Giriş
(6)

ney alma rehberi

demlikposet
nedir bu ney?nerden alınır?Kaça alınır kimisi diyor ki önce sopa gibi bişeyle başlıyorlar mış flnvar mı ney üfleyen araamızdaizmirdeyim, yakışıklıyım, hediye edicem
nedir bu ney?
nerden alınır?
Kaça alınır kimisi diyor ki önce sopa gibi bişeyle başlıyorlar mış fln

var mı ney üfleyen araamızda
izmirdeyim, yakışıklıyım, hediye edicem
0
demlikposet
(14.06.08)
soyle bir sey var,
(git: 28147)
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(14.06.08)
yok sopa gibi bişeyle degilde bildigin pimaş boruyla başlanıyo olaya.ögrenci neyi olarak da satılıyo kız neyi asıl adıda 20ytl ye almıştım ben kıvılcım müzikten(tabi ben ankaradayım oarayı bilemiycem) 7ytl ye de kılıfı satılıyodu...ama tabi ben plastik almam karizmam olsun dersen 120ytl diye hatırlıyorum kamış neyi....
0
elanesse
(14.06.08)
öncelikle tek başına almanız zor olur, zira alet üreticiden akortlu gelir ve kontrol edilmesi gerekir,ikincisi de baş parmak yeri açılır üfleyecek kişinin parmağına,ve üfleme yönüne göre. yok oyuncak olsun diyosanız müzik aleti satan yerlerde bildiğin plastik :) neyler var,ney denirse onlara.
0
kanuniye
(14.06.08)
geniş olmasa da, sağlam aktarayım;
ney dediğiniz 50 liraya da satılır, 300 e de. ama 50likler ney değildir, düdüktür. ney görünümlü düdüktür, evet. alınması tamamen para kaybıdır.

ney, iki-üç sene içerisinde ilk zamanlardaki şevkini kaybeden bir alet. şevk derken? eskiyor yani. o yüzden, neye başlayan arkadaşlara ortalama 150 ytl liklerden tavsiye ediyoruz (bunu kabaca söyledim gidip de 50liği 150 ye almayın yani) iki sene içerisinde iyice piştiniz ve oldunuz diyelim, o zaman hala hevesli iseniz, gidip profesyonel bir ney alıyorsunuz. o 250-300 ytl den başlar. aşağısı kurtarmaz.

gerçek anlamda, mükemmel kalitede ney yapan Konya dolaylarında bir usta biliyorum. her satılan pahalı ney de iyi kalite demek değildir. ustasına sormalı.
bir de, kız neyi alınır tabi. süpürde falan sonra, olaya iyice kendini kaptırırsanız gerekir. kız neyi standart sestir çünkü. diğer neyler daha ince-daha farklı ses çıkarırlar.

izmirde olmanız ve yakışıklı olmanız kafi bu arada. hediye istemez :) ama merak ediyor insan tabi. önce ney nedir, nerden alınır dedikten sonra, hediye edecek neyi nerden buluyonuz falan diye merak geliyor..
0
lovemyself
(14.06.08)
ben zamaninda mansur almistim 250 dolara, o zamanlarda duzgun kurs bulamadim. mansur duruyor hala, taa konyalardan gelmisti bir de. peeh peeeh! bu arada neden kizdan supurdeye gecilsin ki? sonucta supurde kizdan kisa degil mi?
0
egotm
(14.06.08)
hemen belirteyim, kızdan süpürdeye geçilme gibi bir durum yok. kız neyi, en klasik sestir. her şeyi çalarsınız. süpürde daha tizdir, bilmemne daha tozdur, kozdur.. yani ses farkı var arada.

zaten işte ilerleyince kız neyi bırakılıp başka neye geçilmiyor. kız neyinin yanında başka seslere de ihtiyaç duyuyor çalan, diğer neyleri de alıyor isterse. notaları öğrendikten sonra, ara sesleri de çalmak gibin. ya da bu örnek tam olmadı gibi, bilmiyorum.
0
lovemyself
(14.06.08)
(4)

matematiğin aydınlık dünyası

masterkoc
bu sinan sertöüzn belgeseli trt de yayınlanmış ama ben internette bulmadım eğer bileniniz varsa torrent falan nerden bulurum ?
bu sinan sertöüzn belgeseli trt de yayınlanmış ama ben internette bulmadım eğer bileniniz varsa torrent falan nerden bulurum ?
0
masterkoc
(13.06.08)
sinan sertöz benim hocamdı be =)

o belgeseli kısmen ben de izlemiştim böyle kumsalda falan yürüyordu konuşurken.

soru mu? bilmiyorum, kesinlikle birilerinin paylaştığını sanmıyorum.
yine de bir google videos ve youtube bakabilirsin.
sinan sertöz'ün sitesinde de olabilir ama sanmam.
0
desdinova
(13.06.08)
torrentte bulunacağını ben de sanmıyorum.
eğer gerçekten izlemeyi çok istiyorsanız, trt'den bir şekilde temin edebilirsiniz. ya da sinan hoca'ya mail atın size yol gosterecektir.
0
papado
(13.06.08)
eticaret.isnet.net.tr

google video ya atinca linkini de bize verirsin :P
0
egotm
(13.06.08)
bunun kıtabı var sanırım bende söylemek ıstedım:)
0
cmr_sa
(21.12.11)
(6)

istanbulun neresinden otostop çekmeli

manfool
sözlükçü gezginlere sesleniyorum. trakya yönüne yahut izmit yönüne istanbuldan ırak nerden nasıl otostopa başlanır, hani ankaradan başlarken gölbaşına-polatlıya gitmez vaciptir ya o hesap?
sözlükçü gezginlere sesleniyorum. trakya yönüne yahut izmit yönüne istanbuldan ırak nerden nasıl otostopa başlanır, hani ankaradan başlarken gölbaşına-polatlıya gitmez vaciptir ya o hesap?
0
manfool
(13.06.08)
denemedim ama otostopcunun el kitabi mahmutbey giseler iyidir derdi gibime geliyor.
0
no christ requiress
(13.06.08)
hocam gebze diyorsun da, pippa bacce olayindan sonra onca insan gebze nin tekin olmadigini belirtti.
0
egotm
(13.06.08)
ben arkadasla istanbul'dan izmir'e donerken bostanci'dan tuzla'ya kadar yurumustuk. sonunda dayanamadik, tuzla girisini gectikten sonra koprunun altinda duran dolmusun birine atlayip gebze (feribot) yol ayrimina kadar bizi goturmesini rica etmistik. oradan da feribotlara yuruduk tabii. durmuyordu kimse. sene 1999
0
trimpot
(13.06.08)
En mantıklısı elbet otoban gişeleridir, Avrupa'da Mahmutbey, Anadolu'da Çamlıca...
0
late viper
(14.06.08)
izmit yönüne gitmek için yalova'dan çekmek en pratik, risksiz, garantili yol.
pendik'ten yalova'ya 75 dakikada bir feribot var, 45 dakika sürüyor.
yalova'da iskelenin 200-300 metre ilerisinde migros var, onun hemen karşısındaki ışıklar ideal bi yer otostop için.
türkiye'nin hemen her yerine kamyonlar, bilmemneler geçiyor.
0
ravioli
(14.06.08)
hmm zaten gişelere gitmek yolun yarısı eder gibi gözüküyor. sağlık olsun mahmutbeyden bi başlayacağız teşekkürler herkese.
0
🌸manfool
(15.06.08)
(11)

bakış açılı filmler

kanuniye
selamlarvintage point(bakış açısı) filmini izleyip gaza geldim de, acaba böyle başka: aynı olaya farklı bakışlar, yahut hadi olmadı aynı olayların insanları farklı etkilemesi(amores perros gibi ) konularnı anlatan başka filmler biliyor musunuz?bir de duyuruların internet kullanıcılarına kapalı olduğ
selamlar

vintage point(bakış açısı) filmini izleyip gaza geldim de, acaba böyle başka: aynı olaya farklı bakışlar, yahut hadi olmadı aynı olayların insanları farklı etkilemesi(amores perros gibi ) konularnı anlatan başka filmler biliyor musunuz?

bir de duyuruların internet kullanıcılarına kapalı olduğunu nası anlıyoruz?
teşekkürler
0
kanuniye
(13.06.08)
stranger than fiction olabilir mi bilemedim. ilk aklıma niyeyse bu film geldi.

duyuruların internet kullanıcılarına kapalı olup olmadıgını anlamak için çıkış yapmak yeterli sanırım.
0
light beam
(13.06.08)
(bkz: run lola run)
0
imparatorolmayikolaymisandin
(13.06.08)
yeni filmlerden the air i breathe istediğin gibi bir şey olabilir. bir göz at istersen.
0
baal
(13.06.08)
Cevapla yazısının yanında gri olarak es yazıyorsa internet kullanıcılarına kapalıdır.
0
vincenzo
(13.06.08)
ermanen
(13.06.08)
egotm
(13.06.08)
dedigin filmi izlemedim ama sanirim bobby cok benzer bir film. amores perros tarzi da anlat istanbul guzeldir.
0
sethi
(13.06.08)
Yanlış anlamadıysam tüm alejandro gonzales inarritu filmleri işini görecektir.

21 gram
Babel
Amores perros

vb
0
mikelarteta
(13.06.08)
(bkz: strip search)
(bkz: rendition)

strip search çok iyidir bu konuda. glenn close oynar. sidney lumet yönetir. o yeter zaten bence.
0
nuage
(13.06.08)
thelepermessiah
(14.06.08)
tek bir kişinin bakış açısından izliyorsunuz. biraz eski ama: lady in the lake
0
sirrikadem
(16.06.08)
(21)

şu fotoğrafçının yaptığına bakın (hukukçular bi el atıverin sevabına)

kuty
bugün öğle saatlerinde bir fotoğrafçıya gittim. fotoğrafçı 30 a yakın resmimi çekti bunlardan bir kaçtanesini beğenip çıkarttırdım. bir de fotoğrafçının çektiği fotoğraflarımı arşivine koymamasını rica ettim. fotoğrafçı laubali bir şekilde arşivinden silmeyeceğini söyledi bana fotoğrafları. biz kaza
bugün öğle saatlerinde bir fotoğrafçıya gittim. fotoğrafçı 30 a yakın resmimi çekti bunlardan bir kaçtanesini beğenip çıkarttırdım. bir de fotoğrafçının çektiği fotoğraflarımı arşivine koymamasını rica ettim. fotoğrafçı laubali bir şekilde arşivinden silmeyeceğini söyledi bana fotoğrafları. biz kazandığımızın yarısını arşivlerden kazanıyoruz falan dedi. yahu ben bu şehire bir daha gelmeyeceğim ömür billah dediysem de dinlemedi beni. silmedi arşivinden fotoğrafları. benim resimlerim adamda ömür boyu duracak. ama ben istemiyorum. gelene gidene son çektiği fotoğrafları gösterip bak bizim dükkan ne güzel fotoğraflar çekiyor diye gösteriyor bir de hıyar herif. ben sevmem böyle şeyleri. burası küçğk yer hemen tanınıyorsun. yok mudur bu ayıyı şikayet edebileceğim bir yer.

edit: özür diliyorum fakat hakkaten ayı. ayı - insan arası geçiş formu. o laubali tavırlar. senli benli konuşmalar falan.
0
kuty
(12.06.08)
edit: aklıma süper bi fikir geldi, siz de çaktırmadan en salak haliyle onu çekin. siz silmezseniz ben de silmem hatta internette adınıza bu fotoğrafla profiller açarım diyin. kısasa kısas olsun.

şikayet için aklıma ilk olarak bağlı bulunduğu meslek odası geldi. fakat hiçbir zaman tam olarak emin de olamazsınız gerçekten silip, silmediğine.

bunu da sizden izinsiz vitrinin camekanında filan kullanırsa bunun için de dava açabilirsiniz gibi geliyor. fakat o şehirde yaşamıyorsanız denk gelme ihtimaliniz de zor gibi.
0
babatema
(12.06.08)
bir de adam istersem vitrinin camına koyarım falan diyor. kundaklarım allah çarpsın. (son derece ciddi ve sıyırmış smiley)

o zaman niye çektirdin birader denilebilir. haklı da olunur. ben nefret ederim fotoğraf çektirmekten. en yakın arkadaşımın bile çekmesine izin vermem çoğu zaman (hastalık mıdır nedir) ama annem çok ısrar etti mezuniyet fotoğrafıydı.
0
🌸kuty
(12.06.08)
fotoğrafı silmek zorunda. sizden izin almadan saklı tutamaz. ama mutemelen şaka yapıyordur. siler yani. siz böyle davrandıkça kıllığına silmem, etmem diyor olabilir. boşverin sallayın gitsin hıyarı.
0
leontes
(12.06.08)
@leontes: valla silmem dedi kalktı gitti. yerine başka bir hıyar geldi. o da silmem dedi. şaka yaptığını hiç sanmıyorum. ama siz fotoğrafı silmek zorunda diyorsanız. bir şeyler yapmam lazım. avukatla polisle falan mı gideyim sildiğini görmek için ne yapmam gerekiyor?
0
🌸kuty
(12.06.08)
Tüketici Hakları Derneği'ne (dernek miydi bu?) şikayet edin derim. Ne de olsa fotoğrafçıları da kapsar. Adamın elinde fotoğraflarınızın kullanım iznini devrettiğiniz bi sözleşme v.s. olmadığından bi hak da iddia edemez.
0
colonizer
(12.06.08)
bilgisayarımda fotoğraflı cv hazırlamak için çektirdiğim fotoğrafların birini flash belleğe atmasını rica ettiğimde sanki annesine hakaret edilmişcesine itiraz eden versiyonu vardır bi de.
0
sonerblabla
(12.06.08)
çok basit yaw. ciddi bir tavır takınıp "eğer silmezseniz polisi aramak zorunda kalıcam,özel sebeplerim var" deyip cep telefonunuzu çıkarttığınızda,daha kulağınıza götürmeden siler. ahan da buraya yazdım...

silmezse adımı verin :D
0
brkylmz
(12.06.08)
bence de silmez o salak. porno arsivi mi yapiyor o oyle, ne terbiyesizmis. ozel haklar ile ilgili bir yasayi cigniyor olsa gerek. basliginiza hukukcular baksin derseniz size daha kolay yardimci olabilirler kanimca.
0
egotm
(12.06.08)
@egotm: haklısın dostum hukukçuların dikkatini çekmek lazım. hemen düzelttim.
0
🌸kuty
(12.06.08)
benim işim de müşterilerden bu tarz materyaller toplamayı içeriyor. fotoğrafçı deilim ama :P yani biz izin belgesi imzalatıyoruz, böyle görsel materyaller toplanırken fotoğrafı yani öyle kafana göre bilgisayarında tutamazsın. müşteri senden 8 adet vesikalık ister verirsin gider. silmek zorunda. yani avukat değilim ama böyle olduğu kulaktan dolma duyduğumuz için kendimizi koruyoruz. hele camekana asmak demek buna inanamam yani senin iznin yoksa insan haklarına aykırı bir durum. ama bu adamlar %99 sana takılıyorlar, üstüne gidersen şakanın boyutu değişebilir. yani sırf herif bilgisayardan silsin die mahkemelerdemi koşturacaksın, sapıksa zaten telefona, cd ye, usb ye bir yere kaydeder. yani salla hocam bunu unut yani
0
leontes
(12.06.08)
@leontes: bu daha çok koyuyor ama. adam silmeyecğim diyor ve sen bir şey yapamıyorsun. halbuki ben istiyorsam silmek zorunda. daha sonra isterim falan diye düşünüyorsa da ben aptal değilim istemem diyorsam istemem. ne yani sonradan pişman olup "abi seni dinlemeliydim köpek gibi pişmanım keşke sildirmeseydim" diyip ağlıcak mıyım. unutmam zor. eğee bu iş istediğim gibi olmazsa hakikaten kendime saygımı yitiricem.
0
🌸kuty
(12.06.08)
döv ozaman adamı kuty?
0
leontes
(12.06.08)
@leontes: dövsem gıcıklığına internete yayacak belki de. dövmek bir sonraki aşamada işe yarayabilir ama. tartışmada diretirsem zeten kavga da çıkar.

asıl merak ettiğim nokta şu: kanun/yönetmelik/yönerge bu konuda ne diyor. yani adama gösterip bak kardeşim suç işliyorsun diyebileceğim bir şey.
0
🌸kuty
(12.06.08)
silmiş görünse de geri getirmenin yolu var. bu saatten sonra sildiğinden emin olmak da kolay değil. kopyasını almıştır bile belki bir yerlere. dikkat çekici derecede güzel bir arkadaşım resimlerini fotoğrafçının bilumum şubelerinin vitrinlerinde görüp dava açmış, sorarım ne oldu davanın sonucu diye.
0
lykos
(12.06.08)
1- flashdiske sağlam bir trojanla entegre olmuş dijital fotoğraf atılır. baskıya götürülür. akabinde bilgisayara sızılır. trojanla uğraşamam derseniz virüs atın, format atsın.

2- o şehirde yaşamayan arkadaşlar ara ara gönderilip 20şer vesikalık çektirtilir. gidip alınmaz. fotoğrafçıya girer hesap.

pislikten başka yapılacak birşey yok. Hukuki yöntemler sonuç verse de asla gerçekten sildiğini bilemezsiniz.
0
neronas
(12.06.08)
iki adet takım elbise+gözlüklü yarma bu işi çözer bence :)
0
betty puf puf
(12.06.08)
Hukuki yöntemi benimseyecekseniz yapacağınız ilk iş noterden ihtarname göndermek. 3 gün içinde silinmezse hakkınızda hukuki işlem yapılacaktır, kişilik haklarının ihlalinden dolayı müdahalenin men'i ve manevi tazminat davası açılacaktır vs. demek. büyük ihtimalle riski almayıp silecektir.

tüketici heyeti de başarılı bir çözüm, tüketici mahkemesinin harç almıyor olması ve nispeten hızlı bir sonuca ulaşılması artıları.

onun dışında doğal olarak sulh hukuk mahkemesine başvurarak ihtiyati tedbir istenebilir. kişilik haklarına müdahale gibi durumlarda hemen karar çıkar, bu da fotoğrafçıyı yeterince korkutur. ama korkutmazsa 10 gün içinde tazminat ve müdahalenin meni davalarının açılması gerekir ki, o da iyi bir harç ödemek anlamına gelir. (dava kazanılınca masraflar karşı taraftan geri alınabilir)
0
calendil
(12.06.08)
vitrine koyana kadar bekleyin sonra indirin camı çerçeveyi. sildiremezsiniz ki 40 yere yedekleniyor dosyalar onlar artık server falan bulunduruyor.
0
sourlemonade
(12.06.08)
o fotoğrafları çoktan arşivlemiş ve bilgisayarı dışında da bazı platformlara kaydetmiştir söylediğiniz kadar ayı ise. maalesef geçmiş olsun. zira savcılık emriyle dükkanına ekipler gelip bilgisayarının hard disklerini ve foto makinalarının sandisklerini sokup goturseler de, o herif mutlaka bir cd ya da flash disk'e kaydetmiştir. tabi söylediğiniz kadar ayı ise.:)
0
trawmatolog
(13.06.08)
calendil, açık nokta bırakmamış.

fotoğrafçıya gidip resimleri tekrar silmesini söyleyin, silmezlerse mahkemeye başvurup bir heyetle geleceğinizi, mahkemenin inceleme için bilgisayara el koyacağını, sırf bu nedenle işlerinin aksayacağını, aynı zamanda tüketici heyetinede başvuracağınızı söyleyin. eğer biraz inandırıcı olursanız muhtemelen, "tamam silerim" ve/veya "tamam sildim" diyecektir.

ama silip silmediğinden emin olamazsınız. tüm bunları yaptıktan sonra kavgaydı, dövüştü bir şekilde biraz daha çemkirirsiniz olmazsa, iyice caydırıcı olur.

ayrıca, bu fotoğrafçının sizin fotoğraflarınızı arşivde tutma amacı nedir? kaldı ki, siz de bunu çözememişsiniz ama ben güzel olduğunuzdan şüpheleniyorum, haklı mıyım ? ? ?

(ne güzel süper duyarlı bir şekilde yaklaşmıştım cevaba, finali kötü oldu)
0
arpaci kumrusu
(13.06.08)
git savcılığa anlat derdini.. uğraşma meslek odasıyla falan..
0
zubundy
(13.06.08)
(2)

Bu nedir böyle teknolojiler var mı?

mikelarteta
Yoksa ışık oyunu mudur nedir,bir bilen gören,duyan..?http://www.metacafe.com/watch/1376676/bmw_gina_light_visionary_model_premiere/ www.perfect-woman.com
Yoksa ışık oyunu mudur nedir,bir bilen gören,duyan..?

www.metacafe.com

www.perfect-woman.com
0
mikelarteta
(12.06.08)
araba gercek, o perfect woman ise kolpanin krali. robot denilen seyin manken oldugu bariz belli. ayrica o videodaki iki cocuk robotun iddia ettikleri cicekleri ayirma kismini 5 senede yapsinlar ben kafami keserim; na boyle.
0
egotm
(12.06.08)
teknolojiyi bilmiyorum ama cesarete hayran kaldım. bunu düşünmek bile ne kadar zor aslında
0
dreamkeeper
(13.06.08)
(11)

hafıza kaybı ile ilgili filmler

masterkoc
akıl defteri dejavu gibi filmleri seyrettim çok güzellerdi buna benzer filmler biliyorsanız yazabilir misiniz?
akıl defteri dejavu gibi filmleri seyrettim çok güzellerdi buna benzer filmler biliyorsanız yazabilir misiniz?
0
masterkoc
(07.06.08)
Memento
0
beltedmanatee
(07.06.08)
akıl defteri= memento.

www.nndb.com
www.imdb.com

ingilizceniz iyiyse ve film gibi fantastik bilgisayar oyunu isterseniz planescape torment ile kotor derim :)
0
lykos
(07.06.08)
(bkz: the jacket) !!!
0
perloneth
(07.06.08)
eternal sunshine of the spotless mind
0
sui
(07.06.08)
El Maquinista, Bourne Identity ve devam filmleri
0
neronas
(08.06.08)
tam olarak hafıza kaybı ile ilgili değil ama "the secret window" tavsiye ederim yada alternatif olarak "the jacket"
0
SoLfej
(08.06.08)
unknown. dünya genelinde beğenilmemişti ama ben beğendim bu filmi.
0
deckard
(08.06.08)
the lookout
www.imdb.com
0
hulleci
(09.06.08)
birebir hafıza kaybı ile ilgili olmamakla beraber, paralel ilginçlikte birkaç film;
(bkz: premonition)
(bkz: the forgotten)
(bkz: lake house) (feci "romantik komedi" cıvıklığında bir film olsa da etkileyici bir hikayesi vardır)
0
delimine
(09.06.08)
herkese çok teşekkürler bayağı film olmuş lşimdi bunları bulamaya geldi :)
0
🌸masterkoc
(10.06.08)
(8)

youtube

guybrush threepwood
ben bu işi çözebilmiş değilim. youtube'a erişim ne durumda şu an?hayır millet yasak masak anlatırken, ben işyerimden girebiliyor fakat evden giremiyordum. şimdi ise sözlükte olsun, diğer sitelerde olsun, her yerde güncel youtube linkleri ile karşılaşıyorum. basıyorum, açılmıyor. engellendi de demiyo
ben bu işi çözebilmiş değilim. youtube'a erişim ne durumda şu an?

hayır millet yasak masak anlatırken, ben işyerimden girebiliyor fakat evden giremiyordum. şimdi ise sözlükte olsun, diğer sitelerde olsun, her yerde güncel youtube linkleri ile karşılaşıyorum. basıyorum, açılmıyor. engellendi de demiyor, sayfaya erişilmiyor. bir blogum var, youtbe'dan besleniyor zaman zaman. videoların yerinde kocaman boşluklar var. kimse giremiyorken girebildiğim işyerinden de evden de giremiyorum.

nedir? bi beni mi almıyorlar? ne yapmam lazım? biri beni yiyor mu?
0
guybrush threepwood
(07.06.08)
ba$ta yine dns engeli vardi, ama tekrar ip engeli geldi.
dns engeli geldiginde global dns falan kullanip girilebiliyordu (bkz: 4.2.2.1)
$u an normal olarak ula$mak mumkun degil. anca proxy. millet de zaten proxy ile takiliyor. beatfiltering, ktunnel falan.
0
sourlemonade
(07.06.08)
ya sözlükte devamlı "an itibariyle açılan site gibi" entryler giriliyor kaç gündür ama bir yasak konuyor diğer geliyor ben de halen 5 mayıs'ta konan yasak duruyor sayfada.
0
baldur
(07.06.08)
efendim en temiz yöntem şimdilik proxy, fakat onda da fullscreen çalışmaması gibi problemler olabiliyor. herneyse, size tavsiyelerim ninjacloak.com(bayağı hızlı), ktunnel.com(bunun v'si a'sı b'si hepisi var), ve yukarda dendiği gibi beatfiltering (bu da ne var ne yok açıyo affetmez)
0
antisocial
(07.06.08)
ultra surf programını kullanıyorum sorun yok
0
forrestgump
(07.06.08)
(bkz: ultrareach)
0
katafalk
(07.06.08)
hocam bunu hotspot shield kullaniyorsun; internetten kopmadan, ayar mayar yapmadan, portun filan degismeden istedigin zaman girip istedigin zaman cikiyorsun ameriga nin IP sinden. hurmetler.
0
egotm
(07.06.08)
tor adlı programı kullanıyorum bende
sorunsuz tek tuşla her yere giriş çıkış serbest
0
demlikposet
(08.06.08)
Çok Pratik ve Çok Başarılı www.dinamiturk.com
0
grove
(27.06.08)
(8)

Alışılmışın dışında film

flate
belki daha önceden sorulmuştur. bulamadım edemedim. ama belki yeni fikirleri olanlar için ben böyle alışılmışın dışında filmler istiyorum. mesela böyle başrol oyuncusu filan olmasın. ya da başrol oyuncusu filmin başında ölsün mesela (şok etkisi filan). şaşırtsın beni "aaa bu tarz başka film yok süüp
belki daha önceden sorulmuştur. bulamadım edemedim. ama belki yeni fikirleri olanlar için ben böyle alışılmışın dışında filmler istiyorum. mesela böyle başrol oyuncusu filan olmasın. ya da başrol oyuncusu filmin başında ölsün mesela (şok etkisi filan). şaşırtsın beni "aaa bu tarz başka film yok süüpeeer" dedirtsin.
0
flate
(02.06.08)
(git: 29162)
0
egotm
(02.06.08)
0
quicksilver
(02.06.08)
yılmaz güneyin kendi oynadığı değilde, yönettiği filmler genelde bu tarz filmlerdir. atıyorum işte duvar, başrol oyuncusu falan yoktur bunda.
0
krasotkin
(02.06.08)
(git: 25277)
(bkz: sonu bilindigi zaman zevkini yitiren filmler)

david lynch filmleri
(bkz: david lynch)
0
ermanen
(02.06.08)
(git: 29422)
0
kobuzchu kiz
(02.06.08)
identity vardır güzel.
0
lykos
(02.06.08)
cannibal holocaust
0
yuceonder
(02.06.08)
four rooms
0
vampyria
(03.06.08)
(1)

Çocukluğuna inmek

ermanen
Kişinin çocukluğuna inmek yapılan birşey mi gerçekten? Yapılıyorsa nasıl yapılıyor? Hipnoz olayı da devreye giriyor sanırım...
Kişinin çocukluğuna inmek yapılan birşey mi gerçekten? Yapılıyorsa nasıl yapılıyor? Hipnoz olayı da devreye giriyor sanırım...
0
ermanen
(01.06.08)
Bence mumkundur; hatta gun icinde de istemsiz olarak yasiyoruz bunu. hafizamizda yer alan olaylarin birbirini cagristirabildigini ve yasadiklarimizin buyuk bir kismini -ozellikle bizi etkileyenleri- hatirladigimiza gore hastanin bilincaltina inilerek kolaylikla yapilabilir. mesela cocuklugunda en cok sevdigin cizgi filmi hatirlamaya calistiginda , o zamanda yasadigin hos olaylar aklina gelecektir. o olaylar da baska seyleri etkileyecektir. Ama bu etkilesimler kendi basimiza, kendi bilincimizle yaptikca -her ne kadar yasadiklarimiz hafizamizda yer alsa da - fazla yol kat edemeyip diger olaylari hatirlayamayacagiz. halbuki, ortak gecmise sahip arkadaslarinla bu anilar uzerine sohbet etsen cocuklugunla ilgili olaylari daha fazla hatirlayip, bununla birlikte o zaman ki duygularin da aklina gelecektir; yani kismen de cocukluguna inmis olacaksin. Hipnoz ise, bence, bu etkilesimleri kisinin bilincinin kontrolunden alip dogruca bilincalti ile yaptigi icin , hafizana kazinmis olaylari corap sokugu gibi gun yuzune cikartabilir.

