arac manuel dostum.

tmp=false;
foreach(...) {if (tmp === false) { print "active"; tmp = true; } }
misalen bu olabilir,
foreach($arr as $k=>$v) {
if($k === 0) {print ... }
}

misalen bu da olabilir.

teşekkürler dostum.
on numara oldu

/etc/fstab dosyasına ilgili satırı ekledin mi?

satırı nasıl ekleyeyim ?

/run.. şeklinde mi ?

/dev/sdg1 /mnt/harici-disk auto auto,user,rw,exec 0 0

satırını eklemen yeterli.

** /dev/sdg1 >> harici diskin gerçek yeri (lsblk ile görünüyor centos'da fln)
** /mnt/harici-disk >> mount ettiğin klasör

bu şekilde çalışması lazım.

buz koyup sakızı dondur. kırarak parça parça çıkartabilirsin. kesin çözüm.

sonra spor yap biraz.

hacı kıllar sımsıkı tutmuş. o zaman da acıyacak. makasla kesme fikri var, fakat derime de yapışmış hıamk.

acımaz. güven bana. muhtemelen derine de yapışmıştır vücut ısısıyla. buz koyarsan hem sinirleri de dondurmuş olursun. acımaz yani

aman maket bıçağına girmeyin. keskinlikte zirvedir o. aman.. gece gece..

lan sabah sabah yardın amınakoyim asdjkhfdsjkh tek çözüm iyice ayaga su tutmak o zaman çözülür :D

buz yok, bıraktım donmasını bekliyorum.
maket bıçağı ne arkadaşım zaten kafam güzel.
üstelik sakız makız mal mal şeyle uğraşıyorum.
kendimi kestirtmeyin bana. daha modern bir yolu yok mu?
çare sehirbezgini bakalım artık.

çözüm sakızı yağlamak

--spoiler--
Thankfully getting gum out of head, beard, butt, and leg hair isn't that difficult. Do you have giant hair that you make even gianter with the aid of mousse? You can use your hair product to eliminate the sticky mess. Just rub a big dollop of mousse into the afflicted area until the gum starts to loosen. Then, comb it out. Do you have any non-crunch peanut butter around your house? (Of course you do; you're a good American.) Liberally smear it across the gum-inflicted area and rub it in with a toothbrush. The oil in the peanut butter should start breaking down the stickiness in the gum after a bit. When you start to feel it loosen, use a comb or the toothbrush to gently comb it straight down and out of your hair. Brush the peanut butter and gumwad into a waiting paper towel, and then, as soon as you can, take a shower and rinse the remaining PB out of your head. Peanut butter and mousseless commies, don't fret; any sort of cooking oil will also help break gum's totalitarian hold on your tresses. Any oil will do here- vegetable, olive, canola, even oily spreadable foods like mayonnaise will work. Experiment! You've already made an ass out of yourself, gum-head. Can't get much worse!
--spoiler--

Ahahagahaha geçmişolsun. Hızlıca çek acır ama kesin çözüm

@cek

entry nick uyumu :)

Erkek adam o bacağı komple keser canı yanmaz.

Ağdacıya git bu bahaneyle knk

bims ile alakası nedir bu durumun ?

maleficent +1

kisaca cmu, concrete masonary unit

hiç böyle bir hizmet duymadım, görmedim.
aman da, aman, ne kadar da duyarlıymış ttnet yetkilileri. hani başka bir kurum olsa inanmazdım; gel gör ki ttnet! bravo!
velasıl, valide hanım ince görmüş bence.

anlamadım arkadaşlar, durum bu uğraşayım mı arayan numarayı bulayım mı bilmiyorum. üşeniyorum.


@benaaymi ateş gibisin dostum. iki dk da nasıl seçtin kullanıcıları be :D

Arayan numarayı inceleyin isterseniz tabi ama benim tahminim acaba çoklu kullanım mı yapıyorlar diye düşünüp aramış olabilirler, çoklu kullanım yapılmadığını anladıklarında lafı çevirmiş olabilirler.

ayda 4.2tb dosya indirip 1tb upload yaptığım oluyor. beni neden aramıyorlar :(

Olduğu gibi echo ettiremezsiniz değişkenleri, acayip güvensiz bir yöntem yanlış olmasını geçtim. İlk önce işlemlerden geçireceksiniz. Olmaz öyle.

php.net
php.net
php.net

admin panelinde kullandığım için sorun yok.
session ile idare edebileceğimi düşünüyorum.
aşağıdaki örnekleri ben de denedim tırnakların önüne \\ ekliyor. kaydedince de bu şekilde kaydediyor.
Kaydedileceği zaman da temizleyip kaydetmem gerekiyor. Orada da bir sorun yok.
Fakat şimdilik istediğim sadece "" ve ' işaretine sahip bir cümleyi value değeri içinde göstermek istiyorum.

Durumum biraz spesifik.
htmlspecialchars kullanmam gerekiyor diye tahmin ediyorum. bu farklı problemler doğurur mu ?

Spesifik değil durumunuz, her gün kullandığımız şey yahu.

Eski haline getirmek isterseniz php.net bunu kullanacaksınız, bir problemi yok.

Edit 1: Tavsiye olarak da, kullanacak olan admin de olsa halka açık da olsa her tür güvenlik önlemi alınır. Ufak bir sızmada her şeyi elinize alırsınız yoksa.

Edit 2: Kullanmıyorsanız php.net kullanın kayıt ederken en azından.

delimisin be adam. ne geriyorsun kendini. neden olmasın spesifik durum. kendimden başka kimse kullanmayacak belki? sadece veritabanı olarak mysql mi var? text kullanıyorum belki? haydaa....

Spesifik kelimesinin ne anlama geldiğini biliyorsunuz değil mi? Gergin falan değilim sizin aksinize. Spesifik özel/belirli demek. Bu size özel bir durum değil diyorum, bunu kullanmadan proje yaptığımı bile hatırlamıyorum. Gayet genel kullanılan bir olaya nasıl "spesifik, başka biri bunu bu şekilde kullanmayacak" diyebiliyorsunuz? Hidden input oluşturup bunun value'sune veritabanından veri çekip koymak veya yazılan metni düzenlemek gerektiğinde textbox'lara yine veritabanından veri çekip yerleştirmek nasıl spesifik bir durum olacak.

Hakkaten her gün kullanılan, her zaman karşımıza çıkan ve PHP öğrenen/kullanan herkesin bilmesi gereken bişey bu input/output temizleme olayı. Verilen tavsiyeleri sonuna kadar dinlemeye çalışın.

Her durumda kullanılacak bir şey değil bu bahsettiğimiz. Ne kadar önemli olduğunun ben de farkındayım.
Bana bu şekilde lazım, o yüzden soruyorum. Güvenlik olayı framework de bir şekilde halloluyor.
Özel durumlarda da kullanılması gereken bir şey olsaydı php developerları bunu fonksiyon haline getirmezlerdi.
Yanılıyor muyum ?

Benim sorduğum soru nerede kaldı. Konu nereye geldi. Spesifik bir durum yok diyerek benim istediğime karışıyorsunuz.
Kim gergin şimdi. Ben miyim? Altta bir dipnot geçseniz bunu fena mı olurdu? bende teşekkür ederdim olur biterdi.

Spesifik durum yokmuş. Spesifik ne demekmiş.

bir tane process' e bu id' yi gonderebilirsin, process de update eder. ihtiyacin olan sey bir queue implementasyonu. rabbit mq, zero mq, redis' deki pubsub, vs. isine yarar.

edit: sanirim rabbit mq disinda schedule edemiyorsun gonderilen mesajlari. eger rabbit mq ile ugrasmak istemezsen update edilecek id' leri redis(ya da baska bir yere)' e yazip, arkada periyodik calisan bir cronjob ile de bu id' leri 1 arttirabilirsin.

vbulletin forum scripti de aynı tekniği kullanıyor. dediğin gibi daha sonradan cron job ile güncelliyor. tarih zaman da ayarlayabiliyorsun.

fakat daha pratik bir yol arayışındaydım. sanırım söylediğin şekilde olmalı. başka yolu yok gibi gözüküyor. trigger ile bir yan hücrede bulunan değerler çekilerek yapılabilir. konu okundukça yedek hücre aktif olur. trigger her saat yandaki hücre ile senkronize olur. bu istediğimi yapıyor aslında ama sunucuyu rahatlatmak yerine daha da kasıyorum sanki.

farklı yöntemleriniz varsa onları da dinlemek isterim sterimar.

map/reduce yapacaksın bunun için, 1 dakika sonra da update etsen her işlemi yine tek tek update edersen yine aynı yükü sağlamış olursun.

