buzbebek
Banshee ile Rectify dizilerinin açılışlarını birbirine benzettim tarz olarak da, kim yapmış merak ettim. Art director mü nedir nerden öğrenebilirim bunu?
Banshee ile Rectify dizilerinin açılışlarını birbirine benzettim tarz olarak da, kim yapmış merak ettim. Art director mü nedir nerden öğrenebilirim bunu?
0
tormentorius
Selamlar. İşe başlamadan önce benden bazı sağlık raporları istendi. Örneğin göz muayenesi sonucu, kan sayımı, sedimentasyon sonucu, akciğer grafisi falan filan... Bunların hepsini bir arada yapan hastaneler var mıdır? İstanbul avrupa yakasında nereler bana yardımcı olur? (özel hastane vb. de olur.)İ
Selamlar.
İşe başlamadan önce benden bazı sağlık raporları istendi. Örneğin göz muayenesi sonucu, kan sayımı, sedimentasyon sonucu, akciğer grafisi falan filan... Bunların hepsini bir arada yapan hastaneler var mıdır? İstanbul avrupa yakasında nereler bana yardımcı olur? (özel hastane vb. de olur.)
İkinci soru olarak, akciğer grafisi raporu veriyormuş hastaneler. Bana bunun filmini de verecek bir yer lazım. Bildiğiniz bir yer var mı?
İşe başlamadan önce benden bazı sağlık raporları istendi. Örneğin göz muayenesi sonucu, kan sayımı, sedimentasyon sonucu, akciğer grafisi falan filan... Bunların hepsini bir arada yapan hastaneler var mıdır? İstanbul avrupa yakasında nereler bana yardımcı olur? (özel hastane vb. de olur.)
İkinci soru olarak, akciğer grafisi raporu veriyormuş hastaneler. Bana bunun filmini de verecek bir yer lazım. Bildiğiniz bir yer var mı?
0
Hocam size tam olarak 5-7 doktorluk bir liste vermişlerdir. O listenin genel itibari ile kullandığımız tabiri Sağlık Kurulu Raporu'dur. İçerisinde saydığınız her şey var.
Çalıştığım şirket benden "Tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporu" istedi. 150 TL bayıldım, A'dan Z'ye tüm testleri oldum.
Kan verdim, göz muayenesi oldum hatta psikiyatrist ile görüşmek zorunda kaldım. Sonra EKG, akciğer filmi derken 6-7 doktor gezip 4 ana teste girdim. @pofudukayi astronot değiliz. :)
Çalıştığım şirket benden "Tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporu" istedi. 150 TL bayıldım, A'dan Z'ye tüm testleri oldum.
Kan verdim, göz muayenesi oldum hatta psikiyatrist ile görüşmek zorunda kaldım. Sonra EKG, akciğer filmi derken 6-7 doktor gezip 4 ana teste girdim. @pofudukayi astronot değiliz. :)
0
pescador
reklamları önemsiyor musunuz? kaliteli bir reklamı olan ürünü tercih edip, basit ve dandik reklamı olan ürünlerden uzaklaşma eğiliminiz var mı mesela? yoksa hiç dikkat etmez misiniz?bende hastalık seviyesinde bu. garanti'nin şu hayvanlı iğrenç reklamını görünce kanal değiştiriyorum. aynı şekilde ulu
reklamları önemsiyor musunuz? kaliteli bir reklamı olan ürünü tercih edip, basit ve dandik reklamı olan ürünlerden uzaklaşma eğiliminiz var mı mesela? yoksa hiç dikkat etmez misiniz?
bende hastalık seviyesinde bu. garanti'nin şu hayvanlı iğrenç reklamını görünce kanal değiştiriyorum. aynı şekilde uludağ frutti extra'yı severim ama saçma reklamları yüzünden artık almıyorum.
reklamcı ya da bi' şeyci değilim, olsam olsam deliyimdir ama reklamların, ürünün kalitesini yansıtması ve emek harcanarak yapılması gerektiğine inanıyorum. koskoca bankanın saçmasapan hayvanlı animasyonlu bir reklam yapmasını aklım almıyor mesela benim.
üçüncü bir banka hesabı açacaktım, sırf reklamı yüzünden vakıfbank'a yönelebilirim. adamlar özene bezene hazırlamış çünkü. tanıtımına, reklamına bu kadar önem veren bir firmanın kaliteli olacağını düşünüyorum ilk etapta.
siz de dikkat ediyor musunuz böyle şeylere yoksa bir deli ben miyim? tercihim tabii ki sadece reklama göre şekillenmiyor, onu eklemem lazım. ama reklam kötüyse direkt siliyorum.
bende hastalık seviyesinde bu. garanti'nin şu hayvanlı iğrenç reklamını görünce kanal değiştiriyorum. aynı şekilde uludağ frutti extra'yı severim ama saçma reklamları yüzünden artık almıyorum.
reklamcı ya da bi' şeyci değilim, olsam olsam deliyimdir ama reklamların, ürünün kalitesini yansıtması ve emek harcanarak yapılması gerektiğine inanıyorum. koskoca bankanın saçmasapan hayvanlı animasyonlu bir reklam yapmasını aklım almıyor mesela benim.
üçüncü bir banka hesabı açacaktım, sırf reklamı yüzünden vakıfbank'a yönelebilirim. adamlar özene bezene hazırlamış çünkü. tanıtımına, reklamına bu kadar önem veren bir firmanın kaliteli olacağını düşünüyorum ilk etapta.
siz de dikkat ediyor musunuz böyle şeylere yoksa bir deli ben miyim? tercihim tabii ki sadece reklama göre şekillenmiyor, onu eklemem lazım. ama reklam kötüyse direkt siliyorum.
0
kaliteli bir reklam, firmanın pazarlama işine iyi yatırım yaptığına işaret eder. bu da sattığı ürünün iyi olduğuna, ürününe güvendiğine dair parametrelerden biridir. bunun gibi başka parametreler de var tabii. fakat önemli bir parametre de reklamdır benim gözümde.
0
açıkçası kendimde reklamını beğendiğim için bir ürüne eğilim fark etmedim. fark etmemiş olmam yapmadığım anlamına da gelmez tabi ki.
iyi reklamın bende firmaya karşı pozitif bir intiba bıraktığı kesin ve net. dediğim gibi ürüne değil firmaya..
iyi bir reklam başlıca ayrılan bütçe ile de alakalı evet, adamın kaynağı yoksa ne yapsın ama para döküldüğü belli olan kötü bir reklama denk geldiğimde firma çalışanına dolaysıyla da firmaya "dangalak" gözüyle bakabiliyorum. yapan reklam ajansı da bu durumda "para için herşeyi yaparım" çizgisine oturuyor gözümde.
reklamları yakından takip eden biri değilim, zamanına azıcık haşır neşirdim. dediğim gibi iyi bir reklam ortaya koymuş reklam ajansı ve bunun yapılmasına kaynak fikir vs sağlamış firma artı puan alıyor. altını çizerek söylüyorum ürün değil firma + puan alıyor.
iyi bir ürün kendini satabilmeli zaten, firma ürünün reklamını yaparken öne çıkan bence firmanın kendi adını hatırlatması.
bazı kötü reklamlar ise bence bilinçli yapılıyor sırf bu sebepten dolayı. firmanın isminin iyi veya kötü ortada dolaşması ve adına aşinalık kazanıp bilinçaltına işlemesi olay..
iyi reklamın bende firmaya karşı pozitif bir intiba bıraktığı kesin ve net. dediğim gibi ürüne değil firmaya..
iyi bir reklam başlıca ayrılan bütçe ile de alakalı evet, adamın kaynağı yoksa ne yapsın ama para döküldüğü belli olan kötü bir reklama denk geldiğimde firma çalışanına dolaysıyla da firmaya "dangalak" gözüyle bakabiliyorum. yapan reklam ajansı da bu durumda "para için herşeyi yaparım" çizgisine oturuyor gözümde.
reklamları yakından takip eden biri değilim, zamanına azıcık haşır neşirdim. dediğim gibi iyi bir reklam ortaya koymuş reklam ajansı ve bunun yapılmasına kaynak fikir vs sağlamış firma artı puan alıyor. altını çizerek söylüyorum ürün değil firma + puan alıyor.
iyi bir ürün kendini satabilmeli zaten, firma ürünün reklamını yaparken öne çıkan bence firmanın kendi adını hatırlatması.
bazı kötü reklamlar ise bence bilinçli yapılıyor sırf bu sebepten dolayı. firmanın isminin iyi veya kötü ortada dolaşması ve adına aşinalık kazanıp bilinçaltına işlemesi olay..
0
hayir
hic bir reklam beni kosa kosa o urunu almaya yonlendiremedi henuz.
ha cok guzel ve begendigim reklamlar oluyor ama sadece begenmekle kaliyorum
mesela cocacolanin son zaman reklamlarini hep begeniyorum ama son 4-5 senedir gidip kola almisligim yoktur
hic bir reklam beni kosa kosa o urunu almaya yonlendiremedi henuz.
ha cok guzel ve begendigim reklamlar oluyor ama sadece begenmekle kaliyorum
mesela cocacolanin son zaman reklamlarini hep begeniyorum ama son 4-5 senedir gidip kola almisligim yoktur
0
Reklamını beğendiğim ürünü kesinlikle satın alır ve kullanırım diye bir şey söyleyemem.
Ama reklamından nefret ettiysem ürün şahane bile olsa satın almam. Bu net.
Bu hafta içinde odamın rengini değişicem en uygun ve en kalitelisi olsa bile Permolit Boya'yı tercih etmem mesela. Örnekler maalesef ki çoğaltılabilir. Reklamcıların harcadıkları paralara acıyorum hele de abuk subuk yüzleri zengin etmelerine ayar oluyorum.
Pozitif olarak sarelle'nin reklam dizisini sevdim, zaten ürünlerini de kullanıp beğendim. Ama üründen memnun kalmasam reklam hatrına tabii ki almam.
Reklam beni bilgilendirsin açık bir şekilde yeter, zaten beceremiyorlar saçma atraksiyonlara gerek yok onçin.
Ama reklamından nefret ettiysem ürün şahane bile olsa satın almam. Bu net.
Bu hafta içinde odamın rengini değişicem en uygun ve en kalitelisi olsa bile Permolit Boya'yı tercih etmem mesela. Örnekler maalesef ki çoğaltılabilir. Reklamcıların harcadıkları paralara acıyorum hele de abuk subuk yüzleri zengin etmelerine ayar oluyorum.
Pozitif olarak sarelle'nin reklam dizisini sevdim, zaten ürünlerini de kullanıp beğendim. Ama üründen memnun kalmasam reklam hatrına tabii ki almam.
Reklam beni bilgilendirsin açık bir şekilde yeter, zaten beceremiyorlar saçma atraksiyonlara gerek yok onçin.
0
Reklam bir bütçe işi olduğu için aynı zamanda, reklamın kalitesi ürüne olan bakış açımı baya değiştiriyor. Çünkü iyi reklam üzerinde iyi çalışılmış bir ürün olduğu izlenimi uyandırıyor bende.
0
Atni sekilde sinir bozucu reklamlar o markaya bakisimi degistiriyor.
Iyi bir reklam icin o urunu satin almam ama gicik bir reklam icin urunu satin almaktan vazgecebilirim. Zaten gicik oldugum seyler, gicik olmadigim seylerden cok daha fazla o yuzden boyleyim:)
Iyi bir reklam icin o urunu satin almam ama gicik bir reklam icin urunu satin almaktan vazgecebilirim. Zaten gicik oldugum seyler, gicik olmadigim seylerden cok daha fazla o yuzden boyleyim:)
0
çok barizlerde fark oluyor.
çok kötüyse reklam ister istemez uzaklaşasım geliyor, ambalaj renkleri de bir nevi böyle aslında.
reklam çok iyiyse, vay be dediysem o ürün normalden bir üst seviyeye çıkar ister istemez bende.
ama dediğim gibi çok bariz olanlar dikkatimi çeker, etkiler. genelde ortalama çoğunlukta olduğu için etkilenme durumum da çok değil.
çok kötüyse reklam ister istemez uzaklaşasım geliyor, ambalaj renkleri de bir nevi böyle aslında.
reklam çok iyiyse, vay be dediysem o ürün normalden bir üst seviyeye çıkar ister istemez bende.
ama dediğim gibi çok bariz olanlar dikkatimi çeker, etkiler. genelde ortalama çoğunlukta olduğu için etkilenme durumum da çok değil.
0
biscolata'yı hepimiz carlos'tan sonra almadık mı itiraf edin :))
ilk biscolata reklamı berbat bişeydi, haka yapan kadınlar vardı. sonra biscolata erkekleri geldi ve fenomen oluştu. biscolata gerçekten başarılı bir marka, hem tat olarak hem de reklam olarak :)
onun dışında reklamını beğenmediysem hayatta almam ben de. seneler önce defacto'nun reklamı vardı amerikanın jeani varsa bizim şalvarımız var tarzında. kaç sene geçti hala daha etkisinden kurtulamadım. benzer marka değeri lc waikiki'yeyse negatif yaklaşmıyorum. hep reklam bunlar
ilk biscolata reklamı berbat bişeydi, haka yapan kadınlar vardı. sonra biscolata erkekleri geldi ve fenomen oluştu. biscolata gerçekten başarılı bir marka, hem tat olarak hem de reklam olarak :)
onun dışında reklamını beğenmediysem hayatta almam ben de. seneler önce defacto'nun reklamı vardı amerikanın jeani varsa bizim şalvarımız var tarzında. kaç sene geçti hala daha etkisinden kurtulamadım. benzer marka değeri lc waikiki'yeyse negatif yaklaşmıyorum. hep reklam bunlar
0
Biscolata reklamı :P Reklam iyiyse, özenilmişse benzer ürünler arasından onu tercih ederim. Coca cola reklamları da güzel ama zararlı olduğu için asla almam. Kötü reklam beni negatif etkilemiyor. İyi reklamlardaysa durup bir düşünüyorum. Bir tek daha çocuktum kışla oxy-action için bakkala koşmustum lekeleri cikartiyormus diyerek, onun dışında koştuğum olmadı :D
0
eskiden öyleydi artık değil. önceden bilindik marka kullanmak istiyor adam ama artık internette ürünün sahibine, kullanıcı yorumlarına, müşteri hizmetlerinin ilgisine bakmak daha mantıklı.
0
Reklami iyi olan aklimda guzel bir yer eder. bu aralar begendigim hicbir reklam yok. neredeyse cogu "varosluk, koyluluk" esprisi userine kurulu. Ya da abarti oyunculuklar vs= nurhayat vs.
bir markanin hedef kitlesi orta kesim ise ve temizlik urunu satiyorsa ev hanimi biri efendice sikayetlerini anlattiginda seviyorum reklami.. ya da koylu kesimse hedef kitle koylu amca ve teyzeler normalse seviyorum. ama abartili koylu taklitlerinden tiksiniyorum. agizli konusma taklidi vs.
komikli reklamlar hep tasrali ve koylu "taklidi" uzerine. sevmiyorum.
bir markanin hedef kitlesi orta kesim ise ve temizlik urunu satiyorsa ev hanimi biri efendice sikayetlerini anlattiginda seviyorum reklami.. ya da koylu kesimse hedef kitle koylu amca ve teyzeler normalse seviyorum. ama abartili koylu taklitlerinden tiksiniyorum. agizli konusma taklidi vs.
komikli reklamlar hep tasrali ve koylu "taklidi" uzerine. sevmiyorum.
0
dahinnotha
selamlar,dedemin bağırsaklarında kanser varmış. büyük ihtiyacını gidermekte zorlanıyormuş, hatta yapamıyormuş. artık yemek yemekten korkar olmuş. amcam ve babam tarafından bir kaç farklı doktora götürülmüş. doktorlar çok tatmin edici konuşmamışlar. yani durumun ne olduğuna dair pek bilgi vermemişler
selamlar,
dedemin bağırsaklarında kanser varmış. büyük ihtiyacını gidermekte zorlanıyormuş, hatta yapamıyormuş. artık yemek yemekten korkar olmuş. amcam ve babam tarafından bir kaç farklı doktora götürülmüş. doktorlar çok tatmin edici konuşmamışlar. yani durumun ne olduğuna dair pek bilgi vermemişler.
kemoterapi yapılsın önce, sonra ameliyat yaparız demiş hastanedeki doktor, bu konseyin kararı demiş. fakat başka doktorlar karşı çıkmış. tetkikler için gidildiğinde radyoloji uzmanı da benzer şeyler söylemiş. 80 yaşında neredeyse dedem. kemoterapiyi genç insanlar bile kaldıramıyor, o nasıl kaldırsın!
babamın söylediğine göre, doktorun ameliyata yanaşmamasının sebebi, dedemin ameliyattan çıkma ihtimalinin çok yüksek olmamasıymış. yani doktor öyle bir sorumluluğu kabul etmek istemiyormuş. nasıl olsa gidecek, bari kemoterapi yaparken gitsin tarzında bir tavır takınmış (elbette doktor böyle söylemiyor açıkça, fakat bu şekilde bir imada bulunmuş)
dedemin sağlığı genel manada yerinde bu durum dışında. akıl sağlığı var, yürüyebiliyor falan. o da ameliyat olmak istiyor.
doktorun bu imalı tavrı ve diğer doktorların kemoteratpiye karşı çıkması bizimkileri de şüpheye düşürmüş elbette. ne yapacaklarını düşünüyorlar.
konu hakkında ne yapılabilir, sizin bir bilginiz\fikriniz var mı? bir kaç farklı hastaneye gitmişler, başkalarına da mı gitsinler? hangi hastaneyi önerirsiniz bu konu hakkında? devlet hastaneleri ameliyat yapmıyorlar mı?
dedemin bağırsaklarında kanser varmış. büyük ihtiyacını gidermekte zorlanıyormuş, hatta yapamıyormuş. artık yemek yemekten korkar olmuş. amcam ve babam tarafından bir kaç farklı doktora götürülmüş. doktorlar çok tatmin edici konuşmamışlar. yani durumun ne olduğuna dair pek bilgi vermemişler.
kemoterapi yapılsın önce, sonra ameliyat yaparız demiş hastanedeki doktor, bu konseyin kararı demiş. fakat başka doktorlar karşı çıkmış. tetkikler için gidildiğinde radyoloji uzmanı da benzer şeyler söylemiş. 80 yaşında neredeyse dedem. kemoterapiyi genç insanlar bile kaldıramıyor, o nasıl kaldırsın!
babamın söylediğine göre, doktorun ameliyata yanaşmamasının sebebi, dedemin ameliyattan çıkma ihtimalinin çok yüksek olmamasıymış. yani doktor öyle bir sorumluluğu kabul etmek istemiyormuş. nasıl olsa gidecek, bari kemoterapi yaparken gitsin tarzında bir tavır takınmış (elbette doktor böyle söylemiyor açıkça, fakat bu şekilde bir imada bulunmuş)
dedemin sağlığı genel manada yerinde bu durum dışında. akıl sağlığı var, yürüyebiliyor falan. o da ameliyat olmak istiyor.
doktorun bu imalı tavrı ve diğer doktorların kemoteratpiye karşı çıkması bizimkileri de şüpheye düşürmüş elbette. ne yapacaklarını düşünüyorlar.
konu hakkında ne yapılabilir, sizin bir bilginiz\fikriniz var mı? bir kaç farklı hastaneye gitmişler, başkalarına da mı gitsinler? hangi hastaneyi önerirsiniz bu konu hakkında? devlet hastaneleri ameliyat yapmıyorlar mı?
0
social strata
başlıktan da anlaşılacaği üzere bir genç daha yeni çabalara girişmiş durumda ancak ilk etapta kursa yazılmadan nereye kadar gidebilirim görmek istiyorum. hali hazırda bu dili öğrenmiş ya da öğrenen arkadaşlar hangi kaynakları tavsiye edersiniz?
başlıktan da anlaşılacaği üzere bir genç daha yeni çabalara girişmiş durumda ancak ilk etapta kursa yazılmadan nereye kadar gidebilirim görmek istiyorum. hali hazırda bu dili öğrenmiş ya da öğrenen arkadaşlar hangi kaynakları tavsiye edersiniz?
0
pimsleur ile sıfırdan başlayıp epey bir şeyler öğrenmiştim
ama şimdi bir kursa başlayacağım ve pimsleur yüzünden standart bir yerde değilim. biliyorum ispanyolca ama tam bir seviye denilecek kadar değil
ama şimdi bir kursa başlayacağım ve pimsleur yüzünden standart bir yerde değilim. biliyorum ispanyolca ama tam bir seviye denilecek kadar değil
0
Duolingo ile de baslayabilirsin. Biraz ilerledikten sonra Babbel ile devam etmek iyi oluyor.
Ikisi de mobil uygulama bu arada. Ilki ucretsiz, ikincisi ucretli. Ama 1 ay ucretsiz hakki var.
Ikisi de mobil uygulama bu arada. Ilki ucretsiz, ikincisi ucretli. Ama 1 ay ucretsiz hakki var.
0
alicia dominica
Çok kötü bir soru soracağım için nasıl selam verilir bilemedim, direk soruya geçiyorum, duyuru dışarıya kapalı sorun olmasın diye. Ben bu meredin ismini dün ilk defa erkek arkadaşımdan duydum. Kardeşinin bir haftadır anlamlandırılamayan hareketleri vardı. Alkol sanmıştık önce ama dün "Bonzai mi acab
Çok kötü bir soru soracağım için nasıl selam verilir bilemedim, direk soruya geçiyorum, duyuru dışarıya kapalı sorun olmasın diye. Ben bu meredin ismini dün ilk defa erkek arkadaşımdan duydum. Kardeşinin bir haftadır anlamlandırılamayan hareketleri vardı. Alkol sanmıştık önce ama dün "Bonzai mi acaba?" dendi.
Kendi kusmuğunda boğuluyormuş ilk gece böyle saçmaladığında. Ambulans çağırmışlar haliyle. Doktorlar bakmış ama sadece alkol olduğunu söylemişler. Az önce sözlükte şu an bulamadığım bir entry'ye denk geldim, kanda tespit edemiyoruz demişti bir doktor. Doğru mudur bu? Çocuğun esrar geçmişi var. Bonzai'ye geçmiş olmasından korkuyoruz. Kötü bir arkadaş çevresi var, uzaklaştıramadık.
Önceki gece durum şuymuş: İki kere kavga çıkarmış, durup dururken insanların arabalarına saldırmış. Sonra koşarak kaçmış. Kendi kendine eve dönmüş, döndüğünde göğsünün sıkıştığını nefes alamadığını söylemiş. Gerçekten bonzai olabilir mi? Ne yapmamız lazım?
Kendi kusmuğunda boğuluyormuş ilk gece böyle saçmaladığında. Ambulans çağırmışlar haliyle. Doktorlar bakmış ama sadece alkol olduğunu söylemişler. Az önce sözlükte şu an bulamadığım bir entry'ye denk geldim, kanda tespit edemiyoruz demişti bir doktor. Doğru mudur bu? Çocuğun esrar geçmişi var. Bonzai'ye geçmiş olmasından korkuyoruz. Kötü bir arkadaş çevresi var, uzaklaştıramadık.
Önceki gece durum şuymuş: İki kere kavga çıkarmış, durup dururken insanların arabalarına saldırmış. Sonra koşarak kaçmış. Kendi kendine eve dönmüş, döndüğünde göğsünün sıkıştığını nefes alamadığını söylemiş. Gerçekten bonzai olabilir mi? Ne yapmamız lazım?
0
Peki ne yapmamız lazım? Nereden yardım alabiliriz? Kan testi yok mu cidden tespit için?
0
onun yerine çocukla samimi olan biriniz alsa karşısına bonzai kullanıp kullanmadığını sorsa? endişelendiğini falan söylese. çocuk yaratık değil sonuçta. ağzı falan var. güzel konuşulursa söyler ya da ima eder bir şekilde.
0
alın çocuğu konuşun güzel güzel. iletişim kurmaya çalışın, ama suçlamadan, ters teper.
bu meret kimyasal, dikkat edin, çok ciddi bir şey.
bu meret kimyasal, dikkat edin, çok ciddi bir şey.
0
siz konuşsanız da cevap verme ihtimali düşük, kullananın halinden kullanan anlar, kullanan biri varsa o konuşsun
0
çoğu hastanede kanda tespiti mümkün olamıyor.
yani acil şartlarında göremiyorsun.
zaten bonzai'nin içeriği de net değil, bir entry'de yazıldığı gibi "adam içine ne koyarsa onu içersin. ". Bir formülasyonu yok ki bakasın.
Madde bağımlılığından şüpheleniyorsanız psikiyatriye göstermenizde fayda var.
yani acil şartlarında göremiyorsun.
zaten bonzai'nin içeriği de net değil, bir entry'de yazıldığı gibi "adam içine ne koyarsa onu içersin. ". Bir formülasyonu yok ki bakasın.
Madde bağımlılığından şüpheleniyorsanız psikiyatriye göstermenizde fayda var.
