Giriş
(11)

bulaşık makinesi alırken en önemli olay nedir?

denizmaniaherif
merhaba bulaşık makinesi almayı düşünüyorum arçelik isityorum şimdi bin tane değişik program wifi bağlantısı akıllı bilmemne özelliği gibi aşırı fazla olay var. kullanılıp yeni nesil makinelerde olan en önemli işe yarayan özellik nedir ?mesela işlem bitince otomatik kapağının açılması iyi bir şey gi
merhaba bulaşık makinesi almayı düşünüyorum arçelik isityorum şimdi bin tane değişik program wifi bağlantısı akıllı bilmemne özelliği gibi aşırı fazla olay var. kullanılıp yeni nesil makinelerde olan en önemli işe yarayan özellik nedir ?

mesela işlem bitince otomatik kapağının açılması iyi bir şey gibi.. bu ve benzeri "şu özelliği kesinlikle olsun abi" dediğiniz bir şey var mıdır?
0
denizmaniaherif
(23.12.24)
1 hızlı program, 1 yoğun program yeter.

yıkadıktan sonra çıkarıp raflara dizeni icat edilene kadar benim bir bulaşık makinesinden yıkaması dışında bir beklentim yok.

kapağı otomatik açılınca ne olacak ki? ha buharı çıkıyor, daha çabuk soğuyor ama on yıllardır makineyi sabah çalıştırıp işe giderim, akşama da açarım. soğumuş, kurumuş şekilde de bulurum. kapağını açmadım diye bir terslikle karşılaşmadım, keşme kapağını açan olsaydı şöyle olurdu diye düşünmeme gerek bile olmadı. böyle bir özelliği de ilk defa duyuyorum.
0
kibritsuyu
(23.12.24)
Makinanın en önemli özelliği mümkün olduğunca az elektronik aksam ve fazla mekanik yapısının olması

ileride yok bunun beyni yandı yok anakartı yanmış değişim şu kadar lira diye uğraşırsın

Bitince kapağın açılması gerekli değil kapağı kapalıyken de bulaşıkları kurutuyor

Bir de eski tip sepetli çatal bıçak koyma yeri bana daha pratik geliyor, yenilerinde ayrı çatal bıçak dizdiğin raflı bir sistem de var
0
grimavi
(23.12.24)
otomatik program bence faydalı.
yok uzun mu olsun yok derecesi ne olsun.
kısa atsam yıkamaz mı gibi dertler yok.
0
nuisance2
(23.12.24)
kapaginin otomatik acilmasi faydali bence. yillarca acilmayan model kullandiktan sonra 3 yildir otomatik acilan model kullaniyorum, daha hizli kuruyor bu sekilde. baska hicbir ozelligi onemli degil bence. wifi var mesela simdi ama 1-2 kere kullanmisimdir ancak, o da olmasa da olurdu.
0
lemmiwinks
(23.12.24)
elektriği az yaksin yeterli. üc asagi bes yukari bütün makineler aynı, bir kısa bir uzun program yeter. dün arkadasin evinde 1986 model beko bulasik makinesi gördüm. cayır cayir calisiyordu, aaaa bunun wifi'yi yokmus diyemedim.
0
deckard
(23.12.24)
hepsi aynı işi yapıyor 4-5 programlı olanlar yeterli.
0
orpheus
(23.12.24)
buharlı beklemesin kapağı açılsın şeklinde olana bir şans vermek istememin sebebi sabah koyduk çalıştırdık gittik mesela tüm gün buharıyla içinde tekrar suyla beklemesi fikri bende koku yapar mı o suda tekrar bir şeyler ürer mi diyeydi..
0
🌸denizmaniaherif
(23.12.24)
kapak açılma olayı yeni çıktı zaten senelerdir kapağı açılmayan modelleri kullanıyoruz. bi sıkıntı yaşamadık. ekstra para verilecek bi özellik değil. 5 sene önce aldım bu makineyi, şu an alacak olsam gider yine en özelliksiz olanı alırım.
0
elorelia
(23.12.24)
tek diyeceğim, yeni özelliklerin hiçbiri önemli değil bence...

wifi ile başlatmak neye yarayacak? içine bulaşıkları dizip deterjanı koyup kapağını kapatman gerekli hala... bunları yapınca başlatacaksın zaten makineyi? niye wifi ile daha sonra başlatasın?

kendimden yaşlı arçelik leydi serisi bulaşık makinesi kullanıyorum hala, 30 küsür yıllık anneannemden kalma :D annemin yeni makinesinden daha iyi yıkıyor.

elektriği az yakmasına filan da bence gerek yok, ısıtma olayı ısı pompası(klima vs.) dışında hep 100% verimlidir. rezistansla ısıtıyor suyu. daha az yakan daha az ısıtıyordur veya daha az su kullanıyordur başka açıklaması yok. ne kadar bol su kullanırsa da o kadar iyi temizler. 3 kuruş az yıkacak diye makineye dizmeden önce elde bulaşık durulayamam. en akılsızı, en az özelliklisi, en verimsizi, en çok su ve elektrik tüketeni en iyisidir der geçerim...

tek yaşıyorum, tamamen dolunca çalıştırıyorum. bazen 10 günden fazla beklemiş bulaşık oluyor onları bile elde durulamadan temizliyor.
0
konetsu
(23.12.24)
dışarıya verdiği sesin düşük olması. kapağı teneke gibi olan modellerdense, sesi kesen ağır kapılı olan bir modeli tercih ederim. özellikle mmutfak salonla birse çok önemli oluyor.
0
awlmi
(24.12.24)
neredeyse hiç biriniz marka ismi vermemiş.. buradan aslında kimsenin tam anlamıyla memnun oldugu bir marka yok sonucuna varılabilir mi ?
0
🌸denizmaniaherif
(24.12.24)
(11)

çalıştığınız kurum yılbaşı etkinliği yapıyor mu?

birmilyonunvarmi
ya da bir hediye falan veriyor mu?
ya da bir hediye falan veriyor mu?
0
birmilyonunvarmi
(23.12.24)
Yarın akşam yemeğe çıkacağız. Her yıl hediye de veriyorlar, bu sene de verirler diye düşünüyorum.
0
fotrsapka
(23.12.24)
hem hediye verdi hem de yilbasi yemegi oldu bi mekanda. ikisine de vasat diyorum.
0
buenosdias
(23.12.24)
Bir kutu çikolata verdiler sadece
0
kullanicadi
(23.12.24)
Ciddi küçülme var bu ortamda pek etkinlik yapacaklarını sanmıyorum. Tişört, sweetshirt, mont filan bastiracaklardi belki onları dağıtırlar.
0
Amaranta ursula
(23.12.24)
Yemek olacak.
0
peki madem
(23.12.24)
kuruyemiş paketi yaptırdılar bu sene ilk defa.
0
elorelia
(23.12.24)
Hediye kutusu ve çikolata veriyorlar Stanley termos vardı bu sene kutuda en işe yarayan.
Eğlence yılın son haftası bayağı popüler şarkıcılı sınırsız içkili oluyor. Geçen sene Cahide’yi kapatmışlardı mesela.
31’inde de ofiste oluyor içmeli kopmalı.
Bütün şirket koşa koşa gidiyor ben katılmıyorum hiçbirine.
0
cilekli pasta
(23.12.24)
her sene lüks bir yeri kapatılırlardı ama bu sene %20 çalışan çıkardıkları için hiç bir etkinlik yok.
0
ravenudon
(23.12.24)
Bu akşam yapılıyor bizde de. Her sene yapılır, bu sene de yine epey civcivli bir yeri kapamışlar. Normalde cuma akşamları yapılırdı ama bu sene tasarruf tedbirleri kapsamında parti gününü hafta içine almışlar sanırım :) En azından ertesi güne tüm şirkete yarım gün izin vermeyi akıl etmişler.
0
thracia
(23.12.24)
yemege cikicaz bu hafta bir gun, bi de secret santa ama kitap yapiliyor, kitap hediye ediyoruz birbirimize.
0
aguen
(23.12.24)
Her yıl yapılan tüm şirketin katıldığı etkinliği yapmadılar. Güya Şubat-Mart gibi olacakmış ama bakalım.

Biz direktörlük olarak toplandık geçen hafta ama direktörlük bütçesi sene içinde bittiği için cepten yedik sdfsg

Stanley termos gönderdiler bir de herkese.
0
chicha_v2
(23.12.24)
(36)

hp kitaplarını okudunuz mu? kaç doğumlusunuz?

deartheodosia
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada o
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada oldukları karakterleri hk önemli doneler veriyor. ne düşünüyorsunuz???
0
deartheodosia
(23.12.24)
Benim tüm cocuklugum Harry Potter kitapları ve filmleriyle geçti; koca kadin oldum, hala çok severim. Saçlarım biraz kabarsa "yine Hagrid'e döndüm" derim en basiti, günlük dil kullanimima da yerleşmiştir yani; etrafımda anlamayan kimseyi görmedim şimdiye dek.

94 doğumluyum. İlk filmi de ben 7-8 yaşlarındayken çıkmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Sinemada kendimi bilerek izlediğim ilk filmlerden biridir.
0
fraise
(23.12.24)
ilk 4 kitabı okudum.
0
wd40
(23.12.24)
Hp öncesi yüzüklerin efendisi nesliyim ama hp nesli de yaşlandı artık o muhabbeti bulamazsın artık

Edit: 95 sonrası okuyan kalmamıştır
0
grimavi
(23.12.24)
@grimavi abim 87li, kuzenim 94lü, ben aralarındayım. üçümüz de hp okuyorduk ve kitapların yayımlanmasını bekleyen nesildendik. belki 95 sonrası daha uygun olabilir buna
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
93 doğumluyum, seriyi yeni bitirdim:)
0
nothing in my way
(23.12.24)
ne kitabını okudum ne filmini izledim.
0
rentts
(23.12.24)
96lıyım, hp ile büyüdüm. Eskisi kadar manyak olmasam da potterhead'im, beynimde zibilyon trivia var evreniyle ilgili. Ravenclaw'dan selamlar :d

Hatta son üç dört gündür kız arkadaşımla rewatch yapıyoruz seriyi, bugün melez prensi izledik.

İlk 5 kitabı annemle beraber okumuştuk, ben 5-6 yaşındaydım ilk kitaba başladığımızda. Okuma biliyordum ama uzun diye annem okudu, 5. kitap 1114 sayfaydı yine de beraber okumaya devam ettik :D son iki kitabı kendimiz okumuştuk ama ahaha. Sonra iki üç kez daha tüm seriyi okudum tabii ki.

Mesela Hogwarts Legacy oyununu da iki defa %100 olacak şekilde bitirdim, ilk çıktığında ve bi iki ay önce olacak şekilde. Çocukluktan beri beklediğim bir oyundu.

Benim neslimde kitapları okuyan var baya ama filmleri izlemeyen yok gibi. Belki 2000 sonrasında o kadar popüler olmayabilir bilemiyorum.
0
nundu
(23.12.24)
90, bütün kitapları okudum 4 ve sonrasını mı ne bekledik yıl yıl okuduk diye hatırlıyorum. Filmlerin de ilk 5'ini sinemada izledim, sonra filmlerini sevmedim devamına ilgim kalmadı.(ama kitaplar çok iyiydi diye hatırlıyorum) Bu arada ilk filmin tanıtımını bile çok net hatırlıyorum haberlerde mi ne McGonagall'ın kediden dönüşüm sahnesi falan gösteriliyordu acayip görsel efektli çok iyi film gelecek diye tanıtıyorlardı :)

Ya özellikle 99 ve sonrası bizim için önemli olan hiçbir şeyi bilmiyor. HP, The Matrix, Lotr, Geleceğe Dönüş, The Mask, Looney Tunes çizgi filmleri, Pokemon vs...

edit: bu arada bir hayal kırıklığımı anlatayım. Çocukken Türkiye'den bakarken HP dünyası çok büyülü geliyordu. 24 yaşımda İngiltere ve İskoçya'yı gördüm, aslında çok müthiş bi yaratıcılık yokmuş J.K. Rowling zaten o dünyanın içinde yaşıyormuş dedim :/ yarattığı dünya müthiş ama filmde gördüğüm ortamlar çocukken çevremde hiç görmediğim şeylerdi ve büyüleniyordum, aslında o dünyanın UK olduğunu fark ettim.
0
nhk ni youkosu
(23.12.24)
1995.

hp ben ilkokul ve lisedeyken büyük olaydi. bana cocuksu geliyordu ama büyü falan ne diyordum. hicbir serisini okumadim. filmlerine denk geldiysem izledim hikayeyi de bilmiyorum. lisansi okurken de herkes quidditch oynuyordu. turnuva falan yapiyorlardi avrupa'daki okullarla. allan mallari nerdleri böyle bir salaklik olamaz diyordum fdglhkjg

2020'de ilk kez erkek arkadasimla lockdown'da izledim ve bayildim.

kitaplarini da okumak isterim. verdigi mesaj zamansiz ve hikaye de cok güzel.
0
sonsuz
(23.12.24)
Senin yaşlardayım, hepsini okudum. Kitapları ilk filmi sinemada izledikten sonra okumaya başladım, liseye geçmeden güncel kitapları bitirmiştim. Son 2 kitap ben lisedeyken çıktı onları da o zaman okudum.
Hatta öss'ye hazırlanırken son 1 ayda kafa dağıtmak için tekrar okumuştum son kitabı, o geceler hala aklımda bir yandan stres bir yandan kitaptan aldığım zevk. Erken uyumam lazım ama sayfalar peşini bırakmıyor, geceliyorum...
Filmlerle devam ettim sonra, son film çıktığında da üniversitedeydim. Çocukluk ve ergenliğimin tamamında, kitabıyla filmiyle bi şekilde hayatımda olmuş. O dönemlerdeki birinin okumasa bile illa izlediği bir hikaye.

95li bir kız arkadaşım vardı o da severdi, sonrasında doğanlar da kitaba olmasa bile filmlere maruz kalmıştır. Z kuşağı uzak kalmış olabilir bir tek, bir de 85 ve öncesi diye düşünüyorum.
0
Bruce
(23.12.24)
Harry Potter'a ilgim o kadar sıfır o kadar yok ki başlığı okuduğumda H.P. Lovecraft'la ilgili zannedip onunla alakalı cevap verdim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.12.24)
91liyim. turkcelerini sayisiz defa, ingilizcesini de birkac defa bastan sona bitirdim. artik kitaplari ezberlemistim bir paragrafi okurken sonraki paragraf aklima geliyordu. benim kadar manyagi 10-15 kisi falandir turkiye'de.

filmlerini cok sevmedim, ilk filmi disinda acip da izleyeyim dedigim filmi yoktur. bir de ucuncu film fena degil. ama kitaplari bambaska bir dunyaydi. oyle buyulu bir dunyanin icine cekilmek apayri bir duyguydu. universiteye kadar sayisiz kere okudum abartmiyorum.

harry potter ile buyuyen nesildik. kitaplar 2001'de cevrildi. o zamanlar ben 10 harry 11 yasindaydi. son kitapta da ben 16 harry 17 yasinda. beraber buyumusuz. son kitabi arkadasin tanidigi kitapcidan ayirtmistik ve sinifca almaya gitmistik. cunku tukeniyordu hemen. o gece uyumayip koca kitabi bitirmistim. binam ravenclaw'dir ama slytherin'e de sempatim vardir.
0
antikadimag
(23.12.24)
@nhk

ilk kitap 99'da turkceye cevriliyor ama cok populer degil o zamanlar. dost kitabevi basiyor hatta buyulu tas diye cevirmisler. sonra seri patlayinca 2001'de yky haklarini alip o zamana kadar yazilmis ilk 4 kitabi cevirip getiriyor. turk halkinin hp ile tanismasi budur.

sonra 2 senede bir yeni kitap geldi onlari bekledik. 2003 zumruduanka, 2005 melez prens, 2007 olum yadigarlari olmasi lazim. 2003 yilinda babama aldirdigim zumruduankayi hic unutmuyorum. hatta yanina bir de dort kafadarlar kitabi aldirmistim ve once onu okumustum. hp'yi bekletip hazzi arttiriyordum :)
0
antikadimag
(23.12.24)
91 doğumluyum, ne okudum ne izledim. Yetiskinligimde bı deneyeyim dedim filmini, çekmedi beni. Çocukken de çok okuyan cok izleyen biriydim ama ya bana denk gelmemiş ya da fantastik olduğu için ilgimi çekmemiş olabilir.
0
abuzer
(23.12.24)
89'luyum ilk kitabı okuduğumda henüz filmi çekilmemişti ben de 6. Sınıftayım diye hatırlıyorum. Hepsini okudum, bütün filmlerini izledim. En son çıkan Cursed Child tiyatro metnini de okudum (keşke oyununu da izlesek). 9 yaşında oğlum var, birinci ve ikinci sınıfta tüm harry Potter kitaplarını okudu. Hatta sihirli almanak diye bir kitap daha çıktı hp evreni hakkında ansiklopedimsi. Onu gördü D&r da onu da istedi onu da okudu. Bazen gryffindor cübbesi ile geziyor, 8 yaş doğum gününü HP temalı yapmıştık, pastası Hagrid'in Happee Birthdae Harry yazılı pastasıydı.

Komşumuzun ortaokula giden kızı var kaç doğumlu bilmiyorum ama 12 13 yaşlarında sanki. O da baya Potterhead, hatta instagram sayfası açmıştı bir ara Harry Potter ile ilgili az bilinen şeyler, replikler falan paylaşıyordu kendisini zorla takip ettirmişti:))
0
kullanicadi
(23.12.24)
87, Dumbledore'un öldüğü final sayfası ile beraber kitap bitip yeni kitap beklenilinceye kadarki süreçte Dumblodore ölmedi ve işte bu da kanıtı diye dedikodu niteliğinde forum yazıları ve websayfalarının açıldığını hatırlayacak kadar fanıydım. elimde 1. baskı bazı kitapları da var. bence bir şeyi sevmenin yaşı yok. Günümüzde 90'lı yılların dizilerini tekrar tekrar izliyorsa millet bir işin ne kadar iyi olduğu ile alakalıdır.
0
denizmaniaherif
(23.12.24)
artık yaşım 34.

serinin tüm kitaplarını birkaç defa okudum, keza filmlerini defalarca izledim (hatta üniversitede baktım, bir dersin vize/finalini geçemeyeceğim, ben de tüm seriyi hatmetmiştim o gece).

yeni nesil zannedersem bunu bir kültürden ziyade dümdüz karakterler yığını vs olarak görüyor.
bir gün girdiğim bir fırında ravenclaw logolu kazak giymiş bir kasiyer vardı. "aaa, çoğunlukla gryffindor ya da slytherin'i tutarlar ama siz ravenclaw'u seviyorsunuz galiba :)" dedim. kadın da üstüne bakarak "dediğinizi hiç anlamadım, öylesine aldığım bir kazaktı" dedi. sonra harry potter'ı çok sevdiğim için bu temada bir kupa alan arkadaşıma "artık çok özlü iksirimi bununla içeceğim" dedim, bana "yaralarımıza şifa olsun" dedi :(
0
m e b
(23.12.24)
Kitapları da filmleri de zamanında zevkle tükettim ama potterhead sayılmam.
92liyim.
0
norek
(23.12.24)
Popüler kültüre ait referanslar zaman geçtikçe eskiyor ve her yeni nesille birlikte güncelleniyor. Eskinin star wars, kara şimşek, Lotr, Lost, H.P gibi kendi dönemlerini domine etmiş diziler, filmler ve kitaplar yerini yenilerine bırakıyor.

Bence arada şöyle bir fark var; eskiden bu kadar çok platform, uygulama vs yoktu ve odak çok daha yüksekti. Yani mesela Lost yayınlandığı dönemde tüm dünya aynı anda interaktif bir şekilde izlenir, teori geliştirilirdi. Bu da o dönemin popüler kültür jargonunu, referanslarını vs domine ederdi. ancak şimdi çok sayıda platform, çok sayıda uyarlama, film dizi mevcut. Çok fazla odak var ve bunlardan herhangi biri global çapta popüler olsa da bu popülerlik çok kısa sürüyor. Eskiden tek bir dizinin tek bir bölümü için yayınlandığı saatlerde şehirlerde sokaklar boşalırken şimdi insanların böyle bir dizinin varlığından bile haberi olmayabiliyor. Özetle normal bir durum, hele ülkemiz gibi kültür tüketiminin son derece kısıtlı olduğu bir yerde.
0
thracia
(23.12.24)
Ben sadece ilk kitabını okumuştum. Sonra evlendim, kızlarım oldu. Büyük kızım tüm seriyi 1 defa, küçük olanı 10 yaş civarındayken tüm seriyi 6-7 defa filan okudu, her türlü detaya hakim.
0
SiyamkedisiZorro
(23.12.24)
92liyim kitabını hiç okumadım. İlk iki filmini izledim. Çok ilgimi çekmedi
0
jülsezar
(23.12.24)
Azkaban Tutsağı nı almıştı teyzem doğum günümde, delirmiştim okuduğumda. Ateş Kadehi yeni çıkmıştı, ona da yapıştım tabi hemen arkasından. Diğer 3 kitabı beklemek çileli ve keyifliydi. utopyam, esrardairesi gibi forumlarda çok sık vakit geçiriyordum.
Hatta son kitabı yine bu bahsettiğim forumlardan bir ekip çevirmişti Türkçe'ye -oldukça da iyiydi- pdfden okumuştum :D
Fantastik edebiyata meyilli olup da maruz kalanların kolay kolay kaçamayacağı bir furyaydı :v 91 liyim bu arada.
0
lüzumsuz adam
(23.12.24)
91'liyim. sayamayacağım kadar okudum ve izledim. benim güvenli alanımdır hp.
iş arkadaşımın orta sondaki kızına vermiştim, okumak istiyordu. ilgisini çekmedi mesela. ama kızıma zorla da olsa okuturum :)

hala sektör olarak ekmeğinin yenmesi çok mantıksız geliyor o ayrı. ama sadece kitap ve film olarak bakarsak ömürlük bir seri benim için.
0
elorelia
(23.12.24)
okudum, 84'luyum. ilk kitaba lise 2'de baslamistim sanirim. ilk basladigimda ne bu cocuk kitabi deyip biraktim. ama sonra tekrar basladim, ve bir daha birakamadim. tum kitaplari 2'ser 3'er kez falan okudum, filmleri de en az 3'er kez izledim. o zamanlar arkadaslarimin bircogu da okudu kitaplari. cocugum olsa okumasini isterdim.
0
lemmiwinks
(23.12.24)
Yaşlıyım.
Hiçbir kitabı okumadım. Filmleri de baştan sona hiç seyretmedim.
Ama cevapları okuyunca bir eksiklik hissettim. E pub'ını bulursam bakacağım bi.
0
Mirket
(23.12.24)
87liyim, neden okumadım bilmiyorum. hiç çevremde de görmedim. ben o zamanlarda seri stephen king okuyordum. :/
0
dilhun
(23.12.24)
89 doğumluyum. Hepsini tekrar tekrar okumuşumdur filmlerin hepsini de tekrar tekrar izlemişimdir. Mesela hatırlıyorum 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan önceki son 50 gün yayınevinin sitesinde her gün bir sayfa yayınlıyorlardı ben de her gün onu takip ediyordum. Gerçekten bir dönemime damga vurmuştur. Ama üniversiteden sonra ilgim azaldı, şimdi de hiç yok. Mesela şimdi yeni dizi çekiliyor sanırım ve vakit ayırıp izleyeceğimi düşünmüyorum.

Büdüt: Hatırlayan var mı ya daha 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan Sabah (sanırım bu gazeteydi) JK Rowling Sirius'un ölümünü yazdığı için ağlamış diye ana sayfaya yazarak spoiler vermişti?
0
peki madem
(23.12.24)
gururlu bir ravenclaw üyesi olarak okudum, filmlerini de defalarca izledim. 90 doğumluyum. çevremde hp'ci olduğunu iddia eden ve bina isimlerini bile hatırlamayan köpük birkaç kişi dışında tamamen gözden düşmüş bir seri.
0
brakgn
(23.12.24)
@sanem, bir bilim adaminin romaninini lise sonda okumustum ben de cok etkilendigim bir kitapti.
0
sonsuz
(23.12.24)
Kitapları 2 defa okudum. Eskiden kitapları okumamış ama filmlere hayran görünce şaşırıyordum. Dövmeli bir kızla tanıştım. 1 sayfa kitap okumamış. Filmlerin kesinlikle kitabı okumuş kişiler için yapıldığını düşünüyorum. Kitap okumayanlar için anlamsız şekilde geçen bir sürü sahne var. O yüzden garipsemiştim okumamasını. Artık takmıyorum.

Benim gibi 30 yaşını geçen herhangi birinin ilk defa oturup da Harry Potter okuması çok zor. İlk 2 kitap direkt çocuk kitabı. Ben ilk üç kitabı orta okulda bitirmiştim. Harry benden büyük ama kitapların Türkiye'deki çıkış tarihleri ile neredeyse Harry ile birlikte büyüdüm gibi oldu. Geçen gün 3. defa tekrar başladım okumaya. İlk iki kitapta epey göz devirdim ve sıkıldım mesela.
0
nawar
(23.12.24)
@antikadimag ben de her kitabı 50’den fazla okumuşumdur, abartmıyorum. canım sıkıldığında herhangi bi kitap/sayfayı açıp okumaya başlardım.

bende evde bir ilk okuduğum kitaplar, bir ingilizce seri bir de yeni baskı seri var. boşandığım kişi evde 3 hp serin var, sorunlusun falan diyordu :d if you know you know durumu.

ne çok seven varmış ayrıca, mutlu oldum :) buluşup hp günü yapalım! (ben de ilk filmler dışında filmlerini izlemedim.)
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
@deartheodosia Amerikan İngilizcesi mi, İngiltere İngilizcesi mi? Hangi ülkede basıldı? Sadece "cookie-biscuit" ya da "gas-petrol" gibi kelime farkı yok. Daha ciddi farklar var.

www.hp-lexicon.org
0
nawar
(23.12.24)
87 doğumluyum.
fantastik edebiyat, bilim kurgu ile beraber hiç ilgimi çekmeyen alan olduğu için okumadım. fantastik edebiyat'a az da olsa ilgim olsa kesin okumuş olurdum çünkü çok popülerdi.
0
wilhelmwasmuss
(23.12.24)
filmlerde ilk iki film kitaplara daha sadık ve biraz daha çocuksu ruh var, üçüncü film tam ara geçiş ve serideki en iyi yönetmen olan Cuaron'un filmi olduğu için gerçekten iyi bir film. Keşke tüm seriyi Cuaron çekseydi dedirtiyor ama mümkün olmazdı tabii :D Dört rezil, Mike Newell ile niye tekrar çalışmadıkları belli. Dumbledore'un saçma atarları falan aklıma geldikçe cringe oluyorum (meşhur bi did you put your name in the goblet sahnesi vardır bilen bilir). 5'ten sonra Yates ile devam ettikleri için belli bir sinematografik dil tutturulmuş ama kitaplardan uzaklaşma iyice belli oluyor bence.

Oyunlarını oynayan varsa bilir, ilk üç oyun tamamen kitaptan esinlenen, grafikleri çizgi film tadında ve macera hissini iyi yaşatan oyunlar. Dördüncü oyun yine rezalet tamamen co op oyunu yapmışlar. 5-6 tamamen filmlerin oyunu, ilk üç kadar olmasa da çıktığı dönemde keyifle oynamıştım. 7. filmin oyunlarına ise 1 saat dayanamadım korkunçlardı. Kitapları seven için LEGO oyununu tavsiye ederim. Bir de tabii ki Hogwarts Legacy çok keyifli, kusursuz bir oyun tabii ki değil ama Hogwarts'ı ve çevresini keşfetmek eğlenceli.

Ben de bu kadar HP seven görünce mutlu oldum. Kitapları son okumamın üzerinden birkaç yıl geçti, belki yakında tekrar bir tur atarım diye gaza da geldim :d
0
nundu
(23.12.24)
2016 doğumlu oğlanın masası:p

ibb.co
0
kullanicadi
(23.12.24)
@nawar, uk editionları var ama hiç karşılaştırarak okumadım diğerleriyle :)

@kullanicadi, çok sevimli <3 benimki de büyüsün lotr, hp her şeye bulaştıracağım :)
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
(12)

geçmeyen sistit, zor durumdayım

melodramaticfool
herkese selam, çok zor durumdayım. ben günlük hayatımda arkadaşlarımla otururken, işe giderken, ya da random yolda yürürken birden aşırı derecede sıkışıyorum. ama bir saniyede sanki mesanem tamamen dolmuş taşmış gibi bir his geliyor ve tam olarak ALTIMA YAPIYORUM. çişini tutamayan bir yetişkine dönü
herkese selam, çok zor durumdayım. ben günlük hayatımda arkadaşlarımla otururken, işe giderken, ya da random yolda yürürken birden aşırı derecede sıkışıyorum. ama bir saniyede sanki mesanem tamamen dolmuş taşmış gibi bir his geliyor ve tam olarak ALTIMA YAPIYORUM. çişini tutamayan bir yetişkine dönüştüm. lütfen bana yardım edin.

öncelikle cinsiyet kadın. ilk kez cinsel ilişki sonrası yaşadım bunu. doktora gittim, bana hüppirin ve suya atılıp çözünen bi ilaç verdi. bunları içtim. geçti. iki-üç hafta sonra tekrar oldum. bu sefer başka bir doktora gittim. suprax diye bir antibiyotik içtim. bir ay sonra tekrar sistitim.
acısını falan geçtim, ağrıması, idrarı yaparken acıması falan. artık bunları takmiyorum. sadec insan içinde altima yapmak ve o korkuyla yaşamak istemiyorum. iki kere doktora gittim ucuncuye gidesim gelmedi. nasıl aşıcam bu illeti:(

regl dönemi ve cinsel iliski bunu tetikliyormus gibi geldi ama asıl sebebin ne olduğunu anlamadım. klasik yöntemleri uyguluyorum. temiz tutmak, bol su içmek, kızılcık tüketmek gibi. ama yok geçmiyor. bu garip arkadasiniza yardim edin nolur, dışarı çıkasım gelmiyor.
0
melodramaticfool
(19.12.24)
Kadınları bilmiyorum ama erkeklerde önce bir iğne veriyorlar, aynı gün acilde iğneyi vuruyorlar. Daha sonra antibiyotike başlıyorsun fakat o kutuyu düzeni hiç bozmadan tamamen bitinceye kadar kullanman gerekiyor.

Belli ki ilaçlar işe yaramamış. Düzgün ve etkili bir antibiyotik tedavisi almanız lazım diye düşünüyorum. Kızılcıkla falan olacağını sanmam. Düzgün yorumları olan ürolog doktora gitmenizi tavsiye ederim.
0
Unde bach canim
(19.12.24)
Antibiyotik tedavisi alırsan, mutlaka ama mutlaka çok sağlıklı beslenmen gerekiyor.

Lütfen antibiyotik alırken

Şeker, nişasta ve un içerikli gıdaları yeme.

Bunlara bal da meyveler de dahil. Patates bezelye mısır da dahil. Nişasta içerikli bütün bakliyat dahil. Unlu ne varsa hepsi dahil.

Sadece sebze, zeytinyağı, yumurta gibi şahane besinler, yoğurt, sirke, turşu, kefir gibi probiyotik prebiyotik ürünler, kavrulmamış olmak üzere yağlı tohumlar, balık tavuk hindi gibi beyaz et, seviliyorsa domuz eti hariç kırmızı et, çok iyi temizlenmiş olacak şekilde deniz ürünleri gibi protein ve iyot kaynakları, bol su, günde en çok 2 şişe sade maden suyu (yemek sırasında veya tok karnına değil) yemek gerekiyor, bunları ye.

Hiçbir şekilde dayanamıyorum diyorsan patates ve bezelyeyi kontrollü olarak ekle.

Antibiyotik bağırsak florasını tamamen sıfırlıyor ve bağışıklık sistemini yok ediyor arkadaşım. İçeride besinlerden alınan malzemelerle hormon üretecek ve besini emecek mikrobiyota kalmıyor. Şekerle unla ve nişastayla ise sağlıklı bir mikrobiyota oluşturulamıyor, onun için onu yeme bunu ye şeklinde söyledim. Ayrıca ayakları sıcak tut, göbeğini kapalı tutan belini göbeğini sıcak tutan giyecekler giy. Ayrıca bol suyuna devam et, güneşe olabildiğince maruz kal, temiz hava al, intim denen malzemeleri asla kullanma, sabun dahi kullanma, her tuvalette suyla temizlen yeter ama her seferinde muhakkak kurula, mutlaka. Bir süre eğer kullanıyorsan tampon da kullanma, vajinanın kendi florası bi kendini toparlasın.

İşin ilaç kısmını bilmiyorum ama antibiyotik kullanımı çok riskli, lütfen beslenmeni çok sıkı kolla. Her şey mikrobiyotana bağlı çünkü.
0
muhayyer divan
(19.12.24)
enfeksiyon var gibi duruyor antibiyotik alman gerek
0
Hallegadola
(19.12.24)
Mesane kanseri baslangici da olabilir, baska bir ürologa git.
0
feastofthedamned
(19.12.24)
selam,
herpes felan olmasın, bence bir doktora daha gidin.
0
ravenudon
(19.12.24)
probiyotik ve prebiyotik beslenmeye dikkat etmelisiniz. 2-3 ay kadar düzenli kefir ve yoğurt tüketmeyi deneyin. bir de eczanelerde vajinal sağlık için özel probiyotik içeren takviyeler var.

sentetik, dantel vb. iç çamaşırı asla giymeyin. illa giyeceğim diyorsanız da ağ kısmının pamuklu penye olmasına çok dikkat edin.

cinsel ilişkiden hemen sonra işemeye çalışın. cinsel ilişkide kayganlaştırıcı vb. kullanıyorsanız su bazlı olanları kullanın (bakınız balayı sistiti).

junk food, aşırı karbonhidrat ve şeker içeren gıdalardan mümkün mertebe uzak durmaya çalışın.

bir de cicadridina vb. ovüller var, kadın doğum uzmanına gidince sorabilirsiniz.
0
Phoebe
(19.12.24)
bende gençlik yıllarımda böyle geçmeyen bir sistit vardı ama kaçırmamıştım hiç. acaba mesane kasları ile alakalı bir durum da olabilir mi sistitin yanı sıra? ya da rahim kaslarıyla alakalı da olabilir. rahim sarkması denilen bir durum var, yaşın genç ve normal doğum yapmamış olsan da bi düşünülebilir. bence iyi bir ürolog bulup ona git, mesane kaslarıyla alakalı değilse bir de kadın doğum muayenesi patlat.

bu arada kadın sağlığı için cranberry takviyeleri var, böyle problemlere + vajinal floraya iyi geliyor. düzenli olarak kullan bence. problem olmasa da kullanmak iyi oluyo bunu. bi zararı olmaz yani.
0
nolmus yani
(19.12.24)
ilk ilişki sonrası belirtiler ortaya çıktığına göre cinsel yolla bulaşan başka bi hastalık olmasın? bir de kadın doğuma gidilebilir.
0
elorelia
(19.12.24)
Sistitte antibiyotik kullanımı gerekir, ancak antibiyotik vajina bölgesindeki faydalı bakterilere de zarar vereceği için florayı etkiler, antibiyotiğin bilinçsiz ve çok kullanımı faydadan çok zarar verir. Onun için iyi bir kadın doğum uzmanı kontrolünde kültür yapılarak mücadele edilmesi en iyisidir.

İlişki sonrası azması normal ancak anal ilişki varsa bu durum sistitin doğrudan sebebidir. Tuvalet sonrası temizlenmenin önden arkaya doğru olması gerektiği söylenir.

