tek

tek

tabii ki de çift ve hatta 2.

nabalım internette takılıoruz öyle..

Kafam karışık..dış ticarete bulaşacak gibıyım.gecım derdı..yoksa kesın gazetecı olurdum.zaten hep boyle hayalı kurulan ve olunamayan bı meslek dalı mevcuttur

merkez bankası nasıl bir tecrübe sizce?

muhasebe işleriyle uğraşıyorum.

abim var bankacı.

mali müşavirim. bi firmada çalışıyorum.

otomatik, başvurunuz alındı maili o

mektubu okumadın değil mi :))

mektupta "başvurunuz değerlendirilmeye alınmıştır sizinle irtibata geçeceğiz" gibisinde şeyler yazıyor. tabi irtibata geçen falan yok:) özellikle dikkat ettim bu mektup gönderenler sonradan aramıyor.

otomatik cevapla gibi bişey. :) welcome to the kariyer.net

kariyer.netten boğazçi mezunu da olsan iş bulamazsın. elemanonline filan dene bence belki biraz varoş işidir. ama olsun. işsiz kalmazsın.

hemen bulaşık deterjanı dök. her şeyden önce onu dökersen geçirir.

tuz dök hemen. evde de bulaşık detarjanı ile çitilersin çıkar.

tuz ve bulasık deterjanı denemıstım cıktı leke

tuz döktüm ardından bulaşık deterjanı ile çitiledim oldu, çok teşekkürler.

patates kızart.

daha başka daha afili..?

fırında makarna.

çökertme kebabı yap. ben bugün onu yapcam, denicem en azından.

krep yap. içine kıyma bıber domates ve baharatlarla (isteğe bağlı ceviz de koyabilirsin) pısırecegın harcı koy sıgara boregı sarar gıbı sar. borcama yerlestır. uzerıne besamel sos dok. pısmesıne yakın kasar rendele ve kızarana kadar fırında bırak.

sekerlı krep yap. uzerıne cıkolata sosu sur. evde olan meyvelerı ınce dılımleyıp uzerıne koy. en uste bal ve recel gezdırebılırsın.

krep yap. varsa nutella sürersin. varsa muz dilimleri koy, bal dök, fındık fıstık serp.

**
not: geç kalmışım sanki.

crep üzerine beşamel sos mantıklı geldi bi an..

crep üzerine beşamel sos fazla mantıklı geldi bi an..

f1208.hizliresim.com

üzerine de beşamel artık..

ızagara köfte-şehriyeli pilav-yeşil salata-cacık
patates rendele ve rendelediğin patatesi sotele

herkes kendi dağınıklığını toplamalı. ve genel olarak evin temizliğinde olsun diğer işlerde olsun erkek de eşine elinden geldiğince yardım etmeli. beceremese de çaba sarf etmeli. en azından eşinin kendisini kötü hissetmemesi ve 3-5 yıl sonra neden ayrılıyoruz her şey çok güzel gidiyordu dememek için. evli değilim.

bizde her şey ortak hallediliyor. sofrayı birlikte kurup kaldırıyoruz. çamaşırları birlikte asıyoruz. evin temizliğini eğer sevgilim evdeyse birlikte yapıyoruz. benim yoğun çalıştığım dönemlerde temizliği tek başına yapıyordu mesela kendisi. o gün hangimizin canı mutfağa girmek istiyorsa yemeği o yapıyor. mesela ızgarada bir şey pişecekse hangi gün olursa olsun o erkek tarafının görevi oluyor. damacanadan sürahiyi doldurup dolaba koymak sevgilimin görevi olduğu için mecbur kalmadıkça ben elimi sürmüyorum örneğin. kısacası her şeyi o anki modumuza, canımızın isteyip istemediğine bağlı olarak beraber yapıyoruz. herhangi bir işi yapmak istemiyorsak da "amaaannnn, salla yahu!" ya da "bugün bunu canım istemiyor, sen yapsan?" diyebiliyoruz. ve bu durum tamamen kendi kendine oluştu. koyulan kurallar vs. asla olmadı.

not: durumu değiştiriyorsa, evli değiliz birlikte yaşıyoruz henüz.

bizim şirketteki evliler temizlikçi tutuyolar. paraları olmadığı zaman da pazar akşamı erkek süpürge ve yer silme, kadın da diğer ıvır zıvırları yapıyo.
not: evli değilim.

ben çalışıyorum ve şu an eşim çalışmıyor ama genelde ortak hallediyoruz.. tabii ben er kişi olarak kaytarıyorum bazen (: ama elektrikli süpürge işi, yerleri silme, balkon yıkma, çöp atma ve kedinin pisliği bende.. toz alma mutfak işi hanımda.. mesela eşim markete gitmez.. o yemekleri ben ütüleri yaparım.. bazen ben hiçbir şey yapmam.. bazen de yaparım.. banyo yıkama da bende.. kaba işleri aldım ben ince işçilik hanımda hehe

ev işleri evde yaşayan herkes tarafından ortaklaşa yapılmalı.ama ne yazık ki bazı insanlar ev işlerini sadece kadınların göreviymiş gibi görüyor.evde yaşayan herkes bundan sorumludur.

evliyim,2 haftada bir yardımcı bayan alıyorum, onun dışında her şeyi ben yapıyorum. eşim ev işlerinden izole, başta alışamamıştım, yardım etsin diye zorladım ama baktım ki adamın otomasyonunda yok, anlatana kadar kendim yaparım dedim öyle de kaldı.

haftanın bir günü temizlik oluyor. ben genellikle cuma günleri yapıyorum, çünkü haftasonu temizlik yapınca tatilmden çalınmış gibi hissediyorum. haftada iki gün de (pazar ve çarşamba) yemekleri yapıyorum. diğer günler bu yemekleri yiyoruz.

temizlik konusunu eşime bırakmaktan pek hoşlanmıyorum çünkü titiz olmasına rağmen kaytarıyormuş gibi geliyor bana :)

ama tabii hem çalışan hem ev işi yapan bir bayan kozunu kullanarak, uğraşmaktan hiç hoşlanmadığım işleri çok rahat devredebiliyorum ona(mesela pis bezlere dokunmak, halıları silkelemek, markete üst üste iki defa gitmek:), ayakkabıların altını silmek gibi...)

ah su gelinligin kuyrugu olmamaydi daha iyiydi...

çiçek atma olayı bana çok özenti ve komik geliyor. o olmazsa iyi olur.

Kameraman çok dikkatli ve özenli olsaydı.
İlk dansımız şu anda düğün videomuzda olacaktı ama ne yazıkki biz dans ederken kameramanımız tıkınıyordu.

evet bi de nikah kıyılırken masanın önüne üşüşüp misafirlere hiç bişey izletmeyenleri var bunların.

kameraman ve fotografcı daha ozenli olsaydı.

düğün videomuz -niyeyse- ablamın bir daha hic göremeyeceğimiz eski erkek arkadaşının yüzüyle açılıyor ve arka planda kameraman yardımcısına "abi parayı cıkışta alıcaz ha unutma" diyor.

gerçekten.

bütün arkadaşlarınızla, sevdiklerinizle birlikte fotoğraf çektirin! o curcunada kimsenin aklına gelmeyebiliyor, en yakın arkadaşlarınız düğün fotoğraflarında es geçilmiş olabiliyor. ben çok üzülmüştüm. zaten ne kadar fotoğraf çektirirseniz çektirin, düğün fotoğrafları hep az gelecektir. aman dikkat o yüzden.

kimse zararlı çıkmaz. sadece şu olabilir d ve müşteri anlaşıp ş'yi aradan çıkartabilir. ş 1 müşterisini kaybeder.

@kakao, sen fazla zekisin çık aradan.

memeler?

kişisel blogları saçma buluyorum. aylak bakkal hesabı. ama tutturan da tutturuyo hani.

bu soruyu soruyorsan bence bir blog açmana gerek yok.

kisisel blog, unlu tivitiri hep sacma seyler bunlar.

bir alana yonel derim. mesela sozlukte agamemnon'un blogu gibi seyler.

--

Saygılarımla / Best regards / Mit freundlichen Grüßen

İsim Soyisim


çok mu klişe oldu? iletişim bilgileri yazmayı doğru bulmuyorum çünkü unutup gereksiz kişilere de gidebiliyor. gerektiğinde ilave edilebilir.

ikincisi iyidir.

sirlük, lordluk, kontluk, arsidükalik gibi unvanlar varsa da ünvanlari kullanabilirsin.

