Giriş
(4)

saçları nemli tutmak

insantaklidiyapanmaymun
saçları yıkadıktan sonra yarı kuru halinde uzunca bir süre saklamak için bir krem vb. bir şey var mıdır acep? tam olarak kuruduktan sonra nemsizlikten olacak o yarı ıslak durumdaki şekli elde edemiyorum. tek derdimiz bu mu kaldı diyebilirsiniz pek tabii:)
saçları yıkadıktan sonra yarı kuru halinde uzunca bir süre saklamak için bir krem vb. bir şey var mıdır acep? tam olarak kuruduktan sonra nemsizlikten olacak o yarı ıslak durumdaki şekli elde edemiyorum. tek derdimiz bu mu kaldı diyebilirsiniz pek tabii:)
0
insantaklidiyapanmaymun
(24.12.08)
evet var oyle urunler
yikama sonrasinda kullanilan sac bakim urunlerinde geciyor..
0
ermanen
(24.12.08)
saç köpükleri işini görebilir.

veya osis.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(24.12.08)
biryantin?- bilimum yağ özlü şeyler?
ama bitlenirsin 1// hasta olursun 2
0
pascha d
(24.12.08)
yağsız briyantin...
yağlısı çok toz tutuyor (ehem) akşam olmadan ıslaklık pisliğe dönüşüyor.
0
no avalon
(24.12.08)
(7)

sigara ve sindirim sorunu

füt
bazı doktorlar sigaranın sindirimi kolaylaştırdığını söylemişti. 10 gün önce sigaradan kurtuldum, artık hiç bir şekilde canım istemiyor, ymekten sonra, bira kahve içerken canım sıkıldığında stresli heyecanlı olduğumda vsvs. (aklıma geliyor ama canımın istediği hiç olmadı) yalnızca bir tane sorunum v
bazı doktorlar sigaranın sindirimi kolaylaştırdığını söylemişti. 10 gün önce sigaradan kurtuldum, artık hiç bir şekilde canım istemiyor, ymekten sonra, bira kahve içerken canım sıkıldığında stresli heyecanlı olduğumda vsvs. (aklıma geliyor ama canımın istediği hiç olmadı) yalnızca bir tane sorunum var o da sindirim!

normalde sindirim sistemim pek düzgün çalışmıyor sigara içerken de böyleydi. şimdi sigarayı bıraktım hepten felç olmuş durumda, 4 ya da 5 günde bir tuvalete çıkabiliyorum o da çokkk sıkıntı veriyor. tavsiye edebileceğiniz bütün şeyleri (kayısı, yovita, yoğurtlu çiçek tozu, sinameki, kireç gibi olan toz ilaç vs) denemiş biri olarak, daha sıradışı ve kalıcı çözümler aramaktayım. var mıdır tavsiyeniz?
0
füt
(23.12.08)
Kalici cozum bunyenizin sigarasizliga alismasindir. Uzun donemde gerceklesir buyuk ihtimalle.

Kisa donemde eczaneden hafif bir mushil almayi deneyebilirsin.
0
wpi
(23.12.08)
sigarayı çok veya az içtiğimde ya da hiç içmediğimde bende de oluyor bu.. sigaraya başlarsanız ya da azmedip sigarasızlığa alışırsanız (3 hafta dior allen carr) geçecektir
0
pascha d
(23.12.08)
yirmi gün daha sabır. o zaman sindirim probleminizin sıgara ile ilgisi olmadığını anlayacaksınız.
0
trocero
(23.12.08)
her gün bir kaşık sokol. kullanmadım ama kullanan tanıyorum. faydası oluyor. muş..
0
girl in a coma
(23.12.08)
cappy nin prebiyotikli meyve suyu var. sabah aç karnına bir bardak için, faydası oluyor.
0
girl in a coma
(23.12.08)
Çok mecbur kalırsanız (bkz: bekunis).
Yok eğer daha tabii yollar arıyorsanız yürüyüş yapmak garip bir şekilde işe yarıyor.
0
betty puf puf
(23.12.08)
25 yaşında olmama rağmen bu sindirim sorunu bende de var. benimde 6 ayı geçti sigarayı bırakalı. Ben günde 1 adet yer elması, o yoksa normal elmayı(kabuklu olarak) yiyorum onlar bağırsaklardaki pohkları söktürüyorlar benim.
0
daglien
(23.12.08)
(4)

Merkez Bankası Memurluk?

alexander the one point five
sayın ahali, merkez bankası memurluğu (bakınız memurluk diyorum, öğle araştırmacı ekonometrist değil, memur) hakkında bilgisi olan var mıdır? ne kadar maaş alırlar? belli bir süre çalışıp daha sonra üst kademelerdeki sınavlara girmek gibi bir durum söz konusu olduğunda, edindiğim tecrübe bana sınavl
sayın ahali, merkez bankası memurluğu (bakınız memurluk diyorum, öğle araştırmacı ekonometrist değil, memur) hakkında bilgisi olan var mıdır? ne kadar maaş alırlar? belli bir süre çalışıp daha sonra üst kademelerdeki sınavlara girmek gibi bir durum söz konusu olduğunda, edindiğim tecrübe bana sınavlarda yardımcı olur mu? tenk yu in edvens...
0
alexander the one point five
(23.12.08)
bir ay çift bir ay tek maaş alırlar.maaşları yıla göre artar.her yıl normal banka memurundan fazla zam alırlar.2000+ ytl maaş alırlar en düşük.ha dersenki nerden biliyorsun bunları;babam bir bankada çalışıyordu merkez bankasınada gidip geliyordu ordaki arkadaşları anlatmışlar.aslında bende düşünüyorum okuldan sonra çünkü en garanti merkez bankası.ayrıca çok sağlam sosyal güvenlik hakları var.
0
buffy de vampir sayilir
(23.12.08)
yazın yaptığım stajda bizzat bir ay tek bir ay çift olayının olmadığını söylediler. yeni başlayan bir memur 1 milyar küsür(2 milyara yakın) bir şey aldığını söylemişti.
0
passion rules the game
(23.12.08)
"pascha c" kişisine mesaj ile sorunuz yardımcı olacaktır..
0
pascha d
(23.12.08)
94'e kadar bir ay tek bir ay çift alırlardı. emekli olduklarında bavulla ödeme yapan bir sandıkları da vardır. devlette memurluk yapılabilecek en iyi iki yerden biridir.
0
trocero
(23.12.08)
(4)

cinayet

neriman koksal
bir insanin sizi oldurup oldurmeyecegini nasil anlarsiniz? yani simdi sacma oldu boyle sorunca, bir insanin sizi oldurmek isteyip istemedigini ve bununla ilgili bir plan ya da niyet icinde olup olmadigini nasil anlarsiniz? cinayet isleyecek biri onceden bunun sinyallerini verir herhalde ama mesela s
bir insanin sizi oldurup oldurmeyecegini nasil anlarsiniz? yani simdi sacma oldu boyle sorunca, bir insanin sizi oldurmek isteyip istemedigini ve bununla ilgili bir plan ya da niyet icinde olup olmadigini nasil anlarsiniz? cinayet isleyecek biri onceden bunun sinyallerini verir herhalde ama mesela su bes hareketten ucunu yaptiysa niyeti bozmustur bence diyebilecek deneyim ya da uzmanlik sahibi birilerinden yardim istemekteyim.

@synick; aslinda ilk secenek daha cok merak ettigim bir durum. planli cinayetten cok ani ofke patlamalari yasayan birinin isi cinayete vardirma noktasi ne derecede gerceklesir, surekli agresif ve saldirgan birinin karsisindakini oldurmeye tesebbus edip etmeyeceginin ipuclari davranislarindan cikarilabilir mi diye merak ediyorum. fiziksel temas, dovme, hirpalama yok. ortada gercek sebepler yok. sinirlendigi an tam bir canavara donusen, karsisindakinin yuzune çatal bicak firlatan, kapilari duvarlari kirabilen, citi piti bir kadin var diyelim karsimizda. citi piti diye ozellikle belirtiyorum siddetin derecesi belli olsun diye.
0
neriman koksal
(17.12.08)
ülkemizde cinayetler genelde önceden planlanmıyor.insanların oturup da şöyle öldürürüm sonra delilleri su sekilde karartırım seklinde planlarını yaptıgı cinayetler pek yoktur.daha cok anlık gaza gelişlerle insanlar öldürülüyor.psikopat seri katillerimiz yok cok sükür.
ayrıca ülkemizde insanların birbirlerini tehdit etme oranları yüksek ama genelde bunlar herhangi bir kötü sonuca yol acmıyor.ego tatmini için bir yol gibi kullanılıyor daha cok, seni asarım keserim gibisinden laflar edilerek.
ama bireye indirgendiğinde istatistiklerin pek bir manası yok.sürekli tehdit almak, fiziksel olarak cesitli müdahalelerde bulunulması gibi etkenler sinyaller olabilir.zaten böyle durumlar varsa şikayetçi olunabilir kişi hakkında
0
keah
(17.12.08)
silah taşıması yeterli bence.. silahlı insanlardan, silah taşımalarının asıl nedenine tam olarak hizmet etse bile uzak durunuz. adam öldüren insanların klasik repliğidir ya "hadi ya bu muymuş, e çok kolaymış?!.." öldürme vakalarının büyük bir çoğunluğu ateşli silahlarla vuk-u buluyor.
buradan yeri gelmişken koruma için bıçak taşıyan arkadaşlara seslenmek istiyorum, tavuğun kesilmesine bakamıycak insanların bıçak taşıdığını görüyorum.. efendiler zor bi duruma düştüğünüzde karşınızdaki kişiyi götünüze bakmadan bıçakla tehdit ederseniz o bıçağı elinizden alır, afedersiniz götünüze sokarlar.. adam boşsa bile bir bıçağı olmuş olur.. biber gazı taşıyın çok lazımsa
0
pascha d
(17.12.08)
bence daha ince düşünmek gerek, mesela size ciddi bir miktarda borcu olan ve sürekli olarak sizi atlatan biri, bir gün sizi evine davet ederse dikkat etmek gerekir, böyle bir olayı tvdeki cinayet programlarından birinde izlemiştim. bu tarz konularda hep aklıma gelir.
0
luzumsuzadam
(17.12.08)
bu iş birkaç türlü oluyor.
ani öfke patlamaları ve cinnet sebebiyle. bunu öngörmek mümkün değil.

diğer ihtimal planlanmış cinayetlerdir ki bunlarda sizi öldürmesi için birine sebep vermeniz gerekir. aşk üçgenleri, bilmemeniz gereken birşeyi bir şekilde öğrenmiş olmanız, yanlış yaptığınız birinin intikam isteği, borç meseleleri, dar durumda kalmış bir mirasçınız olması, ya da bir şekilde sizden sebepsizce nefret eden bir ruh hastası. bu konudaki ihtimalleri de bir altı aylık geçmişinizi tarayarak kendiniz tespit edebilir ve ihtimal dahilindeki insanlarla biraz mesafeli durursunuz.

bir diğer ihtimal ki bu romanlarda filan oluyor mükemmel cinayeti işlemek için hiç tanımadığı birini kurban seçen bir manyak. bunu ruhunuz duymaz. ancak iş işten geçtikten sonra uyanabilirsiniz.

sizin durumunuzdan bir ve üçüncü ihtimalleri elemek gerektiği anlaşılıyor. öyleyse sizi öldürmesi için sebep verdiğiniz biri(leri) var bunu biliyorsunuz. bu durumda işaret filan beklemeden bir süre çevre değiştirmek en iyisi. can bu.
0
synick
(18.12.08)
(13)

Votka

joelskellington
Votkayı sek içmeyi sevmeyen, yıllar yılı meyve suyuyla karıştırıp içmiş bünyeler olarak geçen gün bi votka alalım dedik, Istanblue'nun karpuzlusu çok tavsiye ediliyordu ondan aldık, sek içeriz zannettik fakat ne kadar sevimsizmiş o öyle? Karpuz aroması pek hoş fakat sek içmeye alışkın olmadığımızdan
Votkayı sek içmeyi sevmeyen, yıllar yılı meyve suyuyla karıştırıp içmiş bünyeler olarak geçen gün bi votka alalım dedik, Istanblue'nun karpuzlusu çok tavsiye ediliyordu ondan aldık, sek içeriz zannettik fakat ne kadar sevimsizmiş o öyle? Karpuz aroması pek hoş fakat sek içmeye alışkın olmadığımızdan mıdır nedir böyle suratlar muşmula oldu, içemedik.

Şimdi diyoruz ki biz bu votkayı ne yapalım? Hangi meyve suyuyla karıştırıp içelim ki karpuz aroması baskın kalsın ama ikinci aroma da güzel dursun? Ya da bi yerlerde gördüğüm üzere hiç karıştırmayıp da buzlukta bekletip shot mı içelim? Tavsiye pls
0
joelskellington
(16.12.08)
bazı meyve suları var kırmızı meyve aromalı(karpuzla çilek yakısır falan ya o anlamda) falan ben öle deneyin derim bi de denenmiştir güzeldir ama damak tadı meselesi tabii
0
çiğnenmiş sakız
(16.12.08)
vişne olmaz.
limon-soda ile iyi gider.
0
pain
(16.12.08)
Ben de akşamdan akşama normal su bardağında karpuzlu vodkayı sek içiyorum içine 2 küp buz atıp. Bi gece %100 üzüm suyuyla karıştırarak içtim, çok fena olmadı. ama benim koyduğum üzüm suyu oranı çok çok azdı, 4 paröak vodka koyduysam 1 parmak üzüm koydum. Sizde sevdiğiniz meyvenin suyunu çok çok çok az katarak acısını azaltıp karpuz tadını muhafaza ettirebilrsiniz.
0
3200
(16.12.08)
nar suyu. kendiniz taze taze sıkarsanız fantastik olur.
0
prospero
(16.12.08)
karpuz suyu kat?
0
pascha d
(16.12.08)
vodkanın rusya / ukraynadaki en popüler içme biçimlerinden biri de karpuz+şeftali karışımıdır. Bir çok doğu avrupa ülkesinde, bu iş için hususi karpuz şeftali karışımı satılır.

Burdan hareketle, şeftali suyuyla veya karpuz+şeftali suyuyla içebilirsiniz

(vodkanız halihazırda karpuzlu olduğu için diyorum. yoksa vodkanın aromasına göre elma suyu, portakal, çilek+muz, red bull vs.. şeftali+karpuzdan daha ünlü karışımlardır)
0
domno epotus
(16.12.08)
İstanblue saolsun bizi Tekel votka+vişne olayından kurtardı ama böle sorunlara da sebep oldu :)

Karpuzlusu en güzel sprite ile gidiyor. Garip gelebilir ama deneyin. Yeşil elmalısı ise elma suyu ya da kivi suyuyla güzel.

İlla inat edip sek votka içicem ortamda buzlu bardakla şekil durucam diyosanız Absolute, Smirnoff, Ruskiy Standard gibi kallavi markalar dışındaki votkaların sek olarak pek içilcek kalitede olmadığını bilmelisiniz. Şişesine 40-60 kaat verdiğiniz votkayı da kolayla vişne suyuyla karıştıranları da anlamıyorum açıkçası.
0
Güzel Marmara
(16.12.08)
karpuzlu meyve suyu var, bi tek onunla güzel oluo
0
tasa oturma soguk ceker
(16.12.08)
ananas suyunu da dene
0
flyalone
(16.12.08)
karpuzlu istanblue+red bull bu kadar yakışan bişey olamaz yalnız gazoz gibi içmeye kalkarsanız çabuk kafa yapıo
0
kuvakvakvak
(16.12.08)
bol buz takviyeli istanblue karpuz ve kola sahane ikili olusturur..
0
zakk
(16.12.08)
Rapor veriyorum:

Karpuzlu Istanblue + Ananas suyu: Adeta hayat suyu! Muhteşem! Aşmış bir tad oldu, karpuz halen baskın ve ananas süper über bir tat kattı. Hayır sarhoş değilim.

Karpuzlu Istanblue + Şeftali: Bu da çok güzel, gerçekten nefis fakat ananaslı daha iyi oldu.

Karpuzlu + Vişne: İyi değil. Kötü de değil. Ama iyi değil.

K.I. + Soda: Gorkunç
0
🌸joelskellington
(16.12.08)
heheh, afiyet olsun. sonuçları bildirmen şahane olmuş.
ananas candır can. sade votkayla da iyi gider. içiniz içiriniz.
0
flyalone
(17.12.08)
(21)

17 agustos 99 depremi öncesi neden elektrikler kesildi?

pascha d
bilen var mı? depremden saniyeler önce neredeyse tüm yurtta elektrikler kesildi diye hatırlıyorum.. kim kesti nasıl kesildi bilen eden?
bilen var mı? depremden saniyeler önce neredeyse tüm yurtta elektrikler kesildi diye hatırlıyorum.. kim kesti nasıl kesildi bilen eden?
0
pascha d
(15.12.08)
ben depremden sonra kesildi diye biliyorum önlem olması için. depremden çok uzakta olan güneyde bile kesildi.
0
rectoa
(15.12.08)
walla ben ankara gölbaşında uykuda yakalandım. deprem oluyor diye uyandığımda(deprem devam ediyordu) elektriğimiz kesikti dışarı çıkmak için sallanan apartmandan çıkışı zor bulduk karanlık bir sokağa çıktık.. sonrasında da çevreden önce elektrik kesildi diye anlatıldı hep.
belki lokal bişeydir belki denk gelmiştir o ana, madem öyle diyorsunuz..

ps:alaymızın elektriği ankara gölbaşından kontrol ediliyor bu arada
0
🌸pascha d
(15.12.08)
Samsun'da da kesikti elektrikler.
edit: deprem sırasını bilemeyeceğim. ben depremden yaklaşık 10 dakika sonra uyandım. kesikti elektrikler.
0
teritori
(15.12.08)
Istanbul Bahcelievler'de deprem esnasinda elektrikler kesik degildi. Daha sonra kestiler.
0
vita vinum est
(15.12.08)
belki de trafolar filan ilk etkilenen yer olmustur o nedenle elektrik kesilmistir. trafo patlamasi, direk kaykilmasi filan olmadiysa elektrikler vardi her yerde gayet.
0
zeykur valekov
(15.12.08)
ben bütün türkiyede(???) elektrikler kesildi diye duymuştum.

istanbul acıbademde deprem gecesi saat 12 ile 3 arasında elektrikler yaklaşık 4 kere kesildi. deprem esnasında da kesikti.
0
kurukafa
(15.12.08)
Deprem olurken kesildi bizde de. Çok net hatırlıyorum ev sallanırken önümü görmek için ışığı açmıştım fakat 1-2 saniye yandıktan sonra her taraf karanlığa dönmüştü tekrar.
0
saldiray abi
(15.12.08)
istanbul ataşehir, içerenköy civarında da deprem olduğunda elektrik yoktu, yani uykudan kalkmıştık deprem nedeniyle öyle farketmiştik artık depremden çok öncemi gitti bilmiyorum.

peki elektriklerin önceden kesilmesi neden ? komplo teorileri ?
0
alchemistt
(15.12.08)
Yalova'da da kesikti..
Edit: Merkez taraflarında kesikti diyeyim o zaman. Daha doğrusu depemin yarısında uyandım, uyandığımda yoktu elektrikler. Depremin etkisi ile gitmiş olması muhtemel.
0
flawless victory
(15.12.08)
valla bizde kesik değildi (yalova'daydım)
0
deckard
(15.12.08)
tekirdağ'da kesik değildi. dolayısı ile tüm yurtta kısmı asılsız.
0
guybrush threepwood
(15.12.08)
depremden sonraki dakika içinde kesildi elektrikler diye hatırlıyorum. adalardan tüm istanbulu görebiliyordum ve anadolu yakasından başlayarak tek tek elektriklerin kesilişini izledim. güvenlik nedeniyle olduğunu varsıyorum.
0
agharta
(15.12.08)
birkaç saat sonra kesildi güvenlik gerekçesiyle.
biliyorum çünkü deprem anına kadar televizyon başındaydım.
yer: istanbul / şişli
0
winsome
(15.12.08)
mesaj kutun şişti ama benim de içimde kalmasın.

gebze'deydim. depremden saniyeler önce elektrik kesildi. hay miniskiim diye ayağa kalktım ve deprem başladı.

galiba depremin merkezi, elektrik şebekelerine uzaklığı, deprem dalgalarının önce onları vurması, akabinde benim bulunduğum muhite ulaşması gibi faktörler bu gecikmeyi yaratmış olabilir.

