Giriş
(4)

bu ev yemegi fiyatlari nasil?

warrior princess
Turkiye'ye geldigimizde ugrasmamak icin siparis vermeyi buzluga atip gerektiginde isitmayi dusunuyorum. 15 gunluk falan 2 yetiskin yiyebilecek sekilde siparis verecegim ama hic fiyat algim kalmamis. Bu fiyatlar nasil sizce? https://imgur.com/a/U3L3RWo
Turkiye'ye geldigimizde ugrasmamak icin siparis vermeyi buzluga atip gerektiginde isitmayi dusunuyorum. 15 gunluk falan 2 yetiskin yiyebilecek sekilde siparis verecegim ama hic fiyat algim kalmamis. Bu fiyatlar nasil sizce? imgur.com
+1
warrior princess
(14.10.25)
Bir porsiyon yemek 250-300 gram arası oluyor. Buna göre 4 porsiyon sarma için 550 TL, 4 porsiyon köfte için 800 TL gayet makul. Hatta çok iyi. Tabii yemeklerin lezzetli olduğunu varsayıyorum. Çok kötü yemekler için her fiyat yüksektir.
+3
himmet dayi
(14.10.25)
uygun.
+1
gurur
(14.10.25)
büyükşehirse normal. ortalama anadolu şehriyse pahalı.
+1
mikahakkinen
(14.10.25)
Dışarıda yemek yemiyorum bir suredir fiyatlar için bir şey söyleyemeyeceğim ama nedense yaprak sarma bana fiyat olarak çok ucuz geldi. Yazın yaprağın kilosu Istanbul'da 300 - 350 liraydı. Bunun iç malzemesi ve sarmasıyla uğraşılması vs acısından fiyat çok makul.
+1
icimdekipollyannatinerebasladi
(15.10.25)
(6)

Kilo vermek

arbre
En iyi kilo verme yolu nedir? 84 kiloyum. 80 kilo olmak istiyorum. 79 da olur. Sağ olun.
En iyi kilo verme yolu nedir? 84 kiloyum. 80 kilo olmak istiyorum. 79 da olur. Sağ olun.
-2
arbre
(14.10.25)
karbonhidrat yeme. ekmek, şeker, börek çörek vs yasak.
her gün uyandığında 60 dakika, akşam da 60 dakika yürü.
10 gün içinde minimum 8 kilo verirsin.
-3
co2s2
(14.10.25)
Hyper ketoyu incele, bütün kurallarına uyarsan kısa sürede hızlı kilo veriyorsun.
0
mutekebbir
(14.10.25)
karbonhidratı kes 1 ay yarım saat yürü 4 kg gider.
0
mikahakkinen
(14.10.25)
en iyi kilo verme yolu az kalori alıp daha çok harcamaktır.
ikinci en iyi kilo verme yolu karbonhidrat tüketimini kesmektir.
üçüncü en iyi kilo verme yolu belirli saat aralıklarında yiyip belirli saat aralıklarında yememektir.
dördüncü en iyi kilo verme yolu yukarıdakilere ek olarak hareket etmektir.
bunların hepsini aynı anda yapmak tünelin ucundaki ışığı gösterir.
0
ucurulmamak umidiyle
(14.10.25)
Yukarıdakiler boş tavsiyeler değil. Biraz da açlık eklemek lazım.

16-8 if
Şeker, pirinç, patates, nişasta ve unu kesmek.
Günlük rutininize +1 saat yürüyüş eklemek.
Susuz kalmamak, en az günlük protein ihtiyacını sağlayacak kadar protein tüketmek.
Günlük yeşil çay içmek.

Bu şekilde çok kolay gidiyor genelde.
0
thunder thunder thunder thundercats
(15.10.25)
Stresin yüksekse gece uykusunu düzenlemek çok işe yarıyor. Gece saat 22.30'da yat 23.00'te uyumuş ol, sabah 4-5 gibi kalk, günün doğuşunu çıplak gözle izle. Bu dediğimi doktorlar tavsiye ediyorlar, romantizm değil yani. Melatonin ve sirkadiyen ritm ayarlaması için güneşin doğuşunu izlemek gerekliymiş. Gece uykusunu uyku hijyenik uyarak uyursan en geç 1 hafta içinde muazzam rahatlarsın, kiloyu da kolay verirsin.
0
muhayyer divan
(15.10.25)
(7)

ütü önerisi

sweetoffice
annemin ütüsü eskimiş, iyi ütülemiyor artık diyor, ona bir ütü alayım dedim ama marka/model ne önerirsiniz acaba ?
annemin ütüsü eskimiş, iyi ütülemiyor artık diyor, ona bir ütü alayım dedim ama marka/model ne önerirsiniz acaba ?
0
sweetoffice
(14.10.25)
kazanli ütü alin bence. isi inanilmaz kolaylastiriyor. philips ve tefal kullaniyorum, cok memnunum.
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.10.25)
philips azure serisinden bütçenize uygun bir model seçin.
+1
inheritance
(14.10.25)
bence çok fazla ütü yapmıyorsa ya da bütün ütülerini haftalık yapmıyorsa kazanlı ütüye gerek yok. bir yere gidecekken iki parça bir şey ütüleyip çıkayım işi olmuyor çünkü kazanlı ütüde.
philips'inkiler iyidir evdeki modeli hatırlayamadım şimdi. çok pahalı olmasın diyorsanız bim, a101'e bakın ucuz modeller orada daha uyguna satılıyor.
+2
black holes in the sky
(14.10.25)
Çok fazla ütü yapmıyorsa kazanlı ütüye gerek yok +1
İki parça ütü yapacağım diye kazanlı ütünün ısınmasını beklemekten bıktığım için 2-3 ay önce düz ütü aldım.
www.amazon.com.tr Ben bunu aldım, beklentimi karşıladı.
+2
kobuzchu kiz
(14.10.25)
ütü tefaldir. gerisi yalan dolan.
+1
mikahakkinen
(14.10.25)
Philips azur demeye geldim. Amazondan fiyatları takip et. uyguna alırsın.
+1
jackyr
(15.10.25)
anneyse direk bunu al üst tarafı gayet hafif ve müthiş bir buhar gücü var.keyifle ütü yapacaktır. yorulmaz.

www.hepsiburada.com
+1
jamswety
(15.10.25)
(13)

Takım lideri bilinçli olarak benim doğum günümü kutlatmadı, ne yapayım?

mahmuttt
Takım lideri çok pasif agresif, olası kendine rakip gördüğü kişilere toksik davranan orta yaşlı bir bayan. ben altında çalışan erkeğim. Beni bir ara rakip olarak görüyordu hareketlerinden bunu anlıyordum. Ve doğum günümü bilerek kutlatmadı. Hatta bir araya geldiğimizde ekip içinde bunun göndermesini
Takım lideri çok pasif agresif, olası kendine rakip gördüğü kişilere toksik davranan orta yaşlı bir bayan. ben altında çalışan erkeğim.

Beni bir ara rakip olarak görüyordu hareketlerinden bunu anlıyordum.

Ve doğum günümü bilerek kutlatmadı. Hatta bir araya geldiğimizde ekip içinde bunun göndermesini bile yaptı (yanımızda telefonla biriyle konuşurken "şuan doğum günü pastası kesiyoruz dermişim :)" filan diye gülerek laf soktu kendince). küstah dolaylı yoldan çirkeflik yapan biri yani.

Ben hiç iplemedim. Hiç birşey olmamış gibi akışa devam ettim.

Şimdi önümüzdeki süreçte onun doğum günü kutlanacağı gün veya ekiptekilerin doğum günlerinde nasıl bir tavır alayım sizce?

a) hepsine katıl
b) hiçbirine katılma
c) takım liderinin doğum gününe bir bahaneyle son dakika katılma.

Bu arada şuan kendisiyle faal bir sıkıntımız yok.

Teşekkürler.
+1
mahmuttt
(14.10.25)
bahane yarat katılma
0
basond
(14.10.25)
katıl daha çok bilenir, umrumda değilsin havası estirir
+2
eja
(14.10.25)
ben olsam katılırım, ondan daha çok eğlenmeye bakarım hatta.
+2
ruhlardan esinlenen karga
(14.10.25)
kutlama kısmını atlayıp pasta yemeye gidilebilir sadece
0
elorelia
(14.10.25)
katilin ve hic bir sey olmamis gibi davranin.
+2
wallcan
(14.10.25)
İş dünyasında böyle saçma sapan şeylere kafa takılmaz. iş yerindeki insanlar bizim arkadaşlarımız da degil. umursama pastanı ye kolanı iç geç
+4
limonlu eksi
(14.10.25)
hangi takım?
-1
mikahakkinen
(14.10.25)
aldırma hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya doğum günü partilerine devam et. sıra ona da gelir elbet.
+1
koela
(14.10.25)
dünyanın en saçma şeyi iş yerinde doğum günü kutlanması bence. takılmaya gerek yok, istediğin arkadaşların kutlamalarına katıl istemediklerine katılma. bizim şirkette pasta işini iptal edip herkese doğum günü izni veriyoruz.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(14.10.25)
Böyle bir şey yaşanmamış gibi davran. Doğum gününe katıl ve kutla. İşi işte bırak.
+1
gabe h coud
(14.10.25)
Böyle ucuz hareketler yapan birine böyle biri değilseniz ve onun yaptığı şekilde cevap verirseniz kaybedersiniz.

Çirkef biri değilseniz hiç bir şey olmamış gibi davranın. Görmezden gelin.
0
biseysorcaktim
(14.10.25)
Kutlatmadı derken, kutlamaları o mu organize ediyor yoksa organize edene (muhtemelen İK) mi engel oldu? Eğer öyleyse

d) İK'ya Mobbing konusunu götür, başlarını ağrıt.

Hayır, doğum günü kutlandı ama o seni kutlamadıysa he de geç. Onun kutlamasına git, kutlama pastanı ye +1 Kutlarsan pasif-agresif anlamak yerine "istediği kıvama getirdiği bir ezik" olarak bakması ihtimali daha yüksek. Milletin ego tatmini olmaya gerek yok.

İlk durum için Mobbing'i kullanmazsan da şirketten uzaklaştırılırken elinde bir şey olmaz. En kötü ihtimalle "düşük performansından dolayı çıkarılmasını gizlemek istiyor" denir.
+1
nawar
(14.10.25)
cok uzun sure kadin agirlikli ama erkek egemen bir sektorde calistiktan sonra, kadin agirlikli ve egemen bir sektore gectim. is yerinizde 50+ kadar kisi varsa kadinlarin bu tarz hareketlerini gormemek, tepki vermemek ve benzer durumlarin dedikodu donmeye baslayinca "anlamam" diyip aptala yatmak ise yariyor. sizinle de mevzu yasamazlar, siz de kafanizi rahata erdirirsiniz. dogum gunu varsa gidin, usulen birkac laklak sonra ise devam zaten.

e/35
0
klassno
(14.10.25)
(7)

Ankarada 5 gün tek başına

condom kurşunu
Ne yapılır?
Ne yapılır?
0
condom kurşunu
(13.10.25)
Sıkılınır
Bildik yerleri gezer oturursun. Konunun Ankara ile alakası da yok tek başına insan sıkılıyor hoş ben bunu da çoğu zaman tercih ederim ama öyle işte.
0
artıküyeolmakistiyorum
(13.10.25)
Resim ve heykel müzesine ve anne müzesine gitmiştik biz son gittiğimizde. TBMM'nin ilk binasını ziyaret edebilirsin, kaleye çıkabilirsin. Kızılay'da bira-kokorec yaparsın seviyorsan. Kızılay civarında şarap icebilecegin güzel mekanlar da var, isimlerini unuttum. Bir konser yakalayabilirsen Ankara'nın konser kitlesi sahanedir. Stand-uplar, heavy metal bar ve drag queen showlariyla da ünlü bir şehrimiz. Hava güzelse bol bol yürürsün. Şehri bilen bir arkadaşın varsa yarım gün neyin nerede olduğunu anlatabilir sana. Ankara simidi ye mutlaka. Ankara güzel yerdir, ben çok severim. İyi eğlenceler.
+1
sekizdokuzon
(13.10.25)
Ankara Kalesi'ne çıkın. Orada Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ni muhakkak gezin. Rahmi Koç Müzesi, Erimtan, Kelime Müzesi'ni gezebilirsiniz. Bir gazozcu var oraya uğrayabilirsiniz.
0
black holes in the sky
(14.10.25)
ankara kalesinde napacan ya? arjantin tunalı vb takılcan yoksa çok sıkıcı bir yer. ankara arkadaşsız çekilmez.
-3
mikahakkinen
(14.10.25)
Gün 1: Bir yerlerden metroya binip Ulus'ta in. Cumhuriyet caddesi üzerinden heykele doğru çıkarken sağda bir Mimar Kemaleddin eseri olan Ankara Palas'ı şöyle bir seyret. Sonra karşıya geçerek Birinci Meclis binasını ve bağımsızlık müzesini ziyaret et. Oradan bir müze kart satın al çünkü daha sonra lazım olacak. Müzeyi gezdikten sonra heykelin yanından geçerek doğru Hacı Bayram-ı Veli camisini ziyaret et yanındaki bir Roma kalıntısı olan Augustus tapınağı hakkında önce biraz bir şeyler oku sonra gez. Gün daha bitmedi. Çıkrıkçılar yokuşu üzerinden Anadolu Medeniyetler Müzesine ulaş ve buraya birkaç saatini ayır.

Gün 2: Bir yerlerden metroya ya da ankaraya bin ve eski adı Tandoğan olan Anadolu durağında in. Oradan Anıtkabire yürü. Aslanlı yoldan müzelerin tamamının gezilmesine kadar Anıtkabir deneyimini yaşa.

Gün 3: Metroya bin ve Kızılay'da in. Karanfil, Sakarya gibi caddelerde dolaş. Karanfil'de Dost'a gir bir kitap al eline yarım saat oku. Kocatepe'yi gez. Oradan Atakule'ye doğru Tunalı ve Cinnah caddeleri üzerinden ilerle. Atakule'de bir Ankara manzarası gördükten sonra Beykoz'da güzel bir çorba içebilirsin.

Gün 4: Metroya bin ve Kızılay'da in. Kolej üzerinden Kurtuluş parkına paralel bir şekilde yürüyerek Hamamönü'ne git. Hamamönü Ankara'nın "old town"ı. 500-1000 yıl önce yapılmış 8-10 tane cami var. Taceddin Dergah'ı ve Mehmet Akif Ersoy'un yaşamış olduğu evi ziyaret ettikten herhangi bir yerde bir kahve içebilirsin. Oradan Ulucanlar Cezaevi müzesine yürü ve müzeyi gez.

Gün 5: Dinlen. Hala enerjin varsa CerModern çağdaş sanatlar müzesi, Rahmi Koç müzesi, Ankara kalesi alternatiflerini değerlendirebilirsin. Doğa istiyorsan Eymir'e gidip bisiklet kiralayıp göl etrafında bir tur atabilirsin.
+2
but that was just a dream
(14.10.25)
eskiden 3 ay kadar ankara'da kalmıştım.kızılay kuğulu park ve necati bey caddesinde dolaşıp kitapçıları gezmiştim.o dönemde aşırı büyük kitapevleri ve kitap grupları sohbetleri oluyordu ve ankaralılar kitaplara çok düşkündü. yakın zamanda gittiğimde aynı atmosferi bulamadım malesef .
yine de oralarda gezebilirsin @but that was just a dream çok güzel anlatmış .
0
devilone
(14.10.25)
kale ve cevresi
ulucanlar cezaevi muzesi
hacibayram
itfaiye meydani ve cikrikcilar carsisi
anadolu medeniyetleri muzesi
resim heykel ve etnografya muzeleri
rahmi koc ve erimtan muzeleri
cer modern
anitkabir
tunali, bahceli, kizilay
ankaranin sokaklarinda dolasmak keyiflidir ayrica sakindir de.
kugulu park, guven park, kurtulus parki, genclik parki, botanik parki.
1nci ve 2nci meclisler - karsisinda ankara palas.

sonuc olarak, gezecek insan illa ki bir seyler bulur. vakit ve bilet varsa bir aksam devlet opera balesi ya da ankara devlet tiyatrosunun bir temsiline mutlaka gidilmeli.
0
bay b
(14.10.25)
(29)

Mesainiz kaçtan kaça?

hadi ya la
Soru başlıkta :)
Soru başlıkta :)
0
hadi ya la
(13.10.25)
07.00 15.00 6 gün
0
arbre
(13.10.25)
07:30 - 17:00
0
a perfect lie
(13.10.25)
08:15
11:30 gayriresmi
17:00 resmi
0
artıküyeolmakistiyorum
(13.10.25)
8.30-17.30
0
pembediken
(13.10.25)
09:00 - 17:30
bazen müşteriye göre 15-20dk veya 30dk oynadığı oluyor
0
MtKrt
(13.10.25)
Ders saatine göre değişiyor. Bugün 19:00-23:00 dü, yarın tek dersim var. Para-cokomel eğrisi, ne kadar çok çalışırsam o kadar çok kazanıyorum.

Sabahları gidip bir dershanede mi çalışsam diyorum ama dünyanın en ağır emek sömürüsü dönüyor oralarda da
0
sekizdokuzon
(13.10.25)
istediğim saatte başlayıp bitiriyorum.

genelde 9-5 arası.
0
sir gawain
(13.10.25)
9-6 çalışılıyor şirkette ama ben 10-6 arası ofisteyim genelde. Evdeyken daha erken açıyorum laptop'ı, daha erken kapatıyorum.
0
Bruce
(13.10.25)
09.00-17.00
Ama sevdiğim için uyanık kaldığım saatler boyunca çalışıyorum.
0
rakicandir
(13.10.25)
08.00 - 17.30
Hafta sonu off
0
kafa koparan manyak
(13.10.25)
15:00-22:00
0
ghilleinthemist
(13.10.25)
09.00-18.00
daily 10'da olduğu için çoğu zaman başlangıç 10
0
kornisch
(14.10.25)
07:00-16:00
haftada 4 gün.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.10.25)
günlük mesai sürem normalde 8 saatti ama ekonomik krizden dolayı 7 saate düşürüldü. 45 dk. da öğle arası var. haftada 5 gün.

ne zaman olduğu ise çok ekstrem saatler olmadığı sürece flexible.

eğer uyarsa 07:00-14:45 de yapabilirim, 11:00-18:45 de.

ama toplantılar filan varsa genelde 09:00-16:45 arası.
+1
king lizard
(14.10.25)
Bu kısım ofisin kurallari;
Resmi olarak sabah 9 civarı işte olmam lazım.
12-2 arası öğle arası
Akşam da gene resmi olarak 4 mu 4.30mu ne isteyen çıkabilir. Ha ben 6-7 gibi çıkarim genelde.

Amma lakin harbici esnek çalışma saati var. Isini yaptığın sürece kimse kimsenin ne zaman geldigine gittigine bakmıyor. Misal doktor randevum varsa çıkıp gidiyorum. Sadece sigorta sebebiyle is yerinde olmayacaksam müdüre yazıyorum o kadar. Kart sistemi falan yok.
Onun dışında sözleşme gereği resmi çalışma saatim yok. Günde 20 saat de çalışsam 3 saat de çalışsam aynı parayı alıyorum ve yasal olarak ikisini de yapabilirim.
0
logisticsmanager
(14.10.25)
1. gün 08:00/20:00
2. gün 20:00/00:00>
3. gün <00:00/08:00
4. gün off

5. gün başa dönmüş oluyor. kısaca 12/24/12/48 düzeni diyoruz. sektör havacılık.
0
phoarbix
(14.10.25)
8-17. 8 de işe mi gelinir ............
0
mikahakkinen
(14.10.25)
7:45-17:45
5 gün
0
messina123
(14.10.25)
09.00-18.00 maalesef bıktım artık bu hayattan ag hayatı
0
Hallegadola
(14.10.25)
08.45- 18,45
haftada 5 gün.
0
kumandanim
(14.10.25)
8:30-18:30
cumartesi pazar yok.
0
duyuruuser
(14.10.25)
7-5, 5 Gün.
ev mesaisi var tabi
0
eja
(14.10.25)
Resmiyette 8-5 herhalde ama bölümde kimse 8'de gelmiyor (belki personel hariç). Genelde 9 gibi gelinip 16.30 gibi çıkılıyor. 10'da gelip 16'da çıksan da kimse bi şey demez ki arada yapıyorum. Haftasonu deney falan yoksa gelmiyoruz, nöbet de yok bizim bölümde.
0
nundu
(14.10.25)
hafta içi sadece
10:00
18:00
0
devilone
(14.10.25)
08-16
0
cancoskn
(14.10.25)
Saha görevi yoksa sabah uyanınca başlar, akşam sıkılınca biter :)

Saha görevlerinde uçağa yetişmek için gece 3'te de başlar, akşam 8'de de başlar. Bitişi de genellikle belirsiz.
0
kimlanbu
(14.10.25)
10:00 - 14:00 arasını kapsayacak şekilde istediğim zaman başlayıp bitirebiliyorum. Haftalık 40 saat çalışma süresine göre aylık toplam çalışma saatini tamamlamam yetiyor. Her gün 8 saat çalışmak zorunda değilim ama bir gün 7 çalıştıysam aradaki 1 saat eksiği diğer gün(ler) tamamlamam bekleniyor.

Rutinim 08:00 - 16:30.
Ama toplantım ve işim yoksa 14'ten sonra bilgisayarı kapatsam ve 16:30'a kadar çalıştım desem kimse sorgulamaz.
0
himmet dayi
(14.10.25)
11-19 haftasonu yok. sabah geç gelmek çok güzel, uzun uyumak istersem uyuyabiliyorum. banka - hastane gibi işlerimi halledebiliyorum. gece erken yatmak zorunda kalmıyorum vs.
0
zozjotejmnk
(14.10.25)
7/24

acil durumlarla ilgili bir iş yapıyorum:

1- telefonum 24 saat açık, sesi de açık.
2- ara ara beklenmedik yolculuklar yapıyorum, ne zaman döneceğim belli olmuyor. rekorum 35 gün. plansız bir şekilde evden çıktım, 35 gün sonra eve geri döndüm.
0
co2s2
(14.10.25)
(14)

Kadınlarla çalışmanın zor olması?

mikahakkinen
Er kişiyim. Üniversitede okuduğum bölümde genelde 1 veya 2 erkek mevcudu vardı. Ders aralarında diğer bölümlerdeki er arkadaşlarımla takılırdım. Yaklaşık 15 senelik iş hayatımda da çoğunlukla odada tek erkektim. Farklı farklı kadınlarla çalıştım. Genel olarak dürtüsel tepkisel bir kişiliğim var. Ama
Er kişiyim. Üniversitede okuduğum bölümde genelde 1 veya 2 erkek mevcudu vardı. Ders aralarında diğer bölümlerdeki er arkadaşlarımla takılırdım. Yaklaşık 15 senelik iş hayatımda da çoğunlukla odada tek erkektim. Farklı farklı kadınlarla çalıştım. Genel olarak dürtüsel tepkisel bir kişiliğim var. Ama her gün öfleyen püfleyen, triplenen, aşırı duygusal ve değişken bir cinsiyetle çalışmak beni aşırı sıktı. Eşimden bu tarz şeyleri görmedim.

İş değiştirme şansım yok ama sıkıldım. Yani 4 tane erkeğin bulunduğu bir odada çalışmak tercihimdir.
-10
mikahakkinen
(13.10.25)
bence kadınlar zor, erkekler kolay gibi bir genelleme yapmak saçma. zor insan olur, zor kadın olmaz.

ünide tıpkı senin gibi %95’ini kızların oluşturduğu bir bölümde okudum. ofis hayatında da çoğunlukla etrafımda kadınlarla çalıştım. çalışması zor kadınlar olduğu gibi erkekler de gördüm. tek bir cinsiyet üzerinden genelleme yapamam. ünide ve iş hayatında en yakın arkadaşlarım da genelde kadınlardı.
+4
sir gawain
(13.10.25)
şu anki iş yerimde 5 yıldır erkeklerin içinde çalışıyorum. bu sürenin çoğunda tek kadın çalışandım hatta. erkeklerin öfleyip püflemeyen, triplenmeyen canlılar olduğunu size düşündüren nedir, çok merak ettim. genellemeleri yanlış bulmakla beraber son 5 yıllık tecrübeme dayanarak erkeklerle çalışmak zor diyorum.
+3
elorelia
(13.10.25)
bence de genelleme yapılmaz ya kişi ile ilgili.
mesela ben kadınım ve benimle çalışmak zor bence çünkü hemen sinirlenen biriyim. tahammülüm düşük.
ama bence ofiste erkek bi çalışan var onunla da çalışmak zor. hiç öfleyip pöflemiyor ama iq seviyesi çok düşük. ona bir işim düştüğünde sinilenmeden sakince anlatmaya çalışmak, böyle defalarca anlatmaya çalışmak inanılmaz zor.
+1
Sadece soruyorum
(13.10.25)
Çalıştığım errrkek gibi errkeklerden bazı örnekler:
Eskiden çalıştığım yerde bir patronum, eşi yan odadayken (veya iş yerindeyken), bir kadın çalışanla sürekli odasının kapısını kapatarak öğle yemeği yiyordu. Kadın çalışanlara "arkadaşlar biraz daha güzel giyinelim, makyajımıza dikkat edelim" diyordu. Kızı yaşındaki çalışanlara sarkıyordu, gecenin yarısında mesajlar atıyordu.
Başka örnek errkek çalışan yine gecenin bir yarısında kadın çalışanlara mesaj atıyordu, sadece kadın çalışanlara sürekli biçimde "gülüm, canım, birtanem" diye sesleniyordu ve tepki gösterince "alınmıyorsun değil mi, samimiyetten eheeheh" diyordu.
Bir başkasının bizzat bana sabahın 04.30'unda mesaj atmışlığı var.
Bir öteki, yine erkekti. Torun torba sahibi ama müdürle kırıştırıyordu ve bütün iş yeri bunu biliyordu. Bu adam bir de hayvan gibi vergi kaçırıyordu, çalışanlara bağırıyordu, izin istediğinde yalvar yakar veriyordu, suratımıza bakmıyordu. Hatta bir kere kızı ameliyat olan bir çalışana izin vermemişti çünkü "bakacak kimse mi yok?" diye çıkışmıştı. Aynı errkek gibi erkek adam, üç ay boyunca maaşını vermediği (ve zaten kayıt dışı çalıştırdığı) temizlik görevlisi en son ağlayınca "sen de amma paragözsün" demişti.

Kadınlarla neler yaşadım? Parada anlaşamayıp efendi efendi yolları ayrıldık. Bu kadar. Taciz edilmedim, hakkım yenmedi, hakaret edilmedi, zorla bir şeyler imzalatmaya çalışılmadı.

Ama aynen, kadınlarla çalışmak zor çok haklısınız.
+6
mor bembombom
(13.10.25)
Benim kendi deneyimim, kadınlarda sayıca daha çok ufak tartışmalar çıksa da genelde art niyetli olmuyorlar. Erkekler her türlü sinsi pislikliği yapıyor. (Erkeğim)
+2
aguen
(13.10.25)
Benim için hep tam aksi oldu bu zamana kadar. Kadınların kendi arasında durum nasıl bilemiyorum ama erkekler bir arada olunca sınırları çok kolay kaldırıyor. Erkek muhabbeti de beni bayıyor. Bizim millette genel olarak yaparız abi, hallederiz hocam kafası hakim. Erkekler bir aradayken bu damar iyice kabarıyor. Kadınlarla çalışırken işe daha iyi yoğunlaşıyorum, daha sistemli gidiyor.

