Giriş
(9)

acil yol tarifi

hazel
zeynep kamilden yada capitolden dersem daha bilindik olur ataşehire arabayla en kolay nasıl gidebilirim en acilinden yol tarifine ihtiyacım var. kestirme olmasından çok kolay anlaşılır olması tercihimdir.
zeynep kamilden yada capitolden dersem daha bilindik olur ataşehire arabayla en kolay nasıl gidebilirim en acilinden yol tarifine ihtiyacım var. kestirme olmasından çok kolay anlaşılır olması tercihimdir.
0
hazel
(19.05.10)
büle bak
tiny.cc
yani çevre yoluna çıkıcan
çamlıca bağlantısından gidicen
istanbullu da değilim ki tarifi net yapayım :) acil dedin diye hızla şeyettim.
0
kediebesi
(19.05.10)
birşey anlamadım desem haritadan değil de şöyle şurdan girceksin şu sapaktan sapıcaksın diye şeyetsen.yeni sahrakozyatağı o yoldan gitsem mantıklı olcak sanırım.
0
🌸hazel
(19.05.10)
Malesef benim tarifim biraz karışık olacak:
1. Capitol'le caminin arasında kalan yoldan gir.
2. Yol bitince(100m falan) sola dön.
3. Yol bitince(birkaç yüz metre) sağa dön.
4. İkinci ışıklardan(kaçıncı olduğuna emin değilim diğer arkadaşlar yardım etsin burada)sola dön(yol yokuş aşağı gider).[edit: haritaya baktım. kavşak olan ilk ışıklarmış. Starbucks'a gelmeden.]
5. Yokuşun dibine gelince bir göbek var, oradan sağa dön.
6. Bir iki km sonra büyük bir köprünün altından geçeceksin. Köprüyü geçtikten hemen sonra solda o köprüye giden bir yol var. O yola girmek biraz zahmetli ama en azından ileriden u dönüşü yapıp girebilirsin herhalde.
7. O yolu izleyince ana yola çıkacaksın(E5-D100), Demin bahsettiğim köprü arkanda kalacak.
8. Ana yolu izle(5 km fian), Göztepe çıkışını geç. 3-5 km sonra sağdaki Toyota bayiinin oralarda yan yola gir.
9. Karşına Kozyatağı köprüsü gelecek. Altından geçip hemen tam sağdaki çıkışa gir(Hal tabelası olması lazım, biraz ileride bir sağ çıkış daha var orası değil.)
10. Çıktığın yol epeyce bir döndükten sonra başka bir anayola karışır. İkinci sağ çıkıştan çık(Gene hal levhası vardır)
11. Yüz metre sonra yol bitince sola dön.
12. Yüz metre sonra ilk ışıklarda sola dön.
13. Göbeği doğru geç(solunda shell olması lazım)
14ç İlk ışıklardan sağa dön. Bu yolu hiç sapmadan izlersen Ataşehir merkeze gelirsin.
0
o midas
(19.05.10)
Kediebesinin yolu daha güzelmiş. Dur onu da tarif edeyim:
1. Capitol'ün önündeki ana caddeye gir(Capitol sağında olsun).
2. İleride yol ikiye ayrılır, sen sola gir.
3. Ankara tabelalarını izle, Boğaziçi köprüsünün çıkışı olan yola karışırsın.(Köprü arkanda kalır)
4. İleride sağda büyük bir çıkış var(Ankara, Ataşehit, Sabiha Gökçen, Formula 1 filan yazar tabelasında)gir oraya.
5. Beş-on km sonra sağda Ataşehir Levhasını görürsün. Sap oradan.
6. Yüz metre sonra sağa Ataşehir gösterir gene. Oradan da sap.
7. Yol bitince sola dön.
8. Şu anda bulunduğun yer batı Ataşehir. Devam edersen köprüyü geçince klasik Ataşehire gelirsin
0
o midas
(19.05.10)
ilk tarifin sayesinde hayattan soğudum gidesim kalmadı ama ikinci tarifin mantıklı. ikincide sanırım benim dediğim kozyatağı istikametini anlatmışsın. capitolden sonra boğaz köprüsü tarafına sapmayıp düz ankara yazanlara devam edicem sonra da ataşehir yazan tabelayı görürüm heralde.
0
🌸hazel
(19.05.10)
Ben her zaman ilk yolu izlerim. Hiç trafik derdi olmaz. Bir de ikinci tarif 3. maddede yanlışlıkla köprü yönüne sapmaktan tırstığım için o yolu hiç kullanmadım. Ama köprü tarafına değil Ankara yönüne saparsan bir daha problem çıkmaz. Tabelalar gayet güzel yolu gösteriyor zaten. Yanlız bazen(son bir iki aydır) o formula 1 yazan sapaktan sonraki kısımda anormal trafik olabiliyor.
0
o midas
(19.05.10)
bak solda türkçe tarif var ona göre gidersin işte
tinyurl.com
sırf harita değil beyav

edit: link bozuktu, düzelttim.
0
kediebesi
(19.05.10)
İkinci tarifte değişiklik var:
7. Yol bitince sola dön. Sonra 3. sola dön.
0
o midas
(19.05.10)
yanlışıkla köprü yoluna sapmaktan sen yolu bildiğin halde tırsıyosan ben hiç bilmeden büyük ihtimalle köprü yoluna sapabilirim. boğaz köprüsüne capitolü geçince sağa giriş var bahsettiğin o mu? bir de oralarda çamlıca şile falan yazıyodu sanırım ben mi yanlış hatırlıyorum. kesin karıştırıcamkimbilir ataşehir diye nereye giderim..
0
🌸hazel
(19.05.10)
(3)

"ay kız" ı söyleyen azeri opera sanatçısı.

o midas
Azeri olduğunu tahmin ediyorum aslında. Alibeyev gibi Türk-Rus melezi bir ismi vardı. Sovyetler Birliği dağılmadan çok önce TRT'de(radyo) dinlemiştim. Gerçekten operaydı, arkada orkestra vardı. Reşid Behbudov değil yani. Nedense merak ettim bunca zaman sonra, kimdi ki?
Azeri olduğunu tahmin ediyorum aslında. Alibeyev gibi Türk-Rus melezi bir ismi vardı. Sovyetler Birliği dağılmadan çok önce TRT'de(radyo) dinlemiştim. Gerçekten operaydı, arkada orkestra vardı. Reşid Behbudov değil yani.

Nedense merak ettim bunca zaman sonra, kimdi ki?
0
o midas
(17.05.10)
zeynep hanlarova ya da daha eskilerden sovket (sevket) elekberova olabilir diye tahmin ediyorum. cogu mahnilarda orkestra duzenlemesi yapiyorlar, enfes oluyor kanimca.
0
pyro clustic flow
(18.05.10)
yok, kadın değil erkekti. (elekberova'nın kadın soyadı olduğunu düşünüyorum)

edit1: nitekim kadınmış.
0
🌸o midas
(18.05.10)
aziza mustafa zadeh o hanımefendi.
0
bryan fury
(18.05.10)
(2)

Şunun adı neydi[Matematik]

iamthewalrusulan
iki sayıyı çarpardık hani, şöyle ki;sayılar 13 ile 21 olsun diye atıyorum 13 21 6 42 3 84 1 168168+84+21=13*21birinci kolonu hep ikiye bölerdik, ikinci kolonu ikiyle çarpardık sonra birinci kolonda tek sayı ile başlayanların ikinci taraftaki karşılıklarını toplardık hani. Bunun bir adı vardı çok
iki sayıyı çarpardık hani, şöyle ki;
sayılar 13 ile 21 olsun diye atıyorum

13 21
6 42
3 84
1 168

168+84+21=13*21

birinci kolonu hep ikiye bölerdik, ikinci kolonu ikiyle çarpardık sonra birinci kolonda tek sayı ile başlayanların ikinci taraftaki karşılıklarını toplardık hani. Bunun bir adı vardı çok düşündüm bulamadım. Uyuyamam yoksa. Adını söyleyen için lolilop alıp yiyeceğim sizin yerinize.
0
iamthewalrusulan
(09.05.10)
burbat
(09.05.10)
(bkz: rus metodu)
0
o midas
(10.05.10)
(3)

National geographic'teki belgesel sorusu (Önemli)!!

Survivorman
Sanırım bndan 1-2 sene evel bir belgesel yayınlanmıştı.Belgeselde üniversitenin birisine hasta bir adam cesedini bağışlamıştı. Cesedin nasıl çürüdüğünü gün gün kameraya kayıt edip çürüme hakkında bilgi topluyorlardı. Açıkta kalan vücudun sıcaklığı hangi şartlarda ne gibi bozulmalar yaşadığı gösteril
Sanırım bndan 1-2 sene evel bir belgesel yayınlanmıştı.Belgeselde üniversitenin birisine hasta bir adam cesedini bağışlamıştı. Cesedin nasıl çürüdüğünü gün gün kameraya kayıt edip çürüme hakkında bilgi topluyorlardı. Açıkta kalan vücudun sıcaklığı hangi şartlarda ne gibi bozulmalar yaşadığı gösteriliyordu. Aklımda kalan türkçe ismi "ölüm tarlaları" olabilir ama emin değilim.

Hatta adam iyice çürüyünce kafasını kaynar kazana atıp derisini ayırıp ineceleme yapıyorlardı. Bir sahnesinde de adam öleli 2 gün olmuşken kulak ve burnuna hangi canlıların girdiğini gösteriyorlardı. fena halde kafama takıldı. Arkadaşla iddalaştık yok öyle birşey göstermezler dedi bende var izledim yalan borcummu var diyorum. nasıl buluruz naparız?
0
Survivorman
(08.05.10)
adı biography of a corpse: the body farm
örnek video : www.youtube.com
0
xwayz
(08.05.10)
yok yanlis hatirlamiyor, curumeyi ele alan bir belgeseldi ve survivorman'in belirttigi seylerin tamami yapiliyordu.

en berbati da; ormana salinan adamin kulak delikleri, burnu, agzi vs her yerinde milyonlarca beyaz kurtcukun kaynamasiydi. boghh
0
no christ requiress
(08.05.10)
Ben izledim o programı.
Bir araştırma kurumuydu galiba. Kocaman bir bahçesi vardı, bahçenin çeşitli yerlerinde de çürümekte olan cesetler. Her ceset için değişik şartlar hazırlamışlardı. Tam katırlamıyorum ama kimi nemli toprakta kimi ağaç yapraklarının üzerinde filan. Özellikle adli tıp uzmanları faydalanıyordu. Bir ceset hangi şartlarda ve ne kadar zamanda ne değişikliklere uğrar diye. Ölüm zamanının tespit edilmesi için. Genellikle kimsesiz kişilerin cesetlerini kullanıyorlardı. Aslında cesetleri fazla detaylı göstermiyorlardı. Bir tanesi hariç. O cesedin sahibi ölmeden önce vücudunu bu kuruma bağışlamış ve her türlü kullanım için izin vermişti. Tüm çürümeyi tüm detaylarıyla göstermişlerdi. Hatta işleri bittikten sonra iskeletin kafasını ayırıp (ki bu sahne çok bence çok acıklıydı, bir kadın geri kalan dokuları kesiyordu unutmak mümkün değil) aynen anlattığınız gibi kaynatmışlardı(üzerindeki doku kalıntıları temizlensin diye). Sonra o kafatası merhumun isteğine uygun olarak bir tıp fakültesine öğrenciler faydalansın diye hediye(!) edilmişti.
Ölüm tarlaları değil de ceset tarlaları diye hatırlıyorum.
Öff! Amma çok ceset dedim bir paragraf yazıda.
0
o midas
(09.05.10)
(9)

Hangi sebeple uçurulduğumu söyleyebilecek varmı?

kadox
merhabalar.nick: kadoxsözlüğe girmeye çalıştığımda "işte bunu düşünmemiştik: 0 Empty " uyarısını alıyorum.muhtemelen uçuruldum. fakat hangi sebeple uçuurlmuş olabilirim. buna bakabilecek babayiğitlere şimdiden teşekkür ederim.kuru kuruya teşekkür olmaz diyorsanız grafikerim. logo fln elimden ne gel
merhabalar.
nick: kadox

sözlüğe girmeye çalıştığımda "işte bunu düşünmemiştik: 0 Empty " uyarısını alıyorum.
muhtemelen uçuruldum. fakat hangi sebeple uçuurlmuş olabilirim.
buna bakabilecek babayiğitlere şimdiden teşekkür ederim.
kuru kuruya teşekkür olmaz diyorsanız grafikerim. logo fln elimden ne gelirse yaparim birseycikler.
0
kadox
(15.04.10)
çaylak diyor kadox nick'i için ama bilemedim...

edit:özür diliyorum leyla diyormuş, leyla'da böyle bir yazar yok demenin yeni şekliymiş
0
barbaroj
(15.04.10)
modlogunda 2009'dan beri işlem görünmüyo. gerçi ben çok anlamam bu mod hikayelerinden ama uçurulsan yazar sanırım modlog'da?
0
sir gawain
(15.04.10)
mail adresine gelir merak etme neden uctuğun
0
deliklimasrafa,
(15.04.10)
o halde ben uçurulmadımmı? çünkü mailde almadım, sadece girmeye çalıştıgımda bu uyarı çıkıyor.
0
🌸kadox
(15.04.10)
Hemen gelmiyor zaten az bekle sadece çaylakta olmuş olabilirsin.
0
gebze harem
(15.04.10)
çaylak olsaydınız sözlüğe giriş yapabiliyor olurdunuz. uçtunuz büyük olasılıkla, 0 empty uyarısını alanlar o geri dönüşü olmayan yola girenler oluyor buradaki duyurulardan gördüğüm kadarıyla.
0
i ve been mistreated
(15.04.10)
şimdiye kadar çaylak mıydnız yoksa yazar mı?

yani eğer şimdiye kadar çaylaktıysanız çaylakken girdiğiniz entry'ler beğenilmeyip tamamen uçurulmuş da olabilirsiniz.
0
ocanal
(15.04.10)
evet. bi ara yazardım daha sonra dedirten entry yüzünden çaylaklığa düşmüştüm.
daha sonra bu uyarııy almaya başladım. sanırım dediğiniz gibi birşey oldu. .
0
🌸kadox
(15.04.10)
Dört entry'niz silinmiş( iki tane ttdöatdbd, bir tane ebshi ve bir tane ibud). Eğer 50-100 entry sahibi yeni bir yazarsanız dört hatalı entry çok fazla.
0
o midas
(16.04.10)
(9)

ekşi sözlük yazarlığını satan adam gördüm?

diyojenimsi
evet ben bunu gördüm. paraya sıkışmış falan. olabiliyor mu böylesi, birde piyasası nedir?
evet ben bunu gördüm. paraya sıkışmış falan. olabiliyor mu böylesi, birde piyasası nedir?
0
diyojenimsi
(15.04.10)
yasak. nick tespit edildigi anda eksi airlines ile ucretsiz yolculuk yapiyorsunuz
0
crucio
(15.04.10)
nesiline göre dğişiyo galiba ben 4.nesil 500 tl ye görmüştüm.
0
mccoey
(15.04.10)
yeni nesilleri ucuza bulursunuz. gerçi nesil mesil kalmadı artık. kendi hesabımı 20.000 euro+kdv'ye bırakıyorum.
0
kimlanbu
(15.04.10)
@c# amma düşürdün piyasayı bisiklet bile aldırmayacaksın :P
0
kimlanbu
(15.04.10)
lan ciddi ciddi satıcak olan varsa bizim bi arkadaş 200 lirayı gözden çıkarmış haberiniz olsun gençler. :)
0
the crow
(15.04.10)
benim mesaj kutumda dolmuyor zaten, rahğadolun gençler ya valla şey yapmayın =o)
0
🌸diyojenimsi
(15.04.10)
o değilde ben de nick değiş tokuş yapmanın yasal olup olmadığını acayip merak ediyorum, yapan vardı sanki. bilen eden?
0
inkey
(15.04.10)
(bkz: #10636731)

@inkey: bi yazar burda sormuştu, ifşa oldum biriyle nicklerimizi değişebilir miyiz diye. olmaz dendiğini hatırlıyorum. sanırım dışarıya kapalıydı bulamadım veya silmiş. ama kimseye çaktırmadan kolaylıkla yapılır ki bunlar.
0
emraah
(15.04.10)
Para karşılığı yasak.
Ama arabayla takas olur. Noter masrafını alıcı öder.
0
o midas
(16.04.10)
(1)

birbirinden nefret eden ülkelere birbiri ardına gitmek

pepecura
arkadaşlar, biliyorsunuzdur; eğer pasaportunuzda israil damgası varsa iran'a, iran damgası varsa israil'e gidemiyorsunuz. hatta kktc damgası ile rum kesimine de gidemiyorsunuz. bildiğim kadarı ile ermenistan damgası ile azerbaycan'a (çok da eminm değilim, bilen varsa lütfen doğrusunu yazsın) gidemiy
arkadaşlar, biliyorsunuzdur; eğer pasaportunuzda israil damgası varsa iran'a, iran damgası varsa israil'e gidemiyorsunuz. hatta kktc damgası ile rum kesimine de gidemiyorsunuz. bildiğim kadarı ile ermenistan damgası ile azerbaycan'a (çok da eminm değilim, bilen varsa lütfen doğrusunu yazsın) gidemiyorsunuz.

şimdi böyle durumlarda pasaportunuzu emniyet müdürlüğüne veriyorsunuz, size gıcır, sıfır bir pasaport veriyorlar. ama eskisini de alıkoyuyorlar. peki bu ülkelere birbiri ardına gitmek istesek ne olacak? acil yardım pek bir makbule geçer.
0
pepecura
(14.04.10)
Bildiğim kadarıyla:
Eğer arzu ederseniz İsrail vizesini kağıt şeklinde alabiliyorsunuz. Yani konsolosluğa "pasaportuma vize işlemeyin" dediğinizde onlar vizenizi pasaportunuza değil ayrı bir kağıda basıyorlar.
Belki diğer ülkelerde de vardır bu uygulama.
Ayrıca emniyet eski pasaportunuzu arzu ederseniz size geri verir. Ama üzerine iptal damgası vurur. İptal damgası vurulan pasaportlardaki eski vizeler geçerliliğini korur(tabi aynı özelliklere sahip yeni pasaportunuzu da göstermek kaydıyla)
0
o midas
(15.04.10)
(12)

PC formatlama

o midas
Yarın ülkeme temelli dönüyorum. Sabahleyin laptopumu şirkete iade etmem gerek. Tüm gün koşuşturmaktan formatlamaya zaman kalmadı. Şu anda fazla araştıracak zamanım da yok. En kısa zamanda ve en geri dönülmez bir şekilde nasıl formatlanır bu meret? Eski zamanlarda dos'a girip format c yazardık, olur
Yarın ülkeme temelli dönüyorum. Sabahleyin laptopumu şirkete iade etmem gerek. Tüm gün koşuşturmaktan formatlamaya zaman kalmadı. Şu anda fazla araştıracak zamanım da yok. En kısa zamanda ve en geri dönülmez bir şekilde nasıl formatlanır bu meret? Eski zamanlarda dos'a girip format c yazardık, olur biterdi. Hala öyle mi?

Sormadan söyleyim: Evet biraz malım. Son 15 senedir civarımda hep bir IT teknisyeni vardı ve bilgisayarla ilgili her işimi onlara yaptırdım. Hiç de merak etmedim nasıl oluyor bu işler diye. Utanmasam her cümle başında teknisyeni çağıracağım "bu bilgisayarlarda büyük harfe geçmek için ne yapıyorduk?" diye.

Çağ dışı arkadaşınız o midas
0
o midas
(04.04.10)
herhangi bir windows cd si ile kuruluma baslayin. sonra windows u kuracagimiz surucuyu sectigimiz ekranda partitionlari silin. sonra bilgisayari kapatin gitsin. 2 dakikanizi falan alir.
0
ozza
(04.04.10)
ozza'ya ek olarak sonrasinda cesitli programlar var ve bos verilerle hdd yi dolduruyor sonra bosaltiyor. bu islemi birkac kez yaparsaniz uzerinde cook ugrasilmadikca verileriniz geri getirilemez. program ismi vermiyorum cunku hatirlayamiyorum.
0
entrapmen
(04.04.10)
tune up utilities kurabilirsin. onun shredder isimli bir tool'u var, entrapmen'in bahsettigi ise yarayan.
www.tune-up.com
0
sourlemonade
(04.04.10)
Civarımda windows cd sine en çok benzeyen şey üzerinde otelin amblemi olan bir bardak altlığı. Denedim olmadı. Entrapmen'in anlattığına benzer programlar olduğunu duymuştum. Hatırladığınız ve Internetten indirebileceğim güvenilir bir program var mı?

Göndere basmadan gelen edit: Güvenilir kısmını unutun. Program virüs kaynasa en fazla n'olabilir ki zaten.
0
🌸o midas
(04.04.10)
o halde tune up utilities ya da benzeri bir program indirip format atmadan silinebilecek her seyi silin.
0
sourlemonade
(04.04.10)
assert h'nın dediğini yapıyorum. Download 45 dakika kaldı diyor. 6Kb/sec hızım var. Hadi bakalım. Sabaha kadar ayaktayım galiba.
0
🌸o midas
(04.04.10)
ccleaner'ın güvenli silme şeysi var. dod, nsa, gutmann seçenekleri mevcut. bunlardan birini tercih ederek de silebilirsiniz istediğiniz dosyaları.(gutmann baya uzun sürüyodu hatırladığım kadarıyla) mantık entrapmen'in bahsettiği mantık. küçük boyutlu bir programdır ccleaner. freeware'dir, lisans uğraştırmaz. o yüzden belirteyim dedim.
www.piriform.com
0
jangara
(04.04.10)
Birazdan herşeyi silmeye başlayacağım. Dolayısıyla ulaşılamaz olacağım. Bundan sonra vereceğiniz cevapları okumam mümkün olmayacak. Hepinize teşekkür ederim.
Bu arada insanın en yakın dostu bilgisayarıymış onu gördüm. Birazdan beynini yıkayacağım garibimin. Bunu bildiği halde hiç nazlanmadan bana yardım etmeye devam ediyor. Hiçbir insan bu kadar sadık olamaz.
0
🌸o midas
(04.04.10)
veriler geri kurtarılabilir önlemek için tavsiyem formatı basın ve hard diski ağzına kadar mp3 ile doldurun
0
kimlanbu
(04.04.10)
bu kadar duygusallaşırsan işler senin için daha zor olacaktır ama:/
0
jangara
(04.04.10)
Mesele yalnızca formatlamak mı yoksa bir de üzerine Windows kurmak mı? Sırf tertemiz diski olan bir pc iade etmek istiyorsan GParted tam sana göre.

sourceforge.net adresinden indireceğin iso dosyasını cd'ye yak. Bu cd ile PC'yi başlat ve default yolu takip ettikten sonra diski FAT32 formatında biçimlendir. Bu kadar...

Yok, bi de Windows kuracağım diyosan işportadan bi Windows XP SP2 al kur.
0
metal revolution
(04.04.10)
@sivrisinek

Mesele içindeki bilgileri bir daha ulaşılamayacak duruma getirmek ise GParted ile tüm HDD'yi EXT3 ya da EXT4 formatı ile biçimlendirmek yeterlidir. Zira FAT32 ve NTFS'nin aksine bu formatlarda undelete özelliği yoktur. Bu formatın üzerine bir de NTFS yapılırsa o dosyalara ulaşabilenin elini öperim ben.. :-)
0
metal revolution
(05.04.10)
(8)

özgeçmiş adı.

sos
komik gelebilir ama insan kaynakları sitelerindeki böyle detaylar önemli geliyor. isim tavsiyeniz varmı?
komik gelebilir ama insan kaynakları sitelerindeki böyle detaylar önemli geliyor. isim tavsiyeniz varmı?
0
sos
(03.04.10)
dosya isminden mi bahsediyorsun? cv.doc gibi?

hafif bi espiri yapabilirsin. dikkat çeker. atıyorum; "filmkaresigibi.doc" gibi
0
pardonan
(03.04.10)
bence daha ciddi bir isim daha mantıklı olur.
0
🌸sos
(03.04.10)
cv, curriculum vitae ya da resume diyorum ben, en efendisinden.
0
cedilla
(03.04.10)
ad-soyad-cv.doc olabilir..
0
ogzi
(03.04.10)
İK geçmişi bulunan biri olarak önerim Ad Soyad_CV veya REF_Ad Soyad_CV şeklinde olabilir.
0
aises
(03.04.10)
bir de, .doc olarak değil de .pdf olarak göndermek daha iyi olur bence.
0
matthias coltrain
(03.04.10)
sıcak bir temmuz gecesiydi.pdf

şaka bi yana matthias niye pdf olarak yolluyoruz?bende öyle yapıyorum ama sebebi nedir?üzerinde oynama yapamasınlar diye falan mı?
0
tommi vercetti
(03.04.10)
ersin-ozbukey-cv-apr2010
veya sadece
cv-apr2010
0
o midas
(04.04.10)
(4)

t-shirt baskısı temizlemek

ashortman
bir sweatshirt var elimde ve üzerindeki baskıdan kurtulmak istiyorum. var mıdır bilinen bir teknik bu baskıdan kurtulmak için? bilen varsa beri gelsin.sefgiler.. saygılar...
bir sweatshirt var elimde ve üzerindeki baskıdan kurtulmak istiyorum. var mıdır bilinen bir teknik bu baskıdan kurtulmak için? bilen varsa beri gelsin.

sefgiler.. saygılar...
0
ashortman
(13.03.10)
üzerindeki baskı nasıl? emprime veya serigrafiyse ya da dijital, imkansız. yok fleks baskıysa belki bi şansınız olur...
0
terp
(13.03.10)
alternatif olarak baskının üzeri kapatılabilir. alanı bilmiyorum ama istediğiniz bir baskı yapılabilir. bu konuda da değişik imkanlar var. büyüklüğe kumaşa vs. bağlı...
0
terp
(13.03.10)
Terp haklı. Mümkün değildir. Denemeyin bile, kumaşı bozduğunuzla kalırsınız. Üzerine nakış işletebilirsiniz.
0
o midas
(14.03.10)
üzerindeki baskı ozalitçilerin yaptığı gibi bir şey. çok anlamam bu işlerden ama. öyle görünüyor. küçük bir logo. uğraşılırsa kumaş bozulur gibi görünüyor gerçekten de. belki basit bir tekniği falan vardır diye bir sorayım demiştim. çok teşekkürler herkese.
0
🌸ashortman
(14.03.10)
(9)

iki soru: satranç ve torrentler hakkında...

iddaaci
merhaba soru ve cevap insanları, benim iki sorum var sizlere:1. satrançta pat nasıl oluyor? yani normal mat şah bir yere kaçamadığında oluyor ya ee pat da şahın gidecek yeri olmadığında oluyormuş, bu nasıl oluyor anlayamadım? 2. torrent dünyasındaki trackerlera üyeyim. mesela türkiyenin en iyi track
merhaba soru ve cevap insanları, benim iki sorum var sizlere:

1. satrançta pat nasıl oluyor? yani normal mat şah bir yere kaçamadığında oluyor ya ee pat da şahın gidecek yeri olmadığında oluyormuş, bu nasıl oluyor anlayamadım?