İdrar kaçırma konusuna çözüm için, kegel egzersizi yapmanızı öneririm. Günde yarım saatinizi ayırın. Nasıl yapıldığı Google'da bol miktarda anlatılır.
0
Mirket
(19.12.24)
eczaneden cranberry içerikli bir vitamin al aşağıdaki yorumlara ek olarak bu vitamini bir süre düzenli olarak kullan. çok işe yarayacaktır.
0
wendyangelamoiradarling
(19.12.24)
Tarif ettiğiniz durumun adı "Balayı Sistiti" dediğiniz durum. Genellikle ilk kez cinsel ilişkiye giren kadınlarda üretranın kısa olması nedeniyle idrar kesesinde enfeksiyon gelişmesi durumudur. Çok sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma-ağrı, idrarını kaçırma gibi şikayetlerle ortaya çıkar. Doktorunuzun reçete ettiği ilaçları kullanının ve muhayyer divan gibi sağlıkla ilgili en ufak bir okur yazarlığı olmayan kişileri dinlemeyin. Geçmiş olsun.
0
plastik turambar
(19.12.24)
Öncelikle şu an şikayetler devam ediyorsa bir kez ürolojiye gidiyorsun. İdrar tahlilinde nitrit negatif ise asla antibiyotik kullanmıyorsun, antibiyotik gerekiyorsa nitrit pozitiftir. Genelde piyeloseptyl ya da cipro falan verirler. Gerekiyorsa kullanacaksın. Ondan sonra bol su içmeye dikkat edeceksin, cranberry tüket, bir de cinsel ilişki sonrası hemen wc ye git mesane yi boşalt derler bu sıkıntıyı çok yaşayanlara.
0
kullanicadi
(19.12.24)
(4)

Mobil operatörde son ayım taşısam cayma bedeli olur mu?

avatar is back
11 ocak mı 17 ocak mı ne son. Şimdiden kampanyalı fiyatlara geçmek istiyorum ceza öder miyim
11 ocak mı 17 ocak mı ne son. Şimdiden kampanyalı fiyatlara geçmek istiyorum ceza öder miyim
0
avatar is back
(18.12.24)
ödemezsin son ay.
0
jelly bear
(18.12.24)
başka operatöre taşımaya kalkarsam şu anki operatörünün sana imzalattığı anlaşmaya bağlı olarak kalan 1 ayın ya da indirimli kullandığın 11 ayın farkını çok pis geçirirler aman diyim çağrı merkezini ara sor dönüşü yok çünkü
0
neira
(18.12.24)
kullandıkların ya da kalanlar arasında hangisi az ise o ödeniyordu en son. senin durumunda son 1 ayın indirimsiz tarife ücretini ödersin sadece. tabi ki müşteri hizmetleri ile netleştirmek lazım.
0
elorelia
(18.12.24)
son 1 ay cayma bedeli olmaz. kullandığın gün kadar fatura kesilir. merak etme.
0
jelly bear
(18.12.24)
(12)

Kurutma makinasının yeri

strawberry first
Merhaba,Yeni taşındığım evde kurutma makinasını koyacak yer bulamadım. Ama mutfakta priza yakın ona uygun bir yer var. Mutfakta kurutma makinası olur mu? Kızartma, balık... vb kokusu siner mi çamaşırlara?
Merhaba,
Yeni taşındığım evde kurutma makinasını koyacak yer bulamadım. Ama mutfakta priza yakın ona uygun bir yer var. Mutfakta kurutma makinası olur mu? Kızartma, balık... vb kokusu siner mi çamaşırlara?
0
strawberry first
(15.12.24)
Mobil edit:olmaz derseniz koridorda saçma bir yere koyacağım :/
0
🌸strawberry first
(15.12.24)
Kapağı açık çalıştırmazsan sinmez.
Koridor mutfaktan daha az saçma bu arada.
0
Bruce
(15.12.24)
Çamaşır makinesinün üstüne monte edebiliyorlar. Biz mesela banyodaki çamaşır makinesi dolabını iptal ettik. Makine açıkta kaldı, üzerine de kurutmayı monteledik. 10+ yıldır sorun yok.
Not: Ablamınki mutfak balkonunda. Varsa düşünülebilir. (Balkon kaplı)
0
yadigar
(15.12.24)
Koridorun ortasında kalacak ve hat çektirmek zorunda kalacağım en yakın buattan. Mutfakta kapının arkası çok derin ve orada bir priz var. Yani mutfak kapısı kapalı olmadığı sürece kimse görmeyecek. Tek derdim Makina ya bir şekilde yağ yemek kokusu siner mi endişesi... Mis gibi kıyafetlerim Fast food restoran gibi kokarsa çok üzülürüm.

Zaten Makina mantığı gereği kapağı açık çalışmıyor ama boş olunca kapağı açık bırakıp havalandırmak gerekiyor.
0
🌸strawberry first
(15.12.24)
@yadigar çamaşır makinasını bir dolabın altına gömmüşler, dolap da tavana kadar, sökemiyoruz. Kapakları kaldırıp içine koyalım dedik 1cm geniş geldi kurutma. Çamaşır mak. Çevresinde dolap olmayınca o sığdı ama üstü tavana kadar dolap.
0
🌸strawberry first
(15.12.24)
Kiracıyım, dolap ptalı maalesef söz konusu değil :/
0
🌸strawberry first
(15.12.24)
benim yatak odamda. kimse girmiyor sonucta, görmüyor. odada olmadığım zamanlar çalıştırıyorum. aynı şekilde kiracıyım ve yer yok.
0
bisorumvargaliba
(16.12.24)
Maalesef herhangi bir odada yer yok :/
0
🌸strawberry first
(16.12.24)
niye sinsin ki, kapalı makina sonuçta. bence mutfak mantıklı.
0
elorelia
(16.12.24)
eski evde mutfaktaydı. hiç öyle bir sorun olduğunu hatırlamıyorum ama ben öyle balık kızartma vs. yapmıyordum.
0
inheritance
(16.12.24)
karşı apartmanımda da yer yok sanıyorum banyolarında hepsinin kurutması balkonda (balkonlar kapalı), balkon banada mantıklı geldi hafif nemli kaldığında hemen balkonda asıveriyorlar. imkan varsa balkon çok pratik banyodansa.
mutfakta olur çoğu 1+1 evin çamaşır makinasıda mutfakta oluyor.
0
eja
(16.12.24)
Estetik kaygılarınız varsa ve uzun süre otururum/paraya kıyarım derseniz, dolabı içine kurutma sığacak şekilde yeniden yaptırabilirsiniz. Ev sahibinin sıkıntı çıkaracağını düşünmüyorum.
0
yadigar
(16.12.24)
(6)

Lütfen yardımcı olun siz olsanız karşı tarafa güvenir misiniz

ailee
Merhabalar bu benim ilk sorum olacak. Buraya sorulan sorular silinebiliyor mu bilmiyorum o yüzden olayın niteliği hakkında şimdilik detay vermedim , soruya cevap gelirse ve silinebildiğini görürsem olayın detaylarına gireceğim çünkü silemediğim takdirde ileride başım derde girebilir.Olay şu; ben kar
Merhabalar bu benim ilk sorum olacak. Buraya sorulan sorular silinebiliyor mu bilmiyorum o yüzden olayın niteliği hakkında şimdilik detay vermedim , soruya cevap gelirse ve silinebildiğini görürsem olayın detaylarına gireceğim çünkü silemediğim takdirde ileride başım derde girebilir.

Olay şu; ben karşı tarafla dava öncesi zorunlu arabuluculuk sürecine girdim. Uğradığım zararın karşılığı olarak verecekleri para 200-250 bin tl. Manevi zararımı asla karşılayan bir para değil bu süreçte karşı tarafın kötü niyetli hatta tabiri caizse ruh hastası olmasından dolayı çok çok yıprandım ve psikolojim bozuldu. Maalesef detay veremiyorum kanıtım olmadığı için başım derde girer. Bu tutar yalnızca kendisine verdiğim tutar, yani faizsiz tazminatsız yalnızca verdiğim parayı geri alacağım. Bunun karşılığında ben de karşı taraf hakkında internet, sosyal medyada paylaştığım olumsuz yorumları sileceğim, buna bir itirazım yok zaten. Fakat bir daha paylaşım yaparsam, hatta 3.herhangi bir kişiye karşı taraf hakkında herhangi bir söz bile söylesem dahi karşı taraf HER BİR İHLAL İÇİN 1 MİLYON TL ödeyeceğime dair cezai şart eklemek istiyor sözleşmeye. Bu olmazsa imzalamayız diyor. Karşı tarafın avukatı da aynı karşı taraf gibi uyuz. Sanki mağdur siz değilsiniz de onlarmış gibi davranıyor. Tamam ben zaten internette sosyal medyada bir daha hiçbir şey paylaşmayacağım önüme bakmak istiyorum ama 3.kişiye söylenecek herhangi bir beyan, söz ifadesi çok sıkıntılı. Hiç öngöremeyeceğim bir şekilde her an bu cezai şartla karşı karşıya kalabilirim. Olayın niteliği gereği karşı tarafla aynı mesleği yapan kişilerden, karşı tarafın yaptığı kötü işin düzeltilmesi amacıyla hizmet alacaksınız ve alacağınız hizmetin bu sefer iyi olabilmesi için karşı tarafın ne yaptığını vs anlatmanız, raporu da önüne koymanız gerekiyor. Bunu karşı taraf avukatına söylediğinizde kabul etmemiş, müvekkilime sorayım falan diye ayak diretmiş arabuluculuk görüşmesinde. Miş diyorum çünkü görüşmeye ben girmedim avukat olan eşim girdi. Karşı taraf avukatı beni görüşmeye istememiş agresif olduğum gerekçesiyle :)) Çünkü arabuluculuk süreci başlamadan önce de biz onlarla bir protokol sürecine girmiştik. Bize yolladıkları protokolde benim … iban hesabıma para alacağıma dair tek bir hüküm yazmıyorken (elden vericeklermiş parayı da cart curt) en ufak konuşursam bile 1 milyonluk cezai şartı kabul ettiğime ilişkin hüküm vardı, ben de avukatına telefon açıp biraz saydırmıştım :) Avukatı arabulucunun hazırladığı sözleşme zaten benim aleyhime gayet kapsamlı olduğu halde bir sürü şey ekleyelim demiş. Eşim de buna sinir olduğu için o da bazı maddelere itiraz etmiş. Kızdım kendisine neden itiraz ettin parayı alıp kurtulalım dedim o da bana kızdı. Ben parayı yakmaya razıyım imzalamayalım bunun ileride başımıza iş açıp açmayacağı belli olmaz diyor. Alıcağımız parayı bu adamın yaptığını düzelttirmek için vereceğiz bu arada ama parayı almasak bile bunu düzelttirebilecek gücümüz var düzelttireceğiz . Ama tabi kendimizi biraz sıkacağız. Eşim bu para yerine konulmayacak para değil bu adam hem internette ismini temizleyecek hem de biz milyonluk cezai şartın altına imza atacağız ben istemiyorum diyor.

Çünkü eşimin bir çekincesi de şu ki karşı tarafın her şeyi yapabilecek potansiyeli olduğu için acaba bana vereceği parayı misliyle geri almak için kendisi veya arkadaşı falan internette kendisi için olumsuz yorum girer ve bizden parayı tahsil etmeye çalışırsa ? Aslında ben bu noktada eşimin fazla kurduğunu düşünüyorum, yok artık o kadar da olmaz herhalde hepimiz yolumuza bakarız diyorum ama gerçekten karşı tarafın normal olmadığını bildiğim için benim de aklıma şüphe düştü. İp tespiti falan tabi yapılır benim yazmadığım ortaya çıkar ama o aşamaya gelmeden önce, yalnızca bu arabuluculuk sözleşmesine dayanarak ilamlı icra takibi başlatabiliyorlarmış. Biz tabi icra hukuk mahkemesine şikayette bulunabilirmişiz ama ülkemizin adalet sistemi malum, bazen hakimler saçma kararlar verebiliyor , olur da ip tespiti yapılmadan benim yazdığıma ilişkin garabet karar verirse bu sefer istinaftan önce icranın durdurulması için 600-700 bin teminat yatırmamız gerekir diyor eşim. Atıyorum karşı taraf öyle bir yorum yazar ki benim ağzımdan, fotoğraf falan da koyar, hakim de hayatın olağan akışına göre karşı tarafın benim hakkımda bu kadar bilgiye sahip olması mümkün değildir, kendisi için olumsuz yorum yazması da mümkün değildir gibi saçma bir karar verirse? Bu ihtimali eşim karşı taraf avukatına söylediğinde siz galiba tekrar yorum yazmak istiyorsunuz ben müvekkilimi bilmem kaç seneden beri tanıyorum öyle şey yapmaz demiş.

Bu konuyu çevremizdeki bir iki avukat tanıdığımıza sorduğumuzda saçmalamayın ya adam için zaten büyük para değil olayı kapatmak istiyor işte, imzalayın alın parayı diye güldüler ama tabi onlar karşı tarafın yaptıklarını bilmiyor, zaten toplum içinde anlatılması kolay şeyler değil. Bu yüzden size sormak istedim. Sizce eşim haklı mı, 200-250 bin için ileride başımıza iş açma ihtimali olan bir sözleşmeyi imzalamayalım mı yoksa dedikleri gibi parayı alıp kurtulalım mı?
0
ailee
(12.12.24)
Gelecek paranın manevi zararınızı asla karşılamayacağını söylemişsiniz. Madem öyle: "Bu para yerine konulmayacak para değil. Bu adam hem internette ismini temizleyecek, hem de biz milyonluk cezai şartın altına imza atacağız. Ben istemiyorum." Ben bu yoruma güvenirdim.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(12.12.24)
Evet eşimin yorumu bu yönde. Manevi zararımı zaten milyon verse karşılayamaz hadi onu es geçiyorum, parayı döviz olarak vermiştik yine döviz olarak geri alacağımız için para değer kaybına da uğramayacak aslında. Ama karşı tarafın bu kadar yüzsüzce bize vereceği paranın 4-5 katı tutarında cezai şartta diretmesi bizi korkutuyor. Çünkü bu adamın bir mağduruyla daha iletişim halindeyim bununla senelerdir uğraşmış, o diyor ki bu adam normalde asla para vermez ölse vermez. Bu yüzden acaba arka planda korktuğumuz gibi bir hesabı mı var diyoruz.

Ama bir yandan da abartıyorsunuz öyle şey olmaz parayı alın kurtulun yorumları var. Şimdi anlaşmasak ileride lan acaba parayı alsa mıydık diye kafamda hep dönecek. 250 bin de eşimle 2-3 yurtdışı tatil paramız, bunlardan hep kısmamız gerekicek
0
🌸ailee
(12.12.24)
bence eşinizin aynı zamanda avukatınız olması sıkıntılı. objektif karar vermesi zor. sizin şahsi menfaatinizi düşünmesi gereken yerde kendi huzurunu gözetecek şekilde sizi yönlendirebilir. bu arada belki siz de eşinize yaşadığınız süreçle ilgili her şeyi anlat(a)mamış olabilirsiniz. ona istediğiniz gibi soru soramıyor, konuşamıyor olabilirsiniz. o yüzden tarafsız bir avukatınız olmasında fayda var. bir de hatırlatayım arabulucuda anlaşmak zorunda değilsiniz.
0
tnz
(13.12.24)
eşin haklı.

alacağınız net 250.000 tl, 1 milyon tl ceza ödeme ihtimali yanında hiç kalıyor. çok mantıksız yani neden böyle bir sözleşmeye imza atayım ki ben. alacağınız tutar fazla olsa neyse de değecek bir para da değil. ki zaten çok da muhtaç olmadığınız bir paraymış.

ayrıca sorunun altındaki x'e basarak sorunuzu silebiliyorsunuz ama arşivlerden vs ulaşılabiliyor, malum internet ortamı.
0
elorelia
(13.12.24)
@tnz anlattım ona biliyor her şeyi. Ama evet haklısınız 2.görüşmeye başka bir avukatla girsem daha iyi olacak gibi. Evet arabulucuda anlaşmak zorunda değiliz ama davada maalesef elimiz güçlü değil. Bilirkişiler meslektaşlarını tutup onların lehine rapor yazdığı için.
0
🌸ailee
(13.12.24)
@elorella evet allaha şükür muhtaç değiliz evet birşeylerden kısmak zorunda kalacağız ama bir şekilde çıkaracağız o parayı. Cezai şart max ödenen para kadar olabilir gibi bir hüküm ekletmeyi düşünüyoruz hatta o bile fazla , 50-100 bin makul bize göre. Zamanında mağdur olan başkaları adamın ailesine instadan falan ulaşıp şikayet etmiş bu yüzdenmiş 3.kişilere hiçbir beyanda bulunulmaması talepleri. Demek aslında baya korkuyor yediği haltların duyulmasından
0
🌸ailee
(13.12.24)
(1)

Hatay'da halhali zeytin nereden alınır?

gezegen olan pluton
Direkt Hatay'da ürün kalitesi olarak kendini kanıtlamış satan dükkan ya da kooperatif var mı aynı zamanda kargo ile de gönderecek?
Direkt Hatay'da ürün kalitesi olarak kendini kanıtlamış satan dükkan ya da kooperatif var mı aynı zamanda kargo ile de gönderecek?
0
gezegen olan pluton
(12.12.24)
www.hayathatay.com.tr
bizim firma, kendi bünyemizde satmak için şuradan alıyor. iş arkadaşlarımdan alıp beğenen var.
0
elorelia
(12.12.24)
(11)

özgürlüğün çok muğlak ifade olması ya da benim gereksiz hassasiyetim...

m e b
selamlar.gün geçmiyor ki insan ve toplum arasındaki ilişkileri irdelemeden kafayı yemeyeyim.bir insanı bizi/diğerlerini rahatsız edecek seviyede sesli konuşunca uyarabiliyoruz da neden gürültülü şekilde yemek yediğinde, cak cak sakız çiğnediğinde, kulaklık olmadan video izlediğinde uyaramıyoruz? mis
selamlar.

gün geçmiyor ki insan ve toplum arasındaki ilişkileri irdelemeden kafayı yemeyeyim.

bir insanı bizi/diğerlerini rahatsız edecek seviyede sesli konuşunca uyarabiliyoruz da neden gürültülü şekilde yemek yediğinde, cak cak sakız çiğnediğinde, kulaklık olmadan video izlediğinde uyaramıyoruz?

misal yanımda kahvaltı eden bir eleman var, bildiğin biberi çatır çutur yiyor, o biberi her çatırdatışında kafama silahla ateş eder gibi hissediyorum. çayını içmiyor, hüpletiyor. o her hüüüppğppp edişinde beynim ikiye ayrılıyor sanki.

yan tarafta da temizlikten sorumlu kadın cak cak sakız çiğniyor, aynı şekilde metroda da denk geliyorum. adam hiçbir rahatsızlık duymuyor ve sakızı ağzında havai fişek gibi patlatıyor veya cak cak geviş getiriyor.
başka bir adam hiçbir şekilde etrafı önemsemeden kulaklıksız bir şekilde video izliyor, hiçbir rahatsızlık da duymuyor.

ofiste beni zerre ilgilendirmeyen, hatta nazik bir şekilde "bu konu hakkında pek bir bilgim veya alakam yok, bu yüzden yorum getiremiyorum" dememe rağmen yarım saat boyunca bana hiçbir katkı sağlamayacak veya karşı tarafa yararım dokunmayacak bir konunun muhatabı oluyorum.

metrobüste kadın yanına kimse oturmasın ve diğer koltuklar boş diye yanına çanta koyuyor, siz oturmak isteyince of puf ediyor.

atm'de sıra bekliyorum, önümdeki kişi işini bitirmiş ama hala kenara geçmiyor, çektiği parayı orada sayıyor ve bu süreçte de küçük çocuğunun atm'nin düğmelerine rastgele basmasına göz yumarak atm'nin donmasına sebep oluyor.
asansörde de çocuklarının her düğmeye basmasına ses etmeyen ve asansörün her katta durmasına sebep olan tipler de aynı şekilde.

ya bu toplum içinde yaşamaya uyum sağlayamamış tipler, anladık da bu şeyler özgürlüğün minimal örnekleri mi yoksa uyarmak en olağan ve doğal bir eylem midir? kafayı mı sıyırıyorum? çok mu takıyorum?
0
m e b
(12.12.24)
bu durum ülkemizin bir anda köylüyken şehire geçmesiyle oluşmuş bir durum. bu durumun seni rahatsız ettiğini karşı taraf düşünmüyor. ben de senin gibi aynı şeylerden rahatsızım.
dolmuşta ayakta gitmemek için dolmuşu durdurup inen kadına dolmuşta oturan ve ayakta duranlar tepki gösterdi. söylemleri şuydu: biz her gün böyle gidip geliyoruz.
olay kabullenmek...
önemli olan kabullenmeyip bu insanları uyara uyara adam edeceğiz ya skt.r olup gideceğiz.
0
mikahakkinen
(12.12.24)
Öncelikle çok rahatsız olursanız insanları uyarırsınız da, insanları uyararak bir yere varamazsınız. Bahsettiğiniz şeyler, ki ne kadar büyük problemler oldukları tartışılır, bir insanın yetişkinliğinde sizin uyarınızla ya da bir başka sebeple "Toplu taşıma araçlarında yüksek sesle müzik dinlememeliyim" diye bir aydınlanmayla değişecek bir davranış kalıbı değil.

İnsanlar bu tür şeyleri yapmayı ya bu tür şeyler artık normal karşılanmadığında bırakıyorlar, bunun için de bu tür şeylerin görece nadir şeyler olması lazım ki yapanlar üzerinde belli bir toplum baskısı olsun. Ya da en başından bunları yapmamak üzerine eğitilmeleri gerekiyor.
0
salihdt
(12.12.24)
özgürlük çok da muğlak bi ifade değil aslında. zaten saydıklarınızın da özgürlükle alakası yok. saygısızlık diyebiliriz daha çok.
0
elorelia
(12.12.24)
benim kriterim su. bir yerde azinliksam sesimi cikarmam. cunku kabul gormus ve normali bu. ama cogunluksam ilk ses cikaran ben olurum.

yani zurih'te bir metroda boyle bisey olsa hakkimi ararim; ama istanbulda metrobuste sadece rica ile yetinirim. diger turlu basina bela, stres almak disinda hic bir fayda gelmez.
0
buenosdias
(12.12.24)
Maruz kalmamak için kulaklık şart. Bu insanları siz değiştiremezsiniz. Uyarsanız ya kabahatli çıkarsınız ya da etkisi olmaz.
0
auroraaurora
(12.12.24)
yazdıklarında haklısın, ben de çok rahatsız oluyorum bunlardan. ilk defa cevapların neredeyse tamamına katıldım.
cinnet ne alaka onu anlamadım
"bu durum ülkemizin bir anda köylüyken şehire geçmesiyle oluşmuş bir durum."
"özgürlük çok da muğlak bi ifade değil aslında. zaten saydıklarınızın da özgürlükle alakası yok. saygısızlık diyebiliriz daha çok."
"İnsanlar bu tür şeyleri yapmayı ya bu tür şeyler artık normal karşılanmadığında bırakıyorlar, bunun için de bu tür şeylerin görece nadir şeyler olması lazım ki yapanlar üzerinde belli bir toplum baskısı olsun."
"benim kriterim su. bir yerde azinliksam sesimi cikarmam. cunku kabul gormus ve normali bu. ama cogunluksam ilk ses cikaran ben olurum."
0
abelardo
(12.12.24)
Hepsini okudum. Muğlak olan neresi? Bunların hiçbiri özgürlükler içinde değil. Hepsi toplum içinde yaşama kurallarına uymama. Evet çay dahil.

Belki biber hariç. Onda da kahvaltı yeri önemli. Yemekhane, restoran, cafe falan ise biber ses çıkarabilir. Ofis içinde çalışma alanında ise o da özgürlük değil. Yani sen rahatsız oluyorsan değil. Olmuyorsan çayınızı beraber hüpletirsiniz
0
nawar
(12.12.24)
Saydıklarınızın hepsi, %100 oranında beni de rahatsız ediyor. Bir tanesi bile istisna değil.

Ancak yanındaki boş koltuğu parselleyen kişinin yaptığı şey dışında bunlar "özgürlüğün minimal örnekleri"

İnsanlar kaba olmak konusunda özgür. Saçmalamak konusunda da özgür. Her saygısızlık, toplumun her genel geçer kuralına aykırılık özgürlük sınırları dışında tutulamaz.

Özgürlüğün sınırı bir şeyin sizi veya bir grubu rahatsız etmesi üzerine çizilemez. Eğer birisi kendi doğruları üzerine, sizin o ortamdaki davranışınızı aktif şekilde kısıtlamıyorsa (örneğin ezan vakti diye kulaklığınızı çekip almıyorsa) ve yaptığı şey yasalarca özellikle kısıtlanmamışsa (çıplak dolaşmak vs.) o kişi o yaptığı şeyi yapmakta özgür. En genel geçer tanım bu. Yasaları işin içine kattığımız için felsefik anlamdan ziyade pratik anlamda özgürlüğün tanımı bu.

Özgürlüğün tanımı içine başka ne giriyor peki? Siz de bunlar hakkında rahatsızlığınızı dile getirmekte özgürsünüz. İnsanlar özgürlüğü hep tek taraflı düşünüyor. Ancak yapılan davranışların sonuçları olur. Bir şeyi yapmakta özgürsünüz diye onu yaptığınızda tepki görmeyeceğiniz anlamına gelmez.

Siz de bu kişilerin alanını kısıtlamadan kendi rahatsızlığınızı dile getirebilirsiniz. Siz de bunu yapmakta özgürsünüz.

Toplumsal denge bu şekilde teraziye geliyor. Bu işler böyle yani. Çok karışık değil aslında. Her şeyin bir kuralı, formülü olamaz, bazı şeyler uzlaşıyla hallolur.

Birisi sesli sakız çiğniyor diye ona kabahatler kanunundan ceza kesildiği bir ortam düşünün, sizce de bu absürt olmaz mı?
0
akhenaten
(12.12.24)
Hocam askere gittiniz mi ?
6 aylik mi ?
Merak ettim.
0
WithWorth
(12.12.24)
@WithWorth: hayır, askerlikten muafım.
0
🌸m e b
(13.12.24)
skerler eşiğine gelip insanların suratına içinden geçenleri dan dan konuşmaya başlayana kadar böyle gidecek. fakat sen erkek olduğun için olayın alevlenip yaralamalı kavgaya dönüşme olasılığı yüksek. karşındakini ölçüp biçip ona göre içindekileri söylemeye başla derim. işin zor meb kardeşim.
0
titanyum22
(13.12.24)
(9)

Tamamlayıcı sağlık sigortası

gakgul
Geçen sene 14 bin civarı ödediğim tamamlayıcı sağlık sigortam bu sene 47 bin civarı çıkıyor. On kullanımlık olandan almıştım ve altı sefer kullandım. Bu kadar yükselmesi normal mi? Bu yıl extra bir tanı hastalık vs durumu da olmadı. Sizler ne kadar ödediniz? Axa bu arada benimki.
Geçen sene 14 bin civarı ödediğim tamamlayıcı sağlık sigortam bu sene 47 bin civarı çıkıyor. On kullanımlık olandan almıştım ve altı sefer kullandım. Bu kadar yükselmesi normal mi? Bu yıl extra bir tanı hastalık vs durumu da olmadı. Sizler ne kadar ödediniz? Axa bu arada benimki.
0
gakgul
(11.12.24)
Başka sigorta şirketlerinden de teklif al. Çok makul bir fiyat gibi gelmedi bana.
60+ yaşında değilsen tabii.
Ya da kadın kişisiysen doğum paketi falan mı var onda?
0
Mirket
(11.12.24)
çok büyük bi artış, normal değil bence.
hatta 2024 ortası gibi duyuruda hesaplamıştık geçen seneye göre artış yüzde 2,22 gibi bir şey çıkmıştı. hadi şimdi 2,5 kat olsa yine tutmuyor.
diğer firmalardan teklif alın. muhtemelen daha düşük vereceklerdir.
0
elorelia
(11.12.24)
2023 ağustosta 8bin, 2024 ağusostosta 14bin (%19 hasarsızlık indirimi ve 8 taksit) ödedim. Ayakta 10 muayene hakkı var. Allianz. %19
0
jülsezar
(11.12.24)
Axayı değiştiremem maalesef çünkü çölyak tanısı aldım sigortadan sonra değiştirirsem bunla ilgili hiçbirşeyi ödemeyecek sigorta.36 yaşındayım extra hiç bi paket yok doğum vs.
0
🌸gakgul
(11.12.24)
Abi ben yanlış bilmiyorsam tum haklarinla transfer ediyorsun, yani sıfırdan başlamış gibi olmuyor. Bunu bir araştır çünkü bahsedilen para çok ciddi bir yükseliş.
0
logisticsmanager
(11.12.24)
Çölyak tanısı aldığın için artmış olabilir. Artış oranı normal değil çünkü.
0
prole
(11.12.24)
axanın ödeyeceğinden misin misiniz? onlar da kısıtlamış olabilir.
0
elorelia
(11.12.24)
para vererek gitsen daha az ödersin
0
jelly bear
(11.12.24)
Hastalık tanısı nedeniyle yükselmiş anlattiginiza göre. Eşim ve çocuğum için toplam 48 bin ödedim geçen ay allianz sigortadan. Cocuk 10 hakkın tamamını kullanmıştı geçen sene.
0
alibaba06
(12.12.24)
(4)

Mama taşıma yöntemi

michael_knight
Su ile karıştırılan toz bebek mamasını siz nasıl taşıyorsunuz, taşırdınız?Yaklaşık 40 derecelik bir suya 5 kaşık mama koyarak hazırlanıyor. Biberonda içiliyor ve genelde 150 ml olarak veriyoruz. Tabi bu su daha önce dakikalarca kaynatılıp mikrobu ölmüş su.Bulduğum en iyi yöntem biberonun içine 110 m
Su ile karıştırılan toz bebek mamasını siz nasıl taşıyorsunuz, taşırdınız?

Yaklaşık 40 derecelik bir suya 5 kaşık mama koyarak hazırlanıyor. Biberonda içiliyor ve genelde 150 ml olarak veriyoruz. Tabi bu su daha önce dakikalarca kaynatılıp mikrobu ölmüş su.

Bulduğum en iyi yöntem biberonun içine 110 ml soğuk suya koymak, yanımdaki termosta da kaynar sıcaklıkta su taşımak (tabi taşıdıkça suyun sıcaklığı düşüyor)
Mamayı kullanmak istediğimde içinde 110 ml su olan biberona kaynar sudan koyuyorum, elimle sıcaklığını kontrol edip gerekirse daha fazla sıcak su ekleyip gerekli dereceye getirip suyu hazırlıyor ve içine 5 kaşık mama koyup çalkalıyorum biberonu.

Daha pratik, daha esnek, daha iyi bir yöntem geliyor mu aklınıza? Diğer insanlar nasıl yapıyor bu işi?
0
michael_knight
(11.12.24)
iyi bir termos alıp mamaya uygun sıcaklıkta ılık/sıcak su koyup mamayı onunla hazırlamak?
0
elorelia
(11.12.24)
@elorelia termosa koyduğum su soğuyacaktır. Mesela 40 derecelik su koysam birkaç saat sonra 35 dereceye düşecek sıcaklığı.
Bahsettiğim yöntemle termosun kalitesine göre 7-10 saat süreyle mama hazırlayabiliyorum. Termostaki su biraz soğuduysa bile biberondaki soğuk suyun bir kısmını dökerek ideal sıcaklığı ayarlıyorum.
0
🌸michael_knight
(11.12.24)
ya ben de kızımı memeden kesene kadar ek olarak mama verdim ama bu kadar sorun etmedim bu derece meselesini. kaynamış soğumuş su bile kullanmıyordum. zaten hazır su kullanıyorsun, gerek yok demişti doktor.

ilk beslemeyi birkaç saat sonra yapacaksanız suyu 45 derece sıcakken koyarsınız. ilkinden sonrakiler biraz daha soğuk suyla verilmiş olur. bence problem olmaz.

bir de stanley filan suyu 24 saat kaynar ya da 24 saat soğuk tutuyorsa 40 derece suyu da aynı sıcaklıkta 24 saat tutmaz mı mantıken? o yüzden iyi bi termos dedim.
0
elorelia
(11.12.24)
arkadaşım termosta su + boş biberon + ufak bi pakette toz mama kombosu taşıyor. termosu ne markaydı bilmiyorum ama sabah koyduğum gibi hala diyordu akşam olmasına rağmen.
sıcaklık o kadar problem değil bir de. ne ağzını yakacak kadar sıcak olmalı ne de ürpertecek kadar soğuk. ılık olması da yeterli bir noktaya kadar, aç kalmasındansa.
0
nolmus yani
(11.12.24)
(6)

Erkek cocuk

alibaba06
Merhabalar, sorum erkek çocuğu olanlara olacak. 2 yaş sendromu falan derken ufaklık bizi bayağı bir yoruyor.Erkek çocukların normal rutine ulaşmaları kaç aylığı buluyor.Teşekkürler.
Merhabalar, sorum erkek çocuğu olanlara olacak.
2 yaş sendromu falan derken ufaklık bizi bayağı bir yoruyor.
Erkek çocukların normal rutine ulaşmaları kaç aylığı buluyor.
Teşekkürler.
0
alibaba06
(11.12.24)
terrible two, horrible three, fucking four, freaking five...
erkek-kız farketmiyor. çocuklar benzer aşamalardan geçiyor. bahsettiğiniz gibi bir eşik atlayıp düzelme durumu olmuyor sanırım hiç. her yaşın ayrı bir zorluğu var.
0
elorelia
(11.12.24)
3 yaşa doğru normalleşiyor. hele bi de konuşmaya da başlayınca çok eğlenceli oluyor, dediklerinizi de anlıyor orta yolda buluşabiliyorsunuz. ama tamamen bir normalleşme beklemeyin :')
0
pide
(11.12.24)
Bir zamanlar üçüncü çocuğu kız olan bir adamın twitini okumuştum.

'Evde iki hayvan beslediğimi kızım olunca anladım.' diyordu.

Erkek çocuk hiçbir zaman normalleşmez. Her dönemi bir öncekini mumla aratır.
0
Mirket
(11.12.24)
Selamlar iki erkek çocuk annesiyim sizin çare yavaştan haftada 2 3 gün anneli oyun grubu, iki buçuk yaştan sonra da yarım gün okul. Onların dengi değiliz artık oyun ve arkadaş arıyorlar. Büyük oğlum 2 3 yaşlarındayken 50 kg geziyordum bir ara 49 a düştüm insan vücudu o hareketi kaldıramıyor gerçi bizimki 7 yaşında dehb tanısı aldı psikiyatr dan. Ekstra bir hiperaktivite söz konusuydu.

Sanırım bir 4 yaşından sonra rahatladım. 7 yaşından sonra da hiç zorluğu kalmadı diyebilirim iki senedir maşallahı var hareket azaldı sadece spora kanalize oldu. Basketbol oynayarak atıyor enerjisini. Ergenlik zamanı çıldırmazsa şu hali baya baya ideal erkek çocuk.
0
kullanicadi
(11.12.24)
Krese başladı, konuşması da gayet iyi durumda. Bizi de anliyor ama genelde söylediğimizi kendi canı isterse yapıyor.
0
🌸alibaba06
(12.12.24)
çocukların normal rutine ulaşmaları 25 yaş civarını buluyor. Bu yaşa gelene kadar yok 2 yaş bilmemesi, yok 3 yaş sendromu, yok kreşe başladı ondan huysuz zamanı, yok okula başladısı, yok akran zorbalığı, yok ön ergenliği, yok ergenliği, gençlik sancıları, "aman teyzesi, sınava çalışıyor"ları, "e tabi üniversiteli olunca"sarı falan derken 25 yaş gibi rahatlarsınız.

Bizim çocuklar biraz manyak, benim beklentim 30.
0
babilfish
(12.12.24)
(11)

Ev alma sorunsali

tuborg yesili
derdini sey yapayimlik bir soru gibi duruyor ama degil, bizim evimiz yok, bu zamana kadar bir sekilde paea biriktirdik derken su an ancak orta halli bir ev alacak duruma geldik.Ancak ben asla ev asla ev begenemiyorum, evlerin isciligi mimarisi berbat, azicik eli yuzu duzgun olana da aninda 3,4 kat f
derdini sey yapayimlik bir soru gibi duruyor ama degil, bizim evimiz yok, bu zamana kadar bir sekilde paea biriktirdik derken su an ancak orta halli bir ev alacak duruma geldik.

Ancak ben asla ev asla ev begenemiyorum, evlerin isciligi mimarisi berbat, azicik eli yuzu duzgun olana da aninda 3,4 kat fiyat bicildiginden yanina yaklasamiyoruz.

Cok buyuk beklentilerimiz yok ama yani oyle evler var ki ruhum cekiliyor, sahibini arayip sen kafayi mi yedin bu evin hali ne ve sen bu parayi istiyorsun demek istiyorum. Sahibinden fobim oldu resmen, bakinca moralim bozuluyor.

Nasil bulunuyor az cok eli yuzu duzgun, normal fiyatli ev?

Valla isim olmasa tek tek ev sahiplerine ulasip sovesim var, mutfak fayanslari kirik dokuk eve 6 mio isteyen var, hele esya olan evlerdeki o zevksizlik o her seyin dandikliginin taaa fotolardan belli olmasi.

Lutfen uzerime oneri atin, ev nasil bakilir, bulunur?
0
tuborg yesili
(10.12.24)
öncelikle şunu kabullenmek gerek: dört dörtlük ev bulmak dört yapraklı yonca bulmak gibi bir şey. ona yakın olanlar da muhtemelen bütçenize uymuyor.

kriterlerinizi biraz esnetmeniz gerekecek. lokasyon olabilir, banyonun durumu olabilir, m2 ölçüleri olabilir. tadilat, dekorasyon vb. ile biraz idare etmek gerekebilir.

kolay gelsin, bol şans.
0
zakk
(10.12.24)
Evin fiyatını büyük ölçüde muhit belirliyor. Kiralık dairelerde durum daha kötü. 40 yıllık binadaki, 40 yıldır ne tadilat ne bakım görmüş dairelere servet isteniyor. Nasıl ev bulunur? Çemberi genişletmek lazım; ama yine de içinize sinen bir ev bulamayabilirsiniz. Benim ilk evim kötüydü. Şimdiki bir tık daha iyi. Bir sonraki daha iyi olur inşallah. :)
0
auroraaurora
(10.12.24)
ev kültürümüz gelişmemiş. aslımız göçebe, yerleştikten sonra da fakirlik...
0
parka
(10.12.24)
@ sanemkk+1

Bence evin içinden çok muhit önemli, apartman komşuları çok çok önemli. Kapı önlerinde ayakkabı hatta vestiyer varsa kaç. Çamaşır asılmışsa balkona böyle ipe asılanlardan kaç. Çocuk parkı varsa da kaç. Kediler ve köpekler için mama ve su kabı yoksa ve en önemlisi bu hayvanlar insan gördüğünde kaçıyorsa , topukların vura vura kaç.
0
rock n roll
(10.12.24)
Kesinlikle katılıyorum. Mevcut türk yapıları içi de dışı da iğrenç. Annemin dairesini değiştirmek istiyorum gerçekten her yerde ışıktan, çakma mermerden, her yere bir şey koymaktan kusacagim. Bu kadar zevksiz adamların eline verilmiş bu sektör.

