Giriş
(6)

Soru acma $ekilleri?

oligomer
Arkada$lar haldir huldur buraya gelip "bilgisayarimin x sorunu var, napabilirim" $eklinde duyuru aciyorsunuz ama her nasil beceriyorsaniz bunlari CEVAP VERILEMEYECEK $ekilde aciyorsunuz? E kendinize yardim edilmesini istemiyorsaniz neden duyuru acip insani cileden cikartiyorsunuz ki?
Arkada$lar haldir huldur buraya gelip "bilgisayarimin x sorunu var, napabilirim" $eklinde duyuru aciyorsunuz ama her nasil beceriyorsaniz bunlari CEVAP VERILEMEYECEK $ekilde aciyorsunuz? E kendinize yardim edilmesini istemiyorsaniz neden duyuru acip insani cileden cikartiyorsunuz ki?
0
oligomer
(06.11.08)
Daha once cok tartisildi bu, duyuru tipi secme sistemi de degistirildi o yuzden..
0
ermanen
(06.11.08)
ugrastik ettik, duyuru acma secmeli olsun dedik ve sagolsun compumaster o isi halletti. artik gerisi duyuru acanin boynuna vallahi.

o degil de; duyuruya/soruya bir üstte cevap verilmis olmasina ragmen, inatla ayni cevabi vermek niye onu anlamiyorum ben.
0
trimpot
(06.11.08)
sanırım internet kullanıcılarına duyuru modunda ilan eklemeye çalıştıklarında bir mbox çıkarak bak duyuru ekliyorsun mesaj ile cevap alamıyacaksın gibi bir uyarı verilse bu sorun ortadan kalkar.
0
alkolik imam
(07.11.08)
hayırda bu işi sadece internet kullanıcıları yapmıyor.bence duyuru açarken duyuru türünü seçmeden mesaj yazılmasa kesin çözüm olur gibi..
0
isott
(07.11.08)
@trimpot

o genelde duyuruları okurken sayfada çok uzun süre geçiyor, sonra da post arefesinde sayfa refresh olmadığından insanlar o cevapları görmemiş oluyorlar.

yani, bence.
0
desdinova
(07.11.08)
gaza geldim metinde soru işareti varsa ve duyuru seçiliyse gitmesin eklenemesin falan, evet istiyorum bunu.! heyt!
0
myriamonde
(07.11.08)
(7)

eksi duyuru kullanımı hakkında

sessia
cevap bıraktığım duyurulara geri dönemez miyim, yani buralarda bir yerde cevap yazdığım duyuruları göster diye bir link yok di mi? ben bi duyurunun nolduğunu merak ettim diyelim ve cevabımın işe yarayıp yaramadığına bakmak istiyorum nasıl bulcam simdi onu??
cevap bıraktığım duyurulara geri dönemez miyim, yani buralarda bir yerde cevap yazdığım duyuruları göster diye bir link yok di mi?
ben bi duyurunun nolduğunu merak ettim diyelim ve cevabımın işe yarayıp yaramadığına bakmak istiyorum nasıl bulcam simdi onu??
0
sessia
(06.11.08)
favorilerine ekle
0
ermanen
(06.11.08)
"Bugun"'un altindaki "Benimkiler" linkine basin.
0
wpi
(06.11.08)
yukarda "benimkiler" var orayı tıklayınca "benim cvp verdiğim duyurular" var ordan görebiilirsiniz.
0
light beam
(06.11.08)
ara kısmına "@sessia" yazın.
0
babatema
(06.11.08)
bugün yazısının altında benimkiler var ona tıkladıktan sonra bir de cevap verdiklerim var aynı yerde.
0
yuto
(06.11.08)
jangara
(06.11.08)
artık takip edebiliyorum, tesekkurler arkadaslar:)
0
🌸sessia
(06.11.08)
(4)

Burger King Steak House fiyatı

uckac
Yiyen varsa şu ana kadar burgerin tek fiyatını ve menüsünü yazıp beni aydınlatabilir mi? Ayrıca verdiğiniz paraya değiyor mu?
Yiyen varsa şu ana kadar burgerin tek fiyatını ve menüsünü yazıp beni aydınlatabilir mi? Ayrıca verdiğiniz paraya değiyor mu?
0
uckac
(06.11.08)
6.50 ytl tek hamburger
9.50 ytl menu
paraya değme konusu insanın damak tadına göre değişir ama ben normalde burgerdan hic hamburger yemezdim bu cok hosuma gitti. hep yicem bundan sonra oley!
0
sekox
(06.11.08)
Tadi guzel degil bana gore, Whooper daha guzel.
0
ermanen
(06.11.08)
ankara da
burger 7.25 ya da 7.50 civarı
menü: 10.25

ben bişi anlamadım tadından. big king ve hele hele whooper varken almam bi daa bundan.
0
oceano
(06.11.08)
bence çok güzel tadı. ama peynirsiz yemek lazım.
0
murqx
(07.11.08)
(2)

anchorman lerin haber okurken

ibadeath
muhakkak buralarda birileri benden once bunu merak etmistir ama yine de sormakta bir beis gormuyorum. bilmeyenler ogrenir, bilenler tekrar eder. ana haber bultenlerinde enkırmenlerin haber okudukları bir cihaz mı var. varsa nedir ismi.
muhakkak buralarda birileri benden once bunu merak etmistir ama yine de sormakta bir beis gormuyorum. bilmeyenler ogrenir, bilenler tekrar eder. ana haber bultenlerinde enkırmenlerin haber okudukları bir cihaz mı var. varsa nedir ismi.
0
ibadeath
(06.11.08)
(bkz: prompter)
0
s man chen
(06.11.08)
teleprompter daha dogru
0
ermanen
(06.11.08)
(9)

Biri bunu durdursun!

clandestino88
Arkadaslar 3 gündür fena halde gözüm seğiriyor hakim olamıyorum.İlk gün uykusuzluktandır dedim.Uyuyunca olmadığını anladım anormal psikolojik bir durum da yok.Ama kafayı yerim bu gidişle durduramıyorum efendiler sürekli tıklıyor.Ne yapayım ne edeyim yok mu bunu durdurmanın bir çaresi bana bir akıl v
Arkadaslar 3 gündür fena halde gözüm seğiriyor hakim olamıyorum.İlk gün uykusuzluktandır dedim.Uyuyunca olmadığını anladım anormal psikolojik bir durum da yok.Ama kafayı yerim bu gidişle durduramıyorum efendiler sürekli tıklıyor.Ne yapayım ne edeyim yok mu bunu durdurmanın bir çaresi bana bir akıl verin.
0
clandestino88
(05.11.08)
göz seyirmesi tamamen yorgunlukla ilgili bir hadise demişti göz doktoru. iyi de bir doktordu. biraz istirahat, biraz sabır tavsiye ediyorum.
0
tannhauser
(05.11.08)
benim yaklaşık 2-3 ay sürdü ama şimdi eser yok. dinlenmek tek ilacı.
0
rentts
(05.11.08)
durdurmanın mümkün olduğunu sanmıyorum. Ara ara bir iki ay ziyaret ediyor, çok ekrana bakmaktan falan da oluyor sanırım. istirahat, mümkün değilse kafaya takmamak tek çözümü olsa gerek.
0
kurukafa
(05.11.08)
Pekistirelim o zaman
Bana da olmustu, gecti sonra, tamamen yorgunluktan olmustu...

edit: yalniz sonradan farkettim, siir gibi yazmisim
0
ermanen
(05.11.08)
Herkes söylemiş ama, sebebi gerçekten yorgunluk. Vücudunuz atrık yorgunluğu atamayınca belirti olarak bunu gösteriyormuş. Kronik yorgunluk yani. Uzun (Gerçekten uzun) süreli bir dinlenme gerekiyor size. Benim geçen dönem her gün atardı. Zaten üzerine de bir sürü sağlık sorunu yaşadım. Dikkatli olun ve kendinizi çok yormayın.
0
nuage
(05.11.08)
Herkese teşekkürler arkadaslar galiba sebebi hepinizin dediği gibi yorgunluk zira son 5 günün 3 günü ayakta dolaşmaktan-iş gereği- inanılmaz yorulmuştum bir de 3 gün arayla aksamları 2 halı saha macı yapınca bünyeye ters geldi tabii.Maalesef dinlenecek vaktim de yok çekicez artık bir süre o zaman ama inanılmaz rahatsızlık verici birşey herkese tekrar teşekürler.
0
🌸clandestino88
(05.11.08)
sadece yorgunluktan değil ciddi magnezyum eksikliğinden de olabiliyor. kötü şeyleri ise düşünmeyelim mesela ms gibi. magnezyum alın bence ama çoookkkk rahatsız etmeye başlarsa doktor doktor kalksana..
0
jade
(05.11.08)
(git: 40502)
0
libera
(05.11.08)
yorgunluk, stres ve b vitamini eksikliğinden kaynaklanıyor.
b vitamini takviyesi, biraz dinlenme ve kafanızı meşgul eden strese sokan şeylerden uzaklaşmak için hoşunuza giden ve sizi yormayacak bişey ile meşgul olmanız ve seyirmeyi düşünmemeye çalışmanız halinde 1 hafta 10 güne kadar seyirme falan kalmaz :)
ben bir dönem uykudan uyanıyordum ağlayarak allahım tik yapıştı üstüme napıcam diye...
geçmezse doktora başvurun en kısa zamanda ama.
0
likeaprayer
(06.11.08)
(3)

Yüzüklerin efendisi Yüzükteki yazının birebirini arıyorum fontuna kadar :) ??

Bravefart
Arkadaşlar yüzüklerin efendisindeki yüzüğün üstündeki yazıyı arıyorum fontuyla birlikte ve anlamıda tabi yardımcı olursanız süper ötesi olur :D
Arkadaşlar yüzüklerin efendisindeki yüzüğün üstündeki yazıyı arıyorum fontuyla birlikte ve anlamıda tabi yardımcı olursanız süper ötesi olur :D
0
Bravefart
(05.11.08)
ermanen
(05.11.08)
Çok teşekkür ettim fakat pek ingilizcem olmadığı için tek kalan isteğim anlamı olucak sanırım :) biliyorum çok şey istiorum :D
0
🌸Bravefart
(05.11.08)
Hepsine hükmeden bir yüzük, hepsini o bulacak
Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak
0
ermanen
(05.11.08)
(2)

buğday arpa ve çavdarın yağmura karşı hassasiyeti

mortifera
bana buğday arpa ve çavdarın yağmura ve kuraklığa karşı hassasiyeti üstüne bazı bilgiler lazım. çok detaylı olmasına gerek yok.yani densin ki "kuraklıktan en fazla buğday, sonra arpa, sonra çavdar etkilenir" bunun gibi.ya da fazla yağmurda en fazla şu coşar, bu coşar.çok gudik bir proje yapıyorum da
bana buğday arpa ve çavdarın yağmura ve kuraklığa karşı hassasiyeti üstüne bazı bilgiler lazım. çok detaylı olmasına gerek yok.

yani densin ki "kuraklıktan en fazla buğday, sonra arpa, sonra çavdar etkilenir" bunun gibi.

ya da fazla yağmurda en fazla şu coşar, bu coşar.

çok gudik bir proje yapıyorum da, yetiştirmem lazım, biraz yüzeysel olsa da bu tip datalar lazım, internetten herhangi bir siteden olabilir.
0
mortifera
(04.11.08)
kitap buldum ama neresinde yazdigini bulamadim:
books.google.ca
0
ermanen
(04.11.08)
öss döneminden kalma coğrafya bilgilerime dayanarak :
dayanıklı>dayanıksız
çavdar>arpa>buğday
0
humin zararlisi
(04.11.08)
(4)

Görsel / fotografik hafıza nasıl gelişir?

caturanga
gireceğim bir sınav için görsel hafızamı geliştirmek üzere acilen doküman arıyorum. şu anda yapabildiğim facebook'taki games ve benzeri flash oyunları oynamak ve melik duyar'ın görsel hafıza kasetlerini mp3 halinde dinlemek.bunun için bildiğiniz bir oyun (mesela kartlarda çıkan şekiller her tur artı
gireceğim bir sınav için görsel hafızamı geliştirmek üzere acilen doküman arıyorum.

şu anda yapabildiğim facebook'taki games ve benzeri flash oyunları oynamak ve melik duyar'ın görsel hafıza kasetlerini mp3 halinde dinlemek.

bunun için bildiğiniz bir oyun (mesela kartlarda çıkan şekiller her tur artıyor, biz ya eşleştiriyoruz ya da doğru bir sırada dizmeye çalışıyoruz)işte böyle bir oyun.

veya herhangi başka bir kaynak, kitap tavsiyesi de alabilirim.

o kadar kısa sürede olmaz bu iş demeyin, bilirim. ama şu flash oyunlarını bile üç kere arka arkaya oynayınca bir ilerleme katedilebiliniyor.

iki haftalık bir sürede günde 1-2 saat tatbik etmek üzere herhangi bir çalışma sistemi de önerebilirsiniz.

teşekkürler.
0
caturanga
(04.11.08)
nasıl bir sınav olduğunu söylersen daha nokta atışı tavsiyeler yapılabilir sanıyorum.

ve eklemek istedim: bahsettiğin kişi alanında biraz soytarı olarak bilinir. teknikleri hafızayı geliştirmekten çok içinden çıkılmaz bir karmaşa haline sokar uzun vadede. ama bahsettiğin kasetleri bilmiyorum dinlemedim.
0
kurukafa
(04.11.08)
Surasi var mesela, cocukca gelebilir ama faydali yine de:
www.eyecanlearn.com

ayrica google'da "improve visual memory" veya "visual memory exercise" gibi keyword'lerle aratirsan farkli kaynaklara ulasabilirsin
0
ermanen
(04.11.08)
@kurukafa sınavın içeriğini açıklamaktan imtina ediyorum ama önüme şekiller konulabileceği ve fotografik/görsel hafızayı ölçmeye yönelik testler yapılabileceğini söylediler. melik duyar'ın bazı yöntemlerinin işe yarayacağını umuyorum. tümü olmayabilir ama arada hafıza üzerine doğru şeyler de söylediği kesin.

@ermanen yazarlığın hayırlı olsun bu arada. site süper inceliyorum şu anda çocukça falan olsun önemli değil.
0
🌸caturanga
(04.11.08)
Buna benzer bir duyuru daha buldum, orda da farkli birsey onermisim nedense:
(git: 36753)
0
ermanen
(04.11.08)
(9)

Function room / Pre-function room

robin
otellerde bulunan bu mekanlar için düzgün türkçe karşılıklar arıyorum.
otellerde bulunan bu mekanlar için düzgün türkçe karşılıklar arıyorum.
0
robin
(04.11.08)
Function room her ne kadar daha genis bir anlam tasisa da benim aklima ilk "toplanti odasi" sozunu getiriyor. Is toplantisi disinda, dugun, dernek vs de insanlarin toplanmasi olduguna gore bu yanlis olmasa gerek. Ve sanirim buradaki oteller de bu tip odalarina toplanti odasi diyorlar. Boyle deyince aklima geldi, bir fikir otelleri arayip sormak olabilir.

Pre-function room'u ilk defa duydum. Allah Amerikalilara mustahaklarini versin diyorum.
0
wpi
(04.11.08)
evet toplantı odası mantıklı geliyor, fakat metinde ayrıca "meeting room" da geçtiği için onu kullanmak istemiyorum.
"centre" sözcüğü geçtiğine göre sanırım metni yazanlar İngiliz :)
0
🌸robin
(04.11.08)
şimdi, anlamsal açıdan bakarsak fonksiyon odası, işlev odası gibi çok çiğ ve düz bi tanım getirebiliriz. dolayısıyla "function room" da anlatılmak istenen durum zannımca bir çok işlev için kullanılması mevzubahis odanın.

dolayısıyla benim aklıma ilk "çok amaçlı oda" terimi geldi. buna benzer olarak da ülkemizdeki otellerin "çok amaçlı salon" adı altında kısımlara sahip olduğunu görüyoruz. (örn: www.alanya.tv ) eğer konseptin çok dışına farketmeden çıkmadıysam :) , nacizhane düşüncem karşılığın "çok amaçlı salon" olduğu. salon yerine değişik tükçe kelimeler de konulabilir tabii ki...

edit büdüt: pre-function room nedir ne değildir, o konuda hali hazırda atmasyonlarımı hazırlamaktayım, stay tuned...
0
alexander the one point five
(04.11.08)
okullarda da vardır. çok amaçlı salon olark kullanılabilir mi?
0
oceano
(04.11.08)
Evet "duzgun" karsilik istemen olayi bozmus. Yoksa baska bir alternatif olarak "fonksyon odasi" demeni onerecektim. Turkce'yi pic etmek bedava nasilsa.

Icraat odasi olabilir mi? Icraati yanlis anlamadigimdan emin olmak icin TDK sozlugune baktim, "yapılan işler, çalışmalar, uygulamalar" diyor. Ilk basta garip gelse de anlam olarak uygun.
0
wpi
(05.11.08)
almanlar Veranstaltungsraum diyorlar. Veranstaltung, organizasyon olarak çevrilebilirse ve organizasyonu türkçe bir kelime kabul ederseniz "organizasyon odası" olur bence.

edit: yazdığımı tekrar okudum; bana da garip geldi. :)
edit2: "organizasyon salonu" diyecekmişim galiba yanlış yazmışım.
0
festinalente
(05.11.08)
function room, etkinlik salonu olabilir farkli olarak, yalniz bazi otellerin sitesinde "fonksiyon odasi" diye bir ifade kullaniliyor

pre-function room icin fuaye diyebiliriz belki
0
ermanen
(05.11.08)
Etkinlik tabi ya!
0
wpi
(06.11.08)
Çok amaçlı oda ?
0
akiskan
(06.11.08)
(1)

ceviz ağaçları ve fotoğraf

chiquillo
bir rüyaymıydı bilmiyorum, ama olmadığını kesinkes biliyorum. tv'de izlediğim bir belgeselde ceviz ağaçlarının ömürleri boyunca çevresini görüntülediğini ve fotoğraf karesi gibi dokusuna işlediğini anlatıyor, hatta ve hatta kesitlerde işeyen bir adam siluetini gösteriyorlardı.anımsayan veya herhangi
bir rüyaymıydı bilmiyorum, ama olmadığını kesinkes biliyorum. tv'de izlediğim bir belgeselde ceviz ağaçlarının ömürleri boyunca çevresini görüntülediğini ve fotoğraf karesi gibi dokusuna işlediğini anlatıyor, hatta ve hatta kesitlerde işeyen bir adam siluetini gösteriyorlardı.
anımsayan veya herhangi bir bilgisi olan var mı?
0
chiquillo
(04.11.08)
Dogru hatirliyorsun ama bir efsaneye gore diye basliyor cumle:

yalnizceviz koyu'nde oluyormus:
www.68aksaray.gen.tr
site.mynet.com

ama baska bir rivayete gore de butun cevizler kabuklarina etrafindaki seyleri resmediyorlarmis, bunu da baska bir yerde okumustum...
0
ermanen
(04.11.08)
(1)

çeviri yapanlar, sayfası kaç ytl?

nikdediginnedirki
sevgili sözlükçüler, duyurucular, yabancı dil insanları, muallimler ve çevirmenlersorum sizeyapılacak çevirim var. ingilizce makale. konu insankaynakları. çılgınca terimsel kullanım yok. ingilizce çeviri işlerimi de bugüne kadar hep kendim yaptım ama şu an hiç hiç zamanım ve halim yok. hazır lokma i
sevgili sözlükçüler, duyurucular, yabancı dil insanları, muallimler ve çevirmenler

sorum size

yapılacak çevirim var. ingilizce makale. konu insankaynakları. çılgınca terimsel kullanım yok. ingilizce çeviri işlerimi de bugüne kadar hep kendim yaptım ama şu an hiç hiç zamanım ve halim yok. hazır lokma istiyorum.

bu iş ne kadardır? ekşiduyuru hesabıyla.. lütfen sözlükten mesaj atınız. sözlük dışıysanız [email protected] adresine şey ediniz.

hayırlı günler.
önce sağlık.
0
nikdediginnedirki
(04.11.08)
(git: 40333)
0
ermanen
(04.11.08)
(6)

internet kullanıcısı istatistiklerini yazar kaydına taşıma olayı

deckard
herkese günaydın. bu sabah tam bir yıllık beklemenin ardından yazarlığım onaylandı. şimdi ben 1,5 yıldır bu sitede `sofistike maymun` nickiyle kayıtlıydım ve bir sürü soru sorup, başkalarının sorularına cevaplar verdim. e artık internet kullanıcısı hesabı ile pek işim kalmadı. benim merak ettiğim o
herkese günaydın. bu sabah tam bir yıllık beklemenin ardından yazarlığım onaylandı. şimdi ben 1,5 yıldır bu sitede sofistike maymun nickiyle kayıtlıydım ve bir sürü soru sorup, başkalarının sorularına cevaplar verdim. e artık internet kullanıcısı hesabı ile pek işim kalmadı. benim merak ettiğim o hesap ile sorduğum soruları cevapları falan bu deckard nickimdeki hesaba aktarabilir miyiz? var mıdır böyle bir opsiyonumuz?

