Giriş
(5)

bir çeviri sorusu

idyl
"In the substantive fields of law, politics, economics andreligion, he identified many of the key issues which became the basis ofintellectual growth and specialization in the discipline."Şu cümlede "substantive fields" tabiri en iyi nasıl karşılanabilir?
"In the substantive fields of law, politics, economics and
religion, he identified many of the key issues which became the basis of
intellectual growth and specialization in the discipline."

Şu cümlede "substantive fields" tabiri en iyi nasıl karşılanabilir?
0
idyl
(08.07.13)
sübstantif diye de kullanılıyor aslında ama tözel diye çevriliyor genelde.
tözel alanlar kısaca, çevirmen değilim de; öyle çevriliyor yani benim gördüğüm.
0
siradan bir adam
(08.07.13)
"....nın asli/temel/değişmez ilkeleri çerçevesinde". ilk ikisi daha isabetli muhtemelen ama tözel de denebilirdir. "tözel" biraz daha felsefi bir terim gibi kalıyor gibi geldi metinde, ; emin olamadım.
0
dafaiss
(08.07.13)
aslında sözlük karşılığı tözel evet. pek çok çeviride de böyle geçse de benim çok hazzettiğim bir türkçeleştirme değil bu. hukuk alanında falan "maddi hukuk" diye de çevriliyor, ama "maddi alanlar" da pek aydınlatıcı bir tercüme değil. belki rastlamadığım bir karşılığı vardır diye bir sorayım istemiştim. cümleten teşekkür.
0
🌸idyl
(08.07.13)
ama bence tözel tam olarak karşılayan kelime. biraz artistik gibi duruyor da, alışık olmadığımız için sık sık görmeye ve duymaya bence. yani hukuktaki maddi hukuk gibi bir şey de değil buradaki anlam aslında.
bilemedim.
alternatif bulursanız yazarsanız sevinirim; ben de merak ettim :)
0
siradan bir adam
(08.07.13)
tözel doğru bir çeviri, aslında haklısınız. ama bu kitap, lisans eğitimlerinin başındaki sosyoloji öğrencileri ya da sosyolojiye ilgi duyup bir yerden başlamak isteyenler için yazılmış bir nevi giriş kitabı. bazı tercüme karşılıkları her ne kadar dile yerlemiş olsalar da, çeviriyi okuyucu kitlesinin kim olacağını akılda tutarak yapmakta fayda var. "sosyoloji ne menem bir şeydir" diye bir fikir oluşturmak amacıyla yazılan bir kitapta, daha önce bu alanda hiç okumalar yapmamış birinin (kitap bu kimselere yönelik yazılmış çünkü) okuduğu zaman kafasında bir şey uyandırması çok güç olan "tözel" kelimesini kullanmak, kitabın amacına aykırı geliyor bana. daha kuramsal bir tartışma metni olsaydı, tözel karşılığını kullanmak sorun olmazdı misal (kitabın okurunun daha önce benzer metinleri/çevirileri okumuş olduğunu varsayarak söylüyorum bunu).
şimdilik daha iyi bir şey bulamadım, ama bulursam ses ederim tamamdır:)
0
🌸idyl
(08.07.13)
(2)

become that which thou art?

idyl
tam olarak ne demek bu?
tam olarak ne demek bu?
0
idyl
(17.03.13)
"kimsen o ol (ona dönüş)" gibi.

edit: 'become who you are' olarak düşündüm ama neden which denmiş, art kelimesi eski ingilizce'deki are mı yoksa bildiğimiz art mı tabi bunları da göz önünde bulundurmak gerek.
0
astaroth
(17.03.13)
ben de aynı şeylerden ötürü şüpheye düşmüştüm, ama evet aynen dediğiniz gibi imiş. adorno ve horkheimer'ın bir metninde de geçiyor bu ibare, bunun üzerine yazılmış bazı makaleleleri de taradım bir yandan, "become what you are made to be" diye izah etmiş yazarlardan biri.
teşekkürler!
0
🌸idyl
(17.03.13)
(8)

Yeşil Pasaport ile y.dışına çıkış

4s
Merhaba,Yeşil pasaport ile yarın belçikaya gidiyorum, vize mize herhangi bir şey almadım doğal olarak. pasaport polisi neleri sorabilir? yanımdaki para, rezervasyon, geliş nedeni dışında arıza çıkabilecek tedbir almamı gerektirecek başka bir şey var mı?soru iki: sorgusuz sualsiz geçme olasılığı var
Merhaba,

Yeşil pasaport ile yarın belçikaya gidiyorum, vize mize herhangi bir şey almadım doğal olarak. pasaport polisi neleri sorabilir? yanımdaki para, rezervasyon, geliş nedeni dışında arıza çıkabilecek tedbir almamı gerektirecek başka bir şey var mı?

soru iki: sorgusuz sualsiz geçme olasılığı var mı bunu da merakımdan soruyorum
0
4s
(12.03.13)
sigortan olsa iyi olabilir. bana sormadılardı ama yine de bi ihtimal...
0
atrophy
(12.03.13)
tipinden şüphelenmediği sürece hç bir şey sormaz, olur da kıllanırsa neden geldin, nerede kalacaksın, ne kadar paran var daha sonra nereye gideceksin ne iş yapıyosun dönüş biletin var mı varsa bileti göster vs tarzında klasik sorular soruyorlar.
0
kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
(12.03.13)
ne kadar süre kalacağını soruyorlar, iyi olanları şurayı mutlaka görün haha diye tavsiye bile verebiliyor.
0
kahin ahtapot paul
(12.03.13)
muhtemelen geliş nedenini ve ne kadar kalacağını sorarlar onu da pasaport renginden bağımsız soruyorlar zaten.
0
umuck
(12.03.13)
seyahat sigortası ve dönüş bileti sorulabilir.

sorgusuz sualsiz geçme olasılığı var.
0
neyleyim
(12.03.13)
yeşil pasaportla sayısız ülkeye giriş çıkış yaptım, bi kişi de seyahat sigortası sormadı. nereden buluyorsunuz böyle şeyleri arkadaş?...

para da sormaz. (yuh)
sorabileceği şeyler (tecrübeyle sabit olarak), nerede kalacaksın, ne kadar zaman kalacaksın, niye geldin. bi ihtimal de rezervasyon ister ama isteyen görmedim.
0
black sabahat
(12.03.13)
@black
kıl bir polisle karşılaşmamışsın. 20 küsür ülkeye girip çıktım yeşil pasaportla, hiç birinde soru sorulmadı ama hırvatistan'a her gidişimde 50 kere soru sordu hırvat polisi.
0
kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
(12.03.13)
yeşil pasaportumun olduğu o güzel yıllarda tepe tepe kullanma fırsatım da olmuştu. valla beni öyle sorgudan geçiren olmadı. yalnızca bir defasında neden geldiğimi sormuştu biri, yaz okulu için dedim. tamam dedi, belge bile sormadı. kırmızı pasaporta geçtikten sonra hayat çok eğlenceli ama. geçen sene bir üniversiteyle görüşmeye gittiğimde pasaport kontroldeki görevli doktorada ne üzerine tez yazacağıma kadar anlattırdı. o yüzden en fazla neden geldin diye sorarlar. sıkıcı tabii. bir kırmızı pasaportun güzelliği yok neticede.
0
idyl
(12.03.13)
(4)

ingilizceden çeviri konusunda fikir

idyl
Merhabalar,Şimdi elimizde şöyle bir cümle var:"Today we live in a world in which the extended circulation of symbolic forms plays a fundamental and ever-increasing role."Bu bir kitabın ilk cümlesi.Ben bu cümleyi şöyle çeviremedim resmen:"Bugün sembolik biçimlerin geniş kapsamlı dolaşımının temel ve
Merhabalar,
Şimdi elimizde şöyle bir cümle var:
"Today we live in a world in which the extended circulation of symbolic forms plays a fundamental and ever-increasing role."
Bu bir kitabın ilk cümlesi.

Ben bu cümleyi şöyle çeviremedim resmen:
"Bugün sembolik biçimlerin geniş kapsamlı dolaşımının temel ve gittikçe artan bir rol oynadığı bir dünyada yaşıyoruz."

Neresinden eğip büksem güzel bir şekilde ifade edemiyorum. "geniş çaplı bir biçimde dolaşımda olma halinin" mi demedim, özgün cümleden koparak "her yere yayılmış olmasının" mı demedim. Yok. Olmuyor. Okuyan kitabı eline alıp arkasına yaslandığında daha ilk cümleden "ne diyor bu ya" demesin diyorum. Yapamıyorum, neresinden tutsam aksıyormuş gibi geliyor.

Şunu güzel bir şekilde nasıl ifade edebilirim, fikri olan var mı?
0
idyl
(21.02.13)
şöyle 1-2 alternatif türettim ama...

"Sembolik formların ileri döngüsünün temel ve gittikçe de gelişen bir rol oynadığı bir dünyada yaşamaktayız bugün."

"(Bizler bugün) sembolik biçimlerin devasa(!) döngüsünün temel ve gittikçe de büyüyen bir rol aldığı bir dünyada yaşamaktayız."

hiç bugün demeyin bence aslında.
0
iz
(21.02.13)
evet. bugünü atmak iyi bir fikir sanırım.
döngü yerine dolaşım daha iyi bir karşılık ama bence. burada bahsettiği sembolik biçimler, kitabın ilerleyen bölümlerinde göreceğimiz üzere, gazete, kitap, dergi, tv programları gibi basılı-görsel medya ürünleri çünkü.
0
🌸idyl
(21.02.13)
bunlar da benim alternatifler, 1. cümle aldı başını gitti ama :)

Günümüz dünyası sembolik biçimlerin önemli ve giderek artan bir biçimde etkisini arttıran dolaşımına sahne oluyor.

Günümüz dünyasında etki alanı genişlemiş sembolik biçimlerin dolaşımı köklü ve giderek artan bir role sahip.
0
vrykolakas
(21.02.13)
vrykolakas ikinci alternatif bayağı güzel olmuş aslına bakarsan:) "etki alanı genişlemiş" "geniş kapsamlı"dan daha iyi olmuş kesinlikle. köklü de temel'den daha iyi durmuş. teşekkür ederim:)
0
🌸idyl
(21.02.13)
(10)

çeviri yardımı - free floating intellectuals

idyl
Bir çeviriyle uğraşıyorum da. "free floating intellectuals" diye bir tabir kullanmış. Kararsız kaldım çeviride. Siz nasıl karşılardınız bunu?
Bir çeviriyle uğraşıyorum da.
"free floating intellectuals" diye bir tabir kullanmış. Kararsız kaldım çeviride. Siz nasıl karşılardınız bunu?
0
idyl
(08.01.13)
özgün seyreden entelektüeller
0
vizdilva
(08.01.13)
i seni love ben seviyorum tarzı bişey bence ama ingilizce daha karmaşık tabiii
0
veilofsin
(08.01.13)
bu kişileri niteleyen başka cümleler de var mı? bana birden fazla yere çekilebilir gibi geliyor. misal:

- kafasına göre takılan, dilediği gibi yaşayan, özgür ruhlu
- beyin fırtınası/bilinç akışı vb gibi düşünce sistemleri kullanan
- amaçsız bir şekilde bir oraya bir buraya savrulan, kararsız
0
kül
(08.01.13)
özgün seyreden? bu direk sözlükten bakarak çeviri mi yoksa böyle karşılandığını daha önce bir yerde gördünüz mü?
0
🌸idyl
(08.01.13)
tabirin kullanıldığı cümleyi yazabilir misin? Ona göre ne kastetmiş anlaşılabilir. eğer yapmam dersen de boşta gezen entelektüeller diyeceğim.
0
interview with the vampire
(08.01.13)
Bu tabirin kullanıldığı yerlerden biri mesela şu:
"One issue is that intellectuals were often not free floating
with respect to contemporary political movements such as fascism. While
many intellectuals left Germany, an equally large group of influential intellectuals
co-operated with national socialism."

ya da şu:

"It is against this debate that we have to understand Weber and
Mannheim’s concern for the social role of the free-floating or unattached
intelligentsia.."
0
🌸idyl
(08.01.13)
bağlı olmamak anlamında kullanılmış daha ziyade. bu tabir metinde çok fazla kullanıldığı için her defasında "herhangi bir görüşe bağlı olmayan" demek yerine belki doğrudan bir tabir bulabilirim diye düşündüm. ama böyle demek de mümkün tabi.
0
🌸idyl
(08.01.13)
ben de şöyle bir cümle buldum:

"Mannheim felt that a stratum of free-floating intellectuals (who he claimed were only loosely anchored to the class structure of society) could...."

bunlara bakınca dediğiniz gibi özgürlük öğesi ağır basıyor. kendilerini toplumda bir yere koyamama durumu gibi bir şey. bir sınıfa ait hissetmiyorlar kendilerini. türkçe bir terim karşılığı olacağını sanmıyorum, siz bir terim uydursanız bile tam anlamı veremeyebilir. sadece "bağımsız" deyip, bu kavramla ne kast edildiği açıklanabilir belki. ileriki kullanımlarda da her seferinde bir sürü kelime yazmak zorunda kalmazsınız.
0
kül
(08.01.13)
herhangi bir fikre bağlı olmayan, serbest entelektüeller diyelim o halde. en uygunu bu.
0
interview with the vampire
(08.01.13)
tamamdır, çok teşekkürler. bağımsızın çağrışımları (özgürlükçü, vs.) daha farklı olabileceği için serbest demek sanırım daha uygun düşecek. dipnotla açıklayıp devam etmek de en iyisi olacak gibi.
elleriniz dert görmesin! :)
0
🌸idyl
(08.01.13)
(3)

metis yayınevi merkez ofiste kitap satışı?

idyl
Metis Yayınevi'nin İstanbul'daki merkezi Beyoğlu'ndaydı yanlış hatırlamıyorsam. İletişim ve Ayrıntı Yayınları'nda olduğu gibi burası da indirimli kitap satışı yapıyor mu biliyor musunuz? Yapıyorsa ne kadar indirimi?
Metis Yayınevi'nin İstanbul'daki merkezi Beyoğlu'ndaydı yanlış hatırlamıyorsam. İletişim ve Ayrıntı Yayınları'nda olduğu gibi burası da indirimli kitap satışı yapıyor mu biliyor musunuz? Yapıyorsa ne kadar indirimi?
0
idyl
(18.12.12)
Metis'te indirim olup olmadığını bilemeyeceğim ama en fazla %20 indirim yapıyorlar. YKY de %20 yapıyor mesela.
0
Hallerlale
(18.12.12)
Aşırı bir indirim olmuyor tabi de alınabilecek en ucuz şekilde alınıyor orası kesin
0
esenboga
(18.12.12)
alacağım bir dizi kitabın hepsi metis'ten. şu sıralar idefix'te sanal fuar var diye bakayım dedim, orada %15 indirim var. iletişim ve ayrıntı kendi depolarında %30 indirimli sattıkları için metis de benzer bir indirim yapıyorsa direk oradan alayım demiştim. du bakalım, kesin rakamı öğrenmeye çalışayım ben bir.
teşekkürler!
0
🌸idyl
(19.12.12)
(14)

beyin tümörü, nedir? ne yapmalı?

pukay de souza
Türkiye'de bu işi en iyi yapan ya da hakkıyla yapan, eden ne bilim kim var?bir tanıdığımızın kardeşi (erkek ve askerliğini yapmış) beyin tümörüne yakalanmış..adamların belkide tek adımlık bir ameliyat paraları olacak.kime ne yapsınlar? bir fikir verin de bende söyleyeyim.akıl akıldan üstün işte.ulan
Türkiye'de bu işi en iyi yapan ya da hakkıyla yapan, eden ne bilim kim var?
bir tanıdığımızın kardeşi (erkek ve askerliğini yapmış) beyin tümörüne yakalanmış..

adamların belkide tek adımlık bir ameliyat paraları olacak.
kime ne yapsınlar? bir fikir verin de bende söyleyeyim.
akıl akıldan üstün işte.
ulan akşam akşam çok üzüldüm.
kötü huylu bir tümör sanırım ve acil bir ameliyat şart.

mod arkadaşlar az biraz üstte kalsın lütfen.
0
pukay de souza
(27.10.12)
oncelikle gecmis olsun. allah sifa versin ins. simdi tipi ve beyinde hangi bolgede oldugu onemli.
bizim bir arkadasin ablasida ameliyat oldu ayni muzdaripten. onu arayip sordum.
necmettin pamir. marmarada prof kendisi. acibademden de ulasilabilir. yalniz bazen gozden giriliyor bazen beyinden. gozden icin baska isim lazim gozden girilecekse
0
dumduz adam
(28.10.12)
necmettin pamir sizi aşar bana kalırsa, kendisi dünyanın en iyilerindedir belkide en iyisidir , annemi kurtarmıştı o da.
hastalık konunusunda bir fikrim yok ama bu tarz vakalarda iş doktorda bitiyor.
0
ananza
(28.10.12)
ayrıca cerrahpaşa' nın ekibi de iyidir.
0
vetra privili menya
(28.10.12)
Uğur türe. Yedıtepe unıversıtesı hastanesındedır. Muthıs bır doktor fakat anlattıgına gore para konusu sıkıntılı ve yedıtepede amelıyata yeter mı bılınmez.