Ama yapacak bir şey yok. Yapısına, firmasina, komsusuna falan bakıp alacaksiniz.
0
logisticsmanager
(10.12.24)
İnsanlar tadilata 500 bin harcıyorsa bunu ev fiyatına en az + 2 milyon olarak ekliyorlar.

Tabi söz konusu istanbul ise bu paraları bir de eski evlere istiyorlar, dediğiniz gibi deprem sebebiyle malzemesi, temeli vs hep soru işareti.

Yeni yapılan evler de muamma bu arada. Celiginden cimentosundan çalamiyorlar belki ama zemin etüdünü düzgün yapmiyorlar, 5 metre örneği 20 metre diye laboratuardan geçirip oldu bittiye getiriyorlar. Depremde Lego gibi devrilen evleri ya da olduğu yerin göçüp içine girip yıkılan evleri hatırlayın. Bunlar hep zemin etüdü düzgün yapılmamış binalar.
0
makbur
(10.12.24)
Bugün bir arkadaşla bahsi geçti. Benzer bir süreçten sonra ev almayıp, fiyatlar uçup gidince de, ev alamadığından bahsetti.

Sağına soluna, kapısına vs. bakarsanız, evsiz kalırsınız. Fiyatlar tekrar yükselişe geçerse, alamazsınız. Satın aldıktan sonra 250-300 bin gibi bir bütçe ayırıp, bazı şeyleri tadilat yaptırabilirsiniz.

Kimse geleceği bilemez ama çok beklemeyin. 2-3 ay içinde bir anda tepetaklak olabilir her şey.

NOT: Yatırım tavsiyesi değildir!


.
0
kartallar yuksek ucar
(10.12.24)
ben de taze aldım evi. tam 3 senedir beklemedeydim. ben deprem yönetmeliği ferah olması ve muhite bakarak aldım. antalya 3.4 1+1 konyaaltında yeni gibi olan evler yani 10 yaşına kadar olan evler 3.5 milyon liradan başlıyor.
0
denizmaniaherif
(10.12.24)
Genel bir ic boguculuk ve zevsizlik problemi var evet. Alamadığın için satıcıya küfretmene gerek yok ama. Eski evler daha genis ve ferah genel olarak.
0
osssy
(10.12.24)
Hocam türkiye'de düzgün işçilikli ev bulmak çok zor.

Altyapı anlamında en düzgün projeler gördüğüm bugüne kadar soyak grubunun evleriydi.

Bence fayansa mayansa takılmayın. Onlar zaman içinde yapılır. Millet dışı döküntü evlerin içlerini ne hale getiriyor. Dışından bakıyorsun gece kondu, daireye bakıyorsun new york'ta penthouse...

Türkiye'de en önemli konu evin altyapısı kesinlikle. Boyasını mutfağını banyosunu düzeltirsin. Ama bozuk altyapı büyük dert.

Nedir o?

Mesela çatısı akıtıyor mu? İstanbul'da bağdat caddesine 2-3 sokak mesafede 3-4 senelik binanın çatısı su akıtıyor mesela? Yalıtım düzgün değil, giderleri yanlış yapmış...

Ya da su tesisatı dandik.

gibi gibi...

Bunlar daha büyük sorun.
0
anten
(10.12.24)
millet fayansına, kapısına bakma filan demiş ama yapısız evde mutsuz mutsuz oturmak da büyük mutsuzluk sebebi. bilmemkaç milyon verilen evin de eli yüzü az düzgün olsun istiyor insan. ve cepte 300-400 yoksa büyük tadilat işlerine de girişemiyorsunuz, çok pahalı. 110 m2 evin boyasına 16bin tl verdik bir sene önce. şimdi 50bin isterler kesin.

arayacaksınız ve önünüze çıkacak başka çaresi yok da bu arada bazı kriterlerden vazgeçilecek.

ben mesela asansört şart diyordum, asansörsüz 1. katta oturuyoruz şu an. ama eski döküm petekli evi direkt eliyordum önceki evden çok ses yaptığını bildiğim için. banyo ve tuvalet yüzüne bakılmayacak gibiyse direkt eliyordum. çünkü parke kötü ise üstüne halı serebiliyorsunuz ama banyo leş gibi ise iyi bi masraf yapmadan düzelmiyor. örnekler çoğaltılabilir.

bir sene önce benzer yollardan geçmiş biri olarak kolaylıklar diliyorum.

benim örneklerim de dahil olmak üzere verilen örneklerin hepsi aslında kişiye göre değişiyor. mama kabı varsa kaç demiş bi arkadaş, bizim sitede her yer mama kabı ama tutup kediyi binanın içine alıyolar, kaka kokusu çekiyorsun. evin bir cephesi site içindeki parka bakıyor. gürültü oluyor mu, kesinlikle. ama ben de kızımı parka kolayca götürebiliyorum, işime yarıyor. gibi gibi.
0
elorelia
(11.12.24)
(3)

emlakçı ile konuşma

WithWorth
1 ay sonra işe başlayacağım.iki gün sonra evi göreceğim.emlakçıya sözleşmeyi 1 ay sonradan başlatalım desem kabul etmeyecektir.o pazarlığa nasıl gireyim ?3 hafta falan desem makul bir talep mi ?
1 ay sonra işe başlayacağım.
iki gün sonra evi göreceğim.

emlakçıya sözleşmeyi 1 ay sonradan başlatalım desem kabul etmeyecektir.
o pazarlığa nasıl gireyim ?
3 hafta falan desem makul bir talep mi ?
0
WithWorth
(09.12.24)
emlakçı karışmaz o işe evi tutacaksanız 1 ay elden verip sözleşmeyi 1 ay sonrasında başlatmayı ev sahibiyle konuşun ama tutmayacaksanız o iş yaş, kimse beklemez
0
erty_ksk
(09.12.24)
peşin paranız yoksa ev tutmanız çok zor. kim inanır ki bu duruma.
0
elorelia
(09.12.24)
10 sene tek başıma kirada oturdum, 4 ev değiştirdim bu teklife kimse sıcak bakmaz. Evlerin çok önemli bir kısmı (fiyat da piyasa rayiçleri civarındaysa) daha bir önceki kiracısı çıkmadan tutuluyor.

Örneğin 1 Ocak ve sonrasında taşınacaksan Aralık 20-21 gibi belirlediğin tüm evleri gör, yılbaşı itibariyle kontratı başlat. Daha makul bir yaklaşım.
0
Lethe
(10.12.24)
(9)

D vitamini takviyesi nasıl seçilmeli? Hangi marka en iyisi?

metematik
Bir sürü çeşit ve dozaj var. Kişi kendisi için doğru takviyeyi nasıl seçmeli?
Bir sürü çeşit ve dozaj var. Kişi kendisi için doğru takviyeyi nasıl seçmeli?
0
metematik
(09.12.24)
Önce kan tahlili yaptırıp D vitamini ve diğer kan değerlerini kontrol ettiricen. Doktor sana diyecek ki şu kadar eksiğin var, şu miktarda kullanabilirsin, hangi ürünü kullanayım diyecen o da sana tavsiyede bulunacak.
0
muhayyer divan
(09.12.24)
sınır altındaysa ama çok düşük değilse (tahlilde yazar 0-10 arası çok düşük, 10-25 arası düşük, 25-bilmemkaç arası normal falan diye), ama normal sınırın altındaysa haftada 2 gün d-colefor içebilirsin.

yine de doktora danışmadan kullanma.
0
kibritsuyu
(09.12.24)
D vitamini biraz komplike çalışan bir vitamin, yani vitamin diyoruz ama hormon gibi çalışan bir vitamin bu o nedenle bazı konulara dikkat etmek lazım, misal salt D vitamini olarak değil D3K2 formunda almak kan ve kemiklerdeki kalsiyum dengesini korumak için önemli zira K vitamini kandan kemiklere kalsiyum geçişini sağlarken D vitamini de kemiklerden kana kalsiyum geçişini sağlar, K vitamini olmadan kullanıldığında kemiklerden kana geçen kalsiyumun tekrar kemiklere ulaştırılması mümkün olmuyor o nedenle kemik kaybı yaşanabiliyor. Bir de magnezyum D vitaminin emilimini yükseltiyor, tercihen magnezyum da kullanılabilir.

Bunlara ek olarak sen tabii bi kan tahlili yaptırıp değerlerini öğren ama Türkiye konumu itibariyle D vitaminini senetzini sağlayan UVB ışınları sadece yaz aylarında ve öğle saatlerindeki birkaç saatlik zaman diliminde alıp faydalanabiliyor, o nedenle Türkiye'de sokakta çevirdiğin 10 kişiden 10'unda muhtemelen D vitamini eksikliği vardır zira olmaması için bir neden yok çünkü Güneş'ten D vitamini almak Türkiye'de çok mümkün değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.12.24)
d2k2 formunu öneriyorlar 30 yaş üstüne.
ben ne zaman ölçtürsem düşük çıkıyor. o sebeple sürekli gidip d baktırmıyorum. ara ara kullanıyorum.

şunu önermişti son eczacı
productimages.hepsiburada.net
0
elorelia
(09.12.24)
tahlilde 25 üstü çıktığında doktor çok iyi deyip seni eve yollar. son yapılan çalışmalara göre 60 üstü bazılarında ise 80 üstü olması gerektiği belirlenmiş.
tabi önce tahlil yaptır sonrasında en az 60 üstü tutmak için d3k2 formunda günlük ikame dozda kullanmaya devam et. her 10 kilo içi 1000iu şeklinde. eksikliği gidermek için daha yüksek alınabilir.
k2 vitaminin ile alımında da farklı görüşler mevcut. bir kısım araştırma k2 ye gerek olmadığı tamamen pazarlama için yapıldığını söylüyor.

devlete gidersen devit-3 damla yazar. bununla yükselteni görmedim. veya d-colefor yazar. bu düzenli kullanınca yükseltiyor. değeri belli seviyeye getirdikten sonra damla formunda d3k2 ile devam edilir.
ayrıca d vitamini yarılanma ömrü kısadır. o yüzden belli bir seviyede tutmak için devamlı kullanmak gerekir.
benim kullandıklarım venatura, ocean, immuneks
0
my fault
(09.12.24)
Avrupa normlari D-Vitamini konusunda oldukca yetersiz. Yetiskinlere günde 800 IU öneriliyor.
Öncelikle D-vit cok kolay sistemden gecen bir vitamin. Kan testi yaptirirsiniz, bir bakmissiniz üst sinirin üstündesiniz. Sonra doktorlar der ki size, d-vit kes. Sen 3 ay kesersin, bir bakmissin serum vit-d seviyesi yerlerde.

Bu sebeple önerdigim sey
1. ABD normlarini takip etmek.
2. D-vitaminini uzun süreli kesmemek.

ABD normu der ki, kg basina günlük 100 IU D-vit. Bu miktar D-vit sizin serum D-vit seviyenizi istenen seviyede tutacaktir.
D-vit düsük olan birine önce yüksek dozaj yükleme yaparim, sonra kg basina günde 100 IU almasini söylerim.
Altta yatan baska sebep yoksa D3K2 veririm. Calcitriol degil.
Eger D-vit üst siniri astiysa, D-vitaminine bir hafta, 10 gün ara vermesini söylerim. Öyle aylarca degil. Serum D-vit 200 nmol/L cikan birine bir hafta boyunca kan testi yapin her gün, görürsünüz ki bir haftanin sonunda bu deger yarilanir. Ben yaptim yani, biliyorum.
0
alice in potatoland
(09.12.24)
venatura d3k2 kullanıyorum. normalde kilona göre hesaplanıyor. 80kg biri için günde 6-8 damla gibi düşünebilirsin. bunun çok fazla olduğunu günlük dozun 1-2 damla olması gerektiği söyleniyor ama bu mikro dozlarla da D vitamini değerini yükseltebilen yok. düşüklüğe bağlı olarak ilk 10-15 gün bu dozun 2 katını alabilirsin. (12-16 damla)

bu formule göre ilerliyorum 2 ayda bir 1 ay ara veriyorum en son ölçümde D vitamini değerim 76 çıkmıştı.

mustafa atasoy'un bu konuda detaylı bir videosu var:
www.youtube.com
0
orpheus
(09.12.24)
Desiferol var. Sabah akşam atılıyor. Bu hap d vitamini depolarını yavaş yavaş doldurduğu için daha etkili.
0
komando kani var bende
(09.12.24)
Doktor tavsiyesi ile hareket et. Fazlası hipertansiyon, böbrek taşı gibi ciddi sorunlar yapabiliyor. Doz için doktor ne diyorsa onu yap.
0
wd40
(10.12.24)
(5)

Ankara'da irmik unu nerede bulunur?

tahirkemalbozoglu
SbSıfır, ince olan. İrmik unu.
Sb
Sıfır, ince olan. İrmik unu.
0
tahirkemalbozoglu
(06.12.24)
Semolina unu olarak Carrefour ve Migros'larda satılıyor.
0
marla is in my head
(06.12.24)
Onlar ince değil normal irmik boyutunda. Semolina dediğimizde irmigin inkilizcesi.
0
dedeminhirkasi
(06.12.24)
Sen bence ulusa gidip araştır.
0
dedeminhirkasi
(06.12.24)
bebek irmiği olabilir mi? onlarınki toz/un şeklinde oluyor dediğiniz gibi. organik ürünler satan mağazalarda oluyor. doğadolu mesela. ebebekte de vardı bi ara.
0
elorelia
(06.12.24)
Ulus + 1

Tarihi Hal ve Anafartalar Belediye Çarşısı
0
isiaha
(06.12.24)
(10)

Evde alkol

gilbeys
Bir arkadaşım evde alkolün her türlüsünü yapıyor. Rakı/votka/viski vb Çok da güzel yapıyor namussuz :) Ne kadar dikkat edilirse edilsin Bundan zehirlenme riskimiz var mı?
Bir arkadaşım evde alkolün her türlüsünü yapıyor. Rakı/votka/viski vb Çok da güzel yapıyor namussuz :)

Ne kadar dikkat edilirse edilsin Bundan zehirlenme riskimiz var mı?
0
gilbeys
(05.12.24)
Zehirleyen sey ickiyi yaparken satin alinip kullanilan alkolun turu. Metil alkol ise zehirliyor, etil alkol ise zehirlemiyor.

Metil alkol daha ucuz, o yuzden daha cok tercih edilebiliyor.
0
sertac akin
(05.12.24)
Neyle yapıyor?
Dışarıdan etil alkol alıp yapıyorsa bir gün metil alkol alabilir. Bu büyük bir risk.
Kendisi imbik kurmuş, damıtıyorsa bu suçtur. Öyle bir riski var.
Kendisi şarap veya bira yapıyorsa, belli bir miktarı geçmemek ve satmamak kaydıyla yapabilir ve risksizdir.
0
Mirket
(05.12.24)
metil alkol ile etil alkolü ayırt edebilmek için kitler satılıyor. arkadaşınız büyük ihtimalle ondan kullanıyordur, risk almıyodur heralde. ama yanılma payı nedir, ne değildir bilmiyorum.
0
elorelia
(05.12.24)
fıçıda bekletilen viski, damıtılan rakı gibi olmaz onlar. gerek yok bir hatayla zehirlenilir.
0
mikahakkinen
(05.12.24)
Damarlarında kandan çok bu tip alkolün dolaştığını düşündüğüm bir arkadaşım, @ elorelia'nın bahsettiği kitlere fazla güvenmememi söylemişti ki bu konuda söylediklerine inanırım.
0
Mirket
(05.12.24)
Bu işler riskli geliyor bana. Teknik detayını bilmiyorum.

Ama bu kadar kolay olsaydı zehirlenme riskini ortadan kaldırmak, koca şirketler laboratuvarlara para saçmazdı.
0
anten
(05.12.24)
özellikle viski için, piyasadaki hemen hemen tüm markaların yoğun aromaları satılıyor, satın aldığı alkolün içine istediği aromayı, örneğin chivas, karıştırıyor ve aha evde viski yaptım diyor sonra.

eskiden tang vardı, ya da nazzo. toz içeceği suyla karıştırıp evde portakal suyu yapılıyordu. o ne kadar portakal suyuysa arkadaşınızın evde yaptığı da o kadar viski işte.

kendisi yanlışlıkla etil yerine metil alabilir, satıcısı etil yerine metil satabilir, karıştırıp fiyatı düşürmeye çalışabilirler vs vs.

netice olarak içinde milyon tane farklı risk var ve sonuç da kimya fabrikasında üretilmiş evde mikslenmiş iğrenç bir içki. tek olumlu yanı ucuz olması. iyi de viski almaya param yoksa gidip saçma sapan şeyler içeceğime viski içmeyiveririm daha iyi yani.

bu insanlar da bir tuhaflar.
0
emfuzi
(05.12.24)
etil alkolun satisi yasal olmadigi icin risk var. muhtemelen bir tekelden elaltindan aliyor. arkadasina ne kadar guvenirsen guven tekelci faktoru var.
0
buenosdias
(06.12.24)
en fazla kör olursun.
0
ayseee
(06.12.24)
mayalama (bira/şarap) yapıyorsanız neredeyse yok. distilasyon yapıyorsanız veya hazır alkol alıyorsanız her zaman var.
0
inheritance
(06.12.24)
(5)

Böbrek nakli hakkında

biseysorucam
Babam nakil olacak gibi görünüyor. Süreç ile ilgili danışabileceğim ve bu süreci yaşamış olan birileri var mıdır acaba? Yeşillendirebilir misiniz?sol si re solneseli mese palamudu belkibirgunbiryerdepsikopatr10nevonevohttps://eksisozluk.com/bobrek-nakli--472436?p=İsimli yazarlara mesaj atma şansınız
Babam nakil olacak gibi görünüyor. Süreç ile ilgili danışabileceğim ve bu süreci yaşamış olan birileri var mıdır acaba? Yeşillendirebilir misiniz?

sol si re sol

neseli mese palamudu

belkibirgunbiryerde

psikopatr10

nevonevo

eksisozluk.com

İsimli yazarlara mesaj atma şansınız var mıdır acaba en azından? Kendileri daha önce tecrübe etmişler, yardımcı olabilir belki

Çok teşekkür ederim
0
biseysorucam
(04.12.24)
Selamlar. Babanızın böbrek fonksiyonları ile ilgili bilgi verebilir misiniz. Yüzde kaç çalışıyor mesela yada kaç böbrekte sıkıntı var gibi.
0
nevonevo
(04.12.24)
Merhabalar, 7 yıldır diyalize giriyor babam fakat artık fistül veya katater yeri kalmadığı için nakle yönekdik.yüzde 10un altında çalışıyor. Annem verecek bundan 5 yıl önce yapılan testlerde yüksek uyumlu çıkmıştı. Şimdi tekrar testlere girecekler
0
🌸biseysorucam
(05.12.24)
hepsine mesaj attım. duyuruyu silmeyin. geçmiş olsun.
0
elorelia
(05.12.24)
Yüzde 10 altında çalışıyorsa nakil ihtiyacı doğmuş demektir. Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama bu konularda özel haataneleri tavsiye etmiyorum. Antalya'da bulunan akdeniz üniversitesi hastanesinde çok iyi bir ekip var. İmkanınız varsa orayı tavsiye ederim kesinlikle.

Ameliyattan korkmanıza hiç gerek yok çünkü basit bir ameliyat gibi artık. Ancak ameliyat sonrası ilk 1 sene özellikle ilk 6 ay çok önemli.

1 hafta bile yatmamıştı abimler ameliyattan sonra hastanede.

Kullanılan ilaçlar bağışıklığı baskıladığı için ilk 1 yıl özel karantina gerekiyor aslında. Bu kınuda mutlaka titiz olun. Eve mümkünse aile harici kimseyi almayın. Geçmiş olsun ziyareti vs. Gibi şeylere asla izin vermeyin. En ufak bir virüs yada hastalık böbreği kaybetmeye hatta hayatı kaybetmeye sebep olur.

Benim yengem öğretmendi. İlk 1 sene rapor ile okula gitmedi ama şimdi derslere giriyor rahatça. Tabi dikkat ediyor yine.

Grip vb. Hastalıklarda genelde dinlenerek geçiyor ama geçmezse hastaneye yatırılıp tedavi ediliyor.

Özetle nakil alan kişi kalan ömründe dikkatli davranırsa uzun yıllar böbrek sıkıntısı olmadan yaşayabilir.

Aklınızda sorular varsa sorabilirsiniz.
0
nevonevo
(05.12.24)
psikopatr10'un eksiduyuru hesabı olmadığı için mesaj atamıyor. onun mesajını yolluyorum:

böbrek eğer yüksek oranda tutuyorsa nakil olmasını kesinlikle öneririm. biz istanbul'da medicana'da nakil işlemini hallettik. akdeniz tıp'tan gelen bir ekip var. çok ilgililer ve çok deneyimliler. kesinlikle tavsiye ederim herhangi bir şey için 1 lira bile talep etmiyorlar. nakilden sonraki 1 sene ise çok önemli grip bile olunmaması gerekiyor o derece dikkat edilmeli
0
mungojerry
(05.12.24)
(9)

Prima’nın Yapıp Diğerlerinin Yapamadığı Şey Ne?

eisberg
5-6 marka denedik hatta biri de Prima Aktif Bebek. Birisi sızdırıyor birisi pişik yapıyor birisinin mavi çizgisi çalışmıyor vs… prima premium’da bir tane bile sorun yaşamadık. Fiyat olarak prime diğerlerinin 2, 3 hatta bazılarının neredeyse 4 katı. Diğerlerinin yapamadığı şey ne? Ucuz oldukları için
5-6 marka denedik hatta biri de Prima Aktif Bebek. Birisi sızdırıyor birisi pişik yapıyor birisinin mavi çizgisi çalışmıyor vs… prima premium’da bir tane bile sorun yaşamadık. Fiyat olarak prime diğerlerinin 2, 3 hatta bazılarının neredeyse 4 katı. Diğerlerinin yapamadığı şey ne? Ucuz oldukları için mi öyleler? Biz mi bir şeyi beceremiyoruz?
0
eisberg
(04.12.24)
Bizde de aynı durum var. Hatta geçen Migros indiriminden birde ucuz Prima alalım deneyelim dedik, oğlan da rahat etmedi bizde. Sorunu bilemiyorum.
0
etna
(04.12.24)
Etrafımdaki bebekli ailelerden gözlemlediğim kadarıyla bebekten bebeğe değişiyor ya. Primayla hiç rahat edemeyip çok daha ucuz markalarla tam aradığını bulan arkadaşlarım da var
0
nundu
(04.12.24)
Bebeğe göre değişiyor+1 bizim bebeğimizde en pahalısı ile rahat etti arkadaşın bebeği ise en ucuz bez ile rahat etmişti.
0
basond
(04.12.24)
Bebeğe göre değişir. 9 sene önce
Prima pahalı geldiğinde piyasadaki pek çok markayı denemiştim.
Bebeğim bir tek komili ve o zaman piyasaya yeni giriş yapan ve pek bilinmeyen goon ile çok rahat etmişti. Bunlarla devam etmiştim hiç sorunsuz.
0
strawberry first
(04.12.24)
kimyasalları daha zararlı olduğundan. ayrıca her çocuğun teni farklı tepkiler veriyor. kızıma en organiğinden isveç malı bez taktım pişik yaptı. primanın başka bir modelini taktım çocuk rahat etti. daha sonra sleepye geçtim. arge artı kimyasal ve malzeme kalitesi.
0
mikahakkinen
(05.12.24)
olayın prima ile alakası yok. şans işi. doğduğundan beri sleepy bionatural kullanıyoruz, sorun yaşamadık. primada pişik olup goon kullanan bebek var.
0
elorelia
(05.12.24)
goon sleepy babyturco-doğadan hepsini deneyeceksin. bebek hangisinde alerjik olmazsa devam.
0
xrated
(05.12.24)
Şok markette bebeland marka bez yapı itibariyle primaya en çok benzeyen bez bence. ev içindeyken molfix veya bebeland takarken dışarı çıkıcağımızda ya da uyku öncesi prima aktif bebe kullanıyoruz. zaten hepsiburada da falan sürekli premiuma özel kampanya oluyor adet fiyatı diğerlerinden çok farklı olmuyor. premium care olanı tabi uçuk pahalı ona birşey diyemem
0
bigcaptain
(05.12.24)
Biz de primada huzur bulamadık önce sleepy kullandık o çok bozdu nasılsa, sarı külot goon’a geçtik. Nadiren prima aktif bebek kullanıyoruz ama premium care pampers olmadı.
0
kullanıcıadımbuolsun
(06.12.24)
(11)

çocuğunu okula polis arabasıyla bırakmak

emfuzi
kızımın okulunda bir veli, her gün çocuğunu polis arabasıyla getiriyor. üstelik tepesindeki lambalar da aktif olarak yanıyor.görevli polis memurunun böyle bir hakkı var mı?
kızımın okulunda bir veli, her gün çocuğunu polis arabasıyla getiriyor. üstelik tepesindeki lambalar da aktif olarak yanıyor.

görevli polis memurunun böyle bir hakkı var mı?
0
emfuzi
(04.12.24)
polis devletinde padisah
0
ShadowOfMoon
(04.12.24)
Teyzem polisti oradan biliyorum. O polis arabasının benzini mazotunu devlet ödüyor. Aslında yapılmaması lazım.
0
komando kani var bende
(04.12.24)
hakkı yok ama amirinin haberi vardır. burası türkiye.
0
mikahakkinen
(04.12.24)
getirdiği sırada biraz durup trafiği kontrol ediyorsa yine yaktığı benzinin hakkını veriyordur. onun dışında yok tabi böyle bi hakkı.

ben ilkokuldayken de bunu yapıyorlardı. ilçe emniyet müdürünün çocuğu sınıf arkadaşımdı. evden alıp eve bırakırdı iki polis bir araç ile. okul çıkışında on dk durur, trafiği kontrol eder (ki hiç gerek yok), çocuklara araba çarpmasın diye dururlardı.

25 sene önce bu oluyorduysa, bugün daha bi normal geldi.
0
biseysorcaktim
(04.12.24)
foto, plaka, şikayet cimere gönderin.
0
okinawalı taş kağıt makas ustası
(04.12.24)
Evet cimerciler olarak hemen geldik, biz 50-100 liranın hesabını yaparken vergilerimizin havaya gittiğini görmek ağırımıza gidiyor. Bu durumun nasıl normalleştirilmeye çalışılıyor aklım almıyor ya. Cimer den fazla yapılacak birşey yok.
0
mirty
(04.12.24)
adamda zerre kadar utanma olsa şunu yapmaz. buna takılmıyorlar da cimerciler gelmiş diyorlar. ne güzel kanıksamışsınız bu rezilliği
0
titanyum22
(04.12.24)
Taşıt kanunu cetvel 1 ve cetvel 2de anlatılır bu konu. Şikayet edilebilir.
0
Mirket
(04.12.24)
yasal mı? değil.
yaparlar mı? yaparlar.
0
babilfish
(04.12.24)
valla cimerde gaz alma yeri ancak okuldaki diğer velilere de yazdırablirseniz daha etkili olabilir. bu çete düzeninin halkı rahatsız ettiğini iyice gözlerine sokmak lazım. kimse istediği gibi at koşturmamalı.
0
calmdown
(05.12.24)
cimere şikayet ediyorsunuz, şikayetiniz ilgili polis memuruna bir şekilde iletiliyor, sonra vay başıma gelenler. yani keşke gerçekler böyle olmasaydı ama bu belayı almaya değer mi?
0
elorelia
(05.12.24)
(6)

Eskişehir’e ne zaman gidilir?

yetkili birine benzeyen abi
Bir hafta sonu İstanbul’dan trenle gidip gezmek istiyoruz.Ama yıllar önce kışın gitmiştim gerçekten acı veriyor.Aralık’ta gitmek korkutuyor, şubat daha iyi mi olur?
Bir hafta sonu İstanbul’dan trenle gidip gezmek istiyoruz.
Ama yıllar önce kışın gitmiştim gerçekten acı veriyor.
Aralık’ta gitmek korkutuyor, şubat daha iyi mi olur?
0
yetkili birine benzeyen abi
(02.12.24)
Bu haftasonu hava görece güzel görünüyor (12-13 derece) hava durumunda. Şubatta daha soğuk olabilir bence şimdiye göre.
0
nundu
(02.12.24)
Şubat büyük ihtimalle daha kötü olur.
0
kobuzchu kiz
(02.12.24)
mart sonundan önce donarsın
0
jamswety
(02.12.24)
soğukta ayazı çarpar ankaranın ayazına benzemez felç bırakır.
0
mikahakkinen
(02.12.24)
gitmişken baharda gidin. kışın bi zevki olmaz, dehşet bir soğuğu oluyor.
0
elorelia
(03.12.24)
geçen kış öyle ekstrem bir soğuğunu görmedim bu arada ama bu sene sert başladı. Hava durumu eksilere inmedi pek ama gerçekten soğuk. Bu haftasonu dediğim gibi hava durumu iyi gösteriyor, belki bu haftasonu gelinebilir, onun dışında mart falan anca işte. Daha da beklerim diyorsanız bence sonbaharda çok güzel oluyor şehir. Ekim gibi düşünebilirsiniz belki ileride
0
nundu
(03.12.24)
(2)

Süresi geçen ve iptal olan banka kartı sıkıntısı

the sound and the fury
Ebayden bir alışveriş yaptım. Sanat kitabı aldım alıcı iptal etti. Iptal edilmektedir sonra banka kartimin suresi gecmisti yeni kart aktif oldu. Şimdi sorun şu kart iptal para iadesi olmayacak mı? Iban adresime bağlı kartlar ama eski kart ile alışveriş yapmıştım o iptal oldu yeni kart bilgisi de si
Ebayden bir alışveriş yaptım. Sanat kitabı aldım alıcı iptal etti. Iptal edilmektedir sonra banka kartimin suresi gecmisti yeni kart aktif oldu. Şimdi sorun şu kart iptal para iadesi olmayacak mı? Iban adresime bağlı kartlar ama eski kart ile alışveriş yapmıştım o iptal oldu yeni kart bilgisi de sitede yok ebay eyazmam mi gerekiyor. Ne yapabilmem lazim. 4 gün oldu iade olmadı araya cumartesi pazar girmişti ama
0
the sound and the fury
(02.12.24)
Kartın süresinin geçmesi ya da iptal olması iade işlemini etkilemez normalde, 7-10 gün arası sürebiliyor ne yazık ki bu tür süreçler.
0
salihdt
(02.12.24)
benim bildiğim kadarı ile sizin bankadaki kredi kartı hesabınız sabit, kart değişince sadece hesabı kullanabileceğiniz rakamlar değişmiş oluyor, hesabınız aynı kalıyor. dolayısı ile işlem yeni kartınıza yansır.
0
elorelia
(02.12.24)
(23)

Para ve imkan varken gezmek mi yoksa biriktirmek mi?

tahirkemalbozoglu
Şu anda çoluk yok çocuk yok. Bize yetecek kadar para kazanıyoruz eşimle beraber. Yaş 34 lere geliyor, anadan babadan bir şey görmediğimiz için açıkçası gorgususuz, gorgusuzlukten kastım gerçekten gorgususuz yani bir yer görmüş değiliz, yurtdışına bir kere çıktık, dağ görmemişiz taş görmemişiz, farkl
Şu anda çoluk yok çocuk yok. Bize yetecek kadar para kazanıyoruz eşimle beraber.
Yaş 34 lere geliyor, anadan babadan bir şey görmediğimiz için açıkçası gorgususuz, gorgusuzlukten kastım gerçekten gorgususuz yani bir yer görmüş değiliz, yurtdışına bir kere çıktık, dağ görmemişiz taş görmemişiz, farklı bir medeniyet, kültür görmemişiz. Hal böyle olunca vakit ve imkan varken gezmek istiyoruz açıkçası fakat bir yanımızda hep "ulan oğlum biriktirsene paranı" diyor.
Ancak vakit geçince de işte şimdiki gibi gezmek görmek isteği olacak mı? Sağlık yerinde duracak mı? Örneğin çocukken her çocuk gibi sabahlara kadar oyun oynardım fakat her oyunu alamazdık, şimdi Bi heves ediyorum yarım saat sonra atıyorum elimden joysticki, yani her şey zamanında diyorlar ya o doğru, bu heves kaçtıktan sonra para olması da çok önemi kalmıyor açıkçası, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
tahirkemalbozoglu
(29.11.24)
bence gezmek ya. zaman geri gelmiyor. keşke çocuk olmadan biraz daha gezseymişiz diyorum bazen.

tabi ki insanın kenarda kara gün parası olmalı da. 50 attınız diyelim onu 100-150 yapacaksınız diye de hayatı kaçırmanın bi manası yok.
0
elorelia
(29.11.24)
bu konuyu gezmek vs. para biriktirmek olarak değil de deneyim kazanmak vs. emtia almak olarak değerlendirebilirsiniz. önemli olan 1-3-5 yıl sonra sizi ev-araba almak mı mutlu edecek yoksa 1-3-5 yıl sonra gezmekten edineceğiniz yeni deneyimlerin hayatınıza getireceği mutluluk mu? ben ikisini de biraz yapmaktan yanayım, biraz kenara para ayıralım ama biraz da yeni tecrübelere yelken açalım. insanız, bu hayata bir kere geliyoruz ama iyi günler olduğu kadar kötü günler de var.
0
benaslinda
(29.11.24)
Bir insanın işsizlik durumunda kendisini 4-5 ay idare edebilecek parası olması yeterli bence birikim için.
Sonrasında çok kasmamak lazım ve gezebildiğimiz kadar gezip görebildiğimiz kadar çok şey görmeliyiz, sonrasında bunun pişmanlığı daha büyük oluyor bence.
0
mutekebbir
(29.11.24)
Biriktirmek. Çevremde iki genç aile 10-12 yıl dolarla kazandı. Yedi içti gezdi. Sonra işler bir iki yıl ters gitti, kaliteye alıştıkları için harcamaları hemen azalmadı. Bir sürü borçları var kapıya icra geldikçe ,bankalar aradıkça keşke gezeceğimize köşeye 3 kuruş atsaydık diyorlar şimdi.
0
ercu cozer
(29.11.24)
ikisinin de bütcesi vec planı farklı olmalı ki insan ilerde birinden pişman olmasın. Kazancın bir kısmı ile birikim ve uzun vadeli plan yapılmalı, bir kısmı ile de tatil ve gezi planı. Kazançlar elbette yeterli gelmeyebiliyor özellikle günümüzde ancak burada da öyle düşünüyorum ki hedefler zamanında belirlenirse ve doğru planlamalar yapılırsa, uygun teklifler kovalanırsa mümkün.
0
va
(29.11.24)
Cocuk yokken gezmis ve biriktirmis biri olarak soyluyorum.
Kesinlikle gezin. Gezmeye "gezmek" diye degil, tecrube edinmek diye, dunya gorusu edinmek diye bakin. Bakis aciniz ne kadar degisirse hayattan o kadar zevk alirsiniz.
Parayi yine kazanacaksiniz, zaten cocuk yapma plani gelince gotunuzu oyle bir sikacaksiniz ki, aile buyukleri "ehe ehe cocuk rizkiyla gelirmis bak sans iste" diyecek bilip bilmeden. Siz isin bilincinde insanlar olarak calisiyor olacaksiniz zaten.
Diger arkadaslarin da soyledigi gibi, 6 ay- 1 yil kendinizi sikinti etmeden yasatacak parayi koyun kenara, sonra kalanla kendi capinizda gezin ve tecrube edinin.
0
quaker
(29.11.24)
denge diyorum.
para biriktirmek sart. cocugu birak, emeklilik sistemlerini de görüyorsun.
ama gezmek de sart. yoksa mezarliktaki en zengin adam olmanin tadini cikarirsin anca.
0
robert bosch
(29.11.24)
3 kazanıyorsak eğer 2 / 1 iyi bir oran. 2 yiyelim, içelim, gezelim ama 1 de biriktirelim. Yaş aldıkça insanın hayata bakış açısı değişiyor ama bir yandan da enerji bitiyor. Bana birisi şimdi kalk Ugandayı gezelim dese amaaan otur oturduğun yerde derim. Hant hant yürünecek yaşı geçtim daha fazla konfor arayışındayım.
0
charbiel
(29.11.24)
Çocuk varken gezilmiyor, yokken çok rahat ancak şu ekonomik koşullarda zor. 2 memur maaşıyla aynı yıl ingiltereye gidip araba almıştım, şu an bu mümkün değil. Hem enflasyon hem kur hem de hükümet 2023te yurt dışı harcamalarını taksitlendirmeme kararı aldı. Gezmek için zor bir dönem ama mal içinde 10 yılını kitlemeye gerek yok. En kral arabaya binsen ne en güzel evi alsan ne. Bu ülke böyle haldeyken gezcen yoksa psikolojin bozulur.
0
mikahakkinen
(29.11.24)
yillik butce yapin. gelirin %20si birikim %20si tatil %60i harcama %10u worst case scenario butcesi olsun. boylelikle ne yarin ne olacak endiseniz olur ne de tatile gidecek paramiz yok endisesi. ha oyle bir gelir yoksa ortada realist olacaksin. tek basina olmadigin icin esine, ailelerinize karsi sorumluluklariniz var. gelecek kaygisi varken tatil yapmayacak evde oturacaksin.
0
buenosdias
(29.11.24)
gezin. paranın tamamını gezmeye gömün demiyorum ama gezin. gezmediğim her sene için pişmanım arayı kapatmaya çalışıyorum.
0
jelly bear
(29.11.24)
Normalde "lamı cimi yok, şu devirde parayı harcamak mantıksız" derdim ama sizin açıklamayı görünce fikrim değişti. Ben; durumlar iyiyken çok gezdim, hevesimi aldım. Benim olduğum yerden böyle demek kolay.
Yine de gezmeyi tozmayı dahi tutumlu şekilde yapmanızı önermek istiyorum.
Önce vizesiyle şusuyla uğraştırmayacak, nispeten daha yakın yerlere gidip gezginliği deneyimlemenizi tavsiye ederim. Gezginliği deneyimlemek de önemli. Nelere ne kadar harcanıyor, ne konularda sıkıntı yaşanıyor... vs gibi konuları bi kafada oturtup sonradan açılmaya başlayabilirsiniz.
0
norek
(29.11.24)
cocuklar dogmadan gezebildiginiz kadar gezin. Biz Turkler cocuklarla birlikte gezmeyi yuksek cogunluka beceremiyoruz
0
turkuaz
(29.11.24)
2 hafta yıllık izinle ne kadar gezilebilir ki
bence ortada bir sorun yok
önemli olan güzel vakit geçirmek
ev ve araba varsa istediğinizi yapın helalinden
0
bir soru sorcam
(29.11.24)
gezip görmek. hayatı deneyimlemek güzel. ama biraz yatırım da yapılabilir.
dediğin gibi sağlık açısından yapamayacak duruma gelebilir insan, ve göçüp gidebilir de...
0
ermanen
(29.11.24)
offf çok çok zor soru.

bence 40a kadar birikim yapın, vücudunuzu sağlıklı tutun. 40tan sonra gezin. o zamana kadar kitap okuyun bol bol. gezip görmeyle eşdeğer olmaz tabii ama gözle görülür açıklığını kapatır bahsettiğin görmemişliğin
0
titanyum22
(29.11.24)
bu sorunun cevabı çok ucu açık ya. Hayattan ne beklediğinizle ilgili.

