Giriş
(3)

bebeğe pasaport çıkartma süreci

kondansator
selamlar, 9 aylık bebeğe pasaport çıkartacağız. başvuruda bebeği de görmek istiyorlar mı? kimlik de gerekmiyordu da
selamlar, 9 aylık bebeğe pasaport çıkartacağız. başvuruda bebeği de görmek istiyorlar mı? kimlik de gerekmiyordu da
0
kondansator
(1 saat)
Gecenlerde 3 yasinda kizim icin basvuru yaptik. Evet cocugun da goturulmesi gerekiyor dediler 199 a arayip sormustum sonra cocugu goturduk. Ayrica anne ve babanin da gitmesi gerekiyor. sadece biri olmuyor.
0
nuevo
(45 dk)
cevabi bilmiyorum tr pasaportu yok oglanin ama, fotograf gerekiyor bu sefer sonucta dolayisiyla isterler diye dusunuyorum elinizde fotograf olsa bile. Kimlik fotografsiz en nihayetinde.
0
wallcan
(44 dk)
evet. hatta anne baba birlikte gitmeli diye biliyordum ben de eğer yoksa gitmişken kimliğini de fotoğraflı yaptırın derim. yurtiçi uçuşlarda kullanır.
0
elorelia
(19 dk)
(3)

temu'daki çark, kutu vs bir işe yarıyor mu

kibritsuyu
ne zaman temu'ya gireyim, ıvır zıvır bakayım desem en başka yok çarkı çevir, hop ödül kazandın, ikiye katlamak için kutuyu aç, oh ikiye katlandı, ekstra için tekeri döndür, trrrr şansa bak en yüksekte durdu, 500 lira daha eklendi. iki saat boş boş uğraştırıp duruyor. bir sefer üşenmedim sonuna kadar
ne zaman temu'ya gireyim, ıvır zıvır bakayım desem en başka yok çarkı çevir, hop ödül kazandın, ikiye katlamak için kutuyu aç, oh ikiye katlandı, ekstra için tekeri döndür, trrrr şansa bak en yüksekte durdu, 500 lira daha eklendi. iki saat boş boş uğraştırıp duruyor. bir sefer üşenmedim sonuna kadar gittim, 3 ürün al bedava falan dedi, aldım ettim bir türlü olmadı.

bunun amacı ne yahu? güya 2000 lira bedava alışveriş hakkı verdi ama tıss. gerçekten bir işe yarıyor mu, bir şey yapıp, x liralık alışveriş yapana, şu şu ürünlerden şu kadar harcayana falan veriyor mu bu ödülleri?

iş tıraşa bağlıyor diye artık çark mark çevirmeden geçip ne alacaksam parasıyla alıyorum. gerçekten işe yaramasının bir yolu varsa öğretin de ucuza, bedavaya falan alayım.
0
kibritsuyu
(2 saat)
dün bana 4500 TL çıktı ve hiçbirini kullandırtmadı yine 1700 lira ödemek zorunda kaldım. sanırım bir kere ödetiyor sana alacağın bir şeyi sonra bu 4500 TL'lik kuponu parçalara bölüyor 150-200-250... gibi ve her birini bir alışverişte kullanıyorsun.

mesela 150 liralık kuponla 170 liralık bir şey alıyorsun, aradaki farkı ödüyorsun.
+1
elektr10
(2 saat)
yok bir faydasını görmedim bende ayda 1-2 şey alıyorum hep normal ödüyorum, uğraşmıyorum artık
+1
sweetoffice
(2 saat)
yani şöyle oluyor. iki ürün ücretsiz hakkı veriyor mesela. ürünleri onların verdiği listeden seçiyorsun ve geneli 100 tl etmeyen ufak tefek şeyler. e minimum sipariş tutarı değişmekle birlikte bazen 900 diyor bazen 600. yani toplam değeri 200 tl etmeyen iki bedava ürün için durduk yere 900 tl harcamış oluyorsun. + vergiler tabi. haaa zaten ben ıvır zıvır alacaktım diyorsan işte bedava ürün almış oluyorsun.

2000 tl bedava dediğin sanırım 2000 tl kupon dedikleri olay. onda da şu an bi alışveriş yapıyorsun. sana sonraki alışverişlerinde kullanmak için toplam 2000 tllik kupon veriyor ama bildiğim kadarı ile o kuponu bir seferde vermiyor. bir sonraki atıyorum her 500 liralık alışveriş için 150 tl kupon veriyor. yani toplam 2000 tl kupon alıyorsun ama onu kullanabilmek için de toplamda 7000 tl harcaman gerekiyor. ha sık sık alışveriş yapıyorsanız bu da yine mantıklı.

profildeki mesajlar kısmında promosyonlar var. orda indirim verirse kullanıyorum. çünkü gerçekten indirimli veriyor bazı takip ettiğim ürünleri.
+1
elorelia
(1 saat)
(2)

Numara Taşırken Yeni Tesis Özel İletişim Vergisi

cilekli pasta
Merhaba,Edevlette tarifeleri incelerken bu vergiyi farkettim.Aile ve sosyal hizmetler bakanlığı böyle bir açıklama yapmış:Yeni Tesis Özel İletişim Vergisi: 01 Ocak 2025 tarihinden itibaren Özel İletişim Vergisi sistemdeki her abone başına 570 TL olarak uygulanacaktır. Bu vergi yeni abonelikler için
Merhaba,
Edevlette tarifeleri incelerken bu vergiyi farkettim.

Aile ve sosyal hizmetler bakanlığı böyle bir açıklama yapmış:
Yeni Tesis Özel İletişim Vergisi: 01 Ocak 2025 tarihinden itibaren Özel İletişim Vergisi sistemdeki her abone başına 570 TL olarak uygulanacaktır. Bu vergi yeni abonelikler için ilk ay devlete ödenmektedir.

Numara taşımada da veriliyor mu bu ücret yakında numara taşıyan oldu mu?
0
cilekli pasta
(3 saat)
bir iki ay önce hattımı taşıdım. faturadan başka bi şey ödemedim.
0
elorelia
(3 saat)
hayır yeni hat alımında sadece.
0
jelly bear
(2 saat)
(5)

Grip aşısı oldunuz mu

condom kurşunu
İşe yarıyor mu?
İşe yarıyor mu?
0
condom kurşunu
(16 saat)
Mirket
(16 saat)
olmadık. bilmiyoruz.
-2
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(16 saat)
son 20 senede 1 kere oldum denemelik, o kis berbat gecti.
kesinlikle asi karsiti degilim ama bu grip asisi isi bana biraz kolpa geliyor, ki zaten 1 sene onceden hazirlanan asinin son surum mikroba karsi ne kadar ise yaradigi tartisilir.
0
cooperr
(12 saat)
ben olmadım ama üşenmekten. hani gelip ofiste filan yapan bi sistem olsa olurdum. eczacı arkadaşım, gittiğimiz doktor vs tavsiye ediyor hep.
0
elorelia
(7 saat)
tam olacaktım grip oldum, sonrada zaten grip oldum diye bu sene olmamaya karar verdim.
0
my fault
(2 saat)
(14)

Krediyle Araba Alma Olayını Bir Türlü Anlamlandıramıyorum

elektr10
Türkiye'de asgari ücretin 3-4 katı kadar maaş alan biri kredi yükünün altına nasıl girebiliyor? Benim mesela özellikle kredi kartlarımın borcumu ödedikten sonra elime geçen 15-20 bin lira filan. Ekstra bir harcamam da yok ama bazen evle ilgili şeyler, market alışverişleri, yemek vs gibi masraflarım
Türkiye'de asgari ücretin 3-4 katı kadar maaş alan biri kredi yükünün altına nasıl girebiliyor? Benim mesela özellikle kredi kartlarımın borcumu ödedikten sonra elime geçen 15-20 bin lira filan. Ekstra bir harcamam da yok ama bazen evle ilgili şeyler, market alışverişleri, yemek vs gibi masraflarım fazla olabiliyor. Sigaram yok, içkim de yok gibi.

Bunu insanlar nasıl becerebiliyor gerçekten hayret ediyorum. Kredinin üstüne bir de esnek hesaptan mı para çekiyorlar ya da yatırımlarını mı bozuyorlar bir aydınlatın ne olur.

Hayatımda hiç kredi çekmedim bu arada biraz korkuyorum o tip işlerden.
0
elektr10
(01.12.25)
90000 tl maaş alan biri rahatlıkla 40-50 ödeyebilir. harcama kalemlerine bağlı bu.
kredi korkulacak bi şey değil. enflasyonist ortamda borçlanmak iyidir. borçlanma dışında bi şey almaları zor.
+1
jelly bear
(01.12.25)
hiç arabası yokken arabanın tamamını krediyle alan çok az bir kesim. diğerlerinin zaten zamanla modelini yükselttiği bir arabası var, satıp kalan kısmına kredi çekiyor.
0
ground
(01.12.25)
Endişe edecek bir durum yok. Bugüne kadar 3 ayrı araç kullandım, 3'ü de krediyle alınmış araçlar. Enflasyon olan ortamda para biriktirip mülk, araba almak neredeyse imkansız.

Krediyle ürünün fiyatını sabitlemiş oluyorsun, genellikle kredi bitişinde peşinat+kredi anapara+ faiz < aracın güncel fiyatı eşitsizliği ortaya çıkıyor. Çoğunlukla kar etmiş oluyorsun.

Krediyle ürün alınca her ay başı ilk iş taksitini yatırıp kalan paranla bütçeni yapıyorsun. Bir de maaş zammı falan aldığın zaman bütçen rahatlıyor.

Bizim toplumda dayanışma kültürü de yaygın. Kişiler sıkıntıya girdi mi aile, akraba vs. bir şekilde borçlar ödeniyor.
0
Lethe
(01.12.25)
azımsanmayacak bi kesim aileden destek alıyor. direkt nakit olmasa bile aile evinde oturup kira vermiyor zaten en şanslıları. yoksa diğer türlü 80 bin lira maaş alıp, üstüne kirada oturup bir de peşinat biriktirip kalanı da krediyle araç almak imkansız.
0
elorelia
(01.12.25)
Baska bir soru sormussunuz aslinda ama dayanamadim belki surada durdugu bir kac saat icinde bir baskasi da gorur..

Lutfen eger araba cok elzem degilse yani is icin gerekmiyorsa (konfor degil, araba yoksa kovuluyoruz vs. ), yada engelli aile bireyi, cocuk vb. acil durum veya gunluk kullanimda saglik icin gerekmiyorsa kredi ile araba almayin.

Uzerinden para kazanamadiginiz ve surekli kesin ve kes deger kaybedecek bir sey icin kredi almak finansal acidan bir gerizekalilik.
+1
wallcan
(01.12.25)
kredi ile bir şey alınca o şeye erken sahip olmuş oluyorsun denklem bu. mesela ben araba almak için 5 sene para biriktirmeliyim, ama şimdiden kredi alıp arabayı alırsam 5sene arabasız kalmadan konforlu bi şekilde yaşayabilirim.

diyelim ki araba bana kredisi ile birlikte 1 milyona mal olsun, satarken de 800e düşmüş olsun. sonuçta ben 5 senedir arabaya biniyorum arabanın değeri düşse bile bu rakam benim konforuma denk geliyor.
+1
Sadece soruyorum
(22 saat)
Krediden korkmaya devam edin .
Borçlu kalmamanın lüksünü yaşayın.
Genelde meseleyi kredi ile alınacak eşya veya aracın vereceği fayda orantılı bağlı olarak düşünürüz ama ama hayat her zaman düşündüğümüz gibi gitmez.

Beni aradı çoğu bankanın müşteri hizmetleri. genelde dedikleri şu :
" - ya acil bir durum olursa.." :)
Kişiyi adeta korkutarak borca yöneltmenin bir şekli değil mi bu ?
Hayattaki bu acil durumlar onların ima ettiği şeylerden ibarette değil .
Daha bu yakın zamanda salgın döneminde kriz oldu . Kepenk kapatmalar vs. milletin burnundan geldi.
Sevinenler ise daha çok sene sonuna doğru büyük kâr açıklayan bankalar oldu .
Bir tuhaflık yok mu bu işte ?

Tavsiyem çevrenizle arayı her zaman yakın tutun . Birilerinden borç isteyecek yüzümüz olmalı.
İnsanlar arası güvensizlik ve bireyselleşmeyle birlikte çeşitli finans kurumları aile, akrabanın yerini de aldı.
E tabi bu maddi çıkara dayalı yakınlık, borçların bazen katlanmasına , başka bankadan çekilen kredi ile diğer bankanın borcunu kapatmaya giden zorlanmalara sebep olabiliyor.
-3
diyecevaplandı
(20 saat)
ev kira değil, sosyal hayat yok. akşam ahaber, trt osmanlı dizisi çekirdek. ayda 60 70 kira ödüyor, bimden ucuz yiyecek içecek olup arabası var dedirtiyor olay bu.

hayatında hiç kredi çekmemekte biraz sıkıntılı bir durum. yani onlar ne kadar garipse sen de bir o kadar garipsin.
0
mikahakkinen
(19 saat)
Turkiye icin konusuyorsak bence araba satin alma aliskanliklari ile ilgili en buyuk sikinti 2025 yilinda hala yatirim sanilmasi. Su an duyuruda "elime su kadar para gecti, nasil yatirim yapayim, araba alma secenegi nasil" sorusu var duyurda son 1-2 gunden. Pandemi donemi cart curt anormalliklerini saymazsak araba depreciating asset'tir. yani oturdugu yerde "yipranir" ve deger kaybeder. ama millet arabanin alis ve satis fiyatlarini altina veya dolara falan cevirmeyi unuttugu icin turk lirasi uzerinden kar ettim saniyor.

kredi ile almakla ilgili: araba gercekten gerekliyse garip bir sey yok. sirf almis olmak icin veya son derece is goren bir araba varken "yenilemis" olmak icin faiz odemek sacma tabii zira o para borsa veya gayrimenkule falan gitmis olsa daha cok deger kazanirdi.

son olarak muhtemelen sanidigin kadar tutumlu degilsin. Asgari ucretin 3-4 kati maas almana ragmen "kredi kartlarımın borcumu ödedikten sonra elime geçen 15-20 bin lira filan" kismi sikintili. "evle ilgili seyler falan"in her ay her ay olmamasi lazim.
0
hot potato
(19 saat)
öncelikle bazı şeyleri uzun uzun yazmaya gerek yok. çünkü senin kafana yatmadığı sürece mantıklı gelmeyecek fakat atı alan Üsküdar'ı geçmiş olacak.

Zaten işin mantığı herkes bir şeyleri yapabiliyor olsaydı herkes aynı zenginlikte olursa diğer işleri kim nasıl yapacak,

kısacası aylık 30 bin lira ile arabasını, evini alan insanlar var iken aylık 100 bin ile geçinemeyende var.

zaten burada devreye giriyor risk,girişim,bilgi,beceri


2018 yılında adam focus 2018 benzin manuel aracı sıfır 14850 euro almış. enflasyon ile bugün para 18600 olması lazımmış. forum.donanimhaber.com
2025 yılında aynı aracı 7 yıl kullandıktan sonra 20300 euro satıyor. www.sahibinden.com
0
sivri sinek
(15 saat)
"borclu olmamanin luksunu yasayin" genele vurulamaz. araba bir asset degildir, teknik olarak deger kazanmaz. ama mulk ve toprak icin aynisi soylemez.

eger ben 15 sene once ilk 50m2 dairemi almasaydim su anda hala kiraciydim, ve isin kotu tarafi artik ev alma olasiligim yavas yavas kaybolacakti.

turkiye'de deger kazaniyormus gibi gozukmesinin nedenleri var, paran surekli deger kaybediyor, limitli arac girisi var bu da karaborsa yaratiyor, bir de surekli vergiler arttiriliyor. yani bir nevi sen devletin alacagi vergiye ortak cikiyorsun. berbat bir sistem tabii. ama uzun vadede zaten surtulebilir degil, bir kazanc kapisi olamaz.

bir de turkiye'de sifir takintisi var, herkes herseyin ilk sahibi olmak istiyor.
riske girerken bu tarz dangalakca geleneklerden siyrilarak adim atmak lazim.

ozetle araba lazimsa, ayagini yerden kesecek bisey al, bitsin gitsin. sifir alip 2 milyon tl krediye girmek zorunda degilsin. yarin gidip istedigim sifir araci alabilirim mesela, ama 10 yasinda bir araca biniyorum, cunku olay sadece 4 teker ustunde yuruyen bur teneke, bunun uzerinde bir anlam yuklemek sacmalik.
0
cooperr
(14 saat)
@hot potato savurgan olduğumu düşünmüyorum ama kaliteli yemeyi, giyinmeyi ve gezmeyi seviyorum. mesela peynirimi, yumurtamı, zeytinyağımı, etimi iyi yerden alırım... ya da zara'dan 4 tane gömlek değil de x bir markadan 1 tane alıyorum ve yıllarca giyiyorum. bu x marka genelde premium bir marka oluyor.

bunlar tabii kişilik ve alışkanlıklar meselesi. kimisi yemeğinden içeceğinden kısar en son model telefonu, arabayı alır, kimisi de materyalist değil de daha deneyimsel yaşar. ben sanırım ikinci kategorideyim.

benim anlamak istediğim yine de çok savurgan olmasan da bu kredileri ödeyenler nasıl zorlanmıyor ya da bu riske giriyor o garip geliyor bana.

@mikahakkinen evet biraz garibim gerçekten ama kredi yerine daha çok ailemden kredi çekip esnek bir ödeme planı yapıyorum ama tabii bunlar genelde ihtiyaç kredisi oranında oluyor :)
0
🌸elektr10
(6 saat)
bu ülkede araba en iyi hava atma aracı. adamın giyecek donu olmasa bile o suv'sini alır, havasını atar. onlar mı akıllı, biz mi akılsızız yoksa biz mi akıllıyız, onlar mı akılsız hiç bir zaman çözemeyeceğim. düşündükçe içinden çıkamıyorum:)
0
nothing in my way
(4 saat)
Herkes cevap vermiş güzel güzel.

Konu hangi orandan ne kadar çektiğinizdir bence. Şu anki koşullarda/oranlarda yüksek miktarda araç kredisi, araç zorunluluk değilse safi zarardır. Ha ne olur hep derim, 1 milyon paranız vardır, 200-300 bin fark ile hem daha iyi hem yeni bir araç alabiliyorsunuzdur, daha konforlu oluyordur, mantıklıdır belki 1 milyona alacağınız aracın açabileceği masraflara karşın bile mantıklı olur ama sadece cüzi bir miktar için mantıklı yine de.

Bu arada bundan 3.5 yıl önce sırf kredi çekebilmek için araba almıştık abimle ortak, yarısına kredi almıştık, oran 1.59'du. 36 ay taksitli, zaten 6. ayda kredi faizini çok rahat çıkarmıştı araç, bazı koşullarda da kredi mantıklı olabilir.

Yani en önemli konu kredi oranı, şu anda türkiye koşullarında ise ev kredisi harici krediler genel olarak mantıksız çünkü %15 kkdf + %15 bsmv var, yani yazan oranın %30 fazlası gerçek faiz oranı. mesela sıfır araç alırken kabul eden bayi bulursanız karta vade farkı ile taksit yaptırmak da mantıklı.

Benim hesabım basit; aylık her şey dahil %4'ü geçmezse borçlanma maliyetiniz makuldür, %3 altına iniyorsa oran bir şekilde nakit kullanmak yerine o borcu kullanırım.
0
atom karincanin torunu
(1 saat)
(6)

isi kabul etmeli miyim?

voltairem
Slm, istanbul besiktas’ta bulunan meshur bir universitenin esit agirlik bolumunden mezunum. 2 aydir is bulamadim. Bir tane buldum ama maasi dusuk ve hayalimdeki sirket ortami yok. Ancak daha fazla evde durursam kafayi yerim. duzgun bir yer bulursam hemen yeni yere gecerim, burayi cv’ye de yazmam. ka
Slm, istanbul besiktas’ta bulunan meshur bir universitenin esit agirlik bolumunden mezunum. 2 aydir is bulamadim. Bir tane buldum ama maasi dusuk ve hayalimdeki sirket ortami yok. Ancak daha fazla evde durursam kafayi yerim. duzgun bir yer bulursam hemen yeni yere gecerim, burayi cv’ye de yazmam. kabul etmeli miyim?
0
voltairem
(01.12.25)
evet
+1
elorelia
(01.12.25)
merhabalar, anladigim kadariyla ilk isiniz olacak? yani ne mezunusunuz ve nasil bir is ariyordunuz da bunu bulduniz bilemiyorum ama mesela beyaz yaka bir sirkette is ariyorsaniz ve begenmediginiz bir sirketten kabul aldiysaniz, hele de ilk isiniz ise, kesinlikle kabul etmelisiniz, is isteyken bulunur bu bir ikincisi henuz is yasamina iliskin hicbir deneyiminiz yok demektir, yani 'toplantiya nasil katilinir'dan tutun da, sabah ise nasil gidilir, insanlar nasil selamlanir, email nasil yazilir vs. Bunlar basit gibi gorunebilir ama emin olun gorusmelerde ve bir sonraki isinizde deneyiminizin olmasi cok onemli. Calistiginiz sureye bagli olarak, mesela girer girmez CV'ye yazip evet is aramayin cok sacma ama 6-7 ay sonra hala is bulamadiniz, CV'nize yazabilirsiniz ve oyle aramaya devam edersiniz.
elbette muhasebe isi ararken supermarkette kasiyerlik ya da garsonluk isi bulduysaniz cevabimiz farkli olabilir, ben benzer isler olarak varsaydim.
+2
kassiopeia
(01.12.25)
kabul et, işin varken iş bulmak daha kolay olur hep, uzun çalışırsan (1+ yıl) cv ye de yaz utanılacak bir şey değil.
+2
ravenudon
(01.12.25)
bence evet.

sonuçta şirketin deneme süresi olduğu gibi sizin de deneme süreniz var.

evde olmaktan iyidir.

iş mülakatlarında hali hazırda çalışıyor olmanız hem karşı tarafa güven verir hem de sizi işi almalıyım mecburiyetinden kurtarır.

ek olarak iş aramak çok stresli, o arada bi yerde çalışmak evde olmaktan 1000 kat iyidir.
+2
gurur
(01.12.25)
kabul etmelisin
0
koela
(01.12.25)
Hayalimdeki şirket ortamı yok demişsin ama hayalindeki şirkete gidebilmek için böyle yerlerde tecrübe kazanman gerekiyor zaten.
Ulaşım filan sorun değilse Başkası kabul etmeden sen başla.
+4
etna
(24 saat)
(3)

marka başvuru itiraz vb süreçler

duyurukullanıcısı
bir domain aldım ve marka başvurusu yaptım. markanın süresi dolmuştu 12yıl ve benden başka başvuran da yoktu.ünlü bir kelime + ek kelime şeklindeistinye mühendislik gibiwww.istinyemuhendislik.com bende meselaistinye üniversitesi, istinye elektrik, istinye midye falan herkes itiraz etmiş. markayı kul
bir domain aldım ve marka başvurusu yaptım. markanın süresi dolmuştu 12yıl ve benden başka başvuran da yoktu.


ünlü bir kelime + ek kelime şeklinde

istinye mühendislik gibi
www.istinyemuhendislik.com bende mesela

istinye üniversitesi, istinye elektrik, istinye midye falan herkes itiraz etmiş. markayı kullanamazsın diye. ama bu kuruluşlar istinyemühendislik'i de almak istememişler ama yinede itiraz etmişler.

buna itiraz ile uğraşmalı mı? yoksa bu mantıklı bir itiraz mı?

o zaman ben istinye döner'de alamam. veya istinye kokoreç açmak istersem istinye hastahanesi de itiraz edebilir.

öyle mi?
0
duyurukullanıcısı
(01.12.25)
Mantıken bu tarz şeyler marka ile özdeşleltirilme ihtimali arttıkça önemlileşiyor.

"İstinye" örneği için itiraz çok da şart değil gibi. Çünkü bir semt adı ve farklı kullanımları çok.

Bazı markalar var ki, tüketici direkt o isim ile o firmayı bağdaşlaştırıyor.
"Bim kırtasiye", " a101 muamelecilik işlemleri", "Alarko bikgisayar", " Pepsi manavı" gibi senaryolara itiraz çok mantıklı. Zamanında garantiarkadas.com diye bir arkadaş/partner bulma sitesi vardı mesela. Garanti Bankası'nın çağrı merkezinde çalışan tanıdıklar "millet arayıp 'garanti arkadaş hesabımı kapamak istiyorum' diyor, bir de onlara laf anlatmakla uğraşıyoruz" diyorlardı.

Bence örnek özelinde değişir. Ama yasa öyle işlemiyordur zannımca.
0
yadigar
(01.12.25)
Diğer markaların tescilli olduğu sınıfları bulun. Eğer sizin tescil başvurunuz farklı bir sınıftaysa itiraz edebilirsiniz. Bazı firmalar sırf bu yüzden 45 sınıfta tam tescil yaptırıyor.
0
kirk karaktere sigmayacak adam
(01.12.25)
farklı sınıf olması yetmiyor bildiğim kadarı ile. benzer kabul edilen sınıflar var. bir de halk tarafından kolaylıkla karıştırılabilir olması gibi takdir yetkisi içinde kalan durumlar var. çok alakasız sınıflar ise muhtemelen onların itirazları reddedilir. ama tabi uzman tarafından incelenmesi lazım. bu işle uğraşan firmalar var. imkanınız varsa danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.
0
elorelia
(01.12.25)
(8)

fırın nasıl temizlenir?

jelly bear
4-5 aylık yeni fırınım var. ama içi nokta nokta yağ lekeleriyle doldu. nasıl oldu anlamadım ama her yeri yağ lekesi. domol fırın temizleyici denedim rossmanda satılan hiç fayda etmedi. fırın tepsisine karbonat-sirke-su ekleyip yüksek derecede çalıştırdım yine fayda etmedi. bu lekeler nasıl temizleni
4-5 aylık yeni fırınım var. ama içi nokta nokta yağ lekeleriyle doldu. nasıl oldu anlamadım ama her yeri yağ lekesi. domol fırın temizleyici denedim rossmanda satılan hiç fayda etmedi. fırın tepsisine karbonat-sirke-su ekleyip yüksek derecede çalıştırdım yine fayda etmedi. bu lekeler nasıl temizlenir? yepyeni fırındı leş gibi oldu.
0
jelly bear
(01.12.25)
Efsane temizler.

www.a101.com.tr
0
Mirket
(01.12.25)
yeni fırınların temizleme modları oluyor. ona baktınız mı, kullanım kılavuzunda vardır.
0
elorelia
(01.12.25)
temizleme modu yok. olsa bile o sıcaklıkla alakalı bi şey değil mi?
0
🌸jelly bear
(01.12.25)
1 METALİK SÜNGER www.rossmann.com.tr
2- YAĞ ÇÖZÜCÜ www.cif.com.tr
3- KOL GÜCÜ www.metesports.com

çitiliyorsun yağ çözücü ve pril ile, eldiven giymeyi unutma sonra sarı bez ile bol bol kpüğü alıp duruluyorsun, en sonra içinde direk su dök ama yanlardan falan akmasın ayrıca tepsiyede su koy içinde kaynasınki yağ çözücünün kalan kırıntıları gitsin, arada içi buharlaşınca su damlası olunca elini yakmadan durulamaya devam temiz bezle
0
eja
(01.12.25)
metalik sünger dediğin alüminyum tel. asla olmaz fırını çizer.
cif asperox vs her şeyi denedim zaten çoktan.
0
🌸jelly bear
(01.12.25)
turuncu olan cifi mi denedin? her cif aynı değil?
0
eja
(24 saat)
firini her kullanimdan sonra iyice temizlemezseniz o yag lekeleri isiyla yanarak kalici hale geliyor. her kullanimdan sonra temizleyince agir kimyasallar kullanmaniza gerek kalmiyor.

simdilik domol ya da porcöz yag cözücü deneyin, sikin ve bir 15 dk üstünde birakin. ama icini sonra 10-11 defa iyice durulayin. sahsen en az 3 durulama suyuna beyaz sirke de katardim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24 saat)
Her kullanım sonrası temizleyecekseniz, sihirli sünger, su ikilisi bu konuda çok başarılı ve kimyasala bulaşmadan olayı hallediyor.
0
Mirket
(23 saat)
(9)

Erken doğum

Lethe
Bir yakınımızın erken doğum riskinden ötürü hamileliği yakın takip altındaydı. En son hastaneye yatıralım demişler. Sanıyorum serum ve çeşitli tedavilerle gebeliği olabildiğince uzun tutmaya çalışacaklar.- Etrafınızda erken doğum yapan birileri oldu mu (ör: 32. haftada doğum yaptı gibi..)- Doğum son
Bir yakınımızın erken doğum riskinden ötürü hamileliği yakın takip altındaydı. En son hastaneye yatıralım demişler. Sanıyorum serum ve çeşitli tedavilerle gebeliği olabildiğince uzun tutmaya çalışacaklar.

- Etrafınızda erken doğum yapan birileri oldu mu (ör: 32. haftada doğum yaptı gibi..)
- Doğum sonrası bebekte ve annede sorun oldu mu, olduysa nasıl çözüm sağlandı
- Doğumdan sonra bebek küvezde muhtemelen kalmıştır, tabi gelişime göre değişir ama ne kadar kalıyorlar süreç nasıl işliyor

Teşekkür edeirm.
0
Lethe
(01.12.25)
arkadaşım erken doğum yapmıştı, ama 32 hafta kadar da küçük değildi biraz daha büyüktü. bebek doğmadan önce akciğerleri geliştirme iğnesi yapıyolar anneye. o ilaç yapıldıktan sonra hemen doğmaz bir süre bekleyebilirse (emin olmamakla birlikte 1 hafta falan) çok büyük sorun olmuyor.

yani anladığım kadarıyla burda odaklandıkları şey bebeğin doğduktan sonra kendi kendine nefes alıp alamaması. eğer ciğerler gelişmiş olursa ve nefes alabiliyorsa kuvözde uzun süre kalmaz çıkar. ama ciğerleri minikse entübe edilip veya oksijen desteği verilip ciğerlerinin büyümesini bekliyolar o da 2-3 hafta falan sürüyor sanırım. ama bebek çok çok minikse daha uzun sürebilir.

ama moralinizi bozmayın, arkadaşım da çok çok üzülmüştü ama bir sıkıntı olmadı bebek 2 hafta kuvözde kaldı çıktı, sonra 1 yaşını geçene kadar da anne sütü alabildi.
0
Sadece soruyorum
(01.12.25)
sözlük yazari wild honey suckle 29. haftada dogum yapmisti. belki sorularinizi yanitlayabilir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.12.25)
kardeşimin ikizleri var. 2 hafta erken doğdular. 5 gün kadar küvezde kaldılar. şimdi ikisi de sapasağlam.
0
inheritance
(01.12.25)
anne siz olmadığınız için doğrudan yazıyorum. yaşam sınırı 24. hafta diye biliyorum. eğer 24. haftayı doldurdu ise yaşama ihtimali var. ama ihtimal tabi ki.
bildiğim en erken doğum kuzenim ama o da 6. ay bitimine doğru doğdu. çok uzun süre kuvezde kalmadı. sonrasında herhangi bi sağlık problemi de olmadı. sadece çok zayıf bir genç şu an. annede de problem olmadı zaten erken doğumun anne açısından diğer doğumlara göre ekstra bir riski yoktur heralde. bu bahsettiğim olay minimum 25 sene önce tabi şu anki şartlar çok daha iyidir.

geçmiş olsun. umarım sağlıkla kucağına alır.
0
elorelia
(01.12.25)
ben ocak 92'de 28 haftalık olarak doğdum. 2 ay falan küvezde kaldım. kollarımda hala serum izleri var. bir de erken doğmadan mı yoksa daha sonra ilaçtan mı belli değil işitme kaybım var koklear implant kullanıyorum. fakat bende farklı olarak benim doğumumda doğumhanede bulaşı oldu bebekler bir de patır patır öldü falan ben de hastalık kaptım ettim ölmedim malesef.
anneme gelince süt konusunda sıkıntı olmuş pek anne sütü alamamışım.

