Giriş
(11)

Bir erkeğin yeni sevgilisine sık sık eski sevgilisinden bahsetmesi

monnie
3-4 aydır birlikte olduğu kadına sık sık kendisini aldatan eski sevgilisinden bahseden, bu kadının adından tutun da yaptığı işi ve hatta oturduğu yeri bile yeni sevgilisine anlatan, evinde o kadının ona aldığı ve artık dökülmek üzere olan 6-7 yıllık eşyaları kullanan, bu eşyaları kullanırken ve hatt
3-4 aydır birlikte olduğu kadına sık sık kendisini aldatan eski sevgilisinden bahseden, bu kadının adından tutun da yaptığı işi ve hatta oturduğu yeri bile yeni sevgilisine anlatan, evinde o kadının ona aldığı ve artık dökülmek üzere olan 6-7 yıllık eşyaları kullanan, bu eşyaları kullanırken ve hatta yeni sevgilisine kullanması için verirken de ''Bak, bu tabak onun hediyesiydi.'' gibi şeyler diyen bir erkek... Böyle birinin hakkında ne düşünürsünüz? Amacı ne olabilir? Ayrılmalarının üzerinden 4 yıl geçmiş.
0
monnie
(26.12.21)
Takıntılı biri gibi. Nasıl davranmadı gerektiğini bilmiyor.

Eski sevgilisini unutamamış gibi. Her eşyada aklına geliyosa ve konuşacak kadar aklına geliyosa aklında demekki hala. Ben 4 sene önceki sevgilimin bana aldığı hediyeyi hatırlamıyorum bile. Acil uzaklaşmanı öneririm.

Anlam veremediğin soğukluklar, suçlamalar ve saçma sapan davranışlarla karşılaşabilirsin. Çok bariz bi eski sevgiliyi unutamama durumu var gibi.
0
zimbirik
(26.12.21)
Arkanıza bakmadan kaçın.
0
kirmizipilotkalem
(26.12.21)
Şu bahsettiğiniz detayların bir kadına iyi şeyler hissettirmeyeceğini bilecek olgunluğa ulaşamamış bir sevgiliniz var ne yazık ki.

Ne yapacağınız kısmı sizi ilgilendirir tabii ama net tablo bu şekilde.
0
magni
(26.12.21)
red flag

magni +1
0
la lykia
(26.12.21)
kendisinin psikoloğa ihtiyacı olduğunu çünkü ayrılığının travmasını atlatamadığını düşünürdüm. sürekli bahsettiğinde kendimi rahat hissetmediğimi ama eğer üstesinden gelmek/durumu değiştirmek isterse psikolog konusunda onu destekleyeceğim önerisinde bulunurdum ama gitmek istemiyorsa, farkına varmak istemiyorsa o zaman kalbimize gömüp yol alıyoruz… çünkü bunu düzeltmek ya da tolere etmek bizim görevimiz değil.
0
inanna
(26.12.21)
Bunu yapan erkek maldir ve bundan baska bir suru sacmaligi da su yuzune cikacaktir zamanla. ayril +1
0
hot potato
(26.12.21)
Eski sevgili unutulamayabilir, olabilir.

Ama eski sevgiliyi yenisine sürekli hatırlatmak sıkıntılı bir durum. Yani bunun (en hafif tabirle) nezaketsizlik olacağını düşünmemek ayrı bir odunluk seviyesi.

Kadın-erkek farketmez, uzak durmak isterdim böyle birinden.
0
kaptankedi
(26.12.21)
Adamın davranışı normal değil. Bu anlamda magni +1

Kadının 3-4 aydır bu durumdan rahatsızlık duyduğunu ve eski sevgilisinden bahsedilmemesini istediğini söylememesi de çok normal değil.

Kısaca "bana ne lan eski sevgilinden" diyerek savuşturulabilir. Buna rağmen devam ediyorsa o ilişkiden bir halt olmaz.
0
himmet dayi
(26.12.21)
Bana ne lan eski sevgilinden +1
Bu rahatsızlık dile getirilmesine rağmen devam ediyosa onu psikoloğa yönlendirmek de sizin göreviniz değil, iyilik meleği filan olma niyetiniz yoksa şayet…

Ayrıca “eski sevgiliyi unutamamak normal…” gibi bakış açısına yeni ilişkiye başlanmışsa katılmıyorum, madem unutmamış o kadınla olmasaymış, onu yara bandı niyetine kullanmaya yeltenmeseymiş. O kadın acil bu adamdan kaçsın izini kaybettirsin derim.
0
kulaktan dolma biber
(26.12.21)
adamı anlıyorum. seviyorsan azıcık dişini sık yok olacak eminim. sadece biraz sana güvenmeye ihtiyacı var ve güvendiğinde inan bana "bunları atalım mı ya" diye kendisi soracak. ama sen de söyleyebilirsin "çok fazla konuşmuyor muyuz hakkında?" diye ve bu durumdan hoşnut olmadığını belirtebilirsin. Şimdi cancel culture çok popüler kimle konuşsan sana harcatır elemanı ama onun da bir hikayesi var.
0
guitarissimo
(27.12.21)
monnie, diğer duyurularındaki aynı erkek arkadaşından bahsediyorsan kendine gerçekten yazık ediyorsun.

ayrılmalarının üzerinden 4 yıl geçtiği halde hala ayrıldıkları noktada pausede kaldıysa bunu anlayış/empati göstermekle falan çözemezsiniz. kim ne derse desin normal değil bir yetişkinin 4 yıl önce bitmiş bir ilişkiyi hala bu ölçüde hatırlaması ve kendi içinde yaşaması. amacı falan yok, zaten amaçsız biri olduğu için hayatına aldığı kişiye bütün bu şuursuz açıklamaları yapıyor.
0
Phoebe
(27.12.21)
(7)

çok değer verdiğiniz biri kalbinizi kırarsa ne yapıyorsunuz?

la lykia
çok değer verdiğiniz, hayatınızda önemli bir yeri olan, iletişiminizi bitirmek istemediğiniz biri diyelim ki.saçmaladı (hem %99 haksız hem uslup yakışıksız) ve kalbiniz kırıldı, ağırınıza gitti, gururunuza dokundu, incindiniz...o an yani konuşma esnasında anlatmaya ve uyarmaya çalıştınız "bak böyle
çok değer verdiğiniz, hayatınızda önemli bir yeri olan, iletişiminizi bitirmek istemediğiniz biri diyelim ki.

saçmaladı (hem %99 haksız hem uslup yakışıksız) ve kalbiniz kırıldı, ağırınıza gitti, gururunuza dokundu, incindiniz...

o an yani konuşma esnasında anlatmaya ve uyarmaya çalıştınız "bak böyle söyleme, bu dediklerin çok kırıcı vs." diye.

anlamadı, devam etti, çok kırıldığınızı söylediniz, üste çıkmaya çalıştı, konuyu kapatıp olay mahalinden sessizce ayrıldınız.

böyle durumlarda ne yapıyorsunuz? sessiz kalıp sizinle iletişime geçmesini mi beklersiniz? veya çok ağırınıza gitmiş olsa bile kendiniz gider konuşur musunuz? veya ne yaparsınız?

başınızdan geçen benzer durumları anlatsanız ne güzel olur hatta fikir vermesi için:)
0
la lykia
(14.12.21)
Kırıldığımı net anlattığımdan emin olmam lazım. Böyle söyleme devam etme'den öte, diyecekleri bitip konuşma sırası bana geldiğinde açıkça söylerim. O an ne söylediği önemli değildir ama benim hislerimi paylaşmış olmam gerekir, eğer ortada kavga gürültü yoksa.

Kırıldığını açıkça anlattığına eminsen beklemede kal. O anın heyecanıyla anlamamış olabilir diyorsan sakin kafayla anlat.

İş arkadaşımı çok severim, düşüncesizlik etti geçenlerde, zor durumda bıraktı beni, yüz yüze olmadığımız için bişi demedim. Ertesi gün ofisten çalışıyorduk, Molaya indik beraber, dün yaptığın hareket çok kırıcıydı haberin olsun, böyle böyle demen beni üzdü, diyip olayın detaylarını anlattım. Sonradan benim de aklıma geldi ama mahcup oldum özür dilerim dedi sarıldık ettik.
0
Bruce
(14.12.21)
kalbimi kırdığı için ve bana böyle davranışta bulunduğu için hiç bir şekilde artık iyi davranamazdım. Sessizce beklerdim ama çok sevdiğim insanın bana bunu yapması daha sonra özür dilemesi bile artık bişey değiştirmez. Geçmiş olsun der o defteri kapatır yolumuza bakarız artık yoldan geçip selam verdiğim insandan başka bişey olamaz.
0
Efespilsen
(14.12.21)
Her insanın hataları, kötü zamanları ve saçma çıkışları olabilir. Bruce'un dediği gibi net bir şekilde kırıldığınızı ifade edin. O kişinin sizin nasıl hissettiğinizi bildiğinden emin olun.

Sonrasında top artık onda. Onun konuyu ele alışı ve yaklaşımı sizi ne kadar önemsediğine göre şekillenecek. Umarım tatlıya bağlanır.
0
pispinti
(14.12.21)
Yapacağın en son sey karsi taraftan bir hamle gelmeden gidip kendin konusmak durumu duzeltmeye calismak olsun. En fazla verecegin deger sana verilen kadar olsun. En fazla o da.
0
stavro
(14.12.21)
İlk seferde uzaklaşacak kadar prensipli olamıyorum ben, keşke olsam. Sabırla neye üzüldüğümü önce anlamasını beklerim, anlamazsa veya benim için önemli olan şeyi açıkça görmezden gelirse de açık açık bilale anlatır gibi anlatır sessiz kalırım artık düşünüp anlamasını ve özür dilemesini filan beklerim. Yine gelmezse demek ki kırılmışım/ üzülmüşüm önemli değil’i anlarım (bak nası geç anlıyorum işte böyle olma) ve artık anlatmaya da çalışmam.
İnsan vazgeçmek istemeyince anlaşıldığından emin olmak için daha çok açıklamak, gitmek, adım atmak istiyo biliyorum, halbuki böyle oldukça en yapmam diyenler bile bi şekilde sizi değersiz görmeye hırpalamaya başlıyo, o sınır bi kere aşılınca da insan hem kendine saygısızlık edilmesini kabul etmiş hem de kendine saygısız davranmış oluyo.

Kısacası elimden geleni yaptım dediğinizde bile karşıdan hamle/ düzeltme çabası yoksa bırakın sakın gitmeyin yani stavro+1
0
kulaktan dolma biber
(14.12.21)
farazi konuşunca başka düşünüyorum, başa gelince insanına göre muamele. bir de mecburiyetler var.

örneğin, benim çok değer verdiğim bir kız vardı. eski iş yerinde birlikte çalışmıştık ve yeni iş yerine sınavsız mülakatsız aldım. orada 3 bin alıyordu, 9 bin verdim. 4'e bile ok'di. ne isterse yaptım. 10 bin dolarlık eğitime yazdırdım, şirket 1 sene geçmeden alamaz demesine rağmen. eğitime, yemeğine, gezmesine, eğlencesine gitti ama sınavına girmedi, para çöp oldu. her sabah iş yerine giderken aracımla onu da aldım. akşamları yine benim eve kadar benimle gelip 2 durak sonra evine vardı. evlendi, altın taktım. hiç kuşkusuz çok rahat ettirdim.

bunları yapmamın sebebi de zeki olması, başka bir şey değil. eski şirkette harcanmasını istemedim ve vefa göstermek istedim.

işte önemli bir deadline vardı. yapılacak işin çoğunu ben aldım, %10'unu ona verdim. ara ara sordum, yaptığını söyledi. başkası olsa hani ne yaptın bakayım derdim, ona demedim. son 2 gün varken yapmadığını ve bunu beni zor durumda bırakmak için, başarısız olduğumu görmek için yaptığını söyledi. sana zarar vermek istiyorum, dedi, net duydum bunu :))

ben o 2 günde işi kendim yaptım. sonra da sen mi istifa edersin, ben mi göndereyim dedim. işi devrederken trip atmadım, hiç olayları gündeme getirmedim, neden demedim. işleri %100 devraldım (yeni birini almadan kendi üzerime aldım işleri) sonra da bıçak gibi kestim iletişimi. ayrılırken pasta kestiler, beni çağırdı, gelicem dedim gitmedim. diğer arkadaşlar çağırdı, gittim. yanıma geldi toplantı odasında yüzüne bakmadım. sonra da çıktı gitti. linkedin instagram vs çıkarttım.

üzerinden 1-2 sene geçti, düzgün iş bulamamıştı. sinirimin geçtiğini herhangi bir duygumun kalmadığını farkettim. tekrar ulaştım kendisine. isterse referans olabileceğimi söyledim.

böyle yani. bu olaydan önce sorsan, asıp keserim derdim aynı durumda. şimdi zaten öyle bir şey yapmam, bana ne, neden milletin derdi beni geriyor. neden iyilik yapayım diyorum. onun için güvenebileceğim insan yok işyerinde, aynı şekilde sırtımdan hançerleyecek insan da yok. varsın, olmasın.

senin durumunda, ona bir konuda mecburiyetim varsa, o konu aşılana kadar hiç bu konuya girmem, tartışmam. sonra da duvarı çekerim araya.
0
gabe h coud
(14.12.21)
"hem %99 haksız hem üslup yakışıksız" kalbimi kırmış ve anlamıyor da üstelik hmm.. durum bu ise hayatımdan çıkarırım valla. böyle şeyler çok yaşamadığım için daha kesin konuşuyor olabilirim ama ben en küçük saygısızlıkta/kalp kırgınlığında falan kolay insan silerim. üstüne de çok düşünmem. nasıl ki ben durumum ne olursa olsun saçma sapan hareketler yapmıyorum karşımdakine karşı, karşımdaki de bana yapmayacak. gideyim sorayım, o görmüyorsa ben yanlışını göstereyim falan uğraşamam. iletişimi de ne olursa olsun bitirmek istemediğim bir insan da yok haliyle. iletişimi bitirmek onun umrunda değilmiş gibi hareket ediyorsa bitiririz, bence çok dert değil.
0
erenderk
(14.12.21)
(13)

çok mutsuzum, ümitsizim

ufockinwotm8
iç dökesim geldi sadece. 27 yaşındayım, üç kuruş maaşım var. 4300 lira tam olarak yan haklar hariç olarak. asgari ücret olacak 4000 lira. yani aslında asgari ücretle çakışıyor olacağım resmen. illa ki zam olacak ama ne fark eder ki? yüzde 50 zam yapabilirler ama yüzde 50 zam bile hiçbir şey ifade et
iç dökesim geldi sadece. 27 yaşındayım, üç kuruş maaşım var. 4300 lira tam olarak yan haklar hariç olarak. asgari ücret olacak 4000 lira. yani aslında asgari ücretle çakışıyor olacağım resmen. illa ki zam olacak ama ne fark eder ki? yüzde 50 zam yapabilirler ama yüzde 50 zam bile hiçbir şey ifade etmiyor bu ekonomide. şu anki maaşım zaten yok gibi bir şey. hayatta kalabiliyorum sadece. iş değiştirerek maaş arttırmaya bakıyorum ama piyasa korkunç, iş yok zaten doğru düzgün olanlar da zaten 8-9 bin talep etsem dönüp bir daha aramazlar bile. işimde iyiyim, kafam çalışıyor kalifiye biriyim ama işte iş hayatına birazcık geç girdim. 1,5 yıldır çalışıyorum sadece.

hiçbir gelecek göremiyorum gerçekten, evden çalışıyorum. son 1 aydır falan resmen depresyonda gibiyim. yataktan kalkamıyorum, pc başında ekrana boş boş bakarken buluyorum kendimi. hiçbir şeye odaklanamıyorum doğru düzgün. yaptığım işe artık hiç sahip çıkmıyorum çünkü motivasyonum yok. napacaklar ki en fazla kovarlar diyorum yeni bakan gibi kaybedecek sadece maaşım var diyorum. benzer maaşa başka iş de bulunur nolacak diyorum.

