Giriş
(12)

Kişisel gelişim kitapları neden küçümseniyor

egerbiryolcu
Hayatı Yeniden Keşfedin adında bir kitap ile ilgili yorumlarda şu ifadeler dikkatimi çekti, kişisel gelişim kitapları gibi değil. İsmine aldanmayın vs...Neden böyle bir algı var sizceGerçekten içi boş kitaplar mıYüzeysel veya kendilerini tekrar eden kitaplar olsa dahi insana hiç mi farkındalık kazan
Hayatı Yeniden Keşfedin adında bir kitap ile ilgili yorumlarda şu ifadeler dikkatimi çekti, kişisel gelişim kitapları gibi değil. İsmine aldanmayın vs...

Neden böyle bir algı var sizce
Gerçekten içi boş kitaplar mı
Yüzeysel veya kendilerini tekrar eden kitaplar olsa dahi insana hiç mi farkındalık kazandırmaz
Siz ne düşünüyorsunuz?
0
egerbiryolcu
(20.12.25)
Çünkü zırva
Hayat tekdüze yaşanan bir şey değil, herkesin hikayesi farklı. Fakat ortada bir kitap ve tek fikrin etrafından dolaşan yorumlar var. Sanki her insan ve her olay aynı gibi.
Sabah 5'te uyanan zengin oluyordu bu arada, ne oldu o iş?
Zırvalık.
+4
artıküyeolmakistiyorum
(20.12.25)
Adı üstünde aslında; “kişisel”. O yüzden herkes kendi deneyimini yaşayıp, tecrübe etmeli. O yüzden başkasının deneyimi boş geliyor olabilir.
+1
orient blue
(20.12.25)
Küçümsenmesini mantıksız buluyorum. Kişisel gelişim çok zor bir şey değil. Yazanlar belli başlı bakış açılarını yazıyor. Ona bakarsan her kitapta mantıksız şeyler var. Mesela Harry Potter kitaplarını, filmlerini çok severim ama Dumbledore'un gay olması çok saçma bir şey. Adam 5'te uyanın demişse bu niye zırvalık oluyor.
-3
arbre
(20.12.25)
bu amerikan kültürüyle dünyaya yayılmış bir şey. yok kendinin farkına var, yok başarabilirsin, yok teksin cart curt. ulan bu kadar nepotizmin olduğu yerde her yenilgi sonrası deneyip deneyip boka sararsan intihar edersin. saçma sapan. bu iş, bulanların para kazanma alanı oldu. nerde keriz silkeleyen konferans falan verdi.
0
mikahakkinen
(20.12.25)
Çoğunlukla genel olmasıdır.

tek fikrin etrafından dolaşan yorumlar var.+1
0
put it in your appropriate place
(20.12.25)
Önerdikleri, akademik bir çalışmanın mı ürünü? Kaç kişi üzerinde hangi bilim adamları bu çalışmayı yapmış, deneklerden kaçı, bu görüşü uygulayıp başarmış da önerilmiş.

Yoksa yazar, böyle bir bilimsel çalışma yerine oturma organından mı istifade edip 'Bir fikrim geldi.' kitabı yazmış?
+1
Mirket
(21.12.25)
cunku zengin/basarili/vs gibi sifatlara giden yolun sirrini kimse sana $10'a alacagin kitapta soylemez.
bu senin kendinin cozmesi gereken, kitaplarda yazmayan birsey.
birazda sansa ihtiyacin var tabii.

ben bu soruyu direk gidip bunu basarmis insanlara da sordum hatta, cevap yok..
siritiyorlar sadece..ha ben olsam ben de soylemem tabii, altin yumurlayan tavuk var elimde, neden keseyim salak miyim? :D
0
cooperr
(21.12.25)
Çünkü popüler oldu.
Popüler olunca iyi para kazandırmaya başladı.
İyi para kazandırınca bütün üçkağıtçılar pastadan pay almak için sinek gibi üşüştü.
Piyasa sahtekarların yazdığı kitaplarla dolunca da doğal olarak küçük görülmeye başlandı. Bu durum, bütün kişisel gelişim kitaplarının uydurma olduğu anlamına gelmiyor tabi ama sapla saman birbirine karıştığı için iyi araştırmak, gösterişli ve özellikle de maddi türden vaadleri olanlardan uzak durmak gerek.
0
mikro patlama
(21.12.25)
“kişisel gelişim” diye etiketlenen kitapların bir kısmının altı gerçekten boş olabiliyor. pozitif düşün her şey düzelir, evrene olumlu mesaj gönderelim geri dönsün, ya da sırf çarpıcı olsun diye söylenen 5’te kalkarsan zengin olursun gibi iddialar falan... bilimsel dayanağı olmayan bu tarz çok fazla kitap var ve o yüzden insanlar ismine bakıp mesafeli duruyor.

ama bir de “kendine yardım” diye ayrı bir kategori var. bunlar bilimsel temeli olan, sağlam kuramlara dayanan ve ruh sağlığı profesyonellerinin terapiye destek olarak sıkça önerdiği kitaplar. hayatı yeniden keşfedin de bu grupta. bilişsel davranışçı yaklaşımın bir dalı olan şema terapi yöntemleriyle çocukluktan beri kurduğumuz ilişkilenme biçimlerini, yaşadıklarımızın bizde oluşturduğu inanç kalıplarını ve bunların bugün ilişkilerimizi, seçimlerimizi ve hayat tarzımızı nasıl etkilediğini fark ettirmeye çalışan bi kitap. “iyi düşün iyi olsun” demiyor, bu kalıplar gerçekten işimize yarıyor mu, yoksa bizi mi sabote ediyor, oraya bakıyor.

ben bu kitabı gerçekten kendini tanımak ve değişmek isteyen herkese çok öneriyorum
+2
mezzosprite
(21.12.25)
Kitaplar, ben bunu yaptım benim kendi hayat tecrübem siz de belki bir fikir edinirsiniz diye satılmıyor. Kişisel Gelişimdeki kişiden kasıt satın alan. Yazar, satın alana diyor ki al ve ksisiel olarak geliş. Benim yolumu da oku belki senin için bir şeyler vardır demiyor.
Kendi bir kişilik deneyemini senin, kitlelerin ilacı olarak Pazarlıyor.
O kitaplardan elde edinelecek bilgi harry Potter dan da elde edilir.
Ha birilerinin işine yarayan bir şey çıkar elbette ama bu o kitapları ne ilaç yapar ne de değerli kılar.
0
kisa
(21.12.25)
@mezzosprite+1
Kendine yardım kategorisindeki kitapları ihtiyacım oldukça okuyorum. Bunlar sürekli okunacak şeyler değil zaten. Yazarları da, birkaçı hariç, sadece alanında bilinen insanlar.
Diğer kişisel gelişim kitapları ise okuyana bir şey katmıyor, sadece yazarını zengin ve ünlü yapıyor.
+1
gnosis
(23 saat)
kisisel gelisim kitaplarini elestirmek de kisisel gelisim kitaplarinin kendisi kadar moda bence. bazilarinin dusunmeden okumasi gibi bazilari da dusunmeden, hatta hicbir tane bile okumadan, kulaktan dolma bilgilerle elestiriyor. ben burada sonuca bakiyorum. eger bir insan herhangi bir kitabi okuyorsa ve bunun sonucunda etkileniyorsa, dusunceleri, duygulari ve davranislari degisiyorsa o kitap amacina ulasmis demektir. bu kitabin ne oldugu hic onemli degil. dolayisiyla "su gelisim kitabini okudum ve beni etkiledi, mutlu etti, artik daha pozitifim, degistirdi" vs. diyen birine zirva, sacmalik falan diyerek onu aptal yerine koymak vs. daha terbiyesizce geliyor bana.
+1
Sour
(20 saat)
(3)

Dyson Supurge Alternatifi

14
Arkadaslar anneme (yasli) supurge alacagim. Simdiye kadar hep normal model agir, kablolu supurgeler kullandi ama daha pratik bir sey alayim diyorum. Yani bu soru sarjli dyson mi alayim yoksa baska bir marka mi onerirsiniz sorusu. Butce 20 bin diyelim.
Arkadaslar anneme (yasli) supurge alacagim. Simdiye kadar hep normal model agir, kablolu supurgeler kullandi ama daha pratik bir sey alayim diyorum. Yani bu soru sarjli dyson mi alayim yoksa baska bir marka mi onerirsiniz sorusu. Butce 20 bin diyelim.
0
14
(20.12.25)
Dyson yerine aşağıdakini öneririm:

www.bosch-home.com.tr

Benzer fiyat aralığındaki Dyson modelini test edip beğenmemiştik. Bunu da test ederek aldık, çok memnunuz. 6 aydır bize ana süpürgeyi çok nadir açtırdı.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(20.12.25)
tineco a10 dash. özellikle en hafifini aradık. 1 seneyi geçkin kullanıyoruz. annemde arçelik var çok ağır pişman oldu.
0
mikahakkinen
(20.12.25)
shark hydrovac kullanıyorum ben gayet memnunum. tek başlıkla hem halı hem de halı olmayan yüzeyleri ıslak siliyor, kendi kendini de temizliyor sayılır. youtube'da videosu vardı galiba bakıp karar verebilirsiniz. çok titiz birini tek başına memnun etmez çünkü halı süpürme performansı çok iyi değil ama çok kötü de değil; bi de köşelere çok giremiyor tek başlık olduğu için. koltuk altlarına da çok az giriyor. ama benim gibi büyük temizliğe enerjisi olmayan ama toz da olmasın tek seferde hem silip hem süpürmüş olayım diyen biri için baya tatmin edici oldu.
+1
mezzosprite
(21.12.25)
(13)

Almanya seyahati için sağlık sigortası?

Buddrick
Kamu personeliyim. Yeşil pasaportum var. Ocak'ta 10 günlüğüne Almanya'ya gideceğim. Bunun için sağlık/seyahat sigortası yaptırmam gerekiyor mu? Nasıl yapılıyor?
Kamu personeliyim. Yeşil pasaportum var. Ocak'ta 10 günlüğüne Almanya'ya gideceğim. Bunun için sağlık/seyahat sigortası yaptırmam gerekiyor mu? Nasıl yapılıyor?
0
Buddrick
(09.12.25)
sağlık sigortası yaptırmanız gerekmiyor. yurt dışı çıkış harcını ödemeniz yeterli.
0
wilhelmwasmuss
(09.12.25)
Nasıl yapılacağını biliyor musunuz peki?
0
🌸Buddrick
(09.12.25)
Seyahat sağlık sigortası normal sigorta. Acenteden, bankaların site veya uygulamalarından yaptırabilirsiniz. Yurtdışı çıkış harcı da hem online (edevletten vardı yönlendirme) hem de havaalanında makinalardan alınabiliyor.
0
klassno
(09.12.25)
normal herhangi bir sigorta şirketinden, sigorta poliçesi alır gibi. yurt dışı sağlık seyahat sigorta poliçesi.
0
wilhelmwasmuss
(09.12.25)
Bankanızın mobil uygulamasında seyahat sağlık sigortası diye aratın. İş mobilde var, ziraatte var.

Mutlaka yaptırın. Ucuz bir şey ve, insanları milyonlarca lira masraftan kurtardığına iki kez şahit olmuşluğum var.
+1
Mirket
(09.12.25)
Sigorta zorunlu değil. Her bankada var. Çıkıcağınız tarihleri göre yapılıyor. Hepiyi sigortada kampanya oluyor, ben en son oradan yaptırdım.
0
mikahakkinen
(09.12.25)
bu zamana kadar hepiyi sigorta, allianz ve generaliden aldım. hiç kullanmadım ama yanınızda bulunması bence gayet mantıklı bir durum.
0
kornisch
(09.12.25)
Gerekmiyor ama cüzi bir fiyatı olduğundan, olası aksi bir duruma karşı yaptırmanızı öneririm.
0
lil siztah
(09.12.25)
Şart değil ancak kendin için olması seni korur Bir kaza hastalık vs olursa büyük masrafödemeni engelleyebilir. Bütük meblalar değil
Nasıl yaptırayım dersen herhangi bir acenteden seyahat sigortası yaptırmak istiyorum dersen bilgilerini alıp sana belgeleri hemen verirler
0
basond
(10.12.25)
at11 alabiliyor musunuz bilmiyorum ama bi bakın isterseniz, sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanırsınız acil bir durumda
0
mezzosprite
(10.12.25)
1 ay önce yeşil pasaportla almanya'ya giden eşimin babasına sınırda sigorta sordular ve yoktu. odaya çektiler, gecenin 2sinde biz buradan sigorta yaptırdık güç bela. o sebeple mutlaka yaptırın, banka uygulamanızdan iki dakkada halledersiniz.
0
awlmi
(10.12.25)
Normalde vize başvurusunda sigorta soruluyor. Sizin vizenin olmadığından sınırda sorulabilir. Zorunlu da olabilir, teyit etmekte fayda var.
Bu arada yaptırmak her türlü tavsiye edilir. Uçaktan inerken ayağınız burkulsa kat kat fazlasını ödemek zorunda kalırsınız.
0
burfak
(10.12.25)
Sağlık sigortasını kendiniz için yaptırın.

Allah korusun dünyanın bin türlü hali var, çok pahalı bir şey de değil.

Artık banka uygulamalarından bile yapılıyor.

Hangi bankayla çalışıyorsanız, o bankanın uygulamasından seyahat sağlık sigortasını seçin.

Almanya olduğu için AB ülkeleri'ni işaretleyin.

Sigorta kapsamının seyahatinizden bir gün önce başlaması lazım, döndükten bir gün sonra da bitmesi lazım.
+2
anten
(10.12.25)
(14)

Annemizin ölecek olması gerçeği hakkında

dedeminhirkasi
Ondan önce ölmediğimiz takdirde bunun gerçekleşecek olması ve bu süreci görme durumu benim içimi daraltıyor. Düşünüyorum cenazesi, esyalari, anilari ve kocaman bir boşluk. Sevgisi, özlemi… Bunla nasıl mücadele edilir ki. Yine ağladım bak düşününce ben iyi değilim abi Allah Allah
Ondan önce ölmediğimiz takdirde bunun gerçekleşecek olması ve bu süreci görme durumu benim içimi daraltıyor. Düşünüyorum cenazesi, esyalari, anilari ve kocaman bir boşluk. Sevgisi, özlemi… Bunla nasıl mücadele edilir ki. Yine ağladım bak düşününce ben iyi değilim abi Allah Allah
0
dedeminhirkasi
(05.12.25)
Çok bilmişlik gibi olmasın ama annemin bir gün ölecek olması değil mutsuz ölecek olması beni mahvediyor.
+3
sekizdokuzon
(05.12.25)
Hayatının anlamı annesine bakmak olan evlatlarda atlatmak çok zor oluyor. 100 yaşına merdiven dayamış hasta annesini kaybeden iki tanıdığım yıllardır hala atlatamadı. İkisinin de yaklaşık son beş yılda annelerinden başka işleri yoktu ve aynı evde yaşayıp bakıcı yardımıyla ona bakıyorlardı.

Normal bir hayatı olan insanlarda iki tür şekilleniyor: Birincisinde başta çok sakin oluyorsunuz (hatta hatalı olarak ben annemi sevmiyor muymuşum diye düşünen bile var), sonra bir anda vuruyor. Sonra işler güçler, aile derken normalize oluyorsunuz. Arada sırada hatırlayıp hüzünleniyorsunuz. İkinci türde başta çok kötü olup hayat içinde ilk türle birleşiyorsunuz. Fiziksel bağ kopsa da duygusal bağınız kopmuyor aslında.

Bunları düşündüğünüze göre anneniz iyi bir anneymiş. Çok şanslısınız. Yaşarken güzel zamanlar geçirmeye çalışın ama önceliklerinizin de bilincinde olun. Tek işiniz annenizi mutlu etmek olmasın. Hayatın içinde olun, annenizin o hayatta bir yeri olsun. Sağlıklı olan bu.
+1
cosmicstring
(05.12.25)
böyle düşünmek acı veriyor ama ben ölürse annemin rahatlayacağını düşünüyorum artık. geçim sıkıntısı, anksiyete, geçmişinde yaşadıkları vs. derken çok yıprandı. evlatları olarak biz de ona hiçbir şekilde rahatlık sunamadık maalesef. bize salladığı zaman hiç gocunmuyorum, o kadar şeyden sonra bunları talep etmek en doğal hakkı ama ben yapamadım işte yani ne yapayım, bir şey becerdim de görmezden mi geldim ihmal mi ettim? hiçbir şeyim yok. üstüne "hayırsız evlat" olmanın artık kökleşmiş ağrısı var. "kendini salarsan daha da kötü olur, sen iyi ol ki başkalarına faydan olsun" diyorum filan ama yok abi.

annem inançlı bir insan. öldüğünde rahata ereceğini düşünüyor. ben de o ölürse en azından artık hayal kırıklığına uğratmam diye düşünüyorum. bu tabii ki "ölsün" demek değil, ben sağlıkla daha nice yıllar görmesini ve hatta ona daha da güzel bir gelecek sunabilmeyi çok istiyorum ama yok işte olmuyor.

eskiden ben de annemin öldüğünü düşününce perişan olurdum. benden önce ölürse zaten yine olacağım, hiç şüphem yok. "öldü rahatladı" deyip hayatıma devam edebileceğimi sanmıyorum. boşluğu hiçbir zaman dolmayacak, muhtemelen bugüne kadar yaşadığım hayat tümüyle boşmuş ve artık yeni ve çok daha zor bir döneme başlıyormuşum gibi gelecek...

ama evet itiraf etmem gerekirse ben en azından "rahata erdi" diyebileceğim. öyle bir "iyi tarafından bakma" diyelim. ilişkimiz o kadar bozuldu ki artık karşılıklı birbirimizi intiharla tehdit etmeye başladık. napiyim amk benden bi bok olmadı işte gidip kendimi assam, gözden uzak kalsam yine üzüleceksin. e böyle yaşıyorum okumadın paran yok şöyle böyle napiyim 150 bin maaş mı talep edeyim, vermiyolar işte.
+1
der meister
(05.12.25)
o yüzden güzel anılar biriktirmeye bakın anneniz ile...
+1
sweetoffice
(05.12.25)
beni hiçbir şey delirtmezse bu acı delirtir gibi geliyor bazen.
sadece 3 saniye düşünsem bunu ağlamaya başlıyorum.
tek çocuğum ben ve mükemmel bi anne babaya sahibim ama anneme daha çok düşkünüm. babama da bir şey olmasını asla istemem de hele anneme bir şey olacak olması fikri mahvediyor beni. oyuncu falan olsam sırf bunu düşünerek her sahnede ağlayabilirdim işi çok kolaylaştırırdım. canım gidiyor annem ölecek diye.
onsuz nasıl yaşarım bilmiyorum hayatım bomboş olur.
0
matilda
(05.12.25)
Yaşını başını almışsa huzur bile duyuyorsunuz.
Asıl anneleriniz sizin acınızı görmesin. Onun için çabalayın.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(05.12.25)
olmamis olaylar hakkinda uzulmuyoruz. yoksa yasamin dinamikleri tokat gibi vuruyor boyle. duygusal, arabesk, melankolik takilmak bizi geri atmak disinda biseye yaramiyor. bunu idrak ettigimden beridir sadece ileri bakiyorum. ha bir yakinim olurse hayvan gibi uzulecegim, aglayacagim; ama o vakit bu vakit degil.
+4
buenosdias
(05.12.25)
evlat acısı gibi büyük bir acı yok. umarım herkes sırasıyla vefat eder.
0
gercekdunya
(05.12.25)
mücadele etmiyoruz, kabulleniyoruz. gözden yaş kalpten sızı eksik olmuyor. hayat işte. acısıyşa tatlısıyla derler ya acı kısmını tatmış oluyorsunuz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(05.12.25)
Benim de en büyük korkumdu ve maalesef başıma geldi. Tek tesellim iyi bir ilişkimizin olması, onu çok sevdiğimi bilmesi, onu isteyerek asla kırmamış üzmemiş olmam. En çok canımı yakan şey (ölmüş olması dışında) öldüğü gün onu aramamış olmam. Ölüme çare yok. İyi yaşamak, pişman olacağımız şeyler yapmamak lazım
0
mezzosprite
(05.12.25)
Kanserin son evresinde doktorlar artık eve götürün huzur içinde ölsün dedikten sonra ve ölmeden birkaç gün önce, Artık konuşamaz ve genelde bilinç kapalıyken tek kolunu kullanamaz, tek ayağını sürür vaziyette, kalkıp, öbür odadan battaniye alıp sürükleyerek getirip yatağın başucundaki koltukta uyuyakalmış oğlunu örten ve bu son kalkıştan üç gün sonrada ölen kadın.
Uzun yıllar geçti ve ben hala aklıma geldikçe ağlarım.
Üç oğula vakfedilmiş hayatında ona daha fazla zaman ayırmamanın, onu güzel yaşatamamanın ezikliğini hep yaşıyorum.
Burada erkek anasına tavırlı gelin duyuruları görünce hep içim sızlar.
Mekanı cennet olsun.
+3
Mirket
(05.12.25)
Bir arkadaşım zamanında bununla ilgili çok güzel bir söz aktarmıştı. İnsanın içinde 100 tane mum yanar, 99 tanesi söner ama bir tanesi hep yanmaya devam eder diye. Evet insan bütün ölümlere zamanla alışıyor, zamanla cenaze görevlisine dönüyorsun hatta. Ama şu acı gerçek baki: giden geri gelmiyor ve bazen o kişilerin hayatta olduğu günler aklına geldikçe delirecek gibi oluyorsun. Bir gün biz de öleceğiz mesela.

Ölümlerinden önce annemin de babamın da çok hayır duasını aldım. Bazı şeyler elinde değil ama sevdiklerini kaybetmeden önce onlarla vaktini nasıl geçirdiğin ve onlara nasıl davrandığın da çok önemli.
0
trixi
(05.12.25)
yıkayıp toprağa veriyor, yarım saat sonra lahmacunla ayran gömüyorsunuz, endişelenecek bir şey yok.
-4
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.12.25)
ölecek olmasından ziyade gün yüzü görmeden yani aslında yaşamadan ölecek olması gerçeği çok üzüyor beni bazen.

ne bileyim deniz görmeden, ankara dışında bir ile gitmeden, bir oh demeden yaşamak ve ölmek... boşa geçmiş bi ömür cidden.
0
elorelia
(05.12.25)
(6)

Ramazan Bayramında Amerika?

elektr10
ABD vizemi ikinci kez yeniledim ama hayatımda hiç gitmedim. İlk giden biri için NYC olmazsa olmaz mıdır? 1 hafta yeterli midir burası için? Bir de uçak biletleri aşağı yukarı ne kadar oluyor? THY için aktarmasız atıyorum 750 dolara görürsem hiç düşünmeden alayım mı? Ya da otel için gecelik iki kişi
ABD vizemi ikinci kez yeniledim ama hayatımda hiç gitmedim. İlk giden biri için NYC olmazsa olmaz mıdır? 1 hafta yeterli midir burası için?

Bir de uçak biletleri aşağı yukarı ne kadar oluyor? THY için aktarmasız atıyorum 750 dolara görürsem hiç düşünmeden alayım mı? Ya da otel için gecelik iki kişi 150 dolar makul müdür?

Tecrübeli arkadaşlar yardımcı olursa çok sevinirim.
0
elektr10
(05.12.25)
Nyc olmazsa olur, zaten bu mevsimde soğuk olur. Florida iyi olur bu mevsimde ya da güney kıyılarında başka yerler de olur. Fiyatları.bi süre takip edin ama gidiş dönüş 750 dolar iyi bence sanki o kadar ucuz denk gelmez gibi. Otel fiyatlarını bilmiyorum. Kalabileceğiniz max süre neyse o kadar kalın gitmişken
0
mezzosprite
(05.12.25)
bu çok genel bi soru ya uçak bileti sezona ve havalimanına göre değişir keza otel de. gecelik 60 dolara motel de var 150 dolara 3 yıldızlı otel de ama hangi şehirde?

benim tavsiyem öncelikle kalınabilecek asgari süre neyse o tarihe plan yapılması min 10 gün. sonrasında nereyi görmek isterim diye bakmak. doğu yakası mı batı yakası mı yoksa las vegas ve çevresi mi ya da grand canyon yellowstone gibi milli parklar mı.
0
bay b
(05.12.25)
hava durumuna bakin, kisin ny cok soğuk oluyor, hava erken kararıyor. bahar da gelmenizi tavsiye ederim
0
oscar
(05.12.25)
Genelde duyurudakilerle gezi konularında ters düşünürüm ve yine öyle oldu: bence nyc mutlaka görülmeli. gerçekten kozmopolit olan kaç tane mega şehir var ki dünyada. londra, tokyo, şangay ve nyc mutlaka görülmeli. art deco’nun başkenti; kapitalizm tarihinin mekansallaşmış halini görmek etkileyici bence. Mart sonu fena olmaz. Yalnız iyi bir bütçe lazım; hostel yaşını geçtiyseniz gecelik 200 tutar. Yemekler pahalı. Eğer çok ucuza kapatmak istiyorsanız daha sonra para biriktirip gelmenizi öneririm. Restoranlar, müzeler, ve şovlar da bu deneyimin bir parçası çünkü. Bu arada evimi airbnb gibi kullanmayı da planlıyorum, bana yazarsanız size yardımcı olmaya çalışırım.