önce tüm kayıtları örnein mongodb'ye satır satır yazacaksın, ardından bir map/reduce çalıştırıp o kayıtları sayacaksın, sonuçları da başka bir tabloya yazacaksın ve ardından bir cronjob benzeri uygulama ile alıp her sayfayı toplam izlenmesine +20/+32 gibi rakamlarla update edeceksin ki işe yarasın, yoksa 30 adet +1 update çalışmanın 1 dakika önce yada sonra olmasının bir önemi yok.

redis yada benzeri bir queue implementasyonu bu iş için pek uygun değil tabii, map reduce destekleyen dağıtık çalışabilen bişi lazım sana.

evet, teker teker guncellemek yerine toplayip daha sonra her key icin bir defa guncellemek daha mantikli. bu durumda @selam' in dedigi yontem mantikli bence. eger mongodb kullanmak istemezsen redis ile de bu isi yapabilirsin. soyle ki:

her request geldigi zaman "rpush pageviews 1" diyerek sayfanin id' sini(bu ornekte 1) redis' deki bir liste kaydedersin. cronjob calistigi zaman "lrange pageviews 0 -1" diyerek butun page id' leri alip, dongu icerisinde toplarsin sonra da hangi sayfanin toplamda kac artacagini bir transaction icerisinde database' e gonderirsin. transaction bitince de lrange komutundan kac eleman geldiyse(165 mesela) "ltrim pageviews 0 165" yaparak ilk okudugun 165 kaydi redis' den silersin. sen redis' e sagdan ekleme yapip, soldan okudugun icin cronjob calistigi sirada eklenen kayitlari silmen gibi bir durum soz konusu olmaz.

Dedicated sunucularım için diyorum. Script olarak her çeşitten bir adet vardır.

O kadar abartacağımı düşünmüyorum aslında.
1 tb yeter, olası hack durumlarınlarından kurtulmak için aslında bu yöntemi uygulamak istiyorum.

izmir derim.

not: bursalıyım

izmir +1

üniversiteler hakkında da bilgilendirme yaparsanız daha iyi olur arkadaşlar.

orhangazi cemaat üniversitesi

cevap basit. hangisinin kampüsü iyiyse o.
izmirde izmir ekonomi var çok güzel yere kurulu ama onu da beğenmiyor öğrenciler.

özel üniversitede okumak böyle bişeydir.

universite degil ciddi ciddi ortamina bak. minimum 4 yil gecireceksin, ortamında mutlu ol, sosyal cevresi olsun.

bilgisayar mühendisliginde ogretmenlerin etkisinin cok fazla olabilecegine inanmiyorum. kendini rahatlikla gelistirebilirsin. ayrica bolumler çok iyi olmaz, iyi hocalar olur. onlar da 1-2 konuda olur. en iyi dedigimiz ünilerde bile her hoca şahane degil. zira isim yapmak ile "iyi hoca" olmak arasında büyük farklar var.

izmir derim. ortamı güzel, insanları güzel, keyif ile yaşarsın.

izmir ekonomi bilgisayar müh. iyidir ben tavsiye ederim Balçova teleferiğin orda yeri de güzel
okul ve hocalar iyi
2. yabancı dili de var

Böyle bir şey mümkün olamaz, zaten olmamalı, bir şekilde başarırsanız yakın zamanda virüs programları tarafından virüs kabul edilir yazılımınız.
Edit : Pardon kullanıcının bilgisayarında uyarı vermeksizin yazdırma işlemi yapacağınızı düşünmüştüm.

mümkün ama geri kalan zamanınızı bununla harcamak yerinde bir haraket değil.

printer server diye yazıcı yönetimi uygulamaları var, dökümanı oluşturdukdan sonra bu yazıcı yönetimi uygulamasına bu dosyayı iletmeniz gerekiyor printer server falan diye arama yapın bulacaksınız.

yazıcı yönetimi basılacak dosyalar için kuyruk yönetimi hata denetimi falan yaparlar bunları sizin php ile yapmanız gereksiz bir uğraş olur. DSL denen bir kavram var araştırmanızı tavsiye ederim.

Print serverlar ile mümkün.
Fakat istediğim şekilde olayı yapanlar da var sanırım.
Bunu shell exec ile yapıyorlar.

stackoverflow.com

iyide acrobat zaten printer manager'a gönderiyor dosyayı? azcık donanım bilgisi edinmelisin, birde dediğim gibi DSL'i araştır (Domain spesific language)

buraya örnek bir tane bırakman mümkün mü ?
Windows resim görüntüleyiciyi denedin mi ?
gmail den kendine gönderdiğin zaman önizleme yapabiliyor musun?
sadece dvd üzerinde mi açabiliyorsun resimleri ?

telefondan açmaya çalıştığımda önizleme de şu çıkıyor; hizliresim.com

buraya nasıl örnek bırakacağım?

kopyalama için;
localden remote'a
scp *buyuk.* username@hostname:/ful/path
remote'dan remote'a
scp user@remote1:/full/path/*buyuk.* user2@remote2:/full/path
silmek için:

find -type f \( ! -iname "*buyuk*" \) | xargs rm

tabii sen silme komutunu çalıştırmadan önce bi kontrol et rm komutunu vermeden ne olur ne olmaz.

belirtmeyi unutmuşum aslında kusura bakmayın dosyalar jpg.
o yüzden silmek için şunu kullanmam gerekiyor sanırım.
find -type f \( ! -iname "*buyuk.jpg" \) | xargs rm

teşekkürler.

bu programı hiç bi yerde bulamazsın lite versiyon navicat. bazı özellikleri eksik ve program eski olmasına rağmen her işini görebiliyorsun. Aşagıdaki linkte aynı programın macos versiyonu da var.

www.dropbox.com

teşekkür ederim 2006.
açıkçası yüklemeye çekindim. resmi kaynaklardan edinebilmem mümkün olur mu ?
anlayışın için teşekkürler.

problem orada, navicat kendi sayfasından lite kullanımını kaldırdı. güvenmiyorsan yine kendin bilirisin. bu program 2012 den felan kalma.

o tarz tasarimlarin icerigi cok az olan firma siteleri ve spesifik bir urun icin acilmis siteler disinda kullanilmasi aptallik

Yanıldığını düşünüyorum. İnsanlar bir süre sonra hata yaptığını anladılar. Her konuda olduğu gibi. Aslında hata değil, daha iyi bir şeyleri fark edebildik. Bu yeni nesillerin deneme yanılmaları ile de doğmuş olabilir. En çok ilgi görülen noktaları tespit edeceğimiz araçlar çıktıktan sonra da olabilir. O büyük olarak beğenmediğin olaylar ilgi görülmesi istenen yerdir. Ya da en çok ilgi gören yerdir. Flat UI tasarımlardan bahsediyor olabilirsin aslında. Materyal dizayn olarak renkleri seçilmiş, yazı fontları onların smooth olayları bile belli bir standart haline getirilmiştir. www.materialup.com burada da bolca örneği vardır.

En başta yanıldığını düşünüyorum demiştim. Koskoca ekranda alanlar boş boş dururken gidip mouse ile küçük linklere tıklamak hoş değil. rahat bir sörf için bu geçerli. Artık foto makinalar daha kaliteli resim çekiyor. Ben bu resimi ufacık yere neden sıkıştırayım. Geniş olsun göreyim. İnsanlar monitore yaklaşacağına monitor büyüsün. Sen yaslan arkana yani. Ki twitter da böyle, bootstarp dediğimiz standartları bile twitter çıkardır.

Örnek verecek olursak burası. Son cevaplananlar başlıklarını görmek için çaba harcamam gerekiyor. En önemli yer orası burası. Onlar da küçük monitorumu de örnek veriyorum bak gör hissettiğimi i.imgur.com

responsiv bir tasarım olsa objeler büyük olsa sağ taraftaki boş alanlarda kullanılabilse fena mı olurdu ?

misal tiksindiğim tasarım: wahabali.com

(kocaman bir boka yaramayan bi slider, altta atıl kalmış bir sürü alan. siteye odaklanmak için tüm bilgisayar ekranımın kullanılması -bundan ayrıca nefret ediyorum. sağa sola bu kadar dayanan tasarımları beğenmiyorum-)

beğendiğim tasarım (sodlaki tool'dan boxed olarak seçin lütfen): themes.semicolonweb.com

aha bu. her şey yerli yerinde. slider denen boş beleş alan ekranıma tecavüz etmiyor. orantısız atıl alan yok. daha temiz, daha içeriğe yönelik, daha kullanılası.