Çalıştığım yöneticiler açısından da kadınlar daha iyiydi. Örneğin erkek yöneticiler genel olarak olmazdan anlamıyor. Yan yatırın, çamura batırın, kenarından kırpın diye yan çiziyor, iş gerçekten olmayınca alelacele iki ayağı bir pabuca sokuyorlar. Kadın yönetici olmazdan anlıyor. İş adım adım ve tek seferde gidiyor.

Ayrıca erkek yöneticilerin odağı çok kolay dağılıyor. Yok hafta sonu şöyle yapalım, yok gidip bilmem ne gömelim, şuraya şunu alalım yolumuzu bulalım.... bir ton şey. Hariçten bir sürü şey çıkarıyor. Kadınlar bu tarz atraksiyonlara girmiyor pek.

En azından benim deneyimim bu yönde oldu hep.
+1
akhenaten
(13.10.25)
Ben bir kadın olarak kadınların tepkiselliğinden ve çok konuşanlarından gerçekten çok rahatsız oluyorum, bunlardan ikisi benim annemle teyzem. Öf pöf etmek zaten en zıddıma giden şeyler, çekilecek dert değil. Haklısın.
-2
muhayyer divan
(13.10.25)
Gerçekten zor bu arada.

Otu boku yanlış anlamalar, yokuşa sürmeler. Sıkıntılı.

Erkekler daha çok görev adamı, yapalım, bitirelim, gidelim.
-1
baldan kaymak
(13.10.25)
Tedarik zinciri kadın daha fazla olan bir sektör ve genel olarak kadınlarla çalışmaktan memnunum. Özellikle onlarla olan farkı görmek enteresan (örnek verirsem ben işe alım yaparken çok daha analitik şeylere bakıyorum, benim müdürümse daha duygusal, karaktersel şeylere. O sebepten iyi bir takım oluyoruz).

Misal mevcut organizasyonda erkeklerin karakter kalitesi kadınlara oranla çok daha düşük. Yalnız yalan olmasın çalışanlarımın erkek olanları ile daha direkt olurken kadınlara bir tık daha indirekt yaklaşıyorum. Gene açık konuşmak gerekirse emekli olan eski müdürle futbol, rugby, araba konuşmayı baya özledim. Galiba kadınlarla çalışmadaki tek sorun bu benim için çünkü ilgi alanlarımız farklı.
0
logisticsmanager
(13.10.25)
şirketlerdeki kadın yönetici azlığının, kadın bürokrat azlığının vs. genel sebebi tam olarak budur. kadınlarla çalışmak çok zor, çünkü kadınlar pazarlığa açık kişiler değil. bunları idare edemiyorlar.

en basiti benim gözlemim olan site grupları.
bir sorun karşısında site grubundaki erkekler "şöyle şöyle bir durumla karşılaştık, bu konuda böyle böyle aksiyon alınması çok iyi olacaktır" tarzında temiz bir üslupla yaklaşırken, aynı konuyu kadınlar kavgaya, sataşmaya ve çekişmeye çekiyorlar anında.

hatta bu diyalogları gösterdiğim kadın çevrem de genelde "adam niye böyle yazmış ki" diye topa giriyorlar, daha sert, daha pazarlıksız daha tahammülsüz yaklaşılması gerektiğini söylüyorlar.

özet geçmek gerekirse;
tartışmaya kapalı bir şekilde kadınlarla çalışmak çok zordur. çünkü her olaya fazlasıyla tek boyutlu bakarlar. pazarlığa kapalıdırlar. bu genetik bir şeydir, buna kimsenin yapabileceği bir şey yoktur. erkeklerin testosteronunun fazla olması gibi bir şeydir yani.
0
tchuck
(13.10.25)
Nacizane hayat tecrubem:
kadinlar cok fazla stres yapiyor, herhangi bir meseleyi cok buyutuyor, raporu nasil yetistirecegiz iki gun kaldi, o musteri niye hala donus yapmadi bilmemne cok fazla sinir, stres, gerginlik yayiyorlar cevreye. Erkeklerse "hallederiz, bir sekilde aradan cikartiriz, dunyanin sonu degil" kafasinda.

Kadinlarda dedikodu,ikiyuzluluk ve yapmaciklik da cok fazla. Kiskancliktan, fitneden birbirlerini bogazlayacak iki insan yuz yuze gelince bluzun, etegin cok yakismis diye yalandan gulumserler, muhabbet ederler, vicik vicik birbirlerini overler. Erkekler kimse bana bulasmasin, dertsiz basim agrisiz asim mantalitesinde genel olarak.

Kadinlarin ilgi acligi diye bilimsel bir olay da var sanirim,cogu erkek sadece yuzunu yikayip geliyor, kadinlar bir suru kombin, makyaj vs. Orasi benim ekmek yedigim yer ya, ben cinsiyetsiz takilmak herkesi ana baci kardes gibi gormek istiyorum ekmek yedigim yerde. Benim dikkatimi niye parfumunle, dekoltenle, suh kahkahalarinla, dagitiyorsun.
+1
neck_and_neck
(13.10.25)
herkesin yorumuna saygılıyım sadece ben bireysel tecrübemi ilettim. erkeklerle çalışmadığım için kadınlarla olanı yazdım. kesinlikle amacım cinsiyetçilik değil.
0
🌸mikahakkinen
(13.10.25)
ben feminist bir insan olarak yazıyorum:
çalıştığım bir devlet kurumunda kadınlar yüzünden ruh hastası oldum. çoğusu kafadan rahatsızdı. narsistler, dalkavuklar, neler neler...
0
gijilti
(13.10.25)
2018'den beri %90'ı kadınlardan oluşan ekiplerle, yöneticilerle çalışan biri olarak şunu diyebilirim ki, kadınlarla çalışırken onlara adapte olmak gerekiyor. Buna adapte olmuş bir erkek olarak, erkek çoğunluklu ekiplerle çalışmaya başlasam bu sefer oraya adapte olmam gerekecek.

Neticede kadın ve erkeklerin belirli farkları var ve uyumlu olmaya çalışmak işleri kolaylaştırıyor.

Senin için demiyorum ama kadınlarla çalışmak zordur demek; normal olan erkeklerle ve onların atmosferinde çalışmaktır, kadınlar bundan farklı olduğu için anormal olan onlardır, anlamı taşıyor. Bu da erkek-merkezci bir bakış açısı.
+3
Bruce
(13.10.25)
(6)

İphone 17 fiyat

ırene adler
Selam, İphone 17 fiyatı düşer mi ileride? 60 civarina filan.Ne düşmesi Ocaktan sonra artar bile mi?
Selam, İphone 17 fiyatı düşer mi ileride? 60 civarina filan.Ne düşmesi Ocaktan sonra artar bile mi?
0
ırene adler
(13.10.25)
altın düşmezse 17'de düşmez.
0
mikahakkinen
(13.10.25)
Düşmez. Al şimdi irene
0
Cezcez
(13.10.25)
19 çıkınca düşer
0
gercekdunya
(13.10.25)
Muhtemelen Çin'e uygulanan vergi, yıl sonuna doğru altın ve doların yükselişine tepki olarak 82 civarı sabitleyecek. İndirim dusunmuyorum. Ytd.
0
artıküyeolmakistiyorum
(13.10.25)
yurtdışı al 8 ay kullan bütçe problemin varsa. son 4 ay çift telefon gezersin.
0
archmeister8
(13.10.25)
5 yıldır neyin fiyatı düşmüş ki onun düşsün. apple 3 ayda bir kur güncellemesi yapıyor zam gelir yine muhtemel.
0
koela
(13.10.25)
(21)

Çocuk büyütmek gerçekten böyle mi?

silverleaf
Haftasonu bir misafirim vardı çocuklu aile. 15 aylık bir çocukları var. Çocuk yürüyor, oynuyor, neşesi keyfi yerinde. Ama sabah evden çıkmaları çıkmaya niyet ettikten sonra en az 3 saat. Akşam yemek yemeleri minimum 3 saat daha. Yemekleri ben yapıyorum, sofrayı ben kuruyorum, ben kaldırıyorum, onlar
Haftasonu bir misafirim vardı çocuklu aile. 15 aylık bir çocukları var. Çocuk yürüyor, oynuyor, neşesi keyfi yerinde. Ama sabah evden çıkmaları çıkmaya niyet ettikten sonra en az 3 saat. Akşam yemek yemeleri minimum 3 saat daha. Yemekleri ben yapıyorum, sofrayı ben kuruyorum, ben kaldırıyorum, onlar sadece kendileri ve çocuğu yediriyor. Çocuk sahibi olmak cidden böyle bir şeyse hayata dair tüm beklentilerimi sorgulamak istiyorum...
+1
silverleaf
(13.10.25)
Aile gevşek . Bu çocuk zaman ve nasıl uyuyor? kısmına daha gelmedik
Kimi ailelere bakın. onlar da farkında değiller belki ama çocukları onları yönetir. Onlar da bunu çocuk
büyütmek zanneder.
-2
diyecevaplandı
(13.10.25)
Tarlada çalışırken doğum sancısı başlayan, Sonra bebek ağaç gölgesinde uyurken tarladadaki işine devam eden kadının üçüncü kuşak torunu bu hale geldi.

Çocuk merkezli yaşayan bir garip aile modeli gelişti ülkede. O modeldir onlar. Hiç öyle bir şey yok yani.

3 saatte, beş dakikaya sığdırılamayacak ne yapıyorlar ki evden çıkarken.
-6
Mirket
(13.10.25)
Tamamen kisilere ve cocuga bagli. Ilk oglumuzu araba koltuguna oturtmak bile kucuk bir meydan muharebesi gibiydi. Adamin karakteri boyle, zor bir cocuk ve hala oyle. Daha sonra iki oglumuz daha oldu. Bunlari torbaya koyup sokaga cikarim, sikinti olmaz.
+4
quaker
(13.10.25)
bir söz var ya “en iyi anne anne olmamış annedir” gibi. katılıyorum. en iyi anne ve babalar çocukları olmayan kimseler ki akıl vermekte çok iyiler :,)

15 aylık bir çocuk hala bakıma muhtaç. zamanla anne ve baba (daha çok anne tabii) kendisine vakit ayırabilmeyi başaracak ve çocuk (bebek) hayatlarına bu kadar hakim olmayacak. ama bu yaşlarda genellikle böyle, evet.

bizim anne babalarımız bizi çok rahat yetiştirmiş gibi hissediyorum ben ayrıca, şimdiki nesilde çocuk merkezli oluyor her şey. ben de isterdim çocuğum benim programıma uysun falan ama öyle olmuyor işte. aklı ermeye başlayınca daha kolaylaşıyor bazı şeyler.
+1
deartheodosia
(13.10.25)
soruyu ben tam anlayamadım. misafir size yardım etmedi diye takıldıysanız zaten olması gereken bu değil mi?

onun dışında 15 aylık bi çocuk varsa hayatın onun etrafında dönmesi normal o aile için.

3 saat derken abartı olduğunu düşünüyorum. zaten bir yetişkinin ceketini alıp evden çıkması ile 15 aylık bi çocuğun evden çıkması için gereken hazırlık tabi ki aynı olamaz.

bence çocuğu olmayan insanlar çocuklu durumlar için yorum yapmasınlar.
0
elorelia
(13.10.25)
benim 75 yasinda kayinpederime, "cocuk gece teroru yasiyor, pek iyi durumda degiliz" dedigimizde, "ne olacak kabus goruyo iste, abartiyosunuz" demisti.
bizde misafir olduklari bir gece, gece terorune kendisi denk geldi, gozunu cikartacakti cocuk, odasina kacti pitir pitir koca adam.

baskasinin yasadigini yasamadan, o yasanan hakkinda gazel okumak kolay gelebilir de, genelde pek tutmaz. ben de yaptim cocugum olmadan once, yedik bi bok.
+5
quaker
(13.10.25)
benim de çok sevdiğim arkadaşlarım çocukları ile bu durumda. ve ne yazık ki buna kendilerinin sebep olduğunu düşünüyorum. onlar o tablonun içinde en doğrusunu yaptıklarını düşünüyorlardır ki öyledir de ama ben dışardan bakınca hatalar görüyorum.

anneler ve babalar tabii ki siz bizi anlayamazsınız, çocuğunuz yoksa yorum da yapmayın demişler ama bir çocuğun 3 saat yemek yemesini beklemek, ikna etme çabaları, gerginlikler filan bence normal ve doğru davranış olamaz. Çok üzgünüm. bu örnekte 15 ay kucuk ama benim arkadaşlarımda bu yıllarca sürdü. Evlerine gitmek sırf bu yemek ve dışarı çıkma mevzularından beni çok daraltıyordu ki hala böyleler :(

bence duyuru sahibi de yemeği kendi hazırlaması toplaması kısmını 3 saat süren bu yemek sürecine dahil değil diye belirtmek için söylemiş. Arkadaşından bunu beklediği için değil de.

ben bu arkadaşımı bu yemek konusunda sorgulayıp ara ara eleştiriyorum. bunları yemezse hasta olur yine biz uğraşırız vesaire diyor ama her gün en az 2 saat süren yemek krizini yaşamak hasta olmasındansa tercih edilecek bir şey değil bana göre.
-2
a perfect lie
(13.10.25)
3 saat olmasada vakit alıyor doğru
+1
basond
(13.10.25)
Öncelikle çocuğu olmadan buraya yazan arkadaşlar buraya yazdıklarını eğer çocukları olursa; ondan sonra bir daha okusunlar. 3 saat 5 saat 5 dk on dk. Çocuk sahibi olmak dünyanın en zor işi. çocuk olana kadar, ne kadar özgür olduğunu anlamak dünyanın en acı şeylerinden. çocuğum olmadan önce çocuklu ailelere kızar laf ederdim. olunca anladım ki çok zor amkkkk.

3 saat veya 5 saat olması ailenin düzenine bağlı bir şey. artık çocuklar aileleri yönetir durumda.

ben er kişiyim, eşim ve benden başka çocuk bakımına yardımcı olan herhangi bir kimse yok. kendime dair bir hayatım kalmadı. eşimi zaten düşünemiyorum. gerçekten bilinçli ebeveyn olmak zor.
+2
mikahakkinen
(13.10.25)
@a perfect lie beni çok iyi anlamış. derdim tabii ki bana yardım edilmemesi değil, durumu canlandırmak için yazdım ama yanlış anlaşılmış. Konu bir yemek yeme + yedirme sürecinin 3 saat sürmesinin normal olup olmaması. Aynı şey sabah hazırlanmak için de geçerli. 3 saat de hazırlanma süreci. Beraber etkinlik yapmak o kadar imkansız ki, hadi gidelim diyorlar tamam diyorum 3 saat geçiyor. Bireysel olarak onlara yardım edebileceğim her işi yapıyorum etraflarında ama yine de 3 saat.
+1
🌸silverleaf
(13.10.25)
3 saat çok fazla ama çocuğuna göre değişir, 5 yaş çocukla 45 dk falan alıyor benim oyuncaklarını toplayıp (bazılarını hala yanımızda gittiğimiz yere taşıyoruz işte bilinçsiz anne örneği ben) ve havaya göre giydirmekle, nereye gideceğimizi açıklamakla falan. yemek yemesi yarım saat gibi.
+1
deartheodosia
(13.10.25)
mecazen mi 3 saat dedin çok anlamadım ama gerçekten soruyorsan 3 saat çok abartılı. 14 aylık bebeğim var genelde gideceğimiz yerlere hesaplanan vakitten 20 dk sonra varırız. niye hep 20 dk geç kalıyoruz anlamıyorum ama genelde çocuk yürümek istiyor kucakta durmuyor filan yavaş yürüyor ondan kaynaklı sanırım.

yemek yedirmek ve kendimizin yemesi de max yarım saat olur, 3 saat kraliyet yemeği mi yiyorlar :D
+2
Gradient_tabanlı_mor
(13.10.25)
aynısı durumu bizde de hala var, yani illallah ettiriyor, değişiklik filan istemiyorlar, biraz rutin çocuklara iyi geliyor. anne baba çalışıyorsa o yaşta kendi kurdukları oyunları oynamak istiyorlar, mesela dışarı çıkacaksak kuaför oluyoruz, pantolon giydirme makinesi oluyoruz bunları öğrendikçe 1 saat altına indik, tabi bizim hazırlanma sürecimiz de var.

yemek konusu ise şöyle, biz bir şeyler hazırlayıp arabada yemesini istiyoruz, sabah okula giderken kahvaltısı da öyle elinde çerezi, dışarı bakarak yiyor arabada, yemek yemesini beklemek de yanlış, zaten ben evde bakarken doğrudan kahvaltı hazırlamam, önce dışarı çıkarız, parkta acıktırır öyle kahvaltı kurarım.
0
hoot
(13.10.25)
mecazen 3 saat kullanılmış. kimse 3 saat çocuğa yemek yedirmeye çalışmaz.

ama dışarı çıkma konusu 3 saat alabilir.
altını değiştir.
yemek yedir.
bebek bakım çantası hazırla
dışarısı için hazırda mama yoksa onları yap.
bebeğin üzerini değiştir.
kendin tuvalete git
kendin hazırlan.
bu sırada bebek tekrar kaka yapmış mı diye kontrol et.
arabayı al kapının önüne getir.
+1
duyuruuser
(13.10.25)
ben eli yavas insana asiri kuruluyorum. böyle hadi dedikten sonra 3 saat evden cikamayan kisiler gercekten ömür törpüsü.
benim kayinvalidem öyle ve üc saati gercekten mecazen kullanip söylemiyorum. yani gercekten üc saat. benim uzun süre tolere edebilecegim bir sey degil.
bir yere gidilecek, kiyafeti giyiyor cikariyor, baska kiyafeti giyiyor cikariyor, baska kiyafeti... inanilmaz bir kararsizlik icinde. bu böyle on kere tekrar ediyor. banyo yapip cikmasi tam tamina 2 saat. millet onu beklerken altina isiyor. baska insanlar da var orada, en az 5-6 kisi, onlar da giyinecek, hazirlanacak, yikanip yumulacak degil mi? benim hayatimindan sen her gün nasil o kadar vakit calarsin ya? mecbur mu herkes seni beklemeye? cok cok cok düsüncesiz bir hareket. üc saat yemin ederim size mecazen ya da abarti degil, dosdogru. benim tahammülüm ilk gün sonunda sahiden bitiyor. kadinin yürümesi bile uyusuk uyusuk ya. bir km yolu 30 dkda yürüyemiyoruz ve hayir, yürüyemedigi icin degil, uyusukluktan amk.

bir senesi babamin kuzenine gitmistik izmir'e. hani bazilari ile dalga gecerler, yürürken sakiz cigneyemez diye. iste babamin kuzeni onun konusurken baska is yapamaz versiyonu ve inanilmaz geveze. hem kel hem fodul yani. köfte yapmaya basladi, aciz, yoldan gelmisiz. bir tane köfteyi avcunda sekilliyor, duruyor car car car arada 2 dk bir sey anlatiyor. diger köfteyi sekilliyor, duruyor car car car arada bir sey anlatiyor... her köfte arasina 2-3 dk laf molasi koyuyor. bir kilo kiymadan köfteyi yapmasi 2 saat sürdü.

hayir, cocuk büyütmek böyle bir sey degil. bu tamamen kisinin eli ne kadar agirsa o kadar basa gelir bir durum. allah sabir versin, ben bu insanlarin cok yaninda olsaydim kafayi siyirirdim. allahtan kayinvalideme uzak yasiyoruz. evliligimin en büyük sinavlarindan kendisi.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.10.25)
"Tarlada doğum sancısı tutan kadın" diyen arkadaşa çok katılıyorum. aynen kardeşim tarlada bebeğe bakmayıp işine devam ettiğinde bebeğin ve annenin fiziksel ve psikolojik sağlığında bir sorun olmuyordu. Ölüm oranları çok düşüktü bizim nenelerimiz zamanında, hele psikolojileri çok iyiydi kesinlikle damızlık gibi doğum yapıp bebeklerinin yarısı ölen ve kalan bebekleriyle bağ kuramayan nenelerimizin.
Onu da geçtim, kadının ne haddineymiş konforlu ve hijyenik ortamda bebeğe bakmak? Bu ne şımarıklık? Lütfen sevgili kadınlar, tıpkı nenelerimiz gibi yaşayın. Bir de utanmadan hayatınızdaki önceliği bebeğinize veriyorsunuz yahu! Mesela tek kullanımlık bezler de almayın, kakalı bezleri yıkayın çünkü nenelerimiz böyle yapıyordu biliyorsunuz ki. Allah allah ya!
+4
mor bembombom
(13.10.25)
Bir uçtan diğer uca fazla hızlı savrulduğumuzu anlatmak için verdiğim örnekten mağduriyet devşiren kronik mağdur arkadaşım,
Ne soruda ve ne de verdiğim cevapta aile yapısı içinde belirli bir cinse özel bir eleştri yoktur. 3 kuşak öncesindeki durumun doğru olduğuna dair de bir sözüm yoktur. Benim sözüm çocukerkil aile düzeninin abukluğunadır.
Yazdıklarım o gözle oku. Ya da okuma. Mağduriyetini doya doya yaşa. Sen bilirsin.
Bu arada mor kurdelalı bir eyleme katılırsan çağır ben de gelirim. Ama 7*24 dünyaya o gözle bakma. Mutlu olamazsın.
-2
Mirket
(13.10.25)
mor bembombom +1
tarladaki nenelerimiz örneği beni de çok rahatsız ediyor her defasında duyduğumda. dünyaya getirdikleri çocukların yarısı vefat ediyormuş zaten. yazık o kadıncağızlara. ve hala sömürülüyorlar emekleriyle.
0
deartheodosia
(13.10.25)
bazı insanların götü ağır çocuktan bağımsız olarak. bence çocukla alakalı bir durum yok. ebeveynlerin karakteriyle alakalı bir durum.
0
Hallegadola
(13.10.25)
Bazı insanların zaman algısı ve zamanı kullanma hızı çok tuhaf, çok yavaş olabiliyor. Annem de öyledir, onun sağlık sorunları da var ama öteden beridir annemin dikkati çok dağınık olduğundan bir işi yapana kadar saatler geçebilir evet. Olabilir, yapı.
0
muhayyer divan
(13.10.25)
İnsanlar abarttığımı düşünmüşler doğal olarak ama değil, maalesef. Neyse ki bu gözlemi yapan sadece ben değilmişim.
+3
🌸silverleaf
(13.10.25)
(7)

Gobek eritme onerileri

aloneinthedark
173 boy 86 kiloum. Kilodan cok 9 aylik hamile.gibi igrenc bir gobegim var. Bunu nasil eritebilirimTesekkurler
173 boy 86 kiloum. Kilodan cok 9 aylik hamile.gibi igrenc bir gobegim var. Bunu nasil eritebilirim

Tesekkurler
0
aloneinthedark
(13.10.25)
Kalori-makro hesabı yapılmış bir beslenme programı+250/300 seviyesinde kalori açığı+ağırlık çalışması+kardiyo+yeterli süre.
+3
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.10.25)
dayı göbek erimesi diye bir şey yok. 187 89 kg idim. 76 kgya kadar düştüm ama o şişlik yerinde durdu.
+2
mikahakkinen
(13.10.25)
Karbonhidrat ve basit sekeri kesin.
Yapabiliyorsaniz ketojenik beslenmeyi arastirin. Bir süre bunu yapip kilonuzu indirip sonra düsük karb beslenerek devam edin. Haftada min 2 spor ekleyin.
Bölgesel zayiflama diye bir sey yok , yani direkt göbek gitmez. Ama düsük karb ya da keto beslenme gercekten vücuttaki sislik ödem atilmasi ve gereksiz karin sisliginin atilmasi konusunda cok iyi.
+1
kaputt
(13.10.25)
ayni olcu ve kosullardaydim, keto beslenerek ve biraz spor yaparak (kardiyo+sauna) 4-5 ayda gobegi erittim.
+1
tahtakafa
(13.10.25)
Bölgesel zayıflama yok.

Spor + diyet= sıkılaşma

Prof. Yardım alın
0
baldan kaymak
(13.10.25)
yemeyeceksin.
0
yanlishayvan
(13.10.25)
göbeğiniz iğrenç değil, sakin.

yapılacak şey de basit aç kalacaksınız.

ek olarak da günlük harcanan kalori alınan kalorinin önünde olması gerektiği için hareket vb. ek kalori yakıcılarla desteklemeniz lazım.

buradaki kilit de şu eğer çok aç kalırsanız vücut noluyo ya deyip yağ biriktiriyor.

ne yediğiniz de aşırı önemli. örneğin peynir çok yiyorsanız almanız gereken yağ miktarının çok ötesinde yağ alıyor olabilirsiniz.

çerez olarak fındık vs iyidir ama leblebi mesela daha iyidir, içinde %10 protein olduğu için.

ne yediğinizi kaydedip, günlük hedeflere uyunca metabolizmaya göre tabii çok hızlı kilo gidiyor.

ben myfitnesspal kullanmıştım 10 sene önce, 4 5 yıl önce bi daha kurduğumda her şeyi paralı yaptıklarını gördüm.

gerçi şimdi olsa para veririm. veri tabanı çok iyiydi. barkodu okutunca hemen yediğinizi tanıyordu.
0
gurur
(13.10.25)
(16)

poğaça almak ve samimiyetsizlik üzerine

m e b
günaydın, iyi haftalar.ben 5 ay kadar önce yeni bir yerde çalışmaya başladım. kahvaltıyı ofiste çay-poğaça ikilisiyle yapıyorum buradaki çoğu kişi gibi. erkenden gelenler arasındayım ve diğer çalışanlar benden sonra geliyor. şimdi, hal böyle olunca ben de "zaten çoğu uzun yoldan geliyor, bir daha fı
günaydın, iyi haftalar.

ben 5 ay kadar önce yeni bir yerde çalışmaya başladım. kahvaltıyı ofiste çay-poğaça ikilisiyle yapıyorum buradaki çoğu kişi gibi. erkenden gelenler arasındayım ve diğer çalışanlar benden sonra geliyor. şimdi, hal böyle olunca ben de "zaten çoğu uzun yoldan geliyor, bir daha fırına çıkıp poğaça almakla uğraşmasınlar" diyerek, kendime poğaça alırken bilerek 2-3 tane daha fazladan poğaça alıyorum ve onlar ofise gelince "fazladan 2-3 poğaçam var, alabilirsiniz" diyorum ve ikram ediyorum ya da şirket grubuna "fırına gidiyorum, bir şey isteyen var mı?" diye soruyorum, istediklerini de alıyorum. bu noktada beni zorlayan hiçbir durum yok, tamamen içimden geldiği için buna devam ediyorum. ama...

dikkatimi çeken bir durum var; bu arkadaşlar erken geldikleri zaman da ellerinde poğaça görüyorum ya da diğer arkadaşlara dağıttıklarını görüyorum. nezaketen "m e b, fırına gidiyorum, bir şey ister misin?" diyen yok. ben poğaça ikram ederken "sağ ol ya, x abi fırına gidiyormuş, ona söyledim, bana da alacak" diyorlar.

