aksine öğünlerini çoğalt.. yemek miktarını azalt.. ve mümkünse akşam 7den sonra su ve meyveden başka bişey yeme.
tüm bunlar eşliğinde spor yapabilirsen ne ala..
0
chatrefhill
(29.04.09)
yediklerinizi yarıya indirin.
her yediğinizi yine yiyeceksiniz ama normalde yiyeceğiniz kadarının yarısını. baştan zor tabi..
sonra bir de yürüyüşe başlayın hafiften, bol bol su için..
bu arada, herhangi x diyeti, bilmem ne rejimi, y kapsülü falan yalan bence, bir de sağlığınızdan olmayın.
kilo aldığınız dönemde yeme ya da yaşam biçiminizde neleri değiştirdiğinizi oturup düşünün bir, sonra bunları geriye alın. mesela artık daha çok mu yiyiorsunuz ya da daha mı az hareket ediyorsunuz.. işte bunları geriye alın, eskisi gibi davranın yani.
eskiden spor yapıyordunuz da 2 senedir yapamıyor musunuz, nedir bu kilo almanızın sebebi? işte o sebepleri de ortadan kaldırın bence.
0
aithra
(29.04.09)
kısa sürede sonuca ulaşmak isterseniz lahana diyetini uygulayın. bir haftada 5 kilo verirsiniz. sabah kalkar kalkmaz elma sirkeli ılık su içerseniz, biraz da spor kolayca atarsınız kiloları.

ben şu anda lahana diyetini uyguluyorum, iki günde iki kilo gitti. sağlıksız olduğunu söyleyenler de var ama ben katılmıyorum. çünkü lahana sindirim sistemini çalıştıran çok yararlı bir sebze.

www.diyet24.com
0
caylakkiz
(29.04.09)
Alkolden uzaklaş. Çok kalorisi var. Ne yaparsan yap mesela 1 ay içme. 1 bira bile içme. Çok kalorisi var.
0
girisimci ruh
(29.04.09)
bir de hızlı yemek yeme alışkanlığınız varsa kendinizi zorlayarak yavaş yemeye alıştırın. bu da işe yarayan bir yöntem.
0
quasiromantic
(29.04.09)
Arkadaşım; nasıl anlatsam bilmiyorum; ama ben bile inanamadım hala. Şöyle diyeyim; bir depresyon herşeyi halleder..

Zira 2 aydır platonik bir aşkım vardı; 2 hafta önce acıldım. Siktir etti beni. Depresyona girdim; intiharı düşündüm. 1 saatte bir abur cubur isteyen ben; kendimden gectim. Ve 2 haftada 14 kilo vermişim. Hala denge yerine oturmadı. Zira sabah bi burcak bisküvi yedim; saat 9; canım birşeycik istemiyo.

Aslında tavsiye etmem ama; cok kafana takarsan; git asık ol. Sora seni reddetsin :S
0
BaqqalGazi
(29.04.09)
bu cevabı 10. kez yazıyorum

sabah güne başlamadan 1.5 saat önce kalk, en az 4 km veya yarım saat koş (hangisi önce biterse) bunu haftada 3-4 gün yap. koşmadan önce 1 bardak su/süt/meyva suyu iç

zamanında 105 ten 80'e düştüm bu sayede
0
makineci
(29.04.09)
(7)

Mouse iki kere tıklıyor

ermanen
Mouse'un sol tusuna bir kere tikliyorum ama iki kere tiklamisim gibi davraniyor, hem de senkronize bir sekilde. Her zaman olmuyor. Mesela burdaki bir duyuruyu acmaya kalktigimda acilir gibi yapip kapaniyor geri. Noldu bu fareye, oluyor mu yoksa?edit: ölüyor mu demek istedim :)edit2: ayarlarini falan
Mouse'un sol tusuna bir kere tikliyorum ama iki kere tiklamisim gibi davraniyor, hem de senkronize bir sekilde. Her zaman olmuyor. Mesela burdaki bir duyuruyu acmaya kalktigimda acilir gibi yapip kapaniyor geri. Noldu bu fareye, oluyor mu yoksa?

edit: ölüyor mu demek istedim :)

edit2: ayarlarini falan degistirmedim

edit3: optik mouse nasil acilip temizlenir?
0
ermanen
(27.04.09)
oluyor.
0
bryan fury
(27.04.09)
denetim masası > fare > açılan pencerede double-click speed olayı var onu biraz düşürün bakalım işe yarayacak mı...
0
maxpainn
(27.04.09)
içini açıp temizlerdik bi eskiden.
0
lovemyself
(27.04.09)
@ermanen, benden çok yaşayacakmışsın! ben de sorayım diyordum, benden önce davrandın. aynı problem benim mouse'ta da var. epey sinir ediyor.
0
hicazkar
(27.04.09)
kardeşimin başına geldi, adam bu özelliğin sayesinde her sn oynadığı Cod da tık-tık diye atılan silahlarla kral oldu=)
Neysem efenim kısa bir zaman sonra genç fare hayata gözlerini kapadı.
0
thehole
(27.04.09)
Aynı sorun bende de var, uzun bir süre kullanmayıp daha sonra kullanınca sorun çözüldü. Cezalandırıldığını anladı herhalde:)
0
tekosin
(27.04.09)
aldığım istisnasız bütün a4tech farelerde aynı sorun çıktı bir süre sonra. sorunun kaynağını asla bulamadım. ama a4tech alıp senelerce kullanan tanıdıklarım da var. şahsen huzuru microsoft'ta buldum :)
0
quasiromantic
(27.04.09)
(3)

Dil değişimi

charlesbukowskiineksi
Şimdi benim İngilizcem var -upper intermediate diyebilirim - ve fakat artık bu dilin yeterli olduğunu düşünmüyorum - hem kişisel gelişimim hem de kariyer açısından - . Orta derecede de İtalyancam mevcut. İtalyancamı ilerletmek ya da diğer bir yabancı dili öğrenmek istiyorum. Kurslara bakarken aklıma
Şimdi benim İngilizcem var -upper intermediate diyebilirim - ve fakat artık bu dilin yeterli olduğunu düşünmüyorum - hem kişisel gelişimim hem de kariyer açısından - . Orta derecede de İtalyancam mevcut. İtalyancamı ilerletmek ya da diğer bir yabancı dili öğrenmek istiyorum. Kurslara bakarken aklıma şöyle bir fikir geldi. İngilizce dışında bir yabancı dil bilen ve İngilizce öğrenmek isteyen biri varsa birbirimizin dertlerine derman olabiliriz pekala. Olur mu ki?

fatihbayrak et hotmail dot com
0
charlesbukowskiineksi
(23.04.09)
bunun için sharedtalk.com veya livemocha.com gibi sitelerin de yardımı olabilir.
0
quasiromantic
(23.04.09)
livemocha'yı ben de kullanıyorum, başarılı bir site sayılır. ayrıca dünyanın her tarafındaki online kişilerle chat imkanı da var.
0
ikinoktayedi
(23.04.09)
@quasiromantic
@ikinoktayedi : teşekkürler. Bi' ara üye olmuştum livemocha' ya . Ciddi ciddi bakayım ben:) Sağolun.
0
🌸charlesbukowskiineksi
(23.04.09)
(5)

hangi enstürman?

saint marla
hani şu uzakdoğu müziği denince akla gelen iki enstürman var, biri üflemeli, biri telli, olsa gerek... bu enstürmanların ismini bilen varsa bi zahmet?hayrına?
hani şu uzakdoğu müziği denince akla gelen iki enstürman var, biri üflemeli, biri telli, olsa gerek... bu enstürmanların ismini bilen varsa bi zahmet?hayrına?
0
saint marla
(23.04.09)
cin enstrumani olarak
yayli en unlu erhu
uflemeli en unlu dizi sanirim...
0
ermanen
(23.04.09)
üflemeli olarak capon işi "shakuhachi" gelir benim aklıma.
0
skatheist
(23.04.09)
erhu yaylı çalgı fakat telli olarak guzheng olabilir.
0
quasiromantic
(23.04.09)
aithra
(23.04.09)
kotoda var bizim kanunun yandan yemişi :)
cache.virtualtourist.com
0
omer460
(23.04.09)
(9)

ben de film soruyorum ama başka!

o ben degilim
efendim yine ben. herkes sordu ben de içinde şöyle damar parçalar olan romantik (drama)tarzı filmler arıyorum. city of angels tarzı olur, closer'a yakın olur farketmez. aşkın yanı sıra kadın erkek ilşkilerini içine alan sağlam parçalar barındıran. mesela london vardı izleyenler için o tür nefis film
efendim yine ben. herkes sordu ben de içinde şöyle damar parçalar olan romantik (drama)tarzı filmler arıyorum. city of angels tarzı olur, closer'a yakın olur farketmez. aşkın yanı sıra kadın erkek ilşkilerini içine alan sağlam parçalar barındıran. mesela london vardı izleyenler için o tür nefis filmler yani.
0
o ben degilim
(22.04.09)
woody allen filmleri işe yarayabilir; husbands and wives mesela :) bir de elbette intmacy'i tavsiye ederim.

ha çokça romantik istiyorsan in the mood for love'ın üstüne tanımam ama goodbye again, vesikalı yarim, vs de iyidir.
0
linuswithnoblankets
(22.04.09)
la finestra di fronte
soundtrack'i de baya sağlamdır.
0
quasiromantic
(22.04.09)
1. ghost
2. eternal sunshine of the spotless mind
3. duvara karşı
4. I want You (Elvis Costello'nun aynı isimli şarkısının çalması ile delirmece)
5. requem for a dream
6. Çok dram değil hatta romantik komedi ama high fidelity (sanırım damar şarkı da yok ama güzel film be)
7. Aşk dediğin sadece kadın erkek arasında olmaz dersen Velvet Goldmine
8. Chasing Amy (Kevin Smith tönetiminde süper karakterler. Damar şarkı var mıdır bilemedim ama..)
9. Bir de Ferzan Özpetek Karşı Pencere, Cahil Periler...birdenbire hangisinde idi unuttum, damarın damarı parça..
10. Selvi Boylum Al Yazmalım...
11. Bodyguard!
12. Top Gun
13. Kokteyl

gibi cıvıta da biliriz..

umarım işini görür...
0
emresorkun
(22.04.09)
Husbands and Wives, I want You, Velvet Goldmine, Chasing Amy haricindekiler izlediğim filmler. tam aradığım aslında müziğin iyi kullanıldığı romantik drama filmleridir. 4 film ismi aldım, umarım başka da çıkar.
0
🌸o ben degilim
(22.04.09)
penaltiyi taca atan centilmen futbolcu
(22.04.09)
hımm şarkıların kullanıldığı filmlerse aradığınız husbands and wives'ı silelim o zaman...

happy together, in the mood for love, chungking express,---hımm hep wong kar-wai filmleri oldu bunlar--- goodbye again, vesikalı yarim, microcosmos (gördüğüm en güzel aşk sahnelerinden biridir)
0
linuswithnoblankets
(22.04.09)
almodavar filmleri .hatta özellikle talk to her
0
taylor durden
(22.04.09)
bir ömür yetmez ve frida
0
taylor durden
(22.04.09)
penaltiyi taca atan centilmen futbolcu
(23.04.09)
(4)

Çeviri Eleştirisi

carcass
Yarına teslim edilmesi gereken İngilizce bir kısa öykünün çevirisi üzerine eleştiri/yorum yazmam gerekiyor. Elimde Akşit Göktürk'in Çeviri: Dillerin Dili adlı kitap mevcut. Kitaba ilk defa bu gün göz attığım kadarıyla, akademik olarak kabul görmüş standart bir çeviri eleştirisi kuramı mevcut değil s
Yarına teslim edilmesi gereken İngilizce bir kısa öykünün çevirisi üzerine eleştiri/yorum yazmam gerekiyor. Elimde Akşit Göktürk'in Çeviri: Dillerin Dili adlı kitap mevcut. Kitaba ilk defa bu gün göz attığım kadarıyla, akademik olarak kabul görmüş standart bir çeviri eleştirisi kuramı mevcut değil sanırım. Sadece eşdeğerliliğin bir takım ölçütlerinden söz etmiş, yananlamsal, düzanlamsal vb. gibi.

Yine de iş pratiğe gelince, bir öykünün çevirisinin eleştirisi nasıl yapılmalı, bu konuda kafamda pek birşey netleştiremedim. Makalem için bir kaç bin kelimeyi nasıl doldurmalıyım, hangi noktalara değinmeliyim? Sadece çevirmenin hatalarını bulup çıkarmaktan ibaret midir bu iş?

Öyle bir kaç cümlelik cevabı olan bir soru değil sanırım, ama son gün vize sancısıyla kafamdaki bulanıklığı döküvereyim dedim. Aslında çok kolay olduğunun farkındayım, ama bu kolaylık sadece ortada net bir metodun olmayışından kaynaklanıyor, ki, beni en rahatsız eden durum da bu. Yaz gitsin, saçmala birşeyler diyemiyorum. Hep bu bahaneyle de okul uzuyor anasını satayım.

Bahsi geçen taşşaklı kısa öykü, H. P. Lovecraft, "The Outsider", Türkçe çevirisi de Dost Kitabevi Yay. "H. P. Lovecraft: Toplu Eserleri 3".
0
carcass
(21.04.09)
hocalar genelde çeviri kuramı derslerinde gördüğünüz kavramları kullanarak ödev yazmanızı ve böylece elinizdeki çeviri metninin analizini bu kavramlar ışığında yapıp yapamadığınızı görmek isterler. çeviri kuramı dersi alıyorsanız derslerde gördüğünüz kavram ve teorilere değinmeniz ve bağlantı kurmanız önemli olacaktır. çeviri kuramıyla alakamız yok çeviriyle ilgili tek bir ders alıyorum diyorsanız da o halde yine ders notlarınıza dönüp hocanın nelerin üstünde durduğuna bakın. yani hedef metinde çeviri hatası avcılığı yapmaktansa çevirmenin neden öyle çevirmeyi tercih ettiği üzerinden gitmek daha iyi. örneğin eski çevirilerde çevirinin yapıldığı tarihteki şartlara bakılır. başka bir örnekse bazı durumlarda yayınevinin ideolojisi, duruşu çevirinin şeklini doğrudan etkileyebilir.

çeviride kısaltmalar yapılmış mı, atlanan yerler veya sözcükler var mı, çevirmen bazı şeyleri farklı söylemeyi tercih etmiş mi bunlara da bakın. ve bu tercihlerin olası nedenleri ile (eğer lazımsa) kuramsal bağlantıları üzerinde durun. öykünün başlığı türkçeye nasıl çevrilmiş ona da bir yorum yapın. çok şey var da şimdilik aklıma bunlar geldi.
0
quasiromantic
(21.04.09)
dur aklıma geldi; mesela öyküde şiveli konuşma vardır, onlar türkçeye nasıl aktarılmıştır, veya yazar bilinç akışı vb. bir edebi teknik kullanıyordur cümleleri upuzundur veya tam tersi kısa kısadır. bunları çevirmen aynen korumaya, "sadık" çeviri yapmaya mı çalışmış yoksa kendisi yeniden mi yorumlamış, veya hiç özenilmeden dan dun çevrildiği izlenimi veren bir metinle mi karşı karşıyasınız? yer isimleri nasıl verilmiş, türkçe okunuşa mı uydurulmuş, orijinali mi verilmiş? fikir olsun diye yazıyorum bunları umarım bir şeyler çıkarabilirsiniz, ödev de yarınaymış. daha aklıma gelirse yine yazarım :)
0
quasiromantic
(21.04.09)
Sağol gerçekten, çok bereketli oldu yorumların. Dediğin gibi çeviriyle ilgili tek bir ders alıyorum ve derslere de pek uğramayışımdan sanırım kuramsal pek bir bilgim yok. Dediğin noktalara değinerek kotarmaya çalışıcam şu işi.
0
🌸carcass
(22.04.09)
eleştiri tarihi ve karşılaştırmalı edebiyat derslerini almıştım. ama çeviri eleştirise rastlamadım hiç. kitaplarıma da baktım bulamadım. gerçi siz bakmışsınızdır heralde ama iki link buldum.

www edebiyatdergisi hacettepe edu tr/2001182BerrinAksoy pdf
www sosyalbil selcuk edu tr/sos_mak/makaleler%5C%C5%9Eerife%20YILDIZ%5C375-386 pdf

suat karantay ve muharrem tosun'un direkt bu konuyla ilgili kitapları da varmış ama sizin için geç sanırım artık, olsun gelecekte aramaya inanan biri çıkar belki.

kofti bi edebiyatçı olarak tavsiyelerimi yazayım. binlerce kelimeden bahsediyosunuz, metinlerden örneklerle aha orijinalde böyle çeviride böyle demiştirler yapmanız gerek. kafanızda kategorilendirmeye gitmelisiniz. ayrı ayrı başlıklar halinde dilin kullanımı, tasvirler, atasözü ve deyimlerin karşılıklarını, kültürel öğelerin yansıması, orijinal metnin hangi edebi akımdan etkilendiği, çeviride aynı etki sözkonusu mu? çevirmen orijinale tamamen sadık kalmış mı. çeviri birebir cümle cümle mi, yoksa cümle çevirisinden ziyade aynı olayı daha az veya daha fazla cümleyle mi aktarmış? hikayeyi bilmiyorum da öznel-nesnel tutumun boyutu ne durumda yazarlar arasında.

çevirmen iki dile de iki kültüre de tamamen hakim olmak zorunda, derste öğreniğimize göre. çeviri eleştirisi yazcak adamın işi çok daha zor çevirmene göre bu durumda.

