Giriş
(3)

internetten tatlı tarifleri

:/
tavukgöğsü ve kazandibi tarifleri lazım, hangi siteyi tavsiye edersiniz?
tavukgöğsü ve kazandibi tarifleri lazım, hangi siteyi tavsiye edersiniz?
0
:/
(27.03.10)
www.google.com.tr
0
p a t r i o t
(27.03.10)
doktor ötkerin hem tavuk göğsü hem de kazandibi var, hazır alıp yapabilirsin. "hazır" ürün alma fikri itici geliyo, sanki lezzetli diilmiş gibi hissettiriyo olabilir ama doktor ötker bu konuda baya iyiymiş bence. sadece şey var, tavuk göğsünü yalancı tavuk göğsü gibi yapmak istemiosan, ekstradan tavuk parçaları tiftikler, harca karıştırırsın.

kolay gelsin.
0
tahinpekmez
(27.03.10)
www.portakalagaci.com yaptım, güzel oldu, beğenmeyen çıkmadı.
0
endless dream
(27.03.10)
(2)

marka

Ayiyogi
şimdi ben öyle bir şehirde yaşıyorum ki şehirde doğru düzgün mağaza yok. istediğim markayı(dockers) satan mağaza en yakın 650km uzaklıkta. dockers pantolon almak istiyorum. 100 liralık bi pantolon için bide 650 km yol gitmeye değmez diye düşünüyorum. bunu internetten alacağım siteler var mı ? böyle
şimdi ben öyle bir şehirde yaşıyorum ki şehirde doğru düzgün mağaza yok. istediğim markayı(dockers) satan mağaza en yakın 650km uzaklıkta. dockers pantolon almak istiyorum. 100 liralık bi pantolon için bide 650 km yol gitmeye değmez diye düşünüyorum. bunu internetten alacağım siteler var mı ? böyle yurt dışından falan gelmeyecek, fahiş fiyata olmayacak ve orijinal olacak.

teşekkürler
0
Ayiyogi
(27.03.10)
şöyle bişey var ama ne derece güvenilirdir bilmiyorum. daha evvel buradan bişey alan varsa daha net bilgi edinirsin.

www.giymix.com
0
hevipeyra
(27.03.10)
Gittigidiyor var, oradaki sıfır ürünlere bakabilirsiniz

şöyle ki giyim.gittigidiyor.com
0
endless dream
(27.03.10)
(9)

saç sorunsalı

Ayiyogi
beyler ağalar,ben ne zaman banyo yapıp çıkınca saçlarım kabarıp elektrikleniyor, kupkuru aynı zamanda mat görünüyor. saçlarım kıvırcık ve dalgalı. denemediğim şampuan sabun falan kalmadı. briyantinler mi sürmedim, jöleler mi dökmedim. ne yaptıysam olmadı. saç bakım kremleri denedim yine fayda etmedi
beyler ağalar,
ben ne zaman banyo yapıp çıkınca saçlarım kabarıp elektrikleniyor, kupkuru aynı zamanda mat görünüyor. saçlarım kıvırcık ve dalgalı. denemediğim şampuan sabun falan kalmadı. briyantinler mi sürmedim, jöleler mi dökmedim. ne yaptıysam olmadı. saç bakım kremleri denedim yine fayda etmedi. 2-3 gün sonra saçlarım yağlanınca güzel görünüyor.

1. şimdi bunun sebebi nedir ?(kullandığım su hariç)
2. bundan kurtulmak için ne yapmam gerekir ?
0
Ayiyogi
(27.03.10)
bunun sebebi saçlarınız.. yapısı öyle yapacak bir şey yok..
0
kalim
(27.03.10)
john frieda urunlerine bir goz at, bir de kullandıgın sampuan markası onemli.
benim de dalgalı saclarım, asagı yukarı aynı problem vardı, elidor fln mahvediyor sacı.. dove iyi geliyor güzel nemlendiriyor ama john friedanın urunlerı harika serumlarından da kullanabilirsin işe yarıyor
0
little miss sunshinee
(27.03.10)
ben şimdi istiyorum ki saçlarımın yapısı bozulmasın ama canlı gözüksün bu john frieda kimdir ki?
0
🌸Ayiyogi
(27.03.10)
dahi bence :)
dalgalı saclar için olan serisini kullanıyorum ben, sac rengine gore hacim veya nem veren serisi de var nem vereni cok güzel..
eczanelerde, sevil boyner tarzı yerlerde bulabilirsin internettende okuyabilirsin urunlerını..serumlarıda güzel oneriyorum bi arastır bence..
ama kıvırcık saclar ıcın olan kremı super yapıyor
0
little miss sunshinee
(27.03.10)
şimdi ben bonus kafa falan olmak istemiyorum, kafam büyük gözüksün de istemiyorum, aynı zamanda bütçeye uygun bişey olsun istiyorum. öyle midir ?
0
🌸Ayiyogi
(27.03.10)
yok bonus yapmıyor sacı..ama dalgasını cok düzenli bir sekle sokuyor kabartmıyor yani..ama butceye zararlı olabilir..sampuanları - kremleri sevilde 18tl gibi bişey..serumlarda 25 gibi sanıyorum..ama bence degiyor en mutlu kullandıgım sac serisi simdiye kadar ki..
0
little miss sunshinee
(27.03.10)
evi ısıt saçları kurutma kendi kendilerine kurusunlar bi de öyle dene
0
yuto
(27.03.10)
saç serumu deneyin. Polisher Condition www.e-kuafor.com şöyle bir şey.

saçlarınız nemliyken uçlarına uygulayın. Kabarmasını engelliyor.
0
endless dream
(27.03.10)
durulama suyu hazırla ve biraz sirke koy. bir kapak. tamamdır.

bunun sebebi saç derisi ve kıllardaki tüm yağı yıkamada yok etmeniz. gıcır gıcır olması saçın. tüm flora ve faunasının bitmesi. her seferinde yine yapıyor.
fazladan hiçbir kozmetik kullanmana gerek yok.
saçının üstündeki tozu atacak kadar yıkaman yeterli ve güzeeeelce durulamalısın.
dediğim gibi biraz sirkeyi sulandır dök sonra hafif serince bir suyla durula.
bir de tabi suyumuz su değil ki.
ben bazen yağmur suyuyla yıkanıyorum. şahane ötesi oluyor saçlar. :)
0
kediebesi
(27.03.10)
(2)

acil yakışıklı duygusal seksi esprili hediye fikirleri

miss antartika
beş yıllık arkadaş. cinsiyeti kadın.en esprili fikrimi geçen sene yaptım bir tane bana fikir bulun lütfen pılis tşk kib. yarın akşam yediye kadar vakit var. maneviyatlı olsun el emeği göz nuru.sözlük bana hediye bul allahsız!:(
beş yıllık arkadaş. cinsiyeti kadın.
en esprili fikrimi geçen sene yaptım bir tane bana fikir bulun lütfen pılis tşk kib. yarın akşam yediye kadar vakit var. maneviyatlı olsun el emeği göz nuru.
sözlük bana hediye bul allahsız!:(
0
miss antartika
(26.03.10)
www.hediyedenizi.com bakmanı tavsiye ederim :) oscar heykelciği falan var :)

bide eğer almak üye olmak istersen mesaj at ben teklif yollıyım banada puan kazandır :)
0
tatarcan
(26.03.10)
Eve mektup gönderin, ve ona bir yere gitmesi için talimat verin. Örneğin starbucks olsun.
Starbucks'tan bir kahve almasını ve adının "sittingül" gibi bir şey olarak yazdırmasını söyleyin. Starbucks'ta çalışan kişiyle anlaşın ve adının "sittingül" olduğunu söyelen kişiye kahvesini verirken ona başka bir zarf vermesini söyleyin.

O zarfta da başka bir talimat olsun. Oraya gitsin, siz orada olun, ama uzakta durun. hediyesini verdiğiniz adreste görünecek bir yere koyun. Uzaktan ne yaptığını izleyin. Hadiyeyi görünce ona mesaj atın "aç onu" vs gibi. o hediyesini açarken siz de yanına gidin falan filan işte.
0
endless dream
(26.03.10)
(1)

Alef'in duyurusuyla ilgilenenler

karamell
#133685 şu duyuruya ankara'dan ses vermek isteyenler varsa bi organize olalım derim.not:isteyenler yazabilsin diye soru şeklinde açtım mecburen.affola.
#133685 şu duyuruya ankara'dan ses vermek isteyenler varsa bi organize olalım derim.
not:isteyenler yazabilsin diye soru şeklinde açtım mecburen.affola.
0
karamell
(26.03.10)
Ben default ekledim kendimi zati.
0
endless dream
(26.03.10)
(3)

aşırı sessiz konuşmaya başlamak

entry ca
bir süredir çok sessiz konuştuğumu söylüyor herkes, onlar söylemeden fark etmiyorum, hatta söyledikten sonra da normal sesimle konuşuyormuşum gibi geliyor, herhangi bir sağlık sorunum yok, işle ilgili stresli bir dönem geçiriyorum, psikolojik midir, öyleyse var mıdır net bi açıklaması?
bir süredir çok sessiz konuştuğumu söylüyor herkes, onlar söylemeden fark etmiyorum, hatta söyledikten sonra da normal sesimle konuşuyormuşum gibi geliyor, herhangi bir sağlık sorunum yok, işle ilgili stresli bir dönem geçiriyorum, psikolojik midir, öyleyse var mıdır net bi açıklaması?
0
entry ca
(26.03.10)
psikolojik...
0
no avalon
(26.03.10)
ben de sessiz konuşurum sesim boru gibi olmasına rağmen. annem, arkadaşlarım fln hep derler biraz sesin çıksın diye. ama takmıyorum. kafaya takılcak son şey heralde şu dünya üzerinde.
0
hall
(26.03.10)
Ya o oluyor ara sıra. Ben de bazen her şeyin ve herkesin bağırdığını düşünüyordum. Kafamdaki sesleri susturmak için gereğinden fazla bağırıyordum. Sizde de böyle bir durum olabilir. Belki tam tersi bir şey olmuştur...
0
endless dream
(26.03.10)
(11)

Bir Kafe Sorusu...

notorious brklp
Selamlar,Elimizde "cay" uzerine ufak bir kafe var... Bu kafe musterilerini tanimasi, son derece sicak davranmasi ve de demlenmis cay+feslegenli pogaca ve havuclu kekte uzerine tanimamasi ve samimi-ev ortamina benzer ambiyansi sayesinde kisa zamanda ufak capta bir une sahip olur...Ancak mekanin sahip
Selamlar,

Elimizde "cay" uzerine ufak bir kafe var... Bu kafe musterilerini tanimasi, son derece sicak davranmasi ve de demlenmis cay+feslegenli pogaca ve havuclu kekte uzerine tanimamasi ve samimi-ev ortamina benzer ambiyansi sayesinde kisa zamanda ufak capta bir une sahip olur...

Ancak mekanin sahipleri subeler acarak zincir haline gelmek istemekte + cesitsizlikten yakinan musterileri icin menülerini gelistirmek istemekte; gelgelelim bunu yaparken cay ve ev ortami konseptinden uzaklasmak istememektedirler...

musteriler yukardakine ek olarak, icecek ve atistirmalik cesitliligi azligindan yakinmakta,ve ortami az eglenceli bulmaktadirlar...

Siz degerli eksiduyuru kullanicilarina sorum ise su sekilde:

-buyurken oncelikle hangi musteri grubuna odaklanilmasi gerekmektedir?

-menumuzu vsmizi gelistirirken suanki kafe trendlerinden ne sekilde yararlanabiliriz ve kafe konseptimizi ne sekilde degistirebiliriz??

-** ve en onemlisi olarak bununla meseleyle ilgili kisa bir reklam cekmek istersek nasi birsey olmalidir?

simdiden hepinize ilginiz icin tesekkur etmek istiyorum...
0
notorious brklp
(26.03.10)
çay sevmeyenleri de düşünün, çeşit çeşit kahveniz olsun. türk kahvesi, filtre kahve, aromalı kahveler...

minik minik sandviçler olabilir. kulüp sandviç, mini hamburger falan...
0
kobuzchu kiz
(26.03.10)
valla büyümekte esas sorun aynı kaliteyi yakalayabilmek, özellikle bunu amatör ruhla yaptığınızı varsayarsak.. bence şube açmak yerine mekanı büyütün, böylece kaliteden, hizmetten ödün vermemiş olursunuz.. yani bakırköy de şube açtınız örneğin onla uğraşmak çok zor, sonuçta starbucks veya burgerci değil bu, hadi yemekleri, poğçaları götürdünüz falan ama hizmet, güleryüz aynı kalabilecek mi bakalım.. ayrıca bu bir ekip işi, ekip oturduysa hiç bozmayın aynen devam..:) yani mekanı büyütmek ve menüyü geliştirmek en iyi çözüm.. ayrıca şube gerekli değil ki, bir sürü yer var tek olan ama süper yemekleri falan olan.. hem bu daha işinize gelir, insanlar nereye geleceklerini bilirler.. yani bir düşünün isterseniz dediklerimi, reklam olayını bilemiycem..
0
kalim
(26.03.10)
öğrencilere odaklanın. yaş grubu olarak da 18-30 diye sallıyorum.

müziğinize önem gösterin, dekorasyonunuzu kalabalık tutmayın, oturma alanlarınız rahat olsun ve bir çalışma alanı yaratın. son zamanlarda en çok talep edilen şeylerden biri bu ve organizasyonlar için de ön ayak olur. meyve çaylarını ekleyin ama poşet çay değil. çeşitli kültürlerdeki farklı çay sunumlarını deneyebilirsiniz. atıştırmalık olarak da karışık büyük tabaklar hazırlayın mesela 2-4 kişilik. kanepe, minik sandviç vs. aydınlatmalarınızın ayarlanabilir olmasına özen gösterin.

kendini evinde gibi gören insanlar, ders çalışırken çay getiren anne garsona dönüşür. (bu nasıl sallamak?!)
0
xyoney
(26.03.10)
ilginiz ve yanitlariniz icin herbirinize cok cok tesekkur ediyorum...
biz de istemeyiz keske aynen kafemizi koruyabilsek; ancak degisen sartlar, buyumemiz gerekliligini doguruyor... yoksa haklisiniz buyumek demek cok basliliga ve standardi tutturamamaya variyor en sonunda...

+ musteriler bir suru seyden memnun olsalar da cesit azligindan şikayetciler...kanepe vs gibi oneriler gelmis, tesekkur ediyorum ilgi icin; ancak bunlar biraz avrupai degil mi sizce? bizi biz yapan cay uzerine-ev konseptli mekanimizdan uzaklasmamiza sebebiyet vermez mi??

- oturma odasi-salon-balkon mutfak konseptli subeler olayini sevdim... cidden yaratici olduguna inaniyorum... bu tip; veya farkli konseptte ancak bu kalibrede yaraticilikta onerilerinizi rica edicem daha fazla sayida...

***** ve son olarak arkadaslar, reklam isi gerçekten son derece onemli... lutfen bu konuda birazcik yardimci olun...
0
🌸notorious brklp
(26.03.10)
kahvaltı üzerine birşeyler düşünür müsünüz?
bence iş yapar.
ama güzel şeyler, simit poğaça değil.
çeşit, çeşit yumurta
güzel, kaliteli zeytin, peynir
basit ama eğlenceli şeyler, ev ekmekleri. olimpos kahvaltısı gibi :)
nasıl bir kafe düşündüğünüzü bilmiyorum ama aklıma çay ile birlikte tüketmekten hoşlandığımız şeylerin üzerine gitmek geldi. ev konsepti diyorsunuz o zaman bir evde gün içinde neler pişer, çayla birlikte ne yaparız. aklıma hep ucuz ama eğlenceli şeyler geliyor. sigara böreği, kısır, kurabiyeler, kekler, böyle bir sürü şey.
ama tabi bu işin dediğim gibi "özel" bir yanı olmalı. günlük yufka, güzel peynir, taze maydonoz, kaliteli yağ, evde yapıldığı gibi. dondurulmuş hazır şeyler değil.

bizim eve yakın bir cafe var. yıllardır var. pahalı bir semt. genelde servis ağırlıklı çalışırlar. küçücük bir yer. kışın 4 yazın 8 masa olsun diyelim. sandviç yaparlar. ama çok farklıdır.
(yaklaşık 15 yıldan uzun süredir bu işi yapıyorlar, eskiden subway filan bilinmezdi hatırlatayım.)
şöyle. menüleri sandviç içeriklerinden oluşur. gider işaretlersiniz, ekmek, et, sebze, hepsini seçer işaretlersiniz. 4-5 çeşit ekmek, 3-4 çeşit sos bulunur. çok lezzetli olur allhım canım çekti. ucuz değildir fakat bölgedeki iş yerlerine çalışır ve herhalde epey iş yapıyor ki gayet güzel yıllardır çalışıyorlar. ayrıca bazı günler spesiyallerini yaparlar, havuçlu kek, brovni, bu tür şeyler. çok yabancılar var bu semtte onların da hoşuna gidiyor çünkü menü çift dilde. ayrıca menü diye birşey yapmak zorunda kalmıyorsunuz, insanlara yemek veya yemeğin içeriğini beğendirmek zorunda da kalmıyorsunuz. hatta şu avmlerde açılan galga mı kalka mı moğol yemekçisi var ya, orada yemeği bile müşteriye yaptırıyorlar :P siz dalından elma toplatıp teyzelerle birlikte kek pişirseniz mesela istanbulun en müthiş butik kafesi olabilirsiniz vs vs vs vs
sonra bay baget var mesela. ufacık dükkan ama para basıyor. en azından ben onlara çok kazandırdım :)
0
kediebesi
(26.03.10)
kafe-bar reklamla ilerlemez. müşteri yapar reklamı. anca el ilanlarını yolda sağa sola yapıştırırsınız o olur. ya da öğrencilere %15-20 indirim yapıyoruz diye asın kapıya ertesi gün gör cümbüşü.

kışın hafta içi bir gün gidin nevizadeye barlara bakın. 2-3'ü full çekerken diğerlerinde tek müşteri göremezsiniz. çünkü en iyi reklamı müşteri yapar.