Benzer olarak ruyalari da goz onunde bulundur. yillardir gun icinde aklinin ucundan bile gecmeyecek anilarin, ruya sirasinda bilinc altinin hafiza bolgesini uyarmasi ile bu anilarini ruyanda goruyorsun ve "vay be bunu nasil da gordum" diye sasiriyorsun. en azindan bana oluyor bu. Kisaca, evet hipnozla kisinin cocukluguna inilebilir. Yazdiklarimin hepsi sagdan soldan okudugum ama kaynagini hatirlamadigim yazilardan esinlenmis olmaam gerek :S
0
egotm
(01.06.08)
(12)

italyanlardaki abazanlık aynen devam mı?

nihilanth
60 lı yılların italyan filmlerinde erkeklerin kadınlara karşı aşırı ilgili, görmemiş davranışları gözümüze gözümüze sokuluyor. belli ki o dönemlerde türkiye'den pek farkı yokmuş italya'nın.. hatta daha da betermiş.. şimdi günümüzde nasıldır oradaki durum merak ettim. giden gören yaşayan varsa, veya
60 lı yılların italyan filmlerinde erkeklerin kadınlara karşı aşırı ilgili, görmemiş davranışları gözümüze gözümüze sokuluyor. belli ki o dönemlerde türkiye'den pek farkı yokmuş italya'nın.. hatta daha da betermiş.. şimdi günümüzde nasıldır oradaki durum merak ettim. giden gören yaşayan varsa, veya bu olayın nedenini bilen varsa buyursun cevaplasın..
0
nihilanth
(01.06.08)
valla 3 yaz önce abazalıkta sınır tanımıyordu italyan kardeşlerim. bizim grupta ne kadar leş gibi alman varsa hepsine yazıyorlardı. hatta bir tanesine evlenme teklif etmişti biri yanımda cidden. sanırım sarışınlara karşı ayrı bir ilgileri var.(bir yerden tanıdık sanki)
ha sonra kanadalı bir kıza taksi şoförü "gel bize sana makarna yapayım" diye ısrar etmiş gecenin bir yarısı,tabi o arkadaşın yalancısıyım bu durumda öyle de olmayabilir.

turistleri potansiyel seks kaynağı olarak görüyorlar(bilin bakalım nereye benziyor bu:) ama sanırım farkları,tecavüz edip öldürmüyorlar...
0
october swimmer
(01.06.08)
italyanlar türklere garip bir biçimde çok benzer. bilemiyorum neden.
0
thinkbeforedoing
(01.06.08)
iklimlerin insan kültürü, yaşayışı, mutfagı ve ruh hali ile çok yakından ilgisi vardır.
Birebir aynı iklimi yaşadıgımız italyanlarla bizim aynı olmamız kaçınılamaz.
0
bissell
(01.06.08)
Bence iklimden degil de dinden kaynaklaniyor bu benzerlik; dinin egemen oldugu toplumlara bak, erkeklerde hep bir abazanlik ve yukarida saydigin ozellikler egemendir.
0
egotm
(01.06.08)
İtalya'ya tatile giden bir kaç kişiden duyduğum kadarıyla sokaktaki adamından garsonuna kadar hemen tüm erkekler taciz derecesinde asılıyor, kendilerince flört ediyorlarmış. Ama elle sarkıntılık veya tecavüz gibi fiziksel taciz olmuyormuş.

Nedeni sanırım aşırı kendilerine güven, malum italyan erkeklerine duyulan bir hayranlık var kızlar arasında dolayısıyla bu onları daha cüretkar yapıyor olabilir...
0
crown
(01.06.08)
kısa süreli bir tatil için gittim yaklaşık birkaç ay önce ve asılan, laf atan ve çoook yakışıklı olan İtalyan erkeklerine pek rastlamadım. insanlarının da pek sıcak kanlı ve yardımsever olduklarını da düşünmüyorum ancak bizim gittiğimiz dönem onlar için de tatildi ve turistler akın etmişti. sokaklarda dolaşan hemen herkesin de yanında sevgilisi vardı. sanırım artık karşı cins konusunda pek yokluk çekmiyorlar:) yani yukarıda söylenenleri doğrulayacak herhangi bir tavırla karşılaşmadım ama kısa süreli bir deneyimden genelleme yapma yanılgısına da düşmek istemem. sonuçta adamların bu konuda namı almış yürümüş. yine de sıcak kanlı olduklarını düşünmüyorum.
0
think martini
(01.06.08)
gittiğiniz bölgeye göre değişecektir tavırlar.
0
chavezding
(01.06.08)
Dedigin durum yoreden yoreye, insanindan insanina degisir. Daha once 3 kere gittim Italya'ya, pek cok yerini de gezdim. Mesela ufak kasabalarda herkes kendi halinde takiliyor, kimsenin laf attigi ettigi yok. Firenze'de bar kapilarinda gelen gecen kiza sulaniyorlardi, catir catir hem de, hic sektirmeden. Milano luks kesim oldugundan kimsenin laf attigi yok sehirde fakat ornegin havalimaninda boarding yapilirken onumuzdeki 7-8 kisilik Italya ayisi turundeki hayvan cinsleri bi onlerindeki gayet normal giyinmis kiza bakmak, laf etmek, dayamak, surtmek gibi bilimum seyleri gerceklestirmislerdi. Roma'da gencler var, gezip, sevismek tek hedef kafada, o da laf atarak degil arada muhabbet denk geliyor, tanisip ediyorlar falan, zaten turist var hep.
Cana yakinlik konusunda ise evet oyleler ama bu yazma anlaminda degil, adamlara ciao diyosun muhabbet basliyor. Genel bir cana yakinlik, irsi bir yavsaklik var.

@tilda konuyla alakasiz ama Bologna Universitesinin yaz okuluna mi gittin? Eger oyleyse senle nasil kontak kurabilirim?
0
no christ requiress
(01.06.08)
Anlasilan Turkiye'de turistik bolgelerdeki abaza ve kirolar nasil yurtdisinda "turk erkegi" denildiginde akla geliyor ve abaza turistlerin agzinin suyunu akitiyorsa, benzer durum bizim turk kizlari icin de gecerli anlasilan. turistik yerlerde gordukleri veya gormeyi birak, duyduklari insanlar icin agizlarinin suyunu akitip muhabbetini yapiyorlar :)

@tilda, ne yaz okuluna gittim ne de italya'ya ama kizil ve cilli isen ben de seninle tanisabilir miyim :P
0
egotm
(01.06.08)
Ho visto che la ragazza dai capelli rossi Tilda prima. e io che kick donna Japon asino! Tilda così è il mio, stare lontano dal suo Mrtskn e Nochristrequiress!

Bu abaza italyanlar zamanla turkce'de ogrenmistir. Saluti!
0
egotm
(01.06.08)
@tilda, gecinmesi zor insan karakter sahibidir , o sorun olmaz da burada olmaman fena olmus. neyse artik, ben oralara gelirken-neresiyse artik :S - eksi duyuruya yazarim gorusuruz o zaman :P italyancam icin google translate sagolsun, ciao!
0
egotm
(01.06.08)
Ablam Venedik'i gezerken (bu ilkbahar) yaşlı başlı takım elbiseli bir adam tarafından afedersiniz ellenmiş. Adam sokakta gösteri yapan tiplerdinmiş Charlie Chaplin gibin giyinmiş vs. Ablam öfkeyle dönünce mahçup şekilde elini ağzına götürüp "o ow" gibilerinden bir tepki vermiş, şirinlik ayaklarına yatmış. Öyle olunca da ablam gülüp geçmiş (dövemez zaten napson garibim). Yani abazanlıktan öte (veya onla beraber) biraz da rahatlar, patavatsızlar.
0
there is nothing left for me
(02.06.08)
(4)

olcuye(9/4, 10/8) ne diyip ne okuyacaz ingilizce? (acele cevap mumkunse)

vecihi
bikac saat sonra bir organizayonda baglama ile Turkiye muzigi ornekleri vermek uzere sahneye cikicam. kullandigimiz ilginc olculu turkulerden de ornek vermek istiyorum (9/4, 10/8 gibi) ama bunu adamlara-amerikali bunlar bu arada- nasil anlatacagimi sasirdim. olcu measure bildigim kadariyla. 9/4 u de
bikac saat sonra bir organizayonda baglama ile Turkiye muzigi ornekleri vermek uzere sahneye cikicam. kullandigimiz ilginc olculu turkulerden de ornek vermek istiyorum (9/4, 10/8 gibi) ama bunu adamlara-amerikali bunlar bu arada- nasil anlatacagimi sasirdim. olcu measure bildigim kadariyla. 9/4 u de 9 over 4 desem olacak gibi ama hic cumle icinde kullanmadim bunlari. dogru mudur? baska tavsiyesi olan var midir sunu da anlat diye. kestane kebap acele cevap.
0
vecihi
(30.05.08)
"The most common simple time signatures are 2/4, 3/4, and 4/4. The 4 at the bottom indicates that the beat unit is the quarter note or crotchet. For example, 3/4 means three quarter-note beats per measure."

normalde nasil okunuyorsa burada da ayni okunuyormus.

en.wikipedia.org

not: sen ucak tasarlarken ben simulink'te baglama caliyordum :P
0
egotm
(30.05.08)
Direk nine four time, ten eight time desen de anlarlar.
0
kurukafa
(30.05.08)
burada cogu yaziyormus

getir.net
0
egotm
(30.05.08)
eyvalla sagolun. pek konusmadim zati. sana da simulinkle basarilar egotm.
0
🌸vecihi
(30.05.08)
(12)

phoenix mars mission ve siyah beyaz fotoğraflar.

winsome
fotograflara bakıyorumda hepsi siyah beyaz. sanatsal çalışma olsun diye şekil mi yapıyorlar.yoksa uzayda herşey siyah-beyaz mı?ya da daha kötüsü, mars filan hikaye. samandıra, sultanbeyli gibi allahın siktirettiği dünyada bir yere konumlanıp sağı solu siyah beyaz çekiyorlar ki anlaşılmasın ortam. h
fotograflara bakıyorumda hepsi siyah beyaz.
sanatsal çalışma olsun diye şekil mi yapıyorlar.
yoksa uzayda herşey siyah-beyaz mı?
ya da daha kötüsü, mars filan hikaye. samandıra, sultanbeyli gibi allahın siktirettiği dünyada bir yere konumlanıp sağı solu siyah beyaz çekiyorlar ki anlaşılmasın ortam.

phoenix.lpl.arizona.edu
0
winsome
(26.05.08)
siyah beyaz fotograflarin islenmesi ve tasinmasi gorece daha kolay oldugundan, o uzak memleketten gonderilen fotograflarin siyah beyaz olmasi gayet mantiklidir.
0
egotm
(26.05.08)
daha ilk fotoğraflar sonra renklileri de gelir. bana da hep kolpa geliyor aynısını burda bende çekerim.
0
sourlemonade
(26.05.08)
ahmet abi bile daha iyi gözlemiş fotoğraflarda.

www.sezyum.com
0
🌸winsome
(26.05.08)
benim de anlamadığım bir şey var izninizle maydonoz oluyorum soruya.

1. 30 küsur yıldan beri yapılan ilk ciddi çalışma dedi dün ntv. ulen 1996'da pathfinder gitmedi miydi mars'a? sojourner denen alet inip buna benzer kırmızı fotoğraflar çekmedi miydi? yalan mıydı onlar?

2. 680 milyon kilometre uzaktan bu resimler, bilgiler ne aracılığıyla geliyor ulan? ışık hızıyla mı iletiliyor bu dalgalar? cahilliğimi bağışlayın ama uzayda hava yokken daha hızlı bir iletişim mi sözkonusu? radyo dalgası mı, elektromanyetik mi, başka bir iletim teknolojisi mi nedir ulan kafayı yiyecem. klasik radyo dalgası ise 1 hafta falan süremsi gerekir o dalganın o mesafeden buraya gelmesi. yanılıyor muyum?
0
kibritsuyu
(26.05.08)
tahminimce isigin uzaydaki davranisiyla dunyadaki davranisi arasinda farklar olmasi sebebiyle siyah beyaz fotograflar cekiliyor. belki sonradan renklendiriliyordur, o kismi muamma gibi..
0
paradoxical
(26.05.08)
evet kibritsuyu diyince benimde aklıma takıldı. o fotoğraflar görüntüler ne çabuk ulaştı dünyaya?
ve iletişim için ne tür birşey kullanılıyor. anlayan beri gelsin.
0
🌸winsome
(26.05.08)
şimdi radyo dalgası dediğimiz de elektro manyetik bir dalga olduğu için ışık hızına eşittir hızı. bu bilgiden sonra da mars ile dünya arası uzaklığın yaklaşık 80 milyon kilometre olduğunu öğreniyorum wikipedia'dan. sonra da hesaplayarak 4-5 dakikada görüntülerin dünyaya ulaşacağını buluyorum. yanlış mıyım?
0
dr cucu
(26.05.08)
zaten uzaydan gelen her fotoğraf siyah-beyaz olur ki. sonradan renklendiriliyor hepsi. misal (URL'nin sonuna bakın);

www.nasa.gov

bu fotoğraflar neredeyse gb büyüklüklerinde. haliyle veri transferi esnasında kolaylık sağlanması açısından, en doğru ve net görüntüyü yakalama açısından vs. siyah-beyaz çekiliyorlar.
0
deckard
(26.05.08)
he ayrıca 29-30 mayıs tarihlerinde istanbul üniversitesi beyazıt kampüsünde astronomi şenliğimizi düzenliyoruz. phoenix ile ilgili konuşmalar yapılacak orada da. merak ettiğiniz her şeyi sorabilirsiniz. şu an deli gibi sunumlara hazırlanıyorum, ilerleyen vakitlerde buradan detaylarıyla birlikte duyuru yapacağım. gece gözlemi falan da olacak, phoenix hakkındaki sorularınızı da sorabilirsiniz.
0
deckard
(26.05.08)
elektromanyetik dalga dediğimiz şey ışık hızında iletiliyorsa benim cep telefonuyla konuşurken sadece ses bilgisini taşıyan elektromanyetik dalgalarım sadece tepemdeki uyduya gidip gelirken niye 1 sanie kadar lag yapıyor?

680 milyon kilometreyi haber spikeri söyledi. 80 ise daha çabuk sürer tabii.
0
kibritsuyu
(27.05.08)
uyduların ne kadar yükseklikte seyrettiklerini ve telefonun işleyiş mekanizmasını bilemiyorum ancak elektromanyetik dalgalar ışık hızında ilerlerler. ışık da bir elektromanyetik dalgadır zaten.
680 yanlış bilgi olmuş. dünya ile mars arasında başka gezegen yok. dünya güneş arası 150 milyon kilometre zaten.
0
dr cucu
(27.05.08)
@kibritsuyu, alıcı senin ses dalganı alıyor, hedefli buluyor ve vericiye yolluyor. bu işlem 1-2 saniye sürebiliyor.
0
deckard
(12.09.08)
(17)

rusya neden geleceğin süper gücü?

demlikposet
çin ile birlikte yükselen değerlerden biri bildiğimiz üzre rusya,şimdi çinin nüfusu çok,hertür kaynağı bolbol var,putin geldiğiden beri rusya anormal bir çıkışta,rusya rusça rusyaya dair değerler giderek yükseliyor,neden peki?rusyanı avantajları neler şu durumda
çin ile birlikte yükselen değerlerden biri bildiğimiz üzre rusya,

şimdi çinin nüfusu çok,
hertür kaynağı bolbol var,

putin geldiğiden beri rusya anormal bir çıkışta,
rusya rusça rusyaya dair değerler giderek yükseliyor,

neden peki?
rusyanı avantajları neler şu durumda
0
demlikposet
(25.05.08)
super kiz=super guc.

zaten ayni nedenden turkiye gelismis ulkeler arasinda yer alamiyor.
0
egotm
(25.05.08)
doğalgaz.

edit: demin zombiler geldi, uzun yazamadım. orta doğu'nun petrol konusundaki ezici üstünlüğü doğalgaz konusunda sözkonusu değil. rusya tek başına dünya doğal gaz rezervlerinin yaklaşık üçte birine sahip. avrupa'da sadece norveç'te az biraz gaz çıkıyor. abd ile kanada anca keni yağıyla kavruluyor. doğal gazı taşımak petrol kadar kolay da değil, lng pahalı bir teknoloji. bu da evsel kullanım ve elektrik üretiminde nispeten daha temiz ve yüksek kalorifik değerli doğalgaza gitgide gitgide daha bağımlı hale gelen avrupa ülkelerini rusya'ya muhtaç kılıyor. avrupa ülkelerinden biri rusya'ya azıcık muhalif dursa putin "höt keserim doğalgazını" deyince hemen sus pus olup oturuveriyor yerine.

diğer muhtemel kaynaklardan türki cumhuriyetler zaten rusya'nın sözünden çıkamıyor, 2. büyük iran desen durumu belli. ırak'ta da ne olacağı belirsiz. dolayısıyla nabucco projesi de yalan oldu gibi.

dolayısıyla rusya'nın en önemli silahı doğalgazdır. maddi kaynak olmasa sırf iş gücüyle toprakla zor yoksa.
0
lykos
(25.05.08)
askeri gücü, toprak büyüklüğü, tarihi, her daim avrupa birliği ve amerika'ya kafa tutması.
0
baldur
(25.05.08)
öncelikle enerji kaynakları..

daha sonra da enerji ve ekonomik alanda diğer devletlerle yaptığı anlaşmalar.. hepsini duymuyoruz tabi ama iran , çin, rusya harıl harıl çalışıyorlar, nükleer araştırmalar konusunda ortaklıklar yapıyorlar.
0
nihilanth
(26.05.08)
sadece dogal gaz degil bol madenleri de var, petrolu de var. ayrıca petrol ureten diger sovyetler birligi ulkelerine de gayet baskı uygulayabiliyor. bunun yanında teknoloji olarka da gayet iyiler.
0
bryan fury
(26.05.08)
Kimsenin bilmediği bir küçük bilgi:

Sovyetlerin resmen çöktüğü gece, eski komunist yonetim, bir gecede bankalardaki halkın mevduatını sıfırlamıştır. Çoğunluğu eski partili, kgb bağlantılı elemanlar ve bürokratlar bir gecede dünyanın en zenginleri olmuştur.
Para buharlaşmaz. Bu adamlar bu paraları, kapitalist ilkeler doğrultusunda dünyanın her yerinde kullanıyorlar, kullandılar.
Büyük coğrafyada sınırsız petrol ve doğalgaz ile, işsiz ama eğitimli kitleler birleşince, eskiden kalan miras ve artan enerji fiyatları rusya'da sermaye birikimini akıl almaz boyutlara itiyor. Üstelik rusya, sosyalist sistem çökünce fakirleşen, ama şimdi yeniden kıpırdayan, yüksek nüfuslu orta sınıfı biraz daha zenginleşince iç talep motoru da muhtemelen Amerika boyutuna varacak ki, aman diyeyim.
0
delikan76
(26.05.08)
petrolü var tabii, ama petrol piyasasında çok söz sahibi değil. petrolde kuralları %65 rezerve sahip ortadoğu ülkeleri koyuyor. petrolde belli bir ülkeye bağımlılık da doğalgaz'a göre çok daha az. koy varile getir venezuela'dan. maden desen afrika'da da var. sadece doğalgazı olmasa, diğer tüm koşullar aynı olsaydı şu an rusya hala sürünüyor olurdu. gazprom sağolsun.

rusya'nın bu muhtemel büyüme ve talep artışını iyi değerlendirmemiz gerek tabii, yoksa "vayömüni nası büyüdü adamlar" diye bakakalır, adamlara ucuz işgücü sağlamanın ötesine geçemeyiz 20 yıl sonra.
0
lykos
(26.05.08)
yani adamların TEK avantajı doğalgaz mı?

sanki daha fazlası oluyor yahu?

bir de çin mi rusya mı?
0
🌸demlikposet
(26.05.08)
tek değil tabii ama bence en büyük :)
uzun vadede rusya derim, çin'in en büyük avantajı da ucuz iş gücü ve demokratikleşme, yaşam standartlarının yükselmesi vs nedenlerle pahalanacak eninde sonunda. akabinde çevresel kaygıların artmasıyla sanayi üretim maliyetleri de artacak. şu anki gibi pofur pofur kalitesiz linyit yakamayacaklar yani. o zamana kadar iyi büyürler tabii, ama kgb ekolünden kurt poliikacılarıyla rusya her zaman daha etkili olacaktır bence. ha 10 yıl içince ucuz hidrojen elde etme ve depolama konusunda devrim yaşanır ve enerji poltiikaları altüst olursa bilemem tabii :)
0
lykos
(26.05.08)
çinin her türlü kaynağı bol değil. özellikle enerji konusunda sıkıntılılar, nüfus yoğunlukları da gıda fiyatları arttığında başkarına bela olacak. rusya doğal kaynak konusunda daha bi zengin. iş enerjiye, petrole doğalgaza gelince sırtı yere gelmez ruslan.
0
thechosenone
(26.05.08)
Putin'in görevi bırakırken imzaladığı yeni yasa bundan ibaret ;
Rus liderin attığı bu imzayla bundan sonra Rusya’daki stratejik alanlara yabancı yatırımcıların girmesi yasaklanıyor.

İşte yabancılara kapanan Rus stratejik alanları:

-ENERJİ VE STRATEJİK SAYILAN DOĞAL GAZ KAYNAKLARINDA YABANCILARIN ARAŞTIRMA YAPMASI YASAKLANDI.

Rusya dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerini ve geçiş yollarını elinde tutuyor.ABD, İngiliz, Alman ve Fransız firmaların gözü bu rezervlerdeydi.

-TELEKOMİNİKASYON (Ulusal telefon ve her türlü haberleşme) ÜZERİNDE YABANCILARIN HAK SAHİBİ OLMASI YASAKLANDI. YABANCILAR TELEKOMİNAKASYON YATIRIMLARINA GİREMEYECEK

-HAVACILIK UZAY VE SAVUNMA BAŞTA OLMAK ÜZERE AYRICA STRATEJİK OLARAK BELİRLENEN TOPLAM 42 SEKTÖRE YABANCILARIN GİRMESİ YATIRIM YAPMASI YASAKLANDI.

Yeni yasa, nisan ayında Rus Parlamentosu tarafından onaylanmıştı. Federasyon Konseyi'nden de onay alan yasa son olarak Putin'in önüne geldi. O da görevden ayrılmadan bir gün once yabancı yatırımcılar için şok anlamına gelecek son imzayı attı.
0
cozepo
(26.05.08)
BRIC ülkeleri diye bir konsept var, 2050de dünya hakimi olacakları düşünülüyor
Brezilya Rusya Hindistan Çin

Hatta T-BRIC yapıp biz de nasiplenmeye çalışmıştık bu konseptten.

Velhasıl BRIC diye gugıl amcaya sorarsan ülkeler hakkında yazılmış pek çok çalışma bulabilirsin.
0
duk leto
(26.05.08)
brezilyanın ne alakası var yahu,
uzaktan bakınca sürekli popop sallayan sikko bir ülke gibi gözüküyor ama büyük ülkelerden sonra(çin rusya amerika fransa jpn) uzayda uydusu bulunan tek ülke aynı zamanda...

amerikanın maşası mı acaba?
tek başına nasıl bu kadar güçlü olabilir kihele rusya hizasında

hadi hindistanda da nüfus var
0
🌸demlikposet
(26.05.08)
dünyanın en büyük nükleer gücü.
hatunlar güzel olunca süper güç olunsaydı ukrayna'nın daha büyük bir güç olması gerekirdi.
0
kofteburger
(26.05.08)
enerji kaynakları olmazsa olmaz tabi ama "putin effect"i de gözardı etmemek lazım.:) bizdekiler gibi yöneticileri olsa o kaynaklar bir işe yaramazdı sanırım. (?)
0
samanliktaki zuhtu
(26.05.08)
Bir de bir taraflarımdan atmıyorsam Rusya'nın Ortadoğu ve diğer coğrafyalardaki devletlerle olan "gizli" yakınlaşmaları var. Ha çıkar ilişkisidir bilmemnedir o ayrı ama bu da var sonuçta. Daha önce de milyon kere yaşandığı gibi, olası bi amerika Rusya geriliminde ya da diğer devlet(ler) amerika geriliminde Rusya'nın kimin safında olacağı falan da bu süper güçlülüğü tetikliyor sanırım. Kaldı ki daha önce de belirtildiği gibi eski sovyet ülkeleri falan var, bağlar var.
0
colonizer
(28.05.08)
Rusyadaki yeraltı kaynakları ile ilgili mta nın eski tarihli bir araştırması:

www.mta.gov.tr
0
gercektenmi
(07.06.08)
(9)

"yersen" kelimesinin ingilizcesi

jay kay
nedir?
nedir?
0
jay kay
(25.05.08)
yoktur aslında. if you dare olabilir. ama if you eat kesinlikle olmaz.
0
compumaster
(25.05.08)
"as if" olabilir belki. bir de kandirdiktan sonra "gotcha" denir.
0
egotm
(25.05.08)
if you buy it

www.seslisozluk.com

11. madde
0
ermanen
(25.05.08)
örnek içinde kullanalım hatta:

(bkz: peace sells but who's buying)
0
sui
(25.05.08)
buy it, will you?!
0
delikan76
(25.05.08)
cümlenin sonunda "if that" de kullanabilirsiniz, alaycı vurguyla elbette.
0
lepidodendron
(26.05.08)
Argo cevirmek cok zor bence. Ozellikle de cok uzun suredir kullanilan, oturmus bir sey degilse.
0
wpi
(26.05.08)
bir de şöyle birşey vardı
birşey söylüyorsun, ve sonra noootttt! diyorsun
(bildiğin not)
"your shirt is blue, nooottt" diye
(aslında adamın gömleği yeşil)

borat'ta vardı, nasıl kullanıldığını merak ederseniz.
0
kahvegibi
(26.05.08)
buy kullanılıyor, yani var.
0
dumur
(26.05.08)
(10)

kitap bastirmak?

pembeli kiz
simdi elimde bir sürü e-book var ve bunlari yazici´dan cikarmak istiyorum fakat evde böyle bir imkan var ama kartus kagit cok gider falan isyerinde de yeni oldugum icin henüz blgisyarlara ulasimim yok. yok mudur bu kitaplari benim icin yazicidan a5 olarak önlü arkali cikarip bana yollayabilecek bir
simdi elimde bir sürü e-book var ve bunlari yazici´dan cikarmak istiyorum fakat evde böyle bir imkan var ama kartus kagit cok gider falan isyerinde de yeni oldugum icin henüz blgisyarlara ulasimim yok.

yok mudur bu kitaplari benim icin yazicidan a5 olarak önlü arkali cikarip bana yollayabilecek bir babayigit? (cogu pdf format)
isyerinde ben yaparim yazici´yi catlayana kadar sömürebilirim diyen yok mu? ya da okulda yapacak olan?

[email protected]
0
pembeli kiz
(25.05.08)
printere ulasımı da kıdeme baglayan it ciye koyim.
0
bryan fury
(25.05.08)
kidemle alakasi yok printere ulasim var ama bilgisayar´a ulasim yok kimsenin baskasinin bilgisayarinda is yapabilmesi söz konusu degil sorun burada. kendi bilgisyarima gecebillmem de en az 1 ay daha sürer gibi geliyor.
0
🌸pembeli kiz
(25.05.08)
ala ala herkesin sifersi makine farkmaksızın acmıyor mu kendi hesabından ?
0
bryan fury
(25.05.08)
herkesin kendi bilgisayari var bilgisayarlar sifreli yani sifre girmeden hicbirsey yapamiyorum kimseye de sormadim yapabilirmiyim diye yani biraz sorunlu anlayacagin.
0
🌸pembeli kiz
(25.05.08)
sifren varsa herhangi bi bilgisayardan girebilirsin kendi hesabınla. baskasının datasına zarar da vermez, verse de it ci kurtarır onları yedegi fln vardır.
0
bryan fury
(25.05.08)
kendi hesabim yok onu anlatmaya calisiyorum baskasinin siresiyle de girmem mümkün degil.
0
🌸pembeli kiz
(25.05.08)
bana da hesabın var da, bilgisayarın yok gibi geldi ondan bıdı bıdı ediyorum sabahtan beri.
0
bryan fury
(25.05.08)
sorun bendeydi galiba anlatamadim derdimi tam neyse marim brilerini bulurum da yapabilir istediklerimi :)
0
🌸pembeli kiz
(25.05.08)
onlari yazicidan cikarmak istiyorsun ama e book okumanin kolayliklarini da goz ardi etmemelisin.
0
egotm
(25.05.08)
ya, kitap çıktısı alınca acayip kalın bir sayfa yığını elde ediyorsun. insanın okuyası gelmiyor. böyle bir ekleyeyim dedim bunu da.
0
actionary
(26.05.08)
(8)

Erkegin kadını tavlamak için ugraştıgı romantik filmler...

Wishborn
Hitch tarzı, romantik, erkegin kadını tavlamak için ugraştığı filmlere ihtiyacım var...Bildikleriniz varmı?
Hitch tarzı, romantik, erkegin kadını tavlamak için ugraştığı filmlere ihtiyacım var...Bildikleriniz varmı?
0
Wishborn
(24.05.08)
groundhog day bundan iyisini bulamazsin; o kadar da iddia ediyorum.
0
egotm
(24.05.08)
Eternal Sunshine of the Spotless Mind ve Notting Hill var bence..sanırım etkılıyodur denemedım ama..
0
isott
(24.05.08)
elli ilk öpücük filmini de deneyebilirsin. fifty first dates orijinal adı.
0
rectoa
(24.05.08)
Meg Ryan'ın envai sayıdaki filmi de aradığın tarzdadır..
0
flawless victory
(24.05.08)
"erkek tavlama sanatı" her ne kadar erkek tavlamakla ilgili gibi görünse de içinde bir bayanın nasıl tavlandığı konusunda açık seçik bilgiler mevcut ;)
0
SoLfej
(24.05.08)
love actually. özellikle ingiltere'den amerikaya kız tavlama amacıyla giden birinin hikayesi var ki evlere şenlik. biraz absurd bir ilerleyiş ama zevk alacağın kesin.
0
dare
(24.05.08)
Dokunmayın Şabanıma. Tek geçiyorum.

