Giriş
(7)

harici hard disk, office yazılımı

kahlan amnell
her gün yanımda taşımak amacıyla harici hard disk almayı düşünüyorum. bu konuda birkaç sorum olacak.1) burada daha önce sorulan sorular ve cevaplarına baktığımda, western digital ile seagate arasında kararsız kaldım. hangisi daha az sorunludur acaba?2) harici hard disklerin kutusunun ayrı içinin ayr
her gün yanımda taşımak amacıyla harici hard disk almayı düşünüyorum. bu konuda birkaç sorum olacak.
1) burada daha önce sorulan sorular ve cevaplarına baktığımda, western digital ile seagate arasında kararsız kaldım. hangisi daha az sorunludur acaba?
2) harici hard disklerin kutusunun ayrı içinin ayrı olması durumu nedir, beni bu konuda aydınlatabilecek olan var mı?
3) ofisteki bilgisayara müzik dosyaları atmak istemiyorum. radyo yayınlarımda çalacağım müzik dosyalarını doğrudan bu hard diskten çalabilir miyim?
4) bilgisayarımı aldığım firma office 2003 de yüklemişti, fakat bu ürünün bir zaman sonra "doğrulanması" gerekiyormuş. 2003 artık piyasada olmadığı için 2007 almak istiyorum, fakat ne hikmetse bunu da bulamıyorum. sorum şudur: "orijinal office yazılımı edinin" uyarısını göz ardı edip bu şekilde kullanmayı sürdürebilir miyim, herhangi bir şekilde başım ağrır mı, aksi takdirde office 2007 standart sürümünü nereden bulabilirim?
0
kahlan amnell
(16.08.08)
cevap olmayacak ama 1 ve 2 yi şiddetle ben de merak ediyorum. codegen almayı düşünüyorum ve içinde toshiba var. (ama niyeyse çift usb ucu takılıyormuş.)

wd çok mu sorunlu yaw?
bi de codegen (içinde toshiba diskle) nasıl bilirsiniz?
0
oceano
(16.08.08)
1- wd yaygın ve teknik desteği iyi. tavsiye edebilirim
2- haddisk yapan firmalar belli, sygate wd, toshiba vs. kutu ile harici diske dönüştürüp satanlar bazı firmalar bu harddisk firmalarının disklerini tercih ediyor.
3- evet müzik çalar herhangi bir ortamdan müzik dosyası çağırabilir
0
efruz
(16.08.08)
bilgisayar kurdu bi arkadasimdan duydugum kadariyla 2 usb olmasinin nedeni
birinin veri aktarmak icin digerinin de hard discin enerji beslemesi kullanilmasiyla
daha hizli veri aktarmasi.
tek usb de ayni isi yapar fakat daha yavasmis. harici hard disc kullanmadigim icin denemedim.
0
iceberger
(16.08.08)
cift usb girisinin olmasının nedeni alacagınınz hdd nin 3.5" olmasından kelli daha yuksek guce gereksinim duyması. 2.5" lerde boyle bir sorun yok. tek usb girisinden veri aktarabiliyor. daha hızlı olayını bilemme cok sallama duruyor zaten de asıl dert enerjidir orda. tek usb girisli 3.5" lerde harici guc kaynagına gerek duyar zaten.
0
bryan fury
(16.08.08)
3.5 inç nedir 2.5 inç nedir, benim sorumla ne ilgisi vardır? ben de mi çift usb girişli almalıyım?
0
🌸kahlan amnell
(17.08.08)
bahsettiğim çift uçlu harddisk 2.5 inç ama. 250 gb lık ve wd nin passportları kadar. gömlek cebine sokulan cinsten.
yani pratik olmamış öle çift uç filan, bunu anladım ben :)
0
oceano
(17.08.08)
1- zamaninda 320 GB'lik seagate'i tercih ettim, harici yapmak icin de dexonic marka bi kutu almistim. calisirken tekme de attim, dusurdum de; bana misin demedi. WD cok nazik buradan okudugum kadariyla.
2- dahili harddiskler bilgiyi kendi biciminde (IDE veya SATA denilenler iste) kendi kablosuyla aktarir, siz harici kutu alarak bilgileri (IDE veya SATA yerine) USB'den alacak sekilde modifiye etmis olursunuz. kutunun icinde ufak bi devre karti vardir. o iste IDE to USB converter gibi bi is goruyor. ha siz bu kutuyu ve harddiski kendiniz alirsiniz, harddiski kutuya yerlestirirsiniz, harici diskiniz olur. ya da hazir yapilmisini alirsiniz, direkt takar kullanirsiniz.
3- tabi ki calabilirsiniz, sonucta o da bir depolama aygiti, ha dahili HD, ha harici, fark yapmaz.

3.5 inc HD'ler buyuk olanlar. yani eski masaustu bilgisayarlarda kullanilan tip. 2.5 inc olanlar da laptop'lara konulan tipler. 3.5 inc bir HD alirsaniz her daim elektrige ihtiyac duyarsiniz bunu kullanmak icin. cunku 3.5 inc HD'ler 12 volt ile calisir. bildigin adaptoru var yani. 2.5 incler ise bilgisayardan alir elektrigi. usb girisine bagladiginizda direk calismaya baslar. egerki bi sekilde elektrigi az veya fazla gelirse "Y" seklinde, bi ucunda iki tane usb jack'i olan kablonuzu(aldiginizda icinden cikiyo galiba) iki ayri usb girisine takarsiniz, onda da herhangi bi problem kalmaz.

ben size 2.5 inclik bi HD tavsiye ederim, atiyorum benim diskimde 320 gb dizi var, ama ben otobuste izleyemiyorum mesela. 2.5'luk olsa; tak, izle, ohh mis gibi.
0
osuruklu
(17.08.08)
(2)

msn spamleri

386 dx
bir süredir msn üzerinden deli gibi spam alıyorum. her saat 1-2 tane geliyor.sanırım adresim birilerinin eline geçmiş.listemde olmayanlar mesaj atamasın'ı seçmekten başka var mıdır bunlardan kurtulmanın bir yolu?
bir süredir msn üzerinden deli gibi spam alıyorum. her saat 1-2 tane geliyor.
sanırım adresim birilerinin eline geçmiş.

listemde olmayanlar mesaj atamasın'ı seçmekten başka var mıdır bunlardan kurtulmanın bir yolu?
0
386 dx
(15.08.08)
spam yollayan kişileri ayarlarda gizlilik bölümünden engelleyin listenize ekli kişlerse söyleyin şifrelerini değiştirsinler.
0
yuto
(15.08.08)
gizlilik ayarında listemde olmayanlar maj yollayamasını sec

listende olanlardan geliyorsa spywaredendir. bilgisayarlarını taratsınlar. şifre ile ilgili değil
0
efruz
(15.08.08)
(7)

Vista kullanıcı hesabı denetimi(UAC), sırf dert...

late viper
Be bu `mereti:user account control` kapattım ama derdi bitmedi... Bu sefer de bilgisayarı her açtığımda kullanıcı "hesabı denetimi kapalı" diye uyarı çıkıyor, "E biliyorum, ben kapattım." diye bir seçenek de yok sürekli çıkıyor meret. Bu uyarıyı nasıl kapatacağız?
Be bu mereti* kapattım ama derdi bitmedi... Bu sefer de bilgisayarı her açtığımda kullanıcı "hesabı denetimi kapalı" diye uyarı çıkıyor, "E biliyorum, ben kapattım." diye bir seçenek de yok sürekli çıkıyor meret. Bu uyarıyı nasıl kapatacağız?
0
late viper
(10.08.08)
uyarıyı ne çıkarıyor. vista vermiyordur sanırım. eğer bendeki gibi norton veriyor ise, norton güvenlik merkezinde uac yi yoksay diye ayarlama yapmalısın
0
efruz
(10.08.08)
vista veriyor...
norton yok zaten, system trayde çıkıyor, hani vistanın güncelleme, güvenlik uyarılarındaki gibi kalkan işareti ile ama kırmızı kalkan içinde "x" şeklinde şimge çıkıyor, üzerinde kutucuk açılıyor "kullanıcı hesabı denetimi kapalı açmak için buraya tıklayın" gibi bir şeyler yazıyor.
0
🌸late viper
(10.08.08)
güvenlik merkezine girip beni uyarma demen lazım
0
nuka cola
(10.08.08)
başlat-denetim masası-güvenlik merkezi

solda altta uyarma biçimleri var. ordan balon gösterme uyarma diyebilirsin
0
efruz
(10.08.08)
ama öyle yapınca diğer uyarılar da gidecek değil mi? Ben sadece o uyarı çıkmasın istiyorum...
0
🌸late viper
(10.08.08)
bence uac o kadar dert değil. ilk başlarda sinir bozsa da alışılıyor. harici disk üzerinden yapılan işlemlerde daha çok soruyor kabul. ama güvenlik açısından gerekli. virüs senin adına istediği programı çalıştıramıyor.
0
efruz
(11.08.08)
Tamamdır çözüm şurada:
www.vistax64.com

@efruz
Ben de başlarda memnundum ancak, devamlı kullandığım programlarda bile sürekli sorması deli etti beni, misal izin seçeneği gibi bir şey olsa istediğim programları seçsem onlarda sormasa iyi olurdu, yoksa böyle her program açılışında tekrar tekrar izin vermek can sıkıyor...
0
🌸late viper
(11.08.08)
(4)

zilli inek

efruz
çayırlarda falan otlayan ineklerin boynuna niye zil takılır. inek rahatlasın diye mi, ne musikişinas milletiz... sahibi ineği kolayca bulsun diye mi, kocaman hayvan lan... arkadan gelenler çıngırağı takip etsin diye mi, koyun değil ki sürü olsunlar...aklıma başka birşey gelmiyor
çayırlarda falan otlayan ineklerin boynuna niye zil takılır. inek rahatlasın diye mi, ne musikişinas milletiz... sahibi ineği kolayca bulsun diye mi, kocaman hayvan lan... arkadan gelenler çıngırağı takip etsin diye mi, koyun değil ki sürü olsunlar...

aklıma başka birşey gelmiyor
0
efruz
(09.08.08)
uzaklaşırsa kaybolmasın diye?
0
deckard
(09.08.08)
sahibi ineği bulsun diye.çayır çimen de bilemem ama, karadenizde fındık bahçelerinde otlayan inekler ne kadar büyük olursa olsun kolay bulunamaz(fındık ağaçlarının kısa boyu ve zeminin engebeli olması yüzünden).ayrıca o zil sayesinde ineğin ne yaptığını kestirmek de, koştuğunu, yer değiştirdiğini, uzaklaştığını, eve geri döndüğünü anlamak da mümkün.bu da sana bütün gün ineğe bakmaman gibi avantajlar sağlar.
0
gregory
(09.08.08)
benim gittiğim çayır yol kenarıydı oranın gürültüsünden zili duymak ne mümkün diye düşünüyordum, ama evet köylerde en ufak ses bile duyulur.
0
🌸efruz
(09.08.08)
20 sene sonra bi bakıyoruz gps takmışlar ineklere ehehhe
0
omer460
(09.08.08)
(7)

sony-dsc-s650 fotoğraf makinesi

buzkran
bi arkadaş acil satacakmış.bana söyledi.aklımda böyle bir alet almak var ama çok acil oldu. nedir ne değildir bilmiyorum.kullanan memnun olan var mı ?bir de fiyatına 180 ytl diyor nasıl ?
bi arkadaş acil satacakmış.
bana söyledi.
aklımda böyle bir alet almak var ama çok acil oldu. nedir ne değildir bilmiyorum.
kullanan memnun olan var mı ?

bir de fiyatına 180 ytl diyor nasıl ?
0
buzkran
(06.08.08)
neyi alacağınız, ne amaçla kullanacağınıza bakıyor. ne amaçla kullanmak istiyorsunuz fotoğraf makinasını?

not: genelde fotoğraf makinası araştırmak istiyorsanız, özellikle kullanıcı yorumlarını merak ediyorsanız. flickr'ın ve fotokritik'in fotoğraf makinalarına özel sayfaları var. her fotoğraf makinasına ait kullanıcı yorumları, o makinayla çekilmiş fotoğraflar var.
0
sirrikadem
(06.08.08)
yarı profesyonel olacak diyelim. kişisel kullanımın dışında biraz da fotoğrafçılık oynayayım diyorum.
0
🌸buzkran
(06.08.08)
yarı profesyonel bir makinaya ait örnek bir görüntü vereyim size:

www.letsgodigital.org

yarı profesyonel makinaların şekli genelde bu resimdekine benzer.
lens genişliği çok önemli, profesyonel görüntü yakalamak istiyorsanız...

amacınıza pek uygun değil sanki bahsettiğiniz makina. 400-500 ytl arasını gözden çıkarmanız gerek en ucuzundan yarı profesyonel bir makina için ayrıca...
0
sirrikadem
(06.08.08)
emin olmamakla birlikte sony foto makinelerinin carl zeis lens olmayan modeli. yani bu modelden sonra carl zeis lensler başlıyor ve onlar gayet iyi, ya da bu kötü onlardan. öyle birşey. fiyat uygun
0
efruz
(06.08.08)
evet lensi carl zeiss degilmis. bu noktada cok fazla kalite beklemeyiniz.
sirrikadem arkadasin verdigi linkteki fotograf makinesi, slr like tipi olup kullanimi sinirlidir. hatta bu yari profosyonel bir makine degildir. sunun gibi bir seydir bunlar;
a.img-dpreview.com

yari profosyonel makineleri "full frame olmayan dslr makineler" diye siniflandirabiliriz. tabi bunlarin da giris seviyesi amatorler icin olanlari var.
misal: canon eos 400d, nikon d40x, pentax k100d, Olympus E-510, sony alpha dslr a100 verilebilir. bu makineler dslr olduklari icin ihtiyaclarinizi daha fazla karsilayacaklardir.
prosumer denilen bir sinif da var, ne tam ne de yari profosyoneldir bu siniftakiler, ikisinin arasidir. orn: nikon d300, canon eos 40d, sony alpha dslr a700, pentax k10d gibi makinelerden ornek verebiliriz.
tam profosyonel makineler icinse canon eos 5d, nikon d3, olympus e 3 sony alpha dslr a900 gibi ornekler verilebilir. daha daha profosyonel bir sey icin, rollei ya da hasselblad basligina bakiniz.
*fakat su da bir gercek, bahsettigim butun makineler minimum 1000 yetele'den baslamakta..(maksimum fiyatlari ne siz sorun ne ben soyleyeyim..)
bu makine, kisisel fotografcilik oyununda sizi yari yolda birakabilir ne yazik ki..
0
paradoxical
(06.08.08)
teknosa'da bile sıfırı 129 ytl zaten o aletin.. 180 ytl'ye biraz dolaşıp çok daha iyi bi makine alırsın, hem de sıfır..

bas çek makineleri profesyonel olarak kullanamazsın ama bazılarında manuel çekim modu nispeten gelişmiş oluyo (samsung s760 mesela)

ben canon eos 350d kullanıyorum, 700 ytl civarına çıkabilirseniz tavsiye ederim. nikon d40 da o civarda ve gayet iyidir. yarı profesyonel olsalar da olayı kavradığınızda profesyonel ayarında resim çekersiniz..

ama diyorsanız ki o kadar vermem o halde samsung s760'ı tavsiye ederim.. teknosa fiyatı 199 ytl. artı 19 ytl'ye taşıma çantası ve 2 gb sd-kart veriyorlar. bu makineyi de kullanıyorum günlük çekimlerde ve gayet iyidir..
0
lancelot du lac
(07.08.08)
hepiniz yorumlarınız için saolun. kafamda ne istediğim ve ne alacağım konusunda net fikirler oluştu. (:
0
🌸buzkran
(07.08.08)
(7)

Kopyalama

goodbyecruelworld
Bilgisayarıma 1 cd'yi kopyalayacağım zaman son 5saniye kala parametre hatalı diyor ve kopyaladığını da siliyor, var mı bunun bir çözümü?
Bilgisayarıma 1 cd'yi kopyalayacağım zaman son 5saniye kala parametre hatalı diyor ve kopyaladığını da siliyor, var mı bunun bir çözümü?
0
goodbyecruelworld
(06.08.08)
bu sorun tek bir cd'de ise muhtemelen cd arizalidir.
0
trimpot
(06.08.08)
sorun tek bir cd'de değil ise cd yazıcı hatalıdır. cdyi yazıyor ama kapatamıyor. haliyle cd okunmuyor. bende de oluyordu. dvd de sorun yok ama cd yazamıyordu böyle.
0
efruz
(06.08.08)
her cd'de yapmıyor bazılarında yapıyor, cd yazıcıyı daha yeni aldım.
0
🌸goodbyecruelworld
(06.08.08)
abi bilmiyorum windows explorer ile mi $aapiyosun (dosyalari copy-paste) ama cd'nin icerigi ne olursa olsun boyle durumlarda image almayi dene. nero ile olur, cd space vs. farketmez. oyle daha kolay iso, nrg vb. format ile olu$turmaya cali$ kendi pc'nde. oyle daha kolay oluyor. bir de boyle dene..
0
katafalk
(06.08.08)
katafalk dostum bana bu image olayini bir anlatsana çünkü cd benim değil üzerine yazarım falan birşeye benzemez sonra; bir de öyle deneyim. nero yüklü bende.
0
🌸goodbyecruelworld
(06.08.08)
nero express için anlatayım: (en kolay bu geliyo bana çünkü)

programı açınız, gelen ekranda soldaki 4 seçenekten kalıp, tasarı, kopyayı seçtikten sonra tüm cd'yi kopyala'ya tıklayınız. kaynak sürücü ve hedef sürücü gelecek. kaynak sürücü cd'nin içinde bulunduğu medya (mesela samsung hedehödö) seçilecek, hedef sürücü ise image recorder seçilecek. kopya'ya bastıktan sonra size nrg'yi nereye kaydetmek istediğinizi soracak; yeri işaret edip bir de isim verdikten sonra tamam'a basınız ve bekleyiniz. nrg uzantılı olarak imajını alacaktır cd'nin.

bu nrg'yi cd olarak göstermek için yine nero'nun kalıp sürücüsü uygulamasını kullanabilirsiniz, (başlat > programlar > nero > araçlar > kalıp sürücüsü [imagedrive]) uygulamayı açıp "ilk sürücüyü etkin kıl"a check attıktan sonra, tamam'a bastığınızda biraz bekletir, sonra ilk sürücü sekmesi de aktif olur. ordan nrg'nin bulunduğu yeri gösterip imajınızı kullanabilirsiniz.

kusura bakma katafalk, sorunu elinden almışım.. : )
0
infernal majesty
(06.08.08)
@infernal majesty; +rep bro ;)
0
katafalk
(07.08.08)
(3)

ekşi duyuru kodları

efruz
özellikle tıklayınca açılan soru kutuları için... kodlarını almam mümkün müdür. zip olanı daha makbul
özellikle tıklayınca açılan soru kutuları için... kodlarını almam mümkün müdür. zip olanı daha makbul
0
efruz
(02.08.08)
düzeltiyorum:

budur burada kullanilan: demos.mootools.net
0
trimpot
(02.08.08)
ekşi duyuru kodlarını bilemem de, açılan soru kutuları gibi basitçe bişe...

<style>
.gizli { display: none; }
.gorunur { display: block; }
</style>

<script type="text/javascript">
function gizlegoster(divID)
{
var item = document.getElementById(divID);
if (item){ item.className=(item.className=='gizli')?'gorunur':'gizli'; }
}
</script>

<a href="javascript:gizlegoster('baslik1')">BAŞLIK 1</a>
<div id="baslik1" class="gizli">
<p>falan filan</p>
<p>link mink</p>
<p>öyle böyle</p>
</div>
<p></p>

<a href="javascript:gizlegoster('baslik2')">BAŞLIK 2</a>
<div id="baslik2" class="gizli">
<p>falan filan 2</p>
<p>link mink 2</p>
<p>öyle böyle 2</p>
</div>


tabi çok fazla öğe olduğunda bu şekilde yönetmek zorlaşacaktır. dediğim gibi basitçe bişe.
0
cruor
(02.08.08)
link çok güzel. ama benim tam istediğim. komple site olarak kullanacağım bir uygulama. yani. zipli olarak varsa. kendime bir site uygulaması yapmak istiyorum.
0
🌸efruz
(02.08.08)
(11)

bi aktör

iker
şöyle şişmanca ama güçlü. italyan asıllı bir amerikan ve sakallı. genelde komedi/aksiyon oynuyor. eski bi artist. eski derken son 10 yıldır filmini falan görmedim yani. babam video varken bi chuck norris bi de bu adamın filmlerini kiralardı. ismi ne olabilir bu abinin. mümkünse isim verin siz ben ba
şöyle şişmanca ama güçlü. italyan asıllı bir amerikan ve sakallı. genelde komedi/aksiyon oynuyor. eski bi artist. eski derken son 10 yıldır filmini falan görmedim yani. babam video varken bi chuck norris bi de bu adamın filmlerini kiralardı. ismi ne olabilir bu abinin. mümkünse isim verin siz ben bakarım google dan resmine.
0
iker
(01.08.08)
genellikle kavga eder adam döverdi hatta. yaninda da bir eleman vardi bunun...
0
trimpot
(01.08.08)
danny devito veya james gandolfini diycem ama güçlü değiller
0
yuto
(01.08.08)
a takımı filmindeki şişman adam? rocky serilerinin birinde de vardı.
0
efruz
(01.08.08)
yanında sarışın bi tiplemeyle beraber oynuyordu o mu?
0
axijazz
(01.08.08)
steven seagal'dan bahediyor olma olasılığın yüksek gibi geldi.
0
zopcuk
(01.08.08)
john goodman diyorum ben de. atis serbest
evilbeetgossip.film.com
0
la traviata
(01.08.08)
(bkz: bud spencer)
ekürisi (bkz: terence hill)
0
sheba and the albino girls
(01.08.08)
axijazz evet sarışın biriyle güzel filmleri var.
diğer isimler değil. zenci ve sinek kaydı değil. bildiğin sakal var adamda
0
🌸iker
(01.08.08)
adamımsın sheba and the albino girls.
çok sağolun arkadaşlar
0
🌸iker
(01.08.08)
sheba nin dedigi o halde.
hatta red kitte de oynamisti sarisin.
0
la traviata
(01.08.08)
evet ya! bana da dert olmustu arkadas. bud spencer evet evet evet! ben de tesekkur ederim sheba and the albino girls.
0
trimpot
(01.08.08)
(12)

laf atma

orange coffee
erkekler laf atinca ne gibi bir tatmin duygusu yasar?nedir yani? laf atinca "ulan cok capkin adamim heaa" falan diyemi dusunur?
erkekler laf atinca ne gibi bir tatmin duygusu yasar?
nedir yani? laf atinca "ulan cok capkin adamim heaa" falan diyemi dusunur?
0
orange coffee
(01.08.08)
sanıyorum dikkat cekmek ıcındır.kaldıkı bende laf atarım ama ıcımden.yanı karsımdan deli gibi bi hatun gecerken kendime helal olsun falan derim..
dısardan soyleyınce o insanın kendısıne bakmasını saglıyorlar ve bu sadece 1 saniyede olsa kotu de olsa goz goze gelıyorlar (:
0
isott
(01.08.08)
büyük ihtimalle yanında arkadaşları da vardır
(bkz: #2234012)
bunun dışında başlık da bir fikir verebilir
0
redlinetheturk
(01.08.08)
dikkat çekme ağırlıklı bir kaç karışık duygudan ileri gelir. normalde hatun geçip gidecek ama laf atınca rahatsız oluyr, farkına varıyor, bir bakış bir cevap ile adam(!) yerine koymuş oluyor.
0
efruz
(01.08.08)
bir de lütfen bu sorunun tam tersi seklinde bayanlar cevaplarsa sevinirim.
bayanlar neden laf atar?
0
trimpot
(01.08.08)
kendini ifade etmiş oluyor sanırım laf atan kişi. içine atmamış oluyor.
0
386 dx
(01.08.08)
@trimpot : atmadim.. atani gormedim.. ama atan varsa heralde erkeklerle ayni sebepten atiyolardir..
0
🌸orange coffee
(01.08.08)
sanırsam biraz da "çok piçim ya ehe ehe" imajı vermek için yapılıyor bu laf atma. sebebini bir türlü anlayamadım ben. bakacaksan adam gibi bak, laf atmak nedir yani?

bir diğer fikrim ise; hanımların bundan rahatsız olup iyi-kötü bir diyaloga girecekleri düşüncesi olabilir.

yani bence öküzlük tamamen.olmamalı ama bundan hoşlananlar da gördüm geçmişte.
0
rectoa
(01.08.08)
kızların attığı da oluyo en azından ben yaşadım, saçları afro olan her türk erkeği de yaşamış olabilir:) alsak alsak bedavaya ne alsak diyolar, ben de karşılık olarak "orospu" demeyi planlıyorum ama uzağı görmememin etkisiyle göz teması kuramadığım için hep yalan oluyo muuhahua
0
baldur2
(01.08.08)
babamın muaynehanesinde çalışan bi sekreter vardı. çok güzel bi kızdı. ben ilkokul 4'e gidiyordum. beni dersaneye götürüp getiriyordu. bi keresinde dersaneden gelirken yolda 2-3 adam laf atmıştı kıza. çok garip hisler yaşamıştım. güzeldi baya. :(
0
bodom
(02.08.08)
laf atma olayı çok tiksinç bişey bence.ya böyle şeyler görünce kendimden bile utanıyorum hay böyle erkekliğin diye.

ama bi kere 2 kız laf atmıştı bana hoşuma gitmişti.heheheh salaklara bak diye gülmüştüm hatta
0
omer460
(02.08.08)
turkiye'de ya da laf atmanin bu kadar hayvanca yapildigi bir yerde yasamiyor olsaydim ben de o laf atan erkekler guruhuna dahil olurdum. guzel bir hayvanca olmadigi muddetce iltifat etmenin nesi yanlis olur ki? ben de karsidaki kiz da bundan hosnut kalir. ama bu ulkede kukusu olan her hangi birisine "cok guzelsiniz" bile demek sapik damgasi yedirecegi icin burada at(a)miyorum maalesef. oyle iste.
0
egotm
(02.08.08)
@egotm : takdir edersinki turkiyede laf atmak "hanfendi cok guzelsiniz" diye yapilmiyor oyle yapilsa can feda :)
0
🌸orange coffee
(02.08.08)
(2)

seneye kpss yok mu ?

joehigashi
Personel açığı olmadığı için seneye kpss yapılmayacağına dair bir şey söyledi arkadaşım, 2010'da yapılacakmış kpss o da personel açığı olursa. Doğru mudur ?
Personel açığı olmadığı için seneye kpss yapılmayacağına dair bir şey söyledi arkadaşım, 2010'da yapılacakmış kpss o da personel açığı olursa. Doğru mudur ?
0
joehigashi
(31.07.08)
lisans mezunları için kpss her sene. lise ve ön lisans mezunları için kpss iki senede bir yapılır. bu sene eylülde var. seneye değil, sonraki sene olur bir sonraki
0
efruz
(01.08.08)
sadece lisans mezunları için konuşuyorum.

lisans mezunlarının girdiği iki tane kpss türü vardır. kpss-a ve kpss-b. kpss-a (ikt., maliye ve hukuk gibi) alan derslerinin dahil olduğu sınavdır. uzman, müfettiş ya da bakanlıklarda çalışacak üst düzey memuriyetler içindir. her sene yapılır.

kpss-b ise genel kültür - genel yetenek sınavıdır. bu da hava kontrolorlüğünden ptt'ye kadar diğer birçok memurluğu kapsar. bu iki senede bir yapılır. en yakın 2010'da olacak. personel açığı olup olmamasından bağımsız olarak. personel açığı yoksa zaten kadro açılmaz. siz de kadro açılana kadar puanınızla beklersiniz. ancak şimdiye kadar senede 2-3 defa her kurum kadro açtı.
0
caturanga
(01.08.08)
(6)

Küçük Telefon Sorusu..

isott
telefon faturası normalden cok geldıgı ıcın 2. hattımı takmak ıcın kucuk bişey arıyorum.mevcut telefonumundan haric birde şirket telefonu bulunmakta.3 telefonla gezen bir tip olmak istemiyorum acıkcası.şöyle kucucuk hic bir ozelligi olmasada olur.alo desin yeter bir telefon modeli bileniniz var mı?
telefon faturası normalden cok geldıgı ıcın 2. hattımı takmak ıcın kucuk bişey arıyorum.mevcut telefonumundan haric birde şirket telefonu bulunmakta.3 telefonla gezen bir tip olmak istemiyorum acıkcası.

