Giriş
(2)

rüzgar ve sesler

amour propre
Biraz abuk bir soru olacak arkadaşlar ama merak ediyorum. Rüzgar ses taşıyabilir mi? Mesela lodoslu günlerde vapur düdükleri daha sık duyulur ya da net duyulur derler .. demeseler de benim aklımda böyle kalmış. Bu olabilir mi?
Biraz abuk bir soru olacak arkadaşlar ama merak ediyorum. Rüzgar ses taşıyabilir mi? Mesela lodoslu günlerde vapur düdükleri daha sık duyulur ya da net duyulur derler .. demeseler de benim aklımda böyle kalmış. Bu olabilir mi?
0
amour propre
(17.11.08)
tasirmis ama aciklamasi farkli biraz, ses hizi rugar hizindan cok fazla oldugu icin cok az etkisi oluyormus:

mysite.du.edu
wind and waves
0
ermanen
(17.11.08)
bilimsel açıklamasını bilemiyorum ama ampirik bi bilgi olarak söyleyebilirim ki taşıyor. şiddetli rüzgar olan yerlerde epey bulunmuşluğum var. rüzgarın esiş yönüne doğru bazen yanıbaşımdakini zor duyduğum bazen de uzaktakini kolaylıkla duyduğum oluyordu. rüzgar kısa aralıklarla sürekli farklı açılardan estiği zaman uzaktakinin sesi kesik kesik gelirdi.
0
miymiymiy
(17.11.08)
(5)

fotograf sanatı ve web siteleri yardım

baklagil
sevgili arkadaşlar,"ışık" konulu bir fotoğraf ödevim var da. ödevde 2 adet difüz (yumuşak) ışık, 4 adet direkt (sert) ışık [cepheden, yandan, ön veya arka açı ile gelen ve ters ışık] içeren fotoğraf isteniyor. google'dan aratınca sağlıksız sonuçlar çıkıyor veya ben anlamadığım için bulamadım.fotoğra
sevgili arkadaşlar,

"ışık" konulu bir fotoğraf ödevim var da. ödevde 2 adet difüz (yumuşak) ışık, 4 adet direkt (sert) ışık [cepheden, yandan, ön veya arka açı ile gelen ve ters ışık] içeren fotoğraf isteniyor. google'dan aratınca sağlıksız sonuçlar çıkıyor veya ben anlamadığım için bulamadım.

fotoğrafla yakından ilgilenen arkadaşlar bana bu fotoğrafları bulurlar mı?
yada bulamayız derseniz benim rahatlıkla bulabileceğim (hangisi hangi ışıktır yazan) bir veya birkaç websitesi mevcut mu?

fotoğrafları bulanlara binlerce kez teşekkür, site verenlere de yüzlerce kez teşekkür ederim.
0
baklagil
(17.11.08)
www.deviantart.com dan bulabilirsin fakat fotoğraf sahibinede bi mesaj atman iyi olur.
0
axijazz
(17.11.08)
Burasi da yardimci olur sanirim anladigim kadariyla ama bilgisayar yardimiyla yapilmis:
www.vray.info
0
ermanen
(17.11.08)
www.altphotos.com ve www.291.deviantart.com a bakmani tavsiye ederim ben.
0
atmacaged
(17.11.08)
hmm ödevin amacı bu fotoğrafları senin çekmen değil mi?
0
random blonde
(17.11.08)
teker teker inceliyorum şuan sağolun, doğru yaparım inşallah..

@random blonde: yok internetten bulabilirsiniz diyordu ödev kağıdında.
0
🌸baklagil
(17.11.08)
(8)

Kesilmeyen Öksürük..

dambil
iyi akşamlar. arkadaşım 1.5 ay önce gribe yakalanmıştı. evet şiddetli. sonra ilaç tedavisiyle geçti. ama derin bir iz bıraktı. 1.5 aydır öksürüyor. neler denemedik öksürük şurupları, ballar, zencefiller, ballı zencefiller.. ama çözemedik. merak ediyoruz. çözümü var mıdır? varsa nedir? bir de nedeni
iyi akşamlar. arkadaşım 1.5 ay önce gribe yakalanmıştı. evet şiddetli. sonra ilaç tedavisiyle geçti. ama derin bir iz bıraktı. 1.5 aydır öksürüyor. neler denemedik öksürük şurupları, ballar, zencefiller, ballı zencefiller.. ama çözemedik. merak ediyoruz. çözümü var mıdır? varsa nedir? bir de nedeni nedir?

çok teşekkürler..
0
dambil
(17.11.08)
doktora gitmeyi denediniz mi? ilac tedavisini doktor mu verdi yani? Yine olmuyorsa baska doktora gitmek lazim.

edit: herhangi bir doktor degil de iyi bir kbb doktoruna gitmek laizm sanirim. yeni gideceginiz doktora da bu dediklerinizi anlatirsiniz zaten. gecmis olsun.
0
ermanen
(17.11.08)
gitmişti. doktor bekleneni yapıp antibiyotik verdi. ama antibiyotik mide kanamasına neden oluyordu az kalsın..

edit: gitmişti. doktor bekleneni yapıp antibiyotik verdi. ama antibiyotik mide kanamasına neden oluyordu az kalsın..
0
🌸dambil
(17.11.08)
öksürük ciğerlerden doğru ise çok tehlikeli olabilir. boğazdan kuru öksürükse alerji olabilir. alerjik astım olabilir. bu şimdi mi çıktı diyorsunuz da olabiliyor. tozdan nemden değişimler yüzünden olabilir. hatta bal zencefil gibi kocakarı ilaçları da alerji yapabiliyor ben kullanamıyorum mesela. bazı öksürük ilaçları da geri tepip daha çok öksürtebilir. öksürük ilacı kullanılmasını genelde tavsiye etmiyor artık doktorlar da. antibiyotik mideye dokunabilir, daha düşük dozda tok karnına alınacak başka bir antibiyotik tercih edilebilir ama doktora danışarak alınmalı. boğazda tahriş tahribat olmuş olabilir. ve bu boğazı yumuşatarak bişiler içerek geçmeyecek kadar büyük bir sorun da olabilir. en sağlıklısı doktora görünmek ve hastalık geçene kadar doktor kontrolunde olmak.
0
random blonde
(17.11.08)
kac doktora gittiniz?

yazdiklarim birsey ifade etmiyor sanirim, cozumunu arkadasinizi incelemeden kimse bilemez, random blonde'nin dedigi gibi olabilirlerle dolu bu durum, cozum yeni doktora gitmektir.
0
ermanen
(17.11.08)
evet çözüm o gibi duruyor. yani imkansız değil mi basit bir şey olması?
0
🌸dambil
(17.11.08)
@ermanen

etmez olur mu efendim. verdiğim cevaptan durum böyle anlaşıldıysa kusura bakmayın..
0
🌸dambil
(17.11.08)
arkadaşınızın cinsiyetini bilmiyorum. aynı benim kaynım klişesini yapmış olmak istemem. arkadaşım, annesinin bir türlü geçmeyen öksürüğünün kaynağının yumurtalıklarında oluşan bir kistin dolaylı etkisi olduğunu öğrendi. öyle yada böyle başka bir doktor daha geniş çaplı muayene denenmeli bence.
0
girl in a coma
(17.11.08)
peygamber ekmeği olarak da bilinen keçiboynuzu allerjik astım rahatsızlığına iyi geldiğine dair veriler mevcut.-
0
sen dururken annenmi gidcek ekmek almaya
(17.11.08)
(8)

yaratıcı arkadaşlar! fikirlerinizi esirgemeyin lütfen..

lovemyself
acil yardıma ihtiyacım var.haftaya pazartesi öğretmenler günü, malum. öğretmenler gününde küçük bir tiyatro gösterisi yapmamız istendi. yaptıracak olan bir kolej. şöyle ki,skeç öğretmenlere ve eşlerine yönelik oynanacak,oyuncular hazır,komedi olması isteniyornasıl bir şey oynayalım ı düşünüyoruz. be
acil yardıma ihtiyacım var.
haftaya pazartesi öğretmenler günü, malum. öğretmenler gününde küçük bir tiyatro gösterisi yapmamız istendi. yaptıracak olan bir kolej. şöyle ki,

skeç öğretmenlere ve eşlerine yönelik oynanacak,
oyuncular hazır,
komedi olması isteniyor

nasıl bir şey oynayalım ı düşünüyoruz. ben grubu şak diye yönetmeli, ellerine teksti vermeliyim. şöyle bir şey düşündük, misal oyuncular öğretmenler gibi bir masanın etrafına toplansın, şube öğretmenler kurulu toplantısı yapsınlar. bir sınıf öğrencileri hakkında teker teker görüşlerini bildirsinler yani. sınıf ilkokul birinci sınıf olsun. ama anılan isimler, okulun müdürü, popüler bir öğretmeni falan olsun. mesela "evet, ilk öğrencimiz (okul müdürünün ismi söylenir) murat. murat çok yaramaz bir öğrenci, ama liderlik vasfı var, ilerde yönetici olacağına eminim.." gibi. her öğretmen görüş bildirir falan feşmekan..

bunun gibi, komedi ağırlıklı, öğretmen kesimin hoşuna gidecek, yarı doğaçlama oynanmaya müsait fikirlerinizi alırım, canla başla oynatırım, komisyon da veririm :)

seyircilerin öğretmen olması hasebiyle, konunun alakalı olması gerek. bol eğlence, tanınan insanlara takılmaca, sahne, vs.

bir hafta kaldı ve işi yeni aldım. sıkışığım. bi el atın ya?
0
lovemyself
(17.11.08)
öğretmenine aşık olmuş bir ilkokul çocuğunun hikayesi olsa diye düşündüm önce. yani içinde komik bi skeçten öte bir hikayesi olsun, karakterler gelişmiş olsun biraz. böyle fransız okul filmleri vardır. kişilikler ve karakterler ön planda, küçük ayrıntılarla bezenmiş. düşündüğünüz şey öğrencilere yönelik iyi olabilir ama öğretmenlere yönelik olarak onların hayatlarından da kesitler olabilir. belki öğrencilere sorup soruşturursanız sınıfta yaşanmış olayların da içinde bulunduğu kurgu bir öykü olabilir.
0
random blonde
(17.11.08)
oyuncular, öğretmenleri oynayabilirler sanırım. öğretmenlerin en belirgin özelliklerinden oluşan bir durum komedisi tadında bir şey yakalanabilir.
0
rectoa
(17.11.08)
öğretmen taklidi zaten olmazsa olmaz yanı.
seyirciler birbirini tanıyorlar, bu yüzden birilerinin taklidini isim vermeden yapmak zaten başlı başına komedi olur.

nasıl bir skeç olsun, bi yerde görmüşlüğünüz varsa, ya da şimdi düşündüğünüz, açığım her fikre. bir hafta öncesinden normalde almazdım iş ama, bunu almış oldum bi kere. lise öğretmenlerine oynanacağını da düşünürseniz, söylersiniz bir iki skeç konusu yaw..
0
🌸lovemyself
(17.11.08)
soyle birsey onerebilirim:

youtube'a "skit" veya "teacher skit" gibi anahtar kelimeler yazip, ordaki video'lari inceleyebilirsiniz.
0
ermanen
(17.11.08)
@ermanen: güzele benziyor da, benim ingilizcem o kadar iyi değil ya. şunların türkçesi olaydı..

youtube daki öğretmenler günü videoları (türkçe olanlar) çok resmi, "öğretmenlerin kıymetini bilelim" tarzı şeyler hep.. aban yaramıyor. bulamadım bi şey ya..
0
🌸lovemyself
(17.11.08)
siz baya hazır metin ve skeç istiyorsunuz sanırım. yani aslında konunun öğretmen olması onemli değil çeşitli skeç tipleri vardır teknik olarak. sarhoş skeci, dişçi skeci, reklam skeci gibi. illa öğrencileri öğretmen yerine koymak zorunda değilsiniz. bu zaten öğretmenlere değil öğrencilere komik gelecektir daha çok. öğretmenlerde örneğin sadece tikleriyle, hareketleriyle tanınmış olmaya gülseler de bu onları çok çekmeyecektir açıkçası.

ben tam tersi kurgu bir sınıf öneriyorum. hababam sınıfına bu kadar cok gulmemizin sebebi ordaki öğrencilerin hayatları bizim hayatımızdan uyarlanmamıştır ama herkesin hayatından birşey bulması kendilerini rahatsız hissetmeden gülebilmesi etkili olan şeydir.
0
random blonde
(17.11.08)
elimde uygun fiyata birakabilecegim senaryo var:) saka bir yana sizin ilk mesajda bahsettiginiz konu bence gayet güzel, ben olsam hosuma giderdi onu izlemek, yapin onu yapin :)
0
zeykur valekov
(18.11.08)
ilk mesajınızdaki konuyu tam anlayamadım ama oyunculara, okuldaki öğretmenlerin çocukluklarını oynattırabilirsiniz. (sizde bunu demişseniz özür diliyorum)
dediğiniz gibi murat (okul müdürü) ilerde yönetici olabilecek biridir ve masadikileri komik bir şekilde yönetebilir. resim öğretmeninin küçüklüğünü devamlı fotoğraf çeken biri olabilir. müzik öğretmeninin küçüklüğünün sesi tiz biri oynayabilir devamlı komik şarkı söyleyerek. vb. vb. diyaloglarıda ona göre kurabilirsiniz burdan işte.
0
etna
(18.11.08)
(5)

[Linguistik] Bazi dillerde ozel isimlerin okunuslarinin degismesi

ermanen
Neden, bazi dillerde ozel isimlerin bile okunuslari degisiyor? Buyuk marka okunuslari bile degisebiliyor, ayni markanin ayni dil icerisinde veya farkli dillerde farkli okunuslari oluyor falan, ozellikle Fransizca'da rastliyorum.
Neden, bazi dillerde ozel isimlerin bile okunuslari degisiyor? Buyuk marka okunuslari bile degisebiliyor, ayni markanin ayni dil icerisinde veya farkli dillerde farkli okunuslari oluyor falan, ozellikle Fransizca'da rastliyorum.
0
ermanen
(17.11.08)
Sorunuzu tam olarak idrak edemedim ancak anladığım kadarıyla yanıtlıyorum. Genelde her dilde, dile giren her yabancı kelimeyi karşılayacak sesler ya da yabancı kelimenin seslendirilişine yardımcı olan tonlamalar bulunmaz. Böle durumlarda Fransızlar Maktanıls, Türkler Mekdanıls derler. Kendi dilindeyse Mækdælds gibi bir okunuşu vardır.

Tüm bu zorluklara sebep olan aslında o dillerin alfabeleridir. Çünkü Tükçede T bizim bildiğimiz TE olarak okunur. Oysa İngilizce'de FTE gibi değişik, bizi zorlayan bir ses ile karşılanır. Bu durumun tek çıkar yolu fonetik alfabedir. İnternette bu konuda epey kaynak bulabilirsiniz. Linguistics'in vazgeçilmezidir ve biraz öğrendikten kavradıktan sora "neden hepimiz bu alfabeyle konuşmuyoruz azizim fe te fte nedir yani" diyeceğinize eminim.
0
Güzel Marmara
(17.11.08)
iste ortak bir fonetik alfabe varken, ozel isimlerin butun dunyada herkes tarafinda ayni sekilde okunabilmesi mumkun bence, herkesin dili donebilir yani, sonucta baska diller de ogrenebiliyoruz. Insanlar bilerek dillerini dondurmek istemiyorlar gibi, biraz gecmisten, biraz aksandan ve dil yapisindan, biraz aileden gelen seyler, biraz milliyetcilikten, veya diline sahip cikmaktan gelen durumlar sanirim. Yaniliyor da olabilirim, duzeltiniz.

Ama benim fikrim, az bir aksan farki olsa bile, istedikten sonra her kelime her sekilde okunabilir gibi geliyor.
0
🌸ermanen
(17.11.08)
ortak fonetik dili kaçımız biliyoruz ve gördüğümüzde okuyabiliyoruz ki? hadi onu okuyabilsek bile daha büyük bir problem var. bazı dillerde bazı sesler olmadığı için, o dili konuşanlar başka bir dilde o sesi gördüklerinde saçmalamaya başlıyorlar. japonca'da l harfi olmaması gibi, onun yerine r diyorlar. hatta ingilizce'deki bütün l'ler yerine r koyarak okuduğunuzda japon aksanıyla konuştuğunuzu fark edeceksiniz. hatta bu aksaan engrish diyorlar.
0
co2s2
(17.11.08)
@ermanen, insanlarin dili her ses donmuyor ne yazik ki. kucukten ogrenmediysen, ya da sonradan ogrenmek icin cok buyuk caba harcamadiysan olmuyor. yakin sesler cikarabilirsin ama tam dogrusu zor cikar. bunu etrafindaki insanlarin yabanci dilleri aksanli konusmasinda da gorebilirsin. yani "istesek yapariz aslinda" gibi bir durum yok.
0
wpi
(17.11.08)
Evet zaten belli bir egitim aldiktan sonra diyorum, ya da herkese okulda fonetik alfabeyi ogretseler falan, hic hic.. bosa konusuyorum ben, adam olmaz bu dunya:)
0
🌸ermanen
(17.11.08)
(5)

yol tutması?

natnan
Buna da yol tutması deniyor mu bilmiyorum ama.yolda kitap okuyayım,bir bilgisayar açayım çılgın atayım,video gösterebilen mp3 çalarımda bir konser/klip izleyeyim diyorum,olmuyor.yol tutması gibi soğuk terleme,baş dönmesi ve mide bulantısı yaşıyorum.Bunları yapmassam sorun olmuyor.Yollarda pek sıkılm
Buna da yol tutması deniyor mu bilmiyorum ama.
yolda kitap okuyayım,bir bilgisayar açayım çılgın atayım,video gösterebilen mp3 çalarımda bir konser/klip izleyeyim diyorum,olmuyor.
yol tutması gibi soğuk terleme,baş dönmesi ve mide bulantısı yaşıyorum.

Bunları yapmassam sorun olmuyor.Yollarda pek sıkılmam gerçi,düşüncelere dalarım geçer zaman ama kimi zaman bir işe yarasın onca saat yolda diyorum,ya da düşünecek bir şey olmuyor sıkılıyorum.

Bunun ilaç dışında bir çözümü var mıdır?
Bir tür self-terapi ile kalıcı olarak aşılabilir mi?
0
natnan
(17.11.08)
Ayni dertten mustaribim yalniz sadece okuyamama sorunu var bende, fakat ucaktayken okuyabiliyorum. Yavas yavas kendini alistirabilirsin sanirim, daha az yorucu seyler oku veya izle, sonra giderek arttir dozu. Simdi aklima geldi ben de deneyecem bu yontemi:)
0
ermanen
(17.11.08)
Göz, beyne olası hareketleri önceden haber verir. Sağa dönülecek; dön deri. Göz sabit bir yere baktığı zaman beyin de aynı sabitliği korumaya çalışır. Yolda beyin ve göz koordinasyonu bozulunca mide bulantısı oluşabilir*.

İlaç kullanmak istemiyorsan zencefil kullan. Doğal anti-emetiktir. GİNGER ismi ile eczanelerden alabilirsin. Doğal olduğu için ticari ismi verdim.