not: hehe buranın hep görünmeyen yüzünü merak ederdim, hagaten çok acayip şeyler varmış.
0
deckard
(04.11.08)
sözlükten ekşiduyuru moderatörlerine bi mesaj at istersen, sözlüğün nimetlerinden de faydalanmış ol böylece:)
0
jangara
(04.11.08)
hayırlı olsun. bence iki hesabında senin olduğunu kanıtlarsan yapılabilmesi lazım.
0
blackdog
(04.11.08)
hoşgeldin.

ekleme: aslında biz gizli bir araştırma grubunun üyeleriyiz, akşama kapı çalınca siyah giyinmiş adamları görürsen çok korkma tamam?
akşama görüşürüz.
0
lejant
(04.11.08)
tebrikler efem. artık senden gizlediğimiz başlıkları görebileceksin. :)) dikkatli olmamız lazım.
0
mea maxima culpa
(04.11.08)
sofistike maymun ayni anda yazar olmusuz desene:)
hayirli olsun
0
ermanen
(04.11.08)
@want2die, yav sonradan aklıma geldi o, editleyip "görsünler" kutucuğunu işaretledim ama yine görülmemiş. bug mıdır acaba? geldiğim yere burun kıvırmışım gibi oldu ahah.
0
🌸deckard
(04.11.08)
(8)

Konserve kutusu nasil acilir acacak olmadan ?

no christ requiress
Acayip krize girdim gece gece, yiyecek bir sey de almamisim. evde 1 kg lik ton konservesi var kaptan memos. ama acacak yokNasil acabilirim bunu ? Tornavidayla vura vura acayim dedim ufak ufak delikler. 7-8 tane actim alttan vurmaya basladi komsu. cok ses gidiyor diye. o deliklerden yan keskiyle kese
Acayip krize girdim gece gece, yiyecek bir sey de almamisim. evde 1 kg lik ton konservesi var kaptan memos. ama acacak yok

Nasil acabilirim bunu ? Tornavidayla vura vura acayim dedim ufak ufak delikler. 7-8 tane actim alttan vurmaya basladi komsu. cok ses gidiyor diye. o deliklerden yan keskiyle keseyim dedim, 2 cm zor kestim. yok mu bir yolu yahu . olcem simdi
0
no christ requiress
(04.11.08)
tamam işte, o deliklerden sok bi kalem, yukarı doğru ite ite açarsın.. elini kesme de aman diyim..
0
thefalloftekin
(04.11.08)
bıçak ve avuç içiyle açacaksın. Bıçak düz olacak lazer değil. Ufak ufak deliklerle (delikler birleşik olacak) %75 lik bir çember oluşturacaksın, biraz da sabır gerekli. Dikkat et elini kesme:)
0
ukeladümbelek
(04.11.08)
iste zaten sorun o deliklerden cok yapamamkti. komsu vuruyor alttan ses etme diye. malum tornavidaya konsevreye cottadanak bvurunca bu saatte cok gurultu oluyor.

neyse o 7-8 delige bi sekilde yankeski sokup tirmaladim. 10 cm anca kesebildim, catalla 2 dilim aldim dindirdim nefsimi. imanim gevredi yemin ederim o kadar yer icin. ayni cabayi baska bir seyde gostersem oscar alabilirdim o derece. artik acacakli gunlere diliyoruz..

ps: bir de allah kimseyi aclikla/nefsiyle imtihan etmesin
0
🌸no christ requiress
(04.11.08)
o alttan vuran komşu "gel lan bende var konserve aççaa" diye vuruyodur belki aşağıdan (:
0
thefalloftekin
(04.11.08)
kerpetenle aciliyor
0
ermanen
(04.11.08)
esselamu aleyküm, bir dahaki sefere aklınızda bulunsun, düz bıçağı üst çerçeveyle kapak arasına sokup kenardan kanırta kanırta ilerlerseniz rahatlıkla açarsınız, bıçak ne kadar sikindirik olursa o kadar iyidir, güzelim bıçağa yazık olmasın.
0
dengizik
(04.11.08)
KOnservenin altına şöyle bir sofra bezini tortop yapıp koyarsanız o kadar ses gitmez.
0
sui
(04.11.08)
Bıçağı dik tutup tepesinden vurun çevrenizde çekice en çok benzeyen şeyle. Yeterince açtıktan sonra kapağı yukarı sıyırabilirsiniz.
0
386 dx
(04.11.08)
(6)

Ğı ğü

ermanen
Ğı ğü kelime midir? Turkce anagram ararken diger anlamli kelimlerle birlikte ciktilar..edit: link'i de verim ayip olmasinhttp://project.orsada.com/anagram/burda "çığöşü" sorgulayin mesela
Ğı ğü kelime midir? Turkce anagram ararken diger anlamli kelimlerle birlikte ciktilar..

edit: link'i de verim ayip olmasin
project.orsada.com

burda "çığöşü" sorgulayin mesela
0
ermanen
(04.11.08)
türkçede ğ ile başlayan kelime yok diye biliyorum
0
patricia teyze
(04.11.08)
kelime midir bilemiyorum da türkçe olmadığı kesin. türkçe'de ğ kelime başında bulunmaz.
0
robin crusoe
(04.11.08)
Ben de oyle biliyorum, o yuzden sasirdim, birseyin okunusu diye yazilabilir mi yine de?
0
🌸ermanen
(04.11.08)
ğı?

tdk sözlükten bakarsın, kelime ise yazar orda.
0
mea maxima culpa
(04.11.08)
yok canım neyin okunuşu olabilir ki. türkçe olmayan bir sözcüğün okunuşunu temsilen yazılmış desek, fonetik alfabe diye birşey var, veya bir sözcüğün değil başka bir sesin yazılarak temsili söz konusuysa o da yansıma sözcük olur zannediyorum. ama türkçe bir kelime olmayacağı kesin.
0
robin crusoe
(04.11.08)
yumuşak ge ile başlayan kelime olmaz. Türkçede böyle bir kelime yoktur, var olduğunu savunanlar hayal görmektedir. zira "ğ" harfi arapçadaki "gayın"(ğayın) harfinin karşılığıdır. Tdk'da bile aratıp buldurursanız, o kurumun güvenilirliğini sorgulayacak bir koz elde etmiş olursunuz.
0
trawmatolog
(04.11.08)
(5)

Olcu Aleti Olmadan Kilo Olcmek

ermanen
Olcu aleti olmadan kilomuzu nasil olceriz? Imkansiz mi yoksa, sanki su ile birseyler yapilabilir ama nasil?
Olcu aleti olmadan kilomuzu nasil olceriz? Imkansiz mi yoksa, sanki su ile birseyler yapilabilir ama nasil?
0
ermanen
(03.11.08)
olcu aleti olmadan kilo ölçemezsiniz, çünkü metreküp bazında en azından bir ölçüm kıstasına ihtiyacınız var. yada ölçersiniz ama sadece semih cumhuriyetinde kıyaslama yapabilirsiniz yani kendinize özgü olur, nasıl sıcaklıkta kelvin celcious fahrenayt (yazamadım biliyorum) gibi değişik ölçümler var aynı onun gibi. umarım cevap olmuşumdur.
0
synch
(03.11.08)
soyle bir sey mumkun, cook buyuk bir kuveti belirli bir seviyeye kadar suyla doldurun. bu seviyeyi suyla cikmayacak bir kalemle cizin, sonra ciplak bir sekilde suya girin, fakat batmayin, cunku batarsaniz belirli bir agirlik kuvet uzerinden yere gececektir.. tasirdiginiz yeni seviyeyi de isaretleyin.
simdi kuvetten cikin, giyinin. ve kuvete eski seviyeden yeni seviyeye kadar, olcekli kova ile su doldurun.. yeni seviyeye kadar doldurgunuz litre = kg olacaktir.
yani agirlik = V(batan)*d(sivi) olmali d(sivi) 1 olacagindan oturu V(batan) agirliginiz olacaktir..
0
arch101
(03.11.08)
cern deki deneylerin sonucunu bekleyebilirsin..gravitron arayışı içersindeler...:))
0
henhur
(03.11.08)
sonucta synch'in dedigine cikiyor heralde..
0
🌸ermanen
(04.11.08)
bence denklem çözebilmek çok önemli. şu atasözünden yola çıkacak olursak:
"bir dirhem et bin ayıp örter"
eğer ne kadar ayıbınızın örtüldüğünü hesaplayabiliyorsanız, kilonuzu da ölçü aleti olmaksızın ölçebilirsiniz.
(bkz: dünyanın en yüzeysel adamı)
0
trawmatolog
(04.11.08)
(1)

Tansiyon Ölçüm Yöntemleri

ilkdefa
Aslında teknik bir soruda olabilir.Tansiyon kol dışında başka nerden nasıl ölçebiliriz?
Aslında teknik bir soruda olabilir.
Tansiyon kol dışında başka nerden nasıl ölçebiliriz?
0
ilkdefa
(03.11.08)
Bunu yine en iyi wikipedia anlatiyor, Turkce kaynaklar eksik yaziyor genelde
en.wikipedia.org
0
ermanen
(03.11.08)
(9)

diksiyon sorusu; okuyacağım mı? okuycam mı?

sefapezevengi
merhaba arkadaşlar...sevgilim diksiyon kursuna başladı. şimdi diksiyon hocası demiş ki: "okuyacağım" yerine "okuycam" diyeceksiniz. ayrıca "bir elin nesi var? iki elin sesi var" deyimi de "bir elin nesi var? ikelin sesi var." şeklinde telafuz edilir demiş. bu sevgilime çok saçma gelmiş(ki ben de ayn
merhaba arkadaşlar...
sevgilim diksiyon kursuna başladı. şimdi diksiyon hocası demiş ki: "okuyacağım" yerine "okuycam" diyeceksiniz. ayrıca "bir elin nesi var? iki elin sesi var" deyimi de "bir elin nesi var? ikelin sesi var." şeklinde telafuz edilir demiş. bu sevgilime çok saçma gelmiş(ki ben de aynı düşüncedeyim). ve sevgilim hocanın doğru öğretmediğini düşünerek kursu bırakmak istiyor. ben de ukalaca bir davranış olmasın, başka birilerine de danışalım diye düşündüm ve size soruyorum. sevgilim cevaplarınıza göre kursa devam edecek ya da etmeyecek.
teşekkürler...
0
sefapezevengi
(03.11.08)
şu kadarını söyleyeyim; "okuycam" yazıldığı gibi kısa okunur dediyse yanlış, lakin son hecedeki "a" bir buçuk vuruş uzunluğunda tonlanmalı. yani: "okuycağm" şeklinde. hani bir klişe söz vardır ya dalga geçilir hep, eski trt kdv fişi uyarı filminde bir velet söylemişti: "bakkal amca, bir kalem bir pergel bir de çukulata alacağım"
işte bu sözün akılda kalmasının asıl sebebi, son kelime olan "alacağım"ın aynen yazıldığı gibi okunmuş ve dile getirilmiş olmasıdır. doğrusu ise "alıca(ğ)m" olmalıdır.
yani sizin anlayacağınız, vurgu çok ama çok önemli. bu tip kelimelerde, yani birinci tekil şahıs gelecek zaman fiil çekimlerinde aynı metod uygulanır.
gelelim "ikelin sesi var" olayına. orada öğretmen arkadaşın bahsettiği olay, zamanla Türkçemizde meydana gelen sesli düşmesidir. yani yazarken "iyi akşamlar" yazarız, ve lakin hiç birimiz yazıldığı gibi okumayız. "yakşamlar" deyip geçer gideriz öyle değil mi? işte o da bunun gibi bir sesli düşmesi. yani diksiyonumuzda bazı harf ve kelimelerin yazıldığından farklı telaffuz edilmesi gayet doğaldır.
Lakin yine de size çok absürd geliyor ise kararınıza saygı duymak isterim, ancak bunun gibi şaşıracağınız pek çok örnek var.
yardımcı olabildimse ne mutlu...soracaklarınız olur ise sözlükten de ulaşabilirsiniz bana..
0
trawmatolog
(03.11.08)
türkçe hiçbir zaman yazıldığı gibi okunmaz. fonetik kuralları vardır ve öğretmeni doğru söylemiş. okuyc:am diye okumak doğrudur.
0
trista
(03.11.08)
"o-queue-cuğmm" şeklinde yandan yemiş fransız aksanıyla telaffuz etme de ne yaparsan yap.

"bakmayacaktın" değil "bakmıycaktın" (zeki müren böyle telaffuz ediyor) o zaman
"okumayacaktın" değil "okumıycaktın" olur o da "okuycaktım" ya da "okuycam" a gider.
0
blackdog
(03.11.08)
Diksiyon hocası doğru demiş. Benim okuduğum bazı gramer ve diksiyon kitaplarında da aynı bilgiler yer alıyor. Hatta yabancılara yönelik Türkçe öğreten kitaplarda da ilk derslerden birinde anlatılıyor bu konu.
0
calendil
(03.11.08)
diksiyon yapacaaam diye Turkce'yi degistirdiniz yahu:)
0
ermanen
(03.11.08)
konservatuvarlarda sahne sanatlarina (tiyatro, opera vs.) verilen diksiyon, fonetik gibi derslerde bu ogretilir.

turkce yazildigi gibi okunan bir dil degildir ama bu gercekle henuz tanismamis da binlerce insan var o ayri.
0
la traviata
(03.11.08)
Bu durum sanat dallarinda mi boyle yoksa her zaman mi gecerli? Niye boyle ogretmiyorlar o zaman?
0
ermanen
(03.11.08)
"okuycam" denmez, "okuucam" gibi bi söylenişi var onun. diksiyonda, yazıldığı gibi okunmaz harfler. ama "iki elin" kısmı, bildiğin "iki elin" olarak okunur, o kısımda atmış bence.

kursu veren adamın eğitimini sorun. ayıp değil, günah değil. nerden çıktı, ne mezunusunuz ki bu dersi veriyonuz? diye. "ehm" le başlarsa boşversin, bıraksın. ya atacaktır bi şey, ya da övünecektir.
0
lovemyself
(03.11.08)
trawmatolog çok güzel açıklamış, aynen öyle oluyor.

ek olarak; bu kullanım için genelde ali kırca örnek gösterilir, nasıl kullanıldığını duymak için onu dinleyebilirsiniz.
0
robin crusoe
(03.11.08)
(6)

Synthesizer la zaman yolculuğu yapılan filmin adı...?

random blonde
Şimdi filmde kimler oynuyor hatırlamıyorum. Aslında hiç birşey hatırlamıyorum. Hayal gibi. Muhtemelen 80ler havası esiyor görüntülerde. Büyük ihtimalle o yıllara ait bir film zaten. Tek hatırladığım da bir `synthesizer` ile doğru melodi çalınınca doğru zamana gidilebiliyordu ve o doğru melodiyi arıy
Şimdi filmde kimler oynuyor hatırlamıyorum. Aslında hiç birşey hatırlamıyorum. Hayal gibi. Muhtemelen 80ler havası esiyor görüntülerde. Büyük ihtimalle o yıllara ait bir film zaten. Tek hatırladığım da bir synthesizer ile doğru melodi çalınınca doğru zamana gidilebiliyordu ve o doğru melodiyi arıyordu kahramanlarımız.

Belki de bir diziden bir bölümdü ve çocukluğumdan bu zamana film diye aklımda kalmış olabilir. İnternetin altını üstüne getirdim ama hem zaman yolculuğu hem de synthesizer içerikli hiç bir film, dizi vs. bulamadım. Hayır, tamamen hayalimden böyle bir konu ürettiğimi bile düşünüyorum. Şimdiye kadar yapılmamışsa patentini alacağım. Yine de akli dengemin yerinde olup olmadığını anlamam için en azından birinin "ya sanki ben de hatırlıyorum" gibi bir çıkış yapmasını bekliyorum. yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum.

edit: Synthesizer in tipini hatırlıyorum bi de onu da ekliyeyim. böyle bilgidimiz levha gibi ya da sadece klavyeden oluşan birşey değildi. dik duran çapı en az 40 cm fln olan bir tüp gibiydi uzerinde bilimum ışıklar dugmeler vardı. hatta kristal gibi çıkıntılar fln parlak parlak renklerde. yanıp sönüyordu hep. tek başına kullanılan bir aletti biyere falan bağlanmadan.
0
random blonde
(03.11.08)
Valla frequency filminde garip bir zaman yolculuğu hadisesi vardı ama, melodi falan yoktu işin içinde sanırsam.. Gene de bir bakın isterseniz.. Gerçi 80 li yıllara ait büyük ihtimal demişsiniz, benim bahsettiğim film 2000 yapımı, böylece bu mesajın pek bir geçerliliği kalmıyor..
0
flawless victory
(03.11.08)
benim aklımada close encounters of the third kind'daki uzaylıları karşılama sahnesi geldi. gerçi zaman yolculuğuyla alakasız ama olsun.
0
patricia teyze
(03.11.08)
Sunlar var bildigim, video oyunu olarak:

Prince of Persia: The Sands of Time
The Legend of Zelda

karakterler, zamani degistirmek icin sihirli bir enstruman kullaniyor..
0
ermanen
(03.11.08)
Heheheheeee ben hatırlıyorum sinemada gittiğim ilk filmdi, o synthesizer rüyalarıma girmişti:) Film Masters Of The Universe www.imdb.com (evet evet He-Man:)), sözkonusu synthesizer ise şuradan görülebilir (fantastik) www.youtube.com .
0
she runs away
(03.11.08)
www.youtube.com Burada'da 40. saniyede solo var:)ahh ahh 80'ler:)
0
she runs away
(03.11.08)
oha resmen koptum gerçek hayattan şuan şu boyuttan. baya da destekli sallamışım aleti fln ama çok teşekkür ederim efendim bin yıllık bi ağırlık kalktı üstümden >_< he-man!miş len süper hemen bulcam bu filmi hihihi*
0
🌸random blonde
(03.11.08)
(10)

ders çalışamamak, konsantre olamamak, falan filan..

erostrada
durum şudur ki, ben itü elektronik müh. 3 sınıfta okuyan zavallı bi gencim. büyük heveslerle, aman mühendis bey olacam diye girdiğim bölümümden nefret etmenin yanında, artık hiçbir derse ne girebiliyorum, ne de sınavları oldu mu oturup iki dakka çalışabiliyorum..(mesela yarın ve ertesi gün de sınavı
durum şudur ki, ben itü elektronik müh. 3 sınıfta okuyan zavallı bi gencim. büyük heveslerle, aman mühendis bey olacam diye girdiğim bölümümden nefret etmenin yanında, artık hiçbir derse ne girebiliyorum, ne de sınavları oldu mu oturup iki dakka çalışabiliyorum..(mesela yarın ve ertesi gün de sınavım var)..
tamam bölümümü ve okulu hele mühendisliği hiç sevmiyorum. ama öss'yi de öyle çok sevmezdim ama en azından biraz oturup çalışabilirdim..şimdi ise anormal bir konsantrasyon sorunu yaşıyorum, bir kağıda 5dk bakamıyorum..bunu geçtim ne zaman sınav veya yapacağım bi şey olsa acaip bir rehavet çöküyor bütün gün uyumak istiyorum..
ne yapsam ne etsem geçmedi bu durum, baya da çabaladım değiştirmek için..
ne yapılabilir sizce?somut bir önerisi olan var mı?
0
erostrada
(02.11.08)
uyku problemi için vitamin almayı deneyebilirsin ya da çok sert bi kahve içmeyi. isteksiz olunca konsantrasyonu sağlamak gerçekten zordur. faydası olur mu bilmem ama ders çalışmak için sınavdan bir önceki günü beklememeni öneririm..keyfin yerindeyken notlarına ayıracağın 5 dk. sınavdan önceki rehavet çökmüş halinle (çalışmaya)çalışacağın yarım saatten daha verimli olabilir..
0
quinza
(02.11.08)
öncelikle iyi bi okulun iyi bi bölümününde okuduğunu söylemeliyim.
istediğim bölümde okumuş biri olarak okul hayatı benim de bu tip isteksizliklerle doluydu. devamsızlıktan kaldığım, çok salak bahanelerle sınavına girmediğim dersler oldu. ama bi şekilde bitiyor kardeş.
bu duyuruyu açman içten içe bi sorumluluk duygun olduğu da gösteriyo. 4 yılda değil 5 yılsa bitsin ama sonunda bitecek.
senin sorunun çevrendeki insanlar olsa gerek. okuldaki arkadaşlık bölümle ilgili yargıları direk etkileyen bişi. belki sosyal sıkıntılar.
senin yaşlarında olur öyle.
çalışmasan bile derslere gir. mühendislikte kız sayısı azdır ama platonik bi kız bile okula gitmene sebep olabiliyor bazan :)
0
hayo
(03.11.08)
okuduğun iki küsür seneyi bir kenara atıp tekrar öss ye girmek gibi ciddi bir kararı bu psikolojideyken vermemelisin bence.

mühendislik eğitimini en iyi veren okullardan birinde, en zor bölümün en zor senesini okuyorsun, durumun belki bununla açıklanabilir... unutma ki bu bölümleri insanlar ortalama 5.5 yılda bitiriyor.

en kötü ihtimalle birkaç dersten kalır, okulunu biraz uzatırsın. bu sayede ders yükünü daha geniş bir zaman dilimine yayar, yeni hobiler edinmeye, öğrenci topluluklarına girmeye, karşı cinsle münasebete girmeye vakit ayırırsın.

olur öyle...
0
makineci
(03.11.08)
ben de işimde aynı sorunu yaşıyordum. acayip mutsuzdum ve dikkatsiz olduğuma dair geri dönüşler alıyordum. işimi değiştirdim, (aynı sektörde başka bir işyerine geçtim) herhangi bir dikkatsizlik sorunum kalmadı. aksine daha dikkatli oldum ve daha çok çalışıyorum.
bu da onun gibi birşey. sevdiğin birşeyi yaparken konsantre olabiliyorsan da ders çalışırken konsantre olamıyorsan o zaman bu üstesinden gelebileceğin birşey.

