toshiro
selamlar ahali.. bana şöyle isimler lazım. mesela bir yazar/ şair olsun hayatında hiç roman/ kitap/ şiir okumamış, ama bu adam aynı zamanda bu alanlarda başarılı eserler vermiş olsun. mesela bir yönetmen olsun hiç sinema eğitimi almamış fakat şahane, ödüllü filmler çekiyor. veya bir ressam olsun hiç
selamlar ahali.. bana şöyle isimler lazım. mesela bir yazar/ şair olsun hayatında hiç roman/ kitap/ şiir okumamış, ama bu adam aynı zamanda bu alanlarda başarılı eserler vermiş olsun. mesela bir yönetmen olsun hiç sinema eğitimi almamış fakat şahane, ödüllü filmler çekiyor. veya bir ressam olsun hiç resim eğitimi almamış fakat resimleri süper. ya da adamın nota bilgisi yok, müzik eğitimi almamış fakat şahane parçalar çalıp söylüyor.
demek istediğimi anlamışsınızdır. yerli/ yabancı hangi isimler var bildiğiniz?
demek istediğimi anlamışsınızdır. yerli/ yabancı hangi isimler var bildiğiniz?
0
jose raul capablanca. babasını satranç oynarken izleyip kuralları öğrenmiş, 4 yaşında babasını yenmiş, 12 yaşında küba şampiyonu olmuş, sonra dünya şampiyonu -kanımca hala gelmiş geçmiş en kuvvetli oyuncudur- olmuş . hiç eğitim almadan, profesyonel satranççıların bütün varyantlarını ezberlediği açılışlara hiç çalışmadan.
0
Mehmet Kuşman diye bir araştırmanızı tavsiye ederim.
Çavuştepe Kalesinde bekçi bir amca.
Urartucaya merak salıyor, kazıya gelen giden profesörlere de soruyor, nasıl öğrenirim, ne ederim diye..."hadi leeyn" diye cevap alıyor, neredeyse. demiyorlar da, demeye getiriyorlar. bayağı bir aşağılıyorlar.
adam azimle urartucayı söküyor..bildiğim kadarıyla ders de veriyor.
belgeseli çekilecek--ya da çekildi.
Çavuştepe Kalesinde bekçi bir amca.
Urartucaya merak salıyor, kazıya gelen giden profesörlere de soruyor, nasıl öğrenirim, ne ederim diye..."hadi leeyn" diye cevap alıyor, neredeyse. demiyorlar da, demeye getiriyorlar. bayağı bir aşağılıyorlar.
adam azimle urartucayı söküyor..bildiğim kadarıyla ders de veriyor.
belgeseli çekilecek--ya da çekildi.
0
tarantino hiç eğitim almamış bir yönetmen. film izleye izleye ve ardından da çalışarak yönetmen olmuş.
0
@lancelot du lac, orhan kemal, nazım hikmet, yaşar kemal tam istediğim gibi bir örnek olmadı pek ama sağolasın yine de.. aslında daha çok edebiyat alanındaki örnekler önemli benim için. arkadaş söylemişti bir şair var diye hiç şiir okumamış ve okumazmış ta ama şahane şiirler yazıyormuş. aynı şekilde bir yazardan da bahsetmişti. roman okumaz fakat roman yazarmış. isimlerini hatırlayamıyorum..
0
@chaosL yuh!
tamam oğuz atay yetenekli evet de arkadaşın dediği gibi hiç roman/şiir/kitap okumamış mı demek oluyor yani? rahmetli akademisyendi ayrıca, ayıp adamın birikimine. o yıllarda ulyssesi okuyan kaç kişi vardı acaba türkiyede merak ediyorum.
tamam oğuz atay yetenekli evet de arkadaşın dediği gibi hiç roman/şiir/kitap okumamış mı demek oluyor yani? rahmetli akademisyendi ayrıca, ayıp adamın birikimine. o yıllarda ulyssesi okuyan kaç kişi vardı acaba türkiyede merak ediyorum.
0
yanni'nin de müzik konusunda herhangi bir eğitimi yok sanıyorum ona da bakabilirsiniz.
0
tepedeki psychedelic adam
ya bazen görüyorum da sonra yanlış mı gördüm acaba diye düşünüp unutuyorum. geçen gün bi filmde görüp sonra tekrar geri alıp izleyip filan emin olduktan sonra soruyorum. nedir bu bi sağdan bi soldan sonra tekrar sağdan ya da tam tersi şekilde öpmenin nedeni. bu sıranın bi önemi var mı onu da bilmiyo
ya bazen görüyorum da sonra yanlış mı gördüm acaba diye düşünüp unutuyorum. geçen gün bi filmde görüp sonra tekrar geri alıp izleyip filan emin olduktan sonra soruyorum. nedir bu bi sağdan bi soldan sonra tekrar sağdan ya da tam tersi şekilde öpmenin nedeni. bu sıranın bi önemi var mı onu da bilmiyorum. dinsel, mezhepsel filan bişey mi. gördüğüm film yabancıydı ama. gerçi boşnak filmiydi olabilir.
0
istanbulda da bazıları aynen bu şekilde öpüyor, ben bir kaç defa rastladım. sanırım bir tür gelenek.
sağ sol sağ sol (ya da tersi) şeklinde dört defa öpene de rastladım. artık o da mı gelenek yoksa fırsattan yararlanma mı bilemem :p
sağ sol sağ sol (ya da tersi) şeklinde dört defa öpene de rastladım. artık o da mı gelenek yoksa fırsattan yararlanma mı bilemem :p
0
bi dönem bolu'da yaşamıştım,oranın yerlisi olanlar da böyle öpüyorlardı,anlayamamıştım bende.
0
dine bağlanabilir gayet tabii. "sayılar ve tarihsel kökenleri" temalı bir kitap okunarak anlaşılabilir bu mevzu.
0
çeşitli şehir ve ülkelerde yaşayan 3 kere üpen arkadaş ve akrabalarım var.bir tanesi sormadan kendi açıklamıştı ben böyle öpüyorum çünkü daha samimi oluyor gibilerinden yani aynı davranışı benimseyen insanlar içinde yer almasa bile kişi içinden geldiği için bu davranışı benimseyebiliyor.not:2 kere öpmeye göre ben de daha sıcak bir yaklaşım olarak buluyorum , öpmek yerine sarılmayı seven biri olarak
0
ya bi tek biz mi 2 defa öpüyomuşuz ne çok varmış. sallıyor musunuz yoksa eheh. ben öpmem de gerçi pek hoşlanmıyorum o ayrı.
0
bazı aleviler de böyle 3 kere öperler.
allah, muhammed, ali üçlemesi ile ilintili diye duymuştum.
allah, muhammed, ali üçlemesi ile ilintili diye duymuştum.
0
belçikalılar da 3 defa öpüşür hatta bazen dört.ne anlamı var bilmiyorum ama alışkanlıktır heralde.biz neden 2 defa öpüşüyoruz?
0
kayone
girilirmi?
girilirmi?
0
ben bu yaz denize girdim, ama kafamı suya çok sık sokmaktan kaçındım hiçbir şey de olmadı.
0
yuzucu gozlugunu hep takarsan gozluklu arkadaslarina "siz keriz gibi bulanik goruyorsunuz" gibi hava bile atabilirsin :)
0
ben giriyordum, oasys ile, ama öyle çok yüzebilen biri değilim. denize de havuza da giriyordum.
0
gayet de girdim yıllarca. yalnızca bir defa düştü, ama karada da uyandığımda düştüğü olurdu, denize*havuza bağlamak yanlış.
0
ben de bi 7-8 senedir havuza/denize giriyorum hiç bir zaman da lensimin çıkması düşmesi gibi bi sorun yaşamadım, fakat özellikle havuzda gözleri açmamak daha iyi..
lensli gözler ayrıca havuzda mikrop kapmaya biraz daha meyilli oluyolar o nedenle hassas gözleriniz varsa biraz daha dikkat etmek gerekli.
onun dışında girin bence.
lensli gözler ayrıca havuzda mikrop kapmaya biraz daha meyilli oluyolar o nedenle hassas gözleriniz varsa biraz daha dikkat etmek gerekli.
onun dışında girin bence.
0
Girilir, girdim (yüzücü gözlüğüyle). Yalnız, bu güne kadar sorduğum n tane doktorun 1 tane bile istisnası olmadan tamamı, özellikle havuzda takmayı hiç tavsiye etmediğini, mikrop kapma olasılığının çok yüksek olduğunu, ciddi problemlere yol açabileceğini söyledi.
0
dusmesi riskinden ziyade enfeksiyon riski tasiyor lensle havuza girmek diye biliyorum.
0
aynı şekilde hem denize hem de havuza girdim sorun olmadı tabi gözünüzü açmamak kaydıyla.
0
serseri marti
Çipura yanına, tabak süsü olsun diye patates haşlayayım dedim. ama böyle yal gibi değil de, mesela minik bir patatesi 4'e bölüp, yağlı filan haşlamak istiyorum, öyle leziz oluyor. Bi de bunun üzerine yeşil bir ot atıyorlardı neydi onun adı? fesleğen mi?nasıl pişireceğim, yağlı tuzlu, balık yanına gi
Çipura yanına, tabak süsü olsun diye patates haşlayayım dedim.
ama böyle yal gibi değil de, mesela minik bir patatesi 4'e bölüp, yağlı filan haşlamak istiyorum, öyle leziz oluyor. Bi de bunun üzerine yeşil bir ot atıyorlardı neydi onun adı? fesleğen mi?
nasıl pişireceğim, yağlı tuzlu, balık yanına giden patates haşlama?
ama böyle yal gibi değil de, mesela minik bir patatesi 4'e bölüp, yağlı filan haşlamak istiyorum, öyle leziz oluyor. Bi de bunun üzerine yeşil bir ot atıyorlardı neydi onun adı? fesleğen mi?
nasıl pişireceğim, yağlı tuzlu, balık yanına giden patates haşlama?
0
Balığın yanında düz haşlama (suda) veya közde patates süper oluyor. Üzerine ot falan atmasanız da olur.
0
süper gider. büyük ve yuvarlak kesip, hafif kızartabilirsin. annem yapar böyle ince ince dalları olan bişi koyar üstüne yeşil ne olduğunu bilemedim.
0
haşlayacaksanız kabuklarını soyup haşlayın. sonra patatesleri boylamasına ikiye kesip arasına ufalanmış beyaz peynir veya rendelenmiş kaşarla; arasına dereotu kekik az kırmızı biberi harmanlayıp hazırlayacağınız içi koyun. parçaları bir araya getirin bu sefer enine ikiye bölün. servise hazır.
0
aradığınız otun adı biberiye.
patatesi fırınlayabilir ya da haşladıktan sonra kızartma yapar gibi az yağda çevirebilirsiniz. üzerine biraz sarımsak tozu ve pul biber falanla güzel olur.
patatesi fırınlayabilir ya da haşladıktan sonra kızartma yapar gibi az yağda çevirebilirsiniz. üzerine biraz sarımsak tozu ve pul biber falanla güzel olur.
0
yeşil ot dediğiniz balığın üzerine mi patatesin üzerine mi? balığın üzerineyse defne yaprağıdır. patatesin üzerineyse biberiye olabilir.
0
en güzel/pratik haşlama yöntemlerinden biri:
patatesleri yıkayın.
birkaç yerinden çatalla delin.
beş-altı kat kağıt havluya sarıp, akan musluğun altında iyice ıslatın.
öyle şaldır şuldur mikrodalgaya. 4 dakika.
sonra kapağını açıp, ters çevirin.
bir 4 dakika daha.
sonra, elinizi yakmadan kağıt havludan soyun.
kabuklu bile yeseniz olur, başta iyi yıkadıysanız.
tencerede haşlama gibi içine su girip de yavan hale getirmiyor.
özlü, dolu dolu oluyor.
patatesleri yıkayın.
birkaç yerinden çatalla delin.
beş-altı kat kağıt havluya sarıp, akan musluğun altında iyice ıslatın.
öyle şaldır şuldur mikrodalgaya. 4 dakika.
sonra kapağını açıp, ters çevirin.
bir 4 dakika daha.
sonra, elinizi yakmadan kağıt havludan soyun.
kabuklu bile yeseniz olur, başta iyi yıkadıysanız.
tencerede haşlama gibi içine su girip de yavan hale getirmiyor.
özlü, dolu dolu oluyor.
0
65 derece'nin verdiği tarif gayet pratik ve leziz. bir ayrıntı vereyim; biberiye kullanacaksanız patateslerle beraber çevirin yağda. sonradan üzerine eklemeyin.
0
valla annemin yaptığı bir şey var; yiyen bayılıyor. inanılmaz güzel.
önce patateslerin kabuğunu soyup haşlıyorsunuz. normal haşlama yani. bütün olarak.
sonra patatesleri tavada bütünken kızartıyorsunuz döndüre döndüre. yani dışı kızarıyor böyle sertleşiyor falan. acayip lezzetli oluyor .annem balığın yanına yapar onu. deneyin bence.
önce patateslerin kabuğunu soyup haşlıyorsunuz. normal haşlama yani. bütün olarak.
sonra patatesleri tavada bütünken kızartıyorsunuz döndüre döndüre. yani dışı kızarıyor böyle sertleşiyor falan. acayip lezzetli oluyor .annem balığın yanına yapar onu. deneyin bence.
0
Balikla patates super gider.ben patatesler kup kup dogruyorum, biraz tuz,karabiber,pul biber ve zeytin yagiyla karistiriyorum. Onceden isittiggim firinda pisiriyorum. Super oluyor.
0
balığın yanına patates konulmasının sebebi boğaza kılçık filan kaçtığında temizlemesi içindir derler..
balıkla güzel gider orası da ayrı...
balıkla güzel gider orası da ayrı...
0
fish hölö hölö var ya unuttum fastfood balıkçısı orda haşlanmış pattis veriolar, şöle 3e beşe bölüyolar. olur yani bence de.
bi de pişirirken defne yaprağı soğan ve tae karabiber koyar annemler. hmmm.
bi de pişirirken defne yaprağı soğan ve tae karabiber koyar annemler. hmmm.
0
frtcek
Ölü bir insan bedenini toprağın üstüne çüremeye bırakırsak üzerinde bulunduğu alanda bir daha bitki yetişmez diye bir şey duydum..konu hakkında bilgisi olan var mı?
Ölü bir insan bedenini toprağın üstüne çüremeye bırakırsak üzerinde bulunduğu alanda bir daha bitki yetişmez diye bir şey duydum..
konu hakkında bilgisi olan var mı?
konu hakkında bilgisi olan var mı?
0
işte ölüye saygı vs. kapsamında söylenmiş bi laf olsa gerek. ortada bırakılmamalı filan gibi. ben de ilk defa duydum böyle bişey de bunun olması için bir neden göremiyorum.
0
@frtcek ölünün tabutla gömüldüğü nerede görülmüş,ölüler tabutla gömülmez, hristiyanlar gömülür tabutla.
0
betonları delip çıkan bitkiler ölü insan bedenini pek s.klemez ya. nihat hatipoğlu ve muadillerine fazla takılmamak lazım, ramazanınız hayrolsun.
0
yok öyle bir şey. savaş alanları o halde kurak toprak olurdu sadece.
0
Aslında bir açıdan doğru. Gübre etkisi yapacağından oradaki bitkiler fazlasıyla gelişecek ve başka bitkilerin üremesine engel olacaktır. Dışkı gibi ölülerimiz de gübre etkisi yapar. Hatta içerdiği organik ve inorganik maddeler açısından dışkıdan daha çeşitli ve zengindir dolayısı ile daha etkili gübredir.
0
salt bath
Bir insan boğaz köprüsünden atladıktan sonra suya çarpması ile ne kadar derinliğe kadar gider? 10-15m mi? daha fazla mı? bir düşüncesi olan, hesabını kitabını bilen var mı?
Bir insan boğaz köprüsünden atladıktan sonra suya çarpması ile ne kadar derinliğe kadar gider? 10-15m mi? daha fazla mı? bir düşüncesi olan, hesabını kitabını bilen var mı?
0
denize giriş açısına bağlı. şapadanak diye cepheden girerse farklı, çivileme girerse farklı. yalnız çivileme girerse bi 20 metre iner derine diye düşünüyorum.
0
@no one, bu zamana kadar tek bir kişi atlayıp kurtuldu diye hatırlıyorum ben onun da sırtındaki mont paraşüt gibi açılmıştı öyle kurtulmuştu yani beton etkisi gerçek.
0
hakkında "paraşüt etkisi oldu" denen kişiyi tanıyorum--"olmadı paraşüt maraşüt, üzerimde t-shirt vardı" diyor.
0
@cedilla yahu ben onu atlarken gördüm sırtında deri ceket vardı, tv de göstermişlerdi o zaman, o başka birisidir belki senin dediğin. epeydir kimse atlamıyor ya boğazdan, en son metti sanırım atlamaya çalışmıştı, atlamasın tabii allah korusun, merak etmeyin böyle şeyleri, @ceks denemeyin, bungee jumping falan yapın adrenalin arıyorsanız.
özet: ":) akıllı olun lan"
özet: ":) akıllı olun lan"
0
en yakın zamanda atlayan kişi, hiçbir yeri kırılmadan sadece sudan tekneye alınırken el tarak kemiği kırılarak bu badireyi atlattı...zaten bu soruyu kafamda oluşturan olay budur...
www.dha.com.tr
www.dha.com.tr
0
Cimo
Merhabalar,Bugün bi yakınımız evinin oralarda bi yavru köpek bulmuş. veterinere götürmüş. ama o kadar küçük ki,daha 1 haftalık falan. şimdi aldık evimize,dikkatli bi şekilde bakıyoruz. ama malesef cinsini bilmiyoruz. resim ekledim iki tane. sizce cinsi ne olabilir? eğer cinsinden kesin olarak emin o
Merhabalar,
Bugün bi yakınımız evinin oralarda bi yavru köpek bulmuş. veterinere götürmüş. ama o kadar küçük ki,daha 1 haftalık falan. şimdi aldık evimize,dikkatli bi şekilde bakıyoruz. ama malesef cinsini bilmiyoruz. resim ekledim iki tane. sizce cinsi ne olabilir? eğer cinsinden kesin olarak emin olursanız da ileride bu yavrucak ne kadar büyür acaba?