Çapa'dan murat imer ve medıcal park- mehmet hıkmet uluğ da dıger onerıler
0
öptüm sezen
(28.10.12)
Marmara Üniversitesi... Buyrun pendike bekleriz.
0
Hawkins
(28.10.12)
@dumduz adam
@ananza
@vetra privili menya
@öptüm sezen
@Hawkins

teşekkürler.

aynen dediklerinizi iletiyorum.
0
🌸pukay de souza
(28.10.12)
benim bir arkadaşım hacettepe'de olmuştu. facebok'tan mesaj attım, cevabını buraya yapıştıracağım gün içinde.
0
sen git ben geliyorum
(28.10.12)
ben pm ile sorunuzu cevapladim
0
demlikposet
(28.10.12)
arkadaş mesaj attı: hacattepe hastanesinde hakan oruçkaptan.

dedi ki randevu alacaksanız çok geç veriyorlarmış. ben gerekirse ararım çalışırım bir şeyler yapmaya dedi.
0
sen git ben geliyorum
(28.10.12)
abi çok geçmiş olsun... hangi şehir? istanbul'sa acıbadem kozyatağı'na bakın bir. olmadı marmara üniversitesi hastanesi de var. ankara'da da gazi üniversitesi. bu üç hastanede gamma knife diye bir olay var. özetle kesip biçmeden, eğer tümörün türüne uygunsa ve makinanın sınırları içindeyse boyutu, işe yarayan bir şey. kötü huyluysa ama, allah korusun, zor.

gata'ya bakın. istanbul'daki de iyi ama ankara'daki fazla iyi. işinize yarayacaktır. ankara üni. hastanesi de öyle diye biliyorum. bend e bu b.kla uğraştım ve uğraşıyorum da denilebilir, gamma knife'a şansım vardı ve şimdi iyiye gidiyorum. çok geçmiş olsun :(
0
cagdas donem kuramcisi
(28.10.12)
İlhan Elmacı
0
mobilemob
(29.10.12)
Biz babami baskent uni hastanesinde nur altinörs hocaya ameliyat ettirmistik. Kendisinin duacisiyim.. Allah sifa versin hastaniza.
0
sanxis
(29.10.12)
Ankara'da Dışkapı Hastanesi'nde Engin Şenveli bu alandaki en iyi doktorlardan biri. Babamı ameliyat etmişti 2 sene önce aynı ameliyattan. Çok geçmiş olsun.
0
idyl
(29.10.12)
ibrahim ziyal
0
am
(29.10.12)
(2)

odtü mezun transkript görmece

gene mi gene
merhaba,odtü'den 2011'de mezun oldum. metumailim falan silindi. transkript lazım oldu şimdi. oibsden çıktı alabilsem yetecek. fakat öğrenci numaram ve her zamanki şifremle oibs kabul etmiyor beni. mezunum diye mi bu? illa gidip ankara'dan transkript mi almam lazım şimdi benim?
merhaba,

odtü'den 2011'de mezun oldum. metumailim falan silindi. transkript lazım oldu şimdi. oibsden çıktı alabilsem yetecek. fakat öğrenci numaram ve her zamanki şifremle oibs kabul etmiyor beni. mezunum diye mi bu? illa gidip ankara'dan transkript mi almam lazım şimdi benim?
0
gene mi gene
(16.10.12)
muhtemelen mezunsun diye.
ankara'ya gitmeden önce öğrenci işlerini bir ara. bazı üniversiteler faks ile transkript göndermeyi kabul ediyorlar. odtü de gönderiyorsa, gitmene hiç gerek kalmadan halledebilirsin.
0
inevitable loser
(16.10.12)
mezuniyetin üzerinden 1 yıl geçince sisteme girilemiyor artık odtüde evet. öğrenci belgesini almanız için önce bir form doldurmanız gerekeceği için, telefon da işe yaramayabilir. yine de bir deneyin tabii. ama en olmadı bir arkadaşınızın gidip form doldurması gerekecek.
0
idyl
(16.10.12)
(3)

yine bir çeviri sorusu

idyl
şu cümledeki qua'yı nasıl hallederim?"the unhindered growth of media industries qua commercial concerns."
şu cümledeki qua'yı nasıl hallederim?
"the unhindered growth of media industries qua commercial concerns."
0
idyl
(15.10.12)
ticari kaygılar "ekseninde" medya endüstrisinin engellenemez gelişimi

bana en iyi uyarlanabilir karşılık bu gibi geldi.
0
9kuyruklukedi
(15.10.12)
bakındığım kadarıyla "as", "by virtue of", "concerning"e yakın anlamları var. "in the capacity of" da var ama tam oturtamadım. şurada daha çok "as" vurgulanmış: answers.yahoo.com

bunlardan hangisinin kullanılacağına karar verdikten sonra türkçesini yamultmaya geçebiliriz: "ticari hususlar/sorunlar anlamında/açısından/olarak hatta ticari hususlara/sorunlara ilişkin olarak medya endüstrilerinin engellenemeyen büyümesi" diye hepsini kapsayıp gerisini size bırakıyorum.
0
sanat guresi
(15.10.12)
hmm. ben de şimdilik "ticari kaygıları olan" diye çevirdikten sonra, işaretleyip geçmiştim geri dönmek üzere, ama o olmayacak gibi evet. ben bunları bir düşüneyim. teşekkürler!
0
🌸idyl
(15.10.12)
(4)

soyut düşünme somut düşünme?

enkolaykullaniciadi
mesela deniyor ki 12 yaşındaki bir çocuk soyut düşünebilir.9 yaşında ise soyut düşünemez deniyor. Somut düşünebilir deniyor. hani bu bilişsel gelişim evreleri var ya...bunu nasıl bir örnek ile açıklayabiliriz?ayrıca 9 yaşındaki normal bir çocukta soyut düşünemez mi?
mesela deniyor ki 12 yaşındaki bir çocuk soyut düşünebilir.
9 yaşında ise soyut düşünemez deniyor. Somut düşünebilir deniyor. hani bu bilişsel gelişim evreleri var ya...
bunu nasıl bir örnek ile açıklayabiliriz?
ayrıca 9 yaşındaki normal bir çocukta soyut düşünemez mi?
0
enkolaykullaniciadi
(08.10.12)
çocuk nasıl ki yürümeden koşamıyorsa soyut somut ilişkisi de böyle.9 yaşındaki bir çocuk soyut düşünemez çünkü o henüz somut işlemler döneminde, yani elle tutulur şeylerin bilgisini zihni işleyebilir.
soyut işlemler dönemi ise 12 yaşından sonra başlıyor. bu yüzden 9 yaşındaki çocuk Allah, melek, adalet,vicdan vs kavramları tam olarak anlamlandıramaz.birisi anlatınca dinler ama soyut konularda kendi görüşlerini oluşturamaz.
0
ütopya
(08.10.12)
Mesela 7 yaşında ilkokula başlayan komşumuzun kızına "okuldaki en yakın arkadaşın kim" diye sorduğumuzda düşünüp düşünüp "herkes eve servisle gidiyor, nerden bileyim kim nerde oturuyor" demişti. O yakınlığı sadece somut, mesafe yakınlığı olarak algılamıştı.
0
bitter cikolata
(08.10.12)
bir ara, temelleri çok zayıf olan orta son öğrencilerine matematik dersi vermiştim. "bunlar nasıl olsa anlamaz" tavrındaki hocaları dolayısıyla pek bir şey öğrenmemişler. 5'ten 2'yi çıkar desen sorun yok, ama 2'den 5'i çıkarmayı bir türlü algılayamıyorlardı mesela. kafalarında soyutlayamıyorlardı. haftalarca bunun üzerine çalışmak durumunda kalmıştık.

yaş grubu açısından tutmasa da soyutlayamama açısından bir örnek oldu.
0
idyl
(08.10.12)
bu konuda birinci elden bir deneyimim yok ama okuduğum bir kaç şeyden aklımda kalanlarla bir örnek vermeye çalışayım.

diyelim ki bir çocuğun bir yakını öldü ve ona ölümünü açıklayacaksınız.
somut bakan çocuğu mezara götürürseniz toprağın altında üşüyeceğini düşünür. öbür tarafa gitti derseniz öbür tarafı toprağın altı olarak düşünür.
ama soyut düşünebiilen biri öteki tarafı muhtemelen bizim algıladığımız gibi görmediğimiz bir yer olarak algılar.

ama bu benim yorumum. doğru olmayabilir de.
0
goldentitan
(08.10.12)
(5)

facebook'ta resimleri kaldırmış

japon askeri
bir süredir facebook üzerinden stalkerlık yaptığım eski kız arkadaşım sevgilisiyle olan resimlerini kaldırmış. konuyla alakalı olarak (git: 488537) yardırıyorum gençler? yorumlar?
bir süredir facebook üzerinden stalkerlık yaptığım eski kız arkadaşım sevgilisiyle olan resimlerini kaldırmış. konuyla alakalı olarak (git: 488537) yardırıyorum gençler? yorumlar?
0
japon askeri
(08.10.12)
sakin ol. yardırırsan boş kaleye kaçırırsın, temkinli ol yavaşça bırak topu ağlara.
0
robin crusoe
(08.10.12)
kamikaze devam.
0
noolmus ki babam
(08.10.12)
albümleri kaldırmak yerine kimlerin görebileceğine dair ayarları değiştirmiş de olabilir.
0
idyl
(08.10.12)
yardır tabii, lakin idyl pozisyonun ofsayt olduğuna işaret etmiş :)
0
olurnedenolmasin
(08.10.12)
okumadım ama, kalbi seni ignore etmiş. bence senin açından başka kızlara rahatsızlık verme zamanın gelmiş..
0
based on a true story
(08.10.12)
(26)

yasak aşk

musti1979
ben evliyim, iki çocuk babasıyım. bir sene önce gençlik aşkıma rastladım ve aşkımız yeniden alevlendi. o daha evlenmemiş ve söyledigine göre beni bekliyormuş. diyeceğim o ki evliligim yıkılmak üzere, hatalı olduğumun farkındayım ama onu çok ama çok seviyorum. ne yapmalıyım? onu da kaybetmek istemiyo
ben evliyim, iki çocuk babasıyım. bir sene önce gençlik aşkıma rastladım ve aşkımız yeniden alevlendi. o daha evlenmemiş ve söyledigine göre beni bekliyormuş. diyeceğim o ki evliligim yıkılmak üzere, hatalı olduğumun farkındayım ama onu çok ama çok seviyorum. ne yapmalıyım? onu da kaybetmek istemiyorum, ama ailemden de ayrılamam. son zamanlarda ya ben ya da ailen tripleri boy göstermeye başladı. lütfen doğru yol gösterin, çıldırmak üzereyim......
0
musti1979
(08.10.12)
ver kurtu...
yok o dünkü duyurudaydı.
0
trinitrotoluen
(08.10.12)
iki çocuğun var ve doğru yolu göremiyor musun?
trollüyor musun acaba burayı?
0
bir ileti paylastim
(08.10.12)
Bİr psikoloğa terapiste veya psikiyatriste gidin, yaş ortalaması 25in altında olan bir kitleden bu denli önemli bir kararı vermek için nasıl yardım isteyebiliyorsunuz ki?
0
efrasiyab87
(08.10.12)
nickinden 1979'lu olduğunu çıkardım, yaşıtız.

bekarım, çocuk yok bildiğim kadarıyla (hep korundum aslında ama :S ne olur ne olmaz diye bildiğim kadarıyla dedim)

hocam delirdin mi? "ben ya da ailen" ne saçma bir laftır? çocuklar da ailen farkında mısın? ne yani sen onu seçersen çocuklar da mı olmayacak?

ha kastı eşin ise "iyi de sen durumumu biliyordun" dersin bence. ayrıca eğer "aşk" ise alevlenen ve yaşanan bu durumda zaten taraflar fedakarlık yapar.


ne karar alacaksan acele et ama, çocuklar sıkıntı yaşamasın.
0
cevab veremedi
(08.10.12)
yıldız tilbe şarkısı söyleyen, erkek bir troll canlandı kafamda. ve güldüm.

ediz: iki çocuk var? iki çocuk olmasından önceki mesele şu: iki çocuk yapacak bir adamın böyle bir şeye karar verememesi.
siz zaten kıza ihanet edip beklememiş, evlenmiş, üzerine de iki çocuk yapmışsınız. "ya ben ya ailen" biterek azalmayacak, belli oldu. basit metres cümlesi bu. keşke aşık olduğunuz kadına yakıştırmasaydınız.

karar vermek güç değildi. ama önce boşanılır, sonra da düzgün bir şekilde ilişki yaşanırdı. ama şu durumda, anladığım kadarı ile, siz bu kadınla birlikte olduktan sonra iki çocuğunuzun annesi ve ilişkide olduğunuz(evlilik kısmına girmiyorum) kadınla aynı yatağa giriyorsunuz. hoş değil.
0
fauxhumanitas
(08.10.12)
Ben karısının ben yada annen baban şeklinde bir ben ya da ailen dediğini sanmıştım

Çok afedersiniz, isterse silinsin ama, mal mısınız beyfendi?

aile 2 çocuk diyoruz, çükünüzün peşinde hepsini unutacak kadar delirdiniz mi?
0
efrasiyab87
(08.10.12)
trinitrotoluen
(08.10.12)
madem aşıktınız geçmişte neden bitti o halde yeteri kadar sevmiş olsa idiniz bitmemiş olurdu.bence siz macera arıyorsunuz
0
turuncuwoswos34
(08.10.12)
seviş onunla, ikinci postadan sonra aklına bile gelmeyecek.
0
sprinter tosbaga
(08.10.12)
@tnt abi masumiyet karinesine ne oldu?
0
cevab veremedi
(08.10.12)
@cevab veremedi
burada kim ne belli oluyor zaten genelde. o değil de ubuntu internete bağlanamadı ya. napıcam şimdi :(
0
trinitrotoluen
(08.10.12)
bir uzmanla görüşmek iyi bir fikir olabilir evet.
ama onun dışında sizi bekliyor olduğunu söylemesi kısmına takıldım ben. yani insan o kadar beklediği biriyle neden iletişime geçmenin bir yolunu bulmaz da işi rast gelmeye bırakır, o kısmı anlamak güç. henüz evlenmediğini söylemişsiniz. belki mesele sadece hala evlenmemiş olmasıdır, bunu kafasına takan biriyse şayet. ondaki alevlenme öyle bir durumdan kaynaklanıyor olabilir. belki ondan emin olmak lazım.

ya ben ya ailen tripleri diye tarif ettiğiniz şey doğru bir tavır bence. bir karar vermeniz gerektiği doğru ve ancak böyle bir zorlamadan sonra bu noktaya gelmişsiniz gibi duruyor. ailenizden ayrılamazsanız şayet, kafanızda bu netse, o zaman yapacak başka bir şey yok gibi. onun için eşinizden boşanmayı göze alıyorsanız, o zaman da yapacak başka bir şey yok. ama ayrılamazsanız ve yine de devam ederseniz ilişkinize, ona da benim diyeceğim bir şey yok.
0
idyl
(08.10.12)
ben o soruna soruyla yanıt verdim hacı. :D
0
cevab veremedi
(08.10.12)
geçmişte ne olduysa tam evlenmek üzereyken bitti ilişkimiz, aşkımda yalan yok yani...
0
🌸musti1979
(08.10.12)
eğer iki çocuğunu ve eşini bırakıp o kadına gidersen, dilerim ki o kadın da seni "hayatımın aşkını buldum" diyerek terk edip göt gibi ortada bırakır.

çocuklarının gözüne bak doğru yolu görürsün.
0
robin crusoe
(08.10.12)
usta ayrılmak o kadar kolay mı ya? tamam çocuk yoksa eğer kolay olabilir ama ortada 2 çocuk varken biraz zor olmalı bence. sikinin keyfine çocukların geleceğiyle oynama bence. bak benim senin yaşlarda bi arkadaşım var, bu karısını çok aldatırdı. sonra bi gün karısı bunu aldattı(internetten birisiyle samimi olmuş yani o kadar), daha sonra bu olay açığa çıkınca küstüler falan, aylarca ayrı yaşadılar ama sonunda mecburen barıştılar. sırf ortada çocuklar var diye ikiside geçmişe sünger çekti. senin başına böyle bir durum dahi gelmediği halde sen boşanmayı düşünüyorsun, bence yapma. ayrıca bugün eşini yarı yolda bırakmanı isteyen kadın, yarın seni yarı yolda bırakır.
0
eyyorlamam bu gadar
(08.10.12)
paramı "macera arıyorsun"a yatırıyorum.
0
r_u_h
(08.10.12)
nickinizden gördüğüm kadarıyla 33 yaşındasınız. tahminimce çocuklar çok da büyük değil. ben kendi hikayemi anlatayım, belki yardımcı olur.

