Giriş
(2)

Dün 101 bugün 1001 ?

turkishjohndoe
dün çaylak onay listesinde 101. sıradaydım bugün 1001. sıradayım noluyo beyler ?
dün çaylak onay listesinde 101. sıradaydım bugün 1001. sıradayım noluyo beyler ?
0
turkishjohndoe
(24.02.10)
bişeyler olmuş. Ben dün 7500 lerde iken bugün 120 ye geldim. Hadi hayırlısı bakalım.
0
hasanikisalakosmandört
(24.02.10)
(git: 127962)
0
vejeteryan vampir
(24.02.10)
(4)

Beyaz eşya önerileri

barbaroj
Dostlar canlarevlenmek üzre olan bendeniz son 1 haftadır faal bir şekilde beyaz eşya mağazalarını geziyor, bakıyor, bakıyor, bakıyorum.bir dolap neye göre alınır? bir çamaşır makinesinde avantaj olan şey nedir? bir bulaşık makinesinde olmasını gereken özellikler nedir? peki babam bu kadar güzel past
Dostlar canlar

evlenmek üzre olan bendeniz son 1 haftadır faal bir şekilde beyaz eşya mağazalarını geziyor, bakıyor, bakıyor, bakıyorum.

bir dolap neye göre alınır? bir çamaşır makinesinde avantaj olan şey nedir? bir bulaşık makinesinde olmasını gereken özellikler nedir? peki babam bu kadar güzel pasta yapmayı nerden öğrendi?

şimdi malumunuz etrafımızda ki insanlarında türlü çeşitli tecrübesi olmuş beyaz eşya mevzuu ile ilgili, birinin ak dediğine öteki bok diyor. biri diyor ki alıyosun en iyisini al bu piyasının da kralı boschtur diyor. öteki de diyor ki sikerim boşunu dolusunu en dandiği hangisiyse onu al aga zaten kralını alsan 3-4 yıl sonra arıza yapıyor. beri ki diyor ki efendim bosch çok kaliteli lakin bozuldu mu bekle ki servisi gelsin. arkalarda bi tane var o diyo ki işte gardaş bosch alma oğlum siemens te bosch'la aynı tezgahtan çıkıyor.

işin aksi gibi gezdiğim beyaz eşya mağazalarındaki elemanlarda zihnimi ufkumu açamadılar. eşimin dostumun siktiği yetmezmiş gibi bi de onlar siktiler beyinlerimi. hiç bi sikimi açıklayamıyorlar. sadece beynimi sikmekle bırakmak istemediklerini hissediyorum bana fiyat anlamında köklemek istiyorlarmış gibi geliyor. öyle ya "no-frost ne ki ağam?" sorusuna doğru dürüst cevap veremeyen bir insan beni illa ki no-frost sikine yönlendiriyorsa orada bana bir parmak takmak istiyor diye düşünüyorum.

anlayacağınız türlü rivayet türlü efsane almış başını gidiyor.

duyuruyu biraz okudum benzer konular başlıklar açılmış biraz ufkum açıldı hakkatten lakin tam olarak benim sorularımı karşılayacak bir yanıt bulabilmiş değilim.

şimdi;
dediğim gibi evleneceğim, bu benim ilk evliliğim olduğundan şu ana kadar herhangi bir beyaz eşyanın alımı yahut satımı ile ilgilenmiş değilim. yeni ve ilk defa evleneceğim için bir evde ihtiyaç olabilecek temel beyaz eşyayı almak niyetindeyim. neden bilmiyorum ama hepsi aynı marka olsun gibi bir takıntı da hasıl oldu, saçma ise derhal bırakabilirim kendisini.

velhasıl canlar,
hangi markayı alayım, hangi modelini alayım, nereden alayım gibi soruların cevaplarının yanısıra "efendim ben daha önce bosch aldım allah belasını versin", "regal aldım çok şahane yemin ediyorum", "arçelik almazsan çocuğumu keserim", "bulaşığı siemens al ama çamaşır bosch olsun buzdolabında da vayrpuğul muydu neydi ondan şaşma" gibi bilgi ve tecrübelerinizide paylaşmanızı isterim açıkcası. cümle düşük olabilir tekrar okumaya inanın çok üşendim.

fiyat/performans, fiyat/kalite... budur yani.
0
barbaroj
(24.02.10)
beyaz eşyadan hiç anlamam ama pederin eve aldığı a sınıfı buzdolabı baya farkettirdi elektrik faturasını. alacaksan az yakanından al.
0
ayiadam
(24.02.10)
yazım şeklinden erkek olduğun varsayımını yapıyorum. 2 sene önce evlendim, deneyimim şudur: bırak hepsini eşin ve kayınvaliden halletsin, sen sadece fiyat limitini bildir. markasına modeline kadar sen seçersen hem bu şekilde kafayı kıracaksın hem de en ufak bir problemde "zaten sen seçmiştin" muhabbetiyle karşı karşıya kalacaksın.

benim hanım bosch seçti misal. ben sadece ilk başta değişik markaların fiyatlarını biraz inceleyip bu işin totalde kaç paraya bitebileceğini hesap edip ona göre bir limit belirledim. memnunuz hiçbiri tık demedi henüz (aman tahtaya vuruyorum nazar değmesin). modelleri ve özellikleri konusunda en ufak bir fikrim yok. ama hiçbiri uçuk değil, hepsi orta karar aletler işte (öyle üstünde televizyonu olan buzdolabı, içi boşken akvaryuma dönüşen çamaşır makinesi filan değiller yani)

bana sorarsan, çamaşır makinesini bilemem ama aynı odada bulunan fırın, bulaşık, ocak, buzdolabı gibi aletlerin aynı markada olması bir şıklık yaratıyor tabii...

bir de, bosch'a ekstradan bi 100-200 atınca garanti kapsamını 5 seneye çıkarmışlardı o güzel bi hizmet. belki başka markalarda vardır onu da bilemem.

kolay gelsin, saadetler dilerim.
0
ezeriko
(24.02.10)
elektrik tasarrufuna bence kesin bakın. çamaşır makinesinin su tasarrufuna da bakın.
tasarımı ve teknik özellikleri açısından böyle 30 yıl dayanır bu hissi yaratan mallara yönelin. rus arabaları gibi volvo gibi sağlam alın, uzun zaman kullanın. göz boyamalara aldanmayın. internetten daha kolay araştırma yapabilir, fiyat ve markaları karşılaştırabilirsiniz ayrıca. saatlerce taban tepmekten iyidir.
0
kediebesi
(24.02.10)
Hocam hiç öyle superultrasonik, 99 programlı, akıllı, süperzeki vs. şeylere aldanma ve en basit versiyonlu olanı tercih et. Mesela bizim bulaşık makinesin de 36 ayrı program var ben daha bizim hatunun bunları kullandığını hiç görmedim, 1 nolu program ile her bi boku yıkıyor ve hiç sıkıntı olmuyor. Çamaşır makinesi içinde aynı şey geçerli basit yıkama programları olsun yeterli. O reklamlarda gösterilen özelliklerin hiç biri pratikte kullanılmıyor ve siz bunlar için eşşek yükü ile para ödüyorsunuz. Basic modeller yarıyarıya ucuz. Buzdolabında no-frost olsun ama su pınarı, buz yapıp düğmeye basınca vermek gibi özelliklere gerek yok çünkü kullanılmıyor. Marka olarak ben Arçelik aldım ve bugüne kadar tık demediler.
0
hasanikisalakosmandört
(24.02.10)
(12)

kayıp olma hatası...

floyd
Arkadaşlar dün kayıp olayım dedim ve oldum. 1 ay kayıp olmak istiyordum ama sonradan kayıp olurken süre seçilen şeyde yanlış işaretlemişim gibi bir his doğdu. 1 senelik kayıp olma seçeneği varsa onu bile seçtiğimden şüpheleniyorum. Eğer 1 aydan fazla kayıp olduysam bunun düzelmesi için yapabileceğim
Arkadaşlar dün kayıp olayım dedim ve oldum. 1 ay kayıp olmak istiyordum ama sonradan kayıp olurken süre seçilen şeyde yanlış işaretlemişim gibi bir his doğdu. 1 senelik kayıp olma seçeneği varsa onu bile seçtiğimden şüpheleniyorum. Eğer 1 aydan fazla kayıp olduysam bunun düzelmesi için yapabileceğim var mı? Eğer yoksa ne kadar kayıp olduğumu herhangi bir moderatör söyleyebilir mi? Afakanlar bastı yeminle. durumum düzelmezse kendi kendimi çaylak etmiş gibi olacağım :) şaka gibi yahu.

bu arada nickim krizalider.
0
floyd
(15.02.10)
ssg ye mail at.
0
bryan fury
(15.02.10)
mail adresi nedir?

[email protected] mu?
0
🌸floyd
(15.02.10)
yeb
0
bryan fury
(15.02.10)
14-5-2010 kadar kayıpsın, yani 3 ay izin almışsın
0
hasanikisalakosmandört
(15.02.10)
eyvah eyvah. bunun değişebilme ihtimali var mı? gerçi kayıp olmanın geri alınamadığıyla ilgili bir entry vardı, onu okumuştum. ama yanlışlık sonucu böyle oldu. iyi yine 1 seneyi seçmemişim. :)
0
🌸floyd
(15.02.10)
ya biz çaylaklıktan terfi edelim diye bekliyoruz siz kafa iznine çıkıyosunuz :)

Benim bildiğim kadarıyla yapıcak bişey yok ama sen yine de bi ssg ye danış.
0
matilda
(15.02.10)
yek yea, ssg değiştirebilir muhtemelen. tanrı kaldıramayacagı tası yaratır mı ?
0
bryan fury
(15.02.10)
ssg'ye mail attım, durum değişmedi. sağlık olsun.
0
🌸floyd
(15.02.10)
ne zamana kadar kayıp olunduğu nerede yazıyor? he hasanikisalakosmandört moderatörse bilemem tabi.
0
sanal uyku
(15.02.10)
(bkz: #18187659)
0
dambil
(15.02.10)
@sanal uyku; dambil'in entry'sindeki gibi yazarın kimdir nedir'inde kayıp yazısının üstüne gelince ne zaman kadar kayıp olduğu yazıyor.

sozluk.sourtimes.org
0
mahallenindelisi
(15.02.10)
vay be teknoloji ilerlemiş, eskiden yoktu böyle şeyler.
0
sanal uyku
(15.02.10)
(4)

Borç para verdiğin kişiyi mahkemeye vermek

yoa
arkadaşlar, 3 aydır bi miktar, hadi miktarı da söyleyim 6 bin civarı borç verdiğim bi parayı almaya çalışıyorum. Senet ve benzeri resmi bi belge yok. fakat efendim tüm mail, facebook, sms yazışmaları mevcut. ayrıca banka hesabına internetten havalenin yapıldığına dair belgelerle, bu durumun şahidi 5
arkadaşlar, 3 aydır bi miktar, hadi miktarı da söyleyim 6 bin civarı borç verdiğim bi parayı almaya çalışıyorum. Senet ve benzeri resmi bi belge yok.
fakat efendim tüm mail, facebook, sms yazışmaları mevcut. ayrıca banka hesabına internetten havalenin yapıldığına dair belgelerle, bu durumun şahidi 5-6 kişi de cabası.Bununla birlikte bu adamın kendi mailinden diğer insanlara da taktığı borçlarla ilgili yazışmaları, yalanları vs. kanıtları ile elimde.

elim kolum bağlı mıdır ? hukuk bu duruma ne der ?

bi hukuk bilen kardeşimiz çıksa da cevaplasa ne makbule geçer inanamazsınız.
0
yoa
(12.01.10)
ilamsız takip yolu ile icraya verebilirsin. İtiraz eder ise , itirazın iptali davası açar elindeki belgeleri orada mahkemeye sunarsın. Hakim ikna olur ise icra takibine devam edersin ve %40 icra inkar tazminatı kazanırsın. Bu dediğim süreç icra takibi yapacağın adliye'nin iş yoğunluğuna göre değişmesine rağmen 1 yıl kadar sürebilir. En doğrusu bir avukata danışmandır.
0
hasanikisalakosmandört
(12.01.10)
her zaman olduğu gibi en basit ve hızlı yolu icra takibi açmaktır.ilamsız icra dediğimiz kıymetli bir evrağa veya mahkeme ilamına dayanmayan alacaklar içindir.ödeme emri tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz etmez ise haciz yolu ile alacağınızı tahsil edersiniz.itiraz durumunda ise; takip durur ve itirazın iptali yolu ile yapılmış olan itirazı iptal ettirip takibe kaldığı yerden devam edebilirsiniz.elinizdeki belgeler yargıtayca tartışmalı olmakla beraber delil olarak gösterebilirsiniz.ama öncelikle bir avukat arkadaştan yardım isteyin.
0
ground
(12.01.10)
Bir an önce icra takibinizi açın bence. Tebligatı aldıktan sonra 7 gün içinde itiraz etmezse paranızı hemen alacağınızın garantisi yok.

Ortadan kaybolursa hacze falan gidemezsiniz, yolunu izini bulmak için nüfus idarelerinde, vergi dairelerine koşturmak gerekir ve doğru adrese ulaşacağınızın garantisi yok. Ulaşsanız da haczedilecek malvarlığı olması lazım, yoksa düzenli bir geliri falan olması lazım. Zaman kaybetmeden başlatın takibi.
0
uyuklayankedi
(12.01.10)
başlatacağın icra takibine itiraz edilme ihtimali varsa elindeki tek delil olan dekont örnekleriyle birlikte açacağın bir alacak davası hedefe ulaşmanda daha etkili olacaktır. ama illa şansımı deneyeceğim dersen icra takibi başlatabilirsin.icra takibi ya da davayı borçlunun ikametgahı mahkemelerinde açacaksın. ama yapacağın bu işlemlerde hukuki yardım almanda çok düyük fayda var.
0
davidian82
(12.01.10)
(4)

Suriye hakkında bilgi ?

hasanikisalakosmandört
Malumunuz vize kalktı, kapı açıldı.Önümüzdeki günlerde arkadaşlarla araba ile bir Suriye gezisi planlıyoruz. Halep, Şam, Humus gitmeyi düşündüğümüz yerler. Daha önce giden veya teorik de olsa bilgisi olan arkadaşlar var ise tavsiyelerine ihtiyacımız var. Nereleri görmeli, ne yemeli, ne almalı vs. vs
Malumunuz vize kalktı, kapı açıldı.Önümüzdeki günlerde arkadaşlarla araba ile bir Suriye gezisi planlıyoruz. Halep, Şam, Humus gitmeyi düşündüğümüz yerler. Daha önce giden veya teorik de olsa bilgisi olan arkadaşlar var ise tavsiyelerine ihtiyacımız var. Nereleri görmeli, ne yemeli, ne almalı vs. vs.

Edit: Din ve diyanetle fazla ilgimiz olmadığı için cami, evliya türbesi vb. tavsiyeleri vermenize gerek yoktur.
0
hasanikisalakosmandört
(09.01.10)
benim de bu konu hakkında sorularım var iliştirsem ya şuracığa ?)

ben de düşünüyorum gitmeyi.turla mı gideceksiniz?gidiş işi nasıl olacak?orda neyin nerde oldugunu nerden bileceksinz?arapçanız var mı?

not:hiç araştırmadım.ön bilgi olsun diye soruyorum
0
voodoo 007
(09.01.10)
yayladağ sınır kapısından çıkacasanız lazkiyeye gitmenizi tavsiye ederim, suriye sınırında memurlara rüşvet verinki (2-3 dolar bir şey) işlemleriniz hızlansın. suriye sınırında exchange bürosu tarzında yerler var. arabanın tranktiptikmidir nedir öyle bir isimde yurt dışına çıkma izin belgesi gibi bir belgesi olması lazım. lazkiye izmir, halep konya, şam ankara konya karışımı bir yer denilebilir. şam uzak kalıyor halepe onu söyleyebilirim. yemekler hüsrandı benim için, yemekler, mezeler antakya mutfağının aynısıydı fakat çok daha kötüydü, çok tuzlu ve yağlı oluyor. halepte hoş bir hale vardı 13. yüzyıldan kalma adını hatırlayamadığım güzel bir kale vardı, ayrıca adını gene hatırlayamadığım görkemli bir camii vardı. zaten istemesenizde göreceksinizdir burayı. ne alırsanız alın pazarlık yapın derim. halepte çoğu esnaf türkçe anlıyor zaten.
0
isyanim var ulaan
(09.01.10)
Tur değil kendi arabamızla gitmeyi planladık. Daha bağımsız ve rahat gezeriz diye düşündük. Dil problem olabilir ama Fransızca bilirseniz fazla sıkıntı çekmezsiniz dediler. Gidişi Kilis veya Antakya üzerinden planlıyoruz. Orada neyin ne olduğunu bizde bilmiyoruz, duyuruya soru ekleme amacımda bu zaten. Daha çok eğlence,yeme içme ve fuhuş konularında yoğunlaşmayı düşünüyoruz.
0
🌸hasanikisalakosmandört
(09.01.10)
emrah ablakın böyle bir gezisi var. hatta bir kaç hafta da çizmişti ayrıntılı olarak köşesinde. bende aynı geziyi araba ile yapmayı düşünüyorum ileriki günlerde. gerçi emrah suriye ,filistin, israil, beyrut, mısır yapmıştı ama suriye günlükleri epey eğlenceli idi. bir mail falan atın isterseniz.
0
ground
(13.09.10)
(1)

treni harekete geçiren adamın adı ne?

BiBilsem
hani elinde kırmızılı beyazlı oval bir şey de olur bunların. trenleri harekete geçirirler -belki aynı zamanda durdururlar da- düdükleri de var sanırsam.neydi onların adı?
hani elinde kırmızılı beyazlı oval bir şey de olur bunların. trenleri harekete geçirirler -belki aynı zamanda durdururlar da- düdükleri de var sanırsam.
neydi onların adı?
0
BiBilsem
(04.01.10)
0
hasanikisalakosmandört
(04.01.10)
(1)

divan ankara otelini nasıl bilirisinz?

ali87
bu otelde kalmış ya da bilen biri odaların nasıl olduğunu anlatırsa sevinirim.
bu otelde kalmış ya da bilen biri odaların nasıl olduğunu anlatırsa sevinirim.
0
ali87
(25.12.09)
gayet güzeldir, tek sıkıntı operasyon yapmak isterseniz bazen resepsiyon kıllık yapabiliyor.
0
hasanikisalakosmandört
(26.12.09)
(5)

e girilmiyor hala ekşiye

phoera1
dns değiştirdim, sourtimes.org dedim bi öyle girer gibi oldu ama yok açılmamakta.la bi ben mi giremiyorum? ayrıca dün bu sorunla ilgili açılan başlıkları okudum evet.
dns değiştirdim, sourtimes.org dedim bi öyle girer gibi oldu ama yok açılmamakta.
la bi ben mi giremiyorum? ayrıca dün bu sorunla ilgili açılan başlıkları okudum evet.
0
phoera1
(24.12.09)
yasaklanmış sitelere girebilmek için satır eklenmiş hosts dosyası değil, default hosts dosyası kullanın. dün böyle yaptım, oldu.
0
her pakette once kalite
(24.12.09)
sozluk.sourtimes.org olarak deneyın. ben dün öyle girebildim.
0
ardahan united
(24.12.09)
aynen dediğinizi yapınca girebildim.
0
🌸phoera1
(24.12.09)
Cevap yerine soru olacak ama bi söyleyin de öğreneyim, Sözlük Türkiye de erişimi engellenen siteler arasına mı girdi? Yıllardır net'e dns ayarları ile oynayarak girdiğim için normal girişte ne oluyor bilmiyorum da...
0
hasanikisalakosmandört
(24.12.09)
@hasanikisalakosmandört yok öyle birşey. gayet girilebiliyor bugün sözlük sunucu taşındı ip adres değişti ondan orabilir erişim problemin.
0
manfool
(24.12.09)
(7)

nevizade'de rakı-balık

flame of feanor
hangi mekanı tavsiye edersiniz? 2-3 kişi olacağız, kişi başı ortalama 50 lira öderiz değil mi?not: yılbaşı için değil.
hangi mekanı tavsiye edersiniz? 2-3 kişi olacağız, kişi başı ortalama 50 lira öderiz değil mi?

not: yılbaşı için değil.
0
flame of feanor
(23.12.09)
as pava
0
bryan fury
(23.12.09)
cumhuriyet.
0
kka
(23.12.09)
nevizade restaurant-cumhuriyet meyhanesi
bide gugıla yaz nevizade meyhaneleri gibi bişiler tonla sonuç çıkar.
0
pposeidon1
(23.12.09)
(bkz: imroz)
0
alan shearer
(23.12.09)
1-İmroz, 2-Krependeki Kadir, 3-Boncuk
0
hasanikisalakosmandört
(23.12.09)
boncuk iyidir, mezeleri cok guzel. bi de abbas.
0
cisterna
(23.12.09)
imroz, boncuk
0
chakmak
(24.12.09)
(7)

Buğulanan Araba Camı

Karatasa
Merhaba arkadaşlar,Yarın sabah erkenden 5 saatlik bir yolculuğua çıkacağız. Bu yolculuğu eşimin annesinin ödünç vereceği araçla yapmamız gerekiyor. Bu 25 yaşındaki yaşlı arabada bulunan buğu önleyici, kalorifer vs.. gibi sistemler artık çalışmadığı için en büyük sorunumuz arabanın ön ve yan camların
Merhaba arkadaşlar,

Yarın sabah erkenden 5 saatlik bir yolculuğua çıkacağız. Bu yolculuğu eşimin annesinin ödünç vereceği araçla yapmamız gerekiyor. Bu 25 yaşındaki yaşlı arabada bulunan buğu önleyici, kalorifer vs.. gibi sistemler artık çalışmadığı için en büyük sorunumuz arabanın ön ve yan camlarında oluşan buğulanma.

İnterneti karıştırıp, camlara bulaşık detarjanı sürmek, elmayı ikiye ayırıp cama sürmek gibi öneriler okudum. Bunun yanında buğu önleyici spreyler var ancak şu anda bu spreyleri bulup almamız pek mümkün değil. İlerde spreyli çözümü deneyeceğim.

Sizden ricam, cam buğulanmasına karşı çözüm öneriniz. Yarın yola çıkmadan önce bu sayfaya bakıp en mantıklı öneriyi uygulayacağım. Eğer detarjan sürmeyi önerirseniz bu uygulamayı nasıl yapacağımızı da söyleyebilirseniz çok memnun olurum. Uygulamadan kastım, direk detarjanı cama mı süreceğiz yoksa suyla mı karıştıracağız vs...

Bunun yanında konuyla ilgili, video, tavsiye listesi vs.. gibi linkler varsa bunları da paylaşabilirsiniz. Şimdiden çok teşekkür ederim. Moderatör arkadaşlar eğer bu gece bu iletiyi yukarıda tutabilirlerse çok güzel olur.

Cevap verenlere şimdiden teşekkür ederiz.
0
Karatasa
(22.12.09)
elde devamlı bir bez ile (taksiciler hep öyle yapardı eskiden) önünü sağını solunu silerek gidilebilir. ama arkası için çözm bilmiyorum. arka camı da arkada oturan birisi silebilir.
0
cedric
(22.12.09)
elmaydı deterjandı ilk defa sizden duydum. buğu yaptığında camı iki parmak kadar açın buğu falan kalmaz.
0
gone with the sin
(22.12.09)
kuru sabunu cama sürüp bir bezle silin.
0
ency
(22.12.09)
Buğu önleyici spreyler nerdeyse her benzincide satılıyor. Benzinciye varana kadar bir bez ile silip idare edin, varınca buğu önleyici spreye geçin derim. Çok pahalı değiller, canınız daha değerli.
0
skatheist
(22.12.09)
yav hocam siz deli misiniz?.. Aralık ayının 22 sindeyiz yani kış ortası, kaloriferi çalışmayan bir araba ile hangi cesaretle yola çıkıyorsunuz?.. Maazallah araba bir dağ başında, kar,tipi vs. gibi bir durumda kalsa ne yapacaksınız?.. Yolda kalmasanız bile kaloriferi çalışmayan bir araçla bu havada yolda giderken bile donma riski taşırsınız. Siz cam buğusundan önce nasıl donmadan bu yolu gideceğiz onu düşünün derim.
0
hasanikisalakosmandört
(23.12.09)
içeri ufo koyun.
0
cedric
(23.12.09)
Sorduğum soruyu cevcaplamak bana kısmetmiş. İnternette üç farklı yerde gördüğüm bulaşık deterjanı sürme tavsiyesini uyguladık ve inanamadığımız kadar başarılı oldu. Toplam 4-5 saatlik yolculuk boyunca camları bir kez bile silmemize gerek kalmadı. Deneme amaçlı deterjan sürmediğimiz cam ise sürekli buğulu kaldı.

Kısacası bizim gibi durumla karşı karşıya kalan olursa, bulaşık detarjanını bir beze döküp ardından cama bolca sürmelerini öneriyorum. Deterjanın camda oluşturduğu jel gibi yapı buğulanmayı engelliyor.
0
🌸Karatasa
(23.12.09)
(3)

Malatya Havaalanını bilen var mı?

detroitli kizil
Allah nasip ederse Malatya'ya saat 21,30 gibi ineceğim. Ama havaalanında sistem nasıl hiç bilmiyorum. Şehre nasıl gidilir.yakın mıdır?otobüs dolmuş taksi havaş filan var mıdır?bilenler bi el atsa?(beni 49 tl ye uçurduğu için sun ekprese sevgilerimi yoluorum :)
Allah nasip ederse Malatya'ya saat 21,30 gibi ineceğim. Ama havaalanında sistem nasıl hiç bilmiyorum. Şehre nasıl gidilir.
yakın mıdır?
otobüs dolmuş taksi havaş filan var mıdır?
bilenler bi el atsa?

(beni 49 tl ye uçurduğu için sun ekprese sevgilerimi yoluorum :)
0
detroitli kizil
(22.12.09)
uçaktan indikten sonra havaşın servisleri var en son şehir merkezine kadar 7 tl alıyorlardı ama şimdi ne alırlar bilmeme. orada taksi var mı hatırlamıyorum ancak varsa da binme, şehir merkezi çok uzaktır. bineceksende baştan fiyatta anlaş öyle bin.
bu arada malatyayla ilgili soruların olursa cevaplarım. ayrıca ne işin var malatyada? bodruma filan gitseydin
0
etna
(22.12.09)
havas var, biner gidersin o sorun değilde, senin Malatya'da fan'ların yok mu? Bir haber uçursan gelir alırlar seni havaalanından.
0
hasanikisalakosmandört
(22.12.09)
aslında cemaatin yurtları filan vardır ama rahatsız etmek istemedim:) duymak istediğin cevabı verdiğim için çok mutluyum:)))
sağolun arkadaşlar.
malatya benim ilçeme en yakın yer ordan ilçeme geçeceğim inşallah. ondan malatya ya iniyorum.
0
🌸detroitli kizil
(22.12.09)
(4)

Chrome neden sıçtı ?

hasanikisalakosmandört
bugüne kadar çatır çatır kullandığım chrome bu akşam göçtü. Tarayıcı açılıyor ancak hiç bir bağlantıya gitmiyor. Programı kaldırdım, sonra gene yükledim banamısın demedi. IE ile çok rahat net'e girerken chrome'de hiç bir işlem yapamıyorum. Ne olmuş olabilir ki ? ?
bugüne kadar çatır çatır kullandığım chrome bu akşam göçtü. Tarayıcı açılıyor ancak hiç bir bağlantıya gitmiyor. Programı kaldırdım, sonra gene yükledim banamısın demedi. IE ile çok rahat net'e girerken chrome'de hiç bir işlem yapamıyorum. Ne olmuş olabilir ki ? ?
0
hasanikisalakosmandört
(17.12.09)
reset at makinaya
0
darth templar
(17.12.09)
@darth templar, Yemiyor hocam onu da denedim banamısın demedi. Yav çok alışmıştım şimdi IE de resmen eziyet çekiyorum.
0
🌸hasanikisalakosmandört
(17.12.09)
ayarlar menüsünden "about google chrome" kısmını tıkla, kullandığın sürümün güncellemesi var ise onu tamamlamaya çalışır ve düzelir (tabi chorome güncelleme kısmını çalıştırabilirse)

eğer dev sürümünü kullanıyorsan stable sürümüne geç, senin yaşadığın sorunu ben böyle aşmıştım.
0
frown
(17.12.09)
chrome üzerindeki değişiklikler yüzünden çalışamayacak hale gelmiştir. arada sırada olur öyle. kaldırıp tekrar kurmak sonuç vermediğine göre chrome ile ilgili registry kayıtlarını temizlemen gerekiyor. çünkü registry o çökmeye neden olan hatayı hala barındırıyor. eğer iyi bir registry temizliği yaparsan durum düzelir ve sistemde biraz daha hızlanır. ama bu işlemi iyi ve güvenilir bir programla yapmazsan tüm sistemi de uçurabilirsin.
0
felagund
(17.12.09)
(3)

Anam anam Guru'da uçmuş

hasanikisalakosmandört
Guru uçmuş, sıra Arzach'da herhalde neler oluyor yav?? 21 Aralık öncesi gene bir hazırlık mı var ???
Guru uçmuş, sıra Arzach'da herhalde neler oluyor yav?? 21 Aralık öncesi gene bir hazırlık mı var ???
0
hasanikisalakosmandört
(14.12.09)
guru ucurulmadi, kendisi sildi hesabini.
0
sourlemonade
(14.12.09)
Airlanga uçmuş diye yazmıştı ama o da edit'lemiş. Doğrusu kendi gitmiş...
0
🌸hasanikisalakosmandört
(14.12.09)
Arzach 1 aylık kafa izninde, Guru hesabını kendi kapattı, Airlanga'yı bilmiyorum.

airlanga mı airlangga mı... o da işte gayet yazar gözüküyor.
0
endless dream
(14.12.09)
(3)

habu vidyodaki nedür uşakklar daa?

dieselsingle2
montaj mıdır nedir ? o kadar belgesel izledim bu da gerçekse bende bilmiyorsam yuh!http://www.facebook.com/video/video.php?v=102560573099961&ref=nf
montaj mıdır nedir ? o kadar belgesel izledim bu da gerçekse bende bilmiyorsam yuh!

www.facebook.com
0
dieselsingle2
(14.12.09)
dambil
(14.12.09)
balina bu..