32 haftadan bir şey olacağını sanmıyorum.
+1
denizgonen
(01.12.25)
Ben 28 haftalık doğdum, 1300 gram. Benden umudu kesip kenara koymuşlar ama bir şekilde yaşamışım, annemde bebek hemşiresiydi o dönemde dolayısıyla beni yaşatan kendisi. Şu an 39 yaşındayım herhangi bir problemim olmadı ancak sonrasında annemin rahmini almışlar o esnada 41 yaşındaymış kendisi.
0
mirty
(01.12.25)
kendi adima boyle bir deneyimim yok ancak 6 ayliktan itibaren bebek yasatilabiliyor, akciger icin igne yapiliyor +1. Kuzenlerim ikiz, erken dogdular, ya 28 ya da 32 haftaliktilar hatirlamiyorum (ikisinden biri oldugunu iyi biliyorum ama sanirim 28di cunku hep 7 aylik dogdular diye konustuk) miniciklerdi, simdi ikisi de aslan gibi. Anne ve babaya zor oluyor elbette kuvez + minicik bir bebek ama her iki cocugun da hicbir sorunu yok su anda.
0
kassiopeia
(01.12.25)
bir de bu entry vardi: eksisozluk.com

bu arada 37. haftadan önce dogan tüm bebekler prematüredir arkadaslar. yani 32. haftada bir sey olmaz gibi bir durum yok. bebegin anne karnindaki gelisimi de etken oluyor prematürenin yasamasina.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.12.25)
kuzenim de 7 aylık doğmuş. şu an 26 yaşında gayet normal, sağlıklı. bir sıkıntısı yok.
0
batlegolas
(23 saat)
(8)

Erkekte gümüş kolyeyi nasıl buluyorsunuz?

msb
SB.
SB.
0
msb
(30.11.25)
kolye yakisan erkek görmedim. gümüs, altin, metal, ip fark etmez. nacizane sevmiyorum. ama erkekte kolyenin seveni cok. begeniyorsan tak, millet ne düsünüyor salla.
+4
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.11.25)
erkek olarak itici buluyorum.
+1
jelly bear
(30.11.25)
Şahsen ben kadın olarak beğenmiyorum . Atanamamış 90'lar popçu gibi duruyor. Ama kimin ne düşündüğü hiç önemli değil, beğenen taksın +1
+5
kullanicadi
(30.11.25)
bence cinsiyetten bağımsız, kişinin boynu ince ve uzunsa; kolye de nigga zinciri tarzı kıro bişey değilse, yakışıyor. bu tarife uyan erkeklere de yakıştığını düşünüyorum.
+1
lil siztah
(30.11.25)
zincir kolyeler tam anlamıyla berbat. kekoyum diye bağırıyor. normalde keko turnusolü olan bir şey nasıl bu kadar yaygınlaştı aklım onu da almıyor.
+1
black holes in the sky
(01.12.25)
ben beğeniyorum, eşim de takıyor.
-1
elorelia
(01.12.25)
kolyeye göre değişir, rapçi kolyeleriyle itici duruyor ama zarif figürlü bir şeyse güzel duruyor.
0
koela
(01.12.25)
esmer hatta afrolara çok yakışıyor.
-2
ground
(01.12.25)
(6)

finansal tavsiye

semaforo de medianoche
nakit 1 milyon liranız var. 6 ayda 500k kenara koyabilecek kapasiteniz de var. ne size ne ailenize ait bir ev yok, arabanız da yok ama arabaya aman aman ihtiyacınız da yok babanızın arabası eski (2013, güncel değeri 500k civarı) ama sizde duruyor çoğu zaman. kredi çekerseniz aylık en fazla 70-80k öd
nakit 1 milyon liranız var. 6 ayda 500k kenara koyabilecek kapasiteniz de var. ne size ne ailenize ait bir ev yok, arabanız da yok ama arabaya aman aman ihtiyacınız da yok babanızın arabası eski (2013, güncel değeri 500k civarı) ama sizde duruyor çoğu zaman. kredi çekerseniz aylık en fazla 70-80k ödeme gücünüz var. bir şey almak isterseniz babanızdan çok değil ama 300k civarı destek gelebilir. x ve yleri detaylandırarak seçeceğiniz yöntem ne olur?

a) x değerinde bir ev almaya zorlarım kendimi y yöntemiyle (bu şartlarda alacağım ev oturabileceğim bir ev olmayacak alıp kiraya verebilirim, lokasyon ankara)
b) eski arabayı satıp x değerinde bir araba alırım y yöntemiyle (babayla ortak kullanıma devam)
c) eski arabayı satmadan kendime ait x değerinde bir araba alırım y yöntemiyle
d) henüz hiçbir şey almam. x yatırım araçlarına paramı yatırır y süre sonra ev veya araba almayı düşünürüm.
e)diğer (açıklayınız)
0
semaforo de medianoche
(30.11.25)
Bir miktar kredi çekip ev alırdım
0
olaylar olaylar
(30.11.25)
oturmayacaksam kiraya vermek için ev almam.
arabada ciddi sorun yoksa kullanmaya devam. zaten ihtiyaçta yokmuş.
parayla diğer yatırım araçlarına yönelirim.
0
my fault
(30.11.25)
arabayı yenilemek kesinlikle yatırım değil. bakımını yaptırıp gittiği yere kadar kullanmak en doğrusu.

ev için fırsat çıkarsa 2-2.5 milyonluk kira getirisi 20-25 civarı olan bir ev düşünülebilir. ev için faizlerin düşmesini beklemek de bir seçenek ama faizler düşerken ev fiyatları da mutlaka çıkacaktır.
0
orpheus
(30.11.25)
e) interactive brokers.
-3
thetruenorthstrongandfree1
(30.11.25)
sen ve ailen ayrı ayrı kiradaysanız en azından birinizin oturabileceği bir ev alırdım ben olsam.
0
elorelia
(01.12.25)
@elorelia: bu paralarla nakitimin üstüne kredi çekip alabileceğim ev max 3m civarı. o da büyükşehirde çok zorda darda olup da mecbur kalmadıysan pek yaşanacak bir ev olmuyor maalesef. o yüzden ev alırsam ucuza kiraya verebilirim sadece.
0
🌸semaforo de medianoche
(16 saat)
(7)

Hediye önerisi?

kaptan memo
Aynı şirkette çalıştığımız, samimi olmadığım, 30’lu yaşlarında bir kadına hediye almam gerek. Bütçe max 1500 tlAklıma bere-atkı takımı, şal vs gibi aksesuarlar geliyor. Farklı ne önerebilirsiniz?
Aynı şirkette çalıştığımız, samimi olmadığım, 30’lu yaşlarında bir kadına hediye almam gerek. Bütçe max 1500 tl

Aklıma bere-atkı takımı, şal vs gibi aksesuarlar geliyor.

Farklı ne önerebilirsiniz?
0
kaptan memo
(29.11.25)
Thermos
+1
Amaranta ursula
(29.11.25)
Kullanıyorsa saydıklarınız da iyi ama ben mesela kullanmıyorum öyle şeyler.

Termos +1
Stanleyin kibar modellerinden ama.
Termos kupa da güzel alternatif olur, bana alınsa sevinirdim.
Kullanıyorsa 2026 ajanda
+2
elorelia
(29.11.25)
Boyner veya Amazon’dan 1000 tl’lik hediye kartı.
+1
lil siztah
(29.11.25)
deneyim hediye ceki olabilir.
bir spadan, masaj salonundan ya da az taniyor da olsaniz belki bir hobisini biliyorsaniz ona uygun yerlerden alabilirsiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.11.25)
Benim de ilk aklıma altı bardaklığa oturtmalı termoslardan geldi:
www.amazon.com.tr


1500 TL'ye "iyisinden" parfüm alma şansın yok. Ayrıca parfüm kişisel bir şeydir, başkası benim parfümümü almadığı sürece niye alınan parfümü kullanayım? Kesinlikle parfüm almayın.
+3
yap desem yapmazsin he
(29.11.25)
Borcam yerini termosa bırakacak bu gidişle. Evde her boy termos var, koyacak yer bulamıyorum artık. Yargıcı'da şal fiyatları bütçenizi belki geçer, atkı&bere alıp değişim kartı koyabilirsiniz. Tarzına uyuyorsa inci küpe alabilirsiniz. Ecru atelier'den hediye almıştım yakın zamanda. Beymen ve boynerde var, boyner istinyepark gibi bir mağazaya gitme imkanınız varsa değişim kartı ile alabilirsiniz.
0
?
(30.11.25)
panduf al bence twigy, yılbaşı konseptine uygun

www.twigy.com

www.twigy.com

www.twigy.com
0
Sadece soruyorum
(01.12.25)
(7)

kedimin en sevdiği oyuncağının cik ciki bozuldu

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
eskiden oyuncağı salladıkça çok tatlı bir cik cik sesi veriyordu. dün fark ettim, bozulmuş. kedim bu oyuncağını çok sevdiği için aynısını aradım ama yok. başka oyuncaklara ilgi göstermiyor. bu oyuncağı açıp içine yeni cik cik koymayı düşündüm ama almak için o hedeyi nasıl aratacağımı bilmiyorum. oyu
eskiden oyuncağı salladıkça çok tatlı bir cik cik sesi veriyordu. dün fark ettim, bozulmuş. kedim bu oyuncağını çok sevdiği için aynısını aradım ama yok. başka oyuncaklara ilgi göstermiyor. bu oyuncağı açıp içine yeni cik cik koymayı düşündüm ama almak için o hedeyi nasıl aratacağımı bilmiyorum. oyuncak cik ciki diye arattım ama sonuç alamadım, ne denir acaba ona? zaten oyuncağı açıp dikecek dikiş bilgim de yok ama en kötü terziye veririm. olur mu sizce? o cik ciki nasıl bulabilirim? (zil olmaz)
streamable.com
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.11.25)
ya bu cik cik değil de civciv sesi gibi sanki. civciv sesi çıkaran bi oyuncak bulsanız?
+1
elorelia
(28.11.25)
valla maalesef sorunuzun cevabı bende yok ama soru da kedi de aşırı minnakmış onu demeye geldim <3
+2
lamentoftheperishingroses
(28.11.25)
"oyuncak cik ciki" diye aramana birkaç gün güleceğim ben :D
acaba plastik ördekler gibi sıkınca hava verip öten bir şey mi dedim ama değil, di mi?

trejoi.com oyuncak bundan mıydı? (Siteyi bilmiyorum ama 2021'den beri aktifmiş, scam olmadığını tahmin ediyorum.)

Ek: mekanik bir ses mi yoksa pilli mi? pili bitmiş olabilir mi?
+1
kobuzchu kiz
(28.11.25)
squeak değil de “chirping bird” sesi gibi. belki böyle bir oyuncak alıp içindekini transfer edebilirsin. amazon’da bu ses olarak arattım:

a.co

kediş inanılmaz tatlı bu arada. bir de temizliyor bebeği gibi heheh.
+1
eileengray
(28.11.25)
o sese chirp deniyor hocam buna gore arama yapabilirsin.

www.google.com

kedi cok tatliymis bu arada benden selam soyle lutfen. :))
+1
arakaali
(28.11.25)
Bende de cevap yok ama kedi ve siz çok tatlısınız demeye geldim ben de.
+1
a perfect lie
(28.11.25)
pilli degil. mekanik. squeak toy diye aratinca toyfield.en.made-in-china.com
böyle seyler buluyorum ama bunlar daha cok sallamayla degil de sikmayla öten oyuncaklar icin. chirp sound element de pek sonuc vermedi.
yarin pet shop'a gidip benzer ses cikaran bir oyuncak alicam. icindeki cik ciki cikarip bizim eski oyuncaga koyucam. diger oyuncagi da artik öyle sessiz kullanir.
tesekkür ederiz :) selamlari ilettim.
0
🌸konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.11.25)
(6)

Kayınvalide & kayınbaba ilişkileri

hunharca ben
İlk kez bize geliyorlar. Kayınvalide ablasıyla kanka oldukları için 3kişi şeklinde geldiler. Gelsinler helali hoş. Ben çok fazla tek başıma kaldığım için olsa gerek ki, kalabalık bir yere kadar mutlu ediyor. Sonra kısıtlandıkça arızalar çıkıyor.Ben daha yeniyim bu işlerde ama bu işler ne kadar böyle
İlk kez bize geliyorlar. Kayınvalide ablasıyla kanka oldukları için 3kişi şeklinde geldiler. Gelsinler helali hoş.

Ben çok fazla tek başıma kaldığım için olsa gerek ki, kalabalık bir yere kadar mutlu ediyor. Sonra kısıtlandıkça arızalar çıkıyor.

Ben daha yeniyim bu işlerde ama bu işler ne kadar böyle sürer ki; elden ayaktan kesilince?.

Her 60 yaş üstü anne, baba, akrabaya ne kadar sabırla kalmalıyız? Göz göre göre yanlış bir bilgiyi düzeltmeye kalkınca "yok sen bilmiyorsun, yanlış o gösterdiğin" ile yok saymalar, kendi memleketinin güzellikleri, kendi yaptığı hamlelerin ne kadar mantıklı-tutarlı olduğu ve abartı sanatı. Sayısız abartılı konuşma.

Okul, iş, güç, ayrı ev gibi şeyleri 15 yaşından beri yaşıyor tecrübe ediyorum. O yüzden düzenimi tek kurdum her defasında böyle yoğruldum.

Siz peki kendi babanız olsun kayınbabanız olsun. Bu durumlarda nasıl tutumda kalıyorsunuz?

Cem yılmaz ın herşey çok güzel olacak filmini izleyenleriniz canlandırması için orda babası vardı, o kadar olmasada işte 1 2 kot altı.

Orda ya da benim örneklememde kim gibi olmalı, ne gibi durmalı. Cem mi haklı abisi mi? Yoksa brn mi? Yoksa onlar mı?
0
hunharca ben
(28.11.25)
sizin hayatınıza müdahale etmedikleri sürece tartışmanın manası yok bence. yani ben şu an ailemin yanına gitsem ve hani millette para yoktu, kafeler dolu deseler valla haklısın baba derim. bi manası yok çünkü diğer türlü fikir çatışmasına girmenin. ha bana sürekli şöyle yap böyle yap diyolarsa orda müdahale ederim kendi aileme. eşimin ailesinden bi baskı görüyorsam bu konuda da eşimi araya sokarım, yine kendim birebir tartışmaya girmem.

abartı vs sizi etkileyen bi durum yok ki. bırakın abartsınlar. bırakın en doğru onların doğrusu olsun. he he deyin geçin.

ne kadar böyle sürer kısmı ne kadar gelir giderler manasında mı sordunuz, orayı pek anlamadım. ama her ailenin dinamiği farklı oluyor. bizim eve benim ailem de eşimin ailesi de çok nadir gelir mesela. tam tersi biz gidiyoruz genelde. kimisi var görüşmedikçe arıza çıkarıyor, ikinci bi aile olduklarını kabullenemiyor. burada da dengeyi bulmak önemli. yani her hafta görüşülmez de ayda bir toplanılır ne kadar sevmeseniz de. sonuçta eş ailesi. sadece sizi rahatsız etmeyecek o düzey konusunda eşinizle anlaşmanız lazım. herkes orta yolu kendi ailesi ile bulacak. karşı taraflar birbiri ile zıtlaşmayacak.
+2
elorelia
(28.11.25)
3-5 gün kalacaklar sonuçta idare edecen
+2
jamswety
(28.11.25)
herkesi düzeltmek zorunda degilsiniz.
o anlatsin, he diyin gec.
daha ilk ziyarette sorun yapiyorsaniz belki evlilik size göre degildir.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.11.25)
Bu kadarcık şeyi de idare edemiyorsan belki senin hiç evlenmemen gerekiyordur.
+2
kaptan maydanoz
(28.11.25)
evlenince çok sallamadım da çocuk olduktan sonra gözüme batmaya başladı bunlar. sabredemiyorum. düzelmeyecekler. savaşmanın anlamı yok ama kendi kendimi yiyorum. he diyip geçemiyorum.

bol şans ve sabır diliyorum.

diyeceklerim bu kadar.
+3
nonik
(28.11.25)
eşinin ana babası senin de ana babandır. sen de bir gün birilerinin kayınbabası olacaksın. arka arkaya hiçbir kuşak birbirini anlamıyor. Sümerlerden beri böyle bu. senin çocukların da seni beğenmeyecek. büyüklerin hayat tecrübeleri, yaşları bence büyük bir hoşgörüyü hak ediyor. ama bu da şu demek değil: bu insanların (varsa) kötülülüklerini habisliklerini hoşgörelim...

Senin düşüncelerini küçümsediklerini, abartılı konuştuklarını yazmışsın. Bunlar bence hoşgörülecek şeyler... Bunlar senin aile birliğini etkileyecek müdahaleler değil, kötülük değil.
+1
ebabil curnatasi
(28.11.25)
(9)

Anneniz kaç yaşında ölürse normal karşılarsınız?

tahirkemalbozoglu
Daha doğrusu kaç yaşında vefat ederse kabul edilebilir olur sizin için?
Daha doğrusu kaç yaşında vefat ederse kabul edilebilir olur sizin için?
-3
tahirkemalbozoglu
(28.11.25)
300 milyon yaşında da ölse içim burulur.
+2
kizil karga
(28.11.25)
Yahu orası öyle tabi ama sormak istediğimi anla işte offff
0
🌸tahirkemalbozoglu
(28.11.25)
Abi her ölüm erken ölüm derler, yani ölen kişi anneyse ciddi söylüyorum 93 yaşında ölse mesela yine kabul edilebilir gibi olmaz sen de beni anla lütfen anne bu.
+1
kizil karga
(28.11.25)
87 ve üzeri sanırım. niye 85 değil bilemiyorum. 90 yaşlar istisnai zaten. o sebeple 87 sanırım. tabi dinç ve yatağa düşürecek bi hastalığı olmadığını varsayıyorum.

lisedeyken filan 65 yaş civarı ölenler için annem genç öldü derdi. ben de anne 65 diyosun neresi genç derdim. annem şu an 65 yaşında :/ haklıymış kadın.

ayrıca soru duygusal açıdan sorulmamış ki. normall karşılarım = eşittir üzülmem demek değil. toplumsal gerçeklik açısından düşündüm.
+2
elorelia
(28.11.25)
110.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.11.25)
anneannemin 100'e yakın yaşı.
yatalak değilse de bir kaç yıldır evde yalnız bırakılmıyor, hep yanında biri var. 3-4 yaşlarındaki bebeğe gösterdiğin ihtimamı gösteriyorsun.
90'a kadar yemek falan yapar, ev işlerini ufaktan götürebilirdi.
o zaman bile ölmek istiyordu.
kadın sürekli acı çekiyor, bazen ağlıyor. aklı çoğunlukla yerinde. acısı olmadığında neşeli, esprili bir insan ama "bugün de geberemedik" diye gün sonunda. bu kadar uzun zamandır uzatmaları oynuyor olmak onun için çok trajik.

anneannemi gören annem (ve kardeşleri) hiç uzun yaşamak istemiyorlar.
elden ayaktan düşmeden, sağlıklı şekilde ölmek istiyorlar.

keza baba tarafındaki büyükler de 90'lara geldiler.
onlar da yatalak değilseler de bir odadan diğerine geçince nefes nefese kalıyorlar.

aynısı onlar için de geçerli.
kişi sağlığını yitirip elden ayaktan düşünce artık ölmek ister.

80'lere gelince anneannem, babaannem, dedem için herkes artık vakti geldi gibi düşünmeye başlamıştı. sanırım sorunuzun cevabı için 80'ler derdim.
0
biseysorcaktim
(28.11.25)
anneannem 95 yaşında. ölürse genç öldü derim. çünkü hala çok dinç. maşallahı var.

hastalık, güçten düşme gibi bir şey olursa başka olabilir. Yani konu hayatını ne kadar rahat yaşadığı.
0
gabe h coud
(28.11.25)
kabul edilemeyecek yaş yok. kardeşim 26 yaşında vefat etti. üzüldük, çok sarsıldık ama kabulleniyor insan bir süre sonra. Allah sıralı ölüm nasip etsin derler, çocuklar annelerinden önce ölmesin yeter. evlat acısı, anne-baba acısından çok daha ağır.
+2
faberkastelli
(28.11.25)
Allah elden ayaktan düşürmeden kurtarsın herkesi.

Yaşı yok bence.
0
en bi orijinal
(28.11.25)
(5)

görebildiğiniz black friday indirimleri neler?

messina123
var mı şöyle dişe dokunur bir şeyler?
var mı şöyle dişe dokunur bir şeyler?
0
messina123
(28.11.25)
mavi'nin indirimi gerçek.
yves rorcher yalan sanırım. bildiğim iki ürüne baktım, net yüzde otuz indirim filan yoktu.
zara da gerçek diyorlar.
0
elorelia
(28.11.25)
adidas ek %25 yapmış onu bi gördüm başka adam gibi indirim yok gördüğüm takip ettiğim
+1
eja
(28.11.25)
hepsiburada yalan. önce fiyat artışı sonra indirimle eskisinden de pahalı her şey.
+1
gabe h coud
(28.11.25)
zara'da %40 indirim ve gerçek.
0
koela
(28.11.25)
İnditex grubu gerçek. Yves rocher iki gün önce gerçekti bugün yalan olmuş.
0
ekimoloji
(28.11.25)
(10)

Eski Sevgiliyle Arkadaş Kalma Olayı

lapetitemort
Evet, ayrıldık.Kendimi kurtarmam biraz zor olacak gibi görünüyor. Severek ayrılmamızın bunda etkisi büyük. Kendisini görmeye ve sesini duymaya karşı zaafım var. Üstüne bir de karşı taraf ısrarla eskisi gibi olma arzusunda olunca işler zor bir hal aldı. Bu durumu aşabilmek adına iletişim kanallarının
Evet, ayrıldık.
Kendimi kurtarmam biraz zor olacak gibi görünüyor. Severek ayrılmamızın bunda etkisi büyük. Kendisini görmeye ve sesini duymaya karşı zaafım var. Üstüne bir de karşı taraf ısrarla eskisi gibi olma arzusunda olunca işler zor bir hal aldı. Bu durumu aşabilmek adına iletişim kanallarının tamamından engellemiştim. En olmadık yerden yine ulaştı bana. Rica etti. Düşman değiliz neticede diye düşünerek engelleri kaldırdım.

Ancak iletişimimizin eskisi gibi olmasını bekliyor. Eski çevikliğimi ve fedakarlığımı görmek istiyor, sevgiliymişiz gibi yazışıyor, güzel sözler söylüyor. Tekrar bir yerlere davet etme cesareti de bulacaktır yakında.

Bu süreci nasıl yönetmeliyim sizce?
Kafa dengi birisi, hayatımda olsun isterim ama tekrar sevgili olmak istemiyorum. Çünkü ciddi problemler var (sadece eski duyurumdaki olaydan ibaret değil). Asla mantıklı bir ilişki değil. Belki aylar sonra bazı beklenen gelişmeler olduğunda tekrar konuşulur. Ancak şu an sadece beni tüketen toksik bir ilişki.

Boşver, çok takma, ona ayak uydur mu dersiniz?
Yoksa çok yüz vermemeli miyim?
Yüzyüze görüşmeli mi, görüşmemeli mi? Görüşülecekse ne sıklıkta? Aynı evde kalmalı mı?
Sınırlar neler olmalı?
Whatsapp'ta sadece onun yazdıklarına tepki vermekle mi kalmalıyım? Yoksa muhabbet etmekte sakınca yok mu dersiniz?
-1
lapetitemort
(27.11.25)
Arkadaş kalmak zorunda değilsin ? Bence bunu dile getir ve iletişim kurmak istemediğini söyle

Üzerinden bir sene iki sene geçer artık duygularınla değil aklınla karar verebilmeye başladığında medeni olarak selamlaşıp hal hatır soran arkadaş evresine geçersin
+3
grimavi
(27.11.25)
engelle, istemiyorum de ve gec. siz mantiksiz olani guzel ve uzun konusarak mantikli hale getirmeye calisiyorsunuz.

gercek ne kadar kacmaya calissaniz da tokat gibi carpar bir gun.
+1
gule gule
(27.11.25)
Siz engellediğiniz halde en olmadık yerlerden ulaşması takıntı göstergesi bence. Takıntılı insanlara karşı her zaman dikkatli davranılması gerektiğini düşünüyorum. Siz bence kendisinin ilk daha tam tanımamışken olan halini seviyorsunuz , mantıklı düşündüğünüzde sizi ne kadar tükettiğini anladığınızda ona olan zaafınız da kalmayacaktır.
Eğer hayatınıza yeni birini alma olasılığını göz önünde bulunduruyorsanız kesinlikle iletişimi direkt kesmeniz taraftarıyım. Yarın öbür gün biriyle flört etmeye başladığınızda ve o kişi bunu öğrendiğinde takıntılı davranışları artabilir, ya size ya da flört ettiğiniz kişiye rahatsızlık verebilir. Hatta bu işler hiç belli olmaz size fiziksel bir şiddette de bulunabilir. Olmaz dememek lazım.
+1
mermaidd
(27.11.25)
Eski sevgiliyle hiçbir şey olunmaz.
+1
arbre
(28.11.25)
exiniz takıntılıymış orası kesin ama sizin de bu ilişkiye bakışınızda problem var belli ki. hem asla sevgili olmak istemiyorum şu an diyorsunuz hem "Belki aylar sonra bazı beklenen gelişmeler olduğunda tekrar konuşulur." diyorsunuz. karşınızdaki bir insan evladı "git deyince gitsin gel deyince gelsin" şekli bir bakış olmaz yani. olursa da efendi - köle ilişkisi olur orada bir aşk- sevgi ilişkisinden ziyade. önce sizin kararı vermeniz gerekiyor şunları düzeltirse tekrar sevgili olurum diye bakıyorsanız o kişi sizin exiniz değildir zaten sadece şu an küssünüz ve ilerde sizi ikna etmesini bekliyorsunuz demektir. o sizin bileceğiniz iş bekleyin isterseniz. o kişiyle artık sevgili olmama kararını verecekseniz de belli ki takıntılı birisi karşınızdaki. bunu sündürmenin manası yok daha çok canınızı sıkar yara bandı gibi hızlıca çıkarmak daha mantıklı. iki taraftan birinin ilgisi varsa orada arkadaşlık olmaz bu sadece exler için değil herkes için geçerli.
+1
semaforo de medianoche
(28.11.25)
bi iş yerinden ayrılınca gidip ofiste oturmaya devam ediyor musunuz? soru biraz buna benzemiş.
+1
elorelia
(28.11.25)
eğer kesin olarak ayrılmak istiyorsanız 1 şans daha ver 1-2 ay sonra o kendi gider zaten.
+1
duyuruuser
(28.11.25)
birincisi severek ayrılma diye bir şey yok, sevgi böyle bir şey değil. toksik ilişkileri, bağları sevgi zannetmemeyi öğrenmek için bağlanma şemalarını falan bir araştırıp okumak, kendini yoklamak lazım.

ikincisi siz bu alanı açtığınız için bütün bu davranışları sergileyebiliyor karşı taraf. sizin üstünüzde tepinebileceği bir alan açmazsanız, sınırlarınızı doğru çizerseniz bu davranışların bir tanesini dahi sergileyemez.

üçüncüsü insan göz göre göre kendisine zarar veren, bu derece ikilemde bırakan, zarar gördüğünü düşündüğü bir paylaşımla ilgili hala acaba diyorsa, kendisi de bu durumdan besleniyordur. o beslendiği alanları bulup değiştirip dönüştürme yönünde gayret göstermezse, gider sonrakiyle yine benzer bir deneyim yaşar.

nasıl yöneteceğim sorusunun tek yanıtı var, kendinize ben neden kendimi bu toksik alanda tutuyorum sorusunu sorup cevabını bulmaya çalışmak. sonrası aşama aşama çorap söküğü gibi gelecek.
+1
Phoebe
(28.11.25)
Son derece adil ve sınırlarınızı korumaya yönelik bir ayrılık kararı vermiştiniz, bu kararı taşıyamaz ve açık verirseniz eskisinden çok daha ağır bir tablo ile karşılaşacağınızı tahmin ediyorum.
+2
loch ness
(28.11.25)
Sorunlu eski sevgiliyle arkadaş kalmak hiç iyi bir fikir değil zira takıntı da yapmış gibi.
+2
ekimoloji
(28.11.25)
(17)

cocuk ve kopek ismi

in vino veritas
yeni bir yere tasindiniz diyelim, komsuluk iliskileri yogun yasaniyor ve siz de rahatsiz degilsiniz. fakat komsunun cocugunun adiyla sizin kopegin adi ayni. kopege adiyla seslenmeye devam eder misiniz? herhangi bir seyi degistirmeyi dusunur musunuz? ya da cocugun ebeveyni olsaniz rahatsiz olur musun
yeni bir yere tasindiniz diyelim, komsuluk iliskileri yogun yasaniyor ve siz de rahatsiz degilsiniz. fakat komsunun cocugunun adiyla sizin kopegin adi ayni. kopege adiyla seslenmeye devam eder misiniz? herhangi bir seyi degistirmeyi dusunur musunuz? ya da cocugun ebeveyni olsaniz rahatsiz olur musunuz?
-1
in vino veritas
(25.11.25)
Köpeğime adıyla seslenmeye devam ederim ve adını degiştirmeyi düşünmem. Çocuğun ebeveyni olsam hiç rahatsız olmam çünkü hiçbir canlıyı birbirinden aşağı görmüyorum. Hatta hoşuma gider ve çocuğuma da " bak isimleriniz aynı, adaşsınız" derim.
+8
rock n roll
(25.11.25)
Bu tip şeylere alınmak için 0 hayvan sevgisi olması gerekiyor. Bir şey yapmam.
+2
arbre
(25.11.25)
Hayvana insan adı konmuş olması bence uygunsuz bir şey. Çocuğumun adı olması şart değil. Rahatsızlık duyar, o şahsa mesafeli olurum.

En azından bu tip durumlara maruz kalınabileceği öngörüsü güzel bir şey.
-18
Mirket
(25.11.25)
yazmıştım ama yine eksilemeye başladıkları için sildim ama tekrar yazasım geldi. olsun eksilesinler zaten mirketi de eksilemişler.

ben çocuğumun alay edilme riskine karşı böyle bir şeye izin vermezdim. çünkü alay insanlarda yara bırakıyor. ee şu avuç kadar yerde bile hemen goygoylamaya başlıyorlar. çocuk eminim bunla karşılaşır. hem onların küçücük kalpleri olanı biteni öyle bir anlıyor ki.

Aşağıdaki saçaklı da yine bana değdirmek için kıvranmış. Senin yaşadığın yerler öyle olabilir buralar senin gibi saldırgan kaynıyor. böyle bir şey var ve niye dikkatli olmasını istemeyelim adamdan. He narsist he hayvan sevgisi. Sen iftira atmamayı öğren önce. Pişkin yaratık.
Milletin sorusunun altına pislememeyi öğren gittiğin yüksek yerlerden. Nerdeee. O kadar görmene rağmen ancak bu kadar oluyor demek senden de.
-13
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(25.11.25)
Köpeğe it mi diyelim. Çocuğa köpek ismi koymak mı abes sen mi köpeğe insan ismi koydun o önemli. Sen köpeğe ferit ismini koyduysan o senin çapsızlığın. Ama çocuğa kahraman ismini koyduysa ebeveyn suçu.
-2
mikahakkinen
(25.11.25)
Bazı yerlerde unutulmuş olabilir ama komşuluk hakkı denen bir şey var sonuçta .
Çocuğun hakkı burada daha önemli . Arkadaşlarının onunla bu sebeple kafa bulması da mümkün.
Köpeğe başka isim de bulunabilir.
Çocuğun ismin değişmesi ise adliye dava mahkeme işleri falan çok uzun iş .
Çocuğun babasının da bir yavru sokak köpeği bulup ona bizim adımızın koymasını istemeyiz.
Bu sebeple böyle muhitte meşhur olmakta iyi bir şey değil.
-4
diyecevaplandı
(25.11.25)
Köpeğin adını değiştiririm.
Komşu olsam bu kişinin çocuğu yok herhalde diye düşünürüm.
Çocuk için akran zorbalığından tutun yeni taşınılan yerde kötü komşuluk ilişkilerine(dedikoduya) kadar birçok şeye gebe.
Çocuğun değil doğrudan komşunun ismi de olabilirdi.
"Sen bir şey mi ima etmek istiyorsun ?" bile diyebilir.
-5
WithWorth
(25.11.25)
Sorun sizde değil ki, sorun çocuğuna köpek ismi koyan ailede. Ahahahah ben çok eğlenirdim bak adaşın geldi diye sürekli takılırdım
-3
Hallegadola
(25.11.25)
yurt dışında bu durum oldukça yaygın aslında, kimse de gocunmuyor ya da tersi bir şekilde zorbalamıyor. Genelde hayvan sevgisi eksik olan topluluklarda garip karşılanacak bir durum. Zaten hayvanlar direkt aşağı seviye olarak görülüyor bu insanlar tarafından. dikkat ederseniz sosyo-kültürel seviye indikçe “köpek”, “kuduz”, “ötede havla”, “hoşt” gibi hakaretler de çok fazla kullanılıyor. köpeklerle alakalı ilginç bir kolektif hafıza yaratılmış gibi geliyor bana. Özellikle belli bir kesimde... böyle insanların yaşadığı bir yere taşınmıyorsanız sorun olmaz bence.
+6
eileengray
(25.11.25)
Sorun bence çocuğuna köpek ismi koyan ailede. Yabancı isim koyma modasının iyice boku çıktı. Oğlumun Hektor ve Ares adında bir arkadaşı var örneğin.. yüz kişiye bunlar Türkiye’de bir insan ismi mi yoksa köpek ismi mi diye sorsan yüz kişi de köpek ismi der.. öte yandan alınırlarsa da bu onların problemi.
+4
suicides underground
(26.11.25)
ay hayir, köpegimin adini degistirmem tabii ki de. öncelikle hayvana insan ismi verilmesinde sakinca görmüyorum, yani köpegime caner adini verdim diye alinacak adam fazla silik bir tiptir. öyle kırılgan narsisist insanlarla sahiden ugrasamam.
ikinci olarak son dönemde asiri mal insan isimleri cikti. bir lise arkadasim ogluna MİLO adini verdi. duyunca ilk tepkim "köpek adi ya bu" olmustu. yüzüne karsi da dedim valla. köpegimin adi milo olsa bu sebeple ismini mi degistireyim?
baska bir lise arkadasimin ogluna verdigi isim ŞANS. ortak bir arkadasimiz var, kücük bir toy poodle'i var, onun da adi şans. ananin babanin da hayirlisi nasip olsun cocuklara sahiden.
kendi ismimi bir köpekte duysam da alinmam, gel adasim biraz oynayalim, derim.
+7
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.11.25)
bizim sitede vardı böyle bi durum. eylüldü bi kızın ve köpeğin ismi.hiç yadırgamamıştık açıkçası. hatta çocuklar aaa iki eylül oldu, dilek tutalım filan diyorlardı. ki bence eylül insan ismidir, köpekte ne alaka ama olabiliyor yani. kızımın adı komşunun köpeğinin adı olsa ben umursamazdım ya. biraz buluttan nem kapmak gibi olur. sonuçta tanışmadan önce verilmiş bi isim. ama karşı taraf rahatsız olabilecekse veya sonuçta çocuk kafaya takacak gibiyse karşılaşma durumlarında köpeğe adıyla seslenmezdim heralde. zaten ne kadar iç içe olacaksınız ki.
+3
elorelia
(26.11.25)
köpeğe insan adı verildiyse umursamam.
çocuğa köpek adı verildiyse köpeğin adı değişmesi lazım.
0
duyuruuser
(26.11.25)
bizim kedinin adı da insan ismi ya jhdfjghjgh okuduğumuz bir kitap karakterinin bizde etkisi olduğu için kedimize bu karakterin adını koymuştuk. ve bize "yaa benim kaynımın adı da ..." falan diyenler olmuştu gülümseyerek tepki verdik. zaten baya geleneksel bir isim, şimdiki çocuklara konulmuyor artık. ben bu duruma gülüyordum sadece ama şimdi toplumun köpeğe bakış açısı biraz daha küçümseyici. dile öyle yerleşmiş. sizin komşu hayvan sevgisi yüksek biri ise bence dert etmenize gerek yok ama daha geleneksel bi yaşam tarzları var ise alınabilirler ve evet çocuk zorbalanmaya maruz kalabilir. bence kendiniz durumu tartıp ona göre karar verin. köpek adını öğrenmiştir artık değiştirilebileceğini çok sanmıyorum ama onların yanında seslenmezsiniz. adını sorarlarsa da "boncuk" vs gibi klasik bir şey söyleyip geçebilirsiniz :)
0
Sadece soruyorum
(26.11.25)
sözlük'te şöyle bir hikaye vardı. orijinal entry silinmiş ama ekşi şeyler'de yayınlandığı için ulaşabiliyoruz:

eksiseyler.com
+1
kibritsuyu
(26.11.25)
Bunun bir sorun olabileceği aklımın ucunun kenarından geçmez. Buna alınan insanın en büyük derdi bu olsun derim.
+2
peki madem
(26.11.25)
Ya ben hayvanlara insan ismi konmasını çok seviyorum. Arkadaşlarımın kedisi Ali Rıza vardı, dünyanın en minnoş kedisiydi. Biri bana "köpeğime/kedime senin adını verdim" dese kişisine bağlı olarak güler geçerim ya da çocuğuna koymuş gibi mutlu olurum.
+1
kobuzchu kiz
(26.11.25)
(2)

Bebek icin bakici firmalari tavsiye

caliptyca
Ne zor ismis bu bakici isleri ve araci firmalarla ugrasmak.. cocugum 2 yasina geliyor, bakicimiz ulkesine dondu tekrar basa döndük haftalardir tek bir duzgun insan bulamadik.. tavsiye edeceginiz kaliteli bir araci firma veya sitesi var midir? Anne babamiz da olmadigi icin daha da hassasiz tabii iyi
Ne zor ismis bu bakici isleri ve araci firmalarla ugrasmak.. cocugum 2 yasina geliyor, bakicimiz ulkesine dondu tekrar basa döndük haftalardir tek bir duzgun insan bulamadik.. tavsiye edeceginiz kaliteli bir araci firma veya sitesi var midir? Anne babamiz da olmadigi icin daha da hassasiz tabii iyi birine denk gelmek konusunda.. tesekkurler
0
caliptyca
(21.11.25)
yerli mi yabancı mı?
0
co2s2
(21.11.25)
birebir tecrübem yok ama anne gruplarında memnun kaldıkları için paylaşılan bir iki firma buldum.

best-nanny.com
kaliteik.com
elitenanny.com.tr
güven danışmanlık : 0537 012 50 97 bu bakıcı olarak belirtilmemiş ama yine de yazdım.

dediğim gibi benim birebir tecrübem yok. annelerin dahil olduğu kalabalık bi whatsapp grubunda çalışıp memnun kaldım diye paylaşılan ajanslar.
0
elorelia
(21.11.25)
(6)

Sabiha'da el bagajinda sivi kurallari gevsetildi mi?

speedy
Y.disi ucusum vardi dun aksam. Pasaport oncesi son kez guvenlikten gecerken sirt cantamda 2 tane 500 ml'lik su varmis(Gec kaliyorum diye telastan unutmusum). Kimse bir sey demedi sagolsun. Avrupa'da 100ml sivi yasagi gevsetilecek haberleri okudugumu hatirliyorum. Bizimkiler basladi mi, yoksa sansa m
Y.disi ucusum vardi dun aksam. Pasaport oncesi son kez guvenlikten gecerken sirt cantamda 2 tane 500 ml'lik su varmis(Gec kaliyorum diye telastan unutmusum). Kimse bir sey demedi sagolsun.