Ama birinden birini seçmek zorunda da değilsiniz.

-Akıllı bir bütçe yönetimiyle hem birikim yapıp hem de gönlünüzce gezebilirsiniz.

Gelecek güvencesi sağlamak önemli. Şimdi 34 yaşındasınız, muhtemelen özel sektördesiniz.

45 yaşından sonra ciddi bir yönetici pozisyonda değilseniz ya da kendi işinizi vb kurmadıysasnız özel sektörde şu anki kadar kazancınız olamayabilir. Çünkü o yaşlarda birçok işveren için "yüksek maaşlı, yaşlı, yatırım yapılamaz" statüsünde olacaksınız.
Daha küçük şirketlerde daha düşük ücretlere yönelmeye başlayacaksınız. Kariyer eğrisi böyledir maalesef özel sektörde.

O zaman hayatınızda çocuk da olacak belki. Masraflarınız artacak, ama geliriniz en iyi ihtimalle yerinde sayacak. Zam alacaksınız tabii ama enflasyona oranlayınca muhtemelen aynı yerde kalacaksınız yani.

O yüzden bence birikim işini ihmal etmeyin. Mesela eviniz var mı? Kiranız var mı?
Şimdi belki dert etmiyorsunuz ama o yaşlarda bunlar daha sorun olacak.

Bütçe planlaması önemli. Yıllık bütçe yapmak lazım.

Türk insanı buna alışık değil ama yılbaşında oturun eşinizle yıl boyu cebinize girecek toplam parayı hesaplayın. Bunun bir miktarını seyahate bir miktarını birikim ve yatırıma ayırın.

Ve bu limitlere uygun hareket edin.

İnanın yıllık planlamayla aylık planlamanın farkı hayatınızı çok değiştirecek.

atıyorum 50+50 ayda 100bin mi kazanıyorsunuz?

Yılda 1.2 milyon.

500'ü atıyorum kira, masraflar vs.

geriye kaldı mesela 750000.

Bunun 500000'ünü iyi bir yatırım olarak değerlendirin.

Kalan 250.000'yi seyahatler, yeme içme, eğlence vs için ayırın. Gibi.

50-30-20 diye bir model var.

%50 ihtiyaçlar zorunlu harcamalar.

%30 istekler, eğlence vs.

%20 yatırım

ama bu amerikada yaygın bir model. Bence türkiye'de %30 yatırım olmalı min.
0
anten
(29.11.24)
Medeniyeti, kültürü 3-5 günde göremezsin. 3-5 ay da eh anca birşeylerin tadına varırsın. Finansal stabilite çok önemli.
0
wd40
(29.11.24)
Gezmek +156165465
0
put it in your appropriate place
(29.11.24)
denge kurmak onemli. ikisini de abartmamak lazim ama paranin bir arac oldugunu bilmeniz gerek. bu aracla deneyimler elde etmek yeni araclar almaktan daha onemli bence cunku muhtemelen bir gun geriye donup bakacaksiniz. o zaman gordugunuz sadece sey farkli model arabalar, farkli esyalar falan olursa uzulebilirsiniz.
0
bohr atom modeli
(30.11.24)
Cebine giren her kuruşun (buna yolda bulduğun para dahil) %30'unu ev ve emeklilik fonu olarak ayıracaksın.
Bunu en iyi şekilde değerlendirebilmek için finansal okur yazarlık öğreneceksin.

Kalan %70 ile ister evlen, barklan, çoluk çocuğa karış, istersen gez, toz.
0
Mirket
(30.11.24)
ikisi de.

imkaniniz varken tabii ki de gezin, gorun, deneyim biriktiniz, anilar yaratin, dunyaya bakis acinizi genisletin.

ama bu demek degil ki elinize gecen her kurusu harcayin. hayatta yarin ne olacagi belli olmaz, isinizi kaybedebilir, kaza gecirebilir, engelli kalabilirsiniz. mali olarak sorumluluk sahibi olun, 2 bina gormek ugurna sacma sapan borca girmeyin.

bence butce yapin size uygun olacak sekilde. atiyorum elinize gecen paranin %60i zorunlu harcamalara gidiyor olsun (kira, kredi, borc, benzin, gida vs). kalan %40i'nin yarisini gezmeye tozmaya ya da zorunlu olmayan alisverise, diger yarisini da birikime yatirima ayirin.

boylece hem harcadiginiz para icin sucluluk duymaz, hem de birikiminizi yapmis olursunuz.
0
taurina
(30.11.24)
denge denge denge.

biraz kariyeri saglamlastirmak ve o sirada belki ev arsa alabilmek veya pasif geliri yarattiktan sonra kafa gezmek icin daha rahat oluyor.

bir de cocuk olunca isler komple degisir. ona gore icinizde kalmasin bazi yasanmisliklar hayatinizi bir cocuga adamadan once. sonra hep pismanlik, kavgalar, burukluklar vs.
0
baldur2
(30.11.24)
(3)

Algoloji Bölümünde Tedavi Gören Var mı?

3 ay önce bir kaza geçirdim, sırtım bayağı zarar gördü, kırık vs yok neyse ki ama ağrılarım hala devam etmekte, büyük oranda azaldı aslında, ilk haftalar 10 dkdan uzun ayakta duramıyordum, 5 dkdan uzun yürüyemiyordum, yatakta sağdan sola dönmek, hatta sadece yatağa yatmak bile çok zordu. Yaklaşık 1.
3 ay önce bir kaza geçirdim, sırtım bayağı zarar gördü, kırık vs yok neyse ki ama ağrılarım hala devam etmekte, büyük oranda azaldı aslında, ilk haftalar 10 dkdan uzun ayakta duramıyordum, 5 dkdan uzun yürüyemiyordum, yatakta sağdan sola dönmek, hatta sadece yatağa yatmak bile çok zordu. Yaklaşık 1.5 aydır kuru igne tedavisi görüyorum, artık onun mu faydası oldu, zamanla mi iyileştim bilemiyorum geçen aylara göre çok iyiyim, eski sağlıklı halimden epey uzaktayım bir yandan da, bugün doktor son iğneleri yaptı ve ağrılar geçmezse algoloji görsün dedi, ilk defa duyuyorum bu bölümü. Kas ve eklem ağrıları için tam olarak nasıl bir tedavi uygulanıyor bilen, tecrübe eden var mı? Faydasını gördünüz mü?
0
(28.11.24)
Eşimle trigeminal nevralji için gittik. Fayda göremedik ama bu zaten neredeyse dermansız bir hastalık.

Eni#tem bel fıtığı ağrıları için gitti. İleri seviye olduğundan (patlamış falan derler) fayda göremedi. Fizyoterapistler de bir şey yapamayız dediler. 2 ameliyat olması gerekti.

Ancak gidip fayda gören de çok. Kabaca ağrının kökenini, tipini bulmak ve ağrıyı sonlandırmak için araştırıyorlar. Buna göre ameliyat, terapi vs. önerebiliyorlar. İğne, ilaç vs. ile tedavi edebiliyorlar.

Bir hastanede onkoloji sonrası gördüğüm an acıklı polikliniktir algoloji. Hastalarıyla, doktirlarıyla, ortamıyla...
0
yadigar
(28.11.24)
eşimin annesi gitmişti. fizyoterapiye yönlendirdi. yani aslında bu bölüm sadece tedavi şeklini belirliyor, yönlendiriyor sanırım. fayda edip etmeme kısmı alınacak tedaviye bağlı.
0
elorelia
(29.11.24)
Bizim yaşlıların hepsi algolojiye gidip dizlerine, bellerine kortizon iğnesi oldular ultrason yardımıyla. Gördüğüm kadarıyla devlette seriye bağlamışlar, çözümsüz ağrılara bunu yapıp geçiyorlar. Bir de ozon tedavisi tarzı fonksiyonel tıp alanına dahil uygulamalar yapan algologlar var. Kadıköydeki eski Gata'daki algoloji bölümü öyle diye biliyorum.
0
inawen
(30.11.24)
(11)

Sözlenmek ne demek ?

dakota
Benim bildiğim sevgilin olur sonra nişan sonra da nikah bitti gitti. Bu sözlü, sözlenmek tabirleri biraz muhafazakar gerici varoş köylü tabiri gibi geliyor bana. Anlamını bilen eyyorlasın lütfen. Not: geçen yeni bir şey daha duydum. “ Tatlısı yendi” bunu da bi eyyorlayınız. Şey gibi değil mi? Küfür.
Benim bildiğim sevgilin olur sonra nişan sonra da nikah bitti gitti. Bu sözlü, sözlenmek tabirleri biraz muhafazakar gerici varoş köylü tabiri gibi geliyor bana. Anlamını bilen eyyorlasın lütfen.

Not: geçen yeni bir şey daha duydum. “ Tatlısı yendi” bunu da bi eyyorlayınız.
Şey gibi değil mi? Küfür. Ebesi ….kildi gibi.
0
dakota
(28.11.24)
aileler de tanışmış anlaşmış, kız isteme töreni yapılmış demek. tatlısı yendi de yanı anlamdadır bence.
0
elorelia
(28.11.24)
"anamız babamız tanıştı, artık kızın babasına yalan söylemeye gerek kalmadan buluşabiliyoruz" demek sözlenmek. e bir yerde muhafazakarlık ürünü tabii.

tatlısı yendiyi ilk kez duydum. kahvesi içildi gibi bişey mi acaba? bak bu tatlı olayı sosyal medya uydurması olabilir.
0
titanyum22
(28.11.24)
Teknik olarak eskide kaldı evet, gelenek olarak sürüyor.

En kaba haliyle şöyle düşünün; sözlenme sırasında ilişki ailelerce tanınmış, tarafların evleneceği beklentisi aile ve aileye çok yakın kişilere ilan edilmiş olur. Bonus olarak aileler sözlenmeyi merasime çevirip yüzük falan takabilirler, ama zorunlu değil. Söz en çekirdek haliyle evlilik teklifi yapıldığında başlar. Ailelerin muhafazakarlığık durumuna göre evlilik niyetinin ailelerce tanınmasıyla başladığı da kabul edilir bunlar birbiriyle çok iç içe veya ayrı ayrı vakitlerde olabilir.

Nişan sırasında ilişki aileleri ilgilendiren herkese ilan edilmiş olur.

Nikah da zaten evlilik oluyor.

Uygulamada çeşitlilik çok, hepsi ayrı ayrı yapıldığı gibi kimileri söz ve nişanı birlikte yapabiliyor. Kimileri bir veya birkaç basamağı atlayabiliyor. Artık keyfe bağlı bir durum.
0
akhenaten
(28.11.24)
nişan ve sözün farkını ben de bilmiyorum.

söz yani adı üzerinde söz alacam seni diye yapılan çiftler arasındaki bi durum olması lazım sanki. söz kesildi denilince aileler tanışmış oluyor. e o nişan? aileler tanışıp meşrulaşınca nişan olmuş oluyor.

söz kesildi artık nişanlıyız gibi bi durum mı var bilmiyorum.

evet yaşım ileri, evet aşırı bekarım :D
0
hedep
(28.11.24)
herkes yapiyor. herkesin yaptigi sey gerici degil trenddir. :)
türkiye böyle bir yer.
0
robert bosch
(28.11.24)
nişan hukuken 2 tarafın da evlenmeyi kabul etmesi ile olur. nişan merasimi de bu nişanı eşe dosta herkese duyurmak için yapılır. bazen nişan aileler arasında evde yapılır bu yüzden. söz ile nişan aynı şey. nişan töreni diğer kişilerle yapılana denir. kız isteme ise erkek tarafın talebi kız tarafının da kabul veya reddi ile yapılır. çok bir fonksiyonu kalmadı artık. instagram falan olmasa unutulur giderdi.
0
ground
(28.11.24)
İsteme ve söz>nişan>nikah. Eskiden sıralama bu idi. Şimdi çoğunlukla isteme ve nişan> nikah şeklinde ilerleniyor. Toplum ihtiyaçlarına göre bu tip gelenekler yıllar içinde yeniden şekilleniyor.

Yalnız, toplumda o ya da bu sebeple var olmuş bir etkinlik veya geleneği "varoş" olarak nitelendirmek bana enteresan geliyor. Neden illa her şey bir den çok steril veya "şehirli" (köylü dediğini içşn diyorum) formda var olmak zorunda?
0
playing star again
(28.11.24)
isteme = ailelerin tanışma kısmı = söz = tatlı bunlar genelde birbirine denktir
0
jülsezar
(28.11.24)
Kıza evlenelim dersin, Kız OK ama ailen ailemden istesin der. İki kişi arasındadır.
Kızı istemeye gidersin, Kızın babası OK derse söz kesilmiş olur. Aileler arasındadır.
Nişan tarihi belirlenir, salonda ya da evde nişan yapılır. Akraba, eş ve dost, mutluluğa dahil edilmiş olur.
Nikah ve Düğün olur. İş resmiyet kazanır.

Gelenek ve göreneklere varoşluk demek gericilikle itham etmek yanlıştır. Muhafazakarlık denebilir.
0
Mirket
(28.11.24)
Bir malı almak üzere rezerve ederek temel şartlar üzerinde anlaşmak, nakit karşılığı teminat senedi vererek kendi deposuna çekmeden üretici deposunda tutmak demektir. Taraflar arasında memorandum of understanding yapılmış, nda imzalanmış, malın fiyatı (başlık parası) vs. konuşulmuş, işlemin finalize edeceği tarih ve ödeme şartları netleştirilmiş demektir.

Şimdi siz bunu daha nazik ifade edin, kimse üzülmesin.
0
babilfish
(29.11.24)
ne yapacaksanız bari bizim gözümüzün önünde yapın gibi bir şey oluyor.
0
my fault
(04.12.24)
(35)

Çalışanı zor durumda bırakmadan halletmece

Shepard
Ofiste sorun yaşar gibi olduğumuz bir çalışanımız(kadın) var. Çok iyi davranıyoruz, bağırmıyoruz, yanlış yaptığında kızmıyoruz(elimizdeki müşteriyi kaybettirdiğinde de). İstediği zaman istediği kadar avans veriyoruz, yemek ücreti de veriyoruz ama biz yemek yerken ona da söylüyoruz. İstediği gibi çal
Ofiste sorun yaşar gibi olduğumuz bir çalışanımız(kadın) var. Çok iyi davranıyoruz, bağırmıyoruz, yanlış yaptığında kızmıyoruz(elimizdeki müşteriyi kaybettirdiğinde de). İstediği zaman istediği kadar avans veriyoruz, yemek ücreti de veriyoruz ama biz yemek yerken ona da söylüyoruz. İstediği gibi çalışıyor ve mola verebiliyor. Karışmıyoruz işine. Çok da güzel çalışıyor. 10 gün gelmedi maaşını tam verdik, arada bir gelmiyor yine aynı maaşını veriyoruz.

Şimdi bunları yazdım ki nasıl davrandığımızı bilin diye. Huzurlu bir ortam sağlıyoruz çalışanlarımıza. Bu çalışınamız kendisi de söylüyor burası benim için cennet, işimden memnunum vs. diye. 8 saat iş. Cumartesi 5 saat. Pazar, bayram, resmi vs tatil.

Sorun ise şu. Saatinde gelmiyor(ofisi kendisi açıyor), saatinde çıkıyor. Dediğimiz işleri yapmıyor, öncelik ver dediğimiz şeylere öncelik vermiyor. WhatsApp Business'a şirket hattını geçirdik ama geri bireysele çevirdi. Haftada bir gün gelmiyor bir bahane ile. Gruptan mesaj atıyoruz cevap vermiyor. Günde 1 saat molayı 2 saat olarak kullanıyor. 2 ay önden gidiyor maaş avansı olarak.

Tabii açıkça bunları konuştuk. Ortaklar(erkek), ben ve o. Tamam dikkat ederim demek yerine küçümseyici bir tavırla işler yürüyor siz ona bakın, iş kalmadı, ben biliyorum iş olsa o gün gelirdim, başka bir şey yoksa işime döneceğim, saatlere mi takılıyorsunuz vs dedi. İyi dedik.

O günden beri triplerde. Selam vermiyor, almıyor, cevap vermiyor bazı mesajlara, yine geç geliyor. Bir şey değişmedi. Telefon ile aradım. Beni sorunu olan ortak arasın, siz aramayın dedi. Saat konusuna da başka çözüm yok ben böyleyim dedi. İyi dedim.

Maaşta 2 ay önden gittiği için ay başında para vermek istemiyoruz. Bir miktar para vermezsek düzeni de bozulabilir. Kendisi gibi trip atar olmak istemiyoruz. İşin içinden nasıl çıkacağız bilemiyorum. Bu kadar güzel davranmamıza rağmen bu çalışan bize düşman olabildi.

Lan biz ne yapacağız bu kişiyle? İnsancıl kimseyi kırmadan üzmeden...
0
Shepard
(27.11.24)
Avans için yazılı kağıdınız var mı? Maaş avansı olduğu, maaşından mahsup edileceği yazıyor mu? Yoksa dava açıp maaşını da alabilir ayrıldıktan sonra.

Ne hakkı varsa verip çıkartacaksın. İlla olumlu olumsuz konuşmak gerekmiyor. Bugün senin son günün, seninle devam etmeme kararı aldık. Tüm haklarını alacaksın. Anahtarını, kartını vs. al, gönder.
0
gabe h coud
(28.11.24)
Ne yaparsanız yapın yaklaşımı ve çalışma biçimi değişmeyecek. Buna göre aksiyon almanızı öneririm.
0
hebanon
(28.11.24)
profesyonel davranmadığınız birinden profesyonel davranmasını beklemeniz zaten başlıbaşına ironi. insancıl, paylaşımcı, pozitif vb. yöneticilik bu anlattıklarınız değil ki. sizin işveren olarak davranış şekliniz baya mahalle bakkalı mehmet amca. bütün bu profesyonellik dışı yönetim şeklinin bir sonucu olarak maalesef süreç çirkinleşecek. kendinizi size karşı açılacak olan davaya da hazırlayın. işe gelmediği günler için herhangi bir tutanak tutulmadıysa, verilen avanslar için avans formu düzenlenmedi ve bordrolarında gösterilmediyse vesaire hiç bir şansınız yok.
0
Phoebe
(28.11.24)
elemana iyi davranmayacaksın ben bunu gördüm iş yaşamımda, ha gerçekten düzgün biridir ama arada sorunları olur tolere edilir o farklı, bu kafada küçümseyici bakan adamı kovun siz zarar görürsünüz, bir örnek vereyim ilk çalışma hayatımın başlarında elemanı dış görevlere gönderirdim, halleder dönerdi çok saatine takılmazdım yarım gün geçirirdi, kendi askerlik yüzündne çıktı yerine gelen eleman aynı işi 1 saatte halledip dönüyor çok sonra öğrendimki at yarışına gidiyormuş işini halledip,kalan işlerinede mesai veriyorduk iyi niyetten. fazla iyi niyet her türlü kaybettirir bir şekilde yollayın
0
eja
(28.11.24)
herkes süper disiplinli olmadığı için kadın da ortama uyum sağlamış diye anladım. vaktinde gelmiyor, ofisi kendi açıyor demişsin. demek ki geri kalanlar çok daha geç geliyor. herkes dünya dikime minare gözüme takılırken sırf bu kadından disiplin beklemişsiniz gibi terslemiş sizi. e seni de biliyoruz. yiyosa çıkarın derim.

daha önceki iş yerimde arada 15 dk geç gelen bir kadına bunu yapmaya kalkan şef oldu. kadın çıkardı, diğer tüm elemanların sigara molalarını yazdığı defteri önüne koydu. şef ve molacı kankalarının 3 saat masa başında durmadığını ispatlamıştı.
0
titanyum22
(28.11.24)
fazla iyilikten tepenize çıkmış, sepetleyin gitsin.
0
orpheus
(28.11.24)
Duyuru bana pek inandirici gelmedi

Ayrica kadin isci degil bariz cunku babasinin yeri olsa bile bu kadar eli seyinde davranamaz bu nasil bir genislik abi boynuna altin madalya takin bide tavirlarindan dolayi isterseniz

Disarida milyonlarca issiz var canavar gibi calisacak haline sukredecek postala gitsin direk memlekete hayirli olur
0
Zetnikov
(28.11.24)
hocam bu duyurun bana da inandırıcı gelmedi. duyuruda çizdiğin bıçkın, kadınlara karşı her şekilde çat çat lafını söyleyebilen, her fırsatta doğrucu profilinle duyurudaki tavrın zerre uyuşmuyor.
0
sir william jones
(28.11.24)
@Shepard

Ben seni kadın düşmanlığıyla suçlamadım, zaafla da suçlamadım. İhtimalleri ortaya koyuyorum. Çünkü iş hayatında bir kadına bu kadar iyi, bu kadar düşünceli davranıldığı görülmemiştir görülemez, karşılığında bir menfaat beklentisi yoksa.

Kendi iş hayatımdan örnek vereyim, konser vereceğimiz zaman %99,99 ritimlerin yanına oturtulurum ve en az 2 en çok 4 ritim sazımız olur, yanlarında oturmamın üstüne bir de arkamızdaki veya önümüzdeki monitörlerden (kocaman hoparlörlerden) gelen gümbürtülerini de çekerim, hatta monitörler bazen hem arkamızda hem önümüzde olur. Kendimi mikrofondan duymak şöyle dursun, kendi çaldığımı dahi duyamam. Buna tepki gösterdiğimde de "herkes aynı şeyi yaşıyor" derler. İşitme kaybım umurlarında olmaz.

Bu iş dünyasındaki kadının yaşayabileceği en hafif çile. Bir de senin anlattıklarına bak. Şüphelenmekte haksız olmadığımı düşünüyorum.

Gerçekten durum buysa, normal işveren çalışan iletişimine geçin, önce sert üsluptan başlayın, sonra savunmasını isteyin, soruşturma vs gitsin işte. Normale dönün yani, bunda düşünemeyecek ne var ki.
0
muhayyer divan
(28.11.24)
Sayın duyurucular, burada anonimiz aşağı yukarı. Buradaki düşüncülerimi yakın arkadaşlarım bilir. Ailem bilir, akrabalar az çok bilir. Sizler de biliyorsunuz. Eh sokaktan geçene, berbere, personele söylemem. Personele yansıtmam.

Biz hemen hemen her saat yoğun bir şekilde çalışıyoruz, sabah 8 gibi başlıyoruz gece 12-1 gibi bitiyor. 7-24 telefonlarımız açık mesela. Ofis dışında işlerimiz günümüzün çoğunu alıyor kısaca. Personel işe alınırken ofisi açacağını biliyordu. Mesela bugün 10'da geldik açtık. 11 gibi çıkacaktık ve personel geldi. Pardon bile demedi 1 saat geç kaldığı halde.

Bizi suçlayan olmuş geç gelmekle veya molalarla alakalı. Biz PATRONUZ. Ama güzelce açıkladım bir üst paragrafda.

@muhayyer divan erkek personel de var, ona da güzel davranıyoruz. İnsanlara stres yaptırmak, üzmek vs. gibi şeyler bize yanlış geliyor. Biz nasıl bir iş ortamı isterdik kısmını personele de yaşatmaya çalışıyoruz.

@sanemkkk orta yol arıyoruz zaten, kadının düzenini bozmadan nasıl hallederiz diye akıl danışıyorum, daha ne yapabilirim bilemiyorum. Ofisteki kadın sen misin yoksa...
0
🌸Shepard
(28.11.24)
niye işten çıkarmıyorsunuz o kısmı anlamadım.
0
elorelia
(28.11.24)
@Shepard

Gerçekten dediğin gibiyse (hâlâ inanamıyorum çünkü) şahane bir iş yeri ve işverenler siniz, yöneticilerimiz. Ama bu çalışanlarınızın özellikle de işleyişi ve müşteriyi sekteye uğratmasını hoş göstermemeli.

Çekip konuşmak usulünü benimseyebilirsiniz. Kadının sorumlusu olan kimse önce o, sonra onunla birlikte bir diğer en yakın sorumlu beraber. Bu esnada üslubunuzda da yeşilden kırmızıya doğru ilerleten bir ibre görülsün. Daha açık yeşil, daha da açık yeşil, sarı, koyu sarı...

Bunları yapmayacaksınız da çalışanı tepenize mi çıkaracaksınız? Çok daha sert davranılan bir ortamda bugüne kadarki tavırlarınızı anlayıp takdir ederek kendini ona göre ayarlamak yerine size cevap yetiştirip kafasının dikine gitmesi bence savunmasını istemeniz için çok yeterli sebepler. Bu kadar yumuşaklığı hâlâ anlayamıyorum.
0
muhayyer divan
(28.11.24)
@elorelia 2 ay maaş avansı aldı parça parça. Ay başında yine avans isteyecek, durumu pek iyi değil gibi. Bu durumda yarın çıkarırsak biz 2 ay maaş zarardayız o da işsiz kalacak ve avans da alamadığı için zora düşecektir diye düşünüyoruz. Bu kısmı çözemedik.
0
🌸Shepard
(28.11.24)
"BİZ PATRONUZ" lafa bak lafa :d senden anca bu kadar patron olur işte.
patron dediğin adam mesai 8de başlıyorsa 6da işinin başındadır. baba parasıyla peynir gemisi yürüttüğün çıkıyor bu laftan. kadın da oranın tek gerçek çalışanı olduğundan bir şey yapamıyorsun. olay bundan ibaret.
0
titanyum22
(28.11.24)
Buna benzer bir durumu biz de yardımcı için yaşadık. Kadına olan hassasiyetinizi anlıyorum da siz hala neden orta yol falan bulmaya çalışıyorsunuz onu anlamadım.
İş yerini kimseye cennet yapma zorunluluğunuz yok. Çalışanların zamanını daha mükemmel yapma zorunluluğunuz da yok.
Siz işinize odaklanın, çalışma koşullarını daha da iyi yapmaya çalışın yeter. İnsan olan kötü günde çalışan çalışmayan tanıdık tanımadık herkes herkese yeri gelince elinden geleni yapıyor/yapmalı zaten de siz niye kadının durumunu bu kadar dert edindiniz?
Yapacağınız şey bu ay maaşını da verin işten çıkartın. Orta yol falan yok. Dışarıda da yardıma ihtiyacı olan milyonlarca insan var. On tanesine şu hassasiyeti gösterseniz bi tanesinin duasıyla sülaleniz bile kurtulur niye bu kadın için durumu bu kadar zorluyorsunuz ki.
Cebinizden bi tık fazla para çıkar evet çok da can sıkıcı ama ben de aynı görüşte olduğum için kredi çektim de verdim. Verdim ve bitirdim olayı.
Patron olmak demek deccal olmak ya da şu saçmalığı seçmek gibi iki seçenekten oluşmuyor ki.
Arkadaşlarına hayvanlara falan iyi olun. Çalışanlara hak ettiği maddi manevi desteği vermeniz ve iş yapmanız yeterli.
0
mrvln
(28.11.24)
Duyuru bana da inandırıcı gelmedi +1
İnanmak için zorladığımda da şu gerçek ortaya çıkıyor. Kadının elinde senin yada diğer ortaklarının bir kozu var, muhtemelen senin değil çünkü ''Beni sorunu olan ortak arasın, siz aramayın dedi'' burada sizi hiçbir şekilde patronu olarak görmeyip ezip geçiyor, bu da demek oluyor ki diğer patrondan çok büyük bir kredisi var sizi sallama gereği duymuyor, selamlarını almıyor, cevap vermiyor.
Çok sevdiğim bir söz var 'sekreterini s*ken çayını kendisi alırmış' sizde de böyle bir durum söz konusu olabilir. Normal şartlarda hiç bir çalışan bu kadar iyi şartları olan bir iş yerinde anlattığınız gibi davranamaz bunun mantıklı açıklanabilecek hiçbir tarafı yok.
0
IcedFlames
(28.11.24)
@titanyum22 ahahahhaa, ya canın sağolsun ama başka nasıl anlatabilirdim işveren olduğumuzu bilemedim. Saat kaçta işe başlıyoruzu ve 7/24 iş çıkabildiğini, gece geç saatlere kadar durmadan çalıştığımızı yazdım. İşi ben kurdum, ben büyüttüm kimseden yardım almadım.

Hala mesaiye takılmışsın. Sabah 10'da iş başı demiştim personeller için. Ben sekizde başlıyorum da demiştim. Bazen daha erken de olabiliyor. Hem ne farkeder ki? Ben işverenim patronum istersem o gün izinliyim. Personel aaa patron bugün yok ben de bundan sonra kaytarıyorum dememeli.

Onun dışında bir kaç kez yazdım cevap aradığım soruyu... Senin için tekrarlayalım. 2 aylık maaşını avans olarak aldı. Nasıl kimseyi üzmeden herkesi mutlu ederek bu personel ile olayları çözebiliriz?
0
🌸Shepard
(28.11.24)
"Ofiste sorun yaşar gibi olduğumuz bir çalışanımız(kadın) var. Çok iyi davranıyoruz, bağırmıyoruz, yanlış yaptığında kızmıyoruz(elimizdeki müşteriyi kaybettirdiğinde de). İstediği zaman istediği kadar avans veriyoruz"

Surdan sonrasini okumama gerek kalmadi.

Kadina bir de strap-on vereydiniz bari.
0
feastofthedamned
(28.11.24)
@alimcgraw ekşi duyuru zirvelerine katılan arkadaşlarımızla işler konusu açılınca paylaşmıştık yaptığımız işi. Yine de sen bilirsin tabii.

@feastofthedamned ahaahahah
0
🌸Shepard
(28.11.24)
Hiçbir sorun ya da cevabın inandırıcı gelmiyor açıkçası. Aynı şekilde düşünen pek çok kişi olduğunu da biliyorum. Neden başkaları değil de senin hakkında böyle düşünülüyor? İlginç değil mi?

Soruya cevap: Kadın olduğu için böyle yapıyordur. Sen de dünyanın en iyi insanı ve en işinin ehli patronu olarak kov gitsin, incelikli davranacağım diye uğraşma hiç.
0
morca
(28.11.24)
Pek çok kişi inandırıcı bulmamış çünkü durum hakikaten böyleyse kadına yol vermemeniz için en ufak bir sebep yok. Şöyle diyeyim, böyle bir kişi bütün bir ofis personelinin size -afedersiniz- eşekbaşı muamelesi yapmasına sebep olabilir.
Hakikaten neden ısrarla alttan alıp iş akdini sonlandırmıyorsunuz? Buradaki herkes bu sebebi merak ediyor bence.
Aklıma gelen şu; bu kadın işinde o kadar yetkin ki işten çıksa şirketin varlığı tehlikeye girecek. Böyle bir elemanı yedeksiz çalıştırmak büyük risk. Yedek birini alacaksınız, hatta iki kişiyi, sonrasında da hayatta başarılar diyeceksiniz.
0
SiyamkedisiZorro
(28.11.24)
yaptığı işten memnunsanız ve daha fazlasını istiyorsanız, farkı ödemelisiniz. sonuçtan memnunsanız ve sorun işi yapış tarzıyla ilgiliyse, hiçbir şey yapmamalısınız.
www.youtube.com
0
engelbert humperdinck
(28.11.24)
titanyum22
(28.11.24)
Valla artık bu shepard kişisinin yalanlari bardağı taşırdı. Duyuruyu az kullanmamin sebeplerinden biri bu arkadaş. Bıktık ya.
0
a r a m i s
(28.11.24)
Duyuruyu iki defa okudum. Tek cümlesi bile samimi gelmedi. Kadın düşmanlığını icsellestirmis hastalıklı bir bakış açısı maalesef. Üzücü. Sosyal medya böyle tiplerden temizlenmeli çünkü bu pislik bulaşıcı maalesef.
0
a summer day
(28.11.24)
Böyle bir soruyu sorarken ne düşünüyorsunuz acaba? Bence çocukluğunuzu irdeleyecek sağlam bir psikologla düzenli görüşün. Olaylara bakış açınız kökten sağlıksız. Bu şekilde gerçek sevgiye ve şefkate ya da adil bir çalışma ortamına asla kavuşamazsiniz. Adınıza çok üzüldüm
0
fatih in fedaisi
(28.11.24)
Sadece kadın düşmanlığı amacıyla sorular uydurup cevaplar yazan ve tepki gösterilince de mesajla hakaret eden senin gibi biri neden hala Duyuru'da barındırılıyor? Ben de bunu anlamıyorum. Ekşi'de uydurmaya devam et, orada sana hürmet eden başka inceller de çıkar illaki.
0
duygusalatasi
(28.11.24)
Valla birazdan o kendisinin bile inanmadigu sahte gülüşüyle gelip hepinize laf sokmaya devam edince anlarsınız nasıl bir incele insanca muamele etttiginizi. 10 senedir buralardayım kimseye bu kadar kurulmamistim. Dersini verip özür diletene kadar durmayı da düşünmüyorum
0
alimcgraw
(28.11.24)
Ben hayatımda bir tane kadının ahini aldım beş sene belimi dogrultamadim. Bu arkadaş ah almaktan da hiç korkmuyor ama o iş öyle olmuyor. Bir gün biri dümdüz eder geçer ama geçmiş ola.
0
a r a m i s
(28.11.24)
Lan kaç cevap gelmiş öyle hahhaha. Son kez bu posta yazmış olayım. 2 AYLIK MAAŞ AVANSI İLE ÖNDEN GİDEN ÇALIŞANIMIZA, ONU DA MADDİ OLARAK MAĞDUR ETMEDEN İŞ ÇIKIŞINI NASIL YAPABİLİRİZDİ soru. Ay başında avans isteyecek ve vereceğiz. Vermezsek onun da düzeni bozulabilir veya işi bırakıp da gidebilir. Çözümü de bulduk gibi. Makul bir avans vereceğiz. Kendisine söyleyip 1 ay içinde yolları ayıracağız, kalan miktarı da helal edeceğiz. Buradan bile kadın düşmanlığı çıkaranlar... Cevap veren herkese teşekkürler.
0
🌸Shepard
(28.11.24)
Burda böyle biri daha vardı. Bunda da aynı yavsak yüzsüz üslup. Looser bir kadın düşmanı olduğunu yuzsuzlukle inkar cabalari. Büyük ihtimalle onun fake hesabı. Sözlükte böyle tipleri teknoloji sayesinde ifşa edip cok yola getirmisligimiz var. Biraz daha bu tavrını sürdürürse 24 saatimizi almaz mcgrawa katılıyorum bunlara taviz vermek cesaret vermek demektir.
0
mezarlik
(28.11.24)
Sanırım ex bikini bilmediğimizi düşünüyo
0
abuzer
(28.11.24)
Gayet belli ediyor diğer hesabıni. Bence de bu tipi duyuruda barındırmamak lazım.
0
a summer day
(28.11.24)
@ali amcacim, ben seni düsündügüm icin öyle söyledim. sen de benim sagligimi düsünüyorsun belli ki ne güzel.
senin verdigin borsa taktiklerini önemsiyoruz. sana ihtiyacimiz var.
0
robert bosch
(28.11.24)
(22)

Çocuklu ailelere ayar olmak

tahirkemalbozoglu
Ayar olmak ama neyine?“Çocuk değil mi, her istediğini yapar” mantığıyla hareket etmeleri…Tamam, çocuk sonuçta; enerji olacak, ses çıkaracak. Ama bu, onun başkalarını rahatsız etme hakkını doğurmaz! Çocuk hayvan gibi bağırıyor, ortalığı ayağa kaldırıyor, senin tek bir uyarın yok: “Evladım, bağırma; i
Ayar olmak ama neyine?
“Çocuk değil mi, her istediğini yapar” mantığıyla hareket etmeleri…
Tamam, çocuk sonuçta; enerji olacak, ses çıkaracak. Ama bu, onun başkalarını rahatsız etme hakkını doğurmaz! Çocuk hayvan gibi bağırıyor, ortalığı ayağa kaldırıyor, senin tek bir uyarın yok: “Evladım, bağırma; insanları rahatsız etmeye hakkın yok.” demiyor beyefendi, hanımefendi.
Ama yok… Bu basit uyarıyı bile yapmıyorlar. Neden? Çünkü kendileri de yaşamayı bilmiyor. Saygısızlar. Toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini öğrenmemişler. Çocuklarına da öğretmiyorlar. Aksine bu çocuklu aile bunu kendilerinde bir hak görüyorlar. Diğer insanların kendileriyle beraber bunu anlayışla karşılamaları gerektiğini düşünüyorlar. Sonra o çocuk büyüyor, aynı saygısızlıkla devam ediyor. Çünkü ne görmüş ki ne öğrensin?
Saygıyı, empatiyi ve başkalarının haklarını önemsemeyi aileden öğrenir insan. Ama aile bunu bilmiyorsa? İşte o zaman ortaya, diğer insanları hiçe sayan bencil bir nesil çıkıyor. Ve böyle bireylerden oluşan bir toplumda huzur aramak da hayal oluyor.
Böyle çocuk yapacaksanız yapmayın, hadi yaptınız size benzeyen o sevimsiz evladınızı da alın ötede yaşayın lütfen.
Sizin çevrenizde var mı böyle çevresine saygısız aile? Huzur içinde yaşayan o mutlu ve nadir azgınlıktan mısınız?
0
tahirkemalbozoglu
(25.11.24)
Her çocuk ebeveyninin aynasıdır. Çünkü annesini ve babasını örnek alır, aynen kopyalar ve davranışlarıyla aynısını sergiler.