"Sert ama kibarımdır. İyi dans ederim. Israrcıyımdır."

Hehe.
0
atomic punk
(24.05.08)
nasıl pas geçilmiş anlamadım, tabi ki somethings gotta give ve the notebook, bu filmleri izlemeden "ben romantik film izledim" demeyiniz; izleyiniz, izletiniz. hatta bu filmleri izlemek için mümkünse bir kız arkadaş bulun onunla beraber seyredin.
0
chemsuk
(24.05.08)
(13)

İçinde ney geçen şarkılar

theripperknownasjack
Evet sevgili gönül dostları. başlıkta söylendiği gibi içinde ney üflenen ve adamın amına koyan özellikte olan şarkı tavsiyeleriniz var ise sabırsızlıkla bekliyorum.
Evet sevgili gönül dostları. başlıkta söylendiği gibi içinde ney üflenen ve adamın amına koyan özellikte olan şarkı tavsiyeleriniz var ise sabırsızlıkla bekliyorum.
0
theripperknownasjack
(24.05.08)
lions in a cage
0
alkolik imam
(24.05.08)
Alihan Samedov şarkıları.
0
Wishborn
(24.05.08)
yansimalar grubunun butun parcalari.

nev in koca cinar
0
egotm
(24.05.08)
Kudsi Erguner, Birol Yayla, Şenol Filiz (Yansımalar ), Ercan Irmak ilk akla gelenler.
0
villeneuve
(24.05.08)
mercan dede şarkıları
0
baldur
(24.05.08)
@alkolik imam
lions in a cage gibi değilde daha çok nev'in efkarlı ve dem gibi türünden gece gece bana işkence edecek şarkılar istiyorum:). yoksa lions in a cage'de iyidir:)
0
🌸theripperknownasjack
(24.05.08)
(bkz: lane moje) aah ah
0
la traviata
(24.05.08)
enstrumantal dinleyin.yani sözsüz daha bi güzel acıtıyo.direk hiç kasmadan "yansımalar" önce bi beyhude,sonra pervane olur senden kalan olur, uzakta olur...bildiğin damar gece gece,canım çekti.
0
kanuniye
(24.05.08)
Sufi müzik'den flamemko'ya serisi
0
3200
(24.05.08)
sezen aksu-dua
0
mentirosa
(24.05.08)
(bkz: dinle)

eurovision'a katilmi$ti hani, aklima geldi i$te oyle. adamin amina koyar mi bilmem :)
0
katafalk
(24.05.08)
Pentagram - Tigris
0
fredi
(24.05.08)
ince saz - adem ile havva var. üfleyen de salih bilgin. ikinci bahar isimli dizinin müziği idi.
0
can itin
(24.05.08)
(5)

körlük

efruz
bir öğrencim dersin ortasında birden göremediğini söyledi. boş bakışlarının ve panikli ağlamalarının arasında hastaneye götürdük. damla ve serum aldıktan baya bi sonra görmeye başladı.fazla teknik olmamak kaydıyla nedir bu durum, stresten dediler ama fizyolojik olarak nedir. olağan mıdır, kalıcı has
bir öğrencim dersin ortasında birden göremediğini söyledi. boş bakışlarının ve panikli ağlamalarının arasında hastaneye götürdük. damla ve serum aldıktan baya bi sonra görmeye başladı.

fazla teknik olmamak kaydıyla nedir bu durum, stresten dediler ama fizyolojik olarak nedir. olağan mıdır, kalıcı hastalığı var mı, bundan sonra ne yapılabilir
0
efruz
(23.05.08)
soruna tam cevap olmayabilir belki ama ben şöyle bir durum yaşadım. açlık sebebiyle tansiyonum düştü gözlerim önce karardı sonra da görmez oldum. yaklaşık bir dk sürdü körlüğüm, sonra düzeldi. böyle bir durum da gerçekleşmiş olabilir.
0
susannah
(23.05.08)
evet tansiyonla alakalı. benim de aklıma gelmişti, kan şekeri düşmesi sanırım. daha çok merak ettiğim bunun kalıcı etkisi olabilir mi
0
🌸efruz
(23.05.08)
entrynizi okudum da doktorun yaptigi tam bir angutlukmus; hastanin numara yapip yapmadigi ogrenmek icin goze hareket eden spiral gibi bir sey yaklastirilir. eger goz bunu goruyor ve algiliyorsa gozbebekleri buyur/kuculur/odaklanir gozunu kirpar vs. kisacasi tepki verir. ama sizin doktor "numara yapmiyorsun degil mi , eki eki" diyecek kadar piskinmis.

sozluk.sourtimes.org


sorunuzla ilgili olarak ise kesinlikle doktora gorunup sebebini hasta oyle ogrensin diyecegim ama doktorlarin durumu da sizin orneginizde goruldugu gibi malum. bunun bir suru nedeni varmis

www.medhelp.org

(bkz: gecici korluk)
0
egotm
(24.05.08)
"ms" hastalığı belirtileri olabilir.ms hastalığı bir arkadaşımda var. abi duruyo çocuk herşeyi sağlam birden abi sol gözü yüzde 95 görme kaybına uğruyo sonrada öteki falan filan... araştırın.
0
omer460
(24.05.08)
hımm ilginç bir durum...

yalnız bu durumun ayırıcı tanısındaki hiç bir hastalık izole körlükle gitmiyor, yani geçici körlük yanında başka belirtiler de olması gerekir, organik bir sebep bulmak için.

sadece burda anlatılandan çıkarabildiğim sorunun konversiyon olduğu yönünde. yani psikolojik stresin bu şeklide kendini göstermesi. yaygın bir yanılgı, hastanın bunu bilinçli olarak yaptığıdır, ancak öyle değildir. hastanın elinden başka bir şey gelmez.

serum ve damla da doktorun bu tanıyı koymuş olduğunu gösterir gibi, placebo denir, acilde çok hastaya, aslında bildiğiniz steril tuzlu su olan serum yapıp, düzeldikten sonra psikiyatriye yönlendirmişliğim vardır.

ek belirtiler durumunda, kaslarda, gözlerde istemsiz atmalar,baş ağrıları vb olabilir, bir nöroloğun görülmesi ve kontrastlı kafa mrı sanırım iyi bir seçenek olur, hayatı tehdit edebilecek bir durumu dışlarsınız en azından, tanıyı tam koyamasanız da..

onun dışında sadece tanı koymak için gereksiz tıbbi müdahalelerden da kaçınmak iyidir, "psikolojik dedi tohtur, angut bakmadı bile" yaklaşımı ile son seçeneğe kadar doktor doktor gezerek zorlamak kötü sonuçlar verebilir.
0
kara kadife
(24.05.08)
(5)

Telekinezi

cezacifan
İnanıyormusunuz bu işe...Bende cok yapmak istiyorum ama olmuyo .Aranızda yapabilen varsa yardımcı olabilirmi???
İnanıyormusunuz bu işe...Bende cok yapmak istiyorum ama olmuyo .Aranızda yapabilen varsa yardımcı olabilirmi???
0
cezacifan
(22.05.08)
her gün iki kez 20şer dakika yoga, üzerine çimen suyu ve nargile çiçeği karışımıyla yapılmış bir şurup içilirse, akşam üstü gün batımına yakın yaklaşık 2 dakika kadar amuda kalkarak gün batımı izlenirse bu yetenekler gelişiyor.

şaka değil.
0
madeath
(22.05.08)
(git: 13406)
0
flawless victory
(22.05.08)
casimir efekti falan yaratabilen bir vücudunuz varsa mümkün olabilir tabi, neden olmasın.
0
lepidodendron
(22.05.08)
telekinezi hakkinda emin degilim ama eksi duyuruda bu tur sorular gordukce zaman yolculugunun gercek olduguna gun be gun inanmaktayim. gorunuse gore, gecmis -hatta ve hatta karanlik caglardan- gunumuze insanlar yolculuk yapabiliyor.
0
egotm
(22.05.08)
Önce aramaya inanmak lazım.
0
ermanen
(22.05.08)
(2)

asenkron soket programlama [c#]

leylak sarabi
asenkron soket kullanımında thread yönetimini dert etmeme gerek var mı? çağrı geldiğinde thread havuzundan bir thread otomatik olarak alınıyormuş anladığım kadarıyla, ama çok fazla mesaj gelirse ve havuzda yeterli miktarda thread yoksa tıkanma olur mu diye endişeleniyorum. ayrıca kendim her soket iç
asenkron soket kullanımında thread yönetimini dert etmeme gerek var mı? çağrı geldiğinde thread havuzundan bir thread otomatik olarak alınıyormuş anladığım kadarıyla, ama çok fazla mesaj gelirse ve havuzda yeterli miktarda thread yoksa tıkanma olur mu diye endişeleniyorum. ayrıca kendim her soket için thread oluşturmalı mıyım, yoksa asenkron programlamada gerek yok mu buna?
0
leylak sarabi
(21.05.08)
yanli$ bilmiyorsam asenkron bir metod cagirdiginda client side'daki thread engel koyuyor ve server'dan data bekledigi icin sen server'a data gonderemiyorsun.
0
sourlemonade
(21.05.08)
asenkron demek handshaking yok demek. yani request'te bulunan client, server'dan gelen cevabi beklerken spinlock yerine kendini blocklar ve gorevi baska bir thread'a -ya da process-e verir. C# da da bu boyle olmali, kernel level threadler user level threadlerden daha sinirli oldugu icin dedigin gibi kernel pool u tukenebilir ve bu durumda operating system degisik kernek scheduling algoritmalarindan birini kullanarak siradaki task e oncelik verir. yani diyecegim o ki, thread havuzu dolsa bile, ayni anda o havuzdaki kernellerin hepsini kullanacak bir islem yapmadigin muddetce sorun olmaz.
0
egotm
(22.05.08)
(3)

Radio Eksen Web'den dinleme

uyuzcan
Bu güzide radyo kanalımız canlı dinleme olayını sadece Sipru ile sınırlandırmış. Ben eski güzel günlerdeki gibi winamp ile dinlemek istiyorum. Linkini bi bulduruverir misiniz acep?Not: www.radioeksen.com/stream/live.asp değil.
Bu güzide radyo kanalımız canlı dinleme olayını sadece Sipru ile sınırlandırmış. Ben eski güzel günlerdeki gibi winamp ile dinlemek istiyorum. Linkini bi bulduruverir misiniz acep?
Not: www.radioeksen.com/stream/live.asp değil.
0
uyuzcan
(21.05.08)
MMS://EU2.SECVESEYRET.COM/RADYOEKSEN
0
egotm
(21.05.08)
manitu razı olsun...
0
🌸uyuzcan
(21.05.08)
MMS://US4.SECVESEYRET.COM/RADYOEKSEN


radio eksen firefox add on'u sağolsun. çalan şarkıları filan da gösteriyor tavsiye ederim.
0
darknum
(21.05.08)
(2)

Mame ve Wrestlemania Rom'u

huzursuz
Canlarım ciğerlerim, sabahtan beri o torrent sitesi senin bu rom sitesi benim geziyorum lakin aradığımı bulamadım...1989 ya da 1986 yılında yapılan, tamamen çizim grafikleri, yumruk ve tekme dışında ek tuşu olmayan, her adamın özel bir hareketinin olduğu çoook eski bir oyunu arıyorum arcade makinala
Canlarım ciğerlerim, sabahtan beri o torrent sitesi senin bu rom sitesi benim geziyorum lakin aradığımı bulamadım...

1989 ya da 1986 yılında yapılan, tamamen çizim grafikleri, yumruk ve tekme dışında ek tuşu olmayan, her adamın özel bir hareketinin olduğu çoook eski bir oyunu arıyorum arcade makinalarda vardı bulamadım, elinde olan vardır kesin bi baksanız o kadar sevinirim ki... hulk hogan, yılanlı bi adam, mavi şişko herif, askeri kıyafetli bi herif falan vardı... güzel oyundu
0
huzursuz
(20.05.08)
www.rom-world.com

bu diil mi
17 mbyte
download now a basinca cekiyo
0
la traviata
(20.05.08)
bunda hulk hogan yok ama

(bkz: pit fighter )
0
egotm
(20.05.08)
(4)

paris eiffel kulesi akordiyon müzükleri

omer460
Merhaba filmlerde genelde eifel ve paris ekrandayken fon müziği olarak akordiyon çalan bir amca yada amcalar var.işte ben o tür müzikler arıyorum.isim verirseniz sevinirim.
Merhaba filmlerde genelde eifel ve paris ekrandayken fon müziği olarak akordiyon çalan bir amca yada amcalar var.işte ben o tür müzikler arıyorum.isim verirseniz sevinirim.
0
omer460
(20.05.08)
egotm
(20.05.08)
tom riddle
(20.05.08)
bende sormuştum ve Yann Tiersen, Edward Aris yanıtını aldım.
edward aris epey hoşuma gitti
0
vincenzo
(20.05.08)
yann tiersen. candır.
0
SoLfej
(20.05.08)
(1)

ben neden sürekli bu uyarıyı alıyorum (error C2679)

ogm
yazdıklarım aşağıda muhtemelen basit birşey ama çözemedim#include <iostream>using namespace std;class myComplex{private: int real; int imaginary;public: myComplex(){}; myComplex(int a,int b){real=a;imaginary=b;}; friend istream &operator<<(istream &in,myComplex & mc); friend ostream &operator>>(ostr
yazdıklarım aşağıda muhtemelen basit birşey ama çözemedim

#include <iostream>
using namespace std;

class myComplex
{
private:
int real;
int imaginary;

public:
myComplex(){};
myComplex(int a,int b){real=a;imaginary=b;};
friend istream &operator<<(istream &in,myComplex & mc);
friend ostream &operator>>(ostream &out,myComplex & mc);

int getReal(){return real;}
int getImaginary(){return imaginary;}

myComplex operator+ (myComplex &a)
{ int re;
int im;
re=a.real+real;
im=a.imaginary+imaginary;
myComplex j(re,im);
return j;
}

myComplex operator- (myComplex &a)
{ int re;
int im;
re=a.real-real;
im=a.imaginary-imaginary;
myComplex j(re,im);
return j;
}

myComplex operator* (myComplex &a)
{ int re;
int im;
re=(a.real*real - a.imaginary*imaginary);
im=(a.real*imaginary + a.imaginary*real);
myComplex j(re,im);
return j;
}

myComplex operator/ (myComplex &a)
{ int re;
int im;
re=a.real*real+a.imaginary*imaginary / a.real*real+a.imaginary*imaginary;
im=a.real*imaginary-a.real*imaginary / a.real*real+a.imaginary*imaginary;
myComplex j(re,im);
return j;
}

myComplex::bool operator< (myComplex &a)
{
if(a.real==real)
{ if(a.imaginary>imaginary)return 1;

if(a.imaginary<imaginary)return 0;

if(a.imaginary==imaginary)return 0;

}
else if (real<a.real){
return 1;
}
return 0;
}

myComplex::bool operator> (myComplex &a)
{
if(a.real==real)
{ if(a.imaginary<imaginary)return 1;

if(a.imaginary>imaginary)return 0;

if(a.imaginary==imaginary)return 0;


}
else if (real>a.real){
return 1;
}
return 0;

}

myComplex::bool operator== (myComplex &a)
{
if(a.real==real && a.imaginary==imaginary) return 1;

return 0;

}

};


istream &operator<<(istream &in,myComplex & mc)
{ char y; char t;
in>>""+mc.getReal()>>y>>""+mc.getImaginary()>>t;
return in;
}

ostream &operator<<(ostream &out,myComplex & mc)
{ char y; char t;
out<<""+mc.getReal()<<y<<""+mc.getImaginary()<<t;
return out;
}

void main()
{
cout<<"PLEASE SELECT THE OPERATION:";
cout<<"ADDITION +";
cout<<"SUBSTRUCTION -";
cout<<"MULTIPLICATION *";
cout<<"DIVISION /";
cout<<"LESS THAN <";
cout<<"GREATER THAN >";
cout<<"EQUALS TO ==";
cout<<"QUIT q";




myComplex q;
myComplex w;
myComplex ans;
string answer;
char p;



cout<<"please give 1. number";
cin>>q<<endl;
cout<<"please give 2. number";
cin>>w<<endl;


switch(p)
{
case '+' : ans=q+w;
case '-' : ans=q-w;
case '*' : ans=q*w;
case '/' : ans=q/w;
case '<' :
case '>' :
case '==':
case 'q' :exit(0);

}


}
0
ogm
(18.05.08)
I) error no, nun yanindaki cumle ne ve compiler hangi satirda hata veriyor?
II)default constructor larin, class data member lari undefined birakiyor. soyle birsey yapmani tavsiye ederim

bu iki satiri:

myComplex(){};
myComplex(int a,int b){real=a;imaginary=b;};

buna cevir:

myComplex(int a=0,int b=0){real=a;imaginary=b;};

III)operator overloading yaptigin right shift operatorunun yonu yanlis:

bunu:
istream &operator<<(istream &in,myComplex & mc)
buna cevir:
istream &operator>>(istream &in,myComplex & mc)

IV) ve en onemlisi, eger c++ ogrenmek icin en azindan 7-8 kitap okumayi goze almadiysan hic bulasma, ve c# ya da java ogren.
0
egotm
(18.05.08)
(1)

mayoz bölünme falan

tahret muslugu
mayoz bölünmede interkinezden evvel DNA replikasyonu gerçekleşir mi?
mayoz bölünmede interkinezden evvel DNA replikasyonu gerçekleşir mi?
0
tahret muslugu
(18.05.08)
interkinez in diger adi da interfaz II dir. replikasyon ise interfaz I de olur. yani sorunun cevabi hayirdir. hurmetler ;)

edit: oha, tabii ki de sorunun cevabi evet. interfaz I, interfaz II den once ve replikasyon da I de gerceklestigi icin sorunun cevabi tabii ki de evettir. pardon yanlis mantik yurutme icin.
0
egotm
(18.05.08)
(3)

İngilizce'de subjunctive

luin 41
Uzun zamandır öğrendiğim ispanyolca'da subjuntivo denen allahın belası konuyu kavramakta zorluk çekmekten de beter bir durum yaşadığım için ingilizce gramer konusunda çok ilgili birilerinin (mesela öğretmen, mesela ingiliz edebiyatı mezunu, mesela amerikan edebiyatı mezunu) bana subjunctive'den bahs
Uzun zamandır öğrendiğim ispanyolca'da subjuntivo denen allahın belası konuyu kavramakta zorluk çekmekten de beter bir durum yaşadığım için ingilizce gramer konusunda çok ilgili birilerinin (mesela öğretmen, mesela ingiliz edebiyatı mezunu, mesela amerikan edebiyatı mezunu) bana subjunctive'den bahsetmesini çok istiyorum. subjunctive ingilizce'de nasıl, nerede kullanılır? bir iki örnekle anlatırsanız teşekkür ederim, gerçekten.
0
luin 41
(18.05.08)
ermanen
(18.05.08)
egotm
(18.05.08)
inci kut hanfendinin kitabından çalıştınız mı acaba?
0
mentirosa
(18.05.08)
(3)

Kilise Düğünlerinde Bayılıp Düşenler

actionary
Youtube'da Kilise düğünleri sırasında bayılıp düşenlere dair onlarca videonun olduğunu fark ettim. Adres ver desen veremem, ama var yani bir sürü. Kimi zaman damat, gelin, sağdıç (ne demekse), ne bileyim, herkes düşüyor.Neden bayılıyor bunlar? Acaba çok uzun süre mi ayakta kalıyorlar?
Youtube'da Kilise düğünleri sırasında bayılıp düşenlere dair onlarca videonun olduğunu fark ettim. Adres ver desen veremem, ama var yani bir sürü. Kimi zaman damat, gelin, sağdıç (ne demekse), ne bileyim, herkes düşüyor.

Neden bayılıyor bunlar? Acaba çok uzun süre mi ayakta kalıyorlar?
0
actionary
(18.05.08)
günün telaşı ile adam gibi yemek yemiyo bunlar, sonra bok var gibi bir de heyecan yapıyorlar, ayakta durmak da zor gelince vücut eytere bea çekiyor. aduket gibi bir şey yani.
0
oddity
(18.05.08)
burada potpori yapmislar o bayilanlardan:

www.evtv1.com

burada da benzer bir soru ve cevap var:

answers.yahoo.com

kisaca, bayilanlarin dizleri kilitleniyor ve ayakta kalmak zorunda olduklarindan bayilip dusuyorlarmis:

bu da kilitlenmis diz-locked knee- in tanimi:

orthopedics.about.com
0
egotm
(18.05.08)
sanki gözleri kararıyor bilinç gidiyor gibi geldi bana şu ilk videodan.ama neden dersen bilemicem tabi.
0
aysiku
(18.05.08)
(6)

Matlab yardım

selfadjoint
aşagıdaki resimde gördüğünüz denklemi P(i,j,t) fonkisyonu için matlab a çözdürmeye çalışıyorum beceremedim; yardım edebilir misiniz?Şİmdi elimde A diye nxn lik bir matrix var . A(i,j) terimleri oradan geliyor. K(k) ise matrix in k incı sütundaki sayıların toplamı olarak ifade edilebilir. toplama işa
aşagıdaki resimde gördüğünüz denklemi P(i,j,t) fonkisyonu için matlab a çözdürmeye çalışıyorum beceremedim; yardım edebilir misiniz?


Şİmdi elimde A diye nxn lik bir matrix var . A(i,j) terimleri oradan geliyor. K(k) ise matrix in k incı sütundaki sayıların toplamı olarak ifade edilebilir.

toplama işaretlerinin içinde bulunan çarpımın da hali ile şöyle;

A(i,j1)*A(j1,j2)*A(j2,j3)*...A(j(t-1),j) / (K(i)*K(j1)*K(j2)*...*K(j(t-1)))

şimdi bu çarpmanın içinde t-1 tane farklı değişken var (j1 , j2 , ... , j(t-1)) ve bunları matlab a herhangi bir rasgele t için nasıl anlatmam gerektiğini

bulamadım.

dışarıdaki toplamaya gelince; toplamayı 1 den n ye kadar yapacağız her bir değişken için. Sorun ise şuradan çıkıyor içeriden dışarıya doğru t-1 tane toplama

var her bir toplama için bir "for" döngüsü yazsak t-1 tane for döngüsü yazabilmemiz gerekir.

bu yollardan bir yere ulaşamayınca recursion relationlar yaratmaya çalıştım ancak oradan da bir sonuç elde edemedim.

yardım edebilecek olan varsa müteşekkür olurum.
0
selfadjoint
(16.05.08)
matlab bilmiyorum ama sanırım yukarıda A(i,j1)*A(j1,j2)*A(j2,j3)*...A(j(t-1),j) / (K(i)*K(j1)*K(j2)*...*K(j(t-1))) olarak yazdığın çarpma çok da doğru değil, terim terim bölüp sonra çarpman gerekiyor zira matris çarpımı değişmeli (commutative) değildir. tek bir j değeri için o bir tek çarpma işlemi yazdıktan sonra verilen j değerine kadar herbirini toplatacaksın, o kadar.

dediğim gibi matlab bilmiyorum ama mantığında hata yapmanı istemedim.
0
demcan
(16.05.08)
@demcan, matris carpimi yapmiyor zaten, matrisi olusturan elemanlari carpiyor-indis var orada.

soruda anlasilmayan bir sey var, t-1 = n midir? yani nxn matris varsa, bu carpma toplama islemleri de n=t-1 tane olmasi gerekmiyor mu? yoksa n>t-1 midir?
0
egotm
(16.05.08)
zannederim mantığım doğru; matrix çarpımı comutative olmasa da burada yazdığım hedenin içinde sadece sayılar var A(i,j) A matrixinin içinde i ye j inci değer. Bu hede ise bir sayı ve sonuçta komutative.

zira matlamda t=4 için yazdığım şu hede doğru sonuç veriyor ancak dediğim gibi geneleştiremiyorum. t=5 için tutup yeniden denklem yazmam lazım.

for j1=1:k;
for j2=1:k;
for j3=1:k
son=son+((A(i,j1)/sum(A(i,:)))*(A(j1,j2)/sum(A(j1,:)))*(A(j2,j3)/sum(A(j2,:)))*(A(j3,j)/sum(A(j3,:))));
end
end
end
0
🌸selfadjoint
(16.05.08)
tabii ki haklısın!!

kafamda başka birşey varken cevap yazınca böyle oluyor, kusura bakmayın...
0
demcan
(16.05.08)
t ile n nin bir ilişkisi yok. belki şu ifade daha doğru olur aradığım denklem P(i,j,A,t)=? soru ifadesi i ve j elimle girdiğim değerler A benim nxn lik matrixim hali ile 1<=i,j,j1,j2, j3 ... j(t-1)<=n n ayrıca toplamaların üst indisi toplamalar 1 den n ye kadar yapılacak. t n den bagımsız bir parametre aslında içeride çarpılacak kaç terim olduğunu kaç tane iç içe toplam olacağını anlatıyor.
0
🌸selfadjoint
(16.05.08)
Arkadaşlar derdimi hallettim emegi geçen herkese çok teşekkür ederim.
0
🌸selfadjoint
(16.05.08)
(3)

tahmin programı

SoLfej
5 yılın verilerini girerek ileride ki bir tarihin talep tahminini yapacak bir program lazım ufak basit bişey uğraşmadan halledeyim diyorum. mümkün müdür bulmak. kolay gelsin. teşekkürler...
5 yılın verilerini girerek ileride ki bir tarihin talep tahminini yapacak bir program lazım ufak basit bişey uğraşmadan halledeyim diyorum. mümkün müdür bulmak. kolay gelsin. teşekkürler...
0
SoLfej
(14.05.08)
program olayinizin(event) bagimli, kosullu, marjinal, bagimsiz, istatistikli bagimli, fonksiyonel bagimli vs. olup olmadigini bilemez. bunu sizin bilmeniz ve bunun dogrultusunda program secmeniz gerekir. yani ben 5 yillik yazi tura bilgilerimi goz onunde bulundurup, gelecege yonelik tahminde bulunamama cunku yazi tura zamandan bagimsiz bir olaydir.
0
egotm
(14.05.08)
@egotm, @galadnikov, bana lazım olan (mesela en küçük kareler yönetemiyle) tahmin yapabilecek basit bir program. sadece bir kaç veriyle basit tahminler yapacak bir program. spss, minitab tabii ki de parametreleri girildikten sonra istinileni veriyor sana ama benim istediğim sadece ufak bir program böyle çok basit bişey. yada şöyle söyliyim sadece en küçük kareler yöntemini kullanarak tahmin yapan bir program yada kodları.
0
🌸SoLfej
(14.05.08)
@galadnikov, satış verileri üzerinden tahmin yapılacak evet. (bu kaçıncı evet ama) aslında benim anlatmak istediğim tam anlatamadığım el yapımı bir program olması bu programın satış verileri üzerinden tahmin yapılcak ve aslında örneğin; visual basicte kolayca yazılcak bir program olması istediğim şey.
0
🌸SoLfej
(14.05.08)
(7)

hangi yayınevi ??

marcelorios
roman çevirileri konusunda hangi yayınevi daha başarılı?ölü canları okuyorum şu anda artık kim çevirdiyse,midem bulandı.ondan önce de ana'yı okudum , o da çok yavandı.özellikle klasikleri hangi yayınevinden okumak lazım
roman çevirileri konusunda hangi yayınevi daha başarılı?

