tabi ki photoshop. ben arkadaşlarımı porno film karelerine yerleştiriyorum, çok eğlenceli ve eğitici.

reddit diyorum.

dil öğrenmeye çalış. rosetta stone, livemocha falan.

senin ilacın stumbleupon

Rosetta Stone +1.
Bir dil bir insan iki dil iki insan :))

9gag

eğer mecbur değilsen bilgisayar başında yapılmayacak şeylerle meşgul ol, uzaklaştıkça anlayacaksın ne kadar rahatladığını.

academicearth.com'a giriyorsun, bir konu beğeniyorsun, başlıyorsun öğrenmeye...

bi tane emek pansiyon diye bir yer var, meydandan ziraatı karşına al, sağa doğru bir ufak restoranın yanından giren boşluktan girip, kilisenin olduğu sokağın ucunda. orası olmazsa daha da uygun bir yere yönlendirirler, biz de zaten orada kalmıştık ama adını bir türlü hatırlayamıyorum. kilisenin yanında.

zaten ada pansiyon kayniyor, eger otelde kalmayacagim diyorsaniz pansiyonlar genelde temizdir. ama agustos ayi ortasi cok kalabalik olucak gibi duruyor, kimle konussam o donemde adaya gidiyor. bir bilenden yerlisinden mumkunse yer ayirtmaniz isinizi garantiye alicaktir.

bir de genel bir yanilma 7 gunluk tatilin 3 gunu orda geciriyim sonra yetmezse uzatirim mantigi. uzatmak icin yer bulamayabilirsin ilk bastan kac gunu gidecegini soyleyip o kadar gunluk yer ayirtmak en iyisi.

halamın yeri var, halam diye demiyorum hizmeti çok çok iyidir :)
fiyatını bilemem ama. iletişim bilgileri burada:
www.sevalinbagevi.com

doğadan

moderen: lipton earl grey
geleneksel: çaykur (çay çiçeği - tiryaki)

doğadan her türlü götürür.

Pardon, söylemeyi unuttum, alt markayı da söylerseniz sevinirim. (Çaykur Rize, Doğuş Filiz, Lipton Karadeniz gibi)

çaykur>doğadan>lipton>...>...>...>doğuş

çaykur rize sarı paket + berk (bim markası)earl grey karışımı

çaykur turist çayı ya da tiryaki.

Çaykur-altınbaş

tabiki lipton bergamot.

42 numara tirebolu çayı.

tirebolu 42 +1

marka bir ürün alın hiç çin işi çakma tabletlere yönelmeyin bence.
ekranının kapasitif olmasına dikkat edin. 3G'si olması makbuldür, 3G'yi kullanmayacaksanız da wireless çekim gücü yüksek olsun.

Zaten marka bir ürüne yönelirseniz performansta da pek sorun çıkarmayacaktır.

Önerim:
Apple iPad 2
Asus Eee Pad Transformer
Samsung Galaxy Tab 2

fiyatlar için: teknofiyat.com 'dan bakabilirsin.

1. mevcut sartlar dahilinde yok. (gidip dial-up abonesi olmayacaksan tabi)
2. sanmiyorum. dava acsan bile adamlar "biz telefon hizmeti vermeden internet sagladik" seklinde savunup kazanabilirler gibime geliyor.

vodafone'da kotasız 3G tarifesi var. yalnız 1 haftalık 12 TL. Yani bittikçe alsanız ayda 48 TL yapar. İyi bir çekim gücü varsa bulunduğunuz yerde yaklaşık 7 Mbit'ten kotasız internetiniz olur ayda 48 TL'ye. Zaten ADSL'de kotasızlar kaç liradan başlıyor ki?

edit: haftalık internet için 1GB adil kullanım şartı varmış sonrasında 128kbps'ye düşüyormuş hız. Yani sakın alma bence.

@darkredanger evet, vodem kullandım bir ara dediğin gibi hızı düşürüyordu.

evet

sarcasm yapmak zaten ayıp bir şeydir.

evet

Teşekkür ediyorum.

ne gerekli ne de faydalidir.

hilarious clinton

eblehlik yapmış oluruz.

captain obvious

akademik bir yazışmayı bilmem de tarihten şu anektodu geçmeden edemeyeceğim:

Einstein'ın fotoelektrik olay üzerine olan fikrinden hiç hazzetmeyen Robert Milikan "tatmin edici bir teorik temelden yoksun" olarak düşündüğü bu fikir için makalesinin ilk paragrafında "katıksız derecede ampirik" ifadesini kullanmıştı. İroniktir Milikan bir dizi deneyinin sonuçlarını yayınladığı bu makalede Einstein'ın teorisini sağlam bir biçimde kanıtlıyordu aslında.

Yani dalga geçeyim derken kendi kendini çürüterek dalga geçilecek bir konuma gelmiş adam :)

bursada veya balıkesirde pilot uygulama başladı diye hatırlıyorum. kredi kartı boyutunda ve çipli kimlikler olacaktı fln filan, yalan oldu yine herhalde.

1 yıldır heyecanla bekliyordum valla çıkmayacak demeyin gerçekten çok üzülürüm. :(

çıkacak çıkacak. çipli mipli olacak, aldığın ilaçların milaçların içerisinde kaydını falan tutacak. falan filan özellikleri olacak. beklemeye devam.

2012 ortasında başlanacak değişime bildiğim kadarıyla. 2014 ortasına kadar ikisi bir kullanılacak.

Boluda test aşamasında bildiğin kredi kartı gibi bi şey.. tahmini 2014

gecen de biri ya dustu ya da atladi eminonu-kadikoy vapurunda. hemen kaptana haber verildi. 2 dk sonra falan sahil guvenlik gecti yanimizdan. kurtardilar herhalde. kurtarilmak istiyor muydu onun da bilmiyorum. yazdim ama, faydasi olur mu, bunu da bilmiyorum :)

millet teknesiyle takılıyor valla o yüzden kano sıkıntı olmaz ama alabora olursun o rüzgarda akıntıda muhtemelen.

vapura gelince, ceza kısmını bilmiyorum ama vapur durur muhtemelen. baya da bir küfür yersin. şimdi düşününce, kesin bir yasa falan vardır, gereksiz yere halkı paniğe sürüklemek, kasti şekilde sirkülasyonu engellemek falan. şehir hatları özelleşti sanırım. emin olmamakla birlikte dava da açabilirler sana. ben beklerim burası türkiye.

deniz trafiği diye bir durum var. e-5'in ortasında oturmaya benziyor. kıyı şeritlerinde çevre kanununa göre yasak olan yerler var. buralarda girersen ceza yersin. ha muhtemelen yazmazlar arnavutköyde sürekli giriyorlar.

boğazda deli akıntı var 15 dakikaya karadenizde bulursun kendini. bir de vapur'un motoru seni çekebilir belki, paramparça şarkısını söyleyebilme ihtimalin de olabilir yani.

kanoyla karadenizde değil marmara açıklarında bulursun. akıntı marmaraya doğru.

bunun dışında atlarsan sanırım kabahatlar kanunundan ceza yersin.

yok yok atlama sen ya motor felan çeker

vapurun kıçına yakın bir yerden atlayıp kıyma olan bir gence dair efsane anlatılagelir ada vapurunda, gerçeklik payını bilemem.

kısa film çekicem diyosan 5d mark II :) ben nikon d3100 aldım, keşke 5d mark II alsam diyorum :) behzat ç.de de kullanılıyor çekimlerde.