Anne baba evde bağırarak konuşuyorsa onlar da bağırırlar. Evde kavga çoksa çocuklar da kavgacıdırlar veya çok pısırıktırlar. Çocukların enerjik ve coşkulu anlardaki gürültüleri aileden değil kendi sağlıklı enerjilerinden gelir ama kontrol sorumluluğu çocuklarda değil anne babalardadır, onlar ise bu zamanda çoğunlukla ilgisizler, çünkü onlarla da ilgilenilmedi, onlara insanlara saygılı olmak yaşayarak gösterilmedi. Yani zihinlerinde böyle hatıralar yok, örnek alma klasörü boş.

Ana babanın saygılı ve ölçülü ve hatta dengeli insanlar olduğu aile çok az. Ben o talihli azınlıktanım. Bunu nasıl aşarız diyorsan bence birbirimize yılmadan ve bıkmadan, yumuşaklıkla ve kendimiz örnek olarak destek teşkil etmek çözüm olacak. Çocuklara karşı saygıyı ve nezaketi asla elden bırakmamak lazım, eğer ailelerinde görmüyorlarsa görmeleri ve kaydedip sorgulamaları için. Hatta içlerinin ısınması için. Muhakkak hatırlayacaklardır.

Bizim kendi davranışlarımız istemesek bile herhangi bir anda herhangi bir insana şahane örnek olabiliyor, hiç ummadığımız kadar. Onun için belki de öncelik bizim kendimizi düzeltmemizdir...
0
muhayyer divan
(25.11.24)
@kullanicadi

Onun derdi sen ve senin gibi ebeveynler değil ki, sen sorumluluğunu bilen, saygılı, insan gibi bir ebeveynsin, onun sıkıntısı sorumsuz saygısız haddini bilmez anne babalar ve onların yetiştirdikleri çocukların zorbalıkları. Ben öyle anladım.

Ben de tam aynı yerden geriliyorum hatta, tam da aynı sebeple anne olmak istemedim, istemiyorum. Çünkü güvenemiyorum, kimseyi güvenilir bulmuyorum ben de. Hepimiz toplumu bir şekilde tecrübe ediyoruz her gün ve benim gördüklerim beni çok huzursuz ediyor. O da sanırım bunun için yazdı buraya. Senle ilgisi yok ki.
0
muhayyer divan
(25.11.24)
@kullanıcıadi
Çocuğun çevreye rahatsızlık veriyorsa ve bunu önleyemiyorsan bu senin suçun olur. Bizim bir günahımız yok ama senin yaptığın çocuğun derdini beraber çekmemizi istemen çok tuhaf.
Keyifsizse senin oğlan bunu sabah kahvaltıya gelen herkese yaşatma. Gelme kahvaltıya.

Çok basit aslında ama çocuğu olanlar sessizliğin lüks olduğunu sanıyorlar.
0
Shepard
(25.11.24)
+1'imle geldim.

Hastayım, yarın işe gitcem dinlenmem lazım diye kapısına gidiyorum çünkü artık mesaj yoluyla uyarmaktan bezdum. Bana diyo ki ben de hastayım nolmuş, şuramdan buramdan ameliyatlıyım. Bu zamana kadar kimse kapımıza şikayete gelmedi diye beni suçlu çıkarmaya çalışıyo üstelik. Apartman hayatında gürültü olurmuş. Ben anlayış gösterecekmişim. Yok erkek çocuğuymuş enerjikmiş, yok muhabbet kuşunu görmüş heyecanlanmış, misafir gelmiş onun çocuğuyla coşmuş, bahaneler bahaneler...

Çocuk napcak, dur diyen sus diyen olmazsa kuduracak tabi. Bana hmm ok diyor ama davranışı asla düzeltmiyolar bi de.

Çok doluyum çoook!
0
beetlejuice
(25.11.24)
aşırı derecede ortadoğulu bir sorun.

şımarık veletler ortadoğulu bir kavram.

anası da babası da gerçek normal insan gibi insan olan veletler zaten çağcıl insanları o kadar da rahatsız etmiyor. 2024 yılında ortadoğulu islamik bi ortamda beklentileri ona göre ayarlamak lazım sanki.

soruya cevap olarak ise evet, huzur içinde yaşıyorum çünkü civarımda pek ortadoğulu yok.
0
fevzi123
(25.11.24)
+1'imle geldim daha dün bu durumu ilk kez aklimdan geçirdim.

İki çok küçük çocuk başta şakalaşıyorlardi, çocuktur dedim. Ama erkek kizi israrla bagirtiyor, diyorsunuz ayni masadalar(!), ana uyaracak herhalde. Hiç bir uyari yok. Ardindan yarim saat belki gaz cikarma sesi yapti cocuklar. Kesintisiz! Cunku uyaran yok. Ve ana baba AYNI restoran masasinda. Geri kalan tum tespitleri siz yapmissiniz zaten.
Buyuyunce normal insanlarin normal cocuklarina zorbalik yapacak cocuklar olacaklar bence. Ana babasinin durdurmadigi cocugu ogretmen nasil durdursun.

Avrupada bu islerin olmadigi ile ilgili cok saglam tespitlerin oldugu bir iki meshur baslik vardi ekside.
0
WithWorth
(25.11.24)
Sizin kadar sert bakmıyorum, ancak bence bu tür durumların ortaya çıkmasının en büyük sebebi bazı ailelerin çocuklarını hiç de çocuklara yönelik olmayan yerlere getirmesi.

Örneğin eşinizle ya da sevgilinizle gayet yetişkinlere yönelik bir tiyatroya, restorana, bir yere gidiyorsunuz. çocuklara yönelik bir şeyler olmadığı besbelli. Ama bir bakıyorsunuz bir çift çocuğunu getirmiş böyle bir ortamı "deneyimlemesini" falan bekliyor. Çocuk ortamı sevmemiş, mızmızlanıyor ancak ailesi hiç oralı olmuyor, gitmeye niyetleri yok. Çocuk sürekli bir şeyler soruyor, konuşulmaması gereken bir ortamda sürekli konuşuyor vs. Bir şey söyleyince de "ama o daha çocuk, ne yapayım?" Deniyor.

Dünyanın en saçma şeylerinden birisi. Çocuklara yönelik, onun yaşına uygun veya genele yönelik birçok yapılacak şey varken hayır; Çocuk illa onu "deneyimleyecek."

Ciddi anlamda sinir bozucu. Hatta bence açık olmak gerekirse çocuğun uygun bir zamanda seveceği varsa bile önüne ket vuruyor o yaşadığı şey. Her şey zamanında güzel.
0
akhenaten
(25.11.24)
Toplumda maalesef aşırı cahil insan var. Sadece çocuk konusu değil konu. İnsanlar birbirine karşı saygı sevgi nedir bilmiyorlar. Kavram karmaşası yaşıyorlar. Bu köpek konusunda da böyle çocuk konusunda da.

Bak neler var. Olayı nasıl da demagoji yapıyor. Dünyadaki en güzel şey çocuk sesi diye. Nasıl da gerçekleri carpitarak eğip büküyor. Bak böyle narsist insanlar gelip çocuk sevgisinden bahseder. Sen bencil bir kişi olarak bireyi önemsemiyorsun ki çocuğu onemseyesin zir cahil, saygısız. İnsanların birbirini rahatsız etmemesi isteğine bile nasıl kudurarak tepki veriyorlar, e nolacak öyle görmüş, öyle öğrenmiş.
0
dedeminhirkasi
(25.11.24)
çocuk sus deyince susan bir canlı değil. keşke öyle olsa. tabi ki abartı durumlarda müdahale edilir, özellikle restoranda, toplu taşımada vs. ama onun dışında çok da şey yapmamak lazım. anne baba etkeni önemli tabi de, bir de genetik var. her çocuk evinin aynası olmuyor.
zor konu yani.
anne olana kadar ben de benzer düşünüyordum. ama anne olduktan sonra asla kınayarak bakmıyorum bu tip durumlara.
0
elorelia
(25.11.24)
duyuruyu okur okumaz sebepsiz veya incir çekirdeğini doldurmayan bir nedenden ötürü atılan çocuk sesi belirdi kulaklarımda bir an, başıma ağrı girdi.

şu hayatta artık çocuklardan daha gıcık olduğum bir şey varsa o da yeryüzüne padişah/kral(içe)/prens(es) doğurduğunu sanıp herkesin bu şizofrenik bakış açılarına uymamızı bekleyen ailelerdir. çocuk bu, kukladan veya yontulmamış odundan farksız. o çocuğun hala yontulmamış odun olarak kalmasında bu tip ebeveynlerin payı çok büyük.


artık bir ortamda çocuklu aile varsa mümkün mertebede kaçmaya çalışıyorum. anlamsız bağırış çağırışlar, pis ayaklarıyla koltuğa basmalar, etrafındakileri rahatsız etmeler, koşturmalar, herhangi bir mekanik sisteme parmak sokmaları ve anne-babalarının buna hiçbir şey dememeleri beni o kadar sinirlendiriyor ki anlatamam.


çocukların hiç dahil edilmediği ortamların yaygınlaşmasını o kadar çok istiyorum ki. hatta buna sosyal faaliyetleri geçiyorum, gündelik ve zorunlu alanlar da dahil edilmeli. örneğin toplu taşıma araçları, kafeler, restoranlar, avm'ler de dahil. eğer iki konu hakkında diktatörlük yapma imkanım olsaydı bunlardan biri futbolu yasaklamak, biri de toplumla entegre olmayı başaramamış çocuklu aileleri sosyal çevreden mahrum etmek üzerine olurdu.

kendi çocuklarına tahammül edemeyen tipler gelip senin tahammül etmeni bekliyor, şaka gibi.


ayrıca çok absürt şekilde kendisi çok anlayışlı, nazik ve etrafındakilere daima kibar olan ince bir arkadaşım söz konusu çocuğu olunca etrafta kim var, kim yok asla önemsemeyip ortalığın çocuğu yüzünden savaş alanına dönmesine asla müdahalede bulunmuyor.
0
m e b
(25.11.24)
çocuk sus deyince susan bir canlı değil. +1

Cocuklarin toplumsal ortamlarda cevreyi rahatsiz ettigi durumlarda ebeveynler genelde bir ihtiyaci karsilamamis olduklari icin hatalidir. Ancak her zaman, her durum on gorulemeyebiliyor. Cocuk yeri geliyor okulda/kreste yasadigi bir sorundan dolayi da gurultu yapabiliyor. Toplumsal ortamda uyarilir, halledilmeye calisilir falan ama bazen de olmuyor.

Ayrica cocuk her zaman ebeveynlerini yansitmiyor. Biz evde hic bagirmiyoruz, cocuk da genelde bagirmiyor ama bir arkadasi falan gelse bagirarak konusmaya basliyorlar. Arada uyararak bir nebze normallestirilebiliyor. Her hareketine mudahale edilen cocugun ileride topluma etkisinin hic de iyi olacagini sanmiyorum.
0
mbond
(25.11.24)
sende çocuk yap bırak onlar düşünsün.
0
nuisance2
(25.11.24)
çocuk sus deyince susan bir canlı değil evet çok doğru ama öyle yetiştirirseniz öyle olur ancak.

istisnai örnekleri var tabi ki ama burada gördüğümüz ortadoğu kafası ile yetişirse istisna olması gereken şey genel geçer hale gelir.
kimse de çocuğu suçlamıyor, onu yetiştiren kafayı suçluyor.
0
kisa
(25.11.24)
Nadir de olsa çocuğunu susturmaya çalışan, bir şekilde dikkatini dağıtmaya çalışan ebeveynlere denk geliyorum, ona bir şey diyemezsin mesela, onları anlayabiliyorum çocuk işte durmuyor susmuyor rahatsız ediyor ne yapabilirsin ki.

Ama çoğu zaman çocuğunun yaptığı gürültüye sesini çıkarmayan insanlarla karşılaşıyorum bu çok kötü bir şey. Deliriyorum sinirden, çocuğa değil de onlara kızıyorum, bir çaba ya bir adım bir şey yap susturmaya çalış.
Bir gün otobüste bir çocuk ayağıma kusmuştu ne diyebilirsin mesela çocuk yani maksimum 3 yaşındaydı ama kadın bir özür dile be bir şey söyle yani kusura bakmayın de hay allah çocuk işte de. bir şey yap.
benden özür dilemesini geçtim çocukla bile ilgilenmedi kadın, o an çocuğa daha çok üzüldüm.
0
mutekebbir
(25.11.24)
mbond muazzam özetlemiş.

biz de insanları rahatsız etmemesi konusunda uyarıyoruz ancak çocuğa her ses çıkardığında sus demek de çok yanlış bir yaklaşım. Çocuk sahibi olmayıp her çocuğu ağlayanı cahil sananlar bilsin ki 200 tane kitap okuyoruz doğru yaklaşımı öğrenmek için. benim oğlan mesela 2 yaş bunalımında. olmadık yerde inadından ağlama krizine giriyor. bu hesaba göre sırf sussun diye istediğini yapmalıyım. öyle bir dünya yok tabii ki.

bu durum suistimale açık. her ne olursa çocuktur yapar diyen ve sadece etraftakiler değil kendi çocuğu da aslında umrunda bile olmayan manyaklara da rastlıyoruz.

işin özü hayat bu gibi şeylere kafayı takmak için çok kısa.
0
brakgn
(25.11.24)
hocam duyurularin hep gozume carpiyor. surekli sosyal problemler ve problemlerin kaynagi hep baska insanlar. tamam zor bir cografyada yasiyoruz insan kalitesi cok dusuk ama boyle bir profil cizmeniz de hic saglikli degil. acaba bir durulup benim dusunce, davranis, tepkilerimde hata olabilir mi diye dusundunuz mu hic? bunu yapici bir elestiri olarak degerlendirin. cunku surekli dert yanmak yeni dertler getirmekten baska bir halta yaramiyor. sad but true.
0
buenosdias
(25.11.24)
3 çocuğum oldu. en büyüğü 7 yaşında.

belirli dönemleri var, ağlama krizlerine girerler 2 hafta kadar (büyüme krizi denir). Dışarda, evde nerede olursak olalım en ufak şeye ağlarlar. Örneğin avm'de yürürken benim ayakkabım neden pembe değil diye dakikalarca yırtındığını hatırlarım.

bu durumlarda üstüne gitmek çocuğu daha da sinirlendiriyor, o an ağlaması gerek ve yapacak bir şey yok :) çevresindeki insanlar rahatsız oluyorlar evet, farkındayım. ama insan olarak toplumda beraber yaşıyorsak bazı zaruri şeyler karşısında birbirimize sabretmemiz gerekiyor. örneğin yaşlıların araba kullanmasına ayar oluyorum, yolda yürümesine ayar oluyorum, toplu taşımada şişmanlara ayar oluyorum, engelli insanlara ayar oluyorum gibi bir sürü benzer bahane çıkartabilirim. ama aynı toplumda yaşıyoruz işte, zaruri sebepler dolayısıyla sabredeceğiz birbirimize.
0
xephyr
(25.11.24)
Daha önce anlatmıştım,
Bir hastanenin bekleme salonundayım, kalabalık epey. İki kadın geldi çocuk arabalı ve eteklerine yapışmış ikişer çocukla. Yani en az üç çocuk sözünü buyruk olarak kabul etmişler. Oturdular bir yere, yıllardır görüşememişler gibi koyu bir muhabbete başladılar.
4 çocuk olay yerini ahıra çevirmekte gecikmedi. Rahatsız olan erkekler, Titanyum korkusuyla kadınlara bir şey diyemediler ama birkaç kadın homurdandı. Kadınlar 'Onlar çocuk.' deyip kestirip attı.
Daha sonra kulağı küpeli saçı tokalı 7-8 tel sakallı bir genç, en küçük çocuk yanından geçerken, 'şu ne?' dedi. Çocuk durdu. Yangın dolabının üstündeki tabelalardan ikisi arası bir diyalog başladı. 'Sen renkleri biliyor musun falan derken sohbete diğer üç çocuk da katıldı. Ortam bir anda sükunete kavuştu. Ben oradan ayrılırken o üniversite öğrencisi o 4 çocukla hala sohbet ediyordu.

Çocuğu birey olarak görürsen o da insan gibi davranabiliyor. Bu işi orada o anneler yapmalıydı. Ama onlar enerjisini boşaltsın diye köpeği parka götürme mantığıyla çıkarıyorlar çocuklarını evden.

İzban'da bir anne çocuğa rasladım. Anne 3-4 yaşlarındaki oğluyla yol boyu büyük bir insanla sohbet eder gibi sohbet etti. Çocuğun sorduğu bir soruya cevap veremedi. Bunun cevabını ben de bilmiyorum, akşam babamıza soralım. Ama ben unutabilirim, sen hatırlatır mısın dedi. Eminim o çocuk evde alt kattakinin tepesinde tepinmiyordur.

Şu an bir komşum var. Her akşam iki oğlunu alıp ön bahçeye iniyor. Önce bankta baba oğul muhabbeti oluyor, yaz kış. Sonra 15-20 dakika, sanırım akşam yemeği hazır telefonu gelene kadar futbol oynuyorlar.

İnsanlar insan yetiştirmenin bilinciyle çocuk yapmalı. Saldım çayıra, mevlam kayıra deyince söylediğiniz görüntüler çıkıyor ortaya.
0
Mirket
(25.11.24)
Çocuk sus deyince susan bir canlı değil diyenler olmuş. Kişisel cevabımı vereyim. Bahsettiğim toddler dediğimiz yaş grubu değil, ilkokul çağına gelmiş çocuklar. Toddlerlara zaten her sosyal ortamda anlayış gösteriyoruz mecbur. Ilkokul çocuklarının da evde öğrenmediği saygıyı okulda random bi öğretmenden öğrenmesi hadi bi nebze mümkün de her ortamda istikrarlı şekilde uygulayabilmesi mümkün görünmüyor aile saygısızsa.

Sus demek zaten birinci adım. Onu bile yapmayan var. Yukarıda da bir kaç örnek verildi, sus deyince susmuyorsa dikkatini dağıtmak, çocuğun enerjisini boşaltacak başka yöntemler, aktiviteler bulmak ebeveynin görevi değil mi? Benim çocuğum yok ama arkadaşlarımın üst level haşarı çocuklarında bunu deneyimledim. Çocuklar bu tarz aktivitelere olumlu ve hızlı geri dönüş yapıyorlar. Sonra da millet sanıyo ki ben çocuklarla iyi anlaşıyorum. Biz bunu yaptık ama canımız ilgilenmek istemiyo diyen yok, o anda kendi keyiflerini sürmek varken... ekonomik durumu kötü insanlar da değiller çocuğa sosyal ve fiziksel aktivite alanları açamasınlar.

Hayır yani ben en doğal hakkım olarak evimde, konfor alanımda dinlenebilmek, uyuyabilmek için komşudan icazet mi almalıyım?
0
beetlejuice
(25.11.24)
Çocuklular ve çocuksuzların tatlı seviyede çatışmasına dönmüş :D

Çocuksuz olarak evimde otururken başkasının çocuk sahibi olma kararının beni rahatsız etmesine çok mana veremeyenlerdenim.

Memlekette sokakta çocuk oynayan kalan son sokaklardan birinde oturuyorum özellikle havalar ısınınca okullar tatil olunca çekilmez bir hal alıyor. "Çocuktur oynuyacaklar elbette"nin üzerinde bir bağırış çığırış var. Evebeynlerinin umrunda değil çocuklar ciddi riske girdiklerinde dahi gayet rahatlar.

Bu rahatsızlığıma şehirde yaşıyorsun bunları göze almışsın argümanı ile gelinmesini de bi yere kadar anlayabiliyorum. Zira o argümanı üzerime savuranın 1 hafta benim çalışma odamda yaşamasından sonra rahatsız olmama ihtimalleri yok :D

Maalesef çocuk ayarsız bişey elimden geldiğince kaçınmaya çalıştıkça gelip ağzıma giriyorlar.
0
hedep
(25.11.24)
Bunların %90'ı kalitesiz anne ve babalar yüzünden. Onların da yarısı fındık kadar beyinleri ile 2-3 kitap okuduktan sonra öz güveni yüksek birey yetiştirdiğini sanan kamiller, diğer yarısı da spermle yumurtayı birleştirmek dışında hiçbir fikri olmayan ve çocuğu tehdit ederek ya da milletin ortasında bağırta bağırta büyüyenler. Her şımarık çocuğun arkasında bir vasıfsız aile vardır.

"Çocuktur.." diye bahane olmaz. Bebek dediğin tabii ki ağlar da etrafı da dağıtır 2 yaşına kadar istenmese de anlaşılır ama 4 ve üzeri çocuğun böyle bir lüksü yok. O artık başarısız ebeveyn hikayesi. Açık hava hayvanat bahçesi değil şehirler. O kısımda +1
0
nawar
(25.11.24)
Mirket çok güzel anlatmış.
Saldım çayıra mevlam kayıra zihniyetinin sonuçları bunlar. Çocuk cıvıltısı, çocuk sesi, çocuk sesi... Bunlar farklı şeyler.
Evde çocuğuyla uğraşmak istemediği için eşlik etmeden sokağa bırakıyor. Çocuk sokaktan evdeki anne babasına sesleniyor 10-15 dakika; bakan yok. Uyarsanız kahabatli oluyorsunuz. Beğenmiyorsan taşın noktasına geliniyor illa ki. Geçenlerde komşum gayet nazik dinlenmeye çalıştığını söylediğinde çocuğun babasının tepkisi bu oldu. Ben domates biber diye aralıksız böğüren veledi direkt azarladım. Gerekirse polise şikayet etmek dahil her şeyi yaparım; hiç çekinmem.
Geçtiğimiz yaz yeğenlerimle 2 hafta aynı evde geçirdim. Tabletlerinin sesini kısmalarını söylemekten dilimde tüy bitti. En sonunda pes edip başka odada takılmakta buldum çareyi -ki bu çocuklar normalde çevrelerine rahatsızlık vermemeleri gerektiğini biliyorlar. Evlerinde ellerine tablet tutuşturulup kendi hallerine bırakıldıkları için onlara göre gayet normal yaptıkları.
Kimse çocuklardan biblo gibi oturmalarını bekleyemez; ama oyun oynayan (tablet, telefon vb. ile değil.), sohbet eden çocuk ile gürültücü çocuk aynı şey değil.
Birkaç hafta önce otobüste gecenin ikisinde yüksek sesle sohbet eden 'yetişkinleri' uyarmak zorunda kaldım. Çok şaşırdılar bu tepkime. Işıklar kapanmış, herkes uyumaya çalışır veya sessizce vakit geçirirken yüksek sesle konuşmak çok normal onlar için. Çoğu insan bulaşmamak için müdahale etmiyor; ama ben dayanamıyorum bazen.
Sessizlik gerçekten lüks bu ülkede. Kulaklıksız evden dışarı adım atmamak lazım.
0
auroraaurora
(26.11.24)
(15)

Ev sahibi oğlum gelecek diyor.

itsonlyhumannature
Merhaba,Ocak ayında sözleşmemdeki 2. senem doluyor. izmir'de oturuyorum. ev sahibim, oğlum manisa'da okul kazandı, eve o geçecek dedi. oturmak istersen, ocak ayında tüfeye göre zam yaparız, eylül'de de çıkmanı istiyorum dedi. şu anki kiram nispeten uygun. ancak yeni ev kirası, taşınma masrafları vs.
Merhaba,

Ocak ayında sözleşmemdeki 2. senem doluyor. izmir'de oturuyorum. ev sahibim, oğlum manisa'da okul kazandı, eve o geçecek dedi. oturmak istersen, ocak ayında tüfeye göre zam yaparız, eylül'de de çıkmanı istiyorum dedi. şu anki kiram nispeten uygun. ancak yeni ev kirası, taşınma masrafları vs. baya düşündürüyor. sizce ne yapmayalım.

teşekkürler
0
itsonlyhumannature
(21.11.24)
Taşınma masrafları + yeni kira + depozito+komisyon vs karşıla çıkarım , yoksa oturmaya devam edeceğim, hukuki yollara başvurun diyin
0
jülsezar
(21.11.24)
@jülsezar +1

Ya da hiç detaya gitme. 'Ver mahkemeye' de.
0
Mirket
(21.11.24)
bir emlakçıyla konuştuğumda, o da anca dava açması lazım bu da 2-3 sene sürer dedi ancak sonunda da kazanır dedi. bunun sonucunda da avukat, mahkeme masrafları çıkar dedi.
0
🌸itsonlyhumannature
(21.11.24)
Kiram nispeten uygun diyorsun ya, o uygunlukla normali arasındaki farkı 3 sene biriktirirsen mahkeme masraflarını karşılar o para.

Ayrıca ev sahibi mahkemeyi kazanıp seni çıkarırsa eğer, eve oğlunu yerleştirmek ve başkasına kiralamamak zorunda. Kiralarsa eğer, sen onu mahkemeye verirsin ve o bunu bildiği için mahkeme işine yanaşması pek mümkün görünmüyor.
0
Mirket
(21.11.24)
Bence kesinlikle hukuk yoluna başvurun ve bekleyin.
Ama bunu yapmaktan çekinirseniz bile en azından ev sahibinizden oğlunun Manisa'da okul kazandığını gösteren bir ekran resmi göndermesini isteyin.
Yalan söylüyorsa zaten çıkmazsınız.
0
michael_knight
(22.11.24)
manisada okul kazandı diye izmirdeki evi boşaltamaması lazım. tamam izmirdeki binlerce öğrenci bu şekilde okuyor ama dava açılırsa bunu söyleyebilirsiniz.
0
hoot
(22.11.24)
senden gelen kirayla rahat rahat manisada okula yakın ev tutar yahu, ne saçma bir söz. 2 yılda evden insan mı çıkarılırmış.
0
titanyum22
(22.11.24)
Ben olsam iki trafibda gonlu olmasi acisindan soyle derdim

Tasinma masrafim cok karsilayamayacagim icin cikamicam eger masrafimi karsilarsaniz cikarim yoksa davalik olucaz senelerce ugrasirsiniz yaoabilecegim en iyi sey bu
0
Zetnikov
(22.11.24)
Hocam izmir'de durum ne tam bilmiyorum ama tasinma isi nakliyesi, depozitosu, bakimi iviri ziviriyla birlikte 100bine falan patliyor.

Sokaga atacak paraniz varsa tasinin. 2 yillik kiraci evden cikarilmaz.
0
brkylmz
(22.11.24)
ihtiyaç sebebiyle tahliye davası açabilmesi için evin ihtiyaç duyulan bölgede olması gerekmiyor mu? okul manisa'da, ev izmir'de. hukuken oluyor mu, bunu bi netleştirin derim. eğer olmuyorsa reddedersiniz. tahliye taahhütnamesi imzalamadığınızı varsaydım. onu imzaladıysanız zaten yapacak bir şey yok.
0
elorelia
(22.11.24)
abi şunu bir netleştirelim artık. yazdığınıza göre size tatlı dille, güzelce (en azından normal) ve tehdit içermeyen bir dille söylemiş. 2 yol çizmiş ve her türlü de 2 taraf için olumlu sonuçlanabilecek bir durum. ev sahibi insanca yaklaşmış.
durum böyleyken neden atar gider yapıp, işi kendinizce(?!) zorlaştırmak istiyorsunuz?
adaleti olmayan bir ülkede "git dava aç" demek ne demek?

emlak sektöründe olan birisi olarak yazıyorum. böyle durumlarla çok karşılaştık. istese ev sahibi hem resmi (yersen) hem de gayriresmi yollarla öyle şeyler yapar ki, haklıyken hem haksız duruma düşer hem de kapı önünde kalırsınız.
aynı şekilde, kiracı da öyle şeyler yapar ki ne ev kalır ne huzur.
herkes sidik gibi köpürüyor, nedense böyle olmaya bir merakları var.

bunu okuyan herkes için yazıyor. ev sahibi de olabilirsiniz, kiracı da. hangi taraf olursanız olun, verdiğiniz sözleri tutmakla yükümlüsünüz. kapağı atayım bir daha çıkaramaz, para vermem veya şu fiyata gitsin 2 gün sonra 3 katına çıkarayım, 1 hafta sonra çıkartırım gibi düşüncelerde olmayın. kolay, maddi açıdan da mantıklı ve huzurlu yollar var bu tarz davranışlara gerek yok.
0
MtKrt
(22.11.24)
oğlum manisa'da okul kazandı, eve o geçecek dedi. oturmak istersen, ocak ayında tüfeye göre zam yaparız,

mantık hatası var adam zam istemek için oğlunun okulu yalanını sürmüş piyasaya.

ben olsam Taşınma masrafları + yeni kira + depozito+komisyon vs karşıla derim 200 bini yerleştiririm.
0
kanasla intihar eden adam
(22.11.24)
Mtkrt olayı çok güzel özetlemiş.

bu devirde ev alacaksan boş bırakacaksın kiracıya veremeyeceksin. değerlendimi satacaksın. başka türlü bunlarla uğraşıyorsun.

aynısını biz yaptık insanca konuştuk taşınma yardımı teklif ettik çıkmam dedi. emlakçıdan ev bulduk istediği şekilde yine çıkmam dedi. sonra elden para istedi tamam dedik. sonra 100 bin oldu 200 tamam dedik. devamlı oyaladı bizi. sonra o 200 oldu 300 en sonunda biz iyi bir alıcı bulduk çokta zarar etmeden sattık gitti.
alıcıda sorunlu tiplerden. daha tapuda imzanın mürekkebi kurumadan yeni ev sahibiyle kavga ediyorlardı. şimdi seve seve çıkacaklar. biz söylediğimizde kirasının 1-1,5 katına güzel ev bulabilecekken şimdi en az 3-3,5 katını verecek.
0
my fault
(22.11.24)
Ev kiralamak, evini bir kiracının kullanımına 10 yıllığına vermektir. İlk kirayı sen belirlersin ve o kira her yıl ve yılda bir defa devletin belirlediği miktarda artar.

Kiracı masraf yapar, evi bulur, masraf yapar kiralar, gayret eder komşu, çevre edinir, orada yaşam için her tür alışkanlığını bırakır, yeni alışkanlıklar edinir, çocuğuna okuldan, işine ulaşıma kadar her şeyi yeni baştan belirler.

Sonra sen bakarsın, Aaaa dersin, ben bu süprüntüyü kapının önüne koyarsam daha pahalıya başka bir süprüntü bulabiliyorum. O zaman İNSANCA söyleyeyim, o da yasal haklarından vazgeçip defolup gitsin ki, gelsin paracıklar.

Bunu teklif etmek bile tacizdir, rahatsız etmektir diye düşünüyorum.

Benim de evim, kiracım var ve böyle düşünüyorum.
0
Mirket
(22.11.24)
MtKrt'nin haklılık payı var. Önce ters yapıp sonra size ters yapılınca ağlanıp sızlanma başlıyor.

Ayrıca düzelteyim. Sözleşmeler istenilen sürede yapılır, ister 10 yıl ister 2 gün.
0
osssy
(22.11.24)
(13)

Mesajla Teşekkür Etmek

rock n roll
Bir arkadaşımın annesi bana hediye gönderdi arkadaşımla. Teşekkür etmem gerekiyor ama aramaya çekiniyorum, mesajla teşekkür etsem kaba mı olur?
Bir arkadaşımın annesi bana hediye gönderdi arkadaşımla. Teşekkür etmem gerekiyor ama aramaya çekiniyorum, mesajla teşekkür etsem kaba mı olur?
0
rock n roll
(21.11.24)
ara ya ne olacak. maksat halini hatrini sormak zaten.
0
robert bosch
(21.11.24)
evet
0
elorelia
(21.11.24)
Bence kaba değil. Kibarca, bol emojili gönderirsen sorun olmaz.
0
potasyum bebek
(21.11.24)
Ara ne olacak +1
0
gabe h coud
(21.11.24)
@robert Bosch

Benden büyük insanlarla iletişim kurarken çok çekiniyorum. Çok eğlenceli, komik bir insan çok da seviyorum. Bir araya geldiğimizde genelde o konuşuyor, soru sorarsa cevap veriyorum. Aramak sıkıntı veriyor :)
0
🌸rock n roll
(21.11.24)
@rock, bahane üretme ve ara
0
robert bosch
(21.11.24)
sana fiziksel bir hediye gönderdiyse fiziken hareket etmek gerekir.
kadın emojili hediye paketi mi gönderdi yok ona göre davran.
0
jamswety
(21.11.24)
bu duyuruya cevap verilmis; o yuzden bundan sonrakiler icin cevap vereyim. life is too short to remove usb safely.

yani: ufak seyleri bu kadar buyutme. icinde tutacagina yap gitsin. en kotu ne olabilir ki yani?
0
buenosdias
(21.11.24)
benim annem mesajla bir şeyler iletilmesini ayıp olarak karşılıyor, ona göre bir şey denecekse telefonla konuşarak denmeli. diğer türlüsü ayıbına gidiyor.

arkadaşın olsa mesaj yeter derdim ama annesi olunca muhakkak aramalısın diyorum. arayınca iyi ki aramışım diyeceksin zaten, hemen şimdi ara kurtul
0
titanyum22
(21.11.24)
Aradım arkadaşlar. Aramadan önce iç motivasyon konuşmamı yaptım ama bir türlü tuşa basamıyorum, en sonunda bastım. Telefon çalmaya başladı :)))

Sonra, teşekkür ve kısa bir sohbet ve final :)
0
🌸rock n roll
(21.11.24)
hadi geçmiş olsun
0
titanyum22
(21.11.24)
Merhaba, ya bana hediye gondermissiniz tesekkur etmek icin aradim, evet, cok tssekkurler cidden cok begendim, evet, umarim en kisa zamanda yapariz, tesekkurler tekrardan. Iyi gunler.
0
duyurukullanıcısı
(21.11.24)
Kaba olur. Hediye hakkındaki düşünce ve duygularını da özet halinde anlatman gerekir, arkadaşın olsaydı tamamdı ama annesi olunca iş değişir. Yani bana göre. Benim sevgiye karşılık verme anlayışım belki genele göre farklıdır bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(22.11.24)
(6)

Temu güvenilir mi?

yetkili birine benzeyen abi
Çok fazla reklamını görüyorum ve aşırı ucuz şeyler satan bir Çin alışveriş sitesi.Buradan alışveriş yapan var mı? Güvenilir mi?
Çok fazla reklamını görüyorum ve aşırı ucuz şeyler satan bir Çin alışveriş sitesi.
Buradan alışveriş yapan var mı? Güvenilir mi?
0
yetkili birine benzeyen abi
(21.11.24)
Altıncı siparişimi de teslim aldım. Bir yamuğunu görmedim. Herşey saat gibi çalışıyor.
0
Mirket
(21.11.24)
ben de çok alışveriş yaptım, sıkıntı yaşamadım.
yasal sınırları aşmamaya dikkat edin ama.
0
elorelia
(21.11.24)
yasal sınırlar nedir?
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(21.11.24)
ayda maks 5 alışveriş
her bir sipariş 30 euro geçmeyecek - vergi hariç 30 euro olduğu söyleniyor. yani vergi öncesi sepet miktarınız 1100 tl civarı geçmemeli.
bir üründen birden fazla, çok adetli alınca da sorun oluyormuş.
0
elorelia
(21.11.24)
Kaç günde geliyor?
0
parka
(22.11.24)
belli olmaz. on günde de gelebilir kırk günde de.
0
elorelia
(25.11.24)
(4)

çamaşır makinesi sorusu

kibritsuyu
9 kg'lik kazanı olan çamaşır makinesinin, 4 kg çamaşır koyarak çalıştırmam gereken programına 9 kg çamaşır koyup çalıştırırsam:- makine suyu alıp fazla geldiğini anlayınca "fazla doldurdun, bu programda bu kadar çamaşırı yıkayamam" diyip çalışmayı mı durdurur?- 4 kg'ye göre su alıp çamaşırı mı doğru
9 kg'lik kazanı olan çamaşır makinesinin, 4 kg çamaşır koyarak çalıştırmam gereken programına 9 kg çamaşır koyup çalıştırırsam:

- makine suyu alıp fazla geldiğini anlayınca "fazla doldurdun, bu programda bu kadar çamaşırı yıkayamam" diyip çalışmayı mı durdurur?

