formatlayıp verin, sorun yok

ya basit bi formattan sonra data kurtarmak icin tonla program var, bilmeden sallamayalım.

kırın verin:)

şaka şaka, formatlayın hele, sonra ustune agız-burun dolcak kadar film yukleyin. sonra silin, sonra benim kadar paranoyaksanız bu işlemi tekrarlayın. afiyet olsun

format yeterli değil, düz formattan sonra sorunsuzca kurtarma yapabilen çeşitli programlar mevcut, örnek RecoverMyFiles. kullanılabilir veri kalmaması için harddiski tamamen "wipe" eden programlar gerekli, kullanmadığımdan fazla bilgim yok ama ccleaner dosya bazlı yapabiliyordu bunu.

edit: evet, bu wipe işlemi arkadaşların anlattığı tekrar doldurup formatlamanın otomatik hali gibi, harddiski random veriyle doldurup sonra silme şeklinde oluyor.

ya peki bu harddiskler sonsuz kapasiteye mi sahip? Ful doldurduktan sonra eski veriler nereye saklanıyor nereden kurtarılıyor?

1 GB d,iye aldığımız 10 GB filan mı?

@KaraSakall

yok öyle değil, pc'lerde dosya silme olayı gerçek bir tertemiz silme değil dosyanın bulunduğu sektöre erişim sağlayan tablolarda "bu adreste işe yarar bi data yok artık aga" gibi bir kayıt düşülmesi şeklinde gerçekleşiyor, böylelikle sonra oluşturulan dosyalarda bu alanlar boşmuş gibi ezilip geçilebiliyor. bu tablonun (File Allocation Table, FAT) uygun algoritmalarla taranmasıyla bu datalara erişilebiliyor tekrar.

advanced systemcare'nin dosya öğütücüsü var. dosyaları güvenli bir şekilde siliyor. verilerinizi onunla silerseniz hdd'niz profesyonellerin eline geçmedikçe muhtemelen geri dönüşü olmaz. ama zaten sildiğiniz dosyalar için bir şey yapamaz bu program. sildiklerinizi geri getirip systemcare ile silin diyeceğim de ne gerek var, kim ne yapsın sizin verilerinizi :) satın gitsin ikinci el hdd alan adamdan zarar gelmez. :P

yeni sıfır hdd alınca, üzerine bilgi yazılan yerler hep '0' ile dolu olur. boştur yani. siz ona bilgi atınca bilgisayar o '0'ları bilgiye göre düzenler. '101010010101011101101100010010...' şeklinde bilgi yazılır. silince hepsini tekrar '0' yapmakla uğraşmaz, sadece oraya erişimi kaldırır. çünkü onları sıfırlara çevirmek de sanki yeni bilgi atıyormuşcasına uzun sürer. o yüzden silme işlemi bilgisayarda hemen yapılır, ama hdd'ye bir film atmak uzun sürer. yeni bilgi attığınızda ise önceden erişimi kaldırmış olan dizine yeni bilginin 1 ve 0'ları yazılır, kalıcı olarak silinmiş olur. o silinen verileri getiren programlar sadece erişim engelini kaldırıyor.

kısaca önemli bilgileri yok etmek istiyorsanız önce silip sonra hdd'yi ağzına kadar önemsiz bilgi (mesela aynı bluray filmi onlarca kez atmak) ile doldurup tekrar silmeniz gerekiyor. böylece geri getirebilecekleri tek şey önemsiz bilgi olur. veya 'gerçek' silme işlemi yapan programlar ile silmek. bu programlar da o bilgi satırlarının hepsine '0' yazar, yani sıfırlar.

senin ilacın "low level format"

diski fabrika çıkışı konumuna getiriyor. tabiki uyumlu bir program olması gerekiyor. uyumlu 3. parti yazılımlar da bulabilirsin.

Ağzına kadar filmle doldur, kalan boşluklara mp3 falan doldur, 1 MB bile yer kalmasın.

Sonra format at. CIA bile eski verileri göremez. Ciddiyim, CIA bile göremez. Filmlerde anlatılan gibi değil bu veri kurtarma işlemi. Tek bir defa filmle doldurup format atarsan CIA bile ancak o filmleri bulabilir.

Farklı filmler olmasına bile gerek yok, tek bi filmi bin defa kopyala yapıştır. Yer dolsun yani.

diski bir kitaplık gibi düşün. Elinde de bir kitaplık listen var. Sen verileri silince kitaplık listeni silmiş oluyorsun. Ama kitaplıktaki kitaplar duruyor. Yeni veri yüklediğin zaman gidiyorsun eski kitapları atıp yerine yenisini koyuyorsun. Böylece eski kitaplardan kurtulmuş oluyorsun. Yoksa tembel kütüphaneci gibi eskiler aslında silinse bile yerinde duruyor.

Dedikleri gibi başka şey yüklersen kitapları değiştirmiş olursun.

Sadece formatla ve ver diyen adam, kapıyı aralık bıraktım, hırsız onu görmez, evim soyulmaz diyen adamla aynı.

En az 6kez diski tam olarak doldurmak ve üstüne yazmak(full rewrite) gerekir. bu işlem government standard olarak bilinir(DoD 5220.22-M) ve orta seviye güvenlik sağlar. Elbette bu işlemde tek yapılan 6x re-write değil, veri yoketme ile ilgili başka şartları da var ama şu an itibariyle geri kalanı konu dışı.

Diskin boyutuna da bağlı olarak (ve elbette yazma hızıyla ters orantılı olarak) bu işlem ciddi şekilde uzun sürebilir. Bunu yapan çok fazla sayıda program var, spesifik bir yazılım önermiyorum o yüzden.

Ne yaparsan yap, asla tam olarak emin olamazsın verileirnin silindiğinden. Kişisel görüşüm hdd'nin satılmaması gereken bir ürün olduğu, kullanımdan çıkarıldığında fiziksel olarak imha edilmesi gerektiği yönünde.

@want2die eroin paketi yok eder gibi 5 gün boyunca rewrite edilmiş sonra da manyetik alana maruz bırakılmış diskleri gece yarısı denize attığımızı bilirim meslek hayatımda. (güvenlik firması)

Gerçekten asla mümkün değil emin olmak başka türlü. Fiziksel olarak yanmış disklerden veri kurtarıldığına, ufacık parity parçalarından önemli dosyaların tekrar oluşturulduğuna şahsen tanık oldum.

@want2die emekli adamım ben, denizle ilişkim sıkıcı adamlarla balığa çıkmak artık. onu da gençler düşünsün bundan böyle.

O kadar üste veri yazılmasına rağmen eski dosyalar nasıl hala kalabiliyorlar?

Teorik olarak sonsuz bilgi saklayabilme kapasitesi mi var?

@KaraSakall;

Bildiğimiz anlamda eski dosyalar kalmıyor. Ancak eski dosyaların ne olduğuna dair mantıksal izler, veri parçaları, doğrulama verileri kalıyor ve belirli koşullar altında o dosyaları tekrar oluşturmak mümkün oluyor. Zaten bu yüzden rewrite işlemi sırasında normal dosyalar oluşturmak yerine disk üzerine, disk dolana kadar rastgele işaretleme yapılıyor ki ortada kurulabilecek korelasyon kalmasın.

aslında sonsuz veri saklamaktan ziyade alınan verilerin doğruluğunu garanti etmek için veri güvenliğinin sağladığı açıklar var.

şöyle ki sen bir veriyi yüklediğinde o verinin 1 ve 0 larının hatasız olarak alındığına dair o bilgi paketinin sonuna eklenen kontrol bitleri var. parity bit olur hamming kod diye özel şekli olur filan. sen dosyayı sildikten sonra geriye eğer çok küçük bir alan kaldıysa ve burada bu kontrol bitleri kaldıysa, kontrol bitlerinden veriye dönüş algoritmaları kullanılarak veri yeniden oluşturulabilir.

Arkadaşlar dün yazmıştım bunu elektirikler gittiği için takip edemedim. Bilişim sektörünün içinde biri olarak bu kadar detayı bilmiyordum bu konuda herkese teşekkür ederim. Veri imha eden firmaların olduğunu duymuştum. Bunlar genelde banka gibi verilerin hassas olduğu yerlerdeki verileri sonsuza kadar yok eden firmalar. Ayrıca bazı firmalar ise %80'i yanmış hard disklerden (yangın, sel gibi felaketler sonunda) verileri kurtarabiliyor fakat oldukça tuzlu.

içmeseydin

icmeyeydin iyimis ama kahve yiyebilrsin, ii gelir

tavuk suyundan tiksinilir mi? hadi zevkler renkler diyelim, hala 1 saattir aynı tadı alıyorsan senin sıkıntın psikolojik, acile git sakinleştirici iğne vursunlar.