Farklı kulvarlar. Mark2 kullanıyorum, çok memnunum. Ama sadece HD çeken, tatmin edecek bir makina yeterli dersen 60D uygun olur. İş yapıp para kazanmak amacı yoksa mark2 ye o kadar para bayılmaya gerek yok.

60D yi tavsiye ederim sonuç olarak.

5d mark ii alırsan ve ankara'daysan arada sırada bana kiralayıp lens parası çıkarabilirsin.

para sorun değilse 5D Mark II. film çekimi açsısından ideal ve fotoğraf açısından da full frame falan, güzeldir yani her türlü.

İkisini de deneme şansımız oldu.. 5d Mark'ın görüntüsü "az" biraz daha iyi.. Aynı lenslerle, 60D ile 5D arasında gözle görülür bir fark göremedik.
Profesyonel olarak yapıyoruz bu işi ve 60D bize yetiyor şimdilik. [Tanıtım filminde bile kullanıldı en son.. ]

Ayrıca, Behzat Ç. artık 5D ile çekmiyor, hatta uzun zamandan beri çekmiyor.. Güzel aletler vs ama kameranın yerini tutmuyor sonuçta.

o plastiği eriyo bence çözünüyo yazın. cam şişe kullanıyorum o yüzden ben.

plastik şişelerin altında 1 den 20 lere kadar çıkan bir rakam yazıyor onlar 1 e en yakın olduklarında daha zor çözünüyor. 1 hafta kullanıyorsanız alırken dikkat edin. o kokuda plastiğin suyla tepkimesindendir başka açıklaması yok.

@angelismee: ouuv, bu arada çeşit yapmışım buyrun:

hamidiye 7
nestle 18
sırma 25
erikli 28 -petrol kokusu bunda-

Yanlışınız var, plastikler 1'den 7'ye kadar numaralandırılmıştır, bu numaralar da plastiğin hammaddesini gösterir. Plastik dediğimiz şey aslında pek çok çeşidi olan bir madde bildiğiniz gibi. Geri dönüşüm sembolünün içindekilere bakmanız gerekiyor. Her plastik şişe tekrar tekrar kullanmaya uygun değildir, hatta plastik şişeleri özellikle yaz aylarında tekrar kullanmayı önermiyorum.

Daha fazla ayrıntı isterseniz:

ecovillagegreen.com

Türkçe bir link bulursam eklerim.

geri dönüşüm ikonu içindeki sayıları yazmadım.

Türkçe şunu buldum:

www.suhijyeni.com

aynen, Erikli'nin plastik su şişesi 5 gün sonra dediğin gibi benzin kokmaya başlıyor

pet şişede tam olarak ne tarz bir plastik kullanılıyor bilmiyorum ancak şunu örnek verebilirim:

polivinil klorür (bildiğin PVC) ultraviyole ışık (bildiğin güneş ışığında da var) ile tepkimeye girip güçlü bir asit olan hidroklorik asit (HCl - ya da bildiğin tuz ruhu) üretiyor. Bu da oldukça geniş bir kullanım alanı olan PVC'nin bile aslında ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteriyor.

Benzer şekilde pet şişenin malzemesi de yaz aylarında belki güneş ışığı ile belki de sıcak ile tepkimeye giriyor olabilir.

Hatta pet şişelerinde bu nedenle "güneşten sakınınız" gibi bir ibare bulunur.

bi de "replay media catcher" deneyin.

ekranın önüne bi kamera koyarsın

ekrandaki görüntüyü kaydetmeye yarayan programlar var, görüntüyü çerçeve içerisine alıyorsun içerisinde olan biteni kaydediyor.

örnek veremedim, benzeri programları silmişim sistemden.
ama bunu yaparken ses çıkışını da alan bir program kullanman lazım gelir.

internette ekran görüntüsünü kaydetmek video falan gibi anahtar kelimelerle bulursun.

darkredanger'ın bahsettiği programların en çok kullanılanı camtasia sanırım.

www.madeinchina.com

@obli güvenilir mi alışveriş yaptın mı?

miniinthebox, focalprice, tinydeal. hepsinden de alışveriş yaptım, memnunum. deal son zamanlarda feci bozdu yalnız.

alışveriş yasası bu sitelerden yaptığım alışverişleri etkilemedi.

alışveriş yaptım, sorun çıkmadı. yasa bunları etkilemiyor galiba.

aliexpress mi alibabaexpress mi o var, süper.

aliexpress +1

pandawill de iyidir. tablet pc aldım ordan, teknik destek olarak dealextreme'e bin basar.

farklı tarayıcı deneyin.

zaten sadece internet explorer ile çalışıyor

sen biletini alamamissin ama tcdd biletlerin parasini almis olabilir. bazen otomatik geri geliyor. ama bazen gelmiyor ugrasman gerekiyor. bankanla konusmani tavsiye ederim. ayrica bazen vermeyince vermiyor sistem hersey normal olsa bile.

ie den başka çalışmıyor diye biliyorum

Uyarı !!! : Teknik bir hatadan dolayı kredi kartı ile işlem(provizyon) yapılamamaktadır. Çalışmalar devam ediyor.

en üstte yazıyor:

etcdd.tcdd.gov.tr

2 hafta önce benim de başıma geldi. yaklaşık 24 saat uğraştırdı, dayanamayıp mail attım. sistemde bir hata olduğunu, düzeleceğini söylediler. 1-2 saat sonra düzelmişti. yine çökmüş demek ki. bi mail atıp uyarın haberleri yoktur belki..

alamadığın biletin parasını kesmiş olabilirler. başıma geldi, bankayla konuştuktan sonra bana bir iki kod vermişti ve tcdd ile görüşmem gerektiğini falan söylemişti. neyse ki paralar geri geldi. hesabını bir kontrol et benzer durum olmasın.

ghost of sparta ile chains of olympus psp'ye çıkan oyunları. ara oyunlar denebilir. 1,2,3 bildiğimiz standart playstation'a çıkan oyunlar. diğerini bilmiyorum hiç.

