vakıf mı devlet mi?
güzde başlamak için mi ilkbaharda başlamak için mi?
yabancı dil durumun nasıl?

Dostum yanlış anlaşıldı sanırım, hiçbir şey farketmez sadece herhangi bir bölüme kayıt yaptırmak amacım. En kolayı neyse o.

Mein Vater shickt das Geld.

taahhut u bilemedim

mein vater wird mir geld schicken.

das einschreiben.

hamsi arkadaşın çevirisi ne yazık ki yanlış
mich değil mir olması gerekiyor

Mein Vater wird mir das Geld senden babam- bana para gönderecek
para havale ile gönderilecekse senden yerine überweisen kullanılması daha doğru olur

Mein Vater wird mir das Geld überweisen

bu durumda da paranın daha önceden belli bir para olması gerekiyor

yani Mein Vater wird mir Geld überweisen da duruma göre doğru olabilir

Taahhütname ise genelde unternehmen olarak çevirilir ama tabii almanca da unternehmen çok anlama gelmektedir yani ne taahhütnamesi olduğunu yazarsan yardımcı olabilirim

taahhütname için "Verpflichtungsschein" ya da "Verschreibung" kullanılabilir. Ayrıca "mein vater wird mir geld schicken" kullanımı pilav'ın yazdığı gibi daha doğru olur.

bu galiba masraflarini babanin karsilayacagini (resmi) söylemek icin?

"mein vater wird mir meinen lebensunterhalt sichern/finanzieren."

taahütname: verpflichtungserklärung olmasi lazim.

cehaletin azalmasinin ilk belirtilerinden biri dinden vazgecilmesidir. sonra sonra sanata yonelme falan gelir.
henuz yeterince uzaklasamadik dinden. bir kurtulsak cok sey degisecek.
aslinda sorun din de degil, etkileri. dinin etkileri olmasa hic problem degil.

edit: lan entryi tamamen okusaydim cevap bile vermezdim. basligi okuyup yazinca boyle oluyor.
iste kurani da benim bu duyuruyu okudugum gibi okuyunca musluman, adam gibi okuyunca ateist oluyorsun :)

"bilimle fazla uğraşan kişilerden, felsefecilerden vs." din uzaklaştırılmadı. Onlar bunlarla uğraşarak, düşünerek, araştırarak, sonuçlara vararak kendi başlarına uzaklaştılar dinden, eğer uzaklaştılarsa.

Sana da bunlarla uğraşmayı, biraz da dille ilgilenip asgari ölçüde kural öğrenmeni tavsiye ederim. Zira ciddiye alınacağı yok hiç yazının bu haliyle.

çok doğru söyledin, ahanda N'oluyor size bize? ne ayak anlamadım, o dediğin yerdekiler eyv çatpat bilinçli ama bazıları kendini aşmış direkt dinden uzaklaşmış ,
yani, iki laf edebilen , iki teknolojiyi takip eden popüleritesi yüksek kişiler, dinden uzaklaşmış geri olarak bakıyorlar,
ulan amk liselileri, ibni sinanın tıp hakkında ki görüşleri kaç yüzyıl avrupada baş ucu kitabı olarak okutuldu, farabiye , harezmiye vs. hiç girmiyorum bile ,

ınsanın yaptıgı herseye bu dınımızde gunah denılmesı, serıat ıle yonetılen ulkelerde kı olan olaylar ornegın zına yapan bır kadının taslanması asılması kesılmesı gıbı seyler bunu yaparkende allahu ekber dıye bagırmaları.. muslumanlıgı boyle carpıttılar ve etrafta ınsanlar bunların yaptılarını gorunce nasıl muslumanlık bu dıyıp dınden uzaklastılar. adam oldurup allah demek nedır arkadas? neyın kafası? ben hayatta herseyı dınımıze gore yapmak kacınıyorum. zamanında dınıme cok baglıydım. sımdı uzaklastım. kafayı dıne yormak ınsanı bır yerden sonra cahıllestırıyor. ben bunu bılrım arkadas. kafam hep dıne gıdıyordu peygamberlere fln cok sorguluyordum vede kucukken ogrenemedıgım guncel olması gereken seylerdfen gerı kaldım. arkadasım hayatını yasa. ılım ırfanla ugras. ınsanlıga yararlı olacak bırsey yap.kendın ıcın ıyı olan bırsey yap. kımseye zararın olmazsa zaten sen ıyı bır ınsansındır. herseyın basında ıyı olmak vardır.

bilinmeyen çok şey varken çok din vardı.
başlıkta ki sorunun yanıtı bence bilinçlenen toplum.

dünya genelinde allah'ın hükmünü üstün tutanlarla kendi hükümlerini üstün tutanların hallerini karşılaştırınız. okuma - yazma oranı, savaş, açlık, fakirlik vs. hangi kısımda daha fazla acep...

osmanlı şeriatla, allah'ın istediği biçimde yönetildi diyorsun öyle mi? acıdım.

şuan adamaklıllı uygulayanlar yok var ise de ,tüm müslümanlar birlik değil, o yüzden bu haldeyiz, ama islam kelimesi ne demek bunu bilmeyenler , birlik beraberlikten yoksun ülkelere , o diğer ülkelerin naptığını görmüyor musunuz ?
al adamlar ırakı suriyeyi libyayı bitirdi, islam çıtını çıkarmadı
sen şimdi hala kendi hükmünü allah'ın hükmünden üstün tutmayan , islamın , kuranın dediği gibi yaşayabilen toplum var mı zannediyorsun ?

biri de demiş ki''bilinçlenen toplum'', bence tamtersi bilincini , kim olduğunu ne olduğnu unutmuş toplum. mesela osmanlıda bir cami yapılınca mısırd irandan yardım gelirdi, afrikadaki müslianlara yardıma giden osmanlı levendlerini hiç saymıyorum bile ,

yani işin özü arkadş sizde bu göt kalkmışlığı'' benim ulan über alles '' fikri , bana bişey olmasında gerisini sittir et, ee o ülkede hak etmişti , düşüncesi oldukça bir araya gelemeyiz, birlik olmaz, kim böldüyse adamlar işini sağlam yapmış,
müslimanları farklı mezheplere ayırmak mesela süper sonik bir fikir,
yakında şehitlik '' mertebesini de alırlar , öyle bölerler,
bakın teröre gidiyor konu demekki bağlantılı
az biraz beni anlayanlar vardır içinizde
düşünceme karşı olanlar da anlamıştır ama gururu el vermiyordur ,

senin çıkış noktan yanlış dostum. osmanlı zamanında herkes müslüman falan değildi, olanlar da çok iyi benimsememişti. tarihi romantiklerden değil gerçeklerden öğren.
diğer tezlerin de şakirt evlerinden kopup gelmiş gibi..
bu arada ilk yorum çok iyi ^^

aklımız başımıza geldikçe. keşke daha da soğusak. kardeş ben seni iyi görmedim. sen kendini bi revizyondan geçir. olmuyo böyle. kim ezberletti sana bu dediklerini? özgürleş, beynini serbest bırak, duvarları sınırları yık. aydınlan. yabancı dil öğren, wikipedia falan oku. farklı kültürler tanı. islam birliği falan yalan onlar kardeş. osmanlı dediğini de abarta abarta anlatanları bi anlasam. la olum osmanlı 600 sene boyunca aynı osmanlı mıydı sanıyosun :))) ne allahı dini la devlet olum bu. devletin dini asker ve paradır. osmanlı islam birliği falan değildi. müslüman kabileleri egemenliğine almış onlardan asker vergi falan topluyordu. sözde müslüman olan osmanlı dininin farkına da vara vara anca abdülhamit döneminde vardı. sen bütün padişahları pek veli şahıslar, peygamber yarısı sanıyorsun galiba :)) müslümanlar bu kafayla ve dinle batılılar tarafından kullanılmaya mahkumlar.


özet: kardeş din falan yalan bunlar. insanları yönetip kafalarını bulandırmak için pompalanan şeyler. oyuna gelme.

seni yazma yeteneğinden uzaklaştıranlar bizi de dinden uzaklaştırdı.

ha bir de afrika'daki "müslianlara" cami yapmak için giden osmanlı levendleri var ya, millete din götürecem derken ekmek götürmeyi unutmuşlar, orada açlıktan öldüler. sonra da din bitti.

din bitmiş. bitmiş.

çok dindar bi insan değilim konuya hiç bi yorum getirmicem sadece şunu sorucam sana.
osmanlı zamanından islam birliği vardı, orta doğu osmanlının halifeliğini benimsemişti yani senin deyişinle islam birliği sebebiyle ortam süperdi peki o yüzden mi araplar birinci dünya savaşında osmanlı askerlerini ingilizlerle anlaşıp sırtından vurdu ? sence bu bahsettiğin islam birliğinin bu şartlarda kurulması makulmüdür? yada gerçekten kurulduğuna hala inanıyomusun ?

opeth arada kuran'ı oku. cevaplarını bulursun.

@:berginyonbaenre ; mütişsin demek istediğimi sormuşsun
bak işte ingiliz ajanları , devletlerin vs. bunların kandırması kışkırtması ile araplar arkamızdan vurdu, belki de bu arkadan vurma olayında bile kaç kişiyi müslümanlıktan kaybettik araplar hainlik yapıyo diye , ' bak onlarda müslüman ama arkamızdan vurdu ozaman bizde çıkalım islamdan '' kaç kişi böle demiştir lim bilir .

arkadan vurma olayı da osmanlının çöküş yıllarında birlik beaberliğin bitiş seviyelerinde iken oldu,
ben inanıyorum ki bilinçlenir isek beraberliği sağlarız , yeter ki önyargıları bırakalım, özellikle de gururu bir kenara atalım , bir çoğunuzn dediği gibi mantıklı düşünelim ,
aranızda eminim ki türkçe kuran ı bitirmemiştir, insan bir merak eder bi okur yeri geliyor 2 bin sayfalık roman okuyorsunuz ama ,
o değil de mantık tarikatçıları sizdemiyormudunuz bir araştırın, bir bilgilenin , bi kaynakla gelin , saçma sapan hurafelere inan mayın , e sizde araştırın biraz

müsliman akıllı zeki ve uyanıktır emin olun, ( gururu olanlar bana al şu müsliman şöyle yaptı etti diye belki de resimli birşeyler atabilir , ama ben bundan bahsetmiyorum düşünün )

hacı düşüncelerin bir yere kadar doğru ama biraz daha araştırman gerek olayları. herşey toz pembe değil, bilgisayar televizyon örneği gibi düz mantıkla açıklanabilecek bir şey de yok ortada. sana burda saydıran yobazları siktir et, onların bi sikten anladıkları yok, sana şimdi düşüncelerin yüzünden yafta vuranlar var ya "dinsizliğimizi yaşayamıyoruz amk, nerde ifade ve düşünce özgürlüğü" diyen adamlarla aynı kişiler. o yüzden çok sallama bu güruhu, kimsenin de salladığı yok zaten sosyal hayata bakarsan.

sen git adam akıllı tartışabileceğin kişiler bul, olgun insanlar ve gerçek özgürlükçü bireylerle tartışılır bu konular.