daha ilginci benim tam o anda telefonla konusuyor olmam. konustugum arkadaşım levent'te. telefon telsiz ve elektrik ile birlikte hat da uçuyor. ben hassiktir diyorum, 3-5 saniye sonra deprem basliyor, arkadasim hassiktir niye kesildi telefon diyor, 10- 15 saniye sonra deprem başlıyor. ilginç. bir bok anlamadım.

deprem olmasın.
0
hakkibulut
(16.12.08)
ben depremde ataşehirdeydim, elektrikler kesilmedi. sabaha kadar kaç kere de asansörle inip çıktım. :)) sonra sabah kesilmiş olabilir.
0
mea maxima culpa
(16.12.08)
sabah marmariste bile elektrikler kesikti.
0
darknum
(16.12.08)
bolu'da da kesildi hatta bir kaç gün kesik kaldı.
0
swallowed arsenic
(16.12.08)
ben avcılar'daydım deprem başladıktan en fazla 5 saniye sonra da caddeye çıkmıştım. zemin katta oturuyorduk ve ben dışarı çıkarken elektrikler kesildi. yani depremden önce değil, deprem esnasında kesildi.
0
desdinova
(16.12.08)
Ben de İzmir'deydim -ki bornova'da sağlam hissedilmişti deprem- elektrikler gitmemişti orada.
0
fedaialkolik
(16.12.08)
istanbul ataköy'deydim depremde. depremin hemen ardından telefon görüşmesi yapmıştık telsiz telefonumuzla. daha sonra biz dışarı çıkana kadar ki sürede elektriklerin kesildiğini ve giysileri fenerle falan aradığımızı hatırlıyorum.
0
burfak
(16.12.08)
muhtemelen belli yerlerde once, belli yerlerde sonra kesilmis. zira istanbul-goztepe'de bilgisayarin basinda oturuyorken, akabinde oda lambamin sallanmasi, benim odadan firlamam ve elektrikleri o ara gitmesi sirasidir benim hatirladigim. muhtemelen merkezi yerlerde depremin hemen saniyeler sonrasinda gitmistir, ya da sarsinti bunyeden bunyeye degistigi icin sarsilmadan once kesildi gibi gelmistir; fakat diger yerlerde guvenlik gerekcesiyle deprem sonrasinda kesilmistir.
0
polifonik osuruk
(16.12.08)
(1)

Sabancı Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi'nde Master ya da Doktora Yapan İnsanlar Aranıyor

boyleseyolmaz
Bölümlerinden, eğitimlerinden, üniversitelerinden ne kadar memnunlar ?tavsiye ve telkinleri var mıdır, nedir , ne değildir ?
Bölümlerinden, eğitimlerinden, üniversitelerinden ne kadar memnunlar ?

tavsiye ve telkinleri var mıdır, nedir , ne değildir ?
0
boyleseyolmaz
(14.12.08)
chaucer kişisine mesaj ile danışabilirsiniz yardımcı olacaktır.. yapıodu kendisi sanırsam
0
pascha d
(14.12.08)
(12)

Yabancı dilde kulak dolgunluğu

trista
Konu başlığı doğru olmadı sanırım. Orta derecede İngilizce ve Rusça biliyorum. Animelerden de Japonca üç beş cümle kelime vs. Şimdi sorun şu, özellikle İngilizcede dinlemem ve anlamam aşırı zayıf. Okuma-anlamada fena sayılmam. Yıllardır ingilizce altyazılı filmler izlerim, müzik dinlerim ama kesinli
Konu başlığı doğru olmadı sanırım. Orta derecede İngilizce ve Rusça biliyorum. Animelerden de Japonca üç beş cümle kelime vs. Şimdi sorun şu, özellikle İngilizcede dinlemem ve anlamam aşırı zayıf. Okuma-anlamada fena sayılmam. Yıllardır ingilizce altyazılı filmler izlerim, müzik dinlerim ama kesinlikle dinlerken hiçbir şey anlamıyorum. Anca BBC gibi kanallarda konuşulanları biraz anlayabiliyorum. Çünkü daha "net" konuşuyorlar, sanırım ingiliz aksanı öyle oluyor. Biraz daha benzeri Rusçada geçerli. Rusçayı memleketinde öğrenmeye başladığım için konuşmaları az çok anlıyorum ama bu da gerçekten zayıf. Ama şunu farkettim, Japonca kelime haznem 100 kelimeyi geçmediği halde gerçekten söylenen şeyleri net olarak algılayabiliyorum. Ha tabii ki ne konuştuğunu neredeyse hiç anlamıyorum ama heceleri olsun, kelimeleri olsun ayırt etmek çok kolay geliyor. Fakat nedense ingilizcede kelimeleri bildiğim ve söyledikleri halde anlayamıyorum, ayırt edemiyorum.

Ne yapmak lazım, çoğu insanın dinlerken anlayabilmesini kıskanır hale geldim (Tabii bu anadili ingilizce olan birisinden olacak). Sizin de böyle sorununuz var mı?
0
trista
(07.12.08)
yabancı dizileri filmleri falan alt yazısız izleyin bol bol böylede konuşma dilini de kaparsınız. altyazı beyninizi yormamanızı sağlıyor olabilir belki.
0
sleep may be the enemy
(07.12.08)
filmleri altyazılı izliyormuşsunuz. artık yavaş yavaş dikkatinizi altyazıdan çok konuşulanlara vermeye bakın. popüler amerikan dizilerinin çok temiz bir ingilizcesi var, lost, heroes, family guy gibi diziler gayet anlaşılır. eğer ingilizce verilen bir seminere katılma veya derse girme olanağınız varsa bunu yapın, kulağınız alışsın. eğer yabancı bir arkadaşınız varsa ne ala! onla takılıp kanka moduna girmeye bakın!
0
kreb17
(07.12.08)
Bu dillerin ozellikleri ve anadiline yakinligi ile ilgili birsey sanirim. Japonya'da sadece 12 gun kaldim, ama ben de kelimeleri anlayabilir duruma gelmistim, hatta konusmalardan anladiklarim bile vardi. Benzer birsey, ispanya'da da basima geldi. Ingilizce ise, oldukca iyi konustugum bir dil, amerika'da hic zorluk cekmiyorken, Dublin'de konusulanlari anlamak icin can kulagi ile dinlemem gerekiyordu konusan kisiyi, gerci bu da bir kac gun sonra gecti.

Tahminim, beynimizin dil konusunda secici oldugu yonunde, kendine yakin hissediyorsa, cabucak adapte olabiliyor.
0
nooneatall
(07.12.08)
büyük bi ihtimalle öğrenme şeklinizden kaynaklanıyordur. ingilizceyi ders olarak ve türkiyede öğrendiyseniz sıkmış olabilir diğer iki dili kendiniz ister istmez öğrenmişsiniz gibi anladım.. ingilizce anlarım konuşum ama şarkıları ben de dinlemem mesela ne diyo acaba diye. biri sorunca falan farkediyorum sözleri dinlemediğimi.. ingilizceyi ite kaka anlamya başladığım yıllara kıyasla ruscayı çok daha hızlı anlayabildiğimi farkettim(dili anlamaya başlama süresi olarak) ben de az bucuk pratikle. dilin yapısıyla alakalıdır belki..
bu arada anadili ingilizce olmayan biriyle, olan birine kıyasla daha kolay anlaşılabiliyor nedense bu da böle alakasız bi tespit oldu
0
pascha d
(07.12.08)
aynı filmi bir kere alt yazılı bir kere alt yazısız izle.
0
mortifera
(07.12.08)
pascha d, evet genellikle anadili ingilizce olmayan biriyle diyalog sorunu yaşamıyorum. bir tek finlandiyalı biriyle yaşamıştım o da sonradan düzelmişti.
0
🌸trista
(07.12.08)
bir teoriye göre yabancı dil anlamadaki en büyük sorun, kelimeleri birbirinden ayıramamaktır. bu yüzden çok hızlı konuşulduğunu düşünür, bildiğimiz kelimeleri bile algılayamaz, bir kelimenin nerede bitip, diğerinin nerede başladığını anlayamayız. bu yüzden dvd vs. izlereken ingilizce ses ile ingilizce alt yazının açılmasını öneriyorlar. bence bir denemekte fayda var. o zaman çok daha fazla şeyi anladığınızı fark eder ve ilerleme sağlayabilirsiniz.
0
mermaid
(07.12.08)
mermaid, haklısınız sanırım. bir deneyeyim sizin ve diğer arkadaşların önerdiği yöntemleri.
0
🌸trista
(07.12.08)
mermaid'e katılıyorum, zamanında ispanya'da yaşarken, tv'yi, sağır-dilsiz altyazısından izliyordum, 555 mi, 888 mi, her kanalın teletextinde sabittir o numara. 3-5 ayda marketti kasaptı manavdı, kendim halleder olmuştum.
0
cedilla
(07.12.08)
Ben hem japon hem çinlileri dinleyince şu kanıya ulaştım: Girtlak yapımız, bir dilin sesini çıkarmaya elverişli-yatkın değilse, dinlemede de sorun yaşıyoruz.
ingilizce bizim zor seslendirebildiğimiz bir dil, dinlerken de aynı şekilde zor anlayabiliyoruz. japonca gerçi bizle aynı dil ailesinden biliyorsunuz, ural altay, anlamamız normal. Ama, bizle aynı dil grubundan olmadığı halde ben de her zaman italyanca ve ispanyolcayı, net konuşulduğu için kolay öğrenebileceğimi düşünmüşümdür. Çinliler ise maalesef bana kedi mırlaması gibi gelen, gırtaktan gelen bir sesle konuşuyorlar. onları dinlerken içimden öfke ve kıskançlıkla "bunlar eminim ingilizceyi kolay öğreniyorlardır" diye düşündüm, bir japona bu konuyu sorduğumda bana yine biraz kıskançlıkla "evet, onlar bizim gibi değil, güzel ingilizce konuşurlar" demişti. tabii, tekil örnek verdim, doğru mudur, genellenebilir mi bilmiyorum.
0
firez
(08.12.08)
@mortifera

bence de filmi önce altyazılı sonra altyazısız izlemekte yarar var. ama bence o altyazı da ingilizce olmalı yani ingilizce filmi ingilizce altyazıyla izleyin derim önce.
0
fedaialkolik
(08.12.08)
Arkadaşların dediği gibi ingilizce filmleri/dizileri ingilizce altyazıyla izlemeye devam edin. Belli bir süre/birçok film sonra altyazıdan bağımsız da takip edebildiğinizi anlayacaksınız. Eğer istiyorsanız altyazıyı tamamen kapatıp da deneyebilirsiniz, özellikle popüler dizilerde zorluk çekeceğinizi sanmıyorum. Zaten popüler dizileri hemen izlemek isterseniz altyazısız izlemek zorunda kalıyorsunuz. Bu da bir motivasyon olabilir...

Kelime olayına gelirsek; siz "bildiğim kelimeler" demişsiniz ama yine de kelime dağarcığınız ne kadar zenginse cümleleri de o kadar rahat kavrayabileceğinizi ekleyebilirim. Hızla söylenmiş bir cümlede tam çıkarılamayan veya bilinmeyen bir kelime bazen akışı bozabiliyor, haliyle anlamakta güçlük çekebiliyorsunuz.

Ek olarak, the to of gonna wanna gibi kelimeler/kısaltmalar ve bunların "cümlede ilgili yerde bulunması gerektiğini" bilmek de faydalı olabilir. Yani illa to'yu duymanız şart değil, ama bağlamdan orada bir to olduğunu çıkarabiliyorsanız zaten işiniz kolaylaşacaktır. Bu zamanla (okumak, dinlemek, izlemek) otomatik bir hal alıyor. İşte "kulak dolgunluğu" denilen şey de bu sanırım. Üstüne de zengin bir kelime dağarcığı eklersek, sorun olacağını sanmam. Ama bir dil için en önemli şey pratik tabii ki...

Good Luck :)
0
silhouette
(08.12.08)
(5)

bu nası kedi lan?

pascha d
hacı ne kedisi bu arslan gibi..? türünü cinsini anlayan çıkar mı burdan?2006 yılında odtü çarşıda görülürdü bu yeleli kedi..
hacı ne kedisi bu arslan gibi..? türünü cinsini anlayan çıkar mı burdan?
2006 yılında odtü çarşıda görülürdü bu yeleli kedi..
0
pascha d
(26.10.08)
cok guzel bir Ankara kedisi diyorum
0
wyanet
(26.10.08)
safkan bi tür olduğunu sanmıyorum. yakın akrabaları kara ve kabarık tüylü kediler olan bir sokak kedisi.
0
robin crusoe
(26.10.08)
wyanet haklı.
siyah ankara kedisi (angora cat)
tüylerinin ucu kırmızıya çalar gibi, uzun tüylü Zenci kedi.
0
nicin ben
(26.10.08)
yele normal diosunuz yani?
0
🌸pascha d
(26.10.08)
e normal, kediler ve aslanlar ortak bir familyadan zaten.
0
kurukafa
(26.10.08)
(3)

moskova

zapake
staj için moskovaya gidiyorum. yatma kalkma, yemek ve ulaşım beleş. sigara içerim alkol nadiren. striptiz kluple falan işim olmaz. bir ay için kaç para yeter 200 dolar alsam yanıma kafi mi?
staj için moskovaya gidiyorum. yatma kalkma, yemek ve ulaşım beleş. sigara içerim alkol nadiren. striptiz kluple falan işim olmaz. bir ay için kaç para yeter 200 dolar alsam yanıma kafi mi?
0
zapake
(17.06.08)
günde 10 dolar ıvıra zıvıra ayırsan 300 yetecektir. ben akşam alışverişi de dahil 4 sene önce 250ye falan geçinmiştim. yemek falan bedavaydı tabi. dondurmaydı çikolataydı, meyveydi gibi alışverişlerim olmuştu. bir de haftasonları müze girişleri ve metro parası vs.
0
ozdek
(17.06.08)
uzak memlekete gidiyorsun abi, n'olur n'olmaz al yanına biraz daha para bence.
0
osuruklu
(17.06.08)
200 dolarla sorun yasamassın ama ulan alsaydım keske yanıma az daha dersin ilk kez geliosan imkanın varsa 500 den aşagı bi parayla gelme derim sora aglama diye..
0
pascha d
(18.06.08)
(7)

Nikotin İhtiyacı

babatema
Bir ay süreyle sigara içilmeyen bir yerde bulunacağım (ortalama 3-4 saat) bu süre içinde sigara içme imkanım bulunmadığı gibi, dikkat ve konsantrasyonumun maksimum seviyede olması gerekmekte.bunun için geçen nikotin sakızı aldım fakat prospektüsünde "sigara ile birlikte kullanılmamalıdır" yazıyor. k
Bir ay süreyle sigara içilmeyen bir yerde bulunacağım (ortalama 3-4 saat) bu süre içinde sigara içme imkanım bulunmadığı gibi, dikkat ve konsantrasyonumun maksimum seviyede olması gerekmekte.

bunun için geçen nikotin sakızı aldım fakat prospektüsünde "sigara ile birlikte kullanılmamalıdır" yazıyor. kullanılırsa ne olur, nasıl kullanılılmadır vs. gibi sorular aklıma takıldı.

("sigarayı bırak" kabilinden olmayan önerilere de açığım bu arada)
0
babatema
(26.05.08)
fırsat bu fırsat diyip sigarayı bırakmanızı tavsiye ederim .
www.laserways.com
bu şekilde bir destekle çok rahat bırakabilirisin.
0
bitter moon
(26.05.08)
nikotin bantları var eczanelerde satılıyor..bunlar nikotin ihtiyacını gideriyor bir nebzede olsa..
0
isott
(26.05.08)
tütün çiğneyin... hem ilgili maddede belirtilmiş bir yasağı yok.
0
pain
(26.05.08)
nikotin bandından ziyade, nikotin sakızı işinizi görür. çünkü bir yandan da bir şey yapmış oluyorsunuz kullanırken.
0
actionary
(26.05.08)
snus
0
kush
(26.05.08)
nikotin sakızı çiğnerken sigara da içince başdönmesi yapıyor..ve derin bir tiksinti duygusu..faydalı bile olabilir bu bağlamda..
0
chainreaction
(26.05.08)
allen carr' ismini arastisirn
0
pascha d
(27.05.08)
(2)

rusya

zapake
yazın haziran ayında bir ay staj için moskovaya gideceğim.zaten santiyede tozun toprağın içinde olacağım yanıma mumkun olduğunca az sey almak istiyorum ama havanın beni göt etmesini de istemiyorum:) orda haziran ayı burdaki hangi aya tekabul ediyor? mesela yanıma 4 tane falan uzun kollu tişort alsam
yazın haziran ayında bir ay staj için moskovaya gideceğim.zaten santiyede tozun toprağın içinde olacağım yanıma mumkun olduğunca az sey almak istiyorum ama havanın beni göt etmesini de istemiyorum:) orda haziran ayı burdaki hangi aya tekabul ediyor? mesela yanıma 4 tane falan uzun kollu tişort alsam bide normal bi mont uzerine yetermi? illaki kazak gerekirmi?
0
zapake
(10.05.08)
Ben yillar evvel temmuz ayinda gitmistim Moskova'ya. Bizim baharimiza denk geliyor diyebilirim hava olarak. Bazen gunesli bazen de yagisli ve serin. kazak belki fazla gelebilir ama illa ki uzun kollu birseyler almanizi oneririm. polar super olur mesela, daha sogukta da ise yarar.
ama sene 96 idi benim gidisim. kuresel isinma cok degistirmistir cook.
0
sankaranarayanan
(11.05.08)
mayis 27 itibariyle gunesli ama serin sayilir ustunuzu lahana gibi ayarlayin devamli degisiyor moskovanin havasi uzun kollu sweatshirt tarzi seyler tisortler ve ustunuze mumkunse ruzgar kesen biseyler alin ole kazakla paltoyla gelmeyin almazlar
0
pascha d
(27.05.08)
(12)

amerikan okullarındaki kıyafetler

submariner
dizilerde hep görüyorum normal kıyafet giyorlar neden (yani bizde öyle yöntem olsa iyi olurdu)
dizilerde hep görüyorum normal kıyafet giyorlar neden (yani bizde öyle yöntem olsa iyi olurdu)
0
submariner
(18.04.08)
bence neden bize üniforma giydirildiğini sorgulamalısın.
0
blu
(18.04.08)
zengin ile fakir arasında uçurumun yaşandığı ülkelerde okullara forma zorunluluğu getirmenin amacı kötü bişi değildir.
0
pain
(18.04.08)
normal kıyafet giymeleri normal. bizde üniforma giymenin genel mantığı fakirler zenginlerin altında ezilmesin, biri markalı giyinirken öteki ucuz giyinince nolcak? genç yaştaki dimağlar kendini ezik hissetcek. ancak usa zengin ve gelir dağılımı bize göre nispeten daha homojen olduğundan kelli adamlar ipimle kuşağım modunda okula gelebiliyorlar.
0
rentts1
(18.04.08)
bence bizde de öyle olması hiç de iyi olmazdı. bunun için iki nedenim var:

1) serbest kıyafet bir çok açıdan suistimale gayet açık olacaktır. mesela cinsellik açısından bakarsak; halen çok sorunlu bir ülkeyiz. (demek istediğim tek tip kıyafetlere öğrenciler dize getirilir değil.)

