Giriş
(4)

gelinlik

SoLfej
gelinlik nerden icat olmuştur?"gelinlikler eski romada sarıylardı. orta cagda rengi değil kumasın kalitesi onemliydi. beyaz gelinlik adetinin yaygınlasması 16. yüzyılda oldu. kraliçe victoria'nın gumuşi renkte gelinlik giyilmesini emreden kraliyet kuralına karsı gelerek beyaz gelinlik giymek istemes
gelinlik nerden icat olmuştur?

"gelinlikler eski romada sarıylardı. orta cagda rengi değil kumasın kalitesi onemliydi. beyaz gelinlik adetinin yaygınlasması 16. yüzyılda oldu. kraliçe victoria'nın gumuşi renkte gelinlik giyilmesini emreden kraliyet kuralına karsı gelerek beyaz gelinlik giymek istemesinden sonra gelinlikler bu zamandaki renklerini aldılar."
(irie, 01.01.2003 14:26)

bu arkadaşımızın dediği ne kadar doğrudur. aslı nedir? ne değildir?

edit : bu arada bir yerde türk toplumundan dünyaya yayılmıştır gibi bir iddaa var hatta hatta "beyaz kumaştan gelinliği ilk kez 1898'de kemalettin paşa ile evlenen ii. abdülhamid'in kızı naime sultan giydi." denmiş. çok merak ettim hakkaten.
0
SoLfej
(18.05.08)
copy paste


Çocuk annesine sormuş: 'Anne gelinlerin giysisi neden beyaz renkte?' Annesi cevaplamış: 'Beyaz renk masumiyetin ve mutluluğun sembolüdür.' Çocuk tekrar sormuş: 'Peki o zaman damatlar neden siyah giyiyorlar?'
Eski Roma'da gelinliklerin rengi sarıydı. Gelinler yine sarı renkte peçe takıyorlardı. Peçe evli ve bekar kadınları ayırt ediyordu. Ortaçağlarda ise gelinliğin rengi üzerinde pek durulmadı. Kumaşın kaliteli ve gösterişli olması daha önemliydi. Herkes en iyi elbiselerini giyiyordu, renk de herkesin kendi tercihine göreydi.
Beyaz gelinlik adetinin yaygınlaşması 16. yüzyılda olmuştur. Bu yıllarda kraliyet ailesi gelinlerinin gümüşi renkte gelinlik giymeleri gelenekti. Kraliçe Viktorya bunu reddetti ve beyaz gelinlik giymekte ısrar etti.
Bundan sonra İngiliz ve Fransız yazarlar, beyaz rengin masumiyetin simgesi olduğu konusunu işlemeye başladılar. O dönem
ahlakına göre bekaret evliliğin vazgeçilmez koşulu olduğu için beyaz gelinlik adeti tuttu. Evlenirken beyaz giysi giymek genç kızların bekaretlerini topluma ilan etmelerinin vasıtası oldu.
Gelinlikle ilgili bazı batıl inançlar da var. Bunlara göre gelinin gelinliğini bizzat kendisi dikmesi, damadın düğünden önce gelini gelinlikle görmesi, gelinin gelinliği düğünden önce giymesi uğursuzluk getiriyor.
Söz evlenmeden açılınca evlilik yüzüğünden de bahsetmek gerekiyor. İnsanların evlenince yüzük takmaları eski Mısırlıların inançlarına dayanıyor. Milattan 2800 yıl önce Mısır'da yaşayanlar dairenin veya halka şeklindeki cisimlerin, başlangıç ve bitiş noktalarının olmaması nedeni ile sonsuzluğu - temsil ettiklerine inanıyorlardı. Yüzük evliliğin sonsuza dek süreceğini simgeliyordu. Sonra bu inanç ve adet Romalılar vasıtası ile iyice yaygınlaştı. Kazılarda o devirlere ait çok ilginç evlilik yüzüklerine rastlanılmıştır.
Evlilik yüzüğünün sol ele ve sondan bir önceki parmağa takılmasının sebebi ise modern tıbbın gelişmesinden önceki devirlere ait yanlış bir insan anatomisi bilgisidir. O zamanlarda dolaşım sistemimizdeki ana damarın sol elimizde bu parmaktan başlayıp kalbimize gittiği sanılıyordu. Böylece buraya takılan yüzükler evli çiftin kalben bağlılığını simgeliyordu. Gerçi şimdi damarların nereden gelip nereye gittiği biliniyor ama bu da bir adet olarak kaldı.
0
efruz
(18.05.08)
yıllar önce (ki bu yıllar kaç olduğunu tama bilemiyorum, sadece çok çok eski zamanlarda) gelinliği rengi konusunda herhangi bir standart yokmuş. yalnız gelinler bir bakıma ailelerini temsil ettiklerinden çok göz alıcı olmaları istenirmiş. bu yüzden ortamdaki en dikkat çekici renk/kumaş kullanılırmış. koyu renklerin yanısıra deri gibi materyaller de kullanılırmış.
beyaz renk ilk giyenlerden biri Kraliçe Mary'ymiş (1558 yılında evlenmiş). beyaz giymesinin nedeni gelenek olması değil, kendi tercihiymiş. gelinliğin beyaz olması modası ise kraliçe Victoria'nın 1840'taki düğününden sonra ortaya çıkmış falan. daha sonra gelinler kraliçeyi onurlandırmak için hep beyazı seçmişler. ancak bizim topraklara nereden sıçramış bir fikrim yok. - bunlardan önce de gelinler siyah (yas tutmayı temsil ettiği için) ve kırmızı (fahişeleri temsil ettiği için) dışında her renk gelinlik giyerlermiş.

