strawberry first
oğlum 9 yaşında. neredeyse 2 yaşından beri ayakları kokuyor. neden acaba?ilk ayakkabıları kifidis ve vicco idi. büyüdükçe ayakkabılarını kinetix'ten aldım. çorap alırken %85 altında pamuk oranı olan çorap almam, -ki genellikle dikişsiz bambu çorap giyiyor. ayağından çıkan çorabı bir daha giydirmem
oğlum 9 yaşında. neredeyse 2 yaşından beri ayakları kokuyor. neden acaba?
ilk ayakkabıları kifidis ve vicco idi. büyüdükçe ayakkabılarını kinetix'ten aldım.
çorap alırken %85 altında pamuk oranı olan çorap almam, -ki genellikle dikişsiz bambu çorap giyiyor. ayağından çıkan çorabı bir daha giydirmem zaten.
ama çocuğun ayakları bildim bileli kokuyor, artık abartmış durumda.
ayağında herhangi bir yara, mantar, egzama vb olmadı hiç.
varsa bir çözüm öneriniz, şiddetle talibim.
teşekkürler.
edit: bebekliğinden beri ayakları çok terler ama saat başı da çorap değiştirmesini sağlayamam ki...
ilk ayakkabıları kifidis ve vicco idi. büyüdükçe ayakkabılarını kinetix'ten aldım.
çorap alırken %85 altında pamuk oranı olan çorap almam, -ki genellikle dikişsiz bambu çorap giyiyor. ayağından çıkan çorabı bir daha giydirmem zaten.
ama çocuğun ayakları bildim bileli kokuyor, artık abartmış durumda.
ayağında herhangi bir yara, mantar, egzama vb olmadı hiç.
varsa bir çözüm öneriniz, şiddetle talibim.
teşekkürler.
edit: bebekliğinden beri ayakları çok terler ama saat başı da çorap değiştirmesini sağlayamam ki...
0
ayak terlemesi fazla ise ayakkabının da etkisi ile koku yapabilir.
basit çözümlerden biri olarak çorabına her sabah 1-2 damla niloi yağı damlatın. ayaktaki ve ayakkabıdaki kokuyu bir şekilde antibakteriyel özelliğinden dolayı giderebiliyor.
yeterli gelmezse bir dermatoloğa gidip baktırın, önerebileceği krem, kapsül vb. bir ilaç olabilir.
en iyi markalardan biri %100 içerikli Monoville Nioli Uçucu Yağı 10 ml %100 Saf ve Doğal diye biliyorum.
basit çözümlerden biri olarak çorabına her sabah 1-2 damla niloi yağı damlatın. ayaktaki ve ayakkabıdaki kokuyu bir şekilde antibakteriyel özelliğinden dolayı giderebiliyor.
yeterli gelmezse bir dermatoloğa gidip baktırın, önerebileceği krem, kapsül vb. bir ilaç olabilir.
en iyi markalardan biri %100 içerikli Monoville Nioli Uçucu Yağı 10 ml %100 Saf ve Doğal diye biliyorum.
0
ayak kokusu terlemeyle olur, demek ki ayakkabı terleten bir ayakkabı. mantar ayakta yoksa ayakkabı da vardır. ayak kokusu ayakkabıya sindi mi de geçmez. ayakkabıyı değiştirin. hava alan modellere bakın.
0
Merhaba, normal bir durum. Eczaneden alacaginiz toz asit borik ile cozebilirsiniz. 1 parmak kalinlik olacak sekilde asit boriği ayakkabisina dokun ve 2 gun çorapsız giysin. Boylece ayakta koku yapan ölü hucreler temizlenecek ve 3-4 ay ne giyerse giysin ayaklari kokmayacaktir.
0
sorun bir kere çok terlemesi. terleyen ayak kokar. bir kere çorabı nasıl her gün değişiyorsanız ayakkabıyı da değiştirmelisiniz. 3-4 tane ayakkabısı olsun ve dönüşümlü giysin. ayrıca kinetix kötü bir marka. eski marka algısından dolayı iyi gibi düşünmüş olabilirsiniz. daha kaliteli markalara yönelin. bir de 2 günde bir ayaklarını yıkasın sabunla. çünkü ter kuruyor ve parmak aralarında birikiyor. diğer arkadaşların dediği kozmetik önerileri de faydalı olacaktır.
0
ayaklari cok terleyen, ter buharlasirken de ayagi soguttugu icin ayaklari surekli soguk olan ve bundan asiri rahatsiz biri olarak sunlari soyleyebilirim.
-gun icinde en az bir, cogunlukla iki defa corap degistiriyorum.
-yaz kis (ic mekanda) hava alan spor ayakkabi giyiyorum (yani kisin ise botla gidip, orada spor ayakkabimi giyiyorum)
-disari cikarken yanimda bir cift yedek corap tasiyorum.
bunlarin haricinde iki urun kullandim, ikisi de iyi geldi
1. "tereson" diye bir spray. Dustan ciktiktan sonra ve gece temiz ayaga sikinca terlemeyi onemli derecede onluyor.
2. "tto trx" ayak spray'i. bunu eczaneden aldim. tereson kadar iyi olmasa da oldukca basarili.
cok sik corap degistirdigim icin zaten acikcasi cok koku olmuyordu, ama olan cok hafif koku da bu iki urunu kullandiktan sonra gitti.
Tek dikkat etmeniz gereken sey iki urunde de aluminyum klorur var. ilk aldigimda bakmistim, kullandigim miktar yetiskin bir insan icin zararli seviyenin cok cok altindaydi. belki cocuk icin bir arastirma yapmak gerekebilir
-gun icinde en az bir, cogunlukla iki defa corap degistiriyorum.
-yaz kis (ic mekanda) hava alan spor ayakkabi giyiyorum (yani kisin ise botla gidip, orada spor ayakkabimi giyiyorum)
-disari cikarken yanimda bir cift yedek corap tasiyorum.
bunlarin haricinde iki urun kullandim, ikisi de iyi geldi
1. "tereson" diye bir spray. Dustan ciktiktan sonra ve gece temiz ayaga sikinca terlemeyi onemli derecede onluyor.
2. "tto trx" ayak spray'i. bunu eczaneden aldim. tereson kadar iyi olmasa da oldukca basarili.
cok sik corap degistirdigim icin zaten acikcasi cok koku olmuyordu, ama olan cok hafif koku da bu iki urunu kullandiktan sonra gitti.
Tek dikkat etmeniz gereken sey iki urunde de aluminyum klorur var. ilk aldigimda bakmistim, kullandigim miktar yetiskin bir insan icin zararli seviyenin cok cok altindaydi. belki cocuk icin bir arastirma yapmak gerekebilir
0
Kinetix'i okuyunca her sey anlam kazandi.
Nike veya Reebok'tan sasma, asla koku olmuyor.
Ama tabii iki çift pabucu olmasin.
Nike veya Reebok'tan sasma, asla koku olmuyor.
Ama tabii iki çift pabucu olmasin.
0
Yukarıdaki tavsiyelere ek olarak eğer mümkünse ayakkabılarını havalandırmanızı tavsiye ederim. Örneğin balkon varsa gece havalanıp tamamen kurumaya bırakmak gerçekten işe yarıyor.
0
gabe h coud
Linkedin'de arada gözüme çarpıyor.Kanser olduğu için yardım talep ediyor. https://www.linkedin.com/posts/filiz-bakir-8306a445_amigurumi-kanser-hukuk-activity-7269758230686310400-Ghsu
0
Ben bunu bir avukat arkadasimla paylasmistim. Simdi senin postu gorunce arattim evet o. Gercek olmama secenegini aklinda tut diyebiliyorum buradan sadece..
0
benim yorumum,
linkedinden bir hesap acip, yapay zekadan gorsel ve metinler uretip, minnos ve yardima muhtac bir profil cizmek 10 dakikalik bir surec. onun disinda ilanin kullanildigi platformu dusununce minik bir oyuncak bebek adi altinda buyuk bagislara kapi da acabilir. adana'da bir batakhanede keyif catan kriminal bir tip olmadiginin garantisi yok. bilmiyorum belki ben fazla pesimistim; ama ulkedeki cakal, cukal, kolayci, dilenci kitle az buz degil.
linkedinden bir hesap acip, yapay zekadan gorsel ve metinler uretip, minnos ve yardima muhtac bir profil cizmek 10 dakikalik bir surec. onun disinda ilanin kullanildigi platformu dusununce minik bir oyuncak bebek adi altinda buyuk bagislara kapi da acabilir. adana'da bir batakhanede keyif catan kriminal bir tip olmadiginin garantisi yok. bilmiyorum belki ben fazla pesimistim; ama ulkedeki cakal, cukal, kolayci, dilenci kitle az buz degil.
0
deartheodosia
bir şeyler yapmak istiyorum ama?
bir şeyler yapmak istiyorum ama?
0
@mirket, bunu da düşündüm ajsjsjs fazla fazla büyük düşünmek ama öyle kolay bir şey değil. çevre gerekiyor en başta.
0
doğuluysan aşiret kartından git yaparlar.
bu işte bile torpil var kolay kolay aday adayı olamazsın iyi para gömeceksin.
bu işte bile torpil var kolay kolay aday adayı olamazsın iyi para gömeceksin.
0
Son listeye göre 146 parti varmış hatta şimdi baktım :d
Yani bu 146 partinin minimum 120'si hayatınızda ismini duymadığınız partiler. Kalan 26'sının 20'si de güncel siyasi düzlemde pek etkisi olmayan partiler. Kalan 5-6 partilik alanda da kitlesel denebilecek partiler var ve bir parti ne kadar kitlesel olursa, parti mensuplarının düşünceleri arasındaki farklar o kadar artış gösteriyor. Sağlıklı olan da bu yoksa öteki türlü bir lider kültü etrafında toplanan ve hiçbir ideolojisi olmayan yığınlar oluşuyor.
O yüzden kendinizi "özel bir kar tanesi" olarak görmek bu açıdan mantıksız. Hepimizin siyasi/sosyal/ekonomik düşünceleri birbirinden farklı. Siyasi partilerin içindekilerin de öyle. Sonuçta siyasi parti çatısı altında toplanıp benzer politikaları güdüyorlar. Siyasi parti içinde alınan çoğu karara da içeriden itiraz geliyordur ama makul çatıda buluşuluyor ya da itiraz edenler "kol kırılır yen içinde kalır" tepkisi veriyor. Vermeyenler de ayrılıyor işte.
"Beni temsil eden hiçbir parti yok" ifadesi o yüzden çoğunlukla boş bir söylem. Hiç bir parti sizi yüzde yüz temsil edemez çünkü partiler iktidara gelmek ister ve toplumdaki her kesime bir şekilde iyi görünmeye çalışır. Ya da en azından iktidara gelmesine yetecek kadarına iyi görüneyim diyip kalanı kutuplaştırabilir tabii. Ama temelde kitle partilerinin seçmeni de olsanız, mensubu da olsanız, ve hatta başkan düzeyinde de olsanız, partinin her dediği sizi mutlu etmeyecektir.
146 parti var demiştim. 120'si dediğim gibi ya kumar oynamaya kılıf olarak ya da grandiyöz şizofreni hastası birinin "Ülkeyi sadece ben kurtarabilirim" kafasıyla kurduğu partiler yani, siz kalkıp "Hiçbir parti beni temsil etmiyor" derseniz bu listeye adını sadece benim gibi hobi olarak yargıtay siyasi partiler sitesini açıp düzenli kontrol edecek kişilerin duyduğu bir partimiz daha olur, siz de para kaybedersiniz sadece.
Daha ufak 20 partiye katılayım derseniz belki bir şekilde isminizi duyurabilirsiniz ilçe örgütlerinden başlayıp ama sonrasında büyük bir partiye transfer olmayacaksanız yine bir işlevi pek olmaz. Anca belki TİP gibi sosyal medyayı aktif kullanan partilerden bir kitle yaratabilirsiniz ama sonrasında ne yapacaksınız? CHP'den TİP'e geçebilirsiniz ama TİP'ten CHP'ye geçiş daha zor olacaktır.
Geriye kalan herkesçe bilinen büyük partilere de ilçe örgütlerinden başlayıp ilerleyebilirsiniz belki ama bu da çok düşük bir ihtimal. Ya popüler bir figür olacaksınız ya da spesifik alanda uzmanlığı ve bu yolda harcayabilecek parası olan biriyseniz makul yerlere gelebilme ihtimaliniz olur.
Dönem dönem çıkış yakalayan partiler olur. Siyasi görüşünüze uygun birine dahil olup kariyer siyasetçiliği yapabilirsiniz belki ama bunlar hep şans tabii :)
Devlet memuru olmasam ben de kesin olarak siyasete kıyısından köşesinden dahil olurdum şimdiye kadar ama şu an partilere üye olamıyorum. Sendikalar da işlevsiz haldeler. Belki ileride bürokraside devam edebilirsem oradan bir yol bulurum :d
Yani bu 146 partinin minimum 120'si hayatınızda ismini duymadığınız partiler. Kalan 26'sının 20'si de güncel siyasi düzlemde pek etkisi olmayan partiler. Kalan 5-6 partilik alanda da kitlesel denebilecek partiler var ve bir parti ne kadar kitlesel olursa, parti mensuplarının düşünceleri arasındaki farklar o kadar artış gösteriyor. Sağlıklı olan da bu yoksa öteki türlü bir lider kültü etrafında toplanan ve hiçbir ideolojisi olmayan yığınlar oluşuyor.
O yüzden kendinizi "özel bir kar tanesi" olarak görmek bu açıdan mantıksız. Hepimizin siyasi/sosyal/ekonomik düşünceleri birbirinden farklı. Siyasi partilerin içindekilerin de öyle. Sonuçta siyasi parti çatısı altında toplanıp benzer politikaları güdüyorlar. Siyasi parti içinde alınan çoğu karara da içeriden itiraz geliyordur ama makul çatıda buluşuluyor ya da itiraz edenler "kol kırılır yen içinde kalır" tepkisi veriyor. Vermeyenler de ayrılıyor işte.
"Beni temsil eden hiçbir parti yok" ifadesi o yüzden çoğunlukla boş bir söylem. Hiç bir parti sizi yüzde yüz temsil edemez çünkü partiler iktidara gelmek ister ve toplumdaki her kesime bir şekilde iyi görünmeye çalışır. Ya da en azından iktidara gelmesine yetecek kadarına iyi görüneyim diyip kalanı kutuplaştırabilir tabii. Ama temelde kitle partilerinin seçmeni de olsanız, mensubu da olsanız, ve hatta başkan düzeyinde de olsanız, partinin her dediği sizi mutlu etmeyecektir.
146 parti var demiştim. 120'si dediğim gibi ya kumar oynamaya kılıf olarak ya da grandiyöz şizofreni hastası birinin "Ülkeyi sadece ben kurtarabilirim" kafasıyla kurduğu partiler yani, siz kalkıp "Hiçbir parti beni temsil etmiyor" derseniz bu listeye adını sadece benim gibi hobi olarak yargıtay siyasi partiler sitesini açıp düzenli kontrol edecek kişilerin duyduğu bir partimiz daha olur, siz de para kaybedersiniz sadece.
Daha ufak 20 partiye katılayım derseniz belki bir şekilde isminizi duyurabilirsiniz ilçe örgütlerinden başlayıp ama sonrasında büyük bir partiye transfer olmayacaksanız yine bir işlevi pek olmaz. Anca belki TİP gibi sosyal medyayı aktif kullanan partilerden bir kitle yaratabilirsiniz ama sonrasında ne yapacaksınız? CHP'den TİP'e geçebilirsiniz ama TİP'ten CHP'ye geçiş daha zor olacaktır.
Geriye kalan herkesçe bilinen büyük partilere de ilçe örgütlerinden başlayıp ilerleyebilirsiniz belki ama bu da çok düşük bir ihtimal. Ya popüler bir figür olacaksınız ya da spesifik alanda uzmanlığı ve bu yolda harcayabilecek parası olan biriyseniz makul yerlere gelebilme ihtimaliniz olur.
Dönem dönem çıkış yakalayan partiler olur. Siyasi görüşünüze uygun birine dahil olup kariyer siyasetçiliği yapabilirsiniz belki ama bunlar hep şans tabii :)
Devlet memuru olmasam ben de kesin olarak siyasete kıyısından köşesinden dahil olurdum şimdiye kadar ama şu an partilere üye olamıyorum. Sendikalar da işlevsiz haldeler. Belki ileride bürokraside devam edebilirsem oradan bir yol bulurum :d
0
Siyasete neyi düzeltmek ya da neye hizmet etmek için girmek istiyorsun? Kadın hakları konusunda mı çalışmak istersin, şehir ve çevrecilik mi, sağlık hizmetinin iyileştirilmesi mi? Bu tabii senin halihazırda yapıp ettiklerinle de örtüşmeli. Örneğin bir tıp doktoruysan sahada edindiğin tecrübeler ışığında sağlık sistemini iyileştirecek önerilerde bulunabilirsin ya da öğretmensen eğitim tarafında çalışmalar yürütebilirsin. Çorbada benim de tuzum olsun, taşın altına ben de elimi sokmak istiyorum diyorsan yaşadığın il ya da ilçedeki parti merkezlerini ziyaret ederek ya da maille projelerinden haberdar olabilirsin. Yine amaçlarına uyumlu bir sivil toplum örgütü arayışına girebilirsin. Önemli olan senin ne vereceğin ve hangi parti ya da stk'nin bu alanda sana nasıl bir alan açabileceği. Diye düşündüm.
0
hep aklımda olan bir şeydi. çocukluğumdan beri. ama son yıllarda iyice aklıma yattı. ülkenin şu durumu ve kimsenin (halk) bir şey yapmıyor oluşu beni çıldırtıyor. insanlarla iletişimim iyi, çok kolay anlaşırım. ama sebepler de bunlar değil aslında, içimde devamlı beni siyasete iten bir şeyler var.
0
Büyük küçük demeden, derdini anlatabilecegini düşündüğün bir yapıyla iletişim kurmanı ümit ederim. Bana da ilham oldun bu arada :) Hiçbir şey yapmadan olduğun yerde söylenmenin kimseye faydası yok.
0
nundu, kendimi hiç özel kar tanesi sendromunda biri olarak görmüyorum. yalnızca desteklemediğim oluşumlarda yer alamam. ismi olan partiler bana uymuyor, yeni siyasi partilere ihtiyaç var. ailem de siyasette gibi bir şey ama fikirlerim örtüşmüyor.
0
Siyasete girmeyi düşünürseniz %100 uyuşacağınız bir parti bulmanız mümkün değil.
Birilerini etkileyerek karar alma süreçlerinde söz sahibi olmak istiyorsanız siz de birileriyle ortada buluşmak zorundasınız.
İktidar olmak için 65 milyon seçmenin yarısının oyunu almak gerekiyor.
33 milyon kişinin binlerce konuda aynı fikirde olması mümkün değil. Herkes konuları kafasında bir önem sırasına koyup o şekilde oy verme kararını veriyor.
O yüzden siz de %100 uyuştuğunuz bir siyasi parti aramayı bırakın. Öyle siyasi parti olmaz.
Gerçekten bir şeyler yapmak, katkıda bulunmak istiyorsanız bir yerden başlayın.
Birilerini etkileyerek karar alma süreçlerinde söz sahibi olmak istiyorsanız siz de birileriyle ortada buluşmak zorundasınız.
İktidar olmak için 65 milyon seçmenin yarısının oyunu almak gerekiyor.
33 milyon kişinin binlerce konuda aynı fikirde olması mümkün değil. Herkes konuları kafasında bir önem sırasına koyup o şekilde oy verme kararını veriyor.
O yüzden siz de %100 uyuştuğunuz bir siyasi parti aramayı bırakın. Öyle siyasi parti olmaz.
Gerçekten bir şeyler yapmak, katkıda bulunmak istiyorsanız bir yerden başlayın.
0
bir cemaat oluşturarak siyasi partilerin ayağına gelmesini sağlayabilirsin.
cemaat kurmak, parti kurmaktan kolay. sonuçta her dediğine inanan insanlar var.
cemaat kurmak, parti kurmaktan kolay. sonuçta her dediğine inanan insanlar var.
0
türkiye'de siyasi alternatifsizliğin sebeplerinden biri, ara steplerin atlanıp direkt siyaset sahnesine atlama hevesi/isteği.
kimsenin bir şey yapmadığını düşünen no name birinin, siyasete girene kadar, yapabileceği bir sürü şey var esasen. örneğin, oy ve ötesi kurucuları, bu inisiyatifi kurmak yerine parti kursalardı, kimsenin tanımadığı, kimseye faydası olmayan, birkaç bin alan bir parti üyesi olurlardı. şu an hem türkiye siyaseti hem de halk için önemli iş başarıyorlar.
bu nedenle, öncelikle sivil mücadele / örgütlenme tarzı bir yapı içerisinde olmanızı, kendiniz gibi düşünen insanları bulmanızı öneririm. belki siyasete girmenize bile gerek kalmaz.
kimsenin bir şey yapmadığını düşünen no name birinin, siyasete girene kadar, yapabileceği bir sürü şey var esasen. örneğin, oy ve ötesi kurucuları, bu inisiyatifi kurmak yerine parti kursalardı, kimsenin tanımadığı, kimseye faydası olmayan, birkaç bin alan bir parti üyesi olurlardı. şu an hem türkiye siyaseti hem de halk için önemli iş başarıyorlar.
bu nedenle, öncelikle sivil mücadele / örgütlenme tarzı bir yapı içerisinde olmanızı, kendiniz gibi düşünen insanları bulmanızı öneririm. belki siyasete girmenize bile gerek kalmaz.
0
Madem niyetin ciddi ve farklı bir yolla ve hızlı ilerlemek istiyorsun. Youtube ve twittwrda birer hesap oluştur ve kendini anlatmaya başla. Arkanda büyük bir kitle oluşturabilirsen ilk hareket noktanı oluşturmuş olursun.
0
içindekini anlıyorum.
bu kadar basit şeyleri nasıl göremiyor çözemiyorlar diyorsunuz
gözünün içine soktuğum halde 1 telefonla çözülecek sorunları çözmekten aciz insanlar siyasetçiler.
ben çok uğraştım ama yıldım bu liyakatsizler ordusundan
en güzeli bir platfom oluşturup sesini duyurmak.
işbirrliği istersen mesaj
bu kadar basit şeyleri nasıl göremiyor çözemiyorlar diyorsunuz
gözünün içine soktuğum halde 1 telefonla çözülecek sorunları çözmekten aciz insanlar siyasetçiler.
ben çok uğraştım ama yıldım bu liyakatsizler ordusundan
en güzeli bir platfom oluşturup sesini duyurmak.
işbirrliği istersen mesaj
0
Girsen de sıkılır bırakırsın hocam , sıkılmam dersen üç dört seneye yükselirsin zaten.
Değişik mevkilerde çocukluğumdan tanıdığım arkadaşlarım var (ilçe başkanı , ilçe meclis üyesi , büyükşehir meclis üyesi , bir tanesi de vekil olduydu), bir kere makamlarına gitmişliğim yoktu , arada denkgelir ''bir emrin var mı ?'' derler , oğlum sana ne emrim olacak lan falan derim samimiyetimize güvenerek.
öğrencilerim de (şu an değil eskiden öğretmendim)gençlik kollarından başladı iyi kötü bir yerlere geldiler kendince. Kötü bir ortam var , ben desteklediğim parti için arada müşahit oluyorum ki o bir gün de bile bizim partililerin kafasına deliriyorum :d Aktif olmak istesem sanırım 1.sene atılırdım partiden.
Neyse sen tabela partilerinin birinden başla , bir yere gelince senin çayını içmeye gelirim :d çağırırsan yani.
Değişik mevkilerde çocukluğumdan tanıdığım arkadaşlarım var (ilçe başkanı , ilçe meclis üyesi , büyükşehir meclis üyesi , bir tanesi de vekil olduydu), bir kere makamlarına gitmişliğim yoktu , arada denkgelir ''bir emrin var mı ?'' derler , oğlum sana ne emrim olacak lan falan derim samimiyetimize güvenerek.
öğrencilerim de (şu an değil eskiden öğretmendim)gençlik kollarından başladı iyi kötü bir yerlere geldiler kendince. Kötü bir ortam var , ben desteklediğim parti için arada müşahit oluyorum ki o bir gün de bile bizim partililerin kafasına deliriyorum :d Aktif olmak istesem sanırım 1.sene atılırdım partiden.
Neyse sen tabela partilerinin birinden başla , bir yere gelince senin çayını içmeye gelirim :d çağırırsan yani.
0
Karar verici mekanizmalar üzerinde etkili olmak için tek yol siyasi partiler değil.
Bir twitter hesabı, bir dernek, bir email grubu, bir imza kampanyası gibi şeyler hem daha etkili olabiliyor hem de başlamak/başlatmak siyasete göre daha kolay genelde. O seçeneği de değerlendirin.
Bir twitter hesabı, bir dernek, bir email grubu, bir imza kampanyası gibi şeyler hem daha etkili olabiliyor hem de başlamak/başlatmak siyasete göre daha kolay genelde. O seçeneği de değerlendirin.
0
rock n roll
Gerçekten anlamak çok zor. Kadına düşman, hayvana düşman, ağaca, doğaya düşman, sanata düşman.Sevdiği hiçbir şey yok hayatta. Burada da var, bazıları troll ilgi çekme derdinde. Bazıları gerçekten düşman. Çok fazla bu tip insan var. Sevgi öğrenilen bir şey olduğu için mi böyleler acaba? Hiç sevilmedi
Gerçekten anlamak çok zor. Kadına düşman, hayvana düşman, ağaca, doğaya düşman, sanata düşman.