Bugün bi yakınımız evinin oralarda bi yavru köpek bulmuş. veterinere götürmüş. ama o kadar küçük ki,daha 1 haftalık falan. şimdi aldık evimize,dikkatli bi şekilde bakıyoruz. ama malesef cinsini bilmiyoruz. resim ekledim iki tane. sizce cinsi ne olabilir? eğer cinsinden kesin olarak emin olursanız da ileride bu yavrucak ne kadar büyür acaba?
0
bence en fazla orta boy bişi olur. yanında ölçü olacak bir cisim de olaymış fotoda keşke. çişli bu. pis şey.
0
yeterli bir süre anne sütü ile beslenemeyeceği için kefir takviyesi yaparsanız, yaşama şansını arttırsınız.
0
Hımm. Ölçü.. İkinci fotoğrafta üst tarafta bi gazete var. Ordaki yazılar 18 punto. :P (vallahi avuç içi kadar bişey şu an. tek ele sığıyo) sokak köpeği olma ihtimali yüksek ama. Patriot, sende de göz yok nizam yok. Labradorun kulağı senin kulağın kadar. bizimkinin kulağı teleskopla zor görülüyo! :)
0
boynuz kulağı geçer cimo merak etme.resimdeki labradorlar en az 1 aylık seninki 3 günlük! :D
0
rostory.org 
bunun gibi bişi olabilir belki. ama bunun kuyruğu da kesin tüylü değildir, kamçı gibidir, kesin erkek bu di mi?
bunun gibi bişi olabilir belki. ama bunun kuyruğu da kesin tüylü değildir, kamçı gibidir, kesin erkek bu di mi?
0
Aynen tarif ettiğin gibi kediebesi. Kamçı gibi tüysüz bi kuyruğumuz var ve erkeğiz. Şimdi bu bildiğimiz sokak köpeği oluyo dimi?
0
veteriner söylememiş mi? veterinere sorabilirsiniz. kesin cevabı bulamayız bu kadar küçükken ve bu fotoğraflardan.
0
evet uyuz kısa bacaklı çirkin bişi olucak :P ayh bir memeli olarak bu fotolar yüzünden salgıladığım hormonlarda boğuldum yahu.
0
koskoca devletin adi osmanli len
Hatunla ve bir arkadaş ile yazışıyordum biraz önce. Hatuna ağzını yerim lan senin Arkadaşa da geyik muhabbetinden ağzını *ikerim yazacaktım.Yanlışlıkla arkadaşın ağzını yiyip hatunun ağzını *iktimGeri dönüşü yok mu, hatun daha cevap vermedi?Cevap vermesini beklemeyeyim değil mi?edit: güzel kadındı y
Hatunla ve bir arkadaş ile yazışıyordum biraz önce.
Hatuna ağzını yerim lan senin
Arkadaşa da geyik muhabbetinden ağzını *ikerim yazacaktım.
Yanlışlıkla arkadaşın ağzını yiyip hatunun ağzını *iktim
Geri dönüşü yok mu, hatun daha cevap vermedi?
Cevap vermesini beklemeyeyim değil mi?
edit: güzel kadındı ya, ellemeden ellerin oldu :(
edit 2: arkadaş gay diyor bana :(
Hatuna ağzını yerim lan senin
Arkadaşa da geyik muhabbetinden ağzını *ikerim yazacaktım.
Yanlışlıkla arkadaşın ağzını yiyip hatunun ağzını *iktim
Geri dönüşü yok mu, hatun daha cevap vermedi?
Cevap vermesini beklemeyeyim değil mi?
edit: güzel kadındı ya, ellemeden ellerin oldu :(
edit 2: arkadaş gay diyor bana :(
0
arkadaşınıza olayı anlatın, gay demek yerine taşak geçsin sizinle. hatun konusunda hiç şansınız yok.
edit: gerçi gay diyerek de taşak geçebilir. :)
edit: gerçi gay diyerek de taşak geçebilir. :)
0
koskoca devletin adi osmanli len sen kocaman bir çılgınsın!
cool davran dönerse senindir dönmezse zaten hiç senin olmammıştır.
cool davran dönerse senindir dönmezse zaten hiç senin olmammıştır.
0
Bazı kadınlar açık sözlü erkeklerden hoşlanır, şoku atlatınca size koşacak. Erkek dediğiniz de eşcinselse o da size koşacak. İkisini de ayartmış olabilirsiniz yani.
0
hatunu arayıp durumu açıkla. eğer ''ayy küfür ediyo, terbiyesiz''cilerden değilse güler geçer duruma.
0
kendisi aradı biraz önce, msn'i sen mi kullanıyorsun dedi. evet dedim
böyle böyle bir şey oldu dedim
ha dedi sanki ilk defa küfür ediyorsun
yok dedim ederim de böylesini sana etmem
gülüştük
eheheh dedim
arkadaş halen gay diyor, tamam homofobik değilim de demesin arkadaş
erkek erkeğin ağzını öper mi?
böyle böyle bir şey oldu dedim
ha dedi sanki ilk defa küfür ediyorsun
yok dedim ederim de böylesini sana etmem
gülüştük
eheheh dedim
arkadaş halen gay diyor, tamam homofobik değilim de demesin arkadaş
erkek erkeğin ağzını öper mi?
0
O size gay diyen arkadaşa söyleyin, ağzının sadece öpüldüğüne yatsın kalksın şükretsin. Mesajlar karışmasaydı başına gelecekleri söylediniz mi?
0
hatunu sallarım da çocuğu sallamam 15 senelik arkadaşım
malzeme olduk mu tamamdır..
şimdi de screenshot aldım diyor yazdığın şeyi :(
malzeme olduk mu tamamdır..
şimdi de screenshot aldım diyor yazdığın şeyi :(
0
sırf senin için bu hafta bir tavşan alacağım.
sonrasını biliyorsun zaten.
anca zaten küfür edip engellersin.
klavye delikanlısı seni:)
sonrasını biliyorsun zaten.
anca zaten küfür edip engellersin.
klavye delikanlısı seni:)
0
üzerine hiçbir şey dememiş olsaydınız
"gubidik bir arkadaşımın kullanıcı adı bu - benim bilgisayardan girmiş, 'ağzını' yazınca otomatik tamamlıyor"
güzel bir bahane olabilirdi her ikisi için de.. hatta yalana detay kondurunca daha inandırıcı, "bizim denyo serkan" vs...
bir dahaki sefere artık.
"gubidik bir arkadaşımın kullanıcı adı bu - benim bilgisayardan girmiş, 'ağzını' yazınca otomatik tamamlıyor"
güzel bir bahane olabilirdi her ikisi için de.. hatta yalana detay kondurunca daha inandırıcı, "bizim denyo serkan" vs...
bir dahaki sefere artık.
0
arkadaşıma konuyu anlattığımda çok güldü, cosmicstring'den çaldığım şeyi kendisine söyledim 3 kere daha güldü :)
hatun iyi güzel konuşuyoruz, az önce yanımdaydı şirkete geldi.. kapının önünde kaçamak yaptık öptüm kokladım gönderdim.
hatun iyi güzel konuşuyoruz, az önce yanımdaydı şirkete geldi.. kapının önünde kaçamak yaptık öptüm kokladım gönderdim.
0
neysene
hangi ilde ikamet ediyorsunuz? duyurudaki herkes cevaplarsa sevinirim. dalgasına sormuyorum
hangi ilde ikamet ediyorsunuz? duyurudaki herkes cevaplarsa sevinirim. dalgasına sormuyorum
0
@AhmetVural1987 neden gönlün rahat değil? korkma şehrini biliyorum diye seni bulmam yada birini aramıyorum. sadece nerelerden kullanıcı var ona bakıyorum bende söyliyim rahat et istersen...bende sakaryadanım
0
altini ser incisi ker
ne bu yani arkadaşım aklıma takıldı yine konuşma mecburiyeti neden? yani sus be arkadaşım senle konuşmak için binmedim ki ben o uçağa. siz birisi sizinle konuşmaya çalıştığında napıyosunuz? yani konuşmak istemediğiniz zaman?yok nerden geliyosun nereye gidiyosun nerelisin anasının amı yani bu kadar
ne bu yani arkadaşım aklıma takıldı yine konuşma mecburiyeti neden? yani sus be arkadaşım senle konuşmak için binmedim ki ben o uçağa.
siz birisi sizinle konuşmaya çalıştığında napıyosunuz? yani konuşmak istemediğiniz zaman?
yok nerden geliyosun nereye gidiyosun nerelisin anasının amı yani bu kadar da sorulmaz ki. abi çok gıcık oluyorum böyle şeylere, başka bi haltla ilgilensem yine de rahatsız ediyorlar napmak lazım terslemek mi lazım?
ayrıca uçak iniş yaptığı zaman ben yabancılarda görmedim alkışlayanları hep türklere denk geldim neden alkışlarız ki? yani e tamam iniş yaptıda bunun karşılığı alkışlamak mıdır?
siz birisi sizinle konuşmaya çalıştığında napıyosunuz? yani konuşmak istemediğiniz zaman?
yok nerden geliyosun nereye gidiyosun nerelisin anasının amı yani bu kadar da sorulmaz ki. abi çok gıcık oluyorum böyle şeylere, başka bi haltla ilgilensem yine de rahatsız ediyorlar napmak lazım terslemek mi lazım?
ayrıca uçak iniş yaptığı zaman ben yabancılarda görmedim alkışlayanları hep türklere denk geldim neden alkışlarız ki? yani e tamam iniş yaptıda bunun karşılığı alkışlamak mıdır?
0
sorulan sorulara he, hı gibi cevaplar veriyorum ve karşılık olarak sormuyorum.
nerden geliyosun a cevabı veriyorum ama ona sormuyorum falan. bir süre sonra susuyor.
nerden geliyosun a cevabı veriyorum ama ona sormuyorum falan. bir süre sonra susuyor.
0
abi birisi denk geldi, gelmiş anlatıyor yok japonyaya gittim şuraya gittim buraya gittim. hiç cevap vermiyorum arada iyi güzelmiş diyorum yinede susmuyor dangalak orospu çocuğu ya.
0
onca uçak yolculuğu tecrübem oldu kimse ne soru sordu, ne laf attı, ne de sohbet etmeye çalıştı.
0
açın kitabınızı/derginizi, takın kulaklığı yol boyu rahat edersiniz. lakin yanınızdakini bir tartın önce, gözünüze de kestirirseniz baktınız konuşuyor değerlendirin. sokak ortasında yol soran adamla 5-10 dkkalık konuşma sonucu tanış ile sonrasında iş bağlanabilirken uçak seyahatleri networking adına hayli faydalı olabilir.
0
@9kuyruklukedi, o zaman bende böyle bi problem var yada benim gibi başka arkadaşlarda. genelde hep soruyorlar soru sormayanına hiç denk gelmedim bu güne kadar.
0
ilginç insanları gözlemlemekten keyif almak lazım buna katlanabilmek için. deneysel bir bakış açısı gerek :) incileri dökülmüyo insanın. adam bana dese japonyaya gittim diye oooohayoo gozaimas derdim mesela tepkisini ölçerdim bakalım nabıyı.
0
@kediebesi; asosyal olduğum için mi sevmiyorum aceba böyle şeyleri?:p yani kimsenin bi yere gitmesi beni ilgilendirmiyor. yani sangay falan oralara gittim diyo birisi e banane? yani beni ilgilendiren bi yanı yok ki bunun?. hele bazı lavuklar var hatunlara sarkan cinsten onlarıda gördüm uçakta. ak çocukları demek istiyorum onlara.
0
- iletişime kapalı olduğunuzu daha koltuğa otururken belli edin.
- göz kontağı kurmayın.
- potansiyel sohbet kişisinin yüzüne bakmayın.
- laf atarsa tek kelimelik bir cevaptan sonra camdan dışarıyı izleyin veya dergi okuyun.
- saçma sapan bir şeyler anlatmaya başladıysa ve durmayacağını anladıysanız bağırma denemeyecek ama yüksek bir ses tonuyla -ki başkalarının bunu duyması onu susturur- "Kusura bakmayın ...... ......... ...... beni hiç ilgilendirmiyor" diyebilirsiniz.
- hostesten başka boş koltuk varsa yer değiştirmek istediğinizi söylemeniz ise soğuk duş etkisi bırakabilir o kişide.
- göz kontağı kurmayın.
- potansiyel sohbet kişisinin yüzüne bakmayın.
- laf atarsa tek kelimelik bir cevaptan sonra camdan dışarıyı izleyin veya dergi okuyun.
- saçma sapan bir şeyler anlatmaya başladıysa ve durmayacağını anladıysanız bağırma denemeyecek ama yüksek bir ses tonuyla -ki başkalarının bunu duyması onu susturur- "Kusura bakmayın ...... ......... ...... beni hiç ilgilendirmiyor" diyebilirsiniz.
- hostesten başka boş koltuk varsa yer değiştirmek istediğinizi söylemeniz ise soğuk duş etkisi bırakabilir o kişide.
0
sosyal psikolojide der ki, kişisel alanımıza (dokunma vs.) yabancıları istemeyiz bu yüzden otobüste, uçakta (insanların uzun bir süre dibimize kadar kadar girme zorunluluğu olan yerlerde) konuşma zorunluluğu hissederiz.
ben kısa net cevaplarla hallediyorum genelde ya da cok rahatsız oluyorsam. kusacak gibi bir iki kez öğürüyorum, adam bırak konusmayı hostese baska yer var mı? noktasına geliyor.
ben kısa net cevaplarla hallediyorum genelde ya da cok rahatsız oluyorsam. kusacak gibi bir iki kez öğürüyorum, adam bırak konusmayı hostese baska yer var mı? noktasına geliyor.
0
Alkışlama olayında da ben hiç Türk'lerde denk gelmedim. Hep yabancı havayollarında denk geldim.
0
otobüsü anlarım da uçakta konuşan insan daha hiç görmedim. türkiye içinde istanbul-izmir ve istanbul-antalya yolculuğu yapıyorum, belki başka şehirlere göre değişiyodur durum :) kısa cevap verirsin olur biter, ben ne berberlerle ne taksi şoförleriyle konuşuyorum. en sevmediğim şeyler.
alkışlama olayını ise türklerde değil, hep yabancılarda görüyorum. türklerle alakası yok.
alkışlama olayını ise türklerde değil, hep yabancılarda görüyorum. türklerle alakası yok.
0
bu konuyla alakalı olarak yılda 5-6 kez yurtdışı uçan biri olarak tavsiyem biletinizi cam kenarı alıp kendinizi 25 derece filan cama doğru çevirip camdan dışarı bakmanız olacaktır. genelde ben hep orta koltuğu tercih ediyorum millete tebelleş olmak için, hem kendimi güvende hissediyor hem de ya cam kenarı ya koridor tarafı konuşucak birini illaki buluyorum. dediğim gibi 25 derece açıyla sırtınızı dönmeniz ben ve benim gibileri engelleyecektir. iyi günler.
0
Ya neden böyle yabani olmuş ki millet? Yanımdakiyle - hele ilk o birşey demişse - illa konuşurum. İnsanlık yav ;)
0
konuşmamak isteyenleri çok iyi anlıyorum, ben sonuna kadar yabaniyim, çok zorda kalmadıkça hayatta konuşmam; sonuçta, o da siz de, parasını ödemiş bir hizmet almışsınız, bir ticaret fiilinin içindesiniz, derdiniz A noktasından B noktasına gitmek...X kişisiyle sosyalleşmek değil.
Benimki daha ekstrem boyutlarda---taksideyken sohbet açarsa şoför, çoğunlukla iniyorum.
Böyle--her ne kadar efendi/hanım olunsa da, yüzde yüz yabancıların arasında cici/sosyal/güleryüzlü olmama hakkımız var diye düşünüyorum.
Hasbelkader tanıdığım biri düşerse, çenem düşer o ayrı.
Benimki daha ekstrem boyutlarda---taksideyken sohbet açarsa şoför, çoğunlukla iniyorum.
Böyle--her ne kadar efendi/hanım olunsa da, yüzde yüz yabancıların arasında cici/sosyal/güleryüzlü olmama hakkımız var diye düşünüyorum.
Hasbelkader tanıdığım biri düşerse, çenem düşer o ayrı.
0
xenophobe un taktik işe yarıyor. ek olarak, dinlemeseniz bile kulaklığı takın kulağınıza duymazlıktan gelin bieşy derse de. sormaz zaten insansa.
0
@nwnd haklı. acayip iş bağlanıyor o küçük sohbetlerin sonunda.
ayrıca konuşun yani ne var. çok ilginç/acıklı hayat hikayelerine rastlıyorsunuz.
ayrıca konuşun yani ne var. çok ilginç/acıklı hayat hikayelerine rastlıyorsunuz.
0
abi çok boş konuşuyolar ya valla bak, genelde brüksele gidip geliyorum ama bıktım artık bu muhabbetlerden. nolur sizde konuşmayın başkasıyla yüz bulamasın ibneler.