95 yılında, tam benim ilkokula başlayacağım dönem, babam da 33 yaşında. babamın başka bir kadınla ilişkisi var, o kadının iki kız çocuğu var. 95 yılında babam bizi bıraktı, o kadınla ve çocuklarıyla yaşamaya başladı. her şeyi bırakmayı göze aldığına göre büyük aşktı. ben 7 yaşıma henüz tam girmemişim, kardeşim de ise 2 yaşındaydı. yani anneli babalı büyüdüğümüz süre bu kadar. sonrasında babasısız.

babamla görüşüyoruz, hep görüşürüz, aynı şehirlerde değiliz ama yakın yerlerdeyiz. her haftasonu gelir. maddi açıdan hiçbir sorunumuz da olmadı, ben de özel okulda okudum, kardeşim de okuyor. aşırı zengin değildik, ama makul seviyede isteklerimizin hepsi de karşılandı. peki yeterli mi, tabi ki değil.

küçüklükten beri belli bir baskıyla yaşadım. annem hiçbir zaman babamı affetmediği gibi, kadından da nefret ederdi. küçük olduğumuz için anlamazdık tabi, ben gidip babamda kalcam derdim, annem o kadının evine gitmeyeceksin derdi. sonra çok ağlardık. annemin de doldurmalarıyla ben uzun süre resti de çektim, gitmedim. ama her zaman öyle olmuyor tabi, babayla da kalmak istiyorsun, yalan söylüyorsun. ama o yaşlardan yalanı devam ettirmek de pek mümkün değil. sonra eve dönünce gelsin kıyamet gitsin kavga. anneme de o konuda çok kızarım gerçi kaç yaşına geldin hala ergen gibi davranıyosun diye, ama pek kızamıyorum da hak veriyorum.

ben büyüdüm, annem hala aynı. babamla görüşmemize falan kesinlikle bir şey demiyor, ama hala "o kadının evine gidip kalmayın, başka bi şey istemiyorum" diyor. gitmiyoruz. ama arada babamı ziyarete gidiyoruz. geçen günlerde yine gittim. müstakil bir evde yaşıyor. biz de bahçedeyiz. derken bir tane kara kaşlı kara gözlü bize hiç benzemeyen sarışın mavi gözlü minik bir kız çocuğu, "dede" diye ortalarda gezmeye başlıyor. "dede" dediği kim? benim babam. yaşadığı kadının büyük kızının 2 yaşındaki kızı. ben en son gördüğümde hamileydi. o kadar ara vermişiz gitmeye.

normalde çocukları severim, zaten herkes sever. hele o minik çocuk gibi oyuncak modunda yapılmışını, herkes sever oynar. ama o küçük kızı ben sevmiyorum, hatta ufaktan nefret bile ediyorum ama kabul edemiyorum. konuşmuyorum, ilgilenmiyorum. çünkü "dede" lafına takılmışım.

biraz sonra yukardan başka bir kız iniyor, kadının küçük kızı, o da "baba" diye sesleniyor. ilk kez duymuyorum "baba" dediğini tabi ki, babam bir dönem çekinerek açıklamaya çalışmıştı. ama bu kez farklı algılıyorum. ortada bir "baba" var ama kimin babası. benimle 7 yıl yaşamış, biyolojik babamı, yoksa o kızla 13 yıl yaşamış üvey babamı. kavram karışıyor. bir anda olduğum yerden nefret etmeye başlıyorum. ama yine susuyorum.

babam bizi bıraktıktan belli bir süre sonra çok sevmeye başladı. muhtemelen küçükken de severdi de, tahminimce vicdan azabından da dolayı, sonraları çok üstümüze düştü. benim resti çektiğim ergenlik dönemlerinde "sen istiyosan bırakayım" derdi, o vakit bile senin kararındır dedim, karışmak istemedim. olgun davranmışım yani. beni ya da kardeşimi üzgün görünce çok üzülür, gece uyuyamaz ben bilirim. o gün benim moralim çok bozulmasına rağmen, ne kadar istemesem de belli etmiştim. sorduğunda da açıklayamadım, çok fazla üzülmesin diye. zaten biraz olsun içinin rahat olmasının bir sebebi de, artık dönülmeyecek duruma gelmiş bir hatayı benim kabullenip, pek üstüne gitmemem.

babamla aram nasıldır dersek, iyidir. kendisini severim. bir sorunum olursa da yapabileceği bir şeyse doğrudan ona giderim. ama farklı hayatlar yaşıyoruz ne yazık ki ve aramızda her zaman bir mesafe, bir uzaklık var. bunu da aşamıyoruz, pek mümkün değil.

ben en son oraya gittiğimde, benle hiç alakası olmayan bir hayata gittim, tanık oldum. "bizim" diyebileceğim hiçbir şey aslında tam olarak "bizim" değildi. aslında "biz" kimdi tanımlayamadım. hiç yaşamadığım iki kız ve kadın. minik çocuk ve damat. etraftan arkadaşlar. babamın hep "burası çok değerlenecek, sizin yeriniz. hayatınızı kurtaracak dediği" arsamsı yerdeyiz. piknik yapıyoruz. orası sizin derdi de, senede bir gittiğimiz yer ne kadar bizim olabilirdi. ben babama baba diyorum da, daha çok benim babammı, yoksa onunla daha uzun süre yaşayan kızların mı. benim çocuğum olduğumda dede olması gerekiyodu babamın ama olmadı.

maddi açıdan ben ve kardeşime çok daha fazla para harcandı. dedim ya özel okullar falan. kızların biri liseden sonrasına gitmedi evlendi, diğeri de iki yıllık bir bölüm okudu. onlara bizimki kadar imkan sağlamadı. ama bunların tabi ki tatmin etmesi mümkün değil.

soran olursa ben babasız büyüdüm diyorum. çünkü parkta oynayan baba ve çocuk bile görsem gözlerim doluyor ağlıyorum. zaten çok ağlıyorum. babam bu konular hakkında konuşmamız lazım diyince de hep ağlıyorum, konuşamıyoruz. erkek adam ağlamaz, ama ben bu konuya çok ağlıyorum. babalı oğullu filmleri de izleyemiyorum. soran olursa "benim için sorun değil yea, alıştım" desem de, aslında yaşamam gereken ama hiç yaşayamadığım bir hayatın özlemini çekiyorum.

benim açımdan durum böyle. ben olgun yaşa geldiğimde hatadan dönülemeyecek konumda olduğu için, kabullenmeyi seçtim. zaten insanın, öz babasını sevmemesi için çok daha fazla neden lazım. çoğu zaman teşekkür ettim, olumsuz durumları hiç göz önüne almadım. daha kötüsü de olabilirdi dedim. ama daha iyisini ağlamaktan dolayı pek düşünemedim.

son olarak başka bir konu, babam 7 ve 2 yaşındaki çocuklarını bırakacak kadar o kadınla yaşamayı istiyordu, aşıktı yani. peki sonradan ne oldu? sadece benim bildiklerimden 2 tane sevgilisi daha oldu. biriyle gezdi tozdu, sonra o evlenip çocuk yapmak isteyince ayrıldı. diğeri daha yeni, çocukların okulu bitsin her şeyi bırakıp onunla güneye gidicem emekliliğimi yaşıycam dedi bir dönem. tabi artık 50 yaşında, 33 yaşındaki enerjisi yok. yapamıyor.

çok dağınık yazarım, tekrar okudum zaten güzel de yazamamışım. ama kendi açımdan durumu umarım anlatabilmişimdir.
0
aslindabirkonuvar
(08.10.12)
zaten aklında bu varsa,sen eşini ve çocuklarını mutlu edemezsin,bence maddi olarak iki aileye de bakabileceksen git,kazanan ailen olur,senden kurtulacakları için
0
ismira
(08.10.12)
klişe olacak belki ama bir gün çocuklarınız annesi de ilk aşkıyla denk gelirse o zaman enine boyuna düşünürsünüz yaşadığınız şu süreci.
0
peripeteia
(08.10.12)
cocuklarinin yaslari cok onemli.
33 yasindaysan, en iyi ihtimal en buyuk cocugun su an 13 yasinda olur. karini sevmiyor olabilirsin ama cocuklarini bu dunyada kendinden bile daha degerli olmasi gerekir.
sonucta evliligin kotu olsa da, ayrilma sureci cocuklar uzerinde tamiri mumkun olmayan sonuclar birakabilir. karindan nefret et ama o evliligi o cocuklarin icin lutfen yasat. annelerinden ayrilirsan, o cocuklarin velayeti annede kalacak, mahkeme sana hele de boyle bi durum oldugu icin o cocuklarin velayetini siksen vermiycek. o cocuklar anneden, babadan ayri, sudan cikmis balik gibi olacaklar.. birak buyusunler, sen o zamana kadar karinla evli kal ama ailene sahip cik. cocuklari da kendinden nefret ettirme.

bak, cocuklar cok masum, herseyden etkilenirler.. bu dunyaya gelmeyi onlar tercih etmedi, sen onlari zorla getirdin, onlara haksizlik etme. cocuklarinin idolu olan, 'erkek adam, baba' ol. kari gibi kivirtma.
0
uyku semesi
(08.10.12)
gençliğinizi yaşamadan evlenmeyin.
0
usercan
(08.10.12)
okumadım ama, çeşit iyidir. bişey söylemene gerek yok. nasıl olsa yakalanırsın acemi hırsız.
0
based on a true story
(08.10.12)
büyük ihtimalle bu böyle devam edecek hep bi sürüncemede kalacaksınız olan eşinize ve çocuklarınıza olacak,bunun bi cevabı bi çözüm yolu da olduğunu sanmıyorum çünkü sevgilinizle bağınızı koparmayacağınızı düşünüyorum
0
ceoz
(10.10.12)
la olum nasıl işlerle uğraşıyorsunuz. o 2 çocuğunu düşün bir bok yeme yazıktır günahtır. ilerde senden nefret edecekler aşkını kalbine göm eşine çocuklarına bak.
0
zastavam76
(10.10.12)
ya ben ya ailen diyen kadınla olur mu ya. filmlerde yok o kadar kötü karakterler. şunu düşün eski sevgilinle sevişme ihtimalin olmasa böyle bir şey yapar mıydın. sevişmekten de sıkılıcaksın malum.
0
dogushowbiz
(10.10.12)
(9)

nasıl çeviri yapıyorsunuz?

vmy
anlamadığınız cümle/kelime olduğunda ne yapıyorsunuz?
anlamadığınız cümle/kelime olduğunda ne yapıyorsunuz?
0
vmy
(07.10.12)
kelime olarak zargan.com kullanıyorum.
0
Ramiegovic
(07.10.12)
sözlüğe bakıyorum.
0
siradisi00
(07.10.12)
cumleden cikariyorum. cumleye bakiyorsun ve kelimenin kokune bakip icerik icinde anlamini cikarmaya calisiyorum.

sonra tabi ki tureng.
0
charlotte blanc
(07.10.12)
WordAssistant kullanıyorum
0
neira
(07.10.12)
yeniden okuyorum aynı paragrafı. yavaşça. cümleden çıkmazsa önemine bağlı sözlüğe bakıyorum ya da bakmayıp atlıyorum.
0
goldentitan
(07.10.12)
ingilizce'den çeviri yaptığım için ben, bazen çok gündelik, argo vs bir kelime olduğu için anlamayamıyorsam, urbandictionary.com'a bakıyorum.

diğer arkadaşların da saydıkları şeyler işe yaramazsa o cümleyi, kalıbı çeşitli kombinasyonlarıyla google'da aratıyorum esasında. çıkan sonuçlara göz atıp anlamaya çalışıyorum.

çok çaresiz kaldığım birkaç seferdeyse, ki bu daha ziyade terimle ilgili sıkıntılarda oluyor, o terimin kullanıldığı başka kitaplara bakıp, bir de varsa türkçe çevirilerine göz atıyorum.

edit: unutmuşum. hiçbir şey işe yaramadığında buraya yazıyorum. hep bir el uzatan oluyor ne güzel ki.
0
idyl
(07.10.12)
tureng forum'da soruyorum.
0
9kuyruklukedi
(07.10.12)
sözlüğe bakarım ama genelde uğraşmaya değmez. cümlenin, paragrafın genelinden mana çıkartırım.
0
crimsonlady
(07.10.12)
Kelime bilinmiyorsa, tureng, zargan, seslisozluk, Dictionary.com, merriam-Webster.com, thesaurus ve online collocation Dictionary ... Buralarda yoksa glossary'ler, tezler, kitaplar. Google books cok kez işe yaramıştır.
0
Tutankamon616
(08.10.12)
(1)

Anlamını çözemedim(eng)

wildkiller
"Powers concedes that the use of the A-bombs forced the Japanese to surrender “with only the barest fig leaf of a condition,” that the Emperor would not be tried as a war criminal"cümledeki "with only the barest fig leaf of a condition" anlamını çözemedim. bir deyim olması muhtemel ama internette de
"Powers concedes that the use of the A-bombs forced the Japanese to surrender “with only the barest fig leaf of a condition,” that the Emperor would not be tried as a war criminal"

cümledeki "with only the barest fig leaf of a condition" anlamını çözemedim. bir deyim olması muhtemel ama internette de böyle bir kullanımına rastlamadım. Bilen var mıdır?
0
wildkiller
(07.10.12)
fig leaf bir şeyi gizlemek için kullanılan kulp, kılıf anlamında. barest da sözlük anlamı en çıplak olsa da burada en sade, en basit, en açık gibi şekillerde düşünülebilinir. yani Japonlar, A-bombları karşısında, imparator bir savaş suçlusu olarak yargılanmayacak şartıyla teslim olmuşlar olmasına ama bu öne sürdükleri şart aslında kılıftan başka bir şey değilmiş.
(burada bişi oturmadı evet, benim de içime sinmedi)
0
idyl
(07.10.12)
(12)

Moral sıfır (kilo)

tchuck
son 3 yılda hızla kilo aldım ve göbek bağladım. belki çoğunuza çok fazla gelmeyecektir ama benim moralim çok bozuluyor. 177 boy ve en son tartıldığımda 78-79 kilo falandım.neyse, şu sıralar çalışıyorum. sabah 8den akşam 8'e kadar çalıştığım için spor yapacak hiç vaktim yok.yine de şu son 3 haftalık
son 3 yılda hızla kilo aldım ve göbek bağladım. belki çoğunuza çok fazla gelmeyecektir ama benim moralim çok bozuluyor. 177 boy ve en son tartıldığımda 78-79 kilo falandım.

neyse, şu sıralar çalışıyorum. sabah 8den akşam 8'e kadar çalıştığım için spor yapacak hiç vaktim yok.

yine de şu son 3 haftalık süreçte yediklerime fazlasıyla dikkat ettim;

sabah 2 ya da 3 dilim çavdar ekmeğiyle bir parça peynir.
öğlen (tercihen 3 gibi) ya 1 tane kumru (kumru ekmeğine peynir domates yani) ya da bir tabak pilav yiyorum.
akşam da 2-3 grisini ile bir parça peynir. dayanamadığım zamanlarda da belki bi gofret yiyorum. (eskiden her gün her öğün tatlı tükettiğimi düşünürsek bence gayet iyi bir gelişme)

ama yok. hissediyorum ki 1 kilo bile vermedim. sırf o yüzden tartıya çıkmıyorum çünkü ne yüzümde, ne göbeğimde ne de başka bir yerimde en ufak bir zayıflama emaresi göremiyorum. 3 haftadır bu yukarıda yazdığım gibi yaşıyorum.

istiyorum ki kardio yapayım ama emin olun mümkün değil.
dükkanda taşıdığımız kitap kolileri ya da merdivenlerde sık sık yaptığımız in çıklar dışında pek spor sayılacak bir şey yapamıyorum.

napayım ben? yemin ederim artık hiçbir şey yememeye başlayacağım moral bozuntumdan. niye kilo veremiyorum? zamanında spora da gittim, yediğime çok dikkat etmemiş olsam da, eskisinden çok daha az yiyordum o dönemler. üstüne bir de koşup, kondisyon bisikleti sürüyordum. ama yine kilo verememiştim ve göbeğin 1mm bile incelmemişti.

ben önüne geçemiyorum bu durumun. biri akıl versin, şu idmanı dene evde deneyebileceğin bir şey, en azından işe gitmeden önce sabah 7'de yaparsın diyin. ya da dukan dışında (çok pahalı) bir diyet önerin. ya da git doktora şu değerlerine baktır diyin.

ama bana bir şey diyin depresyona girdim resmen. ben eskiden çok zayıf biriydim, asla kilo almazdım. ama artık sevdiğim her şeyden feragat etmeme rağmen kilo veremiyorum.
0
tchuck
(07.10.12)
hangi şehirde yaşıyorsunuz? ankara'daysanız önerebileceğim bir diyetisyen var da, çevremden pek çok kişinin gidip olumlu sonuçlar aldığı.