Sakinim, su an icin kokudan kurtulsam yeter.
Bir sekilde ictim, olan oldu, onemli olan bu degil an itibariyle.

tarçın, karanfil gibi yoğun aromali bi şeyler deneyin

önce dişlerini naneli bir diş macunuyla fırçala. sonra da bitter çikolata+sütsüz sert bir kahve. mis

KAhve yok ama tarcin denedim. Biraz rahatladim simdi. Kuru tarcini yiyip ustune su icmek pek de keyifli bir sey degil ama lanet olasi tavuktan bin kat daha iyi:) Naneli yok ama dis macunu da uygulayacagim. Tesekkurler.

Buz ye. Kesin Çözüm

Bir bardak suya 1-2 kaşık elma sirkesi kat ve iç, keser atar yarım saate.

burada verilen tavsiyelerin hepsini yaptıysan daha beter bir hale gelmişsindir kesin.

süt kokuyu alır derler ama. süt +1

şöyle düşün:

içtiğin şey moleküler düzeyde bir taştan farksız.

ya da sudan,

ya da sevdiğin herhangi bir yemekten.

şimdi o iğrendiğin şey miden tarafından moleküllerine ayrıldı ve artık tavuk suyu değil.

talep ettiginiz ozellikleri bana mesaj atabilir misiniz? (os,bw,panel,domain vs)

Netdirekt'e ticket ile sordum açık mı diye, tüm paketlerinde açıkmış. Tavsiye ederim tekrardan.

guzel.net.tr

Muvhost. 1 yıla yakındır, memnunum.

amazon cloudfront ya da azure

cloudflare

evet

beyaz sort :(

Komedi unsuru olursun.

puantiyeli boxer ne len?

yahu sortun rengi o kadar absurt değil.

caps.
ve evet itici:/

evet

beyaz şort + puantiyeli boxer

dude :(

Komik

e fotoğraf falan ataydın öyle yorumlardık.

ahahaa aman diim

altına spor kısa tayt giyiyorsun, sıkıntın halloluyor.

teşekkürler almadim eheh

stalki birakmaliyiz

görülür, sadece onun fotoğraflarına, takip ettiği kişilere ve takipçilerine bakamazsın. ama yorumlarını ve beğenilerini görebilirsin başkasının fotoğraflarında.

Hoşlandığın ve accountu açık olan = a / accountu kapalı olan = b

b -> a'nın fotosunu beğendiyse görürsün.
a -> b'nin fotosunu beğendiyse göremezsin.

@mrvengeance

Stalkımın olayı başka. Hoşlandığım kişi başkasından hoşlanıyorsa veya ilişkisi varsa direkt bırakıcam ilgilenmeyi. Ama öyle bişey yoksa yürüyecem. Mevzu o. O yüzden vereceğiniz bilgi önemli.

çünkü maddi manevi tatmin yok iş yerlerinde.Aldığı paraya değer bulmuyor yaptığı işi.Yani o kadar uğraşçam bu kadar paramı alacam uğraşamam diyor kısaca.Ya da bıkkınlık da gelmiş olabilir.

hiç başıma böyle şeyler gelmedi.

cunku turk olmak bunu gerektirir

çünkü tembeliz.

Çalışma zorunluluğunun yarattığı mutsuzluk+ karakter meselesi+iş tatmininin düşüklüğü

Esinsin +1
Kimse yaptigi isi sevmiyor. Her sey zul geliyor.

İş ahlakı, iş yapma adabı yok çünkü memlekette. Bunların hiçbiri tok satıcılıkla, yapar/yapmaz kendi işi sonuçta mantığıyla açıklanamaz.

Hesap makinesiyle saçma sapan tuşlara basıp da indirim! yapan, hayvan gibi kar marjı koyarak süpermarkete uğramadığına pişman eden esnaflarla büyüdük. İnternet sayesinde neredeyse hiçbiriyle muhatap olmadan alışveriş yapmak o kadar keyifli ki.

He olur da yolum düşerse yine yerin dibine batsın feryatlarıyla çıkıyorum genelde dükkandan.

memlekette herkes "beyin" o yüzden

İşte sırf bu zihniyet yüzünden, duşakabinimi bile kendim değiştirebilecek beceriye sahip olmayı ve bu adamların hiç birine muhtaç olmamayı isterdim. Hangi sektör olursa olsun, işini düzgün ve kaliteli yapan adam yok. Verdiğimiz paranın karşılığını maddi, manevi hiç bir zaman alamıyoruz. Biraz da bizim ses çıkarmamamızdan ve işin peşini hemen bırakmamızdan kaynaklanıyor olabilir. Hizmeti verende de alanda da bir bıkkınlık. Türkiye'nin genel psikolojik durumuna çıkar bu işin sonu..

Ülkemizde el emeğinin değeri çok düşük. Örneğin, bir arkadaşım Hollanda'da yaşıyor; terzi, kuaför, vb. gerektiren el işleri için Türkiye'ye gelmeyi bekliyor. Atıyorum, 30 Euro'ya pantolon alıyorsa paça düzeltmesi için de 30-40 Euro verdiğini söylüyor. Keza restoranların da 'fast food' olmayanlarının aşırı pahalı olduğunu söylüyor. Çok fazla bu işleri yapan insan var ve fiyat kırılıyor arz fazlasından ama bu sefer de adamın aldığı para yaptığı işe değmiyor. Taksinin fiyatı biraz yüksek, onda da taksici kazanmıyor; çoğu vergiye ve benzine gidiyor. Üstüne kültür de Orta Doğu'nun tembel ve şark kurnazı kültürü olunca iyice ipe un seriyorlar.
www.kappit.com

çünkü insanlar yaptığın işin karşılığını almıyor ve bunu değiştirmek için de hiç çaba sarfetmiyor. hal bu olunca çilesini iş yaptırmak isteyen çekiyor

bi üstteki yorum sonuna kadar doğru. almanyadayım sadece bi kez gittim alman berberine. kadın 20 euromu aldı 20 dakikada saçımı kesti ki 7 8 dakikası rahat saç yıkamaydı. saçımın kalanını evde kendim kestim. ciddiyim. yani burada zanaat noksan ama pahalı, türkiyede ise zanaat tavan ama ucuz. dengesi yok yani.

Bu tip insanlar az kazaniyor cunku kotu is yapiyorlar. Isini iyi yapan kalan insanlar da cok kazaniyor zaten.

Bu bir hastalık...Bir salgın gibi sarmış toplumu. Hiç kimse bulunduğu konumdan hoşnut değil. Şoför tur şirketleri olsun, araç filoları olsun istiyor. Terzi büyük tekstil firmalarına, konfeksiyon atölyelerine imrenerek hatta hatta hasetle bakıyor...Garson lokantaya giren müşterileri sayıyor için için..."Açamadık böyle bir lokanta, garson olduk ona buna" diyor...Öğretmen okul müdürü, okul müdürü, ilçe milli eğitim müdürü; milli eğitim müdürü, milli eğitim bakanı olmak istiyor...Statü ve varlık itibariyle küçük bir kazanım sağlayanlar bilinir olmak, meşhur olmak; meşhur olanlar milletvekili olmak, danışman olmak istiyorlar. Ve böylece işlerimize, dokunduğumuz herşeye bulaşan bir hoşnutsuzluk, tatminsizlik duygusu...@nedendirbilinmez'in ruh halini, karşılaştığı durumu o kadar çok yaşar oldum ki son zamanlarda...

Disiplinsiz oldugumuz icin. Hele de terzi dediniz, yarami destiniz. Terzi bana tecavuz etse bu kadar dertli olurdum terzilerden yana..

esnaf ahlaki diye bir sey yok. esnafin ahlaksizligini denetleyecek mekanizmalar calismiyor. insanlar umursamiyor.

kısaca ahlaksiz esnaf + yetersiz denetim + babasını kesseler umursamayan tepkisiz kalabalık

hayır değişiklik olmadı. her taraf bok dolu, soğusam herkesten soğumam gerekir :)

Ben komple insandan soğudum.

nedendir bilinmez +1

anadoludan kasıt iç ise valla anadolulusu da bir sahildeki adam da bir okumuşu da cahili de... hepsi aynı bok.

cankiri corum ve yozgati haritadan silsek olur bence, anadolu cok genic bir comar arazi aman corak

türkiyede yaşayıp avrupa kafasiyla düşünmek böyle bir şey :)
uçak düştükten sonra aslen türk olup rus hissiyatina ve taraftarlığına da şahit olmuşluğumuz var maalesef.
anadolu insanindan kastedilenin, çoğunluğu müslüman olan kesim oldugunu hepimiz biliyoruz. o nedenle asıl olarak soğuma ya da uzak kalmanın temelinde müslüman ve ya gayri müslimlik olduğu bir gerçek.
deger yargilarimizda bir değisme olmadı. onlardan birisiyim zaten.

