Giriş
(3)

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Bölümü

suursuz deve
Efendim, kuzenim ve bir arkadaşım dokuz eylül hukuk'a gitme niyetindeler. Ben de bir araştırayım dedim. En bi sevdiğim bilgi kaynağı sözlükten sonra ekşi duyuruya geldim, fikirlerinizi alayım istedim. Dokuz eylül hukukta okuyanlar, okuyup bitirmiş olanlar, nasıl bilirsiniz burayı? Eğitimi nasıldır ?
Efendim, kuzenim ve bir arkadaşım dokuz eylül hukuk'a gitme niyetindeler. Ben de bir araştırayım dedim. En bi sevdiğim bilgi kaynağı sözlükten sonra ekşi duyuruya geldim, fikirlerinizi alayım istedim. Dokuz eylül hukukta okuyanlar, okuyup bitirmiş olanlar, nasıl bilirsiniz burayı? Eğitimi nasıldır ? İş imkanları vs. nasıldır? Rahat okunur mu? Bildiklerinizi anlatın işte üstadlarım. Saygılar.
0
suursuz deve
(09.09.08)
Memleketin 3. güzel hukuk okulu. Relaks bir muhitte, cafeleri bol bi semtte. Ev kiraları da ucuz. İyi bi okul. Bitirenler genellikle avukat oluyor. Fakat sen bitirirsen iş imkanı olarak NASA da CERN de hemen başlayabilirsin.
0
anki06
(10.09.08)
ben değil, kuzenim ve arkadaşım. sayısalcıyım ben, hukukla işim olmaz. onlar için araştırıyorum sadece. teşekkür ederim.
0
🌸suursuz deve
(10.09.08)
niye dokuz eylül?
niye galatasaray, ankara, istanbul, bilgi değil?
dokuz eylül de güzeldir ama bence hedeflerini biraz yüksek tutsunlar.
@anki06 3. güzel, 5. güzel diye birşey yok, inan bana.
0
kahvegibi
(10.09.08)
(4)

Radyo kanalları listesi

felina
Böle bir şey olsa ne güzel olur. Böyle yanında yayın içeriği olsun. Ne tarz çalar, frekansı kaçtır. Türkiye'de yayın yapan tüm radyoların listesini bulun bana ey ekşi halkı.
Böle bir şey olsa ne güzel olur. Böyle yanında yayın içeriği olsun. Ne tarz çalar, frekansı kaçtır. Türkiye'de yayın yapan tüm radyoların listesini bulun bana ey ekşi halkı.
0
felina
(09.09.08)
kahvegibi
(09.09.08)
raskolnikovvari
(09.09.08)
(bkz: radyo frekansları/#3453261)

biraz daha güncel: (bkz: radyo frekansları/#10547059)

arada deği$enler olabilir. onlarıda sürekli takip etmek gerekiyor tabii ki.
0
robinbook
(09.09.08)
robinbook
(11.09.08)
(13)

Sormacam var balalar...

rectoa
1- Kadınlar neden kendilerine bayan denmesinden rahatsız olurlar? Cidden merak ettiğim için soruyorum, dövmeyin.2- `Bizim evin halleri` dizisinde Rüya var ya, kızıl saçlı hani. İsmini bilen varsa ne sevaba girer ramazan günü.
1- Kadınlar neden kendilerine bayan denmesinden rahatsız olurlar? Cidden merak ettiğim için soruyorum, dövmeyin.

2- Bizim evin halleri dizisinde Rüya var ya, kızıl saçlı hani. İsmini bilen varsa ne sevaba girer ramazan günü.
0
rectoa
(09.09.08)
kırolarin "pardon bağyan birer hamburger yeseydik." yakarislari kotu seyler cagiristiriyor olabilir.

bir de bayan/baymak. guzel bir kelime de degil.
0
kayranin kedisi
(09.09.08)
2- Dilara Yalçın
0
metox
(09.09.08)
bayandan rahatsiz olmak:o
kadindan katbekat daha iyi oldugu icin bayani tercih ederim..
0
orange coffee
(09.09.08)
metox: dilara yalçın, rüyayı oynayan eski oyuncuymuş. şimdi atv deki bölümlerinde oynayan kızıl saçlı bir kız var onu soruyordum ben.

"bayan" ile ilgili görüş almaya devam edebiliriz bu arada.
0
🌸rectoa
(09.09.08)
bu haftaki uykusuz dergisinde memo tembelçizer o konuyu çok güzel irdeliyor.
istersen bir bak
0
kahvegibi
(09.09.08)
allah allah neden rahatsız olduklarını anlayamanız tuhaf, kadın kelimesinin yok sayılması, ayıpmış gibi yerine ünvandan bozma bir şeyin ikame ettirilmesi olabilir. oysa siz nasıl erkekseniz biz de kadınız. size bay xy dendiği yerde bize de bayan xx denmesinden rahatsızlık duymayız haliyle.
0
red g
(09.09.08)
onun yerine , beyefendi'nin muadili olan hanimefendi yi tercih et gitsin. neden bayan i tercih etmediklerini ben de anlamiyorum; neticede, bir ayinin 15 gununu muayyen gunler ile , diger yarisinda da bu gunlerin yoklugunun verdigi sevinc sarhoslugu ile geciren insankizidir kadinlar. - not: son cumlede acaip attim :S
0
egotm
(09.09.08)
trimpot
(09.09.08)
baydıklarını düşündükleri için (en kötü esprimiz böyle olsun)
0
deckard
(09.09.08)
kendi adıma söylüyorum;
1)kız ya da kadın dururken bu kelime nerden çıktı anlamadğım için. örneğin "erkekler burdan bayanlar şurdan" diyorlar, niye? o zaman erkekler için de "bay" kullanılsın.
2) cinsiyetlerin utanan, "kadın" denildiğinde bekaret aklına geldiği için kendini namussuz hissedip "ben kadın değiliiiiimmm!!!!" diyen kızlar olduğundan.
3)pek çok insana "bayan" kelimesi daha kibar geliyor ancak eskiden sadece postacı ve pazarcıların kullandığı bir tabirdi bu. ben de günlük hayatta kendimi her dakika bir postacıyla ya da pazarcıyla alışveriş pazarlığında gibi hissetmek istemiyorum.
4) sırf geyik olsun diye yazıcam bunu da, baymak fiili ile ilgili olduğundan.
bence cinsiyetinden utanmayan bir kız/kadın kendisine "bayan" dedirtmemeli. ben şahsen bu kelimeyi duyduğum an, söyleyen kim olursa olsun anında o insanın yanından uzaklaşmak istiyorum.
hele hele "geçen gün genç bir bayan..." diyen bir taksi şoförünü duyduktan ve bir arkadaşımdan da "iyi bir iş bayanı" cümlesini işittikten sonra şaşkınlığım ve nefretim tavan yaptı diyebilirim:)
keşke herkes kibar olmak(!) yerine daha kaba olmayı tercih etse, en azından bana karşı ki "hanımefendi" de yeri geldiğinde gayet güzel iş görür.
ooh beee, içimi döktüm:)
0
think martini
(09.09.08)
2-kesinlikle fadik sevin atasoy değil.
0
rpmcmurphy
(09.09.08)
2- Begüm Şahin yamulmuyorsam.
0
inkey
(09.09.08)
bayan oldukça nazik bir sözcüktür. buna kızan bayanlar ne istediklerini bilmeyen şımarık varlıklar oldukları için kızarlar.
0
actionary
(09.09.08)
(6)

mp3 çalarda hafızanın küçülmesi

şaman
philips gogear bir mp3 çalarım var.alalı baya oldu.garantisi geçmiştir.şimdi bunun hafızası hdd formatında 6 gb ama ben buna 3.5 gb şarkı atabiliyorum gerisini kabul etmiyor.nedir bunun sorunu?çaresi var mıdır?
philips gogear bir mp3 çalarım var.alalı baya oldu.garantisi geçmiştir.şimdi bunun hafızası hdd formatında 6 gb ama ben buna 3.5 gb şarkı atabiliyorum gerisini kabul etmiyor.nedir bunun sorunu?çaresi var mıdır?
0
şaman
(07.09.08)
bendeki bir playerda da oluyordu. Ancak dosyalara bölerek atabiliyorduk şarkıları.
yani mesela 3 gb ise eğer şarkıları tek bir liste olarak atarsan 1,5 ya da 2 gb alıyordu. Ama üç tane 1 gb'lik klasör açıp öyle atarsak o zaman güzel güzel çalıyordu...
0
kahvegibi
(07.09.08)
software sorunu da olabilir versiyonunu değiştir.
0
mortifera
(07.09.08)
software yukseltmeyi denedim olmadı
parçalar bölünce de göndermiyor.sınıra gelince bu dosya türünü desteklemiyor veya yerini bulamıyor hatası veriyor halbuki yok öyle birşey.
0
🌸şaman
(07.09.08)
disk birleştirme yaptın mı?
0
copycat
(08.09.08)
yoo nasıl oluyor o?
0
🌸şaman
(08.09.08)
özellikler -> araçlar -> disk birleştirme. (windows xp'de) hatalı bölüm olabilir o yüzden yükleme yapmıyordur belki.
0
copycat
(08.09.08)
(8)

güçlü bir karakter yaratmak

uz
hobi olarak birşeyler yazıyorum.hikayemin kahramanı sağlam karakterli, güçlü, kolay kolay boyun eğmeyen ve biraz da korkusuz olmalı. sin city'deki çavuş hartigan gibi mesela.hikaye çocukluğundan başlıyor. şimdi nasıl yapmalıyım da o küçük çocuk büyüyünce böyle bir insan olsun?getto'da-varoş'ta büyüm
hobi olarak birşeyler yazıyorum.

hikayemin kahramanı sağlam karakterli, güçlü, kolay kolay boyun eğmeyen ve biraz da korkusuz olmalı. sin city'deki çavuş hartigan gibi mesela.

hikaye çocukluğundan başlıyor. şimdi nasıl yapmalıyım da o küçük çocuk büyüyünce böyle bir insan olsun?

getto'da-varoş'ta büyümüş, yemek için dövüşmüş bir çocuk değil bu. (gerçi dayak yiyebilir, atabilir)
sıradan orta sınıflı bir ailden gelecek.

her türlü öneriye açığım. aklıma yatan üç-beş olayı uc uca ekleyerek bu adamı ortaya çıkaracağım ve asıl hikaye ondan sonra başlayacak. hayalgücünüzü zorlayın ama metafizik olmasa süper olur :)

not: çok parlak bir şeyler bulamazsam çocuğumuz askeri okula gidecek.
0
uz
(07.09.08)
güçlü bi karakter için (ruh+beden) zorluklar yasamıs olmalı ki olsun yani sevdiklerini ytirimiş olabilir mesela atıyorm trafik kazasında ailesini kaybeder bu sayede hem tek kaldığı için zorlu bi hayat yasar ve kendisini korumak için güçlenir hemde "tek tabanca" kaldığı içind korkusuz olur. hafifte arıza olabilr.
0
humin zararlisi
(07.09.08)
en sona yazdiginiz not'u okuyana kadar aklimda asker bir babanin yatili olarak askeri okulda okumu$ evladi hikayesi vardi, notu okuduktan sonra beynim durdu acikcasi. sanirim bu askeri okul olayi ilk aklan gelenlerden biri olacagi icin pek tercih edilmemesi lazim. ailesini kaybetmesi de yine kli$e bir$ey olur gibi geldi. sevgili manita olaylarina da baglamamak lazim. off.
0
dengesiz pamuk
(07.09.08)
kahramanını toplumdan ayrı kılan ancak ya$amını aslında o kadarda etkilemeyen bir özellikle doğurabilirsin. johnny cash'in parçalarından birinde adı sue olan bi adamın hikayesi anlatılırdı mesela.

a boy named sue
0
the neutron bomb
(07.09.08)
neden bu çocuk evden kaçıp kendince bir yol çizmenin derdine düşmez? sonra o yolu çizerken türlü zorluklarla karşılaşmak yerine adamakıllı bir insan evladı ile karşılaşmaz? ve o adamakıllı i nsan evladı bu çocuğun kendini fikren, ilmen ve ahlaken geliştirmesinin olanaklarını yaratmaz? bu arada çocuk kendi ailesini neden silmez? o nları neden zihinsel ölüme sokmaz?
ve sorunum şu: güçlü olması için asker vs mi olmalı? zorluklara mı gereksinmeli? bağımsız geliştirilen bir karakter etiği insanı güçlü yapamaz mı?
0
fempusay
(07.09.08)
daredevil, blade kokusu aldım ben o üsttekinden =) ya artık özgün karakterler yaratmak zor bea abi her$eyi kullandılar. film falan değil kitaplardada.
0
the neutron bomb
(07.09.08)
Özgün karakter yaratabilmenin en kolay yolu kendini objektif bir biçimde izlemektir.Büyük üstad Goethe "Benim eserlerim büyük bir itirafın parçalarıdır" der.Mesela Goethe'nin hayatını ve eserlerini okursan bunun zaten çok çabuk farkına varırsın(kendini taklit et demiyorum).Ama diyorsan ki yok ben tamamen ayrı bir olay sentezleyip farklı bir kişilik kurgusu oluşturucam o zaman bazı edebi kavramlar üzerine çalışman ve denemeler yazman lazım.
0
halef
(07.09.08)
the fountainhead oku bence
0
chavezding
(07.09.08)
mesela bu çocuğun sürekli rakip halinde olduğu bir sınıf arkadaşı ya da hep övülen bir abisi olabilir. bu çocuk da, o arkadaşını geçmek ya da abisini geçip ailesinin gözüne girebilmek için güçlü bir karakter yapmış olabilir kendine...

ayrıca ufak bir not haddim olmayarak: bazen olayın ne olduğu değil, senin onu nasıl anlattığın önemlidir. bunun en basit örneği masumiyet mmüzesi sanırım. basit bir aşk hikayesi çok iyi detaylar ve iyi bir dille süslenmiş...
0
kahvegibi
(07.09.08)
(4)

kullanılmayan giysiler

anatole
artık kullanmadıgımız ama iyi durumdaki giysilerimizi verebilecegimiz bir yer var mı acaba???
artık kullanmadıgımız ama iyi durumdaki giysilerimizi verebilecegimiz bir yer var mı acaba???
0
anatole
(06.09.08)
huzurevleri
0
trimpot
(06.09.08)
cocuk giysileri icin cocuk esirgeme kurumu.
0
dengesiz pamuk
(07.09.08)
sosyal yardım mağazası vardı, sözlükten araştırın.
0
magdalena
(07.09.08)
hangi şehirdesin?
istanbul için eyüpte böyle bir yer var...
0
kahvegibi
(07.09.08)
(10)

Türk filmi klişelerinin ilk yer aldığı filmler?

robin
Hani hepimizin gayet iyi bildiği, artık iyice popüler kültüre geçmiş Türk filmi klişeleri vardır. İşte bunların ilk olarak kullanıldığı filmleri merak ediyorum.Şu anda özellikle ilgimi çekenler şunlar ama başka aklınıza gelen olursa yazabilirsiniz:* "Zamanında kapından kovduğun fakir ama gururlu bir
Hani hepimizin gayet iyi bildiği, artık iyice popüler kültüre geçmiş Türk filmi klişeleri vardır. İşte bunların ilk olarak kullanıldığı filmleri merak ediyorum.
Şu anda özellikle ilgimi çekenler şunlar ama başka aklınıza gelen olursa yazabilirsiniz:

* "Zamanında kapından kovduğun fakir ama gururlu bir genç vardı..."
* araba çarpınca/kaza geçirince kör olan/gözü açılan adam/kadın
* Zengin kızın doğum günü partisine katılan ve kızın içki içip hahaha diye gülen arkadaşlarınca alay edilen adam (bunun yetmişler ve seksenler için ayrı versiyonları var sanırım)
* "Size baba diyebilir miyim amca?"
* "Senin annen bir melekti yavrum"
vs. vs.
0
robin
(05.09.08)
Filmlerin adlarını mı diyaloglarımı merak ediyosunuz anlamadım?
0
naithan
(05.09.08)
diyalogları ve ilk kez geçtikleri film adlarını.
0
🌸robin
(05.09.08)
şahane bi ülkede yaşadığımız için yönetmenleri bile hatırlamıyordur hangi film olduğunu onların. ama şahane bi çaba.
0
myriamonde
(05.09.08)
sadece bir tahmin: bence bu klişeler ilk "kerime nadir" in kaleminden çıkmıştır.
her 5 eski turk filminin 4 ü onun eseri.kesin yani. kerime nadir in ilk film yapılan romanı hangisi, ona bakarak başlayabilirsiniz bence
0
merope
(05.09.08)
"* Zengin kızın doğum günü partisine katılan ve kızın içki içip hahaha diye gülen arkadaşlarınca alay edilen adam (bunun yetmişler ve seksenler için ayrı versiyonları var sanırım)"
sorusunun cevabi eger yamulmuyorsam keloglan aramizda
cok benzer bir sahne hulya kocyigit'in kinali yapincak'inda da vardi galiba.
0
vghost
(05.09.08)
robin bir dergide üç tane adamla röportaj yapmışlardı. Bu amcalar hobi olarak Türk filmlerini toplayıp izleyip notlar alıyorlarmıştı. Bütün bu klişeleri filan da biliyorlardır. Röportaj Aktüelde yayınlanmıştı yamulmuyorsam. 2 ay bile olmamıştır. Kesin bulacaksın aradığını...
0
kahvegibi
(06.09.08)
türk sinemasının aşağı yukarı 1940 ve sonrasında adam gibi çoştuğunu kabul edebiliriz. o yıllarda film çeviren yönetmenler lütfi akad, Muhsin Ertugrul, memduh ün daha sonraları ise metin erksan, ertem egilmez gibi isimler. onların eski filmlerine bakabilirsin. ancak edebiyat uyarlamaları da var. yani bu tür dramaların ortaya çıkışı tamamen sinemada gerçekleşmiyor bence. bu tür konular muhakkak dönemin kitaplarında da geçiyordur.
0
nihilanth
(06.09.08)
bi ara sabahın köründe yayınlanan 50ler, 60ların siyah-beyaz türk filmlerini çok seyretmiştim. daha çok sadri alışık'ın ciddi rollerde olduğu dramlarda bol miktarda mevcuttu o öğeler.
0
geldiler
(07.09.08)
deşifre ekibi
www.yeniaktuel.com.tr
0
luzumsuzadam
(07.09.08)
(bkz: awaara)
0
npyx
(08.09.08)
(9)

okulu bitiremedim ne yapmalıyım?

zubundy
marmara üniversitesi hukuk fakültesi öğrencisiyim...geçen sene okulu uzatmıştım, yani geçen sene 5. senemi okudum.. şimdi bütünlemeler var bizim okulda ve ben sanırım bu okulu 1 yıl daha uzatacam..geçen seneyi boşa geçirdim bari bu seneyi bişeyler yaparak geçireyim diyorum.. sizce ne yapmalıyım.. yu
marmara üniversitesi hukuk fakültesi öğrencisiyim...
geçen sene okulu uzatmıştım, yani geçen sene 5. senemi okudum.. şimdi bütünlemeler var bizim okulda ve ben sanırım bu okulu 1 yıl daha uzatacam..
geçen seneyi boşa geçirdim bari bu seneyi bişeyler yaparak geçireyim diyorum.. sizce ne yapmalıyım.. yurtdışına çıkmak, biraz uzaklaşmak istiyorum.. dil okulu olur alanımla ilgili bişeyler olur siz bana ne önerirsiniz..
geçen sene ailemle kalmak yerine kız arkadaşımın ısrarına dayanamayıp istanbula geldim, bir avukatın yanında işe girdim ayda 750 ytl için onlarca hacze gittim. icra memurlarıyla, psikopat borçlularla cebelleştim ve en sonunda psikolojim bozuldu agresif-mutsuz bi adam oldum sonra kız arkadaşımla da ayrıldık.. artık hiçbir şeyden zevk almıyorum ..
sadece gitmek istiyorum gittiğim yerde 1 sene kalıp tanıdık kimseyi görmemek kafamı dinlemek, kendimle barışmak istiyorum...haziranda geri dönüp finallere girip okulu bitircem sonra da hakimlik-savcılık sınavlarına hazırlanacam..
bana bir akıl verin lütfen, şimdi bu söylediklerimi nasıl yapabilirim..
sanırım yurtdışına sadece dilokulu yoluyla çıkabilirim ki bu da benim için parasal durumumu gözönüme aldığımda imkansız gibi duruyo evden de para isteyemiyorum hem istesem bile onlardan da o kadar para çıkmaz...
sizce ne yapabilirim ya da ne yapmalıyım.. sen benim yerimde olsan ne yapardın..

not: bu ilan en azından öğleye kadar üst sıralarda kendine yer bulabilirse çok memnun kalacağım
0
zubundy
(05.09.08)
gidenler cok zorlu oldugunu soylese de work and travel yapabilirsin.
0
vghost
(05.09.08)
@vghost
work and travel için artık çok geç.. hem kış geldi, hem okulu uzattım hem de ortalamam 2'nin altında
hem zaten work and travel için de en az 3000 usd civarı para lazım.. şirkete ver vizeye ver uçağa ver..
tamam döndüğüm zaman o parayı belki çoktan çıkarmış olurum ama şimdi o kadar parayı bulabileceğimi sanmıyorum..
ya bir de googledan work and study diye bişey buldum.. avustralyada ve ingiltere varmış..
0
🌸zubundy
(05.09.08)
eğer yapabiliyorsan erasmusla bir yerlere git. Hukuk alanında yurt dışı eğitimi dilini geliştirmekten başka bir işe yaramaz ama çok tutulan birşey. danışmanlık yapan bürolara başvur, buralarda gerekirse para almadan çalış. haciz yapan bürolar insanı mutlu etmez çünkü...
dil için yurt dışına çıkamıyorsan bile türkiyede öğrenmeye çalış. sonra çooook işine yarayacak. mümkünse marmara üniversitesinin hukukçular için olan dil kursuna git.
0
kahvegibi
(05.09.08)
interrail olabilir isviçre olabilir alp dağları falan heidi misali isveç olabilir norveç olabilir türkiye de trabzon olabilir doğa ile içiçe
0
imparatorolmayikolaymisandin
(05.09.08)
bazen yurtdısına cıkıp herseyden uzaklasmak ters tepebiliyor.ozellikle paran azsa eger,yurtdısında surunmen cok muhtemel cunku dısarıda yasamak korkunc pahalı.gitmenin bir yolunu bulursan bunları da aklından cıkarma.kesin dusunmussundur ama bana sorarsan bir daha dusun...
0
espandon
(05.09.08)
gelen cevaplar ve duyurumun üstte kalması için ilgilenen herkese çok teşekkür ederim.
@kahvegibi
okulu 2 sene uzatan adamı erasmusla yurtdışına yollar mı bizim okul.. ya da oradaki adamlar beni alır mı?
@espandon
o söylediklerini çok düşündüm, göze aldım... sürünmekten korkmuyorum alışığım zaten:(
@coner
gerçekten yaa rizeye, trabzona falan gitsem oralarda ne iş yapabilirim nerede yatar-kalkarım.. böyle çıksam bi yaylaya kışın da kimse olmaz zaten oralarda kafa dinlerim valla.. ama ne yeyip içeceğim? tek sorun
anladığım kadarıyla benim tek sorunum para.. biyerlerden biraz para bulabilirsem herşeyi yapabilirim..
ama bana para bulmadan ya da az parayla yapabileceğim bişeyler önerebilirseniz çok makbule geçecek
0
🌸zubundy
(05.09.08)
birlesmis milletler multeciler yuksek komiserligi'nin yuruttugu projeler var ic anadolu'da, genellikle gonullu eleman aliyorlar ufak bi cep harcligi ve yatacak yer veriyolardi birkac sene once onu bir arastir.
0
vghost
(05.09.08)
@vghost
çok teşekkür ederim
web sayfalarını inceledim.. aklıma yattı galiba..
ankaraya döndüğümde yüzyüze görüşmeye çalışacağım oradakilerle..
umarım orada bir işe yararım
0
🌸zubundy
(05.09.08)
yardimci olabildigime sevindim
0
vghost
(05.09.08)
(3)