ücretsiz izin falan mı alsam acaba diyorum kafa dinlemek için biraz. ne dersiniz? ücretli iznim de var baya ama onları iyi günlere saklasam daha mantıklı olur gibi geliyor.

son sorum mantıklı mı sizce siz olsanız yapar mıydınız? sizde durumlar nasıl genel olarak? nasıl dayanaıyorsunuz?
0
ufockinwotm8
(13.12.21)
Pişman olursun. Net. Bu şekilde ortada somut bir sebep olmadan iş bırakılmaz.
0
dissendium
(13.12.21)
Bence biraz dinlenmek iyi fikir izne ayrıl.
Yaşına hatta kazancına kadar şu an aynı durumdayım ama daha şiddetlisini de yaşadığım olmuştu üstelik o zaman maddi sıkıntım da yoktu. İki sene önce istifa etmeden evvel yani iyi kazanıp yine de istediğim iş olmamasından dolayı böyle bi çıkmazdaydım, napıyorum ben burda demekten kafayı yemiştim, o stres sonra abuk subuk yerlerden patlak verdi aniden kilo verdim iştah bitti, durduk yere ağlamalarım başladı, anksiyete aldı yürüdü, titremeler, günlerce uykusuzluk vs. Sonra istifa edip baya boş kaldım ama kafam geçici de olsa rahatladı. Kısacası demeye çalıştığım şey taşacak gibi hissediyosan bence biraz boşta kal, şu şartlarda işi bırakma tabii ama biraz kafa tatili, iş ve maddiyat odaklı olmayan şeylerle uğraşmak, sevdiğin birleriyle olmak hatta dağ bayır gezip dolaşmak bile iyi gelebilir, hiçbi şey huzurdan önemli değil. Hala bazen rüyamda o hissi yaşıyorum, uyanınca şaşırıyorum etkisinin böyle devam etmesine. Bizim gibi çok var ve böyle yaşamak büyük oranda bizim seçimlerimizle/ kabiliyetimizle alakalı bile değil, iyi bi fırsat çıkana kadar kendini yeme.
0
kulaktan dolma biber
(13.12.21)
iş bulmadan iş bırakma. benzer maaşa başka işeler de bulursun ama evden olmayabilir, işin içine fiziksel başka yorgunluklar girer, vs vs..

yaşadığın durum genel ve çoğu insan aynı durumda emin ol buna, şuan bu zaanlara sabretmekten başka ne yapılabilir bilmiyorum ama iş bırakılmaz ona eminim.
0
foolrules
(13.12.21)
çok benzer durumdayız. ben önce son kalan izinlerimi kullanıp biraz dinlendim. sonra da iş buldum. 8-9 bin talep etmek yerine mevcut maaşınıza göre daha makul maaş talebinde bulunmanızı öneririm (5.5-6 gibi). tl erirken çok anlamlı bir miktar gibi gelmiyor olabilir ama hiçbir şey birden olmuyor. kendi değiştirebileceğiniz şeylere odaklanın bence. yeni bir şirket hem ortam değişikliği açısından iyi olur, hem de cv'nizde farklı bir tecrübe yazması açısından.
0
slow like honey
(13.12.21)
Daha 1.5 yıl olmuş, herkes iş hayatına atılınca ilk 3-4 sene çile çekiyor. Buna yapabilecek bir şeyin yok. Eğer gelecek vaad eden bir kariyerdeysen aynen devam et.

Ben olsam iş dışı hayatıma odaklanırım bu noktada. Yeni başlayan kimse 15 bin lirayla başlamıyor. İş işteyken bulunur.
0
roket adam
(13.12.21)
9 ay gurbette aylık 3000 liraya çalıştım. yeni mezun muhendisim. eylul ayının sonunda bulunduğum yerdeki işin biteceği anlaşılınca patron başka bir ildeki şantiyeye gitmemi söyledi. maaşı sordum, ocağa kadar aynı parayla çalışacağımı, ocakta elbet zam olacağını söyledi. zammı sordum. ne kadar maaş istiyorsun dedi, o zaman da daha asgari ucret zammı gundemde yok. 5500 dedim. sen ne kadar zam istediğinni farkında mısın dedi -2500 lira yani dasfdgfhgfdsfdgfh- evet dedim. sonra da biz o maaşı veremeyiz dedi. işten çıktım 2-3 gun once. şu anki gundeme bakıp ince ince guluyorum sadece. 5500 e evet deseymiş bile ben 1-2 ay sonra kafamı duvara vurmaya başlayacakmışım cunku bu asgari ucret ve dolar gundemiyle birlikte.

bunları neden anlattım, ben de aynı umitsizlikleri çekiyordum. hem de gurbette. şimdi hala çekiyorum. hem de işsiz bir şekilde. he çok salladığım söylenemez bu da benim yapım ayrı konu.

sana tavsiyem, eğer gurbette çalışmıyorsan, akşam çıkıp evine gelebiliyorsan yani, yaşadığın şehirde çalışıyorsan yeni bir iş bulana kadar dayan, en azından alacağın zammı bi gör. o zaman kadar bu ruh halini atlatmak için izin al. hava değişimi olsun.

allah yolunu açık etsin. guzel olur umarım her şey.
0
fyodor fyodorovic
(13.12.21)
valla benzer durumda insanları görmek çok saçma belki ama mutlu ediyor. en azından yalnız değilim diyorum. işten zaten çıkmam öyle bir düşüncem yok. kafa izni alsam diye düşünüyorum.

bir de canımı sıkan kız arkadaşım euro ile maaş alıyor. işe aşağı yukarı aynı zamanlarda başladığımızda ve euro en son atakları yapmaya başlamadığında benden biraz fazla alıyordu ama şu an fark o kadar yükseldi ki kendimi kötü hissetmeye başladım. bin fazla, iki bin fazla, üç bin fazla, x2 x3 diye diye gitti euro kuru yüzünden.

insan kendini kötü hissediyor hak verirsiniz ki, en yakın akranım da o sonuçta dolayısıyla kendimi kıyasladığım ilk insan da o. mesele onun benden fazla kazanması değil tabii ki bu arada asla, mesele aramızdaki farkın sürekli açılması ve bunun aslında onun yukarı çıkması değil benim aşağı inmemden kaynaklanması. yoksa keşke o yukarı çıksa ben yerimde saysam zerre gam yemem daha çok çabalar uğraşırım.
0
🌸ufockinwotm8
(13.12.21)
böyle kriz zamanları küçülmek iyidir. büyük kiralar vermeyin, küçük bir yere geçin ya da aile yanına veya ev arkadaşı. araba varsa küçültün, az yakanını alın. kuru temizleme, ev temizliği gibi masraflar varsa durdurun, kendiniz yapın. eşya alınacaksa 2. el bakın, pazarlık yapın, tamir edin. kıyafetleri diktirin. netflix'i iptal edin. amazon + spotify + netflix yılda 1000 lira tutuyor olabilir. 3-4 koldan tasarruf ve küçülmeyle elinizde kalan parayı artırıp onu da dolar bazlı birikime çevirin. her zaman düşüncem, elinden geleni yapıyorsan kendini rahat hissedersin ve başarılı da olursun. dünya ve ülkemiz ortalaması çok düşük, her konuda. biraz kafası çalışan ne yapsa başarılı olur.

bütçe ve actual çalışması yapın. giderlerinizi sizi yormayacak sayıda ana başlıklarda toplayın. sonra 1 yıllık bütçe yapın. her ay ne kadar plan var görün. sonra ay sonlarında yanlarına gerçekte ne olmuş yazın. planı aşanları kırmızıya boyayın. gelirinizden giderinizi çıkarın. net elinizde ne kalmış görün. sonra altına kredi kartı borcunuzu, hesaplardaki bakiyeleri yazın. bütçe - actual ile her ay olmayan masraflarınızı önceden görmüş olursunuz, sürpriz olmaz. örneğin diş temizliğine 3 ayda 1 500, eğitime altı ayda 2000 vereceksiniz, bunları o ay karşıladığınızda eksiye geçeceğinizi önceden bilmek, daha önceki aylarda hesabı sıkı tutmanızı sağlar. bütçe actual çalışması olmazsa, her ay gelen parayı harcayıp böyle dönemsel harcamalarda şok yaşarsınız, kredi kartına abanırsınız ve git gide borcunuz büyür.

ücretsiz izin almak, kafa dinlemek için dayanacağınız bir şeylerin olması lazım. birikim, aile vs. sizde var ki böyle rahatlıkla ücretsiz izinden bahsedebiliyorsunuz. imkan varsa tabii kullanın.

ben çok iyi kazanıyorum ama ben de yeni iş bakıyorum. her hafta 2-3 bazen daha fazla headhunter ulaşır bana. iş çok, ücretler de yükseliyor son zamanlarda. normalde kabul etmezdim ama son gelenle biraz ilgileneyim dedim. çok beğendim. bana iş yerinde verilen bir söz var, onu ertelemeye çalışıyorlar, o yüzden biraz da duygusal bir kararla şirketi cezalandırmak istiyorum. kolay lokma olmadığımı, verilen sözün tutulmamasının sonucu olduğunu görmelerini istiyorum. her insanın alternatifi vardır, yerine başkasını bulursun ama gerçekten öyle mi görsünler. milyonlarca lira zararla oturmazlarsa ben de bir şey bilmiyorum.
0
gabe h coud
(13.12.21)
27 yasindayim, asgari ucretin yarisindan az kazaniyorum, hala ogrenciligim devam ediyor ve bitirdikten sonra (iki yil icinde) ne yapabilecegime dair hicbir fikrim yok. ev arkadasi konusunda cok sansliydim, barinma isini ucuza hallettim diyebilirim. hicbir sosyal aktivitem yok, mercimek yiyip oturuyorum oyle.

"haline sukret" diye yazmadim, herkesin derdi kendine, baskasinin kotu yasamasi seni daha mutlu etmeyebilir ama yalniz degilsin onu bil en azindan. hepimiz degilse cogumuz ezilmis, aptal yerine konmus, umitsiz, caresiz, korkak... adina ne dersen. oyle hissediyoruz.
0
der meister
(13.12.21)
Once yuzde elli zammini alirsan sonra 8-9bini ya da fazlasini kendinden daha emin talep edersin. Yuzde elli az degil, bir sey ifade eder. Kolay gelsin.
0
dunal
(13.12.21)
aslinda senin durumunda kötü birsey yok gibi yani saglik, aile sorunlari gibi, ülkenin durumu kötü. bence biraz yürüyüs yap, hobi falan bul. moralini düzelt, is ara.
0
Ley
(13.12.21)
aynı durumdaydım istifa ettim 2 ay önce. işsizlik maaşı alıyorum 1.515 tl.sende istifa etsen işsizlik maaşı alırsın büyük ihtimalle şartları bir oku.. paran varsa bence istifa et, masraflarını kıs. huzurlu yaşa bir süre. sağlığından önemli değil. maaşın 8 binlira olsada değişen bir şey olmayacak yine yoksulsun.
0
ayseee
(13.12.21)
Asgari ucret aciklamasi sonrasi nasil hissediyorsunuz? Ben artik asgari ucretli bir calisanim :)))
0
🌸ufockinwotm8
(16.12.21)
(3)

Bot gibi su geçirmeyen ve rahat spor ayakkabı?

santimantal
Pek bir spor ayakkabı kullanmışlığım yok.Kışın bot giyerdim hep.Şimdi dizlerimde rahatsızlık var.Spor ayakkabı giymem lazım.Bot gibi sıcak tutacak ama ayaklarımı/bacaklarımı da zorlamayacak spor ayakkabılar var mı önerebileceğiniz?
Pek bir spor ayakkabı kullanmışlığım yok.
Kışın bot giyerdim hep.
Şimdi dizlerimde rahatsızlık var.
Spor ayakkabı giymem lazım.
Bot gibi sıcak tutacak ama ayaklarımı/bacaklarımı da zorlamayacak spor ayakkabılar var mı önerebileceğiniz?
0
santimantal
(11.12.21)
Bot gibi ama su geçirmeyen spor ayakkabılara outdoor deniyor. Hiking falan yapmaya müsait outdoor ayakkabılar sizi rahatsız edebilir, o yüzden internetten almayın. Adidas'ın falan rahat outdoor modelleri var, şehir içinde giymek için. Veya Solomon'un kışlık koşu/trail ayakkabılar var.
0
malheiros
(11.12.21)
Columbia’nın outdry techlite olanları çok ağır da değil, saatlerce ayakta kalsa rahatsız da etmez. Bi tanesini beş senedir giyiyorum hatta. Diğer outdoor markaları bilmem de columbia genelde üzmez beni, şimdi fiyatlar ne oldu bilmiyorum tabii.
0
kulaktan dolma biber
(11.12.21)
Şundan aldım, çok memnunum, hafif, rahat ve su geçirmiyor. Çok da şık duruyor.
Fakat Ege'de yaşıyorum sıcak tutmasını pek test edemedim. Fena değildir herhalde. Ama bu tarz ayakkabılardan bot performansı beklememek lazım. Termal bir çorap ile desteklemek lazım.
Yine aynı markanın boğazlı modelleri var ama o da bot gibi olacağı için tercih etmezsiniz sanırım?

www.hepsiburada.com

Daha uygun su geçirmez bir şey düşünürseniz de Decathlon'a bir uğrayın derim.
0
ananiyimioguz
(11.12.21)
(3)

Diş çekimi sonrası bir türlü kapanmayan diş kökü

zimbirik
17 gün önce 20 lik dişimi çektirdim. Gönülü vs değildi. Kolay bi çekim oldu. Ama gel gelelim diş eti bir türlü o boşluğu kapatmıyor. Doktor normal dedi ama çekmeden önce 10 günde et kapatır yaranın üzerini diyordu. Şişlik iltihap falan da yok ama et bir türlü kapatmıyor kemiği. Bu durumu yaşayan old
17 gün önce 20 lik dişimi çektirdim. Gönülü vs değildi. Kolay bi çekim oldu. Ama gel gelelim diş eti bir türlü o boşluğu kapatmıyor. Doktor normal dedi ama çekmeden önce 10 günde et kapatır yaranın üzerini diyordu. Şişlik iltihap falan da yok ama et bir türlü kapatmıyor kemiği.

Bu durumu yaşayan oldu mu, sizin kaç günde kapandı çekilen dişinizin boşluğu?
0
zimbirik
(08.12.21)
uzun sürüyor. benim ki bir ayi gecmisti. üstelik 20'lik de degil. onun önünde ki azi disiydi. normal cekimdi.
0
helenart
(08.12.21)
20 gün erken, benim neredeyse iki ay oldu 20likleri çektireli ve hala tam anlamıyla kapanmış değil. Dikey ince bi boşluk hala var ve kıtır şeyler yersem o minicik aradan içeri kaçası oluyo bunların. Gıcık bi şey ama biraz sabredin :D
0
kulaktan dolma biber
(08.12.21)
Nerdeyse kapanmıştır o. Çukur şeklinin düzelmesi 1-2 ay sürer.
0
thewhitewolf
(08.12.21)
(17)

Hayatınız boyunca sizce size kaç kere aşık oldular?

osssy
Ve yaşınız kaç?
Ve yaşınız kaç?
0
osssy
(06.12.21)
Sıfır.