- 4 kg'ye göre su alıp çamaşırı mı doğru düzgün yıkamaz, hatta ıslatmaz bile?

- yoksa hiçbir şey olmaz, normal yıkar mı?

9 kg'lik program 3 buçuk saat sürüyor. 1 buçuk saat oldu hala çevirip duruyor çamaşırları. yeter da canı çıktı çamaşırların, daha durulamaya geçmedi, süre de 2 küsur saat hala.

1 saatlik program var ama 4 kg çamaşır koy diyor. 4 kg koyunca (çamaşırları tartmıyorum elbet yarısına kadar koyuyorum) yarım saat yıkıyor, yarım saat durulayıp sıkıyor, mis gibi de çıkarıyor.

o programda tamamını doldursam, ona göre gerekiyorsa biraz fazla su alsa, yarım saat yıkasa, yarım saat de durulayıp verse işte, olmuyor mu?

yoooh çok doldurdun yıkamam diyip uğraştıracak, ya da azıcık su alıp hiç yıkamadan çıkaracak diye korkumdan denemedim.
0
kibritsuyu
(21.11.24)
performansı düşebilir ama yıkar.

mesela bizde günlük program 2 saat ve tam kapasite doldurun diyor.
ancak günlük programı hızlıya çevirirsen süre yarıya düşüyor ama makinenin yarısını doldurabilirsin en fazla diyor.

ben aynı miktarda doldurup yıkıyorum. gayet normal çıkıyor. ama fazla deterjan kullanmıyorum.
0
elorelia
(21.11.24)
yani performansı ne kadar düşebilir ki? maden işçisi ya da araba tamircisi değiliz. sabah giyilip akşam çıkarılmış giysiler, en fazla 3-4 sefer giyilmiş kot pantolon, kazak vs. deterjanlı suda yarım saat çevir, durula ver, tozu toprağı, günlük kiri, teri, kokusu gitsin yeter. 3 buçuk saat nesini yıkıyorsun bunun?

tam 2 saat oldu, hala yıkıyor, durulamaya geçmedi. daha da 1:40 yazıyor amk çamaşırların anasını belledi.
0
🌸kibritsuyu
(21.11.24)
Sanırım yıkıyor ama hareket hızı daha az yüke göre olduğu için zorlanıyor.
Eski makinemde hiç dikkat etmezdim. Yıkardı. 10 yıl sonra kazanı dağıttı (neden bilmiyorum) değiştirmek zorunda kaldık.
İkinci makine bazen ses yapıyor. Servis geldi. Fazla yük koyuyorsunuz makineye diye azarladı gitti.
Şimdi çok yük varsa uzun programda çalıştırıyorum ses yok.
0
master of ceremonies
(21.11.24)
tamamını doldurup 3.5 saatlik programı seçip hızlı yıkama düğmesine bastım, süre yarıya düştü. ağırlık da güya yarısı kadar koymalıydım.

çamaşıra yetecek kadar fazla fazla su aldı, dönerken yıkarken zorlanıp ıkınmadı, sıkarken zorlanmadı, çamaşırı da güzelce yıkadı.

hayır zaten mantık olarak niye zorlansın, motorun gücü 9 kg çamaşırı yıkamaya uygunsa, "bu adam 5 kiloluk program seçti ama 9 kilo doldurdu, gücüm var ama adam 5 kilo seçtiği için gıcıklığına dönemeyip zorlanayım" diyecek hali yok ki. suyu da zaten içindekini tartıp alıyor.

galiba sadece üretici bu kadar çamaşırın bu kadar kısa sürede yıkanmayacağından tatmin olmadığı için süreyi uzun tutmuş.
0
🌸kibritsuyu
(26.11.24)
(5)

taşra avukatına hediye

kanatlı kontun müşfik öpücüğü
kardeşim nbc filmleri tadında bir anadolu ilçesinde avukatlığa başladı. çiçeksepeti vs gönderim yapmıyor oraya. tanıdıklar vasıtasıyla yerel çiçekçilere ulaştım, mesajla fotoğraf attılar fakat doğru düzgün hiçbir şey yoktu ellerinde. o yüzden bi çiçek bile gönderemedim ilk gününe. şu masaüstü isimli
kardeşim nbc filmleri tadında bir anadolu ilçesinde avukatlığa başladı. çiçeksepeti vs gönderim yapmıyor oraya. tanıdıklar vasıtasıyla yerel çiçekçilere ulaştım, mesajla fotoğraf attılar fakat doğru düzgün hiçbir şey yoktu ellerinde. o yüzden bi çiçek bile gönderemedim ilk gününe. şu masaüstü isimliklerinden alayım bari dedim. bilinen alışveriş sitelerindeki ürünler çok basit geldi gözüme. daha önce almış, kullanan birileri varsa önereceğiniz bir ürün var mı internetten? yahut nereden yüz yüze gidip görerek alabilirim böyle bir ürünü?

alternatif hediye önerileriniz olursa onlara da açığım. teşekkürler.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(20.11.24)
hocam ajandalar avukatlar için olmazsa olmaz item'lardan biridir. hazır yıl sonu gelmişken güzel bir 2025 ajandası alabilirsiniz.
0
shadowfollower
(20.11.24)
ofis malzemeleri satan büyük kırtasiyelerde oluyor aslında. ankarada iseniz ofis ostimde var mesela sümen takımları.

ajanda da güzel fikir bu arada. isimli yaptırabilirseniz güzel olur.
0
elorelia
(20.11.24)
Avukata deri evrak çantası alınır. Adeti budur bu işin.
0
baharat
(20.11.24)
güzel bir deri evrak çantası veya ismi yazılı güzel bir dolmakalem ve/veya masasına ismi yazılı sümen olabilir
0
wendyangelamoiradarling
(20.11.24)
kardeşinizin bedenini biliyorsanız isminin baş harfleri işlenmiş gömlek,
üzerinde adı yazılı kaliteli doldurulabilir kalem,
feng shui'ye göre masa üstünde bulundurulduğunda başarı veren bir dünya.

sümeni almıştır çoktan. bir de hangi ilçe?

o ilçede ptt vardır. pttavm'de bazen inanılmaz sürpriz şeyler oluyor. ben cidden oradan alışveriş yapıyorum çoğunlukla.
0
janderzel zartanyan
(21.11.24)
(27)

kız ismi önerisi

yazar yazmaz yazan yazar
doğuma 1.5 ay kaldı hâlâ isim belirleyemedik. hiçbir isim içimize sinmiyor, her şeye bir kulp bulunuyor. artık çok sıkıldık bu konudan.şu 4 isim arasındayız:belis: aşkın ilk meyvesibilgebirce: tek, biricikece: kraliçe, yeryüzündeki ilk kadın. sizce hangisi? bunların dışında umay hariç "türkçe" isim
doğuma 1.5 ay kaldı hâlâ isim belirleyemedik. hiçbir isim içimize sinmiyor, her şeye bir kulp bulunuyor. artık çok sıkıldık bu konudan.

şu 4 isim arasındayız:

belis: aşkın ilk meyvesi
bilge
birce: tek, biricik
ece: kraliçe, yeryüzündeki ilk kadın.

sizce hangisi? bunların dışında umay hariç "türkçe" isim tavsiyelerinizi
beklerim.

küfür ve hakaret etmeyen, üst perdeden konuşmayan herkesin cevabı tiklenecektir. teşekkürler.

anket eklendi:
strawpoll.com
0
yazar yazmaz yazan yazar
(19.11.24)
Ece
0
rock n roll
(19.11.24)
kesinlikle ece. okul ve iş hayatında müthiş kolaylık sağlar kızınıza, karşı tarafa defalarca hecelemek, kodlamak zorunda kalmaz. ece hanım, nasıl güzel geliyor kulağa :).

edit: yurtdışında eğitim veya çalışma hayatı açısından da düşünün.
0
Phoebe
(19.11.24)
Ece güzel aralarindan. Çağla da güzel. Doğuştan gelen güzel huy demekmiş.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(19.11.24)
bilge

tavsiye: belkıs
0
lüzumsuz adam
(19.11.24)
Bilge harika bir isim, çok severim. Tanıdığım Bilge'leri de hep çok sevdim.
0
fotrsapka
(19.11.24)
bilge ve ece ikisi de cok guzel isim
0
tahtakafa
(19.11.24)
Tam beliz yazmaya gelmistim.
Beliz ama z ile
0
robert bosch
(19.11.24)
Başak
0
abuzer
(19.11.24)
Asya
0
Amaranta ursula
(19.11.24)
bilge veya ece
0
elorelia
(19.11.24)
oyum ece'den yana ama iki isim düşünürseniz birce ece birlikte güzel olurmuş.
0
theseachange
(19.11.24)
Ben de Bilge'ye oy verdim.
0
peki madem
(19.11.24)
bilge güneş.
0
mikahakkinen
(19.11.24)
Bilge ve Ece benim de isim listemde ikisi de güzel. Ek olarak önerilerim

Burçak ve İlay
0
Kediyi üzdün
(19.11.24)
başka isimle karışma, yanlış yazılma ihtimali için belis'i doğrudan eleyin. ya beliz olacak, ya yeliz olacak, ya melis olacak, doğru yazılma ihtimali %50 o kadar söyleyeyim. her seferinde "belis, s ile" diye belirtmek zorunda kalacak, yine de olmayacak. her şeye bir kulp bulurken bunu nasıl gözden kaçırdınız?

bu isimlerin içinde en güzeli ece. ondan sonra da bilge. birce'ye de çok ısınamadım.
0
kibritsuyu
(19.11.24)
Inci güzel isim.

Bir kirgiz arkadasim var, Ayperi adinda. cok tatli geliyor bana ismi.

ek: Bu arada Belis ismine baktim biraz. Askin ilk meyvesi anlamina geldigine dair saglam bir kaynak göremedim ben. Askin ilk meyvesi anlamina gelmesi biraz sallamasyon olabilir. Yoksa güzel tinlayan bir isim.
0
chihirovekohaku
(19.11.24)
Bu dördü arasından Bilge ve Ece çok güzel.
Türkçe alternatif isim; Asena.
Benim kızım olsa ne isim koyacağım? Elif (ilk, tek, doğru)
0
etna
(19.11.24)
Ecem
0
lapaz
(19.11.24)
humay/umay
0
dogredsector
(19.11.24)
bilge ve ece guzel bence bunlardan
0
bay b
(19.11.24)
ilge ismini duydum yakin zamanda aryalardan sonra iyi geldi. birce, bircem
0
ala09
(19.11.24)
Birce çok güzel.
0
sinematikcrop
(19.11.24)
Bilge
0
brnbrs
(19.11.24)
Bilge
0
efx
(19.11.24)
belis diye bir isim koyma okulda dalga geçer arkadaşları.

Ece en güzeli.
0
komando kani var bende
(19.11.24)
Ece
0
nawar
(19.11.24)
allah saglikli kucaginiza almayı nasip etsin.

bilge ya da ece derim ben
0
oscar
(20.11.24)
(62)

32E 19K Hiç mi oluru yok?

Shepard
Arkadaşlar bu ilişki büyük ihtimal yürümez gibi yaştan dolayı ama yine de yürümeyene kadar iki taraf da mutlu olmaz mı? Denemeyelim mi yani? Ne dersiniz?
Arkadaşlar bu ilişki büyük ihtimal yürümez gibi yaştan dolayı ama yine de yürümeyene kadar iki taraf da mutlu olmaz mı? Denemeyelim mi yani? Ne dersiniz?
0
Shepard
(18.11.24)
19 yasinda kizi nereden buldun?
ben 29 yasindayim ve 25 yasinda biri bile cok cocuksu, kücük, gözleri daha yeni acilmis dünyaya gibi geliyor.
kisa süreli olacagi iki taraf icin de belliyse güzel, duygusal ise... pek duygusal oldugunu sanmiyorum. kücük olan kiz icin recaizade mahmud ekrem'in araba sevdasi romani geliyor aklima :) akli basina geldiginde senden büyük ihtimalle tiksinecek ama sen de sana hayran biriyle birkac sene gecirmis olursun.
0
robert bosch
(18.11.24)
Büyüğün küçüğe yaptığı manipülasyon olarak yürür, biraz çocuk büyütmek gibi, sağlıksız bağımlı bir ilişki
0
grimavi
(19.11.24)
Yani abi şöyle sen 30 yaşındayken yasal olmayacak bir ilişki, kulağa enteresan geliyor. Misal sen 40 olsan o 30 olsa farkli olurdu belki.

Sağlıklı olması zor. Ama sonuçta pasa gonlunuz bilir, eksiduyuruya bakıp karar verme.
0
logisticsmanager
(19.11.24)
Yürür ya niye yürümesin?

Hemen evlenirseniz bi kac yil, evlenmezseniz de yine bi kaç yıl yürür.
Ülkenin batısında yasamiyosaniz da yüksek yürüme olasılığı.
19 k nin frontal korteks tamamlanasıya yürür yani :)
0
hep yorgunum
(19.11.24)
evlatlık alabilirsin.

hiç mi gururuna dokunmuyor birader, neredeyse noel babaya inanacak çocuğu kandırmaya çalışmak? bu kadar mı acizsin? Allah canımı alsın samimi soruyorum, amacım laf sokmak değil. o kızı yanında gören kimse senin ilişkinin samimi olduğuna inanmayacak, sen ezeli bir incel mantalitesine sahip olduğun için sürekli aldatılma korkusu yaşayacaksın. sahiden bu mudur yani?
0
titanyum22
(19.11.24)
dene, tecrübe olur.
0
antihero
(19.11.24)
Gayet normal bence. Bunu 38-25 olarak düşünelim.. ideal olan bu.
0
wd40
(19.11.24)
@titanyum22 valla dokunmuyor gururuma. İki insan beraber mutluysa ne fark eder onun bunun fikri? Çevre, ilişkinin samimiyetine inanmamış diye ayrılak mı? Sen çevrenin inanmasına göre mi ilişkilerine şekil veriyorsun? Bir de kandırmaya çalışmak demişsin. Kafana uymayan her konuda fesatlık aramak tuhaf bence.

İncel diyorsun canın sağolsun ama aldatılma korkusu niye yaşayayım vallahi anlayamadım. Kıskanıyor musunuz lan nedir her sorumda ve cevabımda millet ya duyuruya yazıyor ya da özelden yardırıyor bana.
0
🌸Shepard
(19.11.24)
Bence de yürümez. ama ota boka incel, utanmıyor musun, dokunmuyor mu? tepkisi veren sjw görünümlü çomar gibi tepki verecek bir durum yok.
0
buenosdias
(19.11.24)
Başkalarının ne düşündüğü ne fark eder diyorsan soruyu neden sordun?

Benim düşüncem iğrenç göründüğü yönünde. Oluru yok mu? Var. Mehmet Ali Erbil fln kızı yaşındakilerle birlikte, demek ki oluyo. Ama nasıl olduğu, toplum gözünde nerede olduğu da ortada. Gerisi make yor çoyz
0
abuzer
(19.11.24)
bu yas grubu bilincsizce duygu besleyip yukseklerde yasayabiliyor. sana asiri baglanabilir çok basit seylerden. ben bu sevgiyi gercekci bulmadigim hem kiyamadigim icin yapamadim. karsi tarafa bakis aciniza ve iliskiyi yasayis bicimine gore degisir cevap
0
ala09
(19.11.24)
kılları ağırmış adamda ne buldu acaba kız onu merak ettim. ya saftır ya kekodur ya da gelişmini tamamlayamamış bir kızdır gözümde ki 19 yaşında kız daha küçücüktür.
0
Hallegadola
(19.11.24)
Böyle bir ilişki yaşamış biri olarak cevaplayayım.
Gireceğin her ortamda yaşı geçkin kadınların (nedense sadece onların) çirkin bakışlarıyla (dövecekmiş gibi, sövüyormuş gibi) karşılaşıyorsunuz. Onun dışında kimse umursamıyor. Umursamazsanız bir sorun yok.

İlişki uzun vadede kafa uyuşmazlığından biter diye düşünüyorum. Ama yıllarca her iki taraf içinde yaş farkı sorun teşkil etmiyor.
0
Mirket
(19.11.24)
32 e 19 k'da ortak payda yakalayabildiğini varsayıyorsa şapkasını önüne koyup, yahu ben nerde kişisel gelişimime, karakterimin olgunlaşmasına ara verdim, nerde pauseye bastımda henüz karakter gelişiminin ennnnn başında biriyle anlaştığımı düşünüyorum diye sormalı.

logisticsmanager ilk paragraf+1, 18 yaşını geçince reşit olması o kişiyi büyümüş yapmıyor. kendi 19 yaşındaki halinizi bir düşünün.

grimavi+1, bu şekilde yürütmek isterseniz yürür.

yürümeyene kadar dediğiniz yerde de o yaşta birinde ciddi duygusal hasarlar bırakmış olarak ayrılırsınız.
0
Phoebe
(19.11.24)
olmaz diyecektim ama titanyum olmaz dedigi icin olur diyorum kesinlikle.

sokmadigi laf, etmedigi hakaret de kalmamis bu arada, laf sokmak icin yazmiyorum demis bir de. aushduashdua.
0
baldur2
(19.11.24)
yorumlara aldırma, gayet olur.

ben 33ken 18 yaşında bir kızla tanışmıştım. sevgili olmadık ama harika bir uyum vardı aramızda.
0
tabudeviren
(19.11.24)
19 yaşındaki bir insan daha ergenlik döneminde. Bu dönemdeki insanlar çocukluk dönemi ile yetişkinlik dönemi arasında olan kişilerdir. Ergenlik döneminde, kişiler kendilerinden yaşça büyük kişilere ilgi duyabilirler. 30'lu yaşlarını geçmiş insanlar kendine gelmeli. Bu, ilişki değil.
0
rock n roll
(19.11.24)
Sizin için güzel, kız için büyüdüğünde pişman olacağı bir ilişki olur büyük ihtimalle. Genelde öyle oluyor gözlemleyebildiğim kadarıyla.
0
peki madem
(19.11.24)
bir sene önce 'çocuk' sıfatıyla anılan birinden bahsediyoruz.
0
elorelia
(19.11.24)
32e sugar daddylik yapacaksa bir süre yürür karşılıklı çıkarlar doğrultusunda
0
9kuyruklukedi
(19.11.24)
vay be kitleleri yönlendiriyormuşum haberim yok
0
titanyum22
(19.11.24)
Bu işler biraz eşleşme meselesi bence. Bir şekilde bir araya gelmişler ve olabilir mi diye düşünmeye başlamışlarsa olabilir. Çünkü birçok anlamda benzer seviyede kişiler muhtemelen. Aksi halde denk bile gelmezsin. 32 yaşındaki erkek 19 yaşındaki kızla olabilir gözüyle bakabiliyorsa aşağı yukarı kendisi de birçok bakımdan oralarda seyrediyordur. Aralarında uçurum yoktur yani. kızın da erkeğin de beklentileri birbirini tamamlıyordur.

Başka bir 32 yaşındaki erkek bu yaşta biriyle oturup sohbet bile etmez örneğin. Hatta aynı çevrede bile bulunmaz. O yüzden denk gelmişseniz olur gibi.
0
dfn4
(19.11.24)
Abartilacak birsey yok, muhtemelen iyi gitmez bir noktadan sonra ama yas farkinin kendisinde zaten abartilacak birsey yok. 35 - 22 olsaydi mesela cok daha olumlu olabilirdi. Uzun vadeli dahil olmak uzere opsiyonlar uygulanabilirdi.
0
mbond
(19.11.24)
böyle bir konuda kimse tarafsız olamaz o yüzden kanunlara uygun olduğu sürece paşa gönül +1
9gag.com
0
engelbert humperdinck
(19.11.24)
Yaş itibariyle reşit sayılıyor olabilir ama psikolojisi bence çocuktur onun, hele ki içinde büyüdüğü sosyokültürel yapı onun tarzını iyice etkilemiş durumdadır, henüz kendini bulmuş biri değildir diye düşünüyorum. Çocuk büyütmek gibi olabilir yani. Belki gençliğinden olumlu etkilenirsin ama anlaşmak çok zor olabilir.
0
muhayyer divan
(19.11.24)
tabudeviren
(19.11.24)
@engelbert humperdinck ahaahhaahha
@tabudeviren ahahahahaha
0
🌸Shepard
(19.11.24)
tabudevşren ayıp aw o nine en az 60 yaşında ama ben de hönkürdüm yalan yok
0
titanyum22
(19.11.24)
30 yaşındayken 20 yaşında kız arkadaşım vardı, 3 seneden fazla sürdü, babasıyla rakı içmişliğim vardır. İki tarafın da gönlü varsa olabilir.
0
kimlanbu
(19.11.24)
İnsanların prefrontal korteksleri 25 yaş civarında tam olarak gelişiyormuş. Dolayısıyla 25 yaş altı insanlar benim için "yetişkin" yeteneklerine sahip değil. Hele ki genç kızların o yaşlarda manipülasyona açık olması, toksik ilişkiyi fark edememeleri vs. yüzünden ben iyice yanlış buluyorum bu yaştaki kızların kendilerinden çok büyüklerle birlikte olmasını. Burada "yetişkin" olarak sizin aklı başında karar vermeniz ve kızın iyiliği için kendisiyle iletişimi kesmeniz gerekiyor diye düşünüyorum.
0
inawen
(19.11.24)
Herkes pedagog kesilmis. 18-19 yasindaki kizlari beslenme çantasiyla okula giden velet saniyorlar galiba. Kampüste bu yas araliginda dolu kiz var über seksi vücuda sahip, uzun boylu ve açik giyinen...

Kizin sana bakisi olumluysa yapistir aga, bak keyfine.
0
feastofthedamned
(19.11.24)
Olmaz diyenlerin hepsi kadın, olur diyenlerin de hepsi erkek nedense :) Bana göre olmayacağı üç şart var; en önemlisi kızın ailesinin ilişkiyi bilmemesi veya onaylamaması, etik olarak olmayacağı durumlar ( aynı okul, aynı iş yeri, aynı kurs, hoca-öğrenci, doktor-hasta,vs) ve çıkar ilişkisine dayanması ( iş-para-şan şöhret vaadi, patron-çalışan, sugar daddy-sugar baby, vs). Bunlar dışında 19 yaşındaki bir insan yasal olarak yetişkindir ve verdiği kararlardan tamamen kendisi sorumludur.
0
iwasbornonamountainside
(19.11.24)
çok saçma bi eşleşme ve de phoebe +1

kendi yaş grubuna ait, kendi seviyende bilgisi/görgüsü/hayat tecrübesi/kariyeri vb olan bir kadını etkileyemiyor musun da çoluk çocukla uğraşıyorsun diye düşündüm direkt. 19 hani ne konuşacaksın lys'de hangi konular çıkmıştı, lisede sınıfın hangi karakteriydin falan mı?

ayrıca 19 yaş fiziksel olarak yetişkin gibi görünse de mental ve karakter olarak henüz çocukluğa daha yakın. bilimsel olarak da böyle prefrontal korteks muhabbetini yazmışlar zaten. 25 26 desen neyse diyeceğim.
0
Mossy
(19.11.24)
soruna kendin cevap vermişsin.

"bu ilişki büyük ihtimal yürümez gibi"

32 yaş olarak; Justin Bieber'a mı benziyorsun yoksa George Costanza'ya mı? kız sende ne buldu?
0
Leonardo~Da~Vinci
(19.11.24)
senin gibi ''bütün kadınlar paragöz, kesin beni aldatmıştır diye çocuk için dna testi isterim'' gibi abuk iddiaları olan bir incel olarak bu kadar küçük bir kız çocuğu ile olman senin o harikulade karakterine ters. troll olduğunu düşünmeye başladım, ''inşallah trolldür ya'' dedirten kullanıcılardansın.
0
potasyum bebek
(19.11.24)
kız istiyorsa olur.

deneyin.

benim elime 33 20 fırsatı geçse denerdim mesela.

31 21 flörtü çok güzeldi mesela yaşadığım.
0
rain when i die
(19.11.24)
Kendi yaş grubunun ilgisini haliyle çekemeyen orta yaş incellerinin genç kız tercihi beni her gördüğümde aşırı güldürür. Aynen devam brocum. Ha bir de ne dersiniz deyip insanlar fikrini söyleyince '' ne fark eder onun bunun fikri?'' diyeceksen soru sorma, zaten kadınlara zerre güvenmeyip en çok ilişki hakkında soru soruyorsun.
0
duygusalatasi
(19.11.24)
buna "olmaz" diyen hatunlar karşılarına kıvanç tatlıtuğ'un 19 yaşındaki hali çıksa "dur yaa, sen çocuksun, olmaz" der miydi? demezlerdi.

bi de 19 yaşındaki kişiye çocuk demek nedir yahu? sanki ilkokul bebesi.
0
tabudeviren
(19.11.24)
@tabudeviren

Kıvanç Tatlıtuğ'un 19 yaşındaki hali olsa,' olmaz' derdik, çünkü olmaz. Çok acayip ya sanki yakışıklı ya da güzel olmasına göre çocuk ya da değil diyoruz. Arkadaşlar, 19 yaşındaki bir insan ergenlik donemindedir. Tekrar söylüyorum ergenlik dönemindedir. Yani bu kişi; çocuk ile yetişkin arasında bir dönemde. 32 yaşındaki insan ise çocukluk evresini tamamlayıp yetişkinliğe geçmiş kişidir. Gayet güzel açıklıyor olmamıza rağmen neden anlaşılmıyor acaba? Hâlâ yok Kıvanç Tatlıtuğ yok bilmem ne?

Üretmeye çalıştığınız argümanlar inan bana çok rahatsız edici. Mümkün olduğunca oto sansür uyguluyorum yazdıklarıma çünkü gerçekten bu site benim kafamı biraz olsun dağıtmama yarıyor bu yüzden uçurulmak istemem. Sadece senin cevabın için söylemiyorum ama rica ediyorum lütfen kişi hangi yaşta ise hangi özellikleri taşır biraz okuyun ya.
0
rock n roll
(19.11.24)
reşit olması büyümüş yapmıyor :D yani?
-yani tek ölçünün reşit olması işime gelmiyor ben de yeni bi kavram ortaya attım, büyüklük küçüklük.

subjektif ahlakınızı kendinize saklayın.

"bir sene önce çocuk olan"
1 sene öncesinde mi yaşıyoruz. hayır. oyna devam.

dünyadaki bütün birliktelikler için "x sene önce çocuk olan" denir.
neredeyse bütün ilişkilerde erkekler kadınlardan yaşça büyük.
yoldan çevir 20E-19K çiftini. lan sen 1 sene önce çocuk olan biriyle mi birliktesin diye çocuğu döv. iyi fikir.

beğenmediler ama nasıl ayıp uyduracaklarını da bilemediler özetle
0
lambırcek
(19.11.24)
10 sene sonra mukemmel olur.
su anda cocuk bakiciligi yaparsin.
zamanlama hatan var.
0
cooperr
(20.11.24)
Bir başlık açılsa,
19 yaşında bir kadınım. Ekonomik bağımsızlığım var. Ailemi bırakıp ayrı eve çıkmak istiyorum ama babam 'sen daha büyümedin, ileri ergenlik dönemindesin, daha akıl sağlığın tam gelişmedi, duygularınla hareket eden bir çocuksun.' deyip beni bırakmıyor dese.

Car car carlayıp, Baba kişisine demediğini bırakmayacak ne kadar eleman varsa

Bu başlık altında, kızın daha küçük bir çocuk olduğuna bizi ikna etmeye çalışıyor.

Komiksiniz valla.

İleri yaşta kadınların bu olaya bakışını, -bir önceki cevabımda da söylediğim gibi - ben 'çirkin bakış' olarak bilfiil yaşadım valla.
0
Mirket
(20.11.24)
Neyle neyi kiyasladigimizin farkındayız di mi @mirket? Baktığında 18 yaşın evlenmesi de YASAL ama gelip burada "evleneyim mi" diye sorsa sen dahil herkes "hayır" der normal olarak. Ve maalesef düşündüğün gibi kiskanildigi için değil :( Hani her yaşın özelliği ve yetileri farklı ya... Hani gelişim dönemleri fln? Bildin? Hani bir de işin oluru var ya..

Aynen Almanya sizi kiskaniyo aynen;)
0
abuzer
(20.11.24)
beyler yukarıdaki akepeli lamdikiyançek ile aynı görüşü paylaşmak istediğinize emin misiniz sadece soruyorum
0
titanyum22
(20.11.24)
@tabudeviren ve niceleri

19 yaşında Kıvanç Tatlıtuğ tipli bir delikanlı benimle flört etse gülüp geçerim ve kendi yaşındaki çocuklarla oyna evladım derim. Kadınlar her şeye sekssekseks, güzellik, yakışıklılık, memegötmeme diye bakmadığı için karşımızdaki bize manen ne verebilir, karşımdakinin aklı baliğ mi, ikimiz için de en iyisi bu mu gibi şeyler düşünüyoruz daha çok.

19 yaşında çalışan, parasını kazanan bir kadının baba evinden ayrılıp eve çıkması, (eğer sorumluluk sahibi bir gençse ve bunu doğru motivasyonlarla istiyorsa, yani amacı çılgınca partilemek değilse mesela) tabii ki desteklenecek bir durum. İnsan sorumluluk alarak büyür ve gelişir çünkü. Ama bunun, 19 yaşındaki bir kızın kendinden 13 yaş büyük biriyle olmasıyla alakası nedir? Eve çıkmakla, kocaman yetişkin adamla ilişki yaşamak benzer bile değil.
0
inawen
(20.11.24)
Oluru yok tabii ki yaa daha neler.
38-25 gibi düşün denmiş bir de asla aynı şey değil.
25 yaşında olgun bir insan 40 yaşında biriyle de olabilir buna tamam, 19 yaşında birinin birlikte olacağı kişinin yaşı maksimum 23-24 olabilir.
0
mutekebbir
(20.11.24)
Buradaki erkeklerin de sadece seks için saçma önermelerle onayladığı üzere erkekler bu ilişkilere sıcacık hislerle başlayıp en sonunda ağızlarına edilerek ilişkiyi bitirdiği için oluru yok diyorum. Yaşıtlarının tahammül etmediği bu adamlar küçük çocuklarla takılıp takılıp kadınlara hakaret eder bir de. Komik.
0
morca
(20.11.24)
19 yaşındaki Kıvanç tatlıtuğ çıksa karşıma bir ilişkiye niyetlendiğim evrende annem beni döverdi utanmıyor musun yaşına başına bak diye

ben 19 yaşımdayken kıvanç tatlıtuğ çıksa annem yine beni döverdi başka adam mı yok yaşıtın diye.
0
Hallegadola
(20.11.24)
Yine görmüş olduk ki, duyuru kadınları gerçeklerden kopuk ve taraflı cevaplar veriyorlar. Kıvanç Tatlıtuğ 19'undayken veya kendileri 19 ama Tatlıtuğ 39 yaşındayken reddederlermis...

Amaaaa 19 yaşındaki kadın evini ayirip kendi ayakları üzerinde durunca olurmuş.Ama partilemek istiyorsa olmazmış.

Mirketin örneği süper. Herkes burada kadınlar ozgurrrr kendi ayaklari uzerinde dursunnn, kimse karismasinnnn diye haykiriyor. Konu iliskiye gelince herkes niyetci kesiliyor.

Erkegin genc olduğu diger duyuruda ise götür o erkegi diyen kadin duyurucular ise çoğunlukta. Hep diyorum psikolojisi bozuk kadinlar dolusmus.
0
🌸Shepard
(20.11.24)
@shepard

ne bekliyorsun ki? bu ikiyuzluluk ve cifte standart gunumuzde asiri yaygin bir hal aldi maalesef.
0
baldur2
(20.11.24)
Cevaplardan anladığım kadarıyla burada kızı yargılamıyor kimse zaten sizi yargılıyor. Zira yetişkin olan, olgun olan sizsiniz (ya da siz olmanız gerekiyor). Yani kadınlar istediğini yapabilir demek ile 30 küsür yaşındaki bir adamın 19 yaşında bir kadınla yatması biraz garip demesi birbiri ile çelişkili iki düşünce değil.

Kaldı ki kadın erkek eşitliği yeni yeni oturmaya başlayan bir kavram ve dünyanın çoğu yerinde hala yok. İnsanlık tarihinde mevcut olmuş olan bu eşitsizliğin yükü yokmuş, bu toplumda büyümemişiz gibi konuşamayız. Keşke bembeyaz bir sayfa açılabilse ama bu mümkün değil.

Sonuç olarak istediğinizi yapmakta özgürsünüz. Burada kimsenin elinizi kolunuzu bağlama imkanı yok. Diyorsanız ki ama kendinden büyük adamlarla yatmak isteyen 19 yaşındaki kadınların ihtiyacını kim karşılayacak? Onlar tatminsiz mi kalsın? Kendimi bu kılıcın üstüne atmalıyım! Bunu yapmakta serbestsiniz.
0
peki madem
(20.11.24)
şimdi şöyle ki erkeğin küçük olduğu ilişkideki erkeğin niyeti az çok bellidir bunun aynısını yazdım o duyuruda. çünkü o duyuruda da ilişki yok. birinin diğerinden faydalanma amacı var.

burada ise kızın bilinçsizliği bariz. twitterda kız gruplarında çok tartışıldı bu olay. hatta bu nedenle gerçek olmadığını düşündüm ilk başta duyurunun. bahse konu ilişki yaşansa gelecekte kızın çok pişman olacağı bir hikaye olur. hatta sonradan hayatına girebilecek bir dallamanın onu bu mevzubahis hikayeyle yargılaması muhtemel. tabi ki yine kızın suçu yok böyle bir ihtimalde. kız masumiyetin ve gençliğinin kurbanu sadece
0
Hallegadola
(20.11.24)
bak 29k kardeşim seni anlamış yol vermiş, 19k sana neden yüz veriyor bunu da düşün biraz kendinde ara
0
Hallegadola
(20.11.24)
Beklentinize ve tavrınıza göre değişir. 18k-35e olanını birkaç ay tecrübe ettim. Buna ilişki demek ne kadar doğru bilmiyorum aslında, ilişki denemesi diyelim. İlk tanışmamızda 17 yaşındaydım. Ben üni birinci sınıftayken o 10 yıldan fazla süredir iş hayatındaydı. Ben de ondan hoşlanıyordum, etkileyici buluyordum, biraz da saygı duyuyordum. Benim önümdeki yolun büyük bir kısmını yürümüş, aşmış bir insandı sonuçta. En başından ciddi ilişki istiyorum demişti, ailemle bile "arkadaş"ım olarak tanıştı. Maddi-manevi hep veren taraf o oldu. Konuşmalarımız bile hep tek yönlüydü. O anlatır ben dinlerdim, sürekli akıl verirdi. Ben karşılık verecek olgunlukta değildim zaten. Ayrıca üni ortamında ilk defa kendimi özgür hissediyordum ve paylaşacak pek bir şeyimiz de yoktu. Adamın yanımda olması hayatımı kolaylaştırıyordu ama o zamanlar bile gözüme yaşlı görünüyordu, 5 yıl sonra ise 40 yaşında olacaktı. Neden üni okuyan biri yerine kendi yaşıtı ya da en azından çalışan bir kadınla birlikte olmadığını sordum. Onlarla anlaşamadığını söyledi. Bu cevap bana o kadar garip geldi ki birkaç gün sonra açıklama yapmadan ghostladım.

Şimdi o günleri düşünce başıma bir şey gelmeden kurtulduğum için verilmiş sadakam varmış diyorum.

Cevap vermeyi unutmuşum: İkiniz de biraz takılıp ayrılalım diyorsanız, paylaşabildiğiniz bir şeyler varsa ve bir taraf diğerini manipüle etmiyorsa olur.
0
gnosis
(20.11.24)
@hallegadola lan yok, bilmeden yazdin yine. Açıkça sordum ben 29K hanimefendiye. Ben iş için böyle davrandım dedi. Can sağlığı dedim.
0
🌸Shepard
(20.11.24)
bu arada erkek için "yaşıtlarının ilgisini çekemeyen" gibi şeyler yazılmış.

erkekler belli bir yaştan sonra yaşıtlarıyla hatta kendisine yakın yaşlardaki insanlarla ilgilenmez. böyle bir ilgi erkek için zaten etkisiz elemandır.
0
tabudeviren
(20.11.24)
bari genelleme birader. yaşıtlarıyla takılan bu kadar adam size kalsa rol mü yapıyor yani?

neyse beyler kimse kimsenin kafasına silah dayamıyor neticede. babası 33 yaşında 18lik kızla evlenmiş biri olarak yazıyorum, bak madem niyetiniz bozuk bari evlenip çocuk yapmayın Allah Muhammed Ali Kozmos inandığınız ne varsa onun aşkına. çünkü bu çarpık ilişkiden doğacak kızınız istisnasız benim gibi saçları kendiliğinden mor çıkan azılı feminist oluyor. istisna yok.
0
titanyum22
(20.11.24)
Neyse arkadaşlar, artık uzamasın bu konu. Bazı cevapları okudukça öğürüyoruz çünkü, artık kusacağız.