ancak mesela çin'de kırmızı gelinlik modaymış bir zamanlar, iyi şans getirdiğine inanılırmış.hindistan'da da yeşil ve kırmızı kullanılan renklermiş.

kaynak: wikipedia
0
luin 41
(18.05.08)
Bizim geleneğimizde gelinliğin rengi kırmızıdır. Beyaz gelinlik yakın zamanda bize gelen bir şey. Kırsalda halen kırmızı kullanılıyor sanırım.
0
386 dx
(18.05.08)
Merhabalar bizim düğün hikayemiz biraz klasik birazda hızlı :) biz eşimle liseden tanışıyoruz ama şöyle , ne onun benimle muhabbeti var ne de benim onunla sadece göz aşinalığı. Lisemiz bitiyor ve aradan seneler geçiyor bir gün arkadaş ortamında eşimin ismi geçiyor meğer askerdeymiş.

O günden aylar sonra ben tesadüf sosyal medyada ortak arkadaşlardan eşimi görüyorum tesadüfte o gün doğum günü :) ve ben onun doğum gününü mesaj atarak kutladım o da bana teşekkür etti ve böylece kapandı konuşmamız. İki gün sonra eşim bana yeniden yazdı ve biz konuşmaya başladık, konuşmaya başladıktan hemen sonra bir ilişkiye adım attık ve bu sıra eşim doğuda askerde. İlişkimizden iki ay geçti ve ben onu görmeye Türkiye'nin bir ucuna gittim ( ailemin bundan haberi yok tabiki ):)). Bu böyle aralıklarla devam etti .

Eşim daha sonra askerden geldi bizim ilişkimiz 2 sene olmuştu. Ben onu canımdan çok seviyorum ve tek dileğim onunla evlenmekti ama bir türlü evlilik adımı gelmiyordu yada bana öyle hissettiriyordu bilerek :).

Bir gün "akşam yemeğe gidelim" dedi ben yine her zamanki günlerimizden diye düşündüm, yemeğe gittiğimizde eşim lavaboya gitmek için kalktı, ben de oturmaya devam ettim yanıma bir bey geldi eğildi ve "Yağmur Hanım" dedi; "evet benim" dedim "bu çiçek sizin için" dedi. Şaşırmıştım eşimin ayarladığını hiç düşünemedim o an karta baktım eşimin adıyla beraber "seni seviyorum" yazıyordu :) daha sonra masaya geldiğinde ben öptüm ve sarıldım ona. Evlilik teklifi edeceğini tahmin etmeye başladım ama ortada ne yüzük vardı ne de teklif.. Biz yemeğimizi yiyip dışarı hava almaya çıktığımızda ben etrafıma bakıyordum ki eşim birden yüzüğü çıkarıp evlenme teklifi etti..:). İşte o an herşeye bedel ve asla unutmayacağım bir an çünkü onunda gözlerindeki mutluluğu görmüştüm. Tabiki kabul ettim.

Aradan bir ay geçti ailenle konuştun mu dedi ben de babamdan çekiniyordum, konuşamıyordum en sonunda konustum ve beni istemeye geldiler nişan söz derken sıra geldi düğün hazırlıklarına… İlk önce gelinlik modellerini incelemeyi tercih ettik, gittiğim ilk yer Dreamon gelinlikti. Gittiğimizde bizi sıcacık bir aile karşıladı, giydiğim ilk gelinliği beğenerek, içime sinerek aldım hala da severek bakıyorum gelinliğime.. Orada bana yardımıyla güler yüzüyle bir abla şefkatiyle yaklaşan Selin Hanım'a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. daha sonrada bana olan ilgisi, yardımseverliği, güleryüzlülüğü hep devam etti. Kendisine çok teşekkür ederim. İyi ki Dreamon’u bulmuşum Selin Hanım'la hala görüşmekteyim. Yine her hangi bir ihtiyacımda tek gideceğim yer Dreamon gelinliktir.
Bunun iki sebebi var; birisi kalite farkı, biri de bana gösterilen güleryüzdür... Daha sonraları eşim herşeyi bana bıraktı, ne beğendiysem alındı. Eşimi çok seviyorum, her şey dört dörtlüktü telaşımız evi tutuşumuz her seyde bir heyecan vardı daha sonra ev bakmaya gittiğimizde ben bir evi çok beğenmiştim ve erken olmasına rağmen eşim ben çok istediğim için o evi hemen tuttu. Sürpriz olmuştu benim için :) yavaş yavaş mutfak eşyalarım gelmeye başladı, eşimle beraber gece yarılarına kadar onları yıkadık resim çekildik. Hersey rüya gibiydi düğün gününe geldiğimizde heyecandan duvağımı kapamadan çıkmıştım :) düğünümüz de harikaydı rüyadaydım sanki eşimle beraber aileside mükemmel insanlar.

Düğünümüz bitti 8 buçuk aydır evliyiz ve çok mutluyuz eşimi hala ilk başladığımız günden beri çok çok seviyorum .. Bizim hayatımızda emeği geçen herkese, DreamON Ailesine, Selin Hanım'a ve bizimle ilgilenen herkese sonsuz sevgiler ve teşekkürler bizim düğün hikayemizde böyle işte herkese mutluluklar diliyoruz..:)"

www.dreamon.com.tr
0
fake
(18.10.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.