şimdi "ne alaka?" diyebilirsiniz ama burada poğaça yüzünden değil de kendi hissiyatım üzerine düşünüyorum geldiğim zamandan bu yana. "eğer içimden geldiği için yaptığımı söylüyorsam neden onlardan da aynı şeyi bekliyorum? bu ticaret değil, karşılık bekleyerek yaptığın şey samimi değil." diyorum kendime. bir yandan da "insanın nezaketen de olsa fikri alınmaz mı, bir şey isteyip istediği sorulmaz mı ya?" diyerek dışlanıyormuş gibi hissetmem de ötürü olsa gerek, beklentimi normalleştiriyorum.

dediğim gibi poğaça bir örnek, poğaçayla zengin de fakir de olmuyorum. ofistekilerin poğaça alma işini türkiye'nin gündemiymiş gibi büyütmelerini de yadırgıyorum açıkçası.

ama sorumu tekrar etmek gerekirse; ben bu durumda samimiyetsiz oluyor muyum hakikaten? "karşılık beklemeden insanlara yardım etme" erdemine sahip değil miyim acaba?
0
m e b
(13.10.25)
Bunun doğrudan karşılık beklemekle ilgisi yok. İnsanlara iyilik yapmak istediğinde, bunu senin görevin olarak görmediğinden emin ol. İyilik yapıyorsan önce sadece kendin için yapmalısın çünkü iyilik iyidir. Eğer iyiliği yapmadan önce aklına bir karşılık beklemek geliyorsa o zaman sorunu kendinde arayabilirsin.
0
anathemamen666
(13.10.25)
zaten senin her gün bol bol poğaçayla geldiğini biliyorlarsa abi sen de poğaça ister misin diye niye sorsunlar
+1
nahtoderfahrung
(13.10.25)
@nahtoderfahrung: yukarıda "bu arkadaşlar erken geldiklerinde" diye belirtmiştim, mesaj diye bir iletişim şekli de var :)
0
🌸m e b
(13.10.25)
tam olarak bu düşünce karşılık beklentisi düşüncesi. ben onlara alıyorum onlarda bana almalı beklentisi içindesin.
düğünde takı takmaylada aynı ben onların düğününe gittim tam taktık oda bana tam takmalı veya ben arkadaşımın doğum gününde hediye aldım oda bana almalı veya arkadaşımın babasının cenazesine gittim oda benimkine gitmeli hep bir yaptığı işin karşılığını bekleme beklentisi.
+2
my fault
(13.10.25)
Abi sen davarlarla çalışıyormuşsun. Senin hislerin normal.
+1
arbre
(13.10.25)
Sahipsin, sadece samimiyetin sınanıyor. Hani altını içindeki bakırdan ayırmak için yakarlarmış ya, iç dünyandaki bu sorgulama senin samimiyet hissini yakıyor, geriye ne kaldığını görmeni bekliyor kalbin. Bu anlamda kendine dikkat ediyorsun demek ki, güzel bir şey. Evet böyle düşünmek olayı samimiyetten uzaklaştırıyor ama sana bir rehber oluşturuyor bu durum, görmen ve birini seçmen kolaylaşıyor, öyle anladım. İç yolculuğun çok güzel 🌷
-1
muhayyer divan
(13.10.25)
Düşüncen normal.

sana "m e b, fırına gidiyorum, bir şey ister misin?" diyen yoksa işte burada "mütekabiliyet esasları " devreye girmeli.

Temelde insani esaslarla değil, para kazanma için insanların bir araya geldiği yerlerden biridir iş yerleri. Bazı istisnalar dışında, samimi veya kalpten desteğe dayalı yakınlıklar pek olmuyor.
O nedenle "iş arkadaşı " kavramının yerine "iş yerinden biri " ifadesini kullanmak daha doğrusu benim için .

Bazen iş dışında içimden gelir kimi arkadaşları dışarıda çay vs. içmeye çağırırım. Maksat sohbet vs. İşleri vardır gelemeyeceklerini söylerler. Bunu anlarım ama davet etme sırası onlara geçmiştir. Bakıyorum bunu pek düşünen yok gibi .

Yine denk geldiğim hususlardan biri de klasik olarak biri diğerine "hanımı da al bize de bir gün gelin " ifadesi kadar saçma bir şey yok . Görünüşte misafirperverlik gibi görünse de
gerçekte öyle değil.
Abicim o hanımını yanına almasın sen de hanımı komşuya veya anne babasına gönder bir zahmet. Bizzat kendin o arkadaşına bir çay demle. Elin kolun bi zahmet arkadaşın için çalışsın. Pasta poğaça yapamazsın ama kaseye de biraz çerez koymayı unutma..
değil mi ama ?
Bir buluşma , ziyaret yapılacaksa, yakınlık gösterilecese kadınları bahane etmeyelim.

Önceleri ve hala var olan köylü şehirli (veya burjuva) ayrımının yanısıra, işyerlerinde de kadrolu /sözleşmeli / geçici işçi gibi hindistan'ın dışında ama toplum içinde gelişen, kendimize özgü kast sisteminde bu gruba mensup olanlar arasındaki iletişim dili , yakınlıklar da genelde bu çerçevede gelişiyor.

Çevrendekileri uzaktan izlemeye devam et, gerçekte ne sebepten yakın olduklarını anlamaya çalış. Belki biri diğerinin aracına biniyordur işe gelip giderken ona poğaca belki yemek ikramı düşünmüştür. Bu haklı anlaşılabilir bir durum yerine göre .
Belki bir başkası karşı cinse yakınlık tavırları sergiliyordur ikramlarıyla.
Bir başkası ise diğerinin sayesinde iş yerinde bazı avantajlar elde etmiştir. Bu nedenle yediği içtiği ondan ayrı gitmez.
-1
diyecevaplandı
(13.10.25)
Birlikte çalıştığınız insanlar hödük.
Hislerinizin karşılık beklemekle bir ilgisi yok. İnsan nezaketen ve sadece lafta kalacak bile olsa "Bir gün de poğaçalar benden olsun." veya "Kahve ısmarlayayım bi ara." gibi bir jest yapmalı.
+1
auroraaurora
(13.10.25)
acikcasi tam olarak anlattiginiz gibiyse ben de karsilik bekleyerek bir sey yapmadiginizi dusunuyorum, en azindan ilk etapta boyle baslamamissiniz, insanliginizdan almissiniz ve bence arada bir karsi tarafin da sizi dusunmesini beklemek ve bunu gormediginde kirilmak gayet insanca geldi bana. sadece ilk almaya basladiginizda karsilik beklemeden aldiginizdan emin olun (kendiniz icin) onun disinda karsi taraf(lar) tarafindan hic gozetilmediginizi gordugunuzde kirilmak cok insanca bence.
+3
kassiopeia
(13.10.25)
sen iyiliği görev edinip kendin beklenti oluşturmuşsun. alma başkan boş ver kimse senin istediğin gibi olmayacak.
+2
mikahakkinen
(13.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım haklı olduğunu düşünüyorum
-2
basond
(13.10.25)
ben fazla direkt bir insanım galiba, böyle düşünmek yerine muhatabı kişiye sorarım “gidiyorsan bana da sorabilirsin” diye. haklısın ama fazla düşünüyorsun, kendi hayatını zorlaştırırsın en fazla.
0
deartheodosia
(13.10.25)
beklentiye girmen doğru mu değil mi bilmiyorum ama ben olsam ben de girerdim sanırım. üzülürdüm içten içe bana neden teklif etmiyolar diye.
0
Sadece soruyorum
(13.10.25)
seni sevmiyorlar. millete fazladan poğaca alma işini bırak. bir yere giderken sormayı da. kafanda da bu tür düşünceler bir daha olmaz. iyilik yaptığınla kal hayatına kaldığın yerden devam.
0
koela
(13.10.25)
Samimiyetim olmayan bir iş arkadaşım bana ikide bir poğaça ya da başka bir şey ikram etse almaktan kaçınırım. Çünkü bilirim ki o ikram hesabıma borç olarak kaydedilecek. Ki siz de inanmak istemeseniz de aynen böyle yapmışsınız. Durduk yere üzerimde manevi bir borç yükü birikeceğine poğaçamı gider kendim alırım. Bu tip gizli borçlar birikip ileride mutlaka alakasız gibi görünen başka sorunlara yol açar.

Başka açıdan bakalım: Siz herkese ikram dağıtmaktan hoşlanıyor olabilirsiniz. Bense paylaşımları daha küçük ve samimi gördüğüm kişilerle yapmayı tercih ediyor olabilirim. O sizin tarzınız, sizin yaşam şekliniz, bu da benimki. Şimdi soru şu: Neden ben sizin yaşam tarzınıza uymak zorundayım?

"karşılık beklemeden insanlara yardım etme erdemine sahip değil miyim acaba?" sorunuza cevap:
Değilsiniz ama zaten bu erdeme gerçekten sahip olmak herkesin harcı değil. Muhtemelen şu soru altında görüş paylaşan hiçbirimiz bu erdeme sahip değiliz.
+1
mikro patlama
(13.10.25)
hayat bu kadar uzun değil.

sizi rahatsız ediyor belli. yapmayın kurtulun.

zaten poğaça yemek nedir? çok sağlıksız. yakında mide gidecek. gitmese bile göbek gelecek.
0
gurur
(13.10.25)
(5)

Tatilde şehir dışına tatile gitmekten korkma konusunda bana cesaret verir misiniz?

mahmuttt
Böyle bir kaygım var. Bir nevi yaşadığım ilçeyi değiştirmek oradan kısa süre bile olsa kopmak istemiyorum. Ayrılık anksiyetesi yaşıyorum resmen. Bu konuda bana cesaret verir misiniz? 2.sorum: 2 yaşında bebekle Önce İstanbul'dan- Konya'ya. oradan da Karamana. sonra tekrar Konya'ya oradan uçakla Diyar
Böyle bir kaygım var. Bir nevi yaşadığım ilçeyi değiştirmek oradan kısa süre bile olsa kopmak istemiyorum. Ayrılık anksiyetesi yaşıyorum resmen.

Bu konuda bana cesaret verir misiniz?

2.sorum: 2 yaşında bebekle Önce İstanbul'dan- Konya'ya. oradan da Karamana. sonra tekrar Konya'ya oradan uçakla Diyarbakır'a.

veya tam tersi önce İstanbul'dan uçakla Diyarbakır'a. dönüşte yine uçakla.Konya'ya.
Oradan Karaman'a. Sonra özel araçla Konya'ya. dönüşte- tekrar uçakla İstanbul'a.

gibi bir rota zor olur mu? Uçakla gidilecek. Konya Karaman arası özel araç veya otobüs duruma göre değişecek. (Karaman ve Diyarbakır arkadaş ve şehir ziyaretleri için) Birini elesek mi? Tatil Kasım'da 1 hafta. Eşim Diyarbakır'ı özel olarak istiyor. Karamandaki arkadaş da gelmemizi ayrıca istiyor.

Son olarak ARAÇ la gitsek 8 saat civarı İstanbul Konya kalmalı sonrasında 2 gün sonra da Karaman Diyarbakır arası gece yolculuğu riskli olur mu?

Teşekkürler.
0
mahmuttt
(13.10.25)
Denize girmek gibi. Başta zor gelir. Girince alışırsın.
0
arbre
(13.10.25)
2. soru için konuşursak eğer bebeğin huyu önemli. bebek arabasında durmayı seviyor mu? uykusu geldiğinde arabada uyuyabiliyor mu? günde kaç uyku yapıyor? ben bebekle bi yere gideceğim zaman ne yiyecek derdinden çok nerede ve nasıl uyuyacak diye plan yapıyorum.

yerinizde olsam önce diyarbakır'a giderdim. enerji varken özel olarak istenen yeri gezmek bence daha mantıklı. rotanın sonuna eklerseniz zaten yorulmuş olacağınız için zorlayabilir sizi. kaç gün ayırdınız diyarbakır'a bilmiyorum ama oradan araç kiralayıp mardin'e de geçebilirsiniz. biz tam tersini yapmıştık. gidişi uyku saatine denk getirmiştik mesela.

konya bu denklemde sadece karaman'a ulaşabilmek için bi durak sanırım. ben olsam gitmişken orayı da bi gezerdim.

bebekle ilk defa çıkıyorsanız evet yorucu olabilir ama iyi planlarsanız bence sorun olmaz. bir de beklentinizi de ona göre ayarlayın tabi. her yeri görecekseniz diye kendinizi zorlamayın. bebekli olunca gezi performansı illaki düşüyor.
0
elorelia
(13.10.25)
2 yaşındaki çocuk bu kadar gezdirilir mi? 8 saati zaten 2 yaşındayken gidebilirsin 4 yaşından sonra 1 saat bile tablet telefon vermezsen eziyet olur. bu kışta bu kadar gezmeye ne gerek var. avrupa desen anlarım da konya diyarbakır geri kalmış şehirler.
-1
mikahakkinen
(13.10.25)
benim kız araba yolculuğunu kaldıramıyor pek. o yaşlarda tatile vs uçakla gidiyorduk. 8 saat eziyet olur. arabayı süren zaten perişan olacak bi yandan.

eğer bu kadar gözünüz korkuyorsa duraklardan birini eleyin. yani yakın mesafeler olsa karamana gitmişken diyarbakıra da gidin denilir de öyle bi durum da yok. gözünüz kesmiyorsa birinden vazgeçin.
0
elorelia
(13.10.25)
terapi almayı düşündünüz mü? belli ki kaygı bozukluğu var.

buradan gaza getirme ile olacak iş olmayabilir.
0
gurur
(13.10.25)
(8)

Erkek kışlık ayakkabı

arbre
Merhaba. Yaşı 30 üstü olanlar, kışlık ayakkabı olarak deri mi giyiyorsunuz, spor mu?Şu ayakkabı çocukça mı?https://www.trendyol.com/pierre-cardin/terre-su-kar-kislik-kaymayan-erkek-bot-p-386536470?boutiqueId=61&merchantId=112792Daha şık ayakkabıları nerede bulabilirim? Sağ olun.
Merhaba. Yaşı 30 üstü olanlar, kışlık ayakkabı olarak deri mi giyiyorsunuz, spor mu?

Şu ayakkabı çocukça mı?

www.trendyol.com

Daha şık ayakkabıları nerede bulabilirim? Sağ olun.
-1
arbre
(13.10.25)
Gideceğin yere göre değişir. Biraz resmi bir yere gideceksem sade bir ayakkabı seçerim. Gündelik için trekking tarzı tercih ediyorum.

Linkteki ayakkabı da okey ama Decathlon'ada bir bak.
0
duyuruuser
(13.10.25)
columbia facet 75 mid ya da camper peu pista giyiyorum yagmurlu veya camurlu havalarda. hava daha iyiyse normal spor ayakkabilar.
0
lemmiwinks
(13.10.25)
outdor ayakkabı alıcaksan pierre cardin alma. campera bir bak.
0
mikahakkinen
(13.10.25)
Kisin sketchers’in kislik ayakkabilarini giyiyorum. Rahat oluyolar baya
0
fakyoras
(13.10.25)
Hiç de çocukça değil. Gayet giyilir. Ben şunlar gibi şeyler giyiyorum: www.greyder.com.tr
42 e
0
yadigar
(13.10.25)
Renkteki ayakkabı güzelmiş. Ama kalitesini bilmiyorum tabii. Bu tip bakıyorsan salomon marka olanlara da bi bak
0
etna
(13.10.25)
pierre cardin ayakkabı ne alaka acaba
0
koela
(13.10.25)
resmi giyinim için divarese desa vb markalardan alıyorum. haftasonu veya spor giyinimler için nike bot almıştım onları tercih ediyorum
-1
kablelvuku
(13.10.25)
(4)

İzmir den Ödemiş Otogara...

digits
Otobüs, dolmuş veya minibüsle nasıl gidebilirim?
Otobüs, dolmuş veya minibüsle nasıl gidebilirim?
0
digits
(12.10.25)
ödemiş birlik arabalarına binersen gidersin.
0
mikahakkinen
(12.10.25)
@mika

izmir otogardan mı binmem gerek? Gaziemir den geçmez mi?
0
🌸digits
(12.10.25)
google haritalar ile farklı rotalar da bulabilirsiniz

maps.app.goo.gl
0
pislick0
(12.10.25)
trenle aydına gidip oradan da binebilirsin. rotasını bilmiyorum.
0
mikahakkinen
(12.10.25)
(5)

600-650 bin liraya hatchbag otomatik araba önerisi

Uçan Çivi
Selamlar, soru başlıktaki gibidir. Teyzem için bakıyoruz çoğunlukla şehir içi, arada bir şehir dışı tepesiz düz yollarda kullanacak. Şimdiye kadar Corsa d 2010-11-12 modeller ve clio 3 2009 otomatikler gözüme çarptı. Şanzımandan yana sorun çıkartmayacak hatchbag bu kriterlerde neleri önerirsiniz?
Selamlar, soru başlıktaki gibidir. Teyzem için bakıyoruz çoğunlukla şehir içi, arada bir şehir dışı tepesiz düz yollarda kullanacak. Şimdiye kadar Corsa d 2010-11-12 modeller ve clio 3 2009 otomatikler gözüme çarptı. Şanzımandan yana sorun çıkartmayacak hatchbag bu kriterlerde neleri önerirsiniz?
0
Uçan Çivi
(12.10.25)
Gönül rahatlığıyla alabilir. Tam teyze arabası
shbd.io
0
rdx
(12.10.25)
hatchback
+2
jelly bear
(12.10.25)
i10 i20
0
mikahakkinen
(12.10.25)
corsa tam otomatik süper alternatif.

i20 kolay satılıyor. o da tam otomatik o da olabilir. kore japon daha iyi oluyor.

auris de güzel mesela. yaris çok ufak. auris daha iyi olabilir ama yarı otomatik.

olabildiğince yeni olsun. km de mümkün olduğunca düşük olsun.

kazasız belasız güzel günlerde kullanır inşallah.
+1
gurur
(12.10.25)
suzuki swift
0
duyulmasi gerektigi kadar
(13.10.25)
(11)

Kayınbabanın davranışları hakkında.

dedeminhirkasi
Er kişi niyetine…Eşimle beraber biraz borçlarımız var. Fakat bu borçlar, yeme içme, gezme tozma nedeniyle olan borç değil. Yatirim amacıyla denilebilir. Eşimin annesi 1 sene önce vefat edince eşim ve kardeşleri de annelerinden kalan fakat babalarının üzerine olan tarlayı satmak istiyorlar. Satip bol
Er kişi niyetine…
Eşimle beraber biraz borçlarımız var. Fakat bu borçlar, yeme içme, gezme tozma nedeniyle olan borç değil. Yatirim amacıyla denilebilir.
Eşimin annesi 1 sene önce vefat edince eşim ve kardeşleri de annelerinden kalan fakat babalarının üzerine olan tarlayı satmak istiyorlar. Satip boluselim, herkes kendi ihtiyacını gidersin istiyorlar. Bu toprak haricinde daha çok tarla da var ama ona bisey diyen yok. Bir kardeş hariç diğer üç kardeş satalım diyor.
Baba ve diğer kaz kafalı kardeş toprak satılır mı yaaooov diyor. Hatta tarlaların bir tanesini de eşime evlenmeden önce kredi çektirtip aldırmış.

Olabilir…. Mal benim malim değil. Borcu da adamlara sorarak yapmadım en nihayetinde, bundan eşimle ben sorumluyuz.

Benim sormak istediğim, nedense iyiden iyiye biraz bu kayınpedere tutulmaya başladım. Laz ziya gibi ulaaaan diyorum içimden, baba dedigin bencil olmaz, evlatlarına yardımcı olmaya calisir, yani iyi niyetli adim atar. Benim gördüğüm babalar bir şekilde çocuklarına maddi manevi destek oluyorlar. Olmayan, hatta çocuklarının parasını yiyen de var elbette ama belki daha az…. Sen zor gününde çocuğuna yardımcı olmayacaksın, destek olmayacaksın ne zaman duracaksın yaninda? Toprak bu kadar mı önemli bilmiyorum.
Yoksa haksızsın lan, adama tutulma, git ayağını yorganına göre uzat da derseniz tabiki başım gözüm üstüne.
0
dedeminhirkasi
(12.10.25)
"tarlayı satsak da arabayı yenilesek" seviyesindeyseniz, bencillik kesinlikle değil.

"borçların geri ödemesi yüzünden her ay içeri giriyoruz, cepten yiyoruz" seviyesindeyseniz, bencillik diyemem.

"alacaklılar kapıda, icraya verecekler" seviyesindeyseniz, bencillik diyemem ama biraz daha anlayışlı olmaları gerekir derim.
+1
co2s2
(12.10.25)
Yatırımda bir anlamda kişisel harcama. Hastalık olur, iflas olur bunun gibi nedenlerden borca batarsınız tamamda sen yatırım yapacaksın diye adam kendi yatırımlık arazisini niye satsın.
+2
my fault
(12.10.25)
Adam bu kafada olsaydi o tarla 50 kere satilmisti bugune kadar. Bu gibi tekliflere hayir diyebildigi icin su an tarla/tarlalari var.
+4
brkylmz
(12.10.25)
ya bıktım mala göz diken evlat, gelin, damatlardan. abi vermek zorunda mı? senin şu anki yatırımın neyse onun tarlası da o. sen satsana yatırım dediğin şeyi? bizimkiler yaptı bunu her eline geçeni sattılar normalde geyikten öteye geçmez fakat bizim köy öyle bir değerlendi ki, gidince otelde kalıyorlar artık. ek olarak siz miras olarak bakıyorsunuz ama adam kendi malı sanıyor muhtemelen hala. belki sıkıntı o
+4
ala09
(12.10.25)
Büyütmüş beslemiş, iş güç sahibi yapmış, evermiş, sonra da nankör damadı tarafından malına, mülküne göz dikilen biri olsam, o mülkü satıp beş yıldızlı otellerde çatır çatır yerim.

Bir daha mı geleceğim dünyaya ki nankör damada mülk bırakayım.

Yirmili yaşlarda bir karar vermiştim. Babamdan bana kalan tüm mülk çocuğumun olacak ben el sürmeyeceğim diye. Bu yaşa geldim aynı düşüncedeyim.
+2
Mirket
(12.10.25)
Toprak satılmaz, hele ki bu dönemde asla satılmamalı inancında olan kaz kafalılardanım, kazları da pek severim 🩷

Ayrıca kayın pederine kurulmaya gerek yok, sen istediğin kadar doğrusu şudur budur de, onun bugüne kadar görerek öğrendiği ve sonra yaşayarak kemikleştirdiği bir gerçeği var, bunu değiştirmek mümkün değil. Hem mecbur da değil. Herkes kendinden sorumlu, adam kaç yıl yaşayacağını bilmediği için o mülkü belki kendi güvencesi olarak görüyordur, belki gerçekten toprak satılmaz hele ki bu dönemde asla satılmamalı düşüncesindedir. Evlatlar gerçekten çok sıkışsalar gerçekten çok zor durumlar oluşsa elbet o da destek olur, yine olmak zorunda değil, yaşadığı yetiştiği şekillendiği kültür ne bilmiyoruz. Bence bunu aklından çıkarmak daha doğru. Eşin henüz ona ait olduğu ilan edilmemiş malını aklına takmamak lazım.
0
muhayyer divan
(12.10.25)
rahmetli keske serh koydurtsaydi mali mülküne, bunlar sadece cocuklarinma es hak olarak gececektir diye. kayinbaba simdi evlenip mali mülkü yeni kadina catir catir yedirir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.10.25)
eğer çok zor durumda değilseniz arazi satmayın derim, araba üretilebilen bişi, ev üretilen bişi, (kat çıkarak) ancak dünyadaki toprak alanı belli, bunların içerisinden de tarım/hayvancılığa uygun olanlar,, fabrika vs olabilecek yerler hepsi belli ve sınırlı, toprağın üretimi mümkün değil.

tabii bunda arazinin durumu önemli, 100mt kare şekilsiz bir yer ise satın gitsin birisi değerlendirir.
0
selam
(12.10.25)
baby boomer ve x kuşağının başında olan ebeveynlerimiz, mal satınca analarına sövülmüş gibi hissediyorlar. çünkü zor mal edinmişler. valla doğrusu ne bilmiyorum ama tarla takka bakılmaycaksa ve değerlenmiyecekse satılır.
0
mikahakkinen
(12.10.25)
Miras biri ölünce edinilen bir hak. Her ne kadar anne vefat ettiyse de yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla tarla resmi olarak kayınpeder üstüne ve o hala yaşıyor. Yani ortada henüz bir miras bile yok. Tarla onun, bize yanlış gelebilir ama hayatta olduğu sürece canı ne istiyorsa öyle davranabilir tarlayla ilgili. Henüz ölmemiş insanların mal mülkünün miras olarak konuşulması anlamsız.
+2
Phoebe
(12.10.25)
mecbur mu adam satmaya?

size mi soracak?

öldükten sonra istediğinizi yaparsınız. adam istese satar çatır çatır kumarda, pavyonda yer.

ne tuhaf adamlarsınız. satmayın 25 sene, sonra çok dua edersiniz.
0
gurur
(12.10.25)
(6)

Hangi mobilya markası

Moonpie
Herkese iyi akşamlar, sade, şık ve sağlam mobilya için hangi markaları önerirsiniz?
Herkese iyi akşamlar, sade, şık ve sağlam mobilya için hangi markaları önerirsiniz?
-1
Moonpie
(11.10.25)
doğtaş.

istikbal, bellona ve mondi'ye kayyum atanmış sonrasında kalitesi düşmüş diye biliyorum.
-1
biraz da kitaplar bizi okusun
(12.10.25)
doğtaş
-1
co2s2
(12.10.25)
saloni
0
adivar
(12.10.25)
Vivense
-1
basond
(12.10.25)
normod
+1
kornisch
(12.10.25)
kelebek. en sade kelebek git bak anlarsın.
0
mikahakkinen
(12.10.25)
(6)

Enpara alternarifi?

kaybeden adam
Yurt dışında yaşayan birisi için enpara benzeri önerileriniz nelerdir? Yurt dışı diye belirtmemin sebebi düzenli olarak türkiyeye para gönderiyor olmam ve kesintisi. Enpara swift kodunu değiştirene kadar yani qnb den ayrılana kadar bu iş 2,5 3 euro ya hallolabiliyordu şuanda yaklaşık 20 euro kesinti
Yurt dışında yaşayan birisi için enpara benzeri önerileriniz nelerdir? Yurt dışı diye belirtmemin sebebi düzenli olarak türkiyeye para gönderiyor olmam ve kesintisi. Enpara swift kodunu değiştirene kadar yani qnb den ayrılana kadar bu iş 2,5 3 euro ya hallolabiliyordu şuanda yaklaşık 20 euro kesinti oluyor..
Havale ücreri kart aidatı vs olmayan alternatifler nelerdir?
+1
kaybeden adam
(11.10.25)
Sipay, uption
0
mikahakkinen
(11.10.25)
Transfer go ile para gönderiyorum. Bankadan daha hızlı ve ucuz araştırmani tavsiye ederim
0
kaiserr76
(11.10.25)
20 euro kesinti mi oluyor? hangi durumda aliyor bunu? nerden transfer ettiniz ve hangi currency?

yurtdisinda yasiyorum ve wise, revolut, n26 hepsi var.
en son lazim oldugunda revolut ile "enpara euro" hesabina "EUR" gonderdim. revolut 3 euro aldi, enpara da 1,5 euro gibi bir sey kesti.
-2
supergirl
(11.10.25)
Biz Wise ile gonderiyoruz, hem hizli hem de hesapli oluyor.

Simdi baktim, en son 620 Euro civari bir seyi Turk Lirasina cevirip yaklasik 30 bin TL gondermisim, sadece 100 TL (~2 Euro) kesmis. Hesaba da dakikalar icinde gecmisti.