--
kont aldamir

bak negzel oldu, orta dünyadan cikmis gibi.

doğrusu bana "xxx öğrencisi" titriyle bir mail gelse bayağı gülerim.

Saygılarımla ya da Teşekkürler
İsim Soyisim

yeterlidir bence.

Ovv ben çok mu gaza gelmişim ne, neyse sağolun yine de hiç olmazsa gözümü açtınız bana da saçma geldi şimdi :D

anandan.

üzümünü ye bağını sorma sende

do you think its cake you're eating?

uzman tv'den

dr.suat'tan

kabul ediyorum çok kötüydü :(

senin gibi eksi duyuruya sordum evladim.

kabartma tozunun üzerindeki tariften.

Gençken böyle bir reklam izlemiş, çakmak gözlü şirin bir kızcağıza pasta yapıyormuş babası. Ufaklık çok seviniyormuş babasının pasta konusunda böyle başarılı olmasına. Neyse, eleman o zamanlar içinden geçiriyormuş, keşke benim de böyle bir kızım olsa da ona pasta yapabilsem.

Tabi daha yaş küçük çocuk için, ama yine de ufaktan başlamış, önce her cumartesi standart hazır tarifleri çalışmakla başlamış işe, sonra gidilen mekanlarda kadınların yaptığı gibi tarif sormalara kadar ilerletmiş (elbette çoğundan bişey çıkmamış), en sonunda normal tarifleri kendi hayal gücü ile geliştirmeye öğrenmiş. Bu esnada arkadaş ortamlarında pasta yapımına karşı gösterdiği bu ilgi sayesinde şimdiki eşi ile tanışmış. Vakit buldukça, paraları izin verdikçe yabancı ülkelere gidip yeni tarifler öğrenmeye başlamışlar, özellikle Japonya ve Fransa’daki pasta dükkanlarından çok etkilenmişler. Onda sonra bu ikisinde pasta yapma çok daha heyecanlı bir tutukuya dönüşmüş, işlerini bırakıp ilk dükkanlarını bir kenar mahallede açabilmişler, turuncu camekanlı, otobüs durağının hemen yanı başında, pastalar sadece lezzetli değilmiş, aynı zamanda temizlikleri ve müşteriye gösterdikleri samimi ilgil ile de dikkat çekmişler. Yine bu esnada yalnız gündüz çalışmadıkları için bir kız çocukları olmuş. Zaman içinde işleri iyileşmiş, tanındıkça daha çok kazanır, daha güzel pastalar yapar olmuşlar. Sonrasında işlek bir cadde üzerinde üç katlı bir binanın altına taşınmışlar, küçük bahçesinde büyük bir ağacın olduğu. 3 küçük masa ve sandalye koyabilmişler. Müzik çalmamışlar, yoldan geçen insanların ve arabaların normalde rahatsızlık veren sesleri bu bahçede huzur vermiş. Dükkanın girişinde sol taraf unlu mamullerin ve değişik ekmek türlerinin, çilekli ve elmalı pay'ların olduğu bölüm olmuş, sağ tarafta insanların maşa ile alabilecekleri raflar ve sepetler içerisinde kek bölümü, dükkanın gerisinde ise her bir rafa 10 yaş pastanın sığdığı ve üç raftan oluşan iki soğutma ünitesi yerleştirebilmişler. Burada genelikle çikolatalı, vişneli, şeftalili, muzlu, kivili, çilekli, kestaneli, ballı, peynirli, vb. pastalar sergilemişler. İnsanlara ve işlerine duydukları saygıdan dolayı pastalarında sağlığa zararlı ve ucuz maddeler kullanmayı kesinlikle reddetmişler. Gözlerini para kazanma hırsı bürümediği için pasta fiyatları da gayet alınabilir düzeylerde olmuş hep. Yanlarına üniversiteli gençlerden yardımcılar almışlar, hep biri kız biri erkek olmak üzere, bazıları tüm üniversite eğitimleri boyunca yanlarında kalmış. Kızları ilk kez pasta yapmak üzere mutfağa 5 yaşında girmiş. 10 yaşına geldiğinde tüm şehir küçük kızın pişirdiğ özel "babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi" pastasını alabilmek için kuyrukta bekler olmuş. Lonelyplanet sayesinde şehre gelen gezginlerin bir numraları uğrak yeri olmaya başlamışlar ve buna rağmen alçak gönüllü kişiliklerini koruyabilmişler. Daha büyük bir yere taşınmamışlar, uzun yıllar adres tarifinde veya randevularda adları duyulmuş. Yıllar yavaş ve güzel geçmiş. En büyük mutluluğu da kızı ve eşini öyle neşeli pasta yaparken seyretmek olmuş. Cenneti yeryüzünde gördüğünü düşünmüş hep.

Sonra uyanmış. Ağlamış.

Ben denk gelmedeim ama belki vardır. Türk kahvesi kupayla içilmez (miktar olarak değerlendiriyorum) çözünen kahvelerdende Jacobs Monarch öneririm. Ayrıca çözünme olayı normal, o kadar kimyasalı sana karıştırsalar sen bile çözünürsün suda.

aradığın şeyin mantığını anlayamadım yalnız. kahve suda çözülecek ki o su kahve halini alsın.

kahve markası soracak olursan da ben tchibo kullanıyorum, filtresi olsun nescafe mantığında olanı olsun gayet güzeller.

filtre kahve iceceksin o zaman.

@hosein demek istediğim tamamı çözünüyor yani dipte kahve kalıntısı kalmıyor.
@goldentitan filtre kahve için makine filan gerekir mi?

Aynen filtre kahve + french press alacaksın, mutlu mesut iceceksin kupa kupa kahveni

French press sana göre bence.hazır kahve tüketmemeni tavsiye ederim.

French press de filtre kahve demle. Türk kahvesi sevdiğine göre arabica kahveler hoşuna gidecektir. ama ben sert kahve de içerim dersen buyur;
(git: www.starbucks.com.tr)

büyük migroslarda 10-15 tlye french press var. al ondan. sonra da git tichibodan "french press için " belirtmesini kullanarak kahve çektir. bu işlemi starbuckstan da yaptırabilirsin ama 2 katı para verirsin aynı gramaj için. tadı da birazcık daha iyi tichibodan.

french press disinda kahve filtreleri de var. makinesinin ilkeli gibi.

yanlış anlamadıysam french press ile kahveyi demlemiş oluyoruz. bu hoşuma gitti deneyeceğim.

(bkz: shazili)

yatırmıştır.

Bağ-Kur kredileri vardı 2005-06 döneminde. Onu çekip yatırıyomuşsun Bağ-Kur'a, emekli olup maaşınla krediyi ödüyormuşsun. Öyle bi şey kastediyor olamaz di mi?

bağkur primini ödemezsen iş yerin borçlu görünür, emekli olana kadar ödemiyim diye bişey yok yani. muhasebecisi falan varsa o halletmiştir.

yalıtımlı çatı.

Alt katlara giden havayı kısıtlayın.Ya havalandırmalarını kapatın ya da kat girişlerinde borulara vana koyun oradan kısın.Garanti olmasa da işe yarayabilir.

Test and Balancing yapılması gerekiyor.Sistemin tasarımına bakmak gerekli.Eğer damperli menfezlerden koyulmuşsa her menfez için ayrı ayrı balanslama yapılması gerekir.Ayrıca kanallar da temiz olmalı.

Bunun yanında havanın sirküle olması için emiş ve fan kanalları kontrol edilmeli.

Zamanında bu işi Türkiye'de yapmak için çok uğraştım ama millet koca gökdelen yapıyor ama tarafsız bir Test and Balancing parası vermek istemiyor.Dertlendim bak yine....Bu da gol değil...

maalesef kışın da tam tersini yaşayacaksınız.

@kayranin kedisi

evet dogru dedin. kışın yukarısı çok sıcak oluyor ama dışarı da çok soğuk olduğu için sorun olmuyor genelde

pınarın krem peynirleri vardı, onlar mı ki?

www.google.com.tr

yani pinar.

yanlış hatırlamıyorsam domatesli-fesleğenli, cevizli mevizli türleri vardı, pınarındı galiba, dehşet lezzetliydiler.

yok arkadaşlar daha çok www.pinar.com.tr bu tarz bir dikdörtgen pakette satılıyorlardı. krem peynir oldukları doğru sanırım tedavülden de kalktılar.

muratbey'in misto, fesito gibi türleri olabilir belki:
www.muratbey.com.tr
migros'larda bulunuyor.

ressam ol , öğretmenlik neden ?

resim öğretmeni olmak istiyorsan güzel sanatlar değil eğitim fakültesinde okumalısın. belki sınavları devam eden okullar vardır hala. olmadı önümüzdeki yılı bekle..