@ thugster ; yok kardeşim herkez görecek , zıt olanda yanımda olanda
nasıl ben en sağcı tarihçilerden ve en solcu tarihçilerden aldığım bilgi ve elde ettiğim düşünceleri paylaşıyorsam ,
onlarda bunu anlamışlardır zaten

@opeth

kardeş senin yaşın biraz küçük sanırım. ergenliğin sonlarına doğru böyle hezeyanlar olur sonra kendini bulursun. yani şu yazış tarzınla yetişkin olman ihtimalini hesaba katmak istemedim.

bak oyuna gelme dedim, özet geçtim. güzelce anlatayım. öncelikle demişsin ki "kim olduğunuzu unutmayın". "asıl dinimiz"den bahsediyordun sanırım. sen eğer türkmen soyluysan çok değil bundan 1000-1200 sene önce çok tanrılı inanca sahip dedelerin vardı. o zaman hepimiz ilk dedemiz kimse onun dinine dönelim. şimdi einstein'lık yapıp "adem babamızın dini islam işte" demeni bekliyorum :)) bak güzel kardeşim. dünyada senin allah'ına inanan insanlar geriye kalanlardan daha az. niye senin allah'ın diyorum, çünkü diğer tek tanrılı dinlerin tanrısının da seninkiyle aynı tanrı olduğunu iddia eden din seninki. diğerlerine göre muhammed din kurdum diye ortaya çıkmış bir toplumsal önderden başka bir şey değil. dünyayı biraz gezip dolaşırsan allah'ın sadece ortadoğu civarlarında borusunun öttüğünü göreceksin. geriye kalan dünyanın umurunda değil islam falan. her dinin tanrısı kendine. kimi dinlerde tanrı, yaratıcı falan da yok. bir sürü değişik bakış açısı var yani. hiçbiri birbirinden üstün değil. en mantıklısı islam diye de bir kaide yok. insanlar dünyaya açılıp yeni insanlar ve yeni fikirler tanıdıkça eski, modası geçen, günün şartlarına uyum sağlayamayan fikirleri kenarda bırakıyorlar. din de böyle bir şey. sadece islam için konuşmuyorum. pek çok semavi din için durum farksız. dünyanın en medeni bölgesi avrupa'nın üçte biri ateist diye bir tahminde bulunsam çok yanılmam. dini vecibelerini yerine getiren insanlar sanmıyorum ki 100'de 10'u aşsınlar. şimdi avrupa bizden daha mı geri? biz onlardan daha mı ahlaklı ve yardımseveriz? tam tersi, gidip orada bir süre yaşayıp gel, adamların kültürlerinin ne kadar mantıklı ve toplum yararı gözeten temeller üzerine kurulmuş olduğunu göreceksin.

senin düşüncene göre seni allah yaratmış olabilir ama diğer insanların buna inanmasını bekleyemezsin. sen inandığın gibi yaşa, sonra da gelip diğer insanlara statünüzü sikim falan deme. belli ki kendini ezik hissediyorsun bu statüsünü siktiğin insanlara karşı. eksik hissediyorsun. ikide bir bilgili falan demenden belli. sen de bilgilen, oku, öğren, at gözlüklerini çıkar. dünyaya islam gözlüğünü çıkarıp objektif açıdan bak. beğenmezsen sonra yeniden takarsın.

şimdi sen benim bütün bu dediklerimi seni dinden çıkarmaya çalışan kötü niyetli inançsız bir insanın sözleri gibi algılayabilirsin. istersen öyle algıla ama bu kadar yazıyı sırf sana iyilik olsun, gözün açılsın diye yazıyorum. bir bu kadar daha yazarım istersen. sor kafana takılanları. bir de kimi dindarlarda "inançsız adam kötüdür" gibi bir düşünce var. bu da çok yanlış. düşünüp taşınıp en sonunda inanmamayı seçmiş biri zaten erdemli ve iyi bir insan olmak için tanrıya ve dine ihtiyaç duymayan irade sahibi bir varlıktır. asıl korkulması gereken türlü kötülüklerden kendi sırf allah korkusu ile uzak tutan insandır.

eskiden herkes müslümandı kısmen doğrudur ancak herkesi şu andaki sünni islam anlayışına göre yaşıyor sanmak çok büyük bir yanılgıdır. toplumda önemli ölçüde yer tutan değişik tarikatlar'ın uygulamalarına biz şu anda batıni diyoruz hatta bu dönem o tarikatlar olsa taşlanırlardı. örneğin kalenderiler,

bektaşi tarikatı uzun dönem en önemli tarikattir hatta yeniçeri tarikatıdır ama bugün bektaşilere neredeyse dinsiz diye saldırılabiliyor. hoş o dönemde de özellikle ulema tabir edilen kesimden bektaşilere saldırılar vardı ancak bunun dini nedenlerinden çok politik nedenleri vardı.

bunun dışında bugün de dikkatli incelenirse çok inançlı olduğunu sayan insanların bile çok uygulamaları cidden klasik islam anlayışında şirk'e eş sayılabilecek boyuttadır.

bugün anladığımız anlamda bir şeriat ne yazık ki Allah'ın kitabı olan Kuran-ı Kerim den çok geçmişteki uygulamaları esas alan ve en önemlisi buraya dikkat edelim insanlar tarafından getirilen kuralları kapsayan bir sistemdir. ki bu sistem hala vahiy yolunun açık olduğu Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) dönemi dışında doğru düzgün işleyememiştir. Hz Osman ve Hz. Ali nin şehadeti ve daha sonrasında ciddi liderlik savaşları da ne yazık ki bugün anladığımız şeriat sisteminin Allah tarafından yaratılmadığına işarettir denebilir. Zira Allah'ın bize verdiği-emrettiği hiçbir sistemde eksiklik olamaz.

Olayı biraz daha objektif bir hale getirip en azından Kuran-ı kerimi baz-kaynak alan bir kanun yazımı sisteminin de gene büyük yetersizlikler getireceğini tarih bize göstermiştir.

Osmanlının çöküşünün en önemli nedenlerinden bir tanesinin de adalet sistemindeki büyük çöküştür.

Bunları kısa kısa yazmakla beraber esasında çok uzun bilimsel tartışma konularıdır.

osmanlı da saf şeriatla değil ağırlıklı olarak hem örfi hukukla hem de devlet menfaati en üst seviyede tutularak yönetilmiştir ki osmanlının en üst din makamı olan Şeyhül islamlık makamı da siyasi güce çoğu zaman tabii olmuş bir makamdır. bütün bunları ciddi oranda bilmek ve incelemek gerekir.

insanların dinden uzaklaşması ise biraz daha global yorumlanmalıdır. değişen zaman ve değişen koşullar insanların hayatlarını çok etkilemiştir. bu etkilerden bir tanesi de ahlaki gerilemedir. bunun nedenlerini de uzun uzun tartışmak gerekmektedir.

bilimin dinden uzak durmasının en önemli nedeni de bence dinle uğraşan kişilerin bağnazlııklarıdır. ben sıradan bir vatandaş olarak bugün en ufak bir tartışmaya, sorgulamaya girdiğim anda sorularıma "senin aklın yetmez" gibi cevaplar verenlerin, veya sözde ateizm propagandasını insana verilmiş en büyük hazineler olan aklı, mantığı ve Kuran-ı Kerimi kullanarak çürütemeyenler, veya islam'ı bir fal, büyü, cezalandırma, savaş dini olarak görenler ve gösterenler hem islam dininin hem de müslümanların geri kalmasından sorumludur.

Bugün müslümanlar nasıl bütün dünya için daha güzel birer örnek insan oluruz, nasıl Resul-u ekrem efendimiz lakabı olan "emin" lakabına yaklaşabiliriz, bilimde ve fende nasıl daha ileri oluruz, nasıl bütün insanlığa faydalı olabiliriz, nasıl her açıdan her kesimin saygısını kazanabiliriz sorularına cevap aramak yerine, kısaca başka soruların peşine düştükleri için bu haldeler.

Yani Müslümanlar içinde bulundukları durumdan önce kendilerini suçlamalılar. İlk önce kendimizle savaşmalıyız, kendimizle olan savaş bitmeden başka insanlarle değil savaşmak o insanlara dil uzatmak bile benim gözümde çok ama çok büyük bir had bilmezlik ve terbiyesizliktir.

dini milletle bağdaştırma, dini inançları tekil düşünmek gerekiyor. topluluk olmak zorunda değiliz, propaganda yapmıyoruz. inancın her neyse, tekil olarak da ona uygun şekilde hareket edebilirsin. kitleleri ardına almak gibi bir zorunluluğun yok. ben inançlı biriyim, hayatımda en nefret ettiğim insanlar inançlı insanlardır. din üzerinden siyaset oluşturmayı hedefleyenler art niyetlidirler. tek başına inançlarının getirdiklerini karşılayabilirsin. sevgini, inancını sonsuz biçimde içinde yaşa.

ergenliği son aşamasındasın o yüzden bylesin falan böyle genellemeler yapmayın etmeyin işim olmaz.
statü olayına da gelince inanın ki siizn statünüzü üstün görmüyorum sadcece o tarz kişilerin gerici olarak baktığını alay dalga geçme konusu olarak gördüklerini söylüyorum,
@i ve been mistreated : dediklerine göre ozaman dünaya gönderilme amacımız , imtahan ,nasıl olacak afedersin ? kuşkusuz şüphesiz inananlar , alahın istediği biçimde yaşayanlar imtehanı geçer, . inanmayan kendi mantığına göre hareket edenler geçemez.Kendi görüşlerinizi allah'ın görüşlerinden üstün tutamazsınız, anlayamazsınız . bakın incilde de şöyle yazıyor Allah en iyi bilir. Bizim Kutsal Kitap'ta böyle yazıyor: “Çünkü benim düşüncelerim
Sizin düşünceleriniz değil,
Sizin yollarınız benim yollarım değil” diyor RAB. “Çünkü gökler nasıl yeryüzünden yüksekse,
Yollarım da sizin yollarınızdan,
Düşüncelerim düşüncelerinizden yüksektir. ''
bana en saçma gelen de şu; herkez istediği dini özgürce yaşıabilir diyorsunuz hıristianlara ateistlere saygı duy diyorsunuz da niye müslümanlara bunun tam tersini yapıyorsunuz, bir çok yerde aşağılar gibi davranıyorsunuz?

aydınlandık :)

@ opeth
dostum sen okudugunu anlamaktan uzaksin ve ayni seyleri tekrarlayip duruyorsun. Beynin cok fena yikanmis.kisaxa cevaplayayim: incil.tevrat kuran falan, O kitaplari insanlar yazdi. Imtihan gunu, cennet, cehennem diye bir sey yok. Dunyadaki varlik rastlanti sonucu. Degilse de nasil ortaya cikti bilmiyoruz. Diyelim ki inanmayanlar muslimlerle dalga gecti; muslimlerin kitabinda dinden cikanlari.oldurun yaziyor :))) buna ne diceksin demiyorum cunku yine ezberini tekrarlayacaksin. Hayatta bol sanslar dilerim.

i've been mistreated'in yazdığına bir kişisel görüş eklemeliyim. Yaşam doğal seçilim sonucu oluşmuştur. Doğal seçilim de adı üstünde, doğa olaylarına bağlı olarak gelişmiştir. Kimi yaratılışçıların dediğinin aksine Darwin'in bu teorisinde de herhangi bir çürüme, yamulma yoktur.

Allah muhtemelen yok, büyük olasılıkla hiç de var olmadı. Eğer bir yaratıcı varsa da bu da Einstein'ın tanrı inancındaki, doğadır. O da bizim gibi bilinçli bir yapı değil.

@i ve.. kuranda kafirler siz ile harbe girdiğinde gördüğünüz yerde öldürün yazıyor evet.

allah'ın var olduğunu ispatlamama hiç gerek yok
siz ispat edin var olmadığını

(bkz: mürtedin öldürülmesi)

yahu ne demek "tüm türkler", "herkez"... tüm türkler de herke"S" de müslüman değildi.

"İslamiyeti çok iyi benimsemişlerdi" ne demek? Elinde kalplerinin manevi otopsi raporu mu var? icazet mi vermişler "afferin çok iyi benimsediniz vallahi, biz bu kadar tahmin etmiyorduk" falan?