0
çok acayip! burdan tanımadığımız insanlara paragraflar dolusu cevap yazarken, ya da biz tanımadığımız insanlardan cevap beklerken iyi de yüz yüze iletişime geçince mi nefret edilesi bir durum oluyor? kaçma şansı olmadığı için belki de..selamlaşmak, sohbet etmek kötü şeyler değil ki. hiç tanımadığınız için ona karşı ilk etapta nötr olmak gerek. belki de o kişi tanımaktan şeref duyacağınız bir kişi..illa ki bir çıkar ilişkisi üzerinden devam etmeye de gerek yok. yeni bir insan tanımak güzeldir. konuşarak anlaşmak güzeldir. tabii insan bazen sessizlik ister. o durumda da kabalaşmaya, tabiri de caizse göt gibi davranmaya gerek yok. karşındakini rencide etmenin hele ki seninle sohbet etmek istiyor diye aşağılamanın ne gibi bir açıklaması olabilir ki? kibarca sorusuna cevap verip uyuyor taklidi yapın yeter. ya da kulaklık takın işte...kabalaşmaya başlamadan önce sabrınızı biraz zorlayın. karşınızdaki insanın öyle davranılmayı hakettiğine emin olun derim. öküzleşmek ve cool olmak çook farklı şeyler...
0
solo
Herkese merhaba sözlük ahalisiŞöyle bir sorum var, evlisiniz evinize anne ve babanız geliyor, eşiniz (kadın) öğleden sonra 2-3 parça birşeyler almak için evin hemen yanındaki markete gidiyor evden çıkıyor ve bir kaç saat dönmüyor telefon açıp soruyorsunuz nerde kaldın bu yaptığın ayıp değil mi evde
Herkese merhaba sözlük ahalisi
Şöyle bir sorum var, evlisiniz evinize anne ve babanız geliyor, eşiniz (kadın) öğleden sonra 2-3 parça birşeyler almak için evin hemen yanındaki markete gidiyor evden çıkıyor ve bir kaç saat dönmüyor telefon açıp soruyorsunuz nerde kaldın bu yaptığın ayıp değil mi evde misafir var diyorsunuz o da komşuyla birlikte yürüdüklerini söylüyor ne var ki bunda diyor, bu arada anneniz ve babanız bir gün önce gelmiş ve zaten geldikleri günün akşamı öncededen planlanmış bir faaliyete katıldığınız için onları akşam yalnız bırakmıştınız sizce bu yapılan bir saygısızlık mıdır ? eğer öyleyse nasıl bir tepki vermek gerekir ?
Şöyle bir sorum var, evlisiniz evinize anne ve babanız geliyor, eşiniz (kadın) öğleden sonra 2-3 parça birşeyler almak için evin hemen yanındaki markete gidiyor evden çıkıyor ve bir kaç saat dönmüyor telefon açıp soruyorsunuz nerde kaldın bu yaptığın ayıp değil mi evde misafir var diyorsunuz o da komşuyla birlikte yürüdüklerini söylüyor ne var ki bunda diyor, bu arada anneniz ve babanız bir gün önce gelmiş ve zaten geldikleri günün akşamı öncededen planlanmış bir faaliyete katıldığınız için onları akşam yalnız bırakmıştınız sizce bu yapılan bir saygısızlık mıdır ? eğer öyleyse nasıl bir tepki vermek gerekir ?
0
evet saygısızlıktır. ama sakin olun vereceğiniz tepkilerde. düşünmeden,ölçüp biçmeden tepki vermeyin.(sonra adınız anlayışsız oduna çıkar.) ama illa bir tepki verin, yoksa bu hakkı her zaman kendinde görür, hep yapar. saygı sınırı bir kez aşıldı mı geri dönüş zordur.
0
saygısızlık evet ama tepki vermeden once boyle davranmasına iten bir sebep olabilir mi diye tartın, gerekiyorsa kendisine sorun. ama yok sadece yürüdüm iki saat nolmuş ise cevabı yaptığının hoşunuza gitmediiğini usturuplu bir dille belirtin. konusulmayan şeyler birikince başa dert oluyor sonra.
0
Siz siz olun, eşinizle ilgili vereceğiniz en ufak bir kararda bile başkasının (anne ve babanız dahil) söylediklerine kulak asmayın. Gereksiz gazlara gelebilir, hiç yoktan saçma durumlara düşebilirsiniz.
0
saygısızlıktır, ama farkında olmadan (yani bunun bir saygısızlık olduğunun farkında değilse)yaptıysa fazla büyütmeden uyarıda bulunulmalıdır..
0
saygısızlıktan daha çok aslında "yatılı misafirden" yada "saatlerce oturan misafirden" hoşlanmama söz konusu olabilir. gerçi anne babanın ziyaret sıklığına da bağlı bu durumlar, yani anne baba sıklıkla ziyaret ediyorsa ve de yatılı kalıyorsa cidden sıkıntı verebilir bi süre sonra. eşiniz sizinle tartışmaya girmeden anlamanızı sağlamak için üstü kapalı bir mesaj vermiş gibime geldi.
0
Bir de şu var herkesin göz ardı ettiği--
Kendine ait özel birşey yaptırmış olabilir, kaşı çıkmıştır, ojesi/manikürü bozulmuştur-kuaföre gidiyorum dese, "ihtiyaç" olduğu anlaşılmaz da, "süslenme" zannedilir derdine düşmüştür, belki o nedenle böyle bir şey söylemiştir; ne bileyim, zamanında şehir fırsatı almıştır, bir masaj şu/bu, kullanabileceği son fırsattır---yani, kendi kendisine yaptığı, paylaşmayacağı birtakım özel şeyler olabilir, şahsi fikrim mahremiyetine saygı göstermek yolunda olacaktır.
Kendine ait özel birşey yaptırmış olabilir, kaşı çıkmıştır, ojesi/manikürü bozulmuştur-kuaföre gidiyorum dese, "ihtiyaç" olduğu anlaşılmaz da, "süslenme" zannedilir derdine düşmüştür, belki o nedenle böyle bir şey söylemiştir; ne bileyim, zamanında şehir fırsatı almıştır, bir masaj şu/bu, kullanabileceği son fırsattır---yani, kendi kendisine yaptığı, paylaşmayacağı birtakım özel şeyler olabilir, şahsi fikrim mahremiyetine saygı göstermek yolunda olacaktır.
0
thunderbird
çok uzun ama gerçekten ne yapmalıyım bilmiyorum. okuyan cevap veren herkese teşekkürlerimi sunarım.dört kişilik bir ailenin büyük çocuğuyum. 28 yaşında ve bekarım. hep ailemle yaşadım, hiç ayrı kalmadım. okulum bile şehir içindeydi. bir süre de evlenmeyi düşünmüyor olsam da iyi bir talip karşısında
çok uzun ama gerçekten ne yapmalıyım bilmiyorum. okuyan cevap veren herkese teşekkürlerimi sunarım.
dört kişilik bir ailenin büyük çocuğuyum. 28 yaşında ve bekarım. hep ailemle yaşadım, hiç ayrı kalmadım. okulum bile şehir içindeydi. bir süre de evlenmeyi düşünmüyor olsam da iyi bir talip karşısında yarın olsa hayır demem. ayrıca annemler hiç giyim kıyafet arkadaş harçlık geliş gidiş saatlerime karışmazlar. kardeşim lise sonda. annem ev hanımı babam işçi emeklisi.
iyi bir işim ve ortalamanın biraz üstünde maaşım var. iki yıl önce 15 senedir arabamız yok, ayağımızı yerden kessin, bizi ele muhtaç etmesin diye iyi kötü bir araba aldım. araba benim üstüme. şükür sağlam da bir araba. ben bu arabayla aynı zamanda işe de gidip geliyorum ama annemlerin işi varsa onların kullanmasını da sağlıyorum. eve getirdiğim maaş kuruşu kuruşuna bilinir ve hesaplamalarım da bilinir. araba ve maaşım konusunda hiç ayrı gayrı yapmadım. eve gelmeden önce mutlaka annemi arar bi ihtiyacın var mı diye sorarım. markete giderken hem anneme hem babama ihtiyaçlarını sorarım. babamın sigarası varsa ek bir tane daha alırım, kendi parasından almasın diye. aylık mutfak vs masraflarını ben karşılarım.
şimdi bu koşullar içinde son zamanlarda artan bir şekilde annem "kızım evlenmeden bari doğalgazı döşet de öyle git, evleneceksen bir yıl sonra evlen de şunu da yaptıralım öyle git" gibi söylemlerde bulunmaya başladı. evlilik kısmına hiç takılmıyorum çünkü her anne bir yaşta çocuğunun evlenmesini ister. fakat benim iyice evde kalacağımı beynine çok yanlış bir şekilde yerleştirmiş annem evlenirsen "bu arabayı bize bırak da git" diyor. ayrıca ben daha üst model daha iyi bir araba alacağım dediğimde "bu da bizim olsun" demeye başladı. artık bunun önünü alamadığımı düşünüyorum.
ama babam öyle mi? adamın gönlünde vardır belki arabayı bırakayım, eve 6 bin liralık doğalgaz döşeteyim, onlara yardım edeyim.. ama babam hiç bir zaman da kızım şuna şöle yardım et demedi. çünkü elimden geldiğince yardım edeceğimi biliyor. sorun ise annem!
gerçekten onlardan hiç bir şeyimi esirgemem, evlenir gidersem ben kendim arabayı falan bırakır giderim ama konusu olduğunda annemin her seferinde bunu söylemesi beni rahatsız ediyor. gerçekten hiç bunların muhabbetini yapmam. ama kızgınlıkla benim param benim arabam deyince de nankör oluyorum. duygu sömürüsü yapıyorsun diyorum, bu sefer de alınıp küsüp ortamı terkediyor. çok sinir oluyorum. kendimi yolunacak kaz gibi hissediyorum.
çok çaresiz hissediyorum kendimi. ben bunun önünü nasıl alırım? nasıl başa çıkarım a dostlar?
utancımdan fake hesaptan yazıyorum.
edit: ayrı eve çıkmak istemiyorum. oraya yeni masraflar, yeni ev düzensizliği vs.. olmaz o. annemler de karşı çıkar. ben de istemem zaten. yeni eve vereceğim masrafı ben zaten annemlere yapıyorum. o konuda problem yok. sorun büyük harcamalar: doğalgaz, araba, gibi büyük ve taksitli masraflar.
dört kişilik bir ailenin büyük çocuğuyum. 28 yaşında ve bekarım. hep ailemle yaşadım, hiç ayrı kalmadım. okulum bile şehir içindeydi. bir süre de evlenmeyi düşünmüyor olsam da iyi bir talip karşısında yarın olsa hayır demem. ayrıca annemler hiç giyim kıyafet arkadaş harçlık geliş gidiş saatlerime karışmazlar. kardeşim lise sonda. annem ev hanımı babam işçi emeklisi.
iyi bir işim ve ortalamanın biraz üstünde maaşım var. iki yıl önce 15 senedir arabamız yok, ayağımızı yerden kessin, bizi ele muhtaç etmesin diye iyi kötü bir araba aldım. araba benim üstüme. şükür sağlam da bir araba. ben bu arabayla aynı zamanda işe de gidip geliyorum ama annemlerin işi varsa onların kullanmasını da sağlıyorum. eve getirdiğim maaş kuruşu kuruşuna bilinir ve hesaplamalarım da bilinir. araba ve maaşım konusunda hiç ayrı gayrı yapmadım. eve gelmeden önce mutlaka annemi arar bi ihtiyacın var mı diye sorarım. markete giderken hem anneme hem babama ihtiyaçlarını sorarım. babamın sigarası varsa ek bir tane daha alırım, kendi parasından almasın diye. aylık mutfak vs masraflarını ben karşılarım.
şimdi bu koşullar içinde son zamanlarda artan bir şekilde annem "kızım evlenmeden bari doğalgazı döşet de öyle git, evleneceksen bir yıl sonra evlen de şunu da yaptıralım öyle git" gibi söylemlerde bulunmaya başladı. evlilik kısmına hiç takılmıyorum çünkü her anne bir yaşta çocuğunun evlenmesini ister. fakat benim iyice evde kalacağımı beynine çok yanlış bir şekilde yerleştirmiş annem evlenirsen "bu arabayı bize bırak da git" diyor. ayrıca ben daha üst model daha iyi bir araba alacağım dediğimde "bu da bizim olsun" demeye başladı. artık bunun önünü alamadığımı düşünüyorum.
ama babam öyle mi? adamın gönlünde vardır belki arabayı bırakayım, eve 6 bin liralık doğalgaz döşeteyim, onlara yardım edeyim.. ama babam hiç bir zaman da kızım şuna şöle yardım et demedi. çünkü elimden geldiğince yardım edeceğimi biliyor. sorun ise annem!
gerçekten onlardan hiç bir şeyimi esirgemem, evlenir gidersem ben kendim arabayı falan bırakır giderim ama konusu olduğunda annemin her seferinde bunu söylemesi beni rahatsız ediyor. gerçekten hiç bunların muhabbetini yapmam. ama kızgınlıkla benim param benim arabam deyince de nankör oluyorum. duygu sömürüsü yapıyorsun diyorum, bu sefer de alınıp küsüp ortamı terkediyor. çok sinir oluyorum. kendimi yolunacak kaz gibi hissediyorum.
çok çaresiz hissediyorum kendimi. ben bunun önünü nasıl alırım? nasıl başa çıkarım a dostlar?
utancımdan fake hesaptan yazıyorum.
edit: ayrı eve çıkmak istemiyorum. oraya yeni masraflar, yeni ev düzensizliği vs.. olmaz o. annemler de karşı çıkar. ben de istemem zaten. yeni eve vereceğim masrafı ben zaten annemlere yapıyorum. o konuda problem yok. sorun büyük harcamalar: doğalgaz, araba, gibi büyük ve taksitli masraflar.
0
ayrı eve çık. babanla iletişimini aynen koru. annene ise maddi konularda mesafe koy. yani ben olsam öyle yaparım. ama tabi bu benim tarzım. herkesinki farklı olabilir.
0
iki genç kız filmi vardı vildan atasever ve hlya avşar ın oynadığı.onu hatırladım.evlen ya da başka eve yerleş.
www.indirmedenfilmizle.net
www.indirmedenfilmizle.net
0
annede problem var, evet. arabayı isteyerek babana bırakabilirsin ama doğalgazı döşemeye kalksan ardından annen başka bişeyi yaptır öyle evlen diyebilir. bi sınırı olmalı. 28 yaşıma geldim, biraz da kendim için birikim vs. yapmak istiyorum diyebilirsin. annenin tavrı baban tarafından bastırılacaktır.
0
ailene bağlı birisin belli ki ben olsam annemle ayrı konuşur babamla ayrı konuşur ne durumda olduğumu anlatırdım.
0
kendime araba dışında birikimim olmadı. bir kaç taksidi var daha. ayrıca öğrenim kredisi, benzini, arkadaşlarla bir yerlerde dilediğince oturamama, eve gerekli ihtiyaçları al... hiç nakit beş kuruşum yok bi kenarda. çok da para harcayan birisi değilim. gerektiği yerde gerektiği kadar harcarım. o konuda problem yok. eve çıksam çok zor olur çünkü işim yorucu. eve gelince yemek hazır, soğuk kış günlerinde ev sıcacık... bir de şimdilik bir evin sorumluluğunu kaldırmak istmeiyorum. yani eve vereceğim kirayı, elektrik suyu annemlere veriyorum daha iyi oluyor. ama annemin bu extradan istekleri artık batmaya başladı bana.
0
bence ayrı eve çık. 28 olmuşsun artık. annene de birikim yapmak istediğini sıkışık olduğunu söyle. herkesin bütçesi kendine değil mi ama?