önce türkçe'yi öğrenmelisin.

bugun marmara üniversitesi eğitim fakültesinin sınavı vardı, 1000 kişi girdi. bu iş öyle uzaktan bakıldığı kadar kolay değil. yeteneğin olsa dahi sınavda ne çizmen gerektiğini bilmediğin sürece geçemezsin.

resim öğretmenliği okulların güzel sanatlar eğitim fakültesi bölümünden çıkıyor. Hala devam eden kayıtlar var mesela, çanakkale eğitimin var bir iki güne kayıtlar bitiyor.

şu adresten de tüm okulların sınav tarihini başvuru tarihini öğrenebilirsin.

www.sanatdersi.com

kazanman için kısa da olsa eğitim şart. kolay gelsin umarım kazanırsın. Ayrıca bu yıl ygs ye girmiş olman gerekiyor okullar barajı aşman yeterli dıyor ama yerleştirme de puan da büyük bir öneme sahip oluyor.

orta okulda derecelerin olması emin ol seni yetenekli yapmıyor. bu sene kaçırman isabet olmuş. çünkü direk bu okulları kazanman çok zor. 6 - 7 senedir ben bu işlerin içindeyim şuan güzel sanatlarda okuyorum halen çizim yapabiliyorum diyemiyorum kendime. kendi kendime uğraştığım lise yıllarımda bende kendimi çok yetenekli bilirdim ama duvara çarpa çarpa öğretiyorlar şimdi düşününce o düşüncelerim komik geliyor.

tavsiyem hiç oldum deme git bir kursa başla. çizimin kurallarını tekniklerini öğren ve kendi yeteneğinle bileğinin kıvraklığı ile bunları kullanarak özgün kendine has bir çizgi yarat ancak böyle rahatlıkla girebilirsin bu fakültelere.

ama görmeden konuşuyorum çok güzel çizimlerin olabilir eğitime ihtiyacın olmayabilir öyle insanlarda var ama ben genelleme yaptım çünkü çok şahit oluyorum bu tür durumlara ilk sene kazanacağını sanıp senelerce hazırlanıp kazanamayan çok arkadaşım var.

imkan varsa kaçırmasın. kesinlikle gitsin. gerek var.

komik kaçmaz. hatta şu an ingiltere'de dil öğrenmeye gitmiş olan tanıdık var. bu kişi t.dili edebiyatı bölümüne okuyor.

öğren tabıkı de döndüğünde yabancılara türkçe öğreten kurslarda şansın çok yüksek.

aşırı gerekli. komik niye olsun be ? ben de türkçe öğretmenliği okuyorum mesela ama türkçe şarkı falan hayatta dinlemem. diyeceğim o ki sınırları ortadan kaldır.

Geçen dönem almanyada almanca kursunda bir türkolog sınıf arkadaşımdı.

Komik değil ama senin işine yarayacak bir dil seçmeyi dene. Özel bir kullanım amacın olmayacaksa ve İngilizcen yeterli değilse, iyi derecede İngilizce öğren bence, her zaman kullanışlıdır.

İngilizcen iyiyse ikinci bir yabancı dili öğrenmeye çalışmak gereksiz olabilir. Kullanmayacaksan unutabilirsin zaten.

kişiliği güzeldir, içi güzeldir belki. herşey tip dış görünüş demek değildir.

Adamda mercedes c 180 vardir askjhdgsahkjd

@kakao yok hacı ben ona karşıyım yok öyle bi dünya

abartıyorsun. sadece sevgilinle eskiden çıktı diye bir insan senin kusmanı sağlamamalı. ne kadar ayıp lan bir kere. onun da ana babası var. o da yaşayan bir insan senin gibi. kendine gel. kız arkadaşına da kendine de şimdiki ilişkinizi ziyan etme. önüne bak, geçmişi bırak.

"böyle bi adam" diye nitelemene sebep olan özellikleri ne? tipsiz mi? odun mu? serseri mi? sümsük mü?

edit: ha, şu mercedes-sever kız mı? belki çocuğun da mercedes'i vardı? :)

ne biliyosun belki cocuk seni görünce gitti eve öğürdü.kimbile.

ne gorundugu gibi ki... uyusmuslardir, anlasiyorlardir; buyutmeye degmez.

psikologa git hacı sen. bu kafayla çok yaşamazsın.

@dento ya tipsiz demiyelimde bi albenisi artısı falan yok düz bi adam yani insana koyuyor abi öyle herkesle olabilecek bi kızmış bu diyon kendini ayrıcalıklı görmüyosun

dogru zamanda dogru yerde olan yanlıs kişi..başka acıklaması yoktur sanırım

Eski sevgılı mevzuunu uzatacak olursan kendine edersin.bu saatten ıtıbaren bu konuyu salla.hele kız arkadasına hıc acma.ınsanı ruh hastası eder boyle seyler.

brad pitt olsam demem lan şunu. senin tipini çok merak ettim.

sen daha yakışıklı süper karizmatik olsa daha mı iyiydi? senden çirkin olması lehine bence.

@ruh kesinlikle daha iyiydi dediğim gibi diyosun ki vayy kız her önüne gelenle olmuyor yani standartları var diyorum mutlu oluyorum

yatakta iyidir belki

@fatihdr yatakta o ikisini aynı karede düşünce zaten kahroluyorum o konuyu hiç açma

20 yaşındayım hiç sevgilim olmadı lan,ben napim intihar mı edeyim ? ...

Bence bunda kafayı yemek gibi bir durum yok.
Bir şekilde olmuş bitmiş, ve de geçmişte kalmış. Düşünmeye bile değmez nasıl olmuş diye.
Hani bir de deriz ya bazen, şimdiki aklım olsa... Biraz da öyle bir şey...

Bana da olmuştu. Sevgilimin eski erkek arkadaşının fotoğrafını görünce "oha, bununla mı sevgili olmuş? çok mu yokluktaydı acaba?" diye düşündüm. Hatta sevgilime "pek yakışıklı değilmiş, niye birlikte oldun ki?" diye sordum bile, "iyi biriydi, iyi anlaşıyorduk, nazikti" falan filan dedi. Fazla takmadım kafaya senin kadar. Önemseme işte sen de...

bi albenisi yok demişsin adama da sende bence gökten zembille inmedin. Kendine göre kendini beğenip adama sallama. Sonuçta ikinizde o kızın seçtiğisiniz ve bu durumda sende o adamla aynı oluyorsun.

Ben anladim seni aslinda. Herkes bu hisleri yasayabilir ama daha once de yazildigi gibi kendi lehine cevirebilirsin. Kizi kopegin yapabilirsin, cunku kiz icin sen ulasilmaz ve asla kaybetmek istemeyecegi bir erkek haline gelebilirsin (gelmis olabilirsin). SOMUR derim, boktan heriflerle cikmanin cezasini ceksin.

"mercedes sever" kız ve " o tiple nası 7 ay bi ilişki yaşamış" erkek, tencere kapak olmuşsunuz..

kıvanç tatlıtuğ olsaydı eski sevgilisi o zaman da kompleks içinde yüzüyor olacaktın şimdi değil mi?

ciddiye alıp cevap veriyoruz ama sen ciddi misin yazdıklarında? kızın araba olayından yakınıp ertesi gün burda eski sevgilisi için yazdığın şeyler falan? kardeş ne ayaksınız siz?

Gönül bu . Belki seninde zamanında - Lan ben bunla nasıl çıktım - dediğin kişiler olmuştur .

@cominghome kıvanç tatlıtuğ eski sevgilisi olsa götüm arşa değer kardeş..

araba olayından yakındığım kızla bu aynı kız değil ki...

dogru zamanda dogru yerde olan yanlıs kişi+1

eski sevgilisinin çok yakışıklı olması daha mı iyi olurdu?