Büdüt:tüh geç kalmışım yine
0
hasanikisalakosmandört
(14.12.09)
david attenborough belgesellerinden birinden ama çıkaramadım.
0
peki
(14.12.09)
(3)

noter protesto örneği

serkan29
bir akrabamın kiracısı kirasını birkaç aydır ödemiyor.şu aralar yeni kiracı bulması zor gibi gözüktüğü için tahliyeli icra yerine,kiracıya noterden kirasını ödemesine dair protesto çekmeyi düşünüyor.bunun için örnek bir dilekçe var mıdır?fiyatı ne kadardır yaklaşık?teşekkürler
bir akrabamın kiracısı kirasını birkaç aydır ödemiyor.

şu aralar yeni kiracı bulması zor gibi gözüktüğü için tahliyeli icra yerine,
kiracıya noterden kirasını ödemesine dair protesto çekmeyi düşünüyor.

bunun için örnek bir dilekçe var mıdır?
fiyatı ne kadardır yaklaşık?
teşekkürler
0
serkan29
(13.12.09)
Noter de matbu olarak var, onlar sadece boşlukları dolduruyorlar. Git noter'e hallederler. Ücreti posta masrafı ile 60-70 tl arasıdır.
0
hasanikisalakosmandört
(13.12.09)
tamam ileteceğim. teşekkür ederiz.
0
🌸serkan29
(13.12.09)
🌸serkan29
(13.12.09)
(5)

İlçelerle ilgili bilgi aramaktayım (Yozgat/Çorum/Maraş ağırlıklı)

sezercik yavrum benim
Öğretmen atamaları için tercih yapmaktayım da, şu ilçeler hakkında fikriniz varsa şükela olur:`Yozgat`: Şefaatli, Akdağmadeni, Boğazlıyan, Çayıralan, Çekerek, Kadışehri, Saraykent.`Çorum`: Bayat, Kargı, Oğuzlar.`Kahramanmaraş`: Afşin, Çağlıyancerit, Ekinözü, Elbistan, Göksun.Bunların dışında `Malaty
Öğretmen atamaları için tercih yapmaktayım da, şu ilçeler hakkında fikriniz varsa şükela olur:

Yozgat: Şefaatli, Akdağmadeni, Boğazlıyan, Çayıralan, Çekerek, Kadışehri, Saraykent.

Çorum: Bayat, Kargı, Oğuzlar.

Kahramanmaraş: Afşin, Çağlıyancerit, Ekinözü, Elbistan, Göksun.

Bunların dışında Malatya (Battalgazi), Konya (Hadim, Yunak), Tokat (Zile), Bolu (Seben), Kayseri (Pınarbaşı, Sarız), Amasya (Hamamözü), Kırşehir (Akçakent), Samsun (Asarcık, Salıpazarı, Vezirköprü) hakkında bilgi sahibi olanlardan da yorum beklemekteyim.

Yukarıdaki ilçeler hakkında hiçbir fikrim olmadığı için söyleyecekleriniz tercih sıramı direkt etkileyecektir :) Şehir merkezine uzaklık, kiraların pahalılığı gibi durumları göz önünde bulundurmanız önemle rica olunur. Esen kalınız...
0
sezercik yavrum benim
(12.12.09)
boğazlıyan biraz kurak, camur ve tozlu. en son su sıkıntısı cekiyordu. yozgat merkeze epey uzak. kayseriye cok yakın. 1 saat kadar. kiralar eu, $ uzerindendir.

akdağmadeni, yesillik fln nezih bi yer. il merkezine uzak.

zile, gayet guzel bi yer. kiralar 100-500 fln arasında. il merkezine yakın. alevi mahallesi diye bi gettomsu yeri var.
0
bryan fury
(12.12.09)
benim top 5 listem;
1- Battalgazi
2- Elbistan
3- Vezirköprü
4- Afşin
5- Zile
0
hasanikisalakosmandört
(12.12.09)
Diğerleri hakkında bilgim yok ancak Battalgazi, Malatya'ya 15 km mesafede, bir mahalle yakınlığında, kayısı bahçeleriyle dolu küçük bir ilçedir. Bence kaçırmayın. Ulaşım problemi yoktur (en azından ilçe merkezine, köyleri hakkında bilgim yok.). Eski adı da Eski Malatya'dır.
0
44
(12.12.09)
Maraş seçiceksen Elbistan'ı seç bari. Görece büyük bir ilçe. Hatta il olmak istiyorlar felan. O olmazsa Göksunu seç bari. Bu ilçelerin hepsi merkezeuzak onu bil yani maraş merkezde oturup gidiş-geliş yapamazsın ama elbistanaen azından sık araç var. Kiralar hepsinde ucuzudur (Referans şehrim istanbul!!!) ama maraş merkezde de zaten 250-300 arasında ortalama daireler (doğalgazlı, 2+1, temiz gibi işte). İklim açısından Maraş ve ilçeleri fena değildir. Çok sert kışı olmaz. Yazları biraz bunaltıcı olabliyor ama. Kira dışında diğer giderler ucuzdur. Sebze-meyve özellikle ucuzdur.
Bakmışsındır sen sanırım ama Türkoğlu ve Pazarcık ilçelerine de bak bir istersen. Merkezde oturup günlük gidip gelebilirsin. Ek bilgi istersen spesifik bir yer için bana sor mesajla. Bol şans!

Not: Tokat'ta Turhal'ı da düşün açık varsa. Gayet güzel yerdir.
0
cinematography
(12.12.09)
Kırşehir Akçakentçok güzeldir.Tam bir köy havası var oralarda. İlin neredeyse en yeşil ilçesi. Uzak biraz şehre, sosyal faaliyet olarak "piknik" yaparsınız sadece. Çok soğuk olur kışları,donarsınız. Yolları kapanırdı eskiden şimdi nasıldır bilmem. Arada şenlikler olurdu o zamanlar... Sanırım lojman yeterliydi orada, öğretmenlerin hepsine yetiyordu.

Hakkınızda hayırlısı olsun, kolay gelsin size.
0
o_bir_gül
(28.08.10)
(4)

Selam Melam

wolfumut
arkadaşlar okyanusta yaşayan ve yenilebilen balık türleri lazım bana. 5 adet örnekle bunu tazelemem lazım.Bilen arkadaşlar varsa bi zahmet yazarlarmı acaba şimdiden teşekkürler ;)
arkadaşlar okyanusta yaşayan ve yenilebilen balık türleri lazım bana. 5 adet örnekle bunu tazelemem lazım.
Bilen arkadaşlar varsa bi zahmet yazarlarmı acaba şimdiden teşekkürler ;)
0
wolfumut
(10.12.09)
levrek
palamut
0
vejeteryan vampir
(10.12.09)
orkinos
kılıç balığı
köpek balığı
tuna (bu okyanusta yaşarmı bilemedim şimdi)
somon
0
pposeidon1
(10.12.09)
valla aklıma ilk somon balığı geldi. okyanusta yetişiyordu o demi.
0
metox
(10.12.09)
Sail Fish,
Waho,
Yellow Fin Thuna,
Dog Toth,
Fugu,
Bonito,
Giant Trevally,
Bluefin Trevally,
Ship Holder,
Rainbow Runner,
Tiger Grouper,
Grouper,
Rubin Snapper vs..
www.balikdostlari.com
0
hasanikisalakosmandört
(10.12.09)
(2)

jdownloader'in modemi resetlemesi için ne yapmam gerekiyor ?

hasanikisalakosmandört
Soru başlıkta....not: modem Airties RT-205
Soru başlıkta....
not: modem Airties RT-205
0
hasanikisalakosmandört
(23.11.09)
@tyketto,
Verdiğin bilgilere teşekkürler. Sanırım sorunum modem ayarlarına nasıl ulaşacağımı bilmemekte yatıyor. Bunlarda standart bir ip adresi var mı yoksa her modemin kendine göre değişiyor mu ? ( Bu arada programın türkçe'sini kullanmıyorum ama iyide yapıyormuşum anlamadım nedir bu "betik" felan yav, modules'in türkçe'simi oluyor?)
0
🌸hasanikisalakosmandört
(23.11.09)
192.168.2.1 yazacaksın explorer'a.
valla betiğin türkçe anlamını bile bilmediğim için ingilizcesini söyleyemiyeceğim:)
ama türkçeye çevirmek istiyosan.settings-user interfaceden düzeltebiliyosun.yapamazsan buralardayım.
0
tyketto
(23.11.09)
(11)

s*ktir yenen kıza ne yapılır? (baağyan yorumları da lazım)

benyemedimarkadasyedi.yersen
kısa ve öz olmasına gayret edicm(benzer bi sürü duyurudan gaza geldim, umarım bi sonuca ulaşırım ben de) :- s*kitiri yemiş olmasına rağmen hala unutamadığını düşünen, düşündükçe morali bozulup canı sıkılan erkek: x- gerçekten kırmadan reddetmeye çalışıp, arkadaş kalmak isteyen kız: yx, 2 yıl önce sa
kısa ve öz olmasına gayret edicm(benzer bi sürü duyurudan gaza geldim, umarım bi sonuca ulaşırım ben de) :

- s*kitiri yemiş olmasına rağmen hala unutamadığını düşünen, düşündükçe morali bozulup canı sıkılan erkek: x
- gerçekten kırmadan reddetmeye çalışıp, arkadaş kalmak isteyen kız: y



x, 2 yıl önce sarhoşken çok iyi arkadaşı olan y'yi arayıp ne kadar sevdiğini anlatır, red cevabı alır (tabi y bu sırada başka bi şehire gitmiş ve okumaktadır). sonra y ile yine arkadaş olurlar. y sene içinde, tatillerde ailesinin yanına geldikçe ortak arkadaş grubunda buluşurlar (yılda max. 10-15 kere). bu arada x, çok konuşkan, espirili ve mutludur normalde. ama buluştuktan sonra eve gelince resmen depresyona girer. onun dışında hala y'nin resmini görmek bile x'i çok üzer. reddedilişi aklına gelir hep. bazen tek kaldığında, neden y'yle olamadığını saatlerce düşünebilir. tabi tüm bu olanları kendi içinde yaşar. arkadaşlarının ve y'nin gözünde hala konuşkan, esprili, mutludur fln..

* peki 2 küsür yıldır x neden hala unutamamıştır? acaba y, x'i gurursuz olarak görüyor mudur? ya da siz okur bağyanlar, böle x gibi birini gurursuz olarak görür müydünüz? konuşmamasını mı tercih ederdiniz? gerçi x, zaten kendini artık çok gurursuz hissediyor. bunun dışında, başka kız önermeyin. 2 yıldır x kimseye, en ufak bi şey bile hissedemedi, hissetemek istemiyor. ayrıca spor yapıyor..
0
benyemedimarkadasyedi.yersen
(08.11.09)
walla ben pek gurursuzluk diye adlandırmak istemem böle bi durumu.şimdi bi bayan olarak kendimi y'nin yerine koyduğumda; eğer x'e karşı herhangi bişi hissetmiyosam ve geçen zamandan vs.den sonra hala x'in benim peşimde dolanıp durduğunu (ben böyle tanımlıyorum yanlış anlama) bilirsem uzaklaşırım daha çok ki ben burda y'nin x'e bişi hisetmediğini varsayıyorum yoksa neden reddetsin..herneyse başka kız falan tabi olsa iyi olur ama sen tutturmuşsun y diye o ayrı..ama bence fazla üstüne düşme eğer öyle yapıyosan çünkü düşüncelerini karşındakine mal(şapkalı a) etmene ve düştüğün durum hakkında kendini olumsuz eleştirmene neden olucaktır (gurursuzluk vs. gibi)..
0
saleen
(08.11.09)
işte son duruma göre, ortada bi şey yok. y, her şeyin normale döndüğünü sanıyor. hala buluştuklarında, görünürde her şey eskisi gibi.
0
🌸benyemedimarkadasyedi.yersen
(08.11.09)
bence x başka alternatiflere açık olmadığı için değişen bişi yok.x ne isterse o olur.demekki x y'yi unurmak istemiyo ve ona karşı -miş gibi yapıyo ve bu da bi kısır döngü bence.elbet biticek ama hersey x'in elinde bence.y napsın..
0
saleen
(08.11.09)
sittiir et gitsin haci.. kadınlar otobüs gibidir sen durakta bekle giden otobüsün peşinden koşma sakın durağa daha çok otobüs gelecektir, gözünü aç diğer otobüsü kaçırma derim sana.... giden geri gelse idi dedem mezardan gelirdi... 43 yaş tecrübesi ile konuşan abini dinle sen ....
0
hasanikisalakosmandört
(08.11.09)
sevgili x kardeşim,

y'yi hala unutamamanın sebebi, malum; içindeki duygular içinde kalmış.

bir erkek bir kızı seviyorsa, "güzel ve mantıklı sevecek". kızlar bunu ister. sarhoşken arayınca red cevabı alman bundandır. zihninin en iyi çalıştığı anda konuşmayı istemen, senin sevgine verdiğin değeri gösterecekti. gösterememiş. bu olay daha çok şiddetli yasaklar, şiddetli arzuları doğurur durumu olmuş. en yakın arkadaşına aşık olmak, bilinç-dışında ve süper-ego'nda hoş olmayan bir davranış gibi görülmüş. gizleyip gizleyip, sarhoşken açığa çıkartmışsın. hata burda, sorun burda. diğer her şey, bu noktadan kaynaklanıyor.

sarhoşken arayınca, en basitinden, kız "ya sabah hatırlamazsa" diye red eder. bu en basit şey. daha ki, sarhoştum, ne dediğimi bilmiyordum deme ihtimali de vardır. falan filan.

ilk aşk itirafı sarhoşken edilmişse, kabul edilmeme olasılığı edilme olasığılından çok daha yüksek.

onu geçtim arkadaşınmış madem, sabredip, plan yapıp en uygun anı kovalaman da mümkünmüş, onu da yapmamışsın.

y x'i gurursuz olarak görmez. belki yalancı olarak görür. belki öyle bile görmez hiçbir zaman senin onu ne çok sevdiğini bilmedi, bilemeyecek. boşuna anlatmaya da çalışma, asla inanmayacaktır.

senin şu an bile gururunu düşünüyor olman, hayatının belki de en önemli itirafını sarhoşken yapıyor olman, 2 yıldır içi başka dışı başka biri olman vs. vs. y'nin senin teklifini red etmekte haklı olduğunu göstermez mi?

y, x'in konuşmamasını tercih eder diyemeyiz.

y şöyle düşünüyordur; "bu x bi kere içip beni aradı, aşığım seviom falan dedi. sonra da bir daha gerisi gelmedi."

en kötü ihtimal şu, y de seni seviyordur. fakat haliyle, sarhoşken ettiğin için teklifini geri çevirmiştir. hiçbir mantıklı kız, o teklifi kabul etmezdi.

daha bi iyi ihtimal şu, y seni sevmiyordur, sen ona öyle geçmişte bi ara saçmalamışsındır. konu kapanmıştır.

daha başka bir ihtimal yok.

geçmiş olsun.

2 yıl uzun bir süre. bi psikiyatriste görünmenin vakti gelmiş. bir yakınına bu yazıları okutman, kendi sağlığın, hayatın ve mutluluğun için faydalı olacaktır. yakınından seni doktora götürmesini istiyorum, sen de iste, isteyelim.

nickin bile, ben yemedim arkadaş yedi... senin sorumluluk alma ile ciddi problemlerin var bence.

kişisel algılama. birinin sana bunları söylemesi gerekiyordu.
saygılar.
0
aksasu
(08.11.09)
x arkadasim suanki hissin belkide gercekten sevgi bile deil sadece red edilmis olmak
bile izah ettigin durumlari getirir seninki bu tarz bisi olabilir yani heleki hayatinda ilk defa bu konuda red edildiysen 2 yil deil 22 yilda gecse durup durup aklina gelir bu konu "ya ben y'ye acildim ama o beni red etti"dersin.
bu hissetmek istemiyor kismina gelirsekte kendini bu sekilde sartlaman bence mantikli deil belki y ile olan iliskin(ki olsaydi)1-2 aydan uzun sürmezdi ama suan yasamaya devam ediosun ve belkide bu süre icinde gercek askinla karsilasicaksin ama bu düz mantıkla onun bile farkina varamicaksin. yani y'yi bu kadar kafana takma eger o seni arkadas olarak görüyorsa sende onun arkadasi ol ve yeni sulara yelken ac derim
0
berginyonbaenre
(08.11.09)
y olmuşluğum var. bizim de aramıza mesafa girdi. nadir görüşmeye başladık, nadir aynı şehirde bulunduk. ne ben arkadaşlığımdan vazgeçtim, ne o aşkından vazgeçti. yıllarca kimseyle de beraber olmadı.
şimdi çok sevdiği bir kız arkadaşı var, uzun zamandır birlikteler.
unuttu. unutursun.
0
cereal killer
(08.11.09)
"sarhoşken aradım ama reddedildim" pardon ama ne bekliyordun ki?
hiçbir kız sarhoşken kendisini sevdiğini söyleyen erkeğin teklifini kabul etmez, çünkü ciddiye almaz. ertesi gün çocuk bunu hatırlamayacaktır büyük ihtimalle, ya da "kusura bakma çok alkollüydüm saçmalamışım" deme olasılığı çok yüksektir.
sonrasında sen konuyu açmayınca o da açmamıştır doğal olarak, ne deseydi "sen gece beni aradın, sevdiğini söyledin" mi?
kız seni sevse bile sen konuyu açmayınca öylesine söylediğini düşünmüştür; seni sevmiyorsa zaten konuşmaman işine gelmiştir.
senin gurursuz olduğunu düşünmüyordur bence, hatta bence çoktan konuyu kapatmıştır kendi cephesinde. arkadaş olduğunuzu düşünüyordur, senin onu sevdiğinden haberi de yok zaten.
bence sen artık bu bunalımdan çıkıp kendi yolunda devam etmelisin. ya da çok çok seviyorum dersen belki bir kez daha şansını deneyebilirsin kızdan bir ışık görüyorsan (ki olsa bu zamana kadar olurdu).
sen sarhoş olduğun için kız söylediklerini ciddiye almamış,aslında s.ktir yemiş bile sayılmazsın.
0
kalimotxo
(08.11.09)
herkese teşekkürler öncelikle.

@cereal killer
peki siz buluşunca ne oluyordu? sana aşık olan arkadaşın için, sen ne düşünüyordun? sen onu arkadaş olarak görebilirken, onun görememesi sence tek taraflı ama güzel bi şey miydi, arkadaşın olmaya çalışması iki yüzlülük müydü?


@aksasu
ne diyeceğimi bilmiyorum. görmek istemediğim gerçekleri, senin yazında buldum.

"y seni sevmiyordur, sen ona öyle geçmişte bi ara saçmalamışsındır. konu kapanmıştır." sanırım şu anda durum bu. kabullenemediğim şey, onun için konu kapanmış olsa da benim için hala kapanmadı. kısa bi konuşmanın ardından bi anda sevdiğimi söyledim. bi anda sesi kesildi, nefes alışını bile duydum, çok şaşırmıştı. sonra benim aptallığımı bile o toparalmaya çalıştı. telefonda bilinçli olarak en son bi kaç kelime duydum (ki onları da anlamadım), zaten devamını hatırlayamıyorum. o yüzden kendimi çok kötü hissediyorum, hala bi cevap almamış gibi hissediyorum.

sonra noldu, yine konuşmaya başladık. sanki bunlar hiç olmamış gibi. ama ben bütün bunları yapacak, yüzeysel, anlayışsız biri değilim. belki o da bunları bildiği için, benimle hala arkadaş olarak kalıyor. bu da kendimi suçlamama, gurursuz hissetmeme neden oluyor. bazen de bu durumdan çıkmak için, onu suçlamaya çalışıyorum.

ayrıca çevremde üzülmeyi, sıkılmayı bilmeyen biri olarak görünmem bile beni rahatsız ediyor. sadece uyumadan önce yalnız kaldığım için, o aklıma geliyor, üzülüyorum. üzülünce bile kendimle çeliştiğimi düşünüyorum.

son olarak, doktora gitmeyi düşündüm ama o zaman yine rahatsız oldum. şimdi çok saçma gelecek farkındayım ama birine ihtiyaç duymadan, kendim mantıklı bi şekilde düşünürsem, başka bi şeylerle ilgilinirsem halledebileceğime inanıyordum. tabi 2 yıldır unutmadığıma ve buraya yazdığıma göre halledememişim bu ortada ancak sanırım benim önce birinden yardım almanın acizlik olmadığını anlamam gerek. çevremde gidenler için böyle bi şey düşünmesem de kendime gelince, acizlik gibi görüyorum. her şeye rağmen doktora gidersem, psikolog olması fark eder mi? yani psikiyatrist mi olmalı mutlaka?


@kalimotxo
sarhoş ve bilinçsiz olduğum için haliyle mutlu sonla bitmesini bekliyordum. hata olduğunu biliyorum ve kendimi yeterince suçluyorum zaten. ayrıca o zamanlar arkadaşlıktan öte bi şey vardı aramızda. kendi kendime gelin güvey olmuyorum, yani sonuçta hissediyordum. sarhoşken aradım, olması mümkün bi şeyi bitirdim, güvenini yitirdim. üstünden 2 yıl geçti onunla da hala görüşüyorum, ama bu kadar süre sonra, zamanında onun açısından bi şeyler vardıysa bile şimdi tamamen bittiğine eminim. zaten bunu bildiğim için bi türlü unutamıyorum ve kendimi suçluyorum hala...
0
🌸benyemedimarkadasyedi.yersen
(08.11.09)
arkadaşım intihar falan etmeyeceksin değil mi?

yahu bir yakının annen yok mu annen? okut şurda yazdıklarını
0
aksasu
(08.11.09)
üzücü bişey. çokçokçok üzücü bişey. ukalalık yapmıyım ama belki ben ondan çok üzülmüşümdür. benim de oturup ağladığım olurdu evde. ama inat ettim, kaybetmiycem bu arkadaşlığı dedim.
buluştuğumuz zaman yüzeyde herşey normal gibiydi ama radyoda bi şarkı çalınca ya da bazen bi bakışını görünce garip sessizlikler yaşanıyodu. hiçbi zaman zevk almadım onun bu durumundan ama ikiyüzlülük olarak da görmedim kesinlikle, hiç alakası yok. tam tersi ben ısrarla devam ettirdim arkadaşlığımızı. aman kendimden soğutıyım, unutsun filan demedim. ikimize de aitti sonuçta o arkadaşlık ve ben bu sebepten bitirmektense bunu aşmaya çalışmayı tercih ettim.
bi süre sonra okul bitip iş hayatı filan başladı, başka bir ortamda tanıştığı bir kızla beraber oldu, hala da beraberler.
o kızla ilişkisi başladıktan sonra aramıza biraz mesafe girdi, bunu özellikle mi istedi yoksa hayat değiştiği için mi oldu bilmiyorum ama hala arkadaşız sonuçta.
bunun gururla, gurursuzlukla hiç alakası yok. hayatım boyunca, karşı cinsten arkadaşlarımı böyle teklifler sonrasında çok kaybettim. ve biraz da bu yüzden bu olayda bu kadar inat ettim. tüm arkadaşlıklarım böyle mi bitecek, bu sefer bitmezsin, niye aşılamıyor bu durumlar diye bi isyan ettim o olayda. yani bana göre böyle bi olaydan sonra karşımdaki erkeğin benden uzaklaşmayıp arkadaşlığına devam etmesi her zaman artıdır kafamda o kişiye dair. çünkü bunu kimse yapmıyor. red cevabından sonra adam çekip gidiyor ve mal gib hissediyosun kendini. sanki bütün arkadaşlığınız o amaca yönelikmiş, şimdi olmayacağını anladı diye bir kalemde sildi hepsini gibi, çok kötü hissediyorsun.
bence arkadaş kalabilmek böyle bi olaydan çıkabilecek en iyi sonuçtur.
0
cereal killer
(09.11.09)
(5)

uyku ilaçları

türk kelekom
bu kadar karizmatik isimleri olan ilaçların anlamlarını bulabileceğim bir yer var mı ? nereden geliyor bu isimler ?
bu kadar karizmatik isimleri olan ilaçların anlamlarını bulabileceğim bir yer var mı ? nereden geliyor bu isimler ?
0
türk kelekom
(08.11.09)
mesela örnek ver babacigim hangi isim sana karizmatik geliyor ? örn. Diazem : benzodiazepin halkasının 2 tane bağ yapmasından geliyor ismi hiç de karizmatik felan değil tamamen kimyasal yani :))))
0
hasanikisalakosmandört
(08.11.09)
doktor olanlar daha ayrıntılı bilgi verebilir tabi ama bildiğim kadarıyla kelimenin ön kısmı aktif maddesi ile ilgili olurken son kısmındaki ek ise ilaç türüne göre değişiklik gösterebiliyor. antibiyotiklerin son kısmı benzer olabileceği gibi mesela.
ayrıca muadil ürünlerde bağımsız isimlere de başvurubilir.
0
sttc
(08.11.09)
@sttc , doktorlar ilaçdan bi bok anlamaz hele isimlerin kökeni hakkında hiç bi bok bilmezler,
@türk kelekom, yaz merak ettiğin isimleri bildiğim kadarı ile anlatayım sana...
0
hasanikisalakosmandört
(08.11.09)
@hasaniki..-ilaçların ticari isimlerinin bi anlamları var mı? yani ben anlamı olmasa da çağrışımı olan kelimeler türetildiğini zannediyordum o ticari isimler için atarax, depreks falan filan. unisom var mesela ismini duymak bile uykumu getiriyor.
0
hayali arkadaş
(08.11.09)
en basitinden xanax
0
🌸türk kelekom
(08.11.09)
(4)

Çaylaklık entrylerini silip yeniden yazanların hali nicedir?

hasanikisalakosmandört
Şimdi bendeniz 10 ay önce çaylak yapılmıştım, hemencik yeni entry leri yazıp beklemeye başladım. Bugünlerde çaylaklık konusu çok fazla gündeme gelince inceledim ve 2 tanesini silip daha yakışıklı olsun diye 2 yeni entry yazdım. Yani 8 entry im 12-2008 tarihli 2 entry ise 10-2009 tarihli. ayrıca çöp
Şimdi bendeniz 10 ay önce çaylak yapılmıştım, hemencik yeni entry leri yazıp beklemeye başladım. Bugünlerde çaylaklık konusu çok fazla gündeme gelince inceledim ve 2 tanesini silip daha yakışıklı olsun diye 2 yeni entry yazdım. Yani 8 entry im 12-2008 tarihli 2 entry ise 10-2009 tarihli. ayrıca çöp kutumda duran 2 entry de 12-2008 tarihli. Böyle bir dallamalık yaptığım için sanırım 6 bin küsurlarda olan sıram 33 bin küsurlara çıkmış. N'olucak şimdi ? Sıralama yapılırken bu durumda olanları neden göz önüne almadılar ki? Neticede ben 10 entry i 10 ay önce girmiştim ama silip yeniden yazdığım için 10 gün önce tamamlamış gibi muamele görüyorum. Açılım açılım deniliyor yok mu bu durumda olanlara da bir açılım?
0
hasanikisalakosmandört
(28.10.09)
durum vahim ama coptekileri canlandirsan belki bi i$e yarar.
0
astaroth
(28.10.09)
Bu durumdan canı yanan bir kişi de benim. bir güzellik yapıcaz dediler, bekleyin dediler. bende sadece 1 enrtyimi değiştirdim. yazar falan olursak silinirde yine çaylak oluruz diye. şimdi 1 sene boyunca 16binlerde gezen sıra 30bin oldu. toplu yazar alımıda yapmazlar artık. işin kötüsü 11.nesil arkadaşım nerdeyse önume geçecek bu mu adalet.
0
canseven
(28.10.09)
@astaroth , olurmu ki dersin... bi deneyeyim bakalım. Soruyu yazarken galadnikov buralarda idi ama sanırım benim soruyu görmeden çıktı duyurudan, bi yazar mesaj atsa ona en doğru cevabı ondan alırız.
..ahan da yaptım eskileri canlandırdım yenileri sildim şu anda bir değişiklik yok ama yarınki güncellemeler sonucunda bir değişiklik olursa yazarım burada...
0
🌸hasanikisalakosmandört
(28.10.09)
çaylakken canlandırma işlemi işe yaramıyor diye biliyorum. yani yazarlığa geçtikten sonra entry moderatörün onayına gidiyor diye bir şeyler okuduğumu hatırlıyorum.
0
krizalider
(28.10.09)
(2)

bir site vardı.

te cetveli
bir site vardı, kısa video parçalarına komik alt yazılar yazılıyordu. kullanıcı yazıyordu bunları sonra izlenip gülünüyordu. neydi bu site?
bir site vardı, kısa video parçalarına komik alt yazılar yazılıyordu. kullanıcı yazıyordu bunları sonra izlenip gülünüyordu. neydi bu site?
0
te cetveli
(24.10.09)
hasanikisalakosmandört
(24.10.09)
patricia teyze
(24.10.09)
(9)

güvenli ve hesaplı aile arabası

zeki baba
Arkadaşlar 18-22bin lira civarında,2003-2007 modeller arasında bir aile aracı düşünüyorum.Kaza sırasında güven vermeli, yol tutuşu iyi olmalı. Bagajı çok küçük olmamalı. Periyodik bakımları ve tamiri servislerinde çok pahalı olmamalı.İkinci el piyasasında değer kaybı da çok olmamalı.Birkaç araç üzer
Arkadaşlar 18-22bin lira civarında,
2003-2007 modeller arasında bir aile aracı düşünüyorum.
Kaza sırasında güven vermeli, yol tutuşu iyi olmalı. Bagajı çok küçük olmamalı.
Periyodik bakımları ve tamiri servislerinde çok pahalı olmamalı.
İkinci el piyasasında değer kaybı da çok olmamalı.
Birkaç araç üzerinde yoğunlaştım.
Ancak farklı önerilerinizi de bekliyorum.
Ayrıca bu araçlardan herhangi biriyle iyi/kötü tecrübesi olan arkadaşlardan da bilgi rica ediyorum.
Teşekkürler.

