Giriş
(4)

ssg'nin ingilizce yazdığı kitabını bir türk'ün türkçe'ye çevirmesi

WithWorth
bu süreçte her şey normal mi ?bi "oh come on" oldum ama tam da isimlendiremedim.
bu süreçte her şey normal mi ?
bi "oh come on" oldum ama tam da isimlendiremedim.
0
WithWorth
(22.06.24)
Amerika'da yaşıyor bildiğim kadarıyla uzun süredir, İngilizce yazması bence normal. Çevirilmesi için de parayla ucuza yaptırmak varken kendisinin uğraşmaması yine normal, neden oturup bir daha aynı şeyleri bir de Türkçe yazsın? En son bir okuyup düzeltme istediği yerleri belirtmiştir zaten.
0
hrskrs
(22.06.24)
Kitabı alıp okumadım ama mesleki terminoloji yoğunlukta bir kitapsa kitabı Türkçe terminolojiye daha hakim birine çevirtmesi normal.
0
gnosis
(23.06.24)
Ben olsam ben de uğraşmam 2. Kere yazmakla
0
jülsezar
(23.06.24)
ugrasmak istememesinden ziyade herkesin kitap yazacak/cevirecek kadar akici ve temiz bir turkcesi yok. orijinalini yazarken de editorler kullaniliyor zaten yogun bir sekilde. gnosis +1
0
hot potato
(23.06.24)
(5)

İş durumları

gnosis
Bir tanıdığım son bir yılda 4 kere iş değiştirdi. Daha doğrusu üç kere kovuldu. Kovulduğu yerlerden birine işe iade davası açıp kazanmış, karşı taraf istinafa gitmiş. Daha önce çalıştığı işyerlerinden bir defa askerlik sebebiyle, bir defa da 5 yıl çalıştıktan sonra anlaşarak ayrıldığını biliyorum. İ
Bir tanıdığım son bir yılda 4 kere iş değiştirdi. Daha doğrusu üç kere kovuldu. Kovulduğu yerlerden birine işe iade davası açıp kazanmış, karşı taraf istinafa gitmiş. Daha önce çalıştığı işyerlerinden bir defa askerlik sebebiyle, bir defa da 5 yıl çalıştıktan sonra anlaşarak ayrıldığını biliyorum. İşinde tutunamayan deneyimsiz biri değil. Adamı çok sudan sebeplerle kısa sürede işten çıkarmışlar. Sorum şu: İnsanlar mı tahammülsüz oldu yoksa patronlar mı işçi çıkarmayı teşvik ediyor?
0
gnosis
(19.06.24)
Tanıdığın özelinde o sudan sebepleri de bilmek gerek.
Diğer yandan misal olarak öyle patron görünümlü kimseler var ki iş yerinde kendisine yakın(!) gördüğü bir kadın çalışanının ihtirasları veya iş bilmemezliği sebebiyle diğer işini yapan elemanının iş yükünü arttırarak mobbing uygulayabiliyor veya onu işten çıkarabiliyor.

Beyinle değil de farklı organlarla iş yerini yönetmek söz konusu olamaz.

Diğer yandan şöyle bir durum da var üst yönetime veya patrona yakın oldukları halde onlara her şeyi duyurmayan, genelde eski çalışanlarından oluşan bir filtre mekanizması da yeni işe başlayanlarla ilgili üste doğru veya yanlış bilgi verebiliyorlar.
Yeni çalışan, bu filtre mekanizması takımın rantına düzenine çomak soktuysa orada fazla kalamaz.

Kendisine söylenenleri harfiyyen uyguladığı, görevini titizlikle uyguladığı için görevinden alınan, çıkarılan çok kimseler vardır.
Bazen patronlar acı da olsa gerçekleri duyuranları sevmezler. Sürekli olarak her şeyin yerli yerinde olduğu ve işlediği iş yerinin olduğu ütopyaları içinde kalmak isterler.

Oysa bir denetim uygulayanlar için her şey her zaman düzenli görünüyorsa zaten bir sorun vardır.
Bu şüphelenmek için yeterli sebeptir.
0
diyecevaplandı
(19.06.24)
@diyecevaplandı dava açtığı işyerinde tam dediğiniz gibi eski çalışanlardan oluşan bir grup varmış. Molaları kafalarına göre kullanıyorlarmış, arkadaşım o gruptan biriyle bu konuda tartışmış. Sizin g*tünüzü toplamaktan kendi işim aksıyor demiş. Sonra da işten çıkarılmış. Ben de bu kadarcık konuşma işten çıkarma sebebi olamaz dedim. Neyse, aydınlandım.
0
🌸gnosis
(19.06.24)
Soyle dusun 100 tane is var ama 10bin tane is arayan var.
Adam direk tekmeyi basiyor nasil olsa zilyon tanesi basvurur diye. Kafa rahat.
0
Zetnikov
(19.06.24)
12 ayda 3 kere kovulan insanin kendisinde problem vardir, bunun tersi zor biraz.
ulke sektor farketmez.
0
cooperr
(19.06.24)
İşsizlik kötü bir süreç. 4 ayda iki işten çıkarılmıştım. Birisi küçülme birisi de performans diye çıkardı. İkisi de sonradan geri aradı. Özel sektör böyle rezil bir yer.
0
Kahvedesu
(19.06.24)
(7)

Aniden başlayan ve 24 saattir süren göz seğirmesi

zimbirik
Hiç böyle bi şey yaşamadım daha önce. Neden olmuş olabilir? Fikri olan, daha önce yaşamış olan var mı?
Hiç böyle bi şey yaşamadım daha önce. Neden olmuş olabilir? Fikri olan, daha önce yaşamış olan var mı?
0
zimbirik
(14.06.24)
Tanıdığım birinde vardı. Yüksek tansiyon çıktı
0
numlock
(14.06.24)
suni göz damlası alıp dene. çözüm olmazsa doktora gidersin. bende de göz seğirmesi bir anda başladı ve 2 ay hiç geçmedi sonra doktora gittim damla verdi ve ilk damladan sonra sorun geçti :P
yani başka bir şey de olabilir tabi ama bir dene zararı olmaz.
0
neira
(14.06.24)
Birkaç gün de sürebiliyor. Bana olmuştu. Başka şikayetim olmadığı için doktora gitmemiştim. Kendiliğinden düzeldi.

O dönem çok yoğun çalışıyordum ben ona yormuştum. Ama doktora görünmek daha mantıklı olur.
0
pispinti
(14.06.24)
bana da oldu bir kez. bir kac gun surdu
ben umursammadim
ama doktora gitmek faydali olabilir
0
foster
(14.06.24)
bende de oluyor arada
günde 4-5 defa seğiriyordu.
sonra geçti.
0
OgutucuRecep
(14.06.24)
üst üste 2 kupa (yaklaşık 700 ml) türk kahvesi içince olmuştu bana. 4 gün sürmüştü.
0
gnosis
(14.06.24)
yorgunluk, stres.
dinlensin, kafasını boşaltsın.
0
rhan
(14.06.24)
(45)

arkadaşımın evimden zeytinyağı çalması

la lykia
eski bir arkadaşım kahvaltıya gelmişti.evde zeytinyağının içinde duran iki küçük bidon milas yağlı zeytinı var, ondan çıkarmıştım. çıkarırken de anlatmıştım, "işte bu zeytin böyle yağın içinde duruyor, yağda durmazsa hemen küfleniyor, coğrafi işaret aldı daha yakınlarda" vs. diye. o gün kahvaltı yap
eski bir arkadaşım kahvaltıya gelmişti.

evde zeytinyağının içinde duran iki küçük bidon milas yağlı zeytinı var, ondan çıkarmıştım. çıkarırken de anlatmıştım, "işte bu zeytin böyle yağın içinde duruyor, yağda durmazsa hemen küfleniyor, coğrafi işaret aldı daha yakınlarda" vs. diye. o gün kahvaltı yapıldı, dağıldık.

ben bir süre sonra bir baktım o zeytinin içinde durduğu yağ yok olmuş, haliyle zeytin de küflenmiş.

eve de başka kimse gelmemişti. duruma hiçbir anlam veremedim. acaba ben tuvalete gittiğim bir ara arkadaşım biraz daha çıkarmak istedi de yağı mı döküldü, belki elinden kaydı, olur ya insanlık hali. ama öyle bir şey olduysa bana niye söylemedi? belki unutmuştur ya da utanmıştır dedim.

arkadaşıma nazikçe sordum: "bizim o gün çıkardığımız zeytinin yağı mı döküldü o gün? zeytinler yağsız kalmış küflenmiş" dedim. haa evet ya galiba döküldü biraz dedi o kadar.

çok tuhaf buldum tavrını. zeytin de o bölgeye giden birinin getirdiği zeytin, markette falan satılmıyor, üzüldüm haliyle, koca bidon zeytin çöpe gitti. ama yine de zeytinde değilim, tavır ve rahatlığı tuhaf geldi ama neyse dedim üzerinde durmadım.

aynı arkadaşım başka bir gün akşam oturmasına geldi. tuvalete gitmiştim. döndüğümde mutfaktaydı, ben de mutfağa yöneldim, bir şey lazım mı dedim. yok peçete alacaktım dedi, önümü kesti, yani mutfağa girmemem için. bir şey istiyorsan ben vereyim dedi. ben yine bir şaşırdım, ne alaka benim evimde, sen bir şey istiyorsan ben vereyim asıl diye düşündüm ama bir şey demedim. yok su alacaktım ben de dedim, girdim mutfağa.

mutfağa girdiğimde gördüğüm manzara: evinden iki tane cam kavanoz getirmiş, bizim diğer ikinci bidondaki zeytinin yağını onlara aktarmış.

ne yapıyorsun dedim? ya işte bu yağ fazla gelmiş zeytine, aktarayım dedim falan diye saçmaladı. dedim ne alaka, o zeytinler yağın içinde duruyor, diğeri zaten küflendi, anlattım sana. sen ne yapıyorsun bana bir anlatır mısın dedim.

bu sefer itiraf etti, işte benim yağım bitmişti, bu yağ da bu zeytine fazla gelmiş diye düşündüm, bir şey olmaz nasıl olsa diye birazını alayım dedim dedi.

diğer zeytinin yağını da mı almıştın dedim, çok az almıştım dedi.

o kadar afalladım ki, ne diyeceğimi, ne tepki vereceğimi bilemedim. yemin ederim zeytininde, yağında değilim tabii ki, ama evime giren çıkan insan, bu düpedüz hırsızlık değil midir? kendimi salak gibi hissettim.

siz olsaydınız ne yapardınız, nasıl tepki verirdiniz? arkadaşlığınızı bitirir miydiniz, konuşur muydunuz?

*** ekleme 1 ***

ön yargı olmasın diye yazmamıştım başta:

bu kişi çok eski bir çocukluk arkadaşım. aynı mahallede büyüdük, ailesini tanırım. ben tahmin ediyordum ama arkadaşım yakın zamanda itiraf etti; babası ve baba tarafı çok sorunlu tipler maalesef. evde psikolojik, ekonomik, fiziksel şiddetle büyümüş.

kendisinin de kişilik bozukluğu ve/veya psikolojik sorunları olduğuna ve son zamanlarda daha da belirgin hale geldiğine inanıyorum.

işsiz ve aylardır iş bile aramıyor ve her gün düzenli alkol alıyor.

ben biraz manevi destek olmak istemiştim kendisine. aylardır iş aramasına yardımcı oldum, derdini anlamaya çalıştım, konuştum vs vs.

benden zeytin ve yağ istese veya para istese verecek biri olduğumu da, sırt çevirmeyeceğimi, bunun da asla lafını yapacak biri olmadığımı çok iyi biliyor ama bence asıl derdi "istememek" idi çünkü isteseydi kendini ezik hissedecekti muhtemelen.

zeytini anlatma nedenim ise; böyle şeylere çok meraklı ve ilgili olmasıydı. kahvaltıda sofraya çıkarırken bu nasıl zeytin böyle diye sordu. zira dediğim gibi markette olan bir zeytin değil. ben de anlattım.

yağ miktarı: 2 tane 5 litrelik cam kavanozdu. yarısında zeytin vardı. sanırım her iki seferde de 2 litreye yakın yağ yapıyor. bu arada yazmayı unutmuşum. ilkinde de yağ almış, dökülmemiş. benim evden bulduğu boş bir pet şişeye almış.

*** ekleme 2 ***

olay günü yani evden henüz gitmemişken biraz sert bir tepki verdim ve konuştum. bu yaptığın çok yanlış, başkasının evinde yapsan adın direkt hırsıza çıkar, niye benden istemedin vs. gibi bir konuşma. o da evet, çok haklısın, salaklık bu yaptığım, ben de çok üzüldüm seni üzdüğüme falan dedi.

ama ben olay günü ciddi şok yaşadım. hani insanlar bazen der ya, olay anında bağıramadım diye. o kilitlenme hissi nasıl bir şeymiş direkt yaşadım. insan birkaç dakika içinde aa 20 yıldır tanıdığım insan hırsızmış diyemiyor. gerçek anlamda afalladım.

olayın üzerinden birkaç hafta geçti şu anda. olaydan 1 hafta sonra ben bir mesaj attım. kendisini iyi görmediğimi, arkadaşı olarak destek olmaya çalıştığımı ama benim de yapabileceklerimin sınırlı olduğunu, düzenli ve az olmayan miktarda alkol alımının uzun vadede illaki ciddi sorunlara yol açacağını, en kısa sürede profesyonel destek alması gerektiğini nazikçe yazdım.

tamam konuşalım falan dedi ama o zamandan beri ben uzak duruyorum, o da bir tuhaf davranıyor. tersliyor, sonra şaka yaptım diyor. ben de biraz kaçtım açıkçası. zaten hakikaten işlerim de çok yoğundu ama biraz da bahane edip görüşmedim. eve zaten davet edemem artık.

bu arada ben psikoloji mezunuyum ama klinik uzmanlığım yok, terapi eğitimi de almadım. onun için tam bir yorum yapabilecek ya da tanı koyabilecek durumda değilim ama aklıma gelen şeyler var tabii.

son zamanlarda tam olarak şöyle bir tablo çiziyor: sürekli bir haklılık hali var. eleştiriye karşı çok hassas. her şeyi biliyor, herkesten farklı, herkesten zeki, kimse onu anlamıyor. evden çıkmıyor, kimseyle görüşmüyor ve sıkı alkol alıyor. işsiz ve iş aramıyor. şimdiye kadar yaptığı birikim ile geçiniyor. (erkek, yaş 38)

yani baya bitik bir halde aslında. biz de pandemide çok görüşmemiştik. sonra birkaç şey oldu, ben iş aramasına yardımcı oldum, bulduk da iş ama oradan da 2 günde gönderdiler. hatta patron demiş ki, sen çok tuhaf bir tipsin, adını koyamıyorum ama sana güvenemedim, birlikte çalışamayız. belki orada da birşey yaptı bilemiyorum.

benim de bundan sonra görüşmeye niyetim yok zaten.

çocukluk arkadaşımdı, eskiden böyle biri değildi. bir şeyler yapmaya çalıştım, sırtımı çevirmek istemedim bu haldeyken ama çoğu kişinin dediği gibi kimsenin doktoru değiliz, yapabileceklerimiz sınırlı.

yani öyleyken böyle...
0
la lykia
(14.06.24)
Zeytinyağı çalan arkadaş mı olur yahu? O an evinizden ve hayatınızdan kovmanız gerekir o kişiyi. Kovdunuz değil mi?
0
pispinti
(14.06.24)
Bunun adı hırsızlık.
O kişiyi evinize de almayın, yakınınıza da almayın. İletişiminizi kesin.

Basit bir zeytinyağı kaybetmek değil insanı sürekli tedirgin edecek bir şey. Kendi evinde böyle bir olay olunca insan kendini savunmasız ve çaresiz hisseder.

Ben olsaydım "Bence bu hırsızlık ve asla kabul edebileceğim bir şey değil. Seninle arkadaşlığımı sonlandırıyorum." derdim. Siz de öyle deyin hatta umarım o anda söylemişsinizdir bunu.
0
michael_knight
(14.06.24)
Ohaa cok urkutucu bence ya, gercekten insan ne tepki verecegini bilemez. Ciddilesip hadi ordan siee deseydiniz iyi olurdu, direkt arkadasligi bitiririm tabii ki konusmak ne demek.
0
Feriyaanim
(14.06.24)
evime davet etmem. özellikle görüşmem. karşılaşırsam selam selam. çok çok yakın arkadaşlarıma da anlatırım.
0
elorelia
(14.06.24)
hocam zeytinin yağını çalan kişi kesin başka şeyler de çalmıştır. bu şahsın size gelmesi sonrası kaybolan eşyalarınız oldu mu bir onu düşün bence.

her halükarda da şahsı hayatınızdan çıkarın, kabul edilebilecek bir davranış değil bu zira. ayrıca "bir anlık şeytana uydum" gibi bir durum da yok, hazırlık yapıp evden şişe getirmiş diyorsunuz. böyle birine zerre güven olmaz bence.
0
shadowfollower
(14.06.24)
elorelia +1
0
jülsezar
(14.06.24)
Arkadaşınız olduğu için belki daha geniş perspektiften bakamıyorsunuz ama insan sadece zeytinyağı çalmaz. Sizden istemek yerine gizli kapaklı çalmayı tercih etmiş. Huydur bu. Görüşür müsünüz bilmem ama evinize sokmayın okurken rahatsız oldum.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(14.06.24)
çok kötü ya, o kişiyi bir daha evine sokmamanı ve hatta iletişimi tamamen koparmanı gerektirecek bir durum bence bu. resmen hırsızlık.
0
hrskrs
(14.06.24)
Hırsızlık.
Hayatımdan çıkarırım. Böyle bir insana nasıl guveneceksiniz? Ya başka şeyler de çalarsa?
"Ya param bitmişti sende fazla varmış"
0
logisticsmanager
(14.06.24)
herkesin aksine yorum yapacağım. herkes dışarıdan bir insan olarak kesin ve net kıssas istemiş, ama arkadaş var arkadaş var. bazen bazı insanlara karşı o kadar radikal olamıyorsunuz. benim de evime gelen arkadaşlar oluyor. şeytana uymuştur, salaklığına denk gelmiştir, idrak edememiştir vs...o yüzden herkese ikinci bir şans veririm. tabi bu karşıdakinin ne kadar üzüldüğü, sıkıldığı, pişman olduğu ile paralel. eğer bu dediklerim varsa ikinci bir şans veririm. eğer iflah olmaz, rahat biriyse her zaman yapıyor ve yapar demektir. direkt yol verirdim. hatta etrafımdakilere de rezil ederdim herkes dikkat etsin diye.
0
buenosdias
(14.06.24)
ya hırsızlık deyip kriminal tarafına yüklenmeden bu bence direkt mallık. istiyorsan söyle ya zeytinyağı çalmak ne sjkdhfsd ben olsam hırsız da hırsız diye anlatmam da böyle tuhaf hasta değişik biri olduğunu anlatabilirim belki yakın arkadaş çevreme, o da daha çok gülmek için jhgd ve kendisiyle de tabii sohbeti keserim. başka şeyleri almış mı bi kontrol bence de manyak belli ki.

edit: ön yargı dediğiniz şey arkadaşı tamam normal değil ama biraz anlaşılır kılıyor. cidden hastaymış adam.. grimavi ve paintovaa hak verdim, bu hikaye karşılıklı acayiplik olmadan zor.
0
nic cage
(14.06.24)
ovdugun birsey oldugu icin, bana hirsizliktan daha cok sana gicigi var da zarar mi vermek istedi diye dusundum.
0
durgunfoton
(14.06.24)
nic cage +1
Bize göre tabii ki hırsızlık da, benim evime giren çıkan bir arkadaşım bunu yapsa mal mısın aq diye ensesine vurur dalga geçerim. Sonra da neden böyle bir mallık yaptığını anlatması için sıkıştırırım.

Tuhaf bi davranış kesinlikle, hırsızlık gözüyle bakmayabilirim ben de yakın bir arkadaşım bunu yapsa.
Biraz köylü kurnazı, sinsice bir hareket; bu huylarla uyuşan genel bir tavrı varsa bu insanın dikkat etmek gerekebilir.
0
Bruce
(14.06.24)
bu suçtan ceza evinde yatanlar var. aydın bölgesinde yaşıyorum, zeytinyağ hırsızlığı çok yaygın burda.
0
mikahakkinen
(14.06.24)
korkunç ya, bir de böyle bir insanı evime almış olma fikri içimi ürpertir dururdu.

planlamış bi de, evden cam şişe getirmeler falan. daha fazla vakit geçirse, başka şeyleri gözüne kestirse küçük küçük soyacaktı demek ki. asla görüşmem, yakınımdan bile geçirmem.
0
ofelia
(14.06.24)
evinden direkt kov bu hırsızı.
bu yarın senin evinden paranı, pulunu her şeyini çalar.
yuh ya ben tutar küfür ederek kovardım evden.
ayrıca herkese hırsız olduğunu söyle durumu anlat.
başkasının evinden ufak çaplı neler çalmıştır bu aklın durur.
bak konu çok önemli herkese söylemezsen vebali senin boynuna.
0
OgutucuRecep
(14.06.24)
hırsızlık bu. arkadaşın hırsız, kleptomanyak veya düpedüz mal. böyle birisi oldugunu bu zamana kadar nasıl anlayamadın hayret. evine nasıl alıyorsun böyle birisini, evinden başka şeyler de almıştır bu. almadıysa da alır yani, güvenemezsin ki.

yapacağım şey, bir daha asla evime, arabama almamak. yakınlarıma anlatmak. mümkün oldugunca az muhatap olmak.
0
abelardo
(14.06.24)
Evime gelecek kadar yakın arkadaşım beğense ve istese gerekirse tamamını veririm o yağın ama benden çalınca ı ıh. Kavanozdaki yağı geri boşaltıp yollarım kapıdan.
0
nawar
(14.06.24)
Ben hırsızlıktan fazlasını gördüm bu olaylarda. Şöyle ki ilk bidondaki zeytinyağını zeytinler küflensin diye lavaboya dökmüştür. Sizin açıklama yaptığınız gün yapmışsa yanında zeytinyağını koyacak kap vs yoktur çünkü. İkincisinde de yine zeytinler bozulsun amacı var ama zeytinyağı da boşa gitmesin istemiş. Arkadaşınızın amacı hırsızlık değil kötülük yani. Belki sizi kıskandığından da yapıyor olabilir
0
gnosis
(14.06.24)
ikiniz de acayipsiniz. zeytinyağını almışsa ve sana söylememişse salaklık yapmış. muhabbeti azaltırsın en kötü ihtimal. bu kadar büyütmelik bir şey göremiyorum
0
paintov
(14.06.24)
Koşarak uzaklaş ondan.
onu tanıyan arkadaşlarınıza da söyleyin :
- eve geldiğinde yağlarınızı bodruma saklayın.. diye.