çok saçmaladım belki ama işine yarayan bşyler bulursun umarım:)

edit: ben yazarken kitaba notlara daldım, quasiromantic yazmış biçok şeyi:)
edit2: noktaları kaldırdım linkteki.
0
emraah
(22.04.09)
(11)

El Sembolü Ne Demek?

yellow brick road
kısa bir süre önce annemin eşyalarını karıştırırken el şeklinde ve ortasında bir boncuk olan kolye buldum. çok beğendim ve sahiplendim. zaten hiç taktığını görmemiştim. hemen de verdi. yaklaşık bir haftadır her gün takıyorum ben bunu ve acaba bir anlamı var mı diye de düşündüm. sordum birkaç kişiye
kısa bir süre önce annemin eşyalarını karıştırırken el şeklinde ve ortasında bir boncuk olan kolye buldum. çok beğendim ve sahiplendim. zaten hiç taktığını görmemiştim. hemen de verdi. yaklaşık bir haftadır her gün takıyorum ben bunu ve acaba bir anlamı var mı diye de düşündüm. sordum birkaç kişiye kimse bilmiyormuş. sonra bugün kitapçıda biri bana hurufi misin diye sordu. hurufilikle ilgili bilgim bile yok. şimdide araştırdım ama sadece "şanslı el" diye bir şey buldum o da hurufilikle ilgili gibi değil. korunma amaçlı kullanılan bir sembolmuş.

daha detaylı tarif etmek gerekirse. baş ve serçe parmağı iki yana açık bir el ve tam avuç kısmında küçük, yeşil bir boncuk var.

daha iyi bilenler var mı? bilmediğim dini bir sembol de taşımak istemem. çok beğendim kolyeyi çünkü.
0
yellow brick road
(15.04.09)
ben nazar boncuğu diye hatırlıyorum onu.
0
teritori
(15.04.09)
neden bu kadar onemsiyorsun ki : ) dedigin gibi hosuna gitmis, takmissin, tak iste, bos yere kafani karistiriyosun.. neyse ne yani ne fark eder : )
0
cisterna
(16.04.09)
bende fatıma'nın eli olarak hatırlıyorum o şeyin adını. google da az çok bilgi var hakkında

en.wikipedia.org
0
irbat
(16.04.09)
bugün o adam okadar garip bi tepki verdi ki.. sevmem ben sembolleri bişeyleri insanların gözüne sokmayı. tarikat üyesi gibi algılanmak da istemem. çok büyük bişeymiş gibi konuştu çünkü.
0
🌸yellow brick road
(16.04.09)
www.luckymojo.com

bildiğimiz nazar muhabbeti bu ya. bence boşver o adamı, bazı insanlar ukalalık taslamaktan ekstra zevk alıyor.
0
quasiromantic
(16.04.09)
şekli acaba böylemi?
www.theluckyhand.com
0
omer460
(16.04.09)
@ omer460: evet çok benyiyor hatta:

2.bp.blogspot.com

buradakinin çok daha düzgün şekillendirilmişi ve boncuğu var.

yani en dini anlamı nazardan korunmak mı oluyor? herhangi bir mezhep,tarikat bağı yok galiba?
0
🌸yellow brick road
(16.04.09)
çoğunlukla yahudiler kullanıyormuş. bunun dışında yahudilerden bağımsız olarak sadece şans getirmesi için kullananlar da varmış.
0
girl in a coma
(16.04.09)
Tarih Boyunca Kullanılmış Çeşitli Korunma Sembolleri
Şanslı El: Kültürden kültüre farklılık göstermesine karşılık Şanslı El genel olarak avucu açık, avucunun içinde pentagram, göz, ve/veya Zodyak sembolü olan bir el dir. Bedensizlerin saldırılarından koruduğuna inanılır.

dini bir olayını bilemiyortum ama öyle bile olsa yinede evrensel olabilir.
ayrıca tanıdığım bir çok kırtasiyeci ve kitapçı ne hikmetse nurcu oluyor.bence sallama kimseyi hıhı de geç :D
0
omer460
(16.04.09)
(bkz: hamsa) denir ona
0
alkolikfedai
(16.04.09)
teşekkür ederim.. rahat rahat takıyorum o zaman. bahsettiğim yer de d&r.
0
🌸yellow brick road
(16.04.09)
(2)

sarki - genre olayi

aksak kurbaa
genre dogru tanim mi oldu bilemedim ama sarkilari moodlarina gore (karamsar, neseli, sakin v.s.) diye ayristiran bir web sitesi ya da sistem var midir?bir de itunes a kurulan bir eklenti vardi. sarkilarin taglarini bulup itunes a ekliyordu. bu yazilimi bilen var midir?tesekkurler.
genre dogru tanim mi oldu bilemedim ama sarkilari moodlarina gore (karamsar, neseli, sakin v.s.) diye ayristiran bir web sitesi ya da sistem var midir?

bir de itunes a kurulan bir eklenti vardi. sarkilarin taglarini bulup itunes a ekliyordu. bu yazilimi bilen var midir?

tesekkurler.
0
aksak kurbaa
(10.04.09)
www.musicovery.com -- moodlara göre ayırıyor.
0
quasiromantic
(10.04.09)
zombikanı
(10.04.09)
(3)

Bir Ozlu Soz Hakkinda Yorum ve Soru

ermanen
"Better to remain silent and be thought of as a fool than speak out and erase all doubt!"Abraham Lincoln bu ozlu sozunde hakli mi sizce, bir de her zaman icin mi kastetmis bunu yoksa supheli durumlarda mi?
"Better to remain silent and be thought of as a fool than speak out and erase all doubt!"

Abraham Lincoln bu ozlu sozunde hakli mi sizce, bir de her zaman icin mi kastetmis bunu yoksa supheli durumlarda mi?
0
ermanen
(09.04.09)
her zaman için işte, salaklığın kesinleşeceğine konuşma salak sansınlar işte. belki başkalarının kendinen başka herkesi salak görmesine vurgu yapmıştır.
0
passion rules the game
(09.04.09)
answers.yahoo.com

en iyi cevap seçilen cevapta şöyle bir açıklama yapılmış: "It's not necessarily about someone being generally stupid, but more about someone who is ignorant on a particular subject, but likes to talk about it anyway."
0
quasiromantic
(09.04.09)
Kim için söyledi bilmiyorum ama ben bu lafı uzun zamandır bizim siyasetçilerimiz için söylüyorum. Sadece politikaya bakmak bile doğruluyor lafı. Bir de sadece aptal olmak değil bence de olay, cehaletin, vasıfsızlığın, "gerçek kişiliğin" ortaya çıkması. Yani Cem Yılmaz'ın "Marx'ı bilmiyorum ama mark var. Acaba onu kullanan biri mi" demesini düşünün. Aman da süper esprili, çok zeki kesin diye yere göğe kondurulamayan adamın siyasi tarihe, felsefeye zerre alakadar olmadığını fark etmek beni oldukça üzerdi...
0
endless dream
(09.04.09)
(15)

Saç kremi

sesee
Dalgalı, uzun saçımın bugün delilier gibi düğümlenmesinden sonra, saç kremi kullanmaya karar verdim. (Gayet ayakkabı düğümleri gibiydi ve bir sürü teli kaybettim açarken, yastayım)Arkadaşım gliss önerdi ama ekşinin de önerilerini almak istedim.--Diğer saç kremi duyurularını okudum--
Dalgalı, uzun saçımın bugün delilier gibi düğümlenmesinden sonra, saç kremi kullanmaya karar verdim. (Gayet ayakkabı düğümleri gibiydi ve bir sürü teli kaybettim açarken, yastayım)
Arkadaşım gliss önerdi ama ekşinin de önerilerini almak istedim.
--Diğer saç kremi duyurularını okudum--
0
sesee
(03.04.09)
teyit etmek adına ben de gliss diyorum. başarılı.
0
quasiromantic
(03.04.09)
gliss iyidir ama boyadan dolayı saçta kuruma ve düğümlenme olmuşsa o kadar da işe yaramaz.
yok, benim saçım kendiliğinden kuru veya düğümleniyor, kimyasallardan değil diyorsanız kullanınız evet.
0
trista
(03.04.09)
Yo, saçım gayet boyasız. Kendiliğinden düğüm.
Peki gliss in tek bir saç kremi mi var? Yoksa, harika bukleler, müthiş saç dipleri falan gibi zımbırtıları var mı? Neyi alayım tam olarak?
0
🌸sesee
(03.04.09)
elidor pantene...
0
nhl
(03.04.09)
benim de saçlarım dalgalı ve boyasız. gliss kullandım yumuşacık ve mis kokulu yapıyor ama çok saçımı dökmüştü. ben naturals öneriyorum. şu yeşil koala resimli hem şampuan hem krem.
0
yellow brick road
(03.04.09)
gliss iyidir de ben ipek'i de denemenizi öneririm.ucuz olduğu için işe yaramaz zannediliyor ama öyle değil.saçları hakikaten ipek gibi yapıyor,ayrıca saç dökmüyor-tabi bu kişiden kişiye değişir- yağlanma da yapmıyor.
0
beyaz gilli davsan
(03.04.09)
ben zamanında pantene bakım kompleksi nanesinden çok memnun kalmıştım.
0
kediebesi
(03.04.09)
ben de gliss kullanıyorum da saçım boyadan dolayı düğüm oldu benim, ne kullanayım ki diye kaynak yapayım duyuruya
0
kenarortay
(03.04.09)
loreal elseve'in anti casse diye geçen, turuncumtrak bir şişede sıvı sabun gibi basmatik bir modeli var. (sprey şeklinde sıkılanlardan kesin alma ama, basmalı olsun)

saçlar bele kadarken ancak o ihya ediyordu, tek geçerim.
0
mortifera
(04.04.09)
gliss'in pembe ve sarısında iş var derim. öncelikli olarak pembesinin hem şampuan hem de kremini ayrı ayrı kullanılmasını öneririm.

ipek'in ise sadece saç kremini, onun da morunu öneriyorum. tabi ben düz saçlı ve yağlıya yakın bi tipim ancak aynen sizin gibi öncelikle rahat açılmasını önemsiyorum çünkü saçlarım epey uzun ve kırılmaya müsait.
0
yedek ruh
(04.04.09)
aynen dalgali uzun zor acilan sac
acik pembe tup gliss, hem cok kolay aciliyo hem de parliyo harbiden
0
cisterna
(04.04.09)
Gliss'in şampuanını ve saç kremini kullanırsanız eminim sorununuz hallolur.

Gliss, saç kırılmalarında %99'a varan azalma, Gliss.

Gliss!

ahah
0
bitti
(04.04.09)
john frieda direk. baska hiç bir şampuana bulaşma.
0
jeanne hebuterne
(04.04.09)
Teşekkürler herkese de bir sürü farklı cevap var. Buradakileri deneme yanılma yoluyla kullanmam sanırım mantıklı olacak.
Ha buradan şampuan önerileri gelirse o da iyi olurdu. Gerçi head n shoulders kullanıyorum ve sorunum yok gibi ama...
0
🌸sesee
(04.04.09)
saçların dalgalı ise bence dalgalı-kıvırcık saçlar için olan ürünlerden kullan.

pantene ve elidor'un şampuan, dalgalı-kıvırcık saçlar için krem ve saç bakım ürünleri var. pantene daha iyidir.

benim de saçlarım dalgalı. çok memnunum bu ürünlerden. hatta normal saçları olanlar bile memnun kalıyorlar. saçların şekillendirilmesine çok yardımcı oluyor.

şampuan ve kremden ayrı olarak saçlarını tararken 7*24 bakım kremlerinden kullan. asıl bunlar faydalı. kolay taranmasını ve şekillenmesini sağlar.
0
mea maxima culpa
(04.04.09)
(9)

monosodyum glutamat

cairo
ya ben bu maddeye kılım, insan verdiği zararlar malum.şimdi biz bu maddeyi içeren gıdaları nasıl anlarız? paketli ürünlerde var bilioruz..cipslerde, hazır corba et sularında falan yani?peki tu fast food gıdalarda var mı? tüm restoranlar kullanır mı?yediğimiz yemeğin içinde olup olmadiğini anlamak iç
ya ben bu maddeye kılım, insan verdiği zararlar malum.şimdi biz bu maddeyi içeren gıdaları nasıl anlarız? paketli ürünlerde var bilioruz..cipslerde, hazır corba et sularında falan yani?

peki tu fast food gıdalarda var mı? tüm restoranlar kullanır mı?

yediğimiz yemeğin içinde olup olmadiğini anlamak için müneccim mi olmak lazim yoksa tadından anlama imkanımız var mı?

bi doktor disarda yedigin sıradan bi yemegin arkasından deli danalar gibi su içersen muhtemelen bu madde var demişti...
0
cairo
(03.04.09)
yabancı menşeyli tüm hazır fast food zincirlerinde kullanılıyor bu zıkkım. yoksa kim yer o burgerleri.
0
readmymind
(03.04.09)
saydığınız bütün ürünlerde var. E621 veya aroma arttırıcı diye de geçer.
(bkz: chinese restaurant syndrome)
0
quasiromantic
(03.04.09)
bi de anneler, yok tuzot yok lezzetli baharat karışımı vs. diye alıp evlerine yemeklerde kullanıp bebelerini zehirlemiyolarmı sinirim bozuluyor.

yanı tatından anlayamayız maddenin varlığını bu mudur?
0
🌸cairo
(03.04.09)
MSG'nin verdiği zararlar malum demişsiniz nerede malum? MSG'yi yeren mailler ve sitelerde dikkat ederseniz ya referans yoktur ya da referanslarda adam gibi bir dergide yayınlanmış bir makale göremezezsiniz. Adam gibi yapılan araştırmalarda da öyle çok ciddi ve kesin bir zarar bulunamamıştır(bkz: #13428388)
0
selimse
(03.04.09)
hocam MSG denen madde FDA onaylidir, aslinda bunu tuz gibi düsünüceksin, nasil ki tuzu abartirsan tansiyonun firlar, uzun dönemde böbreklerinde vs. sikinti olur, MSG de ayni sekilde. Dozajinda kullanildigi sürece bi zarari yoktur.

Literatürde de MSG nin iddia edildigi gibi anormal olusumlara yol actigi tespit edilmemis.

son olarak toksikolojinin en temel kuraliyla bitireyim : Zehir ve ilaci birbirinden ayiran yegane $ey, miktaridir.
0
the man who hears deepest inquisitions
(03.04.09)
aslında tadından anlaşılıyor. şöyle ki bir önceki cevabımda chinese restaurant syndrome bakınızı vermiştim. gerçekten de çin restoranlarında bazı yemekler çok az malzemeli olduğu halde (örneğin içinde haşlanmış sebzeler olan basit bir haşlama pilav) çok fazla lezzetlidir. ve MSG gerçekten çok fazla susatır.

bazı insanların da MSG'ye hassasiyeti var sanırım. benim de böyle bir hassasiyetim olduğunu anlamam çok acılı bir süreç sonrası olmuştu. her yemekten sonra kalp çarpıntısı, avuç avuç saç dökülmesi, cilt bozulması gibi uzun vadeli sorunlarımın sebebinin MSG olduğunu tesadüfen keşfettim ve bırakınca bu yan etkilerin hepsi anında kesildi.

yani bazıları daha çok bazıları daha az etkileniyor ama sonuçta yapay bir madde ve kesinlikle güvenim yok, hele çoğu zaman paranın insan sağlığına tercih edildiğini ve bu uğurda her türlü dolabın döndüğünü göz önüne alırsak. şahsen eve almıyorum böyle ürünleri.
0
quasiromantic
(03.04.09)
tamam ole olsun ama dsun ki haftanın her gunu dısarda yemek yiyorsun...yani baya baya vucuduna alıosun...

ben hoslanmiyorum bu maddeden bana dokanıyor:)

asıl soruya kimse bise dememis..bununvar olup olmadığı tadından anlasılır mı?kokusundan yada goruntusunden ne bilim işte bişiyinden???
0
🌸cairo
(03.04.09)
bu maddenin bana dokandiğini anlamam zaten cevahirin üst katında bulunan çin restoranından yemek yemem ile gerçekleşmiş akşam ki taşikardi acil ile sonuclanmistir...anacim sende abanmışın yemeğe boku buna atma diyebilirsiniz lakin yedigim 1 kap yemek idi ve doktor tahlilleri sonucu bu maddenin bana pek yaramadiği çıktı ...
0
🌸cairo
(03.04.09)
surda tadini ve nasil anlayacagini aciklamis:
www.glutamate.org
0
ermanen
(03.04.09)
(4)

huo yun jia - fearless

dusunen hayvanin onde gideni
dostlar, romalılar, yurttaşlar;jet li'nin korkusuz filminin bitiş jeneriğinde çalan gaz bir şarkı vardı. Bileniniz hatırlayanınız var mı? yardımcı olana ilk zirvede bir bira ısmarlayacam.
dostlar, romalılar, yurttaşlar;

jet li'nin korkusuz filminin bitiş jeneriğinde çalan gaz bir şarkı vardı. Bileniniz hatırlayanınız var mı?

yardımcı olana ilk zirvede bir bira ısmarlayacam.
0
dusunen hayvanin onde gideni
(01.03.09)
kesin listedekilerden biri ama filmi izlemediğim için bilmiyorum. kazandım mı birayı? :)

www.moviemusic.com
0
hevipeyra
(01.03.09)
www.cduniverse.com's+Fearless.htm

şuradan örnekleri dinleyebilirsiniz, aradığınız "ending - wu shu jing shen" olsa gerek.
0
quasiromantic
(01.03.09)
valla ben de onları gördüm ama dinlenmiyor onlar yani listeyi dinleyebileceğim bir yer bulursanız olabilir bira :)
0
🌸dusunen hayvanin onde gideni
(01.03.09)
banzaii - chinese kung-fu ???
0
anteelope_
(05.03.09)
(7)

ucuz ve kaliteli kıyafet nerde bulabilirim?

gijilti
krizle birlikte fiyatlar bazı yerlerde düştü. kaliteli ve marka kıyafetlere ihtiyacım var, işim gereği giyimime dikkat etmem gerek ve ekonomim de oldukça kısıtlı. kot pantolon, kanvas pantolon, kazak, sportif gömlek tarzı şeyler arıyorum.bildiğiniz, fiyatların düştüğü ama ürünlerin iyi olduğu mağaza
krizle birlikte fiyatlar bazı yerlerde düştü. kaliteli ve marka kıyafetlere ihtiyacım var, işim gereği giyimime dikkat etmem gerek ve ekonomim de oldukça kısıtlı. kot pantolon, kanvas pantolon, kazak, sportif gömlek tarzı şeyler arıyorum.

bildiğiniz, fiyatların düştüğü ama ürünlerin iyi olduğu mağazalar, markalar var mı bu sıralar?