0
bonzai olduğunu kanıtlasan ne olacak?
bonzai değil de x çıktı. bonzai değil de eroin çıktı. bonzai değil de esrar çıktı
yani yapılacak şey x y z'de değişmiyor. yardıma ihtiyacı var
ama bunu kendisi istemeli. amatem'lere kimsey, kapatamıyorsun. kapısı açık oranın. keza psikiatrik tedaviler de öyle. kimseye zorla bir şey yaptıramıyorsun. telkin ile yardıma ihtiyacı olduğuna ikna etmek lazım önce
bonzai değil de x çıktı. bonzai değil de eroin çıktı. bonzai değil de esrar çıktı
yani yapılacak şey x y z'de değişmiyor. yardıma ihtiyacı var
ama bunu kendisi istemeli. amatem'lere kimsey, kapatamıyorsun. kapısı açık oranın. keza psikiatrik tedaviler de öyle. kimseye zorla bir şey yaptıramıyorsun. telkin ile yardıma ihtiyacı olduğuna ikna etmek lazım önce
0
otaku olacakken fangirl olan kiz
Merhabalar. Bu sene sınava girdim. YGS sıralamam mf-3'te 5700 civarında geldi LYS'nin de sıralamamı çok fazla değiştireceğine inanmıyorum. bu sıralamayla Boğaziçi Moleküler Biyoloji ve Genetik'e rahatlıkla girebiliyorum. Uzmanlık olarak da nörobiyoloji düşünüyorum ama onlar daha sonraki dertler. İş
Merhabalar. Bu sene sınava girdim. YGS sıralamam mf-3'te 5700 civarında geldi LYS'nin de sıralamamı çok fazla değiştireceğine inanmıyorum. bu sıralamayla Boğaziçi Moleküler Biyoloji ve Genetik'e rahatlıkla girebiliyorum. Uzmanlık olarak da nörobiyoloji düşünüyorum ama onlar daha sonraki dertler. İş imkanlarının Türkiye'de çok çok kısıtlı olduğunu biliyordum ama açıkçası biraz akademisyen olup yurt dışına 'kapağı' atma hayallerimin rahatlığı vardı. yine buradan bulduğum genetikbolumu.blogspot.com.tr blogunda yurt dışında da genetik'in çok cazip olmaması gibi bir durumla karşılaştım ve telaşlandım. doğru mudur bu acaba? tıp'ta da nörobiyoloji uzmanlığı alınabiliyor ama açıkçası orda da zorunlu hizmet kafamı kurcalıyor. tabi bir de hepsini bırakıp diş hekimliğini seçesim geliyor ki kafam iyice allak bullak oluyor. sizin düşünceleriniz neler?
0
ben olsam hiç macera aramaz tıp yazardım. prestij, gelir ve iş garantisi açısından en ideal en garanti meslektir türkiyede.
0
diş hekimi olursan o yurtdışı hayalini unut, denklik filan vermezler. sıfırdan okuman lazım en baştan.
diş hekimiyim biyomolekülere geçiş yapıyorum öyle söyliyim :)
hedefin yurtdışı ise diş hekimliği seçme.
diş hekimiyim biyomolekülere geçiş yapıyorum öyle söyliyim :)
hedefin yurtdışı ise diş hekimliği seçme.
0
bir yurtdışında neuroscience okuyan ve nörobiyologlarla içli dışlı biri olarak, bence tıp oku. ya da biyomedikal mühendislik (?!). (puan sistemini bilmiyorum ama) çevremdeki genetikçi sayısı yok denilecek kadar az çünkü.
0
neden tıp değil de genetik. tıp'da nörobiyoloji uzmanı hiç duymadım ama tıp'da nörofizyoloji, nöropatoloji alanlarında çalışmalar yapabilirsin. özellikle nöropatoloji amerika'da bir patoloji yan dalı. mezun olduktan sonra 4+2 yıl. türkiye'de iş imkanları kısıtlı ve akademisyen olabilmen için bir çok faktör gerekiyor. puanın tıpa yetiyorsa yaz geç. eğer türkiye yerine başka bir yerde bu soruyu sorsaydın cevabım farklı olurdu.
kesinlikle tıp yaz.
edit: bak en başarılı gösterilen türk bile karolinska'da doktora yapmasına rağmen şu an türkiye'de
kesinlikle tıp yaz.
edit: bak en başarılı gösterilen türk bile karolinska'da doktora yapmasına rağmen şu an türkiye'de
0
Çok teşekkürler hepinize tıp düşünmeye başlayacağım yine sanırım
0
öncelikle o yazının sahibi olan fatih inan'a inanma. Anlattığı birçok nokta yanlış ve oldukça taraflı bir yazı. Çok yakın bir aile dostum boğaziçi genetiği bitirdikten sonra columbia üniversitesi'nde neuroscience doktorası yapıyor. Başka bir arkadaşım harvard'da yine neuroscience. Boğaziçi genetik özellikle neuroscience konusunda çok bağlantıları olan bir bölüm. Tıp çok ayrı bir konu,ama ben zorunlu görev tus falan filan istemem, ingilizcem de sağlam olsun spesifik uzmanlık düşünüyorum diyorsan genetiği öneriyorum. Ayrıca prestij maddi gelir falan denmiş yurt dışında bilim insanlarının ne kadar aldıklarından haberleri yok bazı insanların. Her zaman söyledim söylemeye de devam edeceğim yurt dışı bağlantısı istiyorsan boğaziçi çok net. Bu okulla network olarak yarışan başka bir kurum yok.
ve ayrıca biri klinisyenlik diğeri temel bilim bu farka iyice bir göz at. Tıp'ın alternatifi genetik değildir. Burada 1-2 tane ego kurbanı klinisyen, tıpçı genetikçilerin işini de yapar der ama alakası yoktur.
ve ayrıca biri klinisyenlik diğeri temel bilim bu farka iyice bir göz at. Tıp'ın alternatifi genetik değildir. Burada 1-2 tane ego kurbanı klinisyen, tıpçı genetikçilerin işini de yapar der ama alakası yoktur.
0
zorunlu hizmet büyük bir eksi benim için. teşekkürler çok bunu da göz önünde buluduracağım
0
moleküler biyoloğum bizim en başarılılar harvard'da diğerleri de avrupada PI. ama ben akademik hayatı sürdürmekte sebat edemedim. bilkent 2005 mezunuyum. akademiyi bırakan da çok oldu.
sorun şu: türkiye'de tıp okursan alternatifin çok. genetik okursan akademi de açmazsa seni o zaman sıçabiliyorsun işte...yani okursun çok zevkli bölüm,çok çok çok şey öğreniyorsun -ben hala kaymağını yiyorum eğitimimin- eğitim iyi (ha sonradan bozdu ben ilk 50deydim şimdi kaç binlerle alıyor o ayrı da yine de gayet iyiyiz avrupaya göre bile) ancak kariyer planlama sıfır bizim alanda.
boğaziçi okursan akademiden vazgeçersen bile alanda satış pazarlamada filanda da çalışabilirsin ürün müdürü filan olursun o zaman bile bölge müdürün tıpçı oluyor. ne halt demeye genetik okudum derken bulabilirsin kendini
ha akademiden vazgeçmez neoroscience'cı olursun belki tabi :) ancak böyle 17 yaşında (biz 17 idik) şunu yapacam diyerek girip gerçekten onu yapan 2-3 kişi biliyorum ben okulda.
benim lisansim mol gen yüksek toksikoloji doktora tıp fak. hepsinin tadına baktım :D başka şeyler sormak istersen bol vaktimde cevaplamaya çalışırım.
sorun şu: türkiye'de tıp okursan alternatifin çok. genetik okursan akademi de açmazsa seni o zaman sıçabiliyorsun işte...yani okursun çok zevkli bölüm,çok çok çok şey öğreniyorsun -ben hala kaymağını yiyorum eğitimimin- eğitim iyi (ha sonradan bozdu ben ilk 50deydim şimdi kaç binlerle alıyor o ayrı da yine de gayet iyiyiz avrupaya göre bile) ancak kariyer planlama sıfır bizim alanda.
boğaziçi okursan akademiden vazgeçersen bile alanda satış pazarlamada filanda da çalışabilirsin ürün müdürü filan olursun o zaman bile bölge müdürün tıpçı oluyor. ne halt demeye genetik okudum derken bulabilirsin kendini
ha akademiden vazgeçmez neoroscience'cı olursun belki tabi :) ancak böyle 17 yaşında (biz 17 idik) şunu yapacam diyerek girip gerçekten onu yapan 2-3 kişi biliyorum ben okulda.
benim lisansim mol gen yüksek toksikoloji doktora tıp fak. hepsinin tadına baktım :D başka şeyler sormak istersen bol vaktimde cevaplamaya çalışırım.
0
tıp yazarsan doktora ile kapağı yurt dışına atabilirsin. fakülteden mezun olduğunda mecburi hizmet yapmadan mesleğini uygulama yetkin olmuyor ama doktora yapmakta bir sakınca yok. sağlık bakanlığında çalışmayacaksan mecburi hizmetsiz yurtdışına kapağı atma imkanın olabilir. diplomayı istetip fotokopisini alma durumu vardı. bunu bir araştır. mdphdturkiye'deydi galiba ama bulamadım şimdi tekrar bakınca. aklında bulunsun.
0
usmle yolunu seçersen zorunlu hizmet yapmazsın. benim genetik bölümüyle ilgili bilgim fazla olmamakla beraber hangi üniversite olursa olsun bir biyologun ortalama bir tıp fakültesinden mezun birinin yurtdışı imkanından daha düşük olduğunu düşünüyorum. usmle yolunu özellikle araştırmanı tavsiye ederim. genetikte durum nasıl bilmiyorum ama amerika'da en son alınan dahiliye asistanlarının yarısı yabancı uyruklu.
edit: emin ol ben amerika'da ortalama bir yerde bitireceğim ve ilgim olan bir tıp uzmanlığını harvard'da genetik alanında doktoraya tercih ederim.
edit: emin ol ben amerika'da ortalama bir yerde bitireceğim ve ilgim olan bir tıp uzmanlığını harvard'da genetik alanında doktoraya tercih ederim.
0
tıp seçip uzmanlıkta tıbbi genetik bölümüne yönelebilirsin. yurt dışında kariyer olanaklarına da çok açık. ben tıp okuyorum uludağ üniversitesinde, genetik yazma derim. (zamanında ben de düşünmüştüm tercih etmeyi)
tip.uludag.edu.tr
evet paylaştığım sayfada çok bilgi yok ama böyle bir bölüm var ve genetik yazmayarak istediğin şeyi kaçırmış olmazsın merak etme :) hem ilerde fikirlerin de değişirse pişman olmazsın.
tip.uludag.edu.tr
evet paylaştığım sayfada çok bilgi yok ama böyle bir bölüm var ve genetik yazmayarak istediğin şeyi kaçırmış olmazsın merak etme :) hem ilerde fikirlerin de değişirse pişman olmazsın.
0
things'e katılıyorum. Network denilen şey inan ki eğitimden azimden falan çok daha önemli. Boğaziçi'nin network olayı çok ayrı. Bugün amerika'dan hangi laba bakarsan bak mutlaka boun genetik lisans çıkışlı bir adam var. Sana yol yordam gösterir mutlaka.
Diğer taraftan türkiye'de kalırsan tıp mezunu olmanın avantajı yüksek doğrudur; ama yurt dışına yerleşip de sağlam bilim yapan çok sayıda genetik mezunu arkadaşım var. Kendilerinden duyduğum kadarıyla tıp biraz daha dolambaçlı bir yolmuş. Bir de eklemem lazım bu bölümü bitirince moleküler biyolog olursun biyolog olmazsın.
Ayrıca kusura bakma ama bence garip bir soru, tıpla genetiğin alakası yok bilime bakış açıları düşünce sistemleri her şeyleri farklı. Yurt dışında bu fark daha açık ortaya çıkar, türkiye'de daha de da'yı ayrı yazmayı bilmeyen patronlara bakıp da genetik seçmem deme, yurt dışına bir şekilde kapak atmaya bak.
Diğer taraftan türkiye'de kalırsan tıp mezunu olmanın avantajı yüksek doğrudur; ama yurt dışına yerleşip de sağlam bilim yapan çok sayıda genetik mezunu arkadaşım var. Kendilerinden duyduğum kadarıyla tıp biraz daha dolambaçlı bir yolmuş. Bir de eklemem lazım bu bölümü bitirince moleküler biyolog olursun biyolog olmazsın.
Ayrıca kusura bakma ama bence garip bir soru, tıpla genetiğin alakası yok bilime bakış açıları düşünce sistemleri her şeyleri farklı. Yurt dışında bu fark daha açık ortaya çıkar, türkiye'de daha de da'yı ayrı yazmayı bilmeyen patronlara bakıp da genetik seçmem deme, yurt dışına bir şekilde kapak atmaya bak.
0
Artık pisayada o kadar kalifiye MBG mezunu var ki araştırma üzerine doktora programları artık tıp mezunları yerine işin içinden yetişen MBG mezunlarını alıyor. Artık tıp mezunu olup sonradan bilime geçmek eskisi gibi kolay değil. MBG mezunları karşısında 2-0 yenik başlamayı kabullenmen lazım tıp okursan.
0
İşin çok çok içinden biri olarak konuşuyorum; bizim ülkede tıp eğitiminin ciddi bir revizyona uğraması lazım. Zehir gibi çocuklara 1855'den kalma almanca kemik adlarını ezberlettikleri ve impact factor'u 1 olan dergilerde yayın yapan adamları hoca olarak aldıkları için sıkıntılar oluşmakta. tus gibi diğer saçmalıklara değinmiyorum bile.
Boğaziçi genetik biraz daha kumar bir bölüm. Çıkıp harvard'da hoca olarak çalışanını da gördüm, roche'un genetik birimi genentech'de argeci olanını da gördüm türkiye'de doktora ilaç pazarlayanı da. Birazcık risk alman gerekiyor.
Yine de şu anki aklım olsa boğaziçi genetiği seçip bu ülkeye bir daha dönmemek üzere giderdim. İsteyen adam bir şekilde yurt dışında kalabiliyor. Türkiye'deki sevgilini özleyip dönmeyeceksin.
Boğaziçi genetik biraz daha kumar bir bölüm. Çıkıp harvard'da hoca olarak çalışanını da gördüm, roche'un genetik birimi genentech'de argeci olanını da gördüm türkiye'de doktora ilaç pazarlayanı da. Birazcık risk alman gerekiyor.
Yine de şu anki aklım olsa boğaziçi genetiği seçip bu ülkeye bir daha dönmemek üzere giderdim. İsteyen adam bir şekilde yurt dışında kalabiliyor. Türkiye'deki sevgilini özleyip dönmeyeceksin.
0
benim bahsettiğim şeyde zaten doktor olacaksın ve genetik hastalığı olan insanlar üzerinde çalışmaların olacak. ha bu prenatal tanı olur kanser genetiği olur veya tüp bebek üzerine olur gibi gibi.. onlar epey ilerki seviyeler. tus gibi bir basamak var önünde tabii ama başarılamayacak bir şey değil tus, düzenli çalışırsan o da olur. kalifiye olmayabilir tüm tıp fakülteleri ama puanınla fena yerlere girmezsin, bi de allaşkına zaten türkiyede nerde var lancette bmjde bilmemnerde yayın yapan adam kaç tane var? her yerin bir eksisi var ama itin götüne de sokmamak lazım. alınabilecek temel bilgiyi hangi fakülteye gitsen alırsın zaten çok dandik olmadıkça. nereyi seçersen seç iş senin kendini geliştirmenle ilgili. biraz daha garanti olsun dersen ve daha bol seçeneğim olsun dersen tıp seç.
0
Gerçekten salak olmayan biriysen mbg yazabilirsin. Yanlış anlama, şundan bahsediyorum. Eğer gerçekten sıralamanı gayet rahat yaptıysan, embesil gibi soru çözmeyip hayatla bağlantını koparmadıysan, gerçekten bilim insanı kafasında birisiysen, normal hayatında makale falan okuyan biriysen, ingilizce, almanca gibi dillerle aran iyiyse yazabilirsin. Ama dil mantığın yoksa pek bir şey yapamazsın. Çünkü bilim dediğimiz şey dünyada makaleler üzerinden yürüyor. Çok kaynak okuyup iyi araştırmalar yapmak için dil çok önemli. Emin ol lisede gördüğün biyolojiyle üni. deki biyoloji çok farklıdır, tavsiyem gerçek kitaplara bir göz gezdirmen. Eğer yetenekliysen böyle şeylere mbg şansın olur ve yükselebilirsin. Ama bunlar yoksa ki yine yanlış anlaşılmasın tıpçılar bu bahsettiklerime sahip değildir demiyorum, tıp yazman daha iyi olur. Tıpta bunlar olmasa da bir şeyler yapabilirsin türkiye'de.
0
tıp okuyun ve tümör biyolojisi doktorası yapın.
@kmlcn ya da kemalcan hocam,
kemikler her 100 senede bir değişmiyo ki, isimleri niye değişsin? yapmışlar zamanında, binlerce yıldır, eski deri, eski kemik!
@kmlcn ya da kemalcan hocam,
kemikler her 100 senede bir değişmiyo ki, isimleri niye değişsin? yapmışlar zamanında, binlerce yıldır, eski deri, eski kemik!
0
Tıp oku şanın yürüsün. Yuksek lisansi istedigin alanda yaparsin. Molekuler biyoloji okursan keşke tıp okusaydim diyebilirsin ama tıp okuyup keske molekuler okusaydim demezsin.
0
@compadrito, şunu demek istedim; türkiye'de tıp öğrencilerine saçma sapan ezber yığını yaptırmaktan adamların dur la bir kahve koyayım da makale okuyayım demeye zamanı kalmıyor. son 2 yıl dershaneye gidiyorlar. Zaten adam o yoğun dersleri ezberleyebilmek için deliler gibi kastığından ilk makalesini 4. 5. sınıfta okumaya başlayabiliyor ancak. Diğeri ise çekirdekten bu iş için yetişiyor. Adamın daha 1. sınıfta makale okuduğu ders var. Lab tekniklerini yine çekirdekten öğreniyor. Doktora yapmak için bir tıp doktoru başvurdu ilgimin olduğu laba. Adam genetik lisans 3 öğrencileriyle aynı teknikleri öğrenecek de doktoraya başlayacak.
Her zaman söyledim yine söylüyorum; türkiye'de tıp eğitimi herkes klinisyen olacakmış gibi veriliyor. Ha zaten tıpta öğrencilerin yüzde 90'ı klinisyenliğe kaymak ister. Hal öyle olunca da p ve q value dışında bilim çıkmaz. yine de yüzde 10'luk kısım da yurt dışında yardırır üst bir bilim insanı olur. Maksat senin kendini geliştirmen. Ama baya ayrı yollar bence.
Her zaman söyledim yine söylüyorum; türkiye'de tıp eğitimi herkes klinisyen olacakmış gibi veriliyor. Ha zaten tıpta öğrencilerin yüzde 90'ı klinisyenliğe kaymak ister. Hal öyle olunca da p ve q value dışında bilim çıkmaz. yine de yüzde 10'luk kısım da yurt dışında yardırır üst bir bilim insanı olur. Maksat senin kendini geliştirmen. Ama baya ayrı yollar bence.
0
biyokimya ve moleküler biyolojide doktora yapmakta olan bir hekimim
lisede genetik istiyordum, eğer araştırma yapmak istiyorsan tıp oku, oradan genetiğe geç dediler. öbür türlü teknisyen tarzında takılırsın dediler.
tıbba gittim. gidince biraz dikkat dağıldı. cerrahi falan inanılmaz ilgimi çekti. elim de yatkın. nasıl keyif alıyorum anlatamam. sonra 4-5-6. sınıfta ebemin körünü gördüm nöbetlerde, hastalarla beraber. dedim niye kasıyorsun bu kadar, bu insanların gözünde (hem asistanlar, hem hocalar hem hastalar) senin karınca kadar değerin var mı? gidiceksin bi uzmanlığa, nöbetten nöbete. eşin çocuğun görmeyecek yüzünü. zaten ben girdiğimde 55 olan genetik puanları oldu sana 68.
neyse sonra doktoraya başvurdum. sınıf arkadaşlarımın hepsi moleküler biyolog. evet belki lab bilmiyorum teknik bilmiyorum ama onlardan daha geniş görüyorum her şeyi. onlar moleküller arasında kaybolmuşken ben "o hormonun şu etkisi de var" diyebiliyorum. ve bunu ekstra bir çaba sarf etmeden yapıyorum. hocalar falan bana soruyorlar, şu neydi bunda böyle bir şey var mı diye.
hayattan ne istediğine göre değişir seçimin. hem 6 senemi boşa harcadığımı düşünüyorum, hem de iyi ki gitmişim diyorum. genel kültür olarak tıp okudum hehehe :)
bu arada mecburi hizmetim üni'nin olduğu şehirde, o konuda aşırı şanslıydım. zaten doktora yapmış olanlar mecburi hizmetten muaflar (ama doktora bittikten sonra), ben şimdi ikisi birden götürüyorum. hem para kazanıyorum hem kariyer yapıyorum.
yalnız, tıp zor. bu kadar spesifik bir şey istiyorsan acilde üst solunum yolu bakmak, kırık çıkıkla uğraşmak seni yorabilir ve bezdirebilir, aklında olsun
bu arada bir de tik at yahu insanlar paragraf paragraf yazmışlar
lisede genetik istiyordum, eğer araştırma yapmak istiyorsan tıp oku, oradan genetiğe geç dediler. öbür türlü teknisyen tarzında takılırsın dediler.
tıbba gittim. gidince biraz dikkat dağıldı. cerrahi falan inanılmaz ilgimi çekti. elim de yatkın. nasıl keyif alıyorum anlatamam. sonra 4-5-6. sınıfta ebemin körünü gördüm nöbetlerde, hastalarla beraber. dedim niye kasıyorsun bu kadar, bu insanların gözünde (hem asistanlar, hem hocalar hem hastalar) senin karınca kadar değerin var mı? gidiceksin bi uzmanlığa, nöbetten nöbete. eşin çocuğun görmeyecek yüzünü. zaten ben girdiğimde 55 olan genetik puanları oldu sana 68.
neyse sonra doktoraya başvurdum. sınıf arkadaşlarımın hepsi moleküler biyolog. evet belki lab bilmiyorum teknik bilmiyorum ama onlardan daha geniş görüyorum her şeyi. onlar moleküller arasında kaybolmuşken ben "o hormonun şu etkisi de var" diyebiliyorum. ve bunu ekstra bir çaba sarf etmeden yapıyorum. hocalar falan bana soruyorlar, şu neydi bunda böyle bir şey var mı diye.
hayattan ne istediğine göre değişir seçimin. hem 6 senemi boşa harcadığımı düşünüyorum, hem de iyi ki gitmişim diyorum. genel kültür olarak tıp okudum hehehe :)
bu arada mecburi hizmetim üni'nin olduğu şehirde, o konuda aşırı şanslıydım. zaten doktora yapmış olanlar mecburi hizmetten muaflar (ama doktora bittikten sonra), ben şimdi ikisi birden götürüyorum. hem para kazanıyorum hem kariyer yapıyorum.
yalnız, tıp zor. bu kadar spesifik bir şey istiyorsan acilde üst solunum yolu bakmak, kırık çıkıkla uğraşmak seni yorabilir ve bezdirebilir, aklında olsun
bu arada bir de tik at yahu insanlar paragraf paragraf yazmışlar
0
veilofsin
Antalya'dan mı daha rahat yoksa Alanya-Gazipaşa dan mı ? Direk Alanya merkezine transfer durumu nedir? Nasıl gidilir bi yardım be gençler
Antalya'dan mı daha rahat yoksa Alanya-Gazipaşa dan mı ?
Direk Alanya merkezine transfer durumu nedir? Nasıl gidilir bi yardım be gençler
Direk Alanya merkezine transfer durumu nedir? Nasıl gidilir bi yardım be gençler
0
antalyadan iki iki buçuk saat sürüyor.
gazipaşadan yarım saat kırkbeş dakika.
gazipaşadan yarım saat kırkbeş dakika.
0
benim bildiğim senelerdir atlasjet ve diğerlerinin
antalyadan alanyaya ücretsiz otobüs servisi var.
antalyadan alanyaya ücretsiz otobüs servisi var.
0
onurair ve atlasjet'in antalya'dan ücretsiz servisleri var. gazipaşa servislerinin 15-20 tl gibi bir ücreti vardı alanya için. antalya'yı kullanmak daha ekonomik.