@antonin artoud anlatamıyorum galiba daha iyi olurdu tabi kız her önüne gelenle değilde yakışıklılarla çıkıyomuş belirli bir standartı var diyip mutlu olurdum basit bi kız değilmiş ayrıcalıklı bir kızmış derdim çok mutlu olurdum ama tipsiz bi herif görünce whattt diyorum yani benimle bu herifi aynı kefeye koymuş diyorum ve ayrıcalık hissetmiyorum.

belki tipe değil insanın kalbine bakarak karar veriyodur kız. insanların sadece tipine bakacak kadar sığ değil, kişilikleriyle değerlendirecek kadar seçici demelisin bence.

kendini üstün görmemelisin ,,,,
tip olarak yarılaman insanları yanlış kişilik karakter meselesi yanii
bilemessin

@meleklerde ağlar tamamda hayatta sonuçta bi estetik kaygısı var herkesin şimdi bu ikisi yataktayken lan hayal etmesi bile korkunç o kadar iğrenç bi manzaraki ya neyse ben kapattım bu konuyu..

50 tl para takabilrsin. arkadaşlara genelde <50 tl takılır.

gelinle damadın olduğu bir fotoğrafı, birine karakalemle çizdirip verebilirsin çok da anlamlı olur. tabi güzel çizebilen biri olacak.

İç çamaşırı, gecelik falan gibi bir şey olabilir belki...

altın kolye ucu.

En iyisi 50 tl tak, nakit para düğün sonrası daha çok işe yarıyor.

50 tl mantıklı gibi geldi. 50 tl takıyorum ayıp olmaz herhalde.

isten ayrilinca tazminat olmaz.

istifa edersen tazminat alamazsın.

alamiyorsunuz tazminatinizi

kendini kovdurursan alabilirsin

Taminat alamazsın ama işverenin vermediğ yasal hakların var ise onları isteyebeilirsin dava açıp. Kullandırılmayan izinler, verilemyen fazla mesailer, resmiyette maaşının olduğundan daha düşük gösterilmesi suretiyle SGK ya az prim ödenmesi vs. gibi.

Taminat işverenin cebinden çıkıyor diye biliyorum.

kendi isteğin kadınsan evlilik veya askerlik sebebiyle değilse alamazsın tazminat. bu sebeplerle ayrılıyorsan yasa değişmediyse alabiliyor olman lazım. değiştiyse (ki değişeceği söylentileri vardı) geçmiş olsun.

buna benzer bir durumu bir kac yil once bende yazmistim duyuruya, o donem gelen cevaplardan birinde su yaziyordu yanlis hatirlamiyorsam:

kisi 7 yildir calistigi sirketten istifa ederek ayriliyor baska bir sirkete gecmek icin. sonrada dava acip tazminatini istiyor, konu yargitay'a tasininca yargitay "kimse durduk yerde 7 yildir calistigi yerden ayrilmaz" seklinde karar vererek eski sirketi tazminati odemeye mahkum ediyor.

seklindeydi, yalan yanlis olabilir dedigim gibi ama bir arastirin yinede.

kendin ayrılınca tazminat alamazsın. evlenen kadınlar ile askere giden erkekler ise tazminatlarını alıp işten ayrılabilirler. (ki bu değiştirilecek.) bir de 15 yıl sigortalı ve 3600 gün ödenmiş primi olanlar sgk'da alacakları yazı ile tazminatlarını alarak işten ayrılabilirler. (ki bu da değiştiriliyor.)

ve evet verilen tazminatlar işverenin cebinden çıkıyor. (şimdilik. yukarıdaki değişikliklerle tazminatımız yine işverenin cebinden çıkacak ama daha az miktarda ve biz tazminatımızı devletten alacağız.)

itiraf.com'u deneyebilirsiniz.xing.com'daki profil fotoğrafını google görsellerinde aratmayı deneyebilirsiniz. başka sitelerdeki profilleri çıkabilir.

alın yazısı hacı. varsa çıkar. o zaman da onu kaybetmemeye çalışması var. uzun iş.

İyide, onun kendine bir hayat kurmadığını nasıl bilebilirsin ki ?

Belki evlenmek üzere.

adı soyadı aklındaysa ve yaşadığı şehri biliyorsan aynı soyadlı kişilere facebook üzerinden sorabilirsin.
dikkat et abisine filan denk gelme:) üstüne küfrü yediğinle kalırsın.

bir de tamam iyi güzel umutlanmışsın ama ya evlenip çoluğa çocuğa karıştıysa arkadaş? çok umutlanma. büyük umutlar büyük hayal kırıklıkları getirir.

dün gece how i met your mother'da işlendi aynı konu. ted bal kabağı kostümü giymiş kızı 10 yıl boyunca arıyordu. ama bulunca yanlış kişi olduğunu gördü. :) güzeldi izlemenizi tavsiye ederim.

flash tv'de yalçın abi var. yaşlandırmöa tekniği falan bulurlar

@feodal moruk profil fotoğrafı yok be hacu.
@sanzalize canavari oraya bi gelek hele dur :)
@disfircasiyimben hayırlısı be gülüm.
@sli akıllıca. deniyorum. hayırlısı be gülüm +1
@kakao izledim o bölümü. hayırlısı be gülüm +2
@nordlichleichts ince görmüşsün. güzel.

ölçüler belirlenecek. yıllık ciro, işçi sayısı gibi. henüz netleşmedi. onlara zorunlu olacak. bir çok kobiyi bile kapsamıyor olacak. bakkalı çakkalı endişe etmesin.

yanılmıyorsam şu anda limited şirketler ve anonim şirketler için zorunlu

ilk baslarda ben de cekiniyordum birinci aydan sonra alistim bos oturmaya. bostan kastim sirket icin pek bir is yapmiyorum, cok nadir bazen bir ceviri oluyor ya da mail,telefon o kdar. onun disinda, vaktimi oldurmek icin genelde kitap,makale,tez okuyorum. onun disinda da reddit ve duyuru tabi acik duruyor genelde.

her zaman iş olmaz. mesela ben dün işlerimi bitirdim bugün bütün günüm boş. bir kaç ufak tefek işim olursa onları yaparım o kadar. yani internette zaman geçireceğim yoksa vakit geçmez ki?

görev tanımızın gerektirdiği işleri yaptıktan, yardım edebileceklerinize de el attıktan sonra bence çok normal.

işleri aksatmadığım ve şahane hatalar(!) yapmadığım sürece kalan vakitlerde naparsam yapayım kime ne diye düşünüyorum. çok şükür şimdiye kadar başıma dikkatsizliğimden kaynaklı bir hata gelmedi. aşırı dikkatli olduğum için sıkıntı yaşamıyorum o noktalarda. herkes benden memnun ben de onun rahatlığıyla kim görürse görsün yeaaa banne modunda takılıyorum. tabi müdür filan geçerken mümkün olduğunca işle ilgiliymişim gibi davranıyorum. o da gizlenmekten değil de bu kadar çok işi ne ara yapıyor lan bu diye beni takibe almasın diye.

çok iş yapıyormuş gibi gözüküp hiç yapmamak daha iyi. o zaman genel müdürlüğe kadar yükselebilme şansın var. sürekli film izle ama filmi izlerken sanki milyon dolarlık proje üstünde ugrasıyormuş surat ifadesi takın.

20-30 yaş aralığındaysan kendini geliştir boş vakitlerinde.

şu an benim üstüm olan personel ne yapıyorsa ben de onu öğrenmeye çabalıyorum boş vakitlerimde. belki şu an kullanamam ama başka bir işe girerken daha iyi konumlar için avantajım olacak veya özgüvenim artacak. azimliyim, taşı delecem.

görücü usulü ile.

bende önerdim o dediğinizi ama o da yokmuş be haci

memleketten kız getirtsin.

memlektte kız yokmuş bulamıyormuş aileside

ortamları gezin ?

kesinlikle görücü usulü. görücü usulü diyip geçmeyin çok güzel kültürlü insanlar bulunabiliyor.

esra erol halleder.

esra erol meselesini çıtlatabilirim ama sanmıyorum:)

mesela hangi ortamlar?

arkdaşının şehir/boy-kilo/mesleğini söylersen daha iyi yardımcı olunabilir.

istanbul/boy 1.75/kilo 70/meslek memur

Hıımmm.. (yazar burada düşünüyor)

İstanbul'un sosyal imkanları geniştir kafesiydi, barıydı, konseriydi, etkinliğiydi derken bir şeyler olabilir.(daha önceden bu tür ortamlarda hiç tanıştığı, arkadaş olduğu olmadıysa bu saatten sanra da zor)

Kız arkadaşı olan ya da evli olan arkadaşları, eşlerine de alarak bu yalnız arkadaşla birlikte yemekti, piknikti, geziydi vs. ortamlara gidilsin, arkadaşlarının sevgililileri/karıları yanlarında aynı bizim genç gibi yalnız olan başka kız arkadaşlarını getirsin doğal bir tanışma ortamı yaratılsın.