Avrupa'da 100ml sivi yasagi gevsetilecek haberleri okudugumu hatirliyorum. Bizimkiler basladi mi, yoksa sansa mi gecmisim ben, ucan var mi yakin zamanda?
0
speedy
(19.11.25)
bazen geçiliyor öyle ben de geçmiştim. gevşetildiğini sanmıyorum
0
jelly bear
(19.11.25)
suyu algılayabilen xray cihazlarının kullanılmaya başlandığını okumuştum. o sebeple olabilir.
0
elorelia
(19.11.25)
Ben de iki gün önce aynen 2 adet 500 mu su ile geçtim sabiha'dan y.dışı uçuşum için. ben de şaşırdım açıkçası. Aynı şeyi düşündüm acaba kurallar mı esnedi diye.
0
wilhelmwasmuss
(19.11.25)
Başka sıvılara acımıyorlar da, pet şişede kapalı suya ses etmediklerine ben de 4 ayrı havaalanında rastladım farklı zamanlarda.
0
yadigar
(19.11.25)
Suyu geçirdiklerini deneyimledim +1
0
peki madem
(19.11.25)
bazi alanlarda su artik serbest. Italya ve Prag havaalaninda 2 litreye kadar yaniniza alabiliyorsunuz mesela.
0
65 derece
(19.11.25)
(2)

aylık 200 bin geliri olan birine 7-8 milyon banka kredisi çıkar mı? (üstüne peşinat koyup; ev almak istiyor)

psmstc
gayri menkülleri de var. Çıkarsa nasıl çıkar? Aylık sabit ödeme TL borçlanarak kişi ev almak istiyor. (fakat illa konut kredisi olmak zorunda değil bu arada)Teşekkürler...
gayri menkülleri de var.

Çıkarsa nasıl çıkar?

Aylık sabit ödeme TL borçlanarak kişi ev almak istiyor. (fakat illa konut kredisi olmak zorunda değil bu arada)

Teşekkürler...
0
psmstc
(19.11.25)
İsterse 1 milyon maaş alsın satın alınacak evin max %25 civarı kredi çıkıyor
0
artıküyeolmakistiyorum
(19.11.25)
7 milyonun 10 yıllık vadede ödemesi zaten aylık 200.000 tl çıkıyor.

ayrıca kredi miktarı evin eksper değerine, enerji sınıfına göre, sıfır veya ikinci el olması durumuna göre değişiyor.

www.hesapkurdu.com
vbassets.vakifbank.com.tr

gibi gibi
0
elorelia
(19.11.25)
(3)

Disney plus’ın reklamlısı çok mu reklamlı

condom kurşunu
Programın ortasında reklam giriyor gibi mi yoksa sadece başında sonunda giriyor gibi mi
Programın ortasında reklam giriyor gibi mi yoksa sadece başında sonunda giriyor gibi mi
0
condom kurşunu
(18.11.25)
disney ortada da giriyor. hbo max öyle değil.
0
summerjam0306
(18.11.25)
40 dakikalık dizide başlarken bir tane ortada iki tane reklam koyuyor disney. ama bazen ortada olan reklamları kendi kendine atlıyor.
0
elorelia
(19.11.25)
Yani alınsa çok tat kaçırmaz mı?
0
🌸condom kurşunu
(22.11.25)
(20)

Hamile eşim

camlicagazoz
Merhabalar, eşim 37+4 haftalık hamile. Bugün doktora gitti. Doktor bacakları kısa gibi demis ama öyle olumsuz gibi dememiş. Birde son 1 haftada sadece 50 gram almış. 2750 gr şu an.İçime oturdu sabahtan beri. Bir şey yoktur demi?Şimdiye kadar hiç olumsuz bir şey denmedi. Her şey normal gidiyor. Detay
Merhabalar, eşim 37+4 haftalık hamile. Bugün doktora gitti. Doktor bacakları kısa gibi demis ama öyle olumsuz gibi dememiş. Birde son 1 haftada sadece 50 gram almış. 2750 gr şu an.

İçime oturdu sabahtan beri. Bir şey yoktur demi?

Şimdiye kadar hiç olumsuz bir şey denmedi. Her şey normal gidiyor. Detayli ultrasonu 22 haftada yaptirdik. Onda da her sey normaldi.

Morallerinizi bekliyorum.
+2
camlicagazoz
(17.11.25)
benim kız 2.650 doğmuştu. bir biftek gbi bir şey verdiler elime.dedim bu nasıl büyüyecek yahu.
şimdi 10 yaşında dünya güzeli bir kızım var.
minyon olacak.annesinin boyu kaç mesela.
+13
jamswety
(17.11.25)
Doktorunuzu değiştirin. Nasıl bir hasta bilgilendirmek o öyle.
+6
Mirket
(17.11.25)
Ben minyonun. Benim annem babam kardeşim minyon. Eşim de kendi ailesinin en minyonu. Yani birde down sendromlu falan olur mu ki diye düsündüm. Internette öyle şeyler de yaziyor. Eşimin boyu 1.63. Ben 1.70
0
🌸camlicagazoz
(17.11.25)
37+4'te 2750 gram gayet iyi. son iki haftada bebekler her hafta 250-300 gram alabiliyor. gayet kilosu güzel dogar.
ama bir seyi bilin, bu degerler yaklasik olarak söyleniyor. mesela bir arkadasimin bebegine bu bebek cok büyük dediler, 10 gün erken dogurttular kizi, cocuk kirpi kadar 2900 dogdu. bu sekilde en az 3-4 kisi var cevremde ve hayir, sezaryen icin böyle yalan atmadilar doktorlar.
ayrica dogum boyu ve dogum kilosu ilerideki boyu ve kilosu hakkinda zerrrre bilgi vermiyor. tamamen hurafe.
anne dinlensin bol bol, ev isi falan yapmasin.
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.11.25)
Merhaba inşallah sağlıkla kucağınıza alırsınız. 2750 o hafta için bence de iyi. Detaylı ultrasonda bir sorun çıkmadıysa ve bu haftaya kadar da her şey normal geldiyse sorun yoktur bence. Kilo ölçümü bile yüksek doğrulukta yapılamazken bacak ölçüsü almak da ne bileyim:). Down sendromu da ultrasonda çok belirti veriyor, birinden biri illa ki hekimin gözüne çarpardı bence o konuda da rahat olmak lazım.
+1
eisberg
(17.11.25)
Bu arada ense kalinligi da 1.6 çıkmıştı.
0
🌸camlicagazoz
(17.11.25)
bizim doktor kız demişti erkek çıktı, pembe bir sürü kıyafetle takıldı 6 ay. bacak dediği pipi olmasın :)))
0
yeahbutso
(17.11.25)
Abi benim anneme de doktor senin oğlanın kafası büyük demiş.
Annem de tabi uzaylı gibi kabuslar görüyor yani koca kafa diyince. Doktor sonra "ya kocanın kafasına bak, böyle heriften ufak kafalı çocuk mu çıkar" demiş.

Yani komple minyon aileden shaq çıkacak değil.
Şimdiden sağlıklı büyüsün, mutlu olsun.
+3
logisticsmanager
(17.11.25)
37+4 zaten her an doğabilir bu saatten sonra ne değişebilir ki.. canınızın sıkılmasını anlıyorum ama bir şey olsa belli olurdu önceden.

Bu arada oğluma hidrosefali teşhisiyle 32. Haftada gebeliğe son verme kararı almıştı meşhur pahalı özel hastane.. 36+3de doğdu sapasağlam çocuğum çok şükür.

Bebeğiniz sapasağlam doğacak merak etmeyin.. bir an önce sağlıkla kavuşmanızı dilerim.
0
suicides underground
(18.11.25)
bize de kordon kisa normal dogum cok zor denmisti, cocuk normal dogdu, kordon da baku ceyhan boru hatti gibiydi, hatta ben keserken zorlandim.

ozetle salla gitsin, hayirli olsun..
0
cooperr
(18.11.25)
@mirket +1. sağlıklıca doğacak bir sıkıntı var ise de doğduğu gibi müdahale edilir.
0
mikahakkinen
(18.11.25)
cihazlar ortalama sonuç veriyor. yarın farklı bir hastanede farklı bi cihaza girseniz farklı sonuçlar alırsınız.
bence doktorla arada bi iletişim kopukluğu olmuş. yani doktor o an bacakları uzun gibi de diyebilirdi. boyuna dair bi yorumda bulunmuş. kısa : kötü olarak algılayacağınızı düşünmemiş.

bebek de minyon doğacak gibi görünüyor. 41. haftada doğup da 3 kilo altında olan bebek biliyorum. zaten 2500-4000 arası normal kilo aralığı kabul ediliyor. hatta bi doktor videosu izlemiştim. 2500 gr doğan bebek ile 4000 gr doğan bebeğin doktor açısından hiçbir farkı yoktur, ikisi de sağlıklı doğum kilosu olarak kabul edilir diyordu.

hah buldum işte. bu adamın videolarını izleyerek geçirmiştim hamileliği ya.
www.youtube.com
0
elorelia
(18.11.25)
bizimki de öyleydi şimdi tosun gibi oldu maşallah. ilk başta öyle olan çocuklar sonra daha hızlı toparlıyor tontiş oluyorlar. hiç endişe etmeyin.

düzenli doktor konrollerinizi ihmal etmeyin yeterli. endişe edecek birşey yok.
0
psmstc
(18.11.25)
Bizim dana 2.450 doğmuştu. 24 yaşında gayet sağlıklı.
+1
ground
(18.11.25)
benim doktor 2 kg doğacağını öngörüp 8 ayda acil sezaryene aldı, bebe 3.2 kg doğdu. başka bi doktor da aynı şeyi söylemişti, yok kg almıyo, karnında gelişmiyo bu bebek falan. hamile görünmüyordum, problem oydu bence (neremde saklayabildim ben de bilmiyorum) ve bebeğin gelişmediğine yordular halbuki çok sağlıklıymış.

özetle oluyor böyle şeyler.
0
deartheodosia
(18.11.25)
internet okumayın böyle konularda. sağlıkla kucağınıza alın.
0
summerjam0306
(18.11.25)
%99.9 hiç bir şey çıkmıyor o ultrasonda görüp kaygılandığınız şeylerden. gerçekten kaygılandıracak şeyleri gebelik bu kadar ilerlemeden doktorlar söylüyor zaten. siz istemeseniz de söylüyorlar.
0
kaptan maydanoz
(18.11.25)
anne karnında basküle koyup tartacak hali yok. birkaç temel ölçü var, baş çevresi, karın çevresi, femur uzunluğu. bu ölçüleri girince alet hesaplayıp ortalama bir ağırlık veriyor. muhtemelen pozisyonundan ya da el becerisinden femur uzunluğunu kısa ölçtü, ağırlığı da düşük çıktı. açıklamak için de bacakları kısa dedi.

26. hafta olmuş, endişelendiğiniz anomaliler daha gebeliğin başında tespit ediliyor günümüzde. hele ayrıntılı ultrasona da girdiyseniz down sendromu gibi durumlardan endişe etmenize gerek yok.

öyle anası kısa babası kısa diye kısa boylu olacak diye de bir şey yok. o da belli olmaz.

hiç merak etmeyin. sağlıkla kucağınıza alın.
0
kibritsuyu
(18.11.25)
Herşey normal bizimkide küçük doğdu Allah sağlıklı bir ömür versin tebrik ederim şşmdiden
0
basond
(18.11.25)
Gebeliğimin 34.haftasında (son kontrolde 2200 gr ölçülmüştü) bebekte gelişim geriliği var, muhtemelen engelli denildi. Yapılan ölçümde 1800den başlayıp 1600e kadar indiler. 3 ayrı hastane 5 ayrı doktor gördü. En son 39. haftada apartopar yoğun bakım ve küvöz olan bir hastaneye acil sezeryan denilerek sevkim yapıldı. Saat 1de 2400 ölçülldü, 2100 doğarsa küvözden yırtabilir ama engeline bir şey diyemeyiz dediler. Saat 4te yapılan sezeryan sonrası 2780 gr ile sapasağlam doğdu bebeğim ve o gün o hastanede doğan en tombul(!) bebekti. Yaklaşık 1 ay yaşadığım şoku, acıyı, endişeyi bir ben bilirim. O kadar doktor cihaza rağmen yanlış ölçüm. Şimdi 9 yaşında oğlum. Dehb teşhisi hariç sapasağlam. Onun da doğumla bir ilgisi yok malum.

Sağlıkla alın kucağınıza.
0
strawberry first
(19.11.25)
(17)

Kiracımız 1 senedir 14 bine oturuyor. Emsal yeni kiralar 29-32 arası. Sizce hakkaniyetli yeni kirayı kaç yapmalıyız?

psmstc
25 çok fazla mı olur? Chatgpt eski kiracıya yargıtay vb deyip emsaller eksi %20 hakkaniyet yeterlidir diyor. Sizce 25 bin çok mu? çoksa hakkaniyet açısıyla kaç olmalı? Teşekkürler.Edit:KİRACI 4 senelik kiracımız arkadaşlar
25 çok fazla mı olur? Chatgpt eski kiracıya yargıtay vb deyip emsaller eksi %20 hakkaniyet yeterlidir diyor.

Sizce 25 bin çok mu?

çoksa hakkaniyet açısıyla kaç olmalı?

Teşekkürler.

Edit:
KİRACI 4 senelik kiracımız arkadaşlar
-8
psmstc
(17.11.25)
1 senedir oturuyorsa tüfe zammı neyse onunla ilerlenir. yani %40 gibi bir şey, 19.5K, hadi olsun 20K.
+3
awlmi
(17.11.25)
bir senedir oturuyor derken sanki senelerdir kiracıymış da düşük kira veriyormuş gibi bahsetmişsiniz. ilk kirası buymuş zaten. o zaman emsallerinden düşük mü verdiniz? hakkaniyet yasal oran neyse odur. ben kiracı olsam üstüne çıkmazdım. her sene her sene boş emsallerine göre kira artışı mı yapacak kiracı?
+3
elorelia
(17.11.25)
1 senelik kiracı piyasa fiyatından girmiştir diye düşünüyorum. Her sene emsal de şuymuş diyerek güncelleme yapamazsınız. Yıllık kira artış oranı ile ilerlemeniz gerekir. Ekim için %37,15 görünüyor, 19-20 bin TL ideal gibi.
+1
huzurlarinizda huzursuzluk
(17.11.25)
1 senelik kiracı için yeni kirayı hakkaniyetli kaç yapalım gibi bir durum yok. Kira ilişkisi karşılıklı bir sözleşme ilişkisidir, kira bedeli de mal sahiplerinin kafasına ya da kendi hakkaniyet anlayışına göre belirlediği bir şey değildir. Siz artış yapmazsınız Kiracı sözleşmede aksi bir durum yoksa yasal oranda artırıp gönderir.
+2
dfn4
(17.11.25)
geldi yine bir aç gözlü. 1 senelik kiracıya hiç bir şey yapamazsınız. hesaplama aşağıdadır.

Mevcut Kira Bedeli: 14.000,00 TL
Kira Artışı Yapılacak Ay: Kasım 2025
TÜFE Kira Artış Oranı: %37,15 (Kasım 2025 döneminde yapılacak kira artışı için TÜİK'in Ekim 2025 TÜFE verisi kullanılmaktadır.)
Kira Artış Tutarı: 5.201,00 TL
Aylık Yeni Kira Tutarı: 19.201,00 TL
+1
gercekdunya
(17.11.25)
Neden o ilk kira o kadar düşük?
Kusura bakmayın da hiçbir yerde son bir senede kiralar iki kat artmadı
+1
Cezcez
(17.11.25)
her sene emsal mi olmalı kira? öyle şey mi olur? enflasyon neyse onun yapıp geçecek.
0
jelly bear
(17.11.25)
Şöyle düşün; başka bir eve taşınacaksınız ve bir taşıma şirketiyle 20 bine anlaştınız. Tam taşınacağınız gün taşıma şirketi size diyor ki " valla bu bölgede şirketler 40'a taşıyor. Bizde hakkaniyet önemli, o yüzden ücret 30 bin"

Bunu diyen adama sizin vereceğiniz cevapla, bizim size vereceğimiz cevap aynı.
+6
thracia
(17.11.25)
Hayret boyle sorularda pek ev sahibi linc edilmezdi ama neyse. Neyse kanuni rakamlar soylenmis, o rakamlar korkunc kotu degil. Bence kanuni sinirda kalin gitsin derim, odemeler falan duzgunse. Zaten emsaller icin sahibinden'e bakiyorsaniz cok da guven olmaz.
-2
mbond
(17.11.25)
Ev alırken size devlet her sene etraftaki en yüksek kirayla senkronize edebilirsin, evden sürekli maksimum kar etmek zorundasın diye söz mü verdi?

Ev tıpkı borsa gibi bir yatırım aracıdır, değeri sürekli artmak zorunda değildir (artmaz da zaten), kirası da sürekli artmak zorunda değildir. Bir yerden sonra o kirayı verecek adam bulamaz, boş boş bakışırsınız evinizle. Veya yüksek kira ile gelen adam kirasını birkaç aya ödememeye başlar bu kez çıkarmakla, mahkemeyle uğraşır durursunuz senelerce. Etrafımda çokça böyle örnek var. Açgözlülük bir yerde yine size patlar dikkat edin.
+2
chicha_v2
(17.11.25)
belki 5 yıllık kiracıdır da son bir yıllık kirasını söylemiştir?
zaten emsal için mahkemeye verme şartı 5 yıl oturulmuş olması. 1 yıllık kiracıya amsal davası açamazsınız.
5 yıl oturuyorsa emsal kiranın %30 eksiğine ok demek mantıklı. emsal davası vakit alıyor (farkı alırsınız ama yine de reelde %20 den çok fark eder)
+4
kisa
(17.11.25)
emsal yeni kiralar da ileride hane gelirine oranla düşük kalacağı varsayımı ile kabul ediliyor. bunu baz almamalısınız. 18k optimum noktadır diyorum.
0
loch ness
(17.11.25)
Duyurunun dunyayi gezelim, ev almayalim diyen cocuklarina bakma sen. Tahliye taahhutnamesi bunun icin aliniyor. Emsal neyse emsalin bir tik alti yapilir. Odemezse cikartilir. Duygusallik kasan kitleye bakarsan ac kalirsin. Bosver onlari.
-6
die fetten jahre sind vorbei
(17.11.25)
şu an yapamazsınız. devletin belirlediği tefe-tüfe oranını yapacaksınız. eğer yapmazsanız kiracı da ödemezse elinizden bir şey gelmez. tefe-tüfe harici tamamen kiracınızın insiyatifinde üstüne arttırmak.

ev sahibi-kiracı ilişkiniz 5 yılı doldurduğunda kira tespit davası açarak yeniden değerleme yapabilirsiniz.
0
galahad reloaded
(17.11.25)
duyuru sahibi editlemiş kiracı 4 yıllıkmış. bu sene 5. yılı doluyorsa emsal neyse %20 altında isteyin mahkemeye de verseniz aynı rakamlar çıkıyor genelde. ama 2 sene beklemiş oluyorsunuz
0
gercekdunya
(17.11.25)
bir senelik kiraci oldugunu nereden uydurup adami linclemissiniz?
adam bir senedir bu fiyata oturuyor yazmis sadece, takdir edersiniz ki kiralar senelik olarak yükselir. yani kiraci 33 senedir de orada oturuyor olabilir ama son bir senedir kirasi bu yazmis.

siz tefe tüfe üstünü teklif edin, kiraci yanasmazsa yapacak bir sey su asamada yok, mecbur tefe-tüfeye razi geleceksiniz. sonra zamani gelince (5 yildi galiba) acimadan kira tespit davasini yapistirirsiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.11.25)
"hakkaniyetli"

kime göre, neye göre? bir sözleşme imzalanmış ve bu sözleşme çerçevesinde ticaret yapıyorsunuz. kasım 2025 kira artış oranı %37,15. yani kiracınızın vermekle mükellef olduğu maksimum rakam 19201.

rayiç belirleme davası ancak 5 yıl bitince olur.

ancak şunu yapabilirsiniz. "bu sene kirayı 25bin lira yapalım, ben de gelecek sene rayice yükseltme hakkımdan feragat edeyim, kanuni kira artış oranı neyse onu yaparız" dersiniz. kabul ederlerse ne ala, etmezlerse 19201 yatırırlar.
+2
co2s2
(17.11.25)
(10)

böyle bir senaryoda işten çıkar mıydınız?

m e b
selamlar.şöyle bir senaryo düşünün; bir nakliye firmasında 4-5 sene boyunca bir müşterinizin uluslararası taşımacılığını yapıyorsunuz. sonra, iş yerinden ayrıldıktan sonra bu eski müşteriniz yılda birkaç kez size kendi bünyesinde birlikte çalışmayı teklif ediyor ve hep reddediyorsunuz. yeni işinizde
selamlar.

şöyle bir senaryo düşünün; bir nakliye firmasında 4-5 sene boyunca bir müşterinizin uluslararası taşımacılığını yapıyorsunuz. sonra, iş yerinden ayrıldıktan sonra bu eski müşteriniz yılda birkaç kez size kendi bünyesinde birlikte çalışmayı teklif ediyor ve hep reddediyorsunuz. yeni işinizde 2,5 sene çalıştıktan sonra bu sefer bu kişi bir kez daha "birlikte çalışalım mı? bizim ithalat sorumlusu işten çıkıyor. sen aklıma geldin, gel konuşalım, şartlar uyarsa birlikte çalışalım." diye teklifte bulunuyor. siz de bu yeni yerden de sıkıldığınız için görüşmeye gidiyorsunuz ve şartları kabul ediyorsunuz ve işinizden istifa edip geçiş yapıyorsunuz. ama...

bu patronun işten çıkacak dediği eleman çıkmıyor, var olan iş ikiye bölünüyor; o sipariş ve uygun fiyatlı mal buluyor ve siz de sadece uluslararası nakliye + gümrük işlemleri kısmıyla ilgileniyorsunuz. sevkiyat az olduğu için ayın bir haftası hariç neredeyse boş oturuyorsunuz.

şimdi bu koşulları düşününce maaş zammı isteme konusunda çekingenlik, iş motivasyonun kırılması, yeni şeyler öğrenecek ve kendinizi gösterecek alanınızın dar olması gibi durumlar vs vs gibi olumsuzluklar hisseder ve yeni iş mi arardınız yoksa "bana ne? adam diğeri işten çıkacak dedi, çıkmadı ve üstüne beni getirdi. bir iş için iki kişiye para veriyorsa ve zor geliyorsa diğerini çıkarsın, beni bağlamaz" mı derdiniz?
0
m e b
(13.11.25)
her türlü senaryoda işten çıkarım :) rahatsızlık varsa en güzeli istifa etmek. keşke bunu daha fazla uygulayabilseydim hayatımda.
0
gabe h coud
(13.11.25)
Yeni iş arardım
+4
artıküyeolmakistiyorum
(13.11.25)
patron bir kişi yerine iki kişi çalıştırıyorsa bundan ben neden rahatsız olayım.
sizin tasalandığınız konu için zaten bişey yapamazsınız, onu patron çözecek.
konuyu patronla görüşürüm maaş konusunda olabildiğinde yukarı çekmesini isterim.
+5
duyuruuser
(13.11.25)
Çok iyi anlıyorum seni. İş hayatında zaman zaman işim az olduğuna ben ve rahatsızlık duyardım.
Yeni iş arayabilirsin. Bulana kadar da orda kalmaya devam et. Kafama yatan bir yer çıkar belki.
+3
kaptan maydanoz
(13.11.25)
ben olsam çıkmam, 1 kişilik işi 2 kişinin yapması benim sorunum değil patronun sorunu. ama çok idealist biriysen ve yükselmek istediğin bir ortam arayışındaysan bir yandan iş aramaya devam etmende bir sakınca yok.
+1
Sadece soruyorum
(13.11.25)
Hayır işten çıkmazdım. Hele iş bulmadan zaten kesin çıkmazdım.

Bence taleplerinizi, bu görevde kabiliyetlerinizi yeterince kullanamadığınızı, köreldiğinizi hissettiğinizi patronla konuşun.
Ama onunla konuşmadan önce ondan ne talep ettiğinizi de netleştirin.

Eğer bu çözüm olmazsa başka bir işe bakarsınız.
Ha tabi her zaman başka bir işe bakın, gözünüz açık olsun.
+1
michael_knight
(13.11.25)
olası işten çıkartılma nedeniyle iş bakardım.

adamların tek işin çok istihdamı kendini bağlar o dert değil ama iş tatmini ve sürekli kovacaklar mı beni gerginliği çekilecek dert değil.
0
gurur
(13.11.25)
Adam tekrar tekrar seninle çalışmak istemiş. Adam açısından hiç bi sorun yok. Normal bi şekilde zam pazarlığımı yaparım ben olsam. Çok aşırı sıkılıyosam bilemicem de az çalışıyo olmak eğer az kazanmıyosam işten çıkma nedenim olmaz. Ama az kazanıyosam her türlü çıkarım.
+1
benim bir gizli bildiğim var
(13.11.25)
maaşım iyiyse ben bi süre rahatıma bakardım.
+1
elorelia
(14.11.25)
anlaştığım maaştan düşük veriyorlarsa hemen başka iş bulup çıkarım, hatta bulmadan da çıkabilirim.

yoksa beni ilgilendiren bir durum yok. aynı yerde 10 kişi de çalışabilir üzerime düşen görevi yapar çekilirim.
0
gercekdunya
(14.11.25)
(7)

Bu termosu nasıl bilirsiniz? Stanley termos

icimdekipollyannatinerebasladi
Merhaba, sıcak bir şeyler içmek için kullanacağım. Sizce nasildir?https://www.koctas.com.tr/stanley-the-quick-flip-paslanmaz-celik-termos-106-lt/p/5002700540?shop=2144&srsltid=AfmBOoolGwiCxXxbmZ4UqZniTJgmezgh4vkw3YbDahUTBEpymY4tKEqg2MQTesekkurler
Merhaba, sıcak bir şeyler içmek için kullanacağım. Sizce nasildir?

www.koctas.com.tr

Tesekkurler
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(12.11.25)
bende aerolight modeli var bir de french pressini kullanıyorum. sıcak tutma konusunda memnun değilim ikisinden de. yani 10 saat yerine 3-4 saat sıcak tutması okeyse olur, sonrasında hızla ılıyor ve vaat ettiği saatte oda sıcaklığına gelmiş oluyor. gerçekten o kadar sıcak tutabilen alternatif var mı onu da bilmiyorum gerçi
0
mezzosprite
(13.11.25)
o kadar sicak tutan alternatif klean kanteen.
stanley urban ürün üretmez. ürettigi de bu kadar olur. bunun 2 litreligini alirsin kampa, baliga götürürsün ama sehirde gezdiren görünce gülesim geliyor.
ben, esim, annem 8 seneden fazladir klean kanteen kullaniyoruz. 12 saat sonra bile kaynar kaynar alirsiniz cayi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
bunun 0,7 ve 0,3 olanları var. linkteki 1 lt. yani tek kişi için bu kadar büyük bir şeye ihtiyaç var mı bilemedim. model güzel, kullanışlı ama ağır olur bence.
0
elorelia
(13.11.25)
Bende bunun 0,75 lik olanı var. Memnun muyum? Pek sayılmaz. Kamp, doğa olaylarını çok severim. Termoslarım var. Bir şey gözlemledim, hacim küçüldükçe sıcak yada soğuk koruma süresi kısalıyor. Mesela stanley’nin 1,9’luk termosu da var bende. Canavar gibi dayanıklı ve işini iyi yapıyor.
0
yankee jumping
(13.11.25)
stanley'lere bu kadar para harcamanıza gerek yok. igloo termoslar ondan bin kat daha iyi fiyatı da daha makul.
0
koela
(13.11.25)
so so.

çok çok memnun değilim ama ortalamadan iyi.
0
gurur
(13.11.25)
ben geçen sene bunun mavisini almıştım 1 lt. bende 1.9, ve bir tane de 1. küsür olanlardan var. bunu sadece soğuk su için kullandım, diğerleri gibi değil gibi. kötüdür demiyorum ama büyük boylular kadar iyi değil diye düşünüyorum. ama ağzı geniş olması iyiydi, buz giriyordu.
ben bir kaç ay önce thermos markasından şuu aldım. fena değil, büyüğü de vardır.
www.trendyol.com
0
panamera
(13.11.25)
(9)

araba almalı mıyım

asap raki
yaş 31. geçen ay ev aldım 86k kredi ödüyorum. kenarda 2m civarı altınım var. arabasız biraz eksik hissediyorum artık kendimi. altınları yarın bi gün bi şey olur işsiz kalırsam krediye sigorta olur gibi bakıyorum. 1m civarı bir araba almam için çok mu erken yoksa 1 yıl daha beklesem daha mı iyi? kime
yaş 31. geçen ay ev aldım 86k kredi ödüyorum. kenarda 2m civarı altınım var. arabasız biraz eksik hissediyorum artık kendimi. altınları yarın bi gün bi şey olur işsiz kalırsam krediye sigorta olur gibi bakıyorum. 1m civarı bir araba almam için çok mu erken yoksa 1 yıl daha beklesem daha mı iyi?

kime sorsam arabayı ne yapacaksın çok masraf diyor, gerçekten de masraf ama hepsinin de arabası var anlamıyorum.

sevgilimden de ayrıldım psikolojik çok iyi değilim yalnız hissediyorum arada lanet olsun diyip basar bi yerlere giderim diyorum. nasıl fikir sizceb
0
asap raki
(12.11.25)
arabayla nereden nereye gitmeyi planlıyorsunuz? daha önce araba kullandınız mı? aileniz, anneniz babanız başka şehirde yaşıyor mu? yazın tatile nereye gidiyorsunuz? ev nerede? iş nerede?