2. torrent dünyasındaki trackerlera üyeyim. mesela türkiyenin en iyi trackerı ile zamunda.net arasında epey indirme farkı var: mesela zamunda da saniyede 1 mb indirebilirken aynı dosyayı türk trackerdan zor bela indiriyorum. nedendir acep? sadece onların hızı bizimkinden fazla olduğu için olamaz herhalde?

sevgiler saygılar efenim.
0
iddaaci
(12.03.10)
sadece ilk soruya cevap vereyim. ben bir hamle yaparım ama bu direk şahı tehdit eden bir hamle değildir velakin rakibin sadece şahı veya ekstradan bir taşı kalmış olsun, nereye oynarsa oynasın şah benim tarafımdan alınabilecek durumda kalıyorsa oyun pat olarak sonuçlanır.
0
lazpalle
(12.03.10)
1- pat genelde rakibin çok az taşı kaldığında ya da sadece şahı kaldığında oluyor genelde. diyelim ki rakibin sadece şahı kaldı (diğer taşları da kilitli) , siz hamle yaptınız ama şah çekmediniz. sıra rakibe geçer ve rakibin de şahı oynayacak yeri kalmazsa yani nereye çekerse çeksin mat pozisyonuna gelecek duruma gelirse oyun pata biter. galiba.
0
brkylmz
(12.03.10)
şah çekersiniz, şahın kaçacak yeri yoktur. şahın kendisi de, etrafı da tehdit altındadır. mat olur.

şah çekmezsiniz ama yaptığınız hamle son hamledir. karşı tarafın oynayacak hamlesi kalmamıştır. şahın kendisi tehdit altında değildir ama gidebileceği her yer tehdit altındadır. oynanabilecek başka bir taş da ya yoktur, ya da o başka taş oynayabilecek durumda değildir (önünde rakip taş duran bir piyon mesela). pat olur.
0
kibritsuyu
(12.03.10)
2. hız farkı var o kesin. onun dışında yeni dosyalarda çok daha hızlı çekebilirsiniz. türk tracker'larda 6 aylık bir dosyayı indirmek işkenceyken, yabancı tracker'larda sorun olmuyor. bizim terabyte'larca hard disklerimiz yok. :(
0
sanal uyku
(12.03.10)
Pat santraçtaki beraberlik durumudur. İki tarafında sadece şahı kaldığında ya da iki taraftan herikiside birbirini mat edebilecek taşlara sahip değil ise oluşur bu durum ve oyun pat olur. Kısaca iki tarafın birbirini yenememe turumunda olur

Türkiye'de internet hızı kısıtlı bu nedenle insanlar upload hızlarını kısıyorlar. tamammen bundan kaynaklanmakta.
0
garfield13
(12.03.10)
2- ordaki seederlar ile ilgili bi durum. bizde seeder/gönderen sayısı fazla olsa bile upload sınırlıyorlar bu sefer işkence cekiyoruz. ki zamunda bulgarstan agırlıklı kullanıcılar var ve hızları bize göre cok iyi. ve paylaşıcımcı insanlar.
0
rurouni
(12.03.10)
1. rakip ve siz peşpeşe 3er kez aynı hamleyi yaparsanız da pat olur. misal siz a7'den a8'e cektiniz veziri. o da kaleyi f6'dan f8'e yürüdü. bunu ikinizde 3 kez tekrarlarsanız masa hakemi gelir kafanıza vurur. pat olur.
0
ayiadam
(12.03.10)
2- türkiye'de upload hizlari malum + türklerin ratiomaster vs kullanma aliskanliklari malum + türkiye'de hard diskler-seed aliskanligi vs... türk bir tracker'da gördügün seeder sayisi 10 olsun. bunun 3ü fake olsun. 4 tanesinin hizi 1024/256 kbps olsun, max upload hizlari 25tir bunlarin, bu da internet trafigine ve baska torrentlere dagitilsin, bie 7 kalsin. 7x4=28 kb/s. kalan 3 kisiden de toplam 60 kb/s alalim. toplamda kaç etti: 60+28=88 kb/s. zamunda'da 2-3 seed olan torrentlerde bile daha yüksek hiz alabiliriz. yani özetle upload hizi + torrent aliskanligi + hard disk kapasitesi, seedbox tarzi olaylar.
0
samfisher
(12.03.10)
Gerçi birinci soruya güzel cevaplar verilmiş ama sanki beraberliğin tek koşulu buymuş gibi anlaşılabilir. Tüm beraberlik kuralları şöyledir:
1. Şahınız tehdit altında olmadığı halde sıra size geldiğinde ne şahınıza ne de başka bir taşınıza kurallara uygun bir hamle yaptıramıyorsanız(soruda sorulan buydu),
2. Üç el üstüste aynı hamleler tekrarlanmışsa,
3. Tahtada mat yapmaya yetecek taş kalmamışsa [(şah vs şah) veya (şah+at vs şah) veya (şah+fil vs şah) gibi.],
4. Son 20 hamle (24 müydü yoksa) boyunca hiç taş alınmadıysa,
5. Bir taraf beraberlik teklif eder ve diğer taraf da kabul ederse,
oyun berabere biter.
İlk iki durum genellikle durumu kötü olan tarafın entrikaları sonucu ortaya çıkar.
0
o midas
(12.03.10)
(7)

acemi icin disel benzinli tercihi

bluewhale
bir bayan arkadasim arac kullanmayı diselde ogrenmis.bildiginiz gibi diselin stop ettirme esigi cok yuksek oldugu icin rahatca kullanıyor. benzinli arac alırsa cok sorun yasarmi.arabayı ikide bir stop ettirmek gibi..
bir bayan arkadasim arac kullanmayı diselde ogrenmis.bildiginiz gibi diselin stop ettirme esigi cok yuksek oldugu icin rahatca kullanıyor. benzinli arac alırsa cok sorun yasarmi.arabayı ikide bir stop ettirmek gibi..
0
bluewhale
(12.03.10)
ben tam tersini düşünüyorum. dizelde çok gaz vermek gerekiyor. benzinliyi daha kolay kaldırır bence.
0
kediebesi
(12.03.10)
hiç bi şey olmaz, alsın.
0
t joe
(12.03.10)
Direk alsin dusunmesin sorun yasarsa da 2 gun yasar
0
mikelarteta
(12.03.10)
kullandığı araç hangisi, almak istediği nedir?

1300 kg - 1.6 diesel'den, 900 kg'lık bir benzinli araca geçince stop ettirmeyi bırak kalkışlarda patinaj çekmeden kalkmaya alışması vakit alabilir.
0
unbeknown the black
(12.03.10)
arkadaşın senede 10000 km'nin altında yol yapacak ise dizel araç alması zaten efektif olmaz.
ayrıca bir kaç saaat kullanımdan sonra pek bir fark hissedeceğini sanmıyorum..
0
fenrir greyback
(12.03.10)
Araçlarda artık rölanti ayarı filan yok. Dizeli olsun benzinlisi olsun hepsi bilgisayar destekli(bu ne biçim ifade oldu böyle, duyan da kaputun içinde lap top var sanacak). Aralarında belirgin bir fark yok. Bu günün en usta şöförleri de başlangıçta acemiydiler. Biraz kullansın o da usta olur nolucak ki. Eğer yokuşlarda paniğe kapılıyorsa, çok normal. Otuz yıldır her türlü aracı her türlü yolda kullandım, gene de yokuşta kalkarken tedirgin olurum. Olmam diyene de inanmam(taksi şöförleri filan hariç).
Eğer ciddi panik olma eğilimi varsa, içi rahat olsun diye otomatik araç tavsiye ederim.
Eğer direksiyonu hidrolik olmayan kamyon kullanmayacaksa kadın olmasının bir dezavantajını da göremiyorum.
0
o midas
(13.03.10)
Bi tek benzin fiyatları konusunda sıkıntı yaşar. Ne lan bu kurşunsuz benzin olmuş 3.75 TL!
0
selimse
(13.03.10)
(17)

ne evet ne de hayır cevabı verilen soru?

mammamiyya
böyle bir ödevim var. herkes için genel geçer olmalı. sorulduğunda kesin bir evet cevabı da gelememeli kesin bir hayır cevabı davar mı aklınıza gelen birşey?
böyle bir ödevim var. herkes için genel geçer olmalı. sorulduğunda kesin bir evet cevabı da gelememeli kesin bir hayır cevabı da
var mı aklınıza gelen birşey?
0
mammamiyya
(12.02.10)
daha fazla ayrıntısı da var mı bu ödevin? yoksa ben bu şekilde binlerce soru sorarım.
0
teritori
(12.02.10)
o midas
(12.02.10)
ne haber?
olmaz mı ki.

- ne haber?
+ evet
+ hayır.

saçma oldu bence.
0
xenophobe
(12.02.10)
almanlar ırkçı mıdır? gibi bi soru sorsak..
ne evet denir ne hayır. oldu bence
0
janjan
(12.02.10)
ne/nasıl/ne zaman/neden/kim kullanılan bütün sorular olabilir.
0
cagdassalur
(12.02.10)
ani sadece kime sorarsan sor ne evet ne hayır diyebilcek. tek kural bu

hala hırsızlık yapıyor musun? sorusunu bi hırsıza sorarsan çürürmü acaba?
0
🌸mammamiyya
(12.02.10)
yalan söylüyor musun?
0
diyojenimsi
(12.02.10)
kusun kalkiyor mu?
0
nawres
(12.02.10)
seni benden baska siken oldu mu diyecegim ama ilkokul esprisi yapmaktan gume giderim diye korkuyorum.

ozunde iyi insanimdir aslinda ama iste...
0
osuruklu
(12.02.10)
geçenlerde bir duyurusu vardı hatta lavuğun birinin kedisi varmış quantum fiziği ile ilgili bişi açıklamak için bir deney yapıyormuş (hayali bir deney) deney sonucunda kedi hem ölü hemde canlı oluyormuş schrödinger miydi neydi adamın adı hah işte onun kedisi ölümü canlımı? diye sorarsan olasılık %50 olduğundan evet de diyemezsin kesin olarak hayır da diyemezsin.
0
pposeidon_1
(12.02.10)
Yanlış cevap mı vereceksin?
edit: bu olmamış yahu. adam hayır der. Şöyle olmalıydı:
Cevabın hayır mı olacak?
0
o midas
(12.02.10)
+körler rüya görür mü?
-aslında görürler. rüyaları, hayatı nasıl algılıyorlarsa(his,ses..) öyle görürler . ama "göremedikleri" için aslında bizim anladığımız biçimde "rüya görmüş" olmazlar. dolayısıyla cevap evet de değildir hayır da değildir.

olur bence.
0
o hikayedeki mal ben miyim?
(12.02.10)
how is it goin'?
0
beni boyle sev seveceksen
(12.02.10)
verilen ornekler cok mu sikik?

bu olmadi
0
nawres
(12.02.10)
erkan yolac'in sordugu sorular.

bu biraz zorlama oldu
0
nawres
(12.02.10)
- adın ne?

adı evet ya da hayır değilse bu iki cevabı da veremez.
0
november rain
(12.02.10)
o midas'ın dediği en doğru ve mantıklı olanı.

"bu soruya cevabın hayır mı olacak?"

evet derse, soruya cevabı olumlu olur, ama evet dediği için de olumsuz olur.
hayır derse soruya olumsuz cevap vermiş olmakla birlikte, hayır dediği için olumlu cevap da vermiş olur.

kesinlikle budur.

bu arada elbette ki evet/hayır şeklinde cevap verilebileek bir soru olmalı. "eyfel kulesinin boyu kaç metre?" diye bir soruya da evet veya hayır diye cevap verilmez elbet. saçma olur. .... mu? .... mısın? diye cevabı evet hayır diye verilebilecek soru olmalı.
0
kibritsuyu
(12.02.10)
(3)

yine ucak sorusu

osuruklu
biletimi aldim, gelen mailde "Lütfen uçuşunuzun kalkış saatinden en geç 2 saat önce Hava Alanında olunuz." yaziyor. 1-benimle kafa mi buluyorlar? 2 saat cok degil mi? amerika'ya giderken bile bu kadar erken gitmemistik.2-internetten check-in yaparak gidecegim ama aslinda bavulu check-in yaparken ali
biletimi aldim, gelen mailde "Lütfen uçuşunuzun kalkış saatinden en geç 2 saat önce Hava Alanında olunuz." yaziyor.

1-benimle kafa mi buluyorlar? 2 saat cok degil mi? amerika'ya giderken bile bu kadar erken gitmemistik.

2-internetten check-in yaparak gidecegim ama aslinda bavulu check-in yaparken aliyorlar degil mi?
0
osuruklu
(08.02.10)
1-online check in yaptırırsanız 30dk kala da orda olsanız oluyor. cekin bagaj vs o kadar yapıyor buralarda.

2- evet.
0
bryan fury
(08.02.10)
Evet, garantiye almak istiyorlar. VIP, CIP yolcular 15 dakika önce check in yapabiliyorlar. Bir de, sen de geç check in yapabilirin aslında; fakat bazı acayip havayolu şirketler (Pegasus) eğer son uçuşuysa, yarım saat dediyse yarım saat, 45 dakika dediyse 45 dakika öncesinden check-in' i kapatıyorlar.

Alırlar, kötü yanı sıra falan bekleyeceksin.
0
sheba and the albino girls
(08.02.10)
Ters bir saate denk gelirseniz güvenlik kontrolü, bagaj teslimi, pasaport kontrolü size bir saat kaybettirebilir. Gerçi yeni terminalde(Atatürk Havalimanı) bu işler çok hızlandı ama gene de en az birbuçuk saat önce gitmek gerek.
Bagajınız varsa on line check in yaptırmak çok fazla bir avantaj sağlamaz.
İyi yolculuklar.
0
o midas
(08.02.10)
(7)

istifa ve 4 haftalık çalışma süresi

nen var kuzum
selamlar ve günaydın öncelikle,16.06.2009 tarihinde başladığım işimden 06.02.2010 tarihi itibari ile istifa dilekçemi vererek işten ayrılmak istediğimi belirttim.iş kanununda yazana göre ya da benim oradan anladığıma göre ; çalışma süresi 6ay - 1yıl olanlar istifalarının ardından 4hafta çalışmak zor
selamlar ve günaydın öncelikle,

16.06.2009 tarihinde başladığım işimden 06.02.2010 tarihi itibari ile istifa dilekçemi vererek işten ayrılmak istediğimi belirttim.

iş kanununda yazana göre ya da benim oradan anladığıma göre ; çalışma süresi 6ay - 1yıl olanlar istifalarının ardından 4hafta çalışmak zorundadır falan diyor (ihbar süresi)

sorum şu ki ; ben eğer o 4haftalık süreç dolmadan işe gitmemezlik yaparsam ne olur?
şirket bana bir yaptırımda bulunabilir mi ? ya da bunu gibi şeyler işte.

teşekkürler
saygılar
0
nen var kuzum
(08.02.10)
ihbar suresini konusup ucretinden kestirebilirsin ya da daha cok konusup doldurmadan karsılıklı anlaasark doldurmana gerek olmadan ayrılabilirsin.

kıllık yapacakları tutarsa mahkeme vs olabilir, fekat genel uygulama ucretten kesilmesidir.
0
bryan fury
(08.02.10)
benim bildigim ucretten kesilmesi yetmiyor. o tarihlerde ise gitmemek icin senin maasin kadar tazminat odeyip gitmeme imkanin mevcut. yani 4 hafta gitmek istemiyorsan 4 haftalik maasini sirkete tazminat olarak odemen gerekiyor. Yeni basladigin yer illa hemen basla diyorsa bu parayi onlar odeyebilir.
Tabii avukatlar daha iyi bilecektir.
0
use at your own risk
(08.02.10)
iatifa sebebine göre değişir sorunun cevabı. ha tabi sen hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadan keyfen istifa ediyorsan o ihbar süresi önemlidir. ya karşı tarafla anlaşacaksın, a ödeyeceksin ya da o kadar süre daha ücretli olarak çalışacaksın.
tabi bir de sektör önemli, iş kanunu bazı iş yerleri ve sektörlerde ayrıksı durumlar düzenlemiş.

yalnız sakın şirketten bir ibraname almayı unutma bu işin sonunda.
0
evrendeki en mutevazi insanim
(08.02.10)
sanırım tam doğrusu buymuş işin, eksiksiz aktarıyorum :

''4857 sayılı iş kanunu 17.maddeye göre ihbar sürelerine ilişkin bildirimde bulunmaz ve bu sürede çalışmazsanız işvereninize bu sürenin ücreti karşılığı olan ihbar tazminatını ödemek zorundasınız. bununla birlikte o sürede çalışmadığınız için sigortanız da işlemeyecektir. iş sözleşmesini fesheden siz olduğunuz için o sürede çalışsanız da çalışmasanız da kıdem tazminatı alamazsınız ki zaten kıdeminiz bir yılı doldurmamış. sonuç olarak işverene 4 haftalık ücretiniz tutarında bir tazminat ödemek durumundasınız.''
0
🌸nen var kuzum
(08.02.10)
eğer "haklı sebeple istifa" ediyorsanız gerekmez hatta üstüne tazminatınızı da almanız gerekir kanuni olarak. (kötü muamele, maaşların aksaması, sigorta yapılmaması ya da düşük ücret üzerinden yapılması vs.)
0
dharmabum
(08.02.10)
Herhangi bir haklı gerekçe göstermeden ayrıldıysanız, dört hafta olan ihbar sürenizde çalışmanız gerekir. Çalışmazsanız da çalışmadığınız sürenin ücretini ödersiniz, bu da ihbar tazminatıdır. Ama geçerli bir sağlık raporu ile veya yasada sayılan mazeret izni konularından birini öne sürerek (mazeret izni bir haftadan az gerçi) gitmemeniz mümkün. İşveren ille de gelmenizi istediyse, dava açıp bu tutarı faizi, mahkeme masrafı ve avukatlık ücreti ile birlikte sizden tahsil etmeyi deneyebilir ve bunda da başarılı olur.
0
uyuklayankedi
(08.02.10)
Arkadaşlar işin hukuki kısmını yeterince anlatmışlar. O kısma eklenecek bir şey yok. Ancak 30 yıla yakın ücretli veya işveren olarak çalıştım. İşverenin ayrılan işçiye dava açtığını görmedim, duymadım. Adetten değildir. Eğer işten ihbarsız ayrılarak işverene çok büyük zararlar vermiyorsanız veya işverenin size özel bir nefreti yoksa neden davayla falan uğraşsın ki? Konuşun işvereninizle, durumunuzu anlatın. Biraz surat assalar da anlayışla karşılarlar, fazla üstünüze gitmezler.
Edit: Eğer alacağınız filan varsa onu ödemezler genelde.
0
o midas
(08.02.10)
(4)

Şöyle bir film vardı?

ordabiyerde
Efendim şöyle bir film vardı da ismini getiremedim:Yamulmuyorsam orta yaşlarında bir hanımın günlük rutin hayatı. film bir noktada ikiye ayrılıyor. bir yanda birkaç dk farkla metroyu kaçırdığında başına gelenler, diğer yanda da metroyu yakalayınca yaşadıkları.(tren de olabilir bu.)başrolünde oynayan
Efendim şöyle bir film vardı da ismini getiremedim:

Yamulmuyorsam orta yaşlarında bir hanımın günlük rutin hayatı. film bir noktada ikiye ayrılıyor. bir yanda birkaç dk farkla metroyu kaçırdığında başına gelenler, diğer yanda da metroyu yakalayınca yaşadıkları.(tren de olabilir bu.)

başrolünde oynayan rene zellweger mi desem cate blanchett mi desem, yoksa tamamen sallıyor muyum desem bilemedim.

bi yardım ediverin a dostlar.
0
ordabiyerde
(30.01.10)
şöyle buyrun; www.imdb.com
0
darkprophecy
(30.01.10)
orange coffee
(30.01.10)
sliding doors
0
la traviata
(30.01.10)
Bu soru her ay en az bir kere sorulur. Moderatör arkadaşlar bu başlığı sonsuza kadar en tepeye sabitlesinler bence.
0
o midas
(30.01.10)
(8)

yağmurlu, kapalı havaları sevmek, sevmeyi bırak hasta olmak neye delalettir?

crimson king
var mı böyle bir şey? ben yağmurlu, kapalı, soğuk havaya bayılıyorum, şundan kaynaklanıyor diyebileceğiniz bir şey var mı? bu arada iyiyim yani öyle bunalım falan değil:)
var mı böyle bir şey? ben yağmurlu, kapalı, soğuk havaya bayılıyorum, şundan kaynaklanıyor diyebileceğiniz bir şey var mı? bu arada iyiyim yani öyle bunalım falan değil:)
0
crimson king
(25.01.10)
ben normalde kapalı havaları çok sevmezken, nedense bu aralar çok seviyorum, yağmur yağsın diye bekliyorum, içimde keyifli bir hüzün var, hüznümden keyif alıyorum ve hava da yardımcı oluyor.. ve kesinlikle çok mutluyum bu ara hem de hiç olmadığım kadar uzun zamandır.. belki sen de hüznünden keyif alanlardansındır? Bir de artık yazlar acaip sıcak ve kuru geçmeye başladı, insan güneşin altında bir şey yapmak istemiyor şehir hayatında, kışın sanki daha fazla seçenek var yapacak, eğlenecek.. Belki de bu yuzdendir.. Ama genel olarak öyleyse, yani her zaman o zaman belki daha farklı bir yorum yapılabilir...
0
gaea
(25.01.10)
hmm mesela okumayı seven bir insansan kapalı hava her zaman bunu destekler. hava cıvıl cıvılken dikkatini dağıtacak çok şey vardır; kuş cıvıltısı, dışarda oynayan çocukların sesi hatta perdelerden içeri giren güneş ışığı filan. evde durdukça böyle havalarda iyice bunalım yaparsın olmaman gereken bir yerdeymişsin gibi. evcimensen, asosyalsen ya da içine kapanık ve kendi başına bir şeyler yapmayı seven diyelim, kapalı ve kasvetli havaları seversin gayet.
0
peki
(25.01.10)
Ruh güzelliğine, yaratıcılığa ve üstün zekaya delalettir; dert etmeyiniz.
Not: Bu arada ben de yağmurlu ve kapalı havaları severim.
0
o midas
(25.01.10)
ben de çok severim. ama hep severim yani oyle şimdi seviyorum seneye sevmeyeyim gibi değil. o yuzden normal oldugunu düşünüyorum. depresif falan değilsiniz yani üzülmeyin.
0
likeinme
(25.01.10)
ben de kendimi bildim bileli yağmurlu kapalı soğuk havaları severim ve bunun da bir nedeni yok. ille de bir sebep arıyorsan yamurlu kapalı ve soğuk havalar daha güzeldir...
0
cedric
(26.01.10)
off hele hava böyle iyice kapalı olucak ama yağmur yağmıyacak ya da yağacak, böyle muhteşem bi hava nasıl sevilmez? ama fazla kar yağmasın acayip trafik oluyor, o yüzden sevmiyorum.
0
vurursa gol olur
(26.01.10)
güneşi sıcağı sevmemeye dayanıyor belki.Ben kışı ve yağmurlu havaları severim sıcağa gelemem.Güneş gördü mü içim kapanır zaman zaman.
Çok mutlu oluyorum öyle böyle değil, evimde çayla filmle battaniyeyle falan oturmak.
Gezeksem eğer bunalmadan sıkılmadan gezebilmek...
Belki atalarının geldiği topraklar böyle iklime sahiptir genel olarak, genetik olarak öyle ortama uygunsundur.Bilemiyorum.Ben kafkas kökenliyim, güneş bana hiç iyi gelmiyor.
İngiltere'nin Kanada'nın iklimi bana göre, güneş de zaman zaman iyi ama nisan ayının güneşi kadar, yakmayan cinsten.
0
urasil
(26.01.10)
insanların kış depresyonu dediği şeyi her sene yaşayan ama yazın yaşayan bi insan olarak, yalnız değilsin en azından demek istiyorum. kışın yaşanan kapalı, gri havalarda huzur bulan, güneşli yaz günlerini eve kapanarak geçiren bi insan olarak da zevklerimizle barışık olmamızı öneriyorum.
0
cereal killer
(26.01.10)
(5)

havuz problemi, bir bakın..

kalim
bir bakın bakalım şu soru doğru mu yanlış mı?? A musluğu ile B musluğu bir havuzu 2 saate dolduruyorlar. A musluğu ile alttaki C musluğu boş havuzu 12 saate dolduruyorlar B ile C musluğu da dolu bir havuzu 12 satte boşaltıyarlar üçü birden boş havuzu kaç saatte doldururlar?b ile c hem dolduruyor
bir bakın bakalım şu soru doğru mu yanlış mı??

A musluğu ile B musluğu bir havuzu 2 saate dolduruyorlar. A musluğu ile alttaki C musluğu boş havuzu 12 saate dolduruyorlar B ile C musluğu da dolu bir havuzu 12 satte boşaltıyarlar üçü birden boş havuzu kaç saatte doldururlar?

b ile c hem dolduruyor hem boşaltıyor mu? nedir anlamadım...
0
kalim
(25.01.10)
c musluğu boşaltmaya çalışıyormuş (alttaki diyor zaten)
a ve b muslukları dolduruyor, a c'den güçlü olduğu için ikisi birlikte çalıştığında havuz doluyor.
b ise c'den güçsüz ve ikisi çalışınca havuz boşalıyor.

bu kadar uzun yazacağıma soruyu çözsem iyiymiş ya neyse...
0
uyuzcan
(25.01.10)
Aşağıdaki gibi olabilir:
A ve B dolduruyor, C boşaltıyor. A'nın doldurma hızı C'nin boşaltma hızından daha fazla (böylece ikisi de açıkken boş havuz havuz dolabiliyor), C'nin boşaltma hızı da B'nin doldurma hızından daha yüksek (böylece, ikisi de açıkken ve havuz tam doluyken bir süre sonra havuz boşalabiliyor, örneğin b musluğu dakikada 1 litre doldursun, c musluğu da 2 litre boşaltsın, ikisi de açık olduğunda havuzdan dakikada 1 litre su azalır)
0
efx
(25.01.10)
Sorunun doğru olması lazım. efx'in dediği gibi A ve B dolduruyor, C ise boşaltıyor.

A kendi başına 3 saatte dolduruyor. Aynı şekilde B kendi başına 6 saatte dolduruyor ve C de kendi başına 4 saatte boşaltıyor. 1/A, 1/B ve 1/C olarak yaparsan çözülmesi lazım sorunun.