Bu arada bunlar da dursun burada:
www.eksiduyuru.com
0
eileengray
(05.12.25)
NYC icin benim onerim de ilkbahar olur, mart erken bence.
ilkbaharda cok guzel, sonbahar da iyidir. kisin ve yazin gidilmez diyorum.
0
cooperr
(05.12.25)
NYC olmazsa olmaz. İlk giden kesinlikle NYC yapmalı.
Mart soğuk oluyor. Ama gidilir mi gidilir. ny her zaman güzel.
Mart ayı uçak biletlerinin uygun olduğu dönem. Bayramda thy'nin fiyatı artabilir ancak aktarmalı giderseniz 400-450 dolara çok rahat bulursunuz.
Manhattanda kalma fantaziniz yoksa haber verin otobüsle 15dk mesafede, NJ'de otel önereyim.
0
artci sarsinti
(06.12.25)
(16)

Duyurularıma cevap verilmemesi hakkında?

mikahakkinen
Mesela bunun gibi cevap alamayıp sildiğim 10 duyuru vardır. https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1616517/almanya-sehirlerini-ve-bolgelerini-anlatan-kaynak-onerisiKonu hakkında bilgisi olan olmadığından mı?Sevilmeyen duyurucu olduğum için mi?Cevapsız bir duyuru olduğu için mi?
Mesela bunun gibi cevap alamayıp sildiğim 10 duyuru vardır. www.eksiduyuru.com

Konu hakkında bilgisi olan olmadığından mı?
Sevilmeyen duyurucu olduğum için mi?
Cevapsız bir duyuru olduğu için mi?
-3
mikahakkinen
(05.12.25)
sevilmeseydin engellenirdin. soruna yanit insanlarda olmadigi icin yanitsiz kaliyordur.
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.12.25)
Abi bunlar çok spesifik konular değil mi normal yani fazla cevap gelmemesi, benim Almanya bilgim BundesLiga ve Hitler'le sınırlı ama sorduğun soruyla ilgim olsa kesin cevaplardım.
+9
kizil karga
(05.12.25)
bilgim yok + sevmiyorum. bilseydim söylemeyebilirdim.
-3
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.12.25)
Bilmiyoruz:) Bazen de araştırmak zor geliyor olabilir.
Benim de cevapsız kalan duyurularım var. Beni kimse sevecek ya da sevmeyecek kadar tanımıyor burada.
+1
gnosis
(05.12.25)
duyuru her gün kontrol ediyorum, küçük & büyük demeden elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. bilgim olsa kesin yazarım.

bu durum benim de dikkatimi çekti, ben de yaşıyorum. eskiden daha önce sorulmuş ve cevaplanmış sorular için "aramaya inanın" vs yazarlardı veya link atarlardı. belki de bu nedenledir.
+2
MtKrt
(05.12.25)
Ben bilmediğim soruya cevsp yazmıyorum. Bazen tahminim olsa bile yanlış yönlendirmemek için yazmadığım da oluyo.
+2
Sadece soruyorum
(05.12.25)
hocam ben gördüm bu duyurunu. almanya hatta uzmanlık alanım ama senin istediğin bilgiye ben sahip değilim maalesef. ondan cevaplayamadım mesela. sevilmeme durumu değil bence. benim de bazı duyurularım cevaplanamıyor çok niş olduğu için.
+1
elektr10
(05.12.25)
herkesin bileceği bir şey sormamışsın. sen de bilmiyorsun mesela bak biri sorsa cevap veremeyecekmişsin :D tavsiyem, cevap bulamadığın soruları AI a sorarak çözümle. hatta ilk oraya bile sorabilirsin. hepimizden çok şey biliyor kerata.
+5
neira
(05.12.25)
ilişki konuları hariç burada kafa yorulan tutan pek başlık yok. o yüzden gayet normal.
-1
Başka
(05.12.25)
Konularla ilgisi oluyor cevapların daha çok soru zorsa, kolaysa sevmiyor, seviyor, sevmiyor, seviyooooo.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(05.12.25)
spesifik bir soru sormuşsun bilen çıkmamış gayet normal. bilsek yazardık.

ama bazen kullanıcılarda şunu görüyorum basit bir google araması yapmak yerine buraya yazıyorlar. onlara bilerek cevap vermiyorum
+3
gercekdunya
(05.12.25)
spesifik bir konu, net bilgisi olan dışında kimse cevaplayamaz. almanya'nın şehirleriyle ilgili bilgi/tavsiye sorsan tatile giden, yaşayan birileri fikirlerini yazabilir. sen doğrudan kaynak sormuşsun, hem de almanya'yı bilenlere sormuşsun. kaynağı sağdan soldan duymuş olup almanya hakkında fikri olmayanları da dışarıda bırakmışsın. o yüzden cevapsız kalmış.

sevmeyip de cevap vermeyen de çıkar elbet ama asıl sebebinin bu olduğunu sanmıyorum.
+2
kibritsuyu
(05.12.25)
Bilmiyorum
+1
mezzosprite
(05.12.25)
Bundan sonra daha dikkatli oluruz :)
+1
cosmicstring
(05.12.25)
Bak nasıl veriyoruz
+1
gabe h coud
(05.12.25)
sizin sorunuzu gördüm ama açıkçası zaten benim yapacağım araştırmayı siz yapmışsınızdır diye cevap vermemiştim. küfürbaz veya sık sık hakaret eden birisi olmadığınız sürece sizi niye sevmesin ki insanlar? sizi o kadar tanımıyoruz bile :)

Aklıma gelmişken mesela siz tanışmak istediğiniz insanlar sorusuna beni de yazmıştınız ama öyle bir cevaptı ki acaba ironi mi diye düşünmekten kendimi alamamıştım. sizin mantıkla beni sevmiyorsunuz sanırım diye düşünmem mi gerekiyor? :)
+1
eileengray
(06.12.25)
(3)

Sosyal psikoloji, öz güven, etkili iletişim ile ilgili kitap önerisi

egerbiryolcu
Özellikle pratik yapabileceğim tarzda kitap önerileriniz olur mu?Yani bir nevi taktik kitabı gibi.Uygulamalı. Bu konularda çok fazla kitap kaynak var ama içerikler çok benzer olabiliyor. Veya şu kitabı okudum farkındalığım arttı bakış açım değişti dediğiniz.
Özellikle pratik yapabileceğim tarzda kitap önerileriniz olur mu?
Yani bir nevi taktik kitabı gibi.Uygulamalı. Bu konularda çok fazla kitap kaynak var ama içerikler çok benzer olabiliyor. Veya şu kitabı okudum farkındalığım arttı bakış açım değişti dediğiniz.
0
egerbiryolcu
(04.12.25)
Anladığım kadarıyla amacınıza pek uymayacak ama sosyal psikolojiye meraklıysanız Çiğdem Kağıtçıbaşı'nın "İnsan ve İnsanlar"ını okuyun.
0
cosmicstring
(04.12.25)
Olsun. Meraklıyım zaten iyi kitapları da not etmek isterim. Teşekkürler.
@cosmicstring
+1
🌸egerbiryolcu
(04.12.25)
Özgüveni keşfedin - melanie fennell
+1
mezzosprite
(04.12.25)
(14)

Cenazelerin hızlı bir şekilde defnedilmesi olayi

dedeminhirkasi
Sebebi nedir kiMesela sabaha karşı ölüyor ikindi defnediliyor. Ulan bi dur hele adam gerçekten ôldu mu kaldı mı acelen ne ?
Sebebi nedir ki
Mesela sabaha karşı ölüyor ikindi defnediliyor. Ulan bi dur hele adam gerçekten ôldu mu kaldı mı acelen ne ?
0
dedeminhirkasi
(04.12.25)
cenaze bekletilmez diye bir gelenek, bir inanış var.

annem perşembe öğlen öldü cumartesi öğlen defnettik. babam pazarı pazartesiye bağlayan gece öldü, salı defnettik. şehir dışından cenazeye gelmek isteyenler de yetişebilsin diye. bana da dediler bekletilmez, bir an önce defnetmek icap eder diye. dedim yeğenleri gelmek ister, ertesi gün olsun ne olacak.

gerçekten ölmeyip ne olacak? doktor muayene edip rapor veriyor öldü diye.
0
kibritsuyu
(04.12.25)
The Premature Burial'ı mı okudun? Adger Allen Poe'nun en büyük kabusu. Adamda resmen canlı canlı gömülme korkusu varmış. Gerçi o dönemde öyle hataların yapıldığı söylenir.
0
Mirket
(04.12.25)
Abi bence süper bir olay çünkü hemen gömmek zorunda olmasak ölen kişinin verdiği ızdırap katlanarak artıyor ama gömünce "gömdük gitti" deyip daha çabuk iyileşme topralanma sürecine giriyorsun, gözden ırak olan gönülden de bi şekilde ırak oluyor bu şekilde. Ha sabah ölen kişi de ikindiye kadar ölmediğini ispat edemiyorsa ona da yapacak bir şey yok, sorry.
+2
kizil karga
(04.12.25)
bekletmemek daha iyi cenaze için de yakınları için de. çünkü bir an önce defin işleminin tamamlanması gerekiyor manevi olarak. şehir dışından yakınlar gelecekse bir gün sonra defin uygundur bence.

bu arada anadoluda cenaze üzerine bıçak koyma adeti vardır duymuşsunuzdur. bunun nedeni mefta bir şekilde hayattaysa nefes alıyorsa ya da hareket ediyorsa o bıçak üzerinden düşsün diye tespit için konuyor aslında.
0
exlibris
(04.12.25)
arkadaşların söylediğine ek olarak eğer ekstra bir işlem yapılmayacaksa cenaze her ne kadar morgda da beklese zamanla bozulan bir şey. bu tip nahoş etkileri de minimize edebilir.

ayrıca, soruyu tersten sorarsak, bir sebep yoksa neden beklesin ki?
+2
eisberg
(04.12.25)
yahudilikte dini bir olay. biri öldügü vakit ruhun bedeni terk ettigine ve defin gerceklesene kadar arada kaldigina inaniliyor. bu arada kalmislik da ruha cok rahatsizlik verdigi icin 24 saatten önce gömmeye calisiliyor. eger cenazenin parcalari tam degilse, tüm vücut parcalari toplanmaya calisiliyor bu sebeple. bu 24 saatte cenaze asla tek birakilmiyor, 7/24 biri basinda bekliyor ve tehillim'den psalm'lar okunuyor.

müslümanlikta da muhtemelen böyle bir nedeni olacagini düsünüyorum. size sormali.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.12.25)
Benim de canımı sıkan bir durum. Defnedilene kadar azap çeker dedi dindar büyüklerim, alelacele defnettik. Daha uzun vedalaşabilmek isterdim
0
mezzosprite
(04.12.25)
Dinen de uygun olan defni geciktirmemektir. Genel uygulama bu yönde.
Ama kalp krizi geçirerek öldüğü düşünülenler için 3 gün beklemek gerek.
Yeniden kendine gelenler dahi var .
0
diyecevaplandı
(05.12.25)
İslam dininde sebebi:

“Cenazeyi çabuklaştırın; eğer (ölen) hayırlı ise, onu hayra kavuşturmuş olursunuz. Şayet kötü biri ise, omuzlarınızdan bir an önce kurtulmuş olursunuz.”
(Buhârî, Cenâiz 51; Müslim, Cenâiz)
0
suicides underground
(05.12.25)
Uç bir örnek vermek istiyorum. İnsanın bir uzvu koptu diyelim. Karşınıza koyup izlemek mi daha iyi hissettirir. Yoksa onu bir an önce gömmek ve iyileşme sürecine başlamak mı?

İnsan ölüm/kayıp sonrası kaybettiği kişiyi o "araftaki" haliyle görmek istemez. Bu bir belirsizliktir ve kaygı doğurur. Hele ki ölümse bizim de evrensel ölüm kaygımızı da tetikleyebilir.

Ölüme ya da ölüm hastalığına kaçınılmaz şekilde bulaşmış kişiden en yakınımız dahi olsa içten içe bir an önce kurtulmak ve normalleşme sürecine girmek isteriz. Bu istemsiz bir psikolojik tepki bence.

Bunun sebebi temelde bence biraz ölüm kaygısıyla, acıyla yüzleşmekten kaçınmak, bir nevi psikolojik savunma mekanizması ve bir an önce normalleşme isteği diye düşünüyorum.

İnsanların sevgiliden ayrılınca tüm eşyalarını iade etmesi, bir aile üyesi yıllardır yaşanılan evde vefat edince taşınmak gibi gibi örnekler hep bununla ilgili.

Ölüm, ölümcül hastalık bunlar hepsi yüzleşmesi zor ama evrensel doğal süreçler.

Hemen gömme/defin adetinin İçgüdüsel ve evrimsel olduğu da kesin. Hayvanlarda bile benzer davranışlar var. (Karınca, tilki, kurt vb)

Bunun sebepleri; Ölen üyenin kokmasından duyulan rahatsızlık, öleni yemle benzeterek saklama gömme iç güdüsü, hastalıktan kaçınma iç güdüsü vb de canlılarda otomatik olarak bir an önce gömme iç güdüsü geliştirtiyor.

Son bir neden de Geçmişte soğutma imkânlarının olmaması

Tarihin büyük bölümünde:

Morg yoktu,

Soğutma sistemleri yoktu.

Doğal bir şekilde Dini tarihsel gelenekler toplum kültürü de bu çerçevede gelişti.

Özetle düşüncem bu şekilde.

Sorunun cevabıyla ilgilenen pek çok disiplin var: Antropoloji, arkeoloji, evrimsel psikoloji, din bilimleri, tıp/adli tıp, sosyoloji, tarih gibi gibi

bu disiplinlerin hepsinin ayrı ayrı cevapları doğru ve birleştirince toplam cevap olarak düşünülebilir özetle.
+1
psmstc
(05.12.25)
Kalender bir doktorla tanışmıştım bir cenaze evinde, çok güzel anlatmıştı bu mevzuyu.

Demişti ki cenaze törenleri kalanlar içindir. Gidenin zaten bir mevzusu kalmıyor dünyayla.

Cenazenin hızlı olup bitmesi de kalanları bir an önce normal hayatlarına döndürebilmek için. Aslında bu konudaki gelenekler binlerce yılda oturmuş. Sebepsiz görünen çoğu şeyin mantıklı sebepleri var.

Cenaze beklediğinde yakınları için rahatsız edici bir hale dönüşebilir öncelikle. Koku, bozulma vs. Bu zaten zor olan kaybı daha da zorlaştırır.

İkincisi yapılabilecek hiçbir şey kalmamış. Hasta vefat etmiş. Bir an önce o kişiyi normal rutinine döndürmek lazım. Bekledikçe kafasında kuruyor da kuruyor. Aslında arafta kalan biraz da yakınları oluyor.

O yüzden hemen gömüyorlar ki, normal hayatına devam etsin.

7 gün her akşam buluşup dua okutmanın bile aslında arkasındaki mantık cenaze evindekiler yalnız kalmasın. Kalabalıkla uğraşsın, özellikle ilk bir hafta akşamları tek başına acısıyla başbaşa kalmasın diye.

Bu eleştirilir ama yemek yaptırmak, helva kavurtmak aslında bunlar tamamen cenaze yakınının kafasını meşgu edebilmek için. Günlük rutinler stresi azaltır, psikolojik bir durumdur bu. Mesela helvayı özellikle cenaze yakınlarına kavurturlar.

Babam vefat etmeden önce araba bakıyordum biraz birikmişim vardı. Cenazeden 2 gün sonra eniştem beni araba bakmaya götürdü zorla, kafa boşaltmak için. Başta biraz ayıp buldum ama sonra iyi geldi. En azından o yas ortamından kontrollü bir şekilde uzaklaşıyorsun.

Yas tutmak sağlıklı, ama uzatmak sağlıksız. Toplumlar, kültürler bir şekilde kendi içlerinde ideal ritueller oluşturmuşlar bu süreyi sağlıklı bir seviyede tutmak için.
+4
anten
(05.12.25)
Evde ölümde doktor gelinceye kadar ölü katılığı oluşuyor. Birinin ölüp ölmediğini siz de anlarsınız. O yüzden kimseyi canlı gömeceklerini sanmıyorum. 50 kişiyi aynı anda muayene ederken arada birinin canlı olduğunu fark etmeyebilir belki. Onun dışında pek mümkün değil.
+1
gnosis
(05.12.25)
Şafilerde hemen gömülür. Biz de yakını dostu beklenir. Hristiyanlıkla özel törenle uzun süreçte gömülür. Bizim gibi sıcak iklimli ve islami toplumlarda hemen gömmek istenilir. Dini ve çevresel sebepler.
0
mikahakkinen
(05.12.25)
bir arkadaşta demiş aynısını yahudi geleneğidir. tıpki sünnet, kara çarşaf ve bıyıksız sakal bırakmak gibi.

birde aslında ortadoğu sıcak olduğu için bozulmasın diye hızlıca gömerler. mesela arabistanda gece gündüz farketmez.
+1
gercekdunya
(05.12.25)
(16)

Evli arkadaşlara soru

nundu
Kısaca: Evlendikten hemen sonra eşinizle aynı evde yaşamaya başladınız mı? Uzun soru: Yaklaşık 10 gün önce evlendik eşimle. İkimiz de farklı şehirlerde doktor olarak çalıştığımız için en az birkaç ay birlikte yaşayamayacağız. Benim arkadaş grubumda bu çok normal bir şey, tanıdığım pek çok çift ya ev
Kısaca: Evlendikten hemen sonra eşinizle aynı evde yaşamaya başladınız mı?

Uzun soru: Yaklaşık 10 gün önce evlendik eşimle. İkimiz de farklı şehirlerde doktor olarak çalıştığımız için en az birkaç ay birlikte yaşayamayacağız. Benim arkadaş grubumda bu çok normal bir şey, tanıdığım pek çok çift ya evlenir evlenmez ya da evliliklerinin ilk yıllarında benzer durum yaşadılar meslekten dolayı. Ama arkadaş grubum dışında özellikle yaşı büyük kişiler bu durumu tahayyül edemiyorlar ve niye şimdi evlendiniz o zaman diye hayrete düşüyorlar. İnsanların ne dediğini önemsemiyorum da toplumda bu olay çok nadir de benim arkadaş çevrem mi istisna onu merak ettim.
0
nundu
(03.12.25)
Kendi evliliğimde aynı evde yaşamaya başladık ama ablam evlendikten 1,5 sene sonra aynı evde şartları gereği yaşamaya başladılar.
0
mirty
(03.12.25)
öncelikle umarım bir yastıkta kocarsınız, mutlu bir eviniz aileniz olur.

sorunuza gelince, çok büyük çoğunlukla evlenince, hatta evlenmeden önce birlikte yaşamaya başlıyor karı kocalar. ama eş durumunda tayin talebi sebebiyle bir kaç ay birlikte yaşayamayan bir dolu insan var. hatta sırf bu yüzden resmi nikahı önceden yapanlar da var. özellikle memurlar arasında çok yaygın. kafanıza takmayın. siz kendi dalganıza bakın.
+4
co2s2
(03.12.25)
evlenmeden önce başladık. evlilik kararını aldığımızda 3 yıldır beraber yaşıyorduk.
0
awlmi
(03.12.25)
evlenmeden 10 sene önce falan beraber yaşamaya başladık :d

bir arkadaşım eşinin zorunlu görevinden dolayı 1 sene sonra falan ancak taşınabildi. ;

bence normal bir şey bu arada, siz anlatınca hiç garipsemedim. ha "evlendik ama karşı taraf evimize taşınmıyor ailesiyle yaşıyor, şunu bahane ediyor gelmiyor bla bla" tarzı bir şey olsaydı çok garip gelirdi.
+1
nolmus yani
(03.12.25)
Gayet normal. Çünkü sizin bir de tayin süreçleriniz olacak ve bu süreçlerde evli olmanız işinizi kolaylaştıracak. Ayrıca kim ne derse desin toplum baskısı hala var. Küçük bir şehirde falan doktorluk yapacaksanız mesela, birbirinizin yanına gidip gelmek kalmak çok daha rahat olur evliyken.
Biz ayrı ülkelerdeydik vize bekledik.
0
megalomaniac
(03.12.25)
evlenmeden once birlikte yasamaya basladik. 4 yil kadar falan beraber yasadik. eger evlendikten sonra birlikte yasamayan varsa yadirgamam, beni ilgilendirmez. fakat bence birlikte yasama ve evlilik birbirinden ayrilmali. ciftler oncelikle birlikte yasayarak birbirlerini tanimali, evlilige isinmali. ana baba veya bekarlik donemi evinden cikip direkt evlenmek sorunlara neden olabilir. cunku birlikte yasadiginda her seyi goruyorsunuz, cift olarak zorluklarla basa cikmayi ogreniyorsunuz vs.
0
Sour
(03.12.25)
Biz evlenmeden önce dört sene beraber yaşadık.

Ama şartlar uymasaydi evlenip ayrı takılıp sonra aynı eve de geçebilirdik. Bence normal. Ayrıca kimseyi ilgilendirmez. Öğretmenler de bildiğim kadarı ile böyle yapıyor. O kadar nadir olduğunu sanmıyorum. Millet boş boş konusmayi seviyor sadece. On kere de benzer şeyi duymuş olsa. Aaaaa oyle olur mu olmaz der. He bile demekle ugrasilmaz.
0
a perfect lie
(03.12.25)
Anadolu’da bir ilçede öğretim görevlisi olarak çalışıyordum; iki myo yan yanaydık, yani yaklaşık 50 civarı hoca vardı. Bunlardan 30’u evliyse, 25’i eşiyle ayrı şehirlerde yaşıyordu; iş durumları sebebiyle. Eşi yanında olan tuhafımıza gidiyordu :) Ayrıca çoğu sizin gibi bir bir noktada birleşebilecek durumda değildi. Mesela birinin kadrosu Antalya’da, diğerinin Rize’de ve nakil imkanları yok.

Şunu da ekliyim: gözlemlediğim kadarıyla genelde kadınların bulunduğu yerde ev kuruluyor, görüşme base’i orası oluyor, erkekler apartta veya ev arkadaşıyla falan kalıyordu.
0
lil siztah
(03.12.25)
Dediğim gibi insanların ne dediğini kafaya taktığımdan sormadım ya, he he diyip geçiyorum onlara. Eş durumu yapabilmek için bile evli olmak gerekiyor zaten mantıken ve dediğim gibi kendi arkadaş grubum hep bunları yaşadı. Atıyorum önümüzdeki mart nisan gibi evlensek de olurdu ama zaten evlenmeye karar vermişiz yani boşuna beklemek saçma geldi ve arkadaşların da dediği gibi birbirimizin yanına gidip gelmek evliyken daha kolay :d
-1
🌸nundu
(03.12.25)
istanbul'da matematik öğretmeni kızcağız eşi ardahan'da polisti. eşinden uzakta gebelik geçirdi. şimdi birleştiler. her şey denk gelemeyebiliyor.

nasip bu zamanaymış, kısmet bugüneymiş cümlelerini bol kullanın bu tür yakınlara karşı.
nikah saatini beklermiş bizimki de bugünmüş. onlara da soğuk cevap vermeyin sıkılıyorlar evde.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(03.12.25)
evliliğin kesin tanımları yok ki böyle. kültürel kabullere göre yorum yapıyorlar. koşullara göre 2 yıl sonra da birlikte yaşamaya başlayabilirsiniz. sizin evliliğiniz, sizin kararınız. bir ömür mutluluklar <3
+1
deartheodosia
(03.12.25)
Iliskiye basladik. Iki ay sonra esim fransa'ya tasindi master'ini orada tamamlamak icin. bir sene sonra bitirip geri döndü ve biz ayni eve ciktik. zaten öyle yapariz diye konusmustuk cünkü buradaki evini dagitmisti o sürede. üc yil kadar sonra evlendik.

teyzem seneler önce isvicreli bir adamla evlendi. vize islemleri tamamlanana kadar bir bucuk sene bekledi. o sirada hamile kaldi hatta ama gebeliginin 8. ayinda anca vizesi cikti, dogumdan önce hemen isvicre'ye tasindi. o ana kadar hic beraber yasamamislardi mesela.
sartlar ne gerektiriyorsa o oluyor. ayni sehirde olsaniz ve beraber yasamasaniz, ne alaka, o zaman niye evlendiniz, derdim ama sizin durumunuzda baglayici etkenler söz konusu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.12.25)
memur kesimi genelde bu şekilde evlilik hayatına başlıyor. o yüzden kafana takacak bir durum yok. mutluluklar dilerim.
0
gercekdunya
(03.12.25)
biz evlendiğimiz gün birlikte yaşamaya başladık. genelde tayin gibi zorunlu sebeplerle memur çiftlerde çok olur bu durum ve herkes bunu bilir normal karşılar aslında. mart nisan gibi evlensek de olurdu demişsiniz sizinki zorunluluk değil de keyfi gibi göründüğü için mi garipsendi acaba. nakil tayin gibi zorunlu bir durum yoksa henüz beraber yaşanamayacak bir durum içindeyken nasıl olsa evleneceğiz diye erken nikah yapmak bana göre de mantıklı ve gerekli değil mesela. size göre nasıl uygunsa öyledir
0
dfn4
(03.12.25)
Evlenmeden önce birlikte yaşıyorduk biz de. Ama sizin yaptığınız çok olağan. Biçok yerde de olur. Eskiden de olurdu böyle şeyler adam evlenip ertesi gün askere giderdi, göreve giderdi filan. Sizin yaşı büyükler böyle bi işgüzarlık yapmaya karar vermiş. Aile büyükleri zaten hep o öyle olmaz demek için bişey bulur. Siz bildiğinizden devam edin. Mutluluklar.
0
benim bir gizli bildiğim var
(03.12.25)
6 senedir evliyiz, evlerimiz hala ayrı. iş nedeniyle bizim de.
0
mezzosprite
(03.12.25)
(14)

Akıbetini merak ettiğiniz son insan

sekizdokuzon
2012 yılında tanıştığım bir kadın arkadaş saçlarını Filistin'e barış gelene kadar uzatma kararı almıştı. En son o yılda saçları kalçasına kadar gelmişti, şimdi ne yapıyor diye merak ediyorum.Sizin böyle yıllar önce tanıdığınız ve gidişatını merak ettiğiniz kimler var?Teşekkürler.
2012 yılında tanıştığım bir kadın arkadaş saçlarını Filistin'e barış gelene kadar uzatma kararı almıştı. En son o yılda saçları kalçasına kadar gelmişti, şimdi ne yapıyor diye merak ediyorum.

Sizin böyle yıllar önce tanıdığınız ve gidişatını merak ettiğiniz kimler var?

Teşekkürler.
+1
sekizdokuzon
(02.12.25)
İnternet Mahir'i merak ediyorum.
+1
kizil karga
(02.12.25)
Universiteyi Hacettepe de okumuştum. Bilkent ten Odtü den arkadaşlarım vardı sözlukten sağdan soldan tanistigim. Yurttan çok samimi olmadigim ama tatlı insanlar vardi. (Yurdumuz karmaydi ve çoğunluğu araştırma gorevlisi yüksek lisans ogrencisi eğlenceli tiplerdi, benim yaşım kucuktu biraz onlara gore, ama çok eglenceli idi) sonuçta yıllarca her gün gördüğüm insanlardi. Birden kayboldular gibi oldu
o zamanlar WhatsApp yoktu. Messenger vardı :( sosyal medya hesabım da pek yoktu, izini kaybettigim bir cok arkadaşlarım var. Soyadlarını hatirlayamiyorum. Hatirladiklarimdan da bulamadiklarim var. Düşünüyorum yani ara ara nerde ne oldular diye.
0
a perfect lie
(02.12.25)
Yıllaaaar yıllar evvel Relief nickini kullanan bir duyuru kullanıcısı kız vardı. İntihara meyilli bir yapısı vardı. Ben o yıllarda puzzle halısı mı, 2000 parça puzzle mı, bir şey satacaktım. Hafızam çok karışık. Şunu hatırlıyorum, miami ink’i izleyip kendi kendine dövme yapmaya karar vermişti. Neyse, işte bir anda bıraktı duyuruyu. Merak ederim yıllardır akıbetini. Kendine bir zarar vermemiştir umarım…
0
yadigar
(02.12.25)
camlicagazoz nickli duyuru kullanıcısı
+2
mezzosprite
(03.12.25)
ilkokul ve lisede beraber okuduğum, ayrıca meslektaşım olan 2 kişinin kariyerlerine baktım. helal olsun dedim. tipleri de kariyerleri de güzel maşallah.
0
rain when i die
(03.12.25)
ben göbekliraki'yi merak ediyorum. ciddi bir hastalik yasiyordu. umarim devasini bulmustur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.12.25)
Der meister. Öldü mü yaşıyor mu?
0
luluki
(03.12.25)
"tüm hayatın boyunca değersiz bir yığına dönüşeceksin" diyen joker liseliyi merak ediyorum.
0
summerjam0306
(03.12.25)
eksisozluk.com sözlükte böyle bir yazar vardı, onu okumayı seviyordum. Acaba nerelerde ne yapıyor.
0
liberal
(03.12.25)
1 saat önce önüme düştü mahir, napıyo diye baktım takılıyor galiba.

5-6 ay önceki röportajı : www.instagram.com
+1
brkylmz
(03.12.25)
üniversitedeyken (2009 mezunuyum) karşı dairemizde de üç öğrenci kalıyordu. bir tanesi kafayı definecilikle bozmuş, gibi dizisindeki şadan abi gibi geveze bir gaziantepli çocuktu. köyleri zeugma antik kentinin olduğu köy ya da komşu köyü mü ne öyle bir şeydi. 365 gün 24 saat define işleri konuşan bir tipti. define arama çalışmalarından falan bahsedip devamlı surette kafa açardı.

bir gün ansızın, ev arkadaşlarına benim acil antep'e gitmem lazım hadi görüşürüz diyip memleketine gitmiş, giydiği donlar, bilgisayarı, kişisel eşyaları vs her şeyi bırakıp gitmiş, bir daha haber alabilen olmadı kendisinden.

arkadaşları epey bir süre bekledi, elemanın daha da dönmeyeceğine kanaat getirince bilgisayarını falan satmışlardı.

gerçekten define bulup parayı mı vurdu? yoksa define davasına illegal kişiler tarafından öldürüldü mü? akıbetini merak ediyorum.
0
wilhelmwasmuss
(03.12.25)
Ya bir ara sözlükte de çok gündem olan bir site vardı. Sayılardan falan oluşuyordu yanlış hatırlamıyorsam. Bir elemanın günlüğü gibi bir şeydi. Sümer miydi adı neydi ya

O arkadaş nerede ne yapıyor çok merak ediyorum.
0
cay koy geliyorum
(03.12.25)
Eski iş arkadaşım.