Renault Megane Sedan
Renault Clio Symbol
Ford Focus Sedan/Hatchback
Ford Fiesta
Toyota Corolla
Volkswagen Bora
0
zeki baba
(29.07.09)
favori Toyota Corolla , plase Renault Megane
0
hasanikisalakosmandört
(29.07.09)
Kesinlikle Corolla
0
babatema
(29.07.09)
focus
0
fdegir
(29.07.09)
Honda Jazz ?
www.euroncap.com
www.honestjohn.co.uk
hondajazz.blogspot.com
Bu arada Jazz'ın yeni kasası çıktı bilginiz olsun.
0
Ruprect
(29.07.09)
yol tutuş diyorsanız "esp" mutlaka olsun, araç 8 çizerken bile toplamak mümkün (misal, 80 km ile giderken kamyon sol arkadan çarpmıştı bana). bora ve fiesta hariç hepsiyle tecrübem var, seçenekler arasında citroen c4 (mutlaka yetkili servisinde ayrıntılı baktırmak şartıyla) olsaydı tek geçerdim. tek eksiği dönüş yarıçapı biraz daha fazla, park ederken başlarda zorlanabilirsiniz.
0
unbeknown the black
(29.07.09)
bende 2001 model 2002 çıkışlı bora var, çok memnunum. yol tutuşu, benzin harca(ma)yışı, konforu muhteşem. bagajı gayet büyük, insanda güven hissi uyandırıyor. benim tek problemim, bazı sürücülere iyi gelen ama beni biraz sinir eden bişi, sürücü yolun "sesini" çok hissediyor. vw'lerde genelde olan bişi galiba.
0
zkurmus
(29.07.09)
2006-2007 golf/golf plus tüm beklentilerinizi karsılar 22-25 bin lira civarı bulabilirsiniz
0
anconia
(29.07.09)
VW alınabiliyorken VW alınır. ama servis demişsiniz, ucuz demişsiniz o yüzden toyota corolla'yı 1, vw bora'yı 2, ford focus'u 3. sıraya koydum.
0
deadstar
(29.07.09)
Bir arkadaş Bora'nın az yaktığından bahsetmiş ancak abimin en büyük sorunu çok yakması hatta arabayı lpgye çevirmek istiyor bu yüzden, bilgi olarak bulunsun.
0
montreal
(30.07.09)
(7)

Boğma rakı nasıl yapılır?

bytarik
merhaba arkadaşlar evde boğma rakı nasıl yaparım bunu detaylı anlatan bir site döküman varmı? yaparken yada yapıp içtikten sonra bir yanetkisi olur mu komaya sokarmı nedir ne değildir bilenler gelsin, bizim köyde yapıyorlarmış ama hala yaşayan amca bulamadım bu konuda bilgi verecek.
merhaba arkadaşlar evde boğma rakı nasıl yaparım bunu detaylı anlatan bir site döküman varmı? yaparken yada yapıp içtikten sonra bir yanetkisi olur mu komaya sokarmı nedir ne değildir bilenler gelsin, bizim köyde yapıyorlarmış ama hala yaşayan amca bulamadım bu konuda bilgi verecek.
0
bytarik
(11.07.09)
dut veya üzüm sıkarak fermantasyona bırakırsın daha sonra distilasyonla rakı'yı çekersin. Böyle söyleyince çok kolay gibi geliyor ama değildir. Ayrıca distilasyon sırasında ısı'yı ayarlayamazsan etanol yanında metanol'de distilat içine geçer ve bu rakıyı içecek olursan en iyi ihtimalle kör olursun veya kötü ihtimal ölürsün. uğraşma bu işlerle git bakkaldan al bir yeşil efe keyfine bak.
0
hasanikisalakosmandört
(11.07.09)
hatayda yıllardır içiliyormuş ekstrada alkol katılmıyorumuş araştırmalarıma göre nasıl körlüğe hatta ölüme gidecek duruma gelir anlamadım.?
0
🌸bytarik
(11.07.09)
"Damıtık alkollü içki üretiminin en önemli safhası damıtma işlemidir. Hammaddeler uygun koşullarda buharlama, mayşeleme, nötralizasyon ve ekstraksiyon ile mayşe haline getirilir. Daha sonra mayşe değişik yöntemlerle alkol fermantasyonuna uğratılarak, hammaddede bulunan şekerler, maya ile etil alkole dönüştürülür. Fermante olmuş bu alkole “olgun mayşe” denir ve alkol oranı %7-10 arasında değişmektedir. Olgun mayşe, damıtma aygıtları (imbiklerde) ile ısıtılarak buharlaştırılır, içindeki alkol, su ve diğer uçucu fermantasyon, yan ürünleri ile birlikte buhara geçer. Buhar soğuk su ile soğutularak tekrar sıvı haline getirilir. Bu işleme damıtma, elde edilen sıvıya distilat ve arta kalan alkolsüz sıvıya da “şilempe” veya “vinas” adı verilir. Normal basınç altında alkol 78,3 C。de, su ise 100 C。de kaynamaktadır.

RAKI ÜRETİMİ
Rakı; ”suma” adı verilen kuru veya yaş üzümden üretilen şıranın fermantasyonu ile elde edilen sıvıdan üretilir. Şıra fermantasyonunda saf maya kullanılmalı ve fermantasyon koşulları uygun olmalıdır. Bu amaçla ideal fermantasyon sıcaklığı 28-31 C。ve süre, kalite için en fazla 3 gün olmalıdır. Çünkü mayşe asiditesi düşük olduğu için kalite azalması ve tat değişikliği oluşabilir. Fermantasyondan sonra mayşe havalandırılmadan hemen damıtmaya verilmelidir. Özellikle rakı damıtımı için özel imbikler kullanılmakta ve elde edilen etil alkol içinde metil alkol düzeyinin düşürülmesi için özel damıtma programı uygulanmaktadır. Rakı damıtmada ilk ve son damıtık ayrılıp “orta” adı verilen, metil alkolce düşük ve insan sağlığı açısından problem olmayacak kısım, anason ile aromatize edilerek rakı üretilmektedir." (alıntıdır www.gidabilimi.com

yukarıdaki yazıdan ne anlıyoruz,damıtma işlemini düzgün yapamazsak etanol yanında metanol (metil alkol) rakımıza karışıyor. Bu durumda ne oluyor (bkz: metanol) özet olarak kör oluyor veya ölüyoruz. Bilmem anlatabildim mi.
0
hasanikisalakosmandört
(11.07.09)
anlatabildin teşekkür ederim.
0
🌸bytarik
(11.07.09)
sözlükte başlığı var (bkz: evde rakı yapmak)
0
ency
(11.07.09)
teşekkür ederim arkadaşlar, benimde araştırmalarıma göre yapım şekli kolay ama dediğiniz gibi usulü iyi bilmek lazımmış deneyimli birini bulup öyle deniyeceğim.

öğrenmemin traji komik sebebide şu, bu hükümet iyi gidiyor yarın birgün rakıya yasak getirir evde yapmayı öğrensek iyi olacak.:)
0
🌸bytarik
(11.07.09)
Üzümde, pekmezde, şekerde methonol ne gezer?

Hükümetlerin milleti uyutmak için uydurduğu bir efsane.

Ben saçtan basit bir kazan yaptım, ucuna 5 metre bakır boruyu bağladım buzlu suya koyup distile ediyorum.

Ha birde kaznın içinde 2.000 watt çamaşır makinesi rezistansı var.

40 Liraya kattırdıkları rakının maliyeti litresi 3.5 liraya düştü.

Bir aydır içiyorum, körde olmadım, ölmedimde.

Rakınızı kandiniza yapın, sadece emniyet olsun derseniz, ilk gelen yarım çay bardağı alkolü dökün.

Odun - selüloz olmayan yerde, methonol olmaz! Şekerkamışında vardır, mesela.
0
top10
(14.01.11)
(4)

göbek adı sildirme olayı - hukuki mevzu

copy paste
iki isme sahibim. ikinci ismim çok kullanılan bir isim değil ben bu zamana kadar, bu isimle bir kişiye rastlamadım. yıllar önce 3.sayfa haberlerinde en son görmüşlüğüm vardı ya neyse.. şimdi bu ismim beni ilkokul 1'den beridir peşimi bırakmıyor. sınıf listelerinde illa bu isim başa gelecek. okulda a
iki isme sahibim. ikinci ismim çok kullanılan bir isim değil ben bu zamana kadar, bu isimle bir kişiye rastlamadım. yıllar önce 3.sayfa haberlerinde en son görmüşlüğüm vardı ya neyse..
şimdi bu ismim beni ilkokul 1'den beridir peşimi bırakmıyor. sınıf listelerinde illa bu isim başa gelecek. okulda ayrı mahallede ayrı anılıyorum. hatta vakti zamanında staj yaptığım yerde bile bu isim karışıklığından az daha stajım bok yoluna gidiyordu.

neyse ben bu ismi nasıl sildiririm. değişme olmayacak sadece göbek adı silinecek. şunu da söleyim, ismim alaycı bir isim değil olurda sağlam bir neden istenirse diyeceklerim ve benzerleri bu üstte yazdığım şekilde. yani sürekli alay konusu oluyorum diyemem..ne yapmam lazım ki bu durumda??

tşkler...
0
copy paste
(10.06.09)
Biraz becerikli bir avukat bulursan çok kolay halledecektir. İsim tashihi davalarında sadece ismin alay konusu olması tashih sebebi değildir. Kişinin toplum içinde herkesce kabul görmüş ismini kullanması gerekir, Başkalarınca bilinmeyen ismin silinmesi için bu gerekçe yeterlidir. Bunu kanıtlamak için de 2-3 tane şahit dinleteceksin onlar senin sildirmek istediğin isme sahip olduğunu bilmediklerini kendilerinin ve çevrelerinin seni sürekli kullandığın isimle tanıdığını mahkemede beyan edecekler. Dediğim gibi işi bilen bir avukat için çerez bir davadır bu ve çabucak sonuçlanır.
0
hasanikisalakosmandört
(10.06.09)
"4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 27 nci maddesi, “Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir.” demektedir. Buna göre adın değiştirilmesini dâvâ edebilmek için haklı sebeplerin bulunması gerekir.

Bu haklı sebepler çok değişik olabilir. Kişi çevresinde başka bir isimle tanınmış olabileceği gibi, ismi, kötü, çirkin veya kaba manalar içerebilir, çok uzun olabilir, yazılışı çok zor olabilir. Erkeğe bayan, bayana erkek ismi konulmuş olabilir vs, vs ... Bu misalleri daha da uzatmak mümkündür. Kısacası, ismin değiştirilebilmesi için bu konuda hakimi ikna edecek haklı bir sebebin olması gerekir.

Böyle haklı bir sebebin varlığı halinde, isminin değiştirilmesini talep eden kişi (reşit değil ve velayet altında ise velisi) tarafından, ikamet ettiği veya nüfusa kayıtlı olduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, Nüfus İdaresi aleyhine dâvâ açılmalıdır."

www.hukuki.net
www.haber61.net

isim değiştirme dilekçe örneği:
www.ordubarosu.org.tr

"Kişi çevresinde başka bir isimle tanınmış olabileceği gibi..." bu sebebin üzerine gidip karışıklıklara yol açtığını söyleyin.
0
eksik intihar
(10.06.09)
Geçen bir haberde de çıkmıştı. İsim en fazla bir kere değişiyor diye. O yüzden ikidefa düşün derim
0
ilkdefa
(10.06.09)
isim tashihi davası açarak rahatlıkla ve kolaylıkla tek celsede halledebilirsiniz. uzun zamandır tek isimle tanındığınızı, iki isim kullanmanın sorun yarattığını beyan edin ve kullanmak istediğiniz isimle tanındığınızı söyleyecek bir şahit bulun. bir ismi değişirmek için ismin alay konusu olması şartı kanunda belirtilmemiştir. durumun hukuki karışıklığa neden olabileceği ve diğer isminizle çevrenizde tanınmanız yeterli ve geçerli bir sebeptir. tek celsede karar alıp o kararı bir gazezede yayınlattıktan sonra nüfus cüzdanınızı değiştirebilirsiniz. oldukça kolay bir hukuki işlemdir. mahkemeler çok garip bir talep olmadığı sürece isim tashihi davalarını kabul ediyorlar.

kolay gelsin.
0
paulhilbert
(11.06.09)
(6)

migroslarda satılan somon balığı

this is heavy
merhaba sevgili duyuru halkı,kafama takılan konu şu ki, migros sattığı somon balıkları için norveç'ten geliyor diyo. tamam eyvallah migros yılların marketi ordan geliyodur heralde, lakin benim benim merak ettiğim bu balıklar norveç'in soğuk denizlerinde umarsızca yaşayan özgür balıklar mı yoksa bila
merhaba sevgili duyuru halkı,

kafama takılan konu şu ki, migros sattığı somon balıkları için norveç'ten geliyor diyo. tamam eyvallah migros yılların marketi ordan geliyodur heralde, lakin benim benim merak ettiğim bu balıklar norveç'in soğuk denizlerinde umarsızca yaşayan özgür balıklar mı yoksa bilakis çiftliklerde yaşayan dünyadan bihaber balıklar mı?

şimdiye kadar migros'tan da aldım, çarşıdaki balıkçılardan da aldım, ızgara olsun buğulama olsun hanımla afiyetle yedik, çok güzeldi. acaba gerçekten doğal ortamında yetişen balıkları mı yedik?

bonus lezzet sorusu: şimdi ben bu balıkların pullarını ayıklamadan ızgarada yapsam oh çıtır çıtır, lezzetinden bişey kaybeder mi ya da tam tersi çok şahane mi olur?

hayvanlıkta sınır tanımayan bir ekolden geliyorum, her türlü yiyebilirim vitaminimi de alırım. nasıl önerirsiniz?

teşekkürler. tanrımıza hamd olsun, milletimiz var olsun. dikkayt! afiyet olsun. dinimiz amin.
0
this is heavy
(08.05.09)
hayır, doğal ortamında yetişen balıkları yediğinizi hiç sanmıyorum. norveçte bile olsa muhtemelen çiftlik balıklarıdır çünkü bu işi uluslararası ticaret boyutunda yapan firmalar var ve bu işi sansa bırakacaklarını zannetmiyorum. bir de çiftliklerde daha fazla ve süreklik hasat alma durumu söz konusu, denizde sadece belirli dönemlerde. ayrıca çiftlik balıkları daha yağlı oldukları için doğal ortamında yaşayan balıklardan daha lezzetlidir.


bonus lezzet sorusu cevabı: vitamini kabuğunda zaten onun :)

bir de bonus öneri: somonun haricinde yine norveç menşei'li büyük uskumrular var ve ızgarası/tavası/buğlaması inanılmaz lezzetli. ayrıca somondan da daha fazla omega-3 ve omega-6'ya sahip.

(bkz: omega 3)
(bkz: omega 6)
0
roadrunner merlin
(09.05.09)
balığın cinsi norveç somonu birde türk somonu var daha az yağlı norveç somonu türk somonuna göre daha yağlı.ancak orda yetiştirilip buzhane yöntemi ile türkiyeye getiriliyor olabilir çünkü türkiyedeki su sıcaklıklarına göre balıkların o kadar yağlanması pek mümkün değil.türkiyede de 15 20 kiloluk somon tutulduğunu pek görmedim yani dikkat ederseniz norveç somonunun bütün olanına yani fletosuna yada parça kesilmiş olanına değil bütün balık varsa kesilmemiş olanı tezgahta baya bir yer kaplıyor türkiye standartları üzerinde.ayrıca somon talebini karşılamak için norveçte yada o tip soğuk denizlere kıyısı olan ülkelerde çiftliklerde yetiştiriliyordur yoksa bekliyimde oltaya balık gelsin ağ atayım taze taze alayım olayı somonda pek olmaz çünkü bir araya ancak üreme dönemlerinde geliyorlar.

somonu ızgarada en düşük ateşte yarım saat 45 dakka bi saat arasında bi sürede pişirin suyunu yağını iyice salsın bi tanede defne yaprağı koyun üzerine yanına soğan ve domateste koyun tadından yenmez.bu saatte yemeyin zaten :)
0
buffy de vampir sayilir
(09.05.09)
Çiftlik balığı asla özgür bir balık kadar leziz olmaz.
0
pichoscosama
(09.05.09)
Tırnaklarınızı yemekten zevk alan birisi iseniz, balığı da pulları ile yiyebilirsiniz kesinlikle aynı lezzeti verecektir. Tırnaklarınız ne kadar vitamin içeriyorsa, pullar'da aynı oranda vitamin içerir.
0
hasanikisalakosmandört
(09.05.09)
Bu soruları cevaplamak için yeteri kadar somon tecrübem olduğunu belirtmek istiyorum öncelikle.
(Yirmi yıl somonun anavatanı sayılan alaska'da yaşadım, ve ihtisasım yiyecek içecek üzerine.)

Norveç'ten gelen somonun tamamı çiftlik somonudur. Diğer arkadaşların da belirttiği gibi, hiç bir çiftlik somonu açık denizde yaşayan doğal somun ile aşık atamaz. İkisini kesip yanyana koyduğunuz zaman, çiftlik somonunun etinin daha koyu renkli ve "grain"inin daha kalın ve belirgin olduğunu görürsünüz.

Pişirmeye gelince, ilk söylenmesi gereken, somonun ekmek keser gibi dikine değil, fileto şeklinde kesilmesi gereğidir.
Kesinlikle üzerindeki derisi ile pişirilmelidir. Omega 3 ve omega 6 deridedir.
Bu kouda verilecek örnek ise, ayıların kış uykusuna yatmadan önce çoğunlukla somon yiyerek (ekmeksiz) 100+ kilogram alabilmeleridir.
Bu konuda çok az kişinin bildiği bir gerçek ise, ayıların somonun sadece ve sadece derisini yemeleridir. Hayvanlar içgüdüsel olarak en besleyici şeyin ne olduğunu biliyorlar çünkü.

Izgara yaparken filetonun derili kısmı yukarıda kalacak şekilde başlayın. Izgara çok harlı olsun lütfen. Etinde ızgara izi olduğunda çevirin. Derisi üzerinde pişerken ise, çatalla dürttüğünüzde kat kat ayrılmaya başladığı anda alın ateşten. Izgara somon düntanın en muhteşem lezzetlerinden biri olmakla birlikte, fazla pişmiş somon ise tam bir hayal kırıklığı yaratır, karton gibi olur. Lezzetli ile karton arasındak fark ise 60 saniye gibi bir süredir.
Ha, deri derken derisini de yemenizi önermiyorum.. Deri ile pişen balık, zaten derideki yağlar ile piştiği için tüm güzelliğini ve lezzetini alır. Pişmiş deri de kolayca ayrılır balıktan zaten. Ben deri kısmını köpeğime veriyorum, çöpe gitmiyor yani.

Buğulama konusunda ise, kapaklı tava kullanın, tavanın içine önce kalın doğranmış kırmızı soğanı rastgele dizin, sonra üzerine somonu koyun. Bu sayede narin balık sıcak yüzeye değmeden yavaş yavaş pişer. Baharat, çeşitli sebzeler(mantar, brokoli, kabak), limon suyu, kabuğu rendelenmiş ince limon dilimleri, tereyağ ve beyaz şarap ekleyin. Mutlaka kapak kullanın. Altı harlı olsun. Tıkırdamaya başlayınca, altını iyice kısıp, balığın kalınlığına göre sekiz ila on dakika sonra ateşten alın, servis yapın.
Benzer şekilde kağıtta da yapabilirsiniz. 170 derecede ısıtılmış fırında 18-22 dakikada olur.
Tek önemli nokta fazla pişirmemek.
(Yurdum insanı herşeyi gebertene kadar pişirmeye çok meraklı nedense)

Bir de, ızgarada süte yatırılmış somon var ki, onu burada tarif edemem.. Kursu ile, çömezliği ile, yapa boza öğrenilmesi gereken, adamın gözünden yaş getirecek kadar muhteşem bir ızgara deneyimidir zira.

Bu arada, benim en sevdiğim yöntemlerimden birinin de somonu çiğ yemek olduğunu belirtmem farz oldu.
Bu yöntemi güvendiğiniz bir japon lokantasında somon sashimi söyleyerek deneyebilirsiniz. Gerçekten, hakikaten çok lezzetli.

Bir de halibut var yurdumda keşfedilmesi gereken.. aman da aman.
(kabuklulara hiç girmeyelim. kanayan yara)
0
godless commie
(09.05.09)
Konu hakkında bilgim yok ama doğal ortamda yetişen balıklar daha lezzetli oluyor diye duymuştum. Balığın doğal ortamda salgıladığı adrenalin lezzetini artırıyormuş. Babam demişti. :D
0
rapper256
(16.11.15)
(19)

Mehteran-ı Çaylak. Yazarken Çaylak Olanlara İthaftır....

balikci filozof
Yazar olup çaylak olanların da içinde yer aldığı "mevcut çaylaklık bekleme sırası"nın size çifte ceza olarak geri döndüğünü biliyor musunuz? `Ekşi Sözlük`te yazardınız. Ve bir hata yaptınız ve çaylak oldunuz. Eyvallah. Çaylaklıktan çıkıp yeniden yazar olmak için kurallara uygun 10 entry girip, bekle
Yazar olup çaylak olanların da içinde yer aldığı "mevcut çaylaklık bekleme sırası"nın size çifte ceza olarak geri döndüğünü biliyor musunuz?

Ekşi Sözlükte yazardınız. Ve bir hata yaptınız ve çaylak oldunuz. Eyvallah.

Çaylaklıktan çıkıp yeniden yazar olmak için kurallara uygun 10 entry girip, beklemeye başladınız. Eyvallah.

Ve öğrendiniz ki onbinleri bulan bir sıradasınız. Olsun dediniz, madem bir hata ettik cezamızı çekeğiz. Eyvallah.

Ama bir baktınız ki, sıranız yukarı çıkacağına aşağıya düşüyor. Eyvallah, der misiniz?

Öncelikli not: Aşağıda yazanlar, teknik sistem eleştirisidir, sözlüğün değil.

İşte Durum.

Nisan ayının hemen başında (9-10 Nisan olabilir), benim henüz anlayamadığım ama itiraz da etmediğim, hatalarım yüzünden 9.Nesil Çaylak oldum. Hemen 10 entry girip beklemeye başladım. Lanetin 12 Nisan'da kalkacağı mesajı ile 'Ekşi Sözlük'ün büyük bri şey olduğunu yeniden öğrendim. Efendim onay bekleyen çaylak olarak aldığım sıra no: 13277.

Doğal olarak heyecanla, sıramın ne kadar yükseldiğine baktım. Baktım ki bir kaç ay süreceği belli olan çaylaklığımın bitişini tahminen hesaplamak.

Ama bu sıra takibi, teknik olarak doğru olsa bile mantık olarak tutarsız bir durumu ortaya çıkardı.

Şöyle ki, önümdeki kişiler azaldıkça benim sıramım yukarılara doğru yükselmesi gerekirken, benim sıram aşağıya doğru gidiyordu. 14 Nisan'da sırasıyla 13282- 13283-13286. sıraya geriledim. Bu birer birer geriye gidiş için laf edilir mi, diye soracaksınız. Ama 23 Nisan'da dibe vurdum, 13347.sıra. Yani 12 gün içinde 70.sıra geriye gittim.

Düz mantık olarak sıranın yükselmesi gerekirken, neden aşağıya gittiğini, moderatör galadnikov'a sordum. Mail ile Gelen cevap aynen şöyledir. "eğer o sırada sizden önce kaydolmuş biri çaylak olur ve onay bekleyen çaylak konumuna geçerse sizin önünüzde yer alır yine. onaylanan çaylak sayısı da çaylak yapılıp da önünüze geçenlerden az ise sıra gerileyebilir."

Açıkçası işin teknik mantığını anladığımda dumura uğradım.

a) Eğer bir yazar sizden önce yazar olmuş ise, sizden sonra çaylak olursa bekleme süresinde önünüze geçer.

b) Önce yazar olup da çaylak olana değil, ilk defa yazar olup da onay bekleyen çaylağa bakılıyor. (Eğer doğru anladıysam).

Şimdi bu durumu, herkesin anlayacağı mantıksal olarak bir örneğe aktartıp, teknik olarak doğru olsa bile, mantık olarak yanlış olduğunu hem galadnikov'a hem de ssg'ye yazdım. Ancak henüz cevap alamadım.

Olayın özü şu. Öğretmensiniz ve konuşan öğrencilere ceza vereceksiniz.

a) öğrencinin (yazarın) birisi gürültü yaptı tahtada tek ayak üstüne 10 dakika durma (çaylaklık )cezası verdiniz. Bir başka öğrenciyi de (yazara da) 5 dakika sonra aynı gerekçe ile tahtaya 10 dakika tek ayak üstünde durma cezası (çaylaklık) verdiniz. Şimdi mantıklı olan 5 dakika sonra ilk ceza alanın 10. dakikası tamamlandığı için yerine oturması gerekirken, öğretmen olarak şuna karar veriyorsunuz; ilk öğrencinin okul numarası 345, ikinci öğrencinin öğrenci numarası ise 251. tahtada ayakta durma cezası verdiğiniz ilk öğrenciye diyorsunuz ki: sen okula geç kayıt olduğun için, senden önce kayıt olanın ceza süresi olan 10 dakikası bittikten sonra cezanı affedeceğim. Bu mantığa göre birinci öğrenci 10 dakika değil 15 dakika ceza (çaylaklık süresi) yemiş olmaz mı ?

b) 345 numaralı öğrenciye (yazara )10 dakika tahtada durma cezası (çaylaklık) vemiştiniz. Tam bu sırada içeri bir öğrenci (yazar olamamış onay bekleyen çaylak) girdi ve dedi ki: "Hocam ben okula yeni kayıt yaptırdım. Okul numaram da 1305". Siz kendi onayınızı göstermek için onu sıraya değil tahtada 10 dakika durmasını istediniz. ve dönüp 5 dakikadır cezalı olana dediniz ki; "bu arkadaş yeni öğrenci onun 10 dakikalık bekleme süresi bitince senin süren de bitecek." Şimdi bu durumda da 345 numaralı öğrenci 10 dakika değil 15 dakika ceza yermiş olmaz mı?

c )Her iki durum a/b olayları aynı anda gerçekleşirse, ilk cezalandırılan 345numaralı öğrencinin (çaylak yapılan yazarın) ceazsı olan sürenin 10 dakikadan çok fazla olacağı açıktır.