0
bi yere kadar okurken erkek olduğunu düşündüm,sonra dank etti. valla evin reisi gibi olmuşun. annenin kalbini de kırmadan güzelce konuşmak belki bi nebze çare olabilir. başa kakma gibi değil de, yaptıklarının zaten ortada olduğunu bi şekilde ifade edebilsen belki anlar. annen biraz otoriter gibi evde,babanın demeyip de annenin şunu yap bunu yap demesi onu gösteriyor. yuvayı dişi kuş yapar bi arada tutar da annen fazla kaptırmış. hep içi içe olduğunuz için de senin kendi hayatının olabileceğini düşünecek olgunlukta da değil. kısaca ilk başvurulacak yol, eğitimde ve bir çok alanda kullanılan, sandwich metoduyla, annenin güzel şeylerinden bahsedip, arada ama anne şöyle şöyle yapmasan bu beni bunaltıyor,ben biraz kendime kalayım gibi derdini anlatıp,sonrasında gene güzelce anneni ballandır sulandır. çare olmazsa, ki bi süre olacağına inanıyorum, belki ev değişikliği yada herşeye rağmen kulakları tıkama gibi şeyler düşünülebilir. kolay gelsin
0
dertli arkadaşım...
ailenin böyle davranmasının birinci sebebi sensin. onlar istemeden, sormadan ettiğin yardımlarla "ay ne olacak ben vereyim"lerle buralara kadar getirmişsin olayı. baban ve kardeşin sorun değil ama anneni inceden işlemeye başlasan iyi olur. ayrı eve çıkmana da gerek yok. para muhabbetleri açıldığında hayırlı bir kısmet olursa evlenmeyi düşünüyorum muhabbetini öncelikle annene ciddi olarak aç. sana hayırlı kısmetler bulacaktır. sallama. kendi gönlüne göre birini bulana kadar bekleyebilirsin, geçiştirebilirsin sonuçta...
araba ve eve yapacağın yatırımlara gelince de annene şöyle söyleyebilirsin "annecim sana çaktırmamaya çalışıyordum ama o araba benim nişanım ve çeyizim için yapabildiğim tek birikim. arabayı yükseltme sebebim ise her ay belli bir yere ödeme yapamazsam para biriktiremiyor oluşum. uçuyor gidiyor para. arabayı yenileyeyim ki para biriktirebileyim. bunu bir araba değil yatırım olarak gör. arabayı size bırakırsam ya da eve 5-6000tl yatırım yaparsam zaten kenara koyamadığım para daha da eriyecek. allaha şükür sizin hiçbir şeyinizi eksik etmemeye çalışıyorum ancak bunları yaparsam zamanı geldiğinde benim yüzümü ele güne karşı öne eğdirirsin. ben düşünmüyorum mu sanıyorsun? size bunları yapmayı tabi ki isterim ama durumum belli. size bunları verirsem eğer evlenirken kredi çekmek zorunda kalırım ve ciddi borçların altına girerim. evliliğim için nişandı düğündü çeyizdi derken kredi borçlarıyla evlenir, evliliğimin ilk yıllarında sadece banka için çalışırım. sanıyorum benim için kenara koyduğunuz bir para da yok. "ben borçla evlenmek istemiyorum" (burayı iyi vurgulamalısın) dolayısıyla lütfen bunları da düşün". diyebilirseniz anneniniz anlayacağına ve bundan sonra daha ince davranacağına inanıyorum.
iletişim her şeydir.
ailenin böyle davranmasının birinci sebebi sensin. onlar istemeden, sormadan ettiğin yardımlarla "ay ne olacak ben vereyim"lerle buralara kadar getirmişsin olayı. baban ve kardeşin sorun değil ama anneni inceden işlemeye başlasan iyi olur. ayrı eve çıkmana da gerek yok. para muhabbetleri açıldığında hayırlı bir kısmet olursa evlenmeyi düşünüyorum muhabbetini öncelikle annene ciddi olarak aç. sana hayırlı kısmetler bulacaktır. sallama. kendi gönlüne göre birini bulana kadar bekleyebilirsin, geçiştirebilirsin sonuçta...
araba ve eve yapacağın yatırımlara gelince de annene şöyle söyleyebilirsin "annecim sana çaktırmamaya çalışıyordum ama o araba benim nişanım ve çeyizim için yapabildiğim tek birikim. arabayı yükseltme sebebim ise her ay belli bir yere ödeme yapamazsam para biriktiremiyor oluşum. uçuyor gidiyor para. arabayı yenileyeyim ki para biriktirebileyim. bunu bir araba değil yatırım olarak gör. arabayı size bırakırsam ya da eve 5-6000tl yatırım yaparsam zaten kenara koyamadığım para daha da eriyecek. allaha şükür sizin hiçbir şeyinizi eksik etmemeye çalışıyorum ancak bunları yaparsam zamanı geldiğinde benim yüzümü ele güne karşı öne eğdirirsin. ben düşünmüyorum mu sanıyorsun? size bunları yapmayı tabi ki isterim ama durumum belli. size bunları verirsem eğer evlenirken kredi çekmek zorunda kalırım ve ciddi borçların altına girerim. evliliğim için nişandı düğündü çeyizdi derken kredi borçlarıyla evlenir, evliliğimin ilk yıllarında sadece banka için çalışırım. sanıyorum benim için kenara koyduğunuz bir para da yok. "ben borçla evlenmek istemiyorum" (burayı iyi vurgulamalısın) dolayısıyla lütfen bunları da düşün". diyebilirseniz anneniniz anlayacağına ve bundan sonra daha ince davranacağına inanıyorum.
iletişim her şeydir.
0
@atrin annemlerden ilk bu işe girdiğimde bir kaç ay paramı gönlümce harcayayım üst baş alayım gezeyim diye ellemediler. sonra baktım böle olmaz, zaten hevesimi aldım paradan en iyisi para biriktireyim dedim. o sırada zaten annem e kızım eve şu lazım alalım dedi ufaktan ufaktan ben de her seferinde bişiler almaktansa gidelim aylık ne istiyorsan ne eksik görüyorsan al dedim. şimdi herkes farklı yapabilir ama ben orada böyle davranmamın uygun olduğunu düşündüm. derken her ay böyle giderken araba aldık. onun borcu harcı ama bir yılın sonunda evlilik muhabbetleriyle ve son zamanlardaki mahallemize doğalgaszın geliyor oluşuyla iyice bu istekler tavan yapmaya başladı. bunlar çok sık dile gelmeye başladı. evde olduğum müddetçe ben ailemin mutfak temizlik vs masrafını çekerim. hiç önemli değil. ama artık ihtiyaçtan biraz daha lükse doğru yönelmeye başladı.
örneğin;
tatile gidelim dedik annem çadırda kalmak yerine (yorulduğu için ki biz de yoruluyoruz) pansiyon ya da apartta kalmayı ama üç gün tatil yapmayı istiyor. bizse çadırda kalalım hem eğlenceli hem maceralı hem de pansiyona vereceğimiz parayı gezmeye eğlenceye veririz ayrıca çok daha uzun süreli tatil yapabiliriz diyoruz.
bu örnekte daha iyi anlatabildim mi bilmiyorum.
örneğin;
tatile gidelim dedik annem çadırda kalmak yerine (yorulduğu için ki biz de yoruluyoruz) pansiyon ya da apartta kalmayı ama üç gün tatil yapmayı istiyor. bizse çadırda kalalım hem eğlenceli hem maceralı hem de pansiyona vereceğimiz parayı gezmeye eğlenceye veririz ayrıca çok daha uzun süreli tatil yapabiliriz diyoruz.
bu örnekte daha iyi anlatabildim mi bilmiyorum.
0
parayla ilişkili şeyleri babanın değilde annenin söylüyor olması bana hiç garip gelmedi. cünkü babalar kızlarına böyle şeylerden bahsederken kendilerini kötü hissediyor olabilirler. o yüzden bu durum, annenen seni yolmaya çalışırken, baban aslında hiç para harcamanı istemiyor anlamına gelmez.
belki annene,'anne peki ben yarın evleniyorum desem o zaman o masrafları nasıl karşılayacaksınız? sonuçta sende biliyorsun ki benim bir birikimim yok, sencede doğalgazdan önce, biraz kenara para atsak daha iyi olmaz mı' diye muhabbete girebilirsin. sonra da neler düşündüğünü güzel güzel anlat. eminim o da senin mutsuz olmanı istemez.
belki annene,'anne peki ben yarın evleniyorum desem o zaman o masrafları nasıl karşılayacaksınız? sonuçta sende biliyorsun ki benim bir birikimim yok, sencede doğalgazdan önce, biraz kenara para atsak daha iyi olmaz mı' diye muhabbete girebilirsin. sonra da neler düşündüğünü güzel güzel anlat. eminim o da senin mutsuz olmanı istemez.
0
@vam damme haklısın fakat araba da görünmez gözüme veririm hiç önemli değil ben kendime yeni araba alır iki yıla toparlarım kendimi emme hem bu tarz söylemleri yüzünden vermemeyi düşünüyorum hem de ben de artık çeşitli borçlardan kenara para atamadığımdan yakınıyorum. bu yaşa gelmişim bu maaşla kendime dünyayı kurardım. yani annem böyle demese ben de bunları düşünmem. artık her ay kendime yeni bir hesap açtırıp annemlere maaşta kısıtlama yapıldı deyip para biriktirmeyi düşündüm şimdi. ben dürüstken hiç bir şeyimi esirgememişken onun böyle söylemleri altında artık daha fesat bir yaklaşım içine girdiğini düşünmek istemiyorum.
0
çok güzel anlattın tabi ki... o da bir tanecik kızım var o yapar modunda düşünüyor. ancak o kızın yuvadan uçabileceğini falan unutmuş gibi =). bu durumda kırmak istemiyorsan annene son harcama olarak bunları yapıp sonrasında kendi geleceğin için yatırım yapacağını söyleyebilirsin. eğer bunları da yapmak istemiyorsan dediğim gibi farklı bir yöntem izlemelisin. sonuçta seni büyütüp bu hale gelmeni sağlayan kişiler onlar ancak kendi ayaklarının üzerinde durduğunu görmeden bunu idrak edemeyecekler. annene sormadan araba modeli yükseltsen "ne gereği vardı keşke eve doğalgaz döşeseydin o parayla" diyecekler. bence sen eve doğalgazı döşet, borcu bittiği anda da ayrı bir eve çık. ha o parayı da birikim yapacağım diyorsan eğer annenin hislerini bir süreliğine düşünmeyi bırak ve hemen harekete geç. seninle aynı durumda olan çok yakın bir kız arkadaşımız var... içinde bulunduğun durumu neredeyse birebir olarak yaşamış gibiyiz. can sıkıcı biraz evet, ama halledilmeyecek bir şey değil. buradan detay vermek canını sıkıyorsa mesajla da sorabilirsin. eşimle beraber yardımcı olmaya çalışırız. saygılar.
0
anne baba sonuçta bu, anladığım kadarıyla yıllarca yememiş yedirtmiş, okul harcalamalarında yardımcı olmuşlar. doğalgazdı arabaydı diye şuraya bunu yazıp sormanız bile bence ayıp. anneciğindize tek tek verdiği emekleri ve karşılıklarını kağıda dökseydi emin olunuz ki arada epey bir açık çıkardı. eminimki anneniz hala kirli çamaşırlarınızı yıkayıp ütülüyor, önünüze sıcak yemek koyuyor, evi temiz tutuyordur. bunların gündelik ücret üzerinden 12 ay ve 28 yılla çarpın, karşınıza eminim ki araba ve doğalgazdan çok daha yüksek bir fatura çıkacaktır. bazı şeyler vicdanen yapılmalı tabii ki... geleceğe dair maddi korkularınız varsa da her ay belli bir meblayı biriktirin derim. ama elbette ki yaşadığınız eve para veriyor olmanız sizin iyiliğiniz değil, zaten yapmanız gerekendir. saygılar.
0
iyi de sorun masraftan kaçınması değil. kaçınmadığı halde, şunu da yapda git, bunu da yap, bunu bize bırak vs denmesi. sahiden ben de kendimi kötü hissederdim. anne yıllarca bana verdiğin emeğin karşılığını gitmeden çıkarmaya mı çalışıyorsun, zaten ben bunları yaparım, istemen yeterli diye konuşun bence.
0
o zaman başlığa bakınız. "yolunacak kaz gibi" hissedilen bir durum var. "işçilik" yaparak aile geçindiren babanın ve o aileyi ayakta tutan annenin kendilerini "ne?" gibi hissetmeleri gerekir bu durumda sizce? gençliklerini, emekleri, umutlarını koymuş anneler babalar, azcık ekonomik feraha çıkma durumunu arzu edip dile getirdiklerinde "yolunacak kaz" gibi mi hissetmeli çocuklar?
0
annenin bu tutum ve davranışı kesinlikle yanlış.
daha farklı mekanlarda daha farklı bir frekanstan konuşmayı dene
nasıl diyeyim al bir gün yemeğe falan götür yemekte konuşmayı dene.
gerçekten çok rahatsız edici bir durum.
ama benim annemde başka bazı arkadaşlarımında annesi de genelde bu ruh haline sahip.
her maaş zamanı benim anneminde yaklaşımı bu tarz olur;
-200 tl ver eve şunu alacam.
- 100 tl ver şuraya gezmeye gideyim
- bundan sonra her ay bana maaşından 300 tl ver gibi
yani hep para hep yakınma durumunda.
babam bir dediğini iki etmez,
maddi durum gayet iyi
ama annem bir türlü rahat etmiyor arkadaş.
bir ev varsa 1 tane daha olsun, araba varsa satalım en iyisini alalım mantığında.
bayanlar hep mi böyle bilmiyorum ama benim kanaatim bu yönde.
umarım sorununu bir şekilde çözebilirsin.
kolaylıklar dilerim.
not: bende epey dertliymişim meğer :)
daha farklı mekanlarda daha farklı bir frekanstan konuşmayı dene
nasıl diyeyim al bir gün yemeğe falan götür yemekte konuşmayı dene.
gerçekten çok rahatsız edici bir durum.
ama benim annemde başka bazı arkadaşlarımında annesi de genelde bu ruh haline sahip.
her maaş zamanı benim anneminde yaklaşımı bu tarz olur;
-200 tl ver eve şunu alacam.
- 100 tl ver şuraya gezmeye gideyim
- bundan sonra her ay bana maaşından 300 tl ver gibi
yani hep para hep yakınma durumunda.
babam bir dediğini iki etmez,
maddi durum gayet iyi
ama annem bir türlü rahat etmiyor arkadaş.
bir ev varsa 1 tane daha olsun, araba varsa satalım en iyisini alalım mantığında.
bayanlar hep mi böyle bilmiyorum ama benim kanaatim bu yönde.
umarım sorununu bir şekilde çözebilirsin.
kolaylıklar dilerim.
not: bende epey dertliymişim meğer :)
0
@kalinixta agapi mou
ben masraftan kaçınmıyorum. hiç de kaçınmadım. hesabını da yapmadım şimdiyte kadar. bunların çetelesini tutmam. ufak bir yanlış anlama mevcut bence. ben annemin beni sömürdüğünü düşünmeye başladım. dese ki kızım doğalgaz yaptırcaz ben zaten yardım edicem bu kesin. onların yardım et demesine kalmam ki ben kendim de evin tahta pencerelerini pimapen yapalım da kışın soğuk yazın sıcak girmesin dedim. sorun evlenmeden yani tamamen bizden uzaklaşmadan şunu da yap bunu da yap demesi. sen gitmeden her şeyi hallet demesi. yani tamamen sen yap gibi oluyor. bunun içinde de hiç biz de beş lira koyarız yok. hiç koymasın istemem ama biz yapalım yok, sen yaptır var. ben onlara hiç bir zaman benim param senin paran yapmadım. harcamadım arkadaşlarla iki fazla gezmedim eve alışveriş yaptım.
ben masraftan kaçınmıyorum. hiç de kaçınmadım. hesabını da yapmadım şimdiyte kadar. bunların çetelesini tutmam. ufak bir yanlış anlama mevcut bence. ben annemin beni sömürdüğünü düşünmeye başladım. dese ki kızım doğalgaz yaptırcaz ben zaten yardım edicem bu kesin. onların yardım et demesine kalmam ki ben kendim de evin tahta pencerelerini pimapen yapalım da kışın soğuk yazın sıcak girmesin dedim. sorun evlenmeden yani tamamen bizden uzaklaşmadan şunu da yap bunu da yap demesi. sen gitmeden her şeyi hallet demesi. yani tamamen sen yap gibi oluyor. bunun içinde de hiç biz de beş lira koyarız yok. hiç koymasın istemem ama biz yapalım yok, sen yaptır var. ben onlara hiç bir zaman benim param senin paran yapmadım. harcamadım arkadaşlarla iki fazla gezmedim eve alışveriş yaptım.
0
bu olayın erkek versiyonunda yaşanan olayların çok daha vahim olduğunu söylemeliyim.
bir süre sonra özellikle anneler erkek çocuklarına karşı (kızlar konusunu o kadar bilemiyorum ama bence daha farklıdır) çok ciddi bir sahiplenmeye giriyorlar. dışarıdan böyle gözükmese bile hissedilen erkek çocuğun tüm varlığının ve kazancının anne yönüne doğru akması beklentisi. bunun mantıksızlığını anne de biliyor ama mantıkla duygular kontrol edilemiyor işte.
artık kendinize ait bir hayatınız olması gerektiği, kendi hayatınızı kurmanız gerektiği konusunda istikrarlı bir duruş çözüm olabilir. zor olan karşınızda sevdiğiniz bir insan varken bunu yapmak. ama işte üzülecek, kırılacak korkusu ile hareket ederseniz bu olay asla çözümlenmeyecek.
kırmadan, sert olmadan, mantıklı açıklamalarla desteklenen bir tavır sizi bu durumdan kurtarabilir.
son olarak "yolunacak kaz gibi hissetmek" biraz yanlış anlaşılıyor. benim yazıdan anladığım hissiyat sürekli insanların isteklerini tatmin etmeye çalışmaktan yorulmuş bir insanın kendine biraz nefes alabilecek ve önünü görebileceği ortam yaratmaya çalışması gibi geldi.
bir süre sonra özellikle anneler erkek çocuklarına karşı (kızlar konusunu o kadar bilemiyorum ama bence daha farklıdır) çok ciddi bir sahiplenmeye giriyorlar. dışarıdan böyle gözükmese bile hissedilen erkek çocuğun tüm varlığının ve kazancının anne yönüne doğru akması beklentisi. bunun mantıksızlığını anne de biliyor ama mantıkla duygular kontrol edilemiyor işte.
artık kendinize ait bir hayatınız olması gerektiği, kendi hayatınızı kurmanız gerektiği konusunda istikrarlı bir duruş çözüm olabilir. zor olan karşınızda sevdiğiniz bir insan varken bunu yapmak. ama işte üzülecek, kırılacak korkusu ile hareket ederseniz bu olay asla çözümlenmeyecek.
kırmadan, sert olmadan, mantıklı açıklamalarla desteklenen bir tavır sizi bu durumdan kurtarabilir.
son olarak "yolunacak kaz gibi hissetmek" biraz yanlış anlaşılıyor. benim yazıdan anladığım hissiyat sürekli insanların isteklerini tatmin etmeye çalışmaktan yorulmuş bir insanın kendine biraz nefes alabilecek ve önünü görebileceği ortam yaratmaya çalışması gibi geldi.