çoban kıyafeti

kokomichu
çobanların giydiği kıyafet (ismi vardır ama bilmiyorum) neden o kadar geniş? bugün işe giderken bi köyden geçtim, orda da bi çoban ceketini tek omzuna asmıştı klasik görünüm vermek istemişti.
çobanların giydiği kıyafet (ismi vardır ama bilmiyorum) neden o kadar geniş? bugün işe giderken bi köyden geçtim, orda da bi çoban ceketini tek omzuna asmıştı klasik görünüm vermek istemişti.
0
kokomichu
(04.09.08)
(bkz: kepenek)
0
trimpot
(04.09.08)
çünkü yağmur yağdığında çobanlar onun altına giriyor. yani bir nevi tek kişilik, portable çadır.
çünküm keçe yağmur suyusu da geçirmez.
0
kahvegibi
(04.09.08)
aba
0
neoyazin
(04.09.08)
(5)

detoks

sosistawa
merhaba;soyle bir veya iki haftalık bir detoks diyeti aramaktayım . bılenınız veya surada var diyip yol gostereniniz ,'bunlar sacma işler sen bir de buna bak' diyeniniz varsa hepsini bilmek,gormek , ögrenmek isterim.not:fazla kilolarım var , hem bunlardan kurtulmak hemde vucudumun temizlenmesini ar
merhaba;
soyle bir veya iki haftalık bir detoks diyeti aramaktayım . bılenınız veya surada var diyip yol gostereniniz ,
'bunlar sacma işler sen bir de buna bak' diyeniniz varsa hepsini bilmek,gormek , ögrenmek isterim.
not:fazla kilolarım var , hem bunlardan kurtulmak hemde vucudumun temizlenmesini arzu ediyorum. amacım hızlı bir diyetle vucudu soka ugratmak , ondan sonra normal diyete devam etmek istiyorum. (vucudun temızlenme hikayesi tamamen detoks ile ilgiliyazılarını okumamdan oturu ortaya cıkmıs bır tanımdır.)
0
sosistawa
(04.09.08)
geçenlerde discovery channel benzeri bir kanalda izledğim belgeselde iki grup kadını alıp bir gruba detoks diyeti yaptırıldı, diğer grup ise istediği şeyleri yedi. arada hiçbir kilo farkı yoktu. vücuttaki zehirli maddeler de öyle ahım şahım derecelerde değişmemişti.

yani bu belgeselden çıkardığım sonuç, detoks diyeti yerine başka diyetlere yönelmenizdir.
0
tom riddle
(04.09.08)
@tom riddle, o belgesel[the truth about food] hala ntv de gosteriliyor olmali ve dedigin gibi detok diyeti uygulayanlar boka benzeyen bir seyi bir hafta boyunca kahvaltilarinda icmek zorunda kaldilar ve deney sonunda da diger kontrol grubundan farkli degerlere sahip olmadiklari ortaya cikti. arastirmayi yapan bilim adaminin deney sonucundaki yorumu ise "eger ben detoks diyeti yapmis olsaydim, bu sonuclara gore, parami cope atmis olurdum" du.

hatta deneyin sonucu burada:

www.bbc.co.uk

"Which just goes to show, in a binge and purge culture relying on a detox isn’t the solution. Your body has its own way of regulating toxins and a week of suffering won’t change that so you are better off sticking to a balanced diet all the time. "

kissadan hisse , her duydugumuz alengirli laflar iceren seylere inanmayalim, inananlari da uyaralim.
0
egotm
(04.09.08)
@egotm: sağolasın şimdi hatırladım, ntv'de izlemiştim:)
0
tom riddle
(04.09.08)
detoksun aslında güzel bir kandırmaca olduğu halen bilinmiyor demekki.
0
winsome
(04.09.08)
sosistawa'
elimde su anda sana onerebilecegim bir diyet yok maalesef ama detoks konusunda sunlari soyleyebilirim,
zaten duzgun bir diyet yaparsan, yani meyve sebze agirlikli beslenirsen detoks yaparak hedefledigin hadise, yani temizlenme hadisesi kendiliginden gerceklesecek. bol miktarda su icip, yaz bitmeden meyvenin tadini cikar derim ben...
0
kahvegibi
(04.09.08)
(15)

neden tüm madeni paralar yuvarlak

demlikposet
tabiki yuvarlak olmayanlarda var ama 95%si yuvarlakmışneden?
tabiki yuvarlak olmayanlarda var ama 95%si yuvarlakmış
neden?
0
demlikposet
(04.09.08)
cepleri delmesin, batmasın oramıza buramıza diye.
(attım)
0
kurukafa
(04.09.08)
cebe/cüzdana/zamanında keseye koyulduğunda kesmesin sivri tarafları diyedir sanırım.
0
teritori
(04.09.08)
ama o zaman köşeleri yumuşatırlardı yine kesmezdi.. otomatlara kolay girsin diye olabilirmi acaba? ama taaa ne zamandan beri, o zaman otomat varmıydı? belki sayması kolay olsun gibi birşey olabilir veya dayanıklı olsun diye.. belki de hiçbir sebebi yoktur, ilk yapan öyle yaptı diye gidiyordur o şekilde yani..
0
metox
(04.09.08)
kesin bilimsel bir cevap veriyorum: yere dustugunde yuvarlansin yuvarlansin bizi pesinden surukleyip en olmadik yerlere girsin diye !
0
orange coffee
(04.09.08)
çünkü insanlık tarihinden beri daire kusursuz bir şekildir. düşünürler ve bilimciler evrendeki en kusursuz şeklin daire olduğunu düşünmüşlerdir. benim aklıma bu geldi direkt.
0
deckard
(04.09.08)
köşeli şeylerin mukavemeti daha düşüktür diye biliyorum (ama bu biraz ümmi bir bilgi, mühendis filan da değilim) ve bu yüzden dikdörtgen bir para kolayca kırılabilir. oysa yuvarlak para kırılmaz...
0
kahvegibi
(04.09.08)
maçlarda kafa yarmasın diye. taa roma imparatorlugunda arenalarda gladyatorlerin kafası yarılmasın diye.
0
yuceonder
(04.09.08)
ben de korsan yapmak daha zor diye duymuştum tırtıkları falan yapmak daha zormuş yuvarlak olunca
0
passion rules the game
(04.09.08)
eskiden; yani paraların altın, gümüş vb kıymetli maddelerden yapıldığı dönemlerden kalma birşey. bu tip paralardan eğelemek yoluyla belli miktarı çalınırmış, bu nedenle yuvarlak gibi bu tip bir olayı kolayca gösterebilecek bir şekil seçilmiş. hatta kenarlarında bulunan tırtıklar da genelde bu maksatlıdır.

ha kaynak veremem, aklımda kalan bu ama.
0
alchoburn
(04.09.08)
alchoburn dogru soylemis. hubberd o brienin economics adli kitabindan okumus ve ekonomi hocamdan duymustum bunu.
0
kayranin kedisi
(04.09.08)
ben anlamadım,eğelemek derken?
0
natnan
(04.09.08)
(bkz: #1221514)
0
arwear
(04.09.08)
valla kafa yarmasın kısmına katılamayacağım kafama esaslı bir para yediğim için... yuvarlak para fırlatıldığında yuvarlak olması sebebiyle süper bir ivmeyle frizbinin ağırı gibi hız kazanıyor ve LAAAK diye kafaya oturuyor. gözümde şimşekler çakmıştı. bu yüzden sağa sola fırlatılmasın can yakmasın "myth" i çöpe gidiyor.
0
crystalsoul
(04.09.08)
yok,okudum da gözümde canlanmadı.
bu olay ile nasıl çalıyorlar?
0
natnan
(04.09.08)
Cunku,

-daha az asinir
-topluca uretimi daha kolaydir
-tutmasi ve otomatlarda kullanimi daha rahattir

www.coinworld.com


alchoburn un dedigi de surda yaziyor:

en.wikipedia.org

The milled, or reeded, edges still found on many coins (always those that were once made of gold or silver, even if not so now) were originally designed to show that none of the valuable metal had been shaved off the coin. Prior to the use of milled edges, circulating coins commonly suffered from "shaving", by which unscrupulous persons would shave a small amount of precious metal from the edge. Unmilled British sterling silver coins were known to be shaved to almost half of their minted weight...
0
ermanen
(04.09.08)
(28)

tuvalet kağıdı kullanımı

kibritsuyu
arkadaş yıllardır anlamıyorum şu hadiseyi. biri bana açıklasın noolur.bu tuvalet kağıdı denen şeyin asıl kullanım amacı nedir? nasıl kullanılır?1. kaka yaptıktan sonra tuvalet kağıdı alınıp kuru kuru silinir. (temiz olur mu lan böyle kuru kuru)2. kaka yaptıktan sonra tuvalet kağıdı ıslatılarak silin
arkadaş yıllardır anlamıyorum şu hadiseyi. biri bana açıklasın noolur.

bu tuvalet kağıdı denen şeyin asıl kullanım amacı nedir? nasıl kullanılır?

1. kaka yaptıktan sonra tuvalet kağıdı alınıp kuru kuru silinir. (temiz olur mu lan böyle kuru kuru)
2. kaka yaptıktan sonra tuvalet kağıdı ıslatılarak silinir. (1 rulo bitiririm herhalde)
3. kaka yapıp popo yıkandıktan sonra popo kurulanak için kullanılır.

hangisidir delirecem yeter ya. ben şahsen yıkadıktan sonra kurulamak için kullanıyorum. çevremdeki herkes de böyle yapıyor ama çocuklara temizliği öğreten kitaplarda "ayşe tuvaletten sonra tuvalet kağıdı kullanıyor" diye bir yazı ve klozette oturan bir çocuğun tuvalet kağıdına uzandığını gösteren biz çizim var. tamam ayşe kullansın yine onu da, ne yapıyor 30 yaşımda ben anlamıyorum, çocuk nasıl anlasın.
0
kibritsuyu
(04.09.08)
Batida standart davranis sekli 1 numarali ornekte anlattigin. Temizlik konusunda da cevap "yeteri kadar" diyeyim. Kuru sildikten sonra islak silmek icin satilan urunler var ama cok yaygin kullanilmiyorlar.

Bu durumda senin kitaplarda gordugun de 1 numara oluyor.

2 numara pek mantikli degil cunku tuvalet kagidi buna uygun sekilde uretilmiyor. cogunlukla islaninca parcalanacak sekilde uretiliyor lagim sistemlerinde sorun cikarmamasi icin. aninda parcalanmayip islakliga bir sure dayanan urunler var, ama bunlar tuvalet kagidinin icadindan cok sonra ciktigi icin asil kullanim seklinin 2 numara olmadigina karar verebiliriz.

3 numara da gayet mantikli bir yol. Imkanlar el veriyorsa ve tercih ediyorsan neden olmasin.
0
wpi
(04.09.08)
ben yıllardır 3. seçeneği uygularım.
kuru kuru temiz olmuyo. tuvalet kağıdı ıslatarak ta olmaz. dediğin gibi bir rulo 1 seferde biter.
o ayşenin çiziminde de ayşe taharet musluğuyla yıkamıştır poposunu sonrasında tuvalet kağıdı istiyordur. tabi çizimde gösterememişlerdir haliyle.
0
etna
(04.09.08)
en temizi ve zahmetsizi 3. yol
0
temasettin
(04.09.08)
ilginc tabi.. sahsen once kabasini aliyorum kuru kuru rulonun ic tarafiyla.. dis tarafiyla almiyorum malum toz moz olmustur saglama aliyim kendimi.. sonra yikiyorum.. sonra yine tuvalet kagidiyla kuruluyorum..
bikac kere bu evy babynin yada baska bebek markasinin falan bebekler icin islak tuvalet kagitlarindan var onlardan kullanmak zorunda kaldim onlarda cok guzel cok cici arada aliyorum aninda tak tak bitiyo cisimi yapiyom kakami yapiyom popom kuru kaliyo
0
orange coffee
(04.09.08)
Orjinali 1. yol ama temizlik manyağı olduğumuz için 3. yolu kullanıyoruz genellikle :)
0
ataturkiye
(04.09.08)
Taharet musluğunun bize has olduğunu biliyorsun değil mi? Rusya örneğini vereyim mesela orada tuvaletlerde el yıkama yeri bile odanın dışında olabiliyor. hayal gücüne kalmış artık. genelde kuru silersin ama asla istediğin kadar temiz olmaz. benim bulduğum çözüm tuvalet + duştu.
0
ozdek
(04.09.08)
ben mesela burnumu silmek, peçete olmadığı zaman peçete yerine kullanmak veya ıvır zıvır temizliğinde de kullanmak gibi şeyler yapıyorum.. adı tuvalet kağıdı diye aşağılamamak lazım aleti..
0
metox
(04.09.08)
Benim yaşadığım ülkede taharet musluğu yok, dolayısıyla mecburen 1. yöntemi tercih ediyorum.
Yalnız 3. yöntemde resmen çıplak elle pisliğin ortasına dokunuluyor yahu. Kendi bokunuzu avuçluyorsunuz afedersiniz. Ellerinizi yıkadığınız yerde sabun yoksa napıyorsunuz peki? Ya tırnağınızın arasında kalanlar?
Bu kadar kişinin böyle yapıyor olduğunu duymak iğrenç gerçekten.

Düzenli olarak duş alıyorsanız yalnızca tuvalet kağıdı kullanmak yeterli temizliği sağlar. Sağlamasa dahi pis popoyla gezmek pis elle gezmekten daha mantıklı olsa gerek.

Sanırım en iyisi önce tuvalet kağıdıyla silip sonra yıkayıp sonra da tekrar kurulamanız olacaktır. En fazla 20 saniye daha fazla alır.
0
386 dx
(04.09.08)
islak tuvalet kagitlari var onlardan kullan? hem her yerde de satiliyo...
0
pembeli kiz
(04.09.08)
@386 dx, benim üçüncü yöntemden anladığım poponun taharet musluğu ile yıkanması. e ondan sonra tuvalet kağıdı ile kurulamakta ne var? 1 numaralı yöntemden farkı taharet musluğu ile yıkıyosun işte.
0
deckard
(04.09.08)
386 dx'in düşündüğü sanırım taharet musluğundan akan suyla birlikte bahsedilen bölgeyi elimizle ovaladığımız.

taharet muslukları direk nokta atışı yaptığı için ovalama işini tuvalet kağıdına bırakıyoruz.
0
natnan
(04.09.08)
arkadaşlar, 2. yöntem düşündüğünüz kadar zor değil.
ama tabi bim marka kullanmayacaksınz, solo vs. kullanacaksınız...
0
kahvegibi
(04.09.08)
arkadaslar cok boktan bir muhabbet olacak ama aranizda taharet muslugu ile taharet borusunu karistiranlar var. alaturka tuvalet kullaniyorsaniz, poponuzu bokunuzu avuclamadan nasil yikayacaksiniz ki herkes 3. $ikki tercih ettigini soyluyor? bu konuda 386dx e katilip uzerine de +rep veriyorum.
0
egotm
(04.09.08)
3. yöntemi uyguladıktan sonra bi de üstüne ıslak mendille son rötüşü atıyorum ben şahsen, en temiz yolun da bu olduğu kanısındayım..
0
thefalloftekin
(04.09.08)
@egotm : herneyse işte,ha boru ha musluk :)
alaturkada da mümkünse biraz pis kalalım 1i işleyelim.
gavurlar patır patır ölmediğine göre bir sorun olmayacaktır.
0
natnan
(04.09.08)
3. yöntem tabii ki. ki bazı süper arkadaşlarımız pokunuzu mu elliyorsunuz diyor ama onu da yapmazsan nasıl temiz gezeceksin. sonra afedersin poponda kurumuş boklarla dolaş. iç çamaşırı koleksiyonun ortası kahverenkli donlardan oluşsun. düzenli olarak haftada bir tırnağını kesiyorsan, tuvalet sonrası da elini yıkıyorsan sorun yok. ki şimdi söyleyeceklerim mide bulandırıcı olarak nitelendirilebilir lakin içinden çıkan bir şey ne kadar pis olablir hahahaha
0
yetersiz veri
(04.09.08)
benim yöntemim: 2 + 1 + 2 + 1... Ta ki tuvalet kağıdı daha az boyanana dek. (3 tekrar yetiyor)

Marka olarak Papia'yı öneriyorum bu yöntemde. Hayat Temizlik diye bir firma çıkartıyor.
0
geri yinekel
(04.09.08)
sevgili kibritsuyu; uyguladigin yontem akil ve mantik cercevesinde en uygunu. yaparsin kakani yikarsin kicini silersin guzelce kardesim budur bunun guzeli. yok bokumu ellemem mikrop vs. dien arkadaslar yumusagindan bir firca kullansinlar. tobe ya. sen tirnagini kisa tutarsan elini dezenfektan ozelligi olan duzgun bi sabunla yikarsan bokunu da elle cükünü de. zaten vucudunda en pis yer elin. bokundan daha pis seyleri elliyosun onunla gun icinde merak etme. oeeh ne boktan bi muhabbetmis arkadas. :)
0
palyacopapi
(04.09.08)
Ben tuvalet kagıdından biraz çokca alıyorum sora onu avucumun içinde sıkıyorum böylelikle daha sert oluyor ve suda hemen parçalanmıyor.Daha sora teharet borusundan gelen suyla birlikte tuvalet kagıdıyla popomu siliyorum.
0
carpediem1653
(04.09.08)
Ilginctir bir yerde okumustum kimse bu olayin nasil kullanildigini "ogretmedigi" icin halk kafadan uydurmayla yasiyor diye...

1. + 3.
tuvalet kagidi ile iyice kuru temizleyip (abartiyorum ve detay veriyorum: 2 silme), sonra popo yikanir, sonra 1 silme ile kurulanir. Harcanan yaprak adedi 2x3 (veya 2x2 yaprak) + 2 veya 3 yaprak = 9 veya 6.

Turkiye disinda 3. olamadigi icin olacak olay 1.'den 18x3 seklinde :).

Bir de bu var:
www.treehugger.com
0
compumaster
(04.09.08)
o değil de 10 katlı bile olsa tuvalet kağıdını katlayarak kullanma takıntısı nedir ya? yeter ulan kağıt dayanmıyo kıçıma...
0
bodom
(05.09.08)
eğer 3. yöntemi kullanıyorsanız;

kibarca, herhangi bir enfeksiyona mahal vermemek için tuvaletten sonra ellerinizin hijyenine dikkat ettiğiniz kadar tuvaletten önce de buna dikkat etmelisiniz.

kabaca, eliniz o kadar çok mikrop-bakteri barındırma potansiyeline sahiptir ki, kıçınızdaki boku yıkarken bile kıçınıza mikrop kaptırabilirsiniz. o yüzden sıçmadan önce de ellerinizi yıkayınız.
0
flyalone
(05.09.08)
yikarim temizlenir yanlis bir mantik, el sabunlari bakterileri vs oldurmez. hele sivi degil kati sabun kullaniyorsaniz bakterilerin yasamasi icin sahane bir ortam saglarsiniz. bazi ulkelerde taharet aliskanliklarindan dolayi turk cerrahlara ameliyat yaptirmadiklarini soylemisti doktor bir arkadasim. popom temiz olacagina elim temiz olsun mantigina yurekten katiliyorum.
0
lykos
(05.09.08)
çocukluğumdan beri 1'i kullanıyorsam da kıçımın yeterince temizlenmediğine de hayıflanmıyor değilim. keşke şu japonya'daki el değmeden temizleyen otomatik zamazingolar dünyaya yayılsa.
0
robin
(05.09.08)
ben de 3. seçeneği uyguluyorum ama duyduğum kadarıyla; 4. seçenek gibi, bide çıplak eliyle taharet musluğu açıkken ovalayıp, sonra silenler var. bu da böyle. şimdiye kadar 2 kişiden duydum bu yöntemi.
0
kucukkiz
(05.09.08)
geri yinekel'in dediği gibi yapıyorum ben de. 2 + 1 + 2 + 1 şeklinde giderek kağıda bok bulaşmayana kadar siliyorum. göt yıkamak, çıplak elle boka dokunmak nedir arkadaş ya :S
0
trinitrotoluen
(15.10.11)
anüs bölgesindeki cilt dokusu incedir ve doğru olmayan tuvalet kağıdı kullanımı tahriş kanama ve ilerde basur gibi problemlere neden olur.
1. adım: Dışkıdan sonra tuvalet kağıdını nemlendirerek dışkıyı gidermek.
2.adım: suyla temizlenmek.
3.adım: Bastırarak kurulanmadan kaçınarak (tamponlama hareketiyle)kurulanmaktır.
Elleri ne olursa olsun yıkamak en önemli adımdır!
0
zasch
(15.10.11)
m.çtıktan sonra yavaşça taharet musluğunu ( ya da borusu neyse anladınız ) açıyoruz. tabi bu arada musluğun balistik ayarlarının tam olması gerekiyor. bu şekilde dübürün kabası alınır ve dübür yumuşatılır. dübüre su nazikçe tazyik ederken oturduğunuz yerde hafifçe öne doğru eyilme hareketleriyle suyu dübür ve çevresinde gezdirebilirsiniz. suyu kapadıktan sonra rulodan 3-4 yapraklık bir parça koparıp yemek yediğimiz elin tersi ( yani diğer elimiz ) ile ıslak bölgelerin nemi yavaşça alınır. sonra, m.çmanın derecesine göre ilgili bölgeye gerekli miktarda kağıt ile temizlik tatbik edilir. dübür ve çevresinin temizlendiğinden emin olduktan sonra üstümüzü başımızı düzeltip sifonu çekeriz. elimizi iyice yıkayıp duruluyoruz. tebrikler, başarılı bir şekilde m.çtınız.

bu işlemler sırasında tırnakların uzun olmamasına, dübür ve çevresinin avuçlanırcasına silinmemesine dikkat etmeliyiz. ayrıca temizlik işleminde aceleci olmayınız, tuvalet kağıdı kullanma konusunda ürkek davranmayınız.
0
toshiro
(15.10.11)
(12)

[ev hediyesi]

baklagil
yeni evli çifte (24-25 yaşlarında) ev hediyesi almam gerekiyor. bütçeyi pek sarsmayacak, faydalı bir hediye soruyorum. yeni evde olması gereken çoğu şey mevcut evlerinde ona göre yaratıcı birşey arıyorum?
yeni evli çifte (24-25 yaşlarında) ev hediyesi almam gerekiyor. bütçeyi pek sarsmayacak, faydalı bir hediye soruyorum. yeni evde olması gereken çoğu şey mevcut evlerinde ona göre yaratıcı birşey arıyorum?
0
baklagil
(03.09.08)
(bkz: şarkhan) tabii istanbuldaysanız.
0
darknum
(03.09.08)
ekmek yapma makinası.
sinbo en iyisi ve cidden süper bişi..
90 ytl idi yaklaşık..
kilo aldırıyo yanlız.
0
hayo
(03.09.08)
onlara çerçevesi güzel büyük boyut orjinal bir fotoğraf hediye edin,50*70 falan gayet güzel olursa foto , devamli asarlar sizde her gittiğinizde ne iyi ettimde aldım dersin.

bende var bir tane satayım mı ?
0
neoyazin
(03.09.08)
evlenecek çift kaç yaşında bilmiyorum ama, şayet 25-30 yaş aralığında ise fiyat kalite oranını iyi yakalamış bir markadan (tabi ki sinbo heheh!) güzel (ama herkesin almayacağı) bir ev aleti alabilirsin.

ama daha değişik bir şey yapmak istiyorsan, azıcık eskici gez, senin yerini yurdunu bilmiyorum ama istanbulda izmirde böyle değişik mobilyalar satan çok fazla dükkan var... oradan bir yerden orjinal bir sehpa filan alsan da çok makbule geçer. zira evli çiftler tabaktan ve elektronik gereçten boğuluyorlar.
0
mortifera
(03.09.08)
@hayo, @mortifera: yapman, etmen! sinbo'dan mal alınır mıymış! kullan-at vantilatör yapan firmadır sinbo, günübirlik tost makinelerinin markasıdır.

dvd/divx player filan alınabilir? tost makinesi, kettle, hatta cattle!
0
actionary
(03.09.08)
espresso makinesi şahane olur.
0
dorian greyfurt
(03.09.08)
kendin yapabilirsin birşeyler.
mesela bir tane cam fanus al.
içine azıcık temiz plaj kumu doldur. Sanırım bazı kedi kumları da yardımcı olur.
Üzerine birkaç parça deniz kabuğu at.
iki üç tane de minik mum yerleştirdin mi al sana dekoratif obje.

ya da

beyaz bir tabak al. kenarlarına fırça ile mavi yağlı boya çek.
sonra aynı mavi ile, bir kaç martı yap
daha sonra maviyi biraz beyazla karıştır ve bulutlar yap.
tabağın en altına da silikonla birkaç parça deniz kabuğu yapıştır.
acayip güzel duruyor...
0
kahvegibi
(03.09.08)
aç telefonu sor, neye ihtiyaçları varsa söylesinler.
bize kimse bişi sormadan hediye alıp geldiği için evde 6 tane türk kahvesi takımı var...
0
pain
(03.09.08)
evli çiftlere ne zamandan beri borcam alınmıyor?
tabiki borcam almalısın heh
0
demlikposet
(03.09.08)
iki yıl önce evlendiğimizde evimize gelen hediyeler aklıma geldi de , ben de iki satır yazayım istedim..

ne yaparsanız yapın bardak almayın diyeceğim. bize o kadar çok bardak hediye gelmişti ki (özellikle kahve fincanı takımı! ) , ne yapacağımı,nereye koyacağımı bilemez hale gelmiştim onca hediyeyi.
bir evde 7 ayrı kahve takımı olur mu ya , vallahi vardı bizde.sonra sonra dağıttım..