"...bilimle fazla uğraşan..." ne demek yahu? sanırsın aya biz gittik!

aslında daha da uzatacaktım da, sana bir kıssa anlatayım. hem de kısa.

adam gece namazına oğlunu da kaldırmış. ibadet etmişler. sonra oğlu, perdeyi aralayıp, ışıkları sönük evlere bakmış ve: baba keşke onlar da bizim gibi namaza kalksalardı. babası: oğlum keşke sen de kalkmasaydın.

yav bu laf attığınız kişiler 7/24 temiz geziyor, 1 damla bevil sıçrantısı gelse bile namaları kabul olmuyor diye tertemiz dolaşıyorlar.
daha saymaya üşendiğim bir sürü güzel şeyler var peygamber efendimizin hayatı başlı başına süper bir örnek. ateistler sizin ise bir çoğunuz bunun tam tersi ,
yani siz kalkıpta bu adamlar yok şöyle böyle derseniz ayıp olur ,özellikle de din e laf atamazsınız.
yined sizin görüşünüz o olsun bakalım
benim amacım tümünü geneller isek olay şu heceli ; nasıl yaşamayı düşünmeyi istiyorsan bu şekil devam et ama sen müslüman oğlusun allahı inkar edemezsin, yine istediğin gibi yaşa ama allah'ı unutma, kimse sana bir kısıtlama falan getirmiyor ,soğumayın dinden , bir saçmalık füryasıdır aldı başını gidiyor,örnek insan bir iyi bir kötüyü düşünür, ateistlerin düşüncesi ise kendini çok dışarıda, yukarıda göründüğünü zannedip bunları hiçe saymak gibi bir şey.
umulurki az bir şeyler anlamışsınızdır

güzel saçmalıyorsun. devam et dinci kardeş.

ne yapmak istediğini, ne anlatmak istediğini anlamış değilim. İnsanlara, Hakkı söyleme derdinde gibi duruyorsun ama iyice zıvanadan çıkarıyorsun en mutedilleri bile.

Ya inanın işte niye inanmıyorsunuz ki, modunda gibisin. Bu şekilde hiç kimseye, hiçbir şey anlatamazsın.

İslamiyetteki güzellikleri ve O güzel yaşayanaları anlatmak için, bula bula bevili (doğrusu "bevl") mi buldun!?..

Bir köprk leşine baktığında, herkes burnunu tutup yüzünü çeviriken, "Ne güzel dişleri var" diyen Peygamberi bakışı ve ifadeyi seçmek daha iyidir.

Kimseyi kurtarmakla mükellef değilsin. İyiliği söyle, kötülükten sakındır ama bu üslupla değil. Dine ve dindarlara laf eden oluyorsa bu başlıkta, buna sebep sensin. Kullandığın dil, üslup, örneklerin hepsi faullü! Öyle bodoslama bir dalışın var ki; ne sandın? Bir anda "Pardon opeth abi, tövbe vallahi"
diyeceklerini mi?

Semboller üzerinden, üstünkörü bakarak bir tahlil yaptın ve hemen veryansın. Şöyle düşün: Allah var, Peygamber var... Onlar var iken bitmedi de sen bir başlık açtın da değişecek mi yani her şey bir anda?

Yapma güzel kardeşim. Biraz daha sakin, biraz daha dengeli dil ve üslup ve ve ve çok daha derin bir tahlille paylaş düşüncelerini.

arama.

arama kardeşim. yapma.

kesin arama.

burada bu kadar insan arama demiş, ben de arama diyorum. bir bildiğimiz var.

Yapma. Bi araya gelme şansı zaten az, gelseniz de güzel bi şeyler çıkmaz ortaya. Arama.

arama.

1 haftalık bi ilişki sonunda 5 ay ayrı kaldık, kavga etmiştik. sonra beni aradı, 1 hafta 4.5 seneye döndü. ayrılalı 2 ay oluyor gerçi kasşldklafg. ayrılma nedenine de bağlı şimdi, bir de gerçekten sevip sevmemene. otur bi düşün, artılarını ve eksilerini, ona göre davran.

kafan güzelken zaten arayacaksın. ertelemenin lüzumu yok ara bence.

ben kavgalı dövüşlü ayrıldım bi daha siksen suratına bakmam. sen niye aramıyosunki ? aramızda bir fark olmalı.

gamaflex bütün her şeyi çürüttü. bence de ara haklı adam.

Sana bu "Arama" diyenlere yuh diyorum. Geçmiş ilişkine dair süre dışında detay vermemene, neler yaşayıp/yaşamadığından bahsetmemene rağmen ezbere "Arama" diyen insanlara göre hareket edeceksen bu hayatta daha katetmen gereken çok yol olduğunu söyleyebilirim. Kavgasız, gürültüsüz ayrıldıysanız gayet arayabilirsin.

bence ara
buraya yazabilecek kadar bu soru kafanı kurcalıyorsa ara en azından kafanda soru işareti kalmasın

herkes kendi hayatlarında x,y,z kişileriyle yaşadıkları ilişkilere göre cevap vermiş/veriyor doğal olarak.

şöyle bir değişken göz ardı ediliyor çoğu kez; ne cevap verenlerin hepsi aynı kişi ne de ilişki yaşadıkları x,y,z kişileri aynı kişiler.

dolayısıyla; sen bahsettiğin a kişisiyle ne olacağını yaşamadan bilemezsin.

aramayıp duyacağın pişmanlık ömür boyu süreceğine, arayıp (belki devamını yaşayıp, belki iyi belki kötü sonuçlansa da) da duyacağın pişmanlık falanca süre sürer, sonrasında kafan rahatlar en azından.

iç sesini dinle. iç sesin; kişiliğimizin bilinçaltımızdan bize seslenişi olduğunu düşündüğümden, onu çok dinlerim... ne olursa olsun sonunu her zaman göze alarak tabi..

kötü bi şekilde ayrılmadıysanız ara tabi ki niye aramayacakmışsınki? keşke beni de birileri arasa böhühüüh :(

(bkz: The Girlfriend Experience)
(bkz: Sleeping Beauty )

dizi ama diary of call girl var bir de.

(bkz: vivre sa vie)

çarliz. teronun. vardı .

charlize theronlu olan (bkz: monster)

pretty woman
@ground dediği film de monster
malena da bu kategoriye girer mi bilemiyorum

(bkz: le notti di cabiria)
bir de şu varmış; (bkz: diario de una ninfómana)

tik koy.

Todo sobre mi madre olabilir

herkese teşekkürler tekrar :)

memories of a geisha

mamma roma - pasolini

sallıyorum, leisure suit larry'lerden biri olabilir mi?

larry

baktım oyuna ama bu değildi ya, dedem de bana bu tarz bi oyun oynatır mıydı o yaşta bilemiyorum. :D

michael jackson's moonwalker?

en.wikipedia.org's_Moonwalker

maykıl jackson bu bu biliyorum sega mega drive ımda oynardım. tekme çakardı millete. vouuuw derdi müthis

kaçanları da öldürdüler. yani illa ki kaçan olmuştur, kılık değiştiren, saklanıp bir süre sonra ortaya çıkan vs. ama tabiri caizse yeniçeriler kılıçtan geçirildi.

reha çamuroğlu'nun son yeniçeri romanını okursan her ne kadar fiktif bir roman dahi olsa sana bu konularda biraz ipucu verecektir

ben arşivleri az da olsa bildiğimden bir şey söyleyeyim. bazı gazeteler bu olaydan sonra yeniçeriler'in hortladığını falan yazmış. gördüğünüz yerde imha edin tarzında, zombi muamelesi yapmışlar adamlara.

kaçan eden olmuştur elbet ama yeniçeri olduğunu gizlemek zorunda kalarak. başarabilen olduysa da bilemeyiz yani.

olayın özü de 2. mahmud'un sultan 3. selim'in öldürülmesi üzerine kinlenmesidir bence. adam baya bildiğin katliam yaptı. kısa anlatılır geçilir ama aslında hazin bir olaydır bu.

geçmişte ordusunu katleden bir ülkeyiz. gerçi fırsat bulsa yine aynını yapacak insanlar da yok değil.

dingiltere. yani uk. sarışını var zencisi var esmeri var redhead zaten bol.

kongo demokratik cumhuriyeti
filipinler

ayiadam ingilterede sasayılmaz hacı kölelikle gelen adamlar sayılmıyoooo

dominik.

egzotik kategorisine bakcaksiniz siz.

iskandinav ulkerinde cok amrjinal tipler gormek mumkun, gecen yalin ayak kosuyorlardi mesela ustede beyaz sutyen.

bence turkiye

türkiyedir

Brezilya da çok değişiktir

guney afrika

güney afrikada olmaz orda da beyazlar sonradan gelmiş oranın yerlileri değiller

scream diye bir şey var... bunu hemen her rock/metal vokali yapabiliyor zaten :S axl rose da neymiş rob halford dinletelim sana:
www.youtube.com

2- so fine şarkısında lead vocal axlle beraber duff mckagan dır

teorik olarak evet kendine ait bi ekosistem yaratabiliyoruz belli ölcekte, ama gercekte büyük capli atmosfer yaratmak an itibari ile imkansiz.

geçenlerde national geographicde bilim insanlarının sadece teorik bazda da olsa böyle projelerinin olduğunu izledim ama ne derece ciddi projelerdir bilemiyorum

Marsta küresel ısınma yaratıp, dönmüş karbonmonoksit ve karbondioksitlerin cozunmesini sağlamak istiyorlardı böylece sera atmosfer kuvvetlenicek sera etkisi falan öyle seylerdi.

en.wikipedia.org

Belki turist rehberi, şehre göre. Dillere çok hakim olmadığı müddetçe çok işe yarayacağını düşünmüyorum. İleri derecedeyse dil bilgisi, çevirmenlik olabilir ama o da zor, zira üniversite mezunlarını tercih eder çoğu yer o iş için de.

iwpag ın mesajına binaen
turist rehberi olmak için kokart gerekiyor
kokartsız turist rehberliği yapmak suç teşkil ediyor

cesur öztürk'ün kitabı vardır çok çok iyidir
ancak hiç ingilizcen yoksa kısa sürede kpds den 70 alman çok zor
en azından çalışırken bunu gözönünde bulundurman bence faydalı olur

ne kadar sürede temel ingilizceyi halledebirim peki ?

her zaman ve her durumda patience.

benim için mr. brownstone açık farkla. hair of the dog'da favorilerimden. (cover ama olsun)

november rain

estranged - don't cry

cover olsa da, since i don't have you'yu ve klibini çok severim.

rocket queen

hepsi evladım gibi ne desem bilemedim.

bence nightrain. ya da estranged. ya da civil war. evet civil war.

@commander64 +1 bence yeterince değer verilmeyen bir şarkı

Bence sweet child o mine. Gnr nin bir cok guzel sarkisi var hatta tum albumlerini bastan sona dinleyebilirim ama sweet child o mine in verdigi zevki cok az parcadan almisimdir.

burdaki konserlerinde en gaz şarkı paradise city olmuştu. oyumu ondan yana kullanıyorum.

sweet child o mine ve november rain de candır ama.

en iyi diyerek kıyaslama yapamayız ama; it's so easy, paradice city ve this i love.

Hepsi bir harika ama,
Slash'in uçsuz bucaksız bir arazide kilisenin önünde artistik bir şekilde solosunu attığı sahnesiyle "November Rain" benim için bir numara.

@wayne, seninki hangisi? :)

@foxmulder benimki rocket queen :D

@heartcollector'ın dediği gibi; hepsi evladımız gibi :)

there was a time

1-estranged
2-november rain
3- sweet child o'mine
4-you could be mine

-olmaz ibadetin içten geleni makbul ama sen yanlış kılacağını bilip doğrusunu öğrenmezsen olur.

- göz ucuyla okunur hatta göz ucuna gerek yok baya baka baka okursun.

özet: Niyettir önemli olan.

"eğer ki yanlış kılarsam bu günah olur mu?"

namazın farzlarını ve vaciplerini yerine getirir; sureleri okurken (surenin anlamı değişecek şekilde) farklı okumazsan hiçbir günah olmaz tabii ki :)

---

"bir de namazdan sonra okunması gereken bazı duaları hala ezberleyemedim, kağıttan göz ucuyla okunabilir mi?"

elbette.

Namazin temel sartlari var idir. Ruku-secde dua . Tabiki namazdan once de abdest vardir. Gerisi senle allah arasindadir. Cunku namazin anlami djuadir. Sen istedigin duayi edebilirsin.
Klasik olarak kilinan namazi da kilabilirsin ama namaz allahla sen arasinda bir iletisim oldugu icin istedigin gibi de klabilirisisin

Bu arada namazdan sonra okudugun dua diye birsey de yoktur dua duadir. Sen anlamini bilmedigin bir dua ediyorsan bneence bir anlami yok. Cunku sen ne istedigini bilmiyorusundur. İstedigin bir duayi et istersen de kagittan oku ne olur ki

Yav arkadaşlar allah rızası için şu dini konularda bilginiz yoksa yorum niyetine cevaplar yazmayın.