0
üzülerek şunu da ilave etmek istiyorum, bu size bir egzersiz gibi gelecektir; çünkü evlendiğinizde, aynı şeyi, bir ihtimal eşinizinden de (özellikle erkek tarafında daha sık çünkü) kendi ailesinden görecektir. maalesef anneler böyle bir hak görebiliyor; kendi tarafımda yaşamadım, hep uzaktaydım (şehir dışı, yurt dışı) eşim de öyle--ancak hepimiz şu ya da bu şekilde maddi müdahale görebiliyoruz, toplumun yapısı gereği. Kimse fiili olarak istemese bile, oturduğunuz yere, ödediğiniz kiraya, yaptığınız harcamalara karışıp, sonra da "bana vermiyorsun, kiraya veriyorsun"u duymuşluğumuz var, ki, ben 41'im, eşim 50...Ötesi var mı :)
0
ben diyeceğimi dedim, kalbinizden nasıl geçiyorsa öyle yapın, kimse ailenizle olan geçmişiniz, neler yaşadığınız ve ailenizin maddi manevi iç dinamiklerini bilemez, kimisi çıkar anne problemli mesafe koy der, (o annenin böyle birşeye bu sebepten maruz kaldığında geçireceği ruhsal çöküntüyi hesaba katmaz), kimisi çıkar vicdanınızın yön verdiği şekilde davranın der. bunlar hassas konular. iyi günler, saygılar.
0
öncelikle yazdıklarınızı dehşet içinde okudum . Maaşınız ortalamanın üstünde ise 6000tl + araba sizi fazla zorlamaz. Böyle birşey hissetmeniz gerçekten ilginç . Ben elime böyle bir fırsat geçse mislisini yaparım ailem için . bence Sakin kafayla 28 yaşında olgun biri olarak yeniden düşünün..
0
@vh1
evet 28 yaşındayım ve kenarda beş kuruşum yok. geleceği düşünmek lazım. tekrar söylüyorum. bunlar beni kasmaz. araba da onların olsun 6bin de. hiç ama hiç lafını etmem ama güzel arkadaşım annemin tutumu beni rahatsız ediyor. son bir yıldır bunlar çok sık dile geliyor. hani yardım ederken iyi ama araba kendi üstüme, ileride ayrı eve çıksam vs ya da evlensem kocam ne düşünür? paragöz annesi var demez mi? hem niye arabayı vereyim ki? yine söylüyorum araba ve 6bin lira hiç önemli değil. normalde ben bunların lafını etmem. üç yıldır benim sayemde tatil yapıyoruz ve ben onlara kuruş harcatmıyorum. en iyi yerlerde en iyi şeyler yediriyorum. her şeyin en iyisini alıyor, aldırıyorum. sonuçta aynı evde benim de standartlarımdır eve alınan yapılan. ama her şeyimi eve harcayıp da kendime bir kuruş biriktirmemiş olmam nasıl bir şeydir? benim tek birikimim arabadır. ona da göz koydu (öyle algılıyorum artık). ileride satmamı istemediğinden bize ver diyor. ben bunu anlayamıyorum. 30 yaşıma gelmiş ve bu maaşla kendime hiç bir şey yapmamış mı olayım? her şeyimi veririm, tekrar toparlarım kendimi, yeter ki sağlıklı olayım ama hangi anne çocuğuna "evlenmek istersen bir yıl daha ertele de şunu da yaptıralım, arabayı da bize bırak giderken, vs.." der? hani duyan da milyarlar kazanıyorum sanır! biraz sosyal hayattan kısıp tutumluluğum işe yarıyor, hepsi bu. ben kendime iki yıldır hiç kot almıyorum ve kardeşimin dersanesini ödüyorum, aylık en az 200 lira masraf yapıyorum, kardeşim dışarı çıkarken (annem yönlendiriyor olabilir) harçlığını ben veriyorum, yeri geliyor elektrik su telefon kontorlerini ben alıyorum, onlarda da olmadığı için almak zorunda kalıyorum. annem yeri gelir pazar parasını benden ister. olmayınca bende de yok diyorum, biliyorlar ama sıkıldım artık.
hayat da çok pahalı artık. bunun da bilincindeyim. bence olgunluğum onlara da hak vermemle ortada. sadece inanılmaz canım sıkılıyor artık bu durumdan. bu yüzden anlık bir sıkıntıyla açtım bu duyuruyu. çoğu kez de böyle bir durum olduğu halde yazmadıysam bu olayları farketmiyor oluşumdan değil onlara da hak verdiğimdendir. sadece gereksiz lükslere ve gitmeden şunu bunu da yap demesini sindiremiyorum.
bi kaç aylık borcum bitince ev mi alsam dedim, annem evin üstüne kat çık dedi. babam bişi demedi yine her zaman olduğu gibi. o kararlarımı bana bırakıyor ve sadece şöyle yapsan daha iyi olur diyor. evin üstüne kat çıksam ne olacak? ben altta onlar üstte mi yaşayacak? hayır. yine aynı evde yaşayacağız. ileride evden ayrılsam bir şekilde kirası bana mı kalacak? yine hayır! cefası bana, sefası anneme gibi oluyor. yine de haksız bulursan azıcık daha empati rica edeceğim.
evet 28 yaşındayım ve kenarda beş kuruşum yok. geleceği düşünmek lazım. tekrar söylüyorum. bunlar beni kasmaz. araba da onların olsun 6bin de. hiç ama hiç lafını etmem ama güzel arkadaşım annemin tutumu beni rahatsız ediyor. son bir yıldır bunlar çok sık dile geliyor. hani yardım ederken iyi ama araba kendi üstüme, ileride ayrı eve çıksam vs ya da evlensem kocam ne düşünür? paragöz annesi var demez mi? hem niye arabayı vereyim ki? yine söylüyorum araba ve 6bin lira hiç önemli değil. normalde ben bunların lafını etmem. üç yıldır benim sayemde tatil yapıyoruz ve ben onlara kuruş harcatmıyorum. en iyi yerlerde en iyi şeyler yediriyorum. her şeyin en iyisini alıyor, aldırıyorum. sonuçta aynı evde benim de standartlarımdır eve alınan yapılan. ama her şeyimi eve harcayıp da kendime bir kuruş biriktirmemiş olmam nasıl bir şeydir? benim tek birikimim arabadır. ona da göz koydu (öyle algılıyorum artık). ileride satmamı istemediğinden bize ver diyor. ben bunu anlayamıyorum. 30 yaşıma gelmiş ve bu maaşla kendime hiç bir şey yapmamış mı olayım? her şeyimi veririm, tekrar toparlarım kendimi, yeter ki sağlıklı olayım ama hangi anne çocuğuna "evlenmek istersen bir yıl daha ertele de şunu da yaptıralım, arabayı da bize bırak giderken, vs.." der? hani duyan da milyarlar kazanıyorum sanır! biraz sosyal hayattan kısıp tutumluluğum işe yarıyor, hepsi bu. ben kendime iki yıldır hiç kot almıyorum ve kardeşimin dersanesini ödüyorum, aylık en az 200 lira masraf yapıyorum, kardeşim dışarı çıkarken (annem yönlendiriyor olabilir) harçlığını ben veriyorum, yeri geliyor elektrik su telefon kontorlerini ben alıyorum, onlarda da olmadığı için almak zorunda kalıyorum. annem yeri gelir pazar parasını benden ister. olmayınca bende de yok diyorum, biliyorlar ama sıkıldım artık.
hayat da çok pahalı artık. bunun da bilincindeyim. bence olgunluğum onlara da hak vermemle ortada. sadece inanılmaz canım sıkılıyor artık bu durumdan. bu yüzden anlık bir sıkıntıyla açtım bu duyuruyu. çoğu kez de böyle bir durum olduğu halde yazmadıysam bu olayları farketmiyor oluşumdan değil onlara da hak verdiğimdendir. sadece gereksiz lükslere ve gitmeden şunu bunu da yap demesini sindiremiyorum.
bi kaç aylık borcum bitince ev mi alsam dedim, annem evin üstüne kat çık dedi. babam bişi demedi yine her zaman olduğu gibi. o kararlarımı bana bırakıyor ve sadece şöyle yapsan daha iyi olur diyor. evin üstüne kat çıksam ne olacak? ben altta onlar üstte mi yaşayacak? hayır. yine aynı evde yaşayacağız. ileride evden ayrılsam bir şekilde kirası bana mı kalacak? yine hayır! cefası bana, sefası anneme gibi oluyor. yine de haksız bulursan azıcık daha empati rica edeceğim.
0
sanırım yanlış anladın beni. ben annenin tavrını hoşgörü ile karşılamıyorum. Ancak araba+para nın da ailen ile ilişkini zora sokması beni biraz düşündürdü.Çünkü söylediğin harcamalar artık lüks değil ihtiyaç haline dönüştü. bu arada Eğer geleceğe dair planların varsa bunu annen ile konuşarak halletmeye çalış. Ancak ayrı ev çık yada annene rest çek vb. ifadelere ben katılmıyorum sadece. bu konuda bence biraz da suç senin. Eğer geleceğin ile ilgili planların varsa - ki bununla ilgili para biriktirmek vb. planlıyorsun bunu ailenin de onaylayacağı biçimde eylemlerinle somutlaştır.
sonuç olarak git evlen yada bankada bir tasarruf hesabın olsun demiyorum.
sonuç olarak git evlen yada bankada bir tasarruf hesabın olsun demiyorum.
0
Mercan
Bir buçuk ay sonra çok sade bir düğünüm olacak ve benim hala ne giyeceğim konusunda bir fikrim yok. Bir iki gelinlikçiye gittim ama hem fiyatlar çok mantıksız hem de gelinlikler çok ama çok süslü. Gelinlik yerine güzel beyaz bir elbise alayım diyorum. Resimlerdeki gibi birşeyler olabilir. Bir de duv
Bir buçuk ay sonra çok sade bir düğünüm olacak ve benim hala ne giyeceğim konusunda bir fikrim yok. Bir iki gelinlikçiye gittim ama hem fiyatlar çok mantıksız hem de gelinlikler çok ama çok süslü. Gelinlik yerine güzel beyaz bir elbise alayım diyorum. Resimlerdeki gibi birşeyler olabilir. Bir de duvak taktım mı tamam olacaktır. Bu aralar düğün hazırlıklarından dolayı paralar suyunu çekti, mağazalara girip bakmayalı aylar oluyor. Hiç gözünüze çarpan hoş beyaz elbiseler oldu mu sağda solda?
En kötü ihtimalle lightinthebox.com diye bir site var. Oldukça hoş gelinlikler var ama benim beğendiğim modeller daha çok bridesmaids elbiseleri arasında. Fiyatları da çok uygun 200 doları geçmiyor hiçbiri. Türkiye'ye teslimat yapıyorlarmış ama siparişin gelmesi herhalde 3 haftayı bulur. En son çare olarak oradan bir beden büyük bir elbise sipariş edip burada terziye üzerime göre ayarlama yaptırayım diye düşünüyorum. Böyle bir yöntem riskli midir? Siteden daha önce alışveriş yapan oldu mu?
En kötü ihtimalle lightinthebox.com diye bir site var. Oldukça hoş gelinlikler var ama benim beğendiğim modeller daha çok bridesmaids elbiseleri arasında. Fiyatları da çok uygun 200 doları geçmiyor hiçbiri. Türkiye'ye teslimat yapıyorlarmış ama siparişin gelmesi herhalde 3 haftayı bulur. En son çare olarak oradan bir beden büyük bir elbise sipariş edip burada terziye üzerime göre ayarlama yaptırayım diye düşünüyorum. Böyle bir yöntem riskli midir? Siteden daha önce alışveriş yapan oldu mu?
0
terziye diktirseniz?
gelinlik terzilerinden ziyade maharetli bir mahalle terzisi de diker. beraberce model beğenin, kumaş v.b. konusunda o zaten yol gösterir size.
gelinlik terzilerinden ziyade maharetli bir mahalle terzisi de diker. beraberce model beğenin, kumaş v.b. konusunda o zaten yol gösterir size.
0
O maharetli mahalle terzisini bulsam öpüp başıma koyacağım zaten.
Şişli'de bir terzi ile görüştüm, gelinlik olacağını söyleyince fiyatı 2ye katladı. Gelinlikçileri zaten saymıyorum da normal bir mağazadan hazır bir beyaz elbise alsam hiç olmazsa taksit yaparlar.
Şişli'de bir terzi ile görüştüm, gelinlik olacağını söyleyince fiyatı 2ye katladı. Gelinlikçileri zaten saymıyorum da normal bir mağazadan hazır bir beyaz elbise alsam hiç olmazsa taksit yaparlar.
0
mesela alt sırada ortadaki pileli dikimli gayet şık.
img03.blogcu.com
ya da şunlara bakabilirsiniz:
oyaorgu.com
img03.blogcu.com
ya da şunlara bakabilirsiniz:
oyaorgu.com
0
0
lightinthebox'dan alışveriş yapan çok var, çin gelinlikçileri içinde en kalitelisi.. bir kaç dolar fazla verip birebir ölçülerinizi girerek sipariş verebiliyorsunuz, ölçü düzgün lındığı takdirde bir sorun olmuyormuş genelde.
zaman sıkıntısı var sanırım hızlı gönderim isteyebilirsiniz veya son çare sade beyaz bir abiye elbise bakabilirsiniz, yunan tanrıça elbiselerine benzer sade elbiseler bulmak mümkün olabiliyor bazen, sizin ilk resimdekine benzer.
zaman sıkıntısı var sanırım hızlı gönderim isteyebilirsiniz veya son çare sade beyaz bir abiye elbise bakabilirsiniz, yunan tanrıça elbiselerine benzer sade elbiseler bulmak mümkün olabiliyor bazen, sizin ilk resimdekine benzer.
0
Umarım ukalalık olarak almazsınız, gelinlik giymeyince içinizde kalma ihtimali çok büyük. Sade made, yine de gelinliğe benzetmeniz, hem sizi hem aileleri memnun eder
Öte yandan, üsküdardaki şafak gelinlik (tam meydanda, tarihi bir çarşı var onun içinde), hem çok makul, hem üzerinize göre tadilatını da tam yapıyorlar, ayrıca, kalkavanlardan birinin çarptığı ve hayatını kaybeden şafak hanım ailesinin dükkanı ve zaman zaman durumu olmayan kimsesizlere gelinlik dağıtıyorlar, yani sosyal sorumluluk bilinçlerinden ötürü dahi tercih edilebilecek bir firma.
Öte yandan, üsküdardaki şafak gelinlik (tam meydanda, tarihi bir çarşı var onun içinde), hem çok makul, hem üzerinize göre tadilatını da tam yapıyorlar, ayrıca, kalkavanlardan birinin çarptığı ve hayatını kaybeden şafak hanım ailesinin dükkanı ve zaman zaman durumu olmayan kimsesizlere gelinlik dağıtıyorlar, yani sosyal sorumluluk bilinçlerinden ötürü dahi tercih edilebilecek bir firma.
0
kibritsuyu
yahu hem çikolatayı, hem meyveyi ayrı ayrı çok seven biri olarak, üstüne çikolata dökülmüş meyveyi sevmeyen tek ben miyim? avm'lerde falan çikolata şelaleleri var mesela. bi kaba meyve koyuyorlar, üstüne de çikolata. lan çok yavşak bir tad oluşuyor ağzımda. bozuk gibi. ne çikolatadan bi şey anlıyoru
yahu hem çikolatayı, hem meyveyi ayrı ayrı çok seven biri olarak, üstüne çikolata dökülmüş meyveyi sevmeyen tek ben miyim? avm'lerde falan çikolata şelaleleri var mesela. bi kaba meyve koyuyorlar, üstüne de çikolata. lan çok yavşak bir tad oluşuyor ağzımda. bozuk gibi. ne çikolatadan bi şey anlıyorum, ne meyveden. bu ikisi karışınca abuk ekşimsi, tarif edemeyeceğim bir tad oluşuyor ve sevmiyorum.
sizde de oluyor mu bu?
sizde de oluyor mu bu?
0
hacı fondue ye yemediysen. bence ayrı bir dünya oluyor çikolata ve meyve birleşince.
0
Tam dediğin gibi değil ama bende pastalarda çikolata+... meyveli kombinasyonları sevmiyorum.
Çikolata + fıstık/krokan/kestane vs. olacak
Çikolata + fıstık/krokan/kestane vs. olacak
0
oluyor bende de.
özellikle çikolata çilek ikilisi bahsettiğin ekşimsi tadı yaratıyor.iğrenç...
özellikle çikolata çilek ikilisi bahsettiğin ekşimsi tadı yaratıyor.iğrenç...
0
meyveden meyveye çok değişiyor, mesela ananas ve çikolata ikilisi korkunç. şekerli meyvelerle güzel oluyor ve meyvenin tadı da önemli, bazı çilekler şekersiz oluyor.
0
aynen ben de sevmiyorum, waffleda olunca da meyvelerini ayırıp, ayrıca yiyorum. bence nutella sosise bile meyveden daha çok yakışıyor.
0
aynen... hele fondüye falan elma koyuyolarya, bitiyorum orda. götüm gibi tadı oluyor. muz yine neyse, kivi falan yalan yani.
0
kesinlikle haklısın sulu sulu bir acaip..
çikolatayla giden bir muz biliyorum, kırk yılda bir de çilek.
onun harici yakışmıyor. mesela kara orman pastası denen şeyi, bir insan evladı nasıl sevebilir ve hatta ağzına koyabilir, aklım almıyor.
bu arada denemediysen, lindt, kırmızı biberli çikolata.
inanılmaz bir lezzet, çok güzel.
çikolatayla giden bir muz biliyorum, kırk yılda bir de çilek.
onun harici yakışmıyor. mesela kara orman pastası denen şeyi, bir insan evladı nasıl sevebilir ve hatta ağzına koyabilir, aklım almıyor.
bu arada denemediysen, lindt, kırmızı biberli çikolata.
inanılmaz bir lezzet, çok güzel.