ayrıca kanepe-sandviç'in neresi avrupai? çayla en güzel giden şey sandviç değil midir? olsa da yesem
0
nargile
(26.03.10)
menüyü geliştirirken altın günlerinden esinlenebilirsiniz samimi ev ortamına gayet uygun olur bence. kısır olsun börekler olsun. içecek olarak da yine bu ortama uyacak aklıma gelen ilk şey limonata oldu
reklam için bir şeyler söylemek gerekirse; kafe için reklam filmi çekmek ne kadar gerekli bilmiyorum ama el ilanları böyle mekanlar için daha uygun gibi geliyor. bir de internet ortamında olabilir bence. bilmiyorum belki vardır ama facebookta sayfa açabilirsiniz kafe için.
0
nickyazmaksartmibulamadim
(26.03.10)
sordugunuz soruların aslında yanıtlarını en iyi musterilerinizden alırsınız
su an kafe nerde hangi saatlerde hangi gunlerde doluyo
musterilerin yas ortalaması kafeye geliş amacları vs... gore yapabiliceginiz butun değişikler değişir
mesela efendim lise cıkısında gelen cocuklar varsa kafenizde
onların butun derdi flortleşmektir
erkekler kızları tavlamaya calısır
cift olanlar opusur koklasır gizli bi yer arar
ama yok daha universiteli adam akıllı insanlar gibi bi yer oluyosa
bu insanlar kagıt oynar tavla oynar
yok bunlar inek diyosanız
hızlı bi internet baglantısı wireless oturur proje odev vs... yaparlar
dedigim gibi gelen insanların yemek ve icmek isteyecekleri seylerde buna gore değişir
birazcık daha gozlem yaparsanız aslında cok cok daha fazla sey kazanabilirsiniz
0
samaras8
(26.03.10)
kurabiye çeşitleri işe yarayabilir, en azından benim çay kahve içerken en çok özlemini çektiğim şey bu, hanımellerin kurabiyeleri tarzı şeyler filan.

eğlence olarakta muhtemelen vardır ama jenga, tabu tarzı oyunlar çok iyi gidiyor öyle mekanlarda. bir de internet bağlantısı + bolca priz olmalıki laptopların şarjı bitmeden kullanılabilsin.
0
r_u_h
(26.03.10)
tekrardan iyi geceler, guzel fikirleriniz icin tesekkur ediyorum. emin olun hepsi gercekten birseylere yarayacak... cok tesekkurler...ancak soyledigim gibi reklam gerçekten gerekiyor... bir seye yarayacagindan degil-bence de yaramayacak ancak gerektigi icin...

bu arada sandvic kanepe olayi avrupayi derken, sandvici tenzih ederim... ancak kanepe hep snob gelmistir bana... boyle hep kokteyl filan cagristirir...renkli plastik kiliclar, biberli zeytn filan :p
0
🌸notorious brklp
(26.03.10)
Reklam için hedef kitleyi belirleyin. Müşterilerinize mini bir anket yaparak kafenizle ilgili sevdikleri, beğendikleri şeyi, sizi neden seçtiklerini sorun.

Bence hedef kitleniz öğrenciler olmak zorunda değil çünkü hayatın koşuşturmacasından kaçıp kafenize sığınacak pek çok kitle var.

Aslında çok uçuk reklam fikirlerine ihtiyacınız da yok. Evden koşuşturmaca ile çıkıp, işe gidip işte bunalan ve arkadaşlarıyla haberleşip sizin kafenizde buluşarak huzuru bulan ve orada saatler geçiren bir grubu anlatsanız bile yeterli.

Ev sıcaklığında, gelenlerin yorucu günü üzerlerinden atabilecekleri, arkadaşlarını ağırlayabilecekleri, hem rahatlarken hem de kendilerini yormadan güzel vakitler geçirebilecekleri bir mekan işte. Kafeler yapay şekillerde bunu yansıtmaya çalışıyorlar ama sizinki zaten makyaja ihtiyaç duymadan o şekilde.

Bir de slogan bulun. Reklam için. Akılda kalıcı ve huzur pompalayan bir şey olsun.

Bir de ben olsam tv reklamı yerine afiş, bulunduğunuz şehrin gazetelerine ilan, vs'yi düşünürdüm.
0
endless dream
(26.03.10)
(10)

dalgınlık ve unutkanlık

demirr
çok dalgın ve unutkanım.bazen o kadar önemli şeyleri unutuyorum ki bigün başıma bi bela açacak diye korkuyorum.ne yapsam yenemedim bu özelliğimi.böyle günlük hayatta uygulayabileceğim basit önerileri olan varsa paylaşırsa çok sevinirim...teşekkürler
çok dalgın ve unutkanım.bazen o kadar önemli şeyleri unutuyorum ki bigün başıma bi bela açacak diye korkuyorum.ne yapsam yenemedim bu özelliğimi.böyle günlük hayatta uygulayabileceğim basit önerileri olan varsa paylaşırsa çok sevinirim...teşekkürler
0
demirr
(25.03.10)
tebokan deneyebilirsiniz. ginko biloba özütü, ezcanelerden bulabilirsiniz.
dikkat ve odaklanma egzersizleri yapabilirsiniz. en iyisi nefese veya mum alevine odaklanmaktır.
ayrıca ünlü bir zen hikayesi vardır. sizin durumunuza da uyabilir. bir zen ustası, çekirgesinin çay bardağını dolduruyormuş, ama durmamış ve çay bardaktan taşmış. aman ustam ne ettin diyen çekirgesine de "bardağını boşaltmazsan, yeni bir şey ekleyemezsin ve böyle taşar" demiş. ben çok uyuzca anlattım ama durum bu. eğer kafanıza takılan birşeyler varsa odaklanmanız zorlaşır. dikkat göstermediğiniz için de hatırlamazsınız.
0
kediebesi
(25.03.10)
lise din hocamiz unutkanligin sebebi fazla porno izlemektir derdi.

pornoyu birak namaza basla.
0
nawres
(25.03.10)
minik bir ajanda al, onemli seyleri yaz.
0
kayranin kedisi
(25.03.10)
@kediebesi : bi eczaneye sorayım olmazsa.ayrıce mum alevine nasıl odaklanırım bilmiyorum.ondan bile şüpheliyim yani :D ama ilginçmiş denemek lazım

@nawres : porno izlemem.namazı da elimden geldiği kadar kılmaya çalışıyorum

@kayranın kedisi : bu ne işe yarayacak ki? aklında kalır diye söylediyseniz hiç sanmam.çok acayip bi şekilde 10 sn sonra yerinden alacağım bi eşyayı unutmayayım diye kendi kendime söylüyorum 10 sn sonra onu ordan almayı unutuyorum
0
🌸demirr
(25.03.10)
ben ne zaman beynimin yavasladigini veya bazen durma noktasina geldigini hissetsem sebebini irdeledigimde genelde altindan o donemki beslenme bozukluklarim ve genelde de kirmizi et tuketimimdeki gerileme cikiyor. sizinki daha tibbi mudahale gerektiren bir durum mu, bilemiyorum ama mumkun mertebe et yemek iyidir.
soz ucup yazi kalacagi icin yazmak hem onemli seyleri atlamanizi engeller, hem de bir kere yazilmis olan seyin zihindeki yerinin daha saglam olacagini ve hafizayi saglamlastiracagini dusunuyorum.
0
tiberius claudius
(25.03.10)
kendi kendine unutma unutma unutma dersen unutursun :)
beynin işleyişi basittir, kelimenin kökünü emir olarak algılar.
hatırla hatırla hatırla diyceksin.
mum alevine odaklanmakta da bişi yok. oturup muma veya bir ateşe bak. zaten izlemesi çok eğlenceli, hiç kamp ateşi etrafında oturmadın mı? zihnin alev olur, yanar gider, küle döner. nefese odaklanmak için de nefesini takip edersin ve saymaya başlarsın. 10'a kadar unutmadan sayabilirsen iyi. unutursan üzülmeden baştan başlarsın. önemli olan zihnin vitesi boşa alıp akacak bir mecra bulabilmesi.

önemli konularla ilgili olarak kayranın kedisini ve tiberius cladius u da dikkate almanı öneririm. görsellik hatırlamaya yardımcıdır.
0
kediebesi
(25.03.10)
@tiberius claudius : aslında kırmızı et tüketimimde fena değildir.yemek yemesini çok severim ve genelde beslenmem düzenlidir.abur,cubur fazla yemem mesela.yazılan şeyin daha kalıcı olduğu aşikar.inşallah işe yarar.

@kediebesi : beyinin kelimenin kökünü emir olarak algıladığını bilmiyordum.kamp ateşine bakmadım ama yakardık bazen ateş arkadaşlarla otururduk.çok zevkli olduğunu ordan biliyorum.gerçekten insanı hem rahatlatıyor hem bisürü düşünceden yine düşünmeyle arındırıyor
0
🌸demirr
(25.03.10)
ceviz yiyebilirsin.
doktora gidebilirsin.
0
kayranin kedisi
(26.03.10)
0
insensitive
(26.03.10)
Aynı durumdan muzdariptim. B12 çok işe yaradı. Önce 1 hafta boyunca iğne oldum, sonra da oral yoldan almaya devam ettim. Hala da ediyorum.

Oldukça yardımcı oldu. Tavsiye ederim. Bir zararı da yoktur.
0
endless dream
(26.03.10)
(9)

1/4 Cup şeker

lorxar
Bir tarifde var, bunu neye denkdir. şu kadar yemek kaşığı tarzı ölçmesi kolay tarifler makbule geçer.
Bir tarifde var, bunu neye denkdir. şu kadar yemek kaşığı tarzı ölçmesi kolay tarifler makbule geçer.
0
lorxar
(25.03.10)
çeyrek fincan denmeye çalışılmış sanırım. siz yine fincanla ölçün.
0
sir gawain
(25.03.10)
sanırım ne tarifi olduğuna ve ne kadar malzeme için verilmiş bir ölçü olduğuna göre değişir. Fincan, bardak, ölçü kabı vs. olabilir.
0
pposeidon_1
(25.03.10)
1/4 cup abd ölçüsü, 50 gr'a tekabül ediyor
0
endless dream
(25.03.10)
ölçü kabı nın 1/4 ü
0
🌸lorxar
(25.03.10)
www.evcini.com
1 cup 250ml.'ye tekabül eder ve bizim kupa dediğimiz büyük fincanlar yaklaşık bu hacme sahiptir. normal su bardağı ise 200ml.'dir. hazır çorba tariflerinde de 1lt yani 5 bardak su kullanılacağı yazar genellikle.
cup ölçüsünü gr'la ifade etmek doğru değildir, çünkü içindeki malzemeye göre ağırlık değişir. 1 cup su 250ml ya da 250gr'ken (yoğunluğunun 1 olmasından dolayı), 1 cup toz şeker 250ml ama 220gr'dır. buradan yola çıkarak 1/4 cup toz şeker 220/4gr'dır.
0
libera
(25.03.10)
cup denilen şey fincan değildir. bir amerikan ölçü birimidir (ölçüler bardakla kaşıkla). 240 ml'ye denk gelir. aşağı yukarı bir büyük su bardağı kadardır. 1/4 ise onun çeyreğidir haliyle.
0
kibritsuyu
(25.03.10)
Urunlere bakarken gordum de Serving Size: 1/4 cup (20g) yaziyor urun de bu:

www26.netrition.com

Benim de kafam karisti simdi :)
0
l6205013
(25.03.10)
cup, lt, ml, m3 ... hacim birimleridir, gr, kg,... ağırlık birimleridir.
yoğunluk= ağırlık/hacim'dir. her malzemenin yoğunluğu farklıdır. yani birim hacimdeki ağırlıkları aynı değildir. 1m3, yani kenarları 1m. uzunluğundaki 1 küp demir mi daha ağırdır yoksa pamuk mu örneğini düşünebilirsiniz.
sizin yumurta beyazı tozundan yaklaşık 250ml. hacmindeki bir kabın çeyreğini dolduracak kadar koyduğumuzda 20gr. ağırlıkta oluyormuş. kafa karışacak bir şey yok.
0
libera
(25.03.10)
aslinda hacimsel olarak cup olcusu veriliyor. ceyrek kap unla ceyrek kap ceviz ayni agirlikta degil takdir edersiniz ki. o yuzden soyle bi var.

www.google.com.tr
0
osuruklu
(25.03.10)
(1)

anadolu sigorta reklam

orange coffee
dün akşam gördüm tvde anadolu sigorta reklamı var Atatürklü. Atatürkü oynayan kim acaba?
dün akşam gördüm tvde anadolu sigorta reklamı var Atatürklü. Atatürkü oynayan kim acaba?
0
orange coffee
(25.03.10)
Mustafa Preşeva
0
endless dream
(25.03.10)
(2)

Halit Ziya Sokak-Ankara

baroni
Merhabalar,Ankara'da Çankaya'da Halit Ziya Sokak'a nasıl gidebilirim? Teşekkür ederim.
Merhabalar,

Ankara'da Çankaya'da Halit Ziya Sokak'a nasıl gidebilirim? Teşekkür ederim.
0
baroni
(25.03.10)
Hoşdere Caddesine giden bir otobüs veya dolmuşa binin, Çankaya lisesi'nin orada inin. Çankaya Lisesi'nin olduğu kaldırımın karşı tarafına geçin, biraz yürüyün, tabelasını göreceksiniz sokağın.


edit: www.ankarasanalgezinti.com buraya tıklayıp halit ziya diye aratırsanız da göreceksiniz.
0
endless dream
(25.03.10)
Kandemirler Kuruyemiş ve halıcının arasından gireceksiniz sokağa.
0
feto56
(25.03.10)
(8)

sözlükte şiir entry'leri

emraah
bana bir şair veya şiir kitabı söyleyin, ben size bütün şiirlerin hepsini entry linki olarak vereyim, boşuna gidip kitaba para vermeyin.bi türlü aklıma yatmadı şu mesele yahu. nasıl bir şarkının başlığında mp3 linki veremiyorsak, telifle korunan edebi eserlerin de sözlüğe yazılması hukuki açıdan bi
bana bir şair veya şiir kitabı söyleyin, ben size bütün şiirlerin hepsini entry linki olarak vereyim, boşuna gidip kitaba para vermeyin.

bi türlü aklıma yatmadı şu mesele yahu. nasıl bir şarkının başlığında mp3 linki veremiyorsak, telifle korunan edebi eserlerin de sözlüğe yazılması hukuki açıdan bi sorun yaratmıyor mu? şu an kitapçılarda satılan neredeyse bütün şiir kitapları sözlükte yazılı haliyle mevcut.

demin 600 sayfalık yeni bir romanın bir bölümünün olduğu gibi entry olarak yazılmış olduğunu gördüm. google'dan baktım, sadece sözlüğe yazılmış, kopyala yapıştır değil yani. öyle 50-60 yazar daha çıksa 25 lira verip kitabı almaya gerek kalmicak.

bi şiir kitabı çıkarıcam, gelip sözlüğe yazarlarsa para kazanamam diye korkuyorum.

ek yapayım: teknik bi soru sorduğumdan kitap kokusu gibi romantik bir cevap ummuyorum.
0
emraah
(25.03.10)
şiir kitabı alıcılarının şiir sözlükte yazılmış diye kitabı almayacaklarını sanmıyorum. roman da öyle açıkçası ben elektronik versiyonların yaygınlaştırılmasından yanayım ama benden başka herkes basılı kitap seviyor. ben ise iphone'umda 10 bin tane kitapla dünyayı dolaşmayı seviyorum. yurtdışında öyle mi halbuki bakınız kindle vs bomba gibi..
0
ozdek
(25.03.10)
ben kitap okumayı seven bir kişi olarak nacizane söyleyeyim..
kitabın bilgisayarımda pdf hali var diye (veya sözlükte yazıyor diye) gidip de kitabı almamazlık etmem.

kitabın bilgisayarımda veya telefonumda pdf halinde olması bir şeye bakacağım zaman ctrl-f yapmama veya bunun gibi bir takım pratikliklere yarıyor.. gidip kitabın "kitap halini" satın alıyorum zaten.
sanırım şiir okumayı seven düzeyde birisi, yani sizin hedef kitleniz de böyle düşünüyordur. o kitleden birisi "sözlükte yayınlanmış nasolsa" diye kitabı almamazlık etmez.
"şiirleri sözlük'te yayınlarlar şimdi" kaygıları ile kitabınızı basmaktan korkmanıza hiç gerek yok bence :))

ha "para kazanmak için şiir yazmak" konusu ise apayrı imiş.. ama onun konu ile alakası yok.
0
fuck milk get beer
(25.03.10)
siyah marti'nın bir şiir kitabı var ve kendisinin de belirttiği üzere sözlükte şiirleri yazıldıkça kitabı alındı. Örneğin ben kendisini o yolla tanıdım ve o sayede şimdi arkadaşım oldu.
Bir de bu yönden bakın.

Açıkçası ben ekrandan ne kitap okumayı ne şiir okumayı severim. Bir iki şiir okuyup da beğenirsem gider kitabı alırım, utanamadan bir de size imzalattırmak isterim.
0
endless dream
(25.03.10)
çok üzdünüz beni. ben de kitabı ele alıp okumayı tercih edenlerdenim, ekran başında okumak bana da saçma geliyor. diğer taraftan işe yarar, pratik taraflarının da farkındayım. ben yalnızca işin sözlükteki hukuki boyutunu merak ediyorum. internette bir şiir sitesinin telif nedeniyle şiirleri yarım yarım yayınladığını hatırlıyorum hatta. o bakımdan.

edit: hah, bunu diyorum işte.