Okuyan adam sizin dediğinize inansa okusa ve ömrü boyunca öyle yaptığı hareketin vebalini siz ödeyeceksiniz.

örneğin:@zauxurani arkadaşımız :"namazın temel şartları vardır.ruku-secde-dua yazmış.bikere namazın tam 12 adet farzı vardır.6 sı namaz anında 6 sı da namazdan önce.DUA NAMAZIN ŞARTI DEĞİLDİR.eğer dua da kastı namazda okunan sureler ise onlar da "kıraat" e girer ve "zammı sure" olması şarttır.

şu siteye en azından göz atarsanız namazın farzlarını görebilirsiniz.
www.namazzamani.net

Hocam Allah ibadetini ve ibadetlerini kabul etsin inşallah ama tek seferde 100 rekat biraz zorlayabilir.

netten bakındınız ve nasıl bulamadınız, ilginç
konularınız ne?
daha doğrusu ne için arıyorsunuz?

@justaphantom: valla hazıra konmak derdinde değiliz ya. aradık pek bir şey bulamadık kitap satış sitelerinden başka.

konu tam olarak: "sosyal bilimlerde istatistiğin önemi"

sosyal bilimlerde araştırma yöntemleri diye aratın o zaman dünya kadar makale, kitap, sunum göreceksiniz.

www.istatistikmerkezi.com

bu makale ve bu sitedeki makaleler işe yarar

hangi bölüm?

işletme

ben mobing hakkında ufak bir sunum gibi tez hazırlamıştım. bununla ilgili kaynak yok. haberler geçmiş davalar nedir ne değildir psikolojik tanımları falan bulursun. uygulamasını zaten yapamazsın, yaşanmış örneklerle yetinirsin. benim için eğlenceli oldu hiç de sıkmadı. şu anda kamu görevlisiyim çok da işime yarıyor :))

maça kendini vermiyorsun demektir.

Kafanda bir yerlerde ya başaramazsam veya benzeri bir korku vardır. Bundan dolayı maça konsantre olamıyorsundur.

Tavsiyem maça çıkarken ya yenilirsek, ya yapamazsam, ya başaramazsam türünden düşünceleri kafandan çıkart. Yenmek zorundayız, yenicez şeklinde düşüncelerle maça çık.

Maçın ilk dakikasında da bu düşünceler olsun, 90. dakikasında da.

işte ben onları düşünmekten oynayamıyorum. neyse o psikolojik kısım.
bi de fiziksel olaylar var. dizlerin bağının çözülmesi, nefes kaybı...?

psikoloğa gitmeyi denediniz mi? eminim buradan gelecek yanıtlardan çok daha faydalı olacaktır.

askerliği yaptım. kredi kartı kullanmıyorum. nişanlıyım çok şükür hiç bi sorun yok. "hala amatördeyim" gibi bi durumda da değilim ki valla :) zevk almak tek amacım.

tek sorun maçta başarılı olmam gerektiğini düşünüp kendimi strese sokmam sanırım. evet sorun bu. ama çözüm ne. ilaç falan olabilir mi sakinleştirici. maçtan arım saat i saat öne atsam bi tane?
var mı böyle bişey? kendi kendime çözemiycem çünkü bunu belli :)

@anonim
yok hiç düşünmedim. ama normal hayatımda yok ki bu sorun. sadece futbol oynarken var. yani hayatımı aksatmadıktan sonra psikoloğa gitmeye gerek yok diye düşünüyorum. benim bilmediğim basit bi çözüm varsa diye merak ettim ben sadece.

olur mu hiç öyle, futbol da sizin hayatınızın bir parçası. yine de profesyönel yardım almayacağım diyorsanız, ilaç kullanmanızı tavsiye etmem. muhakkak bir yan etkisi vardır, hele sakin olmayıp koşturmanız gereken bir sporda sakinleştirici içmek pek iyi olmasa gerek. içki içiyor olsanız biraz içkinin zararı olmaz belki diyecektim ama o da olmuyor.

ozel mesajla soracaktim ama buradan sorayim, belki merak eden baskalari da vardir;

amator futbol disinda bir ek gelir var midir? yoksa amator futbolcu olarak bile aile evi gecindirebilecek kadar para kazanilir mi? asagi yukari ne kadar gecer ele aylik?

ortaokul ve lise döneminde başlayan ve amatör liglerde devam eden futbol hayatım çok yetenekli olmama rağmen benzer sıkıntılardan sona ermek zornda kaldı. oysa tek hayalim profesyonel futbolcu olabilmekti. antrenmanlarda ve küçük sahalarda inanılmaz başarılı olup tüm hocalarımdan olumlu görüşler alan ben normal maça çıkınca sanki futbolla hiç alakası olmayan enteresan bir kişiliğe bürünüyordum. ben eğer bi şeyi gözümde gerçekten büyütüyo ve saçma sapan anlamlar yüklüyo isem başarısız olurum. benim için bir okul takımı maçı şampiyonlar ligi finaline çıkacakmışım gibi heyecanlı ve önemli gelirdi gözüme. maçtan 3 gün evvel maçın havasına girer, komik ama kendi kendime ropörtajlar yapardım maçın anlam ve önemiyle ilgili :) sen yazınca o yıllara geri döndüm. rahat ol, eğlenmeye çıkıyosun sonuçta. zaten 1-2 seneye kadar bırakırsın futbolu. o zamana kadar tadını çıkarmayı dene

@hasnicktir

birebir aynıyız.
yapacak bişey yok sanırım :)

@no christ
amatörde para kazanılmaz.

meditasyon yapmayı öğren, maç sabahı mutlaka meditasyon yap

maç günleri için mutlaka belli bir rutin oluştur ve o rutini takip et. Bu rutini ama sakın abartma. Aynı şeyleri yiyebilirsin mesela veya aynı çorapları giyebilirsin ama ufak detaylara takılma

maçtan 45 dakika önce yarım fincan kahve iç

maçı maçtan önce kafanda oyna ve başına gelebilecek pozisyonları önceden kafanda canlandırmaya çalış ama bunu maçtan 2 gün önce yapmaya çalış

Hedefleriniğ maç içinde ufak tut, mesela doğru koşuyu yapmak, topu adamın ayağından almak gibi ufak hedefler koy ve onları yapmaya çalış, yapamazsan da yılma ve bu hedeflerle devam et, bebek adımları gibidir bu durumlar

yanlış yaptığında ekstradan hatanı düzeltmeye çalışma, normal oyununa devam et.

takım arkadaşlarınla maçtan önce beraber bir faaliyette bulunun. hep beraber şarkı söyleyin, haka dansı yapın, halay çekin vb

bunlar işe yarayabilirler

hacı ilaç filan seni daha beter duruma sürükleyebilir. İlaçlara bağımlı bir yaşam olmaz, olamaz.

Ben, erkek kardeşim ve hatta kız kardeşim şanssızlıklar sonucu futbolu bırakmak zorunda kaldık.

Ben konsantrasyonu şöyle sağlıyordum. kardeşlerime de uygulatıyordum gayet başarılı oluyorduk.

Mevzu şu;

Oynadığın mevkiyi bilmiyorum ama her mevkinin görevi, yaptığı işler farklı da olsa hepsinin maçın içinde yapabileceği değişik şeyler var.

Ben örneğin sağ/sol açık takıma göre kimi zaman da serbest oynardım. Maç Cumartesi günü ise cumartesi günü maça çıkana kadar beynimde o maçı defalarca oynardım. Öyle, böyle değil. Attığım, atacağım çalımlar, verdiğim paslar, atacağım deparlar bu şekilde sadece kendimi maça odaklardım ve hiç bir zaman da kendi hayalimde yenilmezdim.

Maça çıktığımda da zaten 90 dakika boyunca ister istemez 1 hafta boyunca hayal ettiğin, beyninde oynadığın pozisyonlarla karşılaşıyorsun ve o pozisyonlara karşı vereceğin tepki zaten önceden belli oluyor. Sen düşünmek zorunda dahi kalmadan vücudun anında senin planladığın reaksiyonu veriyor.

Bu planlamadığın pozisyon karşısında eblek gibi bakman anlamına gelmiyor.

Umarım bahsetmeye çalıştığım şeyi anlatabilmişimdir.

Ben halen daha halı saha maçına çıkacak bile olsam istemyerek de olsa otomatik olarak kendimi kurmaya başlıyorum. Maç içinde dahi milyon tane kare hafızamdan geçiyor top şuraya çarpsa şöyle gelse şöyle yapsam şeklinde.

Çevrende (antranörünü bilmiyorum) tanıdığın futbolu aşk ile yapan, resmi maçlara çıkmış kişiler varsa onlardan sözlü tavsiye almanı öneririm.

Edit: futbol büyük bir aşktır ağa. ben yürümeye topa vurarak başlayan bir insanım. duyuruya cevap verdikten sonra bile bi baktım direk bi 11 kurup olmayan bir maça başlamışım :D

bende de önemli maçlardan önce oluyo böyle şeyler. maç başlar başlamaz nefesim kesiliyo, ayaklarıma ağırlıklar bağlanıyo gibi oluyo. bu halsizliğin çok sürmemesi için arka arkaya gereksiz depar ve sert fauller yaparak kendimi rahatlatıyodum. psikoloji meselesi. bunu yapınca kendimi maça ortak hissediyorum :D

Ucuza dersen İktisat Ek bina'nın arkasındaki köprünün altında ezme mezmeli bir yer var, uygun.

@hicunutmam
çok ucuza kaçıp motoru bozmayalım yalnız?

sirkeciye kadar inebilirsen balkan lokantsaı var ucuz ve güzel seviyede. etli bir yemek yememeye dikkat edersen çok güzel doyarsın 5 liraya ama sen de kebap demişsin.

Eğer 16:00 dan önce İse tramvay durağının deniz tarafındaki kenarında deniz büfe var. Görünüşüne bakmadan girip et donerinizi yiyin.
Yarım 5
3 parça 7,50
Durum 8 lira.
Yeşil biberi cikarttirmamaniz tavsiye olunur.

@skywalkeremre Hiç yemedim. Ama her geçişimde full'e oynuyor orası. Bayağı da öven vardı.

beyazıt tramvay durağının orda aslı börek var. aslı böreğin yan tarafında da tantunici var. gayet lezzetli yapıyorlar. hatta bende o taraflarda olacağım ısmarlarsan gelirim.

Bahsedilen bölgedeki kebapcilarin tamamını denedim hic de bisi olmadi rahat olun :) ama durum kebap icin o kadar uzaklaşmaya gerek yok. Tramvay durağının deniz tarafındaki 3 bankadan 2 sinin arasından girin hotel padova levhasını görüp oraya dogru ilerleyin otelin yanıbaşından iğrenç bır kısık var o kırıkta pinar kebap var.
Bı de gediklisi üzerinde sagda bır börekte var. Birseyoglu adı ama tam bilemiycem orada cok lezzetli olmasa bile cok doyurur.

çemberlitaşta şeyhmus var
fiyatı çok ucuz değildir ama şişi ye sonra fiyatı değerlendir
beğenmedim dersen bizzat şişin ücretini ben vericem

beyazitta yenebilecek yegane sey 1tl'ye tavuk doner yaninda ayrandir (50 kurus).

edit: deniz bufeden et doner de olur, ettir hakikatten.

kapalıçarşı aynen dürüm diyorum daha da birşey demiyorum, ayaklı borsanın yanı.

şehmuz diyen arkadaşa da + 10000 diyorum, ama yaralayabilir cebi, bilginiz olsun. he karşılığını alırsınız kesinlikle.