çok samimi arkadaşlarınızsa , bence arayıp sorabilirsiniz "ben nasılsa hediye alıcam,bi ihtiyacınız var mı söyleyin" gibisinden.
yok değilse, sorulmaz elbette.

çok yer kaplayan bir şey almamanızı tavsiye ederim , size ayıp olmasın diye yanınızda "ah ne şahane süper" diyebilirler ama sonra koca şeyi nereye koyacaklarını bilemeyebilirler.

bize hediye olarak gelen şeylerin içinde en sevdiklerim , arzum'un kahve yapma makinası , hasır görünümlü çok güzel üçlü bir çerçeve takımı ve kedileri sevdiğimi bildiklerinden alınan kedi biblolarıydı..

hoşlarına giden bir şeyin biblosu , bilmemnesini de alabilirsiniz yani..

bu arada hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama değişik hediye diyarı karıncaya bakmanızı tavsiye ederim.internet siteleri fikir edinmeniz açısından çok güzel.. ama istanbul ve ankara dışında şubeleri var mı bilemiyorum.

ayrıca istanbul'da iseniz ,taksim'de atlas pasajı'nda sağdan ikinci dükkanda envai çeşit ıncık cıncık biblo kutu süs ıvır zıvır vardır.. pek severim orayı,birine hediye alacaksam mutlaka oraya göz atarım..

hiç bir şey bulamaz iseniz , kesenize uygun bir adet altın alıp vermek de son çare olacaktır. çok ruhsuz bir hediye demeyin, alanı mutlu edeceği garantili,gayet güzel bir hediyedir yani :)
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(03.09.08)
sağlam bi duvar saati olabilir.
0
cruor
(03.09.08)
sağolun arkadaşlar cevapların çok yardımı dokundu.

ne aldığımı söylemiyim ayıp olmasın :)
0
🌸baklagil
(04.09.08)
(10)

Taksim civarı yemek yenecek süpper bir mekan aramak ama bulamamak

hickiran karasinek ve uyuyan karinca
Sevgili duyurusevergiller , Ayın 5'i evlilik yıldönümümüz.Eşim Taksim'de çalışıyor..Yedide işten çıkıyor.Oruç tutuyor ve o akşam iftarda güzel bir yerde yemek yiyelim istiyoruz..Mecburen Taksim'de bir yer olacak çünkü yarım saat içinde bir başka semte iftara yetişmemiz imkansız..(Gerçi metroyu kulla
Sevgili duyurusevergiller ,

Ayın 5'i evlilik yıldönümümüz.Eşim Taksim'de çalışıyor..Yedide işten çıkıyor.Oruç tutuyor ve o akşam iftarda güzel bir yerde yemek yiyelim istiyoruz..Mecburen Taksim'de bir yer olacak çünkü yarım saat içinde bir başka semte iftara yetişmemiz imkansız..(Gerçi metroyu kullanarak zart diye gidebileceğimiz bir yer aklınıza geliyorsa,öylesi de süper olur)

Taksim'de düzgün , nezih bir yer var mı önerebileceğiniz ?

Kumbaracı yokuşundaki Leb-i derya'yı demeyin de nereyi derseniz deyin bana, oranın küçük porsiyonları ,sıkışık masaları ve kaba çalışanlarını sevemedim gitti.

Şimdiden teşekkürler :)
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(31.08.08)
mekanist.net
dobishko.com
feshmekan.com
0
x daemon
(31.08.08)
cihangir baykus bence. yemekler enfes, calisanlar ilgili.
0
pyro clustic flow
(31.08.08)
5.kat'ı öneririm.

leb-i derya'dan çok daha güzel, daha hoş dekore edilmiş bir yerdir. porsiyonları hem göz hem karın doyurur, boğaz manzarası süperdir ve masaları yeterli uzaklıktadır.

leb-i derya'ya gidip de aynı dertleri çekmiş ve sıkışık düzen yüzünden her fısıldaşmamızda yan masanın her haltı duyduğu ortamından keyif alamamış biri olarak sevgilimi her fırsatta 5.kat'a götürmeye yeminliyim ve feci mutlu oluyouz.
0
raj
(31.08.08)
Özel geceler için (bkz: 360 İstanbul) "bence" en uygunu.
0
gulden kale
(01.09.08)
(bkz: tavanarasi) (asmali mescid) cok cok tatlidir.
0
la traviata
(01.09.08)
çok teşekkürler arkadaşlar süpersiniz :)
bugün bütün bu yerleri bir güzel araştırır yarın da rezervasyonumuzu yaptırırım..

x deamon , siteler için de teşekkürler , oraları da bir kurcalayayım..
0
🌸hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(01.09.08)
cafe crepen kesinlikle..
0
eleventh american esme has met
(01.09.08)
(bkz: haci abdullah) ama bir kaç gün önceden yer ayırtmayı unutmayın sağlam olsun yer kalmamıyor yoksa.
0
norrin radd
(01.09.08)
(bkz: 11leblon)

acayip güzel bir yer. asmalımescit'te the house cafe var ya, general yazgan sokakta. onun yanında.
çok kalabalık olmuyor. porsiyonlar büyük. garsonlar çok ilgili. mekan nezih. sigara dumanı olmuyor. çok güzel peynir tabakları vs var.
gerçekten güzel bir yer. iftar kalabalığı da olmaz.
0
kahvegibi
(01.09.08)
eğlence meğlence de olsun isterseniz galata kulesi :)
0
brkylmz
(01.09.08)
(1)

telif hakları ve birkaç hukuki soru

haydiger
henüz düşünce aşamasındaki bir proje için bazı sorularım var hukukçu arkadaşlara.1- diyelim bir kitap ya da dergi yayımlayacağım yasal şartlar altında. bu dergi ya da kitapta bir arkadaşımın ya da tanımadığım bir insanın yazısı yer alacak.yazıyı yayımlamama razı olan kişi para pul istememeyi kabul
henüz düşünce aşamasındaki bir proje için bazı sorularım var hukukçu arkadaşlara.

1- diyelim bir kitap ya da dergi yayımlayacağım yasal şartlar altında. bu dergi ya da kitapta bir arkadaşımın ya da tanımadığım bir insanın yazısı yer alacak.
yazıyı yayımlamama razı olan kişi para pul istememeyi kabul etmiş olacak sözlü olarak.

olur ya ilerde bu insan cinslik yapar ben yazdım para ver der hani. bir yazının telif hakkını, kendi basılı yayınımda kullanmak için nasıl alırım. (yazı sahibi ilerde hak talep edemeyecek şekilde)
mesela yazıyı yazıp altına adam imza atsa "ben bu yazımın telih haklarını şu şahsa veriyorum" dese imzalasa geçerli midir?

yasal kaynak gösterebilirseniz çok sevinirim.

2- yine bağlantılı olarak; 2 insanın karşılıklı olarak bir kağıda attıkları imzanın geçerliliği nedir.noter falan yok. 2 kişi boş kağıt 2 imza.
mesela. ahmet ve mehmet var.

-----
ben ahmet, mehmete 100 ytl borcum olduğunu kabul ediyorum.

imza: ahmet imza: mehmet
-----
ayni şeyi telif hakkında da düşünelim.

bu akşama kadar duyuru yukarda kalırsa çok sevinirim.

bir de konu hakkında yasal kaynaklar link ederseniz de az daha sevinirim.
0
haydiger
(31.08.08)
öncelikle, anladığım kadarıyla, bir kitap ya da dergide yayınlanacak yazıların telif haklarını almak istiyorsunuz, arkadaşınız da buna razı siz de nasıl yapacağınızı soruyorsunuz.

bir kere tasdix müessesesinin konuyla alakası yok. o, kendi meydana getirdiğiniz eserlerin size ait olduğunu ispat etmeye yarayan birşey.

sizin yapmanız gereken bir devir sözleşmesi hazırlamak. daha sonra bu sözleşmeyi arkadaşınıza imzalattıracaksınız. eğer iş ciddi ise, bir avukattan yardım almanızı öneririm. yok, basit bir işse, o zaman kendiniz eserin, yayın, basım, dağıtım vb gibi eser üzerindeki mali haklarını devraldığınızı (hangi eser olduğu belli olacak şekilde hazırlanacak tabii), arkadaşınızın da bu hakları size devrettiğini gösterir bir yazı yazın. ikiniz de tarih atıp, imzalayın. geçerli olacaktır.

2. iki insanın karşılıklı olarak bir kağıda attıkları imza derken, bir sözleşme, mesela verdiğiniz örnekte, ben ahmet, mehmete 100 ytl borcum olduğunu kabul ediyorum şeklinde yazılmış ve imzalanmış bir kağıt adi senet hükmündedir. bunun noter önünde yapılanı da resmi senet hükmündedir. (bkz: adi senet)

telif hakkında da bu şekilde hazırlanmış bir sözleşme geçerli olur. Mali hak devir sözleşmesinde tek geçerlilik şartı, ortada yazılı bir devir sözleşmesi olmasıdır. Ayrıca, mali hakları devir sözleşmesinin kapsamlı bir şekilde hazırlanması gerekir.

konuyla ilgili yasal kaynak arıyorsan, fikir ve sanat eserleri kanunu'nu açıp okuyabilirsin. dili sadedir. çok yardımcı olur.
0
kahvegibi
(01.09.08)
(14)

Bir marka adı

kahvegibi
Ya bir kıyafet markası var Türkiyede olmayan. Topshop'la aynı familyadan. İngilterede satılıyor. Adını hatırlayamadım. Var mı bilen, eden, hatırlayan...
Ya bir kıyafet markası var Türkiyede olmayan. Topshop'la aynı familyadan. İngilterede satılıyor. Adını hatırlayamadım. Var mı bilen, eden, hatırlayan...
0
kahvegibi
(28.08.08)
Topman ?
0
kr4z33
(28.08.08)
erkek değil hatun markası. ayrıca topman türkiyede de var.
0
🌸kahvegibi
(28.08.08)
h&m
0
szqnn
(28.08.08)
h&m'de türkiyede var...
0
🌸kahvegibi
(28.08.08)
nerde var h&m sorması ayıp?
0
szqnn
(28.08.08)
istinye park
0
🌸kahvegibi
(28.08.08)
yanlışınz var.istinye parkta h&m falan yok.türkiyede yok.
0
szqnn
(28.08.08)
neyse aradığım marka h&m değil zaten.
0
🌸kahvegibi
(28.08.08)
oi polloi?
0
lepidodendron
(28.08.08)
Türkiyede olmamalı kriterini görmemişim, hiyar gibi davranmışım, bağışlayın.
Taze bi tahmin daha:
Leke Jeans ?
0
kr4z33
(28.08.08)
burton veya red herring falan mı?
0
weeping guitar
(28.08.08)
Topshop'ın familyasındaki tüm markalar da var Türkiye'de artık:
miss selfridge, doroty perkins, river island, evans, peacocks, next...

İngiltere'de olup burda olmayanlar:

Urban Outfitters?
Posh?
New Look?
Ann Harvey?
Aquarius?

Bunlardan biri Türkiye'de açıldıysa ve kaçırdıysam (üreyen alışveriş merkezlerini takip edemez oldum) çok sevinebilirim : ))

H&M için dip not: Evet mağaza olarak Türkiye'de yok; çanta, ayakkabı, gözlük filan Çin'de üretiliyor; ama penyelerin tamamı Türkiye üretimi olduğu için Taksim'deki pasajlarda ve semt pazarlarında bulabilirsiniz H&M mallarını ve çok çok komik fiyatlara! : )) Tüm yaz pek çok şehirdeki H&M'den aldığım parçaların çoğuna geçen hafta Taksim'de bir pasajda yarı fiyatına rastladım da..
0
zillosh
(29.08.08)
massimo dutti?
0
i ve been mistreated
(14.12.12)
Artık Türkiye'de H&M Mağazaları var.
www.hm.com

Edit Notu:Bu duyuru açıldığında yoktu öyle bir mağaza lakin artık var.buraya bakan insanlar doğru bilgiye ulaşsın diye bu cevap burada kalsın.
0
bana da bu yakisir
(14.12.12)
(7)

Ne olacak bu tirnaklar?

jkulakwalker
Cocukken tirnaklarimi babam keserdi, ondan sonra 21 yasina kadar ise ben dahil kimse kesmedi. Yani siki bir tirnak yiyicisiydim. Gecen sene birakmayi basardim ve duzenli olarak tirnak kesmeye basladim ancak bu sefer de baska bir sorun ortaya cikti. Butun tirnaklar ecis bucus olmus . Boyle diger insa
Cocukken tirnaklarimi babam keserdi, ondan sonra 21 yasina kadar ise ben dahil kimse kesmedi. Yani siki bir tirnak yiyicisiydim. Gecen sene birakmayi basardim ve duzenli olarak tirnak kesmeye basladim ancak bu sefer de baska bir sorun ortaya cikti. Butun tirnaklar ecis bucus olmus . Boyle diger insanlarin ki hilal seklinde ve butun tirnaklar esit uzunlukta uzarken benimkiler rastgele boylarda ve sekilsiz uzuyorlar. Tirnak yemeyi birakali 1 yila yakin zaman oldu ancak herhangi bir duzelme olmadi.

Tirnak yemeyi birakan arkadaslara soruyorum, bu tirnak er yada gec bir gun diger insanlarinkiler gibi olacak mi?
0
jkulakwalker
(28.08.08)
maalesef tam anlamıyla diğerleri gibi olmuyor. 1.5 seneyi aşkın yemedim, gene de gariplerdi 1.5 senenin sonunda. ama çeşitli tırnak bakım ürünleri kullanabilirsin.
0
red g
(28.08.08)
sanırım öncelikle düzenli şekilde vitamin alman gerekir.
ayrıca tırnaklarının hızlıca uzayıp yenilenmesi için mavala'nın mavaderma isimli yağ şeklindeki ürününü alıp tırnak diplerine sürüyorsun. (oje gibi değil) tırnaklarının hızlı uzamasını sağlar. eğer bu ürünü bulamazsan ya da bulursan da pahalı gelirse, mavaderma'nın gül yağı olduğundan şüpheleniyorum. gül yağı alıp, tırnak diplerine onu da sürebilirsin. ayrıca şekilsizliklerini törpü ile düzeltmeyi de deneyebilirsin. Ben hayat boyu tırnak makası kullanmadan, sadece törpü ile tırnaklarını düzelten insanlar tanıyorum. sen de o şekilde bir dene istersn.
0
kahvegibi
(28.08.08)
aşağı yukarı 4 yıl önce bıraktım yemeyi. evet düzeliyor ama çok yavaş oluyor. tavsiyem tırnağını fazla derin kesme. tırnakların her zaman 1 milim uzunluğunda olsun.
0
insanimsi
(28.08.08)
ha bi keratin hapları var onlar iyi geliyor. saçları da canlandırıyor, bir taşla iki kuş. ama cildi yağlandırma etkileri var sanırım.
0
red g
(28.08.08)
ben de bir süre dibinden keserek vazgeçmiştim bu alışkanlıktan. sonra kenarlarını (parmağa paralel olarak) törpüleyip sertleştirici ojeler kullandım. bir süre sonra o kadar uzadılar ve düzeldiler ki ben bile inanamadım. ihtiyaç duyuyor musun bilemem ama gliserin filan çok iyi geliyor güçlendirme konusunda. (kendi buluşum) n-balsam isimli eczane ürününden ilham aldım ne yalan söyleyeyim.
0
supergirl
(28.08.08)
b vitamini adam eder onları. benexol tavsiye edilir hem sinirlere de iyi gelir, düzelmese bile umursamassın.
0
jade
(28.08.08)
sadece meraktan soruyorum yanlış anlamayın. ayak tırnaklarını ne yapıyordunuz?
0
manahmanah
(28.08.08)
(6)

Karışık bir kaç soru

3200
1) Amerika menşeili ingilizce ucuz uçak bileti aratma sitesi vardı çok meşhur, neydi onun adı?2) Türkiye hiçbir zaman Fransız kolonisi/sömürgesi olmamasına rağmen Türkçe'ye nasıl bu kadar çok fransızca kelime girmiş ?3) Türkiye'den vize istemeyen ülkelerin tam listesine nereden ulaşabilirim?4) Lost,
1) Amerika menşeili ingilizce ucuz uçak bileti aratma sitesi vardı çok meşhur, neydi onun adı?

2) Türkiye hiçbir zaman Fransız kolonisi/sömürgesi olmamasına rağmen Türkçe'ye nasıl bu kadar çok fransızca kelime girmiş ?

3) Türkiye'den vize istemeyen ülkelerin tam listesine nereden ulaşabilirim?

4) Lost, Heroes, HIMYM gibi takip ettiğim dizilerin bu sezon ne zaman başlayacağını gösteren bir listeye/takvime nereden ulaşabilirim?

5) Nasıl last.fm dinlediğim müziklere bakıp bana başka sanatçılar öneriyor. İzlediğim filmleri ve onları ne kadar izlediğimi girip film tavisyesi alabileceğim bir site var mıdır?
0
3200
(27.08.08)
2-)

alinti

---
Türk Dil Kurumunun yayınladığı ‘Türkçe Sözlük’ün ilk ve sonbasısında yer alan Batı kökenli yabancı kelimelerden sayıca en fazla olanıFransızca kelimelerdir. Sözlüğün ilk baskısında 1092 olan Fransızca kelime sayısı, son baskıda 4551’e ulaşmış olup Türkçeye giren yabancıkelimeler arasında önceliği almıştır. Fransızcanın dilde bu kadar etkili vefazla olmasındaki sebep, “Tanzimat Hareketiyle başlayan yenileşme hareketidir” demek yanlış olmaz. Ayrıca, sözlüğün ilk baskısındakelimelerin alındığı dil, son baskısında bazı değişikliklere uğramıştır. Budeğişim genelde Fransızcanın lehine olmuştur. Örneğin, ilk baskıdaalındığı dil İtalyanca, Latince, İspanyolca olarak belirtilen kelimeler, sonbaskıda Fransızca olarak belirtilmiştir. Bu değişme bilhassa ilk baskıda Yunanca olarak gösterilen kelimelerin son baskıda Fransızca olarak ifadeedilmesiyle fazlalaşır. İlk baskıda 779 olan Yunanca kelime sayısının son baskıda 344’e düşmüş olması bir başka ilgi çekici durumdur. Sözlüğün son baskısında dikkat çeken bir diğer nokta, TürkçeyeBalkan kökenli olarak giren bazı kelimelerin Slavca olarakbelirtilmesidir.9Sözlükte yer alan bu kelimeler Slavca olarak dil grubuyla değil, Türkçeye geçtiği dil (Bulgarca, Rusça, Lehçe…) gösterilerekbelirtilmeliydi. Bu durum Germence için de geçerlidir. Bir dil grubu olanGermencenin ‘Türkçe Sözlük’te dil olarak belirtilmesine harp ve turbakelimelerini örnek gösterebiliriz. Bu kelimeler ilk baskıda Germence, son baskıda Fransızca olarak belirtilmiştir
---

www.turkiyat.selcuk.edu.tr/pdfdergi/s11/erbay.pdf
0
la traviata
(27.08.08)
3-) liste olmicak kusura bakmayin ama en azindan gitmeyi planladiginiz ulkelere tek tek bakabilirsiniz verecegim site ile.

skyteam.com

4-) tam tarih bilmemekle beraber imdb de 22 eylul gorunmesine ragmen 15 eylulde heroes baslicak diye biliyorum, HIMYM ise 22 eylul, lost icinse bir tarih henuz yok ama subat basi denilmekte idi.
0
wish i could fly
(27.08.08)
1) orbitz.com ya da expedia.com
3) turkiye ye vize uygulamayan ulkeler başlığı ya da tüm ülkelerin uygulamaları için www.mfa.gov.tr
0
papado
(27.08.08)
1. kayak.com da var
0
compumaster
(27.08.08)
2) Bence Türkçe'ye bu kadar fazla Fransızca sözcük girmesinin temel sebebi, Osmanlı'nın son, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde aydınların Fransa'ya gitmesi ve burslu talebelerin de Fransa'ya gönderilmesi. Çünkü, milliyetçilik akımı Fransız Devrimi sonucunda dünyaya yayıldı ve Osmanlı da bu akımdan etkilenen ülkelerin başında geldi. Ve bu söylediğim dönemler de ulus devlet anlayışının doruğa çıktığı dönemler.
Daha sonra malumunuz dil devrimi yapıldı. Elbette bu dil devriminde rol oynayan önemli insanlar, Fransa'da eğitim almış, evropa görmüş insanlardı. Sonuçlarını şimdi Türkçe zannetiğimiz kelimelerde bile görüyoruz. Örneğin, okul kelimesi, fransızca ecolé (böyle yazılıyor diye zannediyorum) kelimesinden gelir.
0
kahvegibi
(28.08.08)
4) dizilerle ilgili konularda buraya bakabilirsiniz: www.22dakika.org

5) böyle bi site vardı. sözlükten görüp kaydolmuştum ama adını hatırlayamadım.
mailime falan baktım bulamadım. izlediğin filmlere puan veriyodun o da senin beğenebileceğin filmleri çıkarıyodu. ama bulamadım. ayrı bi başlık olarak açarsanız belki biri görür(?)
0
n v13c
(28.08.08)
(2)

saç maskesi

dinomazu
ince, yağlı, yıpranmış, hergün yıkanan, dökülmeye başlamış ve yaklaşık belime kadar uzamış saçlar için denenmiş başarılı olmuş bir saç maskesi bilen var mıdır? buarada dökülme ırsi değil, sanırım beslenme stres vs. gibi sebeplerden.
ince, yağlı, yıpranmış, hergün yıkanan, dökülmeye başlamış ve yaklaşık belime kadar uzamış saçlar için denenmiş başarılı olmuş bir saç maskesi bilen var mıdır? buarada dökülme ırsi değil, sanırım beslenme stres vs. gibi sebeplerden.
0
dinomazu
(27.08.08)
gerçek zeytinyağı, yumurta ve eczaneden alacağın e vitamini ampullerini karıştırıp saçına sürüp bekletiyorsun. sonra 10-15 kere yıkayarak çıkartıyorsun saçından.
ama dökülmesi azalıyor.
bununla uğraşamam dersen, elidorun da bu içerikli maskeleri vardı. fıs fıs sıkıp bekletiyorsun.
eğer elidor kullanmam dersen, tigi/bed head markasının "treat me right" diye bir maskesi var, mentollü onu tavsiye ederim.

bunun dışında bir müddet düzenli olarka vitamin kullan.

ama acilen, saçlarını her gün yıkamayı kes. çünkü ne kadar çok yıkarsan o kadar çok ve çabuk yağlanır. ilk etapta, loreal elseve, çabuk yağlanan saçlar için olan seriyi kullanabilirsin...
0
kahvegibi
(27.08.08)
Dermatoloğa gitseniz, muhtemelen dermovate saç losyonu fln verse?
0
hlathguth
(27.08.08)
(1)

şere...... avukat

taipan
şimdi efendim ben istanbul hukuk 3. sınıf öğrencisiyim. yaz için bir avukat yanında çalışmak istedim ve başlıkta da anlaşıldığı gibi lerefsiz bir avukatın yanında işe girdim. bu adam d-smartınbi işini almış. benide bu işe verdi ve çalışmaya başladım. sözleşme falan imzalamadık. maaş artı prim şeklin
şimdi efendim ben istanbul hukuk 3. sınıf öğrencisiyim. yaz için bir avukat yanında çalışmak istedim ve başlıkta da anlaşıldığı gibi lerefsiz bir avukatın yanında işe girdim. bu adam d-smartınbi işini almış. benide bu işe verdi ve çalışmaya başladım. sözleşme falan imzalamadık. maaş artı prim şeklinde anlaştık. ben işe başlayalı 55 gün oldu daha ilk ayın bile parasını tam alamadım. ne zaman arasam bu adam para alamadım param yok diye mazaretler öne sürüyor. ben kafayı yemek üzereyim. ben bu adamı adam sanıp en başta çok yüz verdim saygı falan gösterdim. ama bu yavşak kendini bişi sandı. ben sinirimden ölüyorum. haftaya p.tesi bu iş bitiyor aradım para için bana yine yok dedi. şimdi sorular



1 ben bu yavşağı dövmeyi deli gidi istiyorum. kafayı yemek üzereyim. gidim ağzını yüzünü kırayım. kafasını masasına sürteyim güzel olmaz mı?