"para var, araba alayım" güzel bir mantık mı emin değilim.
0
co2s2
(12.11.25)
1 m civarında bir otomobilin çıkaracağı masraf seni gram zorlamaz. bekarlıkta mobilite önemli. kesinlikle fuzuli bir harcama değil.
+3
loch ness
(12.11.25)
@cos2sin2

istanbul’dan örneğin alaçatı’ya basıp gitmek, hafta sonu canım sıkıldı biraz daha dış taraflara gidip vakit geçirmek. bazen servise binmek istemezsem işe gitmek. yani zaruri değil ancak hayat kalitemi yükseltecek şeyler. ailemden ayrı tek yaşıyorum.
0
🌸asap raki
(12.11.25)
araba lazım tabii ki ama ev kredisi öderken güvenceni harcama bence
0
batlegolas
(13.11.25)
ev kredimi asiri rahatlatmadan birikim bozarak araba almazdim zaruriyet yoksa. ya da mesela kenarda ok param vardir, arabayi alsam da ev kredisi icin gene bir birikimim kalir, o zaman alirdim.
eger sikabiliyorsnaiz kendinizi iki sene daha sikin.
31 yasinda ev sahibi olmak asiri iyi, arabasiz eksik hissetmeyin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
Aylık kazancınız ne kadar bilmiyorum fakat 86k kredi ödenen bir durumda hani eğer atlar alaçatıya gidelim diyorsanız araba gerçekten bir masraf.

Geçenlerde anneannemi ziyaret etmek için istanbuldan bodruma gittim, 5000 liralık yakıt harcadım, otobanı feribotu derken 2600 liralık oldum sadece ulaşım masrafım yuvarla 8000 lira.

İstanbulda trafik vardır diye cumartesi sabah 10'da istanbulda oldum ve gebzeden kadıköye sabahın o saatinde 70 dk'de geldim ve 50 dk park yeri aradım allah belamı verdi de kafa dinlemeye bodruma gittim dedim.
0
denizgonen
(13.11.25)
kenardaki birikiminin yarısı duracak zaten. Allah korusun da hadi işsiz kaldın, kredini ödeyemedin, kalan birikimin 1 sene taksitini öder o arada en kötü ihtimal arabayı satar nakite çevirirsin. günümüzde araba çok değer kaybeden bir varlık değil. arabasız çok zor. iyi kötü al bi araba
+1
faberkastelli
(13.11.25)
eksik hissediyorum diye ya da sevgiliden ayrıldım diye can sıkıntısına araba alınmaz. ama ihtiyaç varsa ve hayat kalitesi artacaksa alınır. ama tabi ki kasko, sigorta, bakım, yakıt gibi ek masraflarınız olacak, bunlara da bi bütçe ayırmanız gerek. eğer kredi ödedikten sonra gelirinizden bunlara da bütçe ayırabiliyorsanız eldeki birikimin yarısı ile araç almanın bence mahsuru yok. zaten araç da sonuç olarak nispeten hızlıca nakite çevrilebilecek bir şey.
0
elorelia
(13.11.25)
arabayı almadan önce ah be şu anda olsa basar alaçatıya giderdik diyeceksin. aldıktan sonra da bu hayalini yılda belki bir defa yapıp kalan günlerde standart ulaşım aracı olarak kullanacaksın.

alaçatı veya benzer bir planı düşündüğün kadar keyifli mi test etmek için öncelikle kiralık araba ile yapabilirsin.
0
orpheus
(13.11.25)
(9)

yasam sevincimi kaybettim gibi bir sey oldu ama bakmam gereken cocuk var

warrior princess
boyle haftalik yemegimi yapip buzluga atardim sonra rahat ederdim falan son bir kac aydir ciddi manada evde yemek dogru durust pismiyor. bir kac kez sebze alip hic pisirmeyip atip yerine yenisini geldi sonra o da oyle oldu falan. su an sebzelik bos. cocuk var tabii. ya disaridan fast food soyluyorum
boyle haftalik yemegimi yapip buzluga atardim sonra rahat ederdim falan son bir kac aydir ciddi manada evde yemek dogru durust pismiyor. bir kac kez sebze alip hic pisirmeyip atip yerine yenisini geldi sonra o da oyle oldu falan. su an sebzelik bos. cocuk var tabii. ya disaridan fast food soyluyorum -ki fast food insani degiliz veya yapabilecegim en kolay seyle idare ediyorum. dun aksam sadece cocuk yesin diye kofte ve pilav yaptim oyle zor geldi ki. asiri bir yorgun ve yilgin hissediyorum. ise geliyorum, yarim gun burada destekle ayakta duran manken pozu. .eve gidince sanki bu boyle bir deri ve ben onu ustumden cikarinca yigilip kaliyorum. neyse buralara terapi lazim belli ama yemek konusuna cozum bulalim acilen. isin garibi yemek pisirecek birini ise alabilirim ama onunla konusmak ayarlamalari yapmak o kadar zor geliyor ki. ne diyordum yemek, cocuk yiyecek. bana bir yasama zevki asisi.
+1
warrior princess
(12.11.25)
bi kan değerlerinize mi baktırsanız acaba?
+3
elorelia
(12.11.25)
stoklamak için humus, püre gibi eğlenceli ve pratik seçenekleri de düşünebilirsiniz; pancar, kereviz, pırasa, balkabağı vb de kullanarak. mevsim de müsait. haftada iki akşam 30 dk ayırarak 6-7 günlük sağlıklı mezeler, atıştırmalıklar çıkarılabilir.
+1
lüzumsuz adam
(12.11.25)
ay bu aralar ben de böyleyim. bundan 1 - 1,5 ay kadar önce iş yerinde yaşadığım olumsuzluklar sonucunda yaşama sevincim koşarak uzaklaştı. zaten benim yaşama sevincim koşarak uzaklaşmaya hemen hazır konumda bekler. neyse ben yemek işini saldım bir iki hafta boyunca dışardan yedik. hatta bir gün kalkıp kahvaltı bile hazırlayacak mecalim yoktu kahvaltıda pizza söyledim düşün artık. neyse sonra kendime tutunacak bir dal bulur gibi oldum 2 hafta pazar günleri dolabı yemekle doldurdum. hafta içi onları yedik. geçen hafta da eşim biriyle konuşurken beni sormuşlar, o da yemek falan yapıyor 1 hafta yiyoruz vs bişeyler demiş. biri de dalga geçmiş zehirlenirsiniz diye. o günden beri yaşama sevincim yine koşarak uzaklaştı ve o günden beri yine dışarda yiyoruz veya buzluk stoklarını tüketiyoruz. sonum iyi değil.

yani ya kendimi ikna edip birilerinin söylediklerini takmamayı deneyeceğim. ya da pskiyatriye gidip ilaç alacağım. başka türlü ne olacak bilmiyorum.

bence sizin sıkıntınız sadece yemekle ilgili değil genel bir bıkkınlık usanmışlık hali. eğer yapabiliyorsanız bir tatile çıkın önce. ve bu ruh halinden kurtulmak için terapi almaya başlayın veya psikiyatriye gidin. daha sonra yine mümkünse etrafınızdaki akraba anne, teyze gibi kişilerden yemek konusunda destek isteyin. mesela siz ona malzeme alırsınız o da yemek yaparken fazla yapar kavanoza koyar, siz geçerken alırsınız ya da pazar günü yapıp kavanoza koyar, siz hafta içi onları yersiniz. ya da komşunuz varsa komşunuzdan da yardım isyetebilirsiniz, ben çocuk bakmakta zorlanıyorum işte de yoruluyorum sana ücretini ödersem veya malzeme alırsam bana da fazladan yemek yapar mısın diye.

yine en kötü ihtimalle bir sıcak elin dediği gibi sarma, dolma, icli köfte yapıp satan instagram anneleri var onlardan topluca yaptırıp buzluğa atıp onları çıkarabilirsiniz.

kendim de bir şeyler yapayım derseniz yine bir sıcak elin dediği gibi donuk köfteler vs çok mantıklı, hazır mantı alıp haşlamak, hazır lahmacun bile var markette. bunları yapabilirsiniz.

ama ben olsam yaşama sevincimi geri kazanmak istiyosam basit tatlılar yapmakla başlarım. mesela evde süt irmik ve şeker varsa veya un. hemen bu akşam helva yaparak başlanılabilir. veya marketten petibörle dr ötker puding alıp bisküvili pasta yapabilirsin. tatlı yapmak ve yemek insana bi mutluluk verir.

bu yolda başarılar dilerim. kendine değer ver sen değerlisin ve emeğin değerli, hiçbir şey yapmasan da sevilmeye değersin illa yemek yapmana gerek yok.
+1
Sadece soruyorum
(12.11.25)
Turkiye'de olsak cok kolay olurdu. Iki hafta kadar is toplantisi icin oradaydik ve gitmeden hemen instagramdaki hesaplardan birinden siparis vermistim ve rahat ettik (yoksa babam yanliz oldugundan ben gidince ben yapiyorum herseyi). Dediginiz gibi marketlerde saglikli atistirmaliklar dahil yemek pisirmeyi gerektirmeyecek cok secenek var.

Ama burada oyle degil. Hersey sifirdan alinip hazirlanmali. Dunku koftede gecen ay falan guc bulup hazirlayip, dolaba attiklarimdan kalmisti, eski kendimi alnindan optum cok makbule gecti cunku :/
+1
🌸warrior princess
(12.11.25)
eve aşçı alabilecek sosyoekonomik durumda birinin anhedoni yaşamasını ben baya şımarıklık buluyorum. hani spesifik dert, tasa olsa apayrı da böyle ortada hiçbir şey yokken ayh bittimler beni geriyor. soru ne bu arada?
-3
kiyiya vuran dildolar
(12.11.25)
Bulunduğunuz yerin gümrük mevzuatı gönderilmesine müsaade ediyorsa, türkiye'den gelen varsa, ya da orada kargolayan türk marketi varsa mantı, tarhana gibi hemen hazırlanabilen gıdalardan eve stoklayın.

Orası neresiyse oranın kültüründe de muhtemelen vardır böyle çabuk hazırlanan yöresel seçenekler. Onları araştırıp alabilirsiniz.

Makarna, hazır çorba gibi şeyler varsa onlar da hemen hazırlanır. Biraz yağ biraz peynir, sosa bilengwreknkalmaz. Yahut hazır makarna sosları kullanırsınız varsa.

Et eğer temin edebiliyorsanız uyguna, güvenilir; parça et (stake türevleri bonfile, antrikot gibi) tavada yüksek ısıda hemen pişer.

Yeşil sebzeler uğraştırabilir ama patates, havuç gibileri hemen doğranıp haşlanabilir yahut yemeğe katılabilir.

Sipariş vereceğiniz fastfood dışı mutfaklar varsa dışarıdan da sipariş verebilirsiniz farklı şeyler. Değişiklik olur.

İsterseniz yemek pişirme olayını daha eğlenceli, albenili, ritüelimsi hale sokmayı deneyebilirsiniz. Hazırlarken yüksek sesle şarkı söylemek, pişmesini/ısınmasını beklerken dans etmek gibi... Yine hazırlarken sevdiğiniz şarkılar, sesli kitap gibi şeyler dinleyebilirsiniz.

İnternetten daha önce denemediğiniz, merak ettiğiniz tarifleri yapmaya çalışmak işe yarayabilir. Rutin mecburiyet gibi değil, macera/aktivite oluyor o zaman.

Kendinize hedef, ödül koyabilirsiniz. "Bu hafta 4 gün yemek yaparsam kendime şunu alacağım, belirlenen süre içinde yemek yaparsam bana helal olsun, vs." gibi. Hatta ilk hedefiniz bugün yahut yarın için güzel bir sofra hazırlayıp, bu duyuruya "evet, bugün yemek yaptım" gibi bir güncelleme girmek olabilir. Tebrik ederiz biz de o zaman, alkışlarız...

Motivasyonunuz neredeyse sıfıra inmiş. Sizi çok iyi anlıyorum. Bazen dolaptaki yemeği ısıtmaktan, saklama kabının kapağını açmaktan aciz olduğum, günlerce dürüm sipariş ettiğim oluyor. Küçük de olsa motive edecek şeyler lazım. Bu da geçecek, pes etmeyin. Allah yardımcınız olsun.
+1
yadigar
(12.11.25)
@kiyiya vuran dildolar

Anhedoni varsa bile bu bende ogrenci ve bes parasizken de vardi, hayati her zaman gereksiz buldum zaten. ayrica Turkiye'de degilim, bulundugum yerde ortalama bir yasam suruyorum ama kultur bu, ev icinde birden fazla yardimci calistirmak cok yaygin ve kolay. ben buna direnenlerdenim cunku haksizlik etmek istemem. su an bir calisanim var, onun yaptiklarina da minnetarim ama gelmisim 44 yasina, isimi onemseyerek calisiyorum, bunu ve daha fazlasini karsilayabilecek olmaktan utanacak degilim.
+2
🌸warrior princess
(12.11.25)
sabah kahvaltisinda
yumurtayi eksik etmeyin,
uykunuzu iyi alın,

-nohut,fasulye,asurelik buğday haşla,buzluga at,

+nohut+asurelik bugday+yogurt ile guzel bir yemek olur,

+nohut+salca+sogan ile guzel bir yemek olur,

-fasulye-pismis yumurta-sogan-zeytin yag ile iyi bir yemek olur,
0
designer
(12.11.25)
kan değerlerinize baktırıp psikiyatriye muayene olsanız iyi olur bence depresyon gibi görünüyor dışardan. ayrıca kendinize yüklenmeyin çocuğun karnı doyuyor mu doyuyor, o hissiyata rağmen doyuruyorsunuz, bi şikayeti de yoktur bence fast food yediği için gayet mutludur. böyle dönemler olabilir bazen, kendinizi iyi hissettiğinizde telafi edersiniz, tepesine dikilirsiniz o sebzeler yenecek diye :) yemekle ilgili önerilerden ben de yararlanacağım, ben de kendini bu konuda çok yetersiz hisseden bi ebeveynim, herkese çok teşekkürler
0
mezzosprite
(13.11.25)
(5)

Bu ayakkabılardan hangisi güzel sizce?

msb
1- https://amzn.eu/d/9YzTsw42- https://app.hb.biz/nIQ42uOSY2wr
0
msb
(12.11.25)
ikisi de kotu bence ama 2 bi tık daha iyi gibi.
0
koela
(12.11.25)
2 side kötü erkek modasında bu spor modeller geçmişte kaldı.
0
jamswety
(12.11.25)
1' in gideri var bence.
0
kumandanim
(12.11.25)
1
0
elorelia
(12.11.25)
1 daha güzel ama bunların ikisi de her giymeye leş gibi olur.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(12.11.25)
(10)

Doğum stresi

camlicagazoz
Merhabalar,Daha önce de duyuruya düğünle alakali bir duyuru yazmistim. O konuyu hallettik. Gitmeyecegiz dügüne.Şimdi şunu soracagim. Eşimin doğumu yaklasti ama ben çok gerginim. Huzursuzum. Nasıl olacak vs.gibi. yani dogumdan sonra annemgil falan sürekli görmek isteyecekler ben biliyorum. Hayır diye
Merhabalar,

Daha önce de duyuruya düğünle alakali bir duyuru yazmistim. O konuyu hallettik. Gitmeyecegiz dügüne.

Şimdi şunu soracagim. Eşimin doğumu yaklasti ama ben çok gerginim. Huzursuzum. Nasıl olacak vs.gibi. yani dogumdan sonra annemgil falan sürekli görmek isteyecekler ben biliyorum. Hayır diyemeyecegiz. Sırf bu yüzden dolayi sevinemiyorum bile.

Nasil olacak bu iş? Neler yapayim?
-9
camlicagazoz
(12.11.25)
İnşallah trolsünüzdür.
Ben ne annenizin ne eşinizin yerinde olmak isterim. İllallah dedirtirsiniz insana.
Sabah sabah sinir oldum. :)
+3
auroraaurora
(12.11.25)
karınıza sabırlar diliyorum. sizin gibi biriyle evlilik zor. annenizin ağzının içine bakacaksanız ne diye evleniyorsunuz ki?
+7
elorelia
(12.11.25)
annenin gelmesi kötü bi şey değil ya yardım ederler. kadının ağrısı sancısı dikişi vs olur. stres yapma.
-2
Sadece soruyorum
(12.11.25)
hocam artik sizi az cok bu anlamda tanidigimiz icin size gore cevap vermemiz gerekiyor,
normal birisi olsa derdik ki, sadece esinin ve bebeginin ihtiyaclarini dikkate al, ne istiyorsa onu yap, yalniz kalmak istiyorsa (esiniz ve siz) yalniz kalacaksiniz, destek istiyorsa sadece istedigi kadar ve istedigi alanda destek alacaksiniz, esiniz kimseyi istemiyorsa kimse gelmeyecek siz cekirdek aile olarak bu surecte birlikte olacaksiniz ve hayir diyeceksiniz, esiniz sadece birinin yemek yapip birakmasini istiyorsa ona gore kim yemek yapacaksa (anneler/babalar vs.) ona gore soyleyeceksiniz, esiniz birinin gelip kalmasini istiyorsa oyle olacak, yani bu sureci esinizle surekli iletisim ve destek halinde atlatacaksiniz. esinize ve size neyin nasil yapmasi gerektigi konusunda kimse ders vermeyecek, herkes agzindan cikani tartacak, ona gore konuscak vs. vs..

ama simdi siz bu profilin cok disindasiniz.
eger bu sureci dogru yonetmezseniz; esinizin hormonlari uzun bir sure alt ust durumda olacagi icin, lohusalik depresyonundan tutun da (olabilir de olmayabilir de) asiri alinganliga kadar, asiri korumaciliga kadar (cocugu kimseye birakamamak, dus almak icin birakmakta bile zorlanmak vs.) bir suru sey olabilir. bunlarin hormonlarin alt ust oldugu donemde mantikli hicbir aciklamasi yok. sizin ve etrafinizdakin yapmaniz gereken tek sey saygi gostermek ve esinizin istedigi gibi destek olmak olurdu. bu olmazsa, ya evde inanilmaz bir kavga gurultu olacak, ve kadinlarin o donemde gozu bebeklerini korumak disinda hicbir seyi gormuyor, dolayisiyla aile birliginiz ciddi anlamda sarsilabilir ya da esiniz yaptiginiz ve ona yapilan bir cok seye (zaman zaman yerli zaman zaman yersiz) cok kirilacak, sesini pek cikarmayacak (zira kendisi de alt ust olmus oluyor) ve acisi sonradan cikacak (benim etrafimda gordugum lohusalikta kirilan kalp asla unutulmuyor). bunlar kotu senaryo. iyi senaryo, esiniz de anneniz de balli kaymak olacak, esiniz ve anneniz bu sureci tatlis tatlis atlatacaksiniz. size bol sans diliyorum.
sizin yerinizde olsam mesela buradaki annelere sorardim, lohusayken nasil bir destek istemisler/ihtiyaclari olmus, ya da internette forumlardan okurdum kadinlarin en cok neye ihtiyaci olmus vs.
+2
kassiopeia
(12.11.25)
ben, sizi sadece yazdiklariniz kadariyla taniyan biri olarak kücük bir tavsiyede bulunayim: cok acil destek alin.
aileniz karsisindaki bu pisiriklik, bu acziyet hic saglikli degil.
bu hissettikleriniz hic normal degil.
siz düzelmezseniz, kadin da akli varsa bunu fazla cekmez.
bebek sahibi olmadan önce endise edeceginiz yüzlerce sey olabilir ama o seyler burada duyurusunu actiginiz seyler degiller.
bu hissettikleriniz o kadar abes, o kadar sacma ki soruyu ilk göreli iki saat oldu, hala ne yazabilirim bilemiyorum cünkü buna yazilabilecek bir sey yok.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.11.25)
Bakıcı, hizmetçi tutacak paranız yoksa epey ihtiyacınız olacak o kadına.
Sonra bebek şunu yapıyo, bunu yapmıyo diye paniklediğiniz, çaresiz gecelerinizde ilk aklınıza gelen onun telefonu olacak.
Ona göre de tedbirli olun.
-3
Mirket
(12.11.25)
"evlenirken o kişiyle değil ailesi ile de evlenirsin" sözünün yaşayan örneğisiniz. Herkes gibi bende eşinize sabırlar diliyorum.
Öncelikle dünyaya bir birey getirebiliyorsunuz fakat ne yazık ki bireyin ve eşinizin sorumluluklarını taşıyabilecek kadar olgunlaşamamışsınız. Eğer doğacak evladınızı gerçekten düşünüyor ve seviyorsanız en az 3 aylık olana kadar (daha fazla süre de olabilir) annesi ve sizden başka kimse öpmesin. Kış aylarındayız zaten covid denen meret yine hortladı haberlerini görüyoruz aman diyim hepinizden önce eşinizin psikolojisi ve çocuğunuzun sağlığı önemli.

Doğacak çocuğun dünyaya gelmesine siz ve eşiniz vesile olduğunuz içinde "o benim çocuğum şöyle yapmayın." vs deme hakkına da sahipsiniz. Nasıl ki anneniz sürekli size karışıyorsa (anlattıklarınıza istinaden) sizde bebeğinize nasıl davranılması gerektiği hakkında yorum yapabilirsiniz. Lütfen artık annenizin oğlu kimliğinizi bir kenara bırakın falancanın eşi ve falancanın babası kimliğine bürünün. Böylesi daha sağlıklı olacaktır.
0
mermaidd
(12.11.25)
Eskiden ekşi sözlükte bir kullanıcı vardı. Her türlü mevzuya 'Çare İki Bira' yazardı. Bence de işe yarardı.

Senin de ilacın iki bira bence. Ne zaman gerilirsen iki bira çak. Emin ol geçer (:
0
yurtsuz john
(12.11.25)
Hayır diyeceksiniz. Sizin istemediğiniz onay vermediğiniz hiçbir şey yapamayacaklar çünkü siz engel olacaksınız. Bebişin huzuru için annenin ruh sağlığı doğrudan önemli, siz anneyi kollayacaksınız o bebeği kollayacak. Kavga gürültü çıkarsa bebek huzursuz olur, bebek sevme meraklıları kaçar siz uğraşırsınız sonra aylarca yıllarca. Biraz yenidoğan bakımı öğrenmişsinizdir diye düşünüyorum 9 ayda. Hastanede de sorarsınız. Eşinizin whatsapp numarasını özelden yazarsanız anne grubumuza eklerim her türlü sorusunu sorar ordan 7/24. Bence kimseyi almayın eve, çok düşünüyorlarsa kapıdan yemek verip gitsinler. Hazır olduğunuzda davet edersiniz. Bunları kiminle ne zaman nasıl konuşacağınızı eşinizle birlikte güzelce planlayın, laflarınızı hazırlayın, prova yapın, ilgililere saygılı sakin ve kararlı bi şekilde bildirin, tartışmaya açmayın. Artık bu duruşu sergilemenizin vakti gelmiş, yoksa cidden yazık size de evliliğinize de bebeğinize de. Sağlıkla gelsin
0
mezzosprite
(13.11.25)
kadinlara dogumdan sonra once kendi annesi bakar.
kendine geldikten sonra kayinvalide dahil olur.
annene biraz uzak dur, kendine gelsin sana haber veririm diyeceksin.
ilk cocukta ne yapacagini bilmemek normal.

cocuk dogdugu dakika itibariyle hayatin tamamiyle degisecek, sonrasini zaten "icgudu" hallediyor. hardware sende takili zaten, software'de zamanla update ede ede oturur.
0
cooperr
(13.11.25)
(2)

Sosyal konut (para almadı?)

tchuck
annem emekli. dün onun adına başvuru yaptık. başvuru tamamlandı, bize bir iban bilgisi de gelmedi hiçbir şey de gelmedi. biz bu 5000tl yi nerden nasıl yatıracağız anlamadım ben?başka bir arkadaşıma (emekli değil) direkt iban bilgiisi falan verilmiş, tamamlamak için buraya para atın falan diye yazıyo
annem emekli. dün onun adına başvuru yaptık. başvuru tamamlandı, bize bir iban bilgisi de gelmedi hiçbir şey de gelmedi.

biz bu 5000tl yi nerden nasıl yatıracağız anlamadım ben?
başka bir arkadaşıma (emekli değil) direkt iban bilgiisi falan verilmiş, tamamlamak için buraya para atın falan diye yazıyordu.

emeklilerde direkt maaştan falan mı kesiyorlar öyle bir şey mi var? yoksa biz nasıl yatıracağız bunu?
-2
tchuck
(11.11.25)
e-Devlet kanalıyla yapılacak başvurularda; Banka tarafından SMS ile iletilecek başvuru sahibi
adına açılmış olan hesaba, başvuru ücretinin belirlenen süre içerisinde eft, havale, ATM ile
yatırılması gerekmektedir. Aksi halde mevcut başvuru iptal edilecektir.

böyle yazıyor.
0
elorelia
(11.11.25)
Sanırım inceledikten sonra atıyorlar mesaj. Dün akşam saat altı gibi başvuru yapan arkadaşıma saat bugün on gibi gelmiş mesaj
0
hayalhayal
(11.11.25)
(21)

ex yöneticimle bir gönül meselesi? Daha buluşmadan ghostlandım lütfen bakın çok acı çekiyorum?

profesormek
Çalıştığım kurumsal şirkette yöneticim olan bir adam vardı. Yıllar önce boşanmış, çocuklu, 40 yaşında, karizmatik bir bey. bana her zaman oldukça dikkatli, nazik ve korumacıydı. Ama düşüneceğiniz gibi tipik genç kızlara sarkan yavşak yönetici tiplemesinde asla değildi. asla profesyonel çizgiyi aşmad
Çalıştığım kurumsal şirkette yöneticim olan bir adam vardı. Yıllar önce boşanmış, çocuklu, 40 yaşında, karizmatik bir bey. bana her zaman oldukça dikkatli, nazik ve korumacıydı. Ama düşüneceğiniz gibi tipik genç kızlara sarkan yavşak yönetici tiplemesinde asla değildi. asla profesyonel çizgiyi aşmadı, mesafesini hep korudu. Şirket flörtü falan hiç olmadı yani zaten şirket yapısı baya muhafazakar ve ben evli olduğum için cesaret edemezdi zaten. Ben de ona karşı bişi hissrtmiyodum yanlış anlaşılmasın yani asla kocamı aldatmadım. aramızda asla en ufak bişi dahi geçmedi bunu üstüne basa basa belirtmek isterim. Beni ekipteki diğer kızlardan 1 tık kayırdığını hissediyordum ama ben diğerlerinden daha panik, duygusal ve hassas olduğum için o yüzden daha dikkatli davranıyo beni abi şefkatiyle seviyo diye düşünüyodum, zaten o da 1-2 kere demişti abin gibi gör beni diye. Ben 20 lerimin sonundayım, ondan yaşça daha küçüğüm ve o sırada evliydim zaten.Eşimden boşandım geçenlerde ama sebebi de asla bu adam değil aşağıda anlatıcam. Zaten o sıralarda bişi hissetmiyodum ona karşı, kocamı seviyodum ama gelinen noktada demek ki içten içe eski kocamın yapamadığını (beni koruyup kollaması) yaptığı için etkilenmişim bilinç altımda. Eski kocam beni ailesine ezdirdi çünkü. Bu adam düğünümüze de geldi bu arada yani ben hala orda çalışırken evlendim işin trajikomik kısmı :d ve adama mesela yani yeri geliyo görevimden dahi mızmızlanıyodum (tabi saygılı üslupla) ve sürekli izinler alıyordum derdim hiç bitmiyordu ahdjdjsj ama hiç sesini çıkarmadı hep alttan aldı. Gerçi genel olarak herkese karşı zaten anlayışlı iyi bi yöneticiydi bu yüzden çalışırken hiç başka anlam aramamıştım çünkü ben onun gözünde hep çömez, duygusal ve panik bi kızım o yüzden sadece şefkat duyuyo gibime geliyodu.

Neyse ben zaten evliliğmde kocamın ailesinden kaynaklı sıkıntılar yaşıyordum, uzun süreli ilişkinin ardından evlendik. Ben yok sayan ailesine karşı beni ezdirdi, beni yok saymalarına ses çıkarmadı vs zaten totalde 1 yıllık süren evliliğimizde defalarca kez kırmalı dökmeli (tabi kıran döken bendim hep :d) kavgalar edip ertesi gün işe gittim. Bu kısımları detaylı anlatmıcam zaten boşandık bitti kendi isteğimle boşandım eşim nerdeyse 40 ına gelmesine rağmen iş tutturamamış, ailesinden para alan (ailesi zengindi) bu nedenle onlara boyun eğen biriydi. Benim salaklığım oldu evlenmek. Beni yıllarca manipüle ederek ilişkide tuttu, beni seviyor sandım ve uzun ilişkiden sonra evlenmezsem yıllarım boşa gider diye düşünerek evlendim. Dıştan bakınca her şey güzeldi ama, sürekki Avrupa seyahatlerine gidiyoduk hatta ona da diyordum işte izin formu imzalatırken, şuraya gidicez, yıldönümümüzü kutlamaya bu şehre gidiyoruz falan diye. Adamın gözünde tam ulaşılmaz, hayatı mükemmel ve güzel bir kızdım yani. Hatta bi keresinde “şu şehre de gidin oraya gitmişken, o şehir için 5 gün fazla sıkılırsınız” falan demişti. Ben de evet ama eşim çok mızmız yorulmayı şehir değiştirmeyi falan sevmiyo zaten müze falan da pek sevmiyo uyuşmuyoruz” falan demiştim adam aa niyeymiş ya falan diyerek kahkaha atmıştı baya djdjdksk . Şimdi düşününce aslında eşimden yavaş yavaş soğumuşum , zaten bu konuşmadan birkaç ay sonra boşandık.

Neyse eşimle sorunlarımızın üstüne bir de işyerinde aylardır sorun yaşıyordum ekipteki kızlarla. Aralarında beni durduk yere dışlayan biri vardı ve dominant bir karakter olduğu için diğerlerini de etkiliyordu vs . Sürekli birlikte dip dibe çalıştığımız için de kötü etkileniyorum. Bunun sebebi de açık söyliyim valla hiç mütevazı olamıcam hem onlardan kat kat güzel olmam, onlara kıyasla rahat bi yaşam sürmem falandı bence :d En son hem evdeki hem işteki strese dayanamadım ve yine bir tatil öncesi bu kızlara biraz patladım. Tatil dönüşü adamla konuyu konuşurum o beni korur diyordum içim rahattı. Meğer ben tatildeyken beni şikayet etmişler adama, bunu sonradan başka şekilde öğrendim. Ama Döndüğümde hiç bana hesap sormadı yani, her zamanki gibi güleryüzlü tatlıydı. Ben kendim konuşmaya gittim anlattım derdimi. Orda bile bişi söylemedi seni şikayet ettiler bana falan demedi uyarmadı ben sonradan öğrendim dediğim gibi. Uzun uzun benle konuştu tamamen profesyonel çizgide, belki sana öyle geliyordur ben dışlandığını düşünmüyorum, zaten herkes istediğiyle arkadaşlık yapabilir ben bişi yapamam ki falan dedi. O zaman ben ayrılmak istiyorum dedim. Tamam dedi mutsuz olduğun yerde de bence kalma, ben senin mutsuzluğunu hissedebiliyorum ruh gibi geziyorsun bazen dedi. Ben de biraz eşimle alakalı sorunlarımı da anlattım ailesi beni yok sayıyo ailesine sesini çıkarmıyo baya kavga ediyoruz biraz da bu yüzden böyleyim falan diye. Yine çizgisini bozmadı, önceliği sana vermesi lazım siz ailesiniz artık falan dedi sadece. Sonra bana nasihatler verdi dışlanma mevzusuyla alakalı. belki de olayları akışına bırakman lazım mizacını değiştirmen lazım insanları takmaman lazım falan dedi, gençliğinde çalıştığı yerden örnek verdi onun da orda arkadaşı olmamış fazla falan filan. Defalarca sordum ona sizce napim bir süre daha burada kalayım mı dayanıyım mı dedim. Hani kal demesini bekledim biraz da. Ama yok mutsuzsan kalma bence ben İk ile konuşayım dedi. Peki dedim. O hafta boyunca işe gidip geldim çıkış kararım çıkana kadar, evde de full ağladım güvendiğim dağlara karlar yağdı diye djjdjdsk. Cuma sabahı karar çıktı ve bana haber verdiler çıkabilirsin pazartesi son defa geliceksin diye. Ben de bunun odasına girdim, gayet mutlu bi şekilde çünkü sonunda kurtuluyorum hissi de vardı içimde. Kapı ile masası arasında baya mesafe olduğu için masasının yanına kadar gittim. Ben çıkıyorum x bey pazartesi görüşürüz dedim. Bilgisayara bakıyodu o sırada. Kafasını bana bir çevirdi gözleri kan çanağı. Onu öyle görmeyi hiç beklemiyodum saniyeler içerisinde kafamdan şunları geçirdim “ya bu adamın gözü niye doldu ki şimdi” falan. İçim öyle titredi ki ve anında benim de gözlerim doldu. 1-2 sn öyle bakıştık, kendimi kötü hissediyorum dedim sesim titreyerek. O da buruk bi sesle gülümseyerek “haftasonunu güzel geçir pazartesi görüşürüz” dedi. Pazartesi sakindi ağlamadı gözü dolmadı sadece vedalaşırken şey dedi “sabah seni şirkete girerken gördüm yine seke seke yürüyodun” dedi kahkahayla ama hüzünlüydü sesi bakışları falan. Chatgpt ye göre bu da benim heyecanımdan falan hoşlandığına bi işaretmiş djdjdj

Neyse ben işten ayrıldıktan sonra, herhalde evde durmanın etkisiyle iyice kafaya takmamdan ötürü eşimden iyice soğudum. Tam da o sıralar aksi gibi ailesiyle alakalı zorunlu olarak üst üste görüşme durumları oldu, hastalık düğün gibi. Bir yandan da zaten boşluğa düşmüştüm işten çıktığıma pişman olmaya başlamıştım. Hepsi birleşince ve sağolsun eski eşim de yine bu görüşmelerde ailesinin bana olan tavırlarına karşı beni yine ezdirdiği için artık illallah dedim, bir gece kıyameti kopardım, evi terkedip aile evine döndüm ve boşanmak istediğimi söyledim. Kısa kısa anlatıyorum ama cidden üste çıkan manipülatif bi tipti, nolmuş ailem seni sevmiyosa bu boşanma sebebi değil falan diyip durdu anca. Ki durduk yere düşmanlık yapıyolardı yani görümcem durduk yere mesela suratıma bakmıyodu benle yaşıt bi kız, asla sesini çıkarmadı kardeşine. gerçekten pasif bi tipti eşim yani 20 yıllık arkadaşı bile bana hak verdi hatta karısı da iyi ki kurtuluyosun ömür geçmezdi onunla dedi. Neyse bunları geçiyorum. İşten ayrıldıktan 1.5 ay sonra biz anlaşmalı boşanma için mahkemeye başvurduk. O sırada da bu adamın doğumgünüydü, dedim bir kutlayayım bakalım nolucak. “İyi ki doğdunuz bla bla, iyi ki sizi tanımışım” diye sıcak bi mesaj attım. Saniyesinde cevap geldi. “çok teşekkür ederim x ciğim aynı duyguları paylaşıyorum” diye. Sonra ben nasılsınız falan dedim bana da sorsun ki boşanıcağımı söyliyim diye dhdjdj . Nitekim söyledim de . Kendim boşanmak istedim ailesiyle alakalı sorunlarımızı çözemedi içim çok rahat dedim. O da “hayırlısı olsun, alınan bir karar hiç karar alınamamasından iyidir, karar alabilmek senin için bir gelişme” dedi gülerek. Orda konuşma kesildi. 2 hafta sonra, tam da bizim duruşma gününün akşamı nasıl bi tesadüfse artık, yazdı bana. İşte nasılsın, duruşmanız oldu mu, var mı verebileceğimiz bir destek falan. Ben de evet bu sabah oldu şimdi arkadaşımla kafa dağıtmaya çıktık hatta dedim. O da oo nerede eğleniyosunuz dikkat et fazla dağıtmayın dedi, günün denk gelmesi için de aklımdaydın tesadüf olmuş dedi gülerek. 2 gün sonra da iş ilanı attı bana, ben de ielts sınavına hazırlanamadım zor zamanlardan geçtiğim için dedim. O da geçer geçer unutmak insana verilmiş en büyük nimet dedi. Sezen aksunun “geçer” şarkısını paylaştı bi ara çok dinlerdim dedi. Ben de sizin için dinlicem, unutmakla alakalı bi derdim yok içimde zaten bişiler bitmişti hatta keşke evlenmeden önce bu kararı alsaydım gibi bişi dedim. O da sadece gülen bir sticker attı başka bişi yazmadı. Sinir oldum ben de yazmadım. Öyle 1 hafta konuşmadık ama içim içimi yedi. 1 hafta sonra bir story attı, dedim yazıyım bari. Esprili bişi yazdım storysine. Bu arada 2 gün öncesinde de wjatsapp pp mi de değiştirmiştim, hafif dekolteli ama kalitesiz durmayan bi abiyeyle fotom vardı onu koymuştum yazsın diye , ama yazmamıştı. Neyse storysine cevap verdiğim gibi yine saniyesinde esprili bir dönüş yaptı. Ben o sırada ne yazsam diye bi 15-20 dk bekledim. Hemen konuyu pp me getirdi, bu fotoyu görümcenin düğününde mi çekilmiştin diye. Evet dedim. “Çok hoş durmuş elbise üzerinde” dedi . Ben de “.benim düğünde giydiği elbisenin intikamını almak için özellikle seçmiştim umarım amacına ulaşmıştır” dedim gülerek. “Bence ulaşmıştır , zaten düğününde de gözler senin üzerindeydi boşver onun kıyafetini” dedi. Ve hemen ardından “bir gün yemek yiyelim jsftaya haberleşelim dertleşiriz” dedi gülerek. Ben de “çok iyi düşünmüşsünüz sizden haber bekliyorum o zaman haftaya” dedim.