2) pain'in de dediği gibi; şu haliyle bile bu ayrım yüzünden problemler yaşanıyorken bir de kıyafet serbest olursa öğrenciler birbirinden tamamen kopar.

bu durumu üniversite ile de kıyaslamamak lazım. çünkü ilköğretim ve lisede birey henüz ahlaki gelişim evrelerinde alt basamaklarda yer alır.
0
lancelot du lac
(18.04.08)
bizdeki zenginlerin bir kısmı (tabi ki hepsi değil) sonradan görme olduğu için üniformalarıyla bile hava atmaya çalışanlar oluyordu. şahsen lisede beden dersinde nöbetçiyken "benim ceketime iki katı dikkat et, beymen marka" diyen birini tanıyorum. bir de üniforma zorunluluğu olmasa neler olurdu kim bilir.
0
deckard
(18.04.08)
Uniforma okul kavramiyla beraber gelen bir sey degildir. Yani sen "hadi surada bir okul kuralim da cocuklar bir sey ogrensin" dediginde cocuklar okula dogrudan uniforma ile gelmezler. Normal hayatta giydikleri kiyafetle giderler. Uniforma sonradan cikarilmis bir olaydir. Iyi mi kotu mu onu ayri tartisirsin, ama okul fikri ile beraber gelmedigi acik bence.
Ya da daha kisa soylemek gerekirse, "Normal kiyafet giymek normal oldugu icin".
0
wpi
(18.04.08)
amerikada zengin fakir ayrımının allahı var. yapmayın lütfen ya.
adamlar böyle saçma sapan şeylerle uğraşacaklarına eğitim kalitesini yükseltmeye uğraşıyorlar da ondan bence. hoş bazı paralı amerikan okullarında kıyafet sınırlaması var.

bizdeki olay tamamen baskıcılığın yansıması bence. zaten öğrenci denilen ülkede kedi köpek seviyesinde sevgi ilgi alaka gösterilen canlılar bin tane baskı unsuru yaşıyorlar bir de üzerlerine diğerlerine kıyasla çok ciddi olmasa da kılık kıyafet baskısı geliyor.


bi de şunu söylemek istiyorum, afedersiniz de derse ipod getiren, okuldan çıkınca 1,5 milyarlık cep telefonuyla konuşan çocuk mu daha çok baskı sınıfsal ayrımcılık oluyor, yoksa ikisi de kumaştan yapılmış gömlek giyen çocukl mu?
0
darknum
(18.04.08)
soruya ayrı, darknum'a kadar verilen cevaplara ayrı şaşırıyorum.. çindeki fabrikalarda, askeri her tür ortamda, age of empires'da(ve benzeri oyunlardaki vatandaş tiplerini kastediyorum-tip dedim dikkat edersen) neden aynı "üniforma" giyiliyorsa, beden eğitimi derslerinde neden yürüyüş kararı sayılırsa, her sabah 1000 kişiyi toplayıp önündekinin ense köküne baktırarak kol hizası aldırarak "hizaya" sokup andımızı okutuyorlarsa, okulda üniforma giyilmesinin hedefi olayı aynıdır. totaliter tüm rejimlerde aynıdır yani. "devletin" bekaasıdır.. sana o eforla bilim sanat spor eğitimi vermesinin yönetsel olarak pratik anlamda kendisine bir faydası yoktur ama düşünsene üstüne tıklandığında oduncu demeyen age of insanını comrad? demeyen red alert askerini..
0
pascha d
(18.04.08)
lancelot du lac

1 bu doğru bir çok insanda liseli fetişti var ama benim bildiğim lise eteği fantazi aleti olarak kulanıyor

2 Amerika içindede zengin fakir ayrımı var şimdi fakir bir insan üniforma alacak parası yoksa okula alınamıyor bence bu adalet değildir
0
🌸submariner
(18.04.08)
bu prosedür amerikan devlet okularında geçerli
0
🌸submariner
(18.04.08)
@submariner:
1) cinsellik olayını liseli fetişi için kullanmamıştım. okul içi ilişkiler benim demek istediğim. ben öğretmenim ve yaz tatili yaklaştığında, serbest kıyafete izin verilince okulda disiplinin normalden çok daha fazla bozulduğunu görüyorum.

2) olaya bakarken mantığın yanı sıra duyguyu da göz önüne almalıyız. haklısınız şimdiki durumda da ayrım oluyor. ama kolları sökük kazakla, yırtık pantolonla okula gelmek zorunda olan 15-16 yaşındaki öğrencinin; babasının maaşından fazla tutan kıyafetlerle gelenler karşısında ezilmesini (olgun insandan bahsetmiyoruz) nasıl önleyebiliriz?
0
lancelot du lac
(18.04.08)
lancelot du lac

ama kıyafet dışında bayağı ezilen var daha zengin olan öğrencilere daha iyi muamele görürken fakir olanlar aşağlanıyor yani sorun kıyafete değil
0
🌸submariner
(19.04.08)
(8)

keloglan olacagim

maresalx
arkadaslar simdi bi filmde kullanmak icin keloglan keline ihtiyacim var. once dedik yufka bantlayalim kafaya olmadi, torba aradik ten rengi bulamadik biz bu keloglani nasil yapicaz oyle git toys r us'tan al demeyin 50-60 lira veremem bana pratik bir cozum sunabilir misiniz ? ankara'dayim
arkadaslar simdi bi filmde kullanmak icin keloglan keline ihtiyacim var. once dedik yufka bantlayalim kafaya olmadi, torba aradik ten rengi bulamadik biz bu keloglani nasil yapicaz oyle git toys r us'tan al demeyin 50-60 lira veremem bana pratik bir cozum sunabilir misiniz ? ankara'dayim
0
maresalx
(16.04.08)
koli bantlari vardir ya hani acik kahverengi olanlarindan. herhangi bir posete aaaa ya da dur poset olmasin, plastik topu kafanin ustune uyacak sekilde kesin yarim takke gibi olsun. onun uzerine de iste koli banti yapistirin duzgunce. ama parlayacaktir, ona onlem olarakta su yuze surulen pudra ya da fondoten denen nesneler var ya onlardan biriyle kapatmaya calisin, ise yarayabilir. bi de bu pudralarin sivi gibi olanlari oluyor sanirim o daha iyi kapatir.

bir de aklima kadin corabi geldi, saclari duzlestirmek icin. hatta mus kadin corabi alip direk onunla kapatmayi da deneyebilirsiniz.

ten rengi futbol topu bulursaniz da olur sanki ama kesince kuculur ve kafayi sikar mi bilemedim.. denemek lazim sanirim.
0
pyro clustic flow
(16.04.08)
kafana göre kestiğin ten rengi kadın çorabını kes.kafana tak üstüne fontoden sür ve pudra ile kapla.ama saçların çok çok kabarık ve uzunsa işe yaramaz
hatta bak kadın çorabını kafana tak.üstüne şeffaf naylon torba geçir sonra tekrar kadın çorabı sonra fondoten pudra bu daha iyi oldu bea :D

kafadan attım sorumluluk kabul etmem:D
0
omer460
(16.04.08)
yüzücü bonesi geçir.
0
sourlemonade
(16.04.08)
kafayı kazıt?
0
ezeriko
(16.04.08)
bone ariyorum bakalim ten rengi bulursam oldu bu is
0
🌸maresalx
(16.04.08)
poşetin veya bantın ustuna pudra fondoten tutmaz. soyleyeyim de boşa zaman harcamayın:)
0
likeinme
(16.04.08)
önce saçları yatıştırmalısın. yüzücü bonesi denmiş, bone türü bir şey bu iş için uygun olabilir ama kullanmadığım için bilmiyorum. bir ayakkabı tamircisinden rica et sana "sıvı lateks" versin. parasıyla dersin ama ona bile gerek kalmayacak kadar ucuz bir şey olduğundan bir pet şişeye koyup verebiliyorlar. onu bonenin üzerine tatbik edip kurumasını bekle. cilt benzeri bir doku verir, üzerine her tür fondöten pudra uygulayabilirsin. lateksin saçlara kesinlikle değmediğinden emin ol, asla temizlenmez,yapışır kalır. ciltle temasında sorun yoktur, biraz suyla uhu gibi soyulur.(yine de kişi hassas tenliyse önceden biraz kol içine sürüp bakmakta fayda var)
ama söyleyeyim profesyonel makyaj keli kullanmadığın sürece hele de ışıkların altında alacağın sonuç hiç de tatmin edici olmayacaktır. ne yazık ki onların fiyatları toysrus'tan da epey pahalı.
0
morella
(16.04.08)
plastik topu kes ortadan tak kafaya miss..
0
pascha d
(16.04.08)
(12)

ustura

marsli efsane cocuk
arkadaşlar öncelikle merhaba,ilk duyurum çok heyecanlıyım,desteğinizle atlatmayı umuyorum...efendim kısa bir süre önce hizbullah tipi tabir ettiğimiz bir sakala sahiptim, birkaç gece önce dellenip mach 3 denen zımbırtıyla 45 dakikada falan anca kesebildim,traş makinem yok zaten sakalım da anca uzun
arkadaşlar öncelikle merhaba,ilk duyurum çok heyecanlıyım,desteğinizle atlatmayı umuyorum...efendim kısa bir süre önce hizbullah tipi tabir ettiğimiz bir sakala sahiptim, birkaç gece önce dellenip mach 3 denen zımbırtıyla 45 dakikada falan anca kesebildim,traş makinem yok zaten sakalım da anca uzun süre kendi haline bırakıldığında ve belirli noktalarda gürleşiyor..uzun lafın kısası ustura almak istiyorum,feci özeniyorum,hatta sırf usturayla kesebilmek için aynı hizbullah sakalından bırakmayı düşünüyorum,yalnız sözlükteki başlığını okuyunca aile bireyleri tarafından çocukluktan beri keto lakabıyla çağırılan biri olarak biraz gözüm korktu,hakikaten tehlikeli midir bu zımbırtı ? bir de bir arkadaş yazmış tahtakale civarı bir toptancıdan mı ne alınıyormuş ucuza,genel olarak bulabileceğimiz yerler neresidir,böyle nalbant,manav benzeri umuma açık emtia teşhir yerlerinde satılmaz mı bu meret ? istanbul kadıköy yakası civarlarında bi buldurun be ?? heyecanımı yendim,yeni duyurularla karşınızda olacağım herkese kucak dolusu sevgiler,öpücükler,unutmayın herkes kendi kalbinin ekmeğini yer !
0
marsli efsane cocuk
(15.04.08)
sakal tabi güzel bir şey, dinimizce de caiz :) ancak ustura biraz sakat bir şeydir üstadım, alışana kadar bolca kesik yaparsınız yüzde, üstelik kesikler jilet kesiği olacağı için biraz geç geçerler. ama misler gibi keser her türlü.

ancak usturayı nasıl tutacağınızı berberden öğrenmeniz lazım, onu öğrendikten sonra mutlaka kendisinde fazla ustura vardır, ücretini öder alırsınız, onun birde yarım jiletleri satılır, bir kutu da ondan alın.

saatler olsun :)
0
galahad
(15.04.08)
galahad teşekkür ederim yalnız şöyle bir problemim var ki bu sefer de jesus christ tipi tabir edebileceğimiz saçlarımdan ötürü berber milletine pek güvenemiyorum,yaklaşık 2 yıldır süregelen bir alerji geliştirdim kendilerine karşı,şimdi ustura niyetine gidip topuzu,kuyruğu elime alıp dönersem usturayı ilk orada adamın boğazında denemekten korkuyorum o yüzden sordum böyle bakkal çakkal tarzı bir yerde bulunur mu diye :)
0
🌸marsli efsane cocuk
(15.04.08)
e tabi sivil halkın güvenliği de önemli.

2M veya 3M migroslara bakabilirsiniz o zaman. varsa oralarda vardır, aslında mudo citylerde de olabilir, ama varsa onlar çok pahalıdır. siz migroslara bakın, bulamazsanız ben benim berberime sorarım, olmadı ondan tedarik ederiz :)
0
galahad
(15.04.08)
@galahad tamam efendim ben biraz bakınayım o zaman teşekkürler ilginize :) migros benim de aklıma gelmişti tabi ama daha önce hiç rastlamadım o yüzden şeyettim... :)
0
🌸marsli efsane cocuk
(15.04.08)
ustura bulmak sorun değil de ustura ile traş olmak zor. bilhassa boğaz bölgesini traşlarken çok dikkatli olmak gerekiyor. ben sahsen beceremedim, kan revan içinde bıraktım kendimi. bir de muadili için.

(bkz: #2643793)
0
pain
(15.04.08)
ustura ile traş olmak pek zor değil aslında tek zorlanacağın yer boyun bölgesidir. usturayla traş olurken çok daha rahat şekil verebilirsin. ben usturayla şekil verip boyun bölgesini permatikle kesiyorum. bir de berberlerden alabilirsin ustura ve jiletini, 2 paket jilet bir de ustura için en fazla 5 ytl odersin.
0
phoera
(15.04.08)
usturayı bir şekilde bulursun.mühim olan kullanmayı öğrenmek.en makbul yol bir balon alıp köpükleyip onu tras etmek.patlatmadığın zaman işlem tamamdır.
0
cizgilipijama
(15.04.08)
herkese öneri ve tavsiyeleri için teşekkür ediyorum dediğim gibi heves ettim deniycem artık :) bu arada @çizgilipijama: hahaha yahu balonu patlatmadan usturayla traş edicek adam var mı bildiğin :)
0
🌸marsli efsane cocuk
(15.04.08)
zor değil keyiflidir hatta.ama beginner olduğun için permasharp önermem.güneş yüzü görmemiş suratına yazık edersin:)
0
atmosphere
(15.04.08)
usturalar sokakta seyyar satici elemanlarda bulunuyor. ya da bir berberden alirsin. ben seyyar saticidan almistim ama senin oturdugun yere gore var mi yok mu bunlardan bilemem.

bir de onun icin kesik jilet alman lazim icine yerlestirmek icin. normal jileti kirinca olmuyor. bu da sanirim berberlerde var sadece. yani onlar da toptancidan aliyorlar.
0
safepassage
(15.04.08)
bu arada alacağınız usturanın bildiğimiz basit dandik bişey olmasına özen gösterin şu jilet takılanlardan yanı gidip de hakiki bir ustura (bilenen cinsten) almayın kendinizi öldürmeyin.. bana sorarsanız el yeteneğinize güvenmiyorsanız yüzünüz iyi bir deneme sahası değil çünkü şu permatiklerle bir yerinizi kestiğinizde kesebileceğiniz maksimum derinlik 1-2mm dir ama ustura da yüzünüzü haritaya çevirebilirsiniz ve kolay iyleşmez o yaralar izi kalabilir hele klasik usturayla kendinizi öldürebilirsiniz mazallah.. iyi şanslar
0
pascha d
(15.04.08)
bak sozlukte buldum
(bkz: balon tiras etme)

:)))ağır roman.savaş dinçel berberdi çırağa zulüm:))
0
cizgilipijama
(16.04.08)
(5)

cizim programlari

typemismatch
catia ya da ansys gibi finite element analizi yapabilen bir program ogrenmek istiyorum (kendi basima tabi ki). sanirim piyasada en cok kullanilanlar catia, ansys ve u/g. bunlardan biri icin onerebileceginiz bir kitap var mi? sure kisitlamam yok yavas yavas calisicam.simdiden tesekkur ederim.
catia ya da ansys gibi finite element analizi yapabilen bir program ogrenmek istiyorum (kendi basima tabi ki). sanirim piyasada en cok kullanilanlar catia, ansys ve u/g. bunlardan biri icin onerebileceginiz bir kitap var mi? sure kisitlamam yok yavas yavas calisicam.

simdiden tesekkur ederim.
0
typemismatch
(11.04.08)
bu tür programlar için kitaplardan ziyade video training denen şeyler öneriliyor aslında daha çok, aklınızda olsun eşeğe bi sorun
0
pascha d
(11.04.08)
video trainingleri internette buldum fakat parca parca. onlari satin alabilecegim ya da indirebilecegim bir yer de olabilir. bu arada esek derken? yazar olan mi?
0
🌸typemismatch
(11.04.08)
esek diye bir site var sanirim kitap sitesi fln olabilir, arastirmadan direk bodoslama yaziyorum. ama okulda bir arkadasimdan duymustum essek.com falan aratin bi google da isterseniz.

edit: aradim baktim oyle bir site bulamadim. sanirim bu bir yerin ismi.
0
safepassage
(11.04.08)
ansys cizim icin degildir pek, fem dir olayı. abaqus var bi de nastran-patran var
catia nın da fem modulu yanlıs hesaplıyor diyorlardı, denemedım hic direk ansys den yaptım fln.

catia ogreneceksen bi sirket vardı e-book gonderiyordu v5 için. gayet iyi bi kitaptı.

nastran patran ın tr distrubutoru stajerlik vs gibi bi sey yapıyordu bu aralar. onlarla bi gorus istersen cok daha faydalı olur. ya da turk loydu na bi bak.
0
bryan fury
(11.04.08)
emule eşşeği
0
pascha d
(11.04.08)
(7)

3D Modelleme Programı (ilk başlayacaklar için öneri)

cruelstroke
Merhaba arkadaşlar,Üç boyut dünyasına adım atmak istiyorum, giriş seviyesinde hangi programı önerirsiniz?p.s: cinema 4d denedim ancak giriş için fazla profesyonelce. beni daha iyi programlara hazırlayacak, öğrenmesi kolay ve basit bir program arıyorum yani :) teşekkür ederim
Merhaba arkadaşlar,

Üç boyut dünyasına adım atmak istiyorum, giriş seviyesinde hangi programı önerirsiniz?

p.s: cinema 4d denedim ancak giriş için fazla profesyonelce. beni daha iyi programlara hazırlayacak, öğrenmesi kolay ve basit bir program arıyorum yani :) teşekkür ederim
0
cruelstroke
(08.04.08)
"Zaxwerks Pro Animator" adlı küçük bir program ilk başta iyi. 10,3 MB ama, çok şahane iş yapabiliyor. Yalnız, render alırken Adobe After Effects'ten farksız. Zaten 3d modelleme için bilgisayarınızın biraz iyi olması icab eder.

www.zaxwerks.com

Ayrıca yine başlangıç için alice 2.0 adlı bir modelleme programı var, free ve başlangıç için iyi olabilir. gelgelelim render işleminden sonra 20 gb'lık bir dosya ile karşılaşabilirsiniz ;)

alice için: www.alice.org

bence direkt olarak 3d studio max'ten başlayın.
Kullanımı hakkında bir sürü türkçe kaynak var,
tutorials var,
örnek çalışmalar var vs.
3d studio max 9 çıkmıştı en son..
Tabii ne tür modelleme olacağı da önemli..
Yani kendinizi hangi türde ileri götürmek istediğiniz..
Misal autodesk maya 2008 dahi şahanedir.

ama en iyisi 3d studio max 9 ile başlamak..
hem bol türkçe kaynak var, hem de çiçek gibi.

tabii ihtiyaçlar önemli..
marangozlar mesela KitchenDraw 5.0 kullanmalılar. ;)
umarım ki yardımcı olabilirim.
eğer olmazsa özel mesaj yazın, speşıl bir şeyler ayarlarız diye mumt ediyorum çünkü "Bu soruya verdiğiniz cevap ekşi sözlük yazarı olmayan kişiler tarafından da okunabilecektir." diyor.
;)
0
gozupek
(08.04.08)
Şayet basitçe ev, dolap, bahçe tasarımı yapacaksanız google sketch up mükemmel bir başlangıç olur.
0
frown
(08.04.08)
tabi ki lightwave.. :)

çünküm lw'de modelleme ve render yazılımları birbirinden ayrıdır. bölece düşük bi sistemde bile kasmadan modelleme yapabilir, sonra layout'a geçip render alabilirsin.
0
thalamus
(08.04.08)
Kullanacağınız program giriş seviyesi için mutlaka "fazla profesyonelce" olmalı. Basit bir programla hem bir yerden sonra olanaklar açısından tıkanırsınız, hem de daha profesyonel bir programa geçtiğinizde monitöre bakakalma hadisesini yaşayabilirsiniz. En iyisi endüstri standardı olmuş profesyonel programlardan birini seçmeniz. Tavsiyem Cinema4D üzerine olacak. İnanın doğru yerden, doğru kaynaktan çalıştığınızda aslında pek te zor bir program değil. İkinci tavsiyem 3ds Max. Cinema4D için türkçe kaynak, www.cinema4d.tv ; kolay gelsin.
0
swallowed arsenic
(08.04.08)
Misal ben blender ile başladım ama şu an pişmanım. Daha sonra 3DSMAX'e geçince sudan çıkmış balığa döndüm. Ne yazık ki programlar arası geçişler zor, hatta imkansız. Sıfırdan yeni program öğrenmeniz gerekiyor diyebilirim.