şöyle kucucuk hic bir ozelligi olmasada olur.alo desin yeter bir telefon modeli bileniniz var mı? yada elinde olan var satmak isteyen?

ericsson t600 düşündüm ama bi sahibinden.com'da 100 ytl istemişler.ben şöyle 30-40 bilemedin 50 liralık bişi arıyorum..

şimdiden tesekkurler..
0
isott
(30.07.08)
nokia 1100 en cok satan telefonmus, ona bak istersen.
0
compumaster
(30.07.08)
nokia 1200 59 ytl, sıfır 12,taksit
0
efruz
(30.07.08)
samsung un 80-100 ytl ye sıfırı satılan bir teli bulunmakta kapaklı. d260 mıydı bende var hatta şu an ama adı aklıma gelmiyor. :) menüsü nokia gibi kullanımı kolay şarjı konuşarak 3 gün falan gidiyor. kapaklı olduğu için çantana cebine atıp gezdirmesi kolay. titreşimi falan da mevcut. tam ikinci telefon yani. siyah kırmızı ve siyah kapaklı modelleri mevcut.
0
ozdek
(30.07.08)
samsung x160 var, kapaklı telefon. 90 ytl sanırım.
0
luin 41
(30.07.08)
temiz 8210 veya 8310 bulursan 2. el hic kacirma... kac yil gecti daha guzel telefon bulamadim.
0
katafalk
(30.07.08)
aynen bende temiz bi 8310 hala bulamadım. çok güzel telefondu. bulursanız kaçırmayın.
0
etna
(30.07.08)
(10)

altına yatırım yapmanın incelikleri nelerdir?

demlikposet
dövizin aksine bu meret hep artıyor değil mi?altın alayım dedim her hafta/ay bir miktar daha ilave ederim gibi bir mantık kurdum ama bazı sorularım varşimdi1- hangi çeşit altın almak alış satış olayında en karlısıçeyrek alırsan şu kadar bozdurma zararı olur tam olırsan bu kadar var mı?2- bu aldığım
dövizin aksine bu meret hep artıyor değil mi?
altın alayım dedim her hafta/ay bir miktar daha ilave ederim gibi bir mantık kurdum ama bazı sorularım var

şimdi
1- hangi çeşit altın almak alış satış olayında en karlısı
çeyrek alırsan şu kadar bozdurma zararı olur tam olırsan bu kadar var mı?

2- bu aldığım altın cumhuriyet altını olucak değil mi? CUMHURİYET altınıysa sadece türkieyde geçer o zaman değil mi seneye taşınsam amerikaye orda işime yaramaz mı? satıp bozduramaz mıyım==?

3- magazin sorusu olarak da misal erbakanın x kilo altını var deniyordu?
x kiloya denk gelicek şekilde çeyrek-yarım-tam altını mı vardı külçe miydi yoksa


acaba hepsini bırakıp bilenzik mi almalı
0
demlikposet
(29.07.08)
bence garanti bankasında altın hesabı açtır ve istediğin zaman gram gram al. buarada son 1 yılda 3 ayda falan altın mı fon mu hangisi kaç lira getirmiş görmek için (git: www.paragaranti.com) gözatabilirsin.
0
dinomazu
(29.07.08)
erbakanın altını yoktu, servetini altın olarak söyleyip abartıyorlardı.

altın hep kazandırır diye bir şey yok sanırım, öyle olsa diğer yatırım araçları rağbet görmezdi, belki daha detaylı araştırmakta fazda vardır.
0
marmara34
(29.07.08)
sarrafiye altın ile yatırım pek makul değil. alış satışta kafadan %5 ya da daha fazla kaybın oluyor.
ham altın alırsan onun alım satım farkı çok daha azdır. ama onu da sen alamazsın, satarken kuyumcular almakta biraz nazlanabilir. kimden aldın nerden aldın falan

o yüzden tavsiyem bir bankada altın fonu alman. sanal altının oluyor. yani altının gramı 35 lira ise, sen 1000 liraya 30 gram falan saf altın almış oluyorsun. altının gramı arttıkça paran artar, düştükçe paran düşer. alım satımı çok cok daha az farklı.
0
efruz
(29.07.08)
garanti birikimli altın hesabı açtırıyorsunuz, her ay kredi kartınızdan ödeme yapabiliyorsunuz. hem alışveriş gibi bonus kazanıyorsunuz hem de birikim yapmış oluyorsunuz.

ayrıca cumhuriyet altını vs. derdiyle uğraşmanız da söz konusu değil çünkü fiziki bi altın alımı söz konusu değil. ayar derdi, gramaj derdi falan uğraşmanıza da gerek kalmıyor. 2 gram altın aldım diyosunuz hesabınıza 2 gram yansıyor
0
reeper redeemer
(29.07.08)
altın hesabında bankanın belirlediği ayardaki altını alıyoruz ve kenara koyuyoruz
altına gelen fiyat artışı ve inişinden birebir etkileniyor hesapdakiler

ve en son nakit para alıyoruz öyle mi
peki nakit alırken çekerken kesnti ne oluyor
sarrafiyede yüzde 5 dedik bunda kaç acaba
0
🌸demlikposet
(30.07.08)
en karlı yatırım aracı evdır.yazılın bır kooperatife 2 sene ıcınde teslım olanlar var.2 senede kafadan 25-30 bin kar edenleri bilirim.

altında cok bekleyeceksin kazanmak icin.bilmem kac sene dursa anca kar edersin.bagladıgın paraya degmez.
0
isott
(30.07.08)
ev doğru en garanti ve getirisi yüksek yatırımdır, biraz da nerde aldığınla alakalı bişey. ama likit olmadığından, acil paraya ihtiyacın olduğunda değerinin çok altında kelepire bırakırsın. yaptığının hiçbir anlamı olmaz. o yüzden tek servet kaynağı olarak yatırım yapılacaksa gayrımenkule yapmamak gerekir. ama bi tarafta döviz hesabı olur, bi yerde altın bişey olur o zaman al evi dursun.
0
krasotkin
(30.07.08)
arkadaşlar ev fln kesinlikle söz konusu değil
birkaç yüzlira ile başlayıp düzenli olarak artıcak bir yatırımdan bahsediyoruz
evlik meblağlar malesef ki yok
0
🌸demlikposet
(30.07.08)
garantinin b tipi altin fonu var, yalniz son zamanlarda acayip dustu. dun mesela %2.9 dusmus. bu kadar dusmusken almakta yarar var bence, illaki yukselecek.
0
osuruklu
(30.07.08)
yatırım da olsa altına yapma arkadaşım. kaç yaşına gelmişsin. nıck nıck.
0
bodom
(01.08.08)
(12)

Kredi kartı borç ödemesi/ödememesi(Acil Öneri Lütfen!)

fcskrm
2 ayrı kredi kartına yaklaşık 7 bin ytl borcum var. Son 4-5 aydır asgarileri ödeyemediğimden dolayı faiz üstüne faiz bindirdiler. Ayrıca kartlardan birisi ihtarname gönderdi bende bi güzel tebliğ ettim. Sanırım o avukata düşmüş oldu. Bu karta olan borcum yaklaşık 3 bin ytl. Diğer 4bin ytl'lik kartt
2 ayrı kredi kartına yaklaşık 7 bin ytl borcum var. Son 4-5 aydır asgarileri ödeyemediğimden dolayı faiz üstüne faiz bindirdiler. Ayrıca kartlardan birisi ihtarname gönderdi bende bi güzel tebliğ ettim. Sanırım o avukata düşmüş oldu. Bu karta olan borcum yaklaşık 3 bin ytl. Diğer 4bin ytl'lik karttan ses seda yok. Sessiz sessiz geçiriyolar sanırım. Fakat bu karta dair ihtarname falan ulaşmadı elime. Belki de eski adresime gönderdiler ama orada bulamamışlardır büyük ihtimal. Üzerime kayıtlı hiç bi şeyim yok. Kara listeye doğru gidiyorum belki de alınmışımdır bile.
Şu an elimde tam 7000 ytl para var. Hepsini ödersem dımdızlak ortada kalacağım. Ne yapmalı nasıl yapmalı. Bi de bu durumda benim muhattabım banka mıdır avukat mı? Pazarlık etsem biraz ağlasam elimde şu kadar para var kabul ederseniz ödeyeyim gibi bi yol izlesem. Taksitlendirirler mi, yardımcı olurlar mı, ödemezsen şöyle yaparız böyle yaparız mı derler? Acil önerilerinizi bekliyorum. 7bini bi çırpıda vermek pis koyacak.
0
fcskrm
(27.07.08)
kredi kartının bağlı oldugu şubeyle görüş en kısa yoldan. taksit yapabilirler, ya da iyi halin var ise ihtiyaç kredisi verebilirler. gelirin falan yok ise zor. hiç uğraşmadan elindekini avcundakini verip kapatmalısın. mahkeme masrafları avukat masraflara daha pis koyar
0
efruz
(27.07.08)
7 bini vermezseniz katlanarak büyüyerek beraberinde başka bir şeyi daha büyütecek.
taksit yapıyo olabilirler gidip banka müdürüyle filan konuşmanız gerek sanırım onu.
ancak dımdızlak ve borçsuz kalmak, o sıkıntıyla yaşamaktan iyi olsa gerek. baş edemeyeceğiniz boyutlara dönüşebilir kısa sürede zira. bi koşuda ödeyiniz borcu.
böylece faiz ödemek zorunda kalmadan kartlarınızı kullanmaya devam edebilirsiniz.
0
insensitive
(27.07.08)
geçmiş olsun. Sizin yerinizde olsam kart borçları için verebileceğim paranın azamisini verir geri kalanla da bir diğer maaş gününe kadar idare etmeye bakardım. Ne kadar bekletirseniz, kaybedeceğiniz para o kadar artıyor haliyle. sırf belirli aralıklarla geçirdikleri için evlat acısı gibi koymamış görünüyor.
0
haggi bulut
(27.07.08)
kartların hiç olmazsa 1 tanesini tamamen kapat ve onun aldığı faizden kurtul. 1 ay geçinebileceğin kadar parayı bir kenara ayır ve gerisini de öteki karta yatır ki böylece ona gelecek faiz azalsın. kapattığın kartı iptal ettir, diğer kartın borcunu da taksite bağlayıp kartları bir daha kullanma umarım kurtulursun bu dertten.
0
atrin
(27.07.08)
arena programıydı sanırım, insanlar bu kart borcları için organlarını satıyorlar, kaça gidiyor nerede satılıyor vs. göstermişlerdi, büyük bela.
bence birini kapatmaktansa iki bankayla konuş ve anlaşmaya git, epey kısmını yatırcağını söyle faizi durdursunlar, avukat parasındada pazarlık yapabilirsin sanırım o kadar insafsız değillerdir. başka bir yerde, banka borcum+ avukat borcum 2bin euro tutuyordu, avukat kendi alacağını istememişti, iyisi denk gelebilir. geçmiş olsun.
0
marmara34
(27.07.08)
ihtarnamenin niteliği önemli. banka kendisi mi yollamış öde kardeşim diye yoksa avukat icra takibi başlatacağını mı beyan etmiş. avukata gittiyse muhatabın avukattır o dakikadan sonra. onun masraflarını da ödersin. (borçlar kanunu madde 84) muhtemelen icra takibine başlatmadan pazarlık ve taksitlendirme yapar.

eğer avukatlık durum yoksa. atrinin dediği gibi borcu büyük olanın bütün borcunu öde maaşını alana kadar gececek süredeki yol+yemek masrafını da çıkarıp kalanı diğerine öde. unutma işleyen faizin bir kısmı da dönem içinde işleyeceği için önümüzdeki ay da biraz faiz ödeyeceksin.
0
agk
(27.07.08)
yerinde olsam taksitlendirmeyle bile ugra$madan hepsini yatirir kurtulurum bankalardan. bankaya borcun olacagina ac susuz, parasiz kal daha iyidir.
0
dengesiz pamuk
(27.07.08)
tamamını yatır kartlarıda (en azından birini) iptal ettir. maaşını alana kadar idare et. yarısını yatırayım kalanıda taksit yapayım dersen 3-4 ay içinde yine aynı duruma gelirsin.
0
axijazz
(27.07.08)
bence hepsini öde. 100-200 borç bul birilerinden ya da değeri olan bişeylerini falan sat borc bulamazsan maaş alana kadar bi şekilde geçin. bankaya borclu kalmak cok kötü bir şey. bi arkadaşımın 1000 ytllik borcu 17.000 ytlye çıkmıştı.
0
likeinme
(27.07.08)
baklaların ikisine de git. müdürlerine çık, salla bişeyler, işte: zor durumdaydım* başıma şu bu geldi* kaza yaptım v.s. bişiler söyleyerek taksitlendirmeye çalış, sonuçta bunu yapan tek sen değilsin, birçok mağdurun baş vurduğu yalanlara başvuracaksın artık.
yapacak başka bişi yok. en az sıkıntı ile kurtulmaya bakacaksın.

ne yapacaksan yap ama, bir an önce yap. sallama.
0
2day2die
(27.07.08)
şunu yaparsan yerler.
pasaport al, irana gideceğini söyle yalandan gideceğine dair üç beş kağıt olsu.
bankaya git, 3 bin olana işte atıyorum 2bin var de indirim yapın hepsini kapatıp gideceğim, yoksa borcu ödemem evi ikameti kaldırdım gidiyorumdeyin. yapacaklardır. diğerine de aynı şekilde tahmini totalde elinizde 3000 ytl kalır.
0
radikalherif
(28.07.08)
turkuaz, bu işler böyle
kimse dört nala cebindeki parayı bankaya vermez.
0
2day2die
(28.07.08)
(7)

bu espiri anlayisi denilen olay insanlarda neye bagli olarak olusuyor?

petekdoku
kalitimsal mi? cevre mi? yoksa bambaska bisi mi? daha gecenlerde on bes yildir seyredip de kahkalarla guldugum mr bean'e gene anirirken, adamin teki geldi, "bunda bu kadar komik ne var ki?" dedi gitti, benim de aklima bu soru dustu. biraz arastirdim, freud'un bu konu uzerinde cok derin arastirmalari
kalitimsal mi? cevre mi? yoksa bambaska bisi mi? daha gecenlerde on bes yildir seyredip de kahkalarla guldugum mr bean'e gene anirirken, adamin teki geldi, "bunda bu kadar komik ne var ki?" dedi gitti, benim de aklima bu soru dustu. biraz arastirdim, freud'un bu konu uzerinde cok derin arastirmalari varmis ama yeterli bir bilgi bulamadim. ("size larry'nin selami var, hangi larry'nin, orhan gencebay klasiklerinin!")

simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(23.07.08)
esprinin en çok ilişkili olduğu yer zeka. zeka da olaylara farklı bakabilme, yeni olaylarla uyum sağlayabilme yeteneği.

yani espriye konu olmuş bir olaya dinleyenin nasıl baktığıyla ilgili.

zekayı besleyen unsurlara bakmak lazım, kalıtım, çevre, yetişme şartları, yaşantılar vs.

türklere çok komik gelen bir fıkra başka millete çok saçma gelebilir ayrıca.
0
efruz
(23.07.08)
espri anlayışı kültürle çok değişebilmektedir. 10 sezon friends izlemiş birisi joey'i yarılarak izleyebilirken, hiç izlememiş birisi la bu ne ki şimdi diyebilir. sadece bir "how you doin'?" ile güldürebilmek sadece onun hikayesini bilmekle mümkündür.
zeka ile alakası olduğunu da düşünüyorum ama türk milleti zeki olduğu için bu iddia dayanaksız kalıyor. ya zaten hayatta kalabilmek için 80 civarı bir iq yeterli gerisi deneyim vs.
0
ozdek
(23.07.08)
bence insan ömrühayatında en çok kimin esprilerine gülmüş ya da kimin alaylarıyla bozum olmuş ise onun tarzını benimseme yoluna gidebiliyor..
0
smy
(23.07.08)
Efruz doğru demiş, ben de eklemek istiyorum espri anlayışı aynı kalmayabilir. Gülmediğimiz birşeye daha sonra gülmeye başlayabiliriz ya da tam tersi, bu biraz çokyönlülük, daha geniş bakabilme ve efruz'un saydıklarıyla ilgili.. Sonra alışma meselesi, ilk defa görme/izleme, toplulukla izleme, gülme isteği, psikolojik durum falan çok farklı durumlar herşeyi değiştirebilir.. Ama kalıcı durumlarda yok değil tabiki insanın her zaman izlediği ve her zaman güldüğü diziler de olabilir. Yani sonuçta cevabı tek birşeye bağlayamayız bunlar insan özelliklerinin derin konuları...
0
ermanen
(23.07.08)
psikolojik mi sosyolojik mi bilmiyorum ama mr. bean hakkatten rezalet bişey.
0
uz
(23.07.08)
aynisi degil ama yakin bi muhabbeti surda yapmistik,aklima geldi.
www.eksiduyuru.com
kultur, egitim, zeka, beklenti, halet-i ruhiye ve mizac. misal ayni/ yakin egitim, zeka, kulturel gecmis, beklenti ve ruhayiltiye sahip iki insan ayni seyi izlese, dinlese, okusa ikisi de ayni seylere ayni oranda gulmeyebilir. burda mizac devreye giriyor sanirim ve zamanla da kendi tarzin olusuyor, sekilleniyor, degisiyor ya da degismiyor. yazarken aklima bir de sey geldi: kendimizle ya da yasamimizla iliskilendirebildiklerimiz kisiye daha komik gelebiliyor olabilir. bu acidan her bireyin dunyasinin/ kendisinin essiz, tek oldugu farzedersek bu durumda espri anlayislarimiz da essiz ve tek, insan olmanin ortak noktalarini paylasarak bittabii.
0
pyro clustic flow
(23.07.08)
tamamiyle beynin çalışma mekanizmasıyla alakalı,
(bkz: beyni optimum kosullarda yasatma yontemleri)

beyne kaydedilmiş verilere göre hangi espriye gülüneceği belirleniyor.
0
areels
(25.09.08)
(2)

Kredi almak

etna
hiç bir işi gücü bordosu vergi levhası filan olmayan üzerine sadece bir ev bulunan bir ev hanımına evi ipotek göstererek kredi alabilirmiyiz? evin değeri şu an 65-75 milyar arası ve en fazla 4 milyarlık bir kredi istiyoruz.hangi bankalar en kolay ve en az faizli verir bu krediyi?
hiç bir işi gücü bordosu vergi levhası filan olmayan üzerine sadece bir ev bulunan bir ev hanımına evi ipotek göstererek kredi alabilirmiyiz? evin değeri şu an 65-75 milyar arası ve en fazla 4 milyarlık bir kredi istiyoruz.
hangi bankalar en kolay ve en az faizli verir bu krediyi?
0
etna
(24.06.08)
4 bin ytl için kredi çekmeye değmez, masrafları, sigortası kesintileri. tapuyu ipotekli yapma, daha sonra ipotekli tapuyu kaldırma masrafları bin ytlyi bulur.

4 bin ytleye ihtiyacın varsa ve o limitli kredi kartın varsa daha pratik ve az marsaflı halledebilirsin.
0
efruz
(24.06.08)
eşten dosttan borç istesen daha mantıklı olur hemde iyi bir faizle. en azından 4 bin ytl için saçma sapan masraflardan kurtulursun.
0
darknum
(24.06.08)
(10)

en ucuz internet servisi

terp
simdi bizim yazliga internet baglatmak istiyorum ama senede 1 hafta 10 gun hadi parayi zamani bol bulduk 1 ay gidebilecegimiz bi yer. hizli olmasi falan gerekmiyor. email bakabilelim, bi iki sayfaya girebilelim yeter.bu durumda en ucuz interneti ariyorum, hangisidir acep? tesekkurler.
simdi bizim yazliga internet baglatmak istiyorum ama senede 1 hafta 10 gun hadi parayi zamani bol bulduk 1 ay gidebilecegimiz bi yer. hizli olmasi falan gerekmiyor. email bakabilelim, bi iki sayfaya girebilelim yeter.

bu durumda en ucuz interneti ariyorum, hangisidir acep? tesekkurler.
0
terp
(17.06.08)
dial up
0
im2shy
(17.06.08)
şimdi numarası 200'lü bir şey oldu ama 146'dır bu durumda en ucuzu. dial up bağlanırsınız, telefon faturanıza gelir. her halükarda 1 aylık adsl ücreti olan 29 lirayı geçmez.

bizim gibi ballıysanız komşu wireless'ı bulabilirsiniz :)
0
kibritsuyu
(17.06.08)
146 tabii en mantıklısı bu durumda ama 146 değişti yeni numarasını bulmak lazım :)
0
alkolik imam
(17.06.08)
200 3 146.
0
dodocan
(17.06.08)
@everibadi: bu 146 pahaliya patlamiyor muydu? onu dusunmustum ama dial up pahaliya patliyor kazik gibi ibareler kalmis aklimda?

bi suru wireless var ama hepsi sifreli...
0
🌸terp
(17.06.08)
evet 146 pahalıya patlıyodu 29 lirayı tabi ki geçer normal bi kullanımda bile..
0
prodeq
(17.06.08)
146 $u sıralar ne durumda bilmiyorum ama yaklaşık 2 ay önce 2 MB'lik bi dosyayı indirebilmek için 1.5 saat beklediğimi biliyorum.Bu varsayımdan yola çıkarak 146'dan bağlandığınızda en basit web sitelerini bile görüntüleyebilmek,mail atabilmek için dakikalarca bekleyeceğiniz yere,Dial Up sistemiyle işinizi kısa süre içerisinde görebilmeniz byte+zaman bileşkesini dahilinde sizin için daha "ucuza" maal olacaktır.
0
thelepermessiah
(17.06.08)
1,5 sene evvel 40 lira yamultmustu beni. cep telefonundan internete girin daha ucuzdur eminim.
su adreste ucretlendirmesi mevcut; www.turktelekom.com.tr

6,4 kurus dk'dan 1 saatte 3,84 ytl girer ustelik oiv dahil degil.

edit: eskiden cepten internete girmek ne guzeldi, behey simdi feci kaziklakmis 146'yla fazlasiyla yarisir. masallah yani.
0
entrapmen
(17.06.08)
cep telefonunu modem olarak kollunmayı biliyorsan ben yazın turkcell gprs paketi kullanıyorum.

maillerini outlook ile önceden boyutunu görüp sadece yazı içeren mailler okuyup yollayacaksan ve gireceğin sayfalar ekşi sözlük, facebook, sade bloglar gibi basit sitelerse, resimleri indirme seçeneği de aktif, haftada 50 mb fazlasıyla yetiyor bana

ücreti haftalık 25 kontör. 1000 kontör yüklediğinde aylık 12 ytlye falan geliyor.
0
efruz
(17.06.08)
smile adsl nin yazlıklar için 1 aylık 3 aylık gibi bağlantıları mevcut. ama durumunuzu göz önüne alırsak vereceğiniz ücret değmeyebilir.
0
etna
(17.06.08)
(12)

14 trilyonun Aylık faizi

flawless victory
Ortalama ne kadar olur?
Ortalama ne kadar olur?
0
flawless victory
(30.05.08)
%16 civari gördüğüm kadari ile aylık faiz oranlari yamuluyor da olabilirim. deli para be :) 2 trilyondan fazla mi ediyor ne
0
palyacopapi
(30.05.08)
www.tcmb.gov.tr
yüzde 15,16,17 civarı gibi değişiyor, bankadan bankaya.
0
baldur
(30.05.08)
150 bin ytl gibi bir şey eğer aylık yaparsan.

sube.garanti.com.tr

burdan daha çeşitli şekilde vakit geçirebilirsin.

o değil, bugün yatırayım yarın çekeyim dediğin zaman bile 5000 ytl küsür veriyorlar. gnvoıreodsagkfc

ayrıca o kadar paran olduğu zaman bu kağıtta yazılandan daha yüksek bir faizde alabilirsin.
0
os
(30.05.08)
Faiz oranının ne olduğu bilinmeden, hesaplamak zor olur. Aslında basit bir formulü var.
yıllık faiz oranını biliyorsanız çok basit.
Formül;
(-anapara- x -yıllık faiz oranı- x -faiz işleyecek gün-) / 36000
farzedelim ki, yıllık faiz oranı %29 olsun, bir aylık faizi şu şekilde hesaplıyoruz;
(14.000.000 x 29 x 30) / 36000 = 333.338.33333333333333333
yani bir aylık faizi 333.338 YTL yaptı, vay mına koyim.

ama bak, eğer süper loto falan tuttuysa, gideriz senle beraber bankaları gezeriz onlar süper faiz oranları uygularlar. boru mu, 14 terelyön... :)
0
arpaci kumrusu
(30.05.08)
nasil faiz odemesi istedigine gore degisir..aylik odeme istersen 130K'dan fazla getirir, 3 aylik istersen 400'den fazla getirir..6 aylik biraz daha fazla duser ay basina. boyle yani..bizi de gorursun artik hesapladik o kadar:P
0
2pac
(30.05.08)
14 milyon ytl. x % 16 = 2.240.000 ytl. yıllık faiz eder. 12'ye bölersin, 186.000 ytl. yapar aylık. faiz oranı bankadan bankaya değişebilir, 14 miyon ytl.'yi gören "oouuuu efenim buyrun buyrun diye yalakalanıp faiz oranını abartabilir. vergisini de düşünce kabaca 150.000 - 180.000 arası bir şey yapar aylık. 3 aylık da yapsan, bir yıllık da yapsan, aylık alacağın faiz budur. ama birer aylık yaparsan her ayın sonunda bu faiz hesaplanıp paranın üstüne ekleneceği için bileşik faiz hesaplanır, biraz daha fazla faiz alırsın.
0
kibritsuyu
(30.05.08)
14 trilyonun varsa bankaya git, ben aylık xxx lira faiz istiyorum yoksa yatırmam paramı de, kabul ederler nasılsa. uğraşma faiz hesaplarıyla falan.
0
tiny axe
(30.05.08)
paranın miktarı ve vadenin süresi arttıkça oran da özelleşir; güzelleşir. bu yüzden kimse liste fiyatından hesaplamasın. ama bize getir sen; temizinden %20 yi zorlarız:)
0
seyuranto
(30.05.08)
onlara götürme bize getir :p yok yok onlara götür.

