tesisatçı varsa burada yardım etsin ama bence sen ilacını burda arama git bir sucu çağır hemen

muslukların contalarını değiş. muhtemelen düzelir dicem de. sen değişemezsin yani ya güçlü, kuvvetli bir arkadaşını çağır ya muslukçu.

Contalar ne alakaya, çalışma varsa, hidrofor devre dışı olabilir, sorun hidrofor kaynaklı.

neden kaynaklı olabilir diye soruyorum zaten, başına benzer bir durum gelen varsa nedir ne değildir şeklinde. çünkü apartmanımda tadilat var ve muhtemelen onların hatasından kaynaklı bir durum söz konusu. eğer onlardan kaynaklıysa gidip yerle yeksan edeceğim o tadilat mahallini.
burdan tesisatçı bulup evime almak niyetinde değilim ya da tarif edin de yapıvereyim demiyorum!!!!!!!!!!

ne acayip insanlarsınız. sinirlendim.

@disfircasiyimben, teşekkür ederim. bende sorunun kaynağını arıyordum.

daireye tek bir soğuk su bağlantısı olur. daire dışında yapılan tadilat daire içi bağlantıları etkilemez. yani musluklardan birinden su geliyo diğerinden gelmiyorsa bu dışarıdan birşey olamaz.

ince su gelmesi o borular tıkalıdır fazla su gelmiyordur basınç düşük olduğu için. belli bi seviyeden az su gelince kombi devreye girip suyu ısıtmaz.
çalışma nedeniyle hidrofuru kapatmış olabilirler ve bu yüzden su basıncı düşüktür açtıklarında düzelir.

aynısından değil de farklısından alabilirsin.

işte ben de onu alamıyorum

her ay otomatik tekrarlanıyorsa, aldığın paketi iptal edip tekrar üye ol.

ben internet paketinde öyle yapmıştım.

maaşa haciz - eşyaya haciz olabilecek alternatiflerdir. ne kadar çakallık yapsa da alırsınız parayı heral.

bu durumda güvendiğiniz bir avukata vekaletname verip icra takibi başlatmalısınız. ondan sonraki hukuki süreci reel hayat koşulları çerçevesinde avukatınız size anlatır.
haciz işi yokuş olabilir de olmayabilir de. adamın elinde mal varlığı olabilir de olmayabilir de. takip başlatmadan, araştırma yapmadan bunları nereden bileceksiniz? avukat dedektif mi müneccim mi borçlunun peşine düşüp de kurnazlık yapıp yapamayacağını araştırsın ya da kestirebilsin. bir takım ihtimaller üzerine hikaye kurgulamış elde hiç bir somut veri yokken, hukukçulardan cevap beklemişsiniz.

overdose haklı. avukat zaten yapılabilecek her şeyi yapar. icra konusunda hrmen her avukat aynıdır. çoğu standart işlemlerdir zaten. sizfe duracağına verin avukata.

yahu haciz işinin yokuş olduğunu bana zaten, vekaletname vermek istediğim avukat söyledi. tanıdık avukat yok ne yapayım :): gittiğimiz lüks evlerde de haczin eşyaları 2500 lirayı ancak buluyo dedi, (meblağ bundan daha yüksek)..

yoksa avukat mı yokuşa sürüyo? işte birtakım somut veriler üzerinden kurgu bu olabilir ancak.

avukat yapabileceği her şeyi yapar diyorsunuz. tamam :) teşekkürler cevaplara.

the bothersome man

bir çay bardağı mercimek
bir küçük boy soğan
bir küçük havuç
çok küçük bir patates ya da bir patatesin dörtte biri
yarım soyulmuş kabak
bir çay bardağından biraz az bezelye
yaklaşık bir- bir buçuk su bardağı su ile bunların hepsini kaynatıyoruz. sebzeler yumuşayınca rondodan geçiriyoruz. bir çay kaşığı kadar tuzot ekliyoruz. bu sırada kıvamına bakıp ihtiyaca göre su ekleyebiliriz. bu surette çorbamızı bir müddet daha kaynatıyoruz. 10 dk falan. daha sonra bir kenarda terayağında kırmızı biberi kızdırıp çorbamızın üstüne döküyoruz.
afiyet olsun.

1 bardak arpa şehriyesi
az yağ
salça
su
baharat

yağı tencerede erit -yoksa sıvı yağda olur- şehriyeleri dök bir iki karıştır 1 kaşık salçasını koy sonra kaynamış sıcak suyu göz kararı boşalt.tuzunu biberini kekiğini ekle.Bir süre kaynayıp şehriyeler piştikten sonra afiyetle içebilirsin.

mantar çorbası biliyorum ben. mantarları ince ince kıyıyosun, soğanı da rendeleyebilirsin, istersen de koymazsın. bunları güzelce kavuruyorsun. kenara alıyosun. sonra silme kaşık kadar unu da az yağ ile kavuruyosun. sonra da bunların hepsini karıştırıp süt ekliyorsun (750 ml-1 lt kadar, istersen sulandırabilirsin de tercihe bağlı), bir arada hafif kaynayana kadar. sütü azar azar çırparak koyarsan topaklar da olmaz. basit ve hızlı bi tariftir. bir de tavuk haşlayıp suyuna da yapabilirsin istediğin sebzelerle. bir de mercanköşk inanılmaz yakışıyor çorbalara.

mesleki faaliyet içinde değilsen aranır. diğer türlü izin alınmalı.

niye aranamasın ki birader anlayamadım. avukat lan bu altı üstü, avukat bile değil hatta.

ne zannediyonuz kendinizi arkadaş...

stj. avukatın aranmaması için tek bir sebep bile yok, yeni staja başlamış hevesli bir avukat kendini savcı falan sanmış zannedersem, sizi de yemiş.

uygulamada aranır her türlü.

stajyeri bırak 50 yıllık avukatı bile ararlar

avukatın aranmaması daha çok çantası ve evrakları ile ilgili. mesleki sır vs bakımından. yoksa bir alışveriş mağazasına bile girseniz arayabilirler, x-ray dan geçersiniz. el dedektörü ile aranabilisiniz. üst araması ise zaten herkes önüne geçenei arayamaz. arama emri vs gibi belge sormakta fyda var.

yukarıda yazdıklarım uygulamadır. yasada ise; avukatın üzeri aranamaz.