2 ben bu adamı baroya şikayet edebilir miyim? baro yönetiminden avukatlar tanıyorum. fakültem de aramın iyi olduğu bir kaç hoca baro yönetiminde yer alıyor. gidip baroya şikayet etsem bir yaptırım uygulanabilir mi?

3 son soru dava açma adamdan alacağım yaklaşık 2000 ytl bunun için dava açmak istemiyorum çünkü bu paraya en kısa sürede ihtiyacım var ne yapabilirim?

avukatlık kanunu gereği yazmanızın yasak olduunu düşündüğünüz şeyleri mail adresim atabilirsiniz.. [email protected]


sinir krizi geçiriyorum. bişiler diyin abilerim ablalarım.
0
taipan
(27.08.08)
1. o yavşağı dövmeyi düşünme, sen suçlu olursun ve meslek hayatında kara bir bulut gibi üstüne çöker.

2. Baro'ya gidin, stajyer avukat komisyonu gibi bir komisyon var, o komisyona anlatın derdinizi, hatta herkese anlatın, tamer şahin'e gidin, bulduğunuz herkese anlatın. ama dilekçe vermeyi de unutmayın. hem rezil olur, hem de baro'nun vereceği disiplin cezasından korkar.

3. baro'ya gittiğinde durumu anlat. ama bundan önce çalıştığın tüm dosyaların numaralarını vs bir yere not et ki, sonra pislik yaparsa haklayabilesin. Baro'dan gözünü korkuturlarsa parayı ödemeye mecbur olur.

4. hukuk fakültesi öğrencisi olarak sözleşme yapmanın önemini kavradığını tahmin ediyorum...
0
kahvegibi
(27.08.08)
(7)

şişmanlamış cep telefonu pili

geri yinekel
Üç buçuk yıldır kullandığım Nokia 6100 cep telefonum, BL-4C tipi (3.7 Voltluk) pille çalışıyor. Geçen haftalarda fark ettim ki bu pil "şişmanlamış": orta yerinden şişmiş. (Bu yüzden telefonun arka kapağı da yuvasına tam oturmuyor, hafif dikik duruyor.) Pilin eskidiğinin farkındayım, yenisini bulabil
Üç buçuk yıldır kullandığım Nokia 6100 cep telefonum, BL-4C tipi (3.7 Voltluk) pille çalışıyor. Geçen haftalarda fark ettim ki bu pil "şişmanlamış": orta yerinden şişmiş. (Bu yüzden telefonun arka kapağı da yuvasına tam oturmuyor, hafif dikik duruyor.) Pilin eskidiğinin farkındayım, yenisini bulabilirsem değiştireceğim. Sorum şu: Bu pilin yenisini bulana kadar, şişmiş olmasına sebep olan şey her ne haltsa, telefonuma bir zarar verebilir mi? Ya da elimdeki pil patlar mı, erir mi; pilin başına kötü bir şey gelebilir mi? Telefonumu kullanmayı kessem mi?
0
geri yinekel
(23.08.08)
bendede aynısı olmuştu ama patlama erime vb. olaylar yaşamadım ama yinede tehlikeli ayrıca nokianın en çok kullanılan pilini bulmakta zorluk yaşamazsınız bence
0
enter saltman
(23.08.08)
o model pilleri toplamıyor muydu nokia? tutmayın elinizde onu. aman.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(24.08.08)
vallahi her an her sey olabilir. patlayabilir yani. bir an evvel degistirin derim.
0
osuruklu
(24.08.08)
Tamam, dikkat edeceğim. Zaten bugün sorumu sormamın ardından 6100'ümü kapatıp babamın eski telefonunu kullanmaya başladım. Bu hafta da değiştiririm pili.

Peki Nokia bu pilleri topluyor mu toplamıyor mu şimdi? Ne yapacağım yani, pili çöpe mi atayım yoksa Nokia fabrikasının önüne mi bırakayım? :)
0
🌸geri yinekel
(24.08.08)
o haberi buldum, nokia marka telefonların belli modellerinde kullanılan BL-5C pilleriymiş toplatılan. özür dilerim, atmayın pilinizi :) ama bi telefoncuya göstermekte fayda var yine de.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(25.08.08)
Bir bakıma rahatladı içim, sevgili cisimi yapiyom popom kuru kaliyo; teşekkürler. Ama ortada pilimin şişmesi gibi bir gerçek var nal gibi! Bu pil artık işe yaramayacak, kullanılmamalı. Çöpe atmak da olmaz ama, değil mi?
0
🌸geri yinekel
(25.08.08)
Bence gidin yetkili servise, pilin ayıplı olduğunu ve bunun gizli ayp olduğunu, garanti süresi geçmiş olsa bile gizli ayıpta garanti süreninin işlemeyeceğini ve yenisi ile değiştirmeleri gerektiğini söyleyin. belki biraz üste çıkmak gerekir, ama gözlerini korkutmadan değiştirmiyorlar pek.
0
kahvegibi
(25.08.08)
(5)

Siyaset Bilimleri ve Uluslararası İlişkiler Hakkında Bilgi

suursuz deve
Nedir, ne değildir, nasıl bir bölümdür, iş alanı var mıdır yok mudur, vasıflı biri olmak için neler yapmak lazımdır, yüksek lisansda neler yapılabilir, nerelerde çalışılabilir, akademik kariyer yapma imkanı var mıdır? ve vesaire ve vesaire...Bu bölümle ilgili aklınıza gelebilecek her şeyi öğrenmek i
Nedir, ne değildir, nasıl bir bölümdür, iş alanı var mıdır yok mudur, vasıflı biri olmak için neler yapmak lazımdır, yüksek lisansda neler yapılabilir, nerelerde çalışılabilir, akademik kariyer yapma imkanı var mıdır? ve vesaire ve vesaire...Bu bölümle ilgili aklınıza gelebilecek her şeyi öğrenmek istiyorum sayın sözlükçüler.
saygılar bizden sevgiler sonsuz...
0
suursuz deve
(23.08.08)
sözlüğün 10.yılına girmeye yaklaştığı bir dönemde , sözlükte " siyaset bilimleri ve uluslararası ilişkiler " başlığında sadece 3 entrynin olması beni de çok şaşırttı .
belirtmeden edemedim. kolay gelsin.
0
drdr
(23.08.08)
iu uluslararasi iliskiler mezunu olarak soyle diyebilirim, is alani cok genis. mezun arkadaslarim ve ben hepimiz bambaska alanalrda calisiyoruz, tamamen sana kaliyor nerede calismak istedigin ama genel oalrak ozel sirketler oluyor tabi ilk tercih.
diplomatlik hayalin varsa, o konunun biraz zor oldugunu soyleyebilirim.
akademik kariyer nerede yuksek yaptigina, kadro olup olmadigina bagli.

kendini yetistirmek istiyorsan mezun olunca ne yapmak istedigine belirle ona gore gelistir. eger direkt calisayim diyorsan -bence- yabanci dile cok agirilik ver. sadece ingilizce degil mutlaka ek bi dil ogren. eger uni'e yeni basliyorsan 4 senede cok rahat yeni bir dil ogrenirsin.
yok eger akademik istiyorsn cok okuman gerekecek. ilk seneden hocalarla yakin ol, onalrdan oneri al. ona gore hazirlan.
diplomatik bisiler, dis islerinde calismak falan istiyorsan, yine yabanci dil sart. onun disinda giris sinavalrinda ne soruyorlar, ne istiyorlar onlari ogrenmen isine yarayabilir.

sonuc olarak yine -bence- once sen ne yapmak istedigine karar ver, ona gore gelistir kendini.
hem akademik yapayim, hem olmazsa is bulayim, olmadi diplomat olayim dersen olmaz. bence once ne yapmak istedigine kadar verip, ona gore gelistir kendini.
0
gioberg
(23.08.08)
bu bölümü yeni bitirmiş biri olarak bahsedeyim biraz:

- öncelikle hangi okul olduğu çok önemli. nitekim üniversiteden üniversiteye dersler değişebiliyor. bunu belirtirseniz iyi olur.

- bu bölümde çoğunlukla 2. seneden sonra yöneleceğiniz alanı seçiyorsunuz. siyaset bilimine mi yoksa uluslararsı ilişkilere mi yöneleceğiniz alacağınız derslerle şekilleniyor.

- tavsiyem mümkün olduğunca ödev, sunum, yazılı döküman ortaya koyulacak derslerin seçilmesi. nitekim bunlar son sene yazılacak bitirme tezinde çok yardımcı olacaktır. bitirme tezinden de ziyade akademik kariyer düşünülüyorsa bunların katkısı bir hayli olacaktır.

- okumak. evet bu bölüm okutur efendim. ilke emir okudur. okumadan olmuyor. ebevyn sözü tam da bu bölüm de geçerlidir. "çalışırsan olur evladım" aslında çalışmak olarak görmemeli bu bölümü. eğer yatkınlık varsa bu bölüme, zaten zevk alınarak okunacaktır.

- bunun dışında göz korkmamalı "oku" dediysek de başı kaldırmadan 4. senede kalın çerçeveli 8 numara gözlerle takılınılan bir bölüm değildir. bol boş vakit de olacak. bu boş zamanları değerlendirmek için yabancı dil eğitimine ağrlık verilebilir, part time olarak uluslararası kongerlerde, sempozyumlarda çalışılabilir. bunların da etkisi muazzamdır. yabamcı bir çok insanla tanışılır, fikir alışverişinde bulunulur. hatta deneyimlediğim kadarıyla yabancı biri size ne okudğunuz sorup sbui dediğinizde "oha" nidalarıyla karşılanıyor. çok parlak bölüm diyorlar oracıkta afedersiniz g.tünüz kalkıyor. o kalktıkça siz daha bi hevesleniyorsunuz ehe.

- iş alanı konusunda seçenekler bir hayli fazla. abartmadan diyebilirim ki ne iş olsa yapılır.. ama gerçekten bölüme gönül verilmişse akademi en mantıklı seçenek. bu da o kadar zor değil. 4 sene sonunda edinilen birikimle rahatlanıldığı hissedilecektir.

- başka soru varsa alalım
0
dare
(23.08.08)
hakkı verilirse çok kültürlü, donanımlı olunabilecek bir bölüm.. ama maalesef iş imkanı benim gördüğüm kadarıyla herhangi bir işletme - iktisat mezununkinden farklı değil özel sektörde..
0
quinza
(23.08.08)
uluslararası ilişkilerde okuyacaksan iyi düşün derim. daha doğrusu ne için okuduğunu düşün. diplomat olmak mı istiyorsun? komik olma kuzen. bu alandan mezun 10'a yakın insan tanıyorum. sadece bir tanesi ab türkiye'de çalışıyor, ki kendisinin hayvani ötesi bir cv'si, london school of economics'te masterı, bilkentte doktorası var. geri kalanları, sigortacılık, reklamcılık, pazar araştırmacılığı gibi işler yapıyor. bir çoğu da oldukça mutsuz.

siyaset bilimi konusunda da şunu söyleyebilirim. bu alanda en güzel şey akademisyen olmaktır. onun dışında bir kaç devlet dairesine (bakanlık, başbakanlık) girebilirsin, eğer imkanın ve ilgin varsa milletvekili ve bakan danışmanı olabilirsin. başka da birşey yapamazsın (okuduğun alanla ilgili olarak) bu alanlar, iş imkanları daha az olan imkanlar gördüğüm kadarıyla. ama uluslarası mı siyaset mi dersen, kesinlikle siyaset bilimi derim.
0
kahvegibi
(25.08.08)
(4)

"popüler" bilim felsefesi kitabı tavsiyesi

demlikposet
ne zamandır kuantum fiziğini merak ederken olasılıksız okuyup gaza geldim bu konuda daha etraflı bilgi sahibi olmak istiyorum ve bu konuyu popüler bir dille anlatan kitap tavsiyenizi bekliyorum...popüler bir dil diyorum cünkü hem matematik fizik tabanım sıfır hemde sıkılgan bir insanım.bilim felsefe
ne zamandır kuantum fiziğini merak ederken olasılıksız okuyup gaza geldim bu konuda daha etraflı bilgi sahibi olmak istiyorum ve bu konuyu popüler bir dille anlatan kitap tavsiyenizi bekliyorum...
popüler bir dil diyorum cünkü hem matematik fizik tabanım sıfır hemde sıkılgan bir insanım.

bilim felsefesi for dummies arıyorum

edit:güzel siteler varsa onlarda olabilir çıktı alır okurum, okurum
0
demlikposet
(17.08.08)
popüler bir dil olduğu söylenemez fakat ben quantum için şu kitabı öneririm

www.ideefixe.com
0
deckard
(17.08.08)
egotm
(17.08.08)
Zizek'in İdeolojinin Yüce Nesnesi adlı kitabını da tavsiye ediyorum. ;-)
0
hlathguth
(17.08.08)
(bkz: holografik evren)
ilgini çekebilir
0
kahvegibi
(18.08.08)
(14)

turkiye'de sitcom olayi

terp
aglak zirlak ask konulu, entrikali diziler veya komik oldugu iddia edilen sacma sapan diziler disinda friends, seinfeld, how i met your mother tarzi 3-4 arkadastan olusan bir grubun uyelerinin baslarindan gecen komik olaylar konulu sitcom turkiye'de nicin yapilamiyor?
aglak zirlak ask konulu, entrikali diziler veya komik oldugu iddia edilen sacma sapan diziler disinda friends, seinfeld, how i met your mother tarzi 3-4 arkadastan olusan bir grubun uyelerinin baslarindan gecen komik olaylar konulu sitcom turkiye'de nicin yapilamiyor?
0
terp
(14.08.08)
Yapiliyor da basarisiz. Tamer Karadagli'nin dizisi vardi mesela "cocuklar duymasin" miydi neydi. Adini hatirlamadim simdi. Al sana belli bir grup icinde ve hep ayni mekanda gecen ama sacmaliktan oteye gecemeyen bir sitcom.

Bir de "En Son Babalar Duyar" var. Bu aralar sabaha karsi StarTV'de tekrarlari yayinlaniyor. En sicak ve samimi buldugum Turk sitcom'u bu dizidir. Ama bu da ne yazik ki vasat duzeyde ilerleyen bir diziydi.

Galiba bizim kulturumuzle ilgili bir sey. Aglak zirlak olmayan dizileri izlemiyoruz galiba. Isin icinde illa ki duygu da olsun istiyoruz. O yuzden butun genclik dizilerimizde duygusallik, ask, ihtiras oluyor. Bence bu boyle.
0
vita vinum est
(14.08.08)
@mrtksn ve vita vinum: biraz daha detay vermem gerekirdi. tam olarak aklimdaki, bir grup "genc"in basindan gecen maceralar konulu sitcomlar. bahsettiginiz dizileri biliyorum. sanirim sadece asli ile kerem'de sebnem donmez'in dogalligi vita vinum'un da bahsettigi samimiyet ve sicakligi veriyor. onun disinda genel olarak yabanci dizilerin uyarlamalarindan sahsen hic hoslanmiyorum. aklimdaki genclerin basrol oynadigi sitcomlar oldugu icin sayilan hicbir diziyi aklimdakiyle bagdastiramiyorum.

@terak: haklisin seks konusu cok isleniyor. fakat karsi cinsle iliskiler seksten daha agirlikli isleniyor gibi geliyor bana. ve bir sekilde hossohbet diyaloglar geciyor ki beni en cok cezbeden de bu.


sicaklik ve samimiyet sanirim bir numarali sorun da aklima takilan en azindan denemeler olamaz mi? hic yok yahu ortalikta?
0
🌸terp
(14.08.08)
@galadnikov: 7 numarayi bilmiyorum acikcasi. avrupa yakasi da dev kadro, aile, is, komsu, apartman derken karakterin sayisi ucyuzbini buldu. daha boyle cekirdegi 5-6 kisiden olusan bir gruplu yok degil mi?! sanirim toplum yasamindan kaynaklaniyor. sonucta yurtdisinda 20 yasina gelmis adamlar kendi ayaklari uzerinde durup kendi hayatlarini idam ettirebiliyorlar. bu yuzden de bizde anne baba aile giriyor dizinin icine...
0
🌸terp
(15.08.08)
kampusistan vardı sitcom olmasa da.
0
aynali
(15.08.08)
bizde ne yaparsan yap tv'ye bir iş yapıyorsan raiting için yapıyorsunudr. iş ne kadar kaliteli olursa olsun AGB ölçümlerinde 1-2 hafta tökezlersen yayından kaldırılma tehlikesi demoklesin kılıcı gibi duru tepende.
bir ön bilgi daha, maerikada aksiyon,macera,dram tarzındaki diziler 50 dk, sitcomlar 25 dk olarak çekiliyor.
şimdi bu bağlamda avrupa yakası gibi bir komedi dizisi 2 saate yakın sürerse, keza yine kurtlar vadisi, binbir gece vs. yayıncılığımız amerika gibi olamaz elbette.
6 kuşak reklam sokucam diye bir komedi dizisi 2 saat sürer mi be ya? el insaf!
dolayısıyla bizim memlekette amerikan standartlarını pek bulamazsınız.
0
etna
(15.08.08)
turk dizilerinin kotu oldugunu vurgulamak gibi bir amacim yoktu. sahsen yaprak dokumu, aliye, binbir gece bilmem ne gibi dizileri sevmiyorum. reytingmis, ulkenin degerlerinin kullanilmasiymis hepsine katiliyorum. neden amerikan sitcomlari gibi sitcomlarimiz yok hic demiyorum. ama zilyon tane dizinin arasinda neden soyle bir sey denenmiyor?: (tamamen farazi ornektir, ne senaryo yazmaktan anlarim ne de hevesim vardir)

bir grup genc yeni mezunlar, ya da 2-3 senedir calisiyorlar. arada birinin evinde toplaniyorlar ya da yemek yemeye biyerlere gidiyorlar. aralarinda birinin kardesinin toefl sinavini kazanip yurtdisina gitmeyi planlamasi ve atiyorum saati 200 milyondan ozel ders almasi. ozel hocanin paraya para dememesi. bu durumun hicvedilmesi. ote yandan arkadasin birinin bir kizla tanismasi, kizin tiki cikmasi. arkadaslarinin bundan hoslanmamasi. bu tur 3 - 5 olay icice gecmis olsun. 25 dakka sursun farketmez.. sirf bu tarz yani bu vizyonda bir tane bile sitcomun olmamasi ilginc geliyor, bir suru dizinin arasinda...
0
🌸terp
(15.08.08)
@mrtksn: cok uzun surmesi dizinin beni de rahatsiz ediyor. her seyden once reklamlar ritmi bozuyor. ikincisi bir diziyi takip etmek istiyorsan 2 saatini ayirman lazim. 30 dakka seyredip sonra kaldip gidersen surekliligi bozarsin kendin icin. en azindan ben rahatsiz olurum. e dizi seyredicem diye de 2 saat oturmam mi gerekecek?! mesela avrupa yakasini 2 saat yapacagina 40 dakka yapsin. ama bizde zaten dizi daha yaygin. yani arkasi yarin mantigi var. sitcomlarda olay 100de95 ayni bolumde sonuclaniyor.
0
🌸terp
(15.08.08)
@mrtksn: cilginbedis'i nasil unutmusum :)
kabaca direkt al how i met your mother'i turk stili yap diyorum. bir karakter olsun barney gibi ona buna sarkan ama stili olan. bir cift olsun. bir ask adami olsun. bir de hatunumuz olsun. esas karakterler bunlar olsun. baslarina gelenler anlatilsin. komik diyaloglar olaylar felan yarim saatimi cerez gibi harcayayim. amerikanvari olsun barda bulusup bira icsinler demiyorum. turk motiflerine gore kurgulansin iste. benim sorum neden bir allah'in kulunun bunu denememesi idi kisaca.
0
🌸terp
(15.08.08)
avrupa yakasi cok daginik anne baba kardes alt komsu sirketteki cocuk, cocugun babasi, annesi, sirketin patronu, kizin kuzeni, su bu... cok dagiliyor... her yastan her cinsten adam...

ben soyle sabit bir takim istiyorum mesela 22-25 yas arasi 3 erkek, 2 kiz, islerinde iki senelik tecrubesi olan, karakteristik ozellikli tipler. e bu kadar acikladiktan sonra yapsin biri artik...

not: aklima geldi mesela avrupa yakasini ornek alalim, sadece ofisteki tiplemeler olsun fatos, cem, asli, burhan, cayci. biraz daha dengeli olsunlar tabii.. (cok mu karisti bu yahu)
0
🌸terp
(15.08.08)
yedi numara dediğiniz gibi bir yaş grubunu alıyordu ele. yani üniversiteye giden,aynı evde oturan farklı kültürlerden olan bir grup. bence güzeldi de.

bir de sanırım zaman sorunu olur how i met your mother gibi dizi yapsak. yani 20 dakikalık dizi yapmıyor özel kanallar sanırım(trt arada yapıyor 15-20dklık diziler ),illa uzun olacak( 45dk-1 saat) bu da sanırım konu bulma sıkıntısı yaptığı içinkarakteri bol tutuyorlar. belki bir de bizim dizilerde herkese hitap etme kaygısı var,ailecek oturup dizi izlemek gibi bir kültür geliştirdiğimizden.
0
kanuniye
(15.08.08)
türkiye'de gençlerin başından geçen, arkadaşlık teması üzerine kurulu sitcom'lar biraz yapay kaçıyor (7 numara bundan, zmanadan ve mekandan münezzehtir elbet)

mesela üniversite öğrencilerini konu alan dizi yapıyorsun, evler süper, ful takım herşey.
sonracığıma, türkiye'de dizilerde cinsellikle ilgili birşeyler yapamıyorsun çünkü tepkiye karşılaşıyor. maksimum, evlenmeden önce bekaretini kaybeden kızın dramını yapabilirsin.

hepimizin kabus gibi hatırladığı bir çılgın bediş faciası vardı mesela. güya lisede okuyan ama hergün okuldan sonra kafede takılan gençlik vs.