Sorular...
1- Şimdi ekşi sözlükteki mevcut "çaylak bekleme sırası"na ait sistem adil midir, değil midir? Bir tür cezalandırma olan çaylaklık sisteminin Mehtaran Takımı gibi iki adım ileri bir adım geri gitmesinin önüne nasıl geçilebilir? BU mantık ikinci bir cezalandırma değil midir?

2- İster teknik olarak ister yönetimin kararı olarak bu sistemin değişip değişmeyeceğine dair bir açıklama beklemek, yerinde midir, değil midir?

Olayı kanıtları aşağıdadır:
Not: İlk resimlere ait tarihler "dosyanın kayıt tarihi"ne göre yazılmıştır.

14 Nisan 1 img410.imageshack.us

14 Nisan 2 img410.imageshack.us

14 Nisan 3 img410.imageshack.us

15 Nisan img410.imageshack.us

22 Nisan img410.imageshack.us

23 Nisan img410.imageshack.us

25 Nisan img410.imageshack.us

26 Nisan 1 img410.imageshack.us

26 Nisan 2 img410.imageshack.us


İstatistik için :

rs615.rapidshare.com
0
balikci filozof
(27.04.09)
(git: 69307)
(git: 68291)
0
demcan
(27.04.09)
aynı soru bin kere geldi, aramaya inanıp cevapları bulabilirsin, sana mantıklı gelir gelmez orasını bilmem. fakat senin durumda bi gariplik var, anlayamadım. sen 9. nesil sabırtaşı çaylak değilsin. yani sabırtaşı aksiyonundan bağımsız olarak sıran gelmiş de yazar olmuşsun. şimdi çaylaklığa dönünce onay bekleyen çaylak sıran nasıl 13binlerde oluyo, nasıl önünde o kadar kişi oluyo onu anlamadım.
0
emraah
(27.04.09)
Bu soru bin defa soruldu ve bin defa cevaplandı demiş emraah çok haklı ama işin komik bir tarafı var onu da belirtmezsem şişecem. Şimdi bu yazarken çaylak olan ve burada feryat eden arkadaşlara soruyorum, buraya yazdığınıza göre böyle bir yer olduğunu biliyorsunuz demektir. Yani geçmişte geldiniz, başlıklara baktınız belki cevap felan da yazdınız ok mi? Peki birader bu konu bin defa açılırken ve sizlerde yazarken niye bir defa cevap verme ve hakkaten haksızlık, adaletsizlik vs.var, olurmu böyle, cık cık ayıp yahu gibi bir yorumda bulunmaya bile tenezzül etmediniz. Çünkü o zaman yazardınız ve sözlük semalarında fink atmakla meşguldunuz, aşağıda neler oluyor umurunuzda bile değildi. Ne zamanki kanatlarınız koparıldı ve biz fanilerin dünyasına tepe üstü çakıldınız o zaman haksızlık,adaletsizlik diye bağırmaya başladınız. Tipik Türk insanı işte ancak kuyruğuna basılınca ses çıkarıyor. Zamanında yapsaydın bir kampanya ve çaylaklara haksızlık yapılıyor diye ses verseydin ya kardeşim.
0
hasanikisalakosmandört
(27.04.09)
Açıkçası verilmeye çalışılan ayarları anlayamadım.

1) Duyuru sitesini bilmek ile duyuruları takip etmek arasında fark vardır. Eklenen bir duyurunun hızla gözden kaybolduğu gerçek bir durumken, çaylakların böyle bir sıkıntısı olduğunu nasıl öğrenebileceğimi(z) açıklanırsa, yapılan eleştiriyi kabul ederim.

2) Ayrıca konu ile ilgili duyurularda benim sunduğum mantığın cevaplamasını göremedim ben. "onun sebebi şu: nesil olarak sizden daha eski olan yazarlar çaylak olurlarsa veya 10 entry'sini henüz doldurmamış bir sürü yazar var; bunlar arasında da yine sözlüğe sizden daha önce kaydolmuş olanlar 10. entry'lerini girdiklerinde sıralamada sizin önünüze geçerler" cümlesi mevcut sistemin "kendi mantığını" açıklıyor, o sistemin "mantıklı" olduğunu değil? Sanırım aradaki uçurumu yukarıda uzun uzun anlattım.

3- Hem ssg hem de galadnikov sistemin mantıksız ve adaletsiz yanına dair düşüncelerime cevap vermediler ya da veremediler.

Tekrar etmek zorundayım, şu an ki çaylak sırasına dair sistemin mantığını anladım, ama bunu mantıklı ve adil bulmuyorum.
0
🌸balikci filozof
(27.04.09)
sorularınızı cevaplayan diğer arkadaşları bilmiyorum ama benim verdiğim iki adet gidiniz link'i ayar vermek amacından çok bahsettiğiniz konuların sıklıkla burada tartışılmaya çalışıldığına ve herhangi bir tarafın tamamıyla tatmin olduğu bir cevabın alınmadığına dair ufak bir hatırlatmaydı. burayı sıklıkla ziyaret etmiyor ya da aramanıza rağmen sorularınıza cevap bulamıyorsanız size yardımcı olmak için verdiğim referans noktalarıydı.

bu adalet konusunda şahsi fikrime gelince. öncelikle biliyorum ki en azından galadnikov duyuru'yu sıklıkla takip eden ve elinden geldiğince sorulara cevap veren bir moderatör. eğer ki bunca soruya verdiği cevaplar (ki yine link'lediğim duyurularda vardı kendisinin cevabı) sizin sorularınızı tam olarak yanıtlamıyorsa bunu bir sebebi vardır. tek başlarına sistemin adaletli olup olmadığına dair kararı verebileceklerini zannetmiyorum. ama daha önceki uygulamalardan tahmin edebiliyorum ki birçok çaylağın bu konudaki düşüncelerini de kulak ardı etmektense moderatörler kendi aralarında bir değişikliğe gidilip gidilmeyeceğine dair fikir beyanı yapıyorlardır. eğer ki şu ana kadar bir değişiklik olmadıysa bu sadece boşverdiklerini değil, üzerine düşünüp başka bir çözüme ulaşamadıkları ya da şu an itibariyle bunun üzerine bir çalışma yaptıklarını gösteriyor olabilir. daha somut bir zemine oturmadan da açıklama yapma gereği duymuyor da olabilirler. unutmayınız ki bütün bunlar benim kendi fikrim.

sizden önce de bu çağrıyı yapanlara verilen cevapların belki size bir fikir verebileceğini düşünerek o duyuruları yazmıştım cevap olarak. ayar olabilecek kadar keskin cevaplar olduklarını da düşünmüyorum. fikrinize uymayan her yanıtın da ayar olduğunu hiç sanmıyorum.
0
demcan
(27.04.09)
sabırtaşı alımlarından sonra mı yazar oldunuz?
0
surtunme kuvveti
(27.04.09)
demcan öncelikle senden özür dilerim. Ayar verdiğini düşündüğüm kişiyi, tepkimin kaynağını yani hasanikisalakosmandörtolduğunu yazmalıydım. Cidden özür dilerim.

9.nesil yazarım. Sabır taşı değil.
0
🌸balikci filozof
(27.04.09)
aa bana da değilmiş iyi o zaman:) sana bi soru sordum, kaynadı arada. onu cevaplayabilir misin, yada biliyor musun cevabı. sürtünme kuvvetiyle onu konuşuyoduk demin. sabırtaşı değilsin. yani senin sıran gelmiş de yazar olmşsun. nasıl oluyo da önüne 13000 kişi geçiyo. bunun cevabını merak ettin mi.
0
emraah
(27.04.09)
evet 7000-8000 falan olmanız lazım sıralamada.
ama asıl sorun bu değil tabi..
ben de yazmıştım benzer şeyler.
0
partizan
(27.04.09)
sabırtaşı olmadığını "kimdir nedir"den görebiliyoruz. merak ettiğimiz nokta sıralamada 13000'de olma sebebin sabırtaşı yazarlardan sonra sözlüğe dahil olman mı?
0
surtunme kuvveti
(27.04.09)
1- Hayır. Sabırtaşı yazarladan önce yazar oldum. Sabır taşı yazarlardan sonra yazar olabilmem için 10.nesil olmam gerekmiyor mu?

2- @emraah.nasıl önümde 13000 kişinin olduğunu sormadım. Çünkü zaten "normal"dir diye düşünüyordum.

3- partizan'a katılıyorum. Sorun sıralamada kaçıncı olunduğu değil. Sıralamanın mantıksız (ve de adaletsiz) biçimde değişken olması. Ve bu durumla ilgili cevap bekliyorum daha çok.

4- adaletsizliğe vurgum, çaylak olma nedenlerimi sorgulamak değildir. Teknik anlamda hatalı entry kurallarında duruma göre kural ya da işleyiş olduğunu bilmeme rağmen, çaylak olduysam bildikleri vardır diyor ve bu çaylaklık cezasını zaten kabul ediyorum. İtiraz ettiğim ise sıralamanın aşağıya doğru tamamen mantıksız biçimde olması. Bu nedenle daha önce yazılan ve sıralamanın mantığını açıklayan ifadeleri anlıyorum. Ama bunun mantıksız olduğunu söylüyorum. yani bir şeyin işleyişinin mantığı onun mantıksız olmadığı anlamına gelmiyor, diyorum.
0
🌸balikci filozof
(27.04.09)
1) hayır nesil kayıt olduğun zamana bağlı. mesela ben 9. nesilim ama sabırtaşı aksiyonundan 3 ay sonra yazar oldum.
2) sorman lazım çünkü çok garip. sıralama kayıt olduğun zamana göre yapılıyor. e senin önündekiler kim? modlardan biri sırası geleni okuyoz, ya yazar oluyo ya da uçuyo demişti. o 13000 kişinin senden evvel değerlendirilmiş olması gerekiyo, ya yazar ya da uçmuş olması gerekiyo. önünde ancak sabırtaşı çaylaklar olabilir ama sabırtaşı çaylak sayısı da 1000 - 2000 civarı..
0
emraah
(27.04.09)
"emraah": "modlardan biri sırası geleni okuyoz, ya yazar oluyo ya da uçuyo demişti."
bu tam olarak böyle değil sanırım. uçurmak istemedikleri de olabiliyor. bazen sırası gelmiş ama daha pişmemiş ve uçmak için de bir sebebi olmayan yazarlar olabiliyor ve bunlar yine daha sonraya ertelenebiliyor(muş). yani sıranız geldiğinde uçmayı haketmeyen ama çaylaklığınızın kalkmasını da haketmeyen bir yazarsanız, yani hala hatalarınız varsa çaylaklığınız devam edebiliyor. eski entrylerinize bakın (hayvan ara kısmından), çaylaklık entrylerinizi düzeltin, kendinize bir çekin düzen verin yani :)
ayrıca 10dan çok daha fazla entry girdiyse de ertelenebiliyor(muş). moderatör o an sizinle uğraşmak istemeyebiliyor ki burda da haklı çünki sizin 20-30 tane çaylaklık entrynizle uğraşacağına başka 3-4 yazarın 10ar tane çaylaklık entrysini okuyup onaylayabilir ve bu ona hız kazandırır bla bla..
ayrıca çaylakken başka entryleriniz de ispiyonlanabilir, bunlar çok olağan şeyler :) bu nedenle de uzayabilir süreç. siz bu durumda yine eski entrylerinizi bi gözden geçirin.
yine, 13bininci sıradayım diye düşünüyorsunuz ama bu sizden önceki 13bin kişinin hepsi de on tane çaylaklık entrysi girip yazar olmayı bekleyen insanlar değil, en az yarısı entrylerini tamamlamamış ve hatta sözlüğe girmeyen kişiler muhtemelen (atıyor da olabilirim), bu nedenle gözünüzde fazla büyütmeyin.
..son nesillere neden sabır taşı dendiğini bu vesileyle bir kez görmüş olduk. kolay gelsin ne diyim :)
ayrıca burada adalaletsizlik diyebileceğiniz tek nokta, kaydolma tarihi önce olan yazarın çaylaklık sırasında öne geçmesi ki bence bu da adaletsizlik değil pek. sonuçta o sizden daha uzun süredir yazar.
0
aithra
(27.04.09)
@aithra; evet, pas geçilenler var ama göz ardı ettim onu. o kadar önemli bir sayı olmadığını düşünüyorum onların.

"bu sizden önceki 13bin kişinin hepsi de on tane çaylaklık entrysi girip yazar olmayı bekleyen insanlar değil, en az yarısı entrylerini tamamlamamış ve hatta sözlüğe girmeyen kişiler muhtemelen" demişsin ama öyle değil, onay bekleyen çaylaklar onlar yani 10 entryi tamamlayanlar.

"ayrıca burada adalaletsizlik diyebileceğiniz tek nokta, kaydolma tarihi önce olan yazarın çaylaklık sırasında öne geçmesi ki bence bu da adaletsizlik değil pek. sonuçta o sizden daha uzun süredir yazar." demişsin ama soruyu soran arkadaş büyük ihtimalle referansla sözlüğe yazar olmuş. çünkü 9. nesil 13binlere henüz sıra gelmedi, kendisi 1 ay fln geç kaydolsa 10. nesil olacakmış. çok geride yani sıralaması. bence kendisi değerlendirme sıralamasının (çaylak onay listesinin)adaletli olup olmadığını tartışacak son insanlardan.. umarım kimsenin günahını almıyorumdur ama görünen bu..

edit: entryleri o an göze çarpanlar da yazar yapılabiliniyomuş. sori
0
emraah
(27.04.09)
1-@emraah: referansla yazar olmadım. Yanlış hatırlamıyorsam, 2008 Aralık ayının hemen başında yazar oldum. Sabır Taşı yazarlar ise biliyorsunuz 21 Aralık'ta ssg'nin doğum gününde yazar oldu. yazarlığım için 1 yıllık sıra bekledim. Yani yazarlığımın onayı ile sabır taşı arasında oluşum tamamen şans eseri.
Sanırım "günahımı aldın" emraah. ;)

2- @aithra :"benden önce yazar olmuş olmaları"na dayanaran durumu adil kabul ediyorsun.
Bu adalet mantığını açıkçası anlayamadım.
Bana bir ceza (çaylaklık) veriliyor. Tamam. Ama birisi benden sonra ceza alsa dahi (çaylak olsa dahi), sırf önceen yazar oldu diye benim önüme geçiyor. Buna çifte ceza denir ve adil değildir.

Ya da bu mantığın tersini düşünelim. Benden önce yazar olan kişiye "sen daha önce yazar oldun ama daha yazarlığı öğrenmişsin tu sana" diyerek en dibe atılırsa, nu adil mi olur?

Ben yeni yazarım acemiyim daha fazla ceza çeksin; eski yazar deneyimli, daha az ceza çeksin. Burada elbette ceza hukuku işlemiyor. Ama ceza denen şeyin adil olması bilgisayar mantığına (kayıt tarihine) bağşıysa vay halimize.

3- @aithra demiş ki. "ayrıca çaylakken başka entryleriniz de ispiyonlanabilir, bunlar çok olağan şeyler :) bu nedenle de uzayabilir süreç. siz bu durumda yine eski entrylerinizi bi gözden geçirin."

eğer böyle ise bu daha adaletsiz. Çaylak olduktan sonra, yazarken ispiyonlanan ve sırası gelip okunan entry'im varsa, yapılacak olan tek şey, o entry'i silmektir. Zaten ceza almışken, "bu çaylağı azcık daha bekletelim" demek ceazyı kaylamak demektir, daha da adaletsizliktir. Eğer böyleyse.
0
🌸balikci filozof
(27.04.09)
"eğer böyle ise bu daha adaletsiz. Çaylak olduktan sonra, yazarken ispiyonlanan ve sırası gelip okunan entry'im varsa, yapılacak olan tek şey, o entry'i silmektir. Zaten ceza almışken, "bu çaylağı azcık daha bekletelim" demek ceazyı kaylamak demektir, daha da adaletsizliktir. Eğer böyleyse."
bu şekilde olursa zaten çaylaklıktan kurtulamazsınız, düzgün çaylaklık entrysi yazmanız beklenir diye düşünüyorum.
o kısımda anlatmak istediğim, çaylak olmadan önce yazdığınız ve hatası farkedilmemiş entrylerinizdi ve bunların siz çaylakken, yani sonradan farkedilip ispiyonlanması ve buna istinaden sizin çaylaklık sürenizin uzaması gayet de olası ve adil bence.
ayrıca adil madil değil diye mi kendinizi savunmaya çalışıyorsunuz anlamadım, eğer öyleyse bu bir savunma değil saldırı şekli :) önce sakin olun, eğer ortada bir adaletsizlik varsa da düzeltilir.
herkese uygulanan sistem bu. ben de çaylakken bana da bu uygulandı, girdim entrylerimi ve bekledim. aylarca beklediğim zamanlar da oldu merak etmeyin. ben de sordum, bana da bu cevaplar verildi. öyleyse öyledir dedim, gelmiş geçmiş bütün entrylerimi gözden geçirdim bla bla.. dolayısıyla ben de size bunu öneriyorum. işinizi sağlama alın ve sıranızı bekleyin, başka önerebileceğim bir şey yok :)
0
aithra
(27.04.09)
@aithra: Bir durumun adil olup olmadığına dair sorgulamak, şahsi bir noktadan yola çıksa bile, savunma sayılmamasını anlayamadım. Tümel olan her durum kendisini tikelde gösterir. Yer çekimi kuvvetinin evrensel olması, onun her tekil maddede geçerli olduğu anlamına gelir.

Bu nedenle kendi durumumdan yola çıkarak (tekilden) , sözlük çaylaklıktan (tümelden) birey olarak etkilenmem ve bunun üzerinden adilliği sorgulamam, saldırı olarak nasıl algılabilir? ;)

Benim öncelikle itiraz ettiğim, çaylak olduktan sonra ortaya çıkan hatalı entrylerimle, çaylaklığımın uzaması değil ki. Bunu açıkça yazdım. benden önce yazar olanın benden sonra çaylak olmasına rağmen, onun değil de benim sıralamada geriye doğru itilmemdir. Adaletsiz olan budur? ben bundan fazlasını söylemedim.

Çaylaklığın uzamasına dair itirazım da, zaten bekleme sırası nedeni ile fiilen uzayan çaylaklık beklemesine, bir de ayrıca bekleme süresi konmasıdır. Adaletsiz olduğunu söylediğim ikinci şey budur. Sence de adil değil mi? (gene tekilden gittim ama :) )



Asıl noktaya gelelim. Senin dediğin "herkese uygulanan sistem bu. ben de çaylakken bana da bu uygulandı, girdim entrylerimi ve bekledim. aylarca beklediğim zamanlar da oldu merak etmeyin" sözünü ben de söylüyorum.

Ama bir farkla, sistem denilen şeyin, kurallar denilen şeyin açıkça söylenmesi şartı ile. Aslında adaletsiz olarak tanımladığım şey, konu olarak açtığım matıksız durum olduğu kadar, bu tür kuralların esnek yapısı. Duruma göre kural üretilmesi. Ha bu da sorun değil. Ama lütfen birisi açıkça "duruma göre kural uygulanır" desin, "ben de neden bu mantıksız", demeyeyim.

Durum senin ayrtınlı biçimde anlattığın gibiyse, bunu bir zahmen ilan etsinler. Yazılan cevapların çoğu " eğer şöyleyse böyle, böyle olursa da böyle olabilir" gibi var olanın tahmini tanımlanmasına dayalı. Çünkü tahmini yapanlarında elinde sözlükte kanıt yok. Olan biten kısmında, bu durumu açıklayan bir bilgi var mı? ben bulamadım. Olmayan durum fiili durum üzerinden fiilen uygulanarak, işletiliyor ve sonra bu kendiliğinden ve de açıklanmadan kurala dönüşüyor. İkinci temel itirazım da bunadır.

Açıklamaların içinde sağol ayrıca.
0
🌸balikci filozof
(27.04.09)
rica ederim de yazdıklarının geneline değil sadece "Çaylaklığın uzamasına dair itirazım da, zaten bekleme sırası nedeni ile fiilen uzayan çaylaklık beklemesine, bir de ayrıca bekleme süresi konmasıdır. Adaletsiz olduğunu söylediğim ikinci şey budur. Sence de (NA)adil değil mi? (gene tekilden gittim ama :) )" bu kısmı yanlış anladığın için açıklama yapmıştım.
çaylekken, bir çaylak olma nedeni olan entryin daha siliniyor bu durumda işte, çaylaklık süren uzuyor ister istemez. çaylaklık entrylerinden değil, yazarken (daha önce) yazdığın entrylerden bla bla.. gayet de adil yani. normalde çaylak olmamış olsan, 2. ispiyon nedeniyle çaylak olmuş olacaktın, ama şuanda zaten çaylak olduğun için sadece süren uzamış oldu..
tek anlatmak istediğim nokta buydu 2. postumda.
ilk yorumumda da birçok nedeni olabilir, kesin sebepleri yok demeye çalıştım. herneyse..
sabır diliyorum :P
*çaylak olduktan sonra da birkaç entryin ispiyonlanmış, biri silinmiş bla bla.. (modlog)
bu arada söylediklerim benim şahsi fikrim, modluk işim olmadığı için yazdıklarım doğru olmayabilir de.
0
aithra
(27.04.09)
9.nesil ve normal sıralamada yazar olmama rağmen bu nesilden çaylak sayısı da hayli fazla olduğu için beklemem uzun sürecekmiş.

ancak benden önce yazar olanın çaylak olduğunda benim önüne geçişine dair ve bunun adil olmadığına dair fikrimi değiştirecek pek bir şey olmadı.

Bekleyeceğiz.

İlgiye teşekkürler.
0
🌸balikci filozof
(28.04.09)
(3)

evde mayonez yapmak

dinomazu
denenmiş başarılı bir mayonez tarifi olan var mı? google veya sözlükte kimisi sirke kullanıyo kimisi limon, ısıtarak yapanı var ısıtmadan yapanı var vs.
denenmiş başarılı bir mayonez tarifi olan var mı? google veya sözlükte kimisi sirke kullanıyo kimisi limon, ısıtarak yapanı var ısıtmadan yapanı var vs.
0
dinomazu
(26.04.09)
Yumurta oda sıcaklığında olacak, sarısını ayıracaksın.

Sonra sarısının üzerine yarım limonu sıkıyorsun. Mikseri çalıştırıp çırpmaya başlıyorsun. Bir bardak ayçiçek ya da mısırözü yağını önce bir çay kaşığı bir çay kaşığı şekilde karıştıracaksın. Bir noktadan sonra yumurta sarısı ve yağ katılaşmaya başlayacak. O noktadan sonra bir çorba kaşığı bir çorba kaşığı da koyabilirsin. Ama hiç bir zaman "amaan oldu bu" diye kalan yağı boca etme.

Bütün yağı emince, biraz tuz, istersen bir iki çorba kaşığı sıcak su (çok sertleşebilir çünkü), isteğe göre karabiber falan.
0
sui
(27.04.09)
işin sırrı yağı az ama sürekli sabit miktarda katabilmek ve çırpmayı sürekli aynı yönde ve aynı devirde tutmaktır. Eğer bunları sağlarsan ister limon kat ister sirke farketmez. Soğukta yapılan mayonez her zaman daha lezzetli olur onuda belirteyim. Biz öğrenci iken lab.dan aşırdığımız büret ile damla damla yağ ekleyerek yapardık ve hiç tuturamadığımız olmamıştı.
0
hasanikisalakosmandört
(27.04.09)
Biz de evde limon kullanarak ve bi şeyi ısıtmadan yapıyorduk. Arkadaşların dediği doğru aman yağa dikkat et gerisi yalan...
0
selimse
(27.04.09)
(19)

doğudaki kardeşe yardım önerileri

lovemyself
kardeşini seç diye bir site vardı, oradan vakti zamanında bir kardeş edindim. adı fatoş. annesi üvey, babası hapiste (neden bilmiyorum) 6 kardeşler, fatoş en büyükleri ve yedinci sınıfa gidiyor.uzun zamandır mektuplaşıyoruz. kıyafet, kırtasiye malzemeleri, kitap yardımları yapıyorum. ama en önemlisi
kardeşini seç diye bir site vardı, oradan vakti zamanında bir kardeş edindim. adı fatoş. annesi üvey, babası hapiste (neden bilmiyorum) 6 kardeşler, fatoş en büyükleri ve yedinci sınıfa gidiyor.

uzun zamandır mektuplaşıyoruz. kıyafet, kırtasiye malzemeleri, kitap yardımları yapıyorum. ama en önemlisi yazışıyoruz, anlaşıyoruz. her şey mükemmel. doğuda olduğu ve maddi olanakları çok kötü olduğu için ihtiyaçları oluyor haliyle. daha önce benden bir fotoğraf makinesi istemişti ve duyuru aracılığıyla bir yazar kardeşimiz eski bir fotoğraf makinesi vermişti, deliler gibi sevindi ona. son mektubu bugün geçti elime, benden bilgisayar istemiş. performans ödevleri oluyormuş, kütüphane evlerine ve okula çok uzakmış, annesi bu yüzden gitmesine çok izin vermiyormuş. çok utanarak yazmış zaten bu durumu. bilgisayarın ne kadar olduğunu falan bilmiyor, "sana nasıl kolay gelirse, hatta istersen laptop bile olur ablacım" demiş :)

şimdi, durumlar malum. elimde eski bir bilgisayar da yok. fatoşun internetle falan arası yok, zaten internet bağlantısı alacak durumları da yok. sadece word kullanabileceği bir bilgisayar istiyor. flash diski falan ben almayı düşünüyorum.

hani dedim ki, "bende bir bilgisayar var, eski bi şey, bunu saklayacağıma sevap kazanayım" derseniz, ne de güzel olur. haberleşiriz, ben adresi veririm, telefonlarını da veririm isterseniz, direkt o adrese göndeririz. kargo masraflarını karşılamaya hazırım. nasıl önerileriniz olur ki?

bir de bu duyuru üstte kalsa tabi, bir yol bulabilsek..
0
lovemyself
(25.04.09)
monitör, 20gb hard disk, ekran kartı, boş kasa ve kabloları ayarlayabilirim. eğer toplayalım derseniz, bir bilgisayarı bu kadar insan toplayabiliriz bence.
0
giotine
(26.04.09)
@giotine; çok teşekkürler. mesaj atıp ayrıntıları soranlara da teşekkürler ayrıca.

ben izmir deyim şu sıralar. teknik işlerden, bilgisayar toplamaktan falan da hiç anlamam. istanbul da olsam daha kolay olurdu sanırım.

son çare ona da başvurabilirim bakalım. ama benim umudum var. arkadaş çevreme de haber verdim, beklemedeyim :)
0
🌸lovemyself
(26.04.09)
evet umut kalmazsa ben diğer arkadaşlarıma da haber veririm. buradan bilgisayarı toplayabiliriz. haberdar ederseniz sevinirim.
0
giotine
(26.04.09)
henuz kendi bilgisayarimi yenileyememis olsam da, kardesinisec'ten benim de kardesim vardi ve o mektuplarin/yazismalarin lezzetini iyi bilirim.

şöyle normal bir klavye ve mouse'u da ben alayim katkim olsun. gerci bu izmir'den yapiliyorsa benim basit bir klavye ve mouse'u izmir'e gondermemdense, izmirden bir arkadasin almasi daha makbul gecebilir, ki 20tl'dir bu tas catlasa, ben de yatirabilirim herhangi bir hesaba.

--

edit: gerci aramizda bilgisayar sektorunde calisan biri varsa, "lovemyself"e yollanan mektubun bir ornegini sirketin mudurune, genel mudurune veya calisanlarina gosterebilir. bu baglamda basitinden 300-400 tl lik en fazla (ki anlatilan duruma gore hayli hayli yetecektir kardesimize) bir bilgisayari hediye edebilirler. bir nevi gonullu sponsorluk.
0
la traviata
(26.04.09)
bilgisayarı tek başa toplamak zor iş ama ben klavye ve muose değiştireceğimden benim klavye ve mouse'u verebilirim.
0
kronikdonguselloser
(26.04.09)
arkadaşlar, ilginize çok teşekkürler. bir-iki kişiden net cevap bekliyorum şimdilerde. olmazsa, bir şekilde toplamayı bile düşüneceğim. "bile" diyorum, çünkü izmir'den böyle bir şeyi yönetmek zor galiba. hele ki benim için :) hiç anlamam bu işlerden. şimdilik sadece word ve bir-iki oyun çalıştırsa yeten bir eski bilgisayar haberi bekliyorum.

bir de, şu noktayı özellikle belirtmek istiyorum, çok iyi niyetlerle bana mesaj atıp nakit yardımda bulunmak isteyen süper insanlar var. gurur duydum bununla. ama böyle bir şeyi kabul edemem. kardeşime sürekli bir şeyler alıyorum, bunlar bazen ciddi paralar tutuyor, bunun için bazen akrabalardan, ailemden yardım bile alıyorum (altı kardeşin kabana ve bota ihtiyacı olduğunu düşünün:)

ama, bu şekilde nakit yardım toplamak çok daha ciddi bir iş. sonuçta kimse beni tanımıyor, vesvese olur, şeytan dürter, hiç bi şey olmazsa da ben rahat edemem.
zaten, bir bilgisayar gönderimi söz konusu olacaksa da, bizzat kardeşimin adresine gitmesini bu yüzden istiyorum.