öncelikle bölümünü sevmeye çalış. elektronik mühendisliği gerçekten güzel bir bölüm. avantajlarını görmeye çalış. mesela sizin bölümden mezun olup da şu anda güzel bir yerde, iyi para kazanan insanlara bak.

ders çalışırken program çıkar. örneğin; iki gün içerisinde bitirmen gereken bir konu varsa. ilk gün ve ikinci gün nereleri çalışacağına karar ver. sonra da her günü kendi içerisinde planla. böylelikle o günün programı önünde belirli hale gelir ve oturup o bölümü bitirmek için daha istekli olursun ve bitirdiğin zaman rahatlık hissi gelir bünyeye.
0
kahvegibi
(03.11.08)
gelecegi dusunmek...
0
ermanen
(03.11.08)
süper bi üniversitedesin itünün klüplerini olanaklarını fln düşününce eski bir mimar sinanlı olarak lan kasıp mühendis falan mı olsaydık araziye gel falan diye kendi kendimizle konuşurduk. özel bir üniversite değil, ben üniversiteyi 6 yılda bitirdim mesela. hatta bizde sınıf diye birşey yok oluyor bir süre sonra. seneye mezun oolurum heralde fln diye dolanıyor insanlar.

üniversiteyi zaten sadece elektronik müh. olcaksın sonunda diye bi zorunlu durum olarak da görme. çok daha başka bir alana geçebilirsin, master yapıp istediğin bir alana kayabilirsin. çok uzun bi zaman var daha. bütün gün uyuyacağına aktivitelere katıl, sosyal ol, çevreni genişlet, klüplere katıl, hobilerini paylaşabileceğin insanlar bul vs. gerçi 3. sınıfsan zaten bu dediklerimin çoğunu yapıyorsundur. çok da aşırı salmadan en kötü dersleri kaçırmayarak hocalara yüzünü unutturmayarak elinden geleni yapmaya çalış. çalışamıyorsan kendini yiyip bitirme o kadar. belki bu sıralar kafan dolu olabilir başka şeyler yüzünden önce kafanı dağıt bi. sonra dersleri düşünürsün.

öss ile kıyaslanamaz ki üni. öss de ailen hep ay canım cicim yemeğin hazır çalışırsın lisede oluyorsun zaten yapıcak daha iyi bir alternatifin bile olmayabiliyor test çözmekten. üniversite ise hayat demek. koca 4 yılını sadece ders öğrenerek geçirmek de hayatta boşuna 4 yıl harcamış olman demektir. biraz kendine zaman tanı.

eğer ben illa kesintisiz mezun olucam olmam lazım diyorsan. çalışma grupları oluşturun arkadaşlarınızla birlikte. 40 dakika çalışıp 10 dakika mola vererek hem birlikte eğlenceli de olur. sosyal ortamdan da çok kopup asosyelleşmezsin. bu yöntemi de deneyebilirsin. biri diğer insanın tembelliğine kendisi kadar göz yummaz çünkü. konsantrasyonunu daha etkin kılmak için önce ne az ne fazla uyu, çok iyi beslenmeye çalış, öğün atlama, kafanı dağıtacak hobilere zaman ayır ve planlı olmayı dene.

sürekli bu bölüm iğrenç diye de düşünme. 3. sınıf olmussun ne kaldı ki diye düşün. öğrendiğin farklı şeylerle başka bir meslek yapsan diğer insanlardan farklı olarak kesin artıların olacaktır bunu düşün.
0
random blonde
(03.11.08)
0
insensitive
(03.11.08)
ben de itü elektrikte aynı şeyleri yaşıyorum negzel. geçen sene aynı problemden dolayı doğru düzgün hiçbir sınava giremedim.

ev arkadaşınız falan varsa ve o da öğrenciyse onla beraber masaya oturmayı deneyin. benimki şehir bölgede okuyor, o proje mroje çizerken beni de zorla masada tutuyor, ilk başta 5 dakikada bir okuduğunzudan tamamen kopuyorsunuz ama zamanla 10 dakika yarım saat derken eskisi gibi ders çalışabilir hale geliyor insan. sizi masada tutacak birileri iyi bir fikir yani. konuşarak çalışmak da konsantrasyon süresini uzatıyor bence. sesli okuyup soruları kendi kendinize konuşarak çözebilirsiniz.

eğer ki bölümünüzden çok nefret ediyorsanız, diplomanızı aldıktan sonra mühendislik yapmazsınız. ama buraya kadar gelmişken diplomayı alın derim. ben öyle yapmaya çalışıyorum en azından.
0
piper
(03.11.08)
hımm.. aynı ben.. hazırlık + 7 yıl = 8 yıl.

vallaha kimsenin elinden hiç bişey gelmez bu durumda, kitabı notu, neyse işte çalıştığınız kaynak, okuyun onu, anlayın demiyorum, ro artı sigma artı mü artı omega eşittir epsülon vs gibi dümdüz okuyun. tekrar tekrar okuyun. kitabın üstünde uyuyakalın, sıkılın, ağlayın ama okumaktan vazgeçmeyin.

bi şekilde dirayet gösterip konsantrasyonu sağlayamazsanız, hazır derslere de girmiyormuşsunuz, zaten boşluktasınız daha da derinlere yuvarlanacaksınız muhtemelen, mutsuz yatıp mutsuz kalkacaksınız, çok daha iğrenç günler bekliyor olacak sizi.

tabii zenginseniz falan o ayrı, akışına bırakın o vakit.

ha ben ne yaptım? işte aynı sizin gibi 5 dk bakıp kaçtım, derslere, sınavlara girmedim, iyice bulaştım okula, sündükçe sündü, sündükçe soğudum, nefret ettim, nefret ettikçe daha çok bulaştım.. böyle nefret ede ede 7 yılda son sınıfa geldim, (2 yıldır son sınıftayım) hala da devam eder bu nefret etme - bulaşma döngüsü, aha işte elektromanyetik kitabı bana bakıyor masada ama ben tavsiye yazıyorum hiç tanımadığım birine. acayip tembelim yaw ya da malım. neyse siz dediğimi yapın yaptığımı yapmayın, önüne geçilmiyo sonra.

saygılar sevgiler.
0
kose
(03.11.08)
sen bölümden soğumuşsun anlaşılan. bir tercih yapmalısın
0
atmosphere
(03.11.08)
(5)

pantolon kemeri

germe
kemer alırken neye dikkat etmek gerekir?(estetik durması dışında)
kemer alırken neye dikkat etmek gerekir?
(estetik durması dışında)
0
germe
(02.11.08)
pantolonun dusmemesini saglayacak ve ayni zamanda sikmayacak
0
ermanen
(02.11.08)
kisisel olarak ben pantalon ayakkabı ve kemeri beraber alma taraftarıyım,böylelikle kemer pantalon uyumu tam olarak saglanabilir. Eğer deri kemer tercih ediliyorsa ayakkabı ile tonunun aynı onlması önemli bir kriter. Ayrıca cüzdan,kullanılıyorsa anahtarlıkla da uyum sağlamalı.
0
akiskan
(02.11.08)
pratik olmalı. saniyeler içerisinde açılıp kapanabilmeli.
0
insanimsi
(02.11.08)
sağlam olmalı. vinleks değil kayış gibi deri olmalı.
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(02.11.08)
derisi çatlayacak gibi oluyor mu diye bir bakmak lazım bir iki bükerek bir de. çok sert kemerler bir süre sonra çatlak çatlak olabiliyor. onun dışında allah kerim diye alacaksınız. derisi iki günde çatlarsa, tokası koparsa falan geri götürürsünüz en kötü değiştirirsiniz ya da iade alırsınız. ha bir de aceleyle denemeden kemer alıp da deliklerin yeterli gelmediğini ya da fazla büyük aldığını farkedebiliyor insan.
0
random blonde
(02.11.08)
(3)

Beğeni

kisisel bir ileti yaz
Nasıl oluyor da oluyor bu? Yani bir müziği dinlediğimde veya bir baleyi izlediğimde nasıl hormonlar çalışıyor, nasıl impulslar şeyettiriyor da beğeniyorum?
Nasıl oluyor da oluyor bu? Yani bir müziği dinlediğimde veya bir baleyi izlediğimde nasıl hormonlar çalışıyor, nasıl impulslar şeyettiriyor da beğeniyorum?
0
kisisel bir ileti yaz
(02.11.08)
surdan baslanabilir,
(bkz: #9527991)

imza: bir sene estetik derslerine sorumlu olmadigi halde yanlislikla girmis ve bu hatayi sene sonu sinavinda farketmis yazar : )
0
la traviata
(02.11.08)
$öyle bir $ey var, belki alakalidir:
bazı reklam müzikleri, bilerek çok önceden izlediğimiz bir filmin veya çok sevdiğimiz bir şarkının teması bilinç altına gönderme yapılacak şekilde değiştirilmiş olabilir.
böylelikle reklamı ilk izlediğinizde müziğin nereden geldiğini farketmeyebilip, dahası ilkkez dinlediğinizi sanıp çok beğenebilirsiniz...
daha önce birçok örnekten en çok aklımda kalan, akbank sigorta reklamı idi.hani beşiktaşta çekilmiş olan, römork üzerinde emekli olmuş patronu bir tekne ile uzağa giderken gösterdiği... misal o reklamın müziği hayat güzeldir filminden. öyle başarılı bir versiyon yazılmış ki solo enstrumanın efekti dahi aynı.ama temalar farklı olduğundan bariz bilinemeyebiliniyor.
0
jeanluc
(02.11.08)
Surda bilimsel kismi aciklanmis, teoride ama, bir de "love" aciklanmis fakat benzer seyler:
en.wikipedia.org

Bir de birseyi begenmek, hayatin boyunca algiladigin seylerin birikiminin sonucundan gelen birsey, ama degisken yine de, bunun cevabi olamaz, insanin karmasik dogasiyla ilgili bir durum, maneviyat...
0
ermanen
(02.11.08)
(7)

adları bilinmeyen güzel melodiler - 2

tabudeviren
daha önce sorduğum (#42473) ve aslında üçlü olan bu seriden birisini öğrendiğim için, kalan iki taneyi bugün yeni formda (org ile) kaydederek, bir umutla yeniden soruyorum. belki tanıyan çıkar:http://tabudeviren.googlepages.com/x1y.mp3 (140 kb)http://tabudeviren.googlepages.com/x2y.mp3 (149 kb)özell
daha önce sorduğum (#42473) ve aslında üçlü olan bu seriden birisini öğrendiğim için, kalan iki taneyi bugün yeni formda (org ile) kaydederek, bir umutla yeniden soruyorum. belki tanıyan çıkar:


tabudeviren.googlepages.com (140 kb)

tabudeviren.googlepages.com (149 kb)

özellikle birincisini bir yerde, bir filmde duymuştum ama hangi film hatırlayamadım.
gone with the wind olabilir ama emin değilim...
0
tabudeviren
(02.11.08)
valla ikincisi icin soyle birsey buldu telefon. ne kadar dogu bilemicem. alakasiz seyler de bulabiliyo bazen.
steve hemington - het is een nacht
0
mandayuvasi
(02.11.08)
yok colonizercim, bunlar bilemediklerimizdi, onceki duyurudan. ama bilen cikar, umitliyim : )
0
la traviata
(02.11.08)
ahahaha la traviata, artık ekşi duyuru'da bir markasın :)
0
🌸tabudeviren
(02.11.08)
tabudeviren.googlepages.com
gerek ezgi gerekse armonik konsepti olarak, bach'ın küçük müzisyenler için bestelediği ufak, basit parçalara benziyor.der erste bach isimli kitap sanırım.

diğer mp3 ise 2. saniyeye kadar tanıdık gelmesine rağmen sonrasını tanımlayamadım
0
jeanluc
(02.11.08)
Ben link vermistim ve yol gostermistim, denediniz mi onlari
0
ermanen
(02.11.08)
jeanluc haklı. bach'ın minüetlerine benzettim ben. üşenmesem tek tek kitapları karıştırıp bakıcam.
0
deckard
(02.11.08)
geçen sorduğunda da yazacaktım sonra arada kaynadı. ikincisi için glenn miller - american patrol ismini verebilirim sadece. bir de video linki verebilirim, bakıp karar verirsin. www.youtube.com

bir de bi oyun vardı circus charlie, onun müziği de böyleydi ama sanırım nes versiyonunda.
0
supergirl
(02.11.08)
(7)

ekşi duyuru sayfa uzunluğu

efruz
son günlerde duyuru ve ilan sayısı hayli arttı. eskiden bir akşam baktığım duyuruyu ertesi akşam ilk sayfada görebiliyordum, ve oraya kadar okuyordum. nadiren ikinci ve üçüncü sayfalara bakıyordum.şimdi gün dolmadan sayfalar doluyor. acaba siz de benim gibi ikinci sayfaya geçmekte erinen, ve ordaki
son günlerde duyuru ve ilan sayısı hayli arttı. eskiden bir akşam baktığım duyuruyu ertesi akşam ilk sayfada görebiliyordum, ve oraya kadar okuyordum. nadiren ikinci ve üçüncü sayfalara bakıyordum.

şimdi gün dolmadan sayfalar doluyor.

acaba siz de benim gibi ikinci sayfaya geçmekte erinen, ve ordaki duyuruları okuyamayanlardan mısınız.

acaba ekşiduyuruda bir sayfadaki duyuru sayısı artılmaz mı, ne kadar uzun olsa da aşağı inmek sayfa değiştirmekten daha kolay
0
efruz
(02.11.08)
compumaster aylar önce "sunucuya daha fazla yük bindiremem" gibisinden bişey demişti.
0
deckard
(02.11.08)
ben de benzer bir soru sormustum:
(git: 38366)

ama arttirilma taraftariyim...
0
ermanen
(02.11.08)
su anda sayfada 50 duyuru var, ve bir sayfanin yuklenmesi icin yaklasik 350 KB data gonderiyorum. Bunu 100 yaparsam 700 KB olacak bu veri, bunu istemeyen insanlar olabilir.
0
compumaster
(02.11.08)
kafamin sakin oldugu bir gun kontrol paneli yazacagim, orada bugun sayfasinda sayfa basina 30-50-100 duyuru ve hepsini getir secenekleri olacak
0
compumaster
(02.11.08)
Geçici çözüm olarak Greasemonkey scripti yazsa biri hayrına, şöyle "Flickr Auto Page" scripti gibi sayfanın en altına gelince 2. sayfayı açan, hı?
0
inugard
(02.11.08)
ajax kullanılsa her duyuruyu açınca yüklese böylece biraz kâr a geçemez miyiz? yanılıyorsam affola :)
0
prodeq
(02.11.08)
sitenin ilk hali ajaxli idi, ve insanlar ayaklandi bu ne bu kadar yavas diye. yorumlari ajaxla getirmeyi dusunmuyor degilim ama.
0
compumaster
(02.11.08)
(4)

AIESEC İngilizce Mülakat

bloodrayne
Arkadaşlar daha önce aiesec'in ingilizce mülakatına girmiş birilerden yardım bekliyorum.Mülakatta ne gibi sorular sorulur,nasıl cevaplar beklenir?Belli bir formatı var mıdır?
Arkadaşlar daha önce aiesec'in ingilizce mülakatına girmiş birilerden yardım bekliyorum.Mülakatta ne gibi sorular sorulur,nasıl cevaplar beklenir?Belli bir formatı var mıdır?
0
bloodrayne
(31.10.08)
1 kendinden bahset
2 egitim gecmisinden bahset
3 ailenden bahset
4 hangi ulkeye gitmek istiyorsun ve neden
5 gelecekte kendini nerde goruyorsun

ingilizce konusup konusamadigina bakiyorlar, belli bir formati yok..
mulakati yapan kisi arkadasimdi (baska ulkeden) ve onunla ingilizce konusuyordum zaten, o yuzden hizli oldu:)
0
ermanen
(31.10.08)
bu başlık altında ben de sormak istiyorum ki geçen pazar olan testin sonucu aiesec'in sitesinde yok nerden öğrendin de mülaktı soruyorsun?
0
psyche
(31.10.08)
Sınava izmirde girdim.Sonuçların cuma günü saat 11'de açıklanacağını söylemişlerdi.Bugün Aiesec İzmir'i aradım.Ordan öğrendim...
0
🌸bloodrayne
(31.10.08)
evet ben de izmir'de girdim:) siteye bakıyorum ara ara oraya koycaklarını söylemişlerdi ama yok. yarın arar sorarım ben de olmazsa.
0
psyche
(31.10.08)
(12)

Akşamdan Kalma Makarna

babatema
Böyle yazınca sanki makarnanın kafası iyiymiş gibi oldu. ama sadece akşamdan "dışarıda" kalma makarna. buzdolabına koymayı unutmuşuz.yenir mi? yenirse hayding geling sohraya...
Böyle yazınca sanki makarnanın kafası iyiymiş gibi oldu. ama sadece akşamdan "dışarıda" kalma makarna. buzdolabına koymayı unutmuşuz.

yenir mi? yenirse hayding geling sohraya...
0
babatema
(31.10.08)
ben yedim birkaç defa öyle. ısıtın bişeyciği kalmaz.
0
rectoa
(31.10.08)
yenir abi yenir.
hatta salcada at üstüne, indir mideye.
0
trimpot
(31.10.08)
Bir aksamdan (10-12 saat) cok bir sey olmaz herhalde. Ama "makarna ucuz, yaparim yeniden iki dakkada" deyip risk almamayi secebilirsin.
0
wpi
(31.10.08)
afiyet olsun, baska bi zaman insallah
0
gdduman
(31.10.08)
yenir hiçbir şey olmaz.
0
ymerdiveni
(31.10.08)
içinde sosis, kıyma vesaire varsa garipleşebiliyor.
0
leylak sarabi
(31.10.08)
hava da artık sıcak değil zaten. bir gece dışarıda kalsa bir şey olmaz.
0
girl in a coma
(31.10.08)
bozulmuş makarna ilk olarak kokusuyla belli eder kendini. şöyle iyice yaklaşıp bir koklayın, yenmeyecek durumdaysa emin olun kokusu sizi alıkoyacaktır...
0
trawmatolog
(31.10.08)
ben makarnalarını pişirdikten sonra unutup üç beş gün sonra yiyorum. bişe olmaz.
0
elcezire exclusive
(31.10.08)
domatesli filansa ve kaldığı ortam serin değilse domatesten ötürü ekşimiş olabilir(ki buna bizde fışkırmak denir) onun dısında sadec makarnaya bişi olmaz.
0
bordeaux
(31.10.08)
Önemli olan üzerinde kapak olup olmaması. Böyle şeylerde en azından üzerini kapatmayı ihmal etmeyin. Ama 1 günde büyük ihtimalle bir şey olmamıştır. Olmuşsa tadından anlarsınız zaten büyük ihtimalle.
0
paranormal
(31.10.08)
kurumus olabilir, catir cutur yemesi zor oluyor
0
ermanen
(31.10.08)
(3)

Langırt (Masa Futbolu) Sorusu..

isott
eve almayı düşünüyorumda çok ses yapar mı? alt komşular abartı şekilde rahatsız olur mu? alan kullanan var mı?teşekkürler..edit: bildigimiz langırt masasından alacagım ustu camla kapalı olandan degıl..
eve almayı düşünüyorumda çok ses yapar mı? alt komşular abartı şekilde rahatsız olur mu? alan kullanan var mı?

teşekkürler..