1/A + 1/B = 1/2
1/A - 1/C = 1/12
1/C - 1/B = 1/12 gibi...
0
lingo
(25.01.10)
yalnız dediğiniz yöntemle cevap 4 saat çıkıyor, şıklarda doğru cevap 6 diyor.. bende 4 saat buldum ama 6 yı bulamadım bir türlü..
0
🌸kalim
(25.01.10)
1/A+1/B=1/2
1/A+1/C=1/12
1/B+1/C=-1/12

A=3
B=6
C=-4

1/3+1/6-1/4=1/X
X=4
Evet, evet; Lingo doğru hesaplamış.
0
o midas
(25.01.10)
(22)

İstatistikler ile ilgili fikirlerinizi alayım

mc delta t
vakti zamanında şöyle bir script yazmıştım. http://www.mc-delta-t.com/eksisozluk_istatistik/ görebileceğiniz üzere ekşisözlük ile ilgili çeşitli istatistikler var. gel zaman git zaman kimse girmez oldu. şimdi sitemden kaldırmayı düşünüyorum. ne dersiniz çıkmamış candan umut kesilmezmi yoksa hiç bekl
vakti zamanında şöyle bir script yazmıştım.
www.mc-delta-t.com

görebileceğiniz üzere ekşisözlük ile ilgili çeşitli istatistikler var. gel zaman git zaman kimse girmez oldu. şimdi sitemden kaldırmayı düşünüyorum. ne dersiniz çıkmamış candan umut kesilmezmi yoksa hiç beklemiyeyim nasılsa tutmaz mı diyorsunuz?
0
mc delta t
(24.01.10)
güzelmiş aslında ama iyi duyuramamışsın demek ki, ben daha ilk defa görüyorum mesela.
0
ocanal
(24.01.10)
süperdi yahu bu. (git: 87249) önceki duyurunda da baya konuşulmuştu. ama askere gitmiştin sanırsam. güncelleştirebildiysen şukela!
0
dambil
(24.01.10)
ewet araya askerlik girdi ama sistem otomatik olduğu için şu anda da birşey yapmıyorum zaten kendi hallediyor script. sanırım ocanal ın dediği gibi duyurmak gerek. aklınıza gelen istatistik isteği varsa onları da eklemeye çalışırım. veya şu anki haline bir eleştiriniz var mı?
0
🌸mc delta t
(24.01.10)
Çok güzelmiş. Ben de ilk defa görüyorum. Eğer sistemde durması zahmetli değilse dursun bence. Bu arada şimdiye kadar gördüğüm en güzel sayfa düzeni, sade, gözü yormuyor, derli toplu. Sadece bu özelliği bile tutmaya değer. İleride birilerine web sayfası yaptırmak durumunda kalırsam, "git bak, orada güzal bir tasarım var, aynen onun gibi olsun" diyebileceğim kadar sevdim.
0
o midas
(24.01.10)
sağolasın midas ama öyle olmasının nedeni benim grafik programlarını bilmememden kaynaklanıyor. yoksa emin ol boğardım grafiğe :))
0
🌸mc delta t
(25.01.10)
iyi ki bilmiyormussun :)
0
arnatuile
(25.01.10)
Bence de şahaneymiş, niye sub-ethada yok ki bu?
0
sui
(25.01.10)
teşekkürler arkadaşlar. bu arada duyuruyu sabitleyen ekşiduyuru yönetimine ayrıca teşekkürler.

@sui : sub-etha başvurusu nasıl yapılıyor?
0
🌸mc delta t
(26.01.10)
dark horse
(26.01.10)
teşekkürler dark horse, yazdım bakalım cevap bekliyorum. bu sub-etha da neler var? niye var?
0
🌸mc delta t
(26.01.10)
cok guzel bir calisma. ssg istese cok daha ayrintilisini yapabilir bunun. (veya dogrudan veritabani erisim imkani olan biri)

ornegin kadin ve erkek yazarlarin en cok kullanigi kelimeler, veya gunlere gore kelime trendleri falan. twitter halt etmi$ yaninda.
0
cench
(26.01.10)
evet sen bunun duyurusunu iyi yapamamışsın. sözlükten de duyursana.
0
manfool
(26.01.10)
len iyice bakmadım ama baya seksi bişeye benziyor..

sil bu duyurunu herke$ bilmesin..
0
kreider
(26.01.10)
nouma21
(27.01.10)
ilk duyuruyu da gormustum. bu duyurudan kisa bi sure once bi entry'de verilen linkle bu sayfayi ziyaret edip dolasmistim biraz tekrar. iyi, hos bi sayfa ama bunun sub-etha'ya eklenecegini sanmiyorum ben. biri de yazmis gerci eklenecek diye de neye dayanarak yazmis bilmiyorum. eklenmeyecegini dusunmemin nedeni de sub-etha'nin icindeki seylere bakarsaniz icerigini kullanicilarin olusturdugu, direk mudahale edebildigi, insanlari bir araya getiren ve daha kompleks, basli basina birer site adeta her biri. yazarlarla ilgili seyler zaten istendiginde ben kismina ekleniyor cikariliyor filan boyle bir sayfanin orda durmasina gerek olmadigi dusunulur ve bence de gerek yok orda durmasina. ama gayet detayli istatistikler var tabi ona bisey demiyorum. ha konursa da konur ne diyim ama sanmiyorum.
0
tepedeki psychedelic adam
(27.01.10)
ilk defa gördüm, biraz karıştırdım hoşuma gitti. tekrar tekrar girip takip edeceğimi sanmıyorum ama eğlencelik olarak gayet güzel. sistemine çok yük getirmiyorsa kalsın derim. üstüne bir de tebrik ederim çok güzel olmuş.
0
konqueror
(27.01.10)
geriden gelme durumu var biraz sanırım. benim entry sayımı 18 eksik gösteriyor. bu arada proje süper.
0
jangara
(28.01.10)
harika bir proje. tebrik ederim.
0
ardahan united
(28.01.10)
ben bunu biliyordum.

(bkz: #16946928)
0
federal
(29.01.10)
Aklıma gelmişken eğer sub-etha'da yer alacaksa, yazarın sadece kendi bilgilerine bakabilecek gizliliği de yapabilirsen, içerisinde oy istatistikleri de olursa süper olur. oyların artı eksi dağılımı, günlere göre verdiğimiz oylar vs.
0
federal
(29.01.10)
hepinizin dediklerini göz önüne alıcam. bu konu arka sayfalara düştü, herkes göremeyebilir. şurdan devam edelim mümkünse groups.google.com
0
🌸mc delta t
(29.01.10)
valla eklenmiş. göt oldum sanki. neyse bakalım.
0
tepedeki psychedelic adam
(02.02.10)
(13)

sonunda şok eden filmler

holly golightly
filmin sonuna geldiğinde izleyiciyi ters köşeye yatıracak, öyle değil böyleymiş vay be dedirten şaşırtmacalı film tavsiyeleriniz alınır :)wicker park, derailed izlendi.
filmin sonuna geldiğinde izleyiciyi ters köşeye yatıracak, öyle değil böyleymiş vay be dedirten şaşırtmacalı film tavsiyeleriniz alınır :)

wicker park, derailed izlendi.
0
holly golightly
(24.01.10)
pckopatjam
(24.01.10)
hia
(24.01.10)
(bkz: vanilla sky)

"ee noldu lan şimdi?" diye kafayı yedirtir.
0
poekmon
(24.01.10)
21
0
bryan fury
(24.01.10)
o hikayedeki mal ben miyim?
(24.01.10)
Oldboy'u ekleyeyim ben de. Ayrıca yukarıda önerilen Life of David Gale'i ben de tavsiye ediyorum sonunun şok ediciliği açısından.
0
daysleeper
(24.01.10)
testere. 1.si ama digerlerinde o kadar olmuyor
0
crucio
(24.01.10)
kesinlikle "he loves me, he loves me not" bu ingilizce adı, filmin orijinali fransızca, audrey tautou oynuyor.
0
polly jean
(24.01.10)
Kesinlikle izlemen gereken;
1. The Game www.imdb.com
2. Primal Fear www.imdb.com
3. The Usual Suspects www.imdb.com
0
MaraudeR
(24.01.10)
0
rdx
(24.01.10)
(bkz: the village)
0
o midas
(24.01.10)
oha kimse sixth sense dememiş.
0
kibritsuyu
(25.01.10)
the others
0
mahnita
(25.01.10)
(5)

Süpermarket koridorları arasındaki adaletsizlik

o midas
Hani süpermarketlerde dolap şeklinde değil de bilardo masası şeklinde olan derin dondurucular vardır ya işte o derin dondurucuların sağında solunda kalan koridorlar diğer koridorlardan hep daha geniştir. Neden?
Hani süpermarketlerde dolap şeklinde değil de bilardo masası şeklinde olan derin dondurucular vardır ya işte o derin dondurucuların sağında solunda kalan koridorlar diğer koridorlardan hep daha geniştir. Neden?
0
o midas
(15.01.10)
taktik.
0
bryan fury
(15.01.10)
tum bu taktikler ve daha fazlası için the company
0
bryan fury
(15.01.10)
Buryan,
Eğer teknik bir zorunluluk değilse bir pazarlama taktiği olduğu kesin zaten de nasıl bir taktik.
Bir de yönlendirdiğin başlıkta pek bir şey yok ki.
0
🌸o midas
(15.01.10)
o derin dondurucularda bekleme yapılıyorya seçerken bakarken vs. kalabalık olmasın ferah ferah herkes baksın diye geniş tutulmuş diye sallıyorum.
0
layer26
(15.01.10)
company ya da the company diye bi belgesel var pazarlama taktikleri uzerıne. cok acayip seyler.

supermarket tasarımı ise apayrı bi olay. giristeki o genislik mesela insanlara guven verıyormus, urunlerın sıralaması olsun raf duzenı olsun fln fln. o koridorların genıs olması da zorunluluk degil kesınlıkle. yine senın urunu alman için telkin.

bi de yazakren aklıma geldi orda egiliyorsun fln carpabilirsin digerlerine.
0
bryan fury
(15.01.10)
(3)

Çaylaklık entryleri

zimparakagidiyla31cekenpinokyo
girdiğim entryler formata uygun mudur? bişeyleri değiştirmem gerekir mi bi baksanız da söyleseniz be ahali.- `samsung u900 soul` 16. arka kapağı aslında çok zor açılır gibi görünen hatta açmak için baya bi uğraştıran şık alet. arka kapağı ise avuç içiyle bastırılarak hafifçe yukarı doğru itildiğinde
girdiğim entryler formata uygun mudur?

bişeyleri değiştirmem gerekir mi bi baksanız da söyleseniz be ahali.

- samsung u900 soul

16. arka kapağı aslında çok zor açılır gibi görünen hatta açmak için baya bi uğraştıran şık alet. arka kapağı ise avuç içiyle bastırılarak hafifçe yukarı doğru itildiğinde açılıyor. bunu da ancak servise götürdüğümde öğrenebildim.

- 14 mart 2009 utah jazz miami heat maçı

3. dwyane wade'in, attığı 50 sayıyla kariyer rekorunu kırdığı maç. miami heat tarihinde de en çok sayı atan oyuncu olmayı başardı böylece wade.


- six10repeater

3. şarkılarını bulup indirmek çok zor bu grubun. tanınmamış olmalarıda en büyük etken bu konudaki. ancak ileride iyi yerlere gelebilecek bir grup olduğu kesin. en yakın zamanda da bir plak şirketiyle anlaşıcaklardır bu gidişle.

consume gibi bir şarkıları var ki of..

- elveda 2008 merhaba 2009

1. kalıplaşmış cümle. 362 gün sonra elvada 2009 merhaba 2010 diyeceğiz. ne hızlı akıyor dimi zaman.

formülünü de veriyim tam olsun; elvada x, merhaba x+1.

- yeter artık yazar olayim

2. 21 aralik 2008 sözlük yazarı akınında dahi yazar olamayan onuncu veya dokuzuncu nesil çaylağın feryadı.

- imza töreni öncesi top sektiren futbolcunun dramı

5. imza töreni öncesi top sektiremeyen futbolcudan daha az dram yaşar.

* bu olmamış sanki. şimdi farkettim.

- her şey bitmek üzere başlar

3. " buna rağmen her zaman yeni bir başlangıç yapmak kaçınılmazdır. " şeklinde devamı getirilebilir..

- kola kutusunu ezip maç yapmak

7. ilkokulda tenefüslerde veletlerin tek eğlencesidir bu. alternatif olarak su şişesine az miktarda su koyup o şişeyle maç yapmakta örnek verilebilir. eğer hiç şişe yada kutu kola bulunamadıysa, en kötü ihtimal kames top alınır..

- ilişkisine bir günlüğüne ara veren insan

4. dengesizdir. eğer böyle bir sevgiliye sahipseniz ara verdikten sonra devam etmeyin. olmuyorsa olmaz.

- emre aydın'a senden adam olmaz diyen eski sevdiği

1. pişman olan eski sevgilidir. emre aydın artık onu takarmı o bilinmez.
0
zimparakagidiyla31cekenpinokyo
(09.01.10)
olmamış dediğin olmamış=) dramı tanımlaman, örneklemen lazım; futbolcuyu değil..

bir de üstte bu tarz soruya verdiğim cevaptaki acemilik hatası var bazılarında. onları da kafana göre düzeltebilirsin. kopileyeyim o kısmı:

"ama tanıma biraz takılmışsın gibi. mesela, x'i tanımlarken x'tir diye bitirmek entry'i acemilik. evet, başlarda hepimiz yaptık=) mesela,

başlık: galatasaray
entry: geçen hafta x'le maçında 1 gol atmış futbol takımıdır. (evet bu hali legal ama dediğim gibi acemice)
güzeli: geçen hafta x'le maçında 1 gol attı (ya da atmıştır /keyfine göre bu kısım/)"

six10repeater başlığındaki entry'nde dahi anlamındaki de hatan var bir (bunlara dikkat etmiyor gerçi moderasyon ama düzelt.) belki belki "elveda 2008 merhaba 2009" başlığındaki entry'n sorun çıkarabilir..
0
dambil
(09.01.10)
Olmamış dediğiniz şeye dikkat edin. Bunu çok kişi yapıyor.

"imza töreni öncesi top sektiren futbolcunun dramı" ve bunun gibi başlıklar bazen insanı gafil avlıyor. başlığı doğru okuduğunuza emin olun. futbolcudan değil, dramdan bahsedildiğini fark etmeyip bu tür bir entry girmemeye çalışın. "içerik başlıkla uyumlu değil" kalktığı için o şekilde ispiyonlanmaz ama "bu konu başka bir başlıkta inceleniyor" diye ispiyonlanabilir ve bu da size sorun yaratabilir (bkz: #17664184)
0
endless dream
(10.01.10)
Format sorunun yok.
Anladığım kadarıyla imlana da özen göstermek istiyorsun. Farketmeden ne tür hataların yapılabileceğini göstermek amacıyla birkaç hatanı aşağıya yazıyorum:
anlaşıcaklardır-anlaşacaklardır
veriyim - vereyim
yapmakta - yapmak da
takarmı - takar mı
olmalarıda - olmaları da
.. - ...
yada - ya da
Ayrıca şu tür kullanımlardan da kaçınmak gerek(başkalarının konuşmalarını aktardığın yazılar hariç):
bişeyleri
baya
bi
dimi
0
o midas
(10.01.10)
(2)

Kalorifer peteği hangi vanadan kısılır?

on kaplan
Evimiz doğalgaz kombili. Malumunuz kalorifer peteklerinin sağ üst ve sol alt köşelerinde iki vana bulunuyor. İşte ben evdeki tek oda hariç diğer odalardaki bütün petekleri kısmak istiyorum. tek odada bebek olacağı için o oda sıcak olmalı.petekleri kısarken her iki vanayı mı kısmalıyım yoksa üst ya d
Evimiz doğalgaz kombili. Malumunuz kalorifer peteklerinin sağ üst ve sol alt köşelerinde iki vana bulunuyor. İşte ben evdeki tek oda hariç diğer odalardaki bütün petekleri kısmak istiyorum. tek odada bebek olacağı için o oda sıcak olmalı.
petekleri kısarken her iki vanayı mı kısmalıyım yoksa üst ya da altta olan vanalardan birini? biriniyse hangisini?
titizlenmemin sebebi diğer odaların peteğini kısarken bebeğin odasına giden suyu kısmak istemiyorum.
daha açık bir şekilde kombi sabit sıcaklıkta yanarken, evimi tek oda maksimum, diğer odalar minunum seviyede nasıl ısıtabilirim.?
sorumu şöyle de sorabilirim: kalorifer peteklerindeki üst ve alt vanaların işlevleri nelerdir?
teşekkürler
0
on kaplan
(09.01.10)
biri sicak su, digeri soguk su vanasidir (kazandan gelen ve kazana donen su diyelim). peteklerin uzerlerindeki vanalar sadece o petegin devridaimi ile ilgilidir. bunlarin ikisini de kapamaniz diger odalarin peteklerine giden suyu engellemez.
0
no avalon
(09.01.10)
Sadece üstteki ile ayarlamanız yeterlidir. Alttakini sürekli açık tutun. Alttaki vana radyatörü sökeceğiniz zaman dönüş hattını izole etmek içindir. Gerçi onu kısarsanız da bir şey olmaz ama gerek de yoktur.

Üst vana: Radyatöre giren suyun miktarını ayarlar.
Alt vana+üst vana: Radyatör söküleceği zaman boru hattlarını izole etmeye yarar.

Bu vanaların diğer radyatörlere etkisi yoktur.
0
o midas
(09.01.10)
(18)

burun estetiği için çakallık yapmak

trinitrotoluen
Şimdi gençler benim böyle kocaman iğrenç bir burnum var. Hem kemerli, hem büyük, hem de sola doğru bir yamukluk var. Geçen yaz kbb doktoruna gittim göstermek için, problem yok dedi. nefes almamda da hiç bir problem yok. şimdi ben bida gidip nefes almada güçlük çekiyorum falan desem doktor yer mi bun
Şimdi gençler benim böyle kocaman iğrenç bir burnum var. Hem kemerli, hem büyük, hem de sola doğru bir yamukluk var. Geçen yaz kbb doktoruna gittim göstermek için, problem yok dedi. nefes almamda da hiç bir problem yok. şimdi ben bida gidip nefes almada güçlük çekiyorum falan desem doktor yer mi bunu? yoksa rahatça ben demeden anlar mı? burnumda deviasyon varmış gibi gidip doğrultmak istiyorum şunu. sinirimi bozuyor aynaya baktıkça.
0
trinitrotoluen
(07.01.10)
ne gerek var böyle bir şeye? direk estetik yaptırsanız daha ucuza gelmez mi?
0
jeanne hebuterne
(07.01.10)
deviasyon başka rhinoplasti başka, sosyal güvenceniz varsa fark ödeyerek estetik olabilirsiniz
0
marcelorios
(07.01.10)
iyide böyle yaptırınca burnumda rahatsızlık varmış gibi oluyor. o zaman ameliyat masrafları karşılanıyor bildiğim kadarıyla. bunu yapabilmek için sordum zaten.
0
🌸trinitrotoluen
(07.01.10)
burnunda deviasyon, nefes darligi... varmis gibi gitsen bu sorunlar halledilir.

ben iki defa nefes darligi var diye ameliyat oldum burnumdan, hem et aldilar hem kemik, burnum buyuktu, hala buyuk.

nefes darligi da gecmedi gerci, tibba, doktora falan da inancim kalmadi zerre kadar. ayip olmasa simdi cok pis kufrederdim. hatirladikca ediyorum zaten. sabah uyandigimda nefessiz kalmissam zaten sinirli oluyorum, en pis kufurleri o zaman ediyorum. oyle iste.
0
nawres
(07.01.10)
nefes darlığı varmış numarası yapmak için de çalışmak lazım. nasıl hissederki insan hiç bilmiyorum. :)
0
🌸trinitrotoluen
(07.01.10)
burnuna cok siki olmayan bi mandal tak, cekersin nefes darligi.
0
nawres
(07.01.10)
"şimdi ben bida gidip nefes almada güçlük çekiyorum falan desem doktor yer mi bunu? burnumda deviasyon varmış gibi gidip doğrultmak istiyorum şunu."

doktor yer tabi neden yemesin. her "nefes almada güçlük çekiyorum" diyeni kontrol etmeden yatırıp burun ameliyatına alıyorlar zaten.
0
kalimotxo
(07.01.10)
mandal, nefes darlığı falan görünce ben mi soruyu yanlış anladım acaba diye düşündüm.
benim anladığım şu, sizin sosyal güvenceniz var, burnunuzun şeklinden memnun değilsiniz, nefes almanızı engelleyen bir probleminiz yok. kağıt üzerinde deviasyon ameliyatı olmuş gibi gösterip, aslında estetik olmak ve bu sayede bütün masrafları sigortaya ödetmek istiyorsunuz.
doğru anlamışsam ona göre cevap vericem
0
marcelorios
(07.01.10)
doktoru salak yerine koymak değil amacım. onu kastetmedim zaten. sadece, ben bir şey söylemeden, burnumda ne var ne yok ortaya çıkarabiliyorlar mı, bunu öğrenmek istedim.

@marcelorios evet aynen öyle
0
🌸trinitrotoluen
(07.01.10)
hiç para ödemeden burun estetiği olamazsınız. ilk mesajımda dediğim gibi, fark ödemeniz gerekiyor. fark da, hastanenin özel veya devlet olmasına, ameliyatı yapacak doktora göre değişir. kadınlarkulubu.com a bir bakın, orada devlette rhinoplasti yaptıranlar var, onlardan bilgi alabilirsiniz.
0
marcelorios
(07.01.10)
bazı şeyler vardır, paradan kaçmamak gerekir, burun estetiği de bunlardan biri. burun en önemli şeylerden biri, bir yüzün tüm estetiğini değiştiren bir olay. ne estetik yapılmış burunlar gördüm 50 metreden "ben estetikliyim" diye bağırıyor. ama paraya kıyınca ortaya çok iyi işler çıkıyor.

hayatınız boyunca taşıyacağınız burnu bedavaya halledeceğim diye pişman olmayın gidin iyi bir işin ehli cerraha yaptırın. konuya bu açıdan yaklaşayım dedim.
0
theos ek mekhanes
(08.01.10)
1. Doktor değilim.
2. Deviasyon ameliyatı oldum.
3. Burada(ekşi duyuruda) nezle oldum diyene bile herkes doktora danış diyor ama nedense bu soruda kimse doktora danış dememiş.
4. Doktor yemez.
5. geçen sene muayene olduğum 3 doktor da 30 sene önce olduğum deviasyon ameliyatını ben söylemeden farkederek ameliyatı yapan doktorun tarzı hakkında aynı yorumları(olumlu) yaptılar. Yani bırakın deviasyon olup olmadığınızı anlamalarını, hiç iz kalmamış bir ameliyatı bile tesbit edebilirler(röntgensiz).
6. De ki yedi, olmayan deviasyonu nasıl ameliyat etmeye karar verecek?
7. De ki gaflete düştü, ameliyat masasına yattın; ne yapacak doktor? "Aa deviasyonu yokmuş meğer, bari estetiğini yapalım" mı diyecek? Yoksa estetiği yaparken bir de gereksiz deviasyon ameliyatını yapacak mı(ki bu en kötü sonuç)?
8. Ancak bir tanıdık doktor bulup derdini anlatırsan belki kağıt üzerinde deviasyon gösterip estetik yapar(çok zayıf bir ihtimal, adamın mesleki sorumluluğu var, hatır için yapılacak şey değil)
9. Theos ek mekanes (the wise) sağduyunun sesi olmuş. Aynen dediğini yap.
0
o midas
(08.01.10)
ama burun kemiğimde sola doğru bir yamukluk var. her yamukluk deviasyon olmuyor mu ki.
0
🌸trinitrotoluen
(08.01.10)
zaten ameliyat öncesi mr çekilir, nefes darlığı psikolojik birşey değil ki, varmış gibi yaparak doktoru inandıramazsınız diye tahmin ediyorum.
0
murtilli
(08.01.10)
Bildiğim kadarıyla deviasyon denilince sinüs kanallarının üzerindeki kemiğin çarpıklığı anlaşılıyor. O kemik çarpık olunca sinüs kanallarının önünü kapatıp kronik sinüs kanalı iltihabına(sinüzit) yol açıyor. Sağlıkla ilgili bir sorun olduğu için sgk masrafı üstlenir. Bu kemik dışarıdan görünen bir kemik değil, içerilerde bir yerde. Dışarıdan görünen ve buruna şeklini veren kemikle ilgisi yok.
Not: Bu bilgiler tamamen yanlış olabilir. En iyisini doktor bilir.
0
o midas
(08.01.10)
ne pis adammışsın arkadaşım sen. bizim ödediğimiz vergilerle façanı düzelttireceksin, oh mis. hayır kimse de çıkıp yapmak istediğin şey ahlaksızca demiyor ya en çok ona şaştım.
0
thechosenone
(08.01.10)
haha yok yahu. ben kendi ödediğim verginin kısmı ile yaptırmayı düşünüyorum. senin verdiğin para yok bunun içinde.
0
🌸trinitrotoluen
(08.01.10)
1-Gideceğin doktor seni muayene edeceği için burun içindeki kıkırdak doku veya kemikte eğrilik olmadığını görünce septum deviasyonu nedeniyle seni ameliyat etmeyecektir.

2-Sadece burun estetiği olacaksan o ameliyatın ücreti devlet hastanelerinde 700-800 TL yi geçmez.

3-Bence iyi niyetli bir şekilde devlet hastanesinde part-time çalışmayan bir plastik cerraha başvur ve bu konuda yardım iste. Eminim yardımcı olacak biri çıkacaktır.

4-Çok zorda kalırsan turambarturin(burayı sil)@hotmail.com a e-posta yolla. Yardımcı olmaya çalışayım. Geçmiş olsun
0
plastik turambar
(08.01.10)
(5)

kendi hakkımda bilgiyi nasıl görüyorum?

bullet-toothh
selam,şimdi başka bi yazarla alakalı bilgi için soru işaretini kullanıyorum, tamam. ancak kendi entry'lerimdeki nick'imin altında soru işareti yok. kendimle alakalı bilgileri nerden görüyorum?kendimle alakalı bilgiler için "ben" kısmına baktım tabi, fakat orası yeterince detaylı değil. yani sadece s
selam,

şimdi başka bi yazarla alakalı bilgi için soru işaretini kullanıyorum, tamam. ancak kendi entry'lerimdeki nick'imin altında soru işareti yok. kendimle alakalı bilgileri nerden görüyorum?

kendimle alakalı bilgiler için "ben" kısmına baktım tabi, fakat orası yeterince detaylı değil. yani sadece son oylanan entry'ler var. detaylı bi şekilde şükela - kötü diye gözükmüyor.