Buradaki 3-5 cevaba bakıp canımızı sıkmayalım. Bunları istisna kabul edelim. Neyse ki, düşünme biçimi sorunlu olmayan, mantıklı ve muhakeme yeteneği olan insanların sayısı daha fazla.
0
rock n roll
(20.11.24)
O zaman cezai ehliyet yaşı 25 e çıkarılmalı.
25 yaşından küçükler çocuk mahkemelerinde yargılanmalı,
25 yaşına gelmeden evlenmeler yasaklanmalı,
25 yaşına kadar olanlara bekaret kemeri zorunluluğu getirilmeli,
25 yaşından önce zinhar doğurulmamalı

mı diyorsunuz?
Geç ergen ya, kafası basmıyor, bişeyler daha oturmamış

Tamam bu sizin içinize sinmiyor olabilir ama bu durumu içinizde yaşayın. 19 yaşında kadını gömdükçe gömdünüz yahu.
Zaten de birisi şurada öğürüp duruyor :))
0
Mirket
(20.11.24)
@ mirket

Gömdüğümüz kişi 19 yaşındaki çocuk değil :))
0
rock n roll
(20.11.24)
Arkadaşlar 19 yaşındaki birisi sizin 19 yaşınızdaki haliniz gibi aklı havada, dünya gerçeklerinden uzak, bir ergen olmayabilir...
0
🌸Shepard
(20.11.24)
Mevzuyu anlamayanın bacısının kızının başına gelsin ne diyelim bu ferasetli tavrınızı orada da gösterecekseniz ne mutlu
0
Hallegadola
(20.11.24)
(8)

ev alma süreci hk.

datnet
Selamlar, bir ev almak üzereyim. Ev ilanda ancak komşumuzun evi olduğu için emlakçıyı aradan çıkarabilirim. Emlakçının yapacağı işleri kendim halledebilir miyim? Bu süreçte masraftan tasarruf ederken harcayacağım zaman ve emeğe değer mi? Emlakçısız alımda dikkat etmem gerekenler neler? ilk kez ev al
Selamlar, bir ev almak üzereyim. Ev ilanda ancak komşumuzun evi olduğu için emlakçıyı aradan çıkarabilirim. Emlakçının yapacağı işleri kendim halledebilir miyim? Bu süreçte masraftan tasarruf ederken harcayacağım zaman ve emeğe değer mi? Emlakçısız alımda dikkat etmem gerekenler neler? ilk kez ev alacağım için tam kestiremedim.
0
datnet
(17.11.24)
emlakçı üzerinden bağlantıya geçmezseniz sorun yaşanmaz. ama ev sahibi gene de emlakçı ile görüşün diyebilir
0
picassoishere
(17.11.24)
Emlakçının ev alım satımına bir faydası yok. Sadece kirada ev sahibine faydası oluyor. Siz bu işlerden anlayan olgun bir akrabanızı yanınıza alın gidin yeter.
0
enteg
(18.11.24)
ev sahibi emlakçı ile sözleşme yaptıysa sıkıntı olabilir.
0
nuisance2
(18.11.24)
emlakçının yapacağı herhangi bi işlem yok ki.
0
elorelia
(18.11.24)
emlakçı yamuk fotoğraf çekip sarı siteye eklemek dışında bişey yapmıyor. ev sahibine emlakçı falan tanımam diyip kestirip at. kendi uğraşsın. en kötü 150k para alıcak.
0
scudman1
(18.11.24)
aradan çıkarabilirseniz çıkarın. emlakçının yapacağı her şeyi siz de yaparsınız. ki bir tek randevu alıyorlar tapudan o kadar.
0
drako
(18.11.24)
Emlakçı ev sahibiyle sözleşme imzalamıştır büyük ihtimalle, sözleşme varsa ev sahibinden talep eder ücreti.

Bir de taşınmaz satışı için bazı düzenlemeler yapıldı artık e-devlet üzerinden satışa açılıyor konut ve bir yetkili aracı atanıyor (yetkili bir emlakçı yani)

O yüzden artık emlakçısız satış çok mümkün değil gibi. Detayları bilmiyorum ama haberlerde vardı daha yeni.
0
anten
(18.11.24)
Şu an oturduğum evin karşısındaki daire satılık. Komşularla çok samimiyetim yok, sadece merhabalaşıyoruz. Emlakçıyla da işim yok açıkçası. İlk soruda demek istediğim, vereceğim para, o kadar mesai harcamama denk gelecekse, direkt parayı verip rahat edeyim. Ama gerek yoksa bunu söyleyip emlakçısız almayı tercih ederim. Sarı sitede ilanda gördüm, kadınla konuşacağım bugün yarın. Cevaplar için de teşekkürler.
0
🌸datnet
(18.11.24)
(4)

Ankapark neden kullanılmıyor

Cezcez
Tamam lüzumsuzmuş falan filan ama şehrin çok güzel yerinde çok güzel bir park gibi geldi bana? Kocaman.Niye değerlendirmiyorlar ki?
Tamam lüzumsuzmuş falan filan ama şehrin çok güzel yerinde çok güzel bir park gibi geldi bana? Kocaman.
Niye değerlendirmiyorlar ki?
0
Cezcez
(15.11.24)
çünkü oyuncaklar çöp oldu. kullanılamaz halde.
0
jelly bear
(15.11.24)
işletecek firma bulmak için ihaleye çıkıldı, teklif veren olmadı, yeniden ihaleye çıkıldı. heralde yine teklif veren olmadı ki kaldı öyle. sonra zaten başkan değiştiğinde bile eskimeye başlamıştı. hatta bir sürü hırsızlık olayı vs oldu. hatta bir dönem hurda ihalesi konuşuluyordu.

yani şu haliyle zaten işletmeye açılması mümkün değil. yenileme lazım. yenilense dahi şu dönemin çocuklarını tatmin edecek düzeyde bi park değil bence. teknoloji açısından diyorum.

e yenilemek saçma. yıkıp yerine başka bir şey yapmak için de ciddi bütçe gerekiyor. o sebeple atıl sanırım.

mansur başkan bir ara yerine ne yapılsın diye anket düzenlemişti ama sonuç ne oldu bilmiyorum.
0
elorelia
(15.11.24)
otoparkını keşke bana verseler de oto pazarı yapsam :)
0
duyulmasi gerektigi kadar
(15.11.24)
Ankara tema park için uygun bir iklime sahip değil. bunu bile bile birilerinin keyfi için milyonlar heba edildi. aynı adamlar utanmadan konser muhabbeti yapıyorlar şu an. orası 2019 seçimleri için yarım yamalak açıldı. sadece birkaç ouncak aktifti hatta roller coasterda insanlar mahsur kalmıştı galiba. 1-2 hafta bedavaydı daha sonra paralı olunca kimse uğramaz oldu. müşterisi olmayan o devasa yeri kim işletmek ister ki? ben yıllar sonra bir inşaat firmasına yıkım ve hafriyat nedeniyle zararına da olsa konut-avm yapımı için verileceğini düşünüyorum.
0
jepa
(15.11.24)
(15)

7 günlük bebek neden ağlıyor olabilir?

prole
Altı temiz, karnı tok, herhangi bir hastalık teşhisi konmamış... İlk 6 gün emzirme sonrası 2 saat kadar uyurken ve emzirme aralıkları 2-2,5 saat iken son 24 saattir az uyuyor ve emzirmeye rağmen saatte bir ağlıyor. Pışpışlama falan da ağlamasını dindirmiyor. Memeye gelince susuyor ama uykuya dalmıyo
Altı temiz, karnı tok, herhangi bir hastalık teşhisi konmamış... İlk 6 gün emzirme sonrası 2 saat kadar uyurken ve emzirme aralıkları 2-2,5 saat iken son 24 saattir az uyuyor ve emzirmeye rağmen saatte bir ağlıyor. Pışpışlama falan da ağlamasını dindirmiyor. Memeye gelince susuyor ama uykuya dalmıyor. Aklına bir şey gelen var mı?
0
prole
(12.11.24)
Gazı olabilir.
0
Amaranta ursula
(12.11.24)
Süt yetmiyor olabilir
0
duptıs
(12.11.24)
Doymuyor olabilir.
Hiç önermemelerine karşın, mama desteğine başvurmuştuk.
0
pro9it9is9
(12.11.24)
ağlaması hangisine benziyor youtu.be
0
pide
(12.11.24)
memeyi sağıp ne kadar süt çıktığına bakın. En az 60ml süt olması lazım. Yetersiz beslenmenin çok ciddi sonuçları var ihmale gelmez.
0
administ
(12.11.24)
gaz olma ihtimali yüksek bu süreç biraz böyle geçicek 3-4 ay kadar
0
mysql34
(12.11.24)
kolit değil o, allah muhafaza. (bkz: kolik)

bir de 12 yıl önce sorduğum şu soruya verilen cevaplar (özellikle compadrito üstadın verdiği cevap) yardımcı olabilir.

(git: 453906)
0
kibritsuyu
(12.11.24)
gaz
az veya fazla beslenme.
0
nuisance2
(12.11.24)
Bizimkinde az beslenmeden dolayı olmuştu
0
mirty
(12.11.24)
Gaz, açlık. Bir de el ve ayak parmaklarını kontrol edin saç dolanıyor bazen, hatta tüm vücudunu
0
yuvarlanantencereninkapagi
(13.11.24)
ek olarak + anne stresliyse ve panik halindeyse, anne rahatlayamıyorsa bebek de rahatlayamıyor olabilir
0
damba
(13.11.24)
doyup doymadığını çişli bez sayısından anlayabiliriz aslında. kaç tane çişli bezi çıkıyor? 5-6 olmalı diye hatırlıyorum. eğer az ise yeterli beslenemiyordur. süt az olabilir, ememiyor olabilir, dil bağı sebepli bi sorun olabilir.
0
elorelia
(13.11.24)
7 gunluk bebek manipule edemez henuz. compoditronun dedigine bakmayin. 4 aya kadar "kucaga alisma" durumu yok bebeklerde. kucakta susuyorsa kucaga almakta bi sakinca yok. egitmeyi falan denemeyin. birakayim aglasin denmez 7 gunluk bebege.

saatte 1 memeye gelince emiyor mu? emiyorsa yeterli gelmiyor olabilir. gaz olabilir. kolik olabilir. uykusuz olabilir. beyaz ses ile yatirip uyutmayi, kundak yapmayi (bu onemli), uyandikca beslemeyi, hala agliyorsa ek gida vermeyi dusunun (yenidogan icin uygun sutlerden bahsediyorum, cicibebe falan degil tabi). bi de unutmayin, bebekler bazen sebepsiz aglar. stres bosaltmasi yapiyorlar. bazen hic sebepsiz agliyorlar. o yuzden temel ihtiyaclarini verdikten sonra hala agliyorsa da donusumlu sekilde kucaga alarak, ninni soyleyerek idare etmeniz gerekiyor. hepsini de anneye birakmayin bebek agladikca strese girer, bebek de bunu hisseder. zorlandikca yardim edin.
0
icim urperiyor
(13.11.24)
7 günlük bebeğin ağlama sebebi %90 açlık.
gaz anne sütü ile beslenen bebeklerde çok olmaz, olsa da 7 günlük bebekte olmaz.
bir ihtimal ortam sıcak/soğuk/eline saç dolandı/canı yanıyor ama zannetmiyorum henüz o kadar ortam bilincinde olmuyorlar.

anneyi güzel emiyor diye düşünmeyin belki emiyor ama sütü çıkaracak kadar çenesi kuvvetli değil. çok güzel emen bebeği açlıktan komaya girmek üzereyken farkeden bir anne olarak uyarmak istedim.
0
kaptan maydanoz
(13.11.24)
Bu arada annenin yedikleri de etkileyebiliyor. Mesela bizde anne sütlü birsey yer icerse direk bebeği rahatsiz ediyordu, uyuyamiyordu. Simdi hala kendisi yese etkiliyor.
0
mbond
(13.11.24)
(9)

Kedim plastik bant yuttu

kaputt
Kedim cumartesi aksamustu oynadigi plastik bandi cigneye cigneye yuttu ve ne yazik ki yetisemedim. Paket bandi degil, kalin 0,7 cm eninde 6-7 cm boyunda bir lastik, hafif de kalin bir yapisi var.Pazar, ptesi ve bugun kakasini gozlemledim, plastik cikmadi. Dun veterinere gittik, kontrolde bir sey cik
Kedim cumartesi aksamustu oynadigi plastik bandi cigneye cigneye yuttu ve ne yazik ki yetisemedim. Paket bandi degil, kalin 0,7 cm eninde 6-7 cm boyunda bir lastik, hafif de kalin bir yapisi var.
Pazar, ptesi ve bugun kakasini gozlemledim, plastik cikmadi.
Dun veterinere gittik, kontrolde bir sey cikmadi. Rontgenle bakti, onda da bir anormallik yoktu ama plastik bir yerde takilsa da rontgende gozukmezmis.
Kusma olmadi ama ctesi aksami ben evde degildim o arada kusmussa, ikinci kedimde de kusulani yeme durumu var. Bu sefer acaba ikinci kedide mi plastik diye dusunmeye basladim.
Ama sonuc olarak ikisi de istahli, yemek yiyor, oyun oynuyor, tuvaletleri cok normal.

Vet gozlemleyin dedi. Ama ne kadar sure gozlemlememiz lazim? Yani bir hafta mi bir ay mi, bir yil sonra bir anda bir sey cikabilir mi? İcinde kaldiysa ona zarar veriyor olabilir mi? İcim hic rahat degil. Cok arada kaldim.
Simdiden yorum ve onerileriniz icin tesekkurler
0
kaputt
(12.11.24)
çok zor durum geçmiş olsun ama içinizi ferah tutun. Bizde de ip yutma olmuş ve ameliyat geçirmişti. Bir hafta on gün kadar dikkatiniz onlarda olsun. yutmuşsa ve kalmışsa yeme durumu kesiliyor, tuvalete gitme kesiliyor. midesi bulanır. Fark edersiniz muhtemelen. yani bizimkinde öyle olmuştu.

ikinci kedi yese bile leke iz bir şey olurdu kustuğu yer de siz de şuan tedirginsiniz fark ederdiniz.

Bir yıl sonra bir şey çıkar mı sorusuna fikrim yok maalesef. tekrardan çok geçmiş olsun.
0
a perfect lie
(12.11.24)
Sizde belirtiler ne zaman cikmisti?
Bir de isin kotusu ptesi gunu 4 gunluk bir is seyahatine gitmem gerekiyor. O kadar zor durumda kaldim ki..

Bir de sizde ipi nasil gorduler? Ultrasonda filan mi cikiyor, nasil emin olacagimizi da bilmiyorum rontgende de gozukmuyorsa.
0
🌸kaputt
(12.11.24)
geçmiş olsun en ideali endoskopi yapan bir yer bulmak, toka yutan kedi var arkadaşımın kusarak çıkartabiliyor koca tokayı, bazen 2. gün kusuyor siz yinede içinizi ferah tutun gözlemleyin veterinerin dediği gibi, röntgende görünüyor aslında yabancı cisimler yuttuğuna %100 emin misiniz?
bazen bende hah diyorum yuttu ama ağzının içinde tutup götürüp saklıyor.

ps. kronik kusması olan kediye yapılan endoskopide bir kaç sene sonra midede ceviz kabuğu bulmuşlardı, kusma varsa sıkıntı var.
0
eja
(12.11.24)
Yuzde 95 eminim. Cok cok az bir ihtimal de var yutmadigina dair.
Kedilerin ikisinde de kusma yok su anda.
Tuvalete de normal cikiyorlar, yani bu durumda bagirsakta tikanma yoktur diye dusunuyorum, 3 gun oldu.
Ama plastik midede kalabilirmis. O zaman da kusma istahsizlik vb belirti olmasi gerekiyor tabii. Ama ne zamana kadar insan boyle her gun tetikte beklerken de delirir.

Rontgende de sert ve metal gibi cisimler gorulurmus ama plastik bant cikmaz dedi.
0
🌸kaputt
(12.11.24)
kakayı gözlemledim dediğin sadece dışarıdan mı yoksa parçaladın mı? belki içinde kalmıştır. ayrıca doktora da götürmüşsün, yapacak bir şey kalmamış. bence endişelenme. bizimki de balon parçası yemişti, kakasından çıktı. bir kere de ipli kulak tıkacı çiğnediğini gördüm ağzında ve yuttu sandım, meğer yatağın altına bırakmış ben kovalarken.

rahat olun bence.
0
elorelia
(12.11.24)
Yok tabii parcaladim bayagi. Üc gündür cikmadi.
Sadece ilk gun ikinci kediden şüphelenmedigim icin onun kakasina bakmamistim, belki de orda atildi gitti.
Emin olamamak cok zor.
0
🌸kaputt
(12.11.24)
3 gün erken olabilir benimki de en kalın paket lastiklerinden yuttu. Beaphar malt tavsiye etti veterinerim söktürücü etkisi yüksekmiş. Kaç güne çıktı anımsamıyorum ama bokunda tamamını görüp rahatlamıştım.

Bence amazon'dan söyleyin yarın gelir güzelce verin o malttan boku da gözlemlemeye devam. Büyük toka yutulduğu zaman bile dışkı ile atılması olası demişti veterinerim.
0
hedep
(12.11.24)
Herkese selam, bugun lastigi kusmus.
Nasil rahatladim anlatamam. 5 gün oldu. Keyfi, istahi, tuvaleti hep normaldi, artik kendimden süphe eder olmustum. Ama cok sükür bugun kusarak cikarmis. Midede esnemis herhalde, kocaman bir lastik cikti.
Su surecin bittigine inanamiyorum. Tekrar sag olun :)
0
🌸kaputt
(14.11.24)
çok geçmiş olsun sevindim ya
0
eja
(14.11.24)
(3)

Uçak bileti alırken bagaj haklarıyla ilgili

dedeminhirkasi
Bilet alırken iki kişilik seçim yaptığımda, her bir kişi için ayrı bagaj hakkı belirleyemiyorum. Örneğin, bana sadece küçük bir sırt çantası yeterli olurken, eşim için kabin boy bir valiz yeterli. Ancak sistem, her birimiz için farklı bir bagaj seçeneği (örneğin ekonomi ve süper ekonomi) sunmak yeri
Bilet alırken iki kişilik seçim yaptığımda, her bir kişi için ayrı bagaj hakkı belirleyemiyorum. Örneğin, bana sadece küçük bir sırt çantası yeterli olurken, eşim için kabin boy bir valiz yeterli. Ancak sistem, her birimiz için farklı bir bagaj seçeneği (örneğin ekonomi ve süper ekonomi) sunmak yerine, ikimize de aynı seçimi yapmamı istiyor. Sonuç olarak, gereksiz bagaj hakkı için fazla ödeme yapmak zorunda kalıyorum. Aynı rezervasyon numarası (PNR) altında farklı bagaj hakları seçmenin bir yolu var mı, yoksa biletleri ayrı ayrı mı almalıyım?
0
dedeminhirkasi
(12.11.24)
Pegasus için light seçim ardından her kişiye tek tek ne gerekiyorsa ekleyebilirsiniz. Örneğin gidişte kabin bagajı seçip dönüşte sıvı koyarız diye sadece uçak altı ekleyebilirsiniz.
0
master of ceremonies
(12.11.24)
ajet izin vermiyordu, müşteri hizmetlerine sormuştum. biletleme yaptıktan sonra yolcu için ayrıca alabilirsiniz ama ücret farklı olur demişti.
0
elorelia
(12.11.24)
ben bu durumda iki bileti de bagajsiz, en düsük tariften aliyorum ve sonradan bir bilete bagaj hakki ekliyorum.
0
mamu
(12.11.24)
(22)

Kedi çişi kokan evle uğraşmış olan var mı

selamun aleykum kitty
Eşim kedi diye tutturdu. Benim için hava hoş da reddit vs. forumlarda kedi çişinin evden ASLA çıkmayacağına dair yazılar var. Ev sahipleri, inşaat işleriyle uğraşanlar, emlakçılar vs. Kedi çişi kokan evlerden ancak duvar kağıtlarını, zemin kaplamasını vs. KOMPLE SÖKEREK kokudan kurtulunabileceğini y
Eşim kedi diye tutturdu. Benim için hava hoş da reddit vs. forumlarda kedi çişinin evden ASLA çıkmayacağına dair yazılar var. Ev sahipleri, inşaat işleriyle uğraşanlar, emlakçılar vs. Kedi çişi kokan evlerden ancak duvar kağıtlarını, zemin kaplamasını vs. KOMPLE SÖKEREK kokudan kurtulunabileceğini yazmış. Hatta bu şekilde bile tam çıkmayan kokular olmuş, nemli/yağmurlu günlerde çimentoya sinen kısımdan koku sızmaya başlayabiliyormuş.

Kedisi böyle kenara köşeye işeyip de zamanında fark edemediği halde kokudan kurtilabilen oldu mu aranızda? Ya da aranızda böyle ev satım/inşaat işleriyle uğraşan var mı bu durumlarda ne yapılabilir bilmek istiyorum.

Zira hem kendim kokuya karşı çok hassas biriyim hem de böyle dönüşsüz zararlar vermem istemiyorum evin değerini düşürmekten korkuyorum cidden.
Teşekkürler şimdiden
0
selamun aleykum kitty
(11.11.24)
hayatımda duyduğum en saçma şey ama cevap vereyim
kedilerin duvarlara işediğini falan düşünüyorsunuz herhalde.
bir kedi hasta veya travmalı değilse asla kumundan dışarı çiş yapmaz.
evinizin değeri de düşmez yani korkmayın.
0
rentts
(11.11.24)
@rentts kediler gayet hastalanabilir, strese girmiş olabilir, yavru olduklarından henüz kum alışkanlığı oturmamış olabilir. Kedinin hareketlerinde mantık arayamayacağımız için saçma olan ne anlamadım.

@duptıs Betona işeme dediğiniz şeyi açayım: parkeye işeyince oradan emilerek betona kadar sızıyor. Ev sahipleri kiracılar bahsetmiş gayet. Stok kedi evi olmasına da gerek yok fark edilmezse saatler içinde sızar zaten.
0
🌸selamun aleykum kitty
(12.11.24)
bizde iki kedi var.
ne olduğunu anlamadık ama bi süredir koltuklara işiyor. genelde aynı koltuklar ve üstündeki yastıklar. sildik ettik uğraştık, yastıkları makinede bir kaç kez yıkadık, koltukları profesyonel yıkattık. yaza doğru hafiften tekrar koku başladı. tekrar sildik ettik derken koku gitti. sonra yine işedi. döngü devam etti.

sağlık problemi mi var, bizi protesto mu ediyor, diğer kediden mi korkuyor anlamadık. kumları temiz, velev ki unuttuk diğeri söylüyor zaten temiz değil diye. bu ise işiyor.

AMA duvara, şuraya buraya değil. (hep aynı koltuk dışında) işediği yer hep kutular ya da kutuya benzer şeyler.

yani kendi kumunu bir şekilde kullanmazsa, işeyecek başka eşya bulur. çamaşır makinesinde yıkanırsa bir iki yıkarsınız çıkar. olmazsa atıp elveda demeniz gerekir.

ama duvara, düz zemine işemezler. velev ki işedi. betona nüfuz ettiğini hiç duymadım. belki günlerce durursa öyle olur. aynı evde yaşıyorsanız en geç bi gün içinde farkedersiniz zaten işediğini. evin değeri düşmez.
0
biseysorcaktim
(12.11.24)
@biseysorcaktim tatile filan gidildiğinde evde bütün gün kalacak biri olmazsa büyük sorun olabilir malesef. Teşekkürler.
0
🌸selamun aleykum kitty
(12.11.24)
canini malini ortaya koymayan hic kimsenin ne hayvan ne evlat edinmeye hakki oldugunu dusunmuyorum. siz sahiplenmeyin lutfen evinizde kim cok seviyosa sokaktakileri beslesin nacizane TEK tavsiyem bu
0
ala09
(12.11.24)
edit kedi cisi kokusuyla aylarini gecirmis dort kedi annesiyim. tatile gittik diye yalniz birakmadik birilerine emanet ettik. biz evdeyken oldu cis sorunu tatildeyken degil. hem koltuk hem yatagi cope attik arkadasin evinde de armut koltugu cope gitti. evde koku kalmadi.
0
ala09
(12.11.24)
@ala09 evet sorulan soruda "tatile gidince yalnız bırakıcaz kediyi" yazıyo zaten.

Tedavi olun
0
🌸selamun aleykum kitty
(12.11.24)
@selamun aleykum kitty cok sukur ustteki yazdigini okuyabiliyorum da sen b12 takviyesi al ve hayvanlardan uzak dur değerli evine zeval gelmesin allahin pintisi
0
ala09
(12.11.24)
Evet soruyu okuyan ve cevabı olanlarla devam edelim

cevabı olmayanlar için kavga edilebilecek mutheşem başlıklar var oraları deneyebilirler
0
🌸selamun aleykum kitty
(12.11.24)
kedi çişi kokan ev olur. bizim evimiz kokmaz diye hemen agresifleşenler de olur. normal.
beykoz'da bir site içinde apartmanda her daire kedi besliyor. apartman girişinde dahi kedi kumu var. her yer kedi. inanılmaz bir kedi istilası var. inanılmaz bir kedi kokusu. merdivenler kedi idrarından yapış yapış. buram buram kokuyor. sürekli de temizliyorlarmış :) kiralar çevreye göre çok daha ucuz. evler de aynı şekilde daha uyguna satılıyor. tek fark kedi kokusu. buyrun size örnekle anlatım. neden kedi sahipleri sinirleniyor çok ilginç :)

- kedi çişi kokan evle uğraşmış olan var mı?
- kedi kokmaz bir kere!

soruya cevap; bu durumda ne yapılır? parkeleri değiştirmek bir çözüm olabilir. ciddi bir maliyeti yok parke işinin. diy videoları var. ben eski evimde bir odaya yapmıştım, tertemiz oldu, profesyonel işi gibi. çok da uyguna geldi.
0
gabe h coud
(12.11.24)
kokuya hassassan, kedi eğitiminede hassas olup gerekliliklerini yere getireceksin. önce onun bir oyuncak olmadığını anlayarak yola çıkın ve sahiplenmeyin.
hasta olduğunda duvarada işeyecek, koltuğada sıçacak bunu kabullenerek alınki ilk bir yeri tırmaladığında sokağa atmayın.
kafanızda %1 bile sonra gönderirim düşüncesi varsa sahiplenmeyin oyuncak değil eşinizde çocuk değildir umarım.

kedi bakım videoları izleyin, nasıl bakacağınızı nasıl eğiticeğinizi öğrenin. hayvan bu insan gibi hasta olup yapabiliyor ve evet çıkarması çok zor uzun ve meşakatli bir süreç ama her alınan kedide duvarlara tavana sıçacak diye bir kaide yok.
0
eja
(12.11.24)
Koku çıkmıyor, ev leş kokuyor, lütfen sahiplenmeyin.
0
bu ne bilimsizlik
(12.11.24)
gerçekli cevap: zamanında kısırlaşan ve bir problemi olmayan kedi kumundan dışarı çiş yapmaz.
ancak normalin dışına çıkıp çiş yaptı diyelim (evet bu mümkün) enzimatik hayvan çiş kokusu geçiren spreyler var. birkaç marka bu konuda çok iyi yorumlara sahip. (şahsen denemedim çünkü hiç ihtiyaç duymadım)

demezsem içim rahat etmez cevabı: çiş yapabilir, kokuyu geçirseniz de devam edebilir, hasta olabilir, kusabilir, psikolojisi bozulabilir, kumunun dışına kaka da yapabilir, perdeleri parçalayabilir, duvar kemirebilir (kalıcı hasar örneği olarak söylüyorum)
bütün bunların ihtimaline ok olmadan kedi sahiplenmeseniz daha iyi olur.
0
ofelia
(12.11.24)
@ofella teşekkürler üst perdeden karşınızdakinin hayvanları bir oyuncak olarak görüp kullanıp bir mendil gibi atacağı ön kabulüyle vermediğiniz gerçeklere ilişkin bu cevap için.
0
🌸selamun aleykum kitty
(12.11.24)
Benim evde kedi var eşşek sıpası bi ara stress sıkıntıdan her yere işiyodu fakat kokunun sindiği hiç bi yer olmadı. Güzelce silip temizledim hiç sorun yaşamadım. Böyle diyenler aşırı saçmalıyor bence doğru düzgün temizlerseniz bir sıkıntı yaşamazsınız.
0
Boris
(12.11.24)
normal şartlarda kedi kumu harici bir yere çiş yapmaz amaaaaaaa

ilk sahiplendiğimiz günlerde, eve ilk yalnız kaldığı gün yorgana işemiş. yıkadık, koku kalmadı.

dört beş senedir bizimle. bu sene iki defa yeni kurutulmuş çamaşırları topladığımız sepete, çamaşırların üstüne işedi.

bu aradaki dört beş senede hiç başka vukuatı olmadı. bu son olayı neden yaptı bilmiyoruz ama artık sepette çamaşır bırakmıyoruz. çamaşırları da yıkadık, kullanıyoruz.

eğer ki kedi kızgınlık döneminde değilse duvara filan işemez. işese de bence bahsettiğin şekilde kalıcı bi koku yayma durumu olmaz, saçma geldi bana. kızgınlık dönemi için de kısırlaştırma gibi bi çözüm var zaten.

kuzenin kedisi hasta olduğunda odasına çiş kaka ne varsa yapmıştı, yıkayınca gidiyor.

ama şu var. kedili eve de gittim, bariz bir kedi kokusu ben almadım. kedili ev kokar diyen arkadaşların gittiği kedili evler muhtemelen ortada kalitesiz mama ya da temizlenmemiş kedi kumu o lan evlerdir. bizim eve geldiğinde kedinin kendisini görene kadar evde kedi olduğunu anlamayanlar da oluyor. kokuyorsa da ben bilmiyorum açıkçası çok da önemli değil.

dediğim gibi temizlenmeyen tuvaleti kokar, temizledikten sonra kalkan toz sebebiyle o bölge yine kokar ama koku dağılır. bir de patilerinin arasında kum evin içine dağılabiliyor.

ama yani kedi bu. hasta olabilir, işeyebilir. bazen kusabilir. gideyim kuma kusayım demez, nerdeyse oraya bırakır. kakasını protesto için kumundan çıkarıp oynayan kedi de var. yemek sofrasını hazırlarsın, bi bakarsın masaya çıkmış yoğurdunu yalıyor. ya da tüy döker. dışarıda giydiğin ayakkabıya sürtünür, yalar, üstüne gelir sana sürtünür. 2 aylık bebeğin kafasını ısırır.

yani kedi dediğimiz canlı nispeten temiz ama sonuçta bir hayvan. laf anlatamazsın.

her ihtimali düşünerek sahiplenmek gerek.
0
elorelia
(12.11.24)
Benim kedim de bazen (ender olarak) bana sinirlenip çişini tuvaletinin hemen dışına yapıyor ama temizlediğimde koku kalmıyor. Öyle bu ev kurtulmaz yakıp yeniden inşa edelim gibi bir durum yok yani.
0
peki madem
(12.11.24)
normal kedi çişi değildir o. erkek kedilerin kızgınlık döneminde yaptığı çişler gerçekten çıkmıyormuş ve çok keskinmiş. bunu bize veteriner anlattı. kısırlaştırmak istemiyorduk oğlan çocuğunu. dedi ki "eğer kısırlaştırmazsanız beni bir gün gece yarısı arayacaksınız ve ağlayarak kısırlaştırmak için yalvarırsınız dedi" çok ikna ediciydi ve kısırlaştırdık. kesinlikle koku yok ve gelen misafirlere de bunu samimiyetle doğrulatıyoruz. ama bir tüy sorunu var her daim.
0
ground
(12.11.24)
Benim kedim de işiyordu. Sadece koltuk süngerinden kokuyu arındıramamıştım. süngeri değiştirip kılıfın altına alez yerleştirmiştim. Hastalığının son zamanlarında da her yere işiyordu, sildiğimde koku vs kalmıyor.öldükten aylar sonra işediği yeri farkettim çok koku da gelmiyordu ağlayarak sildim :) Koltuk halı vs koku arınmaz sadece. Ama sağlıklı kedi zaten işemez.
0
you
(12.11.24)
bizim ev kokuyor

arada bir kac kere yataga yapti. onu geciremedik. ama genel olarak evde kokuyor
sadece sen alisiyorsun

ayrica inanilmaz tuy sorunu da var. tuy yutmaktan cigerlerim soldu

ama iste kime ne anlatabilirsin ki.

evde kedi kopek beslenmez. hayvana da yazik
0
foster
(12.11.24)
reyis hayranımsın sadece bunu demek istedim

i.ibb.co
0
titanyum22
(12.11.24)
ikinci yanıtımı veriyorum, bir şeyler daha ekleyeyim.

kedili ev kokar mevuzunda iki taraf da haklı.
kumunu sık sık temizlesek de, eskisini atıp yenisi alsak da, gün içinde bir çok defa kullanıyorlar (iki kedi var). her saat peşlerinden koşamıyoruz. üstü örtülü kum fazla kokmuyor ama idrar kokusu yine de hafiften ortaya çıkıyor. evet biz alışığız, dışarıdan gelenler kötü koku duyduklarını hiç söylemediler ama emin değilim. kısaca ne kadar dikkat etseniz de bi pislik oluyor.

kumları etrafa dağılıyor. çam peleti kullandım bi ara iyiydik onunla ama ikinci kedi onu beğenmeyince yine kuma geçtik. yemek masasından, yataktan koltuktan kumlar çıkıyor beyaz beyaz boncuk gibi. benim midem bulanıyor, beraber yaşadığımız kız arkadaşım için bunlar pek bi normal. zaman zaman tartışıyoruz. yani eşinizle hijyen anlayışı noktasında farklılığınız varsa dikkat edin. ama tek kedi olunca bizimki kadar kötü olmaz. pelete alıştırırsanız hatta böyle sorunlar da olmaz. silika kumlar da var onlar dağılmıyormuş. ama zararlı diyorlar kimi veterinerler.

tüy döküyorlar evet. yatağımda yatmayı çok seviyorlar. çalışma koltuğumda oturuyorlar. kıyafetlerim tüy dolu. gardrop'a girmeyi seviyorlar. ben rahatsız oluyorum bundan. ama görsellik dışında tüylerin (alerjiniz yoksa) sorunu yok. sık sık tarayınca daha az dökülüyorlarsa da her gün dyson + roborock'un haznesi doluyor. iki kez süpürünce iki kez doluyor.

derdiniz kedi çişi ise endişe ettiğiniz kadar büyük problem değil. asıl bu söylediklerim daha büyük.

tatile falan giderken en fazla iki gün olmak kaydıyla biri gelsin gitsin eve. kimisi 1 gün bile bırakmamak lazım diyor kedileri. sıkılırlarmış. her gün değilse de gün aşırı biri ilgilenmeli. mama suyuna kontrol edip yarım saat oynasa yeter.

kedilerin karakterleri de önemli. birini bi hafta bıraksam laf etmez. öbürünü bi gün bırakınca aklımız orada kalıyor.

ben çocuk sahibi olmak noktasında çok olumlu değildim ama zinhar da demezdim. iki kedi ile aynı evde yaşadıktan sonra artık ne evlilik ne çocuk ister oldum. bakımı en kolay hayvanlardan biri olan kedinin bile nazı başka.

not 2: yine de çok sevimli hayvanlar. akşam yatarken/otururken kucağınıza gelip beni sev diye kafasını elinizin altına sokunca tüm bu saydığım dertler de siliniyor.
0
biseysorcaktim
(12.11.24)
(8)

Camasir makinasi tavsiyesi?

c1b2k3
-beko-samsung-siemensYada diger tavsiye markalar?Miele de olabilir tabi ama 2-3 kati para vermek de isime gelmiyor. Yazik yani gibi sanki. Miele olmadi diyelim bu 3ünden hangisini alirdiniz?Hali hazirda beko var cok da memnunuz ama 6kg diye degistirip 9-10 kg alacagiz kurutmasiz. Cünkü kurutma ekstr
-beko
-samsung
-siemens

Yada diger tavsiye markalar?

Miele de olabilir tabi ama 2-3 kati para vermek de isime gelmiyor. Yazik yani gibi sanki.

Miele olmadi diyelim bu 3ünden hangisini alirdiniz?