Teşekkürler...
0
gijilti
(01.03.09)
ebay'den buradan alıcagının cok daha ucuzuna ck daha kaiteli seyler alabilirsin bir bak istersen. türk malı kullanılmasından yana olmamın yanı sıra ülkemizde üretilen kaliteli seyler oldukca pahali. en iyi secenek ebay gibi gorunuyor. cesit cok... optimum alisveris merkezinede gidebilirsin.
0
jeanne hebuterne
(01.03.09)
(bkz: lc waikiki)
0
insanimsi
(01.03.09)
(bkz: tiffany)
indirim zamanı baya hesaplı oluyor, kalite de fena değil.
0
quasiromantic
(01.03.09)
istanbul?
0
radikalherif
(01.03.09)
her ayın son günü boyner'de bazı ürünler yarı yarıya ucuzlamakta(dün öyleydi mesela).
0
zgrydn
(01.03.09)
indirim zamanlarını takip edin. mesela bershka nın indirim zamanı muhteşem harika süper ötesi olduğu bilinmektedir. iyi takip edin ucuza neler alırsınız.
0
oceano
(01.03.09)
(bkz: deposite)
0
abtash
(01.03.09)
(6)

cephede geçmeyen ikinci dünya savaşı filmleri

ruprect
arıyorum. Casablanca gibi, The great escape gibi. bi buldurun ne olur.
arıyorum. Casablanca gibi, The great escape gibi. bi buldurun ne olur.
0
ruprect
(19.02.09)
(bkz: victory)
(bkz: the bridge on the river kwai)
(bkz: schindler s list)
(bkz: the great dictator)
(bkz: la Vita è bella)

bunlar benim beğendiklerim. gerisi imdb de var.
0
trocero
(19.02.09)
"pianist" ve "lanetliler gemisi" ikinci dünya sava$ı döneminde geçiyor. cephede değil tabii ki. ve en önemlisi o dönemdeki yahudi meselesine parmak basıyor.

pianist daha etkileyici. lanetliler gemisi ise daha üst tabakayı anlatığı için bir transatlantikte falan geçiyor.
0
robinbook
(19.02.09)
(bkz: The Counterfeiters) tavsiye edilir.
0
batarmur
(19.02.09)
ikinci dünya savaşı değil ama yeri gelmişken yazayım Mel Gibson'ın ilk filmi Gallipoli de cephede geçmiyor.
0
exordinary
(19.02.09)
(bkz: zwartboek)
0
quasiromantic
(19.02.09)
Teşekkür ederim çokca.
0
🌸ruprect
(20.02.09)
(2)

endonezya'da kalacak hotel önerileriniz

buziness
Merhaba, İş nedeniyle endonezya'ya gideceğim endonezya'ya daha önce gitmiş ve tecrübe edinmiş arkadaşlardan hotel önerilerine ihtiyacımız var. Beklentim yüksek değil, yemekleri doğru düzgün olsun yeterli. İletişim: sözlük/[email protected]/0532 248 4444 Teşekkürler.
Merhaba,
İş nedeniyle endonezya'ya gideceğim endonezya'ya daha önce gitmiş ve tecrübe edinmiş arkadaşlardan hotel önerilerine ihtiyacımız var. Beklentim yüksek değil, yemekleri doğru düzgün olsun yeterli. İletişim: sözlük/[email protected]/0532 248 4444 Teşekkürler.
0
buziness
(07.02.09)
(belirtmemişsiniz ama jakarta'ya gideceğinizi varsayarak) orada yaşamış bir yakınımdan aldığım tavsiyelere göre:
www.hotelborobudur.com
www.mandarinoriental.com
www.hotelsahidjaya.com

bunlar güzel otellermiş. daha uygun fiyatlı ama iyi olanı da şuymuş:
www.mentenghotel.com
0
quasiromantic
(07.02.09)
jakarta ya giderseniz istanbul cafe var cok canti yerdir, memleket hasreti cekmezsiniz... bogazicinden arkadaslar isletiyo... yemekleri felan dogru duzgun deil bildiin supeeeeer... pisman olmazsin... baska olaylar icinde yardimci olurlar sana... facebook tan arat istanbul cafe die... karsina cikar zaten...

iyi tatiller...
0
les
(08.02.09)
(5)

Ortopedik yastık kullanan var mı?

kirkinin da kulpu kirik kup
ne zamandır sabahları ayyuka çıkan boyun ağrılarım için ortopedik yastık bakıyordum. karagül iş merkezi'ndekiler pahalı gelmişti. geçenlerde bim'de uygun fiyata görünce aldım. gelgelelim öyle berbat bir kokusu var ki, o kokuda uyumak kabil olmadığından henüz kullanmak nasip olmadı. kılıfını yıkadım,
ne zamandır sabahları ayyuka çıkan boyun ağrılarım için ortopedik yastık bakıyordum. karagül iş merkezi'ndekiler pahalı gelmişti. geçenlerde bim'de uygun fiyata görünce aldım. gelgelelim öyle berbat bir kokusu var ki, o kokuda uyumak kabil olmadığından henüz kullanmak nasip olmadı. kılıfını yıkadım, ev ahalisini rahatsız etmeyecek bir yerde günlerce havalandırdım, bir dolaba kilitledim. ne yaptıysam o iğrenç koku gitmedi.
şimdi sorum bu tür yastık kullanan arkadaşlara: sizin yastıklar da böyle kokuyor muydu, yoksa küflenmiş bozulmuş [yastık için küflenme biraz yanlış oldu galiba, bilemedim] bir üründü de, ondan mı bu ucuz etin yahnisi? yastığı yıkamaya korktum, yıkanabiliyor mu bu tip şeyler?
0
kirkinin da kulpu kirik kup
(20.01.09)
ben de daha yeni aldım, paketten çıkardığımda kokusu rahatsız etti biraz, ben de dış kılıfını çıkarıp yastığı havalandırdım. gece olunca kılıfını geçirdim üstüne de temiz bir yastık kılıfı geçirdim bir sorun olmadı. uyurken koku yok, ancak kafayı gömüp koklarsam koku geliyor. gün içinde havalandırmaya devam ediyorum.
şimdi kontrol ettim de, kılıfsız haliyle bile çok az kokuyor artık. belki sizinkinde bir sorun vardır.
0
quasiromantic
(20.01.09)
çok iyi koku almamın zararlarından biri daha işte, yastık şu an dolapta duruyor ama daha dolaba yaklaşırken alıyorum kokusunu. yıkanabiliyorsa en iyisi yıkamak galiba. ümitsizim ama şu üst üste kılıf işini de bir deneyeyim.
siz de bim'den aldınız galiba, başka yerlerden alıp bu yastığı kullanmış olanlar ne der acaba? onlar da aynı sorunu yaşadılar mı?
0
🌸kirkinin da kulpu kirik kup
(20.01.09)
@htf
ürünün kutusunu bulup baktım şimdi, markası pepenero ve bahsettiğiniz "memory foam" malzemeden üretildiği, kanserojen madde içermediği filan yazıyor. ama yıkanıp yıkanamayacağıyla ilgili bir bilgi yok. ya bu ham maddenin kötüsünden kullandılar, ya da yastık kötü saklama koşullarına maruz kaldı.
0
🌸kirkinin da kulpu kirik kup
(20.01.09)
Annemler kullanıyor, önce ortopedi falan diye aldılar, bir işe yaramadığına kanaat getirip "televizyon izleme yastığı" olarak atadılar. Daha doğrusu atamışlardı. Sonra yıkadılar. Sonra çöpe attık.
0
endless dream
(21.01.09)
ortopedik pek işe yaramıyor, tavsiyem idaşta böyle içinde plastiki topların bulunduğu yüksek ama gayet ergonomik bir yastık modeli var. şahsen ben çok memnunum.
hem yarı fiyatına.
0
pain
(21.01.09)
(5)

Bollywood filmi tavsiyesi

godless killing machine
Tavsiye edebileceğiniz işe yarar kaliteli `Bollywood` filmleri var mı?
Tavsiye edebileceğiniz işe yarar kaliteli Bollywood filmleri var mı?
0
godless killing machine
(03.01.09)
walla black die bi film varmış ben izlemedim ama hint bi arkadaşım tavsiye etmişti.
0
uctumdageldim
(03.01.09)
(bkz: dewdas)
0
pyro clustic flow
(03.01.09)
www.imdb.com

yuksek puanli olanlar..
0
ermanen
(03.01.09)
quasiromantic
(03.01.09)
Tam olarak bollywood kriterlerine uyup uymadığından emin olamasam da süper bi hint filmi olarak Mira Nair den Monsoon Wedding i önerebilirim.
0
joker the one
(07.01.09)
(7)

Yabancı dile çevrilmiş türk yazını.

thelepermessiah
Merhabalar.Benim bir italyan arkadaşım var. kendisi tam anlamıyla bir türkiye hayranı, türk insanına, istanbula, anadoluya hayran oldu. türk kültürünü çok seviyor ve bu kültürü daha yakından tanımak istiyor. benden türk edebiyatına dair kitap önerisi istedi. şimdi ben bu arkadaşıma hangi kitapları ö
Merhabalar.

Benim bir italyan arkadaşım var. kendisi tam anlamıyla bir türkiye hayranı, türk insanına, istanbula, anadoluya hayran oldu. türk kültürünü çok seviyor ve bu kültürü daha yakından tanımak istiyor. benden türk edebiyatına dair kitap önerisi istedi. şimdi ben bu arkadaşıma hangi kitapları önermeliyim sizce? orhan pamuk okumuş zaten, yaşar kemal'de şimdilik ağır gelir diyorum. hem türk insanını, istanbulu, tarihi dokuyu anlatan hem de yazınsal/edebi manada okuyucu çezbedebilecek hemde ingilizceye veya italyancaya çevrilmiş kitaplar neler olmalıdır? şiir kitapları falan da olabilir. yeter ki çevirileri olsun.
0
thelepermessiah
(17.12.08)
Elif Şafak'ın kitapları.
0
sui
(17.12.08)
cahil periler'de bir nazim hikmet kitabi vardi, ingilizce miydi italyanca miydi bilmiyorum ama turkce degildi.
0
layouter
(17.12.08)
latife tekin ingilizce'ye cevrildi, bilge karasu da oyle ama onun kitaplarini bulmak biraz zor oluyor, yasar kemal agir gelmez bence ustelik, benim cek bir arkadasim turkiye'yi dogru duzgun tanimamasina ragmen orhan pamuk'tan sonra yasar kemal'e gecti ve cok begendi. bir de fransizca biliyorsa ihsan oktay anar cevrildi fransizca'ya, ama baska hangi dillere cevrildi onu bilmiyorum.
0
okuryazar
(17.12.08)
buket uzuner'in de ingilizceye çevrilmiş kitapları vardır.
0
tembel degilim useniyorum
(17.12.08)
arkadasim selam,
ben de almanya'da yasiyorum ve akademik bir ortamdayim. etrafimdakilere en büyük önerim murathan mungandir. cevremdekilere her firsatta, (dogumgünü, noel vb.) onun kitaplarini aliyorum. Bence onun türkiye'yi anlattigi gibi anlatan gelmedi, gelmesi de zor. okuduktan sonra da edebi yönünü öve öve bitiremiyorlar. bence hem siir kitaplarini hem hikayelerini hediye edebilirsin
0
l i w e x
(17.12.08)
ihsan oktay anar in da kitaplari cevrildi baska dillere.
0
atmacaged
(17.12.08)
şu sitede de boğaziçi üni. çeviribilim bölümünden hocaların yaptıkları çeşitli çevirileri bulabilirsiniz:

www.turkish-lit.boun.edu.tr
0
quasiromantic
(17.12.08)
(3)

Saç bakımı

siriquastrum
Saçlarım omuz hizamda.Ve artık son nefeslerini vermek üzereler.Onları tekrar hayata döndürmek için hiç üşenmeyip şu iğrenç kokan , saçtan çıkana kadar adamı ağlatan saç maskelerini denicem.İnternette bununla ilgili birkaç karışım buldum.Saçıma en uygun olanı ve yapımı malzeme bakımından fazla zor ol
Saçlarım omuz hizamda.Ve artık son nefeslerini vermek üzereler.Onları tekrar hayata döndürmek için hiç üşenmeyip şu iğrenç kokan , saçtan çıkana kadar adamı ağlatan saç maskelerini denicem.İnternette bununla ilgili birkaç karışım buldum.Saçıma en uygun olanı ve yapımı malzeme bakımından fazla zor olmayan bir karışım seçtim.O karışım şu oluyor :

Protein tedavisi

Yumurta ile yapılacak protein tedavisi hemen hemen her tür saç için uygundur. İki yumurtayı çırpın ve içine yavaş yavaş bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir çorba kaşığı gliserin, bir çorba kaşığı sirke (mümkünse elma sirkesi) ilave edin. Saçınızı bir kez şampuanladıktan sonra saçlarınıza bu karışımı sürüp 15-20 dakika bekleyin. Saçlarınızı iyice duruladıktan sonra saçlarınızın çok kısa sürede canlandığını fark edeceksiniz.

Kafama takılan şey gliserin.Ekşisözlükten baktığım kadarı ile dinamit yapımında felan kullanılan birşey.Alıp bunu saçıma mı süreyim ? Pek akıl karı gelmedi. Bu konuda bilgisi olan , daha önce kullanan,yada bana "boşver bunu bak ben şöle bişe biliyorum" diyebilecek birileri varsa çok sevindirik olcam.
0
siriquastrum
(05.12.08)
ben bi kaç defa o maskeleri denedim çok bi faydasını görmedim. arada wella'nın canlandırıcı maskesi var onu kullanıyorum,baya baya işe yarıyo bende. reklam yapıyo gibi oldum ya,neyse
0
kanuniye
(05.12.08)
mat ve anormal derecede çabuk yağlanan saçlarımı yumurta sarısı + zeytinyağını çırparak oluşturulan maske sayesinde süper bir forma kavuşturmuştum. fakat gerçekten zahmetli çıkarması. bu maskeyi yapacaksanız bence ikinci bir kişiden yardım alın, iyice yıkasın saçınızı (kendi başına olunca kollar çok ağrıyor eziyete dönüşüyor), 3 kere şampuanlayınca ancak çıkıyor. kokusu 1 gün kalıyor maalesef ama sadece kendiniz alırsınız kokuyu. isterseniz yumurta miktarını azaltıp yağı çoğaltın.
0
quasiromantic
(05.12.08)
Sorunuzun cevabı olmasa da yazayım dedim... Milyon türlü, iğrenç kokulu yağı kafama sürmüşlüğüm var. Hiç biri geç keşfettiğim çinko ve biyotin tabletleri kadar coşturmuyor saçı. gnc mağazalarında 30ytlye filan satılıyorlar. Eğer dökülme, seyreklik filan gibi sorunlarınız varsa bunlara yönelin derim. Avuç avuç dökülen, her banyodan sonra bana gidere lavabo aç döktüren saçların dökülmesi, çinko tablet kullanmaya başlamamın 4. gününde tamamen kesildi. Yanlışlıkla kısacık kesip kuşa çevirdiğim kafamı da biyotinle adam ettim. Çok hızlı uzadı. Ama parlaklık, esneklik filan gibi başka şeyler peşindeyseniz bilemiycem onu.
0
cereal killer
(05.12.08)
(2)

Hong Kong'dan Cin'e (daha dogrusu Schenzen'e) gunluk vize almak

vedder
Var midir bu konuda bilgisi olan acaba?Ne kadar surer? Sorunlu bir surec midir? Ne gibi belgeler gerekmektedir?Sinirda alinabilir mi yoksa Hong Kong'dayken, gitmeden 1-2 gun once mi alinmalidir?Nedir, ne degildir?Simdiden tesekkurler...
Var midir bu konuda bilgisi olan acaba?

Ne kadar surer? Sorunlu bir surec midir?
Ne gibi belgeler gerekmektedir?
Sinirda alinabilir mi yoksa Hong Kong'dayken, gitmeden 1-2 gun once mi alinmalidir?
Nedir, ne degildir?

Simdiden tesekkurler...
0
vedder
(27.11.08)
sınırda alınabileceğini hiç sanmam.
hatta baktım da hong kong dış işlerinin sitesinde olmaz kendi ülkenizden başvuracaksınız diyor:

www.fmcoprc.gov.hk

bence en iyisi çin konsolosluğuna telefon açıp sorun.
0
quasiromantic
(27.11.08)
şöyle bir site buldum ben de:
turkish.cri.cn

demiş ki: "Shenzhen özel idari bölgesinde seyahat etmek isteyen Hong Kong’daki yabancılar, 72 saat vizesiz olarak Shenzhen’de seyahat edebilirler."
0
tom riddle
(27.11.08)
(5)

İki Soru

rectoa
Merhaba gençler ve genç kalmak isteyenler, vakit kaybetmeden sorularıma geçiyorum.1- fm 2008'in 8.0.2 patch ini yükledikten sonra o patch'i tam olarak napıyoduk, hatırlatabilir misiniz?2- hani burunda siyah noktalar olur ya, ben de bunların sarı şekilleri mevcut. sıkıp temizliyorum burnumu ama şeref
Merhaba gençler ve genç kalmak isteyenler,

vakit kaybetmeden sorularıma geçiyorum.

1- fm 2008'in 8.0.2 patch ini yükledikten sonra o patch'i tam olarak napıyoduk, hatırlatabilir misiniz?

2- hani burunda siyah noktalar olur ya, ben de bunların sarı şekilleri mevcut. sıkıp temizliyorum burnumu ama şerefsizler yine hasıl oluyorlar. burnumdaki yağ bezelerinden (ya da adı her neyse) kurtulmanın kesin çözümünü bilen var mı?

ek: ataturkiye nin cevabıyla hatırladım, şunu da yazacaktım: bantlar geçici çözüm sağlıyor sadece.
0
rectoa
(23.11.08)
2- Bantlar filan var ama kesin çözüm değildi diye hatırlıyorum. Aklımda birkaç bir şey daha var da yalan yanlış yönlendirme olmasın diye söylemek istemiyorum.
0
ataturkiye
(23.11.08)
peeling yapan ürünler var örneğin clinique seven day scrub. ben her gün kullanmadım, ara sıra kullanıyorum işe yarıyor hafiften. her gün kullanılsa daha iyi olur herhalde.

bir de siyah nokta çubugu mu ne varmış, ameliyat aleti gibi bir şey, onunla çıkıyormuş siyah noktalar, sıkmaktan iyiymiş.

son olarak, siyah noktaları vakumlayan bir alet aldım ben tchibodan, güçlüce vakumladığı halde çıkaramıyor siyah noktaları bir türlü. başkasında işe yarar belki. (adı porecleanser)
0
sare
(23.11.08)
bantların ve buna özel üretilen losyonların işe yaramadığını hatta daha fazla arttırdığını ben de duymuştum. sanırım en iyisi düzenli olarak bitkisel bir sabunla (şu eczanelerde satılan) yüzü yıkamak..
0
quinza
(23.11.08)
1- indirdiğiniz 8.0.2 patch muhtemelen bir rar dosyayıdır ve rar dosyasının içerisinde biri txt diğeri exe olan iki dosya olmalıdır.(umarım doğru hatırlıyorumdur) exe'yi çalıştırın. gelen pencerede update seçeneğini göreceksiniz sağ altlardadır muhtemelen. ona tıklamadan önce, football manager 2008'in exe dosyasını göstermeniz gerekiyor. browse'ye tıklayın, oyunu yüklediğiniz (örneğin: c/programfiles/sports interactive/fm2008 ya da d/program files/sports interactive/football manager2008) klasörü açıp fm2008.exe'yi seçip tamam deyin ve "update"e tıklayın. gerisini kendisi yapacaktır.
0
deliktas
(23.11.08)
2- yüzünüzü sıcak suyun buharına 5-10 dk. kadar tutup (ellerinizin temiz olduğundan emin olduktan sonra) siyah noktaları çıkartabilirsiniz. sonra tekrar ellerinizi yıkayın, yüzünüzü de üzerinde "komedojenik değildir" ibaresi bulunan bir sabunla yıkayın (mesela neutrogena'nın böyle sabunları var).
0
quasiromantic
(23.11.08)
(1)

Pasaport İşlemleri (Beşiktaş)

crown
Emniyet'in sitesinden perşembe sabahı online başvuru yaptım, cuma sabahı 8 gibi işleme alındığına dair mail yolladılar. Şimdi daha önce bu konuyu tecrübe etmiş arkadaşlar varsa, ben ne zaman elimde gerekli belgelere, fotoğraflarla gitmem gereken yere gitmeliyim? Kendi sitesinde bir iş günü diyor ama
Emniyet'in sitesinden perşembe sabahı online başvuru yaptım, cuma sabahı 8 gibi işleme alındığına dair mail yolladılar. Şimdi daha önce bu konuyu tecrübe etmiş arkadaşlar varsa, ben ne zaman elimde gerekli belgelere, fotoğraflarla gitmem gereken yere gitmeliyim? Kendi sitesinde bir iş günü diyor ama bu durumda cuma mesai saati bitimine doğru mu gitmeliyim? Belgeleri verdikten kaç gün sonra pasaportu alabilirim?