(c) Bu şiirin telif hakları Yapı Kredi Yayıncılık A.Ş'ye aittir.
Yapı Kredi Yayıncılık, Nazım Hikmet Ran şiirlerinin internette yayınlanmasına izin vermediğinden, şiirin tam metnine yer veremiyoruz.

www.antoloji.com
0
🌸emraah
(25.03.10)
Ne yaptık da üzdük bilemedim. Ama özür dilerim. İsterseniz sorunuzu daha somutlaştırmaya çalışın. Telif hakları, bir kitap içeriğinin internet sitesinde yazılması doğru mu değil mi gibi bir şey mi aradığımız cevap?
0
endless dream
(25.03.10)
ahah şaka yapıyorum ne üzmesi:) şöyle somutlaştırayım; mesela yapı kredi yayınları, telifine sahip olduğu şiir kitaplarının internette yayınlanmasına izin vermiyor ama sözlükte var bu şiirler. yapı kredi yayınları sözlüğe dava açsa nolucuk? nasıl bir film linki paylaşmak yasaksa, bu mantıkla normalde para verip ulaşabilceğin edebi eserlerin de telif meselesi yüzünden sözlükte yayınlanamayacağı kanaatindeyim. linkini verdiğim şiir sitesi yayınlayamıyo işte mesela.
0
🌸emraah
(25.03.10)
"- gazete haricindeki yayinlardaki yazili eserlerden (dergi yazilari, makale, roman, yazar imzali herhangi bir eser) ancak makul olculerde (metnin yarisindan daha azi gibi) ve kaynak gostermek $artiyla alinti yapilabilir. eger sozkonusu yayinda alinti yapilamaz gibi bir ibare varsa hic alinti yapilamaz."

sozluk.sourtimes.org
0
galadnikov
(25.03.10)
ssg'nin şöyle bir yazısı vardı
"gazete haricindeki yayinlardaki yazili eserlerden (dergi yazilari, makale, roman, yazar imzali herhangi bir eser) ancak makul olculerde (metnin yarisindan daha azi gibi) ve kaynak gostermek $artiyla alinti yapilabilir. eger sozkonusu yayinda alinti yapilamaz gibi bir ibare varsa hic alinti yapilamaz.

bu ko$ullari saglamayan entry'ler gotumuze girebilir gerekcesiyle silinecektir."

Gerçi bu konuya preatorler bakıyor, onlara sormanız en doğrusu. Geç de olsa elbet cevap verirler. Biri vermezse diğeri verir.
0
endless dream
(25.03.10)
(11)

Devamlı sırtım agrıyor kambur durmaktan ne yapsam a dostlar ?

cornypop
Bilgisayar başınde oturmaktan sırtım artık kendini şaşırdı agrısı mağrısı bir yana sanki bu böyle giderse üç vakte kamburum da çıkar gibi geliyor ne yapsam ne etsem de sırt kaslarıma güç kuvvet versem hangi egzersiz bu sırtı adam eder ya da nelere dikkat edilmeli ?
Bilgisayar başınde oturmaktan sırtım artık kendini şaşırdı agrısı mağrısı bir yana sanki bu böyle giderse üç vakte kamburum da çıkar gibi geliyor ne yapsam ne etsem de sırt kaslarıma güç kuvvet versem hangi egzersiz bu sırtı adam eder ya da nelere dikkat edilmeli ?
0
cornypop
(25.03.10)
pilates yap, 15 dakika dahi yapsan günde istesen de kambur duramıyorsun, rahatsız hissediyorsun mecburi dik duruyorsun falan, internetteki videoları bile izleyerek yapabilirsin, kolay aslında çok da zor değil.
0
ilse
(25.03.10)
önce bilgisayar karşısında oturma şeklinde dikkat etmen gerekir, yoksa ne yapsan boş. bilgisayar karşısında ideal oturma şekli; sırtı tam olarak koltuğa yaslama, ekrana bir miktar(abartmadan) yukarıdan bakma ve ayak tabanlarının yere tam olarak temasının sağlanması şeklindeydi hatırladığım kadarıyla.
0
teritori
(25.03.10)
gerçekten pilates bu kadar işe yarıyor mu yahu
0
🌸cornypop
(25.03.10)
yok ya ne pilatesi para tuzağı. kendini telkin edici şeyler yap, sürekli dik durmak için belli bir süre sonra alışırsın zaten.
0
kobretti
(25.03.10)
iki buçuk yıldır pilates yapan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki; pilates para tuzağı değildir.

eğitmenlerine güvendiğiniz bir spor salonunda (pahalı olması eğitmenlerinin gerekli ehliyete sahip olduğunu göstermez) pilates yapmaya başlamanızı tavsiye ederim. eğer geçmişinizde spor yapmak gibi bir alışkanlığınız yoksa evde kendi kendinize pilates yapmaya çalışmak kaslarınızı zedelemenize yol açabilir.

spor salonunda en azından 15 dakikalık bir ısınma sonrası pilates çalışmaya başlamalısınız. pilates yaparken önemli olan hareketin hızlı yapılması değil doğru yapılmasıdır. daha önce spor yapmadıysanız kaslarınız büyük ihtimalle güçsüz olacaktır,bu yüzden bir eğitmenin hareketi size göstermesi ve gözetmesi önemlidir.bir kaç ay sonra işin mantığını ve kaslarınızı nasıl yönlendirmeniz gerektiğini öğrendiğinizde evde kendi kendinize de yapabilirsiniz. zamanla kuvvetlenen kaslarınız size kendiliğinden dik bir duruş sağlayacak, sürekli kendinize "dik durmalıyım" diye hatırlatmaktan da kurtaracaktır.

pilates ve yoga da pek çok temel hareket ortaktır.ve bildiğiniz gibi yoga vücudun esnekliğini ve direncini arttıran bir disiplindir.
bir ay kadar sonra kendinizi daha esnek, duruşunuzu daha dik hissedeceksiniz. unutmamanız gereken şey; spor yapmak da yabancı dil öğrenmek gibidir, bugünden yarına hop diye bir değişim olmaz, düzenli ve istikrarlı olmayı göze almalısınız.
0
balik kraker
(25.03.10)
plates hakkında bende çok attım tuttum @kobretti gibi. "ne o öle ya concon işi, hatunlar top mop oynar gibi öle" diye. 5 aydır filan yapıyorum bacak kaslarım için. tükürdüğüm her sözü yaladım, platese adını veren doktor Plates e dua ediyorum hergün öle diyeyim.

sırtın için kesinlikle plates yapmalısın. çünkü omurga düzeltmek ve dik duruş için üstüne tanımıyorum ben. +1 balık kraker ve +1 ilse
0
uykusuz
(25.03.10)
telkinle dik durmaya çalışmak çok saçma çünkü vücut kamburluğa alışınca dik durmaya çalışmak acı veriyor. ben de pilates (plates değil)'ten sonra farkında olmadan daha dik durmaya başladım, vücudumu daha iyi taşıdığımı da hissediyorum, kürek kemiğimdeki ağrılar zaten gitti, üstelik belediyenin açtığı, ücretsiz, haftada 2 günlük kursa 5 aydır devam etmeme rağmen.
0
libera
(25.03.10)
Komik gelebilir belki ama sırtınıza bir sopa koyun. İnce uzun, cimnastik aleti olarak da satılıyor. Onu kıyafetinizin içinden geçirin ve o şekilde kalmaya çalışın.

Yine aynı sopa ile vücut egzersizleri de yapabilirsiniz.

Bende işe yaramıştı. Tek sorun, sopanın adını unuttum...
0
endless dream
(25.03.10)
madem adamın adını bile yazmışsınız bari hakkını verin.
PILATES
plates değil. pilates.
en.wikipedia.org
0
kediebesi
(25.03.10)
hem güç kuvvet hem de gerinme, rahatlama diyorum.
www.yogatic.com'a yolluyorum bedavadan.
0
kediebesi
(26.03.10)
herkese çok teşekkürler
0
🌸cornypop
(27.03.10)
(7)

kulak piercingi

sisljem
Kulağıma piercing taktırmaya karar vermiştim fakat bir arkadaşım ordaki sinirlerin harap olmasından dolayı ömür boyu uykusuzluk gibi sorunlar yaşayabileceğimi söyledi (ömür boyu diyerek belki abartmıştır kapanana kadar da olabilir) neyse işte böyle birşey doğru mudur olabilir mi? Kulak memem delik d
Kulağıma piercing taktırmaya karar vermiştim fakat bir arkadaşım ordaki sinirlerin harap olmasından dolayı ömür boyu uykusuzluk gibi sorunlar yaşayabileceğimi söyledi (ömür boyu diyerek belki abartmıştır kapanana kadar da olabilir) neyse işte böyle birşey doğru mudur olabilir mi?
Kulak memem delik değil sadece kıkırdak kısmına bir piercing yaptırmak istiyorum vs.. vs..
0
sisljem
(25.03.10)
fake o bende 5 tane var hala öküz gibi uyuyorum :/ keşke gerçek olsa
0
ilse
(25.03.10)
bi kulakta 1 bi kulakta 2 tane var. toplamda 5-6 kere kapandığı için deldirdim bişey olduğu yok.
0
orange coffee
(25.03.10)
Bende 9 tane var. Teeee liseden beri, yani takribi 10 yıl olmuş. Hiç de bir sıkıntısını çekmedim.
0
endless dream
(25.03.10)
bir kişi de buraya yazmamış ama arkadaşının bu konudan şikayetçi olduğunu söylemiş 3e karşı 1 oldu gerçi ama kafam karışık yine de :s
0
🌸sisljem
(25.03.10)
ben 7 yıl boyunca kullandım, deli uyuyorum.

ama işte bazı kişilerde nedense problem olabiliyor, bir arkadaşım kulağını deldirdikten sonra boynu şişmişti, iltihap falan, çok fena olmuştu. hassasiyetle alakalı sanırım.
0
appleblossom
(25.03.10)
kulakta, kıkırdak kısmında kısaca akupunktur noktaları olarak bilinen sinir uçları vardır. akupunktur noktaları olarak adlandırılmalarının sebebi iğne yardımı ile bu sinir uçlarının uyarılarak vücutta (karşılık geldiği yerlerdeki) çeşitli hastalıkların iyileştirilmesidir. aynı şekilde bu sinir uçları ayakta da oldukça yoğun şekilde bulunur. piercing için kıkırdağı deldirdiğinizde bu tesadüfen noktalardan birine denk getirebilir ve o sinir ucuna hasar verdiğiniz için sıkıntı yaşayabilirsiniz. üstelik açılan deliğin kapanması o sinir ucuna verilen hasarın iyileşmesini de garanti etmez. ayrıca sinir uçlarının iltihaplanması tahmin ettiğinizden daha zor bir tedavi süreci gerektirebilir.


bu yüzden mümkün olduğunda kulak memesi kısmını deldirin, kıkırdak dokuya geçmemenizi tavsiye ederim. (iki kulakta toplam 5 küpem var)
kulak deldirme, dövme v.b şeyleri vücudumuzu süslemekten zevk aldığımız için yapıyoruz. özensizce, hijyen koşullarından uzakta yapılmış uygulamalar size keyif vermek yerine ızdırap verici sonuçlara neden olabilir. unutmayın, sağlık kolay geri kazanılan bir şey değil!
0
balik kraker
(25.03.10)
sanırım deldirmekten vazgeçiyorum kulak memesinde küpe sevmediğim için sanırım ömür boyu küpe takmamış bir bağyan olacağım. cevaplar için çok teşekkür ederim..
0
🌸sisljem
(25.03.10)
(5)

ankara'da ucuza kot pantolon

bellbane
40-50 tl civarı bir fiyata, 2 adet, güzel, kaliteli kot pantolon satın alabileceğim mağazalar önerebilir misniz? erkek için bu arada.
40-50 tl civarı bir fiyata, 2 adet, güzel, kaliteli kot pantolon satın alabileceğim mağazalar önerebilir misniz? erkek için bu arada.
0
bellbane
(25.03.10)
little big mağzalarında 2 kot 60 tl falan sanırım

ama üstüne biraz daha koyup mavi den falan da alabilirsiniz (tanesini)
0
angelofdeath
(25.03.10)
konya yolu üzerinde demir köprüyü geçer geçmez gezer outlet var bi bak istersen
0
lpgli tosbaga
(25.03.10)
optimum avm'deki mavi jeans outlet mağazasında da vardı little big deki gibi bi olay.2 kot 60-80 tl arası değişiyor ama çok az seçenek var...
0
p a t r i o t
(25.03.10)
maviden kot almayın bence artık, öldü gibi.
0
gofragol
(25.03.10)
Nişantaşı pazarları oluyor. Yıldız'da var, Çukurambar civarında var, Eskişehir yolu üzerinde var. Özellikle Eskişehir yolu üzerindekini tavsiye ederim.
0
endless dream
(25.03.10)
(4)

kosgeb

kreider
daha önce `kosgep`'ten yararlanan varmıdır? var ise sonucu ne olmuştur ne yapılmıştır anlatabilir mi ? yada özelden mj atsın detaya giricem cünkü..
daha önce kosgep'ten yararlanan varmıdır? var ise sonucu ne olmuştur ne yapılmıştır anlatabilir mi ? yada özelden mj atsın detaya giricem cünkü..
0
kreider
(24.03.10)
o krediler eşe dosta çıkıyor diye biliyorum :)
0
togi
(24.03.10)
kosgeb in milyon tane kredisi hibesi var spesifik olark ne ile ilgileniyorsun belirtmen lazim. Yukardaki arkadaslar hayli sallamislar ben ozet bilgi vereyim.

Oncelikle KOSGEB e kayit olman gerekiyor, bagli bulundugun kosgeb birimini ogrenip dogrudan godebilirsin. Senden bir takim belgeler isteyecekler ozellikle de stratejik yok haritasi, bunlari hazirlarken de yardim alabiliyorsun dogrudan.

Bunlardan sonra da her kredi grubu icin bir takim kriterler var onlari tamamlarsan kredin hesabina yatiyor,

ornek olarak fuar yardimlari / desktekleri vardir

uye oldugunu var sayarak, yurtici fuarlar icin lokal olursa 60tl/m2 uluslarasi olursa 110 tl/m2 destekleri var maksimum 40 m2 ye kadar sozlesme ile gidiyorsun, basvurunu yapiyorsun odemelerini yapinca destek bedeli hesabina yatiyor ve bu surecte kimse sana hangi partiye oy verdin veya bu cuma hangi camideydin diye de sormuyor...

Bunlarin disinda ozel bolgelerde (ornegin teknokentlerde) daha fazla kredi ve destek opsiyonlari var tek mesele kriterleri karsilamak, onlar da atla deve seyler degil...
0
thefin
(25.03.10)
krediler eşe dosta çıkmıyor. son gün başvurup ertesi gün kredi kullanan biriyim, ne eşim ne de dostum var; torpilli de değilim. hatta ilk taksidi bugün ödedim.

1000 kobiye dağıtılan 25 bin ytl'lik krediden bahsediyorum tabi. sicil temizliği en başta aranılan en önemli ve tek etken. çekiniz dönmemişse, düzgün bir kredi geçmişiniz varsa sorunsuz elde edebilirsiniz.

aslında mevzu tam olarak şu: size krediyi kosgeb vermiyor. krediyi yine banka veriyor. kosgeb sadece bu kredinin faizini karşılamayı bankaya garanti ediyor. yani bu krediden yararlanabilmeniz için bankanın gözünde kredi verilebilir olmanız gerekli.

tekrar ediyorum, 3 ay önce 1000 kobiye dağıtılan 25 bin liralık 3 ay ödemesiz 15 ay vadeli krediden bahsediyorum. diğer kredi ve hibe olanakları için bulunduğunuz şehirdeki kosgeb büroları ile irtibata geçin. insanlar gelsinler de bizden yararlansın diye kendilerini yırtıyorlar.
0
guybrush threepwood
(25.03.10)
Hnagi konuda olduğunu söylerseniz yardımcı olabilirim belki. Kosgeb'ten faydalanan bir şirketiz. Daha doğrusu müşterilerimize faydalandırıyoruz. Danışman şirketiz biz.

Eş dost falan kesinlikle doğru değil. Ancak size somut bir cevap verebilmem için somut bir soru sormanız gerekiyor.
0
endless dream
(25.03.10)
(6)

palyaço ve slogan

papitheclown
efenim 7 yıldır çocuk animasyonu ve çocuk eğlencesi sektöründe aracılar vasıtası ile çalıştıktan sonra nihayet kurumsallaşmış bulunuyorum. kartvizit, broşür ve medya reklamlarında kullanabileceğim kısa, akılda kalıcı, içinde çocuk, eğlence ve kalite kavramlarından en az ikisini yansıtan bir sloganım
efenim 7 yıldır çocuk animasyonu ve çocuk eğlencesi sektöründe aracılar vasıtası ile çalıştıktan sonra nihayet kurumsallaşmış bulunuyorum. kartvizit, broşür ve medya reklamlarında kullanabileceğim kısa, akılda kalıcı, içinde çocuk, eğlence ve kalite kavramlarından en az ikisini yansıtan bir sloganım olsun istiyorum. oldukça yaratıcı bir adam olmama rağmen "terzi söküğünü dikemez." misali düşün düşün nasreddin hoca'nın hindisine döndüm. yardımcı olur musunuz? palyaço mahlasım "Palyaço Papi". siz olsanız nasıl bir slogan bulurdunuz? şimdiden teşekkürler.
0
papitheclown
(22.03.10)
heyyy papi, yasasin. hayirli olsun.
'hic unutulmayacak cocuk anilari' bazli takildi bana da. mesela;

cocukluk anilari hic unutulmasin diye ( pek begenmedim)
cocukca eglence ( fena degil gibi)
0
pyro clustic flow
(23.03.10)
hey payro! çok teşekkürler. "anı" fikri üzerinde oynanabilir gibi geldi bana. "palyaço papi! çocuğunuz için unutulmayacak bir anı!" gibi :)
0
🌸papitheclown
(23.03.10)
papicim ve pyrocum. araya giriyorum ama anı kelimesi cok zorlama duruyor. ahaha. kizmayin, icimdeki cocuk dedi bunu. ehaha. tamam vurmayin. ben de dusuniim bi slogan.