edit: bildigimiz langırt masasından alacagım ustu camla kapalı olandan degıl..
0
isott
(31.10.08)
komsular langirt diye kapinizi calar valla, izolasyon yap odaya
0
ermanen
(31.10.08)
alacagin langirt masasina gore degisir. plastik toplu olan ustu camli olanlar oldukca sessiz ama oynamasi cok keyifli olmuyor. digerleri bayagi gurultu yapiyor
0
azaktod
(31.10.08)
ses izolasyonu için satılan piramitli süngerlerden alıp tavanı ve komşuyla ortak olan duvarı kaplarsanız, bayağı eğlenceli langırt turnuvalarını kimseyi rahatsız etmeden oynayabilirsiniz. haa, oynayan gruptan aşka gelip zıplayıp yuvarlanan olur ise, komşular kapıya gelmeden siz dövün derim ben...
0
trawmatolog
(31.10.08)
(8)

Uzun hüzmeli farlar.

alkolik imam
Aziz Romalı'lar!Gece araba kullanırken acayip bi takıntı oluştu. Karşı yönden gelen araç uzunları ya da sisleri yakmışsa deli gibi gözüm takılıyor neredeyse yola bakmayı bırakıyorum. Takıntı bir süre sonra sisleri yakanlara ben de yakıcam m*na koyim şekline dönüşüyor. Kaza atlattığım bile oldu. Bu d
Aziz Romalı'lar!
Gece araba kullanırken acayip bi takıntı oluştu. Karşı yönden gelen araç uzunları ya da sisleri yakmışsa deli gibi gözüm takılıyor neredeyse yola bakmayı bırakıyorum. Takıntı bir süre sonra sisleri yakanlara ben de yakıcam m*na koyim şekline dönüşüyor. Kaza atlattığım bile oldu. Bu delilikten nasıl olsa da kurtulsam?
0
alkolik imam
(31.10.08)
gözünüz doğrudan kendi yolunuzda olacak. takmayacaksınız mecburen.
0
tom riddle
(31.10.08)
itü'lü elemanlardı yanılmıyorsam ödüllü bir proje üzerinde çalışıyolardı uzun zaman önce. göz almayacak otomobil camı diye. şimdi ne durumdadır bilmiyorum da mercedes fln işin içindeydi. linkini bulamadım google'da. yalan mı oldu acaba merak ettim şimdi.
0
hikaye mesture
(31.10.08)
turk icadi, goz almayan uzun far:
wowturkey.com
www.milliyet.com.tr
0
ermanen
(31.10.08)
evet benim bahsettiğim de ermanen'in dediğiydi. uzun huzmeli sallamışım itü'yü ama mercedes'i ödülü tutturmuşum neyse ki
0
hikaye mesture
(31.10.08)
yola konsantre olmaya çalışın. ne bileyim dikiz aynanızı kontrol edin.
ya da sellektör yapın kapamaları için. anlayanlar kısıyor genelde.
0
ymerdiveni
(31.10.08)
güneş gözlüğü takın çok saçma olur sanırım:)
bana da oluyor, uzun yakana hemen uzunla ayar vermeye calısıyorum falan.. ama kaza seviyesine ulasmadım cok sukur.
tamamen piskolojik derler ya.oyle iste.
siz onunuze bakın, dusunmeyin far falan. cunku bazen kısa far acık oldugunda bile "bak adiye uzunları yakmıs" diye sinir yaptıgım oluyordu. halbuki adam kısayla gidiyor.
0
iyilik yap pitbull
(31.10.08)
bende de oluyor aynısı karşıdan bir araba gelirken fener görmüş bıldırcın gibi kalakalıveriyorum.
çaresi ise karşı tarafın farlarını söndürmesi. gerçi karşı taraf bunu düşünemeyecek kadar mal belliki. sende aynısını yapınca (ben katmetlisini yapıyorum kolu çevirip ileri itince hem sisleri hem uzunları açıyorum panayır yeri gibi oluyor) düzeliyor, test edildi onaylandı.
bunların dışında bir de karanlıkta yol verdiğim adamlar oluyor, geri geri gitmem gerektiği zaman bütün farları söndürüyorlar, onlar başımın tacı.
0
vincenzo
(31.10.08)
Kendi uzunlarınızı açmak işe yarıyor çoğu zaman ancak kapamazlarsa ısrar etmeyin. Birbirine yaklaşan iki kör sürücüden daha tehlikeli bişey yok.
Bir de gözünüzün bozuk olması muhtemel. Ben lens takmadığım zamanlar çok daha fazla alıyor gözümü uzun farlar.
0
386 dx
(31.10.08)
(12)

özür dilemek?

passion rules the game
bana über bir özür dileme taktiği lazım. her türlü kabul. ama olayı sormayın, genel bir şeyler de olur. :)
bana über bir özür dileme taktiği lazım. her türlü kabul. ama olayı sormayın, genel bir şeyler de olur. :)
0
passion rules the game
(31.10.08)
kız ama çiçek olayına kancağını sanmıyorum. öyle ki daha önce kötü giden bir arkadaşlığı da düzeltecek bir şey arıyorum, kız istemese bile öyle süper bir şey olsun ki hayır diyemesin manasında. çok önemli benim için. ona değer verdiğime ve yanında olmak istediğime inanmalı ama doğuştan odunum bu konularda.
0
🌸passion rules the game
(31.10.08)
''allah beni kahretsin intihar ediyorum'' de kesin affeder
0
papaz efendi
(31.10.08)
çiçekti böcekti değil de kendisine özel yapılmış bişey olmalı bence.
adına şiir yazmaktır vb. şeyler. kişiye özel yani. yoksa herkes çiçek almayı bilir. etkisiz değildir belki çiçek ama şahsa özel olması daha etkili bir çözüm bence
0
ymerdiveni
(31.10.08)
gozlerinin icine bakarak ozur dilemek ve atesli bir gece
0
ermanen
(31.10.08)
arkadaş kardeşim, arkadaş..:)


@ymerdiveni şiir biraz abartı olabilir. daha doğrusu bir kıza şiir yazsam utancımdan evden çıkamam
0
🌸passion rules the game
(31.10.08)
hımmm, ben bir süre ilişkimi kopardığım bir arkadaşımdan "görüşmediğimiz süre boyunca hep hissettim eksikliğini, senin yerini doldurmam çok zor, seni bilerek kırmayı hiç istemedim, yaptığım her türlü eşşeklik için özür dilerim" diyerek özür dilemiştim. gerçekten her kelimesine inanarak söylemiştim ama, bence anahtar da bu, samimiyet :) çok güzel özür kartları var eğer yüzyüze söylemekten çekiniyorsan, bir adet al ve içinden geldiği gibi özür dile. bence yeterli olur.
ps: ben kadınım, arkadaşım erkekti. sadece arkadaştık bu arada, evet.
0
opucuk baligi
(31.10.08)
çok büyük şeyler olmadığı sürece, hayatımda kolay kolay reddedemeyeceğim tek özür dileme şekli, herhalde ilgili şahsın karşıma geçip yüzüme bakarak kısaca durumun bir özetini geçip üzgün olduğunu ve özür dilediğini içtenlik ile söylemesi (rüşvetsiz bir şeysiz) olur sanıyorum.
0
kurukafa
(31.10.08)
aslında ateşli bi' gece çok iyi çözüm ama madem ki arkadaş, "bugün bacım yarın ihtiyacım" olayına girme sen, "özrü kabahatinden büyük"(gerçekten büyük mü? ehehe ) derler sonra..
sen bi çiçek filan olayına gircen mecbur ve eski anılardan derlenmiş güzel bi konuşma hazırla; tamamdır ;)
0
t joe
(31.10.08)
hediye, rüşvet olmaz, samimiyetle pişmanlığı dile getirmek lazım.
"özür dilerim, çok büyük hayvanlık yaptım. bunlar hiç yaşanmamış olsun isterdim ama belki de bu sayede seninle olan arkadaşlığımın benim için ne kadar değerli olduğu kafama dank etti. seni üzgün görmeye dayanamıyorum/bana kırgın-kızgın olduğunu bilmek beni kahrediyor. lütfen beni affet" gibi bir şeyler işe yarayabilir.
işin özünde yaptığınızdan pişman olduğunuzu, onunla olan arkadaşlığınızın sizin için çok değerli olduğunu ve onu kaybetmek istemediğinizi vurgulamanız lazım. çok abartmayın, üzgün ve pişman olduğunuzu hissettirmeniz yeterli. gerisi gelecektir. ama affetmesi için biraz zaman tanıyın. kızgınsa biraz zaman alabilir. bu arada yakınlarında olun, yavru köpek bakışları atın, eninde sonunda affeder.
0
zen spider
(31.10.08)
Çiçek gardını düşürür aklını karıştırır, samimi bir itiraf da duygularını yumuşatır. Sinsi plan gibi oldu gerçi, idare ediver. Çok karmaşık şeylere gerek yok bence.
0
hellguard
(31.10.08)
güzel bir yemek yap kendin yap ama
mücver felan pişir
kadın budu köfte pişir
pilav tereyağıyla
kuzu incik
mezelerdende haydari amerikan salatası vesaire
öyle bir sofra donat ki yani kız görünce aga bu nedir deyip kalsın.
yada boşver belkide ben acıktım ondan saçmaliyorum.
0
crystalsoul
(31.10.08)
passion rules the game: demek istediğim tam anlamıyla şiir değil zaten. kişiye özel yapılmış olmalı yani.
kurukafa nın verdiği örnek de çok etkili olur bence.
0
ymerdiveni
(31.10.08)
(27)

Gece mezarlığa girmek

nickini vermek istemeyen suser
Şimdi ben samhain/halloween dolayısıyla 31 ekim gecesi tek başıma veya bir arkadaşımla (edit var burda) Karacaahmet mezarlığında dolaşmak istesem;1. Karacaahmet'te kaç bekçi vardır?2. Bekçi(veya bekçiler) tarafından görülme ihtimalim nedir? (ses, ışık olmayacak)3. Yakalanma ihtimalim nedir? (hızlı k
Şimdi ben samhain/halloween dolayısıyla 31 ekim gecesi tek başıma veya bir arkadaşımla (edit var burda) Karacaahmet mezarlığında dolaşmak istesem;

1. Karacaahmet'te kaç bekçi vardır?
2. Bekçi(veya bekçiler) tarafından görülme ihtimalim nedir? (ses, ışık olmayacak)
3. Yakalanma ihtimalim nedir? (hızlı koşarım ama gece bekçinin fener avantajı var)
4. Yakalanırsam ne olur?

Ayrıca Karacaahmet'e gitme, x mezarlığına git türü önerilere de açığım. (Anadolu yakasında olmak kaydıyla)
x = yakalanma tehlikesinin az olduğu gotik bir mezarlık.
0
nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
tek basina mi?

edit: ben gece ve yagmur yagarken gitmistim, hicbir heyecani yok:)
0
ermanen
(31.10.08)
valla orda bulunma sebebinizi bekçilere açıklayabilecekseniz gidin.
0
rectoa
(31.10.08)
@boilteau: Bana çok uzak kalıyor orası, neden daha heyecanlı olacağını düşünüyorsunuz?
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
karacaahmet çok büyük karanlıkta yönünü kaybedersen zor çıkarsın oradan ayrıca da bir sürü başıboş köpek var. yani dünyevi sıkıntıların daha çok olur. bekçi falan olduğunu zannetmiyorum.
0
synick
(31.10.08)
@ermanen: Hani samhain gecesi olduğundan hayalet zombi falan görürüz belki, ben mezarlığa gitmenin heyecanlı olabilme ihtimalini seviyorum :P

@synick: İyi oldu söylediğiniz, pusula alayım yanıma. Köpekler şimdiye kadar pek bir şey yapmadılar bana, bu saatten sonra da yapmazlar herhalde.. Yapmazlar di mi? :(

@boilteau: geceyarısına doğru girip sabaha doğru çıkmayı planlıyoruz, ama olur da sıkılırsak gece 3 te küçükyalıdan dönemeyiz :/
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
neden halloween gecesi?

peki halloween gecesi ise neden müslüman mezarlığı?

madem öyle ecnebi mezarlığına git.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
@mea maxima culpa: müslüman mezarlığında bonus olarak cin, evliya çıkma olasılığı var. hem türk islam sentezi frp de oynarız belki.

halloween'i samhain'in yaygın olarak bilinen ismi olduğu için kullandım, yoksa amaç cadılar bayramı partisi vermek değil, birçok inanışa göre ölüler dünyasının yaşayanların dünyasına en çok yaklaştığı geceyi mezarlıkta, ölülerin yanında geçirmek.
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
sahrayicedid te bi mezarlık var ya, ona git,

hem yola da yakın tırsarsan hemen koşarsın. :)

ne yapcanı halen anlamadım gerçi ben de, neyse.
0
thefirstfbli
(31.10.08)
kusura bakmazsan epey bir özenti ve çocukça buldum.

artı uzun süre spiritüel çalışmalar yapan birisi olarak hiç de tavsiye etmiyorum. başına ne geleceğini bilemeyiz.

cin, hortlak dediğin çizgi film karakteri değildir.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
En iyi şu adresten cevap alabilirsin, ayrıntılarıyla açıkla talebini. Eminim yardımcı olacaklardır.

ANADOLU YAKASI HİZMET BİRİMLERİ
Anadolu I. Bölge Müdür Yardımcılığı :
Adres : Nuhkuyu Cad. Karacaahmet mezarlık alanı girişi Zeynepkamil– Üsküdar / İSTANBUL
Kadıköy, Ümraniye, Üsküdar, Beykoz ilçelerine hizmet vermektedir.
Santral Tel : 0 216 651 55 55-56-57-58-63
Faks:651 55 60S
0
gulden kale
(31.10.08)
boşver mezarlığı orda hayat 0.
0
mortifera
(31.10.08)
@thefirstfbl: yola yakın olması kötü ya, izole bir ortam lazım bana.

@mea maxima culpa: kusura bakmıyorum, kulağa özenti geldiğinin farkındayım ama amacım yalnızca güzel bir gece geçirip merakımı gidermek. başıma gelebilecek en kötü şey de köpek ısırması olur sanırım.

@boilteau: oraya da bakayım o zaman, teşekkürler bilgi için :)

@gulden kale: yardımcı olacaklarını sanmıyorum açıkçası :D
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
valla ben ciddi bir şekilde yazdım yazdıklarımı. şaka filan yapmıyordum.

başına hiç bir şey gelmeyebilir. ama bazı şeyler de gelebilir. cin hortlak dediğin şeylerin şakası yoktur. eğer ki onları görmeye gidiyorsan.

artı mezarlıklarda tinercisinden sapığına tecavüzcüsüne herkesin de bulunabileceğini hatırlatır, satırlarıma son veririm.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
büyük mezarlıklarda kesin sorun olur. bekçi yakalar, satanist damgası yersiniz... polis yakalasa esrarkeş damgası yersin anlatamazsın derdini. daha küçük local bir yer bul derim çok girmek istiyosan. lisedeyken atraksyon olsun diye arkaşlarla bulunduğumuz semtteki(feriköy) mezarlığa girmişliğimiz vardır ki tırsma katsayısı epey yüksek bi eylem. el feneri alın derim. ha bide ne gereği var derim git bi çay demle otur evinde...

ha bide gothic mezarlık ayağına azınlık mezarlığına girmeyi deneyip yakalanırsanız ismail türüt le aynı kefeye konma şansın var. plan yapmayun plan!
0
la grande
(31.10.08)
sabahlayacaksanız eğer yiyecek bişeyler düşünün ekmek arası yaptırın. ac acına gidme a oğul!
0
crystalsoul
(31.10.08)
@mea maxima culpa: dikkate alacağım uyarılarınızı, teşekkürler :)

@la grande: hah buydu asıl sorduğum. uzun saçlı olduğumuzdan kolayca satanist damgası yiyebiliriz sanırım :/
feriköy güzel yer ama karşıda olduğundan gidemeyiz.

@crystalsoul: yiyip çıkarız artık :D
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
yani asıl önemli ihtimali atlamışsınız, ya orada bi tinerci veya serseri size zarar verirse? o tenha yerde size bişey olsa yardım edecek kimse yok. mortifera'ya katılıyorum, ölüleri boşverin onlarda hayat yok. ne demiş şair, "bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden // bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden".
0
tom riddle
(31.10.08)
istanbulda değilim ama onun kadar olmasada büyük bir kentteyim. önceki evimiz mezarlığın yakınında idi. mezarlıkla ilgili çok rüya gördüm. bilmiyorum belkide hergün yanıbaşında olduğum içindir. çocuktum o dönemlerde. şuanda bile (time 02:16) tırsık modundayım.
herşeye rağmen bu atraksiyonunu kutluyorum. gönül isterdiki madden bir olay olmayacağı garanti olsun ve yalnız dal mezarlığa ama köpeğinden tinercisine vs. bir çok tehlike olduğu için yalnız girmen sakıncalı olur. bekçi konusuna gelirsek ben sanmıyorumki seni farkettiğinde yakalamaya çalışsın, peşinden koşsun. büyük ihtimalle görmemezlikten gelir. en fazla düdüğünü çalar. unutmayınki onlarınki de can. bu sebep dolayısıyla bekciyi kafana takma. istanbul u bilmediğim için tinerci ve köpekler hakkında yorum yapmayacağım. istanbul da olsaydım bende eşlik etmeyi isterdim sana.

not: akıl verecem iyi dinle beni. burda gideceğin yeri filan yazma sakın ya da herkese söyleme eşşek sakasına kurban gidersin kalbin dayanmaz sonra.. bizide üzersin diğer sevdiklerinide. anlıyosun diimi beni?
0
ciddi sallıyorum bak
(31.10.08)
benim asıl korktuğum ise ertesi günü gazetede bir haber okumamız. sabah mezarlıkta şuursuz olarak bulunan genç bakırköy akıl hastanesine kaldırıldı. gencin mezarlığa nasıl geldiği ve orda ne yaptığı bilinmemektedir. tanıyanların bilenlerin polise başvurması rica olunur.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
rentts
(31.10.08)
bekciye falan rastlamadim Karacaahmette
ben hiç tinerciye de rastlamadim ama kedi ve köpegi boldur
Karacaahmet o kadar büyük ki
istersen Çicekci tarafında bir yerlerde sansini dene zira aksi her hangi bir sey olursa yola yakın
hem en güzel mezarliklardan da biridir kendisi Eyüp Sultandan sonra
gece mearlik mezarliktir, güzeldir
hem sanilanin aksine bence yüksek boylu agaclarin az oldugu mezarliklar daha ürpertici
her sey kabak gibi ortada, hic düsünme sansin yok ay da tepede nefis valla
Cekmeköy mezarligi
iyi eglenceler
0
gdduman
(31.10.08)
karacaahmet'in arkasinda oturuyorum, bekci falan hayatta gormedim seneledir. cicekci tarafina gelmen en mantiklisi cunku hem kimse olmaz hem de kacabilmen rahat olur. (bu otobuslerin kapiagasi duragi olan yerden giriceksin misler gibi) yalniz 3 4 sene once teksas gibiydi oralar, baya bir gasp oluyordu simdi durum oyle degil sanirim, bir de deli kopek olur walla.. bisey gorebilirsen haber ver cok merak ettim :)
0
kenarortay
(31.10.08)
aman diyim
(bkz: eyüp mezarlığı)
(bkz: deli fuat)
0
cedilla
(31.10.08)
sahrayı cedit mezarlığı. süperdir.
0
insanimsi
(31.10.08)
tarlabaşı'yı deneyin, halloween geceleri çok cool tarlabaşı'nda.
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(01.11.08)
merak ettim, naptınız gittiniz mi mezarlığa?

bu arada tarlabaşı yorumu süpermiş :)
0
tom riddle
(02.11.08)
gittik evet :) kafamız güzel olduğundan hayli heyecanlı ve atraksiyonlu geçti fakat cin hortlak falan göremedik.
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(05.11.08)
(6)

nano sistem tasarlama

kojiro
sevgili yazarlar,okurlar; bir ödev var başımızda ve sizin hayal gücünüze ihtiyacım var bu konuda. ödev konusu:"..Doğal bir olayı veya doğal bir maddeyi düşünüp bundan esinlenerek bir adet nano cihaz (nano sistem veya nano aksam) hayal edip cihazın üretim ve fonksiyonlarını tasarlayınız..." size otur
sevgili yazarlar,okurlar;

bir ödev var başımızda ve sizin hayal gücünüze ihtiyacım var bu konuda. ödev konusu:

"..Doğal bir olayı veya doğal bir maddeyi düşünüp bundan esinlenerek bir adet
nano cihaz (nano sistem veya nano aksam) hayal edip cihazın üretim ve fonksiyonlarını tasarlayınız..."