Bir de Beşiktaş için nereye gitmek gerekiyor?
0
crown
(21.11.08)
Beşiktaş emniyet müdürlüğüne 15 gün içinde başvurmanız lazım. Gitmeden önce bankaya harcınızı yatırıp dekontunuzu almayı unutmayın. Sabah çok erken gitmeniz gerekiyor, saat 8de işlemlere başladıklarında uzun kuyruklar oluyor. Parmak izi verip belgelerinizi teslim ettikten sonra ertesi gün pasaportu alabilirsiniz.
0
quasiromantic
(21.11.08)
(3)

doğumgünü (hediye diil)

erostrada
istanbullu!şimdi bugün benim doğumgünüm, yok hayır reklam yapmak için değil, bi şeyi meraktan söylüyorum..eskiden mesela tatilya'ya doğumgünü çocuğu beleş giriodu, bazı barlar bahçeler giriş ücreti almıodu falan,benim bu şekilde yapabileceğim neler var şimdi?seneye kadar beklemeyelim..
istanbullu!
şimdi bugün benim doğumgünüm, yok hayır reklam yapmak için değil, bi şeyi meraktan söylüyorum..
eskiden mesela tatilya'ya doğumgünü çocuğu beleş giriodu, bazı barlar bahçeler giriş ücreti almıodu falan,
benim bu şekilde yapabileceğim neler var şimdi?seneye kadar beklemeyelim..
0
erostrada
(21.11.08)
body shop'un kartını alınca doğumgününde %25 indirim oluyordu...
0
kahvegibi
(21.11.08)
@kahvegibi body shop 2009'a kadar yeni kart vermiyor.
0
quasiromantic
(21.11.08)
yves rocher 2 senedir müşteri kartı olanlara doğumgününde kolye gibi bir hediye artı bir seferliğine bir ürün aldığında aynısından bedava gibi bir güzellik yapıyor.

misal banyom bu sayede yarı fiyatına alınmış çeşit çeşit duş jeli dolu :))

yılbaşında filan da bu şekilde olmasa da indirimli promosyonlar oluyor. siz de şimdiden bir kart alın, gelecek sene yararlanırsınız hiç değilse diyorum.
0
mea maxima culpa
(21.11.08)
(8)

Kuzenim yavruladı, ne alsam?

tembel degilim useniyorum
Kuzenimin nurtopu formunda bir erkek bebeği oldu. Hediye olarak yeni doğan bebeğe ne alınır? Nerelerden alınır? Dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Kuzenimin nurtopu formunda bir erkek bebeği oldu. Hediye olarak yeni doğan bebeğe ne alınır? Nerelerden alınır? Dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
0
tembel degilim useniyorum
(19.11.08)
yeni doğmuş bebekler için böyle yataklarının başına asılan yanar döner şeyler var. bebeklerin dikkatini çeksin diye. bir de onlara benzer yumuşak oyuncaklar var, sallayınca içinden çıngırak sesi geliyor.

bunlar alınabilir. bunun dışında elbette ki çeşit çeşit bebek giysisi. yeni doğmuş olanlar için olanları da alabilirsiniz, 1 yaşında olan için de. sonuçta giysi çok kirleniyor ve çocuk da çabuk büyüyor.
0
mea maxima culpa
(19.11.08)
altın fiks hediyedir aileye destek olma babında ama samimiyet fazlaysa gerek yok destek zaten baska türlü de olunur.

ben en son fanatik galatasaylı bir babanın oğluna taraftar store dan orjinal bir alt üst forma alıp (küçüktü tabi 2 yaşında falan giyebileceği cinsten) sırtına da çocuğun ismini yazdırmıştım altından pahalıya geldi ama baba aldığım en güzel hediyeydi demişti.
0
agk
(19.11.08)
Annem altın alıyor zaten. Şöyle kullanışlı, marjinal faydası yüksek bir şey almak istiyorum...
Bu arada öneriler için teşekkürler.
0
🌸tembel degilim useniyorum
(19.11.08)
bebek havlusu alabilirsiniz, ya da battaniye, soyle sarip sarmalamak icin bebegi. nasilsa kis geldi. olmazsa boyle tulum gibi penye/pamuklu kiyafetler var, surekli kirlendigi icin ne kadar cok olsa o kadar iyidir, zaten vardir ama fazlasi hic gereksiz olmaz. mama onlugu, bere ve eldiven de guzel.
bir de halen tutan var midir bilmiyorum ama, anneler icin bebek gunlugu oluyor, ilk dis, ilk bilmem ne, yaziyorlar. aslinda hamileyken baslaniyor sanirim ama, anne boyle bir sey tutmamissa o da guzel bir hediye olabilir.
eger almamislarsa, bezleri falan steril hale getirmek icin bir alet var, adini bilmiyorum; ya da havayi nemlendiren bir alet var, o ikisi de cok ise yariyor.
0
nazenin
(19.11.08)
Ana kocağı denilen bişi var, işe yarar, ondan alınabilir. Annenin bebekle ilgilenmesi sırasında delirme katsayısının azaltılması işine yarıyor.
Bebek arabası alabilirsiniz eğer almadılarsa.
Alt değiştirme takımı olabilir.
0
sui
(19.11.08)
henüz almamışlarsa bebek telsizi alabilirsiniz.

bi de şöyle bi site buldum belki fikir verir:
www.bebekmarket.com
0
quasiromantic
(19.11.08)
yanında "yavruladı" falan dememen bile yeter bence :))
0
balpeynir
(19.11.08)
bence gelecekte kullanabilecegi bir hediye alin, degisik olur. zaten bebek anlamiyor ne aldigini, akli erdiginde anlar en azindan:) hem aile hem de cocuk icin anlamli olur yani.
0
ermanen
(19.11.08)
(7)

pasaport harcını nereye yatıracağım

hobele
merhaba,pasaportumu uzatacağım da harç yatırmak gerekiyor malum.normalde emniyetlerde vezne oluyordu oraya yatırıyorduk. ama bu gideceğim yerin veznesi yokmuş. bankaya yatırın dediler. hangi banka olduğunu tam öğrenemedim, aradım taradım sitelerinde de bulamadım.daha önce bankaya harç yatırmış olan
merhaba,
pasaportumu uzatacağım da harç yatırmak gerekiyor malum.
normalde emniyetlerde vezne oluyordu oraya yatırıyorduk. ama bu gideceğim yerin veznesi yokmuş. bankaya yatırın dediler. hangi banka olduğunu tam öğrenemedim, aradım taradım sitelerinde de bulamadım.
daha önce bankaya harç yatırmış olan var mı?
ne gerekiyor yatırmak için, ne demek icab ediyor, bilen söylerse pek makbule geçer.
0
hobele
(18.11.08)
benim bildiğim vergi dairlerinde bu harç ödemeleri alınıyor.
0
robinbook
(18.11.08)
Nerde olduğunu söylesen? Oraya yakın bir pasaport veren karakolun veznesine yatırırsan olabilir. Tabi yatırırken sormak şart.
0
metal revolution
(18.11.08)
ziraat bankası'na yatırılıyor diye biliyorum. pasaport harcı yatırıcam demen yeterli. ayrıca vergi dairesine de yatırabilirsin ama emniyet müdürlüğü ile aynı ilçede olan vergi dairesine yatırmalısın. ama bankalarda böyle bi zorunluluk yok.
0
miymiymiy
(18.11.08)
ben sarıyer emniyet müdürlüğüne gideceğim. telefon açtım bizim vezne kapandı bankaya yatır dediler.
ben bir ziraat bankasını deniyeyim o zaman yarın..
teşekkürler.
0
🌸hobele
(18.11.08)
istanbul'daysan

www.iem.gov.tr 'den kesin bilgiye ulaşabilirsin. başka yerlerde de pek değişeceğini sanmam.
0
desdinova
(18.11.08)
geçen hafta pasaportumu uzatmıştım, parayı önüme ilk çıkan o olduğu için vakıfbank'a yatırdım. sanırım bütün bankalar alıyor, içeri dalıp sorun söylerler alıp almadıklarını.
0
quasiromantic
(18.11.08)
bugün tekrar telefon açtım.. akbank, halkbank ve ziraate yatırabilirsiniz dediler. gittim ziraate yatırdım, yarın görücem anyayı ve konyayı :)
0
🌸hobele
(19.11.08)
(9)

kramp!

evegirmekistemiyorum
bacağıma deli gibi kramp giriyor; hatta öyleki bazen gece aniden uyanıp, yataktan fırlıyorum.bazen ayak parmaklarıma sirayet ediyor. stresli dönemlerımde final zamanı filan artıyor gözlemlediğim kadarıyla. yaklaşık orta-okuldan beri olan bi'şey bu bende. doktora sordum (başka bi'şey için gittiğim za
bacağıma deli gibi kramp giriyor; hatta öyleki bazen gece aniden uyanıp, yataktan fırlıyorum.bazen ayak parmaklarıma sirayet ediyor. stresli dönemlerımde final zamanı filan artıyor gözlemlediğim kadarıyla. yaklaşık orta-okuldan beri olan bi'şey bu bende. doktora sordum (başka bi'şey için gittiğim zaman) strestendir filan dedi. ben de o zaman beridir olağan olarak karşıladım bu durumu. deli gibi uyandığımı gören arkadaşım 'ciddi bi'şey olduğu' noktasında beni korkuttu. her zaman uyurken olmuyor, dediğim gibi; ayaktayeken,otururken filan da oluyor. böyle dertten muzdarip olan var mı?? (yaklaşık 8-9 yıldır var bu dert)
teşekkürler..
0
evegirmekistemiyorum
(15.11.08)
bol bol su tüket. insan bazen yoğun zamanlarında sıvı tüketimini ihmal edebiliyor örneğin final zamanlarında.. stres de işin içine girince vücut bu tür tepkiler verebiliyor.

meşrubat, çay, kahve, meyve suyu... hiç biri suyun görevini layıkıyla yerine getiremez o yüzden bol bol su tüket. krampın sebeplerinden başlıcası mineral eksikliğidir. her gün mutlaka en az 1-2 litre su içmelisin.
0
cmysn
(15.11.08)
krampın genel sebepleri arasında yorgunluk, sıvı kaybı ve ani hareketle birlikte (soğuk)kasın kasılı kalması vardır. bu gerekçelerden yola çıkarak cevaplara ulaşılabilir ancak bu kadar uzun süre olması ilginç tabi. bugune dek bunları kimse söylemedi bilmem ama gün içinde daha fazla sıvı alıp vücudunuz hamken ani hareketlerden kaçınmaya bakın.

not: ben yazarken üstteki yazı yoktu :)
0
o ben degilim
(15.11.08)
gecmis olsun birader. soyle bir haber buldum: arsiv.sabah.com.tr
0
comptrol
(15.11.08)
powerade de mineral takviyesi olduğundan işe yarayabilir. ben içiyorum genelde kramp girdiğinde. sıcak su da iyi geliyor.
0
passion rules the game
(15.11.08)
ilginç gelebilir, ama boyu uzun olanlarda olduğu rivayet edilir bu şeyin. bilmemne yetersiz kalıyormuş vücuda.
geceleri aniden uyanma yapan kramp ise üşümeden ileri gelir. ciddi bi şey yoktur gibi geldi bana şahsen.
0
lovemyself
(15.11.08)
efervesan magnezyum tabletleri var. bir bardak suda eritip için günde 1-2 bardak. magnezyum eksikliğinden de girer kramp.
0
kibritsuyu
(15.11.08)
bir ara bana da çok olurdu, bacağıma kramp gireceğini hissettiğim anda ayağımın ön kısmını yukarı doğru bükerim. garantili yöntem, krampı başlamadan kesiyor. yani tabi içerden engellenmesi lazım bu olayın ama kaçış olmadığı anlarda bu yöntem işe yarıyor.
0
quasiromantic
(15.11.08)
muz ye her gün bir tane
0
arnold schwarzeneger
(15.11.08)
kramp, kaslardaki kalsiyumun azalmasına baglı olarak,kasların uyarılara yüksek afinite göstermesi olarak özetlenebilir.yani ayaga kalkma için bacak kaslarınız çalışır, ancak kalsiyum dengesi bozuldugu zaman kaslar kasılmak için uyarıya ihtiyaç duymaz, kendi kendine kasılmaya başlar. diyeceğim o dur ki kalsiyum alınız. süt içiniz..vs
0
mgdr
(18.11.08)
(6)

almanya'ya paket yollamak

mortifera
almanya'da bir arkadaşa ufak bir paket yollamam gerekiyor. öyle çok çok acelesi yok da, yine de çok uzun süre almasını istemiyorum, mümkünse 3-4 gün civarı.neyle yollayayım, ne kadar sürer, bana kaça patlar?
almanya'da bir arkadaşa ufak bir paket yollamam gerekiyor. öyle çok çok acelesi yok da, yine de çok uzun süre almasını istemiyorum, mümkünse 3-4 gün civarı.

neyle yollayayım, ne kadar sürer, bana kaça patlar?
0
mortifera
(08.11.08)
kargo ile yollamanızı önermem pek..aşırı pahalıya çıkabiliyor..ptt ile gönderildiği zaman daha ucuza geliyordu.
0
neverending nightmare
(08.11.08)
fedex.com

en cabugu sanirim kargo sirketile yollarsan benim tavsiyem fedex. (fedexle en fazla 2 gün sürer)

tam olarak kac kilo oldugunu bilmedigim icin kücük demissin ama ne kadar kücük vs.

ama hesapli olur mu bilmem yani kime göre neye göre normal yoldan dene derim.(pttle)(en fazla 10 gün sürer)
0
hayati yasa
(08.11.08)
en iyisi eski bildiğin ptt. geçenlerde(30-11-2008) bi tşört gönderdim arkadaşa 11 ytl tuttu. ondan önce yurtiçi kargoya sordum, o da yaklaşık 50 avro tutar dedi.
0
hollowlife
(08.11.08)
ptt'den "uçak ile" yollayabilirsin. mesela ben avustralya'ya 4-5 kitap yolluyordum 15 ytl civarından fazla tutmuyordu 9 günü de geçmiyordu. dünyanın öbür ucundan bahsediyoruz...
ama tatillere filan denk gelirse her şey olabilir o yüzden çok da uzatma ve hafta başı olursa daha çabuk gider. zarfın üzerine içinde ne olduğunu zarfın bir kenarına yazarsan yırtık pırtık gitmesini önlemiş olursun.
0
yellow brick road
(08.11.08)
daha yeni hollanda'ya zarf yolladım ptt aps ile, 33 ytl'mi aldılar.
4. günde yerine ulaştı.
0
quasiromantic
(08.11.08)
en uygunu ptt kanalıyla yollamaktır.

uçakla yollasanız bile pek fiyat artı$ı olmuyor. Benim bildiğim, bir kolinin 5 kilogramı geçmemesi gerekiyor. Gönderiniz 5 kilogramdan fazlaysa her 5 klogram için ayrı koli yapmanız gerekecek. iadeli taahhütlü gönderdiğiniz için verdikleri barkod numarasından kolinizi takip edebiliyorsunuz ve imza kar$ılığı teslimat yapılıyor.
0
robinbook
(09.11.08)
(5)

Internet'ten başkasının kredi kartıyla alınan uçak bileti...

sirrikadem2
Az önce annemin kredi kartıyla gidiş-dönüş uçak bileti aldım, ama sonrasında gelen uyarı dumur etmiş kadar oldu beni.Eğer kart sahibi olmazsa, check-in yapamazsınız gibi bir ibare vardı. Hadi burada annem yanımda, onu check-in'e götürebilirim, ama dönüş yolunda ayrıca check-in için bir de anneme mi
Az önce annemin kredi kartıyla gidiş-dönüş uçak bileti aldım, ama sonrasında gelen uyarı dumur etmiş kadar oldu beni.

Eğer kart sahibi olmazsa, check-in yapamazsınız gibi bir ibare vardı. Hadi burada annem yanımda, onu check-in'e götürebilirim, ama dönüş yolunda ayrıca check-in için bir de anneme mi bilet almam gerekiyor e be birader?!

Beni ne gibi sorunlar beklemekte ey sürekli uçuş eden karındaşlarım?
0
sirrikadem2
(02.11.08)
THY mi? Annen bir ofislerine gidip karti gosterirse olay halloluyor.
0
wpi
(02.11.08)
otobüs bileti alımlarında da aynı uyarı veriyor ama işlem çıktısını götürürsen sorun çıkarmıyorlar. Uçak bileti check-in işlemi de bu ciddiyette yapılıyorsa bi çıktıyla mevzuyu halledebilirsin. İlgili firmayı arayıp öğrenebilirsiniz.
0
ukeladümbelek
(02.11.08)
yabancı bir arkadaş da biletini ablasının kartıyla almıştı. beraber bileti alacağı seyahat acentasına gittiler, orada ablası onay verdiğine dair bir belge imzaladı. arkadaşım gidiş ve dönüşte check-in esnasında o belgeyi gösterdi, sorun çıkmadı.
0
quasiromantic
(02.11.08)
sorun olmamıştı bende ankara'ya giderken.
0
head
(02.11.08)
online check-in yaptırabilirsen hiç sorun kalmıyor. Aynısı benim de başıma geldi. Elimi kolumu sallaya sallaya gittim. Hatta üstüne faturayı verdiler.
0
alkolik imam
(02.11.08)
(13)

paylasmayi sevmemek

turkish tekila
kendi bakis acima gore gayet normal, disaridan aldigim tepkilere goreyse kisilik bozuklugu bir davranis(mis). burada yardim etmek haricindeki keyfi durumlardan bahsediyorum. laptopimi, ipodumu, cep telefonumu, kitaplarimi ve buna benzer kisisel esyalarimi bir baskasina vermekten haz etmiyorum, cunku
kendi bakis acima gore gayet normal, disaridan aldigim tepkilere goreyse kisilik bozuklugu bir davranis(mis). burada yardim etmek haricindeki keyfi durumlardan bahsediyorum. laptopimi, ipodumu, cep telefonumu, kitaplarimi ve buna benzer kisisel esyalarimi bir baskasina vermekten haz etmiyorum, cunku benim kadar ozenli kullanacagini (benden ozenli olsa bile benim tarzimda kullanamayacagini) dusunuyorum. "hadi bana sunu ismarla", "sen odesene" gibi otlakci yaklasimlardansa tiksinmekteyim. bu yasima kadar hic kimseden bu yaklasimla bir seyler istemedim, isteginde bulunmadim. keza kisisel esya konusunda da istekte bulunmadim, karsimdaki insana bagli olarak hareket ettim. herkesten de ayni sekilde davranmasini bekledim. ama oyle tepkiler aliyorum ki, sanki paylasilmadigi surece sosyal iliskiler yuruyemezmis gibi.

anlamiyorum?
0
turkish tekila
(26.10.08)
bu paylaşmayı sevmemek değildir. hiç kimse "kişisel" eşyasını paylaşmayı sevmez, senden bunu talep edenler de dahil. normal yani.