Sevdiği hiçbir şey yok hayatta. Burada da var, bazıları troll ilgi çekme derdinde. Bazıları gerçekten düşman. Çok fazla bu tip insan var.
Sevgi öğrenilen bir şey olduğu için mi böyleler acaba? Hiç sevilmedikleri için sevmeyi bilmiyorlar ama vicdan da yok.
Bunun sebebi nedir, sizce?
Sevdiği hiçbir şey yok hayatta. Burada da var, bazıları troll ilgi çekme derdinde. Bazıları gerçekten düşman. Çok fazla bu tip insan var.
Sevgi öğrenilen bir şey olduğu için mi böyleler acaba? Hiç sevilmedikleri için sevmeyi bilmiyorlar ama vicdan da yok.
Bunun sebebi nedir, sizce?
0
Yaşlı amca gibi olacağım ama sosyal medya bence çok etkili.
Kisilerin bir nick ardına saklanip haykirabilmesi, sonrasında kendisi ile benzer tipleri bulup birbirini desteklemeleri, gelen tepkiler karşısında daha da radikalize olmalari.
Bir de tabi çoğunun hayatı kötü. Yani buradaki örneği biliyoruz, bu kadar kötü hayatlari olunca ve sadece sosyal medyada kendilerine bir yer bulunca burada cosuyorlar.
Kısacası tedavi edilmeyen bazı psikolojik sorunlar, günlük hayatlarinin kötü olması, sosyal medyanın malesef çoğu kisinin kötü yanını cikariyor olması vs hepsi birleşiyor.
Kisilerin bir nick ardına saklanip haykirabilmesi, sonrasında kendisi ile benzer tipleri bulup birbirini desteklemeleri, gelen tepkiler karşısında daha da radikalize olmalari.
Bir de tabi çoğunun hayatı kötü. Yani buradaki örneği biliyoruz, bu kadar kötü hayatlari olunca ve sadece sosyal medyada kendilerine bir yer bulunca burada cosuyorlar.
Kısacası tedavi edilmeyen bazı psikolojik sorunlar, günlük hayatlarinin kötü olması, sosyal medyanın malesef çoğu kisinin kötü yanını cikariyor olması vs hepsi birleşiyor.
0
Bu şikayet ettiğiniz ve haklılık payınızın yüksek olduğu durum, sosyal medya için geçerli çünkü sosyal medyada "düzgün" şeyler yazar ve söylerseniz, bu durum ilgi çekmiyor. "Trol" denen insan müsveddeleri daima çok ilgi topluyor.
Bence gerçek hayatta durum böyle değil. Elbette söylediğiniz tipler mevcut ancak oranları çok düşük. Zaten sosyal medyadaki tiplerin dağılımı gerçek hayatla örtüşse gerçekten boktan bir yer olurdu dünya.
Bence gerçek hayatta durum böyle değil. Elbette söylediğiniz tipler mevcut ancak oranları çok düşük. Zaten sosyal medyadaki tiplerin dağılımı gerçek hayatla örtüşse gerçekten boktan bir yer olurdu dünya.
0
İfade edemedikleri ve boşaltamadıkları öfkeleri var. Reddedişlerini gösterememişler vaktiyle, olması gereken anda. Susturulmuşlar, yutturulmuşlar, varlıklarına saygı gösterilmemiş ve en temel ihtiyaçları karşılanmamış, aksine var oldukları için suçlu hissettirilmişler muhtemelen.
Bu insanlar sevmeyi bilemezler. Cana saygıları olmaz, hâli anlamazlar, hayatta kendilerinden başka hiçbir şey olmaz. Ne ki onların bir işine yarıyordur, işe yaramaz hale gelinceye kadar en iyisi odur, işe yaramaz hale geldiği an tu kaka ederler.
Cana saygısı olmamayı anlamıyorum ve merak da etmiyorum. Hadi her şeyi geçerim, her konuda yarayı anlarım ama cana saygısızlığı anlamam ve anlamayı da kesinlikle istemem.
Bu insanlar sevmeyi bilemezler. Cana saygıları olmaz, hâli anlamazlar, hayatta kendilerinden başka hiçbir şey olmaz. Ne ki onların bir işine yarıyordur, işe yaramaz hale gelinceye kadar en iyisi odur, işe yaramaz hale geldiği an tu kaka ederler.
Cana saygısı olmamayı anlamıyorum ve merak da etmiyorum. Hadi her şeyi geçerim, her konuda yarayı anlarım ama cana saygısızlığı anlamam ve anlamayı da kesinlikle istemem.
0
Bence bu bilinçli bir çabanın sonucu. Tüm dünyada genel retorik insanları sürekli "Ya bu, ya o" üzerinden kamplaştırmaya yönelik, ne yazık ki genel ekonomik iklim de bunu destekler vaziyette. Başta ekonomi olmak üzere insanların özellikle geleceğe dair bir sürü kaygısı var ve. Dolayısıyla insanlar gündeme gelen herhangi bir problemi bütün dertlerinin kökeni olarak görme eğilimindeler. Burada yukarda da bahsedilen sosyal medya etkisi de işin içine giriyor ve belki pek de bir anlamı olmayan bir konu sırf gündemde olduğu için bir anda "Bir çözülse tüm dertlere son verecek şey" olarak algılanmaya başlıyor.
Diğer tarafta bu iki kutuplu konuların özellikle siyasetçilerin çok işine gelmesi konusu da var; yani herkes tarafını seçip onun üzerinden kitlesini mobilize ediyor, popüleritesini canlı tutuyor. Bu aşamada belki bir sonraki neslin geleceğini etkileyecek yasalar, kanunlar, uygulamalar çatır çutur yasalaşırken insanlar buna oranla anlamsız şeyler için kavga ediyor oluyorlar.
İşin nefret boyutu ise bence bir nevi hastalık belirtisi. Açıkçası ben bu noktada da bizim yanıldığımızı düşünüyorum. Ya da en azından umuyorum; yani bu konuları siyah - beyaz olarak gören ve karşılıklı nefret hisseden insan sayısı bizim sandığımızdan az. Ancak biz de sosyal medyaya, sözlüğe vb. bakıp sanki herkesin bu konunun içinde olduğunu düşünüyoruz.
Diğer yandan sunulan çözümler bazı durumlarda insanların içindeki kötülüğü dışarı çıkartıyor. Örneğin sokak hayvanları ile ilgili konu aslında teknik bir husus; ortalama bir insanın direkt olarak ortaya koyamayacağı bir sürü girdisi/çıktısı var. Ancak buna rağmen insanların fikir sahibi olmalarını ve bir kısım insanın "Hiç bir hayvan zarar görmesin" derken diğer kısmının "Hayır hayvanların bir kısmını öldürmek zorundayız" fikrini savunması da anlıyorum, açıkçası kendimi en azından bunlardan herhangi birini yargılayacak kadar bilgili hissetmiyorum. Ancak hayvanların öldürülmesi gerektiğini düşünmekle toptan hayvan düşmanı olmak arasında hiç de ince olmayan bir çizgi var. Keza aynı durum sığınmacılar üzerinden de dönüyor. Ülkede çok sığınmacı olduğunu ve bunların ekonomik ve sosyal sorunlar yarattığını düşünülebilir ancak yine bu fikirle ırkçılık arasında da çok ciddi bir fark var. Beni asıl üzen insanların bu fikirleri hiçbir rahatsızlık belirtisi göstermeden olabilecek en ekstrem seviyeye taşıyabiliyor olmaları. Ve işin kötüsü bunu öyle habersizce yapıyorlar ki hayvan düşmanı ya da ırkçı olduklarının farkında bile değiller.
Diğer tarafta bu iki kutuplu konuların özellikle siyasetçilerin çok işine gelmesi konusu da var; yani herkes tarafını seçip onun üzerinden kitlesini mobilize ediyor, popüleritesini canlı tutuyor. Bu aşamada belki bir sonraki neslin geleceğini etkileyecek yasalar, kanunlar, uygulamalar çatır çutur yasalaşırken insanlar buna oranla anlamsız şeyler için kavga ediyor oluyorlar.
İşin nefret boyutu ise bence bir nevi hastalık belirtisi. Açıkçası ben bu noktada da bizim yanıldığımızı düşünüyorum. Ya da en azından umuyorum; yani bu konuları siyah - beyaz olarak gören ve karşılıklı nefret hisseden insan sayısı bizim sandığımızdan az. Ancak biz de sosyal medyaya, sözlüğe vb. bakıp sanki herkesin bu konunun içinde olduğunu düşünüyoruz.
Diğer yandan sunulan çözümler bazı durumlarda insanların içindeki kötülüğü dışarı çıkartıyor. Örneğin sokak hayvanları ile ilgili konu aslında teknik bir husus; ortalama bir insanın direkt olarak ortaya koyamayacağı bir sürü girdisi/çıktısı var. Ancak buna rağmen insanların fikir sahibi olmalarını ve bir kısım insanın "Hiç bir hayvan zarar görmesin" derken diğer kısmının "Hayır hayvanların bir kısmını öldürmek zorundayız" fikrini savunması da anlıyorum, açıkçası kendimi en azından bunlardan herhangi birini yargılayacak kadar bilgili hissetmiyorum. Ancak hayvanların öldürülmesi gerektiğini düşünmekle toptan hayvan düşmanı olmak arasında hiç de ince olmayan bir çizgi var. Keza aynı durum sığınmacılar üzerinden de dönüyor. Ülkede çok sığınmacı olduğunu ve bunların ekonomik ve sosyal sorunlar yarattığını düşünülebilir ancak yine bu fikirle ırkçılık arasında da çok ciddi bir fark var. Beni asıl üzen insanların bu fikirleri hiçbir rahatsızlık belirtisi göstermeden olabilecek en ekstrem seviyeye taşıyabiliyor olmaları. Ve işin kötüsü bunu öyle habersizce yapıyorlar ki hayvan düşmanı ya da ırkçı olduklarının farkında bile değiller.
0
Bu arada sokak hayvanı konusunda yurtdışında zamanında Türkiye'de istenen çözümler yapıldığı için rahatça bu dert olmadan yaşayan biri olarak iki yüzlü olamam ve ben de malesef radikal çözüm dışında çözüm olmadığını düşünüyorum ve Türkiye'de olsam bana da sorun olurdu bu (zamanında çocukken 15 köpek etrafimi sarmisti, sabit durup hiç hareket etmemiştim koklayip gitmislerdi. Bu baya üçüncü dünya ülkesi haberi).
Ama ben bunu isteyen kişilerin dilini de doğru bulmuyorum. Özellikle sözlükte denk geldiğim yorumlar iki tarafi da radikallestiriyor. Bu gene sosyal medya etkisi bence.
Mirket'i verdiği örnek de aslında konuya medya ilgisi toplasa da ters tepki veriyor ve ilgi negatif oluyor. Bu da gene bence sosyal medya ile normal hayatında mutlu olmayanlarin radikal düşüncelere saplanmasi.
Ama ben bunu isteyen kişilerin dilini de doğru bulmuyorum. Özellikle sözlükte denk geldiğim yorumlar iki tarafi da radikallestiriyor. Bu gene sosyal medya etkisi bence.
Mirket'i verdiği örnek de aslında konuya medya ilgisi toplasa da ters tepki veriyor ve ilgi negatif oluyor. Bu da gene bence sosyal medya ile normal hayatında mutlu olmayanlarin radikal düşüncelere saplanmasi.
0
Mesele köpek ise Ssokak köpeği hiçbir yerde yok Türkiye dışında.
Sokak köpeğinin nedeni iş yapmayan belediyelerdir. Türkiye'deki belediyeler yüksek maaşla akraba istihdam edilen kurumlar. Düzgün bir işe alım prosedürleri yok. Kimin ne kadar maaş aldığı belli değil. 100-150k para alıp oturuyorlar. Köpekleri ksıırlaştırmayı ihmal edince de sayıları çok arttı.
Sokak köpeğinin nedeni iş yapmayan belediyelerdir. Türkiye'deki belediyeler yüksek maaşla akraba istihdam edilen kurumlar. Düzgün bir işe alım prosedürleri yok. Kimin ne kadar maaş aldığı belli değil. 100-150k para alıp oturuyorlar. Köpekleri ksıırlaştırmayı ihmal edince de sayıları çok arttı.
0
Kim kadına hayvana doğaya düşman? Ortaya bir laf atmışsın ne bir somut örnek var ne bir şey. Kadına hayvana doğaya "düşman" insan sayısı milyonda bir falandır.
0
Trafikte bi korna çaldı diye birini bıçaklayan kadına çoluğa çocuğa tecavüz eden hırsızlık yapan döven söven insanlar bence sokakta başıboş dolaşan köpekten daha tehlikeli.
0
"Sokakta hayvan olmaz", "başka hiçbir yerde yok" vs diyen arkadaşlar, sokaklarında kedi köpek olmayan büyük başkentlerde hem de büyük cadde küçük sokak fark etmeksizin lağım farelerinin sağa sola koşturduğunu biliyorsunuz da söylemiyorsunuz bence. Lağım faresiz fındık faresi yılan şu bu hayvan değil de kedi köpek mi hayvan ve sokaklarda yeri yok anlamıyorum.
Şu dünyada, bırakalım hayvanları, insanlar dahi kendilerine zarar verenden intikam alıyorlar, zarar verene zarar veriyorlar. Hayvanlar ise zarar verilmediği müddetçe sevgi arayan, hiç değilse kimsenin dokunmayacağı bir barınak ve yiyecek arayan yaratıklar.
Bizim insanımızın dönüp önce kendine bakması gerekir. Hayvan da insan gibi bitki gibi bir can taşıyor. Terörist gibi hatta. Teröristi öldürmeyip onları anlamayı düşünenler bir zahmet hayvanların da canlarına en az aynı saygıyı göstermek zorundalar. Eğer adaletli olduklarını söylüyorlarsa, kendi adalet anlayışlarına güveniyorlarsa.
Kediyi köpeği öldürmenin aksine, onların doğru düzgün zarar vermeden yaşayabilmesi için projeler geliştirip uygulamak gerekir, hem belediyelere hem tek tek insanlara düşecek görevler olmalıdır çünkü doğanın dengesi kedilerin de köpeklerin de varlığını gerektiriyor. Arıları yok ettiğinizde 4 yıl içinde yaşam bitiyor, kedi köpeği yok ettiğinizde olacakları tecrübe etmek istemeyeceğiniz halde üzerinde oturup daha ayrıntılı düşünmek yerine kısadan öldürmeyi seçmek, çocuklara da tahammülsüzlüğe yol açar, kadınlara da tahammülsüzlüğe yol açar, ağaca da tahammülsüzlüğe yol açar.
Ben öldürmeyi seçenleri anlamam. Anlamayı da kesinlikle kabul etmem.
Şu dünyada, bırakalım hayvanları, insanlar dahi kendilerine zarar verenden intikam alıyorlar, zarar verene zarar veriyorlar. Hayvanlar ise zarar verilmediği müddetçe sevgi arayan, hiç değilse kimsenin dokunmayacağı bir barınak ve yiyecek arayan yaratıklar.
Bizim insanımızın dönüp önce kendine bakması gerekir. Hayvan da insan gibi bitki gibi bir can taşıyor. Terörist gibi hatta. Teröristi öldürmeyip onları anlamayı düşünenler bir zahmet hayvanların da canlarına en az aynı saygıyı göstermek zorundalar. Eğer adaletli olduklarını söylüyorlarsa, kendi adalet anlayışlarına güveniyorlarsa.
Kediyi köpeği öldürmenin aksine, onların doğru düzgün zarar vermeden yaşayabilmesi için projeler geliştirip uygulamak gerekir, hem belediyelere hem tek tek insanlara düşecek görevler olmalıdır çünkü doğanın dengesi kedilerin de köpeklerin de varlığını gerektiriyor. Arıları yok ettiğinizde 4 yıl içinde yaşam bitiyor, kedi köpeği yok ettiğinizde olacakları tecrübe etmek istemeyeceğiniz halde üzerinde oturup daha ayrıntılı düşünmek yerine kısadan öldürmeyi seçmek, çocuklara da tahammülsüzlüğe yol açar, kadınlara da tahammülsüzlüğe yol açar, ağaca da tahammülsüzlüğe yol açar.
Ben öldürmeyi seçenleri anlamam. Anlamayı da kesinlikle kabul etmem.
0
Belki de sana öyle gelmiştir hep, zira bazı insanlar düşmanlaştırma fetişine sahip.
0
Bir insanda bir çok şeye karşı yoğun nefret hisleri varsa; önce ailesine-yetiştirilme tarzına bakmak lazım, ebeveynlerde nefret varsa o da nefreti öğrenir, sevilmemişse sevmekte de zorlanır, ikinci sıradaki seçenek ise sağlıklı bir ruh sağlığına sahip mi sahip değil mi ona bakıyoruz.
Bunun yanında maalesef yaşadığımız ülkede bir çok alanda sürekli kutuplaştırma politikası izleniyor bilinçli bir şekilde ve bu da haliyle hayatın her alanına yansıyor.
Bu nefret dolu insanlar sayıca oldukça azlar ama sesleri çok çıkıyor özellikle sosyal medyada.
Bunun yanında maalesef yaşadığımız ülkede bir çok alanda sürekli kutuplaştırma politikası izleniyor bilinçli bir şekilde ve bu da haliyle hayatın her alanına yansıyor.
Bu nefret dolu insanlar sayıca oldukça azlar ama sesleri çok çıkıyor özellikle sosyal medyada.
0
Neden onlara sormuyorsunuz? Toplumdan uzak kalmak ya da sağlıklı iletişim kuramamak başka insanlar hakkında böyle bir düşünceye sebep olabilir.
Bazen bakış açımızı değiştirip yeniden düşünmeliyiz. İnsanların eğer ırkçı olup zayıfları bertaraf etme gibi hayalleri yoksa başka insana, hayvana ya da kadınlara düşman olması kulağa anlamlı gelmiyor.
Bazen bakış açımızı değiştirip yeniden düşünmeliyiz. İnsanların eğer ırkçı olup zayıfları bertaraf etme gibi hayalleri yoksa başka insana, hayvana ya da kadınlara düşman olması kulağa anlamlı gelmiyor.
0
Bu sorunun bile yine sokak hayvanları meselesine çekilmesi ne saçma. Sanırım patolojik bir problem var.
0
Klişe olacak ama:
“İyi ve güzel olan şeyleri sevmezler, kıskanırlar; kendileri iyi ve güzel olamadıkları için iyi ve güzel olan her şeyi yok ederler.”
Maksim Gorki
“İyi ve güzel olan şeyleri sevmezler, kıskanırlar; kendileri iyi ve güzel olamadıkları için iyi ve güzel olan her şeyi yok ederler.”
Maksim Gorki
0
Sebepleri düşük IQ + yetersiz eğitim + İslam
Cevap olarak üçünden biri de seçilebilir.
Cevap olarak üçünden biri de seçilebilir.
0
mrctrk
Merhabalar, İngiltereden Ptt şube teslimi olarak kayıtsız bir posta bekliyorum, gönderim süresi üzeriden 3 ay geçmesine rağmen posta merkez şubesi bize gelen bir şey yok diyor. Bu konuda ne yapılabilir, dilekçe vs gibi ayrıca posta merkezinde veya başka bir yerde kaybolma ihtimalı var mıdır. Ç
Merhabalar,
İngiltereden Ptt şube teslimi olarak kayıtsız bir posta bekliyorum, gönderim süresi üzeriden 3 ay geçmesine rağmen posta merkez şubesi bize gelen bir şey yok diyor.
Bu konuda ne yapılabilir, dilekçe vs gibi ayrıca posta merkezinde veya başka bir yerde kaybolma ihtimalı var mıdır.
Çok teşekkürler şimdiden
İngiltereden Ptt şube teslimi olarak kayıtsız bir posta bekliyorum, gönderim süresi üzeriden 3 ay geçmesine rağmen posta merkez şubesi bize gelen bir şey yok diyor.
Bu konuda ne yapılabilir, dilekçe vs gibi ayrıca posta merkezinde veya başka bir yerde kaybolma ihtimalı var mıdır.
Çok teşekkürler şimdiden
0
İngiltere'den gönderen kişi ne ile gönderdi? Ulaşabiliyorsanız onların gönderim takip kodunu alın. Tahmin ediyorum ki Royal mail'dır oradan bakarsınız en son nereye girdi çıktı ülke bazında.
0
Valla gelmesi gereken ildeki yurtdışı postanın geldiği ana ptt birimine gidip, oradakiler ile birlikte kendin aramayı deneyeceksin. Bir kez bu şekilde buldum. Ama gelmiş olsa bile 3 ay çok uzun bir süre artık orada da bulamayabilirsiniz.
Tam da bu nedenle bundan sonraki bütün postaları taahhütlü veya kargo ile gönderiyorum. Kolay gelsin.
PS: @quaker'ın söylediği gibi, yurtdışı takip kodu var ise takip edebilirsiniz. Ama yazınızdan onun da olmadığını anlıyorum.
Tam da bu nedenle bundan sonraki bütün postaları taahhütlü veya kargo ile gönderiyorum. Kolay gelsin.
PS: @quaker'ın söylediği gibi, yurtdışı takip kodu var ise takip edebilirsiniz. Ama yazınızdan onun da olmadığını anlıyorum.
0
hocam geçen yıl Acro diye baya İngiliz Polisinden belge istemiştim gönderdiler, ek para vermemek için takipsiz düz posta istemiştim o hala yok gelmedi. ("According to our records your certificate(s) were dispatched on 20.12.2021 by Standard post, which doesn’t have a tracking number")
Bir süre ses çıkmayınca takipli şekilde ikinci kopya istedim onu istersen İngiltere'deki bir arkadaşına yollayalım dediler, o şekilde çözdüm arkadaşım teslim alıp bana ayrıca takipli kargoyla gönderdi.
UK'den gelen takipsiz kargolarda bir sıkıntı var yani belli.
Bir süre ses çıkmayınca takipli şekilde ikinci kopya istedim onu istersen İngiltere'deki bir arkadaşına yollayalım dediler, o şekilde çözdüm arkadaşım teslim alıp bana ayrıca takipli kargoyla gönderdi.
UK'den gelen takipsiz kargolarda bir sıkıntı var yani belli.
0
Yurtdışından gelen takipsiz gönderiler çok uzun zamandır ülkemizde adreslerine teslim edilmiyor. Sistemin ve kurumların çürümüşlüğünün bir başka göstergesi. Maalesef şaşırtmadı..
0
hurt +1
PTT bitik, yapilacak birsey yok.
Turkiye'ye kayitsiz kart atardim eskiden, yarisi gider yarisi gitmezdi.
50/50 sansin var yani, turkiye'ye girdigi anda kayboluyor bazi paketler.
onemli seyleri kesinlikle UPS ile yollamak lazim garanti olmasi icin.
PTT bitik, yapilacak birsey yok.
Turkiye'ye kayitsiz kart atardim eskiden, yarisi gider yarisi gitmezdi.
50/50 sansin var yani, turkiye'ye girdigi anda kayboluyor bazi paketler.
onemli seyleri kesinlikle UPS ile yollamak lazim garanti olmasi icin.
0
Cevap veren herkese tek tek teşekkür ederim, kaybolda riskini en aza düşürmek için postrestant olarak şube teslimi göndermiştim. mail yönlendirme servisinden kayıtsız olarak yönlendirmesini istemiştim, maalesef çok büyük bir hata yaptığımı anlamış oldum. Zarf içerisinde banka kartı mevcuttu.
İlçenin bağlı bulunduğu il postanesine gitmeye çalışacağım yeninesiltupcu nun tavsiyesi üzerine.
İlçenin bağlı bulunduğu il postanesine gitmeye çalışacağım yeninesiltupcu nun tavsiyesi üzerine.
0
skylerblack
Arkadaşım işletme pazarlama doktorası yaptı . Akademik tecrübesi var asistanlık öğretim görevliliği yaptı.simdi işsiz İzmir'de yaşıyor.Tezini sosyal medya alanında yazdı.nereye başvursa geri çevrildi çok kalifiye olduğu için.cok mağdur durumda annesi hasta ve yaşlı olduğu için İstanbul'a yurtdışına
Arkadaşım işletme pazarlama doktorası yaptı . Akademik tecrübesi var asistanlık öğretim görevliliği yaptı.simdi işsiz İzmir'de yaşıyor.Tezini sosyal medya alanında yazdı.nereye başvursa geri çevrildi çok kalifiye olduğu için.cok mağdur durumda annesi hasta ve yaşlı olduğu için İstanbul'a yurtdışına gitme ihtimali yok.online home ofis de çalışabilir.
0
Guzel bir Ingilizce CV ve LinkedIn profili ile LinkedIn uzerinden remote (avrupa/yurtdisi kaynakli) Mktg pozisyonlarina basvursun. TR'deki liyakat eksikligi sebebiyle maalesef bu sekilde uygun bir is bulma ihtimali daha yuksek. LinkedIn uzerinden tek tikla basvuru yaparak ve uygun kriterlerde reminder ozelligini mobil app uzerinden acarak istatistiksel sansini arttirabilir.
0
hurt
Eski parcalari (Türk sanat müziği ve benzeri) sözlü olarak, yeni bir şekilde (synth/dark wave) yorumlayan bir şahıs vardı. Sanırım mahlas kullanan hanım bir bireydi.
Eski parcalari (Türk sanat müziği ve benzeri) sözlü olarak, yeni bir şekilde (synth/dark wave) yorumlayan bir şahıs vardı. Sanırım mahlas kullanan hanım bir bireydi.