@paintov ,
bu tür hırsızlıklar başka hırsızlıklara gebedir.
0
diyecevaplandı
(14.06.24)
Yalnız hocam senin arkadaşına zeytinyağı şovu yapman da gereksiz olmuş, ona da bir hediye boyu alırsın o zaman bilgi verirsin anlarım da

ikiniz de tuhafsınız+1
0
grimavi
(14.06.24)
ya bırak gitsin
insanlar kendini kurtarmak istemiyorsa sen niye fazlasını yapıp kurtarmaya çalışasın ki
0
OgutucuRecep
(14.06.24)
Herkes gerekeni söylemiş zaten ben de ne kadar bir yağ onu merak ettim? 1 litre filan mıydı yoksa daha mı fazla?
0
yenibirgüzelnick
(14.06.24)
bence de hirsizligin disinda birde cekememezlik gibi bir seyde olabilir gibi gorunuyor. korkunc bir durum gercekten, ozel alanin ihlali
0
foster
(14.06.24)
Arkadaşınızın psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum (kleptomani) kendisi ile konuşup tedavi olması için ikna edin. Böyle bir durumda nasıl tepki verirdim bilemedim ama soğuk kanlı ve mesafeli olmakta fayda var.
0
doharkoman
(14.06.24)
enteresan valla. son ana kadar hep "kesin bidon delinmistir akmistir, insan arkadasinin evinden zeytinyagi mi calar ne kadar sacma" diyodum. maddi durumu falan mi kotu? ekmek falan da degil ki, zeytinyagi. kleptomani olabilir mi? veya istahina duskun birisi de kaliteli zeytin yagina mi karsi koyamadi?

yani arkadasligimi bitirmem ben muhtemelen, ama baya bozulurum ve arayi da acarim diye dusunuyorum. ama grupla arkadaslik durumu varsa gorusmemezlik etmem yani sahsen. borc alip geri odemeyen arkadaslarima da ayni tarifeyi uyguluyorum, biraz saf olabilirim ben.
0
icim urperiyor
(14.06.24)
"bir şey istiyorsan ben vereyim"
ve
"iki tane cam kavanoz getirmiş"

kısımlarına koptum yalnız.

bu kısa hayatta, kimseyi düzeltmekle falan uğraşmayın. bazı şeyleri tamamen kesmeli insan.
0
la traviata
(14.06.24)
Ben de arayı açardım, bir daha da asla evime almazdım. Ne saçma bir durumdur bu valla dönüp dönüp tekrar okudum duyuruyu.
0
peki madem
(14.06.24)
Olayı normalleştiren ve ''nolcak yeaa'' diyenlere bir anlam veremedim. Bu bildiğin hırsızlık. Hadi amacı hırsızlık değilse bile kasıtlı bir şekilde zarar vermek e bu da hırsızlık kadar kötü bir şey.

insan arkadaşının malına vs. bile isteye neden zarar vermek istesin. İstiyorsa da arkadaş değil düşman denir ona.

Ben olsam arayı açardım ha açmasam bile evime almazdım bir daha.

Hadi ilkinde oldu neyse unutalım desek bile bunu bir daha yapıyorsa bunun devamı da gelir çünkü.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(14.06.24)
Soruyor musun bir de olduğu çıkart gitsin. Mesele zeytinyağı değil düpedüz planlı soyguna gelmiş
0
birmilyonunvarmi
(14.06.24)
Sizi nasıl "ilginç" bulmuş bazı yanıtlayanlar hiç anlamadım.

Bu mevzubahis arkadaşı yaptığı hiçbir şeyin sorumluluğunu almayan, şuursuzca yaşayan, aman nolcak ya diye her senaryoda eğer mümkünse mevzuyu kendine doğru yontan tiplere benzettim ben.

Hayatta tutmak için bi sebep yok, varlığı zarar çıkarın gitsin elbette.
0
hedep
(14.06.24)
ananiyimioguz
(14.06.24)
son zamanlarda okuduğum en garip şeylerden. manyak mı yanında kavanoz taşıyor bir de? zeytinyağı yani bu?? direkt arkadaşlığımı bitiririm ben, bu tiplerin yanında korkuyorum. çevreme de anlatırım tabii.
0
deartheodosia
(14.06.24)
Arkadaşlık bitirilir, sorarsa da içinde olulan her türlü sözü yüzüne boca edersin, her yerden de engellersin. Bu kadar.

Eski bir arkadaş olup senden bir miktar yağ isteyemeyecek kadar seni tanımayan, buna karşılık yaşab söyleyerek yağını çalmaya yeltenecek kadar cüretkâr ve girişken(!!!) olan insan düpedüz hırsızdır kıskançtır hazımsızdır. Üzgünüm, kötü biri o. Acilen hayatından çıkar derim.
0
muhayyer divan
(14.06.24)
Yaşab = yalan
0
muhayyer divan
(14.06.24)
Aradaki açıklamanı şimdi okudum, şahıs işsizmiş, "artık" iş bile aramıyor ise ciddi çıkmaza girmiş ve kafası bulanmış olabilir, hele ki erkekse veya eline bakanlar varsa iyice sıyırmaya yaklaşmış olabilir.

Evet meraklıymış ilgiliymiş ama o ilgisi merakı çok yüksek ihtimalle bundan para kazanılır mı bakış açısından kaynaklı. Yoksa övdüğün şeyin sendeki mevcudiyeti onu kudurtmuş olabilir. Bazı insan gerçekten kıskanç olur, hazımsız olur, hazmedemediği şeyler karşısındakinde de olmasın ister. Öyle biri mi bilmiyorum ama aç kedilerin önünde et yemek gibi olmuş seninki. Keşke yapmasaydın. İnşallah bir daha yapma.
0
muhayyer divan
(14.06.24)
arkadaşının çok ciddi sorunları var. sadece hırsızlık değil akli bir sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. her durumda uzak durmakta eve sokmamakta fayda var.
0
orpheus
(14.06.24)
İletişimi keserdim. Eve kavanozla gelmiş, plan yapmış, kleptoman olduğunu sanmıyorum. Ya art niyetli ya da başka psikolojik sorunları var. Her türlü uzak duymak isterim. Ha param çoktur, psikiyatr ücretine yardım ister, onu öderim, o kadar.
0
asteriks
(14.06.24)
arkadasin balatayi siyirmis..
0
cooperr
(14.06.24)
bence ellerini aç ve tanrıya evden başka birşeyde çalmamıştır inşallah diye dua et.
0
Zetnikov
(14.06.24)
çok çok çok uzun zamandır ne ben bence ne de duyuru böyle bir olaya denk gelmemişti. Bunu yapabilecek "cesaret" içinde olan insan bence sizden isteyebilirdi de. İstemekten utanacak olsa çalmaktan, almaktan daha çok utanmalıydı. Nereden tutsan elinde kalan saçma sapan bir olay. Sırf böyle anlarda yok olmak istiyorum ben. devamını nasıl kotardınız çok merak ettim.
0
sparkle kiddle
(14.06.24)
birine bunun şovunu yapmış kendi yağı gibi sonra o kişi istemiş olabilir mi xd her ne sebeple olursa olsun hırsızlık kötü ve devamı gelir
0
ala09
(14.06.24)
bugün bir entry gördüm, çok hoşuma gitmişti favorilemiştim.

insanlığın sonu hümanizm yüzünden olacak şeklinde bir entry.

hırsız hırsızdır, ailesinden psikolojik şiddet görmesi filan geçin bunları. normalde evinize giren hırsızla arkadaşlık kurmuyorsanız, bu şahısla da olmamalısınız. ayrıca bu rezaletten sonra, mesaj atmanız filan, işte insanlığın sonunu getirecek hümanizmden anladığım mikro örneklerden.
0
wilhelmwasmuss
(15.06.24)
Tabii ki bundan sonra görüşmek olmaz, çevremizdeki kişilere onlar özellikle istemediği sürece yardım etmek maalesef imkansıza yakın, incindiğinizle kalırsınız.

İşsiz olması, zamanla kendini en haklı görmesi, kimsenin onu anlamaması patternleri bir tanıdığımda da vardı. 45 yaşında olmalı şu an hala işi yok ve hiç düzelmedi, biz de görüşmeyi kestik. Umarım destek alır ama kendini her durumda en haklı gören birinin destek almaya gitmesi mümkün olamıyor herhalde.
0
montreal
(15.06.24)
(18)

Birlikte çalıştığınız insanlar

sevilen progressive türkücü
İş arkadaşlarınız ya da birlikte çalıştığınız insanlar zeki mi? Bazen bir şey konuşurken saçmalıyorlar. Bazen de anlatılanı anlamıyorlar. Hepsi öyle değil tabii zekiler de var. Normal düzeyde olabilir tabii ki ama bazen anlam veremiyorum.Sizin çalışma arkadaşlarınız da böyleler mi?
İş arkadaşlarınız ya da birlikte çalıştığınız insanlar zeki mi? Bazen bir şey konuşurken saçmalıyorlar. Bazen de anlatılanı anlamıyorlar. Hepsi öyle değil tabii zekiler de var. Normal düzeyde olabilir tabii ki ama bazen anlam veremiyorum.
Sizin çalışma arkadaşlarınız da böyleler mi?
0
sevilen progressive türkücü
(11.06.24)
Cogunun zeka seviyesi dusuk. Bi seyi elli kere anlatmak zorunda kaliyorum. Bi de bu dediklerim yillardir ordalar, yetkin gorunumluler. Salaga anlatir gibi skypetan yaziyorum cumle cumle, net sekilde, ilkokul cocugu okusa anlar ama bunlar guya konu uzmani olmalarina ragmen gene anlamiyorlar. Bi de en sinir oldugum sey seni salak yerine koymaya calisiyo bizimkiler. Anlamadikca bileniyorlar sana karsi.
0
Kittie
(11.06.24)
Çoğunluğunda zeka seviyesi düşük. Şirketin yarısının ortalama ve ortalamanın biraz altında. Birkaç tanesi çok zeki. Biraz da ortalamanın biraz üstü var. Kalanı epey düşük.
0
nawar
(11.06.24)
benim altımda müdürler var. şu anda beraber çalıştığım müdürlerin hepsi, benim kadar olmasa da :P, çok zeki. bu müdürlerin altındaki ekipler karışık. zeki de var, boş insan da var. onun dışında, mesela aktüeryal danışman ile çalışıyorum, denetçi ile çalışıyorum, it uzmanlarıyla çalışıyorum, stratejistlerle çalışıyorum. bunlar zeki olmazsa buralara gelemez.
0
gabe h coud
(11.06.24)
Zekilerdir herhalde yani bunun kararını verebilecek bir uzmanlığım yok. İnsanlar bazen saçmalayabilir ya da anlatılanları anlayamayabilir bu zekasının düşük olduğunu göstermez. Bunun bir çok sebebi olabilir. Hatta belki zeka konusunda herkesi şaşırtabilir durumda da olabilirler
0
rock n roll
(11.06.24)
@rock n roll sadece ben demiyorum. Başka çalışanlar da benimle aynı şeyi düşünüyor.
0
🌸sevilen progressive türkücü
(11.06.24)
Pek değil. Mühendislerde sosyal zeka çok düşük mesela. Galiba benim de sosyal zekam düşük.
0
yenibirgüzelnick
(11.06.24)
Ben hiç kimseye gerizekalı demem mesela. Bunun 1 - 2 belirteci yok çünkü. Anlatılanları anlamıyor dedin ya belki ileri derecede depresyon ve anksiyete bozukluğu olabilir kişide? Belki dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu var? Gerizekalı olduğu düşünülen insanlar, belki kaba bir tabir olacak ama herkesi donunda sallayabiliyorlar. Yine de sen ve başka çalışanlar bu ihtimalleri gozardı etmeyin bence :)
0
rock n roll
(11.06.24)
Mevcut işimde muhatap olup algılama sıkıntısı çektiğini düşündüğüm birkaç kişi oldu sadece. Sebebin zeka seviyesi olduğunu düşünmüyorum. Üç aşağı beş yukarı hepimiz statü, eğitim, gelir düzeyi vb. etkenlerden bağımsız olarak aynı zeka seviyesindeyiz. İş yapma biçimleri ile ilgili bir değişiklik istediniz diyelim ki; bazı insanlar hemen pasif direnişe geçiyorlar. Siz de derdinizi anlatamadığınızı, karşınızdakinin "aptal" olduğunu düşünüyorsunuz. Başka bir konuda konuştuğunuzda veya yazıştığınızda haksız olduğunuz ortaya çıkabiliyor.
0
auroraaurora
(11.06.24)
ben devlet memuruyum, devlette özellikle düşük zekalıları alıyorlar bence. yani işinin ehli değil de bu bir şey olamaz torpille memur yapalım demişler. bir sürü böyle insan var, farklı bir şey konuştuğumda yabancı muamelesi görüyorum. ha ben zeki miyim? değilim ama salakta değilim. artık uğraşmıyorum anlatmaya susup geçiyorum.
0
mikahakkinen
(11.06.24)
ay vallahi bazen anlamamazlığa getiriyorum karşımdaki sevgilisini 7/24 anlatmasın diye, böyle bişey olabilir mi?

iş ile ilgili konularda nasıl anlama kabiliyetleri?
0
eja
(11.06.24)
Zekayı fark etmek zor değil ama eleştirmek de hoş değil. Beni üzen şey heves ve merak duygularının olmayışı. Materyalist merakları saymazsak zombie reality show gibi ortam.
0
hasmetizm 2046
(11.06.24)
zekiler. zekadan sogudum diyebilirim. zekilik buysa ben aptal olmak istiyorum.

eski is arkadaslarim cok rahat, hirssiz insanlardi. onlarla calismak daha iyi. su ankiler hem cok zeki, cok caliskan, hirs küpü ve dedikoducular.
eski sirkette de dedikodu olurdu ama hep goygoy icin. bunlarin tek derdi kim ne lisansi almis, ne terfi almis falan.
0
robert bosch
(11.06.24)
Benim çalıştığım insanlarda fark ettiğim zeka düşüklüğü değildi hiçbir zaman. Sanki farkında olmadığım bir şeylerin peşindeler ve ben olayı hiç idrak edemiyormusum gibi hissederdim. Hep alttan alta başka senaryolar döner işyerlerinde. Ben bunları anlamadığım için bulunduğum yerlerdeki zekasız bendim belki de.
0
sekizdokuzon
(11.06.24)
Bir de zekasını en çok vurgulayanlar en savunmasız olanlar oluyor. Bizim bir müdür vardı mesela, adamın yaşama amacı çevresindekilere ne kadar zeki, farklı, ayrı bir insan olduğunu göstermek. İngilizce'de "overdo" diye bir kelime var ya, çok seviyorum ben o kelimeyi. Evet kesinlikle zekiydi,. kesinlikle çok yetenekliyd. Oranın en kıdemli çalışanıydı. Bizler gelip geciciydik,.o kaliciydi orada, kendini kanıtlamıştı. Ama artık kendini mi ikna edemiyordu zeki olduğuna, bilmiyorum, sürekli dilinde2, tavrında bu. Karşısında azıcık saçmalasan, lafı cevirsen ya da ne dediğini anlamasan afedersiniz b*ka bakar gibi bakardı yüzünüze. Adamla konuşmak istemezdiniz.

Başka bir arkadaş vardı aynı işyerinde. İnanılmaz kurnaz bir tip. Sürekli bu adamın huyuna gider,.pohpohlar, manipüle ederdi. Kız bir ara bildiğin çalışmıyordu. Ara sıra evden çalışma opsiyonu oluyordu bizde. Kız sürekli evden çalışıyorum diyor ama çalışmıyor. Bizim müdürü görüyorduk, kulaklarından ateş çıkararak "Nerede bu kız ya, yeter ya! Yapmamış falanca işi, bugün son demiştik ya!" diye kızı arıyordu, kedi gibi kapatıyordu telefonu.
0
sekizdokuzon
(11.06.24)
Hepsi çok zekiler, bir kısmı da hem zeki hem de çalışkan. İnsan insanın kurdudur derler ya sürünün içindeki alfalar benim iş arkadaşlarım.
0
gnosis
(11.06.24)
uluslararasi bir sirkette calisiyorum. turkiye ofisinde calisanlarin en zeki olmayani bile ortalama turk zekasinin cok ustunde. ha buralarda daha zeki olanlar vizyonerlikleriyle parliyor. ya ust yonetimde oluyor yada baska yerlere zipliyor. dusunuyorum da kamu, belediye, havalimani vs.. gibi yerlerde vasifsiz, torpilli, vizyonsuz bir suru insan var. herkes zeki olmak zorunda degil; ama bunlarda hem zeka yok hem kendi, cevre ve ulkeye fayda saglayacak hicbir yeti yok. piril piril universite mezunu gencler heba olurken bir suru vasifsiz kurumlari doldurmus.
0
buenosdias
(11.06.24)
hepsi çok bilgili, görgülü, kültürlü insanlar ama zeki değiller.
0
nic cage
(11.06.24)
Zekası yüksek olanlar, etraflarındaki insanların zekasının düşük olduğunu düşünür,
zakası düşük olanlar da, etraflarındaki insanların zekasının düşük olduğunu düşünür. Aman dikkat.
0
burfak
(11.06.24)
(5)

Anneler neden hayırsız evlatlarını daha çok severler?

the sound and the fury
Bilimsel bie açıklaması var mı. İşe yaramaz hayırsız annesine bakmayan hatta kendini acındıran bazen parasına göz koyan Evlatlara acır kendisine bakmamasına rağmen onları düşünür üzülürler. Hayırlı olanların da kıymeti bilinmez
Bilimsel bie açıklaması var mı. İşe yaramaz hayırsız annesine bakmayan hatta kendini acındıran bazen parasına göz koyan Evlatlara acır kendisine bakmamasına rağmen onları düşünür üzülürler. Hayırlı olanların da kıymeti bilinmez
0
the sound and the fury
(08.06.24)
stokhölm sendrom
0
pavlis
(08.06.24)
Kendilerini suçlu olarak görürler çünkü, düzgün yetiştiremedim, onun aslında kalbi çok iyi diye.
0
numlock
(08.06.24)
Daha çok sevmiyorlar aslında. Sadece sorun çıkaran çocuğu koruma iç güdüsüyle yaklaşıyorlar. Bu çocuğum sıkıntılı onu korumam lazım gibi düşünüyorlar. Ama sıkıntısı olmayan çocuğa daha az ilgi göstermesi adaletsizlik yaratıyor. Sorun yaratan çocukla ilgilenmekten diğeriyle ilgilenemiyor. Onun korunmaya muhtaç olduğunu düşünüyor. Ben bu konuda uzman değilim sadece tahmin yürütüyorum.
0
rock n roll
(08.06.24)
eşisözlüğün en meşhur başlığı
eksisozluk.com
0
abelardo
(08.06.24)
Bence anneler özellikle hayırsız evladı değil de o evladın belirli bir özelliğini seviyor. Hayırsız evlat aynı zamanda zengin, araba sahibi, iyi bir konumda iş sahibi olabiliyor ya da sadece cinsiyetinden ötürü seviliyor.
0
gnosis
(08.06.24)
(9)

Asgari ücret artar mı

regina phalange
Reyisin artık aeçim derdi kalmadı gerçi ama sizce napar?
Reyisin artık aeçim derdi kalmadı gerçi ama sizce napar?
0
regina phalange
(31.05.24)
beklenti ve şimşek'in isteği artmaması yönünde. şu an gidişat o yönde.

kişisel tahminim: sembolik bir oran da olsa artış yapılacak.
mesela düz 20bin yapılabilir.
0
nuisance2
(31.05.24)
Bence artmaz
0
jülsezar
(31.05.24)
Asgari ücrete zam yapmak filmi başa sarmak demek. Bence de yapmayacaklar.
0
salihdt
(31.05.24)
kesinlikle artmayacak diye bir şey demediklerine göre artar.
0
nothing in my way
(31.05.24)
asgari artmasın bence de. işverenler maaş arttırsın ama asgari artması halka yaramıyor.
0
jelly bear
(31.05.24)
Yılda bir kez belirlenecek ve Temmuz'da artış olmayacak dediler. Şimdi baktım Bakan bey açıklma yapmış zam yok diye.
0
gnosis
(31.05.24)
Artmaz bence.
Sizce @regina phalange?
0
michael_knight
(31.05.24)
Artmayacak.

Çünkü şu an TC tarihinin en yüksek dolar bazlı asgari ücretini alıyoruz. Aralık $350-$400 olacak şekilde TL bazlı olarak bu şekilde devam eder.
0
jackyr
(31.05.24)
dolar kurunda düzeltme olmadan asgari ücreti attıramazlar.
0
Rao
(31.05.24)
(6)

Memurlar farklı mı?

michael_knight
Bebek bakıcımız çocuğunun okuluyla ilgili bir iş için izin aldı. Ben de iş görüşmesine gitme ihtimali olduğunu düşündüm. Öğretmen arkadaşıma sordum o dediği işlem bu aylarda yapılıyor mu diye.Öğretmen arkadaşım da dedi ki "başka bir iş için görüşmeye gitse size söylerdi. Neden söylemesin ki?"Benim a
Bebek bakıcımız çocuğunun okuluyla ilgili bir iş için izin aldı. Ben de iş görüşmesine gitme ihtimali olduğunu düşündüm. Öğretmen arkadaşıma sordum o dediği işlem bu aylarda yapılıyor mu diye.

Öğretmen arkadaşım da dedi ki "başka bir iş için görüşmeye gitse size söylerdi. Neden söylemesin ki?"
Benim arkadaşım mı böyle saf yoksa genel olarak memurların iş hayatıyla ilgili düşünceleri geri kalan insanlardan çok mu farklı?
0
michael_knight
(29.05.24)
"çocuğunun okuluyla ilgili bir iş için izin aldı" konuda burada kapanmış. siz hem kuruntu yapıp güvenmeyip bir açık arıyorsunuz, hem arkadaşınıza sorup onu yargılıyorsunuz, hem de alakasız şekilde mesleği sorguluyorsunuz :)

şimdi ben şirket çalışanı olarak "kesin iş görüşmesine gitmiştir arabayla takip edin" desem, "özel sektör çalışanları farklı mı" diye mi soracaksınız? :)
0
avatar is back
(29.05.24)
abi bir kişiden nasıl genelleme olabilir. arkadaşın iyi niyetli diyelim.
0
jülsezar
(29.05.24)
bir memur olarak düşüncemi yazayım: çocuğunun okulu da sebep olabilir, gezmeye de gider, iş görüşmesi de olabilir. çalışan izin aldıktan sonra işverenin arkasını araması falan çok kötü geliyor bana. şüpheleniyorsanız açık açık sorun, işi bırakacaksa size zaman versin yerine başkasını arayın. böyle çok fazla izin alıyorsa da yine başka bakıcı ile anlaşabilirsiniz.
0
gnosis
(29.05.24)
benim memurlarla ilgili gözlemim şu. beyaz yakadan farklı bakıyorlar olaylara.

öncelikle, izin konusu memurlar için pek problem değil. özel sektörde çalışan birisi için izin almak büyük bir olay iken memurlar için öyle değil. özel sektördeki kişilerin zor izin almaları onlara garip geliyor ve hatta bu durumun farkında bile değiller.

ikinci olarak memurlar için mobbing denen olay neredeyse tümüyle siyaset ile ilgili. siyasi görüş veya bir stk, sendika üyeliği onlar için mobbing, torpil veya yalakalık ile daha ilişkili iken, özel sektörde bütün bunlar siyasetten bağımsız oluyor.

iş hayatı ile ilgili biraz daha iyi niyetli olduklarını düşünüyorum ben de. sizin verdiğiniz örnekte anlamaması bu yüzden kaynaklanıyor olabilir. saf diyemem ama özel sektördeki olayları anlamıyorlar. mesela memurlar belki kendi aralarında konusuyorlardır kurum değiştiricem diye ama özel sektörde iş değiştireceğim diye konuşulmaz genellikle.
0
abelardo
(29.05.24)
Arkadaşlar ben memurların iş hayatına ne şekilde farklı baktıklarını öğrenmek için sormuştum ama siz bakıcının haklarını savunur bir konum almışsınız nedense.