Eger Wise hesabi acmak isterseniz davet kodu da gonderebilirim, sanirim ilk bir kac transfer ucretsiz oluyor o zaman.
-1
sertac akin
(11.10.25)
@supergirl abn ambro ile gönderiyorum 9 euro abn masraf kesiyor tr euro enpara hesabıda 2,5 euroya yakın kesinti uyguluyordu normalde. Ne zaman ki bunlar qnb den ayrıldı ve swift değişti. Abn ambro yine 9 euro kesiyor türkiye giriş yine 2,5 euro civarı arada 18 euro daha gitti enpara bunun kendisi ile alakası olmadığını belirtti çıktı işin içinden. Talep oluşturuldu ama bu saçma sapan cevap bile bunlar ile devam etmemem için yeterli..
0
🌸kaybeden adam
(11.10.25)
investing in general is a best alternative of saving money because when you save money you don't compensate for inflation which will catch up to your savings by the time you need it so invest to not only save but also beat inflation you can invest in mutual funds or invest in ETFs or invest directly in to stock market but i will advice you to first invest in mutual funds & ETFs they are beginner friendly
-1
Ahsan1
(13.10.25)
(20)

Toksik ilişki- ne yapmalı

gobekliraki
Dün ayrıl-barış olan kız arkadaşım aradı, sabah saatinde. Morali çok kötüydü ağlıyordu falan, iş yerinde patronuyla vs bir sürü problem yaşamış iş küfürleşme boyutuna varmış. Dertleşmek istedi. Bizim ilişkimiz biraz değişik, hem toksik ama hem de ahiretlik gibi düşünebiliriz. En en zor zamanlarımızd
Dün ayrıl-barış olan kız arkadaşım aradı, sabah saatinde. Morali çok kötüydü ağlıyordu falan, iş yerinde patronuyla vs bir sürü problem yaşamış iş küfürleşme boyutuna varmış. Dertleşmek istedi. Bizim ilişkimiz biraz değişik, hem toksik ama hem de ahiretlik gibi düşünebiliriz. En en zor zamanlarımızda, ölümlerden döndüğümüzde bile her zaman birbirimizin yanında olduk, cümle alem de bilir bu durumu.
Neyse sabah gittim aldım, sarhoş. İçmiş sabaha kadar, bana zorla saat gündüz 11de mekan açtırdı rakı içicem diye. Başladı dertlerini anlatmaya ama iş döndü dolaştı sürekli bizim ilişkimize geldi. Ya diyorum gülüm senin sıkıntın ben miyim iş yerin mi? "Her şey" gibi saçma cevaplar verdi. Bardaklar kırdı falan. Neyse hesaptan sonra aldım bana getirdim. Evde de önce gayet iyi dertleşme, ben yol göstermeye çalışıyorum falan, sonra bir anda patlamalar ana avrat küfürler, ne haysiyetim kalıyor ne adamlığım vs. Dilindedir ama onun onu da biliyorum. Sonra tekrar bir anda öpmeye bağlamaları falan ambale oldum. Güç bela uyuttum. Telefonunu da kapamış, kızı arayan arayana, herkes merak içinde. Arada 3-5 kişi de beni arıyor, o telefonu açarsan kendimi aşağı atarım güllü gibi diyor. Yapar da. Ben de açmadım tabi kimsenin telefonunu. Şimdi uyuyor ama benim gözüme damla uyku girmedi, hatta bana zorla aldırdığı rakıyı açtım gece hala ona devam ediyorum (güç bela içmesini engelledim, yemek falan yaptım bolca karnı dolunca canı istemedi). Bikaç saate uyanacak, benim tahminim şu ki o tekrar barıştık (ilişki anlamında) zannedecek ama ben böyle bişey istemiyorum. Nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. Hayatımdan da çıkarmıyorum, çıkarmam da.
Mesela dün tutturdu hadi evlenelim diye. Ama nasıl ısrar. 3 cümleden sonra es verip aybı şeyi tekrarladı hadi evlenelim diye falan. Ben laf ebeliği yapınca başlıyor hakarete "Ben yarın ilk gördüğüm adamın altına yatayım da sen beni kaybetmek ne anla" falan gibi arabesk laflar.
Ruh hali zaten iyi değil, ama sanki tüm ihale benim üstüme kalmış gibi. Nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum artık.
-9
gobekliraki
(11.10.25)
Abi salman lazım bırak gitsin eğer istemiyorsan komple söyle yoksa senden sürekli beklenti içinde olacak
ikimizin de iyiliği için komple bağları koparmak tek çare gibi
+4
basond
(11.10.25)
Ya öyle de o kadar şeyden sonra nankörlük gibi geliyor bana.
-3
🌸gobekliraki
(11.10.25)
Bu toksik değil kanser ilişki. Ben en yakın arkadaşımı bile bu kadar çekmem. Dehle gitsin.
+1
mikahakkinen
(11.10.25)
Bu uzaklaştırma aldığın değil mi?
0
Kahvedesu
(11.10.25)
@kahvedesu evet
0
🌸gobekliraki
(11.10.25)
ya gönder gitsin sen misin alemin enayisi? ortalık düzgün kız dolu.
+1
shadex
(11.10.25)
"Hayatımdan da çıkarmıyorum, çıkarmam da." böyle düşündüğün ve devam ettiğin sürece. o rezillikleri ve küfür kıyamet halleri yaşayacaksın. hatta daha beterlerini.
+1
koela
(11.10.25)
Başkasının ardını toplayan, her derdine koşan bu "kurtarıcı" rolünden kendini sıyırman gerek
0
grimavi
(11.10.25)
dilinde ya da değil "Ben yarın ilk gördüğüm adamın altına yatayım da sen beni kaybetmek ne anla" bu cümleyi kuran biri ne halde olursa olsun sokağa atmadığın sürece sana her şey müstahak kusura bakma.
+3
matilda
(11.10.25)
Bütün bunları tam da senin hayatına yeniden girmek hatta gerçekten evlenmek için yapıyor olmasın, bu kadar öfkeler, kontrolsüzlükler, hır çıkarmalar, bu kadar içmeler, kendini kaybetmeler...

Hayatımdan çıkarmadım çıkarmam demişsin ama "hiçbir şeyin" olan birinin bütün bu davranışlarını çekmeye hazır mısın? Yeni bir ilişkin olsa neler olacak, yeni sevgiline zarar verebilir mi... bilmem, bence senin bağımlılık sorunun ondaki alkol bağımlılığı olup karşına gelmiş. O alkolden sen de ondan (ona olan bağımlılığından) kurtulmalısınız gibi.
0
muhayyer divan
(11.10.25)
muhayyer divan+1 , bence de konu evlilik olabilir. krizi bunun için kasten yaratmıştır diyemem , ama hayatında kötü giden her şeyin faturasını "istediği adamı" nikah masasına oturtamamasına bağlıyor olabilir.

hayatının neresinde tutacaksan o konuda açık olsan kadın da bu konuda netleşebilir diye düşünüyorum. son derece sağlıklı görünen kadınlarla bile evlenmek pek akıl kârı değil bu düzen içinde. bardak çanak kıran bir kadın, kimseden evlilik bekleyemeyeceğini gayet iyi bilir. maksat kötü giden hayatının faturasını kesmek, yükü "evlenmeyen" erkeğe aktarmak.
0
loch ness
(11.10.25)
@muhayyer seni severim ama genelde cevapların aşırı iddialı ve keskin oluyor, tüm teşhisi koymuş gibi sanki Bi havalar. Alkol bağımlılığını nerden çıkardın şu sorumda cidden merak ediyorum.
+2
🌸gobekliraki
(11.10.25)
Abi annenle kızkardeşin ne diyorsa onları dinle. Onları dinlemediğin sürece sen daha buralarda çok sürünürsün.
+2
i'm gonna start a revolution from my bed
(11.10.25)
@i'm gonna start

Onlara kalsa ohooo bi kaşık suda boğarlar.
0
🌸gobekliraki
(11.10.25)
bence sen ilişkideki konumundan memnunsun her ne kadar rahatsız olduğunu yüzeysel olarak belirtsen de bu kişiyle bağını kopartmak istemiyorsun.

seninle evlense de memnun olmayacak ve onu kurtarmış, korumuş olmayacaksın bir şeylerden. hayatı böyle yaşayan biri demek ki.

iş yerinde neden küfürleşiyor en basitinden, bi insan profesyonel olmayı neden denemiyor (kesin başkaları suçludur bunda da, onu mecbur etmişlerdir vs) sonra kendisini alkole veriyor ve yazdığın diğer her şey.

hepimiz bi şeylerle oyalanmayı seçiyoruz işte yaşamak için, sen ve eski sevgilininki de bunlar.
0
deartheodosia
(11.10.25)
@dearthrodosia çok güzel yazdın teşekkür ederim. Ama inan memnun değil de mecbur gibi hissediyorum ve bundan kurtulamıyorum.
0
🌸gobekliraki
(11.10.25)
Bu meselede sadece patron haklı. belli ki iş yerinde de bir uyumsuzlukları var.

Nuri alço'nun nevriye budak'a sahip çıkması bile daha anlaşılabilir:
m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(11.10.25)
@gobekliraki

Öğlenin 11'inde rakı içecem diye tutturmak, geceden beri içmek sarhoş olup sana bulaşması... bu kadar uzun süre içebilmek hem de bir kadın bedeni... bağımlılıktan başka bir şey değil ki bu? Anlamayacaz mı sanmıştın, onun bağımlı olduğunu sözle ifade etmek mi ağır geliyor (hem de sana), problem ne onu anlamadım. Bir teşhis koymuş veya kesinlik ifade etmiş gibi de konuşmamıştım. Tamam bana gıcık olabilirsin de onun bağımlı olduğunu düşünmemin nesi sorun? Bağımlı değil deyip çıkabilirsin?
0
muhayyer divan
(11.10.25)
Hicbir seye mecbur degilsiniz, esasinda sorumluluk almamak ve kendinizi kurban olarak nitelemek icin boyle bir hikaye uydurmus gidiyorsunuz. Oncelikle yaptiginizin sorumlulugunu alin, ben eski kiz arkadasimla bu sekilde bir iliskiyi yasamayi seciyorum demeyi ogrenin. Bu sekilde hem yaptiginizin sorumlulugunu almis olursunuz hem de baska bir secim yapabileceginizi idrak edeceginiz icin bu size guc verecektir. Su haliyle Irade Gucunuzu sizden bagimsiz unsurlara teslim etmis oluyorsunuz. Eger baska bir turlu iliski ya da yadam istiyorsaniz baska bir secim yapacaksiniz, ayni seyleri yaparak farkli sonuc beklemek bir tur delilik ve yazdiginiz seyin kolay/kisa bir cozumu yok. Ayrica Ofke Dansi'ni okumanizi da tavsiye ederim. Ve sinir sisteminizin, bedeninizin, psikolojinizin bu tur iliskileri sevgi/ask olarak nitelemeyi, bir tur dopamin olarak benimsemeyi nerede ve neden bu sekilde ogrendigine bakmak saglikli olacaktir.
+1
kassiopeia
(11.10.25)
Ne yapmalı diye kime sorarsan sor, sana ne derlerse desinler, sen yine gidip kendi bildiğini okuyacaksın. Aklın yolu bir, kimse böyle bir tavıra maruz kalmamalı. Sende biraz travma bağı oluşmuş, bazen böyle inişli çıkışlı ilişkilerden bu bağı koparamadığın için kurtulamıyorsun kolay kolay. Çocukluğunda sevgiyi kaybetme korkusu yaşadıysan böyle kaotik ilişkilere dayanıklı oluyorsun, gerçek aşk böyle olmalı diye düşünüyor olabilirsin, huzurlu ilişkiler sıkıcı geliyor olabilir. Bu tür ilişkiler insanın kendi içindeki bir tekrarı fark etmesi için yaşanıyor bence, bu ilişkiden bir ders alman lazım. O dersi alamazsan bu insanla ilişiğini kessen bile bir sonraki ilişkide yine benzer profilde birisine tutulabilirsin.

Bu kadarını asla yaşamadım, benim yaşadıklarım bunun çeyreği falan olabilir sadece ama lisede ve üniversitenin ilk dönemlerinde böyle ilişkilerim olmuştu. Kaosun aşk olmadığını fark ettim, sevgimin acıya katlanmakla ölçülmeyeceğini öğrendim. Sevginin karşındaki insanı değiştirmek değil, onun kendi yolunu bulmasına alan açmak olduğunu öğrendim. Bu kadın da senin içinde çözülmemiş bir duyguyu temsil ediyor. Onu bir şekilde bulman lazım, kafanda bir ışık yanması lazım, eureka moment lazım. O olunca özgür kalacaksın. Öbür türlü siz böyle kavga kıyamet devam edersiniz maalesef. Ahiretlik diyorsun, hep birbirimizin yanında olduk diyorsun anlıyorum ama huzur da lazım insana. böyle küfürleri böyle lafları kimse hak etmez
+2
kullanicadi
(12.10.25)
(7)

Samsung F/P Uygun telefon

muhayyer divan
Tavsiyelerinizi alabilir miyim?Huavei'den özgürleşmesine çok az kalmış bir arkadaşıma telefon bakayım dedim ama ben de anlamam. Burada bu işin ehilleri var, rica etsem uygun fiyatlı bir feepee ürünü tavsiye eder misiniz, bütçe 20.000'e kadar diyelim. +/- 20.000 olarak bilginiz var mı?Ek: sevgili cev
Tavsiyelerinizi alabilir miyim?

Huavei'den özgürleşmesine çok az kalmış bir arkadaşıma telefon bakayım dedim ama ben de anlamam. Burada bu işin ehilleri var, rica etsem uygun fiyatlı bir feepee ürünü tavsiye eder misiniz, bütçe 20.000'e kadar diyelim. +/- 20.000 olarak bilginiz var mı?

Ek: sevgili cevaplayan 3. kişi, beni engellediğin için cevabını göremiyorum. Sadece bir rakam olarak görünüyorsun, bu duruma üzüldüm.
0
muhayyer divan
(11.10.25)
samsung s24 fe
+3
tabudeviren
(11.10.25)
Giriş seviyesinin bir adım üzeri olsun uygun fiyatlı olsun denirse 16.000 TL civarına A36, amiral gemisi kıvamında özellikleri olsun ama fiyatı amiral gemisi kıvamında olmasın denirse 28.000 TL civarında S24 FE alırdım.
+1
10551037
(11.10.25)
Honor 400
+1
artıküyeolmakistiyorum
(11.10.25)
A56 aslında güzel telefon ama fiyatları arttı, bence kasım dönemine hazırlık yapıyorlar, yani tekrar indirime girer. A56 ilk çıktığı zaman biraz daha verir s24fe alırız deniliyordu. şimdi s24 fe yükseldi. A56 daha az yükseldi.
+1
hoot
(11.10.25)
3. cevap 'Honor 400' yazmış.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(11.10.25)
a serileri iyidir. a52 53 54
0
mikahakkinen
(11.10.25)
@abbaba

Yani?
0
🌸muhayyer divan
(11.10.25)
(11)

Nasıl deşarj oluyorsunuz

arbre
Neler yapıyorsunuz? Ben 6 gün çalışıyorum. Şikâyetçi değilim. Spor her gün yaptığım bir şey. Sevgili zaten yok. Sosyalliği çok sevmiyorum. Özellikle hafta sonları enerjinizi attığınız, sizi yenileyen neler var? Sağ olun.
Neler yapıyorsunuz? Ben 6 gün çalışıyorum. Şikâyetçi değilim. Spor her gün yaptığım bir şey. Sevgili zaten yok. Sosyalliği çok sevmiyorum. Özellikle hafta sonları enerjinizi attığınız, sizi yenileyen neler var? Sağ olun.
-3
arbre
(10.10.25)
Bu konuda tüm türkiye tek yüreğiz. 30 una kadar erkekler oyun ve maç muhabbeti, kadınlar dizi , saç ve kıyafet muhabbeti.
30 dan sonra çoluk çocuk çarşı pazar kurs kıl tüy. Hava iyi olursa kır yürüyüşü ve piknik. Hobi zart zurt hepsi bitiyor. Heves kalmıyor.
0
luluki
(10.10.25)
Olmuyoruz. Bütün günün kinini, kırgınlığını, öfkesini gece yatmadan önce "unutma, o bunu yaptı" diye diye uyuyoruz.
0
rakicandir
(10.10.25)
en çok spor ile. ağırlık kaldırma. yaparken müzik dinleme.

onun dışında gezmeler/seyahatler ve seyahatlerdeki deneyimlerim.

bazen gaming.
+1
ermanen
(10.10.25)
Eşimle dizi izlemek,arkadaşlarla online oyun oynamak. maç da izliyorum fakat beni deşarj etmiyor.
0
biravekahve
(10.10.25)
Yorgunluktan erkenden uyumak ve alarmsız kalkmak
0
basond
(10.10.25)
Ben deşarj olabilen biri değilim maalesef, üzüntümü öfkemi dibine kadar kanırta kanırta yaşarım, içimden şöyle fırçalaya fırçalaya geçmeden bırakmaz.

Arkadaş bulursam belki müzik yaparım, yoksa yemek yerim evde iş yaparım şu bu. Çoğunlukla yalnız kalmayı tercih ederim, çünkü dışımdan belli olur olumsuz enerjim, bulaştırmak istemem.
-1
muhayyer divan
(10.10.25)
Eskiden benim deşarj alanlarım festivallerdi, film festivali, tiyatro, bienaller… hepsini deli gibi takip ederdim excel listeleri hazırlardım o bile beni motive ederdi.
Artık keyif alabileceğim hiçbir şey kalmadı.
Bomboş bir hayat yaşıyorum bomboş…
Belki kitap diyebilirim buna o da eskisi gibi zaman ayırabildiğim bir şey değil maalesef.
Bir de müzik dinleyerek yürüyüş yapmak iyi geliyor.
0
mutekebbir
(10.10.25)
Yürüyerek.
+1
Amaranta ursula
(10.10.25)
Çocuk olduğundan evde deşarj olma şansı olmuyor. İşim rahat işte dizi izliyorum, kitap okuyorum. Öğle araları yürüyorum. Haftasonları da evde premier lig ve F1 izleyerek deşarj olurum. Ayda bir arkadaşlarımla içerim.
+1
mikahakkinen
(10.10.25)
Spor.
Is arkadaşlarım ile üst düzey yönetimlerin giybetini yapmak.
Northern exposure, mortimer and Whitehouse gone fishing, clarksons farm falan izlemek.
0
logisticsmanager
(10.10.25)
Pegasus' un en ucuz kampanyaları ile 2-3 günlük yurtdışı gezileri. cuma-pazar.

günlük hayatta da inanılmaz cringe şeyler izlemek beni çok rahatlatıyor. esra erol, müge anlı filan. bir de yemek yapmak.
0
galahad reloaded
(11.10.25)
(4)

Sizin de ebeveynleriniz telefon bağımlısı mı?

kaptan maydanoz
Çok merak ediyorum sadece benimkiler mi böyle yoksa bu yaş grubu artık böyle mi? 60 yaşındalar. Sürekli ellerinde telefon. Eskiden sohbet muhabbet ederdik akşamları. Şimdi annem instagram, haber siteleri, arkadaşlarıyla wp yazışmaları. Babam da online satranç, instagram linkedin akşama kadar sıkılmı
Çok merak ediyorum sadece benimkiler mi böyle yoksa bu yaş grubu artık böyle mi?

60 yaşındalar. Sürekli ellerinde telefon.
Eskiden sohbet muhabbet ederdik akşamları. Şimdi annem instagram, haber siteleri, arkadaşlarıyla wp yazışmaları. Babam da online satranç, instagram linkedin akşama kadar sıkılmıyorlar da.
Bir zamanlar onlar bana kızardı bırak artık telefonu yüzümüze bak diye. Şimdi ben onlara kızıyorum.

:(( sizinkiler de böyle mi?
0
kaptan maydanoz
(09.10.25)
Maalesef. Annem oyun indirmiş. Onu oynuyor. Kankileri var. Whatsapp'ta muhabbet. Babam Tiktok izliyor.
-1
arbre
(09.10.25)
Bir bağımlılık var annemde
0
put it in your appropriate place
(09.10.25)
Annem 69 yaşında biriyle konuşurken bile netflixden kore dizisi izliyor. Babam 72 yaşında işi bittiğinde sürekli ya oyun oynuyor ya youtubeden siyaset videoları izliyor. Bir zamanlar aynen bana kızarlardı, ben şimdi torunları varken bile telefona bakmalarına kızıyorum. Çok üzücü çok.
0
mikahakkinen
(09.10.25)
Anne (76) trt haber
Baba (76) haber, sosyal medya, youtube
Bağımlı diyemem ama günde 3-4 saat harcıyorlar.
0
yadigar
(09.10.25)
(12)

Pilotluk gereksiz abartılmıyor mu sizce de?

messina123
Şakasız söylüyorum 12 saat istanbul adana seferi yapan otobüs şoförünün yaptığının daha zor olduğunu düşünüyorum. Evet saygımız her mesleğe olduğu gibi pilotlara da var ama meslekleri saygı sırasına göre sıralayacak olsam doktor>mühendis>mimar>hemşire>boyacı>öğretmen>otobüs şoförü>zabıta>pilot>berbe
Şakasız söylüyorum 12 saat istanbul adana seferi yapan otobüs şoförünün yaptığının daha zor olduğunu düşünüyorum. Evet saygımız her mesleğe olduğu gibi pilotlara da var ama meslekleri saygı sırasına göre sıralayacak olsam doktor>mühendis>mimar>hemşire>boyacı>öğretmen>otobüs şoförü>zabıta>pilot>berber>eczacı=manav=kasap>bankacı>araştırma görevlisi=muhtar>kasiyer>kadın kuaförü>diyetisyen gibi bir sıralama yaparım
0
messina123
(09.10.25)
Hosteslerde çaycı zaten. Özel sektörde çalışsalar asgari ücret olacaklar.

Ama asgari ücret verdiğin birini, müşterilere karşı gülümsetemezsin. Her zaman alttan alan kişinin sen olacağına ikna edemezsin.

Ona yüksek maaş teklif edersin, hele yolculara gülümsemesin bakalım, direkt işten atarlar.

Uçak dediğin milyonlarca dolarlık taşıt. İçinde yüzlerce insan var. Hata yapma ihtimalin düşük değil hiç olmamalı. Pilotu tam olarak işe kendisini verebilmesi için büyük bir motivasyon gerek. Oda maaş işte.

Kapitalizm bu. Hatta bir araştırma vardı, insanların maaşı arttıkça verimliliği de artıyordu, işleri daha çabuk bitiriyorlardı. Kişi aynı işi yapmasına, aynı pozisyonda olmasına rağmen.

Şunu da ekleyeyim; pilot hata yaparsa, yaptığı hatayı düzeltemez. Velev ki uçağı düşürdü, paramparça etti. Firma ne yapacak milyon dolarlık uçağın faturasını pilota mı kesecek? Kesse pilot ödeyebilir mi? Mahkemeyle pilotun hayatını mahvedersin, ama uçak paramparça olduğuyla kalır.

Diğer yandan otobüs şoförünün yaptığı kazanın bedelini ödemesi daha olabilir bir şey. Otobüs şoförünün hata yapması kabul edilebilir yani
0
substituent
(09.10.25)
Aslında insanları mesleklerine göre değil de o meslekteki yetkinliklerine göre değerlendirmek lazım.
Benim için en “kutsal” meslek öğretmenlik, birini eğitiyorsun bunun kıymeti o kadar büyük ki belki ancak doktorlukla falan yarışabilir.
Ama işinde kötü olan öğretmenler yok mu vardır işte bilemiyorsun.

Pilotluk da cool bir meslek, bir de “üniforma etkisi” diye bir gerçek var, havalılar, yoksa iş olarak bilemedim şimdi.
0
mutekebbir
(09.10.25)
Birinde sorun çıkarsa uyglulanacak yönergeler kitabı tuğla kalınlığında.

Diğerinde bir satır: Sağa çek Stop et.
0
Mirket
(09.10.25)
Öeh. En zor mesleklerden biri.
0
arbre
(09.10.25)
pilotlara önyargılıyım çünkü casanova edalarında çoğu. kesinlikle abartılıyorlar. maaşları yüksek olduğu için bi grup tapıyor ve “avlamaya” çalışıyor, durum bundan ibaret.
0
deartheodosia
(09.10.25)
Hayır abartılmıyor bence.

Pilotların sürekli girmek zorunda olduğu testler ve sağlık süreçleri var. Öncesinde aldıkları eğitim birkaç sene sürüyor ki başarısız olma ihtimalleri var. Koskoca uçağı kaldırmak ve indirmek kolay değil. İşin içine çeşitli risk faktörleri de var ayrıca.

Son birkaç senedir sıklıkla yurtdışına gidebilme fırsatım oldu. Bu süreçte fark ettim; Kabin memurların da işi zor. Pilot yolcuyla pek muhattap olmuyor iş gereği. Kabin memurları iş gereği sürekli yolcuyla muhattap olmak zorunda ve yüzlerce kişiden bahsediyoruz. Hem giderken hem dönerken.

Herkes siz biz gibi anlayışlı ve yapıcı insanlar değil ki. Saçma sapan bitmeyen istekleri olan, kural tanımayan, saçma sapan garip garip nedenlerden dolayı sorun problem çıkartan nice yolcu var. Sürekli muhattap oluyorsun bu tür cins insanlarla.
0
put it in your appropriate place
(09.10.25)
"Pay to play" bir iş haline geldi.
0
runaway
(09.10.25)
Ben pilotluğun değil de havayolu sektör kurallarının artık çok gereksiz abartıldığını düşünüyorum. Yani sene 2025 oldu her sektör gelişti. Yani neden 3 saat önce havalimanında olmak zorundayız ya. Artık şartlar gelişti yani.
0
mikahakkinen
(09.10.25)
evet haklısın abartılıyor. zannedildiği kadar zor bir iş de değil ayrıca. evet dikkat gerektiriyor ve hatayı affetmiyor. bin kere en zor şartlarda uçağa indirir, ölümden döndürürsün insanları, ama bir kaza her şeyi bitirir.

türkiye'de maaşlı çalışılabilecek en yüksek getirili işlerden biri. amerika'da millet 18 yaşında girince uçuş okuluna girip pilot alıyor.

savaş pilotu olsa neyse de yolcu uçağı pilotu olmak ve bunu sürdürmek çok zor bir iş değil.
0
tabudeviren
(10.10.25)
Bazı açılardan evet abartı kısımlar var ama buna sebep gene pilotlar kimisi pilot olunca dünya kendi çevresinde dönüyor sanıyor. Lakin kurallar katı eğitimler sürekli ve sıkı başarısız olma lüksün yok.

her iş zor ama insan olan yerde her türlü saçmalık oluyor maalesef.
0
basond
(10.10.25)
otobüs şöförü daha yorucu bir iş yapıyor, o açıdan daha zorlu. pilotlar bu anlamda yorulmuyor. otopilot denen bir şey var, sürekli direksiyon sallamıyorlar.

ANCAK

1- ben bugün bir otobüsün koltuğuna oturayım, iyi kötü kullanırım. konforlu bir yolculuk olmaz, ya da çok yavaş giderim, manevra zor yaparım ama otobüsü hareket ettirmek için teorik bilgiye sahibim. her gün bindiğim arabadan hallice bir araç. ama uçak öyle değil, kokpite girdiğimizde 1500 tane düğme var, mal gibi bakarız.