0
minik patates puresi
Bilgisi olan var mı?
Bilgisi olan var mı?
0
rojava kurd u kurdistan
yurtdışından ödeme almam gerekiyor ancak düşük komisyonlu bir çözüm arıyorum. eskiden paypal varken direkt gönderilebiliyordu. acaba şimdi de buna bir çözüm var mıdır?
yurtdışından ödeme almam gerekiyor ancak düşük komisyonlu bir çözüm arıyorum. eskiden paypal varken direkt gönderilebiliyordu. acaba şimdi de buna bir çözüm var mıdır?
0
@erty_ksk tam anlamadım dostum. crypto paralardan anlamıyorum. ödemeyi euro ve dolar üzerinden alacağım.
0
@badcode benim payöneer hesabı açarsam, karşıdaki kişinin de payöneer hesabı olması lazım mı? yoksa karşı taraf kredi kartı ya da paypal hesabından benim hesabıma aktarabilir mi parayı?
0
Payoneer banka hesap bilgileri veriyor, direkt o bilgilere yollatabilirsiniz sanırım.
0
cikolata selalesi
Merhabalar. Memnun kaldığınız ya da duyduğunuz resim kursu var mı rıhtıma yakın? Hobi olarak kara kalem akrilik vs öğrenmek istiyorum. Hafta içi 16-17:00 gibi başlasa güzel olur.
Merhabalar. Memnun kaldığınız ya da duyduğunuz resim kursu var mı rıhtıma yakın?
Hobi olarak kara kalem akrilik vs öğrenmek istiyorum. Hafta içi 16-17:00 gibi başlasa güzel olur.
Hobi olarak kara kalem akrilik vs öğrenmek istiyorum. Hafta içi 16-17:00 gibi başlasa güzel olur.
0
all girls dream
Bir fark var mı? Geçen youtube da izledim adam sosladi tavugu sonra firin kağıdına sardı 1 saat pişirdi sonra kağıdı açtı 15 dk daha pişirdi E soslu tavuğu firin torbasında pisirsek aynı şey olmaz mı Neticede soslu tavuk işte
Bir fark var mı? Geçen youtube da izledim adam sosladi tavugu sonra firin kağıdına sardı 1 saat pişirdi sonra kağıdı açtı 15 dk daha pişirdi
E soslu tavuğu firin torbasında pisirsek aynı şey olmaz mı
Neticede soslu tavuk işte
E soslu tavuğu firin torbasında pisirsek aynı şey olmaz mı
Neticede soslu tavuk işte
0
Fırın torbasında yapınca haslama gibi oluyor içindeki su buharlasmadigi için.
0
yumuşak, eti kemikten çabuk ayrılan bir tavuk istiyorsanız torbada pişirin. dışı daha çıtır olsun istiyorsanız kağıtta. @meraklitursucunun dediği gibi suyu içinde kalıyor torbada bu da onu yumuşatıyor.
0
kakamelsokoban
eşim yakın zamanda telefonlarımızın şarjları yarım gün bile gitmemeye başladığı için kendine de bana da telefon aldı. telefonu aldığından beri de aklında akıllı bileklik almak var. mi band 4 akıllı bileklikleri incelemiş, çok beğenmiş evde sürekli alsam mı, almasam mı, çok da güzel ama yav falan diy
eşim yakın zamanda telefonlarımızın şarjları yarım gün bile gitmemeye başladığı için kendine de bana da telefon aldı. telefonu aldığından beri de aklında akıllı bileklik almak var. mi band 4 akıllı bileklikleri incelemiş, çok beğenmiş evde sürekli alsam mı, almasam mı, çok da güzel ama yav falan diye sayıklıyordu. benim de aklımda ona yılbaşı hediyesi olarak almak vardı.
az önce mesaj atmış senin bana alacağın yok ben verdim siparişi diye. sonuna da eklemiş senin beğendiğin ya da beğeneceğini düşündüğüm neye denk gelsem ben sana hemen alıyorum, ilk kez senden bir hediye bekledim onda da almadın çok üzüldüm demiş.
şimdi üzülmekte haklı ona bir şey diyemem ama açıkmamamı yaptım. evdeki bütçemiz şu şekilde kurulu. benim maaşım tamamen 2 krediye, bakıcıya, kredi kartı ve mutfak alışverişine ve faturalara gidiyor. hatta haftalık harçlığımı bile eşim veriyor çünkü onun maaşıyla sadece kira ve ekstralar ödeniyor. ekstralar dediğim aylık rutin şeyler değil de işte şu bozuldu almamız lazım gibi şeyler. kısaca benim elimde öyle sürpriz yapmalık bir para olmuyor.
ama bu ay bakıcımız 15 günlük izin istedi. önümüzdeki ay maaşını yarım ödeyeceğimiz için ben de aralık ayının maaşından elimde artanın bir kısmıyla da ona yılbaşı hediyesi olarak o akıllı bilekliği alırım diye hesaplamıştım. bu ay alsam elimdeki ödemeyi yetiştiremeyeceğim yine ondan destek istemem gerekecek. ona alıp ona ödetmektense nakitle alırım hediye ederim diye niyetlendim.
ona da bu şekilde açıkladım ama inanmadı açıkçası ve çok zoruma gitti. çünkü gerçekten yoğun şekilde çalışıyorum ve eşim vermezse maaşımdan elime harçlık bile kalmıyor. üstelik maaşımla ödenen 2 kredinin yüksek meblağlı olanı da onun abisiyle girip batırdığı işin borcu. işe girerken ortak girdiler ama batınca bütün borç bize kaldı kısaca. bununla ilgili tek kelime etmedim. 15 ay kadar daha da bu düzen böyle gidecek üstelik 3 senemi bankaya ipotek ettim ses çıkarmadan ama zaten yapacağım bir sürpriz için ben sana şunu şunu yaptım da sen bi şunu alamadın gibi sitem duymak canımı yaktı.
gerçekten hediye konusunda çok zariftir o bir gerçek. hani hediye derken de hep pahalı şeyler olarak değil. soğuktan dudaklarım çatlamış kanıyor diye ben günde 8 tane eczanenin önünden geçip gidip aklıma gelmezken o gidip dudak nemlendirici alıp hediye ediyor mesela. ince düşüncelidir hakkını yiyemem. ama bu ay elimde para olmadığını bile bile benden bunu beklemesi de kendini boşa beklentiye sokmak değil mi? senin düşünüp alman lazımdı ben zaten onu sana ödetmezdim diyor ama yine de nasılsa o öder diye almak da bana saçma geliyor. benim ona hediyemse ben ödemeliyim çünkü kese ne kadar ortak olursa olsun.
neyse çok uzatmayayım. hak da veriyorum ama halimi de biliyor. bu şartlar dahilinde ben yine de borç harç alıp hediye etmeli miydim, eşeklik mi etmişim?
ben kadın tarafıyım bu arada.
cevap verenlere şimdiden teşekkürler
az önce mesaj atmış senin bana alacağın yok ben verdim siparişi diye. sonuna da eklemiş senin beğendiğin ya da beğeneceğini düşündüğüm neye denk gelsem ben sana hemen alıyorum, ilk kez senden bir hediye bekledim onda da almadın çok üzüldüm demiş.
şimdi üzülmekte haklı ona bir şey diyemem ama açıkmamamı yaptım. evdeki bütçemiz şu şekilde kurulu. benim maaşım tamamen 2 krediye, bakıcıya, kredi kartı ve mutfak alışverişine ve faturalara gidiyor. hatta haftalık harçlığımı bile eşim veriyor çünkü onun maaşıyla sadece kira ve ekstralar ödeniyor. ekstralar dediğim aylık rutin şeyler değil de işte şu bozuldu almamız lazım gibi şeyler. kısaca benim elimde öyle sürpriz yapmalık bir para olmuyor.
ama bu ay bakıcımız 15 günlük izin istedi. önümüzdeki ay maaşını yarım ödeyeceğimiz için ben de aralık ayının maaşından elimde artanın bir kısmıyla da ona yılbaşı hediyesi olarak o akıllı bilekliği alırım diye hesaplamıştım. bu ay alsam elimdeki ödemeyi yetiştiremeyeceğim yine ondan destek istemem gerekecek. ona alıp ona ödetmektense nakitle alırım hediye ederim diye niyetlendim.
ona da bu şekilde açıkladım ama inanmadı açıkçası ve çok zoruma gitti. çünkü gerçekten yoğun şekilde çalışıyorum ve eşim vermezse maaşımdan elime harçlık bile kalmıyor. üstelik maaşımla ödenen 2 kredinin yüksek meblağlı olanı da onun abisiyle girip batırdığı işin borcu. işe girerken ortak girdiler ama batınca bütün borç bize kaldı kısaca. bununla ilgili tek kelime etmedim. 15 ay kadar daha da bu düzen böyle gidecek üstelik 3 senemi bankaya ipotek ettim ses çıkarmadan ama zaten yapacağım bir sürpriz için ben sana şunu şunu yaptım da sen bi şunu alamadın gibi sitem duymak canımı yaktı.
gerçekten hediye konusunda çok zariftir o bir gerçek. hani hediye derken de hep pahalı şeyler olarak değil. soğuktan dudaklarım çatlamış kanıyor diye ben günde 8 tane eczanenin önünden geçip gidip aklıma gelmezken o gidip dudak nemlendirici alıp hediye ediyor mesela. ince düşüncelidir hakkını yiyemem. ama bu ay elimde para olmadığını bile bile benden bunu beklemesi de kendini boşa beklentiye sokmak değil mi? senin düşünüp alman lazımdı ben zaten onu sana ödetmezdim diyor ama yine de nasılsa o öder diye almak da bana saçma geliyor. benim ona hediyemse ben ödemeliyim çünkü kese ne kadar ortak olursa olsun.
neyse çok uzatmayayım. hak da veriyorum ama halimi de biliyor. bu şartlar dahilinde ben yine de borç harç alıp hediye etmeli miydim, eşeklik mi etmişim?
ben kadın tarafıyım bu arada.
cevap verenlere şimdiden teşekkürler
0
sende bir şey yok. para düzeniniz yanlış. ikinizin de maaşı bir hesaba akmalı, buradan kredi vs borçlar ödenmeli, iki kişi de ayrı kredi kartıyla istediği gibi harcama yapıp kartların borcu bu ortak hesaptan ödenmeli. harçlık istemek nedir?
0
Siz onun parasıyla ona hediye almanın ne anlamı var diye düşünüyorsunuz ama bu konular mantıkla düşünmeye gelmiyor, kadınlar bir nevi test ediyorlar bazen beni düşünüyor mu diye. Saçma da gelse hediyeyi alıp sonradan paranız yetmeyince hediyenin lafını etmeden destek isteyecektiniz. Mutlu olacaktı.
Ha burdan söylemesi kolay, aynı durumda olsam ben de mantığa takılıp yaptığınızı yapardım ayrı konu.
Ha burdan söylemesi kolay, aynı durumda olsam ben de mantığa takılıp yaptığınızı yapardım ayrı konu.
0
@mikro patlama tarafları yazmamışım ama kadın tarafı benim :) ama dediğiniz gibi çok hesaba kitaba girmeden almak gerekiyordu sanırım. gerçekten onu mutlu edecek bir hediyeymiş fark edemedim.
0
Eminim okuyan çoğu kişi @mikro patlama ve benim gibi sizi erkek eşinizi kadın sanmıştır bu hikayede.
Sanırım bu tüm sorunların cevabı olur!
Sanırım bu tüm sorunların cevabı olur!
0
gecmis gitmis artik. demek ki biraz ozenilmek istiyor. ufak bir hediye alin ama hani maddi degeri olan bir sey degil de, biraz arastirarak buldugunuz veya icinde biraz emek olan bir seyler. gonlunu alin, kendinizi affettirmek degil bu. affedilecek bir durum yok ama kirilmis sonucta.
0
Jesus Christ+1
para düzeni yanlış.
evlilikte senin paran, benim param, harçlık vs. tarzı şeyler olmamalı.
olduğunda, en iyi ihtimalle bu tip şeyler yaşanıyor.
bir insanın karısına dudak nemlendiricisi almayı düşünmesi incelik, ama bunu "hediye ediyor" diye görmeniz de tuhaf bence.
maddi dünyalarınız dudak nemlendiricisini hediye olarak görecek kadar ayrıysa, bahsettiğiniz kredi onun maaşından ödenmeli o zaman.
orada da sizde fazla sorumluluk alma durumu var demek ki.
hevesi kırılmış, ama yine de insan yılbaşı bu kadar yakınken, "belki yılbaşını bekliyordur" diye düşünür, yılbaşında da almazsa böyle trip yapar.
ne bileyim, biraz garip ve sağlıksız olmaya meyilli bir ilişki yapısı.
para düzeni yanlış.
evlilikte senin paran, benim param, harçlık vs. tarzı şeyler olmamalı.
olduğunda, en iyi ihtimalle bu tip şeyler yaşanıyor.
bir insanın karısına dudak nemlendiricisi almayı düşünmesi incelik, ama bunu "hediye ediyor" diye görmeniz de tuhaf bence.
maddi dünyalarınız dudak nemlendiricisini hediye olarak görecek kadar ayrıysa, bahsettiğiniz kredi onun maaşından ödenmeli o zaman.
orada da sizde fazla sorumluluk alma durumu var demek ki.
hevesi kırılmış, ama yine de insan yılbaşı bu kadar yakınken, "belki yılbaşını bekliyordur" diye düşünür, yılbaşında da almazsa böyle trip yapar.
ne bileyim, biraz garip ve sağlıksız olmaya meyilli bir ilişki yapısı.
0
Senin paran benim param olayı tuhaf. eşin bu hediyeyi senden beklediyse çift olarak bu hediyenin alınamayacağı bir maddi durumunuz yokmuş demek ki. o almış zaten kendi kendine. ya paranız ortak olacak ya da oturup konuşacaksın onunla, benim elimde sana ya da kendime ekstra bir şeyler yapacak bir para kalmıyor diye, ona göre ayarlayacaksınız ödemeleri. "Halimi biliyor", "destek isteyecektim" falan cidden garip. Evlilikte senin halin benim halim mi olur :/
o, eşimin elinde para var ya da yok şeklinde düşünmemiş bence. Sanki aranızdaki para ayrımını o senin kadar ciddiye almıyor. Bir şekilde ödenirmiş, kimin ödediğinden bağımsız hadi paramızla bu ay sana şu bilekliği alalım desen ya da kartla falan alıp sonra bir şekilde ödense mutlu olacakmış gibi geldi bana. Yine de trip atmasa iyi olurmuş tabi.
o, eşimin elinde para var ya da yok şeklinde düşünmemiş bence. Sanki aranızdaki para ayrımını o senin kadar ciddiye almıyor. Bir şekilde ödenirmiş, kimin ödediğinden bağımsız hadi paramızla bu ay sana şu bilekliği alalım desen ya da kartla falan alıp sonra bir şekilde ödense mutlu olacakmış gibi geldi bana. Yine de trip atmasa iyi olurmuş tabi.
0
Jesus Christ'a katılıyorum. Acayip saçma bir düzeniniz var, ilk aksilikte patlamaya hazır gibi görünüyor ki zaten dandik bir bileklik için direkt "ben onun abisinin borcunu ödüyorum" kartını çekmişsiniz bile (ona olmasa bile bize). Olan biten tamamen erkeğin mallığı diye düşünüyorum.
0
duyuruda ikinci oldu bu, uzun uzun okuyup son cümlede ??? oldum. sen nasıl kadın olursun ya?
düzeniniz saçma evet anlatmışlar zaten. bunun dışında kocanla öncelikleriniz farklı olduğundan bu yanlış anlaşılma ortaya çıkmış. burada ben sana hak verdim sayın duyurucu.
2 kredi ödeyen adamın akıllı bileklik neyine yahu??
düzeniniz saçma evet anlatmışlar zaten. bunun dışında kocanla öncelikleriniz farklı olduğundan bu yanlış anlaşılma ortaya çıkmış. burada ben sana hak verdim sayın duyurucu.
2 kredi ödeyen adamın akıllı bileklik neyine yahu??
0
eşiniz aldığı cevaba rağmen şımarıklık yapmış. sonuç olarak para dağılımı düzenli ya da düzensiz kısmına girmeden sizin ne kadar paranızın olduğunu tahmin edebiliyor olmalıydı.
olan olmuş ama açıklama da yapıldığı halde inanmayıp tavır almasını tekrar söylüyorum şımarıklığına bağlıyorum.
tamam o size hediye vs alıp mutlu ediyor olabilir ama bunları ben alıyorsam sen de alacaksın beklentisi ile mi yapmış ki "senin bana alacağın yok.." diye çıkışmış. buna da anlam veremedim.
siz yine de şımarık kardeşimizin gönlünü yapabilmek için mi band 4 için farklı kayış/kordon alabilirsiniz ya da bluetooth kulaklıklar vs. var müzik dinlerken mi band üzerinden ses açar, şarkı geçer, çağrıyı bileklikte görüp kulaklıktan yanıtlar hiç telefonu çıkartmakla uğraşmaz...
olan olmuş ama açıklama da yapıldığı halde inanmayıp tavır almasını tekrar söylüyorum şımarıklığına bağlıyorum.
tamam o size hediye vs alıp mutlu ediyor olabilir ama bunları ben alıyorsam sen de alacaksın beklentisi ile mi yapmış ki "senin bana alacağın yok.." diye çıkışmış. buna da anlam veremedim.
siz yine de şımarık kardeşimizin gönlünü yapabilmek için mi band 4 için farklı kayış/kordon alabilirsiniz ya da bluetooth kulaklıklar vs. var müzik dinlerken mi band üzerinden ses açar, şarkı geçer, çağrıyı bileklikte görüp kulaklıktan yanıtlar hiç telefonu çıkartmakla uğraşmaz...
0
Durumu herkes kendince yorumlamış zaten ama bence içinde bulunduğunuz durum son derece kırıcı bi durum olmuş. Bi de eşeklik mi ettim diye sormuşsunuz.
Jesus christ’in yazdıklarına kısmen katılıyorum. Eğer eşinizde harçlık alacak bir düzeniniz varsa jesus’un düzeneği daha rahat olabilir. Sonuçta ben yaptığım her harcama kalemini eşime izah etmek zorunda kalmamalıyım.
Eğer size harçlık veriyorsa bu belli bir miktardır ve normal harcamalarınızın dışında bir şey beklemesi abuk olur. Serbestçe para çekebileceğiniz bir kartınız vs olsaydı o zaman bana bi bileklik bile almadın diye şaka yollu takılabilirdi. Bu şekilde çocuk gibi bir de mesaj atarak söylemesi biraz garip olmuş.
Bence bu konuyu yüzyüze konuşup çözebilirsiniz. :)
Jesus christ’in yazdıklarına kısmen katılıyorum. Eğer eşinizde harçlık alacak bir düzeniniz varsa jesus’un düzeneği daha rahat olabilir. Sonuçta ben yaptığım her harcama kalemini eşime izah etmek zorunda kalmamalıyım.
Eğer size harçlık veriyorsa bu belli bir miktardır ve normal harcamalarınızın dışında bir şey beklemesi abuk olur. Serbestçe para çekebileceğiniz bir kartınız vs olsaydı o zaman bana bi bileklik bile almadın diye şaka yollu takılabilirdi. Bu şekilde çocuk gibi bir de mesaj atarak söylemesi biraz garip olmuş.
Bence bu konuyu yüzyüze konuşup çözebilirsiniz. :)
0
Sen haklisin. Esin sig bir tuketim cilginligina kapilmis ozellikle akıllı bileklik gibi %90'in alip kullanmadigi bir sey icin. Boyle giderse daha cok kredi odersiniz. Ki aciklamissin yilbasinda alacaktim diye. Cok yuz verme.
0
Bu kadar kredi ve borç batağındayken ekstra telefonlar, bileklikler falan... Büyük geçmiş olsun.
Bu anlattığın senaryoda senin düşünmeni gerektirecek bir durum yok fakat endişelenmen gereken daha büyük bir olay var bence.
Bu anlattığın senaryoda senin düşünmeni gerektirecek bir durum yok fakat endişelenmen gereken daha büyük bir olay var bence.
0
yalniz basliktaki bunca "ben erkek tarafi sanmistim" "kadin tarafi olduguna inanamadim" yorumlari ne kadar geri kafali bir toplum oldugumuzun ozeti adeta.
0
1 yıllık evliyim. yeni ev aldık, kredi ödüyoruz, borçlarımız var ve ben çalışmıyorum eşimin maaşı ile evi döndürüyoruz. benim ya da eşimin de içi gittiği o kadar çok şey oluyor ki ama ikimiz de şu sıralar gereksiz harcamalar yapmasak çok iyi olur diye sakin sakin konuştuk ve lüks tüketim defterini neredeyse kapattık. maalesef durmaksızın bizi tüketmeye yönelten bir dünyada yaşıyoruz. neyse, evlilik, birliktelik ya da arkadaşlık ilişkileri içerisinde sana şunu şunu yaptım ama senden hiçbir şey göremedim tarzı laflar bana tehlikeli geliyor. illa maddi bir şey mi almak, hediye etmek lazım? ayrıca 2 ay takıp bir kenara atacağınız bileklikler için kalp kırmaya değmez. bir üst modeli çıkınca sıkılacaksınız.
0
5 sevgi dili diye bir kitap var. Kitabın ismi, kapağı aşırı ama aşırı tırt duruyor aşırı kötü bir önyargı bırakabilir ama alın okuyun. Ucuz zaten. Hatta internette PDF’i falan vardır belki bir okuyun. Kolay okunuyor. Onu okuyunca neden eşinizin sizden o hediyeyi beklediğini anlayacaksınız.
Eşiniz sizden o bilekliğin “maddi değerini” beklemedi. O bilekliğin temsil ettiği şeyi bekledi. O bilekliğin onda neyi temsil ettiği işte bu bahsettiğim kitapta güzelce açık açık anlatılıyor.
Yani bir milyon dolarlık bir hediye eşinizde aynı şeyi temsil etmeyecek. Aynı etkiyi yapmayacak. O bileklik yapacaktı sadece. Çünkü o bilekliği almanız eşinize sadece onu çok sevdiğinizi hissettirmeyecek, onu dinlediğinizi, anladığınızı, hislerini paylaştığınızı hissettirecekti.
Ben tam anlatamadım belki kusura bakmayın siz en iyisi o kitabı bir alın okuyun. Haklı haksız yok yazdığınız hikayede sadece farklı sevgi dillerini konuşan iki insanın anlaşamama sorunu var.
Eşiniz sizden o bilekliğin “maddi değerini” beklemedi. O bilekliğin temsil ettiği şeyi bekledi. O bilekliğin onda neyi temsil ettiği işte bu bahsettiğim kitapta güzelce açık açık anlatılıyor.
Yani bir milyon dolarlık bir hediye eşinizde aynı şeyi temsil etmeyecek. Aynı etkiyi yapmayacak. O bileklik yapacaktı sadece. Çünkü o bilekliği almanız eşinize sadece onu çok sevdiğinizi hissettirmeyecek, onu dinlediğinizi, anladığınızı, hislerini paylaştığınızı hissettirecekti.
Ben tam anlatamadım belki kusura bakmayın siz en iyisi o kitabı bir alın okuyun. Haklı haksız yok yazdığınız hikayede sadece farklı sevgi dillerini konuşan iki insanın anlaşamama sorunu var.
0
5 sevgi dili kitabını biliyorum. ben lisede iken anneme bir bayan arkadaşı önermişti. gerçekten çok doğru tespitleri var. ve o günden sonra ilişkilere bakarken ben de öyle bakıyorum. ve burda son yorumun bu kitaptan bahsettiğini görünce çok şaşırdım ve bir o kadar da cuk diye yerine oturmuş bir şey olduğunu düşündüm.
mesela bana bir adam istediği kadar sevdiğini söylesin benim için birşey yapmadıkça misal kuru temizlemeden montumu almaktır vs ben o şeye inanmam. ama kız kardeşim iki sevgi sözcüğüne ve sarılmaya tav. kesinlikle aynı dili konuşmamak gibi birşey. çözebileceğiniz bir durum. ve de bir kişi nasıl davranıyorsa çoğunlukla o kişinin sevgi dili odur. bir tane sevgi dili olmak zorunda değil, muhtemelen ağır basan bir tane vardır. bence bu eşinizde size de hediyeler almasından yola çıkarak hediye alması bir sevgi dili olabilir. o sebeble de size kırılmış olabilir.
burdaki yorumların sertliğine bakmayın sonuçta o kişi sizin eşiniz hayat arkadaşınız. ancak ödeme planı bana da size fazla yüklenilmiş gibi geldi. bu şekilde bile devam etse eşinizi alın karşınıza konuşun. evet kadın erkek eşit olmalı evet şöyle böyle. ama malesef içinde yaşadığımız toplumda hala bu bir gerçek değil. ve ister istemez her gün onunla şekilleniyor düşünüyoruz siz düşünmeseniz ailesi düşünüyor. kadın olarak bu kadar ödeyebilirsiniz hepsini de ödeyebilrsiniz, çok modern bir ilişkiniz de olabilir, ama yine de eşinizle toplumun normları ile konuşmalısınız hatırlamış olur bazı şeyleri, ki bence gayet de etkili olacaktır.
mesela bana bir adam istediği kadar sevdiğini söylesin benim için birşey yapmadıkça misal kuru temizlemeden montumu almaktır vs ben o şeye inanmam. ama kız kardeşim iki sevgi sözcüğüne ve sarılmaya tav. kesinlikle aynı dili konuşmamak gibi birşey. çözebileceğiniz bir durum. ve de bir kişi nasıl davranıyorsa çoğunlukla o kişinin sevgi dili odur. bir tane sevgi dili olmak zorunda değil, muhtemelen ağır basan bir tane vardır. bence bu eşinizde size de hediyeler almasından yola çıkarak hediye alması bir sevgi dili olabilir. o sebeble de size kırılmış olabilir.
burdaki yorumların sertliğine bakmayın sonuçta o kişi sizin eşiniz hayat arkadaşınız. ancak ödeme planı bana da size fazla yüklenilmiş gibi geldi. bu şekilde bile devam etse eşinizi alın karşınıza konuşun. evet kadın erkek eşit olmalı evet şöyle böyle. ama malesef içinde yaşadığımız toplumda hala bu bir gerçek değil. ve ister istemez her gün onunla şekilleniyor düşünüyoruz siz düşünmeseniz ailesi düşünüyor. kadın olarak bu kadar ödeyebilirsiniz hepsini de ödeyebilrsiniz, çok modern bir ilişkiniz de olabilir, ama yine de eşinizle toplumun normları ile konuşmalısınız hatırlamış olur bazı şeyleri, ki bence gayet de etkili olacaktır.