öneriler için teşekkürler, hâlâ beklemedeyiz bakalım. güzel şeyler çıkacak :) seviyom yaaa sizi :)
0
🌸lovemyself
(26.04.09)
@colonizer Bu kampanya iyiymiş bence bunu alın. Hem yeni ve kullanılmamış bir ürün olması çok daha iyi.
@lovemyself bir hesap no yolla ben 1 taksiti hemen yatırıyorum.
0
hasanikisalakosmandört
(26.04.09)
tekrar merhaba.
önerilere teşekkürler. en son colonizer ve hasaniki yi okuyup, cazip ödeme şeklini de görünce, bilgisayarı sıfır almayı bile düşündüm.

fakat ortada şöyle bir gerçeğimiz var arkadaşlar. Bilgisayarı aile ya da çevreden birileri nakit para olarak da görebilir. akrabalarına borçları falan vardır, satmaya kalkışabilirler. ya da farklı isteklerle de karşılaşabiliriz, emin olamıyorum. kardeşiniseç kampanyasında ilk ikazları bu yönde zaten, nakit para gönderilmesini ve satınca paraya çevrilecek şeylerin gönderimini istemiyorlar. Fatoş Urfa'da yaşıyor, babası hapiste. gerçi şimdi iyi halden olsa gerek yarı açık cezaevine geçmiş, bir yılı kalmış içerde. anne üvey ama çok iyi bir kadın, Fatoş anne diyor ona, bu konudan bahsetmedik henüz.

diyeceğim, olayın geri dönüşü kötü olabilir diye düşünmekteyim. Aile ya da başka birileri kendince cin fikirli davranmaya kalkabilir. doğu şehirlerini, oradaki yaşamı pek de iyi bilmiyorum, belki fazla pinpirik davranıyorumdur. şimdilik eski bir bilgisayar gönderme imkanı olur mu diye bekliyorum. olmazsa, diğer alternatifleri düşüneceğim. olmadı okula bir bilgisayar hediye ederim, Fatoş'un kullanımda olur mesela. bilmiyorum.

toplama bilgisayar ya da uygun fiyata yenisini almak hiç aklımdan geçmemişti. yeni ufuklar açtınız, teşekkürler. birkaç gün daha beklesek ve öyle karar alsak diyorum. bilmiyorum ne dersiniz?
0
🌸lovemyself
(26.04.09)
@lovemyself , bu satıp paraya çevirme işini eski bilgisayar da olsa yapacak birileri varsa yapar. Bence okula göndermek çok iyi bir fikir hem diğer çocuklarda faydalanırlar. Sen hangi okul olduğunu biliyorsun, yarın bul telefonunu ara öğretmeni onunla konuş doğru düzgün birşey alıp okula yollayalım bence
0
hasanikisalakosmandört
(27.04.09)
ben de yardımcı olmayı cok isterim, tanıdıgım bildigim herkese sordum sonuc alamadım malesef. yorumları okudugum kadarıyla monitor, mouse, klavye... vs mevcut. tek eksigimiz çalışır durumda olan bir kasa ve islemci, hep beraber kaliteli bir kasa alsak? colonizer'ın önerdiği kampanya da cok uygun aslında ancak laptop gibi hassas bir alet okul gibi bir ortamda dayanır mı? ikinci bir secenek olarak, bütün gonulluleri buraya toplayıp miktarı paylasarak daha kaliteli bir masaüstü bilgisayar alsak? internetten ikinci el fiyatlarına baktım 350-600 tl arasında degisiyor. gercekten bu islerden anlayan birinin önderliginde böyle bir sey yapsak? fiyatlar hakkında fikir edinmemiz için link gönderiyorum, aman yanlıs anlasılmasın :)

urun.gittigidiyor.com
urun.gittigidiyor.com
urun.gittigidiyor.com
0
dark willow
(27.04.09)
çok üstün olmasa bile benim eski bilgisayarım ( bana yaklaşık 8 sene hizmet etti ve emekliye ayırdım) word uygulaması açabiliyor, hatta ağır da olsa internete girebiliyor. kasa filan biraz sararmış durumda.

gülmeyin, çok anısı var bende :)
- celeron 633 işlemci.
- 40 gb hard disc
- 256+128 = 384 ram.
- dvd combo
- tnt2-64 ekran kartı (128 de olabilir tam hatırlamıyorum)

ha bu makina bir de format istiyor deli gibi, ama benim buna zamanım yok. birisi bu makinayı ben formatlarım derse makinayı en geç hafta sonu gönderirim, kargo ücretini de ben öderim.



- bir başka teklif konusu 0 bilgisayar almaktı, eğer aylık 30 tl gibi bir taksit ile bilgisayar alınmak isterse, 2 adet taksidini öderim.
0
galahad
(27.04.09)
15 inç fujitsu siemens monitör duruyor boşta. sadece nereye getirmem gerektiğini söylemeniz yeterlidir.
0
cimbombomsun sen bizim canimiz
(27.04.09)
taksitle almayı düşünürseniz bir taksidini de ben ödeyebilirim.
0
ocanal
(27.04.09)
bir taksit ödemek veya eski bir kasayı vermek veya başka şeyler...
istediğinizi söylerseniz ya da [email protected] adresime yazarsanız sevinirim.
baki selam
0
anki06
(27.04.09)
monitör verebilirim ben de. gayet sağlam durumdadır kendisi. ya da bir taksidi üstlenebilirim.
0
coffee and cigarettes
(28.04.09)
çalışır durumda bir kasa var elimde, yeni olmasa da rahatlıkla iş görür durumda.. dvd yazıcı, ses kartı (sb live value), ekran kartı (128 mb olsa gerek), ethernet kartı, floppy, kablosuz mouse / klavye (epeydir kullanmadım, mouse çalışıyor mu diye denemek gerekebilir, klavye sağlam) var.. işlemci celeron 950 olabilir, emin değilim.. harddisk ve monitör lazım sadece..

not: izmir'deyim..
0
sharpenter
(28.04.09)
@sharpenter

eğer uygun görülürse istanbul' dan kargo ile benim kasadan söker gönderirim hard disci. tek monitör kalır o zaman.
0
galahad
(28.04.09)
arkadaşlar, bütün önerilere teşekkürler. çok kişiyle fikir alışverişi yaptık. yeni bilgisayar almama konusunda birleştik. Fatoş'un zarar görme ihtimali bile kötü, ona cesaret edemedik. bir arkadaş, yarın eski laptopuna bakacak, çalışır durumdaysa onu göndermeyi düşünüyoruz, format-kurulum işlemlerinden sonra. ama ikinci planımız da leziz:

galahad ın cevapta yazdığı bir bilgisayarı vardı, kasaya istanbul'dan bir arkadaşım format atacak. galahad, bilgisayarda şunların eksik olduğunu söyledi.

monitör.
klavye.
mouse.
ide kabloları.
hoparlör.

bunları parça olarak verebilecek arkadaşlarla görüşmeye başlıyorum şimdilerde. onları da birleştirip, format attırıp, office ve bir-iki basit oyun kurup göndermeyi düşünüyoruz, bakalım. İzmir'den bu işleri organize etmek zor olur diye çekinmiştim ama halledeceğiz gibi görünüyor.

woltranı oluşturacağız resmen.
yarın ola, hayrola.

selamlarımı sundum hepinize. dokunduğunuz altın olsun.
0
🌸lovemyself
(28.04.09)
arkadaşlar, cevap veren, kafa yoran herkese çok teşekkürler öncelikle.

likeinme arkadaş sayesinde bir laptop gönderiyoruz Fatoş'a. Ama kendisinin haberi yok. Göndermeyeceğimi düşünüyordu. Süper bir sürpriz olacak.

Eylem olsa da, olmasa da, niyet eyleme yönelikti ve güzeldi. Sevaplar işledi hanenize bol bol :)
0
🌸lovemyself
(30.04.09)
(10)

dişi eksi'cilerden yardım talebi

zillosh
Şimdi şöyle bir röp. projesi var aklımda: Değişik yaşlardan ve değişik mesleklerden hemcinslerimizce arzulanan "ahhh bu adam benim olsa" dedirten tipte ve özelliklerde 10-15 adamla kadın-erkek ilişkileri odaklı bir soru-cevap oyunu oynayacağım ve bunu Tempo24'te yazacağım.Sizden istediğim: "Bu adaml
Şimdi şöyle bir röp. projesi var aklımda: Değişik yaşlardan ve değişik mesleklerden hemcinslerimizce arzulanan "ahhh bu adam benim olsa" dedirten tipte ve özelliklerde 10-15 adamla kadın-erkek ilişkileri odaklı bir soru-cevap oyunu oynayacağım ve bunu Tempo24'te yazacağım.

Sizden istediğim: "Bu adamlara ne sormak istersiniz?" sorusunun cevabını bana ulaştırmak.

Benim aklıma gelen sorular aşağıda. Bunlardan da "kesin sorulmalı" veya "bence gereksiz" dediklerinizi de iletebilirsiniz tabii.

- İdeal bir hatun tipin var mı? Hayatıma giren kadınların hepsi şuna uyar diyebileceğin bir kalıp?

- Herhangi bir fetişin var mı?

- Bir kadını senin gözünde bitiren beş şey? Yaptığı, söylediği, giydiği herhangi bir şey olabilir.

- Hiç ilgini çekmeyen bir kadın ne yaparsa birden çok ilgini çekebilir?

- Evlenilecek kız, eğlenilecek kız ayrımına katılıyor musun? Evetse bu tiplerin özellikleri.

- Hayatında en iz bırakan kadın? İz bırakma sebebi?

- Sana yapılabilecek en güzel süpriz?

- Tek eşlilik doğru olan mı, yoksa insan doğasına aykırı mı?

- Cinsel konularda deneyimli yaramazcalar mı tercih, bakire olsun benim olsun mu?

- Doğal güzelliği inceledikçe ortaya çıkan kadınları mı seversin, dikkat mıknatısı olanları mı?

- Bir kadın.................. yapsa ona taparım cümlesini tamamlamanı istesem.


dip not: boş emellerime alet ediyormuş gibi olmak istemem ama bu gecelik yukarlarda bi yerlerde kalsa bu, maksat bütün hemcinslerimi aydınlatmak : )
0
zillosh
(20.04.09)
bu sorular gayet iyi aslinda
aklima gelen ekstradan bikac soru sunlar oldu:
1. (cok klasik olarak:) bi kadinin ilk neresine bakarsin, fiziksel olarak nesi ilk ilgini ceker?
2. unlu kadinlardan cok begendigin dibinin dustugu birini soyle.
3. uzun koklu iliskiler mi, kisa tasasiz iliskiler mi? niye?
0
cisterna
(20.04.09)
çok afedersiniz, alakasız bir şey: "ah bu adam benim olsa" adamlarını nasıl belirliyorsunuz? bir de değişik meslekler derken, atletik vücutlu madenci, yakışıklı su işleri genel müdürü, pazarda don-sütyen satan çekici işportacı, sütçü(özellikle sütçü), kaslı tüpçü, che guevaravari marangoz vb. gibi gündelik hayatta sıradan, bir kadının arzu dünyasında "uç" sayılabilecek türden insanlar da dahil mi? mesela ben hiç eve gelen ceodan çocuk peydahlayan kadın duymadım, ama hepimiz sütçü hikayeleriyle büyümedik mi?
0
jirki
(20.04.09)
sen tempo24te yaz ben de tasarlarım artık ;)
ilginç oldu bu..

soru olarak "katlanamayacagın en kücük sıradan özelliği??" sürekli saçıyla oynaması ya da dudaklarını yalaması benzeri bişey belki.. kücük ama sinir bozucu olabilen seyler..

not: özelliği değil de huyu..
0
maxpainn
(20.04.09)
Bir cümle kuramamadım ama kıskançlık konusunda bir soru olabilir.
0
loralynn
(20.04.09)
bu konularda size tavsiyem (bkz: Author)'e danışmanızdır.:)))
0
hasanikisalakosmandört
(21.04.09)
@jirki: dolmuş şöförleri, pazarda don sütyen satanlar isterlerse taş ötesi olsunlar "ahh bu adam benim olsa" dedirtmezler. "Oha adam baya hoşmuş" aşamasında kalınır. o yüzden soruları yönelticeem insanlar kapsamında yoklar. Röp yapılacak kişiler, hatunların "kafeslemek" isteyeceği cinsten adamlar olacaklar.


@hasanikisalakosmandört: peki kendisine nasıl ulaşırım ben? : )

diğer soru fikirleri için de kocaman tesekkur!
seytan tuyleri sizinle oLsun ,p
0
🌸zillosh
(21.04.09)
Valla Author duyuruya takılmıyor ama yazarlardan birisi mesaj atarsa o kesinlikle size ulaşır, merak etmeyin. :))
0
hasanikisalakosmandört
(21.04.09)
4ve 10 güzel bence.
5,7 gereksiz.
0
cereal killer
(21.04.09)
4 numero dışında hepsi gereksiz :F (bence)
0
aithra
(21.04.09)
evlenilecek kız-eğlenilecek kız sorun sevimsiz olmuş bence
0
d_esign
(21.04.09)
(3)

Yazıcıyı görmeyen pc

hasanikisalakosmandört
Gençler bizim oğlanın bilgisayarı yazıcıyı bazen görüyor bazen görmüyor, yani kafasına göre takılıyor. İşletim sistemi xp ; yazıcı hp photosmart! neden olur ki?
Gençler bizim oğlanın bilgisayarı yazıcıyı bazen görüyor bazen görmüyor, yani kafasına göre takılıyor. İşletim sistemi xp ; yazıcı hp photosmart! neden olur ki?
0
hasanikisalakosmandört
(30.03.09)
çok uzun usb kablosundan olduğuna dair duyumlar var.
0
cehcho
(30.03.09)
usb girişini değiştiriyorsanız da bazen yapıyor.
0
readmymind
(30.03.09)
Kısa usb takıp hub yerine direk pc den bağlayınca düzeldi. Teşekkürler.
0
🌸hasanikisalakosmandört
(30.03.09)
(9)

seçimden sonraki pazartesi tatil mi?

lovemyself
okullar tatil mi, bunu merak ediyorum en çok. dedikodu halinde yayıldı etrafa ama, nedir işin doğrusu?
okullar tatil mi, bunu merak ediyorum en çok. dedikodu halinde yayıldı etrafa ama, nedir işin doğrusu?
0
lovemyself
(25.03.09)
yok olmaz öyle şey
0
tai
(25.03.09)
e bunu buldum ben şimdi?

www.nethaber.com
0
🌸lovemyself
(25.03.09)
ilk defa duyuyorum böyle bir şeyi. olmaz o iş. herkes tıpış tıpış işine gücüne.
0
teritori
(25.03.09)
seçimde sandıkta görevli olacak öğretmenler için sendikanın isteği o, yani öğretmenlere izin bile çıksa talebeler okullarına gelecek
0
05
(25.03.09)
ilkokul ve lisedeyken iki üç kere başıma gelmişti bu durum, oy kullanımı yapılan okullarda öğretime bir gün ara verilmişti. çok eminim. şimdiki durumu bilemem tabi.
0
karapolisnas
(25.03.09)
Şimdi benim ilkokul öğrencisi olan oğlum geldi, kapıdan girer girmez bağırarak ilan etti "heyyyoo pazartesi tatil....."
0
hasanikisalakosmandört
(25.03.09)
üniversiteler ne alemde?

not:kendimden utandım yazarken
0
quadropol
(25.03.09)
tatilmiş ama ek derslerinizi kesilecekmiş:)
aldığınızı geri verecekmişsiniz diye duyduydum..
0
detroitli kizil
(25.03.09)
Okullar bana göre pazartesi tatil olacak.
çünkü sayım işlemlerini sandık başkanları yapıyor, sandık başkanlarıda çoğu yerde öğretmenler.

bazı yerlerde sayımlar itirazlardan dolayı gece geç saatlere kadar süreceği için, öğretmenlerin uykusuz uykusuz derse girmesi de olmayacağı için, pazartesi okullar tatil olur.
0
readmymind
(26.03.09)
(1)

av hayvanlari odakli restoran arıyorum?

sezaryan
Hani tavsan olsun kaz olsun ordek olsun bıldırcın olsun hatta gelincik olsun yiyebilecegimiz biyer var mi istanbull da..ozellikle tavsan etini nerde tadabiliriz?
Hani tavsan olsun kaz olsun ordek olsun bıldırcın olsun hatta gelincik olsun yiyebilecegimiz biyer var mi istanbull da..ozellikle tavsan etini nerde tadabiliriz?
0
sezaryan
(22.03.09)
Polonezköy'de Leonardo restaurant av hayvanlarını menüsünde bulundurur. Kış aylarında yaban domuzu ve ördek çoğu zaman bulunuyor.
0
hasanikisalakosmandört
(22.03.09)
(3)

Online televizyon izleme

redstreak
Evde televizyon yok ve akşam kurtlar vadisini izlememiz lazım. Bütün kahvehaneler maçı yayınlıyor acaba internetten online show tv yi izleyebileceğimiz bir site veya program var mı?
Evde televizyon yok ve akşam kurtlar vadisini izlememiz lazım. Bütün kahvehaneler maçı yayınlıyor acaba internetten online show tv yi izleyebileceğimiz bir site veya program var mı?
0
redstreak
(19.03.09)
hasanikisalakosmandört
(19.03.09)
bvtlive güzel, hoş program lakin bir keresinde denemiştim, dizi oynarken internetten izlenemiyor. ya vermiyorlar veya çok naz aşık usandırıyor, izlenemiyor yani..
0
hicazkar
(19.03.09)
kirk karaktere sigmayacak adam
(19.03.09)
(8)

Karşılıksız çeke hapis cezası?

neslish
Malum kriz falan derken etrafımdaki insanların başı birer birer karşılıksız çekten derde girmeye başladı. Kimi aranıyor, kimi hapse giriyor falan..Bir sürü de sırada bekleyen dosya varmış. Ne olacak, bu kadar insan hapse mi girecek?Bi de aileleri genelde yeni Borçlar Kanunu'ndan umutlu, karşılıksız
Malum kriz falan derken etrafımdaki insanların başı birer birer karşılıksız çekten derde girmeye başladı. Kimi aranıyor, kimi hapse giriyor falan..Bir sürü de sırada bekleyen dosya varmış. Ne olacak, bu kadar insan hapse mi girecek?
Bi de aileleri genelde yeni Borçlar Kanunu'ndan umutlu, karşılıksız çeke hapis cezasının kalkacağını hatta hukuki olarak çoktan kalktığını ancak uygulamaya henüz yansımadığını söylüyorlar. Boşuna mı umutlanıyorlar, bi fikri olan var mı?
0
neslish
(18.03.09)
Tam olarak senin sorununla mı alakalı bilmiyorum ama.sayısını hatırlayamadıgım(52/b gibi birseydi) bir yasa cıktı.Ceki kestikten sonra bankaya basvuruyosun.Ben ceki keserken suurum yerinde değildi diyosun.Onun gibi birşey işte.Çekin kısa bir surede iptal oluyor.Son gunlerde cok populer bu yasa.Tum banka calısanlarından geniş bilgi alabalirsin.
0
bilgisizbilgili
(18.03.09)
Çeki karşılıksız çıkan kişi direkt olarak hapis cezasıyla karşı karşıya kalmaz. Öncelikle adli para cezası uygulanır. Suçun tekerrür etmesi durumunda 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası uygulanır.
0
rimednac
(18.03.09)
Karşılıksız çekte hapis cezası kanunda var olsa bile biraz usul hükümlerini bilenler için yoktur. Bu nedenle birazcık kafası çalışan bir avukat'a danışırsanız isterse 50 tane karşılıksız çekiniz olsun hiç bir para ve hapis cezası almazsınız. Daha fazla detay veremiyorum, kimsenin ekmeğini engellemeyeyim. Avukata müracat edin ve şu anahtar kelimeleri unutmayın temyiz, yargıtay dosya yükü, zaman aşımı....
0
hasanikisalakosmandört
(19.03.09)
bilgisizbilgi yanlış söylemiş, bu son bahsedilen yasadan önce, çek sahipleri bankaya gidip, çek rızam dışında elimden çıkmıştır deyip işin içinden sıyrılıyordu, ama artık öyle yapamıyorlar, devlet artık onlara kör mü gözün sahip çıksaydın diyor artık...evet bu yasa baya bi populer oldu herkes bunu konuşuyor, bu yasaya göre çek konusunda 1 değişiklik daha var, ona göre de artık çeklerde bildiğin senet gibi bir vade sözkonusu, yani çeki elinde bulunduran arkadaş, sözzkonusu tarihten önce bankaya gidip çeki paraya çeeviremiyor. eskiden böyle bir hakları vardı ve çeki kesen kişinin başına oluyordu bu durum.

yani anlayacağınız, 2 tane değişiklik var çekle ilgili, biri çeki kesenin lehine(2. söylediğim). diğeri ise aleyhine.

asıl soruya gelirsek; şimdi sen çek kesmiş ama parayı ödeyemediği için hapse girenlerin tarafındasın anlaşılan, bu konuda sana yardım etmeyi gerçekten istemiyorum, çünkü bahsettiğin adamlar yüzünden nice işletme batıyor her sene (ben3-4 yıldır banka icra işi yapıyorum, türkiyenin hemen her yerine gidiyorum esnafla konuşuyorum -aslında o esnafa hacze gidiyorum ama laf lafı açıyor falan- kuzenlerin hepsi bankacı, akrabalar esnaf vs. bu yüzden bu işleri bildiğimi düşünüyorum) yanlış anlama senin çevrendekilere dolandırıcı falan demiyorum mutlaka senin bahsettiklerin iyi insandır belki annen baban, amcan, komşun falandır, ama bende çekini ödemeyenlere karşı bir önyargı var, iyi insan da olsalar gıcık oluyorum, bahaneler de hep kriz oluyor, dolar düşer onu bahane ederler, dolar çıkar yine bahane ederler, her zaman kriz var derler, arabayı çocuğunun adına kaydeder, evi de karısının üzerine yapar, sonra ben uğraşırım icrasıyla hacziyle.
diğer soruya gelirsek de, hukuki olarak ortadan kalkmış olsaydı, uygulamaya çoktaan yansırdı, hatta genelde önce uygulamaya yansır, sonra hukuki olarak ortadan kalkar diyeyim ben sana. kısacası yok öyle bir şey.
0
zubundy
(19.03.09)
karsiliksizcek.wordpress.com
"Sonuç olarak karşılıksız çek keşide etmek suçu için 368 sayılı yasada öngörülen yapıtırımda,31.12.2008 tarihine kadar TCK’nın genel hükümlerine uygun düzenleme yapılmadığından 3167 sayılı yasadaki mevcut yasadaki yaptırımı fiilen uygulama imkanının kalmadığı,ayrıca ceza miktarını TCK’nın 52.maddesine göre tayin imkanı da olmadığı,dolayısıla çek yasasındaki mevcut yaptırımın zımmen yürürlükten kalktığı sonucuna varılmış,yaptırımı kalmayan bir eylemi de suç olarak kabul etmek mümkün olmadığı için aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir."
0
hasanikisalakosmandört
(19.03.09)
@hasanikisalakosmandört: bahsettiğiniz kararı sakarya 1. ağır ceza mı vermiş? peki yargıtayın bu yönde kararı var mı? varsa onun da linkini yazar mısınız, çünkü çalıştığım avukatın elinde karşılıksız çekle ilgili pek çok dosya var ama sanırım o, bu karardan habersiz. ben zaten habersizim.
bu arada neslishin sorusunu unutup kendi derdime düştüm, ama ne yapayım, yeni soru yazıp da siteyi bulandırmak istemedim.
verdiğiniz linkteki yargıtay kararlarını gördüm ama hepsi vadesinden önce yazılmış çek diyor vadesidolanlar için de mahkumiyet kararının bozulduğu bir dosya var mı? bu arada daha 1 yıl önce bize okulda çekde vade olmaz derlerdi, çek konusunda vade diyen, fahiş hata yaptı diye dersten kalırdı.
0
zubundy
(19.03.09)
cevaplar için teşekkür ederim.

@zubundy; haklısınız bahsettiğim kişiler yakın çevremden ve bu yüzden objektif olmam zor ancak yine de aynı örnek üzerinden konuşmak gerekirse 30 yıl aktif ticari hayatı olmuş bir insanın, yüzlerce çeki kesip ödediği halde küresel bir kriz varlığında çalıştığı banka kullandırdığı krediyi geri çektiği için hayatı bir anda tepetaklak olduysa ve elinde olmayan sebeplerle çeklerini ödeyemeyecek hale geldiyse, üstelik 'çeki kestiğimde bilincim yerinde değildi, ya da imza benim değil' gibi bahanelere sığınmadıysa yani dolandırma kastı olmadığı ve iyi niyeti açık bi şekilde ortadaysa, onu bu eylemi insanları dolandırmak için yapanlarla aynı kefeye koyarak yargılamayı ve kişiyi borcunu istese de ödeyemeyecek şekilde yıllarca hapse mahkum etmeyi, hukuki yönünü bir kenara bırakın akli ve vicdani olarak hiç doğru bulmuyorum. ancak insanlara zarar vermek için bu yolu kullananların da mutlaka cezalandırılması gerektiği konusunda sizinle kesinlikle hemfikirim. bir insanın canını almanın müeyyidesinde dahi 'kasıt' önemliyse hürriyeti bağlayıcı bir ceza öngörülen bu suçta da mutlaka yaşla kuruyu ayıran bir yapılandırılma yapılmalı kanımca.
bir de sanırım avukatsınız,yanlış anlamayın işinizi öğretmek gibi olmasın ama ufak bir araştırmayla aldığım duyumları destekleyen şu haberlere ulaştım. sonuçta her değişiklikten anında haberdar olamazsınız, belki bir göz atmak istersiniz.

www.tumgazeteler.com
0
🌸neslish
(19.03.09)
hayır av. değilim, öğrenciyim, avukat olmama daha 2 sene var.
şunu söylemek istiyorum, verdiğiniz linlerde sadece prof.sözüer'in söyledikleri yazıyor ki bunlar da 3 ay önce söylenmiş sözler, sözüer dışında hiç bir hukukçunun bu konuda bir beyanının olmaması size de garip gelmiyor mu?
ayrıca ben hala konuyla ilgili bir yargıtay kararına rastlayamadım, sakaryadaki bir hakimin beraat kararı vermiş olması bu suçtan yargılanan herkesin beraat edeceği anlamına gelmiyor malesef. hatta ben de size ankaradan verilmiş mahkumiyet kararları bulabilirim karşılıksız çekle ilgili.
bir de ortada af veya yasa değişikliği falan yok; bizim yasama organımız, gazetede söylendiğine göre, yapması gereken bir değişikliği yapmayı unutmuş, yahu koskoca mecliste bunu akıl edebilecek 1tane bile adam yok mu? hiç mi hukukçu danışman yok bu mecliste, e hadi unutmadılar, ama zaman yetmedği için yeni kanunu yetiştiremediler desek, o da mantıksız çünkü git tckyı değşitir, 31.12.08 kısmını 31.12.09'a kadar yap, 1 yıl kazanırsın gerekli değişiklikler için.
neyse, bu konular beni aşıyor, centeller, sözüerler falan tartışsın bunları.
ama ben hala bir yorum farkı olduğunu umuyorum, böyle bir konunun gözden kaçmış olabileceğini sanmıyorum. zaten gözden kaçmış dahi olsa sözüer tee ocakta bahsetmiş konudan, aradan 3 ay gecti, bu süre zarfında da gerekli değişiklikler yapılıp, sorun halledilirdi, ama bir değişiklik yapılmıyor, bunun da nedeni ortada bir sorunun olmaması olsa gerek.
bu arada yazdıklarım yanlış anlaşılmaya müsait şeylerdi, ama doğru anlamışsınız, teşekkür ederim. yakınınızın gerçekten de bahsettiğiniz gibi biri olduğuna inanıyorum, umarım parasal sıkıntılarını halleder de kurtulur.
0
zubundy
(19.03.09)
(27)

bilim ve teknik'te darwin'e sansür! #2

uyuzcan
öncelikle, (git:63069)ben dayanamadım, kendime küfür ettim filan, sonunda bir metin oluşturdum. sözlük'e de koydum hatta metni. şimdi senden ricam şudur, rötuş yapılması gerekiyorsa belirt bana yoksa altına imzanı at gönder tübitak'a (iletişim adresi: [email protected])bu da metin:Kurumunuz bünyesi
öncelikle, (git: 63069)
ben dayanamadım, kendime küfür ettim filan, sonunda bir metin oluşturdum. sözlük'e de koydum hatta metni. şimdi senden ricam şudur, rötuş yapılması gerekiyorsa belirt bana yoksa altına imzanı at gönder tübitak'a (iletişim adresi: [email protected])

bu da metin:

Kurumunuz bünyesinde aylık olarak yayımlanan “Bilim ve Teknik” Dergisi Mart 2009 sayısı kapak konusunun son anda değiştirildiğine dair iddialar yazılı ve görsel basında yer almaktadır.