123 ayrı. son ikisi psp oyunu ilki de soundtrack albümü.

Kronoloji şöyle:

Chains of Olympus (PSP)
God of War I
Ghost of Sparta (PSP)
Betrayal (cep telefonu oyunu)
God of War II
God of War III

edit: God of War Blood and Metal ise soundtrack albümü. Müzik yani.

Yaptığım şey tam olarak, 1928de yazılmış elektriğin orijinal kuantum teoreminin nasıl kontrol edileceğini, nasıl analiz edileceğini ve nasıl tartışılacağını, sonsuzluklardan (antiparantez: tam çevirisi bu ama bana kalırsa belirsizlik durumundan bahsetmiş) nasıl kaçınılacak, şimdiye kadar yapılmış bütün deneylerle örtüşen sonuçlar verecek hesaplamalar yapacak, öyle ki kuantum elektrodinamiği uygulanabildiği her alandaki deneye uygun olacak şekilde -örneğin nükleer kuvvetler dahil değildir- nasıl yorumlanacağını bulmaktı; bu da benim 1947 yılında Nobel ödülünü kazanan bunların nasıl yapılacağını bulduğum çalışmadır.

Tam çevirisi bu ama aklınızda bulunsun bu tip uzun cümleler çeviri yaparken birebir çevrilmez, parça parça çevrilir. Sebebi de gramer yapısının çok farklı olması. Yukarıda yazdığım çeviriyi düzenleyerek daha anlamlı bir şeyler elde edebilirsiniz. :)

çok teşekkürler. zaten biraz cümlelere bölmek gerekebiliyor çeviride. Ama bu çeviri benim saçma çevirimden çok daha güzel olmuş. Az biraz düzenlemeyle harika da olur.

Gümrük sınırı 150 Euro. Yine de görevliler kafasına göre bazen gümrükte el koyabiliyor.
Gönderiler Türkiye içerisinde PTT ile dağıtılıyor. AirMail'i tercih ederseniz tabii ve gönderim ücretsiz.

tabi 2 ay içerisinde sadece 1 kere yurtdışı alışveriş yapabiliyorsunuz son kanuna göre artık. o bakımdan alacaklarını tek seferde toptan almanız yararınıza olur.

Bir kerede alayım diyorum baya yüklü. 150 doların çok üstünde düşünüyorum. Yıllarca kafam rahat etsin, eşe dosta hediye edeyim. Çok üstünde diyorum, sıkıntı olacak yani?

150 doların çok üstünde alamazsın. paket biraz ağır olunca zaten gümrükçüler kıllanıp kurcalıyorlar.

objektif fiyata dahilse atla derim
urun.gittigidiyor.com

Canon 550D bulunabilir o fiyata.

6 ay kadar once hayyam pasajindan sifir 550d almistim, canon 550d. kesinlikle oneririm.

edit: bu arada 1550 tl

Dslr yerine dslr kalitesinde çeken ama kompakt makine kıvamında olan Sony nex-5 al derim ben. Arkadaşım iki objekttifiyle beraber 1500 liraya aldı. Ki kesinlikle tavsiye edebileceğim bir makine. Tüm firmalar bu makine için objektif üretiyorlar aparatlarıyla birlikte.

Panasonic'in Lumix serisini araştırın derim.

karanlıkta ışığı çok iyi almak dediğin uzun pozlamayla olur, onun içinde kompakt dijital bir makinenin işini göreceğini sanmıyorum(yeni modellerde uzun pozlama seçeneği var mıdır bilmiyorum ama yine de çok iyi çekeceğini sanmam)

profesyonel değilsen ve olmak gibi de bir kaygın yoksa dslr-like sınıfı makinelere göz atmanı tavsiye ederim. hepsinde uzun pozlama tercihi vardır.

bu sınıfta zaten çok fazla ürün seçeneğin olmadığından canon ya da panasonic'lerin 2-3 modeli vardır, onlara bak. nikon p500 de uzun zamandır konuşulan bir model. bende sony hx1 var ama biraz eskidi artık o model.

windows üzerine kurulmuyor (yan yana kurulabiliyor dual boot olarak, o başka konu)

açık kaynak olduğu için yazılımcıların gözü devamlı üstündedir. o sebeple virüs gibi zararlılar barınamaz.

sistemi daha verimli kullanırlar (yazılan driver'ların kalitesine de bağlı) mesela server'ların çoğu linux tabanlıdır.

dosya sistemi, çalışma tarzı biraz değişiktir. iki sistemin (windows-linux) programları birbiri ile uyumlu değildir. (bazı programlar kod aşamasında iken bu iki sistem için ayrı derlenir -firefox- gibi)

ubuntu, fazlaca yaygın olmadığı için birçok ticari program ubuntu'ya uyarlanmamıştır (photoshop). alternatifleri vardır.

ubuntu kullanıcıları genellikle yardımsever olur. sonuna kadar yardım ederler (driver bile yazarlar)

yine ticari bakından bakınca windows oyunlarının da çoğu uyarlanmamıştır (uyarlansa idi oyunseverler toptan ubuntuya geçerdi)

söylenecek çok şey var...

edit: (bkz: linux ile windows karşılaştırması)

aslında herkesin kullanma nedeni farklıdır.

bana göre artı olarak en önemli özelliği yazılımlarıdır. kurunca synaptic paket yöneticisi diye bir program var. burda 30.000'in üzerinde yazılım var. sadece yanındaki kutucukları işaretlerek kurabilirsin bunları. flash'dan java'sına, php'den video oynatıcısına kadar her şey var.

ikinci olarak tabi ki virüs derdi yok. daha çoook şey sayabilirim ama kısa bilgi olarak bunlar yeter sanırım. hee bir de bir sorun da yardımcı olacak sanki kendi sorunuymuş gibi ilgilenecek insanlar olur genelde bunu kullananlar.

artı oalrak bir de sürücü kurma derdi yok. otomatik tanıyor her şeyi. ama bazı donanımları tanımadığı oluyor. zaten ilk deneyenler böyle bir şeyle karşılaşınca direk kaldırıyorlar. bazen tanınmayan donanımı tanıtmak 10 saniyeni alır bazen iki gününü alabilir. o biraz şans.

eksi olarak son sürümünü ben hiç beğenmedim mesela. bir önceki sürümüne döndüm. başka tanıdıklarım ise başka linux dağıtımları kullanmaya başladı. zaten birini kullanınca diğerleri arasında da bir fark göremezsin hemen hemen. herhangi birinden devam edebilirsin. örneğin debian, fedora, mint aklıma ilk gelenler.

alışman 3-4 gününü alabilir. örneğin c,d diye disklerin olmayacak. bilgisayarım yerine ev dizinin olacak. ama en fazla 1 haftaya alışırsın yani büyütecek bir şey değil o kadar.