30.
0
amateur
(06.12.21)
bir veya iki sanırım. yaşım 27. bazılarında kendi aptallığımdan dolayı da olsa her ilişkimde terk edildim ama, o açıdan ha hiç olmamış ha 20 olmuş çok umrumda değil, sonuç olarak hep enkaz hehe.
0
der meister
(06.12.21)
35 E.

iki diyorum.
0
chezidek
(06.12.21)
yakında 25 olacağım, zıffır :)
0
rose parks
(06.12.21)
3 diye biliyorum.
0
Bruce
(06.12.21)
İnsan böyle bi şeyden nasıl emin olur ki çok sanarsın hiçtir hiç sanarsın beştir falan.
0
kulaktan dolma biber
(06.12.21)
@kulaktan dolma biber: hocam insan anlar, öyle deme.
0
chezidek
(06.12.21)
Bildiğim 4.
3’ü karşılıklıydı.
Platonikleri ya da güzel arabayı görünce aşık olduğunu sananları saymadım :)

Yaş 37
0
gabe h coud
(07.12.21)
Böyle bir şeyi nasıl bilebiliriz ki? Kaç kişi aşkını itiraf etti dersek abidik gubidik tanışır tanışmaz aşık oldum diyen veya anonim yazan tipleri hiç hatırlamıyorum. Kadınların başına çok fazla bu tarz olay geliyor.
Ama zaten hayatımda olanlardan 13 tanesi söyledi bu zamana kadar, 7 tanesi sevgilimdi. Kendisi gelip söylemeyen ama benim tahmin ettiğim kişileri hesaba katmadım çünkü sağlıklı veri değil. Yaşım 26
0
eatpraylaw
(07.12.21)
19 yaşında iken biri aşık oldu onu da trafik kazasında kaybettim.
0
cilekli pasta
(07.12.21)
benim bildiğim 4.
yaş 27
0
epleindebisous
(07.12.21)
soru sizden hoşlandı, size açıldı, sizi beğendi, sizi çok çekici buldu, sizle sevişti değil arkadaşlar. hata payı olur muhakkak ama genel olarak anlaşılan bir şey bu bana kalırsa.
0
🌸osssy
(07.12.21)
2. 30 kıymetleri bilinemedi tabi aşık olduklarında da 20 lerdeydim
0
vasilias
(07.12.21)
0 yazıyla sıfır.

32 E.
0
put it in your appropriate place
(07.12.21)
Karsı taraftan emin olamayız bence ama 3 olabilir.
27 E
Çünkü çoğu zaman kendimden bile emin olamıyorum.
0
ananiyimioguz
(07.12.21)
33, bildiğim kadarıyla 2. ben de 3 kere aşık oldum.
0
reanarchy
(09.12.21)
En doğru yorumu dolma biber yapmış ama tik atılmamış.

Ben de aynı şeyi söyleyecektim.
0
Avoiding The Puddle
(10.12.21)
(4)

türkiye'de cider var mı?

bebekbebesi
yana yakıla şunlardan arıyorumcumartesi'nin var gibi ama bence içilecek gibi değil.
yana yakıla şunlardan arıyorum

cumartesi'nin var gibi ama bence içilecek gibi değil.
0
bebekbebesi
(06.12.21)
Metro supermarketlerde var. Bu markayi spesifik olarak bilmiyorum ama alkol bolumune bakarsaniz farkli ulkelerden farkli markalar hem elma hem armut vs var
0
sopiro
(06.12.21)
Metro’ya sık giderm bu markayı hiç görmedim ama gelen markalar ara ara değişiyo belki bana denk gelmedi. Strongbow hep olur ama.
0
kulaktan dolma biber
(06.12.21)
güzel mi peki onları tüketmedim henüz.

bir de alkol olduğu için sanırım kargo yoktur değil mi?
0
🌸bebekbebesi
(06.12.21)
türkiye'de metro supermarketlerde bir tek strongbow var, diğer markalardan görmeyeli yüz yıl falan oldu herhalde. belki bir ihtimal tekneyle mal getiren butik tekellerde bulabilirsiniz alternatif, ben birkaç sene önce aramaya inandığımda bulabiliyordum.

strongbow fena değil, cumartesi hiç içmedim ama sevilen cider var, o bayağı gereksiz lezzet olarak yoklukta gider. eskiden magners satılıyodu o çok iyiydi. magners'ı bulursan kaçırma.
0
evde liyakat kalmamis
(06.12.21)
(10)

Boyumu olduğundan 3 cm daha uzun söylemiş olmam hk.

jonas
Dating app'ten muhabbet ettiğimiz bir hanımefendi var, yarın buluşacağız.Önceleri bir sohbet esnasında bana "Boyun kaç bu arada? Boy mevzularını önemseyen biri değilimdir de merak ettim sadece, ondan" dedi. Nedense o an boyumu üzerine bir 3 cm pay koyarak söylemek geldi içimden ki ilk kez yaptığım b
Dating app'ten muhabbet ettiğimiz bir hanımefendi var, yarın buluşacağız.

Önceleri bir sohbet esnasında bana "Boyun kaç bu arada? Boy mevzularını önemseyen biri değilimdir de merak ettim sadece, ondan" dedi. Nedense o an boyumu üzerine bir 3 cm pay koyarak söylemek geldi içimden ki ilk kez yaptığım bir şey oldu bu. Sonrasında ben ona boyunu sordum, benim gerçek boyumdan 2 cm daha uzunmuş. Daha minyon duruyordu, o anlamda şaşırdım biraz.

Kısacası, gerçekte o benden 2 cm daha uzun ama ona söylemiş olduğum boyuma göre ise benim ondan 1 cm daha uzun olmam gerekiyordu. O an niye böyle dedim ki diye içime dert oldu şu an, stres yaptım.

Bu seviyelerdeki farklılıklar "dikkat çekici düzeyde" hemen anlaşılır mı sizce? Onu kafasında "Aaa bana yalan söylemiş" moduna bağlatır?
0
jonas
(04.12.21)
Ayakkabı mayakkabı anlamaz zaten, ben sizin yerinizde olsam bahsini açmam. Belki zaten topuklu giyer, fark edince de başta ona verir. Allaaaam ne güzel dertler:) takmayın.
0
kulaktan dolma biber
(04.12.21)
Merak etme o en az 5cm fazla soylemistir.
0
divit
(04.12.21)
192 ile 195 farketmez de ara boydakiler yalan soylemese daha iyi 169-172 arasi biraz esikte bi durum. dating appte niye yalan soylersiniz ki asil is tamamen kriterlere uygun kisi bulmak degil mi secmece gibi
0
ala09
(04.12.21)
olmadığın bir şeyi söylemekten çok dert ettiğin şey ~aynı boyda olmanız
ki bu değiştiremeyeceğiniz bi şey
sen kaslı o minyon değilse büyük ihtimalle kafana takarsın
0
bir soru sorcam
(04.12.21)
Benim babam anneme boyunu 165 demiş aynı yerde çalıştıkları halde babam anlamamış annemin 160 olduğunu. Babam der durur kandırdı beni diye. Çok da anlamaz merak etmeyin.
0
cilekli pasta
(04.12.21)
@bir soru sorcam Aynı boylarda oluşumuza dair sıkıntım yok ya, o değil. Benden 7-8 cm uzun insanla ilişki yaşadığım da oldu yani. Onu sıkıntı yapmamış biri olarak, aynı boyda olmayı haliyle hiç yapmam.

Şu an tek kafama taktığım kısım duyurunun içeriğinde de bahsettiğim gibi, olduğum boyu 3 cm daha uzun söylemiş oluşum. Boşluğuma denk geldi ve minik bir yalan söylemiş oldum, ki o zamanlar buluşacağımız daha belli bile değildi zaten. Şu an bu detay da kafama takılıyor, kendime kızıyorum biraz :/
0
🌸jonas
(04.12.21)
Kanka insallah apartman topuk giymez de yanında cücük gibi kalmazsın. Ben eşimden 4 cm uzunum ama ne hikmetse goren herkes eşimi benden uzun algılıyor. Zayıflık kişiyi olduğundan uzun gösteriyor.
0
Kirmizibavul
(05.12.21)
ben yıllarca kendimi 2 cm uzun söylemişim ancak çalıştığım okulda beden eğitimi hocaları öğrencilerin boylarını alırken gerçekle karşılaştım. akabinde yazıldığım spor salonu da teyit etti.
zaten boya takılan birisi değilim demiş. kaldı ki seninle buluşmaya okey boy dert olursa yat kalk dua et çünkü böyle bir şeyi umursayan insana emek vermeden ve onunla hayaller kurmadan kurtulmuş olursun.
0
guitarissimo
(05.12.21)
Valla en ölümcül günahlardan birini işlemişsin. Hani 1-2 cm olsa neyse de 3 cm farkedilmeyecek gibi değil. Bence direkt buluşmayı terkeder.
0
j r r tolkien hayrani
(05.12.21)
sonuna kadar devam. buluşunca aa senin boyun x değil daha kısasın derse hayır x'im istersen ölçelim diyeceksin. bir gün oldu ki ölçtünüz yalan çıktı, mezura hatalı diyeceksin. erkek adam sonuna kadar inkar eder.
0
jangbogo
(05.12.21)
(5)

Evde köpek beslemek?

ayakkokususeveninsan
MerhabaYıllardır çok çeşitli hayvan besledim karıncasından tarantulasına kaplumbağasından yengecine kuşuna. Çocukken köpek deneyimlerimde oldu ama çok kısa süreli ve dışarda bakmıştım. Yaklaşık bir aydır araştırıyorum. French Bulldog bakmayı düşünüyorum. 90m2 lik bir evde yaşıyoruz. Evde apartmanda
Merhaba
Yıllardır çok çeşitli hayvan besledim karıncasından tarantulasına kaplumbağasından yengecine kuşuna. Çocukken köpek deneyimlerimde oldu ama çok kısa süreli ve dışarda bakmıştım. Yaklaşık bir aydır araştırıyorum. French Bulldog bakmayı düşünüyorum. 90m2 lik bir evde yaşıyoruz. Evde apartmanda köpek bakmak zor mu? Güzel yanlarını değil de çektiğiniz sıkıntıları kötü yanlarını merak ediyorum.
0
ayakkokususeveninsan
(03.12.21)
eskiden kısa bir süre evde köpek deneyimim oldu. istediği olmayınca halıya oraya buraya kakasını yapması çok büyük bir sorundu benim için. tabi köpeğin karekterine göre de değişir bu durum. benimki öyleydi.
köpek besleyen birkaç arkadaşımın sorunu da genelde temizikle ilgili ya da uykunun en güzel yerinde sabah dışarı çıkmak istiyor havlıyor apartumanda yaşadığın için komşuları da rahatsız edebilir.yaramaz bir çocuk gibi oluyorlar.
şu an evde köpek istesem beni düşündüren ilk konu sokakta dolaşan ayaklarla yatağıma atlaması gibi detaylar olur. her gezmeden dönüşte ayaklarını mı yıkıyor insanlar?
kendi arkadaşlarım o kadar titizlenmiyor mesela.
bir de evde bırakıp bir yerlere şehir dışına ya da uzun saatler gidemeyeceksiniz. sıkılıp ağlar havlar.
eskiden bir komşumuzun evinde 2 büyük köpek vardı evinde yerlerde halı yoktu kendi de ayakkabı ile evde dolaşıyordu.
aslında evi normal ev gibi değildi köpeklere göre planlamıştı.bir koltuk kenarını yemişti köpekleri ama umursamıyordu.
zamanının ve enerjinin büyük kısmını ona ayırman gerekecek.
yememesi gereken zararlı olan bir şey yediğinde sorun olacağı için ortada çikolata şeker vs bırakamayacaksın mesela.
0
devilone
(03.12.21)
Yani tabiki kolay değil ama bu kopekle olacak iliskinize bagli;
Ben 60m2 yerde esim ve 32kg labrador ile yaşıyorum. Ufacik fransiz bulldogu ile yasarsiniz. O konuda sikinti olmaz

Yani köpeği egitecekseniz o zaman sizi uzun süreçte daha mutlu eder ama tabiki farkli düşünüp köpek ne yaparsa yapsin yeter ki beni sevsin diyen de var. Misal benim köpeğim yemeğe oturdugumuz an yatagina geçer çünkü yataga komutu verecegimi biliyor. Ya da asansor/merdiven/kapidan girme-cikma yaparken oturmasi gerektiğini. Aksine arkadaşım var, köpeğin ne komut bildiği var ne evde sinir. Misal benim köpeğim 2-3 ay yatak odalarina giremedi sonradan izin verdik. Yataga cikmasi zaten yasak, koltuga da 1 ay sonra falan cikmasina izin verdik. Mutfaga girmesi hala yasak. Yani bunlari koyacaksaniz hayatiniz kolaylasir.

Köpeklerle alakali genel sorunların nedenleri var. Evde sagi solu kemiren hayvanin en büyük sebebi sikintidir. Border collie alip evde 6-7 saat bos duracagini sanan insanlar sonra bu olunca sasirir. Benim köpeğim labrador/border collie. Sabah 45dk-1 saat disarida, bunun 10-15 dk komut egitimi, top pesinde kosturma. Aksam 5-6 gibi gene aynisi ve 11 gibi bir 15 dk yuruyus. Kisacasi günde çok rahat sekilde 20-25 dk koşup duruyor dışarıda.

Buna ek köpek reaktif olabilir (benim köpeğim gibi). Tabi sosyallesme periyodunu iyi yaparsan olmaz ama ben barinaktan aldim. Insan/bisiklet/araba/scooter hepsinden korkardi havlardi falan. Simdi yeni yeni çözdük o sorunu ama baya zaman, biraz para aldı.

Ayrilma anskiyetesi olabilir evet. Benim köpekte bunu her dışarı cikarken özel bir ödül vererek çözdük. Su an dışarı cikarken adam ödül gelsin diye bekliyor. Ilk baslarda havlardi artik hic havlamiyor. Bu sorunu yaşayan arkadasim evet komsularla sikintisi oldu. Ama hepsinin bir şekilde çözümü oluyor. Yeter ki kisinin zamani ve parasi olsun.

Türkiye'de sorun park bahce az. Benim evimin arkasinda büyük park var diye aldım köpek. Olmasa almazdım. Ha tabi fransiz bulldog cok spor yapmaz falan o yüzden daha rahat olur.

Neyse toparlarsak; köpek ve apartman hayatinin aslinda bir sorunu yok. Köpek çok büyükse yer sorunu olurdu. Onun dışında kişi günde 7-8 saat evde değilse köpeğin sikilmadigindan ya da buna alismasindan emin olmali yoksa böyle sorunlar baslar.

Paraniz, zamaniniz ve enerjiniz yoksa cok girmeyin. Özellikle Türkiye'de çok pahali hayvan sahibi olmak. Insanlar barinaktan aliyor sonra çok pahali diyor, sürekli havliyor, yok eve cis yaptı falan diyor. Bunlar hep sonuc, bunlarin sebebi ve çözümü var. Ama iste bununla ugrasan az.
0
logisticsmanager
(03.12.21)
En büyük sıkıntılar henüz yavruyken ve eğitim almamışken oluyor, aslında kısa sürede tuvalet eğitimini alıyor köpekler ama yalnız kaldığında, ya da gece uzun saatler çıkmadığında çişini de kakasını da yapabiliyor eve, özellikle evde halı varsa zor bir durum.

Yine yavruyken ve enerjisi bolken, sürekli hoplama zıplama isteğinde oluyolar ve evde buldukları her şeyi kemirebiliyorlar, ayakkabı, koltuk kenarı, çok değerli kağıtlar, para vs her şeyi yiyebilirler.