Söz konusu iddialara göre; adı geçen derginizin ilgili sayısının kapak konusu, Charles Darwin ve ortaya attığı “Evrim Teorisi” iken, son anda Kurumunuz Başkan Yardımcısı ve “Bilim ve Teknik” Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ömer Cebeci tarafından veto edilerek değiştirilmiş ve konu derginin içeriğinden çıkarılmıştır.

Yazılı ve görsel medyada yer alan bu iddia yanlış ise tarafıma ve kamuoyuna gerçekte ne olduğunu açıklamanızı arz ederim.

Ancak eğer iddia doğru ise; biliniz ki:

Adı “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu” olan bir kurum tarafından, tüm dünyada bilim adamlarınca kabul görmüş ve ortaya atılmasının ardından 150 yıl geçmesine rağmen bilimsel antitezi oluşturulamamış bir kuramın (teoremin) yok sayılması yalnız ve ancak bilime ihanettir.

UNESCO tarafından doğumunun 200’üncü ve teorisini ortaya atışının 150’nci yıldönümü dolayısıyla, yaşadığımız yıla adı verilen Charles Darwin’in Evrim Teorisi, bir takım çevrelerin yok sayma ve karalama politikalarına rağmen bilim dünyasının olmazsa olmazlarındandır.

Bilimsel gerçekler, siyaset çevreleri tarafından görmezden gelinse bile, günümüz koşullarında herkesin ulaşabileceği kaynaklarla korunmaktadır. Dolayısıyla, kurumunuz bilim adına saygınlığını korumak istiyorsa, bir an önce sansürden uzaklaşmalıdır.
0
uyuzcan
(11.03.09)
teşekkürler uyuzcan.

hatta birkaç gün yukarıda kalsa iyi olur.
0
sql
(11.03.09)
selçuk alsan'dan sonra bilim tekniğin pek pibi fiyakası kalmadı.
birde güdümlü olunca iyice heder etti kendini.
bu mailler işe yarayabilir ancak alıp okumamak daha etkilidir bence.
0
etna
(11.03.09)
wwweski.tubitak.gov.tr

bu adresten bilgi edinme kanunu çerçevesinde de bilgi isteyebilirsiniz. uygun bir üslupla yazarsanız cevap vereceklerdir. uyuzcan'ın metni gayet güzel, ilk 3 paragraf gönderilebilir.
0
izaleisuyuu
(11.03.09)
ben metnin tamamını gönderdim, çünkü gayet güzel olmuş, ilk 3 paragraf gönderilirse anlam bütünlüğü kalmaz diye düşünüyorum, yani bu durumun açıkça sansür olduğunun ifade edilmesi gerekiyor.
teşekkürler
0
libera
(11.03.09)
sansürü desteklediğim için göndermedim. ben tübitak'ı kutladığımı gönderen bir mail attım. sizin de demokratik hakkınız elbette. yollayınız.
0
detroitli kizil
(11.03.09)
bilgi edinme formu yoluyla işin aslını öğrenen olursa beni veya burayı veya sözlüğü de aydınlatabilir mi?

bu arada detroitli kizil arkadaşımız, sansürü destekleyerek bize demokrasi dersi vermiş.
ama işin en başında bir "düşünce özgürlüğü"ne vurulmuş darbe var. kendisine demokratik haklarımızı bize anlatacağına, demokrasi, özgürlük neymiş öğrenmesini öneririm.
0
eyke
(11.03.09)
13 Mart cuma günü ODTÜ Stadı'nda bir eylem planlanıyor. Denmiş ki:

"Darwin'in Doğumunun 200. Yılında, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'nin
EVRİM sayısını sansürleyenlere "EVRİM"li kapak fotoğrafı veriyoruz!
Galileo'nun da dediği gibi dünya, "her şeye rağmen dönüyor." ODTÜ
"Devrim" Stadyumu'ndaki eylem günü fotoğraflarımız, "BİLİM ve TEKNİK
Dergisi" Nisan 2009 sayısına "kapak" olsun! Bilim dünyasına yön veren
ana dinamiklerden ODTÜ camiası olarak, TÜBİTAK'tan Bilim ve Teknik
Dergisi Mart 2009 sayısını telafi edecek bir "özür kapağı" bekliyoruz.

Ayrıntılı bilgi için odtuevrimesahipcikiyor.wordpress.com
0
selimse
(11.03.09)
uyuzcan, ben de kopyala yapıştır yapıp şimdi gönderiyorum. sözlük'ten attığın iletiyi de gördüm. yalnız bir de bilim ve teknik'İn iletişim adres mevcut. o da şudur: [email protected] . ayrıca bilim ve teknik yazıişleri müdürlüğünün numarası: 0312 427 06 25
0
beccaria
(11.03.09)
nasıl antitezi oluşturulamamış, kanıtlanamamış ki zaten neyin antitezi. tübitak sansüründe haklı, destekliyorum. bende destek mesajı gönderdim bilakis.
0
sokak cocugu
(11.03.09)
herhalde "sansürü destekliyorum" diyebilecek insanlar bir tek bizim memleketten çıkıyor. insanların daha ağzından çıkanı kulakları duymuyor herhalde. yahut demokrasi diye kıçlarını yırtıkları zaman asıl istediklerinin demokrasi değil de kendilerinin başta olduğu bir diktatörlük olduğunu görüyoruz. birileri de bunu darwin masa başında "ulan allah'ı nasıl inkar ederim" diye düşünürken bulduğunu zannediyorlar ya trajikomik! evrim kuramı darwin'in malı değil. masabaşında üretilmiş bir şey hiç değil. darwin'in naçiz bedeni çürüyebilir, insanların uydurdukları dogmalar çürür ama bu sürekli geliştirilen, eksikleri tamamlanan, ölçüm ve deneylerle kanıt bulunan ve dahası bugün bildiğimiz pekçok bilimin temelini oluşturan bir kuramdır. zannediyor musunuz ki kök hücre çalışmaları evrim kuramından bağımsızdır? bugün bu sayededir ki domuzdan alınan kalp kapakçığı cleveland'da bir takım müminlerin kalplerine takılabiliyor. bir yandan laf yetiştirmeye çalıştığım için kendime kızıyorum. kör inançlı insancıklar!
0
beccaria
(11.03.09)
Kampanyayı daha somut sonuç alacak bir biçimde yönlendirmeye ne dersiniz? Mesela Tübitak, bu sayıda yayımlamadığı Drawin yazılarını ve Darwin kapağını bir sonraki Bilim ve Teknik'te yayımlasın. Bu konuda baskı yapalım mı?
0
beccaria
(12.03.09)
@beccaria: iyi fikir bence...

yukarıdaki metnin sonuna şöyle bişi eklenebilir göndermeden önce: "Bilim ve Teknik Dergisinin Mart 2009 sayısında yayımdan kaldırılan bölümün sonraki ilk sayıda yayımlanmasını talep ediyorum." gibi...
0
🌸uyuzcan
(12.03.09)
arkadaşlar konuyu ekşi sözlük'te bir kampanya haline getirdim:

sozluk.sourtimes.org
0
beccaria
(12.03.09)
@beccaria

darwin teorisine inanmak zorunda mıyız, inanmıyorum, koftiden, çapadan çupadan bir teori işte. bunun içinde bilim teknik yönetimi bunu uygun görmemiş, bu cihetle onları kutluyorum. insan psikolojik olarak bir yere kapak atmak ister sosyolojik olarak da böyledir. kendisini orada daha mutlu hisseder zira onun gibi düşünen insanlar vardır o cemiyette. darwin böyle düşünmüş sende onun düşündüğünü düşünüyorsun.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
kimse sana darwin teorisine inan demiyor. zaten evrim teorisi darwin'den beri oldukça geliştirildiği için burada evrim teorisinden darwin teorisi diye bahsedecek kadar cahil insan da bulamazsın kolay kolay. daha hakkında hiçbir şey bilmeden binlerce bilimadamının asırlar boyunca birlikte geliştirdiği bir teori hakkında "koftiden, çapadan çupadan" demen saygısızlık, cehaletin ve bağnazlığın yüzünden buna inanmadığın için bunun sansürlenmesini savunman da faşistlik göstergesidir. umarım bir gün kapağı attığın o çukurdan çıkabilirsin.
0
nickini vermek istemeyen suser
(12.03.09)
işin komik yanı birileri dinlere veya kutsal kitaplara "koftiden çapadan çupadan din işte/peygamber işte/kitap işte" dediğinde kimileri bunu hakaret sayıyorlar. ben hâlâ "sansürden yanayım" kısmında takılı kaldım :)) bu arada bilimsel olgular inanç konusu değildir. şurada ayrıntılı bilgi var bak (bkz: mikroplara inanmıyorum)
0
beccaria
(12.03.09)
bir kere inanmıyorum ama saygı gösteriyorum diyen aslında saygı göstermiyordur, takiye yapar saygı duyuyorum der. ben bunu yapmıyorum, inanmıyorum saygı da duymuyorum. cahil olmak demek düşünmemek demek, sen düşünmemişsin ki bunun için de bizatihi bağnazsındır. ben tepedeyim hocam görememişsin ki yukarıya bakamıyorsun demek ki aşağılardasın. boynun büküktür belki de.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
beccaria, dediklerinin tamamına katılıyorum ama şunun haricinde: "bilimsel olgular inanç konusu değildir."

bunu mikroplar için söyleyebilirsin ancak evrim teorisi için hayır. sonuçta bu bir teoridir. ve kimler kabul ederse etsin, ispatlanamamıştır.

ben sana 2 den büyük her çift sayı iki asalın toplamıdır desem, sen buna bir karşı örnek bulamazsın ancak tamamıyla kabul edemezsin de, bulunmuş bir ispatı yoktur çünkü. buna benziyor. yani dünyanın döndüğüne inanmıyorum demekle, evrime inanmıyorum demek, kesinlikle birbirlerinden ayırt edilmesi gereken olgulardır.

düşünce özgürlüğünü destekliyor olabilirsiniz, sansürü kınarsınız ama evrime inanmıyor diye kimseyi kınayamaz, cahil gözüyle bakamazsınız. çünkü bu düşünce özgürlüğü denen oldu çift yönlü çalışıyor.

saygılar.
0
eyke
(12.03.09)
bilimsel kuramlarla ilgili yanlış bilinen şeyler var sanırım. birincisi bilimsel kuram demek varsayım demek değildir, tez değildir, faraziye değildir, nazariyedir. yani gündelik hayatta kullnadığımız "ya senin teorin bence doğru değil"den farklı bir anlam taşır. mesela küresel ısınma da bir kuramdır. einstein da en nihayetinde bir kuramcıdır.
bilimsel kuramlar masabaşında yapılmaz. deneyle, ispatla yapılır. "ya bence biz canlılar evrimleşerek gelmişisizdir. olsa olsa böyledir." diye kuram oluşturulmaz.

üstelik evrim herhangi bir kuramdan çok fazla bir şey. bugünkü bilimsel ve tıbbi çalışmalarda evrim olmasaydı hiçbir şey yapılamayacaktı. hatta bugünkü pek çok bilim evrim kuramı olmasaydı işlemez hale gelirdi. örnek mi? antropoloji, biyoloji, genetik, hayvandan insana hücre ve doku nakli ve kökhücre gibi konularda tıp, dinozorbilim, zooloji...

bilim dünyasında evrim'in doğruluğu yanlışlığı tartışılmıyor. evrim adı konmamış bir kanun. daha geçen national geographic'de evrim'in artık kanun adıyla anılmasına dair bir belgesel yayınlandı. örnek isteyen bana saygın akademik bilim dergilerinde yayımlanmış ve evrim'in aslında gerçek olmadığını ispatlayan, bırakın ispatı iddia eden bilimsel makaleler göstersinler. yalnız öyle sızıntı'da falan yayımlanmışlar değil, bildiğiniz science review'larda yayımlanmış olan, deneylere, ölçümlere dayalı, dipnotlar içeren akademik metinleri kastediyorum. ispatlanamamış bir şeyin aksi kanıtlarının bilim dünyasınca tartışılması gerek. böyle bir tartışma yok, aksi iddialar yok. evrim ispatlanmamış demek aksi yönde deney ve gözleme dayalı bulguların olması demek. nerede bu bilimsel deney ve ölçümler? mesele sadece "ya alt tarafı teori işte. adam düşünmüş bulmuş, ona hak verenler de aynı görüşteler işte"den ibaret değil mesele. bilim dünyasında "hmm bence haklı evet" ile iş yürümez. sosyal bilimlerde iş biraz daha farklıdır. işin kuramsal yanı gerçekten çetrefillidir ve daha çok görüş ayrılıkları olur. ama fen bilimlerinde iş böyle değildir.


bu arada @ sokak çocuğu/ (bkz: sansürü savunmak) :))
0
beccaria
(12.03.09)
Sansürü savunmak değil fakat şoyle bir şey var.Bu kişi normalde olmayan kapağı son dakikada değiştirmişler.
0
liberal
(12.03.09)
Tepkileriniz sonuç verdi, tükürdüklerini yalamaya başladılar. Takipçisi olalım bakalım sözlerini yerine getirecekler mi..?
www.hurriyet.com.tr
0
hasanikisalakosmandört
(12.03.09)
Başımıza daha çooook şey gelecek.Bu sadece, daha sonra olabileceklerin küçük bir işareti.
0
medusa
(12.03.09)
eyke güzel demişsin. goldbach hipotezi gibi değil darwin teorisi. goldbach hipotezinin bir dayanağı var matematiksel olarak ama darwin teorisin bir dayanağı yok. darwin teorisi tıbbın gelişmesine ışık tutmuştur ben buna bir şey demem, eyvallah. ama bir dayanağı yok bu yüzden evrim teorisi kanıtlanamıyor. aslında bu kayıkçı kavgasından başka bir şey değil.


@jinglehells

"kanit arama direk teslim ol diyen butun dinlerin hepsi ortadan kaldirilmali, kurumlarin hepsi kapatilmalidir!". din diye bir şey yok aslında, olgusal olarak. insanlar din demişler ve bir kalıba koymuşlar, kalıba sığmaz bu. din bir şekilde hayattır. din insanlara ne yapmaları gerekenleri öğütler, yaparsın veya yapmazsın özgürsündür. din bana hırsızlık yapma demese ben gidip hırsızlık mı yapacağım. bana fakirlere yardım etme dese ben gidip fakirlere yardım etmeyecek miyim. din zaten insanların yapması gereken, var olan şeyleri salık verir. ben bir iyiliği emrediyor veya bir kötülüğü, fenalığı yasaklıyor diye yapıyorsam hiç inanmayayım daha evladır, bunlar din olmasa dahi yapılması gereken şeylerdir.

tamam, bu sansür kaldırılsın, mutlu olun. yayınlandığı zaman ne müteessir olurum, sansürlendiği zaman da mesrur. o kadar kafaya takılacak bir mevzu değil.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
fikrimi değiştiriyorum, sabit fikirli değilim. yayınlansın, özgürlük var bu dünyada az da olsa. insanlar fikirlerini savunsun, kanıtlamaya çalışsın. başörtüsü mevzu bahis olsaydı ve sansürlenseydi misal darwin sansürüne infial gösterenler umumiyetle destek verecekler miydi bu önemli. misali ordan verdim ki tam anlaşılsın.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
butun bir sayiyi darwin'e ayiracaklarini da belirtisler. ben yapilan kamuoyu duyurusuna yurekten inaniyorum. tubitak'in uluslararasi namini boyle bir sey yuzunden karalamalari kadar absurd baska bir sey olamazdi. simdi butun medya'nin ve tubitak'a laf soyleyenlerin ozur dilemesi gerek, hicbir aciklamayi beklemeden vur allah vur.
0
bir varmis bir yokmus
(12.03.09)
TUBITAK'ta calisan bir arastirmaciyim. Ulkemizde kimi siyasi akimlara kapilip bir acik buldum saldirayim tarzinda orneklere alistigimiz icin ne oldugunu bildigim kurumum hakkinda yukarda kimi arkadaslarin yazdigi haddini asan degerlendirmeleri cok canimi sıkmıyor. Gel gelelim bu soylentiler kulaktan kulaga 3 kere gectikten sonra dusunme ve sorgulama yetenegini coktan kaybetmis cogunluk icin "inanmak istedikleri" bir "gercek" haline donuveriyor. Bu yanlisliklarin kurumuma verdigi zarardan rahatsizim. Olayin aciklamasi resmi olarak yapildi. ( www.tubitak.gov.tr ) Vatandas olarak uyuzcan arkadasimin tartismayi baslattigi ilk mesajin ilk 3 paragrafi, herkesin soylentiler arasinda dogruyu ogrenmek icin takip etmesi gereken bir yoldur. Bunun yaninda ozellikle siyasi heyecana kapilip bilgisizce TUBITAK'a saldiranlar bu guzide kurumu siyasasi arac olarak kullanmaya calisacak kadar kuculmuslerdir. hasanikisalakosmandört!! son lafim ozellikle sana! Sulfurik asiti nick olarak sececek kadar bilim asigimisin yoksa yanina 5 tane daha ornek koyamayacagin bilesimin 3 elementten olusan formulunu unutmamak icin kodlayarak nick sececek kadar ahmak misin merak ediyorum. Benim imzam da purik asit formuluyle iliskilidir ama TUBITAK'ta gururla calisan bir arastirmaci olarak seninle ayni tarafta olacagimi hic sanmam!
0
burakb
(13.03.09)
@memed

Arkadasim ahlak kelimesinin en zahmetsiz ulasabildigim tanimi su sekilde: "Ahlak, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir." Kendi ahlak anlayisim uzerinden ozellikle tanim yapmadim ki yonlendirme yapiyor demeyesiniz. Ahlaksizlik sadece kufur etmekle olmaz -- eger yukarda onu gormeyi bekleyip de gormuyorsan ve ahlaksizlik bunun neresinde diye soruyorsan --. TUBITAK gibi bir kuruma "tükürdüklerini yalamaya basladilar" gibisinden bir laf sarf etmek benim "ahlaksizlik" tanimima giriyor. Yine de icini rahatlatmak icin bu kelimeyi "haddini asan" olarak degistirdim. Diger ornekleri burada tekrar etme niyetim yok. TUBITAK'i siyasi heyecanlarina alet eden ya da "sansür" gibi cirkin laflarin yanina koyan diger ornekleri bir zahmet kendin oku. (Gaza gelip bilgisizce yazanlara diyecegim yok, onlar cogunluk ne derse ona inanir.)
0
burakb
(13.03.09)
(13)

Alkolün Etkisini Azaltan İçecek

punkertifo
1-2 yıl önce çıkmıştı böyle bişiler. Hala var mı? Varsa adı ne? İstanbul'da nerelerden bulunabilir?
1-2 yıl önce çıkmıştı böyle bişiler. Hala var mı? Varsa adı ne? İstanbul'da nerelerden bulunabilir?
0
punkertifo
(10.03.09)
Hayal meyal hatırlıyorum, içecek konusunda yardımcı olamayacağım ama...
Nerden duyduğumu hatırlamıyorum, "trafik çevirmesinde promilin az çıkmasını istiyorsan patates ye" şeklinde bir duyum almıştım vakti zamanında. Deney sonucu sadece promili düşürmediği, sarhoşluğun da gittiği ortaya çıktı. Zaman zaman uyguluyorum.

Ziyadesiyle içtikten sonra Kalınca bir dilim çiğ patatesi elma yer gibi kütür kütür yiyin, hesap gelene kadar ayılıyosunuz, o derece :)
0
inshroud
(10.03.09)
o patatesler, soğanlar, sütler birer mit. hatta mitbastırsta denediler hepsini. en fazla promil oranı düşüren şeyin mentollu şeker olduğunu buldular. ama ben bi ilaç duymuştum. eczanelerde hatta. ayıklaştırıyomuş. bilen varsa soylesin.
0
emcedeltate
(10.03.09)
bazı okul kantinlerinde satılıyordu ama ertesi gün hapı hesabı, içtiğiniz günün ertesinde akşamdan kalmamak için olanı var diye biliyorum.

ayrıca millet içki içerken çikolata yer daha çok sarhoş olayım diye siz tam tersini arıyorsunuz :)
0
Güzel Marmara
(10.03.09)
Alkolun etkisini azaltan icecek diye bir sey yok.
0
wpi
(10.03.09)
Ya amacım ekip çevirmesinden kurtulmak değil zaten. Akşamdan kalma sorununu biraz olsun giderebilmek. Tabi alternatifleri var, bol su içmek, alka seltzer vs vs
Ama böyle bir içecek vardı, hatta ben kendi gözlerimle bakkalda satıldığını görmüştüm 1-2 yıl önce.
www.motosiklet.net
Böyle birşey işte.
Bunun dışında outox diye de bir ürün var ama, bunun da sitesi kapanmış.
Nereden bulabileceğimi bilen biri yok mu yav?
0
🌸punkertifo
(10.03.09)
Zoberade'i hatirladim resmi gorunce. Ise yaramaz o, pek ugrasma aramaya.

Su icmek gercekten en iyi cozum. Illa degisik bir sey icmek istiyorsan Gatorade, Powerade veya benzeri bir sporcu icecegi ic. Zoberade'e inanma.
0
wpi
(10.03.09)
alcaseltzer diye bir ilaç var bayerin yanlış hatırlamıyorsam eczanelerden alınabilir gece yatmadan bir adet suda içiyoruz bir de sabah..

bol su içmeyi de unutmamak lazım
0
lupelius
(10.03.09)
vucuduna "alkol dehidrogenaz" ve "asetil koenzim-a" enzimlerini enjekte edersen olur sanirim ama tehlikeli sonuclari olabilir. O yuzden en iyi cozum icki aralarinda ve yatmadan once su icmek.
0
ermanen
(10.03.09)
bulabilir misiniz bilmiyorum ama armut suyu aksamdan kalma durumunu ortadan kaldircaktir. bunun haricinde sarhosluk durumunuz sert ickilerle oluyorsa (raki , vodka , viski vb..) kapanisi dusuk alkollu ickilerle yapabilirsiniz...
0
kakoy
(10.03.09)
Sevgili gençler, 27 senedir alkol kullanıyorum. Zamanında bende çok şeyler denedim ama hiç birinden fayda bulamadım. 7-8 yıl önce bir meyhanede yaşlı bir amcamızın rakı'dan bir yudum aldıktan sonra 1 tane aspirin içtiği dikkatimi çekti. Garsona sordum, bu amcalar 40 yıllık müşterileri imiş ve sürekli rakıdan önce aspirin alırlarmış. Bende denedim ve o gün bugündür akşamdan kalma, çok içip çarpılma gibi sorunlarım kalmadı. İstersen akşam 1 büyük rakı iç sabah pamuk gibi uyanıyorsun. Eğer mide probleminiz yoksa tavsiye ederim.
0
hasanikisalakosmandört
(10.03.09)
patlamış mısır baya bir azaltıyor etkiyi.
0
alkolikfedai
(10.03.09)
bahsettiğiniz ürünü bilmiyorum ama bol su içmek daha zinde kalkmanıza yardımcı olur. içkiyle beraber ya da içtikten sonra bol su tüketin.
0
cereal killer
(11.03.09)
OYle bir sey var mi bilmiyorum da kafeinli icecekler ve bol su icin.
0
stavro
(12.10.18)
(7)

Viagra

joelino
şimdi efenim iktidarsızlık sorunu olmayan bir gencin iyi bir performans için viagra alması ne kadar doğrudur. işe yarar mı? şöyle alsak bir tane 25mg, orgazm sonrası ereksiyonun devam etmesine yardımcı olur mu? hm?
şimdi efenim iktidarsızlık sorunu olmayan bir gencin iyi bir performans için viagra alması ne kadar doğrudur. işe yarar mı? şöyle alsak bir tane 25mg, orgazm sonrası ereksiyonun devam etmesine yardımcı olur mu? hm?
0
joelino
(27.01.09)
27 yaşındaki tanıdığım biri cialis içmişti. 36 saat inmediğini ve boşaldıktan hemen sonra tekrar aktif hale geçtiğini söylemişti. biliyorum yalan da söylemez. yani bildiğin etkili bu ilaçlar :)
tabi psikolojik olarak da insanın performansını arttırıcı yönleri var.
temkinli ol derim.
0
brkylmz
(27.01.09)
fazla kullanınca "onsuz olmaz" durumuna yol açabilir diye düşünüyorum.
doğal afrodizyakları deneyin bence.
0
head
(27.01.09)
gayet faydalı olur. uzun dönem etkilerini bilmem. ama tatil matil ayağına az zamanda çok iş yapmak isteyenler için iyidir. kamagra jel öneririm.
0
tai
(27.01.09)
bu tarz ilaçları (erektil disfonsiyon ilaçları) kullanmadan önce kalp rahatsızlığınız olmadığından emin olun. fazla ereksiyonun eziyete dönüşmemesi için de normal dozun altında almanızı tavsiye ederim.
0
kahvegibi
(27.01.09)
Pek iyi olmaz söyleyeyim. Öncelikle kullanacaksan viagra değil cialis kullan çünkü viagra'nın çok yan etkisi var (yüzde yanma ve ateş basması,mavi görme vb.) cialis bu yan etkilerden büyük oranda arınmış durumda. Problem etkisinin çok uzun sürmesi yani yaklaşık olarak 36 saat etkisi var ve çişini yaparken elin değerse bile hazırol durumuna geçiyor. Sen bu sürede sürekli sex yapabilirim diyorsan yolun açık olsun.
0
hasanikisalakosmandört
(27.01.09)
Bak şimdi gördüm,böyle bişey de var(mış);
www.sabah.com.tr
0
hasanikisalakosmandört
(27.01.09)
taşikardi ağzına zıçar. hele alkol ya da başka kafa yapan bi şeyle alırsan çok fena.
0
loststone
(27.01.09)
(21)

Para Kaptırasım Var

pascha d
efenim elimde değerlenirmek üzere duruma ve yatırıma göre 3 ila 4 bin tl bir para var.. ben bunu naapiim nası değerlenidirip çalıştırayım? bu fiyata arsalar oluyor mesela, dolar/altın almak yalan heralde bu ara.. nası güzel değerlenidirilir bu para?
efenim elimde değerlenirmek üzere duruma ve yatırıma göre 3 ila 4 bin tl bir para var.. ben bunu naapiim nası değerlenidirip çalıştırayım? bu fiyata arsalar oluyor mesela, dolar/altın almak yalan heralde bu ara.. nası güzel değerlenidirilir bu para?
0
pascha d
(23.01.09)
o paraya arsa bulursan isterse dağ başı olsun al. Gün ola harman ola..
0
hasanikisalakosmandört
(23.01.09)
altın asla kaybettirmez. yavaş değerlenir ama değerni yitimez. düşünebilirsin belki.

ya da bana ver, ben değerlendireyim :)) 3-5 ay sonra alırsın biraz daha fazlasıyla :P
0
bloom
(23.01.09)
kısa pozisyon mu alacaksınız uzun poziyson mu? günlük değerlendireceksiniz bankalarda bulunan fon alım/satımını öneririm. risk algınıza göre a veya b tipi fonu seçebilirsiniz. hangisinin performansı daha iyi derseniz, gazetelerin finans sayfalarını bir hafta takip edin derim. aldığınız fonu iki gün sonra bozdurabilirsiniz. birçok bankada bu işlemi atm'den yapabilirsiniz.
uzun vade düşünüyor iseniz (hani parayı koyayım, o işlesin ben uğraşmıyım her gün diyorsanız) 30 gün vadeli, otamatik uzamalı bir hesap açtırın derim.

o fiyata arsa varsa, çok uzun vadeli bir yatırımdır, yükselene kadar imar geçmesi falan gerekir. ama encümen'de tanıdığım var diyorsanız, o ayrı :)
0
no avalon
(23.01.09)
"3 ila 4 milyar tl bir para var"

3milyar tl varsa, bence bir finans danışmanı tut, benim san francisco dan ev al, ne bilim ye ye bitmez.
0
thefirstfbli
(23.01.09)
abi o paraya ev al sen bu krizde fiyatlar düşüktür(zor bir ihtimal krizden çıkarsak) 2-3 katına satarsın.
0
madrigal
(23.01.09)
şaka yapıyorsun sanırım.
0
karoyedili
(23.01.09)
siz verin bana o parayı, ben onu yatıracak güzel şeyler bulurum :P
0
alkolikfedai
(23.01.09)
trabzonspor hissesi al borsadan.
0
lacivert
(23.01.09)
bu ara hisse senetleri hariç bütün enstrümanlar maksimum veya yakın noktasında. (altın, dolar, euro, yen vs.) hisse senedi olayı da homojen bir şey değil, biraz ganyan oynamak gibi. birşey tavsiye edemiyorum bu şartlarda.
0
krasotkin
(23.01.09)
yurtdışından elektronik alet ya da designer çanta getirttirebilecek imkanın varsa, getirt , sahibinden , hepsiburada vs.. türevi bir sitede sat. Parça başı ortalama % 50 kar edersin.
0
sayinseyirciler
(23.01.09)
iddaa oynayın bence..
oranı "1.70" falan olan bir kupon doldurun. 4 milyarı da yatırın kupona..
1.70 lik oran bildiğiniz gibi çok çok zor ihtimalle yatar..
büyük ihtimalle tutar.. 1.70'i de tutturamıyorsan at kendini aşaği zaten..
4 milyar para anında 7 milyara çıkar..

sonra 7 milyarlık 1.70 lik oranlı bir kupon oyna..
11 - 12 milyara çıkar para..

sonra 12 milyarlık 1.70 lik kupon oyna..
hepsini kaybet.. soluya kal.. bi de soğuk su iç, pilav ye..
unutma çekirge bir sıçrar iki sıçrar.. üçüncüye yatar..
0
fuck milk get beer2
(23.01.09)
@fuck milk get beer2
hiç idda oynamadım futbol topu görsem bomba diye karakola götürürüm 1.70 lik falan anlamıyorum..
0
🌸pascha d
(23.01.09)
zamanınsa gazi mahallaesinde 8 bilezik bozdurulup alınmış bir arsa var 20 sene falan oluyor yaklaşık,alındıgında etrafında ev bile nadirdi şimdi gazi mahallesi gibi bir yer olmasına karşılık 250.000 ytl ye babamın oğluna satabilirsin.ha boyle olunca şu oluyor.şayet o 3-5 milyar senin için çok önemli değilse al bir arsa 300-400 metrekare çift daire üzerine bina yapılabilecek bir yer olsun. bekle 20 sene herşeyden çok kazandırır.
şimdi 8 bilezik kaç para eder ki ?
0
liberal
(23.01.09)
iddaa mı oynasın? şaka herhalde. insan 50tl yatırmaya kıyamıyor, değerlendirmek üzere ayırdığı bir parayı nasıl bir cesaretle yatırabilsin ki?
0
jack of hearts
(23.01.09)
çok daha kazançlı ve risksiz finans alternatifi varken ne iddaası ne bahisi?
0
tom riddle
(23.01.09)
bana ver. sevaba girersin.
0
fundamental
(23.01.09)
araban varsa git değiştir
0
enter saltman benim
(23.01.09)
altin bugun inanilmaz bir yukselis yapti. sabah yatirsan muhtemelen 100 200 civari bi getirisi olurdu.. ;)
0
polifonik osuruk
(23.01.09)
- altına yatırılabilir para. ancak zaten altın şu sıralar baya tavan yapmış durumda daha ne kadar yükselir bilinmez. sanırım küçük altın su sıralar 75 tl civarı. bu fiyattan aldığını düşünsek piyasayı cok iyi takip etmen lazım ki en ufak bir fiyat artışında mesela 76 tl ye çıktıgında en azından aldığın altının yarısını hemen elden çıkarmalısın. ama burda da önemli bir sorun var; kuyumcular ya da nereler alıyosa işte nakite çok ihtiyacları oldukları için altın falan bozmuyorlar ya da cok düşük fiyata bozuyorlar bunu göz önune almanız lazım.