1136 sayılı Avukatlık Yasası

Madde 58-
...
Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında avukatın üzeri aranamaz.

bir de forum alıntısı;
PVSK'da değişiklik yapılmasına dair kanunu'un 3. maddesi ile PVSK'nın 9. maddesi değiştirilmiştir.
buna göre;
Madde 0003 :
2559 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Önleme araması
MADDE 9- Polis, tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usûlüne göre verilmiş sulh ceza hâkiminin kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî âmirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını, özel kâğıtlarını ve eşyasını arar; alınması gereken tedbirleri alır, suç delillerini koruma altına alarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre gerekli işlemleri yapar.
Arama talep yazısında, arama için makul sebeplerin oluştuğunun gerekçeleriyle birlikte gösterilmesi gerekir.
Arama kararında veya emrinde;
a) Aramanın sebebi,
b) Aramanın konusu ve kapsamı,
c) Aramanın yapılacağı yer,
ç) Aramanın yapılacağı zaman ve geçerli olacağı süre,
belirtilir.
Önleme araması aşağıdaki yerlerde yapılabilir:
a) 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde.
b) Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde.
c) Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde.
ç) Eğitim ve öğretim özgürlüğünün sağlanması için her derecede eğitim ve öğretim kurumlarının idarecilerinin talebiyle ve 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (A) bendindeki koşula uygun olarak girilecek yüksek öğretim kurumlarının içinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkışlarında.
d) Umumî veya umuma açık yerlerde.
e) Her türlü toplu taşıma araçlarında, seyreden taşıtlarda.
Konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan işyerlerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz.
Spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenlendiği veya aniden toplulukların oluştuğu hallerde gecikmesinde sakınca bulunan hal var sayılır.
Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu yerlere girmek isteyenler kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar. Milletlerarası anlaşmalar hükümleri saklıdır.
Önleme aramasının sonucu, arama kararı veya emri veren merci veya makama bir tutanakla bildirilir."
maddenin 7. fıkrasında,
"Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu yerlere girmek isteyenler kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar. Milletlerarası anlaşmalar hükümleri saklıdır. "
demektedir. TBMM Başkanlığına Sunulan Sivas Milletvekili Selami Uzun ve arkadaşlarının Kanun teklifinde, KANUNUN GENEL GEREKÇELERİ kısmında üçüncü maddenin 7. fıkrası "Bu kapsamda, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi için başta kontrol edilen veya arananın ve toplumun emniyeti söz konusu olduğundan, bu kişilerin unvan, sıfat yada görevleriyle ilgili özel kanunlarındaki özel yargılama ve soruşturmalara ikişkin usul hükümleri, tamamen önleyici ve koruyucu nitelikteki bu işlemin uygulanması bakımından dikkate alınmayacaktır." cümleleri ile GEREKÇELENDİRİLMİŞTİR. bu noktadan hareketle, avukatların da önleme aramasına tabi tutulması gerektiği sonucu ortaya çıkıyor ki hali hazırda, valilik, maliye gibi yerlere girişlerde girişte bekleyen görevliler bunun için amirlerinden emir aldıklarını söyleyip avukatları aramaya kalkışıyorlar.

kanunun genel gerekçesinde de belirtildiği gibi yasa bu durumda özel kanundan kaynaklanan haklar, ki avukatlık kanunu'na göre avukatın üzeri ve kağıtları aranamaz, bu yasa ile yok mu sayılacaktır?

görüş bildirenlere şimdiden teşekkür ediyorum.

NOT:
kanun teklifinde ve adalet komisyonunda maddenin kabul edilmiş hali"polis tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi için güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; unvan, sıfat ve görevlerine, diğer özel kanunlarda kendine tanınan istisnalara ve herhangi emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü aracını ve eşyasını.... aramaya yetkilidir.." dir. Ancak madde "Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. " diye kanunlaşmıştır. altı çizili kısmın teklif kanunlaşırken maddeden çıkartılması, avukatların üzerinin aranamayacağı anlamına gelebilir mi?
********************
sonuç olarak baro kartımı gösterip aratmadığım yerler de oldu, ama meslek ile alakası olmayan yerlerde, havalimanı, maç vs gibi yerlerde de kimliğimi beyan etme gereği duymadım. işiniz ile alakalı bir anda üzerinizi arattırmayın , ancak bunu usulüne uygun bir şekilde ve görevlileri rencide etmeden yapınız.

vevelegan mı öyle bir şey yazıyor tam göremiyorumki.

arapça değil osmanlıca... volkan yazıyor

yes volkan yazıyor.

osmanlıca bilmiyorum aga o üzerindeki çizgiler hareke gibi duruyo amma sallamışım o zaman :d

altan okudum ben de

feci sallama bir volkan. ama arapçayı türkçe gibi kullanmış yazan her kimse. türkçede harflerle yazılırken arapçada seslerle yazılır, yani alfabe seslerden oluşur. o ikinci vav gereksiz, normal bi arap yün prenses gibi veve diye okurdu onu.

okuyamayan arkadaşlar için sağdan sola sırayla vav, vav, lam, kaf, elif, nun yazıyor.

volkan yazıyor.

altan oltan diyen var lakin yazıda eşek gibi kaf seçiliyor.

vulkan
vülkan
volkan
völkan

gibi okunabilir ya da

vevelkan

en mantıklısı volkan oluyor halilyle.

vav -> v
vav -> o
lam -> l
kaf -> k
elif -> a
nun -> n

nasıl?

oh şet.

şimdi o zaman az biraz boktan osmanlı türkçesi derslerinden öğrendiğim bilgileri satayım size.

şimdi efenim malum olundğu üzere arapça'da vokaller sizin tabirinizle ünlüler kelimelerde gösterilmezler. daha doğrusu bir ses değerindelerse gösterilmez.
ancak uzun olduklarında gösterilirler. mesela bir arapçağız hüküm kelimesini ki fu'l kalıbında olup orijinali hükm olur he kef mim şeklinde yazarlar.

aynen şöyle; hkm

ancak uzun vokaller arapçada gösterilir. misal hâkim

he elif kef mim aynen şöyle; hakm

gelgelelim türkçeye.
mallum olduğu üzüere türkçede bütün sesler işaret ile gösterilir.

ve ancak arapçada vokaller gösterilmediğinden dolayı vokaller yarı vokallerle gösterilir.

bunlar ise vav, ye, he(yanlış olabilir)'dir

bu yarı-vokaller arapçada uzun vokalleri gösterirken yazılırlar.
türkçede ise eğer arap tabanlı alfabe kullanılıyorsa bu yarı-vokaller vokal gibi kullanılırlar.

yanı kol kelimesi kaf vav lam şeklinde yazılır.
evet evet v sesi veren vav o olarak kullanılır.

aynı zaman o vav u ü o ö yerine kullanılır
ye de ı ve i yerine kullanılır.
he hem h hem e yerine kullanılır.

kelime başlarında ise ye ve vav elif ile beraber yazılır.

mesela okul yazmak için elif vav kaf vav lam harfleri kullanılır.

aynı şey kelime başındaki ı ve i'ler içinde kullanılır.
mesela ilgi kelimesi elif ye lam kef ye ile yazılır.

böyle işte.

ne muhabbet dönmüş hacı ya. gayet sarih volkan işte. osmanlıca da sesli harfler için elif vav ye harfleri kullanılır. o ve u için vav... bilmeyen bilenden daha emin. sözlükten volkan kelimesinin yazılışına da bakılabilir.

kalpteki delik helal sana

home tv'de var bu bilmemne yoga adı altında. spor salonunda pilateste yaptığımız hareketleri yapıyorlar gerçek zamanlı olarak.

digiturk kanal 17.

ebru şallı'nın dvd'si de eş zamanlı sanırım, kardeşim yaparken sürekli bir sayı sayma sesi duyuyorum çünkü.

ebru şallı'nın cd'yi iyidir.

pilates for dummies var. cok basarili, ingilizcen varsa en iyisi bence.

ayarlardan shut up de

tam olarak nerede bu ?

ayarlar > genel > erişebilirlik > voice overı kapatacan

geçen hafta sayısal lotoyu tutturdum de.

kuaföre git, süslen. pudra sür.

ben olsam gitmezdim.

bence de gerek yok.

-birbirimize yakın davranmayalım sakın, istemiyorum, engelle bunu dedi.
-beni özlediğini söyledi.

bu ikisinden zaten meyilli oldugu anlasiliyor karsi tarafin, bisey yapmana gerek yok.