şimdiki dizilerin hiç birini izlemedim ama onlarda bu tarz mantık ve kültür hataları olduğunu duyuyorum.

sanırım biraz kültürel açıdan zorlama geliyor şu anda. belki 20 sene sonra durum değişir...

bir de, how i met your mother demişsin

-------------spoiler---------------------
arkadaşım türk örf ve adetinde, senin bir sene çıktığın hatunla, en yakın arkadaşın olduğunu iddia eden adamın yatması var mı?
hadi onu çıkarttın diziden, hatırlarsan bir keresinde barni ve lili aynı yatakta uyumuştu. bunu bile türk dizisinin içine zor entegre edersin.
------------spoiler-----------------------

dediğim gibi gene herşey kültürde kilitleniyor.
0
kahvegibi
(15.08.08)
daha eski komedi dizileri daha iyidi sanırım misal kaygısızlar hastane kaynanalar tatlı hayat gibi how i meet your mother'a gelince Terak'ın dediği gibi cinseliğe kayıyor ve belli bir kesmi rahatsız ediyor ve rtüğe mektup yazıyorlar daha sonra dizi insana garip geliyor
0
submariner
(15.08.08)
anlasilan sonuc olarak olay kultur ve herkesin izlemek isteyecegi tarz unsurlarina takiliyor.
acikcasi cinsellige bu kadar takilinmadan da bisiler cikarilabilecegini dusunuyorum. bi barney olamaz tabii karakter olarak ama fisfis ismail'den de oteye gidilebilir bre!

mrtksn, mehmet ali erbil, cem davran diyince bir de oyuncu problemi belirdi kafamda :)
0
🌸terp
(15.08.08)
turkiye'de su ana kadar yapilmis/yapilmaya calisilmis sitcom'lar ve orjinalleri icin (bkz: #5228309).

bunun disinda sitcom 17-24 dakikalik bir dizidir. fakat guzide ulkemin televizyonculuk anlayisinda dizi dedigin reklamlarla birikte en az 2,5 sat olmali ve prime time i kapatmalidir mantigi ile cekildigi icin sitcom cok tutan bir mevzu degildir. zamaninda bu referans entryde bahsedilen dizileri bile 1er saat yapmislardi, 3 4 bölümü birlestirip.
0
polifonik osuruk
(15.08.08)
(13)

başka neresi olabilir

cold
ben bi kaç yer düşündüm bi de sizden fikir alayım dedim.evlenme teklif etmek için uygun bi mekan neresi olabilir???
ben bi kaç yer düşündüm bi de sizden fikir alayım dedim.evlenme teklif etmek için uygun bi mekan neresi olabilir???
0
cold
(14.08.08)
istanbul'dasın diye düşünerek kızkulesi olabilir

dünyanın başka yeri olabilir mi mesela, sen nerdesin?
0
ermanen
(14.08.08)
evet istanbul
0
🌸cold
(14.08.08)
sana istanbul'daki en uygun yeri söyleyeyim. bu yer öyle bir yer ki seven insanın kesinlikle evet diyeceği bir yer. bu yer tanıştığınız yer.

ekleme: e et o zaman şirkette. daha ilgi çekici olur hem.
0
deckard
(14.08.08)
sofistike maymun
:):):) şirkette tanıştık:)
0
🌸cold
(14.08.08)
Sizin icin en ozel mekan neresiyse, en alisik oldugunuz en rahat ettiginiz ve her daim rahat edeceginizi dusundugunuz yer neresiyse; o yer orasidir. Bana kalsa o yer, Kiz Kulesi'nden milyon kez daha romantiktir. Bu bir cay bahcesi olabilir, bir cocuk parkindaki bank olabilir. Ev olabilir, olabilir de olabilir. Bence illa romantik olayim diye kliselesmis yerlere gitmeyin. Ben kiz arkadasima evlenme teklif edecek olsam Kiz Kulesi'yle falan ugrasmazdim sanirim.
0
vita vinum est
(14.08.08)
360 istanbul bu is icin aklima gelen ilk yer
0
lurgee
(14.08.08)
Niye benim örneğim üzerinden gidiyorsunuz :D hem dünya çapında olacaksa daha güzel yerler söyleyecektim, romantiklik kişiye kalmış birşey yere göre değil
0
ermanen
(14.08.08)
mekan olarak değilde teklif tarzi olarak aklimda $ahane bir fikir var, bi filmde görmü$tüm;

asil eleman çayir çimen biyerde elinde yüzük ve kelebekle kizin önünde diz çöküyor elini uzatiyor ve yava$ca yumruğunu açior kelebek uçunca alttaki yüzük piyasaya çikiyor. tabi bikaç kere pratik yapmak lazim :)
0
05
(15.08.08)
galata kulesinde balık tutalım de, bir haftasonu. malum oltanın ucuna bağla 1 karatlık pırlantayı.
edit: pırlanta giderse karışmam.
0
radikalherif
(15.08.08)
bir arkadaşım cevahirde evlenme teklif etti.
şöyle ki; cevahirde bir eğlence markı var, minyatür birşey. orada şu anda adını hatırlamadığım bir alet var. biniyorsun alete, seni 25 metre kadar yükseğe çıkartıyor, sonra zart diye bırakıyor.
bence orası evlenme teklif etmek için çok güzel bir yer.
0
kahvegibi
(15.08.08)
yakın bir zamanda evlenme teklif etmiş birisi olarak size önereceğim tek yer swissotel gaja roof. bütün boğazı ayağınızın altına alıyorsunuz, inanılmaz bir servis kalitesi var yemeklerin tümü müthiş.

rezervasyonsuz almıyorlar yalnız, mutlaka rezervasyon yaptırmanız gerekir. iki kişi şarap ve akabinde gelecek kahve vs. ile 300-400 ytl arasına çıkar.
0
galahad
(15.08.08)
facebookunuz varsa married teklifi yapın=)
0
szqnn
(15.08.08)
bence sms en iyisi.
0
gerrain
(15.08.08)
(3)

Hırvatistan Bosna seyahat tavsiyeleri...

les
Arkadaslar selam,shopandmiles millerimi sifirlamadan ve hirvatlar vize uygulamaya baslamadan o tarafa bi gacayim diorum... boyle bir hafta on gun takilacam sirt cantasiyla, derdim bunu mumkun oldukca az parayla yapmak... aha suraya git kesin gör, surada yat uyu, surada yemek ye, buralari gormeden ke
Arkadaslar selam,
shopandmiles millerimi sifirlamadan ve hirvatlar vize uygulamaya baslamadan o tarafa bi gacayim diorum... boyle bir hafta on gun takilacam sirt cantasiyla, derdim bunu mumkun oldukca az parayla yapmak...

aha suraya git kesin gör, surada yat uyu, surada yemek ye, buralari gormeden kesin gelme" tarzi tavsiyelerinize ihtiyacim var...

daha spesifik sorayim olmazsa Dubrovnik te ucuza kalacak yer ariyorum... ha bide Zagreb-Dubrovnik arasi uzak midir? haritayi biliyorumda benim derdim aslinda Zagreb ten Dubrovnik e nasil gidilir?
10 yasinda bir cocuga anlatir gibi cevap verirseniz super olur.... ivet zır cahilim...

smdiden tesekkurler....
0
les
(14.08.08)
uzaklik ulasim falan bilmiyorum da kalacak yer icin hostelworld.com yardimci olabilir
iyi tatiller
0
orange coffee
(14.08.08)
dubrovnik'te ucuza kalacak yer bulamazsınız. acayip turistik, acayip kazık bir şehir orası. hırvatistan genelde böyle zaten.

bence en uygun çözüm kendinize ufak bir çadır ve uyku tulumu almanız. ikisi taş çatlasa 50 lira tutacaktır. genel olarak avrupa'da kampçılık çok yaygın zaten. biz geçen yıl bütün avrupa'yı o şekilde gezdik, gayet memnun kaldık. her şehirde son derece donanımlı ve temiz tesisler bulabilirsiniz.

hırvatistan'da dubrovnik'e gidin. mümkünse bir de hvar ve/veya braç'a uğrayın. geri kalan bölgelerin pek bir olayı yok açıkçası.
bosna'da da mostar ve saraybosna var bir tek görülecek. ikisini de tavsiye ederim. hırvatistan'dan çok daha ucuz bir ülke.
0
386 dx
(14.08.08)
bir kere, haritadaki mesafelere bakarak aman burası 200 km imiş, üç saatte gideriz filan gibi düşüncelere kapılma. her türlü taşımacılık berbat. bu yüzden bir şehre gittiğinde, otogarda ya da istasyonda diğer şehre kaç saatte gidebileceğini öğren planlarını ona göre yap. hırvatistanda split'e de gidebilirsin, orası da güzel bir şehir. dubrovnik'e göre daha ucuz ama kesinlikle bosna hersekten ucuz değil hiç bir yer.
sarajevo'da şehrin tam merkezinde hostel city center (hcc) var. hostelworld'ten de bakabilirsin. orada kalmanı tavsiye ederim. yeri muhteşem, içi de temiz ve bakımlı.
yine sarajevo'da turist information'a git "tunnel tour" diye bir tur var. kesinlikle katıl. hatta ilk olarak o tura katıl. o turda seni, bosnalıların kazmış olduğu bir tünelere götürüyorlar ama oraya götürürlerken, yolda da ufak bir saraybosna turu yapıyorsun böylelikle her yeri önceden bir görmüş oluyorsun. tünel zaten ayrı bir alem. ibret için bile görülmesi lazım.
mostar'daki hostellerden old city'e yakın olan bir hostel seç. bazı hostellerin (mesela hostel nina) iki ayrı binası oluyor ve biri ebesinin damında oluyor. (by the way, hostel ninada kalma kesinlikle, çok kötü çünkü) mostarda şadırvan diye bir restoran var. şirin bir yer. oraya gidebilirsin.

dubrovnikte edi's se view rooms isimli hostelde kalmıştık. geceli 40 euro ama old city'ye ki, old city görülecek en önemli yer acayip yakın. edi de dünyadaki en bomba hostel sahibidir sanırsam. hostelworld'de onunla ilgili yorumları da okursun. onun mekanında kalırsan o zaten sana nerede ucuza ve güzel yemek yeneceğini söyler. old city içerisinde, şu anda kesinlikle yerini hatırlamadığım ama kayalıkların üzerine, ful deniz manzaralı bir kafe var. ayrıca gene old city'de lokanda adında bir deniz mahsülleri lokantası var. fiyatlar uygun, çok büyük bir yer. oturabilmek için yarım saat kadar sıra bekleyebilirsin ama değer. ha bir de city walls tour yap ama öğleden sonra yap. yoksa pişersin :)

şimdilik aklıma gelenler bunlar.
0
kahvegibi
(15.08.08)
(8)

cumartesi aksami sessiz ama cok pahali olmayan mekan

peppermint mocha
Ikinci bulusma. Nereye varacagi belli olmayan bir sey. Ikisi de henuz issiz, cok masraf bir dahaki bulusmayi riske atabilir. :) biri teee istanbulun bir ucunda oturuyor, gece geri donebilmesi icin ancak taksim gibi merkezi bir yer bulusmaya uygun olabilir. ama ayni zamanda koyu sohbet ortami olmali
Ikinci bulusma. Nereye varacagi belli olmayan bir sey. Ikisi de henuz issiz, cok masraf bir dahaki bulusmayi riske atabilir. :) biri teee istanbulun bir ucunda oturuyor, gece geri donebilmesi icin ancak taksim gibi merkezi bir yer bulusmaya uygun olabilir. ama ayni zamanda koyu sohbet ortami olmali ki, birbirlerini iyice taniyip, olusabilecek filizleri soooyle rahatca salabilsinler. ama cumartesi, taksim, sessiz ve fiyatlari makul bir ortam kombinasyonu sadece bir utopya olabilir sanki...

yoksa var mi gercekten boyle bir yer?

Ahali?
0
peppermint mocha
(14.08.08)
klan? eğer dalga geçmiyorsanız, berbat bir zevkiniz var. anam mekan berbat, müdavimleri ya ben lan neyse.
çok masraftan kasıt nedir anlasam ya, götür kardeşim nevizadeye. hem beraber gitmişiliğiniz olur. cumartesi akşam geç saatte( 2 den sonra) süper zevkli oluyor üst katlar bomboş bile kalıyor bazen. ama geç saat uymaz diyorsanız. sahilde yürüyün biraz. ya da götür hatunu tiyatroya ucuzundan, sohbet kaynaşma ortamında oyun başlamadan arada ve bittiğinde güzel şeyler olur.
0
radikalherif
(14.08.08)
ergenlerle beraber iceriz diyorsan klan abi. ama ole bir bulusma icin kesinlikle tercih edilmmemesi gereken biyer. nevizadeye gidin hocam.
0
sanio
(14.08.08)
ev kiralayım size üst kat kompile, içeçek dahil değil. çift kişilik şişme yatak :)
bence gidip nevizadedeki bir yerde iki kadeh bira için. sonra hatun kişi canım kahve istedi deyip starbucksa giderse, orada üç beş saat, sessiz sakin ortamda rahaaat rahaaat otururlar bence.
0
kahvegibi
(14.08.08)
en iyisi evdir kardesim, bulusma icin. sakin sessiz muhabbetini yaparsin, istedigini icersin, hem samimi ortam olur. hem de gece geri dönme sorunu olmaz. eger ilk geceden rahatsiz etmeyeyim yatagi veririm ben salonda yatarim diyorsan arti puanda olur belki (gerci bu durumda ibne imis ulan bu diyen kizlarin haberini de almiyor degiliz). bence makul bicimde sebeplerini söyle ve eve davet et.
0
atmacaged
(14.08.08)
gecenlerde bir arkadasin olayi vardi :P, buyukparmakkapi'da girgir'a gittik. cuma aksami ve cok sakindi. fiyatlar da pahali degil. teras ayrica. yolun duserse bi ugra istersen.
bekar sokak 'super' de iyidir. 4 lira olmali 33'luk. muhabbet icin ideal ve erken saatlerde sokakta, duvar kenarinda bi masaya konuslanirsiniz. mis gibi olur.
0
pyro clustic flow
(14.08.08)
taksim'de asmalımescit'de Tavanarası adlı mekana gidebilirsiniz. Tünele gelmeden 3 sokak falan önce, köşesinde Scooter diye bir dükkan var, sokağa girince sağda, karşısında market var ufak. Samimi, çok aşırı pahalı olmayan bir mekandır. (İşin içine alkol girerse fiyatlar her zaman artar malum, ama 2. buluşma için hoş ve tatlı bir yerdir.)
0
islakkedicorbasi
(14.08.08)
oncelikle cevaplar icin tesekkurler. :)

-Nevizade'ciler, 'sessiz ve sakinlik' unsurunu atlamissiniz sanki? :)
-Hatun kisi ben oldugumdan, ev ihtimali de yok :)) Daha ikinci bulusma hem ;)
-Girgir ile Tavanarasi fikirleri aklima yatti.. Bir gidip bakayim ikisine de cumartesine kadar. tekrar tesekkurler...
0
🌸peppermint mocha
(14.08.08)
klan'a sessiz diyenler var. hey allahım!
0
sirrikadem2
(16.08.08)
(7)

Evdeki boş oda

fatma
selamlar, evimde ardiye olarak kullandıgım 6-7 metrekarelik bir oda var. bunu nasıl değerlendirebilirim başka? aklınıza ne geliyor?
selamlar, evimde ardiye olarak kullandıgım 6-7 metrekarelik bir oda var. bunu nasıl değerlendirebilirim başka? aklınıza ne geliyor?
0
fatma
(13.08.08)
Kitap okuma koltugu al, bir de guzel los isik yayan bir lamba bul. Yaydira yaydira kitap oku. Bir de ahsap masa ile ahsap sandalye koy, cok fantastik bir okuma odan olur. Ben sahsen bizim evdeki bos odayi boyle degerlendirmeyi planliyorum.
0
vita vinum est
(13.08.08)
sauna yaptırabilirsin istersen. bu hizmeti verenler var.
0
kahvegibi
(13.08.08)
çok karanlık ve havalandırması olmayan bir oda. banyo odası gibi.
0
🌸fatma
(13.08.08)
kiler hmm.
ben olsam bir baba koltuğu atar bir de tv sistemi ile kendime özel sinema odası yapardım. seviyorum ne yapayım.
0
ozdek
(13.08.08)
havalandırma ve jakuzi koy, duvarlara da tropikal bir yerin görünümünü ver
0
ermanen
(13.08.08)
goddar: saç kurutma odası nasıl oluyor? evde sürekli duş alan uzun saçlılar mı mevcut? :)
0
ozdek
(13.08.08)
atolye yaptım ben evdeki odayı. kesilcek bicilcek delincek biseyler varsa burada yapiyorum iste.
0
osuruklu
(13.08.08)
(6)

Karamsar Kişiyi Karamsarlıktan Vazgeçirmek

ermanen
Karamsar kişiyi karamsarlıktan vazgeçirmek için ne yapardınız? Kronik durumu kroniksizleştirmek için can alıcı düşüncelerin ürünü cümleler de söyleyebilirseniz ne ala...
Karamsar kişiyi karamsarlıktan vazgeçirmek için ne yapardınız? Kronik durumu kroniksizleştirmek için can alıcı düşüncelerin ürünü cümleler de söyleyebilirseniz ne ala...
0
ermanen
(13.08.08)
yavru kedi alın.
0
arwear
(13.08.08)
karamsarlığın dikkat çekmek ve/veya beklentilerin altında performans gösterildiğinde çevresindekilere karşı rezil olduğunu hissetmemek için beklentilerini düşük göstermek gibi otomatik bir mekanizmayla işleyip işlemediğini sorgulamak lazım önce. eğer bunlardan biriyse, karamsarlığına destek olmak ve onun çizdiğindne daha karamsar bir tablo çizerek üzerine gitmek sorunu çözecektir.

mesela "ben bu sınavları hayatta geçemem" diyen birine "geçersin ya yaparsın aslansın sen" demek yerine "hakkaten işin zor biraz, hayatta geçemezsin sen bunları" demek çoğu zaman karşıdaki kişiyi gazlar, karamsarlığı bir maske olarak kullanıyorsa(ki bu hakikaten çok yaygın) düşmesini sağlar bence. o da kendini sorgulama fırsatı bulur. örnekler çoğaltılabilir.

tabi durumun bu olduğundan emin olmak lazım önce.
0
kurukafa
(13.08.08)
hair gibi filmler izlettirilebilir..
0
ayanux
(13.08.08)
ingilizce biliyorsan, bu video yu[randy pausch] u izle derim .

video.google.com

emin ol uzerindeki karamsarlik ortadan kalkacak :)
0
egotm
(13.08.08)
kendisinden kötü durumda ama hayat dolu olan insanları gösterebilirsiniz.
0
kahvegibi
(13.08.08)
önce nietzche ağladığında'yı okutup dibe vurmasını sağlar, daha sonra da viktor frankl'ın insanın anlam arayışı'nı okutur, ayaklarını yere vurup su üstüne çıkmasını sağlardım..
0
vercingetorix
(13.08.08)
(3)

Kurtlu buzdolabı

yapyat
fi tarihinde evdeki buzdolabının fişi çekilmiş, buzdolabı da yaklaşık 2 ay gibi bir süre boyunca içindekilerle o şekilde kalmış. şu anda buzdolabının içinde ve etrafında yoğun bir küçük sinek nüfusu mevcut. bir de kapağı açınca etrafa yayılan çok güçlü bir koku var.kokuyu oldukça kısa sürede kesmemi
fi tarihinde evdeki buzdolabının fişi çekilmiş, buzdolabı da yaklaşık 2 ay gibi bir süre boyunca içindekilerle o şekilde kalmış. şu anda buzdolabının içinde ve etrafında yoğun bir küçük sinek nüfusu mevcut. bir de kapağı açınca etrafa yayılan çok güçlü bir koku var.

kokuyu oldukça kısa sürede kesmemi sağlayacak bir yöntem arıyorum.

bir de, buzdolabının içindeki sineklerle nasıl etkili bir şekilde savaşılır?-sinek ilacı alıp buzdolabına sıksam kafi midir?- Sonrasında içeride yeniden ürememeleri nasıl sağlanır?

teşekkür ediyorum.
0
yapyat
(12.08.08)
nedense sinaklere kaşı hep elektrik süpürgesinin iyi bir çözüm olduğunu düşünmüşümdür. ufak sinekleri süpürge ile çekebilirsiniz (bence) sonra kalın torba ve eldivenlerlen içindeki pislikleri kabaca alıp ağzı kabanabilen bir şeye atıp kurtulursunuz. sonra gelsin mr proper, gitsin çamaşır suyu basarsınız kimyasalı. sonra da bir güzel temizleyebilirsiniz. ayrıca buzdolabıunın makinasi filan oralara da saklanmış, sizmış olabilirler ona da dikkat. bir de bu işlerin öncesinde buzdolabını çalıştırmak da işe yarayabilir, şöyle ki buzdolabı çalışıp da içindekileri soğutunca, hem sinekler hareket yetenekleri kaybederler, hem de içerdeki pis sular filan biraz katılaşır, daha az koku çıkartabilir.
0
nicin ben
(12.08.08)
bir de, bir miktar türk kahvesini, sizin durumunuzda bir paket sanırım, buzdolabının içinde bir tabakta bekletin. kötü kokuyu emecektir.
0
kahvegibi
(12.08.08)
eldivenleri takip, dolabi su yeni nesil temizliyicilerle bir guzel sil. yag cozucu ozelligi olanlar ya da suya camasir suyu karistirsan da olur. kuruduktan sonra bir kat daha silip, kurula istersen. senin dolaptaki koku, bildigimiz dolap kokusundan daha bi degisik ozellikte olsa gerek. iyice kuruduktan sonra da diger koku giderici onlemleri uygularsiniz, calistirip.
'Buzdolabının kokmaması için budolabının bir köşesine karbonat veya süt koyun. Ayrıca buzdolabını sirkeli suyla silin.' buna bakarak ikinci silmeyi sirkeyle yaparsan gicir olur sanirim.
kucuk sinekler icin de sinek oldurucuyle birlikte kesmenin en kesin sonucu mutfakta hic bir yemek birakmamak ve banyo, tuvalet kapisini surekli kapayarak oraya da ulasmalarini engellemek. gec oluyor ama sonuc aliniyo bu sekil.
0
pyro clustic flow
(12.08.08)
(15)