0
vercingetorix
Yarına kadar kocaman olmadan? tuz mu basayım, napayım? (evde durumla ilgili ilaç vs. yok, yakında eczane yok)
Yarına kadar kocaman olmadan? tuz mu basayım, napayım? (evde durumla ilgili ilaç vs. yok, yakında eczane yok)
0
bir cok kez denenmis etkili, mazosist bir yontem:
cay kasigini ocakta isitip, sicak sicakken cikacak yere basmak. ucuga neden olan bakteri/virus artik neyse onlari olduruyor. hic cikmadan bitiriyor ucugu. ben 10-15 kere basiyorum, nolur nolmaz garanti olsun diye. zaten bir sure sonra insan tatli tatli zevk almaya basliyor, ya da ben mazosistlesiyorum. :).
cay kasigini ocakta isitip, sicak sicakken cikacak yere basmak. ucuga neden olan bakteri/virus artik neyse onlari olduruyor. hic cikmadan bitiriyor ucugu. ben 10-15 kere basiyorum, nolur nolmaz garanti olsun diye. zaten bir sure sonra insan tatli tatli zevk almaya basliyor, ya da ben mazosistlesiyorum. :).
0
diş macunu diyenler var. elimde de mevcut bu üründen =) onu deneyeceğim, kısmet.
0
matrix
aseton var mı? bas pamuğa hemen müdahale et.
oksijen suyuyla temizle bi güzel
nöbetçi eczane bulabileceksen hemen zovirax al (13 tl 2 gün önce aldım)
aseton var mı? bas pamuğa hemen müdahale et.
oksijen suyuyla temizle bi güzel
nöbetçi eczane bulabileceksen hemen zovirax al (13 tl 2 gün önce aldım)
0
sakınnn buz sakınnnnn
özellikle çok uçuk çıkaran bünyelere buz hiç iyi gelmiyor, kafam kadar şişen, yarılan dudaklarımdan biliyorum.
özellikle çok uçuk çıkaran bünyelere buz hiç iyi gelmiyor, kafam kadar şişen, yarılan dudaklarımdan biliyorum.
0
tamam o zaman şöyle bir plan hazırladım: önce sıcak metal kaşığı 3-5 kere basıyorum, baktım çok acıyor, tahta kaşıklı b planına geçiş yapıyorum =) ardından birkaç saat sonra asetonlu pamuk basıyorum. en son da yatarken biraz diş macunu (sarımsak ve oksijenli su yok evde, olsa onları da sıkıştıracaktım araya).. bence oldu bu iş =D çok teşekkürler herkese.
0
bunları yaptıktan sonra yarın doktora gitmişken kontakt dermatit için de ilaç yazdırın en iyisi
0
o değil de ben bunu frame de görünce uçak çıkacak anladım. nası yani diye düşündüm tıklamadan önce.
0
magara adami
bundan 10 sene önce okumuştum. gerçek bir hikaye idi.bir erkek çocuğunun ağzından, annesinin kendisine yaptıklarını anlatıyordu.kadın tam bir psikopattı, günlerce aç bırakmaktan banyoya kilitleyip çamaşır suyu tuz ruhu benzeri karışımlar solutmaya, çocuğun açlıktan ölmemek için okulda çalıp yedikler
bundan 10 sene önce okumuştum. gerçek bir hikaye idi.
bir erkek çocuğunun ağzından, annesinin kendisine yaptıklarını anlatıyordu.
kadın tam bir psikopattı, günlerce aç bırakmaktan banyoya kilitleyip çamaşır suyu tuz ruhu benzeri karışımlar solutmaya, çocuğun açlıktan ölmemek için okulda çalıp yediklerini kusturup sonra tekrar yedirmeye, küçük kardeşinin dışkısını yedirmeye yapmadığı işkence kalmıyordu.
sonra galiba bir şekilde yatılı okul benzeri bir yolla çocuk kurtuluyordu, sonra da askerlikle alakalı bir meslek sahibi oluyordu. bu kısmı iyice sallamış olabilirim.
neydi bu kitap?
bir erkek çocuğunun ağzından, annesinin kendisine yaptıklarını anlatıyordu.
kadın tam bir psikopattı, günlerce aç bırakmaktan banyoya kilitleyip çamaşır suyu tuz ruhu benzeri karışımlar solutmaya, çocuğun açlıktan ölmemek için okulda çalıp yediklerini kusturup sonra tekrar yedirmeye, küçük kardeşinin dışkısını yedirmeye yapmadığı işkence kalmıyordu.
sonra galiba bir şekilde yatılı okul benzeri bir yolla çocuk kurtuluyordu, sonra da askerlikle alakalı bir meslek sahibi oluyordu. bu kısmı iyice sallamış olabilirim.
neydi bu kitap?
0
boris vian - l'arrache-coeur ( yürek söken) i hatırlattı bana. 20 sene oldu okuyalı, detayları unuttum ama o olmalı gibi sanki hani.
0
umursuz
yaklaşık ağustos sonuna bitecek 35 sayfalık türkçe ödevimi ingilizceye çevirtmem lazım.Bu kadar ödev çevirmenin ne kadar süresini alır ve en uygun nerede çevirtebilirim?(Çok profesyonel bir çeviri olması şart değil.)
yaklaşık ağustos sonuna bitecek 35 sayfalık türkçe ödevimi ingilizceye çevirtmem lazım.Bu kadar ödev çevirmenin ne kadar süresini alır ve en uygun nerede çevirtebilirim?(Çok profesyonel bir çeviri olması şart değil.)
0
yine de 35 fiziksel sayfa ise, en iyi ihtimalle bire iki verir o, 70.000 karaktere (70 tercüme sayfasına) yakındır diye tahmin ediyorum. Word'un içinde, properties'den "boşluksuz karakter sayısı"nı alıp, tercümandan o karakter sayısına göre süre alın, daha net olacaktır alacağınız bilgi.
0
spreadyourwings
evet eminim daha önce de binlerce defa sorulmuştur, ama düğünde gelin ve damadın ilk girişlerinde çalınacak; love story filan gibi çok klişeleşmemiş şarkı önerilerinize ihtiyacımız var. Mümkünse yabancı lütfen. Şimdiden çok teşekkürler..
evet eminim daha önce de binlerce defa sorulmuştur, ama düğünde gelin ve damadın ilk girişlerinde çalınacak; love story filan gibi çok klişeleşmemiş şarkı önerilerinize ihtiyacımız var. Mümkünse yabancı lütfen. Şimdiden çok teşekkürler..
0
Arrival to Earth - Steve Jablonsky
orjinali
www.youtube.com
bu keman versyonu ki gayet guzel
www.youtube.com
orjinali
www.youtube.com
bu keman versyonu ki gayet guzel
www.youtube.com
0
En son kuzen evlenirken şunla girdi salona:
fizy.com
salona girmeden önce bunla birlikte ikisinin gölgelerini gördük, enteresandı sonra pastayı da ışın kılıcına benzer bir şeyle kestiler. İlk onlarda gördüğümden enteresan gelmişti. Siz yapsanız aynı şeyi yine, bana klişe gelebilir gerçi, bilemiyrum.
fizy.com
salona girmeden önce bunla birlikte ikisinin gölgelerini gördük, enteresandı sonra pastayı da ışın kılıcına benzer bir şeyle kestiler. İlk onlarda gördüğümden enteresan gelmişti. Siz yapsanız aynı şeyi yine, bana klişe gelebilir gerçi, bilemiyrum.
0
star wars kullaniliyor bazen dugunler de ama bence agir kaciyo.
zelda main theme de yakisabilir oyle diyince simdi geldi aklima
www.youtube.com
zelda main theme de yakisabilir oyle diyince simdi geldi aklima
www.youtube.com
0
pink floyd, dark side of the moon'dan time..intro kısmı, biz onla evlenmiştik, hiç klişe değil, insanlar bayağı bir şoke oluyor başlayınca hatta.
0
haggard - robin's song olabilir ama bir düzenleme yapılırsa çok güzel olur kanımca o atmosfere. son bir dakikası ve başından bir 10-15 saniye kesilerek mesela.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
cedilla
Zaten pek de kullanışlı olmayan emektar makinem bozulunca, yeni bir kahve makinesi almam gerekti. French press ve ocakta 2-3 kişilik cafetera zaten kullanıyorum. Ama kahve makinesi de gerekiyor.Özellikle şahsen kullanmışsanız, fikirlerinize ihtiyacım var; ne bileyim, "şu markadan aman uzak dur, su g
Zaten pek de kullanışlı olmayan emektar makinem bozulunca, yeni bir kahve makinesi almam gerekti. French press ve ocakta 2-3 kişilik cafetera zaten kullanıyorum. Ama kahve makinesi de gerekiyor.
Özellikle şahsen kullanmışsanız, fikirlerinize ihtiyacım var; ne bileyim, "şu markadan aman uzak dur, su gibi yapıyor", ya da "aman şunu alma, kahvesini/suyunu koyması zahmetli, kullanışsız" veya "mutlaka şunu al, profesyonel gibi yapıyor, evi mis gibi kahve kokutuyor" falan dersiniz, pek makbule geçer.
Teşekkürler.
Özellikle şahsen kullanmışsanız, fikirlerinize ihtiyacım var; ne bileyim, "şu markadan aman uzak dur, su gibi yapıyor", ya da "aman şunu alma, kahvesini/suyunu koyması zahmetli, kullanışsız" veya "mutlaka şunu al, profesyonel gibi yapıyor, evi mis gibi kahve kokutuyor" falan dersiniz, pek makbule geçer.
Teşekkürler.
0
Tchibo'nun "Cafissimo" isimli makinesi arkadaşımda var, ben kullanmadım ama arkadaşımın makinede yaptığı kahve çok güzeldi, kendisi gayet memnun olduğunu söylemişti.
0
Cafissimo'yu ben de kullanıyorum. Tek sorunu sadece Tchibo'da satılan kahve kapsülleri ile kullanılması. Onun da biz Türkler yeniden doldurmasının yolunu bulmuşuz, işe de yarıyor.
0
Bende bi kac aydir arastiriyorum. Fiyat/performans konusunda tchibo cafissimo nerdeyse rakipsi gibi. Kartusa para vermeden kahveyi ucuza getirmek icn sozlukteki basligini okuyun.
0
Duyuru gerçekten işe yarayan birşey, münferit markaların yanısıra, Esse'nin sitesini bile taradım da, Tchibo aklıma gelmemişti, bakıyorum şimdi.
0
kenwood var bende 500 ml kapasiteli, 2 fincanlık yani küçük ama fiyatı çok değildi, alalı çok oldu tam hatırlamıyorum. bi de bi arkadaşa philips almıştık 4 fincan kapasiteli epey güzel bir şeydi ama kağıt filtre kullanılıyordu, fiyat da 80-100 tl gibi bir şeydi..
filtre olayına dikkat etmek lazım metal/kağıt falan..
filtre olayına dikkat etmek lazım metal/kağıt falan..
0
Esse'den filtre kahve / espresso kombi makine aldık. ağır bir plastik kokusu karışıyor.
www.esse.com.tr
zamanla geçer mi bilmiyoruz. makineyi aklımıza geldikçe suyla çalıştırıyoruz şimdilik. henüz bir mamulünü içmeyi başaramadık.
dolayısıyla çok ucuz şeylere kaçmayın.
bir tane de çok eski model bosch marka bir filtre kahve makinesi var. swissgold filtreli. müthiş kahve yapıyor ve çok pratik. piyasada muadili bir alete rastlamadım henüz. en azından swissgold filtreli bir makine görmedim.
www.esse.com.tr
zamanla geçer mi bilmiyoruz. makineyi aklımıza geldikçe suyla çalıştırıyoruz şimdilik. henüz bir mamulünü içmeyi başaramadık.
dolayısıyla çok ucuz şeylere kaçmayın.
bir tane de çok eski model bosch marka bir filtre kahve makinesi var. swissgold filtreli. müthiş kahve yapıyor ve çok pratik. piyasada muadili bir alete rastlamadım henüz. en azından swissgold filtreli bir makine görmedim.
0
funkyfun
arkadaşlar hani varya böyle 2-3 meatre tahta çubuklar sirklerde,açılışlarda falan görürüz genelde palyaçolar takar bacaklarına neydi onun adı?
arkadaşlar hani varya böyle 2-3 meatre tahta çubuklar sirklerde,açılışlarda falan görürüz genelde palyaçolar takar bacaklarına neydi onun adı?
0
kibritsuyu
pikniğe gittiniz. ormanın içindesiniz. yediniz içtiniz. çöplerinizi toplayıp atacaksınız. neyi toplayıp atarsınız? sizce geride bıraktığınız her şey çöp müdür?kendi fikrimi söyleyeyim (bu arada aynı mekanı benden sonra kullanacak kişilerin temiz bulması meselesi konumuz dışındadır, farz edin ki başk
pikniğe gittiniz. ormanın içindesiniz. yediniz içtiniz. çöplerinizi toplayıp atacaksınız. neyi toplayıp atarsınız? sizce geride bıraktığınız her şey çöp müdür?
kendi fikrimi söyleyeyim (bu arada aynı mekanı benden sonra kullanacak kişilerin temiz bulması meselesi konumuz dışındadır, farz edin ki başka kimsenin gelmeyeceği ıssız bir ormandasınız), bence organik olmayan, yani işlemden geçmiş, doğanın yok etmekte zorlanacağı her şey çöptür. cam şişe, pet şişe, peçete, kağıt vs. çöptür.
ama elmanın koçanı, domatesin salatalığın kabukları, biberlerin sapları, meyvelerin çekirdekleri de çöp müdür sizce? bunlar zaten doğanın parçası değil midir? elma meyvesini ağaçta bıraksan o kendi yere düşmeyecek midir? o zaman çöp olmamaktadır da, yiyip koçanını atınca niye çöp olmaktadır?
fikirleriniz?
kendi fikrimi söyleyeyim (bu arada aynı mekanı benden sonra kullanacak kişilerin temiz bulması meselesi konumuz dışındadır, farz edin ki başka kimsenin gelmeyeceği ıssız bir ormandasınız), bence organik olmayan, yani işlemden geçmiş, doğanın yok etmekte zorlanacağı her şey çöptür. cam şişe, pet şişe, peçete, kağıt vs. çöptür.
ama elmanın koçanı, domatesin salatalığın kabukları, biberlerin sapları, meyvelerin çekirdekleri de çöp müdür sizce? bunlar zaten doğanın parçası değil midir? elma meyvesini ağaçta bıraksan o kendi yere düşmeyecek midir? o zaman çöp olmamaktadır da, yiyip koçanını atınca niye çöp olmaktadır?
fikirleriniz?
0
dediğin şey doğru ancak bence boyut da önemli bir etken. yani üzümün çöpünü, kirazın çekirdeğini tutup da çöpe atma ihtiyacı hissetmem, ama karpuz kabuğu da bırakılmaz mesela. o bariz çöptür.
0
elmanın koçanı da örnek olarak bence çöp. doğaya müdahale etmiş oluyoruz zira. normalde o elmanın mantıken amasya'da yere düşmesi gerekirken sen onu ayvalık'ta bırakınca doğal dengeye mikroskobik de olsa zarar vermiş oluyorsun. kaldı ki doğal ortamda o kadar çok besin bırakılması faydalı birşey değil diye düşünmekteyim.
0
domates ağaçta iken doğanın bir parçasıdır...
kendinizi saksıda düşünün, meyve mi vereceksiniz? hayır.
kendinizi saksıda düşünün, meyve mi vereceksiniz? hayır.
0
ben 1000 kisinin 300 metrekare alana biraktigi organik atiklardan gorsel olarak rahatsiz olurum. sonucta hepsi hemen bozunup topraga karismiyor. o yuzden olabildigince, ne goturduysem yanimda getirmeye calisiyorum.
0
yaratacağı görsel kirliliği, aynı mekanı sizden sonra gelenlerin temiz bulması mevzusunu gözardı edin demiştim sorumda. o başka bir tartışmanın konusu. öyle düşünürseniz her şey çöptür. öyle düşünmeyin. doğa açısından, çevre kirliliği açısından düşünün sadece. çöpe bile atsan bir tane pil doğaya zarar verir diyoruz ya hani, o hesap düşünün. doğa açısından düşünün. insanlar görür, çirkin görüntü falan diye düşünmeyin.
0
insanlar acisindan degil sadece doga acisindan dusunursek, kocan vb issiz ormanda birakilir. hem daha az dolu cop kutulari, daha az insan gucu (copculer), cop ogutme merkezlerinde daha az islem demek.
0
ben karpuz kabuğu çöp elma koçanı değili mantıksız buldum açıkçası.
bence meyve sebze artıkları çöp değildir, gerisi çöptür.
bence meyve sebze artıkları çöp değildir, gerisi çöptür.
0
üçüncü keredir söylüyorum: "herkesin görebileceği" hadisesi başka bir tartışmanın konusudur. mevzu o değil. mevzu doğa.
hiç kimsenin belki bir daha göremeyeceği dev çöplük alanındaki bir adet pili düşünün. kimse görmüyor onu, ama doğaya zarar veriyor. onun gibi. doğaya zarar, genel olarak çevrenin kirlenmesi vsvs.
arabada tatile gidiyorum. afyon'da kuş uçmaz kervan geçmez yollardayım. araba sürerken elma yedim, koçanı elimde. camı açıp dışarı, yandaki boş araziye sallasam çöpümü sokağa atmış, çevreyi kirletmiş olur muyum mesela? bence olmam. karpuz kabuklarını atsam bile olmam.
hiç kimsenin belki bir daha göremeyeceği dev çöplük alanındaki bir adet pili düşünün. kimse görmüyor onu, ama doğaya zarar veriyor. onun gibi. doğaya zarar, genel olarak çevrenin kirlenmesi vsvs.
arabada tatile gidiyorum. afyon'da kuş uçmaz kervan geçmez yollardayım. araba sürerken elma yedim, koçanı elimde. camı açıp dışarı, yandaki boş araziye sallasam çöpümü sokağa atmış, çevreyi kirletmiş olur muyum mesela? bence olmam. karpuz kabuklarını atsam bile olmam.