ıslat.

cinsiyetiniz nedir?

@uyuyanadam erkek taraf benim.

hatunun niyeti var bence zaten akışına bırakın. kontrolü size bırakmış hem de. yaklaşın.

neden ayrılmıştınız bu da önemli bence.. ex ten next olmuyor..

kesin mutlu son... ama ne kadar sürer bilmem.

"birbirimize yakın davranmayalım sakın, istemiyorum, engelle bunu dedi."
çevirisi: seni istiyorum, yakın davran, zaten istemesem te buraya gelmeni istemezdim. ama bunları söylemeye cesaretim yok, sen öküz gibi direk olaya girme de işte özlem giderelim filan gerisi gelir.

olur hacı adam akıllı bir yerde daralttırırsan sorun olmaz.

terziler daraltıyor, ama daralma işlemi için pantolonun komple sökülmesi gerektiği ve bu da çok emek veren bişey olduğu için çok para alırlar. pantolon çok pahalı bişey değilse değmez.

angora diyet arap bulursun.

angora diye arat bulursunuz.

arat tımbulamadım

çok rahatsız ciddi ciddi. 1-2 kere giyebildim. 1 tam gün ayağımda durdu, bi daha dokunmadım. kedsler de aynı. ama süs olarak duracaksa 3-4 saatlik iyi -yürünmeyecekse-

bu rengını sevmedm lacıvert iyidir

bence 65 dolaresini çok daha güzel ve rahat bir ayakkabıya verebilrsin.

converse gibi işte, fazla bir farkı yok.

belki yapmak zorunda olduğun şeyler yoktur, yapsamda olur yapmasamda diye adlandırdığın şeyler çok olabilir.

motivasyon eksikliği.

spor yap.

acıkmışsın.

benim de.

Yalnız olduğun için.

bende de aynı sorun var. tembellikten.

tembellik, motivasyon eksikligi..

"yapsam noolucak sanki?" düşüncesi yokluyor olabilir. "bugüne kadar yaptım de bişiy mi oldu sanki?" düşüncesinin ardından yoklama ihtimali de var. fazla prim vermeyin eğer böyleyse. "yapmasam noolucak ki?" filan diye kandırmaya çalışabilirsiniz kendinizi.

paran varsa ve motivasyona ihtiyacın varsa biriyle birlikte fitness salonuna yazıl, diyet hazırlatıp(yada googledan bul) köpekler gibi çalış.
paran yoksa ve zaten motiveysen havalar da güzelleşti küçük bir google aramasıyla güzel koşu ve beslenme programları bulabilir kendi çapında halledebilirsin. 1.si daha etkili bence

iki haftadır spor salonuna gidiyorum, bi de kellogs mudur ne ise ondan yiyorum. miktar olarak aynı ama kalori olarak daha az yiyorum ben. 77 den 75 e düştüm.

kanka fitness'a gitmesine giderim de, zaten 2 ay öncesine kadar da gidiyordum. ama kilo vermeye ciddi bir etkisi olmuyor. hoş, kas kütlesi artıyor olmasına rağmen kilom sabit oluyor yani yağım azalıyor.

ama ben istiyorum ki, önce şu kiloyu vereyim. 70 kilo olayım. ondan sonra da sporumu da, kendimi 70 kiloya sabitleyecek şekilde yapayım.

çünkü fitness yaparken daha çok yiyor insan. hani yağlı yemiyorum, ekmek yemiyorum vs. ama spor yaptıkça yiyesim geliyor. yağım ve kilom artmasa da, kilo kaybı da yaşayamıyorum. o yüzden ilk zayıflamak istiyorum.

o yüzden bana sağlıklı sağlıksız olması önemli değil, bir diyet programı lazım.

çok hızlı kilo vermek istiyorum. dediğim gibi "ama bu sürdürülebilir değil" muhabbeti önemli değil. ben 70'e indikten sonra sporla sabitlerim o kiloyu zaten.

dediğini daha önce duydum fakat o şu şekilde yapılıyor, beslenme kilo alma kas yapma, ardından yağları yakma (definisyon) şeklinde yapılır ki kilon düşükse yağ oranın düşükse kilonu sabitleyerek kas yapmak daha yavaş olur bundan. kışın kası kiloyu alıp baharda havalar ısınınca definisyonunu yapacaksın. google a definisyon programları falan yaz bi şeyttir oradan yağ yakımının altın kurallarını bulacaksın. istediğin gibi yapabilirsin tabi bunlar kesin kurallar değil fakat hacim alıp şekillenmek isteyenler ve acelesi olmayanlar bu şekilde yapıyor daha iyi bir gelişim için. sen salona bir partnerle birlikte git ya da dediğim gibi güzel havaları değerlendir. koşu basketbol falan ne varsa yap diyetini düzene sokup. o kellogslar falan da kalorisi az şusu busu az diye sağlıklı anlamına gelmiyor. diyet programı araştır internetten ya da durumun uygunsa diyetisyene git. yemeğime dikkat edeyim derken bünyeni zayıflatma bahar döneminde. sağlıklı beslenmek önemli.
o kilo da her gün saatlerce koşmayarak imkansız yakılmaz.

facebook'ta 5 günde 5 kilo grubu var oraya üye ol

yalnız John Harvey Kellog (kellogs un üreticisi) bu gevreği cinsel gücü azalması için piyasaya sürmüş. duyurulur.

edit: birçok tahıl gevreğide bu amaçla üretilmiştir.

ha bu arada biz öyle kamp alanlarına gidip "şehirden kaçıyoruz" temalı oyunlarla "elitist" şeyler yapmak istemiyoruz.

bildiğin dağ, köy, orman istiyoruz. aaaw yea.

izmir'de orman yok.
Baya net bildigin yok, ufak koruluk gibi yerler sit alani sehrin sinirini gecip daga dogru tirmaninca jandarma gelip hoyyt diyormus (babam denedi ve boyle sonuclandi).
Bozdag aydin daglari taraflarinda her yer bahce yani sahipli topraktir, oyle hm burasi guzelmis hadi burda kamp yapalim diyecek yer de yoktur, zaten izmirden kasit buralar degildir diye tahmin ediyorum.

"Piknik" yapmak isterseniz mesela tire'den incirliovaya giderken aydin daglari ustunde pasa cesmesi denen berbat bir yer vardir, yaza dogru gunduz cok kalabalik olur aksam ickiciler coker, bisikletle cikilamaz coook yokustur, toplu tasima gecmez, yurunemez mesafe coktur....
Durum bu izmir kamp icin uygun yer degil.