ölü canları okuyorum şu anda artık kim çevirdiyse,midem bulandı.ondan önce de ana'yı okudum , o da çok yavandı.özellikle klasikleri hangi yayınevinden okumak lazım
0
marcelorios
(14.05.08)
'iletisim yayinevi' tabii ki de.
0
egotm
(14.05.08)
(bkz: cem yayınevi)
(bkz: can yayınları)

bu ikisi, özellikle cem yayınevi bomba.
0
crayze horse
(14.05.08)
rus eserlerini cevirebilen 3-5 insan var zaten

ergin altay
mehmet ozgul
nihal yalaza taluy

u ozellikle ara. bana sorarsan nihal yalaza taluy un 1940-55 arası cevirilerini ozellikle ara.
0
bryan fury
(14.05.08)
sui
(14.05.08)
rus klasiklerini hasan ali ediz'den okuyunuz. altın kitaplar'ın eski baskısını israrla arayınız.
0
haggi bulut
(14.05.08)
ben de iletişim derim
biraz geç de olsa suç ve ceza ve karamazof kardeşleri okudum ikisi de çok iyiydi.
0
ezeriko
(14.05.08)
her klasiği her yayınevi basmadığı için deği$ik yayınevlerine bakmanız gerekecek. ama herkesin dediği gibi ileti$im - yapı kredi yayınları - can - cem - m.e.b. gibi belli ba$lı yayınevlerinin çevirileri genelde özenli ve çeviriyi bilen ki$ilere çevirttildiğinden dolayı gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.

fiyat olayına da dikkat ediniz. 3'e 5'e satılan klasikleri okumayın daha iyidir. kırpıla kırpıla ku$a çevrilmi$ dostoyevskileri okuduğunuzda adamcağızın kemikleri sızlıyordur bence.

mümkün mertebe sahaflardan eski basım klasikleri alınız ve güvenle okuyunuz.
0
robinbook
(15.05.08)
(3)

ingilizce ile alakalı

clones
evet işim ingilizce ilgili olduğu için önerebileceğiniz herhangi bir e-kitap var mıdır? ingilizceyi yalayıp yutmak için. mesela geçen "grammar practice for upper intermediate students" adlı bir kitap indirdim. ama bilme istemiyle yanıp tutuştuğum için başka kaynaklara da açığım.
evet işim ingilizce ilgili olduğu için önerebileceğiniz herhangi bir e-kitap var mıdır? ingilizceyi yalayıp yutmak için. mesela geçen "grammar practice for upper intermediate students" adlı bir kitap indirdim. ama bilme istemiyle yanıp tutuştuğum için başka kaynaklara da açığım.
0
clones
(14.05.08)
12 yildir bu dili kullaniyorum ve eger dedigin gibi bir kitap varsa ben de istiyorum. Hic bir sey oyle kolaylikla ogrenilemez; ara sira baktigim 5 tane gramer kitabim var ve hala yeterli gelmiyor.
0
egotm
(14.05.08)
her şeyin kolay öğrenilmeyeceğini ben de farkındayım. zaten istediğim şey bir anda yalayıp yutmak değil bunu kademeli şekilde yapmak. aksi takdirde mideye oturur.
0
🌸clones
(14.05.08)
ben bir türlü bunun draje olarak verilmesine ikna olmadım, ki, hazırlıktan bu yana 29 sene geçmiş..herhalde artık olmam da.

naçizane tavsiyem, kitap..kalitesine inandığınız kim varsa, bayağı roman şu, bu, hiçbir kitabın veremeyeceği grameri, vs.yi almanın en zevkli ve kestirme ve zorlamasız yolu..
0
cedilla
(15.05.08)
(3)

Özgürlük vs Bağımsızlık

ermanen
Özgürlük ve Bağımsızlık arasındaki fark nedir sizce? Aslında kendime göre buldum gibi ama sizlerin de fikirlerini almak istedim kafamda daha iyi belirginleşsin diye..Şuralara da baktım:(bkz: ozgurluk ve bagimsizlik arasindaki fark)(bkz: bagimsizlik ile ozgurluk arasindaki farklar)
Özgürlük ve Bağımsızlık arasındaki fark nedir sizce? Aslında kendime göre buldum gibi ama sizlerin de fikirlerini almak istedim kafamda daha iyi belirginleşsin diye..

Şuralara da baktım:
(bkz: ozgurluk ve bagimsizlik arasindaki fark)
(bkz: bagimsizlik ile ozgurluk arasindaki farklar)
0
ermanen
(13.05.08)
madem fikir soruyosun, cozumleme yapalim.

ozgurluk - esaret.
bagimsizlik - bagimlilik.

esarette bagimsizlik olmaz, bagimlilikta ozgurluk olmaz.
demek ki
ozgurluk = bagimsilik (fark yok).
0
theli
(13.05.08)
independence ve freedom arasindaki fark kadar fark vardir bu terimlerde. ama bana kalirsa, ozgurluk bireysel, bagimsizlik ise kitlesel anlam tasir.
0
egotm
(13.05.08)
ikisinde de çok bariz olmamakla birlikte farklılıklar var diyebilirim. ama önce şu sorunun cevabını alalım kime göre neye göre... özgürlük kavramı göreceli bir kavramdır bana göre. bağımsızlık biraz daha açıklanabilir gibi duruyor. iç içe düşünebilir yeri gelir yani özgürlük'ü tanımlarken içinde şu geçer öncelikle bir şeye bağlı olmamak peki özgürlük sadece bişeylere bağlı olamamaktan mı ibaret?
0
SoLfej
(14.05.08)
(4)

google.com.tr yerelleşmesin

kofteburger
Şimdi google.com.tr den aratınca alakasız da olsa türkçe sonuçları üstte getiriyor ya bunu kapatmanın bir yolu vardı. google.com dan aratma değil o zaman türkçe sayfalarda arat çıkmıyor bi link vardı sözlükte bunu yapan ama bulamadım neydi
Şimdi google.com.tr den aratınca alakasız da olsa türkçe sonuçları üstte getiriyor ya bunu kapatmanın bir yolu vardı. google.com dan aratma değil o zaman türkçe sayfalarda arat çıkmıyor bi link vardı sözlükte bunu yapan ama bulamadım neydi
0
kofteburger
(13.05.08)
www.google.com
"Search for pages written in any language "
0
zakk
(13.05.08)
myle zaten gene de türkçe sonuçlar öne geliyor.
0
🌸kofteburger
(13.05.08)
(bkz: #11098955)
0
egotm
(13.05.08)
pls tşk ltf +rep şukela
0
🌸kofteburger
(13.05.08)
(11)

şarkıyı tanıyan program

toxxicfox
şöyle bir site ya da program falan bir şey olsa, biz sesi ya kendi sesimizle söyleyip, ya da duyduğumuzda falan kaydetsek, o da bir şekilde anlasa hangi şarkı olduğunu..1- böyle bir program var mı?2- eğer yoksa, programın kendi sesimizle ritmini söylediğimiz şarkıyı tanıması mümkün mü?şimdiden teşek
şöyle bir site ya da program falan bir şey olsa, biz sesi ya kendi sesimizle söyleyip, ya da duyduğumuzda falan kaydetsek, o da bir şekilde anlasa hangi şarkı olduğunu..

1- böyle bir program var mı?
2- eğer yoksa, programın kendi sesimizle ritmini söylediğimiz şarkıyı tanıması mümkün mü?

şimdiden teşekkürler...
0
toxxicfox
(13.05.08)
turkcell in bir hizmeti vardı buna yönelik. (bkz: ne bu çalan)

turkcell-im.turkcell.com.tr!706705211
0
murty
(13.05.08)
winamp 5 yapıyor diyorlar. onu dene bi.
0
bryan fury
(13.05.08)
www.shazam.com
bir bak, süper birşey. işine yarayabilir. ben son birkaç saattir programa ve sisteme hayranlıkla bakıyorum.
0
s man chen
(13.05.08)
insanlarin calistigi bir sistemde yapilabilir. turkcell in yaptigi gibi. siz mirildanirsiniz veya dinletirsiniz bir sarkiyi, ya da bir enstrumanla calarsiniz. karsinizdaki insanlar da, bilgisi dahilinde ya hemen soylerler, ya da arastirip bulmaya calisirlar.

ama is "boyle bir program var mi?" ya gelince, gunumuz teknolojisinde en azindan cok zor gibi.
kendi sesinizle soyleyeceginiz, mirildanacaginizin seyin frekansi farkli olacaktir. nota degerleri farkli olacaktir. 2-3 notadan olusan basit bir melodi bile olsa, bilgisayarin sizin sesinizle yaptirdigi seyi bence elindeki donelerle karsilastirmasi cok zor olacaktir.

hadi sesinizle yapmanizi falan gectik diyelim, calarak yapsaniz dahi bu karsilastirma islemini cok zor yapacaktir. zira siz bir yerden duydugunuz melodiyi ayni ritim ve melodi ile gercekten de calabilecek ve programin eline verebilecek misiniz? verseniz de o bunu nasil algilayacak? cok zor...

--

soyle bir web sitesi yapilabilir belki ama.. (belki de vardir)
herkes diledigi seyi calacak / mirildanacak ve bir siteye kaydedecek, diger o site kullanicilari da bu yuklenen seyi dinleyip ne oldugunu yuksek ihtimalle cozecek.

yok illa bunu program yapsin derseniz de, oyle bir sistem yapacaksiniz ki, dunyadaki tum sarkilarla ilgili once done'ler yukleyeceksiniz programa/siteye. ve sonra birisi gelcek bu siteye

aradigim sarki
a- slow/hareketli
b- su metronom hizi araliginda
c- şu türde (rock, opera, muzikal, vs...)
d- su enstrumanlar var icinde duydugum kadariyla

vs. diye isaretleyeceksiniz. o da size en yakin secenekleri sunacak.

cok fantastik geldi bu.
0
la traviata
(13.05.08)
gunumuz teknolojisinde zor degil, bal gibi de yapilir

(bkz: pattern recognition)
(bkz: speech recognition)

zaten turkcell in o servisini gorup sinirden aglamak uzereyim; ben yapmaliydim lan onu, buhhuhuhuhu!!! :)
0
egotm
(13.05.08)
biseyin altini cizmekte fayda goruyorum,

sesi algilayamaz, taniyamaz demiyorum bilgisayarlar...

var olan milyonlarca/milyarlarca sarki, ezgi, vs. icerisinde sizin verdiginizi saglikli bir sekilde digerleriyle karsilastirmasi ve dogru seyle eslestirmesi zor otesi diyorum.

cunku bu, bu mevcut bilgisayarin sisteminde su ana kadar yapilmis tum parcalarin kayitli bulunmasi ve yapilacaklarin da devamli yuklenmesi falan anlamina gelir. kaldi ki hangi formatta yapilacak bunlar. bunu bile yapmak imkansiza yakinken, bir de sizin agizla yaptiginiz sey ile bunu eslestirmesi daha da imkansiz. hadi diyelim kesip bictiginiz veya biryerden duyup kaydettiginiz mp3 u wavi kiyaslasin da, sizin mirildandiginizi nasil algilasin?

bu soruyu gorunce aklima daha once sorulan "var olan mp3 lerdeki tek bir vokal ses kısılıp(silinip), karaoke sekline getirilebiliyor mu?" sorusu aklima geldi. bunun bile tertemiz, saglikli bir sekilde yapilamadigi bir teknolojide, bence cok ucmayalim : )

yoksa bkz falan vermek kolay.
0
la traviata
(13.05.08)
alti cizilen seyin ustunu cizmekte fayda goruyorum. bilgisayarlar illa ki brute force calismasi gerekmiyor. pattern recognition denilen olay zaten sadece ses tanimadan ibaret degildir. Insan duyu organlarinin algiladigi her hangi bir seyi algilamanizi saglayan matematiksel bir disiplin/yontemdir. diger disiplinlerle birlesince fantastik denilen seyler gercek olmaktadir. kamerayla birlesince, retinadan kimlik tespiti, sesle birlesince, ses tanima, machine learning ile birlesince insan beyninin ogrenmesini taklit etme vs. vs. seyleri basarabilirsiniz.

daha fazlasina buradan ulasabilirsiniz:

publications.nr.no

soyle de bir alinti vereyim ki, inanmayan arkadaslari biraz da olsa ikna edebilelim.

"MELDEX is the New Zealand Digital Library’s MELody inDEX, which retrieves music on the
basis of a few notes that are sung, hummed, or otherwise entered. This is one of the very first
systems performing content-based retrieval of music."

optum canlarim.
0
egotm
(13.05.08)
diyelim ki gercekten bunu yapabiliyor. veritabani da oldukca genis(ki bunun sınırı yok aslen)

yine de sanmiyorum ki 5 ayri kisinin ard arda farkli tonda, farkli ritmle, farkli ses registeri ile ve tabii ki farkli entonasyon ile soyledigi bir (atiyorum) "donulmez aksamin ufkundayiz" kuplesi icin, 5 dogru cevap verebilsin bilgisayar.

varsa bu site-program hazirda lutfen ciddi ciddi soyleyin, zira cocuklugumdan kalma bir melodi var aklimda, ben de onu soriyim.
not: yazar bu sitede mirildanip bu sarki nedir arkadaslar diye sormaya utanmaktadir zira : )

@ galadnikov, atlamisim, soriyim:
uyduruk guvenlik kamerasindaki goruntu ile kimlik eslestirmesi "insan" araciligi ile yapilmaz mi?
mesela bir benzinlikte bir olay oldu, mobese kameralari cok uzaktan da olsa bunu kaydetti. bu goruntulerin karsilastirmasini polisler manual olarak yapmaz mi?

(yakinlastirma, o kisinin vucudundan goruntusunden bir ipucu bulma, vs..)

[bu duyuru sorusu cok guzel oldu, herkesten bir seyler ogrenilebilir cevaplarla]
0
la traviata
(13.05.08)
hmmm'layarak arama yapilan bi site vardi. tam hatirlayamadim ama googledan calisir halde sunu buldum:
www.midomi.com
0
ainothia
(13.05.08)
bahsettiginiz problemin literaturdeki adi content-based music retrieval. information retrieval'cilarin, sinyal isleyicilerin alanina giriyor.
0
sethi
(13.05.08)
bence, türk müziği için imkansız bi olay. çünkü hem halk müziğinde hem de klasik türk müziğinde belirli sesler kullanılmaz(yani misal bi türküyü söylerken kullanılan si sesi 2-3-4-5 komaya kadar bemol basılabilir çalana söyleyene göre,bu da frekans değiştireceği için bilgisayar anlayamayabilir,abi sen roman mısın ya o si niye öyle pes oldu diye)
bir de transpoze olayı var ama bilgisayarlar herhalde aralıkları ölçebiliyordur.
0
kanuniye
(13.05.08)
(3)

Opengl bilenlerin dikkatine...

basakkk
opengl ile ilgili bir projem var!Proje güneş sistemi.Ben arka kısmına resim map etmek istiyorum(tabi bulabilirsem!) nasıl yapabilirim?yardımcı olursanız sevinirim!!
opengl ile ilgili bir projem var!Proje güneş sistemi.Ben arka kısmına resim map etmek istiyorum(tabi bulabilirsem!) nasıl yapabilirim?yardımcı olursanız sevinirim!!
0
basakkk
(12.05.08)
soyle birsey var belki konunuzla alakali olabilir:

(bkz: celestia )
0
egotm
(12.05.08)
skyboxing ya da isim olarak skybox deniyor bu dediğinize bu arada. eğer kendiniz yapmak isterseniz bu adla arayabilirsiniz.
0
talemon
(12.05.08)
teşekkür ederim henüz yeni öğrendiğin için adının ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu sayenizde öğrenmiş oldum!
0
🌸basakkk
(12.05.08)
(6)

ışığı yakmak için basılan tuşun veya o şeyin adı nedir?

sirrikadem
odanızda oturuyorsunuz, ışığı yakacaksınız...bastığınız o şeyin adı nedir?çok pis kafama takıldı ya...(anahtarı açmak değil)
odanızda oturuyorsunuz, ışığı yakacaksınız...
bastığınız o şeyin adı nedir?
çok pis kafama takıldı ya...

(anahtarı açmak değil)
0
sirrikadem
(11.05.08)
düğme, anahtar,buton,switch
0
omer460
(11.05.08)
priz deriz ama..

edit : priz deılmıs.neden bu sekılde dusunduysem..anahtar diye geciyomus..
www.schneider-electric.com.tr
burada oyle yazıyo.koca schneider elektrik anahtar diyomus..
0
isott
(12.05.08)
dugme ya da anahtardir.
0
egotm
(12.05.08)
eğer bu düğme sağa sola çevrilebiliyorsa "dimmer"
0
weeping guitar
(12.05.08)
paranormal
(12.05.08)
eger duvara gomulu ise sivaalti anahtar, eger herhangi bir yeri hic bi sekilde duvara girmiyorsa sivaustu anahtar veya arapuar.
0
osuruklu
(12.05.08)
(6)

yine çeviri

clones
as the pilot beam takes the same way through the application fiber as the therapeutic beam, it offers a good method to examine if the application fiber is undamaged.biraz karışık gibi?
as the pilot beam takes the same way through the application fiber as the therapeutic beam, it offers a good method to examine if the application fiber is undamaged.

biraz karışık gibi?
0
clones
(11.05.08)
Cumlenin tamamini yazarsan daha iyi olur.
0
wpi
(11.05.08)
oncu demet, uygulama fiberinin icinden terapotik olarak gecerken, uygulama fiberinin hasar almadigini gozlemlemek icin uygun bir method olu$turur.
0
safepassage
(11.05.08)
zaten bu cümlenin tamamı :)
0
🌸clones
(11.05.08)
arkadaslar, clones un onceki cevirisinde de belirtmistim; emin olmadiginiz durumlarda ceviri yapip soruyu soranin da aklini karistirmayin. onceki ceviride oldugu gibi yanlis olani aliyor kullanici sonra-hisst clones, uyarimi dikkate almismiydin-?

simdi ben bu cumleyi acayim da anlamayanlar da kolaylikla anlasin.

adverb clause da "same as " kalibi var, o yuzden ikinci as" olarak" anlaminda kullanilamaz. ilk "as" de "because" ile ayni anlamda. cumlenin gerisi acik zaten; yani bir
adverbal/introduction clause - as the pilot beam takes the same way through the application fiber as the therapeutic beam,

bir de main clause - it offers a good method to examine if the application fiber is undamaged.

var cumlede.

tam ceviri soyle olacaktir:

oncu demet uygulama fiberinin icinde therapeutic demet ile ayni yonde hareket ettigi icin, bu yontem uygulama fiberinin saglamligini iyi bir sekilde denetlememizi saglar

buradan cedilla ya selamlar ederim ayrica :P
0
egotm
(12.05.08)
"sağlamlığının denetlenmesi için iyi bir yöntem sunar" şeklinde bitmesi daha doğru olacaktır.

edit: şimdi baktım da daha doğru olmayabilir ehahah. ama yine de "denetlememizi" yerine "denetlenmesini" kullanın.
0
lepidodendron
(12.05.08)
uyarı dikkate alınmıştır ve cümlede çok iyi anlaşılmıştır.
0
🌸clones
(12.05.08)
(8)

çeviri yardım

clones
"symbols to be used with medical device labels, labelling and information to be supplied."şimdiden teşekkürler
"symbols to be used with medical device labels, labelling and information to be supplied."
şimdiden teşekkürler
0
clones
(10.05.08)
tıbbi cihazlarda kullanılacak olan semboller, tedarik edilecek olan etiketleme ve bilgi

gibi birşey olması lazım ama biri de beni düzeltebilir
0
yuto
(10.05.08)
medikal cihazlardaki semboller, etiketleme ve bilgi içindir.

gibi de bir şey olabilir. başka biri de beni düzetebilir :)
0
babatema
(10.05.08)
tıbbı cihaz etiketlerinde kullanılıcak semboller,etiketleme ve bilgi tedarik edilecektir.
0
quanta
(10.05.08)
Medikal cihazların etkilerinde kullanılan semboller, etiketleme ve bilgi sağlamak içindir.
0
sijwocaq
(10.05.08)
arkadaslar kusura bakmayin ama bayagi atmissiniz; emin olmadiginiz durumlarda yanit vermeyin derim. sadece quanta'nin dedigi dogru, digerleri yanlis. yani:

"tıbbı cihaz etiketlerinde kullanılacak semboller,etiketleme ve bilgi tedarik edilecektir."
0
egotm
(10.05.08)
second edeyim motion'ı, egotm haklı.
0
cedilla
(10.05.08)
bu "ISO 15223" adlı sertifikanın ingilizce tanımı, türkçe kaynaklarda ise bu tanım "(üretici firmanın) medikal ürünlere özgü etiketleme ve bilgilendirmeyi sağladığına dair ISO 15223 sertifikası" şeklinde geçiyor, birebir çeviri olmasa da belki yardımcı olur.
0
weeping guitar
(10.05.08)
bu zaten duzgun bir cumle degil ki? yani oznesi yuklemi yok. hede hodonun hede hodosu $eklinde bir$ey olacak iskelet olarak yani.
0
safepassage
(10.05.08)
(8)

Ağlama problemi

merope
genelde insanların ağlayamama problemi olur ama ben artık nasıl bir yaşam formu isem bende de tam tersi ağlama sorunu var.Çocuklugumdan beri, olur olmaz her boka agladıgım gibi aglama olayına mani olamıyorum. Sorun özetle şu: etkilendigim her olayda muhakkak göz yaşı üretiyorum.Bu yuzden hem cocukk
genelde insanların ağlayamama problemi olur ama ben artık nasıl bir yaşam formu isem bende de tam tersi ağlama sorunu var.
Çocuklugumdan beri, olur olmaz her boka agladıgım gibi aglama olayına mani olamıyorum. Sorun özetle şu: etkilendigim her olayda muhakkak göz yaşı üretiyorum.

Bu yuzden hem cocukken hem de ergenligimde cok sorun yasadım. Bilerek isteyerek aglıyor durumuna düştügüm zamanlar oldu.

Ama kendimi ne kadar sıkarsam sıkayım ne kadar denersem deneyeyim, o beni aglatacak kadar etkileyen durumdan aglamadan çıkamıyorum. Olmuyor!Tutamıyorum bi türlü gözyaşımı.

Ama Artık cidden çok zorluk cekiyorum. yaş kemale erdi. Çalışıyorum haliyle. İşyerinde Sogukkanlı olmam gereken durumlarda gözlerim yaşarıveriyor. Mesela Sabah serviste giderken yolda ezilmiş kedi görüyorum kendime mani olamıyorum. Gözlerimden bir iki damla muhakkak akıyor.
Ne yapabilirim? Bana artık çok büyük bi zaaf gibi gelmeye basladi bu. Bıktım gözlerimin ıslanmasından.İnsanların arasında gözlerimin dolmasını istemiyorum artık. Bi akıl, bi fikir..

Mesela bir örnek: mutlu prens diye bir hikaye var ya, onu her düşündügümde aglarım. istisnasız. biraz konsantre olup o kırlangıcın prens yuzunden gidemeyip öldügünü düşününce hemen yasarıveriyor gözler.kardesim bazen sırf benle ugrasmak icin mutlu prensi anlatmaya baslar. hep kendimi tutmak istiyorum ama suan oldugu gibi gözlerim yasarıveriyor.

neden ama neden? hayatımda bi travma, bi mutsuzluk olmadı, yani çok mutlu bi çocukluk gecirdim, mutlu bi ergenlik, güzel bir evliligim iyi bi hayatım var, bu kadar zırlak olmamın nedeni ne olabilir sevgili insanlık, psikolojiden anlayan birileri yorum yaparsa mutlu olurum

Şahsi bir konu oldugu için profesyonel olmayan yorumlarınızı yazmamanızı "rica" ediyorum.
0
merope
(09.05.08)
yüksek tansiyon belirtisi. bir ölçtürün derim.
0
pain
(09.05.08)
yok duzenli ölçtürüyorum tansiyon aleti var. tansiyonumda hiçbi anormallik yok çok şükür.
0
🌸merope
(09.05.08)
bilinc altinizda aglamanin bireyde ubermensch ligi simgeledigini dusunebilirsiniz. yani her ne kadar bu durumdan sikayetci olsaniz da , "baska varliklari o kadar cok onemsiyor ve onlara deger veriyorum ki; onlarla ayni duygulari-acilarini-paylastigimdan gozlerim doluyor, agliyorum. bu da benim ne kadar durust ve ideal bir insan oldugumu gosterir." gibi bilincsiz bir sekilde kendi egonuzu tatmin ediyor olabilirsiniz. zaten yazdiginiza da bakilirsa bu yonde, ubermensch olma yolunda bir cabanizda var gibi.

"hayatımda bi travma, bi mutsuzluk olmadi,yani çok mutlu bi çocukluk gecirdim, mutlu bi ergenlik, güzel bir evliligim iyi bi hayatım var"
0
egotm
(09.05.08)
ayrica suralara da bakabilirsin:

answers.yahoo.com

www.revolutionhealth.com

bipolar bozukluk oldugundan bahsediyorlar.
0
egotm
(09.05.08)
egotm sanırım sen yanlış anladın. ben orda hayatımda aglak olmama sebep olabilecek depresif, üzücü bir durum olmadıgını, mutlu bi hayat yasadıgımı anlatmak istedim.
çünkü biri bana cok aglıyorum neden dese önce mutsuz bi hayatı oldugunu bunu aglayarak dısarı vurdugunu düşünürüm. onu açıklıga kavusturmak için yazdım yani ubermensch bi insanım demek icin diil.

gonderdigin linklerde de insanlar bunun belli donemlerde oldugunu söylüyo. ben kendimi bildim bileli çok kolay aglayan bir insanım.

ayrıca bipolar davranıs bozuklugu falan da çok ütopik bi tespit bunu da belirteyim.
0
🌸merope
(09.05.08)
Ego tatmini olduğunu düşünmüyorum. Egotm'nin sözünü ettiği 'değer' kavramı anahtar kelime burada. Yolda gördüğümüz ezilmiş bir kediye yahut acı çeken bir hayvana denk geldiğimizde bizim etkilenmemize neden olan şey değer olmayabilir de. Normalde gördüğümüzde hiç umurumuzda olmayan bir sokak köpeğini acı çeker bir halde gördüğümüz zaman vereceğimiz tepki çok farklı olabilir.

Kaldı ki,giderek yozlaşan toplumsal ilişkilerin de hakim olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Bence bu tarz insani hislerimizi kaybetmemiş olmak bile büyük şans. Artık yolda birbirlerini çekip silahla vuran insanları gördüğünde bireyler hiç bir şey olmamış gibi davranabiliyor. Mahiyeti gereği aslında anormal olan bir durumu kanıksamış durumdalar (durumdayız) yani. Ağlama meselesine dönersek;aklıma sezen aksunun şarkısı geliyor: Ağlamak güzeldir,süzülürken yaşlar gözlerinden sakın utanma.
İnsanların duygularına gem vurmamaları gerektiğine inanıyorum. Ancak ağlamak fiili
ortada nedensellik ilişkisi kurulabilecek en ufak bir olgu yokken oluşuyorsa belki o zaman obsesif bir durumdan söz edilebilir. Ki bence burada da böyle bir şey yok.

Uzattığım için bağışlayın,Umarım meramımı anlatabilmişimdir :)
0
villeneuve
(09.05.08)
villeneuve sorunuza yanıt vermemis ama benim demek istedigim seye acıklamalarıyla ornek olmuş:
"Bence bu tarz insani hislerimizi kaybetmemiş olmak bile büyük şans."
toplumda "aglamak", hassaslık, empati gibi duygular yüceltilir. özellikle çocuklukta bu tür şartlandırmalar çok olur; bence siz de bunun sonucunda ağlıyorsunuz. yani, ağlamak ailenin hor göreceği, hatta lanetleyeceği bir davranış olsaydı muhtemelen siz de bu sıklıkta ağlamazdınız.
0
egotm
(09.05.08)
villeneuve , yorumun için çok teşekkür ederm.

egotm bir daha aglamamayı çok isterdm.horlandıgım zaman da oldu. niye bıktım sanıyorsunuz aglamaktan?
insanlar daha gözyaşlarini tutmayi beceremeyen biri hakkinda olumlu şeyler mi düşünüyor saniyorsunuz?
genelde sizin yaptiginiz gibi “patolojik” yorumunda bulunuluyor malesef. bu yüzden aglamak ciddi bir eziyet. insanlarin ağladiginizi görmesi, hiç hoş birşey degil. bir daha ağlamamak isterdim dogrusu.
0
🌸merope
(12.05.08)
(5)

Doktor yada tıp ögrencisi arkadaşlara soru (kırık el ile ilgili)

Wishborn
Tam 2 hafta önce elimi kırdım arkadaşlar, duvara yumruk attm ve akabinde bir "boksör kırıgı" oluştu...Doktor yakışıklı bir alçı yaptı vs...Şimdi bu -yarım alçı- beni çok sıktı ve çıkarmak istiyorum. orayı elle bi kontrol ettigimde ne bi acı var ne bi sızı... Gayet iyi görünüyor. Alçı 3 hafta kalıca
Tam 2 hafta önce elimi kırdım arkadaşlar, duvara yumruk attm ve akabinde bir "boksör kırıgı" oluştu...Doktor yakışıklı bir alçı yaptı vs...

Şimdi bu -yarım alçı- beni çok sıktı ve çıkarmak istiyorum. orayı elle bi kontrol ettigimde ne bi acı var ne bi sızı... Gayet iyi görünüyor. Alçı 3 hafta kalıcak demişti doktor ama ben çok sıkıldım ve cıkarmayı düşünüyorum 2 haftada...