çözüm: onlardan bir kaç ufak şey iste, uzaklaşırlar hemen.
0
kurukafa
(26.10.08)
e bu durumda hepimiz deliyiz
0
nooneatall
(26.10.08)
beni de son derece kıl eden bir durum şu "bana bunu ısmarla" olayı. işyerinde sık sık başıma geliyor. ama savuşturuyorum bi şekilde. paranı doğru kullan da aç kalma ulan it diyemiyorsun tabi adamlara. bu şekilde devam ederlerse diyicem ama. yakındır.
0
hububrad
(26.10.08)
kişilik bozuluğu filan değil bence, gayet normal bir duygu. Sana çok da hak veriyorum, "bir şey ısmarlasana" insanlarına hiç değinmiyorum bile, siyanür ısmarlasam içim anca rahat eder:)
ayrıca senin herhangi bir talepte bulunmadığın, kendini karşısında asla öyle bir konuma getirmediğin insanların nasıl bu kadar anlayışsız olup hala sana yaklaşabildiklerini de anlamıyorum, ya ben senden bir şey istiyor muyum, seninle o kadar samimi miyim ya da ben bundan hoşlanıyor muyum ki sen bana geliyorsun. İnsan biraz da karşısındakine göre hareket etmez mi yaa, neyse, amma da dertliymişim:)
hiç de sorunlu diilsin, çok normalsin, ben de sendenim:)
0
think martini
(26.10.08)
e laptop'ı ipod'u paylaşmaz kimse bence de. bazen bana da diyolar "abi be benim yolum uzun, ipod'u versene yarın getiririm" falan diyolar. şarjı yok falan diyip savuştururdum eskiden ama artık direkt veremeyeceğimi söylüyorum. laptop hele asla verme yanlısı değilim. kitaplarımı da belli başlı kişilerle paylaşırım (kütüphanemde çok sayıda 1970-1980 arası basımlı kitaplar var(dı), bir kısmı başkalarının elinde mundar olunca kütüphanemi resmen dışarıya kapadım).

başlığı ilk okuduğumda basit şeyler için de aynı duruma sahipsiniz diye düşündüm. yani mesela öğrenciyken biri silgi, uç vs. istediğinde de paylaşmıyorsanız ya da bi komşu kapınızı çalıp bir bardak şeker istediğinde verme yanlısı değilseniz o zaman belki abartmışsınız derdim ama bu durumda bile cevap asla kişilik bozukluğu ol(a)maz.
0
deckard
(26.10.08)
bahsettiğin şeyler çok normal, millet otlakçılığa alışmış, sen tepki gösterince ondan bozuluyorlardır. taviz vermemek en iyisi. sonra "keşke" dememek için iyi yapıyorsun.
0
rectoa
(26.10.08)
kişisel eşyaları paylaşmak istememe durumu bende de var. istenen şeyin maddi değeri ne olursa olsun (kalem, müzik aleti, telefon vs) isteyen kişinin benden çok daha özenli kullanacağımı bilsem bile vermek içime sinmiyor, verdiğim şeyi bir daha kullanmak gelmiyor içimden, alan kişi geri verdiğinde de uzunca bir süre kullanamıyorum, bozukmuş, işlevini yitirmiş gibi görünüyor gözüme.
0
ravioli
(26.10.08)
hayır gayet güzel yürür..paylaşmasını bilen insanla paylaşmak gerek, sizin gibi düşünen insanlardan oluşan bi çevrede bu daha kolay olur tabi. misal ben de kitaplarımı paylaşmayı hiç sevmem, birine verdiysem ve ucunda bi kırışıklık olmuş şekilde geri aldıysam deli olurum. tavrınızı koyduğunuz ve insanların sizi böyle kabul etmelerini sağladığınız zaman onlar da bunu sorgulamamaya başlarlar..
0
quinza
(27.10.08)
kişisel eşyalarınızı başkalarıyla paylaşmak istememeniz çok normal, kimsenin de bu yüzden size laf etmeye hakkı yok. paylaşmak içten gelen bir davranış olmalıdır. ciddi bir ihtiyaç için kişisel eşyaları ödünç vermek ayrı bi olay. ama sadece keyfi olarak sizden bir şeyler isteyen, vermeyince de üstüne suçlayan insan otlakçıdır, asalaktır ve ciddiye alınmamalıdır.
0
quasiromantic
(27.10.08)
yok,

boşuna takma kafaya, seni sömürmek isteyen eş dost akraba arkadaş lakırdısı bunlar. Paylaşmak zorunda değilsin kişisel eşyalarını, altına imza atıyorum. Ayrıca varsın yürümesin yani sosyal ilişkilerin, çoluğunla çocuğunla ailenle manevi anlamda birşeyler paylaş o yeter hepimize.

bir de bu var, (bkz: #12505816), bir süre sonra bu sonuç çıkıyor.
0
thefirstfbli
(27.10.08)
ben de hep paylaşmak istiyorum bende mi bi gariplik var acaba? tabi herkesle değil ama yakın arkadaşlarımla falan paylaşıyorum. hatta ben öneriyorum istersen vereyim falan diye. hatta elektronik değil ama başka başka şeyleri hibe ederim zaman zaman. bişeyimi çok beğenirse bi arkadaşım al senin olsun demekten hiç çekinmem.
0
likeinme
(27.10.08)
Bir şeyler paylaşmak önemlidir elbette. Hani Laptop'ını paylaşmazsın ama lazım oan arkadaşına cep telefonunu verebilirsin. Daha az ya da daha fazla olabilir bu kişiye göre değişir ama olay "hiç paylaşmamak" ya da paylaşmak istememekse bu bir sorundur.
Hayatı boyunca kimseye çay ısmarlamayan adamlar vardır. Eniştem mesela adam hayatı boyunca kahvede bu çayları da ben vereyim dememiş.
Arkadaşına kütüphanenden bir kitap vermek ya da yemek yedikten sonra hesabı ödemek güzel şeylerdir. Eğer karşındaki malın teki değilse o da yapar. Uzun vadede kimse zarar ya da kârda olmaz.
Bu yaklaşımının sömürüldüğünü hissettiğin noktada ona göre duruş sergilersin. Yoksa her tanıdığına "gel yemek ısmarlayayım" demek değil olay.
Sosyal ilişkiler de alış-veriş gibi bir şeydir. Maddi ve manevi pylaşım nedeniyle kurulmaktadır. Hayatta kalmak için sürü halinde yaşayan hayvanların ya da boncuk gibi dizilip birbirlerinin başlarındaki bitleri temizleyen maymunların olayı insnaların arkadaşlıkları gibidir. Manevi olduğun kadar maddi de destek olursun ve sağlıklı bir sosyal ilişkiyse aynı oranda da karşılık alırsın.
Sadece 2 günlüğüne dvd yazıcıya ihtiyaç duyan arkadaşına bunu vermezsen o da illa ki aynı şekilde karşılık verecek diye bir şey yok. O da sen sevgilinden ayrıldığın zaman ihtiyacın olan manevi desteği vermeyecektir.
Bunu yapma nedeni de "vay ibne vermemişti aleti" şeklidne bir kinlenme ya da bir şeyi alamamanın getirdiği eziklik, hırs, açgözlülük değil tamamen senden alamadığı arkadaşlık desteğidir.
Paylaşılmadığı sürece sosyal ilişkiler yürümez. Haa herkesin pinti olduğu bir akradşa ortamı olur kimse kasılmaz "üff bir şeyimi isteyecek" diye ama o arkadşa ortamı da hiç bir zaman yakınlaşamayacak birbirlerine olması gerektiği kadar destek olamayacaklardır.
0
vecna
(27.10.08)
normal bence. fotograf makinesi laptop ipod cep telefonu gibi her an ihtiyac olabilecek seyleri (simdi analog ornek bulamadim, evdeki tek cd kalemi olabilir ama mesela?) paylasmayi ben de sevmiyorum hatta paylasmiyorum da. ama cep telefonu hibe etmisligim var mesela, psp ve wii paylasmisligim var (kullanmiyorum) ki hala arkadaslarimda ikisi de, sikayetci degilim eksikligini hissetmiyorum. ama fotograf makineni ver deseler hayatta vermem ya ertesi gun lazim olursa.
0
disq
(27.10.08)
(1)

mega mega loooman hayatın hep roooman oooouu ooooooo artistliğe ne oldu?

mortifera
93-94 yılında çıkmış bir şarkı bu. kimindir? bilen hatırlayan var mı?
93-94 yılında çıkmış bir şarkı bu. kimindir? bilen hatırlayan var mı?
0
mortifera
(17.10.08)
gugıl şebnem özsaran diyor.

şu videoda dinlenebiliyor:
www.youtube.com
0
quasiromantic
(17.10.08)
(21)

mail mail

sosistawa
merhabalar ,dun (otopark)asansorde bir kızla tanıstım ,muhabbetımız cok kısa surdu fakat kartlar verildi falan filan ..simdi ben kendisine bir sekilde yakınlasmak istiyorum fakat kımdır ,nedir,evlimidr bilmiyorum.. en azından kızın aklında kalmam icin mail forwardlayım dıyorum (evet bunu istiyorum
merhabalar ,
dun (otopark)asansorde bir kızla tanıstım ,muhabbetımız cok kısa surdu fakat kartlar verildi falan filan ..
simdi ben kendisine bir sekilde yakınlasmak istiyorum fakat kımdır ,nedir,evlimidr bilmiyorum..
en azından kızın aklında kalmam icin mail forwardlayım dıyorum (evet bunu istiyorum:) ama elımde forwardlanacak guzel bir mail yok . bırkac tane gondersenızde bende işimi gorsem ...
hersey ıcın tesekkurler .
[email protected]

edit: esas amacım sadece hatunun aklında kalmaktı yarın (musaıt oldugum bırzaman ) gerekli kurguyu planlayabilirdim ve unutulmam lazımdı ama bugun ıcın cok kalabalıktı başım. sanırım anlatım bozukluğu (tarafımdan) yüzünden ,tam anlaşılamadım. yinede cevap veren arkadaşlara cok teşekkur ederım.
bu arada daha once facebook bakmama ragmen gorememiştim. @sui adlı suserı okuduktan sonra kafamda beliren cift soyadlılarıda (site:facebook.com) kontrol etmemem sonucu arkadasın evli olduğu gorulmustur .
herkese saygılar.
not:hıc kımseden mail gelmedi neyse artık..
0
sosistawa
(17.10.08)
forward yapma.
benim gibi bunlardan nefret eden biriyse direkt eksiye geçersin.

bence direkt
"selam!
dün karşılaşmıştık, hatırlarsın belki.
nasılsın?" diye başlayıp bi konu aç.
çok uzun olmasın mail
0
oceano
(17.10.08)
Mail forward'larsanız kızın aklında iyi bir şekilde kalacağınızı sanmıyorum. Telefon açmak yerine ille mail yollayacağım diyorsanız bulunduğunuz şehirdeki partilerin listesini yollayın, o seçsin beraber gidin...
0
crown
(17.10.08)
mail - msn i$ini de cok uzatma istersen. telefonunu al, msg la$mayin pek, konu$un daha iyi.. kivama gelince bulu$ursunuz falan i$te.. sohbet acacagim diye gereksiz - sacma konular hakkinda konu$ma, neysen o ol.. kizin zevklerini inceden yokla ama mesafeli olacagim diye mesela muzik hakkinda konu$urken "kulaga ho$ gelen her $eyi dinlerim" falan deme, kiz salak degilse ho$lanmaz bundan zaten.
0
katafalk
(17.10.08)
bol bol mail forwardla. selçuk erdem karikatürleri. yürekleri ısıtacak hikayeler. hindu tantraları. bunu 50 kişiye yolla dileğin olsun. gül fotoğrafı altına yürek ısıtan şiirler.

sonra eminim kızın aklından çıkmazsın. bir daha senden gelen mailı okumamak için azami gayret sarf eder.
0
mortifera
(17.10.08)
ya açıkçası ben birisine kartımı versem ve ertesi gün mail kutumda ondan gelen bir forward mail görsem o adamı anında silerim kafamdan. ama her kadın aynı şekilde düşünmeyebilir tabi, o ayrı. yani bu ihtimali göz önünde bulundurun diye söyledim. çoğu insan artık forwardçılığı hoş karşılamıyor.
0
quasiromantic
(17.10.08)
bence forward mail yerine telefon edip garip sesler cikarin. ayni hesaba gelir, hem real-time irrite etmis olursunuz. o nedenle ilk iki cumleyi unutun, oceano'nun dediğini yapın.
0
boshi
(17.10.08)
ben kız olsam, mail forwardlasan bana, seni direkt engellerim.
0
thefirstfbli
(17.10.08)
ya şimdi arkadaşlar mail forwardlama falan diyor da bunlar çok ekşisözlük içindeki kitleye yönelik yorumlar. Yani ben de mesela bir kıza yaklaşmak istesem mail forwardlamam, hatta kız olsam ve forward mail alsam kıl olurum ama arkadaşların göz ardı ettiği bir durum var ki bundan hoşlanan büyük bir kız güruhu da var. Hatta genele vurursak yarının çok üzerindedir. Yani akıl danışmak bu durumda çok faydalı değil. Bence sen kendini dinle ve ona göre hareket et.

Ha bana kişisel tavsiyemi sorarsan ben de oceano gibi bir şey yaparım en fazla, hatta onu da yapamam utanırım ama dünya bu şekilde yürümüyor.
0
kilroy
(17.10.08)
ekşi sözlük kitlesine değil başka bir kitleye yakın bir durum söz konusu ise o zaman gelip burda sorulmamalı :) paylaşım sevgisi tırtop coşkusu hedehöy katkısı gibi dolu site var...
0
mortifera
(17.10.08)
Forward sux! Ama "selam, işyerindeyim çok canım sıkıldı patronla kavga ettim (kafadan bişey uydur, senaryoda sen haklıymış gibi görün) moralim bozuktu birden aklıma geldin, yüzümde hafif bir gülümseme oldu. N'aber n'apıyosun?" mealinde bir mail yaz. Yani eğer forward yaparsan kızdan ne gibi yanıt bekliyorsun ki dostum? Benim dediğim gibi yaparsan hiç değilse topu göğsünde yumuşatıp hafifte orta yapmış olursun kıza karşı. Böyle bir maile yanıt verme olasılığı daha yüksek.


Bu arada sende bize akıl versene, bu kadar kısa sürede içinde nasıl bir muhabbet çevirdinde kızla kart alışverişine girdin?
0
prompter
(17.10.08)
forward mail yollamaman konusunda birleşmiş genelde herkes. bunu sağlamlaştırmak için ben de cevap yazmak istedim. aman forward olayına girme. orijinal ol. selamlı kelamlı, görüşmek istediğini anlatan bir mail atabilirsin.
0
rectoa
(17.10.08)
kedi resmi yolla. hatta al images.google.com burdakilerden sec begen yolla. her kizda i$e yarar. ek$i sozluk bunyelerini siktiret. toplasan 100 kiz cikmaz forward mailden kacan. ama bokunu cikartma tabi
0
qwaike
(17.10.08)
kendimi o kızın yerine koyarak arkadaşların yazdıkların katıldığımı söyleyeyim.

forward mail filan epey bi çocuk işi bunlar. @oceano'nun dediğini yap. artık ne çıkarsa bahtına. aklı başında, özgüveni olan ve samimi birisi olduğunu gösterir bu.
hem forward mail göndererek kızın evli olup olmadığını ve seninle ilgili düşüncelerini nasıl öğreneceksin ki?
0
mea maxima culpa
(17.10.08)
forward mail göndermeyin uyarısının sebeplerinden başlıcası forward mailin rahatsız edici birşey olması ama önemli olan nokta şu

forward maile cevap yazılmaz...
ayrıca forward mail insanı kendisine değer veriliyormuş gibi hissettirmez...
kişiye özel değildir.
kitlelere gönderilir.
kıza daha önce bin kere gönderilmiş ihtimali vardır.
zevkleriniz uyuşmuyordur
vs.

en güzeli hatunun cevap verebileceği tarzda birşey yazmak. bunu yazarken de ona dikkat ettiğinizi, önem verdiğinizi göstermek.
0
kahvegibi
(17.10.08)
Eee forward'ı geçtim ama mailde "aklıma geldin" falan yazmak da tehlikeli bence. Yani misal bi sevdiceğim olsa, evli olsam falan direk engellerim ben o maili ve sonraki mailleri "Herife bak bir kart verdik amma yapışkan çıktı" diye.

Bence illa bişi soracaksan işle alakalı bir soru var, uzama ihtimali olan. Atıyorum finans uzmanıysa kız (kartı var ya), bilmemne ödevimde şöyle bişi sordular sen biliyorsundur diye düşündüm yardımcı olabilir misin tarzı bişi daha az kıllandırıcı olur.

Bence daha da iyisi Facebooktan arkadaşı olsana ya? Orda bellidir anası danası sevgilisi görümcesi dayısı.
0
sui
(17.10.08)
forward yapanları(arkadaş&akraba) azarlayan, forwarda tamamen karşı bir elin parmağı kadar arkadaşı olmayan biri olarak:

Öncelikle forward yaparak nasıl bir yakınlaşma olacak merak içerisindeyim?
Neyse beni bırakalım ve garip(hatta acı) ama gerçek olan bir konuyu irdeleyelim; kedi fotoğraflarının(özellikle yavru) dişi kişiler üzerindeki etkisi. Nedendir bilinmez ama çok etkili bu(yapmadım, etkilenenleri gördüm). Ancak bunu da belirli bir yakınlaşmadan sonra yapman istediğin amaca hizmet eder. Yoksa tanımadığı biriyle sırf kedi fotoğrafı forwardladı diye yakınlaşan insan var mıdır yeryüzünde?