çok saçma ve basit bi şey sordum gibime geliyor ama hadi bakalım.
0
bullet-toothh
(06.01.10)
o ne yazık ki görülmüyor.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(06.01.10)
e zaten oyle bir bilgi verilmiyor ki yazarlara.
0
sourlemonade
(06.01.10)
Ben tuşuna basınca her biri 10 maddelik 5 ayrı liste gelir (aynı diğerlerindeki gibi):
1 son oylanan entrileri (bu 20 maddeliktir)
2 bu hafta dıkkat çeken entrileri
3 en beğenilen entrileri
4 başucu eserleri
5 zamanın ötesinde entrileri
Eğer yeni yazar olmuşsanız henüz yeterince oy almadığınızdan bu listeler eksik olabilir veya hiç olmayabilir. Yazmaya devam ederseniz ille de bir şeyler çıkar bir iki hafta içinde.
Bu arada başkalarının soru işaretine bassanız da şükela-çok kötü diye hiç kimseninki görülmez ki.
0
o midas
(06.01.10)
kötü oylanan - iyi oylanan entry listesi uludağsözlükte vardı onu diyosun sanırım?
0
perloneth
(06.01.10)
"o midas" benim sormaya çalıştığım şeyi tam olarak açıklamış. herkese teşekkürler efenim...
0
🌸bullet-toothh
(07.01.10)
(4)

milli lig puan sistemi

orange coffee
1961-1962, Galatasaray’ın profesyonel lig tarihindeki kazandığı ilk lig şampiyonluğuydu. Gündüz Kılıç’ın teknik direktörlüğünü yaptığı sezonda Galatasaray 38 maçta 23 galibiyet, 7 beraberlik ve 8 mağlubiyet alırken 57 puan toplamıştı.Ne biçim bi puan sistemi bu?
1961-1962, Galatasaray’ın profesyonel lig tarihindeki kazandığı ilk lig şampiyonluğuydu. Gündüz Kılıç’ın teknik direktörlüğünü yaptığı sezonda Galatasaray 38 maçta 23 galibiyet, 7 beraberlik ve 8 mağlubiyet alırken 57 puan toplamıştı.

Ne biçim bi puan sistemi bu?
0
orange coffee
(03.01.10)
Sanki galibiyet, beraberlik ve mağlubiyet sırasıyla 2, 1, 0.5 puanmış gibi duruyor. Hiç duymamıştım. Benim çocukluğumda puanlar 2, 1, 0 şeklindeydi(1968 ve sonrasını hatırlıyorum). Galibiyete 3 puan uygulaması yenidir.
0
o midas
(03.01.10)
evet malubiyete 0.5 puan alması biraz garip. 53 puan olması gerekirdi onun. ne yani 7 maç kaybetse 57.5 puanla mı şampiyon olacaktı : ))
0
cedric
(03.01.10)
www.turkfutbolu.net
buradan da görülebileceği gibi galatasaray'ın 7 değil 11 beraberliği var.
0
barfilozofu
(03.01.10)
Heyecan yapmaya gerek yok. 7 Değil 11 beraberliği varmış. Dağılın arkadaşlar.
tr.wikipedia.org
0
o midas
(03.01.10)
(14)

lotodan ya da piyangodan büyük para çıkarsa mesela?

kaba simsek
bakın baştan söylüyorum, misal bu. çıkmadı yani bana para :/ ama çıkarsa diye çok endişeliyim. milyarder filmindeki şener şen gibi olucam diye korkuyorum. ne yapmak lazım aga bu para çıkınca? yani böyle atıyorum, 5.068.483,50 TL gibi bi rakam çıktı. örneğin yani. diyelim süper lotodan böyle bi para
bakın baştan söylüyorum, misal bu. çıkmadı yani bana para :/ ama çıkarsa diye çok endişeliyim. milyarder filmindeki şener şen gibi olucam diye korkuyorum. ne yapmak lazım aga bu para çıkınca? yani böyle atıyorum, 5.068.483,50 TL gibi bi rakam çıktı. örneğin yani. diyelim süper lotodan böyle bi para çıktı. notere gidip hemen kuponun benim olduğuna dair mi şeyapsam? e ama o zaman o noterdeki adamın beni takip ettirmediğini ne bilcem? mafyaya filan haber verirse? aynı şekilde hemen bi bankaya gitsem oradaki memura nası güvencem? zaten memur adam, aç geziyo. 5.068.483,50 gibi bi rakamdan bahsediyoruz. örneğin yani. şeyolduğundan değil. direkt gidip teslim alsam, piyango müdürlüğündeki adam da şeyapabilir. peşime mafyayı takarlarsa naparım aga ben? sonuçta bu zamana kadar o şekil işlerle işim olmamış. namusuyla çalışan, parasını kazanan adamım. bi kere küçükken annemin cebinden para çalmıştım gerçi :/

bizim bi arkaaşın arkaaşlarına çıkmıştı böyle bi para. ki bu kadar da değildi yani. 750bin lira mı ney. işte onları mesela hep mafya tehdit etmişti. hala kurtulamamışlardı en son görüştüğümde. 750bin lira için bunu yapan mafya, 5.068.483,50 lira için neler yapmaz :((

neyse işte bilen birileri yol göstersin. çıkmadı bana para ama çıkarsa bilelim. sonuçta yılbaşı çekilişi var yarın.
0
kaba simsek
(30.12.09)
bence direk mafyaya gidip yarısını ver. o zaman bulaşmazlar hiç. bizim maallede var bi mafya mesela. bakkalı dönünce aşşaadaki köşede duruyo. büfesi falan var. çıkarsa haber ver onlarlan şeyaparız.
0
hevipeyra
(30.12.09)
diğer mafyalarlan birlik olup hepsini almaya kalkarsa? olm mafyaya nası güveniym yaa saçma saçma şeyapıyosun :/ sonuçta yaklaşık 5.068.483,50 gibi bi paradan bahsediyoruz. misal yani :/
0
🌸kaba simsek
(30.12.09)
piyangonun sana vurdugunu ogrenir ogrenmez bi ucak bileti alip ankaraya ucuyosun, bu arada bileti de donuna monuna koyuyosun, cok degerli zira. sonra onlar sana ordan bi cek yazip veriyolar, sen de hemen en kisa zamanda o ceki bi bankada bozdurup hesabina yatiriyosun.
sonra dunyayi falan geziyosun ara sira ordan cekerek
ikramiyenin ciktigini ogrenmen - ankara araligi acisindan ikramiyenin ciktigi an yaninda olan insanlar guvenilir olmali
milli piyango mudurlugu - banka arasi icin de bence kosarak gidersen bisey olmaz :/
ayrica bankaya koyduktan sonra daha bi guvende sanki.
0
cisterna
(30.12.09)
bence bankadaki memura değil de direk bankanın sahibine gidersen bişey olmaz. mesela yaklaşık 5.068.483,50 lira para mevzu bahis olsa ben direk ferit şahenk'i bulurum. doğuş holding'te falan vardır telefonu. olmadı mail atarsın. zengin adam la sonuçta. zenginden zarar gelmez. acdan korkucan asıl.

adam boru değil, garanti bankasının sahibi. arada "şşş ferit, bizim paraya ne kadar aylık cukka alırız la" falan diye esprili de yaklaşırsan bence bi samimiyet doğar. sağlam çocuk ferit. fenerli falan ama olsun, yamuk gelmez.
0
hevipeyra
(30.12.09)
bi kere o para çıkarsa uçağa falan binilmez. "Niye binilmesin?" demeyin. Dışardan bakana garip gelebilir, ama loto kafası bindirmez adamı o uçağa gibi geliyor bana. Karşıdan karşıya geçerken tırsarsın be!
0
24th fret
(30.12.09)
bilet çekiltikten sonra piyango idaresinde muhabirler nöbet bekliyor olum. yoksa bile devlet dairesi. alt katta evraktan geçir, üst katta şefe imzalat diyene kadar biri kesin şov tivi'den cukka kapmak için arayıp çağırır, anında dünya kadar kameraman fotoğrafçı doluşur oraya, "işte 5.068.483,50 lira kazanan talihli" diye dünyaya afişe ederler. mafyanın tillahının yanında ardahan'dan giresun'dan amcaoğulları bacanaklar falan gelmeye başlar.

ciddi cevap vereyim. gidiyorsunuz bankanın müdürüne, diyorsunuz ki biletime para çıktı, al işte bilet, bana hesap aç. kontrol ediyor, dorğu ise hesabınızı açıp cüzdanı da size veriyor. sonra da kendi gidip tahsil ediyor kimliğiniz gizli şekilde.

bankacı bu boru mu 5.068.483,50 lira nedir ki lan, herkesin hesabı elinde. istese akşam merkez bankasına götürülen zırhlı arabaya çöker, yine alır o parayı yapacağı varsa. senin biletine mi kalmış.
0
kibritsuyu
(30.12.09)
önce bir avukatla anlaşıyorsun. daha sonra avukatı alıp banka müdürüyle görüşüyorsun. sonra notere gidiyorsunuz. daha sonra banka müdürü görevlilerle gidip parayı alıyor hesaba yatırıyor. müdüre 5 lira harçlık veriyorsunuz
0
Ayiyogi
(30.12.09)
herkese tek tek teşekkür ediyorum ama bu bankacıları bu kadar büyütmeyin gözünüzde yaa. sözlük açlıktan nefesi kokan bankacılarla dolu. şimdi burdan isim vermim ama var yani bayaa. bu adamlara güvenemem ben. hemen mafyaya haber uçururlar bence. yakınlarımıza filan zarar verirler. hayatı zehir ederler. çıksa yani. misal hep bunlar :/
0
🌸kaba simsek
(30.12.09)
1 ay kadar ses çıkarmazsan unutulur gider. Dayanabilirsen tabi. Akabinde sevdiğin! bir banka ile anlaşırsın, hesaba geçer para. Ben misal bir takım bankalar kapımda köpek olsa hadi ordan derim. Parayı aldıktan sonrada türkiyede ne yapacan zaten, bin uçağa git paşa gönlün nereyi istiyorsa. Mafyada kıçını yesin.
0
watorin
(30.12.09)
abi şimdi düşündüm de isim önemli. ismini saklıycan önce. unut ismini. hatta git önce mahkemeden değiştirt bence. avukat orda lazım olabilir bak. sözlükten kanzuk'a falan ulaşırsan yardımcı olur o işlerde herhalde. eski kimliği de atma ama. planlarımız (oha nası gaza geldim) için lazım olacak.

ismi değiştirincesi kolay. direk git o sahte isimle çek parayı. mafya peşine düşerse "ben o diilim olm, başkasına çıktı la para, al işte bak kimlik burda abi" falan diyip sıyrılırsın kolayca. hatta biraz da küfret falan. "ben de o ibneyi arıyorum zate, borcu vardı bana, pff skicem yeaaa." falan de. öylece mal mal bakarlarken uza hemen.

sonrasında parayı üstünde gezdirme. hemen ilk bankamatiğe yanaşıp yatır hepsini. bi anda komple banknotu sürme ama makinaya, sıkışıyo sonra. :/
0
hevipeyra
(30.12.09)
avukat noter işleri için gerekli. avukatı alıp banka müdürüyle görüşeceksin çünkü artık zenginsin. sonra notere gidip bileti üzerine geçireceksin ve parayı alması için vekalet vereceksin.

4 ocak pazartesi akşam yemeğinde pariste görüşürüz
0
Ayiyogi
(30.12.09)
Ankara'ya uçakla filan gitme. Allah göstermesin, uçak düşerse bilet zarar görebilir.
Bir de Piyango müdürüne öyle hop diye bütün meblağı söyleme. Önce mesela 28,943.76 TL çıktı de. Adamın reaksiyonuna göre davranırsın artık. Baktın adamın gözleri neyim parlıyo, orda bırak. Hemen uzaklaş başka bir taktik geliştir. Yok baktın adam mülayim gibi, denemek için bu sefer "aslında 283,451.83 TL çıktıydı" de; bakalım napıcak. Öyle öyle, alıştıra alıştıra git, bir yandan da ortamı kontrol et. En doğrusu bu.
Güle güle harca...
0
o midas
(30.12.09)
işşiz güçsüz genç akrabalarımı toplarım. siyahları çekerim üstlerine. bellerine de birer makine. olduk mu mafya? sonra isteyenle çarpışırız. 5.068.483,50 TL bu. illa birine yedireceksem akrabam yesin. sonra gelsin kelepçeli geceler.
0
dunyayi kurtaran adamin babasi
(30.12.09)
parayı paylaştır kaba, başka çaresi yok bunun, hepimize minik minik paylaştır, mafya böylece kimin peşine düşüceğini şaşırtır, bi de azcık azcık paraların peşinde niye koşsun.

benim mesela mafyayla hiç ama hiç işim olmaz, bana daha çok paylaştırabilirsin, ben bakarım senin parana, hatta seni merakta bırakmamak için başka bi ülkeye bile giderim. sonuçta arkadaşlık öldü mü :/
0
designed for an unknown man
(31.12.09)
(4)

inönü stadı'yla maçka parkı arasındaki yuvarlak demir şey nedir?

dehri
hani lunaparkın yanında. kat kat yükseliyor, dairesel metalik iskelet. ne ki o?
hani lunaparkın yanında. kat kat yükseliyor, dairesel metalik iskelet. ne ki o?
0
dehri
(30.12.09)
havagazı fabrikası mıydı neydi orası eskiden.
0
mea maxima culpa
(30.12.09)
evet orada eskiden havagazı fabrikası (dolmabahçe gazhanesi) varmış. o zıkkımın adı da gazometre imiş.
0
🌸dehri
(30.12.09)
Havagazı fabrikasının gaz deposu. Daha önce söylenmiş ama tereddüt edilmiş, onun için bir daha şey ettim.
0
o midas
(30.12.09)
"inönü stadını bilenler için söylüyorum, beşiktaş ilk yarıda gazhane tarafında kaleyi savunacak"

:)))
0
no avalon
(30.12.09)
(4)

olasılıkla ilgili bir soru

duygumsu
bir fare varmış ve içinde 3 yol bulunan bir labirente konulmuş.1. yol 1 dk lık bir gezintiden sonra fareyi başladığı yere geri getiriyormuş.2. yol da 2dk lık bir gezintiden sonra geri getiriyormuş.3 yol ise 3 dk sonra fareyi peynire ulaştırıyormuş.fare her defasında bu yolları eşit olasılıkla seçiyo
bir fare varmış ve içinde 3 yol bulunan bir labirente konulmuş.1. yol 1 dk lık bir gezintiden sonra fareyi başladığı yere geri getiriyormuş.2. yol da 2dk lık bir gezintiden sonra geri getiriyormuş.3 yol ise 3 dk sonra fareyi peynire ulaştırıyormuş.fare her defasında bu yolları eşit olasılıkla seçiyormuş.fare ortalama kaç dk sonra peynire ulaşır?bunun programını yazcakmışız.
canı sıkılan, bu problem benim için çocuk oyuncağı diyen acaba benim için yazabilir mi?
şimdiden sağolun.
0
duygumsu
(28.12.09)
(1/3*1)+(1/3*2)+(1/3*3) olmalı E(x), expeceted value, beklenen değer yani.

O da 6/3=2 dakika ediyor. İstatistikten pek anlamam ama böyle gibi geldi, daha uzman olanlar düzeltsin yamuluyorsam.
0
sui
(28.12.09)
sui'nin cevabi, eger butun yollar hedefe ulassaydi dogru olurdu. ama burada 1 ve 2 numarali yollar fareyi basa geri donduruyor.

duygumsu,
sanirim yapman gereken bir simulasyon. dogru mu? eger oyleyse simulasyonu cok kere yaparak ortalama bir degere ulasabilirsin. mesela soyle:

toplam_zaman = 0
simulasyon_sayisi = kullanici_girdisi
while (kullanici_girdisi > 0)
{
__yol = 0
__while (yol != 3)
__{
_____yol = random_yol_sec();
_____if yol == 1 toplam_zaman += 1;
_____if yol == 2 toplam_zaman += 2;
_____if yol == 3 toplam_zaman += 3;
___}
__kullanici_girdisi -= 1;
}
ortalama_zaman = toplam_zaman / simulasyon_sayisi;
0
wpi
(28.12.09)
n=0
t=0
10 n=n+1
if n=1000 go to 20
t=t+(1/3)*(2/3)^(n-1)*(3+((1+2)/2)*(n-1))
go to 10
20 end

sonucun tam 6 çıkması lazım.
0
o midas
(28.12.09)
çok çok sağolun arkadaşlar sağlığınıza duacıyım gripten 3 saattir uyuyan bana yardım ettiniz walla çok sevindirdiniz beni.
0
🌸duygumsu
(29.12.09)
(4)

Excelde şunun pratik yolu vardır be canlar?

bore
şimdi şöyle anlatayım. a sütununda firma ismi b sütununda kdv yazıyor. tabi bunlar dağınık şekilde. benim yapmam gereken dağınık haldeki aynı isimli firmaların toplamını bulup yüzlerce firma arasında toplamda en yüksek kdvsi olan ilk on firmayı seçmek. şimdi firma ismine göre sort edebilirim evet. a
şimdi şöyle anlatayım.

a sütununda firma ismi b sütununda kdv yazıyor. tabi bunlar dağınık şekilde. benim yapmam gereken dağınık haldeki aynı isimli firmaların toplamını bulup yüzlerce firma arasında toplamda en yüksek kdvsi olan ilk on firmayı seçmek. şimdi firma ismine göre sort edebilirim evet. ama dediğim gibi yüzlerce firma var ve hepsi için ayrı ayrı toplam formülü yazmak acayip kasan bir iş. kdv miktarının yüksekliğine göre büyükten küçüğe sort edersem aynı firmaların sırasını bozuyorum.

özetle istediğim şey şöyle birşey ki;
xxxx yyyy zzzz olan firmaların yan sütunundaki rakamları kendi içinde toplayıp bana büyükten küçüğe xxxx toplam > yyyy toplam > zzzz toplam desin sıralasın. bunu bana bir izah edecek arkadaşa şimdiden şükranlarımı sunuyorum. inanılmaz makbule geçecek ki anlatamam.

teşekkürler.
0
bore
(24.12.09)
data-pivot table..
sütunların başlıkları olduğundan emin olmak lazım.
sol tarafa firmalar, yan tarafa kdvler yerleştirilirse mis olur. ama sonra o oluşan tabloyu başka bi sheete paste special de sadece values seç, tabloda işlem falan yaptırmaz kastırır..
0
balporsugu
(24.12.09)
Excel'de sql komutlarıyla yapabilirsin bildiğim kadarıyla.(Yani 2003'te oluyor.Olmazsa access'e atarsın.)Neyse ondan sonra eğer tek tek uğraşman 1 saati geçecek bir işse sql için bu komutları öğrenmek daha mantıklıdır. Hemen bir googleda aratırsın 1 saate öğrenirsin.(tüm sql'i değil, haşa)
Edit: Ya şimdi bir daha düşündüm de olmaz o Select* from falan filan. Yani olur da balborsugu'nunki daha mantıklı.
0
serbetci
(24.12.09)
c1 hücresine şu formülü yaz: (mesela toplam 387 satırın olsun)

+sumif($a$1:$a$387,a1,$b$1:$b$387)
bu formülü altındaki kalan 386 satıra kopyala(by dragging).

bu a, b ve c kolonlarını başka bir yere kopyalayıp(özel yapıştır-değerler) sort et.

not: "sumif" fonksiyonunun türkçe karşılığı "eğertopla" olabilir.

kolay gelsin
0
o midas
(24.12.09)
biraz oynayarak kolayca yapabilirsiniz:

oncelikle firma isimlerine gore "sort" edecegimiz icin: onun oldugu stunu VE yanindaki [KDV degerlerini iceren] stunu secin. (komut burada ilk sectiginiz satir siralama yapacagimiz satiri veriyor - biz firma ismine gore yapalim ki devaminda o firmanin verdigi KDV'yi bulabilelim.) Sonra "Sort Ascending" yapalim.

simdi onumuzde AAAABBBBCCCC... firma isimleri ve yanlarinda beraberinde getirdigi KDV meblalari olacak XXXYYYZZZ.

sonra, her firma icin bir stun "insert" edip sub total alalim. bu verilere gorede nihayetinde olusturmak istedigimiz ilk 10 firmayi bulalim... :)

boyle anlatinca uzun gibi ama 10dk. almaz... :P
0
ucan sincap
(24.12.09)
(15)

Dolandırıcılıkla ilgili film tavsiyeleriniz...

bcdhms
selamlar, geçen gün `shooting fish` diye film izledim, çok hoşuma gitti, lost'tada sawyer'ı filan izlemesi çok zevkliydi, bildiğiniz başka filmler varsa böyle cevaplarınızı bekliyorum,lakin böyle oceans eleven gibi devasa kumarhane soygunları yerine günlük hayattaki sorunlarına bambaşka bir çözüm bu
selamlar, geçen gün shooting fish diye film izledim, çok hoşuma gitti, lost'tada sawyer'ı filan izlemesi çok zevkliydi, bildiğiniz başka filmler varsa böyle cevaplarınızı bekliyorum,

lakin böyle oceans eleven gibi devasa kumarhane soygunları yerine günlük hayattaki sorunlarına bambaşka bir çözüm bulan bi adamın veya hukuki bir boşluktan yararlanıp, çeşitli aktivitelerde bulunan insanların hikayeleri veya başka türlü şeyler olursa çok sevinirim,

öpüyorum
0
bcdhms
(21.12.09)
leverage var dizi? dolandırıcılar falan hoş bi şey?
0
vurursa gol olur
(21.12.09)
ucan sincap
(21.12.09)
(bkz: 21)
0
sui
(21.12.09)
(bkz: snatch)

(bkz: lock stock and two smoking barrels)

(bkz: maverick) sanırım bu da sayılır.
0
bullet-toothh
(21.12.09)
0
muhtaf efendi
(21.12.09)
bence the usual suspects'i seversiniz, eğer daha önce izlemediyseniz.
0
bellbane
(21.12.09)
Hustle diye bir dizi vardı, tnt yayınlıyordu bir ara, eğlencelik güzel birşey. Ayrıca:

(bkz: jaime murray)
0
johnmalkow
(21.12.09)
(bkz: nueve reinas)
0
partizan
(21.12.09)
bluff-antony quinn, adriano celentano
sözlükte başlığı açılmadığı için bakınız vermedim.
0
o midas
(21.12.09)
(bkz: following) olabilir.
0
dunyanin en gereksiz adami
(21.12.09)
rogue trader
işte bu aynen senin söylediğin gibi bir film.
barings bank'ın batışına sebep olan Nick isimli genç traderı anlatıyor. kitabı da var.
dolandırıcılık kısmı tartışmaya açık.
0
berrak sudaki kırmızı balık
(21.12.09)
(bkz: inside man)
(bkz: heist)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(21.12.09)
alla alla kimse (bkz: revolver) dememiş bir numaradır halbuki.
www.imdb.com
0
tasa oturma soguk ceker
(22.12.09)
dizi olarak; hustle var bul izle. ben begendim.
heist ve nine queens i ayrıca tavsiye ederim.
0
bryan fury
(22.12.09)
"nine queens"
0
ekinoksah
(22.12.09)
(4)

mathematica

manfool
Merhaba dostlar,Çok basit çok temel bir soru soracağım programı çözmeye çalışıyorum. Tutorial'lari hatmettim ama gözden kaçırdığım bir şey var. Çok basit birşeyi anlamadım muhtemelen.Şimdi benim bir datam var.x değerleri 1 2 3 4y değerleri 3 4 5 6olsun.Bunları plot ettim şimdi. bu eğrinin integralin
Merhaba dostlar,

Çok basit çok temel bir soru soracağım programı çözmeye çalışıyorum. Tutorial'lari hatmettim ama gözden kaçırdığım bir şey var. Çok basit birşeyi anlamadım muhtemelen.



Şimdi benim bir datam var.
x değerleri 1 2 3 4
y değerleri 3 4 5 6

olsun.

Bunları plot ettim şimdi. bu eğrinin integralini almak istiyorum.
Öncelikle bu datayı bir function olarak tanıtamadım. nasıl yapabilirim bunu.

teşekkürler şimdiden.
0
manfool
(18.12.09)
y=x+2
bu çok basit oldu ki. yanlış mı anladım soruyu?
0
o midas
(18.12.09)
mathematica ile curve fit nasil yapiliyor bilmiyorum. eger nasil yapildigini biliyorsaniz, egrinizi fit ettikten sonra size verecegi fonksiyonun integralini alabilirsiniz. eger fit in nasil yapildigi onemli degilse, ve verileriniz de ozel degilse, verilerinizi yollayin ben matlab ile bir egriye oturtayim size fonksiyonu yollayayim, oyle integralini alin.
0
dahicocuk
(18.12.09)
çok teşekkürler.