Artık yetişkin olduğunda zorluklar azalıyor elbette ama yalnız bırakmak problem, tatil planlamak zor, ya birileri evde onunla kalacak, ya da bir yere bırakacaksınız.

Her taraf tüy oluyor, benim köpeğim öldükten 6-7 sene sonra bile evden tüyleri çıkıyordu, pandemi sırasında dışarda her yere sürünmüş bir canlının evde dolaşması fikri bana çok korkunç geliyor. Temizlik takıntısı olanlar için köpekle birlikte yaşam düşünmek oldukça zor.

Kötü yanlar dediğiniz için bunları yazdım ama iyi tarafları saymakla bitmez, her şeye rağmen köpeklerle birlikte yaşamı öneririm. Bu arada 90m2den daha küçük bir evde kocaman bir köpekle 4 yıl yaşadım, gün içinde enerjisini dışarda atma fırsatı bulduğu sürece evin küçüklüğü sorun değil bence, french bulldog için de sorun olacağını sanmıyorum.
0
(03.12.21)
Uzun uzadıya yazmayacağım ama her şey evin kirlenmesiyle alakalı değil. Uzun saatler çalışıyosanız ya da sık sık dışarı çıkan şehir değiştiren ya da eve geç dönen biriyseniz bence o hayvana yazık oluyor. Enerjisini atıp sosyalleşmesi lazım onun da. Küçücük evlerde tek başına yatınca koltuk kemirmesin de ne yapsın bu hayvanlar… he evde çok zaman geçiriyorum bana yoldaş olsun uzun saatler yürürüm onunla vs diyosanız o ayrı.
0
kulaktan dolma biber
(03.12.21)
French bulldog 7/24 osuran bir kopek.
Daha da ilginc dertleri var, kedi gibi korkuyor falan
0
divit
(03.12.21)
(19)

cüzdanı kaç yıl kullanıyorsunuz?

dafuq
kaliteli, severek kullandıgım, levis marka 10 yaşında bir cüzdanım var. bazen düşünüyorum bu kadar uzun süre kullanmak anormal mi?siz kaç yıl kullanıyorsunuz? erkekler için soruyorum aslında ama kadınlar da cinsiyet belirterek cevap verebilir.yıllarca aynı cüzdanı kullanan birisi hakkında ne düşünür
kaliteli, severek kullandıgım, levis marka 10 yaşında bir cüzdanım var. bazen düşünüyorum bu kadar uzun süre kullanmak anormal mi?

siz kaç yıl kullanıyorsunuz? erkekler için soruyorum aslında ama kadınlar da cinsiyet belirterek cevap verebilir.

yıllarca aynı cüzdanı kullanan birisi hakkında ne düşünürsünüz :)
0
dafuq
(02.12.21)
6 yıldır kullanıyorum. Kullanılmayacak duruma gelene kadar kullanmaya devam edeceğim. Yıllarca aynı cüzdanı kullanan birinin eşyalarını düzgün ve temiz kullandığını düşünürüm. Ne düşünelim ki başka.
0
her seye atarlanan adam
(02.12.21)
Lise 2'de kazandığım bursluluk sınavından aldığım burs parasıyla Adidas cüzdan almıştım. 10 yıla yakın kullandım. En son kız arkadaşım cüzdan hediye etti de kullanmayı bıraktım. Hâlâ saklıyorum o cüzdanı. Hem kaliteli, hem de inanılmaz ucuzdu bugüne göre. Tam hatırlamıyorum ama 50, 60 lira düzeyindeydi. Şimdi aynı cüzdanın fiyatı uçmuştur. Lisede daha kaliteli hayat yaşıyormuşum asadad. Ben yıpranma olmadıysa bayağı kullanıyorum. Deri cüzdan sevmem. Spor cüzdan kullanıyorum. Erkeğim.
0
dissendium
(02.12.21)
para verip almam. sevgili kişisi hediye ederse kullanırım ama cebimde taşımam, laptop çantası, arabanın gözünde durur. genelde 2-3 kartla işim oluyor, onlar da ceketimin iç cebindedir. pantolonda kumaş dışında bir şey olması rahatsız ediyor. kıç cebinde düşünmek bile istemiyorum :)

kaç sene kullanırım, kaybolana kadar, deriyse parçalanana kadar kullanırım. aktif kullanmadığım için eskimez zaten yeni gibidir.

yıllarca aynı cüzdanı aktif bir şekilde kullanan kişide biraz düzen takıntısı vardır, kolay kolay rahatlayamaz diye düşünüyorum. bunlar tabii çok genel düşünceler.
0
gabe h coud
(02.12.21)
18-20 arası bir yıl,

c:erkek.
0
liberal
(02.12.21)
Lise 1de almıştım 14 yaşımda fln. Nike. 30 yaşıma geldim. Aynı cuzdanla dewamke xd

Not kadin
0
abuzer
(02.12.21)
Sevdiğim şeyleri, eskimediği, çalınmadığı, başına bir şey gelmediği sürece kullanırım, şu an kullandığım cüzdan benim için çok yeni ama düşününce sanırım 6-7 yıl olmuş alalı, mesela saatimi 17 yıldır kullanıyorum, genel olarak tüketimden hoşlanmıyorum, yıllarca aynı cüzdanı kullanan birini 'ne güzel değer biliyor' diye takdir ederim, , ha belki bu kişi de benim gibi sıkıcıymış diyebilirim:) Erkek değilim ama cevap verdim.
0
(02.12.21)
12 senedir aynı cüzdanı kullanıyorum, herhangi bir yıpranma belirtisi yok, neden değiştireyim.
0
bana kedicik derdi
(02.12.21)
elimde olsa ömür boyu kullanırım. keşke hiç eskimese. ben de en az bi 10-15 yıl kullanırım diye düşünüyorum. Şu andaki 4 yıldır bende imiş.
0
jelly bear
(02.12.21)
elvis cüzdan 10 sene kullanılır mi ya tergan dan aldığım bu cüzdan vardı bir iki sene kullandım sıkılıyor insan sonra vakkodan aldım o da 2 3 sene oluyor ona devam şimdilik
0
all girls dream
(02.12.21)
herhangi bir urunu hosafi cikana kadar kullanirim, cuzdan da bu kuraldan muaf degildir. en son ali expressten cakma deri bi cuzdan almistim 5-6 sene gitti heralde sonra arkadasin kullanmayip kenara attigi cuzdani aldim dusun baskasinin eskisi ama kac yildir mis gibi kullaniyorum :)
0
bay b
(02.12.21)
lise birdeki cüzdanımı hala kullanıyorum ve hala sıfır gibi. çünkü kart kimlik, az miktar nakit taşıyıp cüzdan taşımıyorum. sanırım öldüğümde hala yepyeni kalmaya devam edecek.
0
killerbee
(02.12.21)
Valla 11 yıllık cüzdanı kullanıyorum. Deri ve kondisyonu oldukça iyi. Yıllanmış eşyaları kullanmak çok güzel bence.Hatta yeni şeyler çiğ geliyor.
Neyse soruya cevap verirsem eğer yıllarca aynı şeyi kullanan insanın samimi olduğunu düşünürüm.
Kadın.
0
Amaranta ursula
(02.12.21)
deri cuzdan alirim, 3-4 senede bir sikilip degistiriyorum yoksa 10 sene rahat gider.
0
cooperr
(02.12.21)
pert olana kadar.
0
tabudeviren
(02.12.21)
Çatlayıp patlayıp yırtılana kadar kullanırım. Bi eşyayı uzun zaman kullanan, imza objeleri ya da belli rutinleri olan insanları da ilginç bulurum, öyle pinti minti sıkıcı demem.

F
0
kulaktan dolma biber
(02.12.21)
Senegal spor cüzdanları, 1 sene.
0
dre mithatoğlu
(02.12.21)
Kendi yaptığım tyvek cüzdanı 5 yıldır kullanıyorum, ondan önce hazır aldığım tyvek cüzdan kullanıyodum onu da 6-7 yıl kullandım, kendim farklı bişey yapmak istediğim için değiştirdim, hala iyi durumdaydı öbürü yoksa.
0
mirafiori
(02.12.21)
+15 yıl oldu sanırım belki 20 yıl oldu Matraş kullanıyorum. cidden yıprandı artık değiştirme zamanı geldi. ancak istediğim gibi bulamıyorum.
0
surprise
(03.12.21)
+10 sene. sıfır kullanmadığım cüzdanım var ama alışıp geçemedim.
0
false pretension
(03.12.21)
(3)

Köpek ile uçak seyahati

kismisolungac
Selamlar,Şuan 9 kg olan bir köpeğim var. Çok sakin 5 yaşında.Havayolları, çantası ile birlikte 8 kg a kadar olan evcil hayvanların kabinde belli boyutlardaki seyahatine izin veriyor. Asla bagaj bölümüne vermek istemiyorum, bu konuda çok kötü hikayeler duydum:(Benim de yalvarıp yakararak kabine aldır
Selamlar,
Şuan 9 kg olan bir köpeğim var. Çok sakin 5 yaşında.
Havayolları, çantası ile birlikte 8 kg a kadar olan evcil hayvanların kabinde belli boyutlardaki seyahatine izin veriyor. Asla bagaj bölümüne vermek istemiyorum, bu konuda çok kötü hikayeler duydum:(
Benim de yalvarıp yakararak kabine aldırma şansım nedir sizce? Hangi havayolu bu konuda daha esnek? Hiç tecrübe eden oldu mu?
0,5 gram olan ince bir çanta alsam toplam 9,5kg olucak:(
Çanta önerilerilerinize açığım.
Uçuş: İzmir Berlin yaklaşık 3 saat
0
kismisolungac
(01.12.21)
vaktiniz varsa diete sokun. kopekler cok cabuk kilo veriyorlar. ama ne yaparsaniz yapin bagaja vermeyin.
0
congratulationsyouwon
(01.12.21)
tartiyorlar mi? benim kedimi tartmadiklari oldu, ama tabii riske edemezsiniz. bir kilo icin yer hostesinin insaf edecegini dusunuyorum. Bir de havayolundan digerine farkediyor. bence hallolur, bugun siskinligi var simdi ben napicam diye caresiz davranin. boyle yollara basvurmak zorunda kaldigimiz icin utaniyorum evcil hayvani olanlar olarak...keske canta onerisi yapabilsem, ama buyuk online platformlarda mutlaka kilosu yazar.
0
gunes123
(01.12.21)
İşgüzarlık=bizim memleket olduğu için seçtiğiniz havayoluna da bağlı. Bence yer görevlilerinin insafına bırakmayın o vakte kadar kuru mama harici verdiğiniz ek besin varsa kesin, bolca da yürütün, köpekler çabuk veriyo gerçekten yukarda da dendiği gibi. Çanta için maalesef fikrim yok. Elinizden geldiğince kilosunu düşürün sonra da bu sıra çok seyahat ettik stres oldu galiba kabız vs diye sallayın belki yutarlar, bol şans.
0
kulaktan dolma biber
(01.12.21)
(2)

Ankaralilar dogalgaz faturaniz ne geldi?

floydian
Bugun ilk dise dokunur dogalgaz faturasi tesrif etti. 23 ekim 27 kasim arasina ait 257 tl. Bekledigim geldi 120 m3 kullanim var. Sizde durumlar nasil?
Bugun ilk dise dokunur dogalgaz faturasi tesrif etti. 23 ekim 27 kasim arasina ait 257 tl. Bekledigim geldi 120 m3 kullanim var. Sizde durumlar nasil?
0
floydian
(28.11.21)
6 ekim - 7 kasım arasi 250 tl geldi. Merkezi sistem ama isi pay ölcer yok, 13 daire var.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(28.11.21)
170m3 357₺. Bu gidişle 500le zirve yapar bahara geçeriz.
0
kulaktan dolma biber
(28.11.21)
(6)

Ankara’da implant yaptırıp musmutlu olan var mı?

kulaktan dolma biber
İki implant yaptırmam gerek (sol altta yamulmuyorsam 36-37 oluyo o dişler) straumann için ikisine yaklaşık 19bin fiyat çıktı. Diş yaptırayım derken böbrekten olcam gibi. Başka marka yaptırmış ve memnun olan var mı, ankara içi her tavsiyeye- diş hekimi önerisine açığım, bi el atın da kazıklanmayım.
İki implant yaptırmam gerek (sol altta yamulmuyorsam 36-37 oluyo o dişler) straumann için ikisine yaklaşık 19bin fiyat çıktı. Diş yaptırayım derken böbrekten olcam gibi. Başka marka yaptırmış ve memnun olan var mı, ankara içi her tavsiyeye- diş hekimi önerisine açığım, bi el atın da kazıklanmayım.
0
kulaktan dolma biber
(25.11.21)
Dr. Dt. Enver Akın Özkan çok iyi ve ilgili bir doktor. İlk muayene ücretsizdi. Bi görüşün isterseniz
0
bahçedekisandal
(25.11.21)
Ben de iki tane implant var. Birisi nobel birisi straumann ikisinden de mutluyum. Dikmende ekinoks var baya başarılı. 5 senedir oraya gidiyorum.
0
zor azizim zor
(25.11.21)
@zor azizim zor üstünden zaman geçmiş tabii de straumann için ne ödediniz hatırlıyo musunuz? Bi de tepedeki kaplama olan şey zirkon mu sizin?
0
🌸kulaktan dolma biber
(25.11.21)
Diş implantının başarısı implant kadar hastaya da bağlıdır. İmplantın öncelikle kemiğe tutunması lazım, başarılı diyebilmek için, onun da çoğu hastayla ilgili faktörler. Yani hastanın kemik durumu, ağız bakımı, yaşı, ek hastalıkları vs.

Vücuda yerleştirilen tüm implantlar ya kobalt krom ya da titanyum alumimyum vanadyum alaşımıdır. Dental implantlar da muhtemelen bunlardan imal edilmiştir. Hammadde aynı iken, implantın kalitesini etkileyen şey üretim proseslerindeki işlemler, kemiğe uyum için yüzey kaplaması, yüzey pürüzlülüğü vs gibi şeyler.

Marka özelinde bilmiyorum ama straumann kadar kaliteli, ona benzer özellikler taşıyan, yerli, İsveç veya Kore malı implantları sorabilirsiniz hekime.