Ha yok ben hiçbir şey içmek istemiyorum dersen gözünü yoldan ayırma, kesin çözümdür!
0
sen dururken annenmi gidcek ekmek almaya
(17.11.08)
beyaz leblebi de mide bulantısını kesiyor yoldayken gerçi bişi okurken vs. ne kadar işe yarar o kişiye gore değişebilir. ilaçlar zaten uyku getiriyor genelde.
0
random blonde
(17.11.08)
göz sonsuza odaklandığı sürece bir şey olmaz. gözü bir yere odaklamaya çalıştıkça hele bir de sarsıntıdan odaklamaya gayret ediliyorsa vücudun dengesi şaşıyor. o yüzden en iyi çözüm dümdüz karşıya bakmaktır.

dağla dağlar, kurban olam yol ve geçem, sevdiğimi son bir olsun yakından görem. barış abimizi de anmış olduk bu vesile ile.
0
trocero
(17.11.08)
göz beyne vücudun sabit olduğunu sinyallerken, KULAK da vücudun hareket ettiğini belirtir. beyin de kafayı yer, yeter ulan kendinize gelin der. mide de buna bulanır.

o yüzden aslolan kulak ve gözü hemfikir tutmaktır. mide bulandıkça dışarı bakarsan sanıyorum kendini alıştırabilirsin.
0
desdinova
(17.11.08)
(12)

göze kaçan japon yapıştırıcısı

robin crusoe
annem nasıl başardıysa gözüne japon yapıştırıcısı sıçratmış. hemen gözünü yıkamış fakat 2-3 saattir yanma ve batma hissi var diyor. görmede bi sıkıntı yok. kızarıklık şişlik vesaire de yok. sadece yanma ve batma hissi. evde yapılabilecek bi pansuman önerisi veya acıyı azaltabilecek bir formül? sabah
annem nasıl başardıysa gözüne japon yapıştırıcısı sıçratmış. hemen gözünü yıkamış fakat 2-3 saattir yanma ve batma hissi var diyor. görmede bi sıkıntı yok. kızarıklık şişlik vesaire de yok. sadece yanma ve batma hissi. evde yapılabilecek bi pansuman önerisi veya acıyı azaltabilecek bir formül? sabah erkenden hastaneye götürcem.
0
robin crusoe
(17.11.08)
bence gecikmeden hemen götür. göz bu. sabaha da gec kaldınız konusmalarını duymazsınız
0
black samourai
(17.11.08)
genelde çay derler ama,tani demlenmiş çayla gözü yıkasın.(kaynak veremiyorum,ama kendim yaptım bi zararı olmaz sanırım)
0
kanuniye
(17.11.08)
geçmiş olsun efendim, ovuşturmasın gözünü anneniz bol su ile yıkasaymış en az on dakika. ciddi anlamda yanma hissi varsa ve buhulanma var ise derhal gidiniz efendim doktora. muhtemelen yıkarlar gözü, pomad ve yaşartıcı verip kapatırlar bir iki gün umarım ciddi birşey yoktur geçmiş olsun tekrardan.
0
05
(17.11.08)
bence direk acile goturun. ama evde yapilabilecek en iyi sey uygun bir damla damlatmak olur. Ama goz cok hassas bir organ, icim rahat etmedi, acile gidin.
0
ermanen
(17.11.08)
uyumadan acile götürün bence sabah kalktığında göz kapakları yapışmış olabilir acilde bi müdehalede bulunurlar elbet
0
buffy de vampir sayilir
(17.11.08)
Buna çokça yanıt verilebilir ama kimse buradan "yeterince" yaklaşamayacaktır asıl meseleye. Direkt acile gidin sözlükle falan vakit kaybetmeyin. Göz bu başka şeye benzemez, anne bu, başka hiçbir şeye benzemez. Ayrıca anneler doktora gitme konusunda gönülsüz oluyorlar. Sakın dinlemeyin. Çok geçmiş olsun.
0
danimarkaprensi
(17.11.08)
japon yapıştırıcısının hikayesini okumuştum geçenlerde; Hatırladığım kadarıyla japon yapıştırıcısı, askerlerin yaralarını çok hızlı bir şekilde kapatmak için icad edilmiş; Yani japon yapıştırıcısı zehirli değil; Ancak su ile temas ettiğinde(havadaki nem bile yeterli) donuyor;

Zehirlilik araştırmalarında , göz,burun gibi hassas dokularda tahriş edici etkisi olduğu tespit edilmiş ancak yine de zararsız olduğu sonucuna ulaşılmış; Tabi alerjik reaksiyon da olabiliyormuş bazen;

buyurun şurada detayları var, içiniz rahat eder: en.wikipedia.org

ama japon yapıştırıcısı sonuçta çin malıdıdr o da, belki saf değildir belki başka kimyasallar vardır içinde, siz yine de doktoru ihmal etmeyin;
0
mrtksn
(17.11.08)
Bildiğim kadarıyla göz, kulak ve ağız gibi bölgelerde kılcak damarlar ve bu bölgelerde sıvıların emilimi çok daha kolay. Yani içtiğiniz alkollü içkinin kafa yapması ya da kulağınıza damlatılan cıvanın sizi öldürmesi normal damar yoluyla alımıyla eşit hızda. Aynı durum göz için de geçerli. Bu durumda herkesin dediği gibi acile gitmeniz en doğrusu.
0
Güzel Marmara
(17.11.08)
ben böyle bir inat görmedim arkadaş. dün gece 2ye kadar annemi hastaneye götürmek için dil döktüm. en sonunda "zaten saat 2 oldu sabah oldu artık, erkenden kalkar gideriz" dedi, pes ettim. sabah uyandığında gözünde batma hissi veren parçacık gözünden kendi kendine çıkmış, gözünün kenarında duruyormuş. göz çapak gibi atmış onu yani dışarı. sanırım göz içine nüfuz etmeden dışarda donmuş ve göz içine kaçmış bir yapıştırıcı damlasıydı. şansımız varmış.

hepiniz sağ olun..
0
🌸robin crusoe
(17.11.08)
gec okudum bunu, gecmis olsun,

ama bir dahaki sefere anne falan dinlemeyip sirtlayip goturun allah askina.

göz yahu.. göz!!?! saka degil göz
0
la traviata
(17.11.08)
oh be, wikipedi yanılıyor olsaydı vicdan azabı çekerdim; geçmiş olsun :)
0
mrtksn
(17.11.08)
benim başıma da gelmişti. anlatayım dicem ama yazdıklarınızın aynısını anlatacaktım.

geçmiş olsun.
0
ayanux
(17.11.08)
(7)

Derin dondurucdan cikmis eti suya tutmak

ermanen
Derin dondurucan cikardigimiz eti, cozunmesi icin suyun altinda tutmak sakincali midir? Paketi acmadan suya tutmak ve paketten cikarip eti suyun altina tutmak gibi seyler yaptim mesela, ikincide cok mu sacmaladim yoksa?
Derin dondurucan cikardigimiz eti, cozunmesi icin suyun altinda tutmak sakincali midir? Paketi acmadan suya tutmak ve paketten cikarip eti suyun altina tutmak gibi seyler yaptim mesela, ikincide cok mu sacmaladim yoksa?
0
ermanen
(17.11.08)
su, eti sertleştirir. bir kaba sıcak su doldurup et olan kabı buraya bırakarak eti çözdürebilirsin.
0
sen dururken annenmi gidcek ekmek almaya
(17.11.08)
o kadar zamanim yoksa ne yapim?
0
🌸ermanen
(17.11.08)
biraz ingiltere ye calistim ama faydasi dokunur sanirim. hizlica bir goz atinca, en iyi ve saglikli yontem buzdolabina alip zamana birakmakmis.

daha detayli bilgiler de var buyrunuz:
www.wisegeek.com
www.wisegeek.com

git: google, ara: Thawing frozen meat
0
lejant
(17.11.08)
evet en iyi yontemi biliyorum zaten, zamanim yoksa onun icin diye sordum

bu arada mikrodalganin defrost ozelligi de kotu, yarisi donmus kaliyor, birazi pisiyor falan oeh.
0
🌸ermanen
(17.11.08)
valla bende boyle kare ve olukları geniş bi tava var nerdeyse full buzlu atıyorum eti yağsız yapıyorum super oluyor.
0
random blonde
(17.11.08)
Buzluktan buzdolabının normal bölmesine alıp uzun uzun sürede çözdürmek en sağlıklısı. Diğer yollarda bakterilerin çok hızlı ürediği söyleniyor ki link veren arkadaş da söylentiye dair yeterince bilgi vermiş.
0
Güzel Marmara
(17.11.08)
Bir poşete koyup ılık suda bekletebilirsiniz. Direk olarak su altına tutmanın da sağlık açısından herhangi bir sakıncası yok fakat etin duyusal özellikleri değişebilir.
0
paranormal
(17.11.08)
(2)

tumblog konsept onerisi

turkish tekila
soyle ilginc, takip edilesi bir konsept?
soyle ilginc, takip edilesi bir konsept?
0
turkish tekila
(16.11.08)
cahilliğime verin lütfen, tumblog nedir, merak ettim?
0
rectoa
(16.11.08)
(bkz: tumblelog)
0
ermanen
(16.11.08)
(17)

Jetta mı? Civic mi?

loststone
Hangisini alsın?
Hangisini alsın?
0
loststone
(16.11.08)
civic
0
agk
(16.11.08)
jetta
0
schwannoma
(16.11.08)
civic gayet tabii..
0
thefalloftekin
(16.11.08)
peki de, aga bi de sebep yazsanız ya. yani neden Civic? neden Jetta?
0
🌸loststone
(16.11.08)
civic alsın boşver
0
kabal
(16.11.08)
kesinlikle jetta. Alman powah
0
allezz
(16.11.08)
elantra al bence

ama senin soruna gelirsek hazir tartisilmisina verim bak istersen:
answers.yahoo.com
0
ermanen
(16.11.08)
jetta
0
alkolik imam
(16.11.08)
1. hb karoseriye bagaj ekleyip sedan yapandan kaçacaksın. güdük durur araç, ki jetta da önden golf arkadan passatlığıyla hem güdüktür hem karaktersiz. golfe bagaj koyduk adı jetta oldu denmez, hondanın yaptığı gibi bu civic hb dir bu da sedan ikisi ayrı araçlardır dersin adam gibi.

2. civic teknolojik anlamda sınıfında devrim yapmıştır hala teknoloji bağlamında en öndedir.

3. golf 6 çıktı jettanın da yenilenmesi 6 aya kadar yapılır. 6 ay sonra eski kasa olacak bir araba almam. civic daha 2 sene aynı civic olarak kalacak.

4. honda motoru malum efsanedir. daha fazla gücü daha az tüketimle sunar.

5. vw kalitesi dediğiniz şeyi bir türlü anlamadım telvinin touranı vardı kabin içindeki plastiklerin kaplamları döküldü servise gittik known issue bişi yapamayız araba parfümü kullanmışınız ondan olmuş dediler.

6. golf de kullandım civic de civic in verdiği tadı veremiyor golf.

7. civic çok daha yakışıklı.

8. civicin 2. el değeri bizim memlekette başka hiç bir araçta yok denebilecek seviyededir.

9. yoruldum lan.
0
agk
(16.11.08)
yeni kasa civicler çıktığından beri, yani yaklaşık 2 yıldır civic kullanıyorum. bir kere teklediğini görmedim. ayrıca jetta olmasa da onun muadili olan golf de kullandım bu süre zarfından bir kaç defa. kesinlikle civic'in verdiği haz yoktu.

iç mekan konusunda da genişlik olarak civic, jetta'nın eline verir. inanılmaz geniş bir iç hacim var civic'te. ne olduğunu bilmediğim ve bütün arabalarda olan bir dalga vardır hani arka koltukların ortasında, ayak bastığımız yerde. normalden biraz yüksektir, sağa sola geçişi zorlaştırır hani arka koltuklarda. o dalga civic'te yok işte. ufak bir detay gibi görünse de çok rahatlık sağlıyor.

civic'i servise bir kere götürdüm o da arkadan 90 model bir mitsubishi minibüsün çarpmasından ötürüydü. amca yaklaşık 60km süratle çarptı sadece tampon içeri göçtü biraz. sağlam da bir araba yani.

volsvogenin bu tarz kırma arabaları geçmişten beri tutunamadı. jetta da öyle. ayrıca ikinci el satışta da rahat edersin ileride düşünürsen.

civic'te kesinlikle pişman olmazsın.

kazasız belasız bir kullanım temenni ederim.
0
teritori
(16.11.08)
jetta'ya kılım tamamen.
0
co2s2
(16.11.08)
yazıldığı üzere jetta kadar karaktersiz bi araba yok hakkatten. passat desen değil golf desen değil çirkin bi şey
o vw klasını yansıtmıyoru hiç

ama civic öyle mi? hem sempatik hem yakışıklı :p şahane bir araç bir de tabiki ortada bir honda vtech motor teknolojisi var yapıldığı günden bugüne arıza raporu verilmemiş derler ne derece doğrudur bilemem.

sürüş konusunda jettaya yolcu olmuşluğum bile yok bi şey diyemem ama civici bir kaç kez sürme şerefine nail oldum. ve bir çok kez yolcusu oldum sürüşü şahane, yolculuğu özellikle arka tarafı daha da şahane.
0
ciyanni
(16.11.08)
jetta
0
enter saltman
(16.11.08)
Civic. daha kaliteli. yakıt tüketimi benzinlide cok daha ekonomik.
satması çok daha kolay. ayrıca jetta ya beş basar.
2005 model civic im vardı, sattıgıma hala üzüldügüm canım arabamdı diyim yani. bigun bi yamugunu görmedim.

bence o fiyat grubundaki arabalardan en güzelleri:civic, vw golf, opel astra
golf alsanıza illa volkswagen istiyorsanız. daha güzel araba bence golf.jetta tutmadı sanki türkiyede. gayet tipsiz ve içi de çok çirkin bence civic le astraya göre.
0
merope
(16.11.08)
honda, hayat onda.. pek anlamam teknik ozelliklerden ama honda'nin neredeyse tum modelleri icin iyidir diyebilirim gozum kapali, tasarim acisindan. son olara, japon yapmis, yapar da daha diyorum :p
0
katafalk
(16.11.08)
araba almayınız bisiklet alınız. (mesaj kaygım geldi:)
0
elcezire exclusive
(17.11.08)
civic alın. düşünmeden. honda sonuçta. tık demez araba, saat gibi çalışır motoru. otomatik alın hatta; ki honda nın eline kimse su dökemez otomatik şanzımanda. zaten bir kere honda kullanın neden burada herkesin küt diye civic dediğini anlayacaksınız.
0
metox
(17.11.08)
(7)

kızın babasına benzetilen erkek

angut
Bi kız arkadaşı olan bi erkeği babasına benzetiyorsa bu durumda ne düşünülmeli ne yorum yapılmalı?Bu iyi bişey midir, kötü mü?
Bi kız arkadaşı olan bi erkeği babasına benzetiyorsa bu durumda ne düşünülmeli ne yorum yapılmalı?
Bu iyi bişey midir, kötü mü?
0
angut
(16.11.08)
(bkz: kizlarin babalarina benzeyen erkek secme sebepleri) (59)

diye bir sey var, bilmiyorum alakali midir..
0
la traviata
(16.11.08)
babadan babaya farklar vardır.
0
szqnn
(16.11.08)
bence kızlar babalarına benzeyen erkekleri seçmezler; babalarını çok yakından gözlemledikleri için ondaki spesifik özellikleri yine çok yakından inceledikleri sevgililerinde tespit ederler, sonra da babalarına benzeyen adamları tercih ettiklerini düşünürler. büyük yanılgı...
0
blackdog
(16.11.08)
iyi veya kötü diyebilmek için daha fazla detay lazım.
0
tabudeviren
(16.11.08)
cumlede virgul eksik, iyi de degil kotu de degil, garip birsey.
0
ermanen
(16.11.08)
tam anladığım şeyi mi soruyorsun bilmiyorum ama o işin dinamikleri biraz değişik. yani kız, erkek arkadaşını bbasına benzetiyorsa şöyledir diye net bir şey söylemek kolay değil. mesela benim bir kız arkadaşım babasının parfümünü kullandığımı ve bunu mümkün ise değiştirmemi kibarca rica etmişti, bundan rahatsız olmuştu, ki babası ile ilişkisi gayet iyi olan birisiydi. ama tam tersi örneklerini de gördüm, yani net bir şey çıkartmaya çabalamamak laızm bence.
0
kurukafa
(16.11.08)
soyut bir kavram + baba seviliyor = iyi
soyut bir kavram + baba sevilmiyor = kötü
somut bir kavram + baba seviliyor = iyi
somut bir kavram + baba sevilmiyor = kötü

dinamikler babayı sevip sevmediği ağırlığında. soyut bir kavram misal koruma, şefkat, ilgi vs vs. somut kavramsa arkadaşların bahsettiği gibi traş olur, saç tarama olur, koltuğun yerini değiştirme olur, yemek pişirme olur. kızın ne açıdan söylediğine göre değişir. bence tabi
0
atrin
(16.11.08)
(1)

Kitap yahut film

areels
1) mantıksız ve saçma olan dinlerin aslında mantıklı bir açıklaması olduğunu, 2) adem ve havva'nın aslında başka bir gezegenden dünyaya sürülmüş olan iki mahkum olduğunu,3) adem ve havva'nın çocuklarına görmedikleri/göremeyecekleri bir gezegeni anlatmak yerine bu elma hikayesini uydururak anlattıkla
1) mantıksız ve saçma olan dinlerin aslında mantıklı bir açıklaması olduğunu,

2) adem ve havva'nın aslında başka bir gezegenden dünyaya sürülmüş olan iki mahkum olduğunu,

3) adem ve havva'nın çocuklarına görmedikleri/göremeyecekleri bir gezegeni anlatmak yerine bu elma hikayesini uydururak anlattıklarını,

3) aslında dünyanın bir cehennem olduğunu,

4) aslında görülen ufo vs..'lerin gerçek olup, cennet'ten(ana gezegen) kontrole geldiğini,

işleyen bir film yahut kitap göreniniz duyanınız var mı?
0
areels
(16.11.08)
Dediklerine biraz biraz benzer bir dizi var:

www.imdb.com
en.wikipedia.org
0
ermanen
(16.11.08)
(11)

[Chocoholism] - Cikolata - Chocolate- Chokolade - Chocolat - La Cioccolata - Shokora - Sokolad

ermanen
1. Cikolata sevmeyen insan var midir? (yalniz bulamayan insanlardan bahsetmiyorum, en az bir kere denemis ve hic sevmemis olan ilginc kisiliklerden bahsediyorum) (vejeteryan cikolatasi diye birsey varmis mesela hatta bunu bile yemeyen?)2. Ya cikolata sevmeyen hayvan var mi? (Burda da butun hayvanlar
1. Cikolata sevmeyen insan var midir? (yalniz bulamayan insanlardan bahsetmiyorum, en az bir kere denemis ve hic sevmemis olan ilginc kisiliklerden bahsediyorum) (vejeteryan cikolatasi diye birsey varmis mesela hatta bunu bile yemeyen?)

2. Ya cikolata sevmeyen hayvan var mi? (Burda da butun hayvanlari bilmek imkansiz tabi ama belgesel, zooloji vs. bilgilerinize ve daha cok hayvan besleme tecrubelerinize gore bildiklerinizi soyleyebilirsiniz) kopekbaligina cikolata versen yer mi mesela hic bilmiyorum :)

3. Kopegin cikolatayi bir kere yemesi bile zararli mi? Cikolatanin zararli oldugu baska hayvanlar var mi (yani ozellikle besledigimiz hayvanlar)?