- doların önumuzdeki günlerde 2 tl ye baya bi yaklaşacağı tum cevrelerce konusulmakta bunu da degerlendirme listene alman gerekir bence. ki bence de önemli bir yukseliş gösterecek dolar. euro için aynı seyi söyleyemeyeceğim.

- 3-4 bın tl ile borsayı asla ve asla tavsiye etmem.

- altın döviz bana ters abicim diyosan elinde mevcut olan bir seyin daha üst modellerine geçebilirsin. ne biliim madem canın para harcamak istiyor tüm sülalenı topla böyle guzel bir yerde onlarla beraber bir akşam yemeği yiyin. hem onları da mutlu etmiş olursunuz. hem 3-4 bın tl ye patlamaz size hem de çok da güzel olur bence.

- ihtiyacı olan bir yakınınıza borç verebilirsiniz.


akla ilk gelenler bunlar işte.
0
nen var kuzum
(23.01.09)
(bkz: forex)
0
dream endless
(23.01.09)
kesinlikle forex. çok basit; internet bankacılığı yaptığın bir bankayı seçeceksin, hislerine güvenip azar azar yedirerek pozisyon alacaksın, dilersen excelde falan tutabilirsin, kara geçtiğinde (makasla beraber) hislerine ve gidişata bakarak realize edeceksin, veyahut zarara geçersen sabredeceksin. en geniş parite marjinini 1.50 - 1.70 aralığında düşün.
ha burada günlüğü bırak neredeyse anlık hareketler yapmandan söz ediyoruz. çünkü çok kısa vade dalgalanmaların banka makasını geçtiği her an bir kar fırsatı, ve 3 günde duruma göre en az 1 - 2 defa rahat geliyor.
dolayısıyla ne kadar çok takip, o kadar çok hareket, ne kadar çok hareket, toplamda senelik %15 lik mevduat faizini geçme şansı o kadar yüksek.
ha baktın bir iki ayda toplamda o para ile en az %15 getirtememişsin, o zaman yatır mevduata.
senin paranın ölçeğinde çok alakalı olmasa da bence arsalar marsalar, emlak esas yalan olan; krizin sebeplerine dair biraz fikrin varsa farkedebileceğin gibi.
0
lhun
(23.01.09)
(3)

Diabet ile ilgili

hela gozlum
Selam ahaliyaklaşık 7-8 senedir bu şerefsizin ellerindeyimve fekat bir tane adamakıllı doktor bulamadım, hepsinin amacı ne kadar yolsak iyidir yönünde ya da ben uyduruyorum kaba etimden. diyeceğim o ki; burada doktoru hemşiresi her türlü insanoğlu mevcut belki biriniz biliyorsunuzdur.hakikaten diabe
Selam ahali

yaklaşık 7-8 senedir bu şerefsizin ellerindeyim
ve fekat bir tane adamakıllı doktor bulamadım, hepsinin amacı ne kadar yolsak iyidir yönünde ya da ben uyduruyorum kaba etimden.

diyeceğim o ki;
burada doktoru hemşiresi her türlü insanoğlu mevcut belki biriniz biliyorsunuzdur.

hakikaten diabet konusunda uzman, bir sorunumu söylediğim zaman geçer geçer deyip beni yollamayacak adam gibi ilgilenecek bir tanıdığınız, dostunuz, daha önce gittiğiniz güzel bir insan
velhasıl bir adet DOKTOR! arıyorum

bilen gören duyan varsa minnettar olurum...

Şehir belirtmem konusunda uyardı bir arkadaşımız sağolsun
istanbuldayım ben fakat bu herif süper diyen biri varsa farketmez alayına giderim...
0
hela gozlum
(19.01.09)
Prof.Dr.Temel YILMAZ,(Istanbul Universitesi, Istanbul Tip Fakultesi, Ic Hastaliklari Anabilim Dali, Diabet Bilim Dali Baskani)
Hocamız 1 numaradır.
0
hasanikisalakosmandört
(19.01.09)
Hocanız diye 1 numara değil dimi :)

ayrıca diabetle ilgili uygulanabilecek bütün testler için kobay olmaya gönüllüyüm

ya o beni, ya ben onu horrrdi meydan
0
🌸hela gozlum
(19.01.09)
Hocamız dedi isem gerçek anlamda bu konunun üstadı olduğu içindir.Kendisini şahsen tanımıyorum ancak tıp camiasında diyabet uzmanlığı denince akla gelen ilk isim Temel Yılmaz'dır.
0
hasanikisalakosmandört
(19.01.09)
(13)

depresyon ilacı

kurtulan adam
hiç depresyon ilacı kullanmadım.alışkanlık yapar vazgeçemem diye istemedim.kullanmayı düşünüyorum.acaba etkisi tam olarak nasıl oluyor?daha mutlu mu kılıyor,sersemlik yapıyor mu?etkisi tam olarak nedir yani?teşekkürler.
hiç depresyon ilacı kullanmadım.alışkanlık yapar vazgeçemem diye istemedim.kullanmayı düşünüyorum.acaba etkisi tam olarak nasıl oluyor?daha mutlu mu kılıyor,sersemlik yapıyor mu?etkisi tam olarak nedir yani?teşekkürler.
0
kurtulan adam
(19.01.09)
bir sürü ilaç var farklı etkileri olan. isim verirseniz daha sağlıklı cevap alırsınız.
0
coffee and cigarettes
(19.01.09)
sıkıntılı olduğum dönemlerde konuşma isteği sıfıra iniyor bende.iş hayatım,sosyal ilişkilerim etkileniyor.mümkünse buna çare olabilecek bir ilaç mevcut mudur?
0
🌸kurtulan adam
(19.01.09)
prozac gibi ilaçlar ziyadesiyle güçlü. dozu bünyeye göre bir çay kaşığı filandır ama tüm konuşma, düşünme, seri hareket etme yeteneklerini siler süpürür. uzak durulması gerekir
0
hia
(19.01.09)
bir antidepresan deneyimi > > > (bkz: #15038908)
0
tabudeviren
(19.01.09)
"depresyon ilacı" ne ya :)

"rahatsızlık hapı" gibi.

yüzlerce çeşidi var. lustral, paxil, anafranil, seroquel, xanax gibi başlıklara şöyle bir göz gezdir az biraz fikrin olur bence.

ssr başlığı da işine yarayabilir.
0
mortifera
(19.01.09)
(bkz: prozac)

dozu bünyeye göre ayarlandığında işe yarar.yoksa fena.
0
siriquastrum
(19.01.09)
b vitamini konsantrasyonları kullanabilirsin ilaç kullanmaktansa? b vitaminleri merkezi sinir sistemini düzenleyen vitaminlerdir. hem stresi azaltır hem yüzüne bi tebessüm gelir hem de beyin fonksiyonlarını düzenlediği için zeka açar. vücutta depolanmayan bi vitamin olduğundan doz aşımı mümkün değil (birkaç ay boyunca avuç avuç kullanırsanız anca)
0
hia
(19.01.09)
teşhis konuldu mu,yoksa kendi kendinize depresyonda olduğunuza karar verip ilaç kullanmak mı istiyorsunuz ? Lütfen bir hekime muracaat edin ve onun verdiği ilaçları kullanın.
0
hasanikisalakosmandört
(19.01.09)
elbette bi doktorla görüşecem canım o kadar da değil..arkadaşlar asıl öğrenmek istediğim şu:nasıl bi ruh haline sokuyor genelde bu ilaçlar?
0
🌸kurtulan adam
(19.01.09)
ben 1 ay zyprexa kullandım tabi doktor tavsiyesi üzerine gerçi depresan mı tam anlamadım sinirliyim diye vermişti :) mahvetti bu ilaç beni iyice obur oldum şişmanladım çok fazla uyuyp tüm gün yorgunluktan ölmüş gibi yattım beynim solucan olmuştu gerizekalı gibi dolanıyodum ortalarda bide erken yaşta alzeimer yapıyomuş depresanlar
0
neira
(19.01.09)
ziyadesiyle apatik bir insan yarattiklarini soyleyebilirim. uzulunecek seye uzelemessin, mutluluk dedigin eskiden hissettigin gibi olmaz, yeterince hissedemessin falan. antidepresanlar aliskanlik yapmaz ama birakirken bir kac gun-hafta "withdrawal (birakma??) semptomlari yasayabilirsin ki bu da aynen ilaca baslarken yasadigin bulanti, bas donmesi, anksiyete vb seyler olup gecer. biraktiginda eski sen gibi hissettemeye donebiliyor musun; orasini ben de merak ediyorum.
0
anonim okur
(19.01.09)
bir psikiyatr ile görüşmeniz daha iyi olur bence. zamanında risperdal kullanan bir arkadaşım vardı. pek verimli bir hayat yaşayamıyor. sizin sorununuz daha hafif gibi geldi bana ama. bir de bitkiler var . sarı kantaron var mesela bildiğim.
Allah yardımcınız olsun..
0
detroitli kizil
(19.01.09)
bizzat tecrübesine sahip olmasam da depresyon ilacı kullanıp bırakan bir tanıdığım var ve omega 3 kullanarak sorununu atlattı. hatta söz konusu ilaçları yavaş yavaş bırakması gerekirken birdenbire bıraktı be hiçbir yan etki de yaşamadı omega 3 ve vitamin desteği sayesinde. yani tavsiyem şiddetle omega 3 kullanmanız olur. böylece ilaç kullanmayarak sorununuzu çözebilirsiniz..
0
sevenay
(20.01.09)
(9)

Ekşi'nin bilgisayar dahisi gençleri bi yardım edin abinize !

hasanikisalakosmandört
Son zamanlarda msn'den yaptığım yazışmaların birileri tarafından izlendiğini düşündürecek olaylar yaşadım. Bu mümkünmüdür ? Eğer olabilir diyorsanız bunu yapanı nasıl tespit edebilirim ? Engellemek için ne yapmam gerekiyor ? Bi anlatın bana şu işleri size zahmet. Özellikle yapanın kim olduğunu nasıl
Son zamanlarda msn'den yaptığım yazışmaların birileri tarafından izlendiğini düşündürecek olaylar yaşadım. Bu mümkünmüdür ? Eğer olabilir diyorsanız bunu yapanı nasıl tespit edebilirim ? Engellemek için ne yapmam gerekiyor ? Bi anlatın bana şu işleri size zahmet. Özellikle yapanın kim olduğunu nasıl öğrenebilirim mevzusu önemli!
0
hasanikisalakosmandört
(19.01.09)
bilgisayariniza keylogger yuklenmis olabilir gizlice. yazilanlari kaydedip, daha onceden belirlenen e-mail'e gonderenleri, belli zaman araliklarinda ekran goruntusu alanlari bile var bu programlarin.

yapani nasil bulursunuz bilmiyorum da, bilgisayara saglam bi format atmakla okunmaktan kurtulabilirsiniz.
0
osuruklu
(19.01.09)
mümkündür, aklıma geen 2 makul açıklaması var,
-keylogger yüklüdür,
-biri sizin bilgisayarınıza girip konuşma geçmişinizi okuyordur.

öncelikle,
-keylogger veya benzeri bir malware sizde yüklü mü ona bakın, silin, temizleyin, adamakıllı bir firewall yükleyin ve o firewall'ın neye izin verip vemediğine dikkat edin.
-msn kayıtlarınızı silin, silmek istemiyorsanız msn plus yükleyin ve msn konuşma kayıtlarınızı şifreleyin.

kimin yaptığını biraz zor öğrenirsiniz, o sizin hayal gücünüze kalmış. biri gelip sizin pc nin başına geçip okuyorsa yakınınızdan biridir, eğer biri size remote control ile bağlanıyorsa da bilemiyorum. böyleyken böyle
0
raj
(19.01.09)
bi antivirüs programıyla taratın güzelce. firewall programı yüklemeniz elbette en güzeli olur. hatta tavsiye de vereyim comodo. bunlar dışında o bilgisayara sadece siz oturuyorsanız güvenmediğiniz birisinden gelen hiçbir dosyayı, programı açmayın ya da adı sanı duyulmamış bir siteden program indirmeyin. sadece bu son dediğimi yapsanız bile %99 güven içinde olursunuz. ayrıca nolur nolmaz tüm şifrelerinizi de değiştirin.

edit: deveye hendek atlatmak yapanı bulmaktan daha kolay olur. bence kim yaptı ettiye takılmayın bu saatten sonra.
0
emrag
(19.01.09)
eğer keylogger gibi bir durum varsa büyük ihtimalle ya bir yakınınız tarafından elle yüklenmiştir ya da size msn'den "bak ne güzel program" gibi gönderilmiş, sizde açmışsınızdır. keyloggerlar herhangi bir küçük oyuna ya da ıvır zıvır programa iliştirilebiliyor. öncelikle şüphelendiğiniz kişilerden gelen dosyalarınızı kontrol edin. klasör seçeneklerinden bilinen dosya uzantıları gizle seçeneğini kaldırıp *.mp3 uzantılı dosyaları bile gözden geçirin. zira arkadaşlarımın bilgisayarların gayet mp3 ikonlu .exe dosyalarına bile şahit oldum.

bunun dışında temiz bir formattan hemen sonra kuracağınız bir antivirüs (nod32 tavsiyemdir) ve eğer altından kalkabilirim diyorsanız firewall (comodo ya da zonealarm) sorununuzu kökten çözecektir. kimin yaptığını öğrenmek içinse yapabileceğiniz tek şey msn konuşmalarınızda şüphelendiğiniz kişilere yem atıp napıcaklarını beklemek/izlemek olabilir.
0
Güzel Marmara
(19.01.09)
sen format at kurtul bu i$ten. key logger'ı adam yüklemi$se ip'ini de almı$tır. yani silsen de o seni gelir bulur. bazı solucan virüsler var hiç çıkmıyor. sen format at. kesin çözüm.
0
nicktiret
(19.01.09)
Eğer internete aynı ağdan girdiğiniz insanlar varsa, onlar msn sniffer programlarıyla yazışmalarınızı görebilirler.
0
edge_nabby
(19.01.09)
@edge-nabby, aynen söylediğin gibi aynı ağ üzerinden bağlanıyorum,yani şüpheliler aynı ağda olabilir. Bu msn sniffer programının çaresi nedir ?
0
🌸hasanikisalakosmandört
(19.01.09)
(bkz: #12512931)
0
gsgsgsgsgsgsgsgs
(19.01.09)
Sniffer programının çaresini bilmiyorum. Tabi konuşmalarınızı şifrelerseniz göremezler. Sanırım gsgsgsgsgsgsgsgs'nin dediği olay şifreleme olayı. Ama 2 tarafta da yazılımın yüklü olması gerekir. Önemli bi şi konuşacaksanız şifrelemeniz gerekir ya da en kolayı yüzyüze konuşun yaw :D
0
edge_nabby
(19.01.09)
(5)

Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı süresi

molosztash
Ya benim kafam karıştı, Gül Cumhurbaşkanı seçilirken seçim kanunu değişmişti görev süresi 4 yıla inmişti, ama Gül de eski kanunla seçilmişti, o yüzden Gül'ün görev süresi 2011'de mi 2014'te mi doluyor, onu merak etmiştim ben...Çok acil lazım da, bir sonraki cumhurbaşkanı ben olsam mı olmasam mı diye
Ya benim kafam karıştı, Gül Cumhurbaşkanı seçilirken seçim kanunu değişmişti görev süresi 4 yıla inmişti, ama Gül de eski kanunla seçilmişti, o yüzden Gül'ün görev süresi 2011'de mi 2014'te mi doluyor, onu merak etmiştim ben...

Çok acil lazım da, bir sonraki cumhurbaşkanı ben olsam mı olmasam mı diye karar vereceğim, deermişim :)
0
molosztash
(17.01.09)
Cumhurbaşkanının görev süresi, 5 yıla indirildi; bir kimse, en fazla iki defa (5 artı 5) cumhurbaşkanı seçilebilecek.
önceden cb 1kere ve 7 yıl için seçiliyordu.Gül ün seçilme tarihine 5 yıl ekle artık.
0
kiymalitarhana
(17.01.09)
cumhurbaşkanının görev süresi 5+5 yıl (buna abdullah gül de dahil), meclisin görev süresi ise 4 yıl.
0
henry gale
(17.01.09)
7 yıl yapacak yüksek ihtimal.
0
edip
(17.01.09)
sen bilmemekte haklısın çünkü bunu şu anda hiç kimse bilmiyor! T.C devletinin hiç bir yetkili organı bu konuda bir görüş birliği sahibi değil. Buunun sebebi bir inat ve çekişme yüzünden bu konudaki anayasa değişikliğinin alelacele meclisten geçirilip referanduma sunulması. Anayasa değişiklik metninde açık ve net bir ifade olmadığı için herkes kendi hesabına gelen şekilde yorumluyor . Tam anlamı ile alaturka işlerimizden birisi yani.Bekleyelim görelim neler olacak.
0
hasanikisalakosmandört
(17.01.09)
abdullah gül halk tarafından seçilmediğinden dolayı görevini 7 yıl olarak yapacak. görev süresi bittikten sonra halk tarafından seçilecek ilk cumhurbaşkanı görevini 5 yıl olarak yapacak ancak eskisi gibi 5 yıl sonrasında bir daha cumhurbaşkanı olamaz diye bir kuralı yok yeniden seçime katılır ve seçilirse + 5 yıl olarak daha görev yapacak. şayet abdullah gül 7 yıl sonra yeniden seçime katılırsa onunda sadece + 5 yıl daha görev yapma hakkı olacak 7+5 yapabilecek eğer seçime katılır ve seçilirse.
0
gurselk
(17.01.09)
(5)

kolesterol değerleri

robot
bu gün kan testi yaptırdım.sonuç olarak HDL 37 / LDL 161 çıktı. kolesterol 242 çıktı.doktorda sadece kolesterol ilacı verdi..arkadaşlar benim derdim doktor uyuzun tekiydi ağzından cımbızla laf alıyorsunuz bi şey söylemedi..yaw bende bide bu olayı ekşiye danışayım dedim.sizce durumum nasıl? gidicimiy
bu gün kan testi yaptırdım.sonuç olarak HDL 37 / LDL 161 çıktı. kolesterol 242 çıktı.doktorda sadece kolesterol ilacı verdi..arkadaşlar benim derdim doktor uyuzun tekiydi ağzından cımbızla laf alıyorsunuz bi şey söylemedi..yaw bende bide bu olayı ekşiye danışayım dedim.sizce durumum nasıl? gidicimiyim:) çünkü bundan 2 gün önce kalp sıkışmasından hastaneye kalktım,doktor stresten dolayı olduğunu söyledi,kalp normal çıktı. not:bu arada yaşım 28 .. yorumlar için şimdiden teşekürler
0
robot
(17.01.09)
Bak canım kardeşim benim öğrencilik yıllarımda bu verdiğin değerler normal olarak kabul edilirdi yani 15 yıl önce felan. o zamanlar piyasada hiç bir kolesterol düşürücü ilaç yoktu!! sonra 10 yıl önce felan bir anda piyasa statin grubu dediğimiz kolestrol ilaçları ile doldu ve bu değerler bir anda yeni referanslarda düştü. yani şu andaki referans değerlere göre senin kan kolestrol seviyen yüksek ve risk grubunda değerlendiriliyorsun. Ama 10 yıl önce bu değerler normaldi. Bilmem anlatabiliyormuyum!! sana ek bir bilgi olarak kolestrol düşürücü ilaçların dünyadaki satış rakamları geçen yıl 20 milyar usd seviyesinde idi!!! sence bu pazarı dahada büyütmek için önümüzdeki yıllarda total kolestrol değeri normal seviyesi 120 olur mu? 42 yaşındayım,mesleğim bu, kolestrol değerlerim sizinkine benzer, hergün sizin gibi bir çok hasta görüyorum ancak kolestrol ilaçlarının güvenilirliğine tam anlamı ile inanmadığım için bu ilaçları kullanmıyorum ve hastalarıma tavsiye etmiyorum.!!! Meslek etiğinin gereği daha açık yazamıyorum ama kelimelerin arasındaki anlamları çıkaracağınıza inanıyorum.!!!
0
hasanikisalakosmandört
(17.01.09)
bu degerler icin hemen ilaca sarilmana gerek yok. benimde o civarda cikiyor. kucuk capta diyetle ve biraz hareketle kolestrolu dusurebilirsin. kolestrol kiloyada bagli. eger kiloluysan biraz zayiflamakla ise baslayabilirsin. ayrica 2-3 ayda bir ölcdür. hayvansal yag ve kirmizi eti azaltirsan hemen dusuyor. ilac 250 den sonra tavsiye edilebilir.
0
sioxis
(17.01.09)
aslında kilolu değilim boyum 1.84 kilom 90 bu arada ilaç aldım (hasanikisalakosmandört)hak verdim doğrusu.bir kutu ilaç 68 tl..yani büyük para.arkadaşımızın teorisi sanırım doğru:) sioxis senin dediğim gibidoktor 3 ay ilaç kullanıp tekrar kan testi yaptırarak gelmemi istedi bu arada birde efor testi istedi benden gittiğim hastane özel hastane 400tl istedi efor testine.sizce yaptırmama gerek varmı??
0
🌸robot
(17.01.09)
bana da 250 kusur cikmisti, doktor dedi ki:"risk grubusun. istersen ilac veririz, ama unutma bu ilaclar bir seyi duzeltirken baska bir seyi bozar (karacigere mi ne zarar verme ihtimali varmis). simdi az diyet bol hareket ve kardiyolg ziyaretiyle seni saliyorum"

isin komigi 10 sene oncede ayni cikmisti kolestrol, kimse yuksek dememisti. ilac sirketlerinin bir oyunu olmasindan supheleniyorum butun bunlarin.

ben doktor degilim, ama omur kullanacagini dusundugum bi ilaca baslamadan birkac doktor daha gorsun seni derim.

not: gidici degilsin dostum, kalicisin :)

edit: @h2so4, bende etik de yokmus yav, doktor aynen boyle anlatti bana...:)) hangi organa zarar verebilecegini tam hatirlamamakla beraber "birak kalsin" dedirtecek bi$iydi
0
no avalon
(17.01.09)
1 kilon 90 kilolusun
2 diyet ve egzersiz ile bu değerlerini normale çekebilirsin
3 diyet ve egzersize uyumsuz bir tip gibi göründüysen doktor sana ilaç yazmış olabilir.
0
eleanor
(14.02.09)
(27)

Evlilik?