Kuru fasulye. beyazit meydandan ünv. nin arkadasına dolanınca orada işte.

ha bi de çarşı da dönerbank var oranın döneri de şükeladır
bi dönerci daha vardı ama adını unuttum

çemberlitaş, raif usta, kebap
halkgurmesi.wordpress.com

www.iyiyemek.com
Favorim, ama ucuz diyemem.

entry gözükmüyor. bağlantı yok.

bence birşeye hakaret etmemiş entryn
ama gene bence çok çok çok saçmalamışsın
bu konularda fikir beyan etmek elbette ki herkesin olduğu gibi senin de hakkın
ancak biraz daha fazla fikir, bilgi sahibi olsan belki düşüncelerin biraz daha şekillenir

düzelttim şimdi. gözüküyor sanırım.

arkadaşlar iyi mi yazmışım doğru mu söylemişim diye sormuyorum. herhalde saçma. akademik makale mi bu. sorunum farklı bir şey.

hakaret yok. ayrıca gayet mantıklı yazmışsınız. arkadaşınız dar görüşlü biraz galiba.

snowflake buraya duyuru açacak kadar önemi olan şey yaklaşık 5 yıldır dostum(du). dört beş ay bir anda dindar oldu.
içim biraz buruk. bende de hata var mı diye sorguluyorum işte.

bence de hakaret iceren hicbirsey yok. mlky lvn sen bosver onu, benle arkadas ol:P

son derece düzgün bir entri olmuş, hakaret yok.
Sanırım bu entri arkadaşının kafasını meşgul eden şeyleri sorguladığı için hassasiyet göstermiş olabilir.
içerik olarak yoruma gelince; ciğerdelen'in dediği gibi, inançlı olmak teslimiyet ile ilgili. Bu şekilde teslim olduktan sonra bir şekilde de yüce güç tarafından esirgeneceğini-korunacağını düşünebilirsin. Dolayısıyla dar anlamda şekilci dindarların düşündüğünün aksine düzenli ibadettense bu şekilde boşvermişlik daha iyi bir inanç göstergesi bile olabilir.
Bunları rastgele yazıyorum, senin yazın yanlış yerden girmiş görünse de doğru tartışmalara kapı aralıyor.

Vodafone, Turkcell, Avea üçlüsü bunun yanında Eczacıbaşı, THY, Telekom gibi örnekler verilebilir...

aselsan

koç holding. tüpraş, unilever, iş bankası, siemens, doğuş holding, toyota...

kurumsal şirketten kastın nedir bilemiyorum ama işin akademik boyutu kurumsallığı- coroporate governance olarak tanımlar ve bu konuyla alakalı bilgileri

TKYD bünyesi altında bulabilirsin.
Kurumsal yönetimin borsada bir indeksi de bulunmaktadır

www.tkyd.org

Bu listenin en üst sırasındaki şirket en son incelediğimde Türkiye sınai kalkınma bankasıydı

eğer corporate governance - kurumsal yönetim açısından soruyorsan bu iş böyle
daha fazla bilgi için özel mesaj atabilirsin

kimse alinmasin ama gördüklerim.

Eczacibasi ve thy degil uzaktan yakindan degiller,yazan arkadas neye göre yazdi bilmiyorum ama gercek bu.

turk telekoma cevap bile verme niyetinde degilim.

aselsana nasil kurumsal denebilir anlamadim,ailesinde asker olanlar ne yapip edip girebiliyor.

koc holding de keza sinirinda dahi degil kurumsalligin.

unilever türkiye de kesinlikle,ne torpiller ne olaylar dönüyor.

siemenste cok feci torpil döndügünü de biliyorum.

benim bildigim kadariyla türkiyede kurumsal sayilabilecek sirket yok.belki bikac danismanlik sirketi ve yarim olarak p&g ve turkcell.

serebatan kurumsal şirketin tanımı sence nedır cok merak ettım bı googlea yaz bı soyle bakalım

yahu bu ne acele,ilk önce kiralık falan baksınlar hiç olmazsa.memnun kalırlarsa alırlar buradan bir ev.

izmirde zor bulunuyor bu fiyata. İstanbulda hiç sanmıyorum eli ayağı düzgün bi ev bulabileceğinizi. Anadoluda pendik, kartal'da bile zor ama dene.

yakacık-kurtköy. kartal ve pendik'in diğer merkezde olmayan semtlerinde de bulunur.

bulunur tabii ya. 120 bin lira az para mı. şu ev fiyatlarının alım gücüyle bu kadar yarışamaz olduğu başka bir ülke yoktur herhalde.

saatlerce nereye otobüs yolculuğu yaptırmayacak kısmı çok önemli
yani nereye yakınlık uzaklık önemli
avcılara mı
topkapıya mı
kadıköye mi
kartala mı

İstanbulun göreceli olarak şehir merkezi sayılabilecek çok yeri var
ama sen diyorsan ki ben heryere yakın olayım
o paraya ne yazık ki bir daire bulman imkansız

power point
klasik ama etkili
bi de sunum anlatılmaz yapılır

alternatif mi arıyorsun? prezi.com var, demolara falan bak. hoşuna gidebilir.
microsoft office yüklü değil, şimdi kim onu yüklemeye mi diyorsun. google docs.un sunum programı çok iyi.
open office.in sunum programı da microsft office.den pek farklı değil, bir diğer alternatif.

domates, salatalık, zeytin, et ürünleri, vs.

bunlar olmuyor mu?

Ekmek-zeytin-domates-biber-hıyar-sucuk-sosis-açma-reçel-bal-zahter-zeytin yağı-zeytin ezmesi-pekmez-salam-jambon tonla şey var hocam

Ciğer

çorbaya vur. sabah 8de mercimek çorbası iyi gider sıcak sıcak
okumayı sevmeyen okur'a da katılmadan edemeyeceğim.

toni hill e bakma, beslenmeden anlamaz o. süt ve süt ürünlerini tüket. özellikle ev yoğurdu ve kefir mutlaka iç. kefirde en kaliteli whey protein bulunur, toni bilmez kefir veya ev yoğurdunu. peynir de her kahvaltıda mutlaka ye. sporcular için süt ürünleri çok gerekli ve sağlıklıdır. sütün açığını yumurtayla ve protein tozlarıyla kapattığı için toni tüketmiyor olabilir. ama bence iğrenç olur her gün en az 4 yumurta tüketmek.

yoğurt kefir peynir tereyağı süt ürünleri tüket
yumurtanın sadece sarısını ye
ciğer
ceviz
et olabilir
tabi yanında yeşillik

Joepisopo, sanırım sadece beyazını ye dicektin :) tüm protein orda ya hani.

valla ben hem sarı hem beyazını yiyorum yumurtanın da
alerji yapan madde beyazında diyorlar
sarısında da protein vardır + sarısı daha besleyici olması lazım.

heaah her gece birisi çıkıyo, başlar şimdi tartışmalar. herkesin inancı kendisi arkadaş ne diyo zorluyorsunuz? başkalarının fikirlerine göre din değiştirecekseniz eğer onu bilemem..

kafam karıştı panps, bi şeyi hem kabul edip hem de nasıl inanmayacaksın. piyüü

(bkz: tanrıya inanmıyorum ama bir güç var)

(bkz: deist)

tam olarak bunu karşılayan bir şey var mıdır bilmiyorum ama eğer deistsen tanrının varlığını kabul edersin. pragmatistsen ve tanrı'nın varlığının sana bi fayda sağladığına inanmıyorsan da inanmazsın. bana da pek mantıklı gelmedi açıkçası.

şimdi düşündüm de panteistlik buna giriyor gibi. ama girmeyebilir de

satanizm :)

Kabul etmek, inanmak anlamında kullanılıyor dini literatürde. Dolayısıyla kendisi de yok, mantığı da yok.
Deist Tanrı'nın varlığını kabul eder=Tanrı'nın varlığına inanır.

inanıyorsun ama tam adını koymamışsın..olabilir.. hadi koydun ilahi adalet ıvır zıvır kısmına inanmıyorsun .. yada fazla gercekçisin .. doğum ölüm öncesi sonrası cennet cehnnem realistsindir bu söylenenler fazlasıyla gercek dışı geliyordur arada kalmışsındır.. böyle derim ben

(bkz: antichrist)

ona inanmamak derken, nesine inanmamak?
varlığına inanmamaksa tanrıya zaten inanmıyorsun demektir
bir olduğuna inanmıyorsan çok tanrılı bir dine mensup olabilirsin
yani inanç esasları ortaya koyulursa belki sağlıklı bir yorum-tanım gelebilir

illüminati.ehe ehe.

kabul edip tapınmamak deseydin daha mantıklı olabilirdi. bu haliyle sorun çok saçma. benim dediğim şekliyle de yukarda bulunan ama tik atmadığın satanizm cevabı gayet plausible.

sanırım aradığınız şey şu:
(bkz: antiteizm)

islam dışındaki her kavram bu dediğine girer..şöyle ki;müslümansan Allahın varlığına inanıyorsundur ve onun gönderdiği kitaba yani onun söylediklerine inanıyorsundur.(dediklerini yapmasan da olur)burası kesin..ancak,diyelim ki museviysen Allahın varlığını kabul ediyorsundur ama onun söylediklerine inanmıyorsundur(yani senin dediğin)..çünkü onun dedikleri kuranda yazılıdır tevratta değil.sen Allahın varlığına kabul etmekle birlikte,tarihte birilerinin yazdığı tevrat denen kitaba inanıyorsun(doğrusu değiştirilen).bilmem anlatabildim mi,yok lan biliyorum anlattım..

tanrı-yaratıcı ayrımı yaparsak mümkün. her tanrı yaratıcı olmadığı gibi (bkz. yunan tanrıları), her yaratıcı da tanrı değildir (bkz. deus otiosus) dolayısıyla bir yaratıcı olduğuna inanabilir ama ona tanrı gibi tapınmayabilirsiniz.

deizm buna benziyor gibi ama aslında daha farklı bir şey, deizmde bir tanrıya inanırsın fakat herhangi bir dine mensup olmazsın, dolayısıyla dinin ritüellerini uygulamazsın ya da ibadetini kendin belirlersin, yani iman yine var deizmde ama yukarıda açıkladığım şeyde yok, yaratıcıya dua edilmez örneğin...

evet, esenboğa haklı.
Tanrı'nın varlığını kabul etmek; ama ona tapınmamak olmalıydı başlık. şu halde, "telefonum beyazdır; ama telefonumun beyaz olduğuna inanmıyorum" demek gibi bişey senin bu başlık.
bunların dışında, evt
dediğin düşünce sistemi satanizmdir.
ayrıca bu mevzuyla ilgili otisabi'nin bir yazısını okumuştum sözlükte. ona da bir bak.

adamın sorusuna saçma dedik diye tik bile atmamış. çok da sikimdeydi ama deizm diyenlerin konuyla ilgili hiçbir bilgileri yok. deistler bal gibi tanrıya inanırlar.

Seninki tutarsız bir durum. Kabul ettiğin bir şeye inanırsın çünkü. Bence sen "Bir tanrı olmalı ama bunu bilebilmemin bir yolu yok" diye düşünüyorsun.

Deizm de şudur : Tanrıya inanırsın ancak dinlere inanmazsın. Ki bence dindar biri olmaktan daha anlamlıdır çünkü inancın kendi içinden gelir, herhangi bir dinden kaynaklanmaz. Bir deist olarak dinleri çok yapay buluyorum. Eğer ben, dini kitaplar doğru olmadığını söyledi diye erdemli biri olacaksam bu hiç samimi bir davranış olmaz. Ben bana doğru geldiği için erdemli biri olmayı seçiyorsam düzgün biriyimdir.