4. Ben hergun cikolata yiyorum nerdeyse(ozellikle nutella). Cok zararini gorur muyum? fazla kilom hic yok, estetik bir kisiligim :) (edit: nerdeyse hergun de spor yapiyorum ama)

5. Ve asil soru, dunyanin en iyi cikolatasi hangisi size gore? (bunun benzerini sormustum daha once eksi duyuru mudavimlerinden hatirlayanlar varsa ama bu sefer en iyisini soruyorum)
0
ermanen
(15.11.08)
5. lindt lindor, tabii bence.
0
fdegir
(15.11.08)
4) her gün yiyorsan sembolik miktarlarda yemiyorsundur büyük ihtimal. biraz da yaşa bağlı olarak zararını görürsün. bol karbonhidratlı, bol yağlı bir şey sonuçta.

5) buzdolabında bekletilmiş albeni. çok ciddiyim.
0
cgcore
(15.11.08)
1. her turlu insan var. cikolata sevmeyeni de kesin vardir bence.

2. kediler pek sevmiyorlar. ama bir kedim kitkat cikolatasini cok seviyo, gorunce deliriyo nedense. baska marka cikolata yemez, sadece kitkat.

3. kopeklere genel olarak sekerli seyler yedirmemek gerekiyor; ama cikolata onlari zehirliyor. cikolatada, kahve cekirdeginde, kolada, cayda ve bi suru baska seyde dogal olarak bulunan theobromine maddesi zehirleyici oluyor; cunku bunu hizli sindiremiyorlar. kopegin kilosu basina 250-500 milligram theobromine oldurucu doz! mesela 28.35 gram sutlu cikolatada 44-66 milligram theobromine var. burdan hesaplayabilirsin.

4. kilona yansimiyorsa bile belki yedigin cikolatanin icindeki katki maddeleri pis bi seyler yapiyor olabilir vucuduna. kullandiklari yagdan tut, koruyucu maddeler falan... ama cikolata insani mutlu yapar. depresyondan korur. guzeldir. faydasi da cok! sen ye bence.

5. en bir favorilerim:
guylian - sea shells
after eight

eti damak inanilmaz. bi de cocuklugumdan aklima geldi. ulkerin minik kirmizi kagida sarili cikolatasi var. onlar da agizda pek guzel eriyo.
0
wyanet
(15.11.08)
1- bizzat kuzenim vardir kendisi sevmez ve yemez garip .
0
bitterlemon
(15.11.08)
3. köpekler için ölümcül olabiliyor.
4. lindt orange thins.
0
cedilla
(15.11.08)
benim şaşkınlıkla gördüğüm bi'şey var 25'ini geçmiş erkekler pek fazla sevmiyor.hatta kokusundan nefret eden bile var.ben de hergün yiyorum:) ama hareketsiz kalmamak gerekiyor. aksi takdirde kabız olunabiliyor.ne marka olursa olsun bitter' e hayır denilemez..
0
evegirmekistemiyorum
(15.11.08)
ben sevmiyorum çikolata mesela. 100 yıl yemeyecek olsam aramam, o yüzden hangisi en iyidir hiç bi fikrim yok. garip gelebilir ama şekerli tatlardan pek hoşlanmıyorum. şeker ihtiyacımı(o ne demekse) meyve yiyerek karşılıyorum sanırım. yaşlı falan değilim, 24 yaşındayım. çocukken de çok bayılmazdım çikolataya ama o zaman yerdim biraz. kedi köpeğin tatlı şeyler yemesi körlüğe neden oluyor diye biliyorum.
0
miymiymiy
(15.11.08)
cikolata sevmeyen insanları anlamakta zorlansam da kendilerini pek seviyorum, çikolatalarıma sulanmıyorlar =) iran kedim vardı çikolatalarıma en cok o sulanıyordu, kopekbalıklarını bilemiyorum ,)

devamlı çikolata yemenin tek sıkıntısı, çikolatasız gün geçirememek, evde gecenin bir yarısı canın çikolata çektiğinde çıldırmak olur herhalde. Onun dışında kakao yağı faydalı bir şey, içindeki şeker ve yağ da kan şekerini yükseltir kilo aldırır ama yani onlar da yenilen her şeyde var.

guylian'ın praLinLeri lezizdir.

adını şu anda hatırlayamadığım için çıldırmak üzere olduğum yassı dikdörtgen kutuda satılan, yine yassı dikdörtgen şekilde bir sürü aromalı çikolata olan, üst kısmı şeffaf alt kısmı da altın sarısı, neli olduğuna göre yazısının rengi değişen çikolata var. (haha cok karısık oldu, hatırlayınca adını soylerim.)

bakkal çikolatalarına gelince de "damak" , "magnum" ve "ritter" oldukça başarılı.
0
zillosh
(15.11.08)
@snowflake

sadece nutella yemiyorum yahu, diger seyleri de yiyorum tabi ki. yoksa estetik olamazsin zaten :)

ayrica bir ara cikolata cok az yerdim, sonradan boyle oldum.
0
🌸ermanen
(15.11.08)
çikolata ve kahve hayranı olarak bu kadar çikolata seven insan bulmuşken ben de bir soru sormak istiyorum.Çikolata kahve ikilisini en iyi birleştiren olay nedir ?
0
huleyn
(15.11.08)
@huleyn

sorunu ben cevaplayayim o zaman:

cikolatada da kahvede de kafein var, o yuzden ikisi damak tadini tamamliyor olabiliyor, ama cikolatada daha az kafein var.
0
🌸ermanen
(16.11.08)
(5)

dolmabahçe sarayının önünde sabit duran askerlerin arkasındaki cam kafesler...

ravioli
ne ayaktır, ne işe yarıyor, yağmur yağınca içine mi giriyorlar?
ne ayaktır, ne işe yarıyor, yağmur yağınca içine mi giriyorlar?
0
ravioli
(15.11.08)
insanlar dokunmasın diye herhalde.
0
head
(15.11.08)
@head: kafesler arkalarında duruyor, içlerinde değiller
0
🌸ravioli
(15.11.08)
tozdan etkilenmemeleri icin cam kulube konulmus, ama yine de disarda da duruyorlar bazen heralde.

arsiv.sabah.com.tr
0
ermanen
(15.11.08)
yağmur/kar gibi durumlarda içeri giriyorlar.
0
winsome
(15.11.08)
dokunma durumu olduğu zamanlar içine giriyolar işte.
0
head
(15.11.08)
(11)

pink martini ve pink

forumtrak
aynı kişi midir?
aynı kişi midir?
0
forumtrak
(14.11.08)
hayır
0
kisisel bir ileti yaz
(14.11.08)
pink martini bir "kişi" değil, gruptur zaten.
0
think martini
(14.11.08)
@ think martini;

bir gruptur evet fakat, aynı zamanda sözlük yazarıdır. zannediyorum ki bu sebepten sordu. yoksa böyle birşey yapacağını zannetmiyorum.
0
kendinikertenkelebek
(14.11.08)
@kendinikertenkelebek; umarım dediğin gibidir, ben sazanlamış olmayı tercih ederim:)
0
think martini
(14.11.08)
pink de kişi değil, şarkı zaten
0
desdinova
(14.11.08)
hepsinden birkac tane var, o yuzden durum ve soru karmasik
0
ermanen
(14.11.08)
gelmeyin üstüme gari pink martini'nin grup olduğunu şimdi öğrendim tımam mı? limewire ve türevleri programlar pink martini yazması uzun(?) diye pink yazmışlar diye süpersonik bir mantık kurmuşum sadece :)
0
🌸forumtrak
(14.11.08)
pink martini latin, klasik, caz, lounge gibi müzik türlerinde eserler seslendiren amerikalı bir gruptur.
pink ise amerikalı bir pop rock şarkıcısıdır. asıl adı da alecia beth moore'dur.
0
jack of hearts
(14.11.08)
pink martini "donde estas yolanda" der, pink ne der bilmiyorum bile :)
0
tranko buskas
(14.11.08)
think martini sevilen bir eksi duyuru yazari ve caylaktir.
0
comptrol
(15.11.08)
pink pinktir, pink martini de alkollü pinktir.

evet bunu yaptım. :)
0
thefirstfbli
(15.11.08)
(5)

ham vücut-maç-tutulma filan

ravioli
efendim 4 sene aradan sonra bir bok yedim ve ısınmadan etmeden bi halı saha maçı yaptım az evvel. her tarafım sızlamakta, dökülmekte, tuşlara bile güçlükle basabiliyorum. önümüzdeki birkaç gün bu halsizliğe feci kas ağrıları, tutulmaları da eklenecek, işte o zımbırtıları en aza indirmek için ne yapm
efendim 4 sene aradan sonra bir bok yedim ve ısınmadan etmeden bi halı saha maçı yaptım az evvel. her tarafım sızlamakta, dökülmekte, tuşlara bile güçlükle basabiliyorum.
önümüzdeki birkaç gün bu halsizliğe feci kas ağrıları, tutulmaları da eklenecek, işte o zımbırtıları en aza indirmek için ne yapmam gerekiyor, kas gevşetici, ağrı kesici bilmemne.. ne önerirsiniz?

(geçenlerde buna benzer bi soru sorulmuştu, aradım ama bulamadım)
0
ravioli
(14.11.08)
ermanen
(14.11.08)
dayanılamayacak gibiyse eğer.. buz dolu küvet? klişedir, zordur, sancılıdır ama kesin sonuç verir.
0
jack of hearts
(15.11.08)
imkaniniz varsa bi sauna ya da turk hamami iyi gelir. yok ''her yerim agriyor nasil giderim'' derseniz. dusun altina giriniz. sicak su ile birlikte kaslarinizi yavasca hareket ettirmeyi deneyiniz. mesela dizinizi 90 derece kaldirip sola dogru gerin sonra saga. kolunuzu uzatip sola ve saga gerin gibi.
0
hollandabocegiilesevismek
(15.11.08)
gıdanı iyi alırsan, vücudun aldığın gıdadan ürettiği enerji ile laktik asidi daha çabuk dağıtacaktır. düzgün beslen bir iki gün.
0
arnold schwarzeneger
(15.11.08)
spor yapmaya devam edersen, yani kaslarını ısıtabilirsen ağsın sızın kalmaz.
0
ayanux
(15.11.08)
(10)

Mezarlıkta Seks?

MaraudeR
Selams. Sorum bir film adı, yanlış anlaşılmasın enteresan fantezilerim yok. :) Olay şöyle ki; akşam saatlerinde bir tanıdık abimizin işlettiği cd-shopa 2 adet bayan gelip, mezarlıkta seks filmi var mı sizde gibisinden bi soru sordular. Sidici abimiz araştırayım dedikten sonra kah gugıl kah imedebe s
Selams. Sorum bir film adı, yanlış anlaşılmasın enteresan fantezilerim yok. :) Olay şöyle ki; akşam saatlerinde bir tanıdık abimizin işlettiği cd-shopa 2 adet bayan gelip, mezarlıkta seks filmi var mı sizde gibisinden bi soru sordular. Sidici abimiz araştırayım dedikten sonra kah gugıl kah imedebe sitelerini araştırmamıza rağmen öyle bir film bulamadık. Böyle bir film duyan, gören var mıdır?
0
MaraudeR
(14.11.08)
seks filmi değil ama (bkz: 11 14) adlı bir filmde böyle bi sahne mevcut.
0
geldiler
(14.11.08)
Aradığımız seks filmi değil (en azından ben öyle düşünüyorum) Dediğin filmi biliyorum sağol. Bakalım araştırmaya devam edelim.
0
🌸MaraudeR
(14.11.08)
www.imdb.com umarım yardımcı olmuşumdur
0
submariner
(14.11.08)
nekromantik var mesela. konu tamamen başlıkla ilgili:)
0
tannhauser
(14.11.08)
filmleri türkçe cd isimleriyle sormak da her köşede karşına çıkan şahane bir alışkanlık cidden.
0
blackdog
(14.11.08)
masters of horror'da vardı bi' bölüm aynen bu konuya değinen ^^
0
se7enbullet
(14.11.08)
derin not:

sex in the graveyard bir kokteyl ismiymis ayni zamanda efenim.
0
ermanen
(14.11.08)
@blackdog sorumdan da anlamış olmanı umduğum şekilde filmi ilk defa duyuyorum. Filmin orjinal adını biliyor olsam burda onunda notunu düşerdim. Eğer ki sen biliyorsan lütfen o bilgiyi bizimle paylaşma asaleti göster.
@se7enbullet hangi sezonda olduğunu hatırlıyor musun acaba?
0
🌸MaraudeR
(14.11.08)
dellamorte dellamore'de de böyle bir sahne mevcut.
0
agharta
(15.11.08)
@MaraudeR: suç bende, yanlış anlaşılacak şekilde yazmışım cevabı. senden değil filmi arkadaşına o türkçe isimle soran o 2 kızdan söz ediyordum.

allah aşkına sen zaten filmin orjinal adını soruyorsun sana niye orjinal adıyla sormadın diye laf edeyim :)))
0
blackdog
(16.11.08)
(5)

köşeli cisimlerin köşesini sayma hastalığı

szqnn
nasıl anlatıcam bilmiyorum ama çok acayip bir şey yahu.her cismin köşesini falan sayıyorum ister istemez,hatta odamdaki bütün cisimlerin kaç köşesi var bu köşelerin içinde kaç köşe var vs vs. hepsini bilirim.anlatabildiğim kadar anlatayım pek başarılı olucağımı sanmasam da..şimdi bir kapı düşünün bu
nasıl anlatıcam bilmiyorum ama çok acayip bir şey yahu.her cismin köşesini falan sayıyorum ister istemez,hatta odamdaki bütün cisimlerin kaç köşesi var bu köşelerin içinde kaç köşe var vs vs. hepsini bilirim.


anlatabildiğim kadar anlatayım pek başarılı olucağımı sanmasam da..

şimdi bir kapı düşünün bu kapı 4 köşe o 4 köşenin içinde 4 köşe daha var sonra kapının kasası var o da 4 köşe,ama 3 boyutlu olduğu zaman içe ve dışa doğru olmak üzere 4 köşe daha görünüyor.işte deli gibi bunları sayarım.kapı olması şart değil.dolap,tv,parke,pencere,kül tablası aklınıza gelicek her şeyin köşesini vs. sayarım.bu yüzdendir ki bakkal matematiğim süperdir kafadan toplama çarpma yaparım falan:))

şimdi nedir bu böyle bir hastalık var mıdır?
0
szqnn
(14.11.08)
(bkz: obsesif kompulsif)

alttaki duyurunuzla birlestirirsek bir psikologla gorusun derim.
0
entrapmen
(14.11.08)
üçgenlerden oluşan 20 yüzü olan bir zarın kaç köşesi vardır ?

www.mediabistro.com
0
kimlanbu
(14.11.08)
bir köşenin üstünden bir daha geçmemek kaydıyla 18 :)ben görünen yüzündekileri sayarım.
0
🌸szqnn
(14.11.08)
cornerism olmussunuz, yuzeyleri saymaya basla ki unutasin..
0
ermanen
(14.11.08)
başlığı görünce zaten hemen "aha" dedim.bende de buna benzer takıntılar vardı.araştırdım,konuştum bilenlerle obsesifmişim. bi' çok insanın buna benzer şeyler yaşadığını ama bunları önemsemediğini öğrendim. ben takıntılarımı bilmekle birlikte bunları dert ettiğim için rahatsızlık duyuyordum. tanıdık bi psikolog vardı. rahatlatıcı ilaçlar verebileğini söyledi. gamsız oluyormuşsun bunları alınca:) bence gerek yok böyle şeylere. kendi kendini iyileştirebilirsin. mesela ben; ellerimi yıkıyordum sürekli,buzdolabını kapayıp kapamadığımı defaatle kontrol ediyordum, evdeki tüm yastıklar yerinde mi evden çıkmadan bakıyordum.. anlayacağın benim bir değildi sorunum. en iyi ilacı söyliyeyim 'önemsememek'. onu yapmasan ölmiceksin, yada sakat filan kalmıcaksın. öyle düşün. yok yeterli gelmiyorsa,kendin altından kalkamıcaksan gerçekten bi bilene git o zaman.. kolay gelsin
0
evegirmekistemiyorum
(14.11.08)
(14)

konuşulan kişiyle göz teması kuramamak

szqnn
evet efendim böyle bir sorunum var ve maalesef ben bundan çok şikayetçiyim.ne olursa olsun karşımda konuştuğum kişiyle gözgöze gelmekten,gözlerinin içine bakmaktan acayip derecede rahatsızlık duyuyorum.bir de konuşurken sadece gözlerinin içine bakan insanlar vardır,en çok korktuğum insan tipidir tak
evet efendim böyle bir sorunum var ve maalesef ben bundan çok şikayetçiyim.ne olursa olsun karşımda konuştuğum kişiyle gözgöze gelmekten,gözlerinin içine bakmaktan acayip derecede rahatsızlık duyuyorum.bir de konuşurken sadece gözlerinin içine bakan insanlar vardır,en çok korktuğum insan tipidir takdir edersiniz ki.

bazen gözgöze geliyorum 4-5 saniye sonra gözlerimi kaçırıyorum sonra göz teması kurmam gerektiği aklıma geliyor,bakıyorum lakin yine 4-5 saniye sonra gözlerimi kaçırıyorum.bir şey anlatırken de sağa sola bakarak,elimdeki bir nesneyle oynayarak anlatıyorum bir türlü konuştuğum insanın gözlerine bakamıyorum.yarın bi gün iş görüşmesine gitsem ne yapıcam bilmiyorum.bu şekilde hiç sallamıyormuş izlenimi veriyorum,karşımdaki bir şey anlatsa sallamıyormuşum gibi görünüyor.ayrıca içine kapanık,ezik bir insan olarak bile görünüyo olabilirim ki allahtan muhabbetim iyidir ordan kurtarıyorum.

sonuç olarak nasıl kurtulurum bu dertten?var mıdır bi tedavisi?aynı dertten mustarip insanlar var mı aramızda ?kurtarın beni..

merak edenler olabilir sosyal fobim falan yok gayet sosyal bir insanımdır.
0
szqnn
(14.11.08)
(bkz: bir saniyeden uzun sure goz temasi kuramamak)

Sizden baska bu dertten mustarip olanlar da var kisaca. Sosyal fobim yok demissiniz ama genelde sosyal fobiden ileri geliyor. Dikkatleri uzerine cekmekten korkan insanlar genellikle boyle davranislar sergiliyor. Hele soylediginiz bir sey tamamen buna isaret ediyor; "en çok korktuğum insan tipidir takdir edersiniz ki.". Bu tur seyleri yenmenin yegane yolu inatla uzerine gitmektir. Kendinizi zorlayarak gozlerinin icine bakmaya calisabilirsiniz.