"papi'yle kahkaha saatleri"

ne igrenc oldu di mi bu da: )
0
la traviata
(23.03.10)
la la la traviata :) fena değil gibi aslında ama sanki biraz radyo programı ismi gibi olmuş :)
0
🌸papitheclown
(23.03.10)
"Papi'nin sevimli dünyası"
"Aramızda kalsın bıdıklar"
"Sadece çocuklar girebilir"
"Papi'yle gülen gözler, huzurlu anneler/aileler"
"Bir çocuk kahkahasının değeri biçilemez"
0
endless dream
(23.03.10)
endless çok hoşlar! değerlendireceğim, teşekkürler. :)
0
🌸papitheclown
(23.03.10)
(1)

Makale için acil yardım söz hemen silicem

bilgisizbilgili
Arkadaşlar öncelikle buradan makale istemek dogrumuydu yanlıs mıydı tam hatırlayamadım.Buarada sozluk yazarı olamadıgım için sözlükten de yardım isteyemiyorum.Lütfen biraz yardım.BİRİKİM DERGİSİ 2009 ARALIK SAYISIENİS AKIN-OTOMOBİL HAPİSHANESİŞimdiden teşekkurler...
Arkadaşlar öncelikle buradan makale istemek dogrumuydu yanlıs mıydı tam hatırlayamadım.Buarada sozluk yazarı olamadıgım için sözlükten de yardım isteyemiyorum.Lütfen biraz yardım.
BİRİKİM DERGİSİ 2009 ARALIK SAYISI
ENİS AKIN-OTOMOBİL HAPİSHANESİ
Şimdiden teşekkurler...
0
bilgisizbilgili
(22.03.10)
Bence önce derginin kendisine sorun:

Binbirdirek Meydanı Sokak, İletişim Han No.7 Cağaloğlu 34122 İstanbul
Tel. (0212) 516 22 60-64
Fax. (0212) 516 12 58
E-mail: [email protected]
0
endless dream
(23.03.10)
(19)

eve daha başka ne alayım?

kurtulan adam
görmemişlik gibi olmasın sorunun iyi anlaşılması açısından; şu anda evde bilgisayar,internet,lcd tv,5.1 ses sistemi,nmt (hd film oynatan alet), oyun konsolu var. bunlar dışında böyle eğlence için olabilir daha başka ne alıyim? projektör mü alsam iyi görüntü veriyor mu?
görmemişlik gibi olmasın sorunun iyi anlaşılması açısından; şu anda evde bilgisayar,internet,lcd tv,5.1 ses sistemi,nmt (hd film oynatan alet), oyun konsolu var. bunlar dışında böyle eğlence için olabilir daha başka ne alıyim? projektör mü alsam iyi görüntü veriyor mu?
0
kurtulan adam
(22.03.10)
projektör tavsiye etmem bir kaç sene sonra optik gözünü değiştirmek zorunda kalırsın hemen hemen aynı fiyatta yazık parana okey takımı al bence 4 lü eksik olursa gelirim nı problem :)
0
deliklimasrafa,
(22.03.10)
mirror ball
0
kotukediserafettinineskikankasi
(22.03.10)
bılardo masası
0
crucio
(22.03.10)
kitap :P
0
kediebesi
(22.03.10)
Dart takımı
0
endless dream
(22.03.10)
arcade
0
gregory
(22.03.10)
langırt.
0
kirk karaktere sigmayacak adam
(22.03.10)
wii
0
evarkadaşıarıyor
(22.03.10)
para sayma makinası
0
yuto
(22.03.10)
(bkz: dreambox)
0
fenerliyim ama feneri delgado
(22.03.10)
evlen
0
charlesbukowski
(22.03.10)
nmt karşısına 3 kişilik yumuşak deri koltuk al (bkz: ikea) bide 2 kişilik battaniye
ve sayısız blue ray film.
0
Becks
(22.03.10)
yat al sen, gerisi hikaye.
0
ermanen
(22.03.10)
şişme "karı"?
0
sert yerden yavas
(22.03.10)
bence dart alma duvar delik deşik oluyor. hiç ben ıskalamam deme ıskalarsın hadi sen ıskalamadın diyelim illaki arkadaşlarından ıskalayan birisi çıkar.
0
endiku
(22.03.10)
akıl vicdan empati....tanır mısın? tatminsiz metabolizma
0
kanan
(22.03.10)
kosu bandi. geleceginizde "gobek" gordum, belki simdi bile vardir. ayrica g.tte kil donmesi de olabilir zamanla. ikisi de oturmaktan..
0
ozza
(23.03.10)
Kum torbası
0
frown
(23.03.10)
fight club ı al da nasıl saçma bi iş yaptığını izle ama tyler abimiz doğru yolu sanada blduracaktır
0
Becks
(23.03.10)
(4)

makina kimya'nın eski adı neydi?

dursunkaptan
aklıma gelmedi bir türlü.
aklıma gelmedi bir türlü.
0
dursunkaptan
(22.03.10)
www.mkek.gov.tr

Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü?
0
kediebesi
(22.03.10)
askeri fabrikalar umum müdürlüğü
0
trocero
(22.03.10)
değil, osmanlıca bir isim aradığım. halk arasında kullanılan ismi de olabilir, bilemedim.
0
🌸dursunkaptan
(22.03.10)
İmalat-ı Harbiye
0
endless dream
(22.03.10)
(7)

çimen yeşili ile ne renk gider?

terp
kartvizit arkası zemin çimen yeşili. öne zemin rengi gerek, ne renk uyar acaba? gri ve bej geldi aklıma.
kartvizit arkası zemin çimen yeşili. öne zemin rengi gerek, ne renk uyar acaba? gri ve bej geldi aklıma.
0
terp
(22.03.10)
çimen yeşili yerine RGB kodu versen? kargadan başka kuş tanımam der gibi ben bi tek yeşil bilirim çimen, çağla, uranyum yeşili bilmem :/
0
lpgli tosbaga
(22.03.10)
abi kod mod bilmiyorum. çimen yeşili işte. yani açık ama uçuk değil, koyu ama nefti değil. bu tanımlar grafiker arkadaşlara ders niteliğindedir. kopirayt bendedir.
0
🌸terp
(22.03.10)
turuncu tonları veya eflatun tonları kontrasttır. eğer soğuk bir yeşil ise kesinlikle sıcak bir renkle tamamlanmalı.
internette printe uygun renk skalaları oluyor. onlara bakar mısınız böyle ezberden olmaz ki.
heh sağolsun lpgli tosbaga vermiş bir link. ben de aradım da bulamadım.
0
kediebesi
(22.03.10)
www.colorschemer.com kullan bunu sev sevdir!
0
lpgli tosbaga
(22.03.10)
gri çok soğuk olur. bejin biraz koyusu, kesekağıdı gibi tonlar iyi durur. ya da ton sür ton yapıp tirşe yaparsınız.
0
synick
(22.03.10)
Eh buradan ve sözlühten gördüğüm kadarıyla siyah tonları fena olmuyor.
0
endless dream
(22.03.10)
turuncu güzel olur. portakal turuncusu:)
0
cyclops
(22.03.10)
(3)

dharma nedir neden yapılır?

cagdassalur
repdi karmaydı böyle şeylere çok takan bir insan değilim ama görünce merak ettim nedir bu dharma? benim dharmam niye -1500 civarında?edit: deneme amaçlı ekşi duyuru üzerindeki bütün duyurularımda kendi verdiğim cevaplara tik attım, zerre değişmedi.
repdi karmaydı böyle şeylere çok takan bir insan değilim ama görünce merak ettim nedir bu dharma? benim dharmam niye -1500 civarında?

edit: deneme amaçlı ekşi duyuru üzerindeki bütün duyurularımda kendi verdiğim cevaplara tik attım, zerre değişmedi.
0
cagdassalur
(22.03.10)
"sembolik karma sistemi iste. cok takmaniza gerek yok.

tick'lerle tabi alakasi var ama sadece ona bagli degil. bazi keyfi faktorler de koymustuk icine :)"

asserth h, uzayın derinliklerinde bir yerde, 2009
0
endless dream
(22.03.10)
kendi duyurularınıza cevap verdiğiniz için düşmüş olabilir?
0
milesh
(22.03.10)
dharma, karma ile ters orantili.
0
kobretti
(22.03.10)
(1)

kabusa donen yolculuklar'in reklamindaki adam kim?

pseudo junkie
kesin inanilmaz unlu/herkesin tanimasi gereken bir insandir da ben tanimiyorumdur. ama bu nat geo reklamlarinda cikan "insanlarinin hayatlarina biraz heyecan biraz para katmak icin aldiklari riskler inanilmaz" falan filan diyen elleri kelepceli sarisin cocuk kim?
kesin inanilmaz unlu/herkesin tanimasi gereken bir insandir da ben tanimiyorumdur. ama bu nat geo reklamlarinda cikan "insanlarinin hayatlarina biraz heyecan biraz para katmak icin aldiklari riskler inanilmaz" falan filan diyen elleri kelepceli sarisin cocuk kim?
0
pseudo junkie
(22.03.10)
Bir fotoğraf falan gösterebilmen mümkün mü? Veya reklamın döndüğü bir videoya link de olabiler.

Kırk yılın başı bi badim bişi sordu illa yardımcı olmam lazım ve fakat ben tv izlemediğim için bahsettiğin reklamdan hiç haberim yok :(
0
endless dream
(22.03.10)
(7)

Kemer sıkma politikası kapsamında evde yapılacak yemek tarifleri ?

cornypop
Bu ayın sonunu getirebilmem için asla ve asla dışarda yemek yememem gerekiyor, yoksa olmayacak bu iş. E takdir edersiniz ki her gün de makarna yiyemiyorum ne yapsam ben bu mevsimde böyle evde kolay yenecek doyuracak bekar yemekleri önerilerinizi bekliyorum canlar
Bu ayın sonunu getirebilmem için asla ve asla dışarda yemek yememem gerekiyor, yoksa olmayacak bu iş. E takdir edersiniz ki her gün de makarna yiyemiyorum ne yapsam ben bu mevsimde böyle evde kolay yenecek doyuracak bekar yemekleri önerilerinizi bekliyorum canlar
0
cornypop
(21.03.10)
çok klişe olacak ama bekar yemeği dedigin için menemen derim direk. ekmekle yenildiği için müthiş doyurur. üstüne yumurta kırmayı unutma ama. yanına da çay demle. Miss gibi.

afiyet olsun.
0
0dy
(21.03.10)
peynir+domates+çay.varsa zeytin de süper gider...:)
0
p a t r i o t
(21.03.10)
tavuğu bütün de alabilirsin. haşlarsın suyunu çorba yaparsın. sonra fırına atarsın tavuğu, en az iki üç gün idare eder. birkaç tane de sebze alırsın, soğan patates, biber. işte sevdiğin şeyler. biraz peynir, bol yumurta, ucuz ve bol ekmek.
sonra bol bakliyat ye. pişirmesi hiç zor değil ve çok besleyici.
eğer haftada bir kere böyle bir yüklü alışveriş yapıp, haftalık yemeğini düzenlersen işin çok daha kolay olur. artık her işin çok kolayı var. al yarım kilo kıyma kat içine köfte harcını, karıştır, uzun bir rulo haline getir, at buzluğa. canın çektikçe kesip kesip kızart tavada. meyve al, yeşilik al, domates al. pazara gidebilirsen bir nebze ucuza da gelir.
tek tek alışveriş, tek tek yemek düşünerek ekonomi yapamazsın. hem zaten öğrenci olduğuna göre günde kaç kere evde yiyeceksin ki?

bak witcher da ne güzel tarif etmiş. buna zeytinyağı koyarsan hem daha uzun süre dayanır hem soğuk/ılık yenebilir. mesela basit bir tarif de benden

pazara gidilir, dibinde dört çıkıntı olan dolmalık biberler bulunur (6-7 adet orta boy). en kötü ihtimalle bir hazır dolma harcı alınır. paketteki tarif pirince uygulanır. biberlerin tepesine bastırılır, küt diye içine göçünce çekilir içi çıkarılır. tohumları kesilir bunlar dolmaların şapkası olur. biberler 2/3 doldurulur. hop tencereye, hop ekle suyunu, zeytinyağını. yarım saate dolman hazır. orta ateşte, tepesi aralık. mis :) domates de doldurr :)
0
kediebesi
(21.03.10)
witcher'ın tarifiyle kapuska da yapabilirsin sıcak suyu eklemeden önce lahanaları salla içine biraz yavşasınlar sonra biraz da kırmızıbiber sonra su..
0
yuto
(22.03.10)
3 kilo patates alın.
Bunları küp küp doğrayıp yine küp doğradığınız soğanla içinde azıcıkı yağ kızdırdığınız bir tencerede kavurun. Soğanların rengi değişene kadar.

Sonra bu karışımı birkaç parçaya bölün, buzluğa atın. Bir gün yumurtalı patates yarsiniz(hatta bunun hepsiniz yemeyip bir kızmını da sandviç yapabilirsiniz), bir gün ıspanak vs gibi bir sebze ile pişirip yersiniz, başka bir gün onları dolmalık biberlerin içine tıkar dolma yapıp yersiniz.

Tavuk yapacaksanız arkadaşların dediği gibi, sandviç yapmalık da ayırın bir kenara, lazım olur.

karnabahar veya ıspanak veya pazı veya brokoli, hangisini ucuza bulursanız alın. Karnabahar veya brokoli için; azıcık haşlayın, bir tepsiye koyun. Üzerine bir kasede çırptığınız 2 yumurta, 2 kaşık un, tuz, yoğurt (veya süt hangisi varsa) ve peynir dilimlerini koyup fırına atın. üzeri kızarınca çıkarın.
ıspanak veya pazı içinse; azcık yağ ve soğanla kavurun, çok yavşak bir görüntüye geçmeden, hafif diri kalmışken yani, alın, tepsiye dökün, gerisi aynı.

Çorba yapın. O hem şişirir hem tok tutar. Domates, yoğurt, ve her türlü sebzenin çorbasının yapımı çok kolaydır. Domates çorbası için az un atmayı unutmayın. Yoğurt çorbasına buğday varsa koyun, yoksa nohut veya benzer bakliyat da olur. Diğer sebzeler içinse atın suya haşlayın, sonra varsa mikserle yoksa çatalla sebzeleri ezin, keyfinize göre süt falan da ekleyebilirsiniz. Hatta canınız isterse bakliyat da koyabilirsiniz.

Bir de ayran için, yoğurt yiyin. Yoğurt tok tutar, mideyi şişirip açlık hissini azaltır.

Onun dıoşında evdeki malzemeleri yazın, onlarla neler yapılabileceğini düşünelim isterseniz.
0
endless dream
(22.03.10)
makarna candır. değişik soslarla her gün aynı yemeği yiyor gibi de hissettirmez.
0
kedi olmus gidiyorsun
(22.03.10)
*çılbır yap. candır, hayat kurtarmıştır. çokta lezzetlidir.
*sonra mantarı yıkayıp önce una ardından çırpılmış yumurtaya sonrada galeta ununa bulayıp yağda kızartabilirsin.
*papara yapabilirsin.
*şoktan sosis alabilirsin, şok sosis. en son 1.25 ti. aç adama bonfile gibi gelir =o)sarımsaklı salçalı güzel olur.
*acılı yapabilirsin, hani şu ekmeğin üstüne sürülen peynir, salça, kimyon, pul biber, nane,tuz ,karabiber kombinasyonu.
*ekmek balığı.. yanına domates peynir ve çayı mutlaka ister.
*bi gün sırf tuzlu ay çekirdeği ve gazoza sardırabilirsin=o)
*bir gün ziyafet yapıp hazır dönerler var(4-5liraya) 300 gr et oluyor bazısında. her türlü gideri var.
*sebzeli pilav harcı alıp pilav denemesinde bulunup yoğurt ile güp güp yiyebilirsin.
*yakında karpuz da çıkar oooh mis.
0
diyojenimsi
(22.03.10)
(2)

"hangi hastalığa hangi doktor/poliklinik bakar" bu konuda güvenilir bir kaynak?

gijilti
bu konuda başvurabileceğim güvenilir kaynaklar var mı? özellikle internette. sık sık ihtiyacım oluyor ama internette güvenilir bilgilere ulaşmak zor oluyor. bildiğiniz yardım hattı vb bir şeyler var mı?
bu konuda başvurabileceğim güvenilir kaynaklar var mı? özellikle internette. sık sık ihtiyacım oluyor ama internette güvenilir bilgilere ulaşmak zor oluyor.

bildiğiniz yardım hattı vb bir şeyler var mı?
0
gijilti
(21.03.10)
Genelde burada soruyorlar, biz de elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz.
0
endless dream
(21.03.10)
tr.wikipedia.com\wiki\Tıp
bunlara biraz bakarsanız...
0
kediebesi
(21.03.10)
(4)

Prefabrik Ev

silver apple
Pek iyi bir yerde olmasa bile bir arsam var ve şu prefabrik evlerden bir tane yaptırmayı düşündüm. artısı ve eskisi nedir hiç bilmiyorum. yani betonermeye göre nasıl bir yapıdır? maliyeti anladığım kadarıyla ucuz bunun nedeni bazı dezavantajlarının olması mıdır? gibi birkaç faydalı bilgi vermek iste
Pek iyi bir yerde olmasa bile bir arsam var ve şu prefabrik evlerden bir tane yaptırmayı düşündüm. artısı ve eskisi nedir hiç bilmiyorum. yani betonermeye göre nasıl bir yapıdır? maliyeti anladığım kadarıyla ucuz bunun nedeni bazı dezavantajlarının olması mıdır? gibi birkaç faydalı bilgi vermek isteyen arkadaşı evim bitince RİSK oynamaya davet edebilirim.)
0
silver apple
(21.03.10)
bildiğim kadarıyla prefabrikler ısı,ses yalıtımı ve depremlere dayanıklığıyla ön planda.evin yapımı da betonarmeye göre çok daha hızlı olur. google'dan biraz baktım, estetik açıdan da çok güzel örnekleri var.
0
wickfox
(21.03.10)
anahtar teslim çözümler var. 80-90 milyar civarına 2 katlı 50+50 prefabrikler yapıyorlar. düzgün yapılmazsa prefabrikler zaman içinde aşınırlar ama düzgün yapılır ve bakılırsa hiç bişiy olmaz.

verdiğim fiyata tüm tesisat, izolasyon, su basmaz vs dahildir.
0
darknum
(21.03.10)
yalıtımını iyi yaparsanız pek bir sorun olmaz prefabriklerde. maaliyeti ucuz çünkü hem işçiği az hem de malzemesi az.
0
argent dawn
(21.03.10)
Çok alakasız bir konuyla ilgili (bir fabrikanın işçi kulübesi) bu konuda danışabileceğim birini ararken şu siteyi bulmuştum www.prefabrik.com
Orada 0216 392 20 45 hattı yardım için verilmişti. Bir yıl önce bayağı yardımcı olmuşlardı ama tabi sanki onlardan alacakmışım da, bilgi istiyormuşum gibi yapmıştım. Sonra söyledikleri fiyatın 3'te 1'ine çıkardık.