@hayirsiz
aynı şeylerden bahsediyoruz aslında. şu an sorunumuz yok. responsive olarak ekranını fark edip ona göre büyümesi işin mantıklı olanı. genişliğie göre bootstarp col-md ya da xs gibi kolonları açıyor. fakat bazı genişliklerde açmak yerine üst üste bindiriyor. bunu biliyorsun. arkadaş duyurusunda resim solda içerik sağda diye belirtmiş. böyle bir kural koyulacağına aygıtın görüntüsüne göre bu kolonların dinamik olmasından bahsettim. mantıklı olanın bu olduğunu düşünüyorum. ben düşünmedim zaten başkaları düşünmüş aslında ben onlara hak veriyorum şu an. aslında tchuck tamamen landing page den bahsetmiş. beğenmediği tasarımlar onlar.

@tchuck
Evet gösterdiğin siteyi inceledim bunlara landing page denir ve önemi yüksektir. Sayfa geçişlerinden kurtulmuş oluyoruz. sunucumuzda pek fazla yük olmamış oluyor. ayrıca ziyaretçilerin siteden çıkma oranı düşünülerek kullanılmaya başlayan bir olay. tek hamlede aslında yapılmak istenen yapılıyor ve bütün sayfalar ziyaretçiye gösteriliyor. adwords giderleriniz göz önünde bulundurulunca işe yarayan bir sistem. bunun gözle görülür etkisini kendim yaşadım, böyle bir tasarım kullanarak. he güzel mi? tartışılır. her şey için geçerlidir bu sadece bu tasarımlar için değil.

ayrıca şu wahabali sitesini bir şeylere benzettim ben.
www.sadecehosting.com

çizgi olayı hoşuma gitmişti bi ara. sadecehosting grafikerleri ii miş demiştim içimden. peeh

kodumunwebsitesi.net böyle bişi var hiç baktın mı?

linuxta bütün dosya yöneticilerinin sftp özelliği var, adres yerine sftp://adres.com yazınca bağlanıyor.
ben thunar kullanıyorum.

thunar ı tercih etme sebebin nedir acaba ?

filezilla dada ssh kullanabiliyorsun, olmadı ssh'ı mount edebilyorsun (long live fuse) scp yi direk konsoldan kullanabilirsin,

thunar sevdiğim için kullanıyorum

direkt konsoldan scp yapiyorum ben.

Her durumda karmasik bir tablo/veri yapisi kullanman gerekecek, ornegin anladigim kadari ile bir sarki tablosu, bunlarin birlesimini saglamak icin bir playlist tablosu, bir kisi tablosu, bunlarin yetkilerini (sahiplik ve uyelik) duzenlemek icin bir yetki tablosu ihtiyacin var.

ben üyeye ait tabloların idlerini explode ve implode ile ekleyip çıkarma yapıyorum. bu doğru bir yöntem mi ? id leri | harfleri ile birleştirip açıyorum. daha profesyonel yöntem olması gerekiyor diye düşünüyorum

abi framework dedigin sey sen daha hizli isleri halledebil, daha kolay yap diye var zaten?

doğru mantıklı ben de bu işin bir dezavantajı var mı diye merak ediyorum.
Kendi başıma 50 takla attığım işleri frameworkle iki dk da yaptım.
Bir şeyler ters gidiyor olmalı dedim. bu kadar kolay olamaz dedim.

frameworkler development sürecini kısaltır, belli standartlar çerçevesinde kodlarının temiz kalmasını sağlar (developer mvc'yi götünden anladıysa kodlar sıkıntı yaratabilir).

dezavatajı: tabi ki sana hayatı bu kadar kolaylaştıran şeylerin performans kaybına sebep olmaması kaçınılmaz.

belli başlı frameworkler:

laravel: son dönemin gözde php framework'ü. baya kolay development sağlıyor, routing ve eloquent güzel. Rest API için stateless authentication yok. benchmarklarda çok geride.

yii2: yii'nin eli yüzü toplanmış hali. Restful servisler için çok ideal. HHVM ile %95 civarı uyumlu. Performansı gayet iyi.

phalcon: yeni gözdem çünkü c ile yazılmış (evet c) php eklentisi olarak yüklenen, tüm benchmarklarda diğer frameworklerin eline veren, istersen kodlarını xephir adında c benzeri bir dille eklenti olarak yazarak performansın dibine vuran bir framework. community henüz zayıf ama çok hızlı büyüyor çünkü gerçekten hızlı :)

codeigniter: bokta, sikik saçma bi framework, tek güzel tarafı; spagetti code yazan pehape camiasını mvc ile tanıştırdı. active record olayını götlerinden anlamışlar.

symfony2: biraz olaya mühendisliksel yaklaşmışlar. çok sert kalıpları var. laravel bu framework componentları üzerine kurulu daha basitleştirilmiş hali. ama sağlam bir framework

cake php: 3. versiyonu daha geçtiğimiz günlerde çıktı. çok hantal bir framework'tü ama 3 ile toparlamışlar. fakat development süreci yine hızlı bir framework.


zend framework: sittir et bulaşma. geçenlerde 3 çıkacak diyolardı ne oldu ne bitti bilmiyorum. çok gelişmiş bir framework. ama hantal.


her framework'ü nispeten performans açısından değerlendirdim ama en hızlı framework bile bir süre sonra yük arttıkça çaresiz kalacaktır. o yüzden cache sistemlerini araştır.

memcache
redis
mongodb
couchbase
file cache

soracağın bişey olursa mesaj atarsın

taklit anlamında demek istememiştim aslında, yine de verdiğiniz cevap nokta atışı.
Benim istediğim macin görünümünden ziyade pencerenin kapat küçült olayının sol tarafta olması, klasörlerde gezinme işlevleri dashboard olayı gibi.

elementary os en yakını.

dediğiniz şeyi linuxun her sürümünde ayarlayabiliyorsunuz, yüklediğiniz temanın özelliği eğer pencere control butonlarını sol tarafa almışsa sol tarafta oluyor, linux sürümüyle alakası yok.

oha aynı şey benim de başıma gelmiş. kapanmak üzere olan bir hattım vardı, hatta hattım telefona takılı bir şekilde duruyordu. şimdi e-devlet'ten baktım, benim adıma kayıtlı ama turkcell'e taşınmış durumda.

di haydi.

3 ay hatta işlem yapmassan hat boşa çıkıyor burda turkcelin yada avea nın hatası var adına olan hattı başkasına devredemez tamamen bilgilerini silmesi gerekiyordu devredebilmesi için.dava hakkın var.

hacı zaten olay baştan aşağı illegal. hat benim adıma hala. istesem gidip turkcellden bu hattı alabiliyorum tekrar.

Ama ben turkcelle alakalı değilim ki.

Bunu turkcell bayisi yaptı açık açık belli.
Vice versa kimliğim birilerinin elinde başka işlerde yapılıyor kim bilir.
Ama türkcell bana bilgi vermiyor. Poliste 16 yıl sonra işleme koyar ifademi.
Ne olacak şimdi? harvey specter yok ki.

numaramı başkasının kullanması sıkıntı değil, dengesiz birinin kullanması sıkıntı. bu nasıl ülke arkadaş. sen elimdeki avea hattını al, turkcell'e taşı. hayret bir şey yahu.

bu arada aradım turkcell'i, kapattırdım. allah'tan hat faturasızmış da kıçıma girecek fatura derdinden kurtuldum.

sen de bir araştır, tazminat hakkımızın olması gerekiyor. hissediyorum. ^^

adıma daha önce 2-3 tane daha hat açılmış ve kapanmış.. :)
bence bu tesadüf değil, hepiniz bakın, kontrol edin.. :)

ekran kartınızın modeli nedir? ayrıca tavsiyem linux mint (cinnamon). amd ekran kartı eskiyse performans kaybı yaşayabilirsiniz

AMD Radeon R9 280

daha yeniysen, ubuntu yahut linux mint kurman daha mantıklı - niye, hakeza kurulumu basit, kitaplıkları geniş ve Türkçe komüniteleri mevcut.

ubuntu kuracak isen gnome 3, linux mint kuracak isen de cinnamon tercih edebilirsin desktop environment olarak. ikisinin de doğrudan kurulu gelen halleri var bu arada.

adobe ürünlerini doğrudan kullanamazsın bu arada windows harici bir işletim sisteminde. wine yahut virtual machine aracılığı ile yapabilirsin onu.

