Giriş
(5)

müzik türü kategorizasyonu

tabudeviren
müzik türü kategorisi nasıl belirleniyor?yani bir şarkının rock mı, pop mı ya da başka bir şey mi olduğuna karar verirken göz önünde tutulan kriterler nedir?
müzik türü kategorisi nasıl belirleniyor?
yani bir şarkının rock mı, pop mı ya da başka bir şey mi olduğuna karar verirken göz önünde tutulan kriterler nedir?
0
tabudeviren
(06.04.08)
vokal türü, sözler, kullanılan çalgılar, o müziği icra edenlerin imajları, tavırları.
mesela bir pop şarkısında brutal vokal duyamazsınız, duyarsanız zaten o şarkı pop şarkısı değildir.

yani aslında birileri belirlemiyor, her şarkının kendini ifade etme biçimi var bu da türleri doğurmuş zamanla. daha sonra da türler alt dallara ayrılmış, burada ise daha kesin çizgilerle ayrılır şarkı türleri. gene de müzik türlerinin çoğu birbirleriyle etkileşim halindedir. pop-rock, pop-punk falan da bu etkilenişim sonucudur.
0
baldur
(06.04.08)
her türün kendine ait belli ritmleri, notaları, vuruşları vardır. örneğin blues'un belli gamları vardır. fusion gerek aksak ritmleri ile gerek jazz tabanlı altyapısı ile kendini belli eder. rock müziğin de belli ritmleri vardır aslında. metal, punk gibi türler ise gitar riff'leriyle ayırt edilir. pop müzikte durum biraz farklıdır. pop'un bir müzik türünü mü yoksa günümüzdeki popüler müzik neyse onu mu temsil ettiği tartışmaya açık.
0
deckard
(06.04.08)
Şu iki link herşeyi açıklıyor bence:
www.csl.sony.fr
en.wikipedia.org
0
ermanen
(06.04.08)
bir şarkının rock mı pop mu metal mi olduğuna karar verilmiyor genelde. onun yerine bu müzik türlerinin kendine ait tanımları var, müziği tanımlarken yardımcı olması amacıyla kulanılıyorlar.
0
gelaek
(07.04.08)
Bence bu dinledikçe kendiliğinden oluşan bir duygu, başlarda pek beceremediğim halde uzun süre dinledikçe kendi kendime kategorize etmeye başlamıştım, ana dallar değil alt türler, sonra da nete girip bakıyordum kendimi kontrol etmek* adına...
Dinledikçe gelişiyor ve kişiye göre de değişiyor bence.
0
late viper
(07.04.08)
(4)

Eksisozluk 1. entry

theli
eksisozluk basliginda ki ilk entry ssg'nin "zaman farki yuzunden bidi bidi..." diye giden 1999 entrysi degilmiydi? bende baslik 2004 senesinden basliyor?bide ssg nin yeni-eski dizilimnde aratilan entryleri 1000 basliktan ibaret gorundu?
eksisozluk basliginda ki ilk entry ssg'nin "zaman farki yuzunden bidi bidi..." diye giden 1999 entrysi degilmiydi? bende baslik 2004 senesinden basliyor?

bide ssg nin yeni-eski dizilimnde aratilan entryleri 1000 basliktan ibaret gorundu?
0
theli
(06.04.08)
iyi baktığınıza emin misiniz?

"saat farki yuzunden yalniz gecirdigim saatleri ba$ariyla doldurabilen bir ba$yapit. state-ul art." (ssg / 19.02.1999)

acildigi tarihten* bugun*e kadar olu$umuna katkida bulunmu$ 1000'den fazla yazariyla, kendi icinde olu$turdugu alt-kulturuyle, "dogru" kavraminin aslinda ne kadar degi$ken olabilecegini ve bilgiye aslinda ne kadar farkli acilardan bakilabilecegini tamamen kontrolsuz bir$ekilde aciga sermi$, acildigi tarihten yillar oncesinde icimde tomurcuklari ye$ermeye ba$lami$* "tamamen alakasiz ve gereksiz fakat gigantic bir bilgi hazinesi"nin gercekle$mi$ ve teknoloji* sayesinde tahmin etmedigim kadar ust katlara ta$imi$ minik ve basit program parcasi..

tum bunlarin di$inda sozluk olmasaydi* belki hayatim boyunca yuzunu bile goremeyecegim sevdigim bir cok insani tanima firsati yaratmi$, ayni firsati ba$kalari icin yarattigina defalarca $ahit oldugum, -eskiler bilir- beraber buyuttugumuz, icinde binlerce farkli ani barindiran, bir gun hacker'in biri gelip database'i silse, biri kodu calip unutsa da uzerimdeki etkilerinin* kolay kolay kaybolmayacagi, kaybolsa da asla unutmayacagim harikulade eser..
(ssg, 19.02.1999 ~ 29.10.2003 19:01)
0
arwear
(06.04.08)
arwear her seyi acik etmis, cevâb vermis :)
0
hlathguth
(06.04.08)
1 numaralı basligin neden pena olduğunu (benden başka) sorgulayan oldu mu hiç?
(bkz: cildirtan sorular)
0
ermanen
(06.04.08)
@ermanen
muhtemelen etrafa bakındı ve ilk penayı gördü.
0
deckard
(07.04.08)
(5)

1971 tarihli 10 kuruş

colg fusion
Bundan bir tane buldum böyle arkasında buğday resmi falan var. Para eder mi ederse ne kadar eder? Konu hakkında bilgisi olan veya nereden bilgi alabileceğimi bilen var mı?
Bundan bir tane buldum böyle arkasında buğday resmi falan var. Para eder mi ederse ne kadar eder? Konu hakkında bilgisi olan veya nereden bilgi alabileceğimi bilen var mı?
0
colg fusion
(05.04.08)
bizde bi çanta dolusu var o eski paralardan. para etmez hatta o tür şeyleri satan kişilerden ucuza da bulunur.
0
nihilanth
(05.04.08)
Koleksiyonculara satabilirsin, gittigidiyor'da falan satan da var
0
ermanen
(05.04.08)
bence o parayı torununa hediye et. o 70 yaşındayken falan para edebilir belki.
0
hayo
(05.04.08)
3-4 sene evvel türk liralarını (ytl değil) ebaydan iyi fiyata sattılarını duymuş kendimde kontrol etmiştim adamlar harbiden satıyorlardı, koleksiyoncu mu alıyor nedir bilemedim, pekde üzerine düşmedim ama ebayda dene belki para eder vardır dünya parası koleksiyonu yapan,eski paralara kafayı takanlar.
0
alchemistt
(05.04.08)
eski paraların para edenleri piyasada az bulunanları ve çil olanları. yani kullanılmmamış kırışmamış yepisyeni olanları, onun da kağıt olanları sadece. bozuk paraları sallayn yok :D
0
sijwocaq
(06.04.08)
(2)

göz doktorlarının göz testi kağıtları aynı mı hep

demlikposet
bu göz doktorlarına gidiyoruz üzerinde harfler olan şeyler okutuyorlar, bunların hepsi aynı mıya da belli bir iki standartı var mı?amerikalılar şu harf sırasını türkler bu harf sırasını kullanır gibiona göre ezber yapıcam da efendim (:
bu göz doktorlarına gidiyoruz üzerinde harfler olan şeyler okutuyorlar, bunların hepsi aynı mı
ya da belli bir iki standartı var mı?
amerikalılar şu harf sırasını türkler bu harf sırasını kullanır gibi

ona göre ezber yapıcam da efendim (:
0
demlikposet
(05.04.08)
ben en son bi özel hastanede muayene olmuştum.bahsettiğin harfleri okuma hala var ama öncesinde makinayla otomatik bir kontrol yapmıştı ondan sonra projektörden okumaya geçtik.dicem o ki kandırmak biraz zor hatta imkansız : )
0
g1rd4p
(05.04.08)
ermanen
(05.04.08)
(16)

tek kişi için film oynatılmaz mı?

quadropol
bugün kozyatagı cinepole gittim tek başıma, bi filme gireyim dedim. 1 kişi için oynatamıyoruz dediler. var mı böyle bi hakları? oynatmak zorunda değiller mi?
bugün kozyatagı cinepole gittim tek başıma, bi filme gireyim dedim. 1 kişi için oynatamıyoruz dediler. var mı böyle bi hakları? oynatmak zorunda değiller mi?
0
quadropol
(03.04.08)
"top benim oynatmıyorum" deme hakları var bildiğim kadarıyla. Yalnız 3 kişi film izlediğimi hatırlıyorum. Görevli "kimse olmasa bile oynatmamız gerekiyor" demişti. Özetle sinemasına göre değişir.
0
kimlanbu
(03.04.08)
20 kişi olmadığı için izleyemediğimi bilirim.
0
alkolik imam
(03.04.08)
Ben de tek başıma izlediğimi hatırlıyorum.
0
fredi
(03.04.08)
oynatmayabilirler ama bileti iptal etmemeleri lazım.
0
insanimsi
(03.04.08)
3 kişiden az olduğu zaman oynatamıyoruz denmişti bana ama ısrar edince izleyebildim.
0
phoera
(03.04.08)
Oynatmıyor vicdansızlar, ben çok döndüm sinema kapısından.
Bazen 2 kişiye oynattıkları oluyor, o da şansa...
0
late viper
(03.04.08)
Tek kişiye oynatmamanın mantığı ne peki?
0
ermanen
(03.04.08)
değişiyor bu olay. mekanın müşteriye tavrına bakar. capitolde paşa paşa oynatırlarken, izmitte hiç bir yer oynatmıyor.
0
darknum
(03.04.08)
ben izmir-kipa cinecity de defalarca 2 kişi film izledigimizi biliyorum şaşırdım valla ne yalan söyleyeyim?
0
merope
(03.04.08)
cinepol öyle ya zaten etrafta başka sinema yok. heveslenip gidiyosun bide. yok efendim oynatamıyoruz. gidipde kaç kere istemediğim bir filmi izledim belki güzeldir diye.
0
thinkbeforedoing
(03.04.08)
@ermanen



"içerde ölürse kimsenin haberi olmaz!" değil tabi tek kişiye oynatmamanın mantığı olsa olsa tamaaamen duygusal (para işte anla), tek kişi masrafları karşılamaz, uğraşmaya değmez felan filandır diye düşündüm.
0
fempusay
(03.04.08)
bir keresinde abimle tek başıma film izlemiştim koca sinemada. işin ilginç kısmı ise biz salona geç girmiştik. yani gerisini siz düşünün.
0
deckard
(03.04.08)
Küçükken ucuz fiyatlı sabahtan akşama kadar eski, türk erotik filmleri yayınlayan pespaye bir sinemaya gitmiştim. Sabah 9 dan akşam 18 e kadar filmler oynuyordu. Sinemaya girdim, yaşlı bir adam geldi ışıkları söndürdü, baktı salon bomboş bir tek ben varım, önce kendi kendine mırıldan dı sonra: -ooohh salon bolboş rahat rahat osbir çekersin dedi ve filmi oynatmaya gitti. tam iki film izledim "rahat rahat":D... sonra da askerler geldi!
Diyeceğim o ki o adam o seansta bilet alıyor ve filmi izlemeye hakkediyor, ya seansı kaldır ya promosyon yap mağdem insanların vakitlerini telef etme, eski pornocular kadar yok şimdikiler....
0
allop
(04.04.08)
düzcede üniversitedeyken tek kişiye (yani ben :) oynatmamışlardı, bende evden arkadaşımı çağırdım iki kişi izledik filmi.
0
vincenzo
(04.04.08)
Ölsen kimsenin haberi olmaz deyince aklıma düştü...

M.Köy Profilo'da DeathProof'u izliyordum. Arkada köşede de bayan ve erkek bulunmaktaydı (Toplamda üç kişiyiz yani). Herif film başlar başlamaz kadını dövmeye başladı, çaat çaat ses geliyor. Neyse fantezi yapıyorlardır belki diye pek oralı olmadım. Uzadıkça uzadı... Müdahale ettim sonunda kestiler... Ters bir durum da yaşanabilirdi açıkçası...

Normal şartlarda müşteri olarak kızarsın duruma, ki etik olarak doğru değil oynatmamaları, salt ticari olarak düşünmeleri açısından. Ama bu gibi durumlar da aklınızda bulunsun...

Ha bir de bu izlediğim Grindhouse'daki Fake trailer'lardan "don't" geldi aklıma tabi... "If you want to.... watch this film alone.... don'T"
0
narquis de sade
(04.04.08)
madem öyle olcak, 2 bilet alırdım gişeden..
birini kendime saklar, diğer bileti de orda olan herhangi birine yarı fiyatına satardım..
maksat gıcıklığa gıcıklıkla karşılık vermek, eheh..
0
t3
(04.04.08)
(4)

aksırık sonrası görünen ateş böceği gibi şeyler

ravioli
bazen aksırınca yanıp sönen bir şeyler uçuşuyor gözümün önünde, aynen ateş böcekleri gibi. ne olabilir, beyinle ilgilimidir?
bazen aksırınca yanıp sönen bir şeyler uçuşuyor gözümün önünde, aynen ateş böcekleri gibi. ne olabilir, beyinle ilgilimidir?
0
ravioli
(02.04.08)
anlık ve hızlı tansiyon değişiminden kaynaklandığını düşünmekteyim, bazen bana da oluyor.
Bu arada belirteyim; benimki uzun süre oturup/yatıp, pat diye ayağa çalkınca oluyor...
0
late viper
(02.04.08)
Basınç yüzünden gözlerinde veya retinada bir anlık kan toplaması sonucu olabilir.. Belki göz doktoruna başvurman gerekiyordur..

Hapşırdığımızda ve aksırdığımızda gözlerimizi kapattığımız için o bir anlık ani kapama ve açma refleksi etrafta ışık kıvılcımları görmeye de neden olabiliyor...

Ya da aksırmayı bastırıyorsan anevrizma tehlikesi sinyalleri olabilir...
0
ermanen
(02.04.08)
onlar cizgi filmlerde kafa etrafinda donen yildizlar olarak gosteriliyor. ama ates bocegi daha iyi bir tanimlama olmus. bana da cocuklugumdan beri oluyordu. yatarak televizyon izledikten sonra aniden kalkmak baslica sebeplerindendi.
gozle alakali olabilir. cunku cocuklugumda bir goz doktoru goz kilcallarimda incelme oldugunu soylemisti. daha sonra ayni seyi soyleyen baska bir doktor olmadi ama ermanen'in notu uzerine alakali olabilir diye soyluyorum.
0
sethi
(03.04.08)
beyinle değil, göz içi kan basıncıyla ilgilidir. göz doktoru'na falan gidersen adamın yapabileceği tek şey göz tansiyonu sorunun var mı yok mu ona bakar. onun dışında neredeyse tamamen doğaldır anlık kan basıncı değişimlerinde böyle noktalar görmek.
0
raj
(03.04.08)
(10)

sevilen kişinin yüzünü hatırlayamamak

toxxicfox
bahsettiğim eskiden aşık olunan veya hala sevilen eski sevgili falan gibi bir şey değil, şu anda hoşlandığı kişinin yüzünü unutabilir mi insan? size de oluyor mu en azından. olay tam olarak şu şekilde cereyan ediyor, gerçeğini haftada bir görebilsek de, fotoğrafları var sonuçta..ama bir düşüneyim di
bahsettiğim eskiden aşık olunan veya hala sevilen eski sevgili falan gibi bir şey değil, şu anda hoşlandığı kişinin yüzünü unutabilir mi insan? size de oluyor mu en azından.

olay tam olarak şu şekilde cereyan ediyor, gerçeğini haftada bir görebilsek de, fotoğrafları var sonuçta..ama bir düşüneyim diyorsunuz yüzünü, 10 dakkada bir, aslında aklınıza geliyor bayaa, ama yetinmiyor aptal kafa, tüm ayrıntılarıyla gözümün önüne getireyim diyor, onun için kastıkça ilk görüntü de gidiyor.. fotoğrafa bakıyorsun haa diyorsun 5 dakka sonra yine aynı döngü..

yaşayamıyorum lan bu yüzden adam gibi.. normal midir bu? bir de bilimsel açıklaması var mıdır, mesela daha çok kastıkça hafıza hücreleri mi yoruluyor da gidiyor görüntü ne oluyor, var mıdır bilimsel bir şey? şimdiden okuduğunuz için teşekkürler:)
0
toxxicfox
(01.04.08)
yüzleri hatırlayamama vardı bi hastalık olarak ama adını zerre hatırlıyosam allah da belamı versin.
0
myriamonde
(01.04.08)
önce şöyle bir düzeltme yapılması kanaatindeyim:
unutma, bir süreç olarak yok olma değildir.
yani unutulan bir veri (bir kişinin yüzü ya da olay vs) yok olmaz,
bu teknik olarak imkansız.

bu ne demektir?
hafızada olan her şey yerli yerinde kalır ve doğru yol bulunursa,
hiçbir şeyin unutulmadığı görülür.
bunun içindir ki ya kullanılmayan ya da bastırılan bilgilerin unutulduğu söylenebilir ama onlar belirli bir şekilde zihinde yer işgal etmeye devam ederler ya da şekil değiştirerek bize semptom olarak geri dönebilirler.

"gösteren" ile "gösterge" arasındaki ilişkide yaşanan kopukluktandır bu. yani işin türkçesi ise, aşıksın işte, hepsi bu.

hastalıklı bir durum değil, bence sağlıklısınız.
0
gozupek
(01.04.08)
evet var böyle bir şey. hani görsem tanırım ama görmediğim zamanlarda kesinlikle aklıma getiremem yüzünü.
0
deckard
(01.04.08)
genel bir cevap öncelikle, sadece hoşlandığım kişilere oluyor, mesela 2 senedir görmediğim arkadaşımı 1000 kişinin arasından 10 sn de bulurum, eğer hoşlanmıyorsam:)

benim bilimsel olarak sorduğum bir verinin yok olması değil, düşünmeye, ayrıntılandırmaya çalıştıkça görüntünün yok olmaya başlaması, ya da ayrıntılarının azalmasıydı..

ayrıca evet, aşık olmamdan ve beraberinde gelen dalgınlık hallerinden olabilir, muhtemeldir..
0
🌸toxxicfox
(01.04.08)
sade ve düz anlatacağım,
elbette konunun uzmanı olduğumu iddia edemem.

**

sevmediğiniz kişileri daha çabuk/sık hatırlamanız da hastalıklı bir durum değildir!
nefret ve cinsellik fevkalade güçlü duygudurlardır,
bazen birbirlerinin yerine geçerler.

mesela ihtirasla (ve tabii ki cinsellikle) arzulanan bir şeye erişememek,
eğer o kişinin engellemesinden kaynaklıysa,
cinsellik tabanlı sevgi nefrete dönüşür ve nefret duyguların doruğudur!
ondan daha keskini yoktur!

misal bir kadının/erkeğin peşindesiniz,
hem çok seviyor ve hem de arzuluyorsunuz.
sürekli reddedilirseniz,
bilincinizin altı ile bilinç çatışacaktır.
üstad rainer funk buna acı adını verecek ve
nefretin bu acından kaynağını aldığını söyleyecektir!

elbette yapılacak yorumlar falcılık olabilir,
o yüzden çok genel yazmağa çalışıyorum.
arzulanan bir şeye kavuşulamaması ya da ele geçirilmeye/üzerinde tahakküm kurulmaya/geçilmeye çalışılan bir şeye karşı belirli bir hırs duyulabilir.
bu duygu yoğunlaşırsa nefrete dönüşür.