Pastane - En Güzel Pasta

ermanen
En güzel pastaları yapan pastane neresi? Kuru pasta ve yaş pasta olarak ya da özellikle beğendiğiniz alt kategorilere ayırabilirsiniz bu güzelliği. Bir de ayrıca muzlu pastayı soruyorum. Adana, İstanbul öncelikli olmak üzere dünya çapında söyleyebilirsiniz. Kendi yaptığınız pastadan ikram edecekseni
En güzel pastaları yapan pastane neresi? Kuru pasta ve yaş pasta olarak ya da özellikle beğendiğiniz alt kategorilere ayırabilirsiniz bu güzelliği. Bir de ayrıca muzlu pastayı soruyorum. Adana, İstanbul öncelikli olmak üzere dünya çapında söyleyebilirsiniz. Kendi yaptığınız pastadan ikram edecekseniz, en güzel benim pastam diye de ortaya çıkabilirsiniz:)
0
ermanen
(11.08.08)
istanbul: pelit pastanesi ve venüs pastanesinin yaş pastaları süper. ama biraz tuzlu fiyatları.
0
kurremkarmerruk
(11.08.08)
pelit'te hemfikirim; ozellikle cikolatali muzlusu $ahanedir.

www.pelit.com.tr
0
dolphingirl
(11.08.08)
İzmir'de Reyhan Pastanesi'nin yaş pastaları ve özellikle cheesecake'leri süperdir.
0
pathetique
(11.08.08)
istanbul savoy pastanesi, cihangir. her nevi yas pastasi cok guzeldir. visne cikolatasini yemeden olmemeli. kuru pastalari da iddialidir. favorim tulum peynirli minik kruvasan gibi olani. alman pastasini da cok guzel yaparlar.hepsi guzel kisaca.
www.savoypastanesi.com
0
pyro clustic flow
(11.08.08)
ankara su pastanesinde de güzel pastalar vardır.ben memnun kalıyorum her gidişimde.
0
alternatif
(11.08.08)
pelit tabi ki süper pastalar yapar, emek pastanesi de bunlar zaten bildiğimiz. asıl inanmayacaksınız ama aslı börek inanılmaz güzel pastalar yapıyor. içinde şu olsun, bu olsun, üstündeki süslemeler şöyle olsun böyle olsun bilmem ne cart curt diyorsunuz, adamlar size olurunu olmazını gayet mantıklı bir şekilde açıklıyorlar, temelde de istediğiniz gibi bir pasta yapıyorlar ve istediğiniz saatte istediğiniz yere getiriyorlar.
üstelik fiyatları da inanılmaz makul, her tür davet, nişan, düğün, parti... tavsiye ederim. üstelik şöyle bir şansınız da var, kuru pasta, börek, zeytinyağlı meze vs... her şeyi tek bir yerden halledebiliyorsunuz, her şey kapınıza geliyor.
0
alcea
(11.08.08)
(bkz: beyaz fırın)
0
galahad
(11.08.08)
izmir: reyhan ve bravo
0
merope
(11.08.08)
Çevre pastanesi
Mecidiyeköy/İst.
0
slack
(11.08.08)
pelit'te muzlu ve çikolaalının ismi ekpa'dır.ısrarla isteyiniz deneyiniz ve denettiriniz.
0
solipsist
(12.08.08)
izmir'de lozan pastanesi ünlüdür. 1969dan beri
www.lozanpastanesi.com.tr
0
tom riddle
(12.08.08)
Ankara'da liva pastanesi. ohhşş!!!
0
kahvegibi
(12.08.08)
Divan.
0
ezeriko
(12.08.08)
Ankara'da Big Chefs ve Swissôtel'in pastaları muhteşem oluyor, başka bir alternatif yok bence.
İzmir'de ise Reyhan ve Bravo.
0
the rain baron
(12.08.08)
Şişlideki osman pastanesi bir numaradır. yaklaşık elli yıldır aynı dükkanda hizmet veriyorlar. camiye yakın, osmanbeye doğru anacadde üzerinde.
0
comudus
(27.02.09)
(5)

ingilizce kursu

flame of feanor
orta düzeyde ingilizcem var(sanırım) hayvanlar gibi öğrenmek istiyorum. hangi kursu tavsiye edersiniz? fiyatlar ortalama nedir? eğer varsa hafta içi akşam 7den sonra mı gitsem daha iyi yoksa haftasonları mı? değerli önerilerinizi bekliyorum. tenks.not: yurtdışı imkanım yok.not2: istanbuldayım
orta düzeyde ingilizcem var(sanırım) hayvanlar gibi öğrenmek istiyorum. hangi kursu tavsiye edersiniz? fiyatlar ortalama nedir? eğer varsa hafta içi akşam 7den sonra mı gitsem daha iyi yoksa haftasonları mı? değerli önerilerinizi bekliyorum. tenks.

not: yurtdışı imkanım yok.
not2: istanbuldayım
0
flame of feanor
(08.08.08)
hangi şehir olduğunu yazmamışsın
ama

ankara: odtü dışarıdan hazırlık programı
istanbul: boğaziçi üniversitesi ingilizce kursu derim ben.
0
kahvegibi
(08.08.08)
boğaziçi uni kursunun nin adi var... fiyat/kalite ortalamasi yuksek... ama diger kurslar da daha iyi deil...

sonuc: 6 ay izin al, yurtdisina cik...
0
les
(08.08.08)
istanbulda isen eger sana kesinlikle bilge adam ın ingilizce kurslarını öneririm. ayrıca business english gibi opsiyonları da var..
0
sinnocence
(08.08.08)
bu benim şahsi görüşüm, yine de bilemiyorum ama, türkiye'nin en iyi kursuna da gitseniz hayvanlar gibi öğrenilebileceğine pek inanmıyorum ben. çünkü kurstan çıkınca yine türkçe konuşmak zorunda kalacaksınız.. bir dili öğrenmenin en iyi yolunun "onu kullanmak zorunda olmanız" olduğunu düşünüyorum. kaba tabirle "ske ske" konuşacaksınız işte :)
kaldı ki "en iyi" denilebilecek kursların ücretleri zaten ortalama 3-4 ay yurtdışında kalmanıza denk miktarda..
yurtdışı imkanım yok yazmışsın gerçi ama, eğer tek endişen olayın parasal boyutuysa dediğim gibi-iyi dil kurslarına vereceğin ücret zaten yurtdışına çıkmış kadar edebilir seni.
benim de önerim "yurt dışında öğrenmek" olur sonuç olarak. özellikle de ingiltere.
0
mortanius
(09.08.08)
istanbul'da ingilizce ogrenmek istiyorsaniz wall street derim ben. ama soyle bir inancim var turkiye'de yabanci dil ogrenilmez. tabi biraz da sizin gayretinize bagli bir durum bu.
0
wish i could fly
(09.08.08)
(3)

marketlerde...

atmosphere
...kondomlar genelde kilitli bir yerde dururdu eskiden.görevliyi çağırırıp kilidi açtırırdık,olay olurdu yani.şimdi nereye gitsem kondomlar ortada,sakızların şekerlerin yanında duruyor hatta.acaba firmaların şikayeti üzerine mi böyle bir değişiklik oldu
...kondomlar genelde kilitli bir yerde dururdu eskiden.görevliyi çağırırıp kilidi açtırırdık,olay olurdu yani.şimdi nereye gitsem kondomlar ortada,sakızların şekerlerin yanında duruyor hatta.acaba firmaların şikayeti üzerine mi böyle bir değişiklik oldu
0
atmosphere
(08.08.08)
fiyatla ilgili bir durum olabilir diye tahmin ediyorum.
sanıyorum eskiden daha pahalı idi, artık daha fazla kullanıldığından fiyatı da düştü diye düşünüyorum.
hali hazırda pek çok markette, yükte hafif, pahada ağır şeyler, mesela kozmetik ürünleri, kremler vs şeffaf bir kutunun içinde oluyor. kasaya götürdüğünüz zaman açıp veriyorlar.
0
kahvegibi
(08.08.08)
bence teşviktir.
hani az insan kondom alacağım diye markete girer. ama girmişken gözüne çarparsa da alır belki olabilir mi?

bi de kasaya yakın rafların kirası felaket. yani oldukça yüksek. demek ki var bi bildikleri.
0
yedek ruh
(08.08.08)
yeni kanunla onu da görünmeyen bir yere kaldırırlar, merak etmeyin :) ....çocukların ruh ve sağlığını olumsuz yönde asdasdadasasd.
0
2day2die
(08.08.08)
(1)

Otobüslerde özürlü indirimi için ille kimlik mi gerekiyor

sakingittarist
Arkadaşlar şimdi bu şehirlerarası otobüs firmaları, bedensel engelli vatandaşlara %50 indirim yapmak zorundalar. Bu talebimi dile getirdiğimde bana kimlik sordu gişedeki eleman. istanbul büyükşehir belediyesinin verdiği, ulaşımı bedavaya getiren "Beyaz Kart" var bende. onu gösterdim kabul etmedi. En
Arkadaşlar şimdi bu şehirlerarası otobüs firmaları, bedensel engelli vatandaşlara %50 indirim yapmak zorundalar. Bu talebimi dile getirdiğimde bana kimlik sordu gişedeki eleman. istanbul büyükşehir belediyesinin verdiği, ulaşımı bedavaya getiren "Beyaz Kart" var bende. onu gösterdim kabul etmedi. Engellilere verilen nüfüs cüzdanından alıcakmışım. İyi da zaten o kart bana özür raporuma dayanarak koca İBB tarafından verildi.
Şimdi sorum şu: Gişedeki eleman haklı mı, prosedür kesinlikle Özürlü nufus cüzdanına mı dayanıyor, yoksa benim karta da verse olur muydu?
0
sakingittarist
(07.08.08)
sakingittarist

0212 444 6 000'yı ara. Fiziksel Engelliler Vakfı Mutlu Engelli Çağrı Hattı. Bu hatta hem bu sorunun hem de diğer sorularının cevabını alabilirsin.

Vakıf gördüğüm kadarıyla çok güçlü bir vakıf. Gerekirse otobüs firmasını bile paylayabilirler.
0
kahvegibi
(07.08.08)
(1)

Ankarada kaliteli kumaşlı sade hazır gelinlik + duvak

vecihi
Efenim yukarıdaki soru aynen manitaya(müstakbel eş tabi aynı zamanda) ne istiyorsun dediğimde aldığım cevaptır. Diktirmek için zamanımız yok. Ankarada böyle makul fiyatlı yerler söyleyeblecek olanın sağlığına duacı olurum, hatta kutlamak için bira bile ısmarlarım şu sıcakta. Zira, böyle bi yeri ben
Efenim yukarıdaki soru aynen manitaya(müstakbel eş tabi aynı zamanda) ne istiyorsun dediğimde aldığım cevaptır. Diktirmek için zamanımız yok. Ankarada böyle makul fiyatlı yerler söyleyeblecek olanın sağlığına duacı olurum, hatta kutlamak için bira bile ısmarlarım şu sıcakta. Zira, böyle bi yeri ben bulamazsam kendisi pronovias mıdır ne karın ağrısıdır ordan Barcelonadan gelen bir gelinlik alacak 1200 Euroya. Kurtarın beni!
0
vecihi
(07.08.08)
ankarada iki tane gelinlikçiler pasajı bulunur. kızılay meydanından sıhhıye'ye doğru giderken, sağ kolunuzun üzerinde. gayet uygun fiyatlı gelinlikler bulabilirsiniz.
hatta o pasajlardan birinde kardelen gelinlik var. ona gidin derim.
0
kahvegibi
(07.08.08)
(7)

İngiltere Tavsiyeleriniz ?

mba38
Kısa bir süre sonra 5 aylığına İngiltere'ye dil öğrenmeye gidecek birine tavsiyeleriniz nelerdir ?şunu ye bunu yeme, oraya git buraya gitme (boş ver ingiltereyi hiç gitme) vb. şehir: brighton
Kısa bir süre sonra 5 aylığına İngiltere'ye dil öğrenmeye gidecek birine tavsiyeleriniz nelerdir ?
şunu ye bunu yeme, oraya git buraya gitme (boş ver ingiltereyi hiç gitme) vb.
şehir: brighton
0
mba38
(06.08.08)
Turk hic bir arkadasin olmasin, yoksa dil ogrenmis olarak gelmezsin, 5 ay boyunca geyik yapmis olarak gelirsin.
0
compumaster
(06.08.08)
türk arkadaş olmaması önemli ama o olmasa bile gittiğin kursta türk denk gelebiliormuş. hatta nerden duymuştum birisine türk öğretmen denk gelmiş :)

bilemiyorum bu yüzden ihtimali düşürmek için mesela güney amerikaya veya avusturalyaya gidilebilir dil için :)

edit: güney amerika nerden çıktı güney afrika yaw :)
0
hayo
(06.08.08)
biraz olsun fikir vermesi açısından;

(bkz: yeni baslayanlar icin ingiltere)
0
inkey
(06.08.08)
maalesef brighton dedin ve beni koparttın. adım başı türklerin olduğu bir şehir. orada ingilizce öğrenebilenleri tebrik ediyorum cidden. mümkünse ingiliz bir ailenin evinde kal bari hatta mümkünse kalabalık bir aile olsun. kalabalık aileler hem misafir konusunda daha toleranslı oluyor hem de konuşacak daha çok şey oluyor. böylelikle birşeyler kapabilirsin. onun dışında brighton işte. gece club'lara gidersin, elini attığın 5 hatundan 3'ü türk çıkar.
eğer vazgeçebiliyorsan, kanadaya hatta avustralya'ya filan git.
0
kahvegibi
(06.08.08)
Londra, Cambridge, Oxford gibi şehirleri gez. Hatta Londra'yı daha çok gez. Şehrin içinde sightseeing turlar var otobüslerle, belirli bir rotayı izliyorlar. Mesela bir durakta inip, belirli bir süre sonra gelen aynı şirketin başka bir otobüsüne binebiliyorsun. British Museum, Soho, Trafalgar Square gibi yerlerde vakit geçir.

Brighton'da da bol bol deniz havası al.
0
pathetique
(06.08.08)
ingilizce öğreneceksen mutlaka git. her yere git gidilmeyecek bir yer yok sadece geceleri sokakta sarhoş bir şekilde dolaşmamaya dikkat et. cambridge falan yakındır brighton a kaleler falan var gez oraları güzeldir.
0
sifatsiz
(06.08.08)
ingiltere ya da ana dili ingilizce olan bir ülkeye gittiğinde, ingilizce öğrenmek için sihirli bir değnek yok. gitmeden önce burada bol bol grammer çalış, kelime hazneni genişletmeye çalış. orada da farklı bir şey yapmayacaksın, fazladan günün her anında pratiğini yapma şansın var. türk arkadaş bulup gurbet özlemi yapmaya başlarsan olmaz, mümkün olduğunca sosyalleş. zira dil okullarından ziyade dilini pub'larda, her ülkeden gelen arkadaşlarla yaptığın sohbetlerle geliştirirsin. kilislerin tiyatro grupları var, katıl onlara. bu insanlar temiz konuşurlar ve (istersen) hatalarını düzeltirler.
mümkünse ingilizce düşün, basit düşünceleri bile ve hata yatmadan önce. yorucudur ama etkilidir.
0
r12
(06.08.08)
(3)

aniden gelişen göz pörtlemesi

morella
olay birkaç hafta önce şu şekilde gerçekleşti:sabah saatle uyandım, fakat gözlerimi üç milimden fazla açamadım. noluyo lan diye el yordamıyla aynayı bulup baktığımda çığlığı basıvermişim. iki gözümde de kirpiklerimden kaşlarıma kadar olan bölüm yumruk yemişcesine şişmişti. şişme derecesini şöyle anl
olay birkaç hafta önce şu şekilde gerçekleşti:

sabah saatle uyandım, fakat gözlerimi üç milimden fazla açamadım. noluyo lan diye el yordamıyla aynayı bulup baktığımda çığlığı basıvermişim. iki gözümde de kirpiklerimden kaşlarıma kadar olan bölüm yumruk yemişcesine şişmişti. şişme derecesini şöyle anlatayım; göz kapağıyla kaş arasında kalan bölüm dışarı ve aşağı doğru sarkmıştı (iğrenç) ve derinin gerilmesinden dolayı dokundukça sızlıyordu. dayak yemişlikten tek farkı göz altlarının normal olması ve morarma olmamasıydı. işe gitmem gerektiği için bir saat kadar soğuk kompres yaptım, görüntüm daha az dayak yemiş gibi olmaktan öteye gitmedim. ancak akşama doğru gece ağlayıp da yatmış bir görünüme dönüştü, ertesi sabah kalktığımda ise tamamen geçmişti.

-bir gece önce uykumu gayet güzel almıştım.
-ağlamadım etmedim, gözüme bir şey kaçırmadım
-her zamankinden farklı ya da tarihi geçmiş bir kozmetik ürünü vs. kullanmadım.
-akşam yemeğinde her zaman yediğim gayet zararsız gıdalar tüketmiştim. tek farkı bir yıldır ilk defa birkaç lokma kavun yememdi. kavunu sevmediğim için sık yemiyorum ama bugüne kadar da ne kavuna, ne başka meyveye alerjim olmuştu. acaba bu yaştan sonra alerji mi geliştirdim? yoksa bu göz pörtlemesinin başka ne sebebi olabilir?
0
morella
(05.08.08)
Konjonktivit, blef gibi teşhisler konan birkaç gözde bu durumu gözledim yakın çevremde, bende de vardı ama şişmezdi. Bildiğim kadarıyla alerji herhangi bir zaman herhangi bir şeye karşı gelişebiliyor.

Geçmiş olsun.
0
fadetoreality
(06.08.08)
aynı şey benim başıma, bir piknikte çiçek topladığım için gelmişti. otla püsürle uğraşmış olabilir misiniz önceki gün?
0
kahvegibi
(06.08.08)
ne çiçekle uğraştım ne hava değişimim oldu. her günkünden farklı olan tek şey kavundu, herhalde ondan... eksikliğini hissedeceğim bir şey değil neyse ki :)

yanıtlar için teşekkür ederim.
0
🌸morella
(06.08.08)
(9)

jeux d'enfants kutusu

psyche
evet jeux d'enfants'da mevzu bahis olan kutudan lazım oldu. atlı karınca desenli filan. nerde bulabilrim acaba böyle bişey?
evet jeux d'enfants'da mevzu bahis olan kutudan lazım oldu. atlı karınca desenli filan. nerde bulabilrim acaba böyle bişey?
0
psyche
(05.08.08)
istanbuldaysan cukurcumayi bir talan et derim.. benzer birsey bulabilirsin
0
orange coffee
(05.08.08)
(git: 35881)
yanıt almamış ama sorunun sahibine ulaşırsanız; nerelerde aradığını, bulup bulamadığını öğrenirsiniz...
0
late viper
(05.08.08)
toys r us gibi oyuncak mağazalarında bulabilirsiniz öyle ki filmde julien çocukken sahipti bu kutuya. bence o tarz bir oyun için arıyorsanız aramayın derim.
0
kazakesnekbankasi
(05.08.08)
Türkiye sınırları içinde aradığınız şekilde bir müzik kutusunu bulmanız zor. Oyuncak mağazalarını dolaşırım fırsat buldukça, basit versiyonları oluyor genelde.

Carousel box olarak yurtdışında ya da nette arayabilirsiniz.
0
gulden kale
(05.08.08)
arama, yok.
kapalı çarşı beyazıt tarafında bu tür çikolata şeker kutularından yapan eden var daha doğrusu önce kutuyu yaptıracaksınız, sonra boyası ya da üzerine baskısı lazım.
ayrıca saçmasalak bir film .
0
radikalherif
(06.08.08)
bunun en bi güzelinden mudo perada vardı.
ben de aşık olmuştum kendisine.

ben bildim, bana yüz puan.
0
kahvegibi
(06.08.08)
@kahvegibi: mudo pera'nın nerde olduğunu da söyleyebilirsen tam olucak:)
0
🌸psyche
(06.08.08)
buldun mu bilmiyorum ama ben cukurcuma yı talan ettim yok orada ama bana bi yer söylediler bak üsküdar da antikacılar ı soruyosun. orada binbir çeşit adnan mı ne öyle bi teneke kutular satan adam varmış. bulsa bulsan adnan da bulursun dediler. bi de mudopera istiklal No:401 deymiş. baktın mı oraya?
0
gazozbaloncugu
(02.12.09)
wuhuuu tarihe bakmamıştım!!
0
gazozbaloncugu
(02.12.09)
(7)

Değişik bir uyku sorunu

joehigashi
Aslında pek değişik değil ama daha önce duyurularda dile getirilmemiş bir sorun bendeki sanıyorsam.. Özellikle bundan 1-2 sene öncesine kadar böyle bir sorunum yoktu ancak ne zaman askere gittim geldim sabahları kaçta kalkarsam kalkayım uykuya doyamama gibi bir sorunla karşılaşıyorum.. Erken yatmak
Aslında pek değişik değil ama daha önce duyurularda dile getirilmemiş bir sorun bendeki sanıyorsam.. Özellikle bundan 1-2 sene öncesine kadar böyle bir sorunum yoktu ancak ne zaman askere gittim geldim sabahları kaçta kalkarsam kalkayım uykuya doyamama gibi bir sorunla karşılaşıyorum.. Erken yatmak falanda kar etmiyor.. sabahları enkaz gibi oluyorum tabi bu ruh halimede yansıyor acaip bir mutsuzluk, agresiflik sanki vucudumun negatif bir enerjiyle yüklenmesi gibi vs..Acaba şahsımda ne gibi bir sorun olabilir ? Ya da güne daha enerjik başlamak için neler yapılabilir ?
0
joehigashi
(04.08.08)
yatmadan önce aspirin, kalkınca buz gibi duş.
0
insanimsi
(04.08.08)
odanın iyice havalandığında da emin ol. ufak bir odada pencereler kapalı yatıyorsan rahatsız eder.
0
wampex
(04.08.08)
Psikiyatriye başvurursanız midazolam türevi hafif sedatif hipnotikler uykudaki verimi arttırdığından reçete edilebilir.
0
hlathguth
(04.08.08)
spor yapın bol bol. kimi kanallar sabah 7-8 gibi fitness programları yayınlıyor onlara eşlik edip alışkanlık haline getirebilirsiniz.
0
nihilanth
(04.08.08)
yorgun uyanmanın pek çok farklı gerekçesi olabilir, yani pek çok farklı uyku bozukluğu sorunu var, ve muhtemele ngeceleri bu bozukluklar yüzünden gerçekten de dinlenemiyorsun. bir uyku merkezine gitmende büyük fayda var.
0
kurukafa
(04.08.08)
vereceğim bilginin doğruluğundan şüpheliyim. ama gene de izin verin saçmalayayım :)

ben de uyuma ve buna bağlı olarak uyanma problemi var. daha sonra bunu insanlarla paylaştığımda akşamları neler yediğimi sordular. tabi şu entry'i yazarken bile yanımda nutella kavanozu olduğunu belirtmeme gerek var mı bilmiyorum. kısacası bu kadar şekerli gıdaları yiyine sabah yanılmıyorsam şekerim düşmüş olarak uyanıyorum. ayrıca annem bi ara uyandğımda tansiyonumu da ölçüyordu, bayağı düşük çıkıyordu. dolayısıyla genelde kendilerini bitkin hisseden insanlara bi şeyler yemeleri önerilir. he ben uydum mu bu kurala pek tabi ki hayır. ne kahvaltı ediyorum, ne aç yatıyorum. iyiyim ama böyle, zaten hayat cin edayla çekilemeyecek denli sağlam. biraz fluluk lazım. uyku güzel örtü...
0
yedek ruh
(04.08.08)
istanbulda uyku merkezi diye bir yer var. tamamen uykuyla ilgili sorunlara odaklanan bir merkez. bence orayı deneyebilirsiniz, çünkü normal bir doktorun böyle bir hastalığa teşhis koyması çok kolay değil.
0
kahvegibi
(04.08.08)
(3)

odonton tabakası

iker
şimdi arkadaşlar benim 20 lik dişimin çıkamıyor. bunun sebebi odonton denen bi tabakaymış. mutlaka ameliyatla alınması falan gerekiyormuş. newtom(du galiba adı) röntgeni istediler. tam 300 lira bayıldım bu röntgene. envayi çeşit gürüntüsü var. korkuyorum açıkçası. bunun ameliyatı için 2 doktordan r
şimdi arkadaşlar benim 20 lik dişimin çıkamıyor. bunun sebebi odonton denen bi tabakaymış. mutlaka ameliyatla alınması falan gerekiyormuş. newtom(du galiba adı) röntgeni istediler. tam 300 lira bayıldım bu röntgene. envayi çeşit gürüntüsü var. korkuyorum açıkçası. bunun ameliyatı için 2 doktordan randevu aldım. birincisi istanbul üni den bir prof. yalnız ameliyatı kendi yapmayacağını söyledi. asistana yaptıracak. yok mok dedim korkma falan dedi sırtımı sıvazladı. bir diğeride özel muayenehanesi olan bi doktor. bu daha fazla bi ilgilendi. 2 tane ilaç verdi. şişliği falan insin dedi. şu an oarası yumuşakmış ve o ete dikiş atmak çok zormuş. eyvah eyvah. dikiş olayını duyunca özel muayenehanesi olan doktora gitmek daha mantıklı geldi. ne bileyim diğeri sonuçta bi devlet hastanesi pek güvenemiyorum. sizce hangisine gideyim. ve bu ameliyat için beni rahatlatacak ne söyleyebilirsiniz.
0
iker
(03.08.08)
tabii ki asistana yaptırma. ben de aynısını yaptırıcam 15gun sonra falan, frofla konus istersen onun ozel muayenehanesi varsa oraya gidersin yoksa zaten ilac verene git.
0
kayranin kedisi
(04.08.08)
asistana yaptırtma sakın işlem çok basit bir işlem gibi gözüksede çenenden bir diş çıkaracak içine sıçma ihtimalleri var (diş ters mers döndüyse) kesinlikle doktora yaptırt derim hatta önceden anlaş eğer siz yapacaksanız gelecem de. işide gözünde büyütme basit bir olay zaten lokal anesteziyi yedinmi bişeycik hissetmezsin. ama genede iyibir doktora git vallahi yanaktan çıkarlar birdaha toparlaymazlar içerde parça falan kalır çeneni dağatırlar :) ama iyibir doktor içinde çocuk oyuncağı olacaktır.. şimdiden geçmiş olsun
0
sifatsiz
(04.08.08)
ben dört tane 20lik dişimi de bu şekilde aldırdım. Üniversite hastanesinde bir asistan almıştı ama kendisi bu konuda uzmanlığını yapıyordu (maxillofacial cerrahi) ve çok başarılı idi.
röntgene bakarak sadece birinde sorun yaşayacağımı ve biraz şişeceğini söyledi ve gerçekten o şekilde de oldu. diğer doktorların 1 saat sürer dedikleri çekimi 20 dakikada yaptı.
eğer imkanın varsa iyi bir üniversite hastanesine git. Ben Ankara diş hekimliğine gitmiştim. Tavsiye ederim.
0
kahvegibi
(04.08.08)
(7)

bir adet öss tercih sorusu.

nortonx
Bölüm: Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği.Üniversite konusunda kararsız kaldık. Yeditepe (Burslu) mi? Gazi mi?Adı geçen üniversitelerde okumuş olan varsa daha detaylı görüşmek isterim.sözlük dışı için mail. [email protected]
Bölüm: Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği.