@o midas, elimdeki data 4001 değerden oluşuyor. bir curve fit yapmam gerekiyor ve bunu fonksiyona dönüştürmem ardından.

bu interpolation'un kesin bir ayarları vardır, zira kolay olacağını zannetmiyorum interpole etmesini, deprem hareketi çünkü..
0
🌸manfool
(18.12.09)
sanirim cubic spline kullanmaniz gerekecek interpolasyon icin.
0
dahicocuk
(18.12.09)
(7)

Hırsız yakalamak

erano
Selam Dedektif Gadgetlar,Benim soyle bir sorunum var. Ofisimizden birisi surekli cantalarimizdan para caliyor. Kim oldugunu da biliyoruz ama ispatımız yok maalesef. Bunu nasıl yakalarız? Daha once basına boyle bir olay gelen var mı? Kalem seklinde casus kameralar satılıyor ama goruntu kalitesi nasıl
Selam Dedektif Gadgetlar,
Benim soyle bir sorunum var. Ofisimizden birisi surekli cantalarimizdan para caliyor. Kim oldugunu da biliyoruz ama ispatımız yok maalesef. Bunu nasıl yakalarız? Daha once basına boyle bir olay gelen var mı? Kalem seklinde casus kameralar satılıyor ama goruntu kalitesi nasıl acaba? Veya siz olsaydınız yakalamak icin nasıl bir yol izlerdiniz?
Simdiden ilginize tesekkurler.
0
erano
(15.09.09)
kalem şeklindeki casus kameralar 1 mp'in altında bir kalite ile çekim yapıyor, bildiğim kadarıyla. ama görüntüler anlaşılacak şekildedir. yani işinizi görebilir. ben de olsam, kamera kullanırım. bir ihtimal daha var ki, yem atarım. seri numaraları alınmış paraları, çalmasını beklerim. ispatını yapacağım zaman da polis çağırırım. tabi işi polise götürmek istemiyorsanız, sadece ispatlamaksa niyetiniz, kimseye belli etmeden, bir kalem kamerayı yerleştirin. bu şekilde ispatlayın. kimseye güvenmemek lazım. hırsız kim, belli olmaz.
0
pomolilik
(15.09.09)
herhangi bir webcam de isinizi gorur aslinda. fiyati da eminim casus kalemlerden ucuzdur. yalniz kamera calisinca uzerindeki isiklar yaniyor ya, onlara bi modifikasyon yapmak gerekebilir.
0
osuruklu
(15.09.09)
benim daha farklı bir önerim olacak. kimin yaptığından emin iseniz, bir ses kaydı yapmanız kafi olacaktır. öncelikle kaliteli bir ses kayıt cihazı edinin bir yerlerden. sonra bir toplantı yapar gibi herkesi bir araya toplayın ve kayıt cihazı çalışırken toplantıya başlayın. toplantının konusu da "son günlerde artan hırsızlıklar" olsun. şimdi iş sizin ustalığınıza kalıyor. muhabbeti öyle bir konuma getireceksiniz ki, o kişi suçunu ikrar edecek. bunun için de aranızdan biri çalma olayını gördüğünü ve suçluyu "birazdan toplantının sonunda" açıklayacağını öne sürmeli. biliyorum belki biraz zor bir metod olabilir, hatta maceraperest bir hamledir ama işinize yarayabilir.
0
trawmatolog
(15.09.09)
kalem şeklindeki kameralar çok güzel çekim yapıyor. yani gayet yazılar bile okunabiliyordu çektiklerini izledim ben. gittigidiyordan falan yorumlara göre alırsanız başınız ağrımaz sanırım.
0
prodeq
(15.09.09)
Derdimiz mahkeme degil zaten. Sadece caldigi paralari geri istemek icin koz olsun elimizde. Yalnız neden mahkemede kullanamadigimizi merak ettim.
0
🌸erano
(15.09.09)
Hakim kararı olmadan hiç kimsenin ses veya görüntüsünü habersiz kaydedemezsiniz. Kaydetseniz bile mahkemede delil olarak kullanamazsınız. Bu uygulamanın bir çok nedeni vardır. Bir iki tanesi:
1. Bu tür bir kayıt yaptığınıza göre bir suçun işleneceğini tahmin etmektesiniz. Bu durumda göreviniz hırsızı yakalamak değil değil olayı polise intikal ettirmek olmalı(tamam, sizin olayınızda polise gitmek pek pratik olmayabilir ama mesela bir uyuşturucu kuryesini veya kiralık katili iş başında görüntülemeye çalışmak polisin işidir. kanun koyucu içinse bütün bu suçlar arasında bir fark yoktur.)
2. Bu tür bir kayıt hazırlığı yaparken bir yandan da tahmini suçlunun bir daha suç işlemesi için uygun ortam hazırlamaktasınız. Mesela ortaya kolayca çalabileceği bir para koyuyorsunuz. Kendiniz ortalıktan kaybolarak parayı kolayca çalmasını sağlıyorsunuz. Bu düzenekler olmasa belki de parayı çalmayacaktı. Bu durumda siz de kişiyi suça teşvik etmiş oluyorsunuz.
3. Siz hırsızın parayı çalarken kaydını alsanız bile bu onun önceki hırsızlıkları da kendisinin yaptığını ispatlamaz.
4. Eğer adam parayı çalmazsa(aslında çalsa da fazla farketmez) adamın özel hayatına müdahalede bulunmuş oluyorsunuz.
Hukukçu değilim ama hukukçulardan cevap veren olmadığı için son soruya cevaben bunları yazdım, yanlışlarım olabilir. Bu kamera işini kendi aranızda sorunu çözmek için kullananacak olsanız bile hukuki problemler yaratabilir.
Benim tavsiyem, aranızdan uygun birisi(en yaşlınız, en kıdemliniz veya sözünü en çok dinleyebileceği biri) vasıtasıyla kendisinden şüphelendiğinizi söyleyip, paraları iade etmesini istemeniz. İnkar etse bile bir daha yapma ihtimali çok düşüktür. Kameraya çekip kayıtları önüne atmakla da bundan daha fazla bir şey kazanamazsınız. "Evet bu son hırsızlığı ben yaptım ama öncekiler benim işim değil" diyebilir. Siz de hiç bir şey yapamazsınız. Yok biz adamı süründürmek istiyoruz derseniz o zaman da polise gidin derim.
0
o midas
(16.09.09)
acaba şu filmlerdeki tuzak paralardan falan bulunamaz mı o geldi aklıma. hani parayı çantadan alınca çaat diye patlayıp elini yüzünü mora boyasın.
0
kibritsuyu
(16.09.09)
(31)

yılanlar yılmadı biz yıldık, napcaz?

o midas
Arabistan'da çölün ortasına fabrika kuruyoruz. Sıcakların artmasıyla birlikte yılanlar fabrikaya dadandı(tamam bu dadanma işini önce biz başlattık kaç milyon yıldır yaşadıkları yere fabrika kurarak ama bu başka bir tartışma konusu). İnternette bir iki cihaz buldum, öyle ultrasonik ses yayıyorlar, yı
Arabistan'da çölün ortasına fabrika kuruyoruz. Sıcakların artmasıyla birlikte yılanlar fabrikaya dadandı(tamam bu dadanma işini önce biz başlattık kaç milyon yıldır yaşadıkları yere fabrika kurarak ama bu başka bir tartışma konusu). İnternette bir iki cihaz buldum, öyle ultrasonik ses yayıyorlar, yılanlar da rahatsız olup uzaklaşıyor. Var mıdır kullanan bu cihazları daha önce? Varsa, nedir tecrübeleriniz? Veya başka tavsiyeleriniz var mı?
Teşekkürler...
Not: Sonunda yılanların öldüğü çözümleri (zehir, kapan)lütfen zahmet edip yazmayın.
Not 2: Kedi besleyemeyiz civarda bir sürü başıboş sokak(çöl?) köpeği var.
Not 3: Tavuk da besleyemeyiz. Pratik değil.
Not 4: Naftalin, kükürt, mazot, zift ve benzeri yılanların kokusunu sevmediği maddeleri kullanamıyoruz. Her yer çöl, kum, rüzgar, güneş. Bir günde dağılır giderler. Zaten doğayı kirletmeyi sevmiyoruz.
Not 5: Kirpi, gelincik, tavus kuşu, atmaca, leylek gibi yılanın korktuğu hayvanları besleme önerileriniz esprili olması açısından olumlu karşılanacaktır ama takdir edersiniz ki pratik değiller.
Not 6: Yılanların sevmediği otlar da işe yaramaz. İklim öyle her bitki bünyesinin kaldırabileceği türden değil.
0
o midas
(14.06.09)
sizden başka fabrika yok mu ? onlar nasıl çözüm buluyor bunu öğrenin bence, he eğer tekseniz, bol şans.
0
alchemistt
(14.06.09)
Çölde tek başımızayız. On kilometre uzağımızda şehir ve dev bir sanayi bölgesi var ama artık yılanlar ve diğer hayvanlar uzaklaşmış oradan. Diğer ufak tefek yerlerin(benzin istasyonları filan) bazıları önemsemiyor, bazıları da zehirli yumurta kullanıyorlar.
0
🌸o midas
(14.06.09)
okuyun ufleyın saga sola ayetler fln asın. cok etkili.
0
bryan fury
(14.06.09)
En onemlisi yilanlarin saklanacaklari yerleri engellemek ve girebilecegi acikliklari kapatmaktir. Fabrika olunca biraz zor tabi.

Yilanlarin ilgisini ceken seyleri de ortadan kaldirmak gerekiyor ama ne fabrikasi oldugunu bilmiyorum tabi, ilgisini ceken sey kacinilmaz olabilir.

Yilani uzaklastirmak daha zordur, onun avladigi hayvanlari uzaklastirabilirsin.

Vahsi col kuslari oluyor, onlardan beslenebilir. road runner var mesela.

Ya da bu isi bir profesyonele birakirsin. Profesyonel yilan yakalayicilari oluyor, cogu bedavaya yapiyor ama fabrika gibi buyuk bir yer icin parayla tutman gerekebilir.

not: kimyasallar ve ultrasonik sesler ise yaramiyormus genelde. limon agaci ve tutun bitkisi bir nebze ise yarayabiliyormus.
0
ermanen
(14.06.09)
bryan fury - Çok iyi fikir. En azından çalışanları sakinleştirir. Huzur verici. Lakin çok pahalı. Çalışanların içinde müslüman, hristiyan ve hindu var(eşit oranda). Hepsinin hocası, duası, ritüeli ayrıdır şimdi.
0
🌸o midas
(14.06.09)
oncelikle farelerden kurtulmayi deneyin? fare yoksa yilan da gelmez besin zinciri kirildigi icin. ayrica cekirge gibi irice haseratin da yilanlarin besin listesinde olmasindan mutevellit onlara karsi yurutulecek bir mucadelenin yilanlar icin de etkili bir cozum oldugunu soyluyorlar.

akustik bir cozum olup olmadigindan emin degilim. zaten bu isler muhtemelen yilanlarin kafatasi boyutlariyla alakali bir frekansta ses uretmeyi gerektirecegi icin tek bir cihazin tum dunya yilanlarina karsi cozum uretmesini pek olasi gormuyorum. eger kimyasal yollardan da hoslanmiyorsaniz geriye besin zincirini kirmak ve dogal dusmanlarinin tarafini tutmak kaliyor. yanlis hatirlamiyorsam gelincik denen hayvan yilan (da) yiyor. belki bir koyden cok sayida gelincik edinip etrafa salabilirsiniz.
0
feeling the blanks
(14.06.09)
yılanların öcü diye bişey vardı. ben derim ki pek bulaşmayın bu yılan hayvanına.

onun dışında, yılanlar gerçekten ses konusuna duyarlı yaratıklar. onları rahatsız edebilecek seslere gelmiyorlar. kafa dinlemek istiyor hayvanlar. öte yandan, yılanlar ne kadar zehirli? mesela zehirsiz, tehlikesiz şeylerse bırakın uğraşmayın. fabrika çalışmaya başladığında zaten gürültü vs den hayvanlar bir süre sonra vaz geçecek. zehirli, insan yiyen boyutlardaysa işiniz iş. zaten hayvanlarda doğal termal kamera var. vücut ısınızdan buluyor sizi.

yani demem o ki,yılanların türünü belirleyin önce ve zoolog birini bulun. deyin ki acaba bizim fabrikanın gürültüsü yılanları kovar mı? yok kovmazsa, o zaman para verin.
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
ermanen - Fabrika boru fabrikası. Yılanların ilgisini çekebilecek hiç bir şey yok aslında(eğer boruları karşı cins yılan sanacak kadar azdılarsa bilemem). Belki kapalı alan, gölgelikler. Ama onları yok edemeyiz.

Road runner fena fikre benzemiyor. Dur yarın bir satınalmaya sipariş edeyim, iki tane örnek getirsinler. bir deneyelim bakalım. Yanlız onun bir de belalısı vardı, onu da yanında vermesinler.

Tahminen çöl fareleriyle besleniyorlar ama onları ortadan kaldırmak da kolay değil.
0
🌸o midas
(14.06.09)
Fabrikadan uzağa (çok da uzak olmasın) su ve süt olan serince bir yer yaptırın. Belki oraya toplaşırlar.
0
pichoscosama
(14.06.09)
feeling the blanks - Fabrika binası yeni(bir iki aylık), şimdi makinalar monte ediliyor. Fareler henüz yerleşmedi. Belki de hiç yerleşmeyecek. Öyle köşesi bucağı olan bir fabrika değil.
0
🌸o midas
(14.06.09)
simdi bunu en iyi araplara sorarak ogrenırsın bence, yılan sokmasından ciddi bi sayıda olen olmaıdgına gore antin kuntin de olsa bi yontem bulmuslardır/biliyorlardır onlar. koylu fln birilerini bulup onlara danısmak en iyisi.
0
bryan fury
(14.06.09)
feeling the blanks - ne bok yedim ben - Aslında cihazların masrafı değil benim sorunum. Hatta bugün satınalma bölümüne sipariş ettim bile. Benim korkum şu ki cihazlar iki üç hafta sonra gediklerinde işe yaramadıkları görülürse o kadar zaman hiçbir önlem almadan geçmiş olacak. Giden paradan çok geçen zamana yanarım.
0
🌸o midas
(14.06.09)
ya fabrika çalışmaya başladığında zaten gidecek onlar.

ya bunca sene ramses serisi okumanın bir getirisi... aklıma ne geldi... bu yılanlar soğan kokusundan tiksiniyordu kitaba göre. hatta çöle girerken üstlerine başlarına soğan sürüyorlardı. off sinekkovar gibi üstünüze yılankovar sürün siz de. kimsenin şikayet edeceğini sanmam. hiç değilse yılanların insanlara zarar vermesi engellenir bu cihazlar gelene kadar. veya fabrika çalışmaya başlayana kadar.
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
ne bok yedim ben - Yılanların zehirli olup olmadığından asla emin olamayacağız. Anladığım kadarıyla değişik türler var ve hepsinden örnek yakalayıp uzmanına sormak mümkün değil. Zaten mümkün olsa bile ve dahi uzman hepsinin zehirsiz olduğunu söylese bile sorun çözülmüyor. Çalışanları inandırmak mümkün olmaz. Zaten yerli halkın söylediğine göre hemen hepsi zehirli olurmuş(hatta bazıları ölümcül).
0
🌸o midas
(14.06.09)
haşerat için kullanılan ultrasonik ses cihazları fare vb hayvanlar için en ufak bir etki yapmıyor. ablamın evinde bu cihazlardan 2-3 tane var. fare sayısı ise gün geçtikçe artıyor. yılan için farklı etki eder mi bilmiyorum ama benim fikrim bu cihazların etkisiz olduğu yönünde.
0
cereal killer
(14.06.09)
pichoscosama - Güzel fikir ama güvercin beslemeye benzemez. Ben nereden gönüllü bulayım böyle bir iş için. Kaplarına sütü dükerken yılanların sabırsızlıkla elinizdeki kaba atladığını düşünüyorum da... Kabus gibi.
Bir de daha uzakta yaşayan ve aslında bize bulaşmayacak yılanları da alıştırmayalım bizim oraya.
0
🌸o midas
(14.06.09)
bryan fury - Burada yaşayan Suudi Araplar hep şehirli. Onlardan bir fayda yok, bilgileri benden az. Civarda bir sürü Bedevi yaşıyor. Çadırlarda diyemeyeceğim, çadırların yerini teneke binalar almış. Ama gene de göçebeler. Ancak yabancılara çok kapalılar. Ayrıca tabiiki sadece Arapça konuşuyorlar. Suudi Araplardan birini tercümanlığa ikna etmek yılanları tek tek yakalayıp 100 km öteye bırakmaktan daha zor. Yoksa eminim yılanları Bedeviler kadar iyı bilen yoktur.
Edinebildiğimiz tüm bilgiler buradaki hurdacı esnafı, benzinciler bir de dağa taşa boru döşeyen firmalardan.
0
🌸o midas
(14.06.09)
ne bok yedim ben - Evet fabrika çalışmaya başlayınca motor titreşimleri yüzünden pek yaklaşacaklarını sanmıyoruz. Bir de çok fazla araç trafiği ve insan olacak. Şu soğan fikrini söyleyim. İsteyen sürünür.
0
🌸o midas
(14.06.09)
Bizim de var basimizda benzer bir sorun multi milyon dolarlik tesis kuruyoruz ama her hafta birelerini yilan ya da akrep isiriyor. Ya bizim akrebimiz de var. Proje mudurunu yakalarsam sorarim napiyolarmis diye ama bizim ilk planimizda bu hayvanlarin panzehirlerini santiyede bulundurmak vardi zira medeniyete de uzak biryer adam yolda olur.
0
ozdek
(14.06.09)
yukarıda cevaplardan biri limon ağacı demiş ama limon ağacı dibinden yılan yumurtası çıktığını gördüğüm için o konuya şüpheyle yaklaşıyorum.

katran döküldüğünü duymuştum ama yılana karşı mı akrebe karşı mı onu bilemiyorum..

edit: sordum, ikisi için de dökülüyormuş
0
nevrotik pollyanna
(14.06.09)
sonik titrewşim cihazlaını bundan yıllar önce, benzer bir problem için, alakasız bir coğrafyada biz kurmuştuk. Yılanlar üzrinde etkili evet. Fakat çok büyük bir alanda etkili değiller, yüzde yüz çözüm sağlamıyor, hayvan sadece rahatsız oluyor, mesela gelip senin fabrikanın içine yuva kurmuyor. Ama delicesine de kaçmıyor.

Ancak amaç tüm hayvan/böcek grupları ise tek başına da işe yaramıyor bu aradai frekans hesabı.
0
rygard
(14.06.09)
Bu iş için genelde kimyasal katkılı dış çephe boyalarındanh da yardım alınır. ama o iklimde performans verebilecek derece güçlü bir ürün, bırak doğal hayatı, insan bile zehirler gibi geliyor. ÜÜreticileri ile bir görüşmek lazım.

Bu arada sakın ha sakın tutup bilmemne hayvanı bunların tüketicisi, dur 200 tane satın alıp salalım bakalım ne olacak gibi bir moda girmeyin derim. Ekosistemi değiştirdiğinde sonuç mutlaka ve mutlaka ölümcül olur. Bir anda fare salgını, çekirge istilası, tuhaf tuhaf şeyler ile uğraşırsınız.
0
rygard
(14.06.09)
Merhaba,
Size önerim sınır çizmenir olacaktır. Elbette rüzgar vb sebeplerle çizdiğiniz sınır kalıcı olmayacaktır onun için sınır çizeceğiniz etken maddeyi bu rüzgarlardan dağılmayacak bir şekilde muhafaza etmelisiniz. Sadece yılan değil, akrep makrep hiç bir şey girmez.

Uluslararası düzeyde yapılan ve dünya liderlerinin de katıldığı bir toplantıda da bu uygulanmıştı. Ancak tabii ki onlar bu tozu muhafaza etmek kaygısı duymuyorlardı çünkü o organizasyın bir kaç gün sürmüştü ve rüzgarı çok olmayan bir yerdeydi.
0
Karluk
(15.06.09)
hakiki bir bedevi bulun, ya da en yakından bir köylü. gönlünü kazanın, size sistemi anlatsın. o adam son 10.000 yıldır orada çünkü. bütün yöntemleri biliyordur. hatta, herodot'un tarih'inde bile "uçan yılanların ülkesi" gibi bir benzetme bulunur arabistan için. aslında ben bir ortaçağ kaynağında daha görmüştüm günlük hayattaki yılanlarla nasıl mücadele edildiğini ama, yazık ki şimdi hatırlamıyorum. hatırlarsam yine yazarım.

eğer ki hakiki bir bedevi ile karşılaşırsanız sorununuzu düzgün bir dille anlatın ya da anlatacak birilerini bulun. kendisine pahalı olmayan hediyeler verin, o setup'ı yapacaktır.
0
gozupek
(15.06.09)
bedeviler, mür ve adacayi yapragi yakarlar yilanlari uzaklastirmak icin. bu kucuk alanlarda ise yarar ve zaten gocebeler. fabrika olayi farkli biraz, bir profesyonele danismak lazim.
0
ermanen
(15.06.09)
yılan sudan geçemez. çok büyük bir şantiye değilse etrafına hendek kazıp su doldurabilirsiniz. içerideki yılanları hallettikten sonra dışarıdan yılan giremez.
0
kibritsuyu
(15.06.09)
Ananem köyde, yılanları uzak tutmak için yumurta kabuğu yakardı teneke bir kovanın içinde. Yalnız içeriğinde başka otlar falan var mıydı onu bilemiyorum, eve gidince kendisine soruciim. Eğer işe yarıyorsa, etrafa sistematik olarak bunun dumanını püskürtecek bir sistem geliştirilebilir belki.
Belli bir süre sonra da soğurlar fabrikanızdan, gelmezler diye tahmin ediyorum.
0
demirlisomya
(15.06.09)
"yilan sudan gecemez" onerisi uygulanirsa, yilanlara kalici bir yuva vermis olursunuz. Zira bu hayvanin ideal yasama alani su kenaridir :)
0
rygard
(15.06.09)
kibritsuyu - ermanen - demirlisomya - karluk -
Fabrika arazisi 500x700metre lik bir dikdörtgen şeklinde. Civarına duvar ya da su kanalı inşa etmemiz en azından şimdilik mümkün değil. Şu anda tel çitimiz var ama ancak civardaki bedevilerin develerini engelleyebiliyor. Zaten onlardan da bir şikayetimiz yoktu. Bu arada çölde tel çit sahibi olmak kadar fantazi bir şey yokmuş onu da öğrenmiş olduk. Bir rüzgar esiyor, ya kumları alıp başka yere götürüyor, tellerin altı iki karış açık kalıyor, zorlasalar develer bile geçer ya da başka bir rüzgar esiyor, kumlar teli örtüp elli gidiş gelişli otoban haline getiriyor.
Arazinin içinde bir sürü bina olacak. Her birinin civarında tütsü yapmaya kalkarsak(ki bazı binalar bir hayli büyük) Zerdüşt ayini yapmaktan Suudi polisi bizi kesin içeri tıkar. Zaten arazi Olimpiyat Stadı gibi, sürekli rüzgar var. Keşke fabrika yerine rüzgar türbini kursaydık diyorum ama Arabistan'da kime enerji satabiliriz ki?
0
🌸o midas
(16.06.09)
allah kolaylık vermek size : )
0
demirlisomya
(16.06.09)
Benim dediğim sınır bir tozla çiziliyor. Siz bu tozu rüzgarda dağılmayacak şekilde ya bir şeye hapsederek ya da birbirine yapıştırarak çizebilirseniz yılanlar burayı geçemeyecektir. Dediğim toza böyle haşereler yaklaşınca gerisin geri kaçı kaçıveriyolllar.
0
Karluk
(22.06.09)
(6)

kontrolsüz kibrit

jagielski
Selamlar;Böyle bişi duymuştum var mıdır acep, neredeyse nereye sürtersen sürt yanıyormuş. varsa; alınabilecek yer var mıdır?
Selamlar;

Böyle bişi duymuştum var mıdır acep, neredeyse nereye sürtersen sürt yanıyormuş. varsa; alınabilecek yer var mıdır?
0
jagielski
(10.05.09)
var ama nereden alındığını bilmiyorum şahsen. görmüştüm daha önce.
0
passion rules the game
(10.05.09)
ankara'da bi yer daha güzel olur amma?
0
🌸jagielski
(10.05.09)
limon bazaarda bir yerlerde vardı Ankara'da bir zamanlar. Nereye sürtsen yanmıyor ama, sert zemine sürmek lazım. Kota sürtüp yakma tribi yapamamıştım ben :)
0
hophophoba
(10.05.09)
beğendik'te var. ankara kocatepe beğendik. süper bir şey. arkadaşı keklemiştik bayağı.
0
tahsin sutcuoglu
(10.05.09)
kadıköy bahariye caddesinde eski broadway sinemasının girişinde kedi isimli aksesuar satan bir mağaza var. orada fosforlu kibrit diye sorduğunuzda veriyorlardı 5-6 sene kadar önce. fakat her yüzeyde yanmıyor, biraz tırtıklı yani sürtünmenin yüksek olduğu yüzey olması lazım. öyle cilalanmış fayansta falan yanmaz yani : )
0
bushwacker
(10.05.09)
(bkz: #6448339)
0
o midas
(10.05.09)
(13)

mali işler

cozefka
sorucuklar aşağıdadır, dışarı kapalıdır (niyeyse).1. limited şirket bünyesinde diyelim 20 tlye (kdv dahil) hammaddesini aldığım ürünü 100 tlye (kdv dahil) sattım. daha önce yazılanlardan bildiğim kadarıyla 100 tl'nin kdvsi olan 18 tl zaten uçtu gitti. geri kalan 82 tlnin %20si olan 16.4 tl de gelir
sorucuklar aşağıdadır, dışarı kapalıdır (niyeyse).

1. limited şirket bünyesinde diyelim 20 tlye (kdv dahil) hammaddesini aldığım ürünü 100 tlye (kdv dahil) sattım. daha önce yazılanlardan bildiğim kadarıyla 100 tl'nin kdvsi olan 18 tl zaten uçtu gitti. geri kalan 82 tlnin %20si olan 16.4 tl de gelir vergisi kaldı mı 65.6 tl. pek güzel vergimizi verdik mutluyuz mu? yoksa, bir de kar ortaklara dağıtılırken stopaj durumu var sanırım. bu nedir, yani kazanılan para sermayeye yatırılarak bu ötelenebiliyor mu ya da başka bir yolu var mı, ötele ötele bir yere kadar illa ki bir gün ödeyecek miyim? bir de 20 tlye hammadde almıştım onun da bir kısmını gelir vergisinden düşecek miyim nasıl olacak?

2. irsaliyeli fatura-irsaliyesiz fatura. yüzde bin milyon acemi olduğum için ikisi arasındaki fark olarak irsaliyeli olanının malın taşınması sırasında yanınızda bulundurulması gerektiği. bunun dışında irsaliyeli fatura çok daha avantajlı gibi görünüyor, ne için olsa irsaliyeli kessem benim için bir sıkıntısı olur mu ki, nedir yani matbaa ücreti mi fazla tutuyor? ya da bir irsaliyeli bir irsaliyesiz fatura mı bastırmalıyım, dedim çok acemiyim.

3. sanal pos ile ilgili biraz araştırma yaptım da kurumsal olmayan firmalara vermede zorluk çıkarıyorlarmış gibi bir şey duydumdu, var mıdır böyle bir şey? bir de işlemleri ne kadar sürüyor bunun bugün gittim başvurdum diyelim iki hafta???

aydınlanma ihtiyacı içerisideyim.
0
cozefka
(21.04.09)
1. gelir vergisi cirodan degil; net kar uzerinden hesaplanir. gider kalemlerinin gelir vergisi odenmez kisacasi. arti, vergi sonrasi karlari sirket bunyesinde tutarsaniz (yedek akce) stopaj odemezsiniz.
0
507
(21.04.09)
2- herhangi bir sevkiyatta irsaliyesının bulunması gerkeiyor, 2-3 kere maliye ceza keserse sirket kapatma gibi bi durumu oluyor.

bedelsiz gönderimlerde[numune olsun, depolar arası işlemler olsun fln fln] faturalı olanda nasıl bir işlem yapılıyor onu bilmiyorum. normal irsaliyede "bedelsiz" "fatura edilmeyecek" "iç sevkiyat" vs yazıp gonderiyorusn acıklama kısmına da.
0
bryan fury
(21.04.09)
2. o zaman ayrıyeten irsaliyenin herhangi bir resmi önemi yok öyle mi ayrı ayrı fatura ve irsaliye daha mantıklı gibi, dediğin gibi sanayiye vs. işlemek için mal gideceği zaman her halikarda ihtiyaç olacak. bir de bu işin takibi ciddi yapılıyor mu irsaliyeden bahsediyorum?