Esra Erol un proğramı da bir seçenek.

Olmadı anneye söylensin memlekete haber salınsın, helal süt emmiş kız bulunsun.

aramaya inansin. bulur. etraftaki issiz gucsuz teyzelere haber salin. onlar bunu kendilerine is edinirler. kurslara yazilsin. ne kadar cok degisik cevreye girer cikarsa, bir "kismet"le karsilasma olasiligi o kadar artar.

görücü usulü rules! nasıl o da yok anlamadım.

anasının vazifesi değil mi oğluna eş bulmak, konu komşuya gitsin, 2 ayda bulurlar bikaç tane münasip.

Ailesi komşulara sorsun. İlla ki bulunur.

howjsay

forvo.com var bi de

translate.google.com.tr

seslisozluk

uyuman da lazımsa; süt.

sicak sovuk ?

sovuk değil sıcak daha iyi olur.

melisa çayı

sen istediğini iç yatmaya yakında bir ayran iç çok güzel uyursun.

ıhlamur insanı gevşetir uyku öncesi için ideal içecektir

kullanamazsiniz

normal alışverişlerde kullanılabiliyor. hatta ben hesapta para olmasa da esnek hesabı kullanabiliyorum y.kredi'de. nakit çekim olmadığında ve 10 gün gibi bir sürede ödediğimden faiz işlememişti.

Ancak havale yapmak için kullanabilirsin

kullanabilirsiniz, neredeyse tüm bankaların hesap kartlarını internet ödemelerinde kullanabilirsiniz.

önemli not: kart mutlaka visa, maestro vs. olmalıdır.

hatta kartı, alışveriş merkezlerinde de kullanabilirsiniz. onayı müşteri hizmetlerinden alabileceğiniz gibi, kısa bir internet araştırmasından da faydalanabilirsiniz.

Hesap kartlarının üzerinde "MasterCard" yazar ve internetten kullanamazsınız.Kredi kartı (Visa) olmalı onun için.Sanal kredi kartı da olur.

bir çok banka hesap kartlarında da 'visa' kullanıyor ve internet alışverişlerinde kullanılabiliyor.

örnek: yapıkredi tlcard, gittigidiyor alışverişi.

Ziraat bile VISA veriyor bankamatik kartını. Ne diyorsunuz siz hala?

118 türevlerinden.

hemen ev alırdım. evim olsun istediğimden..

50.000 1 yıl faiz garantili fon.
50.000 1 yıl faiz garantili fon (başka banka)
50.000 altın (banka kasası veya başka güvenli yol)
50.000 1 yıl faiz garantili fon (başka banka)

bunların sonucunu değerlendirmek lazım.
bankaları arar, 200 bin için faiz oranlarını sorardım, ki özel bir faiz uygulanmazsa sanırım 1.500 tl civarında bir getirisi olur diye tahmin ediyorum.

bu durumda 200 bin liraya alacağınız bir evin kira getirisi de o kadar olacaktır. ki bunun kiracı bulması, kiracıyla uğraşması var. o zaman evi elerdim.

arsa konusunda da üzerine apartman falan diktirilebilecek bir şey alabiliyorsam bunun şartlarını araştırıp öyle alırdım.

dolayısıyla şu anda bana en mantıklısı bankada tutmak gibi geldi. bu arada zaten portföy yöneticileri var, onlarla konuşurdum. yani faiz olarak düşündüm, ama anapara garantili fonlar falan daha çok gelir elde etmenizi sağlayabilir sonuçta.

ekleme: parayı faize koymayacak, başka bankacılık araçları kullanacaksam hepsini tek bir yere bağlamazdım.

sorulduğuna göre ev işi de sorun olmuyordur. o halde tabii ki arsaya yatırırdım. çünkü uzun vadede ev 1 kazanıyorsa arsa 3 kazanıyor. bence işlek veya geleceği olan bir arsa bulunup parsellenmeli.

@moondalina: dediğin doğru, ama 200 bin lira yatırım açısından ne az, ne çok bir para. bence arsa yatırımı gibi bir şey için az kalıyor.
yani 200 bin liraya iyi bir yerde, ciddi bir arsa alınamayabilir.

200,000 liraya ev alınır, temiz temiz. Kılıyla tüyüyle de uğraşılmaz.

en değerli yatırım aracının ev olduğunu düşünürsek anında ev alırdım.

eğer 5 yıl beklenirse istanbul arnavutköyde belediyeye yakın (sahil tarafından değil) cadde üstü bir arsa alırdım 500m2. şu an izbe yerler olsada ileride yapılacak projelerle değerlenecek.

eğer inşaat ile uğraşılacaksa ileride oraya apartman dikilip satılabilir

hemen bi tane honda nc 700x'in beyazindan alirdim, arabaya bi daha hic ihtiyacim olmazdi. nc700 x stoklarda yoktu en son, parasi neyse verip getirtirdim. kalan tum yillik iznimi de alip motorla basip avrupa'ya giderdim, catir catir yerdim parayi; kari kiz, kumar, fuhus, mantar, ot, oroyin, bilimum itlik ve hergelelikler. cunku essegin zikinden dolayi.

@nawresi dinlemede ne yaparsa yap :)

hemen bir ev alıp bağımsızlığımı ilan eder ailemin yanından ayrılırdım.

ne alacaksan iyi fiyattan al.
200 bin liraya gidip 200 bin tllik ev alma mesela, bekle kelepir bul 250bin lira eden evi al. 230a sat

Altın, döviz için de geçerli, 1.8den ben USD almam mesela.
kirayla falan uğraşma

ticarete girmeyeceksen ev al.

banka portfolyo cart curt diyorlar geç onları.Bi kere evde hem kiracıdan kazanıyorsun hemde her geçen gün gayrimenkul artıyor.Kartal - kadıköy metrosu bi açıldı evlerin fiyatları 100.000 arttı.Gayrimenkul getirisini faiz ile karşılamak çok zor.Uzun vade dahi olsa..

Yatırım icin ev alınmaz. Kendince bir iş kur. Girmek istediğin piyasayı araştır iyice. Parayı faize de koysan ev de alsan bir süre sonra enflasyona kurban gider. Faiz 55 yas üstü insan işi. Git ve istediğin bir işi yap. Ama iyi araştır.

esgm.sgk.gov.tr buradan buluyorsun ya arkadaşım

ssk no.su=tc no.su günlerine bakmak istiyorsan;

esgm.sgk.gov.tr ya da e-devlet

sakla mutlaka

sakın yeme
veya 50 tl ye sinema yemek falan filan gerisini sakla

bir tam altın eder.

ligtv ya da d-smart falan varsa tek maça 10 lira 20 lira bahis yap, günde 1 maç. akşam otur o maçı izle sonra. keyifli oluyor.

Küçük İhtiyaçlarını listele, sonra bu parayla al onları.Geriye para kalırsa sakla, spora falan yazılırsın belki.

Bana ver, 1 hafta sonar 750 lira vereyim sana.

oyun konsolu alabilirsin, güneş gözlüğü alabilirsin sezon indirimleri de geliyor.

sezon sonu tatil fırsatlarını değerlendir.

saat al.

(bkz: rusa gitmek)

dolar molar alma yakında suriye ile savaş çıkabilir en iyisi altın al.

altin.doviz.com altın alış satış fiyatlarına bakarsak aldığın anda satmak istesen 40 50 lira zarardasın. anlamadım ben bu işi bende de şuan tam 600 lira var harcanmasın diye dövize yatırmak istiyorum ama uzun vadeli düşünmek gerek sanırım

150 bana ver.Pazar günü 500 al,katlamış olursun parayı

borçlarını öde. kredi kartıyla yaptığın taksitli alışveriş filan vardır elbet sıfırla onları. 50 lirayla git bi güzel kebap ye geriye kalanla alabiliyosan altın al.

ha bi de bi 5 10 lira sadaka ver lan. başının gözünün sadakası olsun derler

mesajla tehlikeye düşebilirmiş ibadetinizi emin olabileceğiniz şekilde eda etmek daha güzel olabilir

arakan

gidip bir hesap açtırmak istediğinizi söyleyeceksiniz.

muhtemelen öğrencisiniz.
dolayısıyla hesap işletim ücreti zaten sizden alınmayacaktır.
kart derken kredi kartıysa zaten kolay kolay vermezler, başvurmak lazım.
eğer hesabınızdan para çekmenizi-yatırmanızı sağlayan atm kartından bahsediyorsanız, sanırım kart istemediğinizi belirtmelisiniz. otomatik yolluyor olabilirler.

size bir banka cüzdanı verecekler. onunla ya da nüfus cüzdanınızla banka şubesine girip para çekebilirsiniz eğer atm kartı istemiyorsanız.

bu işlem için istediğiniz bankayı kullanabilirsiniz.
ben yapı krediyi öneririm.

edit: öğrenci olduğunuzu kanıtlamanız için öğrenci belgesi ya da başka birşey isteyebilirler. bunun dışında nüfus kağıdı yeterlidir hesap açmak için.

ing'nin vadesiz hesabında hesap işletim ücreti yoktu. havale de yoktu. hesap adını bilmiyorum. eft için de cüzi bir şey olması lazım veya hiç olmayabilir de.

iş bankası'na bakın.

garanti her türlü alır diyorum hiü. ziraat da alır.

ing ve iş'e bakabilirsiniz.

hesap açarken sözleşmeye mutlaka bakın.