Gumuldur hipo camping var ama sezon acildi mi bilmiyorum orman olmasa da agaclikbi alan var

çok uzaklaşmadan urla taraflarına kaçsak? urla'nın hiç yaylası yok mudur agalar?

urla'da pek yok bisey. cesmenin kuzeyinde, yarimadanin acik denize bkan yerlerinde cok guzel koylar vardir, yolu molu olmayan, arabayla yavas yavas giderseniz girebileceginiz patikalari olan. urla'dan devam edince yuksek teknoloji enstitusu kampusunun oralardan guneye donen ince bi yol vardir, o yoldan gidersen gumuldure falan bakan kiyilara gelirsin. oralarda da guzel yerler var. pek insan da olmaz oralarda ama koylarin cogunda balik ciftlikleri falan var, ciftlik personeli bildigin sikebilir, ona gore.

ilginizi çekerse foça'da çadır-kamp yerleri var. ama dağdan ziyade deniz kenarı temalı.

gidiyosun seferihisar-teos 'ta kampını kuruyosun. BKZ: www.cittaslowseferihisar.org

ürkmez ile gümüldürün tam ortasında orman kampı var. bildiğin aya baya orman ve denize sıfır. yazın çok kalabalık ve mangal dumanı altında olsa da şu anda tam kafanıza göre, ama açık mı tam olarak bilmiyorum.

sıkıldım ben, okuyamadım :(

meali: anlatım dilin akıcı değil. betimlemeler iç bayıcı ve abartılı. amaç buysa başarılı. bunlara rağmen eksilememiştim oysa...

bir cümlenin de olsa ne anlama gediğini çözerim diye sonuna kadar okudum. bir tek sosislinin mazlum olduğu kısmı anladım... zorlanmış gibi. abartılı betimlemeler falan. şair neyi anlatıyor anlamadım zaten..

ayrıca (bkz: işten çıkarken adama ingilizce am günü yağ)

salak olabilir miyim dedi gibi içi sosis turşu

tamamını okudum. bu tip yazılarla 23 takipçisi olan isyankarlı bir blog açılabilir diye düşünüyorum.

ben eksilemedim, oy dahi vermedim. troll'lüyon mu over sen bizi?

kaç enayi okuyacak falan diye mi yazdın bunu?
yoksa ilk deneysel çalışmanı mahıv mı ettik, naaptık?

çocuk gibi kaldırmış tüm tikleri, sinir şey.

yo hayır, gerçekten durum hikayem hakkında ne düşünüldüğünü merak ettim. aslında beklentim yazının edebi açıdan değerlendirilmesiydi. fakat metnin tamamını okumadan eksileyenler yüzünden iki dakikada en sevilmeyen birinci z.ö entrym oldu. bu zamanda gerçek edebiyat severler bulmak gerçekten zor.

www.kitapyurdu.com

Arkadasim siteden bakmayi ben de
Bilirim yazmis olmak icin yaziyorsunuz.

2-finlandiya 0tl.

1- Okuluna gore degisir. Birkac sene once ben Eylul 2008 baslangic tarihli Yuksel Lisans programlarina bakarken son basvuru tarihi olarak Aralik 2007 diyene de Mayis 2008 diyene de denk gelmistim Avrupa'da. Fakat genel olarak konusursak bu ay bitiminde elinde secenek azalacaktir Eylul'deki kontenjanlar icin. Elini cabuk tut derim.

2- Hukuk alanina hakim degilim lakin Kuzey Avrupa'da bir cok universite vb. kurumda egitim ucretsiz. Isvec, Finlandiya o taraflara bakabilirsin. Fransizcan var ise Fransa'da da para vermiyorsun. (Dil Ingilizce demissin, onu simdi farkettim.)

Yurtdisinda Master yapmis ve halihazirda calisan biri olarak nacizane bi tavsiye de vereyim; Avrupa'da Yuksek Lisans yapmayi laf olsun diye degil de -ki Hukuk okumaktan bahsediyorsun- gercekten bir seyler ogrenmek, ileride madden ve manen kariyerine dogrudan etki yapmasi acisindan istiyorsan bu isi en ucuz nerede kotaririm diye bakmamaya calis; elbette para ile dogru orantili olarak secenekler azalip artiyor lakin bunun bursu var, kredisi var, baska alternatifler de bulunabilir. Neticede bu bir yatirim, biraz uzun vadeli dusunmek lazim. Aklinda bulunsun.

belçika için geç değil. ama ingilizce+fransızca yoksa zor. ya da çok iyi bir staj referansın fln olacak. belçika zor başka bir ülke düşün. bu arada genelde senede max. 500-600 € fln verirsin eğitime. burs imkanı okullardan yok.

edit: şu 500-600 € olayına açıklık getireyim. türkiye ab üyesi değil ama avrupa ekonomik birliğine üye olduğu için ab üyesi gibi davranılıyor. murat karayalçını selamlıyorum buradan :)

diğer arkadaşlar başka bölümler hakkında konusuyor olabilirler fakat 500-600 euroya yüksek lisans programı ben hiç görmedim 500-600 euro olanlar avrupa birliği'ne bağlı ülkelerin vatandaşı olan kişilere. olmayanlara ise yüksek lisans ücretleri hollanda, almanya, belçika'da 8000-10000 euro civarı

H&M

mangodakiler biraz dediginiz gibi, kalca ve ust baldır kısımları biraz bol olabiliyor.

bershka'da cok guzel bir seri var şimdi, hatırlayamıyorum modelin ismini ama gayet güzel renkleri var, üstelik de tayt kumaşı gibi degil, bildigimiz kot gibi. tavsiye ederim.

demek ki skinny pantolon almıyorsun. skinny pantolonun özelliği zaten tayt gibi vücuda yapışan cinsten olması. yani vücuduna göre şekil alması gerekiyor. herhangi bir avm'den gençlere yönelik kıyafet satan yerlerden edinebilirsin, bulunmayacak bir şey değil.

kadının dizideki adı açılay. gerçekteki adı ise nihal yalçın.

flo'nun sordugu kadinin acilay'la ilgisi yok.

arkadaşlar kadın cidden ünlü biri. ama çıkaramıyorum bir türlü.

5. bölümde Derya Karadaş oynamış misafir oyuncu olarak. o olabilir mi?

sinematematikci, teşekkürler ama o da değil.

haha. ben bunu biliyoum fatmagulün yengesi bu

edit : belkide degildir

Hatay'da Alsancak'ta yurt yok ama Bornova'da bir sürü kız öğrenci yurdu var. Fiyatlarını bilmiyorum, aylık 300 TL'den fazla olacağını sanmam. İzmir'de zaten iki tane pahalı yurt var. Birisi Yaşar Üniversitesinin yurdu, aylık 800 TL civarı diye biliyorum diğeri de yaklaşık fiyatta olan Gediz Üniversitesi yurdu.
Bir gün Bornova'ya gelip tek tek yurtları dolaşabilirsin. Aynı caddenin üzerinde üç tane yurt olduğunu biliyorum. Zaten Bornova'ya gelip şöyle bir dolaşsan en az iki üç yurt gözüne çarpar. Onun dışında internetten araştırıp telefon numaralarını alarak fiyatları sorabilirsin. Ben Bornova'da oturuyorum, ulaşım vb konularda aklına takılan şeyler olursa sorabilirsin, yardımcı olurum.

www.yurtlarburada.com

egede okuyorsan öğrenci köyüne başvurabilirsin. Ben 2 yıl önce orada kalıyordum, 320 tl idi(iki kişilik odalar). Fiyat artmış olabilir mi bilmiyorum, olabilir. Gayet rahat bir yerdir. Yok eğer egede okumuyorsan da bir gününü bornovaya ayır ve buradaki kız yurtlarını gez derim, uygun fiyatlı yerler bulacağını düşünüyorum.

ben de evi yeni dağıttım bir süre arkadaşımda misafir olarak kalıcam eğer ev filan tutarsan ev arkadaşı olarak gelebilirim ama önce sen evi tut sonra gelirim fakir olduğum gibi bir de erkeğim yeterince çekici geldiyse mesaj at.

bu arada bahsettiğin yerlerde tüm masraflar 300 lirayı geçmeyecek bir barınak bulursan bana da haber ver. bunda ciddiyim.