uzadıkça uzayacak bu yazı sen merak ettiklerini yaz istersen sadece ona göre yazalım :)

windows üzerinden kuruluyor/kurulmuyor konusuna bir açıklık getireyim.

wubi.exe adında ubuntu'nun bir programcığı var. ubuntu disk imajı içerisinde yer alan bu programcığı disk imaj (iso) dosyası ile aynı dizinde iken windows içerisinde açarsan zahmetsizce program yüklüyormuşçasına ubuntu'nu kurarsın. sistem açılışında boot ekranında sana hangi işletim sistemini açmak istediğini sorar, sen seçersin ordan devam edersin her seferinde.

eğer böyle yüklersen avantajları şunlar:
* kurulumdan önce ubuntuya ne kadar disk alanı vereceğini seçip aynı part içerisine kurabiliyorsun. disk bölümlendirmeye, biçimlendirmeye falan gerek kalmıyor.

* ubuntu'yu beğenmez ya da sıkılırsan (ki olmaz merak etme) windows ile başlatıp program ekle-kaldırdan silebiliyorsun.

+ Ubuntu'yu tercih sebeplerinin en başında açık kaynak olması gelir. İstediğin yerden eğip-bükebilirsin sistemi.
+ her ücretli windows yazılımına alternatif bir ücretsiz linux yazılımı vardır.
+ oyun konusuna gelince, wine sayesinde windows oyunlarının bir kısmı çalışmaktadır, fakat liste kısıtlı.
+ yine wine sayesinde bazı windows programlarını çalıştırmak mümkün.
+ linux az sistem kaynağı kullanır ve antivirüs de yüklemene gerek kalmadığından bir hayli hızlı bir sistemin olur.
+ ubuntu kullanıcıları birbirine her konuda yardım ve destek olurlar.
+ yazılım kütüphanesi geniştir
+ falan filan falan filan

tesadüfen vikipedi'de şöyle bir şeye rastladım:
tr.wikipedia.org

wine'ın çalıştırdığı windows programlarının listesi için de buradan:
appdb.winehq.org

benim photoshopla falan işim yok diyorsan. sadece interent müzik dinlemek gibi standart şeyleri yapacaksan şiddetle tavsiye ederim. wine diye bir yazılımları var bazı windows uygulamalarını çalıştırıyor. ares,winamp,fifa07,nfs most wanted,red alert 2,fl studio 9 bunları şahsen wine ile kullandım. hızlıdır çeviktir. donma takılma yavaşlama hiç görmedim. hdmi kablo ile plazmaya bağladığımda ses gelmedi. biligisayarın sesinden idare ettim yani. göze hitap eden bir tasarımı vardır. 3D masaüstü falan çok güzel. hızlı boot. yaklaşık 20 saniyede kullanmaya başlarsın. aklıma gelenler bunlar.

reloaded sunumu en iyisi baba. onu indirebilirsin.

Reloaded'i indir, daemon tools ile kurduktan sonra bir de resmi sitesinden 11.3 update'ini kur, ohh mis.

support.microsoft.com

Normal, Title vs. seçtiğin butonlarda normal yazana sağ tıklayıp modify dediğinde normal yazı tipinin ve boyutunun varsayılan olarak ne olması gerektiğini değiştirebiliyorsun.

muhtemelen bir torrent sitesine aittir.

spotify davetiyesidir. yapılanın büyüklükle alakası yoktur. eğlencesinedir. rahat rahat uyunabilir.

ya karagargaysa? ama bak kesin demonoid. onun daveti kodla olur.

niye boşa gitsin, seçimin amacı bu zaten, herkes istediği partiye oy versin diye yapılıyor. 1 oy 1 oydur.

olmaz çünkü vereceğin B partisi yüzde 10 barajını geçebilir, eğerki barajı geçemezse o zaman boşa gitmiş olur.

işin içine bir de C partisini koyalım, diyelim ki siz B partisini sevmiyorsunuz ve bulunduğunuz ilde (ilçe değil) A partisinin vekil çıkarma ihtimali varsa düşünmeden A partisine verin, ama A'nın değil de B ve C'nin vekil çıkarma ihtimali varsa C yi tercih edin. Denize düşen yılana sarılır misali.

Oy vereceğin partinin %40'ı geçme ihtimali yoksa boşa vermiş olursun. Şahsi görüşüm.

senin gibi düşünen herkes düşündüğü partiye oy verse türkiye de çok şey değişir.

İlçe değil il geneli ve ülke geneli önemlidir. Sizin ilçede a partisi birinci çıkabilir ama komşu ilçede B partisi iyi durumda olup, genelde ilin milletvekili için sizin oyunuza ihtiyacı vardır. Ayrıca ülke barajı için de önemlidir.

İstediğine oy ver ve susup otur yerine. :)

tivibuya gerek yok, bıyır:
www.yildiz.tv

geç olduysa cevap geriye sarıp başından izlemeye başlayabilirsiniz bile.

ebrunun kendi sitesinden de indirebiliyormuşsun zaten. soundcloud aracılığı ile:
soundcloud.com

indirilemiyor maalesef. download linki kapalı sadece dinleyebiliyorum

engellemiş olsa bu profile ulaşılamıyor diye bi hata sayfası çıkıyor. (ühühüh)

oh iyi o zaman engellememiş. lan acaba engelledi mi? çünkü girmiyor yine de profiline. ama hata çıkmıyor. geçmiş olsun panpa. acaba dondurdu mu peki hala kafamda soru işaretleri var ne yaptı acaba?

dondurmuş.

dondurmuş hesabını ama arama sonuçları cache'den geldiği için sonuçlarda görünüyor yine.

selam bende odtü deyim kurun ne hangi binadasın?
elden ele dolaşan bi kitap var gerçi biliyosundur ama ben yazıyım gerçekten yararlı bi kitap www.kitapyurdu.com

ayrıca writing için ise son verilen argumentative paragraphs yazan handout bence yeter de artar bile ^^

... ve fakat ben odtü'de değilim, hazırlıkta hiç değilim :/

kitaptan calisma ihtiyaci hissedenler illaki cesur ozturk alirlar. bi de metu epe nin cikmis sorulari vardi kutuphanede ya da carsi da, odtuden bi tanidiginiz varsa ondan rica edin buldursun(hala varsa)

hazırlığın yaz okulu kitapları vardır, içerisinde prof.'a yönelik testler var, grammer ve reading. writing için belli kalıplar var, aslında bunlarla ilgili föylere odtü hazırlığın sayfasından ulaşabilirsiniz. advanced ve upper gruplarının föylerini inceleyin.

www.dbe.metu.edu.tr

Denedim, oldu. Bu entry'yi de yalımdan yazıyorum.