Dezavantaj olarak gördüğüm tek şey bu kış sel bastı konutun olduğu yeri ve bu yüzden birkaç sorun yaşandı. Ama bunun dışında hiç şikayet gelmedi.
0
endless dream
(21.03.10)
(3)

eğitim sistemi ile ilgili belgesel

dragon1653
herhangi bir ülkenin belgeseli olabilir, türkçe altyazısı olsun yeter. var mıdır bildiğiniz, önerebileceğiniz belgeseller?
herhangi bir ülkenin belgeseli olabilir, türkçe altyazısı olsun yeter. var mıdır bildiğiniz, önerebileceğiniz belgeseller?
0
dragon1653
(21.03.10)
The War On Kids Abd'nin eğitim sistemiyle ilgiliydi.
With All Deliberate Speed diye de bir belgesel izlemiştim, pek güzel değildi ama eğitim sistemiyle ilgiliydi.
The Boys Of Baraka süper bir belgesel, bol bol ödülü de var.

Can Candan'ın 3 Saat filmi de öss'yi eleştiren bir belgeseldi.

Hah bir de La Peninsula de Los Volcanes vardı, Şili'deki eğitim hakkında.

Ama bunların alt yazıları var mıdır bilemiyorum. Sadece izlediklerimi yazdım.
0
endless dream
(21.03.10)
cevap için teşekkürler ama malesef hiçbirinin altyazısını bulamadım.
0
🌸dragon1653
(21.03.10)
www.imdb.com
etre et avoir meşhur bir belgesel eğitimle ilgili, altyazısı var mıdır bilmiyorum
0
onewayticket
(21.03.10)
(5)

sınırda - borderline

123456
borderline bir kişiyle ne kadar samimi bir ilişkiye girilebilir? akıllı bir insan borderline bir insanla ilişki yaşar mı? yaşamayı göze alırsa ilerde ne gibi sorunlarla karşılaşabilir?bu soruyu sadece borderline kişilerle ilişki yaşayanlar cevaplarsa sevinirim. ya da pisikolog vs.
borderline bir kişiyle ne kadar samimi bir ilişkiye girilebilir? akıllı bir insan borderline bir insanla ilişki yaşar mı? yaşamayı göze alırsa ilerde ne gibi sorunlarla karşılaşabilir?

bu soruyu sadece borderline kişilerle ilişki yaşayanlar cevaplarsa sevinirim. ya da pisikolog vs.
0
123456
(21.03.10)
sınırda kişiliklerle inanamayacağınız yakınlıkta ilişkiye girebilirsiniz. daha doğrusu o girer. girdiği gibi ertesi gün de çıkabilir. ertesi sene de çıkabilir. ama bir anda olma ihtimali yuksektir. hiçbir zorluk yaşamaz. çocuklugundan kalma terkedilmik duygusunu, o bu şekilde kapamaya çalışır. akıllı-borderline ayrımını nasıl yaptıgınızı bılemıyorum ama, en ıyısı hakkında ınce kıtaplar var kıtapcılarda. bılgılenmenızde fayda var.
0
fenerliyim ama feneri delgado
(21.03.10)
(bkz: #5799730)
0
xyoney
(21.03.10)
dostum :)

borderline tanısı alanların kafalarında bir şalter var,o atarsa öfke nöbeti geçiriyorlar. sonra da çok büyük üzüntü duyuyorlar. kendileri de bilmiyorlar, niye o kadar öfkelendiklerini ve sonrasında niye o kadar üzüldüklerini?

ama çok öfkeleniyorlar. öyle böyle değil. mantık falan kalmıyor. nerdeyim? kimim? bu salata tabağını karşımda oturanın kafasına geçirirsem, sonucu ne olur?düşünemiyorlar! çok kolay yemek masası devirir bu borderline lar.. televizyon kumandasını televizyona fırlatmaları bir başka marifetleri.

öfkenin miktar olarak fazlalığından öte, ufak bir şeyden şalter atması ve öfkenin katlanarak artması.. bu kişilik bozukluğunun özelliği bu. yani koskoca insansın, bir şeyden rahatsız oluyorsan, söylersin düzeltilir, ya da düzeltilmez bu gerçekle yaşarsın. bunlar öyle değil kendi kendine gaz vererek coştukça coşuyorlar. erol büyük burç gibi. saksı değilim ben! ha? neyse.

bebeklikte yaşadıkları bir rahatsızlığın giderilmemesinin intikamı alıyorlar. o zaman kundaktalardı, sağa sola bir şeyler fırlatıp etrafı dağıtamıyorlardı. artık büyüdüler. ama hala çocuklar. boşluk anlamsızlık hissi asla geçmiyor.

böyle gözleri başka türlü bakmaya başlarsa koşarak uzaklaş ağbicim başka ne deyim... öldürürverirler..
0
aksasu
(21.03.10)
inanamayacağınız kadar çok sevilir ve kafayı yiyecek kadar nefret edildiğinizi anlarsınız.bu gidiş gelişler size -sağlıklı insan sizsiniz ya(!)- ne yapacağınızı şaşırtır.Bi süre sonra ona benzediğinizi acıyla fark edersiniz.Etrafınıza bu ilişki yüzünden zarar verirsiniz.Uzak durun!
0
garnet
(21.03.10)
Aşk değil ama çok çok çok sevdiğim bir dostum oldu.
Bazen nedeni olmaksızın bana küserdi ama kapısına dayanınca kapıyı açar hiç konuşmadan saatlerce bana bakardı. Sonra oldukça ağır ama tamamen doğru sözler söyler, beni bayağı üzer ama asla üzmek istemezdi.

İstanbul'da tek yaşıyordu, ailesi ile de ilişkideydim. Ailesi ona ulaşamayınca bana ulaşırdı. Benim telefonlarımı mutlaka açardı. Küsmüş olsa bile. Küstüğünde telefonu açar ama konuşmazdı. Bazen uçardı. O zamanlarda ilaçlarını almadığını anlardım. Çok düşmanı olduğundan, herkesin ona zarar vermeye çalıştığından, şeytanla işbirliği yaptıklarından bahsederdi.

Siyah ve beyazları vardı. Gri asla yoktu. Yanımdaki arkadaşımı sevmezse benden de uzaklaşırdı. Yanımdakine oldukça ağır laflar ederdi eğer sevmezse ve onun ne düşündüğünü umursamazdı. Ona göre doğru olanı yapıyordu, hem benim iyiliğim için hem de yanımdakinin kendisine gelmesi için söylüyordu o ağır lafları.

Saldırgan olmadı. Sadece bir kere aşık olduğum adam beni ağlatınca ta İstanbul'dan Ankara'ya gelip adamın ağzını yüzünü dağıttı. Bir tek bu oldu.

Sonra bir gün beni ziyarete gelirken otobüste biriyle kavga etti. O kadar kendinden geçmiş ki şoför onu Aşti'ye gelmeden 2-3 km önce indirmek zorunda kalmış yolun kenarında. Karşıdan karşıya geçerken bir araba çarptı ve kaybettik....
0
endless dream
(21.03.10)
(11)

sevgilisi sorunsalı

sert yerden yavas
selam gönül dostu füsunlar. efendim böyle sorunlardan pek bi sıkıldınız biliyorum ama sormadan edemicem. hehe. daha hayatımda birlikte olduğum 2. kişi bu kız ve söz möz oldu. ama aşırı tartışmalar kendini göstermeye başladı. hatta aşırının da aşırısı, sorun güvenle alakalı değil ama bi soru sorunca
selam gönül dostu füsunlar. efendim böyle sorunlardan pek bi sıkıldınız biliyorum ama sormadan edemicem. hehe. daha hayatımda birlikte olduğum 2. kişi bu kız ve söz möz oldu. ama aşırı tartışmalar kendini göstermeye başladı. hatta aşırının da aşırısı, sorun güvenle alakalı değil ama bi soru sorunca sen bana güvenmiyomusun vs vs. tarzlar falan oluyor. ya aşırı sıkıldım bu tartışmalardan 2 aydır oluyor böyle sözleneli de 2 ay oldu zaten. böyle ayrılırsam pişman olurum düşüncesindeyim. artık bu tartışmalar aşırı derece soğuttu beni kendisinden. he onun çok sevdiğinden gerçekten eminim. ama artık bu tartışmalar yedi bitirdi herşeyi. böyle ayrılmaya korkuyorum kendine bişey yapıcağından falan değil. yalnız olmaktan mı korkuyorum yoksa sevdiğimden mi bilmiyorum ama bi yandan ayrılırsam rahatlıcam bir yandan üzülücem gibi bi his var. hangisi doğru karar veremiyorum. nedir bu durumun çaresi? kendin bilirsin diceksiniz ama daha 2. ilişkim bu benim :) sizinkiler kadar fazla değildir belki ama ne biliyim.
0
sert yerden yavas
(21.03.10)
Bence her şekilde pişman olacaksın bıraksan vay benim başıma niye bıraktımki diye pişman olacaksın(belki).Bırakmasan bu çekilirmiymiş anlamıştım niye bırakmadım diye pişman olacaksın(belki).Hangi pişmanlığa daha kolay katlanabilirsin ona karar ver bence.Bu arada söylediklerim tabikide ihtimal niye belki koydun demeyesin sonuçta herhangi birini yapıp herhangi birinden de böyle şeyler olmayabilir.
0
layer26
(21.03.10)
maalesef bu tür iki ucu mklu değnek durumlarında olayları akışına bırakıp, bir nevi dışarıdan gözlemci gibi takılmak daha faydalı oluyor. :) mesela hani bazen olaylar ancak sonuçlandığında insana anlamlı gelir, içindeyken göremezsin ya. biraz öyle düşünmeye çalış. hislerine güven ayrıca. rahatsız hissediyorsan bunun illa mantıklı bir nedeni olmak zorunda değildir. rahatsızsındır, o kadar. insanlara bunu kesmelerini açıkça söyleyebilirsin, olmazsa da uzaklaşırsın. bu tür savunma mekanizmaları pek fena değildir aslında. karşındakini de üzüp, kırmadan tabi.
0
kediebesi
(21.03.10)
karşımda ki üzülmesin peki. ya ben ? ben de üzülüyorum bu duruma?
0
🌸sert yerden yavas
(21.03.10)
yani iki taraf da üzülür tabi ama işte en azda tutmak. tartışma başlayınca mesela biraz kafa dinlemek üzere dağılmak ile karşılıklı küfürleşip itişmek arasında çok fark var sonuçta. belli sınırları olmalı. ayrıca dediğim gibi sen bunları istemediğini belirtme hakkına sahipsin. karşındaki ile ortak bir payda bulmak zorundasın hatta evleneceksen. bu tip fikir ayrılıkları hep yaşanacak sonuçta.
0
kediebesi
(21.03.10)
karşındakini üzmezsen sen üzülürsün.
0
clementine
(21.03.10)
küfürleşmek tabii ki olmaz. fikir ayrılıkları aşırı kıskançlıktan kaynaklanıyor. yani ben aşırı kıskançlık yapıyorum o kıskanılcak bişi yok diyor. ama bana göre oluyor kıskanılacak bişey.
0
🌸sert yerden yavas
(21.03.10)
neyi kıskanıyosun mesela?
0
kediebesi
(21.03.10)
ya belki size göre aşırı geri kafalıyım ama, benim büyüdüğüm yaşadığım gördüğüm ettiğim yere göre hep olaylara böyle baktım. şu anda kendisi yurtdışında ama herkesi burda ki gibi sığır sanıyorum. bağcılarda doğdum büyüdüm burda ki hayvanları gördüm ettim herkesi öyle sanıyorum. öyle değil ama okulda ki erkek arkadaşından falan kıskanırım ben. yani maille ders göndermeler falan ne biliyim. gereksiz böyle şey için kıskanmak ama yine de kıskançlık geliyor bazen. benden başkası olmıcanı çok iyi biliyorum zaten sözlendik ettik ama işte burdaki (bağcılar vs.) çevremdekiler her kızı potansiyel sevgili gözüyle görüyo nerdeyse. ama ortam değiştikçe öyle olmadığını görüyorum yine de doğup büyüdüğün yerin etkisinde kalıyosun istemesende.
0
🌸sert yerden yavas
(21.03.10)
ama o zaman kızın senden ayrılmasını ve sonrasında başkasıyla birlikte olmasını özellikle garantilemiş oluyorsun kendi ellerinle :)
bir de böyle düşün.
0
kediebesi
(21.03.10)
ama sürekli olmuyor bu durum yani, hani her seferinde kıskanalım şu olsun bu olsun yok. bazen kıskançlık dışı da sinir krizleri oluyor. olmadık anda neye sinirleniceni artık bilemez oldum.
0
🌸sert yerden yavas
(21.03.10)
Ondan ve sevgisinden bu kadar emin olup kıskançlık yapmak biraz sizde de sorun olabileceğini düşündürttü.

Bir de şu var; sözlendiniz ya artık o size gerçek yüzünü göstermeye başladı. Kadınlarda vardır bu, yüzüğü takınca (veya işte evlilik neredeyse kesinleşince, söz gibi) artık kendileri olmaya başlarlar. O yüzden eğer şu anki sevgilinizden hoşlanmamaktaysanız, ileride de hoşlanmayacaksınız. Çünkü o gerçek kimliğini gösteriyor size. Onu bu haliyle sevin sevecekseniz.

Bıktım artık diyorsanız da ayrılın yol yakınken. Ne o üzülsün ne siz. Belki ilk olarak iki taraf da üzülür ama zaman içinde atlatılır.

Yürümeyen bir evliliğe doğru gitmekten iyidir üzülmek bence.
0
endless dream
(21.03.10)
(6)

gg olur mu?

iterator
biri için "şizofren olabilir" gibisinden bişey söylemek göte girer mi?bence girmemesi lazım ama telekomun bağlantısına sikik demenin gg olduğunu öğrendiğimden beri çekiniyorum :)
biri için "şizofren olabilir" gibisinden bişey söylemek göte girer mi?

bence girmemesi lazım ama telekomun bağlantısına sikik demenin gg olduğunu öğrendiğimden beri çekiniyorum :)
0
iterator
(21.03.10)
girmez bence.
0
federal
(21.03.10)
bence girer. praetörüne de bağlı tabii.
0
hevipeyra
(21.03.10)
girer gibi.

adam çıkar şizofren olmadığını kanıtlar. sonra dava açar "burada manevi bozuntuya uğramamı sağlayan gerçek dışı söylemler var" der. olur olur.
0
deckard
(21.03.10)
bence girmez. çünkü hakaret kapsamına girmesi muhtemel kelime hem bir hastalık nitelemesi hem de "olabilir" kullanılmış.

deckard'ın söylediği pek tabi her bişey için söylenebilir. eskiden daha bi toleranssızdı insanlar (ece erken başlığı gibi) bu yüzden ofansif bulunabilirdi. ama şimdi gg olması zor gibi. tabi itham edilen kişinin dava açma hakkı her zaman kendisindedir ve praetor'un veya moderatör'ün "aman uğraşmayalım" demesi de son kararı etkiler.
0
hikaye mesture
(21.03.10)
iki girmez, iki de girer, diye cevap gelmiş. muhtemelen aradığınız cevabı bulamadınız.

şizofren olabilir, sözcüğü gg olmaz. çünkü doğrudan kişiye şizofrensin diyip akıl sağlığının bozuk olduğunu iddia edip, kişilik haklarını ihlal etmiyorsunuz. şizofren olabilir, olmayabilir de, belli değil. bir ihtimali belirtmişsiniz. ancak buradaki olabilirlik değil de şizofrenlik kelimesine takılmak lazım kanaatimce.

mesela; piç olabilir, gg'dir. çapkın olabilir gg değildir.

demek ki, bahsedilen sıfat önemli. şizofreni bir hastalık. toplumda bu hastalığa yakalanmış bir yığın insan vardır. o halde şizofren demek, hakaretse, toplumdaki bütün şizofrenlerin kendilerine hakaret edildiği iddiasıyla dava açma hakkı saklıdır. yok şizofren kelimesi bir hakaret değilse, gg olmamalıdır.

üstelik kesinlik değil, ihtimal belirtilmiş. olabilir; ama olmayabilir de.

bence de girmez. şu an cevaplarda 3 girmez, 2 girer.
ha tabi praetor'un görüşü de önemli. o gg olarak değerlendiriyorsa yapacak bir şey yok. ama bu gg olsa da uçurmazlar, endişelenmeyin.
0
pomolilik
(21.03.10)
"Bende çeşitli düşünceler uyandırıyor" dedikten sonra şizofren'e gizli bkz verin. bir de vs diye gizli bkz verin.

bende çeşitli düşünceler uyandırıyor** gibi.
0
endless dream
(21.03.10)
(1)

Çeviri - Associate Partner bir nedir?

uzunbinik
Cümlenin kendisi de aşağıda. Tamlama büyük harfle yazıldığından bir çeşit paye olsa gerek ama tam Türkçe karşılığını bulamadım. Bilen varsa beri gelsin lütfen.Teşekkürler.Spencer Lin is an Associate Partner in IBM’s Global Business Services.
Cümlenin kendisi de aşağıda. Tamlama büyük harfle yazıldığından bir çeşit paye olsa gerek ama tam Türkçe karşılığını bulamadım. Bilen varsa beri gelsin lütfen.
Teşekkürler.

Spencer Lin is an Associate Partner in IBM’s Global Business Services.
0
uzunbinik
(20.03.10)
Tam karşılığı sınnırsız sorumlu ortaktır fakat kavram olarak Komandite Ortak diye kullanılır.
Hatta buyrun (bkz: komandite ortak)
0
endless dream
(20.03.10)
(4)

ankara - yaşamkent' e taşınmalı mıyım ?

nen var kuzum
selamlar,evet soru başlıkta yorumlarınızı beklemekteyim.- mesa plaza'da çalışıyorum.- tek başıma yaşayacağım. (iş yerime yakın yerlerde ev arkadası arayanların yanına da gidebilirim aslında )- biraz araştırdım toki evleri var genelde yaşamkent te ve 2+1 evler 200 tl. kimisi merkezi, kimisi değil.- u
selamlar,

evet soru başlıkta yorumlarınızı beklemekteyim.