**

arzuladığınız kişiyi (âşık olduğunuz diyelim) tam olarak gözünüzün önüne getirememeniz, bir çeşit kaçış.
çünkü son derece arzuluyorsunuz kendisini, olsun istiyorsunuz.
"eğer olmazsa" korkusundandır o kişinin hayaline alışmayı yadsıyor olabilirsiniz.
ama nefret ettiklerinize dair herhangi bir beklentiniz olmadığı için ve nefret son derece güçlü bir duygu olduğu için diğerlerini hatırlıyorsunuz! diyebilirim.

ama tabii ki kesin % 100 şeyler değiller.
0
gozupek
(01.04.08)
ermanen
(01.04.08)
prosopagnosia değildir problemim..
0
🌸toxxicfox
(02.04.08)
evet bende de böyle birşey vardı.yüzünü unutuyordum sevdiğim kızın.resmini veya kendisini görene kadar nasıldı ki diye kıvranıyordum.işin garibi alakasız insanların yüzünü unutmazken onun yüzünü unutmaktı tabi.
0
aynali
(02.04.08)
yüzlerin tuhaf bir durumu var. ben kendi yüzümü bile hayal edemiyorum bazen. ama aynaya bakınca şaşırmıyorum da. çevremdeki insanların yüzünü de hayal edemediğim çok oluyor gel gör ki bir kere gördüğüm yüzü, bir daha gördüğümde daha önce görmüş olduğumu asla unutmam(yani tanıştıysam falan). neden olur nasıl olur pek bilgim yok.
0
kurukafa
(02.04.08)
bana hep ilk buluşmadan sonra olur. ama ikinci bir defa daha gördüğümde bir daha unutmam. sanırım beyin amcıklamasıyla ilgili bir şey.
0
insanimsi
(02.04.08)
(15)

YazıLarın arasında görüLen büyük L harfi

o midas
Nedendir? Bir çok forumda görüyorum. Hatta ekşi duyuruda bile rastLayabiLirsiniz. İsteyerek yaptıkLarını sanmıyorum. HerhaLde bu yazarLar benim şimdi yaptığım gibi bir parmakLarı Caps Lock'ta yazmıyorLar. Ne pratik ne de güzeL.
Nedendir? Bir çok forumda görüyorum. Hatta ekşi duyuruda bile rastLayabiLirsiniz. İsteyerek yaptıkLarını sanmıyorum. HerhaLde bu yazarLar benim şimdi yaptığım gibi bir parmakLarı Caps Lock'ta yazmıyorLar. Ne pratik ne de güzeL.
0
o midas
(01.04.08)
Sordumdu, kimi şekil olsun(?) diye kimi de daha okunabilir olduğunu düşündüğü için(ki bence okunulurluğun içine ediyor, kimseninki okunmuyor da seninki mi okunuyor be adam) yapılıyormuş.

not: caps lock ile değil shift ile yapıyorlardır. :)
0
kurukafa
(01.04.08)
turkce karakter kullanmayan kisilerde gorulur bu.

cunku kucuk "l" yi genelde "ı" yerine "i" kullanamadigimiz zamanlarda kullaniriz.

ornek vereyim pekissin:
"sikildim" yerine "sıkıldım" yazamiyoruz (tr karakter kullanmamak adina). ozaman "kucuk "ı" yerine "l" kullaniyoruz. e ozaman kucuk "l" yerine ne kullancaz? buyuk "L" tabiki.

bu benim sahsi buyuk "L" kullanma tarihcemdir. yakin zamanda kurtuldum bu aliskanliktan. baskalarinin amaci baska bi aliskanliktan geliyor olabilir.
0
theli
(01.04.08)
Valla ben bu şekilde büyük L yazanların hepsinin daha çocuk olduğunu, kendilerine bir şekilde dikkat çekmek istediklerini düşünüyorum. Aslında bi psikolog bunu daha iyi açıklar sanırım. Haa bu arada ekşi duyuru da filan böyle yazılmış sorulara cevabı bilsem de yazmıyorum...
0
selimse
(01.04.08)
Teşekkür ederim. İçimden bir ses bu cevApları AlAcAğımı söylüyordu dA yine de bir türlü kondurAmıyordum sırf şekil olsun diye yApıldığınA. Ben de bundAn sonrA şekil olsun diye öyle yApAcAğım hem de dAhA dA mArjinAl olmAk AçısındAn A hArflerini büyük yAzAcAğım. HAdi bAkAlım.
0
🌸o midas
(01.04.08)
ne yalan söyleyeyim ben de kıl oluyorum bunlara...
özellikle divx forumlarında falan karşılaşıyorum böyleleriyle...
bunlar ş yerine sh ç yerine ch yazıyolar..
selimsenin de dediği gibi çocuk bunlar...yeğenim var ordan biliyorum
0
undarist
(01.04.08)
"1" rakamı ve "I" ile karıştırılmaması için olabilir
0
ermanen
(01.04.08)
Ş yerine $ kullanmak bir zamanlar gerekiyordu, daha doğrusu tercih meselesi diyebilirdiniz(yalaka mode on). Bir çok internet ortamında ş harfi tanınmadığı için bazen işe yarıyordu. O zamanlar ı yerine l, kullanılması da (devamı olarak l yerine L kullanılması da) anlaşılabilirdi. Ama sadece şekil olsun diye kullanılması bence biraz garip. Açıkçası bu soruyu sorduğumda "belki de bazı programların bazı fontlarla bir derdi vardır, bu arkadaşlar da bu programları kullandıkları için paso istemeden böyle yazmak zorunda kalıyorlardır" gibi şeylerin çıkabileceğini ümit ediyordum.
0
🌸o midas
(01.04.08)
benim klavye bazen ing.e geçiyor durduk yere daha önce sorulmuştu burda birçok kişiye oluyormuş msn bug'u yüzünden galiba. neyse bazen tr'ye çevirmeye üşeniyor insan, yani ben yapmıyorum da bu yüzden yapan olabilir.
0
sourlemonade
(01.04.08)
nickim de bu kapsama giriyor sanki, kendimden utandım birden.
ayrıca ; (bkz: entryde 99 tadı) başlığında ş yerine sh, ç yerine ch yazmak gibi örnekleri görülebilir.
0
frant1c
(01.04.08)
sms'lerde belki olabilir. ben mesela bi aralar ı'ları ve l'leri büyük yapardım. ILImLI mesela. fekat sonraları okumayı zorlaştırdığını kendim farkettim. senelerce de ş yerine $ yaptım klavyede, güzel göründüğünü düşünüyodum ama öyle deilmiş.

bi metni okurken ı ile l'yi karıştırmak pek mantıklı gelmedi bana. aşağıda var işte bi tane, adam(tanıyorum kendisini) "üretim pLanLama" yazmış başlığa.

anlayamadığım, neden R deil de L? karışması çok çok mantıksız.(bunu mantlkslz diye okuyan var mı allasen?)
0
infernal majesty
(01.04.08)
ek$i engine sçtığında altta yazan yazı;

"Bu olu$an hatanIn tum haklarI Sourtimes Entertainment'a aittir. Izinsiz aynI hata olu$turulamaz aynI $ekilde sicilamaz. (c) 2500-4900 SourTimes."

mesela burada I'lar sadece geyik olsun diye büyük sanırım.
0
deckard
(01.04.08)
küçük L ile karışmasın diye zannediyorum. Mesela "Illustration" kelimesinin başındaki üç adet dikey çizgi okumayı zorlaştırıyor. veya ingilizce "hasta" anlamına gelen "Ill" sözcüğü bu şekliyle üç dikey çubuktan ibaret kalıyor. bunlar uç örnekler tabii. zannadersem ki biraz daha anlaşılabilir kılabilmek için küçük L yerine büyük L kullanılıyor. "ILLustration" yazılıyor, "ILL" yazılıyor. daha okunabilir oluyor.
0
kibritsuyu
(01.04.08)
çocukluktan yapıyorlar başka bir şey değil.

sıkıldım demek isterken "sikildim" yazarım diye de korkmayalım artık mümkünse. "hiohhaha sikildin mi hohoha" diye gülen adamlar olmasın hayatımızda zaten.

asabiyim bu ara...
0
pispinti
(01.04.08)
turkce klavye kullanmayan birisi icin normal karsilanacak bir durumdur. yazilarimin anlasilmasi icin s'den sonra gelen s harfi icin de kimi zaman $ kullaniyorum. 30'unu geckin biri olarak bunun cocukluk ile bir alakasi oldugunu du$unmuyor, aksina yazilarin daha anla$ilabilir olmasini sagladigini du$unuyorum.en azindan kendi yazdiklarim icin.
0
cukutak
(01.04.08)
theli ben çocukluğu dünyada yaşadığın yılla ölçmüyorum, benim bahsettiğim çocuk olma durumu yaş ile bağlantısız. Ayrıca ben çocukların sorularını cevaplamıyorum diye bir şey yazmadım, ben kendilerine bir şekilde dikkat çekmek isteyen insanların sorularına kıl olduğum için cevap yazmıyorum. En son da şunu ekleyeyim $ işareti ekşi de S yerine değil Ş yerine kullanılıyordu. Bunları aynı görmemek lazım. ı,ç,ğ,ü,ö yerine bir şey kullanılsa bunu anlardım fakat "L" bence direk ço-cuk-luk...

Yanlış anlamaları kaldırmak için yazayım:

Çocuk :(mecaz)Büyüklere yakışmayacak biçimde düşüncesizce davranan kimse:
"Otuz yaşında ama hâlâ çocuk."
Çocukluk: (mecaz)Çocukça davranış:
"Onun nazını çekerek bütün çocukluklarına katlanıyorum."- A. H. Tanpınar.

Kaynak TDK...
0
selimse
(02.04.08)
(9)

[ otel ] Otellerde neden diş macunu olmaz?

enola gay
Bizi terzi sanıp dikiş seti bile koymalarına rağmen lanet olası diş macununu koymazlar.. bugüne kadar 1 yıldızından 5 yıldızına kadar hiç bir otelde denk gelmedim..geleniniz var mı :)
Bizi terzi sanıp dikiş seti bile koymalarına rağmen lanet olası diş macununu koymazlar.. bugüne kadar 1 yıldızından 5 yıldızına kadar hiç bir otelde denk gelmedim..

geleniniz var mı :)
0
enola gay
(31.03.08)
Var :) Antalyada muhtelif otellerde gördüm. Özel yapım yaparlar ya hani küçük. O şekilde yapmışlar. Hatta colgate idi biri yanlış hatırlamıyorsam. :)
0
villeneuve
(31.03.08)
dikiş ipleri numuneliktir heralde,kimse pek kullanmaz ellemez falan belki

diş macunu marka falan diycem hani millet kullanmaz kendi markasından başka, ama daha hassas şampuan konusunda markasız bi sürü koyuyorlar.

ben de merak ettim şimdi. götürmesinler diyedir belki
0
efruz
(31.03.08)
bir cok otelde bana denk geldı..

ancak koymamalarının nedenı sanırım diş macunu aynen diş fırçası gıbı kişiye ozel bir seydir.yani ornegın bir insan x firmanın y model diş macununu tercih ediyorsa ve otelde bulunan bir diş macunu kullanmak suretıyle dişlerinin sarardıgını beyan edıp ilgili mahkemeye basvurursa dava acma hakkı olabilir diye dusunmekteyım..

bi an boyle seyler olabılır dıye dusundum..
0
isott
(01.04.08)
adanada mavi sürmeli otelde hem diş fırçası hem de diş macunu bulunmakta idi. ayrıca erkekler için traş seti gibi bişi de vardı.
0
susannah
(01.04.08)
var yahu, resort olanlarin hemen hepsinde...
0
the man who hears deepest inquisitions
(01.04.08)
ben de geldim (denk). hatta restoraninin wc sinde firca+macun olan bile var.
0
theli
(01.04.08)
Hatta toksik maddeler bile içerebiliyormuş:
www.msnbc.msn.com
0
ermanen
(01.04.08)
fiyatı yüzündendir, şampuan diye el sabunundan bozma bi sıvı koyuyorlar bunun ucuzunu daha yapamamışlardır. bende sadece bi filmde denk geldim diş macununa. hem onu koysalar bide fırça lazım tek başına bi işe yaramaz. ne biliyim ben fırçayı taşıdıktan sonra macunu da taşırım ya 2'sini de koysunlar yada hiç koymasınlar.
0
sourlemonade
(01.04.08)
vallahi 5 yıldızlı olan bir tanesinde satın alıyordunuz mecbur 10 ytl'ye. aynen odadaki buzdolabı mantığıyla çalıştığını düşünmüştüm o vakit..
0
luminous
(01.04.08)
(1)

evde krem peynir yapımı

palyacopapi
arkadaslar evde krem peynir yapip ekmeğime sürüp sürüp domatesle birlikte yiyesim var... mamafih aradim taradim bulamadim nasil yapilir bu meret. gugıl bile derdime care olamadi... var mi icinizde hic kendisi, annesi, ninesi krem peynir yapan? varsa bir tarif rica ediciim. simdiden cook tesekkürler.
arkadaslar evde krem peynir yapip ekmeğime sürüp sürüp domatesle birlikte yiyesim var... mamafih aradim taradim bulamadim nasil yapilir bu meret. gugıl bile derdime care olamadi... var mi icinizde hic kendisi, annesi, ninesi krem peynir yapan? varsa bir tarif rica ediciim. simdiden cook tesekkürler... iyi pazarlar..
0
palyacopapi
(30.03.08)
(4)

tabii ki kedi :)

palyacopapi
ne zamandir kediler ile ilgili bişi sormuyordum... açığı kapatayim istedim. şimdi sevgili kedisever arkadaslarim... bu benim surup yorgan alti yatmalari cok seviyor... yani şöyle ki... giriyor yorganin altina sabaha kadar ayaklarimin dibinde uyuyor. ben sunu bilmek istiyorum. bu hayvan nasıl nefes a
ne zamandir kediler ile ilgili bişi sormuyordum... açığı kapatayim istedim. şimdi sevgili kedisever arkadaslarim... bu benim surup yorgan alti yatmalari cok seviyor... yani şöyle ki... giriyor yorganin altina sabaha kadar ayaklarimin dibinde uyuyor. ben sunu bilmek istiyorum. bu hayvan nasıl nefes aliyor :S yani ben iki dakka duramiyorum... tamam fizyolojileri bizden farklı olabilir de bu kadar mi farkli sonucta aynı havayi soluyoruz... ayrica bir de hamile... zarari olur mu diyorum filan.. takılıyor ister istemez aklima. siz ne dersiniz bu konuda?
0
palyacopapi
(30.03.08)
cigerleriniz kedininki ile ayni olcude olmadigi icin ona yeten hava size yetmiyor olsa gerenk.
0
zakk
(30.03.08)
papi'cim, benim hatun da 40 kilodan fazla ama o da bazen o sekilde uyuyor. oksijen yetiyor, nefes alabiliyor ama yine de ben arada safi kendi kompleksimden dolayi bacagimla yorganin ucunu arada kaldirip, ortami havalandiriyorum ama dedigim gibi bu anlamsiz bir hareket ve ben uyuyuncaya kadar suruyor. sonrasini bilmiyorum ama bir sey olmuyor meraklanma. tek sorun yorgan cok agir olursa kedinin istedigi an disari cikamamasi ama kedi bu her sekil bulur bi yolunu. bir de hava isiniyor, yorganlar inceliyor, icini ferah tut. heyecan dorukta ha! :)
0
pyro clustic flow
(30.03.08)
Şurda da tartışmışlar baya, sonuç olarak kediler zekidir istemediği şeyi yapmazlar ve bunu yapan birçok kedi var:
answers.yahoo.com
0
ermanen
(30.03.08)
Bence esas endişeniz havasız kalması olmasın, uykuya daldığınızda ani bir dönüş ile kedinin canını yakabilirsiniz. Bu yüzden kütük gibi hareketsiz yatmak zorunda kalıyorum, yatağa yatmadan/oturmadan önce kabartıları kontrol ediyorum, iyice paranoyak etti (:
0
kimlanbu
(30.03.08)
(13)

ıspanak yedikten sonra ağızda oluşan hissi nasıl geçiririz?

demlikposet
ıspanak yedikten sonra(hatta yerken) ağzımda fıtıfıtı hissi oluşuyor dişlerim kaplanıyor,ağzım garip oluyorbunu yemeden önce engelleme veya yedikten sonra çabuk yoketmenin bir yolu varmı?suyun bile tadı garip oluyor yahu
ıspanak yedikten sonra(hatta yerken) ağzımda fıtıfıtı hissi oluşuyor dişlerim kaplanıyor,ağzım garip oluyor
bunu yemeden önce engelleme veya yedikten sonra çabuk yoketmenin bir yolu varmı?
suyun bile tadı garip oluyor yahu
0
demlikposet
(29.03.08)
Psikolojik sanırım sizdeki o his zira altı yaşımdan beri ıspanak yiyorum ben öyle bir etki hissetmedim. Kimisi de misal şeftali elleyince ürperir...
0
crown
(29.03.08)
ispanagin cinsinden olabilir ya da misal biraz iriceyse gibi. bazi ispanaklarda yerken oluyor o ama nedenleri salladim hafiften ama mantikli geldi bana :s
not: pisirme tekniginden de kaynaklaniyor olabilir. misal pirinc koyarsan olmaz, sogani cok koyarsan olur gibi.

ek soru: peki bu tat icin nasil bir sifat kullanabiliriz? buruk bir tat, kekremsi bir tat gibi. ama bu yazdiklarim pek tarif edemiyor.
0
pyro clustic flow
(29.03.08)
+1
Bende de oluyor...

@pyro clustic flow
Böyle ağzın içini kaplıyor, ince bir tabaka ile kaplanmış hissi veriyor, ve güzel bir tat olduğunu da söyleyemem...
0
late viper
(29.03.08)
bende de tuhaf bi durum oluyor ama bu kadar rahatsız edici bişey değil benimki. böyle ağızda kayganlık hissi gidiyor daha 'gırç gırç' eden bi yapı hasıl oluyor. demem o ki psikolojik değildir bu durum ama çözüm önerim yok zira ben ıspanaktan hiç hazzetmem direk yemiyorum.
0
hulleci
(29.03.08)
psikolojik değil abi tamamen biyolojik bir olay
yani bunun varlığını tartışmıyoruz zira var olan bişey
bunu engellemek ya da çabuk geçirmeyi soruyorum ben

fıtılıfıt hissi bence onun adı o
0
🌸demlikposet
(29.03.08)
@ late viper: bana da oluyor arada ama bu his nasil anlatilir kafam ona takildi. baska hic bir seye benzemiyor belki. isirgan otu vardir ya dalagan derler bizim oralarda. onu ince kumla karistirmislar da onu yemissin gibi ama isirgan canini yakmiyor. ufff yine anlatamadim.