En temizi 3dsmax. Yapacakların hayal gücün ve yeteneğinle sınırlı. Bi de makinanın özellikleriyle (: Kaynak bol, örnek model bol, örnek animasyonlar da var.
0
kimlanbu
(08.04.08)
adım atıp bırakacaksınız 3d studio max'i öneririm haa ben daha da geliştiricem diyorsanız 3d studio max ile devam edin programlar arası geçişler zordur evet az öğrenir basit şeyler yaparsınız kasarsınız en iyisini yaparsınız budur
0
pascha d
(08.04.08)
öncelikle çok teşekkür ederim cevaplar için.

ben daha çok web tasarımında kullanmak üzere yardımcı olması için bir program düşünmüştüm. hareketsiz, üç boyutlu bir maskot yaratmak için mesela e2 kanalının maskotu ya da migros'un kangrusu gibi. bunun dışında logolarda kullanmak üzere örneğin bir çekiç logosu üç boyutlu şekilde. gibi gibi.

bu dediklerimin hepsini adobe illustrator ve freehand ile zaten yapabiliyorum ama iki boyutlu olarak tabii ki. artık üçüncü boyuta geçeyim istiyordum yani :)

bahsi geçen programları deneyeceğim, ekleme yapmak isteyen olursa lütfen yazsın eheh. tekrar teşekkürler..
0
🌸cruelstroke
(08.04.08)
(5)

entry'lerimi kitap haline getirsem..

thalamus
sözlük benden maddi bişe talep eder mi? sonuçta ortak bi üretimin sonucunda çıkıyor o entry'ler.bu sorum dergide çıkan yazılarını kitap halinde toplayan yazarlar veya karikatür albümü çıkaran çizerler için de geçerli.(yapacağımdan değil de merak benimkisi.)
sözlük benden maddi bişe talep eder mi? sonuçta ortak bi üretimin sonucunda çıkıyor o entry'ler.

bu sorum dergide çıkan yazılarını kitap halinde toplayan yazarlar veya karikatür albümü çıkaran çizerler için de geçerli.

(yapacağımdan değil de merak benimkisi.)
0
thalamus
(07.04.08)
etmemesi lazım sizin eserinizdir nihayetinde..orada yayınlamayı uygun görmüşsünüzdür daha sonra da başka yerde yayınlarsınız
0
pascha d
(07.04.08)
"yazarlar ek$i sozluk'e yazdiklari entry'lerin telif haklarini michael jackson'a devretmi$ sayilirlar"
0
devourthedamned
(07.04.08)
ssg'ye sor, ama ben zannetmiyorum öyle bişi olacağını.
0
gerrain
(07.04.08)
ismini unuttum, bir yazar yapmıştı öyle bir şey. kitapta derleyeceği için tüm entry'lerini sildirmişti/ silmişti.
0
pyro clustic flow
(07.04.08)
peki sözlükteki entrymizi blogumuzda yayınlayabilir miyiz acaba ben de bunu merak ettim şimdi.
0
merope
(08.04.08)
(2)

Türkselde sesli mesajı nasıl tekrar dinlerim?

kurukafa
Biri bana sesli mesaj bıraktı, içinde telefon numarası geçiyor. Tabi onu dinlerken kaçırdım numarayı. Şimdi 7565 i tekrar arayınca, "yeni mesajınız bulumamaktadır teşekkürler" deyip suratıma kapatıyor. Eski mesajlara ulaşamıyor muyuz 1-2 günlük de olsalar?
Biri bana sesli mesaj bıraktı, içinde telefon numarası geçiyor. Tabi onu dinlerken kaçırdım numarayı. Şimdi 7565 i tekrar arayınca, "yeni mesajınız bulumamaktadır teşekkürler" deyip suratıma kapatıyor. Eski mesajlara ulaşamıyor muyuz 1-2 günlük de olsalar?
0
kurukafa
(07.04.08)
hayır.. sistemden siliniyorlar(mış)
0
pascha d
(07.04.08)
türkselde 1 kez dinlenebiliyor nedense.. telsim de 3 kere dinledikten sonra siliniyor.. anlamak mümkün diil..
0
lucita
(07.04.08)
(3)

kisiye ozel, ortopedik ve teknolojik tabanlik yapan yer ariyorum, istanbul

pyro clustic flow
derdim bitmiyo sanirim. neyse taban cokmesi sonucu tabanlikci piyasasina dustum 6 ay kadar once. nisantasi'daki ayak bilek merkezi'ne gittim. orda su asmalardan gecirerek ayagimin olcusunu aldilar.1. once cama basiyorsun. sanirim foto gibi bir seyi cekiliyor.2. yururken ayri ayri iki ayagini basman
derdim bitmiyo sanirim. neyse taban cokmesi sonucu tabanlikci piyasasina dustum 6 ay kadar once. nisantasi'daki ayak bilek merkezi'ne gittim. orda su asmalardan gecirerek ayagimin olcusunu aldilar.
1. once cama basiyorsun. sanirim foto gibi bir seyi cekiliyor.
2. yururken ayri ayri iki ayagini basman gereken plastik bir zemin var. o da taban basincini kaydediyor sanirim.
3. sungere basiyorsun. ayagin icine gomuluyor ve kalibi aliniyor.
bu isleme teknolojik adini taktim. enfes bir tabanlikti, kus olup uctum sanki yurumedim de. ama 2 adet sorunum oldu. ucretini odemek istedigimde 250 ytl'yi duyunca gorevli kadina ' neeeh! diye bagirivermisim :P ikinci sorunum da 4,5 ay sonra bu plastik, kati sungerimsi tabanligim agri yapmaya basladi, meger eskimis.
sonra baska tabanlikci arayisina girip, capa'da kastim tabanlik yapan bir yere gittim. onlarin sistem bi tuhafti' sanirim eski moda. parmak basilan istampa gibi bir sey dusunun. ustu plastik kapakli. bu kapaga basiyon ve altta murekkepli kagida ayaginin baskisi cikiyor :s islem bu kadar. neyse dedim belki eski yontem, bu da olur ve 75 papeli odedim ve aldim tabanligimi ama hayir bu tabanlik olmamis. eh biraz faydasi var ama agri yapiyor yine de. simdi sorunumu uzun uzun anlattim farkindayim da, ne istedigimi ancak anlatabildim. ilk gittigim yerdeki yontemle tabanlik yaptiraniniz var mi? bunun ucuzu nerde nasil olur? yoksa daha baska yontemlerle de kastim tabanlik yapilir mi? neyse daha da uzatmadan gittim. iyi aksamlar
0
pyro clustic flow
(03.04.08)
sevgili pyro bahariyede nesa var boğanın ordan çıkarken 1. ya da 2. sol olması lazım. zaten zemin katta onun yanında bitane daha var öle tabanlık yapan nesadan almış idik biz bilgisayarlı falan onlar da cama basıosun falan bi bakıver
0
pascha d
(04.04.08)
vay anasını teknoloji gelişmiş ben 10 sene önce kaç yere yaptırmıştım hep mürekkepli yöntem vardı. ilk sol olması lazım sanatçılar sokağında 1-2 yer var.
0
sourlemonade
(04.04.08)
bundan 26 sene önce osmanbey'de cadde üzerinde bulunan bir ayak sağlığı merkezine gitmiştik annemle.. şifa buldu kendisi. hala ordamıdır bilmem ama çok güzel yerdi.
o zamanlar ortopedi bir bilim değil tevatürdü gerçi.
0
porsgemsheniark
(04.04.08)
(5)

ankara'da sabaha kadar açık mekan

alustriel
lokanta olur bar olur kafe olur, niyetimiz sabahlamak. söz konusu durum yarın gece olacak. tunalı ve kızılay çevresinde olması icab ediyor bir de. yardım ediniz, minnettar kalacağım :)
lokanta olur bar olur kafe olur, niyetimiz sabahlamak. söz konusu durum yarın gece olacak. tunalı ve kızılay çevresinde olması icab ediyor bir de. yardım ediniz, minnettar kalacağım :)
0
alustriel
(02.04.08)
özsüt 24 saat açık diye duymuştum. (Tunalı'daki şubesi)
0
hurin
(02.04.08)
çok teşekkürler!
0
🌸alustriel
(02.04.08)
Kızılay ve Tunalı'daki Rumeli işkembecileri, ayrıca Esat tarafındaki ASPAVA'lar 24 saat açık. Ancak bi şey yemeden içmeden sabaha kadar kalabilir misiniz bilmem...
0
crown
(02.04.08)
tabii ki noche! tunalı'da ertuğ'un yanındaki pasajda. pasaja girin aşağı inin. bazen abukluk yapıp erken kapatıyorlar; ama çoğunlukla açık. çok keyiflidir.
0
oceano
(02.04.08)
atakule civarında çokca çorbacı lokanta vs sabaha kadar açıktır
0
pascha d
(03.04.08)
(4)

sessiz topuklu ayakkabı

entry ca
ya yürürken tak tuk ses çıkarmayan topuklu ayakkabı olur mu? var da ben mi bilmiyorum çok mu gerideyim allahım nedir bu çilem. varsa nerde var?
ya yürürken tak tuk ses çıkarmayan topuklu ayakkabı olur mu? var da ben mi bilmiyorum çok mu gerideyim allahım nedir bu çilem. varsa nerde var?
0
entry ca
(02.04.08)
tamamen götümden sallıyorum ama bir ayakkabıcıya gitseniz keçe ya da çok ince bir plastik çakar bence topuklara mis gibi olur gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var
0
pascha d
(02.04.08)
Yapılması zor değil ama topuklu ayakkabı ses çıkarmalı gibi bir kanım var. Sanırım sadece bende de yok ki dediğiniz gibi ayakkabı üretilmiyor.

Ama aldığınız ayakkabıyı bir kunduracıya götürseniz, altına daha yumuşak bir taban yapsa isteğiniz gerçekleşir gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var?
0
paranormal
(02.04.08)
direktoman hediye edilebilcek bir seyler varsa, ben de ust komsuma hediye etcem, sanirim flamenko ayakkabisi giyiyor :s
anneminkilerden hatirliyorum bazisinin ucunda plastik gibi bir sey oluyor, zaten eskiden asinmasin diye yaptirirdi kadinlar, ekstra okce.
0
pyro clustic flow
(02.04.08)
ayakkabıcıdan, topuklarının ucundaki plastiği değiştirtin ve en yumuşağından istediğinizi söyleyin. İki haftada bir aşınıyor diyecek yalnız - razıyım deyin. En kıdemlisinden, en (sivri) topuklu giyenlerden biri olarak tecrübeme dayanarak söylüyorum. Bir de mazgal, yürüyen bant, yürüyen merdivenden falan, temkinli gidin, yoksa, o yumuşak ucu bırakıverirsiniz orada.

pyro üst katında ben oturuyor olabilir miyim, evde giydiklerim sokakta giydiklerimden beş karış daha fazla :)
0
cedilla
(02.04.08)
(10)

uyumak istiyorum

nesfit
uykuya dalma sorununa iyi gelen ot ve haplardan kullanıp memnun kalmış olan?
uykuya dalma sorununa iyi gelen ot ve haplardan kullanıp memnun kalmış olan?
0
nesfit
(01.04.08)
passiflora iyidir.
0
compumaster
(01.04.08)
haplardan kesin olarak durmanızı tavsiye ederim, hatta bunu dilerim!
mümkünse haplardan uzak durun,
kimyasallardan hiçbir şey kullanmamaya gayret edin.
hatta, bir psikiyatr'a gitmişseniz ve size ilaç yazmışsa bile,
bir başkasına da gidin, onun da görüşlerini alın.

psikiyatrik ilaçlar bilincimize giydirilmiş deli gömlekleridir,
bunu unutmayın.

**

uykuya dalma sorunu, tastamam günlük yoğunlukla alakalı bir şey.
bu yoğunluğun düşünme süreci ile ilgili olduğunu söylememe gerek yok zannımca.
bilgisayardan uzak kalın, meyve yiyin, daha sükunetli müzikler dinleyin, bir süre alkol almayın, felsefeden uzak durun. eğer durum düzelirse rakı içeriz ; )
0
gozupek
(01.04.08)
melisa çayı fena değil, akşamları gevşeme egzersizleriyle zihni ve bedeni rahatlatmak da işe yarayabilir.
0
red g
(01.04.08)
bir gün için gereğinden 2-3 saat önce kalkın? ertesi gün uyursunuz mışıl mışıl
0
pascha d
(02.04.08)
uyumadan bir kac saat once "lipton huzur" ic. kedi gibi uyursun.
0
trimpot
(02.04.08)
papatya çayı ve sarı kantoron çayı da iyi gelir..
0
bulanti
(02.04.08)
yatmadan yarım saat önce kayısı suyu bende çok etkili ama seninle ilgili ne düşünür bilemiyorum.. denemeye değer, üstelik tadı da güsel..
0
luin 41
(02.04.08)
ilaç kullanmak zararlı bence de uzak durulmalı. benim tavsiyem uyku saatinden 1-2 saat önce bir kase yoğurt veya bir bardak süt olabilir. bende direk uyku hapı etkisi yaratır.
0
yabgu
(02.04.08)
herkese teşekkürler.

gozupek, sorunu bi çözelim de :p
0
🌸nesfit
(02.04.08)
"döner ayran" çok pis uyku getiriyor. derste kafamı kaldıramıyorum yedikten sonra. ders etkisi yapması için discovery channel açın.
0
sourlemonade
(02.04.08)
(2)

Mimarlik üstüne bi kitap?

the man who hears deepest inquisitions
Ey ahali, sevdigim bir yabanci mimar arkadasim var, dogumgünü yaklasirken, istanbul un mimarisini ona anlatacak böyle bi güzel kitap ariyorum, sanirim büyüksehirin vardi öyle biseyleri, fikri olan var mi?
Ey ahali, sevdigim bir yabanci mimar arkadasim var, dogumgünü yaklasirken, istanbul un mimarisini ona anlatacak böyle bi güzel kitap ariyorum, sanirim büyüksehirin vardi öyle biseyleri, fikri olan var mi?
0
the man who hears deepest inquisitions
(01.04.08)
istanbul'daysanız (bkz: robinson crusoe 389) gezinirken ilgili birşeyler gördüğümü hatırlıyorum, arayıp sorabilirsiniz de.
0
ref
(01.04.08)
istanbul'un mimarisini, büyükşehir belediyesinden daha iyi yorumlayabilecek ve yabancı bir mimar olarak eğer tanımıyorsa tanımaktan zevk alacağı mimar turgut cansever'in kitaplarından
•Düşünceler ve Mimari,  T.T.K. Basımevi, 1981
•Şehir ve Mimari,  1992
•Ev ve Şehir,  1994
•Kubbeyi Yere Koymamak,   1997
•İstanbul'u Anlamak,  1998
•Mimar Sinan, Albaraka Türk Kültür Yayınları, 2005
şahane olacaktır. çevirileri yok bildiğim kadarıyla. türkçe okuyabiliyorsa ya da birine okutabiliyorsa bunlardır hediye emin olun..
ya da araştırıp bulabileceğiniz başka bir mimarın istanbul üzerine yazdıkları ancak kesinlikle bu başka mimar önsözünü yazmış bile olsa kadir topbaş olmamalı
0
pascha d
(01.04.08)
(11)

Türkiye'deki ilginç meslekler

actionary
Aklınıza gelen garip meslekler var mı? Falım sakızı için fal yazarı, boğadan sperm toplayıcılığı gibi...Google'da "ilginç meslekler" diye aratınca ilk çıkan sonuçtaki meslekler olmasın lütfen. Sizin aklınıza gelenler çok daha makbule geçer.
Aklınıza gelen garip meslekler var mı? Falım sakızı için fal yazarı, boğadan sperm toplayıcılığı gibi...

Google'da "ilginç meslekler" diye aratınca ilk çıkan sonuçtaki meslekler olmasın lütfen. Sizin aklınıza gelenler çok daha makbule geçer.
0
actionary
(29.03.08)
jimmy jib operatörü ilginç gelir bana. verdiğiniz örneklerdeki gibi yaratıcı değil ama olsun...
0
pispinti
(29.03.08)
boom operatoru.
0
sourlemonade
(29.03.08)
birkaç soru aşağıda sperm işçisi var sanırım
benim oyum ona
0
gimbal
(29.03.08)
şenör denen adamlar var mesela total station ya da nivo kullanan adamın çırağı pozisyonundalar sanırım görevleri şeritli çubuğu tutmak olan
0
pascha d
(29.03.08)
Plaza camı silicisi. Makara düzeneğiyle çalışan bir balkon gibi bir şeyin içinde durup dışardan camları siliyorlar.
0
3200
(29.03.08)
hayvan psikologları
0
endless dream
(30.03.08)
kanatlı hayvan yetiştiriciliği diye bir bölüm var meslek yüksekokullarında.
0
darknum
(30.03.08)
(bkz: plise)
0
imparatorolmayikolaymisandin
(30.03.08)
bu tavuk üretme ciftliklerinde calisan adamlar var... civcivlerin cinsiyetini belirliyolar dişi ya da erkek die ayiriliyolar... ve deli para kazaniyolarmis... sanirim türk yok iclerinde uzakdogudan geliyolarmis vs. bir gastede röportajlarini okumustum... ha bir de şey vardi. öküz dergisinde röportaj yapmislardi bir ölü yıkayıcı kadınla... o da ilginc gelmisti. yutupda da rastlamistim bir videoya kurs acilmis bir yerde ölü yıkayıcılığı kursu sertifika vermişler filan :)
0
palyacopapi
(30.03.08)
google türkiye ülke müdürü
0
ermanen
(30.03.08)
türkiyeden degil gerci ama , amerika da doublespeak denen bi olgu var, hani biseyi baska biseyle anlatma gibi, örnegin sahada oynayan sporculara su veren elemana waterboy dersen sana dalabilir, cünkü onun ismi "rehydration consultant"
0
the man who hears deepest inquisitions
(30.03.08)
(7)

internetten gazete arşivi

crimsonking
internetten eski gazete sayılarını (40-60 yıl öncesi) okuyabileceğim veya sadece ilk sayfasına bakabileceğim bir site var mıdır acaba? hürriyet arşiv 1997 yılına kadar gösteriyor sadece.
internetten eski gazete sayılarını (40-60 yıl öncesi) okuyabileceğim veya sadece ilk sayfasına bakabileceğim bir site var mıdır acaba?

hürriyet arşiv 1997 yılına kadar gösteriyor sadece.
0
crimsonking
(23.03.08)
bunlar genellikle kütüphanelerde mikrofilm halinde olur. ben boğaziçi üniversitesi kütüphanesinde birini new york times'da atatürk'ün fotoğrafının ilk defa çıktığı cumhuriyetin kuruluşunun ertesi günkü sayısına bakarken gördüğümü hatırlıyorum.
0
bushwacker
(23.03.08)
bu konuda türkiyedeki en büyük arşivin de ankara/milli kütüphanede olduğunu ekleyeyim
netten yalan olur o iş biraz
0
pascha d
(23.03.08)
çoğu kütüphanenin gazete arşivi olduğunu biliyorum fakat farklı zamanlarda farklı şeylere bakma ihtiyacı duyuyorum, her seferinde kütüphaneye gidemem yani.
netten ise umudum var hala, bir ara hürriyet arşivinden 30-40 sene öncesinin ilk sayfalarına bakılabiliyordu, cumhuriyet gazetesinin ise üyelerine (paralı üyelik) böyle bir hizmeti varmış.
0
🌸crimsonking
(23.03.08)
hurriyet ilk sayfaların cok ufak bi kısmını gosteriyor devamını istersen paralı.
0
sourlemonade
(23.03.08)
ato'nun unutulan manşetler bölümü işinize yarayabilir belki..

www.atonet.org.tr
0
musti 336
(23.03.08)
new york times. bütün kurtuluş savaşı dönemini amerikalıların gözünden okumuştum.
bu arada arşiv ücretli diyor ama biraz gezindikten sonra ücretsiz olmuştu, nasıl oldu bilmiyorum. bazı makaleler zaten ücretsiz.
0
moontaxi
(23.03.08)
teşekkürler fena değilmiş atonet.org.tr
new york times a da bakacağım bir ara.
0
🌸crimsonking
(24.03.08)
(6)

öyle bi program ki...

crayze horse
öyle bi program olsun ki istediğim saatte pc'yi açsın. saatini ayarlayayım, pc'yi açsın, yanında winamp'ı da açsın, çalmaya başlasın, böylece ben de müzikle uyanayım. hem bu şekilde sabah nemrutluğu da üzerimden kalkar belki de. var mı böyle bi program? yada xp'de yapılabilecek bi ayar vs. ?
öyle bi program olsun ki istediğim saatte pc'yi açsın. saatini ayarlayayım, pc'yi açsın, yanında winamp'ı da açsın, çalmaya başlasın, böylece ben de müzikle uyanayım. hem bu şekilde sabah nemrutluğu da üzerimden kalkar belki de.