@avatar konu orada kapanmadı benim için. Patronu veya yöneticisi olduğunuz bir şirket gibi düşünmeyin bakıcı konusunu. Bir çalışan var. Onun yokluğunda diğer iş arkadaşları idareten de olsa işleri yürütür gibi bir durum yok. Özel sektörde de bu şekilde izin aldığınızda yöneticiniz kendi içinden "acaba mı" diye düşünür ama bir kişinin gitmesi şirketi yok etmez.

@gnosis açık açık sormak ilişkimizi zedeler. Bu sektörde genelde işi bırakacak kişiler zaman vermiyor, bir anda gidiyor. Bu gidiş de maaş alınan gün oluyor. Bu ay bizi bıracaksa buna 2 gün kaldı. Yanlış anlamayın bakıcıları suçlamıyorum, durumu tarif ediyorum.
0
🌸michael_knight
(29.05.24)
Öğretmen arkadaşınız saf olabilir ama genel olarak memurların bakış açısı bu şekilde değil bence. Hatta arkadaşınızı ileri derecede saf buldum. "Neden söylemesin ki" sorusu çok saçma. Dediğiniz gibi işi bırakacaksa hemen bırakır bunlar. O yüzden pek yapacak bir şey yok gibi. En fazla gideceğini önceden tespit edebilirseniz maaş konusunda terslik yapabilirsiniz. Ben de genel olarak bakıcı ve temizlikçilerin bu tok satıcı tavırlarına gıcık olurum o yüzden "öyle bir anda yüzüstü bırakıp gidemezsin" tavrı yapardım sanırım.
0
bhhs
(29.05.24)
(4)

İş hayatında kabuğuna çekilmeniz neden insanları bu kadar rahatsız eder?

psmstc
İyi kötü bir görüşme sıklığınız olan iş arkadaşları üstlerle biraz (20-25 gün) az görüşünce hemen görüşemiyoruz ya sen nerelerdesin?! vs deniyor hemen.. Halbuki sıkıntılar, zorluklar yaşıyorsunuz belki de kişisel hayatınızda o sebepten kabuğunuza çekilmişsiniz, bunu tabi söyleyemiyorsunuz da karşı
İyi kötü bir görüşme sıklığınız olan iş arkadaşları üstlerle biraz (20-25 gün) az görüşünce hemen görüşemiyoruz ya sen nerelerdesin?! vs deniyor hemen.. Halbuki sıkıntılar, zorluklar yaşıyorsunuz belki de kişisel hayatınızda o sebepten kabuğunuza çekilmişsiniz, bunu tabi söyleyemiyorsunuz da karşı tarafa…


İnsanları böyle “rutin dışı”lıklar, iletişim azalması niçin bu kadar tedirgin ediyor?

Bir de iş hayatında herkes dışa dönük, sosyal arkadaş canlısı olmak zorundadır diye gizli kuralı kim koydu acaba?

Teşekkürler…
0
psmstc
(29.05.24)
Kötü niyet yok ki burada. Nen de bir iş arkadaşımı uzun süredir görmezsem sorarım nerelerdesin, her şey yolunda mı diye. İnsanız sonuçta kötü bişi olduysa, başında bir dert varsa duyarsız kalmak istemem. Ki ben de sosyal ve arkadaş canlısı biri değilim.
0
playing star again
(29.05.24)
Çoğunlukla nezaketen söylenen içi boş laflar bunlar. Ben de otomatik cevap veriyorum: "Ayy haklısınız bu aralar hiç denk gelmiyoruz. x ile çok meşgulüm, yoruluyorum. Evden işe işten eve...Sizin de müsait olduğunuz bir zaman mutlaka görüşelim ama..."
0
gnosis
(29.05.24)
Görüşemiyoruz ya nerelerdesin diye sormaları tedirgin oldukları anlamına gelmiyordur bence. Bir süredir görüşmediğiniz biriyle konuşacak şeyiniz azalmıştır, kalıp olarak böyle bir şeyler dersiniz.

Aranızdaki yakınlığa göre siz de ister konuyu anlatırsınız, isterseniz de "evet ya bi ara bakalım" falan der geçersiniz.

Normal olan bu zaten, bir süredir insanlardan uzaklaştıysanız insanların bunun farkında olması iyi bir şey. 20-25 gün diyorsunuz. Bu dikkat çekecek bir süre. 3-5 gün sonra hemen damlıyor olsalar bi nefes aldırmıyorlar diyebilirsiniz belki ama 1 ay olmuş nerdeyse.

İnsanları da anlamak lazım. Kimi sizin gibi ilişilmek istemez, kimi de "bak hiç sormadılar bile" der. Hayatın akışı içerisinde böyle bir orta yol mecbur oluşuyor işte. 20-25 gün bence yeterli bir süre olmuş.
0
akhenaten
(29.05.24)
öylesine söylenmiş bir söz oldugunu düşünüyorum ben de. uzun süre görmediğin kişiye böyle dersin.

ama diğer söylediklerinize katılıyorum. iş hayatında herkes dışa dönük olmak zorunda gibi davranılıyor. eğer dışa dönük değilse kesin bizi beğenmiyor diye düşünüyorlar.

geçenlerde bir duyuru vardı. duyurudan birisine üst yönetimden eleştiri gelmişti. işleri yoğunken kimseyle sosyalleşmiyor diye :)
0
abelardo
(29.05.24)
(3)

Emlak Vergisi

rock n roll
Emlak vergisi ödemek için sadece kimlikle gitmek yeterli mi?
Emlak vergisi ödemek için sadece kimlikle gitmek yeterli mi?
0
rock n roll
(29.05.24)
ben hep online ödedim
belediye sitesinden tc ile ödenebiliyor
0
basond
(29.05.24)
Yeterli. Belediyenin internet sitesi üzerinden de ödeme yapılıyor. Ben yıllardır o şekilde ödüyorum.
0
gnosis
(29.05.24)
Ben bir kağıda üç tane kimlik no yazdım ve bu kişilerin vergilerini ödedim.
Kim bunlar diyen olmadı.
Ama siz yine de bulundurun.
0
pro9it9is9
(29.05.24)
(12)

edirnedeki bu tiny house olayında fikriniz nedir?

OgutucuRecep
kim haklı?
kim haklı?
0
OgutucuRecep
(29.05.24)
milletimin çakal insanları kesin bir katakulli yapmıştır, olan da masum tinyhouse çulara olmuştur
0
duyurukullanıcısı
(29.05.24)
Tiny house'çu haklı.

Detaylarına bakmadım ama adam kendi arazisine ruhsatlı taşıt koymuş. Hukuki olarak arabasını kendi arsasına park etmekten bir farkı olmamalı.
Arabamı kendi arsama park etsem gelip kepçeyle parçalamazlar umarım.
Siz ne düşünüyorsunuz Ogutucu?
0
michael_knight
(29.05.24)
arabasını parketmekten farkı orayı konaklamak için kullanmaları.
teknik olarak arabadan farkı var. ha arabamı koydum ha karavanı biraz uyanıkça davranmak.
orada olay bir değil birçok kişinin artık bunu yapmaya başlaması.
konaklama için orayı işletiyor olabilirler.
mantar gibi bittikleri zaman ise gerçekten boku çıkar.
yarın biri arazi alıp 20 tane tiny house koyarsa kim bunu engelleyecek?
tarım arazisi olduğu için orada bir yapılanma olmaması lazım kanun bunu belirtiyor.
şimdi mevzu şuna dönüyor geldiniz bizi mi buldunuz bu kadar hukuksuzluğun içinde?
yani izin verirlerse de olmuyor vermezlerse de bizi mi buldun oluyor.

bence %65 haksızlar %35 haklılar.
0
🌸OgutucuRecep
(29.05.24)
klasik türkiye olayı. sen bu araca ya da karavana artık her ne derseniz, devlet olarak ruhsat vermişsin, plaka vermişsin. belediye olarak oraya elektrik çekmişsin, su çekmişsin (güzelce cukkanı da almışsın tabi). ondan sonra da gelip 'yok ya bu böyle olmadı bunları yıkalım/kaldıralım' diyorsun.

olayın suistimal edilip edilmediğini tartışmıyorum. bu ülkede her şeyin böyle karman çorman olmasını, yetkili makamlar arasında koordinasyon olmayıp hepsinin 'ben yaptım oldu' kafasında takılmasından bahsediyorum. baştan sona saçma sapan bir mesele yani. o yüzden haklı haksız yok, sistem bozuk. (bence)
0
brkylmz
(29.05.24)
Yasal olarak tiny houselar ruhsatlı araç olarak geçiyor. Burası tamam ama ruhsatlı araçların rutin bir muayene işlemi var. O yaptırılmış mı? Çekicisiyle birlikte ruhsatlı araç sayılır. Çekici nerede?

Tarım arazisinde su ancak tarım maksatlı olarak çıkarılabilir ya da alınabilir. Bu suyun bir konaklama aracına sabit bağlanması yasal mı?

Tarım arazisinde elektrik sadece sondaj maksatlı olarak ruhsatlandırılabilir. Ne elektriği aldın ve ne maksatla kullanıyorsun?

Kanunun arkalarından dolaşıp tarım arazisine değişik isimlerde ev yaparsan bir gün Devletin gelip yıkmasını beklemelisin.
0
Mirket
(29.05.24)
tiny house olayinda kullanilan araclar yonetmelige gore hareket edebilir olmak zorunda. bunun net kistasi yok ama jandarma veya belediye geldiginde aracini su noktadan bu noktaya cek dediginde birkac dakika icinde cekebilir olmak gerekiyor. bu zamana kadar boyle bir kontrol yapilmiyordu, sadece arac ruhsatina bakilip trafik vergisi vs. odendi mi diye kontrol ediliyordu. simdi bu hareket edebilir olma kurali da kontrol edildiginden aracina/evine eklentiler yapan (tuvalet cikisi, su/elektrik vs) yapanlar problem yasadi.

biraz da seytanin avukatligini yapalim; muhtemelen otel fiyatlarinin artmasi nedeniyle alternatif olarak halk bu tarz opsiyonlara talep olusturdu. bu talebi degerlendirmek isteyen girisimciler de tarim arazilerine bircok tiny house kurup kiralamaya basladi. bu durum da cesitli otel, pansiyon isletmecilerini rahatsiz etti. ya da bu alandaki ranti goren guclu kisiler yeni bir duzenlemenin pesindeler. devlet de yillardir denetlemedigi ve goz yumdugu kurallari simdi uygulamaya kalkti. yani kisaca kimse masum degil.
0
emrahday
(29.05.24)
haberlerden anladığım durum şu, tarla ve tarım arazileri daha küçük parsellere ayrılıp, satılıyor, bu kişilerde buraya tarımsal faaliyet için sağlanan altyapı (elektrik, su, kuyu v.s) yararlanıyor, burayı konaklama ev amacıyla kullanıyor. Bu durum da amacı dışında kullanım olmuş oluyor. Bundan rahatsız olan köylüler, tarımla uğraşanlar, bölgenin yerlileri şikayetçi olmuş ve bu karar alınmış.

www.edirnehaber.org


Şahsen kararı doğru buluyorum, en başından düzgün denetlenip, kanunda açık varsa değişiklik yapılarak bu durumun önüne geçilmesi gerekirdi. Kocaeli bölgesinde de (sevindikli, akmeşe, maşukiye) çok yaygın bir durum, bir nevi gecekondulaşma, çarpık yapılaşmaya evrildi bu durum.
0
sealth
(29.05.24)
sadece araç olarak kalsa tinyhouse'çu haklı.

fakat bekçi kulübesi için izin alınıyor, oraya elektrik su çekilmesi sağlanıyor, sonra bu elektrik su kanalizasyon hesapta mobil olan tinyhouse'lara bağlanıyor. bir de üstüne pergole gibi sabit çıkmalar inşaa ediliyor ee şimdi ne farklı kaldı gecekondu'dan bu olayın ? ek inşaatlar ve bağlantılar olmasa zaten kimsenin bir şey yapma yetkisi de yok. bu bağlantılar yapıldığı için devlet bunu ruhsatsız yapı olarak değerlendiriyor. olay bu.
0
delidir yakalayin
(29.05.24)
çarpık yapılaşma ve çevre kirliliği yaratıyor. izin verilmemeli.
0
calmdown
(29.05.24)
dün akşam sözlükte bir idare mahkemesi kararı paylaşılmıştı. eksisozluk.com aynı olaysa, kanalizasyon sistemine bağlı, elektrik ve su şebekesine bağlı "tinyhouse" taşınmazdır diyor. adamlar tarım arazisine altyapı çalışması yapmışlar: su ve kanalizasyon için kanal kazmışlar. üstteki tinyhouse'u götürünce tarım arazisi eski haline dönmüyor ki.
0
gnosis
(29.05.24)
tiny'ciler haksız.
---
www.instagram.com

tinyhouse denilen şey bir araca bağlanan, yürüyebilir vaziyette olan bir yapı olmalı değil mi? mesela yukarıda verdiğim linke bakarsanız tinyhouse'lar oluşan site yapmışlar. aracın tekerlekleri var ama bahçe düzenlemesi yapılmış, sabitlenmesi için beton dökülmüş, altyapı gelmiş vs. üstelik bir değil, iki değil bir sürü böyle konut var.

yani olayda, bahçene koydun ve geçici konaklama yaptın gibi bir durum yok. ev fiyatına satılan, ticari amaçla kullanılan yasadaki boşlukları kullanan ya da suistimal eden bir durum var.
0
biseysorcaktim
(29.05.24)
Araziler küçük parçalara bölünüp satılıyor.
Hepsinin üzerinde bunlardan var sadece tarım arazileri bitiyor, bitti.
Sakıncalı bir durum önlem alınması gerekliydi.
Çünkü bazıları suyu, kanalizasyonu geç etrafını çevirip ağaç dikmişti.
0
kirmizipilotkalem
(30.05.24)
(15)

Hayattan keyif alıyor musunuz?

karmaşık
Hayattan keyif almadığımı fark ediyorum. Sizde durumlar nasıl? Kendinizi nasıl motive ediyorsunuz ya da yaşamaktan nasıl keyif alıyorsunuz?
Hayattan keyif almadığımı fark ediyorum. Sizde durumlar nasıl? Kendinizi nasıl motive ediyorsunuz ya da yaşamaktan nasıl keyif alıyorsunuz?
0
karmaşık
(27.04.24)
Almıyorum maalesef
0
jülsezar
(27.04.24)
Alıyorum. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyim, bir ateist olarak aşırı derecede şükürcü bir insanım.
Ayıptır söylemesi, iyi kazanıyorum; yalnız yaşıyorum, minimal de olsa her şeyim var, kendime fazlasıyla yetiyorum yani hayat kalitemi yüksek tutabiliyorum.
Babam rahmetli, annem sağ ama onun da hayat kalitesi yüksek ve sağlığı yerinde. Tüm arkadaşlarım da aynı şekilde yani ciddi bir problemi olan yok.
Hobilerim çok çok ulaşılabilir şeyler. Gusto sahibi olduğumu düşünmüyorum, çok rafine zevklerim yok (var aslında da devede kulak yani ulaşamadığım şeyler değil) bundan dolayı rahatça eğlenebiliyorum.
Gelecekten büyük beklentilerim yok, kaybetmekten çok korktuğum şeyler yok, maceracı bir yapım yok. Kaygılarım olmadığından tatlı tatlı yuvarlanıp gidiyorum :)
0
norek
(27.04.24)
@norek, sen ben misin be karşim

Gelecek kaygım yok, sevdiklerim yanimda/hayatta ve sağlıklı, özgürüm, büyük oranda istediğim hayatı yasayabiliyorum ve YAZ GELDİİİĞĞĞ O.o daha fazla ne istenir ki hayattan
0
abuzer
(27.04.24)
Odaklanamama sorunumu bir halletsem alacağım da
0
Mirket
(27.04.24)
Alamıyorum bazen.
0
ruhen hastayim ben
(27.04.24)
Almıyorum. Kendimi nasıl motive ediyorum ? Hayatın sonlu olduğunu kendime hatırlatmaya çalışıyorum. İlgi duyduğum, yapmaktan keyif alacağım spor & hobi kovalıyorum. Oyalanabildiğimiz kadar güzel oyalanalım işte.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(27.04.24)
ne zaman hayattan keyif alamadigini düsünüyorsun mesela? o keyif almamani saglayan tetikleyici faktörü bulup onu degistirebilirsin.

ben genel olarak hayattan keyif aliyorum. üzüldügüm seyler de oluyor tabii. is okul ayri bir stres ve genel olarak hayattan keyif alamama sebebim ama hayatin bir parcasi onlar da. onlarsiz olmaz.

yasamayi seviyorum. harika bir hayatim var. yani mesela nefes aliyorum ve diyorum ki ne güzel nefes aliyorum akcigerlerim var? biraz suursuz olmak lazim sanirim hayattan keyif almak icin :)

hayatimda az ve öz insan var. onlari cok seviyorum..
arkadaslarim beni cok sever. ben de onlari. tanistirdigim sevgililerim bile sasirirdi arkadaslarin seni ne kadar cok seviyor gözünün icine bakiyor herkes diye. ben de onlarla zaman gecirdikce mutlu oluyorum. gecen gün bir arkadasimla bulusacaktik o beni bekliyordu ben onu görünce ona dogru kollarimi acarak kosmaya basladim o da bana cok hizli kostu ve yolun ortasinda sarildik :D o kiz kocasini görünce öyle sarilmiyordur eminim dflkgjf

kitap okumayi, gükmeyi, icki icmeyi ve su siralar tekrardan sporu da seviyorum/keyif aliyorum.
0
robert bosch
(27.04.24)
Alıyorum ya.
0
Amaranta ursula
(27.04.24)
Almiyorum. Ama olmekten cok korkuyorum. O yuzden yasiyorum mecbur. Ne yasamak istiyorum ne olmek.
0
Kittie
(27.04.24)
Değişiyor. Bazen keyif alıyorum, bazen de almıyorum.
0
rock n roll
(27.04.24)
Almıyorum. Annem alzheimer hastasıydı, yıllarca onun bakımı ile meşgul oldum. Bu yıl vefat etti. Kurtuldu diye seviniyorum ve kendimi berbat hissediyorum. Babam da tansiyon hastası. Annemin ölümüyle sağlık durumu daha da kötüleşti.
İşimi sevmiyorum, para için yapıyorum. İşimden hobilere zaman kalmıyor. İşimden yaşamaya zaman kalmıyor.
Arkadaşlarımla zaman geçirmeyi eskiden severdim. Çok düşüncesiz insanlar, dünya onların etrafında dönüyor ve hep dönecek sanıyorlar. Şuraya yazdıklarımı onlara anlatmaya çalışsam oflamaya başlarlar hemen. Bu yüzden aramıza mesafe koydum.
0
gnosis
(27.04.24)
neredeyse sıfır. anlık dopaminler harici hiç bu kadar kötü dönemim olmamıştı sanırım
0
avatar is back
(27.04.24)
Alıyorum. Çok sevgi dolu ve huzurlu bir insanım ama uyuyamama sorunum var. Onu da çözersem benden iyisi yok.
0
gabe h coud
(27.04.24)
no dostum no. kedolarin sagligi disinda zevk alma hissi pek yok mecburen şükretmeyi ogreniyorum hayatimda ilk defa. tek yol bu cunku. bi de slotta kazanmak iyi hissettiriyo
.......neyasimki...
0
ala09
(27.04.24)
nietzsche abinin dediği gibi acı çekiyoruz ki gülmeyi keşfettik, aynı hesap
0
gule gule
(27.04.24)
(2)

makale nereden ve nasıl araştırılır/bulunur?

deartheodosia
bazı konularda makaleler bulmam ve araştırıp okumam gerekiyor ama bu işlerde bayağı kötüyüm. örneğin enstitü girişi yapamıyorum, online bulduğum makaleleri (satın almadan) okuyamıyorum vs. bunun bir kısa yolu, kolay kısmı var mı? örneğin anahtar kelimeyi yazsam ve kolayca tarayıp okuyabilsem ve günc
bazı konularda makaleler bulmam ve araştırıp okumam gerekiyor ama bu işlerde bayağı kötüyüm. örneğin enstitü girişi yapamıyorum, online bulduğum makaleleri (satın almadan) okuyamıyorum vs. bunun bir kısa yolu, kolay kısmı var mı? örneğin anahtar kelimeyi yazsam ve kolayca tarayıp okuyabilsem ve güncel (son 5 yıl gibi) makaleler olsa? tek tek bilimsel dergileri mi takip edip okumak gerekiyor?
0
deartheodosia
(23.04.24)
araştırma kısmı: scholar.google.com
sonra sci-hub
alanınızla ilgili dergileri ayrıca takip edin. ben bir excel dosyasına alanımla ilgili türkçe dergi içeriklerini kopyalıyorum.
0
gnosis
(23.04.24)
Bulduğunuz ama ücretli erişim gereken makaleler için sözlükte makale aranıyor duyurularına yazarsanız erişimi olan yazarlar gönderebilir.
0
tolgan
(23.04.24)
(4)

Silikon uçlu kulaklık kulağımda durmuyor?

dejame
Yıllardır kulak içine girmeyen kulaklıklardan kullanıyorum. Ama daha iyi müzik ve izolasyon istediğim için kulak içi modellerden bir tane aldım Amazon'dan. Şimdi kargoda, fakat arkadaşımda aynı modeli denediğimde hiçbir şekilde kulağımda durmadı. Farklı boyutta uçlarla geliyor, diğerlerini denesem d
Yıllardır kulak içine girmeyen kulaklıklardan kullanıyorum. Ama daha iyi müzik ve izolasyon istediğim için kulak içi modellerden bir tane aldım Amazon'dan. Şimdi kargoda, fakat arkadaşımda aynı modeli denediğimde hiçbir şekilde kulağımda durmadı. Farklı boyutta uçlarla geliyor, diğerlerini denesem durur mu acaba?

Daha önce de denediğim silikon uçlular hiçbir şekilde kulağımda durmamıştı. Amazon iade alıyor diye biliyorum ama paketi açıp kullandıktan sonra iade etmek hiç içime sinmiyor.
0
dejame
(22.04.24)
airpods pro var, bende de durmuyor 3 çeşiti de. kulağımın sürekli temiz ve yağlanmamış olması gerekiyor anca öyle. o da cildim yağlı olduğundan taktıktan 2-3 saat sonra bile sıkıntı başlıyor. sporda falan hiç kullanamıyorum direkt düşüyor zaten.
0
garavel
(22.04.24)
galaxy buds2 pro ve haylou gt7 kullandım. ikisi de hiç kulağımdan düşmedi.
0
inheritance
(22.04.24)
"Farklı boyutta uçlarla geliyor, diğerlerini denesem durur mu acaba?"
Benim de durmuyordu ve sorun takılı olarak gelen silikon uçları değiştirmememdi. Kulak deliğime uyan ucu bulduktan sonra gece uyurken bile düşmüyor kulağımdan.
0
gnosis
(22.04.24)
İlk yapmanız gereken şey diğerlerini denemekti aslında. Herkesin kulak yapısı farklı hatta bir insanın iki kulağı bile farklı olabiliyor. İki kulağınızda da her ucu ayrı ayrı deneyin. Farklı ölçülerde uçlar farklı kulağınıza uyabilir.