- mesa plaza'da çalışıyorum.
- tek başıma yaşayacağım. (iş yerime yakın yerlerde ev arkadası arayanların yanına da gidebilirim aslında )
- biraz araştırdım toki evleri var genelde yaşamkent te ve 2+1 evler 200 tl. kimisi merkezi, kimisi değil.
- ulaşım açısından çok sorunlu sanırım ve arabam yok.

her türlü fikre açığım, karar verememekteyim maalesef ki...

şimdiden teşekkürler.
0
nen var kuzum
(20.03.10)
yalnızlık çekebilirsin. şöyle ki, araban yok ya bi kızılay'a, tunalı'ya ne bileyim bahçeli'ye takılayım desen dönüşün sıkıntı olabilir. bi zaman sonra bu üşengeçlik yaratacaktır. ha para biriktirirsin o ayrı. ve gelen gidenin pek olmaz malum uzak yer. yalnızlık çok dokunmaz bize dersen üstüne birde para biriktirmen az kuru az pilav üstüne cacık olur.
0
diyojenimsi
(20.03.10)
araban yoksa boşver, en yakın hastane bile cehennemin dibinde oradan, kalp krizi geçirsen yolda ölürsün :)
0
elbar
(20.03.10)
Bence Turkuaz Vadisi Toki'lere de bir bakın.
0
endless dream
(20.03.10)
zaten oradan kızılaya gitmek 1 saat sürüyor.
0
paddle steamer
(21.03.10)
(5)

PowerPoint

nicktiret
hazırlanmış power point sunusunun içindeki resim alınabilir mi ? acil resimlere ihtiyacım var, tesekkurler.
hazırlanmış power point sunusunun içindeki resim alınabilir mi ? acil resimlere ihtiyacım var, tesekkurler.
0
nicktiret
(20.03.10)
print screen?
0
milesh
(20.03.10)
cok fotograf var ya,,, neyse ugrasacagiz artik, tesekkurler.
0
🌸nicktiret
(20.03.10)
sunuyu açmadan, sağ tıkla new(yeni) olarak açarsan, resimleri daha rahat alırsın.
0
togi
(20.03.10)
Sunuyu kaydedip, Power Point'i açıp open ile ilgili sunumu açarsanız resimleri kaydedebilirsiniz.

Soruyu mu yanlış anladım acaba...
0
endless dream
(20.03.10)
sunumu power point ile açıp html olarak (web sayfası) olarak kaydederseniz kaydedilen yerde oluşan dosyanın içinde her resim ayrı ayrı dosya haline gelir.
0
ocanal
(20.03.10)
(1)

bir film soracaktım

turuncubalik
bir iş görüşmesi ile ilgiliydi. bir oda dolusu adayla oyun oynuyorlardı. biri mesela yolsuzluk gibi bişi yapmış. diğer adayları onu kovuyorlardı ama bu adaylardan biri aslında şirkettendi. adının method gibi bişi olduğunu hatırlıyorum ama imdb çok yardımcı olamadı bana. belki siz olursunuz?teşekkürl
bir iş görüşmesi ile ilgiliydi. bir oda dolusu adayla oyun oynuyorlardı. biri mesela yolsuzluk gibi bişi yapmış. diğer adayları onu kovuyorlardı ama bu adaylardan biri aslında şirkettendi. adının method gibi bişi olduğunu hatırlıyorum ama imdb çok yardımcı olamadı bana. belki siz olursunuz?
teşekkürlerden bir demet.
0
turuncubalik
(20.03.10)
El Metodo www.imdb.com
0
endless dream
(20.03.10)
(7)

sokak köpeği ne ile beslenebilir?

p shadow
soru başlıkta gizli.. aslında genel bir soru ama şu sıralar çok işime yarayacak bir bilgi.. zira bir sokak köpeğimiz var sayılır.. sanırım 3-4 aylık, evimizin yakınlarında dolanıp duruyor sürekli.. tavuk ve su ile besledik gördüğümüz zamanlarda, acaba başka ne ile beslenebilir? ne yapmak uygundur?aş
soru başlıkta gizli.. aslında genel bir soru ama şu sıralar çok işime yarayacak bir bilgi..

zira bir sokak köpeğimiz var sayılır.. sanırım 3-4 aylık, evimizin yakınlarında dolanıp duruyor sürekli.. tavuk ve su ile besledik gördüğümüz zamanlarda, acaba başka ne ile beslenebilir? ne yapmak uygundur?
aşı düşündük ama sürekli gözetimimizde olmadığı için vazgeçtik..

genel anlamda da böyle köpekler gördüğümüz zaman ne yapılabilir?

~ ek;
kulağında ufak yaralar var.. çok ufak, sanırım kedi tırmalamış.. çok bulaşıyor kedilere.. o yaralar için yapabileceğim bir şey var mı onu da belirtebilirsiniz..
0
p shadow
(20.03.10)
ufak bir düzeltme vereyim.
tavuk kemiği de verebilirsiniz ama pişirmemek kaydı ile.
çiğ kemiklerle ilgili sorunları yok. yalnızca pişmiş kemikler ince kıymıklar halinde kırıldığı için köpeğin bağırsağına batabiliyor. sokak köpekleri için bu durum biraz daha risksiz, pedigree köpeklere göre.
ben adi sokak köpeği cinsi köpeğime :) kemik veriyorum ve dişleri çok bakımlı şu an. o kadar iyi geliyor ki tek bir plak dahi bulamazsın, pırıl pırıl :) yavru köpeğin diş gelişimi için de bu nedenle tavsiye ederim, kemik, ilik, kıkırdak, kuyruk, ne bulursanız. artık marketlerde haşlamalık kemikler ve hindi boyunları, tavuk boyunları satılıyor. benim köpeğim mesela çok hindi yerse hindi gibi kokmaya başlıyor ama tek sıkıntımız bu neyse ki :) siz de böyle yal yapabilirsiniz. biraz sebze, havuç, kabak, patates, belki biraz pirinç veya makarna, ve et/kemik (ne bulabiliyorsanız, ben taşlık bulabiliyorum, ciğer almıyorum çok antibiyotik biriktiği için, boyun, artık ne varsa)
bunları haftada bir sefer haşlıyorum düdüklüde, zaten özel mamalar gibi bir hale geliyor. eğer çok enerjiye ihtiyacı varsa ve zayıflıyorsa biraz ekmek katıyorum. yumurta kırıyorum. kimi zaman balık ucuzsa bu işi balıkla yapıyorum. memnun valla hayatından :)

he bir de ıspanak vermeyin. bunu aü'nin hazırladığı bir kitaptan okudum. ayrıca o yaşta bir köpecik günde iki kere yemek ister. 1 yıldan sonra günde bire geçebilirsiniz. bence sokaktan onu kurtarın ve tam anlamıyla evlat edinin. ayrıca havalar ısınıyor, bir dış parazit ilacı alıp ensesine döküverin. yoksa pireler canına okur. ben daha geçen gün bir kene yakaladım köpüşümde. gençlik hastalığı ve kuduz gibi önemli aşılarını da yaptırabilirseniz çok iyi olur.
0
kediebesi
(20.03.10)
2008 yılında bende yavru bir tane sokak köpeği alıp bahçe de beslemeye başladım,ilk 3 ay süt ve ekmek ile besledim,ondan sonra tavuk kemiği pişirip vermeye başladım,genelde herşeyi yiyorlar şimdiye kadar sadece üzüm ve çilek yemediğine şahit oldum bunun haricinde pilav,makarna içinde et olan yiyecekleri çok seviyor ama sebze yemeklerini çok aç olmadığı sürece yemiyor.
mutlaka aşısını yaptır ve bir tasma tak(pire tasması da olabilir)yoksa belediye ekipleri alıp götürüyor.
0
sealth
(20.03.10)
kardeşler
köpek kemik yer :) köpeğin besinleri arasında en önemli şeylerden biri bu. ağzına filan da batmaz merak etme. batıyorsa zaten onun soyu devam etmesin daha iyi :) ayrıca köpekler etlerini pişiremediği için çiğ de yiyebilirler, bu şekilde gelişmişler. günlerce beklemiş çiğ etleri omnomnom diye yerler bunlar. yer, kusar, kustuğunu yer. mesela bazı elementleri eksikse güvercin boku yer. domuz gibi bişi bunlar :)
eğer lapa gibi yemek verirsen ne dişleri gelişebilir, ne de temiz olabilir. kemirmesi, kırması, parçalaması lazım ki dişi, çenesi güçlensin. sokakta yaşayan bir hayvana esas kuru ve ıslak mama vererek onu içinde bulunduğu şartlar konusunda zorlamış olursunuz.

köpeklerin en mutlu olduğu zaman kurban bayramı :) ağzında koca kemikle sevinç içinde koşturan bir köpek :D

he yalnız dediğim gibi. pedigree dediğimiz özel cinsler için durum farklıdır. çünkü onlar zaten insan elinde üretilmiştir, doğaya uygun değiller, o yüzden doğalarından farklı bir şekilde bakılmak zorundalar.

size şunu anlatayım. izmirin dağlarındaki keçi çobanları köpeklerini yalnızca kuru ekmek ile besliyor. çok nadiren bu hayvanlar bir domuz indirebiliyor. ya da bir oğlak kesilirse kemiklerini, sakatatını yiyebiliyor. pek akıllı ve insancıl değiller ama emin olun çok sağlıklılar. bu şekilde bir beslenmeye bile adapte olabiliyorlar yani. doğrudur demiyorum ama adaptasyonları çok ama çok kuvvetli. eğer biraz daha iyi beslersen akıllı da olur. akıllı olunca insanla iletişimi de güçlü olur. bir de ömrü normal köpek ömründen uzun olur.
0
kediebesi
(20.03.10)
Ben benimkileri evden artan yemeklere ekmek doğrayarak besliyorum.

3 ay önce bir çiftin yavruları oldu, anneleri ilgilenmeyince sütle besledim. 3 aylık oldu paşalar, şimdi ekmek doğrayıp üzerine süt veya yoğurt koyuyorum.

Bizim evde et pişmez ama şirkette bir yemek verilirse, acısız olmak kaydıyla, lahmacun, pide, kemik, makarna, peynir... artık ne kaldıysa yanıma alıp onlara veriyorum. Bir tek pilav yemiyorlar. Benim evdeki de yemiyor. Köpeklerin pilavla arası pek yok sanırım.

Dikkat etmeniz gereken şeylerden biri ona bir tas vermeyin. Çünkü sokak köpeği olduğu için tasa alışmaması lazım. Örneğin bir karton kutu kapağının üzerine falan koyun yemekleri. Su önemli, su içebilecekleri bir yer olduğundan emin olun. Antalya'da her dükkan 2 litrelik şişeleri kesip hayvanlara su kabı olarak kullanıyordu. Keşke bunu tüm ülkeye yayabilsek ama bir kişi bir kişidir, siz de bize katılın, bir şişeyi kesip içinde su bulundurun.

Bir de aşı olayını ben olsam tekrar düşünürdüm. Aşılı olup, bunu belirten bir marka takılması veya tasmasında yazması onu çeşitli tehlikelerden koruyacaktır. Manyak çok, biri zehirler, diğeri döver...

Ben benim koloniyi aşılattım. marka olayı biraz sadistçe geldiği için uyduruk (şunun gibi www.okyanuspetshop.net )tasma aldım ve bavullara ad soyad yazılan zımbırtılar ile aşılarının tam olduğunu belirtip tasmalarına iliştirdim. "ben bir sokak köpeğiyim ama aşılarım tam, aşımı yapan veteriner ......,"vs diye yazdım. Bu sayede bizim sitedekiler de hayvanları korkmadan sevmeye başladılar. Hatta son zamanlarda pabucum dama atılmış vaziyette.
0
endless dream
(20.03.10)
endless dream çok iyisinn :)
marka olayı gerçekten çok tehlikeli. keçilere taktırdılar bu markalardan, dibine hep keneler yuvalanıyor öyle ki hayvanı ölecek hale getiriyorlar. çünkü tabi keçileri yürütüyolar deli gibi vs vs..
0
kediebesi
(20.03.10)
kuru mama en sağlıklısı diyo veterinerler. bi de şekerli şeyler vermemeye dikkat edin.
0
suicides underground
(20.03.10)
Süt papara önemli, hatta içine haşladığınız yumurtaların yumurta kabuklarını bir havanda ince ince kırıp süt paparaya ekleyebilirsiniz. Sokak köpekleri yavruyken iyi süt alamıyor, kalsiyum eksikliği görülebiliyor. Bizim eski veteriner hekim de tavuk kemiklerini vermeyin demişti. Bağırsaklarına batıp delebilirmiş. Diğer kemiklerde sorun yok.

Besleyecekseniz tasma ve zincire alıştırın, kist hapların ve aşılarını eksitmeyin.
0
balikekmek
(20.03.10)
(7)

Nil Karaibrahimgil'in şarkılarının bazılarının çalıntı olduğunu düşünüyorum

isso09
xl <= They need a million - scorpion ( ortaları )dumma dum <= the unforgiven - joe stump (giriş)ikisinide tamamen tesadüf eseri fark ettim sizce de doğru değil mi ?bi tek bana mı iki yüzlü geliyor bu kız ?videosunu yapıcam bunun ama arockçı teoman gibi orjinal bi isim bulamadım daha
xl <= They need a million - scorpion ( ortaları )

dumma dum <= the unforgiven - joe stump (giriş)

ikisinide tamamen tesadüf eseri fark ettim sizce de doğru değil mi ?
bi tek bana mı iki yüzlü geliyor bu kız ?

videosunu yapıcam bunun ama arockçı teoman gibi orjinal bi isim bulamadım daha
0
isso09
(20.03.10)
@kediebesi
bende kendisine uyuz oluyorum bayadır. bunları nette falan bulamadım bide.garip olan o kimse mi fark etmedi
0
🌸isso09
(20.03.10)
valla mesajımda dediğim gibi biraz fazla esinleniyor ve bizi salak yerine koyuyor diye düşünüyorum. yaptığı hiç bir işte bir yenilik, bir farklılık, bir özgünlük göremedim ben. he tr de olmayan şeyleri ithal ediyor bence.
0
kediebesi
(20.03.10)
Nilingir yapın, çilingir misali.

Ben kendisiyle pek ilgilenmiyorum ama bence o zaten müzikten çok sözlerle parladı.
0
endless dream
(20.03.10)
Şebnem Ferah'ın Yalnız diye bir parçası var yeni, onun altyapısı da komple Blind Guardian'dan arak. Sıkmayın canınızı :)
0
sui
(20.03.10)
Nil'in hakkını yemeyin canlar. Yıllarca jazz solistliği yaptı amerikalarda, wax poetic ile de çalıştı. Müzik bilgisi var yani. çalmışsa da iki tane olsun. ne çıkar? zaten artık amacı müzik yapmaktan çok para kazanmak, ben buna inanıyorum. O yüzden tabii ki tutan şeyleri getirecek.
0
iamthewalrusulan
(20.03.10)
dünyaca ünlü yıldızlar neler neler kopyalayıp milyon dolarları cebe indiriyor.herkesin öve öve bitiremediği lady gaga nın o saçma sapan kıyafetlerinin,verdiği pozların çoğu çakma.internette araştırınca her ülkeden yerel sanatçıların dünya starlarını birebir kopyaladığını görebilirsiniz.alt tarafı nil yani,fazla takılmamk lazım.
0
böhü
(20.03.10)
bulunduğu ortamda etrafına "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" muhabbeti yapan bir insandan beklenmeyecek davranış değil.
0
uckac
(21.03.10)
(9)

Dizi başlıklarını ayrıştırıp bölüm bazında başlıklar oluşturmak

manfool
sözlükte tartışıldığı bir yer var mı? ben bulamadım.yapılması zor gözükse de, her yazarın başlık taşıma yetkisi olduğundan bence iş değil. (bkz: klasik batı müziği başlıklarında standardizasyon)zamanında yapılmış birşey bu. durum farklı da olsa aslında metot aynı. dediğim gibi artık biz de entry taş
sözlükte tartışıldığı bir yer var mı? ben bulamadım.
yapılması zor gözükse de, her yazarın başlık taşıma yetkisi olduğundan bence iş değil.

(bkz: klasik batı müziği başlıklarında standardizasyon)

zamanında yapılmış birşey bu. durum farklı da olsa aslında metot aynı. dediğim gibi artık biz de entry taşıtma talebi yollayabildiğimizden daha bile kolay.

ben ki dizi manyağı değilim. düzenli izlediğim iki tane dizi var. ama bunları birçokları geriden gelerek izledim. insanlar 6. sezonu tartışırken ben 3. sezon hakkında yorum yaparak araya maydanoz oldum.

başlık açımında da zor bir kuralı yok.
dizi adı sxxexx, bu kadar basit. sözlükte garbage başlık'tan geçilmezken bu tarz konularda tasarruf geçilmesi anlamsız olur.

destek gelirse bunu sözlüğe de yansıtmak istiyorum. pilot bir dizi seçilir. herkes kendi entry'sini ilgili bölüm başlıklarına yönlendirir. geriye kalanlarda gönüllülük esasıyla taşıtılır.

ne dersiniz?
0
manfool
(20.03.10)
O sözlüğün konseptine biraz aykırı gibi sanki. Yani milyon tane dizinin milyar tane bölümü için ayrı ayrı başlık açmak... Daha çok forum ortamı oluşturur gibi geldi bana. Bu gibi şeylerin yapıldığı bir çok forum sitesi var. Sizin gibi düşünen kişiler oralardan yararlanabilir bence. BENCE.
0
endless dream
(20.03.10)
iyi de insanlar dizi başlıklarını zaten forum gibi kullanıyor/uz. gün aşırı ezel(2243) lost(4545) başlıklar malum. bunların altındaki entrylerde forum msgları. ben ayrı bir forum vs istemiyorum ki sözlük yazarlarının görüşlerini merak ediyorum. kanımca bu uygulama standardizasyon değil tersine çöplük ve garbage arttıyor.