2- otobüste bir problem olsa, tehlikeli bir durum olsa, frene basıyorsun duruyor. motor patlasa, kendi kendine duruyor. acil durum prosedürleri yok gibi bir şey. "frene bas, dur, araçtan in." ya da dikkatsizlik yaptığında sonuçları çok büyük olmuyor. ama uçak öyle mi? en ufak bir hatada bir kaç yüz kişi ölebilir. "frene basarsın, durur" gibi bir durum yok. karmaşık sistemlerle, ani karar vermen gerekiyor. bu yüzden herkes pilot olamıyor, bu yüzden uçaklar ticari olarak kullanılana kadar 10 yıl testten geçiyor.
+1
co2s2
(10.10.25)
Abartıldığını düşünenlerdenim.

İnsanlar kullanmayı bilmedikleri kompleks bir cihaz gördüklerinde onu anlamlandıramayınca yapılan şeyin ekstrem zor bir iş olduğu algısına düşüyorlar. 2 sene boyunca eğitimini aldığın herhangi bir aracı geri zekalı değilsen ve motor becerilerin yerindeyse kullanabilirsin. Bir de şu "sürekli eğitim alıyorlar. sürekli sınava" giriyorlar diye savunan kitle var. İyi bir mühendisin kendini güncel tutabilmesi için kendini sürekli eğitmesi ve durmadan öğrenmesi gerekiyor. Sürekli teste giriyor olmak, sürekli öğrenmek bir kriter değil. Aldıkları ücretler tamamen arz talep dengesizliğinden dolayı yüksek. Ücretli çalıştığınız kapitalist sistemde kimse sizin yetkinlikleriniz ve aldığınız sorumluluklarla ilgilenmez. Daha fazla kişi pilotluğa ilgi duysun ve arz fazlası oluşsun, bak bakalım o aldıkları ücretler ne oluyor.

Bu işin benim için tek görünen zorluğu düzensiz çalışma saatleri. Gece uykumdan uyanıp saçma saatlerde işe gitmeyi istemem şahsen. Sürekli o hayatı sürdürmek çok yorucu.
0
synesthesia
(10.10.25)
(5)

Tv tavsiyesi

damacana
Şu iki tv arasında kaldım:https://www.epey.com/televizyon/toshiba-43uv3463dt.htmlhttps://www.epey.com/televizyon/grundig-43-gju-7500-b.htmlÖncelikle bütçem 20 bin tl'ye kadar. Tv izleme amaçlı almıyorum, daha çok ps5 ile kullanılacak ve youtube, tod prime video vs izleyeceğim. Salonda daha büyük bir
Şu iki tv arasında kaldım:
www.epey.com
www.epey.com

Öncelikle bütçem 20 bin tl'ye kadar. Tv izleme amaçlı almıyorum, daha çok ps5 ile kullanılacak ve youtube, tod prime video vs izleyeceğim. Salonda daha büyük bir samsung tv var, bunu ise odama alıyorum o yüzden fazla büyük olsun istemiyorum. Samsung'un arayüzü çok ağır mesela. Bunlarda ise Grundig'te andoid arayüzü mevcut, Toshibada ise vidaa var. Hangisi iyidir akıcıdır bilemedim internette farklı birşey söylemiş. Yeri geldiğinde telefondan da kontrol etmek istediğim için android tv daha iyi olabilir diye de düşünüyorum ama android tv çok yavaş diyenler de var.
0
damacana
(09.10.25)
bu seviyede performans anlaminda cok birsey bekleme. isini gorur mu gorur. ama oled kalitesi de yok yani. her iki urun de en baslangic panel. ama odaniza aliyorsaniz yeterli yine.

ben olsam google tv li olani alirim. grundig yani. ya da alternatif baska google tv li urun bakin. play store daki her uygulamayi yukleyebilirsin uygulama cesiti cok daha fazla olur. android tv yavas da olsa uygulama var mi var. bazi uygulamalar lg de ve samsungda vidaa da olmazken google play store da hepsi var.
0
nuevo
(09.10.25)
google tv olan +1
0
kornisch
(09.10.25)
toshibayı türkiyede vestel üretiyor. grundigde arçelik üretimi. bunları alacağına google tv tlc al. annemlere aldım gerçekten fp çok iyi.
0
mikahakkinen
(09.10.25)
google tv'll olması sebebiyle Grundig
0
co2s2
(09.10.25)
şunu al seninkiler çöp
www.amazon.com.tr
+1
deepex
(09.10.25)
(5)

Alınganlık vs kuruntu/paranoya

encokbenisevinnolur
Bu ikisinin birbirinden ayrıldığı noktalar nasıl anlaşılıyor? Ya da illa uzman gözü mu gerekir?Mesela kendisine söylenilen bir şeyi, geçmişteki alakasız bir konuyla bağlantılı algılayıp üzerine alınan kişi, alıngan mıdır paranoyak mıdır, bunu ayırt etmek mümkün mü? Olaya göre mi değişir?Ya da intern
Bu ikisinin birbirinden ayrıldığı noktalar nasıl anlaşılıyor? Ya da illa uzman gözü mu gerekir?

Mesela kendisine söylenilen bir şeyi, geçmişteki alakasız bir konuyla bağlantılı algılayıp üzerine alınan kişi, alıngan mıdır paranoyak mıdır, bunu ayırt etmek mümkün mü? Olaya göre mi değişir?

Ya da internette rastladığı bir yazı paylaşım vs.'yi kendisiyle ilişkilendirip "bana diyor" diye okuyan biri ne oluyor?
0
encokbenisevinnolur
(09.10.25)
mesela biri ortaya kötü bir laf salladı, "kesin beni kastetti" düşüncesi narsistik bir düşünce aslında. narsistik kişilik demiyorum düşünce diyorum farkındaysan. özgüvensizlikten kaynaklanıyor ama aslında özünde "herkes ve her şey benle alakalı olmalı"ya bağlanıyor. bu bilgiyi bi cebe atalım.

bu düşünce biçimi kişinin gerçeklikle bağını koparmaya başladığında paranoya oluyor. yani alınganlıkta içten içe aslında öyle olmadığını, "alındığımızı" veya kendimizi fazla önemseyip gereksiz kuruntu yaptığımızı biliriz. paranoyada ise o lafın gerçekten bize söylendiğine inanırız, söyleyen kişinin de bizi küçük düşürmeyi kafasına taktığına da.
0
nolmus yani
(09.10.25)
Alınganlık azımsanmayacak kadar yanlış anlaşılan bir şey bence. Bir konuda sana söylenen şeye olumsuz veya üzülerek cevap vermen veya yanlış anlaman alınganlık değildir, konuyu farklı anlamandır, nedense alınganlık derler. Bence böyle diyenler üste çıkmak için böyle diyorlar.

Alınganlık, sana söylenmemiş bir sözü sana söylenmiş gibi algılayıp üzülmen yani üzerine alınmandır. Çoğunlukla olumsuz anlamda olur ama olumlu anlamda alınma olayı da vardır, onlara alıngan denmiyor nedense.

Kuruntuda herhangi bir tetikleyici yeter, illa birinin bir şey söylemesi gerekmez. Mesela biri dışarıdan geldi üzerinde kırmızı bir atkı vardı aynı seninkine benziyordu ve sana kıl olduğunu bildiğin biri. İçinde biri bu atkıyı gördü, yeni olduğunu fark edince başladı konuşmaya "yeni atkı almış, aynı benim atkım gibi. Benimkinin aynısını almış. Aynı renk almış. Kesin beni kıskanıyor. Bu kadar olmaz canım, hem bana sebepsiz gıcık ol hem git benimkiyle aynı atkıyı al bu ne ya..."

Bu kuruntudur işte. Çünkü asılsız bir şeye aslı varmış gibi yapışıp didiklemektir kuruntu. Halbuki o dışarıdan gelen muhtemelen senin böyle bir atkın olduğunu bilmiyor. Sen onun bu bilgiye sahip olup olmadığını bilmiyorsun, bu net. Bilmediğin konu hakkında neden olumsuz hatta kötü fikirler üretiyorsun, hem de durduk yere? Çünkü kendini ondan yana güvende hissetmiyorsun.

Paranoya olayları konuşmaları durumları çok büyüterek kötüye yormaktır. Mesela deminki dışarıdan gelen kişi seninkinin aynısı atkıyı almakla bir şekilde sana zarar vermenin peşinde diye düşünüyorsan bu paranoyadır. Ama sadece kıskanç olduğunu düşünüyorsan bu kuruntudur. Paranoya her şeyi büyük çapta kötülüklere yorma işidir. Bir ileri adımı psikopatlıktır.
0
muhayyer divan
(09.10.25)
paranoya aşırı kuşkuyla başlayıp artık hayatını devam ettiremiyecek şekilde seni meşgul eden düşünceler. alınganlık etkisi 1 2 saat sürüp geçebilecek bir şey. bunun net bir yorumu yok ancak paronaya net olarak belli olur.

internettekini bana diyor diyen bir kişinin tavrı hareketleri gözlemlenmeli uzaktan yorumla fark edilebilecek bir durum değil.
0
mikahakkinen
(09.10.25)
her gün her gün alınganlık yapıyorsa paranoyadı bence. ayda yılda bir yanlış anlama sonucu alınganlık yapıyorsa, hoşgörürsünüz, geçer gider.
0
co2s2
(09.10.25)
""Ya da internette rastladığı bir yazı paylaşım vs.'yi kendisiyle ilişkilendirip "bana diyor" diye okuyan biri ne oluyor?""

Bunu sonradan eklemişsin, ben cevap yazdığımda yoktu. Bu dediğinle ilgili şöyle bir durum var;

Normal hayatında alıngan olmadığı halde sadece bir konuda hayatla/Allah'la/Yaradan'la/vs arasında kalan bir "bana mesaj veriyor" alışkanlığı geliştirenler var, hiç de az sayılmazlar diye düşünüyorum. Spiritüellerin hayatı seyran etme, gelişmeleri olanı biteni okuma alışkanlıkları var mesela, bu okuma anlayışı çok mantıklı bir bakış açısından son derece mantıksız, hayal ürünü bir bakış açısına kadar geniş bir yelpazede gerçekleşiyor. İşte sağda solda "melek sayıları" görmek, bunu kendine mesaj olarak algılamak, ya da ne bileyim, renkler üzerinden bir anlam çıkarmak ona göre hareket etmek gibi.

Bu tarz şeyler de var ve bunlara alınganlık denebilir, ilk cevabımda bahsettiğim "konuşmalardan olumlu bir anlam çıkaranlara alımgan demiyorlar nedense" cümlesine bunlar dahil mesela.

Tamamen materyalist bir bakış açısıyla değerlendirilirse bu davranışlar paranoya veya psikopati olabilir. Ama kişilerin tamamen bilinçli ve kimseye zarar vermeden yaptıkları bir davranışsa paranoya veya psikopati olarak adlandırılamaz. İşin bu tarafı da var. Her şeye dümdüz ve %100 materyalist bakmak taraftarı değilim, insanoğlu envai üssü envai çeşit, her birinin kendine göre bir tarzı var. Her şey alınganlık olmayacağı gibi her şey illa bir şekilde adlandırılmak zorunda da değil bence.
0
muhayyer divan
(10.10.25)
(8)

New Balance kaliteli mi

arbre
Beymen'de kullanabileceğim 7 bin TL hediyem var. New Balance fiyatı bu seviyede. Almaya değer mi? İhtiyacım yok. Rahatlık önemli benim için. Ya da Beymen'den bu fiyat ve biraz üstünde ne alabilirim? Erkek. Gömlek seviyorum. Sağ olun.
Beymen'de kullanabileceğim 7 bin TL hediyem var. New Balance fiyatı bu seviyede. Almaya değer mi? İhtiyacım yok. Rahatlık önemli benim için. Ya da Beymen'den bu fiyat ve biraz üstünde ne alabilirim? Erkek. Gömlek seviyorum. Sağ olun.
-1
arbre
(09.10.25)
bence güzel. bende de 2 tane var. benimkilerin tek handikapı hafif suda bile kayıyo ya. yol tutuşu çok yok :D

edit: 7k etmez bana kalırsa
0
chanandler bong
(09.10.25)
her ayakkabı markasında olduğu gibi modeline göre kalitesi fark eder.
0
ruhlardan esinlenen karga
(09.10.25)
bende yıllardır bir adet 574 var. eskisi kadar olmasa da hala arada bir giyerim. sağlam ve rahat bir ayakkabı.
0
sir gawain
(09.10.25)
New Balance 327 bence cok rahat ve güzel ama chanandler bong+1
Cok cok cok fena kayiyor.
0
kuehles blondes
(09.10.25)
beymen kendi güzel gömlekleri var, onlardan alin
0
sweetoffice
(09.10.25)
new balance fiyatına göre fazla overrated. beymen erkek gömlekleri gayet güzel.
0
mikahakkinen
(09.10.25)
erkeklere yakistiriyorum nb
0
ala09
(09.10.25)
Su an nb'nin en pahali ayakkabisi var bende. Yurt disindan aldim. Kendi magazalarindan. Turkiyenin yari fiyatina. Rahat mi, harika. Ama turkiyedeki fiyatlari asla hak eden bir marka degil. Segment segment asiri fark ediyor kalitesi. 7 bin lira su an ortalama bir sey alir galiba nbden. Ben olsam baska seye harcardim o parayi beymende.
0
Kittie
(09.10.25)
(4)

Renault Austral 1.3 Hybrid hakkında ne düşünüyorsunuz?

birşeylersoracağım
2023-2024 ikinciel almayı düşünüyorum. Techno Esprit Alpin paket. İnternette araştırmalar yaptım, sözlükte başlığını da okudum. İlave yorumlara ihtiyaç duydum. Türkiye'ye gelenlerin ekranını ve bazı özelliklerini kıstıklarını biliyorum. Genelde 2024'ün 2. döneminde bu eksik şeyler eklenmiş sanırım.
2023-2024 ikinciel almayı düşünüyorum. Techno Esprit Alpin paket. İnternette araştırmalar yaptım, sözlükte başlığını da okudum. İlave yorumlara ihtiyaç duydum. Türkiye'ye gelenlerin ekranını ve bazı özelliklerini kıstıklarını biliyorum. Genelde 2024'ün 2. döneminde bu eksik şeyler eklenmiş sanırım.

Siz ne dersiniz? Deneyiminiz ya da duyduğunuz bir şeyler var mı? Önerir misiniz?

Teşekkürler. Tikler en son gelecek.
0
birşeylersoracağım
(08.10.25)
Çok fazla teknik bilgiye sahip olmamakla birlikte; Hibrit teknolojisinin elektrili araçlar gibi kullanım açısından henüz erken olduğu söyleniyor. Hibrit alacaksanız Japon olsun diyenler vardı. Çok fiyat farkı yoksa aynı modelin benzinlisine bakardım.
0
HellKeePer
(09.10.25)
Babama techno paketini almıştık. alphine paket çok daha yakışıklı ve göz alıcı duruyor. ayrıca tam hibrit olması da avantaj. ben de kullandım aracı muhteşem değil ama gayet güzel araç yani.

yalnız fiyatlarına baktım da bunun yerine benim de 3000 km'dir kullandığım BYD seal dmi almanı kesinlikle tavsiye ederim. sıfır fiyatı 2.380 şu an. hem elektrikli hem benzinli araç gibi düşünebilirsin. gerçek hibrit araç yani. iki araç arasında hem sınıf hem donanım hem yazılım olarak o kadar fark var ki...
0
yazar yazmaz yazan yazar
(09.10.25)
@heellkeeper +1 bu teknolojilerde risk alınacaksa japon kore çin grubuna gitmek lazım. fransızların araçları genel olarak sorunlu.
0
mikahakkinen
(09.10.25)
fransız (stellantis ve renault grubu) araç almam. hele hibrit gibi karmaşık teknolojili bir araç asla almam. ama bu benim tercihim, siz bilirsiniz.
0
sir gawain
(09.10.25)
(3)

Kas kaybı ve su kaybı olmadan nasıl kilo verilir

darkwizard
82 kg yük boy 182 ama kas oranı az yağlanma çok şöyle 5-6 kg yağ yakarak zayıflamak istiyorum ama spora gidemem imkan yok ne diyetle olur mu bu? Ekmek ve tatlıyı kesersem?
82 kg yük boy 182 ama kas oranı az yağlanma çok şöyle 5-6 kg yağ yakarak zayıflamak istiyorum ama spora gidemem imkan yok ne diyetle olur mu bu? Ekmek ve tatlıyı kesersem?
0
darkwizard
(08.10.25)
Spor salonuna gidemiyorsanız en azından yürüyüş yapmanız şart.Sadece diyetle pek bi sonuç elde edemezsiniz.Ayrıca ekmek ve tatlıyı kesmek önemli değil günlük kaç kalori almanız gerektiğine göre vitamin ve minerallerce zengin bi beslenme düzeni oluşturmalısınız.
0
mermaidd
(08.10.25)
diyetisyen kontrolünde bu fark ediliyor. hassas tartıları var vücudunda su yağ vb oranlarını sana gösteriyor. egzersiz ve diyetle devam edersen yağ erir. ancak burda dikkat edilecek şey, vücuttaki yağ oranı düştükten sonra diyeti bırakıp kas koruyucu egzersize geçmek gerekiyor. yani diyetistyenle olur bu iş.

genel olarak patates, ekmek, pilav vb karbonhidratı kes. günde yarım saat yürü. ben 14 kgya kadar verdim.
0
mikahakkinen
(08.10.25)
Sistemi yağ kaybı için katabolik evreye soktuğunda kas kaybı da kaçınılmaz olur zira sen "ben diyete girdim" dediğinde vücut "ok. tüm yağları yakayım o zaman" demiyor, mesela diyete giren herkesin yaptığı gibi karbonhidratı keseyim dersen karbonhidrat kaynaklı enerji tüketen birimler için şekere dönüştürebildiği Alanin gibi karbon bazlı aminoasitleri şekere çevirerek kas kaybı yaşatabiliyor, bunun üstüne bir de ağırlık çalışmayıp kas uyarımı yapmadığında kayıplar çoğunlukla kastan oluyor, yani senin verdiğin senaryoda kas kaybı yaşamaman imkansız. Diyette kas kaybını minimumda tutarak yağ kaybı için başta ekmek ve tatlıyı keseyim gibi bi anlamı olmayan planlamalardan çok doğru oranda karbonhidrat yağ ve protein alabileceğin bir makro/kalori hesabı yapman, uygun kalori açığı vermen ve ağırlık çalışman gerekir, bunlar eksik olduğunda zarar da ona göre artar. Kas kaybı yaşamak istemiyorum dediğin için ağırlık çalışması üstünde özellikle duruyorum, yoksa yağ kaybı için ağırlık çalışmak şart değil yağ kaybının 1 numaralı kuralı diyet yapmak ama ağırlık çalışmak, dediğim gibi, kas kaybını minimumda tutar.

Su kaybetmek istemiyorum dediğin kısma özellikle girmedim görmezden geldim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.10.25)
(6)

içimde anlamlandıramadığım bir huzursuzluk var?

i'm gonna start a revolution from my bed
ne olduğunu bilmiyorum. böyle hisettiğiniz oldu mu, ne yapsam geçer bu? ya da ne olduğunu çözmek istiyorum.
ne olduğunu bilmiyorum. böyle hisettiğiniz oldu mu, ne yapsam geçer bu? ya da ne olduğunu çözmek istiyorum.
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(08.10.25)
Bende de dün başladı. Dolunaya bağladım. Kurt adam olabilirim.
0
arbre
(08.10.25)
Bende de aylardır oluyor boşluk ve huzursuzlul
0
darkwizard
(08.10.25)
dolunaydan da oluyor. memleket yangın yeri. ne yazık ki türkiyenin ortaçağına denk geldik.
0
mikahakkinen
(08.10.25)
Deprem oldu demekki senin yuzundenmis
0
eja
(09.10.25)
İnsanız, olur arada öyle. Ama uzun süredir devam ediyorsa ve devam etmenize engel oluyorsa, psikiyatri.
0
substituent
(09.10.25)
365 günümün 300 günü bu hisle yaşıyorum. Artık huzursuz olmadığım günler bugün çok güzel neden böyle kesin bir şey olacak hissine girip yine içine ediyorum günün.
0
IcedFlames
(09.10.25)
(1)

Propolisi Vodkaya Katsam?

eisberg
Hazır satılanlar pahalı geliyor bana, hesapladım toz olarak alsam daha uygun. Hazır satılanın içindekilere bakıyorum etanol ve propolis (20) var. Saf etanol bulmak sıkıntı sanırım satılmıyor, ben vodka ya da viskide çözsem nasıl olur sizce? Deneyen oldu mu? Propolis en iyi alkolde çözünüyor araştırd
Hazır satılanlar pahalı geliyor bana, hesapladım toz olarak alsam daha uygun. Hazır satılanın içindekilere bakıyorum etanol ve propolis (20) var. Saf etanol bulmak sıkıntı sanırım satılmıyor, ben vodka ya da viskide çözsem nasıl olur sizce? Deneyen oldu mu? Propolis en iyi alkolde çözünüyor araştırdığım kadarıyla.
0
eisberg
(08.10.25)
vodka redbull gerisi yalan.
0
mikahakkinen
(08.10.25)
(7)

Hybrid mi elektrikli mi?

naksidil
Otomobil alacağım. Hybrid mi elektrikli mi? Fikrinizi ve neden böyle düşündüğünüzü açıklar mısınız?
Otomobil alacağım. Hybrid mi elektrikli mi? Fikrinizi ve neden böyle düşündüğünüzü açıklar mısınız?
0
naksidil
(08.10.25)
şehirler arası yol çok yapmıyorsan, özellikle evinde ya da iş yerinde şarj imkanın varsa elektrikli olabilir
bayramda bodruma giderim, tatillerde memlekete giderim şeklinde bir düşüncen varsa hibrit.

temelde yoğun dönemlerde şarj etmek ciddi problem. şarj cihazına erişiminiz kolay olmalı. (ev ya da ofis) gidip avm de şarj ederim diye düşünüyorsan sürdürülebilirliği zor.
0
kisa
(08.10.25)
Elektrikli pek istemiyorum ama altini dolduracak fazla argumanim yok. Yeni seyler ogrenmek istemiyorum, fazla moda olan seyleri istememe takintim var nedense, sarj beklemek istemiyorum. Bir de tabii nadir durumlardir falan ama arac yaniyor, bazi durumlarda kapiyi acamadiklari icin cikamiyorlar. Herhangi bir elektronik cihaz gibi birsey, sonucta siradan insanlariz ama isteseler arabayi kapatirlar bile.

Hibrit konusuna gelirsek. Toyota (Lexus dahil) ve belki Honda haric markalara guvenmiyorum. Mesela VW grubunda dinamo falan korkunc masrafli seyler duydum, bizzat tanidigim kisiler de dahil buna, kucuk bir grup ama son zamanlarda 3-4 kisi VW grubundan hibrit arac aldi, hepsi buyuk sorunlarla karsilasti. Hatta sifir Multivan alan biri var, araba aylarca serviste tamir edilmeye calisildi. Garantisi oldugundan para cikmadi sonucta ama ugrastirdi ve uzun vadede gene ayni durumlar olur diye dusunuyorum. Diger markalarda duzgun araclar vardir belki ama bilgisizlikten hic bulasmazdim.
0
mbond
(08.10.25)
ikisi de henüz oturmamış, gelişmeye devam eden teknolojiler. hangisinin alınması gerektiği ise aracı kullanacağınız koşullara göre değişim gösteriyor. en temelden gelelim.

elektrikli araçlar özellikle düşük süratlerde, dur kalkta çok verimliler. uzun yolda, yüksek süratte de verimliler ancak araçta taşıyabildiğimiz pil miktarı, ağırlık nedeniyle sınırlı. bir de pili şarj etmek zaman alıyor. bu sebeple uzun yolda kullanmak zor. pili şarj etme meselesi, pratikte elektrikli araçların tek dezavantajı. bir de elektrikli araçlar daha az bakım istiyor. daha çevreci. ve çoğunlukla çok güçlüler.

benzinle dizelle çalışan motorlar, aracın kalkışında ve düşük süratlerde verimsizler. yani şehir içinde, dur kalkın bol olduğu durumlarda verimli değiller. uzun yolda, yüksek süratte, sabit hızda daha verimliler. daha doğrusu, verimli demeyelim, kullanışlı diyelim. elektrikli araçlar uzun yolda da daha ucuzlar ama kısıtlı pil/menzil ve uzun şarj süreleri nedeniyle uzun yolda keyif kaçırabiliyorlar.

hibrit araçlar ise, elektrikli araçların ve benzinli araçların avantajlarını bir araya getiriyor. kısa mesafede, düşük süratlerde, dur kalkta elektrik motoru kullanarak verimi arttırıyor. yüksek hızlarda, sabit hızlarda, uzun mesafede benzin motoru kullanarak menzilinizi arttırıyorlar. bu arada araçtaki pil miktarı azalıyor, ağırlık da azalıyor.

şarj meselesi haricinde elektrikli araç almamak için bir sebep yok gibi. örneğin kendi evinizde şarj etme şansınız varsa, kesinlikle elektrikli araç ya da sabah işe gittiniz, hemen yan tarafta şarj etme şansınız var, kesinlikle elektrikli araç. yılda 1-2 kere tatile gidiyor olmanız sizi çok korkutmasın, onları da bir şekilde çözersiniz.

eğer sürekli olarak uzun yol yapıyorsanız, ancak o zaman benzinli araçlara dönebilirsiniz. bu durumda da saf benzinli araç yerine, hibrit araç yine daha mantıklı. tabii hibritlerin de bir kaç çeşidi var:

hafif hibrit: (mild hybrid falan diyorlar) bunlar genelde çok küçük bir elektrik motorla aracın kalkışına destek veriyorlar, benzin sarfiyatını ciddi düşürüyorlar.

tam hibrit: daha büyük bir elektrik motoru oluyor ama daha az pil oluyor. standart bir elektrikli araç yüzlerce kilometre gidebilirken, bu hibritler 3-5 kilometre falan gidiyor. şehir içinde yeterli oluyor. yüksek hızda ya da uzun mesafede benzin motoru devreye giriyor. (pili şarj etmek ve/veya doğrudan tekerlekleri çevirmek için)

şarj edilebilir hibrit: tam hibritle neredeyse aynı şey ama daha fazla pili var ve bu pilleri dışarıdan şarj etmek de mümkün. bana göre en gerçek muazzam süper hiper hibrit bu. çünkü pilleri dışarıdan şarj ederek, daha da ucuz kullanmış oluyorsunuz.

menzil arttırıcılı arabalar : şarj edilebilir hibritlerden farkı, bunlardaki benzin motoru sadece jeneratör olarak çalışıyor. yani tekerlekleri hep elektrikli motor çeviriyor. aslında benzin motorunun en verimli çalıştığı bir devir var. ara ara bu devirde çalışarak pilleri şarj ediyor. uzun mesafe gitmenizi sağlıyor.
0
co2s2
(08.10.25)
elektrikli alıpta uzun yolda bayramlarda sarj sorunu çok yaşayan var, mesela eskiden eve giderken benzin alıp giderken şimdi kim elektrikliyi doldurcak diye aile içinde sen doldur ben doldurayım olayı yaşanıyor. arabayı aldıklarına pişman oldular sadece bu küçük olay yüzünden
0
eja
(08.10.25)
kesinlikle hibrit. ama plug-in ya da mild değil, japonların tam hibrit modelleri.
0
sir gawain
(08.10.25)
hbyrid hakkı verilmeyen bir teknoloji ve en verimlisi.
0
mikahakkinen
(08.10.25)
hibrit tam bir saçmalık.
ya tam elektirkli ya da tam içten yanmalı alın.
-1
late viper
(08.10.25)
(4)

Altınlari nerde tutuyorsunuz?

sapere aude
Eldeki altınları fiziki olarak yatırabilecegimiz, fiziki olarak da çekebilecegimiz bir banka var mı? Veya çekmek istediğimizde nakit veren ama düşük kurdan bozmayan bir banka?Teşekkürler
Eldeki altınları fiziki olarak yatırabilecegimiz, fiziki olarak da çekebilecegimiz bir banka var mı? Veya çekmek istediğimizde nakit veren ama düşük kurdan bozmayan bir banka?