Yurtdışında fizik üzerine akademik çalışma yapan birisi olarak bu düşüncenin tamamen saçma olduğunu söyleyebilirim. Böyle şeyleri kafana takma.

denedim oldu, quantum işine yani fizik kısmına girmeye gerek yok bence.
her zaman geçerli olur mu, hayat felsefemiz mi olmalıdır bilemem.
düşündüm de evet, denedim oldu diyebilirim rahatlıkla.

gönül verdiysen olup olmamasına takma, düşün düşün mutlu ol işte kafana koyduğun şeyi zaten yaparsın, o esnada da mutlu olmanın bir sakıncası yok.

Şarlatanlık.

fiziğe ve quantum theory'e büyük hakaret.

araya quantum falan karıştırmaya gerek yok.
düşlemek başarmanın yarısıdır. isteyeceksin, çalışacaksın, sonuç her halükarda gelir. yoksa, yok uzaya enerji gönderdim, enerji geri geldi bi tarafıma girdi... şarlatanlık.

çocuklar duymasın dizisinin eski senaryolarından birkaçı internette var.

www.mint.com.tr

Kitap olarak satılıyor bazı filmlerinki bildiğim kadarıyla Türkçe olarak. "İngilizce de olsa olur." derseniz vardı bir iki site, bakayım.

Dil farketmez, ama hani istediğim film setlerindeki hali. Hiç ilgilenmedim bir filmin set ortamıyla, nasıl diyaloglar hazırlanıyor fln. Onları merak ediyorum daha çok yani mesela, adam senaryoda herşeyi yazıp bütün iş oyunculara mı kalıyor, yoksa genel bir fikir oluşturup film çekim sırasında doğaçlama mı oluyor herşey yönetmen ve oyuncuların keyfine göre.

celtx'te örnek senaryo olacaktı.

@liriamer

bu senaryolardan ayrı olarak çekim senaryosu da var diye biliyorum. asıl detaylar orada. gerçi bazı yönetmenler bu çekim senaryosu işine hiç girmez, set ortamındaki fikirlere göre hareket edilir. bir nevi doğaçlama olur.

www.imsdb.com

of süpermiş teşekkürler :)

woody allen'ın en büyük eserlerinden manhattan'ın var mesela kitap olarak, almadım ama almayı düşünüyordum:
www.idefix.com

edit: www.imsdb.com süpermiş cidden. uyku inadim inat'a teşekkürler.

photoshopun kendisi bir programdır zaten ancak kullanımı çok kolay değildir yeni başlayan birisi için. küçük oynamalar filan yapmak istiyosan picasa güzeldir.

fotoğrafı filmli makine ile çekilmiş gibi göstermek istersen de dxo filmpack kullan.

gimp'de kolay ve kullanışlıymış sanırım. ben adobe photoshopcuyum.

montaj, maniplasyon derdinde değilseniz şifa bu :) adobe lightroom

basit bir şey istiyorsan, bir şey indirme, şuraya git: www.picnik.com

pek çok güzel seçeneği var lakin ki gelişmiş özellikleri için pro üyelik istiyor. ama üyeliksiz de işine yarar ayarlar var.

ama en güzeli photoshop öğren. hatta: www.bascek.com

goldwave oldukça iyidir bildiğim kadarıyla. yalnız lisanslıdır yani deneme sürümünü indirip daha sonra satın alabilir ya da illegal yollardan lisans bulabilirsiniz.

sony sound forge

(bkz: Audacity)

evet yapabilirsin www.ebay.com

alttan sogutmali dedigin mevzu, fan ise onun en kral alimunyumu Turkiye de 50 liraya satiliyor.bir sey mi iciyorsunuz ben anlamadim ki....

150 euro sınırın var, yasak şeyler (cep telefonu, misal) hariç her şeyi getirtebilirsin.

panpa ekolayzir ile oynasan, insan sesine en yakin kismi sifira ceksen olur bence. olmaz mi?

duyuru'da belki 58349573485734508934 kere soruldu bu soru.

cevabı: mümkün değil. kimi pluginlerle oluyor ama onlar da nawres'in dediği gibi ekolayzırla oynayıp yapıyor. tam olarak tertemiz söküp atmak mümkün değil.

ama şarkı altyapıları satılıyor, para vermeyi düşünürseniz onlardan alabilirsiniz.

aimp2 de böyle bir özellik mevcut fakat ne kadar başarılı olduğu tartışılır.

ses kalitesi ne kadar yüksek ise işlemin başarılı olma şansı o kadar yüksektir. yani klasik mp3'ten ziyade .flac veya .wave kullanırsan daha iyi sonuç alabilirsin.

nasıl yapıldığına gelirsek:
www.howtogeek.com

nasıl oluyor da oluyoru da açıklamışlar orada zaten, okursan...

bildirgec.org dene bence.

mashable ve techcrunch da olabilir.

lifehacker.com
allthingsd.com the wall street journal'in teknoloji blogu
gizmodo.com

verdiğiniz sitelere ısınamadım, sevemedim. blog'dan nefret ediyorum. bir de çok sadeler, tüm beklentilerimi kaşılamıyorlar yani. dediğim gibi, chip tarzı olursa sevinirim. teşekkür ediyorum yine de.

pclabs.com.tr - haberler, incelemeler, rehberler falan var.
yahoyt.com - burası sadece haberler üzerine kurulu.

pcnet.com.tr senin tüm isteklerini karşılamada daha doğru gibi gözüküyor.

shiftdelete.net

www.technopat.net
www.teknoseyir.com
www.shiftdelete.net

taymz.com

paran varsa canon 5d markII (full frame makinedir) yoksa canon eos7D yi de alternatiflere ekle derim. ayrica butceni yaparken mutlaka lenslerin cok pahali oldugunu ve makineye harcadigin para kadar lenslere para harcaman gerektigini unutma.

nikon d90 ile nikon d7000 arasındaki fiyat farkına bakarak karar verin derim ufak bi tavsiye olarak.

d90 alirsam biraz kasarak alcam zaten d7000 ile aralarinda nerden baksan 400 pound fark var iyi para yani benim icin

dpreview'a göre dslr sıralaması şöyle (Gold Award için tabi)
# Canon EOS 550D (EOS Kiss X4 / EOS Rebel T2i) (Apr 1, 2010)
# Canon EOS-1D Mark IV (Feb 22, 2010)
# Nikon D3S (Feb 16, 2010)

tercih senin.

d90 ve canon 550d cok arastirdim, kendim test ettim, test videolarini, fotograf karsilastirmalarini yalayip yuttum, sonuc 550d aldim ve muthis bir makina oldugunu kullandikca fark ettim.

yaninda bir genis aci lens almani tavsiye ederim ayrica, 18-55 kit lens portre disinda pek randuman vermiyor. ama baslangic icin yeterli bence.

d90 in en buyuk avantaji kit lensinin 18-105 olmasi.