Silikon uç olmazsa ve iade edemezseniz veya etmek istemezseniz internette köpük ve farklı malzemelerden kulaklık uçları da satılıyor.
0
akhenaten
(22.04.24)
(22)

Kaç yaşında saçınız beyazladı?

meraklitursucu
İlk kaç yaşında beyazladı?
İlk kaç yaşında beyazladı?
0
meraklitursucu
(20.04.24)
42:(
0
nerthus_
(20.04.24)
17-18ken başladı benim. Ailede başka kimsede yok erken saç beyazlaması. Stresten olduğunu düşünüyorum, üniversitede iyice artmaya başladı, iş hayatına geçince de devam etti artış. Şu an 26 yaşındayım, saçlarım siyah ve gür olduğu için tel tel beyazlar güzel görünüyor gözüme o yüzden boyamıyorum. At kuyruğu ya da topuz yaptığımda içlerde kalıyor zaten, açık bıraktığımda da hoşuma gidiyor siyah beyaz görüntü. Belki ilerleyen senelerde boyarım.
0
@stubborn inferno
(20.04.24)
evlenince başladı...
0
bravoteam
(20.04.24)
26
0
ruhen hastayim ben
(20.04.24)
30'da sakal, sonra saç. Fakat genel bi tarama yaptırdığımda folik asit eksikliği çıktı o da beyazlama yaparmış.
0
nhk ni youkosu
(20.04.24)
26-27 yaşlarımda bir tel beyazım vardı.
0
rock n roll
(20.04.24)
24-25 yaşlarında ufak ufak başlamıştı
0
exlibris
(20.04.24)
18
0
sevilen progressive türkücü
(20.04.24)
Sanırım 23-24 yaslarindaydim ilk telleri gördüğümde. Sonrasında uzunca bir süre çok artmadı ama geçen seneden beri önünü alamadık desem yeridir.
0
fraise
(20.04.24)
24 falan. 31 oldum, favoriler bembeyaz:) üstlerde de baya var.
0
nothing in my way
(20.04.24)
boşanırken birkaç adet beyaz sahibi oldum, artmasından endişe ediyorum ahahaha. annemde falan hiç beyaz yoktur, kaç yaşında kadın. boşanma başlangıç yaşı: 29, güncel yaş: 33. sırf bunun için tazminat alınır!
0
deartheodosia
(20.04.24)
28
0
ala09
(20.04.24)
32. son iki senedir beyazlamaya başladı. özellik son 6 aydır baya arttı. önce şakaklardan beyazlamaya başladı, ardından sakal. şimdi ise saçlarda baya çoğaldı.
özellikle saçlar uzayınca çok belli oluyor. o yüzden kısa kestirmeye başladım.
0
my fault
(20.04.24)
30 yasinda beyaz teller gormeye basladim. 2-3 sene oldu cok artmadi ama tek tuk var arada. bu arada vucut 30 yasindan sonra dusmeye basliyor genel olarak.
0
antikadimag
(20.04.24)
15-16'da 2-3 tel beyaz vardi.
0
robert bosch
(20.04.24)
24-25 yaşında başladı sanırım. Ailede genetik olduğu için 29umda baya beyazım var. Ama boyamıyorum duruyolar öyle.
0
turuncu tonlarda
(21.04.24)
27-28
0
cooperr
(21.04.24)
Sakallarda beyazlar 30'larımda çıktı. Saçta henüz beyaz görmedim, denk gelmedim. Çıkmış olabilir, bilemiyorum.

Ek bilgi; Yaş 35.
0
put it in your appropriate place
(21.04.24)
21-22 falan sanirim. simdi yanlarda epey artti. sakalimdaki ilk beyazi da 31 yasinda gordum.
0
bohr atom modeli
(21.04.24)
21-22 gibi düşmeye başladı. şimdi 27 sayılırım %5-10 civarı beyaz var diyebilirim saçta. aralarda kayboluyor boy da uzun olduğundan pek farkedilmiyor ama biri tepeden baksa net görür. sakala da geçen sene düştü şu an 2 tane var.
0
garavel
(21.04.24)
15-16
0
supergirl
(21.04.24)
27.
0
gnosis
(21.04.24)
(3)

Memrise yaşam boyu üyeliğe değer mi?

marsli gocmen
Biraz önce memrise indirdim. Pro seçeneklerinde 3937 liraya yaşamboyu üyelik teklifi sundu. Yıllık 2500, aylık 600 (ohannes). Sizce değer mi bu paralara? Bana çok gibi geldi ama...
Biraz önce memrise indirdim. Pro seçeneklerinde 3937 liraya yaşamboyu üyelik teklifi sundu. Yıllık 2500, aylık 600 (ohannes). Sizce değer mi bu paralara? Bana çok gibi geldi ama...
0
marsli gocmen
(20.04.24)
Bence değmez. Memrise yerine Busuu'ya bakın. Memrise, duolingo, rosetta stone bir şeyler öğretiyor da, gramer, kurallar falan havada kalır. Busuu tam dil dersi gibi bir uygulama.
0
malheiros
(20.04.24)
Bu uygulamalar süreklilik gerektiriyor. Devamlı ve düzenli bir şekilde uzun süre çalıştığınızda fayda görüyorsunuz. Sıklıkla da bir gazla başlayıp 1-2 hafta içinde bırakıyorsunuz. Ücret az değil gerçekten. 1 yıldan fazla çalışabileceğinize inanıyor musunuz? Esas soru bu bence.

Ben İng öğrenirken bu uygulamada 2 yıl boyunca her gün pratik yapıyordum. Baya faydası olmakla birlikte, bu kelimeleri metin ya da bir bağlam içerisinde görmediğinizde öğrenmesi ve konuşurken kullanması kolay olmuyor.
0
but that was just a dream
(20.04.24)
Anki kullanın, bunlara para vermeyin.
0
gnosis
(20.04.24)
(9)

Kategori bulamadım biraz duygu karmaşası

bana da mi lolo
Merhaba. 2015 yılıydı sanırım bir arkadaşımın annesinin şirketine internet sitesi yaptım. Yaşım küçüktü ve ergendim, biraz girişimcilik hevesiyle güzel bir site yaptım. O zamanlar arkadaşıma da annesine de ismimi misal veriyorum Berk olarak tanıtmıştım. Site tuttu, kadın dokuz yıldır siteden inanılm
Merhaba. 2015 yılıydı sanırım bir arkadaşımın annesinin şirketine internet sitesi yaptım. Yaşım küçüktü ve ergendim, biraz girişimcilik hevesiyle güzel bir site yaptım. O zamanlar arkadaşıma da annesine de ismimi misal veriyorum Berk olarak tanıtmıştım. Site tuttu, kadın dokuz yıldır siteden inanılmaz ekmek yedi. Bu süre boyunca bana da çok paralar gönderdi ama hiç yüzyüze gelmedik. Yakın şehirlerdeydik ama ben üniversiteyi bitirdim, iş sahibi oldum, evlendim. Velhasıl şimdi o kadının olduğu şehre bu yaz yerleşeceğim. Kendisinin bir erkek çocuğu yok ve dokuz sene içinde o da yaş aldı takdir edersiniz. Durumumdan haberdar olmuş ve gel işi sen devral diyor. Ama yıllardır bana Berk diye sesleniyor. :/ Velhasıl iş resmiyete dönerse, yaz tatilinde kendisiyle çalışmayı düşünüyorum ama gerçek adımın misal veriyorum Abdulkerim olduğunu kadına nasıl itiraf edeceğim…

Arkadaşım dediğim kızıyla iletişimim kalmadı, kendisi gerçek adımı biliyordu ama söylediğim isimle de hitap ediyorlardı. Velhasıl annesi de ilk ne duyduysa öyle gitti. Dokuz yıldır bir şey demedim. Böyle saçma bir çıkmazdayım…
0
bana da mi lolo
(07.04.24)
Gençken arkadaşlar arasında bana böyle sesleniyorlardı ama gerçek adım şu deseniz olmuyor mu? Şaşırmayın diye söylüyorum falan diye eklersin. Kadının kızıyla hala iletişimi vardır herhalde. Şüphelenirse arayıp ona da sorar.
0
gnosis
(07.04.24)
Boşu boşuna dert etmişsiniz. "Ya o zamanlar çocuktum kendime Berk dedirtiyordum aslında adım Muhittin" diyip geçiverin ne olacak.
0
pispinti
(07.04.24)
Arkadaşlar öyle sesleniyor ama gerçek adım abdulkerim
0
abuzer
(07.04.24)
İşte sorun kadınla dokuz senedir telefon üzerinde görüşüyoruz hep o isimle sesleniyor. Madem farklıydı ismin dokuz senedir sana ödeme yapıyorum insan düzeltmez mi demez mi?
0
🌸bana da mi lolo
(07.04.24)
Dokuz senedir ödemeyi elden mi yapıyordu? kısmını anlamadım ben.
0
Mirket
(07.04.24)
Dert etmeye değmez.
Berk diyen de oluyor ama asıl adım apo diyeceksin. Garip bir durum yok. Dedesinin adını Mahmut bilirken öldüğünde Osman olduğunu öğrenen arkadaşım vardı avsnsbsj
0
yenibirgüzelnick
(07.04.24)
Size parayı nasıl gönderiyordu yani mesela bir hesaba gönderiyordu ve o hesap sizin isminizle kayıtlı mı?

Benim kardeşimin bir arkadaşının asıl ismini söylemeyip başka bir isim söylüyorlar. Ben de öğrenince değişik geldi ama saçma bulmadık.
0
sevilen progressive türkücü
(07.04.24)
nüfus kaydındakinden farklı isim kullanan kişi sayısı tahmin ettiğinden fazla. hele çok demode bir ismin varsa hiç çekinme. "benim ismim nüfusta ... ama ben hep berk'i kullandım" dediğinde herkes anlayışla karşılar. hatta niye değiştirmedin diye bile sorabilir, isim değiştirmek çok kolay çünkü eskisine göre.
0
hrskrs
(07.04.24)
Eski iş yerimde de vardı. Biz ismini Ayşe biliyorduk, kimlikte ayşeydi. Ama tüm akrabaları Fatma diyordu. Olabiliyor böyle bir şey. Çok sorun edilecek bir şey değil. Arkadaşınız da biliyormuş madem. Ondan teyit edebilir. Ödemeyi nasıl aldığınızı ben de anlamadım ama.
0
elorelia
(08.04.24)
(7)

Sizce tesisatçıya az mı verdim?

Acil kan
Taharet musluğunun aç kapa kısmı bozuldu. Akşam üstü hırdavatçıdan musluk alıp değiştireyim dedim. Musluğu çıkardım ama yenisi duvarın içindeki boruya kısa geldi. Ara bir konektör lazımdı galiba. Dedim hiç ellemeden dükkana ve evime çağırdığım tesisatçıyı aradım. Akşam 10 demedi geldi sağ olsun. Ek
Taharet musluğunun aç kapa kısmı bozuldu. Akşam üstü hırdavatçıdan musluk alıp değiştireyim dedim. Musluğu çıkardım ama yenisi duvarın içindeki boruya kısa geldi. Ara bir konektör lazımdı galiba. Dedim hiç ellemeden dükkana ve evime çağırdığım tesisatçıyı aradım. Akşam 10 demedi geldi sağ olsun. Ek malzemesini çantasından taktı. Borcun 50 lira malzeme artı ne verirsen abi dedi. 350 tl verdim. Karım da gecenin bir körü çağırdığın ustaya 350 lira mı verilir diyor. Sizce az mı vermişim? Nedir bunun piyasası? Az verdiysem aradaki farkı iban isteyip atsam ayıp olur mu ayrıca?

Yer: Bursa merkez
0
Acil kan
(06.04.24)
Vicdan azaplık bir azlık yok. Ben de öyle verirdim. İban istemek fazla aksiyon almak olur. Azına gittiyse bi dahakine telafi edersin.
0
benim bir gizli bildiğim var
(06.04.24)
Gayet iyi vermişsin
0
jackyr
(06.04.24)
Yeterli ya.

Belki çok kıyas edilecek bir durum değil ama geçenlerde araç yağ ve filtre değişimi için sadece işçiliğe kendim 250tl verdim.
Tabi gündüz vaktiydi :)
0
diyecevaplandı
(06.04.24)
4 lastik araç sök tak 500 lira iken verdiğin para normal bence. Vicdan azabı yapma
0
Topalordek
(06.04.24)
yeterli.
0
adivar
(07.04.24)
İş, dükkandan git-gelle birlikte yarım saat-bir saatini almıştır tahminen. Yapılan ağır ya da ince ustalık gerektiren bir iş de değil, ben kadın kişisi olarak kendim yapıyorum. Brüt asgari ücret 90 lira desek, gece çalışması saatlik 135'e gelir. Siz bunun iki katından fazla vermişsiniz yani şikayet edilecek bir para vermemişsiniz.
0
gnosis
(07.04.24)
işin ağırlığı, zorluğu mevzu değil. adamın akşam saat 10'da evinden rahatını bozup senin evine gelip mesai yapması. 500 hak etmiştir en az. gidiş geliş masrafına değinmiyorum da 300 liraya hiçbir şey gelmez.

@gnosis bu adam sizin çalışanınız değil. ücreti asgari ücretten belirlemeniz doğru değil. ayrıca saat on'da dükkanda değildir bu adam evdedir.
0
paintov
(07.04.24)
(5)

Hukukçulara küçük bir soru

juan pablo pino
Yargıtay burada ne demek istiyor?Davalı mı kazandı, davacı mı kazandı? Temyiz'in yani bölge mahkemesinin kararını bozup yeniden mi yargılama olsun diyor?........................Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddi
Yargıtay burada ne demek istiyor?

Davalı mı kazandı, davacı mı kazandı? Temyiz'in yani bölge mahkemesinin kararını bozup yeniden mi yargılama olsun diyor?



........................
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.


Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda davacılar ve davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.

Dosya içeriğine göre, çekişme konusu 7 numaralı bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam 262.000,00 TL değeri üzerinden her bir davacının 1/4'er miras paylarına karşılık gelen değer ayrı ayrı 65.500,00 TL olup temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalının temyiz dilekçesinin değer yönünden REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

XXXX tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...............................
0
juan pablo pino
(04.04.24)
1.derece= davaya ilk bakan mahkeme (asliye hukuk)

2.derece= bölge adliye mahkemesi (istinaf)

3.derece= Yargıtay (temyiz)

Bir davanın temyize gidebilmesi için dava değerinin 107.000'nin üstünde olması gerekir. Yargıtay demiş ki "Bu davanın değeri 107.000'nin altında kaldığı için ben bu işlere bakmıyorum, Bölge adliye mahkemesi ne dediyse odur. Son kararı o verecek" demiş.

Yani Bölge adliye mahkemesinin vermiş olduğu karar şu anda geçerli. Bölge adliye mahkemesi de davanın kabulüne karar vermiş olduğu için Davacı olan kişi kazanmış davayı.
0
turuncu tonlarda
(04.04.24)
Hocam emin misin?

Benim anladığım

1. bölge adliye mahkemesi hukuka aykırı bir şekilde 107.000'nin altindaki davayı kabul etti.

2. Bu yüzden bölge adliyenin kararı iptal. 1. derecenin sonucu kabuldür.
0
🌸juan pablo pino
(04.04.24)
turuncu tonlarda+1
0
gnosis
(04.04.24)
turuncu tonlarda+1

@juan, ilk derece kesinlik sınırı 28k. Bunun üzerinde olan her miktara bakar bölge adliye. 107k bölge adliye için yüksek bir meblağ.

1. Derecenin kararinin gecerli olmasi için maks 28k olmaliydi dava değeri
0
dre mithatoğlu
(05.04.24)
@juan eminim ve 5 yıllık avukatım :) o kadar da bilelim yahu.
0
turuncu tonlarda
(05.04.24)
(5)

Üç film arıyorum.

Mirket
Birincisi, zengin bir genç, sanırım kayak yaparken kaza geçiriyor. Boyun altı felç kalıyor. Bir bakıcı kız buluyorlar. Kız gencin hayatını değiştiriyor falan. Devamını anlatmayayım spoiler olmasın.İkincisi ünlü bir aktör boks antrenörü rolünde. Çalıştırdığı boksörün felç olmasına neden oluyor. Sonra
Birincisi, zengin bir genç, sanırım kayak yaparken kaza geçiriyor. Boyun altı felç kalıyor. Bir bakıcı kız buluyorlar. Kız gencin hayatını değiştiriyor falan. Devamını anlatmayayım spoiler olmasın.

İkincisi ünlü bir aktör boks antrenörü rolünde. Çalıştırdığı boksörün felç olmasına neden oluyor. Sonrası bende karanlık.

Üçüncüde konu değişik. Bir boksör var yine. Ama bir çocuk var. Büyük buhran zamanı salam çalıyor. Evde açlar. Ama babası salamı geri götürüp çocuğa özür diletiyor. Hatırladığım tek sahne bu.

Bilen var mı bu filmlerin isimlerini.
Bu arada üçü de seyretmeyenler için tavsiye edebileceğim filmler.
0
Mirket
(04.04.24)
3. Cindrella Man
0
glamdr1ng
(04.04.24)
2 belki million dollar baby ama değil.
0
glamdr1ng
(04.04.24)
birinci film: www.imdb.com
0
gnosis
(04.04.24)
3 cevap da doğru. Harikasınız.
0
🌸Mirket
(04.04.24)
1. Filmde oynayan bakıcı ablamiz ,
Targaryen Hanesi'nden, isminin Birincisi Daenerys Fırtınadoğan, Büyük Çöl Deniz'in Khaleesi'si, Ejderhaların Annesi, Zincir Kıran, Andallar'ın ve İlk İnsanların Kraliçesi, Yedi Krallık'ın Hükümdari..
0
cukur
(04.04.24)
(4)

B12 Eksikliği Hakkında

zelkowa
B12 değerim 107 gibi son derece düşük bir değer çıktığı için Dodex iğne tedavisine başladım. 5 iğne olduktan 1.5 hafta sonra kan değerimi yeniden ölçtürdüğümde değerin sadece 167 çıktığını gördüm. Doktor bağırsak emilim probleminden şüphelendi ve dahiliye'ye yönlendirdi. Benzer durum yaşayan biriler
B12 değerim 107 gibi son derece düşük bir değer çıktığı için Dodex iğne tedavisine başladım. 5 iğne olduktan 1.5 hafta sonra kan değerimi yeniden ölçtürdüğümde değerin sadece 167 çıktığını gördüm. Doktor bağırsak emilim probleminden şüphelendi ve dahiliye'ye yönlendirdi. Benzer durum yaşayan birileri var ise tavsiyelere açığım, teşekkür ederim.
0
zelkowa
(04.04.24)
Evet değerler iğneye rağmen o şekilde seyrediyorsa bağırsak emiliminde sorun var demektir. Aynısını bana da söylediler. Ama kurcalamadım, kendi boşvermişliğimden. Yoksa baktırmakta fayda var.
0
invictae
(04.04.24)
Bende de yıllardır B12 çok düşüktü, aralıklı olarak ilaç kullanıyordum. Günde 1 tane haşlanmış yumurta yemeye başladım, şu an 300-400 seviyesinde çıkıyor. Yeterince et tüketmiyorsanız her gün yumurta yemeye çalışın.
0
gnosis
(04.04.24)
İlk hafta her gün iğne, sonra haftada bir 4-5 hafta iğne ve sonra ayda bir iğneye geciliyor. depolar bomboş olduğundan ancak 160 olmuştur. İğne barsaktan emilmeye uğramaz, kas dokusundan doğrudan dolaşıma geçer, barsak emilim sorunu vardır diye bu yol tercih edilir. Yeterince yakselmemiş diye erken kelaş edilmişe benziyorsunuz. Haftada bir iğne kürünü de bitirip baktıraydınız b12 düzeyine
0
sagini solunu bilmez cahil
(05.04.24)
dil altı b12 ler de al zaten fazlası suyla gider.
0
joepiscopo
(06.04.24)
(17)

İş yerinde arkadaşınız var mı?

skr1292
Var mı yoksa mesafeli mi duruyorsunuz, bunun ayarı nedir?
Var mı yoksa mesafeli mi duruyorsunuz, bunun ayarı nedir?
0
skr1292
(02.04.24)
Bir tane arkadaşım var. Tanışalı çok kısa bir süre oldu ama o kadar sevdik ki birbirimizi artık kardeş olduk.
0
rock n roll
(02.04.24)
Var. Ofiste calisanlarla da müdürlerle de oldukça yakınız(saka, goygoy, genel hayat/aile konusmalari vs). Hiçbir sekilde sorun olmuyor ve çok tatlı bir ofis ortamı var.

Buna ek olarak yakin dediğim iki adet arkadaşım var ama farklı departmanlardalar.
0
logisticsmanager
(02.04.24)
is yerinde "BFF" olmaz, olmamali.
cunku ozel hayat ile is hayatini ayirmak lazim.
0
cooperr
(02.04.24)
Ben hep mesafeliyimdir. Biri işten çıkınca hiç üzülmem onun yerine işe giren kişiyle hemen tanışır işime bakmaya devam ederim, biri işten çıkınca hiç üzülmem hiç duygusal bağ kurmam. Ama belli bir düzeyde muhatap oluyorum tabi ki. Öğle yemeğinde denk gelince hayata dair genel sohbetler ediyorum.
0
turuncu tonlarda
(02.04.24)
3-4 tane var ama işyeri arkadaşı olarak, dışarıda çok çok nadir görüşüyoruz.
0
hrskrs
(02.04.24)
Bir iki kişi hariç herkesle aram iyi. Goygoy sohbet çok eğlenceli geçiyor. 4-5 tanesi ile her hafta mutlaka dışarıya çıkarız.
0
ruhen hastayim ben
(02.04.24)
Arkadaşım yok. İş stresli. Rekabetli, ayak kaydırmalı bir ortam. Söylediğin her eşy aleyhinde delil olarak kullanılıyor. Mesela okuldan beri tanışanlar seni asla aralarına almazlar. Bunun ayarı ellerine koz vermemek.
0
1nisan
(02.04.24)
yok. olmasını da tavsiye etmem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.04.24)
Dışarıda hicbiriyle görüşmüyorum, benimle yakın olmak istiyorlar ama hep belli bir mesafede tutuyorum. İs arkadasindan, özel hayat arkadaşı olmaz , çok nadir istisnalar hariç.
0
sanguine
(02.04.24)
Eşimle eski işyerimde tanışmıştık, şimdi de arayıp hal hatır sorduğum arkadaşlarım var. Mesafeli olarak arkadaşlıklar kurarım. Bugüne kadar problem yaşamadım.
0
mirty
(02.04.24)
Valla 10 yıldır yeni arkadaşlarımın neredeyse hepi iş yerinden. Çok da güzel arkadaşlıklar edindim. İş yerindekilerden arkadaş olmaz diyenleri hiç anlaymadım o yüzden.
0
synesthesia
(03.04.24)
bir ayarı olması gereken bir şey değil ki bu neden bazı insanlar böyle her olaya satranç gibi stratejist yaklaşıyor merak ediyorum. benim ilk iş yerimde çok yakın arkadaşlarım vardı çünkü birlikte çok güzel bir frekans yakalamıştık. o ekipten bazıları şehir değiştirince koptuk ama kalanları hala en yakın arkadaşlarımdan görüşüyoruz arada. bir sonraki iş yerinde ise hiç arkadaşım yoktu çünkü keyifli bir iletişim kurabileceğim tarzda birisi yoktu. şimdiki iş yerinde de ilk iş yerimdeki gibi çok yakın diyebileceğim seviyede olmasa da iyi arkadaşlarım var dışarda takılıyoruz arada.
0
semaforo de medianoche
(03.04.24)
1 arkadaşım var, mesafeliyim
0
9kuyruklukedi
(03.04.24)
ben 28e, 2 arkadasim var (31k, 35k) hayatimi guzel yapan harika insanlar. her hafta en az 2 gun beraberiz. gecen senelerde haftada 5 gun falan birlikte gecirdigimiz bile oluyordu. raki icmeye de gideriz, konsere de doga yuruyusune de. en son gece 2de aa bu ne sirasiymis diye random bir siraya girdik bilet aldik kendimizi rave'de bulduk.

kiz arkadasimi da hemen kabullendiler ekibimize.

herkes karsi cikmis isyerinden arkadaslara da, gunun 8 saati uzaktan da olsa bu insanlarla calisiyoruz. acikcasi arkadaslarim olmasa bu iste durmazdim ben.
0
aguen
(03.04.24)
Olmasın isterdim ama var. Az sayıda çalışan olunca herkes "arkadaş" olmak zorunda kalıyor. İş çıkışı birlikte yeniyor, içiliyor, planlar yapılıyor. Zorunlu katılıyorum. Keşke mesafeli olsak.
0
gnosis
(03.04.24)
Eski şirketimde çok sağlam arkadaşlarım vardı, hepsiyle hala görüşürüz. Yeni şirketimde hiç yok. Bilinçli olarak uzak duruyorum.
0
gabe h coud
(03.04.24)
en yakın arkadaşlarımdan birisiyle ilk çalıştığım şirkette tanışmıştım. o zamanlar yöneticisiydim. sonradan nikah şahidi bile ben oldum ve hala her gün 1 saat konuşuruz.

sonraki şirketteki arkadaşlarla aramızdaki alt - üst ilişkisi, "arkadaş" olmamızı engelledi ama hala 1-2 ayda bir oturur rakı içeriz.
0
co2s2
(03.04.24)
(6)

kariyer siyasetçisine bakışınız nedir?

logisticsmanager
Bir arkadaş belediye başkanı oldu.Yani hayatından siyaseti çıkarırsak bir şey yok. Okuduğu bölüm de dahil. Aileden para olmasa ve bir yerlerden tanıdık vs girmese şu an sıfıra sıfırdı kariyer olarak. Zaten secilmemesi imkansız bir yerdeydi parti gereği, hani odun koysan odun seçilir olayi.Ben nedens
Bir arkadaş belediye başkanı oldu.
Yani hayatından siyaseti çıkarırsak bir şey yok. Okuduğu bölüm de dahil. Aileden para olmasa ve bir yerlerden tanıdık vs girmese şu an sıfıra sıfırdı kariyer olarak. Zaten secilmemesi imkansız bir yerdeydi parti gereği, hani odun koysan odun seçilir olayi.