Çok özledim onu, umarım çok mutludur.
0
rock n roll
(03.12.25)
İlk okul 2 ya da 4.sınıfta adı Hanım olan zayıf, sessiz, içine kapanık bir arkadaşım vardı. Öğretmenimiz bit kontrolünü sınıfta yaşı büyük, bitten anlayan (anladığını sanan) bir sınıf arkadaşımızla yapıyordu. Bu sınıf arkadaşımız da Hanım'ın saçındaki kepeklere bu bit deyince öğretmenimiz Hanım'ın annesini çağırıp kızı eve gönderdi. O günden sonra herkes Hanım'ı bitli diye zorbalamaya başladı. Sonra okul tatil olunca bir daha ses seda çıkmadı Hanım'dan. Hatırladıkça haline üzülüyor, şimdi nerede ne yaptığını çok merak ediyorum.
+1
Amaranta ursula
(03.12.25)
(5)

üst komşuyu uyarmak

asap raki
2 hafta önce bir eve taşındım. üst komşu aşırı sesli konuşuyor. yani hepsini naklen duyuyorum akşamları. evi satın aldığım için gelir gelmez milletle papaz olmak istemiyorum. bunları nasıl uyarayım? kapılarına gidip biraz sessiz olun mu demeli, ses yaptıklarında tavana mı vurmalı ne yapmalı?
2 hafta önce bir eve taşındım. üst komşu aşırı sesli konuşuyor. yani hepsini naklen duyuyorum akşamları. evi satın aldığım için gelir gelmez milletle papaz olmak istemiyorum. bunları nasıl uyarayım? kapılarına gidip biraz sessiz olun mu demeli, ses yaptıklarında tavana mı vurmalı ne yapmalı?
0
asap raki
(02.12.25)
herkesin haklı olduğu bir durum, siz evinizde sessiz sakin oturma hakkına sahipsiniz onlar da alışkın oldukları şekilde yaşama hakkına. belki siz biraz daha haklı olabilirsiniz gerçi ama fark etmez çünkü yapılabilecek çok bi şey yok. "biraz sessiz olun" iyi bi cümle değil bence. tavana vurmak zaten son derece agresif ve itici. iyi ihtimalle ciddiye almazlar, kötü ihtimalle inatlaşırlar. iyi bi saatte bi tabak ikramlık bi şey ya da küçük bi hediye götürüp "merhaba ben asap raki yeni taşındım alt kata, yaa binanın yalıtımı baya kötü olmuş, çok ses geliyor, rica etsem en azından şu günler şu saatler arasında biraz daha dikkat etmeniz mümkün olur mu" gibi konuşmak işe yarayabilir, onlar da makul insanlarsa dikkat ederler. baktınız höt zöt konuşuyorlar, o zaman zaten papaz olmak dışında bi seçenek yok, en azından siz elinizden geleni yapmış oldunuz. yalıtım falan yaptırmayı düşünebilirsiniz ondan sonra.
0
mezzosprite
(02.12.25)
önce üst katta nasıl biri oturuyor onu öğrenmek lazım bence. apartmanda karşılaştığın kişilerle tanışıp laflayıp belki denk getirebilirsin. hiç bilmediğin birinin kapısına ne şekilde gidersen git hep soru işareti. kişiyi bilmeden kapıya gitme işi bence sıkıntılı.
+2
ucurulmamak umidiyle
(02.12.25)
uyarmayın. bununla yaşamayı öğrenin.

benim kapıma gelseniz 'kardeşim ortak alanda değil, evimin içinde konuşuyorum, sesimin tonu bu' der gönderirim geriye.
0
galahad reloaded
(03.12.25)
çok ses yaptıklarında bende sesli konuşuyorum(normal telefonda konuşken, onlara yönelik bir bağırma değil) susuyorlar
0
eja
(03.12.25)
Karşılaştığında konuşmaları ile ilgili muhabbet aç. Mesela noldu o doblo işi adam hala indirim yapmıyor mu gibi.
+1
ground
(03.12.25)
(3)

5.5 yaş çocuk için pasaport, anne babalar

deartheodosia
pasaport yenileme yapacağız, 6 ay geçerliliği kalmıştı. 1. harç bedeli ödemek gerekiyor mu, 18 yaş altı öğrencilere gerekmiyor gibi bi şey gördüm ama anaokulunda bu bebe? defter ücreti her halükarda ödenecek.2. verilen pasaport süresi neye göre belirleniyor, bir önceki başvurumda yalnızca 2 yıllık p
pasaport yenileme yapacağız, 6 ay geçerliliği kalmıştı.
1. harç bedeli ödemek gerekiyor mu, 18 yaş altı öğrencilere gerekmiyor gibi bi şey gördüm ama anaokulunda bu bebe? defter ücreti her halükarda ödenecek.
2. verilen pasaport süresi neye göre belirleniyor, bir önceki başvurumda yalnızca 2 yıllık pasaport verilmişti 10 yıl yerine (yaş 2-3 bi şeydi). memur karşısında talep edebiliyor muyuz şu kadar yıl olsun gibi?

yakın zamanda pasaport alan varsa bilgi paylaşabilir mi? teşekkürler.
0
deartheodosia
(02.12.25)
cocuklara 10 yillik verilmiyor. en cok 5 senelik.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.12.25)
1. e-devletten öğrenci belgesi alabiliyorsanız harç ödemiyorsunuz
2. maksimum 5 yıl diye biliyorum ben de, başvuru sırasında seçiyorsunuz
0
mezzosprite
(02.12.25)
Benim oğlum mebe bağlı özel bir anaokulunda. E devletten çıkardığımız öğrenci belgesi ile sadece defter bedelini yatırıp 5 yıllık pasaportunu çıkarttık. Nüfus müdürlüğü de sisteminden kontrol ediyor öğrenci olup olmadığını. Anaokulunun kapısında MEB e bağlı olduğunu belirten bir ibare varsa sorun olmaz ama gündüz kreşi falan gibi bir yerse, kreş aile sosyal hizmetler bakanlığına bağlıysa galiba olmuyor. 18 yaş altına 5 yıllık veriliyor sadece.
0
760 gr
(03.12.25)
(7)

Hocaya taktım

tiredofwaiting
Evet bu sefer roller değişti, ben taktım hocaya. Lisansüstü dersinin saatini dersten bir gün önce öne çekiyor kaç defadır. Çalışan var, hocalık yapan var, başka planı olan var, şehir dışından gelen var ama dünya umrunda değil, olabilir mi böyle birşey? Nerelere gitmeliyim.
Evet bu sefer roller değişti, ben taktım hocaya. Lisansüstü dersinin saatini dersten bir gün önce öne çekiyor kaç defadır. Çalışan var, hocalık yapan var, başka planı olan var, şehir dışından gelen var ama dünya umrunda değil, olabilir mi böyle birşey? Nerelere gitmeliyim.
+3
tiredofwaiting
(02.12.25)
Okulunuzun sikayet sistemi yok mu? Eger varsa oradan yazabilirsiniz. Yoksa enstitute sekreterligine gidebilirsiniz.
+2
Sour
(02.12.25)
bu haberi nereden veriyor? WhatsApp grubu? email?

şöyle bir cevap yazın:

bu dersi alanların önemli bir kısmı, tam zamanlı çalışan, şehir dışından gelen ya da başka akademik sorumlulukları olan kişilerden oluşmaktadır. ders gününden bir gün önce yapılan değişiklikler, diğer sorumluluklarımızla çakışıp derslere düzenli katılımımızı neredeyse imkansız hale getirmektedir. ders saatinde yapılacak zorunlu değişikliklerin ve duyurularının, hepimizin planlama yapabilmesi ve mağduriyet yaşamamamız adına, ders gününden en azından 3-4 gün önce yapılması konusunda hassasiyetinizi rica ederiz.
+4
co2s2
(02.12.25)
WhatsApp grubundan. Bezdim yahu.
0
🌸tiredofwaiting
(02.12.25)
whatsapp grubuna yaz, cikartip vur masaya bakalim ne olacak.
en kotu sanane bak isine der.
+1
cooperr
(02.12.25)
Argör olduğum eski okulumdaki bi kadın hocayı çağrıştırdı direkt kanım çekildi. Kadının eşi aynı bölümde bölüm başkanıydı. İkisi de birbirinden mide bulandırıcı ve toksik karaktere sahip olduğu için hiçbir şey yapamıyorduk. Kadın eşinin konumundan dolayı iyice şımarık davranıyordu.

Ben de kendi çıkarları doğrultusunda ikide bir plan değiştiren insanlardan oldum olası nefret ederim ama karakterime aşırı ters olmasına rağmen suyuna gidip "Ama hocam böyle aniden gün/saat değişikliği yaparsanız bizi şu/bu şekilde zorda bırakıyor bu durum. Bense dersinize katılmayı çok istiyorum (yalan sadece kredi toplama derdindeydim) bu sebeple dersin gününü ve saatini sabitlesek ona göre katılamayacak kişiler olursa baştan bırakabilir." dediğimde hiç değilse günü sabitleyip saati öne değil ileri atıyordu.

Mecbur değilsen ve o dersi hep o kişi vermiyorsa hiç tahammül etmeye mecbur değilsin, bırak. Böyle insanlar ömür törpüsü çünkü.
+1
truf
(02.12.25)
o da size takar sonra ya. bence içinizden la havle diyip dışınızdan susun zaten dönemin bitmesine kaç hafta kaldı? üzgünüm ama vereceğiniz herhangi bir tepkiyle kendini düzelteceğini sanmıyorum, akademide (yapıcı bile olsa) eleştiriye açık olan makul insan sayısı çok çok az. şikayet mekanizması zaten işlemez, millet neler yapıyor da yanına kar kalıyor. ancak yönetim tarafından sevilmeyen bi hoca olacak, açık kolluyor olacaklar ki bi şey yapsınlar. yoksa sorunlu öğrenci diye etiketlenirsiniz başka da hiçbir şey olmaz.
+1
mezzosprite
(02.12.25)
hocayla çözersiniz, başka türlüsü çok zor. biz hibrit ya da herkese uyan başka bir vakitte online istiyoruz. bazen gittiğimizde haberimiz oluyor ama onda da gündüz içmesine gidiyoruz diye pozitifiz. kolay gelsin.
+1
klassno
(02.12.25)
(21)

Ailesiyle görüşmeyen var mı?

yenibirgüzelnick
Öncelikle benim ailemle aram çok iyi ve sevgi dolu büyüdüğüm için olaylara ve duygulara çok yabancıyım. Eşim kötü bir ailede büyümüş, şiddet alkol, psikolojik sıkıntılar vs Ve biz evlenirken bunu gizledi, ailesini bilirsem evlenmem diye düşünmüş çok haklı çünkü gerçekten böyle bir ailenin oğluyla ev
Öncelikle benim ailemle aram çok iyi ve sevgi dolu büyüdüğüm için olaylara ve duygulara çok yabancıyım. Eşim kötü bir ailede büyümüş, şiddet alkol, psikolojik sıkıntılar vs
Ve biz evlenirken bunu gizledi, ailesini bilirsem evlenmem diye düşünmüş çok haklı çünkü gerçekten böyle bir ailenin oğluyla evlenmezdim. Eşim hiç onlara benzemiyor tamamen farklı bir kişilik.

Bir kaç ay önce bize yatıya geldiklerinde büyük bir kavga çıkardılar ve eşim onları evden kovdu. Engelledi her yerden ve bir daha görüşmeyeceğiz dedi. O günden beri üzülüyor hep sürekli aklında ailesi var. Boş kaldığı her an babasının ona yaptığı haksızlıkları, annesinin eziyetlerini filan anlatıyor. Bir daha asla görüşmek istemiyor, kızgın ve kırgın hala.
Şimdi normal arkadaşım olsa destek olmak için vay şerefsizler filan diye tam destek olurum ama eşim olduğu için sadece haklısın, üzülmüşsündür kıyamam filan diye yüzeysel kalıyor çünkü ileride barışır mı bilmiyorum? Barışırlarsa bu sefer babama sövmüştün diye aklında kalmasını istemem. Ama barışmayacaklarsa da bu sefer yeteri kadar ona duygusal destek veremiyorum.

Ailesiyle hiç görüşmemek diye bir şey mümkün mü sizce? Ben böyle bir ailede büyümediğim için anne baba çok önemli benim için. Hani görüşmemek diye bir seçenek oluşturamıyorum bile. Sürekli barışırlarsa arada kötü olmayayım diye strateji kasıyorum.
Siz ne diyorsunuz bir insan 35 yaşından sonra ailesini silebilir mi?
0
yenibirgüzelnick
(25.11.25)
Onlarca örneğini gördüm. Bir gün barışacak. Siz ılımlı davranmaya devam edin.
+3
Mirket
(25.11.25)
babamla görüşmüyoruz 20 yıl olmuştur. hayatına huzur değil gereksiz ağır problemler katıyorsa. hayatından çıkarıp yoluna devam etmek en mantıklısı.

duygusal destek için kötülemek ya da eleştirmek gerekmiyor. ne yaparsan yap yanındayım, senin ailen senin kararın yaklaşımı en sağlıklısı.
+10
orpheus
(25.11.25)
Çok var. Kutsal olan anne baba değildir, sana değer veren anne baba baş tacıdır. Maalesef her anne baba, “anne baba” değil. Çoğunu giydirip yedirmekle olmuyor.

Bunların örneklerini görmek istiyorsanız, yalnız yürümeyeceksin platformu’na bir bakın.
+3
substituent
(25.11.25)
barışma ihtimali var ama strateji kasmak da bana doğru gelmiyor. ben olsam bize anlattığınız açıklıkla ona da anlatırdım ikilemimi, yani barışırlarsa diye değil de ailesi olduğu için. "ne desem bilemiyorum sonuçta onlar senin ailen, yaşadıklarına çok üzülüyorum kızmakta haklısın bence ama onlar da herhangi biri olmadığı için çok yorum yapamıyorum" derdim. cevaba göre bakılır
+3
mezzosprite
(25.11.25)
benim arkadaşım vardı ailesiyle arası kötüydü ve her anlamda dışlayan değersizleştiren bi ailesi vardı. ciddi kavgalar ediliyordu, yine de dönüp dolaşıp barışıyordu onlarla. bana göre yüktü mesela onlar onun omzunda, "kendi hayatına bak boşver onları" diyordum ama aradan zaman geçince olayları unutmasa da affetmese de barışıp yine samimi oluyordu. bana defalarca onu ailesinden daha çok düşündüğümü söylese de bu tabloda şu an arkadaşımın hayatında olmayan kişi benim :) dolayısıyla barışabilirler diye bakmak lazım evet. ama yine olsa yine aynı şeyleri söylerim çünkü yakınlarıma karşı dürüst olmayı politik olmaya tercih ederim
0
mezzosprite
(25.11.25)
Ailesiyle bir daha görüşmeyecek olsa dahi ona uyup sallama. Anlık kızgınlıklarda yanındayım hissiyatı için beraber sövülür ama bu tarz süreğen durumlarda sakinleştirici ve süreci atlatmaya yardımcı olacak şekilde destek olmakta fayda var. Bunu atlatması için o hayalkırıklığı ve hesaplaşma hissinden uzaklaşması lazım, körükle gitmemek lazım.
0
Bruce
(25.11.25)
Her baba Münir Özkul, her anne Adile Naşit değil. Hayatındaki en büyük kazıkları ailesinden yiyen insanlar da var. Dolayısıyla aileyle de küsülür hatta ömür boyu da bir daha hiç görüşülmeyebilir. Çok normal. Hatta belki eşinizin yapması gereken de bu, çünkü bir çok anne-baba çocuğu malı gibi gördüğü için kendisi ne yaparsa yapsın haklı olduğunu ve çocuğun tüm kötü muameleyi, haksızlığı, vb. kabullenmesini bekliyor. Haliyle de kısa vadede işler düzelmiş gibi olsa da konu yine "Doğurduk, büyüttük, adam ettik; şu yaptığına bak" noktasına geliyor... Bu tür bir döngü varsa oradan genelde pek çıkış olmuyor.

Sizin duruşunuz konusuda da yukardaki yorumların bir kısmına katılıyorum. Sonuçta eşinizle onun ailesi arasındaki tüm geçmişe hakim değilsiniz, o yüzden her ne kadar eşinizi destekleseniz de direkt taraf olmamak daha mantıklı.
+1
salihdt
(26.11.25)
Babama sövmüştün kısmı çok mühim. Bir akrabamızda alzhemier başlangıcı var ve eşinin kendi annesi hakkında tam 50 yıl önce söylediği şeyi şuan her gün nefretle anıyor.

Babama sövmüştün der.
+1
tiredofwaiting
(26.11.25)
babamla ve o tarafın geniş ailesiyle görüşmüyorum. 10 sene oldu.
+2
gabe h coud
(26.11.25)
ben uzun süredir birlikte olduğum kız arkadaşıma "ailen seni resmen istismar ediyor" demiştim. hakkımda ne düşünürse düşünsün. hem duygusal, hem maddi , hem de emek anlamında yaşadığı istismar onu tam anlamıyla tüketiyordu , istismarcıların taleplerinden kendi hayatı yönetilemez hale gelmişti. sevdiğim bir insana düşüncelerimi nezaketle ve açık yüreklilikle söyleyemezsem ilişkideki varlığımın da pek bir anlamım kalmaz diye düşünüyorum. nezaket kısmının altını çizmek istiyorum.
+1
loch ness
(26.11.25)
ben çok sevgi dolu bir ailede büyümedim. babaannem bayağı kibirli bir kadındır babam da ister istemez onun etkisinde çok kalmış. eğitim de olmayınca zincirler kırılamamış açıkçası. ailem ile çok görüşmüyorum. Yani küs değiliz ama öyle her gün ya da her hafta görüşme durumumuz yok. arada bir (ayda 1-2 defa) telefonda konuşuyoruz. benim evime de yılda 2 defa falan birkaç günlüğüne kalmaya geliyor annem. o zaman da biraz gezdiriyorum vs. babam evime gelmez. telefonda da nadiren konuşuruz sadece annem aracılığı ile haberim olur ne yapıyor diye vs. ama eşimin ailem hakkında kötü konuşmasını yine de istemem sanırım. bu nedenle siz risk almadan aynı şekilde devam edin derim.
0
Sadece soruyorum
(26.11.25)
Ve biz evlenirken bunu gizledi, ailesini bilirsem evlenmem diye düşünmüş çok haklı çünkü gerçekten böyle bir ailenin oğluyla evlenmezdim.

Bunu duyup senden bosanmayan adamın erkekliğini sorgula. Lafa bak, ben buradan boşandım senden
-10
artıküyeolmakistiyorum
(26.11.25)
Annem babasıyla ilişkiyi tamamen kesmişti. Bir kere kuzenimin düğününde bu da torunların diye gösterildik, bir de cenazesine gittik o kadar.
0
peki madem
(26.11.25)
anne ve baba konusunda aşırı şanslıyım. asla manipülatif, çıkarcı olmayan, her derdimde, sıkıntımda, sevincimde hep ama hep yanımda olan, resmen benim için yaşayan 2 mükemmel insan. sevgilerini hep koruyucu bi kalkan gibi hissediyorum. her gün varlıklarına şükrediyorum. çevremde ailesiyle konuşmayan kimse yok ama bir tane arkadaşım babasıyla yaşıyordu ve babasından nefret ediyordu. babası öldüğünde de hiç üzülmediğini aksine kurtulduğu için sevindiğini fark etmiştim.

annemin annesi ve ablaları değişik insanlar. ben rahmetli anneannemin yanında kaldığı teyzem dışında kimseyi sevdiğini görmedim. o teyzem de anneanneme yemek, temizlik vs türlü ev işi yaptırırdı. anneannem anneme gittiğinde annem elini sıcak sudan soğuk suya sokmazdı yine de mutlu olmazdı ki başka kızında kalmışlığı ben anneannem öldüğünde 29 yaşındaydım, 29 yıldır 3 kere falandır herhalde ancak. yanında kaldığı teyzeme sen ölürsen ben sokakta kalırım falan derdi ki annem de babam da gözünün içine bakardı ama onu bi başka seviyordu. annem hiç annemin beni sevdiğini hatırlamam der. o yüzden aralarında hep mesafe vardı ama görüşüyorlardı da.
annem de babam da aslında ailelerinden sevgi görmemiş insanlar. bu kadar sevgisizliğe rağmen nasıl kalplerinde sonsuz bi sevgi var ve bu kadar güzel gösterebiliyorlar şaşırıyorum bazen.
0
matilda
(26.11.25)
Görüşmüyorum.

Eşiniz muhtemelen barışacak. Siz yorum bile yapmayın. Kararini saygıyla karşılıyorum de geç
0
topkapiaksaray
(26.11.25)
Ailesiyle ömür boyu görüşmeyen insanlar var. Sağlıklı bir şey değil. Mecburiyet oluyor. Kanser olanın kemoterapi alması gibi, kangren uzvun kesilmesi gibi.

Bizim aile sıkıntılı biraz. İyi tarafı, madde kullanan, alkolik, kumar bağımlısı, hırsız, katil vs. türden insanlar değiller. Kötü tarafı, birbirimizi yemeden bir arada duramıyoruz. Bu yüzden kardeşlerimden mümkün mertebe uzak duruyorum. Çok can sıkıcı olaylar uzun (aylarca) küslüklere sebep olabiliyor ama genelde "az görüşelim, iyi olalım" modundayım. Anne-Baba hususunda problemim olmadı çok şükür. İyi bir evlat olmaya çalışıyorum.

Eşinizin ailesine küfür/hakaret etmemekle çok doğru yapıyorsunuz. Onun haklı olduğunu söylemeniz, sevgi ve anlayış göstermeniz zaten destek olmak. Karşı tarafa söyleyeceğiniz kötü şeyler çoğu insanın canını sıkar.

Mesela ben abime çok bilenmişsem, eşim o an bana hak verirken abimi kötülese yine o halimle zoruma gidiyor. Bakın, küfür, hakaret yok. Kötülemesi yetiyor. (Gurur duymuyorum ve iyi bir haltmış gibi söylemiyorum bunu. Bilakis, böyle bir gerçek var, belirtmiş olmak için söylüyorum) Bu yüzden, eşinizin ailesine laf etmeden kendisine destek olmanızı tavsiye ederim. Kendisi ailesini ömür boyu tamamen silse ve asla konuşmasa, arkalarından sövüp saysa bile sizin kendi ailesine hakaret etmeniz kalbini kırabilir.
0
yadigar
(26.11.25)
ailemle görüşmemek için şehir değiştirdim. "bir daha sizinle görüşmeyeceğim" dersem başıma bela olmaya devam edeceklerini bildiğim için bunu hafif bir ghosting şeklinde uyguladım. yanlarına asla gitmiyorum yıllardır çeşitli bahanelerle, arada bir formalite icabı arıyorum ve her aramam acil bi işimin çıkmasıyla erken kapatılıyor :)
bana yaşattıklarını ve benden aldıklarını unutacak değilim ve onlara "evlat sevgisi" bahşetmeyeceğim.
0
nolmus yani
(26.11.25)
@Bir sıcak el uzanır,
Senin bahsettiğin normal aileler için geçerli. Normal bir aile çocuğuna zarar vermez. Veriyorsa pek ana baba hakkından söz edilemez.
+2
🌸yenibirgüzelnick
(26.11.25)
Erkeklerde belirli bir yaştan sonra baba hassasiyeti başlıyor. Sözkonusu baba iskele babası da olsa, zararlı baba da olsa bu değişmiyor.
Hatta bu konu şurada hafif bir anlatılmış.

www.instagram.com
+1
Mirket
(26.11.25)
5 senedir babamla görüşmüyorum bugün hakkında bir haber aldım ve sonsuza kadar görüşmeme kararım pekişti. Ama başkası olsa o kadar emin olmazdım, insanlar kızgınlıkları geçince görüşmek istiyor eşim de benim gibiydi mesela ama o daha affedici biri, ben yapım gereği kinciyim. Eşinizin karakterini en iyi siz bilirsiniz.
0
ekimoloji
(26.11.25)
bir insanin yaninda olmak demek illa taraf tutmak ve karsi tarafa atip tutmak demek degil. tarafsiz da kalarak yaninda oldugunuzu gosterebilirsiniz. zaten insanlar bu tur durumlarda %90 birinin onlari gordugunu, duydugunu, ellerini tuttugunu bilmek istiyorlar, yani ihtiyac "benimle birlikte karsi tarafa soylen" degil; gorulmek, duyulmak oluyor.

ancak bir kac ay olmus, esiniz hala kirgin ve kizgin, isitip isitip ayni seyi anlatiyor diyorsunuz. siz esinizi daha iyi bilirsiniz ancak gorusur/gorusmezden ziyade, bence esinizin bu kizginliga tutunmamasi daha onemli. yani bir noktada, artik orasi neresi ya da ne zaman ise, ben ailemle bunlari yasadim, bana yapilan haksizlikti, kizginim kirginim ama bununla X seklinde bas etmeyi seciyorum ve geride birakiyorum (ve gorusmeyi ya da gorusmemeyi seciyorum) gibi bir sey diyebilmeli. bu hali ile hem kendini hem sizi hem de tekrar gorusurse ailesini yipratir ve sacma bir donguye girer. illa affetmek, sevgi bocegi olmak demek degil bu, kendi iyiligi icin olani oldugu gibi kabul edip, yuruyebilmek.

yukarda hep gorusup/gorusmeme tartisilmis ama bence en buyuk sorun, gorusse de gorusmese de surekli bir sekilde kendisine yapilanlarda takili kalip, 'ben bunlari yasadim' 'bana bunlari yasattilar' 'bana bunlari yaptilar' halinde takili kalmak.
+1
kassiopeia
(26.11.25)
(1)

nutrigenetik beslenme ve diyet listesi

duyurukullanıcısı
bu konu ile ilgili bilgi alabileceğim bir yer var mı? soru cevap vs şeklinde belki
bu konu ile ilgili bilgi alabileceğim bir yer var mı? soru cevap vs şeklinde belki
0
duyurukullanıcısı
(18.11.25)
chatgpt
0
mezzosprite
(18.11.25)
(3)

YL Tez dönemi icin tablet

dusunemedim
Soyle makale okumalik, kalemle not almalik uygun fiyatli bir tablet oneriniz var mi?YL Tez dönemine ait genel onerileriniz varsa da paylasabilirsiniz, sizin bastan sona ne kadar surmustu mesela?
Soyle makale okumalik, kalemle not almalik uygun fiyatli bir tablet oneriniz var mi?


YL Tez dönemine ait genel onerileriniz varsa da paylasabilirsiniz, sizin bastan sona ne kadar surmustu mesela?
0
dusunemedim
(17.11.25)
uste ismi gecen tabletlere baktim bu fiyatlar gercek mi? ipad alin bunlarla ugrasmayin.
0
yuz kiloluk bir zenci
(18.11.25)
Samsung'un da kalemli tabletleri var. Daha önce de yazdım. Işıklı kullanacaksanız kindle da göz yoruyor. Amaç pdf okumaksa uygun bir mainstream tableti alın geçin. Ben android tabletleri depolama yönünden de daha kullanışlı buluyorum. Her şeyim apple, alışığım derseniz ipad alın.
0
gnosis
(18.11.25)
illaki tablet olsun bilgisayarım ayrı demiyorsanız lenovo yoga öneririm. hem laptop, hem de ekran arkaya 360 derece kıvrılıp tablet gibi oluyor. dokunmatik ekran ve kalemi de var, çok işlevsel. ben çok keyifle kullandım tez döneminde de.
0
mezzosprite
(18.11.25)
(4)

Eski duyuruma update

euteamo
Selamlar,Eski duyurularımda bahsettiğim arkadaşla buluştum size de update vermek istedim. Hahatimdaki en absürt date ti :-) haklıymışsınız. Akşam boyunca eski sevgililerinden bahsetti. Bana ne ve neden anlattı hiç anlamadım. Aşırı saçma bi akşamdı vaktime yazık oldu valla. Sizi de bilgilendireyim is
Selamlar,

Eski duyurularımda bahsettiğim arkadaşla buluştum size de update vermek istedim. Hahatimdaki en absürt date ti :-) haklıymışsınız. Akşam boyunca eski sevgililerinden bahsetti. Bana ne ve neden anlattı hiç anlamadım. Aşırı saçma bi akşamdı vaktime yazık oldu valla. Sizi de bilgilendireyim istedim :-)
+6
euteamo
(17.11.25)
Oh, uyuyabilirim o zaman.
😁 Geçmiş olsun
0
kisa
(17.11.25)
Bizi update ettiğin için teşekkürler ben cidden sonucu merak ediyordum, o kaddar yazdık
0
grimavi
(17.11.25)
Geçmiş olsun. İyileşeceksin.🩺💔💝❤️
0
gabe h coud
(18.11.25)
ay geçmiş olsun sevindim sorunun çözülmesine :)
0
mezzosprite
(18.11.25)
(5)

Sütün bir türlü kesilmememesi.

Mirket
Sirke, limon, yoğurt kombini bile yaptım. Hala tık yok. Nedir, Niyedir, Bir çare bulun. Bir kazan süt ziyan olmak üzere.
Sirke, limon, yoğurt kombini bile yaptım. Hala tık yok. Nedir, Niyedir, Bir çare bulun. Bir kazan süt ziyan olmak üzere.
0
Mirket
(17.11.25)
Sütün sıcaklığı nasıl? Oda sıcaklığında duruyorsa biraz ısıtın, 42-45C civarına çıkarın, bir de öyle bakın.
0
kobuzchu kiz
(17.11.25)
Kaynama noktasındayken, sirke veya limon suyu veya yoğurdu koyunca iki dakikada kesilip yeşil suyunun ve tortunun ayrışması lazım. Kaynarken hepsini birden ve fazla fazla koydum. Birşey olmadı.
Şimdi soğumaya bıraktım. Tekrar kaynatıp bir daha deneyeceğim. Daha asidiktir diye beyaz sirke de koyacağım bu kez.
0
🌸Mirket
(17.11.25)
sanirim hayvana verilen antibiyotik vs süte geçmekte,

biraz kaynatin lora doner heral.
0
designer
(17.11.25)
bazen böyle oluyor ya kesilmeyince kesilmiyor maalesef. bence artık içinde herhangi bir besin değeri de kalmamıştır kaynamaktan, o yüzden çöp.. beyaz sirkeyi gıdada kullanmak önerilmiyor diye biliyorum bi de
0
mezzosprite
(18.11.25)
bizimkiler sütçüden süt alınca süt kesilmezse iade ediyolar hatta sütçü ile kavga ediyolardı ne ilaç koydun da bu süt böyle bozuk ve kesilmiyo diye. kesilmeyen sütü kullanmayın ve atın.
0
Sadece soruyorum
(19.11.25)
(6)

Vize istemeyen bir ülkede Christmas Market var mı?

winston insani
MerhabalarChristmas Market konseptini ilk defa duydum ama hep vize isteyen ülkelerde kuruluyor galiba, vize istemeyen bir ülkede de oluyor mu bu tarz bir etkinlik?Belki uygun bir bilet bulup kaçabiliriz aralık ayında diye sormak istedim.
Merhabalar

Christmas Market konseptini ilk defa duydum ama hep vize isteyen ülkelerde kuruluyor galiba, vize istemeyen bir ülkede de oluyor mu bu tarz bir etkinlik?

Belki uygun bir bilet bulup kaçabiliriz aralık ayında diye sormak istedim.
0
winston insani
(17.11.25)
Gürcistan'da var ama biraz geç oluyor bakarsınız tarihlerine. Vize istemeyen doğu Avrupa ülkelerinde de var diye biliyorum
0
mezzosprite
(17.11.25)
Belgrad, Tiflis, Batum aklıma gelen şehirler. Buralarda kuruluyordur diye düşünüyorum. Ama bu ülkeler ortodoks olduğu için yapmıyor ya da farklı tarihlerde yapıyor olabilirler. Gidenler daha doğru yazabilirler.
0
elektr10
(17.11.25)
Christmas market Turkiye'de bile olduguna gore Schengen'e dahil olmayan Avrupa ulkelerinde de vardir diye tahmin ediyorum.
+1
Sour
(17.11.25)
Hayır. Vizesiz ülkelerden hiçbirinde aradığınız gibi bir Christmas Markt yok.