şahsen bu konularda çok bilgili olduğumu söyleyemeyeceğim. ama arkadaşlardan duyduklarımla görebildiğim kadarıyla çok fazla karbonhidrat alıyorsunuz. sabah 2-3 dilim ekmek, öğlen gene ekmek, akşam da grisiniler. pratik beslenmeye çalışıyorsunuz yanlış varsaymadıysam yazdıklarınızdan. ama biraz daha et, sebze, bakliyat ekleyin menünüze. ayrıca, 3 öğün az az yemek bu işe çare değil. hatta tam tersine işliyor süreç. siz az yedikçe vücut da kendini korumaya alıyor, az besin alacağını bildiği için kilo verme süreci duruyor aslında. klişeleşmiş bir laf olsa da sık yemek mühim bu işte. metabolizmayı sürekli işler halde tutmak önemli.

annem de bu bahsettiğim diyetisyene gitti 1 yıl boyunca. üstelik kendisinin bazı sağlık sorunları olduğu için metabolizması çok yavaşlamış haldeydi. 1 yılda 18 kilo verdi. önceleri hep aç kalarak kilo vermeye çalıştığından, diyetisyenin verdiği diyeti ilk gördüğümüzde bayağı şaşırdık. 3 öğün yiyor ve çok doyurucu bir menü yiyor. ve sürekli ara öğünler var. acıkmış olması ya da olmaması önemli bir kriter değil burada, belli aralıklarla belirli besinleri alarak hem daha sağlıklı bir hale geldi, hem de çok zayıfladı.

spor meselesiyle ilgili de, zaman ayıramıyorsanız şayet, en azından yürümeye zaman ayırabilmek bir işe yarar. eve, işe gidip gelirken yürümek iyi bir yöntem mesela. ve bu hareket halini sürekli kılmak, tekrarlamak.

kilo vermek insanı bayağı yoran bir şey. can sıkmadan, moral bozmadan devam edebilmek lazım. tavsiyem, etrafınızdakilerden birilerinin de önerebileceği bir diyetisyen yardımıyla bu işi halletmeniz.
0
idyl
(07.10.12)
yediklerin hep ekmek ve pilav farkettin mi?
ekmeği keseceksin. günde en fazla 1 hadi 2 dilim.
pilavı da keseceksin. onun yerine çok istiyorsan bulgur ye.
ama tercihen sebze ye.
gofret türü şeyleri de bırakacaksın. hazır hiçbir şey yememen gerek.
idyl da demiş, az yemek çok öğün daha iyidir.

edit: o zaman diyetisyen +1
0
goldentitan
(07.10.12)
valla daha önce az az yiyip öğün artırmayı da denedim. yine kilo veremedim.
1 hafta kadar dukan yaptım (ki o dönem cüzdanım boşaldı resmen) ancak hedeflenen kilo kaybına da erişemedim.

ben kafayı yiyeceğim yani artık. hiç kilo veremiyorum.
önce 68 kiloydum. zamanla 72'ye çıktım. ki 72 çok iyiydi.
sonra bir baktım 75 olmuşum, 75'den 72'ye düşmek için diyet yapmaya başladım. hiç kilo veremedim, diyeti bıraktım. 78 oldum. 78'de de sürekli diyetleri denedim hiç kilo veremedim, şimdi 1 kilo daha aldım. ve yine kilo falan veremiyorum.

ben delirmenin eşiğindeyim. ciddi diyorum ki yemek yemeyi bırakıcam yakında. şekerli tuzlu su içicem günde yarım bardak, öyle yaşadığım kadar yaşıycam.
0
🌸tchuck
(07.10.12)
@golden

ben eskiden yarımdan fazla ekmek yerdim günde.
artık sabah 2 dilim çavdar ekmeği, öğlen de zaten avuç içi kadar olan kumru ekmeğinin arasına peynir yiyorum.

yani eskiyle yeni arasında dağlar kadar fark var. bunun bile en azından bir fark yaratması gerekirdi. eskiden makarna yer, börek yer, poğaça ve beyaz ekmek yerdim. artık 1 aydır ağzımı bile sürmüyorum bunlara.

ama yine de hiçbir değişimim yok.
eskiden pilav varsa oturur 2 tabak belki 3 tabak yerdim yoğurtla.
artık haftada en fazla 2 gün, öğlenleri 1 tabak yiyorum. kısaca eskiden yediğimin yanında, bugün nerdeyse hiçbir şey yemeden duruyorum. açlıktan midem ağrıyor ama yine de yemiyorum.

ve hiçbir değişim yok.
yani karbonhidratsa, eskiden de karbonhidrat yiyordum ama belki de bunun 10 katını yiyordum. bu arada bir fark olmalı, bir fark yaratmalı. günde 3 tane falan kek yerdim (hazır keklerden) artık onu bile yemiyorum.

bunlar fark yaratmayacaksa ne fark yaratacak?
sebze yemeği olduğu zaman bayıla bayıla yiyorum yağsız olarak. benim için bunları yemek sorun değil. ama yesem de yemesem de hiçbir şey değişmiyor vücudumda.
0
🌸tchuck
(07.10.12)
hissetmekle olmaz. tartıya çık, kilonu söyle, öyle konuşalım.
0
sen git ben geliyorum
(07.10.12)
Hormonlarına baktır.Hormonlarında bir bozukluk varsa-bazı hormonlarında-kilo vermen zorlaşır.
0
botucat
(07.10.12)
evet, botucat'in dediği gibi mesele hormonlar da olabilir.
hocam, iyi bir diyetisyen bulun. insanların metabolizmaları, vücut tipleri birbirinden farklı. ve dahası, insan süreç içinde de değişebilen bir şey. "20 yaşımda öyleydi, şimdi neden böyle" üzerinden üzülürseniz bunun sonu gelmez. eskiden işe yarayan şimdi yaramayabilir. ayrıca başkaları dukan'la kilo verebilir. ben veremem mesela, biliyorum. herkes veriyor, ben veremiyorsam bende sorun var da yapmayın.

sizin yapmanız gereken tek bir şey var anlattıklarınızdan görünen: diyetisyene gideceksiniz. iyi bir diyetisyen sizden zaten kan tahlili isteyecektir. gündelik yaşamınızı öğrenecektir. ve size uygun, çalışma, yaşama biçiminize müsait bir liste çıkaracaktır. annemin de gittiği diyetisyen, "bu hafta beklediğiniz kadar çok kilo gitmeyebilir, bu normal" diye haftalık geribildirimlerde de bulunarak, o morali hep yüksek tutmayı başarıyordu, kilo vermeye dair beklentileri normal bir seviyeye çekebildiği için.

velhasıl kelam, bir diyetisyene gidin. herhangi biri olmasın. şansınız yaver gitmezse, saçmasapan birine denk gelirsiniz. birilerinin gidip memnun kaldığı bir kişi olsun. hatta onun için bir duyuru daha açın buraya, kesin gidip de memnun kalmış olanlar vardır. bu sorunu öyle halledersiniz ancak.
0
idyl
(07.10.12)
izmirde diyetisyen araştırayım bari.
0
🌸tchuck
(07.10.12)
yanlış anlama ama berbat bir diyet yapıyorsun.
1. kendini aç bırakarak olmaz. günlük kalori ihtiyacını hesapla ve o rakamın 500 calori aşağısını hedef al.
2. dengeli bir diyet uygulamalısın. yemen gereken şeyler protein, iyi karbonhidratlar ve iyi yağlar. hiç et yemiyorsun halbuki bol bol yağsız et yemen gerek. beyaz pilav basit karbonhidratlara giriyor. herseyin esmerini tercih et. şekeri tamamen kes.
3. akşam yemeğini et+sebze şeklinde yap. karbonhidratını ağırlıklı olarak sabah ve öğlen al.
4. hafif de olsa biraz egzersiz kat hayatına. gece 8 de geliyorsan da yarım saat sporunu yap yorulmazsın tam tersi açılırsın.

veya diyetisyene git daha spesifik bir yardım al çünkü tamamen yanlış yapıyorsun.
0
chavezding
(07.10.12)
Su içiyor musun? 2.5-3 litre falan? Su yoksa metabolizma yavaşlar sen istediğin kadar az ye, vücudu yavaş olan birinin kilo vermesi çok ama çok zordur.
0
mor.inek
(07.10.12)
pilav yeme, hele o yedigin pirinc pilaviysa hic yeme.
0
me23
(07.10.12)
ahmet aydın'ın taş devri diyeti kitabını al. kitabı sonuna kadar oku ve orada önerilenleri uygula. aç kalmadan çok rahat bir şekilde kilo verdiğini görünce hem şaşıracaksın hem de mutlu olacaksın.
0
sijwocaq
(07.10.12)
(4)

akademik duyurucular bakın hele: alıntı yapmak

tahret muslugu
başka bir yazı için daha evvel yazdığım bi makaleden alıntı yapmak istiyorum. bunu göstermeli miyim tıpkı diğer eserlerden yaptığım alıntıları gösterdiğim gibi? yoksa direk yardırayım mı?
başka bir yazı için daha evvel yazdığım bi makaleden alıntı yapmak istiyorum. bunu göstermeli miyim tıpkı diğer eserlerden yaptığım alıntıları gösterdiğim gibi? yoksa direk yardırayım mı?
0
tahret muslugu
(04.10.12)
evet, kendi makalenize akademik referans vermeniz lazım.
0
boo ya moon
(04.10.12)
kesinlikle kendinizden alıntı yaptığınızı göstermeniz gerekir.
0
fauxhumanitas
(04.10.12)
suyunu çıkartmadan kendi kendinin alıtnı yap. böylece okuyanlar senin o konuda sürekli olarak çalıştığını, bir anlamda uzmanlaşmış olduğunu anlamış olur.
0
halanne
(04.10.12)
bizim bölümde, doktoradan bir arkadaş, kendi yazdığı ödevden yaptığı alıntıyı yazılı referansla belirtmediği için (hocaya sözlü olarak söylemiş olmasına rağmen), "kendinden intihal" yapma gerekçesiyle doktoradan uzaklaştırıldı. daha başka hangi fantastik suçlamayla karşılacağınızı bilemezsiniz. verin referansınızı.
0
idyl
(04.10.12)
(8)

sevgili adayına hediye kitap önerileri

kanaray
hanımlar beyler!doğum gününde kitap hediye etmek istiyorum ama farklı bir kitap olacaksa..içine yazacağım notu tasarladım ama kitabı bulamadım..aklıma Shakespeare kitapları geldi lakin hangisini alsam daha iyi olur bilemedim çünkü ben de hiç okumadım..yani aramızda vardır diye umuyorum bir tiyatrocu
hanımlar beyler!doğum gününde kitap hediye etmek istiyorum ama farklı bir kitap olacaksa..içine yazacağım notu tasarladım ama kitabı bulamadım..aklıma Shakespeare kitapları geldi lakin hangisini alsam daha iyi olur bilemedim çünkü ben de hiç okumadım..yani aramızda vardır diye umuyorum bir tiyatrocu olsun ya da bir entelletüel..ayrıca Shakespeare diye de ısrar etmiyorum yani
0
kanaray
(02.10.12)
morte
(02.10.12)
hediye edeceğin kitabı önceden okumalısın,
0
hadibeoradan
(02.10.12)
hadibeoradan'a katılıyorum. üstelik insanın kendi sevdiği bir kitabı hediye etmesi, hiç okumadığı bir shakespeare kitabını hediye etmesinden daha kıymetli. benim sevgilim, daha ilişki tam başlamadan önce, en sevdiği kitapları hediye eder dururdu bana, çok hoşuma giderdi. ona sunduğunuz size ait bir şey oluyor çünkü o zaman.
0
idyl
(02.10.12)
ne tür şeyleri seviyor, bilmeden öneremeyiz değil mi ama?
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(02.10.12)
nazim memleketimden insan manzaralari. ben sakliyorum en kiymetli kitabimdir.
0
rubiks cube
(02.10.12)
konusunu, yazım dili kişiye göre değişir tabii de isim olarak ve bence süper bir kitap olarak murat menteş - korkma ben varım iyi bir tercih olabilir.
0
lunedor
(02.10.12)
hosein
(02.10.12)
başucumda müzik kitabını hediye etmiştim ben sevgilime ilişki arefesinde
0
sannora
(02.10.12)
(7)

senin sorunun ne dostum haa ?!

demoniclewinsky
Elimizde bi adet anne kişisi var.Pek agresif,tribal.Benimle ilgili konularda hiçbir zaman mutlu olmamış,olma ihtimali de yok gibi zira küçüklüğümden beri iyi olduğum konularda bile hep memnuniyetsiz ve kızgın.Misal lisede voleybol oynuyorum takımdayım,maçlara katılıyoruz kazanıyoruz fln ama o senele
Elimizde bi adet anne kişisi var.Pek agresif,tribal.Benimle ilgili konularda hiçbir zaman mutlu olmamış,olma ihtimali de yok gibi zira küçüklüğümden beri iyi olduğum konularda bile hep memnuniyetsiz ve kızgın.

Misal lisede voleybol oynuyorum takımdayım,maçlara katılıyoruz kazanıyoruz fln ama o seneler boyunca "keşke basketbol oynasaydın,ben dedim sana hep" şeklinde söyleniyor.
Eğitim hayatım boyunca her sınavda dereceler alıyorum (dershane sınavları vs) ama bi sınavda İzmir 7.si oldum diye ağzıma sıçıyor.
Ben dünyanın en hırssız insanıyken kendisi bu kafada bi insan.

Şu an kendi işimi kurup bir şeyler yapmak için çabalarken, o yine olumsuz bi tavır içinde beni küçümsüyor.
Eşşek kadar bi insan olduğum için artık bu tavırları çekemiyorum.yoruluyorum,sinirleniyorum.tartısmak bi işe yaramıyor çünkü dinlemiyor.
8 senedir babamı kaybettiğimizden beri yalnız yaşıyor,onun sıkıntısı da var biliyorum ama hep böyleydi ve artık bana çekilmez geliyor.
Ayrı şehirlerdeyiz.Gelince kavga gürültü,telefonda da tatsız konusmalarla geçiyor zaman.
napılır ne edilir? Anne ile ilişki kesilir mi? bunu düşünmek kötü bir şey evet ama başka türlü çözülmeyecek gibi geliyor.
0
demoniclewinsky
(02.10.12)
oturup karşısına düzgün bir dille konuş.
0
ermanen
(02.10.12)
@ermanen
o kadar cok konustuk ki.sakince ve "böyle olsun istemiyorum,üzülüyorum,benimle ilgili bu kadar rahatsız oldugun seyler ne,konuşalım" şeklinde başlayan diyalog saçmasapan bitiyor.
0
🌸demoniclewinsky
(02.10.12)
ısrarla hiçbir konuya girmeseniz? yalnız yaşayan annenizi kaldırıp atamazsınız ama böyle yaptığı sürece asla ciddiye almayacağınızı gösterebilirsiniz.
0
montreal
(02.10.12)
belki hayatınızla ilgili şeyler konusunda daha az bilgilendirebilirsiniz onu. yani sohbetleri belirli konularda tutabilirsiniz ne bileyim. çocukluğunuzdan beri böyleyse durum, anneniz büyük bir değişim geçiremeyecektir zaten. ilişkinizi kesseniz onun vicdani yükü ağır gelebilir. telefon konuşmalarını, sohbetleri vs. siz yönlendirmeye çalışsanız, belirli konuları açsanız sadece ne bileyim, bir işe yaramaz mı acaba?
0
idyl
(02.10.12)
@montreal
onu da denedim esasen ama en basitinden söyle bi durum var.akşamları telefonda konusuyoruz,sürekli mutsuz bi ses tonu.bi gün,iki gün,üç gün... en sonunda soruyorum,sesin cok iyi değil sorun mu var diye.
"ben nasıl olabilirm ki "den kaptırıp gidiyor.
aramasam hayatta aramaz.sormasam her konuşmamız "nasılsın iyi misin oldu kib öptm bye" tadını yakalar eminim.
0
🌸demoniclewinsky
(02.10.12)
@idyl
en son o şekilde idi durum,son gelişinde "sen zaten benimle ne paylaşıyorsun ki" şeklinde bol kavgalı bi geri dönüşü oldu.
anlatınca her konusmamızda huzursuz ediyorsun diye kapattım konuyu sonunda.
görmezden gelmeyi öğrenmem gerekiyor ama sonra vicdan yapıyorum,o kadın orda yalnız vs diye.
0
🌸demoniclewinsky
(02.10.12)
mesele annenizin karakteri kadar yalnız da olmasından kaynaklanıyor sanırım evet. herhangi bir aktiviteye mi yönlendirseniz acep? benim annem de evham kelimesinin icat edilme sebebi olabilir. 3 sene önce başka şehre taşınmam üzerine, neredeyse her gün telefon açıp vicdan muhasebesine sokuyordu beni, her gün ağlıyorum, yemek bile yiyemiyorum, uykularımdan uyanıyorum ağlama krizine giriyorum, vs. diye. iki şey yaptık: birincisi bunun karşı tarafı ne kadar yıpratan bir şey olduğunu anlattığımızda ve anladığında, bir psikologa gitti, o ona iyi geldi. ikincisi bir sürü aktiviteye girişti. birkaç yıl önce hiç tanımadığı bir dolu arkadaşı var. o bana sarma hali hâlâ oluyor, ama kırk yılın başında. anneniz de yalnızmış madem, bulunduğu yerde görüşebileceği kişileri, yapabileceği şeyleri çeşitlendirmeye teşvik etmek iyi olabilir. sizin hayatınızı deşeceğine kendisi hakkında size anlatacağı şeyler olur. hayatı çok boş olduğu için size sarıyor olabilir.
0
idyl
(02.10.12)
(8)

Doğru düzgün bir ilişki sahibi olamamak

kalpteki delik
neden olmuyor?şans mı böyle şeyler acaba? etrafta ne kadar güzel mutlu çiftler var...ben niçin böyle mutlu birliktelik içinde yer almadım hiç.oturup düşünüyorum yanlış yaptığım bir şeyler olmalı... ama inanılmaz hoşgörülü ve genellikle sabırlıyım. hayatta kimseyi üzmemeye çabalıyorum.basit saçma bir
neden olmuyor?