şu anda max %19.50'ler var aylık faiz (net %16.58, net getirisi 193,375ytl). haziran'da %20'nin üstü görülebilir piyasa sıkışmaya devam ediyor.
0
507
(30.05.08)
yüksek meblağlarda bankayla faiz pazarlığı yapabiliyorsun. bize 5 trilyon vericem ama yüzde 20 faiz isterim diye.

o kadar nakiti onlar deli gibi kullunıp kar edeceklerinden, kabul ediyorlar
0
efruz
(31.05.08)
isfiçre bankalarına gidin bence. burada yerler o parayı. hem neden banka faizine taktınız ki? gayrımenkul ws. seçenekleri ile daha fazla gelir elde edersiniz ki bunun için fazla bir rakam bence. oturup sadece ana paranızı bile harcamaya ömür mü yeter?
0
robinbook
(31.05.08)
Birkaç banka-şube ve gmy gezince 190-200 bin YTL arası olur net.
0
delikan76
(31.05.08)
(4)

zamanlı çekimde odak

efruz
şimdi karşımda bi manzara var, ben makinemi sabitleyip zamanı ayarlayıp deklanşöre basıcam ve geçip o manzarayı arkama alıp poz vericem.otomatik odak modunda ben yokken kadrajı ayarladığımda odak haliyle arkaya göre oluyor. peki 10 saniye sonra ben flu arka tarafmı net oluyor.yoksa son saniyede bana
şimdi karşımda bi manzara var, ben makinemi sabitleyip zamanı ayarlayıp deklanşöre basıcam ve geçip o manzarayı arkama alıp poz vericem.

otomatik odak modunda ben yokken kadrajı ayarladığımda odak haliyle arkaya göre oluyor. peki 10 saniye sonra ben flu arka tarafmı net oluyor.

yoksa son saniyede bana göre mi netliyor. denemeden sordum ama normalde nasıl oluyor bu iş
0
efruz
(28.05.08)
diyafram degerini tavan yapip tripod ile cekim yaparsiniz. her taraf net cikar. gerci nasil bir fotograf istiyorsunuz? hem siz hem manzara mi net olsun? eger manzara net olsun ise zaten düşük diyafram degerinde siz flu cikacaksiniz. siz net cikmak, manzaryi flu cekmek istiyorsaniz en guzeli manual odaklama.
ha siz kadrajda olmadan nasil odaklicaksiniz? ayni mesafedeki bi agaca, arabaya odaklayip o mesafede durun =)
0
theli
(28.05.08)
sanırım makinesine göre. kimi makineler otomatik odaklanmayı deklanşöre yarım bastığında yapar, tam bastığında da öyle kalır. yani manzarayı odaklar, önüne geçince sen flu çıkarsın, manzara net ama bu bir dslr'dir mesela. ai servo modu denen bir mod vardır, alet sürekli netleme halindedir. konu değiştikçe netler de netler. zamanlamada nasıldır bilmiyorum ama böyle özelliği olan bir makine ise önüne geçince sana netler, sen net çıkarsın arka plan da diyafram kısıksa net çıkar, değilse flu çıkar.
0
kibritsuyu
(28.05.08)
makinelerin büyük bir çoğunluğu geri sayma bittiğinde odak ayarlamasını yapıp öyle çekerler. eğer özellikle manuel olarak ayarlamadıysanız makine geri sayımı bittiğinde o an için en uygun odak ayarı ile çekecektir.
0
trick style
(28.05.08)
anlaşılmıştır. makine dslr, sanırım diyafram ayarlarıyla bir kaç denedikten sora daha iyi kavarayacağım.
0
🌸efruz
(28.05.08)
(18)

alışveriş merkezi yorgunluğu

uz
şöyle oluyor; mesela hayvan gibi spor yapıp bünyeye yüklendiğimde dahi bu alışveriş merkezlerindeki iki üç saatlik gezintinin sonunda hissettiğim bitkinliği, taban ve bel ağrılarını hissetmiyorum. mesela karfur, işte kamyon, cevahir,kapitöl... nedir bu yerlerin kendinden menkul kerametleri?genelde i
şöyle oluyor; mesela hayvan gibi spor yapıp bünyeye yüklendiğimde dahi bu alışveriş merkezlerindeki iki üç saatlik gezintinin sonunda hissettiğim bitkinliği, taban ve bel ağrılarını hissetmiyorum. mesela karfur, işte kamyon, cevahir,kapitöl... nedir bu yerlerin kendinden menkul kerametleri?
genelde isteksiz gezdiğimi not düşebilirim.
0
uz
(26.05.08)
algılarının sürekli açık olması, karşı cins, yeni elbise, arabam otoparkta, akbilim bitti, ulan bir de yemek mi yesem, üst kat mı alt kat mı, uf hatuna bak.
0
thefirstfbli
(26.05.08)
evet, algıların sürekli açık olması, duyuların devamlı çalışması devamında da benzeri olmayan beden yorgunluğu.

aslında temel esas şudur; dikkat edilirse bu gibi mekanlarda(mağaza, alışveriş merkezi) "pencere" yoktur, etraf tamamen sizin algılamanız gereken ürünlerle bezelidir. sabahın köründe de girseniz, akşam vakti de olsa ışıklar deli gibi yanmakta, size zamanı hatırlabilecek etkenler(güneş ışığı, hava karartısı vs.) engellenir. zamanın nasıl geçtiği farkedilemez. dediğim gibi, temel esas müşteriyi içerde tutmak, algısını sürekli açık tutmaktır.

nihayetinde, zamanın nasıl geçtiğini farketmeyen algısı sürekli açık (potansiyel)müşteri bişey alsa da almasa da deli gibi gezer ve yorulur..
0
crayze horse
(26.05.08)
o tur binalarin yogun sekilde elektrik kablolandirilmalarindan kaynaklandigini saniyorum. hatun kismisi disinda bildigim herkeste goruluyor bu ve dogal.
0
sethi
(26.05.08)
bunu ben de cok dusundum. misal ayakkabi alcam. sadece o katta geziniyorum ve kafam cok karismiyor. hooop bakiyorum vitrine begenmiyorum, yurumeye devam vs.. simdi bu sekil 2 saat gecirince, istiklal'de 2 saat yurumem gibi olmuyor, cok daha yorucu. o sirada kiza, oglana da bakmiyorum, aklimda ayakkabi disinda baska bi sey yok. ama delicesine yorgunluk.. neyse duyguyu vermisizdir sanirim, ornegi cok uzattim.. iste dudun dusun neden vs derken suna kanaat getirdim. 2 ihtimal daha dogrusu:
1. temiz hava, oksiyen yok ortamda. yani ortamdaki hava klima, havalandirma gibi cihazlarla saglaniyor. tamam kulelerde de boyle ama ordaki insanlarda fiziksel atraksiyon yok, genelde masa basi.
2. alisveris turunda yurumek kadar sabit ayakta da cok dikiliyoruz. yurumeye oranla ayakta oylece dikilmek daha yorucudur derler.
bunlar benim sallamalarim, sizinkileri de merak etmekteyim.
neden?
0
pyro clustic flow
(26.05.08)
Temel sebep havanın temiz olmaması, yüksek karbondioksit oranı yorgunluk ve başağrısı yapıyor...
0
crown
(26.05.08)
isbu fikirlerin herhangi deneysel yapilandirilmasi bulunmamakta, tamamen sahsim uzerindeki gozlemlerime dayanmaktadir.

ben de cosmicstring'in fikrine benzer dusunuyorum. ornegin ben normalde oldukca hizli yuruyen biriyim, yurumeyi de cok severim. fakat alisveris merkezi turevi yerlerde insanin dikkatini ister istemez ceken bir cok etkenden oturu, bacak kaslarimizin alisilagelmis hareketlerden farkli ve duzensiz harekete maruz kalmasi sonucu bitap dusuyor olmasi kuvvetle muhtemel.
0
coldbound
(26.05.08)
akustik sorunununda büyük etkisi var. bu tarz yerler genelde bu gibi hesaplar devreye katılmıyo sanırsam.
0
la grande
(26.05.08)
ama bi kapalıçarşıda, bi külliyede, eski yapılmış müzede saatlerce gezilse böyle yorulmuyor. mimari olarak da birşeyler var sanki. hava akımları ferahlık da önemlidir.
0
efruz
(26.05.08)
sesten oluyor devamlı bi uğultu var, boşken git çok yorulmazsın.
0
sourlemonade
(26.05.08)
bi koşu gittim denedim, yorulmadım. bence psikolojik olabilir, 'yorulmam gerek...yoruldum...hmm sorun ne ola ki' gibi.
0
alchemistt
(26.05.08)
@alchemistt: :) ama bahsi gecen 20 dakkalik bi sure degil. gecirelen sure ve hissedilen yorgunluk oraninin diger ayni sureli aktivitelerde vuku bulmamasi ya da yorgunlugun daha cok olmasi.
0
pyro clustic flow
(26.05.08)
ben alışveriş merkezine girer girmez başlıyor bu yorgunluk. oradaki ışık kirliliğine bağlamıştım ben de. gündüz gittiğinizi varsaysanız bile etrafta gözünüzü kamaştıracak ve yoracak kadar fazla aydınlanmış nesne oluyor.
0
nihilanth
(26.05.08)
isteksizlik, tüm sayılan faktörleri 3 ile çarpıyor da ondan.

hep erkekler yoruluyor, niçün? hiçbir erkek 1 saatten fazla alışveriş merkezi gezmek istemez de ondan. bir tane hatun bulun "ay ben de çabuk yoruluyorum" diyen, torunlarımı keserim. keza hatun kişiyi alakası olmadıgı bir ayaklı şova götürün (autoshow vb). o da aynı fiziksel ve mental sonuçlarını dillendirecektir.
0
507
(26.05.08)
aynı mevzuyu her alışveriş merkezine gittiğimizde tartışırız.evet bir hatun kişiyim,alışverişin de hastasıyım lakin yok efendim en fazla 1 saate (misal ankamall denen ucubik yerde 1 katta) yoruluyorum. ayrıca yoğun bir göz ağrısı da yapıyor. elektronik mühendisi arkadaşa sorduk,hani bu alttan üstten kablo geçiyo ondandır,elektromanyetik alan sonuçta diye. kanıtlanmamış bir şeymiş bu da(yine de çok emin değilim tabi kendisinin görüşünden de :P ). yine en mantıklısı havalandırma sorunu ve ikide bir durmak olabilir bu ayak diz bel ağrısının.
0
kanuniye
(27.05.08)
alışveriş merkezi yerine, kalabalık bir yerde, mesela pazarda da deneseniz, aynı sonucu alırsınız, kalabalığı yarmadan, başkalarının temposunda hareket etmekle ilgili galiba, sürü içinde hareket eden davar gibi ayıptır benzetmesi, hele hele pazarlarda, üzerinize sürtünen muhtelif teyze organları da oluyor, göğüs olsun, kalça olsun, onlardan kaçacağım derken telef oluyor insan.
0
cedilla
(27.05.08)
benim de bi teorim var (çok mutluyum)

taban farkı, alış veriş merkezlerinin tabanları dümdüz ve kaygan, dışarıda böyle değil, ayaklarımız hep aynı şekilde yere basmaktan da etkileniyor olabilirler çünkü söz konusu yorgunluk benim hep ayak bileklerimde başlar bundan olduğunu düşünürüm... tabi yanlış düşünüyor da olabilirim...
0
huzursuz
(27.05.08)
işte çözüm: :D

www.coolest-gadgets.com

Bir de sevdiğin kişilerle, arkadaşlarınla gidince daha zevkli...
0
ermanen
(27.05.08)
renkler. parlak ve değişken renkler insanı felaket yoruyor. çok parlak ve sürekli değişen renkleri olan bir kısa filmin montajını yaptıktan sonra günlerce yorgun hissettiğimi hatırlıyorum.
0
s e ff a f
(27.05.08)
(3)

Kaca gider bu laptop?

entrapmen
Elimde ogretmen kampanyasindan alinma bir laptop var. Exper cikartmali Asus A3n (a3000)1.6 ghz centrino islemci40 gb hdd128 mb paylasimli ekran karti512 mb ramcombo dvd/cdwriterkirigi cikigi yok. kapagin uzerinde hafif (gercekten hafif) cizikler haricinde cizigi yok. kutu icerigi falan her seyi duru
Elimde ogretmen kampanyasindan alinma bir laptop var. Exper cikartmali Asus A3n (a3000)

1.6 ghz centrino islemci
40 gb hdd
128 mb paylasimli ekran karti
512 mb ram
combo dvd/cdwriter

kirigi cikigi yok. kapagin uzerinde hafif (gercekten hafif) cizikler haricinde cizigi yok. kutu icerigi falan her seyi duruyor.
bataryasi sifir sayilir neredeyse. gecen gun adaptoru calismamaya basladi (murphy yasalari on), adam gibi bir fiyata gidecegini dusunursem 50 ytl bayilip adaptor alacagim.

benim aklimdan gecen rakamlar 550 ytl civari. siz ne dersiniz? kaca gider bu alet? gittigidiyor esek gibi komisyon aldigindan elden satmaya calisacagim, forumlarda da genelde pic edilecek biliyorum o yuzden once burada sorayim dedim.
0
entrapmen
(26.05.08)
max 350-400 ederi...
0
katafalk
(26.05.08)
o bilgisayarların ömrü cok uzun değil, almak isteyen birini bulunca alıcının vereceği rakama biraz daha eklemeye çalışıp elden çıkarmaya çalış bence
0
efruz
(26.05.08)
350 ye alıcı çıkarsa düşünmeden sat derim.
0
alkolik imam
(26.05.08)
(7)

youtube'dan link verirken....

esreverdaer
sözlüğe link verirken büyük küçük harf dönüşümü oluyor haliyle. bunu nasıl aşıyoruz? embed den kopayalayınca oluyor mu? embed kısmında da büyük harfler var. biri açıklasın bir zahmet. ayrıca bu konu sözlükte niye yok acaba? aradım bulamadım.
sözlüğe link verirken büyük küçük harf dönüşümü oluyor haliyle. bunu nasıl aşıyoruz? embed den kopayalayınca oluyor mu? embed kısmında da büyük harfler var. biri açıklasın bir zahmet. ayrıca bu konu sözlükte niye yok acaba? aradım bulamadım.
0
esreverdaer
(24.05.08)
tinyurl.com
getir.net
gibi adreslerde çözümü mevcut.
0
cyberpunk
(24.05.08)
@cyberpunk sagol. bu guzel bir cozummus ancak diger suserler boyle yapmıyor. verilen linkler www.youtube...seklinde. bunun baska bir yolu daha olmalı. sırf merakımdan soruyorum. yoksa sizin verdiginiz yanıttaki siteler işimi rahatlıkla gorur.
0
🌸esreverdaer
(24.05.08)
abi walla ben hic degisiklik yapmadan kopyala-yapistir yapiyorum youtube linki verirken. dikkat edersen link gozukurken kucuk harflerle gozukuyo, ama tiklayinca esas linke gidiyo, buyuk harfli olanina yani. html ile ilgilenenler daha detayli bilir <a href> gibi biseyler vardi, tam bilmiyorum gerci ben.
0
osuruklu
(24.05.08)
eskiden büyük harfle çıkıyordu linkler sözlükte. sonra srıf büyük harf yazabilmek için suistimal edilince değiştirildi. ama kodlarda büyük harf olarak duruyor tabi
0
efruz
(24.05.08)
bir şey yapmanıza gerek yok. sadece entrynin görüntüsünde küçük harfe dönüşüyor. yani aslında linkteki harfler küçülmüyor. entry girildikten sonra çıkan küçük harfli link görüntüden ibaret. tıklandığında büyük harfli haline gidiyor.

denemek için youtube linkini entry olarak girdikten sonra mouse ile linkin üzerine gelip browser'ın altında gözüken adrese bakın. veya edit yapın entry'i, büyük harflerin hala durduğunu göreceksiniz.
0
kibritsuyu
(24.05.08)
kibritsuyu acıklamış ben de şöyle bir örnek vereyim. biri copy paste yaptı veya yazarken el alışkanlıgı bazı harfleri buyuk koydu siz onu ordan kopyalayıp not defterine yapıstırın hangisi buyuk hangisi kucuk görebiliyorsunuz. bu mantıkla da youtube linklerinden sorun cıkmıyor. yani sadece gorunuste kucuk onlar:)
0
rurouni
(24.05.08)
bir de mesela sen izledin videoyu, arkadaşına yollayacaksın linki di mi? işte o zaman entrydeki link copy paste yapılırsa yalan oluyor, bağlantı konumunu kopyala yapmak gerekiyor (mozilla evet)
(bi anlık dalgınlıkla yapmıştım ben şahsen)
0
supergirl
(24.05.08)
(5)

körlük

efruz
bir öğrencim dersin ortasında birden göremediğini söyledi. boş bakışlarının ve panikli ağlamalarının arasında hastaneye götürdük. damla ve serum aldıktan baya bi sonra görmeye başladı.fazla teknik olmamak kaydıyla nedir bu durum, stresten dediler ama fizyolojik olarak nedir. olağan mıdır, kalıcı has
bir öğrencim dersin ortasında birden göremediğini söyledi. boş bakışlarının ve panikli ağlamalarının arasında hastaneye götürdük. damla ve serum aldıktan baya bi sonra görmeye başladı.

fazla teknik olmamak kaydıyla nedir bu durum, stresten dediler ama fizyolojik olarak nedir. olağan mıdır, kalıcı hastalığı var mı, bundan sonra ne yapılabilir
0
efruz
(23.05.08)
soruna tam cevap olmayabilir belki ama ben şöyle bir durum yaşadım. açlık sebebiyle tansiyonum düştü gözlerim önce karardı sonra da görmez oldum. yaklaşık bir dk sürdü körlüğüm, sonra düzeldi. böyle bir durum da gerçekleşmiş olabilir.
0
susannah
(23.05.08)
evet tansiyonla alakalı. benim de aklıma gelmişti, kan şekeri düşmesi sanırım. daha çok merak ettiğim bunun kalıcı etkisi olabilir mi
0
🌸efruz
(23.05.08)
entrynizi okudum da doktorun yaptigi tam bir angutlukmus; hastanin numara yapip yapmadigi ogrenmek icin goze hareket eden spiral gibi bir sey yaklastirilir. eger goz bunu goruyor ve algiliyorsa gozbebekleri buyur/kuculur/odaklanir gozunu kirpar vs. kisacasi tepki verir. ama sizin doktor "numara yapmiyorsun degil mi , eki eki" diyecek kadar piskinmis.

sozluk.sourtimes.org


sorunuzla ilgili olarak ise kesinlikle doktora gorunup sebebini hasta oyle ogrensin diyecegim ama doktorlarin durumu da sizin orneginizde goruldugu gibi malum. bunun bir suru nedeni varmis

www.medhelp.org

(bkz: gecici korluk)
0
egotm
(24.05.08)
"ms" hastalığı belirtileri olabilir.ms hastalığı bir arkadaşımda var. abi duruyo çocuk herşeyi sağlam birden abi sol gözü yüzde 95 görme kaybına uğruyo sonrada öteki falan filan... araştırın.
0
omer460
(24.05.08)
hımm ilginç bir durum...

yalnız bu durumun ayırıcı tanısındaki hiç bir hastalık izole körlükle gitmiyor, yani geçici körlük yanında başka belirtiler de olması gerekir, organik bir sebep bulmak için.

sadece burda anlatılandan çıkarabildiğim sorunun konversiyon olduğu yönünde. yani psikolojik stresin bu şeklide kendini göstermesi. yaygın bir yanılgı, hastanın bunu bilinçli olarak yaptığıdır, ancak öyle değildir. hastanın elinden başka bir şey gelmez.

serum ve damla da doktorun bu tanıyı koymuş olduğunu gösterir gibi, placebo denir, acilde çok hastaya, aslında bildiğiniz steril tuzlu su olan serum yapıp, düzeldikten sonra psikiyatriye yönlendirmişliğim vardır.

ek belirtiler durumunda, kaslarda, gözlerde istemsiz atmalar,baş ağrıları vb olabilir, bir nöroloğun görülmesi ve kontrastlı kafa mrı sanırım iyi bir seçenek olur, hayatı tehdit edebilecek bir durumu dışlarsınız en azından, tanıyı tam koyamasanız da..

onun dışında sadece tanı koymak için gereksiz tıbbi müdahalelerden da kaçınmak iyidir, "psikolojik dedi tohtur, angut bakmadı bile" yaklaşımı ile son seçeneğe kadar doktor doktor gezerek zorlamak kötü sonuçlar verebilir.
0
kara kadife
(24.05.08)
(7)

yatak aticam cope ama?

pyro clustic flow
olur mu? copun kenarina cift kisilik yatak ve baza biraksam belediye kulagimi ceker mi? cope atamiyorsam nasil kurtulabilirim ki bundan? not: baza kasasiz, o yuzden cok kullanisli degil ama isteyen olursa diger hibe esyalarimin listesiyle ekliycem buraya bir kac gune. iyi aksamlarsu detaylari da ekl
olur mu? copun kenarina cift kisilik yatak ve baza biraksam belediye kulagimi ceker mi? cope atamiyorsam nasil kurtulabilirim ki bundan?
not: baza kasasiz, o yuzden cok kullanisli degil ama isteyen olursa diger hibe esyalarimin listesiyle ekliycem buraya bir kac gune. iyi aksamlar
su detaylari da ekleyeyim: yatak eski ve cikmayan kopek ayak izi lekeleri var ustunde. pis zannedilecegi icin alan olmayacaktir diye tahmin ediyorum ve atilacak koordinat cihangir, yani birilerini sikayet etmekten baska eglencesi olmayan bir suru pencere gulu komsum var.
0
pyro clustic flow
(23.05.08)
emin olun belediye görevlilerinden önce onları oradan alan birileri çıkar. hiçbir sorun olmaz. isterseniz evi atın oraya o derece. attım oradan biliyorum :)
0
teritori
(23.05.08)
eminim yakınlarda bi huzur evi yada kimsesizler yurdu vardır..orayla bi gorussenız.onların kamyonetlerı falan oluyo.gelip alırlar evınızden..
0
isott
(23.05.08)
abi yok mu bulunduğun şehirde öğrenci adamlar çıkar elbet taliplisi bir sor soruştur etrafına gelsinler alsınlar kullansınlar yazıktır çok hasarlı değilse! (öğrenci olduğum çok mu belli oluyor)
0
SoLfej
(23.05.08)
@solfej: yataktan kurtulmak icin cok vaktim yok ve de ogrenciler yerlesmis durumda, yeni gelenler henuz ev tutmadi vs vs.. bu nedenlerden dolayi cevremde binlerce ogrenci olsa da almak isteyen birilerini bulmam kolay degil. dedigim gibi goruntusu pek ic acici degil, almak isteyen olmaz o nedenle kurtulmanin caresine bakiyorum ama cevaplari okuduktan sonra aklima geldi. belediyede calisan bir ogrencim var, eve gelip bu tip esyalari alip, tamir edip ihtiyac sahiplerine veriyorlar. onu bir arayayim bakalim. hepiniz cok sagolun.
0
🌸pyro clustic flow
(23.05.08)
groups.yahoo.com adresinde bir mail grubu var, böyle eşya hibe ile ilgili, orda duyur gelir alır ihtiyac sahibi
0
efruz
(23.05.08)
geçen gün belediye işçileri üç kişilik koca çekyatı çöp arabasına attılar. alet de çatır çutur içine aldı koca çekyatı. ankara burası ama orada da atabilirsiniz yani bir şey olmaz.
0
kibritsuyu
(24.05.08)
biz izmirde bir çekyatı gündüz vakti sokağa atmıştık. 15 dk. içinde paramparça ettiler herbişeyini söktüler aldılar. pirana gibiydiler. hatta daha sonra aynı mahalde tek başıma fazla sabit durmadım. bu iş evka civarında oldu(bucadaki).
boş bulduğun arsaya bırak.ya da yeterli gördüğün genişlikteki herhangi bir alan da olur.
0
elseif
(24.05.08)
(6)

yine iki ayrı soru

kibritsuyu
1. reklamlar esnasında niye kanal logosu silikleşiyor, değişiyor, farklı ve küçük bir hal alıyor. reklam kuşaklarını yine anlarım da program devame derken çıkan bant reklamlarda da böyle bu?2. dolmuşa ayakta yolcu almak yasak normalde. hatta niye bilmiyorum ama oturan yolcu sayısı da 14 ile sınırlan
1. reklamlar esnasında niye kanal logosu silikleşiyor, değişiyor, farklı ve küçük bir hal alıyor. reklam kuşaklarını yine anlarım da program devame derken çıkan bant reklamlarda da böyle bu?

2. dolmuşa ayakta yolcu almak yasak normalde. hatta niye bilmiyorum ama oturan yolcu sayısı da 14 ile sınırlanmış durumda (ankara). yani 3 koltuk daha eklemek de yasak.

sorum bu değil. kimi dolmuşçular tıka basa ayakta yolcu ile polisin önünden geçerken bugün bir tanecik, o da tekerleğin üstüne bağdaş kurarak oturmuş olan yolcu yüzünden ceza yedi bindiğim dolmuş. niye lan? niye kimisi tıka basa dolu dolmuşla polise göstere göstere geçiyor (çöktürtmüyor bile), kimi koltukta değil de tekerleğin üstünde bağdaş kurup oturan bir tanecik yolcu yüzünden ceza yiyor? kötü kokular geliyor burnuma.
0
kibritsuyu
(23.05.08)
1- rtük'e bildirilen iki logo vardir. bunlardan biri kanalin sürekli kullandigi logo, digeri ise reklamlarda kullanilan logodur. akartbant, reklam kusagi, altyazi ne olursa olsun bu durumlarda reklam logosunun kullanilmasi zorunludur. yoksa göte girebilir.
0
trimpot
(23.05.08)
1- Kanunlarda, reklamların programdan ayrılması zorunluluğu vardır. yani bir reklam yapıyorsanız bunun reklam olduğunu bir şekilde belli etmek zorundasınız.
0
babatema
(23.05.08)
2. nüfus çok fazla, sefer sayısı az, dolmuşcuların kazandığı para az, dolmuş sayısı az. bu gibi sebepler yüzünden yasanın uygulanması imkansıza yakın. polisler de birini kurban ediyorlar o kadar.
0
baldur
(23.05.08)
1- reklam veren firma tam ekranı kullanır her pikselden istifade eder parasını verdiği için. kanal logosu ürünün reklamına mani olabilir. o yüzden silik oluyor ve reklamcı tam ekranı verimli kullanıyor.