Kolay gelsin...
0
late viper
(17.10.08)
ben "aklıma geldin" temalı mail atması konusun ısrarcıyım hâla. hiç değilse kızın sevgilisi varsa ve gıcık kapıp konuyu hemen kapatırsa bu arkadaşımızın daha da işine gelmez mi? hiç değilse vaktini boşuna harcamaz. hem niyet belli edici hem de skora gidici bir tarz olacağı için tekrar diyorum ki "şirine n'aber birden aklıma geldin" temalı bir mail atsın. yani ben gaza geldim böyle dedim ama tabii arkadaş üslubu değiştirebilir.
0
prompter
(17.10.08)
2 yıl önce trenle izmit-istanbul yaparkene bir hatunla tanışmıştım, uzun uzun sohbet ardından dediğin gibi iletişimle ilgili alışveriş. bu deneyimime dayanarak diyebilirim ki forward mail gönderme. seviyorsa bile gönderme, öyle sürüncemede kalıp da resim zart zurt gönderirsen olmaz. sen bir şekilde bilgisayar dışı realize et ilişkiyi, buluş falan. olmaz öyle forwardla.

babacım bu arada nası bi milletiz biz, hepimiz akıl verme hevesiyle girişmişiz klavyeye

breh.
0
alchoburn
(17.10.08)
forward meselesi zaten çözülmüş de:

hemen bugün irtibata geçme.
en azından bir hafta girsin araya.
tercihen kasım başı. ama 1'i değil. küsüratlı olsun.

birşey olacağı varsa bile, daha ilk günden dizginleri verirsin yoksa karşındakinin eline.

hemfikir olan var mı? (bu arada, hemcinslerim bana kızacak biliyorum, ama böyle, hemen atlarsan üzerine, poposu kalkar, kendimden biliyorum, hepimizin kalkar)
0
cedilla
(17.10.08)
niye bekliyor ki?
belki kız gerçekten evli o zaman @sosistawa'nın da 1 haftası boşa gitmiş olacak?
0
mea maxima culpa
(17.10.08)
yani ben olsam o mail adresiyle forward falan hayatta yapmazdım. daha ciddi bi adresle yap ne yapıcaksan
0
deckard
(17.10.08)
(13)

Duygu sömürüsü müzikleri antolojisi

atomic punk
Şimdi efendim malumunuzdur, kâh atv olsun, kâh star olsun, fox olsun; şehit cenazesi, hain şerrefsiz terör eylemi, 3 milyarda bir görülen bir hastalığa yakalanmış Nazlı bebek gibi hayvanlar gibi üzülmemizin, üzülmekten verem olmamızın beklendiği tv haber görüntülerinde, bu beklenti minvalinde üzülme
Şimdi efendim malumunuzdur, kâh atv olsun, kâh star olsun, fox olsun; şehit cenazesi, hain şerrefsiz terör eylemi, 3 milyarda bir görülen bir hastalığa yakalanmış Nazlı bebek gibi hayvanlar gibi üzülmemizin, üzülmekten verem olmamızın beklendiği tv haber görüntülerinde, bu beklenti minvalinde üzülmemizi, kahrolmamızı tetikleyeceği sanılan destekleyici bir takım arka plan müzikleri, temaları mevcuttur taa Reha Muhtar'lı Pire Ferhat'lı yıllardan beri.

Çoğunu mırıldanabilecek kadar ezbere bilirim ya, adını bilmem. Böyle kemanlı, çellolu bir grup müzik eseri var. Bunların adlarını ve kime ait olduklarını yazarsanız öylesine mes'ud olacağım ki anlatamam.

İndeks nevi bişey olsun böyle, bilen bildiklerini yazsın. Metalika - Nothing Else Matters filan yazmayın ama. : )
0
atomic punk
(09.10.08)
(bkz: lux aeterna)
0
nickini vermek istemeyen suser
(09.10.08)
dead can dance - yulunga (spirit dance)
eric serra - noon
0
pwnedf myself
(09.10.08)
nasıl unutulmus requiem for a dream de cok kullanılıyor.
0
guiltyconsciencegrows
(09.10.08)
bir de sadece "eskinin meşhur bugünün fukara yeşilçam emekçisi" haberlerinde kullanılan bir müzik vardır ki adını hatırlayamadım şu an, birisi yazar belki. hatta "köprüler" albümünde de vardı bu. antolojinin vazgeçilmez parçalarından biri olsa gerek :)
0
quasiromantic
(09.10.08)
Rekem for a drim daha ziyade gergin haberlerde kullanılıyo. Mesela askeri operasyon, banka soygunu, uyuşturucu ticareti, milyor dolarlık yolsuzluk filan. : )

Katılım için teşekkürler bu arada.
0
🌸atomic punk
(10.10.08)
aa nasıl unutursunuz (bkz: farid farjad)
0
oceano
(10.10.08)
quasiromantic'in dediği sanırım gülümcan her an her yerde hala da kullanılıyor.
can atilla - hamamda ilk gozyaslari'nı da yarışmanın birinde elenenlerin ardından çalıyorlardı içli içli :P herkes ağlıyordu filan...
yedi karanfil - yunus var bir de yeşilçam diyince aklıma geldi.
0
terrapin
(10.10.08)
mazlum çimen - kalanların ardından

bi de arada grup yorum'dan entrümantal parçalara denk geliyorum.
0
ravioli
(10.10.08)
apocalptica kullanırlar çok. özellikle metallica(niye yazmayayım ki) - master of puppets'ın ortasındaki slow kısmı.
0
geldiler
(10.10.08)
the bourne ultimatum filminin tangiers adlı müziğini de çok kullanıyorlar. Hemen hemen her kanal kullanıyor bunu.
www.youtube.com
0
sefapezevengi
(10.10.08)
Secret Garden.
0
villeneuve
(10.10.08)
Grup Yorum - Devrim Yürüyüşü o yeşilçam emekçisi haberlerinde çalan şarkı.

nerden nereye..
0
neolakibu
(31.10.08)
(2)

kitap cevirisi ücret istemi

pembeli kiz
Dün Türkiye´den bir Yayinevi benimle irtibata gecip benden bir kitabi türkceden almancaya cevirmemi istedi bende olur dedim. Buraya kadar hersey güzel. Simdi bunlar benden bir fiyat istiyorlar. Kitap 294bin karakter uzunlugunda ve daha önce hic kitap cevirmedim. Sizce ne kadar isteyeyim/istemeliyim?
Dün Türkiye´den bir Yayinevi benimle irtibata gecip benden bir kitabi türkceden almancaya cevirmemi istedi bende olur dedim. Buraya kadar hersey güzel. Simdi bunlar benden bir fiyat istiyorlar. Kitap 294bin karakter uzunlugunda ve daha önce hic kitap cevirmedim. Sizce ne kadar isteyeyim/istemeliyim?

Dasha önce bu tip tecrübeler edinenler varsa yardim etmelerini rica edecegim.
0
pembeli kiz
(30.09.08)
www.cevbir.org'a bakın orada fiyatla ilgili bir şeyler vardır kesin. bir de yine o sayfadaki tip sözleşmeye göz atın, kitap çevirmenleri için çok önemli bir olay.
0
quasiromantic
(30.09.08)
(9)

Muhteşem Dediğiniz Uzak Doğu Filmleri ???

brkylmz
Uzak doğu filmlerine sardım bu aralar. Kim Ki Duk'un tarzı baya hoşuma gitti. old boy da güzel film... mutlaka izlememi önerdiğiniz,izlemezsem ağlamam gereken uzak doğu filmleri neler ? izliyim de sevineyim ben de :)
Uzak doğu filmlerine sardım bu aralar. Kim Ki Duk'un tarzı baya hoşuma gitti. old boy da güzel film...

mutlaka izlememi önerdiğiniz,izlemezsem ağlamam gereken uzak doğu filmleri neler ?

izliyim de sevineyim ben de :)
0
brkylmz
(29.09.08)
infernal majesty
(29.09.08)
axijazz
(29.09.08)
Ashita No Watashi No Tsukurikata (2007)
Shi Gan (2006)
Sad Movie (2005) -kesinlikle etkileyici-
2046 (2004)
Tony Takitani (2004)
Shi Gan (2006) -Ki-duk Kim-

arsivimde olan ve izlerken keyif aldigim filmlerden bazilari
0
trimpot
(29.09.08)
zhang yimou'dan ne bulursan ama özellikle hero ve ju dou izlenilesidir.
akira kurosawa'nın filmografisi çok geniş o nedenledir ki bu ismi aklına tut ama sen kendin bulceksın artık sana uyan tarzı ama rashomon ve dreams iyicedir.
won kar wai denen zat da bahse değer. in the mood for love mutlaka, 2046 illa ki ve ashes of time (filmekiminde de gösterilecek) olabilir.

anime severmisin bilmem ama bunlar da "filmlerden" geri kalmazlar naçiz gözümde: perfect blue, grave of fireflies, miyazaki izlenceleri (sertar ortaç klibi bile çekse), ghost in the shell 1-2, angel's eggs, whisper of the heart, 5 centimeters per second...
0
cinematography
(29.09.08)
bin jipi izledin mi?
kim ki duk filmi.
0
etna
(29.09.08)
comptrol
(29.09.08)
greyback
(29.09.08)
akiro kurosawa'nın tüm filmleri.

sympathy for lady vengeance ve mister vengeance'i da izle trilogynin diger filmleri.
0
mortifera
(29.09.08)
Çin sinemasından Zhang Yimou ve Chen Kaige'nın yönettiği filmler iyi seçimler olacaktır. Oyuncu bazında ise Li Gong, Leslie Cheung, Andy Lau, Maggie Cheung, Faye Wong, Tony Leung, Michelle Yeoh, Takeshi Kaneshiro gibi isimleri araştırabilirsiniz.

bir numaram Farewell My Concubine(Ba wang bie ji)
Lifetimes / To Live (Huozhe)
Raise the Red Lantern (Da hong deng long gao gao gua)
Together (He ni zai yi qi)
Chungking Express
Days of being Wild (A fei zheng quan)
Balzac and the Little Chinese Seamstress (Xiao cai feng)
Temptress Moon (Feng yue)
Lust, Caution (Se, Jie)
Curse of the Golden Flower (Man cheng jin dai huang jin jia)
0
quasiromantic
(29.09.08)
(3)

çeviringen

sipsi
ben kitap çevirdim. ama anlaşmam falan da yok kimseyle. kimse de bunu bana çevir demedi. ama şahane oldu ve türkçe'ye önceden çevrilmemiş.napiyim bunu?
ben kitap çevirdim. ama anlaşmam falan da yok kimseyle. kimse de bunu bana çevir demedi. ama şahane oldu ve türkçe'ye önceden çevrilmemiş.
napiyim bunu?
0
sipsi
(23.09.08)
bir yayıneviyle görüşmeyi deneyebilirsin mesela.
0
light beam
(23.09.08)
bu işleri yapan aracı kurumlar var. sen elindeki dosya ile kapılarını çalıyorsun, onlar uygun görürlerse seni yönlendiriyorlar veya değerlendiriyorlar. cem akaş'ın önderliğinde faaliyet gösteren bir tanesi için;

www.gyayingrubu.com
0
yedek ruh
(23.09.08)
aman sözleşmesiz hiçbir iş yapmayın. şurada tip sözleşme bulabilirsiniz:

www.cevbir.org
0
quasiromantic
(23.09.08)
(10)

Klavyeyi 10 parmak olarak kullanmak ingilizcede nasıl denir?

kahvegibi
Soru başlıktatenk yu
Soru başlıkta
tenk yu
0
kahvegibi
(18.09.08)
canım feci şekilde chicken translation yapmak istedi şansımı deneyeyim :)

"using keyboard with ten fingers"

edit: veya "10 finger typing" de olabilir.
0
light beam
(18.09.08)
edit 2: sanırım touch typing de olabilir.

touch typing: typewriting in which the fingers are trained to hit particular keys; typist can read and type at the same time.
0
light beam
(18.09.08)
ten thumbs typing

edit: touch typing en doğrusu sanıyorum ki.

@egotm: evet ancak böyle bir tutor var nette. bilemedim.
0
insensitive
(18.09.08)
to type with ten fingers
0
ermanen
(18.09.08)
10 fingers typing diyin gitsin, google var wikipedia var; oyle diyorlar.

@insensitive, thumb basparmak demek?
0
egotm
(18.09.08)
Tek bir cevabi yok bunun, normal olarak aciklarken benim dedigimi de gayet kullaniyorlar, yoksa deyimsel kullanimi da var tabi
0
ermanen
(18.09.08)
light beam'in dediği gibi doğrusu touch typing.
0
quasiromantic
(18.09.08)
kahvegibi, olasi butun cevaplardan tek yanlis cevabi sectigin icin tebrik ediyorum seni :)
0
egotm
(18.09.08)
zaten, hızı belirlemek içn wpm kullanılıyor, word per minute ve kimse artık kaç parmakla yazdığına bakmıyor çok da fazla stil/teknik meraklısı değilse.

bonus: #9647160
0
cedilla
(18.09.08)
kahvegibi, asil program ismi olan ten thumbs typing dir :D

images.google.com

bunun disinda digerlerinin hepsi olabilirdi ; ahahaha muzelik oldu bu duyuru yahu :D
0
egotm
(18.09.08)
(6)

arabada mp3

orange coffee
su urunden kullanan varmi? tavsiye edilirmi? (araba palio)http://www.ucuz-fiyat.com/OTO-CAR-MP3-CALAR-FM-TRANSMITTER-KUMANDALI-pid-11382.html
su urunden kullanan varmi? tavsiye edilirmi? (araba palio)


www.ucuz-fiyat.com
0
orange coffee
(16.09.08)
Bunun bir benzerini kullandım. Ancak İstanbul'da boş frekans neredeyse hiç olmadığından pek kullanışlı değil. Çünkü zırp pırt başka radyo yayını karışıyor araya...
0
kahvegibi
(16.09.08)
ankara'da da en boş frekans bile en yakındakiyle karışıyor. cazır cuzur tat vermiyor.
0
kibritsuyu
(16.09.08)
Geçenlerde bu transmitter cihazları ile ilgili bir başlık yine vardı. İstanbul içinde boş frekans bulmak zor olduğu için tam olarak aygıttan verim alınamadığı söylenmişti. Bende bi ara heveslenmiştim ama sonra bu yazılanları okuduktan sonra vazgeçmiştim.
0
joehigashi
(16.09.08)
ilandaki de pahalıymış ayrıca. aynısını 30 ytl ye aldı arkadaşım ankara'da.
0
s e ff a f
(16.09.08)
xcarlink denen bir alet var fakat fiyatı 300 ytl civarında bildiğim kadarıyla. mp3leri direkt usb belleğe atıp arabada dinliyorsunuz.
0
quasiromantic
(16.09.08)
ben kullaniyorum ve memnunum. bende hic cizirti falan olmadi, cdden calar gibi caliyordu:/ ustelik cin mali dandik bir sey benimki. sadece kumanda biraz kasiyor.
0
kayranin kedisi
(16.09.08)
(17)

film oneri (leri)

turkish tekila
1 . breakfast club tadinda genclik filmleri. hem eglenceli hem de gercekci yaklasabilen ve "anlayabilen". 2 . materyal, mekan, koku vb lezzeti veren filmler. colun ortasinda benzin istasyonu, ormanin ortasinda gecenin bir saati isiklari hala acik bir malzeme dukkani, karakterin bastigi eski ahsap pa
1 . breakfast club tadinda genclik filmleri. hem eglenceli hem de gercekci yaklasabilen ve "anlayabilen".

2 . materyal, mekan, koku vb lezzeti veren filmler. colun ortasinda benzin istasyonu, ormanin ortasinda gecenin bir saati isiklari hala acik bir malzeme dukkani, karakterin bastigi eski ahsap parkelerden havalanan tozlar ve gicirti sesleri, ahsap kaplama ustunde iki anteni olan siyah beyaz tv, nemden yerinden sokulmeye baslamis inanilmaz detayli duvar kagitlarina sahip los isiklandirmaya sahip otel, atesin ustune atilmis buyuk tasin uzerinde pisirilen et vs gibi. film huzursuzluk vericidir ama orada olmak istersin gibi.

3 . 80'ler ruhuyla bagiran fimler.

4 . cekildigi zamani belli etmeyen fimler.

5 . gercekci ask filmleri. klise mutlu/mutsuz sonlarla biten degil, iki hayatin ortak zamanlarindan alinmis bir detay gibi.

6 . kahramanin yalniz oldugu filmler.

(kisitli vakit, sozluk ve duyuru aramasina mani olmustur)
0
turkish tekila
(14.09.08)
6 - cast away?
0
la traviata
(14.09.08)
aşk filmlerine bir adet:
- the notebook
- sweet november

80' ler ruhu:
- the basketball diaries
- the pianist

kahramanın yalnız oldugu filmler:
- rambo ;)
- yakın zamanda gösterimde olan will smith filmi hancock değil de diğeri, adını anımsayamadım, will smith' in listesinden bulunabilir imdb' den.
0
artuc
(14.09.08)
6 .