öhö ehe yalnız öğrenci değilim ben :/

öğrenci köyü yalan, öğrenciye bile çıkmıyor. hatay-üçyol taraflarında "çalışan bayana kiralık" tarzı uygun evler bulabilirsiniz o da bayan/çalışan olduğunuz için en düşüğü 300 tl sadece kira olur. bu "bayana kiralık daire" olayına da arıza oluyorum neyse.

siz zaten birilerinin yanına çıkmaya da razıymışsınız yanlış anlamışım sory.

ben kpds çalışaym dedim 3 gün çalıştım 4. gün perte çıktım dahada çalışmadım.

Yapana helal olsun diyorum sırrını bende merak ediyorum.

haftasonu çalışın derim, tabi haftasonu çalışmıyorsanız.

hali hazırda memur olup, boş vakti çok olduğundan hem iş yerinde hem de sonrasında kpss çalışan arkadaşlarım var. ama özel sektördeysen hem iş yerinde hem iş dışında çalışabilmen biraz zor.

satın almanızdan itibaren 2 yıl içinde aynı hatanın ikiden fazla ya da farklı hataların dörtten fazla tekrarlanması halinde ürün ayıplı mal olarak değerlendirilir. bu takdirde sizin dört seçimlik hakkınız bulunmaktadır: 1- ürünü geri verip parasını iade almak 2- ürünü iade edip ayıpsız (yani sağlam) olanıyla değiştirmek 3- üründeki hasar oranında bedel indirimi talep etmek 4- üründe gerekli onarımın yapılması. siz, hakem heyetine bir dilekçe ile başvurup tüm süreci anlatın. servis fişlerinin, faturanın, elinizdeki her türlü belgenin fotokopisini dilekçeye ekleyin. bu dört seçimlik haktan hangisi seçtiğinizi dilekçe metninde açıkça belirtin. bence satın aldığınız yeri muhatap olarak göstermeniz yeterli ancak 7 liralık posta pulundan çekinmiyorsanız casper fimasını da muhatap olarak gösterip dilekçenizi tebliğ ettirin. umarım olumlu sonuç alırsınız.

tüketici hakem heyetine başvurabilirsin, yalnız bir sürü evrak vs talepleri oluyor. onlara internetten bakıp iyice öğrenirsen git gel yapmazsın.

verilir gayet güzel.

terletir mi? (%75 Viskon %20 Polyester) beli nasıl duracak? kalın kaba gösterebilir. boynu rahatsız eder mi?
ben de bilemedim.

erkeğim, verilir

kadınım, vermem. Ama şu imkanın var, alırsın, baktın beğenmedim, iade edersin. Sorun çıkmıyor trendyol'da.

modelin boyu 1.77 diyor, bu elbise sizde eğer boyunuz 1.77 değilse öyle durmayacak. etek boyu dizin biraz üzerinde, dizin altına inerse berbat görünür, bunu da düşünün.

ben de kadınım pia yuitza'Nın söylediklerine katılıyorum. ayrıca güzel bir elbise değil, kalitesiz görünüyor.

verilmez.basit duruyo

mümkünü yok vermem.

erkek olarak diyorum bakmam

bornova'da çok pahalı spor salonu zaten yok. genellikle 60- 100 tl arası. mustafa kemal caddesi üzerinde hükümet konağına yakın bi yerde var bi tane. oraya iyi dediler ama gitmedim henüz.

GYM Bornova'yı öneririm. Overdose'un dediği yer orası oluyor. Daha önce gittim, gayet memnundum. Ücret yanlış hatırlamıyorsam 3 ay kaydolursan aylık 90tl olmalı, etraftaki diğer gym'ler çok daha ucuz ama çok çok kötü.

www.gymbornova.com

happy life var barlar sokağının orda biralemin karşısı 3 aylık 180 öğrenciye.
aylık 80 lira

ege üniversitesinin spor salonu var, dışarıdan gelenleri de alıyorlar.

yok, ödeme yapmayın.

kaldırıma değerli bişeymiş gibi davran, onu incitme

pantalon fazla uzun olabilir mi?

Bu durum bende de oluyor. Düzgün adım atabileyim diye kendimi sıktığım bile oluyor bazen. Ama ne zaman dışarı çıkıp yürümeye başlasam o yolda çamur veya su varsa paçalarım hep batıyor :)

edit: Senin arka tarafın çamur oluyormuş. Bence ayağını fazla kaldırmamaya dikkat et. Benim ise arka tarafım değil, aksine sağ sol paçalarım (:

Ayakkabininarkasi sicratiyor genelde. Bir de yuruyus etkili tabii.

pantolon normal boyda.

günde 2 pantolon değiştiriyorum bazen :/

kaldırımlara özenle basıyorum bide :)

şu kafayla tarif etmek gerekirse; adım atıldığında arkadaki adımı yerden kesip öne basmadan hemen önce kesik-kısa ve öne doğru sertçe bir silkme hareketi yapıyorsunuz. ama bunu öyle usturuplu ve ahnekli yapıyorsunuz ki dışarıdan gören sizin ne yaptığınızın farkına bile varmazken siz ayakkabının altında biriken/yapışan suyu, o kısa ve keskin ileriye doğru hareketle tahliye ediyor ve panteleon' ( adeta bir bandoneon)a yabışan suyu ayakkabıdan silkeliyorsunuz. yıllardır yağmurda çamurda bu taktikle yürürüm. pantalonun arkası çamur olmadığı gibi askerde çok rahat ettim.

aynı şeyi bugün arkadaşlarla konuştuk (yaptık bunu)
herkes aynı dertten muzdarip(nasıl yazılıyo bu kelime emin değilim)
ben bugün denedim ve olayı çözmüş bulunmaktayım.
ayak bileklerinizi kırmadan hafiften penguen yürüyüşünü anımsatarak yürürseniz başarıya ulaşırsınız, sevgiler saygılar.

felç geldi falan sandım yahu :D bot vb yüksek tabanlı ayakkabı giy, yürürken sert basma yere, bi de çamura falan girmemeye özen göster.

@ruh öyle diyonda hacı farkında olmuyorum ki bazen nasıl yürüdüğümün.

birazda ondan dolayı sordum zaten :/

o şekilde yürümeye alışmışsın, dikkatini ver, hafif basarak yürümeye çalış zamanla düzelir. olmadı yağmurlu havalarda dikkat et sadece en azından.

olmadı mı olmuyor. ben de senin gibiyim. bazı insanların kaderi zannedersem bu.

ıslak zeminlerde önce topuğu sonra ayak uçlarını basacak şekilde yürürsen üstüne sıçramaz.