var mı böyle bi program? yada xp'de yapılabilecek bi ayar vs. ?
0
crayze horse
(22.03.08)
bilgisayari acan yok ama, bir suru alarm saati programi var beles. acik birak bilgisayari, kur alarmi (istedigin mp3 zil olarak atayabilirsin) sabah onunla uyan. citrus alarm clock programini kullaniyorum ben. aleti de gece download'a yatirdigim icin kapatmiyorum, sabah da muzikle uyaniyorum.
0
jupiterianvibe
(22.03.08)
bilgisayarı açmakla alakalı, anakartının bir özelliği olabilir. özelliklerine vs. bi göz at derim.
0
kermitz
(22.03.08)
laptop ise bekleme modundan cikmasini saglayabilcek bi program olabilir ama desktop u acmak icin fiziksel temas sart (bkz: gibi geliyor bana)
0
theli
(22.03.08)
bizim bir arkadaş yapmıştı. tam hatırlamıyorun ama winamp'i "windows startup" gibi adı olan ve denetim masasından ulaşılabilen bir yer var, oraya ekliyordu. bilgisayar açıldığında otomatik olarak winamp da açılıyordu.
bilgisayarın istenilen saatte açılması için de biostan filan bir ayarlar yapmıştı ama bu konuda da emin değilim.
0
papado
(22.03.08)
çoğu bios'ta rtc alarm die birşey vardır onu enable edip saatini ayarlarsanız günlük haftalık aylık istediğiniz saatte makinanız açılır, başlat/programlar/başlangıç sekmesine de istediğiniz bir şarkıyı veya playlisti atarsanız olur öyle
0
pascha d
(22.03.08)
zamanlanmış görevlerle bir ara kasıp yapmıştım ,uğraşırsan yaparsın
0
radikalherif
(22.03.08)
(4)

İde harddisk sorunu

pascha d
elimizde 1 adet ide hdd var 160gb arşiv ağzına kadar dolu ve işletim sistemi kurulu değil. sata hddsi mevcut olan bir pc'ye ek olarak bağlamak istiyorum biostan görmesine rağmen xp üzerinden görüntüleyemiyorum.. xp açık iken ms dos dan göremiyorum bu sürücüyü bi de bad sector veya hasar olma ihtima
elimizde 1 adet ide hdd var 160gb arşiv ağzına kadar dolu ve işletim sistemi kurulu değil. sata hddsi mevcut olan bir pc'ye ek olarak bağlamak istiyorum biostan görmesine rağmen xp üzerinden görüntüleyemiyorum.. xp açık iken ms dos dan göremiyorum bu sürücüyü bi de bad sector veya hasar olma ihtimali çok zayıf ben bu verilere ne şekilde ulaşırım önerileriniz ne olurdu?
ps:jumper ayarları ile ilgili tüm kombinasyonlar denendi
0
pascha d
(19.03.08)
usb hdd kutusu vasıtasıylan bağlanmayi dene madem.
0
os
(19.03.08)
usb hdd kutusu ile de görmedi
0
🌸pascha d
(19.03.08)
kör olmayasıca...
hdd kurtarma programlarina doğru yönlen madem sen.
0
os
(19.03.08)
-diske bağlı olan ide kablosunu değiştirip deneyin. her ihtimale karşı, başka bir pc de çalışıp çalışmadığını kontrol edin (anakartın ide portunda arıza olabilir)

-usb portundan bağladığınızda, disk yöneticisinde görünüp görünmediğine bakın. disk yöneticisinde görünüyorsa ve bir sürücü harfi atanmamışsa, bir sürücü harfi atayarak diski kullanmanız mümkün olabilir.
0
hunter the dayworker
(19.03.08)
(9)

Gercek mi degil mi?

turkish tekila
http://www.popgive.com/2008/03/google-office-in-zurich.htmllinkte gorebileceginiz uzere Google'in Zurih subesinin fotograflari deniyor. Benim kafama takilan, bu fotograflar hangi amacla disariya veriliyor? Gercekten boyle bir calisma ortami mi var, yoksa bu gostermelik mi, strateji mi? Boyle bir ofi
www.popgive.com

linkte gorebileceginiz uzere Google'in Zurih subesinin fotograflari deniyor. Benim kafama takilan, bu fotograflar hangi amacla disariya veriliyor? Gercekten boyle bir calisma ortami mi var, yoksa bu gostermelik mi, strateji mi? Boyle bir ofiste kim calisir ki (insan calismak istemez, o manada)? Yok belli bir saat zorunlulugu varsa, bunlari kim nasil kullanabilir ki? Eger "isin bitis tarihi bu" diyerek tamamen serbest birakiyorsalar kutlarim. Ama oyle degilse, nedir olayin ozu?
0
turkish tekila
(14.03.08)
acikcasi, bi bayanın kaydıraktan indiği foto bana fake gibi geldi.

lakin, şahsi fikrim, bunlar zaten çalışanların daha rahat hissetmesi açısından tasatlanmış fasiliteler, atraksiyonlar. yaratıcılık gerektiren mevzular için fresh mind sağlamaya çalışıyorlar. hoş ben çalışmazdım böyle bi yerde lakin, ona göre personel seçimi yapılmıştır.

p.s : cevaptan ben de bi bok anlamadım.
0
schimsonique chaiselongue
(14.03.08)
Microsoft olsun Google olsun -bildiğim kadarıyla- proje bazlı çalıştığı için fake olacağını pek sanmıyorum.
0
wehrmacht
(14.03.08)
aha bbc videosu bi de : news.bbc.co.uk
0
🌸turkish tekila
(14.03.08)
mekanların gercek ıcındekı kısılerın yalan oldugu fotolar..
0
isott
(14.03.08)
bbc'deki yazıyı okursanız orada açık açık anlatmış. google'ın %20 boş zaman olayı var. Şirkette tüm bilgiler tüm kullanıcılara açık (özel şirket bilgileri dahil) çalışanların çalışma sürelerinin %20'sini yaratcılık çalışmalarına ayırmalarını istiyorlar. Kişilerde akıllarına ne gelirse o bilgi bankasına da danışarak deneyebiliyor. Google trends ve google news böyle çıkmış şeyler.

proje geliştirirken masa başında kravatla durmanın kimseye faydası yoktur di mi :P
0
darknum
(14.03.08)
işyerindeki koordinatörümüz microsoft seattle'a gitmişti. bize "çalışma ortamı hiç buradakiler gibi değil, proje yöneticileri ve ekibi şortla dolaşıyor" diye anlatıyordu.
0
deckard
(14.03.08)
aglamayin, hersey gercek. Google sizin is yerinde yasamanizi istiyor, hersey var o yuzden ve hersey cok cazip o yuzden. Ama it gibi calistiriyor karsiliginda...
0
compumaster
(15.03.08)
çok saçma değil bunlar oradaki kaydırak katlar arasında merdiven işlevi görüyor aslında ofis ortamlarında sıkça kullanılmaya başlanan bir sirkülasyon yöntemi hızlı oluyor ulaşım.. çalışma alanları dışında biraz da belki lükse kaçılmış dinlenme-eğlence alanları var yani çok çok "o ne olm lan" lık bi ortam sayılmamalı sanki
0
pascha d
(15.03.08)
her şey ötesinde ben resimlerde çalışan kimse göremedim. ha bi tane abi kucağında laptopla oturuyo ama o da chat mi yapıyo, google'da olmadık taramalar mı yapıyo burdan bilemiyorum.
0
luin 41
(17.03.08)
(3)

kaçak yapı

sleepy99
bir yerde rastladığımız kaçak yapılaşmayı nereye şikayet edebiliriz?kaymakamlık? belediye/hangi birimi? beyaz masa?
bir yerde rastladığımız kaçak yapılaşmayı nereye şikayet edebiliriz?
kaymakamlık? belediye/hangi birimi? beyaz masa?
0
sleepy99
(11.03.08)
belediyelerin imar işleri müdürlüğü olması lazım
0
pascha d
(11.03.08)
sen kaçak yapılaşmayı şikayet edersin ama oraya elektrik de bağlanır su da bağlanırhatta vergi bile alırlar. belli bir süre sonrada yıkarlar.
0
phoera
(11.03.08)
o kısmı gerçekten anlamam.tamamiyle tapusuz imarsız gecekondular ile dolu bir mahhalleye devletin diğer kurumları nasıl elektrik ve su verir?(gerçi ayrı bir başlık lazım buna)
0
gregory
(11.03.08)
(15)

Ses geçirmez oda nasıl yapılır? Maliyeti nedir?

late viper
Bir oda nasıl ses geçirmez hâle getirilir, maliyeti(m²) nedir? Profesyonel bir şeye gerek yok, en kolay ve ucuz çözümün peşindeyim.
Bir oda nasıl ses geçirmez hâle getirilir, maliyeti(m²) nedir? Profesyonel bir şeye gerek yok, en kolay ve ucuz çözümün peşindeyim.
0
late viper
(28.02.08)
yumurta kartonu! ben de hep düşünmekteyim, ama odamda bir kümes atmosferi yaratmak istemediğim için bu yönteme yönelemiyorum.

bunun yanında şöyle bir ingilizce kaynak önerebilirim ufak tefek önerilerin falan da bulunduğu, belki işini görür veya bi' ampul falan yakar kafanda..

www.soundproofing.org
0
supercalifragilisticexpialidocious
(28.02.08)
bunun için en yakındaki prova stüdyosuna gitmenizi tavsiye ederim özellikle düşük bütçeli stüdyolardan öğrenecek çok şeyiniz olacaktır seve seve yardımcı olurlar yöntemler hakkında..
0
pascha d
(28.02.08)
bunun iki yöntemi var.birincisi stüdyo vari yalıtım sistemleri kullanmak eğer profesyonel amaçlı ise bu çok pahalıya çıkacatır.ufacık ufacık süngerler demeyin euro ile satılıyor stüdyo amaçlı yalıtım malzemeleri.
ikinciside nasıl denir. ytong çift cam çift kapı cam yünü gibi şeylerle yalıtım yapmak buda işe yarıyor fakat çok iş çıkıyor.bildiğin inşaat işi işte.
yanlız şuda var akustikte çok önemli bir faktör.genelde amatörce yapılan ses yalıtımlarında sesin anlaşılabilirliği çok düşüyor.örneğin bass çalarken bateri titriyor ses yapıyor ayrıca herkez sade kendi çaldığını duyuyor falan zor işler yani.
genelde amatör çapta yapılan yalıtımlarda duvar süngerle kaplanıyor üzerinede yumurta kartonu yapıştırılıp boyanıyor fln.bana sorarsan işe yarar fakat kalkıp gecenin yarısıda son ses müzik yapamazsın ve çok çokta etkili olduğu söylenemez.

ama şunu yapabilirsin.duvarları cam yünü veya sünger ile kapla.üzerine yumurta kartonu.etrafada ses soğurma panelleri.bu bence yarı profesyonel bir sistem olur.
www.compel.com.tr buradada fiyatları ve özellikleri yazıyor.
ayrıca strafor kullanma sesi daha iyi iletiyo geçmemesi gereken yerelere :)
0
omer460
(28.02.08)
Yumurta kartonu gibi süngerlerle kaplanan yerler gördüm...
Benim istediğim işlem sonucunda odanın yine normal görünmesi, icabında boyanabilmesi... Ne bileyim bir tür kaplama gibi bir şey?

Ses havasız ortamda iletilir mi? Misal arasında boşluk bulunan bir kaplama ile duvarları kaplasak? Tam anlamıyla havasız olması zor zira iç basıncı düşer ve içe çöker. Ama ne bileyim iletimi daha düşük bir gazla falan doldurulsa?
0
🌸late viper
(28.02.08)
Stüdyo kurmak, müzik icra etmek gibi bir amacım yok. Tamamen tepinmek, gürültü yapmak arzusundayım... Şu ömrümde dilediğim gibi gürültü yapamadım;)
0
🌸late viper
(28.02.08)
eğer inşaat olayından korkmuyosan.muhakkak inşaat bazında yalıtım malzemeleri vardır ytong çeşitli kaplamalar fln.bi dekorasyon firmasına git sor yardımcı olurlar umarım.ama böyle yaparsanda odanın hacmi küçülecektir.birde abi tavanlar duvarlar neysede zemin nasıl olucak onu bilmiyorum.günümüzün binaları hoplasan aşağı düşüceksin gibi bir his veriyor adama.

iyikide profesyonel bişey değil duvarları gazla bile doldurdun :)
0
omer460
(28.02.08)
Dediğiniz gibi ses yalıtımı için kullanabileceğiniz en iyi malzeme arasında hava da olmayan iki katman olurdu. Sonuçta oldukça zekice fakat uygulanabilir değil. Belki hidrojen tehlikeli olabilir ama helyum kullanılabilir, ses iletimi konusunda bilgim kabaca olduğu için tam yorum yapamayacağım. Yani çok fark edeceğini de sanmıyorum ama. Bir de şu var, %100 yalıtım sağlayan bu yöntem kullanılabilse stüdyolar özel köpüktü vırttı zırttı uğraşmazdı.
0
paranormal
(28.02.08)
ortam havasızsa ses iletilmez helyum varsa iletilir ama sesi değiştirir ince yapabilir. en iyi odaları görmüştüm belgeselde yumurta kartonu ne kadar sivriyse o kadar iyi oluyor 40 cm lik falan sivrilik lazım sana o da boyanmaz zaten. tepinmek başka o odada sarkı söylemek başka, tabana yaylı yatak koy tepin.
0
sourlemonade
(28.02.08)
şimdi sünger tarzı şeyler bir miktar düz (micro düzeyde sesi hapsedecek kadar karmaşıklar) duvar görüntüsü verebilir ama yumurta kartano gibi mikro olduğu kadar makro boyutu da önemli bişiyden düzgün estetik verim alamazsın.

boya içinde montajından önce boya kovasına batırırsın.
0
darknum
(28.02.08)
Ne yapmanı değil de bunları yaparken ne yapmamanı söyleyebilirim en azından: Açıkta cam yünü veya ytong bırakma. Cam yünü lifli malzeme, uçuşur eder ciğerlerinize dolar. Ytong (bildiğimiz gazbeton modelinden bahsediyosan) da tozlaşma yapar açık bırakılırsa, o da körpecik ciğerlerinize zarar.
0
gerrain
(28.02.08)
Baya şehir efsaneleri ile dolmuş burası müdehale edeyim(açılın ben doktorum)...

Yumurta kartonu denilen şey "akustik düzenleme için" etkisi olduğu düşünülen fakat şehir efsanesinden öteye gidemeyen bir malzemedir.(bazı durumlarda çırılçıplak duvardan iyidir, ancak bu mucizevi bri madde olmasından değil, halı assan onun yerine aynı şey, hatta muhtemelen daha iyi)

Senin sorduğun şey için bakarsak sünger falan da öyle. Duvarları "yumuşak" daha net konuşmak gerekirse "düşük yoğunluklu" maddeler ile kaplayarak "ses geçirmezlik" sağlayamazsın. Böyle bir şey fiziksel olarak mümkün değil. Burada tavsiye edilen süngerler, kaplama malzemeleri vesaire "akustik düzenleme" için kullanılır, yani odanın içinin akustiğini ve yansımalarını kontrol etmek için. Odanın ses geçirgenliği üzerinde etkileri "koca bir sıfırdır". Bunları karıştırmamak lazım.

Odayı "ses geçirmez, dışaıdan ses almaz, dışraıya ses vermez" bir hale getirmenin ucuz bir yolu yok. Malesef. Özellikle odayı maruz bırakacağın frekans yoğunluğuna göre yapman gereken şeyler değişir ama en büyük problem düşük frekanslarda olacaktır. Çünkü bunlar yapı tarafından fiziksel olarak iletilirler. bunları kesmek için öngörülen çözüm "oda içine oda inşa etme" işlemidir. Oda içine, esas oda ile hava boşluğu ile ayrılan, altı neopren papuçlarla yapıya temas eden(bu papuçlar fiziksel titreşimleri sönümleyip düşük frekansların yapıya iletilerek her yere yayılmasını engeller) ayrı bir oda yapılır ki bu da baya maliyetli bir olay.

Fakat odamda kick drum tokmaklamayacağım, elektrik bas çalmayacağım, subwoofer kullanmayacağım diyorsan böyle bir çözüm yerine odanın duvarlarını "özel yalıtım malzemeleri ile kat kat kaplaman gerekir". Fakat bu katların hangi malzemelerden ne kadar kalınlıkta olması gerektiği meselesi hesap kitap işidir, frekans geçirgenliğini bu belirler. Ve bu işi yapması ehil olmayan kişiler için tehlikelidir.

Ve bu iş de biraz masraflıdır, yani bir kaç milyarına malolur, ve işi bilen birine yaptırmazsan işine yarayacak kadar etkili olmayabilir. Yani şunu alayım bunu alayım duvara yapıştırayım olsun diye parayı boşa savurmak da mümkün.

Bu işlemler doğru bir şekilde yapıldıktan sonra, oda müzik amaçlı kullanılacaksa şayet, bu başlıkta bahsedilen süngerler, diffuserlar vesire ile akustik düzenleme yapılıp odanın reverbrasyonu "biraz" öldürülür, rezonant modlar kontrol altına alınır. O sonraki iş.

Yani malesef yapmak istediğin şeyin "profesyonel olmayan" ve "ucuz" bir yolu yok. Ancak "yarı profestyonel-profesyonel" skalasında onbinlerce dolardan 3000-5000$ arasına inebilecek skalada çözümden bahsedebiliriz eğer hakikaten istediğin şey "dışarıdan ses gelmesin, dışarıya ses çıkmasın" ise.
Kolay gelsin.
0
kurukafa
(28.02.08)
want2die, söylediğin madde de bir akustik düzenleme maddesidir. sesin medyumun arkasına geçmesini engellemesi fiziksel olarak mümkün değildir. ses ışığın aynada yansıdığı gibi bir oraya bir buraya yansımıyor(sadece maddenin yalıtım özelliğine göre olan kısmı yansıyor), çarptığı maddenin yoğunluğuna bağlı olarak arka tarafa geçiyor. Yani piramitlerle falan "yalıtım" sağlayamazsın, ancak oda içinin akustik düzenlemesini sağlarsın.

Senin yaptığınızı söylediğin şey bir klima kanalı içinde kısmen işe yarayabilir(zaten havalandırma kanalları için yapılabilecek çok farkı bir şey yok), ancak bir duvarın "arkasına" ses geçirme konusunda yapabileceği şey koca bir sıfırdır.
0
kurukafa
(28.02.08)
Bu işi piyasanın çok altında yapabilecek birini tanıyorum.
İletişmek isterseniz: [email protected]
0
inatci kahraman aga
(28.02.08)
@gerrain
Cam yününün akciğer zarı kanseri yaptığını biliyorum, uyarı için sağol yine de.

@inatci kahraman aga
Hocam büyüksün;) Bu teklif ne zaman kadar geçerli? Zira bu dediğimi şu an için yapmam mümkün değil, daha çok ön araştırma gibi bir şeydi, yine de çok teşekkür ederim, adresi yazdım bir kenara...

@Herkese
İlginenen herkese teşekkür ediyorum.
Çevre mühendisi aday adayı olmamdan ötürü gürültü kirliliği kontrolu hakkında epey bilgim var, ama hep büyük ölçekli işlere göre teorik bilgiler. Mevcut kaynağa göre yapılabilecek şeyler hakkında az çok bilgim var ama bunlar büyük ölçekli yerlerdeki sabit kaynaklarla ilgili, misal "want2die"ın verdiği örnek. Ama ben sabit bir kaynak değilim ve yapabileceğim gürültüyü ölçebileceğim ekipmanım da yok ki gerekli hesaplamaları yapayım...
Bu sorudaki amacım; "Büyük ölçekli işlerde teorik bilgiler kesindir, doğrudur da hani küçük ölçekte pek bilinmedik kolay bir yöntemi var mıdır?" şeklindeki merakımı gidermekti, akustik bir kaygı yoktu, sadece ses yalıtımı amaçlıydı. Üşenmeden uzunca anlattığı için kurukafa'ya ayrıca teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
0
🌸late viper
(28.02.08)
Teklif sonsuza kadar geçerli.
0
inatci kahraman aga
(05.03.08)
(14)

kibritsuyu abuk soru merkezi - ilginç bir soru

kibritsuyu
uzun zamandır kafama takılan bir şey vardı. bu sabah yine aklıma geldi, ekşiduyuru'ya sorayım dedim.şimdi öyle şeyler var ki, iki farklı kişinin aynı anda aklına gelmesi mümkün değil, ama çok farklı yerlerdeki çok farklı iki insandan, hatta çok daha fazla kişiden bunu duyuyorsunuz.anlamadınız, örnek
uzun zamandır kafama takılan bir şey vardı. bu sabah yine aklıma geldi, ekşiduyuru'ya sorayım dedim.