2- bu yasak ama uygulanmasını trafik de istemez cünkü o kadar yolcu taşınamaz. soförler taşır, polisler formaliteden ceza keser. zaten dolmuşçular fazla fazla parasını çıkarmıştır taşıdıkları fazla yolcudan. ceza kesme standart iş hatta. polis ceza kesecek, abi sabah kestiler diye fişini gösteriyordu. kesilmeyenlere kesin manasında
0
efruz
(23.05.08)
2- polislere bu gün atıyorum 1000 ytl ceza kesin diyorlar onlarda kesip gerisini bırakıyorlar.
0
darknum
(23.05.08)
ama öyle değil arkadaşlar. kimi dolmuşçular kesinlikle ayakta almıyor, ola ki aldıysa ya da kapı kapanırken aradan sıyrılıp binen oluysa falan da polis görünce tam siper yere oturtturuyor. ama kimi dolmuşçular da polisin önünden geçerken ceza yemeyeceğinden o kadar emin ki ne yolcuyu yeme çömelttiriyor, ne ayakta yolcu alırken "tamam abi binmeyin, ayakta yasak" falan diyor. tıkış tıkış doldurup polisin gözüne baka baka geçiyor. olsa olsa aralarında "gün içinde bir kere ceza yiyen ne yaparsa yapsın bir daha ceza yemez, öncekinin makbuzunu gösterince yırtar" gibi bir anlaşma var ki bu kadar rahatlar. yani bilemiyorum.
0
🌸kibritsuyu
(24.05.08)
(3)

sürücülerin açılış şeklini registry den ayarlamak

buzkran
küçük bir hata yaptım.dosya türlerinin hangi programlarla açılacağı ayarlarıyla oynarken, yanlışlıkla sürücüler için yeni bir open komutu yarattım. işin kötüsü, sürücüler için tanımlanan değerler silinemiyor.şimdi her sürücüye çift tıkladığımda sürücü yeni bir pencerede açılıyor.bunun kaydı registry
küçük bir hata yaptım.
dosya türlerinin hangi programlarla açılacağı ayarlarıyla oynarken, yanlışlıkla sürücüler için yeni bir open komutu yarattım. işin kötüsü, sürücüler için tanımlanan değerler silinemiyor.
şimdi her sürücüye çift tıkladığımda sürücü yeni bir pencerede açılıyor.

bunun kaydı registry de hangi anahtarda bilen eden varmı?
0
buzkran
(22.05.08)
virüs bulaşmıştır sürücülere. gizli dosyaları ve sistem dosyaları göster diye işaretle. sürücülere girip autorun.inf dosyalarını sil.
0
efruz
(22.05.08)
spybot search an destroy kur. tarat
o bu değişikliği zararlı değişiklik olarak görecektir.
iptal eder.
0
godless frog
(23.05.08)
yardım için saol godless frog
0
🌸buzkran
(23.05.08)
(2)

[ yazılım ] Screen Capture

enola gay
Screen Capture için kullanabileceğim en iyi yazılım hangisidir? Fotoğraf değil de video olarak. avi formatında ve sıkıştırılmış olması mümkün mü? ayrıca görüntüyü anlık olarak istiyorum.. yani real time. camtasia duydum fakat daha iyisi varsa öneri alabilirim
Screen Capture için kullanabileceğim en iyi yazılım hangisidir? Fotoğraf değil de video olarak. avi formatında ve sıkıştırılmış olması mümkün mü?

ayrıca görüntüyü anlık olarak istiyorum.. yani real time.

camtasia duydum fakat daha iyisi varsa öneri alabilirim
0
enola gay
(21.05.08)
camtasia iyidir. eğer e-learning amacıyla filan kullanılacaksa kaftanı hazır biçilmişi de var macromedia captivate
0
babatema
(21.05.08)
snag it klasiklerdendir
0
efruz
(21.05.08)
(14)

laptop klavye temizligi

nussschnecke
bir yil önce aldigim laptopumun klavyesi tutukluk yapmaya basladi. space bar ve 'n' harfi yapisir gibi oluyor ve ancak sert bir sekilde vurunca yaziyor. garanti de sadece bir yillikti. bir arkadasim kulak karistiracagiyla aralari temizlememi önerdi. daha cok zarar veririm diye cekiniyorum fakat bir
bir yil önce aldigim laptopumun klavyesi tutukluk yapmaya basladi. space bar ve 'n' harfi yapisir gibi oluyor ve ancak sert bir sekilde vurunca yaziyor. garanti de sadece bir yillikti. bir arkadasim kulak karistiracagiyla aralari temizlememi önerdi. daha cok zarar veririm diye cekiniyorum fakat bir seyler yapmam gerek. ne yapabilirim? kürdan gibi bi seylerle temizlesem zarar verir mi?

edit: acip temizleyebilirsin falan diycekler icin diyorum; bilgisayardan cok az anlarim, bilmedigim seyi yapmaya calismam da bozmam da.
0
nussschnecke
(20.05.08)
ben sertçe üflüyorum yanlardan. olmadı teknik servislerde vakumlar var birisine götürsen iki dakkada silip süpürür ne var ne yoksa.
0
babatema
(20.05.08)
ters çevirip hafiften klavyeyi tokatla ne var ne yok düşer ben öyle yapıorum ;)
0
SoLfej
(20.05.08)
üfle, vakumlat,ters çevir hafifçe tokatla :)
not:alıntıdır bkz: @babatema ve @solfej :Pp
0
omer460
(20.05.08)
tokatlama! klavye değil bu, notebook, unutma!...
0
dilemma of subscribtionability
(20.05.08)
yapışıyorsa tokatlamak, üfürmek falan yaramaz işe. çek çıkar tuşu, kolanyalı pamukla temizle altını, korkma!..
0
metox
(20.05.08)
yapışmasının çözümünü bilmiyorum da, çok fazla yaklaştırmadan elektrik süpürgesiyle ne var ne yok çıkarabilirsin. ben öyle yapıyorum...
0
kirk karaktere sigmayacak adam
(20.05.08)
tokatlama ama salla:D
0
baldur
(20.05.08)
@ahali, tokatla espriydi şöyle tuşlara basarcasına şefkatle demek istemiştim yada ne bileyim hafiften demek yerine hafifçe demek daha doğru olurdu. "azcık dayaktan kimseye zarar gelmez."

ayrıca tuşları sakın çıkarma derim elinde kalabilir. sonra tuşsuz yazarsın vicdan azabı çekersin. elektrik süpürgesi çok mantıklı. 2000w'la çektin mi (tuşlar sağlamsa) heralde güzel olur. şimdi bizim evde süpürge yok ya yani 10w bile yok onun için hiç temizlerken aklıma gelemezdi bu. ben hep ilkel hep ilkel. teknolojiden faydalanmak lazım tabi. kolay gelsin.
0
SoLfej
(20.05.08)
piyasada (muhtemelen office1superstore da) bulabileceğin basınçlı hava temizleyicileri var. Bunlar genellikle şiko tipli tüpler olup. Ucunuz ince pipetler takılabilen cinsten aletlerdir. Ucuzdurlar. Klavyene dokunmadan müthiş bir hava basıncı ile içinde ne pislik varsa uçurur. Örnek resim linkini aşağıda verdim:

www.amazon.com
0
Dracool
(20.05.08)
tuslari kaldirsam cikiyolar mi yani? hatta sonra geri bile takilabiliyolar, öyle mi?
0
🌸nussschnecke
(20.05.08)
ben çıkarmıştım tuşları tek tek temizlemek için. ama çıkarırken minik plastik tırnakları kırmışım. beş altı tuşu takamadım böylece. sonra komple klavyeyi değiştirdim. bi de laptop klavyesi daha pahalı oluyor. dikkatli ol derim.
0
kirmizi gul demet demet
(20.05.08)
tuşları sökme, takması çok zahmetli ve plastiklerin kırılma ihtimali çok yüksek
özellikle enter tuşu takmak saat tamiri gibi hassasiyet istiyor

sonra takıldığındna aynı randıman bile olmuyor bazen. o yüzden en iyi çözüm hava üfletmek. tüple iyi olur
0
efruz
(20.05.08)
basim dönene kadar üfledim, kenarlari kürdanla temizledim, süpürgeyi hafiiifce üstünden gecirdim:) suan pek sorun yok gibi... ilgi ve alakaniza tesekkür ederim.
0
🌸nussschnecke
(20.05.08)
bildiğin saç kurutma makinesi.
0
radikalherif
(21.05.08)
(4)

gelinlik

SoLfej
gelinlik nerden icat olmuştur?"gelinlikler eski romada sarıylardı. orta cagda rengi değil kumasın kalitesi onemliydi. beyaz gelinlik adetinin yaygınlasması 16. yüzyılda oldu. kraliçe victoria'nın gumuşi renkte gelinlik giyilmesini emreden kraliyet kuralına karsı gelerek beyaz gelinlik giymek istemes
gelinlik nerden icat olmuştur?

"gelinlikler eski romada sarıylardı. orta cagda rengi değil kumasın kalitesi onemliydi. beyaz gelinlik adetinin yaygınlasması 16. yüzyılda oldu. kraliçe victoria'nın gumuşi renkte gelinlik giyilmesini emreden kraliyet kuralına karsı gelerek beyaz gelinlik giymek istemesinden sonra gelinlikler bu zamandaki renklerini aldılar."
(irie, 01.01.2003 14:26)

bu arkadaşımızın dediği ne kadar doğrudur. aslı nedir? ne değildir?

edit : bu arada bir yerde türk toplumundan dünyaya yayılmıştır gibi bir iddaa var hatta hatta "beyaz kumaştan gelinliği ilk kez 1898'de kemalettin paşa ile evlenen ii. abdülhamid'in kızı naime sultan giydi." denmiş. çok merak ettim hakkaten.
0
SoLfej
(18.05.08)
copy paste


Çocuk annesine sormuş: 'Anne gelinlerin giysisi neden beyaz renkte?' Annesi cevaplamış: 'Beyaz renk masumiyetin ve mutluluğun sembolüdür.' Çocuk tekrar sormuş: 'Peki o zaman damatlar neden siyah giyiyorlar?'
Eski Roma'da gelinliklerin rengi sarıydı. Gelinler yine sarı renkte peçe takıyorlardı. Peçe evli ve bekar kadınları ayırt ediyordu. Ortaçağlarda ise gelinliğin rengi üzerinde pek durulmadı. Kumaşın kaliteli ve gösterişli olması daha önemliydi. Herkes en iyi elbiselerini giyiyordu, renk de herkesin kendi tercihine göreydi.
Beyaz gelinlik adetinin yaygınlaşması 16. yüzyılda olmuştur. Bu yıllarda kraliyet ailesi gelinlerinin gümüşi renkte gelinlik giymeleri gelenekti. Kraliçe Viktorya bunu reddetti ve beyaz gelinlik giymekte ısrar etti.
Bundan sonra İngiliz ve Fransız yazarlar, beyaz rengin masumiyetin simgesi olduğu konusunu işlemeye başladılar. O dönem
ahlakına göre bekaret evliliğin vazgeçilmez koşulu olduğu için beyaz gelinlik adeti tuttu. Evlenirken beyaz giysi giymek genç kızların bekaretlerini topluma ilan etmelerinin vasıtası oldu.
Gelinlikle ilgili bazı batıl inançlar da var. Bunlara göre gelinin gelinliğini bizzat kendisi dikmesi, damadın düğünden önce gelini gelinlikle görmesi, gelinin gelinliği düğünden önce giymesi uğursuzluk getiriyor.
Söz evlenmeden açılınca evlilik yüzüğünden de bahsetmek gerekiyor. İnsanların evlenince yüzük takmaları eski Mısırlıların inançlarına dayanıyor. Milattan 2800 yıl önce Mısır'da yaşayanlar dairenin veya halka şeklindeki cisimlerin, başlangıç ve bitiş noktalarının olmaması nedeni ile sonsuzluğu - temsil ettiklerine inanıyorlardı. Yüzük evliliğin sonsuza dek süreceğini simgeliyordu. Sonra bu inanç ve adet Romalılar vasıtası ile iyice yaygınlaştı. Kazılarda o devirlere ait çok ilginç evlilik yüzüklerine rastlanılmıştır.
Evlilik yüzüğünün sol ele ve sondan bir önceki parmağa takılmasının sebebi ise modern tıbbın gelişmesinden önceki devirlere ait yanlış bir insan anatomisi bilgisidir. O zamanlarda dolaşım sistemimizdeki ana damarın sol elimizde bu parmaktan başlayıp kalbimize gittiği sanılıyordu. Böylece buraya takılan yüzükler evli çiftin kalben bağlılığını simgeliyordu. Gerçi şimdi damarların nereden gelip nereye gittiği biliniyor ama bu da bir adet olarak kaldı.
0
efruz
(18.05.08)
yıllar önce (ki bu yıllar kaç olduğunu tama bilemiyorum, sadece çok çok eski zamanlarda) gelinliği rengi konusunda herhangi bir standart yokmuş. yalnız gelinler bir bakıma ailelerini temsil ettiklerinden çok göz alıcı olmaları istenirmiş. bu yüzden ortamdaki en dikkat çekici renk/kumaş kullanılırmış. koyu renklerin yanısıra deri gibi materyaller de kullanılırmış.
beyaz renk ilk giyenlerden biri Kraliçe Mary'ymiş (1558 yılında evlenmiş). beyaz giymesinin nedeni gelenek olması değil, kendi tercihiymiş. gelinliğin beyaz olması modası ise kraliçe Victoria'nın 1840'taki düğününden sonra ortaya çıkmış falan. daha sonra gelinler kraliçeyi onurlandırmak için hep beyazı seçmişler. ancak bizim topraklara nereden sıçramış bir fikrim yok. - bunlardan önce de gelinler siyah (yas tutmayı temsil ettiği için) ve kırmızı (fahişeleri temsil ettiği için) dışında her renk gelinlik giyerlermiş.

ancak mesela çin'de kırmızı gelinlik modaymış bir zamanlar, iyi şans getirdiğine inanılırmış.hindistan'da da yeşil ve kırmızı kullanılan renklermiş.

kaynak: wikipedia
0
luin 41
(18.05.08)
Bizim geleneğimizde gelinliğin rengi kırmızıdır. Beyaz gelinlik yakın zamanda bize gelen bir şey. Kırsalda halen kırmızı kullanılıyor sanırım.
0
386 dx
(18.05.08)
Merhabalar bizim düğün hikayemiz biraz klasik birazda hızlı :) biz eşimle liseden tanışıyoruz ama şöyle , ne onun benimle muhabbeti var ne de benim onunla sadece göz aşinalığı. Lisemiz bitiyor ve aradan seneler geçiyor bir gün arkadaş ortamında eşimin ismi geçiyor meğer askerdeymiş.

O günden aylar sonra ben tesadüf sosyal medyada ortak arkadaşlardan eşimi görüyorum tesadüfte o gün doğum günü :) ve ben onun doğum gününü mesaj atarak kutladım o da bana teşekkür etti ve böylece kapandı konuşmamız. İki gün sonra eşim bana yeniden yazdı ve biz konuşmaya başladık, konuşmaya başladıktan hemen sonra bir ilişkiye adım attık ve bu sıra eşim doğuda askerde. İlişkimizden iki ay geçti ve ben onu görmeye Türkiye'nin bir ucuna gittim ( ailemin bundan haberi yok tabiki ):)). Bu böyle aralıklarla devam etti .

Eşim daha sonra askerden geldi bizim ilişkimiz 2 sene olmuştu. Ben onu canımdan çok seviyorum ve tek dileğim onunla evlenmekti ama bir türlü evlilik adımı gelmiyordu yada bana öyle hissettiriyordu bilerek :).

Bir gün "akşam yemeğe gidelim" dedi ben yine her zamanki günlerimizden diye düşündüm, yemeğe gittiğimizde eşim lavaboya gitmek için kalktı, ben de oturmaya devam ettim yanıma bir bey geldi eğildi ve "Yağmur Hanım" dedi; "evet benim" dedim "bu çiçek sizin için" dedi. Şaşırmıştım eşimin ayarladığını hiç düşünemedim o an karta baktım eşimin adıyla beraber "seni seviyorum" yazıyordu :) daha sonra masaya geldiğinde ben öptüm ve sarıldım ona. Evlilik teklifi edeceğini tahmin etmeye başladım ama ortada ne yüzük vardı ne de teklif.. Biz yemeğimizi yiyip dışarı hava almaya çıktığımızda ben etrafıma bakıyordum ki eşim birden yüzüğü çıkarıp evlenme teklifi etti..:). İşte o an herşeye bedel ve asla unutmayacağım bir an çünkü onunda gözlerindeki mutluluğu görmüştüm. Tabiki kabul ettim.

Aradan bir ay geçti ailenle konuştun mu dedi ben de babamdan çekiniyordum, konuşamıyordum en sonunda konustum ve beni istemeye geldiler nişan söz derken sıra geldi düğün hazırlıklarına… İlk önce gelinlik modellerini incelemeyi tercih ettik, gittiğim ilk yer Dreamon gelinlikti. Gittiğimizde bizi sıcacık bir aile karşıladı, giydiğim ilk gelinliği beğenerek, içime sinerek aldım hala da severek bakıyorum gelinliğime.. Orada bana yardımıyla güler yüzüyle bir abla şefkatiyle yaklaşan Selin Hanım'a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. daha sonrada bana olan ilgisi, yardımseverliği, güleryüzlülüğü hep devam etti. Kendisine çok teşekkür ederim. İyi ki Dreamon’u bulmuşum Selin Hanım'la hala görüşmekteyim. Yine her hangi bir ihtiyacımda tek gideceğim yer Dreamon gelinliktir.
Bunun iki sebebi var; birisi kalite farkı, biri de bana gösterilen güleryüzdür... Daha sonraları eşim herşeyi bana bıraktı, ne beğendiysem alındı. Eşimi çok seviyorum, her şey dört dörtlüktü telaşımız evi tutuşumuz her seyde bir heyecan vardı daha sonra ev bakmaya gittiğimizde ben bir evi çok beğenmiştim ve erken olmasına rağmen eşim ben çok istediğim için o evi hemen tuttu. Sürpriz olmuştu benim için :) yavaş yavaş mutfak eşyalarım gelmeye başladı, eşimle beraber gece yarılarına kadar onları yıkadık resim çekildik. Hersey rüya gibiydi düğün gününe geldiğimizde heyecandan duvağımı kapamadan çıkmıştım :) düğünümüz de harikaydı rüyadaydım sanki eşimle beraber aileside mükemmel insanlar.

Düğünümüz bitti 8 buçuk aydır evliyiz ve çok mutluyuz eşimi hala ilk başladığımız günden beri çok çok seviyorum .. Bizim hayatımızda emeği geçen herkese, DreamON Ailesine, Selin Hanım'a ve bizimle ilgilenen herkese sonsuz sevgiler ve teşekkürler bizim düğün hikayemizde böyle işte herkese mutluluklar diliyoruz..:)"

www.dreamon.com.tr
0
fake
(18.10.18)
(4)

basucu eseri ile zamanın ötesinde entrylerin farkları neler?

serserisirin
mesela basucu eseri eksi oy alsa bile son oylananlarda gözükmüyor bizzat arkadaştan rica ettim. eksi oy attı basucuma ama neden işte insan merak ediyor. zamanın ötesinde bir entry oylanırsa gözüküyor. ya aslında ben bunların ne demek olduğuunuda anlamıyorumda. merak işte.
mesela basucu eseri eksi oy alsa bile son oylananlarda gözükmüyor bizzat arkadaştan rica ettim. eksi oy attı basucuma ama neden işte insan merak ediyor. zamanın ötesinde bir entry oylanırsa gözüküyor. ya aslında ben bunların ne demek olduğuunuda anlamıyorumda. merak işte.
0
serserisirin
(17.05.08)
başucu= beğenilen entrylerinin uzun olanları
zamanının ötesi: kötülenenler

oylananın görünüp görünmemesi info bilgilerinin geç güncellenmesi ile ilgili. hangisinin oylandığı önemli değildir son oylananlarda
0
efruz
(17.05.08)
bir de bir yazarin info'sunda ba$ucu eserlerine baktiginizda ba$lik/#768597899856 gibisinden entry numarasi gorunmez. $oyle de bir $ey var; bir entry hem zamanin otesinde olup hem de ba$ucu eserlerinde yer alabilir. cunku ba$ucu eseri birden fazla entry'nin birle$mesiyle de olabilir. du$unun ssg ba$ligina 5 entry yazmi$siniz (oplamda ba$ucu eseri olacak kadar), 1 tanesi z.o. olmu$, digerleri $ukela almi$. ba$ucu eserlerine bakip ssg'yi tikladiginizda 5 entry de gorunur. budur :)
0
katafalk
(17.05.08)
hem başucu hem zamanının ötesi olmuyor sanırım. yani başucu entrylerinden biri zamanının ötesi olacak kadar kötülenmişse diğerleri süper şukelalanmış olasalar da başucu listesinden düşüyorlar.
0
kibritsuyu
(17.05.08)
basucu bir sure once sadece en guzel ve en cok alanlari degil, en cok oy alanlari gostermeye basladi bildigim kadariyla?
0
entrapmen
(18.05.08)
(3)

opera istemdisi reload sorunu

terp
bu opera tam yaziyi okurken biren sayfayi yeniden yukluyor. nerden kapayabilirim bunu acaba?operam ingilizce 9.27 tesekkurler..
bu opera tam yaziyi okurken biren sayfayi yeniden yukluyor. nerden kapayabilirim bunu acaba?

operam ingilizce 9.27 tesekkurler..
0
terp
(13.05.08)
sayfanın kendinde varsa yükler. sayfa açıldıktan sonra stop a bas bekli kod kapanır.

ama manuel olarak yenileme, sayfada sağa tıklayıp yenileme süresini etkinleştirerek olur. oraya bir bak
0
efruz
(13.05.08)
web sayfasına sağ tık/yenileme süresi/ etkinleştirdeki tiki kaldırın.

edit: olmadı efruz: )
0
colg fusion
(13.05.08)
9.27 de yok da. 9.5 betalarda var sayfayı hıc yukleme diye bi secenek. onu kullan.
0
bryan fury
(14.05.08)
(7)

Eskilerden bir oyun

yorkasef
Eskiden atari salonunda gördüğüm bir oyunu soruyorum. Bir dövüş oyunu. Hatırladığım tek şey beyzbolcu bir dövüşçü vardı, böyle bildiğin beyzbolcu sopası vardı, beyzbol topu da atıyordu. İsmini hatırlayan var mıdır?
Eskiden atari salonunda gördüğüm bir oyunu soruyorum. Bir dövüş oyunu. Hatırladığım tek şey beyzbolcu bir dövüşçü vardı, böyle bildiğin beyzbolcu sopası vardı, beyzbol topu da atıyordu. İsmini hatırlayan var mıdır?
0
yorkasef
(12.05.08)
3D ps 1 oyunu mu?
0
wampex
(12.05.08)
hah bir saattir düşünüyorum :) rival schools olabilir mi?
edit : baktım da 30dk imiş
0
wampex
(12.05.08)
oyunu ben de biliyorum, özel hareket yapınca beyzbol sopasıyla adamı havaya dikiyordu. ölüm vuruşu yapınca sopayla bi koydumu. ekranın öbür ucuna savururdu.

bi de voleybolcu kız vardı. sürekli voleybol topu atması sinir bozucuydu
0
efruz
(12.05.08)
abi bize okul dövüşü versene diye isterdik :)
0
wampex
(12.05.08)
body blows ?
0
arwear
(12.05.08)
rival schools: united by fate. bir de ikincisi var, project justice.
0
lepidodendron
(12.05.08)
rival schools doğru cevap çok teşekkürler.
0
🌸yorkasef
(13.05.08)
(3)

ulaşmayan kısa mesajlar

deckard
diyelim ki cep telefonumuz kapalı. o esnada gelen bir sms, tel'imizi açtığımızda 1-2 dakika içinde geliyor, güzel. bunun sebebi teli açtığımızda tel'in şebekeye bağlanması ve gelen sinyalleri almaya başlaması. ama işte biz kasten kapamadığımızda, telefonun çekmediği bir yerde bulunup sonra tekrar çe
diyelim ki cep telefonumuz kapalı. o esnada gelen bir sms, tel'imizi açtığımızda 1-2 dakika içinde geliyor, güzel. bunun sebebi teli açtığımızda tel'in şebekeye bağlanması ve gelen sinyalleri almaya başlaması. ama işte biz kasten kapamadığımızda, telefonun çekmediği bir yerde bulunup sonra tekrar çeken bir yere geldiğimizde, tel çekmiyorken atılan bir mesaj saatler sonra geliyor (genellikle, ki bende hep öyle). yani telefonumuzu kapatıp açtığımızda vermiş olduğumuz "şebekeye bağlan" komutunu, bizzat vermediğimiz zaman mesajlar gelmiyor, işte soru da bu; kasten kapatıp açtığımızda mesajlar anında geliyor da çekmeyen bir yerden çeken bir yere geçtiğimizde neden mesajlar saatler sonra ulaşabiliyor? bağlantı protokolleri mi farklıdır nedir?
0
deckard
(11.05.08)
telefonu kapatma düğmesiyle kapattığında, telefon kapandığını şebekeye bildiriyor, hassas bi hoparlörün yanınd kapattığında son anda bi sinyal olduğunu görürsün.

direkt pilini çıkardığında ya da cekmeyen bi yerde, kısaca kapanıyorum sinyalini göndermediğinde öyle olabilir
0
efruz
(11.05.08)
mesela gözlemlediğim kadarıyla, telefonu çekmeyen birini aradığınızda, "aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor" uyarısı biraz geç gelir. kişi eğer telefonunu kapamış ise direk ulaşılamıyor uyarısı gelir.

Tamamen sallıyorum ama muhtemelen: Telefonunu kapattığın zaman telefonun kapandığına dair sinyali iletiyor. Açıldığında da açılfığını söylüyor ve şebeke "ha açmış lan mesajı olacaktı yollayayım" diyor. Ancak telefonun çekmeyecek bir alana gidip ordan çıkınca bu "kapattım-açtım" durumu gerçekleşmiyor. Muhtemelen telefonun çekmediği zaman şebeke sana mesaj ulaştırmaya çalışıp başaramamışsa, bir sonraki yoklama zamanını bekliyor. Ulaşamadığı telefonlara sürekli durmadan ve inatla mesajı atmaya çalışsaydı büyük bir yük olurdu diye düşünüyorum.
0
kurukafa
(11.05.08)
telefonunuzun çekmediği durumdan çeker duruma geçtiğinde bi kapatıp açın.
kısa çözüm.
0
godless frog
(11.05.08)
(61)

kumar problemi ve uçup giden bir hayat..

osmanoglu
(sozluk yazarıyım fakat, malum, deşifre olmamak için öylesine bir kullanıcı adı alarak yazıyorum şu an)herşey bundan yaklaşık 3.5 sene önce başladı. bir internet cafede rastladığım ilkokul arkadaşımın internet üzerinden sanal kumar oynayarak ne kadar kolay para kazandığını görünce bunu benim de yapa
(sozluk yazarıyım fakat, malum, deşifre olmamak için öylesine bir kullanıcı adı alarak yazıyorum şu an)
herşey bundan yaklaşık 3.5 sene önce başladı. bir internet cafede rastladığım ilkokul arkadaşımın internet üzerinden sanal kumar oynayarak ne kadar kolay para kazandığını görünce bunu benim de yapabileceğimi düşünerek..neyse uzatmıyorum. kısa ve öz cümlelerle devam edeceğim konuya. 3.5 senedir internet üzerinden kumar oynuyorum. daha öncesinde çayına dahi okey ya da tavla oynamaktan sakınan mütedeyyin biri sayılabilecek olan ben nedense müptelası oldum bu olayın. ama sürekli kaybettim. şu ana kadar takriben 30 milyar para kaybettim. ve hala ödenmesi gereken 17 milyarlık kredi kartı ve banka kredisi borcum var. tamı tamına 4 defa çeşitli bankalardan kredi kartı borçlarımı ödemek için kredi çektim ve 1 ay içinde tekrar limitlerini doldurdum bu kartların, sadece sanal kumar oynayarak. geriye dönüp baktığım da bu süre zarfında gelirimin yarısını bu illete harcamışımcve daha da ödemeye devam ediyorum. birçok defa bu yüzden, gün geldi dolmuşa binecek param olmadı, gün geldi (ajitasyon yapmıyorum) yiyecek birşey almaya param olmadığından haftalarca haşlanmış yumurtaya talim ettim. 28 yaşındayım, herkesin gözdesi olan bir mesleğim var ve bu illetin yüzünden yerimde saydım işimde. ailemle, çevremle bağlarım koptu. doğru düzgün uyuyamıyorum bile. sağlık problemleri baş göstermeye başladı. hızlı bir şekilde yaşlanıyorum. defalarca yemin ettim bir daha olmayacak diye, ama sonra farkettim ki bu yeminler cebimde para kalmadığı zaman ettiğim yeminlerdi. param olduğunda bu yeminleri unutuyor,oyuna tekrar başlıyordum o lanet olası heyecanı hissetmek için. hani "gözü dönmüş" diye bir deyim vardır ya bu hırsı aynen ona benzetiyorum ben. normal hayatında pek fazla hırslı, afedersiniz götünü yerden kaldırmaya üşenen ben, banka kartlarımla ilgili problem olduğunda halletmek için defalarca müşteri hizmetlerini arıyor gerekirse şubeye üşenmeden gidiyordum problemi halletmek için. kartlarımı iptal ettiriyor fakat yine binbir meşakketle yeni kart çıkarıyordum. hiçbir şey yapamasam gidip iddaa oynuyordum. yaşıtlarım son model arabalarda gezip çoluk çocuğa karışırken ben bu illetin yüzünden evimden çıkmıyor, geceleri ağlıyodum. asosyal, dağınık, dalgın, karamsar biri oldum çıktım sonuçta. ahirete olan inancım olmasa belki çoktan gitmiştim bu dünyadan.

bugün yine yemin ettim belki 100. defa. ama işin kötüsü, bu yemini tutacağımdan yine emin değilim ben. yine kendimden nefret edecem, zaten kendine güvenin zerre kadarı kalmadı bende. yaşantımı bütünüyle etkiledi bu olay. hadi giden para gelir tekrar. şu ana kadar pek sorun olmadı ödemelerimde. birkaç sene daha dişimi sıkar hallederim. ama en çok neye üzülüyorum neye yanıyorum biliyor musunuz: hayatımın en verimli olabileceğim en güzel yıllarını ben bu illete verdim. bu yılların geri döndürülemez olduğunu düşündükçe daha da çıldırıyorum.

şu ana kadar en yakın arkadaşlarım dahil bunu kimseye anlatmadım. şimdi buraya yazarak hem biraz rahatlayayım, hem de varsa benim durumumda olan ya da bu işlere heves eden birileri, ibret alsın uzak dursun istedim.