Site türkiye'ye gönderim yapıyormuş oradan da alabilirsiniz

bunu bulamazsanız, biraz benzeri inci'de var. bağcıklı ve topuğu biraz daha kısa, yine siyah süet.

www.amazon.com

biraz yaklaştım sanırım. azarlama beni de yazmış olmak için yazmadım.

sucuklarlapisirmekseniyumurtayapamazki, o ayakkabı burda yok.
ozmania, bulduğun ayakkabı modeli rezalet bişey. benimkiyle alakası yok.

deichmann'da buna benzer ayakkabılar var. kış sezonunu kaldırmamışlardır umarım.

geülbağda yerel bi ayakkabıcıda aynısı var

çankaya'da telefoncular çarşısı var orda iphone logosu olan bi yer vardı, oraya yaptırabilirsin.

www.google.at

güzel bi raf baya iş görüyor hem derli toplu tutmak hem görünü açısından.

lambader alın bence

bence öyle şeyler almayın bi de onları temizlemesi var. aydınlatma yoksa o tür bişey alabilirsin en azından aydınlatma amacına hizmet ediyor ama amacı süs olan hiç bişey alma, sonra koyucak yer ararsın.
raf fikrine katıldım, raf al.
nasılsa zamanla dolucak o raflar.

misal bir araba kazasında öldün öteki dünyayı boyladın. mahşer vakti geldiğinde, gözlerini bir açıyorsun sana bir araba çarpmış hayata dönmüşsün. öyle kaldığın yerden devam ediyosun. inception gibi değil de onun gibi bir şey.

www.zaman.com.tr hadis bu arada ayet değil abi.

kac yillik muslumanim ilk defa duyuyorum boyle birseyi.vay anasini (herhangi bir ironi yoktur)

aslı şöyle ;

'' nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. nasıl ölürseniz öyle haşrolursunuz (dirilirsiniz)''

ordaki söz kaldığın yerden devam etme değil günahkar-dindar manasında büyük ihtimal.

evet var oyle bir soz ama bu soz kuran ayeti degil diye biliyorum peygamberimiz s.a.v soylemisti yani hadis-i serif diye biliyorum olay soyle.Peygamberimiz s.a.v. Musluman olan bir kisinin kabirde nasil olucagini yani halinin ne olucagini Cebrail a.s sorunca,Cebrail a.s'da Peygamber efendimizi mezarliga goturuyor ve Musluman olarak olmus birisinin kabrine yaklasarak Sag kanadini mezara vurarak Allahin izni ile kalk diyor o kiside mezardan dirilerek cikiyor ve nur yuzlu birisi.Adam mezardan cikar cikmaz La ilahe illah Muhammedin resulullah diyor ve mezarina tekrar donduruluyor.Sonrada cebrail a.s Musluman olmayan birisinin mezarinin basina gelerek sol kanadini mezara vurarak Allahin adiyla diril diye emir veriyor ve mezardaki kisi dirilerek vay benim halime,yaziklar olsun banaki musluman olamadim ve o adam siyah yuzlu vucudi irin icinde olan birisi.Resulullah s.a.v. gordugu bu olay karsisinda eshabi kirama anlatirken bu olayi bu sozleri soyluyor.Soz soyle idi sanirim.Nasil yasarsaniz oyle olursunuz,Nasil olurseniz oyle dirileceksiniz.Umarim aydinlatici olmustur yazdiklarim.Selametle

hımm, bir de incil'de ona benzer bi söz var:

"isa'yla birlikte olanlardan biri, ani bir hareketle kılıcını çekti, başkâhinin kölesine vurup kulağını uçurdu. O zaman İsa ona, “Kılıcını yerine koy!” dedi. “Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.”

esasen, kim olarak ölürseniz o olarak doğacaksınız, anlamına gelir. bugün ne iseniz o gün diriltildiğinizde de o olacaksınız. yani günahınızla, sevabınızla bir mümin yahut bir kafir; açgözlü yahut tokgözlü; kibirli yahut mutevazı. yaptığınız hiç birşey değişmeden, tahrif olmadan, kaybolmadan; eğrisiyle doğrusuyla.

nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz diye biliyorum ben de onu. yani nasıl bir yaşam stili eda ettinse o şekilde ölürsün, bok yolunda isen bok yoluna gidersin gibi bişey anlıyorum.
misal ahlaksız bi hayat sürdün ahlaksızlık içinde ölüceksin gibi.

"Nasıl öldürüldüyseniz" değil, "nasıl öldüyseniz" o :)

Bildiğim kadarı ile; nasıl bir yaşam tarzın varsa, ölümünün de öyle olacağı, öldüğün şekilde de diriltileceğinden bahsediliyor.

Yani -bildiğim kadarı ile- kafana kurşun girdi öldün, kafana kurşun girdi dirildin gibi bir şey değil.

Dünya'da saygın, muteber, dindar bir hayat süren adamın, temiz, güzel, yüz kızartmayacak bir şekilde ölüp; itibar, merhamet görerek diriltileceği gibi bir şeyi ifade ediyor -bildiğim duyduğum kadarı ile-.

Mesela bir kaç yıl önce, haberlerde bir adamın porno gösteren sinemada kalp krizinden öldüğünü görmüştüm. Bu şekilde bir ölümü kimse istemez öyle değil mi?

Bu hadis de insanların yaşam biçimini düzenlemesine işaret ediyor olabilir.

Kafana saksı düştü öl, kafana saksı düştü kalk yok :)

Bu arada ilk kısmı da gözden kaçmasın; "nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz".

@overdose @lazor tecavüz edilip öldürülen çocuklar nasıl yaşamış çok merak ettim şimdi!

@r_u_h kastettiğin gibi bir şey olmadığını anlatmaya çalıştım zaten. 1e 1 bir durum yok tabii ki. Saçma sapan yorumlarınızı kuvvetlendirmek için iğrenç duygu sömürülerine ne gerek var?

Kast ettiğin gibi net bir şey olması için, "her kasap kıyma çekerken, her şoför direksiyon başında ölür" gibi bir şey dememiz lazımdı..

Cehalete eyvallah da salaklık/artniyetliliğe ı-ıhh arkadaş.

edit: ben zamanında göremedim yazdığını. Görsem ve cevabını o zaman verseydim tahmin ediyorum; önce N.Ç'ye, oradan da Hüseyin Üzmez'e bağlayıp, suçu İslam'a atacaktın.. Yanılıyor da olabilirim tabi. Önyargı iyi bir şey değildir, sahip olmak istemem..

(git: www.erdemakan.com
(bkz: maybedesign)

gimora.com

ben fimo'dan bok şeklinde yüzük küpe bileklik set yapmıştım sevgilime. sonra ayrıldık tabi. ama bence değişik.

sevan bıçakçı

anneniz örgü biliyorsa şöyle yünden güzel bi patik örsün. biz çetik deriz gerçi, neyse bu muhabbetler önemli değil de, ben anamın ördüklerini giyiyorum mis gibi.

bir de spor mağazalarında filan termal çoraplar oluyo. şirin olmuyolar genelde ama kesinlikle işlevsel.

kemeraltı'ndaki dükkanlardan birinde vardı öyle bir şeyler. kocaman terlikler var, ayakkabı gibi giyiyorsun, tasarım itibariyle de peluş oyuncaklara benziyorlar. geyikler pandalar.. benim de vardı fi tarihinde ve çok sıcak tutuyordu.

penti'deki patiklere ve twigy'deki panduflara bakın.

alsancakta twigyde var öyle bir sürü şey. kemeraltıne hiç girme orası hep kro. bim'den geçen sene tavşan yününden çoraplar almıştım çok seviyorum çok sıcak tutuyor hala var mı bilmem.

kızın kansızlığı var mı? bir tam kan tahlili ve demir seviyesi baktırsan.

alsancak gündoğdu twigy

yaklaşıp kokladığımda alıyorum

alamıyorum.

alıyorum, çok güzel bence.
hatta bazen kendi kendimi (mesela omzumu) öpüyorum.