slax kur onurlu yaşa, o başka bişey miydi şimdi tam emin olamadım. ama slax kur.

adobe ürünleri wine ile kullanmayı bilene bile sıkıntı, yeni başlayan biri için kurması daha bi sıkıntı olur. wine başlı başına beladır. adobe alternatifi programlar kullanın. photoshop kullanıyorsanız gimp var, dreamweaver kullanıyorsanız komodo 8 var ben bizzat kullanıyorum.

benim masaüstüm böyle, sol altta kullandığım geliştirici araçları var :)
i.imgur.com (ubuntu + cinnamon)

Ubuntu GNOME 14.04 LTS
Ubuntu GNOME 14.10

sürümleri var. bunlar arasında tercihim önemli olur mu ?

ikisi aşağı yukarı aynı, LTS dediği Long Term Support. yani adamlar windows xp gibi 10 yıllık destek verecekleri sürümlere LTS damgası vuruyorlar baştan :) size tavsiyem ubuntu kurmayın "unity" arayüz size zor gelecektir. en temizi mint ile başlayın.

adobe ürünlerini linuxda kullanamazsın, zira linux sürümleri yok, gimp var ama photoshop'un yeteneklerinin yanına yaklaşamaz. phpstorm ise kullanabilirsin sorun yok, phpstorm yerine eclipse tavsiye ederim en azından daha özgür bir ide.

bununla beraber debian iyidir.

kubuntu deneyebilirsiniz temiz bir arayüzü var ancak kde'nin politikası gereği uygulama ayarları çok detaylıdır kafa karıştırabilir biraz.

amd işlemci ve ekran kartı için sorun yaşamamanız gerekir.

Görünüm olarak bir şey beklemiyorum. Sadece localhost olarak kullanıp debug ve ufak php botlarını çalıştırmak için kullanacağım.

Ubuntu Gnome indirmeye başladım.
Adobe ürünleri için farklı öneriler gelmiş teşekkür ediyorum fakat bir yıllık almışım şimdi kaldırıp atmayayım.

Windowsun yanın kurma ve başarılı olabilme şansım ne kadar acaba ?

Aslında kafam karıştı.
Gnome kde ve bütün hepsi ile alakalı.

Benim istediğim sorunsuz ve kurcalayabileceğim bir şey. Kolay bir arayüz istemiyorum açıkçası, kde detay konusunda ağırlıklı ise onu tercih etmeliydim sanırım. :)
Şu anda gnome indiriyorum.

virtualbox seamless mode diye birşey var, çok lazımsa adobe ürünleri windows xp indirin torrentten felan. virtualboxa kurun. seamless mode kullanarak işinizi görürsünüz.

gnome,mate,cinnamon,unity,kde bunlar arayüzü kontrol eden programlar. windowsta da var aslında ama pek kimse bilmez ötekileri. hepsinin farklı farklı özellikleri var.

şu mouse tıkladığımız, menüleri olan kısaca pencere dediğimiz şey var ya hani, programı kapatıp, küçültme işlerini yapan şeyler falan o çerçeveye biz pencere yöneticisi diyoruz, gnome, kde iki büyük pencere yöneticisi ancak daha pek çok farklı amaçlar için pencere yöneticisi var.

kişisel zevk ve ihtiyaçlara göre isteyen istediğini kullanıyor (birazda alışkanlık tabii), hepsini kurabilirsin ve login olurken seçebilirsin istersen yani gnome'dan memnun kalmazsan yapman gereken tek şey apt-get install kde demek 500mb falan indirecek ve kuracak ardından çıkış yaptığında login ekranından seçebileceksin istediğini.

yine localhost istiyorsan apt-get install apache2 php5 mysql-server libapache2-mod-php5 (php yazdığını varsaydım) diyerek tek komutla hepsini kurabilir ve kullanmaya başlayabilirsin, birde hazır elin değmişken python öğrenmeye başla derim :D

bu biraz açıklayıcı oldu @selam. teşekkürler.
ayrıca o dediğin şey yüzünden günde 26 saat bilgisayar başında çalışıyorum :x

ben şöyle bişey kullanıyorum
i.imgur.com

ben şunu kullanıyorum. çinden aldım. 2,5 dolar :) hdmi monitöre bağladım. sanırım dvi olanı da vardır sitede. ben çinden gelmesini bekleyemem diyorsan türkiyede 15 lira falandır.

www.aliexpress.com

Bir adet mini displayport kullanarak 3 tane çıkış alabileceğim (klonlamadan) bir cihaz var mı peki?

gun icindeki saate gore degisir. sabah vakitleri ise zemin katta olma ihtimali daha yuksektir. Aksam vakitleri ise ara katlarda olma ihtimali daha yuksektir. ayrica her bir daire ve kisi icin evden ayrilma ve eve gelme ile ilgili gun icindeki saate bagli bir dagilim verilmezse matematiksel olarak hesaplamamiz pek mumkun degil gibi.

Kat sayısını vermenin ya da daire sayısının ne önemi var burda anlamadım, yani niye söyleme gereği duydun eğer kullanmayacaksak. Direk asansörler zeminde mi birinci katta mı olur deseydin?

Herneyse sorunun cevabına gelince 1. kattan başlayan asansör hiç görmedim (görürsem kesin karadenizli müteahhit yapmış derim) Sen hiç gördün mü? Apartmana girdikten sonra bir kat yukarı(zeminin üstü 1. kat olur) çıkıp asansöre binilir mi? Tabiki giriş yani zemin katta olur.

Asansörün zemin katta veya 1. katta durma ihtimalleriyle giriş çıkış yapma bağlantısını çözemedim. Atıyorum asansör 4.-5. katlar arasında olsa insanlar işe-okula gitmeyecek mi?

Bence soru direk; Asansörler zemin katta mı yoksa 1. katta mı olur diye sorulmalıydı. Çünkü kat sayısı, daire vb bilgileri zaten kullanamıyoruz. Giriş çıkış saatleriyle de dediğim gibi bağlantılı bir olay değil :)

iki ihtimal,insanlar ya dışarı çıkar ya içeri girer.dışarı çıkıyorlarsa zemin kattan çıktıkları aşikardır. ozaman asansörün zeminde olma olasığılı %50 dir. kabaca.

seçilmiş üye sen çok yanlış anladın beni. asansör derken o aşağı yukarı kalkan şey var ya kapı açılıyor içine biniyorsun. o içine bindiğin şey.
şimdi gereksiz şovuna yazık oldu.

diğer özellikler ise üzerinde devamlı tartıştığımız apartman tipi.
o yüzden anlattım.

ve beni cidden çok sinirlendirdin. bak elim ayağım titriyor bak bak.

kaba hesapla yüzde 50.

ama arkadaşın dediği gibi giriş saatinin önemi var, asansörün meşgul olduğu zamanlar olacak, arada nadiren farklı katlara gidenler de olabilir..

@kvlknctk ben yapı olarak soruyosunuz sandım (mimari dizayn olarak, mühendis kafası işte) sizin sorduğunuz asansörün hangi katta beklediği? bu yanlış anlaşılmadan ötürü kendimi kınıyorum. tekrar cevaplıyorum sorunuzu; gündüzleri zemin katta olma olasılığı daha yüksek çünkü çoğunlukla çıkış yapılıyor(yukarı çağırılan asansör zemine iniyor.) geceleri yukarlarda biryerlerde kalmaları daha yüksek hatta çok çok yüksek. oran yüzde 50 değildir. çünkü sabahları genel olarak çıkış olur iş,okul vs eğer akşamlarıysa ara katlar olur. hele gece 3 gibi falan geliyorsa bu kişi %95 ihtimalle ara katlardadır :)

sabah 6-9 arası aşağıda durur. gün içinde rastgele olur. akşam 5-8 arası katlarda durur.

bizim apartmandaki asansör kullanıldıktan sonra hep kendini zemin kata çekiyor. yani 5'e çıktıysan orada kalmıyor, bir dakika filan geçince hemen zemine iniyor. çok nadir başka katlarda denk geliyorum. çok yüksek bir ihtimalle zemin kat.

bende giriyor mozilla

chrome'dan giriliyor bende.bence chrome'u baştan kur.kesin çözüm.

proxy mi kullaniyorsunuz?

c:/windows/system32/drivers/etc

dizini içinde host dosyasını not defteri yardımı ile aç. orada google diye bir adres var mı? varsa o satırı sil.

Digiturk plus mı cihaz ?