@ demlikposet: fitilifit mi :P yok benimkinin ismi baska, aramadayim :)
0
pyro clustic flow
(29.03.08)
ıspanaktaki demir,çeşitli enzimler ve ağızın,dişlerin buna duyarlılıgıyla ilgili. bende de oluyor. daha da lezzet alıyorum bu yüzden ıspanaktan. ıspanağın dişleri çürümeye karşı korudugunu da duymuştum.
0
nihilanth
(30.03.08)
ispanak yemeyerek :o
0
orange coffee
(30.03.08)
yeri gelmişken ıspanağın ağızda bıraktığı bu fıtıfıtı hissin adı "mavru"dur. anneannemin bir yok etme yöntemi vardı sanırım ama hatırlayamadım şimdi.
0
morella
(30.03.08)
süt işe yarayabiliyor.
0
inatci kahraman aga
(30.03.08)
bana da yoğurtla yiyince oluyor. yoğurtsuz yiyince bir şey yok.
0
burfak
(30.03.08)
oksalik asit yüzünden, kalsiyumla birleşirse daha çok hissediliyor:

www.madsci.org
www.lifescience-zurich.ch
en.wikibooks.org:Spinach
0
ermanen
(30.03.08)
kişiye göre pek değişmez ki bu sonuçta içerdiği maddelerden dilde o buruk tadı bırakıyor (ığğğğğğğğğ), çaresi efenim iyice pişirmektir..evet bu kadar yani iyi pişirin o tat olmicak..
0
cinematography
(30.03.08)
(11)

Türkiye'deki ilginç meslekler

actionary
Aklınıza gelen garip meslekler var mı? Falım sakızı için fal yazarı, boğadan sperm toplayıcılığı gibi...Google'da "ilginç meslekler" diye aratınca ilk çıkan sonuçtaki meslekler olmasın lütfen. Sizin aklınıza gelenler çok daha makbule geçer.
Aklınıza gelen garip meslekler var mı? Falım sakızı için fal yazarı, boğadan sperm toplayıcılığı gibi...

Google'da "ilginç meslekler" diye aratınca ilk çıkan sonuçtaki meslekler olmasın lütfen. Sizin aklınıza gelenler çok daha makbule geçer.
0
actionary
(29.03.08)
jimmy jib operatörü ilginç gelir bana. verdiğiniz örneklerdeki gibi yaratıcı değil ama olsun...
0
pispinti
(29.03.08)
boom operatoru.
0
sourlemonade
(29.03.08)
birkaç soru aşağıda sperm işçisi var sanırım
benim oyum ona
0
gimbal
(29.03.08)
şenör denen adamlar var mesela total station ya da nivo kullanan adamın çırağı pozisyonundalar sanırım görevleri şeritli çubuğu tutmak olan
0
pascha d
(29.03.08)
Plaza camı silicisi. Makara düzeneğiyle çalışan bir balkon gibi bir şeyin içinde durup dışardan camları siliyorlar.
0
3200
(29.03.08)
hayvan psikologları
0
endless dream
(30.03.08)
kanatlı hayvan yetiştiriciliği diye bir bölüm var meslek yüksekokullarında.
0
darknum
(30.03.08)
(bkz: plise)
0
imparatorolmayikolaymisandin
(30.03.08)
bu tavuk üretme ciftliklerinde calisan adamlar var... civcivlerin cinsiyetini belirliyolar dişi ya da erkek die ayiriliyolar... ve deli para kazaniyolarmis... sanirim türk yok iclerinde uzakdogudan geliyolarmis vs. bir gastede röportajlarini okumustum... ha bir de şey vardi. öküz dergisinde röportaj yapmislardi bir ölü yıkayıcı kadınla... o da ilginc gelmisti. yutupda da rastlamistim bir videoya kurs acilmis bir yerde ölü yıkayıcılığı kursu sertifika vermişler filan :)
0
palyacopapi
(30.03.08)
google türkiye ülke müdürü
0
ermanen
(30.03.08)
türkiyeden degil gerci ama , amerika da doublespeak denen bi olgu var, hani biseyi baska biseyle anlatma gibi, örnegin sahada oynayan sporculara su veren elemana waterboy dersen sana dalabilir, cünkü onun ismi "rehydration consultant"
0
the man who hears deepest inquisitions
(30.03.08)
(10)

sürpriz sonlu film arıyorum

kibritsuyu
se7en, usual suspects, sixth sense gibi sürpriz sona sahip gerilim, seri katil, suç içerikli filmler arıyorum. evet tavsiyeler?
se7en, usual suspects, sixth sense gibi sürpriz sona sahip gerilim, seri katil, suç içerikli filmler arıyorum. evet tavsiyeler?
0
kibritsuyu
(29.03.08)
(bkz: memento)
0
insanimsi
(29.03.08)
Daha önce sorduğum bir soru vardı, gerilim açısından uyuştuğu için tavsiye edebilirim:
(git: 16040)
0
ermanen
(29.03.08)
memento'yu izledim. ermanen'in duyurusunda gördüğüm (hatta kendi cevabım olan) shining'i izledim. unbreakable'ı, the game'i izledim.

başka başka??
0
🌸kibritsuyu
(29.03.08)
büyük ihtimal bunu da izlemişsindir: old boy
0
insanimsi
(29.03.08)
Phantasm Ginger snaps unleashed
0
submariner
(29.03.08)
game
0
efruz
(29.03.08)
sweeney todd
0
dimension seven
(29.03.08)
valla hocam, yonelttigin soruyla bile kendine spoiler vermissin ama madem sormussun ben de yanitlayayaim
(bkz: the others)
0
egotm
(29.03.08)
the machinist
0
karamell
(30.03.08)
(git: 17839)
0
flawless victory
(30.03.08)
(5)

Boğadan Sperm Alımı - Sperm İşçisi

actionary
"Sperm işçisi" olarak geçen meslek... Boğalardan, atlardan ve bilumum hayvandan sperm örneği almakla yükümlü çalışanlar...Bir "sperm işçisi"ne nasıl ulaşabilirim? Bu mesleğin başka adı var mıdır?
"Sperm işçisi" olarak geçen meslek... Boğalardan, atlardan ve bilumum hayvandan sperm örneği almakla yükümlü çalışanlar...

Bir "sperm işçisi"ne nasıl ulaşabilirim? Bu mesleğin başka adı var mıdır?
0
actionary
(29.03.08)
semen collector

"theriogenology" de bununla ilgileniyor galiba
en.wikipedia.org
0
ermanen
(29.03.08)
hindi mastürbatörü olarak anılan bir meslek olduğunu biliyorum
bu durumda boğa mastürbatörü de olabilir
0
gimbal
(29.03.08)
"kıyakçı" da deniyor sanırım. belki argosu da olabilir.
0
talemon
(29.03.08)
güzel belgesel konusu olurmuş bunlardan. daha önce duysaydım keşke :)

bu tip bir amaç için kullanmayacaksanız hala işime yarayabilir aslında.
0
s e ff a f
(30.03.08)
burada attan nasil aldiklarini video ile gosteriyorlar. benzer durum bogalar icin de gecerli olsa gerek:
www.youtube.com
0
egotm
(30.03.08)
(1)

kimya da kapalı kutu deneyi

denize karsi icen keci
bir dönem ödevi için "kapalı kutu deneyi" ile ilgili bilgiye ve hatta mümkünse yapılışına ihtiyacım var... internette pek birşey bulamadım, tek bildiğim şey deneyin adı. bilgisi olan birileri varsa bir zahmet aydınlatabilrler mi?
bir dönem ödevi için "kapalı kutu deneyi" ile ilgili bilgiye ve hatta mümkünse yapılışına ihtiyacım var... internette pek birşey bulamadım, tek bildiğim şey deneyin adı. bilgisi olan birileri varsa bir zahmet aydınlatabilrler mi?
0
denize karsi icen keci
(29.03.08)
Şu deney olabilir:
www.msxlabs.org
0
ermanen
(29.03.08)
(9)

Sözlük yazarı olmayanın duyurusu önemsiz mi?

lancelot du lac
Gördüğüm kadarıyla "ekşi duyuru"da torpil mekanizması almış yürümüş. Sözlük yazarlarının halı saha maçına kaleci arayışları, kedi/köpek dağıtışları vb duyuruları bile günlerce (bazen haftalarca) yukarıda tutulurken yazar olmayan bir üyenin, bir köy okulu için kitap desteği istemesi bunlara göre önem
Gördüğüm kadarıyla "ekşi duyuru"da torpil mekanizması almış yürümüş. Sözlük yazarlarının halı saha maçına kaleci arayışları, kedi/köpek dağıtışları vb duyuruları bile günlerce (bazen haftalarca) yukarıda tutulurken yazar olmayan bir üyenin, bir köy okulu için kitap desteği istemesi bunlara göre önemsiz sayılıyor. Ekşi duyuru yönetimi için mail adresine söz konusu durum ve rica belirtildiği halde.

Muhtemelen duyuru moderasyonu bu tür bir eleştiri duyurusunu en kısa zamanda yok edecektir ama yine de soralım;

Bir duyurunun önemli olması için gereken nitelik içeriği mi yoksa kim tarafından yazıldığı mı?

Ya da moderasyon değerlendirme yapıp "1071 malzgirt yibo"nun "muradiye köşk köyü ilköğretim okulu"ndan daha önemli olduğuna mı karar verdi?
0
lancelot du lac
(29.03.08)
ekşi sözlük yazarları sözlük içinden mesaj atabildiğinden daha kolay iletişim sağlıyorlar bunun dışında bir fark olduğunu sanmıyorum. bi de malazgirtle ne alakası var anlayamadım.
0
darknum
(29.03.08)
bir internet kullanıcısı olarak ben hiç böyle bir ayrım hissetmedim şu güne kadar. vakti zamanında bir arkadaşım kayıplara karışmıştı ben de buraya ilan vermiştim. sonra bir baktım (ben herhangi bir talepte bulunmamama rağmen) duyuru sabitlenmiş ve günlerce (hatırlamıyorum ne kadar) öyle kalmıştı.
0
deckard
(29.03.08)
önemliyse duyuru'nun içinde rica edebilirsin üste taşınmasını, mesajlaşma fasilitesi düşünülebilir ilerde
0
ermanen
(29.03.08)
sözlük yazarları mesaj atarak duyurunun sabitlenmesini isteyebiliyorlar. maalesef sizin böyle bir olanağınız yok.(bu konuda birkaç fikrim var compumaster'a söyleyeceğim görünce) mail adresine atmışsınızdır ama compumaster orayı ne kadar sıklıkla kontrol ediyor bilemiyorum. bir duyurunun önemli olması için gereken nitelik de sadece kullanıcının duyurusunu pek önemli olarak görmesi. tabii bunu abuse etmemesi de önemli.(size abuse ediyorsunuz falan demiyorum yanlış anlamayın.)

ayrıca compumaster'ın modere edenlere ve ekşi duyuru'da da özellikle belirttiği gibi burada özgürlük esas. bir duyurunun önemli olarak yukarıda kalma süresi belli değil. yani 1 hafta dursun sileriz gibi bir şey yok. moderasyonun değerlendirmesine göre bir süre sonra indiriliyor aşağıya. sadece "acil" kan aranıyor duyurularına binaen 5 gün sonra indirilir diye bir kural var o kadar.
0
colg fusion
(29.03.08)
Ben böyle bir ayrım görmedim, ilanı sabitlenen internet kullanıcıları da oldu, oluyor. İletişim problemlerinden kaynaklıdır diye düşünüyorum, bu kadar büyütülmesine gerek yok.
0
kimlanbu
(29.03.08)
iletisimle ilgili oldugu konusuna tamamen katiliyorum. duyuru'daki yazarlarla okurlari birbirinden ayiran tek sey yazarlarin sozluk uzerinden de iletisim kurabilmesi. mailinize cevap gelmedigi icin siz zaten kararinizi 2 okuldan birinin digerine gore daha onemli oldugu seklinde vermissiniz. tanidigim ve bildigim kadariyla neyse ki eksi duyuru moderasyonunda sizin yaptiginizi yapanlar yok. tarziniz hic hos degil. bu konuda elestiri hakkiniz olabilir sonuna kadar ama onyargiyla dolu bu mesajinizdan ziyade buraya ' mail attim gormediniz belki de, durumum sudur vs vs' seklinde yazmaniz daha uygun olurdu. size neyi nasil yapmaniz gerektigini ogretmek degil amacim, sadece kizgin ve hak edilmeyen suclamarla dolu mesajinizdan duydugum rahatsizligi dile getirmek. her hangi bir soruya ( yazar ya da okur kimin yazdiginin bir onemi yok dememe gerek yok sanirim ama olsun ekleyeyim, dursun parantez icinde) cevap verirken karsimizdaki insandan bir beklentimiz yok, haa cevabin begenilirse kutunun yanina tik kazaniyorsun ( bunun da onemi yok). yardim almak, yardim vermek burdaki toplasma amacimiz ve de karsiliksiz. demem su ki; kizginligiza lutfen bizleri ya da moderasyonu alet etmeyiniz. varsa elestiriniz buyrun yapin ama bunun icin once lutfen onyargilarinizdan kurtulunuz.
iyi aksamlar
0
pyro clustic flow
(29.03.08)
valla tartışmaya geç kalmışım ama yinede söylemek istiyorum geçen arabamız çalınmıştı buraya duyuru vermıştım hemen önemli'ye almışlardı tekrar teşekkürler moderetörlere ie'yi kapatırlarsa o zaman daha güzel olur işte !!
0
imparatorolmayikolaymisandin
(30.03.08)
ben buna katılmıyorum bence herkez eşit fakat bazen yazdığım duyurular durup dururken uçuyor tekrar yazıyorum gene uçuyor yahu önemli diyorum tekrar yazıyorum gene uçuyor.nasıl oluyor neden oluyor biri bana kıl mı oluyor bilmiyorum.
yahu adam sileceğine editlese mesajını sildim bak böle böle dese eywallah ama ne yaptığımı bile bilmiyorum.canımı sıkıyo bol bol béla okuyorum.
0
omer460
(30.03.08)
@omer460

(git: 6274) şurdakilerden biriyle ters düşüyordur duyurun.
0
deckard
(30.03.08)
(4)

vinil vinyl peki alil ne?

entrapmen
ben bu kicindan element uyduran heriflere kilim zaten. adam gibi vinil yerine vinyl dense biz de ney bu diye aramasak?alil alkol gibi olan seyin ingilizcesi nedir?hatta asil sorum; alil vinil eter nasil elde edilir?3edit: alil de allyl imis. sondaki soru hala gecerli.
ben bu kicindan element uyduran heriflere kilim zaten. adam gibi vinil yerine vinyl dense biz de ney bu diye aramasak?

alil alkol gibi olan seyin ingilizcesi nedir?

hatta asil sorum; alil vinil eter nasil elde edilir?3

edit: alil de allyl imis. sondaki soru hala gecerli.
0
entrapmen
(28.03.08)
ermanen
(28.03.08)
Bu alil(allyl)'e bizim hoca "açil" diyor, varın gerisini siz düşünün...
0
late viper
(28.03.08)
acil ayri bir sey degil miydi yahu?
en.wikipedia.org
0
🌸entrapmen
(28.03.08)
Çok pis yamulmuşum, galiba...
Galiba dememin nedeni hocanın dediğinin formülünü hatırlamamam.. Yok, yok eminim yamulduğuma. Bu da bana kapak olsun.
Sağol.
0
late viper
(29.03.08)
(17)

Aldatma konulu filmler?

actionary
Konusu aldatma olan filmlerden örnekler verir misiniz? Film ismi lâzım bana.Şimdiden teşekkürler.
Konusu aldatma olan filmlerden örnekler verir misiniz? Film ismi lâzım bana.

Şimdiden teşekkürler.
0
actionary
(28.03.08)
unfaithful
0
oceano
(28.03.08)
a perfect murder da sayılabilir..
0
pispinti
(28.03.08)
intersection
0
lamazigogo
(28.03.08)
match point
0
light beam
(28.03.08)
ermanen
(28.03.08)
(bkz: closer)
0
late viper
(28.03.08)
0
sui
(28.03.08)
tam olarak konusu aldatma olmasa da;

little children
0
szqnn
(28.03.08)
heist. ( aldatma derken kastettiğiniz sadece kadın erkek ilişkileri mi yoksa çeşitli dümen dolap mı bilemediğimden çeşit olsun dedim)
0
sarap dumani
(28.03.08)
hannah and her sisters
0
durum serserisi
(28.03.08)
derailed
0
oldtimer
(28.03.08)
emrahin anasinin si.ildigi butun filmler.
(bkz: emrah kos anani sikiyorlar )
0
egotm
(29.03.08)
(bkz: fracture)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(29.03.08)
@annem bana kiz bul evlen dedi
benim de aklıma ilk fracture geldi ama aslında aldatma üzerine bir film değil fracture, sadece başlangıç noktası aldatma... Yine de izlenebilir elbet.
0
late viper
(29.03.08)
(bkz: yazgı)
0
algoritma
(29.03.08)
--spoiler--
Butterfly on a Wheel
Malice
--spoiler--
0
pokemonk
(29.03.08)
itiraf
0
tcyx
(02.04.08)
(10)

sigara külü-gümüş parlaması ilişkisi

raj
şimdi ben birden meraklandın sayın sözlükçü, bu sigara külleri falan gümüşü nasıl parlatıyor diye. yani bana demeyin "abi parlatmaz o kül, şehir efsanesi bunlar" falan demeyin, yazın yüzüğümü parlattım kül ile, bildiğin parladı, işe yarıyor yani.bunun arkasındaki olay nedir? yani kimyasal olay nedir
şimdi ben birden meraklandın sayın sözlükçü, bu sigara külleri falan gümüşü nasıl parlatıyor diye. yani bana demeyin "abi parlatmaz o kül, şehir efsanesi bunlar" falan demeyin, yazın yüzüğümü parlattım kül ile, bildiğin parladı, işe yarıyor yani.

bunun arkasındaki olay nedir? yani kimyasal olay nedir, neler dönüyor? oksitlenmeyi nasıl alır bu sigara külü? mühendis değilim ama açıklarsanız anlarım. nasıl oluyor bir anlatın sayın mühendis sözlükçüler, kimyager sözlükçüler.

sevgi ve ışıkla bla bla.

edit: kül yerine izmarit yazmışım kafa dalmış, onu düzelttim.
0
raj
(27.03.08)
Efsane değildir, evet gerçekten işe yarar. İçindeki etken bileşik(biliyordum unuttum), mevcut oksitlenmiş bölgeyi temizler. Hatta tam olarak tepkime formülleri de vardı diye hatırlıyorum ama vasat bir mühendis adayı olarak elimden bu kadarı geliyor;)
Bu arada oksitlenmeyi temizleyen sigara izmariti değil, kül onu belirteyim. Yani odun külü gibi benzer küller de etkili olacaktır. Daha doğrusu dediğim, hani adını unuttuğum, kimyasalı içermesi önemlidir. Keramet izmaritte değil...
0
late viper
(27.03.08)
ermanen
(27.03.08)
iTunes varsa, Food Science adli podcasti bul iTunes store'dan, "fun with shining silver" bolumunu indir. Izle. Guzel guzel anlatiyor (tabi Ingilizce).
0
wpi
(27.03.08)
pek kimyasal bir etki sayılmaz, külün aşındırıcı etkisi gümüşün üzerinden oluşan oksitlenmiş mat tabakayı koparır, alır. sadece sigara külü de değildir diş macunu da işe yarar. ayrıca bu külleri çaydanlık içinde oluşan tortuyu temizlemek içinde kullanabilirsiniz.
0
s man chen
(27.03.08)
@s man chen
"pek kimyasal bir etki sayılmaz" diye bir şey yok, kesinlikle kimyasal. Vasatız dedikse o kadar da değil, derste anlatılıyor sonuçta, ben kimsayalın adını hatırlayamadım yalnızca. Yoksa her aşındırıcı işe yarardı... Ki "aşındırıcı" demek de tek başına tam karşılık vermez. Zira kimyasal aşındırıcılar da var, fiziksel aşındırıcılar da.
0
late viper
(27.03.08)
eskiden de sabun yokken çamaşırların külle yıkandığını duymuştum. ama sadece kulaktan duyma birşey bu, aslı var mı bilmiyorum. kimyasal bir etkisi olacağını düşünmüyorum, kül ovalamadıkça gümüşü parlatmaz, sanırım uygulanan silme işleminde hikmet aramak lazım. fikir işte
0
dreamkeeper
(28.03.08)
@dreamkeeper
Hocam ovalamak burada katalizör etki yapıyor, bazı kimyasallar tepkimeye yatkın olmaz ya da hız çok düşüktür farkedilmez. Ancak katalizör etki ile bu iş hızlandırılabilir, bunun illa kimyasal olması da gerekmez.
Misal sabunun elimizdeki yağı/kiri tutup su ile akması da kimyasal bir olaydır, ancak sabunu köpürtüp elinizi hafif de olsa ovmazsanız eldeki yağ/kir gitmez.
İsterseniz sabunun formülünü verip, yağ/su ilişkisini de yazarım. Gece gece beni uğraştırmaksa niyetiniz;)
0
late viper
(28.03.08)
siz sayın sözlük insanları arasında geçen "yok kimyasal tepkimedi, yok değildir" tartışması bana istediğim yanıtı verdi.

bu zor görevde size güvenebileceğimi biliyordum, amerikan halkı size minnettar.
0
🌸raj
(28.03.08)
eski sabunların yapımında yağ ve odun külü kullanılıyormuş. bununla ilgisi olabilir. bakın vikipedi ne diyor?