0
Para duzeniniz gercekten cok yanlis ve sizi ayni evde iki ortak gibi yapiyor. Calistiginiz halde esinizden harclik bekler duruma dusmussunuz.
En dogrusu ortak hesaba gelip oradan kullanilmali tum paralar +1
Esiniz soyle hakli en azindan bu niyetinizi biraz gormek ister soyle ki “tamam tamam yilbasina dogru bakariz ;)” falan gibi. En azindan alma niyetinde olacaginizi bile beklerdi sonucta olumcul bi ihtiyac degil. Biz de esimle yapiyoruz oyle bazen inanin daha eglenceli oluyo beklemesi:)
Ama hesaplar kesin birlestirilmeli. Yoksa aile olarak birlesemez sen paran benim param daha cok devam edersiniz.
Bu arada bi tek ben okurken taraflari dogru anlamisim sanirim :)
En dogrusu ortak hesaba gelip oradan kullanilmali tum paralar +1
Esiniz soyle hakli en azindan bu niyetinizi biraz gormek ister soyle ki “tamam tamam yilbasina dogru bakariz ;)” falan gibi. En azindan alma niyetinde olacaginizi bile beklerdi sonucta olumcul bi ihtiyac degil. Biz de esimle yapiyoruz oyle bazen inanin daha eglenceli oluyo beklemesi:)
Ama hesaplar kesin birlestirilmeli. Yoksa aile olarak birlesemez sen paran benim param daha cok devam edersiniz.
Bu arada bi tek ben okurken taraflari dogru anlamisim sanirim :)
0
songforsomeone
oncelikle kadinim, kol killarimi almiyorum, almayi da dusunmuyorum pek cunku hic aklima gelen bir yer degil, ne kendimde ne baskasinda bakmam, dikkat etmem vs.. siz ne dusunuyorsunuz? kadinlarin kol killarina bakar misiniz? alinmali mi? kadin erkek herkes yazabilir, sadece merak ettim acikcasi.
oncelikle kadinim, kol killarimi almiyorum, almayi da dusunmuyorum pek cunku hic aklima gelen bir yer degil, ne kendimde ne baskasinda bakmam, dikkat etmem vs..
siz ne dusunuyorsunuz? kadinlarin kol killarina bakar misiniz? alinmali mi?
kadin erkek herkes yazabilir, sadece merak ettim acikcasi.
siz ne dusunuyorsunuz? kadinlarin kol killarina bakar misiniz? alinmali mi?
kadin erkek herkes yazabilir, sadece merak ettim acikcasi.
0
ben bakıyorum ve bence kişisel bakımına dikkat eden her kadın almalı. alan/almayan beni bağlamaz tabi yine de.
0
erkegim.
cok asiri kurk gibi olmadigi surece bence alinmamali, dogal hali cok daha guzel geliyor bana. hormonal, Genetik bozukluk vs gibi durumlarda gerekliyse alinabilir. bunun disinda bence kadina gereksiz vakit kaybi. seni kolunda tuy var diye sevmeyecek adam sevmesin daha iyi.
cok asiri kurk gibi olmadigi surece bence alinmamali, dogal hali cok daha guzel geliyor bana. hormonal, Genetik bozukluk vs gibi durumlarda gerekliyse alinabilir. bunun disinda bence kadina gereksiz vakit kaybi. seni kolunda tuy var diye sevmeyecek adam sevmesin daha iyi.
0
Erkek. Benimkinden daha kıllıysa çok hoşuma gitmiyor açıkçası ama onun haricinde np. Kadın olsam almazdım sanırım.
0
'temizlik' diyen arkadaslar, ozellikle erkekler, hakkaten cok saskinim, hic kolunu, bacagini alan erkek tanimadim, onlar pis mi ya da kadin neden pis oluyor kolunu almayinca - tekrar, koltuk alti degil - hakkaten anlamadim. nasil bagdastiriyorsunuz pislikle?
0
Özellikle siyahsa böyle erkek gibi duruyor, biraz seksapeliteyi öldürüyor açıkçası. Almalı almamalı demek bize düşmez tabii herkesin kendi bileceği iş ama bir erkek olarak bazı kadınlarda cidden dikkatimi çekiyor yani. Hoş durmuyor bence.
0
erkek de kadın da en azından "fazla" kıllarını almalı.
temiz ve estetik gelmiyor bana.
kadında kolunun rengini değiştirecek kadar, erkekte kabartı olacak kadar kol kılı varsa azaltılmalı, ölçümüm bu.
temiz ve estetik gelmiyor bana.
kadında kolunun rengini değiştirecek kadar, erkekte kabartı olacak kadar kol kılı varsa azaltılmalı, ölçümüm bu.
0
bakarım. kıllar siyahsa libido killer oluyor benim için. alıp almaması kendi tercihi.
0
meli mali diye bir sey yok. kisisel tercih meselesi bu. ben kadinim, alinik daha estetik oldugunu dusunuyorum. ayva tuyu gibi olsalar almazdim.
yalniz anlamadigim, @yedek'in yazdigina istinaden soruyorum, temizlik ile nasil bir baglantisi var acaba kol kilinin? bilmedigim bir sey mi var acaba bu konuda?
yalniz anlamadigim, @yedek'in yazdigina istinaden soruyorum, temizlik ile nasil bir baglantisi var acaba kol kilinin? bilmedigim bir sey mi var acaba bu konuda?
0
ben de almıyorum. kollarını alan arkadaşlarıma dokunuyorum sakal gibi sert sert çıkıyor.
0
bakarım. kıllar siyahsa libido killer oluyor benim için. alıp almaması kendi tercihi.
+1
alinik daha estetik
+1
+1
alinik daha estetik
+1
0
Epey şaşırdım yorumlara yaa. Yazdım yazdım sildim. Almıyorum ben, belli de olmuyor. En azından bence. Bir de sayın erkeklere sormak lazım. Kol kılı ifşası mı başlatsak..
0
genelde aldırıyorum. ama bu aralar aldırmadım mesela. lazer bile yaptıracaktım ince kılı artırıyor diye yaptırmadım. ( kadınım)
öyle temizlik falan yalan bence, kol kılı seksi gelmediği için aldırılmalı diyor herkes. yoksa birinde görmek baba kılı gibi olmadığı sürece gözüme çarpmıyor.
öyle temizlik falan yalan bence, kol kılı seksi gelmediği için aldırılmalı diyor herkes. yoksa birinde görmek baba kılı gibi olmadığı sürece gözüme çarpmıyor.
0
Kıl var kıl var. Tüy ise zaten hiç gerek yok, ama kıl ise kıl kalınlığı, rengi, ten rengi ile alakaı bir durum.
Her kadın almalı diye bir şey yok, ama bazı kadınlar alsa daha güzel durur.
Her kadın almalı diye bir şey yok, ama bazı kadınlar alsa daha güzel durur.
0
Kadınlarda kol bacak ve yüz kıllarının bakımlı olmasını seviyorum. Genital bölge konusunda ise tercihim tam ters yönde nedense..
0
kadınım, kendimde alınmış halini daha güzel buluyorum. rengi belli olsun olmasın pürüzsüz parlak halini seviyorum. isteyen almasın
0
Kadınım almıyorum. Baya da var aslında bazen alsam mı diyorum belki sonra lazer yaptırırım. Sorduğum insanların hiçbiri alman lazım demedi. Bu durum karşıdaki için kriterse benim için de kriter, ben kendimi nasıl rahat hissediyorsam öyle yaparım. İsteyen alsın istemeyen almasım bize ne.
0
aldırılmamalı. aldırdıktan sonra çok daha kötü çıkıyor ve alınması için biraz uzaması gerekiyor bildiğim kadarıyla, o süreçte daha da çirkin duruyor. parlak bir kolda tek tük batıklı falan tüy görüntüsü daha kötü.
aşırı siyah ve bileklerde falan yoğun değilse asla düşünmezdim. benim de var normal ama aldırmıyorum. bi de onunla uğraşamam herkes işine baksın beni sinirlendirmesin :)
aşırı siyah ve bileklerde falan yoğun değilse asla düşünmezdim. benim de var normal ama aldırmıyorum. bi de onunla uğraşamam herkes işine baksın beni sinirlendirmesin :)
0
genç kuşakta var bu tür takıntılar, internette görsel bombardımana maruz kalmaktan oluyor. şahsen ben takmam, ister alsın ister almasın.
0
Ben çok yoğun olduğu için rahatsız olup erken yaşta almaya başlamıştım. Artık biraz azaldığı için de gözüme batmıyor hiç. Çıkınca da umursamıyorum pek.
Hijyenle bağlantısı olmadığı sürece böyle şeylerin dikte edilmesinden hoşlanmıyorum. Kol tüylerini almanın da hiçbir alakası olmadığına göre isteyen istediği gibi takılsın.
Hijyenle bağlantısı olmadığı sürece böyle şeylerin dikte edilmesinden hoşlanmıyorum. Kol tüylerini almanın da hiçbir alakası olmadığına göre isteyen istediği gibi takılsın.
0
kadınım ve kadınlarda siyah siyah kol-bacak kılı görmek biraz midemi bulandırıyor. algılarımızı nasıl bozmuşlarsa artık...
öte yandan aşırı kıllı erkek kolu-bacağı da midemi bulandırıyor.
öte yandan aşırı kıllı erkek kolu-bacağı da midemi bulandırıyor.
0
"Yapmalı, etmeli" gibi bir zorunluluk veya kural olduğunu düşünmüyorum ama ben alıyorum, bana böyle daha hoş geliyor. Keza erkek arkadaşım da parmaklarının her boğumuna kadar kılı olan biri olsaydı o da alsın isterdim. Gözünüze hoş gelmiyorsa, içinize sinmiyorsa alın diye düşünüyorum. Ama "kadın dediğin kolundaki kılı alacak aga" falan diyen biri olsa karşımda "tövbe allahım, cahile bak" derim içinden.
0
Killari alinammis kadin kolunu hayal bile etmek istemiyorum oyle soyleyeyim. Kadinin butun cekiciligi biter gozumde, huzursuz olurum kol killarini gordukce. Aman allahim..
Libido killer +1
Erkegim.
Libido killer +1
Erkegim.
0
Eşim almıyor, çok belli de olmuyor zaten o yüzden abartı olmadıkça rahatsız olmam, olmuyorum.
0
Kadınlar için, alınıp alınmaması konusunda söz hakkının biz erkeklere düşmemesi gerektiğini düşünüyorum..
0
ben alıyorum ama öyle bazı kadınlarınki gibi ayva tüyü gibi değil benimkiler. belli belirsiz görünse almazdım.
0
belki de almak istemiyordur, bize ne?
Bireylerin, sırf belli bir küme öyle buyurdu diye ferdi seçimlerini biçimlendirmesi yanlış ve komik.
Almak istemiyorsan almak zorunda değilsindir. Kıl senin, karar senin.
Bireylerin, sırf belli bir küme öyle buyurdu diye ferdi seçimlerini biçimlendirmesi yanlış ve komik.
Almak istemiyorsan almak zorunda değilsindir. Kıl senin, karar senin.
0
Dikkat çekecek kadar belirginse kesinlikle alınmalı. Dikkatimi çekmiyorsa problem etmem açıkçası.
Tabii ki son söz hakkı yine kadının.
Tabii ki son söz hakkı yine kadının.
0
Kadınım, bu konuda hiçbir şey düşünmüyorum. Kişi nasıl rahat ediyorsa öyle yapmalı, kimseye laf düşmez.
0
yani kötü duruyor bir erkek gözüyle(libido killer +1) ama vücut kiminse onun kararı.
0
celia
lisanstan bu sene mezun oldum ve birkaç aydır lisansüstü başvurularla uğraşıyorum. başvurduğum bir yerden ret, bir yerden de kabul aldım. referans olan hocalarıma teşekkür maili falan attım, bu sırada kendi mezunu olduğum üniversiteye de başvurmuştum mülakat zamanı geldi. diğer üniversitelerden oldu
lisanstan bu sene mezun oldum ve birkaç aydır lisansüstü başvurularla uğraşıyorum. başvurduğum bir yerden ret, bir yerden de kabul aldım. referans olan hocalarıma teşekkür maili falan attım, bu sırada kendi mezunu olduğum üniversiteye de başvurmuştum mülakat zamanı geldi. diğer üniversitelerden oldukça geç tarihte en son oldu mülakatı.
mülakat gayet iyiydi, sorulan sorulara tam cevaplar verdim, çalışmak istediğim konuyu gayet beğendiler, yüzler gülüyordu. ama sonrasında bir anda diğer üniversiteden kabul aldığım konu oldu. oldukça şaşırdım çünkü referans hocalarım dışında kimseye kabul aldığımı söylememiştim, nasıl öğrendiklerini merak ettim ama anlayamadım. (sonradan referansım olan ilk hocadan, diğer hocanın kabul aldığımı mülakat öncesinde söylediğini öğrendim.) kararımı vermediğimi, oradan kabul almamın buradaki başvurumu etkilemeyeceğini belirttim. çünkü gerçekten de referans hocalarımın tez hocalarım olmasını da istiyordum baştan bu yana. bölüm başkanı da kabulümün kararlarını etkilemeyeceğini altını çize çize güle güle belirtti. ben de hocalar da gayet memnun bir şekilde mülakatı bitirdik.
sonuçlar bir açıklandı, reddedilmişim. vakıf üniversitesi olduğu için asistan bursunu vermezlerse de tam burs verirler diyordum ama yok 90 ales, 85 yds ve 3.70 üstü ortalama, iki diplomayla direkt ret. mülakatıma 0 falan verdiler herhalde. aldıkları adayların da durumları çok da iyi değil araştırabildiğim kadarıyla. direkt 0 vermiş olmaları lazım. sırf başka bir üniversiteden de kabul aldığım için, o üniversite kendi üniversitemden oldukça üst seviyede olduğu için orayı tercih ederim diye düşünüp göz göze elediler. 4.5 senemin geçtiği üniversitenin değeri gözümde sıfıra indi, kendileri için de üzüldüm böylesi bir çiğlik yaptıkları için. sizce yaptıkları etik mi, sırf ales/yds/gpa ekseninde baksalar bile elemeleri için bir sebep yoktu çünkü. ne dersiniz?
mülakat gayet iyiydi, sorulan sorulara tam cevaplar verdim, çalışmak istediğim konuyu gayet beğendiler, yüzler gülüyordu. ama sonrasında bir anda diğer üniversiteden kabul aldığım konu oldu. oldukça şaşırdım çünkü referans hocalarım dışında kimseye kabul aldığımı söylememiştim, nasıl öğrendiklerini merak ettim ama anlayamadım. (sonradan referansım olan ilk hocadan, diğer hocanın kabul aldığımı mülakat öncesinde söylediğini öğrendim.) kararımı vermediğimi, oradan kabul almamın buradaki başvurumu etkilemeyeceğini belirttim. çünkü gerçekten de referans hocalarımın tez hocalarım olmasını da istiyordum baştan bu yana. bölüm başkanı da kabulümün kararlarını etkilemeyeceğini altını çize çize güle güle belirtti. ben de hocalar da gayet memnun bir şekilde mülakatı bitirdik.
sonuçlar bir açıklandı, reddedilmişim. vakıf üniversitesi olduğu için asistan bursunu vermezlerse de tam burs verirler diyordum ama yok 90 ales, 85 yds ve 3.70 üstü ortalama, iki diplomayla direkt ret. mülakatıma 0 falan verdiler herhalde. aldıkları adayların da durumları çok da iyi değil araştırabildiğim kadarıyla. direkt 0 vermiş olmaları lazım. sırf başka bir üniversiteden de kabul aldığım için, o üniversite kendi üniversitemden oldukça üst seviyede olduğu için orayı tercih ederim diye düşünüp göz göze elediler. 4.5 senemin geçtiği üniversitenin değeri gözümde sıfıra indi, kendileri için de üzüldüm böylesi bir çiğlik yaptıkları için. sizce yaptıkları etik mi, sırf ales/yds/gpa ekseninde baksalar bile elemeleri için bir sebep yoktu çünkü. ne dersiniz?
0
Kontenjan yanmasın diye ticari bir karar almışlar sanırım. Öğrencilere müşteri gözüyle bakan bir üniversite olabilir üniversiteniz dolayısıyla etik mi sorusu da boşa düşüyor bence.
0
diger kabul aldigin universite kendi universitenden oldukca ust seviyede demissin. bence kurul bu zaten diger uni'ye gider, biz baskasini alalim demistir. cok net etik degil demek zor, bence unut ve onune bak. akademiden kovalayacaksan zaten ismi olan okula gitmen daha mantikli, insanlara baglanma.
0
Başka yerden de kabul almışsın, başka yerlere başvurmak yanlış olmasa da başvurduğun yer ve bölüm konusunda kararlı olmamak ve bu okulu istediğini net bir şekilde ifade etmemek olumsuz bir değerlendirme yaratır. Senin yerine tek hedefi bu okula girmek olan başka birine öncelik vermek istemiş olabilirler. Bunu herkese hakettiği puanı verip, gelmezse yedek kontenjanına başvurarak da yapabilirlerdi tabi ki ama diğer üniversiteyi “daha iyi bir üniversite olarak gördüğünü” hissettirdiysen hoşlarına gitmemiştir. Neticede adam o okulun hocası...
0
etik değil.
bir mülakat kurulunun görevi kontenjanların dolmasını sağlamak değil, karşısındaki adayın yetkinlik düzeyini ölçmektir. senin yetkinliğini haksız değerlendirmişler.
diğer yandan artık iş hayatında bir insan olarak senin işin de kurul kararlarını sorgulamak değil. üst seviye dediğin yere gidip kendini geliştirmeye bak. böyle köylü kurnazı bir okula girmek istediğinden emin misin? git düzgün yere gir, yoluna bak.
bir mülakat kurulunun görevi kontenjanların dolmasını sağlamak değil, karşısındaki adayın yetkinlik düzeyini ölçmektir. senin yetkinliğini haksız değerlendirmişler.
diğer yandan artık iş hayatında bir insan olarak senin işin de kurul kararlarını sorgulamak değil. üst seviye dediğin yere gidip kendini geliştirmeye bak. böyle köylü kurnazı bir okula girmek istediğinden emin misin? git düzgün yere gir, yoluna bak.
0
Kendi üniversitenden daha iyi bir üniversitede yükseklisans yapma şansın olmuş, bence hakkında hayırlısı bu.
Etik mi dersen? Etik veya değil, Sen açıkta değilsin, bir başkasına da şans doğmuş oldu.
Etik mi dersen? Etik veya değil, Sen açıkta değilsin, bir başkasına da şans doğmuş oldu.
0
@lcha, hocam benim icime sinmeyen nokta "kabul durumunun bizim degerlendirmemize hicbir etkisi olmayacak" demelerinin ardindsn bu tarz bir sonucla karsilasmam. yoksa elbette dediginiz gibi benim icin hayirli ve sansli bir durum, ayrica kabul alan arkadaslar icin de. dogrusunu soylemek gerekirse baslangicta gitmeden "kabul aldigimi soyleyeyim de baska adayin hakkina girmeyeyim" diye bile dusunmustum ama kac yillik hocalarimin hakkaniyet cercevesinde yaklasacagi kanisiyla islerine karismamaya karar vermistim. kendilerinden ayni inceligi gorememek uzdu sadece.
0
İlaveten; ya orada sizi seven hocalar varsa ve gelişmenizi istiyorlarsa?
Bir de genel eğilim olarak hocalar öğrencilerin aynı ünide lisans, master, doktora şeklinde gitmesinden yana değil, akademik çeşitliliği savunuyorlar.
Bir de genel eğilim olarak hocalar öğrencilerin aynı ünide lisans, master, doktora şeklinde gitmesinden yana değil, akademik çeşitliliği savunuyorlar.
0
etik mi değil mi değişir yanıt. bence etik. her zaman mülakatta sorarlar zaten "başka bir yerden kabul aldınız mı?" tekrar boşta kalan yerleri doldurmakla, tekrar elemelerle uğraşmak istemiyorlar. vay hainler demeyeceğim. eğer puanlarına rağmen önüne başka aday getirselerdi torpille vs., o zaman iş değişirdi. sadece kabul vermemişler. duygusal bakma derim, başarılar.
0
@SiyamkedisiZorro, zaten referans hocalarimdan birisi dediginiz gibi cesitlilik odakli konusmustu mulakat sonrasindaki konusmamizda. Keza lisans asamasindayken son donemde cok desteklemisti baska hocalar da unviersite disina acilmami. Benim anlayamadigim mulakatta ak derken sonucun kara gelmesi. Yani mulakatta acikca "iyi bir yerden kabul aldin, orada kendini gelistir, hem baska adaylarin da burada ylisans yapma hakkini elinden almayi istemezsin, yolun acik olsun" deselerdi gayet anlar ve mutlu da olurdum.
0
bensenobizsizonlar
Merhabalar duyuru ahalisi,Benzer sorular var ama biraz eski. Yeni alternatifler gelmiş olabilir diye özelk olarak tekrardan danışmak istedim.1 ay boyunca Avrupa'nın muhteliff ülkelerinde olma planım var. Almanya, Avusturya gibi. Yaptığım işten dolayı TR cep numarandan sürekli ulaşılabilir ve gerekti
Merhabalar duyuru ahalisi,
Benzer sorular var ama biraz eski. Yeni alternatifler gelmiş olabilir diye özelk olarak tekrardan danışmak istedim.
1 ay boyunca Avrupa'nın muhteliff ülkelerinde olma planım var. Almanya, Avusturya gibi.
Yaptığım işten dolayı TR cep numarandan sürekli ulaşılabilir ve gerektiğinde arama yapabilir olmam lazım. Ayrıca internet bağlantısı ihtiyacım olacak.
Sizce bunu en uygun fiyatla nasıl halledebilirim. Acaba internet için Almanya'ya ait yerel bir hat mı satın alsam?
tişikkirlir şimdidin. <3
Benzer sorular var ama biraz eski. Yeni alternatifler gelmiş olabilir diye özelk olarak tekrardan danışmak istedim.
1 ay boyunca Avrupa'nın muhteliff ülkelerinde olma planım var. Almanya, Avusturya gibi.
Yaptığım işten dolayı TR cep numarandan sürekli ulaşılabilir ve gerektiğinde arama yapabilir olmam lazım. Ayrıca internet bağlantısı ihtiyacım olacak.
Sizce bunu en uygun fiyatla nasıl halledebilirim. Acaba internet için Almanya'ya ait yerel bir hat mı satın alsam?
tişikkirlir şimdidin. <3
0
Ben şöyle yapıyorum, yerel hat bulunan bir cep telefonundan internet paylaşıyorum
Turkcell Wifi veya Vodafone Wifi olarak görünüyor TR hattımın olduğu telefon internete bağlanınca, giden aramaları bu şekilde hallediyorum.
Gelen aramalarda ise kapatıp kendim arıyorum.
Turkcell Wifi veya Vodafone Wifi olarak görünüyor TR hattımın olduğu telefon internete bağlanınca, giden aramaları bu şekilde hallediyorum.
Gelen aramalarda ise kapatıp kendim arıyorum.
0
@Northern Mariner: sağolun ama iş amaçlı aramalar geliyor, arayan numara jenerik numara mesela. Reddedip aramam teknik açıdan mümkün değil :( zaten tercih de etmem. Öneri için teşekkürler yine de.
0
fikrimuhim
3.82 ortalamam, 90 ales notum, 95 TOEFL skorum (ve 93 odtu iys puanım) var. Sosyal psikoloji alanında yüksek lisans için başvurularda bulundum. Boğaziçi ve Koç'a başvurmuştum. mülakatta elendim ikisinde de. Aslında Koç mülakatı iyi geçmişti ama oluyormuş böyle şeyler :/ Sizce ne yapmalıyım? ne gibi
3.82 ortalamam, 90 ales notum, 95 TOEFL skorum (ve 93 odtu iys puanım) var. Sosyal psikoloji alanında yüksek lisans için başvurularda bulundum. Boğaziçi ve Koç'a başvurmuştum. mülakatta elendim ikisinde de. Aslında Koç mülakatı iyi geçmişti ama oluyormuş böyle şeyler :/
Sizce ne yapmalıyım? ne gibi yerlerde iş bulabilirim? yeni mezun kardeşinize ne önerilerde bulunursunuz?
Teşekkürler şimdiden.