şimdi soruyorum dostlar: ben ne yapayım? nedir bunun tedavisi? dayaksa dayak, terapiyse terapi. yardımcı olmanız dileğiyle.
0
osmanoglu
(08.05.08)
benimde çok yakın bir arkadaşımda bu durum var, yurtdışında, her yolu denedik, evet dövdük, aşağıladık, destek olduk, aç kaldı para verdik, yer verdik ama yok bize verdiği sözleri tutmadı. kartlarına el koyduk erkeklik taslamaya başladı, gene dövdük ama yok kumar bu.

gerçekten iller bir şey, şahsen o arkadaş sayesinde şu an iddia, loto, toto sayısal falan bişi oynamam.

bu arada, o arkadaş doktora da gitti ama sonra bıraktı gene.

sanırım tek yolu, ciddi bir şekilde gururun kırılması...
allah yardımcın olsun.
0
alchemistt
(08.05.08)
unutmuşum. bahsettiğim süre zarfında 2 sevgilim oldu. onlardan da ayrılmak zorunda kaldım bir süre sonra. yürümüyordu bu problem yüzünden. zaman dahi ayırmak istemiyordum.
0
🌸osmanoglu
(08.05.08)
kesinlikle birinden yardım al, tek başına halledilecek değil. kafanı kırsa ses çıkaramayacağın biri olsun. kartlarına el koysun, maaşını o çeksin sana versin ne bileyim hayatının kontrolünü bi süre başkasına devret. zaman en büyük dost, uzak kaldıkça etkisi azalacak azalacak, sonra unutabileceksin belki
0
efruz
(08.05.08)
efruz, verdiğim örnekte aynen dediklerini yaptık ama eroyin bağımlısı gibi davranılıyor ve bir şekil alıyorlar kartı, ki bıktırma, olay büyümesin demeler falan.
osmanoğlu, eğer bu yolu deneyeceksen, kesinlikle akraban ve büyüğün olsun ya da asla ama asla sesini yükseltemiyeceğin, kalbini kıramayacağın biri olsun, keza bağımlılığın bayağı ileri derece gibi, normal arkadaştan dayanamayıp alırsın geri.

bir de, harçlık sistemiyle çalış, minimum yetecek parayı al o kişiden.
0
alchemistt
(08.05.08)
Bence asosyalligin getirdigi bir sey bu. bakin ne guzel soz de vermissiniz; eger baktiniz ki tekrar oynamak uzeresiniz, buraya[eksi duyuruya] yazin ve eminim o an hem ne yapmak uzere oldugunuzu daha iyi gorecek, hem de buradan size verilecek moralle o illetten yavas yavas da olsa kurtulursunuz. ilk zamanlarda birakmanin keyfini hissedilmese de, ilerleyen zamanlarda kumari biraktiginizi gorunce kumardan aldiginiz zevkten kat be kat daha fazlasini alacaginiza eminim.

Ayrica, herkesin imrendigi bir ise sahibim demissiniz; bu durumda hesap kitap iceren bir meslekle ugrastiginizi dusunursek kumarda kazanmanin ne kadar dusuk bir ihtimal oldugunu kolaylikla gorebilirsiniz; kendi acinizdan bakmaktan ziyade buyuk resimi gorurseniz ne kadar ucuz bir numaranin etkisinde oldugunuzu haydi haydi goreceksinizdir.

Son olarak efruz'a katilmadan edemeyecegim. pek dogru soylemis.
0
egotm
(08.05.08)
haklısınız.ben hayatta sadece ailemden çekinirim. bugüne adar hiç açmadım aileme bu konuyu. çok düşündüm açayım mı diye ama yapamadım. zaten onlar benim para biriktirdiğimi düşünüyorlar. bana, "hiçbir şeyin yok parayı ne yapıyorsun?" diye sorduklarında "yedim içtim eğlendim, kalanını da biriktiriyorum" şeklinde yalan uydurdum yıllarca. bu yüzden gerçeği söylemem çok zor gibi ama yapmam lazım. er geç nasıl olsa açığa çıkacak. her telefonla aradıklarında korkuyla açıyorum telefonu acaba öğrendiler mi diye..
0
🌸osmanoglu
(08.05.08)
es geçilmemesi gereken bir konuda sanırım boşa geçen seneleriniz, aslında geçmişe bakmak her türlü sorun için körükleyici. beterin beteri vardır, bu gerçekten öyle, yani şükredin, bir şekil yaşadınız oldu bitti. hem 28 yaşı, yaşamak isteyip yapamadıklarınız/kaçırdıklarınız için geç değil, daha 30 olmamış en azından:)

şebnem kısaparmak'dan, keşke'li bir parça vardı onu dinle bikere:) (ben de bir kere dinledim, kötü ama olsun dinlenir bikere)
0
alchemistt
(08.05.08)
ben 26 yaşındayım ve senin problemine benzer olayları ben de yaşadım.
benimkinin temelinde maddi değil, manevi olumsuzluklar yatıyordu.
üni. hayatımın erken bir döneminde bulaştığım ciddi bir ilişki; taa bugüne kadarki olan hayatımın dengesini sikip atmaya yetti. kaldı ki ben o ilişkimi 4. sınıfta sonlandırmıştım.
ama etkilerinden daha yeni yeni kurtulmaya başladığımı hissediyorum.
arkadaşlarımdan koptum, gezip/tozmaktan koptum..
ulan insan üni.ye gidince sosyal olur, kendini geliştirir; ben daha bir monoton, daha bir içine kapanık oldum.
lisedeyken çok daha fazla hobilerim ve eğlence araçlarım olduğumu hatırlar, acı acı gülerim kendime.
çevremdeki hemen hemen herkes, büyümenin ve ayakları yere sağlam basan bir birey olmanın, ebeveynleri tarafından 4 bir yandan toparlanmadan yaşayabilmenin sırlarına ve güzelliklerine erşirken, ben moloz oldum, göt oldum ben.
yaşam sevincimin yarısından fazlasını üni.de bıraktım. işin en gıcık tarafı da, demin dediğim gibi, diğer insanların bunun tam tersini yapıyor olmasıydı.
derslerim de çöktü tabiki bu boka bağlı olarak. şu an 7. sınıfım ve hala uğraşıyorum derslerimle. yaşıtlarımın çocuğu olmaya başladı, neredeyse bütün arkadaşlarım askere gitti geldi, hepsinin güzel denebilecek bir işi var.
özendiğimden ya da çocuk yapmaya meraklı olduğumdan değil; sadece ben de artık hayata atılmak istiyorum ve tam bir "birey" olarak, maddi ve manevi özgürlüğüme kavuşmak istiyorum.
2 sene öncesine kadar, bitmiş durumdaydım yukarıda anlattığım nedenlerden ötürü.
ama sonra durdum, baktım aynaya ve dedim ki kendime,
"ulan hıyarağası! nereye kadar bu heder olma? nereye kadar bu arabeskçi tavırları? dışarıda hayat ve olanca hızıyla akıyor, git ucundan tut ve sakın bırakma!"

böyleyken böyle..
2 yıl önce girdiğim revizyonun şu anda meyvelerini topluyorum yavaş yavaş. en azından okulu biraz yola sokabildim. 2 yıl önce alttan 47 adet dersim vardı ve bu sayı bir mühendislik bölümü için çok yüksek bir rakamdır. o zamanlar çevremde birçok kişi bana okulu bırakmamı, bu saatten sonra hiçbir şey elde edemeyeceğimi söylüyorlardı. yılmadım, çalıştım ve şu anda geleceğe daha çok umutla bakabiliyorum.

amma uzatım haa! biraz dağınık anlattım kusuruma bakma, ama senin bu tertemiz ve saf özeleştrini görünce dayanamadım ve ben de biraz rahatlayayım dedim. insiyatifine sığınıyorum =)

osmanoğlu kardeşim, yukarıda zırvaladığım onlarca kelimden anlatmak istediğim tek birşey var:
hayatta hiçbir şey için geç değil inan bana. eğer inanaırsan, herşeye yeniden başlayabilir ve bundan sonraki yaşantını çok harika bir şekilde idame ve kontrol edebilirsin. sadece inanman gerek. ve hiçbir zaman karamsarlığa düşme. pollyannacılık da oynama, hayatın gerçeklerini gör, ama hayatın seni yenmesine izin verme.
geçmişi de sil artık kafandan. tatsız deneyimlerinden kendine ders çıkar, tecrübe oluştur. ama geçmişte yaşama, geçmişi bir kenara bırak. onlar, tatlı ya da acı hatıralar olarak kalsın sadece beyninde. asla ama asla hayatına müdahale edemesin, izin verme buna.
unutma ki; insanlar, mücadele ettikleri sürece var olurlar. çünük, hayat başlı başına bir mücadeledir ve mücadele edemeyeni sindirir.
her sabah sokak kedileri, çöp kutusundaki bir lokma ekmek için nasıl mücadele ediyor, nasıl birbirlerinin gözünü, kulağını tırmıklıyorsa; sen de aynen hayatı o şekilde tırmıklamalısın. tırnaklarınla kazımalsın. hak etmelisin.

boşluğa ve karamsarlığa düştüğünün ilk anlarında; bir iyilik perisi gelecek, sihirli çubuğuyla dokunacak ve herşey eskisi gibi, toz pembe olacak şeklinde düşünüyorsun maalesef. bunu hepimiz yapıyoruz. bu, insanın evrensel acizliği.
ama gerçek yaşam bu şekilde ilerlemiyor. hayat mücadele istiyor.
şimdi kalk oturduğun yerden, silkelen ve kendine gel. bu hayatta herkes hak ettiğini alır kardeşim.
git ve hayatı hak et.


not: parasal problemin için patronuna da başvurabilirsin. tabi eğer bir patronun varsa, kendi işini yapmıyorsan. ona git ve problemini açık açık anlat adama. yardım iste. patronun olarak değil, bir büyüğün olarak ona geldiğini ve bir büyüğün olarak onun nasihatlarına ve yardımına ihtiyacın olduğunu söyle.
sana maaşını harcırah olarak versin. 3-5 günlük olarak. o ayarlasın artık.
sevdiklerini veya anne-babanı para meselelerin yüzünden incitmiş olabilirsin. ama patronunu bu yüzden üzmen biraz sıkar =)
kolay kolay ona karşı da gelemezsin. bu şekilde düzgün bir para harcama metodu da geliştirebilrisin.

son söz olarak da; acil şifalar diliyorum sana. umarım en kısa zamanda iyileşirsin ve hayata kaldığın yerden devam edip, ihtiyacın olan yaşam enerjisini yeniden kazanırsın.
0
punkertifo
(08.05.08)
Hocam , eger ailen senin bu durumunu olgunlukla karsilayip seni sahiplenemeyeceklerse ben acma derim. bu sorununu farkedebilecek ve bunun icin buradan yardim talebinde bulunabilecek denli kendinin farkindasin. sadece biraz kendine guvenin ve motivasyonun eksik. ufak ufak adimlarla hayatini degistirmeye basla

mesela diyelim ki her sabah dus almak istiyorsun ama almiyorsun ve bu nedenle kendinden nefret ediyorsun. iste en kisa zamanda dus almaya basla ve bunu surekli kil. boylelikle ufak da olsa kendi iradene soz gecirmis olacaksin. bu ufak adimlarla kendi ozguvenini kazanacaksin ve bu gozunde buyuttugun kumar aliskanligindan da kolaylikla kurtulabileceksin. Onemli nokta, bu nefret ettigin zamanlarina ait gunlerini tekrar etme; ufakta olsa bir degisiklik yap. aksi taktirde git gide catch 22 ya kisilacaksin.

Kisacasi, sorununun ne oldugunu biliyorsun, cozumu de aslinda cok basit. biraz kendine guven ve guvenini kaybettigini dusundugun noktalarda bir yakininla bunu paylasman[ eksi duyuru ahalisi olarak biz de yakin sayiliriz butun uyelerimize ;) ] gecmis olsun.
0
egotm
(08.05.08)
kumar bağımlılığında benim görebildiğim kadarıyla büyük miktarlar kaybedilmesi ile girilen depresyonda insan hemen 'bir daha oynamıycam' diyor. siz tekrar oynamaya neden başvurdunuz, sadece çok çabuk çok fazla para kazanma hevesi miydi, yoksa kumar eylemi miydi sizi kendine çeken?

sigara bağımlılığından farkları olsa da temelde her bağımlılık, yerine sizi sigaradan daha mutlu eden bir şey koyabilmenizdir. biraz düşünün, yaparken kumarın aklınıza gelmediği bir eylem var mı? eğer yoksa uzman desteği almanız gerekir.
0
tom riddle
(08.05.08)
Sendeki kolay para kazanma hırsı. Birincisi online oynadığın kumar sitelerine ne kadar güvenebileceğin, sözde bağımsız şirketler tarafından kontrol ediliyor diyorlar ama sittirsinler. Yanlış anlaşılamsın git gerçek kumarhanede oyna demiyorum.

İkincisi kumarda kazanan taraf olduğu gibi kaybeden taraf da var, profesyonel değilsen bu kadar açılman sana sadece zarar olarak geri döner. İstatistik dersi almanı ve paranı ne ihtimallerle riske attığını görmeni öneririrm.

Üçüncüsü kasa her zaman kazanır.

Kumardan pat diye vazgeçemezsin, misal arkadaşlarla poker oynuyorduk bütün gece. Alkolümüzü alıyorduk, herkes 5ytl para koyuyordu, tombala pullarından da pot yapıyorduk. Bunu ayda bir yapınca eğleniyorsun ve o kumarın yarattığı heyecanı da tadıyorsun. Ama her gün oynarsan bağımlılık yapıyor. Nette parasına oynamadım ama betsson sitesini açıp deli gibi poker oynuyordum, her bilgisayar başına oturduğumda ilk işim o siteyi açmaktı.

Zararın neresinden dönülse kardır, başkalarına daha fazla kolay para kazandırmadan vazgeçmen dileğiyle. Ailenden hem maddi hem de manevi olarak yardım alırsan ve gerçekten bırakmak istiyorsan yapabilirsin. Profesyonel desteği de es geçmezsen iyi olur.
0
kimlanbu
(08.05.08)
Ayrıca 'her şey için artık çok geç' havası sezdim yazdıklarınızdan. Hayatınızın en güzel dönemini kumarla geçirdiğinizi düşünüyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Hiçbir şey için geç değil sevgili osmanoglu. Sizden birkaç yaş büyüğüm ve hayatımın geri kalanı için çok farklı planlarım var; yani her şey sizin için de değişebilir demek istiyorum. 28 yaş bir şey değil yapmayın, hiçbir şey için geç değil.
Bırakabilirsiniz, hayatınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz, bunu unutmayın.
0
inatci kahraman aga
(08.05.08)
Selamlar dostum,

öncelikle sorunun için üzüldüm gerçekten. Günümüzde var olan en büyük problemlerden biri bu. Uzun zamandır bu batağın içerisinde olduğun belli. Defalarca kendine söz vermişsin ancak sözünü yiyen yine kendin olmuşsun, olsun. Hiçbirşeyden umut kesilmemeli.

Senin yerinde olsaydım şayet;

İlk yapacağım şey, konuyu en yakınlarıma açmak olurdu. Aileme, öncelikle anneme.. Annen bir şekilde babana anlatır.. Ama sana bu hususta en büyük desteği annen verecektir. Annene konuyu bütün detayları ile anlatmalısın. Ne zaman başladığından ne kadar para kaybettiğine, kimin başlattığından ne kadar süredir bu illet ile uğraştığına kadar aklına gelebilecek her türlü detayı annen bilmeli.

Bugüne kadar kazandığın paraların kontrolü hep sende olmuş ki bu iradenin zayıflığı sebebiyle kurtulamamışsın bu lanetten.

Konuyu ailene açtıktan sonra kendi paranın kontrolünü direk başkasına devretmelisin. Parayı bankamatikten mi çekiyorsun ? Hemen bankamatiğini veriyorsun bir yakınına, senin için parayı o çekiyor. Sigara kullanıyormusun, sigara paranı, paranın kontrolü kimdeyse ondan alıyorsun. Ne ihtiyacın varsa paran kimdeyse onlardan alıyorsun. Bu işi en iyi yapacak olan da bana göre yine annendir. Annen veya baban ile diyaloğunu elbette bilmiyorum ancak annenin bu konuda yeterli olacağını tahmin ediyorum, öyledir umarım.

Paranın kontrölünü başka birine geçirmen iradeni zorladığın anlarda sana müthiş fayda sağlayacaktır. Bu sadece bu illet için değil para harcama sıkıntısı olan herkes için geçerli olmalı.

Sana bu konuda destek verebilecek herkese, her bireye bu konuyu açmalısın. Konu senin içinde sır olarak kalmamalı, herkes bilmeli ki toplum tarafından da bir baskı hissedebilesin. Aksi takdirde kendi içinde bildiğin bir sır olarak kalmaya devam ederse - ki şu anda öyle - içinde çıkamazsın. Aslında irade müthiş birşey. Herşey elinde ama bahsettiğim yönergeleri izlemen senin için daha iyi olur. Yoksa direk bırak derdik yani değil mi :)

Bugüne kadar harcadığın parayı kaba taslak bir hesap et. O paralar ile neler yapabileceğini bir düşün. Kağıda yaz. Kaç milyarsa neyse neler yapabilirdin o parayla onu düşün. Dediğim gibi yapabileceğin herşeyin bir listesini yap. O yaptığın listeyi iyi oku.

Sonrasında ise, bundan sonra bu illeti oynamaya devam edersen ne kadar para kaybedeceğini hesapla. Bugüne kadar kaybettiğin paranın çok büyük misli olduğunu göreceksin.

Bundan sonra oynamazsan, cebinde kalacak olan parayla neler yapacağını gör, defalarca oku. Aklından çıkarma. Bilmem kaç milyar borcum var, yok şu kadar içerideyim, ödeyeceğim milyarlarca para var falanda filanda... Bunları siktir et. Kimse seni borcundan ötürü öldürmez. Bu tür düşüncelerde problemini yok etmez.

Lütfen konuyu aile bireylerinden birine aç. Bunu kesinlikle yap herşeyden önce. Asla ihmal etme. Devamlı telefon gelecek, öğrendiler tarzı korkuyla yaşama.

Konuyu ailene açtıktan sonra tepki görebilirsin, gayet normal. Hiçbir aile kendi çocuğunun bu tip problemler yaşamasını istemez. Ama hiçbir ailede çocuğunun problemle yaşamasına izin vermez / vermemeli.

Bu problemi aşacağına inanıyorum. Buraya açtığın başlık gibi, "arkadaşlar kurtuldum" başlığını görmeyi umut ediyorum.

hangi ildesin bilmiyorum, ankaradaysan eğer çayımı içmeye de beklerim. insanlar ne problemleri aşıyor, bu ne ki ?

böyle düşün lütfen.

kal sağlıcakla.
0
ensar
(08.05.08)
Dostum benim önerilerim diğerlerinden farklı olacak. "Sanal kumar oyna ! " Mesela facebookta var bi poker oyunu.Arkadaşların arasında hırs yapıyorsun böylece çok da az olsa seni dinginleştiriyor.
İkinci önerim salaklığa vur.Git modemin üstüne su dök sonra bunu yanlışlıkla yaptım havasına inandır kendini.
Eğer buradaki hiçbir öneri işe yaramazsa şunu hiçbir zaman unutma ama son çare herşey tekrar başladığında :
"Kazandığın anda o masadan kaç !"
0
chaud
(08.05.08)
Bu arada yukarıdaki önerilerimle ben de bu illeti yendim. Yani hiçbiri havadan değil.Benimkisi seninki kadar ciddi değildi çünkü ailemden geçiniyordum ve aldığım para sınırlıydı.Önce modemi sabote ettim,ertesi aya kadar modem alacak param olmadığından 1 ay oynayamadım ve dinginleştim.Sonra da facebook poker yardımcım oldu.
0
chaud
(08.05.08)
selam, ailemden birinin başına geldi bu hadise. ilk etapta kazandığı paranın yönetimini ben devraldım, ama sonra gidip tefecilerden borç almaya başladı ve hem kendini hem bizi daha büyük zarara soktu.

hmmm... anne baba değil de... kardeşin var mı hiç? mesela abin? en kesin çözümü o sunar sana bu konuda, sağlam kişilikliyse.

profesyonel yardım almak "zorundasın". diğer konulardaki yardımlar hep kısa vadeli olacaktır ama bu konuda bu illetten tamamen kurtulmak istiyorsan profesyonel yardım almalısın.

bir de, gerçekten kumardan daha fazla zevk alacağın bir uğraşı bulmalısın. aklına kumar oynamayı getirmeyecek bişey. eskiden kendini adadığını hatırladığın bişeyler varsa mesela, düşün, bişeyler üret, kendini zamanını alacak başka şeylere yönelt.

ama n'olur, profesyonel yardım al.
0
karapolisnas
(08.05.08)
ben de olayin aile boyutuna deginmek istiyorum. boyle sikintilar ice atildikca hicbir sey cozulmez. boyle devam ettirmeye calisirsan allah gostermesin aileni ve sevdiklerini daha buyuk uzuntulere sokabilirsin. zararin neresinden donulse kardir.

benim de bir tanidigimin abisinin boyle bir derdi vardi. memur maasiyla iddaa'ya dadanip bankalara kredi borcu yapip, maasi bloke olup, es-dosttan daha da borclanip faizini bile odeyemez hale gelmis. nihayetinde para isteyecek kimse kalmayinca is mafyadan bos senete imza atmaya kadar gelmis, o noktada konuyu esine ve annesine babasina acmis. coluk cocuklu iken boyle birsey yapmak akil alacak birsey degil ama o ruh halini de anlamak zor degil. basta ufak tefek baslayan sey cig gibi buyuyor. derdini basta sizinkinin aynisi psikolojiyle kimseyle paylasamiyor. en bastan anlatsa belki ailesi sagdan soldan para toplayip o cig gibi olmayan borcu odeyebilecekken bir nevi pozitif geri-beslemeyle borc inanilmaz buyuyor. nihayi cozum ise maasinin senelerce bloke edilmesi, ebeveynlerinin evlerinin ipotek altina alinmasi, onlari senelerce banka kredi borcu altina girmeleri, benim arkadasin, maasinin yarisini senelerce abisine gondermesi. ama bunu da aileden baskasi yapmaz. aileyi aile yapan da budur. gururun kirilmasi, kardese bile mahcup olmak, kendi yaptiklarinin sonuclarindan dolayi en sevdigin insanlara cektirmek gibi sebeplerle bu illetten mecburen uzak duruyorsun. o gurur gelecekte yeniden olusur mu, mahcubiyet ortadan kalkar mi bilmem. ama arkadasimdan biliyorum, abisine kizginligi var tabi de, asil felaketin abisinin derdini paylasmadigi durumda ortaya cikacagini bildiginden gene de isin bu kadar ucuz atlatilmasindan memnun. o kucuk cocuklar ya babasiz, esi dul, ailesi ogulsuz kalsaydi. sonuc olarak, ailenizden korkmayin, kesinlikle destek olacaklardir. ama gene de uyarayim, olunun naasi bir kere kaldirilir, ayni hatayi tekrar ederseniz orda olmayabilirler.

baska bir tavsiyem de kendinizi bir yardim kurulusuna falan adamaniz olabilir. baskalarinin acisini icinizde gercekten hissedip onlara yardimci olmak iyi bir terapi yontemi olabilir.
0
sethi
(08.05.08)
geri döndürülemeyecek yıllar için üzülmeye değmez. benim de üniversiteli bir genç gibi yaşamam gereken en güzel beş yıl, gece çalışıp gündüz birkaç saat uyuyarak zombi geçti. şimdi üniversite mi okuyorum, işe mi gidiyorum belli değil.

kiminin otuz yılı hapiste geçiyor, sorsan, onların da en güzel yılları onlar. yaşamasını bilene hayatın her anı en güzel yılların bir parçası. yaşamasını bilene ama - bana değil mesela.

hiçbir şey için, hiçbir zaman geç değil!

kumar bağımlılığı psikolojik / psikiyatrik bir sorundur. derhal profesyonel yardım alırsanız kısa süre içinde kurtulursunuz.
0
actionary
(08.05.08)
yerinde olsam girdigin butun o kumar sitelerini bir arkadasa bilgisayarda sifreyle engellettiririm en azindan kendi bilgisayarindan bu sitelere giremezsin belki bir faydasi olabilir.. sadece bir oneri.. bir psikologla gorusmende fayda var zira profesyonel yardimin buyuk katkisi olur.. umarim zaman icinde hem maddi hem manevi olarak durumunu duzeltebilirsin..
0
orange coffee
(08.05.08)
@alchemistt
gururum çok kez kırıldı.haklısın aslında. ya ileriki yaşlarda evli barklı, daha da kötüsü çocuklarım varken başıma böyle birşey gelse, düşündüm de daha beteri olurdu. onların nafakasını böyle şeylere yatırmam felaket olurdu heralde. ayrıca bugün ne yaptım biliyor musun? gittim bireysel emekliliğe başvurdum. cüzi bir miktar da olsa her ay bir kenarda biriksin biraz para diye düşündüm. maaşımdan direk kesecekler ve bu şekilde o parayı başka işlerde kullanamayacağım. teşekkür ediyorum sana.

@efruz

ilk başlarda ben de böyle düşündüm. kafamı kırsa ses çıkaramayacağım birine paramı teslim etmeyi yani. aslında en mantıklı çözüm de buydu. ama ben onu çok kırdım bu meseleler yüzden. o da lanet olsun diyip çıktı hayatımdan. ailemden biri belki en iyi çözüm, onu da neden yapamadığımı aşağıda anlatacağım. teşekkür ediyorum.


@egotm

içinde bulunduğum durumu buraya yazarken, bir şekilde birilerinin bana yardımcı olmaya çalışacağından emindim. ki oldunuz da. hepiniz tek tek sağolun. bir gün yine nüksederse bu hastalığım, dediğin gibi buraya bakıp benim yazdıklarımı ve sizin tüm iyi niyetinizle bana nasıl bana yardımcı olmaya çalıştığınızı görünce utanırım belki. hesap kitap işine gelince, ben de hesaplayan adamlardan biriyim fakat işin içine hırs girince pek başarılı olamadım. her seferinde kaybettiğimin 2 katını ortaya koyarsam bir kere kazansam dahi kara geçeceğimi düşündüm. fakat olmadı. her zaman daha fazlasını istiyor nefis.

aileme bu meseleyi neden açamadığım konusuna gelinciye. kardeşlerimin de başından bu olayın aynısı geçti. tek farkı sanal değildi.(kalıtsal mı acaba bu diye düşünmüyor değilim bazen). 10 senede herşeylerini erittiler bu illetin yüzünden. bir zamanlar bizleri okuturken şimdi bizim gönderdiğimiz 3-5 kuruş paraya dahi muhtaç oldular. bu durumları şimdilerde biraz hafiflese de devam ediyor. annem babam çok yıprandı bu yüzden. çok üzüldüler, ve çok acı çektiler. evlatları ne de olsa! şimdi ikinci bir acıyı kaldırablirler mi emin değilim. hem de en son ihtimal verdikleri kişiden. (ne kadar dehşet verici değil mi?, yine de ders almamışım) teşekkür ediyorum sana da nasıl utanacağımı bana gösterdiğin için. söylediğin gibi, kendime güvenimi kazanmam anahtar burada. hemen bu yazıyı bitirir bitirmez evimi temizleyeceğim ve bir daha asla kirlenmesine izin vermeyeceğim.

@osmanoglu

seni şimdilik atlıyorum. seninle sonra hesaplaşacam.hele sen dur biraz şurda. yakında adam edeceğim seni.

@punkertifo

senin yaşadıklarının benzerini sebebi aynı olmasa da ben de yaşadım üniversitede okurken. 38 tane dersim vardı alttan(küsüratlı söyledim diye sanmayın salladığımı). okula 2-3 sene uğramadım. bitmez sanıyordum. ama evet iyi hatırlattın. silkinmiştim o zaman. 2 sene içinde makyavelist bir şekilde de olsa vermiştim o dersleri. bu 2 seneyi kaybolan yıllarım içerisinde saymamıştım yazımda. unutmuşum baksanıza. demek ki bir şekilde üstesinden gelince pek önemi kalmıyormuş çekilen sıkıntıların. sana da teşekkür ediyorum, farklı bir bakış açısına yönlendirdiğin için beni. bu arada patronumu şimdiye kadar hiç görmedim.