Ben nedense böyle kişilere güvenemiyorum ve kariyeri siyaset olan, siyaset olmasa aç kalacak kişileri tercih etmiyorum. Bana koltuk için her şeyi yapabilirler gibi geliyor. Onun yerine hayatında geldiği nokta sebebiyle siyasete girenleri tercih ediyorum çünkü çoğu zaten kariyerinde bir doyum noktasında ve siyaset olmasa da kendi kariyer ve hayatları var.

Bu arada bürokrat farklı benim için. Bahsettiğim parti yolu ile girenler.

Evet fikirlerinizi alalım.
0
logisticsmanager
(01.04.24)
kesinlikle katılıyorum. Daha geçen yıl bilmemkaç yaşına gelip görevini bırakmak istemeyenler için aynı cümleyi kurmuştum, bıraksalar başka bir hayatları yok yapabilecekleri bir şey yok. Öyle olunca koltuk sevdalısına dönüşüyorlar.

Bu arada benzer bişeyi akademide de görmüştüm, dışarıda başarılı olan ekstra projeler yapan profesörler çok tatlı insanlarken tek işi üniversite olanlar çok gıcık gereksiz sert tiplerdi.
0
nhk ni youkosu
(01.04.24)
Arkadaşınla kişisel bir meselen var gibi geldi. İyi mühendis, doktor gibi kamu faydasını gözeten biri pekala profesyonel siyasetçi olabilir. Olmalı da. Yoksa bizi avukatlar ve iş adamları yönetecek her zaman.
0
prole
(01.04.24)
Siyasetçi denen kişi büyücü gibi bir şey. Asla uyuşmayacağımız bir insan olsa bile ona oy vermemizi sağlayacak şekilde bizi ikna edebiliyor.

Sizin anlattığınız örnekteki genç için en ideal kariyer siyaset olsa gerek. Eğer milyonlarca liralık arsaları varsa yerel yönetimde etkili olması lazım ki belediye onun arsalarını yeşil alan ilan etmesin, üstünden yol geçirmesin, istimlak etmesin vs. Onun arsalarına imar izni gelsin, daha fazla kat çıkma hakkı gelsin, inşaat yaparken işleri kolay ilerlesin. Belli ki belediye başkanı olmasını kolaylaştıracak network'ü de var. Bu durumda bu kariyere girmek yerine bir yerde maaşlı çalışması garip olurdu.

"Ben kariyer siyasetçisine güvenmem" diyen herkes bir sonraki seçimde kariyer siyasetçisine oy atabilir, hiç şaşırtıcı olmaz. Ben de kariyer siyasetçisine güvenmem. Herhangi bir mesleği bir süre yapıp hayatı oradan öğrenmiş olmasını tercih ederim.
0
michael_knight
(01.04.24)
prole+1
işini düzgün yaptıktan sonra önemi yok. meclis hukukçu dolu mesela, ama hukuksuz ya da hukuka aykırı neler neler oldu son yıllarda.
0
gnosis
(01.04.24)
Kıskançlık diyebilirsiniz herkesin kendi fikri, kişisel niye algilayayim.
Türkiye'de yaşamıyorum zaten napayım belediye başkanı olan adamı, misal bir firmada vp falan olsa o zaman kıskanırdim çünkü oralar benim istediğim şeyler :) sadece hayatımda ilk defa siyasetciyi tanıyorum ve biraz "ya bu mudur yani buranin cikartabildigi kisi" diyorum, sasirtti sadece. Zamanında ekside yazar olduğumu duyunca "su başlığa güzel şeyler yazsana ya" demişti kendisi ile alakalı.


Bu arada olay egitimli olmak değil daha çok siyasetin kariyer olmaması, zaten soruda da bunu demişim. Misal yaşadığı yerdeki olaylara tepki gösterip bu şekilde muhtar olan kişiye daha çok güvenim var.
0
🌸logisticsmanager
(01.04.24)
bir kişinin yaşının veya eğitiminin yeterli olmaması siyasette yükselmesine engel değildir. parti örgütüne emek vermek önemlidir. bir kişinin 30 yaşında olması başarılı bir siyasetçi olmasına engel değildir. gençliklerinden bu yana yıllarca partilere emek vermiş insanlar var. broşür dağıtmış, pankart tutmuş, afiş asmış, ev ev dolaşan insanlar var. yükselmek için de doğuştan gelen yetenekler de önemli. en güncel örneği imamoğlu.
0
paintov
(01.04.24)
(2)

saçı şöyle nasıl yapabiliriz

duyurukullanıcısı
https://i.hizliresim.com/iql4czi.PNGsaçımın kesimi böyle uzunluğu da bu şekilde ama böyle şekil veremiyorumbunun için özel bir tarak mı var? şekilllendirici mi var?5-6 çeşit şekillendirici aldım hiç biri böyle yapamıyorözel tarak falan varsa onu da alabilirim.
i.hizliresim.com

saçımın kesimi böyle uzunluğu da bu şekilde ama böyle şekil veremiyorum

bunun için özel bir tarak mı var? şekilllendirici mi var?

5-6 çeşit şekillendirici aldım hiç biri böyle yapamıyor

özel tarak falan varsa onu da alabilirim.
0
duyurukullanıcısı
(31.03.24)
Özel tarağı var evet: www.hepsiburada.com
www.recete.com
Saça bu kremi sürüp fön makinesi ve tarak ile şekil veriyorlar.
Saçınız sertse önce yumuşatmak için birşeyler uygulamak gerekiyor. Hatta düzenli aralıklarla yaptırmak gerekiyor. O konuya tam hakim değilim, çamaşır suyu içerikli bir şey olduğunu tahmin ediyorum. Bir berbere/kuaföre giderseniz anlatırlar.
0
gnosis
(31.03.24)
Tahminim;
Saçlar yıkanacak
Saçlar havlu ile kurutulacak
Sonra bu tarz saça özel bir ürün kullanilacak misal Amerika'da days of dirt var buna uygun gibi
Üstüne geniş bir tarak kullanılacak ince değil
En son saç spreyi olabilir

Su kuaför bu tarz saçlar yapıyor days of dirt yapan da o;
www.instagram.com
0
logisticsmanager
(31.03.24)
(5)

Erotik zayıflama aleti reklamı

ananiyimioguz
Arkadaslar bunu gecen yillarda da sormuştum kimse bulamamisti.Şimdi bir benzerini gördüm tekrar soruyorum. Belki bu hatırlamanıza yardımcı olabilir.https://www.instagram.com/reel/C5GW259x0md/?igsh=YzJvbXF2NWdjenN0Şu tarz bir aletin reklami dönüyordu birkac sene once.Bir kadin reklamda oynuyordu ayni
Arkadaslar bunu gecen yillarda da sormuştum kimse bulamamisti.

Şimdi bir benzerini gördüm tekrar soruyorum. Belki bu hatırlamanıza yardımcı olabilir.

www.instagram.com

Şu tarz bir aletin reklami dönüyordu birkac sene once.

Bir kadin reklamda oynuyordu ayni bu sekil. Ben cok memnun kaldim diyordu ama sesler ve görüntü bu biçim.

Bana o ilk yayılmış olan video veya reklam lazım bulabilir misiniz?

Edit: Bu arada tabii ki erotik degil de işte o anlam çıkıyor diye öyle dedim.

Edit 2: Video kalitesi kötüydü, 8-10 yıllık olabilir.
0
ananiyimioguz
(29.03.24)
Zayıflama olduğuna emin miyiz?
Bölgesel beyazlatıcı uygulaması yapan bir cihaz ve dr. vardı, o da çok yayılmıştı en az 5 sene öncedir. Onu bulabilirim gibi :)
0
megalomaniac
(30.03.24)
@megalomaniac, evet evet cihaz yine bunun aynısıydı
0
🌸ananiyimioguz
(30.03.24)
gnosis
(30.03.24)
işine yararsa. dün bizim borsa grubunda paylaşmışlardı.
twitter.com
0
lazpalle
(30.03.24)
Bunlar degil arkadaslar :(
0
🌸ananiyimioguz
(31.03.24)
(4)

güzel hristiyan ilahileri

tabudeviren
üzerime atın..ilk ben atayım. tutun:https://www.youtube.com/watch?v=E8Mf-1A6YtE
üzerime atın..

ilk ben atayım. tutun:
www.youtube.com
0
tabudeviren
(16.03.24)
gnosis
(16.03.24)
allegri'yi görünce dayanamadım, yeni nesil ilahi

www.youtube.com
0
gule gule
(16.03.24)
Amaranta ursula
(17.03.24)
Degisik bir tarz: www.youtube.com
0
sertac akin
(17.03.24)
(26)

Anne babanız ele ayağa düşse evinize alır bakar mısınız?

ananiyimioguz
Siz de 40 yasindasiniz ve evlisiniz.A) evime alir bakarimB) bakıcı tutarim kendi evinde bakılırC) ben bakamam kardeslerimden biri bakar ona para gonderirizD) bakim evine veriririmE) hic ilgilenmem baslarinin caresine baksinlar, devlet sahip ciksinEdit: Bakıcılar 1000-2000 dolar arası alıyor diye bil
Siz de 40 yasindasiniz ve evlisiniz.

A) evime alir bakarim
B) bakıcı tutarim kendi evinde bakılır
C) ben bakamam kardeslerimden biri bakar ona para gondeririz
D) bakim evine veriririm
E) hic ilgilenmem baslarinin caresine baksinlar, devlet sahip ciksin

Edit: Bakıcılar 1000-2000 dolar arası alıyor diye biliyorum bu arada onu da hesaplıyor musunuz düşünürken?
Bakım evine verseniz de yine 500-1000 dolar arası bir ücret isteyecekler.
Kaldı ki her şey dahil mi yani ilaç veya bez paraları dahil olmayabiliyor onları da eklemek lazım.
0
ananiyimioguz
(11.03.24)
b
0
gabe h coud
(11.03.24)
a ya da b duruma göre değişir.
kendi evimde bakmasam da kendi evinde çokça baktım.
0
jelly bear
(11.03.24)
Allah büyük konuşturmasın da

a-b
0
ya ben lan neyse
(11.03.24)
babam erken ölünce bunları konuşur olduk annemle. kendisi kimseye yük olmayan tonton nene olarak ara sıra bizim yanımızda olmak isteyeceğini ama KESİNLİKLE ona bakmamamızı söylüyor. evlat olarak gelin, görün, halimi hatrımı sorun, beni yalnız bırakmayın ama sizin başınıza kalacağım bi durum da olmasın diyor sigma reyiz.

o yüzden bana en mantıklı gelen B veya kendisi isterse C. bakıma muhtaçsa eğer ne yaptığını bilen, ona iyi davranacağını da bildiğim bi profesyonele işi yıkmayı tercih ederim. mümkünse annemin bize olabildiğince yakın yaşamasını sağlarım. bakımıyla profesyonel uğraşır, ben de hep yanında yöresinde olurum. hem o kimseye yük olduğunu hissetmez hem de oğlunun yanında olduğunu bilir.

A çok sıkıntılı bir olay. yaşlanan anamı öylece bırakmayı kendime yakıştıramıyorum, doğru bulmam. diğer taraftan 40 yaşında adamım, evliyim, eşim "ben senin annene mi bakıcam bu saatten sonra" derse o da haklı. ne biliyim. çok zor iş. umarım hiç öyle bi noktada olmam ama olursam da eşime güzelce açıklamaya çalışırım, anamla ilgili tüm sorumluluğu üstlenirim, hem eşimin rahatı bozulmasın hem de annem kendini rahatsız hissetmesin diye uğraşırım. 40 yaşındaki adamın önceliği kendi karısı ve çocuğu olmalı diye düşünüyorum ama anamı da sokağa bırakamam yav, gönlüm razı gelmez.
0
mark greg sputnik
(11.03.24)
Yatılı bakıcı fiyatlarını araştırın ya da hiç araştırmayıp B seçeneğini eleyin bence.

Bakım evi dediğiniz Devlete ait huzurevleriyse hem yıllar önceden sıraya girmesi gerekiyor ve hem de 'kendine bakabilecek yeterlilikte' şartı var. Dolayısıyla E maddesinin virgülden sonrası da iptal.
Özel huzur evi diyorsanız eğer onun için de B maddesi için söylediklerim geçerli.

Benim cevabım A.
A dışındaki maddeyi düşünenleri (gerçi şahsi görüşümdür kimseyi bağlamaz da) insani bulmam.
0
Mirket
(11.03.24)
B
Mevcutta benim anne babam daha genç ama yatalak hastalarımıza böyle bakıyoruz. Annem vakti zamanında anneanneme bakarken bel fıtığı oldu. Senelerdir ceremesini çekiyoruz yatan hastaya bakmak herkesin harcı değil.
0
cilekli pasta
(11.03.24)
Benim evimde bakıcısı olur. Ben çalışıyorum, eşim de çalışıyor olacak. O yüzden bakıcı olur. Ekonomik durumumuza göre ya yarım gün ya da yatılı olur. Evin her yerine kamera koyarız, tuvalet ve banyoya ise sadece ses kaydı alan tipte kamera eğer varsa. Biraz detaylı anlattım ama :))
0
rock n roll
(11.03.24)
Duruma göre a ya da b. A olacaksa mutlaka yine bakıcı olur evde. O ilgilenir ama benim gözüm üstünde olur. B olacaksa da benim evime yakın bir yere taşınılir. Ben yine her gün, gün içinde görürüm. Başka türlüsünü hayal edemedim. Bu arada aynısı eşimin annesi için de geçerli.


Bu arada ben yurtdışındayim, ailem de öyle. Buna gore cevap verdim.
0
fraise
(11.03.24)
Allah kimseye öyle bir durum yaşatmasın ama A şıkkı fazla hayalci.

Kendi evinizde bile baksanız bakıcı tutmak zorunda kalabilirsiniz zira pek hareket edemeyen bir hastayı kaldırmak, oturtmak, yatırmak, yıkamak vb. zor işler ve üstüne "dışarıdan" biri psikolojik olarak o işi daha iyi yapıyor. Sürekli yanınızda kötüleşen ve ölüme giden biri olması, ve o kişinin anneniz babanız olması sizin için de aşırı yıpratıcı olacaktır. Anneannem alzheimer'dı ve göçmen bakıcı tutulmuştu onlarla bile psikolojik harp oldu, komple annem veya teyzem baksa onların psikolojisini ve bedensel sağlıklarını(bel vs.) kaybederdik sanırım.
0
nhk ni youkosu
(11.03.24)
A. Ama bu senaryoda ben de çalışacağım için bakıcı tutmam gerekecek.
0
Amaranta ursula
(11.03.24)
Bana kalsa ben A isterim. İçim ancak öyle rahat eder ama ailem çok karşı bu bakma olaylarına. Onlar B dışındaki tüm seçeneklerde mutsuz olur. İkisi de bana ve kardeşime yük olmama konusunda aşırı takıntılı.
0
juliette
(11.03.24)
B zaten kendi evinden baska yerde olmak istemez ana biz gununirlik temizlikci bile zor bulurken bakimina guvenecek kisi bulmak zor. imkan varsa C en guzeli ama kardeslerime de yazik olur. insanlar boyle sorumluluk alinca bir anda hayatsiz oluyorlar ve o sorumluluk ustune yapisiyor. ama evliyken eve anne baba gelmesi allah korusun misafir olarak bile yatili kalmasini istemem hic benlik degil. eger alzheimer gibi bi hastaligi varsa D secenegi en sagliklisi ki bizimkiler de bunu ister muhtemelen
0
ala09
(11.03.24)
b.

Gördüğüm kadarıyla A uzun vadede her iki taraf için çok zorlayıcı oluyor düzenli bakım gerektiren hastalık durumlarında, C kardeşler arasında sürtüşmelere sebep olabiliyor, D ne yazık ki Türkiye'de hala insanlara tuhaf geldiği için çocuklarda vicdan azabına sebep olabiliyor, E aile ile olan ilişkinin kötülüğüne göre bir seçenek.
0
lolita
(11.03.24)
A. Daha genç ve bekarım ama alzheimer olan annemi baktım/baktık. Alzheimer hastasını biz ailesi olarak zor bakarken bakıcıyla nasıl olurdu düşünemiyorum. Annemden birkaç yıl sonra komşumuzun kardeşine teşhis kondu, bakmak istemediler ve bir bakımevi bulup yerleştirdiler. Kadıncağız bir yıl bile dayanamadı, öldü.
Genelde çevremdeki aileler de dünüşümlü bakıyor. Birkaç ay sizde birkaç ay başkasında şeklinde.
0
gnosis
(11.03.24)
Bakıcılar 1000-2000 dolar arası alıyor diye biliyorum bu arada onu da hesaplıyor musunuz düşünürken?
Bakım evine verseniz de yine 500-1000 dolar arası bir ücret isteyecekler.
Kaldı ki her şey dahil mi yani ilaç veya bez paraları dahil olmayabiliyor onları da eklemek lazım.
0
🌸ananiyimioguz
(11.03.24)
@ananiyimioguz'un da işaret ettiği gibi, bakıcı ve bakımevi seçeneği artık biz fakirler için yok.

Verilen cevaplardan insanımızın yeni ekonomik düzene fikir olarak tam bir geçiş yapamadığı anlaşılıyor.
0
Mirket
(12.03.24)
En güzeli yan daire, alt/üst daire vs gibi yakınlıkta oturup B seçeneği. Hem senin ayrı hem onun ayrı yaşam alanı olur, hem sürekli gözümün önünde olur. A ya da dediğim şekilde B diyorum ben.
0
yazdonumu
(12.03.24)
insan eti ağırdır. kimseye bakamam. bakılmak da istemem ötenazi haktır.

mümkünse b yi seçerim.
0
anon1m
(12.03.24)
Siz ne plan yaparsaniz yapin olay esinizin bu konuda ne dusundugunde dugumlenecek.Umarim anlayisli esleriniz vardir/olur
0
turkuaz
(12.03.24)
Bence insani olan hatta olması gereken A'dır fakat bugün Türkiye'de gerek toplumsal yozlaşma gerek egoizmden dolayı ebeveynler çocuklarına dahi bakmıyorlar, kadınlar evde yemek pişirmek istemiyorlar. Bana göre A dışındaki seçenekler tartışmaya kapalı benim için ama Türkiye gerçeği B ne yazık ki.
0
doharkoman
(12.03.24)
Annem anneanneme, amcam ve eşi babaanne ve dedeme baktı. Dede dışında ağır hastalığı olan yoktu, birlikte yaşadılar diyelim.
Annem de abimlerle yaşıyor. Ben başka şehirdeyim. Yaşlılığında da böyle devam ediyor diye düşünüyorum.
Kendi şartlarımdan bağımsız olarak ve annemle yakın bir ilişkim olsaydı B’yi seçerdim. Hasta insana bakabilecek beceriler yok bende.
0
auroraaurora
(12.03.24)
valla benim için 40 olmadan yaşanacak bir durum olabilir. 32 yaşındayım babam neredeyse 80 olacak. ev üzerinde ev olmaz bence. bakımlık bir durum olunca da eşim de ben de çalışıyoruz nasıl bakacağız? imkanım el verdikçe "b" seçeneği benim için. öbür türlü gene evde yalnız kalıyorlar bir anlamı olmuyor.
0
wild honey suckle
(12.03.24)
parasından bağımsız olarak A. yani bakıcı fiyatı 100 dolar da olsa seçenek değil benim için. annem babam çocukken bakıcıya vermedi beni. ele ayağa düşmelerine de gerek yok, başımın üzerinde her zaman yerleri. şu an 10 dk mesafede yaşıyoruz, haftanın en az 3-4 günü birlikteyiz.
0
mustafakesekci
(12.03.24)
doğrudan süreci yaşamış ve hala da yaşayan biri olarak tecrübelerimi paylaşayım.

88 yaşındaki babam özel bir bakımevinde kalıyor. kendi isteğiyle oraya yerleştirdik. yani bizim için cevap önce a, sonra d.

a. evime alır bakarım.