Ne dersiniz? bi sıkıntı olurmu=??
0
Wishborn
(09.05.08)
hocam 2 hafta dayanmissin iste, 1 hafta daha dayaniver. erken cikardiginda yanlis kaynama olursa, bu sefer doktorlar kiracak o kemigi ve daha uzun sure alcida kalacak. o taktirde nasil dayanacaksin buna? hem doktor da bunun s1kici bir sey oldugunun farkindadir ve bunun bilinciyle 3 hafta demistir. buradan doktorlarin verecegi tavsiyeler uzerine de , o alciyi cikartayim deme sakina:

www.eksiduyuru.com

piskopat adamin teki gelir, ben doktorum cikart gonul rahatligiyla der ve kabak senin basina patlar, sen de sonuclarina katlanirsin.

gecmis olsun ;)
0
egotm
(09.05.08)
ben doktor değilim.
Yıllar önce kolumu çatlatmış bir hafta boyunca anlamamış, ağrı geçmeyince doktora gittiğimde çatlak olduğunu öğrenmiştim. 4 haftaydı sanırım alçı da kalması gereken süre. ama ben 21 ya da 22. gününde çıkardım alçıyı. kolum gayet iyiydi. daha sonra çok düşük şiddetli bir çarpma sonucu kolum tekrar çıtırdadı ve ben bir aydan fazla bir süre tekrar alçıyla dolaşmak zorunda kaldım.
demem odur ki alçı çıktığında bile kol tam olarak iyileşmiyor, gerçek anlamda iyileşmesi için mümkün olduğu kadar zaman vermeliyiz.
0
uz
(09.05.08)
benim bileğim çatladığında alçı içinde gayet iyi gözüküyordu. alçıyı kesip çıkardıktan sonra oynatamadım bile. hala ağrı yapar yük binince.
0
sijwocaq
(09.05.08)
3 hafta alçının çıkma süresi değil,yapılan müdahelenin kontrol edileceği zaman zarfıdır.Doktorunuz 3 hafta sonra röntgeninizi çekecek,bir önceki ile karşılaştıracak uygun bir karar vermeye çalışacaktır.Ağrınızın olmaması doğru ve tam iyileştiğinizi göstermez. Bunca sonra ilgili uzvunuzu kullanmama ile ilgilidir.
sıkılmayın dayanın karlı çıkan siz olacaksınız
0
turhan
(09.05.08)
ben de ayni mallik cercevesinde elimi kirmistim hacim. yalniz ben 5 gun sonra gitmistim doktora. kirik mi olm suna bi bak diyerek. neyse metakarp falan serce parmakta kirik varmis ayni seninki gibi. kirik degil catlak aslinda. neyse ben 12 gunde cikartmistim alciyi. sonra da doktora gorunup 12 gun durdugunu soylemistim. tamam kaynamistir dedi. tekrardan bi rontgen istemedi, cunku bariz yamuk kaynadigi belli oluyodu. o yamukluk da benim gec gitmemden kaynaklandi aslinda. neyse sen cikarma yine de. adam 6 sene okumus doktor olmus. azicik lafini dinleyin len adamlarin. kalsin abi kalsin.

bi de alciyi cikardigin zaman parmaklarin hareketi ozlemis olacaklari icin eklemlerinde agri olacaktir muhakkak. dayanabildigin kadar sicak suyun altinda belli periyotlarda bulasik sungeri sikip sikip birakmak eklemleri biraz olsun rahatlatiyo. bu da doktorun tavsiyesidir ayricana.
0
osuruklu
(11.05.08)
(61)

kumar problemi ve uçup giden bir hayat..

osmanoglu
(sozluk yazarıyım fakat, malum, deşifre olmamak için öylesine bir kullanıcı adı alarak yazıyorum şu an)herşey bundan yaklaşık 3.5 sene önce başladı. bir internet cafede rastladığım ilkokul arkadaşımın internet üzerinden sanal kumar oynayarak ne kadar kolay para kazandığını görünce bunu benim de yapa
(sozluk yazarıyım fakat, malum, deşifre olmamak için öylesine bir kullanıcı adı alarak yazıyorum şu an)
herşey bundan yaklaşık 3.5 sene önce başladı. bir internet cafede rastladığım ilkokul arkadaşımın internet üzerinden sanal kumar oynayarak ne kadar kolay para kazandığını görünce bunu benim de yapabileceğimi düşünerek..neyse uzatmıyorum. kısa ve öz cümlelerle devam edeceğim konuya. 3.5 senedir internet üzerinden kumar oynuyorum. daha öncesinde çayına dahi okey ya da tavla oynamaktan sakınan mütedeyyin biri sayılabilecek olan ben nedense müptelası oldum bu olayın. ama sürekli kaybettim. şu ana kadar takriben 30 milyar para kaybettim. ve hala ödenmesi gereken 17 milyarlık kredi kartı ve banka kredisi borcum var. tamı tamına 4 defa çeşitli bankalardan kredi kartı borçlarımı ödemek için kredi çektim ve 1 ay içinde tekrar limitlerini doldurdum bu kartların, sadece sanal kumar oynayarak. geriye dönüp baktığım da bu süre zarfında gelirimin yarısını bu illete harcamışımcve daha da ödemeye devam ediyorum. birçok defa bu yüzden, gün geldi dolmuşa binecek param olmadı, gün geldi (ajitasyon yapmıyorum) yiyecek birşey almaya param olmadığından haftalarca haşlanmış yumurtaya talim ettim. 28 yaşındayım, herkesin gözdesi olan bir mesleğim var ve bu illetin yüzünden yerimde saydım işimde. ailemle, çevremle bağlarım koptu. doğru düzgün uyuyamıyorum bile. sağlık problemleri baş göstermeye başladı. hızlı bir şekilde yaşlanıyorum. defalarca yemin ettim bir daha olmayacak diye, ama sonra farkettim ki bu yeminler cebimde para kalmadığı zaman ettiğim yeminlerdi. param olduğunda bu yeminleri unutuyor,oyuna tekrar başlıyordum o lanet olası heyecanı hissetmek için. hani "gözü dönmüş" diye bir deyim vardır ya bu hırsı aynen ona benzetiyorum ben. normal hayatında pek fazla hırslı, afedersiniz götünü yerden kaldırmaya üşenen ben, banka kartlarımla ilgili problem olduğunda halletmek için defalarca müşteri hizmetlerini arıyor gerekirse şubeye üşenmeden gidiyordum problemi halletmek için. kartlarımı iptal ettiriyor fakat yine binbir meşakketle yeni kart çıkarıyordum. hiçbir şey yapamasam gidip iddaa oynuyordum. yaşıtlarım son model arabalarda gezip çoluk çocuğa karışırken ben bu illetin yüzünden evimden çıkmıyor, geceleri ağlıyodum. asosyal, dağınık, dalgın, karamsar biri oldum çıktım sonuçta. ahirete olan inancım olmasa belki çoktan gitmiştim bu dünyadan.

bugün yine yemin ettim belki 100. defa. ama işin kötüsü, bu yemini tutacağımdan yine emin değilim ben. yine kendimden nefret edecem, zaten kendine güvenin zerre kadarı kalmadı bende. yaşantımı bütünüyle etkiledi bu olay. hadi giden para gelir tekrar. şu ana kadar pek sorun olmadı ödemelerimde. birkaç sene daha dişimi sıkar hallederim. ama en çok neye üzülüyorum neye yanıyorum biliyor musunuz: hayatımın en verimli olabileceğim en güzel yıllarını ben bu illete verdim. bu yılların geri döndürülemez olduğunu düşündükçe daha da çıldırıyorum.

şu ana kadar en yakın arkadaşlarım dahil bunu kimseye anlatmadım. şimdi buraya yazarak hem biraz rahatlayayım, hem de varsa benim durumumda olan ya da bu işlere heves eden birileri, ibret alsın uzak dursun istedim.

şimdi soruyorum dostlar: ben ne yapayım? nedir bunun tedavisi? dayaksa dayak, terapiyse terapi. yardımcı olmanız dileğiyle.
0
osmanoglu
(08.05.08)
benimde çok yakın bir arkadaşımda bu durum var, yurtdışında, her yolu denedik, evet dövdük, aşağıladık, destek olduk, aç kaldı para verdik, yer verdik ama yok bize verdiği sözleri tutmadı. kartlarına el koyduk erkeklik taslamaya başladı, gene dövdük ama yok kumar bu.

gerçekten iller bir şey, şahsen o arkadaş sayesinde şu an iddia, loto, toto sayısal falan bişi oynamam.

bu arada, o arkadaş doktora da gitti ama sonra bıraktı gene.

sanırım tek yolu, ciddi bir şekilde gururun kırılması...
allah yardımcın olsun.
0
alchemistt
(08.05.08)
unutmuşum. bahsettiğim süre zarfında 2 sevgilim oldu. onlardan da ayrılmak zorunda kaldım bir süre sonra. yürümüyordu bu problem yüzünden. zaman dahi ayırmak istemiyordum.
0
🌸osmanoglu
(08.05.08)
kesinlikle birinden yardım al, tek başına halledilecek değil. kafanı kırsa ses çıkaramayacağın biri olsun. kartlarına el koysun, maaşını o çeksin sana versin ne bileyim hayatının kontrolünü bi süre başkasına devret. zaman en büyük dost, uzak kaldıkça etkisi azalacak azalacak, sonra unutabileceksin belki
0
efruz
(08.05.08)
efruz, verdiğim örnekte aynen dediklerini yaptık ama eroyin bağımlısı gibi davranılıyor ve bir şekil alıyorlar kartı, ki bıktırma, olay büyümesin demeler falan.
osmanoğlu, eğer bu yolu deneyeceksen, kesinlikle akraban ve büyüğün olsun ya da asla ama asla sesini yükseltemiyeceğin, kalbini kıramayacağın biri olsun, keza bağımlılığın bayağı ileri derece gibi, normal arkadaştan dayanamayıp alırsın geri.

bir de, harçlık sistemiyle çalış, minimum yetecek parayı al o kişiden.
0
alchemistt
(08.05.08)
Bence asosyalligin getirdigi bir sey bu. bakin ne guzel soz de vermissiniz; eger baktiniz ki tekrar oynamak uzeresiniz, buraya[eksi duyuruya] yazin ve eminim o an hem ne yapmak uzere oldugunuzu daha iyi gorecek, hem de buradan size verilecek moralle o illetten yavas yavas da olsa kurtulursunuz. ilk zamanlarda birakmanin keyfini hissedilmese de, ilerleyen zamanlarda kumari biraktiginizi gorunce kumardan aldiginiz zevkten kat be kat daha fazlasini alacaginiza eminim.

Ayrica, herkesin imrendigi bir ise sahibim demissiniz; bu durumda hesap kitap iceren bir meslekle ugrastiginizi dusunursek kumarda kazanmanin ne kadar dusuk bir ihtimal oldugunu kolaylikla gorebilirsiniz; kendi acinizdan bakmaktan ziyade buyuk resimi gorurseniz ne kadar ucuz bir numaranin etkisinde oldugunuzu haydi haydi goreceksinizdir.

Son olarak efruz'a katilmadan edemeyecegim. pek dogru soylemis.
0
egotm
(08.05.08)
haklısınız.ben hayatta sadece ailemden çekinirim. bugüne adar hiç açmadım aileme bu konuyu. çok düşündüm açayım mı diye ama yapamadım. zaten onlar benim para biriktirdiğimi düşünüyorlar. bana, "hiçbir şeyin yok parayı ne yapıyorsun?" diye sorduklarında "yedim içtim eğlendim, kalanını da biriktiriyorum" şeklinde yalan uydurdum yıllarca. bu yüzden gerçeği söylemem çok zor gibi ama yapmam lazım. er geç nasıl olsa açığa çıkacak. her telefonla aradıklarında korkuyla açıyorum telefonu acaba öğrendiler mi diye..
0
🌸osmanoglu
(08.05.08)
es geçilmemesi gereken bir konuda sanırım boşa geçen seneleriniz, aslında geçmişe bakmak her türlü sorun için körükleyici. beterin beteri vardır, bu gerçekten öyle, yani şükredin, bir şekil yaşadınız oldu bitti. hem 28 yaşı, yaşamak isteyip yapamadıklarınız/kaçırdıklarınız için geç değil, daha 30 olmamış en azından:)

şebnem kısaparmak'dan, keşke'li bir parça vardı onu dinle bikere:) (ben de bir kere dinledim, kötü ama olsun dinlenir bikere)
0
alchemistt
(08.05.08)
ben 26 yaşındayım ve senin problemine benzer olayları ben de yaşadım.
benimkinin temelinde maddi değil, manevi olumsuzluklar yatıyordu.
üni. hayatımın erken bir döneminde bulaştığım ciddi bir ilişki; taa bugüne kadarki olan hayatımın dengesini sikip atmaya yetti. kaldı ki ben o ilişkimi 4. sınıfta sonlandırmıştım.
ama etkilerinden daha yeni yeni kurtulmaya başladığımı hissediyorum.
arkadaşlarımdan koptum, gezip/tozmaktan koptum..
ulan insan üni.ye gidince sosyal olur, kendini geliştirir; ben daha bir monoton, daha bir içine kapanık oldum.
lisedeyken çok daha fazla hobilerim ve eğlence araçlarım olduğumu hatırlar, acı acı gülerim kendime.
çevremdeki hemen hemen herkes, büyümenin ve ayakları yere sağlam basan bir birey olmanın, ebeveynleri tarafından 4 bir yandan toparlanmadan yaşayabilmenin sırlarına ve güzelliklerine erşirken, ben moloz oldum, göt oldum ben.
yaşam sevincimin yarısından fazlasını üni.de bıraktım. işin en gıcık tarafı da, demin dediğim gibi, diğer insanların bunun tam tersini yapıyor olmasıydı.
derslerim de çöktü tabiki bu boka bağlı olarak. şu an 7. sınıfım ve hala uğraşıyorum derslerimle. yaşıtlarımın çocuğu olmaya başladı, neredeyse bütün arkadaşlarım askere gitti geldi, hepsinin güzel denebilecek bir işi var.
özendiğimden ya da çocuk yapmaya meraklı olduğumdan değil; sadece ben de artık hayata atılmak istiyorum ve tam bir "birey" olarak, maddi ve manevi özgürlüğüme kavuşmak istiyorum.
2 sene öncesine kadar, bitmiş durumdaydım yukarıda anlattığım nedenlerden ötürü.
ama sonra durdum, baktım aynaya ve dedim ki kendime,
"ulan hıyarağası! nereye kadar bu heder olma? nereye kadar bu arabeskçi tavırları? dışarıda hayat ve olanca hızıyla akıyor, git ucundan tut ve sakın bırakma!"

böyleyken böyle..
2 yıl önce girdiğim revizyonun şu anda meyvelerini topluyorum yavaş yavaş. en azından okulu biraz yola sokabildim. 2 yıl önce alttan 47 adet dersim vardı ve bu sayı bir mühendislik bölümü için çok yüksek bir rakamdır. o zamanlar çevremde birçok kişi bana okulu bırakmamı, bu saatten sonra hiçbir şey elde edemeyeceğimi söylüyorlardı. yılmadım, çalıştım ve şu anda geleceğe daha çok umutla bakabiliyorum.

amma uzatım haa! biraz dağınık anlattım kusuruma bakma, ama senin bu tertemiz ve saf özeleştrini görünce dayanamadım ve ben de biraz rahatlayayım dedim. insiyatifine sığınıyorum =)

osmanoğlu kardeşim, yukarıda zırvaladığım onlarca kelimden anlatmak istediğim tek birşey var:
hayatta hiçbir şey için geç değil inan bana. eğer inanaırsan, herşeye yeniden başlayabilir ve bundan sonraki yaşantını çok harika bir şekilde idame ve kontrol edebilirsin. sadece inanman gerek. ve hiçbir zaman karamsarlığa düşme. pollyannacılık da oynama, hayatın gerçeklerini gör, ama hayatın seni yenmesine izin verme.
geçmişi de sil artık kafandan. tatsız deneyimlerinden kendine ders çıkar, tecrübe oluştur. ama geçmişte yaşama, geçmişi bir kenara bırak. onlar, tatlı ya da acı hatıralar olarak kalsın sadece beyninde. asla ama asla hayatına müdahale edemesin, izin verme buna.
unutma ki; insanlar, mücadele ettikleri sürece var olurlar. çünük, hayat başlı başına bir mücadeledir ve mücadele edemeyeni sindirir.
her sabah sokak kedileri, çöp kutusundaki bir lokma ekmek için nasıl mücadele ediyor, nasıl birbirlerinin gözünü, kulağını tırmıklıyorsa; sen de aynen hayatı o şekilde tırmıklamalısın. tırnaklarınla kazımalsın. hak etmelisin.

boşluğa ve karamsarlığa düştüğünün ilk anlarında; bir iyilik perisi gelecek, sihirli çubuğuyla dokunacak ve herşey eskisi gibi, toz pembe olacak şeklinde düşünüyorsun maalesef. bunu hepimiz yapıyoruz. bu, insanın evrensel acizliği.
ama gerçek yaşam bu şekilde ilerlemiyor. hayat mücadele istiyor.
şimdi kalk oturduğun yerden, silkelen ve kendine gel. bu hayatta herkes hak ettiğini alır kardeşim.
git ve hayatı hak et.


not: parasal problemin için patronuna da başvurabilirsin. tabi eğer bir patronun varsa, kendi işini yapmıyorsan. ona git ve problemini açık açık anlat adama. yardım iste. patronun olarak değil, bir büyüğün olarak ona geldiğini ve bir büyüğün olarak onun nasihatlarına ve yardımına ihtiyacın olduğunu söyle.
sana maaşını harcırah olarak versin. 3-5 günlük olarak. o ayarlasın artık.
sevdiklerini veya anne-babanı para meselelerin yüzünden incitmiş olabilirsin. ama patronunu bu yüzden üzmen biraz sıkar =)
kolay kolay ona karşı da gelemezsin. bu şekilde düzgün bir para harcama metodu da geliştirebilrisin.

son söz olarak da; acil şifalar diliyorum sana. umarım en kısa zamanda iyileşirsin ve hayata kaldığın yerden devam edip, ihtiyacın olan yaşam enerjisini yeniden kazanırsın.
0
punkertifo
(08.05.08)
Hocam , eger ailen senin bu durumunu olgunlukla karsilayip seni sahiplenemeyeceklerse ben acma derim. bu sorununu farkedebilecek ve bunun icin buradan yardim talebinde bulunabilecek denli kendinin farkindasin. sadece biraz kendine guvenin ve motivasyonun eksik. ufak ufak adimlarla hayatini degistirmeye basla

mesela diyelim ki her sabah dus almak istiyorsun ama almiyorsun ve bu nedenle kendinden nefret ediyorsun. iste en kisa zamanda dus almaya basla ve bunu surekli kil. boylelikle ufak da olsa kendi iradene soz gecirmis olacaksin. bu ufak adimlarla kendi ozguvenini kazanacaksin ve bu gozunde buyuttugun kumar aliskanligindan da kolaylikla kurtulabileceksin. Onemli nokta, bu nefret ettigin zamanlarina ait gunlerini tekrar etme; ufakta olsa bir degisiklik yap. aksi taktirde git gide catch 22 ya kisilacaksin.

Kisacasi, sorununun ne oldugunu biliyorsun, cozumu de aslinda cok basit. biraz kendine guven ve guvenini kaybettigini dusundugun noktalarda bir yakininla bunu paylasman[ eksi duyuru ahalisi olarak biz de yakin sayiliriz butun uyelerimize ;) ] gecmis olsun.
0
egotm
(08.05.08)
kumar bağımlılığında benim görebildiğim kadarıyla büyük miktarlar kaybedilmesi ile girilen depresyonda insan hemen 'bir daha oynamıycam' diyor. siz tekrar oynamaya neden başvurdunuz, sadece çok çabuk çok fazla para kazanma hevesi miydi, yoksa kumar eylemi miydi sizi kendine çeken?

sigara bağımlılığından farkları olsa da temelde her bağımlılık, yerine sizi sigaradan daha mutlu eden bir şey koyabilmenizdir. biraz düşünün, yaparken kumarın aklınıza gelmediği bir eylem var mı? eğer yoksa uzman desteği almanız gerekir.
0
tom riddle
(08.05.08)
Sendeki kolay para kazanma hırsı. Birincisi online oynadığın kumar sitelerine ne kadar güvenebileceğin, sözde bağımsız şirketler tarafından kontrol ediliyor diyorlar ama sittirsinler. Yanlış anlaşılamsın git gerçek kumarhanede oyna demiyorum.

İkincisi kumarda kazanan taraf olduğu gibi kaybeden taraf da var, profesyonel değilsen bu kadar açılman sana sadece zarar olarak geri döner. İstatistik dersi almanı ve paranı ne ihtimallerle riske attığını görmeni öneririrm.

Üçüncüsü kasa her zaman kazanır.

Kumardan pat diye vazgeçemezsin, misal arkadaşlarla poker oynuyorduk bütün gece. Alkolümüzü alıyorduk, herkes 5ytl para koyuyordu, tombala pullarından da pot yapıyorduk. Bunu ayda bir yapınca eğleniyorsun ve o kumarın yarattığı heyecanı da tadıyorsun. Ama her gün oynarsan bağımlılık yapıyor. Nette parasına oynamadım ama betsson sitesini açıp deli gibi poker oynuyordum, her bilgisayar başına oturduğumda ilk işim o siteyi açmaktı.

Zararın neresinden dönülse kardır, başkalarına daha fazla kolay para kazandırmadan vazgeçmen dileğiyle. Ailenden hem maddi hem de manevi olarak yardım alırsan ve gerçekten bırakmak istiyorsan yapabilirsin. Profesyonel desteği de es geçmezsen iyi olur.
0
kimlanbu
(08.05.08)
Ayrıca 'her şey için artık çok geç' havası sezdim yazdıklarınızdan. Hayatınızın en güzel dönemini kumarla geçirdiğinizi düşünüyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Hiçbir şey için geç değil sevgili osmanoglu. Sizden birkaç yaş büyüğüm ve hayatımın geri kalanı için çok farklı planlarım var; yani her şey sizin için de değişebilir demek istiyorum. 28 yaş bir şey değil yapmayın, hiçbir şey için geç değil.
Bırakabilirsiniz, hayatınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz, bunu unutmayın.
0
inatci kahraman aga
(08.05.08)
Selamlar dostum,

öncelikle sorunun için üzüldüm gerçekten. Günümüzde var olan en büyük problemlerden biri bu. Uzun zamandır bu batağın içerisinde olduğun belli. Defalarca kendine söz vermişsin ancak sözünü yiyen yine kendin olmuşsun, olsun. Hiçbirşeyden umut kesilmemeli.

Senin yerinde olsaydım şayet;

İlk yapacağım şey, konuyu en yakınlarıma açmak olurdu. Aileme, öncelikle anneme.. Annen bir şekilde babana anlatır.. Ama sana bu hususta en büyük desteği annen verecektir. Annene konuyu bütün detayları ile anlatmalısın. Ne zaman başladığından ne kadar para kaybettiğine, kimin başlattığından ne kadar süredir bu illet ile uğraştığına kadar aklına gelebilecek her türlü detayı annen bilmeli.

Bugüne kadar kazandığın paraların kontrolü hep sende olmuş ki bu iradenin zayıflığı sebebiyle kurtulamamışsın bu lanetten.

Konuyu ailene açtıktan sonra kendi paranın kontrolünü direk başkasına devretmelisin. Parayı bankamatikten mi çekiyorsun ? Hemen bankamatiğini veriyorsun bir yakınına, senin için parayı o çekiyor. Sigara kullanıyormusun, sigara paranı, paranın kontrolü kimdeyse ondan alıyorsun. Ne ihtiyacın varsa paran kimdeyse onlardan alıyorsun. Bu işi en iyi yapacak olan da bana göre yine annendir. Annen veya baban ile diyaloğunu elbette bilmiyorum ancak annenin bu konuda yeterli olacağını tahmin ediyorum, öyledir umarım.

Paranın kontrölünü başka birine geçirmen iradeni zorladığın anlarda sana müthiş fayda sağlayacaktır. Bu sadece bu illet için değil para harcama sıkıntısı olan herkes için geçerli olmalı.

Sana bu konuda destek verebilecek herkese, her bireye bu konuyu açmalısın. Konu senin içinde sır olarak kalmamalı, herkes bilmeli ki toplum tarafından da bir baskı hissedebilesin. Aksi takdirde kendi içinde bildiğin bir sır olarak kalmaya devam ederse - ki şu anda öyle - içinde çıkamazsın. Aslında irade müthiş birşey. Herşey elinde ama bahsettiğim yönergeleri izlemen senin için daha iyi olur. Yoksa direk bırak derdik yani değil mi :)

Bugüne kadar harcadığın parayı kaba taslak bir hesap et. O paralar ile neler yapabileceğini bir düşün. Kağıda yaz. Kaç milyarsa neyse neler yapabilirdin o parayla onu düşün. Dediğim gibi yapabileceğin herşeyin bir listesini yap. O yaptığın listeyi iyi oku.

Sonrasında ise, bundan sonra bu illeti oynamaya devam edersen ne kadar para kaybedeceğini hesapla. Bugüne kadar kaybettiğin paranın çok büyük misli olduğunu göreceksin.

Bundan sonra oynamazsan, cebinde kalacak olan parayla neler yapacağını gör, defalarca oku. Aklından çıkarma. Bilmem kaç milyar borcum var, yok şu kadar içerideyim, ödeyeceğim milyarlarca para var falanda filanda... Bunları siktir et. Kimse seni borcundan ötürü öldürmez. Bu tür düşüncelerde problemini yok etmez.

Lütfen konuyu aile bireylerinden birine aç. Bunu kesinlikle yap herşeyden önce. Asla ihmal etme. Devamlı telefon gelecek, öğrendiler tarzı korkuyla yaşama.

Konuyu ailene açtıktan sonra tepki görebilirsin, gayet normal. Hiçbir aile kendi çocuğunun bu tip problemler yaşamasını istemez. Ama hiçbir ailede çocuğunun problemle yaşamasına izin vermez / vermemeli.

Bu problemi aşacağına inanıyorum. Buraya açtığın başlık gibi, "arkadaşlar kurtuldum" başlığını görmeyi umut ediyorum.

hangi ildesin bilmiyorum, ankaradaysan eğer çayımı içmeye de beklerim. insanlar ne problemleri aşıyor, bu ne ki ?

böyle düşün lütfen.

kal sağlıcakla.
0
ensar
(08.05.08)
Dostum benim önerilerim diğerlerinden farklı olacak. "Sanal kumar oyna ! " Mesela facebookta var bi poker oyunu.Arkadaşların arasında hırs yapıyorsun böylece çok da az olsa seni dinginleştiriyor.
İkinci önerim salaklığa vur.Git modemin üstüne su dök sonra bunu yanlışlıkla yaptım havasına inandır kendini.
Eğer buradaki hiçbir öneri işe yaramazsa şunu hiçbir zaman unutma ama son çare herşey tekrar başladığında :
"Kazandığın anda o masadan kaç !"
0
chaud
(08.05.08)
Bu arada yukarıdaki önerilerimle ben de bu illeti yendim. Yani hiçbiri havadan değil.Benimkisi seninki kadar ciddi değildi çünkü ailemden geçiniyordum ve aldığım para sınırlıydı.Önce modemi sabote ettim,ertesi aya kadar modem alacak param olmadığından 1 ay oynayamadım ve dinginleştim.Sonra da facebook poker yardımcım oldu.
0
chaud
(08.05.08)
selam, ailemden birinin başına geldi bu hadise. ilk etapta kazandığı paranın yönetimini ben devraldım, ama sonra gidip tefecilerden borç almaya başladı ve hem kendini hem bizi daha büyük zarara soktu.

hmmm... anne baba değil de... kardeşin var mı hiç? mesela abin? en kesin çözümü o sunar sana bu konuda, sağlam kişilikliyse.

profesyonel yardım almak "zorundasın". diğer konulardaki yardımlar hep kısa vadeli olacaktır ama bu konuda bu illetten tamamen kurtulmak istiyorsan profesyonel yardım almalısın.

bir de, gerçekten kumardan daha fazla zevk alacağın bir uğraşı bulmalısın. aklına kumar oynamayı getirmeyecek bişey. eskiden kendini adadığını hatırladığın bişeyler varsa mesela, düşün, bişeyler üret, kendini zamanını alacak başka şeylere yönelt.

ama n'olur, profesyonel yardım al.
0
karapolisnas
(08.05.08)
ben de olayin aile boyutuna deginmek istiyorum. boyle sikintilar ice atildikca hicbir sey cozulmez. boyle devam ettirmeye calisirsan allah gostermesin aileni ve sevdiklerini daha buyuk uzuntulere sokabilirsin. zararin neresinden donulse kardir.

benim de bir tanidigimin abisinin boyle bir derdi vardi. memur maasiyla iddaa'ya dadanip bankalara kredi borcu yapip, maasi bloke olup, es-dosttan daha da borclanip faizini bile odeyemez hale gelmis. nihayetinde para isteyecek kimse kalmayinca is mafyadan bos senete imza atmaya kadar gelmis, o noktada konuyu esine ve annesine babasina acmis. coluk cocuklu iken boyle birsey yapmak akil alacak birsey degil ama o ruh halini de anlamak zor degil. basta ufak tefek baslayan sey cig gibi buyuyor. derdini basta sizinkinin aynisi psikolojiyle kimseyle paylasamiyor. en bastan anlatsa belki ailesi sagdan soldan para toplayip o cig gibi olmayan borcu odeyebilecekken bir nevi pozitif geri-beslemeyle borc inanilmaz buyuyor. nihayi cozum ise maasinin senelerce bloke edilmesi, ebeveynlerinin evlerinin ipotek altina alinmasi, onlari senelerce banka kredi borcu altina girmeleri, benim arkadasin, maasinin yarisini senelerce abisine gondermesi. ama bunu da aileden baskasi yapmaz. aileyi aile yapan da budur. gururun kirilmasi, kardese bile mahcup olmak, kendi yaptiklarinin sonuclarindan dolayi en sevdigin insanlara cektirmek gibi sebeplerle bu illetten mecburen uzak duruyorsun. o gurur gelecekte yeniden olusur mu, mahcubiyet ortadan kalkar mi bilmem. ama arkadasimdan biliyorum, abisine kizginligi var tabi de, asil felaketin abisinin derdini paylasmadigi durumda ortaya cikacagini bildiginden gene de isin bu kadar ucuz atlatilmasindan memnun. o kucuk cocuklar ya babasiz, esi dul, ailesi ogulsuz kalsaydi. sonuc olarak, ailenizden korkmayin, kesinlikle destek olacaklardir. ama gene de uyarayim, olunun naasi bir kere kaldirilir, ayni hatayi tekrar ederseniz orda olmayabilirler.

baska bir tavsiyem de kendinizi bir yardim kurulusuna falan adamaniz olabilir. baskalarinin acisini icinizde gercekten hissedip onlara yardimci olmak iyi bir terapi yontemi olabilir.
0
sethi
(08.05.08)
geri döndürülemeyecek yıllar için üzülmeye değmez. benim de üniversiteli bir genç gibi yaşamam gereken en güzel beş yıl, gece çalışıp gündüz birkaç saat uyuyarak zombi geçti. şimdi üniversite mi okuyorum, işe mi gidiyorum belli değil.

kiminin otuz yılı hapiste geçiyor, sorsan, onların da en güzel yılları onlar. yaşamasını bilene hayatın her anı en güzel yılların bir parçası. yaşamasını bilene ama - bana değil mesela.

hiçbir şey için, hiçbir zaman geç değil!

kumar bağımlılığı psikolojik / psikiyatrik bir sorundur. derhal profesyonel yardım alırsanız kısa süre içinde kurtulursunuz.
0
actionary
(08.05.08)
yerinde olsam girdigin butun o kumar sitelerini bir arkadasa bilgisayarda sifreyle engellettiririm en azindan kendi bilgisayarindan bu sitelere giremezsin belki bir faydasi olabilir.. sadece bir oneri.. bir psikologla gorusmende fayda var zira profesyonel yardimin buyuk katkisi olur.. umarim zaman icinde hem maddi hem manevi olarak durumunu duzeltebilirsin..
0
orange coffee
(08.05.08)
@alchemistt
gururum çok kez kırıldı.haklısın aslında. ya ileriki yaşlarda evli barklı, daha da kötüsü çocuklarım varken başıma böyle birşey gelse, düşündüm de daha beteri olurdu. onların nafakasını böyle şeylere yatırmam felaket olurdu heralde. ayrıca bugün ne yaptım biliyor musun? gittim bireysel emekliliğe başvurdum. cüzi bir miktar da olsa her ay bir kenarda biriksin biraz para diye düşündüm. maaşımdan direk kesecekler ve bu şekilde o parayı başka işlerde kullanamayacağım. teşekkür ediyorum sana.