Anadolu insanına karşı bi nefret oluştu bende ama bunun nedeni siyasi ortam ya da onların oy vercihleri değil onların hoşgörüsüzlükleri , yarı cahillikleri , dindar görünüp vergi kaçırmaları , partizanlıkları , ikiyüzlülükleri , ahlaksızlıkları vb vb.

bu arada anadolu insanı diyorum ama ben de Osmaniyeliyim yani pirens çarls değilim.
Ama ne onlar gibi hırsızlık yapıyorum ne hoşgörüsüzlük ne ahlaksızlık. Ee ben bu boktan kasabadan bozma ilden ahlaklı namuslu bir şekilde çıkabiliyorsam çıkamayanın kendi ahlaksızlığı namussuzluğudur.

Edit 2 : Artık Anadolu insanı diye de sınırlandıramayız bu ahlaksız kesimi Anadolu'dan çok İstanbul , İzmir'de var bunlardan.

saf, fedakar, cefakar anadolu insani turkiye'de 50'lerden sonra azalarak bitti.

kişiliksiz basiretsiz insanlardan soğudum ben
karakteri gelişmeyen her insan, güçlü karakter görünce onun emrine girmek istiyor.
Tayyip'e reis, ona patron, buna usta.
Bu tip zayıf adamlardan nefret ediyorum.

babamın ve dedemin tüm hayatı anadolu'da geçti. Elektriksiz dönemleri bile görmüşler. Bununla ilgili ekşi sözlükte bir entry vardı. Bizler anadolu insanını güler yüzlü, gözleme yapıp buyrun çay da koyduk gelin olarak biliyoruz ama öyle değil arkadaşlar. Ensest/Zoofili/Pedofili gibi şeyler her dönem varmış; sadece medya olmadığı için örtbas edilmiş. Eğitimli adam düşmanlığı, kendinden olmayanı dışlama, hoşgörüsüzlük falan da hakim. Aldatma olayları falan da çok yaygınmış. Zamanında yahudi diye insanların kapılarını taşlamışlar anadoluda. Bugün bak bütün gıda hilelerini anadoluda yaparlar. Zamanında korkunç cinayetler falan da olmuş.Oldukça bağnaz, biatçı ve düşünmeyen bir kitle.

anadolu insanı dediğin, kent ve kasaba kültürü pek olmadığı için, köylüdür. genelde de köylü kurnazı bir insan profili vardır. bu ben kendimi bildim bileli böyle.

95 yaşındaki anneannemden dinlediğim kadarıyla da yüz yıldır falan böyle.

ben şahsen, anadolu'dan uzak kalan, kendi dandik dünyalarına kapanan, anadolu'nun sıradan insanlarına hiçbir şey vaad etmeyen, ufkunu açacak hiçbir şey yapmayan toplumdan bezdim.

yerim lan cefakarını, bugün lüks araba satış ofisi olmayan anadolu şehri mi var? o köylü amcalar senden benden zengin.

ama eğitim kalitesi, sağlık hizmetlerinin dandikliği, anadolu'nun büyük şehirlerin arka bahçesi ve hatta sürgün yeri gibi kullanılmasından bıktım.

dolayısıyla sadece anadolu insanından değil, tüm toplumla olan mesafemi açtım.

nedendir bilinmez +1

bende 90lara geri dönüp orada yaşamak istiyorum ama konunun ayfonla alakası yok ne yazık ki, neyse ki havalar ısındı-da soğuk sular rahat içilebiliyor

hocam
gecmis olsun.
maillere ulasabildiginiz bir arayuz yok mu webmail vs. gibi?
oradan girebilirsiniz mailinize.
silinmemis kadarını kullanabilirsiniz.

Outlook'ta yaptığınız ayara bağlı bu durum. Webmail'de saklaması gerekiyor ama siz "sunucudan sil" seçmişseniz geçmiş olsun.

Sunucuda yer almıyordur o mailler. Yer alsa eşzamanlama yaptığında zaten gelen kutusuna düşer tüm mailler. Çalınan bilgisayarı bulmadığınız sürece geri getirmenin bir yolu yok. Tabii şirketin otomatik backup sistemi falan yoksa.

kapıyı hesap edersek hayır, etmezsek evet

hocam iyi noktaya degindin, ben de bununla ilgili bir sey ariyordum. kapi icin ne tavsiye edilir? amerikan kapi, ses yalitimi ise feci. ne yapilabilir ?

taş yününe de iyi diyola.. hem bu sünger sentetik yanabilir allah korusun. taş yünü yanmaz

iyi bir pimapen/plastik kapı. başka oluru yok zaten. kasanın, yerleştirileceği yere çok iyi yerleştirilmesi önemli

var mı bi 500$ ?

bu sayfada birden fazla cevap var.

www.quora.com

kolay olsn diyorsan cevaplarda paralı servisler var. bedava olsun diyorsan script var. hem kolay hem bedava olsun diyorsan deme.

@celeron,
Tesekkur ederim. Pyton scripti herhangi bir hesaptaki twitleri indirmemi sagliyorsa isime yarar.
Diger yandan, twitter api kaydim yok. Hatta twitter hesabim yok. Baska bir yolu varsa kayit olmamayi tercih ederim.

@mrve,
Var. Dukkanin adresini ver guvenilir biri misin bakayim.

oha 400'e yaparım.

gümrükten geçmeyecek ürünler listesinde bu hafta

türkiyeye değil, almanyaya.

yazıcına uygun doldurulabilir boş kartuş al. bunlarla da onu doldur.

şaşırmam

Demet akalin cikarsa sasiririm.

Ted Kaczynski

levent orangotan dallaması

stan lee.

Zodiac killer çıksa şaşırırım.

Bi de max headroom olayındaki maskeli adam.

roy roy kasım çıksa ben şaşırrım baya

www.instagram.com

Benim çalıştığım yerde rop kullanılıyordu. İyiydi hoştu gayet ama android cihaz desteği falan var mıdır onu bilemiyorum.
Sitesi şuymuş www.rop.com.tr

açık kaynak kodlu tanıma uyan bir program vardı ama ismini hatırlayamadım. biraz araştırsanız bulursunuz

seneler önce rop'un sahibiyle görüşmüştüm. adamın yaklaşımı ve program tatmin edici bence. android olayını bilmiyorum ama.

roptan uzak durun, mutlu ve huzurlu bir hayat için en azından.

metro durağından 10 dk yürüme mesafesi

kızılay'dan taksiyle 10 dakika 15 lira kadar tutar tutmaz. fakat metro alternatifi var söylendiği gibi. yahut çankaya belediyesi'nin önünden 220 (öho), 221 (öho), 340 (ego) numarali otobüslere da binebilirsiniz, ki şimdi hatırlayamadığım birkaç hat daha olması lazım, direkt önünden geçerler. 15 dakika ancak sürer o da.

oran'da konya yoluna yakınsan gölbaşı-ulus minibüsü geçer ona bin, sabancı yurdunun orada in. hemen orada zaten.

url ?

Üyelik ile alınan bir dil eğitim sitesi. URL versem işe yaramaz ki

source kısmında direkt url'ler var ise toplayıp indirebilirsiniz yada tek tek tabi

olmamışsın, bu soruyu sorabilecek kadar bilgi edinememişsin maalesef.

"geçtiğimiz herhangi bir seçimde ak partiye oy verip ülke gündeminde gelinen noktalarda, işid, terör, yolsuzluklar vs haberlerine nasıl bakıyorsunuz? "

böyle bir şey yok ki? ne yolsuzluğu? kim dedi yolsuzluk var diye? öyle bişey yok ki, işid zaten dostumuz, terör zaten amerikanın oyunu.

böyle şeylerle uğraşmayın. akıllı bireyler olun lütfen.