Sizce ne yapmalıyım? ne gibi yerlerde iş bulabilirim? yeni mezun kardeşinize ne önerilerde bulunursunuz?
Teşekkürler şimdiden.
0
sabancıya bak bilgiye bak. genelde kalburüstü okullarda yüksek lisans ve akademik çalışma yapılınca amerikadan kabul alınabiliyor, yoksa zor.
fulbright bursu araştır.
diğer burslara bak tev bursunu araştır.
meb bursuna bak en kötü.
fulbright bursu araştır.
diğer burslara bak tev bursunu araştır.
meb bursuna bak en kötü.
0
O puanlar iş verenin gözünde değersiz. Boğaziçide yüksek lisans yapmış olsan da sana 2500-3000 lira teklif edecekler. Psikoloji bitik bir bölüm artık. Klinikçilere bile 2500 maaş teklif ediyolar.
0
@mikahakkinen hocam, zaten elimden geldiğince master programlarına başvuruyorum. Ama Türkiye'de istediğim kalitede eğitim verebilecek kurum sayısı çok az. o yüzden işe başlasam bile 1 sene sonra tekrar lisans sonrası eğitimim için uğraşacağım. amacım para değil, tecrübe açıkçası. Çünkü istediğim şey akademide kalmak.
0
Hedef akademi ise yurtdışını zorla. Türkiye'de zaten sosyal psikoloji alanında kadro bulman çok zor. 10 sene işsizlik süreci yaşarsın.
Türkiyede lisansüstü kabulu alman da zor. Belki yurtdışına göre daha zor çünkü herkes tanıdığını alıyor. Senin puanların ne bilip ne bilmediğin çok da önemli değil.
Türkiyede lisansüstü kabulu alman da zor. Belki yurtdışına göre daha zor çünkü herkes tanıdığını alıyor. Senin puanların ne bilip ne bilmediğin çok da önemli değil.
0
İngilizce psikoloji ve sosyoloji mezunuyum 2 yıl oldu memlekette ne yüksek lisans oldurabildim ne iş bulabildim (gidip Esenyurt üniversitesinde okumak istemediğim için olmadı, gidip 2000 tlye haftada 70 saat çalışmak istemediğim için olmadı vs) kalktım londraya taşındım, dilimi geliştiriyorum, garsonluk kasiyerlik takılıyorum, bi yandan da teaching assistant işlerine başvuruyorum ki istediğim alanda (dramatheraphy) yüksek lisansa kabul edilebileyim.
Yani demem o ki, yurt dışına gitmeye bakın. Belki kolay bi hayatınız olmaz başlangıçta ama sonrasında Türkiye'deki şartlardan daha iyi şartlarda yaşarsınız. Ne yazık ki kendi ülkemde kendi mesleğim adına bi gelecek göremiyorum ben.
Yani demem o ki, yurt dışına gitmeye bakın. Belki kolay bi hayatınız olmaz başlangıçta ama sonrasında Türkiye'deki şartlardan daha iyi şartlarda yaşarsınız. Ne yazık ki kendi ülkemde kendi mesleğim adına bi gelecek göremiyorum ben.
0
Lütfen biriniz de durumu iyi olmayanlar için bir proje geliştirsin ya... Bedava yapın demiyorum tabii ki ama uygun fiyatlı online terapiler olur, ne bileyim grup terapileri olur. Yapılamıyor mu böyle şeyler?
Gerçekten böyle bir fikir geliştirseniz hem biz fakirler hem de sizin kariyeriniz açısından çok faydalı olmaz mıydı..
Gerçekten böyle bir fikir geliştirseniz hem biz fakirler hem de sizin kariyeriniz açısından çok faydalı olmaz mıydı..
0
monicapp
akünün etrafına sürmek için , elektrik bazlı yeşil renkli bir yağ alman lazım ama google'da böyle aratınca bulamadım. bu yağın adı nedir bilen varsa yardımcı olabilir mi?
akünün etrafına sürmek için , elektrik bazlı yeşil renkli bir yağ alman lazım ama google'da böyle aratınca bulamadım. bu yağın adı nedir bilen varsa yardımcı olabilir mi?
0
elektrik bazlı yağ tabiri çok saçma. taş bazlı elma demek gibi bişey. tarifiniz sürme bir izolasyon malzemesini çağrıştırıyor. iletken veya yalıtkan olabilir. belirttiğiniz bölgede yalıtkan olması daha mantıklıdır. ürün hakkında fikrim yok.
0
bos gezenin bos ustasi
Seiko marka veya Swiss yapim bir seyler olmasi tercih sebebi. Fiyata cok takilmaya gerek yok 3000'e kadar yolu var. Cok begenirsem daha da cikarim yukari ama 1000 tl lik bir sey de onerseniz farketmez begenmek onemli.Babadan kalma mekanik saatim var kolumda hareket ettikce kuruluyor. Bu sekilde bir
Seiko marka veya Swiss yapim bir seyler olmasi tercih sebebi. Fiyata cok takilmaya gerek yok 3000'e kadar yolu var. Cok begenirsem daha da cikarim yukari ama 1000 tl lik bir sey de onerseniz farketmez begenmek onemli.
Babadan kalma mekanik saatim var kolumda hareket ettikce kuruluyor. Bu sekilde bir sey olursa iyi olur yine. Omurluk bir sey olmali.
Cok genc veya Anadolu kaplani isi olmasin. Daha beyfendi bir seyler olsun. 70'ime geldigimde de takacagim. Koz getir serisi seyler olmasin.
Babadan kalma mekanik saatim var kolumda hareket ettikce kuruluyor. Bu sekilde bir sey olursa iyi olur yine. Omurluk bir sey olmali.
Cok genc veya Anadolu kaplani isi olmasin. Daha beyfendi bir seyler olsun. 70'ime geldigimde de takacagim. Koz getir serisi seyler olmasin.
0
w.hexawatches.com İlgileniyorsanız sıfır sertifikalı satışa koymayı planlıyorum, saygılar.
0
sevgili kardeşim malesef kurdan dolayı çogüzel 1300 tl lik safir solar seikolar oldu 3000....
hepsiburada'dan falan kovalarsan bazen düşüyor.
hepsiburada'dan falan kovalarsan bazen düşüyor.
0
hede hodo
yer: kazakistan. bol rüzgar ve aşırı soğuk oluyormuş. yağış da cabası.https://www.1v1y.com/urun/columbia-54-wm0817eaglescallinsulatedjacket-kahve-14110162
0
-20'de -30'da her montla üşürsün. Montun fayda edeceği bir soğuk değil kazakistan soğuğu. Alabildiğin en kalın kürklü mürklü montu al işte.
0
www.avfoni.comırmızı?gclid=CjwKCAjwlejcBRAdEiwAAbj6Kd4wAN_mx45XV9xmIFVkXBDVIwUz-3Is4rAdLvJxsvT1gVdIV_IHFxoC6JsQAvD_BwE
bunu al. -30larda dahi koruyor.
bunu al. -30larda dahi koruyor.
0
Gayet guzel usursun. Bu seni sadece ruzgardan korur, saglam giyinmen lazim altina.
Soguktan korunmak istiyorsan uzun ve kapsonlu, bogaz korumali neli kaz tuyu bir sey alacaksin.
Ya da bu linkteki gibi bir montun altina saglam giyinip boyunluk vs. ve kulak korumali ruzgar falan gecirmeyen iyi bir bereyle birlikte kullanacaksin.
Soguktan korunmak istiyorsan uzun ve kapsonlu, bogaz korumali neli kaz tuyu bir sey alacaksin.
Ya da bu linkteki gibi bir montun altina saglam giyinip boyunluk vs. ve kulak korumali ruzgar falan gecirmeyen iyi bir bereyle birlikte kullanacaksin.
0
hocam
1 -en ice atlet ve tisort ya da gomlek
artı iclik
2 - alta pantolon bot
3- tisortun ustune kapsonlu
kapsonlunun ustune elyaflı/polarlı mont
problem solved
1 -en ice atlet ve tisort ya da gomlek
artı iclik
2 - alta pantolon bot
3- tisortun ustune kapsonlu
kapsonlunun ustune elyaflı/polarlı mont
problem solved
0
Rambo atlet üstüne kalın tişörtler var asker polis için. Onun üstüne termal içlik üstüne fleece jacket üstüne herhangi bir mont
0
Yukarıdakiler +1
Öyle gömlek/kazak üstüne en iyi montu giyeyim üşümeyeyim diyorsan öyle bir şey yok, donarsın.
Kat kat giyineceksin, en alta termal, hafif bir içlik, üstüne de hava alabilen gömlek/kazak üstüne de bu mont gibi sağlam rüzgar geçirmeyen bir mont + atkı, bere ve eldiven.
Öyle gömlek/kazak üstüne en iyi montu giyeyim üşümeyeyim diyorsan öyle bir şey yok, donarsın.
Kat kat giyineceksin, en alta termal, hafif bir içlik, üstüne de hava alabilen gömlek/kazak üstüne de bu mont gibi sağlam rüzgar geçirmeyen bir mont + atkı, bere ve eldiven.
0
@chicha
bu monttan kasıt benım koyduğum link mi, babilbaligi'nin mi?:)
fiyatı 3000 liralarda, aşırı pahalı.
bu monttan kasıt benım koyduğum link mi, babilbaligi'nin mi?:)
fiyatı 3000 liralarda, aşırı pahalı.
0
Montun büyük önemi yok. Altındakiler önemli. Mont sadece rüzgarı tutacak.
0
Biraz daha uzun olmali bence mont. Bacak üstü islandiginda bittiniz cunku.
Bunun disinda kat kat giyinmek lazim, herkes yazmis zaten.
Bunun disinda kat kat giyinmek lazim, herkes yazmis zaten.
0
@burfak
merkezi bir yerine gitmiyorum. tengiz diye bi şehrine gidiyorum. oralar biraz sıkıntılı yerlermiş. ondan dolayı buradan halletmem gerekiyor.
artık mağaza mağaza bakacağız bakalım.
merkezi bir yerine gitmiyorum. tengiz diye bi şehrine gidiyorum. oralar biraz sıkıntılı yerlermiş. ondan dolayı buradan halletmem gerekiyor.
artık mağaza mağaza bakacağız bakalım.
0
Nasıl bir mont tam anlayamdım, içinde başka katman var mı yok mu, yoksa sadece ceket mi. Columbia mağazasına gidip bilgi alın derim. Zaten bu kadar pahalı ürünleri denemeden almayın bence, fotoğraflar yanıltıcı olabiliyor.
Çok soğuklar için ceket değil de direkt "parka" diye satılanlardan almanı öneririm, biraz daha uzun ve kalın oluyorlar.
Misal:
www.hepsiburada.com
Çok soğuklar için ceket değil de direkt "parka" diye satılanlardan almanı öneririm, biraz daha uzun ve kalın oluyorlar.
Misal:
www.hepsiburada.com
0
Kayak montu olarak adlandırılanlar su geçirmez ve windstopper özellikli olduğu için işinizi görür. Öncelik su ve rüzgar geçirmezlik olmalı.
0
@PEGGY
Aynı ürünü morhipodan aldım. small olanı large gibi durunca daha dün geri yollamak durumunda kaldım:) ilk kez bi ürün olmayınca üzüldüm:) alabilen kesin alsın derim o montu. her yerinden kalite akıyordu.
Aynı ürünü morhipodan aldım. small olanı large gibi durunca daha dün geri yollamak durumunda kaldım:) ilk kez bi ürün olmayınca üzüldüm:) alabilen kesin alsın derim o montu. her yerinden kalite akıyordu.
0
kayakçılar için satış yapan mağazalardan al bir tane. ama sonuçta ne olursa olsun üşüyeceksin.
0
Olmadığına üzüldüm. İmkan varsa tnf mağazalarına uğrayabilirsin, başka modelleri de vardır mutlaka. Vey akaraköy'deki outdoor mağazalarını gezmeni öneririm.
Kayak ve bazı outdoor montları yoğun aktiviteye göre tasarlandıkları için nispeten ince ve koltukaltı gibi bölümlerinde terlemeye karşı ekstra havalandırma için fermuarlı veya direkt açıklıklar falan olabiliyor, bu da şehir kullanımında gereksiz ısı kaybı yaratıyor. Bunlara dikkat etmek lazım.
Ayrıca bol yağışlı bir bölgede kaz tüyü alacaksan aynı zamanda su geçirmez olmasına dikkat etmek lazım, kaz tüyü suyu gördüğü anda çöp olur.
Bu montta mesela kaz tüyü üzerine su geçirmezlik için dış katman kullanmış ama kaztüyü dolgusu yetersiz geldi, 550 yerine 900 fill olsa alınabilirdi:
urun.n11.com
Bir de bence tnf'nin thermoball özellikli montları da çok iyi. Kaz tüyü kadar sıcak tutmasına rağmen ıslandığında özelliğini yitirmiyor. Ben 2 senedir hem dağda bayırda hem İstanbul soğuğunda kullanıyorum, altına tişört giyip çıktığım çok oldu, ama orası için yeterli olur mu bilmiyorum. İçine polar vs giyerek yeterli olabilir belki.
Kayak ve bazı outdoor montları yoğun aktiviteye göre tasarlandıkları için nispeten ince ve koltukaltı gibi bölümlerinde terlemeye karşı ekstra havalandırma için fermuarlı veya direkt açıklıklar falan olabiliyor, bu da şehir kullanımında gereksiz ısı kaybı yaratıyor. Bunlara dikkat etmek lazım.
Ayrıca bol yağışlı bir bölgede kaz tüyü alacaksan aynı zamanda su geçirmez olmasına dikkat etmek lazım, kaz tüyü suyu gördüğü anda çöp olur.
Bu montta mesela kaz tüyü üzerine su geçirmezlik için dış katman kullanmış ama kaztüyü dolgusu yetersiz geldi, 550 yerine 900 fill olsa alınabilirdi:
urun.n11.com
Bir de bence tnf'nin thermoball özellikli montları da çok iyi. Kaz tüyü kadar sıcak tutmasına rağmen ıslandığında özelliğini yitirmiyor. Ben 2 senedir hem dağda bayırda hem İstanbul soğuğunda kullanıyorum, altına tişört giyip çıktığım çok oldu, ama orası için yeterli olur mu bilmiyorum. İçine polar vs giyerek yeterli olabilir belki.
0
Kazakistan'dan alin. Turkiye'den aldiginiz her montla usursunuz. Yillardir Rusya'da yasayan biri olarak tum kiyafet alisverisimi Turkiye'den yapmama ragmen kislik paltoydu kabandi filan uzun zamandir Rusya'dan alirim. Daha evvel Turkiye'den aldiklarim olmustu, pisman olmustum.
0
@kartonpiyer
Dediğiniz çok mantıklı da, gittiğim yer şantiye. Ve kamptan çıkış sınırlı diye söylüyorlar. Ondan dolayı burada halleriyor olmam gerekli maalesef:/
Dediğiniz çok mantıklı da, gittiğim yer şantiye. Ve kamptan çıkış sınırlı diye söylüyorlar. Ondan dolayı burada halleriyor olmam gerekli maalesef:/
0
Kamptan cikis imkaniniz olur en azindan 2 haftada 1 kere. Cok sikinti yapmayin. Zaten insaat firmalari staff-isci farketmez o iklime uygun kislik dis giyim verirler, en kotusu carsiya gidene kadar onlarla idare edersiniz. Yoksa Turkiye'den aldiginiz kiyafet zaten isinize yaramayacak emin olun.
0
dedi ayca
İşe gidemedim ve kadıköy civarlarında, çok pahalı olmadan beni çok sorgulamadan bir günlük rapor alabileceğim bir yere ihtiyacım var. Bildiğiniz bir yer var mı? Mazeret iznimi harcamak istemiyorum
İşe gidemedim ve kadıköy civarlarında, çok pahalı olmadan beni çok sorgulamadan bir günlük rapor alabileceğim bir yere ihtiyacım var. Bildiğiniz bir yer var mı? Mazeret iznimi harcamak istemiyorum
0
Birkaç sene önce 25-30 alıyordu, herhalde 50 olmuştur.. Arayıp telefonda sormanız en iyisi olur.. Bu arada ben de merak ettim :)
0
binder dandet
Son günlerde bilgisayar almaya calısıyorum biliyosunuz,Alamadım ama bir aydınlanma geldi.Çeşitli bilgisayarların özelliklerini inceledim. Ve şu sonuç çıktı3. nesil bir core i5 ile 6. nesil bir core i5 arasında çok az fark var (i3 ile i5 arasında da) benchmarklarda, sanki 2013 yılında bir olay meydan
Son günlerde bilgisayar almaya calısıyorum biliyosunuz,
Alamadım ama bir aydınlanma geldi.
Çeşitli bilgisayarların özelliklerini inceledim. Ve şu sonuç çıktı
3. nesil bir core i5 ile 6. nesil bir core i5 arasında çok az fark var (i3 ile i5 arasında da) benchmarklarda, sanki 2013 yılında bir olay meydana gelmis ve tüm cpu'lar belirli bir performansa sabitlenmiş.
Tabi enerjı tuketımı dusmus ve yeni antin kuntin ozellıkler gelmıs ama benchmarklar aynı.
2013 yapımı bir thinkpad ile 2016 yapımı bir asus bandwith olayları dısında eş performans veriyor.
şimdi hangi islemcileri karsılastırdıgımı sormayın cunku geceden beri ugrasıyorum.
Yorumunuz nedir?
Alamadım ama bir aydınlanma geldi.
Çeşitli bilgisayarların özelliklerini inceledim. Ve şu sonuç çıktı
3. nesil bir core i5 ile 6. nesil bir core i5 arasında çok az fark var (i3 ile i5 arasında da) benchmarklarda, sanki 2013 yılında bir olay meydana gelmis ve tüm cpu'lar belirli bir performansa sabitlenmiş.
Tabi enerjı tuketımı dusmus ve yeni antin kuntin ozellıkler gelmıs ama benchmarklar aynı.
2013 yapımı bir thinkpad ile 2016 yapımı bir asus bandwith olayları dısında eş performans veriyor.
şimdi hangi islemcileri karsılastırdıgımı sormayın cunku geceden beri ugrasıyorum.
Yorumunuz nedir?
0
Amaca yönelik araştırmak lazım. Bencmarklada %10-15 fark vardır mesela 3570K ile 6600K arasında. Ama birisi 64GB DDR4 ram destekler diğeri 32GB DDR3. Laptopta birisinin ekranı full hd iken diğeri olmayabilir. Yeni olan SSD ile geliyordur eskisinde HDD vardır. Eskisinde 2 tane USB3 varken yenisinde 3 tane vardır(benim için önemli mesela bu). Hani performans olarak dağlar kadar fark yok ama ucuz olan iş görüyorsa alınır kullanılır.
edit: i7 serisinde saf bencmarka bakınca fark daha fazla. Mesela kendim i7-4770K kullanıyorum fiyatı 399$mış zamanında, şuan benzer fiyata i7-7800X(380$) var. Benchmark testlerinde %40 daha fazla puan almış. Eskisi gibi büyük farklar yok ama birisi performans serisi(i7) diğeri daha ekonomik(i5). O yüzdende i5'de 3 nesil arasındaki fark az olabilir.
edit: i7 serisinde saf bencmarka bakınca fark daha fazla. Mesela kendim i7-4770K kullanıyorum fiyatı 399$mış zamanında, şuan benzer fiyata i7-7800X(380$) var. Benchmark testlerinde %40 daha fazla puan almış. Eskisi gibi büyük farklar yok ama birisi performans serisi(i7) diğeri daha ekonomik(i5). O yüzdende i5'de 3 nesil arasındaki fark az olabilir.
0
homeceth alma +1
masaüstüm pc'mde ilk nesil i7 930 kullanıyorum, maksadım sadece oyun oynamak, gtx 1050ti ekran kartım var darboğaz olmadan rahatlıkla kullanıyorum. i7 930 ilk nesil olmasına rağmen biraz o.c ile 3. hatta 4. nesil işlemcileri aratmıyor,tabi oyun performansı olarak konuşuyorum.
ayrıca laptop işlemcilerinde sonu u ile bitenler enerji tasarruflu gibi bişeydi galiba onlarada dikkat etmek lazım, o 3. nesil işlemcili thinkpadler sizi üzmem diyeyim :)
masaüstüm pc'mde ilk nesil i7 930 kullanıyorum, maksadım sadece oyun oynamak, gtx 1050ti ekran kartım var darboğaz olmadan rahatlıkla kullanıyorum. i7 930 ilk nesil olmasına rağmen biraz o.c ile 3. hatta 4. nesil işlemcileri aratmıyor,tabi oyun performansı olarak konuşuyorum.
ayrıca laptop işlemcilerinde sonu u ile bitenler enerji tasarruflu gibi bişeydi galiba onlarada dikkat etmek lazım, o 3. nesil işlemcili thinkpadler sizi üzmem diyeyim :)
0
ivy bridge iyiydi evet. 3. nesilden sonra sistemlerde islemcinin disindaki unsurlarin darbogaz yaptigini fark ettiler. sektor onlara yoneldi. hdd mesela, yavas yavas azaliyor. ssd var artik. ve soylendigi gibi destek olayi da var. biri sata 3 destekler biri sata 6.
ayni zamanda islemci gucunu gelistirmeseler de uretim teknolojisini gelistirip transistorleri birbirine daha yakin yapiyorlar. boylece sarfiyat ve isinma azalmis, performans artmis oluyor.
kisaca mevzu su, 1.5 dci motoru renault da kullaniyor mercedes de. olay bundan ibaret.
ayni zamanda islemci gucunu gelistirmeseler de uretim teknolojisini gelistirip transistorleri birbirine daha yakin yapiyorlar. boylece sarfiyat ve isinma azalmis, performans artmis oluyor.
kisaca mevzu su, 1.5 dci motoru renault da kullaniyor mercedes de. olay bundan ibaret.
0
O yüzden bas bas bağırıyoruz zaten.
thinkpad her zaman efsane bir cihaz. Yüzlerce sattım hala x220 leri bile satıyorum haftada en az iki tane. Hoşuna giden bir thinkpad i al. Hiçbiriniz o küçük farkları hissedecek kullanıcılar değilsiniz.
thinkpad her zaman efsane bir cihaz. Yüzlerce sattım hala x220 leri bile satıyorum haftada en az iki tane. Hoşuna giden bir thinkpad i al. Hiçbiriniz o küçük farkları hissedecek kullanıcılar değilsiniz.
0
>
Tabi enerjı tuketımı dusmus ve yeni antin kuntin ozellıkler gelmıs ama benchmarklar aynı.
antin kuntin ozellik dedigin dusuk sicaklikta calismak oluyor ki, bu bilgisayardaki en onemli kriterlerden birisidir; ozellikle aldigin laptop ise. eli yakan bir klavye hos durmuyor.
Tabi enerjı tuketımı dusmus ve yeni antin kuntin ozellıkler gelmıs ama benchmarklar aynı.
antin kuntin ozellik dedigin dusuk sicaklikta calismak oluyor ki, bu bilgisayardaki en onemli kriterlerden birisidir; ozellikle aldigin laptop ise. eli yakan bir klavye hos durmuyor.
0
jimicik
evi toparlarken gecti elime. buyuk siselerden. bir arkadasim moosiklet icin vermisti. dun biraz arastirdim, bisiklet icin de kullaniliyor. bisikletim de var ancak;1-bu sise elime geceli 4-5 sene oldu. bozulmus mudur? skt goremedim sisede.2-kullanirsan 6 ay sonra yeni lastik alman gerekir demisler, c
evi toparlarken gecti elime. buyuk siselerden. bir arkadasim moosiklet icin vermisti. dun biraz arastirdim, bisiklet icin de kullaniliyor. bisikletim de var ancak;
1-bu sise elime geceli 4-5 sene oldu. bozulmus mudur? skt goremedim sisede.
2-kullanirsan 6 ay sonra yeni lastik alman gerekir demisler, cok sik bisiklete bimiyorum, gerek yok mudur?
1-bu sise elime geceli 4-5 sene oldu. bozulmus mudur? skt goremedim sisede.
2-kullanirsan 6 ay sonra yeni lastik alman gerekir demisler, cok sik bisiklete bimiyorum, gerek yok mudur?
0
Motosiklet veya bisikletinin lastiği tubeless değilse ise yaramıyor. Tubeless içinde 1-2 senede kuruma veya toplanıp balans bozma ihtimali de var..
Kısaca yalan dolan isler..
Kısaca yalan dolan isler..
0
motosikletin ic lastigi var ama onda kullanmak istemiyorum. cunku arada lastiklerimi disli lastikle degistirmem gerekiyor vs. Lastik degistirmeye kalkinca yapisiyormus gibi seyler okudum.
bisiklet icin dusundum. bislet yeni daha birkac kere bindim.
bisiklet icin dusundum. bislet yeni daha birkac kere bindim.
0
bisiklet ne bisikleti :) 90 psi üstünde işe yaramaz onlar. eğer yol/yarış bisikletiyse kullanmanız mümkün değil. değilse de kullanılacak şey değil. 6 7 ay sonra yeni lastik değil iç lastik almanız gerekir. tubeless kullanmıyorsanız tabi.
0
j000ker
evet soru başlıkta, malum bitcoin aldı başını gitti. ethereum ise ne zamandır yerinde sayıyor. litceoin, iota ve ripple gibi umut verici kripto paralar var ama bu işle ilgilenen arkadaşların görüşleri nelerdir?
evet soru başlıkta, malum bitcoin aldı başını gitti. ethereum ise ne zamandır yerinde sayıyor. litceoin, iota ve ripple gibi umut verici kripto paralar var ama bu işle ilgilenen arkadaşların görüşleri nelerdir?