Bu olayin ileride de basinizi agritacagini dusunuyorsaniz ve kendi basiniza yenemiyorsaniz bir psikologla gorusebilirsiniz. Psikolojik bir sey oldugundan tedavisi vardir muhtemelen ama yine olay sizde biter.
0
entrapmen
(14.11.08)
sosyal fobiyle alakası yok.misal yeteneğim olsa kalkıp stand up yapabilirim utanmam.veya lise hayatı boyunca dikkat çekebilecek bir sürü fırlamalık yapmışlığım da vardır.aynı şekilde bir cafede,barda karşı cinsten bir insanla kesişirken böyle bir sorun yaşamıyorum:)sadece karşılıklı konuşurken.
0
🌸szqnn
(14.11.08)
hiç bir şey düşünme karşındakini dinlerken ona odaklan sadece, gülümseyerek dinlemeyi dene. ne bileyim aklıma gelen bir şeyi daha söyleyeyim büyük boyutlardaki göz ve yüz fotoğraflarına bak sıklıkla, onlarla konuş, ciddiyim. belki "göz" etkileyici geldiği için bakamıyorsundur, iyi gelir kimbilir .
0
nihilanth
(14.11.08)
durmadan da insanin gozunun icine bakamazsin konusurken, asik olursunuz sonra mazallah..
0
ermanen
(14.11.08)
kaşlarına bak. (ciddiyim)
0
kurukafa
(14.11.08)
salla be abi, doksanlı yılların çeviri kadın dergilerinin abuklaması bu hadiseler. rahat oli istediğin yere bak. sen birini sallıyorsan o zaten uğraşmaz kendini ispatlamak için, sallamazsan daha iyi. ha iş görüşmesi demişsin. o konuda tecrübem yok fazla.
0
tannhauser
(14.11.08)
konuştuğun kişinin ağzına bakarsan göz temesı olduğunu zanneder. insanlar konuşurken farkında olmadan birbirlerinin ağzına bakarlar zaten. gözlerinin içine bakma durumu her zaman olmaz. bunun deneyini yapın.

samimi olduğunuz birinin ağzına bakıp neresine baktığını sorun. gözleri diyecektir. aynı şekilde gözlerine baktığınızdaysa alnına baktığınızı düşünecektir.
0
s e ff a f
(14.11.08)
@ s e ff a f
göze bakmaya çalıştığımda karşımdaki bütün enerjimi alıyor :) bu yüzden ağıza odaklanıyorum zaten o kadar yakın mesafeden gözün nereye baktığı anlaşılmıyor.
0
ukeladümbelek
(14.11.08)
bende de oluyor bu bazen. konusurken gozlerinin icine direk bakinca sanki karsimdakini tehdit ediyormusum, ona karsi kotu seyler hissettigimi aktariyormusum gibi hissediyorum (cumleye bak hizaya gel).

dudaklarina, kirpiklerine falan bakiyorum oyle bi nobet :) gelince.

ya da bir sey anlatirken ara ara goz temasi kurmak faydali olabilir. ben bi sey anlatirken boyle yaparim ornegin. masaya bi sey cizermisim gibi yapip onun ustunde anlatirim, 5 saniye masaya anlatirken 5 saniye de gozlerinin icine bakarim.
0
osuruklu
(14.11.08)
konuştuğunuz kişinin alnında hayali bir üçgen oluşturun ve o üçgeni bozmamaya çalışın yani sürekli takip edin .ciddiyim deneyin bi işe yarar
0
dr.ramiz
(14.11.08)
iki gözünün ortasına da bakabilirsin, ağiz veya kaşlardan daha yakın isabet sağlar:)
0
flyalone
(14.11.08)
olmuyor efendim orasına burasına bakmaya zorlayınca olmuyor. iletişiminiz bozuluyor sonra. konuşulan konudan uzaklaşıyorsunuz. kendinizi göze bakmaya zorlayınca da uzaklaşıyorsunuz.
ama zorlayarak da bi ilerleme kaydedilmiyor değil hani. ben kendi üzerimde bu yolu deniyorum. şunu söyleyebilirim artık dinlerken daha rahat temas kuruyorum. ama konuşmaya başlayınca gidiyo yine.
şöyle bir merakım var aslında: konuşma zorluğunuz var mı? utangaçlıktan bahsetmiyorum, daha çok beyin kaynaklı olabilecek hafif kekeleme, kelimelerin zor çıkması falan?
0
dr cucu
(15.11.08)
@dr. cucu , hayır öyle bir sorunum yok gayet akıcı konuşurum:)
0
🌸szqnn
(16.11.08)
hmm. bende bir miktar var da acaba bunla alakalı olabilir mi diyecektim. hani konuşurken kelimelere fazla yoğunlaşıldığı için karşıdakine bakmaktansa gözü devirip kelimeleri düşünmek falan feşmekan. neyse:)
0
dr cucu
(17.11.08)
(7)

kek tarifi..

sanio
simdi bi kek tarifi istiyorum ama oyle protakalli muzlu falan degil sadece kek olcak. annem yapardi benim siyahli beyazli olurdu tahminimce vanilyali kakaolu kekti. onun bi tarifini verirseniz cok makbule gecer. cikolatali kekte olabilir tamamen ama yapilisi basit olsun, ilk defa yapicam cunku, cok
simdi bi kek tarifi istiyorum ama oyle protakalli muzlu falan degil sadece kek olcak. annem yapardi benim siyahli beyazli olurdu tahminimce vanilyali kakaolu kekti. onun bi tarifini verirseniz cok makbule gecer. cikolatali kekte olabilir tamamen ama yapilisi basit olsun, ilk defa yapicam cunku, cok tesekkurler. bir de aptala anlatir gibi anlatirsaniz cok makbule gecer :D
0
sanio
(14.11.08)
Tarifi tam olarak hatirlamiyorum, tarif verecek birileri elbet cikar ama.. Ben ilk kekimi yaparken kabartma tozu konusunda cimrilik etmistim. Kagit gibi cikmisti kek.. Hic kabarmamisti. Aman kabartma tozuna dikkat edin ve tozu hamura iyice yedirin. Guzelce dagitin.. Sonra kekiniz yamuk yumuk kabarabiliyor.

Bunu soylemek istedim.. Tedbiren yani.. :)
0
vita vinum est
(14.11.08)
3 yumurta -sarısı da beyazı da-
yarım paketten biraz fazla margarin 150-200 gram falan
1.5 su bardagı toz şeker
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
3 bardak un (aldıgı kadar işte)
1 su bardagı sut ya da yogurt ki sut daha iyi olur

margarini erit, sogut. (sıcak olursa yumurtayı pişirir, hazır hava sogukken cam onunde falan bekletilir geelde)
unu şekeri cırp yagı da ekleyip karıstır. kabartma tozunu ve vanilyayı koyup karıştır. sonra unu ekle. sonra da sütü döküp hepsini karıştır. boyle hamur gibi degil, akıcı ama yogun bi karısım olcak elinde.

fırını bi 180 dereceye falan getir, ısınsın biraz. o sırada kek kabına dokecekken yarısını ayır, kabın dibine dok. kalanı da kakaoyla karıstırıp (istedigin kadar koyarsın) diger yarının ustue dok.

fırında bi 45 dakka falan pişir. (15. dakikada fırından cıkarıp bir ortadan kesip tekrar pişirmeye devam edersen içi de pişer.)

afiyet olsun.
0
sopiro
(14.11.08)
az önce satırlarca yazmıştım üşenmeden, ekşi duyuru ne yaptıysa uçmuş benim cevap. uufff....
neyse, baştan yazıyorum:
3 yumurta
2 su bard. şeker
1/2 su bard. sıvı yağ (ayçiçek ya da zeytin)
1,5 su bard. süt
1 pk vanilya
1 pk kabartma tozu
un
kakao

önce yumurtaları kırın ve uzuuun uzun çırpın, köpürsün iyice.
üstüne şekeri ekleyin ve beyaza yakın bir renk alıp, şeker tamamen çözünene kadar yine çırpın.
bunların üstüne yağ ve süt ekleyip karıştırın.
(en önemli kısma geldik)
çırpma kabınızın üstüne bir elek yerleştirin (varsa tabii, yoksa da sorun değil, elemeden devam ederiz ama ben var olduğu fikriyle yazayım..) eleğe un (mesela 2 su bard. kadar) vanilya ve kabartma tozunu dökerek, havalandırarak karıştırın diğer malzemelere. unun topaklanmamasına özen göstererek karıştırın, homojen olsun karışım. eğer kıvamı iyi değilse (ki bozadan daha yoğun ama yine de akışkan olması lazım) azar azar un ekleyerek gerekli kıvama getirin.

hamuru bırakıp fırını açın, 180 derece civarı iyidir. işiniz bitene kadar biraz ısınsın.

hamurun çoğunu kalıba dökün, karıştırma kabınızda 3-4 yemek kaşığı kadar kalsın.
bu kalan malzemeye bir miktar (1-2 tatlı kaşığı olabilir) kakao ekleyin, karıştırın. (dikkat edin, kakao fazla kaçarsa acı bir tat veriyor)
kakaolu karışımı, kalıptaki hamurun üstüne kaşıkla gezdirerek ekleyin. sade hamurdan daha ağır olduğu için yer yer çökecektir, daha iyi.

bu döküm işlemlerini mümkün olduğunca hızlı yapın, bekledikçe kabartma tozunun etkisi azalır, kabarmaz kek. hemen fırına atın kalıbı.

kekin üstü kurumaya başlamadan fırının kapağını açmayın (yine kabarmaz...) üstü kuruduysa ve kabarmış gözüküyorsa pişmek üzeredir. içinin pişip pişmediğini anlamak için kuru bir bıçakla bıçaklayın keki arasıra. bıçak, hamur bulaşmadan kuru bir halde çıkıyorsa pişmiştir.

afiyet olsun.

(ders çalışmamak için elimden geleni yapıyorum ya... hadi hayırlısı)
0
kobuzchu kiz
(14.11.08)
@kobuzchu kiz cok saol tam aptala anlatir gibi anlatmissin super olmus. bi sorum var yalniz, yasadigim ulkede kabartma tozuna ne diyo bilmiyorum, bu kabartma tozu karbonat mi oluyo yoksa ikisi ayri olaylarmi, karbonatin italyancasi ni biliyorum da kabartma tozuna ne diyo hic bi fikrim yok, nasil bisey neye benziyo o konudada bi fikrim yok.
0
🌸sanio
(14.11.08)
farki suralarda yaziyor:
cerkezkizi.blogspot.com
chemistry.about.com
answers.yahoo.com

ingilizce olarak da,
kabartma tozu: baking powder
karbonat: baking soda
0
ermanen
(14.11.08)
farklı şeyler karbonatla. ingilizce baking powder diye geçiyor ama italyancasını bilemeyeceğim.
tek kullanımlık paketleri 5 gr. oluyor sanırım, eğer o küçük paketlerden bulamazsanız 3 çay kaşığı falan olması lazım emine s beder usulü ölçüsü :)
0
kobuzchu kiz
(14.11.08)
kekun sade kek al arkadaşım ne uğraşıyosun,hem pratik,hem hatasız oluyor kekler.
0
elbar
(14.11.08)
(11)

devrede akım

psyche
bir elektrik devresinde akım güç kaynağının artısından eksisine doğru mudur yoksa tam tersi midir?
bir elektrik devresinde akım güç kaynağının artısından eksisine doğru mudur yoksa tam tersi midir?
0
psyche
(14.11.08)
- den + ya, elektronlarin aktigini dusunuyorsun, - kutpunda cok elektron var.
0
compumaster
(14.11.08)
compumaster'ın söylediği doğru olmakla beraber, tersiymiş gibi düşünülür.
0
cashkopat
(14.11.08)
yani bir soru çözerken nasıl kabul edip de çözüm yapmalıyım?
0
🌸psyche
(14.11.08)
akma yonu ile akim yonu farkli kavramlar mi oluyor yani, bu iki farkli durumun mantigi nedir?
0
ermanen
(14.11.08)
akım denilen elektron akımıdır. illa yönü gerekiyorsa akımın doğrusu budur; ancak sorularda genelde akımın yönü fark etmez. skaler sonuç iki türlü de aynı çıkacaktır.
0
desdinova
(14.11.08)
akım denen şey elektronların hareketi değil mi zaten niye akımın yönü elektronlrın akma yönünün tam tersi alınıyor diye bir soru soracaktım ben de ama bunun daha derin nedenleri olabilir ve benim ihtiyacım olan şu anda sadece soru çözmekle alakalı olduğu için bu soruyu sormadım. evet sormadım.
0
🌸psyche
(14.11.08)
ben sordum senin yerine, sen soruna donebilirsin
0
ermanen
(14.11.08)
@desdinova evet bi de istediğimiz bir yönde seçebiliyoruz ya böyle akımı bu istediğimiz yönde seçme olayı birden çok güç kaynağı olduğunda mı oluyor? yoksa bi tane güç kaynağı olsa zaten akım yönü de belli değil midir?
0
🌸psyche
(14.11.08)
@compumaster: o zaman güç kaynağı içinde -'den +'ya devrede de +'dan -'ye diye düşünülebilir herhalde.
0
🌸psyche
(14.11.08)
yahu neden işi zorlaştırdınız, akım denilen şey potansiyelin yüksek olduğu yerden düşük olduğu yere doğru akar. işin aslında potansiyelin düşük olduğu yerden yüksek olduğu yere elektron transferi vardır, ama akım denilen şey -'den +'ya hiçbir koşulda akmaz. potansiyel farkın yüksek olduğu yerden düşük olduğu yere akar. yani mesela +'dan +'ya da akabilir bazı koşullarda, bu sebeple söyledim.

tek bir pil durumunda ise pozitif kutuptan negatif kutupa doğru olacaktır akım.
0
tom riddle
(14.11.08)
@tom riddle'a katiliyorum. akim +'dan -'ye akar. Elektronlarin gittigi yonu karistirmanin alemi yok. Sonra da simdi "akim cok hizli olmasina ragmen elektronlar aslinda cok yavas hareket ediyor" falan dersiniz :)
0
wpi
(14.11.08)
(4)

bu mevsimde karınca?

nihilanth
hatta karınca kolonisine ihtiyacım var. izmir'de bulabilir miyim acaba? hala görebilmek için, köylere falan gitsem bir karınca yuvasına rastlayabilir miyim?not : evdeki karıncalar olmuyor. hatta ne kadar büyük karınca olursa o kadar hoş olur.
hatta karınca kolonisine ihtiyacım var. izmir'de bulabilir miyim acaba? hala görebilmek için, köylere falan gitsem bir karınca yuvasına rastlayabilir miyim?

not : evdeki karıncalar olmuyor. hatta ne kadar büyük karınca olursa o kadar hoş olur.
0
nihilanth
(13.11.08)
doğadakiler uyumuştur artık. güney illerinde belki, hava sıcaksa hala bi şans olabilir.
0
gerrain
(13.11.08)
doğal ortamındakilere ihtiyacım var. yarın şöyle bir kırlara doğru göz atacağım ama bakalım.
0
🌸nihilanth
(13.11.08)
yalniz merak ettim ne icin?
0
ermanen
(14.11.08)
yanınıza eğer öyle bir şey varsa karınca yemi alın
0
sleep may be the enemy
(14.11.08)
(12)

Kim bu hanım kız?

clandestino88
Bilen varsa acilen cevap versin lütfen 1 saatir arıyorum bulamadım kim bu kız adı ne?
Bilen varsa acilen cevap versin lütfen 1 saatir arıyorum bulamadım kim bu kız adı ne?
0
clandestino88
(13.11.08)
desperate house wives'ta oynuyordu galiba, bilemedim sanki
0
05
(13.11.08)
muhtemelen victoria's secret mankenidir. zira arkasında tuttuğu peluşumsu nesne o koreografiyi aklıma getiriyor. fashion tv sitelerine falan bir baksanız ya da yabancı modellik ajanslarınınkine...

böyle çok armut piş ağzıma düş oluyor... olmaz ki canım ;)

ayrıca robin scherbatsky'ye de benziyor uzaktan. hoş kızmış...
0
tranko buskas
(13.11.08)
Teri Hatcher olabilir mi ?
0
kimlanbu
(13.11.08)
@tranko buskas
baktım arkadasım heryere baktım o gerizekalı mankenlerin adlarını yazmıslar bu meleği yazmamışlar evet victoria's secret defilelerine cıkıyor lakin adı ah o adını bir ögrenebilsem o yetecek bana ama yok işte..
@05
bildiğim kadarıyla oynamıyor orda.

-bu arada ispanyol asıllı veya direk ispanyol bilemedim orasını adı da bir ispanyol adı olsa gerek-
0
🌸clandestino88
(13.11.08)
ah be dostum elimde olsa o kızı senin yanına oturtmaz mıydım? hem de büyük bir keyifle yapardım ama elden ne gelir işte durumu :(

fotoğrafı bulduğun yerden geriye doğru iz sürsen diyeceğim ama galiba o da defile olarak karşımıza çıkıyor... zor durum. üzüldüm şimdi senin adına...
0
tranko buskas
(13.11.08)
@kimlanbu
yok abicim değil o desperate house wives ta oynayan kadın o bu o değil.ben de o bu soruyu soruyorum kendime kimlanbu hadi be bi buldurun şunu.
0
🌸clandestino88
(13.11.08)
Daniella Sarahyba olabilir mi?
0
ermanen
(13.11.08)
en.wikipedia.org's_Secret_fashion_models şunlara tek tek google images'dan bakabilirsin...
0
crown
(13.11.08)
Fernanda Tavares.

lh5.ggpht.com

Candır.
0
pathetique
(13.11.08)
@crown
sağol dostum biraz zor oldu ama buldum sonunda.ilgilenen herkese de ayrıca teşekkürler.
Adı:Fernanda Tavares imiş ayrıcada berezilyalıymış hanım kız merak edenler için.
0
🌸clandestino88
(13.11.08)
tam ben yazıyordum :)

böyle sorunlar için tavsiye ederim, keza ben de bu siteden buldum.
www.tineye.com

bu da güzel fotolarının olduğu bir sayfa :
www.bellazon.com:fernanda_tavares
0
acidelia
(13.11.08)
o deilde nikin ne oyle abi ya, oturma iznimi vermediler, otobuse biletsizmi bindin
0
sanio
(14.11.08)
(14)

msn listesi

hollowlife
msn listemde yaklaşık 200 kişi var.. Kullandığım PC dışında farklı bir PC'den msn açtığımda, daha önce engellediğim 300 küsür kişi karşıma kişi ekleme isteğiyle yeniden çıkıyor.. o pc'de onları tek tek yeniden engellersem bi daha çıkmıyor. Ancak yine farklı bi pc'den msn açtığımda aynı istekler yin
msn listemde yaklaşık 200 kişi var.. Kullandığım PC dışında farklı bir PC'den msn açtığımda, daha önce engellediğim 300 küsür kişi karşıma kişi ekleme isteğiyle yeniden çıkıyor.. o pc'de onları tek tek yeniden engellersem bi daha çıkmıyor. Ancak yine farklı bi pc'den msn açtığımda aynı istekler yine çıkıyor ve tekrar engelliyorum. Makinama sistemi her yüklediğimde msn'de bu sorunu yaşıyorum..