@burka o halde bilinemezci yani agnostik olursun. bu da tanrı olabilir de olmayabilir de demeye getirir. yani bunu bilemeyiz, dolayısıyla tanrının varolduğunu kabul etmiş olmazsın varolma ihtimalini kabul edersin. ama aynı şekilde varolmama ihtimalini de...arkadaşın sorduğu bu değil sanırım.

ben de moruk. ben mesela hiçbi bok yapmadan evde oturuyorum. işe yaramıyor, bunu yapma yani.

balik yagi ic spor yap terle

şarkı dinleme
bi süre sözlük okuma.
spor iyidir.

gerçi bende mutsuzum bu dediklerimi yapmıyorum sen de yapmayacaksın.

ben de bir haftadır psikiyatra gitmeyi düşünüyorum. yıllardır geçmeyen bu mutsuz ruh halinden çıkabilecek gibi değilim tek başıma. geceleri falan uyuyamaz oluyorum amk.

kesinlikle spor yap hem bahar dönemide yaklaşıyor hormonların çoşar, düzelirsin :)

Eyvallah canlar. Bu da bişey.

bol bol spor
sağlıklı beslenmeye çalış arada da kendini ödüllendirmek bağlamında çikolata, dondurma falan ye
seks yap imkanın varsa bol bol hatta
gazlı içeceklerden özellikle uzak dur, su iç bol bol
müze, tarihi eser, sergi tarzı yerleri gez ,güzelliklerin tadını çıkar
uyku düzeni önemli erken yatıp erken kalkmaya çalış 7 saat civarı uyu
sigara ve alkolden uzak durmaya çalış
her gün duş almaya çalış, imkanın varsa banyo-hamam-yüzme suyla haşır neşir ol

bisiklet kullan. evden çıkmak için güzel bir sebep. ilkbahar'da geliyor oturduğun yerde deniz kıyısı varsa kombo.

3'ü de evet.

bol bol almanca çağrı merkezi var diye tahmin ediyorum. çünkü bir arkadaşımın böyle bir çağrı merkezi vardı, ayrıca bizde almancı bol.

2.çağrı merkezinde İngilizce konuşanlar dil tazminatı alıyor,dolayısıyla daha fazla kazanıyor.

1- elbette var. almanca, fransızca, italyanca, çince, japonca, rusça ilk aklıma gelenler.

2- dil tazminatı denen şeyden yararlanırlar

3- turkcell'de ilk olarak seni online sistem karşılıyor. eğer tuşa basarsan seni ingilizce bir sistem karşılar. sonra tekrar tuşlayarak farklı menülere gidersin. bekleme süresinde çok değiliklik olmaz.

yunanca bilen çağrı merkezi elemanı aranıyor diye bir iş ilanı görmüştüm.

İsviçre almancası da varmış

bir dönem çalıştığım çağrı merkezinde yunanca, almanca, fransızca, ingilizce destek veren arkadaşlar vardı. bazıları o ülkenin bazıları da bu ülkenin vatandaşlarıydı. hepsi de türkçe ekibinden fazla kazanırdı.

ama 3. madde doğru değildir. Turkcell gibi bazı firmalar otomatik yanıtlama sistemini ingilizce olarak da oluşturabiliyor. küçük firmalarda ise bekleme süresi hep aynı olur. gavur diye öncelik verilmezdi.

11 saatle boka dönmez hayatın hocam merak etme.

yok genel hayatım böyle benim.

5 yil boyunca kronik olarak uyusturucu kullanmaktan iyidir.

1-bir ps3 edin.
2-iyi derecede pes,fifa oynamayı öğren.
3-iyi derecede pes,fifa oynayan bir arkadaş edin.

gominist redar: ayni anda veri yazdik veritabanina.

Hayatla ilgili sorgulamaları sağlıklı yapmak gerekiyor. Sağlıksız yapıldığı takdirde işin sonu ağır depresyona bile varabilir. Öncelikle şunun farkında olmak lazım, hayat kurgu yapımlarda olduğu gibi ansızın sürprizler barındırmaz her zaman, bazen de barındırır. Hatta şöyle düşünmek lazım kısa bir zaman dilimini anlatan filmler bile o kurgu karakterlerin hayatlarının küçük bir kısmına odaklanır. Belki de o maceradan maceraya koşan Coni'nin hayatı genele vurduğun zaman çok sıkıcı.

Beklentileri düşük tutmaktan öte elindekilerin farkına var, hayat bu ne getireceği belli olmaz. Balkonda pipo içmek bile bazen büyük bir özgürlüktür. İnsan kaybetmeden bir çok şeyin değerini anlayamıyor.

@lostandloser karşı cinstensen izdivaç düşünürüm.

birdenbire olmaz ama kesin olur. yakındır bir karşı cins arzı endam eder, sen de sıkılmış olduğundan ona daha sıkı sarılırsın.

not: bebişin adı "özgür" ya da "deniz" olsun..

kader ağlarınızı ördü işte sevişin bence.

gominist redar: starcraft veya aoe2 atariz. ahah

o değil de benim halihazırda sevgilim var.

conilere özenmiyorum da böyle devam ederse artık ya sokağa kendimi çıplak atıp alın lan alın diye bağıracağım ya da kendimi asacağım acayip bunalmış ve sıkılmış bir haldeyim.

etrafıma bakıp yaşamak için bir kaç neden arayışına giriyorum ama bulamadan yoruluyorum.

goministcim, eve topukların kıçına deye deye koşmuyosan o nasıl sevgilidir.

şartlar nedeniyle haftada bir gördüğüm bir sevgilidir.

(bkz: why don't you get a job)

keske her sey altin madeni ile olsa.

çok tembel adamım.. çok düşündüm çalışmayı da zaten şu halimde zar zor okuyorum çalışırsam hiçten okuyamam gibi geliyor.

ben kendimle oynadıktan 1 gün sonra öyle bi boşluğa düşüyorum

"olması gereken" diye birşey yok. belki de değişmesine gerek yok. beklenti fazla.

o diil de pipo tütününü ne kullanıyorsun?

adam benden bahsetmis lan resmen!

bir dahakine pizzacıyı içeri davet et ona küçük sürprizler yap.

hayalimdeki hayatı yazmışsın

idamda kullanılan halat o. boğulmayı engellememesi için yağlıyorlar, bu sayede insan istese de kurtulamıyor, halat ellerden sürekli kayıyor filan.

Ben hic kayan halat/urgan gormedim. Burada ozellikle yaglanmaktan bahsedilmiyor sanki bence?

Idamda kullanildigini biliyorum ama biz niye buna yagli urgan/ilmik diyoruz? Sorum bu. ecnebiler "Hangman's knot" diyor buna.

yağlı olmasının sebebi kolayca geçsin boğazı sıksın, diye. aksi halde hem boğaza tam geçmeyip, sıkmayacak hem de ölümün gerçekleşmesi zayıf düşecek. ayrıca idamın da süresi uzayacak, bu şekilde yağlı urganla idam süresinden fazla sürer. ayrıca idamlığın da canının çok yanmadan, adam gibi ölmesi için yapılan bir şey işte.

yani siz diyorsunuz ki ipe/halata yag suruyorlar? soylediklerinizden bunu anliyorum. yanlisim varsa dogrusunu soyleyin lutfen.

ben hic yaglanma olayiyla ilgili bir sey gormedigim icin sasiriyorum. siz gordunuz mu bu turden bir sey? bir suru idam iceren yapit, belgesel vs var hicbirisinde buna benzer bir sey animsamiyorum?

bana nedense tamamen farkli bir sebebi vardi gibi geliyor.

İpsiz Recep filminde ipin yağlanmasıyla alakalı bir sahne olması lazım

insanların boyun kalınlıkları farklı malum. halat da sert bir madde, sürtünmesi çok. boyuna geçirilen kısım geniş tutulur ki herhangi bir insanın kafasına geçsin diye. ondan sonra da halatı sıkmak lazım tabii. ama halat yağlı olmazsa sıkması zor olur. asma eyleminde boynun anında kırılması için halatın sıkıca sarması gerekiyor, yoksa kurban boğularak ölür. normal bir asılma olayında kurbanın boynu anında kırıldığı için halattan kurtulmaya çabalaması gibi bir durum yok.

kısacası, halat kurbanın boynuna geçirildiği zaman kolayca sıkılaştırılabilsin diye yağlanıyor.

kalbini kırmak.

fındıkkıran.. kalp kırmak.. kafayı kırmak... pot kırmak. blah blah blah

okulu kırmak (:

kirişi kırmak.

iphone kırmak (jailbreak)
şifre kırmak

ayrıca geri kalan ne varsa şurada yazılı:
tdkterim.gov.tr

inat kirmak, direnc kirmak, odun kirmak

** üstünde fındık kırmak. zinciri kırmak

fındık kırmak, dam üstünde ceviz kırmak. içim mi fesattır nedir? (:

Argo. Kafayi kirmak

parayı kırmak.

kaseyi kırmak
kalem kırmak (idam cezası)

pot kırmak

dersi kırmak, gerdan kırmak, soğuğu kırmak, çek kırmak, fiyat kırmak, pul kırmak,


bir de düş kırıklığı var, ama sen deyimleri istiyorsun anladığım kadarıyla. kırıp geçirmek diye tersten bitireyim. ali kıran baş kesen.

burnumun direği kırıldı

'teşekkürler'

danke kısmı çeviriye dahil değil..ben onu yapacak arkadaşa şettirmiştim

k7ullanicagin yere göre fiil degisebilir ama ben direk görünce söyle ceviririm

ich kann das auch tun aber dauert bisschen zeit

edit

bikac uyari geldi,

sondaki zeit olmasa daolur seklinde.

evet olmasa da olur:)hatta edit 2 seklinde,olmasin diyolar ama,kimse seni kullandigindan dolayi uyarmaz

Das kann ich auch machen, ,aber es kann einbisschen dauern. Danke.

halkbilim bölümünde okuyan birini bulun. size yardımcı olacaktır.

özel kitapları vardır bunun, kitapçılarda filan da bulunmaz. genelde birilerinden birilerine aktarılır. el vermek denir buna da... bu işler böyle yürür. eğer size el verecek birisi yoksa büyü yapmayı öğrenemezsiniz.

önce bir kutu tantum hap alıyosun, sonra elini bol tutarak yutuveriyosun.
sonra firebol atmaktır, teleporttur daha nice illusion ve conjure ve summon büyülerini yapabilir duruma geliyosun.

havas ilmi deniyor. işin bilimsel tarafını anlatabilirim, gizli tarafını da anlamak için belirli aşamaları geçmek gerekiyor. internette bulduğunuz kitaplar bilinçli olarak yanlış. o kitaplarda ne tür büyülerin olduğunu öğrenip en azından konuyla ilgili bilgi sahibi olmanız amaçlanmış. basılı olarak kocaeli'nde bir yayınevi satış yapıyor ama dediğim gibi bilinçli olarak bazı bölümleri yanlış.
ibranice öğrenmeye başlayarak ilk adımı atabilirsiniz.

Konsantre olmayı hem de çok uzun süreler için tek bir noktaya veya eşyaya konsantre olmayı, yoğynlaşmayı biliyor musun, bilmiyorsan bununla başla. fazlası için ise özel mesaj atabilirsin.

öyle canı isteyen büyü yapabilseydi ooo

cinlerle irtibata geçmek istiyorum demişssin? çay içmeye geleceklerini düşünmüyosun herhalde. cinlerin insana görünme biçimi kişinin frekansına göre değişir yani sana göründüğü formda başkası göremez. anlatmak istediğim öyle kitapla, iki saçma uyduruk sözle cin çağrılmaz. hani gelse bile sonrası ne olacak düşündün mü?

Şostakoviç, Liszt, Dvorak

Bu üç bestecinin hemen hemen her şeyini beğenir, severek dinlerim. Bir örnek vermek gerekirse, www.youtube.com

www.youtube.com

Tomaso Giovanni Albinoni - Adagio In Sol Minore
Johann Sebastian Bach - Toccata E Fuga (BWV 565)

Bach - Brandenburg Concerto No. 1 In F Major
www.youtube.com

Delibes coppelia waltz
Dvorak senfoni no:9
ve çoğu Haydn senfonisi.

şöyle bir şey vardı belki işini görür:

www.eksiduyuru.com

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

Mozart kv 456 18. piyano konçertosu 2. bölümü

www.youtube.com

Mozart'ın K136'sını oldum olası beğenmişimdir. www.youtube.com
Yine genelde Mozart sevsem de son zamanlarda Vivaldi de bir hayli ilgimi çekmeye başladı.
Beethoven'ından da şu var mesela çok sevdiğim:
www.youtube.com

Puccini- Tosca - e lucevan le stelle aryası
hayatımın fon müziği
telefon melodim
sadece biraz daha dinlemek için bazen telefonu açmıyorum

youtu.be

www.imdb.com

bu olması lazım

@justaphantom

çok saol, hemen indiricem inşallah budur ama benziyo gerçekten

bide nerden bildin ? izlemişmiydin yoksa benim akıl edemediğim bi arama yöntemi mi var ?

bilinen bir filmden öte bilinen bir kitap. abarttığı söylense de yazarın, gerçek hikaye.
kitabı filmden daha nefis. başlığa salça olup kaçarım.