"Historically, the alkalis used were sodium hydroxide, potassium hydroxide, and sodium carbonate leeched from hardwood ashes."

en.wikipedia.org

demek ki kimyasal bi olay.
0
thalamus
(28.03.08)
kul mevzusu acilmisken, annemler genclik donemlerine kadar camasir yikamakta kullaniyorlarmis.bir gun merak ettim ve yapti. kovaya bir miktar odun kulu koyup( komur olmazmis)ustune su ekliyorsun. bir sure bekledikten sonra kul zaten dibe cokuyor, kovadaki su deterjanli gibi, kaygan ve beyazimsi sulu raki halini aliyor. yikama islemi icinse bu suyu suzuyorsun cunku kova dibindeki artik kuller camasirda leke yapabilir ve camasirlar da bu suyla yikanip tertemiz oluyor..
0
pyro clustic flow
(28.03.08)
(14)

ne iş yaptığı merak edilen meslekler

pascha d
merak ettiğiniz meslekler var mı, ya da nasıl çalıştığı hep merak edilen iş kolları.. yazınız efenim bunları lazım bananot:soruda sadece sizin neyi merak ettiğiniz sorulmuştur..
merak ettiğiniz meslekler var mı, ya da nasıl çalıştığı hep merak edilen iş kolları.. yazınız efenim bunları lazım bana
not:soruda sadece sizin neyi merak ettiğiniz sorulmuştur..
0
pascha d
(27.03.08)
profesyonel kumarbazları merak ederim.
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(27.03.08)
Bölüm üzerinden meslek tahmini yaparak ne yaptığını merak ettiklerim şöyle:
Bilumum; matematik, tarih, edebiyat, biyoloji benzeri bölümler. Tamam biyoloji okuyan biyolog oldu diyelim ya öbürleri? öğretmen deseniz onların zaten öğretmenlik bölümü var, bu tür sade bölümler ne iş yapar tam olarak?
Bir de matematik mühendisleri ne yapar?
Farklı bir yaklaşımla; okulu olmayan meslekler var, onların da nasıl olunduğunu merak etmekteyim, misal ekspertiz var. Sigorta, kredi işlerinde malın ederini belirleyen kişiler bunlar, nasıl olmuşlar. Okulu yok sonuçta...
0
late viper
(27.03.08)
hokus pokusçular.. malum meslek sırları ama merak etmeden duramaz bu gönül.
edit: ben yanlış anlamışım galiba soruyu :)

cevabı değiştiriyorum o zaman.endüstri mühendisleri..her bölümden ders alıyorlar maaşallah ama nedir tam olayı ?
0
vampyria
(27.03.08)
ben sahsen okudugum halde bilgisayar muhendisligini pek anlamıs değilim. napıcam ilerde hiç fikrim yok.
0
sourlemonade
(27.03.08)
şöyle bir link var. gerçi daha çok üniversiteye hazırlık rehberliği için

www.frmpaylas.com
0
efruz
(27.03.08)
Evet evet, hem de çok merak ediyorum. Hani borsada yüzlerce telefonun olduğu salonlar vardır, bir sürü insan deli gibi telefonda konuşur, bir yandan da perde kornişlerinin olması gereken bir noktaya doğru bir takım işaretler yaparlar. Sonra seans biter ya da kötü bir şeyler olur bir anda boşalır ortalık. Sadece dağınık duran telefonlar ve binlerce kağıt parçası kalır yerlerde. Kimdir bunlar, ne yaparlar, nasıl yaparlar, o tempoya can mı dayanır, hep böyle midir oraları, çok para kazanırlar mı, ya da çok para kaybederler mi denk düşmezse, kendi paralarıyla mı oynarlar, kendi paraları değilse bu ne motivasyondur, okulu var mıdır, orada yaptıkları hareketleri takip edenler var mıdır, varsa o kadar adamın dediklerini nasıl anlar ona göre bir şeyler yaparlar, eğer büyük para dönüyorsa nasıl bir el işaretiyle hisseler alınır satılır, imza neyim gerekmez mi, söz senet midir, yerleri kirletmekten hicap duymazlar mı, kendi evlerinde de kağıtları yere mi atıyorlar? Delireceğim ulan!
0
o midas
(27.03.08)
Ayrıca bir de havaalanı kulelerinde çalışan teknisyenleri merak ederim. Bir insan evladı nasıl böyle stresli bir işte çalışmaya ikna edilebilir ki? Acaba ağır ceza yemiş mahkumları af vaadiyle filan mı çalıştırıyorlar orada? Necidir bu güzide insanlar, okulu nedir? Pilot mudur mühendis midir kimdir onlar. Yeri geliyor pilota, hostese teşekkür edecek fırsat çıkıyor kapıda, olmadı alkışlıyoruz inince filan ama bu arkadaşlara bir teşekkür bile edemiyoruz bırak freeshop tan alınmış suveniri, sigarayı göndermeyi. O kadar zahmet ediyorlar halbukim sağ salim indirebilmek için bizi. Aha buradan hepsine selam ediyorum yeri gelmişken.
0
o midas
(27.03.08)
sanatçı
0
szqnn
(27.03.08)
Krupiye'leri de aman ihmal etmiyelim. Onlar da başka bir alem. Gerçi yukarıda profesyonel kumarbazlar söylenmiş ama onlar başka.
0
o midas
(27.03.08)
uluslararası yük gemisi kaptanlığı (daha açık yazamam)
0
insanimsi
(27.03.08)
@ o midas

ben de o borsada telefonla konuşan adamların telefonda konuştukları kişilerin ne iş yaptığını merak ediyorum. kim onlar? hakkaten doğru düzgün duyabiliyolar mı mesela telefondakini? napıyolar o bilgilerle? ve nedir o bilgiler de ancak orada bulunanlar ulaşabiliyor? illa orda dikilip bağıra çağıra telefonla konuşmak gerekiyor?
0
gumz
(27.03.08)
elestirmen. ben daha cok nasil elestirmen olundugunu merak ediyorum, kim karar veriyor elestirmen olduguna?
0
turkish tekila
(27.03.08)
Overlokçular.
0
fredi
(27.03.08)
Çikolata mühendisi
Kriptozoolog
proktolog
incir polinatörü
okülarist
video oyun tester
profesyonel kasa hırsızı
kayak rampası illüstratörü
foley artist
bilgisayar mühendisi
...
0
ermanen
(27.03.08)
(2)

neden orası? {sağlık uzmanları size soruyorum}

sirrikadem
evde kıyafet giymeyi sevmeyen bir bünyeye sahibim. ayıptır söylemesi boxer ile dolaşıyorum.genelde vücudumun hiçbir yeri üşümüyor, ama özellikle böbreklerin olduğu, şu gövdenin iki alt yanı (ne güzel tarif ettim) çok soğuyor. neden özellikle oralar soğuyor özellikle? bir de sormuşken, böyle gezinmem
evde kıyafet giymeyi sevmeyen bir bünyeye sahibim. ayıptır söylemesi boxer ile dolaşıyorum.

genelde vücudumun hiçbir yeri üşümüyor, ama özellikle böbreklerin olduğu, şu gövdenin iki alt yanı (ne güzel tarif ettim) çok soğuyor. neden özellikle oralar soğuyor özellikle? bir de sormuşken, böyle gezinmem evin içerisinde sağlığıma zararlı, ama ne kadar zararlı?
0
sirrikadem
(24.03.08)
okurken "ulan biri beni anlatmi$" diye tepki verdim. bende de ayni $ekilde bobreklerin oldugu bolge buz gibi oluyor. yillardir boyle yaz ki$ demeden cibil dola$iyorum. soguk alip yatak yorgan yatmaktan ba$ka bi yan etki gormedim ama ileride ba$ima cok i$ acacagindan killaniyorum. bu arada bobreklerin oldugu kisimin buz gibi olmasindan dolayi ilerisi icin endi$e edilebilecek bir bobrekleri u$utme vakasi ilk olarak aklima geldi. onun di$inda sizin haberiniz olmadan eve gelen misafir teyzelerin gazabina ugramak var ki en ciddi saglik sorunlarina sebep olabilir.
0
dengesiz pamuk
(25.03.08)
idrar yollarını üşütmüş olabilirsin
0
ermanen
(25.03.08)
(12)

Araba benzini

ermanen
Araba benzini, ibre son çizgiye gelince mi bitiyor yoksa E harfine gelince mi? Orda bir katakulli yapabilir mi bize gösterge?
Araba benzini, ibre son çizgiye gelince mi bitiyor yoksa E harfine gelince mi? Orda bir katakulli yapabilir mi bize gösterge?
0
ermanen
(24.03.08)
arabaya bağlı, üst model ise yedek depoları vardır.. min 20-30 km daha götürür
0
blackmore
(24.03.08)
Arabadan arabaya değişir ama genelde son çizgiye geldiğinde hala 4-5 L kalmış oluyor.
0
paranormal
(24.03.08)
E harfi her gostergede olmayabilir. E harfi oldugu zaman o "0" ya da son cizgi manasina geliyor.

Yani mesela soyle bir sey olabilir "E 1/4 1/2 3/4 F"

Tahmin ettigin gibi bu durumda E son cizgi oluyor. Cogu insandan da duyacagin uzere ibre bu duzeye geldiginde araba yine biraz gider. Ama bundan cikaracagin ders "ohoo daha gider bu" degil, "arabanin benzini tam bitmeden hemen benzinciye yetismeliyim" olamlidir. Genelde arabadan anlayanlar benzinin hicbir zaman tam bitirilmemesi gerektigini soylerler. Bunun benzin deposunda biriken pisliklerle alakasi var sanirim, ya da yolda kalmanin kotuluguyle. Oyle yani.
0
wpi
(24.03.08)
Bazen en alt çizginin altında E harfi oluyor, en üst çizginin üstünde de F harfi oluyor, çizginin hizasında olmuyor yani bu harfler.. Genelde ibre son çizgiye varırken benzin ışığı yanıyor ama arabayı söndürürsek E harfine geliyor. Acaba araba çalışırken ibre E harfine kadar gidebilir mi diye denemedim hiç, olabilir mi?
0
🌸ermanen
(24.03.08)
Isik varsa, ibrenin isik yandigi zamanki yerini son cizgi olarak al. Evet, bundan sonra ibre biraz daha asagi inebilir ama o taraflari cok karistirma (yani karistirsan bir sey olmaz da, ogrensen de bir sey olmaz bence. Aractan araca degisen ozellikler vardir tabi, ama arabanin en iyi sekilde kullanilmasi acisindan isiga bakmak lazim).
0
wpi
(24.03.08)
tam biterse hava yapabilir sonra zor çalışır.
0
sourlemonade
(24.03.08)
kontağı kapattığın zaman o ibre nereye kadar iniyorsa bittiği yer de orasıdır demek istedim.
0
kibritsuyu
(24.03.08)
Aynı bunun gibi bir gösterge kastettim:
img158.imageshack.us

E'nin üstündeki çizgiye gelirken uyarı veriyor, ama ibrenin en aşağı inmesine daha çok var (yani E'nin üstüne), bu durumu sadece arabayı kapatınca görebiliyoruz. Araba çalışırken de oraya kadar inebilecek mi?
0
🌸ermanen
(24.03.08)
Işık yoksa tecrübeyle bulacaksın, ne deseler yalan olur. Işık varsa işin kolay, ortalama 5lt benzin var farzedip aracının tüketimine göre ne kadar daha gidebileceğini hesapla. Misal bizdeki 10lt/100km tüketiyor, haliyle ışık yandıktan sonra max. 50km daha gidiyor.
0
kimlanbu
(24.03.08)
madem e nin tam üzerinde uyarı veriyor ozaman en alt çizgi ile e nin arasındaki mesafe yaklaşık bi 30km ye denk geliyor demektir..tabi buradaki 30km şehir içi durumada bağlı..araban mazotlu ise değil e nin altını e ye bile düşürmemeye bak..
0
copy paste
(24.03.08)
hem karburatorlu hem de enjeksiyonlu arabalarda benzini defaten bitirmi$ biri olarak diyebilirim ki E son degildir. cizgi E'yi gectikten sonra 30-40 km daha gider. karburatorlu arabalarda benzin bitince hava yapmasi pek onemli degildir. yeter ki benzin bittiginde bunun farkinda ol ve mar$a basip hortumlari bo$altma. takviyenin ardindan en basit yontem karburatore giren benzin hortumunu cikarip benzin gelene kadar hortumdan hava cekmektir. gozunuz benzin filtresinde olsun cunku agiza dolmasi pek ho$ degildir.

enjeksiyonlularda i$ biraz daha zahmetli. depo dibinde pislik varsa benzin bittiginde enjektorleri tikama olasiligi vardir. bende tam olarak olmadi ama araba biraz tekledi. tamamen tikanabilir diyenler var. enjeksiyonlularda bitirme derim ozetle. ama bittiyse de dunyanin sonu degil. istop eder etmez kontagi kapat ve takviye yoluna git. hic zorlama.
0
eusebiodelaparma
(24.03.08)
derler ki depoda benzin yokken benzin pompasını çalıştırmayı denemek (marşa basmak suretile), benzin pompasına zarar verir. aslı esası böyle midir bilmiyorum. ama şunu biliyorum ki, benzini asla bitirmemek lazım.

bir kere benzinim sıfırlanmıştı, arabayı bir hafta yerinden oynatamamıştım. sonradan öğrenmiştim ki, benzini biten araba, 3-5 litre benzin doldurulunca tekrar çalışmıyormuş. bayağı doldurmak gerekiyormuş depoyu.

bir de ne var? benzini sıfırlanmış araba, gerekli yakıt ikmali yapıldıktan sonra ilk çalıştığında ilginç bir duman yayar. bu duman FAZLA ilginçse ve pis bir kokuyla birlikte geliyorsa katalitik konvertör, lambda sensörü vesaire kontrol edilmeli. yanabiliyormuş (arızalanabiliyormuş). ben yaşamadım o kadarını, bilmiyorum.
0
actionary
(25.03.08)
(1)

Glukoz konsantrasyonunun anlık ölçümü

paranormal
Şeker hastalarında kullanılan cihazların çalışma prensibi nedir? Daha hızlı ölçüm metodları var mıdır?
Şeker hastalarında kullanılan cihazların çalışma prensibi nedir? Daha hızlı ölçüm metodları var mıdır?
0
paranormal
(24.03.08)
Şurası işe yarar belki:
health.howstuffworks.com
0
ermanen
(24.03.08)
(5)

işitme engellilikle ilgili filmler

os
olay gayet açık başlıkta, wasabi'de vardı Ryoko Hirosue oynuyordu işitme engelliydi sanırım...neyse, şimdiden sağolun.
olay gayet açık başlıkta, wasabi'de vardı Ryoko Hirosue oynuyordu işitme engelliydi sanırım...

neyse, şimdiden sağolun.
0
os
(24.03.08)
Wasabi'de yok.
Babel'de var.
Tam olarak istediğin "işitme engellilik" üzerine filmler mi, yoksa işitme engelli karakterlerin bulunduğu filmler mi?
0
late viper
(24.03.08)
nell vardi jodie foster oynuyordu galiba.
0
atmacaged
(24.03.08)
baldur
(24.03.08)
children of a lesser god ,marlee matlin
0
marcelorios
(24.03.08)
(4)

İktisat sorusu

ermanen
miktar: 1 toplam fayda :60 ,m: 2 t.f: 111 m: 3 t.f: 156 m: 4 t.f: 196 m: 5 t.f: 232 m: 6 t.f: 265Bu verilere göre tüketicinin fiyatı 1,5 lira olan maldan 5 tane satın alması durumunda 5. birime harcadığı son liranın marjinal faydası kaç olur?Teşekkürler...
miktar: 1 toplam fayda :60 ,
m: 2 t.f: 111
m: 3 t.f: 156
m: 4 t.f: 196
m: 5 t.f: 232
m: 6 t.f: 265

Bu verilere göre tüketicinin fiyatı 1,5 lira olan maldan 5 tane satın alması durumunda 5. birime harcadığı son liranın marjinal faydası kaç olur?

Teşekkürler...
0
ermanen
(24.03.08)
soruyu tam anlamamakla beraber şöyle bir yorum getireyim.şıklar arasında varsa ,tahminim doğrusu odur.
şimdi mal miktarı 1 den 2 ye çıkınca toplam fayda artışı ne kadar? 111-60=51
mal 2 den 3 e çıkınca 156-111=45
mal miktarı hep 1 arttığı için hemen 5 e gelelim.5. malı alınca 232-196=36

cevap 36 ise, soruyu doğru anlamışım.
ama neden fiyatı veriyor,galiba soruyu anlayamadım,
0
marcelorios
(24.03.08)
Cevap 24 imiş ama nasıl ulaşılıyor bilmiyoruz
0
🌸ermanen
(24.03.08)
cevap neden 24 çünkü son lira diyosun. son 1.5 lira deseydin 36 olcaktı. marcelorios 1.5 liraya göre hesaplamış.
0
baldur
(24.03.08)
böyle soru olmaz olsun:)
cümle düşüklüğü var.
0
marcelorios
(24.03.08)
(9)

en az kilo yapan alkol?

jay kay
bu isten anlayan arkadaslar su ickileri bana az kilo yapandan cok kio yapana siralayabilirmisiniz.viski,cin,bira,sarap,raki,votkatesekkurler
bu isten anlayan arkadaslar su ickileri bana az kilo yapandan cok kio yapana siralayabilirmisiniz.
viski,cin,bira,sarap,raki,votka

tesekkurler
0
jay kay
(21.03.08)
En azını bilmiyorum ama bira ve şarap gibi mayalı içkiler daha çok kilo yapar...
0
crown
(21.03.08)
Sarap (150ml) - 100 kalori
Viski/votka/cin/rom (45ml) - 100 kalori
Light bira (330ml) - 100 kalori
Bira (330ml) - 140 kalori

Bu verilerin hepsi asagi yukari degerler. Her birini de "bir porsiyon" olacak sekilde vermeye calistim.