Garanti debit card.

İnt şubeside mevcut

Not: 2 fatura koyarsan yanına otomatik ödeme için, hesap işletim ücreti alınmaz.

iş'te üniversiteli kart al. vadesiz hesabın da olur. aylık ücreti de yok. 5 günde verdiler bana. üniversite öğrencisiysen tabii.

kuveyt türk

kuveyt turk ac kafan rahat olsun

bireysel emeklilik ödeyebilirsiniz en düşükten. para biriktiremeyenler için birebir.

sabah ilik bir dus alin, iyi gelir. kahvaltiyi ihmal etmeyin. sabah kahvalti ve dustan once, bi 5- 10 dakika spor yapabilirsin. sinavdir, mekik tarzi seyler.

eksik bir şey var hayatınızda. "aşk"

Evet hayatınızda eksik bir şey var. Ama sanırım bu aşk değil, yaptığınız işi sevmemek. Günlük hayatımızın uyku haricinde yarıdan fazlası işte geçiyor. Yaptığınız iş sevmezseniz maalesef acısını sizden çıkartır.

Sabahları duş alıyorum, kahvaltıyı da şirkette yapıyorum poğaça simit çay şeklinde. Aslında akşamları spor yapmak istiyorum ama enerjim kalmıyor.

Evet aşk eksik oluyor da, sıkıntı şu, aşkı bulacak bile enerjim ve vaktim yok. Dolaptaki elmaya uzanacak halim yok ya, değil dışarı çıkayım vs...

Yaptığım işi sevmemek, tartışılır aslında, genel olarak seviyorum ama detayda rahatsız olduğum çok şey var tabii, yine de ciddi ciddi bu etkili midir dersiniz?

sevmediğin ve enerjini sömürdüğünü farkında olmasan bile düşündüğün bir işte çalışıyorsun, kesin böyle bu. çünkü ben de yaşadım bunu, o kadar enerjisiz kalıyordum ki gün sonunda, eve kendimi zor atıyordum. ama şimdi sevdiğim bir şeyle meşgulüm ve o kadar yorulmama rağmen hayatımdan memnunum.

erken kalkmak yaramıyor galiba size. hafif de olsa düzenli spor yardımcı olabilir. vitamin desteği de almayı deneyebilirsiniz.

Erken kalkmak yaramıyor ama kalkmak zorundayım işte :)

sağ altta kocaman '17 ağustos 1999' yazısını da mı görmemiş arkadaşın.

ne zaman çekildi bilmiyorum ama van depreminden sonra ortaya çıktı. bu da kuvvetle muhtemel van depremi olduğunu gösterir.

vanda kasım ayında olan bir depremde bu kadar güneşli hava olması imkansız. 17 ağustos depremidir bence.

edit: fotoğraf van depreminden hemen sonra ortada dolaşmaya başladı, yeni çekilmiştir belki diyeceklere; yeni olmadığını bildiğim için bu çıkarımı yaptım.

çanakkale'den geldiği yazıyor. marmara gibi bir yer yerine van gibi uzak bir yere gidebilmesi daha düşük olasılıklı. ayrıca sağ alttaki watermark gerçek ise büyük olasılıkla 17 ağustos depremi sonrasıdır.

ayrıca (bkz: lapsekili ayakkabı tamircisi)

Bu fotoğrafı yıllardır bilirim. O yüzden kesinlikle Van'da çekilmiş olmadığını söyleyebilirim.

Ben bu fotoğradı bi kaç sene önce de görmüştüm. Van depreminden çooook önceydi.

yazıyı görmediniz mi ? adamlar kısa kollu gömlek giymiş kasım da van buz gibidir

Harbiden adamlar kısa kollu gömlek giymiş çıkmış Van diyorsunuz. Aşağıda zaten yazılmış tarih ve yer.

www.trabzondanhaber.net

Amcanın yazdığı yazının sol tarafında, arkada iki tişörtlü insan görülüyor. Bu fotoğraf Van depreminden sonra internete düştü ama bence de 17 Ağustos'tan kalma yürek burkan hatıralardan biri.

evdeyim hacu sen?

evdeyim.gel bize içelim.

Az önce geldim.

işler güçler.

evdeyim..ev boş.kızlara selam ederim.

evdeyim.

evdeyim. işler güçler +1

ya yoksan

www.youtube.com

evdeyim ben de

benim diyebildiğim bir evde değilim. keşke olsam.

dışardayım hacu nargile içiyom kop gel

Evde :)

isteyim

evdeyim, nargile içesim var.

ev

evdeyim this is it bitti conana bağlıcam.

evdeyim.biraz kafa guzel. homeland izlemeyi düşünüyorum

perdematik var yeni cikti.
www.netpamarket.com

ben de. hayır boyum da kısa ama nedense hep bana düşüyor takmak.

Pek abartılacak bir şey değil bence. Fakat kollarınız güçsüz ve patlıcan ise eziyet olabilir.

yazmayı unutmuşum er kişiyim. kollarımla alakalı bir sıkıntım da yok yukarı bakmak akrobatik şekilde durmak sonucu şu şekilde oluyorum.

evet tam şu şekilde www.youtube.com

ben de nefret ediyorum. bi yerden sonra kollar boyun falan iptal oluyor.

@nekodunlangafana
o kadın reklamını yapıyorsa ben o ürünü almam arkadaş.

arbequina fidanı ek, bodurluğa / budamaya yatkın bir çeşittir. sıcak aylarda 10 günde bir 10 litreye kadar su ister. zeytinin kökü dikine değil yana doğru yenişler, o yüzden genişçe bir saksı olsun

-7 derecenin altında zeytin ölür, bazı çeşitlerde 0 derecenin altı risklidir. o yüzden güneye bakan ve don olmayan yerlerde yetişir.

onu bunu bilmem ama biraz büyüyünce toprakla buluşturmalısınız. kökleri saksıya sığmaz.

bezelye olabilir.
pilav ve yanında kızarmış tavuk.

taze fasulye zeytinyagli yada barbunya pilaki olsun zyagli markette hem ucuz hem yapimi kolay birde patlican salatasi on kisiye 3 -4 kilo alin firinda kozleyin bimden de kozde kirmizi biber alin salata olur mis gibi

Pilav şart. Pilavsız olmaz. Ya da pilav yerine fırında makarna olabilir mmm. Sebze yemeği olarak kabak önerebilirim(küp küp doğranmış sulu yemeğinden) Yeteri kadar yapılırsa bu kadar çeşit yeter de artar zaten bence.
güllacı da gelirken getiririz

annem bezelyeye kış yemeği dedi, kabak ograten ve yeşil fasulye yapacağım. başka bir şey yapsak mı? tatlı olarak güllaç dışında ne olabilir?

patatesleri biraz büyük küp küp doğrayıp kızartıp üzerinde domates sosu ile çok güzel oluyor. pilav ya da fırında makarna. ve kadınbudu köfte.

poşete sarıp dolaba koyabilirsin ya da saklama kabı varsa falan
ben yapıyorum arada duruyo ama ne kadar durur bilmem :p

ben buzdolabı poşetine koyuyorum, buzdolabı falan kokmuyor.

cope atiyorum kilosu 80 krs israf gibi gelecek ama o dolapta unutuluyo arkadas gene yenisi kesiliyo hem kesilen sogan her sekilde kokar

dessy +1

yarısını nereye doğradıysan ona ilave et bence. ne saklıyorsun. ya da doğra öyle at buzluğa.

gıda maddesini çöpe atmak israf gibi geliyor insanai günah gibi geliyor. ama eğer diğer yarıyı doğrayacağınız yere doğrayıp biraz fazla soğanlı yapma şansınız yoksa buzdolabı poşetine falan koymayın. harcayacağınız buzdolabı poşetinin maliyeti, yarım soğanın maliyetinden daha fazladır. daha beter israf olur.

illa da çöpe atmam diyorsanız ve kokmayacak bir ortamınız varsa, evde falan oturuyorsanız ekmeğin arasına koyup yiyin gitsin.

bu arada ek not. ben sadece bir adet buzdolabı poşetini saklıyorum bu iş için :P

zaten her doğranan soğan yarım kalmıyor. ayda yılda bir belki.