size oturun bunu yapın demiyorum tabi :) istediğim bir nevi beyin fırtınası sonucu ilginç bi fikir bulmak. hani insanoğlunun doğadan kopya ettiği icatlar muhabbeti gibi bişi ( el'e bakarak kepçe, kuşlara bakarak uçak...vs)

tabi burda farklı olan bu sefer tasarlanacak şeyin nanoboyutta (mm'nin milyonda biri) olması. aklınıza gelen her türlü fikire açığım. şimdiden teşekkürler.
0
kojiro
(30.10.08)
ilaç yap en kralı, mini robotlar kana karışıp tamir ediyor falan. gerçi bunun gerçeğini yapmak üzereler nerdeyse belki çok orjinal değil.
ama insan vücuduna girip bir şeyler yapan robotlar yapabilirsin ya da hücrelerin yerini alan makinalar. böylece hiç yaşlanmayız mesela. ya da belleğimizi nöron bazında okuyup dijital kayıt haline geçiren bir ajan olabilir.
0
endoplazmikbirkulum
(30.10.08)
evet bu dedikleriniz hali hazırda projede olan şeyler. hatta daha uçuk bi örnek vereyim bilim adamları gelecekte karbon nanotüplerden uzaya bir boru hattı döşemeyi düşünüyorlar. öyle fantastik bir konu bu :)

robot olayı tamam, varmıdır başka fantastik fikirler :)
0
🌸kojiro
(30.10.08)
nano kamera.
0
kimlanbu
(31.10.08)
abi şimdi elimizde bir bardak ılımış kola var mavi hapı içine atıyoruz anında buz gibi kola oluyor, sonra bir bardak kahve var buna da kırmızı hapı atıyoruz sımsıcak bir kahveye dönüşüyor. çok mu tembelim:D
0
ukeladümbelek
(31.10.08)
comptrol
(31.10.08)
nano firtina
0
ermanen
(31.10.08)
(6)

bilgisayarda ideal film izleme mesafesi

joehigashi
Daha önce de bir duyurumda batman dark knight'tan zevk almadığımı söylemiştim ama sanırım sorun benim ideal film izleme mesafemden kaynaklanıyor gibi. Batman'i halk arasında ''dibim'' olarak tabir edilen mesafeden(abarttım galiba işte destkop pc kullanma mesafesi kadar, kucağımda değil yani) izlemiş
Daha önce de bir duyurumda batman dark knight'tan zevk almadığımı söylemiştim ama sanırım sorun benim ideal film izleme mesafemden kaynaklanıyor gibi. Batman'i halk arasında ''dibim'' olarak tabir edilen mesafeden(abarttım galiba işte destkop pc kullanma mesafesi kadar, kucağımda değil yani) izlemiştim bişiy anlamadım, sıkıldım, uykum geldi. Geçenlerde vantage point'i izledim ama bu sefer 17'' laptopu biraz uzağa koydum ve hakikaten filmden keyif aldım. Sizde de bu tarz bi durum var mı ? Yani filmi çok yakın mesafeden izleyince sıkılma, konsantre olamama, kısacası o atmosferi yakalayamama durumu ?
0
joehigashi
(30.10.08)
Bende de var aynen o. Laptop kucağımdayken izleyemiyorum, sehpaya koymam gerekiyor.
0
386 dx
(30.10.08)
tam aksine ne kadar yakın o kadar iyidir, göz sağlığı için olmasa bile.
0
Oprah
(30.10.08)
sırt üstü yatıp laptopu da göbeğinin üstüne koyup izlediysen çoğu ayrıntıyı algıyamamış olabilirsin:D
0
ukeladümbelek
(30.10.08)
ideal mesafe bir bakışta ekranın tümünü görebileceğiniz mesafedir. mesela alt yazılı izliyorsanız ve ekran çok yakınsa, alt yazıyı okumaktan filmi izleyemezsiniz.

göz ekranda fazla gezinmeyecek yani birşey izlerken.. bir bakışta bütün aksiyonu göreceksiniz..
0
metox
(30.10.08)
uzaktan izleyin (hatta uzanarak) ama altyaziyi buyutun ya da altyazisiz...
0
ermanen
(30.10.08)
altyazı varsa altyazıyla görüntünün bir bütün olarak görülebilmesi gerekir. ikisinden birini diğeri için feda eden uzaklık, iyi değildir. altyazı olmadığında, başını ne kadar hareketsiz tutabiliyorsan o kadar iyi.
0
danimarkaprensi
(30.10.08)
(15)

yalnız ama mutlu?

chaud
yalnız bir insan veya tek başına olmak isteyen birisi dışarıda eğlenmek için ne tür aktivitelere katılabilir ?Mesela sizin milletle çekilmiyor tek başıma paşa paşa yapıorum dediğiniz şeyler var mı?
yalnız bir insan veya tek başına olmak isteyen birisi dışarıda eğlenmek için ne tür aktivitelere katılabilir ?
Mesela sizin milletle çekilmiyor tek başıma paşa paşa yapıorum dediğiniz şeyler var mı?
0
chaud
(30.10.08)
fotoğrafa başlayabilirsin
0
flyalone
(30.10.08)
Evet fotoğraf candır.
0
inugard
(30.10.08)
muzik enstrumani calmak
disarda demissin ama disarda da calinir belki:)

tek basina yapilan sporlar var bir de?

seyahat edilebilir, bu sirada baskalariyla tanismak sana kalmis tabi, belki baskasi seninle tanisir..

son olarak baskalarina yardim edebilirsin, teknik olarak tek basina yapmis oluyorsun..
0
ermanen
(30.10.08)
bisiklet.
0
kurukafa
(30.10.08)
sinemaya tek basina ve hatta salonda kimse olmaksizin izlemek. bu super olur da olmuyor genelde.
0
entrapmen
(30.10.08)
ufak tefek de olsa kırtasiye alışverişi yapmak, yada özellikle dev bi megastora gidip, ikea olur, eskiden metro vardı hala var mı bilmem, bauhaus olur ofis store olur, kabalcı gibi biyer olur, dnr, ya da cağaloğlu tarafları olur, bit pazarı olur, 1 milyoncu olur birsürü karışık ıncık cıncık envai çeşit olan biyere gidip herşeyi karıştırarak deneyerek, altına üstüne bakarak dolaşmak da dolaşmak...

konsere gitmek, sergi açılışlarına gidip bi bardak şarap kapıp alıcıymış gibi bakmak insanları gozlemlemek, sokakta birini kısa sureliğine takip etmek (kalabalık zor oluyor), balık tutmak, imza günlerine gitmek, bi ses kayıt cihazı alıp sokaktaki insanlarla roportaj yapmak, kavun seçmek (milletle en çekilmicek şeydir), bi kursa gitmek, kuş gözlemciliği yapmak, şimdiye kadar milletle yapılan tüm aktiviteleri tekbaşına yapmayı denemek (insan bazen tek başına bişeyler yiyip içmeyi bile özleyebiliyor, bide yanına dergi kitap fln alıp okumak mesela) yaşadığı yerde şimdiye kadar hiç gitmediği turistik ya da tarihi biryere gitmek, koleksiyon yapmak istediği birşeyler toplamak için gezmek (deniz kabuğu olur, shot bardağı olur, hatta biyerlerden ufak tefek yürütülen birşeyler olabilir tuzluk gibi, adrenalinli de olur) trafiğin çok yoğun olmadığı saatlerde toplu taşıma araçlarıyla gezmek, sokak hayvanlarını beslemek, dişiysen kuafore gitmek, erkeksen berbere gidip gazete çay muhabbet yapmak, bir eskiz defteri alıp etrafta gördüklerini karalamak, not almak, extrem sporlarla uğraşmak, lunaparka gitmek, böcek örnekleri toplamak, koşmak koşmak koşmak...

bunların hepsini bir arada yapan manyak bi insan portresi çizdim sanırım ama olsun ^_^
0
random blonde
(30.10.08)
tiyatroya gitmek beni epey oyalardı yalnız dolandığım zamanlar. devlet tiyatroları ve belediye tiyatrolarından bahsediyorum özellikle. biletlerini haftalar önceden alması, oyun gününü beklemesi filan bile bi heyecan unsuruydu. oyunun ardından eserle ilgili yazılmış çizilmiş şeyleri okumak filan da var sonra.
0
peki
(30.10.08)
küçük, keyifli bir kafe bulup kahve-sigara eşliğinde kitap, dergi falan okunabilir, süper olur.
0
kobuzchu kiz
(30.10.08)
düşünmek, yalnızken düşün.
0
naithan
(30.10.08)
sahaf gezer, kitapçida vakit geçirir, bara gider dans eder(erkekse biraz zor ama), sinemaya gider,5-12 kasim arasinda Kısa Film festivaline gider, konsere gider, günübirlik haftasonu turlarina katilir ( yakin yerler), müzeleri gezer...
0
gdduman
(30.10.08)
italyancaya başlayabilirsin. (bkz: yeni başlayanlar için italyanca)
0
hakiki bulut
(30.10.08)
motosiklet kullanmak. virajlı, uzun bir yolda motosiklet kullanmak.
0
kriker
(30.10.08)
otostop.
0
insanimsi
(30.10.08)
kitap okumak ki biriyle yapabilen varsa haber versin.
koşmak veya jogging müzik eşliğinde.
film izlemek ki konuşkan biriyle hiç olmuyor.
kitapçılarda kitap arkası okumak, aylak geçirilecek birkaç saatin varsa ideal.
balık tutmak.
neden ben yalnızım diye hayatını ve çevreni sorgulamak.(neyse:)
0
son nefes
(30.10.08)
herkese çok teşekkür ederim fotoğrafçılık,kuş gözlemciliği ve kafede sigara+kahve+kitap süper gözüküyor.
@random blonde okurken kocaman bi sırıttım sen hiç değişme emi :D
0
🌸chaud
(31.10.08)
(18)

araba kullanmak, kendine güvenememek, park edememek

ravioli
düzgün yol takibi yapabiliyorum, öndeki araçla mesafemi koruyorum, gayet dikkatli ve efendi bi şekilde yoluma gidiyorum hamdolsun!ancak bundan on sene evvel bu (bkz: #13313769) ve buna benzer birkaç olay yaşadım ve kendime güvenimi neredeyse tamamen yitirdim araba kullanma konusunda. 6-7 sene hiç ge
düzgün yol takibi yapabiliyorum, öndeki araçla mesafemi koruyorum, gayet dikkatli ve efendi bi şekilde yoluma gidiyorum hamdolsun!
ancak bundan on sene evvel bu (bkz: #13313769) ve buna benzer birkaç olay yaşadım ve kendime güvenimi neredeyse tamamen yitirdim araba kullanma konusunda.
6-7 sene hiç geçmedim direksiyona. geçen sene ehliyet aldım, son birkaç aydır da yavaş yavaş çıkmaya başladım trafiğe. ama her seferinde müthiş bir gerginlik oluyor üzerimde, sanki her an bir yere geçirecekmişim gibi hissediyorum. işimi bitirip kontağı kapatana kadar rahat bir nefes alamıyorum. bazen çok fazla abarttığımı düşünüyorum, suni bir güven doluyor içime, çıkıyorum yola, ama bir anda o boktan duygu doluyor içime, elim ayağıma dolaşıyor, vitesler karışıyor, şerit şaşırıyorum vs...
bu durumu nasıl yenebilirim?
bir de park konusunda sıkıntı yaşıyorum. iki araba arasına park yapamıyor, aralarından çıkamıyorum. pc ortamında pratik yapabileceğim simulasyonlar var mı bildiğiniz?
www.aeonity.com buna benzer ama daha gerçekçi bir şeyler arıyorum.
0
ravioli
(30.10.08)
valla kendine güvenmezsen zor. ben sıfır arabayı vurdum ilk hafta, yaptırdık, sonra gene vurdum. geçen gene vurdum. vurdum da vurdum. çarpa çarpa öğreneceksin. tabi bu öndeki arabaya 70le gir demek değil ama park ederken sürtmeler falan kaçınılmaz. koy iki tane o koni zamazingolardan aralarına gir çık bence.
0
passion rules the game
(30.10.08)
geçer.
alışırsın.

dicem ama bir kaç ay olmuş diyorsun. gene de geçer, alışırsın. efendi efendi yolunda git, hiçbişey olmaz. bazılarımız kabızız araç kullanma konusunda doğuştan, yapacak pek bişey yok, ama geçiyor gerginlik durumu bi süre sonra.

şimdi baktım, ehliyet alalı 7 sene olmuş. hala paralel parkı doğru düzgün yapamıyorum. ama problem değil. işimi görüyorum, ayağım yerden kesiliyor, yeter bence o kadarı. makas da atmayıvereyim canım.
imkanınız varsa otomatik vitese geçin. bir de koltuğu azıcık geriye yaslayın çok dik duruyorsa, biraz rahatlama sağlar.

Not: Erkeğim :)
0
mabl
(30.10.08)
simulasyonla olacak iş değil bence. en onemlisi pratik. ben de ilk cıktıgım zamanlar her tarafımdan ter fıskırıyodu resmen feci stres oluyodum. oncelikle sanki araba senin bi parcanmıs gibi hissedeceksin. yani yolda nasıl yuruyorsan reflekslerin varsa, insanların ustun cıkmıyorsan arabayı da oyle düşün. pedallar ve vites beynin direksiyon da govden kolun bacagın gibi. ben boyle dusune dusune ustalastım benim diyen taksicinin işini bitiririm. tabi bu demek değil ki tehlikeli kullanmak lazım, dikkat en onemlisi. bir de sanki diğer soforlerin hepsi acemiymiş gibi düşün. sinyal, selektor bunları yerinde kullanmayı unutma. zor bişey değil.
0
likeinme
(30.10.08)
direksiyon dersi almanızı öneririm. yeni başlayanlar kadar kendini geliştirmek ve kendine güvenini arttırmak isteyenler için de dersler ve programlar var.
0
386 dx
(30.10.08)
eğer imkanınız varsa eski bi araba ile başlayın derim, parçası ucuz olanlarından. hem eski arabaları kullanmak daha zor olur sonra daha rahat edersiniz.
simulasyonlar filan bence bir işe yaramaz arabanın gerçek mekanik tepkisini alamazsınız yazılımlardan. tabii mantığını öğrenebilirsiniz zannediyorum onu zaten biliyorsunuz
0
hollowlife
(30.10.08)
öğrenirken yanınızdaki kişinin karakteri çok önemli,sakin kalabilen insanla araba sürmeyi öğrenmesi çok daha kolay oluyor,o ilk aşamada kendine güvenin geldikten sonra da öyle devam ediyor.

bi kere hızlı gitmediğinizi tahmin ediyorum,kaza yapma korkusunu bi şekilde atın üstünüzden.yavaş gittikten sonra bir yere vursanız da çok ciddi sonuclar doğurmaz telafisi vardır genellikle,klasik ama carpa carpa öğrenirsiniz bu işi.arabayı sürerken rahat olun,arkanıza yaslanın,dikiz aynalarına hakim olmaya çalışın,eğer istanbuldaysanız hanzo populasyonunu bir kenera atarsak çoğu insan dikkatli araba kullanıyor,sağınıza solunuza önünüze arkanıza dikkat verdikten sonra hiç bir sorunla karşılaşmayacağınıza kendinizi ikna ederseniz başarılı olursunuz.

yeni başlayanları en çok korkutan şeylerden biri arkadan makas ata ata gelen ayılar oluyor.sizde de varsa böyle bir durum mesafe koruyan bir insan olduğunuzu söylemişsiniz zaten heyecanlanmadan normal temponuzda gitmeye çalışın çünkü arkadan gelen ayı da size göre ayarlamış oluyor kendini.

park halindeki öyle fazlaca mesafe bırakmamış iki araba arasına girmek için gayet güzel bir yöntem vardır.arabanızın ve öndeki arabanın arka tamponlarını eşitleyip geri geri girerseniz çok daha rahat oluyor.arabanın burnunu sokaraka girmek çok çok zordur mesela öyle durumlarda.
0
withered
(30.10.08)
otomatik vites daha rahat
0
ermanen
(30.10.08)
carpa capra ogrenirsin mantigi nedir ben onu anlamiyorum. resmen gergin bir insani daha fazla germekten baska bir halta yaramaz bu öneri.

gecen seneye kadar trafikte gayet gergin ve kendime güvenim sifirdi. ehliyeti 2004 senesinde aldim ve ondan sonra sadece 1 ya da 2 defa araba kullandim. sonrasinda ilk arabami (düz vites) 2006 senesinde aldim ve kullanmadan/kullanamadan direkt olarak babama verdim. ikinci arabami 2007 sonunda aldim. otomatik vitesli. ilk uzun yolumu izmir-balikesir arasinda bu yaz yaptim. kendime güvenim artti.

diyecegim su ki; eger imkaniniz varsa otomatik vitesli bir arac alin. bence sizin güvensizliginiz ve gerginliginiz vites degistirme konusunda yasadiginiz tereddütten öte geliyor.

iki arac arasi park meselesini bence zamanla asacaksiniz. yukarida da önerildigi sekilde bos bir araziya gidip, iki taş koyup burada alistirma yapmaniz saglikli olur. ayrica herhangi bir kurstan faydalanarak sehirici trafikte kendinize güveninizi kazanabilirsiniz.

ama unutmayin. yaninizda size güvenen biri olsun, her an sizi daha fazla strese sokan birisi degil.
0
trimpot
(30.10.08)
iki araba arasına park etmek dediğimiz olayın esas adı paralel park. paralel parkta önemli olan noktalar acele etmemek ve aynalardan da faydalanarak hem önü hem arkayı kollamak.

öncelikle arabanızın arkasını park edeceğiniz boşluğun bittiği yere getirin. sonra tam sağ yaparak geri geri içeri yerleşin. bi yandan da direksiyonu toplayın. çok az bişe direksiyon toplu vaziyette gidin. arabanın önünü kurtardığınızda da tam sol yapın. direksiyonu toplama işlerini uygun zamanlarda yaparsanız ne kaldırıma çıkarsınız ne de yolun ortasında kalırsınız. eğer park edeceğiniz alan oldukça dar ise bi kaç kez ileri geri manevra yaparak yerleştirebilirsiniz arabayı. tüm bu aşamalarda hem önü hem de arkayı kollamayı unutmayın.

aslında şu resmi incelerseniz daha rahat anlayacaksınız dediklerimi.
www.remgeo.com
0
cruor
(30.10.08)
benim kiz arkadas ehliyet almaya calisiyor o yuzden son zamanlarda parallel parking olayi kulagima cok gelmeye basladi, ben tamamen icgudulerime gore iki araba arasina parkederken kiz arkadasim elindeki talimatnameye uyarak kisa zaman icinde benden daha iyi parkeder oldu, o yuzden kisaca yazayim, arkasina parkedeceginiz arabanin yanina gelip dikiz aynalari birbirlerinin hizasinda olcak sekilde, diger arabaya makul bir uzaklikta duruyorsunuz (tabi arabalarin uzunluklarinin benzer oldugu onkabulu ile konusuyorum), direksiyonu 75% oraninda sola dogru kiriyorsunuz ve yavas yavas geriye gitmeye basliyorsunuz, sizin arabaninizin on tamponu diger arabanin arka tamponu hizasina gelince direksiyonu sonuna kadar saga kiriyorsunuz ve arabanin on tarafini toplayarak park islemini gerceklestiriyorsunuz sonra duruma gore birazcik one giderek arabanin onunu duzeltebilirsiniz.
0
thunderroad
(30.10.08)
park sensörü taktır arkaya. 80 liraya takıyorlar 20 liraya da tampon rengine boyuyorlar. dit dit park ettirir seni her yere.
0
trocero
(30.10.08)
ogreteyim ?
0
bryan fury
(30.10.08)
@trimpot: "..bence sizin güvensizliginiz ve gerginliginiz vites degistirme konusunda yasadiginiz tereddütten öte geliyor."
evet bunu az önce fark ettim ben de, vites değiştirirken, özellikle yavaşlarken gerginliğim artıyor, en iyi çözüm otomatik vites gibi görünüyor.