0
Ben bu ara Çinlilere göz diktim, BNB (Binance) fena gözükmüyor. Bi incele istersen.
0
Hiçbirini. Zira güvenli değil. Her sene mutlaka bir hub ı patlatıp içini bosaltiyorlar. Sonra çöküşe geçiyor para. Şaşmaz.
0
Kimse bilemez. Ben aldığım satoshileri bitcoin olarak bıraksaydım baya kâr etmiş olacaktım, ama ripple, xem, digibyte, reddcoin, siacoin vb. coinlere bölüştürdüm ve şu an zarardayım bazıları benim aldığımın yarısına üçte birine düştü. (Digibyte bi ara 6 kat artmıştı satmamıştım peeh :D)
Ama hala bekletiyorum, unuttum, seneye falan bakarım nolmuş diye.
Ama hala bekletiyorum, unuttum, seneye falan bakarım nolmuş diye.
0
burdan tavsiye alıncaya kadar, kendin hangi coin ne gibi bir servis ve potansiyel sunuyor ona göre değerlendirmen daha iyi olur. Bunu yapamıyorsan da çok para yatırma.
0
antipodes
selamlar,2 hafta sonra arabamızla kuşadası'ndan kuzeye doğru sahil şeridi boyunca 1 haftalık gezmeli, görmeli, denizli, yüzmeli tatil planlıyoruz.nereleri gezmeli, nereleri görmeli, ne yiyip içmeli?önerilerinizi duymak isterim, sevgiler.
selamlar,
2 hafta sonra arabamızla kuşadası'ndan kuzeye doğru sahil şeridi boyunca 1 haftalık gezmeli, görmeli, denizli, yüzmeli tatil planlıyoruz.
nereleri gezmeli, nereleri görmeli, ne yiyip içmeli?
önerilerinizi duymak isterim, sevgiler.
2 hafta sonra arabamızla kuşadası'ndan kuzeye doğru sahil şeridi boyunca 1 haftalık gezmeli, görmeli, denizli, yüzmeli tatil planlıyoruz.
nereleri gezmeli, nereleri görmeli, ne yiyip içmeli?
önerilerinizi duymak isterim, sevgiler.
0
nıç
bir arkadaşım kalbi sıkıştığı için doktora gitti. ekg'de ve göğüs filminde bir şey çıkmadı ama kan tahlilinde bu değer yüksek çıkmış.bir fikriniz var mı durumla ilgili?
bir arkadaşım kalbi sıkıştığı için doktora gitti. ekg'de ve göğüs filminde bir şey çıkmadı ama kan tahlilinde bu değer yüksek çıkmış.
bir fikriniz var mı durumla ilgili?
bir fikriniz var mı durumla ilgili?
0
coca cola
https://www.youtube.com/watch?v=PBNVmcS9LTYhangi şarkı bu?Teşekkürler
0
basubadelmevt
Ekteki resimdeki motorun marka ve modeli lazım.Tahmini olan?Bayıldım yahu.
Ekteki resimdeki motorun marka ve modeli lazım.Tahmini olan?Bayıldım yahu.
0
legolas_21
iyi geceler beyler ve bayanlarTtnet’in borçlu kuluna verdiği 256 bitten sesleniyorum size, Hiç alakadar olmadığım, hep yalan diye üffleyip püfflediğim üç harfli konusunu pek yakın bir abimden akşam boyu dinleyince şimdi uykusuzluk tuttu. Ben halen yapma, etme abi yok böle şeyler, doktora gidelim ist
iyi geceler beyler ve bayanlar
Ttnet’in borçlu kuluna verdiği 256 bitten sesleniyorum size,
Hiç alakadar olmadığım, hep yalan diye üffleyip püfflediğim üç harfli konusunu pek yakın bir abimden akşam boyu dinleyince şimdi uykusuzluk tuttu. Ben halen yapma, etme abi yok böle şeyler, doktora gidelim istersen felan dedim. Yok çekti. Size de danışam dedim. Birkaç olay anlattı sıralıyorum şimdi;
Kronolojik bir sıra tutmicam aktarıcam. Kendisi bizim kapıcı oluyor. Ondan önce biz kapıcıydık. Binadakileri dedikodulaşıyoruz. Evi, kazan dairesi ile bitişik. Bodrum(Kazan dairesi)’da tavuk tutuyor. Gece geç saatlerde (2-3 gibi) ses duymuş. Kontrole gitmiş, kömür torbalarının arasında kara iki göz görmüş, bi süre bakmış, kalbi buz kesilmiş korkudan. Sabaha kadar yatamamış. Bu uykusuzluk bundan önce de çok başına gelen bi durum. Dedim burada bitirir fikrimi söylerim; “abi kedi felandır fazla büyütüyorsun” demeye bırakmadan, eve taktırdığı çoğu sıfır ampullerin aynı gün veya 2,3 günde bir bozulduğunu söyledi. 5 çocuğu var, en büyüğü 12 civarında. Olayın bir hafta ardından gündüz vakti dama çıkıyor asansör arızasından orada aynı cismi görüyor (amk ne desem bilemedim ama şeytan diyip duruyor). Yine aynı mevzuat, tutkulu bakışlar ve Mehmet abim’in kalbinın buzlaşması vs. Ona göre huzursuz bir ruh binada veya arsa üzerinde olabilir.
Gelgelelim bu tek mevzu olsa …
Antep’te başına başka bir olay gelmiş. Eşinin ablası ve çocuğu ölüyor (sebebini sormayı unuttum). Antep’te pencereleri bahçeye bakan bir evde cenazeyi hazırladıktan sonra çıkarkene ölen çocuğun kendisine seslendiğini duyup yere yıkılıyor. Sesin çok net çıktığını ve ölen kişinin sesi olduğuna yemin billah ediyor.
Varan dörde gelelim, bir gece vakti eşinin çığlıklarıyla uyanıyorlar ve eşi, Mehmet’in onu boğduğunu söylüyor. Tek bu olsa hani aynı zamanda Mehmet abim geceleri belli bir aralıkta evinin içinde birşeylerin varlığını kalbinden hissedip uyanıyor ve bir daha yatamıyor. Gece 1 veya 5 arasında, haftada 3, 4 kez. Tuvalete giderken bazen eşini de çağırıyor. Sabaha kadar dini şeyler izliyor.
İman loading ...
Buraya kadar okuyorsanız teşekkür ediyorum. Başka bir günde sabah erken vakitte işe gidiyor etraf karanlık biraz, caddeye çıkmak istiyor, etrafta esrarcılara rastlamadan huzurlu gidebilmek için. Bisikletle gidiyor, yolda caddenin ortasında köşeden uzun bir gölge geliyor frene basıyor çarpmamak için fakat gölge geçiyor ama kimse yok.
Bir diğer olay Mehmet’in kardeşinin eşiyle evlerinde kaldığı bir zamana denk geliyor. Mehmet abinin evinin kapıları şu altı tahta üst cam olanlardan. Camları kırık olduğundan perde ile kapatmış Gece vakti yatağa girmişlerkene bu abimin kardeşi evin içinde kapının perdesinin aralandığını ve yaşlı bir süretin evdekilere bakıp çıktığını söylüyor.
Hatırladığım bunlar arkadaşlar… Nasıl yardımcı olabilirim abime, dini olsun, psikolojik olsun. Fakir ve eğitimsiz oldukları da var. Ama Mehmet abi çok görmüş biri kanımca.
Hasılı; Yakın bir abim üç harfli rastlantılarını pek sık yaşıyor son zamanlarda, kendisine nasıl yardımcı olabilirim.
Ttnet’in borçlu kuluna verdiği 256 bitten sesleniyorum size,
Hiç alakadar olmadığım, hep yalan diye üffleyip püfflediğim üç harfli konusunu pek yakın bir abimden akşam boyu dinleyince şimdi uykusuzluk tuttu. Ben halen yapma, etme abi yok böle şeyler, doktora gidelim istersen felan dedim. Yok çekti. Size de danışam dedim. Birkaç olay anlattı sıralıyorum şimdi;
Kronolojik bir sıra tutmicam aktarıcam. Kendisi bizim kapıcı oluyor. Ondan önce biz kapıcıydık. Binadakileri dedikodulaşıyoruz. Evi, kazan dairesi ile bitişik. Bodrum(Kazan dairesi)’da tavuk tutuyor. Gece geç saatlerde (2-3 gibi) ses duymuş. Kontrole gitmiş, kömür torbalarının arasında kara iki göz görmüş, bi süre bakmış, kalbi buz kesilmiş korkudan. Sabaha kadar yatamamış. Bu uykusuzluk bundan önce de çok başına gelen bi durum. Dedim burada bitirir fikrimi söylerim; “abi kedi felandır fazla büyütüyorsun” demeye bırakmadan, eve taktırdığı çoğu sıfır ampullerin aynı gün veya 2,3 günde bir bozulduğunu söyledi. 5 çocuğu var, en büyüğü 12 civarında. Olayın bir hafta ardından gündüz vakti dama çıkıyor asansör arızasından orada aynı cismi görüyor (amk ne desem bilemedim ama şeytan diyip duruyor). Yine aynı mevzuat, tutkulu bakışlar ve Mehmet abim’in kalbinın buzlaşması vs. Ona göre huzursuz bir ruh binada veya arsa üzerinde olabilir.
Gelgelelim bu tek mevzu olsa …
Antep’te başına başka bir olay gelmiş. Eşinin ablası ve çocuğu ölüyor (sebebini sormayı unuttum). Antep’te pencereleri bahçeye bakan bir evde cenazeyi hazırladıktan sonra çıkarkene ölen çocuğun kendisine seslendiğini duyup yere yıkılıyor. Sesin çok net çıktığını ve ölen kişinin sesi olduğuna yemin billah ediyor.
Varan dörde gelelim, bir gece vakti eşinin çığlıklarıyla uyanıyorlar ve eşi, Mehmet’in onu boğduğunu söylüyor. Tek bu olsa hani aynı zamanda Mehmet abim geceleri belli bir aralıkta evinin içinde birşeylerin varlığını kalbinden hissedip uyanıyor ve bir daha yatamıyor. Gece 1 veya 5 arasında, haftada 3, 4 kez. Tuvalete giderken bazen eşini de çağırıyor. Sabaha kadar dini şeyler izliyor.
İman loading ...
Buraya kadar okuyorsanız teşekkür ediyorum. Başka bir günde sabah erken vakitte işe gidiyor etraf karanlık biraz, caddeye çıkmak istiyor, etrafta esrarcılara rastlamadan huzurlu gidebilmek için. Bisikletle gidiyor, yolda caddenin ortasında köşeden uzun bir gölge geliyor frene basıyor çarpmamak için fakat gölge geçiyor ama kimse yok.
Bir diğer olay Mehmet’in kardeşinin eşiyle evlerinde kaldığı bir zamana denk geliyor. Mehmet abinin evinin kapıları şu altı tahta üst cam olanlardan. Camları kırık olduğundan perde ile kapatmış Gece vakti yatağa girmişlerkene bu abimin kardeşi evin içinde kapının perdesinin aralandığını ve yaşlı bir süretin evdekilere bakıp çıktığını söylüyor.
Hatırladığım bunlar arkadaşlar… Nasıl yardımcı olabilirim abime, dini olsun, psikolojik olsun. Fakir ve eğitimsiz oldukları da var. Ama Mehmet abi çok görmüş biri kanımca.
Hasılı; Yakın bir abim üç harfli rastlantılarını pek sık yaşıyor son zamanlarda, kendisine nasıl yardımcı olabilirim.
0
gir koluna bir gece bakalım neler olucak. sen de görürsen ona göre, yok görmezsen niye sadece ona gözüküyo onu konuşursunuz.
0
bunların hepsine inandım deme :/
bazı insanların hayal dünyası çok geniş ve halüsinasyon diye bir olgu var literatürde :)
bazı insanların hayal dünyası çok geniş ve halüsinasyon diye bir olgu var literatürde :)
0
@cekilmis gayfe şüpheciyim hocam, dindar yönümde var. Hani pek de boşlayamıyorum. Yardımcı olmak istedim abime ne tür olursa.
0
1. Harama (kul hakkı dahil) hiç el uzatmayacak, asla.
2. Kirli gezmeyecek, asla.
3. Yalan söylemeyecek, asla.
4. Bol bol felak-nas okuyacak. Aklına geldikçe okuyacak. İnanmıyorsa bile okusun. Bi de lütfen Türkçesini hatta tefsirini okusun. Bayraktar Bayraklı'nın geçen haftalarda YouTube'da yayınlanmış tefsiri var, can kulağıyla dinlesin.
İlk üç maddeyi uygulamazda dua falan etmesin. Allaha falan inanmıyor demektir.
2. Kirli gezmeyecek, asla.
3. Yalan söylemeyecek, asla.
4. Bol bol felak-nas okuyacak. Aklına geldikçe okuyacak. İnanmıyorsa bile okusun. Bi de lütfen Türkçesini hatta tefsirini okusun. Bayraktar Bayraklı'nın geçen haftalarda YouTube'da yayınlanmış tefsiri var, can kulağıyla dinlesin.
İlk üç maddeyi uygulamazda dua falan etmesin. Allaha falan inanmıyor demektir.
0
Allah yok, cin yalan.
Yapabileceğin en isabetli şey 1400 yıllık Arap mitlerini kendi kendine mırıldanmak değil bu tanıdığını bir psikyatra götürmek, belli ki bu şahıs ciddi bir psikolojik sıkıntı içerisinde.
Yapabileceğin en isabetli şey 1400 yıllık Arap mitlerini kendi kendine mırıldanmak değil bu tanıdığını bir psikyatra götürmek, belli ki bu şahıs ciddi bir psikolojik sıkıntı içerisinde.
0
altta bir duyuru var, psikolog-psikiyatr sıkıntısı üzerine. :/ geçmiş olsun.
0
Varan 1:Bu cinler izlanda da niye yok?
Varan 2: İzlanda futbolu bu seviyeye nasıl geldi?
Ps: once+1 olmakla beraber, kişinin doğduğundan beri öğrendiği ve artık bilincine kök salmış öğretiler psikolojik bağlamda kısa dönemde kurtarıcı olabilir. Ör, dua etmek. Ör, namaz kılmak. Benim alakam kalmadı dinle kitapla. Ama çok bunaldığım zaman telefondan iki sure açıp okuyorum. İnanıyor muyum? Hayır. İnanmadan okumama rağmen bilinç daha önce işlenmiş güvenli bölgeye girdiğini anlayınca durulmaya başlıyor. Kaç yaşına gelmiş herife metafizik anlatamazsın, anlamsızlığını gösteremezsin. Semptomlarını gidermek için çözüm üretirsin ancak.
Varan 2: İzlanda futbolu bu seviyeye nasıl geldi?
Ps: once+1 olmakla beraber, kişinin doğduğundan beri öğrendiği ve artık bilincine kök salmış öğretiler psikolojik bağlamda kısa dönemde kurtarıcı olabilir. Ör, dua etmek. Ör, namaz kılmak. Benim alakam kalmadı dinle kitapla. Ama çok bunaldığım zaman telefondan iki sure açıp okuyorum. İnanıyor muyum? Hayır. İnanmadan okumama rağmen bilinç daha önce işlenmiş güvenli bölgeye girdiğini anlayınca durulmaya başlıyor. Kaç yaşına gelmiş herife metafizik anlatamazsın, anlamsızlığını gösteremezsin. Semptomlarını gidermek için çözüm üretirsin ancak.
0
1) Apartmanların bodrum, kiler vb. katlarına giren şey ya lağım faresidir ya da gelincik dediğimiz yaratıktır. Bu hayvanlar korkunca buldukları en yakın kovuğa kaçarlar. gözleri de kedi gözü gibi parlar. o abi aşağı indiğinde süreli otomatik ışık yandı ve ondan gelen ışık yansıdığı için gördüğü göz bu gözler.
Kapcı dairelerinde müteahhitler her türlü masraftan kaçarlar. O dairelerde kullanılan malzemelerin çoğu standart dairelerde kullanılan malzemelerden daha kalitesizdir. Elektrik tesisatı ve elemanları da dahil. sigortanın da dandiği olduğu için tesisatla ilgili en ufak bir problemde ampuller kütür kütür gider.
2) Antep de yaşadığı olay tamamen büyük bir üzüntüye bağlı travma. o anlık bir halüsinasyon.
3) o abi korkuyu din edinmiş. cinleri allah yerine koymuş, cinleri allahtan daha güçlü ve başına buyruk hareket edebilen varlıklar diye tanımlamış. musallat vb. vakalarda süreç bu şekilde işlemez. Önce bir psikoloğa görünsün diyeceğim ama o tür insanlar bunu yapmaz. Ankara'da bazılarının sahtekar diye atıp tuttuğu türden insanlardan birine görünmek, muayene olmak isterse isim ve adres verebilirim.
Kapcı dairelerinde müteahhitler her türlü masraftan kaçarlar. O dairelerde kullanılan malzemelerin çoğu standart dairelerde kullanılan malzemelerden daha kalitesizdir. Elektrik tesisatı ve elemanları da dahil. sigortanın da dandiği olduğu için tesisatla ilgili en ufak bir problemde ampuller kütür kütür gider.
2) Antep de yaşadığı olay tamamen büyük bir üzüntüye bağlı travma. o anlık bir halüsinasyon.
3) o abi korkuyu din edinmiş. cinleri allah yerine koymuş, cinleri allahtan daha güçlü ve başına buyruk hareket edebilen varlıklar diye tanımlamış. musallat vb. vakalarda süreç bu şekilde işlemez. Önce bir psikoloğa görünsün diyeceğim ama o tür insanlar bunu yapmaz. Ankara'da bazılarının sahtekar diye atıp tuttuğu türden insanlardan birine görünmek, muayene olmak isterse isim ve adres verebilirim.
0
cevabım: önce psikiyatriste, düzelmezse hocaya götürün bu işi bilen. hoca para alıyorsa, süryanice şeyler falan okuyorsa bilmiyodur. oranın köylerinde bilen eden vardır mutlaka.
@once mit diyeceksen 1400 yıllık arap miti değil, binlerce yıllık mit. sümerlerde bile var cin.
@mimimi dünyada cinlere en çok inanan halk izlanda halkı olabilir. google: kayalık cini
@once mit diyeceksen 1400 yıllık arap miti değil, binlerce yıllık mit. sümerlerde bile var cin.
@mimimi dünyada cinlere en çok inanan halk izlanda halkı olabilir. google: kayalık cini
0
@AWD+1 Son paragraf çok çok doğru. Korkuyu din edinmiş evet. Fakat bu adam doktorlara inanabilecek mi güvenebilecek mi, doktorun yaklaşımı içine sinecek mi, manevi doyum yaşayacak mı... Bunlar hep birer alengir, garantisi yok. Onu en çok rahatlatacak şey konuya algılarının çalıştığı yönden yaklaşmak. Allah'ı tanımaya çalışsa keşke, biraz okur sorgular hiç olmazsa.
0
mehmet abin ya kolpada cigir acmis bir troll ya da ciddi psikolojik sikintilara sahip. doktora gotur.
0
ya anlattıkların bir üç harfli çağrıştırıyor ama o da cin değil. :( belki de amcanın ruhlarla (ya da fiziksel olmayan herhangi bir varlıkla) bağlantı kurabilen 5ten sonraki tüm hisleri açık bir bünyesi var? ölen kişilerin sesini duymak gölgeler gözler görmek falan korkutucu olsa da zarar veren bi şey olmamış daha rahata salınabilir. şeytan falan diyor, zararsız amcalar falan ziyaret etmiş halbuki, şeytan dediğin çarpar, bedeni ele falan geçirir vs. belki biraz holuvud korku filmi izlerse işleri normalleştirir ve şeytan veya cin etkisinde olmadığını anlar. ayrıca böyle şeyleri aramayıp kendisini bu tarz iletişimlere açık tutmazsa zaten görmeyeceğini düşünüyorum.
tabii kısmet.
tabii kısmet.
0
Sayin arkadaşım
Beyindeki kimyasallarin degismesi bir cok sanriya yol acar
Keske caktirmadan düzenleyici bir seyler icirilse.
Doktora gitmez bu dayi diye düşünüyorum.
Kisisel fikrim bu tarz deneyim yapay olarak yasansa sorun kalmaz ama onu da yapmaz.
O yuzden doktor + 1.
Cin yok + 1
Beyindeki kimyasallarin degismesi bir cok sanriya yol acar
Keske caktirmadan düzenleyici bir seyler icirilse.
Doktora gitmez bu dayi diye düşünüyorum.
Kisisel fikrim bu tarz deneyim yapay olarak yasansa sorun kalmaz ama onu da yapmaz.
O yuzden doktor + 1.
Cin yok + 1
0
Bu cinler kendini hic akli basinda, bilincli, okumus etmis insanlara gostermiyor nedense. Ya koylerde gosteriyorlar kendilerini ya da buyuk sehirlerde yasayan koylu vatandaslara.
Ne bileyim, cin goren universite hocasina hic rastlamadim mesela.
Ne bileyim, cin goren universite hocasina hic rastlamadim mesela.
0
Gördüğünü sanıyor, hayal görüyor. Çünkü kafayı bunlara takmış durumda. Psikiyatriste gitmeli +1
0
Psikiyatri +1
Fazla dindar olunca ister istemez kafa o tip halusinasyon görme eğiliminde oluyor. Ayrıca uykusuzluk da büyük etken.
@stavro'ya görenler konusunda katılıyorum ama görmeyenlerde değil. Sanırım Camel'in Camel olduğu zamanlar geçtiğine ithafen, üniversite hocalarının eğitimli, kalifiye bireyler olduğu zamandan bahsediyor :)
Cin konusu inanan, inanmayan herkeste etkili çünkü çocukluktan beri korku hikayeleri dinledik. O yüzden her zaman derim, şeytan gelmiş, vampirmiş, kurtadammış falan bizi ben korkutmuyor. Cin konusuna yürüsek çok güzel korku filmi çekeriz ama düşük bütçeli dabbeler dışında pek bir olay yok maalesef.
Fazla dindar olunca ister istemez kafa o tip halusinasyon görme eğiliminde oluyor. Ayrıca uykusuzluk da büyük etken.
@stavro'ya görenler konusunda katılıyorum ama görmeyenlerde değil. Sanırım Camel'in Camel olduğu zamanlar geçtiğine ithafen, üniversite hocalarının eğitimli, kalifiye bireyler olduğu zamandan bahsediyor :)
Cin konusu inanan, inanmayan herkeste etkili çünkü çocukluktan beri korku hikayeleri dinledik. O yüzden her zaman derim, şeytan gelmiş, vampirmiş, kurtadammış falan bizi ben korkutmuyor. Cin konusuna yürüsek çok güzel korku filmi çekeriz ama düşük bütçeli dabbeler dışında pek bir olay yok maalesef.
0
konunun cinlerin gerçekten olup olmadığıyla uzaktan yakından alakası yok. iki durumda da dayı açısından çözüm aynı.
cinler varsa, x duası okunacak. (ya da gitmesi için ne yapılırsa o)
cinler yoksa, dayı inandığı için yine x duası okunacak. psikolojisi rahatlayacak.
ben de kendisinin ciddi psikolojik sorunları olduğunu düşünüyorum. yukarıda anlatılanların hiçbir gizemli yanı yok benim için.
cinler varsa, x duası okunacak. (ya da gitmesi için ne yapılırsa o)
cinler yoksa, dayı inandığı için yine x duası okunacak. psikolojisi rahatlayacak.
ben de kendisinin ciddi psikolojik sorunları olduğunu düşünüyorum. yukarıda anlatılanların hiçbir gizemli yanı yok benim için.
0
skdk
Arkadaşlar merhaba,Arkadaşım sahibinden.com'a bir bilgisayar ilanı koydu. Yabancı uyruklu bir kadın bunu sahibinden.comda gorüyor ve direk orada kayitli olan numaradan arkadaşa msj atıyor. Bilgisayari alip Nijerya'daki sevgilisine gondermek istediğini söylüyor. Gideceği yerin her türlü adresi mevcut
Arkadaşlar merhaba,
Arkadaşım sahibinden.com'a bir bilgisayar ilanı koydu. Yabancı uyruklu bir kadın bunu sahibinden.comda gorüyor ve direk orada kayitli olan numaradan arkadaşa msj atıyor. Bilgisayari alip Nijerya'daki sevgilisine gondermek istediğini söylüyor. Gideceği yerin her türlü adresi mevcutmuş.
Daha sonra arkadaşın verdiği ibana parayi yatiriyor fakat bunu secure trust bank araciligiyla yapıyor. Bankadan gelen mailin dediğine göre para bankada tutuluyormuş, kargo gönderilip dekont bankaya gösterildiği anda para hesaba yatıyormuş. Ben bunda bir bit yeniği var dedim ama arkadaş hala tereddütte. Ekte bankadan gelen mailleri de gönderiyorum. Bu konu hakkında bilgisi olan varsa paylaşabilir mi?
Şimdiden teşekkürler.
Arkadaşım sahibinden.com'a bir bilgisayar ilanı koydu. Yabancı uyruklu bir kadın bunu sahibinden.comda gorüyor ve direk orada kayitli olan numaradan arkadaşa msj atıyor. Bilgisayari alip Nijerya'daki sevgilisine gondermek istediğini söylüyor. Gideceği yerin her türlü adresi mevcutmuş.