şunu anlamıyorum. her maç neden ayrı birşeymiş gibi açılıyor.

fenerbahçe galatasaray maçı diye bir başlık açılsın. sonra maç oldukça onun altına yazılır onun altına entry girilir.
0
🌸manfool
(20.03.10)
lost başlığını ele aldığında bu dediğin neredeyse imkansız olur. insanlar bir entride bazen 15 ayrı bölüme atıf yapıyor. hangi birini eleyeceksin?
0
bitter cikolata
(20.03.10)
her fener - galatasaray maçı aynı değil ki çünkü, tarihi farklı, oynandığı yer farklı, oynayanlar farklı. dediğin gibi bir şeyin sözlükte olması imkansız, bin tane mehmet yılmaz var hangi birine ayrı başlık açacaksın.
0
baldur
(20.03.10)
Bana çok mantıklı göründü.
Mesela diyelim ki lost'u ya da house'u 2 yıl sonra izlemeye başladım. Ne okuyacağımı sayfa sayfa aramak sezonların takribi entrilerini bulmak ve okumak çok zor, bu sırada poiler görme ihtimalim de oldukça fazla.

Ayrıca mesela diyelim ki 2. sezon 5. bölüm hakkına biley yazmak istiyorum ama lost başlığı altına yazamam artık adamlar 10. sezon 20. bölümde neler neler tartışırken.

Ayrıca 5 nisan istanbul'da kar yapması, 6 nisan istanbul'da yağmur yağması, 8 nisan tayyibin konuşması diye başlıklar gırla gidiyor, dizileri bölüm bölüm ayırmak hem okuyanlara hem yazanlara çok daha faydalı.

Klasik batı müziği harekatı kadar kolay olmayacaktır ama bi moderatör ve bikaç gönüllüyle, bide olay da duyurulması ve dizilerin altına yazaların kendi entrilerini taşımalarıyla gayet 1-2 haftada hallolabilir bişey bence.
0
purpurum
(20.03.10)
mümkün değil. zaten yazarlarda taşıma yetkisi yok.
10 mod + 4 karagöz + 4 hacivat + ssg = 19 kişi

hadi bunu geçtim format olarak şu ankilerin ayrışması mümkün değil.

ama madem gönüllüsünüz böyle bir çalışmaya (bütün bu çalışmayı isteyenlere söylüyorum) her bölümün entry numaralarını gruplayıp "x'inci bölümle ilgili entryler:" diyerek girin. ileride sözlüğün başlık yapısıyla ilgili değişiklikler yaparsak bunlardan faydalanabiliriz.
0
dark horse
(20.03.10)
Dark Horse ve Gozupek hakkaten de arayıp da bulamadığım tarzda mod'lar.
Bence şahane fikir. Hatta buradan bir pilot dizi seçerek başlık açın, elimizden geleni yapalım.
0
endless dream
(20.03.10)
bence yapılır. belli başlıklarda kullanılmak üzere tag sistemi getirilir. yazarlar hangi bölüm olduğunu tag'ler. okuyan da bir tıkla bu tag'lere kadar okur. oldu bitti.
0
colg fusion
(21.03.10)
bir ortaoyun takımı daha oluşturulur bunlar sadece dizi başlıkları ile ilgilenir. ne var ki bunda. buna gönüllü olacak bir sürü insan vardır bence. eğer yazar farklı bölümlere referans gösteriyorsa varsın sadece o dizi başlığında olsun. ama bir bölümden sonra diğer bölümlere gönderme yapıyorsa gitsin istediği bölüm altına yazsın. şöyle bir durum var. şu an itibariyle zaten dediğim şey yasak değil. yani lost s06e14 diye başlık açılması serbest ama kimse gidip onun altına girmiyor. yani karşı argüman bu gelebilir. böyle birşey yasak değil eğer insanlarda kendiliğinden böyle bir istek olsaydı bu oluşurdu.

tag sistemi yapılabilir mi bilmiyorum ekstra kodlama gerektiriyor. halbuki benim dediğim sadece bir alışkanlık oluşturulması.
0
🌸manfool
(21.03.10)
(8)

İnsan komplekslerinden ve kibirinden nasıl kurtulur?

redingot
arkadaşlar soru yukarda, artık bir çözüm yolu bulmam lazım, tavsiyelerinizi bekliyorum.
arkadaşlar soru yukarda, artık bir çözüm yolu bulmam lazım, tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
redingot
(20.03.10)
kabul ederek baslar, uzerine giderek bitirir. ilk adimi atmissin.
0
nawres
(20.03.10)
kibir zaten kompleksleri örtmek için bir kalkan. bir insanın kendine kibirli demesi tuhaf geldi bana. hem de kompleksleri olan birinin.

insanlarla benzer yönlerinizi izleyin, yakın çevrenizden başlayın. kendinize bile itiraf etmediğiniz birçok problemi etrafınızdaki insanların da yaşadığını görün. bazen "herkes gibi" olduğunu görmek insanı yalnızlıktan kurtarır ve kendine güvenini -kibire varmadan- sağlıklı bir şekilde geliştirir.
0
xyoney
(20.03.10)
bugüne kadar dünya üstünde sekkisyüsellibinmilyon insan yaşamış, aralarında senin ne farkın olsun ki, sen de bir fanisin işte hepimiz gibi. benden neden üstün ya da düşük olasın? ya da başka herhangi bir canlıdan? üç kuruşluk canımız var elimizde sadece. gerisi kandırmaca :)
0
kediebesi
(20.03.10)
1) a) Zamanınızın ve b) uzamınızın minicik olduğunu (Canlı ve cansız varlığın geniiiş zamanı içindeki minicik yeriniz ve uzaydaki miniminnacık yeriniz),

2) Ayrıca da dünya-yı bekada değil, dünya-yı fenada olduğumuzu (dünyanın baki değil fani olduğunu) fark etmeniz yardımcı olur. Soyut gelecek tabii, ama girizgah için işe yarayabilir. Pratik bunların üzerine inşa edilirse kolay değil ama daha köklü bir yaklaşım olur, kanısındayım naçizane.
0
uyuklayankedi
(20.03.10)
bu duyurun sayesinde son bir saattir kibirlerimi ve komplekslerimi düşünüyorum. :) sana bir öneri getirmeye çalıştıkça kendimi de çözdüm, teşekkür ederim :)
ben bu soruların cevaplarını budizmde arıyorum. düşünceleri takip etmek, doğduğu noktayı bilmek, ne tür eylemlere yol açtığını görmek... filan böyle şeyler.
0
kediebesi
(20.03.10)
içerisinde bulunduğu çevreyi/bulunma olasılığı olan çevreyi değiştirerek/ince eleyip sık dokuyarak. bazı kötü özelliklerin (sizce) sizde yer ettiğini düşünüyorsanız da bunları tetikleyen kişi/kurum/kuruluşlar var olabiliyorlardır hayatınızda. düz mantıkla; hayatında hiçbir iletişim bağı olmayan kişiler olsaydık hayatta kompleks diye bir şeyden söz de edemezdik. kibirden de. çevremizi yok edemeyebiliriz ; fakat o çevreyi bu bilinçaltını daha da aşağılara itecek insanlarla doldurabiliriz. bazı insanlar eğitir.
psikiyatrik tedavi de olası. hadi kurtulduk hoppala gibi bir şey olmayabilir bu. belki de olur. bilemedim.
0
applebite
(20.03.10)
Bence insanları dinleyerek başlayın. Herkesin kendi hikayesi olduğunu, en ummadığınız insanların bile size bir şeyler katabileceğini fark edebilirsiniz böylece. Her insanın ne kadar derin ve özel olduğunu görmeye başladığınızda zaten kibir kendi kendini boğacaktır.

Zayıf noktalarınızı düşünün. O noktaların hangi tür komplekslere neden olduğunu bulmaya çalışın. Yani bu sefer de kendinizi dinleyin. Kendinizle uğraşın biraz. Genelde kompleksler kendilerini tanımayan ve kendileriyle barışık olmayan insanlarda ortaya çıkıyor gözlemlediğim kadarıyla. Zayıf noktalarınızla barışın, kendinizi onlarla sevmeye çalışın. İlk önce bu bir çaba gerektirecek fakat daha sonra bir de bakacaksınız ki gerçekten kendinizi sevmeye ve kabullenmeye başlamışsınız.

Zayıf özelliklerinizin üzerine gidin. Atıyorum, boyunuz kısadır mesela, kompleks yapmışsınızdır. Önce boyunuzu kabullenip aslında size yakıştığını görmeye çalışarak başlayın. Daha sonra kendinizle barıştıkça kendi kendinizle dalga geçebilecek hale gelince komplekslerden eser kalmayacaktır. Kendisiyle barışık ve kendi kusurlarının farkında olup onlarla dalga geçen bir insanın ne kibiri ne kompleksi kalır.
0
endless dream
(20.03.10)
derin bir nefes al...ve siktr et...kurtulmak zorundaymışsın gibi bir hava yaratılmış olabilir...kurtulamayacaksın...bu imkansız...eğer gerçekten bu dediklerine sahipsen onlardan kurtulman imkansız...her ikisinin de 456789 tane sözde zararı olduğu gibi müthiş uç noktalarda faydaları olur sana, oluyordur da biliyorsundur...tahminim genele karşı dışarda kaldığın için böyle bir karar almak zorunda hissetmiş olabilirsin kendini...dediğim gibi...siktir et...
0
your majesty
(20.03.10)
(3)

dizi ama hangi dizi?

hepas
digiturk kanallarından birinde (malesef hangisi olduğunu hatırlayamıyorum) bir dizi vardı da adı neydi? şöyle anlatayım: bir ablamız var kendisi ünlülerin psikoloğu, bir asistanı ve bir de gay asistanı vardı. hatırladıklarım bunlar. ah bir de adını hatırlayabilsem.
digiturk kanallarından birinde (malesef hangisi olduğunu hatırlayamıyorum) bir dizi vardı da adı neydi? şöyle anlatayım: bir ablamız var kendisi ünlülerin psikoloğu, bir asistanı ve bir de gay asistanı vardı. hatırladıklarım bunlar. ah bir de adını hatırlayabilsem.
0
hepas
(20.03.10)
Private Practice veya Past Life olabilir mi?
0
endless dream
(20.03.10)
private practice değil..
0
little miss sunshinee
(20.03.10)
ikisi de değil. daha komedi tadında bir diziydi. hatta direk komediydi.
0
🌸hepas
(21.03.10)
(2)

yarım alçıda bir ayakla yaşamak

akrep13
merhaba. ayağımın tarak kemiği kırık. ayağımı yarım alçıya aldı doktor. internette okuduklarım beni korkuttu açıkçası. alçıdan çıktıktan sonra iyileşmeme hikayeleri filan okudum. gerçi iki gündür bir sorunum yok. ayağımda ilk günde bile şişlik,morluk, ağrı vs olmadı. 3 hafta sonra rahat rahat günlük
merhaba. ayağımın tarak kemiği kırık. ayağımı yarım alçıya aldı doktor. internette okuduklarım beni korkuttu açıkçası. alçıdan çıktıktan sonra iyileşmeme hikayeleri filan okudum. gerçi iki gündür bir sorunum yok. ayağımda ilk günde bile şişlik,morluk, ağrı vs olmadı. 3 hafta sonra rahat rahat günlük yaşantıma dönebileceğimi sanıyordum. dikkat etmek koşuluyla... ama nette okuduğum şeyler beni hayal kırıklığına uğrattı. bir de alçıdan çıktıktan sonra kaslar zayıf oluyormuş. eski haline dönebilmesi için ne yapmak gerekir? tavsiyeleriniz?
0
akrep13
(19.03.10)
Ayak tarak kemiğini kırmış bir insan olarak anlatayım biraz bildiklerimi. ilk olarak iyileşmeme ihtimali her daim var. bu sizin kırık ayağınızı ne kadar kullandığınıza ve zorladığınıza bağlı. misal alçı alınırken tekrar röntgen çekilmiş ve kemiğin tam kaynamadığını söylemişti doktor. lakin tekrar bir alçıya da almadı. alçı alındıktan sonra ayağınızı güçsüz hissedebilirsiniz. maç yaparken,yürürken,koşarken bunu hissetmeniz çok doğal. 1-2 haftaya kendiliğinden geçiyor ancak bu durum.
0
idja
(19.03.10)
Alçıdan çıktıktan sonra fizik tedaviye gidin, onların söyleyecekleri tedavi dışında takviye amaçlı gerekli hareketleri de düzenli uygulayın. Bir şeyiniz kalmaz. Boş yere panik olmayın.
0
endless dream
(19.03.10)
(1)

Ankara'da turlamak.

geven kafa
ya arkadaş ben istiyorum şehrin görmediğim yerlerini göriyim, azıcık geziyim. ama taşıt problemim de var. zorunda olmadıkça arabayla trafiğe çıkmayım istiyorum. bahçeliden tunalıdann uzakta bi yere gitmek istiyorum. nereye gidebilirim, ne yapabilirim ? bi de ben ne istiyorum ?
ya arkadaş ben istiyorum şehrin görmediğim yerlerini göriyim, azıcık geziyim. ama taşıt problemim de var. zorunda olmadıkça arabayla trafiğe çıkmayım istiyorum. bahçeliden tunalıdann uzakta bi yere gitmek istiyorum. nereye gidebilirim, ne yapabilirim ? bi de ben ne istiyorum ?
0
geven kafa
(18.03.10)
Bence siz arabası olan kafa dengi bir arkadaş arıyorsunuz. Hem şehre inmeyip hem şehri gezmek pek olası değil gibi sanki?

Kastamonu, Abant, Bolu, Beypazarı hatta Amasra'ya bile gidebilirsiniz amaç gezmek ise. Turlar var, ucuza.
0
endless dream
(19.03.10)
(12)

Bir tarih terimi

nargile
olayları yaşandığı tarihe göre değerlendirme(me) ile ilgili bir tarih terimi vardı, uzun zamandır aklıma takıldı bir türlü hatırlayamıyorum. bilen var mı?
olayları yaşandığı tarihe göre değerlendirme(me) ile ilgili bir tarih terimi vardı, uzun zamandır aklıma takıldı bir türlü hatırlayamıyorum. bilen var mı?
0
nargile
(18.03.10)
(bkz: anakronizm)?
0
endless dream
(18.03.10)
Anakronizm mi?
0
uyuklayankedi
(18.03.10)
anakronizm daha farklı bir şey sanırım. benim aradığım her tartışmaya girişte kullanılan "olayları oldukları tarihe göre değerlendirin, 1800'lerde olmuş olayı 2010'da olmuş gibi değerlendiremezsiniz" lafının tek kelimelik hali. iki yıl önce sözlükte rastlamıştım ama bulamadım bir türlü.
0
🌸nargile
(18.03.10)
tarihselcilik, yabanci karsiligi historizm
0
shi aila
(18.03.10)
Olayları gerçekleştikleri zamanın koşullarına göre değerlendirdiğimizde onların tarihselliğini göz önüne almış oluruz, gerçekleştikleri zamanı dikkate almadan değerlendirdiğimizde de tarihsel olmayan (bence anlamsız) bir yaklaşım sahibiyiz demektir. Ama tarihsel olmayan anlamında bir terim anımsamıyorum, İngilizcesi unhistoric tahmin edebileceğiniz gibi.

Ben de merak şimdi.
0
uyuklayankedi
(18.03.10)
Etnosentrizm?

Edit: ama bu yaşandığı tarihe göre değerlendirmek değildi şimdi hatırladım... yaşandığı kültüre göre değerlendirmek gibi bişiydi.
0
pposeidon_1
(18.03.10)
Etnosantrizm etnik kökeni merkeze alan yaklaşım, siyasette, psikolojide falan daha çok rastlanıyor.
0
uyuklayankedi
(18.03.10)
Biraz sallıyor gibi olacağım ama tutar belki:
paradigma yahut onunla ilişkili bir kelime mi idi?
0
denizen
(18.03.10)
maalesef o da değil. galiba murat bardakçı'yla hakkı devrim'e sormak son çare.
0
🌸nargile
(18.03.10)
Anakronizm dediğiniz anlamda da kullanılıyordu, maddi tarih hatası olması gerekmiyor. Ama siz bir başka terimin varlığından eminseniz bir şey diyemem. Şu var:

"Lucien Febvre tarafından "tarihçinin karşı karşıya bulunduğu en ciddî tehlike" olarak gösterilen anakronizm bilhassa tarihe içinde yaşanılan zaman merkezli yaklaşım biçiminde kendisini göstermektedir."