Teşekkürler
0
sapere aude
(08.10.25)
banka kasasında.
0
mikahakkinen
(08.10.25)
Fiziki altınları bozup hesabınıza yatırmada sorun yok, iş fiziki çekime gelince ek ücretler devreye giriyor. Mesela Kuveyt Türk'ün altın veren ATM'leri var, günde en fazla 2gram çekebilirsiniz %4 komisyon alıyormuş.

IAR diye bir uygulama var, IAR yani altın rafinerisinin kendi platformu. Burada 24 saat uygun kur var, altını fiziki isterim diyorsanız anlaşmalı yerlerden fiziki altını alabiliyorsunuz ama bunun için de yüksek bir ücret isteniyor
0
lamborcini
(08.10.25)
banka kasasında tutuyoruz
0
aquarium
(08.10.25)
altın sertifikası diye bişiy çıkmıştı bi ara ona baktınız mı
0
Sadece soruyorum
(08.10.25)
(4)

Kel ve sakkallı adama kepek önleyici şampuan

twelfth
Kafayı sıfıra kazıtmama rağmen yanlardan çıkan saçlarımda ve gür sakallarımda aşırı kepek oluyor. Temiz bir tip olmama rağmen siyah tshirt'ümdeki kepeklerden utanıyorum. Ne tipte şampuan kullanmam gerekir? Yağlı kuru kepek vb. Çözemedim bu işi?
Kafayı sıfıra kazıtmama rağmen yanlardan çıkan saçlarımda ve gür sakallarımda aşırı kepek oluyor. Temiz bir tip olmama rağmen siyah tshirt'ümdeki kepeklerden utanıyorum. Ne tipte şampuan kullanmam gerekir? Yağlı kuru kepek vb. Çözemedim bu işi?
0
twelfth
(07.10.25)
vichy dercos anti dandruff
0
jelly bear
(07.10.25)
Ducray kelual DS (mavi şeritli)
Sebamed kepek önleyici
0
kararsızataletfilozofu
(07.10.25)
(bkz: dermatit)

Bu saçla değil deri ile ilgili bir durum. Maalesef kesin bir çözümü de yok. evet yıl olmuş 2025 ve hangi doktora gidersen git bunun kesin bir çözümü olmadığını, hayatındaki stresi azaltmanı falan söyleyecekler.

Peki napıcaz? rutinde günlük kullanımda head and shoulders gibi kepek önleyici şampuan kullanılabilir. Onun dışında bazı önleyici şampuanlar var. Hepsi ilk birkaç kullanımda mucizevi şekilde durdurur ama sonra zamanla geri gelir. değiştire değiştire kullanmak süreyi epey uzatır. haftada bir bu şampuanlar geri kalanında da klasik kepek şampunaı ile yıkamak baya yardımcı olur. Birkaç şampuan ismi yazayım

(bkz: Davines Purifying) : baya etkili ama fiyatı biraz tuzlu
(bkz: Ketoral) : uzun süre ve sık kullanmamak gerek. başlarda haftada bir sonra daha seyrek. bu tarz etken maddeler karaciğerde tutulabiliyor
(bkz: loprox şampuan) arada değiştirerek kullanmak ideal. Listeye eklenebilir.
0
thracia
(07.10.25)
alpecin
0
mikahakkinen
(08.10.25)
(5)

pahalı olmayan içeriği temiz şampuan önerisi

steve rogers
selamlar, silikon, paraben ve benzeri içerikler barındırmayan ve aşırı pahalı olmayan bir şampuan var mı? araştırdım ama bulamadım.
selamlar, silikon, paraben ve benzeri içerikler barındırmayan ve aşırı pahalı olmayan bir şampuan var mı? araştırdım ama bulamadım.
0
steve rogers
(07.10.25)
amzn.eu

bu markaya bakabilirsin bir sürü şampuanı var
0
jelly bear
(07.10.25)
ben de ogx demeye gelmiştim. olaplex'ten önce coconut'ını kullanıyordum.

www.trendyol.com

www.trendyol.com
0
art cat chocolate
(07.10.25)
thracia
(07.10.25)
alpecin.
0
mikahakkinen
(07.10.25)
Hc care
Bunu 2.ye soruyor ihtimalin olabilir mi ?
0
eja
(08.10.25)
(3)

lütfen ya bir şampuan kerastase minvali

neymiş
merhaba saçlarımı boyamam falan çok uğraşmam ama uçları ölüm gibi kuru,kırık. kerastase iyi olarak bildiğim tek marka ama daha önce kullanmadım. o kadar paraya değer mi cidden? yada başka bi marka var mıdır?
merhaba saçlarımı boyamam falan çok uğraşmam ama uçları ölüm gibi kuru,kırık. kerastase iyi olarak bildiğim tek marka ama daha önce kullanmadım. o kadar paraya değer mi cidden? yada başka bi marka var mıdır?
0
neymiş
(07.10.25)
saç uçlarınıza banyodan sonra hindistan cevizi yağı sürün. şampuan olarak da vichy kuru saçlar için olanını deneyin
0
damperli orkid
(07.10.25)
Ben litrelik kuaf şampuanın içine e vitamini ekleyerek kullanıyordum iyi geliyordu geçenlerde yanlışlıkla ampul olarak aldığım başka vitaminleri de değerlendirmek için ekledim şampuana o kadar iyi geldi ki yumuşacık oldu parlıyor insanlar bile fark ediyor artık çok hoşuma gitti.
Krem olarak da yves rocher saç kremini kullanıyorum. Çok memnunum bu şekilde kullanmaktan pahalı olanı denemeden önce bunu bir dene bence.
Hangi vitaminleri eklediğimi yarın yazarım istersen.
0
mutekebbir
(07.10.25)
alpecin
0
mikahakkinen
(07.10.25)
(12)

Ev almak hayal mi değil mi

arbre
Düzenli para biriktirerek, çok para harcamayarak yarım milyon TL nakite ulaşabiliyorum 1 yılda. Benim baktığım daireler 2+1, 3+1 bile var yaşadığım yerde 2 3 milyon TL. 3 4 yıl düzenli birikimle ve yatırımla 5 yılda ev alınabilir gibi geliyor. Yanlış mı düşünüyorum? 50, 60 yaşında insanların evlerin
Düzenli para biriktirerek, çok para harcamayarak yarım milyon TL nakite ulaşabiliyorum 1 yılda. Benim baktığım daireler 2+1, 3+1 bile var yaşadığım yerde 2 3 milyon TL. 3 4 yıl düzenli birikimle ve yatırımla 5 yılda ev alınabilir gibi geliyor. Yanlış mı düşünüyorum? 50, 60 yaşında insanların evlerinin olmaması çok ilginç geliyor. O kadar uçuk bir şey değil sanki ev sahibi olmak? Ne diyorsunuz?
-1
arbre
(07.10.25)
Eskiden emekli ikramiyesi ile ev alınabiliyordu. Şimdi emekli olunca verilen para 2.el araba almaya yetmiyor. Ev almak hayal değil ancak artık çok zor. Tatil yapmazsan, lüks yaşamazsan kısacası ot gibi yaşarsan düzenli birikim yaparak ev sahibi olabilirsin.

Miras durumları vs ayrı.
0
HellKeePer
(07.10.25)
Ev almak parası olmayana hayal, parası olana neden hayal olsun ki?

Asgari ücret veya onun bir tık üstü alıp hem kira ödeyip hem aileyi geçindiren adam için para biriktirip ev almak hayal.
Ha alıyorsundur 100 bin lira maaş.Bekar adamsındır aielenin yanında takılıyorsundur. kira derdin yok. aldıgın maaşın 20 bin lirasını yiyip geri kalan 80 lirasını kenara atarsan tabiki birikir o para
0
limonlu eksi
(07.10.25)
soru bence şaka.

ayda kenara kırk bin tl koyabiliyorsun. ama mevcut maaşı 40 bin bile olmayan insanlar var.

bu mantıkla bakarsak uçak almak da hayal değil mesela.
0
elorelia
(07.10.25)
50 60 yaşında insanların evinin olmaması neden garip olsun. bu ülkede bir sürü fakir insan var. günlük ekmeğini zor alıyorken nasıl ev alsın?
0
mikahakkinen
(07.10.25)
Kime göre, neye göre, nereye göre. Bence hiçbir şey hayal değil, herşeyin illaki bir limiti ulaşılabilitesi var, yeter ki iste ve ona göre finansal kontrolünü yap.
0
va
(07.10.25)
2-3 milyon tl’ye nerede güzel daire var?
0
deartheodosia
(07.10.25)
Ev almak hayal değil ama standartlar dahilinde. Bazı metaların değeri artık toplumun büyük bir kısmının ulaşamayacağı noktada. Bir çok şey menzilden çıktı, hayallerin çapını biraz sınırlı tutmak gerektiğini düşünüyorum.
0
lambader
(07.10.25)
2013'te bedava kredi verilmişti. Takvimler 2016 sonunu gösterdiğinde ev almak artık hayal deniyordu, alan aldı gerisi kiracı olacak deniyordu. Haziran 2020 hem evler çok ucuzda kaldı hem de yine bedava kredi dağıtıldı. 3 sene olur, 5 sene olur, yine böyle imkanlar gelecek, önemli olan bu imkan geldiğinde senin durumun, hazırlıklı yakalanmak önemli.
0
iustitia omnibus
(07.10.25)
Kaçırdığın nokta şu... yılda yarım milyon biriktiriyorsun da 3 milyonluk evi 5/6 yılda alana kadar o evler 10 milyon oluyor. Bankalar kredi vermiyor.

Kısaca senede yarım milyon miriktiren bile ev alamıyor.

Taktik: önce döküntü ev alınır. O değer kazanırken üstüne konup 1+1 alınır sonra...

Bu yolla 5 yılda evet alabilirsin ancak.
0
luluki
(07.10.25)
Arbre abi sen ailenle yaşamıyor musun? Ailenle yaşarken "ev almak kolay değil mi ya" demek biraz garip durmuyor mu?
Ben misal şu an ailemle yaşasam 1000-1200€ ekstra param olurdu. Bu şekilde senede 50 bin euro kenara koyduğumu ve 5 senede rahatça ev alacağımı derdim.
40 yaşına kadar ailenin yanında yaşayıp sonra ev alacaksan belki de luluki dediği gibi o evler de yerinde saymıyor.
0
logisticsmanager
(07.10.25)
"gercek" bir orta diregin duzgun bir muhitte duzgun bir daire almasi zaten kapitalist dunya duzeninde 50li yaslari bulur. bundan once alabilmisse ya aileden zengindir, ya alengirli islere girmistir, ya da finansal bir deha falandir.

bu asagi yukari butun birinci dunya ulkelerinde de boyle bu arada. mortgage ile verseler bile zaten 25-30 sene oduyorsun, ev bankanin.
0
cooperr
(07.10.25)
hayat herkese farklı imkanlar sunuyor, 4-6 yılda ev alabilmek senin orta halli olduğunu gösterir ve kesinlikle sana tavsiyem bu süre boyunca biriktir paranı evini al. ama dediğim gibi hayat herkese farklı imkanlar sunuyor, ben ticaretle uğraşıyorum bir sene 3 ev satın alıyorum ertesi sene hayatta kalmak icin birini satıyorum. babamsa profesör adam 50 yaşında evini aldı o evde ölecek umrunda değil dünya.
0
dirildimde geldim
(07.10.25)
(12)

Arkadaşlık aşka dönüşür mü?

egerbiryolcu
Klişe bir soruyla giriş yapayım ama ilk defa bu durumu merak ediyorum. Hoşlandığım biri var. ( Onun cinsiyet e) Bana ilgisi ilk zamanlar yuzeyseldi. Fakat zamanla paylaşımlarımız arttı sohbetimiz derinleşti ve artık bana değer verdiğine eminim. Ama kanka gibi bir durumda da değiliz. Benim hissettiği
Klişe bir soruyla giriş yapayım ama ilk defa bu durumu merak ediyorum. Hoşlandığım biri var. ( Onun cinsiyet e) Bana ilgisi ilk zamanlar yuzeyseldi. Fakat zamanla paylaşımlarımız arttı sohbetimiz derinleşti ve artık bana değer verdiğine eminim. Ama kanka gibi bir durumda da değiliz. Benim hissettiğim ondan hoşlandığımı illaki hissediyor ya da biliyordur kendisi de ciddi bir şey düşünse bunu açardi sanırım ama ondan böyle bir adım gelmiyor. Birbirimizin hayatından da çikmiyor ya da çikamiyoruz.

Ya da bilmiyorum ki belki de benim ciddi olduğumun farkında olmayabilir de. Böyle bir durum nereye evrilebilir sizce?
0
egerbiryolcu
(06.10.25)
bir çok kez yaşadım :) nereye gideceği belli olmaz. 3 yıl süren de oldu, 2 hafta süren de
0
sweetoffice
(06.10.25)
konuş, ne olacaksa olsun.
0
antihero
(06.10.25)
film izlemeye filan çağır
0
hoot
(06.10.25)
dönüşmez.
0
Algorix
(06.10.25)
yedekte tutuyordur?
0
eja
(06.10.25)
konuş, birbirimize karşı ilgimiz olduğunu hissediyorum, ama yanlış hissediyorsam arkadaşlığımızı da kaybetmek istemiyorum de.
0
Sadece soruyorum
(06.10.25)
Dönüşür. Ama hepsi dönüşür diyemeyiz ya da dönüşen güzel bir ilişki olur da diyemeyiz sonucunda arkadaşlığı da kaybetmek var. dikkatli düşünmek gerek :)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(06.10.25)
dönüşür. evlendim. mutluyum.
0
awlmi
(06.10.25)
erkekler çekingendir, sen konuşursan o da açılır.
0
mikahakkinen
(06.10.25)
@mikahakkinen +1
0
co2s2
(06.10.25)
Bunlar boş işler. Olur mu'yla zaman kaybetme.
0
arbre
(07.10.25)
@arbre benim laflarımı çalıyorsun, farketmedim sanma.

KonuşaRRak çözülecek şeyler.
0
Shepard
(07.10.25)
(8)

Sizce Yeni Araba mı Yoksa Tamir mi?

elektr10
2015 model Otomatik Skoda Rapid Elegance Panaromic Cam Tavan. 1.4 TDI. 80 bin km'de.Geçen sene servisten sonra (triger kayışı değişti), arabayı çalıştırmaya başladığında 3-4 saniye tutukluk yapıp çalışmaya başladı. Yetkili servisteki arkadaş bunun normal olduğunu, zamanla düzeleceğini söyledi ama dü
2015 model Otomatik Skoda Rapid Elegance Panaromic Cam Tavan. 1.4 TDI. 80 bin km'de.

Geçen sene servisten sonra (triger kayışı değişti), arabayı çalıştırmaya başladığında 3-4 saniye tutukluk yapıp çalışmaya başladı. Yetkili servisteki arkadaş bunun normal olduğunu, zamanla düzeleceğini söyledi ama düzelmedi. Sonra geçen hafta yine servise götürdük ve 186.000 TL masraf çıkarttılar.

Özet olarak aracın yakıt sisteminde arıza var. Sürekli yakıt kesilmesi oluyor. Ön taraftaki yakıt kütüğünde bir silindirde yakıt kaçağı varmış, iki enjektörün değiştirilmesi gerekiyormuş.

Sizce takasta kullanıp sıfır bir araç mı alınmalı yoksa bu masrafı ödeyip yolumuza mı bakalım. Bu tamir edildikten sonra başka masraf çıkarmasından korkuyoruz. Ayrıca bu fiyat yetkili servisin fiyatı. Sanayi'de yaptırsak daha uygun ve sağlam olur mu acaba?

Konum: İstanbul
0
elektr10
(06.10.25)
en pahalı enjektör 30 bin tl.(sizinki daha ucuz olabilir.) ikisi 60bin 10 binde işçilik olsa 70 bine halledilir.
0
duyuruuser
(06.10.25)
@duyuruuser cevabını tikledim ama yeni versiyondan dolayı heralde tik yapmamış gibi görünüyor.
0
🌸elektr10
(06.10.25)
Alakasiz biri olarak ben de tikleyebildim ama sayfayi yenileyince kayboldu dogal olarak, normalde duyuru sahibi haric yapilamamali. Neyse 186 bin TL mi? Adamlar kafayi yemis diyorum. 10 yasina gelmis arac zaten servise elveda demek cok normal. Guvenilir ustalar var Istanbul'da, VW grubundan anlayan da biliyorum anadolu yakasinda, genel olarak guvenilir gordugum biri de var Maslak'ta.

Oncelikle bu durum triger seti degisiminden hemen sonra olduysa cok manidar. Triger ile alakali birsey boyle bir soruna yol acabilir mi emin degilim ama sonucta aracin mekaniginde onemli bir alan ve hataya da acik. Bence guvenebileceginiz bir ustaya sadece hasar tespiti icin tekrar inceletin. Yenilemek istiyorsaniz yaptirip sattiktan sonra yenilersiniz.
0
mbond
(06.10.25)
@mbond teşekkürler detay için. gerçekten kafayı yemişler bir daha doğuş grubuna da götürmem araç. biz de bir yer bulduk referansla atatürk oto sanayide vw yapan biri.

aracı teslim alacak usta ve 5.000 lira istemişler aracı teslim etmek için. bağırdım çağırdım 3500'e indiler.
0
🌸elektr10
(06.10.25)
eğer yaptıracaksan da fatura kesen bir servise yaptır. ben sanayide daha uygun diye motor yatak sarmasını yaptırdım. araç bir daha arıza yapsa hesap soracağım muhattap bulamam. enjektörde sıkıntı varsa ve eminsen değiştir. enjektörü değiştirip o kadar para bayıldıktan sonra araç motor arızası yaparsa masrafın daha da artar.
0
mikahakkinen
(06.10.25)
@mikahakkinen doğuş oto motordan şüphelendi ama temiz çıktı. motorda bir sorun yokmuş. dediğin gibi fatura kestirip yaptırmak lazım en azından elimde bir belge olsun. teşekkür ederim.
0
🌸elektr10
(06.10.25)
@mikahakkinen enjektörler pahalı olduğu için çalışıp çalışmadığı test edilmeden değiştirilmiyor.
bir makineye takılıp basınç testi yapılıyor.
fatura kesen yere yaptırmak tabi ki daha iyi.
0
duyuruuser
(06.10.25)
merak edenler için söyliyim 45.000 TL tuttu sanayide ve parça değişimine gerek olmadığını söyledi usta. 6 ay da garantisi var dedi.
0
🌸elektr10
(10.10.25)
(7)

Fiyat performans klima markası önerisi-24binlik klima

gadlemler
Dükkana takacağız, ev için olmayacağından aşırı aşırı titizlenmiyorum.Ortalama fiyata, bize sürekli arıza çıkarmayacak bir ürün arıyorum.Ev ortamına göre daha çok tozun olduğu bir ortam.Günde 9-10 saat çalışacak. Yaz ve kış aylarında.Öneriniz nedir ve kampanyalar vb ne zaman alınmalı sizce.İçimden a
Dükkana takacağız, ev için olmayacağından aşırı aşırı titizlenmiyorum.
Ortalama fiyata, bize sürekli arıza çıkarmayacak bir ürün arıyorum.
Ev ortamına göre daha çok tozun olduğu bir ortam.
Günde 9-10 saat çalışacak. Yaz ve kış aylarında.
Öneriniz nedir ve kampanyalar vb ne zaman alınmalı sizce.
İçimden arçelikin siyah klimaları geçiyor ama 60-70bin bandında.
0
gadlemler
(05.10.25)
Üzgünüm klimada f/p diye bişey yok. İyi klima alırsın 20 sene cayır cayır kullanırsın. Ucuz klima alırsın çok yakar, 2 seneye bozulur masrafı çok olur.

Mitsubishi daikin fujıtsu gree dışında klima yoktur.
0
mimikikili
(05.10.25)
@mimikikili nin dedikelerinin haricinde istediğin klimayı al hepsi aynı birbirlerinden farkı yok.
0
deepex
(05.10.25)
İş yerine alacaksan gree al
0
mikahakkinen
(05.10.25)
Midea da iyi diyorlar Çinli büyük üreticiymiş herhalde.
0
nhk ni youkosu
(05.10.25)
Daikinı unutmuş arkadaş ama yüksek onlar. Baymak 5yıl garanti, midea 6yıl olanları var. Seer değerine bak bide garantiye
0
hunharca ben
(06.10.25)
klimalar üçe ayrılır mitsubishi, daikin ve diğerleri :)

çinli midea ve gree en büyük üreticiler. fason mal üretiyorlar. mesela daylux, bosch, airfel, kaira ürünleri birbirinin aynısı. üretici midea. sadece üstündeki, logo değişir. bu ürünler kötü mü ? hayır bence yerli üreticilerden (vestel, arçelik) daha iyi koreliler ile (samsug, lg) kafa kafayadır. dolayısı ile bu markalardan ürün alacaksanız servisi hangisinin iyiyse onu alın. ben daylux (servisi daikin) ve bosch tercih ettim mesela.
0
delidir yakalayin
(06.10.25)
hangisinin servisi daha iyiyse onu alırsın.

iyi diye bilinen markaların her modeli iyi değil. iyi olanlar fiyatından kendini belli ediyor. neredeyse piyasadakilerin 2 katı fiyatı var. iki katı para verdikten sonra az yaksa ne olur yakmasa ne olur. bozulsa ne olur, diğerinden bi tane daha alabilirsin.
0
duyuruuser
(06.10.25)
(9)

Hayatın tadı mı kaçtı. Yoksa bende mi tuhaflık var?

mimikikili
Avrupa da da böyle mi? Yaşam enerjim düşük. Genel bi isteksizlik. Avrupalı da böyle mi? Salıyor mu kendini?
Avrupa da da böyle mi? Yaşam enerjim düşük. Genel bi isteksizlik. Avrupalı da böyle mi? Salıyor mu kendini?
0
mimikikili
(05.10.25)
youtu.be

Jack sparrow un da dediği gibi, dünya aynı dünya ama içinde artık daha az şey var bu yüzden tatsız
0
grimavi
(05.10.25)
Abi bu sorudan neden Avrupa'ya geldin anlamadım.
0
logisticsmanager
(05.10.25)
Her anlamda ve her dakika sömürüldüğümüz bir ortamdayken yaşama enerjinin bitmesi, tükenmek, yokmuş gibi hissetmek çok normal bence. Herkes böyle diye düşünüyorum, böyle olmayanlar ya kendini uyuşturuyordur ya da tatmin duydukları, beslendikleri bir şeyler vardır.
0
muhayyer divan
(05.10.25)
ben bu tarz sorulara hep ayni cevabi veriyorum:
hayat kotu degil coco, paran yok.
0
cooperr
(05.10.25)
Son zamanlarda canını sıkan bir şey olmuş. Avrupalı ya da dünyanın herhangi bir yerindeki insan da seninle aynı süreci yaşar. Öneri olarak kısa da olsa bir yolculuk yap
0
pembediken
(05.10.25)
Türkiye'de sorun var.
yozlaşma, lumpenlik tavana vurdu.
sokakta insanlar cinnet hâlinde... şiddet gırla...
değerler erozyona uğradı.
hukuk, adalet, ekonomi, ahlak berbat...
toplum politik depresyon yaşıyor, çünkü hiçbir kötülük ve başarısızlık iktidarın değişmesini sağlayamıyor.
gerçi son yerel seçimdeki chp'nin başarısı topluma can suyu verdi ama iktidarın muhalefete uyguladığı düşman hukuku bir yandan KK'nın chp'yi bitirmeye çalışması falan insanları tüketmeye devam ediyor.

böyle bir ortamda -oğlak burçları mesela- yaşama tutunmakta zorlanırlar. ülkenin hâline ağlar durursun.

Tükenmişlik sendromu yaşıyor olabilirsiniz. hayatınızda başka sorunlar varsa bu sizi daha da aşağı çeker. kendinizi bir şeylerle beslemeye çalışın, daha aşağı çekilmemek için çok dikkatli olun.

çünkü dibe vurunca toparlanmak zor olabiliyor.

mutlaka ülke toparlanacak. böyle devam edemez.

pandemi belki tüm dünyayı olumsuz etkiledi. belki günümüzde birçok ülkeyi putin, trump gibi baskıcı insanlar yönetiyor ve savaş, soykırımlar gırla gidiyor ama avrupa'da ya da dünyanın diğer yerlerinde türkiye'deki kadar umutsuzluk, tükenmişlik yok; gidenler döndüğünde insanlar mutlu, hayatın tadını çıkarıyorlar falan diyorlar.
0
santimantal
(05.10.25)
Türkiye'deyim. Tadım hiç kaçık değil şu sıralar. Çok kaçtığı zamanlarım da oldu. Bu biraz sizinle de alâkalı.

Hep söylerim, her çeşit kriz ortamında (sağlıksal, ekonomik, sosyokültürel, afet vs. ve hatta savaş) gerek ekonomik olarak büyüyen, gerek maddi/manevi üretebilen insanlar hep var olmuştur. İdeal koşulların oluşması için çok beklememek, adapte olmak, pozitif yaşamayı öğrenmek lazım.

Bugün 42 oldu yaş. Hayattan öğrendiğimden biri budur. Sakın "memleket güllük gülistanlık" anlaşılmasın. "Samanlığı seyran etmek" bahsettiğim şey.

Türkiye'den çok beter ve çok güzel yerler bolca mevcut dünyada.

Psikolojide dış etkenlerin katkısı bir ise, iç dünyamızın on...
0
yadigar
(05.10.25)
sende böyle.

konunun avrupayla ne alakası var ki?

depresyondaki adam depresyonda işte.

ayrıca avrupa sanki tek ülke.

akdenizlisi ayrı, baltıklısı ayrı, britleri ayrı. her biri bambaşka hayatlar.
0
gurur
(05.10.25)
herhalde çocuğum olmasa çok da bu hayattan bir beklentim olmazdı. zaten o olsa da onla alakalı beklentilerim dışında farklı bir beklentim yok. bence dünya depresyonda. demokrasi cumhuriyet hayali patladı. zenginler törpülenir kaynaları bölüşürler diye düşünüldü ancak gene zenginler belirleyici konuma geldi. ekonomik açıklaması bu.

artık dünya çok hızlı, trendler çok hızlı, doyumlarımız çok hızlı. hiç bir şeyin tadını çıkaramadan yaşıyoruz.

avrupada da isteksizlik var ama akşam 1 kasa bira alıp çaktı mı kafası güzel gün geçiyor. burada 1 bira alsam mı almasam mı derken gün geçiyor.
0
mikahakkinen
(06.10.25)
(19)

Küçük çocuğunuz için kağıt üstünde evliliğe devam etmek sizce doğru mu?

mahmuttt
Anne baba arası tartışma, kavga vs olmayacak, fakat birbirini seven bir karı koca tablosu da olmayacak. Sadece küçük çocuk için, onun menfaati adına aynı evde iletişim sürecek. Sırf küçük iki üç yaşında çocuğunuz olduğu için O ne anne, ne babadan ayrı kalmasın diyerek evliliğe devam etmek sizce mak
Anne baba arası tartışma, kavga vs olmayacak, fakat birbirini seven bir karı koca tablosu da olmayacak. Sadece küçük çocuk için, onun menfaati adına aynı evde iletişim sürecek.