İmplant gerçekten zor tutan bir malzeme, diş hekimleri kalitesiz implant yapmışsın diye suçlanmamak, risk almamak adına üst düzey markaları tavsiye edebilirler. Klinik bakış açısıyla, gerçekten Straumann düzeyinde implantlar diğerlerinden açık ara başarılı da olabilir, klinikte olmadığım için bunu bilmiyorum. Ama kendi uzmanlık alanım bakımından böyle bir yorum yapabilirim. Yani, o kaliteye yakın başka markalar da vardır, implantı diğerlerinden ayıran özellikleri sorgulayın, o özelliklerde başka markaları düşünebilirsiniz.
0
curukturpkokusu
(25.11.21)
İlaveten, kemik erimesi veya diyabeti olan, ağız bakımı kötü, sigara içen, yaşı ilerlemiş, lansor vb ilaçları kullanan hastalara straumann da takılsa başarı şansı diğerlerine göre düşüyor.
0
curukturpkokusu
(25.11.21)
500 € civari ödedim.
0
zor azizim zor
(26.11.21)
(3)

güncel implant fiyatları hakkında bilgisi olan var mı?

kanlakarisikyagmur
Tek diş için, yerli düşünmüyorum, azı diş. Ortalama ne kadar tutar sizce?
Tek diş için, yerli düşünmüyorum, azı diş. Ortalama ne kadar tutar sizce?
0
kanlakarisikyagmur
(25.11.21)
annem yaptirdi 6 ay once yerli.
1750.
ayni donem 2250 ve 1550 fiyat verenler de olmustu.
0
Kittie
(25.11.21)
2 ay kadar önce her şey dahil 5 bin tl idi. Şimdi artmıştır, artması bekleniyordu.
0
somethinginthewayshemoves
(27.11.21)
Bu sıra ben de araştırdım, straumann’da karar kıldım kaplaması hariç 8bin tl. Ondan biraz daha düşük megagen var kore menşeili ama fiyatı hatırlayamadım. C-tech italyanmış, 5 civarıydı. Nucleoss var türk malı o da sanırım 4 civarıydı. Önemli olan o vidanın damağa adaptasyonu ve kemiğe kaynarken fire verme yüzdesi, onu iyice araştırın. Omnitech nucleoss’tan daha ucuz diye hatırlıyorum son olarak.
0
kulaktan dolma biber
(01.12.21)
(3)

Bu kitap neydi?

dırırırım
Merhabalar, çok eskiden kütüphaneden alıp bir kitap okumuştum. Arkasında pamuk prensesten ilk gunaha gibi bir şey yazıyordu. Masalların tarihi, yetişkinler için masallar gibi bir konusu vardı. Internetten baktım fakat bulamadım bu kitabı bileniniz var mı? Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
Merhabalar, çok eskiden kütüphaneden alıp bir kitap okumuştum. Arkasında pamuk prensesten ilk gunaha gibi bir şey yazıyordu. Masalların tarihi, yetişkinler için masallar gibi bir konusu vardı. Internetten baktım fakat bulamadım bu kitabı bileniniz var mı? Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
0
dırırırım
(21.11.21)
Prometheus'tan Pornografiye Yasak Bilgi?
0
lesmiserables
(21.11.21)
Kitaplığımda durup duran bi kitap var okumadım ama soruyu görünce acaba mı dedim, boris vian- vasatlar için peri masalları.
0
kulaktan dolma biber
(21.11.21)
Tüm cevaplara teşekkürler. Prometheus'tan Pornografiye Yasak Bilgi nin arka kapak yazısı çok tanıdık geldi. Sanırım hangisi olduğunu okuduktan sonra anlayabileceğim.
0
🌸dırırırım
(22.11.21)
(9)

Kadınlar neden mücevhere düşkün?

asaf
Erkeklerin umrunda bile değil mesela. Altın, tektaş vs. den bahsediyorum. Bana hiç estetik gelmiyorlar. Özellikle beğenen erkek de hiç görmedim.
Erkeklerin umrunda bile değil mesela. Altın, tektaş vs. den bahsediyorum. Bana hiç estetik gelmiyorlar. Özellikle beğenen erkek de hiç görmedim.
0
asaf
(18.11.21)
Sektörel olarak buna yönlendiriliyorlar. Genel olarak beğeni algısını sektörler oluşturuyor. Güzellik sektörü, giyim sektörü, mücevher sektörü vs.

Bunun yanında geçmişten gelen bir yatırım aracı olması ile tercih ediliyor. Eskiden ve hatta bazı bölgelerde hala kadınlar “gelin” olarak başka bir haneye gidiyor. Ellerinde avuçlarında bir şey olmadan, kendilerini geçindirecek bir gelirleri olmadan. Bu kültürlerde ise gelinin altınlara sahip olması ve bu altınlarla herhangi boşanma, ölüm, acil durumlarda kendini daha güvende hissetmesini, düştüğü çukurdan çıkabilecek gibi hissetmesini sağlıyordu.

Bu tip davranışlar artık bilinç altımıza kazınmış durumda. Mesela ben maaşlı çalışanım. Eşimden daha fazla kazanıyorum. Ailem de paragöz insanlar değiller kesinlikle. Tüm düğün masrafları vs ortak bölüşüldü. Gelenek görenek diye saçma sapan işler yapılmadı vs. Ama büyük annemler büyük babamlar bana altın takıldığında içten içe kendimi garantiye aldığımı düşündüler. Oh iyi dediler.

Yani halkın hala yarısı bu kafadayken, sektör de buna yönlendiriliyorken, kadınlara mücevher ve altın sevgili pompalanıyorken bunlardan vazgeçmek halk için çok zor.

Bu parametreleri farkedip “tektaş ne ya” diyebilen kadın sayısı da bu nedenle oldukça az.
0
zimbirik
(18.11.21)
bence bu da bir genelleme. mesela küpe kolye alacaksam altın tercih ederim ama sebebi kararmasın, bana özel bi şey olsun vs. Başkalarının bana bunları alma zorunluluğu elbette yok, imitasyon da hediye gelse mutlu olurum. Ama erkekler sanıyo ki imitasyon alırsam karşımdaki kadın benim onu önemsemediğimi veya maddi durumumun yetersiz olduğunu düşünür- halbuki alakası olmaması lazım.

tektaş meselesine gelince evet "tektaşsız evlilik teklifi olmaz" gibi bi algı var. Bana biri tektaşla değil de beni ve zevkimi anladığını gösterecek başka bi şeyle gelse anlamı daha büyük olurdu. Bu arada çevremdekiler burun kıvırırdı tabi.

Yani herkes üstüne biçilmiş kuralları oynamaya çalıştığı için de biraz böyle bence.
yoksa her kadın aynı değil.
0
kulaktan dolma biber
(18.11.21)
Ben beğeniyorum, erkeğim. Şu saat baya güzel bence:

www.ablogtowatch.com

Kolye yüzük vs. takmıyorum ama güzel bi kolyeyi kadında görsem beğenirim.
0
plutongezegendegilmi
(18.11.21)
zimbirik +1, sosyal medya, reklamlar vs. bütün estetik algımızı sadece estetik de değil hayat ile ilgili algımızı değiştiriyor.

bununla birlikte kadınlar genellikle fark edilmek için bir şeyler yaparlar. parlak şeylerde fark edilmeyi arttır. tabii ki bunu ben mutlaka kalabalıkta fark edilmeliyim diye yapmazlar. bu bilinç altlarında bir yerlerde kodlanmıştır ve bu koda göre hareket ederler. her durumda ve her şartta bu kodlara uyulacak diye bir şeyde yoktur.

bir çok toplumda fark edilmek/beğenilmek için parlak renkli makyajlar yapılır (savaç boyası gibi) canlı renkli kıyafetler giyilir vs.

güzellik ve mücevherat sektörü işte bu kodlara oynar onları aktifleştirecek reklamlar yayınlar yapar ve genele yayılıp algı biçimini değiştirir.
0
selam
(18.11.21)
Standart bir türk kadınını düşün. Eğitimi yok, geliri yok, hayatı ailesine hizmet etmekle ve koca beklemekle geçmiş. Sosyal çevresi eş dost akraba ve komşulardan öte değil. Kendini farklılaştırabileceği, özel hissedebileceği tek bir şeyi yok. Ona sunulan tek şans, kocasının ona olan ilgisi. O ilgiyi de sadece kendisinin görmesi yetmiyor, çevresinin de görmesi lazım. Çevresi de bu ilgiyi sadece parayla ölçebiliyor. İşte o altın, pırlanta takıntısı o ilgi gösterme takıntısının getirdiği bir şey. Koluma 10 bin tl takıyorum, işte beni kocam bu kadar seviyor / işte ben o kadar zenginim tripleri sunuyor yani sistem sana.

Altına gümüşe karşı değilim en azından yatırımsal bir değeri var, ama değeri olmayan pırlanta gibi şeyler bana sadece kazıklanma manasına geliyor. Evlenirken de eşime tek taş almadım, hala da söyler keşke alsaydın diye. Onun yerine dünyayı önüne sererim de yine o aptalca rekabete girmem. Senin taşın şu gram, benimki böyle parlak şöyle büyük, gerçekten aşırı saçma.
0
roket adam
(18.11.21)
erkeğin mücevheri de arabası, saati vs.
0
orpheus
(18.11.21)
Abi cunku kadin? Binlerce yıldır boyleydi kadinlar. Kadın ile erkek arasinda biyolojik ve hormonal farklar var nihayetinde. Bu da duygularini tercihlerini yasam tarzlarini her seyini etkiliyor.
Her sey medya etkisi, kultur etkisi, sosyal konstrüksiyon falan da değil, nihayetinde kadin ile erkegi tabiat ayiriyor bazi noktalarda.

Medya internet zart zurt yokken hatta matbaa bile yokken kadinlar mucevhere düşkündü. Kadinlar neden duygusal ile ayni turden bir soru bu. Duygusallar çünkü onlar kadin.

Bu soyledigin gecersiz bir genelleme falan da değil, evet kadinlar mucevherr duskundur bu dunyanin her yerinde gecerli olan ve bilinen bir sey. Şahsen ben kendim de taki takmayi seven, kulagi bilekleri boynu takiyla dolasan bir erkegim ama benik boyle olmama genel olarak kadınların mucevhere düşkün olup erkeklerin umrunda olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Uc bes tane erkegim farkli davranması bu genellemeyi yalancı cikaramaz.
0
stavro
(18.11.21)
stavro +1

medya, sektör, televizyon görmemiş afrika kabilelerinde de kadınların kendilerine has makyajları ve takıları oluyor.
bazısı sadece süs için bazısı erkeklerin de kullanabildiği bir anlam ifade eden şeyler oluyor.
ama insanın kendini ve içinde bulunduğu topluluğun ya da konumunun ifadesinin yollarından biri bu aslında.

şu andaki sorun, tektaş falan gibi şeylerin özgünlükten uzak oluşu bence.
ben de kadın olarak tektaş falan hiç sevmem ama genel olarak takı severim mesela.
evlenirsem de ona göre bir alyansım ya da yüzüğüm olur, tek taşım olmaz.
0
blatta hiberna
(18.11.21)
Mücevher pahada ağır, yükte hafif bir eşya.

Kadınlar mücevhere düşkün demek biraz durumu basitleştiriyor aslında. Bu durumu biraz daha evrimsel boyutta incelemek gerek.

Geçmişte, kadınlar eve ekmek getiren ve aileyi doyuran erkekleri tercih ediyorlardı. kendileri çalışmadıkları için erkeğe bağımlıydılar. bu yüzden de kenara bir miktar para veya altın koymak onları erkeğin evi terketme olasılığına karşı biraz korurdu.

günümüzde, pırlanta veya mücevher beklentisi iki şeyi temsil ediyor:
1. erkeğin alım gücü
2. kadının finansal güvencesi

kadınlar "tektaş ne ya" demekten imtina ediyorlar çünkü alımgücü yüksek bir erkekle beraber olmak istiyorlar. paragözlük değil, kadınlık içgüdüsü.
0
my pink
(19.11.21)
(6)

Ankara'da bot ve mont havası var mı?

japon balığı
Bir iki günlüğüne Ankara'da olacağız. Bot mu giyelim, spor ayakkabı mı bilemedik. Yaşadığımız şehirde hala spor ayakkabı ve trenç-ceket havası var. Mont ve bot mu giyip gelelim? İçi pamuklu yağmurluk sıcak tutmaz mı? Hava sıcaklığı 15 derece görünüyor. Soğuk değil sanki ama yine de Ankara'da yaşayan
Bir iki günlüğüne Ankara'da olacağız. Bot mu giyelim, spor ayakkabı mı bilemedik. Yaşadığımız şehirde hala spor ayakkabı ve trenç-ceket havası var. Mont ve bot mu giyip gelelim?

İçi pamuklu yağmurluk sıcak tutmaz mı? Hava sıcaklığı 15 derece görünüyor. Soğuk değil sanki ama yine de Ankara'da yaşayanlara soralım dedik.
0
japon balığı
(17.11.21)
Sabah ben işe gelirken 2 dereceydi. Ben ince kaşe mont ve çizme giydim. Güneş varken üşümezsiniz ama güneş yokken dışarıda olacaksanız üşürsünüz.
0
marla is in my head
(17.11.21)
Bot şart değil ama mont şart bence. Güneş parlasa bile ayazı pistir, gece gündüz arası fark çoktur, güneşte yürürken terleyebilirsiniz ama gölgeye geçtiniz mi sümükleriniz donar. Montsuz gelmeyin. En fazla on dk elinizde taşırsınız.
0
kulaktan dolma biber
(17.11.21)
Peki trençkot ile üşür müyüz?
0
🌸japon balığı
(17.11.21)
Üşürsünüz
0
primetime
(17.11.21)
biraz yapi meselesi; içimde tshirt var ama sabah ise gelirken soguk oluyor, mont giyiyorum (evden kapali otoparka inerken sadece) iste tum gun tshirtleyim, spor ayakkabi giydim bugun ama kislik bir model. aksamlari evde de sort ile duruyorum
0
sweetoffice
(17.11.21)
O 15 derece sadece öğlen 2 gibi, 1-2 saatliğine oluyor. O da güneşteyseniz. Ankara'da nem olmadığı için gölgeye geçtiğiniz anda sıcaklık 0'lara doğru düşüyor.

Montsuz gelmeyin.

Yağmur yok gibi, o yüzden bot opsiyonel. Ayağınız çok üşüyorsa 2 kat çorap da giyebilirsiniz normal ayakkabının içine.
0
plutongezegendegilmi
(17.11.21)
(5)

Nimnim la şarkı sormaca

abuzer
Aşırı yaygın bir yabancı şarkı var. Nimnimlayarak bulmanızı isticem.Yanlış duymadiysam can alıcı kısmında "one daaaaay" diyor ama one day ile arayınca bulamadımSözlerini de yazayım tam olsunİ was nimnim nim ninimNimnim nimnim nim ninimONE DAAAAAY
Aşırı yaygın bir yabancı şarkı var. Nimnimlayarak bulmanızı isticem.

Yanlış duymadiysam can alıcı kısmında "one daaaaay" diyor ama one day ile arayınca bulamadım

Sözlerini de yazayım tam olsun

İ was nimnim nim ninim
Nimnim nimnim nim ninim
ONE DAAAAAY
0
abuzer
(12.11.21)
Asaf Avidan - One Day youtu.be
0
Improbable
(12.11.21)
:( değil.. bu şarkıyı herkes en az 3 kez duymustur
0
🌸abuzer
(12.11.21)
Suraya bi mirildansaniz: vocaroo.com
0
pike
(13.11.21)
Anam o sakın U2 sunday bloody sunday olmasın, bebeyken one day sanardım orayı hehe
0
kulaktan dolma biber
(13.11.21)
Değil yaa yeni bir sarki
0
🌸abuzer
(13.11.21)
(16)

ebeveyn olmaktan mutlu olan ebeveyn gördünüz mü hiç?

erenderk
lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden. ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar.
lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden.

ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar. illa ki seviyorlardır da (ki zaten sanki başka şansları mı var? mecburen sevecek, sevmese ya da sevmiyorum dese ne değişecek ki, tabii ki "seviyorum, özünde süper bi şey" falan diyecek), iş sosyal hayata ve diyaloglarına yansımalara gelince ağızlarından bi tane olumlu laf duymuyorum çocuklarına ilişkin. çocuklardan kaynaklı yapmak zorunda oldukları işlerden bıkkın bi havayla bahsediyorlar hep. sanki gizli gizli "çocuğunuz olduğunu veya bu kararınızı hatırlamayacaksınız, çocuğunuz da acı çekmeyecek, çocuğunuz olmadan önceki hayatınıza geri dönmek ister misiniz?" bu soruyu sorsak hepsi evet dermiş gibi geliyor. evet demeseler bile bi düşünürler kesin.

acaba ebeveynlik çok kötü bi şey mi?
0
erenderk
(09.11.21)
Çok kötü bir şey değil ama çok zor bir şey.
(5.5 senelik anneyim)
İlk 3 sene sorsan çocuktan önceki hayatıma geri dönmek isterdim ama şu anda o kadar çok istemiyorum. Büyüdükçe olay zevkli olmaya başladı ama hala çok zor
0
sta
(09.11.21)
Annem. Annelerde değil de babalarda hep bir şikayet, nazlanma oluyor bence. Herkes baba olmasın.
0
Josephine.
(09.11.21)
Valla boyle surekli olarak mutlu ya da mutsuz olacaklar diye bir olay yok ki. Mutlulugu da yasamislardir, mutsuzlugu da. Mesela ben universiteye ilk yerlestigimde deli gibi sevinmistim cunku benim icin bir hedefti. Ama universite acildiginda ve sabahin korunde kalkmak zorunda kaldigimda surekli sovdum. Derslere calisirken mutsuz oldum ancak sabahlara kadar batak attigimda mutluydum. Ayni sekilde sinavlardan dusuk not aldigimda mutsuz oldum ancak iyi not aldigimda mutlu oldum.

Yani demem o ki ebeveynlik de bunun gibi bisey. Oyle dogrusal ve sabit bir cizgide ilerlemez olay. Mutlu olduklari zaman da olur mutsuz olduklari zaman da cunku zorlugu da var bisekilde sana getirecegi faydasi da var. Misal benimkiler su an mutlu ancak benim kucuklugumde yani surekli benle ugrasmak zorunda olduklari zaman diliminde bu kadar mutlu olduklarini da sanmiyorum. Bu da oldukca normal.
0
j r r tolkien hayrani
(09.11.21)
www.youtube.com


gördüm, üç dünya güzeli evlatları var. sanki "profesyonel" ebeveynler :) öyle mutlular yani ebeveyn olmaktan, insan yetiştirmekten. tüma aile hep musmutlu var olsunlar.

sorunuzun cevabı çok kültürel bişe bence. insanlar ayıp olmasın diye yani mecbur hissettiklerinden evleniyor veya meslek seçiyor veya çocuk yapıyor buralarda.

bir de dizi tavsiyesi: workin' moms
0
rewlack
(09.11.21)
Genç yaşta anne olan birilerinden çocuklarıyla birlikte olgunlaştıklarını ve iyi ki dediklerini duyuyorum sık sık. Tabii ki geceleri uykusuz kalmak, her yerin bebek boku ve kusmuğu olması, büyürken masrafların artıp o bok kokusuna bile hasret bırakması, ergenliğiydi falan derken ebeveyn şikayet edebilir. Ama anne baba birbirini seviyosa o zaman çocukla da mutluluk artıyodur gibi. Böyle sevgi pıtırcığı bi çift var tanıdığım, çocuğa baya “aşkımızın meyvesi” bakışı atıp birbirlerine sırıtıyolar.

Kısacası babayı bilmem de anne için sevgi fiks, şikayetler filan da öyle muhabbet konusu gibi.
0
kulaktan dolma biber
(09.11.21)
Kendi ailem ve akrabalarım çok mutlu. Çocukları olarak öyle müthiş insanlar değiliz belki ama hep karşılıklı sevgi ve saygı içinde büyüdük, böyle gidiyoruz.
0
hadi ya la
(09.11.21)
Kötü değil kesinlikle ama zor. Ve zor olanı daha da zorlaştıran bir kültürümüz var. İsteyerek çocuk sahibi oldum ama çocuk doğurmak için yaşamadım ve evlenmedim. Yani kişi istemiyorsa çocuksuz da olur. Çocuk olunca hayatın ona ait oluyor, onun müsade ettiği ölçüde diğer rollerini oynayabiliyorsun hayatta. Yani benim için böyle, çocuğuna güvenilir bir bakımveren bulup diğer rollerini de eksiksiz yerine getiren vardır mutlaka. Bir ebeveyne çocuğu belli yaşa gelene kadar ne yapıyorsun diye sorsalar alacakları cevap hep çocuk etrafında döner. Tabii ki yakınma da işin içine giriyor, çünkü çocuk büyütürken zorlanmayan yok.

Ama tüm bunların yanında saksıdaki çiçeğe su verip açtığını görmek bile mutlulukken bir canlının büyümesini, kendine ait bir kişiliğe sahip olmasını, öğrenmesini, konuşmasını, dünyaya karşı çektiği yabancılığı ve alışmasını görmek bir mucize gibi. Bazen eski hayatımı çok özlüyorum, hatta depresyonda olduğum için normal anne babalardan daha çok özlüyor bile olabilirim ama çocuksuz zamanlarıma dönmeyi istemem. Anne olmak elzem değil, ama imkan ve sorumluluk bilinci varsa yaşanmasını tavsiye edebileceğim bir hayat deneyimi.
0
curukturpkokusu
(10.11.21)
uyku düzenleri olsa çok zor değil. onlarla iletişim kurmak onları eğitmek öğretmek çok zevkli. ama geceleri uyanmasınlar ne olur :)
0
xrated
(10.11.21)
ben mutluyum. çok isteyerek anne oldum. büyüdükçe daha bir çok seviyorum. ama tek başıma bakıyorum ve çok zorlanıyorum. gece 7-8 kez uyanıyor (1.5 yaşında), tüm gün aşırı enerjik ve devamlı ilgi gerektiriyor ve kendime ait 5 dk bile bulamayabiliyorum gün içinde. büyüdükçe kolaylaşacak diye umut ediyorum.
0
deartheodosia
(10.11.21)
Ben asıl ana baba olup bundan mutsuz olduğunu kendine itiraf eden görmedim. Konya'nın bir köyünde yaşayan homoseksüel olan bir amcanın asla bunu kabul etmemesi gibi bişey bu, sadece kendi başına kaldığında zaman zaman aklına gelen ama bununla yüzleşmeyip "yok yaa olur mu öyle şey heteroyum tabii ki, yok ya olur mu öyle şey mutluyum evladım olduğu için tabii ki" demesi gibi bişey. Artık çocuk var ve mutsuz olmak bişeyi değiştirmiyor, haliyle mutlu kısımlara odaklanmak zorundasın. Çünkü çok büyük "günah/kabahat" ikisi de.
0
Bruce
(10.11.21)
ebeveynlik insanı geliştiren birşey. ben de anneliğimin ilk 2,5-3 yılında şikayet ediyordum herşeyden. şuursuzmuşum. attachment parenting ekolünden kitaplar okumaya başladıktan sonra çocuklarıma saygı duymaya başladım. zaten hep seviyordum ama bir tık boyut atladık, artık onlarla iletişim kurmak keyifli hale geldi. ne düşündüklerini öğrenmek için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyorum, çocukları geçiştirmiyorum. bazen çileden çıktığım oluyor ama onlara büyük tepkiler vermemeye çalışıyorum. çünkü ben daha relax olunca sorunlar daha kolay çözülüyor, tekrar mutlu moda daha kolay geçiliyor. bunları zamanla kendim öğrendim, çünkü büyüdüğüm aile hiç böyle değildi.

şikayet bizim toplumda bir kültür haline gelmiş, insanlar birbirinden görüp muhabbete dahil olabilmek için şikayet ediyorlar bence. sorunlarıyla gerçekten baş edemedikleri için değil. okul kapısında beklerken ailelerin çocukları hakkında şikayetlerini dinlerken üzülüyorum gerçekten, ya bu çocukların hiç mi iyi özellikleri yok diyesim geliyor, ki bazı eleştirileri çocuklar da duyuyor. o ortamda susuyorum, aksi birşey söyleyip ukala veya aşırı kitabi (yapay) ebeveynlik yapan biri gibi anlaşılmamak için.. okul kapısıdaki muhabbete en basit örnek şu olabilir, diyelim ki çocuk o gün iyi birşey yapmış, öğretmen iltifat ediyor ve takdirini veliye söylüyor. velinin cevabı aman yok evde hiç öyle değildir bla bla şeklinde.. hiçbirşey yapamıyorsan teşekkür et geç yani.. neyse. ebeveynliğin öğrenilmesi gerektiğinin kendim biraz gecikmeyle farkına vardım, çabalıyorum, umarım herkes de farkına varır. insan hayatı çok kıymetli çünkü.
0
evanka
(10.11.21)
www.instagram.com

faydalı bilgi
0
bir soru sorcam
(10.11.21)
@evanka +1, şikayet kültür haline gelmiş. bunun yanı sıra, bunu bir markanın ekşi başlığına girip sadece olumsuz yorumsuz okumaya da benzetiyorum. insanlar olumsuzluklar üzerinden bağ kurup sosyalleşmeye meyilli. bir de hazır olmadan ezbere çocuk yapanlar var, kaynım ve eltim bebekleri olduğunda sürekli "ay gezin gezin, çocuk olduğunda hiçbir yere gidilmiyor" şeklinde konuşup, şikayet ediyorlardı. gezmeyi seven insanlar ama daha yaşadıkları yerin 3 saatlik araba mesafesinden çıkmadan çocuk yaptılar. bana bu şekilde sürekli şikayet edilmesi çok itici geliyor. iş yerindekilerin de kendilerine acındırıp işten kaytarmak için özellikle şikayet ettiklerini düşünüyorum :)

bunu çocuk bekleyen insanlara da çok yapıyorlar bu arada. "bol bol uyu birkaç ay sonra uyuyamayacaksın" gibi bir sürü laf. yani bunları düşünüp göze almadan çocuk yapmaya karar vermiyordur herhalde kimse? olgun insanların bu davranışın tam aksini gösteriyorlar mesela, olumlu deneyimlerinden bahsediyorlar hamilelik haberini aldıklarında.
0
gmzo
(10.11.21)
tam olarak Bruce +1

çevremde aşırı isteyerek falan çocuk yapan tanıdığım tek bir kişi var, o da mutlu.
gerçi mutluluk da göreceli, çocuktan başka bir hayatı yok.
ama onun dışında herkes "evliyiz, işte çocuk yapmak lazım" falan kafasıyla çocuk yaptığı, hatta "evlenme yaşı geldi" falan diye evlenmiş olmak için evlendiği için hepsi mutsuzluktan dökülüyor.
işin kötüsü, bu "hâli" evli olmanın normu olarak görüyorlar.

çoğunun hayat düzeni, ekonomik durumu falan da bozuldu, pek kaldıramadılar çocuğu.
mutlu olmamalarının getirdiği vicdan azabını da çocuğa sınır koymayarak, anlamsızca üstüne düşerek falan kapatmaya çalışıyorlar.

ebeveynlik kötü değil, sadece herkes ebeveyn olmaya hazır olmayabiliyor.
hayatın akışında öylesine değil, "istiyorum bunu artık" diye yapılacak bir şey.
en azından bu devirde artık öyle oldu.
0
blatta hiberna
(10.11.21)
gizli gizli degil, zamani geri dondurmek mumkun olsa evet son 6 seneyi geri alalim derim. hep diyorum. hatta sasirdim burada gorunce.

bu cocuguma en iyi anne olma cabami degistirmiyor. icimde bir canavar yok.
0
2oda1salon
(10.11.21)
çok gördüm.
annelliğin ne olduğunu bilsem anne olmak istemezdim diyeni de gördüm.
ama zamanı geri almak isterdim diyen az, yine de herşeye değer diyenin oranı daha çok.
hepsinin deneyimine sonsuz saygım var.
0
hopp
(12.11.21)
(1)

1 aylık yavru köpeklere ne vermeli?

beni sen öldürme
İnek sütüne zeytinyağı yumurta tuz vitamin vs katılıp verebilirsiniz denmiş YouTubeda. Kuru mamayı biraz inek sütü veya su ile yumuşatıp versek nasıl olur? Anneleri ölmüş yavruların maalesef.
İnek sütüne zeytinyağı yumurta tuz vitamin vs katılıp verebilirsiniz denmiş YouTubeda.

Kuru mamayı biraz inek sütü veya su ile yumuşatıp versek nasıl olur? Anneleri ölmüş yavruların maalesef.
0
beni sen öldürme
(07.11.21)
bi süre günde 5 defa filan el yakmayacak sıcaklıkta (aynı bebeklere verirken baktıkları gibi) biberonla sulandırılmış süt vermiştik. Bu arada ucunu koparıp boğulma tehlikesi de yaşadı aklınızda olsun dikkat edin. Petshoplarda puppyler için süt tozları var denenebilir veya. Öyle hemen ıslak da olsa mamaya geçmedik diye hatırlıyorum bizimkinin onuncu yaşı bitti umarım hatırladıklarımda yanılmıyorumdur. Açlıktan viyaklarsa mamayı ıslatıp deneyin bi hafta sonra filan ama bebeyken kalsiyum lazım olduğundan onun da puppysi lazım.
0
kulaktan dolma biber
(08.11.21)
(1)

Bu kadın yazar kimdi

kulaktan dolma biber
Türk edebiyatından ünlü bi yazar, iki kelimelik bi lakabı var, 90’lı yıllarda vefat ettiğini biliyorum. Kim olabilir bu kişi? Daha önce hiç kitabını okumadım, hep aklımda bulunsun da bi gün başlarım derdim ama kadının ismi bi türlü aklıma gelmiyo yahu. Delircem böyle nanana diye şarkıyı mırıldanıyo
Türk edebiyatından ünlü bi yazar, iki kelimelik bi lakabı var, 90’lı yıllarda vefat ettiğini biliyorum. Kim olabilir bu kişi? Daha önce hiç kitabını okumadım, hep aklımda bulunsun da bi gün başlarım derdim ama kadının ismi bi türlü aklıma gelmiyo yahu.

Delircem böyle nanana diye şarkıyı mırıldanıyorum da bulamıyorum gibi bi his, bu tanıma uyan kadın yazarları söylerseniz sevinirim.
0
kulaktan dolma biber
(04.11.21)
Heh yaa tezer özlü imiş,bikaç yerde lirik prenses dendiğini gördüğüm için aklımda böyle kalmış, gerçi 86’da kaybetmişiz. Teşekkür ederim çok.
0
🌸kulaktan dolma biber
(04.11.21)
(4)

odem attirici tavsiyesi

Kittie
kullandiginiz ve faydasini gordugunuz neler var?ozellikle regl doneminde kullanmak istiyorum.gunde 1 bardak su iciyorum en fazla :(o yuzden sunu yapiyorum yaninda da su kadar bardak su iciyorum diye yazar misiniz?
kullandiginiz ve faydasini gordugunuz neler var?
ozellikle regl doneminde kullanmak istiyorum.
gunde 1 bardak su iciyorum en fazla :(
o yuzden sunu yapiyorum yaninda da su kadar bardak su iciyorum diye yazar misiniz?
0
Kittie
(01.11.21)
yeşil çay.

ama normalde de günde en azından iki litre su içerseniz regl döneminde de o kadar ödem yapmazsınız.
yani ödemi suyla ve tuzu azaltmakla atabiliyorsunuz en iyi şekilde.
0
blatta hiberna
(01.11.21)
Ananas kabuğu ve kabuk tarçını kaynatıp kapattıktan sonra içine yeşil çay atın, bekleyip süzüp için. Diyet yaparken ve ara ara ödem için yapardım.
0
kulaktan dolma biber
(01.11.21)
Gunde 1 bardak su iciyorsaniz cildinizi ve bobreklerinizi yakinda elinize alirsiniz :(

Su su su.
Tuz azaltabilirsiniz
0
kuehles blondes
(02.11.21)
kesinlikle bol su içmek gerekiyor.

bir de taze zencefil ile çay yapıp içmek ödemin yarattığı ağrılara iyi geliyor bende, ödemi ne kadar atıyor emin değilim de.
0
gmzo
(02.11.21)
(4)

Psikolojik sorunlarım olabilir mi?

top_secret
Durum: İnsanlarla birebir de iyi sayılırım fakat bir müddet sonra muhabbeti sürdüremiyorum. Grupla iletişimde; pasif kaldığım, sözümün kesildiği veya ilgiyi sürekli elimde tutamadığım oluyor. İnsanlara olabildiğince açık davranıyorum, yardım yada bilgi talep ettiklerinde detaylarıyla anlatır yardımc
Durum: İnsanlarla birebir de iyi sayılırım fakat bir müddet sonra muhabbeti sürdüremiyorum. Grupla iletişimde; pasif kaldığım, sözümün kesildiği veya ilgiyi sürekli elimde tutamadığım oluyor. İnsanlara olabildiğince açık davranıyorum, yardım yada bilgi talep ettiklerinde detaylarıyla anlatır yardımcı olurum. Tanımadığım ortamlara girmekten hoşlanmıyorum, kendimi göstermem ve sohbetlere dahil olmam zor oluyor. Tiyatro yapıyorum sahneye çıkmakta insanlara hitap etmekte bir sıkıntım yok.