Sanırım onlar yapabiliyor.

bizde de var aynısından henüz video oynatamadık. takipdeyim

Başka bir ülkede benzer mantıkta kullanılan decoder'i usb bağlayarak kullanmak istemiştim. Müşteri hizmetleri aylık x USD karşılığı aktive edebileceklerini söylemişti.

ben onu kullanarak video kaydediyorum belgeselleri falan. tuhaf bir şifreleme sistemi ile kaydediyor videoları.

belki sadece o şifre sistemine sahip formatta ki videoları oynatıyordur.

Otogar ile hızlı bir şekilde merkeze doğru ilerleyebilirsin. Feribot ile gidersen mudanyadan merkeze yol baya uzun gelebilir.

Çekirgeye en hızlı bir şekilde ulaşmanın yolu otogardan haraket etmek.
Uludağa çıkman içinse bursa merkezli turlara katılman gerek.
Diğer türlü aracın varsa kendi başına çıkabilirsin. Biraz şoförlük isteyen bir yolu var uludağın. Facede falan bursa uludağ turları var. Telefonlarını alarak ulaşabilirsin onlara.

turlarla sadece ulasım ıcın gorusun yanlıs hatırlamıyosam gıt gel 60 tl cıvarındaydı uludaga ..

Tam bir fikrim yok ama sanırım müzik olduğu zaman tam uyuyamıyoruz.
Bir kaç defadır deniyorum. Müzik olmadığı zaman problem yok ama. Müzik dinlediğim zaman sıkıntılı bir uyanış oluyor.

Konu hakkında bilgi almak için çaba sarf ederken birinin gelip böyle kurulması çok can sıkıcı.

dediğin olay kişiden kişiye değişir. Rem uykusunda bazı bireyler dış uyaranlara açık oluyor, bu da rem uykusunu sekteye uğratabiliyor ve beyin yeteri kadar dinlenemiyor.

bazı insanlar ise düğünde bile uyuyabiliyor. tamamen psikolojik ve nevrotik bir durum.

sana tavsiyem zamanlayıcı bir program vasıtasıyla müziği yatmandan 1 saat sonrasında kapatmayı sağlaman.

mesela aydinlikta uyumak melatonine etki ediyor, yalniz bunlar entel hassasliklari, tas gibi adamsin amk, istedigin gibi uyu, halsizsen pencereyi aralik birak taze hava girsin, belki de burnunda doku fazlaligi vardir, nefes alisverisini etkiliyordur.
hadi bakalim

Kulaklıkla dinlemen zararlı. Kulaktaki bakterileri artırıyor diye biliyorum ben, zamanla da duyma bozukluğu başlıyor. Dinleyeceksende hoperlorden diyne.

www.youtube.com

aklıma bu geldi, bu olmasa bile güzel, dinle bence :)

bir erkek eşlik ediyor muydu? böyle bir şarkım varda eğer o ise bulayım.

pistranger: bu değil ne yazık ki. kvlknctk: bilemiyorum erkek vokal var mıydı? şarkı yeni ya elektro gibi bi şey.

Ekran kartı nedir ? ayarlar değişkendir bu konuda.

monitorleri bilgisayara taktigin yerdeki kablolarin sirasini degistirmelisin. ekran kartlarinin 1. ve 2. monitor siralamasi vardir.

Birincil ekran olarak belirlemek diye bir seçenek var. Laptop ve kart Intel ise "görüntü özellikleri > çıkış seçenekleri"nden" ayarlarınızı "monitör + yerleşik ekran" yerine "yerleşik ekran + monitör" seçeneğine getirin. Tam Türkçe çevirememiş olabilirim.

Edit: laptop - masaüstü belirtmemişsiniz. Laptop varsaydım...

ekran kartım nvidia
monitörlerden biri wide screen diğeri kare
wide olan 2 numara ama ben onu 1 yapmak istiyorum da nasıl yapıcam bilmiyorum
masaüstü bu arada
bi de ekran kartının driverını falan win 7 otomatik kurdu ama bu wide screende bi fluluk var gibi
bi de iki monitörün de çözünürlüğü aynı mı olmak zorunda? sonuçta tipleri farklı. bunu da değiştirmesini beceremeim. masaüstü resimleri bile aynı.

sayıları değil de sırası önemliyse masaüstüne sağ tık / ekran çözünürlüğü kısmındaki monitör logolarını sağa sola sürükleyerek sıralarını değiştirebiliyorsun.

yok sayısı önemli malesef
sırasını değistirmek sadece windows açıkken işe yarıyor

bu havada antalyaya gitmek pek akıl karı değil bence olimposa falan gidin ya da.

olimpos +1

Kaş, Olimpos olur mis.

arkadaşlar şimdi adamın fikrin 180 değiştirmeyin ki. kaş nerden çıktı. özelliğini falan yazın, gidip ortada yarrak gibi kalmayalım.

Sakin, sessiz bir tatil için Kaş derim. Turist kaynamıyor da, yerli ve motorlu teyze-amca kaynıyor Kaş. Bir de kediler var. :) Sahilleri pek güzel, isterseniz dalış yapabilirsiniz de. Kaldığımız pansiyon da hem pek samimi idi hem gayet ekonomik.. İsterseniz özelden yazabilirim, karar verirseniz Kaş'a. Burada yeme-içme de öyle fahiş değil, sahillerin tamamına yakında şezlong-şemsiye ücreti vermiyorsunuz, her nasılsa orada bir şeyler yeyip içeceğiniz düşünülerek kuvvetle muhtemel. Yine olsa, yine giderim kısacası..

açıkcası ekşisözlükte pek iç açıcı yorumlar okumadım. burada yazanlar oldu. ondan sonra inceledim inceledim de sıkıntılı gözüktü işte. 3 erkek gideceğiz. trance cı adamız bize clup lazım. rus olsa iyi olur. fakat olmasa da olur. gönül ister ki olsun. 80-100 liralık bir otel arıyoruz. 4 gün kalmayı düşünüyoruz. yinede açıklama yapmanızı isterim. daha karar veremedik doğrusu

apaçi milli marşı değil apaçi müziği gibide gelmedi,
müzik güzel tabi..

www.youtube.com
www.vidivodo.com

apaçileri piç ettik arkadaş. korkuyoruz artık yabancı müzik dinlemeye. hangi şakirt çıkarttı bu apaçi olayını aq

Tosmurda Rixos mu ariyorsun?

evet

Orada rixos yok

mümkünse yapma, iğrenç bir şey olacağa benziyor.

yeşil kumaş pantolon, Mike ayakkabı iyi gider.

beyaz ceketin içine beyaz boğazlı kazak pek hoş olmaz sanıyorum. ama illa öyle olsun diyorsan koyu renk bir pantolon ve kundura olmalı diye düşünüyorum.

boğazlı kazaktan kastım yarım boğazlı çok hoş olacağını düşündüm ama pek tercih edilmeyen bir şey miş sanırım.

bence de sakınn yapmayın bu kombini.

sadece kazak da cekette beyaz olunca fazla boğar bence

ama ileride moda olursa bu başlığı göstericem size.
tamam giymiyorum.

evet en doğru karar

Boğazlı kazak altına ceket çok kötü, Sıfır&bisiklet yaka ile ceket daha iyi durur. Altına kot&kumaş pantolon istediğini giyebilirsin. Ayakkabı seçeneğin de daha esnek olur ama boğazlıdan uzak dur.

bnde bu uyumu hıc sevmedım:/ ama converse ıyıdır

Dostum ben de aynı telefonu kullanıyorum, aynı şekilde 2.3.5 e yükselttim fakat böyle bir problem ile karşılaşmadım. Bu servislik bir durum, eğer root gibi garanti harici yapacak işlemleri yapmadıysan servisi ara telefonda mudahale edilecek bir durum değilse onu göndermen gerekiyor.

ilgin için teşekkürler öncelikle. root yapmadım, telefona tek müdahalem kies üzerinden son update in 2.3.3 gözükmesine rağmen 2.3.5 yüklemem oldu. bunda da garanti dışı bir durum yoktur sanıyorum.

yalnız benim sorunum yükseltme ile oluşmadı. normal stok versiyonda oluştu, herşeyi deneyip başarılı olamayınca en son da firmwire güncellemesine gittim tabiki yine sonuç değişmedi.

işin kötüsü farkettim ki imei filan da telefonun ayarlar menüsü yada *#06# ile gözükmüyor. www.mcks.gov.tr sitesinden sorgulattım

IMEI SORGULAMA

IMEI : 3...........6
Durumu : IMEI numarası kayıtlı
Kaynak : İthalat yoluyla kaydedilen IMEI
Üretici : Üretici: Samsung Korea Pazar Adı: Samsung GT-I9100 Model Bilgileri: Samsung GT-I9100
Sorgulama Tarihi 16.11.11

bilgileri çıkıyor, yani kayıtlı gözüküyor.

en büyük dezavantajım azerbaycanda olmam. telefonu garantiye ulaştırmam bile büyük dert. buna gerek kalmadan halledebilirsem çok büyük bir kolaylık olacak bana...

ekranların kalibrasyonları vardır, adobe gibi programları kullanırken size ekran ayarlarını kalibre etme imkanı verirler, hangi monitör olursa olsun kalibrasyonu düzgün yapılmışsa sorun olmaz

Fakat crtlerde bu kalibrasyon ayarını yapmıyoruz.
LCD lerde nasıl bir durum var ki ? bu ayar gerekiyor.