@tom riddle

sizler benim için birşeyler yazdıkça, bana sorular sordukça o günlere flashback yapıyorum birden. biliyor musun,ilk defa bir kredi kartına sahip olduğumda, paramı ilk bu sitelere vermiştim ben. ilk gün 100$ para kaybetmiştim ve "aman allahım!, ben ne yaptım, nasıl ödeyeceğim bu parayı şimdi" diye kendime kızmıştım. daha sonra hep o 100$ dolar zararı çıkarmak için oynadım sanırım.(klasik kumarda kaybeden tavırları işte).aslına bakarsan işin içindeki adrenalin de beni çekiyordu. akşam 5 olur olmaz bir internet cafe ye gidip saatlerce kaybediyordum yemeden içmeden. birçok kere zararımı çıkardım. yüksek miktarda bakiyelerim oldu. çekebilirdim o an. ama bu lanet olası siteler hiç bir zaman anında para çekmene izin vermiyorlardı. 2-3 gün beklemeliydin ve ben bekleydası yemiyordum. çekim emri veriyor fakat sonra kaybedince iptal ettirip tekrar kullanıyordum. bu güne kadar 1$ dahi hesabıma para yatırılmasına izin verdiğimi hatırlamıyorum. hep kaybettirakıp. beni çeken sanırım hem para kazanma hevesi hem de kumar eylemi. yerine birşeyler koyma meselesine gelince. bir ara yalnız kalmamaya çalışıyordum kendimle. işimi geceye bırakıp geç saatlere kadar işyerimde çalışıyordum birkaç arkadaşımla. gündüz de uyuyordum. baya faydası oldu. ama bir süre sonra vücut dengemi kaybettiğimden bıraktım. farklı bir hobi bunun yerine geçebilir. tavsiyen olursa memnun olurum. teşekkür ediyorum bunu bana sorgulattığın için.

@kimlanbu

evet, bu sitelere güvenmiyordum. hatta eften püften sebepler uydurmasından dolayı firmaların, parasını alamayanlarada şahit oldum. bir ara bıraktım her zaman oynadığım siteyi. ama sonra daha güvenilir olarak duyduğum başka bir yerde devam ettim. aah ahh dostum. istatistik demişsin. zaten beni mahveden de o istatistik kafam değil mi? yukarıda bir yerlerde bahsettiğim "yüklü girip bir kere kazansan dahi, kara geçersin" düşüncesi. ama herkes böyle düşünse kumarı oynatan nasıl para kazanacak bir de bu var değil mi?. olmuyor işte. hırs, nefis buna engel oluyor.hakim olamıyorsun kendine. gerçek hayatta elimde iskambil kağıdı dahi tutmayı bilmem. ciddiyim, bu yüzden arkadaşlarla kağıt oynadığımızda, espri konusu olur bu durumum. üniversite yıllarında arkadaşların eve iskambil kağıdı sokmasına izin vermeyen ben(hiç hazzetmezdim, ve anlamazdım da,ki hala anlamıyorum tahmin ettiğiniz gibi), sanal masalarda, 500$ potu olan oyunlarda kendimden geçiyordum. zaranın neresinden dönersen kardır demişsin. aslında ben bunu yıllar önce farketmiştim. bu sanal kumar olayına başlamadan 1 sene önce at yarışı oynamaya başlamıştım. (ki sanırım içimdeki hırs o zaman başladı). sadece 1 ay oynadım. bu bir ay içinde o "insanlar ne anlıyor lan bundan, karmakarışık" dediğim at yarışı bültenlerini yalayıp yutmuştum. ufak meblağlar yatırıp, yine ufak meblağlar kazanmıştım birkaç kere. tekten yatıp kıl payı büyük ikramiyeyi kaybettiğim bir günün ertesinde, altın vuruş yapma fikri zihnimde belirmişti. cebimde harç parası olarak ayırdığım 300 ytl vardı. bu paranın hepsini basacaktım. bu düşünceyle, sabaha kadar bir sonraki günün programını arkadaşla çalıştık. kesin kazanacağımızı düşünüyorduk. fakat yarışın başlamasına saatler kala içimdeki hisse güvenerek kupon yapmaktan vazgeçtim. iyi ki de vazgeçmiştim. çünkü oynasaydım en güvendiğimiz ayakta yatacakmışız. ben o gün arkadaşa "oynamadan da kazanabilirmişiz demek ki, baksana bugün at yarışından 300 ytl kazandım " dedim. O günden sonra da elimi sürmedim. güzel şeyleri hatırlattın bana. sana da teşekkür ediyorum.

@inatci kahraman aga

aslında "her şey için çok geç" demiyorum. sadece "daha da geç" olmadan yardım istedim sizlerden. bir şekilde içimi boşaltmalıydım. bu kadar yazacağımı ben bile tahmin etmiyordum. dikkat ettiyseniz hiç "keşke" kelimesi kullanmamışım. kabul ediyorum ben yaşadıklarımı. bazı şeylerin geri döndürülemez olduğunu da biliyorum. ama daha fazla uzun sürmesin istiyorum. bu müsabaka bitsin artık. hakemi ya da maçta gösterdiğim performansı tartışmak istemiyorum iş işten geçtikten sonra. tek isteğim bugünden ders alarak, önümüzdeki maçlara nasıl hazırlanabileceğim konusunda sizlerin fikrini almak. puan farkı açılıyor yoksa. geleceğe dair planlar konusunda haklısın. sizleri okudukça, ben de birşeyler yazdıkça zihnim açılıyor yavaş yavaş. uzun zamandan beri geleceğe dair bir plan yapmadığımı farkettim şimdi. herhangi bir hedef koymadım önüme. ya da bahsettiğim durum plan yapmama dahi izin vermedi. içinde bulunduğum günü düşündüm, yarının farkında bile değilmişim. teşekkür ediyorum.

@ensar

aileme bu meseleyi açma konusunu, @egotm paragrafında irdelemiştim. belki ailemden birine değil ama başka bir yakınıma bu meseleyi açacağım. bugüne kadar harcadığım para hep aklımda. aslında bundan sonra çok daha fazla çalışarak, işimde ilerleyerek, kariyer basamaklarını daha hızlı çıkmaya çalışarak bu açığımı kapatabilirim değil mi? bunu fırsata dahi çevirebilirim. inan bu yazıyı yazarken, aklımda hep o gün vardı. buraya "arkadaşlar kurtuldum" başlığını yazdığım gün. umarım o gün yakındır. hatta yakın değil, bugündür, su andır. insan böyle durumlara düşünce bazen tek problemi olan kendisiymiş gibi düşünebiliyor. benden kötüsü olamaz diyor çaresizlikten. eski kız arkadaşıma biraz açmıştım bu konuyu. o da bana aynen, senin gibi "başkalarının senden daha büyük problemleri var, ve aşabiliyorlar, bu ne ki!" demişti. zamanla aklımdan uçmuş gitmiş bu. daha felaket bir durum tahayyül ederek şükür edebilmeliyim. teşekkür ediyorum. umarım içmeye gelirim bir gün çayını.

@chaud

bahsettiğin şeyleri denedim bir ara. beni 4 ay uazaklaştırdı. gerçek hayattaki arkadaşlarımla betsson dan sanal parayla oynuyordum. ama bu öyle garip bir şey ki hiç ummadığın anda her şey çok güzel güzel giderken bir anda zihnine saplanıyor ve o sese uyup dedim ya gözün dönmüş gibi tekrar başlıyorsun. en iyisi sanal da olsa bulaşmamak diye düşünüyorum. çünkü iyi oynadığını düşünmeye başlıyorsun, neden gerçeğini oynayıp para kazanmayayım diyorsun sonra. betsson un "sorumlu oyun" adında güzel bir uygulaması var, istediğin zaman hesabını 6 aylığına kapattırabiliyorsun. 2 ay önce kapattırdım. geçtiğimiz günlerde ne yaptıysam ettiysem tekrar kabul etmediler beni. 6 ay dolmadan kesinlikle açamayız dediler.ne güzel bir uygulama. umarım tüm siteler bu uygulamaya geçerler. başka sitelerden de kapattırmıştım hesabımı ama tekrar açtılar hiç itiraz etmeden. sahip olduğum kredi kartlarımdan biri süresi dolunca iptal oldu ve bir daha da göndermediler. iyi ki de göndermediler. kaldı 2 kredi kartım. bunlardan da yüksek limitli olanı maaşı alır almaz biraz da borç alarak iptal ettireceğim. modem yakma meselesine gelince. 2 senedir oturduğum evlere internet bağlatmamıştım sırf bu yüzden. ama o zaman da internet cafeler konusunda yapabileceğim bir şey olmuyor. evden mümkün olduğunca uzak durmak ve kendimle başbaşa kalmamanın da faydası olduğunu düşünüyorum. teşekkür ediyorum sana da.

@karapolisnas

ailemin bu konuya çözüm bulması meselesinden yukarılarda bahsetmiştim. ağabey meselesine hiç girme, benden beter o:) güldüğüme bakma, içim kan ağlıyor. trajikomik.. profesyonel yardım cazip geliyor bana. internetten biraz araştırdım. sırf bu sanal kumarla ilgilenen psikiyatrlar varmış. sadece ben değilmişim yani. ülkenin kanayan bir yarası olmuş bu mesele. uğraş konusunda tavsiyelerini alabilirim. teşekkür ediyorum ilgin için.

@sethi

ben de buna şükrediyorum. çoluk çocukluyken böyle bir şey yapmadığıma. yukarılarda da bahsettim aynı şeyleri benim büyüklerim de yaşadı. ben ders alacağıma, belki de onlara daha fazla yardımcı olurum düşüncesiyle büyük paralar kazanmak amacıyla kumara başlamış ta olabilirim.(dehşetengiz bir düşünce, aldırmayın).bir kere daha kendim ve ailem dışından birilerinin yardımıyla bunu atlatmaya çalışacağım. olmazsa aileme açmayı düşünüyorum. aslında ailemin de bu yükün altından kalkacak durumları yok şimdilik. bizim her ay gönderdiğimiz parayla geçiniyorlar. şimdi ben bunu aileme açsam, ellerinden de bir şey gelmese daha da kahrolmazlar mı? biliyorum onlar da gidip tefeciden para bulup bu işi halletmeye çalışacaklar. girdap daha da büyür gibime geliyor. ben daha gencim ve ölmedim. söz veriyorum: 2 sene içinde borçsuz harçsız, isterse yine hiç bir şeyim olmasın ama huzurlu olacağım. hepiniz çok güzel şeyler yazıyorsunuz. şu ana kadar duyduğum en parlak fikirlerden biri bu: kendimi bir yardım kuruluşuna adamak. daha kötüsünü görüp belki kendi durumumla karşılaştırma yaparsam en azından karamsarlığımı yenebilirim. hissedip yardım etmenin huzuru belki temizler içimdeki kiri. çok sağol "sethi", çok sağol..

@actionary

daha kötüsü bu işte. bu işi sürdürüp, borçları ödeyemecek hale gelip hapse düşmek. bunu pek aklıma getirmemiştim ya da getirmek istememiş te olabilirim. işte o zaman gerçekten kaybedilmiş yıllar olur benim için. ama olmayacak bu kesinlikle. kalkacağım bu işin altından. ne güzel demişsin "yaşamasını bilene hayatın her anı en güzel yılların bir parçası. yaşamasını bilene ama" diye. belki de yaşamışımdır o yılları. ama bu illet üstüne bir sis perdesi gibi çöküp görünmez eylemiştir..profesyonel yardımı düşünüyorum. en kısa zamanda bağlantılarını kuracağım. teşekkürler..

@orange coffee

merak etme, bu gibi şeyler hiç çözüm olmadı. dedim ya bir şekilde üstesinden geliyorum o haldeyken. ne kötü bir ruh halidir o. yine de teşekkürler tavsiyen için. şifreyi önce zihnime koymalıyım. sigara gibi birşey bu. gerçekten kötü alışkanlık. bazen şunu düşünüp kendi kendime çok gülerim. hani birini övmek için derler ya" içkisi, kumarı, sigarası, karı kız ayağı yoktur". lan bende bunların hepsi kısmen de olsa var:)

o kadar kötü müyüm ben arkadaşlar, siz söyleyin?



şimdi,bu yazının tümünü baştan sona gözden geçirdim de, yazının başındaki karamsarlığın sonlara doğru yavaş yavaş kaybolduğunu farkettim. umarım bu iyiye işarettir. hepinizin yazdıkları üzerinde tek tek düşündüm ve cevap vermeye çalıştım arkadaşlar. iyi ki yazdım buraya. hepinize tekrardan tek tek teşekkür ediyorum. fırsat bulduğumda, hayatımdaki değişiklikleri ara ara yazacağım buraya..


şimdi sıra osmanoglu nda
0
🌸osmanoglu
(09.05.08)
Allah yardımcın olsun, kurtulman dileğiyle.

gelişmelerden haberdar et, ve öneri olarak mesela son maaşından kumara giden bölümü 'osmanoğlu las vegas'ı terk ediyor zirvesi' kapsamında çılgın atmamıza ayırabilirsin:)

not: şakaydı, kızmazsın umarım.
0
alchemistt
(09.05.08)
rica ederim. ufacık, tefecik bir yardımım dokunduysa ne mutlu bana.
en kısa zamanda güzel haberlerini bekliyoruz.
0
punkertifo
(09.05.08)
13 yaşında sigaraya başladım, 26 yaşımda bıraktım, bıraktığım zaman günde 3 paket camel içiyordum. artık gece yattığım zaman sırtım ağrıyordu, akciğerler iflas edecekti neredeyse. hiç bir şeye para harcamazdım, giyime kuşama filan, sigara için para biriktirirdim. nasıl bıraktım?

bir gün evde mangal partisi yaptı annemler, en yakın arkadaşlarım geldi. hepsinin huzurunda; bir daha içersem orospu evladının önde gideni olayım, benimde suratıma şerefsiz diye diye tükürün dedim. sürekli göz önünde o insanlar olduğu için içemedim, çünkü biliyorum ilk balgamı abim yapıştıracak, arkadaşlarım orospu çocuğu diyecek. bırakalı 5 yıl oluyor, keşke daha önce bunu söyleseydim dedim.

bence kimliğinizi açığa vurun, arkadaş ortamınızda, ailenizde, hatta sözlüte. ki sürekli göz altında olduğunuzu bilin. bu baskı bir süre sonra meyvesini verecektir. şu an ben osmanoğlu' na ulaşmak istemem ulaşamam, veya bu başlıkta yazan herhangi bir kişi, ama bir galahad veya alchemistt veya efruz' a ulaşılabilir. kendinizi denetim aldına aldırmanız gerekiyor.

umarım yakın zamanda bu illetten kurtulursunuz.
0
galahad
(09.05.08)
"hani birini övmek için derler ya" içkisi, kumarı, sigarası, karı kız ayağı yoktur". lan bende bunların hepsi kısmen de olsa var:)

o kadar kötü müyüm ben arkadaşlar, siz söyleyin?"

demişsin de bence bu laf zaten geyikten öte bir şey değil. alkolü normal aldığın sürece, hanfendilere takılmanın cılkını çıkarmadığın sürece, normal bir sigara içicisi olarak takıldığın sürece problem yok ama kumar oynarsan bunun gerisi hep geliyor ve batıyorsun. şimdi düşünsem bunların üçü olan ama kumarı olmayan 100 tane arkadaşımı sayabilirim. sen kendini kurtarabilecek bir durumdasın ama biraz daha buna devam edersen yazık olacak. ya abi diyorsun ki bu kadar yılımı kumara harcadım , e kardeşim sen kafadan 20 sene boyunca bir şey olabilmek için üniversiteyi bitirdin, okudun. bu 20 sene heba olmuyor mu? o 20 sene boyunca eğitimine geleceğine yapılan yatırım heba olmuyor mu?

benim aklıma bunun çözümüne yardımcı olmak için yazmak geldi. evet yaz arkadaşım aklına ne geliyorsa ellerin çürüyene kadar yaz. uğraşamam dersen internette bir blog aç oraya yaz. şu ekşi duyuru tayfası da gelir blog'a yazdıklarına yorum yapar. şuraya yazdığının en azından yarısı etkisini yapar içinden çıkar şeyler. hem sonradan belki kitap haline bile getirir bunu pozitif yöne çevirebilirsin. he ama yazdıkça kazandıklarımı hatırlar gene coşarım diyorsan salla gitsin yazmayıver.

madem bu illet yüzünden işinde ilerleyemedin ver kendini işine. kumara bağlı olacağına işine bağlı ol. hem bu şekilde biriken borçlarını da halledebilirsin.

ayrıca ben senin yerinde olsam evdeki bilgisayarı da birine verirdim bir süreliğine. hatta kendimi eve bile kitlettirirdim. ben eşşşek kadar adam oldum hala final zamanları anneme bilgisayarın kablosunu saklattırıyorum ders çalışayım diye hehe.

bir de şu var. hayatının sahibi kim ya da ne? şu anda sen değilsin maalesef. kendini, kendi kontrolünü ele geçirebileceğinden bahisle motive edebilirsin.

ha bu arada feysbukta texas poker'i bırakmamı sağladın teşekkür ederim: ) fark ettim ki yok arkadaş bunun sanalı bile tehlikeli.
0
colg fusion
(09.05.08)
sizi mıknatıs gibi çekip, tüm enerjinizi üzerine çekecek çok kuvvetli bir ilgi alanı lazım.
bu karşı cins olabilir mesela. birine deli gibi aşık olabilirsiniz ya da o size...
ya da bir sanat dalına falan kendinizi adayabilirsiniz.
öyle bir şey olsun ki, kumarın ne kadar gereksiz olduğunu görün.
hem bırakın, hem ders alın.

bedensel bir bağımlılık değil bu (eroin vb..), zihinsel bir şey..
bu yüzden ancak zihinde biter.
hayatınızı başka bir şeyle anlamlandırın.

şu da olabilir:
birkaç hafta mezarlığa gidin. cenaze yıkanan bölüme.
sevdiklerini kaybeden insanların acılarına şahit olun.
cenaze mezarında götürülürken eşlik edin. kalabalık ayrıldıktan sonra oradan ayrılmayın.

sonra kumar başında geçirdiğiniz zamanları düşünün.

böyle yaptıktan sonra kumara devam ederken aklınızda bu sahneler dalgalanır ve kumardan tiksinirsiniz.(diye düşünüyorum)
0
tabudeviren
(09.05.08)
herkes çok güzel şeyler yazmış. bu dayanışma ruhu beni çok mutlu etti. umarım sen de buna duyarsız kalmaz, iradeni demirden avuçlarının içine alırsın osmanoğlu. çünkü görüyorum ki çok güçlüsün. kendine söz geçirmekte bir problemin yok. çünkü sana kimse söz geçiremiyor kendinden başka. sen de bunun gayet farkındasın. eğer başkaları sana söz geçirebiliyor olsaydı abinlerin durumundan ders alırdın, çok sevdiğin o kişiyi kırmaz,dinler, hayatından çıkıp gitmesine izin vermezdin.bu nedenle çok güçlüsün işte. sadece çok iyi bir sebebe ve "aydınlanmaya" ihtiyacın var.

tahminim, uzun zamandır güzel bir tatil bile yapmadın. sırf bilgisayardan uzak olmamak için.
bu nedenle, bilgisayardan, telefondan, bakkaldan bile uzak bir yere tatile git mümkünse. 10 -15 gün kal. döndüğünde binalar üstüne üstüne gelecek, kendini sokağa atmak isteyeceksin, bilgisayarın sesini bile duymak istemeyeceksin.
bana öyle olmuştu.
0
felina
(09.05.08)
geçmiş olsun. ilacın şu abide olabilir: (bkz: kultegin ogel)
0
aligit
(09.05.08)
öncelikle feedback için teşekkür ederim. şimdi o soruları sorarken öncelikle size eziyet peşinde olmadığımı, sadece aradan bir şeyler yakalayıp yakalayamayacağımı görebilmek için sorduğumu belirtmek isterim. benim görebildiğim kadarıyla sizin için hızlı bir şekilde para kazanabilme hevesi daha ön planda. kumar eylemi yerine hızlı para kazandıran başka bir yolu bulsanız kafanız oraya da gider izlenimine vardım. kumarın farkı ise kendinizi bu konuda bilgili görmeniz.

hızlı para kazanabilme konusunda ise diyeceğim, haklısınız birçok kişi alelade meslekler ise düşük kar marjının olduğu işlerle uğraşırken bazı insanlar da kumar oynayarak hemen para kazanabiliyor. ama madalyonun öteki yüzü de var. bir kerede 350.000 dolar kaybeden profesyonelleri görmüşsünüzdür. daha fazlasını kaybeden insanlar da var bilmediğimiz. yani diyeceğim, kumarda her çıkışın bir inişi oluyor. ancak kendi işinizde çok aşırı bir durum olmadığı sürece kendi kariyerinizde böyle düşüşler yaşamazsınız.

peki ama hangi hobiyi kazanırım demişsiniz. bence kumar oynamak istediğinizde bilgisayar oyunu oynayabilirsiniz. emin olun fiziksel bağımlılıkları bile kesebiliyor bilgisayar oyunları. bırakması da nispeten daha kolay, sıkılınca bırakıyorsunuz. ama elbette gidip de poker fln oynamayın, mesela bilgisayarda football manager isimli oyunlarla vakit uçup gider, futbola da ilginiz varmış hem. ya da evinize alacağınız bir konsol ile arkadaşlarınızla beraber biralarınızı içerken futbol oyunlarından oynayabilirsiniz.
0
tom riddle
(09.05.08)
bahsettiginiz kadar agir olmasa da ilkokuldan universiteye kadar birlikte okudugum arkada$im da kumar oynardi. ya$adiklarinizin bir kismini o da ya$adi. dayak ve terapi demi$siniz. dayak pek i$e yaramadi, ciddi manada sinir stres oldugumuz bir anda tekme tokat daldik, i-ih olmadi. terapi gibi cozum onerilerini du$unmedi bile, zorladik ve cok dil doktuk ama istemedi. cozum olur diye ailesine haber verdik zira babasindan cekinen biriydi ama fayda etmedi. parasina, kredi kartina el koyduk ama bankayla goru$up tekrar kart cikartiyordu. hep bi yolunu buldu ve oynadi. parasi bitince ve bizden alamayinca ordan burdan borc aldi, ba$ini belaya sokacak dereceye kadar da geldi. en son care ailesi okudugumuz $ehire yerle$ip onu da yanlarina aldi. biraz toparlar gibi oldu, hayatinin ilk baba dayagini da bu surecte arkada$larinin yaninda yedi. sonrasinda oynamayi birakti. son olaylar onuruna dokundugundandir belki, bilemiyorum.

bence ailenize anlatin, bunun bir bagimlilik oldugunu anlayip size yardimci olmaya cali$acaklardir. ama oncesinde gercekten birakmak isteyin. sizi kumara cekecek $eylerden uzak durun. internette oynuyorsaniz ilk adimi atin, internet baglantinizi kapattirin. birakacaginiz konusunda kendinize inanin derim, gerisi yalan.
0
dengesiz pamuk
(09.05.08)
geçmiş olsun (çünkü bu bir hastalık bence) ve doktor değilim bir doktora başvurun diyerek başlıyorum.

doktor derken psikolog gibi.

kumar bagımlılığı bir davranış bozukluğudur. hem biyolojik, hem sosyal hem de davranışsal ayakları olan bir illettir. bunları da kendini kandırarak, arkadaşlarından destek bularak filan yenebileceğini sanmıyorum, başarırsan helal olsun, çok sevinirim tanımasam etmesem de...

hakkaten yardım al birilerinden, konusunda uzman olan birilerinden. benim internette bir aramayla bulabildiğim ahmet çelikkol isimli bir doktor. başkaları da vardır eminim. umarim kendi yolunu bulursun...
0
zkurmus
(10.05.08)
rica ederim.
insan değil miyiz, sıkıntılarımızın sebepleri farklı olsa da sonuçları birbirine benziyor hep.

bir de eklemede bulunmak isterim:

1. yalnız değilsin,
2. çaresiz değilsin,
3. kendine asla acımamalısın.

bu üçünü bildikten sonra, bir de profesyonel yardım, oooh! şahane bırakırsın o illeti.
0
actionary
(10.05.08)
herkesin cevabını okumadım, herkes elindne geldigince yardımcı olmustur muhakkak ama benim tavsiyem bu tutkunu başka bir tutkuya kanalize ederek yenmen. ben kötü bir alıskanlık kazandıgım zaman farklı bir tutku bularak onu yenebiliyorum. bilmiyorum belki herkes böyledir. herşeyden önce yazdıklarında bunun senin için bir "bağımlılık" yarattıgını ve heyecan verdigi için sürekli devam ettigini (paranın cok da önemli olmadıgını) sezdim. o zaman kendine yeni bir şey bul.. nedir bu? oyun.. bu dediğim şaka gibi gelmesin, bir oyuna bağımlılık kazanırsan başka hiç bir şeyle ilgilenemeyecek duruma gelebiliyorsun. bu da pek iyi bir şey değil ama en azından sana daha fazla zevk verecek, para kaybettirmeyecek ve canını sıkmayacak bir şey. internet üzerinden oynanan oyunları bul, yükle bilgisayarına, arkadaşlarınla ya da internetten tanışacağın kişilerle her akşam belli saatlerde o oyunu oyna. bu oyun bir strateji oyunu olabilir, rpg olabilir, web tabanlı başka herhangi bir şey de olabilir. ekşi duyuruda da oyun şeklinde aratırsan bir sürü başlığa ulaşabilirsin. satın al ya da indir hepsini dene, en beğendiğin oyunla devam et. umuyorumki sana kumardan daha fazla zevk verecek bir oyun bulabilirsin.

belki bu sorununu yakınlarından kimseye anlatmadan bu şekilde de yenebilirsin.
0
nihilanth
(10.05.08)
Sakın dalga geçtiğimi düşünme.Bir önerim daha var.Freud yöntemlerinden birisi. İyileşme sürecinde hipnoz belki yardım edebilir ama nerede nasıl yapılır en iyisi kimdir işe yarar mı fikrim yok.Demin belgesel kanallarından birinde izledim adamı hipnotize ederek zayıflatmışlar.
0
chaud
(11.05.08)
nasılsın osmanoğlu ?
0
chaud
(25.05.08)
sevgili arkadasimiz ( nasil hitap edecegimi bilemedim)
sanirim artik buraya bakmiyorsun ya da bakiyorsundur ve belki kayda deger bir gelisme yoktur bilemiyorum ama olsun belki okursun diye aklima gelen 2 seyi yazmak istedim.
1. bu mevzularda profosyonel bir yardim almak istersen, yasadigin sehri yazarsan sana iyi birini arayalim, hatta tanidik bulup ucrette indirim yollarini da kovalariz.
2. yazdigin ote taraf, allah inancindan yola cikarak bu satirlara curet edecegim. simdi subat tatilinde kibris'a gittim ve hayatimda ilk kez kumar oynadim. o zamana kadar insanlara hep soole derdim ' hic kumar oynamadim, oynarsam da o anlik heyecani yasamak icin servetimi harcayabilirim' bir kere bu duyguyu yasarsam - ki buna bayilacagimi biliyordum- bir daha birakamamaktan korktugum icin hic baslamadim. sonra iste kumarhaneye girince basladi guzide'nin kendisiyle imtihani ama o sirada bu kaygiyi tasimadan ilk kez sirke gitmis cocuk gibi girdim iceri. makinelerin gurultusu isiklar hakket bir sirk gibiydi ortam.. neyse uzatmayalim. sonra arkadasimiz rulet oynuyordu, canli masa degil de kompiterli donen rulet masasinda. koyduk 20 ytl yi yuttu makina verdi krediyi. biz manitimlen oynuyoruz ortak. bi o seciyo rakamlari bi ben. ufff uzattim hikayeyi yine, neyse 2 kez 2li secip tutturdum ve bitmek uzere olan 20 ytl miz 40 ytl oldu ve gozgoze geldik manitcigimlen ve masadan kalktik. koydugumuz 20 ytl mizi cebe atip kalan 20 ytl ile bi kase jeton aldik. ben bi avuc jeton alip kollu makinalara oturdum. baymistim prosedurden ve tam jetonlarimi bitirip kalkicakken koydugumun 5 kati kadar bi sey verdi. kalktim ama. iste sonra rulet masasindaki arkadasimizin yanina gittim o eksi 50 deydi o sirada. kollu makinalardaki hikaye yeniden tekrarlandi ve ben kazandikca kazandim jetonlardan. 2 saat falan gecirmistik ve artik gitmek istiyordum/k. sonra azimle kazandirmayan bi makina bulduk ve jetonlarin hepsini zorla bitirdik.
simdi bu gereksiz animi uzun uzun yazdim. suraya bagliycam. yillarca urkup sonrasinda da kazandigim halde kumarin bana neden heyecan vermedigini sorguladim ve cevabimi buldum. kumarhanenin parasini yememek, iste sihirli kavram buydu. kazanilmamis, ugruna ugrasmadigim, emek harcamadigim bi para bu ve senin durumunda nice insanin acisi var o jetonlarda. yiyemedik abi, yedigimiz tek sey aksam yemegi oldu orda. diyecegim su ki; madem allaha inaniyorsun ve o nedenle hala nefes aliyorsun, o zaman kumardan gelecek parayi nasil kabulleniyorsun? haa senin ondan istedigin parasi degil belki, su an hastasi oldugun sey sana verdigi heyecan. sayet tek cevabin verdigi heyecansa sen de baska adrenalin arttirma yollarini dene. bagimlilik yaratir bu hormon evet, o zaman sen de baska seylerle sagla o heyecani. ne bileyim bungee jumping falan gibi seyler. ( onerimde ciddiyim) son olarak sadece heyecanina vurgunsan, kumardaki para kavramina nasil yaklasiyorsun? kaybettiklerinin bedelini evet sen simdilik bedeli agir da olsa hala odeyebiliyorsun ama ya kazaninca aldiklarin? ben ona kisaca kul hakki diyip mesajimi bitirmek isterim.
anlatmak istediklerimi anlatabildim mi bilmiyorum, yorgunum biraz, umarim kendimi ifade edebilmisimdir.
cok kolay gelsin.
not: 1 no'lu cumlelerimdeki soruyu dikkate alman umidiyle.
pcf
0
pyro clustic flow
(26.05.08)
uzun bir aradan sonra herkese tekrar merhaba,
nerdeyse 3 aydır buraya birşey yazmadım.
daha doğrusu yazmaya yüzüm olmadı. çünkü yazdıktan sonraki 1 ay içerisinde aynı hatayı tekrar yaptım..

geçen ay, nasıl olsa kaybedeceğim birşey yok düşüncesiyle bir bankaya kredi için başvurdum (hali hazırda ödediğim 2 kredi borcu varken). neyse ki olumlu sonuç aldım.
kredi kartlarımın sayısını bire düşürdüm. ve oyun oynadığım sitelerde sağa sola bilerek küfredip, hile yapıyormuş gibi tavırlarda bulunarak ömür boyu yasak yedim.