Sorun: İnsanlar bir yere kadar ciddiye alıyor beni. Sonrasında sadece işleri düştüğünde iletişim kuruyorlar. Telefonum çalmaz, arayan olmaz, mesaj gelmez.
Hiç arkadaşım yok gibi hissediyorum. Sevgili filan zaten yok ama mesela beni arayıp nasılsın diye soranım yok. Bir kahve içelim filan yok. (Ben çağırdığımda %60 gelirler ama çağırmazlar) Kendimi vefasızlık yaşayan yeşilçam oyuncuları gibi hissediyorum.

Buradan ve çevreden aldığım bilgilerle çeşitli yollar denedim. Kendime eşit, kendimden üst, kendimden alt (ekonomik, sosyal ve kültürel) insanlarla iletişim kurmaya çalıştım. Hobiler edindim, ortak noktalar bulmaya çalıştım. Sonuç çok benzer oldu hep.


Neden Bunları Yazıyorum: Geçenlerde uzun bir yola çıktım. Issız bir yerde aklıma geldi, o an bir kaza yaparsam kimi ararım, kim yardımcı olur diye düşündüm. Cevap hiç kimse. Hasta olsam mesela covid olsam dedim, ekmek alanım bile olmaz. Yalnız olmak elbet mümkün olabilir ama insan sosyal olmak istiyor, konuşmayı unutacağım yakında.

Son olarak iş bulma konusunda nerdeyse sabah akşam yardımcı olduğum bir arkadaş vardı. Kendisiyle bir kaç defa kahve içmek istedim. Her seferinde, "olur tabi mutlaka haberleşelim" diye sözleştik fakat o haberleşme olmadı. Genelde ikinci veya üçüncü planda oluyorum.

Genel olarak böyle şeyler geliyor başıma. Bir kaç sahte arkadaşım var hepsi bu, onlarda kartondan yapılma gibi, hayatıma bir etkileri yok.

Sonuç ve Özet: Arkadaş edinemiyorum ve insanlarla ilişkilerimde problemim var. Saygı duyulan, iletişim kurulmak istenilen kişi asla olmuyorum. (Her türlü kombinasyonu denedim) Psikolojik bir sorunum olabilir mi? Destek almalı mıyım? Ek soru; acaba kilolu biriyim ondan dolayı mı böyle şeyler yaşıyorum.
0
top_secret
(01.11.21)
Valla olabilir ya olmayabilir bilemem orasini ancak arkadaslik olayiyla alakasini cozemedim ben. Arkadas edinemiyorsan bunun bircok sebebi olabilir. Atiyorum muhabbetin ilgi cekici olmayabilir, karsidaki kisilerle yeterince vakit gecirmiyor olabilirsin, karsidaki kisiyle pek ortak yonun olmayabilir, ya da senin arkadasligina ihtiyac duymayabilirler faln filan. 'Arkadas edinemiyorum o yuzden psikolojik sorunlarim olabilir' olayi dogru bir yaklaisim degil.

Haa durust olmak gerekirse kilolu biri olman olayi etkiliyor olabilir. Bu durum bazen sadece kendi basina belirleyici olmayabilir ancak baska seylerle birlesince sikinti olabilir. Yani kisiler 'top_secret cok kilolu onunla takilmayalim' demeyebilir direkt ancak birisi senin arkandan kilon ile ilgili espri yaparsa ve bisekilde alay ederse insanlarin kafasinda 'top_secret ile takilirsam ben de alay konusu olabilirim' ya da 'top_secret cok da sevilen biri degil. o zaman ben de onunla takilmayayim' seklinde dusunceler olusabilir. Bu da onlarin senden uzaklasmasina sebep olabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(01.11.21)
Bence de bu yazılanlarda psikolojik sorun var ya da yok demek güç, zaten bu konunun uzmanı değilim.
Bununla arkadaşlık arasında bağ kurmak da biraz zor.
Kiloyla da benzer şekilde hiç bağ kuramadım, kilolu bir arkadaşımla bu nedenle görüşmeyeyim dediğim hiç olmadı, bana ne:) Kime ne ayrıca :)

Belki görünürde olmayan bahsetmediğiniz bir nedeni olabilir, mesela pandemi, benim de görüşmek istediğim birkaç kez bunu dile getiren arkadaşımla sırf bu nedenle görüşemediğim oldu. Ama bunun başka bir anlamı yok. İnsanlar arası etkileşim de corona partisi verme taraftarı olan gruplar dışında gözle görülür şekilde azaldı zaten.

Buradaki konu arkadaşlık olduğu için bunları yazdım. Tabii başka açılardan da ihtiyaç duyduğunuzu düşünüyorsanız terapi desteği alabilirsiniz, bunu en iyi siz bilebilirsiniz ihtiyaç olarak.
0
dreamnesiac
(01.11.21)
Kendinize yüklenmeyin, sizin gibi özeleştiri yapan pek insan kalmadı, siz belli ki doğru insanlara denk gelmemişsiniz. Maalesef şekilcilik aldı başını gidiyor. Kilo önemli sebep. Vaktiyle yüzünüze bakmayan adamlar kilo verip giyim tarzınızı değiştirince peşinize takılabilir, isminizi bile bilmeyenler bi anda buluşma ayarlamaya çalışabilir.
Siz değişmiş olmuyorsunuz ama ambalaja değer verenler bunu bilmiyor. Sorunlu değilsiniz de biraz çekingensiniz, fiziksel özellikler de insanın aurasını özgüvenini etkiler. Bu enerjiyi yansıttığınız için de kolay vazgeçilir imajı vermiş olabilirsiniz. Biri yardım istemeden yardıma hazır olan, fedakarlık yapan, hatır gönül bilen nedense pek değer görmüyor, üzücü ama biraz geri çekilin ve kendinize güveneceğiniz şekilde gelişmeye bakın- bu vücut yapmak da olur bi konuda profesyonel olmak veya hobi edinmek de…
0
kulaktan dolma biber
(01.11.21)
acaba goygoy yapabilme beceriniz düşük olabilir mi? hayatı kendinizi ve başkalarını fazla ciddiye alıyor olabilir misiniz?

kilolu olmanın doğrudan başkaları üzerinde etkisi olmaz eğer konu bir flört başlatmak değilse, ancak sizin üzerinizde etkisi olabilir kendinizi kötü hissediyorsanız bu davranışlarınıza yansıyordur.

muhabbet içinde sözünüzün sıklıkla kesilmesi, muhabbetin ilerleyen vakitlerinde konu hakkında ne düşündüğünüzün ve ne hissettiğiniz sorulmuyorsa insanlar size düşündüğünüz kadar saygı duymuyordur.

herkese yardım ve bilgi vermeyin, sen onları bedava kazanmadın çaba harcadın, karşındaki kişi de çaba harcamalı ve sadece hak eden kişiye o bilgi/deneyimi paylaşmalısın.

hayır diyebil, istemiyorsan istemiyorsun.

eğlenmelisin, eğlenmeyen insanı kim ne yapsın, 7/24 problem konuşmanın bir anlamı yok. hatta muhabbetin %90'ı geyik/goy goy olmalı.
0
selam
(02.11.21)
(9)

Hayalinizdeki iş

dissendium
Hayalinizdeki iş nasıl?Hayalinizdeki işi mi yapıyorsunuz?Küçük yerde maaş iyiyse, ulaşım kolaysa bir ömür çalışır mısınız? Büyük yerleri hedeflemez misiniz?Büyük yere ulaşınca iş değiştirme macerasından kaçınır mısınız?
Hayalinizdeki iş nasıl?

Hayalinizdeki işi mi yapıyorsunuz?

Küçük yerde maaş iyiyse, ulaşım kolaysa bir ömür çalışır mısınız? Büyük yerleri hedeflemez misiniz?

Büyük yere ulaşınca iş değiştirme macerasından kaçınır mısınız?
0
dissendium
(26.10.21)
Hayalimdeki is kendi isim. Yani maastan kurtulmak. Calistigim kadar kazanmak.
0
floydian
(26.10.21)
Yani benim öyle gibi, evden yabancı bir firmaya çalışıyorum, izin durumuna karışan görüşen yok 8 de iş başı yapmak yok, bugün Ankara yarın Paris'ten çalışabilirim. Ancak bir arıza olursa gecenin 3'ünde de arayabiliyorlar. 2 senede bir değiştirirdim ancak şimdilik düşünmüyorum tek problem maaşlı olması üstteki arkadaşa katılıyorum.
0
mirty
(26.10.21)
hayalimde iş yok.

ama çocukken ve gençken ne yapmayı hayal ettiysem hepsini yaptım. önce bol seyahatli prestijli "büyük yerde" bi işte çalıştım, mutlu olmadım. sonra daha anlamlı bulduğum bi alana yöneldim maddi kazançtan bi nebze feragat ederek. daha mutluyum. birkaç senede bir iş ve ülke değiştirmeyi daha tercih edilir görüyorum şu an. ilk işimden sonra para kıstasım olmaktan çıkmıştı. yaptığım yapacağım işlerden tek beklentim beni zihnen ve vicdanen tatmin etmesi artık. şimdilik iyiyim ama yine de uzun yıllar aynı yerde çalışmak sıkıcı geliyor. 2 seneye başka şeylere sararım kesin.
0
erenderk
(26.10.21)
Başkomiserlik. Treni kaçırdım tabi. :(
0
stejerners
(26.10.21)
Hayalimdeki iş yaratıcılığımı kullanıp üretebildiğim bi iş, zanaat gibi düşünülebilir. Kendi işimin patronu olsam süper olur ama olmazsam da beni manevi olarak tatmin etsin isterim.

Hayalimdeki işi yapmıyorum hatta doğru dürüst düzenli bi işim de yok.

Küçük yerde maaşım iyiyse ulaşım kolaysa ve sevdiğim birileri de varsa ömür boyu olmasa da uzunca bi süre geçinirdim. Sevdiğim biri- köpeğim bile olabilir- yanımdaysa işten kalan vakti kafama göre tatile çıkarak filan değerlendirir küçük şehirde yaşama işini biraz dengelerdim.

Büyük yere gideyim diye özel bi gayreti olan adamın da bi zahmet risk alıp iş değiştirme, deneme yanılma, kendini geliştirip bi sıçrama sevdası olması gerektiği kanaatindeyim. Yoksa kalanlardan sıyrılamaz. Ben pek hırslı olmadığım için buna yanıt veremiycem.
0
kulaktan dolma biber
(27.10.21)
hayalimdeki iş evden yurtdışına çalışmak olurdu sanırım. dövizle para kazanmak. tl'den kurtulmak.

bunun daha da üstü bir hayal olarak kendi işimi kurup yine dolarla kazanmak.

büyük yerin maaşı önemli. sırf büyük diye tercih etmem. maaşı da iyi olmalı. her zaman daha iyisi vardır.
0
jelly bear
(27.10.21)
hayalimdeki işi hiç sevmeyerek yapıyorum. doktorum. belki yurt dışında severek yapabilirdim.

küçük yer ilk tercihim kesinlikle.
0
andlee
(27.10.21)
Hayalimdeki iş yarış stretejisti olmak. Küçük veya büyük yarış takımı fark etmez.
0
bartholomew87
(27.10.21)
Bilimadami olmak. Diger tum isler vakit kaybi ya da oyalanmak gibi. Ya da basibos insanları oyalayan seyler uretmek gibi.

Kucuk yer iyidir kendi coplugunde otersin.
0
halk
(28.10.21)
(7)

Lavabo altında çamaşır makinesi

etna
Olur mu?Lavabonun gider hortumu için nasıl bir yöntem kullanılabilir?Lavabosunun altında çamaşır makinesi kullanan var mı?
Olur mu?
Lavabonun gider hortumu için nasıl bir yöntem kullanılabilir?
Lavabosunun altında çamaşır makinesi kullanan var mı?
0
etna
(12.10.21)
giderin oraya bir çatal koyarsın y şeklinde. diğer uca da çamaşır makinasını bağlarsın. mutfaklarda evye+bm bağlantısı gibi.
0
al basmadan donu var
(12.10.21)
lavabonun altına makine yerleşmez çünkü sığmaz.
0
gmzo
(12.10.21)
lavabo baya bir yukarıda olur? lavanun kendisi zaten aşağı çıkıtı yapıyor, bir de gider hortumu vs. makine yüksekliğini de hesaba katın. söylemek istediğiniz mutfak tezgahı altına çamaşır makinesi ise olur ancak direkt olarak lavabo altına olmaz.
0
draconas
(12.10.21)
Gider bir şekilde halledilir, önemli olan lavabo altına fiziki olarak makineyi sokabilmek.

Standart lavabo yüksekliğine girmez, ancak 95 tezgah yapıp lavaboyu tezgah üstü koyarsanız kurtarır.

Örnek;

i1.wp.com

i.ytimg.com
0
John Bloor
(12.10.21)
lavabo çok yüksek olur gibime geliyor.
0
co2s2
(12.10.21)
Klasik lavabo mantığıyla olmaz, tezgah üstü çanak lavabo şeklinde görmüşlüğüm var ama.
0
kulaktan dolma biber
(12.10.21)
komik olur .
1- yüksek bir lavabo almanız gerek ki makinanın üstüne koyasınız.
2- standardın üzerinde yükselmiş olur lavabo kullanımı
3- su tesisatı kaçak yaptığında makinaya zarar verebilir.
0
sirincem
(12.10.21)
(3)

ben'lerin büyümesi durdurulabiliyor mu?

Bartebly
Merhabayüzümde sevdiğim bir ben var. aldırmak da istemiyorum. büyümeyi durdurma gibi bir işlem var mı? iğne falan. Teşekkürler.
Merhaba
yüzümde sevdiğim bir ben var. aldırmak da istemiyorum. büyümeyi durdurma gibi bir işlem var mı? iğne falan.