0
para mı zaman mı
alanyada yazlığı olan biz için alanya-gazipaşa süper oldu. hatta ev havaalanına 20 km hehe :D
pegasus'un gazipaşa uçakları sabiha gökçenden kalkıyor, bu da bizim için aşırı bi avantaj. sanırım onuair de başlamış gazipaşaya
açıkcası uçak stresinden sonra bir de 2.5 saat yol gitmek beni aşırı geriyor. durum biraz da seninle alakalı
alanyada yazlığı olan biz için alanya-gazipaşa süper oldu. hatta ev havaalanına 20 km hehe :D
pegasus'un gazipaşa uçakları sabiha gökçenden kalkıyor, bu da bizim için aşırı bi avantaj. sanırım onuair de başlamış gazipaşaya
açıkcası uçak stresinden sonra bir de 2.5 saat yol gitmek beni aşırı geriyor. durum biraz da seninle alakalı
0
nefesless
Aralarında ne fark var? Hangisi bildiğimiz kalori?
Aralarında ne fark var? Hangisi bildiğimiz kalori?
0
şimdi eğer karbonhidrat, yağ ve proteinden enerki aldığını düşünürsek vücut önce karbonhidratı kullanır çünkü bu vücut için daha zahmetsizdir.
eğer az varsa hepsini tüketir protein ve yağa da geçebilir ama çok yediysen protein, yağ ve geri kalan karbonhidrat depolanabilir.
bir kısmı hormon, protein sentezinde kullanılır.
ancak yağdan ve proteinden gelen enerji kan şekerinde ciddi oynamalara neden olmadan daha uzun süre tok tutarak gelir.
dolasıyla en iyisi proteindir bunların arasında.
hepsi de enerji veren yani kalorili moleküller sadece en son ürüne çevrilme reaksiyonları farklı, uzun/kısa.
eğer az varsa hepsini tüketir protein ve yağa da geçebilir ama çok yediysen protein, yağ ve geri kalan karbonhidrat depolanabilir.
bir kısmı hormon, protein sentezinde kullanılır.
ancak yağdan ve proteinden gelen enerji kan şekerinde ciddi oynamalara neden olmadan daha uzun süre tok tutarak gelir.
dolasıyla en iyisi proteindir bunların arasında.
hepsi de enerji veren yani kalorili moleküller sadece en son ürüne çevrilme reaksiyonları farklı, uzun/kısa.
0
enerji olarak her halükarda karbonhidrat kullanılır.
şeker yedin, vücut bir kısmını kullandı. bir kısmını da depo etti.
yağ yedin, vücut hepsini depo etti. protein yedin, vücut ilgili mercilere gönderdi.
açsın, kanda şeker kalmadı. önce karbonhidrat depoların bozularak kana karıştırılır. yetmedi, glukoneogenez denilen bir sistem ile yağ ve protein, karbonhidrata çevrilir. bu karbonhidrat da enerji üretiminde kullanılır.
yani:
karbonhidrat -> enerji
yağ-> karbonhidrat -> enerji
kalori ise bir birimdir. suyun ısısını 1 santigrad derece artırmak için gerekli olan enerji birimidir.
şeker yedin, vücut bir kısmını kullandı. bir kısmını da depo etti.
yağ yedin, vücut hepsini depo etti. protein yedin, vücut ilgili mercilere gönderdi.
açsın, kanda şeker kalmadı. önce karbonhidrat depoların bozularak kana karıştırılır. yetmedi, glukoneogenez denilen bir sistem ile yağ ve protein, karbonhidrata çevrilir. bu karbonhidrat da enerji üretiminde kullanılır.
yani:
karbonhidrat -> enerji
yağ-> karbonhidrat -> enerji
kalori ise bir birimdir. suyun ısısını 1 santigrad derece artırmak için gerekli olan enerji birimidir.
0
mula
Elix elxsa boyle x'li felan bisey. Baska doktor varsa ona da sorabilirim gogus agrisiyla ilgili ama ozelden sormayi tercih ederim
Elix elxsa boyle x'li felan bisey. Baska doktor varsa ona da sorabilirim gogus agrisiyla ilgili ama ozelden sormayi tercih ederim
0
compadrito, süper bir insandır kendisi. benim çocuğun sünnetini bile o yaptı
şaka bir yana ilgilidir bir sor
şaka bir yana ilgilidir bir sor
0
Compadrito uzmanlik okumamis diye cok guvenemedim diyim de beni dovun. Saka saka o hesabini kapamisti. Bir de gogus-meme givi bi yer agrisi icin hango doktora gidiliyo??
0
Ya ben de bugune kadar compadritoyu fizikci saniyodum, baska biriyle karistirdim zahir.
Lakin kendisi inanilmaz yardimsever, hos bi insanmis sagolsun. Bence ona sor:)
Lakin kendisi inanilmaz yardimsever, hos bi insanmis sagolsun. Bence ona sor:)
0
Tlf'dan edit yok. Sağol Gipsın reyiz! Nası? Oğlan mala vurmaya başladı mı?
Prisoner sağlam dur aplam! O senin gendi galbiyin güzelliği!
Memeye göğüs demeyin, aazınıza biber süreller. Genel cerraha gidin.
Buff, naabiyon qı? Gene kime âşık oldun?
Prisoner sağlam dur aplam! O senin gendi galbiyin güzelliği!
Memeye göğüs demeyin, aazınıza biber süreller. Genel cerraha gidin.
Buff, naabiyon qı? Gene kime âşık oldun?
0
Hatirladim o cosmicstring'di:)
Hatta bugun compadrito bana tatli tatli cevap verince korktum cok ciddi bisey mi var diye(soru tumor sorusuydu) meger atarli cevapci fizikciyle karistirmisim:)
Hatta bugun compadrito bana tatli tatli cevap verince korktum cok ciddi bisey mi var diye(soru tumor sorusuydu) meger atarli cevapci fizikciyle karistirmisim:)
0
okuyamıyom ben ya
Aile hekimimiz öğleden sonra başka bir yerde çalıştığı için izinliymiş. Böyle bir durumda diğer aile hekimleri tarafından muayene edilmemiz gerekmez mi? Aile hekimim yok, benim muayene edilmem gerekiyor. Napayım yani öleyim mi? Bu aile hekimi sistemini saçma bulan tek insan ben miyim? Ne gibi bir ar
Aile hekimimiz öğleden sonra başka bir yerde çalıştığı için izinliymiş. Böyle bir durumda diğer aile hekimleri tarafından muayene edilmemiz gerekmez mi? Aile hekimim yok, benim muayene edilmem gerekiyor. Napayım yani öleyim mi?
Bu aile hekimi sistemini saçma bulan tek insan ben miyim? Ne gibi bir artısı var ki bu sistemin?
Daha önce sadece bir kere aile hekimine gittim, onda da aile hekimim tatildeydi ve bana başka bir hekim yardımcı olmuştu. Şimdi aynı durum ablamın başına gelmiş ve muayene edilmemiş kendisi.
Bu aile hekimi sistemini saçma bulan tek insan ben miyim? Ne gibi bir artısı var ki bu sistemin?
Daha önce sadece bir kere aile hekimine gittim, onda da aile hekimim tatildeydi ve bana başka bir hekim yardımcı olmuştu. Şimdi aynı durum ablamın başına gelmiş ve muayene edilmemiş kendisi.
0
Kardeşimin eşi aile hekimi. Bir yere gidecekleri zaman izin alırken yerine vekalet edecek doktoru bildirmeden bir yere kıpırdıyamıyor.
0
büyük ihtimal kurum dışı mesaisi vardır. kurum dışı mesaide acil değilse, kimse kimsenin hastasına bakmıyor
izin durumlarında vekalet bırakılabilir. bırakılmayadabilir. vekalet bırakmadan kıpırdayan çok hekim var, toplum sağlığı merkezleri oralara doktor yetiştiremiyor (eğer aile hekimi kendi asm'sinde birine vekalet bırakmazsa tsm'den doktor görevlendiriliyor. ama istanbulda 3500 aile hekimi, 50-100 kadar da kadar da tsm hekimi var. tabii ki her aile hekimi izne ayrıldığında yetişilmiyor. kaldi ki tsm hekiminin tek görevi aile hekimi tatilini yapsın ben onun hastalarına bakayım değil)
neyse ikinci soru olarak aile hekimliği baya kötü bir sistem. dışı sizi içi bizi yakar :)
izin durumlarında vekalet bırakılabilir. bırakılmayadabilir. vekalet bırakmadan kıpırdayan çok hekim var, toplum sağlığı merkezleri oralara doktor yetiştiremiyor (eğer aile hekimi kendi asm'sinde birine vekalet bırakmazsa tsm'den doktor görevlendiriliyor. ama istanbulda 3500 aile hekimi, 50-100 kadar da kadar da tsm hekimi var. tabii ki her aile hekimi izne ayrıldığında yetişilmiyor. kaldi ki tsm hekiminin tek görevi aile hekimi tatilini yapsın ben onun hastalarına bakayım değil)
neyse ikinci soru olarak aile hekimliği baya kötü bir sistem. dışı sizi içi bizi yakar :)
0
kesinlikle sana birinin bakması gerekir. misafirler için vs. bi doktor görevli oluyor ona yönledirebilirlerdi mesela. biraz olay çıkarın böyle durumlarda. çünkü o aile hekimi doktorları hemşireleri filan yatışa alışmışlar. kimse sallamıyor. aile hekimi ya da orada çalışan hemşire varsa kusuruma bakmasın ama olay bu yani.ortalığı biraz karıştırmanız o lazım. o zaman her şey çözülüyor.
0
inheritance
orkide`:phalaenopsis` ve bonsai var evde. 10 gün kadar evde olmayacağım, kimseye anahtarı verip sulattırma durumum yok. otomatik sulama sistemlerini internette arattım, ya çok pahalı ya da bir ucunda su haznesi olan diğer ucu saksıya batırılan aletler. bunlar da bonsai ve orkide saksılarında durmaz,
orkide* ve bonsai var evde. 10 gün kadar evde olmayacağım, kimseye anahtarı verip sulattırma durumum yok. otomatik sulama sistemlerini internette arattım, ya çok pahalı ya da bir ucunda su haznesi olan diğer ucu saksıya batırılan aletler. bunlar da bonsai ve orkide saksılarında durmaz, devrilir gibi geliyor. bu çiçeklerin sulanması için başka bir yöntem / fikriniz var mı?
0
cicekleri sehpaya koysan
biraz daha yuksek bir yere pet sisede su koysan
pamuklu ipin bir ucunu pet siseye diger ucunu da saksinin uzerine koysan
damla damla sular gibime geliyor.
su eserimde anlattim i.imgur.com
biraz daha yuksek bir yere pet sisede su koysan
pamuklu ipin bir ucunu pet siseye diger ucunu da saksinin uzerine koysan
damla damla sular gibime geliyor.
su eserimde anlattim i.imgur.com
0
ya da üst üste bir kaç tane plastik bardağı alacaksın, farklı açılarla birbirlerinin altına gelecek şekilde koyacaksın, hepsinin altına da incecik delik açacaksın birer tane. en üsttekine suyu doldurup diğerlerinden damla damla geçerek gitmesini sağlayacaksın. 10 gün idare eder bence bu yöntem.
0
10 günde bişey olmaz çiçeklere
evin içindeki çiçeklerimi haftada bir suluyorum yetiyor
evin içindeki çiçeklerimi haftada bir suluyorum yetiyor
0
@la noix katılmıyorum bonsailer hassas bitkilerdir. orkide de keza, uzun süre sulanmazsa ölebilirler.
0
benim de orkidem var geçen eylülden beri tomurcuğu eksik olmadı, en az çiçekli döneminde 4 tane çiçeği vardı
10 senedir çiçek bitki bakıyorum
10 senedir çiçek bitki bakıyorum
0
giderken suladım çıktım, geldim bonsai sağlam ama orkide ölmüş gibi. tüm yaprakları çiçekleri dökülmüş, sapı kapkara olmuş.
0
nilmiye
Var mı önereceğiniz? "Her" gibi?Teşekkürler.
Var mı önereceğiniz? "Her" gibi?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
0
sos fistik olsun mu
Likör yapmalık saf alkolü nereden bulurum ?
Likör yapmalık saf alkolü nereden bulurum ?
0
eskiden migros'larda litresi 20 kusur liraya satilirdi ama artik yok, kaldirdilar. eczaneye sormakta fayda var.
0
Migrosta tarımsal kökenli etil alkol var. Oradan. Başka yolu yok artık eczaneler de satmıyor. Kaldı ki satsa da aynısı olmuyor. Ben de liköre heveslendim uzun uzun araştırdım başka yok
0
migroslarda bulabilenler hangi subesinden aldigini da yazabilir mi?
ben akaretler migros'tan aliyordum ama bulamiyorum artik.
ben akaretler migros'tan aliyordum ama bulamiyorum artik.
0
@la noix hemen tarif lazım bize....
Ben ankaradayım büyük migroslarda var. Ayrıca istanbulda macrocenter diye bir yerde de var
Ben ankaradayım büyük migroslarda var. Ayrıca istanbulda macrocenter diye bir yerde de var
0
ucuza gelmesi için mi saf alkol arıyorsunuz? Yoksa kaliteli votka da işinizi görür
0
la noix
uyarı: uzun olabilir :)kendime birkaç hedef koydum koşmayla ilgili. kasımdaki avrasya maratonunun 10 km'sini koşmak, nisan'da yarı maraton ve sonraki kasımda avrasya maratonu koşmak olarak3-4 haftadır kendi çapımda takılıyorum. öncesinde 1 km bile koşamayan biriydim. ciddi anlamda koşmayla ilgili sı
uyarı: uzun olabilir :)
kendime birkaç hedef koydum koşmayla ilgili. kasımdaki avrasya maratonunun 10 km'sini koşmak, nisan'da yarı maraton ve sonraki kasımda avrasya maratonu koşmak olarak
3-4 haftadır kendi çapımda takılıyorum. öncesinde 1 km bile koşamayan biriydim. ciddi anlamda koşmayla ilgili sıkıntılarım var. sanırım hem adımımı yanlış basıyorum hem de nefes kısmını ayarlayamıyorum. yine de geçen pazar 5 km koşabildim hiç durmadan. 35 dk'da falan koştum (ilk 5 dk'sı ısınma şeklinde, hızlı yürümeydi)
5 koştum ya, ben kendi kendime dedim ki, 3-4 kere daha 5 km koş, 5 km'de rahatlayınca 6'ya, ordan 7'ye vs vs çıkarsın. kasıma kadarki nihai hedef 10 km'yi 1 saatin altında koşmak
bugün spor salonundaki eğitmen 20 dk'lık iki set önerdi. önce 2 dk koşu, 1 dk yürüyüş şeklinde. bunu 3 kere falan yaptıktan sonra 1 dk koşu 1 dk yürüyüş. sonra rahat koşarsın dedi
pilates falan yaparken ben kendi metodumu yapıyordum, işe yarıyordu. ama koşuyu hakketen beceremiyorum, desteğe ihtiyacım var :)
hangisi bana daha büyük haz ile hedefe ulaştırır?
cinsiyet: dişi, boy kısa (bacaklar da kısa, çok hızlanamıyorum hehe)
kendime birkaç hedef koydum koşmayla ilgili. kasımdaki avrasya maratonunun 10 km'sini koşmak, nisan'da yarı maraton ve sonraki kasımda avrasya maratonu koşmak olarak
3-4 haftadır kendi çapımda takılıyorum. öncesinde 1 km bile koşamayan biriydim. ciddi anlamda koşmayla ilgili sıkıntılarım var. sanırım hem adımımı yanlış basıyorum hem de nefes kısmını ayarlayamıyorum. yine de geçen pazar 5 km koşabildim hiç durmadan. 35 dk'da falan koştum (ilk 5 dk'sı ısınma şeklinde, hızlı yürümeydi)
5 koştum ya, ben kendi kendime dedim ki, 3-4 kere daha 5 km koş, 5 km'de rahatlayınca 6'ya, ordan 7'ye vs vs çıkarsın. kasıma kadarki nihai hedef 10 km'yi 1 saatin altında koşmak
bugün spor salonundaki eğitmen 20 dk'lık iki set önerdi. önce 2 dk koşu, 1 dk yürüyüş şeklinde. bunu 3 kere falan yaptıktan sonra 1 dk koşu 1 dk yürüyüş. sonra rahat koşarsın dedi
pilates falan yaparken ben kendi metodumu yapıyordum, işe yarıyordu. ama koşuyu hakketen beceremiyorum, desteğe ihtiyacım var :)
hangisi bana daha büyük haz ile hedefe ulaştırır?
cinsiyet: dişi, boy kısa (bacaklar da kısa, çok hızlanamıyorum hehe)
0
Kısa süreli hedefler koyuyorsun, aynen hocanın dediği gibi. Ben şöyle yaptım mesela:
geçen yıl ilk başladığımda: toplam 20 dakika, 60 saniye yavaş 30 saniye hızlı koşuyordum. sonra yetmeye başladı 40 dakika yaptım.
sonra tekrar 20 dakika, 30 saniye hızlı 30 saniye yavaş koştum. sonra 40 dakika yaptım.
sonra 20 dakika 60 saniye hızlı 30 saniye yavaş koştum. sonra 40 dakika yaptım toplam süreyi.
en son geldiğim noktada 75 sn hızlı 15 sn yavaş, 1 saate kadar ölmeden koşabiliyorum. 1 saatlik seansta her 10 dakikada bir 1 dakika yavaş koşup aktif dinleniyorum.
hızlıdan kastım 8 kmh, yavaştan kasıt 6 kmh idi sanırım. böyle böyle artıra artıra ilerleyeceksin. senin hatan hedefini direkt büyük tutman. 20 dakika ile başla.
geçen yıl ilk başladığımda: toplam 20 dakika, 60 saniye yavaş 30 saniye hızlı koşuyordum. sonra yetmeye başladı 40 dakika yaptım.
sonra tekrar 20 dakika, 30 saniye hızlı 30 saniye yavaş koştum. sonra 40 dakika yaptım.
sonra 20 dakika 60 saniye hızlı 30 saniye yavaş koştum. sonra 40 dakika yaptım toplam süreyi.
en son geldiğim noktada 75 sn hızlı 15 sn yavaş, 1 saate kadar ölmeden koşabiliyorum. 1 saatlik seansta her 10 dakikada bir 1 dakika yavaş koşup aktif dinleniyorum.
hızlıdan kastım 8 kmh, yavaştan kasıt 6 kmh idi sanırım. böyle böyle artıra artıra ilerleyeceksin. senin hatan hedefini direkt büyük tutman. 20 dakika ile başla.
0
koşmak sağlık içün çoğiy bişiy diil.
insan ficuudunun en önemli eklemi diz. uzun vâdede dizlerini koruman lâzım. koşmanın dize naaptığına bi bak istersen.
kadın içün daha da kötü. kadının düşmannarı, sigara, içki, güneş, susuzluk, yüz üstü ve yan uyuma ve yer çekimi. sen koşunca yer çekiminin etkisini şeddeli hâle getiriyon.
ben bi ara endotelnen uğraşıyodum, maratoncu bi aplanın endoteli sikik çıktıydı bi miktar.
bööle fizyoloji karşıtı işleri tasvip etmiyom. damarlar senin tabii. ne istersen yaparsın.
insan ficuudunun en önemli eklemi diz. uzun vâdede dizlerini koruman lâzım. koşmanın dize naaptığına bi bak istersen.
kadın içün daha da kötü. kadının düşmannarı, sigara, içki, güneş, susuzluk, yüz üstü ve yan uyuma ve yer çekimi. sen koşunca yer çekiminin etkisini şeddeli hâle getiriyon.
ben bi ara endotelnen uğraşıyodum, maratoncu bi aplanın endoteli sikik çıktıydı bi miktar.
bööle fizyoloji karşıtı işleri tasvip etmiyom. damarlar senin tabii. ne istersen yaparsın.
0
Sporcu sutyeni yercekimine karsi gelistiriis bisey compadrito :p dizlerinde zaten problem olan biri olarak kosmaya kasladigimdan beri daha rahat merdiven inip cikiyorum
Bu fikri ortaya attigimdan beri maratonun aslinda hic de iyi bisey oomadigini ogrendim evet :)) insanlar olmusler maraton sirasinda dehidratasyon nedeniyle
Millet tum bunlari yazarken verdigi hazdan da bahsetmis. Gercekten kosmaya basladigimdan beri ciddi bi degisim hissediyorum kendimde. Daha mutluyum, daha saglikli hissediyorum ve stresim daha az :) terle beraber hayatimdaki tum kotulukleri atiyorum, dusa girince tum dertlerim sifirlaniyo
Oneririm :)
Ps: lisede bi hocam vardi, adam her gun kosardi. 55 yasindaydi ama 90 gosteriyodu. Spor hizli da yaslandiriyo biliyorum :)
Bu fikri ortaya attigimdan beri maratonun aslinda hic de iyi bisey oomadigini ogrendim evet :)) insanlar olmusler maraton sirasinda dehidratasyon nedeniyle
Millet tum bunlari yazarken verdigi hazdan da bahsetmis. Gercekten kosmaya basladigimdan beri ciddi bi degisim hissediyorum kendimde. Daha mutluyum, daha saglikli hissediyorum ve stresim daha az :) terle beraber hayatimdaki tum kotulukleri atiyorum, dusa girince tum dertlerim sifirlaniyo
Oneririm :)
Ps: lisede bi hocam vardi, adam her gun kosardi. 55 yasindaydi ama 90 gosteriyodu. Spor hizli da yaslandiriyo biliyorum :)
0
Verdiği hazzın sebebi endorfin. Sonunda endorfin bağımlısı oluyosun. Koşmadan duramaz hâle geliyosun.
Ben sana yerçekimi dedim. Meme demedim. Sarkma ihtimali olan tek şey meme diil. İnsanın suratı da, götü de, bacakları da sarkıyo. Sen her adım attığında o yerçekimi etkisini X'nen çarpıyon. (Fekat bişiy diyim mi qız, bizde bi endokrinolog var maratoncu. Daş kimin bi avrat ha!)
Diz eklemindeki mikrotravmatik etki de bööle. Disk hernisi mikrotravmaların birikiminnen oluşur biliyon. Diz ekleminde de mikrotravma birikimi oluyo.
Kısa vâdede seni mutlu ve zinde hâle getirir. Hiçbi itirazım olamaz da demeye çalıştığım şey, uzun vâdeli, yıllarca koştuktan sonraki etkiler.
önerin için de teşekkürler, ben yürüyom şekerim. dün 2.5 saat yürüdüm, götüm oldu sana daş! yürümekten karın kasların ağrır mı la? ağrıdı valla. feci karın kası ve bel kası çalıştırıyo çünkü!
Ben sana yerçekimi dedim. Meme demedim. Sarkma ihtimali olan tek şey meme diil. İnsanın suratı da, götü de, bacakları da sarkıyo. Sen her adım attığında o yerçekimi etkisini X'nen çarpıyon. (Fekat bişiy diyim mi qız, bizde bi endokrinolog var maratoncu. Daş kimin bi avrat ha!)
Diz eklemindeki mikrotravmatik etki de bööle. Disk hernisi mikrotravmaların birikiminnen oluşur biliyon. Diz ekleminde de mikrotravma birikimi oluyo.
Kısa vâdede seni mutlu ve zinde hâle getirir. Hiçbi itirazım olamaz da demeye çalıştığım şey, uzun vâdeli, yıllarca koştuktan sonraki etkiler.
önerin için de teşekkürler, ben yürüyom şekerim. dün 2.5 saat yürüdüm, götüm oldu sana daş! yürümekten karın kasların ağrır mı la? ağrıdı valla. feci karın kası ve bel kası çalıştırıyo çünkü!
0
kibritsuyu
hani kan bağışı yaptıktan sonra 3 ay içinde yeniden bağış yapamıyoruz ya, öyle bir kural var.3 ay dolmadan bağış yapmanın zararı kime oluyor? alınan kan mı tam olarak kullanılabilecek nitelikte olmuyor, yoksa kan veren kişi açısından mı birtakım problemler (kansızlık vs) olduğu için mi alınmıyor?yan
hani kan bağışı yaptıktan sonra 3 ay içinde yeniden bağış yapamıyoruz ya, öyle bir kural var.
3 ay dolmadan bağış yapmanın zararı kime oluyor? alınan kan mı tam olarak kullanılabilecek nitelikte olmuyor, yoksa kan veren kişi açısından mı birtakım problemler (kansızlık vs) olduğu için mi alınmıyor?
yani yalan söyleyip 3 aydan önce tekrar kan bağışlarsak zararı sadece kendimize olacaksa o riski göze alacağım. yok aldıkları kan bir işe yaramayacaksa boşa vermeyeceğim.
şu anda böyle bir durum sözkonusu değil ama olması muhtemel durumda nasıl davranacağımı bilmek istiyorum.
3 ay dolmadan bağış yapmanın zararı kime oluyor? alınan kan mı tam olarak kullanılabilecek nitelikte olmuyor, yoksa kan veren kişi açısından mı birtakım problemler (kansızlık vs) olduğu için mi alınmıyor?
yani yalan söyleyip 3 aydan önce tekrar kan bağışlarsak zararı sadece kendimize olacaksa o riski göze alacağım. yok aldıkları kan bir işe yaramayacaksa boşa vermeyeceğim.