Valla şunu şunu kullan diyemeyeceğim. Belki profesyonel pazarda sıfır CRT satılıyor olabilir halen. Ancak ben son zamanlarında (2.5 yıl önce) 19" Philips'e el koydum ve misler gibi kullanıyorum. Tavsiyem CRT aramanız. Ama yüksek fiyaltı bazı modeller belki uygun çözümler üretiyor olabilir. Bilmiyorum. Bu da onları maddi anlamda zorlayacağı için zor bir durum sizin için.

Kalibrasyon ayarı yeterli değil. Ne yaparsnız yapın arkadan gelen ışık ekranda gördüğünüz rengin kağıda farklı düşmesini engelleyemez diye düşünüyorum.

e o zaman bu durumda matbaaya iş gönderen kişilerin tüplü ekranla çalışması gerekiyor, aynı şekilde grafik ajanslarının hepsinin crt kullanması gerek, herkes cayır cayır lcd ye geçiyor mac alıyor, bu durumda bi sorun var o zaman

Mac bilgisayar kullandırttığım matbaalar var. Bunların hiç birisi şikayetçi değil ve CRT den iyi olduğunu söylüyorlar. Mac nasıl bir Lcd kullanıyorlarsa artık anlamadım. Ama mac bilgisayarları çoğu yere kullanım ve fiyat bakımından öneremiyorum.

ips panel.

kaliteli bir lcd aldığın zaman renk olayı sorun çıkarmaz misal destek verdiğim ev tekstili alanında tasarımlar yapan firma bütün crt leri atıp lcd aldı aldığımız monitorler için www.eizo.com

şu pdf i bir incele derim ;

www.eizo.com

reviews.cnet.com

eizo + color management olayını öğrenmeniz lazım. hem ekranın renk kalibrasyonu, hem çıktı aldığınız cihazınki, hem photoshop'taki (ya da kullandığınız program neyse artık) color settings ve color proof kısımlarını ona uygun ayarlamanız lazım.

biraz deli işi gibi eğer aşina değilseniz :)

bu arada eğer cidden bu iş ile uğraşıyorsanız "abi bak bu iyi monitör" önerileri ile gidip philips falan almayın, bi ~4000 lira civarı sanırım eizo'lar ancak tatmin edecektir :)

.

hm sony eskiden sırf bu islere monıtor uretıyordu. hala var mı bılmıyorum bı kontrol edin. bi de mac lerın ekranları da sorun cıkarmıyor bıldıgım kadarıyla.
www.eksisozluk.com

abi kalibrasyonsuz monitörü isterse aleksandır monitör üretsin yine doğru renk vermez, verse de zamanla kayar renkler.

bir süre yarı resmi bir kurumda çalıştım, bina içindeki wifi bağlantısı için yazal zorunluluk olduğunu söyleyerek isimleri kayıt altına alıyorlardı.

kanuni detayını bilmiyorum belki de o kuruma özgüdür ama illegal bir şey yapılırsa bu o bağlantı kimin adınaysa başına kalır diye tahmin ediyorum hele bu korku imparatorluğunda.

o ağa bağlanan cihazların mac adresleri görülebiliyor. savcılık tarafından herhangi bir bilginin istenmesi durumunda o adresleri verirler sanırım. cihaz sahipleri de o şekilde bulunabilir mi emin değilim.

yasal yükümlülüğü bilmiyorum ama, çoğu mekan artık masanıza adisyon ile kişisel bir şifre veriyor, haliyle hangi müşteri girmiş falan belli olur gibi.
ayrıca dambil'in de dediği gibi modem izi değil de cihaz izi sürülüyodur sanki.

Bi de en basitinden, beyoğlunda belediyenin sunduğu beleş internet şeysi var her yerden girebildiğin. Sıkıntı olsa olsa orda olurdu zaten, hiç de bi haber almadık.

5651 nolu yasaya istinaden internet hizmeti veren kuruluşlar, gerektiğinde kim nereye girmiş ne yapmışın logunu tutmak zorundalar.
bu sebeple de gerektiğinde uygunsuz kullanım yapan kullanıcıya ulaşılabilecek bilgi ile kullanıcının internete çıkmasını sağlıyorlar(cep tel., TC kimlik)

www.tbmm.gov.tr

telekom sadece dış IP'ye ulaşabiliyor. hukuki işlemler söz konusu olduğunda da savcılığa bu bilgiyi ve bağlanılan adresi verebiliyor ancak. içerideki cihazların bilgilerine ve sayısına ulaşma gibi bir durumları söz konusu değil. zaten öyle olsaydı herkes herkesin ev ağına girip, bilgisayarlara ulaşabilirdi. modem üzerindeki port yönlendirme işlemlerinin logu tutulursa ancak o zaman ev/mekan ağındaki cihazları o kullanılan modemdeki loglara ulaşarak bulabilirlerdi. ama piyasada satılan vasat modemlerde öyle ahım şahım log tutma özelliği yok. ancak bir yatırım yapılıp detaylı log tutan bir alet/bilgisayar alınırsa o zaman bütün bilgilere ulaşılabilir.

bilişim suçlarından da herhangi bir olay gelirse zaten başınıza, sadece modeminizde şifre var mıydı diye soruyorlar, o kadar. herkes kendini savunsun mantığı var yani, onlar ulaşabildikleri ilk hedefe suçlamaları yöneltirler. sen masumsan ve eğer (eğer) ispatın varsa, yapmadığın bir şey yüzünden zan altında kalmazsın.

Örnek veriyorum; Bir otelde bu bağlantı veriliyor ise müşteri gelip bağlantıyı kullanarak yasal olmayan bir iş yapıp çıkıp giderse otel log tutsa bile yerel ip adresi maximum mac adresini bulundurmuş olacak. fakat bu bilgiler ile ilgili adama ulaşmak mümkün değil. Log tutulsa bile kimin nereye girdiği belli olacaktır. Yine çıkmaz bir yol var burada. benim kendi tahminim herkese özel bir şifre tanımlanır ver şifre verilirken müşterinin kimlik bilgileri not edilir. Müşteri gittiği zaman şifre iptal edilerek bir daha girmez. Eğer bir suç işlenmişse verilen ip, zaman ve şifreye göre kimin kullandığı tespit edilir. Lakin bu sistemi hiç bir yerde görmemiş olup nasıl yapılacağı hakkında hiç bir fikre sahip değilim.

@kvlknctk
bahsettiğin sistem bizim şirket de dahil olmak üzere kullanılıyor.

internet kullanmak isteyenler tarayıcıya girdiğinde karşılarına cep telefonu numarası ile sisteme kayıt olmaları gereken bir ekran geliyor.
daha sonra sistem o cep numarasına şifre gönderiyor.

kullanıcı da kullanıcılar kullanıcı adı ve telefonlarına gelen şifre ile internete girebiliyorlar

daha sonra geirye dönük loglardan kullanıcı ve cep telefonu numarası bilgisine ulaşılabiliyor

sitesindeki yayın akışına göre filmin adı sonsuz yolculuk. orjinal ismini bulup imdb'den soundtrack'ine bakabilirsin.

"Io, l'altro (2007)"
filmin adını bulmam bile zaman aldı.
fakat imdb de soundtracklerine ulaşamadım. arama yapıyorum hala...

www.facebook.com
bu mu?

@kemas bu videodakiler azeri diye açıklama yaoıldı diye hatırlıyorum ben

evet bu videodakiler azeri ama aynı olay devrecilik adı altında yurdumun bir çok askeri mekanında görülüyor.

bu şekilde değil arkadaşlar senaryolu bir şekilde eğlence olsun diye türk askerleri çekmiş. içlerinde rütbeli de var film er gazinosunda falan geçiyor. amatörce bir şey ve aradan tahmini 5-6 sene geçmiştir.