@efruz

ilk başlarda ben de böyle düşündüm. kafamı kırsa ses çıkaramayacağım birine paramı teslim etmeyi yani. aslında en mantıklı çözüm de buydu. ama ben onu çok kırdım bu meseleler yüzden. o da lanet olsun diyip çıktı hayatımdan. ailemden biri belki en iyi çözüm, onu da neden yapamadığımı aşağıda anlatacağım. teşekkür ediyorum.


@egotm

içinde bulunduğum durumu buraya yazarken, bir şekilde birilerinin bana yardımcı olmaya çalışacağından emindim. ki oldunuz da. hepiniz tek tek sağolun. bir gün yine nüksederse bu hastalığım, dediğin gibi buraya bakıp benim yazdıklarımı ve sizin tüm iyi niyetinizle bana nasıl bana yardımcı olmaya çalıştığınızı görünce utanırım belki. hesap kitap işine gelince, ben de hesaplayan adamlardan biriyim fakat işin içine hırs girince pek başarılı olamadım. her seferinde kaybettiğimin 2 katını ortaya koyarsam bir kere kazansam dahi kara geçeceğimi düşündüm. fakat olmadı. her zaman daha fazlasını istiyor nefis.

aileme bu meseleyi neden açamadığım konusuna gelinciye. kardeşlerimin de başından bu olayın aynısı geçti. tek farkı sanal değildi.(kalıtsal mı acaba bu diye düşünmüyor değilim bazen). 10 senede herşeylerini erittiler bu illetin yüzünden. bir zamanlar bizleri okuturken şimdi bizim gönderdiğimiz 3-5 kuruş paraya dahi muhtaç oldular. bu durumları şimdilerde biraz hafiflese de devam ediyor. annem babam çok yıprandı bu yüzden. çok üzüldüler, ve çok acı çektiler. evlatları ne de olsa! şimdi ikinci bir acıyı kaldırablirler mi emin değilim. hem de en son ihtimal verdikleri kişiden. (ne kadar dehşet verici değil mi?, yine de ders almamışım) teşekkür ediyorum sana da nasıl utanacağımı bana gösterdiğin için. söylediğin gibi, kendime güvenimi kazanmam anahtar burada. hemen bu yazıyı bitirir bitirmez evimi temizleyeceğim ve bir daha asla kirlenmesine izin vermeyeceğim.

@osmanoglu

seni şimdilik atlıyorum. seninle sonra hesaplaşacam.hele sen dur biraz şurda. yakında adam edeceğim seni.

@punkertifo

senin yaşadıklarının benzerini sebebi aynı olmasa da ben de yaşadım üniversitede okurken. 38 tane dersim vardı alttan(küsüratlı söyledim diye sanmayın salladığımı). okula 2-3 sene uğramadım. bitmez sanıyordum. ama evet iyi hatırlattın. silkinmiştim o zaman. 2 sene içinde makyavelist bir şekilde de olsa vermiştim o dersleri. bu 2 seneyi kaybolan yıllarım içerisinde saymamıştım yazımda. unutmuşum baksanıza. demek ki bir şekilde üstesinden gelince pek önemi kalmıyormuş çekilen sıkıntıların. sana da teşekkür ediyorum, farklı bir bakış açısına yönlendirdiğin için beni. bu arada patronumu şimdiye kadar hiç görmedim.

@tom riddle

sizler benim için birşeyler yazdıkça, bana sorular sordukça o günlere flashback yapıyorum birden. biliyor musun,ilk defa bir kredi kartına sahip olduğumda, paramı ilk bu sitelere vermiştim ben. ilk gün 100$ para kaybetmiştim ve "aman allahım!, ben ne yaptım, nasıl ödeyeceğim bu parayı şimdi" diye kendime kızmıştım. daha sonra hep o 100$ dolar zararı çıkarmak için oynadım sanırım.(klasik kumarda kaybeden tavırları işte).aslına bakarsan işin içindeki adrenalin de beni çekiyordu. akşam 5 olur olmaz bir internet cafe ye gidip saatlerce kaybediyordum yemeden içmeden. birçok kere zararımı çıkardım. yüksek miktarda bakiyelerim oldu. çekebilirdim o an. ama bu lanet olası siteler hiç bir zaman anında para çekmene izin vermiyorlardı. 2-3 gün beklemeliydin ve ben bekleydası yemiyordum. çekim emri veriyor fakat sonra kaybedince iptal ettirip tekrar kullanıyordum. bu güne kadar 1$ dahi hesabıma para yatırılmasına izin verdiğimi hatırlamıyorum. hep kaybettirakıp. beni çeken sanırım hem para kazanma hevesi hem de kumar eylemi. yerine birşeyler koyma meselesine gelince. bir ara yalnız kalmamaya çalışıyordum kendimle. işimi geceye bırakıp geç saatlere kadar işyerimde çalışıyordum birkaç arkadaşımla. gündüz de uyuyordum. baya faydası oldu. ama bir süre sonra vücut dengemi kaybettiğimden bıraktım. farklı bir hobi bunun yerine geçebilir. tavsiyen olursa memnun olurum. teşekkür ediyorum bunu bana sorgulattığın için.

@kimlanbu

evet, bu sitelere güvenmiyordum. hatta eften püften sebepler uydurmasından dolayı firmaların, parasını alamayanlarada şahit oldum. bir ara bıraktım her zaman oynadığım siteyi. ama sonra daha güvenilir olarak duyduğum başka bir yerde devam ettim. aah ahh dostum. istatistik demişsin. zaten beni mahveden de o istatistik kafam değil mi? yukarıda bir yerlerde bahsettiğim "yüklü girip bir kere kazansan dahi, kara geçersin" düşüncesi. ama herkes böyle düşünse kumarı oynatan nasıl para kazanacak bir de bu var değil mi?. olmuyor işte. hırs, nefis buna engel oluyor.hakim olamıyorsun kendine. gerçek hayatta elimde iskambil kağıdı dahi tutmayı bilmem. ciddiyim, bu yüzden arkadaşlarla kağıt oynadığımızda, espri konusu olur bu durumum. üniversite yıllarında arkadaşların eve iskambil kağıdı sokmasına izin vermeyen ben(hiç hazzetmezdim, ve anlamazdım da,ki hala anlamıyorum tahmin ettiğiniz gibi), sanal masalarda, 500$ potu olan oyunlarda kendimden geçiyordum. zaranın neresinden dönersen kardır demişsin. aslında ben bunu yıllar önce farketmiştim. bu sanal kumar olayına başlamadan 1 sene önce at yarışı oynamaya başlamıştım. (ki sanırım içimdeki hırs o zaman başladı). sadece 1 ay oynadım. bu bir ay içinde o "insanlar ne anlıyor lan bundan, karmakarışık" dediğim at yarışı bültenlerini yalayıp yutmuştum. ufak meblağlar yatırıp, yine ufak meblağlar kazanmıştım birkaç kere. tekten yatıp kıl payı büyük ikramiyeyi kaybettiğim bir günün ertesinde, altın vuruş yapma fikri zihnimde belirmişti. cebimde harç parası olarak ayırdığım 300 ytl vardı. bu paranın hepsini basacaktım. bu düşünceyle, sabaha kadar bir sonraki günün programını arkadaşla çalıştık. kesin kazanacağımızı düşünüyorduk. fakat yarışın başlamasına saatler kala içimdeki hisse güvenerek kupon yapmaktan vazgeçtim. iyi ki de vazgeçmiştim. çünkü oynasaydım en güvendiğimiz ayakta yatacakmışız. ben o gün arkadaşa "oynamadan da kazanabilirmişiz demek ki, baksana bugün at yarışından 300 ytl kazandım " dedim. O günden sonra da elimi sürmedim. güzel şeyleri hatırlattın bana. sana da teşekkür ediyorum.

@inatci kahraman aga

aslında "her şey için çok geç" demiyorum. sadece "daha da geç" olmadan yardım istedim sizlerden. bir şekilde içimi boşaltmalıydım. bu kadar yazacağımı ben bile tahmin etmiyordum. dikkat ettiyseniz hiç "keşke" kelimesi kullanmamışım. kabul ediyorum ben yaşadıklarımı. bazı şeylerin geri döndürülemez olduğunu da biliyorum. ama daha fazla uzun sürmesin istiyorum. bu müsabaka bitsin artık. hakemi ya da maçta gösterdiğim performansı tartışmak istemiyorum iş işten geçtikten sonra. tek isteğim bugünden ders alarak, önümüzdeki maçlara nasıl hazırlanabileceğim konusunda sizlerin fikrini almak. puan farkı açılıyor yoksa. geleceğe dair planlar konusunda haklısın. sizleri okudukça, ben de birşeyler yazdıkça zihnim açılıyor yavaş yavaş. uzun zamandan beri geleceğe dair bir plan yapmadığımı farkettim şimdi. herhangi bir hedef koymadım önüme. ya da bahsettiğim durum plan yapmama dahi izin vermedi. içinde bulunduğum günü düşündüm, yarının farkında bile değilmişim. teşekkür ediyorum.

@ensar

aileme bu meseleyi açma konusunu, @egotm paragrafında irdelemiştim. belki ailemden birine değil ama başka bir yakınıma bu meseleyi açacağım. bugüne kadar harcadığım para hep aklımda. aslında bundan sonra çok daha fazla çalışarak, işimde ilerleyerek, kariyer basamaklarını daha hızlı çıkmaya çalışarak bu açığımı kapatabilirim değil mi? bunu fırsata dahi çevirebilirim. inan bu yazıyı yazarken, aklımda hep o gün vardı. buraya "arkadaşlar kurtuldum" başlığını yazdığım gün. umarım o gün yakındır. hatta yakın değil, bugündür, su andır. insan böyle durumlara düşünce bazen tek problemi olan kendisiymiş gibi düşünebiliyor. benden kötüsü olamaz diyor çaresizlikten. eski kız arkadaşıma biraz açmıştım bu konuyu. o da bana aynen, senin gibi "başkalarının senden daha büyük problemleri var, ve aşabiliyorlar, bu ne ki!" demişti. zamanla aklımdan uçmuş gitmiş bu. daha felaket bir durum tahayyül ederek şükür edebilmeliyim. teşekkür ediyorum. umarım içmeye gelirim bir gün çayını.

@chaud

bahsettiğin şeyleri denedim bir ara. beni 4 ay uazaklaştırdı. gerçek hayattaki arkadaşlarımla betsson dan sanal parayla oynuyordum. ama bu öyle garip bir şey ki hiç ummadığın anda her şey çok güzel güzel giderken bir anda zihnine saplanıyor ve o sese uyup dedim ya gözün dönmüş gibi tekrar başlıyorsun. en iyisi sanal da olsa bulaşmamak diye düşünüyorum. çünkü iyi oynadığını düşünmeye başlıyorsun, neden gerçeğini oynayıp para kazanmayayım diyorsun sonra. betsson un "sorumlu oyun" adında güzel bir uygulaması var, istediğin zaman hesabını 6 aylığına kapattırabiliyorsun. 2 ay önce kapattırdım. geçtiğimiz günlerde ne yaptıysam ettiysem tekrar kabul etmediler beni. 6 ay dolmadan kesinlikle açamayız dediler.ne güzel bir uygulama. umarım tüm siteler bu uygulamaya geçerler. başka sitelerden de kapattırmıştım hesabımı ama tekrar açtılar hiç itiraz etmeden. sahip olduğum kredi kartlarımdan biri süresi dolunca iptal oldu ve bir daha da göndermediler. iyi ki de göndermediler. kaldı 2 kredi kartım. bunlardan da yüksek limitli olanı maaşı alır almaz biraz da borç alarak iptal ettireceğim. modem yakma meselesine gelince. 2 senedir oturduğum evlere internet bağlatmamıştım sırf bu yüzden. ama o zaman da internet cafeler konusunda yapabileceğim bir şey olmuyor. evden mümkün olduğunca uzak durmak ve kendimle başbaşa kalmamanın da faydası olduğunu düşünüyorum. teşekkür ediyorum sana da.

@karapolisnas

ailemin bu konuya çözüm bulması meselesinden yukarılarda bahsetmiştim. ağabey meselesine hiç girme, benden beter o:) güldüğüme bakma, içim kan ağlıyor. trajikomik.. profesyonel yardım cazip geliyor bana. internetten biraz araştırdım. sırf bu sanal kumarla ilgilenen psikiyatrlar varmış. sadece ben değilmişim yani. ülkenin kanayan bir yarası olmuş bu mesele. uğraş konusunda tavsiyelerini alabilirim. teşekkür ediyorum ilgin için.

@sethi

ben de buna şükrediyorum. çoluk çocukluyken böyle bir şey yapmadığıma. yukarılarda da bahsettim aynı şeyleri benim büyüklerim de yaşadı. ben ders alacağıma, belki de onlara daha fazla yardımcı olurum düşüncesiyle büyük paralar kazanmak amacıyla kumara başlamış ta olabilirim.(dehşetengiz bir düşünce, aldırmayın).bir kere daha kendim ve ailem dışından birilerinin yardımıyla bunu atlatmaya çalışacağım. olmazsa aileme açmayı düşünüyorum. aslında ailemin de bu yükün altından kalkacak durumları yok şimdilik. bizim her ay gönderdiğimiz parayla geçiniyorlar. şimdi ben bunu aileme açsam, ellerinden de bir şey gelmese daha da kahrolmazlar mı? biliyorum onlar da gidip tefeciden para bulup bu işi halletmeye çalışacaklar. girdap daha da büyür gibime geliyor. ben daha gencim ve ölmedim. söz veriyorum: 2 sene içinde borçsuz harçsız, isterse yine hiç bir şeyim olmasın ama huzurlu olacağım. hepiniz çok güzel şeyler yazıyorsunuz. şu ana kadar duyduğum en parlak fikirlerden biri bu: kendimi bir yardım kuruluşuna adamak. daha kötüsünü görüp belki kendi durumumla karşılaştırma yaparsam en azından karamsarlığımı yenebilirim. hissedip yardım etmenin huzuru belki temizler içimdeki kiri. çok sağol "sethi", çok sağol..

@actionary

daha kötüsü bu işte. bu işi sürdürüp, borçları ödeyemecek hale gelip hapse düşmek. bunu pek aklıma getirmemiştim ya da getirmek istememiş te olabilirim. işte o zaman gerçekten kaybedilmiş yıllar olur benim için. ama olmayacak bu kesinlikle. kalkacağım bu işin altından. ne güzel demişsin "yaşamasını bilene hayatın her anı en güzel yılların bir parçası. yaşamasını bilene ama" diye. belki de yaşamışımdır o yılları. ama bu illet üstüne bir sis perdesi gibi çöküp görünmez eylemiştir..profesyonel yardımı düşünüyorum. en kısa zamanda bağlantılarını kuracağım. teşekkürler..

@orange coffee

merak etme, bu gibi şeyler hiç çözüm olmadı. dedim ya bir şekilde üstesinden geliyorum o haldeyken. ne kötü bir ruh halidir o. yine de teşekkürler tavsiyen için. şifreyi önce zihnime koymalıyım. sigara gibi birşey bu. gerçekten kötü alışkanlık. bazen şunu düşünüp kendi kendime çok gülerim. hani birini övmek için derler ya" içkisi, kumarı, sigarası, karı kız ayağı yoktur". lan bende bunların hepsi kısmen de olsa var:)

o kadar kötü müyüm ben arkadaşlar, siz söyleyin?



şimdi,bu yazının tümünü baştan sona gözden geçirdim de, yazının başındaki karamsarlığın sonlara doğru yavaş yavaş kaybolduğunu farkettim. umarım bu iyiye işarettir. hepinizin yazdıkları üzerinde tek tek düşündüm ve cevap vermeye çalıştım arkadaşlar. iyi ki yazdım buraya. hepinize tekrardan tek tek teşekkür ediyorum. fırsat bulduğumda, hayatımdaki değişiklikleri ara ara yazacağım buraya..


şimdi sıra osmanoglu nda
0
🌸osmanoglu
(09.05.08)
Allah yardımcın olsun, kurtulman dileğiyle.

gelişmelerden haberdar et, ve öneri olarak mesela son maaşından kumara giden bölümü 'osmanoğlu las vegas'ı terk ediyor zirvesi' kapsamında çılgın atmamıza ayırabilirsin:)

not: şakaydı, kızmazsın umarım.
0
alchemistt
(09.05.08)
rica ederim. ufacık, tefecik bir yardımım dokunduysa ne mutlu bana.
en kısa zamanda güzel haberlerini bekliyoruz.
0
punkertifo
(09.05.08)
13 yaşında sigaraya başladım, 26 yaşımda bıraktım, bıraktığım zaman günde 3 paket camel içiyordum. artık gece yattığım zaman sırtım ağrıyordu, akciğerler iflas edecekti neredeyse. hiç bir şeye para harcamazdım, giyime kuşama filan, sigara için para biriktirirdim. nasıl bıraktım?

bir gün evde mangal partisi yaptı annemler, en yakın arkadaşlarım geldi. hepsinin huzurunda; bir daha içersem orospu evladının önde gideni olayım, benimde suratıma şerefsiz diye diye tükürün dedim. sürekli göz önünde o insanlar olduğu için içemedim, çünkü biliyorum ilk balgamı abim yapıştıracak, arkadaşlarım orospu çocuğu diyecek. bırakalı 5 yıl oluyor, keşke daha önce bunu söyleseydim dedim.

bence kimliğinizi açığa vurun, arkadaş ortamınızda, ailenizde, hatta sözlüte. ki sürekli göz altında olduğunuzu bilin. bu baskı bir süre sonra meyvesini verecektir. şu an ben osmanoğlu' na ulaşmak istemem ulaşamam, veya bu başlıkta yazan herhangi bir kişi, ama bir galahad veya alchemistt veya efruz' a ulaşılabilir. kendinizi denetim aldına aldırmanız gerekiyor.

umarım yakın zamanda bu illetten kurtulursunuz.
0
galahad
(09.05.08)
"hani birini övmek için derler ya" içkisi, kumarı, sigarası, karı kız ayağı yoktur". lan bende bunların hepsi kısmen de olsa var:)

o kadar kötü müyüm ben arkadaşlar, siz söyleyin?"

demişsin de bence bu laf zaten geyikten öte bir şey değil. alkolü normal aldığın sürece, hanfendilere takılmanın cılkını çıkarmadığın sürece, normal bir sigara içicisi olarak takıldığın sürece problem yok ama kumar oynarsan bunun gerisi hep geliyor ve batıyorsun. şimdi düşünsem bunların üçü olan ama kumarı olmayan 100 tane arkadaşımı sayabilirim. sen kendini kurtarabilecek bir durumdasın ama biraz daha buna devam edersen yazık olacak. ya abi diyorsun ki bu kadar yılımı kumara harcadım , e kardeşim sen kafadan 20 sene boyunca bir şey olabilmek için üniversiteyi bitirdin, okudun. bu 20 sene heba olmuyor mu? o 20 sene boyunca eğitimine geleceğine yapılan yatırım heba olmuyor mu?

benim aklıma bunun çözümüne yardımcı olmak için yazmak geldi. evet yaz arkadaşım aklına ne geliyorsa ellerin çürüyene kadar yaz. uğraşamam dersen internette bir blog aç oraya yaz. şu ekşi duyuru tayfası da gelir blog'a yazdıklarına yorum yapar. şuraya yazdığının en azından yarısı etkisini yapar içinden çıkar şeyler. hem sonradan belki kitap haline bile getirir bunu pozitif yöne çevirebilirsin. he ama yazdıkça kazandıklarımı hatırlar gene coşarım diyorsan salla gitsin yazmayıver.

madem bu illet yüzünden işinde ilerleyemedin ver kendini işine. kumara bağlı olacağına işine bağlı ol. hem bu şekilde biriken borçlarını da halledebilirsin.

ayrıca ben senin yerinde olsam evdeki bilgisayarı da birine verirdim bir süreliğine. hatta kendimi eve bile kitlettirirdim. ben eşşşek kadar adam oldum hala final zamanları anneme bilgisayarın kablosunu saklattırıyorum ders çalışayım diye hehe.

bir de şu var. hayatının sahibi kim ya da ne? şu anda sen değilsin maalesef. kendini, kendi kontrolünü ele geçirebileceğinden bahisle motive edebilirsin.

ha bu arada feysbukta texas poker'i bırakmamı sağladın teşekkür ederim: ) fark ettim ki yok arkadaş bunun sanalı bile tehlikeli.
0
colg fusion
(09.05.08)
sizi mıknatıs gibi çekip, tüm enerjinizi üzerine çekecek çok kuvvetli bir ilgi alanı lazım.
bu karşı cins olabilir mesela. birine deli gibi aşık olabilirsiniz ya da o size...
ya da bir sanat dalına falan kendinizi adayabilirsiniz.
öyle bir şey olsun ki, kumarın ne kadar gereksiz olduğunu görün.
hem bırakın, hem ders alın.

bedensel bir bağımlılık değil bu (eroin vb..), zihinsel bir şey..
bu yüzden ancak zihinde biter.
hayatınızı başka bir şeyle anlamlandırın.

şu da olabilir:
birkaç hafta mezarlığa gidin. cenaze yıkanan bölüme.
sevdiklerini kaybeden insanların acılarına şahit olun.
cenaze mezarında götürülürken eşlik edin. kalabalık ayrıldıktan sonra oradan ayrılmayın.

sonra kumar başında geçirdiğiniz zamanları düşünün.

böyle yaptıktan sonra kumara devam ederken aklınızda bu sahneler dalgalanır ve kumardan tiksinirsiniz.(diye düşünüyorum)
0
tabudeviren
(09.05.08)
herkes çok güzel şeyler yazmış. bu dayanışma ruhu beni çok mutlu etti. umarım sen de buna duyarsız kalmaz, iradeni demirden avuçlarının içine alırsın osmanoğlu. çünkü görüyorum ki çok güçlüsün. kendine söz geçirmekte bir problemin yok. çünkü sana kimse söz geçiremiyor kendinden başka. sen de bunun gayet farkındasın. eğer başkaları sana söz geçirebiliyor olsaydı abinlerin durumundan ders alırdın, çok sevdiğin o kişiyi kırmaz,dinler, hayatından çıkıp gitmesine izin vermezdin.bu nedenle çok güçlüsün işte. sadece çok iyi bir sebebe ve "aydınlanmaya" ihtiyacın var.

tahminim, uzun zamandır güzel bir tatil bile yapmadın. sırf bilgisayardan uzak olmamak için.
bu nedenle, bilgisayardan, telefondan, bakkaldan bile uzak bir yere tatile git mümkünse. 10 -15 gün kal. döndüğünde binalar üstüne üstüne gelecek, kendini sokağa atmak isteyeceksin, bilgisayarın sesini bile duymak istemeyeceksin.
bana öyle olmuştu.
0
felina
(09.05.08)
geçmiş olsun. ilacın şu abide olabilir: (bkz: kultegin ogel)
0
aligit
(09.05.08)
öncelikle feedback için teşekkür ederim. şimdi o soruları sorarken öncelikle size eziyet peşinde olmadığımı, sadece aradan bir şeyler yakalayıp yakalayamayacağımı görebilmek için sorduğumu belirtmek isterim. benim görebildiğim kadarıyla sizin için hızlı bir şekilde para kazanabilme hevesi daha ön planda. kumar eylemi yerine hızlı para kazandıran başka bir yolu bulsanız kafanız oraya da gider izlenimine vardım. kumarın farkı ise kendinizi bu konuda bilgili görmeniz.

hızlı para kazanabilme konusunda ise diyeceğim, haklısınız birçok kişi alelade meslekler ise düşük kar marjının olduğu işlerle uğraşırken bazı insanlar da kumar oynayarak hemen para kazanabiliyor. ama madalyonun öteki yüzü de var. bir kerede 350.000 dolar kaybeden profesyonelleri görmüşsünüzdür. daha fazlasını kaybeden insanlar da var bilmediğimiz. yani diyeceğim, kumarda her çıkışın bir inişi oluyor. ancak kendi işinizde çok aşırı bir durum olmadığı sürece kendi kariyerinizde böyle düşüşler yaşamazsınız.

peki ama hangi hobiyi kazanırım demişsiniz. bence kumar oynamak istediğinizde bilgisayar oyunu oynayabilirsiniz. emin olun fiziksel bağımlılıkları bile kesebiliyor bilgisayar oyunları. bırakması da nispeten daha kolay, sıkılınca bırakıyorsunuz. ama elbette gidip de poker fln oynamayın, mesela bilgisayarda football manager isimli oyunlarla vakit uçup gider, futbola da ilginiz varmış hem. ya da evinize alacağınız bir konsol ile arkadaşlarınızla beraber biralarınızı içerken futbol oyunlarından oynayabilirsiniz.
0
tom riddle
(09.05.08)
bahsettiginiz kadar agir olmasa da ilkokuldan universiteye kadar birlikte okudugum arkada$im da kumar oynardi. ya$adiklarinizin bir kismini o da ya$adi. dayak ve terapi demi$siniz. dayak pek i$e yaramadi, ciddi manada sinir stres oldugumuz bir anda tekme tokat daldik, i-ih olmadi. terapi gibi cozum onerilerini du$unmedi bile, zorladik ve cok dil doktuk ama istemedi. cozum olur diye ailesine haber verdik zira babasindan cekinen biriydi ama fayda etmedi. parasina, kredi kartina el koyduk ama bankayla goru$up tekrar kart cikartiyordu. hep bi yolunu buldu ve oynadi. parasi bitince ve bizden alamayinca ordan burdan borc aldi, ba$ini belaya sokacak dereceye kadar da geldi. en son care ailesi okudugumuz $ehire yerle$ip onu da yanlarina aldi. biraz toparlar gibi oldu, hayatinin ilk baba dayagini da bu surecte arkada$larinin yaninda yedi. sonrasinda oynamayi birakti. son olaylar onuruna dokundugundandir belki, bilemiyorum.

bence ailenize anlatin, bunun bir bagimlilik oldugunu anlayip size yardimci olmaya cali$acaklardir. ama oncesinde gercekten birakmak isteyin. sizi kumara cekecek $eylerden uzak durun. internette oynuyorsaniz ilk adimi atin, internet baglantinizi kapattirin. birakacaginiz konusunda kendinize inanin derim, gerisi yalan.
0
dengesiz pamuk
(09.05.08)
geçmiş olsun (çünkü bu bir hastalık bence) ve doktor değilim bir doktora başvurun diyerek başlıyorum.

doktor derken psikolog gibi.

kumar bagımlılığı bir davranış bozukluğudur. hem biyolojik, hem sosyal hem de davranışsal ayakları olan bir illettir. bunları da kendini kandırarak, arkadaşlarından destek bularak filan yenebileceğini sanmıyorum, başarırsan helal olsun, çok sevinirim tanımasam etmesem de...

hakkaten yardım al birilerinden, konusunda uzman olan birilerinden. benim internette bir aramayla bulabildiğim ahmet çelikkol isimli bir doktor. başkaları da vardır eminim. umarim kendi yolunu bulursun...
0
zkurmus
(10.05.08)
rica ederim.
insan değil miyiz, sıkıntılarımızın sebepleri farklı olsa da sonuçları birbirine benziyor hep.