şu anda böyle bir durum sözkonusu değil ama olması muhtemel durumda nasıl davranacağımı bilmek istiyorum.
0
www.redcrossblood.org
"The plasma from your donation is replaced within about 24 hours. Red cells need about four to six weeks for complete replacement. That’s why at least eight weeks are required between whole blood donations."
burada 2 ay demis ama.. riske atmazdim ben olsam bir iki gunden bir sey olmaz tabi de..
"The plasma from your donation is replaced within about 24 hours. Red cells need about four to six weeks for complete replacement. That’s why at least eight weeks are required between whole blood donations."
burada 2 ay demis ama.. riske atmazdim ben olsam bir iki gunden bir sey olmaz tabi de..
0
teşekkürler ama soruma cevap değil bu.
risk KİME diyorum. kanu kullanacak olana mı, kanı verecek olana mı?
kan bağışladıktan bir hafta sonra tekrar kan verdim.
a) çok fazla kansız kaldığın için kötü etkilenirsin.
b) alınan kan daha hücreleri tam oluşmamış cıvıldak bir kan olduğu için alan hastanın hiçbir işine yaramaz.
hangisi?
risk KİME diyorum. kanu kullanacak olana mı, kanı verecek olana mı?
kan bağışladıktan bir hafta sonra tekrar kan verdim.
a) çok fazla kansız kaldığın için kötü etkilenirsin.
b) alınan kan daha hücreleri tam oluşmamış cıvıldak bir kan olduğu için alan hastanın hiçbir işine yaramaz.
hangisi?
0
en son kan verdiğin tarih sisteme kayıtlı. tarih tutmuyorsa almazlar. yani yalan söyleyerek zaten veremezsin.
www.kanver.org
www.kanver.org
0
kirmizi kan hucrelerinin yerine gelmesi 6 haftayi buldugu icin beklemek lazim geliyormus.
0
bildiğim kadarıyla donör kısa sürede verdiği kanı yeniden üretiyor. ama hücreler yeterli olgunluğa ulaşmadığı için ihtiyaç sahibinin işine yaramıyor.
yani risk kanı kullanacak olana.
yani risk kanı kullanacak olana.
0
simten
duyurunun pek sevgili dizikolikleri,klasik bir dizi tavsiyesi sorusu ile karşı karşıyayız. sevdiklerimden bahsedeyim: mad men (en sevdiğim dizi), sopranos, boardwalk empire, masters of sex, house of cards, private practice, the l word, komedi olarak, frasier ve friendseh izlenir dediklerim, breaking
duyurunun pek sevgili dizikolikleri,
klasik bir dizi tavsiyesi sorusu ile karşı karşıyayız.
sevdiklerimden bahsedeyim: mad men (en sevdiğim dizi), sopranos, boardwalk empire, masters of sex, house of cards, private practice, the l word, komedi olarak, frasier ve friends
eh izlenir dediklerim, breaking bad, greys anatomy
sıkılıp yarıda bıraktıklarım, lost, how i met your mother ve son bölümünden sonra artık izlemeyeceğim game of thrones.
benden uzak olsun dedikerim, fringe, walking dead.
derin karakter tahlili seviyorum. çok aksiyonlu olması gerekmiyor. diplomasi, kuyu kazmacılık varsa olur :)
bi de aklımda broadchurch ve mr Selfridge var, izleyenler bana önerir mi?
altyazısı olması gerekmiyor.
klasik bir dizi tavsiyesi sorusu ile karşı karşıyayız.
sevdiklerimden bahsedeyim: mad men (en sevdiğim dizi), sopranos, boardwalk empire, masters of sex, house of cards, private practice, the l word, komedi olarak, frasier ve friends
eh izlenir dediklerim, breaking bad, greys anatomy
sıkılıp yarıda bıraktıklarım, lost, how i met your mother ve son bölümünden sonra artık izlemeyeceğim game of thrones.
benden uzak olsun dedikerim, fringe, walking dead.
derin karakter tahlili seviyorum. çok aksiyonlu olması gerekmiyor. diplomasi, kuyu kazmacılık varsa olur :)
bi de aklımda broadchurch ve mr Selfridge var, izleyenler bana önerir mi?
altyazısı olması gerekmiyor.
0
the americans ama derin karakter tahlili yok aksiyonu çok. be memnunum.
0
fargo yu denebilirsin. şurdan bakabilirsin diziye. www.imdb.com 10 bölümlük.2006 yılında minesotada gerçekleşmiş bir olayı mini dizi yapmışlar.
0
lambada
Mesela gün içinde yediklerimi girsem: --->(1 elma, yarım kızarmış tavuk,120 gr yağsız makarna)ve bana yaklaşık aldığım kalori miktarını gösterse--->(1200 cal)Hatta bir de bunun günlük kayıtlarını tutsa, grafikle gelişimi gösterse..Daha da yetmedi harcadığım kaloriyi de hesaplasa (1 saat yürüdüm, yar
Mesela gün içinde yediklerimi girsem:
--->(1 elma, yarım kızarmış tavuk,120 gr yağsız makarna)
ve bana yaklaşık aldığım kalori miktarını gösterse
--->(1200 cal)
Hatta bir de bunun günlük kayıtlarını tutsa, grafikle gelişimi gösterse..
Daha da yetmedi harcadığım kaloriyi de hesaplasa
(1 saat yürüdüm, yarım saat yüzdüm
--->660 cal
Sonra da mesajlar verse bana da ne durumdayım bilsem:
"Lambada bak normalde 1500 calori alman lazım, sen bugün 2200 cal aldın, allahtan biraz yürüdün de 200 cal verdin, hala 500 cal fazlan var,ya biraz daha yürü, ya da yarın boğazdan kıs, bi daha da tatlıyı kaçırma haaa bozuşuruz" diye uyarsa!
İşte bundan ya da buna en yakın aplikasyondan istiyorum.
Henüz yoksa da icat ediver be duyurum :))
--->(1 elma, yarım kızarmış tavuk,120 gr yağsız makarna)
ve bana yaklaşık aldığım kalori miktarını gösterse
--->(1200 cal)
Hatta bir de bunun günlük kayıtlarını tutsa, grafikle gelişimi gösterse..
Daha da yetmedi harcadığım kaloriyi de hesaplasa
(1 saat yürüdüm, yarım saat yüzdüm
--->660 cal
Sonra da mesajlar verse bana da ne durumdayım bilsem:
"Lambada bak normalde 1500 calori alman lazım, sen bugün 2200 cal aldın, allahtan biraz yürüdün de 200 cal verdin, hala 500 cal fazlan var,ya biraz daha yürü, ya da yarın boğazdan kıs, bi daha da tatlıyı kaçırma haaa bozuşuruz" diye uyarsa!
İşte bundan ya da buna en yakın aplikasyondan istiyorum.
Henüz yoksa da icat ediver be duyurum :))
0
Kalori hesabına ömür yetmez
Kalorisiz yaşa.
Az ye çok yürü
Ne bileyim diyetisyene bile gitmiyorum gerek yok.
Kalorisiz yaşa.
Az ye çok yürü
Ne bileyim diyetisyene bile gitmiyorum gerek yok.
0
diyetkolik var türkçe istersen. günlük diyet listesi, egzersiz listesi vs veriyor. yediğini, yaptığını yazıyorsun hesaplıyor. haftalık rapor gönderiyor ilk hafta ücretsiz yapıyor bunları sonra aylık 9 TL gibi bir ücreti var.
0
la noix
avrupa gidiş dönüşlerde noel kampanyası olur mu sizce? hani oralarda tatil olduğu için uçak geliyo boş dönmesin falan diye
avrupa gidiş dönüşlerde noel kampanyası olur mu sizce? hani oralarda tatil olduğu için uçak geliyo boş dönmesin falan diye
0
tam tersine bu donemlerde avrupalilar da tatile falan ciktigi icin fiyatlar artacaktir
0
iyi de avrupadan tr'ye geliyolar, tr'den uçak boş mu dönecek sorusunun cevabını arıyorum :)
benim amacım buradan avrupaya gitmek noel dönemi
benim amacım buradan avrupaya gitmek noel dönemi
0
kisa bisey olsun istemistim
Merhaba,ilk kez schengen vizesi almak için başvuru yapacağım.Pasaport, sağlık sigortası, uçuş, konaklama rezervasyon vb. olmazsa olmazların yanında;Öğrenci olduğuma dair belge,tatilden sonra staj yapacağıma dair belgeler,aile şirketimizin yetkilisi olduğuma dair imza sürküm,vergi levham,sicil gazete
Merhaba,
ilk kez schengen vizesi almak için başvuru yapacağım.
Pasaport, sağlık sigortası, uçuş, konaklama rezervasyon vb. olmazsa olmazların yanında;
Öğrenci olduğuma dair belge,
tatilden sonra staj yapacağıma dair belgeler,
aile şirketimizin yetkilisi olduğuma dair imza sürküm,
vergi levham,
sicil gazetem,
faaliyet belgem,
ticaret odası kayıt belgem,
İçinde 10-20 bin tl para bulunan kişisel ve ticari tl ve döviz hesaplarımın son üç aylık hareketlerini gösteren belgeler var.
Sıkıntı çıkmaz değil mi? daha ne yapayım burada bir sürü sorumluluğum olduğunu, ülkelerine yerleşmek istesem bile bunun şimdilik imkansız olduğunu anlatmak için?
ilk kez schengen vizesi almak için başvuru yapacağım.
Pasaport, sağlık sigortası, uçuş, konaklama rezervasyon vb. olmazsa olmazların yanında;
Öğrenci olduğuma dair belge,
tatilden sonra staj yapacağıma dair belgeler,
aile şirketimizin yetkilisi olduğuma dair imza sürküm,
vergi levham,
sicil gazetem,
faaliyet belgem,
ticaret odası kayıt belgem,
İçinde 10-20 bin tl para bulunan kişisel ve ticari tl ve döviz hesaplarımın son üç aylık hareketlerini gösteren belgeler var.
Sıkıntı çıkmaz değil mi? daha ne yapayım burada bir sürü sorumluluğum olduğunu, ülkelerine yerleşmek istesem bile bunun şimdilik imkansız olduğunu anlatmak için?
0
sorun çıkmaz. öğrenciysen genelde sorun olmuyor zaten.
0
700 tl aylık ile çalışan adamın şengen vizesi de birleşik krallık vizesi de aldığını gördüm. sen rahat alırsın.
0
hem öğrenci hem memur olarak ispanya konsolosluğuna sorduğumda birinden birinin belgelerini getirin, karışıklık olmasın demişlerdi
ya öğrenci ya çalışan ol
öğrenci daha makbul
ya öğrenci ya çalışan ol
öğrenci daha makbul
0
yarmasimo
1) Tıp uzmanlık kadroları her şehirde açılıyor mu?2) Pratisyenler kurayla mı atanıyor? Tercih yapıyorlar mı? Yapmıyorlarsa tanıdığım pratisyenler genelde yakın illere nasıl atanıyor?
1) Tıp uzmanlık kadroları her şehirde açılıyor mu?
2) Pratisyenler kurayla mı atanıyor? Tercih yapıyorlar mı? Yapmıyorlarsa tanıdığım pratisyenler genelde yakın illere nasıl atanıyor?
2) Pratisyenler kurayla mı atanıyor? Tercih yapıyorlar mı? Yapmıyorlarsa tanıdığım pratisyenler genelde yakın illere nasıl atanıyor?
0
1) o yıldan yıla ve şehirden şehire değişiyor.
2) tercih yapılıyor. hatta aralarında paylaşıyorlar "sen burayı yazma, ben yazdım." gibi.
2) tercih yapılıyor. hatta aralarında paylaşıyorlar "sen burayı yazma, ben yazdım." gibi.
0
enkolaykullaniciadi
evet
evet
0
kadıköy 19m, 19e, 14 şb
üsküdar 16m
üsküdar ataşehir dolmuşları
ümraniye 10
üst bostancı 10
taksim 256
ataşehir ya da gardenya durağında iniceksin
edit: tüm olası ihtimalleri yazdım ama bana tik yok :/ vay be
üsküdar 16m
üsküdar ataşehir dolmuşları
ümraniye 10
üst bostancı 10
taksim 256
ataşehir ya da gardenya durağında iniceksin
edit: tüm olası ihtimalleri yazdım ama bana tik yok :/ vay be
0
nekropsi
merhabalarcumartesi günü sabah facebookda inanılmaz bir yavaşlama vardı, hiç bir şey yapamıyordum neredeyse, ne mobilden ne de pc'den, logout olayım geri gireyim dedim, şifremi kabul etmedi. halbuki kayıtlı şifreydi. sonra şifremi kurtarayım bari diye şifre kurtarmayı denedim, orda da mailler doğru
merhabalar
cumartesi günü sabah facebookda inanılmaz bir yavaşlama vardı, hiç bir şey yapamıyordum neredeyse, ne mobilden ne de pc'den, logout olayım geri gireyim dedim, şifremi kabul etmedi. halbuki kayıtlı şifreydi. sonra şifremi kurtarayım bari diye şifre kurtarmayı denedim, orda da mailler doğru olmasına rağmen bir türlü mail göndermedi bana, ne spame ne başka yere. sonra başka maile göndermesini istedim, trusted friends dedim, cell phone dedim, gizli soru dedim, help kısmından login problemleri dedim ama hepsinde de "something went wrong" dedi,vpn ile yurtdışından aynı işlemleri yaptım falan ama kar etmedi sonra cumartesi 11.18 pm de şifreniz dğeişmiş dedi, değiştirmeye çalıştığım tüm şifreleri denedim yine olmadı ve 3 gündür faceboka giremiyorum. 7 senelik hesabım 3 gündür kapalı duruyor.
ne yapabilrim? nereye login olmadan yazabilirim? login işleri yapamıyorum, telefonla aranacak bir yer varsa nereyi arayabilrim?
teşekkürler
cumartesi günü sabah facebookda inanılmaz bir yavaşlama vardı, hiç bir şey yapamıyordum neredeyse, ne mobilden ne de pc'den, logout olayım geri gireyim dedim, şifremi kabul etmedi. halbuki kayıtlı şifreydi. sonra şifremi kurtarayım bari diye şifre kurtarmayı denedim, orda da mailler doğru olmasına rağmen bir türlü mail göndermedi bana, ne spame ne başka yere. sonra başka maile göndermesini istedim, trusted friends dedim, cell phone dedim, gizli soru dedim, help kısmından login problemleri dedim ama hepsinde de "something went wrong" dedi,vpn ile yurtdışından aynı işlemleri yaptım falan ama kar etmedi sonra cumartesi 11.18 pm de şifreniz dğeişmiş dedi, değiştirmeye çalıştığım tüm şifreleri denedim yine olmadı ve 3 gündür faceboka giremiyorum. 7 senelik hesabım 3 gündür kapalı duruyor.
ne yapabilrim? nereye login olmadan yazabilirim? login işleri yapamıyorum, telefonla aranacak bir yer varsa nereyi arayabilrim?
teşekkürler
0
saçma sapan bi sebepten facebook hesabım askıya alındığında mail atmıştım facebook'a, durumu özetler şekilde. onlar da bana kısa süre içerisinde geri dönüp nüfus cüzdanımın resmini falan istemişlerdi (sanırım benim ben olduğumu anlamak için)
durumu anlatır bi şekilde mail atın. onlar yönlendirirler
durumu anlatır bi şekilde mail atın. onlar yönlendirirler
0
aguilas negras
Abim İspanya'ya gitti. 3-4 sene önce Barcelona forması isterdim heralde ama şimdi hiç içimden gelmiyor.Ne istesem abimden? İçki harici bir şeyler söylerseniz mutlu olurum.Edit: Şehir Barcelona bu arada.
Abim İspanya'ya gitti. 3-4 sene önce Barcelona forması isterdim heralde ama şimdi hiç içimden gelmiyor.
Ne istesem abimden? İçki harici bir şeyler söylerseniz mutlu olurum.
Edit: Şehir Barcelona bu arada.
Ne istesem abimden? İçki harici bir şeyler söylerseniz mutlu olurum.
Edit: Şehir Barcelona bu arada.
0
abi getiriliyorsa arenada öldürülen boğalardan sucuk falan getirsin. güzelce yumurta ile pişirip yersiniz. illa hatırası kalacak saklayacam diye bi şey isteyip kendine yük etme. yiyecek getirsin. ya da benim karnım acıkmış.
0
Özellikle deri ayakkabı konusunda çok iyilerdir. içkiyi dışarıda tutarsan başka da ahım şahım bir şey yok aslında.
0
Normalde sangria ve La Roja şarabı isterim ama içki yok demişsiniz.
Ben her gidenden toz ceviz, kimyon ve toz sarmısak istiyorum. Toz ceviz burada yok galiba, hiç görmedim. Et yemeklerinde süper oluyor. Oranın kimyonu süper kokuyoru ve toz sarmısağı çok doğal. Ayrıca sarmısaklı ahtapot konservesi istiyorum gidenlerden. (Bunlar marketten istenenler) Bunun dışında gelebiliyorsa ve domuz yiyorsanız jamón ibérico ve chorizo.
Ben her gidenden toz ceviz, kimyon ve toz sarmısak istiyorum. Toz ceviz burada yok galiba, hiç görmedim. Et yemeklerinde süper oluyor. Oranın kimyonu süper kokuyoru ve toz sarmısağı çok doğal. Ayrıca sarmısaklı ahtapot konservesi istiyorum gidenlerden. (Bunlar marketten istenenler) Bunun dışında gelebiliyorsa ve domuz yiyorsanız jamón ibérico ve chorizo.
0
Dr_Stat
duyurunun hayvan sever can dostları, hepinize merhaba. Bir hayvana sarılıp uyumak ya da onun size sokularak uyuması muhteşem bir duygu değil mi? Çok huzur doluyorum ben öyle olunca. Sizle de paylaşmak istedim.bu arada havalar ısındı kapınızın önüne bir kap su koymayı unutmayın olur mu? hepinize kuca
duyurunun hayvan sever can dostları, hepinize merhaba. Bir hayvana sarılıp uyumak ya da onun size sokularak uyuması muhteşem bir duygu değil mi? Çok huzur doluyorum ben öyle olunca. Sizle de paylaşmak istedim.
bu arada havalar ısındı kapınızın önüne bir kap su koymayı unutmayın olur mu? hepinize kucak dolu sevgiler.
bu arada havalar ısındı kapınızın önüne bir kap su koymayı unutmayın olur mu? hepinize kucak dolu sevgiler.
0
evet çok güzel, kedimle uyurdum. resmen sarılırdık birbirimize. çok mutlu hissederdim kendimi, arada mırlar falan :)
0
1+ kopegimle uyumak çok güzeldi. İyilesinceye kadar öyle uyuduk sonra iyi oldu ayrildik. Ha Keza an evde bir civcivim var ilk onbeş gün Koynumda uyuttum usudugu icin. Harika bir his. Allerjik astimim hortlasa da gizel
0
4 kiloluk tombul kedi benim boynuma yatmayı çok severdi niyeyse. Yavruyken çok mutlu olurdum da, büyüyünce gece boğulma korkuları sardı. Yine de çok huzurlu. Yanında minik bir şey var, nefes alıp veriyor; canı, kişiliği falan da var. Mucize gibi bir şey.
0
@wide yanlış tahmin. Partneri olan kedili,kuşlu, yakında köpekli abi geldi.
@want2die daha çocuk yapmak için erken be. Daha yapmak istediğim şeyler ve görmek istediğim yerler var. Ayrıca hayvanlar çocuklar kadar büyük sorumluluk istemiyor. Ülkenin haline bak, nasıl insan gibi insan yetiştirilir, çok zor.
bu arada partner ve hayvanla birlikte uyumak ise paha biçilemez.
@want2die daha çocuk yapmak için erken be. Daha yapmak istediğim şeyler ve görmek istediğim yerler var. Ayrıca hayvanlar çocuklar kadar büyük sorumluluk istemiyor. Ülkenin haline bak, nasıl insan gibi insan yetiştirilir, çok zor.
bu arada partner ve hayvanla birlikte uyumak ise paha biçilemez.
0
want2die +1.
hep söylüyorum, bu kedi-köpek sevme işi insanlıktan ziyade "moda"ya dönüştü artık. sarılıp uyumalar, "SEVGİLİ EDİNECEĞİME KÖPEK ALIRIM"lar... elmayla armutları karıştırıyor insanlar çoğunlukla.
bana çok itici geliyor ama bi şey demiyorum, uzaktan izliyorum böyle. kucağıma alırım severim, oynarım takılırım da niye sarılıp uyuyayım hayvana yav.
hep söylüyorum, bu kedi-köpek sevme işi insanlıktan ziyade "moda"ya dönüştü artık. sarılıp uyumalar, "SEVGİLİ EDİNECEĞİME KÖPEK ALIRIM"lar... elmayla armutları karıştırıyor insanlar çoğunlukla.
bana çok itici geliyor ama bi şey demiyorum, uzaktan izliyorum böyle. kucağıma alırım severim, oynarım takılırım da niye sarılıp uyuyayım hayvana yav.
0
niye öyle diyorsunuz ki? bütün sevgi duyguların depreşiyor. fakat yazın zor oluyor işte :)
0
Bu arada şunu belirteyim. Herkes kendince haklı. Son 4-5 yıldır köpek,kedi beslemek bir gösteriş olayına döndü. Öğrenciler özellikle dikkat çekmek için Golden köpeklere dadandılar. Okulları bitince sokağa attılar falan. 28 yaşında işi gücü olan bir insanım. 5 sene önce köpeğimizi kaybettik ve ona 16 sene baktık. Hayvanlarla büyüdüm. Gösterişci tiplerden değilim. Evde 2 tane muhabbet kuşum var, birini sokakta buldum. Şimdi bir tane 1,5 aylık annesi olmayan tekir sahiplendim. Görünce dayanamadım. Yanına çok büyümeden sokağa atılmış bir de köpek almayı düşünüyorum. Zamanı gelince de çocuk olacak elbette. Hepsi evin neşe kaynağı olacaklar eminim ki.
0
Arkadasin kedisiyle uyumaya calistim olmadi kacip gidiyor durmmadi yanimda 2 dakka.
0
Bi oyle evde buyuyemedik lan. anca sehirdisindaki akrabalarin yanina gidince kopek severdik senede bir o yuzden hala korkarim hayvanlardan guvenmem pek isirir mi lan diye temkinli davranirim hep. bahceli ev yok, olsa alirdik diye diye iyi kandirmislar lan bizi istemiyoruz arkadas diyememisler.
alin efenim yok ev pislenecek yok bilmem ne olacak kokacak diye eve hayvan almayan insanlardan olmaktansa sizinki daha iyi cocuklar da onlarin icinde buyur iste ne guzel.
o gosteris icin hayvan edinenlere da cok guluyorum cok acayip komik insanlar valla karsilarina gecip saatlerce gulesim geliyor o kadar komikler.
alin efenim yok ev pislenecek yok bilmem ne olacak kokacak diye eve hayvan almayan insanlardan olmaktansa sizinki daha iyi cocuklar da onlarin icinde buyur iste ne guzel.
o gosteris icin hayvan edinenlere da cok guluyorum cok acayip komik insanlar valla karsilarina gecip saatlerce gulesim geliyor o kadar komikler.
0
kendimi bildim bileli hep hayvan baktık, besledik ama birisiyle bile uyumayı düşünmedim
bi kere direkt tüy yutarsın. yutsan yine iyi, midede asitle erir. ama ya boruları şaşırıp nefes borusuna giderse? homo sapiens cinsinin çoğunda kedi köpekteki kadar tüy yok. hayvan gibi boynuna yatmalı falan da bişiler yapmıyolar. tüy yutma riski sıfıra yakın.
bi de şu hayvanlarıyla öpüşenleri de anlamıyorum. hani köpek kedi falan yalıyo direkt suratını. benimkiler en fazla elimi ayağımı yalarlardı, zaten yüz kısmı onlar için off-limitti. elimi bile yalayınca sinir olurdum. hayvanları da ona göre yetiştirdik zaten edepli uslu hepsi :D
bi kere direkt tüy yutarsın. yutsan yine iyi, midede asitle erir. ama ya boruları şaşırıp nefes borusuna giderse? homo sapiens cinsinin çoğunda kedi köpekteki kadar tüy yok. hayvan gibi boynuna yatmalı falan da bişiler yapmıyolar. tüy yutma riski sıfıra yakın.
bi de şu hayvanlarıyla öpüşenleri de anlamıyorum. hani köpek kedi falan yalıyo direkt suratını. benimkiler en fazla elimi ayağımı yalarlardı, zaten yüz kısmı onlar için off-limitti. elimi bile yalayınca sinir olurdum. hayvanları da ona göre yetiştirdik zaten edepli uslu hepsi :D
0
şuraya iki-üç fotoğraf bırakıp gideyim:
normalde: scontent-b-fra.xx.fbcdn.net
arada: imgur.com
bakıp bakıp gülümsediğim: scontent-a-fra.xx.fbcdn.net
normalde: scontent-b-fra.xx.fbcdn.net
arada: imgur.com
bakıp bakıp gülümsediğim: scontent-a-fra.xx.fbcdn.net
0
muhteşem evet.
kedim gelir bana sarılır, ben kıpırdayınca patileriyle daha sıkı sarılır gitmeyeyim diye.
kafasını boynuma sokar güzelce, arada içi geçer uykusunda hoff gibi sesler çıkarır,
uyanınca bana bakar, göz teması kurar,
uykuya dalmadan önce benimle ne kadar mutlu olduğunu belli eder gurç gurç guruldama sesi ile.