550D'yi öneririm ben de. Kral makinadır :)

finalcut pro

windows movie maker ile çok kolay ve basitçe yapabilirsin.
yok daha profesyonel bir şey olsun istiyorsan adobe premiere derim.

hayret ben hotspot shield'den daha zararsızını bulamamıştım. tek derdi her açtığı sayfada artık reklam göstermeye daha da kötüsü dinletmeye başladı. alternatif olarak en zararsızı dns adresleri ile oynamak sanki.

zararlılık açısından bilemem ama ultra surf gayet faydalı. giremediğin site veya abd lokasyonu isteyen site için açıyosun giriyosun, siteden çıkınca da kapatıyorsun.

banka işlemleri falan için kullanmanı önermem tabii, o tarz sitelerde kapatırsın.

turkuaz

şu an şampanya zaten

RGB 204,255,0

ben griye boyadım. çok güzel soft bir ortam var. bide masa lambası sonra benim gibi odadan çıkmayabilirsiiniz.

kesekağıdı

En güzeli beyaz bence... İçinizi ferahlatır...

beyaz yorar adamı. hafif tonlu pastel bir şeyler olabilir ama zevkinize bağlı tabi.

mac'de 3ds max kullanamazsınız.

işletim sistemi olarak mac os x de bazı applicationlar kullanılamayabilir ancak alacağınız ürüne sorunsuz bir şekilde windows'ta kurabileceğinizden bu konuda bir sorununuz olmaz.(yapay bir durum değil bu, klasik cd tak windows'u kur mantığı)

mb pro çok sağlam bir cihazdır donanımsal dayanıklılık olarak.

tek dez avantajınız fiyat olacaktır , ama uzun vadede ve kullanımda harika bir makineye sahip olacağınızdan bu da pek önemli değil.

ayrıca macbook pro'ya windows da kurup windows'ta yapılabilen her şeyi yapabilirsiniz zaten. ayrıca MacOS da cabası...

peki hem mac hemde windows u aynı cihazda kullanabilirmiyim mümkün mü böyle birşey?

biz mac kullanicilari icin windows bir masaustu uygulamasidir. vmware fusion'un mac yukledikten sonra cesit cesit boy boy windows u sanki excel, word calistiriyormus gibi acabilirsin.

ornegin, windows ihtiyaci hissetmeyen tum yazilimlari mac de kullanirken arcgis gibi elimizde mac lisansi olmayan yuksek kapasite gerektiren harita programlarini sanal windows uzerinde kullaniyorum.

bir mbp sahibi olduktan sonra windows sizin icin bir masaustu uygulama olacaktir.

not: oyun olacakra flight simulator oynarim o konuda da herhangi bir problem yasatmiyor.
diger not: bu dediklerim mbp nuun 15 inch ve uzeri modelleri icin gecerli.

mümkün. ama mac üzerinde windows ekranı görünce arkandaki insanlar çok kötü bakacak sana.

dönüşüm

benimkini de yazayım; yabancı

üstteki iki kitabı da okudum.
cevabım oblomov

Silmarillion

toza sor

puslu kıtalar atlası

klasikler ve yeniler diye ikiye ayrılabilir kategori olarak.
yeniler diyince aklıma direk woody allen'ın kara mizahı geliyor, dolayısıyla
"yan etkiler", "sırf anarşi" ve "tüysüz" üçlüsü.

klasiklerden ise;
"babalar ve oğullar", "fareler ve insanlar", "Vadideki Zambak"
bir de herman hesse'den "gençlik güzel şey"

Açlık-Knut Hamsun

'koku'nun filmeni izlemediysen.

ugultulu tepeler. veya baska bir ceviriye gore ruzgarli bayir. ingilizcesi wuthering heights. emily bronte'nin.

baya bir defa okumusumdur.

sefiller. ağlamıştım lan:(

upperlar çatır çatır veriyordu eskiden toeflı. şimdi speaking falan gelmiş zorluğu ne olmuştur am bilemeyecem. tefl için kitaplar var zaten onlardan çalışman yeter.

sadece bir dönem inter okuyup ikinci dönem bıraktım. 97yle verdim toefl'ı. ama şunu söyleyim sadece speakingden puanım 25'in altındaydı hatta 20'nin de altındaydı :D ona göre speaking problem olabliyor onu bil

ielts toefl'a göre çok daha kolay gözüküyor ki yorumlar da bu yönde. Fiyat olarak biraz daha pahalı gerçi. yanılmıyorsam 9 üzerinden de 6 alman yeterli oluyor ki zor değildir diye tahmin ediyorum. ekşideki ielts başlığına bakın biraz.

toefl speaking'de bilgisayarin mikrofonuna konusuyorsun. ielts'de insana karsi konusuyorsun. ben insani tercih ederim. bir de toefl gereksiz kazik.

ielts'de psikolojik bir sınır oluşuyor. 5.5-6 6.5-7 gibi. odtü hazırlığında(repeat) okuyup 7 kere sınava giren insanlar da oldu geçmişte.

ielts'nin kolay olduğu çünkü speaking safhasında dinleyicilerden birinin (artık makine dinliyorsa bilemeyeceğim) ingiliz aksanına ingiliz haricindeki milletlerin vakıf olamayacağı yönündeki görüşüyle puanlar pek düşmüyordu. ötekiler zaten kendi becerisi insanın.

toefl daha kesindir, geçersin ya da geçemezsin. ielts değildir.

invalid torrent file diyor =/

seeder yok henüz hiçbirinde

ben mrtksn nin verdiği torrenti 1-2 gün açık bırakarak indirmiştim videoyu.

torrentlerden elde edemiyoruz zaten o güzel vaazı. yine de allah'dan (c.c) ümidimi kesmiyorum ben.

~special thanks to bruges. allah yolunu açık etsin bu değerli karde$imizin.

torrent sitelerinde halen mevcut olduğu, çok yavaş da olsa indirilebilir olduğu tespit edilmiş. kim tespit etmiş bilmiyorum, sormayın.

şüphesiz ki, orada bir yerlerde var bu video.

truth is out there.