Cyrine Abdel Nour - Law Bas Fi Aini

www.youtube.com

www.youtube.com
@evo asdkjlaskasj

raphael - caravane

www.youtube.com

soundcloud.com
soundcloud.com

güzel coverlar...

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

Bunlar da Türkçe.Bilinen şarkılar ama insanın aşık olası geliyor.

www.youtube.com

www.youtube.com

coldplay'den gelsin, fix you

www.youtube.com

www.dailymotion.com

www.youtube.com

madem oyle, coldplay'den bi tane daha gelsin, warning sign;

www.youtube.com

gary moore başgandan...
www.youtube.com

no doubt- don't speak
www.youtube.com

jewel-foolish games
www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com
Yanni - Nostalgia

aa! bunu niye kimse yazmamış
Noir Désir - Le Vent Nous Portera --- www.youtube.com

lhasa dinle.

olmadı lisa hannigan.

bilimum klasik derdinize dermandır. bach, vivaldi, strauss, paganini, chopin.

tanju duru / duru zamanlar
loreena mckennit

Detektivbyrån.

nature sounds diye bie app var apple store'da ben onu dinliyorum. böyle kuş sesi ekliyorsun, okyanus sesi, yağmur sesi vs..

ya da ben kulak tıkacı kullanıyorum yatmadan önce. 3m'in turuncu renklerde işte. kozmetik dükkanı gibi olan eczanelerde satılıyor 2 liraya..

Siouxsie And The Banshees - Trust in me --- www.youtube.com
Shack - Daniella --- www.youtube.com
Morcheeba - Even Though --- www.youtube.com
Brazzaville - The Clouds in Camarillo (with Minerva) --- www.youtube.com
Turin Brakes - Sea Change --- www.youtube.com

kesinlikle;

vali(grup)-forlatt(albüm)

sigur ros

enya

amelie soundtrack

cok kaliteli kulak tipasi alip deneseniz

opeth'ten tüm damnation albümü + to bid you farewell + benighted + credence + isolation years + requiem vs

herkese tesekkür ederim.

bob marley - exodus

7 dakika kesintisiz uyku müziği. eksidasss olraaayt

akvaryum müzikleri olabilir bunun için hilary stagg in tüm müziklerini önerebilirim.

(git: 221356)

access point adında bir cihaz kullanarak sinyali taşıyabilirsin.

luminor panerai veya montblanc modelleri uygundur.

soyuz veya seiko saatler arasinda kalip titanyum sade bi seiko aldim gecen sene.
soyuzlarda aklım kaldı ama. direk model oneremesem de bu iki markanin cesitli saatlerini tavsiye edebilirim.

montblanc bakmalısın

Efenim ben daha bugün aldım. uzun bir araştırmadan sonra Diesel marka DZ 1293 Kodlu saatte karar kıldım. Hepsi burada'da indirim var, ondan yararlanabilirsin. (git: www.hepsiburada.com

Bu sitedeki arkadaslarim mutlaka sana yardimci olacaktir butcene gore

www.turksaatforumu.com

bunlar için kesinlikle "fossil" markaları incelemelisin.

www.saatvesaat.com.tr
takım elbiseyle çok güzel durur bence ama saatin kalitesi hakkında bi fikrim yok. gerçi hb kötü ürüne ismini vermez ama belli de olmaz.

CK nın modellerine bakın.

buldum.
Scooter - Lass Uns Tanzen

2500 civarına dell xps 1645 ya da sony vaio f13 alabilirsin.

Core i5 460M 2.53GHZ 6GB 500GB 1GB GT420M 15.6''
www.hizlial.com

az önce şundan aldım. bir bak istersen.

Yav almışken i7 olsun diyorum.

packard bell kullanıyorum çok memnunum tavsiye ederim.

www.sahibinden.com
ben satıyorum.

Kullanılan script değil sitenin içereğinin özgün olması önemlidir. Ama bazı scriptlerde pingleme, sef olması gibi özellikler de olduğu için script de önemli hale gelir.

guglinin misyonu farklılık sanırım. scriptin farklı olması her zaman için avantajdır. özgün script ve özgün içerik girersen otomatikmen hit kazanırsın. hitte eşittir para demektir. (adsense sayesinde)

google o işe emek verdiğini anlasın. hı şimdi dicen ki hep böyle mi? elbette hayır.

mesela özgün içerik giren siteden başka bir site içerik çalıyo. google onu indexliyo ve hiti o alıyo. bu da google aligoritmasının kusursuz olmadığını gösteriyor.

scriptin google adsense da değil de google sıralamalarında çıkman için bazı nitelikleri vardır. bunun için seçimini iyi yapmalısın, kendin yapsan bile var olan scriptlerden daha berbat bir şey yapabilirsin. bunun için seo, meta tag vs. gibi şeyler hakkında araştırma yapmalısın. özgün scriptten ziyade özgün içeriğin olursa adsense gelirin ona oranla değişir. adsense reklam yerleşimleri hakkında araştırma yapmalısın. adsense dan fazla gelir yapmak için adsense a fazla para ödeyen şirketleri takip etmelisin. örneğin ramazan bayramında şeker satmak için reklam veren şirketlerin reklamını meta taglar ile yayınlayabilirsen güzel para alırsın. örneğin "car hire" kelimesi için tık başına 3 dolar verdiği günler olmuştur google ın. ama v phils reklamları yayınlanırsa 100 tıka 1 dolar alamayabilirsin. olay baya geniş, script önemli değil.

Johann Pachelbel Canon in D Major

goo.gl

ne kadar neşe verirler bilmem ama şunlara bi bak bakalım:

chopin - polonaise, A flat, op.53
bach - concerto for two keyboards, d minor, bwv 1063 (1st movement)
brahms - hungarian dance no.5 (diğer hungarian dance'lerine de bakabilirsin)
ulvi cemal erkin - köçekçe

flight of the bumble bee ve polonaise (bunu demişler gerçi)... shine ost versiyonları.. ve tabi ki rach 3, aynı albümden, karanlık olsa da çok gazdır.
rahat, sakin diyorsan ona da shulman diyorum. klasik müzik olmasa da...

ravel-bolero (her klasik müzik duyurusunun vazgeçilmez cevabı)

vivaldi nin bir aria si var, klasik muzik gecer mi bilmiyorum.
su arkadastan dinlerseniz mutlu olacaginiza garanti veriyorum, direk linki veriyim 1 sn.

www.youtube.com

1. dk dan itibaren süper olur.

aria istemezsin diye önermemiştim. önereyim o zaman.

www.youtube.com

die fledermaus opereti çok eğlencelidir, ordan birkaç aria;
-mein herr marquis
-ich lade gern mir gäste ein
-so mub allein ich bleiben (baştan ağır görünür ama hepsi numara :) hızlanıyor, yine duruluyor vs.)
-trinke, liebchen, trinke schnell
-uvertürünü dinle bir de tabi.

thephilterlounge.com
- Tokyo At Night
- The Lounge
müziklerini ilk olarak dinlemeye başlayabilirsin.

ek olarak yanni nin müziklerini tafsiye ederim bunun için, vazgeçilmezdir.

bunlardan benim de ellerimde vardı. şimdi bakıyorum da geçmişler ama başka bi tane çıkmış. ara ara çıkıp uzun süre kaldıktan sonra geçiyolar. bikaç sene önce elmacık kemiğimle gözümüm arasında bi yerlerde çıkıp bi sene kadar geçmemişti sonra yüzümü kaşırken yanlışlıkla tırnağımla kazıdım. bi daha da geri gelmedi.