çok vicdanlısınız ama sanırım işiniz gücünüz yok, çalışmıyorsunuz. yani evinize aldıktan sonra 24 saat yanında kalmayacaksanız evinize almanın mantığı nedir? evinize aldıktan sonra bırakıp gidebiliyorsanız zaten elden ayaktan düşmüş değildir.

babam hastaneden ilk çıktığında 3 ay kadar bizde kaldı. bizim bir şikayetimiz yoktu. keşke işsiz güçsüz adamlar olsak da evimizde bakabilsek. ben 3 ay işime gücüme gidemedim. ayağa kalkıyor, yürüyor, tuvalete gidiyor ama kalkıp dolaptan yemeği bulup, ocağa koyup, ısıtıp yiyemez. o yüzden iki öğün arasındaki süreden daha uzun yalnız bırakamadık. yemeğini koyup çıkıyorsun, diğer öğünden önce de dönmek zorundasın.

o yüzden a şıkkını eliyoruz. bakımevinde kalıyor olduğunu duyan pek vicdanlı kişiler evime niye almadığımı sorguluyor, ya da bana babasını köpek gibi barınağa vermiş şerefsiz ibne gözüyle bakıyor, yüzlerinden hissediyorum. ama karı koca sabah işe gidip akşam döndüğümüz evde bu adam bütün gün ne yer, ne içer, ne yapar, kimse onu düşünmüyor.

b. bakıcı tutar kendi evinde bakılır.

güzel fikir. babam bakımevinde kalmak istediğini söylediğinde ben de baba olur mu öyle şey, bakıcı tutalım evde baksın dedim. dedi ki naapıcam ben bakıcıyla bütün gün evde? evet minimum 1000 dolar gibi bir rakam istiyorlar. ayrıca evin elektriği, suyu, doğalgazı yine ödeniyor. babamın ve bakıcının yediği, içtiği var. üstüne bir de nazını kaprisini çekmeniz gerekiyor ve kalıcı olacağı da garanti değil, bir şeye tepesi attığı anda yaşlı maşlı demeden, haber bile vermeden çekip gidebiliyor, yüz üstü kalıyorsunuz. ekonomik de değil, verimli de değil. üstelik 7/24 kendi evinde kös kös bakıcıyla oturmak pek eğlenceli de değil. bir de kadının biriyle evde yalnız kadın "beni elledi, bana sarktı, taciz etti" dese, 88 yaşında al başına belayı.

c. tek çocuk olduğum ve benden başka bakacak kimse olmadığı için bu şıkka bir şey diyemiyorum. keşke 3-4 kardeş olsaydık da üçer dörder ay her birimiz baksaydık. hep bunun için keşke dedim. ama kime "keşke kardeşim olsaydı" dediysem "biz kaç kardeşiz de ne oldu, herkes birbiriyle küs, kimse kimseyle konuşmuyor, şükret haline" diyor. belki de böylesi daha hayırlı. öyle olsa ben baktım, sen bakmadın diye tatava çıkacaktı. hepsi tahmin tabii, bilemeyiz.

e. o kadar da şerefsiz vicdansız hayırsız değilim.

d. devlet bakımevleri kendi işini kendi görebilen ve aklı başında yaşlıları kabul ediyor. kendi işini, temel ihtiyaçlarını kendi göremeyen ve/veya alzheimer/demans hastası yaşlıları kabul etmiyor. sıraya giriyorsunuz, sıranız gelince kabul ediyorlar. sıra nasıl geliyor? birileri vefat ettikçe... babam çok şükür kendi temel ihtiyaçlarını görüyor, aklı da başında. ama biraz daha iyi hizmet için devleti tercih etmedik. devlet de ücretsiz değil ama özelin yanında çok cüzi bir ücret alıyorlar.

özel bakımevinde kalıyor. 3 öğün yemek veriyorlar. ara öğünlerde meyve, kurabiye, bisküvi falan veriyorlar. elektriği, suyu, ısınması içinde. bakım personeli var, hemşiresi var, doktoru var. ilaçlarını veriyorlar, çamaşırını yıkıyorlar, banyosunu yaptırıyorlar, sosyalleşebileceği arkadaşları var, kimsenin nazını çekmiyorsunuz, onlar size hizmet sunmak için uğraşıyorlar. devletin karşıladığı bütün ilaçları alıyorlar. babamın bez ihtiyacı yok, kullanmıyor. ama raporunuz varsa devlet bez için de bir ödeme yapıyor, onu veriyorsunuz, bezi de karşılıyorlar. yetmediği kısmı siz karşılıyorsunuz. başına bir iş geldiği zaman anında haberim oluyor, gerekiyorsa ambulans çağırıp hastaneye gönderiyorlar. düştü mü, kalktı mı, fenalaştı mı, rahatsızlandı mı aklınız kalmıyor. çok affedersiniz ishal olup tuvalete yetişemediği de oldu. evde bakıcı olsa eeh ben bununla uğraşamam diyip bok içinde bırakıp gidebilir, burada öyle bir derdiniz olmuyor, temizleyip, yıkayıp paklayıp, üstünü başını değiştirip sizi de haberdar ediyorlar.

bugünün fiyatıyla da aylık 23 bin lira ödüyorum, emekli maaşı ile hemen hemen karşılanıyor. kendisi de memnun, benim de kafam rahat. elbette evindeki kadar rahat bir ortam değil, yatılı okul gibi, öğrenci yurdunda kalıyor gibi. ama bu şartlarda hepimiz için en iyisi bu. üstelik kendi evini de kiraya verdik, oradan da güzel kira geliyor.
0
kibritsuyu
(12.03.24)
iyiki kardeslerim var: C
olmasaydi B + periyodik ziyaret
elden ayaktan dusmus bakim gerekiyse D
0
buenosdias
(12.03.24)
evliysem b ama ben de sık sık giderim, evli değilsem a ama bakıcı da tutarım maddi gücüm varsa.
0
nic cage
(12.03.24)
(13)

Vücut yapip, t-shirt'le gezenler.

Yourcousinmarvinberry
Bu arkadaslar neyin kafasini yasiyor ?Gögüs ve kol kasi yaptigi için her ortamda(disarida hava soguk bile olsa) sadece kisa kollu shirt giymekten vazgeçmiyorlar. Motivasyonlari ne ? Sokakta yürürken bir kadinin onlari durdurup, ceplerine numaralarini tutusturmalarini mi bekliyorlar ?
Bu arkadaslar neyin kafasini yasiyor ?

Gögüs ve kol kasi yaptigi için her ortamda(disarida hava soguk bile olsa) sadece kisa kollu shirt giymekten vazgeçmiyorlar. Motivasyonlari ne ? Sokakta yürürken bir kadinin onlari durdurup, ceplerine numaralarini tutusturmalarini mi bekliyorlar ?
0
Yourcousinmarvinberry
(07.03.24)
vücut sıcak. üşümüyoruz :P
0
gabe h coud
(07.03.24)
Maslow'un ihtiyaçlar piramidinde dördüncü sırada beğenilmek var.

Bende böyle bir ihtiyaç yok deme. Bu bilimsel bir gerçeklik.

Konuya gelirsek, adam beğeniliyor ve beğeni bakışları alıyor ki öyle yapıyor. Telefon numarası tutuşturma konusuna gelirsek, oluyor gerçekten, oldu.

Ama ben gelişmiş bir vücudun, iyi bir meslek, saygın bir yaşam tarzı, düzgün kılık ve kıyafet, düzgün bir çevre ve entelektüel bir yapı eşliğinde anlamlı olduğunu düşünüyorum.
0
Mirket
(07.03.24)
Günlük hayatta insanların yapıp da statü aracı olmayan bir şey var mı?

Kahve içtiğimiz yer, giydiğimiz markalar, izlediğimiz filmler, okuduğumuz kitaplar, siyasi görüşümüz, gittiğimiz yerler, bildiğimiz şeyler, tanıdığımız insanlar, kullandığımız telefon, hobilerimiz, arabamız, evimiz... Hepsi öyle ya da böyle kimliğimizin bir parçası, içinde olduğumuz sosyal gruplardaki yerimizin belirleyicisi, karşı cinsle iletişimimizde birer imleç olmuyor mu?
0
salihdt
(07.03.24)
İzmir'de hava 12 derece şuan t-shirt ile geziyorum iş yerinde. Hafif serinliği severim. Geniş sırtım ve seksi kaslarım ile mutluyum. Kadınlardan bir beklentim yok ama bakışları okumayı bildiğim için hoşuma da gidiyor aldığım Vibe. Kafa yaşamak istersem bir şeyler içiyorum, farklı şeyler yapıyorum t-shirt kafası kesmez beni.
0
hasmetizm 2046
(07.03.24)
Onlardan biri benim abim. Tek motivasyonu: "Kadınlar bakıyor." Kendini salmayıp vücut çalıştığı dönemlerde iki haftada bir sevgili değiştiriyor. Abimle bu süreçte takılanlar da üniversiteli ya da yeni iş hayatına atılan kızlar. Ciddi bir ilişki arayışında değil zaten.
0
gnosis
(07.03.24)
diri memeleri olup meme dekoltesi giyen, uzun sekilli bacaklari olup mini short ve etek giyen kadin neyi yasiyorsa onu yasiyorlar. erkegin genel olarak cok estetik bir vucudu yok, artik antik yunan doneminde de yasamadigimiz icin ortalama bir erkegin armut gibi vucudu var. bunun uzerinde olanlar da bunu gostermek istiyor.
0
bay b
(07.03.24)
Kendimizi iyi hissediyoruz
0
mirty
(07.03.24)
beğenilme beklentisi her insanda mevcut. bazı insanlar güçlü olabileceği yöne yöneliyor. vücut yapıp t-shirtle gezip beğenilme beklentisiyle gezen arkadaşın beklentisiyle ona numara verenin beklentisi aynıdır zaten.
0
mikahakkinen
(07.03.24)
ben de kışın şirkete full tshirt ile giderim. sağ kol full sleeve dövme ama amacım bu değil. bana sıcak basıyor, ben gömlek de giyemiyorum hatta patronla papaz oluyoruz sürekli :)

şu cebe numara koyma mevzusu da doğru. benim başıma gelmedi ama kuzenimde harley vardı. ışıklarda durdurup ahlaksız teklif etme teklifinde bile bulundular bi tur karşılığı:)
0
KidLazer
(07.03.24)
@Kid, bence onlar Harley'e vurulmus(:
0
🌸Yourcousinmarvinberry
(07.03.24)
kardesim gorup gorebilecegiz hot boy sayisi belli sen neye mani olmaya calisiyorsun ki? ayrica istedigini giyer teshircilik degil bu. gorsem gercekten sicakladigini dusunurum btw bunlar kolay kolay bot ve mont da giyemezler veya cok kalin degildir montlari. saglikli beslenince usume olmuyor sanirim. ben yedi kat yorganin altinda yatarken donla gezebiliyolar. ustune bir de bizi isitabiliyorlar. pekmez ye senin de olsun
0
ala09
(07.03.24)
Başarılı olmuş ve göstermek istiyor. Kolay değil kan, ter, gözyaşı.
0
rock n roll
(07.03.24)
@your
ufak bir farkla, kuzende de 6pack vücut var :)
0
KidLazer
(07.03.24)
(2)

Vefat Eden Kişinin Mal Varlığını Öğrenmek

sislerrr
Ölen kişinin üzerine kayıtlı olan mal varlığını öğrenmenin bir yolu var mı? (Veraset ilanı açmadan )
Ölen kişinin üzerine kayıtlı olan mal varlığını öğrenmenin bir yolu var mı? (Veraset ilanı açmadan )
0
sislerrr
(06.03.24)
Mirasçıları kendi e-devlet hesapları üzerinden ölenin tapu kayıtlarına ve kayıtlı araçlara bakabiliyorlar ama sorgulamak için mirasçılık belgesi(noter) ya da veraset ilamı(mahkeme) gerekiyor. Onun dışında tek yapabileceğiniz evde tapu falan aramak:) Belediye, vergi dairesi, tapu dairesi gibi yerler bu bilgilere ulaşabiliyor ama mirasçılık belgesi ya da veraset ilamı olmadan sizinle paylaşmazlar.
0
gnosis
(06.03.24)
Çok sağlam tanıdık olacak öyle.
0
administ
(07.03.24)
(3)

japonca öğrenmek için kurs tavsiyesi

blatta hiberna
merhabalar,japonca öğrenmek için tavsiye edebileceğiniz, sonuç almış olduğunuz veya çevrenizdeki birilerinden iyi olduğunu bildiğiniz online eğitim veren bir kurs var mı?ayrıca kitap, uygulama, sözlük, youtube kanalı, podcast vb. her türlü tavsiyeye de açığım.teşekkürler!
merhabalar,

japonca öğrenmek için tavsiye edebileceğiniz, sonuç almış olduğunuz veya çevrenizdeki birilerinden iyi olduğunu bildiğiniz online eğitim veren bir kurs var mı?

ayrıca kitap, uygulama, sözlük, youtube kanalı, podcast vb. her türlü tavsiyeye de açığım.

teşekkürler!
0
blatta hiberna
(04.03.24)
Bunu uygulayın: learnjapanese.moe
Daha sonra da TheMoeWay'in discord'una katılın. Kursa boşa para harcamayın. Özel ders alacak duruma gelince özel derse para harcarsınız isterseniz.
japonca öğrenen biri için Anki olmazsa olmaz bir uygulama.
0
gnosis
(04.03.24)
Bencede kursa boşuna para harcamaya gerek yok dil öğrenmek isteyene YouTube da veya yukarıda paylaşıldığı gibi çeşitli platformlarda dünya kadar materyaller var yüzyüze dil kursu hem para hem zaman kaybı dil öğrenmek istiyen her şekilde öğrenir site düşünüyorum
0
doharkoman
(05.03.24)
@doharkoman:

"dil öğrenmek" çok ucu açık bir kavram.
ben çevirmenim, dolayısıyla benim için bir dili bilmek izlediğini anlamak ya da derdini anlatabilmek değil.
o yüzden youtube'un yeterli olmayacağını düşünüyorum ama gnosis'in tavsiyesini inceleyince immersion tekniği aklıma yattı.

çok teşekkürler!
0
🌸blatta hiberna
(05.03.24)
(2)

Okul için gerekli kitap (Türk Ticaret Kanunu)

baharat
Arkadaşımın kızının okulu için acil bu iki kitap lazımmış. Ben de internettem araştırdım ama bulamadım. Nereden veya nasıl temin edebileceğim ile ilgili bilgi sahibi olan var mıdır?- Türk Ticaret Kanunu Eylül 2023 - Beta Yayınları- Türk Ticaret Kanunu Mayıs 2023 - Seçkin Yayınları
Arkadaşımın kızının okulu için acil bu iki kitap lazımmış. Ben de internettem araştırdım ama bulamadım. Nereden veya nasıl temin edebileceğim ile ilgili bilgi sahibi olan var mıdır?

- Türk Ticaret Kanunu Eylül 2023 - Beta Yayınları
- Türk Ticaret Kanunu Mayıs 2023 - Seçkin Yayınları
0
baharat
(04.03.24)
Bunlar cep boy mevzuat kitapçıkları:
www.fidankitap.com
Hemen her kitapçıda bulunacağını tahmin ediyorum ama bulamazsanız hukuk kitabı satan yerlerde kesin bulursunuz (Legal gibi).
0
gnosis
(04.03.24)
Bu arada 2023 basım bulamazsanız 2024 basım alsanız da olur ama 2022 almayın. TTK'da değişiklikler olabilir.
0
gnosis
(04.03.24)
(4)

Bahçedeki karıncalara soykırım yapmak

tchuck
ne önerirsiniz?hiçbir şey ekemiyorum bahçeye, her şeyin tohumunu alıp götürüyorlar. alamadıkları tohumları da parçalayıp kullanmaz hale getiriyorlar. harbi kafayı yiyeceğim.bu pislik türden kurtulmak için ne yapabilirim?internetten 1-2 tane ilaç daha önce sıktım, ama belli ki etki etmmeiş.yuvaraları
ne önerirsiniz?

hiçbir şey ekemiyorum bahçeye, her şeyin tohumunu alıp götürüyorlar. alamadıkları tohumları da parçalayıp kullanmaz hale getiriyorlar. harbi kafayı yiyeceğim.

bu pislik türden kurtulmak için ne yapabilirim?

internetten 1-2 tane ilaç daha önce sıktım, ama belli ki etki etmmeiş.
yuvaralarına taşıyıp tüm soylarını kurtuacakları zehirli yemler falan var mıdır?

bunların kökünü kazımak için ne yapabilirim?
0
tchuck
(25.02.24)
Önce fide yetiştirin. En sağlıklı fideleri seçip ekin. Tohumu doğrudan bahçeye ekme konusunda ısrarcıysanız "ilaçlı" tohumlar var. Onlardan alıp kullanırsanız dokunmazlar. Karıncaların kökünü kazmayı planladığınız için pesticide konusunda rahat olduğunuzu düşünüyorum. Ben fide yetiştirip ekiyorum. Benim bahçemdeki en zararsız hayvan karınca.
0
gnosis
(25.02.24)
soykırım yapma yazıktır da iki tavuk al bak sorun kalıyor mu. karıncaya soykırım yapmak insanın değil bir hayvanın hakkı sadece. tavuk bu iş için biçilmiş kaftan.
0
iddaaci
(25.02.24)
Fide yetiştirin, fideye bir şey yapmazlar zaten.
0
alfired
(25.02.24)
K othrine var uzun süre etkili, böcek falan bırakmaz da, yetiştirdiklerinizi yiyecekseniz olmaz sizi de zehirler. Zaten bi şeyler yetiştiriyorsanız karınca ellenmez ki hatta yemek artıklarını falan atarsın beslersin karıncayı. Tohumu da gömüyosun suluyosun dokunmaması lazım. Neyse İlla öldürecem ama sebzemi de zejirlemesin diyorsan 3 limonu kabuğuyla blenderdan geçirip sulandırıp etrafa püskürt. Bitmez ama azalır.
0
gece abisi
(26.02.24)
(2)

Adı hatırlanmayan bir film

praisebe
bir arkadaşımın hatırlayamadığı film üzerine buraya sorma gereği hissettik. lütfen, bilenler yeşillendirsin. film muhtemelen korku, kara-komedi filmiymiş. bir aile yılbaşı olabilecek bir tatil için yola çıkıyor. yolda ailenin erkek çocuğu ormandaki güzel kadının peşine takılıp delik deşik ediliyor.
bir arkadaşımın hatırlayamadığı film üzerine buraya sorma gereği hissettik. lütfen, bilenler yeşillendirsin. film muhtemelen korku, kara-komedi filmiymiş. bir aile yılbaşı olabilecek bir tatil için yola çıkıyor. yolda ailenin erkek çocuğu ormandaki güzel kadının peşine takılıp delik deşik ediliyor. asla unutmadığı detay ise, filmdeki bir karakter başının arkasına dokunup duruyor ve dokundukça gülüyor. sonradan anlıyoruz ki kafası parçalanmış ve beynini gıdıklıyormuş. filmi bilenler adını söylerse çok sevineceğiz.
0
praisebe
(22.02.24)
gnosis
(23.02.24)
Çok teşekkürleeer.
0
🌸praisebe
(23.02.24)
(3)

Miras intikali birkaç soru

gnosis
Annemden kalan yerlerin intikal işlemleri ile uğraşıyorum. 1) Miras intikali için önce veraset ve intikal vergisinin ödenmesi isteniyor. Veraset ve intikal vergisi beyannamesini verirken de tapu fotokopilerinin eklenmesini istiyorlar. Bende annemin üstüne olan yerlerin tapuları yok. Tapu dairesinde
Annemden kalan yerlerin intikal işlemleri ile uğraşıyorum.
1) Miras intikali için önce veraset ve intikal vergisinin ödenmesi isteniyor. Veraset ve intikal vergisi beyannamesini verirken de tapu fotokopilerinin eklenmesini istiyorlar. Bende annemin üstüne olan yerlerin tapuları yok. Tapu dairesinde danışmaya sordum, önce tapuda intikal yapacaksınız sonra tapuları alıp vergi beyannamesine eklersiniz dediler. Oluyor mu öyle? Kısa yoldan, yaşayan bir akrabadan tapusunu mu istesem acaba?
2) 63'te bir pay, 27'de bir pay iki ev miras kalmış. Yine bunların intikali için DASK istiyorlar. Yaşlı akrabaların ikamet ettiği betonarme olmayan binalar. Ben gidip dask yaptırabiliyor muyum? Dask işlemini en hızlı ve en ucuza nasıl halledebilirim?
0
gnosis
(20.02.24)
2-daskı herkes yaptırabiliyor; şu bilgileri istiyorlar
tc kimlik doğum yılı adres inşaa yılı metrekara(düşük gösterilirse az ücret çıkar) toplam kat sayısı
0
eja
(20.02.24)
@eja henüz tapusu benim üzerime geçmemiş ev için dask yaptırabilir miyim? yoksa ölen annem adına mı yaptırmam lazım?
0
🌸gnosis
(20.02.24)
dask için tapunun senin üzerine olmasına gerek yok. kimin üstüne olduğunun önemi yok.
0
jelly bear
(20.02.24)
(3)

ölen fipli kedinin maltini baska kediye yedirme sansi var mi?

ala09
paketin disini temizleyip icinden biraz bosa siksam diye dusundum de alacagimiz risk cok buyuk gibi. bulasma ihtimali kesin var degil mi?
paketin disini temizleyip icinden biraz bosa siksam diye dusundum de alacagimiz risk cok buyuk gibi. bulasma ihtimali kesin var degil mi?
0
ala09
(18.02.24)
Üç kuruşluk şey için bu riski almaya değer mi?
0
gnosis
(18.02.24)
Macunu direkt tüpten yalayarak yediyse hiç riske girmeyin. Macunun içini lavaboya boşaltıp, tüpünü de iyice naylona sarıp atın.
0
anaphylacticshock
(18.02.24)
anlastik dostlarim tesekkurler. degmez iste atarken dusundum bi
0
🌸ala09
(18.02.24)
(3)

Bulunamayan kitap

ontolojikkonular
Sevgili Romalılar,Dilenci değilim bir kitabı hiçbir yerde bulamadım. Yardımcı olacaklara şimdiden minnettarım. Kitap:https://www.routledge.com/Explaining-Terrorism-Causes-Processes-and-Consequences/Crenshaw/p/book/9780415780513#
Sevgili Romalılar,
Dilenci değilim bir kitabı hiçbir yerde bulamadım. Yardımcı olacaklara şimdiden minnettarım. Kitap:
www.routledge.com
0
ontolojikkonular
(12.02.24)
Pdf işinizi görürse: annas-archive.org
0
gnosis
(12.02.24)
diyecevaplandı
(12.02.24)
Çok teşekkür ederim <3
0
🌸ontolojikkonular
(12.02.24)
(10)

3. sınıf öğrencileri hk

piyade binbasi er
merhaba, sorum tecrübeli ilkokul öğretmenlerine veya bu alanda ihtisas yapmış arkadaşlara.3. sınıfa giden kızımın öğretmeni günlük en az 30 sayfa kitap okuma ödevi veriyor. ama çocuk hiç sevmiyor kitap okumayı, zar zor, iteleye kakalaya okutuyoruz.kitap başına para da teklif ettim, en sevdiği etkinl
merhaba, sorum tecrübeli ilkokul öğretmenlerine veya bu alanda ihtisas yapmış arkadaşlara.

3. sınıfa giden kızımın öğretmeni günlük en az 30 sayfa kitap okuma ödevi veriyor. ama çocuk hiç sevmiyor kitap okumayı, zar zor, iteleye kakalaya okutuyoruz.

kitap başına para da teklif ettim, en sevdiği etkinlikleri yapacağız da dedim. yok. 10-15 sayfa sonra tükeniyor çocuk.

en son ben ne zaman büyüyeceğim diye ağlarken, niye büyüyünce okumyacak mısın kitap dedim, tabii ki okumayacağım dedi :/

kitaptan soğuyacak diye korkmuyor da değilim.

akademik olarak nedir bunun sınırı? 30 sayfa ideal mi, çok mu, ne yapmam gerekli, sevdirmek için bir yol yordam var mı???
0
piyade binbasi er
(11.02.24)
Uzman değilim de ne okutmaya çalışıyosunuz? Kendi seçtiği bir kitap mı yoksa okul ya da siz mi seçtiniz? İlgisini çekmiyor olabilir okuduğu kitap. Beraber bir kitapçıya gidip kitapları karıştırarak seçme aktivitesi yaptınız mı? Sizi kitap okurken görüyor mu? Ya da gel beraber yarım saat kitap okuyalım diyip yan yana kitap okudunuz mu?