şimdi öyle şeyler var ki, iki farklı kişinin aynı anda aklına gelmesi mümkün değil, ama çok farklı yerlerdeki çok farklı iki insandan, hatta çok daha fazla kişiden bunu duyuyorsunuz.

anlamadınız, örnek vereyim. ilkokul zamanlarımız. 80'lerin sonları. Bir ilkokul çocuğu, diğerine kötü bir şey söylediğinde, sözün muhatabı çocuk o lafı yememek için ayna tutardı (ayna tuttum sana geçti ehehe). hatta karşıdaki de daha büyük ayna tutardı. en son çelik ayna, allah'ın aynası falan tutulurdu hatırladınız değil mi? (bkz: çelik ayna). işin ilginci bu ilkokul esprisi, o dönemde türkiye'nin her yerindeki okullarda yapılırdı. yani biri istanbul'da, biri ankara'da olan iki ilkokul çocuğunun bunu aynı anda akıl edebilmesi pek mümkün değil. televizyonda da gösterilmez böyle bir şey. anneden babadan da öğrenilmez. e peki nasıl oluyor da birbirinden tamamen habersiz bu iki çocuk aynı espriyi aynı şekilde yapabiliyor?

hadi ayna tutmak tahmin edilebilir bir oyun olsun. peki özel cips kola'ya ne demeli? iki kişi aynı anda aynı şeyi söyleyince biri "özel cips kola" diyor ve diğeri, ismi söylenene kadar konuşamıyor. konuşursa kola, cips vs. ısmarlıyor. ve bu oyun aynı dönemde ankara'da istanbul'da, başka yerlerde aynı kurallarla oynanıyor (başlığındaki entry'lere bakın, evrensel bir şey sanki). ilkokul düzeyindeki birbirinden tamamen alakasız çocuklar bundan nasıl haberdar oluyor? televizyonda gösterilecek, aileden öğrenilecek bir şey değil ki bu, oradan öğrensinler. kurallar ve oynanış şekli tahmin edilebilse bile ismine cismine kadar (yani bir ankaralı aynı oyunu uydurup özel cips kola der de, istanbullu da uydurduğu aynı oyuna özel jelibon gazoz der mesela) her şeyiyle aynı şekilde nasıl biliniyor farklı çocuklar tarafından?
0
kibritsuyu
(26.02.08)
cok basit efendim. istanbul da yasayan cocuk, yaz tatillerini ankara'da yasayan amcasinin ogluyla gecirmektedir.

ayrica, illa ki ortusmeleri gerekmiyor bu tabirlerin. mesela bizim muhitte ozel cips kola ya cips kola burc deniliyordu. kulaktan kulaga aktarilirken, degisimlere ugrayabiliyor bu tur cocukluk donemi mesgaleleri.
0
egotm
(26.02.08)
Ankaralı çelik aynacı çocuk ile İstanbullu özel cips kolacı çocuk Antalya'da yazlık sitede karşılaşırlar ve olaylar gelişir.
Yalnız bizim okuldan kimse gitmemiş o yazlığa sanırım; şimdi öğrendim bu muhteşem atışmaları.
(Üstteki yanıtla aynı anda göndermişisiz, birileri silene kadar kalsın.)
0
inatci kahraman aga
(26.02.08)
Tek mantıklı teorim var, kesin diyemiyorum. Önceden de soruldu sanırım, ya da sözlükte bu konuyla alakalı bir başlık vardı tam hatırlayamıyorum.

Veletken yapımız gereği yeni öğrendiğimiz şeyleri ortama aktarma çabamız vardı. Bu terimler ilk önce bir mahallede başlıyor, mahalle bazında yayılıyor, arkasından veletin biri başka bir ile gidiyor, orada da yayılıyor, derken tüm Türkiye'yi dolaşıyor.

Bu başlangıç anı, daha sonra ne oluyor? Artık yayılmasına gerek kalmıyor. Bunları öğrenenler büyüyor ve bildiklerini bir alt nesle aktarıyor, bu döngü böyle sürüp gidiyor.

Ama yayılamayanlar da oluyor. Misal küçükken hatırla, başka bir ile misafirliğe gittiğinde yabancı olduğun oyunlarla karşılaşmadın mı ? Ya da tekerlemelerle, fıkralarla, küfürlerle...

üç nokta koyup cool olarak bitireyim :P

edit : tüh lan yazana kadar 2 cevap gelmiş bile :)
0
kimlanbu
(26.02.08)
şimdi ekşi de özel cipskola için bi açıklama var (bkz: #6422453) Ben de bu tip oyunların tatilde memleketine giden çocuklar vasıtasıyla yayıldığını düşünüyorum. Öyle bir anda yayılmıyo yıllar sürüyo.

Mesela hadi lenn lafını bizim tayfa çıkartmıştır hikayesi filan da vardır. Biz bu lafı kullanmaya başladıktan 1 yıl sonra filan böyle meşhur olmuştur...

Edit: egotm, inatçı kahraman aga biriniz cips kola kilit diyin lan :)
0
selimse
(26.02.08)
özellikle çocuklar arasında yayılan, bir sürü şehirde aynı olan espri ve oyunların en büyük sebebi tahmin ediyorum ki yazlıkçılardan ziyade, asker ve memur çocukları. oradan oraya gide gele kültür yayıyolar resmen.
0
gerrain
(26.02.08)
sorundaki örneklere göre gelen yanıtlar gayet mantıklı olmakla beraber, "aynı anda akla gelme" olayıyla ilgili olarak;
şöyle bir deney vardı: bir kaç adada maymunlara şeftali falan veriolar adalarda birer de su kaynağı var ama şeftaliler çamura bulanmış bir halde duruyolar acıkan maymun gidip çamurlu şeftaliyi parmağını içine sokup çamursuz yerini alarak yiyor yarısını da atıyor daha sonra bir adadaki bir maymun bunu su kaynağına tutarsak temiz temiz yeriz diyor ve aynı günlerde bağımsız adalaraki diğer maymunlar da bunu keşfediyorlar. maymunlar arasında hiç bir bağlantı yok mesela burda
bi de sanırım 19. başlarında avustralyada bir adam varlığından hiç haberi olmamasına rağmen bildiğimiz ayaklı piyanoyu icad ediyor sonra bunun zaten var olduğunu öğrenip yıkılıyor falan.
aynı anda dünyanın farklı yerlerindeki bilim adamlarının aynı buluşları yaptıklarına dair bişeyler de vardı. ortam şartları yardımcı olacaka(ip ucu) tadında benzer buluşlar veya dünyadaki gelişmelerin tetiklediği söylenebilir tabi ama bunun bir nevi evrensel telepatiyle ilgili olduunu savunan şeyler hatırlıyorum
ha ayna tutmaydı cipsti bunların yazdıklarımla ilgisi yok gayet güzel açıklamış arkadaşlar. soruda bu konuya bir meyil var gibi geldi ondan şeettim ben
0
pascha d
(26.02.08)
yaz tatilleri, bayram ziyaretleri, aile toplanmalari, dugun davet vs.
0
turkish tekila
(26.02.08)
asker çocuklarının da bu olaya büyük bir katkı sağladığını düşünmekteyim..
şehir şehir geziyolar nitekim, her sınıfı başka şehirlerde okudukları felan oluyor..
0
t3
(26.02.08)
aklıma gelen yegane şey (bkz: kolektif bilinç)
0
betty puf puf
(26.02.08)
(bkz: six degrees of separation). Hatta bu Facebook üzerinden denendi ve ispatlandı galiba.
0
sui
(26.02.08)
bu olay çok başıma geldi benim :) çocukken bilimum küfür ve böyle söz icat eetim diye sevinirken iki mahalle aşağıdakilerde kullanıyordu bunları.sanırım çocuk beyinleri böyle şeylerde aynı şekilde düşünüyor ve taşınıyor.

@bety püf püf e katılıyorum.böyle bişi varmış sayende öğrenmiş oldum :) artık hayatımın geri kalanını paranoyak olarak geçirmek zorunda kalmıyacağım :)
0
omer460
(26.02.08)
cevaplar için herkese çok teşekkürler. ama sorduğum şey sadece çocukların aynı esprileri yapıyor olması değildi. onlar sadece örnekti. bunların nedeni gerçekten de yazlık, misafirlik vs. olabilir ama olmayabilir de. beklediğim en güzel açıklamayı pascha d yapmış. sormak istediğim tam olarak buydu. tekrar teşekkürler...
0
🌸kibritsuyu
(26.02.08)
pascha d'nin dediğinde gerekli olan birşeyi iki farklı grubun keşfetmiş olması var sonuçta. Gereklilik olunca iki bağımsız grubun aynı şeyi düşünüp yapması hele ki birbirine yakın zamanda olması kaderin kaçınılmaz bir cilvesi oluvermiş. Sizin dediğiniz şeyler ise gayet de konuşma ile yayılır bence, pascha d de dediklerini ek olarak açıklamış zaten...
0
ermanen
(27.02.08)
hani, cevap niteliğinde değil pek ama, biz de sizin "özel cips kola" dediğiniz şeyi "cips kola özel" diye bilir, öyle söylerdik (konya'da olsun, bandırma'da olsun)...

bununla birlikte hiçbir şekilde belli sınırların dışına çıkamamış, ama o sınırlar dahilinde çok yaygın kullanılan tabirler de var. konya hava lojmanlarındaki çocuklar mesela (sene 1988-89) tanımadıkları bir çocuğa "şşt, çocuk, adın neyse!" diye seslenirlerdi. o "adın neyse" mutlaka olurdu.
0
actionary
(27.02.08)
(8)

Fotoğrafçılığa Yeni Başlayanlar İçin Uygun Makine Tavsiyeleriniz

krasotkin
Makine alırken dikkat etmemiz gereken noktalar, öne çıkan modeller, şu biraz eski bişey ama yine de senin işini görür diyeceğiniz aletler, bulunması gereken olmazsa olmaz özellikler... herhangi bir şekilde bu işle ilgisi ya da bilgisi olanlar fikirlerini paylaşırlarsa sevinirim. bütçe konusuna da de
Makine alırken dikkat etmemiz gereken noktalar, öne çıkan modeller, şu biraz eski bişey ama yine de senin işini görür diyeceğiniz aletler, bulunması gereken olmazsa olmaz özellikler... herhangi bir şekilde bu işle ilgisi ya da bilgisi olanlar fikirlerini paylaşırlarsa sevinirim.

bütçe konusuna da değinmeden olmaz şimdi. böyle mümkünse 400 lirayı geçmeyen bişey olsun. saygılar...
0
krasotkin
(24.02.08)
ben canon dslr/like tavsiye ederim ama 400 civarina modeli yok. finepix lerden biri olabilir, ya da canon powershot
0
turkish tekila
(24.02.08)
400 lirayı geçmeyecek bişi arıosan ya filmli makina al, ya da yarı profesyonel bir şey al şimdilik derim. çünkü dslr'lar bayağı pahalı.
0
oceano
(24.02.08)
mesela alacağınız makinede manuel focus olsun mutlaka
0
pascha d
(24.02.08)
2.el dslr alabilirsin 400 lira civarına ama araman gerekir, biraz da sabır ister.
0
phoera
(24.02.08)
şöyle bir şey olabilir belki:
arama.gittigidiyor.com
0
lykos
(24.02.08)
nikon d40x
ucuz ve super. Problem su ki, 400 lirayi ikibucuk kat geciyor. Ama meret yeni ve DSLR. Kit lensi de fena diil.
www.fotozeynep.com.tr

Not: firmayi tanimam etmem, alakam gobek bagim yok. DSLR makina alacam diye arayip buldum ve fiyatlari iyi.
0
carsamba
(25.02.08)
Dijitalden tiksindiğim için Nikon F 80 ile başladım. 400 Lira'dan pahalı tabi.
0
inatci kahraman aga
(25.02.08)
arkadaşlar, çok teşekkürler cevaplarınız için. hepsini kopyalayıp arkadaşıma gönderdim. eminimki çok işine yarayacaktır. teşekkürler tekrar
0
🌸krasotkin
(27.02.08)
(8)

kedi - kuduz

palyacopapi
sokak kedisini besliyim derken elimi cirmaladi.. kudurur muyum ben ya... kendimi burhan gibi hissettim
sokak kedisini besliyim derken elimi cirmaladi.. kudurur muyum ben ya... kendimi burhan gibi hissettim
0
palyacopapi
(24.02.08)
saglik ocagina felan gidip asi ol hemen 30 gunluk gobekten vurulan bi igne var o olmaz isaallah. bir de bol sabunlu suyla 2-3 kere yika
0
maresalx
(24.02.08)
anarquia
(24.02.08)
kuduz kedinin salyasında barınır var ise çırmalayıp yaraya salyasını akıtmadığı sürece ya da ısırmadığı sürece kuduzdan korkmayınız diğerleri için bir görünmekte fayda var
0
pascha d
(24.02.08)
sizi çırmalayan kediye ulaşma imkanınız varsa direk onu götürün hastaneye, sağlık ocağına, dispansere veya veterinere, o şekilde çabucak anlaşılabilir. ama nerden bulayım ben o kediyi filan diyorsanız korkmayınız, hastaneler derdinize deva olur, hemen psikolojiniz bozulmasın.
0
lejant
(24.02.08)
aynı sorunu ben de yaşamıştım (hatta yaşarım diyim) doktora kuduz aşısı olmaya gittiğimde doktor bana "tırmalayan kediden değil ısıran kediden kork" demişti. çünkü kedi kudurduğu için değil muhtemelen kendini korumak için tırmalar, bir kuduz alameti değildir. ama tabii ki mutlaka tetanoz ve kduz aşılarınızı yaptırın. zaten kuduz aşıları artık çok şeker öyle göbekten 30 günlük aşılar 20 yıl öncesinde kaldı, öyle pembe-mor renkli aşı sıvısını minicik bir enjektörle koldan enjekte ediveriyorlar,toplam 6 aşı olmanız gerekiyor ama son iğnelere gerek bile kalmıyor genelde (tabi bu sizi tırmalayan kediyi 10 gün gözaltında tutmanız ve kedinin bu 10 gün sonrasında hala sağlıklı olduğunu görmeniz durumunda geçerli)..
0
bulanti
(24.02.08)
Esas sorun kuduz değil, tetanoz. Tetanoz aşısı zaten her 5-10 yılda bir yapılmalı. Aşınız yoksa vesile olur. Bu nedenle bir doktora görünmekte fayda var.
Kuduz konusuna gelince iki sene önce bir kedi tarafından ısırıldığımda hastanedeki doktor bana Türkiye'de son 70 sene içinde kediden bulaşan kuduz vakasına raslanmadığını söylemişti. Ama genede en iyisini doktor bilir. Zaten tetanoz için sağlık ocağına gideceğinize göre kuduzu da bir sorun.
Ha bir de kedi hastalığı var. Evet varmış böyle bir hastalık ve ben yakalandım. Bildiğim kadarıyla sadece ısırınca oluyor. Ölümcül değil ama pek hoş bir hastalık da sayılmaz.
0
o midas
(24.02.08)
evet kudurabilirsin, düşük bir ihtimal olsa da, aşının sana zarar verme olasılığı daha düşük olduğu için aşını da olmalısın.

eğer okul çağı aşılarını tam olduysan ve üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçmediyse tetanozu da olacaksın.

kediye ulaşma imkanın varsa kedi 10 gün gözlenecek ve ölmememesine dikkat edilecek:)) kedi bu süre zarfında ölmezse, aşı takvimini yarıda bırakabilirsin.

göbekten kuduz aşısı diye bir şey artık ne şanslıyız ki yok. koldan yapılan allerji-yan etki olasılığı çok düşük olan gayet ince bir iğneyle yapılan yakmayan bir aşı kullanılıyor. haydarpaşa numune anadolu yakası kuduz merkezidir. ilk aşı için 1 saatini, sonrakiler için 30 dk harcayarak kudurmayacağından emin olabilirsin:)
0
kara kadife
(24.02.08)
beni çok tırmalıyolar bugune dek kudurmadım :))
veterinere sormuştum kedilerle çok elleşiyorum kuduz bulaşır mı diye, o da kuduza gerek yok tetanoz yaptır yeter dedi. Özel bir dispanserde 10ytl ye yaptılar, hem de 3-4 sene etkisi oluyomus.
isterseniz cevredeki veterinerlerden birine bi danısın. sonucta kuduz vakası varsa onların haberi vardır ama sanmam oldugunu
0
merope
(25.02.08)
(3)

gölbaşı'ndan ulus'a en kolay nasıl gidebilirim??

f1
ankarayı bilmeyen biri olarak gölbaşından ulusa hangi vasıtayla en kısa sürede ulaşabilirim bilmiyorum.bi yardımcı olsanız??
ankarayı bilmeyen biri olarak gölbaşından ulusa hangi vasıtayla en kısa sürede ulaşabilirim bilmiyorum.bi yardımcı olsanız??
0
f1
(14.02.08)
gölbaşı-ulus arasında çalışan dolmuşlar var, tek vasıta ile gidersin. otobüs de var galiba ama ondan çok emin değilim.
0
opucuk baligi
(14.02.08)
evet dolmuş çok sık çalışıyo.yani en azından 15dkya bir kesin geçer
0
kanuniye
(15.02.08)
gölbaşındaki tüm dolmuşlar sıhhiye ulus üzeri çalışır tam gideceğiniz mevkiden geçip geçmeyeceğini şöföre sorun.
ayrıca 104 nolu hat ulusa, 105 kızılaya gider gölbaşının bütün ulaşımı da budur.
gece geç saatlerde 23'den sonra hava çok soğuksa vasıta bulamayabilirsiniz yol üstünde müsait bir yerde otostop çekerseniz güneyden gelen(güney dedim lan) kamyonlar atar sizi hal'e kadar..
0
pascha d
(15.02.08)
(3)

Melodika

ben de bir gun yazar olurum belki
Melodika nedir ne değildir? bir tane almaya niyetlendim. internette aradım taradım biraz. sesi hoşuma gitti, böyle accordeon gibi bi tınısı var. alsam öyle kolay çalabilir miyim? (çocuk şarkılarından bahsetmiyorum). Nerden alınır? Aranızda satabilecek veya hibe edebilecek olan var mıdır?bi de bildiğ
Melodika nedir ne değildir? bir tane almaya niyetlendim. internette aradım taradım biraz. sesi hoşuma gitti, böyle accordeon gibi bi tınısı var. alsam öyle kolay çalabilir miyim? (çocuk şarkılarından bahsetmiyorum). Nerden alınır? Aranızda satabilecek veya hibe edebilecek olan var mıdır?
bi de bildiğiniz harika bir kaynak var mıdır melodika öğretecek?
bu kadar.
0
ben de bir gun yazar olurum belki
(11.02.08)
ilkokul 4-5 öğrencileri çalardı bizim bandoda (marşlardan ibaret olsa da) çok çok zor olmasa gerek çalınabiliritesi.
0
pascha d
(11.02.08)
la traviata
(11.02.08)
geçen haftasonu capitol'deki d&r'da satılıyordu. bir oraya bak istersen.
0
agharta
(12.02.08)
(7)

dikey ütü yapabilen ütü?

lykos
çoğu bekar erkek gibi benim de korkulu rüyam ütü, bu işi evde halletmenin kolay yollarını arıyorum. çeşitli markaların kazanlı ve kazansız ütü yapabilen modelleri varmış, galiba en iyisi de philips'miş. bu aletlerle misal bir gömleği askıda ütüleyebilir miyim? bir ceketin eteği, bir pantolonun kaide
çoğu bekar erkek gibi benim de korkulu rüyam ütü, bu işi evde halletmenin kolay yollarını arıyorum. çeşitli markaların kazanlı ve kazansız ütü yapabilen modelleri varmış, galiba en iyisi de philips'miş. bu aletlerle misal bir gömleği askıda ütüleyebilir miyim? bir ceketin eteği, bir pantolonun kaide nahiyesi olsun bunların kırışıklıklarını ütü masası kullanmaksızın açabilir miyim? hangi marka iyidir, fiyat performan olarak başarılıdır.

hamarat ev hanınmları ve ev beylerinin yardımını bekliyorum.
0
lykos
(27.01.08)
Çoğu yeni ütünün dikey ütüleme özelliği var zaten, şurası yardımcı olur belki:

www.hepsiburada.com
0
ermanen
(28.01.08)
Ya biraz alakasız olabilir ama ben rachael ray show da gördüğüm bi olayı yazmak istiyorum. Kadın elbiseyi askıya astı, sonra elbisenin üstüne fıs fısla su damalaları püskürttü, sonra da saç kurutma makinesi ile ütüledi. Dediğine göre bütün kırışıklıklar açılıyor, süper bi ütü oluyormuş. Denemedim ama denemeye değer bence...
0
Selimine
(28.01.08)
ütüden çok yetenek işi, hepsi yapar ama buharı çok olan daha iyi yapar. alırken üstünde buhar değeri yazıyor tabi ona vereceğin parayı birine versen 1 yıl ütü yapar sana.
0
sourlemonade
(28.01.08)
en yakın terzıye gıt..orada kullanılan buyuk utuyu nerden aldıklarını sor..sonra o utuyu al eve getır..sonra ne ıstıyosan onu bı askıya as..buhar tusuna bas utu yapmıs olsun..baska bıseye gerek yok..
0
isott
(28.01.08)
Tobi diye bisey cikmis.
www.thane.ca