118 kb'ı gördüm printlerim var & allah razı olsun tüm uploaderlardan, ibretlik bir payla$ım.

sitesi var, oradan hepsine ulaşırsın. google video da deneyebilirsin. sitesinde canlı yayını da var. ben de izledim hemen hemen hepsini, inanmasam da kendisini baya severim. ama son kaset olayından sonra yüzünü görmek istemiyorum hakikaten. özü sözü bir dedik, galiba yalan çıktı.

ilk ciktiginda facebook'ta bile paylasmislardi, ordan izlemistim ben, sonra da layk etmistim.

embed ederken sonda bulunan "use old embed code"u seçip, çıkan kodu kullanınca da aynı sorun oluyor mu?

evet oluyor...

blogunun linki ne? hatalı sayfayı göster. söz çözücem.

embed kodundaki çözünürlüğü düşürmeyi dene. kodun içerisinde yükseklik ve yatay piksel boyutu var, o sayıları küçült sığmıyorsa.

Steam üzerinden değil de korsan olarak indirmekten bahsediyorsan update'lerini yaparsın ama her update'den sonra o update'e ait crack'i de kurman gerek. Bugün yaptım ordan biliyorum :)

en geç 2150 de kıyamet kopacak,çok kasma.(bkz: Kuran-ı Kerim)

80 kadın bul, harem kur. sonra yemişim toplumunu.

Ankara'nın doğusuna doğru kurabilirsiniz otağınızı bence.

gen havuzunu dikkatli oluşturmanı öneririm. bilimsel açıdan da "ırk" kavramı her ne kadar desteklenmiş olsa da sözlükte sevilmezsin ama.

Ankara soguk olur coluk cocuk telef olabilir. Antalya ya da Mugla yoresi uygun olur. Hem cocuklar yabanci dilleri erken kaparlar. Rusca, Ingilizce, Almanca...

trakyada veya akdenizde en az 1000 hektar buyuk bir arazi kirala, İçine 100 civarında bungalow tarzında evler yerleştir. arazinin alt yapısını hallet ve 100 bungalow evde yaşayacak insanlara iş imkanı yarat 200 nüfuslu küçük bir köy yarat ve bu nüfusa sürekli yön ver onlar ürettikçe para kazandıkça köy büyüyecek sehirleşmeye gidecektir.
sende orada hep lider kalacaksın! küçük bir ülke yaratarak, o ülkenin lideri olmak elinde bütün bunları mantıklı bir planla yapmak çokta zordeğil aslında....
kuruduğun köyde insanları zamanla köle haline getirir istersen 200 hanedeki kadınların ruhani kocası, Çocukların Babası ilan edersin kendini.... :))

@voyager kölelik olmayacak dünya fani zaten. kalacağımız yer bile geçici. göçeceğiz. zaten kendi kanıma nasıl kölelik uygularım. %100 demokrasi uygulanacak, küçük bir toplum olduğumuz için halkın kendini yönetmesi kolay olacak. Komünizmden de izler taşımak zorunda biz de bir nevi komün sayılırız zaten.

En katı olduğumuz konu, dışarıdan göç alma. Dışarıdan alınacak kişiler minimum doktora seviyesinde eğitim düzeyine sahip olmalılar. Ya da yüksek lisans+5 yıl deneyime sahip olmalılar.

beyler adam behlül.
dicem ama behlülün de modası geçti yeaa :((

lichtenstein'ın anayasalarına göre lichtenstein'ı oluşturan köyler seçimle bağımsızlığa kavuşabiliyormuş. 29.000 nüfusu olan bir ülkeden bahsediyoruz. torun ve çocukların sayısını toplamda 1000'e çıkartırsan orada başarabilirsin. kral bile olursun...

cengiz handan feyz alin.

kardeş sen kısırsındır belki de
hemen o kadar uçma

Bilecik'in Söğüt ilçesi iyi bir başlangıç yeri olabilir. Denenmiş, başarıya ulaşmış bir seçim. Oradan Bursa'ya ve Edirne'ye geçersiniz, en son da İstanbul'da kalırsınız. Hem Kızılkayalar da İstanbul'da.

windows'a kurulan ne demek? sanal makineye mi kuracaksın?
yoksa toplama bilgisayara komple mac os mu kurmaya çalışacaksın?

tiger, 10.4 surumu. bir isletim sistemine (bkz windows) baska bir isletim sistemi kurmak diye bir sey yok. sanal makine vs. ile olur ama oyle de kolay bir is degil.

su anki snow leopard (10.6) ve bir onceki versiyon leopard (10.5)'dan daha eski bir surum yani.

ya işte intel centrino işlmecili bi laptop'a (asus f3sr) hem windows hem mac çalıştırma gibi bir amacım var. nasıl yaparım?

normal yollarla çalışması mümkün değil, mac os'lar mac dışındaki bilgisayarlarda çalışmaz. çok uğraştırır sanıyorum ama bir bakın: (bkz: hackintosh)

dediğin çok zor bir işlem, gecelerini harcayan var bu uğurda ama uğraşıcam diyorsan:
(bkz: pc'ye mac os x kurmak)

10.4 tiger, 10.5 leopard ve 10.6 snow leopard kurulabilir (ama yasal degildir).

bu islere uzaksiniz anlasilan. lutfen tum bilgilerinizi harici bir medyaya yedekleyin denemeden once.

www.hackint0sh.org
wiki.osx86project.org
en.wikipedia.org
www.insanelymac.com
www.uphuck.com

bu sitelerde biraz dolaş detaylı şekilde anlatılıyor.

davetiyeler yazara özel. başka kimseye verilememekte. verildiği de tespit edilirse yazarı uçurmaktalar.

muhtemelen anlasilmaz.

prensip olarak yasak ama çok katı bir yasak mı onu merak ediyorum. bir de katılan kişi yakadaki nick yazan kartı içeride cıkarsın efendi efendi takılsın falan olabliir mi acaba bilemedim

burada duyurusunu açtı diye uçurulan bile var bildiğim kadarı ile. o yüzden davetiye katiyen devredilemiyor maalesef.

o ortamda yasayabiliyor sadece.

doğmadan önce fetüs halinde iken steriliz. vajinal doğum sırasında annenin gastrointestinal kanalından bakteri alabiliyoruz ve doğar doğmaz da çevreden direkt bakteri almaya başlıyoruz. sezeryan doğumda da annenin mikroflorasından nasibimizi alıyoruz ve sonra havadan, başka bebeklerden, hastaneden vs. bakteri alıyoruz. daha sonra da beslenirken ağız yoluyla birçok bakteri alarak bağırsak floramızı tamamlamış oluyoruz. 2 sene içinde yetişkin insanlarınki gibi oluyor imiş.

bu bakterilerin çoğu yararlı, vitamin üretmekten sindirimi düzenlemeye kadar birçok yararlı aktiviteleri var. tabi zararlı olup hasta edebilenler de gelebiliyor.