(Cevap vermekle uğraşmazlar ama beni haksız çıkarmak için birisi uğraşıp yazar şimdi doğrusunu :)
0
michael_knight
(17.11.25)
vize ile christmas market arasinda neden bir baglanti kuruyoruz anlamasi guc.
musluman ulkeyse yoktur, degilse vardir.
-9
cooperr
(17.11.25)
Tiktok’ta @hahangunn adlı hesap “vizesiz gidebileceğiniz en iyi 5 Christmas market “ diye bir post paylaşmış. Karşıma çıkınca sana yazmak istedim.

Link vermiyorum çünkü tiktok linki verince kullanıcı adım görünüyor.
0
michael_knight
(19.11.25)
(3)

ölen kişi banka hesapları

invaderbrain
ölen bir kişinin hangi bankalarda hesap bilgilerini veraset ilamı ile nasıl elde edebiliriz? Tek tek bankalara gidip mi soruşturacağız yoksa Türkiye Bankalar Birliği bu konuda genel bir döküm verebilir mi?
ölen bir kişinin hangi bankalarda hesap bilgilerini veraset ilamı ile nasıl elde edebiliriz? Tek tek bankalara gidip mi soruşturacağız yoksa Türkiye Bankalar Birliği bu konuda genel bir döküm verebilir mi?
0
invaderbrain
(17.11.25)
edevletinizde görünür, "murise ait banka hesap bilgileri" gibi hatırlıyorum modül adını. Hangi bankalarda hesabının olduğu görünüyor, içerik bilgisi ve işlemler için şubelere gidiyorsunuz tek tek
+1
mezzosprite
(17.11.25)
başınız sağolsun.

www.turkiye.gov.tr

kendi e-devlet şifrenizle bu linke girip veraset ilamı bilgileriyle muris olarak sorgulayabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(17.11.25)
Başınız sağolsun,
Sigorta şirketlerinden de sorgulama yapınız. Genel bir sorgulama için türkiye sigorta birliğine yazıp tüm şirkletlere sorgu iletmesini isteyebilirsiniz. Ya da tüm şirketlerin mail adreslerine tek tek talpte bulunabilirsiniz.
0
erty_ksk
(17.11.25)
(12)

Kişisel Sınır İhlali

parcaliham
Gece gece aklıma takıldı.10 kişinin 2-3 hafta kaldığı yurtdışında bir yerdeyim. Bu kişiler birbirini tanımıyordu. Neyse, pazar günü ortak yemek yapmak durumunda kaldık. Ben erkek kişisiyim. Mutfaktaki tezgahta 3 kişi yemek yapmaya çalışırken ben de tezgahın hemen üstündeki baharatlık bölümüne erişme
Gece gece aklıma takıldı.

10 kişinin 2-3 hafta kaldığı yurtdışında bir yerdeyim. Bu kişiler birbirini tanımıyordu. Neyse, pazar günü ortak yemek yapmak durumunda kaldık. Ben erkek kişisiyim. Mutfaktaki tezgahta 3 kişi yemek yapmaya çalışırken ben de tezgahın hemen üstündeki baharatlık bölümüne erişmem gerekiyordu. Bir süre bekledim. Sırtı dönük çalışan üç kişi vardı önümde, araya sıkışıp baharatlığa uzandım. O sırada 'bir sn' falan dedim ve elimle bana çarpmamaları için kendisini trans birey olarak tanımlayan erkek kişisinin omzuna hafifçe dokundum.

Benim temasımla birlikte hemen kendisini geriye attı ve garip bir şekilde titredi. Ona döndüm, özür diledim. İyi misin? dedim. İyiyim, kusura bakma gibi bişey dedi. Ben de çok uzatmadan baharatımı aldım, ayrıldım. Herkes mutfakta yemek yerken bu arkadaşımız salona geçti ve tek başına salondaki koltukta bir süre oturdu. Biraz yalnız kalmak istiyorum dedi yanındaki kişiye. Ben de giderken uzaktan iyi geceler diledim. O da iyi geceler dedi ve çıkıp gittim ortak alandan.

Aklıma takıldı. Dokunarak sınırını mı ihlal etmiş oldum? Hata bende mi? Gidip konuşayım mı yoksa olayı büyütmeyeyim mi?
0
parcaliham
(17.11.25)
hic bulaşma
+4
oscar
(17.11.25)
Trans diyorsunuz, büyüdüğü/yaşadığı yere göre değişir elbette ama geçmişinde fiziksel şiddetle karşılaşmış olma ihtimali yüksek. Tepkisinin ardında bir travma olabilir. Neden öyle tepki verdiğini kesinlikle sorgulamadan, fazla büyütmeden kısaca tekrar özür dileyip bundan sonra daha dikkatli olacağınızı söyleyebilirsiniz bence.
+2
kobuzchu kiz
(17.11.25)
konuşursan büyüyecek gibi.
+1
antihero
(17.11.25)
kişisel geçmişi nedeniyle tetiklenmiştir +1
"Bulaşma" diyenlere bakmayın, onlara göre 'anaakım olmayan insan=arıza' ve duyguları önemsiz. Buna takıldığınıza göre siz öyle değilsiniz. Uygun bi zamanda konuşun bence, "seni rahatsız ettiğimi hissettim, niyetim bu değildi düşünemedim özür dilerim" gibi sade bi şekilde
Edit: Özür dilemişsiniz gerçi zaten. Bu durumda çekimserliği devam etmezse bi şey yapmaya gerek yok bence. Devam ederse konuşulabilir "bi sorun varmış gibi hissediyorum, bu da beni üzüyor" gibi
+1
mezzosprite
(17.11.25)
Erkek kişisiyim ve temastan hiç hoşlanmam

Erkek kadın farketmiyor

Sınır ihlalini geçmiş, temas etmişsiniz. Sınır ihlali, yakınlaşmada başlar.

Bence kendinizi şu aşamada açıklamanız daha da kötü bir duruma sokabilir durumu.

- ben erkeğim kadınlar hoşlanıyorum derseniz, net şekilde karşınızdakini tercihine göre yargılamak olur.

- özür dilerim derseniz, net şekilde 2.kez olması dikkat çeker ve ilgi uyandırır.

Suyu bulandırmayın, iletişim kurulursa özür dileyerek ve niyetinizi açıklayarak anlatın. Şahsen ben 'kız arkadaşıma da anlattım ve o da sizden tekrar özür dilemem gerektiğini söyledi. Bu fısatı bulabildiğim için sevindim, yakında evleneceğimiz için herkesin güzel dilekleri ve iyi bakışlı kalpleri bizim için önemli' gibisinden birşey derdim ki red flag olduğum anlaşılsın.
-4
baldan kaymak
(17.11.25)
hiç bulaşma. belliki sorunlu bir kişilik. Geçmişte kafasındaki bir şey tetiklenmiştir. yaptıgınız hareketin olumsuz hiç bir tarafı yok. üstüne üstlük özür de dilemişsiniz.
siz işinize bakın
0
limonlu eksi
(17.11.25)
uyarı seslenme amaçlı omuza dokunmak ihlal anlamına gelmez.
-1
ground
(17.11.25)
tam bir drama queen, uzak dur diyaloğa girme.

yemek yapılan ve dip dibe olan bir ortamda bir insanın omzuna nazikçe dokunmak rahatsız etmez. etse de tepkisi bu olmaz. bu tavırlar kurban rölüne bürünüp alttan alttan ilgi bekleyen birine işaret ediyor.
-1
orpheus
(17.11.25)
bir şey yapmanıza gerek yok bence de, zaten o anda özür dilemişsiniz ve bilerek özellikle yaptığınız bir şey değil, konuşursanız o kişinin bunu yeniden düşünmesi ve olayı tekrar yaşamasına neden olabilirsiniz gibime geldi. bence eşelemeye gerek yok, o kişi travması varsa bile bunu kendi kendine düşünerek ego savunma mekanizmalarını harekete geçirerek atlatacaktır.
0
Sadece soruyorum
(17.11.25)
bu kadar hassas olmaya gerek varmı gerçekten. salla gitsin. kendi travması ile yaşasın.
0
gercekdunya
(17.11.25)
Genel olarak bir şey yapmamaya ve onun davranışlarını gözlemlemeye karar verdim.

Açıkçası 'bana izinsiz dokundu' cümlesiyle karşılaşacağım diye çekindim. Ayrıca travmasını tetiklediysem de üzülürüm yani.
0
🌸parcaliham
(17.11.25)
"temas yakınlaşmada başlar." yorumunu gordukten sonra 40 yasina kadar sansa yasamisiz diyorum. :D sanki ortadogu degil isvec'te yasiyoruz.

yaw salla gitsin, "herkesi mutlu edemezsin, cunku pizza degilsin"
0
cooperr
(17.11.25)
(18)

Makinede çamaşır kurutma olayını sevmedim. Siz?

santimantal
Çamaşırın tüyünü, havını, tiftiğini falan temizlemesi hoşuma gitmişti.Arçelik'ten bir model aldım.Fakat makine elbiseleri o kadar sürtündürüyor ki elbise makineden âdeta mıncıklanmış olarak çıkıyor.Oysa ki yıkanan çamaşır havada kuruyunca böyle bir tezelenir, yenilenir, onarılır... Giyince insan ken
Çamaşırın tüyünü, havını, tiftiğini falan temizlemesi hoşuma gitmişti.
Arçelik'ten bir model aldım.
Fakat makine elbiseleri o kadar sürtündürüyor ki elbise makineden âdeta mıncıklanmış olarak çıkıyor.
Oysa ki yıkanan çamaşır havada kuruyunca böyle bir tezelenir, yenilenir, onarılır... Giyince insan kendini iyi hisseder.
Fakat ben makinede kuruyan çamaşırları katlarken bile rahatsız oldum. Sanki hiç yıkanmamış gibi atletler, nevresimler, kotlar.
Bıraktım kurutmayı.
Evin içinde tele asıyorum, kışın bile bir günde kuruyor, mis gibi katlayıp kaldırıyorum, giyerken de yenilenmiş gibi.

Bu arada, eskiyen ama hâlen ömrü olan tüm giysilerimin belli yerleri yıprandı ve yırtıldı. Kıyafetlerin ömrünü de kısaltıyor.

Sizde durum nedir? Seviyor musunuz? Sizin kıyafetleriniz de mıncıklanmış gibi oluyor mu?
0
santimantal
(16.11.25)
Kumaş ömrü açısından zararlı olması bir yana, bana da gereksiz geliyor. Çamaşır kurutacak fiziksel yerin olmamasını da çok anlamıyorum mesela, 3 m2 yer olmaması için japonya misali küplerde yaşamak lazım.

Evcil hayvan tüyü konusundaki başarısını deneyimlemedim, belki ondan muzdarip olsam anlamlı gelebilirdi.
0
Bruce
(16.11.25)
Çok özür dileyerek kaynak yapmak istiyorum. Ben hala çamaşır makinesi alamadım. Kurutmasız ve otomatik deterjan ayarsız çamaşır makinesi arayışım sürmektedir. Üzerime marka ve model atın, lütfen.
0
gnosis
(16.11.25)
Kışın evde kurutunca koku oluyor bazı çamaşırlarda. İkinci olarak, havlular sertleşiyor. Sadece bu ikisi için bile kullanışlı bir alet.
Benimki kurutmalı çamaşır makinesi. Tüy konusunda pek yardımcı olmuyor, lastikte kalıyor tüyler. Birkaç kıyafetim de çekti. Bir daha atmadım kurutucuya.
Arçelik tabii ki. Tövbeliyim, bir daha almam; ki evdeki tüm beyaz eşyalar Arçelik.
+1
auroraaurora
(16.11.25)
Valla ben severek kullanıyorum. Kurutma benim için her zaman bir çileydi. Kurutma makinasıyla yurtta kalırken üniversitede tanıştım. Sabah bakıyorum kıyafetler kirli, öğleden sonra arkadaşlarla buluşacağız. Şak yıkama, şak kurutma, sonra giy çık. Rüya gibi gelmişti. Sonra kendi evime de aldım gerçi ev tipi makinalar daha uzun sürede kurutuyor ama yine de güzel. Özellikle şu kış aylarında nevresimler için çok iyi.

Çamaşırların daha hızlı eskiyor olması doğrudur, bir şey diyemiyorum ancak yıllar boyunca zaten hep kurutmaya uygun kıyafetler aldım. Artık çok da öyle gibi gelmiyor. Bir de ben aksine daha temiz hissediyorum kurutmada kuruyan çamaşırı ama konunun bu yönü tamamen kişisel zevk heralde. İki türlü de dramatik bir fark olmasa gerek.

İhtiyaç hissetmiyorsanız kullanmayın bence.
+2
akhenaten
(16.11.25)
ben çok memnunum. giysilerimin ömrünün de azaldığını düşünmüyorum. lg kullanıyrum ve kırış kırış değil, neredeyse yarı ütülü gibi geliyor tüm giysilerim. o yüzden baya memnunum bi sorunum yok.
0
tchuck
(16.11.25)
kışın nevresim ve çarşaf kurutmak çile. ayrıca evin içinde kurutunca rutubet yapıyor ev kokuyor. bir de neredeyse her gün kıyafet yıkanıyor, sürekli evin ortasında tel mi dursun? (kendi evim stüdyo olduğu için maalesef evin ortası oluyor)

yazın balkona asıyorum. kışın kurutma makinesi kullanıyorum.
0
nolmus yani
(16.11.25)
sana katılıyorum. çarşaf ve havlu dışındaki her şeyi tele asıyoruz. tişörtleri yaydırıyor, bunu fark edince artık iyi kıyafetleri atmıyoruz. bizde de arçelik var.
+1
mikahakkinen
(16.11.25)
Evimde herkes spor yaptigi icin hergun birkac kez camasir yikaniyor. Alternatif yok. Ben kurutucu olarak commercial speedqueen kullaniyorum. 45 dakikada her sey kuru sekilde hazir oluyor.

Hem kullanmadigimiz yatak odalarina, garajin bir bolumune kurutmak icin camasir astigimi hayal edemiyorum. Goruntuden rahatsiz olurum. Alani istedigim gibi kullanamam. Olmaz.

Kurutucu onemli.
0
thetruenorthstrongandfree1
(16.11.25)
Amerikadayken kullanmıştım kaldığım apartmanda vardı. En düşük ısıda tutunca kurutmuyordu doğru düzgün, ısıyı arrıtınca kıyafetlerim çekiyordu ve evet kesinlikle çok yıpratıyor. Yeni modeller nasıl bilemiyorum ama koku için tazelik veren mendiller var, onlar ekstra bi tazelik veriyordu.

Şu an 1+1 de kalıyorum ve balkonum yok. Şu an olsa acayip işime yarardı çünkü etrafta serili çamaşır görmek çok sinirimi bozuyor :D
0
truf
(16.11.25)
15+ senedir kurutucu kullaniyorum, kurutma makinesine attigim icin, aa yirtildi, dedigim herhangi bir kiyafetim olmadi.
kiyafetin üstündeki hav, toz, tüy, sac, kil her sey gidiyor.
mis gibi alet.
hem yikayan hem kurutan makineleri sevmiyorum ama kurutma makinesi bizim evin vazgecilmezi.
bu sabah nevresimleri yikadim, öglene kurumustu, hemen tekrar ayni nevresimleri serdim yataga.
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.11.25)
kurutma makinesi en sevdiğim ev aletleri listesinde 4. sırada
0
( . )( . )
(16.11.25)
15 yılı aşkındır kullanıyoruz hunharca. Bence direkt yaşam kalitesi arttıran bir cihaz.

Çırpma, serme, bekleme, toplama derdi yok. Çamaşır makinesinin önüne bir sepet koyuyoruz. Makineden çıkardığımızı direkt üstteki kurutmaya koyuyoruz, bitti. Dolaba kaldırmaya hazır.

Bir kıyafete acil ihtiyacımız olunca hemen yıkayıp kurutabilmek çok iyi. İstanbul'un havasında bazen üç günde kurumayıp kokmaya başladığı oluyordu çamaşırların. Büyğk rahatlık bence. Kedileri olan bir eviz. O açıdan da çok faydası oluyor.

Yıpratıyor evet. Ömrünü kısaltıyor çamaşırların. Bazen küçültüyor. Kıyafet ve beden seçimlerimizi ona göre yapıyoruz. Kurutmaya uygun olmayan hassas kıyafetleri atmıyoruz kurutmaya.

Bahsettiğiniz hissin tam tersi, bence yumuşacık ve kırışıklıkları açılmış olarak çıkıyor kıyafetler. Yün toplar ve kurutma mendili kullanmanızı tavsiye ederim.
+1
yadigar
(16.11.25)
Ben çok sevdim, toz ya da kumaş kalıntısı her neyse onları toz haznesinden almak çok tatmin ediyor beni, giysiler ekstra temizlenmiş gibi hissediyorum. Bozulan giysim olmadı hiç. Bebeğimin kıyafetlerini ütülemediğim için kendimi kötü hissetmedim bi de, zaten yüksek sıcaklığa maruz kaldılar diye. Pratiklik için de güzel tabi ama ben çamaşır sermeyi toplamayı da seven biriyim o yüzden son sırada
+1
mezzosprite
(16.11.25)
oo robot süpürgeden sonra ekşicilerin ikinci kutsalına laf söylemişsin. eleştirilere hazırlan:)
0
nothing in my way
(16.11.25)
Spor kıyafetleri, spor ayakkabıları, iç çamaşırları, çarşaflar ve havlular için çok yerinde bir alet.

Gömlek ve tişört atmıyorum.
0
gabe h coud
(16.11.25)
benim nevresimlerim filan çoğunlukla o eski %100 pamuklardan
şimdiki ranforce'lerden değil
tişörtlerim filan da öyle
kurutmada muhtemelen az da olsa yıpranır kırışır ve çekerler. bir de benim çok kıyafetim ve çok ev tekstilim var. yazık olur bu kadar eşyaya.

ben tekim, evlerin küçük olduğu bir yerdeyim çok yerim de yok ama 2 balkon var
çamaşır meselesi sabit olarak hep balkonun birinde benim, 1 günde kurumazsa 2 günde de kuruyabilir. bu kadar acele gerekecek bir çamaşırım yok. ne biliyim scrubs filan giymiyorum.
her çamaşırı da iyice çırpıp asarım, balkonda toplarken de çırparak alıp katlarım (ütü yapmıyorum), o yüzden bu toz kıl tüy meselesiyle bir sorunum yok, alerjik bir durumum da yok .evde pet yok. dahası evde erkek yok zaten ki öyle aman aman bi kıl tüy sorunu olsun. çamaşırın havını da makine almasın zaten, alırsa yıpratıyor.

bana da kurutmadan çıkan çamaşır bir tür "göpsümüş" (bizde öyle denir) gibi geliyor, o dediğiniz sanki fresh değil gibi, evet. güneş alan bir ülkeyiz, ben yazın öğlen güneşine bile çamaşır sermiyorum ki daha önemlisi kurutma bence gereksiz bir enerji kullanıyor. (bu konularda hassasım)
balkonda 1 fincan kahve içerken çamaşırı da hallediyorum. bu kadar vaktim var yani, bence sorun yok. çok kuzeye gitmedikçe alma herhalde.
0
subcomponent
(16.11.25)
eski konserlerliler ile ısı pompalılarda sıcaklık farkı var. yeni nesil ısı pompalılar daha düşük sıcaklıkta çalıştığı için kurutma süresi uzun (3-4 saat) ama çamaşır çekmiyor. ısı pompalı tavsiye ederim
0
sttc
(16.11.25)
bazen çok işe yarıyor gibi geliyor ama yine de çok bayılmıyorum ya. birçok parçayı atmıyorum kurutmaya, çekiyor ya da çeker diye korkuyorum. onu atma bunu atma derken her seferinde 5-6 parça kıyafeti askıya asıyorum zaten. ne anladım o zaman diyorum
0
dfn4
(17.11.25)
(5)

Avrupa’da satılan taş gibi çanta

iddaaci
merhaba, belki 30 sene önce eastpak çanta almıştım. Hala taş gibi. Ama sanki artık emekli olası var gibi. Özellikle uçuşlarda, seyahatlerde bana yardım edecek ve hemen yıpranmayacak bir çanta markasına ihtiyacım var. Avrupa’da fjallraven kanken çok meşhur. Sizin önerebileceğiniz neler var. Dağcıları
merhaba, belki 30 sene önce eastpak çanta almıştım. Hala taş gibi. Ama sanki artık emekli olası var gibi. Özellikle uçuşlarda, seyahatlerde bana yardım edecek ve hemen yıpranmayacak bir çanta markasına ihtiyacım var. Avrupa’da fjallraven kanken çok meşhur. Sizin önerebileceğiniz neler var. Dağcıların ve backpackerların çantası kadar büyük değil okul öğrencilerinin küçük boy çantası kadar küçük olmamalı.
0
iddaaci
(13.11.25)
fjallraven raven 28 kullaniyorum, guzel canta, tavsiye ederim. esimde de kanken var ama o ufak.
0
lemmiwinks
(13.11.25)
Thule Enroute 30L, 3 senedir 15kg ortlama ağırlıkla hala taş gibi.

Benzer sürede 2 tane başka sırt çantası parçaladım.
0
kimlanbu
(13.11.25)
Speedo yüzme çantası kullanıyorum, hem ergonomik hem çok cepli ve kapasitesi de baya büyük
0
mezzosprite
(13.11.25)
herschel kaslo tech
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(13.11.25)
herschel +1
marka olarak eastpak havasi var.
0
cooperr
(14.11.25)
(13)

Olamıyordu :-)

euteamo
Her şeyin doğrusunu bilen sevgili ekşiciler,Daha önceki bi duyurumda paylaşmıştım, 3 haftadan uzun bir süre önce biriyle çok romantik bir şekilde tanıştım, telefonlar alındı ve ilk yazan o. bu süre içinde ne yazık ki bir türlü görüşemedik ve bana aşırı saçma geliyor bu hal. en sonunda şöyle bir şey
Her şeyin doğrusunu bilen sevgili ekşiciler,

Daha önceki bi duyurumda paylaşmıştım, 3 haftadan uzun bir süre önce biriyle çok romantik bir şekilde tanıştım, telefonlar alındı ve ilk yazan o. bu süre içinde ne yazık ki bir türlü görüşemedik ve bana aşırı saçma geliyor bu hal. en sonunda şöyle bir şey oldu, işte salı günü görüşelim, diye konuştuk ama her sabah günaydın mesajı atan adam o gün hiç birşey yazmadı. Akşam da saat 17:30 gibi "biz galiba bugün buluşacaktık ama senden ses çıkmadı" diye sesli mesaj gönderdi. Error verdim. Eğer normal her zaman ki gibi günaydın mesajı yazsa ben zaten hatırlatırdım ama onu bile yazmayınca ben de hiç bir şey demedim ama bütün gün içim içimi yedi. sonra bütün gün hiç bir şey yapmadığını ama tatil planları yaptığını falan anlatmış sesli mesajla. Neyse önümüzdeki hafta görüşelim dedik ama yine ben yazarsam saatler sonra bana dönüş yapılıyor. Onun dışında ise çok romantik gibi, o yüzden kafam karışıyor zaten. Bi ara gerçekten başka biri daha olduğunu düşündüm ama sanırım yok, gerçekten işinde gücünde biri gibi ama emin de olamıyorum. yorumlayın pls :-) bu iş nereye gider, erkekler neden böyle
0
euteamo
(13.11.25)
Başka biri var
Yoksa bile sen de yoksun aslında.
boşluk zamanını doldurma için hazırda tutuluyorsun.
Ha sana keyifli geliyorsa devam et ama ne olduğunu da bil.
not:erkeğim.
0
kisa
(13.11.25)
aklındaymışsın. "atması gereken" günaydın mesajını beklerken kaybetmişsin. geçmiş olsun. kimse kimseye bir şey yapmaya mecbur değil. istediğinin peşinden gitmeyi böyle böyle öğreneceksiniz. her şeyi bilen sözlükçü.
+2
gabe h coud
(13.11.25)
Sen biraz daha aktif olup bir çay kahve içme niyetine onu davet et böylece onun hayatında şu an başka biri mi var anlarsın, aynı zamanda karakter olarak her zaman mı böyle tutuk biri olup olmadığını sohbet esnasında ve görüşme sonrasındaki davranışlarında anlamış olup buna daha fazla enerji harcayıp harcamayacağına da karar ver
0
grimavi
(13.11.25)
başka biri/leri var. Senin kadar romantik düşünmüyor, hazır değil vs bir sürü opsiyon var. Konuşmak iyi geliyor ancak iş buluşmaya gelince ya hayatındaki insanlardan dolayı planlayamıyor - yani biriyle yeni görüşmüştür, o gün kendine ayırmıştır gibi...
+1
croswell
(13.11.25)
ya birak, zerre caba yok herseyi senden bekliyor. erkekleri boyle yapan sinir cizemiyor olmaniz.
0
warrior princess
(13.11.25)
Bu hikayede en normal şey başka birinin olması bu arada, eğer yoksa daha sıkıntılı bir durum.
Ben de başkalarının olduğunu ve bu yüzden planlamada zorlandığını düşünüyorum.
Daha önce de söylediğim gibi biraz sakinleş, sen de başkalarıyla konuşmaya devam et bence, birine bu kadar takılmak deli eder insanı.
0
mutekebbir
(13.11.25)
3 haftadan uzun suredir ilk bulusmayi gerceklestiremediginiz kisi sizi oyaliyor demektir. Kafanizda yarattiginiz bir karakter icin hem zamaninizi hem enerjinizi harciyorsunuz. Bu insan hakkinda aslinda 'gercek hayatta' hicbir sey bilmiyorsunuz. Lutfen kendinize gelin.
Hem her sabah gunaydin mesaji atiyor hem ertesi gun mesajlara donuyor, o kisim enteresan, celiskili.
Ama her sabah mesaj atan adam ozellikle bulusma gunu atmadiysa ozellikle bulusmak gibi bir derdi yoktur bence.
+1
kassiopeia
(13.11.25)
Böyle çaba göstermeyen senin kadar heyecanlı olmayan erkekten bir cacık olmaz. Hiç vakit kaybetme next next next…
Evli çocuklu teyze olarak uyarmak istiyorum :)
0
kaptan maydanoz
(13.11.25)
hiçbir şey yok. anlattıklarından hiçbir anlam çıkmıyor. (bence, başka biri var benzeri bir sonuç hiç çıkmıyor zaten) herkes kendi yaşından, kendi yaşam tecrübesinden , kendi penceresinden bakarak yorumlamış, ama bin bir çeşit insan var dünyada.

bu kadar çok analiz ediyorsan, ilgin çok yüksektir diye düşünüyorum. rol yapmayı , geri durmayı bırakıp daha atak olmalısın. kız kıza wp gruplarına yada kedi annesi teyzelere kulak asma. abartmamak kaydıyla erkeğin peşinden giden kadın, net , ne istediğini bilen , mermi gibi kadındır. üslupta problem olmadığı ve çok sayıda hedefe yürümediği sürece de gayet karizmatiktir bir çok erkeğin gözünde.
0
loch ness
(13.11.25)
@Loch ness sana katılamıyorum maalesef, erkek milleti maalesef peşinden koşmayı seviyor, tecrübe ile sabit. o yüzden ondan çaba gelmedikçe ben de ses etmeyeceğim, aslında bayaa hoşlandım ama normal şartlarda bu kadar zorlanmamız gerekiyordu, tuhaf bir şey var, yukarıdaki arkadaşların da yazdığı gibi.
0
🌸euteamo
(13.11.25)
başka biri yok ama aslında ilişki istemediği halde bir ilişkisinin olması gerektiğini düşünüyor. ya da özgüvenini etkileyen bi sorunu olabilir. sonuç olarak görüşmekten kaçınıyor. uzaktan konuşurken kolay ama iş ciddiye binince ölü taklidi yapıyor. yorucu olur, siz bilirsiniz tabi yine de
+1
mezzosprite
(13.11.25)
Benim anlamadığım her gün adam günaydın mesajı atıyormuş, o gün de sen atsaydın? Adam da belki bir gün sana mesaj atmayı unuttu ve baktı ki ben yazmasam onun hiç umurunda değil gibi düşündü.
0
bobinhoo
(14.11.25)
bütün gün yazmamasının nedenini açıklamış, mantıklı geldi. bi de demiş ki "bugün konuşamadık ama bu seni özlemediğim anlamına gelmez, hep aklımdasın". inanacağım sanırım ya.
-1
🌸euteamo
(14.11.25)
(7)

Bu termosu nasıl bilirsiniz? Stanley termos

icimdekipollyannatinerebasladi
Merhaba, sıcak bir şeyler içmek için kullanacağım. Sizce nasildir?https://www.koctas.com.tr/stanley-the-quick-flip-paslanmaz-celik-termos-106-lt/p/5002700540?shop=2144&srsltid=AfmBOoolGwiCxXxbmZ4UqZniTJgmezgh4vkw3YbDahUTBEpymY4tKEqg2MQTesekkurler
Merhaba, sıcak bir şeyler içmek için kullanacağım. Sizce nasildir?

www.koctas.com.tr

Tesekkurler
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(12.11.25)
bende aerolight modeli var bir de french pressini kullanıyorum. sıcak tutma konusunda memnun değilim ikisinden de. yani 10 saat yerine 3-4 saat sıcak tutması okeyse olur, sonrasında hızla ılıyor ve vaat ettiği saatte oda sıcaklığına gelmiş oluyor. gerçekten o kadar sıcak tutabilen alternatif var mı onu da bilmiyorum gerçi
0
mezzosprite
(13.11.25)
o kadar sicak tutan alternatif klean kanteen.
stanley urban ürün üretmez. ürettigi de bu kadar olur. bunun 2 litreligini alirsin kampa, baliga götürürsün ama sehirde gezdiren görünce gülesim geliyor.
ben, esim, annem 8 seneden fazladir klean kanteen kullaniyoruz. 12 saat sonra bile kaynar kaynar alirsiniz cayi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
bunun 0,7 ve 0,3 olanları var. linkteki 1 lt. yani tek kişi için bu kadar büyük bir şeye ihtiyaç var mı bilemedim. model güzel, kullanışlı ama ağır olur bence.
0
elorelia
(13.11.25)
Bende bunun 0,75 lik olanı var. Memnun muyum? Pek sayılmaz. Kamp, doğa olaylarını çok severim. Termoslarım var. Bir şey gözlemledim, hacim küçüldükçe sıcak yada soğuk koruma süresi kısalıyor. Mesela stanley’nin 1,9’luk termosu da var bende. Canavar gibi dayanıklı ve işini iyi yapıyor.
0
yankee jumping
(13.11.25)
stanley'lere bu kadar para harcamanıza gerek yok. igloo termoslar ondan bin kat daha iyi fiyatı da daha makul.
0
koela
(13.11.25)
so so.