Isid konusunda "serefsiz isid yapti", pkk konusunda "serefsiz pkk yapti", yolsuzluklar konusunda da "hukumeti indirmek icin paralelciler yapiyor" falan diyorlar. Genelde boyle yani.

cevap veriyim mi gerçekten. tamam, başlıyorum.

sadece son seçimde akp'ye oy verdim. ondan öncesinde mhp'ye vermiştim. öncesinde gezi parkı eylemlerine katıldım. tayyip'e küfür etmiştim baya:)

ışid, terör, yolsuzluklar haberlerine tabi ki iyi bakmıyorum. akp'yi eleştiriyorum.
bi dahaki seçimde kararımı değiştirecek şey chp ya da mhp'nin başına gerçekten icraatçi, güçlü bir liderin geçmesi olur. şu an içim seçim yapılsa oyumu yine akp'ye veririm.
laiklik tartışmasının saçma olduğunu düşünüyorum. anayasadan tabi ki laiklik kalkmayacak. bu kürtaj, evladı osmanlı, laiklik gibi meselelerin akp'nin düşük profilli seçmeninin gazını almaya yönelik hamleleri olduğunu düşünüyorum. akp'nin bakanları, milletvekilleri içinde dahi nikahsız eşi olanlar, alkol kullananlar var. sizce şeriat bunların işine gelir mi?

yaş meslek ili pas geçelim. illa merak ediyosan özelden açıklarım.

geçen seçimde akpye oy verdim.

yazdıklarının akpyle ne alaksı var.? ışid dediğin terörsit akpyle ne alaksı var? teörör de pkk. akpyle ne alakası var? ama chp terörü derstekliyor. 1944 larda da destekliyordu çünkü ve küçük çocuklara bira içirip cuma namazını yasaklıyordu. şu an ülkenin durumu çok iyi. chpliler bunu kabullenemiyor. imfeye borç veriyoruz. üçüncü köprüyü yaptık. füzenin düştüğünü ne biliyon belki gök itiyor. herkes bizi kıskanıyor. ülke kalkındı.

adım samuel 25 yaşım.

victum +1

Paralari soyanlar CHP zamaninda Amerika'ya gotururdu simdi calsalar bile para ulkemizde kaliyor. Ayrica bunlarin hepsi Amerika'nin Israil'in Rusya'nin Almanya'nin Yunanistan'in Ermenistan'in...oyunu. 2023'te Lozan bitince hepsi gececek. Simdi Almanlar 3.kopruyu kiskaniyor ama bizim ucak fabrikalarimiz var artik onlara muhtac degiliz. CHP gelirse ahir olur her yer. Daha once geldiginde ahir olmus cunku, oyle diyorlar.

victum'un son yazdıklarına baktım, sol haber'i pkk'lı zannediyor. biraz bu işleri bilen, sol haber'in tkp yayın organı olduğunu ve bu hareket ile kürt siyasi hareketinin arasının hayvan gibi açık olduğunu bilir. "milletvekilleri içinde dahi nikahsız eşi olanlar, alkol kullananlar var. sizce şeriat bunların işine gelir mi?" mantık örgüsünden de zaten kafasızlığın boyutlarını anlamak mümkün. ekşi'de bir başka entrysinde ise çıkarı için akp'ye oy verdiğini söylemiş, yani bugün türkiye'de bolca bulunan türden bir oportünist. ülkenin gelecekte geleceği hali görmekten aciz, sadece günlük çıkarı için oy veriyor.

sonuçta bir daha anlıyoruz ki, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan kafasızlar, cahiller ve oportünistler akp'ye oy veriyor.

ps: bu victum'u çok önce engellemişim ekşi'de bu arada.

Bana attığın mesaj ve buradaki yazın ne kadar yobaz ve kindar olduğunu belli ediyor. Solcuların içindeki küçük ve hastalıklı bir grubu temsil ettiğini düşündüğüm için argümanlarına cevap vermeyeceğim.

Sadece akp'ye oy verdim diye acıdan kıvranarak kanserden ölmemi istemek ne demek yahu. Bu kadar mı nefret dolusun. Demek ki sivasta, bir otelin içinde olsam beni ilk yakmaya çalışacaklardan birisin.

Duyuru ahalisinden bir ricam var, bu arkadaşa sahip çıkalım. Elinden tutup bir psikiyatriste götürelim. Bu kinle, bu nefretle canlı bomba olması yakın. Çok geç olmadan el uzatalım.

15i geçince tecavüzcü, yan kesici, balici, hırsız vs. olacaklar işte. çünkü ülkenin bu konuda kalifiye personel açığı var o açığı elbette bu gençler ile tamamlayacağız. elhamdürillah. neticede o duble yollarda peçete satacak, cam silecek adamlarda lazım. dimi ?

Onlardan bir sey almayin cunku uzakta babalari abileri saticilari onlari gozlemliyor ve paralarina el koyuyor.

ben de bugun oradaki guvenlik gorevlileriyle konustum, " buldugumuzda atiyoruz ama yine de e5 in kenarindan iceri giriyorlar. 153 u arayip oraya soyleyin," dediler. birisini dovmemek icin kendimi zor tuttum, kiza sariliyor, opuyor, baskasinin dizine kafasini koyuyor, bir baskasi aglayip para toplamaya calisiyor.

bugun birinin fotografini cektim, sikayet edecegimi soyledim ve 5-6 yaslarindaki cocuk bana vurmaya basladi, kendi dilinde sovmeyi de eksik etmedi.

lutfen sozlukte bir basligini acin da, en azindan deneyimlerimizi bu basliga yazalim da, bu 153 mu olur baskasi mi olur, bu yazilanlari okuyup bir seyler yapsin.

dilerim eksisozluk'te ses getirir de bu konu hakkinda bir seyler yapilir.

>>> i.hizliresim.com

terlik altındaki vafılımsı (waffle) desen içinde sıkışan hava, sizin ağırlığınızla sıkışıp vakum etkisini sınırlayan ıslak zeminin de etkisiyle en zayıf bulduğu noktadan dışarı hücum ediyor, ıslıksı cıiuvv cıvcıv sesleri çıkıyor o arada.

edit: damlaları fayansta seçiyordum ben.

guzel seylere taniklik etmeniz icin sizi de aramizda gormek isteriz - yazin gitsin

mutlu günümüzde yanımızda olun?

gelin, tanık olun/şahitlik edin, bizi sevindirin/mutlu edin.

Gelirseniz seviniriz.
Gelmezseniz gene de evleniriz. O dizinin tekrarı var ama bunun yok.

Çocukları pistte ezmeyin, almanıza lüzum yok.
Not: Çocuğu olmayanlara çocuk tahsis edilecektir.

Hepinize teşekkür ederim :) ama böyle accik da orjinal güzel bisi olsun ya :) su nasıl ? Yaşama dair ne varsa paylaşmaya karar verdik. Evleniyoruz siz de gelin hep beraber eğlenelim :) ???? Çok mu salak oldu

40.media.tumblr.com

bu şakaydı tabii ki:D

Şöyle şeyler yapsanız nasıl olur?:) bence hoş olur.
www.darussafaka.org
www.wwf.org.tr
www.tema.org.tr
www.tegv.org
www.tog.org.tr

bu daha güzel, daha ucuz. tost makinesi almamamın tek sebebi kahvaltı olayını her gün tosta indirgeyecek olmam. kızartma makinesi alıcam ama.

www.hepsiburada.com

www.homend.com.tr

şu nasıl peki? bunda tost yapılır mı acaba? fiyatı da 180 tl

gunluk tost ihtiyaci nedir? cay ocagi mi isletiyorsunuz?

nemo ikinci attığında en fazla ekmek ısıtırsın ne tostu. içine ekmeği atıcan kızaracak işte çok da incelemene gerek yok bence. bi kaç noktaya dikkat et sadece. mesela yapışmaz ve çıkarılabilir olsun plakaları. temizliği kolay olur. watt çok önemli değil bence, oldu oldu 3 dakka geç pişer tostun. bunları çok özellikli bişi aramadığın için söylüyorum tabi.

güzel ama güzel dediğim için alacak mısın :d

Ayakkabın gucci ise yakışır tabi

O paraya öküz alırız.

aylık kazancın 10k üstüyse düşünülebilir. yoksa çok pahalı.

Çok güzel.

çok beğendim. hem ingilizcene de katkı sağlar.

tırt.

Umarım ben ve buradaki iyi insanlar da bu saati alabilecek kadar zengin oluruz.