şans mı böyle şeyler acaba? etrafta ne kadar güzel mutlu çiftler var...
ben niçin böyle mutlu birliktelik içinde yer almadım hiç.

oturup düşünüyorum yanlış yaptığım bir şeyler olmalı... ama inanılmaz hoşgörülü ve genellikle sabırlıyım. hayatta kimseyi üzmemeye çabalıyorum.

basit saçma bir örnek belki ama sokakta çekirdek satan adamın elime tutuşturduğu çekirdekleri bile geri çeviremiyorum... almak zorunda hissediyorum. başkalarını rahatsız etmemek için rahatsız oluyorum falan filan.

ama yapayalnızım... tam anlamıyla. ne arkadaşım var ne de başka bir şey.

neden böyle?
0
kalpteki delik
(02.10.12)
ortam meselesi.
kız arkadaşın olup ilişki yürümeseydi "karakter meselesi" diyecektim.
0
messimessibuadamneyinnessi
(02.10.12)
biraz ibne olmadan olmuyor bişiler
0
units
(02.10.12)
bunun için ne yapıyorsun? istemekle bitmiyor. bir de mutlu sandığın ilişkiler mutlu olamayabilir ya da başka durumlar da olabilir.
0
ermanen
(02.10.12)
yüzüne bakılmayacak kadar çirkin olabilirsin. öyle olsan belirtirdin ama ben sadece ihtimalleri sayıyorum :)
iletişim kuramıyor olabilirsin
çekingensindir kızlar seni cool zanneder hallerini süslersin falan ama gerisi gelmez
sosyal hayatın yoktur belki?
sen sayacaksın bunları yahu
0
neira
(02.10.12)
nickle uygun olmuş. seçicisindir. herkesle ilişki yaşamak istemediğin için yalnızsındır. tam anlamıyla istemiyorsundur belki, uğraş vermiyorsundur.
0
bass solo take one
(02.10.12)
" hayatta kimseyi üzmemeye çabalıyorum."

sorun orada işte. iyi niyetli olduğu halde yalnız olanlara o kadar sık denk geliyorum ki. ve geçimsiz olduğu halde bir sürü arkadaşa eşe dosta sahip olan... nasıl oluyorsa oluyor işte.
0
peren perengil
(02.10.12)
hacı belli ki sen seven taraftasın. s.ken tarafa geçtiğinde bu dediklerinin hepsi olur, senden kıymetlisi de olmaz.
0
devilred
(02.10.12)
"hayatta kimseyi üzmemeye çalışıyorum" hali güzel gibi görünse de aslında o kadar da iyi bir şey değil. bundan kastım gidip herkese saldırmak değil. ama o hiç kimseyi üzmemeye çalışma hali, insanın kendi benliğini silmesi anlamına gelebiliyor. belirli durumlarda belirli tepkiler veren, rahatsız hissettiği bir durumda karşısındakini kıracak olmaktan korkmak yerine bu rahatsızlığı dile getirebilen, hayatta bazı şeylerin onu sinirlendirmesine izin veren biri olmak lazım. bunları yapmak, hayattaki bazı insanları üzmek anlamına gelmez tam olarak. sizin benliğinizin, tavrınızın sınırlarını belirler. ve bu gerekli ve de mühim bir şey. bunu geliştirmeye çalışın. arkadaşlık anlamında da ilişki anlamında da getirileri olacaktır.
0
idyl
(02.10.12)
(17)

En yakın arkadasınız kardeşiniz gibi sevdiğiniz birisi ?

spica
Eşcinsel olduğunu söylese " e bana ne dostum bundan " mı dersiniz, yoksa görüşmez mısınız ? Tepkiniz olur mu olursa ne olur ?
Eşcinsel olduğunu söylese " e bana ne dostum bundan " mı dersiniz, yoksa görüşmez mısınız ? Tepkiniz olur mu olursa ne olur ?
0
spica
(01.10.12)
banane derim.
0
geberix
(01.10.12)
kardeş ayağı göt ayağı yapmadığı sürece sorun yok.
0
madyb
(01.10.12)
Görüşmem. Bunun eşcinselleri dışlamakla ilgisi yok ama kardeşim gibi sevdiğim biriyle düşüncelerimin de yakın olması gerek.
0
winstoncash
(01.10.12)
tepkim olmaz. tepkisi olan varsa da eşcinsel arkadaşı için üzülürüm, karşısındakini en yakın arkadaşı zannettiği için.
0
idyl
(01.10.12)
bana zarari olmayan bir ozelliginden dolayi gorusmemezlik etmem. zira esas ibnelik odur.
0
mayeskuel
(01.10.12)
erkek mi dişi mi?
0
messimessibuadamneyinnessi
(01.10.12)
en yakın arkadaşının eşcinsel olduğunu öğrenince buraya gelip ne yapacağını sorgulayan kişinin dostluğundan şüphe eder sonra da dostluğuma bakardım. görüşmemek nedir????
0
neira
(01.10.12)
aynen devam ederim. ama sadece artık yanında boxer'la falan takılmam.
0
sen git ben geliyorum
(01.10.12)
niye görüşmeyeyim?
şimdiye kadar heteroseksüel diye mi görüşüyordum.
0
kayranin kedisi
(01.10.12)
görüşmemeyi düşünmek nasıl bi arkadaşlık ? daha çok yanında olmaya çalışıp, şimdiye kadar neden söylemediğini ya da söyleyemediğini öğrenmeye çalışırdım.
0
beynim infilak edicek
(01.10.12)
"Bana sulanırsan seni s*kerim" esprisini yapar devam ederim. Sonuçta bu bir düşünce ya da tercih meselesi değil. Kimin nasıl olduğu umrumda da değil.
0
himmet dayi
(01.10.12)
+ ilaveten, duyuruyu kullananlar az cok medeni insanlar. buradan cikarim yapip aha demek ki herkes boyle dusunuyormus dersen hata yapmis olursun. turk halkinin yuzde 80/90'i bu durumda nahos tepki verir.
0
mayeskuel
(01.10.12)
çok kızar ve azarların. sonra da acilen tedavi! olması için öğüt manyaa yaparım kendisini.
0
aeroflot
(01.10.12)
Benimkisi merak oldu birazcık bir arkadasım oldugundan yada basıma geldiginden değil. Çok asırı bir homofobik arkadasim oldugundan ve gecen de zenne yi izleyince sormak istedim. Eşcinsel olduğu için oğlunu öldüren insanlar var bu memlekette yazık.
0
🌸spica
(01.10.12)
peki derim ben.

asiri negatif tepkiyi bir kenara koyarsak beni en cok rahatsiz eden tepki karsi tarafi aslinda oyle olmadigina ikna etmeye calismak. o insan karsinda durup bunu soyluyorsa demek ki gercekten oyle olduguna kanaat getirmis ve bu senin fikrinin sifir onem tasidigi bir alan. ikinci sirada da hic benzetemedim soylemesen anlamayacaktim var.
0
peki madem
(01.10.12)
bana ne dedım, ıntıhardan vazgecmıs oldu. o derece onemlı bı durum verdıgınız cevap.
0
fenerliyim ama feneri delgado
(01.10.12)
"karşı cinsle yakınlaşmalar" konulu sohbet ve aktiviteler paylaşmaktan ibaret değilse arkadaşlık, neden fark etsin?
0
cereal killer
(01.10.12)
(5)

İzinsiz içerik kopyalamasını takip etmek

winston insani
Merhabalar. Bir bloğum var diyelim. Burda yazdığım yazıların benden izinsiz kullanılmasını nasıl önleyebilirim? Tüm yazıların içeriğini google'da aratamam heralde. Fikri olan var mı?
Merhabalar. Bir bloğum var diyelim. Burda yazdığım yazıların benden izinsiz kullanılmasını nasıl önleyebilirim? Tüm yazıların içeriğini google'da aratamam heralde. Fikri olan var mı?
0
winston insani
(01.10.12)
yazının içinden anahtar (sizce önemli, kullanılabileceğini düşündüğünüz) kısımları, ifadeleri vs. google alert'e ekleyebilirsiniz. yani o ifadenin aynı şekilde geçtiği her yazıyı size haber verir.
0
idyl
(01.10.12)
yazı seçimini ve sağ tıklamayı önleyebilirsin.
www.aydinmahmut.com
www.webmastersitesi.com

buradaki javascript kodlarını .js olarak kaydedip sayfa içinde çağırabilirsiniz ya da direk sayfaya gömebilirsiniz. .js olarak kaydederken baştaki <script> ve sondaki </script> taglarını kaldırmalısınız.

pro. kullanıcılar o yazıyı yine her türlü alabilir ama. bunlar sadece önlem.
0
gozyakansakiz
(01.10.12)
bu javascript kadar saçma ve uyuz bir uygulama yok. o salak kodu çalıştıran her siteyi sikertip, yazılarını yüzbinlerce yere kopyalayasım geliyor. sanki çok matah bir koruma yöntemiymiş gibi... en lamer sitelerde var.
0
desdinova
(01.10.12)
@desdinova uyuz olduğuna göre demek ki işe yarayan bişey en azından normal kullanıcılar için. sen kullan javascript güzeldir. jquery de kullanabilirsin aynı işlem için o biraz daha modern.
0
gozyakansakiz
(01.10.12)
Şu ekranda görebildiğin her türlü yazı kopyalanabilir. Yasal olarak telif hakları sana aitse yazıların o zaman hukuki işlem ile önüne geçebilirsin bir nebze. yok değilse istediğin koruma yöntemini getir yine kopyalarım.
0
himmet dayi
(01.10.12)
(3)

Emlakçı olmadan ev kiralamak

winston insani
Merhabalar. Bıktım emlakçılara para vermekten. İnternetten arada emlakçı olmadan direkt ev sahibi ile kiralık evlere nerden bakabilirim? Bir de gerçek hayatta da emlakçıları nasıl geçebilirim?
Merhabalar. Bıktım emlakçılara para vermekten. İnternetten arada emlakçı olmadan direkt ev sahibi ile kiralık evlere nerden bakabilirim? Bir de gerçek hayatta da emlakçıları nasıl geçebilirim?
0
winston insani
(01.10.12)
sahibinden.com
0
disfircasiyimben
(01.10.12)
taşınmak istediğiniz semtteki esnafla, oturanlarla ilişki kurmanın bir yolu varsa o iyi oluyor. ben de 3 yıl önce aynı durumdayken, ev aradığım muhitte kahve gibi küçük bir yer vardı, kadın erkek çoluk çocuk herkesin gittiği. bir gün oraya gidip söylemiştim de ev aradığımı, daha o gün 3-4 ev görmemi sağladılar. sonrasında başka evleri de. birkaçı daha ilana çıkmamış, tadilat gören evlerdi. mahallenin bakkalı da bir sürü ev ayarlamıştı. hatta emlakçılarla da konuşmuş, sonra da bana gelip "'benim yiğenim olur, ev bakıyor, komisyon almayacaksınız bak' dedim, bozma sakın" demişti. mahallelinin birbirini tanıdığı, muhabbetinin olduğu semtlerden ev bakıyorsanız, bu taktik çok işe yarıyor.
0
idyl
(01.10.12)
çok zor.
bize de kiralık ev lazım.
müthiş evler var. ama kiralık yazmıyor. bildiğin emlakçıya sorduk adam götürdü bizi daireye.çok da güzel daire idi.
0
messimessibuadamneyinnessi
(01.10.12)
(7)

Cevaplara teşekkür edilmemesi?

baps
işin kolayı duyuruyu yaz kaç sonra gel cevaplara bak işini gör git. neden böyle adi bir sistem var bu kadar mı yozlaştık? ayrıca özelden yazanlarıda hiç görmedim.
işin kolayı duyuruyu yaz kaç sonra gel cevaplara bak işini gör git. neden böyle adi bir sistem var bu kadar mı yozlaştık?

ayrıca özelden yazanlarıda hiç görmedim.
0
baps
(01.10.12)
evet.
0
aeroflot
(01.10.12)
öyle bir şey yok ki. ben her cevap aldığımda teşekkür ediyorum mesajla. teşekkür ettiğini herkes görsün mü istiyorsun? bu daha acayip bence.
0
hollowlife
(01.10.12)
tesekkürü özel mesajla yazarsin.

olay soru ve cevap seklinde isliyo, zaten cevaba tik koyuyosun.

ben sahsen sadece "tesekkürler" seklinde cevaplari ispikliyorum hemen.
0
serabetan
(01.10.12)
teşekkür ettiğim bazı seferlerde, o teşekkürün silindiğini gördüm, "soruyla alakası yok, yazarlar arası sohbet" diye. o yüzden belki de duyuruyu açan teşekkür etmiş, ama yazdığı silinmiş olabilir. (gerçi bu sürekli olmuyor sanırsam, benim bazı teşekkürler duruyor, bazıları yok)
0
idyl
(01.10.12)
idyl +1 kaç kere sadece teşekkür ederim diye yazdıysam hepsi soruyla alakası yok diyerekten silindi. özelden teşekkür ettiğim oluyor, geriye dönüyorlar dönmüyorlar sorun değil açıkçası. ama sistem böyleymiş aleni şekilde teşekkür edemediğim için kutucuğa tıklayıp teşekkür etmiş gibi yapıyorum : )
0
kumdan kale
(01.10.12)
gereksiz kalabalık olarak görülüyor teşekkür mesajları. "tik" olayı teşekkür için var zaten. cevaba tik atarsan "cevap için teşekkür ederim, ne güzelsiniz" demiş oluyorsun. soru-cevap platformunda "teşekkür ederim" yazılsa databeyz'e çok yük binerdi bence. yani ekşi sunucuları bunu ipler mi bilmiyorum, internet bilgim de yok fazla ama boşu boşuna mesaj yani, gerek yok.

gerçekten çok önemli bir konuda ciddi bir yardım alırsam özel mesaj yoluyla kesinlikle teşekkür ederim. ama "nasıl gidicem?" soruma cevap verene ayrıca teşekkür etmem. tik atıyom işte. adamın beklediği de o zaten. cevabını okumam ve zahmet edip tik atmam.

ben de şahsen yani götümü versem bile özel mesajla teşekkür etmedi diye kimseye bi şey demem. cevabıma tik atsın yeterli.
0
pescador
(01.10.12)
tik demek tesekkür demek iste. hepsine tesekkür edersen teker teker mesaj kalabaligi oluyor.

ben bazen soru sorarken direkt yaziyorum cevaplar icin tesekkürler simdiden diye, veya soruyu editleyebilirsin sonradan tesekkürler diyerek. yoksa gerisi kalabalik tik varken.
0
burfak
(01.10.12)
(1)

Çalıştayda ne yapıcam?

canimnicknameyazmakistemiyor
Beni bir çalıştayda bir masaya koymuşlar, verdiler elime dosyayı, bu konuda varsın hazırlan dediler. ben ömrümde çalıştay görmemişim. ne yapıcam şimdi dosya mı hazırlasam konuyla ilgili, sunum mu yapıcam nedir yani olay? ne nette ne duyuruda çok aydınlatıcı bilgi bulamadım, bir el verin.
Beni bir çalıştayda bir masaya koymuşlar, verdiler elime dosyayı, bu konuda varsın hazırlan dediler. ben ömrümde çalıştay görmemişim. ne yapıcam şimdi dosya mı hazırlasam konuyla ilgili, sunum mu yapıcam nedir yani olay? ne nette ne duyuruda çok aydınlatıcı bilgi bulamadım, bir el verin.
0
canimnicknameyazmakistemiyor
(01.10.12)
valla benim bildiğim çalıştayda sunumlar olur, herkes kendi yaptığı işi anlatır, çalıştay oturumunu yürüten kişi (siz oluyorsunuz bu) yorum yapar, eksik gedik ve iyi yerleri söyler, şunlara bunlara bakabilirsin der, dinleyiciler yorum yapar. bir konferanstan vs. farkı, oraya gelenlerin çalışma sürecinde oldukları bir konu hakkında aktif geribildirim almaları, yorumlar, sorular, eleştiriler aracılığıyla kendi çalışmalarında ufuklarının açılması gibi mevzular.
o yüzden "al bu konuyu çalış" nasıl bir şeymiş ben anlamadım. baharda bir çalıştaya katılmıştım ben. sunumları bir ay öncesinde o çalıştaydan sorumlu kişiye göndermiştik. kadın da resmen cümle cümle geribildirim vermişti, dinleyiciler bir sürü yorum yapmıştı, bayağı faideli olmuştu. sizi çalıştaya kim koyduysa, 'hani nerede sunumlar, böyle havadan neye çalışayım' diye bir sorun derim.
0
idyl
(01.10.12)
(4)

kitap öneri

kinofobisi olan picasso eskizi
öykü/hikaye kitabı tarzı olsun. en fazla 3-4 sayfa süren hikayeler olan bildiğiniz okudugunuz kitap önerisi istiyorum. yarın sahaftan eli boş dönmeyelim.
öykü/hikaye kitabı tarzı olsun. en fazla 3-4 sayfa süren hikayeler olan bildiğiniz okudugunuz kitap önerisi istiyorum. yarın sahaftan eli boş dönmeyelim.
0
kinofobisi olan picasso eskizi
(01.10.12)
Mustafa kutlu
0
efrasiyab87
(01.10.12)
henüz okumadınızsa: cehov. hürmetle: salinger.
0
firuz
(01.10.12)
sayfa sayisini azicik daha artirirsan borges'i tavsiye ederim.
0
lorenzen
(01.10.12)
Barış Bıçakçı
Ahmet Büke
0
idyl
(01.10.12)
(2)

boğaziçi köprüsü gişelerden ogs cihazı alabilir miyim

fishbone
alınabiliyorsa bile pazar akşamı alınabilir mi
alınabiliyorsa bile pazar akşamı alınabilir mi
0
fishbone
(30.09.12)
kaçak geç, sonraki 1 hafta içinde alırsan ceza yok.
0
zgrydn
(30.09.12)
gişelerin sağından kart da alınabiliyor, kart da doldurulabiliyor. pazar akşamı bile alınabilir diye varsayıyorum şahsen.
0
idyl
(30.09.12)
(5)

sahaf sitesi

kayisili turta
nadir kitap'tan başka önerebileceğiniz sahaf sitesi var mıdır?
nadir kitap'tan başka önerebileceğiniz sahaf sitesi var mıdır?
0
kayisili turta
(30.09.12)
Gittigidiyor ve Sahibinden de işini görebilir. Ama özellikle sahaf sitesi bilmirem balam bilmirem.
0
Dunedan
(30.09.12)
bazı yabancı kitapları etsy'de bulmak denenebilir.
www.etsy.com
0
fauxhumanitas
(30.09.12)
baskısı kalmamış türkçe kitapları arayacaktım ben. teşekkür ettim! :)
0
🌸kayisili turta
(30.09.12)
www.simurg.com.tr

eski arşiv yok artık ama.
0
ludmilla
(30.09.12)
idyl
(30.09.12)
(4)

bohem tarzı kelimeler..

dedim dedim de kime dedim
bohem tarzı parasız yaşamayı..gezmeyi tozmayı seven anlamına gelen kelimelere ihtiyacım var..fransızca italyanca ya da ispanyolca da olabilir..boheme yakın anlamlarda olması gerekli..var mı acaba böyle bildiğiniz kelimeler..?
bohem tarzı parasız yaşamayı..gezmeyi tozmayı seven anlamına gelen kelimelere ihtiyacım var..fransızca italyanca ya da ispanyolca da olabilir..boheme yakın anlamlarda olması gerekli..

var mı acaba böyle bildiğiniz kelimeler..?
0
dedim dedim de kime dedim
(29.09.12)
(bkz: flaneur)
0
idyl
(29.09.12)
it. vagabondo
0
nwnd
(29.09.12)
Bobo
0
esenboga
(29.09.12)
(bkz: hobo)
0
oldtimer
(30.09.12)
(8)

Paris'te Kalacak Yer Sorunsalı

pet sise
Merhabalar,19 Ocak'ta Paris'e gidiyorum, ancak kalacak yer hala bulabilmiş değilim. Daha önce gitmiş arkadaşların önerdikleri yerler var mı?Fiyat olayı biraz önemli. Gayet 10 kişilik odada yatabilirim, tahminimce metro ağı şehirde gelişmiş olduğu için illa aşırı merkezi bir yer de aramıyorum.Şimdide
Merhabalar,

19 Ocak'ta Paris'e gidiyorum, ancak kalacak yer hala bulabilmiş değilim. Daha önce gitmiş arkadaşların önerdikleri yerler var mı?