bakteriler böyle ortamlarda nasıl yaşıyor dersen çok dayanıklılar. çoğu durumda endospor üreterek ekstrem şartlarda hayatta kalabiliyorlar. "helicobacter pylori" gibi midede ülsere yol açan bir bakterinin, midenin asidik ortamında hayatta kalmasını sağlayan şey ise de ürettiği özel enzimle asidi etkisiz hale getirmesi, mukusa ulaştığında da vücudun bağışıklık sisteminden kendini uzak tutmuş oluyor.

ortamına özel bakteriler de var. messela Helicobacter pylori mide asidinde bile yaşayabilen illet bir bakteri. hatta o asit içerisinde güle oynaya geziyor siz acıdan kıvranırken...

bakteriler üreme ve mutasyon canavarıdır. bırakın phı radyoaktivite içinde mutlu mesut yaşayan bakteriler bile mevcut.
www.time.com

okyanus dibinde bilmem kaç derece soğukta/sıcakta yaşayan, sonracığıma arsenikte yaşayan bakteri buldular, sen hala midedesin baarsaktasın be abi:)
zaten bizim o ortamlarımızda tutunamayan bakteri - parazit hastalık yapamıyor. onları sindirip atıyoruz. tutunabilen özel yapıya sahip olanlar karşımıza hastalık etkeni olarak çıkıyor işte.

tardigrad diye bi böcek var çok daha ekstem ortamlarda yaşayabiliyor.

köpek ısırmış. ailesi kız gibi yetiştirmiş:)

vurmuşlar bir de.

ben de iki gün önce adam hakkında bi senaryo yazdım ama gerçekte nası olmuş kim nerden bilsin...
(bkz: #21977197)

ben bir oyunda kimsenin yapamadigi harika bir hareketi yapiyordum... hava atmak için de video olarak capture yaptim 2 dakikalık bir video.. yukledim youtube'a, üstüne de "kreator - dogmatic" sarkisini koydum...
1-2 ay sonra mail geldi..
youtube'da videonun altinda "sound disabled because of german copyright privileges" minvalinde bir şeyler yazdilar.. görüntü duruyor ama sesi uçurdular..
hesabıma da bir şey olmadi..

görüntülere bişey olmaz ama müzik için copyright'tan silinebilir. hesabına birşey olmaz. bende de arkasına müzik koyduğum bir video için amerika'ya kapattılar videonun gösterimini. türkiye'den falan izlenebiliyor ancak.

müzik konusunda oldukça hassaslar. ayrıca bu hassasiyet yazılım destekli. yani sizin eklediğiniz müziğin ayakizi ile tüm arşiv karşılaştırılıyor. video konusunda ise bazen bir diziden 5-10 saniyelik alıntıları silmiyorlar (corporate account olmasa da) ama uzun videoya izin vermiyorlar (tüm bölümü veren gibi.) yani özetle eğer yaparken diyorsan ki benim amacım müziği paylaşmak resimler hikaye, o zaman tepene biniyorlar. ama yaratıcı bir şey yaptıysan o zaman bak bu güzel ama müziğin telif hakkı var. ya reklam koyarım ya da belki bazı ülkelerde engellerim.
bir kaç örnek (bana ait videolar olduğu için daha açık bilgi verebilirim)
www.youtube.com
bunun için: "No action is required on your part. Your video is still available worldwide. In some cases ads may appear next to your vide" diyor. yapacağın bir şey yok, belki reklam koyarız.
www.youtube.com
bunun için: "As a result, your video is blocked in these locations: Germany" bunun sonucu olarak almanya'da engelledik haberin olsun diyor.
www.youtube.com
bunun için de ilk video gibi reklam falan demişler.
bi de şu var:www.youtube.com
bununu da türkiye dahil bir çok ülkede (Afghanistan, Albania, Algeria, Andorra, Angola, Anguilla, Antigua and Barbuda, Armenia, Austria, Azerbaijan, Bahamas, Bahrain, Bangladesh, Barbados, Belarus, Belgium, Belize, Benin, Bermuda, Bhutan, Bosnia and Herzegovina, Botswana, British Indian Ocean Territory, British Virgin Islands, Brunei, Bulgaria, Burkina Faso, Burundi, Cambodia, Cameroon, Cape Verde, Cayman Islands, Chad, Chile, China, Comoros, Congo, Congo - Democratic Republic of, Cook Islands, Costa Rica, Cote d'Ivoire, Croatia, Cuba, Cyprus, Denmark, Djibouti, Dominica, Dominican Republic, Egypt, El Salvador, Equatorial Guinea, Eritrea, Estonia, Ethiopia, Falkland Islands (Islas Malvinas), Faroe Islands, Finland, French Guiana, French Polynesia, Gabon, Gambia, Georgia, Germany, Ghana, Gibraltar, Greece, Greenland, Grenada, Guadeloupe, Guatemala, Guinea, Guinea-Bissau, Guyana, Haiti, Holy See (Vatican City State), Honduras, Hungary, Iceland, Indonesia, Iran, Iraq, Jamaica, Jordan, Kazakhstan, Kenya, Kiribati, Kuwait, Kyrgyzstan, Laos, Latvia, Lebanon, Lesotho, Liberia, Libya, Liechtenstein, Lithuania, Luxembourg, Macao, Macedonia, Madagascar, Malawi, Malaysia, Maldives, Mali, Malta, Marshall Islands, Martinique, Mauritania, Mauritius, Mayotte, Micronesia - Federated States of, Moldova, Monaco, Mongolia, Montserrat, Morocco, Mozambique, Myanmar, Namibia, Nauru, Nepal, Netherlands Antilles, New Caledonia, Nicaragua, Niger, Nigeria, Niue, North Korea, Northern Mariana Islands, Norway, Oman, Pakistan, Palau, Panama, Papua New Guinea, Philippines, Poland, Portugal, Qatar, Reunion, Romania, Rwanda, Saint Helena, Saint Kitts and Nevis, Saint Lucia, Saint Pierre and Miquelon, Saint Vincent and the Grenadines, Samoa, San Marino, Sao Tome and Principe, Saudi Arabia, Senegal, Seychelles, Sierra Leone, Singapore, Slovakia, Slovenia, Solomon Islands, Somalia, South Korea, Sri Lanka, Sudan, Suriname, Swaziland, Sweden, Switzerland, Syria, Tajikistan, Tanzania, Thailand, Timor-Leste, Tonga, Trinidad and Tobago, Tunisia, Turkey, Turkmenistan, Turks and Caicos Islands, Tuvalu, Uganda, Ukraine, United Arab Emirates, Uzbekistan, Vanuatu, Vietnam, Wallis and Futuna, West Bank, Yemen, Zambia, Zimbabwe) engellemişler. muhtemelen siz de izleyemiyorsunuz. ben sahibi olduğum için görüyorum sadece.
ama bunlara rağmen hesabım duruyor. umarım fikir vermiştir.