Kilo vermeye calisiyorsun hic alkol almamakta, kilo almamaya calisiyorsan ise arada bir ve az miktarda icmekte yarar var.

Kokteyl ve karisik icecekler (orn: viski kola) daha kalorili oluyor tabi ki. Bacardi kola gibi bir sey iceceksen kolayi diet alman epey farkettirecektir.
0
wpi
(21.03.08)
bira falan acayip kalorili ama unutulmaması gerekir ki alkolün de kendi içinde kalorisi var.
yani ister biranın içinde ister votkanın içerisinde olsun kalorili bir şey.
demek istediğim saf alkol bile gayet enerji verici bir madde.
0
burfak
(21.03.08)
Burfak zaten biranın kalorisi içindeki alkolun kalorisi + biranın içindeki diğer malzemelerin kalorisi şeklinde hesaplanıyor. Genellikle de sek içkilerde alkolün kalorisinin yanında diğer eklentilerin kalorisi önemsiz derecede küçük kalıyor. Bu yüzden az alkollü sek içkilerde daha az kalori oluyor. Fakat wpi nin de dediği gibi kokteyllerde en az alkol kadar kalorili şeyler katılabiliyor içine. Bir de yanında ne yediğin de önemli. Rakının yanındaki meze, biranın yanındaki yerfıstığı, çerez de sonunda döt, göbek olarak bize geri dönüyor...
0
selimse
(21.03.08)
beyaz şarap, yanına meze olarak meyve. en diyeti budur.
0
pain
(21.03.08)
alkol eşiğide hesaba katılmalı , 6 bira içerek olmak istediğin noktaya varabiliyorsan 140*6, 3 kadeh viskiylede aynı seviyey ulaşabilirsin 100*3 , dolayısıyla viva condios diyip tekilla daha az kilo yapar teorisini orataya atıyorum
0
magoria
(21.03.08)
bence hiç biri!Peki neden?Çünkü alkol şekerden yapılır şekerde vücudumuzda kullanılmadığında(sanırım yani) direk olarak yağ olarak depolanır.
Gece alkol alıp yatıyosan bilki direk olarak yağa çevrilir.Fazla Kilo=yağ=alkol diyebiliriz bir bakıma
0
omer460
(21.03.08)
Ne olursa olsun içeceğiniz 1 kadeh veya bardaksa en uygunu bira.

ermanen'in verdiği linkler güzel. Bir de şuraya bakabilirsiniz:

www.calorieconnect.com
0
paranormal
(21.03.08)
(3)

çingenelerin dini

tan vakti
bildiğimiz çingeneler müslüman mıdır? yoksa ayrı bir meshebe mi aittirler? bilen var mı?
bildiğimiz çingeneler müslüman mıdır? yoksa ayrı bir meshebe mi aittirler? bilen var mı?
0
tan vakti
(19.03.08)
$ahsen gördüklerimin yarısı paraya diğer yarısı da içkiye tapıyordu. tabii bunlar benim gördüklerim. yakla$ık 343062 milyon yüz tane.
0
durum serserisi
(19.03.08)
en.wikipedia.org

edit: terliks önde :)
0
ermanen
(19.03.08)
Nufus cüzdanlarının din hanelerinde "kıpti" yazıyormuş. (sağlam fakat duyarak öğrendiğim bir bilgi)
0
non descript
(19.03.08)
(10)

ışığın sesi

badfan
cehaletimi mazur görün ama aklıma takıldı.ışığın sesi var mıdır? yani evrende ilerlerken ses çıkartır(üretir, ses çıkmasına sebep olur) mu?sonuçta kütlesi olduğu güşünülen birşey foton.yoksa saniyede 300.000 km hızla giden fotonlar hiç ses çıkarmaz mı?
cehaletimi mazur görün ama aklıma takıldı.
ışığın sesi var mıdır? yani evrende ilerlerken ses çıkartır(üretir, ses çıkmasına sebep olur) mu?
sonuçta kütlesi olduğu güşünülen birşey foton.
yoksa saniyede 300.000 km hızla giden fotonlar hiç ses çıkarmaz mı?
0
badfan
(18.03.08)
evrende madde olmayan (agirligi olmayan) hicbirsey yoktur (kavram ve yanilgilar haric tabi or:zaman, duygu, tanri)

buna gore fotonlarinda birbirlerine carptiklari zaman cok cok kucukte olsa bir titresim yaratabilceklerini dusunursek ses olusabilecegini dusunebiliriz.

ne cehaleti, estafiru..
0
theli
(18.03.08)
alakalı olabilir: (bkz: sinestezi)
0
nicin ben
(18.03.08)
ses dediğin aslında bir titreşimdir ışık da yeterli enerji içerdiğinde etrafındaki cisimlerde bir titreşim yaratabilir bu ışığın sesi olur, aynen aslında duyduğun su sesinin suyun sesi değil suyun lavaboya çarperken havada yarattığı titreşimler olması gibi
0
shirakahn
(18.03.08)
ben de tadını merak ederdim hep, dilimde lazer yanığı var şimdi :P şaka maka "sound of life" diye arattım ama müzisyenlere cazip bir şarkı adı geldiğinden alakasız bir sürü sonuç çıktı, boş vaktimde bakacağım.
0
kimlanbu
(18.03.08)
ermanen
(18.03.08)
ışık hem dalga teorisini hem de tanecik teorisini karşılayan bir kavram olduğu için kararsız kaldım ancak ışığın yol alırken değil, kaynağından çıkarken ses çıkarabileceği mantıklı geldi bana nedense.
0
nukleermalkav
(18.03.08)
Tam alakalı değil ama ışık ve photoresistorler yardımı ile güzel müzikler yapılıyor. Stephen Vitiello arayınız.
0
kurukafa
(18.03.08)
eğer ışık tam olarak maddeyse titreşimden dolayı sesi vardır ama frekans olayı çok farklı olduğundan duyamayız,eğer ışığın kaynağı patlama türeviyse zaten ses çıkartır,ama hava olmayan yerde mesela uzayda herhangi bir sesten bahsedemeyiz,ama gerçeği soruyorsan yoktur!
0
radikalherif
(19.03.08)
şimdi ses dediğin, mekanik bir dalga. bildiğin mekanik işte. kütür kütür.

ışık, diğer yandan, elektromanyetik dalga.

ikisinin benzer yönleri olmasına rağmen, pek dönüşmezler.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(02.04.14)
ses çıkması için "sürtünmesi" lazım. madde olsalar bile o kadan küccükler ki, bir şeye sürtmeden fıtı fıtı aradan geçiyorlar.
0
zazazaraeta
(02.04.14)
(12)

hakeme itiraz

tabudeviren
1) futbolcular hakeme itiraz ettiğinde hakemin "aaa! evet, haklısınız.. kararımı geri alıyorum" dediği oluyor mu? yoksa futbolcular sırf karşı çıkmak, kabullenmemek için mi itiraz ediyor?2) belirsiz pozisyonlar için (örn. topun çizgiyi geçip geçmemesi) neden kameralı bir sistemi yapılmıyor? hemen or
1) futbolcular hakeme itiraz ettiğinde hakemin "aaa! evet, haklısınız.. kararımı geri alıyorum" dediği oluyor mu? yoksa futbolcular sırf karşı çıkmak, kabullenmemek için mi itiraz ediyor?

2) belirsiz pozisyonlar için (örn. topun çizgiyi geçip geçmemesi) neden kameralı bir sistemi yapılmıyor? hemen orada müdahale edilip doğru karar verilse kötü mü olur?

elbet birisinin aklına gelmiştir bunlar. bir yoklayayım sizi..
0
tabudeviren
(17.03.08)
:) bence reflekten oluyor o itirazlar, henüz hiç rastlamadım "aa evet haklısınız" diyen hakeme, ömrümün tribünlerde geçmesine rağmen:)
0
baoks
(17.03.08)
"aa evet haklısınız" dedi mi bilmiyorum ama bir maçta golün skorbord'tan silindiğini biliyorum.
0
fredi
(17.03.08)
Kameralı sistemler falan filan futbolun ruhuna aykırı bulunuyor otoriteler tarafından. Sadece kamera değil, sahadaki hakem sayısı da artırılabilir, maçtan sonra posizyonlar hakkında karara da varılabilir vs. vs. Son zamanlarda çizgiyi geçince öten toplar falan yapılmaya başlandı ama kimsenin "oo süper buluş laan" dediğini sanmıyorum.

Futbolun kanında var hatalar.
0
fredi
(17.03.08)
özetlerde falan izlerken anlatan kişiler genelde "itirazlar tabii ki kararı değiştirmiyor" gibi laflar ederler. bence itiraz sadece tepkiden. karar değiştirme olayında ise sadece yardımcı hakemler(4. hakemi bilmiyorum) etkili olabiliyor, tsl'de bi maçta görmüştüm yan hakemin uyarısıyla karar değiştirildiğini. ama tabii takdir orta hakemde olduğu için yan hakem bikini giyse bile karar değişmeyebilir. sadece futbolcular itiraz ederken yan hakemi gösterirler : )
0
infernal majesty
(17.03.08)
şöyle oluyor. diyelim hakem haksız bir penaltı kararı verdi. futbolcular yoğun bir şekilde itiraz ediyorlar. hakem penaltıyı verdikten sonra "aa evet lan doğru söylüyosunuz penaltı değil galiba" diyip kararı geri almaz. ama futbolcunun itirazı ve baskısı, hakemi kendi içinde "lan penaltı değil miydi acaba. çocuklar haklı galiba" diye düşünmeye iter. penaltıyı vermiş bulunduğu için geri alamayan hakem vicdan yapar. rakip takım aleyhine de salak bir penaltı, kabak gibi ofsaytı vermeme gibi saçma kararlar verip vicdanını rahatlatmaya, haksızlığı ortadan kaldırmaya çalışabilir.
0
kibritsuyu
(17.03.08)
itiraz eden değil de mesela faule maruz kalan adam yok hayır bişiy yok derse (bir kaç kez duymuştum fair play ödüllerine bkz) hakem vazgeçebiliyor.
0
darknum
(17.03.08)
1) hakeme itiraz bilinçli bi şey değil. bi sonuç getireceğinden fln değil yani. tamamen refleks. hakemin de oyuncunun itirazıyla verdiği kararı değiştirmesi gibi bir durum olmaz. yardımcılarına danışıp değiştirebilir en fazla.

2) bunun en büyük sebebi oyunun sürekli itirazlarla durdurulmasını engellemek. böyle bi sistem gelirse ota boka hadi kayıtlara bakalım demesinler diye sıcak bakılmıyor.
0
sijwocaq
(17.03.08)
2) Şöyle bir sistem varmış:
topics.nytimes.com
0
ermanen
(17.03.08)
1. kibritsuyu'nun dediklerine aynen katılıyorum. tabii bir de oyuncuların 90 dakika boyunca fiziksel kapasitelerinin %100'ünü kullanarak yaptıkları bir şey bu futbol oynamak. yorgunluk, tam konsantrasyon, vücuttaki yüksek adrenalin ve daha başka bir takım salgılar sayesinde haksız addettiğiniz bir karara karşı tahammül eşiği azalıyor. bu da işin psikoloji ve insan anatomisiyle ilgili kısmı. halı saha maçı yapanlar bilirler, en yakın arkadaşlar bile ipe sapa gelmez durumlarda birbirlerine girip papaz olabiliyorlar o durumda.

2. bence 90 dakika sonrası, bir sonraki maça kadar olan kısımda dönen goldü-gol değildi, ofsayt mıydı değil miydi geyikleri işine geliyor futbol endüstrisinin ve yönetiminin. baktığımız zaman futbol özü itibariyle çoğu zaman diğer bazı spor dallarına kıyasla o kadar da heyecanlı, spektaküler olamayabiliyor (ben diğer çok ilgi duyduğum nba'le kıyaslıyorum mesela). bu tarz tartışmaların, kamplaşmaların vs. ilgiyi ayakta tuttuğu göz önüne alınarak bu tartışmaları giderebilecek bazı önlemleri özellikle almıyorlar diye düşünüyorum.
0
hulleci
(17.03.08)
hakeme itiraz kararı 180 derece değiştirmez ama karara yeni şeyler katabilir. mesela ekran başında şahit olmuşsunuzdur futbolcular öyle bir itiraz eder ki bazen. hakem kart çıkarmayacağı halde kart çıkarır. bu seneki kayserispor-fenerbahce maçında edu'ya çıkarılan sarı kartlardan biri böyledir mesela. pozisyonun sarı kart gerektirip gerektirmediği önemli değil burada hakemin diğer futbolculara boyun eğmemesi önemli ama oluyor işte arada.
0
baldur
(18.03.08)
bir sonraki kararı etkilemeye binayen oluyor bu itirazlar istem dışı olsa da.ayrıca basketbolda sert itirazlar karar değiştirdiğini çok görüdm.futbol böyle ahlaksız bir şey işte, her şeye itiraz.
0
x factor
(18.03.08)
topun çizgiyi geçip geçmediğini elektronik olarak belirleyen bir sistem gelecek ilerde. hakem kararlarına teknolojinin katılması ilk bu şekilde olacak. sadece gol mü değil mi görebilmek için.
0
pispinti
(18.03.08)
(17)

uçuk senaryolu oyun arıyorum...

nihilanth
tanrı olup insanların hayatına yon verdigin, ogretmen olup sınıfı idare ettigin, bir adamın kafasındaki bit olup yasam mucadelesi verdigin vs.. garip senaryolu oyunlar arıyorum. tür farketmez. başyapıt olması gerekmiyor, eğlendirsin yeter.örnek vermek gerekirse theme hospital,emergency vs. onlar gib
tanrı olup insanların hayatına yon verdigin, ogretmen olup sınıfı idare ettigin, bir adamın kafasındaki bit olup yasam mucadelesi verdigin vs.. garip senaryolu oyunlar arıyorum. tür farketmez.

başyapıt olması gerekmiyor, eğlendirsin yeter.

örnek vermek gerekirse theme hospital,emergency vs. onlar gibi değil farklı olsun ama.
0
nihilanth
(17.03.08)
psx için, bir evin içindeki sivrisineği oynadığınız oyun vardı. adını hatırlayamadım..
0
lepidodendron
(17.03.08)
spore'u bekle. :)
0
kurukafa
(17.03.08)
intihuatani.usc.edu

Şimdi denk geldim. :)
0
kurukafa
(17.03.08)
cok eski oyunlar arasinda (bkz: battle bugs) vardi. bocekler arasi savas. her turden gucten hizdan bocekler sinekler vs.ler
ben cok severdim
0
la traviata
(17.03.08)
(bkz: bully)
0
ravioli
(17.03.08)
(bkz: bad mojo)
0
dalamar
(17.03.08)
black&white tabii ki
0
dumur
(17.03.08)
eyvah sporu'u çok merak ettim şimdi. tam istediğim gibi bir oyun ya.. flowing ise snake benzeri bir şeymiş. biraz daha gelişmiş bir şey lazım bana :)

bully , black & white ve battle bugs'a akşam bakıcam. bad mojoyu da biliyordum,hatırlattıgın için çok sagol. redux sürümü çıkmış onu indireceğim.
0
🌸nihilanth
(17.03.08)
Worms World Party'i bilmez miyim. Tüm worms serisini oynadım. Hala oynarız arkadaşlarla.
0
🌸nihilanth
(17.03.08)
90 larda bug diye bir oyun vardi-tam adini bulamadim-. bocek olarak oyuna basliyordun, sonrasinda da insanlarin arasinda oyuna devam ediyordun filan. ama illa ki ucuk bir senaryo istiyorsan sana

SANITARIUM

der ve baska soze gerek kalmadigini belirtip kenara cekilirim.
0
egotm
(17.03.08)
evolution vardı bir de eskiden, pek sevilmeden geçip gitti sanırım.
0
arwear
(17.03.08)
o degilde yillar once benim aklima takilan bi oyun turu vardi, EA games gibi buyuk firmalarin yapabilecegi birsey anca. soyle ki; EA gamesin urettigi bilimum oyunu bunyesinde tasiyacak bir oyun. mesela; oyuna lara craftin gotunu kurtarmakla baslayalim, kurtarinca trabzonspor ile milan'i fifa 2008de yenmek zorunda kalalim. yenersek age of emrires acilsin ve eger bizanslarla vikingleri ezebilirsek call of duty de karsi cepheyi patlatmak zorunda kalalim,,, ,,,,

of super olur. gerci bunu gerceklestirmek icin firmaya gerek yok, rip'erler falan yapar belki bunu.. Game Of Games (guzel oldu)
0
theli
(17.03.08)
sheep vardi yillar once, oynadigim en ucuk ve eglenceli oyunlardan biriydi
0
locutus
(17.03.08)
patapon var psp için.
0
chavezding
(17.03.08)
sanitarium'u da çok eskiden oynayıp bitirmiştim. hayranımdır ona.
madem bu başlık dikkat çekti bu kadar ben de daha fazla oyun tavsiye edeyim ilginç konulu.

hopkins fbi, bluppi (bluppinin tam versiyonunu bulmak zor gibi, demosunu oynamıştım yıllar once)
0
🌸nihilanth
(17.03.08)
theli, "şerefsizim aklıma gelmişti" türünden bir şey yazmışsın :) sürekli düşündüğüm bir şeydi. o şekilde oyunlar var diye biliyorum çok gelişmemiş olsa da. mesela arcade bir oyunda doom'a bağlanıyorduk (fps) sonra tekrar düzeliyordu oyun. yine the sims'de de benzer atraksiyonlar olması lazım. bunu çok daha gelişmiş yapabilmek için tabi ki birbirinden ayrı ekipler ve büyük maliyet gerekiyor.
0
🌸nihilanth
(17.03.08)
mr. mosquito : Bu oyunda sivrisineksin.

voodoo vince: Bu oyunda voodoo bebeğisin.

parappa the rapper: Bu oyunda köpeksin.

Bonus:
(bkz: katamari damacy)
0
ermanen
(17.03.08)
(4)

ingilizce resmi tatil

aynali
kardeşimin ingilizce ödevi için çeşitli resmi tatil günlerinin ingilizce adları lazım.bazılarına ulaşmam mümkün olmadı.bilen vardır umarım.- 18 mart çanakkale zaferi-19 mayıs gençlik ve spor bayramı.
kardeşimin ingilizce ödevi için çeşitli resmi tatil günlerinin ingilizce adları lazım.bazılarına ulaşmam mümkün olmadı.bilen vardır umarım.
- 18 mart çanakkale zaferi
-19 mayıs gençlik ve spor bayramı.
0
aynali
(16.03.08)
ermanen
(16.03.08)
18 mart yok orda ama. çanakkalede resmi tatilmiş sanırım 18 mart.victory of canakkale desek olmaz herhalde.
0
🌸aynali
(16.03.08)
Şöyle doğru olur:

March 18 - Çanakkale Victory Day
0
ermanen
(16.03.08)
Şunu buldum bir de:

www.adana.gov.tr
0
ermanen
(16.03.08)
(16)

Bağımlılık yapıcı oyun tavsiyesi

kurukafa
Annem oyunlara sardı... Zumayı tüketti, Tumblebugs'ı tüketti, jungoda takıldı kaldı hilesi de yok canı sıkılmaya başladı. Yeni oyunlar arıyorum, çok ciddi mouse hakimiyeti istemeyen kafa dağıtabilecek, bağımlılık yapıcı falan...Sözlükte başlığı var biliyorum ama bu 3 oyunu ekseriyetle seven birine ö
Annem oyunlara sardı... Zumayı tüketti, Tumblebugs'ı tüketti, jungoda takıldı kaldı hilesi de yok canı sıkılmaya başladı. Yeni oyunlar arıyorum, çok ciddi mouse hakimiyeti istemeyen kafa dağıtabilecek, bağımlılık yapıcı falan...