Sırf küçük iki üç yaşında çocuğunuz olduğu için O ne anne, ne babadan ayrı kalmasın diyerek evliliğe devam etmek sizce makul mü?
0
mahmuttt
(05.10.25)
degil. ayri olup bakim vermek mumkun, birbiriyle her an kavgaya hazir ve soguk iki bakim verenin sonradan terapi icin de cokca birikim yapmasi gerekir ki o da gozlerini kapatip ok atmaya benzer. kolayliklar dilerim.
0
klassno
(05.10.25)
Anne babanın bir arada olmasından maksat hem çocuğun hayata katılıncaya kadar öğrenmesi gereken ahlaki değerleri (saygı sevgi şefkat sınır çizme yardım etme bağ kurma vs vs) ve davranışları bilinciyle birlikte anneden babadan görerek öğrenmesi, hem de kendi cinsiyetinin davranışlarını, karşı cinsle iletişim kurmayı, denge bulmayı, biz bilincini anneden ve babadan görerek öğrenmesi.

Bunlar birbirine buz kesmiş anne babadan öğrenilmez. Bu anne baba ne verebilir çocuğa? Güvenli bir mesken, beslenme, sağlık ve eğitim takibi, iki başlı kontrol mekanizması. Bu çocuk kadın veya erkek olmayı soğuk, tepkili, tavırlı, kaprisli ya da işte konuyu sizin bildiğiniz benzer şeyler olarak öğrenir ve hayatına girecek insanlara da bunları yaşatır.

Evli kalınmasa, boşanılsa ne olur? Çocuk yine anne babasının iletişimini görür ama aralarında duygusal bağ olmadığını daha kolay anlar.

Bu konuda ninem boşanmaya çok karşıydı ama ninemin zamanı başkaydı şimdi o dönemle alakası olmayan şeyler yaşıyoruz. Yine de ninemin söylediklerinin pek çoğu geçerli, görüyorum.

Belki bir aile terapisi almak mümkün olsa, taraflardan biri hakikaten "kötü" değilse, sadece geçinmede sorun varsa belki biraz daha zorlanabilir ama... siz biliyorsunuz konuyu.
0
muhayyer divan
(05.10.25)
değil. ayrıl gitsin.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.10.25)
Kavga gürültü şiddet yoksa devam.
0
mimikikili
(05.10.25)
Aşır aşırı zorlanmıyorsanız ve çocuğa negatiflik yansıtmamayı başarıyorsanız, sıkın dişinizi okula başlayana kadar dayanın. Sonra mutlaka boşan; büyüdükçe her şeyi sezecek.
Benim anne babam keşke ben okula başlayınca boşansaydı, annem bizim için boşanmadı her şey daha kötüye evrildi
0
gadlemler
(05.10.25)
mimikikili +1

boşanınca hayat muhteşem algısı gerçekçi değil. mesela eşin başka erkeklerle görüşmeye başladığında ne yapacaksın, saygını koruyacak mısın? ya da nafakanı ödeyecek misin, çocuğunun ihtiyaçlarını evliyken olduğu gibi karşılayacak mısın?

hayatta mutluluk falan yok. birbirinizi idare ediyorsanız devam işte.
0
deartheodosia
(05.10.25)
sözde cinnetlik bir durum yoksa düzen bozma sakın. Bakma sen boşan diyenlere.
0
deepex
(05.10.25)
sevmediginiz insana ayni evde senelerce nasil tahammül etmeyi düsünüyorsunuz?
o, "tartisma, kavga vs olmayacak" kismi koca bir yalan.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.10.25)
Başkan kayınpeder için boşanmaya deymez.
0
mikahakkinen
(05.10.25)
cocuk en kotu ilkokulu bitirene kadar devam derim.
bekara bosanmak kolay, isin icinde cocuk varsa fevri karar vermemek lazim.
0
cooperr
(05.10.25)
Siz küçücük çocukları aptal zannediyorsunuz. Ama aptal değiller sadece dünyayı yeni tanıyorlar ama en çok tanıdıkları dünya anne ve babaları. Siz yüzlerce belki binlerce insan tanıyorsunuz çok fazla hayat tecrübeniz var. Ama onların yok onların tek tecrübeleri anne ve baba. Sizi sizden daha iyi tanıyorlar. Gerçekten bitmiş bir evliliği kağıt üzerinde devam ettireceksiniz ve onun anlamayacağını zannedeceksiniz. Böyle bir şey yok. Onun ruhunda çok çok daha derin yaralar açacaksınız. Ayrılsanız geçici bir travma yaşarlar doğru. Ama bir yalanı yıllarca devam ettirdiğinizi gördüklerinde kalıcı bir travmaya sebep olacaksınız. Bunu yapmayın.
0
ground
(05.10.25)
tekrar evlenmeyecekseniz mantıklı
0
mantık
(05.10.25)
çocuk büyüklerdeki tüm duyguları hissediyor. birbirini sevmeyen anne babaya şahit olmak da kötü izler bırakabiliyor. tabii bu anne babanın o ortamda nasıl iletişim kurduğuna da bağlı. içten içe beslenen kötü duygular olacak mı, yoksa relaks olup ne de olsa geçici bir süre beraberiz diye takmadan mı davranılacak. bunları tartmak lazım. ve benze bir uzmana danışmak lazım.
0
santimantal
(05.10.25)
Siz çok küçük şeylere takılıyosunuz bu takıntılarla yaşamak iyi değil doktora gitmek gerekiyor. Bu kadından ayrılsan da böyle yaptığın sürece kimseyle anlaşamazsın.
0
Sadece soruyorum
(05.10.25)
bence bunun "doğru" bir cevabı yok. insan her şarta uyum sağlayabiliyor, her koşulda büyüyebiliyor.

mimikikili +1, çocuğunuza huzurlu bir ortam sunabilecekseniz neden olmasın. ancak çocuğunuza huzurlu bir ortam sunabilmenin şartı, sizin de özel hayatlarınızda huzurlu ve sağlıklı olmanızdan geçiyor. en nihayetinde ikinizin de sevgilileri olabilmeli ve bundan ikiniz de arıza çıkarmamalısınız.
0
tnz
(05.10.25)
Kavga dövüş yoksa mantıklı. Anne veya babasız büyümenin ne demek oldugunu anlamanız için bunu yaşamanız lazım. küçücük yavrunun yüreğinde kocaman bir yük, bir hüzün.
0
limonlu eksi
(06.10.25)
Bu tür şeyler fikren akla yatıyor olabilir de pratikte olması, uzun süre sürdürülmesi çok zor. "Çocuk için yapılır" gibi düşünüyorsunuz da siz de bir insansınız; hayattan beklentileriniz, hayalleriniz, ihtiyaçlarınız, egonuz vb. var, tıpkı evli olduğunuz kişide de olduğu gibi...

O ev dar gelir birkaç hafta sonra; normal bir evlilik sürecinde farkına bile varmadığınız şeyler önce gözünüze batmaya, sonra aklınıza takılmaya başlar... Belli bir yaştan sonra insan ev arkadaşıyla bile yaşayamazken siz bir zamanlar aynı yatağı paylaştığnız insanla bunlar hiç yaşanmamış gibi aynı evin içinde yaşamaya çalışacaksınız. Hani birkaç ay olur da, 3-4 sene çok zor bence.

Boşanmak o kadar kötü bir şey değil; iki medeni insansanız işin duygusal yönünü de, maddi yönünü de halledersiniz çocuğa travma yaşatmadan.
0
salihdt
(06.10.25)
Boşanmasan iki ayrı hayat yaşamayı başarsan bile (ki çok zor kavgasız tartışmasız aynı evde kalmak) çocuğa katabileceğin olumlu şeyler epey azalacak. Bunun avantajını göremeyeceksin.
Yine de boşanmayı tavsiye etmem, ayrı yaşamak ve çocuğa ayrı ayrı bakım vermekte hiç sorun yok hatta iyi bile olur ama ikinizden birisi evlenirse olan çocuğa oluyor. Baba genelde ilgilenmeyi bırakıyor yeni hayatına odaklanıyor yeni karısı ilk çocuğa para harcamak istemiyor, haftasonu bizimle kal görüşme diyor. O çocuk o saatten sonra babasız kalıyor.
Diğer tarafta kadın evleniyor o da problem elin adamı senin çocuğunu kabul edecek mi etse bile evin içinde nasıl güvenip tek bırakacaksın döver mi söver mi öz babası kadar merhamet eder mi bilemezsin.
Netice olarak boşanmayın ama boşanırsanız da sakın tekrar evlenmeyin.
0
Gradient_tabanlı_mor
(06.10.25)
çocuğunun evlilik denilen şeyin böyle soğuk ve sevgisiz bir şey olduğunu zannederek büyümesini ve onun sevgiye olan inancını şimdiden yok etmek istiyorsan evet. böyle bir ailede büyüdüm, hatta bir çok insan büyümüştür eski neslin "boşanmak ayıptır" mantığı yüzünden. şimdi hepimiz terapiye gidiyoruz :d
0
nolmus yani
(06.10.25)
(8)

Kaliteli kot pantolon önerisi (Erkek)

marowak
Son kot pantolonlarımı Mavi'den aldım ve 1 yılı zor çıkardı hepsi. Haftada en az 1 kere giyerim. Sağlam ve mümkün mertebe uygun fiyatlı hangi markayı önerirsiniz? Aldığım bütün pantolonların bacak arası kısmı yırtılıyor. Kesimleri ve sağlamlığı benim için ön planda
Son kot pantolonlarımı Mavi'den aldım ve 1 yılı zor çıkardı hepsi. Haftada en az 1 kere giyerim. Sağlam ve mümkün mertebe uygun fiyatlı hangi markayı önerirsiniz? Aldığım bütün pantolonların bacak arası kısmı yırtılıyor. Kesimleri ve sağlamlığı benim için ön planda
0
marowak
(05.10.25)
Levis'in elastan içermeyen modelleri.
0
runaway
(05.10.25)
en dayanıklı pantolonum levi's 501 oldu. 10 yıldır giyerim.

catch jeans de sağlam. kumaşı kalın.
0
yurtsuz john
(05.10.25)
bulabilirseniz bego oneririm. good4trust.org'da vardi bir donem.
0
klassno
(05.10.25)
liseden beri ltb kullanıyordum kalite düşünce mavi'ye geçmiştim mavi'den de benzer sebeplerden memnun kalmayınca en son levi's a geçiş yaptım şimdilik memnunum.
0
kornisch
(05.10.25)
Maalesef bulabilmen çok zor, buldukların da uygun fiyatlı olmayacak.

Kot/denim pantolonlarda sağlamlığı belirleyen şey cm2 başı dokuma sıklığıdır. Artık pantolonlar hem hafif olsun, hem esnek olsun, kaba durmasın ve tabii ki ömrü daha kısa olsun gibi gerekçelerle düşük yoğunluklu ve esnek kumaşlardan üretiliyor.

12,5 ya da 14 oz jeans diye ararsanız bulduğunuz pantolonlar epey sağlam olacaktır. ama takdir edersin ki fiyatları mavi ile aynı olmayacak. geri kalan mavi levis armani şu bu marka hiç farketmez, hepsinin dayanıklılığı üç aşağı beş yukarı aynı olacak. markaya takılma bu yüzden.
0
thracia
(05.10.25)
random kot pantollar gayet dayanıklı. türkler tekstilde iyiler. markaya para vermeye lüzum yok. her taraf çarşı dolu, birine gir bak.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.10.25)
koton. hadi lan diyebilirsin ama 7-8 senedir giydiğim kotları var. daş gibin dimdik. halen alırım.
0
inannas jofn
(06.10.25)
beymen network levis
0
mikahakkinen
(06.10.25)
(6)

Bipolar bozukluk

gobekliraki
Nasıl tespit ediliyor? Böyle onlarca seansla mı, bir makineyle mi?
Nasıl tespit ediliyor? Böyle onlarca seansla mı, bir makineyle mi?
0
gobekliraki
(05.10.25)
Öyle saçma şey mi olur ya. İnsan hayatı bu.
0
🌸gobekliraki
(05.10.25)
bir barem var. yani kimisinin öyküsü 10 dakikalık bir muayenede teşhis koydurtacak kadar bariz ve generic olur, kimisi için bir süre takip gerekebilir.

makine yok ama bazı ölçek-test tarzı şeyler var. bir psikiyatrist yardımcı olacaktır.
0
gitdaddy
(05.10.25)
dsm 5 diye bir kitap var. psikiyatrist ve psikologlar kullanıyor. oradaki tanı kriterlerine uyuyorsa psikiyatrist tanıyı koyuyor. bipolar bozukluk tespit etmesi zor olmayan psikozdur.
0
mikahakkinen
(05.10.25)
Çok vaka görmüş iyi bir psikiyatristten duyduğum kadarıyla, hasta odasına girdikten sonra birkaç dakika içinde teşhisi koyuyorlar. Devamında geçen süre zarfında koydukları teşhisi teyit etmek, bir hata yapmamak için çabalıyorlar.

Makine diye bir şey yok.
0
10551037
(05.10.25)
Doktora anlatıyorsun, zaten belli sayıda dönemin olması lazım. Mani/depresif. Bunları yaşadıysan; yaşama şiddetin bipolarite girer girmez buna doktor kanaat getiriyor.
0
gadlemler
(05.10.25)
100 metreden bellidir bipolar tip1 tip2 diye bile ayırırım.
0
hunharca ben
(06.10.25)
(6)

araba alınca bakılacak/değiştirilecek ilk şeyler?

konetsu
özellikle çıkarabileceği problemlerin ciddiyetine/maliyetine göre ilk bakılacak şeyler sırasıyla nedir? araç yarın gelecek bi değişiklik olmazsa, şuanki sahibi eğer neyi kaç kmde ne zaman değiştirdiğini not etmişse çok sıkıntı olmaz herhalde ama bunlar bilinmiyor/hatırlanmıyorsa bi elden geçirmekte
özellikle çıkarabileceği problemlerin ciddiyetine/maliyetine göre ilk bakılacak şeyler sırasıyla nedir?

araç yarın gelecek bi değişiklik olmazsa, şuanki sahibi eğer neyi kaç kmde ne zaman değiştirdiğini not etmişse çok sıkıntı olmaz herhalde ama bunlar bilinmiyor/hatırlanmıyorsa bi elden geçirmekte yarar var diyorum...

mesela triger kayışı hakkında gördüğüm şeyler korkuttu bunun yaşı bilinmiyorsa ilk önceliklerden diyebilir miyiz? koparsa motor komple rektifiye gerektirebilecek şekilde hasar alabilirmiş pistonları eğebilir/kırabilirmiş vs.

motor yağı, şanzıman yağı filtreler vs. değiştirmesen anlık hemen problem çıkarmaz mesela yavaş yavaş ömründen yer. yine son değişim zamanı belirsizse veya değişim zamanı geldiyse kısa sürede bunlara da bakarım. ama bütçe kısıtlıyken bi öncelik sırası yapmak lazım her şeyi tek seferde yapayım dediğinde zorlar. ciddi masraflı problem yaşamamak için hemen bakılması gerekenleri bi aradan çıkarmak istiyorum. gerisini bikaç ay içinde hallederim yavaş yavaş.
0
konetsu
(04.10.25)
Lastik kritik bence. Muayeneden geçmiş olabilir ama bu yanıltmasın. Raf ömrünü de dikkate almak gerekiyor. Ben olsam önümüz kışken 4 lastiği de değiştirirdim. Frenleri de kontrol ettirmek iyi olur.
0
arbre
(04.10.25)
Otomatik şanzımansa şanzıman yağı değişim periyodu.
Triger zincir mi kayış mı ona göre değişim aralığı.
Lastik, motor yağı, akü ilerleyen süreçte bakılacak şeyler.
En son rot, buji vb bakılır.
0
mikahakkinen
(04.10.25)
Lastikleri, akü ömrünü ve frenleri kontrol ettirin.

Triger eğer 5+ yıl yahut 130bin+ km ise, değişmemişse değişmeli devridaim pompasıyla beraber.

Yağ, yağ filtresi, hava filtresi, polen filtresi eğer yetkili serviste değişmişse ve 5000km yahut 1 yıl olmamışsa, boşuna değişmeyin, zamanını bekleyin. Yakıt filtresi de çok olmuşsa değişeli, değişebilirsiniz.

Şanzıman yağına bence sızdırmıyorsa ve vites geçişlerinde problem yoksa karışmayın.

Ben olsam ilk iş detaylı temizlik yaptırır, frenleri/balataları, lastikleri kontrol ettirirdim. Araç bakımlıysa yeterli bence
0
yadigar
(04.10.25)
triger kayışını ne zaman değiştirdiğini satışı yaptıktan sonra konuşun. öncesinde genelde değiştirdim ya sıkıntı yok derler sonra usta bi görür koptu kopacak der. o yüzden alışverişinizi yapın. 1 gün sonra arayıp öğrenin. onun dışında uzun süre binecekseniz şanzıman yağı filtreler + rutin bakımı yapın bence. bir de lpg'li ise conta ve subap kontrolü şart.

lastik, balata, akü, rot buji gibi klasik kontroller zaten bu dediğim şeyler esnasında yaptırılır. bu arada servisle hiç uğraşmayın tanıdık bir usta ile yola devam edin. 3 ay önce servisin 16 bin lira fiyat verdiği bakıma, aynı parçaların/yağın orjinallerini alarak 3k'ya yaptırdım.
0
cisimcik golgi
(05.10.25)
araç çinli geely mk ama toyota klonu motor vs. hatta mekanik birçok parça toyotalarla uyumlu gördüğüm kadarıyla. corolla yaris vs.

soruyu sahibi gizler, malını över, sorunları anlatmaz diye değil o da bilmiyor olabilir diye sordum. sorduğumda biliyorsa söyler zaten karşılıklı güven var o konuda çekincem yok.
ama sormam gereken önemli şeyleri atlamayayım neleri öğrenmem gerekir vs. emin olmak için önce burada sordum ona göre konuşayım :)

daha satış konusu gündemde değilken geçen sene de iyi anlatıyordu aracı, yükselttiği için bu boşa çıktı satışa koymuştu e ben alayım uygunsa dedim. benim de gündemimde araba almak filan yoktu ama güvenilir birinden uygun fiyatlı ve fiyatına göre yaşı özellikleri vs. iyi yıllardır kullanıp memnun olduğu benim de gördüğüm, yolcu olarak içinde yolculuk da yaptığım bi araç.

geely hakkında hiç bilgim yoktu öncesinde, internette bakınca gördüğüm kullananlar hep memnun ama kullanmayıp soranlara cevap verenler bulaşılmaz, parça bulunmaz vs. yönünde. kullananlar biz sorunsuz parça buluyoruz diyor baktığımda birçok parçası da internette bulunuyor. sahibi de ne gerekse söylüyorum 2 güne geliyor diyor... muayene işlemlerinde de çıkan kusurları gidermek için gereken parçaları sorunsuz buldu. öyle sanayide dükkan dükkan gezmeden direkt internetten aldı.

yani hala marka yüzünden bende de bi tık emin olamama durumu var ama fiyatına göre kıyaslarsan alternatiflerin ya yaşı ya kilometresi en az 2 katı oluyor. özelliklerine göre kıyaslarsan tata gibi markalar dışında fiyatları minimum 2 katı oluyor... ilk arabam olacağından amatörlüğü de uygun fiyatlı bi araçta atmak mantıklı geliyor. bu fiyata başka birinden alacağım herhangi bi alternatif içime hiç sinmezdi.
0
🌸konetsu
(05.10.25)
araç geldi. triger değişiminin kaçta yapıldığının yazdığı bi servis etiketi sinyal koluna asılmış zaten daha 15-20k km yapılmış değişim sonrası.

motor yağı 4-5 ay önce değişmiş, 1.5 yıl önce radyatör devirdaim filan da değişmiş trigerle birlikte ve antifrizle kullanılıyormuş.
araç rahat çalışıyor uzun uzun marş bastırmıyor 1sn sürmüyordur. marş motorunda vs. de sorun yok gibi.

aküyü özellikle sormadım değiştirdi mi kaç yıllık bilmiyorum kolayca bakabilir ve değiştirebilirim zaten gerekirse. onu baştan beri değiştirmem gerekebilir diye düşünüyordum sıkıntı etmem.

geçen sene bildiğim bi sıkıntı vardı çünkü :D bikaç kez boşalmıştı akü. tarihi yeni de olsa boşalması ömrünü kısaltabiliyor.
akşamları park edince aküyü söküyordu bi ara :D sabaha kadar boşalıyordu yoksa. sorunu çözmüştü ama o dönem satılık olmadığından benim de alma niyetim olmadığından sebebini sormamıştım, şimdi sordum teyp filan araç kapalıyken bile güç tüketiyormuş onun bağlantısı değişmiş artık sadece araç açıkken güç alacağı şekildeymiş. ama bu sıkıntıdan sonra akü değişti mi aynı akü mü takılı bilmiyorum işte.

yeni araç aldığından bu boşa düşünce de 1 ay kadar yatmış, denediğinde çalışmamış aküyü şarj edip çalıştırmış. potansiyel akü değişimi aklımda yani.

baskı balata filan iyi durumda 4 mevsim lastikler var. rot balans düzgün sağa sola çekme yok. bildiği şuan sıkıntılı olan yapılması gereken herhangi bişey yokmuş. genel olarak iyi durumda gibi arabadan pek anlamasam da ciddi bi sıkıntı görmedim ben.
0
🌸konetsu
(07.10.25)
(8)

Hangi şampuanı kullanıyorsunuz

arbre
Uzun süredir Pantene Güç Ve Parlaklık kullanıyorum. Değiştirmek istiyorum.Öncelikle bir cilt rahatsızlığım var. Hafif sedef. Ve cildim çok kuru. Hangi şampuanı önerirsiniz? Nemlendirici olması gerekiyor sanırım. Bir de benim için saç kreminin bir faydası olur mu? Sağ olun.
Uzun süredir Pantene Güç Ve Parlaklık kullanıyorum. Değiştirmek istiyorum.

Öncelikle bir cilt rahatsızlığım var. Hafif sedef. Ve cildim çok kuru. Hangi şampuanı önerirsiniz? Nemlendirici olması gerekiyor sanırım. Bir de benim için saç kreminin bir faydası olur mu? Sağ olun.
-1
arbre
(04.10.25)
grimavi
(04.10.25)
seboreik dermatit sebebiyle vichy dercos ama genelde kullanmıyorum. su tutup geçiyorum
0
glamdr1ng
(04.10.25)
markette satılan hiçbir şampuanı kullanmanı önermem öncelikle.
0
jelly bear
(04.10.25)
yves rocher'nin yıpranmış saçlar için/nemlendirici etkili filan yazan ürünlerinden kullanıyorum şu sıra

ama
ben çok şampuan değiştiririm her markanın onarıcı (bazıları yatıştırıcı) /nemlendirici/kuru saça yönelik (sülfatsız) ürününde illa bişey yağı var zaten yok jojoba yok kukui var bişey.

belime kadar saçım var, hacimli, kalın telli (her ne kadar 20 yaşındaki gibi olmasa da hala ortalamaya göre sık)
gel gelelim eskiden asla kırılmayan asla karışmayan saç artık giderek kalitesini kaybediyor, (yaşlanmak böyle bişeyse demek). saçım da cildim de kuru.

eskiden "kuru saç"a özel, nemlendirmeye vs. yönelik hiç bişey kullanmazdım sıradan market ürünü hatta düz sabunlar geçerdim fakirken filan :D saçın zamanla ya da yere suya göre huyu karakteri değişiyor. benim çok elektrikleniyor da kıvırcık olmamasına rağmen krem daha çok bu konuda işe yarıyor.

hem bu tür ürünler hem krem (krem kullanmayınca daha fazla çitişiyor, krem yumuşatıyor, yatıştırıyor) hem arada sırada destek bişeyler kullanıyorum. krem kullanmasam benim saçım 15 gün filan yağlanmaz sanırım, krem biraz ağırlaştırıyor saçı bu da var.

bana iyi gelen bir şampuan da shea butter'lı ürünler belki ilk bunlardan birini denemelisiniz. ya da kendi başına shea butter deneyebilirsiniz.

şampuan ve saç kreminden hariç hindistan cevizi yağını da kendi başına kullanıyorum uygulayıp 1-2 saat bekletip duruluyorum o çok güzel yumuşatıyor hem de deriye temas etmiyor sizin hastalığınıza bir zararı olmaz.
0
subcomponent
(04.10.25)
Alpecin
0
mikahakkinen
(04.10.25)
Alpecin +1
0
Bruce
(04.10.25)
Kerastase - Bain de Force Quotidien
Kerastase - Bain Densité Homme
0
gabe h coud
(04.10.25)
İpek
0
Hallegadola
(04.10.25)
(8)

Kuzen muhabbeti

camlicagazoz
Merhabalar,Kuzenimin eşi hakim-savci mulkatini gecmisti ve ben kuzenimi aradim hayirli olsun diye. Eşim de eşini aradi hayirli olsun diye. Bu dddigim mart ayindaydi. Sonra Ankara' ya tasindilar mayis ayinda. Nisan ayinda eşimin hamile oldugunu öğrendik. Bu kuzenim de bizi aramadi. Haziran' da ben yü
Merhabalar,

Kuzenimin eşi hakim-savci mulkatini gecmisti ve ben kuzenimi aradim hayirli olsun diye. Eşim de eşini aradi hayirli olsun diye. Bu dddigim mart ayindaydi. Sonra Ankara' ya tasindilar mayis ayinda. Nisan ayinda eşimin hamile oldugunu öğrendik. Bu kuzenim de bizi aramadi. Haziran' da ben yüz felci oldum yine aramadi. Ben de dün kuzenimi aradim. Nasilsin diye. Konustuk. Aksamina da teyzem yani kuzenimin annesiyle birlikteydik. Teyzem de sey dedi. İşte kuzenim şey demis annesine, o kadar tasindik bi aramadi beni demiş. Cok üzüldüm. Yani biz hayirli olsun diye aradik. Onlar bizi aramadilar hamile haberini alinca. Suçlu biz olduk gibi oldu.

Bu arada bizi aramamalari benim umrumda olmadi hiç. Yani hiç şey demedim. Niye aramadilar ki falan demedim.

Çok canım sıkıldı valla. Sizce haksiz miyim. Ki ben teyzemi her bayramda, kandilde ararim ama kuzenim annemi hic aramaz mesela.
0
camlicagazoz
(04.10.25)
Yıllardır anneni nezaketen bile aramayan kuzeninin öyle dedi diye canın mı sıkıldı?
0
malheiros
(04.10.25)
tek tarafli olmaz.
beni aramayani ben de aramam, salarim.
haklisin o yuzden. onlar arayip sorana kadar arama.
0
cooperr
(04.10.25)
Bomboş adamlarsınız ha. Evimi taşıdım hadi alkış, iş alkış, hamileyim olm alkış.