şimdi gelirimin yarısı kadar kredi ödüyorum, bir sene daha kendimi sıkacam ama içimde bir huzur var. canımın istediği şeyi giyebiliyor, istediğim şeyi yiyebiliyorum çekinmeden. hatta geçenlerde tatile bile gittim. buna rağmen cebimde halen yetecek kadar paranın olması baya garip geldi bana. ya bu kalan para bereketli, ya da ben dünyaları vermişim oraya:)


her neyse, buraya birşeyler yazıp bana yardımcı olmaya çalışan, ya da yazmamış olsa dahi kalbinden benim için iyi şeyler dileyen herkese tekrar teşekkür ediyorum..o günleri tekrar yaşamayacağımdan eminim.

sağlıcakla kalın..
0
🌸osmanoglu
(26.07.08)
arasıra bakıp senden haber var mı diye kontrol ediyordum: ) inan sevindim bunları okuduğuma. böyle devam edersen hiçbir sorun yok. kolay gelsin osmanoğlu: )
0
colg fusion
(07.08.08)
helal olsun, tebrikler gerçekten, inşallah bu iraden devamlı olur.
0
marmara34
(10.08.08)
Su sayfanin ciktisini alip bahis oynamaya ozenen (ama oyle 2-3 liralik iddaa falan degil, buyuk bahislerden bahsediyorum) coluk cocuga okutmak lazim. Gercekten cok etkilendim. Umarim daha iyi haberlerinizi de okuruz bu basliktan.. Ara sira ben de takip edecegim.

Iyiye gidiyor olusunuz ayrica mutlu etti beni. Daha da iyi gunler gelecektir umarim. ;)
0
vita vinum est
(15.08.08)
walla o küçük bahisler de büyüklere yol açıyor.İddiaya her hafta 500er lira yatıran adam biliyorum.Kazanması ancak gelmiş geçmiş kayıplarının birazını kapatıyor.
0
chaud
(25.09.08)
şu konuşulanları aynen alıp bir film senaryosu yapabiliriz..
duyurunun altındaki her lafı tek tek film senaryosu okur gibi okudum. bir ara umutsuzluğa kapıldım yapamayacak mı diye..

ama mutlu sona doğru gidiyor olarak görünüyor o en son yazdığın şeyle.. sen en başta, kafanda bu illetten kurtulmak istediğine kendini inandırdığın için başarılı oldun. sonrasında toplum ve sosyal ortamındaki statün geldi... çevreni kaybetme korkusu...

kimisi riskli de olsa bu illetten kurtulmak için bir çok hamle yapmışsın...
ve başarılı olmuşsun kimi hamlen riskli olsa bile..

etkileyici bir geri dönüş yapıyorsunuz hayata.. tamamen dönene ve o şekilde devam ettirmeyi garanti ettirene kadar mücadeleye devam!
0
vital
(09.12.08)
@Osmanoğlu: Acaba son durumun nedir? Bir profesyonel olarak seni özellikle senle benzer sorunla tecrübesi olan başka birilerine yönlendirebilirim.
0
jesterdvine
(18.11.11)
Nedir son durum ben de merak ediyorum cunku aynı durum bende de mevcut inşallah kurulmuştur
0
Audi2010
(17.06.12)
5 yıl sonra merhaba. soranlar olmuş son durumlar nedir diye. maalesef sizlere iyi haberler veremiyorum. 5 sene önce yazdıklarıma bakıyorum da gülümsüyorum. iyi günlerimmiş benim o günler. 17000 TL borcum var demişim o zamanlar. keşke şimdi o kadar olsa. şimdi hesapladım şu geçen 5 sene içerisinde 90000TL odeme yapmışım. hala da 80000TL borcum var. anlayacağınız borcum 5 kat daha fazlalaşmış. devam ediyor mu? evet!. kaç kere yemin ettim bunun üzerine olmuyor. ilaç bile kullandım olmuyor. en fazla 2 ay dayanabildim.
bakalım sonu nereye varacak? yaş oldu 35 nerdeyse(görüntü 45). bu işlerden kendinizi ve tanıdıklarınızı uzak tutun. sen nasıl bir adammışsın demeyin, kınamayın. sevgiyle kalın.
0
🌸osmanoglu
(11.04.13)
keşke 2008'de söyleseymişiz bunu ama; keşke kumar yerine paraşütle atlama, bungee jumping vb. bir şeylere sarsaymışın. bu gibi heyecanlar kumar heyecanının ötesine geçseydi, kumarı unutabilirmişsin.

ya da yarışma gibi bir şeye, yarı profesyonel go-kart tarzı bir şey mesela.
0
kamera motor
(11.04.13)
bu sabah başladım başından sonuna okudum ama son yazı mutlu sonla bitmedi.
0
mega idea
(11.04.13)
bana yazar mısınız lütfen, çözüm önerilerim var. [email protected]
0
transferans
(21.05.13)
geçmiş olsun.
çözüm, bağımlılıkla çalışan terapist.
0
pinkket
(21.05.13)
hala mı?
0
bana jacob diyolar
(15.04.15)
yazıyı okudum kuponum yattı. bu bi işaret belki de. sıkıntılı bi durum osmanoğlu. geçmiş olsun.
0
oylum
(03.09.15)
hocam bence kesinlikle profesyonel yardim almalisin. artik hastaneye mi yatarsin naparsin bilmiyorum. ama gerekiyorsa oraya kadar yolu var yani.

profesyonel olmadigim halde soyle bir tavsiye verebilirim, (belki kotu bir tavsiyedir ama yine de yazayim) civi civiyi soker misali, yine pek faydasi olmayan, hatta belki zararli olsa da senin durumuna kiyasla daha az zararli olan baska bir ugras bul. benim aklima video oyunlar geliyor. xbox, playstation falan. sevdigin bir kac oyunla basla, vaktini bu kumarla harcayacagina, o oyunlarla harca, bu oyunlardan kumara vakit kalmasin hesabi yani. yasin video oyunlari icin hala musait nasil olsa.
0
efe
(03.09.15)
Allah yardımcın olsun. Sende zaten bahsetmişsin giden yıllar olmasa paranın önemi yok. Herkes hayatta hatalar yapabilir. Son durum ne bilmiyorum ama her zaman sana dua edecem kardeşim.bu yazıyı okuduğum zaman keşke param olsada bütün borçlarını ödesem dedim. Acaba sana yakın bir hayat yaşadığımdan mıdır, yoksa paramın olmayışından mı bilmiyorum. Her daim sana dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimden. Allaha emanet.
0
gafillere nasihatler
(27.06.16)
Kumar bağımlılığı temel dinamikleri açısından diğer bağımlılıklardan örneğin bir kokain bağımlılığından farkı yoktur. Kumar bağımlılığı bir davranış bağımlılığıdır ve bütün bağımlılıklar gibi kumar bağımlılığı da bir beyin hastalığıdır. Arada sırada iddia loto gibi kumar oynayan birinin kumar oynama davranışı ile kumar bağımlılığı birbirinden farklı kavramlardır.
Kumar bağımlılığının ahlak yoksunluğu, kişisel zaaf ile bir ilgisi yoktur. Yukarıda da belirtiğim gibi kumar bağımlısı bireyin beyin kimyasal yapısında dengesiz oluşmuştur.
Kumar bağımlılığının Obsesif Kompulsif Bozukluk ile de ilgisi vardır. Kumar oyunu ile ilgili bilişsel çarpıtmalar ve sanrılar bağımlılığın gelişiminde ve sürdürülmesinde etkilidir.
Tedavisinde bütüncül yaklaşım esas alınmalıdır.
Yardım için bana yazabilirsiniz
[email protected]
0
transferans
(30.10.17)
Hocam bu konularda uzman birisi değilim, yanlış yönlendirmek istemem ama, bir kaç öneri yazayım:

* Siz de yanlışınızın farkındasınız. Bu güzel bir olay.

* Bu tarz alışkanlıkları (kumar, sigara vs.) bırakmak kolay değil. Ama 100 kere deneyip, başaramasanız 101. yi deneyeceksiniz. 101. de bırakacaksınız belki.

* Kumardan daha çok kumara giden yolları engelleyin. Kredi kartlarınızı iptal edin. Sitelerdeki üyeliklerinizi iptal edin. Gerekirse evdeki interneti, telefonunuzdaki interneti bile iptal edin. Kredi kartı almayı tekrar kafaya taktığınızda, birilerinin yanına gidin. Bu düşünceyi kafadan atın veya kendinizi spora verin. Yaşam sitilinizi değiştirmeden, bu işi aşmak zor.

* Başarısız olursanız, daha da hırslanıp yeniden deneyin. "Ben yanlış yapıyorum" dediğiniz müddetçe ümit var. Allah yardımcınız olsun.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.10.17)
ailene söyle, arkadaşlarına da anlat. hiçkimsenin bilmemesi bunu devam ettirmeni kolaylaştırıyo. ama yalan söylemeye meyilli biriysen o da sökmeyebilir.

nerdeyse daha bebeliğimizden beri beraber olduğumuz bir arkadaşım var. lise bitmesine yakın işe mişe girdi eli para görmeye başladığında sardı senin işlere. öğrendiğimde epey azarladım, çünkü öğrendiğimde ödenmesi zor bir meblağ olmamasına rağmen bayağı girmişti. neyse 1 sene falan sırf buna çalışıp ödedi, tam düze çıktı yine başlamış; ama konusunu açınca kıvırıyodu oynamıyorum; bir defasında dövmek sayılmaz ama patakladım hafif. yok yine, nabıyon diyom abi para lazım yine işte mevzuları biliyosun falan diyo. ana bacı karıştırmadan sövdüğüm oldu, yok. ilk başlarda sözüne inanıp birkaç bin lira para vermiştim, borcunu kapatsın da bir daha oynamasın diye, yok yine bir müddet geçti devam, benim parayı falan da unuttum zaten. ilişkimi kesmedim ama uğraşmıyorum baktım olmuyo, sadece laf sokarım arada o kadar. ama bu arkadaşımın zaten bir türlü beceremediği, bir yere bağlayamadığı bir hayatı var, kumardaki amacı köşeyi dönmek, ufak çaplı bir iş kurmak. bir de başında yaşıt olmamıza rağmen "abi"lik edebilcek kimse yok. annesi babası ayrıldıktan sonra evlendiler ve bu çocukla da ilgilenmediler. hani senin hayatın daha farklı ve kumarın/kendini engelleyememenin işlevi sende farklıdır diye diyorum.

velhasılıkelam, bu arkadaşı ümidini kırmak için anlatmadım. yalan söyleyip kıvırcaksan sözler verip tutmucaksan demin yazdığım "kimsenin bilmiyo olması bunu sürdürmeni kolaylaştırıyo" kısmı geçerli değil.
0
dafaisss
(30.10.17)
Kardeşim s.a.
10 Yılı aşkındır kumarın içindeyim geçtiğin süreçlerin içinden geçtim ve hala aynı durumdayım.Seninle konuşmak kumarı bırakma arefesinde bana iyi gelecektir.Umarım uzaklaşmışsındır ve deneyiminden yararlanırım uzaklaşmamışsan da bir şans da bu kardeşinle samimi bir dayanışmayla olsun.İnan ben de bu uzun yılların yıpranmışlığı sıkışmışlığı içerisindeyim gel bi muhabbet edelim.
[email protected]
0
gibigibi1985
(13.12.18)
Değerli dostlar kumardan uzaklaşmak için benzer sıkıntıları yaşayan insanlar olarak, kişisel deneyimlerimizi paylaşmak üzere bir facebook grubu kurdum.Fake hesaplarla da olsa buyrun gelin dertleşelim birbirimizi motive edelim.
www.facebook.com
kumardan kurtulmak için dayanışma isimli
0
gibigibi1985
(07.01.19)
Kardeşim s.a.
10 Yılı aşkındır kumarın içindeyim geçtiğin süreçlerin içinden geçtim ve hala aynı durumdayım.Seninle konuşmak kumarı bırakma arefesinde bana iyi gelecektir.Umarım uzaklaşmışsındır ve deneyiminden yararlanırım uzaklaşmamışsan da bir şans da bu kardeşinle samimi bir dayanışmayla olsun.İnan ben de bu uzun yılların yıpranmışlığı sıkışmışlığı içerisindeyim gel bi muhabbet edelim.
[email protected]

Not:Bu güne kadar mail adresime facebook grubuna yaklaşık 10 arkadaş mesaj attı.İçlerinde sadece bir tanesi gelip hikayesini paylaşıp ben artık kumarı bıraktım dedi ve birlikte sohbet ederek anı defteri gibi yazmaya devam ediyoruz.Kalan arkadaşların 1 kişi hariç tamamı mail adresine mesaj yazıp bir daha ne geri dönüş yapıyor ne de yazdığım mesajlara yanıt veriyor.Herşey bizde başlar bizde biter.Eğer samimiyetsizce bir hap gibi çözüm arayan varsa boşuna hiç kendini yormayıp kumara tam gaz devam etsin.Cebinde beş kuruş kalmayınca gelip bu forumu okumak,mastürbasyon yapmanın bir türü.Tüm patolojik kumarbazlarda şöyle bir fantazi var en büyük acılar kayıplar bende arkadaş gel, gel vatandaş.Samimiyetle benim yardıma ihtiyacım var bırakacağım kumarı,dertleşmek kendimi ifade etmek istiyorum diyen buyursun gelsin.Lütfen kendinizi kandırmayın.
0
gibigibi1985
(24.01.19)
kurmadankurtulmak.blogspot.com

Facebook gönderilerimizi daha rahat okumak için....
0
gibigibi1985
(19.11.19)
Sorununu çok iyi anlıyorum!
Şunu hiç bir zaman unutma hayat boşluklar ile doludur ve o boşluğunu bulduğu an seni affetmez.dalından kopmuş bir yaprak gibi rüzgar seni nereye savurur ise oraya sürüklenirsin.çok fazla yorumları okudum ve yazmak istedim.
Vücüdunun üzerinde taşıdıgın bir kafan var ve düşünebiliyorsun bu illet uyuşturucuda olabilir kumarda olabilir ikisi de aynı benim gözümd3 .hayatında bir şeyi en iyi şekilde anlamanın tek yolu yaşamaktır.sorun yok yaşamışsın bulaşmişsın Fakat şunu düsün buna başlamayı sen sectin nedeni ne olursa olsun .bundan vazgececek olanda sensin herkes herseyi konusur fakat uygulayacak olan sensin .kendine güvenini ve saygını kaybetmişsin.ve bunları yazarken yaşamış birisi olarak yazıyorum.20 yıl kumarın her türlüsünü oynadım yarım milyon liralar kazandım kaybettim.uyusturucuya 20 yaşında başladım 10 yıl esrr iciyirdum bir sigara gibi.fakat kimseden bir yardım almadan hepsini terk ettim .kendini fazla üzme aslan parçası ömur 30 milyar ile kaybedilmez ömür paha biçilmeyecek kadar değerli.kazanma duygusunu at kafandan bu yolda zengin olabilecegin dusuncesini at kafandan .şimdi benim yurt disinda kumarhanem var fakat oynamıyorum .sadece oynatıyorun.keşke hiç kimse oynamasa .kumar kaybettiğinde seni üzecek meblalar ile oynanmaz .keyif olarak başlar sonra hayatında vazgecilmezin olur .ama dedigim gbi kurtulmak senin elinde .ilerde insallah bir kumarhanen olur ve sen oynamıyor olursun işte o zaman kaybettiklerini ve kazandiklarini ozaman daha net anlarsın .omrune omur katacak o kadar aktivige varki kendini onlara yönlendir kaldır kafanı sokaga cık sana mum olacak hersey ile ilgilen .şimdi kendine iyi bak kal saglicakla
0
Soz
(08.06.22)
son cevaplananlarda görünce girdim ama son mesaj 2019?

neyse vakti olmayanlar için özet geçeyim.

arkadaşımız 2008 yılında başladığı kumarda 17.000 lira borç yapmış.

2013 yılında 5 sene içinde 90.000 ödedim ama hala 80.000 borcum var diye güncellemiş.

en son bilgi bu. düzlüğe çıkmıştır umarım.
0
onemoremile
(08.06.22)
(1)

dijital fotograf makinesi sorusu

maresalx
abiler simdi bende sony dijital fotograf makinesi var(s730) ben bunla cektigim fotograflari usb ile goruyorum fekat usb bagliyken silemiyorum ? koruma vardir felan diyor makinenin icinde hafiza karti yok kendi harici diskine kaydediyor ben mesela 30 tane fotografi secip cort diye nasil silebilirim ?
abiler simdi bende sony dijital fotograf makinesi var(s730) ben bunla cektigim fotograflari usb ile goruyorum fekat usb bagliyken silemiyorum ? koruma vardir felan diyor makinenin icinde hafiza karti yok kendi harici diskine kaydediyor ben mesela 30 tane fotografi secip cort diye nasil silebilirim ?
0
maresalx
(07.05.08)
makinenin kendi menüsüyle silsen. tümünü sil diye birşey vardır belki... madem bilgisayardan silemiyorsun
0
efruz
(07.05.08)
(3)

kalan kontörün gözüktüğü mesajı tekrar okuma

indeed
turkcell'de biriyle konuştuktan sonra kalan kontörü söyleyen mesajların devamında mevcut kampanyalarla ilgili bilgiler oluyor ya hani. işte o mesajı tekrar okumanın bir yolu var mıdır? tekrar kontör harca gibi seviyesiz ve masraflı çözümler dışında tabi : )
turkcell'de biriyle konuştuktan sonra kalan kontörü söyleyen mesajların devamında mevcut kampanyalarla ilgili bilgiler oluyor ya hani. işte o mesajı tekrar okumanın bir yolu var mıdır? tekrar kontör harca gibi seviyesiz ve masraflı çözümler dışında tabi : )
0
indeed
(06.05.08)
*123# yapınca oluyordu sanki ama emin degilim oladabilir olmayadabilir .
0
ccompiler
(06.05.08)
ben yok diye biliyorum. cunku benim 6630 um gosterdigi anda okutmadan siliveriyor o mesaji.
0
safepassage
(06.05.08)
hayır, tekrar okunmuyor, ben de bazen el alışkanlığı okumadan geçerken son anda bi kampanya okuyorum, o sırada gidiyor tabi karanlık sayfalara
0
efruz
(06.05.08)
(5)

acilll !!! virüsten korunma

imparatorolmayikolaymisandin
pc ye virüs bulaşmış masaüstüne ayıp sitelerin internet sitelerin kısayol sayfaları gelıyor siliyorum yenıden gelıyor internete giriyorum sayfası açılıyor nasıl kurtulcaz bundan virüs programı vardı ama işe yaramamış anlaşılan
pc ye virüs bulaşmış masaüstüne ayıp sitelerin internet sitelerin kısayol sayfaları gelıyor siliyorum yenıden gelıyor internete giriyorum sayfası açılıyor nasıl kurtulcaz bundan virüs programı vardı ama işe yaramamış anlaşılan
0
imparatorolmayikolaymisandin
(03.05.08)
spyware bulaşmış olmalı. bir spyware indirip taratabilirsin bilgisayarı
0
efruz
(03.05.08)
www.lavasoft.com adresinden adaware i veya www.safer-networking.org adresinden spybot s&d yi indirip spyware/adware leri bulup temizleyebilirsin...
0
selimse
(03.05.08)
windowsu güvenli kipte açmanız mümkünse, adaware veya spybotla güvenli kipte tarama yaparsanız üstüne bir de her ihtimale karşı virüs taraması yaparsanız büyük ihtimalle hallolur.
0
aynali
(03.05.08)
teşekkürler haloldu.
0
🌸imparatorolmayikolaymisandin
(03.05.08)
spyware terminator
0
azeroth
(03.05.08)
(6)

alt yazı sorunu

nomukasonduka
ne zaman film indirsem hiç şöyle ağız tadıyla oturup izleyemedim. alt yazılarya geriden ya ileriden gidiyor, gom player kullanıyorum, başka program önerisi olan varmı? alt yazı kaymasını önleyen?
ne zaman film indirsem hiç şöyle ağız tadıyla oturup izleyemedim. alt yazılarya geriden ya ileriden gidiyor, gom player kullanıyorum, başka program önerisi olan varmı? alt yazı kaymasını önleyen?
0
nomukasonduka
(03.05.08)
Gom player altyazılarda sorunsuz, bence uygun altyazıları temin etmeye çalışın.
0
karapolisnas
(03.05.08)
altyazı indirirken frame sayısına dikkat etmelisin. 23 frameli bi filme 25 frameli bir altyazı indirirsen kayma kaçınılmaz olur.

bir de release gruplarının kendi altyazılarını indir. yani hangi sürüm için yapılmışsa o altyazıyı indirmelisin. player ile ilgili değil
0
efruz
(03.05.08)
1. kmplayer, ortadoğu ve balkanların en iyi oynatıcısıdır. (her ne kadar koreliler yapmış olsa da)
2. genelde .sub değil de .srt olan altyazı dosyalarını seçin. çünki .sub dosyalarında frame'e göre altyazı esasken .srt uzantılı dosyalarda altyazı zamana göre ayarlanır, 1-2 sn kayma olursa ileri-geri alınır, düzelir.
3. Siz yine de elinizdeki filme en uygun altyazı dosyasını bulun: Mesela elinizde 2 cd'lik bir film olsun. dosyalarınız da oldboy-mvnx01.avi, oldboy-mvnx02.avi olsun... Altyazı ararken oldboy filminin altyazıları arasında 2 cd'lik mvnx releaseini kullanırsanız sizi uğraştırmaz...
0
thunder thunder thunder thundercats
(03.05.08)
Eğer sendeki release grubunun altyazısı piyasada yoksa www.ireksoftware.com adresinden indireceğin time adjuster adlı programla da altyazıyı filme senkronlayabilirsin....
0
selimse
(03.05.08)
eğer sabit bir kayma ise (mesela hep 2 sn geriden geliyor diyelim) GOM Player açıkken F7 tuşuna basıp açılan pencerede yukarıdaki tablardan 3. sıradaki "SUBTITLE" kısmına gelip oradan altyazıyı 1 kereliğine elinizle ayarlayıp film boyunca düzgün seyredebilirsiniz.

veya subtitle workshop ile uyumsuz altyazıyı filmle senkronize edebilirsiniz..
0
gxix
(03.05.08)
efruzun dedigi gibi gruplarin kendi alt yazisini indirmen (bulabiliyorsan) en garanti yol.bs player gayet iyi bence. kullanimi da basit(saniyelik kaymalari ctrl+sag ok/sol ok tuslari ile ayarliyabiliyorsun). yalniz frame i tutturman gerekli. eger elindeki filme uygun frameli bir alt yazi bulamiyorsan gogilda "subtitle fps converter" diye aratirsan fpsi degistiren siteler cikacaktir karsina. frame i degistirebilirsin.
0
thaumiel
(04.05.08)
(4)

vodafone web sms

efruz
web üzerinden ucuz sms gönderme yöntemi var mı, yani bi tane ücretli sonrası ücretsiz falan. ya da başka türlü sms paket falan.
web üzerinden ucuz sms gönderme yöntemi var mı, yani bi tane ücretli sonrası ücretsiz falan. ya da başka türlü sms paket falan.
0
efruz
(02.05.08)
itukampus sitesinde vardı bi ara sms servisi.
0
bryan fury
(02.05.08)
Yahoo Widgets de var sms gonderme..
0
isott
(02.05.08)
onlara güven olur mu ki, gönderdim der göndermez.

ben daha çok kendi resmi web mesajını arıyorum, türkcellde aveada var, internetten cok uygun. vodafone da bulamadım öyle
0
🌸efruz
(02.05.08)
daha önce kullandın mı bilmiyorum ama vodafone da eskiden 10 adet msj atabiliyordum.şimdi 1 adet galiba.
0
aysiku
(03.05.08)
(7)

ek$ibition sorunu

nussschnecke
eksibition´u resim göndermek amacli hic kullanmadim. halihazirda cektigim bi iki resim var. ekleyim diye düsünüyorum ancak resim izin verilen 2048x2048 ve 1024kb´de büyük. simdi sorum; resmi kücültmeye yarayan programlar var midir? veya kolayca yapabilecegim herhangi bir sey?
eksibition´u resim göndermek amacli hic kullanmadim. halihazirda cektigim bi iki resim var. ekleyim diye düsünüyorum ancak resim izin verilen 2048x2048 ve 1024kb´de büyük.
simdi sorum; resmi kücültmeye yarayan programlar var midir? veya kolayca yapabilecegim herhangi bir sey?
0
nussschnecke
(01.05.08)
işini görebilecek en uygun programlardan biri "(bkz: PIXresizer)". inndir.com'da bulabilirisin
0
vend avesta
(01.05.08)
küçük olsun diyorsanız, irfanview; daha sağlıklı olsun diyorsanız photoshop.

ayrıca www.imageshack.us sitesini kullanarak da ufaltabilirsiniz.önce upload ettirirsiniz, boyutu da ayarlayın. sonra söz konusu linkten resmi farklı kaydedin.
0
schimsonique chaiselongue
(01.05.08)
ben paint vasıtası ile küçültüyorum. hemen her bilgisayarda paint vardır. şöyle yapacaksınız;

1 ) resimi paint ile açın.
2 ) resim menüsünden 'uzat/eğ' menüsünü seçin.
3 ) karşınıza 'uzat' ve 'eğ' olarak iki kısım gelecek, 'uzat' kısmında olan iki yere de 50 yazın ve okeyleyin, daha sonra resimi, orjinali bozulmasın diye farklı kaydederek çıkın.
0
galahad
(01.05.08)
googla'da "image resizer" olarak arama yaparsanız microsoft'un powertoyunu bulabilirsiniz, minik bi uygulama, sag tu$a ekleniyor ve enfes i$ goruyor.
0
oligomer
(01.05.08)
ben de kesinlikle microsoftun image resizeri derim
0
efruz
(01.05.08)
picasa var yahu.
0
bryan fury
(01.05.08)
en babası paint.net tir .ha framework mu ne yükletiyor olsun.candır.
0
radikalherif
(02.05.08)
(13)

bogaz kopruleri ile ilgili

isleten adam
bogaz koprulerinden gecerken icinde bulundugum arac neden cuk gibi bir asagi bir yukari sallaniyor. otobusler daha cok sallaniyor. ozel araclar da sallaniyor. hepsi sallaniyor. 129t ile yolculuk ediyordum. telefon caldi. arayan arkadasimdi. nasilsiniz dedi. sallaniyorum dedim. bogazici koprusundeydi
bogaz koprulerinden gecerken icinde bulundugum arac neden cuk gibi bir asagi bir yukari sallaniyor. otobusler daha cok sallaniyor. ozel araclar da sallaniyor. hepsi sallaniyor. 129t ile yolculuk ediyordum. telefon caldi. arayan arkadasimdi. nasilsiniz dedi. sallaniyorum dedim. bogazici koprusundeydim. ruzgardan olabilir aman dikkat edin dedi. tamam dedim.

fatih sultan mehmet koprusu de sallaniyor. 500t'ye biniyorum ara sira. sallanmadan durmuyor. surekli bir hareket. otobuslerde ibneligine boyle bir alet mi var diye dusundum. yokmus.

neden oluyor bu?
0
isleten adam
(30.04.08)
asma köprü olduklarından?
0
arwear
(30.04.08)
köprünün esneme payı var
0
efruz
(30.04.08)
mühendis olmadığımdan tam olarak ne işe yaradıklarını bilmediğim, belirli aralıklarla köprünün üzerinde olan enine demir çubuklardandır o.. köprüyü geçtiğiniz araç küçükse ve süspansiyonu da iyiyse pek hissetmiyorsunuz ama otobüslerde çok fazla sallantıya neden oluyorlar.. gerçekten neye hizmet ettiklerini bilmiyorum ama böyle bir oluşum var..