Çok pahalı hacıt.

pahalı değil bu saate göre. fiyat normal. ben beğendim zaten bu markanın hastasıyım. paran varsa al

kurban gelio deve aliriz. al karsim saate, yemege ve kariya verilen paranin gunahi olmaz. kirmizisi varsa onu da al. ciddiyim.

İlk defa buraya sorulan bi saati beğendim, bütçe elverişliyse al +1 .

arkadaşlar aletin hayvan gibi pahalı olduğunu yazdım zaten:) o yüzden alma gibi bi planım yok yakın gelecekte
sadece sizin de hoşunuza gitti mi diye sordum:)
@andoreii ne demek istedin bişi anlamadım?
@hasmetizm çok şekilci bakmışsın
@buff öküz alcağımıza inek alsak, kar marjı daha yüksek bence:)
@alt4y alternatifini söyleseydin bari
@himmet dayı merak etme ben de sizden biriyim henüz bi saati o parayı gömcek durumda değilim
@sta markanın saatlerinin geneli güzel gerçekten
@ekaterina nerdeee :/

epson seiko'nun markasıdır. therefore epson derim.

kesinlikle brother, hl2250dn kullaniyorum 3 senedir tik demedi

brother hl-2240 var. 7.senesine girecek canavar gibi. 2 kere toner doldurdum sadece

ben de şunları buldum dün
BROTHER HL-L6200 DW www.pcmag.com

DELL B2360 DN www.pcmag.com

dell yazıcı da brother da çok iyi görünüyor. Gelen cevaplara göre de brother iyi gibi ama sonuçta teknik şartnameye en az 2 firma uyması gerekiyor.

bunlar iyi midir sizce?

hl 2250 ve 2240 biraz ufak kaçar ve yavaşmış. Bızt diye çıkarsın istiyoruz kağıdı. o yüzden 40 sayfa/dk olanlara falan bakıyorum

Açık kısmını bilemiyorum ama ben 2 yıl kadar çok severek kullandım bunu. Baya güzel bir koku bence.

ben almıştım açığını. pek beğenmemiştim, orjinali baya iyidir.

orjinalini kullanıyorum eau de perfume olanını.
baya güzel bence...

bi tshirt gonder sikip gondereyim, hem de oricinal :p

ben orjinalini kullandım güzeldi, sonra bir kaç yere gittim satmıyoruz chanel falan dediler kaldı öyle.
internetten de güvenemedim, gerçi sonra gidip yine internetten başka bir koku aldım. bitince yine buna dönmeyi düşünüyorum.

gittiğinin bile farkına varmadım.
hoş geldin

sanki pentagonu hackledin, wep yahu, 2dk trafik yapan bağlı kullanıcı olsun kırılıyor.

bana da öğretin ya, karşı komşunun oğlu 12 yaşında yazık günah kullanmıyor da interneti fatura ödüyorlar. en azından torrent falan indireyim.

wep kullanan kaldı mı la hala. 5 6 sene önce 50-60bin paketle kırılıyordu 5-10 dakikada.

azcık gülücüğe odaklanın wep' e odaklanacağınıza. özlemediniz mi beni ve kafa yapımı?

wep şifre dikkatimi çekti.

senin kafanı ve yapını özlerim ama şu işi öğretirsen^^
ayrıca bizim oğlanın da wep sanırsam :D

is buldun mu, genc?

hekır olacağım sanırım.
wep sifreleri korksun benden .

sen kimsin ak demis oscar

Nickin tanıdık geldi ama hakkında olumlu ya da olumsuz bi fikrim yok. Hosgelmissin.

seni bi cumhurbaşkanına diyim de ben.

e tabi ama tabi milyonlarca spermin arasından birinci gel yaşadığın şu hayata bak..

digerleri hic dogmayacak olan potansiyel kardeslerindi. ve olduler.

diğerleri sadece sperm, o ilk gelen de sadece spermdi, sonradan yumurta ile birleşince bölünerek sen oldu, sana dönüştü. o ilki ulaşamayıp ikincisi ulaşabilseydi, yine ileride sen olacaktı. belki bugün aynı soruyu soracaktı hatta. ha belki tipin biraz farklı olurdu, belki bazı ufak geentik farklılıkların olurdu. ama yine sen olurdu.

ortamda 2 yumurta olsaydı da aynı olacaktı, sonuçta arda kalan sperm hep olacaktır, hepsini insan olarak değerlendirmek komik ve gerçek dışı geliyor bana :)

açıklamasını sana yapayım güzel karşim, herkesin elinde ayfon6se var ancak görüntülerin tamamı tost makinası ile çekilmiş. işte bunların hepsi yüce yaradanın bir hikmeti değil de nedir ?

hepsi sahte

400

350

Cidden mi :/

375

250

vadafondan yeni cihaz alırsan 500e sayyolar. 2 gün önce verdik öle bi alet

sayfayi yaz bakalim

malesef özel olduğundan yazamam.

edit: 20 Nis 2016 tarihine ait anlık görüntüyü buldum bana 1 yıl öncesi lazım.

Archive.org

archive.org webarchive işte

var, her gun yatmadan once hurma yersen 5. gunun safaginda doguya bakarsan gorursun

her gün yatmadan önce hurma yiyip 5. günün şafagında doğuya baktım, havada web sayfası duruyodu inanamadım. allahın işi.

çok kaba bir biçimde cevaplayayım. internet yok, elektrik yok; bilgiyi kindle'ın neresine sokacaksın? dursun abicim, fazla kitap göz çıkarmaz.

Basılı kitap devri kolay kolay kapanmayacaktır bence. Nitekim batı basını da genel olarak kindle ve benzerlerini nedense kötülemeye meyilli. Hiçbir bilimsel yanı olmayan tuhaf araştırmaları tekrar tekrar ısıtıp önümüze koyuyorlar.

Bu arada ben örneğin ekstra değer verdiğim bir kitabı kindle'dan okumuş olsam da basılı halini gördüğümde alıyorum. Bir de kitapçı gezme olayını seviyorum galiba. Özetle insan ikisini birden götürebilir bence. Neden birisini bitirmek zorunda kalalım ki?

(bkz: sen dağıt ulan ayı)

nope.

çok sevdiğim kitaplar hariç okuduğum kitapları dağıtıyorum sağa sola.

ev taşırken kolileri taşıması, sürekli tozlanması, gereksiz yer kaplaması dert.

kendine ait geniş bir evin, sadece kitaplara ayırabileceğin bir odan varsa ne güzel, yoksa dert.

yeni eve taşındık 1 tane bile kitap almadım. hepsi eski evde kaldı ya da attım. ekitap varken normal okumam artık.

tamamdır. dağıtmaya karar verdim.(ben dağıtıcam ulan ayı). şu anda evden uzaktayım ama eve döndüğümde tüm kitapları 3 erlı sekılde duyurudan salıcam.

şu an değil ama 10-15 yıla kadar antika olacaktır basılı yayın

"Obsolete" i gormesyedim cevap verecektim :(

ben koleksiyonculuğu seviyorum. Üniversitedeyken kütüphaneden alıp okuduğum beğendim kitapları şimdi paramla alıp eve koyuyorum :D Ebooklar için de, çok beğendiğim olursa basılı versiyonunu satın alırım herhalde.

mesela çok beğendiğim müzisyenler gruplar var, tabii ki korsan dinliyorum, biraz düzgünce param olunca tüm albümlerini amazon'dan ebay'den toplamayı düşünüyorum.

obsolete oldu, cokta iyi cokta guzel oldu. ha herkesin geydigine kimse karismasin

aslinda aralarinda bir fark kaldi ama o farkinan cok guzel oldu, bu e-kitap olayini cok karistirdilar.

8:30

o zaman sen uzakta yaşa bu da çözümdür

ben de anlamiyorum.

mesela kibris da ayni.
iki ayri din, dil, millet, kultur, irk var tutturmuslar tek devlet.

Daha fazla ulus (nufus) varsa somurulecek daha fazla insan vardir demektir. Zaten milliyetcilik, irkcilik hepsi bos kavramlar. Beni bir Turk sirketi somuruyor simdi. Uluslararasi kurumsal bir sirkete kendimi saat karsiligi satsam belki daha insafli olurlar. Bu durumda neden Turk sirketini tercih edeyim. Devlet dedigin bircok yerde yasal mafya. Mafya devleti ele gecirince yasal oluyor, cici oluyor.