Daha sonra arkadaşın verdiği ibana parayi yatiriyor fakat bunu secure trust bank araciligiyla yapıyor. Bankadan gelen mailin dediğine göre para bankada tutuluyormuş, kargo gönderilip dekont bankaya gösterildiği anda para hesaba yatıyormuş. Ben bunda bir bit yeniği var dedim ama arkadaş hala tereddütte. Ekte bankadan gelen mailleri de gönderiyorum. Bu konu hakkında bilgisi olan varsa paylaşabilir mi?
Şimdiden teşekkürler.
0
hadi hadi
Selamlar,8 yaşındaki kızım için kaliteli bir Rollerblade almak istiyorum. Son 3 yılda 1 exess bir de voit olmak üzere 2 tanesinin hakkından geldi kendisi. Şöyle 2-3 yıl sorunsuz kullanılabilecek marka öneriniz var mı? Teşekkürler şimdiden.
Selamlar,
8 yaşındaki kızım için kaliteli bir Rollerblade almak istiyorum. Son 3 yılda 1 exess bir de voit olmak üzere 2 tanesinin hakkından geldi kendisi. Şöyle 2-3 yıl sorunsuz kullanılabilecek marka öneriniz var mı?
Teşekkürler şimdiden.
8 yaşındaki kızım için kaliteli bir Rollerblade almak istiyorum. Son 3 yılda 1 exess bir de voit olmak üzere 2 tanesinin hakkından geldi kendisi. Şöyle 2-3 yıl sorunsuz kullanılabilecek marka öneriniz var mı?
Teşekkürler şimdiden.
0
tardy
Bu haftasonu (30-31 Ocak'ta) İstanbul'da olacağım. İnternette araştırdım ama pek bir şey bulamadım. Bir de İstanbul'da yaşayan arkadaşlara sorayım dedim. Tercihen Pazar günü, ama Cumartesi de olur, şöyle güzel bir tiyatro oyunu, sergi falan gibi bir etkinlik önerebilir misiniz? "The Art of Banksy"i
Bu haftasonu (30-31 Ocak'ta) İstanbul'da olacağım. İnternette araştırdım ama pek bir şey bulamadım. Bir de İstanbul'da yaşayan arkadaşlara sorayım dedim. Tercihen Pazar günü, ama Cumartesi de olur, şöyle güzel bir tiyatro oyunu, sergi falan gibi bir etkinlik önerebilir misiniz? "The Art of Banksy"i gezebiliriz belki. "Ferhangi Şeyler" veya "Ben Bertolt Brecht" de ilgimizi çekti. Başka ne olabilir?
0
En kısa gecenin rüyası'na gideceğim ben ama yer kalmış mıdır bilmiyorum. Eğlenceli bir oyun.
0
En kısa gecenin rüyası'nin ilk perde sonrasını tavsiye etmiyorum. Hatta farklı bir oyunu tercih edin derim... Saygılar.
0
all girls dream
https://youtu.be/sFR_BxOu6-Y?t=1h31m20s
0
eli
Merhaba, Kosovadan sırbistana kara yoluyla otobüsle geçişte türk pasaportuna sıkıntı çıkarıyorlar mı?Bilgisi olan giden var mı?
Merhaba,
Kosovadan sırbistana kara yoluyla otobüsle geçişte türk pasaportuna sıkıntı çıkarıyorlar mı?
Bilgisi olan giden var mı?
Kosovadan sırbistana kara yoluyla otobüsle geçişte türk pasaportuna sıkıntı çıkarıyorlar mı?
Bilgisi olan giden var mı?
0
mevrin
şimdi mesela şehir içlerinde değil de, şehir dışlarına doğru boş arazilerde nadiren de olsa baca görüyorum. çevresinde hiçbir şey de yok. bunu oraya dikmelerinin amacı ne? arsaya niye baca dikilir ki? baca dediğim de büyük bir baca değil, 20 30 santimlik yapılar. meraktan çıldırcam :S
şimdi mesela şehir içlerinde değil de, şehir dışlarına doğru boş arazilerde nadiren de olsa baca görüyorum. çevresinde hiçbir şey de yok. bunu oraya dikmelerinin amacı ne? arsaya niye baca dikilir ki? baca dediğim de büyük bir baca değil, 20 30 santimlik yapılar. meraktan çıldırcam :S
0
Geçmişte çöplük olarak kullanılan arazilerde, işi bitip üzeri toprakla kapatıldıktan sonra çöplerden dolayı oluşan metan gazı sıkışıp patlamasın diye belli aralıklarla baca yerleştiriliyor. Muhtemelen öyle bir şey görmüşsündür diye düşünüyorum.
0
metan gayet anlaşılır da, toprak altı sıgınak olayını biraz açar mısın? ne için kullanılır bu sığınaklar?
0
genelde belediyeye ait ekipman (hidrofor, su deposu) ve altyapi hizmetleri amaciyla
0
hystarie
daha önceden okumamıştım. Çok keyif alarak okudum. Bunu devam ettirmek istiyorum. Hangi kitabı tavsiye edersiniz?
daha önceden okumamıştım. Çok keyif alarak okudum. Bunu devam ettirmek istiyorum. Hangi kitabı tavsiye edersiniz?
0
Pal sokağı çocukları İle seriyi devam ettirebilirsiniz ardından da Samed behrengi kitapları (tabi o küçük siyah balık değil küçük kara balık)
GüZel bir set olur bence bu şekilde
GüZel bir set olur bence bu şekilde
0
aylak adam'ı oku.herkes okusun aylak adam'ı :)
batı cephesinde yeni bir şey yok bir de
batı cephesinde yeni bir şey yok bir de
0
saçdemeti
Kopek dislerim cok sivri ve cikik. Vampirella gibi dolasiyorum resmen. Uzun vadeli olmayan (tel takma falan gibi) bir yontemle nasil duzeltilir bu, torpuleme ile falan mi? Ankarada bu islemi yapan guvenilir bir dis hekimi tavsiye edebilecek olan var mi?
Kopek dislerim cok sivri ve cikik. Vampirella gibi dolasiyorum resmen. Uzun vadeli olmayan (tel takma falan gibi) bir yontemle nasil duzeltilir bu, torpuleme ile falan mi? Ankarada bu islemi yapan guvenilir bir dis hekimi tavsiye edebilecek olan var mi?
0
ay soruna cevap değil, biliyorum ama yazmadan edemedim.
dişlerin şöyleyse hiç sorun etme bence, kadınlarda çok seksi duruyor +1
spoiledprettydotcom.files.wordpress.com
dişlerin şöyleyse hiç sorun etme bence, kadınlarda çok seksi duruyor +1
spoiledprettydotcom.files.wordpress.com
0
zenc
arkadaşımın sorusudur;şimdiye kadar modada çırağa gidiyordum ama 45tl alıyorlar ve eskisi gibi güzel kesemiyorlar. kadıköyde daha uyguna başarılı saç kesimi yapan berber tavsiyeniz var mı?
arkadaşımın sorusudur;
şimdiye kadar modada çırağa gidiyordum ama 45tl alıyorlar ve eskisi gibi güzel kesemiyorlar. kadıköyde daha uyguna başarılı saç kesimi yapan berber tavsiyeniz var mı?
şimdiye kadar modada çırağa gidiyordum ama 45tl alıyorlar ve eskisi gibi güzel kesemiyorlar. kadıköyde daha uyguna başarılı saç kesimi yapan berber tavsiyeniz var mı?
0
benimki shaftın sokağındaki 9 tl kesme yıkamaya gidiyor gayet de iyi yapıyorlar saç ulan bu kesiyosun oluyo işte ne 45 milyonu
benimki dediğim benimki öteki benimki ohoo
benimki dediğim benimki öteki benimki ohoo
0
dr. esat ışık caddesi - moda üzerinde uğur erkek kuaförü. uğur abi dünyanin en hos sohbet insanlarindan biridir ve güzel keser. 20 veya 25 aliyor olmasi lazim su an.
0
storax
Yaz tatili için 10 günlük yurtdışı programım var. Uzun uzun yürüyüşler yapacağım ama ayaklar dayanacak mı ? Özel olarak ayakkabbı almak mı yoksa tiger / toms tarzı ayakkabı işimi görür mü ?
Yaz tatili için 10 günlük yurtdışı programım var. Uzun uzun yürüyüşler yapacağım ama ayaklar dayanacak mı ? Özel olarak ayakkabbı almak mı yoksa tiger / toms tarzı ayakkabı işimi görür mü ?
0
tabani yumusak ayakkabilar (kosu ayakkabilari da dahil) olmaz. ayaklar terledikce esnek taban parmaklarin birbirine surtmesine ve aciya neden olur.
sert taban; tercihen vibram sart.
kosu ayakkabisinin amaci farkli: taban dizlere gelen baskiyi azaltmak amaciyla yumusak uretiliyor.
sert taban; tercihen vibram sart.
kosu ayakkabisinin amaci farkli: taban dizlere gelen baskiyi azaltmak amaciyla yumusak uretiliyor.
0
Outdoor ayakkabi al. Ama nasil yuuruyus? Asfaltta yuruyeceksen vibram tabanin anlami yok. Yapacagin yuruyuse gore ayakkabi al. Outdoor magazalari o isi bilirler. Normal spor magazalarindaki elemanlarin pek anlamadigini gordum genelde. Decathlon'dakiler de isini gorur senin aslinda. Daga cikmayacaksin sonucta.
0
10 gün yurtdışı seyahatinizin ızdırap dolu geçmesini istemiyosanız, bu seyahat bütçesi kapsamında, adam gibi bir yürüyüş ayakkabısı alın.
Size bir de püf noktası söyleyeyim. Sizi uzun yürüyüşten alıkoyacak ilk terslik, ayağınızın bir veya bir kaç noktasının önce kızarması, sonra o noktaların su toplaması, sonra oluşan o baloncukların patlaması ve yürümeye devam ederseniz kanamasıdır. Bunun tek sebebi boktan ayakkabı değil, boktan çoraplardır. Yani çoraplarınız, en az ayakkabılarınız kadar önemli.
Bir çorap ayakkabı kombinasyonu ile 3 saat durmadan yürüyebildiyseniz, o kombinasyondan şaşmayın.
Çorap kalın, yumuşak, mümkünse pamuk oranı yüksek olmalı ve ayağınıza çok az bişey küçük olmalıdır. Ayağa büyük gelen çorap ya da ayağınızın, içinde serbestçe hareket edebildiği çorap, yürüyüşün 90. dakikasından itibaren başınıza bela olmaya başlar. Hangi ülkeye gittiğinizi ya da hangi şehirde oturduğunuzu bilmiyorum ama dağcılık, kampçılık malzemesi satan mağazalarda, "ağır görev" yürüyüş çorapları var. Bunların içi pamuk, dışı yün ve çok kalınlar. En iyi çoraplar bunlar.
Diğer bir çok önemli nokta, ortopedik ince tabanlık.
Diğer çok önemli nokta, ayakkabı almadan önce uzun saatler yürümüş ve ayaklarınızı şişirmiş olmalısınız. Misal, evden çıkıp doğrudan ayakkabı almaya giderseniz, seyahatte, uzun yürüyüş sonunda o seçtiğiniz numaranın, ayağınıza dar gelme ihtimali var.
İdeal durum şu: Kalın ve yumuşak çorap aldınız. Çorap hafif kalın değil, iyice kalın olacak. Sonra ince ortopedik taban aldınız. Uzun saatler yürüyüp ayağınızı şişirdiniz. Bu vaziyetteyken, ayakkabı satın alacaksınız. O çoraplarla, o tabanlıkla ve şiş ayaklarla...
Çorapta akrilik ve naylon oranı arttıkça, ayağınızın su toplama ihtimali artar.
İyi bir yürüyüş ayakkabısı bot gibi olur. Yorulan ayağın burkulma ihtimali artar. Uzun yürüşte de atılan adım sayısının fazlalığından dolayı yani olasılık hesâbından dolayı burkulma ihtimali vardır. Bot, ayakbileğine destek olur ve burkulmayı önler.
Tabanlık niye? Ayağın tabii kavisini koruyup, taban çökmesine, bel ve baldır ağrılarına karşı tedbir olsun diye.
Diğer bir mevzu: Ucuz mal alırsanız, üstüne bi de pahalı mal almak zorunda kalırsınız.
Bu dediklerimi yaparsanız o gittiğiniz şehirleri en iyi gezebilen siz olursunuz.
Size bir de püf noktası söyleyeyim. Sizi uzun yürüyüşten alıkoyacak ilk terslik, ayağınızın bir veya bir kaç noktasının önce kızarması, sonra o noktaların su toplaması, sonra oluşan o baloncukların patlaması ve yürümeye devam ederseniz kanamasıdır. Bunun tek sebebi boktan ayakkabı değil, boktan çoraplardır. Yani çoraplarınız, en az ayakkabılarınız kadar önemli.
Bir çorap ayakkabı kombinasyonu ile 3 saat durmadan yürüyebildiyseniz, o kombinasyondan şaşmayın.
Çorap kalın, yumuşak, mümkünse pamuk oranı yüksek olmalı ve ayağınıza çok az bişey küçük olmalıdır. Ayağa büyük gelen çorap ya da ayağınızın, içinde serbestçe hareket edebildiği çorap, yürüyüşün 90. dakikasından itibaren başınıza bela olmaya başlar. Hangi ülkeye gittiğinizi ya da hangi şehirde oturduğunuzu bilmiyorum ama dağcılık, kampçılık malzemesi satan mağazalarda, "ağır görev" yürüyüş çorapları var. Bunların içi pamuk, dışı yün ve çok kalınlar. En iyi çoraplar bunlar.
Diğer bir çok önemli nokta, ortopedik ince tabanlık.
Diğer çok önemli nokta, ayakkabı almadan önce uzun saatler yürümüş ve ayaklarınızı şişirmiş olmalısınız. Misal, evden çıkıp doğrudan ayakkabı almaya giderseniz, seyahatte, uzun yürüyüş sonunda o seçtiğiniz numaranın, ayağınıza dar gelme ihtimali var.
İdeal durum şu: Kalın ve yumuşak çorap aldınız. Çorap hafif kalın değil, iyice kalın olacak. Sonra ince ortopedik taban aldınız. Uzun saatler yürüyüp ayağınızı şişirdiniz. Bu vaziyetteyken, ayakkabı satın alacaksınız. O çoraplarla, o tabanlıkla ve şiş ayaklarla...
Çorapta akrilik ve naylon oranı arttıkça, ayağınızın su toplama ihtimali artar.
İyi bir yürüyüş ayakkabısı bot gibi olur. Yorulan ayağın burkulma ihtimali artar. Uzun yürüşte de atılan adım sayısının fazlalığından dolayı yani olasılık hesâbından dolayı burkulma ihtimali vardır. Bot, ayakbileğine destek olur ve burkulmayı önler.
Tabanlık niye? Ayağın tabii kavisini koruyup, taban çökmesine, bel ve baldır ağrılarına karşı tedbir olsun diye.
Diğer bir mevzu: Ucuz mal alırsanız, üstüne bi de pahalı mal almak zorunda kalırsınız.
Bu dediklerimi yaparsanız o gittiğiniz şehirleri en iyi gezebilen siz olursunuz.
0
cedex
zamanında herkes öyle miymiş? çok hareket edildiği için mi göbek yok? protein ağırlıklı mı beslenmişler? hepsi çok fit, çok zor çıkan kaslar bile var bu heykellerde.
zamanında herkes öyle miymiş? çok hareket edildiği için mi göbek yok? protein ağırlıklı mı beslenmişler? hepsi çok fit, çok zor çıkan kaslar bile var bu heykellerde.
0
hepsi öyle değildir tabi ki estetik açıdan görünmesi için heykeltraşların abartması bence.
Amma velakin obezite ve kilo sorunu o günlerde tabi ki çok daha azdır.
Amma velakin obezite ve kilo sorunu o günlerde tabi ki çok daha azdır.
0
obezite insan icatı, eskiden yoktu öyle şeyler. kılıç kullanmak, ata binmek, güreşmek vb şeyler hep zengin sporuydu. çok sevişgenlerdi bide, o da çok kalori yakıyomuş diyolla.
0
insanların eskiden yaktığı kalori sayılarının yanında, çalıştırdıkları kas grupları da daha fazlaydı..
o bahsettiğin çok zor çıkan kaslar diye birşey yok, mesomorph vücut tiplerinde kas kütlesi fazla ve yağ oranı kas kütlesine göre daha düşük olduğu için farklı kas grupları rahatlıkla görülebiliyor.
o kas grupları tüm insanlarda var.
o bahsettiğin çok zor çıkan kaslar diye birşey yok, mesomorph vücut tiplerinde kas kütlesi fazla ve yağ oranı kas kütlesine göre daha düşük olduğu için farklı kas grupları rahatlıkla görülebiliyor.
o kas grupları tüm insanlarda var.
0
adam heykel yapıyo, göbeğini kaşıyan adamın mı heykelini yapacak dayı? daha güzel olanın heykelini yapacak tabii ki.
0
malları da buyuk oluyor aga...hele nemrutun gırıste sol da var bıtane tobe estafurullah aklıma geldı şimdi...
0
Başlarda arkadaşın dediği gibi önemli kişilerin heykelleri yapılmış ancak daha sonra iş ticarete dönmüş ve parayı basana heykel yapmaya başlamışlar. Bir yerden sonra talep öyle artmış ki heykel tıraşlar heykellerin bedenlerini hazır tutup (sabit hepsi kaslı adonisli bedenler), gelen müşterinin kafalarını özel yapıp hazır bedenlere yerleştirmeye başlamışlar. Hepsinin aynı olmasının nedeni bu.
0
şu belgeselde sorunuza direkt olarak değiniliyor, genel kültür olarak da izlemenizi tavsiye ederim:
www.imdb.com
ben de aklımda kaldığı kadarıyla açıklayayım dedim ama toparlayamadım, epey olmuş izleyeli. hatta zor çıkan kasları bırakın olmayan kasların bile neden eklendiğini açıklıyordu.
www.imdb.com
ben de aklımda kaldığı kadarıyla açıklayayım dedim ama toparlayamadım, epey olmuş izleyeli. hatta zor çıkan kasları bırakın olmayan kasların bile neden eklendiğini açıklıyordu.
0
yunan heykelleri fikri itibariyle kibir doludur, aslına bakarsan antik yunan tamamiyle diğer medeniyetlere karşı üstün oldukları fikriyle yaşayan toplumdur. Bunun için en büyük heykel(rodos), en görkemli bina, en üstün insan, savaşçı gibi betimlemeler doğasındandır.
0
O dönemde insülin dalgalanması yaratacak düzeyde basit karbonhidrat alımı yoktu, diğer karbonhidratların tüketimi de sınırlıydı, fabrikalaşma yoktu, haliyle işlenmiş gıda da yoktu. Genelde protein tüketiliyordu. İşlerin de çoğunlukla kas gücüyle yapıldığını düşünürsek hepsinin fit görünmesi gayet normal. Tabii bir de o heykeller savaşçıların tanrıların heykelleri; bakkal Teodolis'in heykeli değil. Onun heykeli olsaydı şişko bir heykeli olurdu muhtemelen.
0
O zamanlarda yaşayan insanların beslenme ve spor alışkanlıklarından, ve tabii heykeli yapılan kimsenin önemli birisi olacağı gerçeğinden bağımsız olarak bir şey daha ekleyeyim: Şu anda kadın vücudu genel kanı olarak nasıl iki cins arasından daha estetik olanı kabul ediliyorsa o zamanlarda da erkek vücudu için aynı şey geçerliymiş. Kadın vücudu daha aşağı görülürmüş. (Bu sebeple erkekler arası eşcinselliğin yaygın olduğunu ve kadınlarla çocuk sahibi olmak için birlikte olunduğunu da kaynağını hatırlamamakla birlikte bir yerde okumuştum.) Dolayısıyla heykeli yapılan kişinin gerçek vücudun da ötesinde bir yüceltme söz konusu olmuştur.
Mesela antik yunan mimarisinde de son derece erkeksi, kalın ve köşeli yapılar baskındır. Kadınsı kıvrımların keşfedilmesi çok sonra olmuştur.
Mesela antik yunan mimarisinde de son derece erkeksi, kalın ve köşeli yapılar baskındır. Kadınsı kıvrımların keşfedilmesi çok sonra olmuştur.
0
all girls dream
kuş dediğim güvercin ve serce. camın pervazina bulgur koyuyorum günaşırı gelip yiyorlar. bulgurun dısında da ne verebilir? beyaz pirinç yiyemez gibi geliyor.
kuş dediğim güvercin ve serce. camın pervazina bulgur koyuyorum günaşırı gelip yiyorlar. bulgurun dısında da ne verebilir? beyaz pirinç yiyemez gibi geliyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
böyle baget olarak fırın poşetinde ilk kez yapıyorum süreyi etkiler mi ne kadar pişsin ?
böyle baget olarak fırın poşetinde ilk kez yapıyorum süreyi etkiler mi ne kadar pişsin ?
0
tchuck
müfettişlik yardımcılığı vb. kariyer meslekleri hakkında soruyorum.bunlara nasıl hazırlanmak gerekiyor?yani, tamam her şeyden önce baya iyi bir ingilizce gerekiyor ki, iyi bir ingilizcem vardır şimdi de toefl kursuna başladım. eninde sonunda hallolacak ingilizce.onun dışında, "ilk sınav için şuna şu
müfettişlik yardımcılığı vb. kariyer meslekleri hakkında soruyorum.
bunlara nasıl hazırlanmak gerekiyor?
yani, tamam her şeyden önce baya iyi bir ingilizce gerekiyor ki, iyi bir ingilizcem vardır şimdi de toefl kursuna başladım. eninde sonunda hallolacak ingilizce.
onun dışında, "ilk sınav için şuna şuna çalışıyorsun. şuna şuna ağırlık veriyorsun. hatta şu şu kitaplardan çalışmanı tavsiye ederim."
"yazılı sınavda ise şu şu derslere çalışıyorsun, şu şu konulara dikkat ediyorsun. şu yayının kitaplarını tavsiye ederim."
"sözlü mülakatta da böyle böyle oluyor işte"
gibi bir tavsiyeye ihtiyacım var.
bunlara nasıl hazırlanmak gerekiyor?
yani, tamam her şeyden önce baya iyi bir ingilizce gerekiyor ki, iyi bir ingilizcem vardır şimdi de toefl kursuna başladım. eninde sonunda hallolacak ingilizce.
onun dışında, "ilk sınav için şuna şuna çalışıyorsun. şuna şuna ağırlık veriyorsun. hatta şu şu kitaplardan çalışmanı tavsiye ederim."
"yazılı sınavda ise şu şu derslere çalışıyorsun, şu şu konulara dikkat ediyorsun. şu yayının kitaplarını tavsiye ederim."
"sözlü mülakatta da böyle böyle oluyor işte"
gibi bir tavsiyeye ihtiyacım var.
0
Hukuk, muhasebe, iktisat ve maliye gibi alanlarda belli bir birikimin olması gerekiyor. Bunlar yoksa veya çok azsa şöyle en az bir yılını ayırman lazım.
0
@alfred, hukuk muhasebe iktisat ve maliyede iyiyimdir. gerçi şu sıralar biraz hamlamış olsam da sıkı çalışmayla tekrar canlandırabilirim bilgilerimi.
peki, bankacılık sınavlarına yönelik bu dersleri çalışabileceğim bir kaynak tavsiyen var mı?
@hurt, ben genelde özel bankalarda çok fazla torpil döndüğünü duymadım açıkçası. torpil illa ki vardır ama kpss'deki gibi 10 kişinin 9'u değil, 2-3 tanesi torpille giriyormuş diye duydum. neticede özel sektör.
peki, bankacılık sınavlarına yönelik bu dersleri çalışabileceğim bir kaynak tavsiyen var mı?
@hurt, ben genelde özel bankalarda çok fazla torpil döndüğünü duymadım açıkçası. torpil illa ki vardır ama kpss'deki gibi 10 kişinin 9'u değil, 2-3 tanesi torpille giriyormuş diye duydum. neticede özel sektör.
0
gaza gelen atom çekirdeği
bugün bir playstation cafeye girdim, arkadaşlar pes atarken yan tarafımızda oturan insanların oyununa gözüm takıldı baya bi süre izledim. oyunda iki taraf dövüşüyo, boynundan zincirliyo, kılıç sokuyo, vücudu ikiye ayırıyo falan.. bi de oynayanlar koca koca adamlar. ya böyle bir oyun oynamanın nesi z
bugün bir playstation cafeye girdim, arkadaşlar pes atarken yan tarafımızda oturan insanların oyununa gözüm takıldı baya bi süre izledim. oyunda iki taraf dövüşüyo, boynundan zincirliyo, kılıç sokuyo, vücudu ikiye ayırıyo falan.. bi de oynayanlar koca koca adamlar. ya böyle bir oyun oynamanın nesi zevkli geliyo insanlara çok merak ettim, çok saçma değil mi? saçma değilse nesi mantıklı?
0
insanların cinsellikten sonra en büyük güdüleri şiddet ve öldürme eğilimidir. belki cinsellikten de öte. oyunlarla bu şekilde kendilerini tatmin ediyorlar. oyunda kalıyorsa sorun yok.
araba yarışı da mantıksız gelebilir mesela sana. keza futbol oyunları da öyle diyebiliriz.
araba yarışı da mantıksız gelebilir mesela sana. keza futbol oyunları da öyle diyebiliriz.
0
benim erkek kardeşim oynuyordu küçükken, bizimkiler bıkmıştı engel olamıyorlardı falan. çocuk resmen şiddet bağımlısı oldu, bazı olaylara karıştı hatta ciddi anlamda. aşırı olumsuz etkileri olduğunu düşünüyorum ben şahsen. berbat bir şey.