Sözlükte başlığı var biliyorum ama bu 3 oyunu ekseriyetle seven birine önerecek daha nokta atışı tavsiyeleriniz olabilir sanıyorum.

Teşekkürler.
0
kurukafa
(16.03.08)
dx-ball(hilesi de mevcut hem, eheheh)
0
flawless victory
(16.03.08)
chuzzle.
0
lepidodendron
(16.03.08)
mah-jong
sudoku
0
t3
(16.03.08)
hocam www.maxgames.com

kesin bulursunuz bi tane istediği gibi.

shift, bir numaralı önerimdir.
0
schimsonique chaiselongue
(16.03.08)
peggle, venice (popcap games)
0
kofteburger
(16.03.08)
0
pispinti
(16.03.08)
"Blackshift" var. Biraz zor ama başlayınca feci hırs yapıyor bünyede.. :)
0
kayinco
(16.03.08)
simcity?
0
aysegulnazcan
(16.03.08)
Cevaplar için teşekkürler arkadaşlar, hepsine bakacağım.
sims falan gibi oyunlardan ziyade hep aynı şeye odaklanılan akmayan kokmayan oyunları tercih ediyor.
0
🌸kurukafa
(16.03.08)
airxonix de basittir ve sarar. volfied'ın 3d görüntülüsü.
0
azeroth
(16.03.08)
(bkz: zamunda) (bkz: icy tower)
0
colg fusion
(16.03.08)
anneye uygun olur mu bilmem ama (bkz: crimsonland)
0
colg fusion
(16.03.08)
bejeweled fln var popcap games den bak oyunlara.
0
bryan fury
(16.03.08)
luxor
0
ermanen
(16.03.08)
ultima online
0
crystalsoul
(16.03.08)
diablo 2 tabii ki de
0
wooferzaitsen
(16.03.08)
(7)

DVD Writer

ermanen
Nec mi LG mi ? Yoksa başka mı? E çok pahalı olmasın tabi
Nec mi LG mi ? Yoksa başka mı? E çok pahalı olmasın tabi
0
ermanen
(08.03.08)
Valla Nec'i bilmiyorum ama LG güzel, problemsiz çalşıyor. Fiyatları da makul oluyor zaten.
0
magdalena
(08.03.08)
tum markalari denemis biri olarak LG diyebilirim.
0
trimpot
(08.03.08)
(git: 21971)
0
flawless victory
(08.03.08)
Oraya bakmıştım "flawless victory". Nec ile LG'de yoğunlaştığım için böyle sordum
0
🌸ermanen
(08.03.08)
lg
0
oceano
(08.03.08)
Peki kızma ;)
LG diyorum ben de o zaman..
0
flawless victory
(08.03.08)
Haşa ne kızması :)
0
🌸ermanen
(08.03.08)
(3)

Aiesec

ermanen
Bu sene bilg. müh'nden mezun olacak ve mezun olduktan sonra aiesec ile yurtdışında staj yapmak isteyen birine tavsiyeleriniz nelerdir? Not: ekşisözlük'te aiesec başlığını okudum tatmin olamadım...
Bu sene bilg. müh'nden mezun olacak ve mezun olduktan sonra aiesec ile yurtdışında staj yapmak isteyen birine tavsiyeleriniz nelerdir?

Not: ekşisözlük'te aiesec başlığını okudum tatmin olamadım...
0
ermanen
(08.03.08)
ofistekilerle sürekli temas halinde olun.
sizi tanısınlar. arkadaş falan olun. daha çok uğraşırlar böylece...
bir de gideceğiniz yerdeki ofisin konumunu,durumunu iyi bilin. ofis aktif değilse ordaki,sizinle az ilgilenirler, kalacak yerde falan sorun çıkarsa kendiniz uğraşmak zorunda kalırsınız.

şimdilik aklıma bunlar geldi. spesifik bi sorunuz olursa yine cevaplayabilirim...
0
brkylmz
(08.03.08)
hangi sube?
0
the man who hears deepest inquisitions
(08.03.08)
adana

aslında ülke ve firma olarak nasıl düşünmeliyim sizce? Onlar eşleştirecek sonuçta ama bizim düşüncemiz de önemli...
0
🌸ermanen
(09.03.08)
(1)

mide bulantısı nedir?

haydiger
mide içinde ne oluyor da midemizin bulandığını hissediyoruz.sebebini değil bu sebebin sonucunda midede oluşan fiziksel olayı merak ediyorum.
mide içinde ne oluyor da midemizin bulandığını hissediyoruz.
sebebini değil bu sebebin sonucunda midede oluşan fiziksel olayı merak ediyorum.
0
haydiger
(06.03.08)
Şurda fizyoloji kısmında anlatıyor:
www.uwgi.org
0
ermanen
(07.03.08)
(7)

ağaç dikilecek en güzel yer neresidir ?

SoLfej
evet. ağaç dikebileceğimiz en güzel yeri arıyoruz. malumunuz bahar geldi ve bir ağaç dikme vakti ama bu ağaç dikim yeri sizce neresi olmalıdır?
evet. ağaç dikebileceğimiz en güzel yeri arıyoruz. malumunuz bahar geldi ve bir ağaç dikme vakti ama bu ağaç dikim yeri sizce neresi olmalıdır?
0
SoLfej
(04.03.08)
Ağaç ekilebilecek en güzel yerler ağaç olmayan ve toprak olan yerlerdir. Hangi şehirdesin peki?
0
ermanen
(04.03.08)
Bitki örtüsü, iklim ve dikilen ağacın cinsine bağlı olarak fidanlar ilgi isteyebiliyor. Diktikten sonra bakıp, sulayabileceğiniz bir koordinatta olması da önemli. İlkokulda okulca ağaç dikmeye giderdik ama sonrasında o alanları hiç ormanlık görmedim, kururlardı hep.
0
pyro clustic flow
(04.03.08)
@ermanen, balıkesirdeyim okul dolayısıyla. ama böyle gidipte ormanın derinliklerine dikmek istemiyorum ağacı böyle en uygun yer bulmaya çalışıyorum yani şehrin içinde dikeceğim bir ağaç için birilerine bişeyler sormam gerekir mi acaba sonra kesmesin sökmesinler emeklerimi yerinden diye düşünüdüm aslında işte her şeyiyle uygun bir yer arıyorum aslında.
0
🌸SoLfej
(05.03.08)
ermanen
(05.03.08)
kaç tane ağaç dikeceğinize bağlı.. belki park ve bahçeler müdürlüğü ya da orman müdürlüğü (böyle bir kurum var mı) gibi bir kuruma başvurup yer göstermelerini isteyebilirsiniz..
0
sharpenter
(05.03.08)
En temizi sulama yapılan refüjlere dik. yolunun üstünde bir yer seçersen devamlı gözünün önünde olur. Hem belediye bedavaya sular, fazla zahmete de girmezsin :)
0
kimlanbu
(05.03.08)
agac dikmeye en musait yer hanzonun en az bulundugu yerdir. diktiginiz agac boyunuzu astiktan sonra birgun yerinde bulamazsaniz "bi cinnet herseyi cozer"...
0
ayi terbiyecisi
(05.03.08)
(1)

kralsuyu

hzl
bu asit bileşiğinin adının bir kralla simyacı arasında geçen bir olaydan kaldığı gibi bir şey duydum ama neden adının bu olduğunu hala tam anlamıyla öğrenemedim neden adı kralsuyu?
bu asit bileşiğinin adının bir kralla simyacı arasında geçen bir olaydan kaldığı gibi bir şey duydum ama neden adının bu olduğunu hala tam anlamıyla öğrenemedim neden adı kralsuyu?
0
hzl
(04.03.08)
en.wikipedia.org

"It was so named because it can dissolve the so-called royal, or noble metals, although tantalum, iridium, and a few other metals are able to withstand it."

Royal metalleri (Metallerin krallarını) çözebildiği için simyacılar adını böyle koymuşlar
0
ermanen
(04.03.08)
(4)

Cilde Parfüm Sıkmak zararlı mı + Kremlerde cidden embriyo var mı

merope
Elimde hiçbir kanıtım yok fakat kulaktan dolma iki bilgim var. 1- Parfümü cilde sıkmayın, zararlı (böbreklerle ilgili bişiydi sanırım)2- kullandıgımız vucut kremlerinin içinde (insan diil tabi ki)hayvan embriyosu varBu iki bilgi dogru mu? Öyle duydum / böyle biliyorum degil de kanıt istiyorum.
Elimde hiçbir kanıtım yok fakat kulaktan dolma iki bilgim var.

1- Parfümü cilde sıkmayın, zararlı (böbreklerle ilgili bişiydi sanırım)

2- kullandıgımız vucut kremlerinin içinde (insan diil tabi ki)hayvan embriyosu var

Bu iki bilgi dogru mu?
Öyle duydum / böyle biliyorum degil de kanıt istiyorum.
0
merope
(03.03.08)
ermanen
(03.03.08)
dandik parfümlerde kullanılan kimyasallar en ucuzlarından seçildiği için tehlikeli. Hatta kanser riskinden bile bahsedilmişti.

Kremlerde ise hayvan embriyosu kullanılıyor mu bilmem de hayvansal yağ vs kullanılıyor diye biliyorum.
0
kimlanbu
(03.03.08)
embriyo değil plasenta var pahalı olanlarda.
0
sourlemonade
(03.03.08)
var diyoruz ama ispat?

gecen gün işyerinde kadının biri gelip parfümlerde hayvan sidigi!! oldugunu bile iddia etti. çok merak ediyorum bütün bunlar sehir efsanesi mi gerceklik payı var mı.tabi ki pahalı-kaliteli parfum/kremlerden bahsediyorum.
0
🌸merope
(04.03.08)
(6)

ne yazıyor?

insanimsi
QF6RHX değilQF6RIIX değilOF6RHX değilOF6RIIX değil
QF6RHX değil
QF6RIIX değil
OF6RHX değil
OF6RIIX değil
0
insanimsi
(02.03.08)
QF6RI4X ?
0
ermanen
(02.03.08)
QF6RILX olabilir mi?
Nerde karşılaştınız bunla merak ettim..
0
flawless victory
(02.03.08)
resmi aktivasyon kodunu yenile git. olur böyle uyuşmazlıklaz bazen, veri tabanıyla ilgili.
0
efruz
(02.03.08)
e-kolay üyelik aşamasında. insan bir şekil değiştir ibaresi koyar. neyse başka yerden alım zaten. teşekkürler.
0
🌸insanimsi
(03.03.08)
@efruz

veritabanindan ziyade oturum/cerez ile ilgili bir sorun olabilir.
0
arcano
(03.03.08)
ikinci karakter p olabilir.
0
lepidodendron
(03.03.08)
(13)

bal gibi soru

efruz
bal bozulur mu, nasıl bozulur. ne şartlardaşöyleki bal var evde bi kavanozda. dolapta duruyor, taş gibi olmuş, bıcak zor giriyor. kaynar suda çözdüm, baya bi eridi kücücük kaldı. şimdi yiyebilir miyim onu.
bal bozulur mu, nasıl bozulur. ne şartlarda

şöyleki bal var evde bi kavanozda. dolapta duruyor, taş gibi olmuş, bıcak zor giriyor. kaynar suda çözdüm, baya bi eridi kücücük kaldı. şimdi yiyebilir miyim onu.
0
efruz
(01.03.08)
bozulmaya girer mi bilmiyorum ama bir sure sonra sekerlenir. mantikli gozukmedi mi?! sekerlensin de bir bak tadina :)
0
terp
(01.03.08)
toz şeker gibi oluyor evet. ya o kadar büyük bi kavanoz değil, zaten kücücük de kaldı. yensin bitsin maksat..

bal bi daha buzdolabina konmamalıymış
0
🌸efruz
(01.03.08)
bal bozulmaz,ama bal diye yutturulanlar bal gibi bozulur.
0
radikalherif
(01.03.08)
mısır piramitlerinde bulmuşlardı bi kavanoz bozlumamıştı. içinde çok fazla şeker olduğu için bakteriler yaşayamıyor, tabi radikalherif'in dediği gibi bizim yediğimiz bal değil.
0
sourlemonade
(01.03.08)
bozulması nasıl oluyor. zehirlenme ya da kimyasal bi değişim şeklinde mi oluyor. yoksa toz şekerine dönüşmesi mi bozulma oluyor. yenmemesi gerekecek kadar bozuluyor mu

piramitler öyle, 3 günde bozulması gereken yoğurt bile bozulmuyormuş. o bi esrar olarak duruyor :)
0
🌸efruz
(01.03.08)
gerçek bal şekerlenmez.
0
late viper
(01.03.08)
doğal (sahte olmayan) bal, bozulmayan tek besin

Şurda da bilimsel açıklaması var:
www.newton.dep.anl.gov
0
ermanen
(01.03.08)
bize de öyle sarı balmumu kıvamında bir kavanoz bal geldi hediye ve dediler ki, gerçek bal, şekerlenmiş halde bulunurmuş..kullanırken mikrodalgada hafif çözüyoruz.
0
cedilla
(01.03.08)
ben 2 yıldır aynı balı yiyorum henüz ölmedim.buzdolabında değil normal dolapta saklıyorum.
0
aynali
(01.03.08)
gerçek bal şekerlenir. şekerleniyor.

bal oda sıcaklığı diye tabir edilen ortamda bozulmaz ama nerde o eski ballar. şimdi daha çok ve çabuk üretsin arı balını diye, ona da şeker yediriyorlar. pancarın öyküsü şurda nerden baksan üç yüz yıl kadar ve mertliği bozdu pis bitki.
0
metalik bordo
(02.03.08)
ha şekerlenmiş balı, karıştırarak ve o yaptığın gibi sıcak suyla eriterek tüketebilirsin. bekletmeye gelmiyo zamane balları.
0
metalik bordo
(02.03.08)
evet şeker olamayan bal yokmuş malesef yani arının kovanda tutunması için başta mecburen şeker sürüyorlarmış. sekerlenmesi o kadar kötü bişey değildir sanırım
0
🌸efruz
(02.03.08)
içine su girerse bozulur bal.
0
elcikpower
(03.03.08)
(5)

kampanya icin isim onerin

sakingittarist
Her ay 10 aileyi ücretsiz ev sahibi yapmayı amaçlayan bir yardım ve dayanışma projesi için isim önerilerinizi bekliyorum. haydi.edit: 10 aile 200 oldu. ona göre. ayda 200 aile ev sahibi olacak.edit2: kampanya sadece istanbul içinde geçerli.
Her ay 10 aileyi ücretsiz ev sahibi yapmayı amaçlayan bir yardım ve dayanışma projesi için isim önerilerinizi bekliyorum. haydi.

edit: 10 aile 200 oldu. ona göre. ayda 200 aile ev sahibi olacak.

edit2: kampanya sadece istanbul içinde geçerli.
0
sakingittarist
(01.03.08)
0
kimlanbu
(01.03.08)
evlendirme dairesi
sıcak oda
0
atrin
(01.03.08)
"sen de ev'len projesi"
"2yüz kisiye sicak yuva projesi" yüz kelimesi yerine gülen smiley konabilir, uctum

not: ailelerden biri olmaya talibim : )
0
la traviata
(01.03.08)
büyük A ile/büyük A'ile

tabi baştaki b'nin küçük harfle yazılması acayip oluyor.
0
colonizer
(01.03.08)
ailev
evreka
evim
0
ermanen
(01.03.08)
(8)

günde ortalama kaç saat uyku?

light beam
Evet sorum bu: "günde ortalama olarak kaç saat uyuyalım ki, bize yetsin, sağlıklı, zinde olalım, sağlam kafa sağlam vücutta bulunsun?" Bunu sormamın sebebi son zamanlarda unutkanlık ve dalgınlık başıma bela olmak üzere; mesela anahtarı okulda unutup kapıda kalmak, ertesi gün kitapçıya gittiğimde eli
Evet sorum bu: "günde ortalama olarak kaç saat uyuyalım ki, bize yetsin, sağlıklı, zinde olalım, sağlam kafa sağlam vücutta bulunsun?" Bunu sormamın sebebi son zamanlarda unutkanlık ve dalgınlık başıma bela olmak üzere; mesela anahtarı okulda unutup kapıda kalmak, ertesi gün kitapçıya gittiğimde elimdeki kendi kitaplarımı orda unutmak, gün içinde değişik şekillerde “sürekli” kendini gösteren şaşkınlıklar bunlardan bazıları..

unutkanlığın sebeplerinden birinin b12 eksikliği oldugunu biliyorum ama esas olarak merak ettiğim hafta içi günde ortalama 4-5 saat, hafta sonları da 10 saat uyuma düzeni daha doğrusu düzensizliğinin bunda etkisi çok mudur? Bi yerlerde okumuştum yetişkin bir insana günde 4 saat uykunun yeteceğine dair bişeyler, yalan mı söylemişler? Gerçi hafta sonları bunun acısını çıkarıyorum ama bilemedim işte ne yapmam gerektiğini..

edit: dalgınlığıma bir örnek daha çıkmış farkında olmadan, soru diye gireceğime duyuru diye girmişim. (comptrol'e teşekkürler uyardığı için)
0
light beam
(29.02.08)
düzenli spor yaparsan (spordan kastım günde 15 dk koşu ve 10 dakika başka egzersizler bile olabilir) hem yeterli oksijeni alıyorsun hem süper zinde oluyorsun, kafan açılıyor, üstelik 6 saatte süper uyuyup rahat kalkıyorsun. bu verdiğim benim örneğim.