Spoiler

Spoiler

İzledim hem de defalarca hatta eskiden trt zamanında tvde birkaç kere verildi.
O dediğin sahne de son sahnedir
Bir arama yöntemim de yok

Spoiler

20 dk. idi en son.

sürmüyor
çünkü öyle bir feribot yok
bakırköy kadıköy deniz otobüsü var
o da genelde 20 dk sürmekle beraber arada sırada 30 dakikaya da çıkabiliyor

ben deriden den alıyorum numaram 45-46

Büyük numarada spor ayakkabı modelleri dışında alternatif modellere www.fitbas.com'dan göz atabilirsiniz.

çok güzel bir duygu. kendim öyleyim çevremde de bir sürü insan var. aile baskı yapmazsa pek bir sıkıntısı yok.

86 doğumluyum okulu 8. seneye uzattım. Hukuk okuyorum. Zorluğundan falan uzamadı. Bildiğin yattım. Kötü duygu lan millet askerliğini yapmış, iyi kötü iş bulmuş. Biz hala öğrenciyiz.

bir tıp fakültesi ve orada 3 sene kalmış insanlar düşünün...

BEn 5 yıl daha öğrenci kalmayı planlıyorum. GÜzel olacağa benziyor

84'lüyüm. okul 9. seneye uzadı. zorluğundan değil bildiğin yattım. arkadaşların çalışıyor falan geri kalmış gibi (tamam geri kaldım, gibisi fazla) hissediyorsun da, o kadar sene tatil yapmış olmanın tadı da başka.

edit: tabi senin zengin olma hayalin olduğu için baya kötü hissediyor olsan gerek.

24 yaşındayım 5 yıllık okulda 7. senemi okuyacağım seneye, her zaman güzel değil bazı durumlarda öğrenci değilmişsin gibi davranmak istiyorsun falan filan..

edit: öğrencilik koyduğu zamanlarda hem okumayıp hem de bi baltaya sap olamamış insanları düşünerek avutuyorum kendimi.

Gayet güzel.

bilinçli öğrencilik...

master öğrencisi olacağım o yaşta, sonra da doktora falan derken 30'u bulurum. bana normal geliyor. annem babam da akademisyen olduğu için, hayat boyu öğrenmeyi benimsedik ailecek :))

ben de 24ümde mezun olcam hiçte dert etmiyorum.

cebinde paran varsa her yaşta okumak güzeldir..aile durumu kötüyse o yaşta okumak ızdırap verebilir..en azından bana verirdi ızdırap..

25im bitecek, üniye kadar kalmadan gayet başarılı bir şekilde süper okullarda okudum, buralarda hazırlık sınıfları ve normalden uzun lise programı gibi şeylerden dolayı 20 yaşım bitecekken liseden mezun oldum.

üniversitede mimarlık okuyorum. 5. sene bitti, daha ne kadar devam edecek bilmiyorum. 27? 28? pek güzel değil tabi. ayrıca bu yaşında yeniden üniversiteye gidip başka bir bölüm okuyanlar bile var tanıdıklarımdan.

24te mezun olmakta ne var anlamadım cidden. 40ından sonra karar değiştirip üniversiteye başlayan var ayol..

25 yaşındayım okul 7. seneye uzadı. kardeşim 21 yaşında 4 senelik okulu bitirdi. üstelik benimkinden 15 puan yüksek bir bölüm okudu.

bir de benim durumumu hayal et bakalım.

üniversite değiştirdim durdum ve 29umda mezun oldum.
bu seninle alakalı bir duygu
önceliklerinle ve hayata bakışınla.
14ünde bile okumanın zor geldiği bir sürü insan da var.
yoksa mesela annem 57 yaşında ve hala daha imkanı olsa öğrenci olmak ister.

her şey yolunda giderse 26 yaşımda mezun olacağım.

22 yaşındayım 3 sene okudum bıraktım bi bölümü. eğer ders saydırabilirsem 25 yaşında mezun olmayı planlıyorum. 25 normal geliyor da 26'ya uzarsam çok fazlaymış gibi.

bende üniversiteyi 21 yaşında kazandım. yüksek lisans filan derken 27 yaşında bitirdim okulu gayet memnun ve mutluydum. insanın içinden geçiyor tabi erken kazansaydım nasıl olurdu acaba diye ama bu gereksiz duyguyu boşverin yaşadığınız zamanın tadını çıkarın.

ben 26 ya kadar öğrenciydim. maddi sorunun yoksa devam.

28 yaşında mezun oldum. tabi çok hoş bir durum değil ama takacak bir şey de yok.

21'de mezun oldum 3 yıl çalıştım istifa ettim, 24'ümün son evresinde öğrenciliğe geri dönüyorum. Bence güzel :)

24 nedir ki yahu? benim gibi ne çok adam varmış. senvindim lan :) benim okul da 27 ya da 28 de bitecek. nasıl bir duygu olduğunu anlatabileceğimi sanmıyorum. iyi olmadığı kesin. ama öyle kahrolunacak bir durum da değil.

uzun uzun anlatmama gerek yok. 24 bence mezun olmak için gayet güzel bir yaş.

hocam kısa kesmek gerekirse etki - tepkidir. he sen diyorsun ki bende din iman yok e ozaman reenkarnasyon olayına da girmeye gerek yok. olayın temeli yukarıdaki gibi etki tepkidir. sen bir köpeği dövmek yerine beslersen o da seni dövmek isteyenleri döver.

My name is Earl, türkçe versiyonuyla hakkını helal et, bu dizilerdeki gibi bir liste hazırla ve iyilik yap. tabii ki ayık kafayla.

karma var.
karmani iyilestirmek icin iyilik yap. (karma icin yapma, mutlu olmak icin yap, karma sonradan gelir zaten).

cok daha kotu bir durumda olayi hak ediyorum yazmissin. daha vakit korpe, o kotu seyler henuz yolda ve sana ulasmamis olabilir.

iyilik yap denize at balık bilmezse halik bilir.benim felsefem bu şahsen.

inanırsan karman olur inanmazsan olmaz
iyileştirmek için de karma öğretisini detaylı bir şekilde
oku-öğren-uygula

Uz. Dr. SALİHA ASLAN SEZGİN Beşiktaş Saiy çiftçi Hastanesi... ben memnun kalmıştım uyguladığı tedaviden...deneyenbilirsin... geçmiş olsun..

Zeytinburnu Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi - Dr. Sarkis Barış; Kolsuz Agop'un öğrencisidir kendisi.

agop a gitsene direk ?

@zenc; sarkıs barıs'a gıttım, yukarıda da yazdıgım gıbı sadece kremler ya da antıbıyotıklerle gecmıyor, 1 sene boyunca pek cok sey denedık ancak ıse yaramadı, sureklı cılt doktorlarında kobay gıbı tonlarca krem denemek ıstemıyorum artık acıkcası. her seans 200 kusur tl sonucta bır de.
@bryan; agop'u cok duydum ama onun da krem verıp gondermesınden cekınıyorum acıkcası, o yuzden gıdecegım doktor gerek varsa baska doktorlara da yonlendırsın, tetkıklerı tam yaptırsın ıstıyorum, bakıyım, al bu kremı gıt demesın yanı, gerekıyorsa tekrar pko tedavısıne de baslansın. o yuzden hastane dedım zaten, bırkac doktor gorecekse hepsı bır arada olur en azından.

agopun özel muayenesi var. geçen sene 300 tl alıyordu

dr. Gökhan Okan
bahçelievler medical park
sedef hastasıyım ve onlarca cilt doktoruna göründüm
Gökhan bey gördüğüm açık ara en iyi doktordur.
yönlendirdiğim herkes de çok memnun kaldı.

geçmiş olsun... dr. zekayi kutlubay. netten ulaşabilirsiniz sanırım, benim gittiğim hastanede diyil artık. doktor doktor gezdikten sonra dakikada doğru tanıyı koydu ve tedavi etmişti.

bryan fury, polikistik over hastalığı zaten başlıbaşına akne sebebi, düzenli seks hayatı da bunu değiştiremez.

@tedirginlik hucresi; turkıye hastanesinde calısıyor sanırım. yakın da sayılır bana, cunku tedavıye baslarsak sık sık gıdıp gelmem gerekecek o yuzden yakın olması da onemlı. tabıı sıgorta karsılamayacak buyuk ıhtımalle, cıldıye oldugu ıcın ama sorun degıl. randevu alıp zekayı bey'e gıdecegım en kısa zamanda. zaten krem verıyım gecer derse anlamıs olurum:)

Bence çukurova
ailenin yaşadığı şehirde yaşamak özellikle tıp okurken çok büyük avantajdır (normal koşullar altında)
ev işi - yurt gürültüsü vs vs düşünmezsin sadece derslerine yoğunlaşırsın rahat rahat

bana kalırsa çukurova tıp.
akademik olarak bakarsak bölgenin hastanesi de üniversitesi de çukurovadır.zaten o boyuttaki bir hastanede yapacağın pratik seni öne atacaktır ister istemez.

şehir olarak bakarsak adananın antalyadan tek artısı ucuz olması bana kalırsa.arkadaş ortamına ben alışamadım.sen liseyi adanada okumuşsun, bu yüzden belli bir çevren olur bu da senin için avantaj.

ailen ile de bir sorunun yoksa ayrı bir şehre gitmeye gerek yok.sonuçta 6 yıllık bir okul ve inan diğer fakültelere benzemiyor yalnız kalmak konusunda.özellikle 4,5,6 da düzen istiyor, rahat bir ev istiyor.

tüm bunları yazmamda çukurovada okuyor olmam, adanaya dışardan gelmiş olmam ve adanayı pek de sevmiyor olmam etkendir. başka bir şey sormak istersen özelden mesaj atabilirsin.

Ege Tıp mezunuyum. Çok alakasız 3-4 hocadan eğitim olarak Çukurova'nın muazzam olduğunu duydum şu 6 senede.

tıp okuma desem :/

Akdeniz universitesinin birincisi biz hicbir sey gormedik ailemi ileride arkadslarimin eline teslim etmem demisti mezuniyet toreninde. Cukurova bence.

Tıp okuyacaksan Çukurova, başka bir bölüm istersen Akdeniz.

justaphantom +1.
bi adanasever olarak da ki sende adanalısın, tam öğrenci şehri rahat rahat oku işte maceraya gerek yok bence. eğitim olarak da çukurova akdenızden kat kat iyidir.

alman disiplininin ütopik boyutlara ulaştığı bir çocuk yetiştirme kitabı varmış.
mesela "çocuk ne cıvık, ne sert; yumuşak ve şekilli sıçacak" diye ebeveyne öğütler varmış.
çocuk psikiatrları bilirler.
yazarın, adıyla biliniyor bu yetiştirme şekli ama ben unuttum.
(günümüzde uygulanmıyormuş elbet, ibretlik olarak okunuyormuş)

başarılı olmuş alman veya avusturyalıların biografilerini okuyabilirsin.
ama onun dışında alman disipliniyle alakalı bir kitap bulabileceğini sanmıyorum.
bi de sen alman disiplini denen olgunun nesini merak ediyorsun?

kavgam?

www.getcited.org

www.getcited.org

www.getcited.org

www.getcited.org

@justaphantom,

almanlar kendilerine has disiplin ihtiyacını neden duymuşlardır ? iş verimliliği açısından mı, kişisel gelişimleri açısından mı, ya da ne için ? yani alman disiplinini ayrı kılan nedir, ve bunu sosyal hayatlarına ne gibi örneklerle uygularlar. Bunların cevabını alabilmek için merak ediyorum.

kayıt yaptırıp gidiyor olman lazım

şu andaki durumu tam olarak bilmiyorum ama eskiden yerleştirilmiş olman yetiyordu. Herhangi bir şekilde kayıtlı olmana gerek yoktu.

das boot eğer izlemediysen.