Shanti
en.wikipedia.org(film)

Yaadein
www.imdb.com

Dernière lettre, La
www.imdb.com

Sleep
www.imdb.com
0
ermanen
(14.09.08)
1- Porky's
2- the skeleton key (southern teması)
millon dollar hotel
sleuth
3- million dollar hotel
sleuth
4- garden state
5- crank
0
eleventh american esme has met
(14.09.08)
gençlik filmi: superbad ("gençlik filmi" sayılmaz belki tam ama seveceğin ayarda)

80ler ruhuyla bağıran filmler: bu listedekilerin hepsi:
www.wanderlist.com

gerçekçi aşk filmi:
(ana tema aşk değil ama)in bruges,
once

kahramanın yalnız olduğu filmler
(sevmezsin bence ama aradığın kıstaslara göre) dirty harry serisi
0
mortifera
(14.09.08)
2.

resident evil: extinction

silent hill
0
ermanen
(14.09.08)
dostum 4 numara kesinlikle "a clockwork orange"

hatta çekildiği mekan da belli değil :)
0
goodbyecruelworld
(14.09.08)
1) (bkz: dangerous minds)

2) (bkz: identity)
(bkz: vacancy)
(bkz: see no evil)
(bkz: lions gate films)

3) (bkz: studio 54)

4) (bkz: delicatessen)

5) (bkz: gönül yarası)

6) (bkz: judge dredd)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(14.09.08)
6.

benim yazdiklarim gayet arsivlik ve guiness'e rekorlarina girmis fimler, maksat bilgi olsun, maksat baslik renklensin;)

ayrica:
(git: 36245)
0
ermanen
(14.09.08)
ermanen : yanlis anlama, sadece ben hint filmlerini sevmiyorum. bu konuda bagnaz sayilirim :)

hatta ilk tercihim amerikan yapimi olmasidir. kucuklukten beri oyle alismis bunye.
0
🌸turkish tekila
(14.09.08)
yoo yanlis anlamadim, bilgi olsun diye soyledim sadece.. Ayrica favorilerime ekledim bu soruyu..
0
ermanen
(14.09.08)
quasiromantic
(15.09.08)
5 icin in the mood for love'i tek gecerim.
0
okuryazar
(15.09.08)
4: ulak, delicatessen ve kayıp şehrin çocukları
0
bodom
(15.09.08)
disco pigs..tek tercihim
0
raskolnikovvari
(15.09.08)
1/ (bkz: Pretty Persuasion)
0
ezeriko
(15.09.08)
(1)

the crow

prince of darkness
tv8 sağolsun, filmlerin orjinal adlarını ve doğru düzgün afişlerini koymaya üşeniyor, acaba http://www.tv8.com.tr/Sinema/default.asp?id=142 linkinde bahsedilen film `the crow` mudur?
tv8 sağolsun, filmlerin orjinal adlarını ve doğru düzgün afişlerini koymaya üşeniyor, acaba www.tv8.com.tr linkinde bahsedilen film the crow mudur?
0
prince of darkness
(13.09.08)
hayır değil.
sanırım bu chronicle of the raven. emin olamadım ama.
0
quasiromantic
(13.09.08)
(10)

kontakt lens nasıl takılır?

gholeman
delirmek üzereyim.gözlükten sıkılıp bugün lens e geçmeye karar verdim ancak takma işi çok zor geliyor.sağ gözüme şans eseri taktım sola takamadım böle kırık gözlükle dolaşır gibi görüyorum.korsan gibi tek göz açık yazııyorum bu soruyu.bir kolay yolu var mıdır taktiği nedir?yapmaya çalıştığımda elimd
delirmek üzereyim.
gözlükten sıkılıp bugün lens e geçmeye karar verdim ancak takma işi çok zor geliyor.
sağ gözüme şans eseri taktım sola takamadım böle kırık gözlükle dolaşır gibi görüyorum.
korsan gibi tek göz açık yazııyorum bu soruyu.
bir kolay yolu var mıdır taktiği nedir?
yapmaya çalıştığımda elimde olmadan gözüm kapanıyor tutmma rağmen. baş parmağımın ucuana yerleştirdim ama gözüme deydiri çekiyorum elime kalıyor hala. hatta daha çok yapışıyor parmağa.
birde uyurken çıkar falan dedi doktur bey lakin hergün böyle olucaksa çıkarmam ben bunları.
lütfen sen gözlüğe devam et falan demeyin tanıdğım lens kullananlar çatır çatır kullanıyor senelerdir.
0
gholeman
(01.09.08)
ilk zamanlarda alışana kadar başkasına taktırabilirsin

kolay yolu ise orta parmakla gözün altını aşağı çekip, işaret parmağına güzelce oturmuş ama yapışmamış lensi gözün içine lop diye bırakmaktır.

ha en kolayı tabi çizdirip rahatlamak o ayrı.
0
desdinova
(01.09.08)
ilk denemelerde hep böyle olur canınızı sıkmayın.
şunu deneyin, lensi sağ elinizin işaret parmağının ucuna yerleştirin. alt göz kapağınızı aşağı çekin. gözün yuvarlağına doğru (akına) yapıştırıverin lensi. sonra alt göz kapağını bırakın. bu konumda lens gözünüzde ama hala aşağıda olacak. göz kapağınızın dışından parmağınızla hafifçe yukarı doğru itin, olması gerektiği yere yerleşecek. ilk taktığımda beni bir tek bu yöntem kurtarmıştı, sonra zaten alışıyor insan.
ve evet yatarken çıkarmanız lazım. bir süre sonra 2 sn.de hallediyor olacaksınız.
0
quasiromantic
(01.09.08)
öncelikle sakin olun çok kolay bir yöntemi var. lensi orta parmağınızın ucuna koyun işaret ve baş parmağınızla göz kapaklarınızı alttan ve üstten nazikçe yukarı kaldırın sonra da orta parmağınızdaki lensi göz bebeğinizin üzerine yerleştirin hemen yapışacaktır, zaten bir kaç seferden sonra alışacaksınız. ben bu şekilde aynaya bakmadan bile takıp çıkarabiliyorum artık:)
0
yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin
(01.09.08)
(git: 34709) burada da nasıl çıkarılacağı tartışılmış. ben yıllardır hunga munga yöntemini tercih ediyorum. lensin içi gözüme bakacak şekilde işaret parmağımın ucuna alıyorum, iki elimin orta parmaklarıyla gözümü açıp direkt takıyorum göze. 10 saniye sürüyor iki lens'i takmak.
0
deckard
(01.09.08)
debriyajda bir kavrama noktası var ya, lensin de bir "kavrama noktası" var. siz,

1. lensi işaret parmağınızın üstüne iyi ortalanmış bir şekilde alın.
2. iki gözünüz de açık olsun, ve ileriye, sonsuza bakın.
3. lensi gözünüze DİK bir şekilde yaklaştırın.
4. lensi gözünüze değdirdiğinizde lens tıpkı bir sevimli bir vantuz gibi KENDİLİĞİNDEN yerleşir.
5. olmadıysa 1.'e geri dönün.

yani lensi gözünüze yerleştirmek için kasmayın, lensin gözünüze kendiliğinden "atladığı" o "kavrama noktasını" bulun :)

kolay gelsin.
0
actionary
(01.09.08)
yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin in dediği şekilde actionary nin taktik ile yaptım oldu.
biraz gözlerim sulandı sanki ama geçiyor gibi.
teşekkürler herkese bakalım gözümü çıkarmadan nasıl çıkarıcam bu lensleri...
bu gece bunlarla uyusam sorun olur mu?
0
🌸gholeman
(01.09.08)
uyuma.uyuyunca garip oluyor, hafif bir ağrı, sanki gözlerin yapış yapış olmuş gibi bir his. en iyisi eve geldiğinde lenslerini çıkarıp kutusuna koymak ve evde gözlükle dolaşmak mis gibi.
o lens takıp çıkarma işine de bir hafta da alışırsın.
0
vincenzo
(01.09.08)
hububrad
(01.09.08)
yalnız çotank diye gözün ortasına takmayın deniyor.
ben önce aşağıdaki aka koyarım biraz oynarım üzerinde tam otursun diye,sonra gözümü aşağıya çekerim.
alışkanlık meselesi tabi.

çıkarması çok kolay bu arada korkmayın.
0
natnan
(02.09.08)
İlk birkaç gün gerçekten çok zor oluyor, ben sinir krizi geçiriyordum neredeyse.
Sonradan alışıyorsunuz.

Bence en kolayı şöyle: Sol elinizin işaret parmağıyla alt kirpiğinizin oradan aşağı çekin, yukarı bakın, sağ elinizle lensi gözün beyaz kısmına hafifçe bastırarak yerleştirin, azıcık yukarı ittirin, gözünüzü biraz aşağı yukarı sağa sola oynatın. Lens oturacaktır.
0
386 dx
(02.09.08)
(14)

bulaşık makinesi neden iz bırakır?

nihilanth
alttaki soruyu görünce ben de sorayım dedim. bulaşık makinesine tuzunu tabletini düzenli olarak koydugumuz halde neden bulaşıklarda iz kalıyor? bu yüzden 2-3 kez yıkamak zorunda kalıyorum ama işe yaramıyor da. bunun bir çözümü var mıdır?
alttaki soruyu görünce ben de sorayım dedim. bulaşık makinesine tuzunu tabletini düzenli olarak koydugumuz halde neden bulaşıklarda iz kalıyor? bu yüzden 2-3 kez yıkamak zorunda kalıyorum ama işe yaramıyor da. bunun bir çözümü var mıdır?
0
nihilanth
(30.07.08)
parlatıcılar suyun bıraktığı izi engellemek içindir.. parlatıcı koyuyor musunuz?
0
ayheytmayselfenvanttuday
(30.07.08)
evet koyuyoruz ama yine de geçmiyor.
0
🌸nihilanth
(30.07.08)
sayet bardaklar cizildiyse (dandik tuz veya deterjan boyle sonuclara yol acabiliyor) maalesef o iz gecmiyor hocam.

yok arada bir duzgun sekilde temizleyip cikartiyor arada pis cikartiyorsa muhtemelen arizalidir servis cagir. beyninde sorun var derlerse yeni bir makina al.
0
entrapmen
(30.07.08)
çizilmiş gibi mi gözüküyor yoksa kirli gibi mi? kirli gibi gözüküyorsa bardakları, tabakları vs kullandıktan sonra suda bekletmek gerekiyor kurumaması için kirin.
0
phoera
(30.07.08)
bir de, eğer kirli gibi ise kalan izler, makinayı toptan yıkamak için bir deterjan satılıyor. makina boşken koyup en uzun programda çalıştırıyorsun. o da engelleyebilir. sonracığıma filtreyi de bir kurcala, en altta olur.
0
kahvegibi
(30.07.08)
aynı sorunu biz de yaşıyorduk sanırım. özellikle çay bardaklarının üzerinde beyaz beyaz lekeler kalıyordu, sanki bardak çizilmiş gibi. kesinlikle dandik deterjan vs kullanmaktan kaynaklanıyormuş. deterjanı değiştirdiğimizden beri bu sorun yok oldu.
0
luin 41
(30.07.08)
bizim bardaklar bembeyaz olmuştu çizilmekten, şu topçuklu tabletlere geçince bulaşıklar pırıl pırıl çıkmaya başladı.
0
quasiromantic
(30.07.08)
çizik gibi değil kirli gibi iz kalıyor.
0
🌸nihilanth
(30.07.08)
bir de şimdi aklıma geldi, eğer beyaz beyaz çiziklerden oluşuyorsa, herkesin dediği gibi dandik deterjandan olabileceği gibi,
herhangi bir deterjanın da bayatlamasından olabiliyor. özellikle nemli ortamda bekleyen eski deterjanlar böyle yapıyor bardakları.
Biz de böyle bir sorun yaşadık. artık jel deterjan kullanıyoruz. hem kısa programlarda deterjanın erimemesi gibi birşey söz konusu olmuyor. hem de çizmiyor. yumuşacık.
çok mesuduz.
0
kahvegibi
(30.07.08)
ankaradaysanız şayet şehrin muhteşem(!) suyundan kaynaklıdır muhtemelen:)
0
karamell
(30.07.08)
izmirdeyim. buranın da pek iyi değil suyu.
0
🌸nihilanth
(30.07.08)
deterjan olarak prilin üç fonksiyonlu cartlı curtlu diye satılan tabletlerinden kullanacaksınız. bir de bi toz gibi bişi var ara sıra ondan alıp makineyi boş çalıştırcaksınız temizleme babında. mükemmel sonuç...
0
agk
(31.07.08)
tabi bir de makinenin doldurma haddini aşmamak gerekiyor.
0
agk
(31.07.08)
kirli gibi iz kalıyorsa içecekler falan kurumuş oluyor ondan.
0
phoera
(31.07.08)
(5)

cinlilere gore pis mi kokuyoruz?

jay kay
su an okumakta oldugum kitabin (the speaker of mandarin) bir yerinde cinde olan ingiliz karakter, "batililar olarak cok sut urunu kullandigimiz icin cinlilere pis kokuyoruz" gibi bisey soyluyor tam sayfayi ariyip bulmam zor. boyle bisey mi var? birak sut urununu, hergun bi litre bildigin sut iciyoru
su an okumakta oldugum kitabin (the speaker of mandarin) bir yerinde cinde olan ingiliz karakter, "batililar olarak cok sut urunu kullandigimiz icin cinlilere pis kokuyoruz" gibi bisey soyluyor tam sayfayi ariyip bulmam zor. boyle bisey mi var? birak sut urununu, hergun bi litre bildigin sut iciyorum ben
0
jay kay
(26.07.08)
bilim ve teknik'ten alıntıdır. temmuz 2006
"Doğu Asya ırklarında apokrin ter bezleri sayıca diğer ırklardan daha az.Bu nedenle, Doğu Asyalıların vücut kokuları çok daha hafif.Avrupalılarla ilk kez 17. yüzyılda karşılaşan japonlar, kokularını çok ağır buldukları ve tereyağına benzettikleri için, ülkelerini ziyaret eden Avrupalılara "bata-kusai" (tereyağı leşi) adını yakıştırmışlar."
0
kalem
(26.07.08)
hadisinler oradan, çinli bakkala yaklaştığımı kokusundan anlıyordum ben zamanında:)bilir

uzak doğu mutfağının da acaip baharatları var, o da etkiler vucut kokusunu, hem 17. yüzyılda allahbilir kaç günde 1 banyo yapabiliyordu denizciler, o da var..
0
kara kadife
(26.07.08)
valla bu adamLar kopek yiyorsa le$ gibi tutuyordur.fabrikada caLı$an japonlardan biliyorum igrenctiler..
0
Simmons
(26.07.08)
çinliler önce kendilerine baksınlar derim. özellikle bazı erkeklerinin kendilerine has acayip bi ten kokusu var (sık banyo yapmamaktan herhalde). kokuyu almak için kazara yanlarında durmak yeterli. tütüyo adamlar resmen. ama birbirlerine de tütüyolar mı yoksa biz yabancılara farklı geldiği için mi öyle algılıyoruz bilemiyorum.
bi de çinliler hiç deodorant kullanmaz. satılmaz marketlerde. böyle bi durum da var.

öbür taraftan eğitimli kesim ve yeni nesil daha hassas tabii, dikkat ediyorlar bu konulara.
0
quasiromantic
(26.07.08)
o daha ziyade eski metinlerde geçer, zira beyaz adam oraya gittiğinde ve günde 2 kez falan yıkanan, bol çay içip düzgün beslenen çin halkını buldu ve tabi onlar da yıkanmayı sağlıksız sayan (vardı batılılarda böyle bir olay), et ürünlerini non-stop tüketen ve dahi detoksik hedelerden (ginseng, yeşil çay vs) habersiz batılılarla karşılaşınca oldukça koku sorunu çekmiş olmalılar.

sonra alışkanlıklar değişti, beslenme şekilleri, mutfaklar değişti, e tabi çelik de değişti.
0
whoosie
(27.07.08)
(2)

Siyah Kahve Fincanı.

axijazz
zilyon tane dükkan dolaştım yok hiç birinde nereden bulurum?Not: İstanbul için!!!
zilyon tane dükkan dolaştım yok hiç birinde nereden bulurum?


Not: İstanbul için!!!
0
axijazz
(16.07.08)
ben mudo'dan almış idim.
0
quasiromantic
(17.07.08)
türk kahvesi mi?
normal mug ise ikea'da var.
0
co2s2
(17.07.08)
(13)

pratik Makarn Sosu tarifleri arıyorum

demlikposet
baktım ki sözlükte makarprana uzmanımız bol o zaman neden pratik denenmiş veya kişiye özel tariflerimizi paylaşmayalım..bir sürü sitede bir sürü güzel ve sikko tarif bir arada ben varsa daha kişiye özel az bilinen veya onaylanmış tarifleri soruyorum, içinde kumkat hindi tırnağı ördek bağırsağı gibi
baktım ki sözlükte makarprana uzmanımız bol o zaman neden pratik denenmiş veya kişiye özel tariflerimizi paylaşmayalım..

bir sürü sitede bir sürü güzel ve sikko tarif bir arada ben varsa daha kişiye özel az bilinen veya onaylanmış tarifleri soruyorum, içinde kumkat hindi tırnağı ördek bağırsağı gibi ekstrem malzemeler olmazsa yapılabilirliği artar şahane olur..

hadi gelsin tarifler
0
demlikposet
(14.07.08)
soğanlar minik minik doğranır,yağda kavrulur,içine biraz sosis veya burger küp küp doğranır,üzerine salça konur,biraz da makarnanın suyundan eklenir.isteğe göre sarmısak falan da eklenebilir.bir de varsa eğer evde,fesleğen şahane oluyor.yoksa da kuru nane veya hafiften kekik olabilir.eğer seviyorsanız soğanlardan sonra ince ince doğanmış biberi de ekleyebilirsiniz.
0
karamell
(14.07.08)
Kendi icadım bir tarifi yazayım buraya:

Domates ve havucu rendeliyorsun, biberleri de ince ince doğruyorsun. Makarna pişerken (özellikle pişerken, çünkü süzgece aldıktan sonra bulaşık çıkmasın diye kendi tenceresinde sos yapmaya başlarsanız yekpare hale gelir makarna), başka bir tavada biberleri, canlılığının gitmesine yakın yağda arada karıştırarak ağzı kapalı kavuruyorsun. Biberlerin ölümüne ramak kala, havucu ekliyor ve işleme devam ediyorsun. Onlar da tamam olduğunda, en son domatesi ekliyor ve kendi suyunda pişiriyorsun. Sos kıvama geldiğinde azıcık salça ve istenirse biraz sıcak su ilave edilerek biraz daha pişiriyorsun. Pulbiber ve karabiber eklemeyi de unutmuyorsun. "Hani tuz" dediğinizi duyar gibiyim. Tuzu, sosu yapmadan önce sebzelere çiğ iken ilave ediyor ve biraz karıştırıyoruz. Böylece hem güzel suyu çıkıyor, hem de daha lezzetli oluyor. Son aşama olarak, süzülmüş makarnanın tenceresine makarnayı geri koyuyor (süzgeci batırmayın, daha zor temizleniyor) ve üstüne sosu ilave ederek homojen bir hale gelinceye kadar karıştırıyoruz. Ben böyle seviyorum, isteyen makarnanın üzerine de ilave edebilir. Afiyet olsun.

Güzel ve iyi makarna yapmak çok basit bir olay değil sonuç olarak. Hele öyle kaynat-süz-ye hiç değil.
0
shangrilla
(14.07.08)
Tarla domatesi bulabilecek misin? Gercekten lezzetli, mevsiminde domates olunca sade domates sosu cok guzel oluyor.