1. soru için o zaman 82 tl'den 20-3.6=16.4tl yi çıkarıp yani82-16.4=65.6 üzerinden mi gelir vergisi ödeyeceğim. bir de stopajla ilgili sorum aslında şuydu: tamam bugün yedek akçeye koydum ama ileride bir gün illa ki kar dağıtmam gerekmeyecek mi o zaman da ödemem gerekemeyecek mi?
0
🌸cozefka
(21.04.09)
Eğer böyle bir işe girecekseniz ilk iş bir muhasebeciye gidip danışmanız gerekir. Çünkü burada verilen cevaplar çok genel şeyler olacaktır ama belki sizin malınızın bir özelliği vardır ki bütün yazılanları yalan eyler. Nasıl hastalanınca doktora gitmek veya başınız beladaysa avukata gitmek şartsa şirket işine girmeden önce de iyi bir muhasebeciye gitmeniz şarttır. Aşağıda verdiğim cevaplar sadece fikir vermek içindir. Sakın bu bilgilere bakıp işe atılmayın.

1. Vergi hesaplarina girmeden once her şeyi kdv’den arındırın. Kdv sizi hiç ilgilendirmeyen bir paradır. Kdv nihai tüketicinin cebinden çıkıp devlete giden, sizin de arada aracılık ve hamallık yaptığınız, herşeyiniz yasalsa arada sırada devlete borçlandığınız veya devletten alacaklı olduğunuz ama uzun vadede ödemediğiniz bir vergidir(istisna olan durumlar vardır: giriş çıkış kdv oranlarının farklı olması, ihracat gibi). Bu nedenle sorunuzu şöyle değiştiriyorum:
“Kdv hariç 17 liraya aldığım malı kdv hariç 85 liraya satıyorum.”
Öncelikle diğer giderlerinizi de eklemelisiniz. Mesela bu malı alıp işledikten sonra satıyorsanız işçilik, makina amortismanı filan gibi. Sadece alıp satıyor olsanız bile bir takım giderleriniz olmalı. Kira, sekreter, şöför, muhasebeci, telefon, reklam, nakliye...daha gider bu.
Bir vergi dönemi içinde(sizin için tahminen 3 ay) diyelim ki bu maldan 1000 kilo alıp sattınız. Dönem içi bu maldan 1000 x (85-17) = 68000 lira kar ettiniz demektir. Bu üç ay içinde bir önceki paragrafta bahsettiğimiz giderlerin toplamı 30000 lira olsun. Dönem karınız 68000-30000= 38000 lira olur. Bunun %20 lik kısmı kurumlar vergisine gider. Kalan 30400 lira ortaklar arasında paylaştırılır. Her ortak aldığı paradan kendi şahsi gelir durumuna uygun oranda gelir vergisi öder(muafiyetlerle birlikte % 0-35 arası).
Eğer karınızı şirkete yatırım yapmakta kullanırsanız bu da aynı(tam olarak aynı değil ama) kira, telefon gibi gider yazılabilir, lakin detaylı bir konudur.
2. Her malın bir sevk irsaliyesi bir de faturası olur. İkisinden de kaçamazsınız.
Sevk irsaliyesi mal ile birlikte olmalıdır. (Sizin işyerinizden çıkıp müşterinin işyerine ulaşana kadar.) irsaliyenin üzerinde fiyat haricinde mala ve müşteriye ait tüm bilgiler olmalıdır. Faturayı ise sevkiyatla birlikte veya daha sonra(özel durumlar hariç 10 gün içinde ) kesmeniz gerekir. Bir sevkiyatı (yani bir sevk irsaliyesi) birden fazla faturaya bölebildiğiniz gibi birkaç farklı(ama aynı müşteriye giden) sevkiyatı da tek faturada birleştirebilirsiniz. Bu nedenle sevk irsaliresi ve faturaların farklı olması tercih edilir. Irsaliyeli fatura daha çok seri satış yapan ve malı müşteriye kendi satış mağazasında teslim eden toptan satış yapan firmaların tercihidir.
3. Bilemedim.
0
o midas
(21.04.09)
1. bir kere kar zarar falan hesaplarken kdv'yi düşünmeyeceksiniz. o tamamen farklı bir olay. bir yere uçmuyor ayrıca. siz mal alırken satıcıya ödüyorsunuz, satarken alıcıdan alıyorsunuz, aldığınız verdiğinizden yüksekse farkını devlete ödüyorsunuz. verdiğiniz fazlaysa farkı devletten almayıp sonraki aya devrediyorsunuz. bu konumuz dışı. kdv'yi bir kenara bırakalım. hariç gibi düşünelim.

20'ye aldınız, 100'e sattınız. 100'e satabilmek için hammadde dışında giderler de yaptınız, bunlar da 10 lira olsun mesela. 100-20-10 = 70 lira kar ettiniz. bunun üstünden %20 kurumlar vergisi ödeyeceksiniz. 14 lira. net kar ne kaldı? 56 lira. hah bunu ortaklara dağıtmak istediğinizde stopaj uygulanır, kalanı ortaklara dağıtılır. dağıtmak zorunda değilsiniz. elleşmezseniz bilançoda geçmiş yıl karları diye durur öyle. ayrıca kar dağıtımından dolayı gelir elde eden ortak da ayrıca gelir vergisi beyannamesi verip "ben şu şirketimden dolayı şu kadar menkul sermaye iradı elde ettim" diye kendi gelirinin vergisini bir daha öder. yani 1. mal satıp kar elde edince, 2 kar dağıtınca, 3 kar ele geçince aynı paraya 3 kere vergi ödenir.

2. irsaliye, taşınan malın kimliğidir. iki adım öteye de olsa taşınan malın yanında bulunmak zorundadır. öyle her taşıttığıma ayrı ayrı fatura kesmeyim, hepsine toplu bir fatura keseyim derseniz (süresi 7 gündür) fatura ayrı irsaliye ayrı bastırırsınız. mesela günde 4 sefer ekmek alan bir markete ekmekler fırından irsaliyeyle gelir, 7 gün sonunda da 4 sefer x 7 gün = 28 tane fatura yerine bu 28 adet sevk irsaliyesi için tek bir fatura kesilir "şu şu irsaliyelerin faturasıdır" diye. ama ayrı ayrı uğraşmayım derseniz irsaliyeli fatura denen şeyi bastırırsınız, aynı zamanda irsaliye yerine de geçer. ama handikapı, yolladığınız malın faturasını anında kesmeniz gerekliliğidir. "önce göndereyim sonra keseyim" sözkonusu olmaz bu durumda. malla birlikte bulunmak zorundadır. ayrıca deponuz başka yerde, satış başka yerdeyse depodan mal getirmek içinde irsaliye gerekir. irsaliyeli fatura işlevsiz kalır burada. böyle durumlarda fatura koçanınız irsaliyeli fatura olsa bile ayrıca sevk irsaliyesi bastırmanız depo-mağaza arasında bunlarla taşıtmanız gerekir.
0
kibritsuyu
(21.04.09)
Irsaliye en önemli evraklardandır, resmidir ve şakası yoktur. Bedelsiz numune bile gönderseniz irsaliye mala eşlik etmelidir.
0
o midas
(21.04.09)
Evet 7 gün olmalı 10 gün değil. Bir de stopaj konusu kibritsuyu'nun dediği gibi ben çok karışmasın diye stopajı özellikle atlamıştım. Yanlız gelir vergisi ödenirken daha önce ödenmiş stopaj düşülür.

Kibritsuyu, aynı şirkette çalışıyoruz galiba :)
0
o midas
(21.04.09)
oha hakikaten neredeyse aynı şeyi yazmışız şimdi gördüm.

irsaliye dedik madem, dışarıya da kapalı, derinlere inelim.

bu irsaliye malı kayıt altına almaya yarar. faturası kesildiğinde, o faturada hangi irsaliyelerle taşınan malın olduğu yazmak zorundadır, şu tarih şu numaralı irsaliyelerin faturasıdır diye. böylece taşınan malın kayıt altına alınması sağlanır.

ama bizim çakal esnaf ne yapıyor? irsaliyeyi kesip malı gönderiyor. yolda kontrol yememişse (kontrol eden maliyeci irsaliyenin bir nüshasını alır çünkü) arkadan da bir adamını gönderip irsaliyeyi geri alıp iptal ediyor. faturasını falan da kesmiyor. hiç taşıtılmamış gibi. bu da güzel bir vergi kaçırma yöntemimizdir.
0
kibritsuyu
(21.04.09)
@kibritsuyu'na bir soru madem,

kocanı ne yapıyor peki ? her halükarda bir nusha irsaliye kocanda kalmak durumunda değil midir ? bu işler için farklı koçanı mı kullanıyor ?

ya da giden irsaliyeleri de aldı taktı yerıne yazdı iptal diye; e bu adamın deposu, aldığı sattığı nasıl birbirini tutuyor ? seytan burda dersen pabucunu da acıklamanı rica ederim. hatta lagoongreen(at)gmail den cevaplayabilirsin.
0
bryan fury
(21.04.09)
o midas aslında gayet işin içine girmiş bulunuyorum. muhasebecimle iletişim kurmakta zorluk yaşıyorum (mühendis olmasından şüpheleniyorum :) o yüzden her şeyi bir de ben öğreneyim takip edeyim istiyorum diye buraya yazdım.

1. kdv uçtu derken kastettiğim oydu benden bağımsız bir meblağ aslında devlete gidecek gözüyle bakıyorum. hesaplamalar çok açıklayıcıydı teşekkürler. peki şirkete geçmiş yıl karı olarak koydum bunu ve özel harcamlarımda vs. kullandım bir kısmını. 5 sene sonra da şirketi kapatmam gerekiyor. bu durumda bu geçmiş yıl karını ortaklara bölüştürecek ve o stopajı nihai olarak ödeyeceğim değil mi bir de dediğiniz gibi kar ele geçince vergisi ödeniyor, ne ala. en mantıklısı şirkete yatırım olarak kullanmak (sanırım anladım)...

2. satacağım mal için eğer ofisten satmıyorsam (eğer ofisten mesela webkamerası satışı yapıyorsam direkt müşteriye düz fatura kesip kenara geçebiliyorum?) mutlaka irsaliyesi olmalı ama irsaliyeli fatura ama sevk irsaliyesi. peki misal yapacağım iş gereği 1x1x0.2m boyutlarında alüminyum hammaddem var bunu pikapa attım işyerimden sanayiye götürüp işlettim yarı mamul oldu geri işyerime getirdim parçaları birleştirdim, yeniden sanayiye götürüp işlem uygulattım geri getirdim. bu süreçlerin hepsinde de ayrı ayrı sevk irsaliyeleri gene hammadde ve yarı-mamule eşlik etmeli öyle değil mi? sanırım en mantıklısı fatura+sevk irsaliyesi bastırmak.

bryan fury çakallık peşinde :) duyuru dışarıya kapalı. ama illa mail atacaksan ben de isterim.
0
🌸cozefka
(21.04.09)
işleme sureci için evet her seferinde irsaliye bulundurman gerekir, sanayiden donuste karsı tarafın irsaliyesi de olur. duzenler zaten fatura kesmek icin sana. tabi sen gotururken işleme için fln fatura edilmeyecek diye belirtmen gerekiyor irsaliyede.

yok çakallık peşinde değilim, zaten yapamam da işim gereği. maksat öğrenmek.
0
bryan fury
(21.04.09)
@bryan fury
Kocasına birsey yapmak zorunda değil. Bir nüsha kibritsuyu'nun kocasında değil cozefka'nın ofisindeki koçanda kalması gerekiyor. Zaten kibritsuyu da sanırsam erkek.:)
Bunlar o kadar bilinen yöntemler ki dışarıya açık olup olmaması bence pek de mühim değil. Aynı irsaliyeyi aynı gün içinde tekrar kullanırsın, olmadı iptal edersin. Depondaki mallarda kayıt dışı geldiyse zaten ne ala. Yok kayıt içiyse zaten fatura kesmen gerekir. o zaman irsaliyeyi iptal etme, faturanı da kes ama düşük kes, eğer alıcı kabul ediyorsa tabi. Zaten bunların binbir tane başka yolu daha vardır. öyle denetlemeyle pikabın önünü kesmeyle kontrol altına alınmaz. Devletin yapacağı en etkin yöntem büyük perakendecileri kontrol etmek. Mesela Carefour tüm satışları için fiş ya da fatura keser. O zaman tüm girdileri için de tedarikçilerinden tam fatura ister. Tedarikçiler de kendi tedarikçilerinden, böyle böyle herkes tam fatura vermeye zorlanır. Devlet de bunu yapmaya çalışıyor zaten. En önemli açık nokta naylon fatura ama onun da cezası çok ağır. Aslında tavsiyem kar ediyorsanız verginizi de vermek akşam rahat uyumak. Hem vicdanen iyi bir vatandaş olarak hem de cezalar çok ağır, değmez. verilecek vergiye muhtaç olunan işe de hiç girmemek gerek.
@cozefka
Evet, senin durumunda özellikle faturanın ayrı, irsaliyenin ayrı olması gerek. Bu arada ben de mühendisim:)
0
o midas
(21.04.09)
hjfdsk yok maliyeci fln degilim ben, irsaliye fatura cok gleip gidiyor. ordan merak sadece. bilinen yontem de olsa ben bilmiyorum(du).
0
bryan fury
(21.04.09)
(2)

Dunyadaki hava miktari

entrapmen
Dunyadaki havanin metrekupsel veya agirliksal olarak toplami nedir? Hacim olarak herhalde degisiklik gosteriyordur ama yine de yaklasik bir deger gerekiyor bana. Agirligindan hacim hesaplamak normal bir sonuc vermez sanirim, hi?Bir de bunu kabaca soyle hesaplamak mumkun mudur? Dunyanin karasal yari
Dunyadaki havanin metrekupsel veya agirliksal olarak toplami nedir? Hacim olarak herhalde degisiklik gosteriyordur ama yine de yaklasik bir deger gerekiyor bana. Agirligindan hacim hesaplamak normal bir sonuc vermez sanirim, hi?

Bir de bunu kabaca soyle hesaplamak mumkun mudur? Dunyanin karasal yari capi + 100-150 km (atmosfer) den hesaplanan hacim - dunyanin karasal yari capindan hesaplanan hacim? Degiskenlerden hangileri gozardi edilemez? Baska neleri degerlendirmek gerekir?
0
entrapmen
(12.04.09)
The total air mass is 5148.0 teratonnes and area is 51007.2 megahectares
en.wikipedia.org

Hacim de dedigin gibi cok degisken ama en kabaca dedigin gibi hesaplanir, egzosfere gore dusunursen atmosfer 10.000 km oluyor. Ama havanin cogu 100km'nin altinda kalan yerde sanirim, atmosferin kalinligi da tam olarak bilinmiyor aslinda, kabaca 100 km'den hesaplarsan daha iyi olur.

Dedigini surda da sormuslar ve egzosfere gore hesaplamislar:
answers.yahoo.com
0
ermanen
(12.04.09)
4x10^21 litre. Bir zamanlar bir entry'mde (bkz: #7238239 )hesaplamıştım.

Atmosfer kalınlığı 100-150 km olabilir, ama yukarılara gittikçe basınç çok azalır. Eğer bütün atmosferdeki havayı 1 atm basınç altında olacak şekilde sıkıştırırsak/hayal edersek(ünlü NŞA)atmosfer kalınlığı 7.7km ve toplam hacim yukarıda yazdığım hacim oluyor.

Şimdi ermanen'in verdiği sonuçla karşılaştırdım da kendimle gurur duydum. Neredeyse tam sonuç bulmuşum.(Bir litre havanın 1.3 gram olduğunu kabul edersek, 5148.0 teratonnes neredeyse eşittir 4x10^21 litre.)
0
o midas
(13.04.09)
(1)

P&G işe alım süreci ve testler

latoneus
P&G işe alım süreci hakkında bilgisi olan var mı? sözlükte okudum, daha spesifik şeyler de yazan olursa sevinirim. aşamalar nasıl? şu IQ testlerinden uyguluyorlar mı üç şekil verip dördüncüsü ne olmalı tarzında?
P&G işe alım süreci hakkında bilgisi olan var mı? sözlükte okudum, daha spesifik şeyler de yazan olursa sevinirim. aşamalar nasıl? şu IQ testlerinden uyguluyorlar mı üç şekil verip dördüncüsü ne olmalı tarzında?
0
latoneus
(06.04.09)
cavalluccio cevabı çok güzel vermiş zaten. ben sadece bir iki nokta ekleyeceğim.

O üç essay'ın konusu değişebilir. toplam yedi başlık vardır. herbirine aıt en az iki örnek aklınızda bulunsun çünkü mülakat yapanların her biri en az iki tane örnek vermeni ister. Konular şöyle(önem sırasına göre):

thinking and problem solving
creativity
initiative and follow through
communication
priority setting
working with the others
technical competence

Son maddenin önemi neredeyse yoktur, sizin iş tecrübeniz olmadığını, herşeyi p&g de öğreneceğinizi varsayarlar.
Stajyer ve yönetici işe alım prosedürü aynıdır. Standart üç mülakat yapılır. Çok nadiren mülakat sayısı dört olur.
0
o midas
(07.04.09)
(2)

istanbuldaki çöp toplama alanları

ditriell
nerededir bunlar, eskiden hekimbaşı varmış halkalı varmış, şu an gittiğimizde dağlar gibi çöp yığınları görebileceğimiz nereleri var istanbulun ? yada cukurda biriktirilen falan da olur .. teşekkür şimdiden
nerededir bunlar, eskiden hekimbaşı varmış halkalı varmış, şu an gittiğimizde dağlar gibi çöp yığınları görebileceğimiz nereleri var istanbulun ? yada cukurda biriktirilen falan da olur ..
teşekkür şimdiden
0
ditriell
(03.04.09)
ayrıstırma merkezi varya, o nedenle dag yıgınları pek goremeyız.
0
bryan fury
(03.04.09)
Kemerburgazin arkasında muazzam bir tane var. vadiye boşaltıyorlar, belli bir seviyeye gelince üstünü örtüp ağaç filan dikiyorlar.
0
o midas
(03.04.09)
(7)

eski fotoğraflar

soujiro
bu eski fotoğrafların görüntüsünde bir olay var. her zaman çok güzel bulmuşumdur. diyelim aynı 70lerdeki gibi giydirebildiğim bir model buldum. makyajını her türlü eski yönteme göre yaptım. fotoğraflardaki filmler aldıladığım kadarıyla biraz grenli. hızlı filmde kullandım. resimler o kadar da keskin
bu eski fotoğrafların görüntüsünde bir olay var. her zaman çok güzel bulmuşumdur. diyelim aynı 70lerdeki gibi giydirebildiğim bir model buldum. makyajını her türlü eski yönteme göre yaptım. fotoğraflardaki filmler aldıladığım kadarıyla biraz grenli. hızlı filmde kullandım. resimler o kadar da keskin değil. elimdeki fotoğraf makineside eski bir şey. bu fotoğraflardaki etkiyi yakalayabilirmiyim. yoksa bu fotoğraflar zamanlamı bu hale gelirler. uzun lafın kısası çektiğim fotoğraflarda bu etkinin aynısını yakalamak için ne yapmalıyım. elimde brownie'den rollei'e bir sürü makine var. laboratuar'da var. yardımcı olabilirseniz çok mutlu olurum.
0
soujiro
(01.04.09)
mantıklı sallıyorum o zamanın makinesiyle çekseniz? mesela 70 model bi foto makinesiyle. belki o zamanki teknoloji öyle grenli falan gözkmesini sağlıyodur.
0
rentts1
(01.04.09)
dijital öneride bulunuyorum paint shop pro'da, photoshop'ta falan oynama yapsan?
0
hardal
(01.04.09)
şımarıklık olarak görmeyin ama, photoshopta değil. direk böyle çekmek istiyorum. yani iş çekimde ve banyoda bitmeli.
0
🌸soujiro
(01.04.09)
zaten photoshopta vs bu etkiyi yakalayamazsınız. s/b film ile digitalde s/b yapılmış fotoğrafların arasındaki fark dünyalar kadar.

bence, orta format s/b film bulabilirseniz, elinizdeki brownie de çalışır haldeyse onu mutlaka deneyin.

ya da bildiğimiz 35 mm s/b filmle çekim yapın, çok keskin olmayan bir objektifiniz de varsa, gayet soft fotoğraflar elde edebilirsiniz.
(yalnız, bu sizin eklediğiniz fotoğraf grenli değil sanki; tarama ve sıkıştırma yüzünden bozulmuş)

bir de baskıyı kendiniz yapacaksanız düşük kontrastlı baskı kartı alın (2 numara mesela) (gerçi yüksek kontrast daha iyidir, 4 no. karta bayılırım ama, örnek fotoğrafa bakarak 2 önerdim)

bir de; modelin kostümü-makyajı için google tanrısından yararlanın, dönem makyajlarıyla ilgili birçok tutorial var.

son olarak da, çıkan sonucu görmek isterim, bana mail falan atın :)
0
kobuzchu kiz
(01.04.09)
Uzman değilim ama sanıyorum makinayla ilgisi yok. Film önemli. O dönemde satılan filmden bulmanız gerekir(gerçi bulamazsınız, bulsanız da bayatlamış olur). Film teknolojisi fotoğraf makinası teknolojisi ile paralel bir şekilde değişir.Gelişir demek istemiyorum; çünkü kalite olarak geriye gittiği de olmuştur. Mesela bir zamanlar 3"x5" tek poz negatifler varken zamanla küçüle küçüle(bir kasete 30-40 poz sığdırmak için)3.5cm ye indi, ayrıca üzerindeki solüsyonla da çok oynandı. Çok zor çok.

Edit: Bu arada bu fotoğraf sanki daha yeni gibi duruyor. Yani fotoğrafın kalitesinden çıkaracak kadar uzman değilim zaten de araba sanki çinko çento ya benzıyor. üstelik oldukça yeni modellerine. Aslında arabadan da pek anlamam ya neyse.
0
o midas
(01.04.09)
evet yakalarsınız filmli makinada siyah beyaz film ile çektiğim fotoğraflarda bu atmoesferi yakaladım ben de.
0
yuto
(01.04.09)
araba mini cooper, yıl da 75 filan diye salliyorum.
lomography e bakin, yüksek contrastlı eski stock siyah beyaz 35 mm filmler filan satiyorlar. belki işe yarar. bi de işte holga filan gibi dandik medium format aletler ya da işte herhangi lomo tarzi bi alet de yeterince pis grenli bozuk yamuk yumuk eski fotoraflar tadinda şeyler yapilabilr. bi de banyo da cross processing filan da yapilirsa şahane.
0
maersk
(01.04.09)
(12)

Maskot

sui
Sevgili Asurlular,Yabancı bir firmanın Türk pazarı için tasarladığı bir maskot hatırlayanınız var mı acep? Tenks in edvens.
Sevgili Asurlular,

Yabancı bir firmanın Türk pazarı için tasarladığı bir maskot hatırlayanınız var mı acep? Tenks in edvens.
0
sui
(27.03.09)
sadece türk pazarı için hazırlananları mı soruyorsunuz bilmiyorum ama ilk aklıma gelen maskotlar:

michelin - beyaz boğum boğum eleman
cheetos - chester
milka - inek

ha şu olabilir:

unilever - yumoş
0
lancelot du lac
(27.03.09)
Sadece Türk pazarına yönelik. Yani Türk pazarı olmazsa, bir global firmanın spesifik bir pazara yönelik maskot girişimi de olabilir. Yumoş'tan çok umutluydum ama onun orijinali snuggles diye bir ayıymış.

Maskot adaptasyonu da olur, ne bileyim bıyık takılması gibi. McTurko demeyin ama, onu başka bir yerde kullandım.
0
🌸sui
(27.03.09)
çelik arçelik?
aklıma geldi sadece
0
neverending nightmare
(27.03.09)
Arçelik yabancı firma değil ki.
0
🌸sui
(27.03.09)
az biraz sallamaklan birlikte Bizim algida diye bildiğimiz markanın (bkz: langnese) çocuklar için ürettiği aslan max karakteri yurtdışında yok galiba, en azından ben rastlamadım.
Yurtdışı migroslarda da kanguru yaratığına rastlamadım.
Bana denk gelmemiş olabiler.
0
nicin ben
(27.03.09)
Aslan Max varmış, Paddle Pop diye bir ürün için kullanılıyor.
upload.wikimedia.org
www.hfws.net

Migros kangrusuna bakayım.
0
🌸sui
(27.03.09)
hepsi'li pepsi reklamı olabilir.

coca-cola milli takımı kullanır hep.
0
passion rules the game
(28.03.09)
Kita - Kotex
0
ikinoktayedi
(28.03.09)
Tarih öncesi işinize yararsa eğer Pirelli'nin kedileri(1975-1980 arası olabilir), bir de Persil'in "Aklan" ıyla "Parlan"ı vardı(1965-1970 arası). İkincisi başka ülkelerde de kullanılmış olabilir(başka isimle) ama kediler bence sadece türk televizyonuna çıktılar.
0
o midas
(28.03.09)
@o midas: Teşekkürler bunlar kesinlikle işime yarar. Ama herhalde bu arkadaşların resmini falan bulmamız imkansızdır sanırım.
0
🌸sui
(29.03.09)
Google image search'ten pirelli ve kedi diye arayınca güzel sonuçlar geliyor. Hatta kedili maskot(eskiden böyle şekilli anahtarlıklara maskot derdik) bile var. Persilinkini (bu nasıl kelimedir, yazarken tereddüt ettim)bulmak biraz zor olacak galiba.

Bir de aşağıdaki sayfada Erim Gözen kısmına gidin:

reklamaemekverenler.blogspot.com

Kolay gelsin
0
o midas
(29.03.09)
Persil de bulundu. Aşağıdaki sayfada:

www.genckolik.net
0
o midas
(29.03.09)
(13)

Super Loto Kupon Vb. Ikramiye Tescili Nasil Yapilir

exulan
hep kafama takilmistir. millete soruyorum hele sana bi ciksin da nasil alacagini bulursun diye yanitliyor cogu.simdi bu lanet ikramiye bana ciksaydi, 25 milyon, en sessiz ve en guvenli bicimde nasil alirdim? soru bu.aklima gelenler sunlar;1) bileti ilk basta tarayicidan gecirir ve baskisini alirdim.
hep kafama takilmistir. millete soruyorum hele sana bi ciksin da nasil alacagini bulursun diye yanitliyor cogu.

simdi bu lanet ikramiye bana ciksaydi, 25 milyon, en sessiz ve en guvenli bicimde nasil alirdim? soru bu.

aklima gelenler sunlar;

1) bileti ilk basta tarayicidan gecirir ve baskisini alirdim.
2) arkasina isim adres telefon imza.
3) noterde tescil islemi.
4) herhangi bir bankaya bileti goturup adiniza islem yapilmasini istemek.

dusuncelerim bu yonde ama noter kisminda adimizin duyulmayacagina nasil guvenecegiz?