4 saattin yetmesi olasıdır, ancak uyuduğun odanın havasız olmaması uygun olur , camı açık bırakığ da şifayı kap demiyorum ancak taze havalanmış bir odada uyumak zihni açar. insanı güne iyi başlatır.

ayrıca 4 saat uyku uyanık kalacak kadar sana yeter ama uyanık iken yapcağın şeylerin performanısının iyi olacağı garantisini vermez. yani uyanık olursun ama kafan dalar, unutmak kolaylaşır vs. öğrenci insana her gün 6 saat uykunun ve yeterli oksijen alımının yeteceği görüşündeyim.
0
raj
(29.02.08)
uyku süresi, yaşa, uyku kalitesine bağlı olarak değişir. günde 7 saat uyku iyidir, 8 saatten fazla uyumak sağlığa zararlıdır gibi martavallara kulak asmamak lazım. fakat unutkanlık, dalgınlık, hatırlayamama gibi sıkıntılar için "ginkgo biloba" önerilebilir.
0
pain
(29.02.08)
7-8 olarak açıklandı en son.
0
oceano
(29.02.08)
kisiye gore degisir. bana 10 saat anca yetiyor
0
turkish tekila
(29.02.08)
6 saat yeterli olsa da yaklaşık 8 saat sağlıklı olmaktadır.
0
malmoth
(29.02.08)
Şu makaleleri okursan baya faydalı olacaktır, umarım okurken uykun gelmez :)

www.mayoclinic.com
www.webmd.com
www.medicalnewstoday.com
factsvault.com
0
ermanen
(29.02.08)
gunde 4 saat uyursan her gun icin de omrunden 4 saat yersin. spor yapiyorsan daha cok uyuman lazim hatta, vucudunun toparlanabilmesi icin.
0
alpinsamuray
(29.02.08)
mesela ben 3-4 gibi uyuyorum. genelde gune$ i$igi ile 10-11 gibi kalkiyorum. yetiyor da artiyor bile...

bence sana 6-7 saat yeter (: cok uyuma :p
0
katafalk
(29.02.08)
(14)

kibritsuyu abuk soru merkezi - ilginç bir soru

kibritsuyu
uzun zamandır kafama takılan bir şey vardı. bu sabah yine aklıma geldi, ekşiduyuru'ya sorayım dedim.şimdi öyle şeyler var ki, iki farklı kişinin aynı anda aklına gelmesi mümkün değil, ama çok farklı yerlerdeki çok farklı iki insandan, hatta çok daha fazla kişiden bunu duyuyorsunuz.anlamadınız, örnek
uzun zamandır kafama takılan bir şey vardı. bu sabah yine aklıma geldi, ekşiduyuru'ya sorayım dedim.

şimdi öyle şeyler var ki, iki farklı kişinin aynı anda aklına gelmesi mümkün değil, ama çok farklı yerlerdeki çok farklı iki insandan, hatta çok daha fazla kişiden bunu duyuyorsunuz.

anlamadınız, örnek vereyim. ilkokul zamanlarımız. 80'lerin sonları. Bir ilkokul çocuğu, diğerine kötü bir şey söylediğinde, sözün muhatabı çocuk o lafı yememek için ayna tutardı (ayna tuttum sana geçti ehehe). hatta karşıdaki de daha büyük ayna tutardı. en son çelik ayna, allah'ın aynası falan tutulurdu hatırladınız değil mi? (bkz: çelik ayna). işin ilginci bu ilkokul esprisi, o dönemde türkiye'nin her yerindeki okullarda yapılırdı. yani biri istanbul'da, biri ankara'da olan iki ilkokul çocuğunun bunu aynı anda akıl edebilmesi pek mümkün değil. televizyonda da gösterilmez böyle bir şey. anneden babadan da öğrenilmez. e peki nasıl oluyor da birbirinden tamamen habersiz bu iki çocuk aynı espriyi aynı şekilde yapabiliyor?

hadi ayna tutmak tahmin edilebilir bir oyun olsun. peki özel cips kola'ya ne demeli? iki kişi aynı anda aynı şeyi söyleyince biri "özel cips kola" diyor ve diğeri, ismi söylenene kadar konuşamıyor. konuşursa kola, cips vs. ısmarlıyor. ve bu oyun aynı dönemde ankara'da istanbul'da, başka yerlerde aynı kurallarla oynanıyor (başlığındaki entry'lere bakın, evrensel bir şey sanki). ilkokul düzeyindeki birbirinden tamamen alakasız çocuklar bundan nasıl haberdar oluyor? televizyonda gösterilecek, aileden öğrenilecek bir şey değil ki bu, oradan öğrensinler. kurallar ve oynanış şekli tahmin edilebilse bile ismine cismine kadar (yani bir ankaralı aynı oyunu uydurup özel cips kola der de, istanbullu da uydurduğu aynı oyuna özel jelibon gazoz der mesela) her şeyiyle aynı şekilde nasıl biliniyor farklı çocuklar tarafından?
0
kibritsuyu
(26.02.08)
cok basit efendim. istanbul da yasayan cocuk, yaz tatillerini ankara'da yasayan amcasinin ogluyla gecirmektedir.

ayrica, illa ki ortusmeleri gerekmiyor bu tabirlerin. mesela bizim muhitte ozel cips kola ya cips kola burc deniliyordu. kulaktan kulaga aktarilirken, degisimlere ugrayabiliyor bu tur cocukluk donemi mesgaleleri.
0
egotm
(26.02.08)
Ankaralı çelik aynacı çocuk ile İstanbullu özel cips kolacı çocuk Antalya'da yazlık sitede karşılaşırlar ve olaylar gelişir.
Yalnız bizim okuldan kimse gitmemiş o yazlığa sanırım; şimdi öğrendim bu muhteşem atışmaları.
(Üstteki yanıtla aynı anda göndermişisiz, birileri silene kadar kalsın.)
0
inatci kahraman aga
(26.02.08)
Tek mantıklı teorim var, kesin diyemiyorum. Önceden de soruldu sanırım, ya da sözlükte bu konuyla alakalı bir başlık vardı tam hatırlayamıyorum.

Veletken yapımız gereği yeni öğrendiğimiz şeyleri ortama aktarma çabamız vardı. Bu terimler ilk önce bir mahallede başlıyor, mahalle bazında yayılıyor, arkasından veletin biri başka bir ile gidiyor, orada da yayılıyor, derken tüm Türkiye'yi dolaşıyor.

Bu başlangıç anı, daha sonra ne oluyor? Artık yayılmasına gerek kalmıyor. Bunları öğrenenler büyüyor ve bildiklerini bir alt nesle aktarıyor, bu döngü böyle sürüp gidiyor.

Ama yayılamayanlar da oluyor. Misal küçükken hatırla, başka bir ile misafirliğe gittiğinde yabancı olduğun oyunlarla karşılaşmadın mı ? Ya da tekerlemelerle, fıkralarla, küfürlerle...

üç nokta koyup cool olarak bitireyim :P

edit : tüh lan yazana kadar 2 cevap gelmiş bile :)
0
kimlanbu
(26.02.08)
şimdi ekşi de özel cipskola için bi açıklama var (bkz: #6422453) Ben de bu tip oyunların tatilde memleketine giden çocuklar vasıtasıyla yayıldığını düşünüyorum. Öyle bir anda yayılmıyo yıllar sürüyo.

Mesela hadi lenn lafını bizim tayfa çıkartmıştır hikayesi filan da vardır. Biz bu lafı kullanmaya başladıktan 1 yıl sonra filan böyle meşhur olmuştur...

Edit: egotm, inatçı kahraman aga biriniz cips kola kilit diyin lan :)
0
selimse
(26.02.08)
özellikle çocuklar arasında yayılan, bir sürü şehirde aynı olan espri ve oyunların en büyük sebebi tahmin ediyorum ki yazlıkçılardan ziyade, asker ve memur çocukları. oradan oraya gide gele kültür yayıyolar resmen.
0
gerrain
(26.02.08)
sorundaki örneklere göre gelen yanıtlar gayet mantıklı olmakla beraber, "aynı anda akla gelme" olayıyla ilgili olarak;
şöyle bir deney vardı: bir kaç adada maymunlara şeftali falan veriolar adalarda birer de su kaynağı var ama şeftaliler çamura bulanmış bir halde duruyolar acıkan maymun gidip çamurlu şeftaliyi parmağını içine sokup çamursuz yerini alarak yiyor yarısını da atıyor daha sonra bir adadaki bir maymun bunu su kaynağına tutarsak temiz temiz yeriz diyor ve aynı günlerde bağımsız adalaraki diğer maymunlar da bunu keşfediyorlar. maymunlar arasında hiç bir bağlantı yok mesela burda
bi de sanırım 19. başlarında avustralyada bir adam varlığından hiç haberi olmamasına rağmen bildiğimiz ayaklı piyanoyu icad ediyor sonra bunun zaten var olduğunu öğrenip yıkılıyor falan.
aynı anda dünyanın farklı yerlerindeki bilim adamlarının aynı buluşları yaptıklarına dair bişeyler de vardı. ortam şartları yardımcı olacaka(ip ucu) tadında benzer buluşlar veya dünyadaki gelişmelerin tetiklediği söylenebilir tabi ama bunun bir nevi evrensel telepatiyle ilgili olduunu savunan şeyler hatırlıyorum
ha ayna tutmaydı cipsti bunların yazdıklarımla ilgisi yok gayet güzel açıklamış arkadaşlar. soruda bu konuya bir meyil var gibi geldi ondan şeettim ben
0
pascha d
(26.02.08)
yaz tatilleri, bayram ziyaretleri, aile toplanmalari, dugun davet vs.
0
turkish tekila
(26.02.08)
asker çocuklarının da bu olaya büyük bir katkı sağladığını düşünmekteyim..
şehir şehir geziyolar nitekim, her sınıfı başka şehirlerde okudukları felan oluyor..
0
t3
(26.02.08)
aklıma gelen yegane şey (bkz: kolektif bilinç)
0
betty puf puf
(26.02.08)
(bkz: six degrees of separation). Hatta bu Facebook üzerinden denendi ve ispatlandı galiba.
0
sui
(26.02.08)
bu olay çok başıma geldi benim :) çocukken bilimum küfür ve böyle söz icat eetim diye sevinirken iki mahalle aşağıdakilerde kullanıyordu bunları.sanırım çocuk beyinleri böyle şeylerde aynı şekilde düşünüyor ve taşınıyor.

@bety püf püf e katılıyorum.böyle bişi varmış sayende öğrenmiş oldum :) artık hayatımın geri kalanını paranoyak olarak geçirmek zorunda kalmıyacağım :)
0
omer460
(26.02.08)
cevaplar için herkese çok teşekkürler. ama sorduğum şey sadece çocukların aynı esprileri yapıyor olması değildi. onlar sadece örnekti. bunların nedeni gerçekten de yazlık, misafirlik vs. olabilir ama olmayabilir de. beklediğim en güzel açıklamayı pascha d yapmış. sormak istediğim tam olarak buydu. tekrar teşekkürler...
0
🌸kibritsuyu
(26.02.08)
pascha d'nin dediğinde gerekli olan birşeyi iki farklı grubun keşfetmiş olması var sonuçta. Gereklilik olunca iki bağımsız grubun aynı şeyi düşünüp yapması hele ki birbirine yakın zamanda olması kaderin kaçınılmaz bir cilvesi oluvermiş. Sizin dediğiniz şeyler ise gayet de konuşma ile yayılır bence, pascha d de dediklerini ek olarak açıklamış zaten...
0
ermanen
(27.02.08)
hani, cevap niteliğinde değil pek ama, biz de sizin "özel cips kola" dediğiniz şeyi "cips kola özel" diye bilir, öyle söylerdik (konya'da olsun, bandırma'da olsun)...

bununla birlikte hiçbir şekilde belli sınırların dışına çıkamamış, ama o sınırlar dahilinde çok yaygın kullanılan tabirler de var. konya hava lojmanlarındaki çocuklar mesela (sene 1988-89) tanımadıkları bir çocuğa "şşt, çocuk, adın neyse!" diye seslenirlerdi. o "adın neyse" mutlaka olurdu.
0
actionary
(27.02.08)
(10)

pamuk gibi biftek nasıl yapılır arkadaşlar? yardım lütfen!

atrin
evet görüldüğü üzere kafayı yemek üzereyim. hani şu dışarda restorantlarda yediğimiz, bir tabağına 15~45 ytl bayıldığımız tek parça ve 1~2cm kalınlığındaki, hani o bıçağın tek hamlede kestiği pamuk kıvamındaki etleri soruyorum. nasıl yapılıyor? bilen var mı? yardımcı olabilecek olan? yahu ben bunu e
evet görüldüğü üzere kafayı yemek üzereyim. hani şu dışarda restorantlarda yediğimiz, bir tabağına 15~45 ytl bayıldığımız tek parça ve 1~2cm kalınlığındaki, hani o bıçağın tek hamlede kestiği pamuk kıvamındaki etleri soruyorum. nasıl yapılıyor? bilen var mı? yardımcı olabilecek olan? yahu ben bunu evde yapmak istiyorum niye olmuyo?
0
atrin
(25.02.08)
Yoğurt, kekik ve zeytinyağını karıştırıp eti bir gün içinde marine edin. Yoğurttaki laktik asit eti yumuşatacak, yağ ve kekik de tat ve koku verecektir...
0
crown
(25.02.08)
0
alkolik imam
(26.02.08)
şarap veya süt gerçekten mükemmel iki çözümdür. eti pambuk gibi yapacaktır ikisi de. birisi kaşer diğeri değil, keyfinize göre.
0
gozupek
(26.02.08)
(git: 21707)
İşinize yarayabilir.
0
inatci kahraman aga
(26.02.08)
ermanen
(26.02.08)
eti alırken, fazla dövülmemesini özellikle rica edin.
0
gregory
(26.02.08)
Iyi etle basla, ona kotu davranma, dogru pisir.

Somut olarak: Tansas'tan bonfilenin ince tarafindan al. 2-3cm kalinliginda kestir, hic ama hic dovmemelerini soyle. Tavayi isit. Etleri at. 3 ila 5 dakika arasinda pisir ne kadar pismis olmasini istedigine gore (atesi de bu surenin sonunda etin pisen tarafinda bol kahverengi ve cok az siyahlik olacak sekilde ayarla - evet bunu ogrenmen birkac deneme surebilir). Obur tarafini cevir, 2 ila 4 dakika arasi pisir. Afiyet olsun.

Eti cok pisirirsen sert olur. Az, az-orta, orta ya da en fazla pismis-orta yapmalisin. Kanli et sevmiyorsan her seferinde biraz az pisirerek en azindan orta pismise alismani oneririm.
0
wpi
(26.02.08)
evden çıkarken sirkeli suya yatır, akşam pişir, yumuşacık olacaktır, göreceksin.
0
147258
(26.02.08)
gerçek yardımlaşma budur.
0
🌸atrin
(26.02.08)
Bu beni de uzun süre meşgul eden bir soruydu. Harika bir aşçı olan annem biftek yaptığında, daha eti yemeye başlamadan dişlerim sızlamaya başlıyordu. Sonra bir gün dayım Gürmardan et alıp geldi ve biftek yaptı. Binbir türlü marine etme yöntemi kullanmış olmama rağmen başarısızlığa uğramış biri olarak, herhangi bir sosa batırılmamış o bifteği yediğimde kendimden geçtim.
Yukarıda da denildiği gibi:
1) azıcık da olsa kanlı olacak, yani az pişecek.
2) Aldığın et gerçekten de çok önemli. Bir an önce bir kasapla muhabbeti ilerletsen iyi olur (tansaş, migros, vs gibi et reyonlarında çalışan birileri süper olur, hijyen açısından). :)

bu iki kurala uymadığın takdirde istersen vernele yatır, yine de yumuşatamazsın hacım (çok iddialı oldu lan).
0
24th fret
(26.02.08)
(16)

organize suç filmleri

cymbaline
romalılar!bir araştırma ödevim için güzel bir organize suç filmi önerisi istiyorum sizlerden. godfather, scarface filmler gibi olabilir ama herkes öyle şeylere yükleneceği için ben daha orjinal bir film analiz etmek istiyorum.sadece mafya filmleri değil hortumculuk mesela enron olayı gibi filmler de
romalılar!

bir araştırma ödevim için güzel bir organize suç filmi önerisi istiyorum sizlerden. godfather, scarface filmler gibi olabilir ama herkes öyle şeylere yükleneceği için ben daha orjinal bir film analiz etmek istiyorum.sadece mafya filmleri değil hortumculuk mesela enron olayı gibi filmler de olabilir. önerilerinizi bekliyorum.
teşekkürler.
0
cymbaline
(25.02.08)
daha yeni çıktı yahu..

american gangster

bir de eskilerden;
traffic
0
ayanux
(25.02.08)
uluslararası silah kaçakçılığı;
lord of war
0
ayanux
(25.02.08)
en klişeler ocean's eleven ve italian job. mesela Fun with Dick and Jane de komedi türünde iyi bir örnek sayılabilir (sen enron deyince bu film aklıma geldi).
0
deckard
(25.02.08)
(bkz: Layer Cake) de olabilir sanırım.
0
colonizer
(25.02.08)
lord of war diyorum ben de, cuk oturur.
0
vampyria
(25.02.08)
biraz bayat ama;
the departed
0
insanimsi
(25.02.08)
aradığın şeyi tam ifade eder mi bilmiyorum ama organize işler filminin aslında organize suçlar konusunda güzel bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. bayık olduğumu düşünebilirsin de tabi :)
0
tom riddle
(26.02.08)
heist vardı bi de, gene hekmın fln.
0
bryan fury
(26.02.08)
ermanen
(26.02.08)
the usual suspect
0
temizkopat
(26.02.08)
Fight Club: Organizasyonsa organizasyon, suçsa suç...
0
late viper
(26.02.08)
imdb.com

yandaki etiketlerden birine tiklayarak baska bir keywordu ilave de edebilirsin. sana tavsiyem blow adli harikulade filmdir ayrica.
0
celi
(26.02.08)
goodfellas
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(26.02.08)
once upon a time in america.yada şöyle yapın bence.al pacino ve robert de niro'nun filmlerine bi göz atın.en bilinen suç filmlerinde biri yoksa diğeri vardır.
0
sarap dumani
(26.02.08)
rezervuar itleri de olabilir sanki.
0
kibritsuyu
(26.02.08)
(bkz.inside man)
0
SoLfej
(26.02.08)
(1)

Mali saydamlık konusu ile ilgili makale, tez, kitap önerisi bekleniyor.

rimednac
türkçe ya da ingilizce -acil olarak- içerik arıyorum. çevirir yollarım diyen olursa diğer diller de tercihim olabilir. şüphesiz ki, iibf'cilerimiz desteklerini esirgemeyecekledir.
türkçe ya da ingilizce -acil olarak- içerik arıyorum. çevirir yollarım diyen olursa diğer diller de tercihim olabilir. şüphesiz ki, iibf'cilerimiz desteklerini esirgemeyecekledir.
0
rimednac
(24.02.08)
Şurda ararsan daha çok işe yarayabilir:
scholar.google.com.tr
0
ermanen
(24.02.08)
(9)

Manyetizma ve enerjinin korunumu hakkında basit bir soru

kurukafa
Elimizde bir mıknatıs, bir kağıt, bir de buzdolabı gibi metal bir yüzey olsun. kağıdı mıknatıs ile buzdolabı arasında sıkıştıralım. Aslında örneği vermem için kağıda gerek yok, mıknatısın kendisi de yeter ama böyle daha açık oluyor sanırım.Şimdi normalde, elimizde mıknatıs olmasa, o kağıdı buzdolabı
Elimizde bir mıknatıs, bir kağıt, bir de buzdolabı gibi metal bir yüzey olsun. kağıdı mıknatıs ile buzdolabı arasında sıkıştıralım. Aslında örneği vermem için kağıda gerek yok, mıknatısın kendisi de yeter ama böyle daha açık oluyor sanırım.

Şimdi normalde, elimizde mıknatıs olmasa, o kağıdı buzdolabının yüzeyine yapışık, h yüksekliğinde tutabilmememiz için bir çeşit enerji harcamamız gerekiyor. mesela parmağımızla bastırabiliriz ki burada yapılan bir iş var, kağıt parmak ve buzdolabı ile olan sürtünme kuvvetine karşılık yerçekimine yenilmiyor ki orada asılı kalıyor.

Fakat oraya bir mıknatıs koyduğumuzda, sanki "bedavaya" onu orada havada asılı tutuyormuşuz gibi oluyor. mıknatısın kendi kütlesi de aynı şekilde, bedavaya asılı kalıyormuş gibi oluyor.