Fiyat olayı biraz önemli. Gayet 10 kişilik odada yatabilirim, tahminimce metro ağı şehirde gelişmiş olduğu için illa aşırı merkezi bir yer de aramıyorum.

Şimdiden teşekkürler!
0
pet sise
(28.09.12)
10 kişilik odada yatabilirim dediniz diye diyorum, couchsurfing.org'u deneyebilirsiniz. (daha önce duymadıysanız, çok kısaca, dünyanın dört bir yanından üyelerin evinde kaldığınız bir olay bu.) kafa dengi birilerini denk getirebilirseniz gayet eğlenceli bir şeye dönüşüyor.
0
idyl
(28.09.12)
smart place paris. hostel güzel. çevresi felaket. kadın iseniz bir kez daha düşünün ama bununla birlikte gare du nord a ve barbes rochechouart metro ıstasyonuna yurume mesafesınde. bır ön sokagında bır kac hostel daha vardı adlarını unuttum. bulunca yazacagım.
0
kırmızıkaşekaban
(28.09.12)
paris hilton
0
apc
(28.09.12)
goldentitan
(28.09.12)
hostels.com sana yeterince bilgi verir
0
smhylmzr
(28.09.12)
www.aijparis.com

temiz, ucuz, merkezi.
0
chavezding
(29.09.12)
güney banliyölerden malakoff'ta hotel musset var. güzel bi yer. metroya uzak değil, merkeze 20 dk falan metroyla. biz iki kişilik odada gecesi 24'e mi ne kalmıştık.
0
i ve been mistreated
(29.09.12)
(1)

Su Kitaba Acil Ihtiyacim Var

rebio
Hoca alttaki kitabi almamizi soyledi, odevi de verdi hemen alalim diye. cok sikindirik oldugundan dolayi para harcamak istemiyorum. diyorum ki pdf ya da herhangi bir sekilde bulup... sey yapabilir miyiz :)Think About Editing: A Grammar Editing Guide for ESL WritersISBN: 088 377 016-4
Hoca alttaki kitabi almamizi soyledi, odevi de verdi hemen alalim diye. cok sikindirik oldugundan dolayi para harcamak istemiyorum. diyorum ki pdf ya da herhangi bir sekilde bulup... sey yapabilir miyiz :)

Think About Editing: A Grammar Editing Guide for ESL Writers
ISBN: 088 377 016-4
0
rebio
(28.09.12)
bildiğim her yere baktım, nette görünmüyor. torentte olabilir belki bir ihtimal.
0
idyl
(28.09.12)
(2)

İşçi Ölümleri?

ete summer
işçi ölümleriyle ilgili hayatını kaybeden çalışanın iş yeri adı,olay yeri,zaman vb. bilgileri güncel olarak takip edebileceğim bir site var mıdır?
işçi ölümleriyle ilgili hayatını kaybeden çalışanın iş yeri adı,olay yeri,zaman vb. bilgileri güncel olarak takip edebileceğim bir site var mıdır?
0
ete summer
(26.09.12)
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi diye bir oluşum var. Onlar ay ay işçi ölümleriyle ilgili istatistikleri tutuyorlar:
www.guvenlicalisma.org
Dediğiniz bilgiler bu kadar detaylı aktarılmıyor raporlarda, ama iletişime geçerseniz yardımcı olabilirler belki.
0
idyl
(26.09.12)
iş kazasında ölen işçilerin aileleri bir dernek kurmuş, exspress'te okumuştum.
eski sayılarına göz atıp bir bakabilirsiniz belki.
birdirbir.org'dan...
0
artin bosgezenyan
(27.09.12)
(5)

Çamaşır Yıkamak

yatagants
Hayatımda hiç yıkamadım şimdi yurttayım ve yıkamam lazım. İki ayrı renkliler ve beyazlar için sıvı deterjanım var. Ne yapıcam?Hangi çamalırı hangi programda yıkıyıcam?
Hayatımda hiç yıkamadım şimdi yurttayım ve yıkamam lazım. İki ayrı renkliler ve beyazlar için sıvı deterjanım var. Ne yapıcam?

Hangi çamalırı hangi programda yıkıyıcam?
0
yatagants
(26.09.12)
beyazlar pamuklu - 60
renkliler pamuklu(içeriği önemli etiketlerinden bir bak ona göre seç) - 40
0
bass solo take one
(26.09.12)
Kaç saat sürer ortalama ?

Toplam kurutma makinesi ile beraber 3 saat rezervasyon hakkım var...
0
🌸yatagants
(26.09.12)
sıvı deterjanı, deterjan gözündeki, en soldaki geniş yere dökün. kendi kapağıyla bir tane yeter muhtemelen.

o süre meselesi de makinenin devriyle alâkâlı. 600 devirliyse 2 saat sürer, 1200 devirliyse 1 saat gibi birşey sürer. ama yurttayım diyorsunuz, muhtemelen makinelerim devri yüksektir, 1 saate hallolur yıkama işi. kurutmayı hiç bilmiyorum.

edit: bir de evet, renkliler için kıyafetin içindeki etiketlere bakmak en iyisi. bazı şeyleri 30 derecede yıkamak gerekiyor rengini atmasın diye.
0
idyl
(26.09.12)
o hakkı veren yurtsa, daha önce hesapladıkları için 3 saat veriyorlardır. 2 saat yıkama 45-50dk kurutma sürer tahminimce tabi makinalara bağlı idyl'in dediği gibi.
0
bass solo take one
(26.09.12)
makinenin kullanma klavuzu varsa hangi kıyafetlerin hangi programda yıkanacağını yazar. klavuz yoksa makinenin özelliklerini internetten aratıp kullanma klavuzunu bulabilirsiniz.

bir de her beyaz 60 derecede yıkanmaz. kumaşın cinsine göre 30 derecede de yıkanması gerekebilir.

benim kullandığım makinede (siemens) programların zamanlarını veriyor ve geriye sayıyor zaten. en kısa program 35 dakika sürüyor. 60 derecelik beyazlar 90 dakika mıydı neydi.

tekstil ürünlerin çoğunun etiketinde kaç derecede yıkanabileceği de yazar. bu da yardımcı olabilir.
0
holy diver
(27.09.12)
(4)

imla sorusu

bach birdir
imla sorusu, uzun zamandır aklıma takılyıor. sorucam sorucam unutuyorum. belki çok temel bilinmesi gerekn birşey, ben unuttum. bilemiyorum. olay şu:- Şair "Bir Zamanlar Amerikada"yı çok severdi. cümleleri gibi, özel ismi karışmaması için tırnak içine aldığımız; ancak sonrasında devamında bir ek ola
imla sorusu,
uzun zamandır aklıma takılyıor. sorucam sorucam unutuyorum.
belki çok temel bilinmesi gerekn birşey, ben unuttum. bilemiyorum.
olay şu:

- Şair "Bir Zamanlar Amerikada"yı çok severdi.

cümleleri gibi, özel ismi karışmaması için tırnak içine aldığımız; ancak sonrasında devamında bir ek olan bu tarz durumlarda nasıl yazmak doğrudur.
0
bach birdir
(25.09.12)
yazdığınız haliyle doğru. Amerika'da düzeltme olacak sadece: "Bir zamanlar Amerika'da"yı.. diye.
0
idyl
(25.09.12)
Sair, Bir Zamanlar Amerika'yı çok seviyordu.

Senin dediğin sekilde olursa, o söylediğinin üstüne vurgu yapmak istiyormuş ya da o söylenen bir yerden ya da bir kisiden alıntı yapiyor gibi olur.
0
gunlerin kopegi
(25.09.12)
hah, aslında yapmak istediğim zaten imla hatası yapmadan vurgu yapmak.
örnek bulamadığım için bu cümleyi yazdım. ama asıl derdim, cümle içinde mesela çevirince pek bir anlam ifade etmeyen terim, kelimeleri bu şekilde nasıl kullandığımız.
mesela;

-Bu filmi çok "Kitsch"imsi buldum gibi.

Kitschimsi çok saçma oldu bu arada, farkındayım. Ama aklıma birşey gelmedi şu anda. :)
0
🌸bach birdir
(25.09.12)
akademik metinlerde yer alan eser adları italik yazılır. romanlarda da böyledir genellikle.
0
megafon
(25.09.12)
(4)

ingilizce devrik cümle

idyl
Tek bir cümle üzerinde saatlerimi harcadıktan sonra ve artık boşvermeden önce buraya da bir yazayım dedim. İngilizcede devrik cümle kurmanın bazı kuralları var haliyle, ama sabahtan beri de o kurallar ne kadar çeşitli ve/veya esnetilebilir diye okumadığım şey kalmadı, yüzde yüz emin olmadan da içim
Tek bir cümle üzerinde saatlerimi harcadıktan sonra ve artık boşvermeden önce buraya da bir yazayım dedim. İngilizcede devrik cümle kurmanın bazı kuralları var haliyle, ama sabahtan beri de o kurallar ne kadar çeşitli ve/veya esnetilebilir diye okumadığım şey kalmadı, yüzde yüz emin olmadan da içim rahat etmiyor. Özetle "Cruel were these guys" cümlesi ne kadar doğru bir devrik cümle? Adamların acımasızlıklarını vurgulamak için başa almaya çalışıyorum onu. "Cruel was what these guys were" yaparak da vurgulanabilir doğru bir şekilde, ama anlam değişiyor haliyle.
Belki bir fikir veren olur.
0
idyl
(25.09.12)
ilk cümle doğru ama devamında bir sonucunu veya açıklamasını eklemen daha uygun olacaktır. "cruel were these guys." yerine "cruel were these guys, they beat the shit out of me" gibi.
0
megafon
(25.09.12)
Arkasından "Herhalde onu öldüreceklerdi" cümlesi geliyor aslında evet. Virgül değil de nokta var arada. Bir çocuk kitabı da bu, olabildiğince doğru ve güzel aktaracağım derken "bu ne yeaa?" tepkisi verdirtmemeye çalışıyorum. Doğruysa ne âlâ!:)
0
🌸idyl
(25.09.12)
Ben olsam, çocuk olsam, "bu ne yeaaa" demezdim, güzel geliyor kulağa devrik devrik.
0
megafon
(25.09.12)
Cruelty was what these guys were (Boyle daha hoş)

Onun dısında devrik cümle kurmak için iyi derecede yazabiliyor olmak lazım okumanın yanında.

Ornegin, "pride goeth before fall" said the resigning shadows, whatsoever.
0
gunlerin kopegi
(25.09.12)
(4)

büyük bi sırt çantasını kargolamak

rentts
elimde 60+10 luk bi sırt çantası var ve bunu başka bi şehre kargolayacağım. bunu kargocuda bi koliyi falan koyarlar mı? bu boyda bişi göndermemiştim daha önce. çok masraf olur mu boyut büyüyeceği için?
elimde 60+10 luk bi sırt çantası var ve bunu başka bi şehre kargolayacağım. bunu kargocuda bi koliyi falan koyarlar mı? bu boyda bişi göndermemiştim daha önce. çok masraf olur mu boyut büyüyeceği için?
0
rentts
(25.09.12)
ölçülerini tam yazsaydın iyiydi.(ExBxY)işleri yoğunsa sallamazlar. bi yerden koli bul, sıkı fıkı kes biç kolile. hangi ilden nereye, belli değil. taş çatlasın 10-15 lira tutar.
0
dikenlitel
(25.09.12)
boyut kadar ağırlıkta fiyata etki ediyor. elinizden geldiği kadar ufaltıp paketlerseniz, ve içi de boşsa 15 lirayı geçeceğini sanmam.
0
arnatuile
(25.09.12)
bazen bir sürü kitap kargoluyorum ben de. ağırlıktan ziyade kitapların olduğu kutunun büyüklüğüne göre fiyat biçiyorlar. 60+10 dediğiniz 70 lt'lik sırt çantaları sanırım değil mi? bende de bir tane var, bayağı büyük oluyor evet. o boyutta koli olmasa da battal boy poşetlere koyup paketleyebiliyorlar.
bir diğer seçenek otobüs firmalarının bagajına vermek olabilir bu arada. bazı otobüs firmalarının bagajıyla kargo gönderilebiliyor diye biliyorum. hediye niyetiyle göndermiyorsanız o daha ucuza gelebilir, bir sormak lazım.
0
idyl
(25.09.12)
İçinde kırılacak birşey yoksa ve hemen ulaşmasıda önemli değilse, ver ptt'ye. 5-6 liraya götürsünler. Bu arada birşeyin içine koymazsan fermuarları kilitle veya kesin bağla.
0
katamaramayan
(25.09.12)
(13)

Kalp Bölgesinde Ağrı

beyoğlu
Göğsümün sol tarafında bir ağrı var yıllardan beri süregelen (4-5 yıldır var temiz). Bütün testleri yaptırdım her şey temiz çıktı doktor turp gibisin maşallah deyip sırtıma bilem vurdu. Psikolojik bir ağrıdır dediler ama psikoloji bölümü de yardımcı olamadı. Geçen gün çok şiddetlendi doktora gittim
Göğsümün sol tarafında bir ağrı var yıllardan beri süregelen (4-5 yıldır var temiz). Bütün testleri yaptırdım her şey temiz çıktı doktor turp gibisin maşallah deyip sırtıma bilem vurdu. Psikolojik bir ağrıdır dediler ama psikoloji bölümü de yardımcı olamadı. Geçen gün çok şiddetlendi doktora gittim gene bir şey çıkmadı iğne yaptılar yolladılar. Bugün iğnenin etkisinin geçmesiyle yine geldi çıldıracağım ya yerimde duramıyorum. Benzer bir ağrı yaşayan var mı ya en azından neler olabileceğini bileyim ona göre araştırırım ya.
0
beyoğlu
(20.09.12)
bende de var ben de test falan yaptırdım ama bi şey çıkmadı. nasıl bir ağrı seninki tarif edebilir misin ?
0
badiparmagi
(20.09.12)
Ya böyle hep aynı şiddette, ne artan ne azalan türden bir ağrı. Uyurken, ders çalışırken falan insanı acayip rahatsız ediyor, konsantre olamıyorum. Sağ elimi göğsüme götürdüğümde kapladığı alan kadar bir yer hep böyle. Yılda bir iki kez de böyle aşırı şiddetleniyor, iğne yapıp yolluyorlar. Benzer mi?
0
🌸beyoğlu
(20.09.12)
agrinin tam olarak nerede oldugunu parmaginin ucuyla gosterebiliyorsan, cok buyuik bir ihtimalle, kalble hic bir ilgisi olmayan bir agridir.
0
compadrito
(20.09.12)
aynen, şiddeti aynı ve artıp azalmıyor hiç. iki gögsümün arasında kalak boşluğun sol tarafı ağrıyor ekseritle. sigara kullanıyor musun?
0
badiparmagi
(20.09.12)
Compadrito, öyle değil bu bölgesel bir ağrı. Geniş bir alanda aynı şiddette bir şey. Noktasal değil kesinlikle. Kardiyolojide bir sürü test yapıldı sağlamsın dedi doktor ama bilmiyoum ki ne bu o zaman.
0
🌸beyoğlu
(20.09.12)
badiparmağı, tam yerini tarif ettin. Aynen ora ağrıyor. Yok sigarayla işim olmadı hiç.
0
🌸beyoğlu
(20.09.12)
ne diyeyim bro, korkacak bir şey yok gibi ama yine sağlam kazık alalım biz. dikkat etmek gerekir. sigarayı da bırakcam ama zor gibi bu gidişle.
0
badiparmagi
(20.09.12)
Kas agrisi olabilir mi acaba? Bende kalbim agriyor diye dr dr gezdim. Ekgler eforlar falan temiz cikiyprdu. Kalp hastasiyim diyerek panik atak oldum neredeyse. Sonuc olarak her yil duzenli olarak fizyoterapi goruyorum. Cok gerildigimde ya da hafiften agrinin geldigini hissettigimde masaja gidiyorum. Faydasi oluyor. Biraz egzersiz ve cokca ilac ile bu histen kurtulamiyorsun ama bir sureligine unutabiliorsun
0
felegin gozunu kamastiran adam
(20.09.12)
Badiparmağı, birimiz probleme çözüm bulursa diğerine haber versin :). Sigarayı bırak vallahi iki akrabamı kaybettim bu yüzden. Birini özellikle çok severdim sigara denir denmez gözlerim dolar hep. Şakaya gelmez.