Hali hazirda beko var cok da memnunuz ama 6kg diye degistirip 9-10 kg alacagiz kurutmasiz.
Cünkü kurutma ekstra var zaten.
0
c1b2k3
(11.11.24)
kesinlikle beko-arcelik alırdım. miele falan o kadar para vermek gereksiz. neticede bozulan şeyler. 7-8 sene sorunsuz kullansam yeterli.
0
exlibris
(11.11.24)
buna benzer sorular sürekli soruluyor. arama sekmesinden arama yapmak çok zor olmamalı.
0
Leonardo~Da~Vinci
(11.11.24)
bosch
0
co2s2
(12.11.24)
bosch kullanıyorum memnun kalınca kurutmasını da aldım öneririm
0
alaimisema
(12.11.24)
bu iş şans işi bende siemens 8 kiloluk iq 500 var pişmanım memnun değilim. her markanın tutan modelleri var mesela benim makinenin 9 kgluk olanı daha sorunsuzmuş. ayrıca çok para vermeye gerek yok artık elektronik aletler çok kısa sürede arza verip bozuluyor.
0
mikahakkinen
(12.11.24)
beko ya da arçelik, fiyat yakınsa siemens
0
elorelia
(12.11.24)
arçelik aldık, 10+ sene durmuştu, bir 7 daha garanti diye bakıyorum süresi bu.
0
baldan kaymak
(12.11.24)
www.hepsiburada.com

lg bakardım.
0
gabe h coud
(12.11.24)
(5)

Ev Eşyaları ile ilgili sorularım (envai çeşit)

tchuck
1. sorum düdüklü vs. konuları: 8+4 litrelik bir seçenek var https://www.beymen.com/tr/p_fissler-vitaquick-premium-celik-duduklu-tencere-84-litre_1566413 bir de 6+3.5'luk set var: https://www.beymen.com/tr/p_fissler-vitaquick-glossy-celik-duduklu-tencere-635-litre_1561620 ben 6-8 kişiye sık sık yemek
1. sorum düdüklü vs. konuları: 8+4 litrelik bir seçenek var www.beymen.com bir de 6+3.5'luk set var: www.beymen.com ben 6-8 kişiye sık sık yemek yapar, davet ederim. ama günlük hayatımda 1-2 kişiye yaparım maximum. bu 8 litre aşırı büyük mü oluyor? 6+3.5 yeterli olur mu?

mesela diyelim 8 parça incik atıcam düdüklüye, kuzu incik. bu 6 litre alır mı sizce? 8 aşırı mı büyük olur?

2. sorum ise beyaz eşyalarla ilgili. mesela Lg'de şu var: www.hepsiburada.com ve www.hepsiburada.com şu var. yani birini 30 küsur, birini 18 küsur yapan nedenler neler? yani 30 küsur vermeme değece kbir fark varsa verebilirim de, ama aradaki net farklar ne? ben bu değerleri okuyunca ne olduğunu anlamıyorum.

mesela benim eski makinelerimin hepsi thinq içerikliydi. bunlarda yok galiba. bu muydu farkı yaratan?

3. tv konusunda da soruyorum; bu OLED tv'lerin ömrü gerçekten sınırlı mı? philps ambilight oled almak istiyorum da, ömrü kısıtlı mı? ambilight'ı aşırı seviyorum, o yüzden değiştirmek istmeiyorum ama onu LG mi önerirsiniz aslında?

4. lambader için farklı tasarım yapan bir yer biliyor musunuz?
0
tchuck
(10.11.24)
5. ya bu beyaz eşyayı nerden almak lazım?

kurutma, bulaşık, buzdolabı alacağım. belki çamaşır da alırım ama sanmıyorum.

böyle set kampanyaları falan illa ki mağazaya mı gidip bakmak lazım?

bosch mu? siemens mi, lg mi mağazasına gideyim nereye gideyim?
0
🌸tchuck
(10.11.24)
Elektrikli düdüklü tavsiye ederim.
Philips HD2151/62 All in One Cooker
app.hb.biz
0
gabe h coud
(10.11.24)
+ olarak bu süt köpürtmeli nespressolardan almayı düşünüyorum. espresso yapma kzor geliyor, bu alet daha kolayıma gelir gibi sanki ama bunu önerir misiniz? yoksa çok mu maliyetli oluyor kapsüller?
0
🌸tchuck
(10.11.24)
biraz mağaza mağaza dolaşmak gerekebiliyor çünkü her mağazanın kendine özel kampanya ve indirimleri oluyor. düğün paketleri vs yapıyorlar.
ankastre set siemens, memnunum.
buzdolabı, bulaşık ve çamaşır makinesi arçelik. beş seneyi geçti, hepsi sorunsuz.
kurutma hoover eski bi model. mükemmel değil ama iyi.

beyaz eşya biraz şans işi olduğu için açıkçası çok pahalı almak bana mantıklı gelmiyor. evlenirken ucuzuna gittim mesela. otuz farklı fonksiyona gerek yok zaten hep aynılarını kullanıyoruz. yaklaşık bir sene önce ankastre set lazım oldu, arçelikle siemens aynıydı, daha iyidir diye siemens aldım. ama ciddi fiyat farkı olsaydı ucuz olanı alırdım.
0
elorelia
(11.11.24)
Hepsiburada'da eskiden karşılaştırma kısmı vardı kaldırmışlar çakallar. Neyse ki Mediamarkt'ta hala yapılabiliyormuş:

www.mediamarkt.com.tr

Ama ilk bakışta birisi 8 kilo birisi 10 kilo. En büyük fark budur diye düşünüyorum.
0
peki madem
(11.11.24)
(2)

Dermatoloji Randevusu Bulabilen Var mı?

calmdown
İstanbul Avrupa yakasında enabızda hiçbir şekilde dermatoloji (cildiye) randevusu yok. Yakınımdaki özel hastanelerde de yok. Nasıl muayene olacağım?
İstanbul Avrupa yakasında enabızda hiçbir şekilde dermatoloji (cildiye) randevusu yok. Yakınımdaki özel hastanelerde de yok. Nasıl muayene olacağım?
0
calmdown
(08.11.24)
özel hastaneler yüksek ihtimal aradan alırlar.
0
elorelia
(08.11.24)
Yeni randevuların açıldığı saatte anında girip Kadıköy gibi bir yerde dermatoloji için defalarca kez randevu almışlığım var, gayet de alınabiliyor.
0
moonie
(08.11.24)
(7)

Bu bebek eşyalarını

babilfish
bebek büyüyünce ne yapıyorsunuz?Freecycle'dan vereyim dedim, kimse gelip almadı. Dolap'a koydum, satılmadı. Çevremde ihtiyaç sahibi kimse yok. Belediye almıyor. Bir sürü kıyafet, ana kucağı ıvır zıvır var. Bunları ne yapıyoruz?
bebek büyüyünce ne yapıyorsunuz?

Freecycle'dan vereyim dedim, kimse gelip almadı. Dolap'a koydum, satılmadı. Çevremde ihtiyaç sahibi kimse yok. Belediye almıyor.

Bir sürü kıyafet, ana kucağı ıvır zıvır var. Bunları ne yapıyoruz?
0
babilfish
(08.11.24)
daha henüz vermeyi düşünmedik, ikinci çocuğu düşünüyoruz ama herkes satıyor gördüğüm kadarıyla, belki fiyatları yüksek koydunuz, bence en iyisi hazırda tutup çocuk haberini duyduğunuz yakınlarına ücretsiz teklif etmek.
0
hoot
(08.11.24)
ihtiyaç sahibi birini bulmadığınız sürece başa bela. ihtiyaç sahibi derken illa fakir fukara olarak düşünmeyin. ben eşimin iş yerinden birine gönderiyorum her mevsim geçişinde. bir de komşunun çocuğu oldu, ona veriyorum. geçen iş arkadaşım da bana sordu getirsem kullanır mısın diye, getir dedim. yani bi sormak lazım bebekli çevreye. muhtara da sorabilirsiniz.

illa elden çıksın istiyorsanız letgo'ya ücretsiz koymayı deneyebilirsiniz paket halinde filan.

yeğen vs doğar diye işe yarar alet edevat ben de saklıyorum ama yerim var. yoksa satmaya çalışırdım. kıyafet saklamıyorum bir iki hatıra harici.
0
elorelia
(08.11.24)
yardım kutularına atıyoruz.
0
mikahakkinen
(08.11.24)
Çocuk bebek kıyafetlerini ücretsiz veriyorum. Süt sağma makinesi, park yatak, oyun halısı gibi şeyleri zamanında komik rakamlara satmıştım sırf evden gitsin ortalık açılsın diye. Asıl kendi kıyafetlerimi verecek yer bulamıyordum ben meğer semtin ikinci el ve hediyeleşme Whatsapp grubu varmış oraya katıldım. Bunlar bedelsiz verilecektir diye fotoğrafını koyuyorum 4 5 saate kapıdan gelip alıyorlar.

Dolap artık ömür törpüsü gibi zamanında ordan 300 400 ürün satmış biri olarak kapadım gitti artık. Oradaki insanların sorularıyla baş edemezsiniz, alıp deneyip bu bana olmadı diye iade edip kargo parasını size kitleyebilirler. Bir sorun soruşturun semtin, mahallenin vs öyle Whatsapp grubu var mı diye. Bizimkinde bazen başka semtten de ilan veren oluyor üşenmeyen gidiyor alıyor özelden yazın bana deneyelim sizi dahil etmeyi
0
kullanicadi
(08.11.24)
ufak tefek şeyleri sağa sola dağıttım .. bir iki şeyi anı olarak sakladım. sattığım bazı şeyler de oldu. bir kaç parça eşyayı da yakın arkadaşlarıma verdim.
0
co2s2
(08.11.24)
yardım kutusu yanına koyuyorum su geçirmeyece çöp poşetinde ihtiyacı olan alıyor, öbür türlü belediyeler geri dönüşüme yolluyor taşeronlarına
0
eja
(08.11.24)
torunum icin saklardim.
0
robert bosch
(08.11.24)
(16)

İş yerinin 28 Ekim’i tüm gün tatil ilan etmesi ve olayların gelişmesi..

Caremio
Sevgili işçi ve iş veren kardeşlerim. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Pazartesi günü yarım gün resmi tatildi. İş yerim yarım günü çalıştırmak yerine tatil ilan etti. Ben bu şirkette yeniyim, o yüzden usüllerini bilemedim. Ücretli izin verilmesi gerekirdi diye düşündüm. Çarşamba iş başı yaptık dediler ki
Sevgili işçi ve iş veren kardeşlerim. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Pazartesi günü yarım gün resmi tatildi. İş yerim yarım günü çalıştırmak yerine tatil ilan etti. Ben bu şirkette yeniyim, o yüzden usüllerini bilemedim. Ücretli izin verilmesi gerekirdi diye düşündüm. Çarşamba iş başı yaptık dediler ki yıllık izin formu ya da mazeret izni formu doldur. Dedim ki ne alaka.
Pandemi ya da ilaçlama vs gibi bir sebep olsa ortada şirketi tatil etmek için tamam. Ama kendi inisiyatifiyle yarım gün iş yeri tatil ilan etmiş ama ben talep etmişim gibi gelmemeyi ya maaşımdan kestirecekmişim ya da yıllık izne saydıracakmışım. Üçüncü bir seçenek sunulmuyor. İK müdürü açıklama yapamadı, bizde böyle dedi geçti. Bilgisi de yok üstelik sesini yükseltti bir de. 100 yıllık bir özel şirket burası ama müdürleri zır cahil.
Ben kafasına göre işverenlerin iş kanununu eğip bükmesini sevmiyorum. Hem maliyetten kaç hem işçiyinin hakkını veya parasını gasp et. İyiymiş.
Neyse, sıtkımız sıyrıldı böyle şeylere sinirlenmekten.

Ben ne yapayım şimdi?? Hangisi daha az mağdur eder? Maaştan kestireyim diyorum. Yıllık izin gerektiğinde geriye dönük bu konuyu açmak istemem diye sanırım. Siz olsanız ne yaparsınız?
0
Caremio
(31.10.24)
bizim şirket de bazen böyle tatilleri birleştirip izinleri düşüyor.

işveren ne zaman izin kullanacağına karar verebilir.
0
jelly bear
(31.10.24)
haklı da olsam kovulmamak için mesele yapmam mevzuyu
mazeret izni varsa onu kullan
0
bir soru sorcam
(31.10.24)
Cok enteresanmis, benim en son calistigim sirket 28 Ekim'i birak 27 Ekim Pazartesi'ne denk gelse onu bile tatil ilan edip, hic bir yerden dusmuyorlardi.

Yapmaniz gereken basit, baska acilardan asiri iyi bir is degilse, kendinizi fazla hirpalamadan normal calismaniza devam edebilirsiniz. Bu sirada piyasa sartlarini okuyup daha duzgun bir yerde is arayabilirsiniz. Tabii baska buyuk sorunlar yoksa acele etmeden de yapilabilir. Turkiye'deki durumu bilmiyorum ama uluslararasi ortamlarda beklentiler kuculme, issizlik vs karamsar mod hakim. Malumunuz dunyadaki olaylar er yada gec ulkemize de yansir.
0
mbond
(31.10.24)
bildiğim en az 5 büyük kurumsal şirket de bağladığında yarısını izinden düşüyor. baya tr'nin ilk 30 kuruluşunun içinde olan şirketler. para kesmezler, kullanmayacaksan şirkete gelebilirsin yönetici onayı ile. genelde böyle yürütülüyor.

mazeret izni girin, en temizi.
0
awlmi
(31.10.24)
@mbond
Her neredeyseniz Cvmi ileteyim mi? Hatta yok kimliğimi ileteyim de o şirket beni nüfusuna alsın lütfen :))
0
🌸Caremio
(31.10.24)
Dediğin şey köprü tatil adında uygulanılıyor. Hafta tatili ile bayram vs. sebepli tatil olduğunda çalışma bu şekilde durdurulup şirket bünyesinde köprü tatil ilan ediliyor. Bunun için telafi çalışması ya da ücretli izin şeklinde dönüş yaptırılabiliyor. Yaygın bir kullanım. Biraz şirket kültürüne biraz da şuna dayıyorlar:

İŞ KANUNU
...
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İşin Düzenlenmesi
...
Telafi çalışması
Madde 64 - Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce
veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren dört ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. (Ek cümle:25/3/2020-7226/43 md.) Cumhurbaşkanı bu süreyi iki katına kadar artırmaya yetkilidir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.

Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.
0
nawar
(31.10.24)
Bu yılın başında insan kaynaklarından böyle bol gülücüklü bir mail geldi, başlığı "sevdiklerinizle daha fazla vakit geçirebilin diye :)"

Maili okumaya başlayınca 2024 yılının dini ve resmi bayram takvimi paylaşılmmış ve ara günler tatil ilan edilmiş ve sevdiklerimizle daha çok vakit geçirelim diye böyle güzellik yapmışlar gibi.

devamında ise anlaşılıyor ki o günlerde yıllık izin kullanabilirmişiz.

Kanunlarda belirtilen izin hakkımızı kullanabileceğimizi bize yan hak gibi anlatmışlar.

Şirket Bist30'da ve sektöründe Türkiye'de birinci Avrupa'da ilk üçte bu arada.
0
materyalist imam
(31.10.24)
@Caremio Şirket Ingenico, yeni adı artık Worldline sanırım, ITU Teknokent ARI-3'deler. 1,5 güne kadar dini/milli bayramları bağlıyorlardı, hala öyledir sanırım. Yasal sınırdan 3 gün fazla yıllık izni de vardı, ayrıca 3 gün de mazeret izni yıllık, bunlar iyi tabii ama günün sonunda Euro'nun kısa sürede 18 TL'ye çıktığı günlerde maddi olarak çalışanları çok uzun süre ezdiler. Ben başka sebeplerden dolayı çıktım herkese %80'leri dayadılar. Ben yeni yılda 2,5 aylık mesaim olmasına rağmen sembolik bir fark bile alamadım.
0
mbond
(01.11.24)
ya ne güzel bütün şirket izne çıkıyorsunuz, kafa rahat hsonu ile birleştirip 4 gün izin yapılıyor. herkes çalıştığı için arama, mail v.s. taciz edilmiyorsunuz.

bu olumsuz değil tam tersine çalışan için iyi bir şey.

hadi siz olumsuz algıladınız fakat bunun için de önemli bir sorunmuş gibi dert etmeniz, şirket içinde tartışmanız v.s. çok çok gereksiz.
ayrıca şirket içinde uyumsuz davranış göze batar, yapmayın.
0
nuisance2
(01.11.24)
nuisance2'ye katılıyorum bir ölçüde ve bu uygulama yeni değil yurtiçinde de yurtdışında da var. Özellikle birçok kişinin izin aldığı, iznini bağladığı durumlarda şirketlerde işi yürütecek kadar adam kalmayabiliyor çünkü herkesin amzereti "Aaa X yok izinde, Y yok tatilde, bunları sonra halledelim oluyor" haklı olarak. Haliyle de bazı şirketler bu arada derede kalan günleri kapatıp çalışanların yıllık izninden düşüyor.

Burada ciddi bir sorun var tabi; TR'de genel olarak yıllık izin gününün az oluşu.
0
salihdt
(01.11.24)
Kurumsal firmaların çoğunun yaptığı ve yasal bir durum. Yukarda anlattıkları gibi yani.
0
enteg
(01.11.24)
@nuisance2
Göze batmamak gibi bir derdim yok. Ortada bir yanlış varsa her ortamda söylerim. En fazla ne olabilir, işten atarlar yani :) kafa rahatizne çıkılmıyor ayrıca siz farklı hayal ediyorsunuz durumu. 80 ülkeye İhtacat yapan şirkette müşteri temsilcisiyim ben. Telefon gece gündüz asla susmaz ve ofise gelmeyince o günün işleri birikir. Burda problem ben sana iyilik yapıyorum kisvesiyle hak gaspı yapılması.Basit sorulara da yetkin olması gereken yöneticilerin cevap vermemesi. Konu üst yöneticilere de gitti. Kimse beni ciddiye alıp cevap bile vermiyor. Sormaya hakkım var usulen izin işlemlerini nasıl yaptıklarını. Köle gibi davranılmaktan gerçekten sıkıldmı. İş kontratı altında emeğimi kiralıyorum ve konu bundan ibaret. Ben ne dersem ona tamamdiyeceksin ve sorgulamayacaksın yoksa işten atarım kafası da sıktı artık ya. İnsan muamelesi görsek yetecek. Konu bu
0
🌸Caremio
(01.11.24)
@mbond
Hayallerimin yıkılması bu kadar kısa sürecekti, biliyordum :)
0
🌸Caremio
(01.11.24)
anormal bir durum değil. bizim şirket ne yıllık izinden düşüyor ne de ücret kesiyor. hatta bayramları 9 güne tamamlanan tatillerde de aynı şeyi yapıyor. eşimin şirketi yıllık izinden düşüyormuş, duyduğumda ben de şaşırmıştım. ama olabiliyormuş.
yıllık izin mi maaş mı derseniz sizin özel durumunuz neyi rahat kaldıracaksa onu yapın. bir günlük ücretiniz yüksek ise izin düşün, izniniz çok azsa maaştan vazgeçin.
0
elorelia
(01.11.24)
Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'nde belirtildiği üzere yıllık izin kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkı kapsamındadır. Bu sebeple işveren bu tatilleri köprü tatili yapıp şirketi kapatabilir ve bu izinleri de işçinin yıllık izninden düşebilir.
0
wendyangelamoiradarling
(01.11.24)
@wendy
Aynı yönetmelikte işveren tarafından yıl içinde verilmiş diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez de yazıyor.
Ayrıca iş kanunu 56/4 de zaten bunu belirtiyor.
Bu köprü izni meselesi telafi çalışması yaptırırım ama tatil ederim yarım gün diyor. Ben buna tamam derim zaten. Ama benim durumumda şirket bunu önermiyor. Ya ücretsiz izin yazıcam sana yarım günü ya da yıllık iznine mahsup edeceğim diyor.
Ayrıca bilmeyenler için, mazeret izni de ücret kesintisiyle oluyor
0
🌸Caremio
(01.11.24)
(13)

Çocuk yapın diye ağlayan anne

dedeminhirkasi
Böyle bir şey yaşadım dün. Eşimle yaşlarımız 33. Evleneli 7 yıl oldu. Zaten sürekli bir baskı vardı. Yapın, edin herkes yaptı bir çocuğunuz olsun. Dün de otururken bir anda drama bağladı, ağlamaya basladi. Ölüp gitse sanki vicdan azabı çekerim gibi geliyor. Öldüğünde de çocuk yoksa bu sefer de annem
Böyle bir şey yaşadım dün. Eşimle yaşlarımız 33. Evleneli 7 yıl oldu. Zaten sürekli bir baskı vardı. Yapın, edin herkes yaptı bir çocuğunuz olsun. Dün de otururken bir anda drama bağladı, ağlamaya basladi. Ölüp gitse sanki vicdan azabı çekerim gibi geliyor. Öldüğünde de çocuk yoksa bu sefer de annem varken yapmadım şimdi hiç yapmam gibi bir düşünce olabilir yani böyle bok gibi bir durum. Anne üzülmesin diye çocuk mu yapılır arkadaş. Cahil bir anne hatta ultra cahil. Tövbe bismillah. Eşim biraz daha yatkın, istiyora yakın ama asla öyle net bir kararımız yok bu konuda. Böyle bir durum içindeyiz.
0
dedeminhirkasi
(30.10.24)
anneyi hariç tutuyorum. anne istiyor diye çocuk yapılmaz. ilkini yapsan ikinciyi de ister bu tek kalmasın diye.

amaaaaa eğer ilerisi için çocuk planı varsa çok geçmeden yapın. yaşlar 33 olmuş. ne kadar gecikirseniz o kadar zorlanırsınız bence. tamamen kendimi baz alarak söylüyorum bunu ama genelde geç anne baba olmak tavsiye edilen bir şey değil zaten. çocuk 10 yaşına geldiğinde siz 44 olacaksınız (en iyi ihtimal) peşinde koşturacak, ödevlerine kafa yoracak enerjiniz eskisi gibi olmayacak. yani düşünüyorsanız 7 senelik evlilikten sonra neyi bekliyorsunuz, anlayamıyorum. ama asla düşünmüyorum, hiç istemiyoruz diyorsanız zaten yapmayın.
0
elorelia
(30.10.24)
sen istemiyosan ve anneni de yatistirmak istiyorsan iktidarsizlik kartini oyna. arada bir doktora, terapiye gittiginizden falan bahset.
0
buenosdias
(30.10.24)
Kararsızsaniz yapmayın, 2,5 yaşında oğlum var. Dünyanın en zor işi gerçekten, gece uykusuz kalınca kimse yanınızda olmayacak, içinizden gelirse, maddi gücünüz varsa yapın.
0
mirty
(30.10.24)
Oldu, o haftada bir kucagina bebek alip agu cugu yapacak diye biz 3 yil uykusuz kalalim, kaldirabilecegimizden emin olmadigimiz bir omurluk yuk alalim ustumuze.
Yavas derler.
Cocuk yapmak, dusunup tasinmayi, ciftin ortak karar vermesini, iki tarafin da yeterince hazir olmasini gerektirir. Oyle baskasinin cani cekti diye bu ise girisilmez.
0
quaker
(30.10.24)
Çocuk, onu topluma kazandırma amaçlı iyi niyetlerle ve eğitimi, bakımı güzel planlanıyorsa yapılır diğer türlü birileri istedi, arkadaş komşu çocuk yaptı diye çocuk yapılmaz.
Dede ve nineye her zaman tatlı gelir torunlar.
onları da anlamak lazım burada.

Üstteki yorumlarda genelde uyku alamamaktan dolayı dertlenme olsa da bir düşünün. sonuçta yetiştirdiğimiz bir insan.
Biraz zahmeti tabi ki olacaktır.
Genel düşüncem böyle.

Bazı çevreden bildiğim gördüğüm aileler var. Kimisi sadece çocuk "olsun" diye yapmış.
Çocuk büyüyor mu ? yemeğini yedi mi? tamam iş bitmiş o anne ve baba için.
Ama öyle değil.
Çocuğun babası olmakla, ona babalık yapmak bir şeyler öğretmek, değer katmakayrı şeyler.
Anne için de öyle.

Dünya nüfusunun yoğunluğuna bakıldığında çocuktan dolayı uykusuz kalmak pek sorun edilmemiş olmalı ki bir gecede olan olmuş :)
0
diyecevaplandı
(30.10.24)
diyecevaplandı'ya bir yorum yapma istegi duydum, izninizle:

Biz uykuyu dert ederken, zaten "Dünya nüfusunun yoğunluğuna bakıldığında çocuktan dolayı uykusuz kalmak pek sorun edilmemiş olmalı ki bir gecede olan olmuş :)" burada dert etmeyenlerden ayrildigimizi belirtmeye calisiyoruz.
Biz o cocugu buyutmenin ne kadar zor oldugunu, ne kadar caba gerektirdigini bilerek yapiyoruz. Uc yilini o canliya adayamayacak insanlarin yapmamasi gerektigi zaten altta yatan mesaj.

Cok guzel bir kisa video vardi, amerikada geciyor. Iki lise arkadasi, ayni anda mezun oluyor, biri redneck, dunya skinde degil, 10 yilda 3 es degistirip 6 cocuk yapiyor. Digeri universite okuyor, orada tanistigi esiyle evleniyor, 40 yaslarina yaklasirken "Bu dunyaya cocuk getirmek ona haksizlik olur mu olmaz mi" diye tartisiyor hala.. Durum boyle maalesef.
0
quaker
(30.10.24)
Sanki kendisi karnında taşıyacak, kendisi bakacak, kendisi büyütecek, masraflarını kendisi karşılayacak gibi ailelerin çocuk manipülasyonu yapması çok saygısızca. 2 torun sevecek kendini mutlu edecek diye başkalarının hayatını bitiriyor/değiştiriyor. Çocuğu, siz istiyorsanız yapın. Hatta siz istiyorsanız, istediğiniz zaman yapın. İster 26 ister 33 isterseniz de 10. sene kutlaması olarak 36.

Çevremde (işyeri ve arkadaşlar) gördüğüm kadarıyla her şeye yardımcı olacağını söyleyen ailelerin %90'ı ya 3. ayda arazi ya da yanlış yetiştiriyor.
0
nawar
(30.10.24)
"ağbi birbirinizi sevdiyseniz ailelere neeğ" diyenlere ağlayan kayınvalide şoku. evlerden ırak rabbim korusun bu kişiyle herhangi bir ortak düşüncem çıkarsa üzerine 30 kez daha düşünürüm. toksik ebeveyn stay away from us
0
ala09
(30.10.24)
Biz 2 yıllık evliyiz, bize de aynı baskı var. Her telefon konuşmasında geçiyor, sürekli çocuk muhabbeti. Biz 30 yaşındayız. Benim 10 arkadaşımdan 2sinin çocuğu vardır. Zaten 30 yaşın altında çocuk yapma oranı düşüyor bence. Emin değilseniz 1-2 yıl daha bekleyin ya.
0
turuncu tonlarda
(30.10.24)
kırmamak için olmuyor deyin?
0
nuisance2
(30.10.24)
Asla bu sebeple çocuk yapılmaz.
Çok isteyerek çocuk yaptıktan sonra bile işler çok zor. Başka birisi istedi diye sakın ha yapmayın.

Anne öyle bir hareket yapmış, yaptığı doğru değil siz de biliyorsunuz. O ağlamayı umursamamaya çalışın.
Kısmet deyip geçin.
0
michael_knight
(31.10.24)
İlk evliliğim 10yıl sürdü, eşim de ben de çocuk istemedik. İkinci evliliğim 1,5 yıl sürdü. Bir oğlum var ellerinizden öper.36 yaşında doğurdum.
Babası ile bebeğim 7 aylıkken ayrıldık. o günden beri bir daha hiç görmedi, nafaka ödemedi. Ailemin desteği ve sosyal yardımla yaşayan bekar bir anneyim.
Asla pişman değilim. Çocuk istemeyen de bendim, sonra fikir değiştirip isteyen de...geç oldu bir daha istersem olmaz gibi korkularla değil, sadece istediğim için doğurdum.
Arkadaşlara katılıyorum, anneniz istiyor diye çocuk yapılmaz. Kimse istiyor diye yapılmaz, bu tamamen eşinizin ve sizin kararınız.
Ablam evlendi ve çocuk sahibi olmadı. Eşinin ablası da çocuk istemedi. Yani o ailede hiç torun yok,ebeveynleri bunu problem ediyorlarsa bile asla asla çocuklarına yansıtmadılar.
Kısacası gerçekten istiyorsanız geciktirmeyin. 43 yaşından sonra çocukla idmansız basketbol oynamak, yeni çizgi film karakterlerine adapte olmak zor oluyor. :)
0
strawberry first
(31.10.24)
(11)

Seboreik Dermatit?

merkep gibi adam
doktora gitmekten usandık artık. cildiyenin son dönemde cilt için (yüz) yazdığı kortizonlu merhem hangisi acaba (genel olarak) ya da sizin kullandığınız.
doktora gitmekten usandık artık. cildiyenin son dönemde cilt için (yüz) yazdığı kortizonlu merhem hangisi acaba (genel olarak) ya da sizin kullandığınız.
0
merkep gibi adam
(30.10.24)
dermovate
0
mustafakesekci
(30.10.24)
doktor bana bu hastalığın tamamen beslenme ve yaşam tarzıyla alakalı olduğunu söyledi.
stres, uykusuzluk, abur cubur, hamur işi hayatında olduğu sürece sürekli ilaç da kullansan iyileşemezsin dedi. zaten kesin bir tedavisi de yok.
benim problemim saç derisinde olduğu için ilaç öneremeyeceğim.
0
elorelia
(30.10.24)
elidel
0
thesomberlain
(30.10.24)
@mustafa daha önceki doktor dermovate ağır gelir demişti bunun için
@elorelia evet haklısın çok detaylı bilgiye de sahibim ama yaşam tarzı iş güç imkan vermiyor maalesef. o yüzden geçici çözümler arayışındayım
@thesom.. elidel tehlikeli bir merhem :) daha önce bir iki kere kullandım bıraktım
0
🌸merkep gibi adam
(30.10.24)
rahatsızlığınızın derecesini bilmediğim için kendi kullandığımı yazdım. kortizonlu olmasın derseniz bepanthol sensiderm kremi deneyin. o da iyi geliyor.
0
mustafakesekci
(30.10.24)
hiç gastroenteroloji gittiniz mi endoskopi kolonoskopi yaptırdınız mı, bundan dertli olan arkadaşım bu işlemleri yaptırdıktan sonra verilen diyet ile baya sorununu çözdü, birde yiyecek alerji testi aklınızda bulunsun.
0
eja
(30.10.24)
gluten, süt ürünleri, şeker falan bi kesmeyi deneyebilirsin. özellikle süt ürünlerini.
0
high hopes of the sozluk
(30.10.24)
Şimdi efendim, bu hastalık insana yerleşince ömür boyu bırakmayan, iyi bakım, iyi beslenme, düzenli dinlenme vs şekilde uykuya geçen ama zaman zaman da bir yolunu bulup alevlenen bir hastalık.

Alevlendiği zaman, alevlenmenin şiddetine göre kortizonlu ilaçları 5-10 gün süreyle kullanılarak baskı altına alınabiliyor. Bu süreçte, düzensiz ya da daha uzun süre ilaç kullanılması durumunda, ilaç cildi incelterek daha hassas, hastalığa daha duyarlı hale getiriyor ki faydadan çok zarar veriyor.

Hastalık uyku halindeyken alevlenmesini mümkün olduğu kadar geciktirmek için de kullanılan ilaçlar vardır ve Elidel bunlardan biridir. Tehlikeli değildir. Alevlenmiş hastalığa iyi gelmez. Uykudaki hastalığı geciktirir.

Şu an alevlenme sürecindeyseniz, şunu süreyim geçsin demeyin. 5 gün süreyle daha önceki alevlenmede doktorun verdiği kortizonlu ilaçları düzenli kullanın.
0
Mirket
(30.10.24)
vichy dercos denediniz mi?
0
jelly bear
(30.10.24)
Mirket haklı elideli gece canoleni gündüz sür demişti doktor
0
thesomberlain
(30.10.24)
mecitefendi doğal organik ardıç katranlı sabunu

yukarıdakilerin hepsini denemişliğim vardır yirmi yıldır. uzun süreli rahat ettiren tek şey bu sabun oldu
0
titanyum22
(30.10.24)
(8)

3 günde çıkan Almanya Vizesi

put it in your appropriate place
Salı günü başvuru yapıldı, cuma hadi gel vizeni diye mesaj gelmiş birisine. Hayra alamet mi nedir, yoksa ret diye endişe etsin mi?Edit medit: 1 sene çıkmış.
Salı günü başvuru yapıldı, cuma hadi gel vizeni diye mesaj gelmiş birisine. Hayra alamet mi nedir, yoksa ret diye endişe etsin mi?

Edit medit: 1 sene çıkmış.
0
put it in your appropriate place
(25.10.24)
Çok yüksek ihtimal red yemiştir çünkü şimdiye kadar red yediğim başvuruların hepsi çok hızlı sonuçlandı. Sadece kendim için değil, çevremdeki insanlarda da böyle işlemişti.
0
Pass this on
(25.10.24)
Red
0
pavlis
(25.10.24)
eşimin de böyle kısacık bi sürede onaylandı almanya'dan. kesin red diyemeyiz o yüzden. ama öncesinde iki şengeni vardı.
0
elorelia
(25.10.24)
mevcut almanya vizemin sonuçlanması 2 aya yakın sürdü.
0
kimlanbu
(25.10.24)
Bu işler ile ilgili bir yorumda bulunmak zor, ancak kendi bildiğimiz durumlardan örnek verebilirim. Daha önce vizesi çok hızlı sonuçlanan ya da kısa sürede işleme konulup red alan bilmiyorum ama dediğim gibi yorum yapmanın bir karşılığı yok. Her şey mümkün şu aralar.

1. 7-8 sene önce ilk defa başvurduğum Amerikan vizesi 2 gün içinde sonuçlandı ve 5 yıllık vize verildi. Başvurumu Ankara'dan yapmıştım, 2. günün sonunda İstanbul'da kargo ile elime ulaşmıştı.

2. Annem geçen yaz Yunanistan vizesine başvurdu, gene 2 gün içinde turist vizesini verdiler. Çok hızlı sürdü sonuç alması.
0
burka
(25.10.24)
Geçen hafta 1 günde İtalya vizesi çıktı. O nedenle kesin red diyemeyiz.
0
Take it away honey
(25.10.24)
Arkadasimin basina aynisi geldi, kesin ret verdiler diye kufur ede ede gitti pasaportu almaya ama vize cikmisti
0
ted
(25.10.24)
seyahat tarihiniz yakın gibiyse normal, artık saçma sapan bir sıralam var italya ve almanya vize sürecinde.
0
la mort heureuse
(25.10.24)
(2)

Ankara'da erkeklere yönelik salaş kıyafet satan yerler

tmhcmsn
Ankara'da erkeklere yönelik salaş kıyafetler satan mağazalar, butikler var mı?
Ankara'da erkeklere yönelik salaş kıyafetler satan mağazalar, butikler var mı?
0
tmhcmsn
(25.10.24)
bershka ve pull&bear baktınız mı? genelde erkekler için oversize modeller oluyor.
0
elorelia
(25.10.24)
Evet bilindik mağazalar dışında yerler arıyorum daha çok. Bu söylediğiniz yerler benim de aklıma geldi.
0
🌸tmhcmsn
(25.10.24)
(6)

Bankadan para çekme

knazım
100k nakit lazım, bulunduğum muhitte sadece Akbank var ve aşırı sakin. Hesabım var ama ne zamandır kullanmıyorum. Oraya 100k atsam gitsem çekebilir miyim? Tava yaparlar mı?Şimdi sabah trafiğinde sağa sola gidip bankada sıra bekleyesim yok
100k nakit lazım, bulunduğum muhitte sadece Akbank var ve aşırı sakin. Hesabım var ama ne zamandır kullanmıyorum. Oraya 100k atsam gitsem çekebilir miyim? Tava yaparlar mı?

Şimdi sabah trafiğinde sağa sola gidip bankada sıra bekleyesim yok
0
knazım
(23.10.24)
Isbankasi da varmış, orada da hesabım var. Hangisi?
0
🌸knazım
(23.10.24)
çekersin ikisinden de sorun olmaz.
0
jelly bear
(23.10.24)
küçük bir ilçe ya da banka şubesiyse vermeyebilirler. bankanın bi miktar üzerindeki nakite sahip olmak gibi bir zorunluluğu yok. o miktar 50bin'di en son, değiştiyse bilmiyorum.

şubeye telefon edin öğrenin. öğlene kadar olan çekim isteklerine göre merkezi şubeden para transferi yapıyorlar.
0
biseysorcaktim
(23.10.24)
mehmet şimsek sayesinde kıymete bindiler biraz naz yapar. erken gidersen ayırır öğleden sonra verir.
0
alp9900
(23.10.24)
Önceden ayırtmanız gerekirdi diye trip atarlar, ama yardımcı olabilirler.
Aynı şubede bir gün "gelin sorun yok" dediler, ertesi gün "bugün yok haber verseydiniz" dediler.
Büyük şubelerde sorun olmaz diye tahmin ediyorum.
Bu arada YK'de bankamatik limiti günlük 25.000TL. Yani şubeden tam miktar çıkmıyorsa bankamatikten destekleyebilirsiniz.
0
burfak
(23.10.24)
bir şubedeki banka hesabınıza para atınca o şubede fiziki olarak paranız olmuyor ki.
aşırı sakin diyorsunuz, muhtemelen veremezler. önceden ayırmanız lazım.
0
elorelia
(23.10.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.