çocuğum olsa bu kadar sevmezdim sanırım , ciddiyim.
zaten çocuk sevmiyom ama kedimi çok seviyorum kendim doğurmuş kadar seviyom iyi ki getirmişim evime minnoşu <3
bu da kestirme anlarından birisi:
i.imgur.com
Edit: bu arada yukarıdaki yorumlara hafiften göz gezdircektim hemen bi kaç kelimeyi görünce vazgeçtim.
haters gonna hate, herkes kendi bahçesinde oynasın, çocuk yapın, tiksinç filan diyenler biz de sizlere bayılmıyoruz zaten ^^
kedim gelir bana sarılır, ben kıpırdayınca patileriyle daha sıkı sarılır gitmeyeyim diye.
kafasını boynuma sokar güzelce, arada içi geçer uykusunda hoff gibi sesler çıkarır,
uyanınca bana bakar, göz teması kurar,
uykuya dalmadan önce benimle ne kadar mutlu olduğunu belli eder gurç gurç guruldama sesi ile.
çocuğum olsa bu kadar sevmezdim sanırım , ciddiyim.
zaten çocuk sevmiyom ama kedimi çok seviyorum kendim doğurmuş kadar seviyom iyi ki getirmişim evime minnoşu <3
bu da kestirme anlarından birisi:
i.imgur.com
Edit: bu arada yukarıdaki yorumlara hafiften göz gezdircektim hemen bi kaç kelimeyi görünce vazgeçtim.
haters gonna hate, herkes kendi bahçesinde oynasın, çocuk yapın, tiksinç filan diyenler biz de sizlere bayılmıyoruz zaten ^^
0
sevgiyi paylasilabilir bir sey sananlar var hala. sanki kopege sevgi verince azalacakmis saniyorlar :) varligindan haberinizin olmadigi duygulariniz var hala sizin, umarim yasarsiniz bir gun, duygu zenginliktir... kopegime sarilir yatarim, gunde 100 bilemedin 200 kere agzindan operim. yuzumu yalasa sevinc cigligi atarim. esine sarilincaki his de, cocuguna sarilinca hissettiginden farkli. acaba siz kocana sarilana kadar git cocuk yap ona saril mi diyorsunuz anlamadim ki.
0
Ya bi bırakın şu insanla kıyaslama muhabbetlerini arkadaş. Benim köpeğim kendisi gelip benimle uyuyor, hatta daralıyorum bazen ittiriyorum falan tın herif, sürekli dibimde. Birisi de köpekler ağızdan öpülmez demiş. Ulan bi köpek başka bir köpekle tanıştığında bile "merhaba" anlamında gidip ağzını öper. Yıllardır köpek bakıyorum, böyle saçma argümanlar görmedim. Her köpek bir bireydir, bazısı seninle uyumak istemezken, senin yüzünü yalamazken bazıları tam aksini yapabilir. Hayvanların karakteristik özelliklerine de karışın, bi o eksikti. Bilinçli bir kedi-köpek sahibi hayvanının neyden hoşlanıp neyden hoşlanmayacağını gayet anlayabiliyor, kendinize dert etmeyin böyle şeyleri.
0
akeara
Geçenlerde sağ koluma serum takmışlardı. O olayla alakalı olmayabilir ancak 1 hafta kadar sonra o damarın ve devamı kısmının sertleştiğini fark ettim. Elimle yoklayınca içeri doğru ilerleyişini belirgin bir şekilde hissedebiliyorum. Sorun kolumu bazı pozisyonlara getirince bu kısmın gerilip ağrı yap
Geçenlerde sağ koluma serum takmışlardı. O olayla alakalı olmayabilir ancak 1 hafta kadar sonra o damarın ve devamı kısmının sertleştiğini fark ettim. Elimle yoklayınca içeri doğru ilerleyişini belirgin bir şekilde hissedebiliyorum.
Sorun kolumu bazı pozisyonlara getirince bu kısmın gerilip ağrı yapması. Acaba serum olayıyla alakalı mı yoksa zorladım ya da ağır bir şy taşıdım diye mi oldu bilemedim. Ancak sinirimi bozuyor. Bu kendiliğinden geçen bir şey midir ? Yoksa doktora gitmeme gerek var mıdır ?
Sorun kolumu bazı pozisyonlara getirince bu kısmın gerilip ağrı yapması. Acaba serum olayıyla alakalı mı yoksa zorladım ya da ağır bir şy taşıdım diye mi oldu bilemedim. Ancak sinirimi bozuyor. Bu kendiliğinden geçen bir şey midir ? Yoksa doktora gitmeme gerek var mıdır ?
0
oddyseus
Biraz paranoyakça olacak ama hayatımın hiç bi döneminde bu tip psikolojik bir hastalığa yakalanmak istemiyorum. Bunun için ne gibi önlemler alınabilir?
Biraz paranoyakça olacak ama hayatımın hiç bi döneminde bu tip psikolojik bir hastalığa yakalanmak istemiyorum. Bunun için ne gibi önlemler alınabilir?
0
o iş biraz akacak kan damarda durmaz gibi duruyo.
esrar içme. içirtme. depresif adamlardan uzak dur. sülâlende şizofren var mı hiç? zeki misindir?
(bkz: esrar/@compadrito)
esrar içme. içirtme. depresif adamlardan uzak dur. sülâlende şizofren var mı hiç? zeki misindir?
(bkz: esrar/@compadrito)
0
sana bir örnek vereyim. "erkek kişisi liseyi bitirdikten sonra arkadaş çevresinden uzaklaşmış, kendi bakımında gerileme olmaya başlamıştır. birkaç kez işe girmeyi denemişse de en fazla birkaç hafta dayanıp değişik gerekçelerle ayrılmış. son zamanlarda ailesiyle birlikte yemeğe oturmak istememekte, karşı apartmandan odasının gözetlendiği gerekçesiyle perdelerini kapatmaktadır. ailesi bunu lys'yi kazanamama ve moral bozukluğuna bağlamaktadır. hasta bir gün karşı apartmana gidip komşusunu cia ajanı olmakla kendi odasına zararlı ışınlar vermekle suçlar."
halüsinasyonlar, sanrılar, duygunun dışa vurumunda bozukluk (kendi kendine gülme gibi), katatoni ve amaca yönelik olmayan hareketler, konuşmalar vardır genel olarak.
düşünceleri fakirleşir yani düşünce üretmekte zorlanır, depresyonda da görülebilen aktivitelerden vs. zevk almamaya başlama olayı görülür, gelecekle ilgili irade ve istek kaybı görülür.
beyninde yer alan özellikle dopaminerjik sistemle ilgili bir hastalık bu. ama korunması nasıl onu bilemeyeceğim.
halüsinasyonlar, sanrılar, duygunun dışa vurumunda bozukluk (kendi kendine gülme gibi), katatoni ve amaca yönelik olmayan hareketler, konuşmalar vardır genel olarak.
düşünceleri fakirleşir yani düşünce üretmekte zorlanır, depresyonda da görülebilen aktivitelerden vs. zevk almamaya başlama olayı görülür, gelecekle ilgili irade ve istek kaybı görülür.
beyninde yer alan özellikle dopaminerjik sistemle ilgili bir hastalık bu. ama korunması nasıl onu bilemeyeceğim.
0
@compadrito hiç şizofren yok sülalede. ben zeki olarak görmüyorum ama uğraştığım şeylerden mütevellit çevremdekiler öyle olduğumu söyler.
0
bass solo, esrar'ı sen de oku. ama yalandan okuma. ders çalışır kimin oku. görecen orda, hangi psikozlara yol açtığını, zemin hazırladığını.
oddyseus, o kadar zekâdan bişiy olman merâgitme. zaati sülalede de yok. depresif insannardan, depresif ortamlardan, müziklerden uzak dur. aydınnık insannarnan takıl. her bakımdan aydınnık olsun bu insannar.
uzun saçlı, rak müzik bebelerine fazla dalma. emoculara, dövmecilere filan.
cici çocuk ol. şizofreni cici çocuklara teğet geçer.
oddyseus, o kadar zekâdan bişiy olman merâgitme. zaati sülalede de yok. depresif insannardan, depresif ortamlardan, müziklerden uzak dur. aydınnık insannarnan takıl. her bakımdan aydınnık olsun bu insannar.
uzun saçlı, rak müzik bebelerine fazla dalma. emoculara, dövmecilere filan.
cici çocuk ol. şizofreni cici çocuklara teğet geçer.
0
2 biçimi söz konusuydu(öncelikle psikolog değilim, bunları uzman görüşü olarak değerlendirmeyin). Biri genetik ve hormonal durumlardan kaynaklanıyor. Ailede şizofren hiç yoksa bu durumun ihtimali biraz zor. Diğeri de ya çocuklukta benliğin kuruluşunda ya da benliğin çoktan kurulduğu yetişkinlik durumunda gerçeklik algısının bölünmesiyle oluşuyor. Bu bölünmede travmalar tehlikelidir ancak her travma bu bölünmeye yol açmaz.
Sizin şizofreni olmayı bu kadar kafanıza takmanız ise panik atağın bir göstergesi olabilir. Günlük hayatta da "ya şizofreni olursam" şeklinde sürekli düşünüyorsanız psikologa görünmekte fayda var.
Sizin şizofreni olmayı bu kadar kafanıza takmanız ise panik atağın bir göstergesi olabilir. Günlük hayatta da "ya şizofreni olursam" şeklinde sürekli düşünüyorsanız psikologa görünmekte fayda var.
0
@compadrito bilmiyorum o yolda gibi hissediyorum kendimi. Değişik takıntılarım var. Anti depresan kullanıyorum zaten ve sürekli ışıktan uzak dururum odamda perdeler her zaman kapalıdır. Mensa üyesiyim bu arada.
tr.wikipedia.org
tr.wikipedia.org
0
haa, bi de bu saatlerde bur'larda gezinme. saat 00:00 ile 06:00 arası mutlaka, karannıkta ve yatay durumda ve uykuda geçsin.
bu çoğönemli!
bu çoğönemli!
0
Oha! Paxil dedi! Üstelik reçetesiz!
Nerde kaldı senin Mensa olm?
Manyama!
Sen (bkz: yeni başlayanlar için depresyon/@compadrito) yazısını okudun nu?
(bkz: seroxat)ı okudun nu?
Nerde kaldı senin Mensa olm?
Manyama!
Sen (bkz: yeni başlayanlar için depresyon/@compadrito) yazısını okudun nu?
(bkz: seroxat)ı okudun nu?
0
Bu arada Paxil'i de zort diye bırakma sakın!
O seroxat başlığına yazanlara mesaj at.
Nasıl bırakılıyomuş öğren, eğer psikiyatra verecek paran yoksa.
O seroxat başlığına yazanlara mesaj at.
Nasıl bırakılıyomuş öğren, eğer psikiyatra verecek paran yoksa.
0
genetik yatkınlığın şizofrenide payı büyük olsa da bence bir psikiyatriste gidip bu korkudan dolayı doktora danışmadan aldığınız ilaçları falan da söylerek sıkıntınızı anlatın. Tedavi edilmeyen ufak sorunlar çok daha ciddi bir duruma dönüşebilir ilerleyen zamanlarda ve bu tedavi rejimini en iyi doktor belirler.
0
Aerdem
Taşınacağım bu yaz. Ev bakarken dedim ki adaya mı taşınsam, işim zaten kabataş sahilde. Ne diyorsunuz? Yol çok yorar mı? Düzgün bir eve ne kadar kira öderim?
Taşınacağım bu yaz. Ev bakarken dedim ki adaya mı taşınsam, işim zaten kabataş sahilde. Ne diyorsunuz? Yol çok yorar mı? Düzgün bir eve ne kadar kira öderim?
0
Ya ne kadar ödersin bilmiyorum ama nolur taşın. Allahım dünyanın en güzel şeyi olsa gerek sonbaharı, kışı adada yaşamak! Taşınırsan kasımda beni rakı-balığa çağır.
0
arabaya atlayıp bir yere gezeyim gideyim desen, sıkıntı. Vapur yolu gözleyip duracaksın. Ben rahat edemem şahsen. Çok bağlayıcı duruyor. Genç işi değil :D
0
vallahi, öyle güzel fikir ki abi... böyle bir imkanın varsa kesin taşın. her şey çok durağan gelir adada, şehre geçip gitmek de bir acayip gelir. böyle bir bağlanma, bir kopma falan... sırf romantik insan toplarsın etrafına.
0
aynı şeyi bugün ev arkadaşımla konuştuk. iptal durumlarını bilemiyorum da, mavi marmara'nın oldukça sık seferleri var
0
bizim burada yazici var. her gun yarislar baslamadan buyukada'dan buraya (burasi dedigim kabatas'tan sonra trafige gore min. 15dk) geliyor. yine bizim bir abi var emekli olduktan sonra oraya tasindi. o da usenmeden hemen hemen her gun geliyor. yalnizca yazlari orada gecirenler de oluyor. mesela iki arkadasin aileden evi var orada, onlar oyle yapiyorlar. yasanir yani. kisin konser-mac donusu falan sikinti olabilir. vapurlar 11'e kadardi kisin (diger ulasim yontemlerini bilmiyorum). bir de tatillerde gereksiz bir kalabalik oluyor. ama ona da katlanilir. benim imkanim olsa bir saniye durmazdim.
e: depremi sittir et. olunce olmus olacaksin. o sirada bunu dusunecek firsatin olmaz. bir de gecen sene bizim yazici sabah gelmisti. aksam vapurlar iptal olmustu. donememisti, kalacak yer ariyordu. bu gibi durumlari da hesaba katmak gerek. ben kendi penceremden bakinca deniz taksisi pahali diye binemezdim. kisin ya bir arkadasta kalirdim ya da annemlerde. yazin o kadar sorun olmaz yine sokaklarda halledilir bir sekilde de kisin bir kapi sart.
e: depremi sittir et. olunce olmus olacaksin. o sirada bunu dusunecek firsatin olmaz. bir de gecen sene bizim yazici sabah gelmisti. aksam vapurlar iptal olmustu. donememisti, kalacak yer ariyordu. bu gibi durumlari da hesaba katmak gerek. ben kendi penceremden bakinca deniz taksisi pahali diye binemezdim. kisin ya bir arkadasta kalirdim ya da annemlerde. yazin o kadar sorun olmaz yine sokaklarda halledilir bir sekilde de kisin bir kapi sart.
0
kalbin git diyorsa git, gitme diyen beynini sikiyi. kalbin mutlu olunca 10 sene sonra keşke demezsin en azından. önce dene baktın olmadı kiracı olduktan istanbuldaki tüm evler senin
0
senelik kiralarsan bilidigim kadariyla oldukca makul bi kira verirsin.
sessiz sakin (gerci yazin baya kalabalik olur ama yine de trafik yok, onun sakinligi olur) yesillikler icinde huzurlu bir yasam surersin. ama gece hayatin varsa biraz zor. son vapur gece 12de mi, 1de mi ne. yani surekli vapura bagimli olmak sana zor gelmiyosa bence guzel fikir.
sessiz sakin (gerci yazin baya kalabalik olur ama yine de trafik yok, onun sakinligi olur) yesillikler icinde huzurlu bir yasam surersin. ama gece hayatin varsa biraz zor. son vapur gece 12de mi, 1de mi ne. yani surekli vapura bagimli olmak sana zor gelmiyosa bence guzel fikir.
0
vapurlar iptal olmuyor kış tarifesine geçiyor.
adadaki evlerin hepsinde doğalgaz yok, ozellikle eski yapılmış evlerde. ısınma konusuna dikkat edin elektrikli sobaya kalmayın.
heybeli buyukada yaz kıs yasayan nufusu fazla olan adalardan.
gece geç donme durumlarında ise en kotu deniz taksisi kullanabilirsin. kısın bildiğim kadarıyla 11'e kalmadan bitiyordu vapurlar.
tabi bir de motorlar var bundan ayrı.
seni en cok etkileyecek şey hava muhalefetinden dolayı iptal olan seferler. olur da eve donemedigin bir durum olursa ana karada kalabilecek bir kapın olsun.
adadaki evlerin hepsinde doğalgaz yok, ozellikle eski yapılmış evlerde. ısınma konusuna dikkat edin elektrikli sobaya kalmayın.
heybeli buyukada yaz kıs yasayan nufusu fazla olan adalardan.
gece geç donme durumlarında ise en kotu deniz taksisi kullanabilirsin. kısın bildiğim kadarıyla 11'e kalmadan bitiyordu vapurlar.
tabi bir de motorlar var bundan ayrı.
seni en cok etkileyecek şey hava muhalefetinden dolayı iptal olan seferler. olur da eve donemedigin bir durum olursa ana karada kalabilecek bir kapın olsun.
0
frodox
Merhaba arkadaşlar, sosyolojik bir çözümlemeye katkıda bulunmanızı istiyorum :) bir insan neden profil resmini değiştirir? ayda bir veya iki haftada bir yeni profil resmi yükler?
Merhaba arkadaşlar, sosyolojik bir çözümlemeye katkıda bulunmanızı istiyorum :) bir insan neden profil resmini değiştirir? ayda bir veya iki haftada bir yeni profil resmi yükler?
0
bunu ben de bi ara biraz dusundum, vardigim en masumane sonuc "takdir edilme, fark edilme ihtiyaci hissettiklerinden" oldu.
0
kendini hep aynı şekilde görmekten sıkılabiliyor insan. benim 4-5 tane döndüre döndüre kullandığım profil fotoğrafım var mesela. birine katlanamadığım an bir diğerine geçiyorum.
0
Benim çok işim oluyor internette kendimin sürekli aynı resmini görmekten sıkılıyorum, ciddiyim. Ondan değiştiriyorum. Bazen her yönden sapık dadanıyor öyle olunca değiştiriyorum vs..
0
insan güzel çıktığını düşündüğü fotoğrafı varsa değiştirir. çıkarım-tahlil vs. yapmaya gerek yok ya...
0
1)Canı istediği için
2)Canı istediği için
2)Güzel bi fotosu vs. Varsa dikkat çekmek, beğenilmek istediği için
3)Kız tavlamak için
4)Sürekli ydışı vs. Koyuyorsa ben çok geziyorum vb alt mesaj vermek için.
2)Canı istediği için
2)Güzel bi fotosu vs. Varsa dikkat çekmek, beğenilmek istediği için
3)Kız tavlamak için
4)Sürekli ydışı vs. Koyuyorsa ben çok geziyorum vb alt mesaj vermek için.
0
insanın fıtratında bu var. sebep üreme iç güdüsü. kendini beğendirme çabası. çok ezikçe ve gereksizce ama bu da insanın ne kadar ilkel olduğunu gözler önüne seriyor. içgüdülerin önüne geçmek de zor...
0
Bende hep merak ederim bu tur seyleri. Bana sorsan, degisiklik olsun diye yapiyorum derdim ama aslinda bence hepimiz begenilmek icin yapiyoruz. Cok guzel, cok yakisikli, cok karizmatik, cok geziyor, cok sosyal falan demeleri icin insanlarin. Dusunsene kimse kimsenin profil resmini gormeseydi kac kisi profil resmini degirtirmeyle ugrasirdi? Birde kendi resmini telefonuna falan wallpaper neden yaparlar cok merak ederim. Hep kendinle berabersin zaten bunun anlami ne?
0
egomuzu tatmin etmek için diyenler adamın dibisiniz. kabul edelim bu gerçeği :D
0
www.trueactivist.com
beğeni almak,
beğenilmek, takdir edilmek, ilgi çekmek, yalnızlığını gidermek.
bir şekilde sivrilmek-dikkat çekmek, ilgi görmek istemek.
beğeni almak,
beğenilmek, takdir edilmek, ilgi çekmek, yalnızlığını gidermek.
bir şekilde sivrilmek-dikkat çekmek, ilgi görmek istemek.
0
geçen sene evlenen 3 arkadaşım bu 1 hafta içerisinde düğün fotolarını koydular yine
bence bu daha bi muamma. haftada bir dğeiştirilmesini anlarım da geçen seneki resim?
bence bu daha bi muamma. haftada bir dğeiştirilmesini anlarım da geçen seneki resim?
0
Çabuk sıkılan bir yapısı vardır. Eğer hayatı da diğer insanlara göre görece hızlı, çevresi sürekli fotoğraf çeken insanlarla dolu ve fotojenik ise, "İyi çıkmışım, bunu koyayım" diye düşünüp, kaç tane like alacağına bakıyor olabilir. Sosyalleşme algısının bir parçası olabilir.
0
yüzyıl önceden kalmış fotoğrafı güncelleme isteği, daha güzel ya da ilginç bir foto varsa elinde onu koyma isteği, yakın zamanda gönül işlerinde hareketlenme varsa dikkat çekme isteği (karşı tarafa muhabbet açmada kolaylık sağlama bir nevi), can sıkıntısı, zaman bolluğu, evlilik, nişan, kına, çocuk gibi önemli olayları paylaşma isteği gibi...
0
replades
not: kitaplari okumadim, lutfen kitap spoiler'i vermeyin.arkadaslar merak ettigim iki konu var,- Night Watch'da takilan Benjen Stark'in akibeti ne oldu? benim bildigim en son wall'un kuzeyine gitmisti devriyeye, ya da yanlis mi hatirliyorum? bu abi Ned Stark'in abisi degil mi?- olen kral Robert Bara
not: kitaplari okumadim, lutfen kitap spoiler'i vermeyin.
arkadaslar merak ettigim iki konu var,
- Night Watch'da takilan Benjen Stark'in akibeti ne oldu? benim bildigim en son wall'un kuzeyine gitmisti devriyeye, ya da yanlis mi hatirliyorum? bu abi Ned Stark'in abisi degil mi?
- olen kral Robert Baratheon'un oglu (pici - demirci ciragi olan) en son Stannis'in elindeydi, ona ne oldu? Dizide de islenmedi uzun bir suredir? Bu cocuk pic oldugu icin mi tahtta hak iddia edemiyor ve bu yuzden Stannis kral olmasi gerektigini dusunuyor?
Saygilar?
arkadaslar merak ettigim iki konu var,
- Night Watch'da takilan Benjen Stark'in akibeti ne oldu? benim bildigim en son wall'un kuzeyine gitmisti devriyeye, ya da yanlis mi hatirliyorum? bu abi Ned Stark'in abisi degil mi?
- olen kral Robert Baratheon'un oglu (pici - demirci ciragi olan) en son Stannis'in elindeydi, ona ne oldu? Dizide de islenmedi uzun bir suredir? Bu cocuk pic oldugu icin mi tahtta hak iddia edemiyor ve bu yuzden Stannis kral olmasi gerektigini dusunuyor?
Saygilar?
0
1. adamı ne olduğu bilinmiyo, jon snow'un kurdu bi el getirdi hatta, stark'a ait olduğu düşünüldü
2. son sezonu izlemedim biriktiriyorum ama bu soru kitaptan spoilerlık sanırım :D
2. son sezonu izlemedim biriktiriyorum ama bu soru kitaptan spoilerlık sanırım :D
0
2. sör davos kralın piçini kızıl saçlı kadının elinden kurtarıp bir kayığa bindirdi ve gönderdi. ondan sonra henüz bir şey olmadı.
0
Benjen Stark'ın akıbetinin ne olduğu bilinmiyor muhtemelen mortingen ştraze.
Baratheon'ın oğlu da Stannis'in elindeydi, Melissandre'nin planları vardı, onun kanını emen 3 sülükle Robb Stark, Joffrey ve Balon Greyjoy (emin değilim üçüncüsünden) büyü gibi bir şey yaptı. İlk ikisi tuttu Robb ve Joffrey öldü. Hatta kral soyundan gelenin bir kaç damla kanının bile neler yaptığına bak falan siye Ser Davos'u ikna etmeye çalışıyorlardı, muhtemelen onu kurban verip ilahi bir güç falan elde etmek için. Ama bu sezonun başlarında (tam bölümü hatırlamıyorum) Ser Davos onu serbest bıraktı, bir sandalla saldı suya.