Cam, üstünde de hava geçirmez plastik kapağı olan küçük saklama kaplarından kullanabilirsiniz. Migroslarda filan var.

Ondan ben de arıyorum ya :)

burda bi marmaris yolcusu var beyler. muhabbetim süperdir. susar, para da veririm ya. konuyu sabitlesek ya?

toplaşıp bir araba beraber gitseniz ya?

Ben ayarladım ya, İdobüs'ten son dakika. Bence siz de bakın, ara ara çıkıyor, çıktığı gibi de bitiyor.

Kamil kocun izmİtten bodrum otobusleri bombostu, daha dun baktim. Harem'den izmit otogar yapmayi deneyebilirsiniz, biletler de 60lira, izmİte de 13 lira efetur.

benimki (vaio) çatladığında siyah olmuştu ekran. 200-e yakın bir şey vermiştim tanıdıktı indirim yaptı birazda. 250 gibi bir şey olur.

250-300 arasında değiştirirler.

ablamın da başına geldi. pahalı bişey olduğunu sanmıyorum yoksa yaptırmaz gider yeni laptop alırdı çünkü laptopu bayaa bi eskiydi.

ilgili vadesiz hesaba tanımlı banka kartınız varsa atm'den çekersiniz neden çekmeyesiniz.

bankamatik kartınla çekebilirsin

atm' den günlük para çekme sınırı var. 1000 lira mı ne. daha fazlaysa çekemiyosun 1 günde.

1000 tl üstünü çekersen belirli bir faiz alıyor sanırım bankalar.. ya da sadece garanti..

atm günlük limitten fazlasını vermez. gidip bankadan çekmeniz lazım.

aslında biraz tuhaf bi istatistik çünkü 2007 senesinde 2 defa yazar alımı oldu. birincisi kitap bağışında bulunanlar ikincisi de okurluktan yazarlığa terfi edenler.

ben 2007de yazar olduğumda herkes bana kitap mı bağışladın diye sordu oradan biliyorum.

kitap bağışı malazgirt dışında da oldu. netameli nikli öğretmen bir yazarın okuluna yapılmıştı. evet ben de hatırlıyorum. ve kayıtlı okurlar yazar oldu sonra da arkası geldi zaten.

(bkz: nesillere göre dağılım/@ainothia)

savcılığa veririm de.devam edersede ver amk barzosunu

arayınca açma, mesaja cevap verme, istanbul'a gelirse hiç gitme. azalarak biter.

halana açıkla durumu, çocuğa da cevap atma bi daha bence.

okurken ben sinirlendim ya.mesaj falan atma.ayıp mayıp olmaz.halana da söyle o gence söylemesin senle ilgili bişey.

allah baska dert vermesin bacim. salla gitsin

yuh, cevap atma.

Yahu halanıza böyle saçma işlere girişmemesi gerektiğini söylemek çok mu zor? çocuğa da mesaj atmayın niye gezdiresiniz insan olarak dahi hoşlanmadığınız birini? ayıp olmasın diye diye zor durumlara sokuyorsunuz kendinizi.

geldiği gün olduğu yere en uzak yere randevu ver, 3-5 vesaitlik olsun ve telefonunu kapat o gün.
bir daha aramayacaktır :D

Gezdirirsen yakana yapışır.Kesinlikle iletişimini kes,numarasını falan engelle ve görüşme bence ...

bence de aradıklarında açma ve mesajlarına cevap verme, bir de halanla konuş olacak iş değil rahatsız ediyor beni alenen filan de, çocuğu gazlıyorsa gazlamasın.

cevap yazma tabiki de bu tip kisilerde cevap alma olayi umut sagliyor eleman zaten anlattigina gore tam stalkermis direk uzaklas

yav sen gerizekalımısın de, anlamıyormusun ben senden hoşlanmıyorum de.
ancak böyle bir şok etkisi onu kendine getirir.

git bi kıraathaneye en barzo adamın yanına oturup zengin bir halam var koca arıyor siz tam aradığı tipsiniz diyip adresi, telefonunu verip adamı halanın üstüne sal. ödeşmiş olursunuz.

vay halaya bak :)) ya hadi zevkine nette sarkmayı anladım da bu herşeyinle bilinen bişey kızın akrabası var arada ne biliyim bide alenen belli herşey vay anasını ya millet ne cesaretli yada yüzsüz cevaba gelince 9kuyruklukedi on numara ya beylikdüzü taraflarında bırak dolaşsın sonra yanlış anladığını falan söyle ta nereye gitmişsin de kadıköye getirt gezdir gezdirebildiğin kadar baktın coşmaya başlıyo kapatırsın telefonu bi süre :)) cvb atmamakta çözüm ama sonuçta bi süre cvap alamazsam üzerine gitmiyorum ben :)))

sevgiline söylesene madem

çocukla görüş

eleman iise kacirma cuzdani nasil saglam mi falan bunlara iice bak.

sevdiginle evlencen de nolcak sanki seni 3 gun koklucak karnina cocugu koyacak, tamam iste hayatin bitti artik sik sik islerle urasir durursun parali bir ipneyse kafala degilse siktiret gitsin

kibarlığa inceliğe gerek yok, sirekt siktiri çekin.

halanıza da siktiri çekin

halamın arkadaşı diye neye katlanıyorsun anlamadım? halanın arkadaşı vıcık vıcık sana asılırken utanmıyor da sen yol verince mi utanacaksın. halanda sorun bence. yavşağın tekini başına musallat etmiş.

bu kadar cevap yazmak kabahat, hiç cevap atmayın. halayı da gazlamak için bana ben ayıp şeyleri severim vb dedi diyebilirsiniz, cımbızlayarak haber yapan türk gazetecileri gibi olacak ama aranmış.

ben de hiç sevmiyorum gittim 100 spf güneş koruyucu aldım yeter ki azcık bile rengim değişmesin. çirkin oluyorum bildiğin bronzlaşınca.

komur haline gelmişleri gördükçe iğrenmek yerine üzülüyorum ciltlerine verdikleri hasarda.
iğrenmek biraz fazla belk ama..ben 50 koruma ile golge kovcalarım ama yine de yanıyor insan ve sevmiyorum zaten yanmaktan çok kızarıyorum.
ama o bikini mayo vs izleri yok mu onlar felaket bence

ama sonuçta kişisel tercih meselesi..

hafif bronz ten bana çok sağlıklı geliyor. sağlık fışkırıyormuş gibi tenden.

Nefret ederim ben de. Kız arkadaşımın birinden yazın bronzlaştı diye soğuyup ayrılmıştım. Sonra kışın kız yine beyazladı, pişman oldum tabii. Benim kadar abartmayın.

ten renginden ziyade tenin durumu daha önemli benim için.

neden vişne yemek zorunda hissediyorsun ki kendini? yemezsin olur biter.

@kakao

ama donmuşunu seviyorum, pişmişini sevmiyorum.

yoo bozulmaz. ye.

www.eksiduyuru.com

fonetiğinde iğreti duran ve aşağılayıcı bir tavır var çünkü.. bir erkek olarak bayan kelimesi bana da saçma geliyor. kadın'dır onun adı.

şahsen ben rahatsız olmuyorum.