AMA YAZMADI. BULUŞMADIK. Bu konuşma 28 ekimde oldu ve hiç yazmadı. 3 gün önce cumartesi akşamı içim içimi yerken arkadaşımın evinde şarap kadehli story attım “sometimes all you need is girls night” diye. Sanırım şirket telefonuna haftasonu bakmadığı için görmedi o akşam. Pazar akşamı da gym den story attım hafif dekolteli crop tayt ikilisiyle “pazar sporu” diye paylaştım. Cidden bir erkeğin o fotoya dayanması zor yani çünkü harbiden doğru estetikler doğru bakımlar doğru sporla falan kendimi üst düzeye taşıyan, nezih steril semtlerde bile baya dikkat çeken tanışmak için can atılan biriyim. Neyse son storyimden 20 dk sonra bu 2 story i de gördü, like attı o kadar. Başka hiçbir şey yazmadı. Hani kusura bakma geçen hafta müsait olamadım, bu hafta şu gün buluşalım falan hiçbir şey yok. Bugün salı ve hala yazmıyor. O kadar canım yanıyor ki. Bi de pms dönemimdeyim bağıra bağıra ağlamak istiyorum. Bi yandan da 2.5 aydır seks hayatım olmadığı için ve kimseyle birlikte olmayıp sadece bu adamı hayal edip ümitlendiğim için aşırı hayal kırıklığı yaşıyorum, tutamıyorum kendimi. Hatta kendimi ağırdan satarım ilk 3 buluşmada yatmam diyordum ama şu geldiğim durumda ilk buluşmada yatmazsam iyi yine yani.

Çok çaresiz hissediyorum. Ve seksin karşılıklı duygusal bağ kurulan biriyle yaşanması gerektiğine inandığım için şuan başkaskyla da birlikte olamıyorum. Yoksa makine gibi çocuklar pt ler falan var gym de falan bana bakan eden. Ama yapamam yani olmaz. Bu adamla yapmam lazım. Bi de güvenlik meselesi var yani hadi duygusallığj geçtim güvenemem kimseye, kamerası var hastalığı var. Belki avrupada yapabilirim diyorum ama eski eşimle uzun ilişkimin ardından ilk seferimi sıradan biriyle yapmak istemiyorum özel biri olsun istiyorum. Çünkü harbiden gençlik yıllarımı sadece eski eşimle geçirdim. Bi yandan da sikerler diyorum bu hafta içi biletimi alıyım (schengenim var) whatsapp storye de atayım kudursun diyorum. Amsterdama gideyim taş gibi bir dutchla birlikte olayım. Ama birlikte olduktan sonra adamı düşünüp ağlayacağıma da yüzde bin eminim. Kendime yakıştıramıyorum yani bi yandan. Ama bi yandan da harbi artık dayanamıyorum nolur bana akıl fikir verin. Ya da whatsapp storye şey mi atsam diyorum “ bir kızı bin kişi ister; ilgisini stabil şekilde koruyup dengesiz tavırlar sergilemeyen net olan kazanır” diye bir twit gördüm geçen gün, bunu mu atsam artık harekete geçsin diye. Niye böyle yapıyo anlamış değilim. Chatgpt ile baya baya her gün hasbihal ediyorum darlıyorum jdjdjddk bana dediği şey “sana bağlanmaktan korkuyo kaybetmekten korkuyo seni çok genç güzel çekici görüyor ya ona yetemezsem diye düşünüyor seni unutmaya duygularını bastırmaya çalışıyor” falan filan. Ne kadar doğru bilmiyorum.

Bu arada bu adamla ciddi ilişki istemiyorum yani. Zaten mesajlarım falan da hep cooldu adama yapışmadım ve henüz yeni boşandım zaten ne ciddi ilişki isticem . Bi de çocuk sayısı 1 den fazla yani başedemem ileride. Bir kez daha sıkıntılı aile dinamiklerinin içine girmek istemiyorum . Sadece takılmak istiyorum ama tabi duygusal bağ da olucak shsjsjs. Anlamıyorum yani tek derdi seks olsa şimdiye kadar kesin buluşurdu benle niye kaçıyor anlamıyorum boşandım artık orda da çalışmıyorum bitti gitti zaten bunları düşünse bu noktaya kadar getirmezdi aramızdaki iletişimi

Nolur bana akıl fikir verin napıyım kafayı yicem düşünmekten
-7
profesormek
(11.11.25)
ay hepsini okudum. eleştirmeyeceğim, kınamayacağım. kendimi tutuyorum şu an.

tamamen düz mantık düşünüyorum. bir şey yapmak istiyorsan yap. bu kadar dolaylı yoldan uğraşmaya gerek yok. doğrudan görüşmek istediğini söyle. haftaya müsaitim, plan yapalım, önceden de konuşmuştuk ama sen yazmadığın için havada kaldı, bu sefer öyle olmasın diyebilirsin.
+6
elorelia
(11.11.25)
hepsini okudum. bence siz bir mesaj atin, unuttun mu yemegi diye. boyle bir yesil isik alirsa ordan yurur artik her turlu. biraz cekiniyor gibi. yine de yurumezse salin gitsin bence. amsterdam'da tas gibi bir dutch bulun. :)
+1
lemmiwinks
(11.11.25)
işim yoktu okudum ahahaha. troll sanırım ama gerçekse de ben böyle bir yapışkanlık görmedim. napıyorsun yahu adam istemediğini daha ne kadar farklı yollarla anlatabilir? istemiyor işte o kadar da güzel süper seksi değilsin onun gözünde. ahahah.
+1
kaptan maydanoz
(11.11.25)
@elorelia @lemmiwinks haklısınız ben de yazmak istiyorum ama işte ya @kaptanmaydonoz haklıysa ya beni istemiyosa (gerçi inanmıyorum istemeyen adam elbise üzerinde çok hoş durmuş yemeğe gidelim falan demezdi) yapışkan gözükmek istemiyorum. İstemediğine inanmıyorum belki de korkusundan vazgeçti belki de çekiniyo dediğiniz gibi
0
🌸profesormek
(11.11.25)
uzun yazmışsın ama oldukça iyi akıcı bir yazı ben de hepsini okudum . aklında kalacağına ara konuş ya da mesaj yaz bir adım at derim. ilgisiz olduğunu ben düşünmüyorum belki başka işleri sorunları oldu sana dönemedi.
+1
devilone
(11.11.25)
Ahshsjs teşekkür ederim biraz alelacele yazdım imlaya çok dikkat etmedim ama :d inşallah dediğiniz gibidir. ben ona gerçi söyledim hani haber bekliyorum sizden diye. Haber verebilirdi müsait olamadım falan diye anlamadım yani. Eski kocam gibi yine hem yaşı büyük hem prenses bi erkeğe mi denk geldim yoksa of :d
0
🌸profesormek
(11.11.25)
bu arada alacağım cevaptan da korkuyorum yani. Çünkü belki de yürütemeyiz çoluk çocuğum var falan diye düşünüp vazgeçti o zaman da red cevabı alırsam veya terslenirsem çok kötü olurum kendimi yapışkan gibi hissederim :( aramızda hala ast üst dili devam ettiği için de referans anlamında da kötü olur hala iş bulamadım çünkü :(
0
🌸profesormek
(11.11.25)
Bi de whatsappa attığım storylere de like atıp geçti yani ben zaten ben buradayım demek için atmıştım onları. Görünce mesaj atabilirdi sadece like atmakla yetindi demek ki vazgeçti belki de of :( belki de muadilimi buldu beni unutmak için Onunla oyalanıyo :(
0
🌸profesormek
(11.11.25)
umut işkenceyi uzatır der Nietzsche , ben senin yerinde olsam net olarak cevabı duymak isterdim.
+1
devilone
(11.11.25)
bırakın adamın peşini.
0
gabe h coud
(11.11.25)
@gabe h coud Peki sana şunu sorucam niye o zaman en son bana yemek yiyelim haberleşelim dedi ve elbisen çok hoş durmuş üzerinde dedi?? Ben sadece storysine esprili bi cevap vermiştim o kadar. Kendi durduk yere bunları yazdı. Tamam belki şuan vazgeçti ama 28 ekimde beni istedi gayet yani. Hiç istemeseydi muhabbet bile etmezdi ignorelardı. Ben kafamda bişi kurmadım yani
0
🌸profesormek
(11.11.25)
ver kurtul.
+1
hold the door
(11.11.25)
@hold the door derdim o zaten ama buluşmuyo bile benle :( başkasıyla da olamam işte tc sınırlarında anca avrupada falan o da çok hoşuma gitmesi bana iyi hissettirmesi kısa bir flört gibi olması lazım işte şak diye veremem kimseye
0
🌸profesormek
(11.11.25)
bu adam öyle story ile kudurtabileceğin biri değil.
0
orpheus
(11.11.25)
@orpheus napıcam peki napmalıyım :( ya madem emin değildi neden bana son konuşmamızda yürüdü yemeğe gidelim dedi of kaç yaşına gelmiş üst düzey yönetici bi zahmet emin olsun kendinden ya
0
🌸profesormek
(11.11.25)
40 yaşında tecrübeli adam diyorsun. belli ki adamın işi gücü haftasonu kaçamağından daha değerli.
bence risk almak istemiyor.
0
orpheus
(11.11.25)
40 yaşında adam artık bazı konularda yetersiz olur. daha genç birini bul.
0
hold the door
(11.11.25)
@orpheus risk mevzusu şimdi mi aklına geldi ya? Zaten risk yok ki ortada ben işten ayrılmışım boşanmışım falan. İşten çıkan bi arkadaşım var ona boşanıcağımı söylemiştim acaba gitti hala çalışan arkadaşına söyledi (gerçi söylemez diye ummuştum güvendim o kıza arkadaş olarak ama) o da diğerlerine söyledi yayıldı bu da korktu mu aacaba aramızdaki ilişki de böyle yayılır mı diye? Ama böyle bişi varsa da beni uyarabilirdi kaldı ki aramızdaki ilişkiyi söyleyecek değildim en başta zaten kendi adımı kötüye çıkarmak olurdu bu
0
🌸profesormek
(11.11.25)
@hold the door sanmıyorum adam 50 değil ki daha 40 yani hem tecrübeli hem de bana iyi hissettirirdi kaldı ki dediğim gibi duygusal bağ kurmam lazım sevişeceğim kişiyle. Yoksa şimdiye kadar zaten çoktan olurdum. Tc sınırları içinde de birine güvenip birlikte olmam için uzun zaman geçmesi lazım tc erkekleri lovebombing sonra ghosting yapıyo date piyasasına uzak kaldım herşey kötüye gitmiş instada falan görüyorum millet yakınıyor piyasa çok kötü olmuş o yüzden çevremde biriyle birlikte olup adımı çıkaramam yok yere. App falan da kullanamam kullan at muamelesi yapıcaklar bana göre değil işte. Anca Avrupada cesaret edebilirim böyle bişeye o da benimle ilgilensin gezdirsin derdimi dinlesün shsjsjsjsk (derdim hesap falan değil param var sadece kendimi iyi hissettirsin)
0
🌸profesormek
(11.11.25)
seni anlamıyor olabilir mi? veya anlıyor ve hayatında biri var. bu durumlarda net olmak iyidir. bi kahve içmeye çağırın konuşun bence hoşlandığınızı direkt söyleyin. olmuyorsa önünüzdeki maçlara bakın uzamasın mevzu.
0
ruhlardan esinlenen karga
(12.11.25)
şunu bir erkek yazsa milyon kere cancel edecek duyuru kullanıcıları hiç uğramamış. vay anasını.
0
gabe h coud
(13.11.25)
(9)

Duyuruda gördüğünüz en komik duyuru neydi?

( . )( . )
Geçmiş zamanlardan kalma neler var aklınızda?
Geçmiş zamanlardan kalma neler var aklınızda?
0
( . )( . )
(11.11.25)
adam totosunu ortalayıp çekmişti
+2
tolgan
(11.11.25)
www.eksiduyuru.com
kedi kumuna işeyen adam :D
tolgan'nın bahsettiği duyuruyu da hatırlıyorum maalesef.
+6
elorelia
(11.11.25)
Bu soruya her zaman verdiğim cevap:
www.eksiduyuru.com
+1
auroraaurora
(11.11.25)
www.eksiduyuru.com
duyuruya sorabileceği tüm soruların cevabını kendi bulmuş, mutlu mesut duyuru.

favorilerime eklediğim bir duyuruydu
+2
exlibris
(11.11.25)
sevişmeden önce yapacaklarını liste halinde yazıp soran arkadaş.

www.eksiduyuru.com
+1
kibritsuyu
(11.11.25)
Evin içinde betondan masa yapan vardı.

Komik olmakla birlikte dayanalıklı mobilya alnında farklı bir inovasyon örneğiydi.

Yine hamsteriyle olan savaşını (veya mücadelesini) anlatan biri vardı .
0
diyecevaplandı
(11.11.25)
@tolgan +1 ya buna biraz aciklama getirmek istiyorum cunku totosu degil, tam olarak anusu, toto cok genel kalir. bir duyurucu ya buramda bir sorun var mi gibi bir duyuru acmisti ve resim eklemisti. resimde ise amator oldugu belli olan (yani internetten bulunma degil) tam ortalanmis bir killi anus fotosu vardi.
0
Sour
(11.11.25)
@Kibritsuyu Bu nasıl gözümden kaçmış benim? Muazzammış, muazzam. Gecem şenlendi.

Yanlışım yoksa basond'un çok güzel bir derlemesi vardı. Duyuru tarihinin unutulmazlarının ekran görüntüleri. Ne yaptıysam bulamadım. Orada çok komik duyurular var.
+1
yadigar
(12.11.25)
basond'un derlemesi: www.eksiduyuru.com

şurada da en çok favorilenen duyurular istatistiği var: www.eksiduyuru.com

oradan da bir şeyler çıkabilir.
0
kibritsuyu
(15.11.25)
(12)

Sınav kağıdı- kaç puan vereyim

advest
Açık uçlu bir sınav yaptım ancak soruya verilen cevaba kaç puan vereceğimi bilmiyorum. Soru bakanlıktan geldi. Birlikte puanlayalım. Sınıf seviyesi:8Soru: çömlekçi hikayesi. Çocuk çömlekçide çalışıyor. İlk 1 ay yaptığı çömlekler çatlıyor. İşi bırakmayı düşünüyor. Ustası hangi hatalarını analiz et ve
Açık uçlu bir sınav yaptım ancak soruya verilen cevaba kaç puan vereceğimi bilmiyorum. Soru bakanlıktan geldi. Birlikte puanlayalım.

Sınıf seviyesi:8
Soru: çömlekçi hikayesi. Çocuk çömlekçide çalışıyor. İlk 1 ay yaptığı çömlekler çatlıyor. İşi bırakmayı düşünüyor. Ustası hangi hatalarını analiz et ve yeniden yap diyor. Çocuk da ısı miktarı, çamur miktarı ve boya dengesi analizi yapıyor ve sonunda düzgün çömlekler yapmayı başarıyor. En başta yaptığı bozuk çömlekleri de dükkanının en görünür yerine koyup altına “yolculuğumun ilk adımı” yazıyor.

Hikayenin ana düşüncesi nedir?

Bakanlık tarafından gönderilen cevap anahtarı: hatalarımızdan ders alırsak daha iyisine ulaşabiliriz. (Bu doğrultudaki cevaplar doğru kabul edilecektir.) (12p)


Kaç puan vereceğimi bilemediğim cevap:

Zorluklar karşısında yılmamalıyız.

(Hatalardan ders almak ile yılmamak ana fikir için aynı kabul edilmeli midir, arkadaşlar.)
0
advest
(10.11.25)
50 puan vermeni öneririm.
+1
tepedeki psychedelic adam
(10.11.25)
Bence gayet 12 lik cevap.
0
physcos physcos
(11.11.25)
iyi bir cevap değil gibi. 10üzerinden 6lık
0
kel aynak kusu
(11.11.25)
hatalardan ders almakla zorluklar karşısında yılmamak aynı şeyler değil.

birisi zorluklar karşısında yılmaz ama hatalarından ders almıyordur, aynı şeyi yapıp duruyordur. sonuç hep hüsran oluyordur.
+6
co2s2
(11.11.25)
Güzel cevap ama istenen cevapla aynı değil.
Ben olsam soruyu sınıfta çözerim, bu cevapla bakanlığın cevabının farkını sorarım ki çocuk haksızlığa uğradığını düşünmesin. Soruya da 9 veririm
+1
kisa
(11.11.25)
Aynı değil tabii ki. 7 olsun hadi.
0
sadakatsiz
(11.11.25)
12 ver gitsin uzaya mekik mi yolluyorsunuz sanki.
-2
hold the door
(11.11.25)
ortada bir zorluk yok. işin kuralına göre yapılması var. anafikirden epey uzaklaşılmış. şevkini de kırmayacak düşük de olmayan bir puan verilebilir.
0
ground
(11.11.25)
soruyu 8. sınıf öğrencisinin cevaplandırdığı düşünülürse bence 9
0
elorelia
(11.11.25)
Çok salakça bir soru ve bence çocuğun verdiği cevap bakanlığın istediği cevaptan daha mantıklı.

Hatalardan ders almak bu paragrafta yok. Zorluk karşısında yılmamak daha çok çıkıyor paragrafta. Yeni bir işe başlamak=zorluk, pes etmeyip devam etmek=yılmamak. Acemilik döneminde yaptığı şeyler hata değil öğrenme süreci.
+1
nundu
(11.11.25)
Hatalardan ders almak ile yılmamak aynı şey değil. Ustası çocuğa yaptığın hatayı analiz et, nerde yanlış yaptığını bul demiş, çocuk da öyle yaparak sorunu çözmüş. Bunu yapmadan aynı hataları tekrar etseydi, yılmamış olacaktı ama hep başarısız olmaya devam edecekti. Hikaye hatalardan ders çıkarmayı anlatıyor, bu net, ama belki daha iyi yazılabilirdi. Bence en çok %50 puan verilir hatta ben daha az verirdim. Çocuğun gelecekteki hayatını biçimlendirecek çok önemli bir konu çünkü.
0
mikro patlama
(11.11.25)
bir sürü açık uçlu soru eğitimi alan biri olarak öğrenci ''hata'' kısmını yakalayamamış diyorum. mesela atletizmde bir yarışma vardır, katılırsın, kazanamazsın ama hata yaptığın için değil. yarış zor olduğu için. yani her zorlukta bizim hatamız yoktur. 12 tam puansa 10 verilebilir. ama ben tam puan verirdim benim notum bol:)
0
oyokbuyoknevar
(11.11.25)
(3)

Arkadaşa Hangi Hediye

?
Isyerinden arkadaşıma doğumgünü için hediye almayı düşünüyorum. Sizce 1200 e şu minik küpe mi (inci seviyor), 1650 TL' ye versace 30 ml edp mi? 1500 ü pek geçmek istemiyordum ama aklıma hediye alternatifi gelmiyor. Önerisi olan yazsın lütfen.https://www.beymen.com/tr/p_ecru-atelier-grace-altin-kapl
Isyerinden arkadaşıma doğumgünü için hediye almayı düşünüyorum. Sizce 1200 e şu minik küpe mi (inci seviyor), 1650 TL' ye versace 30 ml edp mi? 1500 ü pek geçmek istemiyordum ama aklıma hediye alternatifi gelmiyor. Önerisi olan yazsın lütfen.

www.beymen.com
0
?
(10.11.25)
Küpe gayet hoş gözüküyor. Eğer değişik alternatifler arıyorsan 11 kasıma kadar sephorada indirimler var. Kimi ürün %25 kimileri %30 indirimli. Makyaj yada yüz bakım seti alabilirsin eğer kullanacağını düşünüyorsan.

www.sephora.com.tr şu linkteki gibi bir çok setler indirimde .
0
mermaidd
(10.11.25)
küpe güzel bence.
0
elorelia
(10.11.25)
EDP, 'Ne alsam diye kafa yormaya üşendim, Aldım, geçtim.' mesajı barındıran bir hediye düşüncesi uyandırmıştır hep bende.
0
Mirket
(10.11.25)
(53)

eşimin yeğeninin her hafta sonu bizde kalması sorunsalı

matilda
merhaba, bu duyurunun benzerini geçtiğimiz günlerde açmıştım ama olay biraz değişti o yüzden akıl danışacak birilerine ihtiyacım var. özetle: eşimin yeğeni istanbul'da askeri okul kazandı. bizi de evci olarak yazdı. bizim planımız 2-3 haftada bir cuma-cumartesi akşamları bizde kalması ve pazar günü
merhaba,
bu duyurunun benzerini geçtiğimiz günlerde açmıştım ama olay biraz değişti o yüzden akıl danışacak birilerine ihtiyacım var.

özetle:
eşimin yeğeni istanbul'da askeri okul kazandı. bizi de evci olarak yazdı.
bizim planımız 2-3 haftada bir cuma-cumartesi akşamları bizde kalması ve pazar günü okula dönmesiydi. çocuk da sizi her hafta rahatsız etmek istemiyorum, hem de çok uzak vs diyordu.
ben 2-3 haftada bir kalmasına da çok sıcak bakmıyordum ama yapacak bir şey yok moduna girmiştim.
şimdi okuldan öyle kafanıza göre evci iznine çıkmak yok. ya her hafta evci çıkacaksınız ya hiç çıkmayacaksınız denilmiş. çocuk da eşimi aramış amca okul böyle diyor ne yapayım diye o da gelme diyememiş. yani özetle çocuk her hafta sonu bizde kalmak zorunda ama bunu eşim de ben de kesinlikle diyemiyoruz.
buraya bir dipnot düşeyim: eşimin anne ve babası istanbul'da yaşıyordu. memleketlerine taşındılar. onların taşındığı eve biz geçtik yani eşimin anne-babasının evinde oturuyoruz. kira da ödemiyoruz. başka evleri var kirada onun kirasını da eşimin abisi alacak yıl sonundan sonra.
dün bayağı kavga gürültü oldu evde. çünkü ikimiz de çalışıyoruz. ben haftada 2 gün evden, 3 gün ofisten çalışıyorum ama 3 gün çalıştığım günlerde 2 saat işe gidiş, 2 saat eve dönüş sürüyor. 6'da çıksam 8'de evde anca oluyorum. bir tek hafta sonum var. cumartesi zaten temizlikle geçiyor. cumartesi akşamları eşimle vakit geçirmek istiyorum. pazar da yine ıvır zıvır işler oluyor ya da nadiren dışarı çıkıyoruz bi etkinlik vs olursa.
yeğeni bize gelirse cumartesi sabahı eşim evde olmuyor ve ben uyuyabileceğim 2 günden birinde kalkmak zorundayım çünkü ayıp. pazar günü de benzer durum var zaten askeri okulda olduğu için alışmış sabahın köründe kalkıyor. geçen pazar mesela 3'e kadar evde oturdu. 6'da okula girmesi gerektiği için 3'te çıktı.
benim artık cuma- cumartesi akşamları eşimle oturup film/dizi izleme ve vakit geçirme gibi bir olayım kesinlikle kalmadı. çünkü bu çocuk cuma akşam yemeği vaktinde gelecek ve bizle oturacak sohbet falan etmek istiyor. cumartesi gündüz çıkar gider ama akşam yine öyle. pazar da ya kahvaltıdan sonra biraz oturur ya da gider bilmiyorum 2 günüm çöp olduktan sonra pazar yarım günü düşünemiyorum artık.
dün eşime ya bu işe bi çare bul ya da bu iş boşanmaya kadar gider dedim. çünkü bu çocuk tam 5 sene okuyacak bu okulda. gidebileceği başka bir yer yok. olsa da yasak.
o da ailesiyle arasını bozmadan bir yöntem düşünüyor ama bulamadık.
makul şekilde abine anlat, bizim bi hafta sonumuz var. mümkün olduğunca evi otel gibi kullansın vs gibi çocuğunu uyarsın gibi bir yöntem geldi aklıma ama ne kadar etkili olur, nasıl bir tepki gelir bilmiyorum.
eşimi seviyorum ve bu nedenden ayrılmak istemiyorum ama ben sorumluluk almamak için çocuk bile yapmıyorum ve hayatımda 4-5 kere gördüğüm bi çocuğa da zaten tek dinlenme alanım olan hafta sonumu 5 sene feda etmek istemiyorum. üstelik bu çocuk bizde kalırsa benim evimde yatılı misafir de kalamaz her türlü tüm konforumu ve düzenimi bozuyor.
bu konuyla ilgili ailesini, abisini ve yeğenini de incitmeden nasıl bir konuşma yapılabilir. fikirlerinize gerçekten çok ihtiyacım var.

bunu kimse kabul etmez dedim eşime. çık sokağa 10 kişiye sor kaçı kabul edecek dedim. siz böyle bir şeyi kabul eder miydiniz bunu da kendisine okutmak için bunu da sorayım.

teşekkür ederim.
-1
matilda
(10.11.25)
Hoş bi düzen değil bu öncelikle ama bunu 5 sene sürdüreceğini düşünmüyorum, ilk sene çok sık olur fakat şehre alışıp kendi arkadaş ortamını kurunca size fazla uğramaz

Eşin öncelikle sana karşı sorumlu orası sizin eviniz. Senin durumunu anlayıp seni buna hiç dahil etmeden aile ve çocukla çözmeli. Başta dediğim gibi çocuk şehre alışıp ortamını kurana kadar 2-3 ay anlaşma yapabilirsiniz belki
+2
grimavi
(10.11.25)
@grimavi ben de öyle düşünüyordum alışınca sürekli gelmez ama okul ya her hafta evci çıkarsınız ya hiç izin vermeyiz demiş. mesele de bu zaten.
0
🌸matilda
(10.11.25)
kesinlikle mantıklı değil. bir sene bile bu şekilde yaşanmaz. çocuğun ailesi nasıl buna tamam diyebiliyor anlayamadım. okulun ya hep hiç demesi de saçma. bizim okulda da yurt var ama öyle bir durum yok. istedikleri hafta sonu kalıyorlar. okulla da görüşülebilir tabii ki ama çocuğun ailesinin rahatlığı çok ilginç.
+1
oyokbuyoknevar
(10.11.25)
haklısınız. her hafta sonu olmaz yani. ayda 1 olsa neyse. çocuk evci çıkmak zorunda değil. yatsın okulunda. ya da babası diğer evi boşalttırsın yerleştirsin çocuğu. bir şeyler kırılıp dökülecek artık pek çareniz kalmamış. sen çocuğun annesiyle konuş önce eşin utanıyorsa.
0
archmeister8
(10.11.25)
Kocaman insan ya kendisinin ya da ailesinin bunun ne kadar saçma olacağını düşünmesi gerekirdi.
Şimdi eşiniz abisine sizin dediğiniz cümleyi söylediği an ne olacak biliyor musunuz olay büyüyecek vay sen benim oğlumu istemiyorsunlara gelecek ve çocuk bir şekilde durumu düzeltip izne çıkmamaya karar verecek.
Her şekilde arada gerginlik çıkacak bu yüzden bence gerginlik nasılsa çıkacak diye düşünüp dürüst bir şekilde ben böyle dedim ama bizim yaşam biçimimiz bu uygun olmaz sanki gibi konuşsun abisiyle.
Ben olsam böyle yapardım.

Çok zor durum bunu daha önce okuduğumda da çok üzülmüştüm adınıza. Umarım en az hasarla atlatırsınız bu süreci :/
0
mutekebbir
(10.11.25)
eşiniz kendi anne babasıyla konuşacak, bunun normal bi şey olmadığını söyleyecek. onlar da çocuğun anne babasına büyükleri olarak bunun normal olmadığını söyleyecek. böylelikle kimse birbirine kötü olmayacak. en makul yol bu ama bazı ailelerde kimse birbirine bir şey söyleyemiyor. o durumda eşiniz açık açık konuşacak.
+2
la mort heureuse
(10.11.25)
Akrabalar arasında yüze gelememek ve böyle şeyleri kabul etmek kötü ama bu 5 sene sürdürülebilir bir şey değil tabii ki, ha arkadaşların dediği gibi ilk seneden sonra böyle bir yoğunluk olmaz ama olacak gibiyse de çıkmasın evci kendi rahat edecek diye sizin rahatınızı bozmaya hakkı yok.
0
kizil karga
(10.11.25)
benim kabul etmeme gerek kalmadan eşim zaten böyle bi teklifle gelmezdi. mantıklı da değil zaten.
yani bu işin oluru şöyledir. ya 4-5 aylık bi süreçtir hadi her hafta gelsin dersin ya da 5 senelik bi süreçse ayda bir hafta sonu anca olabilir. başka türlü kesinlikle oluru yok.
-1
elorelia
(10.11.25)
İstanbul'da kalacak yeri olmayan öğrenciler 5 yıl boyunca hafta sonu okuldan çıkamıyor mu? Hapishane mi orası? Ben mi yanlış anlıyorum?
Hadi, başka yerde kalamıyor olsun. Hafta sonu gündüzleri çıkıp akşam dönebiliyor olması gerekir ya. Saçma geldi bana.
+2
auroraaurora
(10.11.25)
çıkabiliyor aslında. cumartesi sabah çıkıp akşam 6'da okulda olması lazım. pazar da öyle. iki gün de çıkabiliyor. seneye giriş saati akşam 10 olacakmış ilk sene diye böyleymiş.
ama işte ya evci çıkacaksın her hafta ya da hiç çıkmayacaksın sadece böyle cumartesi 6'ya, pazar 6'ya kadar 2 gün çıkacaksın demişler.
+2
🌸matilda
(10.11.25)
O zaman okulda kalacak, kimse de kusura bakmayacak. Evlatlık mı aldınız?
Ben kesinlikle kabul etmezdim. Evde kira vermeden oturma bahsi açılırsa da neyse bedeli ödeyeyim deyin. Alırlarsa o da onların ayıbı olsun.
+5
auroraaurora
(10.11.25)
Çocuk zaten kalmasın ok da sizde vay eşimle vakit geçirmek istiyorum diye ortalıkta anlatmayın bunu çünkü inandırıcı değil. Acınası da duruyor bir yandan.