çok çok memnun değilim ama ortalamadan iyi.
0
gurur
(13.11.25)
ben geçen sene bunun mavisini almıştım 1 lt. bende 1.9, ve bir tane de 1. küsür olanlardan var. bunu sadece soğuk su için kullandım, diğerleri gibi değil gibi. kötüdür demiyorum ama büyük boylular kadar iyi değil diye düşünüyorum. ama ağzı geniş olması iyiydi, buz giriyordu.
ben bir kaç ay önce thermos markasından şuu aldım. fena değil, büyüğü de vardır.
www.trendyol.com
0
panamera
(13.11.25)
(10)

Aşırı empati tam olarak ne demek?

1bir1bir1
Örneklerle anlatmak isteyen?
Örneklerle anlatmak isteyen?
0
1bir1bir1
(12.11.25)
Fast food siparişi verirken bir yandan da siparişi alan kişinin durumunu, yaşadığı zorlukları ve yüzündeki donukluğu düşünmek. Bu sebeple yemekten tat alamamak.
Örnek.
+6
artıküyeolmakistiyorum
(12.11.25)
Başka birinin duygularını sanki kendi duygunmuş gibi hissetmek.
Mesela; birisi bir olay yaşadı bundan dolayı çok üzgün ve onunla aynı şiddette üzüntü hissetmek gibi.
+1
rock n roll
(12.11.25)
Ben eskiden birine kırıldığımda ona açikça söylersem o üzülecek vs diye düşünüp içime çok atıyordum. Elbette üzülebilir ama sonuçta ben de üzüldüğüm için kirilmiş oluyordum. Böyle durumlarda bile karşindakini düşünmek artık aşırı empati mi gereksiz empati mi kavramdan emin değilim.
0
egerbiryolcu
(12.11.25)
eskiden ben böyleydim. aşırı empatiden delirecek noktaya geliyordum.
mesela eşim bi gün şey dedi bugün bi kadın geldi cv bıraktı. eşi de işsizmiş kendi de, inşallah bulurlar iş üzüldüm falan dedi. ben abartısız 1.5 saat ağladım. ne yapacaklar nasıl geçinecekler diye. gerçekten sanki biz işsiz kalmışız da onun derdine düşmüşüm gibi.
sonra baktım ben böyle böyle deliririm, nasıl becerdiysem daha az üzülmeyi başarmaya başladım. hala normal insanlara göre empati dozum yüksek ama eskisi gibi fenalıklar geçirmiyorum.
+1
matilda
(12.11.25)
Cevabımı eksileyen arkadaş kim bilmiyorum da aşırı empatiyle ilgili okuduğum yazılarda yazan bu. Bunun nesi eksilenir anlayamadım?
Kesin bu cevabımı da eksileyecek önemli değil de arkadaşlar bu oylama sistemi getirildi ama abuk sabuk oylamanız için değil.
-2
rock n roll
(12.11.25)
Ben zamanında bir duyuru açmıştım burada, ben bozuldum heralde diye.

Bir keresinde el yapımı ürün satan bir dükkandan tereyağı almıştım. Tereyağı acı, keskin bir tattaydı iyi değildi. Götürüp iade edemedim çünkü dükkan sahibi teyzenin o dükkanı büyük ihtimalle çocuklarının, torunlarının senin yemeklerin gibisi yok gazıyla açtığına orada o şeyleri yapıp satarken mutlu olduğuna, o yaptığı şeyleri sevgiyle yaptığına ve değer gösterdiğine; ben tereyağını beğenmeyip götürürsem kalbi kırılıp üzüleceğine insanlar beğenmiyor diye içleneceğine, dükkanda sevgiyle ürettiği ürünleri falan okşayıp sizi sevmediler mi yavrıım falan diye ağlayacağına inandım. Oturdum kadına üzüldüm, halbuki ortada bir şey yok. Götürmedim. Tabi bu düşündüklerimin hiçbiri çok büyük olasılıkla gerçek değildi. Ama ben hisli bir dönemimdeydim.

Aşırı empati de bu. Aşırı sözcüğü doğası gereği nitelediği sözcüğü bozar. Aşırı olan her şey kötüdür, eğer kötü değilse aşırı olmamıştır. Benim örneğimde belki de teyze bayat ürünü daha fazla müşteriye satmama şansını kaybetmiş oldu, eleştiriden mahrum kaldı. Ben de yok kere tereyağından oldum.
+1
akhenaten
(12.11.25)
Kurduğun empati sonucu kendinden ödün veriyorsan, kendini hiçe sayıyorsan aşırı sayılıyor sanırım. Ya da empati seni ya da başkasını eylemsizlige itiyor, pasiflestiriyor, gerçeğin üstünü örtüyor ya da çarpıtıyor ve kimsenin hayrına bir iş cikarmiyorsa ortaya orada da iyilikten maraz doğuyor.
+2
sekizdokuzon
(12.11.25)
kimse yanlış anlamasın ama sempati ile empatiyi karıştırıyorsunuz.
"aşırı empati" ifadesi komple anlamsız.

not: bu arada ben de karıştırıyordum, bir eğitimde doğrusunu öğretmişlerdi.
-3
late viper
(12.11.25)
empatide evet karşındakinin duygusunu anlayıp bi miktar paylaşmak var ama aşırı empatide gereğinden fazla paylaşıyorsun arana yeterince mesafe koyamıyorsun bence o duyguyla. mesela arkadaşın sevgilisinden ayrılmış sen de ağlıyorsun bu aşırı empati oluyor, gerek yok o kadarına, üzül destek ol yeter. empati arkadaşınla ilişkine iyi gelir ama aşırı empati karşı tarafa ya yapay ya da tuhaf gelir, seni de tüketir. sempati konusu biraz karışık farklı kaynaklarda farklı anlatılıyor
+1
mezzosprite
(13.11.25)
Hiper empati galiba psikolojiye yeni katılan bir terim. Ben mesleki yorum yapayım. Tam olarak feedbackini bilmesem de kişinin kendi için geliştirdiği savunma mekanizmaları tiplerinden biri bence.
0
mikahakkinen
(13.11.25)
(19)

en yakın arkadaşımın evli biriyle aylardır birlikte olması

megalomaniac
Selam duyurucular, epeydir buralara uğramamıştım ama bu konu çok canımı sıkınca, kimseye de anlatamayacağım için sizlerin fikrini merak ettim.En yakın arkadaşım geçirdiğimiz yazdan beri evli ve çocuklu biriyle ilişki yaşıyor. Başlarda sadece fiziksel çekimdir, birkaç buluşmaya vazgeçer demiştim faka
Selam duyurucular, epeydir buralara uğramamıştım ama bu konu çok canımı sıkınca, kimseye de anlatamayacağım için sizlerin fikrini merak ettim.
En yakın arkadaşım geçirdiğimiz yazdan beri evli ve çocuklu biriyle ilişki yaşıyor. Başlarda sadece fiziksel çekimdir, birkaç buluşmaya vazgeçer demiştim fakat maalesef öyle olmadı. 4-5 aydır sürüyor. Hiç böyle bir kız değildir, 34 yaşında ve toplasak 2-3 sevgilisi olmuştur ve hepsi de uzun süreli ilişkiydi. Bazı bedensel şeyleri geç keşfettiği için bu yola kapıldı belki de diye düşündüm ama uzadıkça ve dışarıda her yerde rahatça buluşup gezdiklerini gördükçe daha da üzüldüm. Başlarda bana ne yaptıklarını nereye gittiklerini anlatırdı ama şimdi arabada, cafede onun yanındayken ararsa/ben ararsam birlikte olduklarını öğrenince hemen kapatıyorum, bişey anlatacaksam vazgeçiyorum, selam da söylemiyorum, konuşursam da yanındakini yok sayarak konuşuyorum.
Birkaç sefer anlattım, istese 1 haftada boşanabilir tanışmanızdan beri neden yapmıyor sence diye uyandırmaya çalıştım, çocuklarına ayıracağı vakti dışarda orda burda gezerek geçiren biri sence doğru bir partner midir boşansa bile dedim, ne desem biraz savunup biraz haklısın deyip sürdürüyor aynı şekilde ve ben arkadaşımı kaybetmek istemiyorum. Onu tanıyan kimseye de bunu anlatıp yardım isteyemem.
Başka şehirde yaşıyor, yanına gidip yüz yüze son 1 kez konuşup bu konuyu ebediyen kapatsam mı, yoksa yavaş yavaş mesafe koyup uzaklaşsam mı... Çok seviyorum kendisini, çok kıymetli.
-1
megalomaniac
(12.11.25)
İyi de ağa bu durumun senin arkadaşlık iliskinle ne alakası var?
Kadın nasıl isterse öyle yaşıyor, evli olması seni ilgilendirmiyor. Sevgilisi varmis gibi devam edebilirsin. Sanki sevgilisi var diye hayatın zarar goruyor gibi yazmışsın.
-12
artıküyeolmakistiyorum
(12.11.25)
Öncelikle "onu tanıyan kimseye de bunu anlatıp yardım isteyemem." demişsiniz ama zaten arkadaşınızın yardım ister gibi bir hali yok. Siz size göre doğru olanı yapıp onun görmediği ya da görmek istemediği şeyleri anlatmışsınız. O da biraz size hak vermiş biraz da kendi ilişkisini savunmuş ve kaldığı yerden devam etmiş.
Hiç öyle bir kız değildir demişsiniz haklılık payınız vardır elbette ama ben her zaman insanın içinde saklı başka bir benliğin olduğuna inanırım yani kimse belirli bir yaştan sonra değişmez sadece yapacakları şeyler için fırsatlar belirli zamanlarda gelir insana.

Kendisi sizin için çok kıymetliyse şu anda yaşadığı ilişki süresince aranıza mesafe koymanız en doğrusu olacaktır çünkü bu şekilde iletişime devam etmeniz sizi daha da rahatsız edecek. Ara sıra haber almanız yeterli. Karşı taraf evli olduğu için illa ki ilişkiyi noktalamak zorunda kalacak. O zaman görüşmek isterseniz kaldığınız yerden görüşmeye devam edebilirsiniz diye düşünüyorum.

DİPNOT: Kimsenin yaşadığı ilişkiyi yargılamıyorum sadece karşı tarafın yaşadığı "rahatsızlığa" çözüm üretmeye çalışıyorum.
+1
mermaidd
(12.11.25)
'Benim öyle bir arkadaşım olsa' diyemem çünkü o yapıda bir arkadaşım olmaz. Anında ilişkimi keserim.

Ahlaksızlıkta en dip nokta bence bu. Arkadaşımın ahlaksız biri olması beni nasıl ilgilendirmez ki?
0
Mirket
(12.11.25)
ortada sizi ilgilendiren, arkadaşlığınızı bitirecek bir durum yok.
-3
my fault
(12.11.25)
Benim sıkıntım yanlış anlaşılmasın, ben de böyle bir şey yapabilirim bir gün, insan hataya müsaittir her zaman. Ama "bir kişi bile gözümü açmam için beni sarsmadı, herkes normal karşıladı ben de normal bir şey yapıyorum sandım, böyle birine zamanımı ve sevgimi verdiğim için pişmanım, şimdi hem sevgisiz hem de herkese karşı güvensiz hissediyorum" demesini istemiyorum bir gün. Çünkü çok duygusal ve hassas kalplidir.

Şimdi ben başlarda (ilk söylediği zamanlarda) hafife alıp üzerine düşmediğim için suçlu hissediyorum.
0
🌸megalomaniac
(12.11.25)
Yavaş yavaş mesafe koymayın, arkadaşlığınızı nedenini açıklayarak bitirin. İnsan hata yapar, evet. İkna etmeyi denediniz, hatasında ısrar ediyor. Normalleştirmeyin. Birinin boşanmasını beklemeden ilişkiye girmekte ve ilişkiyi devam ettirmekte sorun görmeyen birini neden çevrenizde isteyeceksiniz? Başkasına böyle zarar veren size de verebilir, çıkarı için yalan söyleyebilir. Bile isteye içine girdiği sorunları dinleyerek vaktinizi harcamak zorunda değilsiniz. Size ne diyenlere bakmayın, toplumun normali bu olmamalı.
+4
?
(12.11.25)
adam evli olmasaydı ama başka bir sevgilisi olsa, tamam mıydık? buna onay verebilir miydik?

kanunlara göre evli biriyle birlikte olmak suç değil. evet çok hoş bir hareket değil. hatta ahlaki olmadığı da söylenebilir. ama evli olan adam bu ahlaksızlığı yaparken, sizin arkadaşınız neden yapmasın ki? arkadaşınızın kimseye bir yükümlüğü yok. istediği gibi davranır.

bence arkadaşınız evli olsaydı ve kocası haricinde biriyle ilişkisi olsaydı müdahale etmeniz gerekirdi. bu durumda çok da umursamayın bence.
+1
co2s2
(12.11.25)
@co2s2
Arkadaş olduğum kişi evli adam olsaydı tabi ki öncelikle tepki göstereceğim kişi o olurdu. Ama adamı tanımıyorum, tanışmayarak tepki koyabiliyorum sadece. Çünkü daha önce bizi tanıştırma girişimleri oldu, ben bahanelerle geçiştirdim (mesela neden doğrudan sebebi söylemek yerine bahane ürettim diye kızıyorum kendime).

Beni ziyarete geldiğinde aileme "ben aşık oldum hayatımda biri var" dediği için, ilişkisi nasıl gidiyor, evlilik durumu var mı vs. diye soruyorlar mesela, geçiştiriyorum evlenmez o falan diyebiliyorum. Kendi ailesiyle de aynı durumda.

Yani sana ne diyorsunuz kısaca, ama bence bu işler tam öyle olmuyor yakın arkadaşlarımız ailemizden biri gibi olunca.
0
🌸megalomaniac
(12.11.25)
arkadaşınızın özel hayatı arkadaşlığınızı etkilememeli. özel hayat sonuçta. sen görüşünü belli edip kenara çekilirsin. arkadaşlıkta arkadaşını her hatasıyla kabul etmek değil mi? senin görevin uyarmak engel olmak değil. adam karısını çocuğunu düşünmüyorsa o onun sıkıntısı. kıymetli diyorsun neden sınır koyuyorsun ki.
-2
mikahakkinen
(12.11.25)
bırakın arkadaşınız ne istiyorsa yapsın. kendi vicdan muhasebesini yapamıyorsa siz karışmayın. günün sonunda her koyun kendi bacagından asılır.
-1
koela
(12.11.25)
Ailem gibi gördüğüm yakın arkadaşlarım var, yanlış bir şey yaptıklarını düşündüğümde tabii ki uyarırım, yapmaya devam ediyorlarsa bu kadar ısrarla uyarmaya devam edemem ama şunu yapıyorum size de bunu önerebilirim;
Ben seni uyardım, kendi hayatın sen bilirsin ama ben bu konuyla ilgili detay bilmek istemiyorum, bu konuda konuşmak istemiyorum, bana gelip o kişiyle ilgili bir şey anlatma, dert yanma vs.
Bu durumu arkadaşlığınızdan soyutladığınızda herhangi bir sorun kalmayacaktır.

“Aileniz gibi gördüğünüz arkadaşlarınızın” hayatlarına bu kadar müdahale etmek de doğru değil bence. Yanlış yaptığını üzüleceğini mi düşünüyorsunuz bırakın üzülsün nedir yani kendi yanlışını kendi fark etsin, böyle zorla olacak şeyler değil bunlar.
+2
mutekebbir
(12.11.25)
Böyle bir insanı nasıl sevebiliyorsun? Sevgini yok et. O kızın senin eşinle birlikte olduğunu hayal et.
-1
arbre
(12.11.25)
En yakın arkadaşı bir uyarırsın iki uyarırsın. Sonra arkadaşlık biter. Bu iş sizin de başınızı ağrıtmasin sonra
0
pembediken
(12.11.25)
Bir söz var, başkasına yapan bana da yapar. Benim de çok kıymetli bir arkadaşım aynılarını yaşattı.
+1
Kahvedesu
(12.11.25)
Ben olsam şu iki konu beni ilgilendirir.
1. En yakın arkadaşımın sevgilisini hıyar buluyorum.
2. Arkadaşıma karşı sorumluluğum olduğunu hissediyorum.
İlki için yapacağım şey diğer başka arkadaşlarımın hıyar sevgilileri ile aynı tarifeyi uygulamak olur. Yani özel olarak ayrı bi hıyar tarifesi uygulamam. Benim hıyar enişte taeifem işte görünce hı hı ivit falan diyip kısa temaslar. Birlikte plan yapmamak. Min. muhatabiyet.
İkinci konuda eskiden daha kaçınırdım sorumluluk almaktan. Onun hayatı onun tercihleri filan derdim. Artık daha çok fikrimi söylüyorum. Açıkça derdim ki baştan böyle düşündüm, ama artık sana zarar verdiğini düşünüyorum bu ilişkinin. Senin için endişeleniyorum.
İki durumda da arkadaşlığımı kesmem. Ama bu durumda o benden uzaklaşabilir en azından bi süre. yapcak bişey yok.
0
benim bir gizli bildiğim var
(12.11.25)
Bu, bizi ilgilendirmeyecek te, ne ilgilendirecek?

Arkadaşınızı sert bir şekilde uyarın, yaptığı yanlıştan vazgeçirmeye çalışın. Vazgeçmezse, ilişkinizi sonlandırın.

.
0
kartallar yuksek ucar
(12.11.25)
siz neden arkadaşınıza evli erkeği ayartan, yuva yıkan kadın muamelesi yapıyorsunuz onu anlamadım. partneri arkadaşınızın ilişki beklentisini karşılıyorsa sorun olmamalı. yani belki bu durumdan arkadaşınız memnun, partneri memnun, partnerinin eşi memnun, partnerinin çocukları memnun...

size düşense ahlaki değerlerinize ters düşen kişilerle ne tip bir ilişki kurmak isteyeceğinize karar vermek. onun dışında üçüncü bir kişi olarak bence sizin karışmanızı gerektirecek durum yok.
-1
tnz
(12.11.25)
Karısını, kocasını aldatanlara ve evli olduğunu bile bile ilişki yaşayanlara güven olmaz. İlerde sizi sırtınızdan hançerleycek ve yarı yolda bırakacaktır. Ben olsam yavaş yavaş arkadaşlığımı bitiridim.
+2
komando kani var bende
(12.11.25)
ben olsam bi kere çok ciddi konuşurum, "sen napıyosun, yakışıyor mu, bu nasıl bi saçmalık, nasıl normalleştirdin, ben çok üzülüyorum" gibi. ama yararının olacağını sanmıyorum. bi daha da konuyu açmam. hala seviyorsam arkadaşlığıma devam ederim çünkü ilişkisi beni ilgilendirmez ama soğuduysam eski en yakın arkadaşlığımın hatrına bu konuşmayı yine yapıp direkt bitiririm arkadaşlığımı
+2
mezzosprite
(13.11.25)
(9)

yasam sevincimi kaybettim gibi bir sey oldu ama bakmam gereken cocuk var

warrior princess
boyle haftalik yemegimi yapip buzluga atardim sonra rahat ederdim falan son bir kac aydir ciddi manada evde yemek dogru durust pismiyor. bir kac kez sebze alip hic pisirmeyip atip yerine yenisini geldi sonra o da oyle oldu falan. su an sebzelik bos. cocuk var tabii. ya disaridan fast food soyluyorum
boyle haftalik yemegimi yapip buzluga atardim sonra rahat ederdim falan son bir kac aydir ciddi manada evde yemek dogru durust pismiyor. bir kac kez sebze alip hic pisirmeyip atip yerine yenisini geldi sonra o da oyle oldu falan. su an sebzelik bos. cocuk var tabii. ya disaridan fast food soyluyorum -ki fast food insani degiliz veya yapabilecegim en kolay seyle idare ediyorum. dun aksam sadece cocuk yesin diye kofte ve pilav yaptim oyle zor geldi ki. asiri bir yorgun ve yilgin hissediyorum. ise geliyorum, yarim gun burada destekle ayakta duran manken pozu. .eve gidince sanki bu boyle bir deri ve ben onu ustumden cikarinca yigilip kaliyorum. neyse buralara terapi lazim belli ama yemek konusuna cozum bulalim acilen. isin garibi yemek pisirecek birini ise alabilirim ama onunla konusmak ayarlamalari yapmak o kadar zor geliyor ki. ne diyordum yemek, cocuk yiyecek. bana bir yasama zevki asisi.
+1
warrior princess
(12.11.25)
bi kan değerlerinize mi baktırsanız acaba?
+3
elorelia
(12.11.25)
stoklamak için humus, püre gibi eğlenceli ve pratik seçenekleri de düşünebilirsiniz; pancar, kereviz, pırasa, balkabağı vb de kullanarak. mevsim de müsait. haftada iki akşam 30 dk ayırarak 6-7 günlük sağlıklı mezeler, atıştırmalıklar çıkarılabilir.
+1
lüzumsuz adam
(12.11.25)
ay bu aralar ben de böyleyim. bundan 1 - 1,5 ay kadar önce iş yerinde yaşadığım olumsuzluklar sonucunda yaşama sevincim koşarak uzaklaştı. zaten benim yaşama sevincim koşarak uzaklaşmaya hemen hazır konumda bekler. neyse ben yemek işini saldım bir iki hafta boyunca dışardan yedik. hatta bir gün kalkıp kahvaltı bile hazırlayacak mecalim yoktu kahvaltıda pizza söyledim düşün artık. neyse sonra kendime tutunacak bir dal bulur gibi oldum 2 hafta pazar günleri dolabı yemekle doldurdum. hafta içi onları yedik. geçen hafta da eşim biriyle konuşurken beni sormuşlar, o da yemek falan yapıyor 1 hafta yiyoruz vs bişeyler demiş. biri de dalga geçmiş zehirlenirsiniz diye. o günden beri yaşama sevincim yine koşarak uzaklaştı ve o günden beri yine dışarda yiyoruz veya buzluk stoklarını tüketiyoruz. sonum iyi değil.

yani ya kendimi ikna edip birilerinin söylediklerini takmamayı deneyeceğim. ya da pskiyatriye gidip ilaç alacağım. başka türlü ne olacak bilmiyorum.

bence sizin sıkıntınız sadece yemekle ilgili değil genel bir bıkkınlık usanmışlık hali. eğer yapabiliyorsanız bir tatile çıkın önce. ve bu ruh halinden kurtulmak için terapi almaya başlayın veya psikiyatriye gidin. daha sonra yine mümkünse etrafınızdaki akraba anne, teyze gibi kişilerden yemek konusunda destek isteyin. mesela siz ona malzeme alırsınız o da yemek yaparken fazla yapar kavanoza koyar, siz geçerken alırsınız ya da pazar günü yapıp kavanoza koyar, siz hafta içi onları yersiniz. ya da komşunuz varsa komşunuzdan da yardım isyetebilirsiniz, ben çocuk bakmakta zorlanıyorum işte de yoruluyorum sana ücretini ödersem veya malzeme alırsam bana da fazladan yemek yapar mısın diye.

yine en kötü ihtimalle bir sıcak elin dediği gibi sarma, dolma, icli köfte yapıp satan instagram anneleri var onlardan topluca yaptırıp buzluğa atıp onları çıkarabilirsiniz.

kendim de bir şeyler yapayım derseniz yine bir sıcak elin dediği gibi donuk köfteler vs çok mantıklı, hazır mantı alıp haşlamak, hazır lahmacun bile var markette. bunları yapabilirsiniz.

ama ben olsam yaşama sevincimi geri kazanmak istiyosam basit tatlılar yapmakla başlarım. mesela evde süt irmik ve şeker varsa veya un. hemen bu akşam helva yaparak başlanılabilir. veya marketten petibörle dr ötker puding alıp bisküvili pasta yapabilirsin. tatlı yapmak ve yemek insana bi mutluluk verir.

bu yolda başarılar dilerim. kendine değer ver sen değerlisin ve emeğin değerli, hiçbir şey yapmasan da sevilmeye değersin illa yemek yapmana gerek yok.
+1
Sadece soruyorum
(12.11.25)
Turkiye'de olsak cok kolay olurdu. Iki hafta kadar is toplantisi icin oradaydik ve gitmeden hemen instagramdaki hesaplardan birinden siparis vermistim ve rahat ettik (yoksa babam yanliz oldugundan ben gidince ben yapiyorum herseyi). Dediginiz gibi marketlerde saglikli atistirmaliklar dahil yemek pisirmeyi gerektirmeyecek cok secenek var.

Ama burada oyle degil. Hersey sifirdan alinip hazirlanmali. Dunku koftede gecen ay falan guc bulup hazirlayip, dolaba attiklarimdan kalmisti, eski kendimi alnindan optum cok makbule gecti cunku :/
+1
🌸warrior princess
(12.11.25)
eve aşçı alabilecek sosyoekonomik durumda birinin anhedoni yaşamasını ben baya şımarıklık buluyorum. hani spesifik dert, tasa olsa apayrı da böyle ortada hiçbir şey yokken ayh bittimler beni geriyor. soru ne bu arada?
-3
kiyiya vuran dildolar
(12.11.25)
Bulunduğunuz yerin gümrük mevzuatı gönderilmesine müsaade ediyorsa, türkiye'den gelen varsa, ya da orada kargolayan türk marketi varsa mantı, tarhana gibi hemen hazırlanabilen gıdalardan eve stoklayın.

Orası neresiyse oranın kültüründe de muhtemelen vardır böyle çabuk hazırlanan yöresel seçenekler. Onları araştırıp alabilirsiniz.

Makarna, hazır çorba gibi şeyler varsa onlar da hemen hazırlanır. Biraz yağ biraz peynir, sosa bilengwreknkalmaz. Yahut hazır makarna sosları kullanırsınız varsa.

Et eğer temin edebiliyorsanız uyguna, güvenilir; parça et (stake türevleri bonfile, antrikot gibi) tavada yüksek ısıda hemen pişer.

Yeşil sebzeler uğraştırabilir ama patates, havuç gibileri hemen doğranıp haşlanabilir yahut yemeğe katılabilir.

Sipariş vereceğiniz fastfood dışı mutfaklar varsa dışarıdan da sipariş verebilirsiniz farklı şeyler. Değişiklik olur.

İsterseniz yemek pişirme olayını daha eğlenceli, albenili, ritüelimsi hale sokmayı deneyebilirsiniz. Hazırlarken yüksek sesle şarkı söylemek, pişmesini/ısınmasını beklerken dans etmek gibi... Yine hazırlarken sevdiğiniz şarkılar, sesli kitap gibi şeyler dinleyebilirsiniz.

İnternetten daha önce denemediğiniz, merak ettiğiniz tarifleri yapmaya çalışmak işe yarayabilir. Rutin mecburiyet gibi değil, macera/aktivite oluyor o zaman.

Kendinize hedef, ödül koyabilirsiniz. "Bu hafta 4 gün yemek yaparsam kendime şunu alacağım, belirlenen süre içinde yemek yaparsam bana helal olsun, vs." gibi. Hatta ilk hedefiniz bugün yahut yarın için güzel bir sofra hazırlayıp, bu duyuruya "evet, bugün yemek yaptım" gibi bir güncelleme girmek olabilir. Tebrik ederiz biz de o zaman, alkışlarız...