Tamam alkış alkış yaptık. Ama bir tane alkışı unuttuk. Artık kuzen değiliz. Saçmalık. O da sen de hata yapabilirsin. O an kötü bir günündesin, başka bir konuşmada veya alkışta atladığınız alkışı da yaparsınız. Ama yooook gizliden gizliye dedikodu yapmak, bilenmek daha normal. Köy ve köylülerin sorunları işte.
0
Shepard
(04.10.25)
Benim korkum annem babam biraz da, saçma sapan kızarlar diye korkuyorum.
0
🌸camlicagazoz
(04.10.25)
Akrabalık bağı bu dünyanın en gereksiz bağıdır.
0
mikahakkinen
(04.10.25)
Durumun ayıplığından ziyade sizin buna bu kadar takıyor olmanız bana daha garip geldi.
İsteyen istediğini arar, istemeyen aramaz, isteyen arkamdan konuşur en fazla söver geçerim birkaç saniye içinde. Akrabalık mevzuları bu kadar üstüne düşünüp dert etmeye değecek şeyler değil.
0
anatomik
(04.10.25)
Aileniz kızar diye niye korkuyorsunuz, evli bir yetişkin olarak kimi arayıp kiminle görüşeceğinize siz karar vermelisiniz anne babayı ne ilgilendirir? Kendisi arayıp sormayan üstüne aramadılar diye tribe giren kuzen hakimim diye havalara mı girmiş ne…
0
ekimoloji
(04.10.25)
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim +1

tak tak gerçekleri söylemezsen suçlu olarak kalırsın. suçlu ki susuyor olursun. haklı olan konuşur. utanma sıkılma söyle. onlar haksızken utanmamışlar bak.

ayrıca taşınma için niye arıyoruz ya? 348638 kere taşınmış biri olduğum için bana mı çok normal geliyor? özellikle aranmaz bence bunun için. taşınan kişi söylediğinde aa hayırlı olsun dersin geçersin. hamilelik için de aranmaz bence. o mülakat için de aranmaz. çok resmi ilişkileriniz mi var?

bizim kuzenler grubumuz var. her şeyi oradan yazıyoruz. evlendiğinden beri grubu sallamayan bir kuzenimiz var. arada laf sokarız şakadan ama buluşma imkanı olursa da buluşuruz dargınlık olmaz.
0
art cat chocolate
(05.10.25)
(8)

Servis periyodik bakim ucreti normal mi?

belirsizlik
Hadi marka ismi vermeyelim. Fransiz bi marka, 3 yasinda araba, 3. Periodik bakim olacak. 12.500 TL civari dediler. Gecen sene 6-7bin'e halletmistik. 10 gun sonra garantisi bitiyor bu arada. Serviste bakim yaptirmaya deger mi?
Hadi marka ismi vermeyelim. Fransiz bi marka, 3 yasinda araba, 3. Periodik bakim olacak. 12.500 TL civari dediler. Gecen sene 6-7bin'e halletmistik. 10 gun sonra garantisi bitiyor bu arada. Serviste bakim yaptirmaya deger mi?
0
belirsizlik
(03.10.25)
10 gün garanti demek garanti bitmiş demek, dışarda yaptır geç.
0
adivar
(04.10.25)
garanti bitecekse gerek yok yarı fiyatına yaparsın dışarda. google yorumlardan puanı yüksek ve tercih edilen bir yer seç ya da çevrenden tavsiye al.
0
biravekahve
(04.10.25)
ocakta fiat fiorioya sadece yağ ve yağ filtresi bakımı serviste 9500 çıktı. 12 bin normal. garanti bittiyse bosch car servise gidebilirsin.
0
mikahakkinen
(04.10.25)
Böyle bilinmez. Hangi marka model? Renault ve peugeot arasında fark var sonuçta. Bakımda neler yapılacak? Çok fazla değişken var. Sadece filtreler ve yağsa çok fazla.
0
glamdr1ng
(04.10.25)
Glamdr1ng +1
Misal Peugeot puretech motorsa ben garantiyi bozmam çünkü normalde Peugeot bunların motor garantilerini 8 yıl yaptı galiba.
Bunu bozarsan ve motor elde kalırsa Peugeot üstlenmez sorumluluk.
Renault'ysa zaten Türkiye'de üretilen bir ürün, dışarıda düzgün usta bulmak da kolay.
0
logisticsmanager
(04.10.25)
@glandr1ng reno clio. Ya servisi arayinca 7 8 kalem bisey saydi. Boyle arabaya bakmadan fazladan biseylerin degisimini ekledi gibi hissettim. Musteri temsilcisi bi kadindi konustugum cunku usta degil. Ne diyosunuz bu hususta simdi? Disarida yaptirmak daha mantikli sanirim. Arabada herhangi bi sorun yok.
0
🌸belirsizlik
(04.10.25)
@logisticsmanager. Reno. 3 yil.
0
🌸belirsizlik
(04.10.25)
Abi renault clio belki de hiçbir şekilde resmi servisle ugrasilmamasi gereken top 3 arabadan. Clio asla ugrasmazdim servisle. Misal hybrid astral falan desen daha kompleks vs derdim de clio kesinlikle dışarıdaki düzgün bir servis yeterli olur.
Türkiye'de bir de açıkçası resmi servis kaliteleri de çok iyi değil.
0
logisticsmanager
(04.10.25)
(6)

Youtube alternatifi

gobekliraki
Premium bitmiş tekrar almak istemiyorum, reklamsız izleyeceğim alternatif var mı. Telefonum Android, akşamları ses olmadan izleyemiyorum. Dakika başı reklam giriyor n
Premium bitmiş tekrar almak istemiyorum, reklamsız izleyeceğim alternatif var mı. Telefonum Android, akşamları ses olmadan izleyemiyorum. Dakika başı reklam giriyor n
0
gobekliraki
(03.10.25)
Şahsen referans olmam, denemedim ama reklamsız youtube için: YouTube ReVanced
0
himmet dayi
(03.10.25)
sipay ödemenin yarısından fazlasını geri iade ediyor.
0
mikahakkinen
(03.10.25)
Brave Browser.
0
sinematikcrop
(03.10.25)
tarayıcıdan izlersen reklam girmez. büyük ekran izle kesintisiz izlersin.
0
koela
(03.10.25)
Tubular
0
herzan
(03.10.25)
Opera da youtube ı aşağı indirebiliyorsun. Kapalı ekran sadece ses imkanı bile var.
0
luluki
(04.10.25)
(35)

Evinize yatılı gelen kayınpederiniz şunları yapsa ne yapardınız?

mahmuttt
İki yaşında çocuğunuzun Odasında camı açıp camda sigara içiyor fakat duman kokusu çocuğun odasına vuruyor. Eşime söylüyorum salonda içse olur mu diye çocuk odasındaki eşyalara sinmesini istemiyorum diyorum. O diyor ki bunu söyleyemem saygısızlık olur. O zaman annene söylet diyorum annem de söylemekt
İki yaşında çocuğunuzun Odasında camı açıp camda sigara içiyor fakat duman kokusu çocuğun odasına vuruyor.

Eşime söylüyorum salonda içse olur mu diye çocuk odasındaki eşyalara sinmesini istemiyorum diyorum. O diyor ki bunu söyleyemem saygısızlık olur. O zaman annene söylet diyorum annem de söylemekten çekinir diyor.

En son sigara içerken adam çaktırmadan arkası dönükken hava temizleyiciyi arka köşeye koydum açtım mecburen. 8-10 metre kare oda. Rüzgar vurdukça odanın içi kokuyor leş gibi çünkü.

Adam tabi farketti benim koyduğumu. Sen mi koydun diye sordu ben de evet dedim. Çok fazla açıklama yapmadım.
Bana diyor ki babama saygısızlık yaptın.


Babasının yanındayken de bu lafa açıyor işte mahmut rahatsızlığını belirtmek istemedi falan diye ben de yok hayır olur mu öyle şey filan dedim çok da fazla aşırı cevap vermedim.

Biraz da çünkü adam anlasın istiyorum rahatsızlığımı direk de söylemek istemiyorum saygısızlık olmasın diye.
0
mahmuttt
(03.10.25)
döverim net döverim. evden bile kovarım. 2 yaşındaki çocuğun yanında sigara içen insan görünce bile tepem atıyor.
0
mikahakkinen
(03.10.25)
Sorun kayınpederde değil, eşinizde. Saygısızlık olarak söylediği hiç bir şey, saygısızlık değil. Usturuplu bir şekilde söylerse kayınpederin ne kadar yumuşak olduğunu göreceksiniz.
0
etna
(03.10.25)
Koca koca insanlar olarak başka koca koca insanlarla kendi evimizde yaptıkları ve hoşumuza gitmeyen şeyler hakkında medenice konuşabilmeliyiz. Bunun saygıyla bir alakası yok.

Ayrıca konudan bağımsız; saygı kavramını anlamayan, bu nedenle de yerli yersiz bu kavramı kullanıp onu anlamsızlaştıran bir toplumuz. Bundan da vazgeçmemiz lazım.
0
salihdt
(03.10.25)
sigara içen insanın kendisine saygısı yoktur zaten siz neyin saygısını göstereceksiniz ya? sigar içenler bunu dünyanın en normal şeyi olarak gördükleri için içip çocuğun ağzına üflese de sorun yoktur onun için. direkt uyarmanız lazım alınırsa da alınsın.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(03.10.25)
Evden kovarım. Evimin hiç bir köşesinde sigara içilmesini istemiyorum derim. İçmek isteyen varsa çıksın dışarı 5dk içip gelsin derim. Bunu isteyince saygısızlık etmiş olmuyorsun tam aksine çocugun odasında sigara içerek o size saygısızlıgın alasını ediyor. Bu arada eşiniz de tam dayaklık
0
limonlu eksi
(03.10.25)
Doğrudan olmasa da dolaylı uyarmalarınız böylece devam etsin.
Bu, saygıda kusur falan değildir.
Gittiği yer kızının ve damadının evi de olsa her istediğini
yapamayacağını anlaması lazım.

Eşiniz de belli ki babasının
kendisine tepkisinden çekiniyor.
0
diyecevaplandı
(03.10.25)
Ya saygısızlığı, siz aşirette mi yaşıyorsunuz? "Baba burada içme, çocuk odası burası, balkonda iç, hem de gel çay da içeriz iki laflayalım" de mesela...
0
malheiros
(03.10.25)
Sigara içen biri olarak bile ne evimde sigara içerim ne de çocuğumun görmesini isterim. Dışarı çıkarim balkona orada içer gelirim. -20 derecede olsa yine orada içerim.

Yaşadığınız şeyi yasayan bir arkadaim var onun kayınpederi salonda iciyormus. Dedim konus, eşiyle konuşmuş söyleyemem ayıp olur demiş. Dedim Allah yardımcın olsun.

Sizin de Allah yardımcınız olsun.

Balkonu olan bir evde balkona çıkmadan sigara içen kişinin ne aileye ne de torununa saygısı yoktur. Kendi evinde istedigim haltı ye, çocuklu evde yapma bunu.

Ufak çocuğunun her şekilde yanında sigara içen adamlari da dovesim geliyor.
0
blue eyes white dragon
(03.10.25)
ben anlamadım bir anne çocuğunun sigara dumanını her an solumasına nasıl razı olabilir?

saygısızlık mı kalmış artık. suç eşinizde. derhal uyarmalı babanızı.
0
Hallegadola
(03.10.25)
Saygısızlık falan yapmadınız, iki yaşındaki bebenin olduğu odada sigara mı içilir, cahil midir nedir yahu? Ben olsam "burada sigara içmeyin, çocuk astım olur, kokusu da siniyor, en iyisi balkonda ya da başka müsait bir yer varsa orada için" derim. Kayınpeder mafya falan mı neden korkuyorlar ki?
0
lamborcini
(03.10.25)
sigara balkonda içilir. saygısızlık değil. babam geldi eve balkonda içirttim. balkon yoksa camda içilmez. çocuğun odasında hele hiç içilmez. bu saygısızlık değil. sigara içen saygısız asıl.
0
jelly bear
(03.10.25)
Döverim kovarım diyenler ne yaşıyor acaba ya komiksiniz. Kendi babanız gelse döveceksiniz sanki sigara içti diye. Medeni insanlar konuşarak anlaşabiliyor, tavsiye ederim yani baba salonda iç diyebilirsiniz, hiç de tepki göstereceğini ve yok illa torunum odasında içicem diyeceğini sanmam.

Konudan bağımsız, eşin doğulu mu?
0
Gradient_tabanlı_mor
(03.10.25)
zamanında dedem aynısını yapmış (ben yenidoğanken). aradan neredeyse 40 yıl geçmiş babam hala bir şey diyemedim diye söyleniyor. saygısızlık falan demeyin, dolaylı yollarla uğraşmayın direkt söyleyin.
0
inheritance
(03.10.25)
ya onun yaptığı saygısızlık olmuyor da, size bu kadar kendinizi kötü hissettirmeye hakkı var da, 2 yaşındaki çocuğun odasını leş gibi zehirlemeyi kendinde hak görüyor da, ıkına sıkıla "ya içmeseniz mi" bile diyemiyorsunuz da siz mi saygısız oluyorsunuz? bi gitsinler ya, çok sinirlendim. hikayede çocuğunu korumak isteyen sizden başka herkes aymaz ve haksız ve saygısız.
0
ofelia
(03.10.25)
bu esiniz anneniz hasta diye cocuga bakmasin diyen ayni esiniz mi?
cok enteresan kafalar gercekten. olaya dahil olan herkes, siz de, esiniz de, annesi ve babasi da cehalet ve sacmalik akiyor. boyle bir durumda esinize ;babana soyler misin' diye sormaniz bile abes, soz konusu olan cocugunuz, esiniz kadar siz de sorumlusunuz ve yetki sahibisiniz.
0
kassiopeia
(03.10.25)
anamıza, babamıza saygıda kusur etmeyelim tabi.

amaa!

s.kerim böyle babayı.
kendisi bunu sorun olarak görmüyor olabilir, buna bir şey diyemem.

bence eşinizi araya koymadan direkt iletişim kurun uygun bir dil ile.
0
stay with me
(03.10.25)
nasıl hayatlar bunlar amk çocuğumun sağlığını düşünmeyen kayınpederi de eşimi de siktir ederim
kendi babamı sigara içerken tekmeyle atarım aşağıya yallah siktir git mağarana
0
croswell
(03.10.25)
bence hepinizin iletişimi problemli.
sigara içen insanın kokuyu fark etmemesi normal.
üstelik önceki nesiller çocuk yanında sigara içilmesi konusunda bizim kadar hassas olmayabiliyor, muhtemelen cama çıkmasının yeterli olacağını düşündü.

bunu eşinizden sektirip söyletmeye çalışmanıza gerek yok.
madem oraya hava temizleyici koyabiliyordunuz, ki bu çok daha sert bir hareket, "baba ya rüzgarla duman içeri giriyor, gel biz senle balkonda oturalım rahat rahat iç sen de" ya da "baba ya gel salon camında iç, buradan rüzgarla içeri giriyor, sana ben çay da koyayım" falan gibi bir üslupla uyarabilirdiniz gayet güzel bir şekilde.

asıl şimdi bu yaptığınız biraz ayıp olmuş.
abartılacak bir şey yok.
0
blatta hiberna
(03.10.25)
Eşinizi araya koyma sebebiniz nedir?
Alın adamı karşınıza güzel güzel anlatın konuyu.
0
Mirket
(03.10.25)
esi araya koymam. orasi benim evim. ben sigara icmiyorum. evimde sigara icirtmiyorum. cocugumun odasinda hic icirtmiyorum. bu isi kimseye birakmam, giderim, biz bu evde sigara icmiyouz, sigara icmek istiyorsaniz balkon surada, orada icin kapiyi da arkanizdan kapatin, derim. mevzubahis cocugumsa asla pasif davranmam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.10.25)
bu arada esinizin tavri da cok sikintili burada. önceligi kendi iki yasindaki cocugunun sagligi olmali. kicinin killari kadayif olmus ama hala kalas gibi empatisiz babasinin hödük duygulari degil. ben esimle de konusurdum bu olayi, aklini basina almasini söylerdim. bu olay benim icin fersah fersah iyi ebeveynligin ötesine gecis cünkü.

bu arada gecen günkü hasta babanne duyurusu aklima geldi, es kisisi bunu misilleme olarak da yapmis olabilir. sen annene laf etmeme saygisizlik diyorsan, ben de babama laf ettirtmem gibisinden. nasil kafa bu anlamadim?
o olayda esiniz bence hatali degildi ama
1. iyi niyetle eve cocuk bakmaya gelmis bir yasli kadin var ve 2. bu kadin hasta.
üstelik cocuklar hasta olur ve hastaligi atlatirlar. bu hastaliklar bagisikliklarini güclendirir.
öte yanda sigara dumani cocugu cok cidi hasta eder, hicbir faydasi yok ve üstelik burada kayinpeder kisisi cocuk hakkinda babannesi gibi "cocuga bakacagim" tarzi bir sorumluluk da almamis belli ki. yani o evde olmasi icin ziyaretten baska bir sebebi yok.
es kisisinin, cocugunun sagligini riske atarak güc gösterisi yapmasi, kendi hakliligini ispatlamaya calismasi inanilmaz sorumsuzca ve bencilce. akilli bir davranis degil asla. hakliyken asiri haksiz duruma düsmek bu olsa gerek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.10.25)
asıl saygısız olan kayınpederiniz. söz konusu çocuğunuz olunca kimseye karşı pasif davranmayın lütfen. gerekli yerlerde tepkinizi kibarca koyun eşiniz darılsın gerekiyorsa. o da düşünsün çocuğunu bi zahmet.
0
rayde
(03.10.25)
eşin ne kadar pısırık ya. söylemek çok mu zor? saçmalık.
0
summerjam0306
(03.10.25)
döverim, kovarım diyen arkadaşlar yavaş gelin.

dövmem, kovmam ama açık açık söylerim. baba gel şu tarafta iç, duman içeri giriyor çocuğun odası kokuyor diye. yeni evliysem çekiniyorsam eşime söyletirim.

eşiniz maaşallah sizin annenize "anne hastaysan gelmeseydin dinlenseydin, çocuğa da hastalık bulaştıracaksın" falan diyor. saygısızlık falan da olmuyor. aynı çocuğun odasında sigara içilmemesini söylemek niye saygısızlık olsun?
0
kibritsuyu
(03.10.25)
oğlunuzun odasında sigara içmesini istemediğinizi söylemenizi saygısızlık kabul eden birisi zaten bu saygıyı hak etmiyordur. ince düşünecek bir durum yok. "bu odada sigara içme, hatta bu evde sigara içme" netliğinde bir cümle kurun. hiç evirip çevirmeye, kıvırmaya gerek yok. doğrudan söyleyin. belli ki anlayışlı birisi değil.
0
co2s2
(03.10.25)
Eşine sorma. Sen söyle. Saygısızlık yapmıyorsun.
@rayde +1
Darılıyorsa da darılsın. Bu ne ya ben gerildim. Bu kadar düşünmenize sebep olan eşiniz suçlu. Manipüle ediliyorsunuz.
0
sevilen progressive türkücü
(03.10.25)
Bu adam kizini karisini doven bir baba herhalde. Korkuyla her seyi saygisizlik goruyorlar. Ben evime gelen herkese balkonu gosteriyorum. Balkon ardiye gibi oldugundan apartmanin onune inip icen bile oluyor. Kimse de bozulmuyor, saygisizlik olarak gormuyor. Senin durumun bir de bebek odasi yani. Direkt soyle bir daha yapma de.
0
Kittie
(03.10.25)
baba salonda rahat rahat iç diyemediniz mi?
yalnız adamda pes yani onca oda içinde neden çocuğun odasında içiyor herkes ayrı bi manyak olmuş ya iyi dayanmışsınız ben burda sinirendim.
0
eja
(03.10.25)
aynısını senin baban yapsa eşin acaba böyle davranır mı? bence davranmaz. babana niçin söylemiyorsun diye sana kızar, bu yaşa geldin babana ağzını açamıyorsun diye aşağılar, sonra tutar kendisi babana söyler.
misafire her türlü saygı gösteririm ama benim evimde benim kurallarım geçerlidir. benim kurallarıma uymayana saygı göstermem.
yaşlı insanlar için sigara çok aşırı normal bir şey. bence ne yaptıgının farkında değil. o yüzden kibarca söylenebilir. iki yaşında çocugun duman solumasından iyidir.
0
abelardo
(03.10.25)
senin ve eşinin anne babaya saygı konusunda garip bi takıntınız var. sizi nasıl böyle büyüttüler anlamadım. geçen gün de eşin annene hasta isen gelmeseydin demişti sen de onun için eşine yüklenmiştin :) kadın da şimdi sana yapıyor aynısı bak hak ediyosun bence.

neyse sigara konusunu eşiniz değil siz de söyleyebilirsiniz, biz evimizde çocuk olmadığı halde sigara içilmesine izin vermiyoruz annem geldiğinde balkonda içiyor. siz de bunu söyleyin balkonda içebilir misin, çocuğun eşyalarına koku sinmesin yazık diye.
0
Sadece soruyorum
(03.10.25)
Bence boşan usta, eşin çok garip şeyler yapıyor. Başka bir duyuruda dolaylı olarak anneni evden kovduğunu anlatmıştın. Kendi babasına gelince maşallah, çocuk falan tanımıyor sağlığını umursamıyor. Annene gelince cinayet işlemiş muamelesi yapmıştı..
0
dawsonscreek
(03.10.25)
iki yaşında çocuk olan evde değil şu oda bu oda, evin hiçbir yerinde içirmem. gitsin binanın önünde içsin. ya da balkon varsa balkonda.

bu arada çocuk odasında sigara içmek nasıl bir farkındasızlıktır, çüş dedim. eşinizin babası karşısındaki ezikliği de hayret verici.

sabır diliyorum size bu aileyle.
0
sir gawain
(03.10.25)
çok kalmayacaksa idare edin. iyice havalandırın. bir süre sonra koku geçer belki. geçmesi için başka güzel kokular kullanırsınız.

adama demek sizi geriyorsa çok, kendinizi germeyin o kadar. söyleseniz adam bozulacaksa bu sefer de siz yine üzüleceksiniz. ne gerek var...
0
santimantal
(03.10.25)
İnsan en yakını olan annesine babasına -oldu da onlar düşünemedi- çocuğun yanında sigara içerse başka yerde için annae/baba çocuk rahatsızlanır vs diyebilmeli. Bu saygısızlık falan değil. Bunu demekten kaçınmak da normal değil. Anne baba böyle şeyden niye kırılsın veya niye saygısızlık olsun bu.
Onlarda sizin kadar çocuğun sağlığını düşünür. Yaşlı olunca belki bazı şeylere ehemmiyet gösteremeyebilirler. Bu konu gayet anlayışlı bir şekilde hiçbir şekilde gerilmeden halledilir.
0
ezkaza
(03.10.25)
kaç gün kalacak?

aile işleri dert. bikaç günse sallayın, saçma da olsa karınız bunu unutmaz bin defa getirir.
0
gurur
(04.10.25)
(9)

Yasemin Minguzzi

WithWorth
Bu kadincagza cok uzuluyorum.Evladinin acisini bile dogru duzgun yasayamadan bir de saniklarin tehditleri vb ile ugrasiyor. Mahkemelerde bugun da akla ziyan savunmalara maruz kaliyor.Sizin dusunceniz ne ?
Bu kadincagza cok uzuluyorum.
Evladinin acisini bile dogru duzgun yasayamadan bir de saniklarin tehditleri vb ile ugrasiyor. Mahkemelerde bugun da akla ziyan savunmalara maruz kaliyor.

Sizin dusunceniz ne ?
0
WithWorth
(02.10.25)
Bence bütün yaptıklarında haklı. Bizim ülkede hak aramak pek alışıldık bir şey olmadığı için millet garipsiyor. Kadının başına gelenler korkunç. Oğlu öldürüldü, aile tehdit ediliyor falan. Empati yapıyorum da insan kafayı yer cidden. Onun psikolojisinde çok anne vardır ülkede. Ülkece göz önünde böyle pek görmediğimiz için tuhaf geliyor.
0
nothing in my way
(02.10.25)
Yaşar Kemal’in İnce Memed’inde bir bölüm vardır; babası ölen çocuğun toprağına amcası el koyar, çocuk büyür mahkemeyle o toprağı geri alır, tek başına sürmeye başlar ki 2. Gün tarlada kanlar içinde ölü bulunur. Kimin vurduğu bellidir ama amca annenin isyanlarına rağmen tutuklanmaz; anası çıldırır amcanın evini basıp öfkeyle yakar. Kadını da kundaklamadan tutuklayıp hapse atarlar.

Çok üzücü maalesef, bir fark göremiyorum ben.
Tek fark Yasemin hanımın o noktaya henüz gelmemiş olması.
0
titanic kemancısı
(02.10.25)
Kadın ne yapsa, haklı!
0
Kahvedesu
(02.10.25)
Aşırı öfkeliyim çok içselleştiriyorum, çok üzülüyorum. Adalete hukuka falan inanmıyorum, keşke bu davaya özgü kısas olsa.
0
ekimoloji
(02.10.25)
bence türkiye'de, güclü duracagim, iyilik kazanacak, yasasin kardeslik, adalete inaniyorum, suclular cezalandirilacak, suraya da müzik, buraya da resim vb. vb. gibi seyler sirf bosa kürek cekmek. sacmalik hatta.
ben bu durumda tüm yasam enerjimi o dirzolari avlamaya harcardim. sirf bunun icin nefes alirdim, sonuclarini, basima gelecekleri pek düsünmezdim.
Gary Plauché'i biliyorsunuzdur belki: youtu.be
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.10.25)
Kadın haklı ancak umarım uzun vadede bütün hayatını bu travma etrafında şekillendirmez.
0
salihdt
(03.10.25)
bu toplum o kadına borçlu. iyi ki sesini çıkarıyor. uyuyan bir topluma tokat atıyor.
0
mikahakkinen
(03.10.25)
Bu kadına yapılan her şey organize.

Cehaletle namuslu vatandaşın savaşı bu

şu an cehalet daha çok oy demek

Mizan bozulmuş

Kadının eylemleri bir yere kadar doğru bir yerden sonra kendisini ve temsil ettiği dürüst namuslu Türk vatandaşlarıni zayıf gösteriyor

Bu noktada özellikle sarallar ve şahinler grubunda çok büyük vebal var

Cevap bile veremediler bu oluşumun temsilcilerine

Çünkü taşeronlari artık bunlar

Bakın hükümet ve adalet kurumlarindan bahsetmiyorum dahi

Bu ülkenin eskiden çizgileri vardı, çocuk katili dediğin cezaevinde 1 ay ya Yaşar ya yaşamazdi. Şimdi bakıyorsun haberlerde, bir aile taraniyor. Yola kaçan 7 yaşındaki çocuk sırtından vuruluyor.

Bir şey olmaz yatar çıkarsiniz diyen bir adalet sisteminin sonucu hepsi

Çözüm nedir?

20 sene lazım. İlkokula başlarken ağlayan çocugun 2. Sınıfta arkadaşının annesine kufretmedigi bir eğitim sistemi ile düzelir.
0
topkapiaksaray
(03.10.25)
merhaba @topkapiasaray a katılıyorum. saral/sahinler kadar incelemesine bilmiyorum ama bu standart, düz, normal bir anne tepkisi vs cehalet. bu kadını şu an troller akp/dem arası iyi diye sedat peker in avukatından bile vurabilirler. yazık ya, hepimize yazık. çocuğa, annesine, annesiyle empati kurana.

bu hikayede içeri girdiğiyle gurur duyan keko tıraşlılar, anneleri, potansiyel oy verecekleri parti hepsini biliyoruz. susuyoruz. atatürkçu okul birincisi kızları ordudan atıyoruz falan.
0
libertine
(03.10.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.