Açık açık ben böyle tanımadığım birisiyle haftasonu iki gün geçirmek istemiyorum diyin geçin. Bir de boşanmayı söz konusu etmek fırsat bulmuşsunuz gibi görünüyor.
-14
artıküyeolmakistiyorum
(10.11.25)
@matilda, nasıl söylerseniz söyleyin, kim söylerse söylesin, bu konunun sonunda mutlaka aile arasında gerginlik, küskünlük, tartışma vb. çıkacak. iki yetişkin olarak kendi sınırlarınıza saygı duyulmasını sağlamak için bunları göze alıp bu konuşmayı yapmak zorundasınız. bunu da eşiniz yapmalı, siz değil.

bu kadar izahat vermenize de, kendinizi haklı çıkarmaya çalışmanıza da gerek yok hiç kimseye karşı zira siz her türlü haklısınız zaten. çocukla gerektikçe ilgilenmek, göz kulak olmak başka, tamamen hafta sonları sizin evinize yerleşmesi bambaşka. bütün aile üyeleri de bal gibi biliyor bu durumun ne kadar "uygunsuz" olduğunu ama herkes salağa yatıyor bir şekilde zoraki de olsa kabul ettireceklerini bildikleri için. bu da muhtemelen eşinizin bu konuda net dur(a)mamasından kaynaklanıyor. önce o resti çekecek, konuyu da eşimle film izleme, uyuma vb. şeklinde yumuşatmaya çalışmayacak. lap diye ben evli barklı adamım, karımla canım isterse salonda koltukta seks yapıcam, canım isteyecek inleye inleye boşalcam, birlikte duşa gircem, genç sağlıklı çiftiz, evde yetişkin bir erkek çocuğu hanginize mantıklı geliyor, siyeeeaahh diye masaya yumruğunu vuracak. sizi arada bırakmaması da çok çok önemli.
+4
Phoebe
(10.11.25)
öncelikle bence bu egoistlik. aile olmak böyle birşey değil. tabiki kendi konforunu düşünmek senin hakkın ama eşinin de bir ailesi var. ileride annesi babası hasta olsa sizde kalmak zorunda olsa ona da aynı arızayı çıkartacaksın demekki. ayrıca empati yapsan ve aynı durumda sen olsan eşin istemeze ne yapardın.

çocuk tarafına gelince millet haklı bir süre sonra size gelmez bile arkadaşlarıyla dışarda vakit geçiririr. yada gündüz çıkıp akşam saati dolmadan geri dönsün. evci çıkmasına gerek yok.

sen bence boşan bu evlilik sürmez bu bencillikle. ayrıca benim eşim senin gibi rest çekecek direk avukata gönderirdim.
-23
gercekdunya
(10.11.25)
Ben şunu net anlayamadım. Diyelim ki hiç evci çıkmamaya karar verdi. Yine her haftasonu belli bir saate kadar dışarı çıkma hakkı olacak mı
Mesela her cumartesi saat 6 ya kadar izni var gibi mi?

Bunun dışında diyelim hiç cikamayacak tabii ki çok iyi bir seçenek olmayabilir ama bile isteye tercih edilmiş bir şehir,.okul. sokakta kalmayacak bu çocuk nihayetinde. Belki aktarılan kadar katı kurallar yoktur ya da belki göz korkutmak için çok katı konusulmus olabilir.

Gerçi askeri okul katıdır muhtemelen ama dediğim gibi evci çıkmamak da bir seçenek, öyle kalacak bir sürü arkadaşı da olacaktır.

Gerçekten zor bir durum ama siz sonuna kadar haklısınız bence.
+1
egerbiryolcu
(10.11.25)
tabii ki evci çıkmazsa izni var.
ya evci çıkacaksınız ya da sadece askerlikteki gibi çarşı izni gibi ama 2 gün çıkabilirsiniz. birinden birini seçin gibi bi konuşma yapmışlar.
yeni oldukları için belki göz korkutma amaçlı yapılmış bir konuşma da olabilir sonuçta herkesin evci kaldığı ev kendi ailesine ait değil insanların işleri, başka misafirleri de olabilir. evci kaldıkları kişileri de düşünmeleri gerekir bence.
+1
🌸matilda
(10.11.25)
işte aslında yazdığınız cevabın içinde gizli olay: zorunda kalmak.
burada bu çocuk her hafta sonu bizde kalmak zorunda değil. zorunluluk olsa zaten bir şey diyemem. bu çocuk istanbul'da değil de konya'da bu durumu yaşasaydı kime gidecekti gidecek yer de yok. ama hastalık durumu dediğiniz zorunlu bir durum öyle bir durumda tabii ki bakılır.

"direk" avukata göndersin napayım çekmek zorunda değilim kimsenin çocuğunu. bu seçeneği de sundum ama kabul etmiyor.
+2
🌸matilda
(10.11.25)
eğer çocuğun babası eşinize, siz benim çocuğumu istemiyorsunuz diye filan hayıflanırsa eşiniz de desin ki; ben zaten çocuk sorumluğunu üstlenmek istemediğim için kendim çocuk yapmıyorum.

gereksiz ajitasyonlara gerek yok.
+3
since1907
(10.11.25)
Türkiye'de büyük aile yapısı kuralları hala geçerli. Sen mesela boşanmayı aklına getirmişsin. Boşansan normali baba evine dönmendir. O durumda küçük kardeşinin vay sen niye geldin, ben sorumluluk almamak için hatta bir haftasonum vardı deme lüksüne sahip değil.
Yine büyük aile yapısının bir özelliği olarak baba evinde ücretsiz oturulabilir. Babanın çıkın ben kiraya vereceğim, kirayı da biriktirip ahir ömrümde bir maldivler tatili planlıyorum. diyemiyor, diyemez.
Yine mesela, kardeşlerden birinin depremde evi yıkılsa, veya şizofreni teşhisiyle eşi terketse, sığınacağı yer kardeş evidir.
Anne babadan biri vefat edip, diğeri elden ayaktan düşmeye başlasa olacak olan yine aynıdır.
Yani başınıza bir durum gelmiş. Aklına da gelmiş madem, uygula. Boşa adamı. Ya da eşin gitsin Abisine, Matilda iyi kız, inan sesini çıkarmış değil ama, ben mahcubiyet duyuyorum. Biz sorumluluğundan kaçınıp çocuk yapmama kararı almışken, kendimi karıma eksikli hissediyorum. Çocuğun evciliğini iptal edelim de ayda bir falan geçici evci yapalım. Olmaz mı? cinsinden bir şeylerle vaziyeti idare etsin.
Ama ben bunun yanlış olacağını düşünüyorum. Şahsi fikrim bu.
-5
Mirket
(10.11.25)
@matilda, hastalık vb. bir durumda böyle bir reaksiyonunuz olmazdı zaten, hiç sanmıyorum. dediğiniz gibi emrivaki yapılması, sizin iradenize ve yaşam alanınıza saygı duyulmaması söz konusu.

elbette boşanmak böyle bir nedenle olmamalı ama şayet siz eşinizin böyle durumlarda hiç bir zaman sınır çizemediğini düşünüyorsanız ve bu bardağı taşıran son damla olduysa, çift terapisi düşünebilirsiniz. zira bu durumda konu o çocuk değil, eşinizin çekirdek ailenizle ilgili hiç sınır çizememesi oluyor.
0
Phoebe
(10.11.25)
Çocuk evci çıkmak zorunda değil ki. Haftasonu kalsın okulunda, gezmeye çıksın dönsün. niye dışarda yatıya kalmak zorundaymış? İlle çıkacaksa adres olarak sizi göstersinler gitsin nerde kalıyorsa kalsın. ne biçim genç erkek bu gelip sizde kalıyor çocuk gibi

Sorun eşinizde. O neden rahatsız olmuyor mesela sizinle baş başa vakit geçiremeyecek olmaktan. Çocuk geldikçe siz dışarı çıkın kafanıza göre kocanız ağırlasın madem öyle istiyor. Boşanma ya da eşinizle kötü olma meselesi yeğeninin her hafta gelip sizde kalmasından ziyade eşinizin ailesine karşı sınır koyamayan ve sizi öncelik yapmamış biri olmasıyla alakalı.
+5
dfn4
(10.11.25)
işin sarpa sarması dipnotta belirttiğiniz sebepten evin size ait olmamasından kaynaklı. kira verip vermemenizin pek önemi yok. birisi işin nereye varacağını düşünmeden laf arasında bizim istanbulda ev var orda kalır sizin oğlan demiştir, diğeri de oğlum x amcanlarda kalırsın demiştir. 3. kişilerin 1.kişiler adına plan yapması...

çocuk burada en masum olan kişi. zira ailesinin kendisine söylediğini yapıyor. kendi adına karar vermeyi öğrenene kadar da böyle olacak. ama 5 yıl boyunca her haftasonu bizde kalacak "korkunuz" endişeniz bence yersiz. belki 1 sene sonra "amca sağol ben artık okulda kalmak istiyorum" diyebilir.
bence askeri okul kurallarını bir de kendiniz gidin sorun, öğrenin. mesela ben bilmediğim için soruyorum, evci çıkmadan, yani hafta sonu da okulda kalmaya devam ederek gün içinde dışarıya çıkılamıyor mu? örneğin duş almaya, çamaşır yıkamaya, kahvaltıya/öğlen yemeğine gelip akşam saatinde de okula geri dönülemiyor mu? ya da size evci izni diye çocuğun aktardığı şey gerçekten her hafta sonu evde konaklama zorunluluğu mu, yoksa izne çıkarsam bu adreste beni bulabilirsiniz beyanı mı? mesela planlı bir şekilde her ay başında bu ay sadece 1/2/3 hafta sonu eve çıkacağım, hava soğuk hiç çıkmayacağım gibi bir tercih belirtilebiliyor mu? ya da 6 ay sonra bu beyandan cayılamıyor mu?
kısacası çocuğu kırmadan kafanızdaki soruların cevaplarını ilk ağızdan yetkili birinden öğrenip 3.kişi olan aileleri karıştırmadan çocukla oturup konuşarak beraber bir çözüm üretin. 3.kişiler dilediklerini söyleyebilirler de önemli olan 1.kişilerin ne istediği.

söylemeden duramayacağım :) "bunu kimse kabul etmez", "çık sokağa 10 kişiye sor kaçı kabul edecek" gibi söylemler bana manasız geliyor. zira herkesin aile-akraba ilişkisi bir değil. bu davranışınızı eleştirip, sizi kötüleyecek de bir sürü insan bulunur. siz belirttiğiniz sebeplerden ötürü bu duruma karşısınız. bu kadar. sorduğunuz 10 kişiden 9'u aksi yönde fikir belirtse, siz düşüncenizden/kararınızdan vazgeçecek misiniz?

son olarak sorunsalınıza çözüm önerisi: boşanmak yerine her hafta sonu evi çocuğa bırakıp otelde konaklayın :)
-1
tnz
(10.11.25)
dfn4 +1

ayda 1 bile kabul edilebilecek bir şey değil. çok can sıkıcı. eşinizin ciddi ciddi konuşması lazım. buna da alınacaklarsa alınsınlar. her hafta sonu misafirlik olur mu ya öyle? böyle saçma bir şey olabilir mi? sizin bir hafta sonunuz var. çocuğun yanında mı sevişeceksiniz? belki tatil planı yapmanız gerekecek belki bir işiniz çıkacak yapamayacaksınız. kimse kabul etmez böyle bir şeyi.

ben olsam eşim diyemiyorsa gider ben söylerim. hiç çekinmem utanmam, düşüncesiz ana babası utansın. direkt derim: "biz her hafta sonu müsait değiliz, kalabalığı sevmiyorum bu yüzden çocuk bile istemiyorum (ben de gerçekten istemiyorum bu arada) benim her hafta sonu bir çocukla ilgilenecek vaktim ve enerjim yok, tüm hata çalışıyorum, hafta sonu da evde yalnız kalmak, sessiz takılmak istiyorum. evde genç bir erkek çocuğu varken rahatça giyinemiyorum bile. lütfen başka bir çözüm bulun. ben bunu kabul edemem."

aynen bu şekilde söyleyin. küserlerse küssünler. hiçbir şekilde ayda 1 yok otel gibi bilmem ne kabul etmeyin. çünkü zaman geçtikçe ayda 1 de batacak. vallahi evliliğiniz biter. ben olsam ben de boşarım.

çocuğun durumunu, ahını vahını yazığını siz düşünmek dertlenmek zorunda değilsiniz. onu dünyaya getiren anne babası düşünsün. doğururken size mi sordular. neden ilgilenmek zorunda olasınız ki? kocanız da pısırık anneci aileci biri galiba. aile içinde saygı gören sesi çıkan sözü dinlenen biri değil gibi duruyor. bunu söylemenin bir yolunu nasıl bulamaz? katlasın 4 yıl okulda takılsın. benim lise arkadaşlarım da o şekilde okuldaki yurtta 4 yıl kaldılar, bir şey olmadı.

hem bir çocuğun sorumluluğunu almak kolay değil. o çocuğa sizin evde bir şey olsa anne babası gelir sizi suçlar. ergen deli dolu erkek çocuğunun ne yapacağı belli olmaz. ergenlik ihtiyaçlarını falan da sizdeyken evde karşılayacak olma ihtimali bile çok rahatsız edici. yok sevgilimi getirebilir miyim diyecek, yok kankasını getirecek, yok onlara gidecek gecenin köründe eve gelecek sizi uyutmayacak... ergenin derdi bitmez ki.

evde sütyensiz ve şortla, dantelli gecelikle ya da çıplak falan gezemeyeceksiniz, hafta sonu pinekliğini yapamayacaksınız. bu ne biçim bir hayata dönüşecek...

ay valla evlenmeme isteğime +1 sebep eklendi bu olayla. akrabayla uğraşmak rezilliktir.
+2
art cat chocolate
(10.11.25)
tnz adlı duyurucunun yazdıkları komedi... anne babasının sorgulaması, öğrenmesi, düşünmesi, ayarlaması gereken o şeyleri siz yapmak zorunda değilsiniz. o çocuğun adını ve yaşını bile bilmek zorunda değilsiniz. ne münasebet ya. çocuk bakmak istesek doğururuz.

çözüm önerisi de her hafta otel masrafı olmuş. :D evlenilmemesi gereken kişi modelini görmüş olduk.

gercekdunya nın yazdığı yazı ise troll olabilir veya klasik anacı erkek modeli uzak durulması gerekenlerden. ciddiye alınmaması gereken bir yazı. hatta kişiyi engelleme kararı aldım şu an çünkü baya rage bait yapan bir troll bence.
+2
art cat chocolate
(10.11.25)
Oğlum İstanbul'da yatılı lise öğrencisi, abim de İstanbul'da yaşıyor. Hatta birbirine bayağı yakınlar, otobüsle bile max 30 dk ama oğluma ilk tembihlediğim şey "amcan seni arayıp haftasonu için davet etmedikçe sakın gitme oğlum" oldu. Abimle de aramız çok iyidir ama ne kadar yeğen de olsa aile dışından biri ve sürekli, onu da geçtim zorunlu misafirlik çok hoş karşılanmaz. sizi çok iyi anlıyorum. bunu eşinizin abisi ile görüşmesi, uygun bir dille izah etmesi gerek. Fakat "iş boşanmaya kadar gider" tepkiniz biraz fazla. Boşanma lafını bu kadar kolay dillendirmemek lazım. yaydan çıkmış ok gibi birşey bu, bi kere boşanma kozunu ortaya sürdüğünüz zaman hep sizin de eşinizin de aklında boşanma opsiyonu olacak. başka konularda da olsa tüm tartışmalarınızda lafın sonu boşanmaya gidecek. evliliğinizi çok yıpratır. naçizane tavsiyemdir bu da, anlayışla karşılayacağınızı umarak..
+12
faberkastelli
(10.11.25)
hala üstten üstten konuşuyorsunuz ama. çocuk yabancı biri değil, kimsenin çocuğu hiç değil. eşinizin öz yeğeni. sizin aileye bakışınız farklı olabilir eşinizin bakışı farklı olabilir. ortak bir noktada değilseniz anlaşabilmeniz zaten mümkün değil.

ayrıca evlilik böyle bir şey değil. bana göre sevgi saygı ve özveri gerektirir. bırak çocuk 2-3 ay kalsın hemen arızaya bağlama sonra zaten kendi bir yol bulacaktır. olmadı siz bir yol bulursunuz oraya yönlendirirsiniz. sizin adresi yazdırdı diye sizde kalması gerekmiyor zaten. yada gece askerler gelip evi yoklamayacak.

yine söylüyorum boşanmak en güzel çare. çünkü sizin bu tavrınızla, şimdi yapmazsanız ilerde daha büyük sorunlar yaşayacaksınız.
0
gercekdunya
(10.11.25)
Kabul etmem. Erkeğim. Bu çocuk aç değil, açıkta değil. Okulu herhangi bir evden daha iyidir. Havuzu, spor salonu, kütüphanesi vardır. Bir de İstanbul. Köyden gelen insan her yeri öğreniyor, askerî okulda okuyan çocuk çıksın gezsin. Ben de askerlik yaptım 6 ay. Haftada 1 gün çıkarsın, alışveriş yaparsın, yemek yersin, kafa dağıtırsın. Evde oturmak neymiş saatlerce. Sıkıntı eşinde. Niye her şeye tamam diyor. Kurtulmak için şans doğmuş. Onu da kabul etmiş.
+2
arbre
(10.11.25)
Ajite etmeye gerek yok, hastalık ayrı bu durum ayrı. Kimse kimsenin konfor alanını bozmamalı. Bunu önce çocuğun ailesi düşünebilmeli. Çocuk genç daha, ailesi bile akıl edemiyorken ondan beklemek olmaz zaten. Ailesi akıl etmiyor mu? O zaman yapacak bir şey yok, eşiniz güzelce konuşacak. Ben de şahsen kabul etmezdim, benim öz yeğenim olması da durumu değiştirmezdi. Çalışıyor, yoruluyor ve dinlenmek istiyoruz. Kısa bir süre olsa diş sıkılıp idare edilebilir ancak 5 sene çok uzun bir süre. Çocuk ortam yapar demişler ama garantisi olan bir durum değil bu. Eşiniz konuşacak, başka çıkar bir yol yok. Gerekirse evliliğimde sorun yaşamak istemiyorum diyecek.
+4
huzurlarinizda huzursuzluk
(10.11.25)
daha önceki duyurunuza da yazmıştım. biraz karikatürize edeyim. 1940 larda yaşasaydık, yeğen de köyünden tahta bavulu ile büyükşehire okumaya gelseydi o dönemin sosyal gerçekliğinde normal olabilirdi ama 2025 yılında bu normal ve sağlıklı değil.

olması gereken şu; çocuğun hafta sonu sabahtan akşama kadar izinli olduğu günlerde devamlılık arz etmeyecek şekilde günübirlik ziyaretler yapması daha seyrek olmakla beraber başlarda alışma sürecinde eğer olanak var ise cumartesi gecesi sizin evinizde yatıya kalması, zamanla bunun da ayda yılda bir seviyesine inmesi.

2025 yılındayız. insanlar çalışma hayatının yoğunluğundan dolayı (hele ki 8-5 çalışan memur vs değiller ise) kendi evinde bile yeterli vakit geçiremezken, aç açıkta olmayan birinin evin 3.kişisi düzeyinde rutin olarak dahil olması hiç doğru değil.

her şeyden önce çocuğun anne babasının oğlum, amcam yengen ısrarla davet etmediği sürece yatıya kalma, ev insanların mahremidir. amcan seni ne kadar sevse de sen rahatsızlık verme demesi gerekirdi. çocuk çok gamsız bir tip değilse, başkasının evinde yatıya kalmaktan (evet, aksi yönde cevap verenlerin bilmesi gereken nokta bu, insanın ana baba evi dışındaki her yer, amcasının evi de olsa başkasının evidir.)

burada durumu çetrefilli hale getiren bir nokta çocuğun anne babasının tavrı. diğer bir nokta bence dede/babanne kaynaklı. onların evinde oturduğunuz için benin öngörüm büyükanne/büyükbaba eşinizin kardeşine aaa ne güzel işte, ''bizim'' evde kalır hafta sonları çocuk rahat eder zihniyetiyle yaklaşıyor. yani ''bizim'' kelimesini kullanmasalar dahi düşünce yapıları bu şekilde muhtemelen, bu iki durumun üstüne eşinizin de aman abimle, anamla, babamla kötü olmayayım diye düşünüp sınır çizememesi durumu işin içinden çıkılmaz hale getiriyor.

eşinizin diyeceği şu, abi, anne, baba ''yeğenim tabii ki bizim canımız her sorunu, sıkıntısı ile ilgilenmek amcası olarak yalnız olmadığını hissettirmek benim görevim, bizim de bir aile düzenimiz var, hafta sonları da gelsin ama devamlı yatıya kalırsa kendi de rahatsız olur'' gibisinden derdini anlatan ama karşı tarafı da üzmeyen minvalde konuşma yapması. ama muhtemelen bir noktadan sonra büyük bir çatışma çıkacak, küslük olacak gibi hissediyorum.
+4
wilhelmwasmuss
(10.11.25)
bunu o yaştaki bir çocuk düşünemez. toplumumuz da mahalle baskısı halen geçerli. ben kendim bu durumu yaşasam kabul etmem. siz de istemiyorsanız kabul etmeyin. kendinizi çok net açıklamışsınız ki eşinizin muhattap olacağı kişiler sizin bilinç seviyenizin altında. bizim toplumumuzda halen çocuk yapmamak, anaya babaya sınır çizmek abes görülüyor. aman toplum ne der baskısı var. ne derse desin ya sene 2025.
yatılı okula gönderen ana baba da çocuğunu hafta sonunu düşünsün.
+2
mikahakkinen
(10.11.25)
olay fazla büyümüş gibi. mantık geri plana atılıp duygusal tepkiler verilmesin.
boşanma gibi laflar çok tehlikeli. dilinizin ucunda olmasın.
5 yıl boyunca çocuk hep bizde kalacak diye düşünmeyin, bu nereden çıktı. eşinize biraz zaman tanıyın o da abisine, çocuğun ailesine der.

daha ilk senesi, belki arkadaşları yok, nereye gideceğini bilmiyor, zamanla yapacak şeyler bulur arkadaşlar bulur.

rahatsızlığınız anlaşılır. hiç yadırgamıyorum bunu. haklısınız. ama bu konuda eşinizin fazla üstüne gidip de arada bırakmayın onu.

bir iki defa geldi misafirdi, artık her hafta geliyorsa misafirden saymam ben onu.
cumartesi sabah geldi ben uyuyamam, erkek kalkmam lazım çünkü ayıp gibi şeyleri pek düşünmezdim. siz bakın keyfinize, yapın planınızı olduğu kadar.
hem böylece belki çocuk da vazgeçer evci çıkmaktan.
+1
biseysorcaktim
(10.11.25)
Bence nasılsa kötü olacaksınız en baştan kötü olayım reddedeyim mantıgı yanlış.

Eşiniz buna zaten tamam dememesi lazım ama sizin yerinizde olsam bir kaç hafta gelsin sonra olmuyor diye eşinizle konuşmak olurdu.
+1
liberal
(10.11.25)
ben ya her haftasonu bir akraba, arkadas, gun daveti yapardim ya da cocuk geldiginde toplanip giderdim.
0
Coma
(10.11.25)
yukarda akli basinda olanlar yazmis zaten, hocam normal degil. ilk basta esinizin karsi cikmasi lazimdi o gercekten cok enteresan. burada normal karsilayanlar da aileden boyle gormustur ve zaten cocukluktan itibaren buyuk aile herkes ic ice yasiyordur. bugun geldigimiz sehir yasaminda bahsettiginiz seyin normal karsilanmasi mumkun degil.
anlamadigim bir durum, esiniz neden cumartesi sabahlari cocuk geldiginde evde olmuyor? cocuk gelmezse evde mi oluyor? o kismi anlamadim.
once aileyle sonra da okulla konusacaksiniz, bunun tek mantikli oluru cocuk sizde kalmayacak, aksamlari yurduna donece, arada bir siz yemege davet edeceksiniz.
okulun 5 yil taahhut almasi mumkun degil, muhtemelen yillik hatta belki donemlik soruluyordur. kaldi ki bir kere cocuk evci cikacagim dedi diye kararin degismemesi mumkun degil, diyelim ki siz sehir disina tasindiniz, ne olacak cocuk evci cikacagim dedi diye okul kabul etmeyecek mi karardan donulmesini. dolayisiyla hala karar degistirebilirsiniz ki saglikli olan budur.

ben cocugun ilk zamanlar gelip sonra gelmeyecegine inanmiyorum. gelecek, kiyafetlerini getirecek, ev yemegi yemek isteyecek vs.

eger bu durum degismezse, esinizle bunun icin aranizi bozmanizi ve bosanma lafinizi agziniza pelesenk etmenizi tavsiye etmiyorum. siz bir takimsiniz, birbirinize karsi degil, karsilastiginiz gucluklere karsi birlikte durmak zorundasiniz. bu durum degismezse, sizin yerinizde olsam hic oyle sabah kahvalti hazirlayim, erken kalkayim, cocukla oturayim derdine dusmem.

bu arada cocugu suclamak da dogru degil, bu cocuk muhtemelen 17/18 yasinda bisi, akli basi ne olsun ki daha, ailesi ne diyorsa onu yapiyordur.

bol sans diliyorum. esiniz ailesiyle konusacak, gerekirse kotu olacak. yani o nasil bir performans bekliyor ki sizden acaba hic hayir dememis cok enteresan.
0
kassiopeia
(10.11.25)
Sorun ne ben anlamadim. Ayip olur diye erken kalkmak mi koca ile dizi izleyememek mi? Erken kalkmamak yegenine ayip oluyorsa kocana olmuyor mu, kocana ayip olmuyorsa yegenine niye ayip oluyor? Aksam kocanla niye dizi izleyemiyorsun? Durum zaten keyfi degil de zoraki degil mi? Cocuk aileden degil mi? Zaten bulundugunuz evde hakki da yok mu? Bunun icin bosanmakla tehdit etmek? Modern kadin deliligi bu.
-5
osssy
(10.11.25)
ailesinin kirasını abisi alacakmış ya, oradan aldıkları kira ile çocuğa 1+1 ev açsınlar madem çocuk rahat etsin istiyorlar, arada bir de size gelir misafirlik gibi.

kendi ikametlerini 1+1 evde gösterip evci gösterebilirler sanırım oraya
0
pislick0
(10.11.25)
bunun çözümü maalesef başka eve çıkmak. şu an kira ödemiyorsunuz ve bir bakıma çocuğun dedesinin evinde yaşıyorsunuz. eğer size karşı anlayışlı değillerse (-ki bence lise çağında çocuklar için günlük izin gayet de yeterli, bir evde kalmaya ihtiyaçları olmamalı) kendi evinize çıkarsanız böyle bir istekte bulunabileceklerini sanmıyorum.
+1
eileengray
(10.11.25)
"işgüzar" amcanın çocuğu size sormadan size kitlemesi ile, sizin annenizin babanızın evine kira ödemen çökmeniz genelde aynı sebepler aslında.

kendi bireysel alanınızı, huzurlu bir haftasonunuzu düşündüğünüz gibi mesela; bedavaya oturduğunuz evden gelecek kira ile anne babanın da hayat standartlarını arttırabileceğini hiç düşündünüz mü? ordan da para gelse belki turlara katılıp gezecekler, ya da tarzları değil derseniz belki arabayı yükseltecek, oturduğu evi daha güzel yaptıracak?

her şey malesef ekonomiktir. siz mesela tamamen ayrı gayri bağımsız, kirasını ödediğiniz bir evde otursanız bu tartışmalar belki hiç olmayacaktı.

değişen toplumumuzun sosyolojisi üzerine de aslında güzel bir konu bu. şikayetlerinizde kesinlikle haklısınız, 2025 yılında olacak iş değil bu tabii ki. ama siz sırf o evde para ödemeden oturuyrsunuz diye o amca kendisinde bunu hak görüyor. aslında anlatmak istediğim buydu.

aile içi, hele ki geniş aile için; asla para alan, bir yardım gören konumuna düşmeyin. para verin, yardım edin ama asla bu konuma düşmeyin. huzurunuzu, konforunuzu, dertsiz başınızı böyle sömürürler.
+10
makbur
(10.11.25)
Daha okurken canım sıkıldı. Çocuğun ebeveynlerine biraz empati yapabilme yeteneği zerk etmek gerekiyor bence. "Siz de İstanbul'da oturuyorsunuz haftasonları kalıversin işte" rahatlığına ayar oldum. Ebeveynleri daha baştan sizin hayatınız ne derece olumsuz etkileniri düşünüp bu teklifi yapmamalıydı. Sizin öneriniz ideal bana kalırsa. Eşiniz "Çalışma saatlerinden dolayı eşimle bir tek haftasonları baş başa kalabiliyoruz. Yeğen evci gelmese mi bize acaba?" desin mesela.
0
mungojerry
(10.11.25)
Her evliliğin dinamikleri ile aile yapısı farklı ve bekar olduğumdan fikir belirtmem doğru değil. Düşünceniz doğrudur yanlıştır bir şey diyemem ama takıldığım bir durum var. Bunu eleştirme olarak değil, anlamak için soruyorum.

Yazmışsınız ki: "... ben uyuyabileceğim 2 günden birinde kalkmak zorundayım çünkü ayıp." Neden kalmak zorundasınız ki, neden ayıp olsun?


Kendimi sizin yerinize koymaya çalışıyorum; haklılık payınız var. Özellikli yeni evlisiniz sonuna kadar haklılık payınız var.

Özellikle aile yapısı çok farklı. Bunu ikinci kez yazmanının doğru ve yanlış olmaması. Ben ailemden daha farklı gördüm. Erkek kişisiyim. Evli olsam ve hanımın yeğeni her hafta sonu kalmaya gelse, bir şey diyeceğimi sanmıyorum. Tabii büyük konuşmam doğru değil, şartlar değişebilir ama elimden geldiğince rahat rahat takılmaya çalışırım.
+1
put it in your appropriate place
(10.11.25)
ya siz neden hayır olmaz diyemiyorsunuz? tüm sorun burada.
+2
deartheodosia
(10.11.25)
cevaplari okudum, hem uzuldum hem sinirlendim yaw. her zaman soyluyorum, insanlar "default" kotu. kotu kalpliyiz, yarali ele isemeyiz, sadece kendi gotumuzu kurtarmaya calisiyoruz. istediginiz kadar eksileyin, cok da fifi.

oncelikle ev cocugun dedesinin yaw :) o evde o cocugun da hakki var. ben cocugun dedesi olsam ve boyle bir ariza ciksa, sizi o evden ivedilikle sepetlerim, madem torun kalamiyor kimse kalmasin derim, veririm kiraya. bu cepte dursun.

ailede boyle bir ihtiyac var, yaw belki cocugun da su anda sohbet falan etmek istedigini gore belki duygusal bir ihtiyaci var, yalniz hissediyor kendini vs. 1-2 sene bu sekilde idare etseniz sizin icin olumcul sonuclari olacagini sanmiyorum.
hadi cocuk dusunuyor olsaniz, odaya ihtiyaciniz falan olsa, ya da lohusa falan olsa bir nebze haklisin diyecem de oyle bir durum da yok. bu iki.

burda ayrica sizden istenen bir "entertaintment" degil, guvenilir bir kapi, bir adres olacaksiniz. siz bakin isinize, yok haftasonu erken kalkmak, yok aksam bilmem kaca kadar yatamamak, bunlara gerek yok ki. siz bakin isinize, cocuk zaten en fazla 1-2 sene gelir gider, sonra buyuk ihtimal kendini arkadas grubunu kurup gelmeyi kesecek.
bu da uc.

bu ayrica daha once denenmemis birsey de degil, benim tanidigim bir aile 4 sene boyunca her allahin gunu, istanbula okumaya gelen bir uzak akraba cocugunu misafir ettiler. kimsenin bu konuyu mevzu ettigini ne duydum ne gordum, surekli o eve girip cikardim. ve o sirada ciddi maddi sikintilari vardi.
+1
cooperr
(11.11.25)
Bence çok ümitsizliğe düşmeyin. Hallolmayacak şeyler değil. Moralinizi yüksek tutun.

-Okul her ne kadar "her hafta evci çıkacaksınız" dese de, bu "5 sene boyunca sizde kalacak" anlamına gelmiyor. Bu tarz kurumlarda mutlaka gelişmelere göre izlenen prosedürler vardır. Diyelim 2 ay sonra sizin şehir dışına taşınmanız gerekti, çocuğu okuldan mı atacaklar? Bir dilekçe verecek, artık evci olmayacak. Disiplin yönetmeliğine göre suç da değil. Başı da ağrımaz. Bu bir.

-Eğer düzenli olarak size gelecekse, "misafir" olmuyor artık. Bir nevi "ev halkı" oluyor. İlk bir iki haftasonu beraber takılırsınız. Sonra kendisi serbest takılır. Hiçbir ayıbı yok bunun. Siz eşinizle haftasonu rutinleriniz neyse bozmazsınız. Yani çocuk sizin düzeninize adapte olacak. Kendisini istenmeyen hissettirmeden, sevgiyle, serbest bırakın. Siz de kendi düzeninizi bozmayın. Erken mi kalktı, dolaptan bir şeyler atıştırsın kendine. Öyle ayda yılda bir gelen misafir değil çünkü. Hatta ev işlerinde siz ve eşinize yardımcı dahi olabilir.

-Eğer çocuğun sevmediğiniz, benimsemediğiniz huyları yahut çeşitli problemleri varsa tabii ki eve almak zorunda değilsiniz. Ama çocuk zararsızsa bence şimdiden olumsuz düşünmeyin. İlk aylarında şehre, okula, ortama alışmasında yardım etmiş olursunuz. Destek olmuş olursunuz. O zaten arkadaş edindikçe zamanla bir düzeni olur.

-Eğer ailenize olumsuz görüş bildirecwkseniz, eşiniz asla sizi bahane etmemeli. Suçlu olarak sizi öne atmamalı. Aile içinde işler çok karışabilir.

-18 yıllık evliyim. Yeri geldi benim yeğenim bir yıla yakın bizde kaldı. Yeri geldi eşimin ablası aylarca bizde kaldı. Çok müteşekkir oldular. Çok dua aldık. Dönem dönem evde ekstra birinin olması çok da kötü bir şey değil. Herkes sınırlarını biliyorsa, kimse kendini kasmıyorsa gündelik yaşamınız, düzeniniz sekteye uğramıyor.

Bence hemen peşinen olumsuz düşünmeyin. İlk bir ay (4 haftasonu) sonunda, eğer yapamayacağınıza kani olursanız kesin bir şekilde, sonra çocuk kurumuyla konuşur, evci izni iptal edilir. Çocukta bir olumsuzluk yoksa bence bir şans verin.
+1
yadigar
(11.11.25)
abi ev cocugun dedesinin, kira vermeden oturuluyor.. ortada bildigin royal flush var, kartlar acik :D
bunun ustune ne deseniz olsa olsa sinek ikili olur, bosuna analiz kasmaya gerek yok.
+2
cooperr
(12.11.25)
bir önceki duyurunu da okumuştum ve üzülmüştüm.