Milleti veya kendimizi başka yere göçe zorlayamayacağımızdan. O kişi de, ben de yüzyıllardan beri aynı coğrafyadaysak, ne diyerek benim yanımdan gitmesini isteyebilirim ki? Onun da evi burası, benim de evim burası. Kimi neyin neresinden kovayım? Bunun dışında, o kadar birbirimizin içindeyiz ki, aramızdaki melezler ne yapacak?

Bir de her zaman nefret edecek biri olacaktır. Örneğin, bir grupta iyice sevmediğimiz bir kişi, diğerlerini sevimli gösterir. O gittikten sonra, onun yokluğuna alıştığımız anda, diğer çok sevmediklerimiz gözümüze batmaya başlar. Bu nedenle, bunun sonu da çok yok.

üç beş değil milyonlarca türkün ve kürdün birbirinden nefret ettiği, kürtlerin ölümü göze alarak çeteler kurup saldırılar gerçekleştirdiği gerçeğini görmezden gelerek bir canlı bomba kurbanı olma riskiyle yaşamaya devam etmekte; kovmak, coğrafya, niye ki gibi kelimelerle başını çevirmekte özgürsün. tabi bu bahsettiğim gerçeği değiştirmiyor. birarada ölüm. birarada yaşamı savunmak demek Türkiye'de çoluk çocuk kürt türk ülkede yaşayan bütün insanları ölüm riski altında yaşatmak demektir.

ölümün birlikte yaşandığı zaman olduğu gerçeğini sana kim öğretti?

biz bununla örtüyoz; www.sirinevlermahallesi.com

Tabii ki var, nasıl görmezden gelebilirim? Birbirinden nefret eden insanlar var, benim de nefret ettiğim insanlar var ve paşa paşa bir arada yaşayabilmek zorundayız diyorum sadece. O gidemez, ben de gidemem. Tabii bunu yapabilmek için bir çözüm önerim olsa keşke. Yani, kafamda tabii ki var ama ne kadar uygulanabilir ya da faydalı olabilir, bilmiyorum ve iddialı değilim. Ayrılmak istenirse "Hayır, bir arada yaşayacağız, n'olur" diyecek değilim ama İstanbul ve birçok batı ilinde Kürtler ve melezler varken "Siz de hadi yerinize" demem, deme hakkım olduğunu düşünmüyorum. Kalmak isteyenle bir arada yaşamak zorundayım sonuçta, başka seçeneğim mi var? Bunun dışında, Kürtler gittiğinde sıranın Çingenelere, Çerkeslere, Gürcülere, vb. geleceğini de düşünüyorum, ki bu gruplarla ilgili de küçük küçük kıvılcımlar oluyor ve Kürt hareketi karşısında önceliksiz kaldığından çok da ilgilenilmiyor. Hatta bir önceki cevabımda "En beğenilmeyen gittiğinde onlar göze batar"dan kastım buydu. Yoksa, "Yalvırırım, kimse kopmasın" diye bir ısrarım yok ama çok farklı bir alternatif de görmüyorum kendimce.

thunderbolttechnology.net

en azından aranızda bunu kullanan var mı diyeyim bari...

Thunderbolt dock üzerinden disklerim, ekranlar falanlar filanlar her şey bağlı. İstesem gigabit ethernetimi de oradan çekerim. Bilgisayarı masaya koyunca tek kablo takıyorsun. Bir güzelliği bu.

Diğeri de, iki üç tane 4K ekran falan da bağlayabiliyorsun. Ekran kartın sağlamsa...

sanırım benim işime yarayacak şu an tek noktası bu bağlantı noktasını destekleyen bir harici disk almak foto video arşivini oraya yığmak. tavsiyesi olan var mı?

edit: zaten şu an için sadece bir tane varmış aahaha o da 380 dolar artı kadevesi kargosu derken ebesine geliyor. daha çok anlamsızmış şu an için. boşa heyecan yapmışım.

edit 2: yok lan aslında 4k tv alsam laptopu o girişten bağlasam... laptopta gtx980m var. en azından 4k video izlerim sanırım adam gibi.

Böyle RAID'li SSD'li hayvan gibi transfer hızı olmayan bir disk değilse thunderbolt arabirimine para bayılmana gerek yok. O parayı thunderbolt dock'a yatır.

saat son 10 yıldır saat değil bir aksesuar, tamamlayıcı. herkes saate cep telefonundan ordan buradan bakıyor. çok dert etmeyin ancak 400 liralık saatin geri kalması da çok kabullenilir değil bence

Evet ben de aksesuar olarak alacağım.

Benim düşündüğüm nokta da o. 400 TL'lik saatin geri kalması ?!

Garip

Ben de var. Titanyum olan gene çok seviyorum falan ama yağmurda su alıyor bu bir, klipsi kayıyor ve bollaşıyor bu da iki. Geri kaldığını pek fark etmedim olabilir. Hala seviyorum, 350 vermiştim ben de

Haşmet yağmurda nasıl su alır ?

Water resistant değil mi?

öyle ama sağanak yağmura dayanamadı demek ki. 1 ay falan su buharı kaldı içinde geçti sonra.

Kordon bollasmasi nasıl oluyor peki?

Kordon da titanyum neticede? Örme kordonlardan benim alacagim

iki kordopnun birinirine kıstıran klips. bi tanesinde sabit duruyor ya. ordan kayıyor işte hafif hafif. öyl ebollaşıyor.güzel sıkmıyor sabit durması gereken kordon tarafını

amazon linki var mı?

bu arada saatler, saat kültürü olan insanlar için hiçbir zaman aksesuar, tamamlayıcı konumunda olmadı. bu konuda genelleme yapılmasını doğru bulmuyorum. geri kalma konusuna gelecek olursak 9 usd'lik quartz bir casio 5k usd'lik rolex'ten daha iyi zaman tutabiliyor. otomatik bir saat bakıyorsan ve hiç geri kalmasın istiyorsan emin ol 400 liraya öyle bir saat yok.

Ne kadar zamandır kullanıyorsun peki?

Bir de yine de al diyormusun?

Saat çok güzel çünkü . İnce bir de. Seikonun fln saatleri iyi ama tipleri şekilsiz hep

verdiğin linkteki saat quartz bir model ve geri kalması hiç normal değil.

Yorumlara öyle yazmışlar ama. Ne diyorsun yani. Sen bilgili bir abiye benziyorsun :)

Otomatik saatse normal, quartz ise değil.

skagen holst'um var. nispeten yeni bir saat geri kalma sorunu henüz yaşamadım.

bu arada tr de 600-700 ' satılan saati ingiltereye giden komşum sayesinde amazondan 450 tl'ye almıştım.

www.autodesk.com

mac için 3dmax yoktu galiba. windows yükleyip öyle yükleyebilirsiniz. ben 2 sene önce denemiştim en son yeni sürümler var mı bilmiyorum ama.

parola58 +1. 3dmax halen mac için yok, Paralles Desktop varsa onunla gayet güzel çalışıyor.

sahtedir

bence değil

ben aldım 1-2 kez orijinaldi.

değil fakat bazı parfümlerin son kullanma tarihi geçmiş olduğu yada sonuna yaklaştığı için orjinalliği gidiyor. Güncel kokulardan yürümek lazım

Orjinal

@gözü açık sevişen yahudi
Mantıklı geldi bu.

Orijinal ama son kullanma tarihi geçmiş oluyor.. Ben de bir parfum almak istiyordum site parfümün barkod kodunu girmiş seri nosu ile kontrol ettim 2011 tarihli.
Vazgectim.

olur öle bol bol su iç

anneni ara.

anlayamıyorum :(

ne güzel yazmışsın.
olmaz mı.

Oluyor.

lan sen yine.. neyse.

Hannibal vari ense kökünden tütsülenmiş bacon mı yapçan?

@shotgun, ben yine, ben her zaman :)
@hasmet, yemeyip yannda yatıcam.

5 ayın üstüne ödersin nolsun

var

herkese o kadar değil yalnız, ne kadar çok insanı sağ çektiriyorsan o kadar daha düşük fiyat teklif ediyorlar.

zaten sağa çektiren niye para ödesin onu bilemem işte.

vardır. umutsuz (Doğru kelime mi bilemedim ama) cok insan var öyle seylere para veren.

Sorunun cevabi degil ama

Kizin cevap yazmamasinin sebebi, cok fazla match oluyor kizlarda. Erkekler fena olmayan bir kiza herzmn like attigi icin kizlarin begendigi adamlarla genelde eslesmleri tutuyor. Inanilmaz kasli adamlar fln da oluyor. Kizlara herkes like attığı icin okdr likein icinde boğuluyor sokakta görüp begenecegi adama bakmaz oluyir orda.