bir de eklemede bulunmak isterim:

1. yalnız değilsin,
2. çaresiz değilsin,
3. kendine asla acımamalısın.

bu üçünü bildikten sonra, bir de profesyonel yardım, oooh! şahane bırakırsın o illeti.
0
actionary
(10.05.08)
herkesin cevabını okumadım, herkes elindne geldigince yardımcı olmustur muhakkak ama benim tavsiyem bu tutkunu başka bir tutkuya kanalize ederek yenmen. ben kötü bir alıskanlık kazandıgım zaman farklı bir tutku bularak onu yenebiliyorum. bilmiyorum belki herkes böyledir. herşeyden önce yazdıklarında bunun senin için bir "bağımlılık" yarattıgını ve heyecan verdigi için sürekli devam ettigini (paranın cok da önemli olmadıgını) sezdim. o zaman kendine yeni bir şey bul.. nedir bu? oyun.. bu dediğim şaka gibi gelmesin, bir oyuna bağımlılık kazanırsan başka hiç bir şeyle ilgilenemeyecek duruma gelebiliyorsun. bu da pek iyi bir şey değil ama en azından sana daha fazla zevk verecek, para kaybettirmeyecek ve canını sıkmayacak bir şey. internet üzerinden oynanan oyunları bul, yükle bilgisayarına, arkadaşlarınla ya da internetten tanışacağın kişilerle her akşam belli saatlerde o oyunu oyna. bu oyun bir strateji oyunu olabilir, rpg olabilir, web tabanlı başka herhangi bir şey de olabilir. ekşi duyuruda da oyun şeklinde aratırsan bir sürü başlığa ulaşabilirsin. satın al ya da indir hepsini dene, en beğendiğin oyunla devam et. umuyorumki sana kumardan daha fazla zevk verecek bir oyun bulabilirsin.

belki bu sorununu yakınlarından kimseye anlatmadan bu şekilde de yenebilirsin.
0
nihilanth
(10.05.08)
Sakın dalga geçtiğimi düşünme.Bir önerim daha var.Freud yöntemlerinden birisi. İyileşme sürecinde hipnoz belki yardım edebilir ama nerede nasıl yapılır en iyisi kimdir işe yarar mı fikrim yok.Demin belgesel kanallarından birinde izledim adamı hipnotize ederek zayıflatmışlar.
0
chaud
(11.05.08)
nasılsın osmanoğlu ?
0
chaud
(25.05.08)
sevgili arkadasimiz ( nasil hitap edecegimi bilemedim)
sanirim artik buraya bakmiyorsun ya da bakiyorsundur ve belki kayda deger bir gelisme yoktur bilemiyorum ama olsun belki okursun diye aklima gelen 2 seyi yazmak istedim.
1. bu mevzularda profosyonel bir yardim almak istersen, yasadigin sehri yazarsan sana iyi birini arayalim, hatta tanidik bulup ucrette indirim yollarini da kovalariz.
2. yazdigin ote taraf, allah inancindan yola cikarak bu satirlara curet edecegim. simdi subat tatilinde kibris'a gittim ve hayatimda ilk kez kumar oynadim. o zamana kadar insanlara hep soole derdim ' hic kumar oynamadim, oynarsam da o anlik heyecani yasamak icin servetimi harcayabilirim' bir kere bu duyguyu yasarsam - ki buna bayilacagimi biliyordum- bir daha birakamamaktan korktugum icin hic baslamadim. sonra iste kumarhaneye girince basladi guzide'nin kendisiyle imtihani ama o sirada bu kaygiyi tasimadan ilk kez sirke gitmis cocuk gibi girdim iceri. makinelerin gurultusu isiklar hakket bir sirk gibiydi ortam.. neyse uzatmayalim. sonra arkadasimiz rulet oynuyordu, canli masa degil de kompiterli donen rulet masasinda. koyduk 20 ytl yi yuttu makina verdi krediyi. biz manitimlen oynuyoruz ortak. bi o seciyo rakamlari bi ben. ufff uzattim hikayeyi yine, neyse 2 kez 2li secip tutturdum ve bitmek uzere olan 20 ytl miz 40 ytl oldu ve gozgoze geldik manitcigimlen ve masadan kalktik. koydugumuz 20 ytl mizi cebe atip kalan 20 ytl ile bi kase jeton aldik. ben bi avuc jeton alip kollu makinalara oturdum. baymistim prosedurden ve tam jetonlarimi bitirip kalkicakken koydugumun 5 kati kadar bi sey verdi. kalktim ama. iste sonra rulet masasindaki arkadasimizin yanina gittim o eksi 50 deydi o sirada. kollu makinalardaki hikaye yeniden tekrarlandi ve ben kazandikca kazandim jetonlardan. 2 saat falan gecirmistik ve artik gitmek istiyordum/k. sonra azimle kazandirmayan bi makina bulduk ve jetonlarin hepsini zorla bitirdik.
simdi bu gereksiz animi uzun uzun yazdim. suraya bagliycam. yillarca urkup sonrasinda da kazandigim halde kumarin bana neden heyecan vermedigini sorguladim ve cevabimi buldum. kumarhanenin parasini yememek, iste sihirli kavram buydu. kazanilmamis, ugruna ugrasmadigim, emek harcamadigim bi para bu ve senin durumunda nice insanin acisi var o jetonlarda. yiyemedik abi, yedigimiz tek sey aksam yemegi oldu orda. diyecegim su ki; madem allaha inaniyorsun ve o nedenle hala nefes aliyorsun, o zaman kumardan gelecek parayi nasil kabulleniyorsun? haa senin ondan istedigin parasi degil belki, su an hastasi oldugun sey sana verdigi heyecan. sayet tek cevabin verdigi heyecansa sen de baska adrenalin arttirma yollarini dene. bagimlilik yaratir bu hormon evet, o zaman sen de baska seylerle sagla o heyecani. ne bileyim bungee jumping falan gibi seyler. ( onerimde ciddiyim) son olarak sadece heyecanina vurgunsan, kumardaki para kavramina nasil yaklasiyorsun? kaybettiklerinin bedelini evet sen simdilik bedeli agir da olsa hala odeyebiliyorsun ama ya kazaninca aldiklarin? ben ona kisaca kul hakki diyip mesajimi bitirmek isterim.
anlatmak istediklerimi anlatabildim mi bilmiyorum, yorgunum biraz, umarim kendimi ifade edebilmisimdir.
cok kolay gelsin.
not: 1 no'lu cumlelerimdeki soruyu dikkate alman umidiyle.
pcf
0
pyro clustic flow
(26.05.08)
uzun bir aradan sonra herkese tekrar merhaba,
nerdeyse 3 aydır buraya birşey yazmadım.
daha doğrusu yazmaya yüzüm olmadı. çünkü yazdıktan sonraki 1 ay içerisinde aynı hatayı tekrar yaptım..

geçen ay, nasıl olsa kaybedeceğim birşey yok düşüncesiyle bir bankaya kredi için başvurdum (hali hazırda ödediğim 2 kredi borcu varken). neyse ki olumlu sonuç aldım.
kredi kartlarımın sayısını bire düşürdüm. ve oyun oynadığım sitelerde sağa sola bilerek küfredip, hile yapıyormuş gibi tavırlarda bulunarak ömür boyu yasak yedim.

şimdi gelirimin yarısı kadar kredi ödüyorum, bir sene daha kendimi sıkacam ama içimde bir huzur var. canımın istediği şeyi giyebiliyor, istediğim şeyi yiyebiliyorum çekinmeden. hatta geçenlerde tatile bile gittim. buna rağmen cebimde halen yetecek kadar paranın olması baya garip geldi bana. ya bu kalan para bereketli, ya da ben dünyaları vermişim oraya:)


her neyse, buraya birşeyler yazıp bana yardımcı olmaya çalışan, ya da yazmamış olsa dahi kalbinden benim için iyi şeyler dileyen herkese tekrar teşekkür ediyorum..o günleri tekrar yaşamayacağımdan eminim.

sağlıcakla kalın..
0
🌸osmanoglu
(26.07.08)
arasıra bakıp senden haber var mı diye kontrol ediyordum: ) inan sevindim bunları okuduğuma. böyle devam edersen hiçbir sorun yok. kolay gelsin osmanoğlu: )
0
colg fusion
(07.08.08)
helal olsun, tebrikler gerçekten, inşallah bu iraden devamlı olur.
0
marmara34
(10.08.08)
Su sayfanin ciktisini alip bahis oynamaya ozenen (ama oyle 2-3 liralik iddaa falan degil, buyuk bahislerden bahsediyorum) coluk cocuga okutmak lazim. Gercekten cok etkilendim. Umarim daha iyi haberlerinizi de okuruz bu basliktan.. Ara sira ben de takip edecegim.

Iyiye gidiyor olusunuz ayrica mutlu etti beni. Daha da iyi gunler gelecektir umarim. ;)
0
vita vinum est
(15.08.08)
walla o küçük bahisler de büyüklere yol açıyor.İddiaya her hafta 500er lira yatıran adam biliyorum.Kazanması ancak gelmiş geçmiş kayıplarının birazını kapatıyor.
0
chaud
(25.09.08)
şu konuşulanları aynen alıp bir film senaryosu yapabiliriz..
duyurunun altındaki her lafı tek tek film senaryosu okur gibi okudum. bir ara umutsuzluğa kapıldım yapamayacak mı diye..

ama mutlu sona doğru gidiyor olarak görünüyor o en son yazdığın şeyle.. sen en başta, kafanda bu illetten kurtulmak istediğine kendini inandırdığın için başarılı oldun. sonrasında toplum ve sosyal ortamındaki statün geldi... çevreni kaybetme korkusu...

kimisi riskli de olsa bu illetten kurtulmak için bir çok hamle yapmışsın...
ve başarılı olmuşsun kimi hamlen riskli olsa bile..

etkileyici bir geri dönüş yapıyorsunuz hayata.. tamamen dönene ve o şekilde devam ettirmeyi garanti ettirene kadar mücadeleye devam!
0
vital
(09.12.08)
@Osmanoğlu: Acaba son durumun nedir? Bir profesyonel olarak seni özellikle senle benzer sorunla tecrübesi olan başka birilerine yönlendirebilirim.
0
jesterdvine
(18.11.11)
Nedir son durum ben de merak ediyorum cunku aynı durum bende de mevcut inşallah kurulmuştur
0
Audi2010
(17.06.12)
5 yıl sonra merhaba. soranlar olmuş son durumlar nedir diye. maalesef sizlere iyi haberler veremiyorum. 5 sene önce yazdıklarıma bakıyorum da gülümsüyorum. iyi günlerimmiş benim o günler. 17000 TL borcum var demişim o zamanlar. keşke şimdi o kadar olsa. şimdi hesapladım şu geçen 5 sene içerisinde 90000TL odeme yapmışım. hala da 80000TL borcum var. anlayacağınız borcum 5 kat daha fazlalaşmış. devam ediyor mu? evet!. kaç kere yemin ettim bunun üzerine olmuyor. ilaç bile kullandım olmuyor. en fazla 2 ay dayanabildim.
bakalım sonu nereye varacak? yaş oldu 35 nerdeyse(görüntü 45). bu işlerden kendinizi ve tanıdıklarınızı uzak tutun. sen nasıl bir adammışsın demeyin, kınamayın. sevgiyle kalın.
0
🌸osmanoglu
(11.04.13)
keşke 2008'de söyleseymişiz bunu ama; keşke kumar yerine paraşütle atlama, bungee jumping vb. bir şeylere sarsaymışın. bu gibi heyecanlar kumar heyecanının ötesine geçseydi, kumarı unutabilirmişsin.

ya da yarışma gibi bir şeye, yarı profesyonel go-kart tarzı bir şey mesela.
0
kamera motor
(11.04.13)
bu sabah başladım başından sonuna okudum ama son yazı mutlu sonla bitmedi.
0
mega idea
(11.04.13)
bana yazar mısınız lütfen, çözüm önerilerim var. [email protected]
0
transferans
(21.05.13)
geçmiş olsun.
çözüm, bağımlılıkla çalışan terapist.
0
pinkket
(21.05.13)
hala mı?
0
bana jacob diyolar
(15.04.15)
yazıyı okudum kuponum yattı. bu bi işaret belki de. sıkıntılı bi durum osmanoğlu. geçmiş olsun.
0
oylum
(03.09.15)
hocam bence kesinlikle profesyonel yardim almalisin. artik hastaneye mi yatarsin naparsin bilmiyorum. ama gerekiyorsa oraya kadar yolu var yani.

profesyonel olmadigim halde soyle bir tavsiye verebilirim, (belki kotu bir tavsiyedir ama yine de yazayim) civi civiyi soker misali, yine pek faydasi olmayan, hatta belki zararli olsa da senin durumuna kiyasla daha az zararli olan baska bir ugras bul. benim aklima video oyunlar geliyor. xbox, playstation falan. sevdigin bir kac oyunla basla, vaktini bu kumarla harcayacagina, o oyunlarla harca, bu oyunlardan kumara vakit kalmasin hesabi yani. yasin video oyunlari icin hala musait nasil olsa.
0
efe
(03.09.15)
Allah yardımcın olsun. Sende zaten bahsetmişsin giden yıllar olmasa paranın önemi yok. Herkes hayatta hatalar yapabilir. Son durum ne bilmiyorum ama her zaman sana dua edecem kardeşim.bu yazıyı okuduğum zaman keşke param olsada bütün borçlarını ödesem dedim. Acaba sana yakın bir hayat yaşadığımdan mıdır, yoksa paramın olmayışından mı bilmiyorum. Her daim sana dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimden. Allaha emanet.
0
gafillere nasihatler
(27.06.16)
Kumar bağımlılığı temel dinamikleri açısından diğer bağımlılıklardan örneğin bir kokain bağımlılığından farkı yoktur. Kumar bağımlılığı bir davranış bağımlılığıdır ve bütün bağımlılıklar gibi kumar bağımlılığı da bir beyin hastalığıdır. Arada sırada iddia loto gibi kumar oynayan birinin kumar oynama davranışı ile kumar bağımlılığı birbirinden farklı kavramlardır.
Kumar bağımlılığının ahlak yoksunluğu, kişisel zaaf ile bir ilgisi yoktur. Yukarıda da belirtiğim gibi kumar bağımlısı bireyin beyin kimyasal yapısında dengesiz oluşmuştur.
Kumar bağımlılığının Obsesif Kompulsif Bozukluk ile de ilgisi vardır. Kumar oyunu ile ilgili bilişsel çarpıtmalar ve sanrılar bağımlılığın gelişiminde ve sürdürülmesinde etkilidir.
Tedavisinde bütüncül yaklaşım esas alınmalıdır.
Yardım için bana yazabilirsiniz
[email protected]
0
transferans
(30.10.17)
Hocam bu konularda uzman birisi değilim, yanlış yönlendirmek istemem ama, bir kaç öneri yazayım:

* Siz de yanlışınızın farkındasınız. Bu güzel bir olay.

* Bu tarz alışkanlıkları (kumar, sigara vs.) bırakmak kolay değil. Ama 100 kere deneyip, başaramasanız 101. yi deneyeceksiniz. 101. de bırakacaksınız belki.

* Kumardan daha çok kumara giden yolları engelleyin. Kredi kartlarınızı iptal edin. Sitelerdeki üyeliklerinizi iptal edin. Gerekirse evdeki interneti, telefonunuzdaki interneti bile iptal edin. Kredi kartı almayı tekrar kafaya taktığınızda, birilerinin yanına gidin. Bu düşünceyi kafadan atın veya kendinizi spora verin. Yaşam sitilinizi değiştirmeden, bu işi aşmak zor.

* Başarısız olursanız, daha da hırslanıp yeniden deneyin. "Ben yanlış yapıyorum" dediğiniz müddetçe ümit var. Allah yardımcınız olsun.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.10.17)
ailene söyle, arkadaşlarına da anlat. hiçkimsenin bilmemesi bunu devam ettirmeni kolaylaştırıyo. ama yalan söylemeye meyilli biriysen o da sökmeyebilir.

nerdeyse daha bebeliğimizden beri beraber olduğumuz bir arkadaşım var. lise bitmesine yakın işe mişe girdi eli para görmeye başladığında sardı senin işlere. öğrendiğimde epey azarladım, çünkü öğrendiğimde ödenmesi zor bir meblağ olmamasına rağmen bayağı girmişti. neyse 1 sene falan sırf buna çalışıp ödedi, tam düze çıktı yine başlamış; ama konusunu açınca kıvırıyodu oynamıyorum; bir defasında dövmek sayılmaz ama patakladım hafif. yok yine, nabıyon diyom abi para lazım yine işte mevzuları biliyosun falan diyo. ana bacı karıştırmadan sövdüğüm oldu, yok. ilk başlarda sözüne inanıp birkaç bin lira para vermiştim, borcunu kapatsın da bir daha oynamasın diye, yok yine bir müddet geçti devam, benim parayı falan da unuttum zaten. ilişkimi kesmedim ama uğraşmıyorum baktım olmuyo, sadece laf sokarım arada o kadar. ama bu arkadaşımın zaten bir türlü beceremediği, bir yere bağlayamadığı bir hayatı var, kumardaki amacı köşeyi dönmek, ufak çaplı bir iş kurmak. bir de başında yaşıt olmamıza rağmen "abi"lik edebilcek kimse yok. annesi babası ayrıldıktan sonra evlendiler ve bu çocukla da ilgilenmediler. hani senin hayatın daha farklı ve kumarın/kendini engelleyememenin işlevi sende farklıdır diye diyorum.

velhasılıkelam, bu arkadaşı ümidini kırmak için anlatmadım. yalan söyleyip kıvırcaksan sözler verip tutmucaksan demin yazdığım "kimsenin bilmiyo olması bunu sürdürmeni kolaylaştırıyo" kısmı geçerli değil.
0
dafaisss
(30.10.17)
Kardeşim s.a.
10 Yılı aşkındır kumarın içindeyim geçtiğin süreçlerin içinden geçtim ve hala aynı durumdayım.Seninle konuşmak kumarı bırakma arefesinde bana iyi gelecektir.Umarım uzaklaşmışsındır ve deneyiminden yararlanırım uzaklaşmamışsan da bir şans da bu kardeşinle samimi bir dayanışmayla olsun.İnan ben de bu uzun yılların yıpranmışlığı sıkışmışlığı içerisindeyim gel bi muhabbet edelim.
[email protected]
0
gibigibi1985
(13.12.18)
Değerli dostlar kumardan uzaklaşmak için benzer sıkıntıları yaşayan insanlar olarak, kişisel deneyimlerimizi paylaşmak üzere bir facebook grubu kurdum.Fake hesaplarla da olsa buyrun gelin dertleşelim birbirimizi motive edelim.
www.facebook.com
kumardan kurtulmak için dayanışma isimli
0
gibigibi1985
(07.01.19)
Kardeşim s.a.
10 Yılı aşkındır kumarın içindeyim geçtiğin süreçlerin içinden geçtim ve hala aynı durumdayım.Seninle konuşmak kumarı bırakma arefesinde bana iyi gelecektir.Umarım uzaklaşmışsındır ve deneyiminden yararlanırım uzaklaşmamışsan da bir şans da bu kardeşinle samimi bir dayanışmayla olsun.İnan ben de bu uzun yılların yıpranmışlığı sıkışmışlığı içerisindeyim gel bi muhabbet edelim.
[email protected]

Not:Bu güne kadar mail adresime facebook grubuna yaklaşık 10 arkadaş mesaj attı.İçlerinde sadece bir tanesi gelip hikayesini paylaşıp ben artık kumarı bıraktım dedi ve birlikte sohbet ederek anı defteri gibi yazmaya devam ediyoruz.Kalan arkadaşların 1 kişi hariç tamamı mail adresine mesaj yazıp bir daha ne geri dönüş yapıyor ne de yazdığım mesajlara yanıt veriyor.Herşey bizde başlar bizde biter.Eğer samimiyetsizce bir hap gibi çözüm arayan varsa boşuna hiç kendini yormayıp kumara tam gaz devam etsin.Cebinde beş kuruş kalmayınca gelip bu forumu okumak,mastürbasyon yapmanın bir türü.Tüm patolojik kumarbazlarda şöyle bir fantazi var en büyük acılar kayıplar bende arkadaş gel, gel vatandaş.Samimiyetle benim yardıma ihtiyacım var bırakacağım kumarı,dertleşmek kendimi ifade etmek istiyorum diyen buyursun gelsin.Lütfen kendinizi kandırmayın.
0
gibigibi1985
(24.01.19)
kurmadankurtulmak.blogspot.com

Facebook gönderilerimizi daha rahat okumak için....
0
gibigibi1985
(19.11.19)
Sorununu çok iyi anlıyorum!
Şunu hiç bir zaman unutma hayat boşluklar ile doludur ve o boşluğunu bulduğu an seni affetmez.dalından kopmuş bir yaprak gibi rüzgar seni nereye savurur ise oraya sürüklenirsin.çok fazla yorumları okudum ve yazmak istedim.
Vücüdunun üzerinde taşıdıgın bir kafan var ve düşünebiliyorsun bu illet uyuşturucuda olabilir kumarda olabilir ikisi de aynı benim gözümd3 .hayatında bir şeyi en iyi şekilde anlamanın tek yolu yaşamaktır.sorun yok yaşamışsın bulaşmişsın Fakat şunu düsün buna başlamayı sen sectin nedeni ne olursa olsun .bundan vazgececek olanda sensin herkes herseyi konusur fakat uygulayacak olan sensin .kendine güvenini ve saygını kaybetmişsin.ve bunları yazarken yaşamış birisi olarak yazıyorum.20 yıl kumarın her türlüsünü oynadım yarım milyon liralar kazandım kaybettim.uyusturucuya 20 yaşında başladım 10 yıl esrr iciyirdum bir sigara gibi.fakat kimseden bir yardım almadan hepsini terk ettim .kendini fazla üzme aslan parçası ömur 30 milyar ile kaybedilmez ömür paha biçilmeyecek kadar değerli.kazanma duygusunu at kafandan bu yolda zengin olabilecegin dusuncesini at kafandan .şimdi benim yurt disinda kumarhanem var fakat oynamıyorum .sadece oynatıyorun.keşke hiç kimse oynamasa .kumar kaybettiğinde seni üzecek meblalar ile oynanmaz .keyif olarak başlar sonra hayatında vazgecilmezin olur .ama dedigim gbi kurtulmak senin elinde .ilerde insallah bir kumarhanen olur ve sen oynamıyor olursun işte o zaman kaybettiklerini ve kazandiklarini ozaman daha net anlarsın .omrune omur katacak o kadar aktivige varki kendini onlara yönlendir kaldır kafanı sokaga cık sana mum olacak hersey ile ilgilen .şimdi kendine iyi bak kal saglicakla
0
Soz
(08.06.22)
son cevaplananlarda görünce girdim ama son mesaj 2019?

neyse vakti olmayanlar için özet geçeyim.

arkadaşımız 2008 yılında başladığı kumarda 17.000 lira borç yapmış.

2013 yılında 5 sene içinde 90.000 ödedim ama hala 80.000 borcum var diye güncellemiş.

en son bilgi bu. düzlüğe çıkmıştır umarım.
0
onemoremile
(08.06.22)
(5)

Kardeşe Geçmiş Olsun Hediyesi

t3
kız kardeşim (12) kabakulak oldu..10-15 gün kadar evde istirahat edecek, yatacak, okula gitmeyecek..ben de aynı yaşlardayken kabakulak olmuştum ve annem bana yoyo bulmaca dergisinin ciltli versiyonunu almıştı, baya kalıncaydı.. iyileşene kadar pek güzel oyalamıştı beni..ben de hem oyalansın, hem de
kız kardeşim (12) kabakulak oldu..
10-15 gün kadar evde istirahat edecek, yatacak, okula gitmeyecek..
ben de aynı yaşlardayken kabakulak olmuştum ve annem bana yoyo bulmaca dergisinin ciltli versiyonunu almıştı, baya kalıncaydı.. iyileşene kadar pek güzel oyalamıştı beni..
ben de hem oyalansın, hem de fazla tv başında ağız açmasın diye bu tür bi hediye almayı düşünüyorum..
oyun kitabı, bulmaca kitabı tarzı bişiler arıyorum.. öyle hikaye, roman tarzı şeyleri zaten okuyor.. farklı bişeyler almaya yeltendim..
bu yönde önerebileceğiniz, tavsiye edebileceğiniz, içeriğinden bahsedebileceğiniz güzel kitaplar var mıdır bildiğiniz?
ya da önerebileceğiniz başka hediyeler varsa, onları da değerlendirebilirim..
şimdiden teşekkürler..
0
t3
(07.05.08)
puzzle?
0
karamell
(08.05.08)
Çizgi roman alabilirsiniz. Conan alın demiyorum tabiki ama :) asterix, tenten, red kit, martin mystere okuyabilir
0
duk leto
(08.05.08)
tv başında ağız açmasını gündüz tvdeki programların saçmalığından söylediğini varsayarak, animasyon filmlerinden güzel bir karma da baya bir oyalayabilir sanırsam...
0
prodeq
(08.05.08)
yasi biraz daha büyük olsaydi ne kadar sudoku bulabilirsen al önüne koy derdim cünkü ondan iyi zaman gecirmeye dair birsey yok
0
pembeli kiz
(08.05.08)
Bence en kral hediye origami kitabi filan olur. bana cocuk iken verilebilecek en guzel hediya bu olurdu herhalde. hatta kitap filan almaya filan da gerek yok; buyrun buradaki origamileri print alin ve kardesinizle birlikte yaparak guzel zaman gecirin :

dev.origami.com
0
egotm
(08.05.08)
(11)

Neden futbol fanatiği olunur?

actionary
Evet, ben futbolla pek arası olmayan biriyim, ama bir spor ve oyun olarak futbolun bu kadar sevilmesini garipsemiyorum.Takım tutma hadisesini de - çok doğal bulmasam da - garipsemiyorum esasında. Ama fanatizme varan futbol taraftarlığını anlamadım gitti. Fanatizmden kastım holiganlık değil, Sözlük't
Evet, ben futbolla pek arası olmayan biriyim, ama bir spor ve oyun olarak futbolun bu kadar sevilmesini garipsemiyorum.

Takım tutma hadisesini de - çok doğal bulmasam da - garipsemiyorum esasında. Ama fanatizme varan futbol taraftarlığını anlamadım gitti.

Fanatizmden kastım holiganlık değil, Sözlük'te de her gün örneklerini görebildiğimiz "kendisini hiçbir şekilde umursamayan bir varlık (işbu durumda futbol takımı) için tanımadığı insanlara hakaret edebilecek kadar gaza gelme" hali.

Nasıl oluyor da oluyor? "22 adam bir topun peşinde koşturuyor işte" boyutuna indirgemiyorum hadiseyi kesinlikle. Ama takım dediğin, futbolcusuyla, teknik direktörüyle, birkaç senede bir neredeyse tamamiyle değişiyor. Demek ki aktif kadrosuyla bir ilgisi yokmuş.

Takımın politikasını, oyununu, transferlerini belirleyen yönetim desen, yönetim de değişiyor? Hayır, zaten çok az taraftar tuttuğu takımın yönetimine küfretmiyor. Yani yönetim de değil takımı bu kadar sevdiren.

Başarı desek? Türk futboluna amatör bir gözle baktığımda, oldukça istikrarsız bir futbola sahip olduğumuzu görüyorum. Birkaç sene tüm dünyayı sallayıp, sonraki birkaç sene aynı başarıların onda birini gösteremeyebiliyor Türk takımları. Demek ki başarıyla da pek bir ilgisi yok.

Peki neyle ilgisi var? Gerçekten sadece o "renklere gönül verme" olayı mı her şey? Eğer öyleyse çok fena, çok fena... Ama öyle olmasa gerek. Taraftara gönül verme mi? E, hepsi Türk halkı işte? Aklımda her takım için bir taraftar stereotipi var, ama en nihayetinde hepsinin ortalaması, ortalama Türk insanı?

Nedir insanlara heyecandan (ve zamanla birbirini nötrleyen sevinç ve üzüntü) başka bir şey yaşatmayan bir takıma olan bu kökten bağlılığın sebebi? Takımı yenilince niye çok üzülür insanlar?

Nedir yahu?!
0
actionary
(06.05.08)
Her insan bir şeyler başarmak ister, düzen çok az kişiye bu fırsatı verir. Çoğu "pil" olarak kullanılır, birey dahi olamaz. Energizer tavşanı kadar anonim oluverir. Sonra mecburen insan o enerjiyi başka bir şeye yönlendirir, aklını kaçırır. Açıklaması budur bence. (Futbol/spor iyidir güzeldir, izlemesi de oynaması/yapması da. Burada neyi söylediğim anlaşılıyor umarım)
(bkz: #12988134)
0
kurukafa
(06.05.08)
Olay sadece "verili spor anlayışı" ile ilgili arkadaşlar. Birilerinin Gladyatör boşluğunu doldurması, her Türk gencinin kendini en az bir konuda uzman sanması gerek. Hep söylerler, ne demiş fakir bir Latin Amerika Ülkesinin başkanı: "3F yeter bu insanara, Futbol, Fiesta, Festival." Bizim durum daha vahim, bize sadece futbol yetiyor. Özetle: Futbol fanatiği olunmaz, futbol fanatiği oldurulur. Budur.
0
inatci kahraman aga
(06.05.08)
Bunun daha vahim bir yani ise toplumumuzda takim tutmayanalarin tam bir weirdo muamalesi gormesidir. ayrimciliktan iceri attirilmali bunlar vallahi.
(bkz: ayrimcilik sucu/1)
0
egotm
(06.05.08)
green street hooligans filmini izlemeni tavsiye ederim. orada taraftarlık olgusunu maç dışında anlatıyor.
"Bence Galatasaraylılık din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır. Galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım'' demiş mesela metin oktay eheh.
0
x factor
(06.05.08)
egotm
(06.05.08)
Efendi gibi takımını tutana saygım sonsuz ama abartan da çok fazla, holiganları da zaten Allah'a havale ediyorum...