Yetişkinler çocuklara çok kötü kitap seçiyor genelde. İlkokul çocuklarına yıllarca Kemalettin Tuğcu ve Ömer Seyfettin okutuldu yani bu ülkede :D
0
nundu
(11.02.24)
Kitap okumayı sevdirmenin yolu var. Her gün siz de elinize kitap alacaksınız ve birlikte okuyacaksınız. 10-15 sayfada tükeniyorsa sayfa sayısını yavaş yavaş arttırarak deneyin: 10-12-15-17-20... gibi. Sayfa sayısı zorlamasıyla olmuyorsa günde yarım saat birlikte kitap okuyacağız diyerek başlayabilirsiniz.
0
gnosis
(11.02.24)
kitap okumak için para teklif etmek nedir? iyi misiniz siz? siz çocuğa kitap okumanın ne kadar kötü bir şey olduğunu işlemişsiniz bilinçaltına bu şekilde?

çocuğun kitap sevgisi için bebekliğinden itibaren kitaplarla iç içe büyümesi gerekliydi. anne babanın her gün kitap okuması gerekli. birlikte kitap okuma saati yapmalısınız. çocuklar sizleri örnek, idol alır. anne-baba telefonla oynarken, kendisinin kitap okumaya zorlanmasını çocuk esaret gibi algılar.
0
adivar
(11.02.24)
Muzaffer İzgü'yü 20 sene önce çocuk olan ben bile sıkıcı buluyordum, günümüz çocuğunun beğenmesi zor bence. İsmi ökkeş diye kitap serisine şans verilmeyen yaşlar onlar.

Bi de çocuğa kitap zorlamak ters tepiyor. Bizim evde Aziz Nesin külliyatı vardı ve babam okumamı çok istiyordu. Ben başka kitaplar okurken babam Aziz Nesin'de ısrarcı olduğu için asla okumadım ve gereksiz bir önyargı besledim kitaplara karşı. O yüzden çocuğun tercihine çok karışmayın, ne isterse onu alsın okumaya başlasın
0
nundu
(11.02.24)
@nundu öğretmeninin seçip aldığı çocuk kitapları, bütün sınıf arasında dönüyor. az resimli çocuk kitapları ve içerikleri güzel.

evet her seferinde bende kendi kitabımı alarak yanına oturuyorum.
0
🌸piyade binbasi er
(11.02.24)
@adivar hocam dur sakin ol :) tam da dediğiniz gibi kitaplarla iç içe büyüdü, neredeyse her gece kitaptan masallar okundu, sürekli kitap okuma saatlerimiz var tüm ailenin kitap okuduğu.

benim merak ettiğim teknik / akademik olarak kitap okumanın ödev/zorunluluk olarak ve minimum sayfa sayısı belirlenerek öğrenciye dayatılması doğru mu, başka sınıf öğretmenleri varsa kendi sınıflarında uygulamaları nasıl bunu merak ettiğim için soruyu sordum.

dedikleriniz de haklısınız ancak zaten bunlar ilk akla gelen ve çoğu ilgili ailenin uyguladığı şeyler.
0
🌸piyade binbasi er
(11.02.24)
30 sayfa ne ya, çocuk haklı.
0
spherical
(11.02.24)
Dimi ya, teşekkür ederim ben de aynı doğrultuda düşünüyorum. Hayır biliyorum büyüyünce severek okuyacaktır ama şimdi böyle yaparsak ileride hiç eline almayacak çocuk.
0
🌸piyade binbasi er
(12.02.24)
hayır büyüyünce de okumayacak hepimiz biliyoruz :D

ben küçükken de çok severdim çünkü meraklıydım ve ilgimi çekiyordu. bazı insanlar bazı şeyleri sever, bazıları sevmez. bazıları da başka şeyler sever. ancak çocuklara yönelik, resimli, sürükleyici kitaplar olabilir. bazen kitapçılarda görüyorum içim gidiyor. :D


bir de her gün bir şeyi yapmak zorunda olmak sıkabilir bence ya. onun yerine belirli bir ritim tutturmak daha uygulanabilir olabilir. örneğin her günden ziyade çift günler ya da salı-çarşamba-cumartesi gibi olabilir.
0
blackkmamba
(12.02.24)
kesinlikle katılıyorum. bunu bir ödev olarak zorunlu tutunca ters tepiyor, okuyacağı varsa da okumuyor. bir de bu çocukların odaklanma süresi en fazla 15 dk. bizim bile artık çok düşükken yeni nesile göre düzenlemeler gelmesi lazım.
0
🌸piyade binbasi er
(13.02.24)
(1)

Hala kitap bagisi yapiliyor mu? (hukuk kitaplari da icerir)

okuyamıyom ben ya
Merhabalar, Elden cikarmak durumunda oldugum bir miktar kitabim var. Cope atmak ya da geri donusturmektense bir ise yarayacaksa bagislamak isterim. Aslinda aklima gectigimiz sene depremde yikilan okullarin kutuphanelerinin de yok oldugu geldi ama boyle bir sey varsa da kime/nereye/nasil ulasilir onu
Merhabalar,

Elden cikarmak durumunda oldugum bir miktar kitabim var. Cope atmak ya da geri donusturmektense bir ise yarayacaksa bagislamak isterim. Aslinda aklima gectigimiz sene depremde yikilan okullarin kutuphanelerinin de yok oldugu geldi ama boyle bir sey varsa da kime/nereye/nasil ulasilir onu bilmiyorum. Kitaba ihtiyaci olan bildiginiz okul var mi ya da gordugunuz bir kampanya vs?

Internette nereye bagis yapilir diye bakarken soyle bir site gordum:

www.herevebirkutuphane.com

Bu siteyi daha once kullanan oldu mu, guvenilir mi?

Bir de kitaplarin bazilari alti cizilerek; sayfa kenarlarina notlar alarak okunmus, bazilari sararmis, bazilari da rutubetten yamulmus. Boyle kitaplar da bagislanabilir mi yoksa cop mu oldular?

Ayrica universiteden kalan hukuk kitaplarim (fakultede ogretilen tum derslerin) da var, 2012-16 yillari arasindan. Mevzuat ne kadar degisti, sahip oldugum kitaplar gecerligini ne kadar koruyor bilmiyorum ama bunlari da ihtiyaci olan bir hukuk ogrencisine verebilirim eger ise yarayacaksa.

Kitaplari elimde daha fazla tutmak istemiyorum o yuzden bir an once yer bulup gondermek istiyorum. Onerisi olan varsa paylasirsa sevinirim.

Tesekkurler.
0
okuyamıyom ben ya
(10.02.24)
Sorunuza cevap değil ama şu uyarıyı yapayım: Yüksek lisans yapacaksanız eski hukuk kitaplarınızı elden çıkarmayın. Doktrindeki görüşlerin değişimini takip etme açısından yararlı oluyor.
0
gnosis
(10.02.24)
(1)

videoyu metne cevirmek

chihirovekohaku
Merhaba arkadaslar, Elimde her biri 90 dakikalik ders videolari var. Bu videolarda anlatilanlari direkt text olarak görebilmek istiyorum. Videolar Almanca.Internette bunun icin araclar gördüm ama en hizli ve güvenilir olanlari hangileri acaba? Deneme yanilmayla zaman kaybetmek istemiyorum, size sora
Merhaba arkadaslar,

Elimde her biri 90 dakikalik ders videolari var. Bu videolarda anlatilanlari direkt text olarak görebilmek istiyorum. Videolar Almanca.

Internette bunun icin araclar gördüm ama en hizli ve güvenilir olanlari hangileri acaba? Deneme yanilmayla zaman kaybetmek istemiyorum, size sorayim dedim.

Yanitlariniz icin simdiden tesekkür ederim :)
0
chihirovekohaku
(10.02.24)
whisper github.com

Ben kullanmadım. Altyazisi olmayan animeler için sık sık önerildiğini görüyorum.
0
gnosis
(10.02.24)
(15)

Mavi yaka maaşlarının beyaz yaka maaşlarını geçmesi

gnosis
Yakın zamanda çevremde iş değiştiren çok oldu. Özellikle sanayide (beyaz eşya, otomotiv) garip bir ücret dağılımı var sanki. Bir fabrikadaki mühendis 20 bin alırken aynı işi yapan diğer fabrikadaki mavi yaka 40 bine yakın para alıyor. Bu kişilerin işyerinde çalıştıkları süreler birbirine yakın, dene
Yakın zamanda çevremde iş değiştiren çok oldu. Özellikle sanayide (beyaz eşya, otomotiv) garip bir ücret dağılımı var sanki. Bir fabrikadaki mühendis 20 bin alırken aynı işi yapan diğer fabrikadaki mavi yaka 40 bine yakın para alıyor. Bu kişilerin işyerinde çalıştıkları süreler birbirine yakın, deneyimleri de öyle. Mavi yakanın çalıştığı yerde sendika varmış. Sendika farkı mı bu sadece?
0
gnosis
(08.02.24)
Bir sebep de ben soyleyeyim: ozellikle metal iş kolunda sendika var, toplu iş sozlesmesi var, grev var. Beyaz yakalilar ise sinif bilincinden bihaber bir sekilde beyaz yaka olmanin boş ego tatmini ile yetiniyor, örgütsüz oldukları icin de patrona "aman ağam, tamam paşam" diyor. Düşük maaslara kimse ses cikarmayinca da patron "ne ala" diyor haliyle. Ama tabi honda haklı. Metal işçisi en kalifiye işçi grubu. Yine de örgütlü birçok is yerinde ucretler is kolundan bagimsiz olarak yuksektir.
0
prole
(08.02.24)
@prole Yine de ben, sendika olsun olmasın, mavi yakalıların beyaz yakayı neredeyse ikiye katlamasını garip buluyorum. Ne kadar sebep yazılırsa yazılsın kabul etmek istemiyorum sanırım. Bir mühendis kolay yetişiyor demek ki.
Takıldığım bir konu da şu: işyerine yeni giren mavi yakalılar işyerinde daha uzun süredir çalışan diğer mavi yakalardan fazla ücret alıyorlarmış. Yazılımdaki ne kadar iş değiştirirsen maaşı o kadar arttırırsın taktiği bunlarda da varmış. Kimse kıdem falan beklemiyormuş. Bunu da 2 yılda 3 işyeri değiştiren kalıpçıdan duydum. Eskiden çok iş değiştireni almak istemezdiler.
0
🌸gnosis
(08.02.24)
yeri geliyor mavi yaka öyle işle yapıyor ki. teknik olarak ve zorluk olarak beyaz yakanın çok üstünde faydası oluyor. mühendis derseniz bir sürü var. fakat işi bilen usta mavi yaka bulmak çok daha zor. o sebeple de kaçmasınlar diye daha çok para veriyorlar. mesela bir ürünün tasarımını beyaz yaka yapıyor fakat onu fiziksel olarak işleyecek o makinenin a'sından z'sine kadar her şeyini bile cnc Operatörü bulmak çok zor. veya argon kaynağı ustası bulmak çok zor. bir de bu insanlar bu işi yaparken hayatlarını tehlikeye atıyorlar. beyaz yakada bu durumlar yok. o sebeple kalifiye mavi yaka beyaz yakadan çok daha fazla kazanması çok normal
0
limonlu eksi
(08.02.24)
Arz - talep dengesi. Herkesin yaptığı iş çok değerli ve kendine göre zorlukları var. Piyasada işveren bakıyor, x işi için 1000 kişi bulabilirken y işini halletmek için 10 kişi buluyor. Bu durumda maaş dağılımı da arz - talep dengesine göre belirleniyor.
0
dejame
(08.02.24)
Ben soyleyeyim; Türkiye'de beyaz yaka denilen meslekler aslında değil.
Fransa'da satin almaci, planlamaci ne bileyim bankada çalışanlar falan bunlar beyaz yaka değil. Normal çalışan.

Beyaz yaka müdürler ya da iş olarak sendikanin kurallarinda yüksek tekniğe sahip olan mühendis vs gibi işler için kullaniliyor.

Türkiye'de kandirilmisiz hepimiz. Satin almacinin beyaz yaka olması diye bir şey yok, işçi yani. Ama işte satilmis bu insanlara.

Kısacası fabrikadaki düz mühendis adamlarin aslında mühendis olmaması lazımdı ama ülkede elini sallasan mühendis, avukat, öğretmen. E böyle olunca hele bir de metal sendikasi altında olunca insanlar daha kazanir daha değerli oldu.
0
logisticsmanager
(08.02.24)
Mavi yakanin yaptigi isi herkes yapamiyor, beyaz yakanin yaptigi herhangi bir isi 6 ay icinde herkese ogretirsin. Bence zaten hep mavi yaka daha cok maas almaliydi. Dengeler yerine oturuyor diye dusunuyorum. Beyaz yaka hakkini soramayan masa basinda curumeyi kendine zulum gormeyen hicbir seye gikini cikarmayan bi topluluk aldiklari maas cok bile.
0
nic cage
(08.02.24)
mavi yaka her yerde değerli. herkes soruyor başka ülkeye nasıl giderim diye. mavi yaka ol git. senin sütçü beybi üniversitesi diplomanı millet ne yapsın
0
ferenc
(08.02.24)
turkiye'de ve almanya'da muhendislik yapmis biri olarak konusayim. turkiye'de muhendislik falan pek yapilmiyor. muhendisin yaptigi isleri cogunlukla teknikerler falan da yapabiliyor cunku muhendisi kullanmayi bilmiyorlar. muhendisler biraz daha akli basinda ve sorumluluk bilinci olan insanlar oldugu icin tercih ediliyor olabilirler. kismen de yasal olarak sirkette olmalari gerektigi icin olabilir. onlardan faydalanamadiklari icin degerlerini de pek bilemiyorlar. vasifsiz biri gibi davraniyorlar.

muhendisin de yapacagi pek bir sey yok. yap denileni yapiyor iste.

mavi yaka da kucumsenecek bir sinif tabii ki degil ama dunyanin hicbir yerinde bunlarin maaslari esit falan degildir. turkiye'de olay cok sacma boyutlara geldi.
0
bohr atom modeli
(08.02.24)
yaw yurtdisinda da boyle bununla turkiye yeni yeni tanismaya basladi, cunku dunyada bir beyaz yaka enflasyonu var, sayisi artan seyin de degeri duser.

Mevzu su, normalde mavi yaka olarak kalmasi gereken bir guruh, boomer ailelerin gaziyla, oglum/kizim bak biz okumadik surunduk, sen oku kendini kurtar mottosu ile sikimsonik tabela universitelerinden diplomalar aldiklar. Parali ailelerin cocuklari da zaten ozel universiteye parayi bastirdi diplomalari topladi. Dunyada usta sayisinda ciddi dusus var, o yuzden el emeginin degeri ciddi artmis durumda.

Yurtdisindayim, muhendislik yapiyorum. Burda dil bilmeyi birak turkce yazamayan adamlar insaatta fayans doseyerek, siva yaparak benden iyi kazaniyor. Iyi kazanma derken, bende 3-5 lira fazla degil, benim senelik maasimin 3-5 katini 3-4 ayda kazaniyorlar. Bu arkadaslar 6 ay calisiyor, sonra 6 ay tatil yapiyor.
0
cooperr
(08.02.24)
bohr atom modeli + 1.

Ülkemizde mühendis teknisyenlik, teknisyen işçilik, işçiler amelelik yapar (ameli, yani beden işi anlamındadır).

Ekonomi sıkışınca ... mühendisler teknisyenlik bile yapmadığı için bir anda değersizleşti. Teknisyenler ise, teknisyenlik yapmaya başladıkları için mühendis yerine kullanılmaya başlandı. Tabii ki işveren de mühendis yerine teknisyen kullanmaya başladı. Teknisyenlik de saha tecrübesi ister, tecrübeli teknisyeni kolay bulamazsınız. vs.

Mühendisim. Meslek kötülemek değildir, malesef durum değerlendirmesi böyle.
0
alfired
(08.02.24)
tekrar gibi olacak ama ben de beyaz yaka tabirinin yanlış kullanıldığını düşünüyorum. bazı meslekler beyaz yaka olmadıkları fikrini kabul etmiyorlar. sanayide durum aslında her zaman böyleydi. matbaacılık sektöründen örnek vereyim. işletmeler iyi bir grafikeri rahat buluyorlar ama ofset ustasını, baskı operatörünü zor elinde tutarlar. maaşı az verdin mi başka yere geçiyorlar.
0
jepa
(09.02.24)
1. İhtiyaç olandan çok daha fazla üniversite mezunu, mühendis var, bu kadar insanı istihdam edebilecek kadar yeni yatırım yok. Türkiyede sanayi&üretim hala emek yoğun olarak devam etmektedir.

2. Herkes üniversite okuyunca çıraklık-kalfalık-ustalık şeklinde ilerleyen zanaat işlerinde artık yeni personel yetişmiyor. Meslek liseleri işlevini yitireli çok oldu.

3. 1950'lerden sonra kırsaldan gelip şehre yerleşen ilk nesiller eğitim & meslek olmadığından çok zor şartlarda, az paralara çalıştı, çok ezildiler.
Çocuklarının bu şekilde yaşamasını istemediklerinden üniversite eğitimini olmazsa olmaz gördüler.
2000'lere kadar bence bu düşünce yanlış da değildi, sonrasında şehirlerde ki nüfus artışları ve yeni göçlerle durum tersine dönmeye başladı.

4. Sanayi ortamınında mavi yaka için iş ortamı vardiya, fazla mesai, gün içerisinde birkaç kısa çay molası, haftada 1 tatil, resmi tatillerde çalışma, dini bayram ve tatillerde en kısasından tatil demek.

Şuan ki genel talep masa başı iş, cumartesi pazar tatil, 8-5 mesai saati, bedensel çalışma gerektirmeyen, merkezi yerlerde olan işlerde,

5. Bir de özellikle personel açığı bulunan işlerin çalışma şartları ağır oluyor, kalıp-demir ustasının günlüğü 2000-2500 ancak it bağlasan durmayacak inşaatlarda kışın soğukta, yazın sıcakta iş kazası riskinin yüksek olduğu yerlerde çalışıyorlar.
Fabrika ortamında operatörsen, üretim bandında çalışıyorsan sürekli ayaktasın,

Sanayi siteleri, merdiven altı üretim yapan yerlerde ki insanlık dışı çalışma şartları saymıyoum bile.

6. Bu işler yurtdışında da çok değerli özellikle bu ekonomik sorunların iyice artmasıyla birlikte fırsatını bulan yurtdışına çıktı.
Turizm sektörü de buna dahil yetişmiş birçok personel maaşların azlığından ve çalışma şartlarının ağır olmasından kaynaklı körfez ve asya ülkelerine kaçtı.

7. Birde mavi yaka personeller çok daha kolay iş değiştiriyor, molarlarda, serviste(ortak servis olan yerlerde patronlar bundan çok dert yanar) sürekli iş para konuşulur, kim daha iyi para veriyorsa oraya geçiyorlar.


8 yıl mavi yaka işlerde saha da çalışmış, şu an kocaeli bölgesinde bir organize sanayi bölgesinin yönetiminde 11 yıldır çalışan biri olarak yazdım bunları.
0
sealth
(09.02.24)
Yaşadığım şehirde 22 yaşında birisiyle tanıştım. Ben 29 yaşındayım ama kendisi yaşından olgun ve ağır başlı duruyordu.
Ailevi sıkıntılardan ötürü üniversiteye gidememiş aşçılık falan yapmış.
Sonra sanayi için 3d modelleme öğrenip cnc işine girmiş 3-4 sene önce.
Şuan çocuğa 2500 dolar maaş veriyorlar. Hem cihazı kullanabiliyor hem de modeli pc den ayarlayabiliyor diye.

Ben de 4 yıllık bilgisayar mühendisiyim, 2000 dolar bile almıyoruz. Ama düşününce meslek fazlalığının, eğitimin kalitesizliğinden falan.. bir kaç mühendis dışında kimse öyle şirkete veya teknolojiye yön verecek işler yapmıyor, işlerde çalışmıyor.

Memur gibiyim bir ekran isteği geliyor, mobilde kodluyorum. Ekran geliyor, webde kodluyorum. 3-4 yıldır istekler de çok değişmiyor, yani yeni bir şey öğrenmemi gerektirecek bir durum da yok şirket içinde, aynı ekranların farklı işlevde olanlarını kodlayıp duruyorum.

Böyle düşününce evimde yattığım yerden, çalışma zamanımı kendim ayarladığım bir sistemde ben 3-4 yıllık tecrübeyle 50 alayım, sanayide ter dökenler 70 alsın okeyim yani. Onların boş vakti bile olmuyor. Ben kendime zaman ayırabiliyorum, hobilerimle uğraşabiliyorum, gezebiliyorum.

Ben de rahatlıktan vazgeçip dilimi ilerletip hard skillerimi geliştirsem bana da 3-5 bin dolar verirler ama işte memur gibi takılınca böyle oluyor, mavi yaka geçer tabi biz koltukta toto büyütüyoruz.

Ha öte yandan ekibimizin başındaki yazılımcı çok daha zeki olmasına, çok daha kafa patlatmasına rağmen 70bin alıyordur diyelim, yine bizim sanayideki arkadaş ondan çok kazanmış oluyor. Belki bu kısımda bir adaletsizlik olabilir evet.

Burada da belki o mühendisin şirkete kattığı kar ile, sanayideki arkadaşın şirkete kazandırdığı kar ya aynıdır ya da sanayi daha fazla para getirtiyordur, onunla ilgili de olabilir.
0
ananiyimioguz
(09.02.24)
Olay donup dolasiyor su soruya geliyor: patron islerinin devamliligi/kalitesi acisindan kimin gitmesini istemez ve bu gitmesini istemedigi adamlari tutmak icin minimum ne kadar maas verebilir?

Beyaz yaka denen cogu kisi kendini kaf daginda gorse de varliklari yokluklari bir.Istifa etseler baska birini koy yerine kisa surede adapte olur ayni sekilde isler devam eder. Buna karsi tecrubeli bir elektrik teknisyenini dusun.Yeri gelir bu teknisyen ince bir dokunusla yurt disindan servis gelmesini engeller on binlerce euroluk zarari engeller.Patronlar aptal degil.Zaten bu sekilde sonuclara pozitif etki eden beyaz yaka oldugunda onlari da kaybetmemek icin kesenin agzini aciyorlar
0
turkuaz
(09.02.24)
Bu başlığı gördüm ve eklemek istedim: eksisozluk.com
0
🌸gnosis
(23.02.24)
(5)

yeni atanan memur için 15'inde maaş alma hk

avatar is back
atanan x kişisi sallıyorum 10 şubatta görev başı yaptığında 15'inde maaş alacak şekilde maaş işlemleri yetişir mi? bir de 15'inde bir maaş ve 5 günlük fark beraber mi yatıyor nasıl oluyor tam olarak?
atanan x kişisi sallıyorum 10 şubatta görev başı yaptığında 15'inde maaş alacak şekilde maaş işlemleri yetişir mi? bir de 15'inde bir maaş ve 5 günlük fark beraber mi yatıyor nasıl oluyor tam olarak?
0
avatar is back
(02.02.24)
bizde 4-5'i gibi sondu, bu tarihten sonra görev başı yaptığında yetişmiyordu. ama muhtemelen kurumdan kuruma çok değişiyordur, direkt kuruma sormak lazım.
0
ted
(02.02.24)
Ar. Gör. tipi bi akademik pozisyonsa en hızlı sonuçlanan güvenlik soruşturmaları vs.sinde bile, görev süren başladığında sana iş kitlemelerine rağmen maaşın yatmıyordu :) Ama bi sonraki ay farkla beraber alıyordun. Zorunlu yatırım gibi düşün :D
0
e mice
(02.02.24)
Maaşlar 7’sinde yapılmış gönderilmiş olur sıklıkla. Ancak 15’ine yetişmezse diğer ayı bekletmezler. Memur maaşını peşin alır çünkü. Bu nedenle de 15’ine yetişmediyse de 22-30u atası yatar.