Senden degil talepten kaynaklaniyor olmamais muhtemelen.

özel servis numaralarına sms atamazsınız

Programı güncelle. Eski sürümde bende de vardı öyle bir sorun, güncelleme ile çözüldü.

Evet uygulamayı güncelleyince sorun çözüldü.

Gecerli sms uygulamasi hanhi menüden secilip ayarlanıyor?

@prompter, biraz geç bir yanıt olacak ama Samsung için:

Ayarlar > Uygulamalar > Varsayılan Uygulamalar > Varsayılanları Ayarla sekmesi altında Mesaj'a basıp oradan istediğiniz uygulamayı seçebiliyorsunuz.

disk fat32 değil ntfs olmalı. win ortamında dosyalar kopyalanmış olmalı, TVNİN hangi codeci çözebildiği biliniyor olmalı..

gonder videoyu yapalim baci

çok özel bi yer değilse giderdim. sonuçta ölüdeniz, bozcaada falan gayet normal öneriler. ama geceden nemrut'a çıkıp güneşin doğuşunu şarapla kutlamışımdır falan, evet o zaman istemezdim

bence de saçma. dediğin gibi o mantıkla birinden ayrılınca hayatını komple değiştirmen filan lazım niye sadece tatille kısıtlı kalınsın ki o mantıkla? eski sevgilimle de su içerdik, yenisiyle su içemem??!! saçma yani :)

Giderim. Yeni sevgilim varsa eskinin bi onemi kalmamistir. Bunun icin kendimi kısıtlamam.

giderim. orada yaşanmış hatıraları silerim en azından.

o zaman istanbulda da yaşamayın +1

aynı dünyayı terk ettim ben şu an marsta yaşıyorum. :)

ciddili cevap: giderim tabii niye gitmeyeyim

daha önce sevgiliyle tatile gitmedim. ama gitseydim de umurumda olmazdı, tekrar giderdim.

şu anki sevgilim sorun etmez ise giderim problem değil. tam tersi durumda bana söylese böyle böyle ex ile gitmiştik sorun olur mu diye yine sorun etmem.

Giderim, hiç de umrumda olmaz. Maksat gezmek olsun kafamız dağılsın. Bazı şeylere fazla anlam yüklememeli insan, şu kısacık hayatta anın tadını çıkarmaya bakmalı.

Elbette giderdim. Arkadaslarinin mantiginda dusunursen hicbir sey yapmaman lazim. Adi ustunde " eski " sevgili. Bitti gitti artik. Bazi yerlere sirf onunla daha onceden gittigin icin yeniden gitmek istemiyorsan demek ki hersey tam olarak bitmemis. Ozetle sacma yani. Zerre umrumda olmazdi.

o yerde yaşananlara göre değişir tabi. ama ben gitmem mesela olimpos'a. sırf yeni sevgilimle değil normal arkadaşlarla da gitmem.
orada güzel zamanlar geçirdik, öyle kalsın isterim.
ama mesela o gitse bana çok saçma gelmez. hatta üzülmem bile.

gittim. gitmeden de aradım, oradaysa gelmeyeyim diye, yok dediler öyle gittim.

gerizekalilarla arkadaslik etmeyin, kesin cozum

Mrve, her ne kadar bu konuda aynı fikirde olmasak da arkadaşlarımın gerizekalı olduklarını düşünmüyorum. Ayrıca tanımadığım insanları basit bir konudaki tek düşünceleri yüzünden salak, gerizekalı gibi sözcüklerle yaftalamadim hiçbir zaman, size de tavsiye ederim zira tanıyinca söylediklerinizden pişman olabilirsiniz.

Giderim, eski seyler aklima gelmez bile.

Latince: Trigonella foenum-graecum L.Familya: Baklagiller (Leguminnosae)<br />
Tıbbi tanım Semen Foenugraeci<br />
Yöresel İsimleri: Buy otu- çemen otu -boy otu - boya otu- poy otu- pıtlan<br />
<br />
Çemenotu Baklagillerin bir altgurubu olan trigenellagillerden olup bu gurubu 60 bitki dahildir, fakat sadece Çemenotu: Trigonella foenum-graecum şifa maksadı ile kullanılır ve bunun haricinde başka tür kullanılmaz.<br />
<br />
KÖKENİ VE YAYILIŞI:<br />
<br />
Vatanı doğu Akdeniz ülkeleri olup zamanla Fas'tan Çin'e kadar yayılmış ve en son olarak Amerika'da yetiştirilmeye başlanmıştır. Eski Mısır yazıtlarından (Papürüsler) anlaşıldığına göre çemen tohumu baharat olarak MÖ:2000 yıllarından beri iştah açıcı, kuvvet ve zindelik veriçi olarak kulanılmıştır. Arapça helbah veya helbak olarak anılan bitki Türkçe'ye hulebe olarak geçmiştir. Türkçe boyotu diye anılması ise meyvelerinin uzun boylu olması nedeni ile bu isimle anılır.<br />
Çemen çok eskiden beri bilinen bir kültür bitkisidir. MÖ. 2500 yılından beri yetiştirilmektedir. Çin den Akdeniz&#8217;e geniş bir alana yayılmıştır. Trigonella cinsi çoğu Akdeniz ve Doğu&#8217;da olmak üzere elli kadar tür içermektedir. Ancak trigonella foenun graecun L. türünün kültürü yapılmaktadır.<br />
Ülkemizde de Trakya, Marmara, Orta, Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilmektedir. Ankara, Konya, Tokat, Afyon, Kahramanmaraş gibi illerde tarımı yapılmaktadır. Orta ve Güneydoğu Anadolu&#8217;da, tohumları için yetiştirilir. Çemen bitkisinin tohumları iç piyasada çeşitli amaçlar için kullanıldığı gibi aynı zamanda ihracatı da yapılmaktadır. Bugüne kadar ülkemizde bu kültür bitkisinde bir çeşit ıslah edilememiş, üreticiler tohumluklarını kendi ürünlerinden karşılamışlardır. Bitkinin yetiştiriciliğinde yazlık ekim yapılmakta ve bu da verim azalmasına sebep olmaktadır.<br />
<br />
BOTANİK ÖZELLİKLERİ:<br />
<br />
Çemenotu 20-60 cm boyunda bir yıllık bir kütür bitkisi olup dikine veya nadiren yatay olarak büyür ve az çatallaşır. Uzun düşey ve iğ formunda bir kökü vardır. Nisan-haziran aylarinda, sarimsi-beyaz renkli bazen hafif pembe renkli çiçekler açan otsu bir bitki. Acımsı ve aromatiktir. Esansında 40 çeşit madde bulunur.<br />
<br />
GÖVDESİ:<br />
<br />
Gövdesi açık yeşil renkli, yuvarlak kesitli, ince tüylü, içi bos ve dallara ayrılan yapıdadır. Bitki dikine ve kimi zaman da yere yatarak gelişir..<br />
<br />
YAPRAKLAR:<br />
<br />
Yaprakları yonca yaprağı gibi üçlü şeklinde bir arada kısa bir sap üzerindedir. Kenarları ince dişli ve oval biçimli üç yaprakçıktan oluşan yaprakları da açık yeşil renklidir. Yaprağı meydana getiren yaprakçıklar 1-3cm uzunluğunda 0,5-2cm eninde, ters yumurta veya ters mızrak şeklinde, yeşil renkli orta yaprak kısa saplı, yan yaprakçıklar sapsız 1-2cm büyüklüğünde, tacın ortadaki yaprağı, yan kanat taç yaprakları, büyükçe olup taçyaprakları sarmış, beyaz, veya beyaz renkli ve oldukça kısa sapı veya sapsızdır.<br />
<br />
ÇİÇEKLER:<br />
<br />
Sarımsı beyaz çiçekleri yaz ortasında açar. Bu çiçekler olgunlaşınca her biri 10-20 adet sarı-kahverengi minik tohum taşıyan tohum zarfına dönüşür. Çiçekler teker teker veya 2 tânesi bir arada olmak üzere bir yaprağın koltuğundan çıkar.<br />
<br />
MEYVELERİ:<br />
<br />
Meyveleri düz veya az çok kıvrılmış olup, fasulye meyvesine benzer. Kapsülleri 3-12 cm uzunluğunda, 0,5-1 cm eninde. İçinde esmer-sari veya kırmızımsı 6-20 tohum taşır. 5-11 cm uzunlukta ve 10-20 tohumludur. Osmanlı kılıcını andırır şeklide hafif yay gibi eğik, uca doğru 2-4 cm kuş gagası gibi sivricedir.<br />
<br />
TOHUMLAR:<br />
<br />
Tohumlar elde edildiği bölgeye göre değişik şekillerde (düzensiz, rombik, oblong veya kare şeklinde) ve sarı, zeytin yeşili veya açık ya da koyu kahverengi renklidir. 4-6mm uzunluğunda, 2-3mm eninde üzeri hafif pürtüklü, yumurta ve ya kare veya hutta dört köşeli şeklindedir. Tohumlar toz edilince kuvvetli ve özel bir koku duyulur.<br />
Olgun meyveler toplanır, güneşte kurutulduktan sonra, sopa ile dövülerek tohumlar meyvelerden dışarı çıkarılır. Tohumlarında müsilaj, uçucu yağ ve sâbit yağ, alkaloit, kolin, rutin gibi maddeler vardır.<br />
Tohumlar: % 50 müsilaj, yağ, fosforlu bileşikler ve steroidal saponinler taşır. Bunlardan diosgenin yağlı embriyoda bulunur. Kuru tohumlar % 0.8-2.2 oranında diosgenin ihtiva eder. Diosgenin miktarı Dioscorea &#8217; lardan düşük olduğundan Çemen Tohumu daha çok sabit yağ elde etmekte ve hayvan yemi olarak kullanılır.<br />
Bol güneşli yerleri; suyu iyi akıntılı, taşlı, bitek ve alkalik toprakları seven çemenotu, tohumlarıyla çoğaltılır.<br />
<br />
POY:<br />
<br />
Tohum alındıktan sonra geriye kalan meyve parçalarının toz edilmesi ile elde edilen bir üründür. Halen bilhassa İnegöl ve Karacabey köylerinde elde edilmektedir.<br />
Açık sarı renkli, hafif kokulu ve lifli bir tozdur. İstanbul ve Bursa bölgelerinde baharat olarak kullanılır. Kullanışı Bulgar Göçmenleri tarafında başlatılmış ve zamanla yaygınlaştırılmıştır.<br />
<br />
TOPLAMA VE HASAT ZAMANI:<br />
<br />
Çemen kapçıkları Ağustos ve Eylül aylarında sırası ile olgunlaşanları toplanır, kurutulur ve dövülerek tohumları çıkarılır ve tohumları kurutulur. Kurutulan tohumları ya bu şekli ile kullanılmak için muhafaza edilerek veya öğütülerek unu (tozu) elde edilir.Çemen ve Yetiştirilmesi</b></div>