feleğin gözünü kamaştıran adam, bir doktor bahsetmişti sanki kas ağrısı olabilir falan diye sen deyince hatırladım. Bir de ona bakayım bakalım. Acaba hangi bölüme gitmiştin hastanede bunun için?
0
🌸beyoğlu
(20.09.12)
hacı ben sadece bir kez gittim doktora gerekli şeyler yapıldı bir şey çıkmadı. sorunun temelini bulursam haber ederim tabi neden etmeyeyim :) bırakcam valla bırakmam gerek!
0
badiparmagi
(20.09.12)
evet evet, kas ağrısı olabilir. annemin de başına geldi benzer bir şey, kalp krizi mi geliyor yoksa diye panik atağa bağlıyordu. kas ağrısı çıktı. hangi bölüme gittiğini hatırlayamadım ama maalesef.
0
idyl
(20.09.12)
Genelde kalp civarında ağrı yaşayıp da hiçbir kalp problemi bulunmyan kişilerin sorunu yemek borusunda çıkıyor. Gastroenteroloji bölümüne gidip durumu anlatın.
0
cereal killer
(20.09.12)
Sirasiyla kardioloji, dahiliye, ftt ve psikyatr siralamasini izliyor. @beyoglu is iyi bi fizik tedavi uzmani bulmaya kaliyor. Eklememisim ama sirtustu yuzmek bu duruma muthis iyi geliyor
0
felegin gozunu kamastiran adam
(21.09.12)
(4)

amerikan ingilizcesi vs. ingiliz ingilizcesi

idyl
Amerikan İngilizcesi ve İngiliz İngilizcesi arasında kelime farklılıkları oluyor ya. Yazım farklılıkları değil de, farklı kelime tercihleri. Bunları bulabileceğim, internet üzerinden bir sözlük, site vs. var mıdır?
Amerikan İngilizcesi ve İngiliz İngilizcesi arasında kelime farklılıkları oluyor ya. Yazım farklılıkları değil de, farklı kelime tercihleri. Bunları bulabileceğim, internet üzerinden bir sözlük, site vs. var mıdır?
0
idyl
(18.09.12)
hasanli
(18.09.12)
bu iyiymiş. ama benim aradığım, tureng, zargan gibi bir sözlük. istediğim her kelimeye bakabilmek için.
0
🌸idyl
(18.09.12)
hasanli
(18.09.12)
ikisinin güzel bir karsilastirmasi icin en.wikipedia.org

www.englishclub.com

google'da american english vs british english diye arayabilirsin.
0
question the answers
(18.09.12)
(4)

'Doktora Yeterlilik'in İngilizcesi nedir?

melpomeneman
Soru başlıkta, çok acil cevap lazım, hadi arkadaşlar, hemen bir tık vereceğim.
Soru başlıkta, çok acil cevap lazım, hadi arkadaşlar, hemen bir tık vereceğim.
0
melpomeneman
(18.09.12)
PhD Proficiency
0
idyl
(18.09.12)
PHD proficiency hic duymadim. qualifying exam dogrudur.
0
roadrunnerr
(18.09.12)
www.cs.sunysb.edu
şurada ve google'dan bakınca birkaç başka yerde de phd proficiency diye geçiyor diye yazmıştım. qualifying exam daha yaygınsa onu bilmiyorum.

edit: sayfaya daha dikkatli bakınca, orada da birkaç yerde qualifying exam yazıyormuş. pek pardon yahu. arkadaşların önerdiği daha bir yaygın kullanım sanırsam.
0
idyl
(18.09.12)
Tamamdır, çok teşekkür ederim.
0
🌸melpomeneman
(19.09.12)
(4)

kuccuk bir ceviri

b w n s p
there was such accumulated bitterness and contempt in the young man's heart, that, in spite of all the fastidiousness of youth, he minded his rags least of all in the streetbu cumlenin acık manası nedir, sanırım ben yanlıs yorumluyorum. bana gore:genc adamın kalbinde o kadar cok birikmiş karamsarlık
there was such accumulated bitterness and contempt in the young man's heart, that, in spite of all the fastidiousness of youth, he minded his rags least of all in the street

bu cumlenin acık manası nedir, sanırım ben yanlıs yorumluyorum. bana gore:

genc adamın kalbinde o kadar cok birikmiş karamsarlık ve küçümseme vardı ki, gençliğinin titizliğine rağmen, ustundeki paçavraların sokaktaki herkesten daha kotu oldugunu dusundu.

ama boyle de anlamsız geliyor, misal gençliğin titizliği ne alaka, kucumseme de burda sacma duruyor gibi
0
b w n s p
(17.09.12)
Bence şöyle gibi; Genç adamn yüreğinde o kadar çok acı ve kibir birikmişti ki, gençliğin verdiği zor beğenme özelliğine rağmen, üstündeki paçavraların sokaktakilerden daha iyi olduğunu düşünyordu.

Yani adam genç olduğu için üstündekinden utanması gerekiyor ama o kadar kibirli ki yine de sokaktaki herkesten iyi giyindiğni düşünüyor.

Gibi geldi bana.
0
purpurum
(17.09.12)
genç adamın kalbinde o kadar çok nefret, karamsarlık, öfke vs. birikmiş ki, genç olduğu için giyim kuşam meseleleri hakkında aslında kılı kırk yaran, zor beğenir bir tavrı olması gerekirken, yani o yaşlarda herkes bu konulara çok kafa yorarken, üzerindeki eski püskü kıyafetler umrunda bile değilmiş.
0
idyl
(17.09.12)
sanırım son kısımda takılıyorsunuz:
sokaktakiler arasında üstünü başını en az umursayan oydu.
0
yalnux
(17.09.12)
evet ya o minded....least kismini cozememistim, ama idyl sagolsun anlatti iice :) hepinize cok tesekkurler arkadaslar, cansiniz :)
0
🌸b w n s p
(17.09.12)
(7)

yabancı birinin türkiyede iş bulma olasılığı?

cedric tweedledee
Türkçe hiç bilmeyen, yabancı birinin türkiyede iş bulma olasılığı sizce nedir?
Türkçe hiç bilmeyen, yabancı birinin türkiyede iş bulma olasılığı sizce nedir?
0
cedric tweedledee
(17.09.12)
Vasfina gore degisir. Ceo da olabilir amele de.
0
i ve been mistreated
(17.09.12)
call center
0
fistikliemenems
(17.09.12)
seyyar saatçilik.
0
moondalina
(17.09.12)
yabancı dil dersi veriyor bazıları.
0
idyl
(17.09.12)
hangi dili biliyor dil okullarina basvursun.
0
rubiks cube
(17.09.12)
2 üniversite diploması + master ı var, ing, yunanca ve fransızca biliyor..
sosyoloji + pr okudu üstüne de turizm management ve marketing master ı...
0
🌸cedric tweedledee
(17.09.12)
gelsin benim ayakçılığımı yapsın.günde 20 tl işler.
0
anti silence
(17.09.12)
(1)

kısa bi çeviri

she aint you
'' paketim gümrükte kaldı ve size tekrar geri gönderiliyor lütfen size ulaşınca paramı geri iade edin.''
'' paketim gümrükte kaldı ve size tekrar geri gönderiliyor lütfen size ulaşınca paramı geri iade edin.''
0
she aint you
(17.09.12)
"My package has been detained by customs and is being sent back to you. Please refund me when you receive the package."
0
idyl
(17.09.12)
(4)

İnternette eski ve çok eski gazeteler arıyorum

titiz
Bir süredir internetten sadece eski gazeteleri okumaya başladım. Hastalık gibi bişi oldu artık bende. 1923-1950 arası gazetelerin bazılarını bulabildim. Ankara üniversitesinin arşivini biliyorum bitek. Bildiğiniz başka online arşiv var mı?http://gazeteler.ankara.edu.tr/
Bir süredir internetten sadece eski gazeteleri okumaya başladım. Hastalık gibi bişi oldu artık bende. 1923-1950 arası gazetelerin bazılarını bulabildim. Ankara üniversitesinin arşivini biliyorum bitek. Bildiğiniz başka online arşiv var mı?

gazeteler.ankara.edu.tr
0
titiz
(17.09.12)
milliyet gazetesinin de arşivi var. kaç yılına kadar geri gittiğini hatırlamıyorum. üyelik istiyor, sonra rahatça göz gezdirebiliyorsunuz.
0
idyl
(17.09.12)
milliyet pdf olsaydı keşke.
0
🌸titiz
(17.09.12)
www.gecmisgazete.com seçme haberler oluyor. Tam sayfa görüntü olması tercihimdir.
0
🌸titiz
(17.09.12)
www.atonet.org.tr
sağ tarafta yıl aralıkları var oradan pdf leri indirebilirsin. içinde cumhuriyet, istiklal harbi, vakit vs. isimli gazeteler var. çok fazla yok ama....
0
neysene
(17.09.12)
(4)

numaralı gözlük camında buğu

idyl
Birkaç aydır numaralı gözlük kullanıyorum, henüz de tam alışamadım. Bir de bir buğu sıkıntısı var. Gözlüğü çıkardığım ve taktığım zamanlardaki görüntü farklı oluyor, canlılık bakımından. Gözlükte sanki çok ince gri bir tabaka çekilmiş, hafif bir buğu varmış gibi. Silsem de kâr etmiyor. Arada gidip m
Birkaç aydır numaralı gözlük kullanıyorum, henüz de tam alışamadım. Bir de bir buğu sıkıntısı var. Gözlüğü çıkardığım ve taktığım zamanlardaki görüntü farklı oluyor, canlılık bakımından. Gözlükte sanki çok ince gri bir tabaka çekilmiş, hafif bir buğu varmış gibi. Silsem de kâr etmiyor. Arada gidip musluğun altına tutuyorum, siliyorum, az da olsa geçiyor.
Neden olabilir? Camdan mıdır, ben mi doğru düzgün temizleyemiyorum? Yoksa böyle bir şey zaten herkeste mi var?
0
idyl
(16.09.12)
ben terlediğim zaman buğu oluyor. onun dışında sıkıntı yok. yanında özel bezi bulunsun sildiğin zaman geçiyor zaten.
0
esenbogan
(16.09.12)
ben de gözlük kullanıyorum;

camı temizleyemiyorsun tam olarak. suyla temizledikten sonra kurulama işini mikrofiber aquaphilic (bunun türkçesi ne hiç bilemedim, suyu seven gibi bişey) bir bez ile yapmalısın.

fakat bu bezler çok çabuk kirlendiği ve niteliğini kaybettiği için kendi adıma (gözlük camım kolay çizilebilen bir cam değil) temiz bir selpak - peçete (bilimum temiz ve toz bırakmayacak zımbırtılar) ne bulursam onu kullanıyorum ve bir defada bir yüzeyi elimdeki şeyin temiz olduğunu bildiğim yüzüyle temizliyorum bir daha da kullanmıyorum.

üstüne falan silme sakın kurularken, üzerin bir şekilde kirli olacağından anca leke bırakırsın o da gri tonlarında görmene neden olur sırf kirdne dolayı.

eyyorlamam bu kadar.
0
the diabolic
(16.09.12)
belki de camınızın kalitesinden kaynaklanıyordur.ben novax kullanıyorum.buğu falan da olmuyor.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(16.09.12)
@esenbogan - terlemesiyle pek ilgisi yok bendeki durumun, o buğu her daim kalıyor.

@the diabolic - o mendil işini denedim. tam olarak geçmediyse de hakikaten daha iyi oldu.

@yuvarlanantencereninkapagi & lim - cam kalitesi olması daha muhtemel sanırsam. gözlüğün numarası çok büyük değil. iş dolayısıyla günlerim çoğunlukla okuyup yazmakla geçtiği için, numara küçük bile olsa, en azından çalışırken kullanırsın, rahatlatır, diye vermişti doktor. gözlük denen meretin ne kadar pahalı olduğunu bu vesileyle keşfedince, nasıl olsa sadece çalışırken takacağım diye daha uygun bir çerçeve seçmiştim, bu mevzuda hiçbir fikrim olmadığı için ne benim aklıma camla ilgili bir şey sormak geldi ne de satan kişi bir şey söyledi. novax'a bir bakayım madem. aman aman bir fiyat farkı yoksa camı değiştiririm olmadı.

teşekkürler cümleten.
0
🌸idyl
(16.09.12)
(4)

rüyalarımla ilgili

illuminatinin basindaki adam
beyler,benim rüyalarımla ilgili ufak sorunlarım var. bugün rüyamın sonunda (bkz: credits) ekranı çıktı,bildiğiniz yönetmen,yapımcı,ışklandırma şefi vs. isimleri yazıyordu. daha önce de türkçe altyazılı isveççe rüya görmüştüm. bi keresinde de video şeklinde değil de mana/çizgi-roman şeklinde görmüştü
beyler,benim rüyalarımla ilgili ufak sorunlarım var. bugün rüyamın sonunda (bkz: credits) ekranı çıktı,bildiğiniz yönetmen,yapımcı,ışklandırma şefi vs. isimleri yazıyordu. daha önce de türkçe altyazılı isveççe rüya görmüştüm. bi keresinde de video şeklinde değil de mana/çizgi-roman şeklinde görmüştüm. bu normal mi?
0
illuminatinin basindaki adam
(16.09.12)
çok fazla film izliyorsanız oluyordur sanki? bir defalık bende de olmuştu o credits, tekrarlanmadı bir daha. normaldir herhalde, niye olmasın ki?
0
idyl
(16.09.12)
yönetmen tanrı yazmadığı sürece sorun yok:)

şaka bir yana sonuçta bilinçaltında olan şeyleri görmüşsün. çok garip rüyalar görülebilir, hepsi senin bilinçaltın.
0
goldentitan
(16.09.12)
yok, sorunlu değilsin de eğer altyazısız izleyip isveçce yi anlıyorsan orada bi problem olabilir. =P

bu arada benim de illuminatinin başındaki adamı görmem gerekiyordu. burada buldum seni. =)
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(16.09.12)
over dosed film izlemek.

bunun bir benzeri aşırı doz little fighter oynamış bi bünyenin 2 boyutlu ekranda kendisi 3rd person viewer olarak kontrol etmektir.

iyi uykular...
0
portmanto
(16.09.12)
(6)

Bordo keten pantolonla ne giyilir

jedilance
hani biraz garip bi renk olduğunda hangi renklerde üstüne ne giymem lazım karar veremedim.bi kaç caps:http://lp.hm.com/hmprod?set=key[source],value[/model/2012/J54%2003288%2049209%2081%200245%200.jpg]&set=key[rotate],value[-1.75]&set=key[width],value[449]&set=key[height],value[525]&set=key[x],value[
hani biraz garip bi renk olduğunda hangi renklerde üstüne ne giymem lazım karar veremedim.
bi kaç caps:
lp.hm.com
static.zara.net
static.zara.net
0
jedilance
(16.09.12)
Kadin degilsen en iyisi pantolonu cikarip donla gezmek olur.