Tabi TR'de nasil temin edilir bir fikrim yok. Ama isott'un dedigi gibi terzi utusunun ev ahalisine gore yapilmisi gibi duruyor.
0
arche
(28.01.08)
elde para olduktan sonra philipsindi sanırım mankenli bir modeli var.. şişme bir bebek ve altında hava kompresoru var siz çalıştırınca bebek şişiyor gömleği kendisine giydiriyosunuz o biraz daha şişiyor geriniyor falan ütü yapmış oluyor.. yok link mink.
0
pascha d
(28.01.08)
kırışık gömleğinizi askıya astıktan sonra duş alacağınız sırada banyoda bulundurun o buharla gayet güzel ütüleniyor kendi kendine abartı bi kırışıklık hasıl olmadıysa
0
pascha d
(03.03.08)
(8)

alkol nefes soluma falan

agk
ben şimdi galiba yine çok içtim neyse eskiden de olurdu da böyle olmazdı artık çok içtiğimde nefes nefese kalıyorum. niye ki çok merak ettim.
ben şimdi galiba yine çok içtim neyse eskiden de olurdu da böyle olmazdı artık çok içtiğimde nefes nefese kalıyorum. niye ki çok merak ettim.
0
agk
(21.01.08)
beraberinde sigara?
0
pascha d
(21.01.08)
olma mı paşam...
0
🌸agk
(21.01.08)
ciğere bir şeyler dokunuyor olmasın sakın :S
0
fempusay
(21.01.08)
Yüzde ve vücutta kızarma?
0
inatci kahraman aga
(21.01.08)
valla aslında tam tersi olması lazım, alkol kana geçtiğinde kan dolaşımını yavaşlatır çünkü, dolayısıyla solunum hızın da azalır. ama alkolden çok sigara yüzünden nefes nefese kalıyor olabilirsin, o da erken dönem emphysema (amfizem) olabilir, doktora gitmekte fayda var.
0
tom riddle
(21.01.08)
"çok içtim" dediğin limitlerinin üstünde içmek sanırım, ben de komaya girecek kadar içtiğimde oluyor, derin derin nefes alma ihtiyacı hissediyorum. Nefes yoğun bir şekilde alkol koktuğu için yeterli oksijeni almak için daha fazla havaya ihtiyacım olduğu çıkarımına varmıştım.
0
kimlanbu
(21.01.08)
tırnakların etle birleştiği noktalarda kızarıklıklar? hafifcecik tepecikler? üzerlerinde renk farklılaşması?
0
can see
(21.01.08)
bunu buraya yazdığımı hatırlamayacak kadar içmişim
tırnaklar sağlam gibi
alkol oranı yüksek şeyler içiyorum genelde fiski olmadı kanyak kızarma olmuyor ama şiddetli şekilde nefes alıp vermem düzensizleşiyor.
0
🌸agk
(21.01.08)
(21)

Uyumak istiyorum, bir el atın...

late viper
Uyku düzenim sıfır, en erken 3-4 gibi uyuyorum ki uykumdan da yorgun kalkıyorum. Daha erken yatsam da uyuyamıyorum. Misal yataktan kalktım da geldim, bunları yazıyorum. İlaç ve alkol kullanmak istemiyorum. Bunlar haricinde beni bebekler gibi uyutacak bir şey var mı? Ne bileyim ot olur, bir yiyecek o
Uyku düzenim sıfır, en erken 3-4 gibi uyuyorum ki uykumdan da yorgun kalkıyorum. Daha erken yatsam da uyuyamıyorum. Misal yataktan kalktım da geldim, bunları yazıyorum. İlaç ve alkol kullanmak istemiyorum. Bunlar haricinde beni bebekler gibi uyutacak bir şey var mı? Ne bileyim ot olur, bir yiyecek olur, bitki çayı falan olur(Ada çayı mı denesem)?
Önerilerinizi bekliyorum....
0
late viper
(21.01.08)
kediotu

www.yenisafak.com.tr

ve de hafif müzik....

iyi uykular...
0
ermanen
(21.01.08)
nerede bulunur?
sözlükte baharatçılarda satılmamaktadır falan yazmışlar...
0
🌸late viper
(21.01.08)
kediotu köklerinden yapılmış doğal kapsüller oluyor ya da aktarlar da satılıyor.. Kapsülleri denemedim hiç araştırmak lazım belki iyisini bilen vardır burda..
0
ermanen
(21.01.08)
yarın iyce erken kalkın en dooğru yol budur..
0
pascha d
(21.01.08)
Hiç uyumayarak bile denemelerim oldu, bünyeyi yeniden başlatmak adına... Ama gün boyu ruh gibi geziyorum, gün içinde orada burada ayakta uyuma diyebileceğim, en fazla 1 saatlik kestirmeler oluyor. Yine de eve gelince yatıp kafayı uyuduğum nadirdir. Ben istiyorum ki gün boyu zinde olayım, uyumak istediğimde tak uyuyayım...
0
🌸late viper
(21.01.08)
papatya çayı, rezene çayı falan da iyi gelir.. bir de sarı kantaron..
0
bulanti
(21.01.08)
Eczanelerde satılan efervesan magnezyum tabletleri var. Çak bir tane yatmadan yarım saat önce. Bak nasıl uyuyorsun. Doğaldır, ilaç değildir.
Ayrıca yanında, bir adet zinco ve bir adet de apikobal alırsan, bir testosteron booster elde etmiş olursun ki yine tamamen doğal olur.
(bkz: zma)
0
arnold schwarzeneger
(21.01.08)
ilaç sayılmayan eczanelerde satılan bitkisel bir sedatifmiş.
yatmadan 1 saat önce bir kaşık.
(bkz: passiflora)

-doktor tavsiyesi değildir, (bkz: use at your own risk)-
0
can see
(21.01.08)
remeron..her aksam yarim tablet..miss..
0
sufishco
(21.01.08)
Ben de saat 6'dan önce, minibüsleri ve ezanı duymadan uyuyamıyorum. Bazen bir gün atlayıp erkenden sızıyorum ve düzene giriyor. Bir ara 11'de yatıp sabah 7'de saat kurmadan uyanır hale gelmiştim. Ama bunu koruyabilmek ve gerçek bir düzen haline getirmek çok zor, özen gerektiriyor. Alışkanlık haline gelmesi için de galiba birkaç hafta gerekiyor.

Bence doktorda arayın çözümü, uyku ciddi bir şey. Düzenin bozukluğundan dolayı, hiç güneş görmemenin ruhu karanlığa gömmesiyle çok daha büyük sorunlar çıkabiliyor. O bahsettiğiniz yorgun uyanmak da böyle bir şey olabilir; zira ben de ölü gibi geziyorum uyumadığım zamanlarda.
0
fadetoreality
(21.01.08)
uyuyamamak ve yorgun uyanmak sürekli hale geldiyse yapacağın en iyi şey bi uyku kliniğine gitmek.çapa'da da var.yamulmuyorsam göğüs hastalıklarına bağlı olması lazım.bi gece yatarsın en azından neymiş öğrenirsin.
0
sarap dumani
(21.01.08)
1.Doğadan'ın poşet elma çayı da uyutuyor.
2. Melisa yaprağı ( Annemin bahçesinden yolunmuş var bende. İstanbul, Cihangir taraflarına yolun düşerse verebilirim )
0
pyro clustic flow
(21.01.08)
Çay işi aklıma yattı, sağolun.
Bahsi geçenlerin(kedi otu, papatya, rezene, sarı kantaron, elma, melisa yaprağı) hepsinden birazcık koyup demlesem ne olur? Yoksa hepsini ayrı ayrı demleyip mi içeyim ne yapayım?

pyro clustic flow Cihangir uzak bana, ama yine de çok sağolasın...
0
🌸late viper
(21.01.08)
nervikan. tamamen doğal bi ilaç. melissa ve bişi otundan oluşuo. tavsiye ederim.
0
hushhush
(21.01.08)
duzenli (ciddi) spor yapip da duzenli uyuyamayan tanimadim. cay, cicek, bocuk gibi gecici ve zorlama etmenler yerine dogal bir yolla yapmak uzun vadeli olmasini saglar.
0
507
(21.01.08)
@507
uzun vadeli olarak spor düşünebilirim, ancak şu an için finalleri atlatsam yeter.
0
🌸late viper
(21.01.08)
günlerce uyuyamamış biri olarak diyeceğim şudur.
gece 3-4 gibi uyuma o gün hiç uyuma pas geç.gece saat 12 yi bulunca uykusuzuktan bayılacaksın direkt yat.gündüz 12 gibi uyanırsın.o gün de saat gece 12 de uyu .sabah erkenden en kötü 8.5 9 gibi kalkarsın uykunu almış biçimde sonrası öyle gider.bir sürü arkadaşıma uygulattım sonuç mükemmel.
0
radikalherif
(21.01.08)
kediotu bende işe yaramadı. yani kapsül olanı iki tane bile aldım bana mısın demedi. bünyeye göre değişiyor muhtemelen. süt ve süt ürünleri işe yarayabilir özellikle yogurt. bunun dışında rezene içmeyin derim bi de ishal olup tuvalete taşınmayın. adaçayı deneyebilirsiniz.
0
likeinme
(21.01.08)
kurukafa
(21.01.08)
geçenlerde böyle bir başlık açmayı ben de planlıyordum. uyku duzenim tamamen allak bullak idi. tek başıma yaşıyorum zaten, sabah kalkmamı gerektirecek okul duzeni de yok. hatta muhtemelen olayın tek başıma yaşamakla olduğuna karar verdim. tabi sigara, aile-arkadas ozlemi ve okuldan kaynaklanan stresler filan da cabası. aylardır arada düzelse de genel uyku düzenim sabah 7-8 gibi yatıp öğlen kalkmakla oluyor. öğlen kalkınca da uykum gelmediği için akşam n'apsam etsem uyuyamiyorum.

valerian root (baldrian / kedi otu diye de geçebilir)
st johns wort (sarı kantaron diye geçer aktarlarda bildiğim kadariyla)

bunları denedim, bi aralar uyuttu, ama sonra ona da bağışıklık mı kazandım bilemiyorum, onlar da artik bir boka yaramiyor, uykum gelmiyor napsam etsem, sonra sabah 8de artik uyumaya çalışmaktan yorgun bitap bi halde bayılıp sızıyorum.

alkol de bi nebze fayda ediyor ama işin ucunun kötüye gitmesi var, bokunu çıkarttığım zamanlar çok oluyordu.

ama şu var ki, annemlerin yanina eve gittiğimde çat diye uyuyabiliyorum kalkabiliyorum. aynı şekilde bi haftadir arkadaşlar ziyaretimde, tamam içip dağıtıyoruz zaman zaman ama biri daha olduğunda çok daha rahat uyuyabiliyorum.

bi de aynı şekilde kendini gün boyunca yorarsan (çok fazla yorulursan o da uykuya dalmayı zorlaştırır) o da uykunu daha rahat getirir.

benim önerilerim bunlar, tam da öneri değil de herneyse. ben de uygun doğal ve rahat bi çözüm isterim aslında, ama şimdi düzeldi gibi hadi bakalim gider umarim.
0
maersk
(21.01.08)
@radikalherif
Hiç uyumayarak yaptığım denemeleri ve sonuçlarını biraz yukarıda yazmıştım, yine de sağol...

@kurukafa
delayed sleep phase syndrome: "Aa bu benim lan" dedirten başlık oldu gerçekten...

herkese teşekkür ederim.
0
🌸late viper
(22.01.08)
(3)

ihale rehberi hem online hem bedava yok mudur?

pascha d
bir sürü site var hepsi de ücretli. var mı bildiğiniz?
bir sürü site var hepsi de ücretli. var mı bildiğiniz?
0
pascha d
(20.01.08)
ne aradığınıza göre değişebilir, fakat www.kik.gov.tr genelde yeterli bilgi veriyor.
0
opteron
(20.01.08)
özel ihaleleri görmek için para bayılmak şart anlaşılan kamu ihaleleri açık zaten evet.
0
🌸pascha d
(21.01.08)
özelleri görmek için para bayılcaksınız tabi. ama zaten ihaleyi görsen bile şartname için de para gerekiyor o sitelere ödenen para ciddi bir ihale süreci yaşayacaksanız devede kulak kalır.
0
ozdek
(21.01.08)
(2)

mecidiyekoy'den istinye park'a en cabuk nasil gidilir?

weeping guitar
oradaki son durumu bilemiyorum, itu metro istasyonu acildi mi? acildiysa bile metrodan daha kisa bir yol varsa lutfen soyleyin.
oradaki son durumu bilemiyorum, itu metro istasyonu acildi mi? acildiysa bile metrodan daha kisa bir yol varsa lutfen soyleyin.
0
weeping guitar
(26.12.07)
itu metro istasyonu daha acilmadi...
dorduncu levente kadar metroyla gidip, metrodan otobuse aktarma yapmak en mantiklisi sanirim... ise gidis ve is cikisi saatlerinde epey trafik oluyor yalniz...
0
locutus
(26.12.07)
metrodan sonra istinye dolmuşları otobüslerden daha hızlı ve sık ulaşım sağlıyordu en son
0
pascha d
(27.12.07)
(9)

dipsiz kuyu

reeper redeemer
tee yıllardır aklıma takılmış bir soru bu.. öncelikle mantığınızı bir kenara bırakıp öne süreceğim varsayımları gerçek kabul etmenizi istiyorum. varsayalım ki, dünyanın bir yerinde bir kuyu var, bu kuyu o kadar derin ki dünyanın merkezinden geçip, dünyanın diğer ucuna açılıyor.ayrıca şunu da varsaya
tee yıllardır aklıma takılmış bir soru bu.. öncelikle mantığınızı bir kenara bırakıp öne süreceğim varsayımları gerçek kabul etmenizi istiyorum.

varsayalım ki, dünyanın bir yerinde bir kuyu var, bu kuyu o kadar derin ki dünyanın merkezinden geçip, dünyanın diğer ucuna açılıyor.
ayrıca şunu da varsayalım ki dünyanın merkezi sıcak değil, yani merkeze giden kişi yanmıyor..

şimdi bu varsayımlar sonrasında sorum şu, bir insanı veya bir cismi bu kuyudan atsak nasıl bir yol izler? nereye düşer? sanırım olay potansiyel ve kinetik enerji kavramlarında bitiyor değil mi?

(yıllardır kafama takıldığı için boş durmadım benim de bir tahminim var ama sizlerin cevaplarını etkilememek için şimdilik açıklamayacağımkendi fikrimi)
0
reeper redeemer
(23.12.07)
cok eskiden bilim teknikde okumumustum. bir tas atilirsa merkeze kadar yercekimi etkisi ile hızlanır ve merkezi gectikten sonra hızı dusmeye baslarmıs diger taraftaki delige geldiginde de hızı 0 olur ve tekrar diger tarafa dogru dusermis bu ilk girilen tarafta da aynı sekilde olurmus ama devam ederse ne olur onu hatırlamıyorum iste
0
skipper
(23.12.07)
çekim gücü merkez noktasında yoğunlaşıyorsa ortada bir yerde takılıp kalacak sonuçta gibi geliyor bana.
0
can see
(23.12.07)
Eğer sürtünmeyi ihmal edersek, bu kuyudan düşen cisim sonsuz bir salınım yapar. Hatırladığım kadarıyla, küçük açılı sarkaçların veya ideal kütle-yay sistemlerinin davranışı gibi, sinüs fonksiyonuyla tarif edilebilecek sonsuz bir seri halinde hız ve ivme davranışı sergiler. Yani, dünyanın merkezine yaklaştıkça hızlanan cisim, merkezden uzaklaştıkça yavaşlar ve dünyanın diğer tarafında eski durumuna gelir: cisim kuyuya hangi mesafeden, hangi hızla bırakıldıysa, dünyanın diğer tarafında aynı mesafede aynı hızla çıkar.

Bir büyük hayal olarak, hiç bir yakıt harcamadan dünyanın içinden seyahatle karşı tarafa ulaşma projeleri bile üretilmiş.

Ayrıca, ille merkezden geçmesine de gerek yok. Örneğin Ankara'dan Seul'e giden eğik bir kuyuda raylar üzerinde giden bir vagon da hiç bir dış kuvvet verilmesine gerek kalmadan iki şehir arasında salınım yapabilir. (Sürtünmenin sıfır olduğu teorik durumda)

Sürtünme varsa, ve harici bir enerji kaynağı ile hareket ettirilmiyorsa, giderek daha az mesafe katederek dünyanın merkezinde durur. (Bu arada, dünyanın merkez noktasında yerçekimi yoktur.)

edit: dünyanın merkezinde durmak zorunda değil, başka bir noktada da kalabilir.
0
vulpius
(23.12.07)
Son cevabı tamamen onaylıyorum ve birkaç noktanın altını çizmek istiyorum.

Dünyanın içine girdikçe yerçekimi azalır. Dünyanın merkezine giderken yarı yolda, yerçekimi 8'de birine iner. En merkezde 0'dır. Uzaya çıktıkça da yerçekimi azalır. Bir kürenin yer çekimi en kuvvetli olarak yüzeyde hissedilir, içeride veya dışarıda azalır.

Kuyunun bu ucundan bırakılan cisim merkeze kadar, azalan bir ivme ile hızlanır. Merkezi geçtikten sonra yavaşlamaya başlar, diğer uçtan çıkana kadar yavaşlar. Diğer uca geldiğinde ise durur, ve geri düşmeye başlar. Aynı olay tekrarlanır, ve ilk çıktığı yere geri döner. Bir daha düşmeye başlar. Sonsuz defa salınım yapar.

Tabii gerçekte, aradaki hava sürtünmesini göz önünde bulundurursak, bırakılan cisim öteki uçta yüzeye kadar çıkamaz, yarı yolda bir yerde durur, geri düşmeye başlar. Bu hareketinde merkeze daha yakında bir yerde durur ve düşmeye başlar. Birkaç (yüz) salınımdan sonra merkeze yakın bir yerde durur rahata erer.
0
harzem
(24.12.07)
son cevaplar doğru.

sürtünme olursa, yani kuyunun havayla dolu olduğunu söylersek, sönümlü harmonik hareket yapar ve sürecin sonunda merkezde durur.
0
paranormal
(24.12.07)
bu soruyu ben de sınıfa sormustum. merkez kuvvetindeki yogunluktan dolayi ortada takilir diye dusunuldu.. dunyanin kendi etrafi ve gunesin etrafindaki donuslerinin buna verecegi etkide var. surtunme olmaz ise salinimda kalir diye dusunuyorum.
0
bendegonderdim
(24.12.07)
ben de öyle düşünmüştüm (havasız ortamda sonsuz salınım; havanın sürtünmesi neticesinde merkezde sonlanan salınım) fakat harzemin cevabı kafamda bir soru işaretine neden oldu, o da düşen cismin merkeze yaklaştıkça azalan ivmeyle hızlanması.. gerçi aksini de ispat edemedim kendime ama
0
🌸reeper redeemer
(24.12.07)
merkeze kadar azalan ivmeyle devam eder merkezde durup bir salınım yapmaya başlar soora o da durur idi bunun yanıtı merkezi geçmez yani karşı tarafa doğru
0
pascha d
(24.12.07)
İlginizi çekerse, ki çeksin lütfen yaklaşık 1 saat aradım bulabilmek için teorinin adını, şuraya bakabilirsiniz;

(bkz: hollow theory)

tabi bunu zaten biliyorsanız yandı benim bir saat.
0
colonizer
(24.12.07)
(6)

ay kaybolsa neler değişir?

cymbaline
aklıma geldi; biricik uydumuz birden gökyüzünden çekilse, dünya nasıl etkilenir?ortaokuldaki coğrafya bilgilerini hatırlıyorum ama daha ilginç şeyler olur mu diye merak ettim.
aklıma geldi; biricik uydumuz birden gökyüzünden çekilse, dünya nasıl etkilenir?
ortaokuldaki coğrafya bilgilerini hatırlıyorum ama daha ilginç şeyler olur mu diye merak ettim.
0
cymbaline
(19.12.07)
Ay'ın çekim gücü kaybolacağından Dünya'nın yörüngesi değişir. buna bağlı olarak Dünya'nın Güneş'e uzaklık/yakınlık konumlarında farklılaşmalar gözükür. bunun sonucunda da mevsimlerde değişiklik hissedilir.