Karşındaki adam, senin adına, senin kadın olmandan utanıyor da ondan sinir bozucu. Bayan, resmen seksist bir kullanım.

istediğimi derim.abla,yenge,teyze,kadın,bağyan,şükufe..

sözlüktekiler abartıyor. ben de problem çıkarmam. onu kullananlar aşağılamak için söylemiyor onu. aksine kız-kadın ayrımına dikkat çekmemeye çalıştıklarından öyle bir kullanım gelişmiş. kendine kadın denilince bozulup düzelten çok kadın var ben kadın değil kızım diye. toplumdaki kadın-kız algısını ulu orta ifade etmeye çekindiklerinden dolayı adamlar da söyleyemiyor işte..

doğrusu bayan yerine hanımefendi demek daha şık olur ama minibüsteki şoförün hanımefendi şöyle kayar mısınız lütfen demesini beklemek bir hayal.. belki paralel evrende..

ben bi er kişi olarak, hanfendi diyorum nasıl iyi mi?

bir de ben hep bu ayan olayını baymakla alakalı olduğu için sevmez hanfendiler zannederdim, şu an bi aydınlanma yaşıyorum sayenizde.

kadin biraz kayar misiniz?

lan bu daha boktan amk.

bayan kelimesinden rahatsız oluyorum çünkü çok çirkin bir kelime. başka bir sebebi yok rahatsız olmamın.
kadın isem bana kadın denmeli. yani kadın denmesini tercih ederim.

@anarquia, "hanımefendi biraz kayar mısınız?" olabilir oun yerine. kadın komik olmuş bence de.

www.bayandegilkadin.com

hitap etmenize gerek yok olum, kayar mısınız? de gitsin. yanındayken yüzüne bakıp diyeceğin için bana mı diyor acaba diye bir şey söz konusu olmaz. en arkadan öndeki kadına "hey sen, kayar mısın?" demezsin. yakınındayken dersin.

Ülkenin başbakanı kalkıp 'kadın mıdır kız mıdır bilemiyorum' diye asagilikca bir yorum yaparsa vatandaş da ne diyeceğini şaşırır 'kadın demeyelim bayan diyelim bari 'diye düşünür.Ben bu sekilde bakınca çok da rahatsız olmuyorum.

erkeğin karşılığı kadın
beyin karşılığı hanımdır

bayanın karşılığı olan bay, yazışma dili haricinde kullanılmaz. en son kime bay dediniz? bayan kelimesinden rahatsız olunmasının sebebi kadına sosyal rol yükleyen, yapmacık kibarlık gösteren bir yanının olması ve kadın demek sanki ayıpmış gibi kadının yerine kullanılmasıdır. kadın kelimesi uygun düşüyorsa kadın kullanırım, saygı belirtmem gerekiyorsa ya da tanımadığım birine hitap ediyorsam hanımefendi kullanırım. yaşça büyükse ve samimi bir ortamsa abla, teyze derim. ama bayan demem. diyene de ön yargı beslerim. benim için düz adamdır, sokaktaki dayıdır. bu kadar.

yine bu minibüsçü jargonundan yenge kelimesi de tüylerimi diken diken ediyor. kadını, erkeği olmadan yok sayan, ancak bir erkek üzerinden refere eden aşağılık bir terim o da bence.

bay biraz kayar mısınız? dendiğini düşün. komik olmaz mı?

bayan çok yapmacık bir kelime.
türkçede hanım(efendi) ve bey dururken söylenmesi saçma ve gereksiz geliyor. açıkçası ben bay ve bayan kullanımının eğitim seviyesi ve (ya) kalitesi azaldıkça arttığını düşünüyorum.

bu sorudaki bayan kullanımı yerine kadın kullanılmaz.

cinsiyet belirtirken kadın yerine bayan kullanılması insanların kadın demekten utanması sonucu. bu nedenle de bayan denmesine karşıyım.

çünkü insanlar (özellikle dinciler) kafayı cinsellikle o kadar bozmuş ki kadın bile diyemiyor. demeye utanıyor.

biraz kayabilir misiniz yeterli aslında illa bir dişiye seslenildiğini belirtmeye lüzum yok bence. Siz zamiri gayet iş görür. Ayrıca kaçanbalik'ın yazdığı www.bayandegilkadin.com şu sitedeki yazıda gayet güzel detaylı anlatılmış.

@bidksenkimdin,

eheh. araştırma yapmana gerek yoktu ya, kadın ya da adam diye zaten kimseye hitap edemezsin. beyefendi ve hanımefendidir hitap kelimeleri.

O müşteri kitlesi reklama falan bakmaz pek, "word-of-mouth" yöntemi en etkilisidir o zümre içinde. "Şekerim x'ten aldık mobilyaları" demelerini sağlamak gerek.

Hedef kitlenin katıldığı toplantılara, organizasyonlara mobilya konusunda örnekler konulabilir belki.

Ünlülerin evlerini gezdiren programlar vardı bir ara, onlar devam ediyorsa o programlara gizli sponsorlukla reklam verilebilir.

firmayı devralacak birileri varsa satar kaçarım. pazar daraldıkça firma değeri giderek düşecek.

yada o müşteriye özel olayını yan ürün olarak kullanacaksınız. seri üretim esas olayınız olacak.

tabi bu dediklerimi yapmadan önce verileri iyi analiz etmek lazım. bu düşüş gelip geçici birşey mi yoksa pazar tamamen çökecek mi_? eğer pazar tamamen çökmeyecek ama çok daralacaksa ilk iş rakipleri piyasadan sürmek olmalı.

Yeni teşvik yasası;

www.muhasebetr.com

ne bu işe alımlarda grup görüşmelerindeki mülakat soruları gibi?

ne yapacam dükkanı kapatır güneye yerleşirim. elalemin mobilyasından bana ne, isteyen gitsin mudo'dan odun alsın.

Sadece 2012 verisiyle gelecek ile ilgili böyle bir karar verilemez. Bir danışmanlık firması ile anlaşıp 10 yıllık sektör analizi yaptırılmalı ve buna göre karar verilmeli.

sermayem varsa üretimi arttırır, diğer firmaları marketten çıkmaya zorlar tekel olmaya çalışırım.

tekel olmak öyle kolay değil, yurtdışında milyar dolar sermayeli bir para babası geliverir ondan sonra borca batıkları oynarsın.

zaten her sektörde tekel olunmaz, bazı sektörlerde tekel olmak zarar getirir, serbest piyasa ve rekabet karı artırabilir.

Benim yukarıda söylediğim en mantıklısı, en az 10 yıllık sektör analizi olmadan bir işten çıkılmamalı. Önümüzdeki 5 yıl için sektörü dolaylı yoldan etkileyecek bir unsur olabilir. Fakat 5 yıl sonra bunun ortadan kalkacağı görülür ise o 5 yıllık durgun dönemi 2 yılda çıkarırsın. Yani kısacası sektör uzun vadede kar değil zarar getiriyorsa çıkmak mantıklı olabilir. Yine çıkmak değil tam olarak ama devir daha mantıklı olacaktır. Tabi geleceğinde kar getirmeyecek bir şirketi almak isteyen olursa ki çoğu zaman oluyor, adamlar farklı şeyler uygulayıp parayı götürüyorlar. Fikirler hiçbir zaman tükenmez.

kız kardeş candır

niye eksiklik olsunki la.

3 ablam 1 teyzem var. :) güzel bişi.

kız kardeş var, teyze yok.
bence öyle eksiklik yaratacak bir durum yok.
ağlayamazdın zira onlar hep ağlak vaziyette olduğundan sen sürekli dinleyen ve onu teskin eden adam oluyorsun.
sandığın gibi değil yani hacı

kızkardeş, teyze, hala yok. çok üzülüyorum halime. gerçi bir sürü kız kuzenim var ama hepsi benden küçük. güçlü kadın modeli ben olmak zorundayım o yüzden ailede. içler acısı :(

bizim sülalede kız çocuk yok :)

Mesela benim yapım ablam olmasına müsait değil. Abim olabilirdi, birlikte pislik ve sapık bir ikili olurduk. Ama abla çok sıkıcı. Olsaydı, ben abla olurdum ve kardeşimi mükemmel insan olarak yetiştirirdim.
Ağlama meselesi sakat. Duygusal destek için arkadaş edinilebilir. Ama kazık payı da var.
Erkek kardeşlerimle mahallenin/sitenin en cool tomboy kızı olurdum ben senin yerinde olsaydım bence.

benim de yok. bi tane hantal abim var 2 tanede öküz dayım var. onlar da olmasa daha iyi olurdu yani.

bırak bu işleri, olsa nolur olmasa nolur.

aynen bende de yok o dediklerin, ablam olsun isterdim çok.

İki ablam var hem artısı hem eksisi var, benim de erkek kardeşim yok mesela bir ara olsa süper olurdu derdim yani kısaca insan kendinde olmayan tavuğu kaz görüyor. Ayrıca öyle hüngür hüngür ağlama durumumda yok genelde onlar gelir sorunları için.