Motivasyonunuz neredeyse sıfıra inmiş. Sizi çok iyi anlıyorum. Bazen dolaptaki yemeği ısıtmaktan, saklama kabının kapağını açmaktan aciz olduğum, günlerce dürüm sipariş ettiğim oluyor. Küçük de olsa motive edecek şeyler lazım. Bu da geçecek, pes etmeyin. Allah yardımcınız olsun.
+1
yadigar
(12.11.25)
@kiyiya vuran dildolar

Anhedoni varsa bile bu bende ogrenci ve bes parasizken de vardi, hayati her zaman gereksiz buldum zaten. ayrica Turkiye'de degilim, bulundugum yerde ortalama bir yasam suruyorum ama kultur bu, ev icinde birden fazla yardimci calistirmak cok yaygin ve kolay. ben buna direnenlerdenim cunku haksizlik etmek istemem. su an bir calisanim var, onun yaptiklarina da minnetarim ama gelmisim 44 yasina, isimi onemseyerek calisiyorum, bunu ve daha fazlasini karsilayabilecek olmaktan utanacak degilim.
+2
🌸warrior princess
(12.11.25)
sabah kahvaltisinda
yumurtayi eksik etmeyin,
uykunuzu iyi alın,

-nohut,fasulye,asurelik buğday haşla,buzluga at,

+nohut+asurelik bugday+yogurt ile guzel bir yemek olur,

+nohut+salca+sogan ile guzel bir yemek olur,

-fasulye-pismis yumurta-sogan-zeytin yag ile iyi bir yemek olur,
0
designer
(12.11.25)
kan değerlerinize baktırıp psikiyatriye muayene olsanız iyi olur bence depresyon gibi görünüyor dışardan. ayrıca kendinize yüklenmeyin çocuğun karnı doyuyor mu doyuyor, o hissiyata rağmen doyuruyorsunuz, bi şikayeti de yoktur bence fast food yediği için gayet mutludur. böyle dönemler olabilir bazen, kendinizi iyi hissettiğinizde telafi edersiniz, tepesine dikilirsiniz o sebzeler yenecek diye :) yemekle ilgili önerilerden ben de yararlanacağım, ben de kendini bu konuda çok yetersiz hisseden bi ebeveynim, herkese çok teşekkürler
0
mezzosprite
(13.11.25)
(10)

Doğum stresi

camlicagazoz
Merhabalar,Daha önce de duyuruya düğünle alakali bir duyuru yazmistim. O konuyu hallettik. Gitmeyecegiz dügüne.Şimdi şunu soracagim. Eşimin doğumu yaklasti ama ben çok gerginim. Huzursuzum. Nasıl olacak vs.gibi. yani dogumdan sonra annemgil falan sürekli görmek isteyecekler ben biliyorum. Hayır diye
Merhabalar,

Daha önce de duyuruya düğünle alakali bir duyuru yazmistim. O konuyu hallettik. Gitmeyecegiz dügüne.

Şimdi şunu soracagim. Eşimin doğumu yaklasti ama ben çok gerginim. Huzursuzum. Nasıl olacak vs.gibi. yani dogumdan sonra annemgil falan sürekli görmek isteyecekler ben biliyorum. Hayır diyemeyecegiz. Sırf bu yüzden dolayi sevinemiyorum bile.

Nasil olacak bu iş? Neler yapayim?
-9
camlicagazoz
(12.11.25)
İnşallah trolsünüzdür.
Ben ne annenizin ne eşinizin yerinde olmak isterim. İllallah dedirtirsiniz insana.
Sabah sabah sinir oldum. :)
+3
auroraaurora
(12.11.25)
karınıza sabırlar diliyorum. sizin gibi biriyle evlilik zor. annenizin ağzının içine bakacaksanız ne diye evleniyorsunuz ki?
+7
elorelia
(12.11.25)
annenin gelmesi kötü bi şey değil ya yardım ederler. kadının ağrısı sancısı dikişi vs olur. stres yapma.
-2
Sadece soruyorum
(12.11.25)
hocam artik sizi az cok bu anlamda tanidigimiz icin size gore cevap vermemiz gerekiyor,
normal birisi olsa derdik ki, sadece esinin ve bebeginin ihtiyaclarini dikkate al, ne istiyorsa onu yap, yalniz kalmak istiyorsa (esiniz ve siz) yalniz kalacaksiniz, destek istiyorsa sadece istedigi kadar ve istedigi alanda destek alacaksiniz, esiniz kimseyi istemiyorsa kimse gelmeyecek siz cekirdek aile olarak bu surecte birlikte olacaksiniz ve hayir diyeceksiniz, esiniz sadece birinin yemek yapip birakmasini istiyorsa ona gore kim yemek yapacaksa (anneler/babalar vs.) ona gore soyleyeceksiniz, esiniz birinin gelip kalmasini istiyorsa oyle olacak, yani bu sureci esinizle surekli iletisim ve destek halinde atlatacaksiniz. esinize ve size neyin nasil yapmasi gerektigi konusunda kimse ders vermeyecek, herkes agzindan cikani tartacak, ona gore konuscak vs. vs..

ama simdi siz bu profilin cok disindasiniz.
eger bu sureci dogru yonetmezseniz; esinizin hormonlari uzun bir sure alt ust durumda olacagi icin, lohusalik depresyonundan tutun da (olabilir de olmayabilir de) asiri alinganliga kadar, asiri korumaciliga kadar (cocugu kimseye birakamamak, dus almak icin birakmakta bile zorlanmak vs.) bir suru sey olabilir. bunlarin hormonlarin alt ust oldugu donemde mantikli hicbir aciklamasi yok. sizin ve etrafinizdakin yapmaniz gereken tek sey saygi gostermek ve esinizin istedigi gibi destek olmak olurdu. bu olmazsa, ya evde inanilmaz bir kavga gurultu olacak, ve kadinlarin o donemde gozu bebeklerini korumak disinda hicbir seyi gormuyor, dolayisiyla aile birliginiz ciddi anlamda sarsilabilir ya da esiniz yaptiginiz ve ona yapilan bir cok seye (zaman zaman yerli zaman zaman yersiz) cok kirilacak, sesini pek cikarmayacak (zira kendisi de alt ust olmus oluyor) ve acisi sonradan cikacak (benim etrafimda gordugum lohusalikta kirilan kalp asla unutulmuyor). bunlar kotu senaryo. iyi senaryo, esiniz de anneniz de balli kaymak olacak, esiniz ve anneniz bu sureci tatlis tatlis atlatacaksiniz. size bol sans diliyorum.
sizin yerinizde olsam mesela buradaki annelere sorardim, lohusayken nasil bir destek istemisler/ihtiyaclari olmus, ya da internette forumlardan okurdum kadinlarin en cok neye ihtiyaci olmus vs.
+2
kassiopeia
(12.11.25)
ben, sizi sadece yazdiklariniz kadariyla taniyan biri olarak kücük bir tavsiyede bulunayim: cok acil destek alin.
aileniz karsisindaki bu pisiriklik, bu acziyet hic saglikli degil.
bu hissettikleriniz hic normal degil.
siz düzelmezseniz, kadin da akli varsa bunu fazla cekmez.
bebek sahibi olmadan önce endise edeceginiz yüzlerce sey olabilir ama o seyler burada duyurusunu actiginiz seyler degiller.
bu hissettikleriniz o kadar abes, o kadar sacma ki soruyu ilk göreli iki saat oldu, hala ne yazabilirim bilemiyorum cünkü buna yazilabilecek bir sey yok.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.11.25)
Bakıcı, hizmetçi tutacak paranız yoksa epey ihtiyacınız olacak o kadına.
Sonra bebek şunu yapıyo, bunu yapmıyo diye paniklediğiniz, çaresiz gecelerinizde ilk aklınıza gelen onun telefonu olacak.
Ona göre de tedbirli olun.
-3
Mirket
(12.11.25)
"evlenirken o kişiyle değil ailesi ile de evlenirsin" sözünün yaşayan örneğisiniz. Herkes gibi bende eşinize sabırlar diliyorum.
Öncelikle dünyaya bir birey getirebiliyorsunuz fakat ne yazık ki bireyin ve eşinizin sorumluluklarını taşıyabilecek kadar olgunlaşamamışsınız. Eğer doğacak evladınızı gerçekten düşünüyor ve seviyorsanız en az 3 aylık olana kadar (daha fazla süre de olabilir) annesi ve sizden başka kimse öpmesin. Kış aylarındayız zaten covid denen meret yine hortladı haberlerini görüyoruz aman diyim hepinizden önce eşinizin psikolojisi ve çocuğunuzun sağlığı önemli.

Doğacak çocuğun dünyaya gelmesine siz ve eşiniz vesile olduğunuz içinde "o benim çocuğum şöyle yapmayın." vs deme hakkına da sahipsiniz. Nasıl ki anneniz sürekli size karışıyorsa (anlattıklarınıza istinaden) sizde bebeğinize nasıl davranılması gerektiği hakkında yorum yapabilirsiniz. Lütfen artık annenizin oğlu kimliğinizi bir kenara bırakın falancanın eşi ve falancanın babası kimliğine bürünün. Böylesi daha sağlıklı olacaktır.
0
mermaidd
(12.11.25)
Eskiden ekşi sözlükte bir kullanıcı vardı. Her türlü mevzuya 'Çare İki Bira' yazardı. Bence de işe yarardı.

Senin de ilacın iki bira bence. Ne zaman gerilirsen iki bira çak. Emin ol geçer (:
0
yurtsuz john
(12.11.25)
Hayır diyeceksiniz. Sizin istemediğiniz onay vermediğiniz hiçbir şey yapamayacaklar çünkü siz engel olacaksınız. Bebişin huzuru için annenin ruh sağlığı doğrudan önemli, siz anneyi kollayacaksınız o bebeği kollayacak. Kavga gürültü çıkarsa bebek huzursuz olur, bebek sevme meraklıları kaçar siz uğraşırsınız sonra aylarca yıllarca. Biraz yenidoğan bakımı öğrenmişsinizdir diye düşünüyorum 9 ayda. Hastanede de sorarsınız. Eşinizin whatsapp numarasını özelden yazarsanız anne grubumuza eklerim her türlü sorusunu sorar ordan 7/24. Bence kimseyi almayın eve, çok düşünüyorlarsa kapıdan yemek verip gitsinler. Hazır olduğunuzda davet edersiniz. Bunları kiminle ne zaman nasıl konuşacağınızı eşinizle birlikte güzelce planlayın, laflarınızı hazırlayın, prova yapın, ilgililere saygılı sakin ve kararlı bi şekilde bildirin, tartışmaya açmayın. Artık bu duruşu sergilemenizin vakti gelmiş, yoksa cidden yazık size de evliliğinize de bebeğinize de. Sağlıkla gelsin
0
mezzosprite
(13.11.25)
kadinlara dogumdan sonra once kendi annesi bakar.
kendine geldikten sonra kayinvalide dahil olur.
annene biraz uzak dur, kendine gelsin sana haber veririm diyeceksin.
ilk cocukta ne yapacagini bilmemek normal.

cocuk dogdugu dakika itibariyle hayatin tamamiyle degisecek, sonrasini zaten "icgudu" hallediyor. hardware sende takili zaten, software'de zamanla update ede ede oturur.
0
cooperr
(13.11.25)
(7)

vize randevusu tatilden ne kadar öncesine alınmalı?

semaforo de medianoche
hem en erken hem en geç şeklinde soruyorum. mesela 1 ekim 2026'da tatile gidicem diyelim. vize randevusunu ne kadar erkene aldığımın bir önemi var mı? yarına (22 haziran 2025) randevu olmuş olsun mesela ona gitsem bu seyahate daha 1 yıldan çok var vize veremeyiz deniyor mu? bir de tersini sormak ist
hem en erken hem en geç şeklinde soruyorum. mesela 1 ekim 2026'da tatile gidicem diyelim. vize randevusunu ne kadar erkene aldığımın bir önemi var mı? yarına (22 haziran 2025) randevu olmuş olsun mesela ona gitsem bu seyahate daha 1 yıldan çok var vize veremeyiz deniyor mu?

bir de tersini sormak istiyorum. 1 ekim 2026'da gideceksem tatile en geç ne zamana almalıyım randevu? mesela 24 eylül 2026'da bulabilsem en erken randevuyu o randevuyu almalı mıyım?
0
semaforo de medianoche
(21.06.25)
Randevu almak sorun. Şimdiden denemeye başlayın en geç 1 ay önceden almalisiniz
0
sonhakan
(21.06.25)
Schengen (90 gün altı) vize başvuruları seyahat tarihinden en erken 180 gün önce yapılabilir.
www.idata.com.tr:~:text=Schengen%20(90%20g%C3%BCn%20alt%C4%B1)%20vize,Randevunuzu%20al%C4%B1n.
Yani 1 Ekim 2026 tatiliniz için en erken 6 ay öncesi olan 1 Nisan 2026'da başvuru yapabilirsiniz. En geç de size atanan randevu tarihine ve biraz da şansınıza bağlı.
0
Amaranta ursula
(21.06.25)
schengen için en erken 6 ay öncesine randevu alabilirsin. en geç de şahsen 1 ay öneririm. 15 gün de olabilir gerçi.

amerika için zaten anlamsız en yakın randevu seneye aralıkta. en geçse 2 hafta öncesinden falan alabilirsin.

ingiltere de aynı şekilde 6 ay-1ay arasında alınmalı. ama ingiltere vizesi bastığı an başlattığı için 1-2 ay ideal.
0
jelly bear
(21.06.25)
Gideceğin ülkeye göre değişiyor. Arkadaşım İsveç için ertesi güne bile randevu bulabildi.

Ama bu süreç Almanya ve İtalya için 5-6 aya kadar uzayabiliyor. Hatta turizm acentalarına mecburiyetten acelesi olduğu için yüksek meblağa anlaşıp randevu yakalayanlar da oldu çevremde. Mesela örnek veriyorum her şey dahil 120 euro'ya halledebilecekken 300 euro acentalar istiyor yaklaşık olarak.
0
Cesario
(21.06.25)
Şahsen araya 4-5 hafta koyuyorum.
0
put it in your appropriate place
(21.06.25)
Kaynak da göstermişsiniz gerçi ama ben bu aralar seyahat grubumda başvurusunu yapmış ve 7-8 aydır randevu bekleyen insanlar görüyorum, o yüzden en erken 6 ay önce konusunun geçerli olduğu ülkeler sınırlı mı acaba? Almanya için çok bekliyorlar mesela, biri ekimde başvuru yapmış nisanda randevusu gelmiş, 1 ay da pasaport beklemiş. Bir diğeri 5 aydır bekliyorum, randevudan haber yok dedi.
0
mezzosprite
(21.06.25)
Orta Avrupa’da bir Schengen ülkesi, randevu tarihiyle uçuş arasında en az 14 gün olmasını istedi, ona göre aldık bileti.
12 veya 13. Gün geldi vize, yetişmeyecek diye korktuk.
Ülkeden ülkeye değişiyor olabilir.
0
michael_knight
(22.06.25)
(17)

Yolculukta, gezide, uçakta, otobüste, trende atıştırma/içecek ne alırsınız?

ermanen
yolcukluktayanınızdaçantanızdagezide yoldauçaktaotobüstetrendearabadakısa geziuzun gezicumartesiertesiötesivs.atıştırmaiçecekyiyecekabur cubursağlıklı/sağlıksız?
yolcuklukta
yanınızda
çantanızda
gezide
yolda
uçakta
otobüste
trende
arabada
kısa gezi
uzun gezi
cumartesi
ertesi
ötesi
vs.

atıştırma
içecek
yiyecek
abur cubur
sağlıklı/sağlıksız
?
0
ermanen
(20.06.25)
lifalif bar.
0
mikahakkinen
(20.06.25)
Fındık
0
mezzosprite
(20.06.25)
Almam
0
avatar is back
(20.06.25)
çubuk kraker
değişik püskevitler
beyaz leblebi
mısır kavurgası
cips
antep ve yer fıstığı
enerji içeceği
termosta (sıcak su , kahve, buzlu su)
0
ground
(20.06.25)
Borek, sarma, kuruyemis, hurma, cikolata, biskuvi, su, sandvic.
0
mbond
(20.06.25)
8 saatlik uzun yolda çantama eti susamlı çubuk atarım

Hem kokmaz hem yağlı değil hem de beni tutuyor
0
grimavi
(20.06.25)
Tadım karışık kuru yemiş. 101 de var. 110 tl. Kuru üzüm, fıstık, leblebi, badem. Bi de yanına mis süt alıyorum.

Hem sağlıklı hem ucuz.
0
luluki
(20.06.25)
yorgunluk, kas ağrılarım ve baş ağrılarım olduğundan beri sağlıklı şeyler yemeye çalışıyorum. geçenlerde 1 haftalık diyetten sonra canım çok tatlı istediği için biraz bal yedim (ortalama 3 tatlı kaşığı gibi bişeydi, ceviz ile karıştırıp). ve bir saat geçmeden yine yoğun baş ağrısı ve nefes darlığı gibi şeyler oldu. dedim ki, artık vücudum toksin kaldırmıyor.

buna istinaden sağlıklı diyebileceğim, dışarıda zorunluluktan tercih ettiklerim şunlar;

tuzlu fıstık (tadım)
karışık kuruyemiş (tadım)
(ya da diğer kuruyemişler)
züber
kahve
0
love and trust
(20.06.25)
Araba yolculuğu ise mutlaka termosa çay/kahve koydururum.

Teksem uçakta, trende bir şey yiyip içmem. Arkadaşlarla kalabalık gitmişsek her uçuş öncesi havalimanında içmeye başlayıp varana kadar da devam ettiririz.
0
ruhen hastayim ben
(20.06.25)
ben genelde yolluk kek yapıyorum. bilemedin sandviç. içecek istemem.
0
neira
(20.06.25)
protein bar, badem, fındık.
içecek bira, olmazsa su.
0
kumandanim
(20.06.25)
Araba yolculuğunda midem bulanabiliyor; o yüzden çubuk kraker.

Çantamda protein bar ya da minik paketli kuruyemiş de bulunduruyorum uçak ya da araba; fark etmez.

İçecek pek almam yolda ya da uçakta kahve alıyorum. Su oluyor zaten çantamda hep.
0
fraise
(20.06.25)
Tek soru kisvesi altinda onlarca soru sorabildigin icin tebrik ederim oncelikle. Tavsiyem bir sonraki soru icin alt alta yazma yerine virgulle ayirip sorman seklinde olur. Tek kelimeyi alt alta okumak gercekten yoruyor.

Neyse, ben genelde yolculuklarda pek bisey almam yanima. Tabii yolculugun kisa mesafe(en fazla 5-6 saat) oldugunu varsayiyorum. Eger mesafe da uzunsa su ve doyuracak abur cubur falan aliyorum yanima.
0
j r r tolkien hayrani
(20.06.25)
Ne verirlerse yeyip içiyorum. Asla geri çevirmem
0
runaway
(20.06.25)
Formun limonlu bisküvisini çok seviyorum ben. Hem tok tutuyor hem lezzetli.
0
akhenaten
(20.06.25)
kuruyemişli lifalif bar alıyorum ben de, yurt dışı seyahatiyse ve trene falan bineceksem orada marketlerden kuruyemiş alırım. bazen bulursam fiskobirliğin 30-50gr’lık paketli fındıkları oluyor onlardan atıyorum çantaya. Ama çoğunlukla bunları yemiyorum, her ihtimale karşı diye taşıyorum. zaten seyahat etme sebeplerimden biri de yeme içme olduğundan bunlarla karnımı doyurmam.
0
phoarbix
(20.06.25)
salatalık. kokmaz, elinizi kirletmez, hemen yenilir.
0
co2s2
(21.06.25)
(4)

polonyada alışveriş

mezzosprite
merhaba, polonyadan çanta bisiklet oyuncak kozmetik vs alsak türkiyeden daha ucuza gelir mi? varşova için uygun fiyatlı nerelere bakalım? teşekkürler
merhaba, polonyadan çanta bisiklet oyuncak kozmetik vs alsak türkiyeden daha ucuza gelir mi? varşova için uygun fiyatlı nerelere bakalım? teşekkürler
0
mezzosprite
(20.06.25)
bundan 7-8 yıl öncesi için evet ucuz derdim ama artık paramız zlotiye göre 10 kat daha değersiz olduğu için emin olamadım.

bisiklet için uçuş firması ekstra para isteyebilir sizden. onu da hesaba katın.

Designer Outlet Warszawa'yı tavsiye ederim. bilet alırken zone 2 biletini de almayı unutmayın merkezden 30 dakika civarı uzakta bir yer ama centrum'a tek vasıta ile ulaşabilirsiniz.

burada genelde kıyafetler var diye hatırlıyorum ancak yine de bir araştırın.
0
elektr10
(20.06.25)
H&M e girdim 1 hafta önce krakowda 400 liraya mont aldım ama sezon sonu indirimiydi. onun harici kılık kıyafet diğer her şey avrupa ile aynı olmuş. bu arada aynı mantıkla danimarkadan da pantalon aldım 200 liraya.. yine sezon sonu indiriminden. yani zincir yerlerin sezon sonu indirimlerine bakabilirsiniz. bir de tax free patlatırsınız mis.
0
denizmaniaherif
(20.06.25)
Teşekkür ederimm. Tax free için dikkat etmem gereken bi şey var mı, bi uygulama vs indirmeli miyim yoksa havaalanına gidince mi hallediyoruz?
0
🌸mezzosprite
(20.06.25)
@mezzosprite pasaportunuz yanınızda olsun yeterli. bazı yerlerde global blue'nun makineleri oluyor. global blue app'ini indirebilirsiniz.
0
elektr10
(20.06.25)
(11)

devlet hastanesi psikiyatr şikayet etsem sonuç alır mıyım

yeahbutso
fethiye d.h'de annemizi psikiyatr'a götürdük. kanseri yendikten sonra ayağı ve omuriliği düştüğü için kırıldı (doktorlar yürüyebilir diyor ancak yürümek istemiyor) bu hikayeden sonra evde altınlarım çalındı (altın filan yok) sürekli ilaçlarımı verin diye ortalığı ayağa kaldırıyor. onlarca takıntısı
fethiye d.h'de annemizi psikiyatr'a götürdük. kanseri yendikten sonra ayağı ve omuriliği düştüğü için kırıldı (doktorlar yürüyebilir diyor ancak yürümek istemiyor) bu hikayeden sonra evde altınlarım çalındı (altın filan yok) sürekli ilaçlarımı verin diye ortalığı ayağa kaldırıyor. onlarca takıntısı var ve bunlar için gece gündüz farketmeden bağırarak olay çıkarıyor. 4 tane bakıcı dayanamayız ayrıldı. aşırı okb ve belki şizofrenin bir türü var.

psikiyatr ortopedik rahatsızlıkları iyileşmeden ben tedaviye başlayamam dedi ve ilaç vs. teşhis koymayı reddetti. bu doğru mu, bana aşırı mantıksız geldi. bizi başından savdığını düşünüyoruz.
0
yeahbutso
(20.06.25)
Bir nöroloğa götürseniz?
0
Mirket
(20.06.25)
nörolojiye götürün bi bence de. delirium tarzı bi şey geçiriyor olabilir. uzun süre hastanede/yoğun bakımda yatanlarda yaygın görülüyor.
0
jelly bear
(20.06.25)
Anneniz kaç yaşında bilmiyorum ama bence de nörolojiye götürmeniz gerekebilir, demans vb. bir şey başlangıcında da bu tarz şeyler olabiliyor.
0
uzaydan kumanda
(20.06.25)
cevabı bilmiyorum ama haklıysanız bile şikayetten sonuç almak çok zor gibi geliyor bana bu ülkede :(
0
mezzosprite
(20.06.25)
sağlık hizmetlerine erişim anayasal bir haktır. devlet, devlet hastaneleri açarak ve kazandığı mallardan hatırı sayılır oranda kesinti yaparak vatandaşlarının sağlık hizmetlerine erişimini sağlamayı amaçlamıştır. memurlar vatandaşa hizmet ederler. şayet bir memur geçimini vatandaş üzerinden sağlamasına rağmen vatandaşa hizmet etmiyorsa şikayet edilmelidir. yapılan eylem görevi kötüye kullanma ve vazifeyi ihmal suçunu oluşturur. 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmslıdır. kişi hakkında adli soruşturma yapılması için savcılığa başvuracaksınız. savcı işlem yapmayı reddederse hsk'ya şikayet edilecek. idari soruşturmanın yapılması için sağlık bakanlığına şikayet edilecek. işlem yapmayı reddederlerse sağlık bakanlığı çalışanları hakkında savcılığa gidilecek. yaşadığınız mağduriyetten maddi ve manevi zarar görüyorsanız (ki görüyorsunuz) uğradığınız zararın tszmin edilmesi için idari yargıda tazminat talep edilmelidir. maddi zararınız doktorun tedaviyi reddetmesi sonucunda evinizde, şahsınızda ve çevrenizde oluşan maddi zararlardır. manevi tazminata konu olan miktarlarsa sizin takdir edeceğiniz kadardır.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(20.06.25)
okb şizofreni böyle bir şey değil. ağır ameliyatlar sonrası psikolojinin toparlaması uzun bir süreç.
0
mikahakkinen
(20.06.25)
ilaç yazar başından gönderir savacak olsa, o daha kolay. demek ki böyle prensibi var. ama garip. kanserli hasta olsa tedavi etmeyecek mi, git kanserini yen gel mi diyecek?

ben olsam şikayetle uğraşmam, başka doktor deneyin. alanı başka olan doktorlar da hafif sakinleştirici birşeyler yazabiliyor bildiğim kadarıyla.
0
parka
(20.06.25)
başka doktor +1
0
mantık
(20.06.25)
İleri yaşlarda ağır ameliyat, tedavi süreçleri vb sonrasında deliryum konusunda uyarmıştı beni rahmetli annemin doktoru.

Kalça kırığı ameliyatı sonrası yürümeyi reddedebilir, deliryum yaşanabilir diye tane tane anlatmıştı.

Başka doktor+bin beşyüz.
0
Phoebe
(20.06.25)
Öncelikle çok geçmiş olsum. Allah şifa versin.
Psikiyatri Doktorunun dediğini makul olarak yorumluyorum.
Fiziksel ve patolojik bir durum var ortada. Öncelikle bu konuda tedaviye başlamalı anneniz. Ancak devamında hatta bununla senkronize bir psikolojik destek alması da faydalı olabilir.
Sıradan bir psikiyatr ilaç yazıp gönderebilirdi de.
Bu arada annenizi tedavi olmak istemeye ikna etmesi gereken kişi psikiyatrist değil. O bir iknacı değil.

Zor bir durum yaşamış anlaşılan. Bu halde psikolojinin sağlam kalması bir hayli zor olmalı. Veya çektiği acılar çok şiddetliyle bunlarda bir çeşit sanrı ve davranış bozukluğuna yol açıyor olabilir.

Çok fazla psikolog arkadaşım oldu. Her zaman önce patolojik olan durum çözülmeli ardından psikoterapi olmalı diyorlardı. Bu yüzde yüz doğru mu bilmiyorum. Belki de bir ekol bunu savunuyordur.
0
ezkaza
(20.06.25)
Bahsettikleriniz ile şizofreni, OKB demek için erken.
Bu durumda tanı koymak yanlış olur.

Olası delliryum ya da demans durumu var. Deliryum vücuttaki rahatsızlıkla ortaya çıkar. Öncelikle onu tedavi etmek gerekir.

Devlet hastanesinde kaç hasta gören bir psikiyatristten bahsediyoruz? 50-60 hasta gören bir psikiyatristin uzun uzun açıklamaya vakti olamaz. İletişim sorunu olmuş olabilir mi?

Herhangi bir rahatsızlık atlamamak adına nöroloji de görsün, siz de başka bir psikiyatrist araştırın ama şikayetten bir yere varabileceğinizi sanmıyorum.
0
master of ceremonies
(22.06.25)
(20)

İyi ki doğdum

rock n roll
Bugün benim doğum günüm. 41 oldum. Kutlamak isterseniz buralardayım :)
Bugün benim doğum günüm. 41 oldum. Kutlamak isterseniz buralardayım :)
0
rock n roll
(20.06.25)
yasiyorsun bu hayati.

dogum gunun kutlu olsun :D
0
baldur2
(20.06.25)
Doğum günün kutlu olsun, 41 kere maşallah:)
0
sekizdokuzon
(20.06.25)
Doğum gününüz kutlu olsun!
0
peki madem
(20.06.25)
doğum günün kutlu olsun, nice yaşlara.
0
tabudeviren
(20.06.25)
Doğum günün kutlu olsun :)
0
grimavi
(20.06.25)
@cosmicstring

Teşekkür ederim. Dün çok kötüydüm, bugün ise hiç hasta olmamışım gibi :)
0
🌸rock n roll
(20.06.25)
dgko
0
isiaha
(20.06.25)
MasALLAH <3 dgko
0
sonsuz
(20.06.25)
41 için ooo 41 kere maşallah diyen oldu mu, yoksa ben diyorum ^^
0
encokbenisevinnolur
(20.06.25)
Kutlu olsunn
0
mezzosprite
(20.06.25)
Bu sene seni neler bekliyor? Hayallerin, hedeflerin? Anlat dinliyoruz.
0
luluki
(20.06.25)
iyi ki doğdunuz, musmutlu bir yaşınız olsun. şahane bir yaştasınız, bol anı biriktirerek, bol bol video ve fotoğraf çekerek yaşayın bu güzel yaşınızı. size ve sevdiklerinize mutluluklar dilerim.
0
love and trust
(20.06.25)
doğum günün kutlu olsun. nice mutlu senelere. umarım en mutlu günündür.
0
koela
(20.06.25)
41 kere maşallah, daha nice yeni yaşların olsun!
0
Phoebe
(20.06.25)
Doğum günün kutlu olsun <3
0
kullanicadi
(20.06.25)
Doğum günün kutlu olsun.