Baratheon'ın oğlu da Stannis'in elindeydi, Melissandre'nin planları vardı, onun kanını emen 3 sülükle Robb Stark, Joffrey ve Balon Greyjoy (emin değilim üçüncüsünden) büyü gibi bir şey yaptı. İlk ikisi tuttu Robb ve Joffrey öldü. Hatta kral soyundan gelenin bir kaç damla kanının bile neler yaptığına bak falan siye Ser Davos'u ikna etmeye çalışıyorlardı, muhtemelen onu kurban verip ilahi bir güç falan elde etmek için. Ama bu sezonun başlarında (tam bölümü hatırlamıyorum) Ser Davos onu serbest bıraktı, bir sandalla saldı suya.
0
in pyjamas
damar içine demir vereceklerini anladım. o kısım tamam. bugün ben bu işlemi yapan hemşire ile konuşurken içeride aynı tedaviyi alan bir hastaya bir şeyler oldu bir anda. doktorlar geldi falan. sonradan hemşireye sorduğumda "alerjik reaksiyon" olduğunu söyledi. bu demire alerjim olup olmadığını ilk k
damar içine demir vereceklerini anladım. o kısım tamam.
bugün ben bu işlemi yapan hemşire ile konuşurken içeride aynı tedaviyi alan bir hastaya bir şeyler oldu bir anda. doktorlar geldi falan. sonradan hemşireye sorduğumda "alerjik reaksiyon" olduğunu söyledi. bu demire alerjim olup olmadığını ilk kürde anlayacağız sanırım. "bana da böyle olursa n'olacak? alerji dediğiniz ne tam olarak?" diye sorduğumda bir şey söylemedi. doktor desen her gün yapılan basit bir tedavi olduğunu, hiç bir olumsuz yanı olmadığını söyleyip duruyor. ama gözümün önünde de bir kadın fenalaştı. aklımdan çıkaramıyorum bunu kaç saattir. korktum saırım.
internetten de araştırınca mide bulantısı, göğüste ağrı, tansiyon düşmesi gibi yan etkilerden bahsedilmiş. hayati bir risk varmış gibi görünmüyor yani. var mı yoksa? peki bu belirtileri o damardan alış sırasında mı hissedicem yoksa sonrasında da olabilcek şeyler mi bunlar?
rahatlatıcı şeyler de söylenebilir. ama benim doktoru dediği gibi korkma gerek yok demeyin lütfen. neden öyle olduğunu anlatın. yani başıma ne gelirse korkmayım mesela?
bugün ben bu işlemi yapan hemşire ile konuşurken içeride aynı tedaviyi alan bir hastaya bir şeyler oldu bir anda. doktorlar geldi falan. sonradan hemşireye sorduğumda "alerjik reaksiyon" olduğunu söyledi. bu demire alerjim olup olmadığını ilk kürde anlayacağız sanırım. "bana da böyle olursa n'olacak? alerji dediğiniz ne tam olarak?" diye sorduğumda bir şey söylemedi. doktor desen her gün yapılan basit bir tedavi olduğunu, hiç bir olumsuz yanı olmadığını söyleyip duruyor. ama gözümün önünde de bir kadın fenalaştı. aklımdan çıkaramıyorum bunu kaç saattir. korktum saırım.
internetten de araştırınca mide bulantısı, göğüste ağrı, tansiyon düşmesi gibi yan etkilerden bahsedilmiş. hayati bir risk varmış gibi görünmüyor yani. var mı yoksa? peki bu belirtileri o damardan alış sırasında mı hissedicem yoksa sonrasında da olabilcek şeyler mi bunlar?
rahatlatıcı şeyler de söylenebilir. ama benim doktoru dediği gibi korkma gerek yok demeyin lütfen. neden öyle olduğunu anlatın. yani başıma ne gelirse korkmayım mesela?
0
roookie
Yumusak, biraz serin (sıcak değil), tatli ama hafif tatli boyle serbet gibi degil ayni zamanda hafif de aksam yatmadan once rahat rahat yenilebiliyor. Boyle bisey var mı? Varsa adı ne?
Yumusak, biraz serin (sıcak değil), tatli ama hafif tatli boyle serbet gibi degil ayni zamanda hafif de aksam yatmadan once rahat rahat yenilebiliyor. Boyle bisey var mı? Varsa adı ne?
0
Sutlu tatlilar? Yalanci tavukgogsu, panna cota, mus vs. Belki sorbetler? Joleler ya da.
0
Puding ve sütlaç çok tatlı ama benim aradığım tatlılık seviyesi içine sadece 1 küp şeker atılmış büyük fincandaki çayın tatlılığı. Hadi bilemedin 2 olsun.
0
ordinaryday
Sevdiğiniz insan ya da eşiniz kısır olsa tepkiniz ne olurdu? Her şeyi denediniz, birçok doktora gittiniz ama çocuğunuz asla olmayacak. Çocuk benim için çok önemli deyip ayrılır mıydınız yoksa ne olursa olsun devam mı ederdiniz?http://youtu.be/kmgx3duloeU?t=36m9s40. dakikaya kadar izleyin. Çok hoş de
Sevdiğiniz insan ya da eşiniz kısır olsa tepkiniz ne olurdu?
Her şeyi denediniz, birçok doktora gittiniz ama çocuğunuz asla olmayacak.
Çocuk benim için çok önemli deyip ayrılır mıydınız yoksa ne olursa olsun devam mı ederdiniz?
youtu.be
40. dakikaya kadar izleyin. Çok hoş değil mi?
Her şeyi denediniz, birçok doktora gittiniz ama çocuğunuz asla olmayacak.
Çocuk benim için çok önemli deyip ayrılır mıydınız yoksa ne olursa olsun devam mı ederdiniz?
youtu.be
40. dakikaya kadar izleyin. Çok hoş değil mi?
0
çocuk olmuyor diye sevdiğini terkeder mi insan? gider anne-babasız bir çocuğu sahiplenir, kendi evladım gibi büyütürdüm sevdiğim insanla birlikte.
0
evlat edinirdik. zaten öyle bir travma yaşayacak eşime bir de ben darbe vurmam, hem nasıl sevmek o? olmaz öyle şey.
0
Eşim kısır olsaydı, tabii ki evlat edinirdim, bırakmazdım onu.
Ben kısır olsam, ona ayrılmayı teklif ederdim yine de. Gitmemesi için dualar ederdim orası ayrı.
Ben kısır olsam, ona ayrılmayı teklif ederdim yine de. Gitmemesi için dualar ederdim orası ayrı.
0
insan başına gelmeden kesin bir şey söyleyemiyor. ama kendimi tanıyorsam bunun için sevgimden, sevgilimden, eşimden vazgeçmezdim. benden, çocuk doğuramadığım için vazgeçecek adamın da ta...
önemli olan soyu devam ettirmek değil, beraber bir canlının yetişmesini sağlamak bence. koruyucu aile olunur, evlat ediilir. belki 9 ay karnında taşıdığının yerini tutmaz ama, benim elimi tutan erkek yanımda olduğu sürece o kadarını da dert etmem. onun etmesine de izin vermem.
önemli olan soyu devam ettirmek değil, beraber bir canlının yetişmesini sağlamak bence. koruyucu aile olunur, evlat ediilir. belki 9 ay karnında taşıdığının yerini tutmaz ama, benim elimi tutan erkek yanımda olduğu sürece o kadarını da dert etmem. onun etmesine de izin vermem.
0
Videoyu seyretmedim.
Kadin tarafi kisirsa tasiyici anne olaylari vs var en azinda % 50 babadan olur, baba kisirsa sperm bankalari vs var. Yani aslinda % 50 kendi kanlarindan bir cocuk ihtimali var.
Kendi kisisel gorusum ise, ben dogal seleksiyona inanan biriyim. Ureme konusunda sikinti cekildiginde inat edip tup bebek su bu gibi tedaviler ile cocuk sahibi olunmasini pek dogru bulmuyorum (buyuk konusmamak lazim yine de). Bir adami bana cocuk vericek diye sevecek degilim. O kisiyi o oldugu icin sevecegimdir. Kisir olmasi ona karsi olan sevgimi azaltacak degil. Evlat edinilir veya cocuk olmadan hayata devam edilir. Evlilikte kim demis ki cocuk sart?
Uzun konu, tasa tutulmamak icin susuyorum.
Kadin tarafi kisirsa tasiyici anne olaylari vs var en azinda % 50 babadan olur, baba kisirsa sperm bankalari vs var. Yani aslinda % 50 kendi kanlarindan bir cocuk ihtimali var.
Kendi kisisel gorusum ise, ben dogal seleksiyona inanan biriyim. Ureme konusunda sikinti cekildiginde inat edip tup bebek su bu gibi tedaviler ile cocuk sahibi olunmasini pek dogru bulmuyorum (buyuk konusmamak lazim yine de). Bir adami bana cocuk vericek diye sevecek degilim. O kisiyi o oldugu icin sevecegimdir. Kisir olmasi ona karsi olan sevgimi azaltacak degil. Evlat edinilir veya cocuk olmadan hayata devam edilir. Evlilikte kim demis ki cocuk sart?
Uzun konu, tasa tutulmamak icin susuyorum.
0
böyle bir durumda ayrılan insandan hayır gelmez bence, 3 kız çocuk doğuran eşini erkek doğuramadı diye terk eden adamdan farksız. bir de çocuk benim için çok önemli diyip ayrıldı, gitti başkasını buldu, çocuk yaptı, yaptığı çocuk fiziksel engelliyse, zihinsel engelliyse ne yapacak, çocuk olayı önemli benim için düzgün çocuk istiyorum ben diyip terk mi edecek te allaam.
0
yannış anlaşılmasın "kısırsa atın gitsin" demiyorum ama burada "TABİİ Kİ HAYIR SEVGİLİM EŞYA MI BENİM" diyenler, eşlerinin kısır olduğunu öğrenince aynı tepkiyi vermez, ondan eminim.
sevdiğim insandan çocuğumuz olmayacağı için vazgeçemem. istesem de yapamam. çocuk dediğin şeyin güzelliği, hastası olduğun hatunla/adamla yaptığın ortak bir çalışma olması. o yüzden, çocuk sahibi olmayı çok fazla istesem bile eşimi çocuğumuz olmuyor diye sepetleyemem.
illa istiyorsak evlat edinilebilir evet, problem değil bu. ha yalan değil ben eşime, bana benzeyen, bakanın bizi göreceği manyak bi velet dünyaya gelsin isterim ama olmuyosa da olmuyodur aq, evlat ediniriz, hem anasız babasız kalmaktan kurtarırız bir veledi.
ünlü düşünür berdan mardini bu konuda güzel bi şeyler söylüyodu da tam bilmiyorum şimdi sözleri.
sevdiğim insandan çocuğumuz olmayacağı için vazgeçemem. istesem de yapamam. çocuk dediğin şeyin güzelliği, hastası olduğun hatunla/adamla yaptığın ortak bir çalışma olması. o yüzden, çocuk sahibi olmayı çok fazla istesem bile eşimi çocuğumuz olmuyor diye sepetleyemem.
illa istiyorsak evlat edinilebilir evet, problem değil bu. ha yalan değil ben eşime, bana benzeyen, bakanın bizi göreceği manyak bi velet dünyaya gelsin isterim ama olmuyosa da olmuyodur aq, evlat ediniriz, hem anasız babasız kalmaktan kurtarırız bir veledi.
ünlü düşünür berdan mardini bu konuda güzel bi şeyler söylüyodu da tam bilmiyorum şimdi sözleri.
0
@minik donut canavari, genel konuştum yahu, ifade ediş tarzımız benzer olduğu için direkt sana laf çakmışım gibi olmuş. sen sevme zaten çocuk, bakmazsın ki :p
0
çocukla mı sevdin o adamı/kadını derdim
sen tanıştığında çocuk yoktu ortalıkta, öyle tanıdın sevdin
evet çocuk olmayacak olması büyük bir sorun ancak tıp ciddi anlamda gelişti. rahim nakilleri yapılıyor artık. hatta döllenmiş yumurta bile koydular, birkaç gün dayandı. inanılmaz bir şey bu.
evlatlık alır mıydım bilmem. çocuklara falan bakardık da türkiye gibi bürokrasinin binbir türlü işkence metoduna dönüştüğü bir yerde belki evlatlık almazdık.
sen tanıştığında çocuk yoktu ortalıkta, öyle tanıdın sevdin
evet çocuk olmayacak olması büyük bir sorun ancak tıp ciddi anlamda gelişti. rahim nakilleri yapılıyor artık. hatta döllenmiş yumurta bile koydular, birkaç gün dayandı. inanılmaz bir şey bu.
evlatlık alır mıydım bilmem. çocuklara falan bakardık da türkiye gibi bürokrasinin binbir türlü işkence metoduna dönüştüğü bir yerde belki evlatlık almazdık.
0
evlat edinmek herkesin harci degildir. simdi boyle rahattayken evlat edinirim diyenler bu sansizlik baslarina geldiklerinde bambaska kararlar alir. bizzat sahit oldugum vakalar var. hatta 2.ci bir kadini tup bebekle hamile birakip, o kadinin cocugunu daha aylik olmadan alan cift vardi eski yasadigim mahallede.
kendi adima konusmak gerekirse evlatlik olayi beni kasar. ben takintili adamim, rahatsiz olurum. o degil daha da kotusu evlatlik aldigim cocuga yeteri kadar deger, sevgi ve imkan veremem gibi geliyor bana. bu cocuk acisindan cok kotu. boyle bir baba olacagima hic evlatlik almamak gerekir. ama su da var; 2-3 cocugum olur, halim vaktim yerinde olur. tabiki de evlat edinirim. onu da kendi cocugum gibi gorur, oyle bakarim. buna evlatlik almak degil, sansiz olan bir insana en ihtiyaci oldugu anda yardim etmek denir ama sadece evlatlik almak bana gore degil sanki.
kendi adima konusmak gerekirse evlatlik olayi beni kasar. ben takintili adamim, rahatsiz olurum. o degil daha da kotusu evlatlik aldigim cocuga yeteri kadar deger, sevgi ve imkan veremem gibi geliyor bana. bu cocuk acisindan cok kotu. boyle bir baba olacagima hic evlatlik almamak gerekir. ama su da var; 2-3 cocugum olur, halim vaktim yerinde olur. tabiki de evlat edinirim. onu da kendi cocugum gibi gorur, oyle bakarim. buna evlatlik almak degil, sansiz olan bir insana en ihtiyaci oldugu anda yardim etmek denir ama sadece evlatlik almak bana gore degil sanki.
0
evlenirken yemin ediyorsun, iyi günde kötü günde diye. eşimi bırakmam böyle bir durum için. sonrasında evlatlık mı alırız, kendimizi kediye köpeğe mi veririz, orasını bilmem. ama bırakmam eşimi.
0
i doesn t knows
sorunum şu: kendimi bildim bileli yüzümle oynuyorum. ortaokulda ve lisede ders çalışırken veya sınavlardayken bir elimle yazı yazıyorsam diğer elimle alnımdaki sivilceleri veya pütürcükleri yolardım. Alnımda sürekli minik minik izler kalmıştır, ama sonra geçiyor diye hiç takmazdım. Sonra benim bu yo
sorunum şu: kendimi bildim bileli yüzümle oynuyorum. ortaokulda ve lisede ders çalışırken veya sınavlardayken bir elimle yazı yazıyorsam diğer elimle alnımdaki sivilceleri veya pütürcükleri yolardım. Alnımda sürekli minik minik izler kalmıştır, ama sonra geçiyor diye hiç takmazdım.
Sonra benim bu yolma huyum boyut atladı. aklıma geldikçe ayna karşısına geçip siyah noktalarımı sıkarım, sivilcelerimi sıkarım. (aslında kendiliğinden sivilcem çıkmıyor artık, yaş ilerledi tabii. ama oynadıkça yayılıyor galiba) Sonra o benim o sıktığım yerler iyileşebilmek için kabuk bağlar, aha işte o kabuk bağlayan yerleri ben sürekli yoluyorum. aylarca aynı yeri yolduğum oluyor. artık resmen yer ediyor orası, iz gibi kalıyor. ama çok uzun zaman sonra yine geçiyor.
her sabah makyaj yaparken oraları özenle kapatıcıyla kapatıyorum. her sabah da kendime bugün kesinlikle suratımı yolmayacağım diye söz veriyorum. ama yine bütün gün yüzümle oynuyorum. işin kötüsü, yüzümün iğrenç bir hal alması da beni caydırmıyor.
deli miyim ben? nasıl geçecek bu? bir de yüzümdeki yaralar geçsin diye bephantol sürüyorum genelde. daha etkili bir şey var mıdır?
Sonra benim bu yolma huyum boyut atladı. aklıma geldikçe ayna karşısına geçip siyah noktalarımı sıkarım, sivilcelerimi sıkarım. (aslında kendiliğinden sivilcem çıkmıyor artık, yaş ilerledi tabii. ama oynadıkça yayılıyor galiba) Sonra o benim o sıktığım yerler iyileşebilmek için kabuk bağlar, aha işte o kabuk bağlayan yerleri ben sürekli yoluyorum. aylarca aynı yeri yolduğum oluyor. artık resmen yer ediyor orası, iz gibi kalıyor. ama çok uzun zaman sonra yine geçiyor.
her sabah makyaj yaparken oraları özenle kapatıcıyla kapatıyorum. her sabah da kendime bugün kesinlikle suratımı yolmayacağım diye söz veriyorum. ama yine bütün gün yüzümle oynuyorum. işin kötüsü, yüzümün iğrenç bir hal alması da beni caydırmıyor.
deli miyim ben? nasıl geçecek bu? bir de yüzümdeki yaralar geçsin diye bephantol sürüyorum genelde. daha etkili bir şey var mıdır?
0
(bkz: compulsive skin picking)
(bkz: dermatillomania)
böyle şatafatlı isimler gözünü korkutmasın ama kişilik bakımından obsesif kompulsif bozukluğa yatkınsınız
bende de var bu arada bu şeyden. çok ileri düzeyde değil. daha çok kollarıma falan yapıyorum, yara bere içinde diyebilirim kollarım :) salladığım söylenemez kolsuz dolaşıyorum yaz kış. yüz olayını azaltmaya çalışıyorum. tırnakla değil de parmak yüzeyiyle okşar gibi yapıyorum. aynı hazzı vermiyor ama idare ediyor işte
eğer bu durumdan rahatsızsanız destek alın. ya da gelecekte estetik açıdan rahatsız olacağınızı dşünüyorsanız destek alın
(bkz: dermatillomania)
böyle şatafatlı isimler gözünü korkutmasın ama kişilik bakımından obsesif kompulsif bozukluğa yatkınsınız
bende de var bu arada bu şeyden. çok ileri düzeyde değil. daha çok kollarıma falan yapıyorum, yara bere içinde diyebilirim kollarım :) salladığım söylenemez kolsuz dolaşıyorum yaz kış. yüz olayını azaltmaya çalışıyorum. tırnakla değil de parmak yüzeyiyle okşar gibi yapıyorum. aynı hazzı vermiyor ama idare ediyor işte
eğer bu durumdan rahatsızsanız destek alın. ya da gelecekte estetik açıdan rahatsız olacağınızı dşünüyorsanız destek alın
0
dessy
Yahu arkadaş, bu meslekleri nasıl yapabilir bir insan? Şimdi şu haberi okuyunca aklıma aynı soru yine geldi: http://www.milliyet.com.tr/cantadaki-ceset-kadin-cikti-gundem-1893376/Bu tarz mesleklerin eğitimleri nasıl oluyor? Psikolojik eğitim gibi bir şey de veriliyor mu kişilere? Yani bir insan karş
Yahu arkadaş, bu meslekleri nasıl yapabilir bir insan? Şimdi şu haberi okuyunca aklıma aynı soru yine geldi: www.milliyet.com.tr
Bu tarz mesleklerin eğitimleri nasıl oluyor? Psikolojik eğitim gibi bir şey de veriliyor mu kişilere? Yani bir insan karşılaşabileceği en berbat görüntüye karşı fiziksel (mide vs.) ve ruhsal olarak nasıl normal kalabilir?
Bu sorunun cevabını duymaktan korkuyorum ama var mı aramızda bu tarz mesleklerden birini yapan? o_O
Bu tarz mesleklerin eğitimleri nasıl oluyor? Psikolojik eğitim gibi bir şey de veriliyor mu kişilere? Yani bir insan karşılaşabileceği en berbat görüntüye karşı fiziksel (mide vs.) ve ruhsal olarak nasıl normal kalabilir?
Bu sorunun cevabını duymaktan korkuyorum ama var mı aramızda bu tarz mesleklerden birini yapan? o_O
0
2 kez otopsiye katıldım ve çok rahatsız etti beni. sürekli katılan kişiler var genellike söyledikleri şey "bir süre sonra aynı hislerle yaklaşmıyorsun" oluyor.
0
bende çok şaşırıyorum, herhalde biraz katı bir ruh halinde olmak lazım. resim kursundayken hocamız tıp öğrencilerine de kadavra dersi veriyordu, iskeleti, dokuları falan çalışıyorlardı. hatta bana seni de götüreyim kadavra dersine dedi, istemedim. kusarım, psikolojim bozulur, bakamam ölüye.
0
adli tıpta doktor olan arkadaşım var sırf senin için ptesi yanına uğrayıp sorucam sorularını.
0
yani ama ölüyü görmek var, ölüyü görmek var. hadi alışıyorlar ölüyü görmeye. mesela münevver karabulut olayında aklıma cesedi görmek zorunda kalanlar geldi. bu haberde olduğu gibi. vahşice parçalara ayrılmış bir ceset. nasıl normal kalabilir ki bir insan? kabus yaşatmaz mı? psikolojiyi bozmaz mı?
0
ben bile internette gördüklerim nedeniyle artık etkilenmiyorken mesleği bu olan insanların rahatsız olacağını hiç sanmam.
0
şimdi şöyle söyleyeyim: hayatında umumi tuvalete girmemiş, çöp tenekesinin yanından geçmemiş, başkasının su içtiği yerden su içmemiş ben
askere gittiğimde bir süre sonra; umumi tuvaleti fırçayla temizlediğimi, kocaman bir çöp dağının üstüne çıkıp elimde kürekle çöp arabasına çöp attığımı ve dünden kalan yemek izlerinin çıkmadığı tabldottan yemek yediğimi farkettim.
insanoğlunun kusursuz bir adaptasyonu var yani. ilk zamanlar bunları yaparken midem bulanırdı, yeterince zaman geçtiğinde gayet doğal bir şeymiş gibi karşılamaya başladım.
askere gittiğimde bir süre sonra; umumi tuvaleti fırçayla temizlediğimi, kocaman bir çöp dağının üstüne çıkıp elimde kürekle çöp arabasına çöp attığımı ve dünden kalan yemek izlerinin çıkmadığı tabldottan yemek yediğimi farkettim.
insanoğlunun kusursuz bir adaptasyonu var yani. ilk zamanlar bunları yaparken midem bulanırdı, yeterince zaman geçtiğinde gayet doğal bir şeymiş gibi karşılamaya başladım.
0
yok yok, ben hala akıl erdiremiyorum. hadi dışkı vs. doğal yaşamın bir parçası. aynı ölüm gibi aslında. hadi diyorum, alıştıkları için ruhsuzlaşıyorlar. o zaman da diyorum ki, parçalara ayrılmış bir ceseti gördüklerinde nasıl oluyorlar? ya da ne bileyim kazaya uğramış küçük bir çocuk? gibi gibi. yok mu bu işleri yapan, şu tarz şeyler yaşadım diyebilecek birileri?
0
bizim üni'de bi hademeyi teknisyen niyetine kullanıyolardı. zaten yapılı bi abimizdi, gayet güzel yapıyordu "kabasını". ülkemiz maalesef yeterli personele sahip değil pek çok konuda, artık elinden iş gelen birilerini bulup iş öğretince ne olursa olsun kullanıyorsun adamı mecburen
solunum fonksiyont testini de bi hademe yaptıyordu. ama abla süper yaptırıyodu valla :)
kişisel olarak, adli tıp stajında çok etkilenmiştim. cesetten falan değil de çocuk istismarı konularında. bir de hoca bikaç çürümüş ceset gösterdi, onlar fenaydı. ben şubatta yaptım adli tıp stajımı, 2 otopsi gördüm, ikisi de nispeten temizdi. yazın cesetler çabuk çürüyor maalesef, bikaç saatlik bile olsa koku vs oluyormuş
hocalarımız ama alışmışlardı artık. bu da bi meslek yani, her mesleğin çirkin tarafları var
solunum fonksiyont testini de bi hademe yaptıyordu. ama abla süper yaptırıyodu valla :)
kişisel olarak, adli tıp stajında çok etkilenmiştim. cesetten falan değil de çocuk istismarı konularında. bir de hoca bikaç çürümüş ceset gösterdi, onlar fenaydı. ben şubatta yaptım adli tıp stajımı, 2 otopsi gördüm, ikisi de nispeten temizdi. yazın cesetler çabuk çürüyor maalesef, bikaç saatlik bile olsa koku vs oluyormuş
hocalarımız ama alışmışlardı artık. bu da bi meslek yani, her mesleğin çirkin tarafları var
0
senin benim gördüğüm gibi görmüyorlar onlar o cesetleri.