25 milyon ya da herhangi bir ikramiyenin bana cikmamasini bu dusuncelerime bagliyorum. bilsem ikramiye nasil alinir, cikaracam kendime, yardimci olanlardan hesap no isterim bilahare.

tesekkurler simdiden.
0
exulan
(17.03.09)
ben olsam bileti yanıma almadan giderdim notere, katibe değil direkt noter kişisine, yanında kimse yokken durumu anlatırdım. duyulmasını istemediğimi söyler, uygun bir saatte randevu alırdım. randevuya gider bileti adıma tescilletirdim. sonra da bir bankaya gider, direkt müdüre gidip ikramiye kazandığımı, hesap açtırmak istediğimi söyler ve tasdikli biletimi müdüre verir hesabımı açtırırdım. yani nakit para yatırmadan sadece biletle hesap açıyor, sonra da gidip bileti tahsil ediyorlar. elimde hesap cüzdanı olduktan sonra daha da başına bir şey gelmez o paranın. müdür de ipne değilse açıklamaz kimliğinizi. 25 milyon tl bakasında hesaba yatacak, niye ipnelik etsin.
0
kibritsuyu
(17.03.09)
ipneligi banka muduru yapmaz bence de, ben noterden bahsediyorum :)
ayrica bilet icin randevu almak daha kotu bence, adam biletle geleceginizi biliyor, yani noter.

notere gittiginiz anda biletin yaninizda olmasi daha mantikli degil mi?
0
🌸exulan
(17.03.09)
arkasına ad soyad imza başka yer kalmayacak şekilde de diğer yerleri çizin o kadar.sizden başka kimsenin işine yaramaz.ilgili bir yargıtay kararında da arkasına birden fazla kişi ortak almış imzalamışlar ama bileti elinde bulunduran diğerlerine haber vermeden bozdurmak istiyor ve yapamadan olay yargıya taşınıyor.ama yargıtay arkadaki imzaların biletin sahibini ve birden fazla ise de ortaklarını gösterdiği kararını veriyor.
0
ground
(17.03.09)
ilk aklına gelen seçeneklerden 2 numaralı olanı kısmi çözüm. sen imzayı atınca kimse o bilet üzerinde hak iddia edemiyor diye biliyorum. yalnız birisi kendi adını soyadını imzasını atarsa, "kardeşim biz bileti ortak almıştık bu adam su yapıyor" diyebilir. o yüzden imsayı ismi falan yazıp kalan yerlere isim gelemeyecek şekilde çizikler atıp ardından noterin yolunu tutmak. banka konusunda da 1 2 bankayla fazladan görüşmekte fayda var diyorum. bu tarz bir parada ufacık bir faiz farkı hatırı sayılır bir değişikliğe neden olacaktır
0
tai
(17.03.09)
asıl noter ipnelik yapamaz. o adamın görevi ipnelik yapmamak zaten. kan alırlar valla. para pul konularında en güvenilir adamlar bunlar. diğer noter müşterileri veya üç kuruş paraya çalışan katipler, sekreterler, kasiyer falan duyup da şener şen'in milyarder filmindeki gibi "ciyaaaağğğk milyarder exulan'mııış" diye dışarı fırlamasın, ya da müşterilerden biri çıkışta üstünüze atlamasın diye dedim.

ya da ne gidiceksiniz yahu, parasıyla değil mi, çağırın gelsin. çok önemli bir mevzuda noter gerekli diyin. katip değil, siz gelin ve yalnız gelin diyin.
0
kibritsuyu
(17.03.09)
ikramiye cikinca arka tarafina isim adres imza vb. herseyi yazip diger yerleri karaladik.

arkadaslar bu gazeteciler millipiyango dairesinin onunde pusu kuruyorlar goruntu alabilmek icin, o yuzden bilinmezlik adina sakat bi durum. yakalarlar ahada talihli bu diye.

o is olmaz bence.

en mantiklisi direk banka muduru ile temasa gecmek sanirim. elimizde cek var nasil olsa. ama iste tescil olayi gerekir mi??
0
🌸exulan
(17.03.09)
senin noter dediğin ,noter olabilmek için 30 yıla yakın beklemiş ve ancak milletten 10 tl 20 tl alarak para kazanan biridir o kadar da güvenme.bir nevi devlet memuru her an her şey olabilir :)konu ile ilgili haddinden fazla usulsüzlük olayları var.hatta bakınız deniz feneri örneğinde olduğu gibi.
ama banka müdürü senin gibi milyonerle ilk defa karşılaşan biri değil.seni solda sıfır bırakacak bir ton adam ile direk muhatap olmakta ve işi de bu zaten.ayrıca en kötü durumda müdür ipnelik yapsa bile banka senin zararını karşılayabilir.(örneğin ziraat bankası bağdat caddesi şubesi) ama noterin yaptığı yanlışı devletten almak biraz zordur.banka müdürü bu sayede hem senden bahşiş alacak hem şubesine para girecek ve kariyerinide zıplatacak hemde senin sayende tv lere çıkıp çaka satacak.vay efendim şöyle biri ekşi sözlük yazarı imişde sözlüğü satın alıp fakire fukaraya dağıtacakmışda falan filan diye senin adına konuşmalarda yapacak.
cevap veriyorum: banka müdürü.
0
ground
(17.03.09)
(git: 62282)
0
trocero
(17.03.09)
bu konuyu babama sormuştum bir kaç sene önce, kendisi 2 hafta önce emekli olmuş bir noterdir.

1- bileti tarayıcıdan geçirip baskısını almak, geçerli bir yöntem değil.
2- arkasına isim adres telefon falan yazmak da geçerli bir yöntem değil.
3- hatta noterde tescil ettirmek de geçerli bir işlem değil.

bu ilk 3 maddenin açıklaması şu: milli piyango idaresi, sadece ve sadece biletin kendisine ödeme yapıyor. eğer biri elinizden biletinizi çalarsa hak iddia etmek gibi bir şansınız yok.

4- bu işlem ancak banka müdürü ile yapılabilir. o da şöyle: bankada blokeli bir hesap açılacak, blokeyi kaldırma şartı olarak da müdüre teslim edilen biletin gerçek olması şartı konur.

en azından babam böyle dedi.
0
co2s2
(17.03.09)
kibritsuyu'na çoğu söylediğine katılıyorum. ground'un ise 1-2 haftada noterde kimlik, diploma falan onaylattığını, bu yüzden notere bir dolu para verdiğini düşünüyorum. kuyruk acısıyla atıp tutuyor.

her ne kadar bu işle alakası olmasa da, söylemekte fayda görüyorum, yıllarca noterlik yaptı babam ve bu sayede de bir dolu noterle tanıştım. gördüklerim hepsi, bu işin ne anlama geldiğini çok iyi bilen insanlardı. bir iki tane kansız yüzünden mesleğin adı lekelendi. bunlardan biri de geçenlerde deniz feneri davasında falan da ismi geçen bir noter. adam zaten akp'den milletvekili adayı falan olmuş. (noterlerin siyaset yasağı olduğunu biliyor muydunuz? normalde böyle bir durumda bu noterin meslekten uzaklaştırılması gerekir. ancak kendisi akp'ye sırtını veren biri olduğu için kimse bir yaptırımda bulunmamış. akpliler de kendisini olabildiğine kullanmış. almanya'da hapiste olan bir adam adına vekalet çıkarmalar falan.)

neyse, noterlere güvenin. hatta şöyle diyeyim, bir noter, banka müdüründan daha çok insanla muhatap olur. hatta, banka müdüründen daha çok iş adamı görür. adamın bankaya gitmeye ihtiyacı yoktur ama zaman zaman notere gitmek zorundadır. bu bir.

bir noter, banka müdüründen çok daha fazla para kazanır. çok daha fazla derken 3-4 katından fazla kazanır mesela. istanbul'da her hangi bir noter, 15.000 liradan aşağı (net kar) kazanmaz. bu iki.

noter, devlet görevlisidir. banka müdürü ise özel şirkette çalışandır. işadamları geldiğinde, banka müdürleri mecburen işadamına özel ilgi ve alaka gösterir, öyle emir gelmiştir ancak noterin öyle bir yükümlülüğü yoktur, hatta devlet görevlisi olduğu için çoğu işadamı saygı göstermek durumundadır. ha bu arada, çoğu noter, işadamı diye geçinen insanların çoğundan fazla para kazanır. bu da üç.

bankaların sizin kaybınızı karşılamak gibi bir olayları söz konusu değilken (aslında bundan tam olarak emin değilim ama mevduatların 50.000 lirasına kadar garanti var falan filan, buradan hareketle attım tuttum) noterlerde noterlik sigortası vardır, zararınızı o karşılar. bu da dört.

bilip bilmeden atıp tutmasın kimse.
0
co2s2
(17.03.09)
Bileti kim getirdiyse Milli Piyango İdaresi parayı ona öder. Kopyasını almak, arkasını imzalamak, notere veya banka müdürüne imzalatmış olmak bu ödemeyi durdurmaz. Sadece daha sonra biletin sizden çalındığını ispatlamaya yarar. Şikayetçi olursunuz, savcı da adamı hırsızlıktan içeri attırır. Hakim hırsızlığa karar verirse adam hapse gider, siz de mahkeme, haciz falan filan ikramiyeden geri kalanları kurtarmaya çalışırsınız.

"Hukukla uzaktan yakından ilgisi olmayan o midas'ın sayıklamaları" adlı kitaptan araklanmıştır
0
o midas
(17.03.09)
en mantıklısı şu geliyor bana:

bankaya gidersin. durumu açıklarsın. banka müdürü milli piyango idaresine gider. senin adına keşide edilmiş bir çek alır. şubeye gelir.

sen de şubeye gelir, çeki tahsile verirsin ciro edip. para da hesabına geçer.

çek adına keşide edilmediğinden senden başkası tahsil edemez. ha banka müdürüne bileti vermekse problem, ben heralde iş bankası izmir şubesi müdürüne, istanbul merkez şube müdürüne falan giderim, bi pislik çıkmaz.
0
karapolisnas
(17.03.09)
bu arada daha önce başka soruda da söylemiştim.

bileti notere onaylatmak, co2s2'nin de dediği gibi ikramiyeyi size tescillemek gibi bir şey değildir. yani biletiniz çalınsa bile noter onayınızla gidip ikramiye falan alamazsınız. sadece başkasının hak iddia etmesini engeller. yani bileti notere adınıza onaylattınız. sonra da herhangi biri o bileti sizden çaldı. hah, gidip o tescilli biletle ikramiyeyi alamaz. bileti size geri getirmezse siz de alamazsınız. o ikramiye zamanaşımına uğrayana kadar bekler, sonra da alınmadı diye hazine'ye devredilir.

ayrıca bir banka müdürü de nasıl ipnelik yapabilir ki? yapmak istese kralını yapar. hesapların onun elinde. bir tuşa basarak bütün hesabını isviçre'deki kendi hesabına aktarıp tüymek de onun elinde. hatta gişedeki sıradan memur bile yapabilir bunu. ona da güvenmiyorsanız eve götürüp yastık altına koyun.
0
kibritsuyu
(18.03.09)
(12)

Yurtdisina cikarken götürülen sigara

zeykur valekov
Simdi yurtdisina cikarken yanimiza 2 kartondan fazla sigara alamiyormusuz diye duymustum bir yerden, hatta fazlasi varsa karton basina bilmem kac para ceza kesip kartonlara da el koyuyorlarmis.Burada soracagim soru su; biz ucaga binerken bagaji check-in'de birakip el cantamizla giris kapisinin oraya
Simdi yurtdisina cikarken yanimiza 2 kartondan fazla sigara alamiyormusuz diye duymustum bir yerden, hatta fazlasi varsa karton basina bilmem kac para ceza kesip kartonlara da el koyuyorlarmis.

Burada soracagim soru su; biz ucaga binerken bagaji check-in'de birakip el cantamizla giris kapisinin oraya gidiyoruz. Free-shop'lar da zaten iceride basliyor, ben oradan 10 karton sigara alsam, sirt cantama alsam kim nereden anliyor ve ceza kesiyor?
O noktadan sonra zaten ucaga girerken kontrol yok, daha sonra da gidecegimiz yere gittikten sonra ucaktan cikarken de x-ray den filan gecmiyoruz.

Ben mi yanlis biliyorum olayi, yoksa sehir efsanesi mi bu?
0
zeykur valekov
(03.03.09)
free shoplardan satış yaparken pasaportunuza bakıp da yapıyorlar.isme işleniyor yani.
0
neverending nightmare
(03.03.09)
yanimdaki sigara icmeyen arkadaslarim adina da 2 ser 2 ser karton toplasam sorun olmayacak yani?
0
🌸zeykur valekov
(03.03.09)
bu şekilde yakalanan biri olarak olayı anlatayım;

mesela 10 karton aldın, ilgili ülkeye indin, bavulunu aldın... hani karşıda insanların yolcuları beklediği ve seninle arasında tek engel olan kapı var ya, işte orda rastgele çevirirlerse bakıyorlar bavula/üstüne vs. yoksa seneler boyu düzünelerce karton soktum, bir kere yakalandım.

ayrıca para cezası kesmiyorlar genelde sigarayı alıyorlar o kadar ama kimilerine para cezası kestiklerini de biliyorum, şans meselesi.
0
alchemistt
(03.03.09)
ben yurtdışına çıkacak olsam şansımı denerim şahsen.eğer napıyorsun sen yeğenim derse biri bilmiyodum derim kimse bir şey demezse yanımda kar kalır.

ama 2 litreden fazla içkiyle giren arkadaşlarım oldu.pek de sıkı bir kontrol yok sanırım.
0
szqnn
(03.03.09)
oha, ben hic böyle yolda cevirme olayiyla filan karsilasmadim, demek ki bundan ibaretmis. efendi efendi yürürsek bisey olmuyor yani sadsdaadsad.
adam cevirdi diyelim, dilinizi bilmiyorum ehehe ayagina yatip sivismak da olabilir gibime geldi. ama yakalanmak icin de cenabetlik mi gerekiyor ne? böyle insanlari kontrol eden bir birimin varligindan bile haberdar degilim zira.
0
🌸zeykur valekov
(03.03.09)
bence gayet olabilir sigara kullanmayan kişilere kaydettirmek. bir de geçen hafta itibariyle winston fiyatları: lizbon free shop: 30 €, istanbul(atatürk): 14,5 € idi. dışarıdakiyle aynı para sayılır.
0
neverending nightmare
(03.03.09)
evet çevirme oluyor tam bavulları alıp o milletin bekleştiği yere çıkarken. almanya'ya inerken bu şekilde 3 karton varken, öğrenciyiz vs vs, tamam bir daha olmasın şeklinde soktum. ama gene de denenebilir.
0
maersk
(03.03.09)
ben 10 karton götürmüştüm bir kere. zaten tek sigara taşıdıgım yolculuk oydu sınır 10 karton demişlerdi. yenimi değişti bu?
0
jeanne hebuterne
(03.03.09)
gittigin ulkeye gore degisiyor olmasi lazim sayisi.
mesela amerikaya giderken 9 karton sinir.
alirken pasaportuna bakiyorlar gittigin ulkeye gore kotadan fazla satis yapmiyorlar diye biliyorum.
0
bladder
(03.03.09)
Free Shop kasiyerine sorun, o size hangi ülkenin kaç pakete izin verdiğini söyler. Free shop'tan fazla miktar almak değildir sorun. Esas gittiğiniz ülkenin gümrüğünde takılabilirsiniz. Yanınızda sigara içmeyen tanıdıklarınız varsa onların kotasını kullanmak iyi fikirdir. Ancak dikkat edin 18 yaşından büyük olsunlar(siz de dahil). Eşim ve kızımla(9 yaşındayken) birlikte seyehat ederken arandık. 6 karton sigaramız vardı. Kızımı tiryaki olarak kabul etmediler tabii ki. Sigaralara el koymadılar ama iki kartonun vergisini aldılar ve ceza kestiler.
Gümrükten geçerken gümrükçüyle göz göze gelmek aranma şansınızı artırır. Başka şeylerle ilgilenin, telefonla konuşun, saatinizi ayarlayın, yanınızdakiyle hararetli hararetli bir şeyler tartışın filan.
Bir de gideceğiniz ülkedeki sigara fiyatlarını öğrenin. Benim Arabistan’a ilk gittiğimde yaptığımı yapmayın. Arabistanda paketi 1.3 dolar olan sigarayı ben havaalanından 2.5 dolara almıştım.
Evet, bu yazımda çok zeki bir adam profili çizmediğimin farkındayım ama gene de tecrübe tecrübedir.
0
o midas
(03.03.09)
Ben hala nerde aradiklarini anlayamadim acikcasi, havaalanlarindaki gümrükler genelde farkli farkli yerlerde oluyor tabi havaalaninin büyüklügüne göre ama, ben hic gümrügün önünden gecerken "hüss gel la" diye adam cagirdiklarini görmedim.
Bu kontrol orani fazla mi ki acaba?
0
🌸zeykur valekov
(03.03.09)
Bu arama noktasi istisnasız her havaalanında vardır(iç hatlar hariç). Hani bavulunuzu aldıktan sonra bir kapıdan geçersiniz, hani kapının arkasında, üzerinde komik isimler yazılı kağıtlar tutan insanlar bekler, hani bir telaş duyar ya insan,işte o kapı aslında gümrüktür. Kapıdan hemen önce kırmızı ve yeşil masalar ya da paravanlar vardır. Gümrükçü arkadaş orada sotaya yatar. Kırmızı taraftan geçenler zaten maldır. Bende mal var beni arayın anlamına gelir kırmızı taraftan geçmeleri. Uyanık olanlar yeşil taraftan geçmeye çalışırlar. Ama gümrükçü amcamız yer mi, orası şans.
0
o midas
(04.03.09)
(8)

mantik, olasilik vs.

salt bath
A ülkesindeki iş kanununa göre fabrika sahipleri fabrikadaki işçilerdenbirinin doğumgünü olduğunda tüm işçilere izin vermek zorundadır ve işe işçi alırkendoğumgününe bakıp ayrım yapma hakları yoktur. Bu doğumgünü tatilleri haricinde başkatatil yoktur ve 365-günlük iş yılı söz konusudur. Fabrika sahi
A ülkesindeki iş kanununa göre fabrika sahipleri fabrikadaki işçilerden
birinin doğumgünü olduğunda tüm işçilere izin vermek zorundadır ve işe işçi alırken
doğumgününe bakıp ayrım yapma hakları yoktur. Bu doğumgünü tatilleri haricinde başka
tatil yoktur ve 365-günlük iş yılı söz konusudur. Fabrika sahipleri fabrikada bir
yıl içinde çalışılacak adam-gün sayısının beklenen değerini maksimize etmeyi
istemektedir. A ülkesindeki fabrikaların her birinde kaç işçi çalışmaktadır?


net bir sayi veremeseniz de bi mantik yurutup bunu anlatabilirsiniz...

diye sorulmus bu soru ben cikamadim tam olarak isin icinden
0
salt bath
(22.02.09)
yilin tum gunlerinde dogum ihtimalinin ayni oldugunu varsaysarsak adam gun sayisi
x (365 - x) = 365x - x ^ 2
olur.
turevini alirsak da
365 - 2x
buluruz. turevi sifir yapan deger 182,5. 182 ve 183 adam gun sayisini maksimize eden degerler.
0
lykos
(22.02.09)
@lykos: alınan adamların aynı günde doğma ihtimallerini göz ardı etmişsin.
0
desdinova
(22.02.09)
aksi bir veri olmadigi icin dogum ihtimalinin tum gunlerde ayni oldugunu varsaydim ayrica soruda beklenen deger soruluyor.
0
lykos
(23.02.09)
Eğer sorunun bir yerinde “işe alınacakların hiçbirinin doğum günü bir başkasıyla aynı olmayacaktır” ibaresi yer alsaydı Lykos’un çözümü doğru olacaktı. Ancak böyle bir ibare bulunmadığı gibi, tam tersine “işçiler doğum günlerine göre ayrım yapılmadan işe alınacaktır” denilmiş. Bu durumda işe alınan işçilerin bir kısmının doğum günlerinin aynı olması ihtimal dahilindedir. Hatta belli bir sayıdan sonra ihtimal o kadar artar ki neredeyse kesindir. O zaman adam*gün değeri x(365-x) şeklinde hesaplanamaz. Çünkü işçi sayısıyla(birinci x) çalışılmayan gün sayısı(ikinci x) birbirine eşit değildir.
Mesela 180 işçi işe alındıysa bu işçilerin toplam doğum günü sayısı 180’den azdır. Mesela 115 gün olsun. O zaman adam gün sayısı 108(365-115) olur.
Zannedersem çok zor bir permütasyon problemi bu. Çözebilen arkadaşları şimdiden tebrik ederim.
Adım 1. “x” sayıda işçinin doğum günlerinin toplamının “a” olma ihtimali:
P=(a/365)^x * 365!/a!/(365-a)!
Adım 2. “x” sayıda işçinin beklenen doğum günü sayısı:
D = a:1->x Σ a*P
Adım 3. “x” sayıda işçinin senelik çalışma miktarı:
Ç= x*(365-D)
“x” değerine 1’den 500’e kadar(365 değil) tüm tamsayılar verilerek Ç değerinin nerede en yüksek olduğu bulunur. Lakin ben ikinci adımdaki formülü hesaplayacak kadar babayiğit değilim.
0
o midas
(23.02.09)
beklenen deger dedigi icin her gunde dogumgunu olma olasiligini 1/365 alabiliriz, aksi takdirde dediginiz gibi cok zor bir soru olur. hesaplanir tabii, ama soruda istenenin bu oldugunu sanmiyorum: eger ki yuksek lisans istatistik dersi filan degilse.

yoksa %99'dan yuksek ihtimalle bu grupta ayni gunde dogmus bircok kisi olacaktir, zira soyle de bir sey var:
en.wikipedia.org

“işçiler doğum günlerine göre ayrım yapılmadan işe alınacaktır” vurgusunun nedeni iscilerin ayni gunde dogmus olma ihtimalini degil farkli gunde dogmus olma ihtimalini vurgulamak. ayrim yapsa ayni gunde dogmus olanlari almaya calisir isveren haliyle.
0
lykos
(23.02.09)
@lykos sen anlamamışsın bence soruyu.
0
desdinova
(24.02.09)
@desdinova, sen anladiysan yaz o zaman dogru cevabi :)
0
lykos
(25.02.09)
yaw ben soruyu anladım, üstüne uğraştım da çözemedim yani.. zor bir soru.
0
desdinova
(26.02.09)
(2)

Koyu zemine baskı tekniği

maxpainn
tekstil baskıda sublimasyon tekniği ile koyu zemine baskıda nasıl sonuclar alınıyor? konuda bilgisi olan arkadaslar yardımcı olabilir mi? örnekler görebilecegim linkler varsa çok sevinirim...
tekstil baskıda sublimasyon tekniği ile koyu zemine baskıda nasıl sonuclar alınıyor? konuda bilgisi olan arkadaslar yardımcı olabilir mi? örnekler görebilecegim linkler varsa çok sevinirim...
0
maxpainn
(22.02.09)
Süblime baskının özellikleri:
1. Plastik veya pigment boyalarla yapılan baskılarda kullanılan boya kumaşın kendi rengini örter. Pigment boyaların örtücülüğü fazla olmadığından koyu renk kumaşlarda pigment boya ile iyi sonuç almak zordur(bazen imkansızdır). Plastik boyalar ise sağlığa zararlı olduğu için zaten yavaş yavaş kullanımdan kalkmaktadır. Süblime boyalar uygulandıkları alandaki kumaşın kendi boyasını imha ettikleri için(daha iyi bir fiil bulamadım) örtücülük sorunu olmaz.
2. Plastik boyanın koyu zemin üzerindeki tuşe’si kötüdür(kumaşa dokununca boyayı hissediyorsanız tuşe kötü demektir). Pigment boya, örtücülüğü kötü olduğundan koyu zeminde çok kalın bir tabaka halinde sürülmelidir. O zaman da tuşe’si berbat olur. Süblime boyanın tuşe’si mükemmeldir. Elinizle boyayı hissetmeniz imkansızdır.
3. Plastik boya özenli uygulamazsa(bazı durumlarda özenli uygulasanız da) çatlayabilir. Koyu zemin üzerine uygulanmış pigment boya her zaman çatlar. Süblime boya çatlama açısından mükemmeldir. Kesinlikle çatlamaz.
4. Plastik baskıya ütü vuramazsınız. Pigment ve süblime baskılar ütüden etkilenmez.
5. Pigment baskı her yıkamada biraz daha solar. Süblime baskıya hiçbir şey olmaz.
6. Pigment ve plastik boyaları uygularken hazırladığınız boyanın rengi neyse elde ettiğiniz baskının rengi de üç aşağı beş yukarı odur. Süblime boya ustalık, tecrübe ve sabır ister. Hazırladığınız sarımsı boz bulanık bir boya kumaşa sürülüp fırına verildikten sonra parlak bir yeşil olarak zuhur edebilir. En usta boyacılar bile istediğiniz rengi yakalayabilmek için onlarca deneme yapmak zorunda kalabilir.
7. Sübime boyaların ara kurutma ve son fırınlama(fikse) sıcaklık ve süreleri çok hassastır. Her usta beceremez.
8. Süblime baskıda beyaz renk elde etmek çok zordur(imkansızdır diyelim).
9. Her kumaş süblime baskıya uygun olmaz. Kumaşın süblimeye uygun olması için kumaş boyacısını önceden uyarmanız gerekir.
10. Süblime baskı yaparken ara kurutma ve fiske işlemleri sırasında sağlığa zararlı gazlar çıkar. Mükemmel havalandırma gerekir.
11. Her boya satıcısının boyasına güvenilmez. Yaptığınız baskıda kanserojen madde tesbit ederlerse batarsınız. Pahalı da olsa ciddi firmalarla çalışılması şarttır.
12. İnternet vasıtasıyla bulacağınız bilgiler size bir yere kadar yardımcı olur. Gerçek fikir sahibi olmak istiyorsanız kumaş ve baskıları gözünüzle görüp elinizle dokunmanız şarttır.
13. Eğer bu işin ticaretine girmek istiyorsanız bu işin uzmanlarına danışın. En az beş on tanesine hem de. En olumsuz konuşan uzmanı seçin, onun dediklerini yapın. Asla tavsiye edeceğim bir iş kolu değildir. Hatta uzak durmanız için ısrar bile ederim(abi sözü dinleyin). Yok eğer hobi olarak düşünüyorsanız daha sağlıklı, ucuz ve makul hobiler önerebilirim.
0
o midas
(22.02.09)
o midas çok güzel bir cevap teşekkür ederim öncelikle.. mümkünse maxpainn[at]windowslive.com den iletişime gecebilir miyiz?