Sanıyorum hemen hemen bütün devridaim makinesi denemelerinin manyetizma kulanıyor olması burada içgüdüsel olarak farkettiğimiz "beleşlik" sebebiyle oluyor(mıknatısları hemen herkesin eğlenceli bulmasının da bu beleşliğin görünümün doğanın görünen manyetizma harici yasaları ile ilk görüşte bağdaşmamasının verdiği ilginçlik olduğunu düşünüyorum). zira ben çocuk yaşımda mıknatısların birbirini nasıl ittiğini falan gördükten hemen sonra aklıma bu kuvvetle kendi kendien dönen bir motor yapılabileceği gelmişti.

Tabi bunun bugün kullandığımız yasalarla mümkün olmadığını biliyorum zaten sormak istediğim şey de bu değil.

Benim merak ettiğim şey, o kağıdı orada başka bir kuvvet kullanmadan nasıl tutuyor olabildiğimiz. Bu durumda mıknatıs sonsuz bir enerji kaynağı olmuş olmuyor mu? Kağıdı mıknatısla buzdolabı arasına sıkıştırıyorum ve artık bir daha kağıdı orada tutmak için enerji harcamama gerek kalmıyor.

Daha büyük-kuvvetli bir mıknatıs ve metale onunla tutturulan daha büyükçe plastik bir parça düşünürseniz belki benim "bedava" görüşüm hakkında daha net bir fikir sahibi olabilirsiniz, o parçayı orada havada asılı tutmak için bir enerji harcanması gerekiyor aslında ama mıknatıs bunu tek başına ekstra bir enerji kullanmaya gerek kalmadan yapabiliyor olacak.

Bunun fiziksel olarak açıklaması nasıl olabilir, enerjinin korunumuna göre?

Benim aklıma gelen açıklama şu: Bir mıknatısın manyetik olma özelliği zaman içinde kayboluyor yani sınırsız değil, ve aynı zamanda bir maddenin mıknatıslık özelliği kazanması için harcanan enerji, o kağıdı, mıknatısın hayatı boyunca havada tutmak için harcanacak enerjiden fazladır. (sistemin 100% verim ile çalışmayacağını öngörürsek)

Ancak açıklamamın doğruluğu konusunda hiç bir fikrim yok. Mıknatısların gerçekten ömrü var mı ve o özelliği kazanmak için büyük enerjiler mi harcanıyor(doğada veya yapay olarak) bilemiyorum, yardımınızı bekliyorum.
0
kurukafa
(24.02.08)
evet enerjisi gitgide tükeniyor ama bu yavaş bi şekilde oluyor, beleş enerji verdiği doğru ama bunla yapılan motorlar güçsüz hantal oluyorlar. zamanında ucu mıknatıs olan bütün tornavidalarım kullanmadığım halde bu özelliğini kaybetti.
0
sourlemonade
(24.02.08)
Şurda kısaca açıklamış:
www.coolmagnetman.com

yardımcı olur umarım.
0
ermanen
(24.02.08)
O kağıdı almak için mıknatısı çekerken kuvvet uygulamanız gerektiğini unutuyorsunuz.
0
paranormal
(24.02.08)
paranormal, hayır unutmuyorum. aslında tam olarak o yüzden sordum, kağıdı almak için mıknatısı çekerken kuvvet uygulamam gerekiyorsa, orada halihazırda bir kuvvet var demektir. yoksa kuvvet harcamadan onu oradan alabilirdim. yerçekimine karşı bir duruş var orada. bozuk parayı koyduğumda durmuyor mesela... mıknatısı koyunca duruyor(ki doğal, mıknatıs olduğu için) fakat sorum limitleri ile ilgili. dediğini tam olarak alakalı bulmıyorum yani.

ermanen sağol, makaleleri inceleyeceğim. biraz devridaim makinesi eleştirisi tadında yaklaşmış aslında, buradaki noktam tam olarak o değil basit bir enerji korunumu açıklaması arıyorum.

yani "o mıknatısa mıknatıslık özelliğini vermek için harcanan enerji ile o kağıt ve mıknatıs orada mıknatısın ömründen daha uzun süre asılı tutulabilir" önermesini doğrulamak istiyorum aslında.

yine de daha basit açıklamaları olanları dinlemek isterim.
0
🌸kurukafa
(24.02.08)
bir maddeye manyetik enerji yuklemek icin cok az enerji gerekir, içindeki kendi enerjisi aslında biz yuklemiyoruz sadece atomlarını dizip ortaya cıkarıyoruz yani verim acısından yuksek verim alıyoruz. maddelerin kendi enerjileri var atomların baglarında saklı bunlar barutu yakmak icinde hic enerji gerekmez ama cıkan enerji hayvanidir. işte limitleri belirlemek lazım bunun da bi birimi vardı ama unuttum neomidyum mıktanıslar var onlar cok guclu mesela google da aratırsanız satan firma yanına güç olarak birimini koyuyor. ama ne kadar süreyle bu gücü korur orası mechul.
0
sourlemonade
(24.02.08)
kurukafa sorununc evabi 'is' tanimi ile alakali. kagit-buzdolabi-miknatis uclusunde sadece uc is var:
1. miknatisi yapistirmak (manyetik kuvvetler sayesinde)
2. miknatisi ayirmak (manyetik kuvvetlere karsi)
3. kagidi miknatis-buzdolabi arasinda cekistirmek (surtunme kuvvetine karsi
bunun haricinde yapilan bir is yok. durum agacin uzerine cikmak, dalda oturmak ve agactan asagi inmekle tamamen ayni. dalda otururken de bir is yapilmiyor :)

miknatisin zamanla miknatisligini kaybetmesi (ve bu arada 'aciga cikan' enerji) ise tamamen ayri bi konu. polarizasyon-depolarizasyon-repolarizasyon iliskisinde harici manyetik alan ve sicaklik etkili iki faktor. mekanik gerilmeler gibi baska faktorler de var ama onlarin da tamamini sicaklik uzerinden degerlendirmek mumkun. detaylarini dilersen ayrica anlatirim.

en.wikipedia.org (bu is ile alakali kisim)
en.wikipedia.org (bu da polarizasyon ve depolarizasyon ile alakali fikir verir biraz daha)
0
feeling the blanks
(24.02.08)
mıknatıslanan maddenin kalitesi de önemlidir belki, 10 yıl önce mıknatısladığım hediye gelen bi tornavidam var hâlâ koruyor özelliğini
0
joe feyzullah
(25.02.08)
feeling the blanks teşekkür ederim açıklama için. ama sorumu cevaplamıyor.

söylediğin şeyi anlıyorum, evet olaya iş açısından bakınca bir yere kadar gelebiliyoruz fakat ben mıknatısın manyetik kuvvetinin sürekli yaptığı işin limitlerinden bahsediyorum. iş bu haliyle ağacın üzerine çıkmak oturmak ve inmekten farklı bir hal kazanıyor. çünkü mıknatıs yerine demir para kullansam, buzdolabına kağıtla beraber yapıştırsam, elimi çektiğim anda ikisi de düşecekler. enerjinin korunumu prensibine göre bu çok doğal, iş yaparak para ve kağıdı bir yüksekliğe çıkartıyorum. bir yükseklikte potansiyel enerjileri var. bırakınca yerçekimi etkisiyle potansiyel enerjileri kinetik enerjiye dönüşüyor giderek ve yere doğru ivmeleniyorlar.

fakat mıknatıs kendini de kağıdı da orada tutuyor.

yani ben onu bıraktığım anda sürekli bir "iş" yapmaya devam ediyor. bu işi yapmak için enerjiye ihtiyacı var. bu enerji mıknatıslık özelliğinde var. fakat bu özelliği kazanması için harcanan enerji, orada sürekli buzdolabına yapışık ömrü dolana(ve bir gün oradan düşene) kadar yaptığı toplam iş için gereken enerjiden fazla mı? enerjinin korunumuna göre böyle olması gerek.

yani onu oraya kaldırmak vs gibi işlerden bağımsız olarak konuşuyorum, onlar her madde için geçerli, fakat her madde bıraktığımda orada öylece asılı durmuyor. bu aradaki farkı iyi anlatamıyorum sanırım.

veya açıklamaları anlamadığımı düşünüyorsanız onu da belirtin, o da olabilir. :)
0
🌸kurukafa
(25.02.08)
Buradaki sorun aslında bir kavram sorunu, soruda enerji ve kuvvet kavramlarını birbirlerine karıştırılmış.

Aslında tespit doğru bir kısım devridaim makinelerinin (benim henüz enerjinin korunumu ilkesinden bir haber iken yapmaya çalıştığım da dahil) çalışmamasının sebebi de bu hatanın sebebi ile aynı enerji ve kuvvet birbirlerinden farklı şeylerdir.

Yaptığım aslında feeling the blanks in yazdıklarını ayrıntılandırmaktan başka bir işe yaramayacak

Şimdi enerji aslında iş yapabilme yetisidir. Bir çok farklı halde bulunabilmesine karşın (ısı hareket potansiyel kütle vs.) bizim sorunumuz ile ilgili problem potansiyel enerji ile alakalı.

Bir cismin potansiyel enerji sahibi olabilmesi için o cismin aynı zamanda bir kuvvet alanı içinde olması gerekir. Yani cismimiz uzayda belirli bir noktada iken kendisine belirli bir yönde belirli bir büyüklükte bir kuvvet etki etmeli. Bu kuvvetin yönü ve büyüklüğü o cismin oraya geldiği yoldan bağımsız olmalı (fiyakalı söylersek alan korunumlu olmalı). Şimdi diyelim böyle bir alanımız var (bizim sorularımızdaki alan yer çekimi alanı cisimleri basitçe dünyanın merkezine doğru çekiyor). Bu durumda cisimlere kütleleri ve yerden bulundukları yükseklikler ile orantılı olarak bir potansiyel enerji atayabiliriz

Bu arada not bir cimin enerjisi ile o cisme uygulanan kuvvet arasındaki bağlantı şu şekilde ifade edilir (cisme uygulanan kuvvet yönünde cisim hareket ettiği kadar cismin enerjisi değişir.

Potansiyel enerjiyi de bu yukarıdaki bağıntıyı kullanarak atarız cisimlere. Uzayda bir nokta buluruz o noktanın potansiyel enerjisini 0 kabul ederiz. Ve cismimizi o noktadan bir diğerine belirli bir kuvvet uygulayarak taşırız. Eğer cismimizin kinetik enerjisi başlangıç noktasında ve sonuçta geldiği noktada aynı ise o cismin üzerine yapılan işin o cismin potansiyel enerjisine dönüştüğünü söyleriz. Ve bu yöntem sayesinde uzayda her noktadaki cisme potansiyel enerji atamamız mümkün olur

Bizim sorumuzda cismin üzerindeki enerjiyi yaratan kuvvet yer çekimi kuvveti. Cismimizin bulunduğu konumdaki enerjisi ise m*h*g olsun. Şimdi dikkat cisme bu enerjiyi kazandıran yer çekimi kuvveti değil. Bu kuvvet size sadece alanı yaratıyor. O alanda farklı bir noktaya çıkmak ise bir başka kuvvetin cismi hareket ettirmesini gerektirir. İşi yapan da cismin enerjisini değiştiren de odur. Dolayısı ile cisim hareket etmez ise, enerjisi üzerine uygulanan kuvvetin şekli ya da biçimi ile değişmez.

Dolayısı ile bir cismi belli bir potansiyelde tutan hede o cisim üzerinde iş yapıyor o cismin enerjisine katkıda bulunuyor değildir. Yani barajlar tuttukları su kütlesi üzerinde iş yapmazlar, yani çivi duvarda tuttuğu tablo üzerinde iş yapıyor değildir. Bizim mıknatıs da tuttuğu kağıt üzerinde iş yapmıyor. Bir masa üzerindeki vazoyu orada tutmak için iş yapmaz. Bir zebra ayakta uyurken (bacaklarını masa ayağı gibi kilitleyebilir zebralar) iş yapmaz ve yorulmaz. Potansiyeli yerli yerinde tutmaya kinetiğe dönüşmesine engel olmaya yarayan şey kuvvettir enerji değildir, ve potansiyel enerjiye sahip cismin durduğu yerde durmasını sağlamak için uyguladığımız kuvvet ile iş yapmış olmayız. Mıknatıs olmasa idi kağıt düşecekti, doğru. O halde mıknatıs kağıdın düşmesini engelliyor, doğru. O halde kağıdın düşmemesi için kuvvet uyguluyor, doğru. O kuvvet kendi kendine bırakıldığında olacak olan bir şeyin olmasını engelliyor ve dolayısı ile iş yapıyor, yanlış. Olacak olan bir şeyi engellemek iş yapmak değildir. Çünkü Engellemek için bahsi geçen düzenek ile potansiyel enerjiye sahip cisme uygulanan kuvvet cismin potansiyel alandaki yerini ve dolayısı ile potansiyel enerjisini değiştirmemektedir. Peki biz ayakta çanta tutarken iş yapmadığımız halde (çanta üzerine uyguladığımız kuvvet ile yer değiştirmiyor ise) yoruluruz. Bunu yapan alelade bir çivi olsa yorulmayacağı halde? (ona aşağıda değineyim)

Evet bir mıknatıs ile çok büyük bir kütleyi belirli bir noktada tutabilirsiniz. Ama o kütleyi oraya çıkaran mıknatıs olmadığı sürece mıknatıs iş yapmamıştır. Eğer çıkaran mıknatıs ise o zaman mıknatıs cismin üzerine uyguladığı kuvvet ile cismin yerini değiştirmiş iş yapmıştır. Siz onu eski haline getirip mıknatıstan ayırmak için tekrar iş yapmalısınızdır.

Bizlerin çanta taşırken yorulmamızın sebebi ise kaslarımızın o yükü taşıyabilmek için kasılmak zorunda olmalarıdır. Kaslarımız kasılır iken kas hücrelerinin içinde bir sürü şey sürekli hareket eder. Çalışan kasalar ısınır enerji harcar ve dolayısı ile iş yaparız. Kaslarımızın içinde uyguladığımız kuvvete karşılık bir hareket olmakta ve dolayısı ile bir iş oluşmakta ve bizler de yorulmaktayızdır.
0
selfadjoint
(25.02.08)
(4)

fotoğraftan mızıka tahlili

supercalifragilisticexpialidocious
elimde rahmetli dedemden miras olmypia marka bir mızıka var ve fakat kimdir nedir kimlerdendir bi' türlü çözemedim. resimlerini ekleyip, anlayan birilerinden fotoğraftan kendisini tahlil etmelerini rica edeceğimdir. nedir, ne değildir, müzikçi dükkanına gitsem ne demeliyim göstermeden kendisini anla
elimde rahmetli dedemden miras olmypia marka bir mızıka var ve fakat kimdir nedir kimlerdendir bi' türlü çözemedim. resimlerini ekleyip, anlayan birilerinden fotoğraftan kendisini tahlil etmelerini rica edeceğimdir. nedir, ne değildir, müzikçi dükkanına gitsem ne demeliyim göstermeden kendisini anlatabilmem için. yani evet, "16 çift delikli, c/g üfleyince güzel ses çıkarıyo'" falan da diyebilirim, belki o insan için anlaşılır da olabilir ama önce hele bi' buradan şansımı deneyeyim dedim. ayrıca neden bu tarz bi' şeye çok denk gelemedim internet deryasında? çok mu nadir kullanılan, dandik bi' şeydir, yetersiz midir genel olarak veya ne bileyim, bulunmaz alman antikasıdır da ben mi bulmuşumdur? kendisi hakkında teknik bilgi bulabileceğim bir yerler var mıdır?

meraklardayım..
0
supercalifragilisticexpialidocious
(24.02.08)
bir kaç mızıka türü biliyorum ama seninki bildiklerimden değil. en azından seçenekleri azaltayım:
10 delikli değil, (delikler fazla)
12 delikli pompalı değil, (zaten pompası yok)
0
insanimsi
(24.02.08)
Şunun bi benzeri:
cgi.ebay.ca
0
ermanen
(24.02.08)
ne olmadığını biraz daha anladım ama ne yazık ki henüz çözemedim :/

@ermanen
bunların içinden en çok ona benzemekte, bakmıştım o ilana daha önce ama ne yazık ki yine de kendisine tam olarak ne isim verildiğini anlayamadım buradan, daha o tarz bi' şeye ihtiyacım var..

sağ olun yine de
0
🌸supercalifragilisticexpialidocious
(26.02.08)
yok mudur hiç başka anlayan yahu?
0
🌸supercalifragilisticexpialidocious
(01.03.08)
(10)

formatı geri alma işleminin adı ne ola ki?

axellennox
format atılmış diskteki bilgileri geri çağırma işlemine ne deniyordu? sözlükteki ilgili başlığı nedir? kuşlar neden geri geri uçamaz? süreniz 30 dakika. başlayın.
format atılmış diskteki bilgileri geri çağırma işlemine ne deniyordu? sözlükteki ilgili başlığı nedir? kuşlar neden geri geri uçamaz? süreniz 30 dakika. başlayın.
0
axellennox
(22.02.08)
2- kanat tasarımı/yapısı o şekildedir, kanat çıptıklarında hava akımı önden arkaya doğru hareket eder, ileri doğru bir hareket söz konusudur.

1- bilmiyorum.
0
lejant
(22.02.08)
@lejant: 2. soruya gidiş yolundan 5 puan verdim ama sonuçta bütünlemeye kaldın. birinci soruyu bilmeden benden sınıf geçemezsiniz.
0
🌸axellennox
(22.02.08)
1- unformat
2- kuşun yaptığı kanat hareketi kendini havada ileri ittirir çünkü.
0
kibritsuyu
(22.02.08)
eöö restoration veya recovery fiilleri karşılıyor gibi o işlemi ama özel bir adı var mı emin değilim.
konuyla ilgili baya başarılı software ler var ama nette, zamanında 600 mb lik bir klasörü geri almayı başarmıştım. hdd yi direk formatladıysan nasıl olur bilmiyorum tabii.
0
gimbal
(22.02.08)
@kibritsuyu: o dediğin için norton un bir uygulaması deniyor. bu işlemin daha yaygın daha bilinen bir adı yok mudur yahu?

kuş sorusunu bilemediniz. ileri hareket için dizayn edildikleri kuşa sorsam kuşun kendi de söyler ;) peki bir kurtarma sorusu:

balıklar neden geri geri yüzemez?
0
🌸axellennox
(22.02.08)
@gimbal: direk formatlamış ilgili hayvan. üstüne de dosya program falan yüklemiş :(

recovery programları dışında bir olaydan bahsediyorum ama anladığım kadarıyla bu iş pek yaygın değil.
0
🌸axellennox
(22.02.08)
sadece çalıkuşu geri geri uçabilir. nedeni de söylendiği gibi kanat tasarımı. havada asılı dursalar belki geri geri uçabilirler ama duramıyorlar malesef.
0
lepidodendron
(22.02.08)
2. Sadece sinekkuşu geri uçabiliyormuş..
in.answers.yahoo.com
www.ccmr.cornell.edu
0
ermanen
(22.02.08)
benim japon vardı bi tane, geri geri yüzüyodu (valla)
0
gxix
(23.02.08)
kuşlu balıklı soruya neden bu kadar takıldınız canlar? o bir espriyidi, metaforudu. asıl problem ilk soruydu. formatla uçan şeylerin geri gelmesiydi, geri uçmasıydı. neyse..
0
🌸axellennox
(07.03.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.