0
Duymuşsunuzdur belki, evsel organik atıklardan "kompost" diye adlandırılan bir nevi organik gübre yapılıyor zaten, evde filan da yapabiliyorsunuz. Görüntüyü geçersek, organik atıklar çöp değildir, ama kompost yaparken çok yıllık bitki tohumlarını kullanmamanızı, gübre ile doğaya yayılacağını söylerler, doğa dengesini korumak açısından. Ama her türlü meyve kabuğu vs. rahatlıkla kullanılabilir.
eartheasy.com
Bu daha anlaşılır:
berceste.blogspot.com
eartheasy.com
Bu daha anlaşılır:
berceste.blogspot.com
0
kibritsuyu,
son yorumundaki "afyon'da kuş uçmaz kervan geçmez yollardayım" sorundan baslayarak cevap vereyim. evet, o elma kocani coptur.
cop sadece dogayi kirletmesiyle tanimlanmaz. o yuzden "elma kocani dogayi bozmuyor, dogal olarak yok oluyor" dusuncesi elma kocaninin cop olmadigi yonunde bir arguman olmuyor.
cop su: "Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi"
dolayisiyla piknige gittiginde orada organik de olsa biraktigin her sey coptur. kimse gormese de coptur. cevre negatif yonde etkilenmese de coptur.
agactan dogal olarak dusen bir elma doganin bir parcasidir. dolayisiyla cop degildir. kimse onu oraya atmadigi icin cop olmaz yani.
(konuyu uzatmak istersen "agactaki elmayi tam dusmeden once elimle alip onu dusecegi yere birakirsam o cop mudur?" diye sorabilirsin)
son yorumundaki "afyon'da kuş uçmaz kervan geçmez yollardayım" sorundan baslayarak cevap vereyim. evet, o elma kocani coptur.
cop sadece dogayi kirletmesiyle tanimlanmaz. o yuzden "elma kocani dogayi bozmuyor, dogal olarak yok oluyor" dusuncesi elma kocaninin cop olmadigi yonunde bir arguman olmuyor.
cop su: "Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi"
dolayisiyla piknige gittiginde orada organik de olsa biraktigin her sey coptur. kimse gormese de coptur. cevre negatif yonde etkilenmese de coptur.
agactan dogal olarak dusen bir elma doganin bir parcasidir. dolayisiyla cop degildir. kimse onu oraya atmadigi icin cop olmaz yani.
(konuyu uzatmak istersen "agactaki elmayi tam dusmeden once elimle alip onu dusecegi yere birakirsam o cop mudur?" diye sorabilirsin)
0
çöp, çöptür. ne kadar doğalda olsa fark etmez. fakat bir pil'i yada pet şişeyi toprağa gömmekle, bir mısır koçanını gömmek farklıdır.
0
ben doğada yere bilimum çekirdek, kibrit, ufak kâğıt veya diğer UFAK biber sabı gibi, çürük erik gibi şeyler atmaktan çekinmem.
ama yenmiş elma atmaktan çekinirim, kötü görünür çünkü, oraya ait değildir.
ama yenmiş elma atmaktan çekinirim, kötü görünür çünkü, oraya ait değildir.
0
Sen o ıssızlıktan geçtiğine göre, başkası da geçebilir.
Bence geride bırakılan ve daha önce orda olmayan her şey çöptür. Felsefe şu olmalıdır: Geride hiç bir şey bırakmamak, yanımıza hiç bir şey almamak.
Bence geride bırakılan ve daha önce orda olmayan her şey çöptür. Felsefe şu olmalıdır: Geride hiç bir şey bırakmamak, yanımıza hiç bir şey almamak.
0
kimsenin görüp görmemesi konusunda olay biraz vicdaniyete bakıyor. biz doğayı üzerinde piknik yapılan yer olarak algılarsak eğer afedersiniz mokunu çıkarırız. doğa bize değil biz doğaya muhtacızdır. doğa, koskoca devletin adi osmanli lan'dan, kibritsuyundan daha önemlidir.
0
bushwacker
başlık yeterli sanırım, tavsiyeler için şimdiden teşekkürler.
başlık yeterli sanırım, tavsiyeler için şimdiden teşekkürler.
0
kuja
Merhaba,Küçüksu/Göksu tarafında bir pastane vardı, logosu sarı renkteydi sanırım. anadolu hisarından hemen göksu evleri/kavacık'a çıkan yoldaydı. hatta bağdat caddesi'nde bir de kafesi açılmıştı.şu an kapanmış sanırım, cadde'de kafesini de göremiyorum. neydi buranın ismi? pahalı bir yerdi bir de.
Merhaba,
Küçüksu/Göksu tarafında bir pastane vardı, logosu sarı renkteydi sanırım. anadolu hisarından hemen göksu evleri/kavacık'a çıkan yoldaydı. hatta bağdat caddesi'nde bir de kafesi açılmıştı.
şu an kapanmış sanırım, cadde'de kafesini de göremiyorum. neydi buranın ismi? pahalı bir yerdi bir de.
Küçüksu/Göksu tarafında bir pastane vardı, logosu sarı renkteydi sanırım. anadolu hisarından hemen göksu evleri/kavacık'a çıkan yoldaydı. hatta bağdat caddesi'nde bir de kafesi açılmıştı.
şu an kapanmış sanırım, cadde'de kafesini de göremiyorum. neydi buranın ismi? pahalı bir yerdi bir de.
0
migrosun karşısında olan mı? hani vitrininde şık beyaz bir pasta maketi vardı dantelli gibi. yanında da gümüşçü?
0
sanırım migros yoktu o zamanlar (2005?) ama kapanmadan önce açılmış olabilir karşısında. hemen migrosun 50 metre aşağısında, göksudan yukarı çıkarken. çıldıracam hatırlayamıyorum ismini. meşhur da bir pastaneydi ama bulamıyorum.
0
turcino
Ekteki fotoğraflarda görülen onlarca yumurta hangi hayvanın sizce? Pencere kenarında ve duvarda gördüm bunları. Dünden beri var. Vardı ama artık temizledik. Ne tedbir alınabilir?http://i56.tinypic.com/v5idlf.jpghttp://i55.tinypic.com/9tjxtv.jpg
Ekteki fotoğraflarda görülen onlarca yumurta hangi hayvanın sizce? Pencere kenarında ve duvarda gördüm bunları. Dünden beri var. Vardı ama artık temizledik. Ne tedbir alınabilir?
i56.tinypic.com
i55.tinypic.com
i56.tinypic.com
i55.tinypic.com
0
yumurtaların etrafında hiçbir iz yok. salyangoz ve hamamböceği değil gördüğüm kadarıyla. örümcek diye düşündüm ama onlar genelde bir kese içerisinde bırakıyor.
0
kabak zararlısı diye bir yaratık var, "squash bug eggs" diye google images'dan bir aratın isterseniz, ben ona benzettim.
0
kabak zararlısı da değil. bunun yumurtaları tamamen yuvarlak ve biraz da sert idi.
0
marjinal kereste
çok merak ettiğim bir konu. amaçları nedir? bu artizlik neden? niye celallenir bir hayvan bu kadar? bilen gören duyan var mı?
çok merak ettiğim bir konu. amaçları nedir? bu artizlik neden? niye celallenir bir hayvan bu kadar? bilen gören duyan var mı?
0
bu bir icgudu.
2 turlu olabilir:
1. tehdit olusturabilecek buyuk ve gurultulu sesleri kacirabilmek icin..
2. atalarindan gelen avlanma icgudusu. bir avi kovalama icgudusu gibi yani..
ama birincisi daha olasilikli.. belirli seslere ve gurultulere de havlama egilimi gosterebiliyorlar
2 turlu olabilir:
1. tehdit olusturabilecek buyuk ve gurultulu sesleri kacirabilmek icin..
2. atalarindan gelen avlanma icgudusu. bir avi kovalama icgudusu gibi yani..
ama birincisi daha olasilikli.. belirli seslere ve gurultulere de havlama egilimi gosterebiliyorlar
0
dikkat ederseniz arabaya değil de, dönen tekerleğe havlarlar hep. eğer aracın sürücü iseniz, hafifçe fren yaptığınızda havlamayı kestiğini ve aracın peşini bıraktığını görürsünüz.
yani tekerlekle alakalı bir olayları var aslında. nedir bilmiyorum. bilsem ne değişir, onu da bilmiyorum. çok fazla bilinmez var hayatın içinde. tanrı var mı, yok mu? varsa nasıl ve neden var? yoksa bütün bunlar nasıl var oldu? aslında bütün bunlar 'var' mı, onu da bilmiyorum. bilsem ne değişir, onu da bilmiyorum. zor konular bunlar. en iyisi uyumak.
yani tekerlekle alakalı bir olayları var aslında. nedir bilmiyorum. bilsem ne değişir, onu da bilmiyorum. çok fazla bilinmez var hayatın içinde. tanrı var mı, yok mu? varsa nasıl ve neden var? yoksa bütün bunlar nasıl var oldu? aslında bütün bunlar 'var' mı, onu da bilmiyorum. bilsem ne değişir, onu da bilmiyorum. zor konular bunlar. en iyisi uyumak.
0
ben de şöyle okumuştum--araba duruyorken havlamıyor..dost bildiği insanı, tanımadığı (ve pek canlı canlı da kokmayan) bir yaratık, sırtlanıp götürüyor...ona havlıyorlar diye okumuştum. şehir efsanesi de olabilir.
0
daha önce kendilerine çarpan ya da kıl payı çarpmaktan kurtuldukları arabaların aynı ya da yakın renklerine havlıyorlar diyor sevgilim.
0
köpekler dönen cisimlere kıl oluyorlar genel olarak. araba olsun motosiklet olsun direk tekere hedef koşarlar.
0
her köpeğin bir bölgesi vardır. bu bölge genelde kendisine yemek veren kişilerin evinin işyerinin civarıdır. köpek bu kişi ve kişileri sahibi olarak görür. ve onları korumaya çalışır. sizin oradan geçmeniz halinde de tehdit olarak algılar.genelde de sese duyarlılar. motorsiklet, abartı egzoslu araçlar, kamyon kamyonete daha bir tepkililer. ben aynı araçla aynı yerden normal geçerken pek havlamayan köpekler. motora fazla yüklendiğimde pati falan çektiğimde birden deliririp havlayarak kovalamaya başlıyorlar. burdaki anlattığım köpekler daha çok sokak köpekleri bu arada.
0
@hıkmıkzık
ne alakası var mesleğiyle? köpeklernedenarabayahavlar a.ş. desem ne olacak?
ne alakası var mesleğiyle? köpeklernedenarabayahavlar a.ş. desem ne olacak?
0
cedilla
Ya tamamen merak. Başkaları nasıl yapıyor diye..Mesela benim bir(kaç) çekmecem var kağıda küreğe ayrılmış, muhtelif faturalar orada birikiyor (yok, atamam, ya da e-fatura alamam muhasebeciye veriyorum). Ama onun yanısıra, aman şu cd önemli kaybolmasın, hop aynı çekmeceye--bu fotoğraf lazım olacak--y
Ya tamamen merak. Başkaları nasıl yapıyor diye..
Mesela benim bir(kaç) çekmecem var kağıda küreğe ayrılmış, muhtelif faturalar orada birikiyor (yok, atamam, ya da e-fatura alamam muhasebeciye veriyorum). Ama onun yanısıra, aman şu cd önemli kaybolmasın, hop aynı çekmeceye--bu fotoğraf lazım olacak--yine oraya. Trafik kağıtları, vergi bilmemneleri, elektrik kağıtları, banka ıvır zıvırları zaman zaman muhtelif yerlerinden çıkabiliyor evin--ve tam lazım olduğunda da, bulunmuyor--kaos..hep niyetleniyorum şunları ayrı ayrı plastik dosyalara/zarflara klase edeyim, yok tasnif edeyim, etiketleyeyim diye--elim de değmedi henüz, ama boş bir günümün hayali hep...herkes nasıl yapıyor?
Mesela benim bir(kaç) çekmecem var kağıda küreğe ayrılmış, muhtelif faturalar orada birikiyor (yok, atamam, ya da e-fatura alamam muhasebeciye veriyorum). Ama onun yanısıra, aman şu cd önemli kaybolmasın, hop aynı çekmeceye--bu fotoğraf lazım olacak--yine oraya. Trafik kağıtları, vergi bilmemneleri, elektrik kağıtları, banka ıvır zıvırları zaman zaman muhtelif yerlerinden çıkabiliyor evin--ve tam lazım olduğunda da, bulunmuyor--kaos..hep niyetleniyorum şunları ayrı ayrı plastik dosyalara/zarflara klase edeyim, yok tasnif edeyim, etiketleyeyim diye--elim de değmedi henüz, ama boş bir günümün hayali hep...herkes nasıl yapıyor?
0
kimsenin ellemediği tek bir çekmece. düzen içinde karmaşa. karmaşa içinde bi düzen. elimi attığımı buluyorum. beyin bedava.
çok stresli olduğum zamanlarda (mesela öğrencilikte final öncesi) hepsini elden geçirip gereksizleri ayırıp atıyorum.
çok stresli olduğum zamanlarda (mesela öğrencilikte final öncesi) hepsini elden geçirip gereksizleri ayırıp atıyorum.
0
hah tabii aynısı garantiler için de..ve taşındığımız, eski evlere ait emlakçı kağıtları bilmemneler..doğru bak, bir fikir çıktı--ölmüş garantileri de atayım--"ilk boş günümde"..
0
o biraz da kişiliğinizle alakalı bir durum bence. şimdi gaza gelip süper bir sistem bile oluştursanız, çok tempolu çalıştığınız bir günde "amaan şimdi atayım sonra toplarım" dersiniz ve o ipin ucu tekrar kaçar
benim evde gelen faturalar garanti belgeleri vs vs için kalın bir klasörüm var hepsine yetiyor. ödeme yaptığım faturaları 4 5 ay sonra garanti belgelerini de süreleri dolunca atıyorum.
benim evde gelen faturalar garanti belgeleri vs vs için kalın bir klasörüm var hepsine yetiyor. ödeme yaptığım faturaları 4 5 ay sonra garanti belgelerini de süreleri dolunca atıyorum.
0
ben faturalar için dosya yapmıştım. içinde 8-10 sayfa poşet dosya olan evrak dosyaları var ya, onlardan. birkaç ay her şey çok güzel gitti, elektrik, su, telefon vs ayrı ayrı dosyalarda biriktirdim. ama galiba 2 yıldır falan dosyanın kapağını bile açmadım. kapağın kenarından tıkıyorum faturaları. =)
0
şeffaf dosyalara ya da şeffaf dosya klasörlerine koyuyorum.(20 li 40 lı felan)
önemli belgeler (google dan baktım şimdi sunum dosyası imiş adı, tinyurl.com) ha ne diyordum,
hepsini içine ayrı ayrı koy hepsi elinin altında olur, cd de koyabilirsin içine, açtığın zaman herşey gözünün önünde de olur
önemli belgeler (google dan baktım şimdi sunum dosyası imiş adı, tinyurl.com) ha ne diyordum,
hepsini içine ayrı ayrı koy hepsi elinin altında olur, cd de koyabilirsin içine, açtığın zaman herşey gözünün önünde de olur
0
gerekli malzemeler:
1 adet çanta (eski el ya da sırt çantası) : buna değerli evrakları koyuyoruz, yani çok lazım olmayan ama güvenilir bir şekilde saklanması gerekenler. pasaport, tapu, diploma vs.. bunu ortalıkta değil de mesela yatağın bazasında saklıyoruz.
1 adet plastik çantamsı folder: bu da orta dereceli önemli evraklar için. garanti belgeleri ya da bir süre ne olur ne olmaz diye saklamak istediğimiz ıvır zıvırlar.. kullanma kılavuzları gibi işte.. bunu kitaplığa, çekmeceye koyabiliriz.
1 adet, küçük olmayan metal teneke kutu ( kavanozun metal versiyonu, dekoratif çay, kahve kutuları mesela) : buna da fatura, fiş gibi nisbinen acmi küçük şeyleri koyuyoruz. bunları tek tek dosyalamak yorucu olduğu için gerektiğinde içini açıp, biraz aramayla buluyoruz gereken kağıdı.
1 adet farklı desende metal, dekoratif kutu: bu da kredi kartı slipleri için. bunları yukardaki kutuya koymamak gerekiyor, o nedenle slipleri ayıklarken detaya bakmadan bu kutuya atıveriyoruz ve ortalıkta karmaşa yaratmıyorlar.
bu 2 dekoratif metal kavanozumsu kutular, görünüşleri de güzel olduğu için evin içinde farklı yerlere konabilir. kitaplığa, konsol üzerine, kapaklı dolaba vs vs...
sistem çok alengirli gözükse de aslında değil. evrağı dosyalamakla uğraşmaktansa, bir kez ait olduğu yere atıveriyoruz, sonrasında da rahat ediliyor.
bunu yazan: üşendiği için bilumum kağıt küreği çekmeceye yığıp, onları ayıklaması gereken kişi :s teneke kutuları tekrar devreye sokmalıyım sanırım :)
1 adet çanta (eski el ya da sırt çantası) : buna değerli evrakları koyuyoruz, yani çok lazım olmayan ama güvenilir bir şekilde saklanması gerekenler. pasaport, tapu, diploma vs.. bunu ortalıkta değil de mesela yatağın bazasında saklıyoruz.
1 adet plastik çantamsı folder: bu da orta dereceli önemli evraklar için. garanti belgeleri ya da bir süre ne olur ne olmaz diye saklamak istediğimiz ıvır zıvırlar.. kullanma kılavuzları gibi işte.. bunu kitaplığa, çekmeceye koyabiliriz.
1 adet, küçük olmayan metal teneke kutu ( kavanozun metal versiyonu, dekoratif çay, kahve kutuları mesela) : buna da fatura, fiş gibi nisbinen acmi küçük şeyleri koyuyoruz. bunları tek tek dosyalamak yorucu olduğu için gerektiğinde içini açıp, biraz aramayla buluyoruz gereken kağıdı.