(adres vermem kurallara uygun mu tam bilmiyorum sorun olursa silinebilir )
0
🌸maxpainn
(22.02.09)
(5)

p. mng. k. çvş. ne demek ?

fuskiyenin oglu
p. mng. k. çvş. ne demek ve sülüsünde bunlar yazılı asker ne iş yapar ?
p. mng. k. çvş. ne demek ve sülüsünde bunlar yazılı asker ne iş yapar ?
0
fuskiyenin oglu
(17.02.09)
p. mng. piyade mangası

k. çvş. da kıdemli çavuş

olsa gerek.
0
deckard
(17.02.09)
piyade mangası kıdemli çavuş?
0
derectus
(17.02.09)
İki çeşit çavuş vardır:
1. Çavuş talimgahından yetişmiş erat statüsündeki asker. Genellikle manga komutanı olurlar. Kıdemlisi yoktur. Askerlik süreleri normal erlerinki kadardır.
2. Astsubay okulundan yetişmiş, mesleği askerlik olan çavuşlar. Rütbeleri sırasıyla şöyledir: astsubay çavuş, astsubay kıdemli çavuş, astsubay üstçavuş, astsubay kıdemli üstçavuş,astsubay başçavuş, astsubay kıdemli başçavuş.En kıdemsizleri bile bir manga komutanından çok daha üst seviyededirler ve sülüsle alakaları olmaz.

Kısaltma şu şekilde olmalı :
Piyade manga karacı çavuş.
Karacı'dan emin değilim. Başka bir şey de olabilir ama kıdemli olamaz. Zaten kıdemlinin kısaltması kd'dir.
0
o midas
(18.02.09)
piyade manga komutanı çavuş.
0
nihilanth
(18.02.09)
yukarıda arkadasların yazdıkları haricinde , kısa dönem çavuşlar ve Uzman çavuşlarda vardır.. Kısa Dönem Çavuş : kd cvs ; uzman cavuşlarda kademe ne olursa olsun yazılması gerekir , tek kademede olsa kısaltılısı I. Kad. Uzm. Cvs..

piyade mangası k cavuş , k'yı bende çözemedim :S.. ne iş yaparlara gelince , manga çavuşlar kendi mangasının sorumlusu ve komutanıdırlar.mangalarına egitim yaptirir , gorevlerde liderlik yaparlar..
0
efesu
(18.02.09)
(3)

canım ailem dizi müziği

Zaphod
içtiğin son sigaranın küllerini sakladım...yapma, yapma bunu bana...kalbimi kırma, karşımda durma...böyle birşey. kim söylüyor, adı nedir ?edit: bir anda dank etti kafama dizi için yapılmışda olabilir pekala.
içtiğin son sigaranın küllerini sakladım...yapma, yapma bunu bana...kalbimi kırma, karşımda durma...
böyle birşey. kim söylüyor, adı nedir ?
edit: bir anda dank etti kafama dizi için yapılmışda olabilir pekala.
0
Zaphod
(17.02.09)
söyleyen kişiyi mehmet erdeme benzettim ama bilemiyorum.
0
aynali
(17.02.09)
Bu gün kısa bir süre için bu diziyi seyrettim. Fonda çalan müzik sanki "Neler oluyor bize" nin melodisine benziyordu. Ha, bir ara da Zeki Müren'in sesini duyduk ama soru bunlarla ilgili değil galiba.
0
o midas
(18.02.09)
Deniz Tuzcuoglu söylüyor şarkıyı...
Şimdilik burdan dinleyin.
www.myspace.com
0
asi
(24.02.09)
(20)

Şu yazıtipinden benden başka nefret eden var mıdır?

vita vinum est
`Sevgili yoldaş kurbağalar`!Bakınız, bahsettiğim şey şu:seLam hafIz.. kIz sanA seLam vermeMiş geCen guN haCı hayroLa.. teZ vazGeç o kIzdan!(ne zor şeymiş lan böyle yazmak! örnek de fantastik oldu, neyse.)Abicim neden böyle yazıyorsunuz? Bazen ekşi duyuru'da da rastlıyorum böyle yazanlara.. Zorunuz n
Sevgili yoldaş kurbağalar!

Bakınız, bahsettiğim şey şu:

seLam hafIz.. kIz sanA seLam vermeMiş geCen guN haCı hayroLa.. teZ vazGeç o kIzdan!

(ne zor şeymiş lan böyle yazmak! örnek de fantastik oldu, neyse.)

Abicim neden böyle yazıyorsunuz? Bazen ekşi duyuru'da da rastlıyorum böyle yazanlara.. Zorunuz nedir kardeşim, neden yani?

(iddia ediyorum ki bu yazıtipinden nefret eden 100000000 kişi bulabilirim!!!!!11)
0
vita vinum est
(17.02.09)
$ ile yazmaktan daha itici değil ama kesinlikle itici.
0
trista
(17.02.09)
"!!!!!11" bende şunu sevmiyorum ama hadi neyse (smile.gif).
0
karapage
(17.02.09)
bu aralar duyuru'da benim de gözüme takılmaya başladı.
0
munny
(17.02.09)
uyarilara ragmen inat edenler var.
birakiniz ucsunlar..
0
sourlemonade
(17.02.09)
evet hem cok itici hem de kurallara aykiri, yapmayiniz.
0
ermanen
(17.02.09)
itici ne kelime, iğrenç ötesi. yeni tanıştığım birine sormuştum "neden böyle yazıyorsun, çok rahatsız edici" gibisinden, "alışkanlık, bırakamıyorum" dedi. nasıl bir alışkanlık aq ya. haydi onu da geçtim nasıl bırakılamıyor arkadaş.
0
tannhauser
(17.02.09)
okurken zorlanıyorum onları. (acaba uykum var ondan mı; neyse) hoşlaşmıyoruz. kullanmayın kullandırtmayın..
0
dambil
(17.02.09)
"aq" diyenler de var onları da ben mengeneye bağlıyorum.
0
cha
(17.02.09)
burada bir kaç kez sorulmuş/tartışılmıştı. Çıkış noktası yamulmuyorsam soLfej(sadece L'yi büyük yazıyor) idi...
Bir tanesini bulabildim:
(git: 25475)
0
late viper
(17.02.09)
sms mesaj atarken "sikildim" deyince karşısındakinin mal olduğunundan sikildiğini düşüneceğini sananlar sIkIldım yazar ya... o arada da l harfi I'ların arasında kalır da sanki sIkIIdIm olur...bu sefer de "sıkıdım" lafını takar kafaya... bence kaynağı buradan geliyor. Ama geniş çaplı araştırma, bilimsel çalışmalar falan yapmadım, üzerine oturduğum yerden düşündüm bir an için.ne anlamı varsa...
0
endless dream
(17.02.09)
sms yazarken aynı rakam üzerindeki harfleri beklemeden yazmak için harfi büyültüp ya da küçültüp bu şekilde yazarak zaman kazanılıyordu. tabi burda kullanmak çok anlamsız ve kötü gözüküyo bence de.
0
lilidance
(17.02.09)
bnc de choq itycyyy. ıma basen de choq shekeerr!! (tamamen gerçek!)

yakında böyle yazan nesle aşina olacak buralar zannımca. zeus esirgesin!
0
artful dodger
(17.02.09)
bunların bir nesil öncesi hesap makinesi ile, shell, hell, hello falan yazardı.
0
cedilla
(17.02.09)
bi de bunların l harflerini L , o harfini de 0 yapanları vardır ki iticinin önde gidenleridir.
0
sp3ciali5t
(17.02.09)
her an ıslak havlum hazır benim. şak etti mi üç gün kızarıklığı geçmez.
0
teritori
(18.02.09)
Ekşi duyuruyu foruma çevirmek pahasına cevap veriyorum ve diyorum ki: Ey soruyu soran, cevap yazan, soruyu veya cevabı okuyan ya da bu dediklerimi yapanlardan olayı duyan ve dahi başka yollardan bu yazımın içeriğine vakıf olan ve de bütün bunların üstüne ekşi sözlükte veya onun kardeş sitelerinde veya herhangi bir sitede yazı yazanlar; biliniz ki ben de nefret ediyorum bu abuk yazı hatasından(tarz demek bile yanlış bence).
Yukarıda linki verilmiş soruyu zamanında ben sormuş idim, belki mantıklı bir açıklaması vardır diye. Ama görüyorum ki yokmuş.
0
o midas
(18.02.09)
Acik konusmak gerekirse bu sekilde yazan insanla muhabbetim de olmaz, yazisini da okumam. Muhtemelen icerigi de yoktur boyle yazilarin.
0
msb
(18.02.09)
(bkz: chaos capital)
başlık dolu mu bilmiyorum görecez hep beraber.
0
mabl
(18.02.09)
yeri gelmişken sorayım, "!!!!!11" ne oluyor abi? ben de çok uyuz oluyorum buna.
0
weeping guitar
(18.02.09)
bu tarz yazıları görünce aklıma direkt olarak 13-14 yaşlarında cin olmadan adam çarpmaya çalışan, hayatındaki tek iletişim yeteneği ucuz forum muhabetleri olan veletler geliyor.

çok dolmuşum ya...
0
frown
(18.02.09)
(5)

asal çarpanlara ayırma

karacoğlan der ki
8 faktöriyelin asal olmayan cift bölenleriin sayısı kaçtır ? şıklar 70 ve 80 küsürlü.
8 faktöriyelin asal olmayan cift bölenleriin sayısı kaçtır ? şıklar 70 ve 80 küsürlü.
0
karacoğlan der ki
(13.02.09)
2 ve 8!'i saymazsak 82 tane çift bölen bulunur. Bunların hepsi de pek güzel sayılardır. 8!'i asal çarpanlarına ayırırsak:
8!= 1x2x3x4x5x6x7x8
8!=2x2x2x2x2x2x2x3x3x5x7 olur
ilk 7 sayının(yani 7 tane 2 nin) farklı sonuç veren tüm çarpma kombinasyonları 7 tanedir:
2, 4, 8, 16, 32, 64 ve 128
son 4 sayının(yani 3, 3, 5, 7'nin) farklı sonuç veren tüm çarpma kombinasyonları 12 tanedir(sıfır dahil):
0, 3, 5, 7, 9, 15, 21, 35, 45, 63, 105 ve 315
bu 7 sayı ile 12 sayıyı çarparsak 84 eder. 2 ve 84!'i çıkartırsak 82 eder.
0
o midas
(13.02.09)
8! = 2^7 * 3^2 * 5 * 7

Bu sayıyı 2'ye bölüyoruz, çünkü çift olan sayılar istenmiş. Asal çarpanların üzerindeki sayıları 1 artırıp çarpıyoruz. Yani; (6+1)*(2+1)*(1+1)*(1+1)= 84

2 asal olduğu için 84-1=83. Eğer bölen olarak sayının kendisi sayılmıyorsa onu da çıkartmamız lazım; 83-1=82
0
edge_nabby
(13.02.09)
cevap 83 amma 8faktoyu 2'ye bölünce 2üssü6 , 3üssü2 , 5 ,7 geliyor.

üsleri artırınca 84 geliyor ama 2'yi niçün cıkarıyoruz.
0
🌸karacoğlan der ki
(13.02.09)
İşte o sayılar(seksi pozları için tıklayınız):
4,6,8,10,12,14,16,18,20,24,28,30,32,36,
40,42,48,56,60,64,70,72,80,84,90,96,112,
120,126,128,140,144,160,168,180,192,210,
224,240,252,280,288,320,336,360,384,420,
448,504,560,576,630,640,672,720,840,896,
960,1008,1120,1152,1260,1344,1440,1680,
1920,2016,2240,2520,2688,3360,4032,4480,5040,5760,6720,8064,10080,13440,20160.
2 asal olduğu için listeye giremedi.40320 de sayının kendisi olduğu için.
0
o midas
(13.02.09)
oopps!!!
8! in kendisini(40320) de bölen olarak kabul edince 83 oluyor.
0
o midas
(13.02.09)
(11)

köpek fobisini aşmak

lovemyself
aşamıyorum.izmir in sokak köpekleri meşhur. bazen beraber geziyorlar, tam kabus. geçen 19 tane köpek saydım mesela pencereden. hayvandır, hakları vardır, ama yolda bu kadar başıboş dolaşmaları beni tedirgin ediyor."tedirgin olmak" çok yeterli bir kelime değil buraya. bakkala gideceğim, ya da yorgun
aşamıyorum.
izmir in sokak köpekleri meşhur. bazen beraber geziyorlar, tam kabus. geçen 19 tane köpek saydım mesela pencereden. hayvandır, hakları vardır, ama yolda bu kadar başıboş dolaşmaları beni tedirgin ediyor.

"tedirgin olmak" çok yeterli bir kelime değil buraya. bakkala gideceğim, ya da yorgun bir şekilde işten geliyorum, hoop yolda iki tane köpek. bir de insanların yanına geliyorlar. bazen coşup, zıplarcasına koşarak, fena şekilde havlayarak, at olsa sört nala diyeceğim şekilde yanına geliyorlar insanın. sonuçta ısırıyorlar mı? yok. ben ısırdıklarını görmedim. ama korkuyor insan yahu. yavrusu sevilmek için, büyüğü acıktığı için, diğeri oynamak için, bir başkası da sırf korkutma amaçlı, huy kapınca falan geliyorlar insanın yanına.

evi araç gürültüsü olmasın diye sakin yerden aldık. insan da yok pek. gece dışarı çıkamaz oldum yahu. çok fena tırsıyorum. bir de, küçükken bakkal dönüşü, çevreden hep derler ya, "bi şe olmaz, ısırmaz o, geç" diye, öyle dediler diye yürüdüm ben. ama titriyorum korkudan. bir köpek önce bana baktı, sonra daha yakın olduğu için hemen önümde yürüyen teyzenin bacağını ısırmıştı. o zamanlar daha kontrolsüzdü tabi köpekler. belki de ısırmadı, bacağına dokundu belki, ama aklımda ısırdı diye kalmış. yirmi yıl öncesi. ondan da korkuyorum azıcık. ama ciddi bir sorun bu, yaşam kalitemi engelliyor.

soru şu:naapayım?
0
lovemyself
(14.10.08)
ben ufakken aynen senin gibiydim, aşırı bir köpek korkusu vardı. yani seninki ve benim bahsettiğim bir "fobi" oluyor aslında, yani rasyonel olmayan korku. ve mantıklı olmadığının sen de farkında oluyrosun aslında, ama elden bir şey gelmiyor.

bir gün bir evin bahçe duvarında oynarken bahçeden içeriye düştüm. kapalı, kilitli bir bahçe ve bir bekçi köpeği var, direk hayvanın üzerine düştüm. o yaşta beni bir güzel kovaladı, ısırdı oramı buramı, ufacık çocuğum tabi... tuhaf bir şekilde sonra azaldı korkum, yine de biraz kaldı. daha sonra çok köpekli bir yere taşındık, zaman içinde bir şey olmadığını anladıkça geçti. şimdi evimde bir tane köpeğim var hatta.

yaş ilerledikçe zorlaşıyor anlaşılan, irrasyonel korkuları yenmek çok zor. yani ben şimdi sana gündüz vakti sokaktaki bir köpeğin durup dururken gelip seni ısırması sayısal loto kazanma ihtimalin kadar desem de olmayacak. fakat geceleri iş değişir, grup halinde dolaşan köpekler cidden tehlikeli olabiliyorlar.

benim için köpeğin niyetini anlamak çok önemli, ve bu yetiyi köpek besledikten sonra öğrendim. sokakta öylesine duran bir köpeğin bakışından, kulaklarından, kuyruğundan, oturuşundan o andaki ruh halini hemen anlayabiliyorum. tehdit edici bir hale çok çok nadir rastlıyorum, hemen belli ediyor kendini, hiç bakmadan biraz uzaktan gidiyorum. bu yetiyi kazanmamdaki en büyük etken evimde köpek beslemem oldu. evde hayvan bakma durumun varsa, güzel küçük bir kuçu edinebilirsin bence. köpekleri tanımana baya yardımcı olacaktır, ve bir köpeğin niyetini bir bakışta hemen anlayabileceksin ki bu da baya yardımcı olur sanıyorum.

bir de not: bir köpek cidden durup dururken ısırma amaçlı saldırmaz kolay kolay. fakat canı bişeye sıkkındır korkutmak için bölgesini korumak için havlaya havlaya üzerine gelebilir. başıma bri kaç kere geldi, yüksek ses ile bağırıp(ama çok yüksek) üzerine iki rap rap adım atarsan geri giderler. bunu gece deneme tabi, gece köpek sürüsü ile karşılaşmamaya çalış, taksi maksi kullan gereğini yap. bu fobi ile alakalı bir şey değil, cidden tehlikeli olabiliyor.

çok karmaşık yazdım sanırım ama sözün özü, tavsiyem ufak bri köpek alman veya bir yerdeki köpeği ara ara beslemen falan olur.
0
kurukafa
(14.10.08)
cevap için teşekkürler. doğru yazmışsın aslında. ama bu halde köpek besleyemem. birinci sebep çok korkuyorum, öyle böyle değil. ikinci sebep canım sıkılır, gezmeye giderim, bir hafta sonra dönerim. köpek edinmek çocuk sahibi olmak gibi, ciddi bir şey. ama mesela dışardan bakıp mantıklı düşününce, evde beslediğim köpeği severim gibi geliyor. bir gün bu fobiyi aşıp da evime bir köpek alacağımı düşünürüm mesela. küçük minicik köpek de sevmiyorum, kocaman şirin olanlarından alırım hemi de.

ama şu var, sokak köpeği hayvanını uzaktan görüyorum ya mesela, göz göze gelince ben hemen geri gidiyorum ya da bekliyorum gelecek mi gidecek mi diye. o zaman hemen bana doğru havlayarak geliyor hayvan. korkumu anlıyor demek ki ve iyice artırıyor. tanıdığım biri geçiyor aynı yerden, köpekte tık yok. bir bakıp oturuyor aşşaa. aslında bir bilse ki bana iyi davranıp havlayarak koşturmasalar dört nala, ben onu ne de güzel beslerim, hepsini severim.

geçen gün üzerime doğru kesin ısıracak, hatta parçamı bırakmayacak bir edayla dili dışarda havlayarak koşan kızgın köpek geldi. kendimi caddeye attım ya. ciddi bir kazaya ramak kala durumu oldu. şöför kardeşten birkaç küfürle kurtardım durumu. hayat kalitemi etkiliyor.

çok üzgünüm be sözlük.
0
🌸lovemyself
(14.10.08)
köpek kovucular var, hani daha rahat hissetmek için.
0
rectoa
(14.10.08)
yangına körükle gitmek gibi olacak ama köpekten korkmakta fayda vardır. tedbiri elden bırakmamak lazım. ne yapacakları belli olmuyor bu hayvanların. kedi gibi değiller sonuçta. bir köpeğin her zaman için zarar verme ihtimali söz konusudur. sadece başıboş köpekler için demiyorum, sahibinin elindeki cici köpekler bile bazen kafayı sıyırıp saldırganlaşabiliyor. hele başka köpek falan gördülerse tamam artık.
0
cruor
(14.10.08)
1. Köpekleri sevin ve onlardan korkmayın!!!... Kendim bile gülüyorum bu önerime. Köpeklerden neredeyse hiç korkmayan, üstelik nedense köpekler tarafından sevilen birisi olmama rağmen geceleyin ıssız bir yerde bir köpekle karşılaşsam ödüm kopar. Köpekten korkmamanın köpeklerin saldırma olasılığını düşürdüğü doğrudur ama nasıl olacak bu açıklayan yok. Evet evde köpek beslemek köpek korkusunu biraz azaltır ama tamamen ortadan kaldırmaz. Evde beslenen eğitimli, yaşam savaşı vermeyen bir köpekle sokak köpeklerinin reaksiyonları aynı değildir.
2. Köpekten korkmaktan korkmayın. Köpekten korkmak sağlıklıdır ve dahi gereklidir. Sokak köpekleri genellikle durup dururken saldırmaz ama hiç saldırmayacaklarının da bir garantisi yoktur. Biraz once okşadığınız kedinin kokusu üzerinize sinmiştir, bilmeden yavrularının bulunduğu tarafa doğru gidiyorsunuzdur, korktuğunuz için artan adrenalin salgınızın kokusunu alır ve o adrenalini saldırıya hazırlandığınız için salgıladığınızı düşünür, biraz önce birinden sopa yemiştir, açtır, karısıyla kavga etmiştir, vesaire, vesaire.
3. Evinizin civarındaki köpeklere ara sıra yiyecek bir şeyler verin. Yanınızda da köpek kurabiyesi türü şeyler taşıyın. Rüşvet bu ülkede oldukça etkili bir metottur unutmayın.
4. En ciddi önerim ise paranıza kıyıp (50-100 TL olmalı) köpeksavar almanızdır. Pille çalışan bir cihaz. İnsan kulağının duyamayacağı ama köpekleri rahatsız eden frekansta bir ses çıkarıyor. Hiç bir köpek size on metreden fazla yaklaşamaz.
0
o midas
(14.10.08)
köpeksavar olayını çok duydum ama hiç ciddiye almamıştım açıkçası. kullandığım taktirde yanıma yaklaşmaz ama hadi ya kıllanırsa köpek, karga gibi kinciyse, takip ederse beni ne bileyim.. bunu düşüncem..

bir de şu kafama takıldı. yanımda yiyecek bulundursam, versem, o yiyeceği yedikten sonra daha da istemez mi bu hayvan? ya da madem varmış üzerinde diye, hani altın yuymurtlayan tavuğu kesip karnını arama misali (teşbihte taha olmaz) saldırırsa?

köpekten korkmak normaldir ve gereklidir, mesajlarına da teşekkür ediyorum ayriyetten. normalim ben. normalim ben.
0
🌸lovemyself
(15.10.08)
öncelikle fazla takılmayın, normal birisiniz. dünya üzerinde köpekten korkan pek çok insan vardır, hatta ben köpek korkusundan mahalleden taşınan insanlar biliyorum, veya statü gereği köpek sahibi olup kendi köpeğinden korkan.

ben de yıllarca köpeklerden korktum. bir kangal yüzünden elektrik direğine tırmanmışlığım bile vardır. ancak daha sonra neden korktuğumu araştırmaya karar verdim ve kendimi köpeklerin içinde buldum. gerçekten muhteşem hayvanlar, buna emin olun. ben yavru bir köpek alarak işe başladım, onun üzerinde hakimiyet kurdukça, sokakta olan köpeklere de salça oldum, çünkü bir köpeğe hakimiyet kurduğunuz zaman, ortamda olan diğer köpekler ister istemez kendileri sizin buyruğunuz altına giriyor.

bu yöntem doğru mu? değil. pek çok köpek sahibi, kendi köpeği dışında olan köpeklerden korkar. yapacağınız şey basit, mümkünse bir köpek eğitim çiftliğine gidip, eğitimli bir köpek izleyeceksiniz. daha sonra o köpeğe yaklaşacaksınız. bu köpek sosyalizasyon tamamlamış ve komut dışında diş göstermeyeceği için rahat olun, ben kefilim öyle köpeğe;) ha orada olan eğitmen dingillik yapıp; tut tut derse bilemem tabi.

yalnız şunu unutmayın, bir köpek bir insandan güçsüzdür, yani teke tek mücadele içine girseniz, rahatlıkla yersiniz o köpeği. neticede köpeğin beyni kıvrımlı değildir,insan gibi düşünemez. ama sizin adrenalin salgılamanızı veya ter kokunuzu yaklaşık 1 km2 lik bir alanda zorlanmadan alır. yani yol değiştirmeniz yeterli değil, hormonlarınıza da hakim olmalısınız. nasıl olacak; insan>büyük. bunu kafanıza işleyin.

izmir civarında bafi k-9 diye bir çiftlik olmalı, gidin oraya bence.
0
galahad
(15.10.08)
annem en tatlı köpekten bile korkan biriydi. kendisinin anlattığında göre, bir gün, gittiği kuaförde bir rottweiler görmüş. köpeğin komutlara uyması, ve de ayak dibinde sessizce beklemesi fln çok hoşuna gitmiş. sonradan dokunmaya fln alıştı. en sonunda da ben de köpek istiyorum diye tutturmuştu :)

yiyecek verirseniz, evet, daha fazla sırnaşacaktır. hiçbir şekilde ilgi göstermezseniz bir süre sonra gidiyor sokak köpekleri.

üzerinize doğru hızla koşan köpekten kaçmanız içgüdüsel bir durum, her canlıda varolan bir şey. fight or flight response diye geçiyor sanırım. üzerinden gelmeniz ise bence koşa koşa üzerinize gelen bir sokak köpeğini, eğer yapabilirseniz, iyice tartaklamanızdan sonra olacak.
0
tom riddle
(15.10.08)
hayvanları gercekten cok sevdigim halde ben de köpeklerden cok korkuyorum
universitedeyken sabahın köründe köpegin gibi bacagıma yapışmıştı bornovada :(
sanırım bacagımla çiftleşmek istemişti, hayatımın en korku dolu anlarıydı- alay eden olmasın cok ciddiyim -

o günden beri en küçügünden bile olsa köpeklerden çok korkuyorum. mesela her an elimi kapıcak veya üstüme atlıcakmış gibi geliyor. hele sabah karanlık oldugunda cok korkuorum sokaklarda havladıklarını duyunca. ama ben sunu anladım köpege cantamı savurup "kışt" diyince zaten gidiyor. bi şekilde el kol savruldugunu görünce hemen yandan yandan kaçmaya baslıyolar. zavallı köpecikler :( hayat sokakta onlar için cok zor
ha bide aklınızda bulunsun naylon poset e de geliyola, posetlerden yemek buldukları icin elinizdeki posette hayvana yemegi cagrıstırıcaktır..
0
merope
(15.10.08)
insan bilmediğinden korkar.
git bir kaç köpeği sev onlara yaklaşmayı öğren. bu hayvanlar, hele hele senin o mahallenin insanı olduğunu bildikleri durumda seni ısırmayı bırak tersine seni korur. kaçmak, yolunu değiştirmek, köpek kovucusu geçici çözümdür. ama bu köpek milletiyle enseye şaplak olursan hem bu derdinden kurtulur, hem de hayatta yeni bir keyif keşfetmiş olursun. git bir kaçına yemek ver. önce önlerine at sadece. sonra otur, toplansınlar başına parça parça yedir. zamanla elinden alsınlar. bakmışsın korkacak birşey yok. bir köpeğin kafasını okşamak büyük keyif. kaçırma derim.
0
arnold schwarzeneger
(15.10.08)
aynı korku bende de vardı ve yenmek adına ne yapabilirim diye düşünürken gidip rottweiller aldım bi tane, yaklaşık 5-6 senedir de benimle köpek korkusunu bırakın hayatımda önemli değişikliklere yol açtı. köpek korkusu konusunda psikolojik yorumlar yapmayacağım zira gerekenler yazılmış ama köpeklerin sudan pek hoşlanmadıklarını biliyorum bu nedenle dışarı çıkarken yanında bulunduracağın dolu bir pet şişe (mümkünse büyük) bir nebze de olsa engelleyici olabilir :)
0
sgp
(25.01.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.