Long live Rock n Roll <3
0
Cesario
(20.06.25)
mutlu yillar..ben de 43 olmak uzereyim, yokus asagi gidiyoruz..
0
cooperr
(20.06.25)
@ coopeer

Senin de doğum günün şimdiden kutlu olsun. Fakat ben o yokuş aşağı kısmını kabul etmiyorum. Hiçbir zaman yokuş aşağı olmadım, özellikle yaş aldıkça daha bir kendime geliyorum. Enerjim daha yüksek, yorulmak nedir bilmiyorum. Sen kendi adına konuş :))
0
🌸rock n roll
(20.06.25)
41 ne ulan ezik, daha civcivin patlamamış(knight online)xd
0
Shepard
(20.06.25)
Dgko.
0
j r r tolkien hayrani
(20.06.25)
(6)

amerikalı arkadaşın amerikaya girişi ve garip haberler

turk kizi
dümdüz amerikan vatandaşı teksaslı arkadaşım 5 yıl önce buraya gelmiş, öğretmenlik yapıyo burda yaşıyo. bu süreçte hiç gidip ailesini ziyaret etmemiş. şimdi bu yaz gidecek ama sürekli korku hikayeleri duyuyormuş. yok biri 1 saat sorgulanmış girişte, birine cavity search yapmışlar?? yok telefonuna ba
dümdüz amerikan vatandaşı teksaslı arkadaşım 5 yıl önce buraya gelmiş, öğretmenlik yapıyo burda yaşıyo. bu süreçte hiç gidip ailesini ziyaret etmemiş. şimdi bu yaz gidecek ama sürekli korku hikayeleri duyuyormuş. yok biri 1 saat sorgulanmış girişte, birine cavity search yapmışlar?? yok telefonuna bakıyolarmış trump karşıtı bişiler demiş mi falan diye, hep böyle şeyler duyuyormuş çevresinden ve korkmaya başladı. saçma di mi bunlar? bana manasız geldi düz amerikalıya böyle bi muamele yapılması ihtimali.
0
turk kizi
(20.06.25)
hocam ajan olması şüphesiyle bunu yapıyorlar doğru olabilir. benim de amerikalı ve yıllarca türkiye'de yaşayan bir arkadaşım var. o da bu tür hikayeler anlatırdı. yani doğru olma olasılığı baya yüksek.
0
elektr10
(20.06.25)
mümkündür, çok konuşuluyor bunlar ve giren çıkan hep tedirgin ama çoğu kişi sorun yaşamıyor bi kural/yasa ihlali yapmadıysa
0
mezzosprite
(20.06.25)
bazen telefonu alıp wsp yazışmalarına bakıldığını birebir duymuştum.
0
makarnavodka
(20.06.25)
Benim Amerika'da yaşayan dümdüz Türk arkadaşım da, her Türkiye'ye geleceğinde aynı şekilde korkuyor. :D
0
yeninesiltupcu
(20.06.25)
arkadasiniz ya tr de bir seyler karistirdigindan korkuyor ya da dua saf. turk olup amerikan pasaportu olanlar çatır çatır gidip geliyor, direk amerikali neden korksun. bence altında baska bir şey var
0
oscar
(20.06.25)
@oscar ehehe ben de sordum ajan mısın diye de, valla sakladığı bişey yok gibi, sadece trumpa muhalif aklı başında amerikalı ve çok tatlı bi genç kadın, ajan mı lan acaba kendini çok iyi saklayan sjdh bilemedim
0
🌸turk kizi
(23.06.25)
(7)

Danla Biliç’ten neden nefret ediliyor?

michael_knight
Yıllardır görüyor nefreti ama sebebini bilmiyorum. Nedir?
Yıllardır görüyor nefreti ama sebebini bilmiyorum.
Nedir?
0
michael_knight
(20.06.25)
Kezban çünkü.
0
anatomik
(20.06.25)
bir çaba sarf etmeden, futbolculara instagram'dan dm atmış gibi capsler'i salarak ünlü olmuş bir şahıs olduğu için olabilir. sonra bunu unutturmak için de influencer'cılık oynamaya başladı.
0
elektr10
(20.06.25)
Okuduğu üniversiteyi bitirmeye bile tenezzül etmeden genç yaşta çok para kazandığı ve yaklaşık on yıldır bir şekilde başını çıkardığı, var olduğu için. Bu kadar kolaysa biz de yapalım diyoruz ama yapamıyoruz, garezimiz ondan.
0
sekizdokuzon
(20.06.25)
bir ekşi sözlük trendiydi bi ara ondan nefret etmek
0
mezzosprite
(20.06.25)
alper potuktan da bu kadın yüzünden nefret ediyorum

düşünüyorum bu kadın hiç varolmasaydı hiç tanımasaydık toplumda açtığı yaraları başkaları da açar mıydı
0
Hallegadola
(20.06.25)
sebep kadin düsmani olduklari icin.
para kazanan, zengin kadin görmeye dayanamiyorlar. sacma sapan araba tanitim videosu ceken yerden bitme erkeklerden nefret etmiyoruz ama kadinlar makyaj yapiyor diye lincliyoruz.
0
sonsuz
(20.06.25)
Damla biliç kim
0
onheil
(20.06.25)
(2)

Makarna sosu ısıtılır mı?

roe
makarna sosu ya da genel olarak italyan sosları ısıtılır mı?
makarna sosu ya da genel olarak italyan sosları ısıtılır mı?
0
roe
(13.08.23)
Üstünde yazmıyor mu? Bendekinde direkt mikrodalgada şöyle tavada böyle ısıtın diye yönerge var ama hepsi aynı mıdır bilmiyorum tabi
0
mezzosprite
(13.08.23)
yazmıyor
0
🌸roe
(13.08.23)
(4)

"yaşamak çok büyük bir lütuf değil; ölmek çok büyük bir felaket değil"

mezzosprite
çelişkili gibi duruyor ama yaşamaya devam etmek için başlıktaki gibi düşünebilmeye ihtiyaç duyduğum bir dönemdeyim. böyle düşünmeme yardımcı olabilecek film, kitap, blog, dizi, her türlü medya, kaynak vs. önerinize ihtiyacım var. teşekkürler
çelişkili gibi duruyor ama yaşamaya devam etmek için başlıktaki gibi düşünebilmeye ihtiyaç duyduğum bir dönemdeyim. böyle düşünmeme yardımcı olabilecek film, kitap, blog, dizi, her türlü medya, kaynak vs. önerinize ihtiyacım var. teşekkürler
0
mezzosprite
(23.07.23)
mimikikili
(23.07.23)
Bende bu etkiyi direkt yaşamın tarihi ile ilgili kitaplar yapıyor, onları okudukça rahatlıyorum.

Milyarlarca yıl önce başlayan hayat bir şekilde evrile evrile bugünlere ulaştı. Bildiğimiz kadarıyla en az beş defa dünya üzerindeki hayat neredeyse tamamen sona erdi. Bütün yaşamış canlı türlerinin kabaca %99.9'u yeryüzünden silinmiş durumda. Ve tekrar olacak; biz doğayı ne kadar korusak, verdiğimiz hasarı geri alacak bir teknoloji bulsak da dünya kendi doğal döngüsü içinde yaşanamaz bir hale gelecek... Ha bu arada bunların hepsi de evrende salınan sonsuz sayıda gezegenden birinde olup bitiyor.

www.goodreads.com
www.goodreads.com
0
salihdt
(23.07.23)
yasını tutabildin mi? terapi almayı denedin mi?
0
anna sun
(23.07.23)
@anna sun, hala yas tutuyorum, terapi alıyorum
0
🌸mezzosprite
(23.07.23)
(4)

Veraset-intikal işleri öncesi banka hesabı kullanımı

Bruce
Babamın vefatı sonrası kredi kartını kullandım ama veraset işleri tamamlanmadan kullanmamak lazımmış sanırım. Bunun cezası diğer mirasçılar dava açarsa mı geliyor yoksa ben veraset çıkartıp bankaya gittikten sonra "siz ölüm tarihinden sonra kartı kullanmışsınız" derler mi?Ayrıca, hesabı kapatmak ist
Babamın vefatı sonrası kredi kartını kullandım ama veraset işleri tamamlanmadan kullanmamak lazımmış sanırım. Bunun cezası diğer mirasçılar dava açarsa mı geliyor yoksa ben veraset çıkartıp bankaya gittikten sonra "siz ölüm tarihinden sonra kartı kullanmışsınız" derler mi?

Ayrıca, hesabı kapatmak istemiyoruz, hem devam eden kredisi hem de dövizi var. Bunları paylaştırmak için bozmak/kapatmak gerekicek, maddi zarar. Hesabın devamı mümkün diye okudum ama detaylı bilgisi olan varsa duymak isterim.

Bu arada mirasçıların hepsinin bilgisi dahilinde oluyor/olucak bunlar, ihtilaflı bir durum yok.
0
Bruce
(14.07.23)
şikayet olmazsa ceza olmaz. ama ölümden sonra hesap hiçbir şekilde kullanılmamalı. bankaya ölümü bildirince banka direkt kapatıyor bilginiz olsun. zaten bi süre sonra devlet o bilgiyi yolluyor siz geciktirseniz de kapanıyor.
hesabın devamı mümkün değil. o para varisler arasında paylaştırılacak.
0
jelly bear
(14.07.23)
Ortak hesap kullanilirsa sorun oluyor mu?
0
camussar
(14.07.23)
Başınız sağolsun. Doğal ölümse kredisi muhtemelen kapanır zaten, zorunlu hayat sigortası vardır. Dövizi sizin hesabınıza küçük bi kesintiyle aktarırlar şubede. Tl'ye çevirmek zorunda değiller bazen öyle iddia etseler de. Altın, hisse senedi vs de aynı şekilde.
0
mezzosprite
(14.07.23)
banka hesabındakiler hisse oranlarınca paylaştırılacak
hepiniz aynı anda giderseniz dafha hızlı olur
0
bir soru sorcam
(14.07.23)
(5)

Aylardır gördüğüm rüyanın sonunda bir anlama kavuşması?

sassot
Sahip olduğumuz ama bankalara olan borç yüzünden oturamadığımız bir evimiz var. biz yıllarca oturduk sonra kiraya verdik. şu an bizde kiradayız. neyse;ben aylardır şöyle bir rüya görüyorum;kendi evimizin olduğu binaya giriyorum asansöre biniyorum. yok arkadaş bir türlü 3.kata çıkamıyorum. bina 3 kat
Sahip olduğumuz ama bankalara olan borç yüzünden oturamadığımız bir evimiz var. biz yıllarca oturduk sonra kiraya verdik. şu an bizde kiradayız. neyse;

ben aylardır şöyle bir rüya görüyorum;

kendi evimizin olduğu binaya giriyorum asansöre biniyorum. yok arkadaş bir türlü 3.kata çıkamıyorum. bina 3 katlı ama asansör ya 4'te duruyor ya bozuluyor ya -1'e falan iniyor. bir türlü asansörden inip eve ulaşamıyorum. merdivenle çıkmayı deniyorum 2-3 adımdan sonra yorulup asansöre biniyorum yine aynı şeyler.

ben bu rüyayı en az 3-4 aydır görüyorum. ne alaka falan diyordum.

yeni gelişme oldu artık o evi satmamız gerek borçlarımızı bitirmek için. öncesinde hep tekrar oturma düşüncemiz vardı ama öyle bir ihtimal kalmadı.bu rüyada bu şekilde anlamlandı bence. ne diyorsunuz?
0
sassot
(14.07.23)
Güzelmiş. Böyle şeyleri gördükçe inanasım geliyor doğaüstü işaretlere, haberlere.
0
mezzosprite
(14.07.23)
Doğaüstü işaret değil bence. Zihin hali hazırda var olan bir problemi çözmeye anlamlandırmaya çalışıyor. Evde oturamıyormuşsunuz zaten. Zihninizde de bunun yansımasını görüyorsunuz. Rüyada da eve giremiyorsunuz. Gerçek hayatta olan şeyin birebir yansıması. Kafaya çok taktığımız şeyler zihinde böyle sembolik şekilde yer bulabiliyor.
0
playing star again
(14.07.23)
Doğa üstülükle hiç bi alakası yok,
Sizi strese sokabilecek çok da hoş olmayan bi durum varmış, bununla bağlantılıda bir ev varmış zaten hayatınızda.

Rüyanızda bu eve giremediğinizi görmeniz zaten çok olağan. Nitekim banka borcu yüzünden oturamıyormuşsunuz. Bunu rüyanızda görmenizin bi ilginç yanı yok.

Borç yüzünden oturamadığınız evinizin sarılmasında da ilginç bi durum yok.
Günlük olaylarda doğa üstülük aramayın boştan yere.

Ama çok geçmiş olsun, nahoş bir durum gerçekten. Umarım düzene girer ekonominiz, borçlarınızdan tez zamanda kurtulursunuz.
0
zimbirik
(14.07.23)
Bilinçaltı açısından:

Bu rüya, bilinçaltında hissedilen güvensizlik ve başarısızlık duygularını yansıtabilir. Sorunlarla başa çıkma güçlüğünüzü ve özgüven eksikliğinizi temsil edebilir. Bina içinde asansöre binmek ve bir türlü asansörden çıkamamak, hayatınızda yaşadığınız engeller ve başaramama korkusunu sembolize edebilir. Asansörün sürekli çalışmaması veya yanlış katlara gidip gelmesi, engellerin üstesinden gelmede kararsızlık ve hayal kırıklığı hissinizi yansıtabilir. Merdivenleri çıkmaya çalışmak, bir süreliğine çözüm üretmeye çalışmanızı gösterirken, yorgunluk hissi ise sürekli tekrarlanan mücadelelerin sizi tükenmiş hissettirdiğini ifade edebilir. Bu rüya, içsel güveninizi yeniden keşfetme ve engellerle başa çıkma becerinizi geliştirme ihtiyacınızı yansıtabilir.

ai tarafından yorumlandı.
0
wct3 org
(14.07.23)
kaygılarınız, size aynı felaket senaryosunu rüya olarak tekrar tekrar gösterecek kadar paranoyaya dönüşmüş ve böylece zihniniz o olayı yaratmış da olabilir. geleceği görmüyor, geleceği yaratıyor olabiliriz.
0
praisebe
(14.07.23)
(8)

20lik diş çektirmeyip sıkınıt yaşayan oldu mu

ShadowOfMoon
yaş 33. alttakiler varmış dikmiş ve çürük yapabilirmiş ilerde. ilerde dediği kaç yaşına gelincve anlamadım zaten. Ezbere mi konuştu onu da anlamadım. Korkmuyorunm ama boşuna bıçak altına yatmak da istemiyorum açıkçası. 20 30 dk sürecek olsa da.deriden çıkma ihtimali yoksa sadece çürük yapacaksa bu
yaş 33. alttakiler varmış dikmiş ve çürük yapabilirmiş ilerde. ilerde dediği kaç yaşına gelincve anlamadım zaten. Ezbere mi konuştu onu da anlamadım.

Korkmuyorunm ama boşuna bıçak altına yatmak da istemiyorum açıkçası. 20 30 dk sürecek olsa da.

deriden çıkma ihtimali yoksa sadece çürük yapacaksa bu risk alınır mı sizce

deriyi tahriş etme ihtimal ivarsa da ne olabilir ki . araştırdım ama herkes yaptırdım mutluyum yazmış bir kaç uzun süren iyileşme hairç.
0
ShadowOfMoon
(12.06.23)
30 yaşındayım, benim 20likler de çıkmadı.
0
gallienus
(12.06.23)
alt çenemde yer olmadığı için doktor alttakileri çıkarken çekmişti. üstte yer varmış. iyi görünüyorlar ellemeyelim dedi. bu olay 16 yaşımdayken oldu. 20 sene önce. çürük çarık bir şey yok.
0
alperz
(12.06.23)
Amcam 60 yaşında çektirdi ilk 20liğini apse yaptıktan sonra :) Zaten apse ile uğraşma diye çekilmesini öneriyorlar. Benim 3 tane vardı :D 2sini çektirdim apse yaptı çünkü, biri hala duruyor.
0
e mice
(12.06.23)
27 yaşındayım 4’ü de çıktı. Ağrı sızı yok. Çürüme de olmadı.
0
ruhen hastayim ben
(12.06.23)
yaş 36. alttakilerin birini 15 sene önce, diğerini bu sene çektirdim. ikisinin de yanındaki diş çürümüş.

edit: kablelvuku'nun cevabını görünce aklıma geldi. babam da zamanında ihmal etmiş, çene kemiği erimiş. ingiltere'den özel kemik tozu getirtmişler.
0
inheritance
(12.06.23)
Annem 20'lik dişlerini 40 küsür yaşına kadar çektirmedi hep erteledi. Dişi çürüdü önce, sonra kemik erimesi çıktı. 20'lik dişi çene kemiğine yapıştır. Estetik ameliyat ile çene kemiğinin ilgili bölgesini alıp kalçasındaki kemikten ek yaptılar bölgeye. Anlatınca ya bi saçmalama diyebilirsiniz fakat doktora tezi olarak yayımladı ameliyatı yapan doktor bunu. Haliyle annem müthiş bir istisna olsa da ciddi problem olabilir çektirmeyişiniz.

4 tanesini de çektirdim ben 2 tanesi çok kolay geçti bir tanesi aşırı zor, kalan biri de nispeten zor idi. Bıçaklık bir durum yok aslında. zaten kafası çıktıysa kolaylıkla alıyorlar gömülüyse biraz uğraştırıyor. bence bekletmeyin. zamanla ağrı da yapar koku da.
0
kablelvuku
(12.06.23)
benim sol üst gömülü kalan dişim kökleri sinüsü delip enfekte olduğunda yaşadığımı ben bilirim. en son sinüs ameliyatı ile sonuçlandı.
0
obscure
(12.06.23)
üçünü gömülüyken çektirdim iltihap yaptıkları için, diğeri şimdilik sorunsuz duruyor
0
mezzosprite
(12.06.23)
(5)

güneş kremi öneriniz var mı?

stationary traveller
günlük hayatta kullanabileceğimiz, herhangi bir yan etkisi olmayan güneş kremi öneriniz var mı? la roche posay almayı düşünüyorum.
günlük hayatta kullanabileceğimiz, herhangi bir yan etkisi olmayan güneş kremi öneriniz var mı? la roche posay almayı düşünüyorum.
0
stationary traveller
(11.06.23)
twitter.com

geçen doakozmetik güneş kremi ile ilgili şöyle bi zincir yaptı
0
freebird5406_2
(11.06.23)
Bioderma güneş kremleri bence tam günlük kullanıma uygun. Avene kullanırken yüzümü sivilce basmıştı, biodermada sıfır yan etki.
0
personaa
(11.06.23)
Bioderma kullanıyorum, memnunum ama hayvani artmış, o para verilir mi emin değilim.
0
Amaranta ursula
(11.06.23)
la roche>bioderma bana gore. ben avene seviyorum ama yüz icin la rocheninji epeyi iyi
0
ala09
(11.06.23)
www.instagram.com şurayı incelemenizi öneririm. la roche posay düşük puan almış. hatta marka bazlı şöyle bakılabilir: www.instagram.com
0
mezzosprite
(12.06.23)
(12)

Üniversite adını önemser miydiniz?

psipsipsi
Bir tane eğitim var, ismini söylemeyeceğim. Bu eğitim bir işi yapmak için gerekli (zorunlu) bir eğitim. Türkiyede'ki üniversitelerin %80'inde falan bu eğitim veriliyor. İstanbul Üniversitesinde 7000 lirayken, Gedik Üniversitesinde 2500 lira. Ama söylediğim gibi, ikisi de aynı içerikte, benzer niteli
Bir tane eğitim var, ismini söylemeyeceğim. Bu eğitim bir işi yapmak için gerekli (zorunlu) bir eğitim. Türkiyede'ki üniversitelerin %80'inde falan bu eğitim veriliyor. İstanbul Üniversitesinde 7000 lirayken, Gedik Üniversitesinde 2500 lira. Ama söylediğim gibi, ikisi de aynı içerikte, benzer nitelikte.

Kararsız kaldığım şey şu; işim gereği insanlar benim profilime bakmak ve eğitimlerimi görmek durumunda kalacaklar. Orada mesela "İstanbul Üni" ya da "Gedik Üni" yazması sizin için bir şeyi değiştirir miydi? İstanbul'u görünce "oo kaliteli bu" der miydiniz?
0
psipsipsi
(02.06.23)
Bu soruyu TR içinde bakacak insanlar için soruyorsanız üni ismine çok önem veriyorlar TR'de. Ama yurt dışında bakan biri için diyorsanız zaten yurt dışında hiçbir TR ünisinin ismini cismini bilmiyorlar, onlar için hiç fark etmez. Hedefiniz hangisiyse ona göre karar verirsiniz bence.
0
kurbanlik koyun
(02.06.23)
İstanbul Universitesi iyi değil bence. İsim için Boğaziçi falan düşün. Cevap olarak üniversite adını önemserim.
0
dissendium
(02.06.23)
Üniversite ismini önemserim. Üniversite ismini işe alım yapan herkes önemser. Türkiye'de üniversiteler arasında uçurum var. Eğitim içeriği bunu değiştirmiyor. Nadir de olsa başka üniversitelerde okuyup kendini geliştirenler çıkıyor. O da genelde CV ya da iletişimde kendini belli ediyor ama kalanlarda şimdiye kadar ön yargılarımda yanılmadım.
0
nawar
(02.06.23)
önemserim, üniversitenin sıralamasıyla verdiği eğitimi ne kadar ciddiye aldığının doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. gerçi paralı eğitimlerde her yerde boşverme ihtimali oluyor ama yine de önemsememe engel olamam galiba.
0
mezzosprite
(02.06.23)
Kaliteyi kendim icin mi yoksa bi kurum icin mi ispatlamam lazim ona bakarim. Kendim icinse egitimi veren kisiler onemli, kuruma ibrazsa ulke siralamasi maalesef. Cunku ozellikle bu ulkede sekilcilik onemli.
0
e mice
(02.06.23)
önemserim ama iü de kaliteli eğitim vermiyor benim gözümde zaten, o yüzden gedik'i tercih ederdim en azından ucuz
0
ted
(02.06.23)
İü mezunuyum kaliteli bir eğitimi yok +1

Türkiye’de kaliteli üniversite yok zaten.
0
ruhen hastayim ben
(02.06.23)
Boğaziçi, itü, odtü, bilkent, koç, sabancı dışındaki her üniversite aynı.
0
roe
(02.06.23)
eğer buradaki eğitim formasyon ise nereden olduğu hiç önemli değil.
0
benaslinda
(02.06.23)
turkiye'de bilkent, sabanci ve koc'tan baska universite yoktur. odtu dahil devlet unilerinin tamami tiriska. bir tek bogazici'ni gormedim ondan emin olamiyorum belki iyidir.

odtu, itu gibi yerlerde egitim iyi degil oraya giden ogrenciler kaliteli.
0
antikadimag
(02.06.23)
bir tane sertifika icin okul ismi fark etmez. Ben bu tarz sertifikalari gidip Harvard'dan falan alanlara icten ice katilarak guluyorum acikcasi..

okul kalitesine gelince, bence bizim insanimizin garip bir sekilde "ekol"den pek haberi yok, insanlara tabelaya bakiyor. Odtu/Itu/Bogazici uclemesinin ekolleri farkli. Siz eger bilim adami olmak istiyorsaniz, bence bogazici uygun bir okul degil. Ayni sekilde girisimci olacaksaniz da Odtu pek uygun degil. Istekler ile okulun ekolu birbirini tutmayinca okul kalitesiz oluyor, halbuki suc okulda degil. Zaten ulkede duzgun egitim veren kurumlarin sayisi iki elin parmaklari gecmiyor, secenekler sinirli.
0
cooperr
(02.06.23)
Kullanılma yerine göre değişir. Sertifika göz önünde olacaksa alındığı yer önemli olabilir. Kamu gibi bir yer için gerekliyse önemli değil.

İstanbul üniversitesinin eğitimi kötü. Hiçbir vizyon katamayacak bir üniversite. Gedik Üniversitesinden çok farkı yok. Yani bence artık bu tip okullardan alınacak eğitimlere para ve zaman harcamamak lazım. Buralardaki hocalar da çok vasıfsız. Ağa, amca, hoca torpili ile akademisyen olmuş yetersiz kişiler.
0
socially awkward
(02.06.23)
(4)

ghosting vs açık iletişim

asap raki
1 yıl önce instadan takipleştiğimiz, başta muhabbetimiz saran ama sonradan fena halde ghosting yediğim bi kız vardı. cevap alamayınca unf yaptım, bikaç ay sonra o geri ekledi. 2 ay önce görüştük, üstüne 3 kere daha görüştük, öpüşme dışında bi şey yaşanmadı. yaşlar 29, 24.2 hafta önce biriyle tanıştı
1 yıl önce instadan takipleştiğimiz, başta muhabbetimiz saran ama sonradan fena halde ghosting yediğim bi kız vardı. cevap alamayınca unf yaptım, bikaç ay sonra o geri ekledi. 2 ay önce görüştük, üstüne 3 kere daha görüştük, öpüşme dışında bi şey yaşanmadı. yaşlar 29, 24.

2 hafta önce biriyle tanıştım, fena halde karşılıklı düşüldü. şimdi benim bu eski kızla görüşmemem lazım çünkü yeni hanfendi çok kızıyormuş buna. eski kıza ghosting mi yapmalıyım yoksa açık açık benim bi manitacılık mevzuları var mı demeliyim?
0
asap raki
(02.06.23)
Eski kız her şeyi hak ediyor o yüzden ghostingi bas
0
olaylar olaylar
(02.06.23)
eski kiz diye birisi yok artik
0
bay b
(02.06.23)
Yaşanmadıysa direkt söylenilebilir. Sana yapılanın aynısını yapmak zorunda değilsin. Dünyada her flört sonrası ayrılıp başkasına gidenler siz değilsiniz.
0
d max
(02.06.23)
normal şartlarda herkes açık iletişim kursun isterim ama bu şartlarda gerek yok bence. sil gitsin, sorarsa söylersin..
0
mezzosprite
(02.06.23)
(3)

Türkiye'de doktora jürisi nasıl oluyor?

kurbanlik koyun
Yurt dışında senelerce akademisyen olarak çalışmış bir arkadaş birkaç ay önce Türkiye'ye döndü ailevi sebeplerden (o kısmı hiç sormayın o da mutsuz), yeni çalışmaya başladığı devlet üni'sinde hemen bir doktora jüriliği görevi gelmiş o da kabul etmiş. Ama sistem yurt dışındakinden farklıymış sanırım.
Yurt dışında senelerce akademisyen olarak çalışmış bir arkadaş birkaç ay önce Türkiye'ye döndü ailevi sebeplerden (o kısmı hiç sormayın o da mutsuz), yeni çalışmaya başladığı devlet üni'sinde hemen bir doktora jüriliği görevi gelmiş o da kabul etmiş. Ama sistem yurt dışındakinden farklıymış sanırım. Ben de arkadaş gibi o kısımları yurt dışında hallettiğim için TR'de sistem nasıl bir fikrimiz yok. Kısaca deneyimli biri anlatabilir mi jürilik nasıl işliyor, kaç toplantı oluyor, kaç jüri oluyor, nasıl öğrenciye faydalı olabilir, yazılı olmayan ama herkesin bildiği bazı kurallar var mı vs. arkadaşa göndereyim ben de tavsiyeleri ve açıklamaları. Şimdiden teşekkürler.

Edit: tez izleme jürisi

Bu arada jürideki hocalar para almıyor değil mi? Danışman hocalar alıyor diye biliyoruz ama jüriden haberimiz yok.
0
kurbanlik koyun
(02.06.23)
(4-5 yıl öncenin bilgisi) doktora yeterlik sınavı/jürisi için 5 kişi oluyordu, üçü üniversiteden ikisi dışarıdan. Tez izleme için 3 kişi. Danışman hocanın ofisi veya okuldaki bir toplantı salonunda toplanıp sözlü mülakat yapılıyor ve gidişat takip ediliyor işte.

Dersler (yurtıdışında bu kısım yok sanırım) --> Tez önerisi --> Doktora yeterlik sınavı ve mülakatı --> 6 ayda bir tez izleme jürisi (Ocak-Haziran ve Temmuz-Aralık arası diye geçiyordu bizde)

3 tik (tez izleme komitesi) sonrası bittiyse doktor olabiliyordun ama millet 4-5-6 diye gidiyor işte bir üst limiti vardı tam hatırlayamıyorum şimdi. (doktora terkim:)
0
nhk ni youkosu
(02.06.23)
yeterlik jürisi mi tez jürisi mi, buna göre daha detaylı bilgi vermeye çalışabilirim yeni geçtim sayılır o yollardan
0
mezzosprite
(02.06.23)
yoksa doktora öğrencisi alım sınavı jürisi mi, o da olabilir
0
mezzosprite
(02.06.23)
(4)

Bu plan sizce mantıklı mı?

hadi ya la
Arkadaşınızın hafta sonu başka bir şehirde iki günlük eğitimi var, bu iki gün size eşlik edemeyecek. Diyor ki ortak diğer arkadaşla şöyle bir plan yapalım:* birinci gün- gece 3'te kalkıp otogara git,- otobüs yolculuğu,- arkadaş eğitime gidip sizi diğer arkadaşla baş başa bırakıyor,- sabahın ilk saat
Arkadaşınızın hafta sonu başka bir şehirde iki günlük eğitimi var, bu iki gün size eşlik edemeyecek. Diyor ki ortak diğer arkadaşla şöyle bir plan yapalım:

* birinci gün

- gece 3'te kalkıp otogara git,
- otobüs yolculuğu,
- arkadaş eğitime gidip sizi diğer arkadaşla baş başa bırakıyor,
- sabahın ilk saatlerinde elde valizlerle otelin giriş saatine kadar (14:00) dışarıda oyalan, kahvaltı yap, kafelerde gez,
- öğleden sonra otele giriş yap, akşama kadar dinlen,
- akşam yemeğe çık, otel dön

* ikinci gün

- 11'de otelden çık,
- akşam 10'a kadar dışarıda oyalan,
- otobüse bin, şehre geri dön.