şimdi düşündüm de tam olarak emin değilim onların demir çubuk olduğundan. ama kesinlikle belirli mesafelerde aralıklı konulmuş birşey var orada, sadece ne olduğunu bilmiyorum.
0
demcan
(30.04.08)
ruzgar var, ustunde o kadar yuk var fln dogal gayet.
0
bryan fury
(30.04.08)
bakın bu da sallanıyor, hatta sallantıdan yıkılıyor sonunda.. rüzgardandır heralde boğaz köprülerinin de hareketi..

youtube.com

yorumlarda da rüzgardan olduğunu belirtmişler, vay anasını koca köprü oyuncak gibi sallanıyor rüzgardan...
0
metox
(30.04.08)
otobanda da hareketsiz duran dolu bir otobüs, geçen tırlar nedeniyle beşik gibi de sallanabiliyor, gördüm.
ayrıca köprülerin otoban gibi bir köke sahip olmadığını da düşünürseniz, normal yani :)
0
oceano
(30.04.08)
mühendis musveddesi olarak söyle diyim, sallanmazsa problem vardır. Esneme payları vardır ki rüzgara yüke ve depreme direnç göstermesin köprü. Rahat rahat sallansın, sağı solu kırılmasın diye.. Hatta bunlar yazın uzar kışın kısalır falan, ben o derse girmemiştim. Nat Geo izleriz bol bol :)
0
blackmore
(30.04.08)
arkadaşın sorduğu yolun sallanması değil de yoldaki tümseklerden dolayı aracın sallanması sanıyorum. bunun sebebi köprünün, belli aralıklarla biraraya getirilmiş bloklarla oluşturulması sanıyorum. bu blokların birleşme noktalarında tümsekler oluşuyor afsalt üzerinde.
0
chavezding
(30.04.08)
ben de aynı şeye dikkat etmiştim, kanımca bu durum (içinde bulunduğumuz aracın sallanma sıklığı da göz önüne bulundurulduğunda) köprünün bağlı olduğu halatlardan kaynaklanıyor. köprü-halat bağlantı noktalarında sanırım köprünün zemini çok az da olsa daha yüksek.
0
weeping guitar
(30.04.08)
o ruzgardan yıkılan kopru rezonansa giriyor. bahsi gecen agırlıklar da bu rezonansı onlemek amaclıdır. sallantıyı trafikte sıkısıp da durmak zorunda kalınca araclardan olmadıgını anlarız.
0
bryan fury
(30.04.08)
bu arada rezonans, titreşimin kendi kendisini güçlendirmesidir.
0
actionary
(01.05.08)
rezonans kotu biseydir.
0
bryan fury
(04.05.08)
rezonans; uygulanan degisken yukun frekansının cismin dogal frekansına esit oldugu andır. kırılır genelde.
0
bryan fury
(04.05.08)
(7)

satranç oyunu

efruz
pc olarak en iyi oyun hangisi. chessmaster serisi vardı bi zamanlar. şimdi en güzel, analizli, ratingleri kaydeden ve zorluk dereceleri gerçekçi hangi oyunu önerirsiniz.
pc olarak en iyi oyun hangisi. chessmaster serisi vardı bi zamanlar. şimdi en güzel, analizli, ratingleri kaydeden ve zorluk dereceleri gerçekçi hangi oyunu önerirsiniz.
0
efruz
(30.04.08)
yahoo chessmaster hala güzel.
0
insanimsi
(30.04.08)
kesKinlikle yahoo chessmaster.
0
hlathguth
(30.04.08)
kasparovu yenen bi oyun vardı. israil yapımı. o nasıl ve nedir.

bir de yahoo chessmaster göremiyorum torrentlerde
0
🌸efruz
(30.04.08)
yahoo.com'da bevada. üyeliğin olsa yeter.
0
insanimsi
(30.04.08)
deep fritz
0
ermanen
(30.04.08)
deep blue. eski bir satrançcı olarak öneririm. ayrıca kasparov ile oyunundan;

1 - deep blue wins
2 - kasparov wins
3 - draw
4 - draw
5 - kasparov wins
6 - kasparov wins

www.uschess.org bu siteden maçların hamlelerine de ulaşabilirsin. ;)
0
SoLfej
(30.04.08)
pc ile satranc oynamanın dışında,
www.chessclub.com a git.
ordan download software yap
7 günlük trial üyelik al.
baglan değişik insanlarla satranc oyna + büyük ustaların bile birbirleriyle maçlarını izle.
0
joepiscopo
(01.05.08)
(6)

Rapid'inden 3 gb kullandırabilecek olan?

karapolisnas
NBA 2k8 indiriyordum XBOX360 için, lakin 5 günde 25 gb kotamı doldurmuşum sabaha karşı, biliyorsunuz bu linkler de kolaylıkla geçerliliklerini kaybedebiliyorlar. Neyse, oyunun 30 adet linki inemeden dolunca kota, panik oldum sorayım dedim. Siz sözlük kullanıcılarından hayır sahibi biri bana bu 3gb'l
NBA 2k8 indiriyordum XBOX360 için, lakin 5 günde 25 gb kotamı doldurmuşum sabaha karşı, biliyorsunuz bu linkler de kolaylıkla geçerliliklerini kaybedebiliyorlar. Neyse, oyunun 30 adet linki inemeden dolunca kota, panik oldum sorayım dedim. Siz sözlük kullanıcılarından hayır sahibi biri bana bu 3gb'lık bölüm için yardımcı olabilir mi, rapid'ini şimdilik pek kullanmayan biri... Perşembe akşamüstünden itibaren diyetimi ödeyebilir hale gelicem :)
0
karapolisnas
(30.04.08)
tanidigin biri olmadikca kimsenin kalkipta sana rapid hesabini verecegini sanmiyorum. bu kredi karti numarasi istemek gibi bisey olsa gerek.

ayrica 5 gun icinde dosya silinmez merak etme. silinirse soyle bana, ben bulurum.

slm, bye.
0
trimpot
(30.04.08)
herhalde ekşi sözlük yazarı olarak, kendi başlığımın altında tüm komüniteye rezil edilme ihtimalini de göze alarak kimsenin rapid hesabını çalamayı düşünmem. sadece duyuru kullanıcısı olsam yine neyse.

5 gün de diil zaten, ikinci 25 gb hakkımın başlamasına 2 gün falan var ama oyun linklerinin paylaşılması yasak olduğundan tespit edildikleri anda silinebiliyorlar. O 30 dosyayı indiremediğime değil de indirdiğim 30 dosyanın yanmasına üzülürüm, yoksa hadise aynı oyunu başka şekilde tekrar bulabilmekte değil. Bulunur elbet oyun bir şekilde.

Neyse ben akşamüstüne kadar sabredeyim, yoksa riske girmeyip ikinci bir rapid hesabı satın alıcam. Teşekkürler.
0
🌸karapolisnas
(30.04.08)
şöyle olur, biri senin için indirir onları, bi dvdye yazıp sana gönderebilir, ya da elden alırsın. en azından böyle talep edebilirsin rapid bulamazsan

ya da free olarak indirmeye çalış, biraz zahmetli ama beklemekten iyidir
0
efruz
(30.04.08)
O da olur tabi, şöyle ekliyeyim o zaman, bana toplamda 3gb eden 30 adet dosyayı çekip bir dvdye kaydedip adıma ödemeli yollayabilecek yardımsever suserler arıyorum. Teraziye tıklamaktan çekinmeyeceğim.
0
🌸karapolisnas
(30.04.08)
aynı duruma ben de düşmüştüm kimse yardim etmemişti. ben veriyorum sana şimdi.
0
nihilanth
(30.04.08)
bir kullanıcı dileğimi gerçekleştirdi sağolsun, kendisine teşekkür ederim.
0
🌸karapolisnas
(30.04.08)
(4)

Dijital fotograflari kagida bastirmak

no christ requiress
Dijital fotograf makinemiz ile cektigimiz fotograflari, eski gunlerdeki gibi fotograf kagidina bastirmak istiyorum 10*15. Bunun icin en uygun fiyatli yer neresidir ? Tahtakale civari olabilir mesela. Bildiginiz yerler var mi ?Bir de nasil oluyor bu basilan resimler kalite olarak ? Sanirim cekilen fo
Dijital fotograf makinemiz ile cektigimiz fotograflari, eski gunlerdeki gibi fotograf kagidina bastirmak istiyorum 10*15. Bunun icin en uygun fiyatli yer neresidir ? Tahtakale civari olabilir mesela. Bildiginiz yerler var mi ?
Bir de nasil oluyor bu basilan resimler kalite olarak ? Sanirim cekilen fotografin cozunurlugune gore bazi sorunlar olabiliyormus, fotograf ya cerceve sigmiyor ya da bir bolumu bos kaliyor v.b gibi..
Her neyse en onemlisi ilk sorum, bana ucuz bir yer gosterin
0
no christ requiress
(29.04.08)
teknosa da oluyo bu olay..fiyat olarak tam bılmıyorum ama uygun..kagıt kalıtelerıde yuksek..
0
isott
(29.04.08)
teknosalar pahalı

fotoları biriktirip toplu basmak lazım, indirim oluyor, misal 100 ve üzerinde
0
efruz
(29.04.08)
o teknolojik yerlerdeki kiosk benzeri aletlr pahalı. onlarla yapmayın. onun dışında her fotoğrafçı 20-30 kuruş arasına yapar.

2 megapiksellik bir fotoğraf 10x15 karta çok kaliteli bir şekilde, kayıpsız basılabiliyor. daha düşük çözünürlüklerde dağılma olabilir bilemiyorum.

bir de kimi amatör kompakt fotoğraf makineleri fotoğrafları 4:3 oranında çekiyor (benimki mesela). 10x15 kartlar ise 3:2 oranına sahip. yani bastırdığınızda baskıyı alan elemanın inisiyatifine göre fotoğrafı karta yukarıdan ve aşağıdan hizalarsa sağ ve solda boşluk kalıyor, ya da sağ ve soldan hizalarsa üstten ve alttan kesiliyor. o yüzden eğer fotoğraflarınızın oranı 4:3 ise (exif bilgilerinden ulaşabilirsiniz) bir fotoğraf düzenleme programı ile 3:2 oranında kroplamanız hayrınıza olacaktır.
0
kibritsuyu
(30.04.08)
Derman burda sanırım. Baskısı da iyidir buranın.
www.kristalfotograf.com
0
inatci kahraman aga
(30.04.08)
(4)

ölü gibi ağır (?)

thalamus
kafamı yıllardır kurcalayan bi soru bu. ağırlık açısından ölüyü taşımakla canlıyı taşımak arasındaki fark nedir? ölünce ağırlık mı artıyor yoksa canlı mı ağırlığını doğru biçimde dağıtıyor. veya bunların hepsi hurafeden mi ibaret. nedir, nedir?
kafamı yıllardır kurcalayan bi soru bu. ağırlık açısından ölüyü taşımakla canlıyı taşımak arasındaki fark nedir? ölünce ağırlık mı artıyor yoksa canlı mı ağırlığını doğru biçimde dağıtıyor. veya bunların hepsi hurafeden mi ibaret. nedir, nedir?
0
thalamus
(29.04.08)
gavur olusu ya da essek olusu gibi de derler. dediğine gelince canlıyken bi sekilde vucut harekete destek oluyor. ondan hafif geliyor.
0
bryan fury
(29.04.08)
kutle ayni. ama canli iken kaslarin default kasili olmasi yuzunden (bu kasilmanin bir adi vardi unuttum) hafif gibi geliyor. olunce ya da bayilinca bu kasilma olmuyor.
agir bir cismi havada(/karada) ve suda kaldirmak gibi du$unebilirsin kaslarin etkisini. kutle ayni oldugu halde suda daha rahat kaldirirsin cismi.
0
sourlemonade
(29.04.08)
canlı iken kasların belirli oranda kasılı olması durumuna kas tonusu denmekte bu arada.
0
tom riddle
(29.04.08)
evet mesela uyuyan birini kaldırmak da çok ağırdır, yeğenlerimi akşama kadar kucağımda hoplatıp zıplatırım, uyuduklarında yatağına götürmek ölüm gibi, bi salıyorlar kendilerini sürüklüycem nerdeyse
0
efruz
(29.04.08)
(4)

Multiplayer Oyun

schimsonique chaiselongue
Efenim elimizde bulunan bir adet laptop, üç adet joypad vasıtasıyla oynayabileceğimiz, eğlenebileceğimiz, gerilebileceğimiz oyunlar aramaktayız. oyunun türü önemli değil, sadece zaman geçirebilelim, geçen zamana değsin yeter. konfigurasyon su sekilde:Genuine Intel 1.60 Ghz.512 MB ram128 MB ekran kar
Efenim elimizde bulunan bir adet laptop, üç adet joypad vasıtasıyla oynayabileceğimiz, eğlenebileceğimiz, gerilebileceğimiz oyunlar aramaktayız. oyunun türü önemli değil, sadece zaman geçirebilelim, geçen zamana değsin yeter.

konfigurasyon su sekilde:

Genuine Intel 1.60 Ghz.
512 MB ram
128 MB ekran kartı, yeter sanırım.

not: worm serisi hariç pls.
0
schimsonique chaiselongue
(28.04.08)
metal slug serisi oynayabilirsiniz
0
efruz
(28.04.08)
Ho$unuza gidiyorsa Tony Hawk's Pro Skater serisi olabilir. Burnout olabilir. Ne biliyim Snow Bros da olabilir (: Ya da Bomberman olabilir. Bunlar hep arkada$ arasında çok eğlenerek hala oynadığımız güzide oyunlar.
0
durum serserisi
(28.04.08)
micro machines serisi hotseat için idealdir.
0
hulleci
(29.04.08)
arkadaşlar cvplar için teşekkürler. tony hawk's pro skater 4 krduk. gayet zevkli bi kaç saat geçirdik. 2 saatte 250k puan yapınca sevindik, aa combo lan! diye.

akabinde youtube da, 1.1 milyarlık komboları izleyince bıraktık oynamayı.

sağolun tekrar.
0
🌸schimsonique chaiselongue
(29.04.08)
(3)

kayıp kart şifresi

gelaek
evet yine ben, yine kartlar. bu sefer de yenilemiş bulunduğum kartın şifresini kaybettim. evet tamamen benim mallığım ama ben asıl beni bu mallıktan kurtarıcak şahane insanlar arıyorum. nereye gitmem ne etmem lazım yeni şifre almak için?ziraat bankası bu arada
evet yine ben, yine kartlar. bu sefer de yenilemiş bulunduğum kartın şifresini kaybettim. evet tamamen benim mallığım ama ben asıl beni bu mallıktan kurtarıcak şahane insanlar arıyorum. nereye gitmem ne etmem lazım yeni şifre almak için?

ziraat bankası bu arada
0
gelaek
(28.04.08)
Ziraat Bankası ise şubeye başvur derim. Ya da 444 lü numaralarını ara, eğer seni şifre adımına yönlendiren bir tuş kombinasyonu yoksa, kredi kartımı çaldırdım gibi bir tuşu tıkla ki, şifre mifre sormadan direk müşteri temsilcisine aktarsınlar.

Garanti Bankası kartı olsaydı, direk telefondan değiştirebiliyordun / yenileyebiliyordun şifreni ama Ziraatte öyle teknoloji var mıdır bilemem.
0
sui
(28.04.08)
vakıf bank denen büfe den bozma bankada, şifremi kaybedince yeni kart bastılar. şifreni değiştiremiyorlarmış, ziraat öyle değildir umarım. 444 ten bi sormak lazım
0
efruz
(28.04.08)
444lü numaralarından arayıp değiştirebilirsin gayet de var teknolojisi. pazar günü akşam saat 9da şifremi unutup yenilemişliğim var telefonla, birileri ilgileniyor yani. yaşasın ziraat bankası.
0
likeinme
(28.04.08)
(8)

Bu fotoğraf neyin nesidir?

karapolisnas
İlk gördüğümden beri hastayım bu fotoya. Lakin kim çekmiştir, olayı nedir, büyük hali bulunup çerçevelenebilir mi, bu soruların cevaplarını merak etmekteyim. Bulana 100 lira.
İlk gördüğümden beri hastayım bu fotoya. Lakin kim çekmiştir, olayı nedir, büyük hali bulunup çerçevelenebilir mi, bu soruların cevaplarını merak etmekteyim. Bulana 100 lira.
0
karapolisnas
(28.04.08)
atıyorum, tut:
nazi döneminde bir toplama kampı.
hayvanat bahçesinde birden ortaya çıkan dev goril.
spider-man imza günü.
bir oyuncak mağazısının açılışı.
0
insanimsi
(28.04.08)
deviantart abiye sorduk bakalım, cevap gelirse yazarım.
0
weeping guitar
(28.04.08)
bence harry potter'in toplu izlenimi cocuklar tarafindan.
gerci eski bi foto gibi ama..
0
la traviata
(28.04.08)
sirk
0
jupiterianvibe
(28.04.08)
pink floyd un ilk konseri.
e malum hayranlar da minikmiş o zaman =P
0
punkertifo
(28.04.08)
bir filmden olamaz mı. yani senoryolu bir poz?
0
efruz
(28.04.08)
salliyorum: bana hayal meyal bir truffaut filmi sahnesini andirdi. o olmasa bile fransiz bir film sahnesini. sanki.
0
nazenin
(29.04.08)
fotoğraf - "Children at a puppet theatre, Paris, 1963"
fotoğrafçı - "Alfred Eisenstaedt (1898 - 1995)"

gerçi soru 6 aylık ama (:
0
weeping guitar
(25.10.08)
(7)

Ingiltere'de Dolar ve Euro Kac Sterlin? + Bonus Soru

theli
takip edebilecegim bi adres?Not: TR deki fiyatlar uzerinden degil. bizzat ingiliz borsası pls tskBonus Soru: TR den ingiltereye dolar mi goturmek mantikli yoksa Euro mu?Tr deki capraz kur ile ingiltere'deki farkli oldugundan birinden biri daha karli olacaktir.
takip edebilecegim bi adres?

Not: TR deki fiyatlar uzerinden degil. bizzat ingiliz borsası pls tsk

Bonus Soru: TR den ingiltereye dolar mi goturmek mantikli yoksa Euro mu?

Tr deki capraz kur ile ingiltere'deki farkli oldugundan birinden biri daha karli olacaktir.
0
theli
(25.04.08)
1£= 1.9859$ 1.2705 euro 207.3700 yen


newsvote.bbc.co.uk
0
efruz
(26.04.08)
www.reuters.com

buradan takip edebilirsiniz. an itibariyle 1 gbp ile 1.986$ ve 1.27€ satın alabilirsiniz.
0
eksi daglarinin aslani
(26.04.08)
türkiyede'den doğrudan pound alıp götürsen, ben öyle yapıyorum. illa dolar ya da euro diyorsan euro biraz daha iyi olabilir gibi sanki. ama orada pounda çevirirken bir kaç farklı yerden kur bilgisi alırsın.
0
eksi daglarinin aslani
(26.04.08)
@"eksi daglarinin aslani" aslinda hesap o kadar basit degil sanirim ama cok bunaltici =/

kendimce soyle bir hesap yaptim;

ingilterede:
1 sterlin = 1.98 dolar
1 sterlin = 1.25 euro

Turkiye'de
1,98 Dolar = 2,558 YTL
1,25 Euro = 2,525 YTL

Simdi acaba bu hesapla YTL ile alinan turkiye'deki Euro, dolara nazaran ingiltere'de daha pahalı/degerli. ??
0
🌸theli
(26.04.08)
yukarda yazdım kur

1,9859 dolar
1.2705 euro

yani ikisi de aynı oluyor. sen sterlini 1.25 olarak neden hesaplıyorsun ki
0
efruz
(26.04.08)
doğru anlamışmıyım? türkiyedesin elinde ytl var, ingiltereye gideceksin orada pounda ihtiyacın olacak. durum buysa araya euro dolar hiç karıştırma zararlı çıkarsın. mesela burada euro alırken bir kere spread ödeyeceksin(kurun içindedir gerçi ama sonuçta mutlaka vardır) ikincisi orada euro satıp pund öderken bir daha spread ödeyeceksin. spread (alım ve satım fiyatı arasındaki fark) ne kadar darsa senini için o kadar iyidir. yukarıda benin 1.27€ dediğim şey ortalamadır aslında işlem yapmaya kalkarsan alım ve satım 1.255 - 1.285 gibi iki farklı fiyat olur. kısacası buradan pound alıp gitmek en mantıklısı. pound almak için oyakbank'ın kurları iyidir, şekerbank'a da bakabilirsin tabi başka yerlere de hsbc'de olabilir belki. neticede şubeye gittiğinde kasada o an pound bulundurma ihtimalleri çok düşüktür ama istersen getirtirirler sorun değil.
son bir tüyo sabah 10'dan önce yada akşam 17:30'dan ya da 17'den sonra döviz almaya gitme spread'ler biraz daha açık olur.
0
eksi daglarinin aslani
(26.04.08)
@"eksi daglarinin aslani" evet tamemen dogru anlamissin, @efruz kusura bakma hic anlamamissin hocam.

@"eksi daglarinin aslani" evet alim satimda zararim illaki olcak ama yamuk yumuk hesaplarima gore elde edilen kar o zarari kesinlikle kapatacaktir. aslinda isin icine altin veya yen i de katarsak en karlisini bulabiliriz amaaslinda okadar ugrasmakta adami bunaltir. Ozellikle TR'de bekledigim kriz kisa surede patlarsa ciddi karlar ortaya cikar. Zaten doviz ticaretide buna deniyor bildigim kadariyla. ucuz olan yerden alip pahali olan yerde satmak. ha beklentilerim cok yuksek rakamlar degil ama hem beyin jimnastigi, hem belki atiyorum ucak alan vergisi gibi meblaglari karsilayabilecek kivrak zeka kazanci fena olmaz.
0
🌸theli
(26.04.08)
(7)

toplu dosya adı değiştirme

kibritsuyu
arkadaşlar 124 adet pembe panter çizgi filmim var ve hepsinin dosya ismi Pink.Panther.022-Genie.With.the.Light.Pink.Fur-DvdRip.xvid.ac3.avi şeklinde.Ben bunların hepsini tek tek değiştirmek yerine bir programla falanPink Panther 022 - Genie With the Light Pink Fur.avişekline getirmek istiyorum. Arad
arkadaşlar 124 adet pembe panter çizgi filmim var ve hepsinin dosya ismi

Pink.Panther.022-Genie.With.the.Light.Pink.Fur-DvdRip.xvid.ac3.avi

şeklinde.

Ben bunların hepsini tek tek değiştirmek yerine bir programla falan

Pink Panther 022 - Genie With the Light Pink Fur.avi

şekline getirmek istiyorum. Aradaki noktalar ve dvdrip.ac3'ler falan gitsin istiyorum. yapılır mı böyle bir şey? nasıl yapılır?
0
kibritsuyu
(20.04.08)
tag&rename de denedin mi ?
0
bryan fury
(20.04.08)
acdsee de yapıyodu böle bi şey. olmazsa rename master iyidir. free.

www.snapfiles.com
0
infernal majesty
(20.04.08)
klasordeki avi dosyalarin hepsini sec. birincisine sag tikla, "Pink Panther - Genie With the Light Pink Fur (1)" olarak adini degistir. digerleri de otomatik olarak olusturma zamanina gore
Pink Panther - Genie With the Light Pink Fur (2)
Pink Panther - Genie With the Light Pink Fur (3)
..diye gidecektir. en sagliklisi program ile yapman tabiki.

edit: haklisiniz o zaman, hepsinin dosya adi oyle diyince boyle dusunmustum.
0
only
(20.04.08)
yok yanlış oldu. her birinin hem adı farklı, hem numarası farklı. 22. bölümün dosya adı

Pink.Panther.022-Genie.With.the.Light.Pink.Fur-DvdRip.xvid.ac3.avi

ise 23. bölümün dosya adı

Pink.Panther.023-Pink.Plunk.Pink-DvdRip.xvid.ac3.avi

24. bölümün dosya adı

Pink.Panther.024-Doctor.Pink-DvdRip.xvid.ac3.avi

falan diye gidiyor.
0
🌸kibritsuyu
(20.04.08)
@only her bölümün ismi farklıdır, hepsine aynı isim vermemeli. sanırım noktalardan kurtulmak istiyor. el ile yapmak program arayıp bulup nası çalıştıgını öğrenmeye calışmaktan ve o mantığa uygun komutları girmekten daha kolay oalcak gibi
0
efruz
(20.04.08)
www.albert.nu

indiriyorsun."." yi " " ile replace sonra trim "dvdrip.ac3"
bitti
0
algoritma
(20.04.08)
total commander'da yapar aynı işi... öyle de güzel yapar ki..
(bkz: multi rename tool)
0
huzursuz
(20.04.08)
(3)

lazer yazıcı tavsiyesi

sourlemonade
HP LJ 1020 LASER YAZICI 169 ytlSAMSUNG ML-1610 LASER YAZICI 139 ytlHP LJ 1018 LASER YAZICI 125 ytlhangisini seçeyim? özellik olarak pek bi fark yok sanki ama bilemedim. yada daha iyi olup bu fiyatlarda varsa bildiğiniz tavsiye ediniz.
HP LJ 1020 LASER YAZICI 169 ytl
SAMSUNG ML-1610 LASER YAZICI 139 ytl
HP LJ 1018 LASER YAZICI 125 ytl

hangisini seçeyim? özellik olarak pek bi fark yok sanki ama bilemedim. yada daha iyi olup bu fiyatlarda varsa bildiğiniz tavsiye ediniz.
0
sourlemonade
(18.04.08)
hp'lerle devamlı sorun yaşıyorum.. samsung hiç kullanmadım.. vista desteklemiyor hala hp'lerin çoğu..
0
ayheytmayselfenvanttuday
(18.04.08)
3 ay önce bimexten samsung ml-1610 aldım ben aldığımda 122 liraydı hp sanırım demo tonerle geliyor samsung ta full toner var gayet memnumun şu ana kadar bir sorun çıkartmadı bana.
0
extirpation
(18.04.08)
samsung 1610 peynir ekmek gibi. heryerde görüyorum ve sorunsuz
toneri tam dolu ve yenisi de cok pahalı değil
0
efruz
(18.04.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.