(bkz: x-men first class)

(bkz: the hunt for red october)

crimson tide
süperdir:)

K-19: The Widowmaker

fulya da otur. şişli de çalış. yürüyerek beşiktaş, metro'yla taksim, levent. metrobüs'te yakın.

sen nerelere gitmek istiyorsun?
nerde çalışacağına kendin karar verebiliyor musun?
bütçen nedir?
evlilik- çocuk durumun nedir (çocuğun sokakta oynama opsiyonu)

mesela havalimanında çalış bakırköy incirlide yaşa capacity vb de alışveriş yap bakırköy sahildeki türkü barlara git

havaalanından mümkün olduğunca uzak olmalıyım her şekilde, uçak gürültüsü olmaması gerek.

bisiklet! ama istanbul :S

teşvikiye'de oturup teşvikiye'de çalışıyordum, dünyanın en mutlu insanıydım.
sonra iş değiştirip esentepe'ye geçtim; bir metro ya da taksi ile işe gidiyordum.
teşvikiye candır.

malsın neden biliyomusun benim yaptığım hataları yapıyosun. olay sende abi şimdi. yok yüzde 85 i hintli çinli, yok kultur soku falan. hayat senin hyatın, hayatı böle komplike hale getirirsen sorun yaşarsın. misal o şehir olmadımı başka şehre git. o yüzde 15 lik (hintli-çinli) olmayan kısma zar at. içmeden eğlenmesini bil, aile arkadaş özlemi geçer.

ya kısaca bak senin yerinde olmak isteyen çok adam var. bende senin gibiydim bıraktım döndüm. it gibi pişmanım. şimdi tekrar gitsem, gittiğim yerde götümü sikseler dönmem heralde. elindekinin değerini kaybedince anlıyo insan o hatayı yapma. bide insanları hor görme. o yüzde 85 lik dilimde çok kral adamlar vardır. götümü dayadığım adamlar faslıydı avrupadayken. türk arkadaşlarımdan daha yardımcı oluylardı.

yani kısacası sen bi pes etme moduna girmişsin. dönmeye bahane arıyosun. olucak bu zorluklar, geçecek. ama dönersen çok pişman olacaksın. bunları diyorum sana çünkü bende aynısını yaşadım. 3 sene yaşadığım yerden kalktım geldim. tam senin yaşındayken gitmiştim. salaklık etme olum.

www.eksisozluk.com başka cevabım yoktur. kültür şok falan diyorsan bilemem tabi. sana ters ise oralar dön tabi.

@bak bi acikcasi tedirginlik icerisindeyim bi gun geliyor lan diyorum cok guzel hersey donmicem obur gun geliyor aq malmisin burda ne isin var gul gibi istanbul varken hersey orda var burda hayat yok herkes ickici aq markete gidip bakiyorum hersey domuz eti aq lokantaya gideyim diyorum garsona bin tane soru soruyorum domuz eti varmi yemeklerin icersinde diye...ben burada masal anlatmiyorum gercekler bunlar simdi acikcasi turkiyeye cok donmek istiyorum ama korku var anasini satayim boku bokuna o kadar yilim bosuna mi gitti diye dusunurum diye kafa allak bullak kardes sen niye donmustun turkiyeye?ve hangi ulkedeydin sen?

ben de gitmek istiyordum kanada'ya.o kadar mı kötü?aslında arkadaşın da dediği gibi hintli, çinli, koreliler falan belki sana daha fazla yardımcı olur.ne de olsa onlar da yabancı.okanadaya ilk gittiklerinde belki de seninle aynı sorunları yaşamışlardır.sana yardımcı da olabilirler.devamlı yağmur kötüymüş.bir de yemeklerini yiyememen. ama hiç yemeklerini yiyebileceğin farklı ülkelerin mutfakları olan restorant gibi yerler yok mu?bir de yine arkadaşın dediği gibi aile arkadaş özlemi geçer tahminim sen yapmak istedğin şeylere odaklandığında.tabi ben bilmeden atıp tutuyor da olabilirim.hiç yabancı bir ülkede yaşamayı denemedim ama dediğim gibi kanada bana güzel bir ülke gibi görünüyor.

mallığı bırak, kendine gel! vancouver ve istanbul karşılaştırıyorsun, iyi misin? vancouver kaç yıldır dünyanın en yaşanılır şehri seçiliyor. eften püften sebeplerden vazgeçemezsin. bu fırsat kimin eline geçiyor? sıraladığın maddelere gelelim:

1. %85 demişsin ama o kadar da değil be. nüfusun %35'i falan asyalı. hem ne olmuş öyleyse?

2. genç nüfus az değil. yaşlı nüfus daha az. şu kaynaklara bakabilirsin:
daily.sightline.org
vancouver.ca

3. evet genelde pub ve night club fazla oluyor kanada şehirlerinde. kültür böyle. ama onun dışında da güzel ve keyifli kafeler de bulabilirsin. kocaman şehir. bir sürü aktivite ve bir sürü grup var.

4. vancouver kanada'nın en ılıman şehri. yağmur yağması sorun yaratmıyor ki? hiç su baskını duydun mu bu şehirde? ayrıca yazın çok güzel ve harika plajları ve doğal güzellikleri var.

5. istanbul'dan daha iyi demişsin de orasını göremedim. istanbul zengin adama güzel. oturursun en güzel semtinde, dünyayı gezersin. evet o zaman güzel.

6. kültür şoku 7 aydır geçmedi mi hala? bu sen de bitiyor biraz. farklı aktivitelere katıl, farklı insanlarla tanış. girişken ol.

7. evet aile ve arkadaş özemi en kötüsüdür. buna katılıyorum. e arkadaş edin işte. buraya gelirken bunun bilincinde gelmedin mi zaten. belki ailen de gelir daha sonra.

8. kanada yemeği diye birşey yok ki. hangi yemeği yiyemiyorsun? bütün dünya mutfakları var. türk yemekleri yapan yerler bile var. o da olmadı kendin de yemek yapabilirsin hem uğraş da olur bir nevi.


bunun dışında vancouver dışındaki diğer kanada şehirlerini de deneyebilirsin belki. toronto için bir nevi eğlence ve genç nufüs bakımından daha iyi denebilir ve toronto'da iş imkanları daha fazla. ayrıca toronto biraz daha ucuz vancouver'a göre.


neyse şimdilik bu kadar, toronto hakkında soruların olursa cevaplayabilirim. genel anlamda da soru sorabilirsin ya da sohbet edebiliriz.

iyi düşün! :)

ben kanadaya gitmek için binbir yol arıyorum. sen dönecem diyorsun. aman diyim dönme. döneceksen de beni aldır oraya öyle dön.

@ermanen yazdiklarini buyuk bir dikkatle okudum anladigim kadariyla kanada da yasiyorsun veya daha once yasamissin yada danisman firmada calisiyorsun.neyse abi sorun bendede olabilir iste zaten ben kanada yemekleri derken bircok ulkenin yemeklerinden bahsetmistim hindistan cin japon kore mexico ben bu ulkelerin yemeklerini hic begenmedim heleki japonlarin sushi si hic guzel degil...

@maresal jed niye bu kadar gelmek istiyorsun kanada ya? sebep ne? sonra sende geri turkieyeye donmek istersin o zaman is isten gecmis olur bende senin gibi dusunuyordum kanada ya gelmeden once ama hersey dusundugun gibi gitmiyor

ya oraya uyum sağla
yemeğini, havasını ,insanını ,kuralını ,eğlencesini ,doğasını vs vs sev ,bir parçan gibi gör.
Eğer bunu beceremem ben buraya ait değilim diyorsan hemen geri dön.
Ailem ne der ,o ne der diye bakma.
Sonuçta hayat senin hayatın ve bir kere yaşıyorsun.
Pişman olacaksan da olacaksın sonuçta hiçbirşeyin garantisi yok hayatta.

bi an aklima su soz geldi Her tercih bir vazgecistir.ne kadar da dogru bi soz

ORda yaşamayı beceremiyosan, Turkiye ye hic donme öl daha iyi
Zaten 7 aydır yapamadiysan sana beceriksizsin demek istiyorum

panpa en önemli sebep eğitim. ben doktora yapmak için kanadaya gelmek istiyorum.
hem dünyanın diğer ülkelerine göre ucuz. hem sağlık konusunda amerika gibi sicko bir ülke değil. hem de üniversiteleri çok iyi.
adamların üniversiteleri iyi. orda bir eğitim alıp 3-5 yıl sonra tekrar döndüğümde bana çok daha fazla kapı açılacağı kesin.
hayat görüşüm olarak farklı kültürler farklı insanlar tanımak istiyorum. çalışıp çalışıp 2 haftalığına bir yabancı ülkeye gidip tatil yapıp gelmekten çok daha iyidir orda okumak.
bu arada o çinli hindistanlı adamlar zeki adamlar. onlardan yararlan.

en kötü şey aileden, sevdiklerinden uzak kalmak olur. ama ben ömür boyu yaşamayı düşünmüyorum yurt dışında oğlum oku gel işte lan. valla burda ki eğitim hiç iyi değil. katlanacaksın o kadarına.

yemek konusunda söyleyebileceğim bir şey yok beni en çok düşündüren ikinci konu da o. ama vardır yani bulunur bir şeyler.

valla biz deli gibi içiyoruz yanımızda içmeyen elemanlarda var gayet eğleniyoruz. içenlerle takılmam diyorsan orasını bilmem.(tabi ayyaş tarzında sürekli sarhoş birileri de çok hoş olmaz da neyse)

bence biraz daha savaşmalısın. çok fazla ön yargılısın. publarda sadece içki içilmiyor. bir arkadaş grubun olsun onlarla akşamları dışarı çık sen içki yerine vişne suyu iç. ama eğlenmene bak, kanadada olmanın tadını çıkar.
yemek falan demişsin, e öğren biraz kendi yemeğini kendin yapmaya çalış zaten sürekli dışarda yemek ne olursa olsun insanı yorar.
baktın hala olmadı bas gel. ne var sanki dünyanın sonu mu denedim olmadı dersin.

beyler sakin filmlerde gosterilen o cok guzel diye hitap edilen ulkelere aldanmayin sakin haaa....bunlar bi oyundur gercekten turkiye dunyanin en guzel ulkelerinden biri hatta istanbul 1 numara sehir sakin yok oraya gidicem yok orada bunu yapicam demeyin oturun oturdugunuz yerde bokmu var sanki baska ulkelerde?gidince ne oluyor

dil okulunu bitir ve don derim..belli ki alisamamissin. avustralyada vatandaslik alan bir arkadasim var binbir bahaneyle abd ye gitti sonra holkandaya simdi de ingiltere de yasiyor..yurtdisinda yasamaya alismak o kadar da kolay degil. refah seviyesi onemli birsey ancak tek kriter degil, goruldugu gibi. kendini zorlama oralarda kalmak icin. son soz, istanbul sahane bir sehir ve is pitansiyrli de hayli yuksek.

amerika'da state universitylerden birine git. egitim $25k-30k arasi olur ve hic tehlikeli yerler falan degil oralar. grow some balls.

bende biraz senin gibiydim ilk italyada okumayı düşündüm daha sonra fransamı dedim hem eğitimim içinde dünyanın en iyi yerleriydi hemde daima bi italya hastalığım vardı ama herşeyi gözümde büyüttüğümü sonradan farkettim insanlar kendilerine uzak gelen şeyler için karşılarındakinde varsa kıymetini bilsin isteyebiliyorlar şuan istanbulda okuyorum ve iyiki burdayım iyiki gitmek gibi saçma sapan bişi yapmamışım diyorum ki benim kültür problemim yemek sorunum yok hatta saydığın hiç bir sorun bende yok gayette yaşıyabilirdim ama sonuç ben istanbulu dünyanın hiç bir yerine değişmem

Dream a Little Dream of Me
5.sezon 3. kısım