"iş" olarak görüyorlar. bağ kurmuyorlar. insan olarak değerlendirmiyorlar.
ruhsal olarak "çok normal" kaldıkları söylenebilir mi bilmiyorum ama mümkündür. ayrıca psikolojik eğitim de alırlar... otopsi yapanlar kesin de, morgda çalışanları bilemiyorum. onlar için de kurumların psikolojik destek birimi falan vardır sanırım gerektiğinde yönlendiriliyorlardır.
ben mesela "bones" falan tarzı dizileri de izleyemem. hastalıklı ölümlü filmleri çok zor izlerim, bakamam vs...
sci-fi devreye girdi mi izleyebiliyorum ama... gerçeğe yaklaştıkça izleyemiyorum.
"iş" olarak görüyorlar. bağ kurmuyorlar. insan olarak değerlendirmiyorlar.
ruhsal olarak "çok normal" kaldıkları söylenebilir mi bilmiyorum ama mümkündür. ayrıca psikolojik eğitim de alırlar... otopsi yapanlar kesin de, morgda çalışanları bilemiyorum. onlar için de kurumların psikolojik destek birimi falan vardır sanırım gerektiğinde yönlendiriliyorlardır.
ben mesela "bones" falan tarzı dizileri de izleyemem. hastalıklı ölümlü filmleri çok zor izlerim, bakamam vs...
sci-fi devreye girdi mi izleyebiliyorum ama... gerçeğe yaklaştıkça izleyemiyorum.
0
Benimde ceset ve kadavralarla sorunum yok ama bir hayvana eziyeti izlemeye dayanamam.
0
1 kez anatomi dersine girdim ki otopsi ile alakalı bir şey değildi sadece masada içleri açık bi şekilde yatıyordu cesetler, etkisinden çıkmak biraz zor oldu, günlerce burnumda o kokuyu hissettim.
lakin alışmış kudurmuştan beterdir diye bi laf var. alışıyorsun. maruz kaldıkça, gördükçe yaşadıkça alışıyor ve hissizleşiyorsun.
adli tıbbı boşver, daha basit bi örnek veriyim;
Ölüm haberini vermek ya da almak bizim için dünyanın en yıkıcı olaylarından birisiyken doktorlar için son derece sıradan olabiliyor. (elbette ki bu genellemeye her doktor dahil edilmemiştir)
lakin alışmış kudurmuştan beterdir diye bi laf var. alışıyorsun. maruz kaldıkça, gördükçe yaşadıkça alışıyor ve hissizleşiyorsun.
adli tıbbı boşver, daha basit bi örnek veriyim;
Ölüm haberini vermek ya da almak bizim için dünyanın en yıkıcı olaylarından birisiyken doktorlar için son derece sıradan olabiliyor. (elbette ki bu genellemeye her doktor dahil edilmemiştir)
0
Bu tarz işlerde çalışan kişilerinde karakter yapıları ve psikolojik yapılarının önemli olduğunu düşünüyorum.
0
düşününce cerrahların yaptığından daha farklı değil bence. bir ikincisi de meslek olarak daha farklı yaklaşıyorsun. normalde fare görünce çığlık atan kızlar biyoloji bölümünde derste fareyi kendi elleriyle kesip bağırsaklarını elden ele dolaştırıyor.
0
hiçbir zorluğu yok. sadece tanıdığın öldüyse onu kesmek zor. psikolojik eğitimi falan yok maalesef tr.de hiçbir şeyin olmadığı gibi. dikkat ederseniz bu tür meslekleri yapan insanların yüzü güler hep. çünkü en beterini görüp hayatın değerini anlarlar.
0
aa bi dk çürümüş falan çok kötü kokan şeyleri unutmuşum o zor olabilir. dediğin o parçalanma falan hikaye çünkü zaten patologlar tarafından her türlü parçalanıyor
0
bir de gassallar var ki onlarin da isi cok soguk. ama birilerinin bu ilseri yapmasi gerekiyor. hepsine saygi duyuyorum. siradisi isler yaptiklari icin
0
duyuruda adli tıp teknikeri olan bi arkadaş vardı ama artık yazmıyor en iyi o anlatırdı herhalde...
fare bağırsağını elden ele dolaştıran biyologlardan biri olarak -bence- zaten yapı olarak soğukkanlı insanlar bu işleri seçiyor bizim bölümde fare görüp çığlık atacak bi tane kız yoktu. kan tutan biri tıp seçmez ya da tiksinen kaldıramayan biri de böyle bölümleri seçmez seçerse de çok zor olur onun için.
bu tarz mesleklerin öyle aman aman bi mesleki eğitmi olmuyor en azındn türkiyede, alaylı oluyorsun genelde.
fare bağırsağını elden ele dolaştıran biyologlardan biri olarak -bence- zaten yapı olarak soğukkanlı insanlar bu işleri seçiyor bizim bölümde fare görüp çığlık atacak bi tane kız yoktu. kan tutan biri tıp seçmez ya da tiksinen kaldıramayan biri de böyle bölümleri seçmez seçerse de çok zor olur onun için.
bu tarz mesleklerin öyle aman aman bi mesleki eğitmi olmuyor en azındn türkiyede, alaylı oluyorsun genelde.
0
loralynn
Tüm değerler normal ama PDW 15,5 - 17,1 olması gerekirken 14 çıktı. Nedir ne değildir, doktor var mı aramızda? Yarın sabaha kadar gidemeyeceğim için buradan bir sorayım dedim...
Tüm değerler normal ama PDW 15,5 - 17,1 olması gerekirken 14 çıktı. Nedir ne değildir, doktor var mı aramızda? Yarın sabaha kadar gidemeyeceğim için buradan bir sorayım dedim...
0
1 puan düşük olması o kadar önemli değil. doktor büyük ihtimalle birşey demeyecektir.
0
razvan rat
cervantes'in fiyatlarının biraz tuzlu olmasından dolayı buna alternatif olarak hangi kursu önerirsiniz? var mıdır ispanyolca'yı layıkıyla öğreten bir kurs?
cervantes'in fiyatlarının biraz tuzlu olmasından dolayı buna alternatif olarak hangi kursu önerirsiniz? var mıdır ispanyolca'yı layıkıyla öğreten bir kurs?
0
az önce aramaya inanıp estudia'yı buldum kadıköyde ama ne telefonlara bakıyolar ne web sitesi çalışıyor
cervantes de mail atmış hızlandırılmış ispanyolca kurslarıyla alakalı
cervantes de mail atmış hızlandırılmış ispanyolca kurslarıyla alakalı
0
estudia'nın telefon numarasını öğrenebilir miyim? dediğiniz gibi web siteleri çalışmıyor.
0
la noix
odada yalnızım bugünnormalde telefondaki müzikleri dinliyodum da bugün radyo dinleyesim varnormalde sabahları bay j ile capital radio akşamları da eksen dinliyorumarkadan güzel müzik çalacak ne var? playlist de olur. lounge tarzı ama çok mıymıy olmasın, arada bilindik şeyler de çalsın
odada yalnızım bugün
normalde telefondaki müzikleri dinliyodum da bugün radyo dinleyesim var
normalde sabahları bay j ile capital radio akşamları da eksen dinliyorum
arkadan güzel müzik çalacak ne var? playlist de olur. lounge tarzı ama çok mıymıy olmasın, arada bilindik şeyler de çalsın
normalde telefondaki müzikleri dinliyodum da bugün radyo dinleyesim var
normalde sabahları bay j ile capital radio akşamları da eksen dinliyorum
arkadan güzel müzik çalacak ne var? playlist de olur. lounge tarzı ama çok mıymıy olmasın, arada bilindik şeyler de çalsın
0
radyo değil ama spotify işini görür gibi. istediğin tarzda birçok playlist bulabilirsin.
0
soma fm'in tonla kanali var, secret agent ve indie pop rocks tavsiye ederim. lounge calan bi kanal da var ama adini hatirlayamadim simdi.
0
şu olabilir belki;
www.sky.fm/smoothlounge
alakasız ama şu an dinlediğim radyo bu, istersen kendininkini oluşturabilirsin;
www.pandora.com
www.sky.fm/smoothlounge
alakasız ama şu an dinlediğim radyo bu, istersen kendininkini oluşturabilirsin;
www.pandora.com
0
sylow
bu haberin http://www.ntvmsnbc.com/id/24933202/ortasinda "Entelektüel kapasitede azalma, konsantrasyon kaybı,..."yazıyo. cidden böyle bisey var midir
bu haberin www.ntvmsnbc.com
ortasinda "Entelektüel kapasitede azalma, konsantrasyon kaybı,..."
yazıyo. cidden böyle bisey var midir
ortasinda "Entelektüel kapasitede azalma, konsantrasyon kaybı,..."
yazıyo. cidden böyle bisey var midir
0
haberi okumadım
testosteron agresif bi hormondur, yüksek testosteron seviyeleri olanlar çabuk sinirlenir, şiddete daha meyilli olur.
testosteron agresif bi hormondur, yüksek testosteron seviyeleri olanlar çabuk sinirlenir, şiddete daha meyilli olur.
0
bir ileti paylastim
iyi akşamlar, sütlü irmiik tatlısı yapacağım, arasına şeftali koyardım yazın da şimdi şeftali güzel değil. bisküvi koyunca ferah olmuyor pek. ne yapmalı ne koymalı altına,arasına üstüne?süslemede servis öneriniz var mı? gibi gibi eklemeler yapabilirsiniz. teşekkür ederim
iyi akşamlar, sütlü irmiik tatlısı yapacağım, arasına şeftali koyardım yazın da şimdi şeftali güzel değil. bisküvi koyunca ferah olmuyor pek. ne yapmalı ne koymalı altına,arasına üstüne?
süslemede servis öneriniz var mı?
gibi gibi eklemeler yapabilirsiniz. teşekkür ederim
süslemede servis öneriniz var mı?
gibi gibi eklemeler yapabilirsiniz. teşekkür ederim
0
cevizzzzzzzzzzz ohhhh$$$$$$$$$$$$$$$$$
hindistan cevizi koyan da oluyor ben sevmem onu koyma, bana da gonder :)
hindistan cevizi koyan da oluyor ben sevmem onu koyma, bana da gonder :)
0
ben yaptıktan sonra yarısını kako ile karıştıyorum. sade olan kısmı borcama koyup 1 kat pötibör, üstüne de kakaolu kısım
bisküvi de iyice yumuşayınca kek havası veriyo
bisküvi de iyice yumuşayınca kek havası veriyo
0
cosmicgadin
ve çocuk sahibi olabilmeleri hususunda ne düşünüyorsunuz? Cevaplarınız kadar argümanlarınız da önemli. Fikirlerinizi özgürce söyleyin, sadece bakış açılarınızı merak ediyorum. Teşekkürler.
ve çocuk sahibi olabilmeleri hususunda ne düşünüyorsunuz? Cevaplarınız kadar argümanlarınız da önemli. Fikirlerinizi özgürce söyleyin, sadece bakış açılarınızı merak ediyorum. Teşekkürler.
0
zihinsel engelli diye ifade edilen insan, zaten engeli belli bir oranın üstündeyse, fiil ehliyeti yoktur, hukuki işlem yapmaya da ehil değildir, evlenme de kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan yasal temsilci aracılığıyla da irade açıklayamaz, yani bir şekilde evlenme töreni gerçekleşse bile o evlilik mutlak butlandır, hüküm doğurmaz. algılama ve irade olmadan fiil ehliyeti, fiil ehliyeti olmadan evlenme olmaz.
0
zihinsel engelli değil ama birebir yaşadığım şu olay var
anne-baba işitme engelli. çocukları da işitme engelli doğuyor. artık 6. aya kadar yapılan tedavilerle neredeyse normal bir dil gelişim şansı çocuk için var. ama aile kabul etmiyor. baya dil döktük falan ama aile çocuğun kendileri gibi olmasını istedi
sanırım house'ta da böye bi durum vardı
önlenebilir hastalıkların önlenmesi taraftarıyım ben. zihinsel engelli kişilerin çocuk sahibi olması, eğer zihinsel engel sebebi biliniyorsa (çeşitli sendromlar vs), yardımcı üreme teknikleri ile "sağlıklı" çocuk sahibi olmasını desteklerim. tabii çocuğa bakma sırasında da 7/24 gözetimde olması lazım. çünkü kendisi de bir nevi çocuk.
kişisel görüşüm böyle. yoksa kimseyi zorla elinden kolundan tutup da bir şey yaptırmam. hatta bireyin izni her şeyin üstündedir.
anne-baba işitme engelli. çocukları da işitme engelli doğuyor. artık 6. aya kadar yapılan tedavilerle neredeyse normal bir dil gelişim şansı çocuk için var. ama aile kabul etmiyor. baya dil döktük falan ama aile çocuğun kendileri gibi olmasını istedi
sanırım house'ta da böye bi durum vardı
önlenebilir hastalıkların önlenmesi taraftarıyım ben. zihinsel engelli kişilerin çocuk sahibi olması, eğer zihinsel engel sebebi biliniyorsa (çeşitli sendromlar vs), yardımcı üreme teknikleri ile "sağlıklı" çocuk sahibi olmasını desteklerim. tabii çocuğa bakma sırasında da 7/24 gözetimde olması lazım. çünkü kendisi de bir nevi çocuk.
kişisel görüşüm böyle. yoksa kimseyi zorla elinden kolundan tutup da bir şey yaptırmam. hatta bireyin izni her şeyin üstündedir.
0
zihinsel engelli bireyler zaten evlenemiyor diye biliyorum. çocuk meselesine gelince engelli hiçbir bireyin, engeli ne olursa olsun çocuk sahibi olmamasından yanayım. engelli bireyleri aşağılamak amacıyla söylemiyorum yanlış anlaşılmasın. ben sağlıklı kişilerin bile bir çocukla uğraşmalarının zor olduğunu düşünüyorum. engelli bir insan için daha da zordur bana göre.
0
istediklerini yapabilirler ama cocuk yapmalarinin dogru olmadigi ortada. cocuk da zihinsel engelli dogacak diye de demiyorum, o cocuga bakmalari, ornek olmalari imkansiz.
ha tabi zihinsel engelin ne kadar agir oldugu da onemli, cok agir vaka ise zaten evlenmesi de zor, kullanilmaya musait oldugu icin. karar verme kapasitesi de tartisilabilir, bazi insanlar cocuk gibi oluyor mesela. cok komplike bir durum, bilemiyorum aslinda.
ha fiziksel engelli de sorulmus, onlarin cocuk sahibi olmasi da, evlenmesi de sakincali degil.
ha tabi zihinsel engelin ne kadar agir oldugu da onemli, cok agir vaka ise zaten evlenmesi de zor, kullanilmaya musait oldugu icin. karar verme kapasitesi de tartisilabilir, bazi insanlar cocuk gibi oluyor mesela. cok komplike bir durum, bilemiyorum aslinda.
ha fiziksel engelli de sorulmus, onlarin cocuk sahibi olmasi da, evlenmesi de sakincali degil.
0
yasal olarak hakları ve tıbbi olarak şansları konusunda bir bilgim yok.
ben engeli bir şekilde çocuğa geçebilecek ya da çocuğa bakmasına engel olacak kişilerin çocuk sahibi olmasına karşıyım. tabii engeli çocuk bakımına engel olmuyorsa ve de çocuğuna geçmeyecek ya da geçmemesi sağlanacaksa başka.
zaten ben çocuk sahibi olmak için tıbben sağlıklı olmanın yetmesi olayını da saçma buluyorum. saldım çayıra mevlam kayıra mantığıyla büyüyor birçok birey. sonucunda da onlar da kötü birer ebeveyn olarak devam ediyor kurdukları ailelerde. o yüzden çocuk sahibi olmak için psikolojik testlerden geçip, eğitim alınması ve böylece arabada olduğu gibi bir çeşit ehliyet alınması taraftarıyım. gerçi bizim ülkemizde ehliyet almak için de pek bir bilgi ve yeteneğe gerek yok, o da düzeltilmeli. ikisinin de sonucu ortada.
ben engeli bir şekilde çocuğa geçebilecek ya da çocuğa bakmasına engel olacak kişilerin çocuk sahibi olmasına karşıyım. tabii engeli çocuk bakımına engel olmuyorsa ve de çocuğuna geçmeyecek ya da geçmemesi sağlanacaksa başka.
zaten ben çocuk sahibi olmak için tıbben sağlıklı olmanın yetmesi olayını da saçma buluyorum. saldım çayıra mevlam kayıra mantığıyla büyüyor birçok birey. sonucunda da onlar da kötü birer ebeveyn olarak devam ediyor kurdukları ailelerde. o yüzden çocuk sahibi olmak için psikolojik testlerden geçip, eğitim alınması ve böylece arabada olduğu gibi bir çeşit ehliyet alınması taraftarıyım. gerçi bizim ülkemizde ehliyet almak için de pek bir bilgi ve yeteneğe gerek yok, o da düzeltilmeli. ikisinin de sonucu ortada.
0
bence önce engel türlerini gruplandırmak lazım.
fiziksel engelliler genetik geçiş ihtimali olan kas hastalıklarını saymazsak bence evlenebilirler. çocukları için de psikolojik destek sağlanması koşuluyla tabi. arkadaşı parkta babasıyla top oynarken pek kabul edilebilir olmasa gerek.
görme engelliler de evlenebilir. çocuk sahibi olabilir.
işitme engelliler de evlenebilir, çocuk sahibi olabilir. işitme engelli her anne babanın işitme yetersizliği olan çocuğu olacak diye bir şey yok fakat dil doğal taklit yoluyla öğrenildiğinden çocuğun dil gelişimi sırasında yanında model olacak birilerine ihtiyacı olacaktır.
zihinsel engelliler evlensinler fakat asla çocuk sahibi olmasınlar. hatta mümkünse evlenen her kişi psikolojik ve zihinsel durumlarına dair test yaptırsın. ya da uzman görüşmesi vs. belirli yeterlilikteki insanlar çocuk sahibi olsun. zihinsel yetersizlik doğrudan çocuğa geçebiliyor. kaldı ki zihinsel yetersizlik/engel dediğimiz şeyin de bir sürü derecesi, türü var. ama herkes çocuk sahibi olmasın.
fiziksel engelliler genetik geçiş ihtimali olan kas hastalıklarını saymazsak bence evlenebilirler. çocukları için de psikolojik destek sağlanması koşuluyla tabi. arkadaşı parkta babasıyla top oynarken pek kabul edilebilir olmasa gerek.
görme engelliler de evlenebilir. çocuk sahibi olabilir.
işitme engelliler de evlenebilir, çocuk sahibi olabilir. işitme engelli her anne babanın işitme yetersizliği olan çocuğu olacak diye bir şey yok fakat dil doğal taklit yoluyla öğrenildiğinden çocuğun dil gelişimi sırasında yanında model olacak birilerine ihtiyacı olacaktır.
zihinsel engelliler evlensinler fakat asla çocuk sahibi olmasınlar. hatta mümkünse evlenen her kişi psikolojik ve zihinsel durumlarına dair test yaptırsın. ya da uzman görüşmesi vs. belirli yeterlilikteki insanlar çocuk sahibi olsun. zihinsel yetersizlik doğrudan çocuğa geçebiliyor. kaldı ki zihinsel yetersizlik/engel dediğimiz şeyin de bir sürü derecesi, türü var. ama herkes çocuk sahibi olmasın.
0
hukuki olarak zihinsel engellilerin fiil ehliyeti olmadığından de facto bir hak ehliyetsizliği de doğar. yani evlenemezler. tabii çocuk yapmak için belediye kağıdı değil de, sperm ve yumurta lazım :)
ahlaki açıdan kimsenin başkasının üreme hakkına karışmaması lazım kanımca. yoksa akdeniz anemisi olanların evlenip çocuk sahibi olması yasak mı? veya üçüncü dereceden sonraki hısımlarla evlilik? ya da uyuşturucu müptelaları? iq'su iki haneli olanlar, keller? nazizme kadar gider bu bence... böylesi bir karar o kişilerin vicdanına sorulmalı, öjenik kötüdür, olayı doğal seleksiyona bırakınız. kendi çektiklerini çekme olasılığı yüksek bir insanı dünyaya getirmek istiyorlarsa, bize bi söz düşmez bence.
ahlaki açıdan kimsenin başkasının üreme hakkına karışmaması lazım kanımca. yoksa akdeniz anemisi olanların evlenip çocuk sahibi olması yasak mı? veya üçüncü dereceden sonraki hısımlarla evlilik? ya da uyuşturucu müptelaları? iq'su iki haneli olanlar, keller? nazizme kadar gider bu bence... böylesi bir karar o kişilerin vicdanına sorulmalı, öjenik kötüdür, olayı doğal seleksiyona bırakınız. kendi çektiklerini çekme olasılığı yüksek bir insanı dünyaya getirmek istiyorlarsa, bize bi söz düşmez bence.
0
loveinaflipbook
günaydın, aşağıdaki bi duyuruyu okurken içimi ferahlatan şeylerin duyduğum cümleler değil de aslında daha çok şarkılar olduğunu farkettim. bilmiyorum belki de çevrem kötüdür.sizin dinlediğiniz anda içinizi ferahlatan, umut veren, yüzünüze güneş vurmuş gibi, yaz günü gibi hissettiren şarkılarınız nel
günaydın,
aşağıdaki bi duyuruyu okurken içimi ferahlatan şeylerin duyduğum cümleler değil de aslında daha çok şarkılar olduğunu farkettim. bilmiyorum belki de çevrem kötüdür.
sizin dinlediğiniz anda içinizi ferahlatan, umut veren, yüzünüze güneş vurmuş gibi, yaz günü gibi hissettiren şarkılarınız neler?
ilki benden:
www.youtube.com
aşağıdaki bi duyuruyu okurken içimi ferahlatan şeylerin duyduğum cümleler değil de aslında daha çok şarkılar olduğunu farkettim. bilmiyorum belki de çevrem kötüdür.
sizin dinlediğiniz anda içinizi ferahlatan, umut veren, yüzünüze güneş vurmuş gibi, yaz günü gibi hissettiren şarkılarınız neler?
ilki benden:
www.youtube.com
0
la noix
eveeeeeet yemek yaparken, evi toplarken, spor yaparken dizi izlemekten dizileri tükettimen son the good wife'ı bitirdim. baya beğendim onu. en en en favori dizilerim arasında coupling uk, community, hannibal, dexter falan var.yeni sezon dizilerden penny dreadful'a başladım sayılır ama bana yetişemiy
eveeeeeet yemek yaparken, evi toplarken, spor yaparken dizi izlemekten dizileri tükettim
en son the good wife'ı bitirdim. baya beğendim onu. en en en favori dizilerim arasında coupling uk, community, hannibal, dexter falan var.
yeni sezon dizilerden penny dreadful'a başladım sayılır ama bana yetişemiyo dizi. en güzeli en azından sezon bitişini beklemek, sonrasında izlemek
sopranos hiç izlemedim. the wire izlemedim. supernaturala başlamıştım, sonra dizimag kapandı falan yabancıdiziden uğraşamadım kaldığım yerden devam etmeye.
izlediğim tüm dizileri yazmayacağım ama şöyle en az 4-5 sezonluk ne dizi önerirsiniz? sopranosa başliyim mi?
en son the good wife'ı bitirdim. baya beğendim onu. en en en favori dizilerim arasında coupling uk, community, hannibal, dexter falan var.
yeni sezon dizilerden penny dreadful'a başladım sayılır ama bana yetişemiyo dizi. en güzeli en azından sezon bitişini beklemek, sonrasında izlemek
sopranos hiç izlemedim. the wire izlemedim. supernaturala başlamıştım, sonra dizimag kapandı falan yabancıdiziden uğraşamadım kaldığım yerden devam etmeye.
izlediğim tüm dizileri yazmayacağım ama şöyle en az 4-5 sezonluk ne dizi önerirsiniz? sopranosa başliyim mi?
0
zevkine uygun düşmüyor gerçi ama parks and recreations izlesene, çok güzel.
0
her telden:
fringe
chuck
dollhouse
firefly
scrubs
hepsi bitmiş diziler, sen de izle bitir...
fringe
chuck
dollhouse
firefly
scrubs
hepsi bitmiş diziler, sen de izle bitir...