Fearless
şimdi efendiler/hanfendilerbelirli süreli bir ilişki mevcut,taraflar birbirlerini çok sevmekte,herşey süper bir sekilde devam etmektedir.erkek tarafı (ki ben oluyorum bu taraf) evlilik konusuna oldum olası sıcak bakmamakta birlikte yaşam konusunu düşünmektedir. bayan tarafıda en azından bir nikah ya
şimdi efendiler/hanfendiler

belirli süreli bir ilişki mevcut,taraflar birbirlerini çok sevmekte,herşey süper bir sekilde devam etmektedir.
erkek tarafı (ki ben oluyorum bu taraf) evlilik konusuna oldum olası sıcak bakmamakta birlikte yaşam konusunu düşünmektedir. bayan tarafıda en azından bir nikah yapılması konusunda ısrarcıdır (baya bir ısrarcı). karşılıklı düşünceler paylaşılır. ve net bir gorus farkı oldugu ortaya çıkar. ne yapılmalı sizce?. benim çekincem sadece evlilik surecinin igrenc , insanları ve iliskileri yıpratan bir surec olması ve hicbirsekilde bole bir surec ıcınde bulunmak ıstememem.

seviyorsan katlanacaksın demiyelim lütfen :). terapiye felan gitsem üstesinden gelebilirmiyim bu işin ? yada hatunu kandırmanın bir yolu var mıdır (hiç sanmıyorum ama:)
0
Fearless
(15.01.09)
böyle takılın ya evlenip de napıcaksınız. evlilik süreci değil evliliğin bütünü iğrençtir bence. kızlardaki şu evlilik merakını da oldum olası anlamadım zaten
0
yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin
(15.01.09)
benim fikrim evlenmenizden yana, sebep ise evlilik yıkıcı olabildiği kadar yapıcıda olabilmektedir. babamıza bile güvenmemizin zor olduğu bir dönemde kişilerin kendi haklarını güvenceye alan, ilişkilerde eşitliği sağlayan bir kurum evlilik. gerek mal paylaşımı olsun, gerek birbirinizin üzerinde haklarınız olsun, evlilik en güzel çözüm. düşünsenize evlenmediğiniz zaman kafasına esen bırakıp gider, diğer taraf ortada kalır(olmaz olmaz dememek gerek, gerçekçi olalım iki tarafında böyle birşey yapma ihtimali var). evlilikte en azından bir anlaşma vardır, boşanma sürecine girildiği zaman iki tarafda ayağını bu duruma göre denk alabilir.
0
metalon
(15.01.09)
hiçbir zaman evlenmeyi aklımın ucundan geçirmedim(ki yaşım daha 18 fakat hayatta evlenmem) çünkü ömür boyu bir kızın nazını,sazını çekmekle uğraşmak bana abes gelir elbetteki farklı görüşler olacaktır ama hayatı barney stinson gibi yaşayın derim.
0
madrigal
(15.01.09)
karsi tarafin evlenmek istemesinin nedenleri neler ve buna cevaplari senin icin anlasilir mi? bu onemli bir nokta. sayet sen de evlenmek istiyorsan ve tek cekincen o donemki tantanalarsa bence sorun yok, o zaman ikiniz de ortak paydada bulusun ve kimseye soylemeden evlenin. ikinizin de istedigi olmus olur.
tantanasi gerekcesi disinda da, evlenmek istemiyor olabilirsin, bu cok dogal ve tedavi edilmesi gereken birsey degil kanimca. kimi inssan boyle seviyor, olur yani.
0
pyro clustic flow
(15.01.09)
Nikah yapıp aynı evde yaşamakla, yapmadan aynı evde yaşamak arasında herhangi bir fark yok, burada nikahtan kastım belediyeye gidip bir adet de bordo evlilik cüzdanı alınması. Ha eğer nikahtan kasıt, düğün dernek ailelerin işin içine girmesi ise, o zaman tabii ki beklentiler sorumluluklar sosyal çevre vb. değişiyor ve siz bunlara ayak uyduramayacağınızı düşünüyorsanız orası ayrı.
0
sui
(15.01.09)
belirli süreli bir ilişkide (misal 2 yılı aşkın), her şey güzel gidiyorsa, güveniliyorsa, seviliyorsa, sayılıyorsa evlilikten çekinecek bir sebep göremiyorum. karşındaki insanı seviyorsan bu sürecin daha eğlenceli ve mutluluk verici olduğunu düşünüyorum.

zaten aynı evde yaşamanın, hayatın olağan sorumluluklarını beraber yüklenmenizin ilişkinizi yıpratacağını düşünüyorsanız, ilişkinizi tekrar gözden geçirmenizi tavsiye ederim. belki sandığınız kadar mükemmel değildir "ilişki".
0
trista
(15.01.09)
evlenin ama dugun yapmayin.
0
ermanen
(15.01.09)
ha evet bi de düğün konusu var. ben düğün nikah gelinlik damat yeni ev eşyası alma ıvır zıvır konularından hoşlanmıyorum dersen anlarım. ama öteki türlü çekinmenizde bir sebep göremiyorum gerçekten.
0
trista
(15.01.09)
Bende o yollardan geçtim,aynen anlattığın gibi 2 sene beraber olduk bizimki tutturdu evlilik diye. Başta biraz direndikten sonra etraftaki eş dostun evlenin siz tavsiyelerine uyarak evlendik.15 sene oldu,şu anda 2 çocuğumuz var. BEYNİMİ SİKEYİM!!!!
0
hasanikisalakosmandört
(15.01.09)
ayrılın hocam, bi kadın evlilikten bahis acmıssa evlenmeden durmaz.
0
bryan fury
(15.01.09)
ahahahah hasanikisalakosmandört'e gülmek için login oldum üşenmeden ya :p


"taraflar birbirlerini çok sevmekte" ise, evleniniz, sünnet olmaktan daha fazla acı verecek bir şey değil. (hem evleniş anında, hem de evlendikten sonra) hele bir de askere gidip geldiyseniz, oh, onu da atlatmayı başardıysanız yani; tamamdır, evlilik çok kolay gelir. siz ki neler gördünüz efendim bir evlilik mi hayatınızı alt üst edecek. yapıverirsiniz bir nikah(sade olacak, şekerli ama), ondan sonra zaten yoluna girer işler. hem hanımefendinin gönlü olsun, hem de siz bir korkunuzdan(evlilik) kurtulun artık, aaa, kocaman adam oldunuz.

sevgiler. (şekerler sade olsun)
0
oldu görüşürüz
(15.01.09)
öncelikle cevaplarınız için teşekkürler;

bazı noktalara acıklık getirmek adına;

sonucta onunla birlikte yaşamak fikri benimde hoşuma gidiyor, ancak o nikah olmadan böyle birşeyin asla olamıyacağını (aile nedeni ile) dile getiriyor. ben ise öle kız istemedir, nikahtır (düğün zaten öldürsen kabul etmem de) damatlıktır, gelinliktir şekerdir, işyerindekilere davetiye vermektir o dönemdeki aile uyelerının kaprisini cekmektir, gergin olacak sevdiceği idare etmektir, hiç görmediğim uzak akrabalar ile muhatap olmaktır vs vs işlerinden azcık tırsıyorum. sakin bir yapım var ve evet kabul ederim asosyalim. nikah sonucta yalnızca sizin değil ailelerin de evlenmesine neden oluyor. onun annesi senin annen ablalar halalar eltiler görümceler kayınlar kuzenler emmiler vs vs bi dolu gereksiz ilave insan işte :)

ayrıca bir ömür boyu bir insanla bir hayatı paylaşma fikri beni azcık korkutuyor, belki de asıl korkutan başarısız olma ihtimali. ama bir yandan da yaşımız geçiyor(28), bu gune kadar hep onun sapı bunun copu diye acaba acaba diyerek dusunerek geçti, bazende biraz fazla düşündüğümü hissediyorum. yani en kotu ihtimalle yurumezse ayrılırız ucunda ölüm yok ya dıye kendımı teselli ediyorum. bilemiyorum işte kafam karışık anlayacağınız :), her türlü fikre açığım :)
0
🌸Fearless
(15.01.09)
evlilik'e doğru meylederseniz öyle ya da böyle "olmazsa bir gün ayrılırız zaten, oh, mis, hadi evlenelim" anlamına gelecek bir şey söylemeyin de kız arkadaşınıza. yürütemezseniz yine ayrılma hakkınız köşede dursun. baştan söylerseniz "bak ama istediğim zaman boşanırım hıı!" gibi olabilir. o da kötü bir şey. yani dile getirilmesi kötü. yoksa fikir mantıklı, rahatlatıcı.
0
oldu görüşürüz
(15.01.09)
O zaman bi anlaşma yapın sevdicekle. Diyin, bak sevgilim ben öyle evlenince akraba görüşmeleri istemem (ki ben de dedim bunu eş adayıma), öyle gelinlik damatlık oyuncaklarını sevmem, anneni her dakika evimde istemem, gel paşa paşa sade bir şekilde imzalarımızı atalım mis gibi geçinip gidelim...

Mesela benim de evlilikte hoşlanmadığım noktalar bunlar. Özellikle amca dayı elti yenge enişte ıvır zıvır bir ton insan eğer çift araya mesafeyi koyarsa giremez sanki. Tavrı koymak lazım.
0
trista
(15.01.09)
"Bİ BAKALIM OLMAZSA AYRILIRIZ" Bu lafı bende çok söylüyodum zamanında. O iş öyle söylendiği gibi kolay değil canım. Bekara karı boşamak kolay tabii...
0
hasanikisalakosmandört
(15.01.09)
birlikte yaşamayı göze alıyorsanız aradaki imza farkı korkulacak bişey değil. evet evlenince aileler de işe dahil oluyor ama az çok tanıyorsunuzdur birbirinizin ailesini ya da fikriniz vardır. uyumlu olup olmayacağını bilirsiniz. belki çok seveceğiniz insanlarla tanışacaksınız? bence korkulacak bişey değil. hem birlikte yaşama durumunda aile baskısı vs daha fazla gerecektir muhtemelen. evlenmeden çocuk konusunu konuşmayı unutmayın. sonra kimse diğerine sürpriz yapmasın :)
ve akrabaların müdahil olması sizin tavrınıza bağlı. her ikiniz de yetişkin gibi davranır onları eskilerin deyimiyle "kapının dışında" tutmayı başarırsanız sıkıntı yaşamazsınız. eve almayın demiyorum aman ha.
0
Omayra
(15.01.09)
öncelikle bazı şeylerin ayırdına varın.evliliği istemeyişiniz ,evlilik müessesesine inanmamanızdan mı yoksa evlilik sürecine girdiğinizde başınıza gelecek prosedürlerin sıkıcılığından mı? zira bu ikisi faklı şeyler.eğer evlilik olayının kendisine mantıksal olarak itirazınız varsa bunu sevdiceğinizle konuşup ona izah edin olmuyorsa ayrılın.ama bence sizin derdiniz bu değil.çünkü bu şekilde düşünen birisi evlilik beni azıcık korkutuyor,yaşımız da geçiyor,acaba evlenirsem başarısız olurmuyum gibi şeyleri kendine dert etmez(misal ben).sizinki evlenme sürecinde ve evlendikten sonra almanız beklenen sorumluluklardan korkma durumu.lakin görünen o ki aslında siz evlenmek istiyorsunuz.örneğin bütün bu evlenme öncesi tantanasının olmayacağını size garanti etsek evlenmeyi kabul edersiniz gibi geliyor.cevap evet ise o zaman sırf sorumluluklardan kaçmak için evlenmemek sizi ilerde pişman eder.ki bu durumda bu sorumluluğu elbet almak zorunda kalacaksınız.
0
sarap dumani
(15.01.09)
düğün nedir ya ? aile arasında yapın bi nikah çat çıkın balayına.
0
fuskiyenin oglu
(16.01.09)
hazır olmadığın açıkça ortada iken kendini de, onu da, insanları da yorma.
0
can see
(16.01.09)
insan sadece kendini sever abi.
-ama ben onu cok seviyorum. yalan!
0
ne nicki be
(16.01.09)
hayatının geri kalananının nasıl devam etmesini istediğinle ilgili bir durum. evlilik aşkı öldürür mü falan filan bilmem ne ama zaten evlilik hayatı rayına koymakla ilgili (ekonomik politik eleştirilerini başka zaman inceleriz)... evlilikte aşk nadiren vardır herhalde, ama sevgi-dayanışma-yalnız ölmeme isteği... vs

neyse anlamsız oluyor, burada bitireyim.
0
disappointment is a feather in your cap
(16.01.09)
arkadaşım, evlilikte iki ihtimal vardır ya mutlu olursun, ya da olmazsın iki ucu boklu değnek. ya evlenirsin pişman olursun, ya da ayrılırsın "lan yoksa..." diye kalır aklında. eğer tek çekincen kız isteme, düğün-dernek işleri ise korkma, hayatında 1 kere yapacaksın(tekrar evlenmeyeceksen eğer :) ) olacak bitecek, sünnet gibi, sünnettende korkardık :D. neyse söylemek istediğim evlenin bi deneyin(2 yıl çocuk yapmayın mesela, 2 yıl sonunda mutluysanız hala, o zaman çocuk düşünürsünüz) mutlu olmazsanız boşanırsınız, hayatınızda kazandığınız bi deneyim olarak kalır elinizde.
0
metalon
(16.01.09)
hasanikisalakosmandört' e güldüğüm kadar gülmedim uzun zamandır hiçbirşeye. BEYNİMİ SİKEYİM.
0
indeed
(16.01.09)
cevap verenler arasında evli olan var mı bilmiyorum ama 8 yıl flört ettiği biriyle 6 yıldır evli olan biri olarak sizin yaşınız evlilik için henüz erken (28),bi kere otuzu devirmeniz lazım,aynı kişiyle hayat sıkıcı evet bu doğru,ilk yıllar mutluluktan uçarken sonra iş biraz monotonlaşır, kimi insan sıkılır kimi insan sıkılmaz bu durumdan, evlilikte asıl eşik çocuk sahibi olmaktır, çocuk bir çok evlilik için büyük bir sınavdır, burada asıl sorun tüm herşeyi bir kenara bırakırsak siz istemiyorsunuz,istemediğiniz birşeyi yapmayın,o korktuğunuz düğün,akraba filan işin en kolay atlatılacak tarafları, önemli olan evlenmek istemek, bunu isteyene kadar bekleyin derim, kadınlar ısrar eder evet çünkü toplum kadına evliliği bir görev gibi sunar,evlenen görevi başarır, statü sahibi olur,evlenemeyen ise kız kurusu olur,evlenmeyen erkeklere takılmış bir isim yoktur mesela,sevgiliniz sizi anlayışla karşılamalı bence .
0
elbar
(16.01.09)
bir sürü şey yazdım, toparlayamadım. sildim hepsini, özet geçiyorum:
istemediğiniz bir şeyi yapmayın. bunun adı fedakarlık değil hatunun sizi kandırmasıdır. ve bence evlilik kötü bir alışkanlıktır.[epik bitiriş=)]
0
cgcore
(16.01.09)
arkadaş bunca insan sana cevap yazmış
hiç biri mi işine yaramadı

bir tikle işine yarayanları bir zahmet
0
marul kivircik roka ve bilimum yesillik
(16.01.09)
Kesinlikle evlenmeyin arkadaşım.
Hayatınız boyunca değil, bu kızla evlenmeyin.
Çünkü gerçekten ömrünün sonuna kadar birlikte yaşamak isteyeceğin kişi karşına çıkmamış henüz.
Yaşın da geç değil zaten.

Sevgilinin ısrarıyla evlensen bile o sevgili düğün isteyecek, bilmemne isteyecek. Bi sürü gerginlik olacak sana. Daha başında cayarsın ikiniz için de kötü olur. Yakma kızcağızı.
0
felina
(07.03.10)
(6)

papağan alıcam ama aklımda birkaç soru var

kendicoplugundeotenhoroz
arkadaşlar anneme doğumgünü dolayısıyla papağan almaya karar verdim ama aklıma takılan birkaç soru var. bu hayvanların her cinsi konuşabiliyor mu? veya konuşmaya en yeteneklisi hangi cinsidir? yarın öbürgün insana saldırır mı? birde maksimum kaç aylık yavru almak lazım. birde ucuza veya makul bir üc
arkadaşlar anneme doğumgünü dolayısıyla papağan almaya karar verdim ama aklıma takılan birkaç soru var. bu hayvanların her cinsi konuşabiliyor mu? veya konuşmaya en yeteneklisi hangi cinsidir? yarın öbürgün insana saldırır mı? birde maksimum kaç aylık yavru almak lazım. birde ucuza veya makul bir ücrete sağlıklı bir papağan nerden alınır?
0
kendicoplugundeotenhoroz
(10.01.09)
www.sahibinden.com

bi oku sonra istersen al genede !!
0
hasanikisalakosmandört
(10.01.09)
gri olanlar en yetenekli olanlarıdır.
0
trista
(10.01.09)
hepsi konuşamaz hatta çok az türü konuşabilir. en zekileri jakolardır. jakolar 5000'e kadar kelimeyi öğrenebilir. yalnız jakolar her papağan gibi pahalıdır ve bakımı da sanılanın aksine epey zordur. küçükken kuzenimin zoruyla dayım evlerine bir tane almıştı. ilk başlarda şarkılar söyleyip, marşlar okuyan, önceki sahibi adaşım olması sebebiyle adımı çoğu insandan daha iyi telaffuz eden bir hayvanken ilgisizlikten ve bakımsızlıktan küsüp sadece cikleyebilen bi'şey olmuştu garip.

ayrıca papağan eğitimi de epey zor. eğitirken koruyucu eldiven giymezsen parmağını en az yirmi otuz kez ısıttırırsın. ben ilk kez bir makava yaklaşmadan evvel "kuş bu, nolur ısırmasından?" demiştim. hata etmişim, hayatta tatmadığım kadar dayanılmaz ve sivri bir acı yaşatmıştı kol kadar (makavlar pek de küçük kuşlar değil, kolumdan da büyükleri var) hayvan bana. hele ki yeni açılmış bir yarayı ısırıversinler..

bunun dışında beslenmeleri olsun, kafes bakımı olsun, tırnak kesimi olsun seni daha doğrusu anneni zorlu günler bekliyor. örneğin makavların sadece kırmızı, tropikal meyvelerle beslendiğini duymuştum. kış günleri manavdan manava dolaşıp papağanın için o mevsimde bulunması imkansız taze, kırmızı meyvelerden aramak hakverirsin ki zahmetlidir çok. bayat (çekirdek filan çok etkilemiyor ama) veya pişmiş bir gıda aldıklarında da maalesef hemen etkileniyorlar.

(...)

demem o ki gerek yok bu kadar pahalı ve zahmetli bir hediye almana bence. üstelik sana çaktırmadan 80 yaşında veya hasta papağanı da kakarlar, anlamazsın.. sonra bir de onunla uğraş. "yok, illa alıcam" diyorsan tavsiyem konuşmasını bir kenara bırakıp bir cennet alman. "mutlaka konuşsun" dersen de bahsettiğim gibi jakolar idealdirler.
0
jack of hearts
(10.01.09)
papağanlarla ilgili forumlarda hepsinin özellikleri sahipleri tarafından açıkça anlatılmış oluyor bence oralara bakın. hatta hepsievcil.org öneririm.
0
ysrn
(10.01.09)
ya aslında papağan değil ilk tercihim biz aile olarak 3 tane köpek büyüttük ama şuanki evimiz müsait olmadığı için hepsini büyük babamlara yollamak zorunda kaldık. küçük evde bakılabilecek en mantıklı ve annemin sevdiği bir kuş olarak papağan geldi aklıma. peki bunun yaşı çok önemli mi alırken. nerden anlayacağız yaşını?
0
🌸kendicoplugundeotenhoroz
(10.01.09)
jakoların göz bebeklerinin çevrelerindeki halkalardan anlaşılıyor ama diğer türler için bu geçerli mi bilemiyeceğim. en iyisi dükkana bir bilenle birlikte gitmek.
0
jack of hearts
(10.01.09)
(12)

Moskova

erostrada
Simdi moskovadayim, ne yapayim?sozlugu falan okudum da oyle cok bi sey yazmamislar, kizil meydan falan zaten klasik..bi de bi sey isteyen var mi?
Simdi moskovadayim, ne yapayim?
sozlugu falan okudum da oyle cok bi sey yazmamislar, kizil meydan falan zaten klasik..
bi de bi sey isteyen var mi?
0
erostrada
(09.01.09)
Bir turist rehberi al. Ya da web'den frommers'in sayfasina bak. En iyisi bu.
0
wpi
(09.01.09)
İstanbula dönecekseniz Doina marka sigara isteyebilirim eğer buranın parasına göre 3-4 liraya denk geliyorsa. O yoksa yine kutu olacak şekilde (soft olmayacak) sigara isteyebilirim. Tabi Marlboro falan burda olan sigaralardan değil, oraya ait, burda olmayan. Koleksiyonum var da :). Taksimden falan elden satın alabilirim.
(çok mu yüzsüz oldum nedir.)
0
ymerdiveni
(09.01.09)
tverskaya caddesindeydi galiba yakın rus tarihi muzesine git eski bilumum sovyet zımbırıgını bi arada gorebilirsin sputnik yada stalinin kıyafetleri falan gibi. kırmızı bi bina onunde 2 tane aslan heykeli vardı. sonra fiyatlar şimdi nasıl bilmiyorum ama siyah renk hakiki deri kuyruklu uşanka getirebilirsin;) getirirmisin?:)
0
zapake
(09.01.09)
belorusskaya,bin metroya git.Tek geçerim ;p
0
hasanikisalakosmandört
(09.01.09)
şey derken:)
0
abtash
(09.01.09)
rus getir.
0
birberberbirberberebreberber
(09.01.09)
old arbat a git. takıl oralarda bizim istiklal caddesi ayarı bi yer.
0
la grande
(09.01.09)
Bu konuyla ilgili acilen pascha d kişisine danışmanı tavsiye ederim.
0
pascha c
(09.01.09)
metro istasyonlarını gezsen ömürlük malzeme çıkar zaten. =)
0
carc
(09.01.09)
redd's bira iç, teremok (Теремок) diye zincir restorantlar var her semtte vardır bitane tverskayada kızıl meydana yaklaşmışken sol kol üzerinde var bitane mesela orda "e-mail" denen mantarlı krep ye.. redd's bira iç, kızların fotoğraflarını çek polislerden uzak dur, ıslık çalma, küçük çocukların ve polislerin fotoğraflarını çekmemeye özen göster, gece klupleri-barlar-cafeler için www.exile.ru adresini kolaçan et (fiyatlar-facekontrol faktörü-hatun düşürme ihtimali gibi raytingelri bulabilirsin barlar için)redd's bira iç, barlar perşembe/cuma/cumartesi iyidir, cuma daha da iyidir, b2/solyanka/soly babushka/fabric/tema bar/ ve bir türk klasiği the real mac-roy, direk tavsiye b2 dir.. soracağın bişeyler de olursa mesaj atmaktan çekinme.. bana redd's bira getir.
0
pascha d
(09.01.09)
386 dx
(09.01.09)
bu arada tabiki club fabrique ve b2 derim. birde rai ye gidersen tam olur.
0
la grande
(09.01.09)
(4)

cümbüş alacağım, nereden alayım?

ravioli
kendi çapımda takılmak için bi cümbüş alacağım. geçen sene bu zamanlar nette 130-150 lira civarındaydı fiyatı, şimdi bakıyorum 200 küsur, kriz mriz de bi yere kadar aq.neyse efendim, bildiğiniz iyi bir yer var mıdır, hem uygun fiyatlı hem iyi cümbüş satan?bir de alırken neresine dikkat etmeliyim?
kendi çapımda takılmak için bi cümbüş alacağım. geçen sene bu zamanlar nette 130-150 lira civarındaydı fiyatı, şimdi bakıyorum 200 küsur, kriz mriz de bi yere kadar aq.
neyse efendim, bildiğiniz iyi bir yer var mıdır, hem uygun fiyatlı hem iyi cümbüş satan?
bir de alırken neresine dikkat etmeliyim?
0
ravioli
(09.01.09)
unkapanı tek adres. pasajların içinde küçük dükkanlardan daha ucuza bulabilirsin.
0
hakkibulut
(09.01.09)
zeynel abidin cümbüş müzik mağazası var unkapanı imç nin tam karşısında.en iyi cümbüş onlardadır.
0
hasanikisalakosmandört
(09.01.09)
zeynel abidin tek adres.
0
pain
(09.01.09)
unkapanı'ndaki cümbüş'e enstrumanın çıkardığı tınılara dikkat edecek iyi derecede bağlama ya da gitar gibi bir enstrumanı çalan tanıdığın varsa onunla gitmen iyi olur.

ben geçen sene 180'e sazbüş almıştım aynı yerden.
0
caturanga
(09.01.09)
(16)

Boş vakit en güzel nasıl öldürülür?

bete noire
Öldürmekten kastım, boş vakti yok etmek değil de, güzel bir şekilde değerlendirmek gibi. Bir kaç sebepten ötürü, bir seneye yakın bir süre bolca boş vakti olan biri için, yapılabilecek en güzel ve az tuzlu şeyler nelerdir acaba? Farklı bir şey olursa pek şukela olur.Ha bir de, ilk duyurum olduğundan
Öldürmekten kastım, boş vakti yok etmek değil de, güzel bir şekilde değerlendirmek gibi. Bir kaç sebepten ötürü, bir seneye yakın bir süre bolca boş vakti olan biri için, yapılabilecek en güzel ve az tuzlu şeyler nelerdir acaba? Farklı bir şey olursa pek şukela olur.

Ha bir de, ilk duyurum olduğundan yanlış bir şey yapmış olabilirim, görmezden gel pls.
0
bete noire
(08.01.09)
eğer izlemediysen yabancı dizilere başlayabilirsin. istersen dizi önerebilirim. ya da benim yazları yaptığım gibi puzzle(1000-2000 parçalık) da yapabilirsin. ancak yapıştırıcısı, çerçevesi, camı derken biraz pahalı olabiliyor.
0
awp ua
(08.01.09)
tiyatro kursu gitar kursu gibi şeylere gidebilirsin.Yabancı dizileri izle.Film izle.işe gir çalış huzursuzluk çıkar istifa et.spor salonuna git.yüzmeye git...
0
antioksidan
(08.01.09)
:)

dizi film olayını sürekli yapmak sıktı biraz. değişik bir kaç atraksiyon istiyorum sanırım. teşekkürler bu arada.
0
🌸bete noire
(08.01.09)
kesinlikle hobilerine yoğunlaş. yoksa da sağlam bir hobi edin kendine. onun üzerine yoğunlaş. muhtemelen benim de seneye öyle olacak. tek bir arıza ders yüzünden bu sene mezun olmam zor. seneye koskoca dönem tek ders alabilirim. ben tamamen hobilerime yöneleceğim.
0
deckard
(08.01.09)
ermanen
(08.01.09)
görü$mediğin dostların varsa yanlarına git, kalbini kırdıkların varsa gönlünü al.canın sıkılıyorsa bayram gibi kullan zamanı.
0
nicktiret
(08.01.09)
eğitim seti falan indir izle öğren. sonra kitabını al, tasarımcı ol, programcı ol, ol oğlu ol.. emeklilik yıllarında bol parayla daha fazla öldüreceğin zamanın olur.
0
abtash
(08.01.09)
yabancı dil öğren.yabancı dil öğrenmek candır.ispanyolca öğren mesela.öğrenmek için gerekli olan aktiviteleri araştır,onların peşine düş.bi sene sonra harcadığın emeğe oranla cillop gibi ikinci bi yabancı dilin olabilir.en azından ilerde cayır cayıor bi ispanyolca için temeli atmış olursun.
0
sarap dumani
(08.01.09)
vikipedi ac oku, zilyon tane madde war
0
sanio
(08.01.09)
motora bin burdan sırayla iran pakistan hindistan rotasını kullan. 6 ayda en fazla 3000-4000 lira harcarsın.
0
manuk
(08.01.09)
muhtemelen aklnda olmasına rağmen söylemeden duramayacağım; kitap oku.
0
nickini vermek istemeyen suser
(08.01.09)
kitap boş zamanda okunmaz efendim, saçmalamayalım..
0
at sikine konan kelebek
(08.01.09)
yakınlarında bir atış poligonu varsa oraya takıl,biraz mermi yakar stres atarsın.Adrenalin seviyorsan paraşüt kursuna kayıt yaptır veya bungee jumping yap.
0
hasanikisalakosmandört
(08.01.09)
Team fortress 2 oynayarak
0
paramedic
(09.01.09)
badiye git gerci ben gidiodum bıraktım ama gercekten zevkli bir is
0
bunyaminfuatyildiz
(09.01.09)
birde sinema koleksionu olustur film izlerken uyuya kal hobimdir
0
bunyaminfuatyildiz
(09.01.09)
(5)

kedilerle ilgili bir gözleme dayalı soru !!

hasanikisalakosmandört
Arkadaşlar dikkat ettiniz mi hiç bilmiyorum ama şöyle bir durum var;diyelimki araba ile bir sokakta gidiyorsunuz,biraz ileride bir kedi yola çıkıyor ve yolun ortalarına yakın biryerlere gelince kafayı çevirip arabanın geldiğini görünce hemen geriye dönerek kaçmaya başlıyor.Bu güne kadar bunu çok göz
Arkadaşlar dikkat ettiniz mi hiç bilmiyorum ama şöyle bir durum var;diyelimki araba ile bir sokakta gidiyorsunuz,biraz ileride bir kedi yola çıkıyor ve yolun ortalarına yakın biryerlere gelince kafayı çevirip arabanın geldiğini görünce hemen geriye dönerek kaçmaya başlıyor.Bu güne kadar bunu çok gözlemledim.Şimdiye kadar yolun ilerisine koşan bir kedi görmedim.Mutlaka geriye dönüp öyle kaçıyorlar.Oysa aynı durumda olan insanların büyük çoğunluğu ise hemen hızlanarak ileriye doğru koşuyorlar.Acaba bununla ilgili bir fikri olan varmı? Aramaya çok inanan biriyim ama bunu nasıl arayacağımıda bilemedim yani.
0
hasanikisalakosmandört
(07.01.09)
kedi daha akilli.

edit: ha atlamisim. kedi daha cevik bir de, geriye bizden cok daha cabuk gidebilir, halbuki biz ileriye daha cabuk gidebiliriz. manevra yetenegiyle ilgili yani.
0
ermanen
(07.01.09)
geldigi tarafta tehlike olmadigindan emin oldugu icin, bildigi tarafa gidiyordur.

yolun ileri tarafinda baska bi tehlike olmayacagi ne malum deel mi?
0
osuruklu
(07.01.09)
Ben arabanin onunde ve arabanin gidis dogrultusunda kosuyorum. Sonra bir ucurum cikiyor, bir iki saniye havada kostuktan sonra asagi dusuyorum. Sonra da kafama demirci orsu dusuyor, bir de ne goreyim, kafamda bir sislik. Parmagimla sislige bastiriyorum, inince ACME tuzaklari kataloguna bakiyorum. Daha gider bu.
0
lightblue
(07.01.09)
Ben kedi beyninin evrimleşmesi ile ilgili bazı hipotezler bekliyordum ama cevaplarda kedinin insandan daha akıllı olduğu yönünde fikir birliği çıkıyor.Hımmm...Bu açıdan da incelemek lazımmış demekki
0
🌸hasanikisalakosmandört
(08.01.09)
osuruklu'nun dediği evrimleşme fikriyle örtüşüyor. darwinist yine tabi: tehlike durumunda bilmediği yere kaçmaya çalışmaya genetik olarak yatkın olan kediler ölüyor ve üreyemiyor, sağ kalıp üreyebilenler ve genleri günümüze ulaştıranlar ise, bildikleri bir yere kaçmayı tercih etmesini sağlayan genlere sahip olanlar. mesela böyle bi fikir.
0
gerrain
(08.01.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.