Soyle: 4-5 domatesi soy, dogra. 2-4 dis sarimsak ve bir kucuk sogan soy ve hazirla. sogan ve sarimsagi derin bir tavada veya tencerede iyi zeytinyaginda pisirmeye basla. hafiften renk alinca domatesleri ekle. tuzunu ayarla. domatesler iyicene yumusayincaya kadar agir ateste pisir.

bundan sonra ne yapacagin senin istegine kalmis. sosu blenderda pure haline getirebilir, o sekilde kullanabilirsin (hatta dondurabilirsin cok yaparsan). ya da oyle iri parcalar halinde servis edebilirsin. blenderdan gecirmeyeceksen, sogan ve sarimsaklari dogramadan koy sosa, pistikten sonra cikarabilirsin boylece.

afiyet olsun.
0
wpi
(14.07.08)
Bir tarif daha:

Klasik Türk sucuklarını 1/4 daire şeklinde doğruyorsun. Az yağda (malum, sucuk da çok yağ salıyor) kavurduktan sonra salça ekleyerek biraz daha kavuruyorsun. Baharat ve sarımsağa gerek yok, sucuğun içerisinde onlardan bolca bulunuyor. İsteyen biraz nane kullanabilir. Piştikten sonra üzerine birbirlerini eşitleyecek miktarda yoğurt ekliyorsun ve bir güzel karıştırıyorsun. Sos hazırdır. Hem basit hem lezzetli.
0
shangrilla
(14.07.08)
hazır çorbalardan istediğini seç, sos kıvamı olacak kadar su ekle ve kaynat, içine arzuya göre biberiydi, maydanozuydu, sucuğuydu bilmemnesiydi at karıştır (bunları atmadan önce kavur biraz)
yine istediğin baharatlardan serp(kekik favorim makarnada)

benim favorim kremalı mantar çorbası... içine ayrıca mantar doğrayıp kekikle hazırlayınca enfes oluyor
0
ravioli
(14.07.08)
suyu kaynadıktan sonra içine göz kararı biber salçası (acı-tatlı sizin tercihinize kalmış) eklenir istenilen şekilde de yağ ilave edilir ve suyu çektirilerek makarna yapılır sonra yenir.

tabi bu tarif biraz beta aşamasında zira yağın nerede (kaynadıktan sonra veya suyu biraz çekerken) ve nekadar konulacağını tutturabilmiş değilim ayrıca su da bol konulmazsa yarım saatin altında oluyor yoksa uzuyor baya.

ayrıca ek olarak en iyi makarna kıymalı makarnadır.
0
yuto
(14.07.08)
Carbonara sosu: (aslında çok versiyonu var ama ben arada kendi yaptığım ve süper versiyonunu yazıyorum)

pastırmaları dilimliyosun. makarna pişerken pastırmaları, ve rendelenmiş sarımsağı pişirmeye başlıyosun. bi süre sonra beyaz şarap ekliyorsun. alkolü buharlaşcak ama tadı kalcak ona göre ayarlaman lazım pişme süresini. daha sonra maydanoz atıyosun maydanozlar ölmeden ocağı kapatıyosun.

bunlar olurken 2 tane yimurtayı çırpıyosun büyük bi kapta, sonra koyabildiğin kadar parmesan rendeliyosun. o olmazsa eski kaşar da olur. parmesanı da rendelenmiş alma sakın kalıp halinde al ki kokusu tadı olsun adam gibi.

sos hazır, yumurtalı kap hazır makarna pişti. makarnayı soğuk suda süzmeden yumurtalı kaba at ve hemen karıştır, yumurta makarna sıcaklığı ile pişecektir. piştikten sonra sosu da ekleyip karıştır, servis etmeden biraz daha parmesan ve karabiber atıp karıştırma görüntüsü olsun sadece.

bu kadar. ha tabi tortellini ile yapmak lazım, linguine veya paperdelle ile de olabilir belki.
0
kokomichu
(14.07.08)
Olabildigince ufak dogranmis sogan, mantar ve sosisler i kavururken uzerine de biraz salca atarsaniz, bununla lezzetli bir sos yapabilirsiniz :) ben usendigimden dana gibi sosis mantarlari atiyorum o ayri :D
0
enedwaith
(14.07.08)
bu arada unutmuşum carbonara sostaki yumurta karışımına krema da ekliyceksin tabi, kremasız olur mu olmaz.
0
kokomichu
(14.07.08)
Shangrilla nın sosuna ek olarak ben ceviz de koyuyorum az biraz. güzel oluyor
0
kolpazan
(14.07.08)
benim sosum sade ketçaptır. (öğrenci işi)
0
flate
(14.07.08)
mantarları al yıka temizle, dilimle. teflonda az tereyağıyla çevir. toz (acı) kırmızı biber de koy.
bu arada makarna pişmiş olsun. çok sıcakken tabağa koy, üzerine rendelenmiş kaşar koy bolca, hemen erisin. ocaktan aldığın cızırdayan mantarları güzelce üzerine dök. afiyet olsun.

bir de klasik mantı sosu da güzel olur. yani sarmısaklı yoğurt üzerine kırmızı biberli tereyağı.
0
quasiromantic
(14.07.08)
tam olarak sos değil, daha çok makarna salatası, ama yiyip de orgazm olmayanı görmedim.

yüksük makarnayı (düdük makarnanın küçüğü) pişiriyorsun. pişirme detayları vs nasıl kolayına geliyorsa öyle.
ya midye, ya kalamar, ama bunları bulamıyorsan da küp küp doğradığın tavuk göğsü parçalarını yumurta sarısı, un, kızgın yağ klasik taktiğiyle midye tava gibi hazırlıyorsun.
sonra salata kasesine makarnayı koyuyorsun. içine koyacaklarını da dilediğin gibi seçebilirsin. benim fiksim dereotudur.
sosu olarak sarmısaklı yoğurt. sarmısak bu tarifin en önemli kısmı, kızartılmış et ile birlikte. dilersen mayonez+yoğurt karışımı da kullanabilirsin, yani seyreltilmiş mayonez, hem daha hafif olur, hem de mayonezin tadını kazanmış oluruz.

hepsini karıştırıyorsun, istersen içine turşu, mısır, bezelye de koyabilirsin, ama unutma sarmısağın tadı ana nota ve dereotu da ikinci nota olacağı için birşey eklemesen daha iyi olur bence.

dikkat etmen gereken tek şey, kaseden yemeye başlarsan duramayacağın gerçeğidir:)
ha bir de servis etmeden soğutup, yoğurtun da hafif su kaybetmesini bekleyebilirsin. ama çok kaybederse beton olur, yani 2. güne kalırsa biraz yoğurt eklemen gerekecektir, ama bu da sarmısak vs gibi ana tad unsurlarını seyreltecektir. ona göre ayarla miktarı yani.

bilmem tarifi yazarken ağzımın deli gibi sulandığını söylemem tarifin güzelliğine dair fikir verir mi :)
0
lhun
(15.07.08)
(6)

Farsça? Çeviri?

kobuzchu kiz
Shekspir mige:kasi ro ke doost dari, chand caght yek bar behesh yadavari kon, ta faramosh nakone ghalbi barash mitape. in yek yadavarist.Şu yukarıda görmüş olduğunuz metin yüksek ihtimalle İbranice ya da Farsça, lakin olmayabilir de tabii... Acaba ne demek istediğini bilen var mı?
Shekspir mige:kasi ro ke doost dari, chand caght yek bar behesh yadavari kon, ta faramosh nakone ghalbi barash mitape. in yek yadavarist.

Şu yukarıda görmüş olduğunuz metin yüksek ihtimalle İbranice ya da Farsça, lakin olmayabilir de tabii... Acaba ne demek istediğini bilen var mı?
0
kobuzchu kiz
(13.07.08)
gugılda cümleden rastgele bir parçayı aratınca farsça sayfalar çıkıyor.
0
quasiromantic
(13.07.08)
o halde farsça bilen bir yardımsevere ihtiyacım var :)
0
🌸kobuzchu kiz
(13.07.08)
malay değil ondan yüzde yüz eminim.
0
quasiromantic
(13.07.08)
shakespare der ki:

eger biri birisini severse her zaman kendini bir kez hatırlatsın ki onu unutmasın. kalbi kendini bir kez hatırlatsın ki onu unutmasın.. kalbi onun için atsın.. bu da bir hatırlatmadır..

bole bişi çevirisi
0
ayanux
(13.07.08)
rica ederiz.
0
ayanux
(13.07.08)
ayhanux'u dinlemeyin, beni dinleyin :) mot a mot çevirisi böyle;

'Sevdiğin birine onu sevdiğini arada bir hatırlat ki, onun için tapan bir kalp olduğunu unutmasın. Bu bir hatırlatmadır.'
0
gonul adami yekta
(14.07.08)
(3)

lonely planet- rough guide

sleepy99
lonely planet - greeceveyarough guide - greece(tercihen son edisyonlardan)'yı alabileceğim istanbul'da bir mekan arıyorum."robinson crusoe"da sadece "greek islands" vardı.
lonely planet - greece
veya
rough guide - greece
(tercihen son edisyonlardan)

'yı alabileceğim istanbul'da bir mekan arıyorum.
"robinson crusoe"da sadece "greek islands" vardı.
0
sleepy99
(01.07.08)
"remzi kitabevi" bu konuda iyidir. özellikle "akmerkez" ve "kanyon levent" $ubelerine bakınız. Rafta yoksa da ilgilierden bulup bulamayacakları konusunda yardım isteyin diğer $ubelerine sorarlar.

afedersiniz ama ta$aklı mü$teri tavrıyla gidiniz yoksa sizi bi'çüke saymazlar.
bir dost (sözlükten)
0
robinbook
(02.07.08)
beyoğlu'nda pandora, galatasaray'da homer kitabevi. ben ilkinden almıştım. geçici gerekliyse lp'ninkini ödünç verebilirim, sözlükten haberleşelim.
0
zen spider
(02.07.08)
kabalcı'da var. merdivenleri çıkın, sonra soldaki merdivenleri çıkın. sağa dönün en köşede lonely planet kitapları rafı var.
0
quasiromantic
(02.07.08)
(5)

tünelden etiler e gidiş

chavezding
tünelden veya taksim den etiler e gitmem gerekiyor. en geç 19 00 da orada olacak şekilde. 559c var taksim den ama onun saatleri uymuyor. başka nasıl gidebilirim etiler sapağına? beşiktaş dan minibüs var mıdır?
tünelden veya taksim den etiler e gitmem gerekiyor. en geç 19 00 da orada olacak şekilde. 559c var taksim den ama onun saatleri uymuyor. başka nasıl gidebilirim etiler sapağına? beşiktaş dan minibüs var mıdır?
0
chavezding
(27.06.08)
Metro ile Levent'e gidip, oradan Nisbetiye caddesine yuruyup ordan otobuse binebilirsin. Bir suru 59 var, iki-uc dakikada bir geciyorlar.
0
wpi
(27.06.08)
iett nin sayfasına şimdi ben de baktım da bi yanlışlık var bence onda. mesela r.hisarüstünden taksime nerdeyse 10 dakikada bir var ama taksimden r.hisarüstüne sabah 9dan sonra ilk otobus akşam 9 görünüyor. aa doğru hatta kesin terslik var.çünkü dün ben kabataştan 18,30da 43r ye binmiştim, ama iett nin sayfasında o da görünmüyor.siz 6ya doğru 559c nin kalktıgı yere gidin derim, olmadı metroya binip wpi'in önerdiği yolu kullanırsınız. hem levente kadar trafik de çekmemiş olursunuz.

son olarak da beşiktaştan minibus yok etilere, beşiktaştan kalkan minibüslerin hepsi sarıyer istikametine gidiyor.
0
light beam
(27.06.08)
@light beam: terslik yok? her iki yone de 10 dk.da bir var 559c.

@chavez: 559c gibi oldukca s1k gecen bir otobus yetistiremiyorsa tek care: taksi. diger yollarin cogunda 1-2 aktarma var zaten (karakoy'den ornegin).
0
507
(27.06.08)
@507; yanlış yere mi bakıyorum ki? hala yukarda yazdıgım gibi görünüyor sitede. evet normalde 10 dakikada bir oluyor da siteye bakınca kafam karıştı benim de.

www.iett.gov.tr
0
light beam
(27.06.08)
559'a binin, saatlerinin uymaması imkansız çünkü yukarıda da belirtildiği gibi 5-10 dakikada bir yenisi kalkar. hatta ben oturacak yer yoksa bekleyip sonrakine binerim, daha sık geçen otobüs azdır herhalde.
durağın en yukarısına doğru yürüyün, oradan kalkıyor.
0
quasiromantic
(27.06.08)
(10)

çin den laptop getirmek mantıklı mı?

les
çin den gelecek arkadaşa laptop aldirma nietim var kendime... lakin ucuz etin yahnisi durumuyla karsı karsıya kalmaktan korkarım... getirtmek mantıklı olur mu acep bozulursa elde mi patlar bunlar?bi de pahada kucuk yukte kucuk laptop tavsiyeniz ne olur?simdiden tesekkurler...
çin den gelecek arkadaşa laptop aldirma nietim var kendime... lakin ucuz etin yahnisi durumuyla karsı karsıya kalmaktan korkarım... getirtmek mantıklı olur mu acep bozulursa elde mi patlar bunlar?

bi de pahada kucuk yukte kucuk laptop tavsiyeniz ne olur?

simdiden tesekkurler...
0
les
(27.06.08)
tavsiyeden ziyade şunu söylemek isterim.
şu: zaten laptopların çoğu çinde üretiliyor.
0
radikalherif
(27.06.08)
benim korkum bozulunca elde patlamasi... yani servis hizmeti alamamak...
0
🌸les
(27.06.08)
Bazı markalarda küresel garanti var, yani dünyanın her yerinde geçerli oluyor ama buradaki servisler böyle garantisi olan ürünlerde biraz sıkıntı çıkarabiliyormuş...
0
late viper
(27.06.08)
global markalar orada üretilseler de çin'de pek ucuz olmuyor. (creative, asus, HP, toshiba vs) laptop gibi riskli birşey denemezdim... duyulmadık çin ürünleri (mp3 player, usb disk, pc aksesuarları vs) su parasına yalnız.
0
nop
(27.06.08)
çinden gelecek (tabi gidip mağazasından,orijinal almadıktan sonra,ki o zaman da fiyat avantajı ortadan kalkar) hiçbir şeye güvenmeyin
0
im2shy
(27.06.08)
çin'in kendi markalarını alırsanız kesinlikle yarın öbür gün elinizde kalır.
bilindik markalar da çin'de üç aşağı beş yukarı aynı fiyata.
0
quasiromantic
(27.06.08)
bir arkafdaşım aldı çin den notebook. centrino ,1 gb ram li dvd-rw bir makina aldım dedi baktık sistem özelliklerine hakkaten öyle. tabi içindeki windows u yeniden kurduğumuzda acı gerçek ile yüzleştik arkadaşıma yutturulan cihaz p3 500 256 ram li bir makina bırakın dvd yazmayı cd yi bile zor okuyor :) çeşitli yazılımlarla sistem özelliğini ve notebook kasasının değiştiriyolarlar üzrinede etiket yapıştırıp bilmyene gazlıyorlar. alacaksan çok dikkatli ol
0
delidir yakalayin
(27.06.08)
asus ve toshibanın küresel garantileri var. nereden alırsan al istediğin yerden servis hismeti alabilirsin.
tabi bir üstteki mesajdaki sorunları yaşamak istemiyorsan alırken çok dikkaet edeceksin ve faturası garantisi vs unutmayacaksın.
0
etna
(27.06.08)
tesekkurler...
0
🌸les
(28.06.08)
babam cinlilerin bile elektronigi cin yerine hong kong'tan aldigini söylediydi. pek güven verici olmasa gerek.
0
morkukuletaliprenses
(30.06.08)
(8)

ari var naapcam?!

terp
2 senedir evimizin muhtelif koselerine arilar yuva yapmaya basladi. gecen sene dolabimin kenarinda duran cantamin dibine, yatagimin bazasinda bu ari yuvalarindan bulmustuk. kovan gibi degil ama camurdan yapilmis biri 2 biri 4 parmak buyuklugunde tup seklinde yuvalardi. icleri bostu. bozuk gittilerdi
2 senedir evimizin muhtelif koselerine arilar yuva yapmaya basladi. gecen sene dolabimin kenarinda duran cantamin dibine, yatagimin bazasinda bu ari yuvalarindan bulmustuk. kovan gibi degil ama camurdan yapilmis biri 2 biri 4 parmak buyuklugunde tup seklinde yuvalardi. icleri bostu. bozuk gittilerdi. bu sene de ayni zimbirtilardan mutfakta bulduk. bir tanesi kullanmadigimiz bir ekmekligin kosesiydi.

simdi ise daha muhim bir durum soz konusu. bir suredir bir ari dadandi salona. geliyor lambrinin tepesindeki kucuk araliktan giriyor bisiler yapiyor ve gidiyor. bir sure sonra tekrar geliyor ve ayni seyi butun gun boyunca tekrarliyor. oraya da yuva, depo, yazlik, meyhane artik ne ise yaptigindan eminim.

arada cama takiliyor. oldursem mi diyorum, sonra vazgeciyorum. ne yapcam simdi ben yaa?!
0
terp
(25.06.08)
dumanda çok rahatsız olduklarını biliyorum..
duman çıkarcak bişeyleri dibinde tutuşturup camları kapıları kapatıp içeri girseniz

evi yakmazsanız arılar kaçabilir diye düşünüyorum
0
demlikposet
(25.06.08)
yeni gelecek arı arkadaşlar vücudunuzdaki muhtelif delikleri de yuvaya benzetmeden önce ilaçlayınız evinizi. ivedi bir şekilde.
0
insensitive
(25.06.08)
ben anlamadım ev nasıl bir ev? bahçeli müstakil ev herhalde ondan bu kadar çok girme şansı buluyorlar? :S
kuytu yerleri sık sık kontrol edip temizleyin, uzun süre kullanılmayan şeyleri ortada bırakmayın, camlara tel takın, ilaçlama yapın...
0
quasiromantic
(25.06.08)
@want2die: kirayi odeyebilecek maddi duruma sahip oldugunu dusunmuyorum. bildigin bi ari varsa araya sokariz, hallederiz diye umut ediyordum.

@quasiromantic: yok yahu akatlar'da bi apartmanin 5. kati.
0
🌸terp
(25.06.08)
kullanmadıgınız bi tava gibi bişeyin içinde türk kahvesi yakın. sittin sene gelmezler,iddia ediyorum. böyle kokulardan hoslanmazlar.
0
osuruklu
(25.06.08)
arı değil o. eşek arısına benzeyen ama simsiyah olup vozzz diye gelen şeylerdense, ve lambrinin içine girip çıkıyorsa birkaç aya kalmaz o lambrinin içi boşalmış bir şekilde çöktüğünü ya da parmağınızla dürttüğünüzde parmağınızın lambriyi delip fırt diye içeri girdiğini görebilirsiniz. tahtaları yiyor efendim o. sırf yuva olsa iyi. koca çardak tepemize çökmüştü yazlıkta. içten içten yemiş şerefsiz. dışarıdan sağlam gözüküyormuş da içi boşmuş.
0
kibritsuyu
(25.06.08)
@kibritsuyu: evet evet oyle bir ari. vay serefsiz. annem de tam bu lamriyi sokelim diyordu babama. kalbi temizmis demek ki..

@herkes: yorumlariniz ve tavsiyeleriniz icin tesekkur ederim. oglen gittim ilac aldim. sinek ilaci, kopuklu olanindan, ari ve baliklari da olduruyormus. eve geldim lamrinin bosluguna fiskirttim kopurdu mopurdu. sonra ari geldi iki uc tur atti gitti bi saat pencerenin orasinda burasinda dolandi. buarada sicaktan bunaldim ustumu cikardim, sortla takiliyorum. ariya karsi tam bir meydan okuma tam bir cilginlik icerisindeyim anlayacaginiz.

tam olarak sonucu bikac gune gorurum heralde. herkese tekrar tesekkurler.
0
🌸terp
(25.06.08)
demek arılar kaybolmamış sizin eve misafirliğe gitmişler
0
dort ogeyi anlatir yedi gokten soz eder
(25.06.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.