çok teşekkür ederim herkese.
0
🌸ravioli
(31.10.08)
yavaslarken gerilecek bisey yok, motor frenı oluyor en fazla, yanlıs vitese takınca. o da bi sorun degil, tekrar debriyaja basıp bi buyuk vitese atın hemen. panık yapacak bi durum yok. bi kac boyle oldukca alısırsınız buna da.

vites kucultmenız gerektigini de soyle yaparsınız ilerde pratiklesir zaten. dizel araclar 2000 dd nın altına inince vites kucultmek gerek zaten gaza basınca da hızlanmadıgını hatta titredigini farkedeceksiniz. benzinli araclarda bu 3500 dd fln olması lazım.
0
bryan fury
(31.10.08)
en iyi cozum otomatik vites demissin ama benim cevabi tiklememisin, alindim:)
0
ermanen
(31.10.08)
ne durumda soforluk ?
0
bryan fury
(09.11.08)
@bryan fury: park olayını hallediyorum gibi yavaş yavaş, dün iki defa girdim çıktım iki araba arasına, eskisi gibi zorlanmadan.
kendime güvenim de yerine geliyor sanırım inceden, rahat bir şekilde gidiyorum yoluma ama diğer şoförlerle, yayalarla temas kurunca (korna, selektör vs) heyecanlanıyorum hala.
0
🌸ravioli
(10.11.08)
simdi ne durumda soforluk ?
0
bryan fury
(14.12.08)
(3)

israil'den alınası şeyler

redlinetheturk
nelerdir? peder bey gitti de, hani şu israilden alınır, ucuzdur gibi?
nelerdir? peder bey gitti de, hani şu israilden alınır, ucuzdur gibi?
0
redlinetheturk
(29.10.08)
tallit
mezuzah
tefillin
shofar
0
ermanen
(29.10.08)
elmas
kakuleli kahve
ölü deniz çamuru/minerali içeren kozmetikler (sanırım en bilineni ahava marka olanlar)
bilumum dini obje (gerçi çoğu çin malı falandır)
0
zen spider
(30.10.08)
maccabi tel aviv forması (basketbol)
ve diger merchandise urunleri..

tefilin ve shofar onerirdim lakin kendileri oldukca tuzlular, yapimlari ozel oldugundan oturu fiyatlari da boyle dogal olarak.
kaldi ki cok istersen onlari turkiye'de de bulabilirsin.
evet israel'de ilginc kipa tasarimlari var, ha ayrica gene baya ilginc t-shirtler satiliyor.. bence kap bi tane mossad ya da idf tshirtü, sokakta mistik bir havan olur.
0
knipeos
(08.11.08)
(17)

Para/Emek orani en yuksek olan meslek hangisidir?

comptrol
Bilgisayar muhendisi , doktor, eczaci ya da hangi meslektir bu? anketvari bir soru oldugu icin kusuruma bakmayin; merak iste...
Bilgisayar muhendisi , doktor, eczaci ya da hangi meslektir bu? anketvari bir soru oldugu icin kusuruma bakmayin; merak iste...
0
comptrol
(29.10.08)
eczacı dükkanı stratejik bir yerde açıp işini de bilirse istediği gibi tatilini yapar, gezer, tozar ve de sağlam para kazanır. doktorları bence doğrudan çıkaralım bu listeden. bilgisayar mühendisleri de sonuçta çoğunlukla bir patrona çalışırlar, bi sürü kısıtlamaları vardır(izin günü, oturup proje bilmemne hazırlama). eczacı kendi kendinin patronudur. ha gelecekleri açısından ne olur bilemem ama şu an için en karlısı eczacılık diye düşünüyorum. tabii ki saydığım şartlarda. yoksa çok eczane var iflas eden.

not: listeyi bu üçüyle sınırlamamışsın gerçi ama eczacılıkla alakam var, o yüzden yazdım.
0
jangara
(29.10.08)
bir meslek olarak sayılabilir mi ilmiyorum ama gayrimenkul sahipliği.
ne kadar gayrimenkulun olursa o kadar çok para.
0
etna
(29.10.08)
@want2die
devlet dairesinde emek 0 değil ki. işlem yaptırmaya gelen vatandaşları azarlıyorlar felan. emek var yani :)
0
sefapezevengi
(29.10.08)
@mrtksn yatirimcilik derken, bir sektore yatirim yapilacak ise esasli ve zor bir tahmin yapilmali bence. yani emek az degil gibi geldi bana .
0
🌸comptrol
(29.10.08)
yerini tutturabilirsen internet kafe
0
enter saltman
(29.10.08)
bir de şu var, para/emek oranı en yüksek meslekleri herkes arıyor bu devirde. saygı duyuyorum tabi, malum kapitalizmin sonuçları falan filan.. fakat bana göre bu oran 1'e ne kadar yakınsa huzur açısından o kadar iyidir. bu daha fazla mutluluk getirir diye düşünüyorum. bi işe yaradığınızı düşünürsünüz hayatta, aksi takdirde ben boşluğa düşerdim. bok gibi para var, gezsem tozsam bi süre, "ulan nereye kadar" derim. sorunun böyle bir boyutu yok ama yine de içimi dökmek istedim:)
0
jangara
(29.10.08)
borsacılık sanırsam. ortada üretilebilen yada uğraşılabilecek somut bişey yok. devamlı alınıp satılan teorik bir oaly gibi geliyo dışarıdan bakınca.
0
la grande
(29.10.08)
çok zengin çocuğu olup herhangi bir meslekte çalışmak.
0
şaman
(29.10.08)
Ünvanı aldıktan sonra noterlik.
0
sui
(29.10.08)
fatih terim? 220 bin ytl maaş alıyor
0
likeinme
(29.10.08)
bir yere oturup önüne 'açım' yazılı bir kağıt ve karton kutu koyan dilenciler.
0
insanimsi
(29.10.08)
Reklam ajansı stajyerliği tabiki. 2 sene filan sürüyor. Full-time mesai ve 0 (sıfır) maaş.
0
eftalit
(29.10.08)
özel ders vermek. özellikle matematik ve ingilizce. tabi (futbolculuk vb gibi) extrem işleri saymıyorum. mühendislik, doktorluk vb işlerin hiç birinde 1 saat karşılığı 150-200 ytl kazanmazsınız. günde 5 saat, ayda 20 gün çalışan isimli bir matematik öğretmeni en az 10000 ytl kazanır.
0
lancelot du lac
(29.10.08)
bilgisayar muhendisi degil..

her saniyesinden zevk aldigin meslektir bu, porno yildizi olabilir mi?
0
ermanen
(29.10.08)
esrarengiz bi havaya bürünüp 15 ytl karşılığında karşındaki salağa yalan söle (ki biz buna falcılık diyoruz kahvedir tarottur sen bilirsin)
0
dr.ramiz
(30.10.08)
there's no business like show business... neresinde olursan ol ama ekranın onunde ol... du bi olmana bile gerek yok...bir kaşe seslendirmeye 20.000 dolar aliyodu okan...
0
les
(30.10.08)
zerre anlamasam da (ve biraz geç bir cevap olsa da) emlakçılıkdır gibi geliyor bana..
0
p shadow
(17.11.08)
(6)

çinliler süt içebiliyor mu?

nerdeyim ben
cehaletimi gençliğime verin dostlar, gece gece nerden aklıma takıldıysa. yıllar önce bir kitap okumuştum, kitapta çinlilerin süt içmediğini, daha doğrusu süt içmekten pek hoşlanmadıklarını söylüyordu. sebep olarak ise, genetik yapıları nedeniyle midelerinin sütü hazmedemediğini söylüyordu. böyle biş
cehaletimi gençliğime verin dostlar, gece gece nerden aklıma takıldıysa. yıllar önce bir kitap okumuştum, kitapta çinlilerin süt içmediğini, daha doğrusu süt içmekten pek hoşlanmadıklarını söylüyordu. sebep olarak ise, genetik yapıları nedeniyle midelerinin sütü hazmedemediğini söylüyordu. böyle bişeylerdi işte. harbiden var mı böyle bişey? süt içemiyo mu bu adamlar? ya da bilimsel olarak böyle bir şey söz konusu olabilir mi? mümkün mü?
0
nerdeyim ben
(29.10.08)
bu sadece çinliler için değil bütün dünya vatandaşları için geçerli aslında. insanlığın büyük bir bölümünün (şimdi yüzde atmayayım) laktoza töleransı yok. okuduğuma göre (bilimsel bir geçrek olarak baz almayın da aman) insanların (ve çoğu diğer canlının) bağırsaklarında laktozu (yani süt şekerini) sindiren enzimler sadece doğumdan sonra kısa bir süre için aktif. daha sonra canlının anne sütü ile bağı kesileceği için süt sindirmesine gerek kalmıyor ve bu enzimler ortadan kayboluyor. (bazı kişilerde ise bu enzimler kaybolmuyor aslında normal bir memeli perspektifinden bakınca süt ve süt ürünlerine toleransın "olması" anomali olan. olmaması değil.)

mide ve bağırsak sıkıntıları ile doktor ziyareti dünyada birinci veya ikinci sıralarda genelde, ve insanların çoğu laktoz intolerant olduğunu bilmiyor, sütü peyniri yoğurdu çok normal sindirdiğini sanıyor, bir sürü sindirim sıkıntısının sebeplerinden biri olabileceğini aklına getirmiyor doğal olarak.

halbuse sütten kesildikten sonra süt tüketmeye devam eden pek canlı yok ortalıkta bizden başka (var mı? aklıma gelmiyor). sadece yapabildiğimiz için ve ürünlerini sevdiğimiz için tüketiyoruz ama evrimsel süreç öyle işlememiş tabii.

sırf süt üretmek için beslediğimiz canlıların da (doğal ihtiyaç fazlası yani) ekolojik dengeye zararı oldukça büyük ayrıca.

yani diyeceğim odur ki: doğaldır, olabilir.

en.wikipedia.org
0
kurukafa
(29.10.08)
Iciyorlar tabi ama sutu az tuketen ulkelerden biri, bir de bir ara zehirli sut skandali olmustu Cin'de onun da etkisi olmustur.

Ayrica gecmiste icmiyorlarmis. Surda "History of genetic prevalence" kisminda yaziyor:
en.wikipedia.org

edit:
2008 yilinin skandali da surda yaziyor:
en.wikipedia.org
0
ermanen
(29.10.08)
benim çinli bir kaç arkadaşım var, içiyorlar valla. 71 yaşında lim abim var mesela çok gördüm elinde sütle.
0
agk
(29.10.08)
böyle bir şey tommiks'te de vardı, konyakçı çinlilere biftek falan yediriyordu hasta ediyordu adamları. doktor da çinliler pirinçten başla bişey yemez diyordu. o gün bugündür çinlileri sırf pirinçle beslenir sanırım.
0
elcezire exclusive
(29.10.08)
sut tartisilan bir konu. hatta sut tuketmeye karsi cikan ve bunu yaymayi amaclayan bir orgutlenme de mevcut. ingilizce ama asagidaki yazida anlatmis biraz yazar.
hubpages.com
Wiki der ki:
China: Sweetened milk is a drink popular with students of all ages and is often sold in small plastic bags complete with straw. Adults not wishing to drink at a banquet often drink milk served from cartons or milk tea.

Hong Kong - milk is sold in glass bottles (220 mL), cartons (236 mL and 1L), plastic jugs (2 litres) and aseptic cartons (250 mL).

Japan: Commonly sold in 1 litre waxed cardboard boxes. In most city centers there is also home delivery of milk in glass jugs. As seen in China, sweetened and flavored milk drinks are commonly seen in vending machines.
0
pyro clustic flow
(29.10.08)
wang isimli çinli bir arkadaşım vardı hem de deli gibi süt içerdi. hatta mançuryalılar da içiyor.
0
goodbyecruelworld
(29.10.08)
(8)

Rüyadan Uyanınca Küfür etmek

darknum
Bu sabah uykumdan uyanınca artık hatırlamadığım bir rüyanın etkisi mi bilemiyorum amına kodumun türkologları diye bağırdım. Hiç türkolog tanımadım hayatımda. Hatta bir türkolog görsem farkına bile varamam. Hiç bir alakam olmayan insanlar kendileri. Neden ben bunlara küfrettim acaba? Fikri olan var m
Bu sabah uykumdan uyanınca artık hatırlamadığım bir rüyanın etkisi mi bilemiyorum amına kodumun türkologları diye bağırdım. Hiç türkolog tanımadım hayatımda. Hatta bir türkolog görsem farkına bile varamam. Hiç bir alakam olmayan insanlar kendileri. Neden ben bunlara küfrettim acaba? Fikri olan var mı?
0
darknum
(28.10.08)
Abi ben Türkoloji okuyorum ya.Cidden ayıp etmişsin. Ama bak Türkolojiye istediğin gibi küfredebilirsin. 5 senedir bu işin içindeyim o kadar zorluk çektim ama bir gece olsun hiçbir Türkolog rüyama girmedi. Bence bir çeşit mesaj bu abi. Tonyukuk,Bilge Kağan,Kültigin abidelerin yanlış okunduğunu düşünüp bu uyarılarını senin aracılığınla yapmak istemiş olabilirler. Malum okuyanlar ve çevirenler arasında hiç Türk yok. Ya da apaçık bir ruh göçü durumu var. Tonyukuk'un ruhu seninle devam ediyor. Belkide hiç kimsenin inanmadığı Ural-Altay dil grubu yalanlarına karşı bilinçaltının oluşturduğu bir tepkiydi bu.

Ya da Ömer Seyfettin'in bir hikayesinde geçen "feminist" kelimesinin anlamını arayan adam gibi Türkologları araya araya Türkolog olacaksın. Ki bu işin üzücü kısmı olurdu tabi.
0
eftalit
(29.10.08)
Yalniz daha ilginc olan, turkolog birinin bu soruyu gorup cevap yazmasi..
0
ermanen
(29.10.08)
@ darknum: abi ben de bi keresinde "hassiktir!" diye uyanmıştım. daha genele hitap eden bi küfür tabi ama rüyayı hatırlıyodum. bu uykunun evreleri cartları curtları var ya REM'dir bilmemnedir, sen demekki devrelerin karıştığı bi noktada uyandın, hatırlamıyosun.

@ eftalit, ermanen: hehehe
0
jangara
(29.10.08)
ben de bazen "ananı ananı ananı" diye uyanırım. gündelik hayatta hiç kullanmadığım küfür halbuki.
0
blackdog
(29.10.08)
türkolog olmak için biraz geç kaldım da. valla şu ömrü hayatımda iletişime geçtiğim ilk türk olarak sizi tebrik ediyor, saygı ve sevgiyle anıyorum. (ulan bu çok alakasız oldu 14-15 saat evvel küfrettiğim adama diyince)
0
🌸darknum
(29.10.08)
Bilinçaltı olabilir. Gün içinde çok alakasız bir yerden sadece "Türkolog" kelimesini duyduysanız bu arkadaş gidip bilinçaltınıza saklanabiliyor. Özellikle uzun zamandır duymadığınız bir kelimeyse ve sabah uyandığınızda uykunuzu alamadıysanız.

Ben de sabahları uykumu alamayıp çalan alarmı kapatmaya çalışırken aklıma gelen ilk şeye küfretmişimdir çoğu zaman. Misal; "Amına kodumun canhıraşı".

X-Files müziği girsin burda...
0
hellguard
(29.10.08)
Uyanmaya yakın oldugumuz saatlerde REM uykusunda -rüya uykusu- oluruz genellikle; bu erişkin tipi uykunun en önemli özelliğidir, yani hatırladigimiz ruyalarin etkisinde uyanıyor oluruz. Ve cogunu da hatirlariz. Ama bazen stres, aşırı yorgunluk ve alkol, ilaç vs. gibi nedenler ile bu normal düzen bozulur ve uykunun daha derin evrelerinde iken uyanabiliriz. Bu evreler normaldir ama uykunun erken safhalarinda başlayıp biterler. Örneğin, karabasan ve hatırlanmayan ama uyandıran kabuslar bu sebeple gece 12-2 saaatlerinde görülür. Bütün neden bu işte: Ortada bir etken vardı (yukardakiler gibi) ve o sabah tamamen beynimizin en ilgisiz alanlarinin birinin denetiminde uyandınız. Türkolog kelimesini ve anlamını bilmeniz yeterli.. Beynimizin bu bölgesinin emrinde iken uyanınca o nederse onu yaparız o kadar, bu bilincin tamamen ortada olmadığı bir durumdur. Bir de merak etmeyin, bu eğer çok sık tekrarlamaz ise kafaya takılacak bir mesele değildir. Uyumadan önce alkol almamaya özen göstermeliyiz (bu durumun en sık nedeni olduğu için söylüyorum).
0
paramedic
(29.10.08)
Valla otobüste uyuyup saglam sesli bir osuruklu uyanmakyan iyidir. etraftaki bakışlardan kurtulamazsın...
0
fedaialkolik
(18.11.08)
(9)

spor & sigara

cgcore
hem sigara kullanıp hem de spor yapanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?sigara içen birisinin, nefesi yettiğince spor yapmaya çalışması ne kadar mantıklı? spordan kasıt düzenli yapılanı tabi. ara sıra zevkine yapılan halı saha, basket maçları gibi değil. yani bu sigara içen bireyin haftada 3-5 gün koşma
hem sigara kullanıp hem de spor yapanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
sigara içen birisinin, nefesi yettiğince spor yapmaya çalışması ne kadar mantıklı? spordan kasıt düzenli yapılanı tabi. ara sıra zevkine yapılan halı saha, basket maçları gibi değil. yani bu sigara içen bireyin haftada 3-5 gün koşması, şınav-mekik çekmesi vs caiz midir? kötünün iyisi durumu mu oluyor?
0
cgcore
(28.10.08)
hmm simdi soyle bizim okulda bile ki bizim okul spor akademisi oluyor. hayvan gibi antremanlarimiz, spor faaliyetlerimiz bilimum aktivitelerimiz olmasina ragmen ogrencilerin yuzde 70 i sigara iciyor. hatta birakin ogrencileri hocalarimiz bile iciyor. iyi bir kondisyonunuz varsa sizi fazla zorlamiyor sigara icmek. tabiki aslinda iyi degil hem spor yapip hem sigara icmek. ama eger imkaniniz varsa yavas yavas azaltmayi deneyin. bu sayede sporunuzu daha rahat yapabilir akcigerinizi bir guzel temizlersiniz.
benim dusuncemi sorarsaniz size bir dakika durmayin hemen birakin derim sigarayi. her seye zarar bu bok.
0
hollandabocegiilesevismek
(28.10.08)
ilerisini bilmem ama şimdiki zaman için engel teşkil etmiyor. bilemem kişiden kişiye değişir mi. düzenli spor yapıyorum. yaz aylarında 1-1.5 aylık aradan sonra tekrar başlandığında ufak tefek nefes sorunları oluyor. sanırım spor yaparken ciğerinizden atabiliyosunuz. ama ara verip spora başlandığında atması kolay olmuyor. en iyisi içmemek tabi.
0
kopuk ucurtma
(28.10.08)
ermanen
(28.10.08)
mentollu içip nefes açanı da var.
0
random blonde
(28.10.08)
noiz
(28.10.08)
bu konunun en önemli örneği paul gascoignedir. futbol oynadığı süre içerisinde her gün iki paket sigara içtiğini belirtti. tabii bu açıklamadan sonra futbol hayatı sona erdi orası ayrı bir konu.
0
galler prensi
(28.10.08)
spor yapan biri için sigara içmek normal bi insana göre bünyeye daha çok zarar veriyormuş. spor yapan birinin akcigerleri normalden daha fazla oksijen ihtiyacı hissederken ve nefesi daha verimli kullanmaya çalışırken, sigara dumanını da daha verimli(!) bir şekilde vucuduna alıyormuş. özellikle spordan hemen sonra vucudun ve kasların yorgun ve oksijen ihtiyacı en üst seviyesinde olduğu anda içilen sigaranın kötü etkilerini çok daha arttırmış oluyorsunuz.
mantıklı gibi gelmişti bana duyduğumda.
0
hayo
(28.10.08)
olur ama performansın düşer. mehter takımı gibi ilerlersin.
sigara içip spor yapmamaktan daha iyi haliyle.
0
arnold schwarzeneger
(28.10.08)
swallowed arsenic
(28.10.08)
(4)

endüstri mühendisliği

SoLfej
selam,bir endüstri mühendisinin "mutlaka bilmesi gereken", "bilse iyi olur", "bilse de olur bilmese de" dediğiniz programlar nelerdir? matlab, solidworks vs. gibi... bi kısım programları edinmeye başladım da.teşekkürler.
selam,

bir endüstri mühendisinin "mutlaka bilmesi gereken", "bilse iyi olur", "bilse de olur bilmese de" dediğiniz programlar nelerdir? matlab, solidworks vs. gibi... bi kısım programları edinmeye başladım da.

teşekkürler.
0
SoLfej
(27.10.08)
excel? :)
0
hayo
(27.10.08)
catia
0
ermanen
(28.10.08)
Hangi sektorde calisacagina gore degisir. Mesela ben yurtdisinda endustri muhendisligi yapiyorum, ve ne autocad ne solidworks ne de matlab kullaniyorum cunku sektorumun bunlarla alakasi yok.