Teşekkürler.
0
Bartebly
(08.10.21)
O ben aslında bir tümör. İyi huylusundan. Ne aldırmanı öneririm ne de iğne ilaçla ufaltmak mümkün. Onunla yaşamaya alışmak lazım. Bende de var, aynı senin gibi doktora gittim sordum, böyle dedi bana.
0
bana kedicik derdi
(08.10.21)
büyümeyi durdurma gibi bir şey yok, sadece alınır.
0
rose parks
(08.10.21)
Bildiğim kadarıyla benlerin büyümesi, küçülmesi yani kısaca şekil ve çap değiştirmesi gibi durumlarda risk var demek, brnce bi doktora görünün.
0
kulaktan dolma biber
(08.10.21)
(9)

Converse orjinal mi

her giriste sifresini unutan adam
Converse aldım trendyol’dan, fiyatı olması gerektiği gibi, yorumlarda da “orjinal rahatlıkla alın” falan yazıyordu. Geldi baktım, sıkıntı yok gibi ama şu kafamı karıştırdı. Ayakkabının altında ekteki görsellerdeki gibi bir imalat hatasını andıran kaymalar olmasi normal mi?https://ibb.co/KyVrb7xhttps
Converse aldım trendyol’dan, fiyatı olması gerektiği gibi, yorumlarda da “orjinal rahatlıkla alın” falan yazıyordu. Geldi baktım, sıkıntı yok gibi ama şu kafamı karıştırdı. Ayakkabının altında ekteki görsellerdeki gibi bir imalat hatasını andıran kaymalar olmasi normal mi?
ibb.co
ibb.co
0
her giriste sifresini unutan adam
(06.10.21)
tabanda converse yaziyorsa orijinaldir
0
ala09
(06.10.21)
Satıcısı önemli. Trendyol’da çakma çok fazla ürün var. Ben sizin yerinizde olsam superstep gibi ilk üyelikte %10-15 civarı indirim yapan sitelerden alırdım.
0
kulaktan dolma biber
(06.10.21)
ürünin linkini veya trendyol satıcı ismini söyleyin orjinal olup olmadığını söyleyeyim size.
0
pardus
(06.10.21)
kanvasların üretilmesi kolay. sahte de olsa hemen hemen aynı performansı verir.
0
evimin paspasi
(06.10.21)
Kayma dediğin şey ne tam olarak? O boşluk mu? Evde orijinal olduğuna emin olduğum üç converse var. Ona göre karşılaştırayım.
0
elorelia
(06.10.21)
@elo düz gitmesi gereken plastikler hafif altına doğru kaymış gibi ya, o kısım
0
🌸her giriste sifresini unutan adam
(06.10.21)
Bizimkilere baktım da gayet düz gidiyor aslında.

www.hizliresim.com

Zaten bilinmeyen, mağazası olmayan bir satıcı ise bence orijinal değildir :/
0
elorelia
(06.10.21)
@elorelia bendekiler de öyle, kullanıma bağlı düzleşmiş olabilir diye düşündüm
0
🌸her giriste sifresini unutan adam
(06.10.21)
Bende Trendyol a güvenemiyorum ayakkabı gözlük parfüm konusunda ama bence de olmamalı hatalı ürün çıkarmazlar diye düşünüyorum altta bile olsa
0
Brc
(08.10.21)
(5)

Resimden anlayanlar bu çizim nasıl yorumlar mısınız lütfen

rapisa
Resimden anlayanlar bu çizim nasıl yorumlar mısınız lütfen
Resimden anlayanlar bu çizim nasıl yorumlar mısınız lütfen
0
rapisa
(02.10.21)
Kırıcı olmak istemem ama gerçekten kötü.
0
perfectlysplendid
(02.10.21)
Aslında sıfata bakınca karakteristik bi şeyler var ama acayip amatör, eli ve malzemeyi doğru kullanmak için pratik şart. Kötü ama ümitsiz vaka değil.
0
kulaktan dolma biber
(02.10.21)
Aaa baby Roronoa Zoro bence vasat o kadar da kötü değil, aslında bir de burada alacağınız yorumlar şevkinizi kırmasın yetenek gerektiren işlerde insanlar fazlaca etkileyebiliyor aldığı yorumlardan benim ilkokulda 5 sene boyunca resim öğretmenim aynıydı ödevleri hep anneme çizdirirdim çizemiyorum diye resim hocası da bunu anlardı bunlar yetişkin birinin çizgilerine benziyor filan derdi, ama yine de kabul ederdi ödevi.sonra 5.sınıftayken bir gün can sıkıntısından çizdiğim böyle çizgi romanımsı karalamaları gördü sen de biraz karikatürist yeteneği var tarzında gibi bir şey dedi bu benim aşırı hoşuma gitmişti, hiç profesyonel olarak ilgilenmedim ama hala ara ara canım sıkıldıkça o tarz şeyler çiziyorsam hocanın iltifatı sayesindedir
0
lansta
(02.10.21)
iyi resim yapmak her ne kadar yetenek işi olsa da bir o kadar pratik işidir. potansiyel var, istek de varsa eğer umudunuzu yitirmeyin çalışmaya devam:)
0
theseachange
(03.10.21)
Lansta teşvik eden yorumunuz için teşekkür ederim. Bense ilkokula giderken sürekli resim çizerdim ailem bana resim defteri yettiremediği için sikgiyle siler tekrar yapardım. Liseye gidene kadar resim yaptım fakat sonra bunun boş bir uğraş olduğunu düşünüp bıraktım. Bu uzun yıllar sonra yaklaşık 13-15 sene sonra çizdiğüm ilk resim. Bu arada doğuştan solağım fakat sonradan sağ elimle yazmayı öğrendim bununda etkisi olabileceğini düşünüyorum. Bu resmi de 6sene önce çizmiştim. Bugünlerde resim çizme çalışmalarına başlamayı düşünüyordum. Çok teşekkür ederim yorumunuz için
0
🌸rapisa
(03.10.21)
(3)

derin dondurucu alırken nelere dikkat etmek lazım?

kahve45
annem için almayı düşünüyoruz. fazla büyük bir şey olmayacak. bu işin bikaç püf noktası var mıdır acaba? teşekkürler.
annem için almayı düşünüyoruz. fazla büyük bir şey olmayacak. bu işin bikaç püf noktası var mıdır acaba? teşekkürler.
0
kahve45
(02.10.21)
Mümkünse ilk önem vereceğiniz şey enerjisi olsun. A + aşağısı almayın. Bunun dışında aklıma gelmedi bir şey. Annem Beko’nun 3cekmecelisini almıştı daha garantiye 8 9 ay kala 6 cekmecelisini aldı diğeri duruyor kenarda. Beko’dan da gayet memnundu. Rezinstans olsun soğutma sistemi olsun.
0
fıytfıyt
(02.10.21)
Büyük al 7 çekmece 6 cekmece. Enerji sınıfı d,f olsun. A+ kalmadı artık sınıflar değişti
0
westblack
(02.10.21)
Tipi buzdolabına benzer çekmeceli olsun evet. Bizdeki beko annem en çok ses çıkarmasından korkmuştu ama baya sessiz şaşırtıcı derecede memnunuz. Bi de içinde buzdolabı gibi ışık yananı var mı bilmiyorum ama annem bi tek keşke öyle olsaymış diye hayıflanıyo, onu araştırabilirsiniz.
0
kulaktan dolma biber
(02.10.21)
(2)

Türkiye’de doğum yapmamış kadınlara spiral takmıyorlar mı?

damba
Eğer takıyorlarsa nereden nasıl taktırılıyor? Önereceğiniz doktorlar var mı? Yurtdışında takılıyormuş çünkü.
Eğer takıyorlarsa nereden nasıl taktırılıyor?

Önereceğiniz doktorlar var mı? Yurtdışında takılıyormuş çünkü.
0
damba
(04.09.21)
Takmama eğilimindeler.
0
Hallegadola
(05.09.21)
takıyorlar, özel muayenehanelere gitmek lazım.
0
kulaktan dolma biber
(05.09.21)
(15)

Çözümsüz kaldım, imdat.

the she ronin
Bir yetişkin erkek golden retriever sahibiyim.Her ay, ayda iki defa, 2’şer günlüğüne Mudanya’dan İstanbul’a geçmem gerekiyor. Evde yalnı bırakamam ve ne yapacağımı bilemiyorum;• Bursa’da kimseyi tanımıyorum,• Arabam yok ve kesinlikle kiralayamıyorum,• 35 kg’lık canavarımı sadece İDO feribot alıyor,
Bir yetişkin erkek golden retriever sahibiyim.

Her ay, ayda iki defa, 2’şer günlüğüne Mudanya’dan İstanbul’a geçmem gerekiyor. Evde yalnı bırakamam ve ne yapacağımı bilemiyorum;

• Bursa’da kimseyi tanımıyorum,
• Arabam yok ve kesinlikle kiralayamıyorum,
• 35 kg’lık canavarımı sadece İDO feribot alıyor, zaten alsa da İstanbul’da onunla birlikte toplu taşımayı kullanamıyorum,
• İDO kesinlikle taşıma kabı olmadan çocuğu kabul etmiyor. Buranın taksileri köpek kabul etmiyor. Taşıma kabı benden büyük, yürümek mümkün olmuyor,
• Diyelim ki İstanbul’a kadar gelebildim ve taksiyle bir yere bıraktım, bu defa da yetişmem gereken yere yetişemiyorum.

Kara kara düşünüyorum, çare bulamadım. Aklıma anahtarımı köpeği olan birileriyle tanışıp, onlara bırakmak geldi ama o kişilerin de hem köpeğimin, hem evimin sorumluluğunu alması pek mümkün görünmüyor. Ben de deli cesareti göstereceğim tabii...

Belki benim aklıma gelmeyen, parlak bir fikir ürer diye bir de buraya yazmak istedim.

Şimdiden teşekkür ederim.
0
the she ronin
(31.08.21)
ideal degil tabii ama, kopek oteli?
0
robokot
(31.08.21)
pet oteli var mıdır acaba bursa'da?
0
etna
(31.08.21)
Mudanya’da köpek oteli var mı? Bilmiyordum. Varsa neden olmasın?
0
🌸the she ronin
(31.08.21)
Bursa’da varsa da kendileri mi alacak? Toplu taşıma asla kabul etmez. İstanbul’da her yol bulunurdu da Bursa fena...
0
🌸the she ronin
(31.08.21)
armut.com
ücret karşılığı yapanlar da varmış.
0
etna
(31.08.21)
Açtım bir ilan. Umarım vardır. Teşekkür ederim.
0
🌸the she ronin
(31.08.21)
Mudanyada veteriner varsa ona da bir sorun, belki otel hizmeti verir ya da köpekle ilgilenebilecek birini önerebilir, tabi bir yaptırımı olmaz ama veteriner üzerinden birine ulaşmak daha güvenli olabilir
0
freebird5406_2
(31.08.21)
Taksici ile ek 20 tl öderim falan diye pazarlık etseniz kabul ederler bence. Yaşadığınız mahallenin facebook grupları kesin vardır. Ücreti mukabilinde böyle bir yardım rica ediyorum yazsanız korsan taksilerden de mesaj alırsınız. Şehir içi taşıma işi bence çok zorlamadan çözülür.
0
baal
(31.08.21)
@baal burası şehir dışı sayılıyor. Korsan taksi olmadığı gibi tek bir durak var. Asla köpek almıyorlar. Öyle parayla falan olacak gibi değil de zaten sorun, onunla çözülmüyor. Bulunduğumuz ilçe şehir merkezine 40 km uzaklıkta. Bu bölgede bildiğim otel yok. Ben yine şansımı denemek için ilan açtım gerçi ama bakalım… göreceğiz. Teşekkür ederim.
0
🌸the she ronin
(01.09.21)
baal
(01.09.21)
@baal bunları sizce bu kadar çaresiz durumda kalıp bunu araştırmamış olabilir miyim? Israrla link vermişsiniz ama bakmamışsınız o link’e sanırım.

Bu önerdiğiniz pettaksi. Yerleri İstanbul/Pendik’te. Şehirlerarası taşımacılık yapıyorlar. Yani Bursa/Mudanya’daki evimden alacaklar/İstanbul’da kalacağı yere götürecekler. O da belirli günlerde. Derdim o değil de diyelim ki öyle çözdüm. Şu anda İstanbul’da kaldığı yer günlük 200 lira alıyor. O da uzun süreli olduğu için. Bu taşımacılık türü için tek yön 500 TL. (500-1250 lira arası teklif veriyorlar ben min. söylüyorum).Yani ayda 4 defa gidip gelecek = 2000 TL sadece taşıma işi. 4 gün otelde kalacak = 800 TL. Bu şartlarda taksitle araba alır insan ya da İstanbul’da boş ev kiralar feribotun yanaştığı bölgede.

Ben şehir içi normal taksi durağından bahsediyorum. Burası Bursa merkeze 40 km uzaklıkta. İlçeye bağlı tek bir taksi durağı var. Ve köpek kabul etmiyorlar.

Kaldı ki Sadece taşımacılık benim sorunumu çözmüyor. Ben, her ay, ayda 2 defadan toplam 4 gün evde olmayacağım, köpeğimi nereye/ne şekilde teslim ederim kısmını araştırıyorum.
0
🌸the she ronin
(01.09.21)
Köpeği her ay oradan oraya sürüklemek yerine daha önce de söylendiği gibi pet otel arayabilirsiniz çünkü hayvan da devamlı seyahat edince bunalıma girip garip işeme havlama huyları geliştirebiliyor.

Otel fikri iyi ama onların da fiyatları genelde uçuk oluyor. Aşılar vs için devamlı gittiğiniz bi vet varsa günleri önceden belirtip senelik anlaşabilirsiniz belki öyle daha ucuza gelir. Ben bikaç defa vet’e bırakmıştım elbette öyle sizin gibi ilgi alaka gösterip park bahçe gezdirmezler ama en azından aç susuz kalmaz, bilmediği ortam olmaz.

Son olarak bilmediğiniz birini facebook ya da armut gibi yerlerden bulup emanet etmenizi önermem daha önce bi arkadaşımın köpeğini cinsi pahalı diye habersiz çiftleştirmeye kalkan oldu, bunda bile acayiplikte başı çeken milletiz aman dikkat.
0
kulaktan dolma biber
(01.09.21)
Arkadaşlar fikir üreten herkese teşekkür ederim ancak bu çaresizlik devam ediyor.

Bulunduğum ilçede köpek ağırlayan otel olmadığı gibi, ilçenin sahip olduğu iki klinik de misafir kabul etmiyor. Taksi duraklarıyla yeniden yaptığım görüşme sonucu köpek de kesinlikle almıyorlar. Bu durumda aracım da olmadığına göre benim köpeğimi 40 km ötedeki bir otele götürmem neredeyse imkansızlaşıyor. Armut’tan açtığım ilana da tek bir dönüş oldu, o da şehir içinden otel olmayan bir kişi. Her halükarda bir gece yalnız bırakmaktan başka çarem kalmıyor gibi görünüyor.
0
🌸the she ronin
(04.09.21)
yeni fikir: sehir icinden kopek kabul eden bir taksi istasyonu / taksiciyle anlasilir. istanbul'a gecilecek gun (veya onceki gun, cok erken olmasi gerekiyorsa ve otel o kadar erken almiyorsa) taksici sehirden evine gelir, ikinizi alir, sehirde bulunan bir pet oteline birakir. oglani otele birakir eve geri donersin (onceki gun ise) veya direk istanbul'a gidersin (ayni gun ise). donuste once otele ugrar oglani alir, yine sehir icinden kopek kabul eden bir aracla eve geri donersin.
0
robokot
(04.09.21)
ben olsam mudanyadaki hayvan sahiplendirme ilanlarına bakardım ve ilanlardaki numaraları arayıp güvenilir pansiyon sorardım. sahipsiz hayvanları tedavi ettiren sahiplendiren insanların önerdiği yerler daha güvenilir oluyor, çünkü onlar da hayvansever oluyor. bu insanlar yuva arayan geçici yere ihtiyacı olan hayvanları da bu tür yerlere bırakıyor yuva bulana kadar. o yüzden deneyin derim.
0
pide
(04.09.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.