Bu plan bana çile gibi geldi. 1. arkadaş babam, 2. arkadaş annem (62 yaşında), bu yüzden sabahtan akşama kadar gezmemiz mümkün değil, zaten annem yürümekte zorlanıyor. Kafe köşelerinde mahvolur kadıncağız. Fakat babam "gelin ne olacak oyalanırsınız" dediği için asla hayır diyemiyor, yalnız bırakmayalım diyor.

Bu planın çok mantıksız olduğunu söylememe rağmen ikna edemedim. Ne yapayım?
0
hadi ya la
(02.06.23)
Plan mantıklı değil ama babaya nasıl anlatılır da nasıl ikna edilir bilemedim.
Zaman varsa o günlere denk gelecek başka bir etkinlik uydurabilirsiniz belki.
Yakın zamansa belki halsiz olduğunuzu bir de üstüne böyle yorucu bir şeyi kaldırmak istemediğinizi söylerseniz anlar.
0
mutekebbir
(02.06.23)
Bir ihtimal, çileyi azaltmak için, otele erken giriş yapabilir misiniz diye bir bakın. Odanız boşsa erken alabilirler. O zaman valizleri bırakıp, dinlenip çıkarsınız. Veya otel otogara ya da gezeceğiniz yerlere yakınsa hiç olmazsa valizleri otele emanet bırakırsınız.

İkinci gün de aynı şekilde valizleri mümkünse otele ya da bir yere emanet bırakıp gezebilirsiniz.

Ama bence en güzeli siz anneniz yokken babanızla konuşun. "Kadın zaten zor yürüyor, seni kırmamak için gidelim diyor ama çok yorulacak, iki gün boyunca saatlerce valizlerle gezmemiz gerekecek. Gel ısrar etme, ben o iki gün boyunca annemi burada gezdiririm" deyin.
0
kobuzchu kiz
(02.06.23)
Annenizi "babamı yalnız bırakamıyor" diyerek suçluyorsunuz, halbuki tek yapmanız gereken annenizi yalnız bırakmanız.
Siz gitmeyin, onların da ne yapacağına karışmayın.

Yaşları 60'larında olsa da bu kişilerin sevgili olduğunu unutmayın. Mantıksız veya zorlayıcı olması önemli değil bir arada olmak istiyorlar, ikna etmeye çalışmayın.
0
michael_knight
(02.06.23)
babanız madem ısrar ediyor, otelin erken giriş geç çıkış paralarını ödeyecek. aksi takdirde çileden başka bi şey değil. hiç acımıyor mu kadıncağıza anlamıyorum ya. bu yaştan sonra ne yapacaklar parayı yesinler işte hem de ne güzel tatil yapmış olursunuz.
0
mezzosprite
(02.06.23)
(4)

Yurtdışından fiziki olarak banka kartıyla alışveriş yapmak.

1837837
Şu an yurt dışındayım. Mediamarkt’a girip Ps5 alsam, bankadaki euro hesabımdan mı çeker? Yoksa tl hesabımdan çevirip mi çeker? Tl çekerse 500 euroDa çok mu kazık yerim?
Şu an yurt dışındayım. Mediamarkt’a girip Ps5 alsam, bankadaki euro hesabımdan mı çeker? Yoksa tl hesabımdan çevirip mi çeker? Tl çekerse 500 euroDa çok mu kazık yerim?
0
1837837
(02.06.23)
Tl çeker kur farkı kesin çıkar. Kredi kartı ve eur ekstre olmalı.
0
enteg
(02.06.23)
speedy
(02.06.23)
Banka kartınıza euro hesabınız bağlı olsun, daha az kaybedersiniz.
0
zimbirik
(02.06.23)
benim deneyimlerime göre banka kartıyla alışveriş yaptığında euro hesabın bağlı olsa bile tl hesabından çekiyor ya da yapmıyor alışverişi. kredi kartı alsaydın keşke.
0
mezzosprite
(02.06.23)
(12)

Para olup da harcamamak mı para yokken harcamak mı?

yalniz kizkulesi
Parası olduğu halde rahat rahat konforlu harcamak yerine hesap yapan görece daha az kaliteli yaşayan veya hiç yaşamayan mı yoksa para içinde yüzmese de bir şeylerden kısıp yine kaliteli yaşayan mı bu hayatı çözmüştür? Çevremde görüyorum parası var ama geceliği daha ucuz diye kötü hostellerde kalıyor
Parası olduğu halde rahat rahat konforlu harcamak yerine hesap yapan görece daha az kaliteli yaşayan veya hiç yaşamayan mı yoksa para içinde yüzmese de bir şeylerden kısıp yine kaliteli yaşayan mı bu hayatı çözmüştür? Çevremde görüyorum parası var ama geceliği daha ucuz diye kötü hostellerde kalıyor. Pahalı diye lüks yerde yemiyor. Bir de kirada oturduğu halde yapmışken en iyisini yapalım mantığıyla imkanları zorlayıp kaliteli yaşayanlarda var. Hangisi mantıklı davranıyor cevapları görelim.
0
yalniz kizkulesi
(07.05.23)
Su akar yolunu bulur.
Enflasyondan sonra fiyata çok bakmaz oldum, iflas da etmedim daha ama bakalım.
0
pavlis
(07.05.23)
Neye harcadığıma göre değişir. Bazı şeyleri/hizmetleri alırken paraya acımam. Mesela sağlık hizmeti, güzel bir yemek, güzel bir tiyatro vs gibi.

Çok önem vermediğim, aşırı kaliteli olmasa da olur dediğim şeyler için buna bu para verilir mi hiç derim bazen
0
yazdonumu
(07.05.23)
Para varken bunları yapmayan insan cimridir zaten. Bu yüzden ikinci şıkkı seçiyorum. Hayatı asıl o türden insanlar yaşıyor.
0
ruhen hastayim ben
(07.05.23)
Edit yapmaya geldim ama editte yazacağımı yazmış zaten ruhen. O yüzden ruhen+1 diyeyim
0
yazdonumu
(07.05.23)
yazdonumu +1
Deneyime para harcamaktan çekinmemek lazım. Kaliteli, rahat, sağlam bir ayakkabı giyme deneyimi de olabilir, konser de.

Neye para harcadığın vizyon meselesidir ayrıca, zengin olup vizyonsuz insan çok.
0
Bruce
(07.05.23)
Paranin azligi coklugu goreceli bir kavram. Herkesin algisi farkli olabilir sana gore zengindir ama o kisi kendini baskalariyla kiyasliyor yetersiz goruyor belki, yarin batarsam ne olur diye korkuyor belki, bes kardesim mirastan bana bir sey kalmaz diyor, bilmemkim suna biniyor, ben binemiyorum diye kendini kucumsuyor belki. Zenginlerin cogu cimridir ve dunyayi gorme algilari carpik olabiliyor, eski patronum mesela piyasa kotu, batiyoruz, yilbasini atlatalim, bayrami atlatalim palavralarini calisanlara sikmaktan kendi bile inanmis bu yalanlara memur gibi yasiyordu hayati. Oglu Ibiza'larda, Vegaslarda geziyor ama.
0
freedonia
(07.05.23)
Parası olup da "harcamayan" genelde rutin ve önemsiz gördüğü harcamalarından kısıyor. Elbette kendi için önemli gördüğü şeyler için buna ayırdığı bütçeden kendini mutlu edecek şeylere kazancına göre yüklü harcamalar yapıyor. Parası olduğu halde hiçbir koşulda lükse para ayırmayan kişi tasvirleri bana biraz hayali geliyor. Ha zar zor kazanıyordur hiç lükse para ayıramıyordur o ayrı.

Elinde para tutmayı bilmeyen insan işler yolunda gittikçe mutlu olur ama işlerin hep yolunda gitmesi çok mümkün değil. Bu insanların hayatlarının bir döneminde ne durumda olacaklarını kestirmek zor.

Sonuçta kimse sizin için birikim yapmayacak. Eğer ortada bir birikiminiz yoksa bir noktada işlerin sarpa sarması çok olası.
0
akhenaten
(07.05.23)
başlığı okuyunca olup da harcamamaktı ama açıklamayı okuyunca "para içinde yüzmese de bir şeylerden kısıp yine kaliteli yaşayan" oldu.
para içinde yüzmemek paranın olmaması demek değil. bir yerde rahat etmek için başka bir yerden kısmak gayet doğal. tercih meselesi. ama gerçekten olmadığı halde harcayan insanlar var, bu kişinin hem kendisi hem de çevresi için baya zor bir durum.
0
mezzosprite
(07.05.23)
simdi bence de bu asiri goreceli bir dilemma. mesela ben kendimi ilk sinifta goruyorum ama biraz saibeli cunku harcamiyorum ama param olup olmadigi da tartisilir.

Para sinirli bir kaynak ve amacli bir sekilde kullanmak lazim. Kisitli maasi olan birinin sirf "kaliteli yasamak" icin habire luks yerlerde yemek yemesi ve tum hayatini sifir birikim/borc icinde gecirmesi sacma. Veya spora egzersize para harcamakla tutup da tl kazandigi halde avrupada cogu avrupalinin kalmadigi otelde kalmak bir degil. personal finance is personal :P Biri senede 5 gun gidip otelde kalir, digeri 3-4 defa gidip hostelde kalir. Benim tercihim ikincisi.
0
hot potato
(07.05.23)
duruma göre değişir
istanbul trafiğinde helikopter en rahat çözüm ama mercedes var diye trafiğe girip rezil olmak var, şöför tutar yorulmayabilir, en pratiği metro olur bir noktada

basit bir şey için devlet hastanesine gider
önemli bir konuda özelde prof.e danışır

vakti vardır sıra beklemesi sorun olmaz
o gün vakit önemlidir paraya kıyması gerekir

bir de çalışması ve tutumlu olması gerekiyor zenginlerin de
hazıra dağ dayanmaz
sabit gelir bile olsa gerçek lux'leri bir yere kadar kaldırır

bir deprem oldu galerim yıkıldı diyenler vardı
fabrika da yanabilir (evet sigorta)

kaliteli bir şeyi ucuza almak insana zevk verir
ama ucuza alcam diye saatlerini harcamak mantıksız olabilir

benim kanaatim sağlık ön planda tutularak para harcamak
az paran bile olsa o an rahatlığa ihtiyaç vardır seansı 1000liralık psiklogdan kurtarır
0
bir soru sorcam
(07.05.23)
Ortam olur, arkadas edinirim diye hostelde kaliyordur belki. Otel odası yalnızlığı diye bir sey var sonucta, sozlukte 149 sayfa mesela:) Bazen de bir etkinlik, mac bir sey oluyor yer kalmiyor, sezonunda asiri pahali oluyor falan. Anladim soruyu sikinti yok:) Ilk grup fakirlikle buyumus, sonradan parayi bulanlar genelde. Can cikar huy cikmaz adamin hayati tasarrufla, ordan bundan kismayala gecmis parasi olsa da simmdi har vurup harman savuramiyor. Babadan, aileden oyle gormus de olabilir belki cocukken pahali cikolata aldi diye azarlandi, rencide edildi ailesi tarafindan, belki bir arkadasi tarafindan bir kiyafeti pahaliya almissin, enayisin, kaziklanmissin diye dalga gecildi. Gecmisteki bu tarz olaylar bile kisinin karakterinde derin izler birakabiliyor yillarca.
0
speedy
(08.05.23)
İkisinin arası. Paran var (über zenginleri hariç tutuyorum), özel günler haricinde daha mütevazı yaşarsın, gelecek için bir kenara yedek akçe koyarsın. Paran yok ama illa Bodrum'da XYZ mekanında plajda loca ayırtayım konforlu yaşayayım diyorsun, sonuç kabarmış borçlar. Bir dengesi olmalı.
0
SiyamkedisiZorro
(08.05.23)
(6)

iki isimden ilkini kısaltarak kullanmak

portico quartet
sosyal medyada, cvde veya yazılı herhangi bir ortamda ilk ismin sadece ilk harfinin yazılması sizde herhangi bir izlenim uyandırıyor mu? (ismi "nuriye nehir yılmaz" olan birisi bunu "n. nehir yılmaz" olarak kullanıyor diyelim ki) görünüş itibariyle nasıl bulursunuz bu kullanımı; hoşunuza mı gider, y
sosyal medyada, cvde veya yazılı herhangi bir ortamda ilk ismin sadece ilk harfinin yazılması sizde herhangi bir izlenim uyandırıyor mu? (ismi "nuriye nehir yılmaz" olan birisi bunu "n. nehir yılmaz" olarak kullanıyor diyelim ki) görünüş itibariyle nasıl bulursunuz bu kullanımı; hoşunuza mı gider, yoksa o ilk ismi de uzun yazmasının ya da hiç yazmamasının daha iyi olacağını mı düşünürsünüz?
0
portico quartet
(07.05.23)
hoşuma gider
0
mezzosprite
(07.05.23)
ben ilk ismimi hiç yazmıyorum, kısaltma olarak da kullanmıyorum. gereksiz kalabalık. resmi bi durum yoksa kısaltma olarak kullanılması (eğer çok çok yaygın bir ismi soyismi yoksa) anlamsız duruyor.
0
deartheodosia
(07.05.23)
Valla hiçbir şey düşünmem.
0
Amaranta ursula
(07.05.23)
trde genelde n. nehir yilmaz oluyo amerika avrupada nuriye n. yilmaz.
o yüzden bisi düsünmem
0
sonsuz
(07.05.23)
valla daha once hic dusunmemistim bunu ama sanirim o tek harf kisaltmalar gozume hos gelmiyor. imzada ok de facebookta gerek yok bence
0
supergirl
(07.05.23)
Benim birader ikinci ismini kısaltarak kullanıyor bence göze o şekilde daha güzel geliyor ama o ikinci ismi kötü olduğu için o şekilde kullanıyor, ilk ismi o olsaydı o zaman da ilk ismini kısaltırdı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.05.23)
(28)

Cansız yatan insanın fotoğrafını çekmek

mezzosprite
Bir iş arkadaşının ölüm haberini alıp polisten önce olay yerine (rahmetlinin evi) intikal ederek sağlık ekiplerinin incelemesi esnasında gizlice fotoğraf çekme davranışını nasıl değerlendirirsiniz? Sadece bacakları görünüyor ve giyinik.Ben çıldırdım da abartıyor muyum diye merak ettim.
Bir iş arkadaşının ölüm haberini alıp polisten önce olay yerine (rahmetlinin evi) intikal ederek sağlık ekiplerinin incelemesi esnasında gizlice fotoğraf çekme davranışını nasıl değerlendirirsiniz? Sadece bacakları görünüyor ve giyinik.

Ben çıldırdım da abartıyor muyum diye merak ettim.
0
mezzosprite
(05.05.23)
Psikopatça
0
olaylar olaylar
(05.05.23)
Boyle bir durumda foto cekmek 40 yil dusunsem aklima gelmez. Sordunuz mu, niye cekmis, sagda solda paylasmak icin mi?
0
freedonia
(05.05.23)
Günümüzün normali, bugüne hoş geldiniz.
Ben olsam haberi veren kişi olmaya çekinirim.
0
pavlis
(05.05.23)
Önce kalbinin atmadığını gösteren alet var ya, hani düz çizgi, onu çekmek için çektiğini söyledi. Onu neden çekmek istediğini sormadım. Sonra "senin için çektim" dedi. Bana baş sağlığına bile gelmeyen bi insan bu arada, fotoğraftan da birileri ağzından kaçırınca haberim oldu.
0
🌸mezzosprite
(05.05.23)
Ölen kişi ile fotoğraf çeken kişinin yakınlığı ne. Ölen kişi sizin yakınınız mı? Bu fotoğraftan başkalarının haberi varsa onlara neden bu fotoğraftan behsetmiş? Duyuruyu ve cevabınızı okuyunca bunları düşündüm ben şahsen?
0
yazdonumu
(05.05.23)
Yani iş arkadaşı, bi samimiyet var ama yakın arkadaş sınıfında değil, o eve ya bir kez girmiştir ya da girmemiştir öncesinde. Biz onun evine bir kez gitmiştik, ailecek görüşülen biri değil de işle ilgili bi şey olduğunda dördüncü sırada falan aranan kişi olur belki.
Fotoğrafını çektiği kişi benim annem. Ben o sırada çok uzaktaydım.
Fotoğrafı sadece iki kişiye gösterdiğini söylüyor ama benim onlardan öğrendiğimi tahmin ettiği ya da bildiği için öyle söylediğini düşünüyorum.
0
🌸mezzosprite
(05.05.23)
bir kaç ay önce daha önce hiç tanışmadığım karşı komşumdan gelen çığlık sesleri üzerine evlerine girip, evin babasının banyoda yattığını gördüm, ambulansı aradım diğer komşular vs geldi, adamın eşi ve kızı sürekli ağlama halindeydi. sağlık görevlileri vs geldi sonra. öyle bir ortamda fotoğraf çekmeyi geçiyorum, ambulansı aramak dışında fotoğraf çekmeyi bırakın, elimde telefon olduğunu bile hatırlamıyorum. kendi annesi babası olsa bile öyle bir durumda onu düşünebileceğini sanmıyorum. kesinlikle hiç normal bir davranış şekli değil.

fotoğraf çekmesi asla normal değil başkalarına göstermesi kısmını düşünemiyorum bile.
0
hypathia
(05.05.23)
Psikopatça +1
0
dissendium
(06.05.23)
Mezarını da çekmiş bu arada. Diğer fotoğrafı sildirirken gördüm.
0
🌸mezzosprite
(06.05.23)
Başınız sağ olsun. Yani ne yapmaya çalıştığının mantıklı bir açıklaması yok olumlu veya olumsuz şekilde. Bu sebeple sinir bozucu biraz da. Muhabbeti kesmeniz yeterlidir bence.
0
havadakarada
(06.05.23)
Adam nekrofil olabilir.
0
Avoiding The Puddle
(06.05.23)
Oncelikle basin sagolsun ve bence de normal degil.

Agir bir psikoloik sorunu yoksa da oraya evriliyor gibi. Belki kendine olumun gercekligini surekli hatirlatacak bir sey tutmak istedi ama yine de saglikli bir yaklasim degil.

Dedem vefat ettiginde onun yatakta yatan cansiz bedenini ben de cekmek istemistim ama onu son gorusum oldugu icin. Bi daha asla ona bakamayacagim icindi ama yapamadim, hatta hicbir esyasini da saklamak icin alamadim. Hani cok yakininiz olsa sok halinde bu tur dusunceler gelebilirdi aklina ama uzak biri diyorsun.

Normal degil.
0
e mice
(06.05.23)
Psikopatça + sapıkça...
0
Cesario
(06.05.23)
Başınız sağolsun
"Mezarını da çekmiş bu arada. Diğer fotoğrafı sildirirken gördüm." o zaman galerisini kontrol ettiniz emin olmak için sanırım. Peki başkalarına ait fotolar var mıydı bu tarz? Varsa nekrofili olma ihtimali bana da mantıklı gelecek
0
yazdonumu
(06.05.23)
abi nekrofil sapık filan neler diyorsunuz ya. adam mezarı da çekmiş onu nasıl açıklıyorsunuz ilerisi için yer tespiti mi yapmış? daha bugün 300km yol yapıp katıldığım cenazede kayın babasının musalla taşındayken resmini çeken arkadaşımı gördüm, sonra cenazeyi toprağa verirken mezarın içinde tahtaları yerleştirirken ben de onu çektim ve gönderdim kendisine, çünkü bu arkadaşım her şeyin fotoğrafını çeken ve dilediğinde paylaşan bir insan, muhtemelen diğer safhaları da çekmiştir, ben bunu da isteyebileceğini düşündüm.

bu duyurudaki olay özelinde de herkes ölüme bu kadar doğaüstü anlamlar yükleyip korkudan titremek eli ayağına dolaşmak zorunda değil ki, birkaç kez şahit olmak yeterli olur o şoku atlatmak için. duyuru sahibinin acısı ve bu dış kapı mandalı olduğu anlaşılan kişiye tepkisi elbette anlaşılabilir (başınız sağolsun), ancak resmi çeken kişi için rahmetliyle öyle derin bir bağ söz konusu değil, sizin annenize yapılsa nasıl hissederdiniz deseniz çok haklısınız, muhtemelen ben de kötü hissederdim ama birileri orada bulunup resim çektiyse bunu anlayabilirdim, çünkü bu çağda böyle bir imkana sahip insanlar, günümüzün normali +1 malesef bu olaylar hep oluyordu ama ancak birkaç on yıldır fotoları herkesçe çekilebiliyor, maruz kaldığımız film dizilerin belki yüzde ellisi bunlar hakkında, insanlar olan biteni ve safhaları merak edebiliyor. birileri fotoğraflar çekiyor ve ancak bu kişi gazeteci olunca biz bunları görüyoruz. kaldı ki sanmıyorum ki gazeteci de bunları çekerken "ahhh şu lanet meslek, nasıl üzülüyorum etkileniyorum şu fotoları çekerken" diyor olsun. sizi elbette anlıyorum ama sapık nekrofil vb son derece abartı buldum. empati yaparken bokunu çıkarıyoruz bazen.
0
engelbert humperdinck
(06.05.23)
Normal değil, ürktüm bile diyebilirim
0
allezz
(06.05.23)
Cenaze sahibi olarak ondan ozel olarak boyle bir talebiniz olmadiysa asiri sınırları aşan psikopatca bir hareket
0
instant crush
(06.05.23)
sadece farklı bir bakış açısı sunmak için yazıyorum, yalnızca iş arkadaşınız olan birinin evine böyle bir haber aldıktan sonra koştur koştur herkesten önce gider misiniz? belki de uzakta olduğunuz için bilmediğiniz bir yakınlık vardı, belki de en iyi arkadaşıydı, vs vs. uzaktayken bunları anlamak olanaksız. ha yine çok creepy bir durum her halükarda.

nekrofil diyen arkadaşların bunun anlamını bilmediğini düşünüyorum.
0
roket adam
(06.05.23)
Bence sadece münasebetsiz bir davranış. Başıma gelse kendisine sert bir tonda "ne münasebet" derim.
Başınız sağolsun.
0
benim bir gizli bildiğim var
(06.05.23)
Başınız sağolsun.

Maalesef bazı insanlar, bunun ne kadar saygısızca bir şey olduğunu anlamıyor. İş arkadaşınız da bu insanlardan sanırım.

Youtube'a yazın da görün, ünlü cenazelerinde kefenle toprağa verilirken gizli gizli çekip youtube'a koyanlar var. Diyecek bir şey bulamıyorum bu insanlara.
0
sailor
(06.05.23)
Herkese çok teşekkür ederim.
Annem bir okulda müdürdü, bu adam da yakınlardaki başka bir okulun müdürü. Annemin müdür yardımcıları annemi bulunca teyzemlere ulaşamayıp, annemin müdür olan ve olmayan çok daha yakın arkadaşları olduğunu bildikleri halde, belki okulu yakın diye belki de kendilerini yakın hissettikleri için, bu adamı aramışlar. Açıklamaları "ne yapacağımızı bilemedik, başımızda bir müdür olsun istedik". Ve kendileri dışarda beklemişler. Anlamasam ve canımı sıksa da yargılamamaya çalışıyorum korkmalarını. Adam odaları falan da incelemiş şüpheli bi şey var mı diye. Haddi olmayarak. İçimde bu yönde bir şüphe olsa delil kararttı diye şikayetçi olup başına dert açardım. Neyse, uzakta olsam da aralarında iş arkadaşlığının ötesinde bir şey olmadığından birkaç sebepten dolayı eminim, biz neredeyse hergün konuşurduk, her şeyi konuşurduk, birbirimizi normalde ilgilendirmeyeceğini düşüneceğiniz şeylerle bile ilgilenirdik, okulda olup bitenler, gidilen toplantılar ve kiminle gidildiği, kimlerin kahve içmeye geldiği, kaydadeğer sohbet konuları, vs. Bu adamın adı çok nadir geçerdi. Saklamıştır derseniz saklamazdı ama telefonunu inceledim, mesajlarını, görüşme kayıtlarını, konuşmaların ses kaydı bile otomatik kaydediliyordu, her şeyi dinledim. İşle ilgili konuşmuşlar sadece, çok sık da değil. Zaten annemin arkadaşlıktan öte işi olacak bir insan değil.
Bana da sapıkça geldi davranışı ama daha çok saygısızlık olarak değerlendirdiğim için sinirlendim. Yani normalde girip çıkmadığın bir eve başka birinin çağırmasıyla girip ev sahibinin en savunmasız halini neden kaydetmek istersin, bir de bunu neden başkalarına gösterirsin. Ve annem çok güçlü bir kadındı. Belki bundan dolayı çekmiştir diye bile düşündüm, güçlü kadını hazmedemeyen, cansız yatışından tatmin olacak bi tip mi acaba diye ama bilmiyorum, iyi niyetlidir diyor tanıyanlar.
Telefonundaki diğer fotoğrafları incelemedim, sadece bunu sildirirken başka var mı bakayım diye sordum ileri geri yaparken mezarı geldi, mezarını da çekmiştim dedi, ona bi şey demedim.
0
🌸mezzosprite
(06.05.23)
son yazdığını okudum. Ben baştan beri adam ya kanıt vs varsa kaybolmasın diye kayda aldıysa diye hissettim.(evet çok polisiye izlerim). Zaten monitörü çekmek için olduğunu söylemiş size.yani delil karartmaya pek ihtimal vermedim açıkça ben. Müdür yardımcıları aramış o sebeple gitmiş. Adam anneniz yalnızken vefat etti diye kendince şüphelenip çekti diye hissetim en başta ben nedense.o yüzden diğer soruları sordum.
0
yazdonumu
(06.05.23)
bir arkadaşım vefat etse ve bana haber verilse, o an ne yapıyorsam bırakır ve olay yerine giderim ve diğer ortak tanıdıklarımıza da haber veririm, kendi insanlık görevim olarak düşünürüm. fotoğraf çekemezdim sanırım, şüpheli bir durum görsem de çekemezdim ve maalesef naaşına da bakmak istemezdim. yalnızca başında durmam gerekiyorsa konumda bulunurdum ailesinden biri gelene kadar.

fotoğrafı neden çekmiş giden kişi, merak ettim. belki sağlık ekipleri naaşı taşıyıp götürmeden önce ailenin nasıl bulunduğunu bilmesi için çekmiştir. böyle bir şeyle karşılaşsam o kişiye tüm çektiği fotoğrafları sildirtir ve üzerine silinenler klasöründen de sildirtirdim vefat edene saygı açısından.

iyi niyetli mi kötü niyetli mi, meraklı/dedikoducu biri mi bilemeyiz ama sorgulamanız hiç tuhaf değil. başınız sağolsun.
0
deartheodosia
(06.05.23)
Açıkçası fotoğraf işime de yaradı. Otopsi yapılmadığı için her ihtimali düşünüyordum. İlk görenler arasında olan birileri de ayağı kayıp düşmüş diye çok emin konuşuyordu, beni en çok üzen ihtimal buydu. O fotoğrafı görünce ayağının kaymadığına ikna oldum. O zaman niye gıcıklık yapıyorsun derseniz o fotoğrafı çekmeyi nasıl düşünebildiğini, neden sakladığını, neden başkalarına gösterdiğini anlamıyorum çünkü. O haldeki fotoğrafının ortalıkta gezmesini kim ister? Bi ara benim için çektiğini söylediği halde ben tesadüfen öğrenene kadar benimle iletişim bile kurmadı. Ben fotoğrafı gösterdiği kişilerin ağzından kaçırması sonucu hissettim, sonra kıvırdılar "yok polisin çektiği fotoğraf, zaten biz görmedik, herhalde x kişisi görmüş" falan dediler. Onlar gider gitmez adamı arayıp kesin biliyormuş gibi konuştum sadece his olduğu halde, doğruymuş.
0
🌸mezzosprite
(06.05.23)
Bu soruyu takip ediyorum. Ek cevap olacak. Bazı telefonlarda fotoğraf silince çöp kutusuna gidiyor. Oradan da silmek gerekiyor. Bence şüpheli bir durum.
0
dissendium
(06.05.23)
Çöp kutusundan da sildirdim ama whatsapptan sildirmek aklıma gelmemiş. Bana ordan göndermişti ya kaldı orda. Ama mesajı aldığına göre kendi kendine silmiştir diye umuyorum. Silmediyse de bu saatten sonra bi şey dememin anlamı yok çünkü saklama niyeti varsa bi yerlerde yedeklemiş de olabilir.
0
🌸mezzosprite
(06.05.23)
çok özür dileyerek soracağım ama neden otopsi yapılmadı?
0
anna sun
(07.05.23)
İnceleyen doktorun kararı. Sağolsun bize sormadan kafasına göre "boşuna kesilmemesi" kararı almış. Başka bir insanın dahli olmadığı kanısında olduğu için. Benim de aklım yerinde değildi ısrar edemedim. Sonradan mahvoldum ama defnedilmiş olduğu için annemi rahatsız etmek istemedim.
0
🌸mezzosprite
(07.05.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.