geçmez, artık pırıltılı ve ışıltılı bir hayatınız olacak. donlar konusunda çok zorlamayın bence, fantastik olabilir.

İlla ki geçer bir şekilde bence. Geçmeli. :(

Islakken çıkmaz. Kuruyken iyice silkelemek lazım. Tüy toplama ruloları da işe yarayabilir.

Tüy toplama rulosu +1

kurutma makinasına at, filtresi toplar, bu arada kimono simli pantolon falan, iyiymiş yeaa.

Acaba bant ise yarar mi? Kedi tuyu temizler gibi

kurutma mak. +1

Kurutma mak. yok, tüy toplayıcı rulo bantı denerim. :) Çıkmazsa yazarım yeni öneriler için.

@douche Onu ben de buldum/gördüm de, saç spreyi giysilere simden çok daha fazla ve kalıcı zarar verebilir bence, saç spreyinde alkol filan var çünkü, güvenemedim o bilgiye. Tenk yu. :)

once kurusunlar iyice. sonra giyecegin zaman sadece o kiyafeti bantla temizlersin. tek seferde zor olur. tekrar makineye atarsan azalir ama tamami gene gecmez. ayrica ducttape rulodan da normal banttan da iyi temizliyor. her eve lazim.

Makinenin içine de bulaşmış zaten:(

yıkayın ve tam kurumadan sonra silkeleyin tek tek

scontent.cdninstagram.com

tiss.gtb.gov.tr

buraya bildirilecek

oraya girmeyi bir türlü başaramadım sabahtan beri, reCAPTCHA şeysini aşamıyorum, ne sesli ne de görsel..

amına bile koyar

şu an 80 milyon kişinin 70 milyonunun üzerine hat var. onların hiçbirine olmayacak da sana mı olacak?

@cekilmis gayfe yalnız sen çok basit düşünüyorsun.
eksisozluk.com
E fotokopi vermeden de yapmıyorlar. Ne bok iş, millet bir şey yapmasınlar diye dua mı edecek.

açtırma hat o zaman yapacağın iş çok basit ;)

Dostum yardım edemeyeceksen niye yazıyorsun? Boş konuşana ödül mü veriyorlar?

boş konuşan sensin moruk. 70 milyon kişiye bir şey olmuyor da sana mı olacak? artı kimliksiz hat açılmaz neyine yardım istiyorsun? bomboş sorular

Kimlik fotokopisi verirken, kimlik bilgilerinin uzerine denk gelecek sekilde yani o yazi olmadan fotokopinin cogaltilmasinin imkani olmayacak sekilde, su su nolu hattin su firmadan bu firmaya tasinmasi amaciyla verilmistir yazabilirdin, boylece fotokopiyi verme amacin disinda bir yerde kullanamazlar

ornitorenk'in dediği şekilde geçmiş yıllarda iki kere hat taşıdım, en sağlam güvenlik önlemiydi bu. ama geçenlerde de taşıyacak oldum, aynı şekilde yazdım üstüne. kabul etmediler, gözlerimin önünde kendi kaşelerini bastılar sadece şu şu hattın taşıma zımbırtısı içindir diye. ama takipçisi olun, kovalayın, benim kimlik bilgilerimin başı boş değil diye.

Demek ki insan gibi cevap verilebiliyormuş.
Teşekkürler cevaplar için. Bu seferlik geçti ama bir dahakine o şekil yaparım. Üzerine numara yazdı ama kimliğin altına tabi. Umarım sorun olmaz.

komik olmayın, sanki kimliğinizdeki bilgileri kullanarak temiz bir kopya elde edemeyecekler değil mi? saf olmayın. kötü niyetli olduktan sonra her türlü yolunu bulurlar.

fotokopi üzerine yazı yazarak veriyorum ben de. bazen imzaladığım bile oluyor. hatta neredeyse fotokopi gerektiren her işlemde bu şekilde yapıyorum. böyle yapmayı unuttuğum bir devlet dairesinde samimi olduğum bir abim, böyle yapmam gerektiği konusunda beni uyarmıştı da öyle almıştı fotokopiyi.

hiçkimseye olmicak da sana mı olucak, komik olmayın ya vs yazan çok bilmişleri de boşver. benim bu "bi sana mı olucak" kafasıyla dikkatsiz hareket etmiş bir çok insanın bir raf dolusu dava dosyası var elimde. sen kişisel verilerini korumak için alabildiğin her türlü önlemi al, her türlü korunmayı sağla elinden gelen. ondan sonra kötüniyetliler düşünsün. verilerini korumak istemende ve bunun için çareler aramanda hiçbir sakınca yok. ve bu bilinç çok güzel bir bilinç. böyle devam :)

gider pusulası 8k biliyosunuz, üstü havale/eft işi

neden fatura kesmek istemediklerini açıkladılar mı? hiç normal değil. ateş topunu kucağınıza almak istemiyorsanız vazgeçin. bilgisayar vs. değil ki arada kaynasın koskoca forklift. :)

gider pusulası limitini bilmiyorum. forkliftin fiyatı uygun. sıfır alma şansım yok, yapacağım işe göre de fazla lüks. ayrıca bu forklift mi envanterlerinde yoksa başka makine mi bilemiyorum. fatura neden kesmediklerini söylemiyorlar uğraşamayız diyorlar. falan filan. düşündükçe soğuyorum zaten.

+ şöyle de bir durum oluşacak, cihazı aldınız yarın akülerin değişmesi bakım vs gerekti, cihaz envanterinizde olmadığı için o tarz masrafları da işleyemeyeceksiniz

büyük ihtimalle çalıntı forklift almışlardır. yakalanırsa sizde patlar.

yoksa fatura kesmek 5 dakikalık iş. istememeleri ve fiyatının uygunluğu bana bunu düşündürdü. bir de depoda kullanılıyorsa, iyice kıllanın.

onu bilet bedeline dahil edip aliyorlar sen gudip yazdiriyorsun ekstra odeme yapmiyorsub