0
güzel kardeşim senin pes oynamanda bana saçma geliyor.
mortal combat olduğunu tahmin ettiğim oyun saçma denemiyecek kadar efsane ve güzel bir oyundur ki hiçbir oyunun oynama yaşı yoktur ayrıca, yeni nesil bebeler şuan mmorpg oynuyor hepsi, tamamen hırs üzerine kurulu bu oyun sistemini saçma bulsamda kimseye ne saçma oyun o kılıcın parlayanını almak için 10bin tane yaratık kesmeye uğraşıyorsun amaç ne co demiyorum. oyun bu, takılma böyle şeylere, çok istersen fifacılara çemkir mesela
mortal combat olduğunu tahmin ettiğim oyun saçma denemiyecek kadar efsane ve güzel bir oyundur ki hiçbir oyunun oynama yaşı yoktur ayrıca, yeni nesil bebeler şuan mmorpg oynuyor hepsi, tamamen hırs üzerine kurulu bu oyun sistemini saçma bulsamda kimseye ne saçma oyun o kılıcın parlayanını almak için 10bin tane yaratık kesmeye uğraşıyorsun amaç ne co demiyorum. oyun bu, takılma böyle şeylere, çok istersen fifacılara çemkir mesela
0
Küçük küçük çocuklar mı oynasaydı? Kusura bakma, ben de 11 tane adamın yuvarlak bir nesneyi kaleye sokmaya çalıştığı oyunlardan pek zevk almıyorum. O senin dediğin oyun Mortal Kombat (bilmediğine göre bayağı bir küçük olmalısın ve/veya oyun kültürü yok denecek derecede az, kötü bir şey diye söylemiyorum, olabilir, herkes aynı oyun kültürüne sahip olmak zorunda değil) ve PES'ten gerek sanat stili gerek oynanış gerek oyun anlayışı olarak 50-60 kat üsttedir. Hiç olmazsa bir atmosfer var, hiç olmazsa az da olsa bir hikaye var, hiç olmazsa derin olmasalar da karakterler var. PES gibi kuru, "gerçek hayattaki bir olayın herhangi bir şey katılmadan dümdüz yansıtılması" olan bir şeye 50 kat tercih ederim her koşulda (kötü değil, zevk meselesi diyelim).
İkinci cevap veren kişinin söylediği doğru bu arada. Modern savaş oyunlarının bu kadar revaçta olmasının sebebi, erkeğin avlanma güdüleridir. Çoğunlukla oyun sırasında id (sevişme, avlanma, öldürme gibi güdüleri kontrol eden kısım) gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemez.
Ayrıca bir oyunu bu şekilde dışarıdan bakıp değerlendirmemelisin. Oynaman lazım öncelikle. Onun da gerçekten çok stratejik kısımları var. Ancak Street Fighter IV bu açıdan ondan daha iyi diyorlar, bilemiyorum.
Umarım cevap yeterli olmuştur.
Not olarak, video oyunlarının hiç bir psikolojik zararı olmadığı defalarca kanıtlanmıştır.
İkinci cevap veren kişinin söylediği doğru bu arada. Modern savaş oyunlarının bu kadar revaçta olmasının sebebi, erkeğin avlanma güdüleridir. Çoğunlukla oyun sırasında id (sevişme, avlanma, öldürme gibi güdüleri kontrol eden kısım) gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemez.
Ayrıca bir oyunu bu şekilde dışarıdan bakıp değerlendirmemelisin. Oynaman lazım öncelikle. Onun da gerçekten çok stratejik kısımları var. Ancak Street Fighter IV bu açıdan ondan daha iyi diyorlar, bilemiyorum.
Umarım cevap yeterli olmuştur.
Not olarak, video oyunlarının hiç bir psikolojik zararı olmadığı defalarca kanıtlanmıştır.
0
öncelikle fifa varken pes oynadığından(2010 öncesi hariç) anlıyoruz ki oyunlar konusunda beceriksiz ve zevksizsin. hele ki mortal kombat'a kötü demek için cidden heyecan nedir bilmemen gerek.
ayrıca oyunlar psikolojiyi bozmaz ama şiddete eğilimli kişiler de dövüş oyunu oynayabilir. gözü bozuk olan çocuğun tv yi yakından izlemesi ve sonrasında gözü bu yüzden bozuldu sanılması gibi.
ayrıca oyunlar psikolojiyi bozmaz ama şiddete eğilimli kişiler de dövüş oyunu oynayabilir. gözü bozuk olan çocuğun tv yi yakından izlemesi ve sonrasında gözü bu yüzden bozuldu sanılması gibi.
0
sen futbol oyunu oynayarak çok muhim bi sey mi yaptigini saniyosun? kocaman adamsin bi de.
sen neden pes oynuyosan onlar da baska oyun oynuyor.
adama bak pes oynayarak sanki atom parçaliyo anasini satiyim
sen neden pes oynuyosan onlar da baska oyun oynuyor.
adama bak pes oynayarak sanki atom parçaliyo anasini satiyim
0
Ps cafeye girip de oyun oynayanlari yadirgamak cogacayipmis. Benim kucuk kuzen ve tayfasi da smackdown hastasi ama hicbirimiz amerikan gurescisi olacak diye endise etmiyoruz. Oyunlarin kisilige etkisi oldugunu dusunmuyorum. Ebeveynlerin cocuklarinin yanlis davranislari icin suclayabilecekleri bir bahane sadece. Millet fifa, street fighter falan anlatmaya girismis de oyun kulturu bir babanne duzeyinde olan birine haybeye geliyor bence.
0
bi dövmediğiniz kalmış arkadaşlar, ben pes oynamıyordum arkadaşlara bakıyodum sadece. ha canım isterse de oynarım tabii kime ne, gerçi kızlar ne anlar ki zaten diğ mi.
0
nasıl hiçbir etkisi olmayabilir ki? küçük bir çocuk neler düşünüyor o oyunu oynarken farkında mısınız? saçmasapan savaş dövüş dizileri, filmleri, oyunları bence gayet de etkiliyor belli yaş altındaki çocukları.
0
@crimsonlady dediklerinde hakli oldugunun ispatlandigi gun, barbie, cindy, hello kitty vs. turevlerini her biri birer birenses olan turk kizlarinin davranislarindan sorumlu tutup, geleceklerin nesillerin kurtarilmasi adina toplatilma kampanyasi baslaticam.
0
i for incitta
yazımı sabrı olanlar okusun. sonra papaz olmayalım*başlıktaki sendromdan yaşıyorum. fakat beni mağdur eden arkadaş eve gelen misafir çocuğu değil de, üst kat komşumuz. her dakka bize damlayabilen 30larında fakat çocuk ruhlu bir bayan arkadaşımız. kendisi evlenecek, ancak nişanlısı ingilterede olduğu
yazımı sabrı olanlar okusun. sonra papaz olmayalım*
başlıktaki sendromdan yaşıyorum. fakat beni mağdur eden arkadaş eve gelen misafir çocuğu değil de, üst kat komşumuz. her dakka bize damlayabilen 30larında fakat çocuk ruhlu bir bayan arkadaşımız. kendisi evlenecek, ancak nişanlısı ingilterede olduğu için her gün kamerada görüşüyorlar. sıkılmıyorlar mı amk.
yazdan beri gelir ve beni bilgisayarın başından kaldırırdı. o da yetmedi, ben dersanedeyken mesajla bilgisayarın şifresini isterdi. hatta kışın bilgisayar bana yasaklanınca laptop ı, modemi falan yukarı taşıma gibi çirkin tekliflerde bulundu. neyse ki bilgisayar hepten yasaklanmadı, sadece çiçeği burnunda bir kotalı internet kullanıcısı oldum.
masaüstü yerine laptop almama ilk kez pişman oluyorum. abla halden de anlamıyor. kotalı falan dinlemiyor, illa ki o görüşmeleri yapacak. bense daha önceden deneyimli biri olarak müziğimi her gün kotayı kontrol ederek indiriyorum, filmimi aynı şekilde izliyorum. bir ayda yüksek çözünürlüklü 2 sezonluk bir diziyi bitirdim dikkat ederek. anlayacağınız, en çok takıldığım site youtube ken, bu ablamız bana kamera açacağını söylüyor.
bu durumdan cidden sıkıldım. ne gibi bir bahaneyle onu bilgisayarım başından uzak tutacağım konusunda önerilerinizi beklerim. unutmadan: kendisinin laptop ı var oysaki. ancak interneti yok, telefondaki 2 gb lık internetiyle bağlanıyor. ben de kotalıya geçtiğimden o ayarı nasıl yapacağıma dair bir duyuru açmıştım vakti zamanında ancak, ilgilenen olmadı. buyurunuz;
*geldim geleli -çok da olmadı ya- üç beş duyuru açtım, her birinin sonuna trollenmeme konusunda küçük bir imza attım. ya duyurularım medikal ve teknik kategorisinde olduğu için takılmadı, ya da cidden buradakilerin %99u troll ve geri kalan 1-2 kişiden cevap alabildim bugüne kadar. eğer aşk meşk dışında başka bir kategoride cevap veremeyecekseniz -ki diğer kategoriler de bu sitede mevcut olduğu için buraya kayıtlıyız- biz de sorularımızı soracağımız başka bir site bulalım.
not: şu son yazdığım da trollere tabii değildir. lütfen ciddi olalım ve bu duyuruya (sorumla ilgili önerileri veya son söylediğimle ilgili itirazları) belirtelim.
başlıktaki sendromdan yaşıyorum. fakat beni mağdur eden arkadaş eve gelen misafir çocuğu değil de, üst kat komşumuz. her dakka bize damlayabilen 30larında fakat çocuk ruhlu bir bayan arkadaşımız. kendisi evlenecek, ancak nişanlısı ingilterede olduğu için her gün kamerada görüşüyorlar. sıkılmıyorlar mı amk.
yazdan beri gelir ve beni bilgisayarın başından kaldırırdı. o da yetmedi, ben dersanedeyken mesajla bilgisayarın şifresini isterdi. hatta kışın bilgisayar bana yasaklanınca laptop ı, modemi falan yukarı taşıma gibi çirkin tekliflerde bulundu. neyse ki bilgisayar hepten yasaklanmadı, sadece çiçeği burnunda bir kotalı internet kullanıcısı oldum.
masaüstü yerine laptop almama ilk kez pişman oluyorum. abla halden de anlamıyor. kotalı falan dinlemiyor, illa ki o görüşmeleri yapacak. bense daha önceden deneyimli biri olarak müziğimi her gün kotayı kontrol ederek indiriyorum, filmimi aynı şekilde izliyorum. bir ayda yüksek çözünürlüklü 2 sezonluk bir diziyi bitirdim dikkat ederek. anlayacağınız, en çok takıldığım site youtube ken, bu ablamız bana kamera açacağını söylüyor.
bu durumdan cidden sıkıldım. ne gibi bir bahaneyle onu bilgisayarım başından uzak tutacağım konusunda önerilerinizi beklerim. unutmadan: kendisinin laptop ı var oysaki. ancak interneti yok, telefondaki 2 gb lık internetiyle bağlanıyor. ben de kotalıya geçtiğimden o ayarı nasıl yapacağıma dair bir duyuru açmıştım vakti zamanında ancak, ilgilenen olmadı. buyurunuz;
*geldim geleli -çok da olmadı ya- üç beş duyuru açtım, her birinin sonuna trollenmeme konusunda küçük bir imza attım. ya duyurularım medikal ve teknik kategorisinde olduğu için takılmadı, ya da cidden buradakilerin %99u troll ve geri kalan 1-2 kişiden cevap alabildim bugüne kadar. eğer aşk meşk dışında başka bir kategoride cevap veremeyecekseniz -ki diğer kategoriler de bu sitede mevcut olduğu için buraya kayıtlıyız- biz de sorularımızı soracağımız başka bir site bulalım.
not: şu son yazdığım da trollere tabii değildir. lütfen ciddi olalım ve bu duyuruya (sorumla ilgili önerileri veya son söylediğimle ilgili itirazları) belirtelim.
0
ubuntu falan kur ya da interneti kapattırdık deyin. modem üzerinden de ssid'i gizlersiniz. göremez.
0
babana söyle. babana gaz var. kotayı aşacağını paranın içine edeceğini söyle. baban zaten gerisini halleder.
0
millet rahat ya yemin ederim ben anahtar unutunca zile basmaya çekiniyorum senin dediğine bak. panpa interneti kestirdik biz de nereden haberi olacak ki fatura çok gelince babam kızdı dersin amına koymuşsun kotanın dersin
0
hanim ablanin gideri varsa hafiften hallen.nisanlisi ingiltere'de ise ...anladin sen onu
0
laptop u varsa ortak internet kullanımı teklif et.ben kotasız internete geceyim seninle faturayı paylaşalım teklifini yaparsan böylece internet faturası diye bir gercek oldugunu ve bunun para ile ödendiğini anlayacaktır.ben kendi bilgisayarımın bile başkası tarafından kullanılmasına dayanamazken sen iyi dayanıyormuşsun şifre sorma olaylarına falan.allah yardımcın olsun
0
oracıkta keserim o kadını, ne yalan söyle ne başkasını kat araya dobra dobra söyle kullanma ulan ne beleşçi çıktın, komşu dedik iyilik yaptık bokunu çıkarttın az ye de kendine internet al diye. ne insanlar var ya rabbim ya...
0
Vur kafasina, beyninin pekmezini akıt!
Bak şiddete meylin var zati, boşa gitmesin..
Bak şiddete meylin var zati, boşa gitmesin..
0
srcns@
onu buraya taşınırken düşündük. lakin bizim ev giriş katta ve zaten burdaki sinyal çok düşük, üst kattan çekmiyor bizim internet. hem diyorum ya ingilterede nişanlısı var evlenip gidicek, 2 aylığına giremeyiz böyle işe. ama 2 ay boyunca beni huzursuz etmesi (ki 3 aydır ediyor zaten) mesele orası ayrı.
onu buraya taşınırken düşündük. lakin bizim ev giriş katta ve zaten burdaki sinyal çok düşük, üst kattan çekmiyor bizim internet. hem diyorum ya ingilterede nişanlısı var evlenip gidicek, 2 aylığına giremeyiz böyle işe. ama 2 ay boyunca beni huzursuz etmesi (ki 3 aydır ediyor zaten) mesele orası ayrı.
0
sizofren hayaller
alman olmaları lazım. grubun tamamı erkekti diye hatırlıyorum. büyük kısmı gemide geçen bir klibi var hatta. 2-3 sene önce izlemiş olmam lazım. enstrüman olarak farklı bir enstrüman da olabilir, gayda falan, yanlış hatırlıyor da olabilirim.o şarkıyı ve klibi bulduran olursa en samimi teşekkürlerimi
alman olmaları lazım. grubun tamamı erkekti diye hatırlıyorum. büyük kısmı gemide geçen bir klibi var hatta. 2-3 sene önce izlemiş olmam lazım. enstrüman olarak farklı bir enstrüman da olabilir, gayda falan, yanlış hatırlıyor da olabilirim.
o şarkıyı ve klibi bulduran olursa en samimi teşekkürlerimi sunacağım kendisine.
o şarkıyı ve klibi bulduran olursa en samimi teşekkürlerimi sunacağım kendisine.
0
hammerfall olabilir mi? gerçi onlar isveçli ama tasvirine en yakın bu geldi aklıma.
0
sanmıyorum hammerfall'un öyle klibi olduğunu hatırlamıyorum. bir hammerfall olarak araştırayım yine de, anahtar sözcüklerle.
0
viking metal yapan tüm gruplar sadece iskandinav değiller. buyuyurun alman viking metal grupları. yani alman olduklarını düşünüyorum, almanca olduğunu hatırlıyorum şarkının çünkü. yanlış da hatırlıyor olabilirim ama.
www.metal-archives.com
ek: iskandinav olmayanlar viking metal yapamazlar diye bir kaide yok. demek istediğim bu. hatta biz de yapabiliriz viking metal.
www.metal-archives.com
ek: iskandinav olmayanlar viking metal yapamazlar diye bir kaide yok. demek istediğim bu. hatta biz de yapabiliriz viking metal.
0
maalesef tyr da değil. duyulmamış bir gruptu. youtube izlenme sayısı çok düşüktür muhtemelen. teşekkürler. bulunma ihtimali çok az gibi. bu duyuru kendini bir süre sonra imha edebilir.
0
spesifikasyon
Benim net bir fikrim yok ama senin uçağını patlatıyorlar.Askerinin ölme ihtimalini düşünmeden yapıyorlar bunu.Daha önceden de tehditkar konuşmaları da vardı zaten.Savas tabiki de kötü ancak illa barışçıl yollarla mı çözülmeli?Bu ülkenin siyasal otoritesini sarsmaz mı?
Benim net bir fikrim yok ama senin uçağını patlatıyorlar.Askerinin ölme ihtimalini düşünmeden yapıyorlar bunu.Daha önceden de tehditkar konuşmaları da vardı zaten.
Savas tabiki de kötü ancak illa barışçıl yollarla mı çözülmeli?Bu ülkenin siyasal otoritesini sarsmaz mı?
Savas tabiki de kötü ancak illa barışçıl yollarla mı çözülmeli?Bu ülkenin siyasal otoritesini sarsmaz mı?
0
birkaç şerefsiz yüzünden her zamanki gibi binlerce masum insan ölecek. daha farklı bir yolla halledilebilirse iyi olur, yoksa olacaklar belli.
0
insanlar ölmek, kardeşlerinin ya da çocuklarının ölmesini görmek istemiyor. hem de koca bir hiç için. bize ne suriye'den bize ne suriye halkından diyorlar. bence haklılar.
0
1 kişinin canı bile o siyasal otoriteden daha değerlidir. o siyasi otoriteyi de sonuç itibariyle o ülke üzerinde yaşayan insanlar oluşturmuyor mu?
hadi savaştık diyelim ne olacak sonuç olarak? toprak mı kazanacağız? hayır. ortaçağ'da değiliz.
hadi savaştık diyelim ne olacak sonuç olarak? toprak mı kazanacağız? hayır. ortaçağ'da değiliz.
0
bütün ülkelerin siyasal otoritesine kafam girsin isterim ben mesela. ondan.
0
olm siz savaşı hakkaten call of, counter, red alert tarzı birşey sanıyosunuz herhalde?
0
suriyeli yetkililer uçağı düşüren kişiyi , pilotun ailesine teslim etsin , kan kanla ödensin , suriye de uçağı tazmin etsin olay kapansın.
0
hiç edebiyat parçalamaya gerek yok, insan formundan bir gıdım fazlasına haiz olanlar savaşı istemiyor işte.
0
lallala
sevgili bilgisayarim bugun kendini guncelledikten sonra bir daha acilmadi, ne varsa denedim olmadi. servise goturdum, bastan yuklemekten baska care yok dediler. windows da kurulu oldugu icin oradan mac os x bolumune girip fotograf, muzik vs. kopyalayip kurtarabiliyorum, biraz is cikarsa da orada sor
sevgili bilgisayarim bugun kendini guncelledikten sonra bir daha acilmadi, ne varsa denedim olmadi. servise goturdum, bastan yuklemekten baska care yok dediler. windows da kurulu oldugu icin oradan mac os x bolumune girip fotograf, muzik vs. kopyalayip kurtarabiliyorum, biraz is cikarsa da orada sorun yok. ama ben itunes'da duzenledigim sarkilari (kac bin sarkilik arsivi tek tek duzenlemistim turlerine kadar), iphoto'da fotograflarin nerede cekildigi bilgilerini, bookmarklarimi, kayitli sifrelerimi filan da kurtarmak istesem cok mu imkansiz bir durum? programlar da kesin gitti degil mi?
0
mac le hiç alakam yok ama müziklerin id3 etiketlerinden bahsediyorsun (album, sanatçı adı, yıl, tür) diskte son kayıtlı halde gözükür gibi geliyor. türlerine kadardan kastın itunes dan çalma listesi mi ? mp3 etiketleri mi ?
edit:bahsediyorsan
edit:bahsediyorsan
0
mesaj yolladim. alet duzelirse cevap yazin ki buradan beraber servise kufredelim. saygilar.
0
@hurt serviste bende de aynen diskin onarilamadigi mesaji cikti, bunun uzerine yapacak birsey yok dedikleri icin en azindan kopyalama yapayim diye orada bastan yukletmedim. simdi hemen bu yontemi deniyorum, ise yararsa dileyin benden ne dilerseniz!
@metal sock, evet, etiketlerden ve playlist turu seylerden bahsediyordum, simdi mp3'u bastan atinca gene sanatci ismi, sarki ismi birbirine karismis bir halde gorunucek cunku..
@metal sock, evet, etiketlerden ve playlist turu seylerden bahsediyordum, simdi mp3'u bastan atinca gene sanatci ismi, sarki ismi birbirine karismis bir halde gorunucek cunku..
0
sofiane-leni mujovic
tekrar merhaba ,babam yugoslavya doğumlu pasaport çıkarma gibi bir durumumuz var.askerliği bosna'da yapabilme şansım var mıdır?orada türk birliklerinin olduğunu biliyorum.askerlik yapan yakınlarım da var ancak şans olduğunu düşünüyorlar.slav dillerini anadilim gibi biliyorum ve orta seviye ingilizce
tekrar merhaba ,babam yugoslavya doğumlu pasaport çıkarma gibi bir durumumuz var.askerliği bosna'da yapabilme şansım var mıdır?orada türk birliklerinin olduğunu biliyorum.askerlik yapan yakınlarım da var ancak şans olduğunu düşünüyorlar.slav dillerini anadilim gibi biliyorum ve orta seviye ingilizcem var.sizce bunlar yeterli midir?
0
genel olarak şansa bağlıdır ama dil bildiğin için seni oraya göndermeleri olasıdır ama çokda umut bağlama.
0
sofiane-leni mujovic
merhaba ,askerlikte siyasi içerikli dövmeler olan bir insan ne tür zorluklarla kaşılaşabilir?bunları takmam diye düşünüyordum fakat aldığım duyumlar korkunç.ama sadece duyum askerlik yapmış birisi aydınlatırsa sevinirim.
merhaba ,askerlikte siyasi içerikli dövmeler olan bir insan ne tür zorluklarla kaşılaşabilir?bunları takmam diye düşünüyordum fakat aldığım duyumlar korkunç.ama sadece duyum askerlik yapmış birisi aydınlatırsa sevinirim.
0
ne tür siyasi dövme sen pkk ya sempati duyan dövmelerin varsa tabiki askeriyede öyle ters ters bakılırsın.
0
eğer terör örgütü ile ilgili şeyler değilse çok problem olmaz, genel olarak askere girenlere bölükte personel subaylığında sorulan sorular şöyledir:
jilet izin varmı? esrar kullanıyomusun? dövmen varmı? bunlara evet hayır diyosun bunlara göre seni sakşüp personel listesine alıyolar yada almıyolar buda askeriyede yazıcı olmak silahlıkda olmak gibi şeylerden seni mahrum bırakıyor.
ilk girdiğinde kayıtta öyle dövmenin çok içeriğini araştırmıyolar tabi bu senin komutanının kişisel görüşüylede ilgili,dövmeyi görür tam ters görüşlü bir adamdır seni sürekli ezer nöbet kitler bezdirebilir hayatından yada normal sıradan bir askerlikde yapabilirsin. ama kesinlikle dövmelerinin olduğunu ve ne olduğunu bilir çünki bölükteki ispiyoncular senin hakkında bilgiyi verirler komutana şöylesi var böylesi var diye.
Sonuç: dövmeni sildirmeyeceksin ve ben ne yazarsam yazayım başına gelecekler değişmeyecek, bu yüzden bunları fazla kendine dert etme.
jilet izin varmı? esrar kullanıyomusun? dövmen varmı? bunlara evet hayır diyosun bunlara göre seni sakşüp personel listesine alıyolar yada almıyolar buda askeriyede yazıcı olmak silahlıkda olmak gibi şeylerden seni mahrum bırakıyor.
ilk girdiğinde kayıtta öyle dövmenin çok içeriğini araştırmıyolar tabi bu senin komutanının kişisel görüşüylede ilgili,dövmeyi görür tam ters görüşlü bir adamdır seni sürekli ezer nöbet kitler bezdirebilir hayatından yada normal sıradan bir askerlikde yapabilirsin. ama kesinlikle dövmelerinin olduğunu ve ne olduğunu bilir çünki bölükteki ispiyoncular senin hakkında bilgiyi verirler komutana şöylesi var böylesi var diye.
Sonuç: dövmeni sildirmeyeceksin ve ben ne yazarsam yazayım başına gelecekler değişmeyecek, bu yüzden bunları fazla kendine dert etme.
0
askerde koğuş arkadaşlarının çoğu uzun dönem olacağı için anlamazlar bile çekiçle orağın ne anlama geldiğini. kısa dönemlerin de seni dövmelerin için yargılayacağını düşünmüyorum şahsen.
0
tamamiyl bulundugun yerdeki komutana bagli soylemi dogru. Surekli nobet ve tuvalet temizligi de kilitlenebilir, onemsiz de gorulebilir. Uzun donem yapacaksaniz zorlanirsiniz,
0
bunları kesinlikle dert etmem.bunlar benim hayat görüşüm.1-2 boşnakça zaten.
0
3200
http://farm4.static.flickr.com/3380/3329642588_3ea5ab3e4a.jpgŞu Casio Edifice EFA 120L saatin orjinal kayışını nerde bulabilirim?
0
casio'nun istanbul ana servisi camlica'da ersa.com.tr tamir icin parca stoklari oldugunu biliyorum. telefonda model no ile sorarsaniz bakarlar sanirim.
0