Yinede nerde calisirsan calis bilmen gereken program excel'dir. Ama oyle dandik pivot tablolari yapabilmek degil olay, endustri muhendisligi istatistigi okurken gordugun analizleri yapabilecegin, yoneylem okurken gordugun modelleri kurabilecek kadar excel bilmen gerekli. biraz VBA bilgisi de fena olmaz.
0
aleksey
(16.11.08)
Kesinlikle excel ve arkadaşında dediği gibi biraz vba öğrensen yeterli olur. Ancak tabiki bu senin ileride çalışmak istediğin alanlada alakalı, üniversitede deslerin makina ağırlıklıysa ve sen, ileride üretim yapan bir şirkette çalışmak gibi bir hedefim var diyosan autocad de öğren ama ben yönetici olacam, insanlara emir vermek istiyorum diyorsan hiç boşuna bunlarla zaman harcama almanca,rusça veya çinceden birini öğren.
0
torque
(28.12.08)
(13)

Bir kadın ve bir erkek arkadaş olabilir mi?

quinza
soru başlıkta..
soru başlıkta..
0
quinza
(27.10.08)
olabilir neden olmasın.. tabi ikisinin aklında da arkadaşlık varsa ve uyumlularsa. uyumluluktan kastım aynı olmak değil tabi, birbirini tamamlamak.
0
kucukkiz
(27.10.08)
öyle bir kız arkadaş bulmanın, süper anlaşmanın, araya nifak sokmamanın dayanılmaz hafifliğini yaşadım 1 sene.. sonra birgün beni sevdiğini söyledi herşey bitti. kısmen olabiliyor :)
0
goodbyecruelworld
(27.10.08)
süper olur. benim kız arkadaşımdan çok erkek arkadaşım vardır ve şu ana kadar hiç yamuk yapan çıkmadı.
0
gene mi gene
(27.10.08)
bal gibi de olur.
0
deckard
(27.10.08)
olur. sonsuza kadar böyle gidilebilir. sonradan tek taraflı ya da karşılıklı bir aşk da doğabilir. bu da sorun değildir. bu aşk bitebilir de bu da gayet normaldir. hiç bir ilişki için keskin sınırlar çizmemek gerekir bence. olan olması gerekendir. kasmamak lazım. tadını çıkarın.
0
againstthelife
(27.10.08)
video.ekolay.net

Hayat çok acımasız ahahah. Olmaz sizin iş :))
0
ataturkiye
(27.10.08)
tabi ki bunun cevabi olabilir ama sen "bir kadin ve bir erkek arkadas kalabilir mi?" diye sormaliydin.. Bunun cevabi da kalabilir olacak.. Cevaplarin ne farki var dersen birinin olasiligi daha fazla, onu da anladin sen..
0
ermanen
(27.10.08)
diabolus79
(27.10.08)
zor... çok iyi, çok yakın arkadaşsanız, çok iyi anlaşıyorsanız bence mutlaka en az bir tarafın kafasında bir soru işareti oluşur. Dile gelir/gelmez, sonu olur/olmaz o ayrı ama birinin kafasında küçük bir şimşek mutlaka çakar. Sevgilin vardır, ya da onun vardır ve onu hiç bu gözle (karşı cins olarak) görmezsin tamam, ya da hiç senin tipin diildir, yine tamam ama aksi takdirde "mümkünatı yok" bile derim canımcım:)
0
think martini
(27.10.08)
arkadaşlıktan beklenti birlikte eğlenmek, coşmak, sır paylaşmak vb ise olur. fakat işin bir de şu yönü var, malum sırplarla olan savaş esnasında tanıdığım bir uçk askerinin vurulan arkadaşını saatlerce sırtında taşıdığını (mecbur değildi taşımaya) hatta bu esnada acıdan dudaklarını ısırarak parçaladığını biliyorum. yine başka bir arkadaşımın saçma sapan bir nedenle üzerine çullanıp tekmelemeye başlayan 6 adamın arasına dalıp üç yerinden bıçaklanan ölümün ucudnan dönen başka bir arkadaşını (arkadaşımın arkadaşını) biliyorum.

ben de vakti zamanında gecenin bir saati parasız sigarasız kaldığımda benle bir paket sigarasını paylaşmak için 3.5 saat boyunca yürüyerek yanıma gelen arkadaşımı biliyorum. mesele sadece "manpower" değil yani, bi adam "şöyle bir sorunum var yetiş" dediğinde kocasından ya da sevgilisinden "aşkum gidebilir miyüüüm?" diye izin alan biriyle ne kadar arkadaş olabilir bilemiyorum.

tabi ki kadınların içinde de çok sağlam olanları vardır. belki bana bugüne kadar denk gelmemiştir. şimdi en yakın dediğim kadın arkadaşı düşünüyorum, heralde bi sorunum olsa ilk arayacağım "kadın" olmakla beraber en son arayacağım "kişi" olurdu.
0
blackdog
(27.10.08)
15 yasından once tanısmıslarsa olur. sonrası için yine olur ama biraz zor :)
0
likeinme
(27.10.08)
Olabilir. Yani mümkündür, böyle bi ihtimal her zaman mevcut. Ancak bu çeşit arkadaşlıklarda %91.4 oranında cinsel veya duygusal çekim oluşuyor. Yani çok ta normal bişey değil. Ama oluyor. Tam beklentisizlik lazım.
0
mabl
(28.10.08)
"Hiçbir erkek, cinsel ilişki kurmak istemeyeceği bir kadınla yakın arkadaş olmaz"

Sigmund Freud.
0
robin crusoe
(28.10.08)
(11)

Saat kac?

gimbal
Bu saatleri degistirme olayi kafami karistirdi. Kac sahiden?
Bu saatleri degistirme olayi kafami karistirdi. Kac sahiden?
0
gimbal
(26.10.08)
jsfdsdjklf
0
bryan fury
(26.10.08)
Ulkelerin saatlerinin yazdigi siteler var, hatta sehirlerin.. google'a "saat kac" yazinca bile bulabiliyorsun..
0
ermanen
(26.10.08)
20:49
0
ukeladümbelek
(26.10.08)
serverin saatini geri almamıslar burdan anladıgımız uzere.
0
bryan fury
(26.10.08)
şu an 20.56

ama düne göre 21.56
0
dinckok
(26.10.08)
23:52
0
winsome
(26.10.08)
buraya soracağına google'a soraydın ya, haber sitelerine bakaydın ya. saat 21:11 hadi bakalım.
0
deckard
(26.10.08)
goodbyecruelworld
(26.10.08)
23:16 sanırım.
0
thefirstfbli
(27.10.08)
trt 2'ye bak
0
ravioli
(27.10.08)
google'a "time in istanbul" yazın çıkıyor.
0
386 dx
(27.10.08)
(4)

aiesec'in ingilizce sınavı

psyche
bu sınavın bir örneği, önceki senelerde yapılmış sınavın soruları filan nerde bulunabilir?
bu sınavın bir örneği, önceki senelerde yapılmış sınavın soruları filan nerde bulunabilir?
0
psyche
(25.10.08)
Bulamazsin buyuk ihtimalle ama kolay olmadigini soyleyebilirim...
0
ermanen
(25.10.08)
bir arkadas bu sinavda universite 1.si olmustu; ne hikmetse mulakati gecemedi cocuk.sinav da o kadar zor degilmismismis.
0
comptrol
(25.10.08)
toefl'ı yapan adamın rahatlıkla yapacağı düzeyde bi sınav. ama mülakat işi biraz devlet dairesi tadında. torpil demek istemiyorum ama bi tanışıklığın varsa işin rahat olur :)

mülakattan önce,türlü bahanelerle ofise gidip otur,muhabbet et,kanka falan ol.
0
brkylmz
(25.10.08)
2 kere AIESEC ile yurt disina gitmis biri olarak diyeyim ki (ki 2.sinde ben istemedigim icin gitmedim adamlar da bana vazgectim diye kustu aslinda) ingilizce sinavi bildigin TOEFL testi, geri kalan elemeler falan tamamen keyfii. Oradaki seninle konusan adamin seni sevmesine bakiyor ne yazik ki.
0
compumaster
(25.10.08)
(13)

hafıza silinmesi

mesutdg66
nasıl anlatıcam bılmıyorum bi gün arkadaşımla telefonda gorüşmüşüm fakat ben böyle bir görüşme yaptıgımı hatırlamıyorum arkadasım bana hatırlattı fakat ben boyle bı konusma yaptıgımızı hatırlamıyorum telefonumda en son onunla konustugum bellısüreside yazıyo yanı şaka yapmıyo böyle bi kaçkere daha ba
nasıl anlatıcam bılmıyorum bi gün arkadaşımla telefonda gorüşmüşüm fakat ben böyle bir görüşme yaptıgımı hatırlamıyorum arkadasım bana hatırlattı fakat ben boyle bı konusma yaptıgımızı hatırlamıyorum telefonumda en son onunla konustugum bellısüreside yazıyo yanı şaka yapmıyo böyle bi kaçkere daha başıma bi olaylar gelmişti bende bu olayı çözmek için günlük tuttum ve gunlukte hatırlamadıgım seylerı yazdıgımı anladım bu olaylar basıt olaylar ama hatırlamıyorum boyle bı hafıza sılınmesının başına gelen varmı
0
mesutdg66
(24.10.08)
Alzheimer geliyor ilk aklıma ama yalan olmasın hiç duymadım böyle bir şey. Ama başıma gelmesi için çok şey verebilirim. Unutayım mesela her şeyi.
0
atatürkiye
(24.10.08)
Ben de hergun yazdigim sifreyi birden unutabiliyorum..
0
ermanen
(24.10.08)
Ben bilgisayarda birşeylerle uğraşırken aileden birisi gelir bir şeyler söyler, ben "tamam" derim refleks olarak. Bana ne söylediklerini 5 k sonra gelip sorarlar hatırlamam.

Ya da uyku sersemi bir şey söylerler, otomatik pilotta cevap veririm, ertesi gün hiç bir şey hatırlamam.

Sizin de ne zaman görüştüğünüz önemli, azıcık ayrıntı lazım.
0
kimlanbu
(24.10.08)
evet benim de başıma geliyor.
biri bir şey anlatıyor, tepki veriyorum. geçen sefer de aynı tepkiyi vermiştin diyor, hangi geçen sefer diyorum. daha evvel bir kaç kez anlattığını, her seferinde ilk kez duyuyormuş gibi aynı tepkiyi verdiğimi söylüyor.

ya da sen şöyle demiştin, şöyle yapmıştın diyorlar. kesinlikle hatırlamıyorum.

bir süre öncesine kadar bu durum beni çok endişelendiriyordu. alzheimer diye endişeleniyordum. küçük bir ihtimal kişilik bölünmesi mi diye fantazi dahi yapmıştım.

artık takmıyorum.
0
sare
(24.10.08)
ben de geçen gece bilgisayarı kapatmıştım. ama kapattığımın farkında değilmişim demek ki "kim kapattı bunu?" diye sordum. bi an için şüphe ettim kendimden de ara sıra normal böyle şeyler heralde.
0
rectoa
(24.10.08)
belki uyku arasında konuşmuşsunuzdur. kesinlikle hatırlamıyorum ben öyle olduğunda.
0
leylak sarabi
(24.10.08)
benim de başıma geliyor. bir şey yapmak için odadan dışarı çıkıyorum gittiğim yerden ne yapacağımı unutmuş şekilde geri dönüyorum sonradan hatırlıyorum filan..
bunlar normal şeyler, zihninin ne kadar kalabalık olduğuyla ilgili.
ancak tekrarı çok, ya da unuttuğunuz şeyler uzun aralıklı şeylerse, -ki uzun bir telefon görüşmesi bunlardan biri olabilir- o zaman durum biraz daha ciddi olabilir.
yani şöyle aslında, daha sonradan başka bir uyaranla, örneğin arkadaşınızın "şöyle böyle olmuştu/demiştin/yapmıştık" diyerek hatırlatmasıyla, hala olay tamamen size yabancıysa o zaman profesyonel birilerinden doktor/psikiyatr yardım almak gerekebilir.
günlük tutmak bence iyi bir fikir. bir süre daha takip edin durumu. artık iyice abartı bir şekilde örneğin birkaç saatlik bir süreyi hatırlamıyorsanız o zaman yallah doktor..
0
insensitive
(24.10.08)
ne olur ne olmaz bir nörologla görüşmeni tavsiye ederim. bir tanıdığımda benzer bir durum olmuştu ama onun durumu biraz daha ciddiydi. bir kitaba başlıyordu mesela ve bir kaç sayfa geçmeden kitabın başlangıcını unutuyordu falan..şöyle diyim 1 sene kadar sürdü ama onu bile iyileştirdiler. nöronlarla ilgili bir şeydi..
0
jade
(24.10.08)
ben günde en az 3-4 kere yaşıyorum bu durumu. aradan bir süre geçtikten sonra kendi kendime istemsiz olarak hatırlıyorum ''ha ben şöyle yapmıştım da o ondan böyle olmuştu'' diye.
0
insanimsi
(24.10.08)
beyin çok önem vermediği şeyleri daha kolay unuturmuş zaten, herkese oluyor.
0
sleep may be the enemy
(25.10.08)
doğrudan alakalı değildir ama, b vitamini eksikliği unutkanlığa sebep oluyor diye biliyorum
0
ymerdiveni
(25.10.08)
sizin durumunuz bence diğer arkadaşların yazdıklarından daha ciddi boyutta. mutlaka bi uzmana başvurun.
0
girl in a coma
(25.10.08)
memento filmindeki gibi sanki
filmde galiba bu rahatsızlığın adı geçiyordu ama tam hatırlayamadım
0
dunden beri dimdik
(25.10.08)
(15)

Depresyondaki anneme süpriz..hediye..

merope
Annem uzun bi suredir depresyonda, pek iyi degil.Dogum günü geliyor, çok mutlu olsun istiyorum. napsak?yazın tatile götürmüştüm o bile memnun etmedi diyim :(
Annem uzun bi suredir depresyonda, pek iyi degil.
Dogum günü geliyor, çok mutlu olsun istiyorum. napsak?
yazın tatile götürmüştüm o bile memnun etmedi diyim :(
0
merope
(24.10.08)
kalp şeklindeki bir kutuya kinder surprise doldurun.

hem çikolata, hem oyuncak. :) uzun vadeli hem de.
0
swallowed arsenic
(24.10.08)
onun için değeri olan, uzun süredir görmek istediği ama görüşemediği bir insanı alıp karşısına çıkarırsanız hoş bir sürpriz olur bence.
0
noxell
(24.10.08)
yapmayı sevdiği bi'şey, bi hobisi filan varsa onunla ilgili bi'şey alabilirsiniz.
ya da yapmak istediği ama yapmadığı bir şey bulup onun kursuna filan kayıt ettirebilirsiniz. hem sevdiği bi'şeyi öğrenmiş ve yapmış olur, hem de sosyalleşir.
0
insensitive
(24.10.08)
Kısa vadeli hediyeler; elbise, takı gibi şeyler geliyor benim aklıma ancak bunlar sıkıntısını alacak şeyler değil pek... Doğum gününde sevdikleriyle beraber güzel bir yemek/kutlama da o gün için işe yarayabilir.

Ancak, en iyi çözüm torun :)
Tabii ki doğum gününe yetişmez AMA uzun vadede en iyi çözüm bence :)

Ek olarak, anneniz yalnız mı? Eş veya arkadaş olarak? Eğer evetse bu açıdan da yardımcı olmayı düşünebilirsiniz. Arkadaş bulmasına vs...

Dans veya yemek yapma kursları falan var. Bunlara da -kendisine sorup şüphesiz ki- kaydettirebilirsiniz belki.
0
silhouette
(24.10.08)
lunaparka götürün. kafası dağılır, eğlenir. belki hiç gitmemiştir bile şimdiye dek, değişiklik olur.
0
opucuk baligi
(24.10.08)
bence yapmak isteyipte bir türlü fırsat bulamadığı şeyi bulup ona yapma imkanı sağla. bu seyahat olur, kurs olur, hobi olur... annem bu yaşında bilgisayar kursuna başladı ve gayet mutlu halinden.
0
la grande
(24.10.08)
tektaş pırlanta al, ne hayırlı evlat yetiştirmişim diye düşünsün.
(aklıma gelme sebebi gazetedeki ariş pırlanta katalogu olup, fiyatları 300 liradan başlamaktadır.)
0
whoosie
(24.10.08)
Cocukluguyla veya gecmisiyle ilgili birseyleri gozunde canlandirabilirsiniz, bu da noxell'in dedigi gibi uzun suredir gormedigi birisini karsisina cikarmak veya cocuklugundan kalma bir anisini tekrar yasatmak falan, ne guzel seyler... annemden uzagim degerini bil:(
0
ermanen
(24.10.08)
bence evdeki eski fotolardan ve anı olan herşeyden albüm tadında bişey yapın. özellikle beraber geçirdiğiniz zamanla ilgili olanlardan, hem üzerlerine konuşulacak çok şeyler çıkar, onun için nekadar önemli olduğunuzu ve onu nekadar sevdiğinizi bir kez daha anlar...
0
dinomazu
(24.10.08)
bir boğaz gezisi, rumeli kavağı'nda deniz kıyısında güzel bir midye-balık yemeği. deniz kıyısında yürüyüş. temiz hava. kediler, balıkçılar, çocuklar...

çok iyi gelir diye düşündüm.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
eğer ilgisi varsa ahşap boyama,seramik boyama falan gibi el becerilerini kullanıp kafasını dağıtabileceği,konsantre olabileceği birşeylerin kursunu falan ayarlayabilirsiniz.
0
karamell
(24.10.08)
çok teşekkürler..
annem evli evet babamla hehe :)
izmirdeyiz, gönül isterdi ki bogaz tavsiyesine uyalım. bakalım artık şu gönderdiklerinizden bişiler derlemeye cabalıcam :(
0
🌸merope
(24.10.08)
önerimi değiştiriyorum @merope.

foça'ya gidin ailecek. orda deniz kıyısında yürüyüş ve balık yiyin :))

nasıl öneri ama.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
0
neronas
(24.10.08)
sevgili merope; eger seviyorsa ona bir kedi yavrusu hediye et :) kucakta oksanan kedinin mırıltısı depresyona birebir.. mutlu ve uzun bir ömür dilerim anneciğe..
0
palyacopapi
(25.10.08)
(6)

Sans Faktorunun en az Oldugu Oyun / Spor

ermanen
Sans Faktorunun en az oldugu oyun veya spor hangisi? Oyunlarda satranc gibi geldi, sporlarda da dovus sporlarindan biri gibi geliyor ama hangisi olabilir?
Sans Faktorunun en az oldugu oyun veya spor hangisi? Oyunlarda satranc gibi geldi, sporlarda da dovus sporlarindan biri gibi geliyor ama hangisi olabilir?
0
ermanen
(24.10.08)
oyunlara briç de ekleyebilirsin, sporlara da atletizm tadında şeyler...
0
dinomazu
(24.10.08)
oyun olarak go'da da şans yok pek.
0
insanimsi
(24.10.08)
Karşılıklı icra edilen(iki kişilik) sporlar olsa gerek(ama topsuz olmalı)... Şans kısmı sadece rakibe bağlı oluyor, yani rakibin hata yapması...
Evet satranç iyi bir örnek, keza boks da öyle(ha boks spor mudur orası ayrı).
0
late viper
(24.10.08)
Şans konusuna bakış açısına göre oldukça değişkenlik gösterebilir.
Mesela "yazı tura oyunu" desem, tamamen şans dersiniz, ama determinist bir düzene inanıyorsanız aslında yazı mı tura mı geleceği bellidir, ve mikro ölçekte beyne indiğinizde aslında sizin yzıyı mı turayı mı seçeceğiniz de bir çeşit kimyasal prensipler vasıtası ile kaçınılmaz bir şekilde bellidir.

bu durumda ortada "şans'a dair" hiç bir şey kalmıyor.

fakat bu durumun non-lineer yapısı sebebiyle, parametrelerini ve işleyişini kesinlikle bilemediğimiz için önceden belirlenmesi imkansız bir sonucu olacağını bu yüzden buna basitçe "şans" diyebileceğimizi savunabilirsiniz, bu durumda orhan babanın dediği gibi "bence sen de haklısın" kardeşim derim. derim amma eklerim:

madem yazı tura oyununda hangi yüzü seçeceğin, ve parayı atan kişinin parayı tam olarak nasıl atacağını dikte eden bedensel yapıyı harekete geçiren beyin bize göre lineer olmayan prensiplerle çalıştığından ve sonucunu tahmin edemeyeceğimizden buna "şans" diyebiliyoruz, o zaman satranç da bu perspektiften tamamen bir şans oyunu oluverir. tarafların bir strateji yerine diğerini seçmesi tamamen böyle doğrusallıktan uzak bir proses sonucu vuku bulmaktadır çünkü. ve durumu etkileyen bir çok dış etken de vardır.

burada amacım yazı turaya "şans oyunu değil" veya satranca "abi tamamen şans oyunu ya" demek değil tabii ki. amacım "şans faktörü" denen şeyin tek başına "bilinç" kavramından ayrılamayacağını, bakış açısına göre değişebilmekle birlikte hemen her zaman birbirlerinin içindeo lduklarını vurgulamak. ben sadece bu açıların ekstrem uçlarından iki örnek dile getirdim.
0
kurukafa
(24.10.08)
Abi isin felsefesini baska soru da soracaktim:)
0
🌸ermanen
(24.10.08)
yüzme geliyor aklıma. kapalı havuzda olacak ama:) akıntı yok, rüzgar yok bişey yok. tamamen sporcunun performansı ile ilgili. ha adamın koluna bacağına kramp girer, gözü kararır, kalp krizi geçirir, onları çoğu spor dalında olan riskler olarak değerlendirirsen eleyebilirsin..
0
jangara
(24.10.08)
(4)

Ain't No Sunshine

kayranin kedisi
Bugun bir yerde kahvemi icip kitabimi okurken dinledigim sarkinin dikkatimi cekmesiyle sozlerine iyice kulak kabarttim ve google sagolsun sarkinin ain't no sunshine adli bir guzide eser oldugunu ogrendim.ancak sorun su ki bu sarkiyi milyon kisi soylemis. benim dinledigim bir kadindi ve cok cok benze
Bugun bir yerde kahvemi icip kitabimi okurken dinledigim sarkinin dikkatimi cekmesiyle sozlerine iyice kulak kabarttim ve google sagolsun sarkinin ain't no sunshine adli bir guzide eser oldugunu ogrendim.

ancak sorun su ki bu sarkiyi milyon kisi soylemis. benim dinledigim bir kadindi ve cok cok benzemese de amy winehouse'un sesine benziyordu [25% falan en fazla] yer yer, bu sebeple beyaz midir afro mudur bilemiyorum. kim olabilir bu kadin?
0
kayranin kedisi
(24.10.08)
eva cassidy de olabilir

surda da kimlerin cover yaptigina bakabilirsin:
en.wikipedia.org
0
ermanen
(24.10.08)
belki tori amos?
0
inugard
(24.10.08)
michael jackson'un çocukken söylediği kopya da olabilir dinlediğiniz, ciddiyim. Ben de önce kadın vokal sanmıştım.
0
duk leto
(24.10.08)
joan osborne imis kendileri, oturdugum yeri aradim sordum efendim :)
0
🌸kayranin kedisi
(24.10.08)
(8)

ısıtıcı ama hangisi?

p shadow
önce odanın durumunu anlatayım; ben diyim 9 siz deyin 10 metrekare bir odam var, dört duvarın ikisi direkt dış duvar, biri kör diğerinde iki pencere var.. bir duvarın belki üçtebirine kadar balkon geliyor, yani iki buçuk duvarım soğuk.. birde bunlara ilaveten kuzey cephesindeyim ve konumlanmadan dol
önce odanın durumunu anlatayım; ben diyim 9 siz deyin 10 metrekare bir odam var, dört duvarın ikisi direkt dış duvar, biri kör diğerinde iki pencere var.. bir duvarın belki üçtebirine kadar balkon geliyor, yani iki buçuk duvarım soğuk.. birde bunlara ilaveten kuzey cephesindeyim ve konumlanmadan dolayı odayı bırak ev bile doğru dürüst güneş almıyor.. öğrenci evi.. bazen balkona çıkıyoruz ısınmak için.. sanırım yeterince açıklayıcı oldu..

ev kaloriferli ve kalorifer yandığında güzel ısınıyor, o zaman sorun yok, fakat apartman yönetimi (ki ilk fırsatta şikayet edecem ama bilmiyorum takarlar mı) abuk zamanlarda yakıyor kazanı..