Listemi tamamen sıfırlamanın bi yolu veya bunun başka bi çözümü varmı??
0
hollowlife
(13.11.08)
en son versiyonlarinda boyle olmamasi lazim. hangi versiyon? Bir de "hepsine uygula" diye bir secenek var miydi, hatirlamiyorum.
0
ermanen
(13.11.08)
bütün verisyonlarda denedim ama hepsinde aynı.. Hepsine uygula diye bi seçenek yok maalesef, benim sorun ettiğim şeyde bu zaten.. 300 küsür kişiyi tek tek engelliyorum. Buda sorunu çözmüyor..
0
🌸hollowlife
(13.11.08)
-Tamamen sallıyorum belki tutar.-
Kendi bilgisayarınıza MSN listesindeki maksimum kişi sayısını arttıran bir program (MSN Plus mesela?) kurdunuz mu? Farklı bilgisayarlarda bu program yoksa fazlalıkları tekrar eklemeye çalışıyor olabilir mi? Bir de sadece blokluyor musunuz, bloklayıp hotmail contacts'tan da silmeyi denediniz mi?
0
Dag
(13.11.08)
ben internet kafelerden giriyorum ve böyle bir sorunla karşılaşmadım. engellediğim de, sildiğimde ben değiştirmedikçe değişmiyor. seçeneklere baktım ama bu konuda açık bir ayar göremedim.
0
insanimsi
(13.11.08)
@dag, yok o da değil. dediğin gibi olsa plus yüklü olan yerde böyle bir sorun yaşamam lazım. hotmail contacts'da da görünmüyor zaten bu kişiler.
0
🌸hollowlife
(13.11.08)
yeni bi adres al, eklemek istediklerini ekle ya da mail at eklesinler seni bi zahmet. en azından bi kere uğraşmış olursun.
0
miymiymiy
(13.11.08)
Ekleme isteği gelmesi ilginçmiş. Windows Live Messenger'da sağ tarafta "kişileri sırala" seçeneğinde "tüm kişileri göster" seçili durumda olursa daha önce sildiğiniz kişilerin e-posta adresleri hala barınmaya devam ediyor. Bu yüzden "tüm kişileri göster"in seçili olmamasına özen göstermek lazım.
0
metal revolution
(13.11.08)
@metal revolution; yok o da olmadı.
@miymiymiy; onu yapamam.
0
🌸hollowlife
(13.11.08)
sanırım e-mail sayfanda kişiler kısmında olayı düzeltebiliyosun
0
enter saltman
(14.11.08)
Aklıma gelen son yapıcı çare Hotmail'i açıp engelleyip sildiğin kişilerin silinip silinmediğini kontrol etmen. Eğer Hotmail'deki adres listesinde o adresler halen durmaktaysa oradan da silersin. Ayrıca Araçlar > Seçenekler > Gizlilik kısmında "Yalnızca İzinli Listemdeki kişiler durumumu görebilir ve bana ileti gönderebilir" seçeneğinin işaretli durumda olmasını sağla.
0
metal revolution
(14.11.08)
hotmailden herkesi sildim, messengerden de herkesi sildim. ama yine başka bir bilgisayarda açtığımda engellediğim kişiler geri çıkıyor.
0
🌸hollowlife
(14.11.08)
sorun çözüldü sanırım.
0
memories
(09.09.14)
oha duyuruyu okudum, cevapları okudum, noluyor ya niye bir kişi de "msn mi kaldı kardeşim, kapatıldı hatta" filan dememiş diye şaşkınlıklar içinde kaldım. vay be sanırım herkes yeniden msn kullanmaya başladı ve ben geri kaldım şeklinde şiforenik düşünceler de oluştu kafamda.
neyse ki en sonunda tarihlere bakmayı akıl ettim.
duyuruyu hortlatana teşekkürler :)
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(09.09.14)
plus kurarsan pencere açanları görebiliyon. eklenti var o şekilde.

xxx pencere açtı diye uyarı çıkıyor. hem bakıyor hem cevap atmıyorsa onun amk.
0
kosun lan mevzu var
(09.09.14)
(3)

telif - kitaptan görüntü

sanal uyku
bir kitabın 2-3 sayfasının fotoğrafını çekip bu fotoğrafları o kitabın başlığı altında link olarak eklesem telif melif problem oluyor mu?
bir kitabın 2-3 sayfasının fotoğrafını çekip bu fotoğrafları o kitabın başlığı altında link olarak eklesem telif melif problem oluyor mu?
0
sanal uyku
(13.11.08)
"Kitabın tüm yayın hakları xxx basın dağ. vs. şirketine aittir. Yayınevinden yazılı izin alınmadan kısmen ya da tamamen alıntı yapılamaz, hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayımlanamaz."
şu an okuduğum kitaba baktım böyle diyor benim bundan anladığım olmayacak işler peşindesin dediği takdir senin tabii ben olsam yayınlarım biri çıkıp ne ayaksın sen derse özür diler düzeltirim.
0
yobaz
(13.11.08)
yayin kuruluslari yapiyor hatta pdf olarak da koyuyorlar sitelerine ama izin aliyorlardir tabi ki.

ama e-kitap'lar var bir de, bununla ilgili bir madde veya bir kanun var mi? Bu da benim sorum.
0
ermanen
(13.11.08)
onlarda telif hakları ihlaline girer mp3 gibin yasal olanı var ttnetmuzik gibi kısıtlamalarla download edilen ücreti ödenen vs. amazon satıyo mesela lisanslı e-book. bide illegal olanları var tabii yayımlamak suç bilgisayarda bulundurmak yine suç. tabii bunlar bence olması gereken şeyler üni. okuyan bi insan evladı ayda 3 film izliyeyim sıkıldım bide oyun oynıyayım aha yeni albüm çıkmış dur alayım kitapta alayım okurum ilmim artar ufkum genişler falan dese gitti bi asgari ücret sorudan uzaklaştık ne olucak bu memleketin haline geldik bitireyim.
0
yobaz
(13.11.08)
(8)

Marka kullanma egilimini olcmek icin ne sorulur?

sıkay
Genclerin marka egilimini olcecek bir anket hazirlamaliyim, neler sorabilirim?
Genclerin marka egilimini olcecek bir anket hazirlamaliyim, neler sorabilirim?
0
sıkay
(13.11.08)
çok mu basit düşünüyorum.

alış-verişlerizde marka ne kadar etkilidir?

:)
0
ilkdefa
(13.11.08)
Hangi ihtiyacinizda hangi markayi kullaniyorsunuz?
Hangi ihtiyacinizda markaya onem vermiyorsunuz?
0
ermanen
(13.11.08)
bende bir soru sorayım:
konu hakkında hiç fikriniz yok anladığım kadarıyla. buna rağmen neden insanların eğlimini ölçmek gibi ciddi bir araştırmayı yürütüyorsunuz. bu çok ciddi eğitim ve tecrübe gerektiren bir iştir. ordan burdan sorarak yapamazsınız.
0
s e ff a f
(13.11.08)
sizin için marka ürünler giyinmek/kullanmak neyi ifade ediyor?
marka ürünleri tercih edenlere bakış açınız nedir?
0
cukkalambo
(13.11.08)
bence çeşitli kalemler için sorular yöneltmelisiniz, mesela tişört seçiminde marka pek bişi ifade etmeyebilir ama ayakkabıda eder vs. buna yönelik soruları hazırlarsanız daha etkili olur gibime geldi.
0
whoosie
(13.11.08)
sizce markalı ve tanınmış ürünler ile markası bilinmeyenler arasında kalite açısından çok fark var mı?
sınırlı bir bütçeyle(markalı ürünlere denk düşmeyen) alışveriş yapıyorsanız hiç markalı ürün alamadan alışverişi bitirmeyi mi yoksa bütcenizle daha uygun ürünlerle alışverişi sürdürmeyi mi tercih edersiniz
0
sleep may be the enemy
(13.11.08)
@s e ff a f: Bilimsel Araştırma Teknikleri dersimin ödevinin bir parçası. Ticari bir amaç da gütmüyor. Fikir almak için sordum sadece. Panik yapmaya gerek yok. Teşekkürler cevaplar için.
0
🌸sıkay
(14.11.08)
markaları kendi içinde kategorize edin öncelikle( hazır giyim, parfümeri, elektronik esya, gıda, gazete gibi gibi) bunu kendiniz icin yapıyorsunuz.
sonra bu sektörlerin markalarını karısık sekilde listeleyin ve kisilerden markaların hengi sektöre ait oldugunu yanlarına yazmalarını isteyin. ( hangi kategorilerde marka bilincine sahip olduklarını kolayca görebilirsiniz)
markaların sloganlarını yazıp hangi markaya ait oldugunu sorun ya da sloganin içinden sadece bir kac kelime secin karisik sekilde dizin ve sorun kime ait diye.
bunu markalrın yüzü icinde yapabilirsiniz bu kisi size kimi hatirlatiyor diye sorun.
hangisini tercih edersiniz diye ikililer olusturun. o mu bu mu?
ya da ayakkabı deyince aklınıza gelen ilk markayı sorun.(ayakkabı misal)
su kadar paraniz var deyin ve kıyasla ucuz ve pahalı olandan tercihi sorun.
biraz daha düsüneyim keyifli bir konu
kolaylıklar
0
gdduman
(14.11.08)
(8)

bu cevaplar niye böyle karışık görünüyor?

robin crusoe
ilk başta yeni cevaplar en üstte sıralanıyor sandım ama sanırım karışık sıralanıyor. niye?
ilk başta yeni cevaplar en üstte sıralanıyor sandım ama sanırım karışık sıralanıyor. niye?
0
robin crusoe
(13.11.08)
duyuru yamuldu sanırım. akşam compumaster gelsin düzeltir. daha yeni kalkmış kahvaltısını ediyordur şimdi.
0
kibritsuyu
(13.11.08)
Son cevap en ustte, digerleri eskiden yeniye dogru asagiya siralaniyor.
0
wpi
(13.11.08)
eski hali daha güzeldi, çok kullanışsız olmuş..
0
erostrada
(13.11.08)
olmamış. eskisi daha iyiydi.
0
insanimsi
(13.11.08)
guzel cevaplar uste cikiyormus.
0
ermanen
(13.11.08)
hacı tamam eskisi daha iyiydi de, ben bu halini hala çözemedim. karışık mı, yeniler mi üstte kalıyor, nedir yani. ve niye? birden soğudum lan. :S
0
🌸robin crusoe
(13.11.08)
garip bir database sorunu olmus, duzelttim.
0
compumaster
(13.11.08)
nasıl mutlu oldum anlatamam. korkarım ağlayacağım.


eyvallah compumaster.
0
🌸robin crusoe
(13.11.08)
(27)

AŞKK

SERKİLL
eğer bir kıza aşıksanve kız sana yüz vermiyorsa ve durum umutsuz bir hal aldı isene yapmalıyızzzz?
eğer bir kıza aşıksan
ve kız sana yüz vermiyorsa ve durum umutsuz bir hal aldı ise
ne yapmalıyızzzz?
0
SERKİLL
(13.11.08)
DAHA KESKİN Bİ CEVABI OLMALI
0
🌸SERKİLL
(13.11.08)
unutmaliyiz ya da sharpness'imizi artirmaliyiz (igrencim ne var)
0
paradoxical
(13.11.08)
Başka kızları bakmalıyız, "bana kız mı yok, boşverim, kız kendi kaybeder, elimi sallasam ellisi" diye gaza gelmeliyiz...
0
crown
(13.11.08)
önümüzdeki maçlara bakmalıyız.
0
robin crusoe
(13.11.08)
@serkill şöyle bir cevap mı bekliyorsun acaba?

bir kamyon gül alıp penceresinin altına dökmelisin, gece vakti kaldırıma mumlarla seni seviyorum yazmalısın, 300 tane üzerinde seni seviyorum yazan pembe balon göndermelisin. böylelikle kız seni sever gibi mi?
0
mea maxima culpa
(13.11.08)
yok ya hep aynı cevaplar ama bunlar ya
0
🌸SERKİLL
(13.11.08)
hep aynı cevaplar olacak tabi, aklın yolu bir. yapacak birşey yok.
0
robin crusoe
(13.11.08)
olurmu beyin fırtınası yapıyoruz neden aynı cevapla olsun
0
🌸SERKİLL
(13.11.08)
"umutsuz bir hal aldı" kısmını açabilir misin? çünkü sorun orada yatıyor gibi geliyor bana!..
0
tranko buskas
(13.11.08)
Özel bir solüsyon var, onu kıza içirirsen sana aşık oluyor onu dene bence işe yarıyor...
0
crown
(13.11.08)
bu iyiydi...
0
🌸SERKİLL
(13.11.08)
ama ben kızı unutmak için diyorum ...
0
🌸SERKİLL
(13.11.08)
Denize bak. Denizi kokla. İmkanın varsa bi' scuba kursuna yazıl. Denize dal...

Ağaca bak. Ağacı kokla. İmkanın varsa bi' tracking organizasyonuna katıl. Ormana dal...
0
fataliyev
(13.11.08)
seks
0
blackdog
(13.11.08)
tek ve etkin çözüm -telkin-
anahtar cümle "aşık değilim" kendini buna inandır
çeşitli yöntemler mevcut, bıkısmını kendin yapabilirsin bi kısmı için destek alman lazım misal beyin yıkama
en.wikipedia.org

slogan: porçöz gibi siler atar
0
magoria
(13.11.08)
KIZI BÜYÜK ABDESTİNİ YAPARKEN HAYAL ETMEK ÇÖZÜM OLABİLR Mİ???
0
🌸SERKİLL
(13.11.08)
Her şeyde olduğu gibi, bu işinde belki ilerde bize problem oluşturacağını; problem derken daha kötü durumlara sürükleyeceğini seni üzeceğini belkide seni gizlice aldatacağını, kızın seni hem etinden hem sütünden faydalanacağını bilemediğimizden, belkide daha kötü sonuçlar doğurmaktansa, böyle olmasının, senin açından birçok yeni belkide senin hak edeceğin daha güzel şeylere vesile olacağını ümit etmeliyiz.
Saygı, sevgi ve muhabbetle kalınız...
0
onyetele
(13.11.08)
kavun.
0
ermanen
(13.11.08)
Aynı ortamdaysan oluruna bırak, kızı korkutma, olacağı varsa olur. aynı ortamda değilseniz ısrar etmeye devam et, en fazla "sittir len beni rahatsız etme artık" der.
0
kimlanbu
(13.11.08)
şu ana kadar diyen olmamış, dayanamayıp diyeceğim o halde;

montla sıç.
0
lovemyself
(13.11.08)
bağcılar'a git, kamil insan ol.
0
coffee and cigarettes
(13.11.08)
Tabi ki "42"...
0
crown
(13.11.08)
bi klasik de benden gelsin madem

"Allah başka dert vermesin"
0
kojiro
(13.11.08)
italyanca öğren..
0
thefalloftekin
(13.11.08)
kız senin farkındaysa ve yüz vermiyorsa başka kızlarla ilgilen ve bunu ona hissettir.her kız beğendiği/beğenmediği her erkeğin ilgisinden hoşlanır ve ilginin hep üzerinde olmasını ister.bu ilgiyi başka hemcinsleriyle paylaşmaktan hoşlanmaz.dolayısıyla ilgiyi üzerinde tutmak için sana yüzvermeye ve seninle ilgilenmeye başlaması kaçınılmazolacaktır derim ben.
bu arada altı defa ilgi kelimesini kullandım.mal mıyım neyim?
0
cukkalambo
(13.11.08)
pazara gideriz,
bir tavuk aliriz.
0
bitterlemon
(13.11.08)
1 parça tahta al, oraya bir çivi çak.
O çiviyi sökmek için ne yapmak lazım?

tahtanın arkasından aynı delige başka çivi çakman lazım
Yani başkasını bul, ona aşık ol.
0
cruseo
(14.11.08)
(25)

dahi anlamındaki de'ler

tranko buskas
yıllardır türkçe konuşuyorum, hatta bu dilde yazıyorum -yanlış anlaşılmasın efenim anadilim olduğundan- şu dahi anlamındaki de bağlacının önceki sözcüğe bitişik yazılmasındaki mantığı anlayamıyorum.hayır nedir bu ısrar? neden? özellikle mi yapılıyor? daha çok yeni (yakın) nesillerde (nesil derken sö
yıllardır türkçe konuşuyorum, hatta bu dilde yazıyorum -yanlış anlaşılmasın efenim anadilim olduğundan- şu dahi anlamındaki de bağlacının önceki sözcüğe bitişik yazılmasındaki mantığı anlayamıyorum.
hayır nedir bu ısrar? neden? özellikle mi yapılıyor? daha çok yeni (yakın) nesillerde (nesil derken sözlüğü kastetmiyorum) gözlemliyorum ama yetişkin, olgun insanlarda da var.
bizim zamanımızda lisede türk dili ve edebiyatı dersi vardı, sanırım şimdi edebiyat ayrı, türk dili ayrı ya da herneyse aynı görevi gören bir ders var sonuçta. ortaokulda da dil bilgisi vardı türkçe dersi içinde.
o dil bilgisi dersinde de sözlükte bu kadar çok takılan "fiillerde çatı" (burda ettirgen ekolünü kastediyorum) kurallarının yanı sıra "de" bağlaçları da görülüyordu, öğretiliyordu ama nedense sözlükte de'lerin doğru kullanımına ayrılığına bu denli özen gösterilmiyor.
hani herkes taşın altına elini soksa, "biraz daha özen göstersek nasıl olur?" diye soracaktım ben.
0
tranko buskas
(12.11.08)
bu dahi anlamındaki -de yazılımına dikkat etmeyi takıntı olarak görenler var. hatta başlığı görünce, yine biri dikkat edenlere laf mı etti ki, diye düşündüm. ama anlam değişiyor kardeşim. "kardeşim de" ile "kardeşimde" arasında dağlar kadar fark var.

yeni nesil diyoruz, sms mantığı diyoruz, ama olmuyor.

elcevap: süper olur, dünya barışına yaklaşırız bence.
0
lovemyself
(12.11.08)
öss'ye odaklı eğitilen ve okuma alışkanlığı olmayan nesillerin çok da şaşırtıcı olmayan bir problemi bu. (sayın agamemnon, sizin durumunuzu ayrı tutuyorum tabii burada)
yani, bana da uyar :)
0
kobuzchu kiz
(12.11.08)
dahi anlamındaki de'ler, bağlaç anlamındaki ki'ler falan hep yanlış yazılıyor sözlükte zati. o benim de gözümü rahatsız ediyor ama sonuçta bu işin de bir temeli var. adam okulda öğrenmediyse bu saatten sonra öğretemeyiz. hadi bir kişiye öğrettik, binlerce kişi var daha.

el alışkanlığı olmuş artık.
0
rectoa
(12.11.08)
bence asıl öss'ye hazırlanan bir nesilin bilmesi şart olan bir kural bu. eşek gibi bilmeleri gerekiyor zira öss'de en az 3 soru çıkardı bu kuraldan. ha benim dediğim sınavların üzerinden yıllar geçti. şimdi bilemem sistemi. ama şu da var ki bu kuralı uymayanlara tekmeyle dalasın geliyor ve evet takıntı düzeyinde bu bende.
0
teritori
(12.11.08)
@agamemnon

şimdi benim yazdığım "n'olucak" biraz farklı bir konumda. o da şöyle. "ne olacak" ifadesinin konuşma dilindeki karşılığı. hatta biraz da karikatür yazımı diyebiliriz. (o da apostrofla ayrılması kısmı tabii, yoksa öyle apostrofla ayrılan sözcük de yok türkçe'de...)

ama temelde türkçe'nin tam da yazıldığı gibi konuşulan bir dil olmadığını (öyle ama %100 değil) gösteren işaretlerden biri.

türkçe'de bazı sözcükleri yazıldığı gibi okuyabilirsin, sorun olmaz ama kulağa hoş gelmez. o yüzden de okunuşu biraz farklılaşabilir. n'olucak da bunlardan biri. "yapmayacağız" demek yerine "yapmiycaz" demek gibi. yoksa tansu çiller ağzıyla türkçe konuşursun. "olacak mı? olucak mı? "olmayacak-olmiycak" yapabilecek miyiz? yapabilicek miyiz?" gibi. örnekler çoğaltılabilir. ha benim yaptığım n'olucak da doğru bir yazım kullanımı değil tabii ki ama ben biraz da karikatürsel olsun istedim :)
0
🌸tranko buskas
(12.11.08)
yazım yanlışları yapılmış metinleri hatta arkadaşlarımdan gelen mesajları okuyamıyorum, sanki karşımda koyun kesiyorlarmış gibi gözümü kaçırıyorum, bakamıyorum bile :)

okulda zorla okutulan birkaç kitap dışında kitap okumamış çocuklar tanıyorum.
insanlar dilbilgisi gibi sıkıcı şeyler üstüne düşünmek bile istemiyor, yazıveriyor öylesine, o insanlar zaten öylesine yaşıyor. el sürçmesi bir yana, yanlış yazdığını bile farketmeden sürekli yazım yanlışı yapanları ciddiye alamıyorum açıkçası. takıntıysa takıntı!