@johan bu ne hastalığı acaba? Ne gizemli bişeydir bu böyle ya! Parmaklarımın etrafını hissetmiyorum nerdeyse.

siil desem diil. bende tek tük oluyo. yani dikkatli ellerimi incelemediğim zaman farkında bile olmuyorum. o nedenle doktora danışma gereği bile duymadım yani detaylı bilgi sahibi diilim. ama sizin ki baya ileri safhada anladığım kadarıyla. kaşıntı falan var mı ya da batma, sızlama gibi belirtiler. bilenler bunlara göre daha rahat cevap verebilirler.

human papilloma virus olabilir, icindekiler su degil, patlatmayin, delmeyin, lesion un uzerini yara bandi kapayin. antibiyotik almayin / antibiyotikli yara bandi kullanmayin, ise yaramaz. bunun disinda heyecana gerek yok, cildiyeciye gidiniz. disi iseniz bir de jinekolog ziyareti lutfen, hatta mutlaka.

yok artık ne human papilloma virus'ü falan, ne yaptın sen, ağaç bağlıyor bu virüse sahip olanlar.

arkadaşın bahsettiği arada sırada çıkardı bende, küçücük su topu, sonra kuruyup giderdi. hormonal bir şey olabilir demişti doktor, üstünde durmamıştı.

ee.. o agaca benzeyen adam hpv nin istisna bir ornegi idi. soyle google'dan, wikipedia'dan, baska yerlerden human papilloma virus diye bir ararsaniz neye benzedigini gorebilirsiniz. ilk baslangici pek cok insanda bir bolgede cikan 1-3 lesion olarak gozukur, eger bu lesionlara dokunulmaz, uzerleri kapatilir ise baska bir tane cikmaya da bilir. cildiyeci dondurup salisilik asit uygulayacaktir, o durumda bile 6 ay sonra vucudun baska bir yerinde bir lesion olarak gozukebilir. ayrica hpv ye benzer lesionlar cikaran MC var (Molluscum contagiosum). bu eger kanama yoksa problem degil, bekleyin gecer.

bu baglamda eftalit'in durumu hpv ya da MC ile alakasiz da olabilir, sadece belirmek isterim ki insanlar arasinda bazi turlerinin gorulme sikligi cok fazla ve normal bir sey, (bkz: sigil) bir kac versiyonu ise kansere yol aciyor. sadece bu ihtimali degerlendirmesini isterim, cunku eger disi ise bir pap ile riskte olup olmadigi gorulebilir.. ayrica 20lerinden genc ise bir de yeni cikan a$i si var..

Dostlar bir bilgi daha: Bu şey yazları oluyor genelde. HPV ile ilgili birşeyler okudum ama hiç bir belirtisini görmüyorum ben kendimde. Bu kabarcıklar kendiliğinden patlayıp deri soyulmasına neden oluyorlar. Ama soyulma belli belirsiz.Ayrıca erkek olduğumu da söyleyeyim. Dostlar son olarak bir de bileğimde iki tane siğil var. Ben ailede de rastlandığı için genetik bir olay diye düşünüyorum.

Ha son olarak HPV'de olduğu gibi dışa doğru değil bu kabarcıklar. Ancak gözle farkedilebiliyorlar.

bileginizdekiler genetik degil, (ama genetik yatkinliginiz olabilir virusu barindirmaya) annede varsa virus gecebiliyor, (ya da sadece birisinin acik lesionuna dokunma ile) turkiye'de var mi bilmiyorum ama burada su var: www.drscholls.com , onlar icin isi gorur.

esas konuya geri doner isek, suna bakiniz: "dyshidrotic eczema"
benziyor mu?

Baba işte bu ya. Gördüklerim kadar geniş alana yayılmamış ve kızarmamış olmasına rağmen sorunumun bu olduğunu söyleyebilirim. Çok teşekkür ederim. Şimdi napabilirim bir araştırayım. Randevu almaya çalışmam gerek.

bende de hep oluyor. hiçbi rahatsızlık vermiyor ve başka kimse tarafından fark edilmiyor. kaşıntı, kızarıklık vs hiçbişey yok. sadece boğumların iç tarafında, kenarda çıkıyolar öyle minicik. önemli bişey olduğuna inanmıyorum. ben bildim bileli bende olur arada.

nedenlerini de sormussun soruda, eger bu ise, nedenleri sunlar olabilir: genetik (familial pompholyx), nikel eksikligi, stres, bazi metaller ile temasta (yazin bisiklet kullaniyor musun?) alerji, baska nedenlerden alerji (ya da atopy), veya mantar enfeksiyonu ilk bulduklarim.

genetik ise bilemiyorum ama diger turler icin tedaviler mevcutmus, cildiyecin daha iyi bilir tabii, ve cis/kan testi gerekebilir. senin icin en kotusu mantar enfeksiyonu (ki oyle gozukmuyor dediklerinden), onun icin de antifungal tropikal solusyonlar var. cildiyecin gittiginde "sunlari da halledelim" diye olan kabarciklari almak isterse antibiyotik de verecektir operasyon sonrasi iltihapi engellemek icin.. gecmis olsun.

id reaksiyonu diye bi durum daha varki, toplumda HPV'den ve kontakt dermatitden daha fazla görülmekte. eğer vücudunuzun bi yerinde mantar enfeksiyonu varsa alakasız yerlerde bu tür lezyonlar oluşabilmekte. bağışıklık sisteminin mantara verdiği orantısız cevap yüzünden oluşmakta ve bulaştırıcılığı yok. yani lezyona başkası temas ederse mantar kapmaz.


sonuç : dermatologa / herhangi bir dr.a başvurun!

bendede var. öğrenciysen çok yazı yazmaktan oluyor olabilir.

bende de var aynılarından, doktora gittim egzama dedi. mevsim değişikliklerinde oluyormuş daha çok. şuı anda da bi kaç parmağımın üzerinde ve avuçiçimde var minik minik, çok nadir olsa da kaşınıyor bazen. ama patlatmamak lazım, kendi kendilerine kuruyorlar zamanla. doktor bana krem verdi bi kaç tane bi tanesinin adı Advantan.

bende de var.. ama benimkiler tatlı tatlı kaşınırlar genelde.. minicik kırmızı pıtırcıklar.. parmaklarımın arasında ve boğumlarda, çoğunlukla da yazın çıkıyor.. doktorum tozdan olduğunu söyledi.. toz alerjisi yani, el terlemesinden de olabiliyormuş.. herhangi bir ilaç kullanmıyorum, sadece sık sık yıkıyorum.. belki bi yardımım olur dedim, paylaştım..

bende sadece yaz aylarında olur her yaz ama. hiç bir rahatsızlık vermiyolar. abartılacak bi durum yok

biraz geç olmuş lakin cevaplayamadan edemedim. yıllardır başıma gelen ancak bu yaz artık beni delirtmesi nedeniyle doktora gitmeme sebebiyet veren rahatsızlık tam olarak bu. doktorun bana söylediği "vücut ödem atmak istiyor ancak atamıyor ve kabarcıklar halinde kalıp sana kaşıntı veriyor". üzgünüm doktor ama çok tırt oldu bu açıklaman.
dyshidrotic eczema doğrudur.
ben kendi kendimi gözleme aldım ve şunu fark ettim, deodorantlı veya uyduruk el kremleri kullandığım zaman çok çıkıyorlar . daha da fenası; kabus gördüğüm gecelerin ardından feci bir kaşıntıyla artıyorlar. çaresini bilmiyorum...

çözüm üretebilen yok mu ya ?

bende ağır bir alerjik reaksiyon geçirirken çıktı, tabii doktora gittiğim için parmaklarımı da gösterdim.
egzama, şimdilik dokunma ilerleme olursa tekrar gel dedi.
kaşıntı, yanma vs. de yoktu.
alerjik atakla beraber yavaş yavaş geçti ve bir daha da tekrarlamadı.

bende de oluyor bu anasını satayım. delireceğim. tam adı yok mu bu meretin şimdi?
yukarıdaki link ölü.

aylardır uğraşmam sonunda çözümü buldum arkadaşlar.

öncelikli olarak bunun en büyük nedeni kullandığınız sıvı ve normal sabunlar. aynı şekilde çamaşır suyu, bulaşık deterjanı v.s. v.s.

her şeyden önce bu tarz kimyasalları kullanmayı bırakıyorsunuz. kükürtlü sabun kullanmaya özen gösterin. kimyasal temizleyicilerin ellerde bu sivilceleri çıkartmasını domates, patlıcan, acı, baharat hızlandırıyor. bu süreçte bunları da tüketmemeye özen gösterin.

ve hepsinden önemlisi bu şekilde reaksiyon alıyorsanız cildiniz çok hassastır. bu yüzden de ellerinizi sürekli olarak nemlendirmeniz gerekiyor. bunun içinde tavsiyem Bepanthol cilt bakım kremi.

özetle;
kimyasal temizleyici yok, sürekli ellerinizi nemlendiriyorsunuz. bu sorun ortadan kalkıyor. boş yere kortizonlu kremler kullanmayın çünkü bıraktığınız an tekrarlıyor. kükürtlü sabun ve bepanthol kullanmaya başladığınız an 2-3 gün içerisinde değişikliği fark ederseniz.

hadi hayırlı traşlar.