şimdi benim bu odayı ara sıra, okuldan gelince, gece çizim yaparken falan ısıtmam gerekiyor, ama ısıtıcılara bakıyorum çeşit çeşit.. hem burada hem internette genel olarak biraz arama da yaptım, infraredler baş ağrıtıyor falan diyorlar hadi onu geçtim odayı değil gördüğü yeri ısıtıyor gibi bir muhabbet var, fanlılar ses yapıyormuş hadi ona rağzıyım desem küçücük şey ne kadar elektrik yakıyor ne kadar ısıtıyor falan, 15 ytl gibi fiyatlara var tutup alıcam elimde kalacak gibi.. belki bir arkadaştan ödünç olarak şu yağlı radyatörlerden (kalorifer gibi petek petek olandan) alabilirim ama onlar da geç ısınıyormuş tabi ısıyı koruması falan da avantaj.. Seramik diye bişey var, quartzlar falan çıkmış çok karıştı benim kafam..

maksimum 70-80 ytl civarı birşey almayı planlıyorum ama 15 ytl'lik birşey yetecekse neden olmasın.. tabi elektrik faturası bazında fiyat/performans oranı da önemli..

cevap yazmasanız da bu kadar yazıyı harbiden okuduysanız, bana ayırdığınız vakit için bile teşekkür ediyorum..
0
p shadow
(24.10.08)
ben bu sorunu cok cektim, cok benzer bir evde oturuyordum. maddi acidan acilmamak icin kesin cözüm yoluna gidemedim, idare ettim.

lakin bu ufolar falan teknik ve mesleki bilgim dahilinde söylüyorum saglikli seyler degil. tekrar belirtiyorum kullanici gözü ile söylemiyorum. ha ben alirim benim keyfim derseniz tabi o sizin takdiriniz. o ucuz elektirik isiticilari pek verimli degil, aslinda en temizi yagli radyatörlerdir. lakin sürekli yakmak ögrenciyi bozabilse de, termostat ayarli oldugu icin belirli bir termostat ayari yapildktan sonra enerji tasarrufu saglayarak randimanli verim alabilirsiniz.


gerektiginde acik birakip kapiyi cekip gittiginizde güvenebileceginiz aletler bu kategoride cok azdir. yagli radyatör, tasarim ve yapisi itibari ile daha güvenlidir.

söyle ayak ucumda dursun aradabir calistiririm derseniz, kumtel´in minik üc tasli resistansli olan isiticilari da hem ucuz hem de basit isinmalar icin minimal bir caredir.

bir diger önemli husus ise, isiyi mufahaza edebilmektir. isterseniz kömür madeni yakin oda da, cam ve kapi gibi yerlerde belli belirsiz araliklar iyi yalitilmamis ise verim almak her zaman güctür.
0
aheste cek kurekleri millet uyanmasin
(24.10.08)
yagli, fanli ve termostatli (ucu bir arada) radyator en iyisi sanirim... benim odami cehennem gibi yapiyordu valla..
0
ermanen
(24.10.08)
ben de aynı soruyu soracaktım. bu duyuruyu görünce buraya eklemekte uygun gördüm umarım bir sakıncası yoktur.

bugün araştırırken şu klima gibi görünen ama daha ufak olan zannediyorum ki içinde rezistans olan duvar tipi ısıtıcılar var. bu ısıtıcılar hakkında bir yorum yapabilir misiniz 15-20m2'lik bir odada randıman alabilir miyim? yoksa yağlı radyatör en iyi çözüm mü?
0
atrin
(24.10.08)
ben fanlı ısıtıcı kullanıyorum küçük oda için: şu ana dek gördüğüm tek dezavantajı havayı kurutması. direkt kendime yönlendirdiğimde burnumu kurutuyor meret, biraz uzakta ve başka yöne bakar halde tutuyorum. buharlı muharlı bir şey bulursanız ondan alın. en büyük avantajları: ==> küçücük. alman kurdu boyutlarındaki quartz sobayı kullanmak zorunda kalmıyorum, varlığı hissedilmiyor hacmen. ==> hakkaten ısıtıyor, hem de bu infrared'ler gibi vektörel değil, sistemik (nasılsa artık :)) demem o ki infrared gibi sırtınızı döndüyseniz sırtınızı önünüzü döndüyseniz önünüzü ısıtmıyor, odayı ısıtıyor.


ikinci dezavantajı elektrik sarfiyatı olabilir ama faturayı almadığımdan henüz kesin izlenim edinemedim. ama elektrikten ısı üreten her alet gibi bunlar da bayağı yakıyordur. infraredlerden çok daha az ya da çok daha fazla yakmıyodur yani.
0
boshi
(24.10.08)
geçen aylarda ısıtıcı işine bir aylığına girip çıkmış biri olarak: (sizin durumda) fan falan almayın ısınamazsınız ve havayı çok kurutur. işte o başağrısı yapar. ufo baş ağrısı yapmaz, havayı kurutmaz ama gördüğü yeri ısıtır. termostat devreye girip cihaz kapanınca serin gelebilir.

o fiyata yağlı radyatör alın efendim. ben kullanıyorum çok güzel. ama sizin durumda ufo en iyi çözüm gibi duruyor. velakin fiyatları biraz tuzlu. ufo 1800w modeli işinizi görür. ufo pahalı gelirse aselhot diye bir marka var o da iyi. ucuz infrared ısıtıcılardan uzak durun. gerçekten kalitesiz yani, 1 ay sonra elinizde kalır.
0
metox
(24.10.08)
ne alırsanız alın, odanın bi kenarına içi su dolu bi kase koyun, boşaldıkça doldurun, nem olur iyi gelir.
0
whoosie
(24.10.08)
cevaplar için teşekkür ederim, ama sanırım tercihimi yağlıdan yana kullanıcam.. aslında sabahları da oda soğuk oluyor, şöyle azıcık çalışıp soğuğu kıracak bir alet de güzel olurdu.. alışveriş sitelerinin yorumlarında küçük fanlıların kısa sürede odayı ısıttığını falan okumuştum ama pek de inandırıcı gelmedi.. en iyisi sabah çabucak giyinip kendimi dışarı atmak, akşam gelince de yağlı radyatör ile ısınmak..

edit: nem olayını da ıslak havlu ve şu kaloriferlere takılan suluklar ile çözmeyi planlıyorum, onun için de ayrıca teşekkürler..
0
🌸p shadow
(24.10.08)
yağlı radyatörler tertemiz, yaklaşık on dakikada adam gibi ısınıp bir saat sonra kapatsanız bile temiz iki saat ısıtıyolar ortamı:) hayır aynı derdi çektim ordan biliyorum.. rezistanslı aletlerin alayı "şurayı yakayım da şurası da donsun oh oh" modunda çalışmakta, sinir bozucu.
0
myriamonde
(24.10.08)
(7)

almanya ekonomisi

ali87
bitirme ödevi olarak ekonomik açıdan almanyanın ikinici dünya savaşından bugünkü pozisyonuna nasıl geldiğini makroekonomik olarak incelemem gerek. kaynak tavsiye edebilir misiniz?
bitirme ödevi olarak ekonomik açıdan almanyanın ikinici dünya savaşından bugünkü pozisyonuna nasıl geldiğini makroekonomik olarak incelemem gerek. kaynak tavsiye edebilir misiniz?
0
ali87
(23.10.08)
wikipedia.
0
sui
(23.10.08)
Üniversite öğrencisi olduğunu tahmin ediyorum. Öncelikli olarak konuya ilişkin bilimsel makale ve raporlara, kitaplara bir göz atmanı tavsiye ederim. Wikipedia'dan da faydalan ama bu öncelikli kaynağın olmasın. Ödevini okuyup değerlendirecek akademik şahıs, lisans seviyesinde olduğunun farkında olduğu için ödevi şekli kıstaslara göre değerlendirme eğilimdedir, bu yüzden atıf yapılacak, alıntılanacak kaynaklar önemli. O yüzden internetteki wiki gibi anonim kaynakları tercih etmemeni tavsiye ederim. İlla netten faydalanacaksan, Econlit, EconLib, RePEc gibi sitelerde nice makale var, oralaradan literatür taraması yapabilirsin ufak çapta. JEL kodu filan da girersin hocan ihya olur. : )

Tabii sen ödevi aldığın hocan kimse ona danış kaynakları.. Eminim yardımcı olacaktır.
0
atomic punk
(24.10.08)
ingilizce kaynaklar tavsiye edilmiş. acaba onlardan yararlanabilecek misin?

bir ödev yapmaya başlarken öncelikler ansiklopedilerden genel bilgi edinilir. eskiden kütüphanelere giderdik, şimdi internet var wikipedia'dan ve benzeri yerlerden yararlanıyoruz. ama wikipedia manipulasyonlara çok açık ve bütün yazılanlar akademik değil. bu yüzden wikipedia'dan yararlan ama burda yazanları kontrol etmeyi unutma.

ansikolopediler sana genel bir bilgi verir ve bibliyografyada yardımcı olur.

ansiklopediden elde ettiğin kaynaklardan sonra genel kitaplara geçeceksin. misal genel avrupa iktisat tarihi kitapları, veya almanya tarihi ile ilgili kitaplar.

artık birçok makale internette bulunabiliyor. google a girerek değişik anahtar kelimeler kullanarak aramalar yapacaksın. şaşıracağın kadar çok makale bulacaksın.

ama yayınların çoğu ingilizcedir.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
ingilizce, almanca veya türkçe kaynaklardan yararlanabilirim. lisans son sınıf öğrencisiyim.evet econlib de wirtschaftwunder ile ilgili bir çok makale buldum.tek siteye bağlı kalmak hoş değil tabi. zaten okul bir çok bu türlü makale sitesine ücretsiz erişim filan sağlıyor. eğer başka bu türde siteler varsa çok yardımcı olur.

ansiklöpedilere gelince, bu konu çok spesifik olduğu için ansiklöpedilerde bulmak maalesef mümkün değil.
0
🌸ali87
(24.10.08)
ansiklopediden bul demedik :)) ansiklopediden başlayarak çalışmanı geliştir diye anlattık.

makaleleri tek tek okuyacaksın. google'de anahtar kelimeyi değiştireceksin, ona göre kaynak bulursun.

nedir bunlar misal 2. dünya savaşı sonrası almanya, 20 yyda almanya, 1940 sonrası almanya falan gibi.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
marmara üniversitesi almanca işletme bölümü (anadolu hisarı kampusu)
ve
Yeditepe üniversitesi almanca işletme bölümü (kayışdağı )

bu 2 bölümün kütüphanelerinde yeterli kaynak bulabilirsin, ayrıca türk-alman işadamları derneği var, oranında kütüphanesinden faydalanabiirsin.
0
nema problema
(24.10.08)
(7)

Siz olsaydınız ne yapardınız sorusu...

hickiran karasinek ve uyuyan karinca
İstanbul'da, merkez sayılan her yere çok uzak olan abuk bir muhitte , güzel bir eviniz olduğunu varsayın.Kiradan yeni kurtulmuşsunuz, sokmuşsunuz başınızı bir şekilde kendi evinize.Sonra babadan miras kalan bir arsanın satıldığını ve elinize yüklü miktarda bir para geçtiğini varsayın.Bu parayla ne y
İstanbul'da, merkez sayılan her yere çok uzak olan abuk bir muhitte , güzel bir eviniz olduğunu varsayın.Kiradan yeni kurtulmuşsunuz, sokmuşsunuz başınızı bir şekilde kendi evinize.
Sonra babadan miras kalan bir arsanın satıldığını ve elinize yüklü miktarda bir para geçtiğini varsayın.

Bu parayla ne yapardınız ?

Bankaya yatırıp bir şekilde değerlendirmek mi mantıklıdır ?

İstanbul'un daha merkezi bir yerinde,nezih bir semtte çok daha güzel bir ev almak mı mantıklıdır ?

Yoksa bu parayla bir iş kurmak mı lazımdır ?

Yani akılcı olan ; bu parayla ,kişinin kendi hayalindeki en güzel standartlara ulaşması,kendine göre en iyi arabayı en iyi evi alması ve sonrasında elinde kalan cüzi miktarı değerlendirmesi midir ?

Yoksa ortalama evi ve eski arabayı değiştirmeden ; bu ele geçen parayı değerlendirmek (iş kurmak / ev alıp kiraya vermek/ bankaya yatırmak) mı mantıklıdır ?
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(23.10.08)
Bir kismini en mantikli sekilde harcayip (ki burda is kurmak ya da baska para getirecek herhangi birsey yapmak en mantiklisi olur heralde) bir kismini da bankaya yatirmak en mantiklisi olur kanimca... Ne kadar para olduguna ve diger hayat faktorlerine de bagli olarak degisebilecek bir onerme..
0
ermanen
(23.10.08)
paranın miktarına baglı :)
0
blackidom
(23.10.08)
Önce oturduğunuz semtte çocuk yetiştirip yetiştiremeyeceğinize karar vermelisiniz. Var mı yok mu bilemiyorum ama olma ihtimali varsa bu önemli bir faktör çevremde gözlemlediğim kadarıyla. Bu sorun değilse başka bir ev alıp kirasını kullanmanız çok daha mantıklı. Ama yerinizde olsam iyi bir yerden ev alır, taşınırdım. Ev merkeze yakın değilse hayatın büyük bir kısmı yolda trafikle geçiyor.
0
gulden kale
(23.10.08)
Parayla oynayabilecek biriyseniz naktiniz kenarda dursun. Döviz ve faiz yüksek bu aralar. Dövizden uzak durun, faize yatırın; ilerleyen günlere göre değişik yatırımlar yapılabilir.

Yok ben öyle para çevirmekten anlamam diyorsanız emlak fiyatları bu aralar oldukça düşük. Eğer kendi eviniz iyiyse kira geliri iyi ama ev fiyatları düşük olan semtlerden 2 tane daire alıp kiraya verebilirsiniz. Kira gelirleri iyidir. Ordan gelen gelirle 3. evin kredisi bile ödenir öyle söyliyeyim. Ya da kredi çekip arabanızın modelini yükseltirsiniz, krediyi kiralar öder.
0
atatürkiye
(23.10.08)
ben olsam ilk evime bakardım. hayatımı(en azından belli bir dönem) bu evde geçirebilicek miyim diye bakarım, çatısı akar mı duvar su çeker mi küçük müdür, odalar çocuk için uygun mudur(evliyseniz/evlenecekseniz vb). eğer bu tip sorunları varsa-ki bu sorunlar küçük gözükse de büyüktür bence- bu sorunlarla uğraşmak yerine yeni ev alırım. daha nezih bir yerde -mesela Moda- bir daire alırım. eski dairemi de çok pahalı olmamak kaydıyla kiraya veririm. daha param varsa iyi bir daire daha alır bunu da hakkı kadar kiraya veririm en azından ayda kafadan 1-1.5 milyar para geçer. paranız yine artmışsa bankaya yatırabilirsiniz.
iş kurma kısmına gelince;çok kolay olmadığını düşünüyorum şöyle ki: eğer yaptığınız işte çok tanınmışsanız, olay çalıştğınız şirket değil "hickiran karasinek ve uyuyan karinca" ise işten çıktıktan sonra da bu müşteriler size gelir. (iyi bir kuaför bir yerde çalışır sonra çıkar kendi yerini kurar, saçını o adama yaptıran bayanlar , yine aynı adama giderler mantığıyla) ama çok tanınmış değilseniz ve işi satma yeteneğeniz yoksa(kötüleme maksadıyla değil,gerçekten zor bir şey) yeni bir işten para kazanmak zor bence.
kendi işimi kurmak yerine bir yerde çalışmaya devam ederim,hem maaşım + olarak da 1.5milyar(tahmini rakam) kira gelirim olur. işten de 800-900 civarı bir ücret alıyorsanız aylık geliriniz 2.000lere gelecek. bence gayet güzel olur. gündüzlerin akşamlarına da evinizden çıkar ali ustada bir dondurma yer, bi tur atıp tur sonunda johns coffee'de bir kahve içip evinize dönersiniz.
0
ymerdiveni
(23.10.08)
bu aralar paranızı elinizde kalsın ne alın nede satın piyasalar düzelince bir ev alın kiraya verin
0
enter saltman
(23.10.08)
döviz şu ara çok yüksek. ama düşük olsa da bulaşma derim. sonuçta ekstra spekülatif hareketleri saymazsak döviz ancak senin paranın yabancı para karşısında değer kazanmasını engeller. gayrimenkul fiyatları şu ara düşük ve eğer faizler bu şekilde devam ederse daha da kısırlaşan piyasa fiyatlar genel düzeyini daha da aşağıya çekecektir. yani bana sorarsan bir süre bekle ve istediğinde oturabileceğin bir ev al.
0
tai
(23.10.08)
(4)

Çok acil bu mesafelere ihtiyacım var!

short
Roma - LefkoşaBrüksel - LefkoşaParis - LefkoşaBali - LefkoşaBu mesafeler "km" olarak ve uçakla "kaç saat"tir? Çok acil lazım! Bulabilen, bilen birileri olursa çikolata alırım!
Roma - Lefkoşa

Brüksel - Lefkoşa

Paris - Lefkoşa

Bali - Lefkoşa

Bu mesafeler "km" olarak ve uçakla "kaç saat"tir? Çok acil lazım! Bulabilen, bilen birileri olursa çikolata alırım!
0
short
(23.10.08)
kuş uçuşu mesafeleri google earth ile hesaplayabilirsin.
0
teritori
(23.10.08)
1956.85 km roma- lefkoşa.
diğerlerine buradan sen de bakabilirsin.www.mapcrow.info
0
hobele
(23.10.08)
Soyle bir yok izleyebilirsin:

Iki sehir arasinda giden ucagin, havayolu sirketinin ismini ve ucus numarasini google'da aratirsan ucus bilgilerine ulasabilirsin, kac saat uctugunu da bulabilirsin boylece

yani arama motorlari gercek zamanli ucus bilgisi saglayabiliyorlar... ama eski ucuslara da bakilabiliyordur..
0
ermanen
(23.10.08)
lena
(04.11.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.