@agamemnon
n'olucak yanlış, n'olacak doğru.
0
zen spider
(12.11.08)
0
zen spider
(12.11.08)
"Her neyse" de ayrı yazılıyor mesela. Lisede dilbilgisi de görmüşsünüz halbuki. Sonra "burda" değil "burada" falan... Oluyor böyle hatalar, fazla takmamak lazım.
0
leylak sarabi
(12.11.08)
"dede de" de; de, ayri yazilmalidir.
0
ermanen
(12.11.08)
"dilbilgisi" de ayrı yazılıyor örneğin. "dil bilgisi" diye, siz de ukalalık yapmışsınız hesapta...
konuşma dilinde "burada" sözcüğünü "burda" diye telaffuz edersin de, dil bilgisi'ni dilbilgisi diye telaffuz edemezsin. o bariz yazım hatasıdır. bir diğeri ise konuşma dili rahatlığıdır. ha yanlıştır o ayrı.

ayrıca herneyse, herhangi bir, hiçbir şey, birkaç gibi sözcüklerin ayrı ya da bitişikliği türk dil kurumu'nun başına geçen yönetimlerin geldiği ideolojilerine göre dönem dönem değişmekte. bilmem 1980 bir şey hatırlatıyor mu, tevellüt yeterse tabii. takıldığın noktayı iyi seçmek lazım...
0
🌸tranko buskas
(12.11.08)
süpersin valla, bence DE biraz daha hassasiyet göstersek harika olur:)
0
think martini
(12.11.08)
bu kadar kolay bir kurala yaygın olarak uyulmamasının sebebinin altında şu vardır:

"dahi anlamındaki" ifadesi günümüz insanı için pek bir şey ifade etmiyor. (yanlışım varsa düzeltin lütfen)

çünkü biz günümüzde "dahi" kelimesini "bile" anlamında kullanıyoruz. ve "bile anlamına gelen de eki" kimseye hiç bir şey ifade etmiyor.

bu hatayı "dahi anlamındaki de" durumuna indirgeyenler durumu nasıl açıklıyor, merak ediyorum.

zira zaten bu kural ayrı yazılacak -de, -da eklerini belirlemeye yeterli bile değil ki...

bakınız dahi anlamındaki de ayrı yazılır başlığına pascha c zamanında ne yazmış:

-----------------------
aslında eksik bir önermedir. doğrusu "bulunma durumu belirtmeyen bütün de'ler ayrı yazılır" olmalıydı.
örneğin,
ortam güzel bir restoran:
+ eh geldik işte! sen ne yiyeceksin?
- ben sadece kola alayım.
+ ama nasıl olur? bu restorana gelinir de iskender yenmez mi?

bu diyalogda gördüğümüz gibi "gelinir de"deki de bağlacı dahi anlamına gelmemektedir. bambaşka bir anlamı vardır. demek ki doğru önerme yukarıda da belirttiğim gibi "bulunma durumu belirtmeyen bütün de'ler ayrı yazılır" olmalıydı. aslında bu eksik önermede türk eğitim sistemin kolaycı, ezberci tutumunu görebiliriz.
--------------------

durum bu iken hala "bile" anlamında kullandığımız "dahi" anlamındaki de ekinin ayrılması gerektiğini insanların kafasına kakarak yol katedebileceğimizi sanımıyorum. En basit örnek:

kurukafa da gelecekmiş.
kurukafa bile gelecekmiş.
kurukafa dahi gelecekmiş.

bu üç cümle kimse için aynı anlama gelmiyor, bu yüzden kimseye hiç bir şey ifade etmiyor. bu yüzden "dahi anlamındaki de ayrı yazılır" diye insanların etrafında zıplayan kişilerin ne demek istediklerini anlamlandıramıyorum. ve neden bahsettiklerini bildikleri konusunda şüphelerim var. dahi kelimesinin herkesin bildiği ama benim bilmediğim güncel bir anlamı var ise biri bana açıklayabilir mi?

Ben bu kuralı ilkokulda öğretmenimin söylediği bir yöntem ile öğrendim, insanlara öğretmek istiyorsanız bence kolay ve akılda kalıcı bir yöntemdir:

bir -de -da ekini cümleden çıkarttığımızda cümle gramer açısından hatalı bir cümle haline dönüşmüyorsa ( anlam bozulabilir sorun değil) bu ek ayrı yazılır. bakalım:

kurukafa da gelecekmiş.

eki atıyoruz:

kurukafa gelecekmiş.

iki cümle de anlamları farklı ancak gayet makul cümleler. bitişik bir örnek:

baba ben bu akşam kurukafa'larda kalacağım.

eki atıyoruz:

baba ben bu akşam kurukafa'lar kalacağım.

gördüğümüz gibi ikinci cümlede hatalı bri gramer sözkonusu. bu yüzden eki bitişik yazıyoruz. bunu bir kaç kere yazarken sorgulayan ve kendini düzelten/onaylayan kişi içsel olarak durumu anlaıyor ve daha fazla "dahi anlamındaki de imiş" yok şuymuş buymuş diye düşünmesine gerek kalmıyor. ben bu kurala istisna bir durum olabileceğini düşünüyorum ama aklıma gelmiyor, biliyorsanız söyleyin ama en azından insanları netrafında "dahi anlamındaki de ekini ayrı yazacağını öğrenemedin mi??" diye dolaşmayın, rica edeceğim.

edit: okuduğuma göre söylediğim yöntem her şeyi kapsamasına rağmen gerçek dahi/bile anlamındaki eklerde çuvallıyormuş. o durumlarda ekstra olarak "bile anlamındaki de ayrı yazılır" kuralı da eklenebilir. ama bu "dahi anlamındaki de" durumu, diğer durumlara göre çok nadir gerçekleştiğinden, ek bir bilgi olarak verilmesinde yarar var derim, nacizane.
0
kurukafa
(12.11.08)
nedense türk dil kurumu sizin ısrarla birbirinden ayırmaya çalıştığınız dahi anlamındaki de ile bile anlamındaki de’yi aynı kefeye koyuyor. ikisini de dahi sözcüğünün karşılığı olarak vermiş sözlüğünde. bunun için güncel türkçe sözlüğe “dahi” yazmak yeterli oluyor.

yani dahi anlamındaki de dediğimizde o bile anlamındaki de’yi de kapsıyor. kendimizi zorlamamıza veya durumu başka bir duruma indirgememize gerek kalmıyor böylece.

ayrıca söz konusu ifadenin yaygın kullanımının dahi anlamı olması da “bulundurma anlamında olmayan” demeyişimizin basit bir gerekçesi olabilir pekala. bunu anlamamız da zor olmasa gerek. türk dili uzmanlarına bile sorduğunuzda –ki bu durum için özel olarak sordum- ayrı yazılan de bağlacının “dahi anlamındaki de” olduğu yanıtını alırsınız.

yani kuralı adlandırmanın yanlış olduğu ve bundan dolayı bu kurala uyulmuyor olmasının gerçekçi olması kadar da ironik bir yaklaşım da “bulunma belirtmeyen butun de ler ayri yazilir” başlığı kadar paylaşılır ve taraf bulur. bakmayan için o başlıkta tek entry olduğu görülebilir ama tek başımıza dilin kurallarını ve hatta bunların adlandırılmalarını değiştirmeye çalışıyoruzdur; o zaman başarılar.
0
🌸tranko buskas
(12.11.08)
insanların "biraz daha özen" göstermesini istiyorsun, bunu da o insanların ne anlama geldiğini bilmediği bir kelime "anlamındaki" eki ayrı yazmalarını isteyerek sağlamaya çalışıyorsun. ben de sana başarılar dilerim.

dahi kelimesini herkes "bile" anlamında kullanıyor, ve "dahi anlamındaki de ayrı yazılır" diye çırpınan kişilerin yarısından fazlasının dahi kelimesinin bu kuralın ismi türetilirken bilinen anlamından haberdar olmadığından eminim.

özetle "dahi anlamındaki de ayrı yazılır" isimli kural, doğru anlaşılsa bile, zaten senin ve benim gibilerin rahatsız olduğu eklerin(de, da ekleri) yanlış bir şekilde bitişik veya ayrı yazılması durumunun yarısını dahi kapsayacak bir kural değil. insanlar bu eklerin yanlış yazıldığını gördükleri anda "dahi anlamındaki de ayrı yazılır!" diye milletin kafasına kakıyorlar ama oradaki ek dahi anlamına gelmiyor bile... herkes ezberden okuyor. ve ben "dahi" ve "bile" anlamını ayırmıyorum. sadece günümüzde "dahi" kelimesi artık sadece "bile" anlamında kullanılıyor. o kadar türk dili uzmanı tarafından, ve ilkokuldan beri sınıf geçmek için diğer derslerden ayrı olarak kesinlikle geçilmesi gereken türkçe/türk dili dersinde 11 sene boyunca "dahi anlamındaki de" diye anlatılan ve her kompozisyon sınavı ertesinde tekrar tekrar kafaya kakıla kakıla bu şekilde anlatılan bu basit kural anlaşılmıyorsa, muhtemelen senin gibi "oo kuralın ismini mi değiştiriceksin şimdi" diyenler yüzünden anlaşılmıyordur.

örnek:
"o filme seninlede gitmek istiyorum ama sinemaya giripte beğenmezsin diye korkuyorum."

gibi bir cümle yazan kişiye yaptığı hata olarak sadece "dahi anlamındaki de eklerini ayırmalısın" diyorsan, korkarım boşa kürek çekiyorsundur. zira bahsettiğin kural burada yapılan hatayı kapsamadığı gibi, kapsadığı yerdeki anlamı bile dahi kelimesinin genel olarak bilinen anlamı ile beraber düşünüldüğünde hiçbir şey ifade etmiyor.

o gösterilmesini istediğin "biraz daha özen" içinde kendi tarafında durumu daha anlaşılır kılmak gibi bir kaygın olmadığı sürece ben insanların bu "dahi anlamındaki de ekini ayrı yaz" korosunu acı bir sırıtma ile izlemeye devam edeceğim.

ışık ve sevgiyle
0
kurukafa
(13.11.08)
sen muhtemelen onbinlerce insandan oluşan ve saf olduklarına kendilerini inandırmaya çalıştığın bir insan güruhuna yüzünde acı bir gülümsemeyle bakıyor olarak kalacaksın.

çünkü durumu kendi bakış açınla açıklamaya çalıştığın sırada bile -belki de isteyerek- anlaşılmaz olmaya çabalamışsın sanki.

yazdıklarını tekrar tekrar okudum ama gerçekten de derli toplu bir şey anlamadım. sadece ısrarla bu kuralın adının "dahi anlamına gelen de olmaması" ve öyle adlandıran insanların da sadece kendi pencerelerinden bakan hatta at gözlüğü takmış insanlarmış gibi adlandırılabilecekleri gibi imalar sezinledim.

ısrarla da dahi sözcüğünün ya da bu anlamdaki de'lerin bile anlamına gelmesi de var.
ben de ilave edeyim zarf olarak kullanıldığında üstelik gibi, pekiştirme gibi anlamları da vardır de ekinin ama bunlar bile anlamına da gelen dahi sözcüğünün türev anlamları.

yani bizim o at gözlüğüyle baktığımız ve 80 sonrası eğitim anlayışıyla yorumladığımız 11 yıl boyunca başımıza kakılan, senin ille de kural ismi dediğin "anımsama" şekli çok da değişmiyor.

benim senin yazdığın iki mesajın arasında yazdığım ve açık-anlaşılır olduğunu düşündüğüm mesaj mı anlaşılmıyordu anlayamadım gerçekten de. orda referans da vermiştim üstelik. sadece kendi düşüncelerim de değil ki bunları salt hezeyan olarak değerlendirelim.
tdk dedim, filolog görüşü dedim, "pascha c" adlı arkadaşın görüşünün yalnızlığı ve hatta tikelliği dedim.

ben de aydınlık günler dilerim...
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
@galadnikov

oradaki eskimiş nerede yazıyor dikkatini çekerim. dahi'nin yanında yazıyor. de da anlamının karşılığının verildiği satırda değil. ilk anlamının de da olduğu ikinci anlamının bile olduğu yazılı orada.

eskimiş olan "dahi" kullanımı. anlamları değil. nasıl sadece bile anlamına geldiğini anlamak da oldukça güç!..

ben de referans alacağım dilcilere sorduğumu söylemeliyim :) necmiye alpay da elbette iyidir işinde eminim ondan da...

edit: sözlükleri doğru okumakta fayda var sanırım. eskimiş dediği anlamı değil, sözcüğün kendisi. kullanımı eskimiş ve şu anlamlara geliyor diyor. tdk gayet açık ve en sağlam referans.
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
tdk sözlüğünde de -de -da anlamlarının karşılıklarında eskimiş ibaresi yok dikkatini çekerim. dahi sözcüğünde var eskimiş ibaresi. hangisinin türk dili açısından daha geçerli bir referans olduğu konusunda tartışmaya ben de gerek duymuyorum.
ayrıca evet ben dahi geleceğim eski bir kullanım elbette. kimse de yeni oldğunu iddia edemez ancak kullanıl(a)mayan olduğunu da kimse iddia edemez. bazı anlar geliyor ben dahi sözcüğünü de kullanıyorum.
cümle içindeki anlamı bile ya da -de -da'nın tam karşılayamadığı durumlar oluyor zira...
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
şimdi ordaki tireler karıştırılmaması içindi (bir de ekinden ve bir de de bağlacından sonra yazdığımdan dolayı). yukarıda yazdıklarıma bakarsan karıştırılmayacak olan yerlerde kullanmadığımı görürsün.

gelelim necmiye alpay'ın verdiği örneklere. ben örnekleri çoğaltabilirim de az bile vermiş. o örneklerin hiçbirinde dahi anlamında kullanılmıyor. ama kurukafa'nın da ve sanırım sizin de takıldığınız nokta bu kuralı adlandırma kısmı oluyor.

de bağlacı ayrı bir sözcük olmasına rağmen ilk çıkış noktası o eskimiş ve zamanla başka anlamlar da kazanmış olan dahi sözcüğü olduğundan "dahi anlamındaki de" olarak isimlendiriliyor. neden bu noktaya bu kadar takılındı anlamak güç.

yoksa "hem... hem de...", "ne... ne de", sürerlilik, azımsama, tehdit etme, hayret-şaşırma, inanmama, artma-yükselme, tariz sanatı örneklemesi gibi anlamlara da gelebiliyor...
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
bu da ayrdıldığımız bir nokta işte. sözlükte de çok yaygın olmakla birlikte de'nin kendinden önce gelen sözcüğe bitişik yazımı kadar benim gözümü alan ve antipati uyandıran çok az nokta oluyor. tahayyül diyemeyip de taayyül diyeni hatta muğlak yerine muallak diyeni bile anlayabiliyorum ama çok temel bir dil bilgisi kuralını ezen geçen insanı anlamakta güçlük çekiyorum.
kendini ifadesi de, yazdıklarını savunması da o denli güçleşiyor çünkü. kalemi de o denli zayıf kalıyor işte. o yüzden de'yi bitişik yazan adamı benim gibi ayar veren bir adamdan daha saygın bulman onların yararına değil, zararına oluyor.
bir moderatör olarak işiniz madem sözlüğü çok daha güzel bir yer haline getirmek, keşke dil bilgisi kurallarına uyan insanların yazmasını sağlamak da bunun (ağırlıklı) bir parçası olsa.
kolay gelsin ayrıca.
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
kısa bir türkçe dersi; eğer bir kelime kullanıyorsanız ve sonunda -de varsa, şöyle yapın;

örnek kelimemiz; "benimde böyle bir şikayetim var" (yazımı yanlış mı hep birlikte bakalım)

"de" gençen yerdeki ekin dahi anlamına geldiğini şu şekilde kontrol edebiliriz, -de yerine "dahi" kullanarak; "benim dahi böyle bir şikayetim var" ( a aa kelime cuk oturdu ) o zaman bu "dahi" anlamına geliyor. yani ne yapmalıyız ayrı yazmalıyız.

kusursuzlaşan örnek; "benim de böyle bir şikayetim var."

konuya ek olarak,

(bkz: yalnisi yanlis yazmak)
(bkz: bağlaç olan ki ayrı yazılır)
0
kendinikertenkelebek
(13.11.08)
anlıyorum. zaten sözlüğün benim anlayamadığım uygulamaları da var (birçoğu da formatın birer parçası olan). neyse, gönüllü yapılan bir iş için zaman gerektirmekte. kolay gelsin tekrar.
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
galadnikov, söylemeye çalıştığım şeyi benden daha iyi ifade etmişsin, teşekkür ederim.

tranko buskas, sormuşsun ya en başta "nedir bu ısrar, neden, özellikle mi yapılıyor?" diye. çok basit bir argümanla çıkılmış karşına: çünkü "dahi anlamındaki de ayrı yazılır" şeklinde yapılan bir başa kakma, veya bir ezber veya başka bir şey, bu ekleri bitişik yazıp seni gıcık eden insanlar için HİÇBİR ŞEY ifade etmiyor. çünkü dahi kelimesinin bu "eskimiş" veya "eskimemiş" anlamını bilmiyorlar. bu yüzden de öğrenemiyorlar. bu kadar basit.

yine de hadi herkes dahi kelimesinin bu artık pek de kullanılmayan anlamını biliyor olsun, böyle aşmış insanlar düşün, bunu bile biliyorlar ama tek sorunları eklerle. sözkonusu kural doğru şekilde anlaşıldığında bile, bu eklerin yerine göre nasıl yazılacağı ile ilgili durumların kısıtlı bir bölümüne açıklama getirebiliyor. yani aslında insanların yanlış yere ayrı veya bitişik yazılmasından şikayetçi oldukları ek "dahi" anlamında olmuyor çoğu zaman, ancak bu eklerin ne zaman nasıl yazılacağını bilen kişilerin büyük bir bölümü bile böyle bir durumla karşılaştıklarında "dahi anlamındaki de ayrı yazılır" diye çıkışıyorlar, yanlış yere. oradaki anlamı "dahi" kelimesinin eskimiş anlamına bile karşılık gelmiyor yani, ama herkes kurulmuş saat gibi bu cümleyi tekrarlayıp duruyor!

sen bunu insanlara daha düzgün bir şekilde anlatmaya gönüllü değilsen, bu durumun düzelmesi isteğindeki samimiyetine şüpheyle bakarım, samimiysen de yaptığın şeye anlam veremem. bu ekleri ayırmayı bilmeden bir kelimenin bu kadar nadir kullanılan ve eski bir anlamını bilmelerini beklemeni de gerçekçi bulmam.