@kayranın kedisi, ben de öpüyorum kendimi hatta şu an öptüm yine

bazen alıyorum.

soldaki.

soldaki daha iyi.

soldaki tabii ki. ayrıca nerden alıyorsun acaba?

soldaki

soldaki.

sağdaki berbat

soldakiii

ben de bir problem var galiba sağdaki gözüme daha hoş geldi.

soldaki çünkü ben şahsen koyu renkleri tercih ederim

sağdaki

soldaki...

soldakı

soldaki

ortadaki

20. saniyeden sonra dinlemedim. efekti dayamışsın iyi hoş da , akordu da yapaydın iyiydi.

marilyn abla da erik gibi çıkmış.

mozart olman için 8 kızı aynı anda 125 yıl boyunca özlemen gerek.

dostum güzel olmuş, ama akort lazım

güzel olmuş ben de beğendim.

müzikten çok az anlarım ama akord yani..
fena değilmiş

bu nasıl bir yaşam tarzı hacı.allah'a şükrediyorum yemin ederim.

Sen bu işten vazgeç!!!

Isigi kapasam korkardim herhal. Hacit ibretlik paylasim. 1.22 den sonra dinleyemedim. Ismi sacma ama 'tutarsiz ecinni' desen daha iyiymis.

hukukta şu an için iş yok değil, yeni mezun biri 1500 lira maaşla çok rahat iş buluyor. en fazla 3-4 hafta işsiz kalıyor ama bunlar iyi günleri, 4-5 seneye kalmaz işsiz hukukçular göreceğiz.
bu arada 3 sene önce de yeni mezun olanlar 1500 civarında iş bulabiliyordu. istanbulda son 3 yılda kira ve ulaşım masrafı katlandı ama maaşlar sabit.

Kendi büronu açacak gücün yoksa iyi bir fakülteden mezun olmak lazım. Ama para ve çevren varsa nereden mezun olduğunun o kadar da önemi yok.
Bu arada yeni hesabın hayırlı olsun badak kardeş ne zamndır yazacaktım fırsat bulamadım :)))))

daha hiç iş sıkıntısı çeken duymadım ben. hiç olmadı en kötü ihtimal avukat oluyorsun. az kpss kastıktan sonrada baroya girer devlet avukatı olursun, maaşın hazır aylık 1500 lira. çevren varsa büro en idealidir. bunun yanında diplomasiden bürokrasiye siyasetten yargıya, her yere girebilir hukukçular.

ayrıca 4-5 sene içinde daha fazla ihtiyaç olcak hukukçulara. (bkz: istinaf mahkemeleri) yeni hmk ile açılan bu mahkemelere yüzlerce hakim savcı atancak, şuan zaten yargıda hakim ve savcı sıkıntısı var. bunlar içinde deli gibi alım yapılacak ister istemez.

not:hukukçuyum.

mevcut düzenlemeler çok kolay bir şekilde istismara cevaz verdiği için hukukçular özellikle de genç avukatlar sömürülüyor. yeni bir avukatlık kanunu çıkmadan ve stajyer/ bağlı çalışan avukatların durumu iyileştirilmeden ben kimseye avukatlık mesleğini tavsiye etmiyorum.

"hiç olmadı en kötü ihtimal avukatlık..." tanımlaması nasıl bişey? avukatlık neden en kötü ihtimal olsun? avukat olmak da, hakim ya da savcı olmak da herkesin kendi kişisel seçimi. hukuk fakültesini bitirebilmiş hiç bir hukukçu bu sınavlara hazırlanamayacak, sınavları geçemeyecek kadar geri zekalı değildir. avukatların en büyük sorunu mesleki olarak kendi içlerinde bir dayanışmanın olmaması. hakimler/ savcılar mesleklerini en üstün yanlarıyla anlatmaya çalışır birbirlerini korur kollarlar bizimkiler de nerde küçük avukat var kafasına vurayım kenara çekilsin, yok avukatlar şöyle kötü böyle bilmem ne. yazık yazık.

Tecrübelerim:bu sene daha üniversitenin ilk günü kızla eve dönerken numaranı verir misin dedim lazım olur fln ayağına yattım aldım.sonra başka bi kızdan da facebooktan istedim :D kız cevap atmadı.okulda bi gün sohbet ederken aaa sen benden numaranı istemiştin deyip kendisi verdi.bunlar bu sene üniversitede oldu.lisede offff hala aklımdan çıkmıyo o güzel kız.valla ondan da faceden istemiştim.o da vermişti.sonra buluşmuştuk fln.

sonuç:0 sevgili.galiba tipsizin tekiyim ya da çok seçiciyim.manken gibilerde gözüm.

1.Öneri: Bir gün konuşurken faceden de ki ya böyle çok zor oluyor telefondan konuşsak?
2.Öneri: Benim acilen çıkmam lazım buradan devam edelim 0500 000 00 00
diye olabilir

telefon numarası neden lazım olabilir? bu sebebi ona söyleyrek isteyebilirsin.

ama bence muhabbeti tatilde facebook üzerinden devam ettirmen daha mantıklı gibi?

@duyuru var dediler geldik
kızları gözümde büyütmek değilde sadece doğru olanı yapmak istiyorum.

olmadı en son seninde dediğin gibi yapıcam.

direk iste işte. tatilde de seninle görüşebilmek isterim de. merak etme sen ilk kez istiyorsundur ama ondan onlarca yöntemle istenmiştir çoktan. yani o istemiyorsa zaten belli etmeti bilir. boşuna vakit kaybetmemiş olursun. şimdi platonik bir tatil geçirmenin alemi yok.

telefonunu karıştırır gibi yap, aaa senin numaran yok yaa bende. de. o da öküz değil ya verecektir numarasını.

liseli soruları için duyuruda ayrı bir bölüm açalsın artık.

bırak bu işleri, sınava hazırlan.

panpa ders calis unide istersin verirler direk numaralarini.

Bi dönem boyunca numarayı almak aklına gelmedi mi?

başbaşaken ''telefonla uğraşıyo gibi yap aaa mesajlar gelmiyo, bi boş mesaj atsana bana de'' bence yer yani bunu olmadı telefonu virsene gız de iste nolçak

hocaların isimleri nedir?

(bkz: defne sabunu)

Vichy Dercos Energy

ben hepsinden bi tek şeyle kurtuldum...sadeboyalı saç için bi şampuan yetior artık.. neredesin bilmiyorum ama ankarada dandik bi kozmetikçiden türk malı bi saç spreyi aldım..yıkama sonrası durulanmayan krem..ne elektrikleniyor nede yağlı kötü oluyor... sector diye bi marka...şişenin yarısı pembe yarısı beyaz..çok memnunum...

nizoral kullan. yağlanmaya, kepeğe birebir..

saç kremini saç derinize sürmeyin, saçların ucuna sürün.
saçlarınız yağlı olduğuna göre muhtelemen düz ve ince telli. eğer uzun süre yağlanmasını istemiyorsanız perma yaptırın. ya da saçlarınızın altını tost yptırın üstleri düz kalsın. yani saçın alttan hava almasını sağlayın.

freekara, denedim olmuyo beyaz oluyor.

doğu. doğduğum yerle ilgisi olabilir.

seçeneklere koymamışsın tik koymazsan da olur ama kesinlikle tam ortasında hissediyorum

batı.

batı.