Üniversite konusunda kararsız kaldık. Yeditepe (Burslu) mi? Gazi mi?

Adı geçen üniversitelerde okumuş olan varsa daha detaylı görüşmek isterim.

sözlük dışı için mail. [email protected]
0
nortonx
(31.07.08)
eğitim almadım ama gazi'nin eğitim fakültesini tavsiye etmiyorum. tarihi olarak önemli bir yere sahip ancak günümüzde gereğinden fazla politize durumda.
0
ali87
(31.07.08)
{herhangi bir universite}-{gazi uni} seklinde sunuyorum tezimi. aman sakin ha diyorum bir de. gazi'ye falan bulasmayin. gazi'de okumadim ama okuyanlari taniyorum.
0
osuruklu
(31.07.08)
sorunla direk alakalı bi cevap olmayabilir ama bundan 2-3 sene önce gazi üniversitesini pek iyi hatırlamazdık. eğitim fakltesinde saçı uzun, sakalı top diye dayak yiyen insanlar
tanıyorum. umarım artık düzelmiştir, ve normal bir ilim irfan mekanı haline gelmiştir. oraları bilen birine danışman en sağlıklısı tabi, kolay gelsin
0
smy
(31.07.08)
işte bu benim hayatımın cevabı olacak ve işine çok yarayacak.gazi ve edebiyat.2005 yılında alan dışı olmasına rağmen edebiyatı sevdiğim için ve psikolojiye de puanım yetmediği için sırayla tercih listemi türk dili ve edebiyatıyla doldurmuştum.istanbulda oturduğumdan ve gençlik aklıyla şehir dışını istiyordum.ama ankarayı yazmayı hiç düşünmüyordum.neyse dershaneden sıra arkadaşım aklımı çeldi övdü durdu ankarayı yok şöyle özgür bir yer yok şöyle güzel diye ayrıca gazi gibi bir üniversiteyi yazmayıp uludağ üniversitesi'ne mi gidiceksin diye.bende ona uydum ve 12. sırama yazdım.sonuçta o da ben de aynı yeri kazandık.e dedim turnayı gözünden vurduk.gazinin kampüsünün içindeki özel yurduna da yerleştik.3-4 gün ancak temizlik ve yerleşmeyle geçti.sıra artık okula gelmişti ki bir terslik vardı.burası bir üniversiteden çok büyükçe bir parkı andırıyordu kimin girip çıktığı belli değildi.dolanmaya başladıkça hayal kırıklığına uğruyorduk.ama asıl sürpriz içerde bizi bekliyordu.sanırım baya uzun oldu ve esas konuya gelemedim daha.çok dolyum hayatımdan koca bir 3 sene çaldı çünkü gazi.en iyisi sana mail yoluyla ulaşmak:)
0
raskolnikovvari
(31.07.08)
gazi'nin hem fen-edb. hem de eğitim fak. edebiyat bölümleri ekoldür. Diğerleri için İstanbul, Ankara, Hacettepe, Atatürk gösterilebilir. Türkiye'de edebiyat eğitimi İstanbul Üniversitesi'nin hocalarının (Ergin, Tanpınar, Köprülü, Boratav vs.) veya bunların yanında yetişen araştırma görevlilerinin Anadolu'ya gönderilmesiyle gelişti. O adamlardan bazıları ve o bazılarının öğrencileri Gazi'de görev yapıyor veya o ekolü izliyor.
Ayrıca vakıf üniversitesinde edebiyat okumak sizi Yeni Türk'te iyi bir yere getirebilir fakat Türk Dili, Eski Türk ve Halk edebiyatları kadroları hala devlet üniversitelerinde (Yukarıda saydığım üniversiteler) daha sağlam.

Gazi edebiyat zor ve politizedir. Mümkünse Hacettepe, Ankara olabilir. (Onlar da zor ama daha az politize) İstanbul'un eski kadroları emekli oldu veya Alemdaroğlu sebebiyle kaçtı. Tavsiye etmem.

ek: Yeditepe'nin Edebiyat'ına baktım. Pek etkileyici değil. Eğer İstanbul'da ikamet ediyorsanız seçmenizi tavsiye ederim yine de. Vakıf olduğu için size mezuniyet sonrası bir kaç seçenek sunarlar. Edebiyat okumak için Ankara'ya, üstelik Gazi'ye gitmeye pek gerek yok :))
0
haggi bulut
(31.07.08)
kardeşim gazide türk dili ve edebiyatı öğretmenliğinde okuyor.
yeditepeyi bilmiyorum ama gaziyi biliyorum.
gerçekten çok zor bir bölüm. sürekli ödev ve sınavdan canı çıkıyor.
herhangi bir politik hadise ile karşılaşmadı da şimdiye kadar.
zorluğu dışında herhangi bir şikayeti yok.
0
kahvegibi
(31.07.08)
cevap veren herkese teşekkürler.

@raskolnikovvari mail atacaktınız(:
0
🌸nortonx
(01.08.08)
(14)

bulaşık makinesi neden iz bırakır?

nihilanth
alttaki soruyu görünce ben de sorayım dedim. bulaşık makinesine tuzunu tabletini düzenli olarak koydugumuz halde neden bulaşıklarda iz kalıyor? bu yüzden 2-3 kez yıkamak zorunda kalıyorum ama işe yaramıyor da. bunun bir çözümü var mıdır?
alttaki soruyu görünce ben de sorayım dedim. bulaşık makinesine tuzunu tabletini düzenli olarak koydugumuz halde neden bulaşıklarda iz kalıyor? bu yüzden 2-3 kez yıkamak zorunda kalıyorum ama işe yaramıyor da. bunun bir çözümü var mıdır?
0
nihilanth
(30.07.08)
parlatıcılar suyun bıraktığı izi engellemek içindir.. parlatıcı koyuyor musunuz?
0
ayheytmayselfenvanttuday
(30.07.08)
evet koyuyoruz ama yine de geçmiyor.
0
🌸nihilanth
(30.07.08)
sayet bardaklar cizildiyse (dandik tuz veya deterjan boyle sonuclara yol acabiliyor) maalesef o iz gecmiyor hocam.

yok arada bir duzgun sekilde temizleyip cikartiyor arada pis cikartiyorsa muhtemelen arizalidir servis cagir. beyninde sorun var derlerse yeni bir makina al.
0
entrapmen
(30.07.08)
çizilmiş gibi mi gözüküyor yoksa kirli gibi mi? kirli gibi gözüküyorsa bardakları, tabakları vs kullandıktan sonra suda bekletmek gerekiyor kurumaması için kirin.
0
phoera
(30.07.08)
bir de, eğer kirli gibi ise kalan izler, makinayı toptan yıkamak için bir deterjan satılıyor. makina boşken koyup en uzun programda çalıştırıyorsun. o da engelleyebilir. sonracığıma filtreyi de bir kurcala, en altta olur.
0
kahvegibi
(30.07.08)
aynı sorunu biz de yaşıyorduk sanırım. özellikle çay bardaklarının üzerinde beyaz beyaz lekeler kalıyordu, sanki bardak çizilmiş gibi. kesinlikle dandik deterjan vs kullanmaktan kaynaklanıyormuş. deterjanı değiştirdiğimizden beri bu sorun yok oldu.
0
luin 41
(30.07.08)
bizim bardaklar bembeyaz olmuştu çizilmekten, şu topçuklu tabletlere geçince bulaşıklar pırıl pırıl çıkmaya başladı.
0
quasiromantic
(30.07.08)
çizik gibi değil kirli gibi iz kalıyor.
0
🌸nihilanth
(30.07.08)
bir de şimdi aklıma geldi, eğer beyaz beyaz çiziklerden oluşuyorsa, herkesin dediği gibi dandik deterjandan olabileceği gibi,
herhangi bir deterjanın da bayatlamasından olabiliyor. özellikle nemli ortamda bekleyen eski deterjanlar böyle yapıyor bardakları.
Biz de böyle bir sorun yaşadık. artık jel deterjan kullanıyoruz. hem kısa programlarda deterjanın erimemesi gibi birşey söz konusu olmuyor. hem de çizmiyor. yumuşacık.
çok mesuduz.
0
kahvegibi
(30.07.08)
ankaradaysanız şayet şehrin muhteşem(!) suyundan kaynaklıdır muhtemelen:)
0
karamell
(30.07.08)
izmirdeyim. buranın da pek iyi değil suyu.
0
🌸nihilanth
(30.07.08)
deterjan olarak prilin üç fonksiyonlu cartlı curtlu diye satılan tabletlerinden kullanacaksınız. bir de bi toz gibi bişi var ara sıra ondan alıp makineyi boş çalıştırcaksınız temizleme babında. mükemmel sonuç...
0
agk
(31.07.08)
tabi bir de makinenin doldurma haddini aşmamak gerekiyor.
0
agk
(31.07.08)
kirli gibi iz kalıyorsa içecekler falan kurumuş oluyor ondan.
0
phoera
(31.07.08)
(6)

ne söylenir..

plt radioman
25 yaşıma geldim ama bazı şeylere ne cevap vereceğimi, ne dileceğimi bilmiyorum..-misal; birinin vefatı üzerine..akrabasına geçmiş olsun demem gibi...başınız sağ olsun dan başka ne denir..?-misall;birinin çocuğu olmuş adam ağzıma baka baka iyi bir söz bekliyor..ben se sadece gülümseyebiliyorum belki
25 yaşıma geldim ama bazı şeylere ne cevap vereceğimi, ne dileceğimi bilmiyorum..

-misal;
birinin vefatı üzerine..akrabasına geçmiş olsun demem gibi...

başınız sağ olsun dan başka ne denir..?


-misall;
birinin çocuğu olmuş adam ağzıma baka baka iyi bir söz bekliyor..ben se sadece gülümseyebiliyorum belki iyi niyetimi anlar diye..

allah analı babalı büyütsün den başka??


-misall;
evlenen arkadaşlarımız oluyor yavaş yavaş..gidip "abi nasıldı" diyemiyceğime göre...tebrik maksatlı ne denilebilir?

evet aydınlatın beni..
0
plt radioman
(30.07.08)
klişe laflar dışında uzun uzun cümle kurmaktan başka yapılabilecek bir şey yok pek

vefat üzerine: allah sabır versin / allah rahmet eylesin (klasik) / mekanı cennet olsun
(klasik) / toprağı bol olsun (fail)

doğan çocuk için: mutluluklar getirsin (?)

evlenen arkadaşlara: tebrik ederim / berhudar olun (?) / darısı başımıza (?)
0
archetype
(30.07.08)
vefat'da "allah kalanlara sabır versin", "allah daha büyük acılar vermesin" gibi şeyler söylenir.

çocuk olunca çocuğunuzun büyüdüğünü görmek, başarılarını görmek nasip olsun; allah mürüvetini göstersin denir

evlenen olunca da "allah bi yastıkta kocatsın" denir, çok mutlu olursunuz inşallah, allah ayırmasın, allah mutluluğunuzu bozmasın falan denir..

sen içinden geçenleri söyle, boşver kalıpları :))
0
luin 41
(30.07.08)
vefat konusunda birşey diyemiyorum çünkü ben de başın sağolsun diyemeyenlerdenim.

anneannemden çocuk incileri
"allah adıyla büyütsün"
(nedenini bilmiyorum)
çocuğa kıyafet götürdünüz hediye olarak mesela
"çöplüklerde eskisin"
(yani giymeye, eskitmeye fırsatı kalmadan hemencecik büyüsün)

evlenenlere
"benden bile daha mutlu olun" diyorum ben.
:)
0
kahvegibi
(30.07.08)
birinin vefatı üzerine;
* tanrı kalanlara uzun ömür versin
* tanrıdan sabır dilerim
* kaybınız için üzgünüm, acınızı yürekten paylaşıyorum

yeni doğmuş bir çocuk için;
* gözünüz aydın
* sağlık ve mutlulukla büyütürsünüz işallah

yeni evlenmiş bir çifte de;
* hayırlı olsun
* mutluluğunuz ve beraberliğiniz daim olur umarım
* 10. yıldönümünüzde de bu kadar mutlu olursunuz umarım

gibi şeyler söylenebilir. üfff gerçekten de zormuş toplum dilinde nezaket kuralları çerçevesinde konuşmak. belki de,

* üzülme dostum, her şeye zamanla alışıyor insan, acı hep içinde olacak ama bununla yaşamayı öğrenmen en iyisi.

* çocuğun da senin gibi haytanın teki olur işallah! o zaman anlarsın neler çektiğimizi ahahah!

* oo iyi yere tezgah atmışın, zengin kocayı/kadını kafeslemişin. darısı başımıza olm.

gibi samimi ifadeler kimi zaman daha yerinde olur :)
0
kizillik
(30.07.08)
Üstad, vereceğin cevaplar tamamiyle kişiliğinle alakalı. Sessiz sakin bir adamsan, birkaç kelime edersin sadece. Fakat kimisi var ki;

- Ahmet Amca'yı çok severdik. Elinde büyüdüm ben. Hatta hiç unutmam bir gün...

diye başlayıp uzun cümleler kurabiliyor. Veyahutta;

- Aman yarabbi, şu ayakların tatlılığına bak. Gözleri de size çekmiş, bilmem hiç farkettiniz mi ama burnu da aynı...

gibi benzetmelere girişebiliyor. Burada yapmanız gereken, her zaman kullanılan kalıpları öğrenip onları yeri geldiğinde şakımak değil elbette. Bakın ne güzel yorum yapıyorsunuz, yeni evlenene böyle denmez ki diye. Bir ömür mutluluklar deyin, birbirinize çok yakıştınız diyin, samimiyseniz çocuğu ne zaman koyuyorsun diyin. Söyleyin, ne var bunda? İçinizden ne geliyorsa...
0
paranormal
(30.07.08)
İkinci ve üçüncü için "tebrik ederim" diyerek karşınızdakinin elini sıkabilirsiniz.
0
hlathguth
(30.07.08)
(6)

ingilizce

marmara34
dile pek yatkın biri değilim ama evvelden almanca öğrenmişliğim var (1 dönem kurs yaparak üniversiteye başlama yeterliliği alabilmiştim, çalışınca kafa basıyor ama akıcı konuşamam pek) bu nedenle ingilizce öğrenmek çok zor olmaz gibi gibi.sorum ve sorunum şu:en son ingilizceyi lisede (12 sene oldu g
dile pek yatkın biri değilim ama evvelden almanca öğrenmişliğim var (1 dönem kurs yaparak üniversiteye başlama yeterliliği alabilmiştim, çalışınca kafa basıyor ama akıcı konuşamam pek) bu nedenle ingilizce öğrenmek çok zor olmaz gibi gibi.
sorum ve sorunum şu:

en son ingilizceyi lisede (12 sene oldu galiba) gördüm ders olarak, ve nedense ingilizceden nefret ediyor(d)um, öyle böyle değil, cidden bana yavşak bir dil gibi geliyor(du), hani ağız bükerek konuşmalar, dilin dişe çarpması falan tam bir nefret var ama asıl nedeni galiba ortaokul lise hocalarımın angutluğu.

neyse, bir kaç aydır diziler izliyorum lost, prison break, hereos, 24, oz vs. hafiften anlamaya ve sevmeye başladım sanki.

önceden bir dil öğrenmişliğin avantajı olur düşüncesiyle, ingilizce kursa gitmeden hızlı bir şekilde önce dil bilgisini ve okumasını (beceremiyorum okumayı, dilim hiç dönmüyor mesela prison break'i okuyamıyorum) nasıl öğrenirim ?

güzel ve pratik kitaplar olabilir
eğitim setleri olabilir (bilgisayar üzerinden, ki 1-2 tane torrentlerden indirdim ama pek profesyonel değil)
başka bildiğiniz yollar olabilir..

mükemmel olsun demiyorum ama ingilizce cehaletim kalksın, bu konudaki tabularımı yıkabileyim.

not: ekteki resim dediğim programa ait, tam olarak ismini bilen var mı, her dil için aynı renk ve stili kullanan bir eğitim seti.
0
marmara34
(29.07.08)
rosetta stone var en meşhur eğitim setlerinden biridir. emuleden falan bulabilirsiniz. dizileri, filmleri altyazı ile izlemeye tam gaz devam edin. ingilizce şarkıları en doğru şekilde eşlik etmeye çalışarak söyleyin, sözleri okuyun, anlamaya çalışın, türkçe'ye çevirin. ama konuşma konusunda partik yapmadan ilerlemeniz çok zor. türkiye'ye pratik yapmak istiyorsanız tatil yörelerindeki otellerde çalışabilirsiniz. benim ilk aklıma gelenler bunlar.
0
baldur
(29.07.08)
zamanında üniversitede dil lab'ında eğitim setleri vardı, hatırlamıyorum markayı ama sistemi şöyle.
öncelikle arayüzü profesyonel. bir kadın bir erkek hoca var ve seslerde kadın ve erkek olarak ayrı ayrı, istediğini seçebiliyorsun, yukarda köşede duruyor anlatıyor sonra örneklerle sana çözdürüyor, gerekli görünce "hadi babab birazda sen oku" diyor, sesi kontrol ediyor, farklı farklı şekilde çalıştırıyor. bunun setleri başlangıç 150 euro civarıydı almadım, nettede bulamadım. bunun gibi programlardan bildiğinzde yardımcı olabilir tabi. rosetta stone indirdim ama çalıştıramadım, yukarda dediğim gibiyse bulmayı denerim gene?
0
🌸marmara34
(29.07.08)
damnlucifer, [email protected]
0
🌸marmara34
(29.07.08)
diğerine yetişmedi :-)
www.myingilizce.com
0
damnlucifer
(29.07.08)
rosetta stone en bo.tan egitim setidir. uzaktan egitim teknolojilerini bilen birisi olarak soyleyim. yok yere ne zamaninizi ne de paranizi harcayiniz. egitimin temel mantigi, ogrenciden gelen feedback in egitmen tarafindan degerlendirilip , ogrenciye uygun methodlar ve kanallarla bilgiyi aktarabilmektir. rosetta stone da en temel oge olan feedback yok. esasen uzaktan egitim paketlerinin hic birinde feedback yok ama emin ol rosetta stone en bi ise yaramaz urundur. dil ogrenmek istiyorsan,en temel olarak kitaplara basvurmalisin, anlamadigin yerleri de sormak icin wordreference e basvur derim. kolay gelsin.
0
egotm
(29.07.08)
grammer bilgilerini biraz tazeledikten sonra film seyredin.
takın kulaklığı,
alt yazıları ingilizce olarak ayarlayın.
film seyrederek öğrenmenin şöyle bir güzelliği vardır.
mesela bir kelime "bottle"
eğer bu kelimeyi bilmiyorsan ve bunu okuyorsan bir yerde, o zaman sözlüğe bakman lazım.
oysa film seyrederken adam "give me that bottle" der ve diğeri de ona şişeyi uzatır. böylelikle sen bottle'ın şişe demek olduğunu anlarsın. böylelikle hem görsel hafızana yerleşir hem de daha az kelimeye bakmak zorunda kalacağın için daha verimli öğrenirsin. çünkü sözlüğe çok baktığında dikkatin dağılır, şevkin kırılır vs. bir de, filmde söylenen cümleleri içinden tekrar et, hem telaffuzun, vurgun gelişir, hem de kalıpları öğrenirsin.
0
kahvegibi
(30.07.08)
(9)

ayakkabı yıkamak

maersk
ya şimdi baya festival kamp çamur filan görmüş converse tipi ayakkabı var diyelim, bunu nası tertemiz hale getiririz? duyduğuma göre çamaşır makinasında yıkanabiliyormuş. totalde üç tane ayakkabıyı bi seferde atsam olur mu mesela, çamaşırhanede yıkayacağım ayrıca sizce sorun olur mu yapmasam mı?ayrı
ya şimdi baya festival kamp çamur filan görmüş converse tipi ayakkabı var diyelim, bunu nası tertemiz hale getiririz? duyduğuma göre çamaşır makinasında yıkanabiliyormuş. totalde üç tane ayakkabıyı bi seferde atsam olur mu mesela, çamaşırhanede yıkayacağım ayrıca sizce sorun olur mu yapmasam mı?
ayrıca çamaşır makinasının ne modunda çalıştırmalı, yani sıkma filan yaparken takur tukur ayakkabinin icine etmesin.
yardımlar icin sagolun.
0
maersk
(24.07.08)
ayakkabıları birlikte atabilirsiniz ama renkli renksiz ayrımına dikkat edin.
giydiğinizde çorabınızı boyayan ayakkabıları ayrı yıkayın.
ayakkabıları makinaya atarken sıkma modunu engelleyin.
ayakkabıları makinaya bulabildiğiniz bir sürü eski tişört vs gibi çul çaputla birlikte atın.
eğer mümkünse, yünlüler için kullanılan sıvı deterjanlardan kullanın.
bağcıklara dikkat edin.
ayakkabıya tam takılı olsunlar, çıkarlarsa makinanın içine kaçarlar
0
kahvegibi
(24.07.08)
teker teker yıkarsan daha iyi olur converse dandik ayakkabı parçalanabilir.yıkarken de ayakkabının içine çorap falan sıkıştır.
0
szqnn
(24.07.08)
sikma yaptirmayin evet. onun yerine supsulu cikarip golgede kurutun. parca pincik eder o sikma, canim ayakkabiyi.
0
osuruklu
(24.07.08)
deri converse varsa aralarında atmayın. renk atıyor abuk bir hal alıyor, tecrübeyle sabit.
0
inkey
(24.07.08)
Ayakkabıları yıkamanın, kokuya neden olduğunu okumuştum bir yerlerde. Converseler bezden ibaret olsalar da durum tabanları için geçerli olabilir.
0
gercektenmi
(24.07.08)
"Temiz Converse" Converse ruhuna aykiri yahu, birak daginik kal..
Aman kirli kalsin..
0
underdose
(24.07.08)
@underdose : ya ben oyle kirli pasakli converse karizmasi olayina kilim, sacmalik, ayrica camur icinde yani, az biraz tozlu olsa birşey yapmayacağım.