"Tosh, şimdiki zamanın gözüyle bakılan tarihin güncel toplumsal sorunlarla ilişkili
olma iddiasını taşımasının olumlu bir adım olduğunu ve geçmişin bir resmini
çıkarabilmek için gerekli seçimleri yapma avantajını taşıdığını ancak yüzeysellik ve
tahrifat riski taşıdığını da vurgular. Buna göre şimdiki zamanın gözüyle bakan tarih,
geçmiş ile bugün arasındaki farkları hafife alma eğilimi gösterir. Günümüzde şimdiki
zamana bağlı kalma (anakronizm) suçlaması, genellikle sol kanattan halk tarihi ya da kadın tarihi savunucularına yöneltilmektedir (Tosh, 1997: 134-135)."
0
uyuklayankedi
(18.03.10)
@endless dream, @uyuklayankedi; son mesajınızı ve sözlükteki anakronizm başlığını baştan sona okuyunca emin oldum, çok teşekkürler. bir yıllık karın ağrısıydı benim için.
0
🌸nargile
(18.03.10)
presentism var bir de.
0
ermanen
(18.03.10)
(7)

bahis hakkında entry sorusu

kibritsuyu
aşağıda bahis lafı geçince aklıma geldi.bir entry vardı. garantili kazanma yolu diye. bir takım belirliyorduk. ve her hafta o takımın beraberliğine oymuyorduk. ama her hafta yatırdığımız tutarı katlıyor muyduk neydik. illa ki berabere kalıyor, illa ki harcadığımız parayı çıkartıyorduk, hatta oranına
aşağıda bahis lafı geçince aklıma geldi.

bir entry vardı. garantili kazanma yolu diye. bir takım belirliyorduk. ve her hafta o takımın beraberliğine oymuyorduk. ama her hafta yatırdığımız tutarı katlıyor muyduk neydik. illa ki berabere kalıyor, illa ki harcadığımız parayı çıkartıyorduk, hatta oranına göre kazanıyorduk falan.

aradım bulamadım. hatırlayan gören bilen eden?
0
kibritsuyu
(18.03.10)
Şu olabiler mi? (bkz: #6110760)
0
endless dream
(18.03.10)
aslında basit bi' mantık var. ama sermaye gerekiyor. sadece beraberlik değil o takımın galip gelmesine de oynayabilirsin. her seferinde - yani kazanana kadar - minimum kaybettiğini çıkaracak meblağda oynayacaksın gibi bi' durum var.
0
charlesbukowskiineksi
(18.03.10)
bunun adı martingale yöntemidir. tabi bazı zor tarafları var

sermayenin sağlam olması lazım
oranın en az 2,5 civarında olması lazım. 3 oran mis gibidir.
iddaa'da tek maç oynanamayacağından yurtdışı bahis sitelerine yönelmen gerekir.
0
lazpalle
(18.03.10)
doğru bir teori değil o.
normal bahis oynamaktan bir farkı yok.
0
desdinova
(18.03.10)
desdinova, bir de nedenini açıklasan?
0
lazpalle
(18.03.10)
(bkz: martingale)
0
etna
(18.03.10)
nedenini açıklamak isterdim ama buraya sığmaz.
0
desdinova
(19.03.10)
(4)

bir uzaylının dilinden yazılmış uzun yazı

weeping guitar
sözlükte bir süre önce linkine rastlamıştım, bir sözlük yazarının eseriydi yanlış hatırlamıyorsam. bir uzaylının dilinden başlıyor anlatmaya, siz insanlar şöylesiniz, biz böyleyiz, gelecekte şunlar olacak, şunları yapacaksınız falan diye uzayıp gidiyordu. hatırlayan/link verebilecek olan var mı?
sözlükte bir süre önce linkine rastlamıştım, bir sözlük yazarının eseriydi yanlış hatırlamıyorsam. bir uzaylının dilinden başlıyor anlatmaya, siz insanlar şöylesiniz, biz böyleyiz, gelecekte şunlar olacak, şunları yapacaksınız falan diye uzayıp gidiyordu. hatırlayan/link verebilecek olan var mı?
0
weeping guitar
(17.03.10)
(bkz: #15829949) olabilir mi ki?
0
endless dream
(17.03.10)
İlk verdiğim değilmiş, şansımı bir daha denemek istiyorum. Gerçi tam anlattığınız gibi değil ama dreamer'ın bir çalışması vardı. (bkz: #11488074)

Başka aklıma gelirse buradan edit yapayım da yer tutmasın.
0
endless dream
(17.03.10)
duk leto
(17.03.10)
evet dreamer'ın çalışmasındaki "sahibinin sesi" kısmından bahsediyormuşum.
0
🌸weeping guitar
(17.03.10)
(5)

Git başımdan İngilizce nasıl denir ?

trocero
seslisözlükte "go boil your head" demiş ama bana kel alaka geldi.varmı alternatifleriniz ?beni rahat bırak anlamında kullanılacak.
seslisözlükte "go boil your head" demiş ama bana kel alaka geldi.

varmı alternatifleriniz ?

beni rahat bırak anlamında kullanılacak.
0
trocero
(16.03.10)
leave me alone!
0
ekinoksah
(16.03.10)
argoda 'lost man' olarak da kullanabilirsin
0
cetoxim
(16.03.10)
go away!
0
medotushika
(16.03.10)
"fuck off" veya "get the hell out my sight"
0
endless dream
(16.03.10)
give me a break!
ya da gimme a break.
0
kediebesi
(16.03.10)
(26)

Sanat Nedir?

msb
Tek cümle lütfen :)Bir de kendi yorumlarınız olursa sevinirim :)
Tek cümle lütfen :)

Bir de kendi yorumlarınız olursa sevinirim :)
0
msb
(16.03.10)
"all art is quite useless"
oscar wilde
0
oldtimer
(16.03.10)
"Art is a selective re-creation of reality according to an artist’s metaphysical value-judgments."
ayn rand
0
resistance is futile
(16.03.10)
sensin.

diye cevap vermek istiyorum ben.
sen ne isen sanat da odur.
0
kediebesi
(16.03.10)
"art is the proper task of life"

Friedrich Nietzsche
0
durdenist
(16.03.10)
akademik disiplin çerçevesinde insanın, irrasyonel bakış açısıdır.
0
lynyrd skynyrd
(16.03.10)
sanat, akademik disiplini alaşağı eden yegane şeylerdendir. :P
yok ben gıcıklık etmek istemiyorum, sanat, sanatı tartışmaktır çünkü :)
0
kediebesi
(16.03.10)
budur

gerekiyordu ama!
0
sarper361
(16.03.10)
zihnindir.

sen sadece zihninin içindekini sanata dönüştürürsün, kabiliyetin varsa.
sen sadece zihninin izin verdiği kadarını algılarsın bir sanat eserinin, kabiliyetin varsa.
0
diyojenimsi
(16.03.10)
insanın kendine yakışanı giymesidir.
0
quadropol
(16.03.10)
durdenist niçe alman değil mi? filolog hatta:)
0
de nada
(16.03.10)
"sanat baskının verimidir. onu ne kadar serbestse o kadar yukarılara yukselir sanmak, uçurtmayı havalanmaktan alıkoyan şeyin ip olduğunu zannetmektir" - "andre gide"

gecmiste burda da danistigim odevimden

(git: 77022)
0
la traviata
(16.03.10)
sanat insanın kendi için yaptığı en güzel şeydir.
0
obez kirpi george
(16.03.10)
sanat kafamdır, duygu takasıdır.
0
kayip ruh
(16.03.10)
çok konuşuldu, çok tartışıldı! (sanat bu akşam telegol'ün canlı yayın konuğu!??)

sanat, zanaat olmayandır, eşşiz olan ve sanatçısı tarafından tekrarlanamayacak herhangi bir şey; kafasının sağ alt kısmından çıkıp koluna, oradan eline, oradan da da bir karalama olarak kağıda örneğin, bir şey anlatması gerekmemekle birlikte çoğunlukla anlatıyordur kendi haline bırakın; çok üzerine gidiyorsunuz sanatın bazen televizyonda filan görüyorum, söyleşiler, iyi-kötüler, güzel-çirkinler, bişiyler..
0
oldu görüşürüz
(16.03.10)
sanat san attır. san at sanattır.
0
ermanen
(16.03.10)
sübjektif hayat yorumlaması
0
endless dream
(16.03.10)
yaşanan dönemin irrasyonel olarak yorumlanması..
0
jeanne hebuterne
(16.03.10)
insanın mükemmeliyeti arama sürecinde ortaya çıkarttığıdır.
0
kahvegibi
(16.03.10)
Sanat görüştür.
0
sourlemonade
(16.03.10)
Bazı yetenekli insanların dışavurumudur.
0
faideli bilgiler
(16.03.10)
cehaletin zıttıdır.
0
henrylee
(16.03.10)
insanın içinde olanı insanlarla paylaşmasıdır.
0
yuto
(16.03.10)
Sanat var olmaktır,

Bu cümleyi her sanatçı kendine göre bitirir. Bazılarını herkes bilir, tanır. Bazılarını hiç bilemesek de, onlar kendilerince var olmuşlardır. Burada başka bir soruyu sorar insanlar yıllardır. Sanat; sanat için mi, toplum için midir?
0
july14
(16.03.10)
hayal gücünün bir disiplin içinde estetik bir ifadesidir
0
kerem75
(16.03.10)
Sanat; hali hazırda olanı, aslında 'olması gerektiği' gibi gösterme çabasıdır.
0
denizen
(16.03.10)
aykırı bakış açısıdır.Tepki vermenin en asil yoludur :)
0
sannora
(17.03.10)
(5)

hayvan barınakları

witchofportobello
selam, yavru köpek almak istiyorum fakat pet shoptan almak yerine barınaktan alayım diyorum. bildiğiniz bir hayvan barınağı var mı?
selam, yavru köpek almak istiyorum fakat pet shoptan almak yerine barınaktan alayım diyorum. bildiğiniz bir hayvan barınağı var mı?
0
witchofportobello
(15.03.10)
www.barinak.gen.tr

sozlukten dernekten zen spider'a yonlendirebilirim sizi. mail adresi vs. verebilirseniz.
0
la traviata
(15.03.10)
Olmaz mı. Yeter ki hangi şehirde olduğunuzu söyleyin.
0
endless dream
(15.03.10)
istanbulda :) teşekkür ederim
0
🌸witchofportobello
(15.03.10)
şöyle bişey görmüştüm işine yarar belki:
www.facebook.com
0
koyukalem
(15.03.10)
evet bence de yedikuleye bakabilirsiniz. onlar çok titizlikle çalışıyorlar
0
sengalaye
(16.03.10)
(13)

tanrı özel isim midir?!

jameskeenan
tdk ya ben de baktım!
tdk ya ben de baktım!
0
jameskeenan
(15.03.10)
tek bir varlığı karşılamadığı için özel isim değildir, bana göre. bildiğiniz üzere mitolojide onlarca tanrı vardır. bu bağlamda bir fikir edinebilirsiniz.
0
lynyrd skynyrd
(15.03.10)
sanmıyorum. çünkü mesela zeus poseidon ba'al falan da tanrı değil mi? onlardan bahsederken mitolojik tanrılar diyoruz küçük harfle yazıyoruz.

önemli not: tamamen fikir yürütüyorum.

edit: ah be saniyelerle yetişemedim.
0
resistance is futile
(15.03.10)
"yaratıcı" anlamında kullandığınız zaman özel isim olmaz. ama inandığınız dinde tanrınızın özel bir adı yok da adı tanrı ise o zaman özel olur.

en basit örneğiyle "araba" özel değildir ama "volkswagen" özeldir. ama "araba" marka araba üretilirse o da özel isim olur ama yine kullanım yerine göre tabii..
0
t joe
(15.03.10)
degildir. Allah özel isimdir, tanri degildir.
0
anneke
(15.03.10)
ya da soyle cumlede nasıl kullanacagınıza gore degisir.

"cocuk 'Tanrım' dedi, 'beni bastan yarat'"

"bir tanrıya inanmıyordum"
0
anneke
(15.03.10)
tanrı kelimesi tekil olarak kullanılıyorsa:
ör:
"Eğer başaramazsak, Tanrı yardımcımız olsun!"

..gibi büyük harfle yazılır. Ammavelakin :

"Bu skorla nasıl yenildik yahu, tanrılar çıldırmış olmalı"

gibisinden cümlelerde küçük harfle yazılır.

Yani semavi dinlerdeki (Allah, God, Yehova) tanrı olgusu kasdedilirken büyük, diğer çok tanrılı dinler ve mitoloji için dile getirilirken küçük harfle yazılıyor.

3. şahıslara atfen kurulan cümlelerde de tanrı kelimesi küçük yazılır.

ör:
"O olaydan sonra Hipotalamus tanrılığını ilan etti." gibi.
0
trawmatolog
(15.03.10)
tdk'nın da yazdığı gibi iki anlamı vardır. Kelimeler senin kullanışına göre özel veya tür isim olabilir.

örnek: "Senin Allah'ın yok mu?" - müslüman değil misin?
"Senin allahın yok mu?" - yaratıcı inancın yok mu?
0
Njein
(15.03.10)
kontekse göre değişir. belli bir "tanrı"dan bahsedildiği belliyse büyük yazılır.
"Muhammed Tanrı'ya döndü ve dedi ki.."
0
dark horse
(15.03.10)
tanrı inancına göre değişmeye meyillidir bence.
çünkü özel isim dediğin aynı tip varlıkların birbirinden ayrılması için kullanılan isimlerdir. eğer tanrı tektir inancı varsa demekki ayırman gereken bir hemcinsi yoktur ve küçük harfle yazılır.
tanrıdan kastın zeus meus değilde allah olsa gerek. allah da küçük harfle yazılmalıdır bence. ama sınavda falan sen gene de büyük yaz =o)
0
diyojenimsi
(15.03.10)
değildir, birçok tanrı oluşturmuşlardır insanlar kafalarında. portakal tanrısı aşk tanrısı..
0
dieselsingle2
(15.03.10)
Eğer bir çeviri yapılıyorsa ve God yerine geçecekse büyük yazılır ve özel isim olur. Onun dışında tanrı kelimesini araba kelimesi gibi düşünebilirsiniz. Bir çok model araba vardır, her model özel isimdir ama araba kelimesi cins isimdir.
0
endless dream
(15.03.10)
düz adam olarak düşününce de tekil sonucuna varıyorum ben. özel isimler her dilde aynı olmalı diye biliyorum benim adım james ise farsça da da james gibi...
0
🌸jameskeenan
(15.03.10)
değil sanırım kiliselerde bile allah yazıyolar. ama bence kullanılabilmeli yani büyük harfle yazdığımızda okuyan anlamalı ki "o" tanrı
0
yuto
(15.03.10)
(5)

Ankara'da Balıkçı

0dy
Merhabalar,Ankara'da gidilebilecek düzgün bir balıkçı var mı ? Fevzi Hoca ve kızılay'da ki self servis vari balıkçılar hariç. Alışveriş merkezlerinde ki Balıkçılar da olabilir. Bildiginiz, önerebileceginiz güzel bir mekan var mıdır ?Teşekkürler.
Merhabalar,

Ankara'da gidilebilecek düzgün bir balıkçı var mı ? Fevzi Hoca ve kızılay'da ki self servis vari balıkçılar hariç. Alışveriş merkezlerinde ki Balıkçılar da olabilir. Bildiginiz, önerebileceginiz güzel bir mekan var mıdır ?

Teşekkürler.
0
0dy
(15.03.10)
(bkz: trilye)
0
layer26
(15.03.10)
turan güneş'te pişirme evi var, hollanda caddesinde, kanatçının yanında. fiyatlar bi miktar tuzlu olsa da balığı güzeldir, yazın terasta manzara eşliğinde rakı-balık yapmak hoştur epey.
0
bruce parkus
(15.03.10)
oranda kalbur diye bir yer vardı bir bak derim
0
argent dawn
(15.03.10)
Fiyata önem veriyorsanız Kaptan'ın yeri oldukça hesaplıdır.
Fiyat mühim değilse Kalbur bir numaradır. Balıkçıköy vardır, orası da iyidir. Trilye yine fiyatı yüksek ama kaliteli bir yerdir.
Turan Güneş'teki Pişirme Evi biraz yemekhane havasındaıdr, oldukça kalbalık olur, 3 katlıdır ve garsonlar çok ilgili değildir. Kalyon ve Deli Yengeç de aynı kategoride güzel yerlerdir.
İçkisiz bir yer diyorsanız eskişehir yolu üzerindeki pişirme evi iyidir.
Meze konusunda da kalbur'dan sonra en iyisi zeytuni'dir bana göre
0
endless dream
(15.03.10)
çok teşekkürler.
0
🌸0dy
(16.03.10)
(1)

gg ile ilgili bir soru

esenboga
herhangi bir şirket, biz tüzel kişi (her şirket bir tüzel kişidir di mi?) veya en basitinden türkiye'de faaliyet gösteren bir televizyon kanalı ile ilgili "gerizekalı x" demek gg sayılır mı, hakaret içeriyor olur mu?bir tane daha sorayım:ünlü bir kişilik ile ilgili (tc vatandaşı)"evrimin tersine may
herhangi bir şirket, biz tüzel kişi (her şirket bir tüzel kişidir di mi?) veya en basitinden türkiye'de faaliyet gösteren bir televizyon kanalı ile ilgili "gerizekalı x" demek gg sayılır mı, hakaret içeriyor olur mu?

bir tane daha sorayım:

ünlü bir kişilik ile ilgili (tc vatandaşı)

"evrimin tersine maymundan değil kurbağadan gelmiş, (...) evrimini tamamlayamamış"

demek gg midir, legal midir?
0
esenboga
(14.03.10)
"hakaret/asagilama/kucuk dusurme/ticari itibar zedeleme" konularinda gotumuze girebilir kapsami sadece tc vatandaslarina ve turkiye temsilciligi bulunan tuzel kisilere (firma/kurum) indirilmistir. tc yasalarini degistirmedigimizden bu kapsam daraltmasi sizlerin bu sahislara karsi yasal sorumlulugunuzu azaltmiyor. kapsam dahilinde mi degil mi emin degilseniz onu yazmayin.

son cumlem anlasilmadigindan edit: kktc vatandaslari da problem olur onlar da dava acabilirler. muhtemelen yabanci uyruklu turkler de (almancilar, mehmet oz vesaire) de problem olur. bu testi evde kendiniz "bu adam/kurum sozlugu okuyup tc sinirlari dahilinde hukuki dert altina girmeyi goze alir mi?" sorusunu sorarak da yapabilirsiniz boylece her yeni dava acma potansiyelli insan kesfettiginizde literaturunuze yeni bir istisna ekleme imkaniniz dogar.

(bkz: #13879935)

"
bi yaşıma daha girdim sözlük, paylaşmak istedim:
bunun kapsamı, "türkçe anlayabilecek ve dava açabilecek durumda olanlar.."a indirilmiş: yani bu ne demek: şu demek: türkçe bilmeyen her insana istediğinizi yazabilirsiniz demek: türk bi insana/tüzel kişiliğe/ona ve buna "herif..", "şey..", "yaşam formu..", "doku bütünü..", "samimiyetsiz ve bencil.." dediğinizde entryniz şak diye silinirken, aynı kelimeleri yabancı biri, birisine saydırıp döktürdüğünüzde, yastığına başınızı huzurlu bi şekilde koyabiliyorsunuz-
türk işi çözüm dedikleri böyle bişii olsa gerek..
o kadar süfer ve o kadar tutarlısınız ki, gözlerim yaşardı.."
(bkz: #16686947)

Yani cevap evet oluyor sanırım.
0
endless dream
(14.03.10)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.