uzunca bi sure kendimi batili sandim, sadece batili yazarlar okuyordum, bati muzikleri, bati filmleri, herseyin batisi:) ama ne zaman ki ingiltere ye gidip bi kac sene kaldim, iste o zaman anladim ki, gayet de doguluyum. gayet de memnunum dogululugumdan:)

orhan pamuk duyuru hesabı almış gençleri yokluyor sanırım.

orhan bey ailecek severek okuyoruz romanlarınızı. başarılarınızın devamını dileriz.

sentez. orta doğu.

c) akdenizli

batı. mümkün olduğunca avrupa.

batı

hayat
doğuda sessizlik
suskunluk anlamında
batıda ise
değerli bir taş sanki

susmak
doğuda erdem
meziyet anlamında
batıda ise
değersiz bir hak gibi

ayır bizi boğaziçi
kutsa beni atlatmadan

gülmek
doğuda utanç kibir anlamında
batıda ise
doğal bir istek sanki

bilgi
doğuda saygınlık itibar anlamında
batıda ise paraya endeksli

ayır bizi boğaziçi
anlat bizi ayırmadan
acı, ağrı ve sonsuz çile
politikayla yok hiç bir dilde...

(bkz: tam ortasındayım)

tamamiyle bati

şöyle anlatılmıştı, bir hukuki işlemin geçerlilik şartları onun ayaklarını oluşturur, bir ayağı eksik olursa o hukuki işlem sakattır denir.

edit : şimdi hukuki sonuç doğurmaz dersek tam doğruyu söylemiş olmayız gibime geliyor. sakat işlemler iptal edilebilirlik müeyyidesine bağlanmıştır. bu durumda hukuki sonuç doğurmaz dersek azıcık ayıp etmiş oluruz gibime geliyor.

tarafları bağlamaz ve hukuki sonuç doğurmaz.

avkatbey yokluk da bir sakatlık halidir.

yokluk hali sakatlık varsa o iş olmaz iptal olur

Bizde var ondan. Bi hevesle alındı, öyle duruyor kenarda. Ev ahalisi bir kaç kez kullanıp attılar bi kere ben de denedim masaj yatağı gibi işte titretip duruyor mucizevi bir etkisini göremedim.

sağdaki bence açık ara

sağdaki.

hiçbiri.

bence ikiside iyi ama 1.resım daha ıyı be

sağdaki güzel diğerinin rakamlarını beğenmedim

ikisi de kötü. bedava gelmeyecekse alma bence bunlardan birini.

bak işte bir kadın gözü @kayranın kedisi'nin de bayan olduğunu varsayarak söylüyorum, kadınlar beğenmiyor dostum, bence alma.

ikisi de güzel değil bence..

edit: erkeğim

evet bedava gelecek bayanlar beğenmediler sanırım bilemiyorum ki iyice aklım karıştı

ikisi de kötü ama aralarında sağ iyisi

sağ

Sol diyorum.

kötünün iyisi soldaki..

ikisi de çirkin ama bir dişi olarak illa alacak olsam soldakini alırım. en azından farklı tonlar barınddırıyor kahverengi ve siyaha da uyumlu olabilir.

sallıyorum:

saf bir güzelliği var. tarifi imkansız. gözleri ala. dudaklarını kadehe doldur iç.

yine zor soru:)
şairimiz burada kadına duyduğu aşkı sakınmadan, korkmadan çekinmeden anlatıyor.

kalbimin senin güzelliğini tarif etmesi ne mümkün
gözlerinin belasına varım, kadehime de dudağından bir renk ver.

demeye mi çalışmış acaba?

dogru okudugunuza emin misiniz?
pür genelde birlesik kelimelerde olursa, pür-bisey olmasi lazim gibi.
kavlü bela'nin kalu bela ya da kavl-i bela olma ihtimali var gibi.

buradaki kavlü bela, bela içerikli söz anlamında. pür kelimesi zaten belagat sözü ile pekiştirilmiş. çok güzel söz söyleyen, tatlı dilli anlamında.

kabaca:
güzelliğini tarif etmek imkansız,
gözleri ateş gibi yakar, dudaklarının rengi kadehe konup içilesi. (şarap niyetine)

kirayı ödemeyeceğini düşünerek bir kimseyi polise falan şikayet edemezsiniz. kirayı ödemeyip de temerrüde düşerse tahliye istemli icra takibi açarsınız.

biraz hatalı anlattım tabi. daha açık konuşmak gerekirse bildiğin ödemiyor.

elinizdeki tahliye taahhüdünün umarım tarihi yoktur. zira yargıtay ve dolayısıyla mahkemeler, kira sözleşmesi kurulurken imzalanan tahliye taahhüdünü hükümsüz saymaktadırlar.

bir de şunu söyleyeyim, kiralanan taşınmazın tahliyesine dair çok fazla anlatılacak şey var. oldukça karmaşık bir mevzuatı var. burada anlatmak çok zor olur. kabaca şöyle söyleyeyim: 2 yolunuz var: birincisi tahliye davası, diğeri ise kiralanan taşınmazların tahliyesine ilişkin ilamsız(mahkemesiz) icra yolu.

ancak şunu bilin her iki yolda da sizi uzun bir hukuki süreç bekliyor.

profesyonel bir hukuki yardım almanızda fayda var.

www.pratikev.com
www.pratikev.com
www.pratikev.com

hiç biri değil maalesef :(

nasılda bende istedim o anlattığın çaydanlığı. olsada alsam

ben esse de beğenmiştim.

göztepe ssk durağında yol üstünde yani, devasa bir bimilyoncu var. öyle deyip geçme; korkmaz marka çelik çaydanlıklar var. tam da senin anlattığın gibi. ben de bayılıp aldım eve. kullanışı da harika bakıp bakıp "ay cınıım" falan diyorum.. fiyatı da çok uygundu,gözle görülmeyen ufak tefek defoları varmış, ama ben hiç birinde göremedim.. fiyatı 37tl.

küçük olsun demişsin, o küçüklerin delikleri buharı direk ele üfleyebiliyo, alırken dikkat edip almak lazım.

çaycı falan al bence. çaydanlıkta tasarım anlayışı var olanla sınırlı. sınırlı olsun zaten. çaydanlık işte. derdiniz ne olm sizin?

Rahatsizdir, yakar. Yunlu akriliklere bakin siz olmadi.

böyle bişey yazmışlar;

"bu kumastan olan giysilerin ter kokma ihtimali cok yuksektir. tecrubeyle de sabit ki giydikten 10 dakika sonra yaninizdaki yedek kiyafetlere sarilabilirsiniz. sansi fazla zorlamak yerine giysi alisverisi yaparken etiketine bakip akrilikten kacarak uzaklasmak en guzelidir. belki de bana oyle geliyor ama bu kumas benim icin mimli."
(think martini, 23.12.2011 11:39)

bildiğin laylon işte (polimer lif)

normalde kazak giydiğim zaman çok rahatsız oluyorum, tenime değdiğinde acayip rahatsız oluyordum. bu kazakların hem boğaz kısmı geniş olup hemde v yaka olanlarından alıyorum, altına t-shirt giyiyorum güzel oluyor. rahatsız da etmiyor, sıcak da tutuyor. yalnız kazağı çıkartırken aşırı bi statik elektrik oluyor, çatur çutur sesler geliyor.

giyiyorum, mutluyum. sıcak tutuyor bayaa..