0
eğlencelik: two & half men
şahane 60 lar ve reklamcılık dünyası: mad men(jüri özel ödülü:)
eğlendirirken düşündüren kız dizisi: girls
hem bilimsel hem edepsiz: master of sex
dedektifli gizemli: sherlock
friends: en başından tekrar etmek pek güzel oluyor, hem uzun bi süre oyalar :)
şahane 60 lar ve reklamcılık dünyası: mad men(jüri özel ödülü:)
eğlendirirken düşündüren kız dizisi: girls
hem bilimsel hem edepsiz: master of sex
dedektifli gizemli: sherlock
friends: en başından tekrar etmek pek güzel oluyor, hem uzun bi süre oyalar :)
0
izlediklerim:
six feet under
breaking bad
chuck
dollhouse
firefly
scrubs
grey's anatomy
two and a half men
mad men (son sezon hariç-bitmesini bekliyorum)
sherlock
girls
breaking bad
fringe hiç mi hiç sarmadı. çok uğraştım seveyim diye paranormal diye, olmadı
friends niyeyse uzak duruyorum son seçenek olarak saklıyorum :D
master of sex'e bakayım
bi de person of interest'e
how not to live your life...duymadım bile :D tanıdık gelmedi niyeyse ama bakıcam kesin
united states of tara'yı da duymuştum ama bakmamıştım
bi de weeds'i iyi hatırlattınız onun da 1.5 sezonunu izlemiştim devam edeyim :D
six feet under
breaking bad
chuck
dollhouse
firefly
scrubs
grey's anatomy
two and a half men
mad men (son sezon hariç-bitmesini bekliyorum)
sherlock
girls
breaking bad
fringe hiç mi hiç sarmadı. çok uğraştım seveyim diye paranormal diye, olmadı
friends niyeyse uzak duruyorum son seçenek olarak saklıyorum :D
master of sex'e bakayım
bi de person of interest'e
how not to live your life...duymadım bile :D tanıdık gelmedi niyeyse ama bakıcam kesin
united states of tara'yı da duymuştum ama bakmamıştım
bi de weeds'i iyi hatırlattınız onun da 1.5 sezonunu izlemiştim devam edeyim :D
0
bütün hbo dizileri mükemmel hepsini izleyebilirsin.
sopranos
the wire
oz
boardwalk empire
game of thrones
sopranos
the wire
oz
boardwalk empire
game of thrones
0
henry gale
Marketlerde satılanların doğal olmadığını zaten biliyoruz ama diğer yerlerde (mandıra vs.) satılanlara da pek güvenemiyorum. İzmir'de, Foça Açık Cezaevi'nin ürettiği ürünler var. Oradakini ve AOÇ'de satılanları denedim, biraz daha iyi olsa da çok da bir fark göremedim.Sizin tavsiye edeceğiniz bir te
Marketlerde satılanların doğal olmadığını zaten biliyoruz ama diğer yerlerde (mandıra vs.) satılanlara da pek güvenemiyorum. İzmir'de, Foça Açık Cezaevi'nin ürettiği ürünler var. Oradakini ve AOÇ'de satılanları denedim, biraz daha iyi olsa da çok da bir fark göremedim.
Sizin tavsiye edeceğiniz bir tereyağı var mı?
Sizin tavsiye edeceğiniz bir tereyağı var mı?
0
sütü rondoda çekip kendi tereyağını kendin yapabilirsin
5 litreden 300 gr çıkıyomuş, bizim komşu yapıyo
5 litreden 300 gr çıkıyomuş, bizim komşu yapıyo
0
trabzon da bir tanıdık bul özellikle of çarşısında kargoyla müthiş tereyağı kapına kadar gelebilir.
0
mula
dün de sordum dişe dokunur bi cevab alamadım imdb'nin arama kısmında love etiketi yok:( bana böyle entrikalı aşklı dizi lazım klişe de olabilir. altmetinli zeki diyaloglı diziler görmek istemiyorum halka inelim biraz nedir çilem aşkı memnu izlicem umudum yeşermiyo
dün de sordum dişe dokunur bi cevab alamadım imdb'nin arama kısmında love etiketi yok:( bana böyle entrikalı aşklı dizi lazım klişe de olabilir. altmetinli zeki diyaloglı diziler görmek istemiyorum halka inelim biraz nedir çilem aşkı memnu izlicem umudum yeşermiyo
0
ya hayır ahaha :D mesela şey gibi masters of sex'teki gibi ya da homeland gibi tema aşk olmak zorunda değil ama içinde olsun. true detective filan mesela hiç işlemiyor
0
Once upon a time
Once upon a time in wonderland
Bu ikisi ile aşktan kusma noktasına gelirsin.
White collar güzel dizi asıl karakterimizin hayatına bir sürü kız giriyor, elizabethle peter çok iyiler zaten.
Dracula var, ikinci sezon onayını alamadı ama aşklı intikamli.
Pushing Daisies var. Çok şeker.
Bütün kore dizileri var.
Ben listeme bakayım akşam sana yazarım.
Once upon a time in wonderland
Bu ikisi ile aşktan kusma noktasına gelirsin.
White collar güzel dizi asıl karakterimizin hayatına bir sürü kız giriyor, elizabethle peter çok iyiler zaten.
Dracula var, ikinci sezon onayını alamadı ama aşklı intikamli.
Pushing Daisies var. Çok şeker.
Bütün kore dizileri var.
Ben listeme bakayım akşam sana yazarım.
0
fancy pants
Arkadaşlar benim canıma tak etti, bana kitabı okumuş biri lazım, söylesin kim ölüyor kim kalıyor, yeter. onu göre izleyelim diziyi, sürekli bir hüsran müsran, çok fena.
Arkadaşlar benim canıma tak etti, bana kitabı okumuş biri lazım, söylesin kim ölüyor kim kalıyor, yeter. onu göre izleyelim diziyi, sürekli bir hüsran müsran, çok fena.
0
utkucbkc
Cok fazla yersem yedikten sonra cok oksuruyorum. Nedeni ne olabilir? cok yemek derken tika basa yemek iste.
Cok fazla yersem yedikten sonra cok oksuruyorum. Nedeni ne olabilir?
cok yemek derken tika basa yemek iste.
cok yemek derken tika basa yemek iste.
0
0
hjarteblod
HIV / AIDS hastalığına bağlı ölüm oranı 1995′ten bu yana %80 düşüş göstermiş. Bunda korunma yontemlerinin, bilinclenmenin vs. katkisi cogunluktadir tabii ama merak ettigim, HIV pozitif ya da AIDS hastasi olanlarin 10-20 yil oncesine nazaran ne sekilde tedavi edildigi ve alinan sonuclarin ne kadar fa
HIV / AIDS hastalığına bağlı ölüm oranı 1995′ten bu yana %80 düşüş göstermiş. Bunda korunma yontemlerinin, bilinclenmenin vs. katkisi cogunluktadir tabii ama merak ettigim, HIV pozitif ya da AIDS hastasi olanlarin 10-20 yil oncesine nazaran ne sekilde tedavi edildigi ve alinan sonuclarin ne kadar farkli oldugu. Bilgili biri var mi acaba?
0
20 yıl öncesine göre bilinç düzeyi arttı, artık insanlar HIV'in ne olduğunu, nasıl bulaştığını ve doğru tedavi ile AIDS'e dönüşümün engellendiğini biliyor
bir de yeni gen terapileri var. HIV, hücrelerdeki bazı reseptörlere bağlanarak hücre içine giriyor ve çoğalıyor. HIV+ olan ama hücrelere virüs girişi olmayan insanlardan kemik iliği nakli şu anda denenmekte. birkaç vakada kür sağlandı (8 aylık kür falan ama, genelde bebeklerde deneniyor)
yoksa kullanılan ilaç üç aşağı beş yukarı benzer. HIV'in hücre içindeki çoğalma döngüsünün çeşitli basamaklarını hedefliyorlar
bir de yeni gen terapileri var. HIV, hücrelerdeki bazı reseptörlere bağlanarak hücre içine giriyor ve çoğalıyor. HIV+ olan ama hücrelere virüs girişi olmayan insanlardan kemik iliği nakli şu anda denenmekte. birkaç vakada kür sağlandı (8 aylık kür falan ama, genelde bebeklerde deneniyor)
yoksa kullanılan ilaç üç aşağı beş yukarı benzer. HIV'in hücre içindeki çoğalma döngüsünün çeşitli basamaklarını hedefliyorlar
0
hiv öldürmüyor.
aids ise artık çok düştü. Özellikle gelişmiş ülkelerde ölümler tamamen durmuş durumda.
Yani medikal açıdan durum böyle.
İlaçlarla hasta normal bir hayat sürdürebiliyor yine aynı şekilde bulaşma şansını da oldukça düşürüyorlar. ancak ilaçlar hala pahalı hala bütün devletler tam destek vermiyor ve hala hasta gizliliği yasalarla korunamıyor bu yüzden tedaviyi reddeden, kaçan, saklanan çok insan var.
aids ise artık çok düştü. Özellikle gelişmiş ülkelerde ölümler tamamen durmuş durumda.
Yani medikal açıdan durum böyle.
İlaçlarla hasta normal bir hayat sürdürebiliyor yine aynı şekilde bulaşma şansını da oldukça düşürüyorlar. ancak ilaçlar hala pahalı hala bütün devletler tam destek vermiyor ve hala hasta gizliliği yasalarla korunamıyor bu yüzden tedaviyi reddeden, kaçan, saklanan çok insan var.
0
ziplayan meksika bamyasi
Gizlice bir yerlere girdiniz mi? Kurallara karşı koydunuz mu? Kalbiniz ağzınızdan çıkacak gibi hissettiniz mi? Tahminimce çoğu kişi Gezi olaylarında bunları yaşamıştır, onun dışında bir örnek rica ediyorum.
Gizlice bir yerlere girdiniz mi? Kurallara karşı koydunuz mu? Kalbiniz ağzınızdan çıkacak gibi hissettiniz mi? Tahminimce çoğu kişi Gezi olaylarında bunları yaşamıştır, onun dışında bir örnek rica ediyorum.
0
köyde, muhtar odasına girdik.
kırsal bir heyecandı.
gizlice bi yerlere girmek dedin bi bu aklıma geldi la.
ne düz adammışım, mısınagoyyim kendimden nefret ettim.
kırsal bir heyecandı.
gizlice bi yerlere girmek dedin bi bu aklıma geldi la.
ne düz adammışım, mısınagoyyim kendimden nefret ettim.
0
çocukken bakkaldan sakız şeker falan çalardık. adrenalinle karışık sapıkça zevkli bir duygu.
bir de jandarmayken meyve bahçelerinde gecenin bir vakti hayvan hırsızlarını kovalamıştık. heyecanlıydı baya.
bir de jandarmayken meyve bahçelerinde gecenin bir vakti hayvan hırsızlarını kovalamıştık. heyecanlıydı baya.
0
pek macera sayılmaz ama seridir liseye kadar. acil durum düğmesinin camını hep kırmışımdır . basıp milleti çıkartmıştık sınıfça :)
0
yeniyetmeyken hayranı olduğumuz çok ünlü bir şarkıcının evinin bahçesine girmiştik gizliden. pencerelerden evinin içine falan bakmıştık, üstelik o evdeyken.
sonra bizi farkettiğini sanıp kaçarken düşüp yuvarlanmıştık ama korkudan hemen kalkıp kaçmaya devam etmiştik.
Not: şarkıcı aslında komşumuz sayılırdı, üstelik bizi de tanırdı görseydi, yakalasa da bişey demezdi yani ama çocukluk işte..
sonra bizi farkettiğini sanıp kaçarken düşüp yuvarlanmıştık ama korkudan hemen kalkıp kaçmaya devam etmiştik.
Not: şarkıcı aslında komşumuz sayılırdı, üstelik bizi de tanırdı görseydi, yakalasa da bişey demezdi yani ama çocukluk işte..
0
köy okulunun camını kırıp içeri girmiştik bisiklet çalmak için, ama içerde sadece gidon vardı
kaldedeki dehlizlere girmiştik gene.
bir de yanlışlıkla ormanı yakıyorduk, ama kendi çabamızla söndürdük 3-4 ağaç yandı tabi malesef.
bir de mahalledeki meşrubat deposuna girip bekçi köpeğinin yavrusunu çalmıştım.
bunlar dışında mahalledeki boş evlere girme, dolu evlerin de bahçelerine girip meyve çalmalarımız oldu tabi.
kaldedeki dehlizlere girmiştik gene.
bir de yanlışlıkla ormanı yakıyorduk, ama kendi çabamızla söndürdük 3-4 ağaç yandı tabi malesef.
bir de mahalledeki meşrubat deposuna girip bekçi köpeğinin yavrusunu çalmıştım.
bunlar dışında mahalledeki boş evlere girme, dolu evlerin de bahçelerine girip meyve çalmalarımız oldu tabi.
0
çocukken bakkaldan cips çalmıştık. sonra götürüp çaktırmadan geri bıraktık.
0
dünyanın en sakin adamı olarak, evet:)
diğer yanıtlara bakınca kendimi çok acayip hissettim, çocuklar arada bir bi şeyler yapın:)
diğer yanıtlara bakınca kendimi çok acayip hissettim, çocuklar arada bir bi şeyler yapın:)
0
çoban köpeğine taş atmıştım küçükken, meğer ordakilerin hepsi koyun değilmiş, köpeğin pampaları varmış, bukadar heyecan yetmez deyip birde çamur olan tarlaya kaçmıştık.
olaydan çıkardığım dersler:
1-şerefsizler sürü halinde takılıyolar 2-hafızaları çok iyi taş atanı 100 metre öteden tanıyorlar yanımdaki arkadaşı 1 tanesi kovalarken kalanı benim peşime düştü. 3- çamurtu tarlada kaçarken yere düşünce bacak arandan arkaya bakma, manzara çok fena
olaydan çıkardığım dersler:
1-şerefsizler sürü halinde takılıyolar 2-hafızaları çok iyi taş atanı 100 metre öteden tanıyorlar yanımdaki arkadaşı 1 tanesi kovalarken kalanı benim peşime düştü. 3- çamurtu tarlada kaçarken yere düşünce bacak arandan arkaya bakma, manzara çok fena
0
çok yaşadım, yaşamaya da devam edeceğim.
hiç konuşkan biri değilimdir sohbetim iyi değildir ama deli deli fikirler ortaya atıp arkdaşları maceralara örgürlediğim için seviliyorum diye düşünüyorum
hiç konuşkan biri değilimdir sohbetim iyi değildir ama deli deli fikirler ortaya atıp arkdaşları maceralara örgürlediğim için seviliyorum diye düşünüyorum
0
lisedeyken okuldan kaçıp, okul kıyafetleriyle, rehberlik hocasının oturduğu sitenin bahçesindeki yeşillik mekanda alem yapmıştık.
13 kişiydi sınıf, 10 kişi gitmiştik. hoca yakaladı bizi tabii. sorguya çekildiğimiz, "disipline verelim mi sizi?" tavrı takınıldığı anda hayatımın en kuul duruşunu sergilemiştim sanırım, benim için çok eğlenceli bir olaydı başlı başına. bütün "kuul" elemanlar ağlayıp zırlıyo, ben gayet rahatım. annemler falan biliyodu sigara içtiğimi çünkü, korkmuyodum bi şeyden. içki zaten içmemiştim o gün. "ananıza söyleriz?" dediklerinde "e söyleyin?" dediydim de hoca sadece beni disipline vereceğini söylemişti haha.
sanırım hayatımın en badass macerası bu :(
13 kişiydi sınıf, 10 kişi gitmiştik. hoca yakaladı bizi tabii. sorguya çekildiğimiz, "disipline verelim mi sizi?" tavrı takınıldığı anda hayatımın en kuul duruşunu sergilemiştim sanırım, benim için çok eğlenceli bir olaydı başlı başına. bütün "kuul" elemanlar ağlayıp zırlıyo, ben gayet rahatım. annemler falan biliyodu sigara içtiğimi çünkü, korkmuyodum bi şeyden. içki zaten içmemiştim o gün. "ananıza söyleriz?" dediklerinde "e söyleyin?" dediydim de hoca sadece beni disipline vereceğini söylemişti haha.
sanırım hayatımın en badass macerası bu :(
0
Varşovada ormanın dibinde telefonun çekmediği yeraltı karanlık bir bomba sıgınagına girmiştim. is kokulu karanlık koridorlar ve rus dizaynı bina ödümü bokuma karıştırmıştı. Şimdi 2. hayatımı yaşıyorum. Orada öldüm galiba ya da bir parçam kaldı içerde. Götüm olabilir.
0
lisede annemlerden gizli kaşımı deldirmiştim. saçımla falan kapatmaya çalışıyordum. ya da banyodan yeni çıkmış gibi yapıp saçımı havluya sarıyordum kaşımın kenarını kapatsın diye (ay resmen rezalet). her akşam yemeği ayrı bi atraksiyondu ta ki bir hafta sonra evde gözüme kadar indirerek taktığım bereyi annem lak diye kafamdan çekip alıncaya kadar. kadın şok oldu resmen görünce, bi 10 saniye falan dondu. normalde çok uysal bir insandım çünkü. hep arkadaş çevrem gaza getirdi beni nasıl bir ergenlikse artık.
0
Eski sevgilimle mal gibi yolun ortasından yürüyoduk. Bi yandan da yerdeki çakıl taşlarına tekme atıyoduk. O amatör olarak baya iyi futbol oynadığından artistik artistik vuruyodu. Ben de kıskandım taşın birine bi vurdum karşı şeritteki arabanın kaportasına taak diye yapıştırdım :) tamamen tesadüf yani istesem denk getiremem. piston aşağı indideki bakışma anı gibi şoförle gözgöze geldik. i.capsspot.com Sonra sevgilimle birbirimize baktık. Nasıl koşmaya başladık hatırlamıyorum. Adam direksiyonu kırdı üzerimize sürüyo. Kalbim ağzımda atıyo kaç sokak arası koşturduk bilmiyorum. En son bi apartmanın girişinde saklandık. Biraz bekledik. Gülüştük, eğlendik o pis apartmanda :) Sonra yolumuza devam ettik. Bu da böyle bir anımdır.
Sonra sevgilimle birbirimize baktık. Nasıl koşmaya başladık hatırlamıyorum. Adam direksiyonu kırdı üzerimize sürüyo. Kalbim ağzımda atıyo kaç sokak arası koşturduk bilmiyorum. En son bi apartmanın girişinde saklandık. Biraz bekledik. Gülüştük, eğlendik o pis apartmanda :) Sonra yolumuza devam ettik. Bu da böyle bir anımdır.
0
gece arkadaşlarla içip didime gitme kararı almıştık. eve uğradık bikinileri aldık, didime gittik, denize girdik, gözleme yedik, geri geldik
arada bi de polis çevirdi
başka bi arkadaşımla blues festivalinde odaya çıkıp grup elemanlarıyla bira falan içtik.
arada bi de polis çevirdi
başka bi arkadaşımla blues festivalinde odaya çıkıp grup elemanlarıyla bira falan içtik.
0
en sıradanlarını anlatıyorum ;
* kafama rio ferdinand'ın örgülü saçı gibi olsun diye çizikler attırmıştım çocukken
* ortaokulda izin alan kızın izin kağıdına benim ve arkadaşlarımın da okul numaralarını ekleyerek okuldan kaçmıştık (müdür yardımcısının odaya çıktık sonra tabi)
* 30km ıssız yolda otostopa yeltendik 8km sonra bi araç bulduk
* gece kalkıp ıssız ilçelere sırf gerilim yaşayalım diye karanlık sokaklara gittik
* spreyle normal bi yazı karalarken devriyenin peşime takılması (koşu rekorum sanırım)
* çok pis kin duyduğum birinin, neyse : )
vs vs.. uzar
* kafama rio ferdinand'ın örgülü saçı gibi olsun diye çizikler attırmıştım çocukken
* ortaokulda izin alan kızın izin kağıdına benim ve arkadaşlarımın da okul numaralarını ekleyerek okuldan kaçmıştık (müdür yardımcısının odaya çıktık sonra tabi)
* 30km ıssız yolda otostopa yeltendik 8km sonra bi araç bulduk
* gece kalkıp ıssız ilçelere sırf gerilim yaşayalım diye karanlık sokaklara gittik
* spreyle normal bi yazı karalarken devriyenin peşime takılması (koşu rekorum sanırım)
* çok pis kin duyduğum birinin, neyse : )
vs vs.. uzar
0
Daha bokumla oynayacak kadar küçük olduğum sıralarda kuzenlerimle dedemlerin evinin önündeki kum yığınında oynuyorduk gecenin bir vakti. uzaklardan zincirini kırmış gibi koşarak bize yaklaşan adam boyunda bir kangal fark ettik. Bana kıyasla 2 ve 4 yaş daha büyük olan iki kuzenim beni oracıkta bırakıp evin avlusuna koştular. Ben kalakaldım tepenin üzerinde. Köpek üstüme atladı lan. Yere düştüm öylece kala kaldım. Gerisini hatırlamıyorum. En son annem su veriyordu. Bu hayatımın en büyük travmasıdır. Öyle demeyin o yaşta canınız ağzınıza geliyor.
5-6 yaşlarımda ilk hırsızlığı yaptım. Annemin çantasından sarkan bir para vardı. Ben de 500bin sanıp aldım. O heyacanla bakmamışım. Meğer 5milyonmuş. O sıralar da bir surpriz yumurta 250bin. 5 milyonum olduğu için bir sürü surpriz yumurta alıp bütün çocuklara dağıtmıştım. Sonra annem ağzıma sıçmıştı. Bütün oyuncakları tek tek monte etmek zorunda kalmıştım. Para da meğer annemin gün parasıymış. Zamanın 50 lirası gibi bir şey. Şu an bir surpriz yumurta 2.5 lira. Siz hesaplayın artık. Evet hala surpriz yumurta yiyorum fiyatını o yüzden biliyorum.
Lisede yurdun kantininden defalarca kahvaltılık yürütüp odalarımza götürmüştük.
Koruluk gibi bir yeri yakıyorduk kuzenimle az daha.
Evi yakıyordum az daha.
Boğulma tehlikesi atlattım.
Araba kazası...
2 defa kaçırılma ve alıkonulma bir defa da bıçaklanma tehlikesi atlattım. Hepsinden de erken davranarak kurtuldum.
Daha da aklıma gelirse eklerim.
5-6 yaşlarımda ilk hırsızlığı yaptım. Annemin çantasından sarkan bir para vardı. Ben de 500bin sanıp aldım. O heyacanla bakmamışım. Meğer 5milyonmuş. O sıralar da bir surpriz yumurta 250bin. 5 milyonum olduğu için bir sürü surpriz yumurta alıp bütün çocuklara dağıtmıştım. Sonra annem ağzıma sıçmıştı. Bütün oyuncakları tek tek monte etmek zorunda kalmıştım. Para da meğer annemin gün parasıymış. Zamanın 50 lirası gibi bir şey. Şu an bir surpriz yumurta 2.5 lira. Siz hesaplayın artık. Evet hala surpriz yumurta yiyorum fiyatını o yüzden biliyorum.
Lisede yurdun kantininden defalarca kahvaltılık yürütüp odalarımza götürmüştük.
Koruluk gibi bir yeri yakıyorduk kuzenimle az daha.
Evi yakıyordum az daha.
Boğulma tehlikesi atlattım.
Araba kazası...
2 defa kaçırılma ve alıkonulma bir defa da bıçaklanma tehlikesi atlattım. Hepsinden de erken davranarak kurtuldum.
Daha da aklıma gelirse eklerim.
0
sosis kızarmaya çalışırken evi yakıyordum az daha. yağda kızartırken alev aldı, üstüne su döktüm can havli ile (yaş en fazla 14) tavana kadar ateş çıktı. nasıl söndürdüm hatırlamıyorum.
0
5-6 yaşında bakkaldan kayısı çalmak. Kayısı da hayatta sevmem, sırf heyecan için.
12-13 yaşında okulun kazan dairesi gibi bir yerine girip düzenli olarak orada içki içmek.
14-15 yaşında okulun çeşitli katlarında torpil patlatmak ve asla yakalanmamak.
15 yaşında araba kaçırmak. Onunla konsere gitmek. Yakalanmak.
Lise sonda her matematik dersine güzel kafayla girmek.
16 yaşında gece 3'te bir üst geçitte çakıyla adam kovalamak.
Motorla kaza yapmak.
İnsan dövmek.
Ve tabii ki gezi olayları esnasında fişeğin kafamın hemen yanından geçip cidden ucuz yırttığım an "vay amk bu kadar kolaymış" demiştim.
Şu üsttekileri okuyunca "hey gidi" dedim. Hatırlamadığım neler vardır bilmiyorum. Bir süredir son derece usluyum.
12-13 yaşında okulun kazan dairesi gibi bir yerine girip düzenli olarak orada içki içmek.
14-15 yaşında okulun çeşitli katlarında torpil patlatmak ve asla yakalanmamak.
15 yaşında araba kaçırmak. Onunla konsere gitmek. Yakalanmak.
Lise sonda her matematik dersine güzel kafayla girmek.
16 yaşında gece 3'te bir üst geçitte çakıyla adam kovalamak.
Motorla kaza yapmak.
İnsan dövmek.
Ve tabii ki gezi olayları esnasında fişeğin kafamın hemen yanından geçip cidden ucuz yırttığım an "vay amk bu kadar kolaymış" demiştim.
Şu üsttekileri okuyunca "hey gidi" dedim. Hatırlamadığım neler vardır bilmiyorum. Bir süredir son derece usluyum.
0