Öncelikle ev çocuğun dedesinin falan değil sizin eviniz. kira vermiyorsunuz diye çocuk gelip o evde istediği gibi kalabilir demek değil bu. öyle saçmalık mı olur ya evde kira vermeden oturuyosunuz diye dedenin tüm misafirleri arkadaşları akrabaları gelip kalsın o zaman djhffdjgh misafirhane mi orası kervansaray mı Allah aşkına saçmalamayın arkadaşlar.

çocuğun sürekli sizin evde kalması sizin aile ve ev düzeninizi tamamen bozar, böyle bir şeyi ancak çalışmayan ve aşırı geleneksel yaşayan ailelerin gelinleri kabul eder normal aile yaşantısına sahip olan kimse kabul etmez. bu çocuğun ailesi istanbuldaki askeri okulu yazdırırken size mi güvendiler? hayır. çocuğun yatılı bi şekilde orada kalacağını bilmiyorlar mıydı? size böyle bir yük yüklenmesi çok saçma ve haksızlık.

ben de istanbulda üniversite kazandığım zamanlar ilk dönem hafta sonları teyzemlere gidiyordum kalmaya. şimdi düşünüyorum da ne kadar saçmaymış annemin beni uyarması gerekirmiş gitme diye ama annem cahil bir insan olduğu için pek böyle şeyleri düşünebilecek biri olmadığı için gidiyordum. sonra bi baktım yurt arkadaşlarım hep kaynaşmışlar, hafta sonları hep bi yerlere gidiyolar vs. sonra ben ocak dışı kalmışım teyzemlere gittiğim için. neyse ben ikinci dönemden itibaren gitmemeye başladım yurtta takılıyordum artık. bence çocuğa bunu söyleyebilirsiniz, okul arkadaşların hep kaynaşır arkadaş olurlar hafta sonu gezdkleri takıldıkları için sen dışarda kalırsın vs diye korkutun bence.

ailesine de söyleyin çcouğun bu şekilde her hafta sonu gelmesi bizim açımızdan yorucu oluyor, kendi arkadaşlarımızı vs çağıramıyoruz, bazen makana ile veya kahvaltılık şeylerle geçiştrmek istediğimiz zamanlar oluyor, biz de çalışan insanlarız vs söyleyin çocuğun ailesine durumu. bence bu karşı tarafa bu şekilde anlatıldığı takdirde onların da anlayışla karşılaması gerekir. eşiniz ile beraber arayın hoparlöre verin durumunuzu anlatın. sizi de kırmak gücendirmek istemeyiz diyerek başlayın yumuşak bir tonda konuşun. çocuk için de ortamına alışması bakımından her hafta evci gelmesi iyi bi şey değil, arkadaşları kaynaşıyodur o dışarda kalıyodur vs ayrıca zorluklara tek başına vakit geçirmeye de alışması gerekiyor, hatta ders çalışması da ggerekiyor. böyle eve gelince ne ara ders çalışacak? bunları anlatın bence.

neyse bi de yukarıda da söylenmiş, bu bir hastalık durumu vs değil o yüzden mecbur değilsinz bakmaya.
-2
Sadece soruyorum
(12.11.25)
bir ekleme daha:
bu durumda bazı aileler çocuğunu tek bırakmaya korktukları zaman çocuğun bulunduğu ile taşınıyorlar. bizim öyle tanıdığımız aileler var mesela kızı kırıkkalede üniversite kazanmış aile de kızla birlikte o ile gitmiş ev tutmuşlar kız da evden gidip geliyor okula. böyle şeyler de var. ailesi bu kadar hassas ise gelip taşınsınlar istanbula. yine bu işin sorumluluğu size ait değil.
-5
Sadece soruyorum
(12.11.25)
makbur+1
cooper+1
put it in your...+1
osssy(soyleyis tarzi biraz fazla direkt olsa da)+1/2

istanbul' da kalacak yeri olmayan bekar olan kucuk kuzenim birkac senedir, evli olan buyuk kuzenimin evinde kaliyor. bildigim kadari ile simdiye kadar buyuk bir sorun cikmadi. yani her ailenin yapisi ve dinamikleri farkli. sizin derdinizi anliyorum ama bu durumu gayet normal olarak goren suruyle insan da cikacaktir.

siz de kisisel alandan filan bahsederken hollandali-amerikali, esinizin baba-annesinin evinde kira odemeden otururken turk gibi davranmissiniz. baska her konuda "modern" olup da is erkek tarafina milyonluk dugun merasimi kitlemeye gelince direkt geleneksele baglayan kadinlar gibi olmus biraz. kendi evinizde olsaniz bunlar yasanmaz.
+3
trixi
(12.11.25)
@sadece soruyorum :D

Öncelikle ev çocuğun dedesinin falan değil sizin eviniz - yaw duyuruyu acanin beyani ev dedenin, tapu dede adina. ne demek sizin eviniz asdasdasd. tapu kiminse ev onundur, dede hayattayken adamin evine mi cokuluyor, hayirdir?

vde kira vermeden oturuyosunuz diye dedenin tüm misafirleri arkadaşları akrabaları gelip kalsın o zaman djhffdjgh misafirhane mi orası kervansaray mı - yaw, COCUGUN OZ DEDESI, alooowww.. dedenin arkadasi falan degil mevzubahis.

biz de ayni topraklarda dogduk buyuduk. dedemin evi olacak, orada amcam yasiyacak. ben gidip kalmak isteyecem ve beni almayacak iceri oyle mi? niye, amcamin karisinin keyfi bozuluyormus.
iyiymi$, kafalara gel..
-1
cooperr
(12.11.25)
bence buradaki sorun evin dedesinin olmasi, cocugun ortama alisamamasi, ailesinin sehirdisinda yasamasi falan degil. sorun, op'nin cocuk istememesi ve baskasinin cocugunun sorumlulugunu da almak istememesi. cocuk sadece gelip gidecek, bir sorumluluk yok ki, demekle olmuyor bu. türkiye'de, türk aile yapisinda, evine gelen misafir yetiskin bile olsa ev sahibine sorumluluk düser.

bu durum benim ailemde sorun olmazdi.
bu durumu sahsen ben de sikinti etmezdim cünkü severim kalabalik aileleri.
ama kendim cocuk bile yapmak istemesem, buna ragmen 5 sene her haftasonu benim cocuga bak dense benim de ayarlarim oynardi.
düsünün ki kendinize ugrasmamak icin ve sevmediginiz icin araba almiyorsunuz. sonra bir aile büyügü size ev veriyor, evin garaji da var. diger aile büyügü de diyor ki evinde garaj var, benim arabayi her haftasonu sana vericem, icini sil süpür, arabayi yika, lastik basinciydi, suyuydu neydi kontrol et, her yil servise götür ve bu bes sene devam etsin.
buna sktr cekmem diyorsaniz ben de kibariye'yim.

soru sahibine: bosanma gibi laflar bence ortaya atilmamali. oyun degil yani bu. ne tehdit olarak ne uyari olarak bahsi gecmeli. agiz alistirilmamali. bir kere söyleyince bile iliskideki dengeler degismeye basliyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
@deranzo

uyan evlat, sabah oldu :D
0
cooperr
(13.11.25)
1- Bosanma kelimesini tehdit gibi kullanmasaymissin iyi olurmus. buyuk bir kelime bu. Ayip etmissin esine karsi. Bunun icin ozur dilemelisin.

2- Tecrubeyle sabit yaziyorum; bence seni asil yoran cocuk degil. 2 saat ise gidis, 2 saat isten gelis normal degil. Haftada 20 saatin! yolda geciyor. Sen zaten yorgunsun.
+1
thetruenorthstrongandfree1
(13.11.25)
bence bu işi krizi fırsata çevirerek çözebilirsiniz. niye erken kalkmak, çocuğa kahvaltı hazırlamak, kendini çocuğa hizmet etmek zorunda hissedesin ki, anası mısın babası mısın, bu da ufacık çocuk değil.

ben erkek tarafıyım. eşimin yeğeni (kardeşinin de değil, kuzeninin çocuğu) ankara'da üniversite kazandı. kyk'ya yazıldı. daha ilk ay dolmadan koskoca herif böhühüüğğğ halaaa ben yapamıyom dayanamıyom ühühüğğğ diye çıktı geldi. ne diycen gel kal dedik. öyle sadece hafta sonu da değil, full time. ilk 2 yıl bizimle kaldı, 3. sınıfta daha yakın yurt çıktı, bu sene az geliyor, hafta sonu gelip pazartesi gidiyor.

ama bizde kalıyor diye de kendimizi çocuğa hizmet etmeye adamadık. kendi yatağını kendi seriyor, sabah kendi topluyor kaldırıyor. kahvaltısını kendi hazırlıyor. tarih öğretmenliği okuduğu için (ayrıca tarihe çok meraklı da olduğu ve bu alanda epey bilgili olduğu için) 13 yaşındaki oğluma tarih özel dersi veriyor (lgs denemelerinde inkılap tarihimiz full), çocuklarla çok güzel çocuk oluyor, oğlanın arkadaşları da çok seviyor. arkadaşlarını yanına kitleyip hadi bunları gezdir oyala diyip yolluyorsun, bir güzel oyun abisi oluyor. eve gelmeden önce arayıp "akşama misafir var bi evi süpürüver, ortalığı toparla" diyorsun evi hazırlıyor. biz mesela şu anda okul ara tatilde, çıktık tatile geldik, çocuk evde kediye bakıyor.

oğluma abi oldu, bedava özel öğretmen oldu, arkadaşlarına oyun abisi oldu, bize zor durum yardımcısı oldu. bir zorluğu, külfeti de yok, geç kalkılacaksa geç kalkıyoruz, bu yatağını toplayıp hazırlanıp gidiyor. akşam geliyor, geç geleceksek yemeğini koyup yiyor. misafir gibi ona özel ayrıcalıklı bir hizmet yok. o evde diye kendimizden esirgediğimiz bir şey yok. biz film izleyeceksek, o izlemek istemiyorsa gidiyor odasına oyun oynuyor. ya da oturup bizle izliyor. durduk yere ikinci çocuğumuz oldu.

misafir gibi davramayın. evin, ailenin üyesi olsun, zaten usanırsa "eeh bunlar beni hizmetçi gibi kullanıyorlar" diyip gelmez. kalma fikri ağır basıyorsa da aile üyesi olarak üzerine düşeni, hatta fazlasını yapsın, yaptırın.
+2
kibritsuyu
(13.11.25)
benim de anlatmak istediğim aşağı yukarı @kibritsuyu'nun dediği şeylerdi. Yani denenir, olumlu da sonuçlanabilir. Olumsuz bir durum olursa da, o zaman karar verirsiniz. Şimdiden peşinen kötü olacak diye şartlanmamak lazım. Can sıkıcı şeyler olursa aksiyon alınır. En azından peşin hükümlü davranmamış, bir olumsuzluğa binaen eyleme geçmiş olursunuz. O zaman da çocuk ister başka yerde kalır hafta sonu (kontrol edilmiyor nerede kaldığı) ister dilekçe verip daimi yatılıya geçer.

Tabii şöyle bir gerçek de var, kibritsuyu örneğinde aile çocuklu ve yaş farkı daha fazla. Evde kalan üniversiteli de olsa göze daha bir "bebe" gözüküyor. Daha rahat davranıyor evdekiler...
+1
yadigar
(13.11.25)
(1)

Konut projesi

arbre
Ben de başvurmak istiyorum ama bunda da torpil var mıdır? Çıkma ihtimali var mı? Bir de ödeme planı mantıklı mı? Yani herhangi bir konut için çekilen krediye göre avantajlı mı? Bana tek avantajı sağlam ve yeni olması geliyor. Sağ olun.
Ben de başvurmak istiyorum ama bunda da torpil var mıdır? Çıkma ihtimali var mı? Bir de ödeme planı mantıklı mı? Yani herhangi bir konut için çekilen krediye göre avantajlı mı? Bana tek avantajı sağlam ve yeni olması geliyor. Sağ olun.
-5
arbre
(09.11.25)
sabah bu konuyu konuşuyorduk. iş yerinden bir arkadaş önceki sosyal konut projesine başvurduğunda bi telefon gelmiş parti ve ilçe teşkilatına üye ol demişler. olmamış. konut da çıkmamış :D
tokide herkes torpille ev alıyor diyemem. ailem de aldı mesela. ama her işte olduğu gibi mutlaka bunda da vardır bir şey.
+1
elorelia
(10.11.25)
(12)

Hastanedeki hasta ziyaretine ne göturebilirim

egerbiryolcu
Apandist ameliyatı olduKendisine sormadım gelme demesin diye ama görüş oluyordur değil mi?
Apandist ameliyatı oldu
Kendisine sormadım gelme demesin diye ama görüş oluyordur değil mi?
0
egerbiryolcu
(09.11.25)
gelme dmee ihtimali varsa niye gidip de insanlari hasta yataginda rahatsiz ediyorsunuz yaw. cicek yolla
-5
ala09
(09.11.25)
@ala09

Tabii ki nezaketen yine soracağım önceden. gelme deme ihtimali de evim hastaneye üç dört saat uzak mesafede diye öyle tahminde bulundum. E gitmesem de bu defa destek olmamisim gibi olmaz mı?
0
🌸egerbiryolcu
(09.11.25)
Mandalina, armut, muz
-1
arbre
(09.11.25)
Ziyaret saatleri için hastanenin web sitesine bakın, kafanıza göre gitmeyin. Çiçek göndermeyin/götürmeyin, hasta odalarına almama ihtimalleri çok yüksek. Bir şişe kolonya, özellikle refakatçisi varsa meyve suyu/meyve vs yeter.

Edit: 3-4 saat mesafeden gitmenize gerek yok bence ya. "Geçmiş olsun, bir ihtiyacın var mı getirebilirim" diye mesaj atın, sonra evine gidersiniz. Ben ameliyat olduğumda kimse gelmese de rahat rahat uyusam istiyordum, anestezi sersemliğiyle uyku çok tatlı oluyor :)
+1
kobuzchu kiz
(09.11.25)
havlu, pijama, terlik, meyve, süt götürebilirsiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.11.25)
hocam normal şartlarda apandisit ameliyatı olduysa ameliyattan sonraki gün zaten taburcu olur. apandisti patladıysa uzun süre yatabilir.


buna istinaden göütereceğiniz şeylerin hasta eve dönerken yanında taşırken zorlanmaması ve hastane odasında bırakmamasını gerektiren şeyler almanızı öneririm.

mesela bi tane 5 litrelik su. bi kolonya, bir adet kağıt havlu hani varya tek top büyük olanlar ve bir meyve suyu, süt bu standart pakettir. belki biraz meyve alabilirsiniz. muz mandalina vb.
0
Fodera
(09.11.25)
@fodera
Patlamış maalesef
0
🌸egerbiryolcu
(09.11.25)
çok geçmiş olsun dediğim şeyler halen geçerlidir. ihtiyaçları olacaktır.
0
Fodera
(09.11.25)
1- bazı pastanelerde ekler, tartolet gibi tek atımlık pastalar oluyor, küçük bir kutu götürebilirsiniz, diğer gelen ziyaretçilere de ekram ederler
2- kolonya, ıslak mendil, kutu selpak mendil gibi küçük bir hijyen paketi de olur.
3- kolay yenilebilen muz, mandalina, meyve suyu, karton bardak eşliğinde :)

geçmiş olsun
0
exlibris
(09.11.25)
pasta kuru pasta kesinlikle olmaz. çok fazla pasta, pastahane mutfağı gördüm.lütfen bana güvenin. günümüzdeki pastahanelerin yüzde 90ının ürettiği ürünler hasta insanı boşverin sağlam adamı sakat eder vallaha.

kuru pastanın raf ömrü ortalama 3 ay, ekler gibi sütlü tatlılar üç günde tüketilmesi gerekirken on güne yakın vitrinde bekliyor.
0
Fodera
(09.11.25)
peçete, muz, meyve suyu.
0
elorelia
(10.11.25)
gardaş şöyle köşkeroğlundan 2 kg baklava al götür. ameliyat oldu enerjisi düşmüştür yesin. görüşe gittiğinde baktın kapıdan sokmuyorlar güvenliğe veya oradakilere verirsin baklavayı onlar içeri alırlar seni.
-2
joooper
(10.11.25)
(5)

Yeni dogacak bebege isim

tars gibi komik
Selamlar;Aklimda “roman” ismi var. Soyadimizla da pek uyumlu ne dersiniz? Muhafazakar anadolumuzda sorun yasanir mi:)
Selamlar;

Aklimda “roman” ismi var. Soyadimizla da pek uyumlu ne dersiniz?

Muhafazakar anadolumuzda sorun yasanir mi:)
-4
tars gibi komik
(09.11.25)
Ömrü boyunca çingene muamelesi görmesini göze alıyorsan yapıştır gitsin.
+12
kizil karga
(09.11.25)
Herhangi bir “dalga geçme” konusunda zaten çocuk dediğin her şeyle dalga geçer buna göre yol alamayız.
“Ömrü boyunca farklı muamele görür” biraz abartılı sanki. Sorun yaşanmaz merak etmeyin.

Bence gayet güzel, cool, enternasyonel bir isim. Sevdim.
-11
mutekebbir
(09.11.25)
yurtdisinda yasiyorum, esim yabanci, bebegime roman adini koymam. türkiye'de yasasam asla koymam. hem, bu ne bicim isim ya yabanci dilde bile cirkin, diye düsündügümden hem de türkiye'de karsilasacagi sorundan. türkcede roman kelimesinin anlami bellidir. cocuga cingen diye isim koymuyorsaniz, roman da koymayin.
muhafazakar anadolu'ya göre düsünmek bile yersiz bu isimde, direkt koc kolejinde bile tsk malzemesi ismi. güzel diyen yalan söylüyordur.
soyisimle uyak yakaladiysa erman koyun, yaman koyun, süleyman koyun ama roman nedir?
arman benim türkcede en sevdigim isim, burada her isim duyurusuna da yazmisimdir. fikir olmasi icin yazayim.
+7
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.11.25)
tik vermemişsiniz ama kızıl karga +1
+1
elorelia
(10.11.25)
Yapma
0
sadakatsiz
(10.11.25)
(3)

Uçak bileti isim soyisim karışıklığı

yercekimini kendine ceken adam
Merhaba, bir dalgıçlık sonucu isim soyisim ters olacak şekilde uçak bileti almışım. Yurtdışı uçuşu, bir problem olur mu? Değiştirmem gerekir mi? Gerekirse en kolay nasıl olur yardım rica ediyorum. Uçuş yarın 19.15'te
Merhaba, bir dalgıçlık sonucu isim soyisim ters olacak şekilde uçak bileti almışım. Yurtdışı uçuşu, bir problem olur mu? Değiştirmem gerekir mi? Gerekirse en kolay nasıl olur yardım rica ediyorum. Uçuş yarın 19.15'te
0
yercekimini kendine ceken adam
(06.11.25)
Müşteri hizmetleriyle iletişime geçtin mi? Onlar yardımcı olur diye düşünüyorum.
0
himmet dayi
(06.11.25)
bildiğim kadarı ile belli harf hatalarında vs yer hizmetlerinin insiyatifinde oluyor ama sizde değişik bi hata olmuş. görüştünüz mü? sonucu merak ettim.
0
elorelia
(07.11.25)
Degistirmeniz elbette gerekli fakat degistirmeyebilirler, dolayisiyla ucamayabilirsiniz cok yuksek ihtimalle. Ucus firmasinin musteri hizmetlerini arayin net bilgi alirsiniz.
0
bosver nicki
(07.11.25)
(3)

Şu adreste çalışan için nerelerde oturmak lazım? (Ankara)

infernalcadre
Yürüyerek, metro ile veya otobüsle nispeten kolay tek vasıta filan ulaşım için nerelerde oturmak uygun olur?Ergazi Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı Yenimahalle Ankara
Yürüyerek, metro ile veya otobüsle nispeten kolay tek vasıta filan ulaşım için nerelerde oturmak uygun olur?

Ergazi Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı Yenimahalle Ankara
0
infernalcadre
(06.11.25)
eryaman ya da batıkent
0
jelly bear
(06.11.25)
yani batıkent çok yakın ama ankara toplu taşıma sistemi bir garip olduğu için batıkentin içinden istanbul yoluna direkt bir hat yok bildiğim kadarı ile. yürüme mesafesinde yerler olsa da kışın köpekler vs ben tercih etmezdim açıkçası. tam adresi bilsek aslında daha iyi olabilir. bitişik mahallede oturuyorum.
0
elorelia
(07.11.25)
balgat.

bütçene göre semt değişir. zenginsen çukurambar daha uygun bir şey arıyorsan gökkuşağı veya cevizlidere. daha orta halli olsun diyorsan çiğdem veya 100. yıl.
0
hold the door
(07.11.25)
(4)

Silinen entrylerimi bulamıyorum

Supremei
Sildiğim entrylerime bakabiliyordum, ama şuan bir türlü yerini bulamadım, acaba artık göremiyor muyuz, yoksa mobilden baktığım için mi göremiyorum
Sildiğim entrylerime bakabiliyordum, ama şuan bir türlü yerini bulamadım, acaba artık göremiyor muyuz, yoksa mobilden baktığım için mi göremiyorum
0
Supremei
(06.11.25)
webde; sağ üstte ben - mesaj - olay sekmelerinin yanındaki üç noktaya bas, orada çöp var. silinen entryler orada.

uygulamada ise profiline girdikten sonra sağ üst köşede ayarlar işareti var. orada çöp sekmesinde.
0
elorelia
(06.11.25)
hizliresim.com ben mi göremiyorum bende mi gözükmüyor
0
🌸Supremei
(07.11.25)
telefonda da gözükmüyor pc de de
0
🌸Supremei
(07.11.25)
bende kanallar'ın hemen altında çöp var. sizde görünmüyor evet. sildiklerinizi de sildiniz belki.
0
elorelia
(07.11.25)
(12)

Ticaret veya zanaat neden ilgi görmüyor sizce?

michael harddd
Bu devirde masabaşı iş kovalamak için saçma sapan bölümler okunurken neden insanlar zanaate veya ticarete yönelmiyor küçük yaşlarda?
Bu devirde masabaşı iş kovalamak için saçma sapan bölümler okunurken neden insanlar zanaate veya ticarete yönelmiyor küçük yaşlarda?
0
michael harddd
(05.11.25)
Sermaye gerekiyor. Örneğin, Bir berber dükkanı açabilmek için dükkan kiralaman gerek, mobilyalar, malzemeler vs. derken başlangıç maliyeti çok yüksek oluyor.

Belirli bir süre zararına çalışması gerekecek, o sıra geçinebilecek mi mesela?

Ayrıca “küçük tatlı bir şirin kafe”cileri hatırlatırım.
0
substituent
(05.11.25)
cunku boomerlar cocuklarin kulagina "diplomaa diplomaaaaa" diye sayiklayip durdu ve durmaya devam ediyor.
+2
cooperr
(05.11.25)
isyeri sahibi olursan,
günde en az 12 saat calisirsin,
maaşlı iş yerinde ise toplasan 6 saat çalişmazsin.
+2
designer
(05.11.25)
Zanaat ve ticaret bir girişim, cesaret işi. Yığının tercihi ise diplomalı garanti iş.
Aradaki fark bu bence. Yığın risk almak istemiyor. esasen bu devirde salt diploma peşinde koşmak en büyük risk farkında değil pek çoğu. Diplomayı alıp iş bulmaya çalıştığında farkediyorlar geç olarak.
+1
ezkaza
(05.11.25)
Çırak bulamıyorum diyen bir ticaret ve zenaat erbabı mı var? İlgi görmediği çıkarımını nasıl yaptık?
+2
Mirket
(05.11.25)
Hangi maaşlı işte 6 saat çalışılıyor hemen gidelim oraya. Özel sektörde 12 saat çalışanlar var.

@mirket Çok var.
0
🌸michael harddd
(05.11.25)
michael harddd +1

hakkaten ya. her işi kendi işiniz gibi sanıyorsunuz:)
0
nothing in my way
(05.11.25)
Çünkü her yere apartman şeklinde üniversite açıldı ve baraj kaldırıldı. Üniversite sınavında sıfır çeksen bile yerleşiyorsun. Yerleşince (dandik üniversitelerde, iki yıllık okusan bile) kendini üstün gören psikolojiye giriyorsun. Üniversiteler azaltılsa, sınav zorlaştırılsa, kontenjanlar düşürülse durum farklı olur
+1
cemallamec
(06.11.25)
yurt dışındaki gibi liselerde farklı dersler önerilmeli; mesela çeşitli atölyelerin, farklı üretim pratiklerinin dersleri olabilir. öğrenciler de kendi ilgi alanlarını keşfetme imkanı bulur böylece. tabii türkiye'de liseleri böyle kurumları çevirmek için gereken altyapıyı sağlamak imkansız. lisedeki opsiyonlar çeşitlenirse insanların farklı alanlara teşvik edileceğini düşünüyorum. eş zamanlı olarak, üniversite sınavı da evrilmeli.

zanaat ve ticaret aileden gelen bir durum olmadıkça kurması ve tutunması çok güç alanlar. bir işin sermayesinin ve operasyonlarının sizin sorumluluğunuzda olmasıyla beyaz yaka olarak koca operasyonun sadece bir üyesi olarak çalışmak çok eş durumlar değil. sermaye olsa bile risk alma cesareti herkeste yok.

gerçek michael hardt ne derdi acaba
0
eileengray
(06.11.25)
Yani bir kere çevrende sana bu yolu gösterecek yoksa bir insanın zanaat ya da ticaret ile alakası olması o kadar kolay değil.
Misal benim ailemde bunda olan bir kişi bile yok.
Ve benim bu işi yapan arkadaşlarımın hepsi de ailesi tarafından bu ortamlara sokulmuş kişiler. Misal babası inşaat yapmis; o da kendi insaat yaptı.
Babası ticaret yapıyordu; kendi de yaptı.

Bir de bu işlerin çoğunun genel çalışma ortami, en azından baslarda, çok sa güzel değil. Yani herkes araba tamiri der ne bileyim elektrikçi der; vallaha biz daha yeni yazlığı komple yaptırdık misal. Usta yanında iki kişi ile geldi. Vallaha sabahtan akşama kadar çalıştılar, cumartesi de çalıştılar pazar da çalıştılar.
Türkiye'de çoğu insan bu meslekleri yapan başarılı kişilerin hayatını görüyor da hiçbir şekilde haftasonu bile calisanlari, günde kac saat çalıştığı bile belli olmadan calisanlari, vücut ile yapılan işin kisiye bindirdigi yükü düşünmüyor.
Bir de ticaretin finansal riski var, zanaatin de farklı riskleri. Misal daha yeni elektrik ile alakalı eğitim aldım. Eğitim sırasında kazalarla alakalı şeyler okudum, bir sürü elektrik tesisatı yaparken ölen ya da yaralanan insan örnekleri. Benim misal ofiste çalışırken tek riskim takılıp düşmek ya da kahve falan dökmek yani.
Bir de yani bundan 15 sene önce bu meslekleri kimse önemsemiyordu çünkü ofis işleri yeteri kadar para kazanıyordu. Şu an kazanmiyor. Ofis isleri gene insan gibi para kazansa gene kimse onemsemez. Bir de tabi herkes el isine yönelirse supply vs demand olayından onun da gelirinin dusecegi olayi var.
0
logisticsmanager
(06.11.25)
klimalı ofiste excell doldurup mynet okey oynayarak 250k kaldırmak varken kim neden komik fiyatlara hayvan gibi çalışsın. benim zanaatim var ben de çalışmıyorum. ayrıca kapital lazım +1.
+1
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(06.11.25)
''eskiden başkasının işinde cumartesi günü bile çalışıyordum. şimdi kendi işimi yapıyorum, artık pazar günleri bile çalışıyorum.''
0
elorelia
(06.11.25)
(8)

temu'nun aliexpressten ne farkı var?

messina123
Bu siteden bir şey aldınız mı? çer çöp dolu. saçma sapan ürünler var. insan bunlara neden para verir ki?
Bu siteden bir şey aldınız mı? çer çöp dolu. saçma sapan ürünler var. insan bunlara neden para verir ki?
-2
messina123
(04.11.25)
ne alırsan o geliyor aslında yani çöp alırsan çöp gelmesi normal. çok iyi şeyler aldığım da oldu. oyuncak, çakma lego, takı (evet kanserojen biliyorum, çanta, maket...

kargo ücreti yok bir de. aliexpresste var bildiğim kadarı ile.
0
elorelia
(04.11.25)
Bence hicbir farki yok. Hatta Almanyada bu urunlerden kaynaklanan kaza ve yaralanmalari sigortalar karsilamayi reddediyor. Ama insanlar yine de aliyor. Bilmiyorum :)
0
truf
(04.11.25)
ali'de olmayan şey temu'da olabiliyor. ali'de pahalı olan temu'da ucuz olabiliyor mesela. ayrıca sana göre saçmasapan olan şey bana göre ilginç ve güzel olabilir. kime göre, neye göre saçma?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.11.25)
Son saçma sapan gümrük vergisi oranlarına rağmen bazı şeyler daha ucuza geliyor. Mesela kozmetikler için masaüstü düzenleyici gibi bir şey bakıyordum, Temu'daki ürünün aynısı (fotoğrafları bile aynı) Trendyol'da 2,5 katı fiyata satılıyor. Dikiş makinesi aksesuarı bakıyorum, aynı Çin malı şeyler burada 2-3 katı fiyata satılıyor.

En uç örneği, tela yapmak için bir alet var, dört ayrı boyda. Ben dördüne birden gümrük vergisi dahil 300 liradan az verip Temu'dan alırken burada aynısının bir tanesini 600-700 liraya satan site vardı.

Zaten burada üretilmeyen ve Çin'den getirtilip satılan şeyler için gayet makul olabiliyor. Çok güzel bir kumaş makası, plastik riga cetvel takımı, giysi etiketi, kediye ilaç içirme şırıngası (burada tanesi 130-150 lira, ben aynı fiyata 4 tane aldım), gözlük pabucu, çanta sapı gibi bir sürü şey aldık, ben ara sıra yine bir şeyler alıyorum.
0
kobuzchu kiz
(04.11.25)
farkı yok temuda şu güzellik var gümrükten geçmeyecek ürün alamıyorsun kargo vergi her şey içinde oluyor.

aliexpresste kargoya ayrı para ve bazen vergiyi kapıda ödemek gerekebiliyor.

çok gerekli şeyler de satılıyor aslında. ve trden ucuz çoğu şey. arabanın tüm aksesuarlarını burdan aldım hiçbiri de çöp değildi.
0
jelly bear
(04.11.25)
daha dün akşam birkaç şey sipariş verdim, keşke vermeseydim dedim sonradan.
araç içi multimedyayı kablolu carplay/android auto'yu kablosuza çeviren aparat aldım iki tane. benimki kablosuz ama belki daha da hızlandırır diye düşündüm.

sonra bagaj rafının plastik vida/kopçasından aldım.

bir de anahtarlık kılıfı.


vergiler dahil 2000 tl ödemiş oldum ama yurt içinden alsaydım daha ucuza gelirdi sanki. 150-200 tl kardayım sadece. ha, değer miydi? zerre değmezdi bana kalırsa ama deneyim olsun diye ilk kez alışveriş yaptım oradan.
0
m e b
(04.11.25)
Bir kaç saat önce aras kargo aldığım ekskavatörü getirdi.kedi kumuyla hafriyat yaptım evin içinde.arada ortağımı aradım geldi beraber oynadık sonra onada bir damperli kamyon siparişi verdik.pil bitince buraya geldim duyurunu gördüm.

9000 liraya lavabo bataryası almıştım,aynısı 1200 lira.legonun amcasının oglu setler var bedava.sepette duran kaçakçı çantası var,çadır var,yılbaşı süsleri,ledler.bşr sürü şey alıyorum,sonra onları çevremdekilere dağıtıyorum.adama tornavida seti verdim çocuk gibi sevindi.

Beni çok eğlendiriyor.
+2
duptıs
(04.11.25)
Geçenlerde temu'dan gerçek deri bir fotoğraf makinesi çantası aldım. öyle 100-200 liralık bir şey değil. Ama iddia ediyorum, o fiyata o kalitede bir çantayı başka hiçbir yerden bulamazsın. Temu sadece çer çöp yeri değil. Çer çöp de var, ilgilenirsen. Mesela özel üretim vidalar var lavabo vs. montajı için. Her yerde bir tanesi 300-500 liradan satılıyor, saçma sapan fiyatlar. Temu'da 10-15 lira.
0
himmet dayi
(04.11.25)
(15)

Hangi temayı kullanıyorsunuz?

sekizdokuzon
Hello kitty kullanmak istedim ama yazıları okumak zor oldu (benim gözüm bozuk). Portakal çiçeği bayağı iyiymiş, bir süre buradan devam edeceğim.Siz hangisini kullanıyorsunuz?Teşekkürler.
Hello kitty kullanmak istedim ama yazıları okumak zor oldu (benim gözüm bozuk). Portakal çiçeği bayağı iyiymiş, bir süre buradan devam edeceğim.

Siz hangisini kullanıyorsunuz?