Niye bu kadar çok para dönmesi gerekiyor bu işte ben de onu anlamıyorum, başka sporlarda da oluyor ama futbol abartı yani, bu kadar dengesizliğe kimse birşey demiyor mu, diyemediği içindir belki de...
0
ermanen
(06.05.08)
kesinlikle renklere gönül vermek ile alakalı. elbette sarı ve kırmızı rengi çok sevmek değil bu gönül vermek dediğim. bir şeye tutku ile bağlanmak.

ben de futbola, takımına tutku ile bağlı olmayanları anlamakta zorluk çekiyorum mesela. anlamadım, anlayamayacağım, anlamak için zorlamıyorum kendimi.neyi kaçırdıklarının farkında değiller.

ha kamyonla hobim var, bir o kadar da kitabım. sinema-müzik konusunda da allah'a şükür iki kelime edebiliyorum; siyasetle de ilgileniyorum, üstelik aktifim.

anlatmak istediğim kişiden kişiye, yapıdan yapıya, bakış açısına göre değişiyor.

ben maça gittiğimde, binbir zorluk çekiyorum, uzun yol katetmek zorunda kalıyorum (tekirdağ-mecidiyeköy), hele bir de yağmur-çamursa iyice eziyet haline dönüşüyor; girmesi ayrı, çıkması ayrı dert anlayacağınız. fakat ne zaman ki merdivenlerden çıkıyor, kafamı kaldırdığımda ali sami yen'in çimlerini görüyorum, o an dünyada başka bir yerde olmak istemediğimi fark ediyorum.

bunu anlatabilmem çok zor. bir insanın bana futbolu neden sevmediğini anlatabilmesi de.
0
guybrush threepwood
(06.05.08)
sebebi gayet acık bence..cocukken bir top bulursun yada bakkaldan 500 bin liraya alırsın.sonra bos bir arazi ve alsana spor.cocukken bı cok ınsanın bıldıgı spor seklıdır.voleybol oynayamazsın file yok, basketbol oynayamazsın pota yok gibi nedenlerden dolayı cocuklar sadece futbol a ılgı duymaya baslıyolar..ayrıca bunların dısında futbol gayet ucuz bır spordur.yanı cocuk aıleye deseki ben kayak yapmak ıstıyorum yuzmek ıstıyorum falan dıye.ailenin maddi imkanları cercevsınde gerceklesır bu olaylar..

okulda sadece futbol konusulur.arkadasları ben gs liyim sen hangı takımlısın dedıklerınde cocuk kendı kendıne dusunur ve takım tutması gerektıgını zanneder..o sen hangı takımlısın dıye soran cocukta babasının arkadaslarıyla muhabbettınde duymustur aslında futbol klublerını..

son olarak : bu ulkede hangı takımı tutuyosun sorusu tanısılan bı ınsana burcun ne soru cumlesınden önce sorulabılecek kadar önemlidir kimi cevrelerce..
0
isott
(06.05.08)
guybrush threepwood: işte, o "renklere gönül verme" durumunu biraz açar mısınız? rengin dalgaboyuyla ilgili olduğunu ben de düşünmüyorum, peki ama nedir bu?

ayrıca takım tutmayan birini anlamak kolay olmalı: futboldan uzak büyümüştür, ailesi futboldan hoşlanmıyordur, çocuk futbolu tanımaz, dolayısıyla takım tutmayı yersiz bulur.
0
🌸actionary
(07.05.08)
Aslinda futbol fanatikligi ile futbol takimi fanatikligini birbirinden ayirmak gerekir. Futbol fanatigi bir insan futbola asiri derecede ilgi duyar. Bu diger spor dallari icin de gecerlidir. Ornegin tenis fanatigi insanlar da vardir, F1 fanatigi insanlar da. Bu insanlar futbolla ilgilenmeyebilir ama tenis turnuvalari ya da F1 yarislari oldugu zamanlar televizyonun basindan kalkmazlar, maddi durumlari iyi olanlar bu sporlar icin ulke ulke dolasir. Ornegin bir cok arabanin vin vin vin son surat gidip de birbirini gecmeye calismasi bana sacma gelmesine karsin bunu buyuk bir heyecanla seyreden insanlar var. Yani bir spora ilgi duyuyorsun ve o sporun kurallari yapilis tarzi, yasattigi surprizler sana zevk veriyor ve o spor ile ilgili bir takim ya da sporcuya bir sekilde((bir zamanlar kazandigi buyuk bir basari, bir karsilasmada hakkinin yenmesi, sen cocukken cevrenin(abi, baba, dayinin) o takimi tutmasindan etkilenmek ya da yarattigi ters etki gibi nedenlerle) sempati duyup desteklemeye basliyorsun. Sevdigin bir yazari, sarkiciyi, aktoru, yonetmeni surekli takip edip onlarin yapitlarini seyrederken, dinlerken, okurken aldigin zevkten pek bir farki yok aslinda. Bir spor dalini seversin, o sporla ilgili bir takimi ya da sporcuyu desteklersin ve kazanilan basari ile sevinir, yenilgi sonrasi uzulursun.

Takim fanatikligi ise cok farkli. Futbol fanatigi oldugum ve destekledigim takimimin bir cok macina gittigim icin rahatlikla soyleyebilirim, takim fanatigi insanin aslinda yapilan sporla pek bir alakasi yoktur. Oraya kufur ya da kavga etmeye gider. Hayatta alinan bir cok yenilginin, basarisizligin telafisini destekledigi takimla yok etmeye calisiyordur. Daha fazla yenilgiye tahammulu olmadigi icin destekledigi takimin kazandigi basarilar onu sevindirmektedir ve bu basarinin kazanilmasi icin de gosterilen her yol mubahtir.
0
petekdoku
(07.05.08)
youtube'a erişebilsem fanatizm ve holiganizm hakkında çok iyi bir video linki yollayacaktım. yurtdışında olanlar, youtube'a erişebilenler vs. için söyleyim yine de; arama kutusuna cimbom old boys yazın, izleyin. karşınıza çıkan video holiganlık ile ilgili.

renklere gönül vermek küçük yaşlarda meydana gelen bir şey. 15-16 yaşına kadar futbolla ilgilenmeyip sonradan fanatik olan birini tanımıyorum. herkes kendi çocukluğunda incelenebilir. ben hatırlıyorum çocukken iki apartman arasındaki bahçede uygun ağaçları seçip kale yapardık ve mahallenin abileri ile birlikte burada futbol oynardık. o abilerden biri galatasaray altyapısında oynuyordu ve antreman olmadığı zaman vs. yanımıza gelirdi. bize de galatasaray formaları getirirdi (benim yaş 6-7), ne zaman sarı ile kırmızıyı yanyana görsem aklıma galatasaray gelirdi. evdekilerin de galatasaraylı olduğunu idrak ettiğimde o artık benim vazgeçemeyeceğim takımım olmuştu. şimdi elimden geldiğince maçlara gidiyorum.

uzun lafın kısası, çocuğun o yaşlarda başkalarından gördüğü her şeyi yapmak istemesi, bir şeye (bu durumda renklere) tutkuyla bağlanmak istemesinde yatıyor olay. ben kendim için bu sürecin nasıl geliştiğini anlattım, fenerbahçelisi de beşiktaşlısı da eminimki benzer süreçlere sahiptir. bir de şöyle bir şey var, her ne kadar taraftarları düşman olarak gösterilsele de üç büyüklerden biri bile olmasa, bu lig çok zevksiz olurdu.
0
deckard
(07.05.08)
(4)

Eczacı başına düşen eczane sayısı

mabl
Bir eczacı birden fazla eczane açabilir mi? Şimdi benim dükkanım var ve bişey açmak istiyorum oraya. Bi de eczacı arkadaşım var, iyi de kazanıyo maşallah. Gözüm kaldı biraz kazandığı parada. Benim dükkanın yeri de güzel böyle hastane yanı felan hemşire memşire desen gırla. Bu bahsettiğim güzel arka
Bir eczacı birden fazla eczane açabilir mi?
Şimdi benim dükkanım var ve bişey açmak istiyorum oraya. Bi de eczacı arkadaşım var, iyi de kazanıyo maşallah. Gözüm kaldı biraz kazandığı parada. Benim dükkanın yeri de güzel böyle hastane yanı felan hemşire memşire desen gırla.
Bu bahsettiğim güzel arkadaşa teklif etmek istiyorum, gel bi eczane de bizim mekana açalım diye. Ancak kendisi ultra dürüst birisidir, yanlış anlaşılmaktan korkuyorum. Yani senin diploma üzerinden iş yapalım ehi mehi köşeyiz kanka gibi bi şey demek istemiyorum.

Yasal mıdır nedir bu durum?
0
mabl
(06.05.08)
Yasal olarak açamaz. Ancak açanlar var, yakalandıkları zaman ciddi ceza yiyorlar. Bazı kişiler de yeni mezun bir eczacıyı kiralayıp onun diploması üstünden eczane açıyorlar ama bu da yasa dışı.

Sadece eğer eczacı hayatını kaybederse birinci derece yakınları eczaneyi işletmeye devam edebiliyorlar, onun da belli bir limiti var. Emin değilim ama en fazla iki yıl olması lazım...
0
crown
(06.05.08)
degil tabii ki de; hatta yeni gelen yasalarla eger eczaci yapilan denetimler sirasinda yil boyunca 2 kez ezcanesinde gorulmezse ezcanesi kapatiliyor.
0
egotm
(06.05.08)
"Eczacı, 6197 sayılı Kanuna göre eczanenin sahibi ve sorumlu müdürüdür. Eczanede yapılan tüm işlemlerden eczacı sorumludur. Eczaneler ve Eczane hizmetleri hakkında Yönetmeliği göre; Eczanede çalışan personel de eczacının sorumluluğu altında çalışır.

Ancak, eczanede yasalara aykırı olarak yapılan eylemlerden eylemi yapan eczane çalışanları da doğrudan sorumludur. Örneğin, muvazaalı eczane işletmek eylemine iştirak eden eczacı ve muvazaa yapan kişi suç işlemiştir.

Muvazaa yapan eczacı hem meslek odası hem de adli olarak yargılanırken muvazaa yapan eczacı olmayan kişi ise adli olarak yargılanır."

Kisaca ozetlemek gerekirse muvazaa durumuna girer ve hem sizin hem de eczacinin basi ciddi sekilde derde girer.

Dip not: Muvazaali eczane acilmak uzere diplomasini kiraladigi kanitlanan eczaci meslek odasindan atilir yani bir daha kendisi bile eczane acamaz. Ha, bunu kanitlamak genelde cok zordur. Bu islerle ugrasanlarin genelde arkasi baska yerlere dayandigindan onlara bir sey olmaz, ne yazik ki...
0
entrapmen
(06.05.08)
Hepinize çok teşekkür ediyorum, gayet doyurucu cevaplar aldım. Fikri sildim attım. Tekrar teşekürler.
0
🌸mabl
(07.05.08)
(6)

Ney mi, klarinet mi?

actionary
Merhaba,İleride müzik kayıtlarımda kullanmak için büyülü bir üflemeliye ihtiyacım var, ve başkasının keyfini beklemeden kendim kaydedebilmek istiyorum. Dolayısıyla bu ikisinden birini az da olsa öğrenmem gerekiyor.Genelde ambiyans için kullanacağımdan, öyle taksime, soloya kalkmayacağımdan, ikisini
Merhaba,
İleride müzik kayıtlarımda kullanmak için büyülü bir üflemeliye ihtiyacım var, ve başkasının keyfini beklemeden kendim kaydedebilmek istiyorum. Dolayısıyla bu ikisinden birini az da olsa öğrenmem gerekiyor.

Genelde ambiyans için kullanacağımdan, öyle taksime, soloya kalkmayacağımdan, ikisini de yapabileceğime inanıyorum (ikisinden de ses çıkartmayı başardım, "ses çıkartma" mevzuunu hemmen geçelim (= ).

Hah, hangisine eğileyim? İkisini de birbirinden çok seviyorum, ama hangisi daha fiğzıbıl olur? Aradığım özellikler şunlar:

1. Ses aralıkları
2. Öğrenim kolaylığı
3. Performans / Fiyat
4. Kayıt kolaylığı (Mikrofonlama vs.)
0
actionary
(05.05.08)
tamamen bir müzik dinleyicisi olarak fikrimi belirtmek istiyorum naçizane. "ney" daha iyi gibime geldi.

ha calma-öğrenme zorluğudur, siz ne dersiniz bilemem. ama neyin daha zor öğrenildiğini duymuştum.
0
schimsonique chaiselongue
(05.05.08)
aralarindaki en basit 3 farki soyleyim:
1)klarneti bilmiyorum ama neyden ses cikarmak icin bir kac haftani vereceksin. temel notalari cikarmak icin ise bir kac ayini-belki de yilini- vereceksin; kendimden biliyorum. klarnette sesin bu kadar uzun ciktigini zannetmiyorum.
2) ney calmayi ogrenirken, karsina paso ilahiler gelecek, ilahileri calacaksin; gittigin kurslarda da mutaassip insanlar ve sohbetlerle karsilasacaksin. ben acikcasi bunu kaldiramadim, biraktim neyi filan, na orada duruyor ogrenciyken bok gibi para verdigim ensturman.
3)neyin bakimi zordur, sonucta bildigin su kamisi. cok hassas davranman gerekir, bi yere carptiginda onu mefta olacak; klarnette boyle bir sorun yok. bakimi da nasildir bilmiyorum.

edit: sorularina yanit vermemisim; vermeye calisayim.
1. ney icin ses araligiyla ilgili sunu soyleyebilirim, portenin en altindaki ve en ustundeki cizgilerden daha fazlasinin sesini cikartamiyordum ben-1 8-9 ay ugrastim yanilmiyorsam o ensturmanla.
2. ogrenim kolayligina yukarida deginmistim ama bir de ara sesler -diyez, bemol vs.- cikarmak icin kimi yerlerde deligin yarisini kapatiryorsun, kimi yerlerde basin ve baspare arasinda 90 derecelik egim vermen gerekiyor. bazen de dudagini saniyede bilmem kac titreteceksin falan filan...
3. iyi birsey almak istiyorsa, kafadan 200 dolleri gozden cikarmalisin. zaten daha sonra basladigin neyin yerine bir ust modelini almalisin. kiz ney den baslanur mansurla devam edilir genellikle vs..
4. bizim hoca studyoda kaydediyordu bunu, :S
0
egotm
(05.05.08)
xaphoon al, çal.
(bkz: xaphoon) (pocket sax olarak da bilinir, ufacık, taşınabilir ama klarinet gibi sesi olan bir enstruman)
youtube.com
youtube.com
0
kurukafa
(05.05.08)
çok teşekkürler. ney - klarinet arasında klarinet bana da daha mantıklı görünmüştü zaten.

ama kurukafa'nın önerisi de hiç fena görünmedi. dinledim, izledim, şahane sesi var xaphoon'un. türkiye'de bulunabilir mi? fiyatları nasıldır?
0
🌸actionary
(05.05.08)
kurukafa,
bir ekşi duyuru sorusuna verdiğiniz cevabın sonucunu hiç bu kadar kısa sürede almış mıydınız bilmiyorum ama, xaphoon siparişimi verdim amazon'dan :)
teşekkür ederim.

48$ alet, 17$ shipping, toplam 65$.
0
🌸actionary
(05.05.08)
benim daha iyi bir teklifim var; sifir maliyetle al sana ensturman:

youtube.com

adamin diger videolarinda da baska sebzelerden yapilmislari var.

kurukafa'da notalarin yerini bulur, al sana ev yapimi ensturman :P
0
egotm
(05.05.08)
(11)

korku filmi uuuu!

vampyria
eskiden çok izlerdim de takip etmeyeli baya oldu iyi film bilmiyorum, 3 kişiyiz, korku filmi izlemek ve diken üstünde olmak istiyoruz.uyuyamayalım bu gece :) bekliyorum..
eskiden çok izlerdim de takip etmeyeli baya oldu iyi film bilmiyorum, 3 kişiyiz, korku filmi izlemek ve diken üstünde olmak istiyoruz.uyuyamayalım bu gece :) bekliyorum..
0
vampyria
(04.05.08)
shutter. pişman olmazsınız diyebilirim.
0
lepidodendron
(04.05.08)
korku falan değil, hafif korku-gerilim hatta belirli bir janrı da yok ama bol vaktiniz varsa the mist'i de tavsiye edebilirim. tabi önce kitabını okumanızı daha şidetli tavsiye ederim, mukayese yapabilirsiniz böylece.
0
lepidodendron
(04.05.08)
dip not: koltuğu televizyona yaklaştırın arkanızda duvar olmasın daha korkunç oluyor. :)
0
thefirstfbli
(04.05.08)
[rec].
www.youtube.com (trailer)
www.youtube.com (izleyici tepkileri)
0
oldtimer
(04.05.08)
ilk shutter'ı gördüm indirmeye başladım hemen kura ona çıktı :) yalnız ekşideki yazıları okudum da korktum be!yorumu yaparım burdan izledikten sonra :)

the mist de bi dahaki sefere inşallah..

koltugu yaklaştırın güzel öneri ama ben odada otururken bile sırtımı biyere yaslarım, yoksa arkadan biri gelicekmiş gibi tırsarım :) kalp krizi falan geçirmeyelim gece gece.benim için çok cesur bi öneri seninkisi eheh
0
🌸vampyria
(04.05.08)
+1 [rec]
0
thinkbeforedoing
(04.05.08)
shutter klişe doluymuş baya ama istediğim kriterlere uyuyo, gayet de uykum kaçtı ve gerildim.oturuyorum ayıldım iyice :)

the mist ve [rec]'i de aldım listeye, teşekkürler.
0
🌸vampyria
(04.05.08)
vampyriaaa, bu gece uyumaaa yoksa ruyanda beni gorursuuuuuuuun!!! beni ve the descent i!
0
egotm
(04.05.08)
korku sayılmaz, ama oldboy'u da tavsiye ederim. müthiş geren bir film.
0
ensar
(04.05.08)
garez
0
jade
(04.05.08)
(2)

DVD Eject sorunu

uco
Selamlar, benim dvd yazıcımda şöyle bir problem hasıl oldu: İçinde herhangi bir dvd varken, üzerindeki eject tuşu çalışmıyor. Sadece my computer'dan çıkartılabiliyor. Var mıdır çözümü?
Selamlar, benim dvd yazıcımda şöyle bir problem hasıl oldu: İçinde herhangi bir dvd varken, üzerindeki eject tuşu çalışmıyor. Sadece my computer'dan çıkartılabiliyor. Var mıdır çözümü?
0
uco
(03.05.08)
bilgisayari acarken de, yani henuz isletim sistemi calismadiginda, benzer sorun devam ediyorsa dvd in bozulmustur. cozumu yoktur maalesef.
0
egotm
(03.05.08)
ayni sorun benimde basima gelmisti. bir sure sonra manuel olarak da cikamamaya basladi servise gonderdim yenisi geldi. sorun isletim sisteminden kaynaklaniyor gibi gorunse de aslinda fiziksel.
0
gone with the sin
(04.05.08)
(6)

omuz geni$letme egzersizi

safepassage
merhabalar,omuz geni$letmek icin yapilabilecek egzersizleri1- evde yapilabilen hareketler2- disarda yapilabilen hareketler [spor salonu vs gibi]seklinde siralayabilecek arkadaslar varsa ne kadar guzel olur hayat..bu arada 6 senelik tenis oyuncusuyum ama omuz genisletme hayrina birsey gormedim tenist
merhabalar,

omuz geni$letmek icin yapilabilecek egzersizleri

1- evde yapilabilen hareketler
2- disarda yapilabilen hareketler [spor salonu vs gibi]

seklinde siralayabilecek arkadaslar varsa ne kadar guzel olur hayat..

bu arada 6 senelik tenis oyuncusuyum ama omuz genisletme hayrina birsey gormedim tenisten. belki ek bilgi isinize yarar diye $eyettim bunu da.
0
safepassage
(03.05.08)
omuz kemiklerini uzat = ) omuz genisletme diye birsey yok diye biliyorum ben. omuz hareketleri de zaten ust omzundaki kaslarinin sismesini saglarlar; yani omuzlarin yukseklikleri artabilir ama genislikleri I-IH.
0
egotm
(03.05.08)
dambılı ellerin aşağı bakar konumdayken eli-kolu eğip bükmeden yanlara doğru kaldırcan kollar yere paralel olasıyaya kadar. bu omzun kolla birleştiği yer için özellikle, üstü de geliştiriyor ama. boyuna yakın yer için ise shoulder press türevleri, onun şekilli linkini veren çıkar nasılsa, ben bilmiyom linkini. şınav da bayağı farkettiriyor omuzları.
0
hulleci
(03.05.08)
henry gale
(03.05.08)
tamam cok tesekkur ederim bilgiler icin. sagolun varolun.
0
🌸safepassage
(03.05.08)
yüzebilirsiniz (çıp çıp yaparak değil. haftada 3-4 gün, birerbuçuk saat olmak üzere falan). hem eğlenceli, hem kardiyo egzersizi, hem omuzları ve kolları iyi geliştirir.
0
kibritsuyu
(03.05.08)
hurafe efendim bunlar daha önce yazdık bunları:

www.bodyforumtr.com
0
arnold schwarzeneger
(03.05.08)
(10)

esnaf dukkanlarinin duvarlarindaki belgeler.

petekdoku
simdi ben boyle kasap, bakkal, berber gibi esnaf mueesselerinde duvarlara bakiyorum, duvardaki belgelerde bu tukkanlarin asil sahibinin bir takim kadinlar(muhtelemen bu esnaflarin esleri) oldugunu goruyorum. sadece esnaf degil, ofislerde ozel ders veren ogretmenler, noterlerde de ayni durum sozkonus
simdi ben boyle kasap, bakkal, berber gibi esnaf mueesselerinde duvarlara bakiyorum, duvardaki belgelerde bu tukkanlarin asil sahibinin bir takim kadinlar(muhtelemen bu esnaflarin esleri) oldugunu goruyorum. sadece esnaf degil, ofislerde ozel ders veren ogretmenler, noterlerde de ayni durum sozkonusu. neden boyle yapiyorlar? bir kurnazlik mi var isin icinde, yoksa eslerine olan buyuk asklarindan dolayi mi boyle yapiyorlar? yoksa ben manyak miyim? bir bilgisi olup da paylasan herkese cok tesekkurler.
0
petekdoku
(02.05.08)
vergi indirimi filan degil soz konusu olan, o belgeler turkun kivrak zekasini gostermektedir. adam zaten o dukkanda calisiyor, yani emekli olacak elbet. peki ya esi? esi calismiyor yani emekli olmayacak ve esinin emekli parasini alamayacak adam haliyle. iste bu sorunun ustesinden gelmek icin, adamlar kendilerini isci gosterip, eslerini de dukkan sahibi yapiyorlar. hem de kadin kendini patron filan hissediyor, boylelikle -guya- karisina ne kadar onem verdigini de ispatliyor; mutlu oluyor kadin vs... en azindan benim bildiklerim boyle yapiyor.
0
egotm
(02.05.08)
olay tamamen kurnazlık. şirket bir başkasının üstüne kuruluyor ama bütün çeklere, senetlere vb. yetkili imzayı şirketin sahibi sanılan kişi atıyor.

yani herhangi bir borç çıktığında şirkete haciz gelmiyor.
0
lancelot du lac
(02.05.08)
Aynı şey benim dikkatimi de çekmiştir. Teknik sebepleri bilmem ama bir görüşüm var:

Türkiye'de hanehalklarının geçimi, miras üzerine döner ve mirasın gövdesi de gayrimenkul, yani ev, dükkan ve arsalardır. Eğer bu olmasa işsiz Türk toplumunun %90'ı aç kalırdı emin olun. Afrika ülkeleri gibi olabilirdik.

Türk kültürü miras paylaşımında evleri kızlara, arsa ve dükkanları erkeklere dağıtacak şekilde evrimleşmiştir. Hani arsaya, inşaat, müteahhit işleri ile kız çocuk uğraşmasın, dükkanda erkek varis bir iş kurup çevirsin, kızın da başını sokacak evi olsun gibi düşünülür. Mantıklıdır da.

O gördüğün patron hanımlar muhtemelen erkek kardeşi olmayan ve kendine dükkan kalmış evlatlar. Burada klasik enişte-damat devreye giriyor. Mülk kaynağı kadının tarafı olduğu için sembolik olarak kadında kalıyor, erkek dükkanı işletiyor.

Eeee, sonuçta toplumun yarısı kadın ve Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet kanunlarına göre erkeklerle eşitler. Dolayısıyla çevrede gördüğün dükkan mülklerinin ciddi (>%50 değil ama ayrıntı da değil) bölümü kadınların üstüne...

Biraz sosyolojik analiz oldu ama...
0
delikan76
(02.05.08)
bu işin sebebi eşinin emekliliği olamaz. öyle olsa adam zaten adi ortaklıkta emeğini koyan kişi olarak sigortalı olur, karısını işçi gösterir, onun primini yatırır.

bundaki kurnazlık lancelot du lac'ın dediği türden bir şey olabilir.
0
sijwocaq
(02.05.08)
kasap adam ne için çekine imza atmaktan çekinsin ki(:
0
demlikposet
(02.05.08)
daha önceden çeşitli sebeplerle, bankalardan kara listeye alınmıştır. çeki senedi dönmüştür. eşinin/kızının üzerine yeni bir firma kurup ticari hayatına devam ediyordur.
0
guybrush threepwood
(02.05.08)
harika, yaratıcı atışlar gelmiş. Dogrusunu yazayim;

Babamin islettigi marketimiz annemin üzerineydi. cunku market, berber, kasap gibi dukkanlarin 2 saatligine bile kapatilmasi buyuk zararlara yol acar (neden diye sormayin cunku bu basli basina bir tatisma konusu). Vergi gibi devlet isleri icin dukkandan ayrilmak soz konusu olamaz bu sebepten. Ondan dolayidir ki dukkanin annemin üzerine olmasiyla devlet dairelerine babamin gitmesi zorunlulugu ortadan kalkiyor ve dukan her zaman acik kalmis oluyordu.
0
theli
(02.05.08)
genellıkle kucuk ısletmelerde yasanır bu durum..

sebebine gelince..efendim dukkan sahıbı bir bayan..orada patron diye duran adam onun kocası.
banka hesapları adamın ustune acılır.çekler adamın adınadır.herhangı bi çek döndügü zaman dukkanın adı lekelenmez.haciz geldiginde adamın adına hıc bırsey olmadıgı ıcın haciz işlemi yapılamaz.
bu aradada hanım bağkura baglanmıs olur..adamda ssk dan para yatırır..
bu işletmelerde genel olarak 1 yada 2 kısı calısır.onlarda sigortasızdır.adam kendıne sigorta yaptırırkı dukkanda hıc kımse calısmıyo gorunmesın dıye.
oyle deıl hanımada sıgorta yaptırıp onu calısıyo gosterebılır dıyebılırsınız ancak denetlenemeye geldıklerınde bu durum daha mantıklı gorulmektedır..
0
isott
(02.05.08)
yazanlar çoğu doğru ama eklenecek olan birşeyler var...
şimdi şirketin battığını farzedelim...bu şirketin piyasaya 100.000 ytl borcu var.. herkes hacze geliyor.. ve adamın 1 arabası ve 1 evi var...
işte bu araba ve evi alacaklılar cebri icra yoluyla alamıyolar çünkü şirket(yani asıl borçlu) kadının üzerine kayıtlı... ama eğere şirket erkeğin olsaydı alacaklılar o araba ve evi de icra dairesi aracılığıyla sattırıp alacaklarını da oradan gelen parayla tahsil edebileceklerdi ve iflas eden karı kocanın elinde hiç bişey kalmayacaktı..
ama tükkanı karının üzerine yaptırınca batsan bile en azından köşede bir dairen araban falan kalıyo.. kendini garantiye alıyosun..
0
undarist
(02.05.08)
bizzat şahit olduğum bir durum daha var ki konuyla ilgili, şöyle;

babanın evlilik dışı bir evladı daha var, hemi de nüfusu üstüne. şimdi baba vefat edince miras nüfusundaki evlatlar arasında bölünecek ama bu evlilik dışı kişiye kalsın istemiyor resmi anne, kendi resmi evlatlarının hakkı bölüşülsün istemiyor. böyle bir yola başvuruyorlar. böylece baba vefat etse bile tükkan annenin olduğu için evlilik dışı arkadaşa bişey kalmıyor.
0
VivaLaMuerte
(03.05.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.