Öte yandan Ay'ın Dünya'ya ulaşmasına engel olduğu irili ufaklı meteorlar Dünya'mıza ulaşmayı başarır. 100 tane geliyorsa bunların 40'ını Ay engelliyordu, onu da yapamaz kısacası.

Coğrafik açıdan baktığımızda ise okyanusların ve denizlerin konumlarında bariz bir farklılaşma gözükür, evet.
0
deckard
(19.12.07)
ayın dünya üzerindeki cekim güçü biter buna bağlı olarak med cezir olayı sonlanır ve denizler taşar. ya da öyle birşey işte.
0
ataturkiye
(19.12.07)
med cezir olmaz. belki bu sebeple su akışları bozulabilir. bi de yörünge sapmasından dolayı gün-yıl- ay süreleri filan kayabilir bir miktar.
0
darknum
(19.12.07)
ermanen
(20.12.07)
o değil de, dünya kaybolsa ayın hali daha fena lan
0
pascha d
(20.12.07)
23 27 eğimi bozulur ve dünya yalpalamaya başlar. bunun sonucunda dönencelerin yerleri değişir.
0
soren
(24.12.07)
(11)

monitor orantilari

turkish tekila
neden kare monitor yok? ya da kitap gibi dik widescreen orantisinda yok? illaki yatay dikdortgen yapiyorlar? 22 inch monitoru kisa kenarini baz alarak kare yapsalar mesela gayet yeterli bir buyuklukte kare monitor olur? ya da var mi yapan ben mi bilmiyorum?
neden kare monitor yok? ya da kitap gibi dik widescreen orantisinda yok? illaki yatay dikdortgen yapiyorlar? 22 inch monitoru kisa kenarini baz alarak kare yapsalar mesela gayet yeterli bir buyuklukte kare monitor olur? ya da var mi yapan ben mi bilmiyorum?
0
turkish tekila
(10.12.07)
4:3 ve 16:9 dünya standardı olduğu için olabilir mi? ileride sen kare yaparsın standart budur dersin olabilir pekala.
0
ozdek
(10.12.07)
kare monitör ben de görmedim hiç ama yapan varsa saçmalamıştır bence, ergonomi gereği. yan yana iki göz yerine (odak noktaları yatay eksende dizilmiş oluyor böylece) tek göze sahip olsaydık kare olabilirdi belki. hatta o zaman bile yuvarlak daha uygun olurdu sanırım.

..z....z..
z.x.o.x.z
..z....z..

x gözlerimizin odak noktaları, z lerde göz bu noktaya odaklandığında görülevilen son noktalar olsun. gördüğünüz gibi kolay görülen bölge bir dikdörtgen. bence bundandır.

bir de gözümüzü yatay yönde çok daha rahat kaydırabiliyoruz. belki de okuya okuya zamanla göz kasları bu şekilde esniyor. yukarıdan aşağıya yazılan dilleri konuşanlarda durum tersi midir bilmem. ama "widescreen" denilen standartta üretilen ekranlar bana çok rahat geliyor. msndi, çalışılan programın araç çubuklarıydı ıvır zıvır yanlarda, ortada da çalışılan nesne.

edit: mesaj giriş fontuyla, çıktı fontu değişik sanırım, kaymaları düzelltim. bir de tekrar düşündüm iki gözün aynı noktaya odaklanması lazım değil mi diya ama sonra yatay bir çizgi şeklinde odak oluşması mantıklı geldi. "c u m h u r i y e t" kelimesini bütün olarak görebiliyoruz peki ya

c
u
m
h
u
r
i
y
e
t

? daha zor değil mi?
0
cashkopat
(10.12.07)
katilmiyorum, soyle ki, ekran boyutu ve orani ne olursa olsun zaten gozunuzu odakladiginiz alan tas catlasa 15 cm2dir, sadece resim video gibi objelerde geneline odaklaniriz ki, bunun da belli bir oran formati olmasi gerekmez, yoksa kare resim cercevesi, sinema perdesi olmazdi.

evet tek dogru olasilik dunya standardi olmasi olsa gerek. ancak yine de anlamiyorum, muazzam satabilecek bir urun neden uretilmez? (iki kati fiyatina olsun yine de alirim, oylesine istiyorum) sonucta tv ekrani degil ki bu, bilgisayar monitoru ya, yap iste cesit cesit
0
🌸turkish tekila
(10.12.07)
benimki yalnızca bir tahmin tabii. doğru mudur bilmiyorum ama diğer görüş şöyle durmuş bence:

- 4:3 ve 16:9 neden standart, neden dik widescreen ya da kare yok?
- çünkü 4:3 ve 16:9 dünya standardı.

aslında bunu özel mesaj olarak yollamam gerekirdi ama iki kişi olunca farklı kanallardan iki konuşmayı devam ettirmeye üşendim, uzama ihtimaline karşı.
0
cashkopat
(10.12.07)
standarttir, cunku oyle baslamis. tipki diger butun standartlar gibi uzun sureli kullaniminin getirdigi aliskanligi devam ettirmekten ibaret. cunku bu film formati. benim uyuz oldugum nokta tv ile pc monitorunun ayni kefeye konmasi. tv'yi degistiremezsin anlarim, sinema standardindan, tv kanallarina kadar hersey degismek ya da uyarlanabilmek zorunluluguyla karsi karsiya kalir ama, pc oyle degil ki. katlanan klavyeden tut, ustu bilyeli mouse a kadar bin tane farkli urun var, monitor hep ayni. bi firma da degisik bir sey yapsin be, varsin filmleri oyunlari altta ustte siyah bantla goreyim, tercih meselesi, bana uyar.
0
🌸turkish tekila
(10.12.07)
iyi de kare monitor var diye biliyorum ben. Samsung yapmis. gayet de guzel yapmis hatta..

www.ucuzu.com

yaniliyorsam soyleyin...
0
islakkedicorbasi
(10.12.07)
91'de fln vestel kare televizyon yapmıştı gidip koşarak almıştık ne gerek varsa.
0
sourlemonade
(10.12.07)
4:3 standardı q klavye gibi bir gerzeklikten değil (bkz: #6239502), cashkopat'ın belirttiği gibi gözlerin yanyana durmasından kaynaklanıyor. Yani sinema formatı kafadan uydurulmuş, uzun süreli kullanımdan doğan alışkanlık standardı değil, gereklilik.
Hiçbir monitör üreticisinin "altta ve üstte siyah bant olsun bana uyar" diyen büyük bir tüketici kitlesinin varolduğu düşüncesinde olduğunu sanmıyorum. Kare ekran insan gözü için uygun değil, bu kadar basit, anlamayacak bir şey yok. turkish tekila kızmasın ama, kare ekran için yanıp tutuşan, monitörün üzerindeki düğmeleri kullanarak görüntüyü kare şekline sokabilir. :)
0
inatci kahraman aga
(10.12.07)
islakkedicorbasi : kare degil, dikdortgen bir monitor o. tam olarak 1280 1024 piksellik diyebilirim.
divit : ben de monitor diyorum zaten, tv olmaz, uygun degil
inatci kahraman aga : niyetim tartisma yaratmak degil ama tv ve sinema disinda neredeyse tum gorsel sanat ve icerikte serbest orani gorebilirsiniz. standartlarin korunma nedeni butun uretimci firmalarin uyumlu calismasi gerekliligidir. nasil ki photoshopta crop yapabiliyorsunuz, ayni oynanabilirliligi tv ve sinemaya uyarlarsaniz cok cesitli orantilar olacaktir, aha buraya yaziyorum. ancak su an tv ve sinema customizable degildir, tek neden budur.
0
🌸turkish tekila
(10.12.07)
widescreenlerin kimisi dik de kullanılabiliyor bu arada.
0
kurukafa
(10.12.07)
gözlerimizin üs üste değil yan yana olmasının bi sonucu dik kullanmama hadisesi
0
pascha d
(14.12.07)
(8)

kurusıkı

locutus
Kurusıkı bir silahla güvenli ateş etme mesafesi nedir? 4-5 adım önünüzdeki birine doğrultup ateş etmenin tehlikesi var mıdır?(bir tiyatro oyununda böyle bir sahne olacak, onun için soruyorum, yoksa yoldan geçenlere doğrultup "hohoyt sakaa" demek gibi bir niyetim yok :))
Kurusıkı bir silahla güvenli ateş etme mesafesi nedir? 4-5 adım önünüzdeki birine doğrultup ateş etmenin tehlikesi var mıdır?
(bir tiyatro oyununda böyle bir sahne olacak, onun için soruyorum, yoksa yoldan geçenlere doğrultup "hohoyt sakaa" demek gibi bir niyetim yok :))
0
locutus
(10.12.07)
bilimsel veri değil, tecrübeme dayanarak söylüyorum, kişinin yüzüne tutmazsınız ve orta kalınlıkta bir elbisesi varsa 1 metre bile güvenli. yüzüne tutarsanız 2-3 metre diyorlar normalde ama ben 4-5 metreden de gözüne zarar verenler biliyorum, kalıcı bir şey olmadı çok şükür.
0
cashkopat
(10.12.07)
patlama ile birlikte namludan sıcak ve şiddetli bir gaz çıkışı olacaktır. mermi çekirdeği olsaydı, mermi çekirdeğini büyük bir hızda itecek kadar kuvvetli ve yeni yanmış olduğundan sıcak bir gaz çıkışı. zarar verecek olan şey budur. sanırım güvenli mesafe merminin içindeki barut miktarına göre değişir.
0
kibritsuyu
(10.12.07)
gaz çıkışı ve sıcak namlu olayı var. sakat baya. tabancayı gerçek kullanıp ateşlemek yerine ses efekti falan vermek daha doğru olur belki.
0
ozdek
(10.12.07)
net olarak söyleyeyim tiyatroda falan kullanılmaz. saçılan baruttan ciddi tehlike ve gereğinden fazla ses çıkar. olmaz olamaz.
0
thefirstfbli
(10.12.07)
ben de net olarak söyleyeyim, gittiğim nice tiyatro oyununda kullanıldı. hem de bir değil, iki değil, bir çok kere... ses efekti falan da değildi, en ön sıradan oyun izleyen şahsım da çıkan dumanı gördü, barut kokusunu teneffüs etti. ama kullananlar profesyonel devlet tiyatrosu oyuncusu idi.
0
kibritsuyu
(10.12.07)
net olarak soyleyeyim sava$ ve bari$ ta kullanilan mermiler kuru sikiydi haa nerden mi bilyorum amcam $ehir tiyatrolarinda kadrolu oyuncu provalarda da uzun mesafeden ate$ ediliyordu hatta seyirciye dogru cevriliyor namlu yukari tavana bakarak. ama ben olsaydim mantar tabanca kullanirdim kuru siki yani, ne bilim tehlikeli.
0
maresalx
(10.12.07)
kullanacağınız fişeğe göre değişmekle beraber riski sıfıra indirmek için yüze doğru hiç bir şekilde tutmamalısınız. kuru sıkı fişeklerinde çekirdek olmadığından biraz daha fazla barut bulunduğunu ve fişeğin önünü kapatan plastik parçaların yanarak yüksek hızda namludan çıkabildiğini de unutmayınız aynı tip mermiyle 2mden yakın olmamak kaydıyla büyük beyaz bi kağıt (a0) falan gibi yanık olursa net görebileceğiniz bi malzeme gerip deneyerek bulabilirsiniz.
0
pascha d
(14.12.07)
herkese yorumlari icin tesekkurler... son olarak ben de edindigim tecrubeyi yazayim bari :)
ilk oyun icin bir kurusiki tabanca satin aldik, sahnede kullanmayi denedik once, bir metre kadar mesafeden kagida ates etmekte bir zarar olmadi. ama o kadar cok ses cikti ki, sahnede kullanmamaya karar verdik :) onun yerine, sahnede baska bir silah kullanip, atesleme aninda kulisten gercek kurusikiyi atesleyerek sesi vermeyi tercih ettik. boyle daha iyi oldu... neticede her ne kadar kurusiki olsa da, insanin uzerine "dolu" bir silah tutulmasi tedirgin edici oluyor :)
(bkz: brandon lee)...
0
🌸locutus
(15.12.07)
(6)

ankara'da elektrik kesintisi

kibritsuyu
yaklaşık yarım saat kadar önce saatler 17:00 civarını gösterirken elektrikler kesildi. dikmen'den bahçelievler'e kadar kiminle telefonda konuştuysam voltaj gitti geldi, sonra da elektrikler kesildi dedi. şu anda geldi ama merak ettim. başka semtlerde durum nedir? bu kadar büyük kapsamlı bir kesinti
yaklaşık yarım saat kadar önce saatler 17:00 civarını gösterirken elektrikler kesildi. dikmen'den bahçelievler'e kadar kiminle telefonda konuştuysam voltaj gitti geldi, sonra da elektrikler kesildi dedi. şu anda geldi ama merak ettim. başka semtlerde durum nedir? bu kadar büyük kapsamlı bir kesintinin nedeni ne olabilir?
0
kibritsuyu
(23.11.07)
bizim orda da kesildi (gülhane)
0
gxix
(23.11.07)
eryamanda da oldu aynısı.
0
arwear
(23.11.07)
Bilkent'te de kesildi...
0
crown
(24.11.07)
gölbaşı bile gitti (ki bu ülkenin elektriği gölbaşından yönetiliyor)
0
pascha d
(24.11.07)
ülkenin elektiriğini bırak minik uyducuğumuz bile oradan yönlendiriliyor. umalım arada dünyaya çakılmış olmasın.
0
can see
(24.11.07)
Gölbaşındaki ana santralde sorun olmuş, ankara'nın tamamı gitti. Ankara'da olup da "bizim semtte gitmedi eheh" diyen çıkmaz (çıkarsa da cevab veremem).
0
harzem
(24.11.07)
(4)

ben onu daha once soylemistim ercan

weeping guitar
ufuk-ercan'in (zannedersem diskografilerinde uf-er diye aniliyorlar) "ebabil" isimli albumunu bulup getirene yuzbin lira veriyorum.
ufuk-ercan'in (zannedersem diskografilerinde uf-er diye aniliyorlar) "ebabil" isimli albumunu bulup getirene yuzbin lira veriyorum.
0
weeping guitar
(16.11.07)
Sana guveniyordum Colonizer :) Sadece ebabil'i bulabilmistim, senden ders alcam :)
0
pyro clustic flow
(16.11.07)
Estafurullah üstadım: ) Ayrıca senin şarkı da hazır. Sözlükten geleyim ben; )
0
colonizer
(16.11.07)
tesekkurler colonizer ustadim (:
0
🌸weeping guitar
(16.11.07)
paylaşım için teşekkürer dostum nostalji oldu
emeğe saygı!
0
pascha d
(16.11.07)
(8)

atatürk ve yanındakiler

yoldaki isaretler
kim bu resimdekiler bilen var mı?
kim bu resimdekiler bilen var mı?
0
yoldaki isaretler
(15.11.07)
Atatürk'ün solunda İsmet İnönü var.
0
silberpfeil
(15.11.07)
Atatürk'ün solunda birisi var mı?
0
sathaner
(15.11.07)
bahsedilen kisi ismet inonu degil.
0
kezzy homeros
(15.11.07)
sağındaki ismet inönü de karşısındaki bi rus olmalı, açın yolları tümden geliyorum...
0
ihtiyar hayvan
(15.11.07)
arkadaki tayyip sanki..
0
arwear
(15.11.07)
www.pamukkaleturizm.com.tr

denizlideki çınar şubesinde orjinali vardır bu resmin. Resimdeki sakallı kişinin ismi SAdık Bababalım sanırım o zamanki denizli milletvekili.
0
cymbaline
(15.11.07)
atatürk'ün sağında [resmin ortasında) görülen kişi izmir valisi kazım dirik...
urun.gittigidiyor.com
0
bull
(15.11.07)
ben bu adamı bi kral die hatırlıyorum hatta 1 penny üzerindeki vii.Edward'a da benziyor ama fena atıyor olabilirim. ama kral olmalı.. kral değilse de öyle olmalı çok kral tip var amcada
0
pascha d
(15.11.07)
(2)

dalgalandım da duruldum [emule]

pascha d
neden şekildeki gibi dalgalanıyorum ben? hep böyle bu hep!
neden şekildeki gibi dalgalanıyorum ben? hep böyle bu hep!
0
pascha d
(15.11.07)
surekli uploadlarini iptal eden tiplerden dolayi olabilir.
0
turkish tekila
(15.11.07)
@turkish tekila: yok abi yani hep böyle peri bacası gibi hep internetler bi gelio bi gidio gibi onla alakası yoktur gibi geldi..
@ainothia: değil evet?
0
🌸pascha d
(15.11.07)
(8)

Etkili nescafe hazırlama usülleri nelerdir?!

demlikposet
kahve içmeyi pekçok pek çok severim..sütü kaynatıyorum, içine iki kaşık nescafe atıp içiyorum..ama hep aynı usuülde yapıyorum artık farklı olsa arasıra dedim mamafih bulamadımben şöle yaparım, içine bi pinçik karabiber atarım, çikolata atıorm içine süper oluorya da önce ıstıyorum sonra soğutup gene
kahve içmeyi pekçok pek çok severim..

sütü kaynatıyorum, içine iki kaşık nescafe atıp içiyorum..

ama hep aynı usuülde yapıyorum artık farklı olsa arasıra dedim mamafih bulamadım


ben şöle yaparım, içine bi pinçik karabiber atarım, çikolata atıorm içine süper oluor

ya da önce ıstıyorum sonra soğutup gene ısıtıyorum wundebah
bla bla diyen var mı
var sa paylaşın benle fikirlerinizi,
Görsel tatsal daah güzel kahveler içmek istiyorum
0
demlikposet
(09.11.07)
olay kahvede biter abi. bulgaristandan getittir yabancı kahvelerden. ben onların tadını yurdumdakilerde bulamadım.

bir de , brezilya kahvesi var. yine göçmenler bilir. ondan getir. nescafelere beş basar

bi de tabi ki kahve makinesi + expresso olayı var. o da süper.
0
nihilanth
(09.11.07)
kahve sevenin dostu french press derim ben.
0
chavezding
(09.11.07)
nescafe yaparken suyun kaynamaması, ılık olması evrensel bir kuraldır.
0
colg fusion
(09.11.07)
french press in içini kaynak süt doldurup kahveye mi batırayım yani

(illede süt illede süt)
0
🌸demlikposet
(09.11.07)
Yukarda soylenmis ama onemli oldugu icn tekrarlayacagim: kahve seven nescafe icmez. Gercek kahve icer. Nedir? En kotu ihtimalle filtre kahvedir. Ya da french presstir. Espressodur. Turk kahvesidir. Italyan percolator kahvesidir. Ama kesinkes, hicbir sekilde nescafe degildir.

Imkanlarin izin verdigi olculerde bu yontemlerle hazirlanmis kahveleri ic. Kendi kahveni kendin al, kendin ogut mesela. Icmeden once butun cekirdek halinde tut, tam icmeden once ogut. Ve saire.

Afiyet olsun.
0
wpi
(10.11.07)
nescafe ve türevleri için: boş fincana kafi miktarda kahveyi dök, akabinde şeker ve/veya süt tozu gibi şenlendiricileri de üzerine dök. bunun üzerine çok az -ama bak çok az olacak!-soğuk su damlat sonra bu güruhu karıştırmaya başla zaten suyu çok katarsan balçık olur öyle istemiyoruz.. 5 dakika boyunca durmadan karıştır taa ki karışım böyle fıstık ezmesi/nutella kıvamına gelene kadar. bunun üzerine tam kaynamak üzere olan suyu dök sahte kapiçino da derler güzel oluo..
0
pascha d
(10.11.07)
acı kahve sevenler için nescafeden yapılan yalancı mırra tarifi: #4269650
bir de nescafenin içine polo falan gibi naneli şeker atınca fena olmuyor, herkesin damak tadına uyugun olmayabilir ama...
0
zen spider
(10.11.07)
sütsüz nescafe mi olur ki
ya da krema
ya da aroma ya da limon

"BİŞEY"siz nescafe mi olur yahu

hadi french press de yaptık sonra mı içine süt katıcam,
krema katıcam

(gördüğünüz üzre bişey katmazsam ölebilirim)

sade koyu kahve istesem, mırra içerdim yauv
0
🌸demlikposet
(10.11.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.