bu tarz konularda işin içine duyguları, kültürleri, sosyal öğretileri, hukuk sistemini, dini vs. katmadan sadece mantığınızla ve biyolojik temelle düşünebilirseniz doğru sonuca ulaşmak için önünüzde bir engel kalmıyor.
doğru sonuç dedim, zira tek bir sorunun tek bir cevabı vardır. doğduktan sonra kazandığınız kültürel ve ahlaki yetilerin bu cevapta yeri yok.
cevap şu, eşcinsellik bir hatadır. çok basit bir hata, hesap makinesindeki hatalı bir kod gibi düşünün, zaman zaman hatalı sonuç verebiliyor. doğadaki tüm canlıların tek bir ortak amacı vardır, her şeyden üstün tuttukları tek bir gaye, o da çoğalmak, genlerini gelecek nesillere aktarmak. temel içgüdü budur, zaten bu olmasaydı bugün içinde yaşadığımız hayat da var olmazdı. oluşan ilk canlı organizmaların bir kısmı üremeye başladı, diğerleri üremediler, sadece yaşayıp öldüler. ve üreyen canlılar sayesinde bugün hayat var, o üreyen canlılar sayesinde bugün bütün canlılar ürüyor.
fakat üremenin gerçekleşebilmesi için üremeyle ilgili fonksiyonların düzgün olması gerek. işte hata da burada karşımıza çıkıyor, canlılığın tek gayesi üremek olmasına rağmen pek çok türde üreyemeyecek şekilde dünyaya gelen pek çok canlı var. bunun olması son derece doğal, hayat mükemmel değil, her şey kusursuz bir makineden çıkmışçasına fonksiyonel değil. nasıl ki insan yavrusu ciddi hastalıklarla doğabiliyorsa seksüel bozukluklarla da doğabilir. tüm canlılarda da aynı.
ama mesela bireyler üreyemeyecek durumda olmalarına rağmen üreme içgüdüleri olabilir, hatta zaman zaman bu içgüdü ağır basabilir, çiftleşemeyen bir penguen bir başka penguenin yavrusunu çalabilir mesela, ya da eşcinsel bir canlı bir yavrunun annesini öldürüp onu kendi yavrusu gibi büyütebilir. ya da eşcinsel insanlar taşıyıcı anne ile veya sperm bankası ile veya evlat edinerek yavru sahibi olabilirler.
buraya kadar anlattığım şeylerden çıkacak özet, eşcinsellik doğuştan gelen bir "saplantı" veya "yönelim" falan değildir, evrende bulunan sayısız kusurda, sayısız hatadan biridir. bir bireyin eşcinsel olarak doğması ile bir çocuğun kalp kapakçığı delik olarak doğması arasında bir fark yoktur. bunlar tüm o muhteşem dna sarmallarına, milyonlarca yıldır devam eden ve zayıfların devamlı elendiği evrim sistemine rağmen hala var olan hatalardır.
pedofiliye gelirsek, zaten eşcinsellere "hata" dediğim için bana kin kusacak bir sürü insan var ama gerçek neyse onu söylemek gerek, evet pedofili de tıpkı eşcinsellik gibi veya yukarıda yazdığım hatalı doğum örnekleri gibi bir hatadır. eşcinseller eşcinsel olmayı kendileri seçmedikleri gibi pedofililer de bunu kendileri seçmezler. ayrıca pedofili kendini kontrol edebiliyorsa, düşüncelerini gerçekleştirmiyorsa toplum için bir sorun yok deniyor genel görüş olarak, fakat unutulan nokta bunu söylemenin bazı hristiyanların benimsediği "eşcinsellere eşcinsel oldukları için kızmıyoruz, eşcinsel ilişkiye girmelerini sapıklık olarak görüyoruz, buna kızıyoruz. ilişkiye girmezlerse bizim için hiç bir sorun yok" görüşünü savunmakla aynı olacağı gerçeği. pedofilinin duyduğu arzu sıradan bir insanın duyduğu yeme, içme, üreme arzularından farksız. pedofililer yetişkin karşı cinslerine ilgi duymuyorlar, tahrik olmuyorlar. onların cinsel açlıklarını giderecek tek şey çocuklar. ve bu onların suçu değil. üreme insanın en temel içgüdüsü olduğuna göre, bu içgüdü günümüz insanında kendisini üremeden ziyade seks olarak gösterdiğine göre, ha bir kaplanın önüne et atıp onu yememesini, sadece onun hakkında düşünmesini istemişsiniz, ha normal bir insana seksi yasaklayıp sadece mastürbasyon yapabilirsin demişsiniz, ha bir pedofiliye arzularını gerçekleştirmeyi yasaklayıp sadece düşün, eyleme geçirme demişsiniz. fark yok. ha pedofili kendi hislerini bilinçaltına itebilir, eyleme geçmemek için büyük çaba sarf edebilir ve bunu başarabilir. ama bu dediğim gibi, misal libidosu çok yüksek bir erkeğin kendi kendine seksi yasaklaması, bunu bilinçaltına itmesi gibidir. aşırı zor bir şeydir ve bence bunu gerçekleştiremeyen bir pedofiliye de kimsenin neden kendine hakim olamıyorsun deme gibi bir hakkı yok.
bunlar herkesten duyamayacağınız acı gerçekler, ama gerçekler. içinde yaşadığımız dünya böyle bir yer.
0