...derim ve çekilirim, sana kolay gelsin.
0
kurukafa
(13.11.08)
hala daha aynı şeyi konuşur olup kalmışız kurukafa.

galadnikov'la konuştuğumuz ve ona da ifade ettiğim şey -ki tdk güncel sözlüğünün de söylediği gibi- dahi sözcüğünün "dahi" şeklindeki kullanımının eskimiş olduğu idi. ama sen hala eskimiş anlamı deyip duruyorsun. dahi sözcüğünün "dahi" anlamına gelen eskiyen bir karşılığı yok. o "de" sözcüğü ve o da çok kullanılıyor. hatta yukarıda -eğer baktıysan- necmiye alpay'ın vermediği örneklerle de "de" sözcüğünün hangi anlamlara da hizmet ettiğini anlatmaya çalıştım. ve o anlamların hepsinden daha fazla ve hala en çok kullanılan anlamı da dahi anlamı. bu sayfada yazdıklarımızdaki de da'ları bile saysan en çok dahi anlamına geldiklerini görürsün. deneyebilirsin...
yani senin savunduğunun maalesef aksine çoğu zaman da dahi anlamında kullanılıyor. o eskimiş dediğin anlamda.
sanırım sırf bu yüzden de dahi anlamındaki de diye adlandırılması çok garip değil.
zaten bu sayfaya yazan 10 küsur kişi ile okuyan yüzlerce kişi bunu anlamakta zorluk çekmiyor emin ol.
bir kaç kişinin farklı adlandırması da onları müstesna yapmaktan öteye gitmez kanımca...
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
evet aynı şey devam ediyor çünkü aynı bir şey ifade etmeyen karşılığı veriyorsun. o yüzden şöyle bir yöntem düşündüm, tek bir soruya cevap istiyorum:

"o filme seninlede gitmek istiyorum ama sinemaya giripte beğenmezsin diye korkuyorum."

gibi bir cümle yazan kişiyi nasıl uyarırsın? ve bu ekleri nasıl yazacağını bilen insanların nasıl uyardığını/yardımcı olmayaçalıştığını gözlemliyorsun?

iki bölümlü tek soru, 100 puan. gidiş yolundan puan yok.
süre başladı. :)
0
kurukafa
(14.11.08)
ben sana gidiş yolundan da puan alabileceğin bir yol göstermişken senin elindekileri hunharca harcaman pek iyi olmamış. senin zararına... artık sana bir şey öğretebileceğimi hiç sanmıyorum.
ama senin cevabını tahmin edebiliyorum. "de gördüğüm her yere bile koyarım"... :)
sen devam et...
olmadı sayfadakileri tekrar oku. temcit pilavı gibi tekrar açıklamayacağım...
0
🌸tranko buskas
(14.11.08)
(8)

Başka ülkede yaşam/aşk konulu filmler?

matrix
Başka bir ülkede yaşamayla ilgili ve varsa başka ülkede yaşamaya başladıktan sonra oradan bir erkeğe aşık olmayla ilgili film(ler) arıyorum. Mesela atıyorum Kanada'dan Türkiye'ye gelmiş bir kız, Türk çocuğa aşık oluyor gibi. Ülkeler değişebilir tabi.Film isimleri önerirseniz sevinirim.
Başka bir ülkede yaşamayla ilgili ve varsa başka ülkede yaşamaya başladıktan sonra oradan bir erkeğe aşık olmayla ilgili film(ler) arıyorum.
Mesela atıyorum Kanada'dan Türkiye'ye gelmiş bir kız, Türk çocuğa aşık oluyor gibi. Ülkeler değişebilir tabi.
Film isimleri önerirseniz sevinirim.
0
matrix
(12.11.08)
''im juli'' öyleydi diye hatırlıyorum.
0
szqnn
(12.11.08)
the holiday olabilir. ps. i love you'da biraz o konuya değinmişti.
0
passion rules the game
(12.11.08)
hüseyin karabey'in gitmek adlı filmi ıraklı bir çocukla bir türk kadınının aşkını anlatıyor bildiğim kadarıyla. ama kim nereye gidiyor da tanışıyorlar emin değilim, ctesi izlicem, daha detaylı yazarım :)
0
hobele
(12.11.08)
şu filmler belki biraz kıyısından köşesinden yardımcı olur

breaking and entering
the painted veil
across the universe
love actually
the dreamers (burada başka ülkede yaşayan erkek)
in bruges (burada da yaşayan ve aşık olan erkek yine)
before sunrise & sunset
0
nihilanth
(12.11.08)
sweet land
0
ermanen
(12.11.08)
kieslowski'nin üç renk'ten biri sanıyorum. ama hangisi olduğunu hatırlamıyorum ki. çok uzun zaman geçmiş üzerinden.
sallamıyorumdur umarım ya.
0
deadstar
(13.11.08)
la pasion turca
0
cedilla
(13.11.08)
ezeriko
(13.11.08)
(4)

- viewer discretion is advised - Kakamizi (bok, diski, gaita, sicmik) ve cisimizi (idrar, isemik, sidik) geciktirmek

ermanen
Biraz igrenc gelebilir ama hayatin gercekleri iste..Kakamizi ve cisimizi geciktirmek sakincali midir? Ne gibi sonuclar dogurur? Cis geciktirmek bobrektasi olusumuna neden oluyor sanirim? Bir de tutmaya calismak disinda nasil geciktirebiliriz?
Biraz igrenc gelebilir ama hayatin gercekleri iste..

Kakamizi ve cisimizi geciktirmek sakincali midir? Ne gibi sonuclar dogurur? Cis geciktirmek bobrektasi olusumuna neden oluyor sanirim?

Bir de tutmaya calismak disinda nasil geciktirebiliriz?
0
ermanen
(11.11.08)
bunları tutmaya çalışmak (guiness rekorlar kitabına girmeye kasmıyorsan)hayatının yanlışıdır. hele hele ki çişini uzun süre tutanlar/tutmak zorunda kalanlar yok muuu. böbrek taşına davetiye çıkartır, insanı sürüm sürüm süründürür. böbrek taşının özellikle uzun yol kamyon şoförlerinde görülmesi de bu tezi kanıtlıyor.
0
rentts
(11.11.08)
iste o yuzden saglikli geciktirme yolu ariyorum:) yok mudur?
0
🌸ermanen
(11.11.08)
ne kadar az girerse o kadar az çıkar. fiziğin bir numaralı kanunudur=)
0
rentts
(11.11.08)
dışkının bağırsaklarda uzun süre kalması, toksik madde oluşumuna o da bağırsak kanserine yol açar. haberin ola.
0
arnold schwarzeneger
(12.11.08)
(7)

yurtdışından alkislarlayasiyorum.com a bağlanma sorunu?

beni birak saraba bak dayi
yurtdışından ki ziyaretçilerin www.alkislarlayasiyorum.com a giremediği üzerine duyumlarım var. neden olabilir?
yurtdışından ki ziyaretçilerin www.alkislarlayasiyorum.com a giremediği üzerine duyumlarım var. neden olabilir?
0
beni birak saraba bak dayi
(11.11.08)
evet girilmiyor, proxy ile giriliyor.
0
ermanen
(11.11.08)
istanbulda alelade bir evden de girilmiyor. opendns kullanıyorum, adı çözemiyor.

more details deyince:
Nameserver trace for www.alkislarlayasiyorum.com:
Looking for who is responsible for root zone and followed f.root-servers.net.
Looking for who is responsible for com and followed h.gtld-servers.net.
Looking for who is responsible for alkislarlayasiyorum.com and followed ns3.dnsservis.com.

Nameservers for www.alkislarlayasiyorum.com:
ns3.dnsservis.com returned (NORECORDS)
ns4.dnsservis.com returned (NORECORDS)
0
kurukafa
(11.11.08)
evet ben de giremiyorum istabul dan.
0
rentts
(11.11.08)
bende aciliyor an itibariyle.

istanbul - avrupa
0
la traviata
(11.11.08)
kesinlikle çözebilmiş değilim açanlar ve açmayanlar var. herkes açamasa çözecem ama bu durumda çözemiyorum
0
🌸beni birak saraba bak dayi
(12.11.08)
dns serverda herhangi bir calisma olmus olabilir mi? eger dns degisikligi olduysa bazen cozumlemede sorun olusabiliyor. bir-iki gune kadar duzelmezse dns serverla ilgilenen kimse onunla bir gorusun derim.

ayrica ben girebiliyorum su an. istanbul - avrupa.
0
entrapmen
(12.11.08)
Ben Londra'dan giriyorum gayet.
0
386 dx
(12.11.08)
(9)

neşeli içki şarkıları

p shadow
dışarıya kapalı olan bu anketimsi ama güzel duyurumuzun amacı şöyle dostlarla içki içerken neşelendirecek iki tokuşturdatacak dertleri unutturacak türden mp3 ler bulmayı amaçlamaktadır..iki hafta sonra vizelerden çıkacak şu arkadaşınızı sevindirirken bir yandan da çok güzel bir arşive katkı yapma şa
dışarıya kapalı olan bu anketimsi ama güzel duyurumuzun amacı şöyle dostlarla içki içerken neşelendirecek iki tokuşturdatacak dertleri unutturacak türden mp3 ler bulmayı amaçlamaktadır..

iki hafta sonra vizelerden çıkacak şu arkadaşınızı sevindirirken bir yandan da çok güzel bir arşive katkı yapma şansı bulacaksınız..

bu fırsayı kaçırmayın!

rapid olur, bkz olur, hiç farketmez.. yazalım, paylaşalım, güzelleşelim..

örnek için;
(bkz: haydi gel icelim)
0
p shadow
(11.11.08)
(bkz: koy koy koy)
0
psyche
(11.11.08)
sibel can - and icelim
0
ismo
(11.11.08)
kısa ama o da yetiyor;)

www.youtube.com
0
ukeladümbelek
(11.11.08)
zeki müren-uzat dudaklarını :)
0
evegirmekistemiyorum
(11.11.08)
(bkz: hadi hadi)
0
hareket saati gecmis otobus kaptani
(11.11.08)
bence fasil paklar sizi, olmadi:
(bkz: fasil sarkilari)
0
ermanen
(11.11.08)
www.youtube.com
yeşim salkım ın rakı balık adlı şarkısını tavsiye ederim. kendisinden nefret ederim hayatta dinlemem hatta ama bu şarkı çok funky maaaan.
0
rentts
(11.11.08)
ha bi de dropkick murphys in drink drink and fight adlı eseri var o da baya coşturur ve hoştur.
irish drinking song diye de geçer.
0
rentts
(11.11.08)
irish drinking songs diye bir albüm var. çok matraklar tavsiye edilir.
0
darknum
(12.11.08)
(4)

Şirketten MSN e girme

kabak cekirdegi
Daha önce de şirkette msn i engellemeye çalıştılar her seferinde bir kaçış yolu bulundu. bilgi işlem sanırım biraz akıllandı. şimdi webwasher programını kullanıyorlar. proxy engelleyiciler instant messagingler falan çalışmıyor. bunun bir çözümü mutlaka vardır ama bilen var mı? işyerinden nasıl msn e
Daha önce de şirkette msn i engellemeye çalıştılar her seferinde bir kaçış yolu bulundu. bilgi işlem sanırım biraz akıllandı. şimdi webwasher programını kullanıyorlar. proxy engelleyiciler instant messagingler falan çalışmıyor. bunun bir çözümü mutlaka vardır ama bilen var mı? işyerinden nasıl msn e girebiliriz? kendim hiç girmem aslında arkadaşlarım için istiyorum :) çocukların performansı düşüyor.

-meebo
-proxy
-webmessenger
dışında bir çözüm varsa müteşekkir oluruz. daha verimli çalışıp ülkemize faydalı oluruz..
0
kabak cekirdegi
(11.11.08)
aynı dertten muzdariptim. www.ktunnel.com yardımıma koştu.
0
prompter
(11.11.08)
portable msn
0
ermanen
(11.11.08)
0
ccompiler
(11.11.08)
hollowlife
(11.11.08)
(1)

istanbul umbro mağazası

head
selam,istanbul'da umbro mağazası (tercihen anadolu yakası) nerede vardır ya?
selam,
istanbul'da umbro mağazası (tercihen anadolu yakası) nerede vardır ya?
0
head
(11.11.08)
cevap degil ama

nike, umbro'yu satin aliyordu bir ara.
0
ermanen
(11.11.08)
(4)

uçaklarda tuvalet sorunu

submariner
aklıma takıldı uçaklarda ki tuvalet artıkları nereye gidiyor
aklıma takıldı uçaklarda ki tuvalet artıkları nereye gidiyor
0
submariner
(10.11.08)
havaya.

ama burayi oku yine de:
science.howstuffworks.com
0
ermanen
(10.11.08)
uçak yerdeyken bu iş için üretilmiş, kasasında su tankı olan araçlar tarafından çekiliyor.
0
geldiler
(10.11.08)
uçak yere indiğinde, yer hizmetleri veren firmaların (havaş, çelebi) "ramp" adı verilen birimleri, tuvalet aracı ile uçağın altına boru bağlıyorlar. bu araç artıkları çekip kanalizasyona aktarıyor.
0
tembel degilim useniyorum
(10.11.08)
www.denge.aero
ahan da şu araç uçağa geri geri yanaşıyor ve ilgili yere hortumu bağlayıp çekiyor pis suyu.
0
geldiler
(10.11.08)
(9)

Want or Need

cryin
Arkadaşlar, cep telefonu bir need midir yoksa want mıdır. marketing exam sorusu olacaktır bu o bakımdan..
Arkadaşlar, cep telefonu bir need midir yoksa want mıdır. marketing exam sorusu olacaktır bu o bakımdan..
0
cryin
(10.11.08)
cep telefonu need dir,modeli want tır.
0
szqnn
(10.11.08)
bence de need'tir. onsuz life çok difficult olurdu.

not: ikinci cümle esprimsidir. alınganlık olmasın.
0
rectoa
(10.11.08)
standart cep telefonu need dir; pahalı cep telefonu want dır.
0
babatema
(10.11.08)
Bir yere kadar "need". 3-5 mp kameralısı, televizyonlusu "want". İhtiyacın bittiği yerde lüks başlıyorsa "want" yani.
0
shangrilla
(10.11.08)
detay verilmediğine göre ihtiyaçtır diyorum ben de. ha üstün özellikli bir cep telefonunu sorarsan want derim.
0
deckard
(10.11.08)
need for speed.

dogruya dogru.
0
ermanen
(10.11.08)
Need-want arasındaki fark lüksle alakalı değildir. Buradaki son derece teknik bir soru, yani konuyu bilmeyenler de neye dayanıp atıyorlar bilemedim.

need (ihtiyaç) o ürünün kullanım amacıdır. Yani cep telefonu ile iletişim ihtiyacınızı karşılıyorsunuz.

İletişim ihtitacınızı karşılamak için çeşitli ürünler vardır: Msn, mektup, duman, güvercin, internet vb.

İletişim ihtiyacınızı karşılamak için bunların hangisini seçmek istediğiniz want (istek) olur.

Yani iletişim ihtiyacını karşılamak için cep telefonu "istersiniz". Hatta paranız yetiyorsa iphone talep edebilirsiniz (demand).

Doyma ihtiyacınızı kaşılamak için hamburger (want) ya da kelle paça çorbası (want) isteyebilirsiniz. Bunların hangisini talep edeceğiniz (demand), satın alma gücünüz ve diğer faktörler ile belirlenir.

Özetle ilişki need>want>demand şeklindedir.
0
sui
(10.11.08)
zor bi soru, ama bence anadilimiz türkçe.. bence yani..
0
thefalloftekin
(11.11.08)
Önce ana dil kelimesinin ayrı yazıldığını öğrenelim, sonra ana dil den bahsedelim.

İngilizce kelime kullandığım için tüm kamuoyundan özür dilerdim de benim ana dilimin Türkçe olduğunu size kim söyledi? Hatta Türk olduğumu kim söyledi? Her Türkçe konuşup yazan Türk müdür, Antalya'ya tatile gelen her Rus turist verir mi? Oturup bunu tartışalım.
0
🌸cryin
(11.11.08)
(9)

Deniz Mahsullerini Haslamaca

ermanen
Deniz mahsullerini haslayinca niye bu kadar fazla kopuk cikiyor, ozellikle karides mesela..
Deniz mahsullerini haslayinca niye bu kadar fazla kopuk cikiyor, ozellikle karides mesela..
0
ermanen
(09.11.08)
iç organları ile birlikte haşlamandan kaynaklı olmasın?
0
alkolik imam
(09.11.08)
yok yav, temizlenmis ve dondurulmus
0
🌸ermanen
(09.11.08)
karidesi haşlamamak gerekli diye biliyorum.
0
mea maxima culpa
(09.11.08)
@mea maxima: neden ki?
(bu arada verecek bir cevabım yok, ama merak ettim )
0
neverending nightmare
(09.11.08)
eğer daha sonradan tavada filan yapmayı düşünüyorsan önceden haşlama yani, ona gerek yok diye yazdım.
0
mea maxima culpa
(09.11.08)
Bence tam tersi karides haşlanmalı. Etin kızartmadan önce haşlanması yumuşamasını ve tad vermesini sağlıyor. Direkt kızartırsan çiğ kalma ihtimalide var ayrıca.
0
alkolik imam
(09.11.08)
karidesi haşlarken suyuna azcık sirke katınız.
0
susannah
(09.11.08)
(bkz: tuz)

amacınız karides tava yapmak ise karidesi haslamayınız , zaten sulu bir yapısı oldugundan tava ya koydugunuz anda zaten ılk basta kendı suyunu salacak sonra toplayacaktır .
hayvan karides deme kıvamına geldıyse zaten haslayıp yazık etmeyın lezzete ama dondurulmus urun dedıgınıze gor ebuyuk ıhtımalle cımcımden bahsedıyoruz.

ayrıyetten karidesi kopugu cıkacak kadar cok haslamak fazla gibi geldi bana genellikle kaynayan suya atılıp cok gecmeden alınır.
0
dodocan
(09.11.08)
karides, üzerine hoh dediğiniz an pişen bişeydir hatta çiğ de yenebilir. pişirmeden önce haşlamaya gerek yoktur ama sadece haşlanarak da pişirilebilir. haşlanırken biraz fazla küçülür ama. deniz ürünleri, üzerlerindeki denizsel kalıntılar yüzünden köpürür haşlanırken.
0
cereal killer
(09.11.08)
(5)

Dokunmatik ekranli (touchscreen) digital camera ve Nikon

ermanen
Dokunmatik ekranli (touchscreen) digital camera, almaya deger mi? Mesela Nikon Coolpix S60? Yoksa Nikon Coolpix P80 daha mi iyi?
Dokunmatik ekranli (touchscreen) digital camera, almaya deger mi? Mesela Nikon Coolpix S60? Yoksa Nikon Coolpix P80 daha mi iyi?
0
ermanen
(09.11.08)
p80
0
enter saltman
(09.11.08)
Dokunmatik ekranlar için ayrıca para harcamaya gerek yok derim. Onun yerine aynı fiyata çok iyi makinalar alabilirsin.
0
alkolik imam
(09.11.08)
@alkolik imam

mesela?
0
🌸ermanen
(09.11.08)
Canon PowerShot SD890 IS

bir de bu var dusunduklerim arasinda, daha mi iyi sizce?
0
🌸ermanen
(09.11.08)
Dokunmatik ekranlı alma da ne alırsan al.
0
paranormal
(09.11.08)
(5)