Onun disinda lacivert beyaz siyah koyu kahve
0
esenboga
(16.09.12)
gri, siyah, beyaz diyorum.
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(16.09.12)
krem
0
damla cikolata
(16.09.12)
beyazdan ziyade krem rengi gibi bir şeyler, koyu yeşil, koyu kahverengi ve siyah diyorum ben de. saman sarısı falan da hoş olabilir.
0
idyl
(16.09.12)
fotodaki kazak iyi durmuş pantulu almışken onu da al,başka bişeylede giyme.
0
bunumu demek istedin
(16.09.12)
üstüne böyle bir gömlek giyebilirsiniz.vücudun fitse güzel olucaktır.gömlek dışarda olsun ama:) bir iki bileklik ve saatle hoş durucaktır

www.bershka.com
0
erayguloglu
(16.09.12)
(4)

fazla sosyallik

ramsesseum
herkese merhaba;23 yasında çalışan bir insanım. bir şirkette mak. müh'siyim ve işim gereği sürekli seyahate çıkan, müşteri ziyaretlerine giden ve malzeme tanıtımı ıcın musterılere semınerler vermekteyim. işim harici kalan zamanlarda ise arkadaslarımla bulusur, spor yapar yanı zamanımı evde gecırmeme
herkese merhaba;

23 yasında çalışan bir insanım. bir şirkette mak. müh'siyim ve işim gereği sürekli seyahate çıkan, müşteri ziyaretlerine giden ve malzeme tanıtımı ıcın musterılere semınerler vermekteyim. işim harici kalan zamanlarda ise arkadaslarımla bulusur, spor yapar yanı zamanımı evde gecırmemeye calsırım. kesin bir aktivite bulurum yanı. aslında sıkıntı da bu. evde yapamıyorum. evde 2-3 saat gecırsem, bunalıyor ve kendımı asosyalmıs gıbı hıssedıyorum. niçin boyleyım bılmıyorum. annem bu konuda benı babaanneme benzetıyor, o da benım gıbıymıs. yerınde duramazmıs. :) ben bunu cıddı bir problemmıs gıbı algılıyorum. cunku, genelde herkez evınde mutlu olurken ben olamıyorum. sizce psikologa gıtmelı mıyım?
0
ramsesseum
(16.09.12)
Bu böyle dışarıda olmaya alışınca evde duramıyorsun neye alışırsan onu bırakamazsın.Asosyaller nasıl dışarı çıkarmıyorsa sen de tam tersi ama önemli bir problem yok.
0
chiko06
(16.09.12)
bu bir yalnızlık korkusu..
0
ser-ra
(16.09.12)
psikologa falan gerek yok bence yahu. kimisi evde rahatlar, kimisi dışarda. bir kitapta denk gelmiştim; rahatlamayı geçtim, dinlenmeyi bile farklılaştırıyorlar böyle: kimisinin dinlenmesi için evde tek başına olması lazım, bazısı da tam tersine sürekli sosyalleşerek dinlenir diye. farklı kişilik tipleri, farklı alışkanlıklar meselesi.
0
idyl
(16.09.12)
Hayır.
0
grgn
(16.09.12)
(4)

Babayla yapılmalık olay.

behzatc.
Ankara'da bir pazar günü evde bir babam bir ben varız. Bize bu şehirde yapılabilecek şeyler tavsiyeleri lazımdır.kafe-bar sevmez pek kendisi.şöyle gezmelik görmelik yerler olabilir.Teşekkürler.edit: papazın bağı nasıldır, onun hakkında da yorum alabilir miyim? ben de daha önce hiç gitmedim.
Ankara'da bir pazar günü evde bir babam bir ben varız. Bize bu şehirde yapılabilecek şeyler tavsiyeleri lazımdır.

kafe-bar sevmez pek kendisi.
şöyle gezmelik görmelik yerler olabilir.

Teşekkürler.

edit: papazın bağı nasıldır, onun hakkında da yorum alabilir miyim? ben de daha önce hiç gitmedim.
0
behzatc.
(16.09.12)
papazın bağı böyle yeşillikler içinde sular falan akıyor güzel bir yer. babalar sever bence.
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(16.09.12)
peki pazar günü oraya gitmek için uygun bir gün müdür? çok mu kalabalık olur ki?
0
🌸behzatc.
(16.09.12)
papazın bağı gezmelik değil, oturup bir şeyler yemelik, çay içmelik bir yer. ferahtır ama, ağaçlar falan.
gezmelik yer eymir ya da mogan gölleri olabilir.

edit: papazın bağı pazar kalabalık olabilir evet. hafta içi bile ev hanımları, emekliler toplaşıp geliyorlar.
0
idyl
(16.09.12)
balık tutmayı severseniz babayla yapılabilecek en güzel aktivitedir.
0
gündüz m
(16.09.12)
(1)

istanbul, kalacak yer.

haleiwa
merhababir haftaya yakın süredir kadıköy, üsküdar, beşiktaş, osmanbey civarlarında döne dolaşa ev aramaktayım. lakin kiralar uçtukça uçuyor, emlakçıların atmadığı takla kalmıyor. feci halde yorgun, bir de buraya not düşeyim dedim. çok tenhalarda kalmayacak bir semtte ev aramaktayım. merkez sevdasınd
merhaba
bir haftaya yakın süredir kadıköy, üsküdar, beşiktaş, osmanbey civarlarında döne dolaşa ev aramaktayım. lakin kiralar uçtukça uçuyor, emlakçıların atmadığı takla kalmıyor. feci halde yorgun, bir de buraya not düşeyim dedim. çok tenhalarda kalmayacak bir semtte ev aramaktayım. merkez sevdasından geçtim, ev olsun, güzel olsun diyorum. mesela kombili 2+1 max.800tl, 1+1 450tl gibi. elinizin altında, aklınızın ucunda bir yerler varsa lütfen paylaşın.
ya da eve çıkmak içün birilerini arıyor ya da evinizi paylaşmak istiyorsanız ona da talibim. yaş 25, kışları ingilizce öğretmeni, mümkün olduğunca çevirmenim. sigara kullanıyorum. erkek arkadaşım ankara'da yaşıyor, dolayısıyla istanbul'a geldiğinde beraber kalabilelim, arkadaşlarım da eve gelebilsin isterim rahatça. eve dair her türlü paylaşıma eşit ölçüde açığım. ev eşyam da var.
aklıma gelen şimdilik bu. soruları, yorumları yardımları bekliyorum.
iyilik güzellik ola.
0
haleiwa
(15.09.12)
sorunuzun cevabı olmayacak tam olarak, ama bir iki bir şey yazayım istedim. şu an üniversiteler açılıyor, şehre yeni gelenler oluyor diye kiralar fırlamış durumda evet. kasım gibi kiralar artık düşmeye başlar ama. birkaç aylığına kalacak bir yer ayarlayabilirseniz sonrasında daha makul bir yer bulabilirsiniz belki.

öte yandan, saydığınız semtlerde, kiraların daha makul olduğu zamanlarda da o fiyatlara ev bulmanız pek mümkün değil. ben istanbula geldiğimde, 3-4 yıl önce işte, beşiktaşta 30 metrekare stüdyo eve 500 tl ödedim, şimdi yine beşiktaşta 1+1 kutu gibi bir eve ne zorum varsa 950 ödüyorum. bir de eve gireli birkaç yılı geçtiği için bu civar evlere göre düşük kalıyor artık kira. merkezde çok ucuza bir şeylere denk gelseniz dahi ev muhtemelen sorunludur.
bütçeyi zorlayabiliyor musunuz ona bakın. ya da merkezde ev arkadaşı arayın derim şahsen. kolay gelsin pek çok.
0
idyl
(15.09.12)
(10)

İstanbul'da çalışanlara

yedinumara
1) Ne iş yapıyorsunuz?2) İşinizi seviyor musunuz?3) Çalışmak için yaşıyormuşuz gibi hissediyor musunuz?4) Rahatlamak için ne yapıyorsunuz? Bunaltıdan nasıl kurtuluyorsunuz?
1) Ne iş yapıyorsunuz?
2) İşinizi seviyor musunuz?
3) Çalışmak için yaşıyormuşuz gibi hissediyor musunuz?
4) Rahatlamak için ne yapıyorsunuz? Bunaltıdan nasıl kurtuluyorsunuz?
0
yedinumara
(15.09.12)
1- yabancı bir bankada çalışıyorum
2- hayır
3- evet
4- içiyorum.
0
b roy
(15.09.12)
1-yazilim
2-isimi seviyorum, isyerimi sevmiyorum.
3-yasamak icin calisiyorum.
4-spor, motosiklet, arkadaslar.
0
nawres
(15.09.12)
1- arıcılık
2- evet
3- bazen
4- içiyorum.
0
dikenlitel
(15.09.12)
1)öğrenci
2)işim hakkındaki gerçekleri kabul ettigim sürece, mükemmel, çok seviyorum
3)yaşamak için çalışıyorum
4)basketbol gitar koşu arkadaşlar oyunlar
0
wayne
(15.09.12)
1- kitap tercümesi yapıyorum.
2- evet.
3- hayır. çalışmak için yaşıyormuşum gibi hissetmeyeyim diye okuduğum bölümle alakasız bir iş yapıyorum. çalışma saatlerimi de günbegün kendim ayarladığım için bunalma olayı nadiren oluyor.
4- evden çıkmak, insan görmek, gezmek tozmak, rahatlatacak bir şeyler okumak yetiyor çoğu zaman.
0
idyl
(15.09.12)
oha ilk cevabı veren arkadaş hayatı özetlemiş. valla billa amk.
0
bazardaki artis
(15.09.12)
1- satış destek
2- hayır
3- evet
4- depresyondayım!
0
öyle oldu böyle oldu
(15.09.12)
1-mağazıcılık yapıyorum
2-fena değil
3-yoksa çalışırmıyım delimiyim.
4-sahile çıkıp yürüyorum.
0
fenerbasket
(15.09.12)
1-freelance çevirmenim
2-feci halde hemde
3-hayır, gelir ve bana kalan süre anlamında freelance olduğum için memnunuö
4-istanbuldan kaçıyorum fırsat buldukça yurtiçi yurt dışı neresi olursa. istanbulda kalmam gerekiyorsa sevdiğim eşi dostu bana yemeye-içmeye çağırıyorum, dışarı çıkıyorum onlarla kahve-alkol-yemekli laflamaya. bana en iyi gelen arkadaşlarımı görmek oluyor dışarı çıkıp (evde çalıştığım için yani)
0
cinematography
(16.09.12)
1- makine mühendisi
2- hayır. bu işi sevmiyorum genel anlamda mesleğimi seviyorum
3- evet
4- arkadaşlarımla buluşuyorum, akrabalarımı ziyaret ediyorum
0
japon askeri
(16.09.12)
(19)

ne yapayım şimdi ben?

bu nick tam yirmi alti karakter
bende bir kardeş var...gayet kafalı aslında...lise çağında...fen lisesi öğrencisi...ama işi gücü bırakmış kafayı illuminatiye takmış. o kadar konuştum ama boşa konuşuyorum gibi gibi. psikologa da götüremiyoruz, gelmiyor. dersi mersi bırakmış durumda. yerlerde sürünüyor resmen dersleri. çok ayrıntılı
bende bir kardeş var...gayet kafalı aslında...lise çağında...fen lisesi öğrencisi...ama işi gücü bırakmış kafayı illuminatiye takmış. o kadar konuştum ama boşa konuşuyorum gibi gibi. psikologa da götüremiyoruz, gelmiyor. dersi mersi bırakmış durumda. yerlerde sürünüyor resmen dersleri. çok ayrıntılı yazamayacağım ama bayağı bayağı etkisine girmiş. önceleri normal ergen davranışı dedim ama baktım daha çok düşüyor içine günden güne.

ne yapayım panpalar?
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(15.09.12)
inci sözlük hesabını kapat ve sonra üstünde ki montunu çıkarmasını sağla.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(15.09.12)
sözlük hesabı yok. tipik ergen davranışlarından çıktı artık olay. a-tipik bi ergen zaten kendisi.
0
🌸bu nick tam yirmi alti karakter
(15.09.12)
bence döv
0
beeerk
(15.09.12)
lise çağında adam. kafalı da diyorsun. e evde normal büyümüş başka bir çocuk da varsa, sorun kendisidir. bırak istediğini yapsın. belki bakarsın illuminatiye girer. ordan da bölge milletvekilliği falan... her şey ders değil.

zannedersem kendi kararlarını ve omzundaki yükleri tartabilecek yaşta.
0
hlidskjalf
(15.09.12)
dövmekle çözülebileceğini bilsem döverdim.
0
🌸bu nick tam yirmi alti karakter
(15.09.12)
o yaştaki gençlerin çevrelerinden ne kadar etkilenebileceğini hesaba katarak, belki yeni bir çevreye girmesini sağlayabilirsiniz. hiçbir yer yoksa bile en azından kendi arkadaş grubunuza katın. lise zamanı ben de bir dellendiğimde, abim, aramızda da 7 yaş var, arkadaşlarıyla gittiği her yere beni de götürmeye başlamıştı. o yaşta birine iyi gelebiliyor böyle şeyler farkında olmadan. ne kadar işe yarar bilmiyorum ama farklı insanlar gördükçe belki kafası da dağılır. kendi başına kalmasından iyidir her halükarda.

bir de, çok da öyle kafa bulmayın. ters tepmesin.
0
idyl
(15.09.12)
@idyl

dediğin gibi hocam, kendisi farklı bir şehirde okuyor o yüzden böyle oldu sanırım. benim yanımda olsa dediğin gibi yapacağım da benim yanımda değil işte. ama iyi bir öneri.
0
🌸bu nick tam yirmi alti karakter
(15.09.12)
illuminatiye mi katılmak istiyore? ne tür bir takmak bu yane?
0
sansar111x
(15.09.12)
o yaşta kafa fazla çalışınca da böyle oluyo sonra, illuminatiyi çürükcek tezler-hipotezler at ortaya.
0
lahavle
(15.09.12)
@sansar11x

çok detaylı anlatırsam işin ucu kaçabilir. içime kötü kötü hisler giriyor, kötü şeyler yapacakmışım gibi geliyor diyor. mesela biraz önce van depremini ve japonya depremini illuminati'nin yaptığını iddia etti. sonra 12 aralık'ta empire states binalarına terörist saldırıların olacağını ve iddiaya girmek isteyip istemediğimi sordu. kaliteli müzik dinlesin diye kendisine dolaylı yollardan rock müzik sevgisi aşılamıştım. bu tür müziklerin içindeki mesajlardan bahsedip duruyor. ne bileyim detaylandırırsak sayfalar yetmez.
0
🌸bu nick tam yirmi alti karakter
(15.09.12)
@lahavle

çürütüyorum ama inatçı pezevenk. =) ne alaka ne alaka deyip geçiyor.
0
🌸bu nick tam yirmi alti karakter
(15.09.12)
illüminati'nin gerçek olduğunu ama bunu dert etmenin anlamsız olduğunu ve bunu dert edemeyecek kadar da şenlikli bir varoluşumuz olduğunu ve bu dünyanın da illüminati'yi bir moda haline getirdiğini ve moda haline getirdiği herşey gibi illüminati'yi de birgün geride bırakacağını söyle. geride kalacak bir şey için hayattan geride kalmasın.
0
Corvus
(15.09.12)
illuminati var ki olum zaten :)
0
sansar111x
(15.09.12)
başka şehirde yaşaması kötüymüş. orada ona sahip çıkacak bir arkadaş, akraba varsa güzel olurdu.
öyle bir şey yoksa şayet, ne bileyim, sürekli postayla sürekli bir şeyler yollamak, kitap olsun, cd olsun, işe yarar mı acaba. onu meşgul tutacak, ilgi gösterildiğini bilmesini sğalayacak şeyler. sık sık arayıp sormak falan. yalnız bırakmamak lazım.
küçük kardeş olunca insan, dellenme hakkı hep elinde gibi bir hisse kapılabiliyor valla. neredeyse otuz yaşına geldim, arada hâlâ yapabiliyorum. abim de 3 bin km uzakta yaşıyor artık. ama öyle bir ruh halinde olduğumdan haberdarsa, hâlâ sık sık arayıp havadan sudan muhabbet ediyor. o bile iyi geliyor açıkçası. o yüzden, koşullar da müsaitse, böyle bir şeyi de denemek lazım. hatta çok uzak bir yerde yaşamıyorsa ziyaretine gidin kırk yılın başı da olsa?
velhasıl kelam, büyük kardeşler küçüklere sahip çıkmayı bırakmasın:) sonradan gelenler biraz şımarık mı oluyordur nedir, ihtiyaç duyabiliyor böyle şeylere:)
0
idyl
(15.09.12)
biliyorum hiç yardımcı olmuyorum ama bence birimizin çıkıp da bu ipnelerin çarkına çomak sokması gereklidir.
0
sansar111x
(15.09.12)
@idyl

kendisi biraz asi. çok arayıp sorunca niye beni çok arayıp soruyorsunuz diyor. mesela yarın okuluna bırakacağım arabayla, benimle gelme, ben otobüsle gideyim, daha özgür hissediyorum diyor. aradığımızda çoğu zaman telefonu açmıyor. böyle bir çocuk işte. ilginç bir tip.
0
🌸bu nick tam yirmi alti karakter
(15.09.12)
illüminati kasımpaşada otururken biz ona illümin abi derdik :) sonra gurbete gitti böyle büyüdü başarılı oldu. bir yandan gurur duyuyorum ama diğer yandan da çok zıttıma gidiyor böyle gökdelene uçak sokmalar falan ki o da füzeymiş yeni öğrendim :) farketmez sonuçta yerli yersiz sokma arkadaşım füze uçak herneyse.
0
johny deep
(15.09.12)
o muhtemelen karakter olarak değil yaşı gereği asi ve muhtemelen yurtta kalırken ailenin ne sıkla aradığı bir "cool"luk ölçme aracı. valla zor durum harbiden. ailesi değil de arkadaşı gibi ara sen de? yani ebeveynin aradığı zaman genelde yaptığı gibi bir sürü soru soracağına muhabbet et. büyük kardeşin sadece küçük kardeşi değil aynı zamanda yakın arkadaşı olmak da o yaşlarda başka bir "cool"luk aracı olabiliyor. ihtiyacın olmasa bile bazı konularda yardım iste, fikir al, derdini anlat. zaten öyle bir ilişki vardır belki aranızda, bilmiyorum ama iyidir böyle yakınlıklar. bunun illuminati'ye kafayı takmamasına doğruda ne katkısı var, onu da bilmiyorum, ama o yaşlarda insan saçmalamaya müsait oluyor. hatta yatkın oluyor. gelip geçici bir şey de olabilir. gelip geçici bir şey gibi davran sen de, konusunu çok açıp üsteleme, inada bindirmesin. başka muhabbetler geliştirin aranızda.
0
idyl
(15.09.12)
sanıyorum geçicidir. ergen kafası. ben de tüm arkadaşlarım abilere gidiyor diye abilere gitmek istiyordum o zamanlar. alkolü falan bırakmıştım. kafa yerine gelince çözülür her şey. yaptığı ya da yapacağı şeylerin bir kaç sene sonrasını etkileyeceğini sanmıyorum. hayırlı geceler.
0
japon askeri
(16.09.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.