Teşekkürler.
+1
sekizdokuzon
(04.11.25)
Dümdüz karanlık mod.
Yıllardır bunu bekliyordum çok iyi geldi bana.
+2
mutekebbir
(04.11.25)
mobilde karanlık mod
webde de karanlık kullanmak istiyorum ama yazılar okunmuyor. gölgeli gibi geliyor. o yüzden standart tema maalesef.
+1
elorelia
(04.11.25)
desktop standart, mobil karanlik.

guzel temalar var gibi ama standart'a neredeyse 20 yildir cok alistim, desktop'ta onu degistirmem sanirim.
+1
lemmiwinks
(04.11.25)
ocean. gayet beğendim. genel olarak telefonda da, bilgisayarda da hep açık renk kullanırım.
+1
co2s2
(04.11.25)
güz hasadı (zaman ilac degil insanlar unutkan'dan)
+1
yazar yazmaz yazan yazar
(04.11.25)
Hem bilgisayarda hem telefonda karanlik kullaniyorum. Farketmemisim boyle temalarin oldugunu, gormustum duyuruyu ama bakmamisim. Bi ara denerim digerlerini de
0
fakyoras
(04.11.25)
ben düz biriyim haliyle en düz halini kullanıyorum
0
Sadece soruyorum
(04.11.25)
HelloKitty'yi ben yaptım. Biraz deneme/yanılma teması gibi oldu o. Diğer yaptığım temalardan farklı bir yöntem kullandım. Logosu da yazı değil, görsel şekilde mesela. Ancak şu an onaylanmış olsa da henüz o tema için Beta versiyon diyebilirim.

Bu ve benzeri geribildirimler olur ise düzeltmeler yapıp tekrar onaya yollayacağım.

Ve evet, yazı renklerinin göz kanattığının farkındayım. Değiştireceğim daha koyu bir renkle.

Son olarak, Kitty fikri bana ait değil. Hakkını yemiş gibi olmayayım, @compumaster rica etti böyle bir şeyler yapabilir misin diye. Benim de css bilgim pek yok ama yaparım dedim. İlk çıkan iş bu.

Diğer temaları (Kahve ve BubbleGum) kendim yaptım uyumlu olabileceğini düşündüğüm renklerle.

edit: şöyle düşünüyorum yazıları. nasıl?
i.imgur.com
0
himmet dayi
(04.11.25)
evet daha iyi, su anki hali cok pembe :)
bence tepedeki alanin arka fonuyla da oynayabilirsin,
bir de iconlari ibb.co bu hale getirek siteyi tam bir hellooooooooo kitttttttyyyyy yapabilirsin :) (crop edip tek tek gemini nano banana gonderirsen yapar herhalde toplu halde yapmiyor :()
0
compumaster
(04.11.25)
ocean
0
cooperr
(04.11.25)
photshop işini çözersem onu da halledecem. son çare malum ortamlardan portable bir ps bulacağım artık :)

arkaplanı da dediğin gibi azıcık şey edeyim temayı kullanan 2 kişi kör olmadan :d
0
himmet dayi
(04.11.25)
bu arada ocean biseysorcaktim'a ait. onun sayesinde bu tema mevzuusu basladi, herkes tesekkur etsin.
+1
compumaster
(04.11.25)
ocean. çok çok iyi.
0
koela
(04.11.25)
tema mevzusu iyi oldu. siteye biraz kan can geldi :)

harici eklentilerle, sitelere css ekleyip rengini şeklini az çok düzeltebiliyoruz zaten, başka bir duyurunun altında bu konuda ufak bir önerimi belirttim sağolsun compumaster hızlıca geliştirmeyi tamamladı. teşekkürler.

ben de ai yardımı hızlıca ile bir kaç tema oluşturdum.

---
oluşturduğum temalarla ilgili rahatsız edici bug'lar, okunmayan yerler, iyi görünmeyen butonlar vs varsa iletin müsait olduğumda düzeltirim.
+1
biseysorcaktim
(04.11.25)
HelloKitty revize haliyle yayında! Bekleriz :d
0
himmet dayi
(04.11.25)
(11)

Ayda 2 kilo nasıl verilir?

Kahvedesu
Çok yemek yemiyorum. Akşam 6'dan sonra hiç yemiyorum ama 1 kilo bile veremedim.
Çok yemek yemiyorum. Akşam 6'dan sonra hiç yemiyorum ama 1 kilo bile veremedim.
0
Kahvedesu
(04.11.25)
Kardiyo kesinlikle. Spora gitmiyorsanız düzenli koşu, hızlı yürüme.
0
thor44
(04.11.25)
hareket etmeden kilo verilmez. işlenmiş karbonhidratı kesin, akşam yemeyin. bunların haricinde istediğinizi istediğiniz kadar yiyebilirsiniz. yeter ki çoooook hareket edin.
+1
co2s2
(04.11.25)
ben iki ayda 6 kilo verdim, sıfır hareket ile. ama benim listemi diyetisyen hazırlamıştı ve protein ağırlıklı bi diyetti. hatta ara öğün vardı ve ben daha az kalori almış olmak için ara öğün yapmıyordum ve diyetisyen (kendisi tıp mezunu bir doktordu) az yiyerek kilo verilmez demişti. muhtemelen almanız gerekenden fazla kalori alıyorsunuz ve kaloriyi de yanlış yerden alıyorsunuz. chat gpt güzel liste yapıyor aslında.

ha spor yapabiliyorsanız tabi ki spor yapın. sadece sporsuz da olabileceğini belirtmek istedim.
+2
elorelia
(04.11.25)
aralıklı oruç (20:00/12:00 arası şekersiz çay, kahve, sade soda dışında bir şey yok, çaya bir dilim limon bile koyulmayacak) ve günlük 1 saat tempolu yürüyüş yaparsanız, metabolizmal bir rahatsızlığınız yoksa rahatça kilo verebilirsiniz. ben aralıklı oruca kilo vermek için başlamıştım, sonradan hayat tarzım oldu kahvaltıyı artık hiç aramıyorum. öğlen tercihen bir tavuk pilav, akşam da sebzeli bir ev yemeği, bu iki öğün arasında da elma, armut, muz gibi meyvelerden bir ara öğün kafi geliyor. pilav olarak basmati veya bulgur tercih etmeyi, iyi bir sindirim bağırsak düzeni için ev yapımı probiyotikler (ev yoğurdu, kefir vs) tüketmeyi ve bol su içmeyi unutmayın.
0
phoarbix
(04.11.25)
Chat Gpt'ye boyunu kilonu, yaz, dolapta neler var onları da yaz. Ayda iki kilo vermem lazım bana günlük yemek programı hazırla de.

Hazırlasın. Yediğin her şeyin fotoğrafını yükle ki kalori hesabını da yapabilsin.
0
Mirket
(04.11.25)
Ödem atmaya odaklan, alkol ve karbonhidratı sınırla ve aç kalmamaya bak. Aç kaldığında kortizol düzeyin yükseliyor, hem uyku düzenin bozuluyor hem de kilo veremiyorsun. ChatGPT bayağı yardımcı oluyor+1
0
sekizdokuzon
(04.11.25)
Kilo verme aşamasında olay az yemek /çok yemek değil aslında.
Ben bir süre hyper keto yaptım ve çok kısa sürede büyük fark gördüm.
Tatilde ara verip üzerine tekrar kilo alınca da bu sefer aralıklı oruç+hyper ketoya birlikte başladım hem hızlı hem de güzel sonuç alıyorum.
Önemli olan şey yaptığın kaçamağın devamını getirmemek kaçamak tek seferlik kaldığında sıkıntı olmuyor.
Spora devam etmiyorum ama sıcak havalar gittiğinden beri bol bol yürüyorum üşenmezsem evde bazen denge tahtası çalışmaya çalışıyorum.
Ben de bu süreçte chatgptden büyük yardım aldım yediğim her şeyi ona danışıyorum güzel yönlendiriyor.
0
mutekebbir
(04.11.25)
1 kilo = 7000 kalori.
günde 500 kalori açık bırakırsan ayda 15bin kalori yapar. bu da 2 kiloya denk gelir.

bunun başka da bir hesabı yok.

yediğin ile harcadığın arasında 500 kalori bırakacaksın.

"çok yemiyorum" diyorsun, ne yediğini biliyor musun. veya ne harcadığını?
tek tek kalori hesaplamıyorsan büyük ihtimalle fazla yiyorsun.
+3
tchuck
(04.11.25)
tchuck +1

ben birkaç kilo fazlam olduğunda fat secret uygulmasına yediklerimi kaydetmeye başlıyorum. günlük 1500 kaloriye ayarlıyorum. zaten günde max 1500 kalori ayarlarsan 1 ayda 2 kilo verirsin. (günlük 500 açık olursa 1 ayda 15 bin açık oluyo bu da 2 kiloya tekabül ediyo.)
0
Sadece soruyorum
(04.11.25)
1 saat yürüyorum günde bazen de iki ama gitmiyor kilo. Akşam da genelde salata yapıyorum.
0
🌸Kahvedesu
(04.11.25)
heh
0
kirmizibalina
(06.11.25)
(24)

Arada kalmak

camlicagazoz
Merhabalar,15 kasımda aile dostumuzun oglunun dügünü varmis. Annem aradı söyledi. Dügün de oturdugumuz yere 1.5 saat mesafede. Annem de şey dedi. Öglen gideriz, dügünden sonra da geliriz dedi. Dügün saat 19:00' da.Eşim 15 kasimda 38 haftalik hamile olacak. Yani ben gitmeyecegim dedi ve haklı da. Ama
Merhabalar,

15 kasımda aile dostumuzun oglunun dügünü varmis. Annem aradı söyledi. Dügün de oturdugumuz yere 1.5 saat mesafede. Annem de şey dedi. Öglen gideriz, dügünden sonra da geliriz dedi. Dügün saat 19:00' da.

Eşim 15 kasimda 38 haftalik hamile olacak. Yani ben gitmeyecegim dedi ve haklı da. Ama ben anneme söyleseme annem beni bastiracak. Bir sey olmaz gibisinden. Çekiniyorum da annemden. Ama eşim de hakli. Ne yapacagim ben?
-2
camlicagazoz
(03.11.25)
Öncelikle annenizden çekinmeniz yanlış çünkü sizin bir aileniz var.
Kaldı ki eşiniz o dönem 38 haftalık hamile olcakmış ve düğün de oturduğunuz yere 1.5 saat mesafedeymiş allah muhafaza doğum gerçekleşse yada olmamasını temenni ederim ama aksi bir durum olsa eşinizin yanına gitmeniz 1.5 saatinizi alacak. O dönemde olmanız gereken yer düğün değil eşinizin yanı bence. Bu şekilde açıklama yapabilirsiniz annenize.
+4
mermaidd
(04.11.25)
ben aileye bir butun olarak bakiyorum, kendi annem/babam/kardesler ve hanimin annesi/babasi/kardesleri..

annem beni al bu dugune gotur getir derse, yaparim. bu iki kez yaptim, hanim gicirdadi, cok da fifi dedim gectim. yine gotur derse yine gotururum.

senin hanim 38 haftalik hamile olabilir ama bu cocugun o gun dogacagi anlamina gelmiyor, bunun onceden bazi belirtileri var. Tavsiyem birkac gun onceden doktora gotur, dogumla ilgili bir gelirme var mi baktir. Eger hersey sakin ise o zaman 1.5 saat cok bir yol degil, acil bir durumda erken cikar donersin. Yok eger doktor eli kulaginda heran gelmeniz gerekir derse ayri mesele. Biz mesela son kontrolden sonra ayni gun hastaneye gittik dogumu baslattilar, 48 saat sonra dogum gerceklesti.
-19
cooperr
(04.11.25)
Bence bu tip soruları burada sormayın.
Burada 'Bir ilişki sorusu sorulsa da kadını haklı görsem.' diye bekleşen büyük bir güruh var. Anne kutsaldır, ne derse yapılır.
cooperr +1 diyorum.
-14
Mirket
(04.11.25)
Ben anlamadim anneniz istiyor diye 38 haftalik hamile esiniz dugune mi gitmek zorunda? Yoksa siz mi gitmek zorundasiniz? Ikisi de yetiskin olmus kendi ailesini kurmus (ya da olamamis/kuramamis) bir insan icin fazlasiyla absurt de, esiniz gitmeyecegini soyleyemiyorsaniz bir tik daha enteresan geldi. Yani ne yapacagim ben diye sormaniz da enteresan, esimi yalniz birakmayacagim demek yeterli olmali. Siz annenizin kocasi degilsiniz.
+7
kassiopeia
(04.11.25)
18 yıllık evliyim. Ailem de klasik anadolu (hatta doğu) ailesi. Anneme de inanılmaz düşkünüm. Tüm kardeşler arasında anne-babamla en çok ilgilenen, rızalarını alan da benim. Bunları belirtmiş olayım önce.

Eşiniz hamile olmasa ve düğüne gitmek istemese yine haklı. Zorlamamak lazım. Annenizin de böyle bir hakkı yok. Ama 38 haftalık hamile bir insanın değil 100 km, yan mahalledeki düğüne dahi katılmaması anlayışla karşılanmalı normalde. Kaldı ki, aileden birinin düğünü bile değil… (Yazdığınız tam net anlaşılmıyor. Bunları “eşimin gelmek istememesini anneme nasıl söyleyeceğim” demiş olma ihtimaliniz üzerine yazdım.

Yok eğer mevzu sizin eşinizi bırakıp gitmek istememeniz ise, haklısınız. En iyisi, annenizden rica edip, 17:30-18:00 gibi çıkarsınız. Düğünde yarım-bir saat görünür, hediyenizi verir, dönersiniz. Eşinizin doğumunun yakın olduğunu bilen herkes de anlayış göstermek zorunda. Göstermezlerse onların ayıbı. Sizin yanlışınız olmaz.

Yahut annenizi götürme ihtimali olan akraba vs. varsa ve anneniz uzun kalmak istiyorsa onlarla gider, siz bir görünür, tebrik eder dönersiniz.

Bu tarz konularda mutlak tavsiyem, eşinizi üzmemeniz. Anneler daha affedici oluyor, eşler olumsuzlukları yıllar içinde daha da büyütebiliyor. Üstelik doğum yakın, lohusa depresyonu kapıda. Ailenizden önemlisi olmamalı hayatınızda. Elalem umurunuzda olmasın. Anne-Baba da anlayış göstermeli. Göstermiyorlarsa da, saygı çerçevesinde tatlıya bağlanacak şekilde dik durulabilmeli. Evliliğin sağlığı için bağımsızlık şart. Zamanla öğreniliyor bu…
+2
yadigar
(04.11.25)
Ya bu erkekler bir konu hakkında da fikir sahibi olmazsa çatlayacaklar herhalde. Bak neymiş doğum öyle hemen başlamazmış belirtisi olurmuş. Beyefendi kaçıncı doğumunu gerçekleştirdi de konuşuyor çok merak ettim.

Doğum öyle belirti melirti demeden şak diye başlayabilen bir şey. 38.haftada şak diye doğurmuş bir birey olarak konuşuyorum.

Anne kutsaldır filan saçma sapan kendinizi şartlamayın. Ben de anneyim gelinimi karnı burnunda düğüne çağırmam bile en başta zaten. Anneyse bunu düşünmeli. Ayrıca annenden korkarak hiç bir zaman sağlıklı ve mutlu bir aile hayatı yaşayamacaksın gerçek sağlıklı ebeveyn-çocuk ilişkisi böyle bir şey değil.
+7
yenibirgüzelnick
(04.11.25)
Cevaplara gözlerim kanadı. Annenizin doğurdu doğuracak karınızı uzak bir yerdeki düğüne götürme düşüncesi, sizin annenizden çekinip bu durumu açıklayamamamız falan sizce de çok garip değil mi? Anneniz istiyorsa kendisi gitsin. Annenize ne karınız ne de siz eşlik etmek zorunda değilsiniz. Çoluk çocuk sahibi olmak üzeresiniz annenizden çekindiğiniz konuya bakar mısınız? Allah kocanın da hayırlısını versin diyorum :d
+12
sadakatsiz
(04.11.25)
38 hafta demek full term demek. yani dogum artık her saniye gerceklesebilir demek. ilk dogumuysa öyle hemen yirmi dakikada dogurma ihtimali az olsa da yok degil. o haftalarda beni en cok korkutan sey abruptio placentae olmasi ki bu durumda 1 dk fark bile hayat kurtarir. sahsen yanimda hep biri olsun isterim o haftalarda.

anneniz dügüne gitmek istiyorsa götürün. esinizin kendi annesi, kardesi, kuzeni, arkadasi kimi ayarlayabilirseniz o gün sizin evde esinizle olsun. gebelik hastalik degil, esasen her yere gidebilir ama full term gebelikle bir dügünde esiniz cok rahatsiz olacaktir cünkü yüksek sesli müzik sebebiyle anne karninda bebek korkudan sürekli takla atar. anneyi cok tekmeler. kendini kordona dolandirma riski yükselir. ayrica rahatsiz sandalyelerde saatlerce oturmak o haftalarda sahiden korkunc.

bence buradaki sorun anneden bu kadar cekinmeniz. annenize, ben seni götüremem, deseniz bile bu kadar anlayissiz ve kötü bir insan mi sizi ve esinizi anlamayacagini düsünüyorsunuz? o haftalarda esinizin rahat edemeyecegini anneniz de biliyor, kendisi de dogurmus. ayrica biraz simariklik yapmiyor mu anneniz? 38 haftalik hamile kadini dügünün 19'da basladigi yere taa ögle vaktinden sürüklemeye calisiyor? hani dügüne 19'da gidelim iki saat sonra kalkariz da demiyor. öglen gidelim dügünden sonra döneriz diyor; yani yolu da hesaba katarsaniz gece birde falan anca dönmüs oluyorsunuz. anneniz dügün sahibi mi, ne sacmalik! bebek de gelecegi icin sizin öncelik siranizin degismesinden rahatsiz, gelini ile güc savasina girmis gibi. bence asil üstüne egilmeniz sorun ve dengeyi bulmaniz gereken sey annenizin bu tavri olmali.
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.11.25)
Şöyle bir şey ekleyeyim. Annemi ben götürmeyecegim. Yani babamla gidecekler. Beni düsündüren şeylerden birisi de şu. Dügünü olan cocuk benim düğüne gelmişti.
-9
🌸camlicagazoz
(04.11.25)
ya bu kadinlarin kayinvalide ile ilgili olan takintisini anlamasi guc..guc savasi vs. garip ya, sanki her ailede micro taht kavgalari yasaniyor :)

sunu idrak etmeniz lazim, erkeklerin anneleri ile arasinda farkli bir bag var, o bizim hayatimizdaki ilk kadin. erkegin annesiyle olan iliskisinin sizinle olan iliskisi ile alakasi yok.

birisi sak diye dogurdum demis, ikinci ucuncu cocuk degilse o biraz zor kardesim. benim de cocugum var, cevrede de birden fazla cocuk sahibi olan insan sayisi oldukca fazla, ilk dogumlarin hic sak diye oldugunu duymadim.

ayrica doguma da girdim, yaw normal bir dogumda ters gidebilecek o kadar cok sey var ki, olay zaten bir mucize, hastaneye yetisememe olasiligi tersliklerin icinde ilk 5'de bile degildir. en kotu cagirirsin bir ambulans gotururler. zaten erkek eger doktor degilse ne yapacak hatunu kuvete sokup dogum yaptirtacak degiliz, arabaya atip hastaneye goturuyoruz sonra da doktor ne derse o yapiliyor zaten. olay bir hastalik degil ve dogal kendi halinde bir sureci var bu ve surec oyle 1-2 saatlik bir mevzu da degil.

adam zaten zorla esini goturmeye calismiyor ki ben de olsam zaten goturmem 38 haftalik hamile esimi. gerekli onlemleri alirsin, a/b/c plani yaparsin, saat basi kontrol edersin, binbir turlu cozumu var.

annesi istiyorsa kendi gitsin falan, bunlari kadinlar gitsin kendi anasina soylesin, beni baglamaz. ama bana 5 tane cocuk dogursa da, bana cikip anana soyle kendi gitsin falan gibi bisey soylese esim, kotu bozarim. erkek cocugu olan hanimlar, yarin oburgun oglunuz gidip sizin gibi birini bulursa, o hatun da size "gitsin kendi isini kendi halletsin" diye mesaj yollarsa, ne dedigimi daha iyi anlayacaksiniz. umarim boyle bisey basiniza gelmez.
-17
cooperr
(04.11.25)
Evet anneniz düğüne gitmek istiyorsa a b c planları yapar eşinizi birilerine bırakırsınız, onlar da arar ambulansı doğuma götürürler nedir yani. Anne önemli. Anne düğüne gitmek istiyorsa iki eliniz kanda da olsa düğüne gideceksiniz. Karınız bir şekilde doğurur önemli olan anacığınızla ilişkiniz.... :d
+8
sadakatsiz
(04.11.25)
anneler biz kadinlarin da hayatlarindaki ilk kadin ama annelerimiz biz kizlarina annelik yaparken, sizin anneleriniz ogullarina annelik yapiyorlar, gelinlerine degil. annemin önceligi benim, benim sagligim, benim mutlulugum, benim evliligimin iyi gitmesi... kaynanamin önceligi önce oglunun rahati, sonra kendisi, sonra kocasi falan. kendi kizi olsaydi bu durumda, kocasinin 38. haftada tüm gün kendi annesi pesinde kosup kizini birakmasina agzini birakip kiciyla laf ederdi.

gazoz, dedigim gibi, annenle dügüne gideceksen karinin yaninda biri olmali. kendi annesi, kardesi, kuzeni, arkadasi ama yalniz kalmayacak.
sen gitmeyeceksen sayet annenle altinini yollayacaksin, soran olunca da annen, gelinin dogumu eli kulaginda, yalniz birakamadi, diyecek. zor bir sey degil. bu duruma anlayis göstermeyen de ne bileyim...
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.11.25)
kadın doğum doktoru bile her doğum kendine özeldir derken bazıları çevresindeki doğumlardan örnek vererek senin karın da şak diye doğurmazz yhaaaa diye güvence veriyor. adamın gördüğü doğum sayısı benim kadın doktorumun gördüğü doğum sayısından fazla heralde.

ben 8 haftalık doğum iznine çıktığımda evde tek iken kafada kurup duruyordum acaba şu an suyum mu geliyor, acaba bu hissettiğim sancı mı vs diye. mesela su gelmesi öyle dizilerde olduğu gibi bardaktan su boşalması gibi de olmuyormuş vs vs.

yani ayrıca illa kadının o an doğurma ihtimalinin olmasına gerek yok. işin biraz psikolojik tarafı var.

zaten anneniz yolda kalmış değil, babanızla gidecek. sizin de bu durumda heidyeyi göndermeniz yeterli. yani hangisi önemli. karnı burnunda eşiniz mi yoksa diğerleri mi? evet bazı durumlarda bu kadar nettir her şey.

ha bu arada eşiniz yüzde doksan dokuz ihtimalle o gün doğum yapmayacak. ama siz onun isteğini geri çevirip düğüne giderseniz doğurmamış olmasının bi önemi yok, size kırılmış olacak.
+6
elorelia
(04.11.25)
düğün günü sabahtan anne hanımın ağrısı var de. gelemiyecek de, erkenden ananı uyarma.
+2
mikahakkinen
(04.11.25)
doğuma bir ay kala rutin doktor kontrolüne gittik. doktor akşama doğuracaksın, dedi. biz eşimle birbirimize bakıp şaka yapıyor dedik. ama şaka değilmiş. yani çokta öyle önceden belirti veren bişey değil.

38 haftalık eşini evde bırakıp düğüne anneni götürme. saçmalama. annende saçmalamasın.
+2
scudman1
(04.11.25)
hocam öncelikle umarım tüm süreciniz sağlık sıhhat içinde gerçekleşir. yengeye de hürmetler :)

sizin de gönlünüz gitmek istemiyor besbelli. tabi ki eşinizin yanında kalacaksınız. annenize 'gece çok ağrısı oldu gelemiyorum' dersin olur biter. hatta düğünde dedikodunuz bile yapılır..
+2
galahad reloaded
(04.11.25)
Merhaba, eşinizi yalnız bırakmayın, bunu 2 kız çocuğu babası olarak yazıyorum.
+6
devorgilla the gunslinger
(04.11.25)
yani bunu buraya soracak kadar sıkışmış olmanız bile çok enteresan. gitmemek zaten çok makul ama en uçta yapılacak şey şu: o gün gelsin bakıcam anne siz planınızı yapın, ben öğlen gelip akşam dönemem ama bir şekilde sizden sonra gelip yarım saatliğine görünmeye çalışırım tabi eşim iyiyse. söylenecek şey bu. o gün de illaki gitmek istiyorsanız, yani evlenen arkadaşınız sizinkine gelidiği için orda olmak gibi bir derdiniz varsa ve eşiniz de o gün rahatsa 6-7 gibi çıkar, 15 dak-30dak görünür, 9:30-10 gibi dönersiniz.

edit: çocuğunuzu sağlıkla kucağınıza almanızı dilerim
+5
awlmi
(04.11.25)
her şeyi geçtim, insan kendi doğacak çocuğu için sorumluluk hissetmeli, doğumla ilgili farkındalığa sahip olmalı. hiç mi heyecan duymuyorsunuz bebeğinizin gelecek olmasıyla ilgili? hiç mi endişeniz yok eşinizin sağlığıyla ilgili? başka hangi hissiyat bunların önüne geçebilir? yemişim tanıdığın düğününü, sizi böyle bir durumda arada bırakan ebeveyni vesaire. bebeğiniz ve eşiniz hariç her şey "şu aşamada" fasa fiso, fındık fıstık. gündelik rutin bir süreçten bahsetmiyoruz ki.
+8
Phoebe
(04.11.25)
hocam onceki duyurulariniza soyle bir baktim, yardim alin, ciddi olarak soyluyorum, cok icten sekilde. gobek bagi kesilmemis insanlari ciddiye almayin, yetiskin ve saglikli bir birey olmak boyle bir sey degil.

Baba olacaksiniz, aile kurmussunuz, ayri bir yasam kurmussunuz ve su anda yasaminizin merkezine bir bebek geliyor, tum yasami size bagli bir can, ebeveyn olmak demek insanin kalbinin disarda atmasi demek, kadin olarak hamilelik sureci zaman zaman 'lan bi tik fazla yemek yedim bebise bir sey olur mu' diye manyaklik derecesinde endise duyma, baba olmak da 'ailemin nasil guvenligini saglarim, nasil bakim veririm' gibi bir delilik hali, bunu hissetmiyorsunuz ve hala 'insanlar ne der' diyorsunuz, 'anama 38 haftalik hamile esimi ve bebegimi birakamam diyemiyorum' diyorsunuz. Phobe cok guzel yazmis, icinizde bir yerde cekirdek ailenize duydugunuz sorumluluktan fazla bir sorumluluk duyuyorsunuz. Esime, bebegime ne olursa olsun, didinin didisinin dugunune gitmem gerek diyorsunuz. Ha hicbir sey de olmayabilir evet, ama yani bir baba olarak yerim kocasiyla dugune giden anamin yani degil de kendi esimin ve bebegimin yani demiyor musunuz? evet tarlada da doguruyor millet evet, bebek dogumu 48 saat da surebilir ama bi tik evrilmedik mi yahu, bi tik insanlik ogrenmedik mi, bi tik gelismedik mi.
Ve isin daha da manyakcasi annenizin kocasi olan kisi yani babaniz annenizi goturecekmis, ve ne anneniz ne babaniz olum manyak misin esinle birlikte kal, senin bir ailen var demiyor ve siz de manyak mi bu insanlar benim su donemde yerim esimin yani, demiyorsunuz. Altininizi gonderirsiniz olur biter. Bana cok cok garip geldi acikcasi.

Ayrica hormon eksikligine bakmanizi da tavsiye ederim. Yani bu sordugunuz sorudan bagimsiz olarak bu konuda calismanizi tavsiye ederim, elalem ne der diye diye cekirdek ailenizi kaybederseniz bir gun buradaki kimse ne yaninizda ne de sizin yerinizde olacak.
+8
kassiopeia
(04.11.25)
Hocam, verdiğiniz ek bilgiye binanen şöyle diyorum: hediyenizi babanız ile gönderin. Damadı da arayıp, durumunuzu (doğum her an olabilir) samimi bir şekilde anlatın. Mutluluk dileyin. Anlayış göstermek zorundalar. Göstermezlerse de kendi problemleri. Çocuk bir aylık, 40 günlük falan olunca da eşiniz ve çocukla beraber hayırlı olsuna gidebilirsiniz isterseniz.

Çekirdek aileniz sizin birinci sorumluluğunuz. Elalemi takmayın. Ailenizi asla arka plana atmayın.

Çok önemliyse gitmek sizin için (ki olmamalı), atlar gider 10 dk görünür dönersiniz.
+1
yadigar
(04.11.25)
sorun bence sizin bir isteginizin olmamasi. yani once buna odaklanin, siz hangisini istiyorsunuz, esinizle kalmak mi yoksa annenizi goturmek mi?
+1
Sour
(04.11.25)
Anne kutsaldır, ne isterse yapılır diye bir şey yok.
Düşüncesiz annelerin her istediği yapılmaz. Ya da bencil ve narsist annelerin...
+5
pro9it9is9
(04.11.25)
1,5 saatlik mesafe pek uzak değil, bence siz anneniz ve babanızla beraber katılın düğüne, sanki karısı 38 haftalık hamile olanlar sürekli evde mi oturuyor, örneğin istanbulda insanların evi ile işin arası ortalama 1 saat mesafede. trafiğe göre artıyor bile. bu hesapta karısı hamile olan kimsenin işe bile gitmemesi lazım.

karın gelmek istememekte haklı oldukça ağırlaşmış olmalı, ödem vs. kaldı ki kocaman karnıyla giyecek kıyafet bulması bile zor.
-6
Sadece soruyorum
(04.11.25)
(9)

Korku filmi önerisi

naksidil
Bu gece korku filmi gecesi yapayım diyorum. Şöyle güzel bi korku filmi önerir misiniz? Gerilim de olur. Teşekkürler.
Bu gece korku filmi gecesi yapayım diyorum. Şöyle güzel bi korku filmi önerir misiniz? Gerilim de olur. Teşekkürler.
0
naksidil
(31.10.25)
Korkunç bir film 1-2-3
0
artıküyeolmakistiyorum
(31.10.25)
Eski ama belki izlememissinizdir umuduyla yazayım

Rec1
+1
egerbiryolcu
(31.10.25)
izlemedim ama quiet place serisini baya öneriyorlar.

it de olabilir.
0
jelly bear
(31.10.25)
hereditary
0
elorelia
(31.10.25)
aynalar benim için aşırı gerici bir filmi öyle de kaldı :D
0
sahinseda.3311
(31.10.25)
Smile
0
selamun aleykum kitty
(31.10.25)
Her korku filmi sorusuna aynı yanıtları veriyorum

Midsommar ve hereditary
0
kullanicadi
(31.10.25)
korku değil ama her izlediğimde beni geren efsane bir film:
(bkz: coherence) tavsiye ederim
0
biseysorcaktim
(31.10.25)
talk to me
0
nothing in my way
(31.10.25)
(4)

katılımevim-eminevim vs banka

messina123
yani bu şirketler daha avantajlı geliyor bana. buradan araba alan çok kişiyi gördüm. sizce hangisi ve neden?
yani bu şirketler daha avantajlı geliyor bana. buradan araba alan çok kişiyi gördüm. sizce hangisi ve neden?
0
messina123
(30.10.25)
bu ay sinpaş yts'den araç aldı iş arkadaşım. kendisi de diğer firmalarla görüşüp sinpaşı tercih etmiş. diğer firmalarda parayı alabilmek için yüzde ellisini ödeme şartı varken sinpaşta bu oran yüzde kırkmış.
0
elorelia
(30.10.25)
bunların alayı muhafazakar yatırımları. hiç biri güvenilmez. ama alacaksan sinpaşınki var, o daha bilinen bir firma gibi.
0
mikahakkinen
(30.10.25)
Bunlarla ikinci el araba almak zor olur diye düşünüyorum.
Kendini satıcı yerine koy, önce imzayı atıp arabayı devredecekmişim sonra firma ödeme yapacakmış.
Ben bu sebeple istediğin arabayı alamayacağını düşünüyorum. Ben olsam satmazdım arabamı.

Belki yanlış biliyorumdur ama o işe bir baksana nasıl oluyor diye.
0
michael_knight
(31.10.25)
@michael'in bahsettiği konuyu şurada anlattım;
eksisozluk.com
0
elorelia
(31.10.25)
(8)

Pantalon paçalarının yere değmesi

Kahvedesu
Şimdi tüm pantullar upuzun. Tuvalete girerken katlasam da açılıyor. Her eve geldiğimde makineye atıyorum. Size de iğrenç geliyor mu okbli miyim?
Şimdi tüm pantullar upuzun. Tuvalete girerken katlasam da açılıyor. Her eve geldiğimde makineye atıyorum. Size de iğrenç geliyor mu okbli miyim?
0
Kahvedesu
(28.10.25)
Nefret ederim. Yere değen paça çok sinirimi bozar her seferinde yıkamak bile kesmiyor beni çareyi kısaltmakta buluyorum.
Tuvaleti ayrı olay yolda yürürken toz toprak gelmesi ayrı olay çok zor çok.
0
mutekebbir
(28.10.25)
ben terziye kısalttırıyorum yere değen hali daha estetik dursa da evet pis oluyor ve tek sefer giyebiliyorsun, o pis hali ile dolaba geri koyamıyorsun
0
Sadece soruyorum
(28.10.25)
terzi var, gidiyorsunuz, yere değmeyecek şekilde kısaltıyor. inanılmaz.
+3
elorelia
(28.10.25)
@elorelia, ciddi misin? Senden duyuyorum. Tuvalete girecek şekilde kısaltınca bermuda olur.
-7
🌸Kahvedesu
(28.10.25)
youtube.com
youtube.com
youtube.com

Long jeans hack yazınca çeşitli çözümler var
+1
grimavi
(28.10.25)
Okb'li değilsin, gerçekten iğrenç. Ama bu paçaları uzun tutma merakı nedir anlamadım. İnsan evde kendi bile kısaltabilir paçalarını, biraz öğrenmek lazım sadece. Çünkü o pantolonla arkadaş evine de girilir anne evine de girilir, mikrop taşımak neden sayın bacım.
0
muhayyer divan
(28.10.25)
Hicbir pantolonum bermuda degil ve tuvalete girince hicbiri yere degmiyor. Tam olarak su boyda paca kullaniyorum: share.google
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.10.25)
Bunlar mom jeans galiba, bahsettiklerimiz geniş paça. En mantıklı çözüm grimavinin önerdiği çengelli iğne bir yerimize batmazsa.
-2
🌸Kahvedesu
(28.10.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.