Dinlenecek müzik aranıyor

alperen4
Şimdi sevgili duyurucular;Normalde Death Metal tarzında müzik dinleyen birisiyim. Lakin tahmin edersiniz ki bu ve bunun gibi ecnebi tarzları tam olarak bizim çevremizin duygularını yansıtamıyor, gerek söz gerekse melodi açısından.Benim aradığım ise oriental tarzda, yani bizim sanat müziğimizde kulla
Şimdi sevgili duyurucular;
Normalde Death Metal tarzında müzik dinleyen birisiyim. Lakin tahmin edersiniz ki bu ve bunun gibi ecnebi tarzları tam olarak bizim çevremizin duygularını yansıtamıyor, gerek söz gerekse melodi açısından.
Benim aradığım ise oriental tarzda, yani bizim sanat müziğimizde kullanılan çalgıları kullanıp dinlendiği zaman ise kederden, üzüntüden öldürecek, bu yönde de sizlerin beğenisini ve ilgisini kazanmış parçalar.
Not: Oriental dedim diye Orphaned Land vs. ile gelmeyin.
Arapça ve İbranca önceliklidir.
Not 2: Assassin's Creed oynamış olanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır.
0
alperen4
(08.11.08)
ben yıllardır o tarz müzikler arıyorum ve diyebilirim ki senin ilacın hans zimmer - black hawk down theme.
0
deckard
(08.11.08)
(bkz: arkan)
0
ravioli
(09.11.08)
ermanen
(09.11.08)
(bkz: dead can dance)
(bkz: dargaard)
bunları da bir dene derim.
0
archidead
(09.11.08)
the tea party.
0
mesopotamian
(11.11.08)
(5)

Streclenmis Salata - Dolapta durma suresi

ermanen
ustu streclenmis ve dolaba koyulmus salata, kac gun dolapta durabilir?
ustu streclenmis ve dolaba koyulmus salata, kac gun dolapta durabilir?
0
ermanen
(08.11.08)
soğan varsa iki saat; havuç varsa 5-6 saat; yoksa ertesi akşama kadar
0
seyuranto
(08.11.08)
Ben, 3 gun oldu hala yiyorum, goruntusunde ve tadinda bir degisim farketmedim, olecem mi yoksa?
0
🌸ermanen
(08.11.08)
sirkesini bişeyini dökmeden dolaba koyduysanız bişey olmaz
0
enter saltman
(08.11.08)
zeytinyagi ve limon suyu koydum sadece
0
🌸ermanen
(08.11.08)
bişi olmaz
0
enter saltman
(08.11.08)
(3)

boksör style=))) ?????

f1
şu boksörlerin dişleri kırılmasın die kullandıklarını zımbırtının adı nedir??zımbırtı demem tamamen bilgisizliğimden.ve ayrıca herhangi bi spor magazasında bulabilr miyim???
şu boksörlerin dişleri kırılmasın die kullandıklarını zımbırtının adı nedir??zımbırtı demem tamamen bilgisizliğimden.
ve ayrıca herhangi bi spor magazasında bulabilr miyim???
0
f1
(08.11.08)
dişlik.
0
axijazz
(08.11.08)
mouth guard
en.wikipedia.org
0
ermanen
(08.11.08)
Her spor mağazsında yok ama Ülkealan'da var bol bol. Hemen hepsi 5 ytl'dir, ama dikkat et sap kısmı kötü olmasın, yoksa işlemden sonra kestiğin bölüm çıkıntı olarak kalır ve direk yersen surata keser dudağını.
0
tekosin
(28.12.08)
(2)

kurşunlu - kurşunsuz

olay
bir metalin kurşun içerip içermediğini en kolay nasıl anlarız ?teşekkürler
bir metalin kurşun içerip içermediğini en kolay nasıl anlarız ?

teşekkürler
0
olay
(08.11.08)
Bu "lead check" yuzeyi olcebiliyor sadece sanirim.

kimyasal bir islem yapmak gerek tamamini olcmek icin kanimca, ama yine de kolay yontemi de olabilir, bir kere hepsini eritmen lazim once ve sonra plumbosolvent kullanmalisin veya metal spektroskopileri var, bunlar ne kadar olcuyor ne ediyor tam bilmiyorum, fikir olarak sadece...
0
ermanen
(08.11.08)
valla biz labaratuarda ışık spektrometresi kullanıyoruz. kendisi kısaca numuneyi argon gazı bulunan bir ortamda akkor hale getirip yansıyan ışığı elementlerin tayflarına göre ayırıp içerik hesaplıyor.

evet kolay bir yol değil gibi gözüküyor ama en çok kullanılan yöntem bu. ha eğer işin uzmanıysan ışık ve sem mikroskoplarıyla baktığında da kurşun içeriğini ayırt edebilme ihtimalin var.

detay istersen de anlatırım.
0
darknum
(09.11.08)
(3)

CCleaner'in silemedigi cookie

ermanen
CCleaner'in silemedigi bir cookie var, niye silemiyor?edit: cookie klasoru de bos gozukuyor hatta, pis bir spyware yedim heralde:)
CCleaner'in silemedigi bir cookie var, niye silemiyor?

edit: cookie klasoru de bos gozukuyor hatta, pis bir spyware yedim heralde:)
0
ermanen
(08.11.08)
Browser veya başka bir program açıksa kullanımda olabilir?
0
alperen4
(08.11.08)
Yok, herseyi kapatip ccleaner ile siliyorum, bilgisayari bile bastan baslatip yeniden ccleaner ile siliyorum, yok gitmiyor kaldi oyle..
0
🌸ermanen
(08.11.08)
Bir kez benim de başıma gelmişti bu, inad edip browser'i kaldırıp yeniden kurmuştum, düzelmişti sonra, kalbim gibi bomboş bir history sahibi olmuştum gene.
0
flawless victory
(08.11.08)
(2)

expiro.h virüsü nasıl silinir?

ekumenick
bir arkadaşımın bilgisayarına bulaşan expiro.h adlı virüsü bir türlü silememekteyiz. nod 32 kurulu bulunmakta olan bilgisayarda sistemdeki virüs bulunmakta ancak silinememektedir. konu ile ilgili bilgi sahibi arkdaşların yol göstermeleri önemle rica olunur....
bir arkadaşımın bilgisayarına bulaşan expiro.h adlı virüsü bir türlü silememekteyiz. nod 32 kurulu bulunmakta olan bilgisayarda sistemdeki virüs bulunmakta ancak silinememektedir. konu ile ilgili bilgi sahibi arkdaşların yol göstermeleri önemle rica olunur....
0
ekumenick
(08.11.08)
formatla pc yi en iyi çözüm
0
asivan
(08.11.08)
kaspersky
f-secure
combofix
0
ermanen
(08.11.08)
(7)

Utangaçlık Sıkılganlık

allezz
Efendime söyliyim, "küçükken", "teenager iken" utangaç olan topluluk içinde konuşamayan, yeni insanlarla tanışmayı zor bulan, bir sohbet esnasında açacak konu bulamayan, diğer insanların hakkında ne düşündüklerine çok kafa yoran, yanlış yapma korkusu olan, genelde yapmadığı şeylerden pişman olan bir
Efendime söyliyim, "küçükken", "teenager iken" utangaç olan topluluk içinde konuşamayan, yeni insanlarla tanışmayı zor bulan, bir sohbet esnasında açacak konu bulamayan, diğer insanların hakkında ne düşündüklerine çok kafa yoran, yanlış yapma korkusu olan, genelde yapmadığı şeylerden pişman olan bir insan iken sosyal anlamda kendinde reformlar yapabilmiş sözlükçü arkadaşlar yapmışlarsa nasıl yapmışlardır merak ediyorum.
0
allezz
(08.11.08)
şincik şöyle oluyor;

tarifine uyan biri olarak şunu söyleyebilirim; ben yabancısı olduğum ortamlarda yakın bir zamana kadar ağzımı bile açmaz, soğuk nevale tadında takılırdım. zamanla çevremdeki insanların benden bir üstünlükleri olmadığını farkettiğim anda cesaretim yerine geldi, çok da sallamamaya başladım söylenenleri.

olay bende basitçe bu.
0
rectoa
(08.11.08)
hepsi bir süre sonra önemsiz oluyor. insanlar olsun, onların tepkileri olsun, onları eskisi kadar önemsememeye başlıyorsun bir süre sonra. şimdi kaç yaşındasınız bilmiyorum ama ben üniversiteye girmemden beri böyle bir değişim geçirdim sanırım.
0
tom riddle
(08.11.08)
Hayatının bir noktasında (17-18 gibi) aslında kafanın diğerlerinden çok daha fazla çalıştığını ve aslında acılı yalnızlıklarının nedeninin bu olduğunu anlayıp sonrasında komik bir insan oluyorsun. Gerisi geliyor.

Kendine güven meselesi tamamı ile.
0
sui
(08.11.08)
Üniyi yeni bitirdim bu sorunların çoğunu atlattım zamanında ama daha iyi sonuçlar elde etmiş kişilere varsa görüşlerini alayim dedim. Mesela burda da var bir sorun, hala kendimde sorun olduğunu düşünüyorum. Dışardan bakılınca oldukça başarılı biri görünmeme rağmen hep kendimde eksik arıyorum, kendimi bir şekilde yetersiz görüyorum ve bu kendine güvensizlikten kurtulamıyorum. Bir konu hakkında kesin kararlı bir insan görüntüsü çizemiyorum. Evet konuyu biraz dağıttığımın farkındayım. Yuh eşşek kadar olmuş hala nelerle uğraşıor diyenlerinizi duyar gibiyim
0
🌸allezz
(08.11.08)
Bu durum seni kendini geliştirmene sevkediyorsa dozu kaçmadıkça iyidir. "Süperim ben yeter bu kadar" demekten iyidir en azından.

Ben lise dönemine kadar olan çekingenliğimi ve utangaçlığımı korkunun üzerine giderek yendim. Sosyalleşmek adına bana zor gelen şeyleri kendimi zorlayarak ve korkularımın gerçekleşmesini tamamen göze alarak zorlama ile gerçekleştirdim. Daha sonra korkulacak bir şey olmadığını anlayınca geçiyor.

Bir de ufaklığımdan beri utangaçlığımı kendimce cezalandırmak adına kendimi sonrasını düşünmeden korkutucu durumların içine attım. Atıyorum okulda sahne ile ilgili bir şey için başvurular alınıyorsa gittim kendimi yazdırdım, iki kişiyle konuşmaya çekinirken kendimi sahnede bulduğum zamanlar oldu (tiyatrodur, şiir okumadır, müziktir). Böyle durumlar yaratabilirsin kendine, kendini iraden ile topluluk içinde falan konuşacak durumlara anlık olarak sokamıyorsan buna kendini mecbur bırakacak ve daha uzun vadede gerçekleşecek şeylerin içine at. Daha sonra mecbur kalacağın için heyecandan ölecek gibi olsan da bir şekilde işi kıvırmak zorunda olduğunu bildiğinden bunları bastırıp korkunun üzerinde tepinmek zorunda kalıyorsun. İşin gücün nedir bilmiyorum ama işe yarıyor. Şu anda ara ara sahneye çıkmamı sağlayan bir işim var ve sahnede neredeyse evimde - odamdaki kadar rahatım diyebilirim. Karşılaştırma olarak: küçükken minibüste para uzatmaya bile acayip çekinirdim. Buna sadece kendimi korktuğum şeyleri yapmaya mecbur bırakarak ulaştım diyebilirim. evet.
0
kurukafa
(08.11.08)
rezil olmayi dusunmeyeceksin, riske girmeyi seveceksin, istedigini yapacaksin, ama her dusundugunu de soylemeyceksin, belli topluluklara katilmayi deneyebilirsin...
0
ermanen
(08.11.08)
(bkz: jeux d enfants)

bu filmi izle. aşkı anlatıyor ama kız ve erkek arasındaki iddialaşmalarda çevrelerinin tepkisine ve bu kızla erkeğin bu tepkilere kayıtsızlığını incele. senin durumundaki biri için şahane olacak, muhtemelen de insanlara bakış açın değişecek.

demiştim ya ben de senin gibiydim diye, bu filmi izledikten sonra her şey daha da netleşti. yaşamaya geldik şuraya, millet ne der diye tasa edersek işimiz var.

ha filmi izlemiş de olabilirsin bu arada tabii.
0
rectoa
(09.11.08)
(7)

limited ?

baklagil
filmelerdeki "limited" ibaresi filmin sansürlü mü sansürsüz mü olduğunu ifade ediyor? limited kelimesi sansürlü olduğunu çağrıştırıyo gibi geldi ama öyle değil sanki?bi de"unrated""uncut" ibareleri var ki bunlar sansürsüz tam sürüm olduğunu belirtiyor sanırım.biraz açsanız...
filmelerdeki "limited" ibaresi filmin sansürlü mü sansürsüz mü olduğunu ifade ediyor? limited kelimesi sansürlü olduğunu çağrıştırıyo gibi geldi ama öyle değil sanki?

bi de

"unrated"
"uncut" ibareleri var ki bunlar sansürsüz tam sürüm olduğunu belirtiyor sanırım.

biraz açsanız...
0
baklagil
(08.11.08)
ermanen
(08.11.08)
sözlüğe küsüm bu aralar, girmiyorum hiç, girmeyi de düşünmüyorum açıkçası, yine de sağolun.

dağ dağa küsmüş dağın haberi olmamış misali.
0
🌸baklagil
(08.11.08)
yani diyor ki limited versiyonu kırpılmış demek değildir, sadece belirli sinemalarda gösterilmiş demektir.

unrated, filmlerin M mi, +18 mi, ESRB mi olduğu belirlenmemiş filmlerdir.

uncut ise adı üstünde, kesilmemiş sahneler de filmde mevcut.
0
deckard
(08.11.08)
çok sağolun.
0
🌸baklagil
(08.11.08)
M mi derken, M ne demek
0
efruz
(08.11.08)
@efruz
mature/yetişkin demek.
0
ukeladümbelek
(08.11.08)
"m", esrb'nin tüketiciye yardımcı olmak için belirlediği kodlardan birisi. anlamı da mature +17.

filmin içeriği dolayısıyla on yedi yaşından büyüklere uygun görülmüş yani.
0
hellguard
(08.11.08)
(6)

ayı beslenmesi

leylak sarabi
ayı etçil midir, otçul mudur, ikisi de ise hangisine daha yakındır?
ayı etçil midir, otçul mudur, ikisi de ise hangisine daha yakındır?
0
leylak sarabi
(07.11.08)
yani şöyle ki;
"avlanmayan otçul" veya "avlamayan etçil" sorgularından biri "ayı" sonucunu çıkarır mı, yoksa omnivor diye ayrı bir sınıfta olduğu için alakasız mıdır. ya da ben anlatamadım, şuradaki ilk örnek: www.docm.mmu.ac.uk
0
🌸leylak sarabi
(07.11.08)
En karnivor olani "kutup ayisi", neredeyse tamamen karnivor, cok nadir bitki yiyebiliyorlar..

"dev panda" ise neredeyse hep bambu yiyor, o yuzden %99 herbivor imis
en.wikipedia.org

geri kalan ayi cinsleri ise omnivor, ama belli donemlerde veya cinslere gore, daha bir karnivor veya daha bir herbivor olabiliyorlar...

Surda "dentition" ve "evolutionary relationships" kisminda daha ayrintili bilgi bulabilirsin:
en.wikipedia.org

Yine ayi cinslerini tek tek arastirinca ne yedikleri ayrintili bulabilirsin..

(bu son edit valla)
0
ermanen
(07.11.08)
elma armut ne bulursa yer.
0
dave
(08.11.08)
nehirlere yakın olanlar balık avlıyor, kimisi arı kovanlarını talan edip bal topluyor, meyve sebze de yiyorlar maşallah. yarasın, lop lop et olsun.
0
flyalone
(08.11.08)
ayı beslenmesi başlığını görünce ayı bakımında dikkat edilecek noktalar gibi bişiy bekledim.
0
elcezire exclusive
(08.11.08)
teke zortlatması gibi bir oyun da olabilir pekala.
0
flyalone
(09.11.08)
(7)

film tavsiyesi

ibadeath
yahu bu aksam oturup bi film cakiyim diyorum. ama boyle az biraz geliriyim diyorum. boyle hani donnie darko, olmadı oldboy, olmadı requiem for a dream tarzı ya da bu ucunun bilesimi kadar guzel bir film tavsiyesi bekliyorum ahaliden..
yahu bu aksam oturup bi film cakiyim diyorum. ama boyle az biraz geliriyim diyorum. boyle hani donnie darko, olmadı oldboy, olmadı requiem for a dream tarzı ya da bu ucunun bilesimi kadar guzel bir film tavsiyesi bekliyorum ahaliden..
0
ibadeath
(07.11.08)
Twelve Monkeys
Dark City
ikisine hayir derseniz Dog Day Afternoon derim :)
0
kisisel bir ileti yaz
(07.11.08)
-cassandra's dream
-chinatown

aklıma ilk gelenler. izlemediyseniz tavsiye ederim.
0
nerdeyim ben
(07.11.08)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(07.11.08)
Batoru rowaiaru
0
ermanen
(07.11.08)
(bkz: el orfanato)
0
ccompiler
(07.11.08)
Boy A (2007)
0
trimpot
(07.11.08)
(bkz: equilibrium)
0
blackdog
(07.11.08)
(4)

cahil soru? oksijen seviyesi

dorian greyfurt
tıp bilgim house md ile sınırlı.bu hastaların parmağına kıstırılan dalgametre var ya adı her ne ise; şimdi bu nabzı ve kan basıncını ölçüyor anlayabiliyorum.bi de o monitörde, arada hastanın oksijen seviyesi düşüyor falan, dikkat ediyorum elemana sadece bu alet takılı. şimdi bu alet oksijen seviyesi
tıp bilgim house md ile sınırlı.

bu hastaların parmağına kıstırılan dalgametre var ya adı her ne ise; şimdi bu nabzı ve kan basıncını ölçüyor anlayabiliyorum.
bi de o monitörde, arada hastanın oksijen seviyesi düşüyor falan, dikkat ediyorum elemana sadece bu alet takılı. şimdi bu alet oksijen seviyesini, kan basıncı ve nabız arasında bir orantı kurup mu algılıyor? ya da hatalı mıyım başka alet de takılı mı.
yanı oksijen oranını o monitöre yansıtan nedir?
0
dorian greyfurt
(06.11.08)
ermanen
(06.11.08)
Pulse Oksimetre. Her bir nabızda kandaki oksijen satürasyonunu ölçmeye yarar. Mekanik tekniğini bilmiyorum.
0
hlathguth
(06.11.08)
parmak ucundaki kandaki eritrositlere kırmızı ışık veriyor, infrared sensorüyle de oradaki eritrositlerin o ışığı absorbsiyon oranına göre de oksijen miktarını tesbit ediyor.

en basit haliyle böyle işliyor
0
october swimmer
(07.11.08)
october swimmer'ın açıklaması yeterince detaylı olsa da, kırmızı kan hücrelerindeki oksihemoglobinin kırmızı ışığı absorbe etme oranına bakıyor, en detaylı şekilde.
0
tom riddle
(07.11.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.