Hak edişle alınan ek ödemeler varsa. Yani Aralık atında nöbet tuttunuz. Ay bitiminde bunların ücretini almaya hak kazandınız. Onların bordrolanması ocak ayının 25’ine ancak yetişir genelde. İşe başladığınızda (10 şubat) 28 şubata kadar hak edişleriniz/döner sermaye falan hesaplanır. Mart ayının son haftasında yatar.
0
herp
(02.02.24)
ben 17'sinde başlamıştım ve bir sonraki aya yetişmemişti. kurumda bu işlerle ilgilenen tek bir memur vardı. belki o yüzdendir. süre olarak neredeyse 2 ay parasız geçirmiştim. tarihleri ve süreyi hatılıyorum çünkü taşınma, kira, çeşitli masraflar derken ufak da olsa tüm birikimimi bitirmiştim. sonra tam maaş ve fark ayrı ayrı yatmıştı sanırım.
0
gnosis
(02.02.24)
TUS kazanıp ilk gittiğim kurumda (Pamukkale Üniversitesi) 12 temmuzda yerleşmiştim, tam o gün maaş bilgileri gönderiliyormuş, acele edip yetişmiştim 15'inde maaşımı almıştım. Şimdi çalıştığım üniversitede de geçen sene 12 haziranda başladım. 16 haziranda maaşımı almışım. Yani kurumdan kuruma baya değişiyor gördüğüm kadarıyla. 17'sinde başlayıp gelecek ay alamayan var cevaplarda, ben 12'sinde başlayıp 3 gün sonra aldım ikisinde de :)
0
nundu
(02.02.24)
(5)

Kedim biraz vahşi

Gradient_tabanlı_mor
3 yaşında kısır erkek kedi. Bazen bize de hırçın davranıyor (her zaman değil) ama eve anne babalar vs gelince onları tanıyor olmasına rağmen saldırıyor. Ciddi şekilde hastanelik edecek şekilde kayınvalideme saldırmıştı daha önce. Geçen gün de anneme saldırdı yine. Hiç tanımadığı biri olunca kaçıyor
3 yaşında kısır erkek kedi. Bazen bize de hırçın davranıyor (her zaman değil) ama eve anne babalar vs gelince onları tanıyor olmasına rağmen saldırıyor. Ciddi şekilde hastanelik edecek şekilde kayınvalideme saldırmıştı daha önce. Geçen gün de anneme saldırdı yine.
Hiç tanımadığı biri olunca kaçıyor gelmiyor ama biraz aşina olduğu biriyse saldırıyor.

Sorum şu; ben hamileyim ve bebek doğunca ona da saldırır mı diye endişeliyiz.
Not: Kedimden vazgeçmeyi istemiyorum çok seviyorum.

Başına gelen veya tecrübesi olan var mı bu konuda?
0
Gradient_tabanlı_mor
(24.01.24)
Öncelikle, hayvanın herhangi bir rahatsızlığı ya da hastalığı olup olmadığını öğrenin. Yani veterinere gidin.

Veterinerden olumsuz bir haber almazsanız, bu konudaki tahmin ve önerilerim şöyle:
Kediniz avlanıyor. Kendine zarar vermeyeceğini bildiği avları seçerek avlanıyor üstelik.
Kediler evin süsü değil, avcı hayvanlar. Tahminim cins kedi değil kediniz. Cins kedi olsaydı belki biblo gibi dururdu ama diğerlerinin anası-atası avlanarak hayatta kalmış.

Hayvan evde sıkılıyor olabilir. Bahçeli eviniz varsa bahçeye salın. Gezsin, keşfetsin, avlansın, enerjisini atsın. Yoksa, köpek gezdirir gibi göğüs tasmasıyla gezdirmeyi deneyin. Kedi ile oynuyor musunuz? Her gün 45 dakika olta oyuncağı ile oynatın. Zıplatın, koşturtun, yorulsun.
0
gnosis
(24.01.24)
Arkadaşlarımızın eve gelen herkese saldıran (baya zarar vermek için ve öfkeyle saldıran, oyunculuğundan değil) kedisi çocuktan sonra da değişmedi, çocuğa karşı da agresifti, çözemediler. Annenin ailesinin evine götürdüler, kedi artık orada yaşıyor. (Babanın "kedi yerine çocuğu versek olmaz mı acaba" diye düşündüğünden şüpheleniyorum ama kanıtlayamam.)

Başka bir örnekte insan sevmeyen, evde ruh hastası gibi insanların üstüne basa basa koşturan kedi çocukla beraber sakinleşti, bebek yatağında beraber yatıyorlardı hatta.

Ama kedinin çocuğa tepki verip saldırma ihtimali var, ben olsam bu ihtimale hazırlıklı olmaya ve kediye alternatif ev bulmaya çalışırdım.
0
kobuzchu kiz
(24.01.24)
Arkadaşımın huysuz kedisi bebeğine hiç zarar vermedi ama yine de başbaşa bırakmıyorlar hiçbir zaman.
www.kedimag.com
0
9kuyruklukedi
(24.01.24)
Rahmetli erkek kedim gençliğinde eve gelen 1-2 yaşındaki çocuğu yerde otururken görünce kulaklarını kıstı, vücudunu yere yaklaştırdı ve usul usul sürünerek yaklaşmaya başladı, eğer görüp durdurmasak ne yapardı bilmiyorum. Saldırmazdı muhtemelen ama yere devireceğine eminim.

Aynı şeyi apartmana giren güvercine yaptığında kuşu elinden zor kurtarmıştım.

Muhtemel sebepler :

1) Kıskançlık, evde birisini benimsemiştir ve onu kıskanıyordur
2) Avını veya rahatını bozmuşsunuzdur
3) Bölgesine girmişsinizdir, özellikle belli bir alanda yapıyorsa buna dikkat etmek lazım
4) Oyun oynuyordur, bebekliğinde ayarını bilmesi için terbiye vermemişsinizdir.

Yaprak sulamak için kullanılan sprey şişelerinden alın, kötü bir şey yapınca yüzüne bir kaç fıs su püskürtün, ondan sonra şişeyi elinize almanız bile istenmeyen hareketi dururmaya yeter.
0
kimlanbu
(24.01.24)
benimki 5 yaşını geçti, sarman. halen vahşilikte sınır tanımıyor. bir kaç kere hastaneye gittim kolumu baya baya deşti. kargocuyu misafiri kovalıyor. babama bile bize gelince 5 sene olmasına rağmen halen tıslayıp saldırıyor, odaya kapatıyorum.

çocuk ise 3.5 yaşında, çocuktan doğduğundan beri ondan deli gibi kaçıyor. aynı korkuya sahiptik özetle. çocuk onun anasını ağlatır merak etmeyin.
0
bisorumvargaliba
(25.01.24)
(7)

Bu tarz insanlar nasıl geçiniyor?

dedeminhirkasi
YouTube da filan sıkça rastlıyorum. “Şehirden köye göç ettik, heyoo… tam zamanlı işlerimizi bıraktık, artık burada yasiyacagiz” Bu iş böyle kolay mı? Tamam gittin, ne yeyip ne içiyorsun. Para kaynağın nerden geliyor?
YouTube da filan sıkça rastlıyorum. “Şehirden köye göç ettik, heyoo… tam zamanlı işlerimizi bıraktık, artık burada yasiyacagiz” Bu iş böyle kolay mı? Tamam gittin, ne yeyip ne içiyorsun. Para kaynağın nerden geliyor?
0
dedeminhirkasi
(21.01.24)
Tahminim;
Remote yapılabilir işleri var freelance vs.
Ya da youtube gelirleri yeterli.

Yoksa kim köyde ne iş yapacak.
0
logisticsmanager
(21.01.24)
aileden veya hali hazırda pasif geliri olan insanlar. ya da zenginler.
normal insanın yapabileceği bi şey değil.

bazıları da sponsorlarla karşılıyor. influencer olduğu için sosyal medyadan geliri oluyor zaten.
0
jelly bear
(21.01.24)
Üstte sayılanların dışında tarlada mahsül ve yine hayvancılığa dayalı üretim üstünden alış veriş varsa geçinilir.

Tabi diğer sözü edilen ek gelirlerin dışında toprağa tam adapte olabilmek lazım. Diğer türlü uzun süren şehir hayatında sonra çok zor gelir bu işler
0
diyecevaplandı
(21.01.24)
bir zaman sonra burnu sürtülerek beğenmediği şehre geri dönüyor.

çok az insan hayvan bokundan gübre, kışın tezek uğraşır.

youtube'dan ayda 2000-3000 dolar kazanabiliyorsa o ayrı, ama nereye kadar, 3-5 sene anca ilgi çeker.

zaten arzı bol olan bir şey bu. herkes aynı şeyi deniyor.

yok tayland'a giden maceracı gezginler... bunların sayısı 2 yılda tavan yaptı, artık yaz tayland diye eskiden 10 video düşerdi, şimdi binlercesi var.

hepimiz kolay paranın peşindeyiz. oysa para zoru sever.
0
uykulu
(21.01.24)
Annem bu kanallara bayılıyor, bana da anlatır arada. Annemin takip ettiği bir çiftin İstanbul'da kiralık evleri var ve geçen yıl eyt ile emekli oldular.
Antalya'da sitede kiralık evleri ve zeytinlikleri olan var.
Bir başka çift bal işine girmiş, eşi de veterinerlik yapıyormuş. Bunlar önce keçi bakmaya kalkmışlar ama sonradan vazgeçmişler.
Bonus olarak da Youtube geliri.
0
gnosis
(21.01.24)
Bir radyo programına bu çiftlerden birinin kadın kişisi katılmıştı.
Keçi yetiştiriciliğine başlamışlar. Süt üretimi yapıyor ama pazarlamada sıkıntı çekiyorlarmış. Adamın içindeki çiftçi dışarı çıkmış ve keçileriyle aşırı mutluymuş.
Kadın kişisi ikinci yılda çok büyük hüsran ve hayal kırıklığı yaşamış. Bu hayat hiç de düşündüğü gibi değilmiş ve çok mutsuzmuş.

Başka bir çift tanıyorum. Çok mutlular. Home office çalışıyorlar. Arada bir toplantılara falan gidiyorlar.. İstanbul'da 1+1 bir evleri var. Gittiklerinde orada kalıyorlar.
0
Mirket
(21.01.24)
bu kasa bir arkadaşım var. popüler de sayılır.
bir anlatıyor plaza hayatından çok sıkıldım şöyle böyle dersin ne yapmışlar bu kıza plazada.
plaza hayatı 9 ay kjfkl
kendisi gibi babadan zengin biriyle evlenip köylerine yerleşti.
çitfliği var, inanırsan. çiftlikte de iki keçi üç tavuktan başka bir şey yok ama öyle pazarlıyor ki sanki bütün bölgenin hayvansal gıda ihtiyaçlarını onlar karşılıyor.
benim bildiğim bu çiftin ailelerinden onlara düğün hediye olarak verilmiş 10-12 daire iki tane de dükkan var. daha miras kalacakları falan onlar bile net bilmiyordur.
0
Efoody
(21.01.24)
(2)

bekarım demedim evliyim de demedim

tabudeviren
evli olduğu ortaya çıkan bir sözlükçü kendini böyle savunmuştu. çok gülmüştüm.hatırlayan var mı, hangi başlıktı, kimdi?
evli olduğu ortaya çıkan bir sözlükçü kendini böyle savunmuştu. çok gülmüştüm.
hatırlayan var mı, hangi başlıktı, kimdi?
0
tabudeviren
(21.01.24)
Kaynak yapmış olacağım ama geçenlerde iki yazarın evli olduklarını birbirlerinden saklayıp flörtleştikleri ortaya çıkmıştı. O olay mı acaba? Ben de o başlığı arıyorum:(
0
gnosis
(21.01.24)
Başlık sevgilisi evli çıkan sözlük yazarı

Bu başlığı bu kişinin evli olduğunu keşfeden taraf açmış. Sonra sizin dediğiniz cümleyi kuran diğer taraf "bir de benden dinleyin" diyerek olayı kendi tarafından anlatmış.

Neticede iki taraf da entrylerini silmiş.

Ancak başlık içinde dolanırsanız iki tarafın entrylerinin ss'leri duruyor. Şükela modunda bakın.

Ben olayı bilmiyordum, ilginçmiş.
0
akhenaten
(21.01.24)
(4)

Le Monde aboneliği/erişimi olan var mı?

wish i could find a way to disappear
Bonjour,Le Monde aboneliği/erişimi olan varsa bir röportaj rica edebilir miyim?https://www.lemonde.fr/livres/article/2024/01/18/moto-hagio-par-le-manga-j-ai-cherche-a-me-liberer-de-ma-mere_6211505_3260.htmlTek bir yazı için 12 avro vermek istemedim. Merci d'avance.
Bonjour,

Le Monde aboneliği/erişimi olan varsa bir röportaj rica edebilir miyim?

www.lemonde.fr

Tek bir yazı için 12 avro vermek istemedim. Merci d'avance.
0
wish i could find a way to disappear
(19.01.24)
cevap gelmediği için önereyim, alternatif bir yol olarak google'a "remove paywall" yazınca çıkan siteleri deneyebilirsiniz.
0
inveniam viam
(19.01.24)
Yazıya hala ulaşamadıysanız, size ilgili Le Monde sayısını (Vendredi 19 janvier 2024) gönderebilirim.
0
gnosis
(19.01.24)
ayrıca 6 euro'ya düşmüş:

Exclusif avec Google : 11,99 € 5,99 €/mois
0
ahm1
(20.01.24)
@inveniam viam Bunu gerçekten bilmiyordum. Le Monde'da işe yaramadı ama elbet işe yarayacağı gün gelecektir, teşekkürler!

@gnosis Zahmet olmazsa göndermenizi rica edeceğim.
0
🌸wish i could find a way to disappear
(20.01.24)
(4)

yemek tariflerimi nasıl düzenleyebilirim?

iwillsee
telefon galerim milyonlarca ekran görüntüsü ile dolu. yemek ve sağlıklı atıştırmalık tarifleri. artık galeriden arayıp bulmak zülüm oluyor. instagrama kategori olarak kaydetmeye çalıştım yine çorba oldu kaldı ki hepsi instada da değil.bir excel dosyası yapayım dedim yine kullanışlı olmadı çünkü görs
telefon galerim milyonlarca ekran görüntüsü ile dolu. yemek ve sağlıklı atıştırmalık tarifleri. artık galeriden arayıp bulmak zülüm oluyor. instagrama kategori olarak kaydetmeye çalıştım yine çorba oldu kaldı ki hepsi instada da değil.

bir excel dosyası yapayım dedim yine kullanışlı olmadı çünkü görsel vs. eklemek de istiyorum.

çok karmaşık olmayacak ama aradığımda bulabileceğim foto da ekleyebileceğim şekilde nasıl düzenleyebilirim? telefonumdan erişebilmem de önemli. fikirlerinize açığım..
0
iwillsee
(07.01.24)
Notion? Endnote? Yanlış değilsem bunlara görsel de ekleniyor.
0
Amaranta ursula
(07.01.24)
EverNote (ücretsiz) kullanın.
0
alfired
(07.01.24)
en kullanımı kolay ve basit olanı google keep. notion gibi uygulamalar böyle basit bir iş için fazla.
0
gnosis
(07.01.24)
Tarifleri Evernote'ta kategorize edip saklıyordum ben ama artık ücretsiz versiyonu bir not defteri ve 50 notla sınırlandı. Ücretsiz versiyonu işinize yaramaz, ücretlisi de çok pahalı. Alternatif ararken Joplin ve Obsidian diye iki uygulama buldum, Joplin kullanmaya başladım. OneDrive gibi bir bulut hesabına bağlamak gerekiyor, o hesap üzerinden telefonda ve bilgisayarda senkronizasyonu çalışıyor. Defter/not sınırı yok, ücretsiz, fotoğraf eklenebiliyor.

Şöyle ekran görüntüsü ekleyeyim: www.dropbox.com
0
kobuzchu kiz
(07.01.24)
(4)

kartpostal yazmak için kalem tavsiyesi

mr.goodcat
kartpostalın arkasına mesaj yazıcam. 50-60 tane kartpostal. bu yüzden akıcı şekilde yazabilmeliyim. yormamalı. ayrıca yazacağım şey biraz uzun ( 254 karakter - 35 kelime ) dolayısıyla ince uçlu olması lazım. mavi renk mürekkepli olmalı. yazdıktan sonra bulaşmamalı. var mı tavsiyesi olan? d&r'dan fal
kartpostalın arkasına mesaj yazıcam. 50-60 tane kartpostal. bu yüzden akıcı şekilde yazabilmeliyim. yormamalı. ayrıca yazacağım şey biraz uzun ( 254 karakter - 35 kelime ) dolayısıyla ince uçlu olması lazım. mavi renk mürekkepli olmalı. yazdıktan sonra bulaşmamalı.

var mı tavsiyesi olan? d&r'dan falan alınabilir veya kırtasiyelerde bulunabilir olmalı.

teşekkürler.
0
mr.goodcat
(26.12.23)
Zebra Sarasa Clip Jel 0.5 mm
0
gnosis
(26.12.23)
Scrikss speed gel 0.5
0
hedep
(26.12.23)
tükenmez için pensan my vision veya herhangi pensan modeli olabilir.

roller kalem için schneider. modeli hatırlamıyorum işyerinde duruyor yarın bakarım.

pilot'un güzel jel kalemleri var.

istanbul'daysanız kadıköy'de nezih kitabevi'nde güzel modeller mevcut.
0
tabudeviren
(26.12.23)
Kartpostalların çoğusunun arkası film kaplı oluyor, normal jel vb. tükenmez kalemlerle yazarsanız %90 kurumaz ve daha siz yazarken eliniz değer dağılır. Ultra fine uçlu bir sharpie alın, kafanız rahat olsun.
imza: yıllardır yüzlerce kartpostal yazmış biri
0
whoosie
(27.12.23)
(2)

Yeditepe literatür tarama sistemi

haykorsamdunyaya
Yeditepeli varsa aramızda hangi link üzerinden nasıl kullanırımı danışmak isterim. Kampüs dışı erişim sayfasıysa eğer veritabanı linklerine tıklayınca otomatik account da açmıyor, anlamadım :(
Yeditepeli varsa aramızda hangi link üzerinden nasıl kullanırımı danışmak isterim. Kampüs dışı erişim sayfasıysa eğer veritabanı linklerine tıklayınca otomatik account da açmıyor, anlamadım :(
0
haykorsamdunyaya
(20.12.23)
Bütün üniversiteler aynı sistemi kullanıyor. Önce kütüphane sitesinden hesabınıza giriş yapın, ondan sonra kampüs dışı erişimi seçin.
0
prole
(20.12.23)
şu adresten giriş yapıyorsunuz, değil mi? lproxy.yeditepe.edu.tr
0
gnosis
(20.12.23)
(1)

Kisa Turkce listening sorusu

speedy
https://youtu.be/Sp40GnAfbp4?t=892 Anladim, sen faşing'e geldin Viyana'ya diyor ya hani faşing nedir?
youtu.be Anladim, sen faşing'e geldin Viyana'ya diyor ya hani faşing nedir?
0
speedy
(12.11.23)
0
gnosis
(12.11.23)
(7)

Çok kaşınıyorum - vol 2

hayirsiz
https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1510048Arkadaşlar merhaba,Daha önce burada bir duyuru açmıştım, vücudum çok kaşınıyordu, 4-5 ay sonra kendiliğinden geçmişti.Kasım ayının başından beri yine çok kaşınıyorum. Vücudumun her santimetrekaresi kaşınıyor, o kadar kaşınıyorum ki uykudan uyanıyorum. Kafam,
www.eksiduyuru.com

Arkadaşlar merhaba,

Daha önce burada bir duyuru açmıştım, vücudum çok kaşınıyordu, 4-5 ay sonra kendiliğinden geçmişti.

Kasım ayının başından beri yine çok kaşınıyorum. Vücudumun her santimetrekaresi kaşınıyor, o kadar kaşınıyorum ki uykudan uyanıyorum. Kafam, kolum, bacağım, her yerim kaşınıyor.

- Sigara, alkol, uyuşturucu kullanmıyorum.
- Yediğim yiyeceklerde hiçbir değişiklik yapmadım.
- Annemde tiroit düşüklüğü, babamda şeker hastalığı var. Kendi şekerimi birkaç defa ölçtüm, hep normal aralıkta çıkıyor.
- Hayatımda hiç stres yok. Sıfır.
- Sık sık duş alırım.

Geçen yıl dermatoloğa gitmiştim, alerji ilacı gibi bir şeyler vermişti, ilaçlar hiçbir işe yaramamıştı. Bu hafta başka bir doktora gideceğim. Ancak yeniden buraya sorayım dedim.

Sizce neden olabilir?

Fikirlerinizi bekliyorum.
0
hayirsiz
(12.11.23)
uyuz salgını var kolay geçen bişey değil, düzeni uygulamak gerek yönergeleri
0
eja
(12.11.23)
@eja

Yanıt için teşekkürler. Uyuz teşhisi konmadı. Keşke uyuz olsam, ne olduğumu bilir, verilen ilacı kullanırım :(

Allerset diye bir ilaç yazılmıştı bana.
0
🌸hayirsiz
(12.11.23)
Gluten alerjisi?
0
kaset
(12.11.23)
Annenizde hipotiroid varmış. Kadınsanız sizde de olma olasılığı yüksek. Hipotiroidi cilt kuruluğuna o da kaşıntıya sebep oluyor. Durumunuz hipotiroidi kaynaklıysa kaşıntı yanında uzun süre devam eden kabızlık sorununuz da olabilir. İç hastalıkları doktoruna gidin.
0
gnosis
(12.11.23)
Allerset pek ise yaramiyo avil daha etkili oldu bende. acile gidip alerji ignesi isteyin anlik gecici cozum icin. Ne tur bi kasinti bilmiyorum ama stilex de surebilirsiniz. Baska doktorlar arayin cogu bastan savma
0
mess
(12.11.23)
Yanıtları için herkese teşekkür ederim.

@gnosis

Erkeğim. Evet, kabızlık sorunum da var, onu yazmayı unutmuşum. O zaman dahiliyeye gideyim.
0
🌸hayirsiz
(12.11.23)
detayli bir kan tahliliyle birlikte alerji testi de yaptirin. cok alakasiz bir seye alerjiniz olabilir.
0
65 derece
(12.11.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.