yastık kılıfına koyup yünlüler modunda yıkayacağım ben birazdan, ona karar verdim, teşekürler. rezil olursa buraya yazarim.
0
🌸maersk
(24.07.08)
stil marka spor ayakkabı temizleme sünggeri al, tertemiz yapar.
0
agk
(25.07.08)
@agk türkiye dışındayım, almanyadayim, stil marka birşey bulma imkanim baya düşük, sagol gene de.
0
🌸maersk
(25.07.08)
(6)

Acil: Gözlerime birşey oldu

kahvegibi
Arkadaşlar sabah normal bir şekilde kalktım.İş yerime geldim.Ama şu anda gözümün önünden birşeyler geçiyor. Yazılar, harfler aşırı derecede parlıyor. Birşeyler okumakta zorlanıyorum. Doktorum şu anda ameliyatta olduğu için gidemiyorum. Kafayı sıyırmak üzereyim, bu ne olabilir?
Arkadaşlar sabah normal bir şekilde kalktım.
İş yerime geldim.
Ama şu anda gözümün önünden birşeyler geçiyor. Yazılar, harfler aşırı derecede parlıyor. Birşeyler okumakta zorlanıyorum. Doktorum şu anda ameliyatta olduğu için gidemiyorum. Kafayı sıyırmak üzereyim, bu ne olabilir?
0
kahvegibi
(24.07.08)
korneayı çizmiş olabilirsin sanırım
geçmiş olsun
0
whoosie
(24.07.08)
o tarz birşey yaşamadım. herhangi bir acı filan yok.
0
🌸kahvegibi
(24.07.08)
Parlama nasıl? Lasik veya başka lazerli bir yöntemle kırma kusuru ameliyatı olduysan ameliyattan sonra parlamalar olabiliyor.Başka bir ithimal de migren atağı öncesi olabilir.
Eğer şimşek çakması anında oluşan görüntü şeklinde parlama varsa retina dekolmanı olabilir ama bu en kötü ve düşük ihtimal.
Geçmiş olsun
0
efx
(24.07.08)
Arkadaşlar,
Teşekkürler. Gözümdeki parlamalar azalarak yerini korkunç bir baş ağrısına bıraktı. Ama gene de doktora gittim. İntralase ile ameliyat olduğum için gözümde bir sorun olmasından korktum. Ancak, şu anda gözümde herhangi bir parlama ışık vs yok. Sadece baş ağrısı var.
Sanırım hayatımın ilk migren krizini yaşıyorum.

Not: bu duyuru 1 saat içinde kendisini yok edecektir.
0
🌸kahvegibi
(24.07.08)
bende de benzeri şekilde olmuştu. aynı zamanda bu parıltılardan sonra cümle kurmakta zorlanıyorum, anlatmaya çalıştığım şey yerine saçma sapan kelimeler çıkıyor ağzımdan. nörolog "auralı migren" teşhisi koydu. parıltılar, cümle kurmakta zorluk, öncül ağrı, çok şiddetli şeklinde seyreden krizler olağan gelmeye başlıyor bir müddet sonra. kendimde migreni tetikleyen etmenleri tespit edip daha az maruz kalmaya uğraşıyorum. parıltılı yüzeyler ve ışık kaynaklarıyla gözünün doğrudan temasından mümkün mertebe kaçınmanı ve kesinlikle doktora gitmeni öneriyorum. büyük geçmiş olsun.
0
gregor sarmisaa
(24.07.08)
0
kurukafa
(24.07.08)
(8)

istanbul

cucuru
İstanbul'da ne bileyim artık yapacak şey bulamıyorum.Resmen şehri tükettim gibi geliyor.Sanki restaurantlar bile birbirinin kopyası olmuş gibi.Tavsiye edebileceğiniz bi yer var mı ?
İstanbul'da ne bileyim artık yapacak şey bulamıyorum.Resmen şehri tükettim gibi geliyor.Sanki restaurantlar bile birbirinin kopyası olmuş gibi.Tavsiye edebileceğiniz bi yer var mı ?
0
cucuru
(19.07.08)
çin, italyan mutfaklarını dene bence.
0
thinkbeforedoing
(20.07.08)
bi ara yapcaz biz. fikir soyle. sayet ingilizce biliyorsaniz ya da baska bir yabanci dil, lonely planet turkiye alin. l.p. istanbul yok sanirim ama baska yayinevlerinden gordum sanki. oralarda bizlerin hala bilmedigi bussuru yer vardir. yemek, gezmek, gormek icin. muze pass alabilirsiniz 20 ytl ye ve gitmediginiz muzeleri gezin. sooyle genel muhit olarak bildiginiz semtlerde sokaklarina dalin. ne bileyim, yesildirek, selimiye, kuzguncuk, kazlicesme gibi eski muhitler daha guzeldir bunun icin. sayet sehri tukettiginizi dusunuyorsaniz, onu yasama seklinizi degistirip yeni kesiflere yelken acabilirsiniz.
0
pyro clustic flow
(20.07.08)
@pyro clustic flow
Güzel söz : sehri tukettiginizi dusunuyorsaniz, onu yasama seklinizi degistirip yeni kesiflere yelken acabilirsiniz. -benim yaşam tarzımın değişmesi ancak rock barlara girip depresif depresif takılmak olurdu sanırım :D
O sokak gezme tavsiyen için süper bir kitap buldum : İstanbul Sokakları / 101 Yazardan 100 Sokak. ilginç hiç entry içermiyor.
bir de (bkz: İstanbul'da Ölmeden Önce Yapmanız Gereken 101 Şey)
Müze gezmekten bıktım artık. Sanırım adaları keşfe çıkacağım. Özellikle burgazı.Orada da
bunu öneriyorlar.(bkz: barba yani )
0
🌸cucuru
(20.07.08)
soguk cesme sokak ve sultanahmetin karis karis kesfi...
0
banuolcay
(20.07.08)
bir pazar akşamı jazzstopta güvenç dağüstün ile sakin sakin dinlemek :)
0
jeanluc
(20.07.08)
@jeanluc sakın güvenç'in orkestrasında da sen olmayasın :D ününü çok duydum bigün arkadaşlarla gidicez herkese tavsiye ederim.
teşekkürler fikirleriniz için
0
🌸cucuru
(20.07.08)
biz, kendimize bir hedef koyduk. istanbuldaki tüm tarihi eserleri tek tek görmeye çalışıyoruz... şimdiye kadar görmediğimiz, daha doğrusu fark etmediğimiz pek çok yer keşfettik böylelikle.
Ayrıca, restoran olarak da,
asmalımescitteki 11leblon'u ve kariye müzesinin oradaki asitane'yi tavsiye ederim...
0
kahvegibi
(21.07.08)
cucuru; evet kemancısı benim...
bu arada günler değişti.
bir perşembe bekleriz artık...
0
jeanluc
(07.12.08)
(9)

pasaportun süresini uzatma

badfan
elimde öğrencilik yıllarından kalan bir pasaportum var.süresi iki yıl önce doldu ve ben artık öğrenci değilim(pasaportun meslek hanesinde öğrenci yazıyor).şimdi ben bu pasaportun süresini uzatabilir miyim? yani emniyet müdürlüğünde benden öğrenci belgesi isterler mi?yoksa efendi gibi yeni pasaporta
elimde öğrencilik yıllarından kalan bir pasaportum var.
süresi iki yıl önce doldu ve ben artık öğrenci değilim(pasaportun meslek hanesinde öğrenci yazıyor).
şimdi ben bu pasaportun süresini uzatabilir miyim? yani emniyet müdürlüğünde benden öğrenci belgesi isterler mi?
yoksa efendi gibi yeni pasaporta 81 ytl vermem gerekir mi?
0
badfan
(16.07.08)
meslek yazdirmak ayri bisey sanirim uzatabilirsin
0
jay kay
(16.07.08)
emniyetin sitesinde pasaport ile ilgili ayrıntılar var. benim geçen gün okuduğum kadarıyla öğrenci belgesi istenmiyor siz de bi bakın. iem.gov.tr uzatmaya 81 ytl alınmıyor sadece pasaport bedeli alnıyor. örneğin 1 yıllık uzatma için 146 lira.
0
nesfit
(16.07.08)
@nesfit
146 lirayı zaten vercem ama o 81 lirayı yar etmek istemiyorum bomboş pasaportum dururken.
0
🌸badfan
(16.07.08)
81 lirayı yar etmiyorsun badfancım duty free de harcaman için o parayı sana bırakıyo emniyetimiz müdürlüğümüz. ya da yurtdışı çıkış pulu bedelinden (o da en az bi 50-60 olmalı) o parayı sana yedirtmeyecek de diyebiliriz aslında. pasaportumu ben de uzatacağım ordan biliyorum. sen en iyisi oku o sayfayı. her türlü pasaport için bilgi mevcut.
0
nesfit
(16.07.08)
10 sene once ogrenciligim bitmesine ragmen, meslek hanesinde öğrenci yazan aktif bir pasaporta sahibim, hic de sorun yaşamıyorum. benim değiştirmeme derdim içindeki vizeler nedeniyle, yeni vize alımında rahatlık yaşıyorum. ama temiz ise pasaportun meslek yazdırmak için yeni pasaport çıkartırsan sonra içinde ukte olmaz.
0
r12
(16.07.08)
@nesfit, yurtdışı çıkış harcı 15ytl'dir.
0
neronas
(16.07.08)
@neronas
aaa evet ucuzlamıştı o yaa sağol :)
0
nesfit
(16.07.08)
sen bir itirazda bulunmazsan kimse bişi sormaz. değiştirmek istersen de yeni pasaporta gerek yok. mesleğini ispat eden belgeyle birlikte gidersin o öğrenci ibaresinin üzeri daktiloyla çizilip altına mevcut mesleğin yazılır. açıklamalar sayfalarından birine de "bilmem ne emniyet müdürlüğü/konsolosluk şubesi/başkonsolosluğu olarak pasaport hamilinin meslek hanesini ben şahsen bizzat kendim değiştirdim" diye açıklama kaydedilir. üç seneden fazla uzattırma malum pasaportlar değişecek.
0
agk
(17.07.08)
@badfan: kimseden birşey istemiyorlar merak etme. ben avukat yazın dedim, direkt yazdılar :) asıl sorun kasap yazdırmakta.

@r12: yeni pasaport aldığında eski pasaportunu delgeç ile delip sana geri veriyorlar. sen de, eski pasaportu, yeninin arkasına zımbalıyorsun. böylelikle eski vizelerin de elinde olmuş oluyor...
0
kahvegibi
(17.07.08)
(10)

Web'den müzik dinlemece

kahvegibi
Şimdi ben şöyle bir web sitesi arıyorum.misal canım türkçe bir şarkı dinlemek çekti. normalde ne yapıyorum. youtube'a giriyorum. şarkıyı bulup dinliyorum. ama tabi, olay daha çok video olduğu için, daha çok alan kaplaması ve geç inmesi durumu vs oluyor. Acaba, aynı işlevi görecek ama türkçe içeriğe
Şimdi ben şöyle bir web sitesi arıyorum.
misal canım türkçe bir şarkı dinlemek çekti. normalde ne yapıyorum. youtube'a giriyorum. şarkıyı bulup dinliyorum. ama tabi, olay daha çok video olduğu için, daha çok alan kaplaması ve geç inmesi durumu vs oluyor.
Acaba, aynı işlevi görecek ama türkçe içeriğe de sahip başka bir site var mı?
siteye giricem, misal, levent yüksel selamsız yazıcam, o şarkı gelecek, ben de online olarak dinleyeceğim.

bi buldurun bea...
0
kahvegibi
(16.07.08)
(bkz: last fm)
0
sijwocaq
(16.07.08)
last fm'de arama yaptığımda benim istediğimi değil, benzerlerini çıkartıyor. Ben o an tek bir şarkıyı dinlemek istiyorum.
listen77'de arama yapınca bozuk atıyor...
0
🌸kahvegibi
(16.07.08)
(bkz: imeem)
0
sethi
(16.07.08)
teşekkür ederim.

bu arada hamsi, listen77'de levent yüksel ya da levent yuksel diye aratınca da birşey çıkmıyor maalesef :(
0
🌸kahvegibi
(16.07.08)
Plak.gen.tr vardı sanırım. Oradan da dinlenebiliyordu.
0
villeneuve
(16.07.08)
ttnet adsl kullanicisi iseniz: (bkz: ttnet muzik)
ayrica (bkz: soundklan)
0
locutus
(16.07.08)
elektronik müzik sevenler için danalar gibi hızlı olan beatport'u tavsiye ederim. ama parçanın tümü olmayabiliyor orada.
0
loststone
(16.07.08)
buyrun efendim, aradığınız site budur:
www.musicopat.com
0
edge_nabby
(16.07.08)
last fm'in ek yazılımıyla yazdığınız türe yada sanatçının türüne göre şarkı çıkarıyor karşınıza onu da es geçmeyin
0
yuto
(16.07.08)
www.deezer.com bir numaradir
0
jay kay
(16.07.08)
(5)

hukukçular yardım... avukatlık-hakimlik/savcılık, başka meslekler..??

ravioli
geçtiğimiz nisanda bahçeşehir hukuktan mezun oldum.mezun olana kadar ne yapacağıma karar verememiştim gerçi hala verebilmiş değilim. 1 ay önce avukatlık stajına başladım, birkaç hukuk bürosuyla görüştüm çalışmak için. 1-2 hafta içinde birinde başlayacağım çalışmaya. ama öyle hissediyorum ki avukatlı
geçtiğimiz nisanda bahçeşehir hukuktan mezun oldum.
mezun olana kadar ne yapacağıma karar verememiştim gerçi hala verebilmiş değilim. 1 ay önce avukatlık stajına başladım, birkaç hukuk bürosuyla görüştüm çalışmak için. 1-2 hafta içinde birinde başlayacağım çalışmaya. ama öyle hissediyorum ki avukatlık bana göre değil, daha doğrusu istanbul'da çalışmak bana göre değil. şöyle 5-6 sene hiçbir tanıdığın olmadığı bir yerlerde yaşayasım, kafa dinleyesim var. bu yüzden, biraz da aile-eş dost gazıyla hakimlik/savcılık düşünmeye başladım. hatta dün akşam feci gaza geldim çalışmaya bile başladım.
ama hala doğru olanın ne olduğunu bilmiyorum, avukatlığın, hakimliğin artıları eksileri neler, hangisinde daha mutlu olurum kestiremiyorum. bunlar dışında hangi meslekleri önerirsiniz?
0
ravioli
(16.07.08)
fikrimi söyleyecek olursam, "kafa dinleyesim var, tanıdık görmek istemiyorum" diyorsan avukatlığa yönel. zira çalışacağın yeri kendin seçmiş olursun. istanbulda değilde farklı bir şehirde bir hukuku bürosunda ve/veya bir başka avukatla beraber çalışabilirsin. yani iş koşulunu ve çalışacağın şehri sen belirlemiş olursun.

hakim-savcı olursan eğer bu durumda atama ile nereye gidersen, el mahkum orada çalışacaksın. iş saati avukatınkiler kadar esnek olmayacak. vs. vs. (ha tabi halk içinde statüsü ayrıdır orası tartışılmaz)

eğer esnek bir iş yaşantısı istiyorsan bence avukat ol. (kaldı ki ne zaman ne kadar kazanacağın belli olmayacak, bir nevi esnaf gibi olacaksın, bir ay binlerce lira kazanırken başka bir ay daha az kazanma ihtimalin her daim var)
ama diyorsan ki, "yok bilader hakim-savcı dediğin adamların iş yaşantısı tam bana göre, kılık kıyafete uyarım, yılda bir kere denetim geçirirken sinirlerim gerilmez, atama sonucu feci iş yoğunluğu olan bir yere gidersem cinnet geçirmem vs. vs." o zaman hakim-savcı olmak daha mantıklı...

yani en azından benim gördüğüm artı-eksi ilişkisi bu şekilde, nacizane... :)

(hukukçu musun, dersen pek sayılmaz, yani yarım hukukçuyum)

tabi unutmadan bir de "noterlik" meşgalesi var ancak onda atama işlemi çok uzun zaman alabiliyor galiba. özellikle yeni mezunlar için bu durum daha vahim. en nihayetinde atama işlemleri "mezun olunan yıl" göz önüne alınarak yapılıyordu yamulmuyorsam.
0
arpaci kumrusu
(16.07.08)
naçizane şöyle yardımcı olayım...

avukatlık muhtelif şekillerde yapılabilir.
serbest avukatlık: ilk başlarda zor, ancak zamanla iyi kazanmaya başlayabilirsin. küçük şehirlerde avukat sayısı az olduğundan, para kazanman kolay olabilir ancak, unutma, küçük şehirlerde çevre rulez!
şirket avukatlığı: özel şirket bünyesinde çalışırsın. normal bir çalışan gibi, eğer biraz diretirsen, kazandığın davalardaki vekalet ücretleri sana ait olur. güzel olur.
bağlı avukatlık: istanbuldaki büyük bürolardan birine girersin. mesai saatleri biraz ağır olur. ama güzel para veren bürolar var.

genel olarak: serbest avukatlık yaparsan kıyafetin de serbest olur diye birşey yok. staj eğitim merkezinde vs de sürekli söyleyecekler. iyi giyinmen ve en önemlisi formal code şeklinde, takım elbise vs giyinmen lazım. hakimler de, spor ayakkabı ile adliyeye gelen avukatlara iyi gözle bakmazlar.

hakimlik-savcılık: idari hakim olursan büyük, diğerlerinde genelde küçük şehirlere ya da bazen ilçelere gidersin. maaşın güzel olur, statün iyidir. insanlar saygı duyar.

eğer böyle bir fikre, yani küçük bir yere gitme fikrine sıcak bakıyorsan, git 5-6 sene, hakimlik-savcılık yap. sonra zaten istanbul'a ya da nerede yaşıyorsan oraya gidip çok kral şekilde avukatlık yapabilirsin. Hakimlikten ayrılan birini bürolar partner olarak havada kapar. aklında bulunsun.

sorun olursa sözlükten mesaj atabilirsin.
umarım faydalı olmuştur.
0
kahvegibi
(16.07.08)
görebildiğim kadarıyla hakimliğin ya da savcılığın şöyle bir dezavantajı var: insan ilişkilerinde her daim mesafeli olmak gerekiyor. özellikle taşrada, küçük bir ilçede falan mesleğini icra ediyorsan görüştüğün kişiler o şehrin benzer kadrolarını dolduran kişiler olmak zorunda , diğer hakim savcılar, kaymakam, ilçe milli eğitim müdürü filan gibi, tabi bu ilişkilerin genellikle resmi çizgide seyretmesi neredeyse kaçınılmaz. bir arkadaşım benzer nedenlerle ve yaşadığı şehre bir türlü alışamadığı için savcılıktan istifa etti örneğin.şahsen bu, beni sıkacak bir durumdu o yüzden ben de tercihimi avukatlıktan yana kullandım.

ha, avukatlık kolay bir meslek midir? derdi tasası yok mudur? şöyle bir durumla karşılaşmak her daim mümkündür:

-avukat hanım, noldu bizim alacağı tahsil edemediniz mi hala?
-kusura bakmayın, dün babamı kaybettim, cenazeyle ilgileniyorum şu anda.
-ha, başınız sağolsun da bizim iş ne olacak? (bir üstadın başına aynen gelmiştir)

sözlükteki diyaloglu entry ekolünü buraya da da taşıdım kusura bakmayın ama mesleğin sıkıntılı hali daha kolay anlatılamazdı sanırım.:)

hukuk diploması pek çok kurumun kapılarını açıyor kişiye, üç meslekle sınırlı kalmayın, eğer kpss filan zorlayabilecekseniz pek çok yerde iş imkanı doğar, hukuk müşavirliklerinde filan daha steril avukatlık yapmak mümkündür diye tahmimn ediyorum.

insanlara şunu yap, bunu yap demek hoş bir şey değil ama son bir sözüm olsun; eğer avukatlığı tercih ederseniz bir başka avukatın yanında en fazla bir yıl kadar çalışın. daha sonra kendi işinizin başına geçin derim. zaman geçtikçe insanın cesareti köreliyor, yaş ilerleyip kök saldıkça hareket kabiliyeti azalıyor.
0
stardustbenim
(16.07.08)
benim kuzen başarılı bir şekilde ankara hukuk bitirdi, aile zoruyla hiç avukatlık yapmadan savcı oldu, senelerdir dolanıyor, sanırım 3 senede bir yeri değişiyor en ucra köşelere gitti ve şu an yeri iyi, sosyal statü güzel, maaş fena değil amma ve lakin kendisi nedense bunca seneye rağmen pişman ve isteksiz.

başarılı bir öğrencilik ve başarılı olabileceği bir meslek varken devlete bağlı olmak ve bir kaç senede bir şehir değiştirmek zor geliyor, avukat olsa çok daha fazla kazanırdı. pişmanlığını da hep söyler.

yahu adamın 4 ü yer değişimi evlenemedi de, bence berbat bir durum. sanırım 5 kere böyle yer değiştiriyorlar yani 15 sene dolan babam dolan.

avukatlık iyidir, varsa heves başarılıda olursun ama yazdığına göre seni savcı/hakim olmakda tatmin eder.
0
marmara34
(17.07.08)
eğer küçük, sessiz yerlerde ailenden uzak yaşamayı sorun etmiyorsan, "sıkılmam oralarda" diyorsan 4-5 sene hakimlik/savcılık yapmak güzel bir fikir. bildiğim kadarıyla 5000+ ytl maaşın var, küçük yerlerde geçim sıkıntısı da yok, istanbul/ankara/izmir gibi büyük şehirlere nazaran. kafa dinlemek için ideal. hem tecrübe de kazanmış olursun, yukarıda da söylendiği gibi hakimlik yapmış kişileri havada kapıyor hukuk büroları. hem biraz para biriktirmiş olursun, hem de döndüğünde yine dolgun bir maaşla bir hukuk bürosuna girebilir, veya kendi büronu açabilirsin.
0
strateji
(17.07.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.