1 adet farklı desende metal, dekoratif kutu: bu da kredi kartı slipleri için. bunları yukardaki kutuya koymamak gerekiyor, o nedenle slipleri ayıklarken detaya bakmadan bu kutuya atıveriyoruz ve ortalıkta karmaşa yaratmıyorlar.
bu 2 dekoratif metal kavanozumsu kutular, görünüşleri de güzel olduğu için evin içinde farklı yerlere konabilir. kitaplığa, konsol üzerine, kapaklı dolaba vs vs...
sistem çok alengirli gözükse de aslında değil. evrağı dosyalamakla uğraşmaktansa, bir kez ait olduğu yere atıveriyoruz, sonrasında da rahat ediliyor.
bunu yazan: üşendiği için bilumum kağıt küreği çekmeceye yığıp, onları ayıklaması gereken kişi :s teneke kutuları tekrar devreye sokmalıyım sanırım :)
0
ya evet o da güzelmiş, yani diplomaydı evlilik cüzdanıydı pasaporttu bir arada, deprem olursa kap götür çantasında.
bayılıyorum bu duyuruya, yine güzel fikirler çıktı.
not: süslü kutulara ise hiç kıyamıyorum, 10 tane olsa, 10 tanesine çay kahve poşet çay kekik nane vs. koyasım geliyor :)
bayılıyorum bu duyuruya, yine güzel fikirler çıktı.
not: süslü kutulara ise hiç kıyamıyorum, 10 tane olsa, 10 tanesine çay kahve poşet çay kekik nane vs. koyasım geliyor :)
0
freeze
son kullanma tarihi geçmemiş ama haftalardır oda sıcaklığında. aynısı mayonez için de geçerli.düdüt: açılmış vaziyette.
son kullanma tarihi geçmemiş ama haftalardır oda sıcaklığında. aynısı mayonez için de geçerli.
düdüt: açılmış vaziyette.
düdüt: açılmış vaziyette.
0
eğer açılmadıysa bozulmaz. ama açıldıktan sonra buzdolabında tutmak lazım. pastörize süt de o şekilde.
0
freeze
selam gece panpaları. nassınız?olayımız şu; bir kaç hafta önce hijyenik tuvaletimde elele ilerleyen bir karınca kervanına rastladım. ev arkadaşım "öldürelim onları, hepsini yok edelim, ayem dı distroyer" falan diye saçmalamaya başlayınca inadına sahiplendim hayvanları, ellemedim, elletmedim. "takıls
selam gece panpaları. nassınız?
olayımız şu; bir kaç hafta önce hijyenik tuvaletimde elele ilerleyen bir karınca kervanına rastladım. ev arkadaşım "öldürelim onları, hepsini yok edelim, ayem dı distroyer" falan diye saçmalamaya başlayınca inadına sahiplendim hayvanları, ellemedim, elletmedim. "takılsınlar lan ne zararı var şerefsizlerin" dedim. gel zaman git zaman alıştık birbirimize. öyle ki arada bitişiklerindeki mutfağımıza elele gelip karınlarını doyurup yine elele dönüyorlardı. ta ki 2 gün öncesine kadar.
bigün bi girdim tuvalete hiç kimse yok. bizim normal karıncalar kaybolmuş. ama böyle uçan kaçan, akrobatik olaylara giren devasa boyutlarda süfer karıncalar gelmiş. gittikçe de artıyor sayıları. biraz fazla uzattım ama merak ettiğim bunlar nereden geldi aga? bunlar dışardan geldiyse bizim beginner düzeydeki karıncalar nerede? yoksa o karıncalar transformırs hesabı birleşip diğer süfer karıncaları mı oluşturdular? yoksa metamorfoz falan mı geçirdiler? kedi burdaysa ciğer nerde?
aga bu nedir?
olayımız şu; bir kaç hafta önce hijyenik tuvaletimde elele ilerleyen bir karınca kervanına rastladım. ev arkadaşım "öldürelim onları, hepsini yok edelim, ayem dı distroyer" falan diye saçmalamaya başlayınca inadına sahiplendim hayvanları, ellemedim, elletmedim. "takılsınlar lan ne zararı var şerefsizlerin" dedim. gel zaman git zaman alıştık birbirimize. öyle ki arada bitişiklerindeki mutfağımıza elele gelip karınlarını doyurup yine elele dönüyorlardı. ta ki 2 gün öncesine kadar.
bigün bi girdim tuvalete hiç kimse yok. bizim normal karıncalar kaybolmuş. ama böyle uçan kaçan, akrobatik olaylara giren devasa boyutlarda süfer karıncalar gelmiş. gittikçe de artıyor sayıları. biraz fazla uzattım ama merak ettiğim bunlar nereden geldi aga? bunlar dışardan geldiyse bizim beginner düzeydeki karıncalar nerede? yoksa o karıncalar transformırs hesabı birleşip diğer süfer karıncaları mı oluşturdular? yoksa metamorfoz falan mı geçirdiler? kedi burdaysa ciğer nerde?
aga bu nedir?
0
once 2 elinizi basiniza koyup "eyvah!" cekin. onlar hızlı cogalıp iyi saklanirlar. geçen yaz 2 ay misafir ettim onları. ben de sizin gibi bırak takılsınlar demistim sonrasında "heeyt! yeter ulan!" dedirttiler.
0
kraliceyi bulup imha!!! degil ama disariya birakirsan sorun cozulur. zira zor olan kraliceye ulasmak zaten :)
0
hemen ilaçlayıp yok edin, sayıları gittikçe artacak. aynı şey başımıza geldi, o kadar çok çıkıyordu ki sabah uyanınca ilk tuvaletten gelen hafif vızıltıyı duyuyorduk. hiç vakit kaybetmeden ilaçlayın.
0
bir an önce kurtulmaya bakın derim ben, çok çabuk çoğalıyorlar, her tarafa yayılıyorlar aman diyim. ben evde böcek tozu bulmuştum ondan döktüm çıktıkları yere, o şekilde kurtulmuştum.
0
güzerahlarına tuz..sıra sıra, karınca sıradağı.
tuzu aşamıyorlar, denenmişliği var.
tuzu aşamıyorlar, denenmişliği var.
0
@cedilla, bunlar helanın her yerinde müdür. tüm satha tuz yaymam gerekecek.
beyler saçma gelebilir ama pişmanlık duyuyorum lan öldürürken, bişey söyleyin ki şu vicdan azabı gitsin. yoksa koyun koyuna yaşamaya mecburuz elemanlarla.
beyler saçma gelebilir ama pişmanlık duyuyorum lan öldürürken, bişey söyleyin ki şu vicdan azabı gitsin. yoksa koyun koyuna yaşamaya mecburuz elemanlarla.
0
layer26
Merhaba , geyiğim tuttu soru başlıkta. Çekinmeyen ismini de yazsa iyi olur. Teşekkür ettim.
Merhaba , geyiğim tuttu soru başlıkta. Çekinmeyen ismini de yazsa iyi olur. Teşekkür ettim.
0
değilim pek. ali ahmet gibi kolay bir çırpıda söylenen bir isim olmasını tercih ederdim. adım abdulmuttalip. şaka lan şaka o değil.
0
ikinci bi isim robert güzel olurdu,walla bak,xxx r. xxx diye de cakardim oyle olsa,amerikan baskani gibin.
bruce ismide guzel aslinda batman yuzunden degil,guzel isim
bruce ismide guzel aslinda batman yuzunden degil,guzel isim
0
nadir isimlerden birine sahibim ve çok memnunum. eğer doğruyu söylüyorlarsa güzel bir ismim varmış :)
0
tolgahan olmadığıma o kadar seviniyorumki. tolga'dan gayet memnunum çocuğum olsun yine tolga koyarım adını.
0
pek degil. kendisinden degil cagristirdiklarin kaynakli ama.
ablamin ve kiz kardesimin isimleri daha güzel.
ablamin ve kiz kardesimin isimleri daha güzel.
0
memnunum. ama türk kökenli bi isim olsaymış daha iyi olurmuş . cenk ,hakan kağan, alp er tunga gibi.
0
ekincan. valla memnunum ismimden, hatta liseye kadar tek bende var zannediyodum
0
nadir ismi olanlar isimlerini de söyleseler ya? hem nadir hem de gizli mi acaba isimleriniz?
0
bi yerde okumuştum çoğu kişi isminin,koyulabilecek en iyi isim olduğunu düşünürmüş.bana sorarsan bende memnunum
0
değilim. birbiri arkasına iki tane arap kökenli isim olunca pek de iyi olmuyor. üstelik iki isim arasında ünlü uyumu bile yok. fonetik de değiller.
0
ben küçükkene 18 me gilince ilk iş ismimi değiştircem diyodum ama sonra ismimi sevmeye başladım kendi kendime çok nadir rastladıgım bı ısım hatta o kdr nadırkı ılk okul hacamın ısmıydı bıde bır sanatcının ısmı yanı 3 kısıyız bıraz yaslı ısmı hatta ama güzel bence yaa anlamı güzel bikere :)isminle yasamayı öğren sevmiyosan eğer :)
0
memnunum, soyadımla da uyumlu ve az bulunur bir isim.
çekinecek ne var; gündüz mor
çekinecek ne var; gündüz mor
0
memnun değilim, cok genel bir isim zaten aile büyüklerinden. yani düşünülmeden konulmuş bir isim. amma velakin insanda tip olmayınca ismin falan da pek önemi olmuyor, bunu anladım. çok süper manyak bir adım olsa da bir anlamı olmazdı.
0
çoook memnunum. ama son zamanlarda bazı popüler dizilerde görünce sinirim zıplıyor.
ismimi eskitiyor ipneler.
türkiye de ismimin kullanım oranı binde 1 den çok az fazlaymış. burada yazıyor:
www.ismididikle.com
ismimi eskitiyor ipneler.
türkiye de ismimin kullanım oranı binde 1 den çok az fazlaymış. burada yazıyor:
www.ismididikle.com
0
ahmet iyidir ya kısaltılıyo uzatılıyo sonunda d konabiliyo cennetin kapısında yazıyo daha ne olsun.
0
markasını sktimin sigarası yüzünden ortaokul yılları biraz sıkıntılı geçse de, ben de çok seviyorum ismimi.
0
popara
makarna köpeğe zararlı mıdır? ketçaplı, mayonezli makarnayı bayıla bayıla yiyor. olur mu? sağlıklı sayılır mı hayvan için?
makarna köpeğe zararlı mıdır? ketçaplı, mayonezli makarnayı bayıla bayıla yiyor.
olur mu? sağlıklı sayılır mı hayvan için?
olur mu? sağlıklı sayılır mı hayvan için?
0
Yanında 1 şişe Chardonnay beyaz şarap açarsan, köpeğin damarlarında oluşan yağlanmayı engellersin! ayrıca şaraptaki resvatrol maddesi köpeğinin beyin hücrelerinde pozitif etki gösterir! daha sağlıklı havlamaya başlar köpeciğin.
0
@voyage, hocam köpeköldüren olmasın sakın o önerdiğin, kimi şaraplar için "köpeköldüren" deyimi boşuna çıkmamış olmalı. :p
0
arada bir şey olmaz ama sürekli verirseniz deride sorun çıkar. tek tip beslenmeden uzak durmalısınız. köpek beslenmesine dair nette sayısız kaynak var, okuyup uygulamanızı öneririm.
0
karbohidratı çok işleyemiyor vücutları diye biliyorum.
arada sırada bir kaşık iki kaşık belki ama, boş ve kof kaloridir, bir işine yaramaz, girdiği gibi çıkar vücuttan.
arada sırada bir kaşık iki kaşık belki ama, boş ve kof kaloridir, bir işine yaramaz, girdiği gibi çıkar vücuttan.
0
richthofen
sahibi work and travel için abd' ye gideceği için 4 ay kadar misafir edeceğimiz 3 aylık bir cockerımız oldu. tecrübesiz olduğumuz için tuvalet eğitimini nasıl yapsak?
sahibi work and travel için abd' ye gideceği için 4 ay kadar misafir edeceğimiz 3 aylık bir cockerımız oldu. tecrübesiz olduğumuz için tuvalet eğitimini nasıl yapsak?
0
Eğer gezdiremiyorsanız, yemek yedikten sonra, balkon ya da kullanılmayan bir tuvalete gazete kağıtlarını yayın. giderek küçültün ve sadece kullandığı yerdekiler kalsın. karnını hafif ılık suyla oğuşturarak, çiş/kaka yaptığında övün, tezahürat yapın, minik ödül krakeri de verebilirsiniz. Ama mutlaka her seferinde gazeteyi değiştirin, kirli görürse yapmaz.
Gezdirebiliyorsanız, yemek yedikten sonra 10-15 dakika sonra, yapana kadar gezdirin.
Bir kaza yaparsa ve o anda yakalarsanız, hafif kızın, belki elinizi birbirine vurup ses falan çıkarabilirsiniz, asla asla vurmayın, bazıları poposuna gazete ile vurulabilir der, ama bu sadece, "elinizi" düşman bellemesine yarar. o anda kızdınız kızdınız, zaman geçer de görürseniz kabahatini, neye kızdığınızı zaten anlamaz. Ve orayı (yer/halı), amonyaklı olmayan bir temizleme ürünü ile silin ki, koku kalmasın.
Bu yazdıklarım kesinlikle profesyonel bilgi değildir, kendi köpeklerimde uyguladığım şeylerdir. Profesyonel bilgi için de internete müracaat edin.
(Yatağa/koltuğa çıkıyorsa, poposunu/patilerini silin mutlaka, kedi gibi oto-temizlik mekanizmaları yoktur)
Gezdirebiliyorsanız, yemek yedikten sonra 10-15 dakika sonra, yapana kadar gezdirin.
Bir kaza yaparsa ve o anda yakalarsanız, hafif kızın, belki elinizi birbirine vurup ses falan çıkarabilirsiniz, asla asla vurmayın, bazıları poposuna gazete ile vurulabilir der, ama bu sadece, "elinizi" düşman bellemesine yarar. o anda kızdınız kızdınız, zaman geçer de görürseniz kabahatini, neye kızdığınızı zaten anlamaz. Ve orayı (yer/halı), amonyaklı olmayan bir temizleme ürünü ile silin ki, koku kalmasın.
Bu yazdıklarım kesinlikle profesyonel bilgi değildir, kendi köpeklerimde uyguladığım şeylerdir. Profesyonel bilgi için de internete müracaat edin.
(Yatağa/koltuğa çıkıyorsa, poposunu/patilerini silin mutlaka, kedi gibi oto-temizlik mekanizmaları yoktur)
0
cedilla
Böyle birşey bulaştı--task manager'ı dahi açtırmıyor.Yapan bilen kurtulan var mı ve anneye - hadi tamam teyzeye - anlatır gibi anlatabilir misiniz?Şimdiden teşekkürler.
Böyle birşey bulaştı--task manager'ı dahi açtırmıyor.
Yapan bilen kurtulan var mı ve anneye - hadi tamam teyzeye - anlatır gibi anlatabilir misiniz?
Şimdiden teşekkürler.
Yapan bilen kurtulan var mı ve anneye - hadi tamam teyzeye - anlatır gibi anlatabilir misiniz?
Şimdiden teşekkürler.
0
combofix çözer muhtemelen, kullanımı da next next next ok 'dan falan ibaret, öyle bi' şey.
ondan önce superantispyware portable ve malwarebytes antimalware ile taratabilirsiniz.
ondan önce superantispyware portable ve malwarebytes antimalware ile taratabilirsiniz.
0
Ile bilgisayarınızı tarayın Malwarebytes www.malwarebytes.org
Daha fazla bilgi:
deletemalware.blogspot.com
Youtube video: www.youtube.com
Daha fazla bilgi:
deletemalware.blogspot.com
Youtube video: www.youtube.com
0
popara
denizden ne çıksa yemem ama arada meraklaşıyorum. superfresh dondurulmuş kalamar aldım, nasıl yapılır üzerine yazmamışlar. fritözde 2 dakka da kızartayım mı yoksa bazı işlemler yapmak gerekiyor mu? ayrıca sos filan var pakettei resminde, o tür bi sosu nası yapıcaz?aha burda oturmuş sayfa yenileyerek
denizden ne çıksa yemem ama arada meraklaşıyorum. superfresh dondurulmuş kalamar aldım, nasıl yapılır üzerine yazmamışlar. fritözde 2 dakka da kızartayım mı yoksa bazı işlemler yapmak gerekiyor mu? ayrıca sos filan var pakettei resminde, o tür bi sosu nası yapıcaz?
aha burda oturmuş sayfa yenileyerek yorumlarınızı bekliyorum. açım, acil.
aha burda oturmuş sayfa yenileyerek yorumlarınızı bekliyorum. açım, acil.
0
sodaya modaya tuzlu unlu suya batır filan bişeyler yazmışlar sağda solda ama karma karışık hep. peki sos olarak nasıl bişey yapmalı?
0
fazla uğraşmak istemiyorsan yoğurt içine baya ufalanmış nerdeyse toz şeklinde bayat ekmek ve bolca sarımsak. tarator havası verir.
0
azıcık sıcak suyun içinde çözüp, sonra haşlayıp, minik doğrayıp, yeşil biber, domatesle kavurur, kekik ve tuz-biber koyarsanız, kalamar-kokoreç oluyor.
0
neyse kızartayım olduğu gibi, yanına da yoğurtlu mayonezli bi sos uyduracam. başarısızlık halinde zaten hoş bakmadığım deniz ürünlerinden tamamen el ayak çekebilirim. bunu iztemezsiniz değil mi?(adama bak neyle tehdit ediyo, bize ne lan!)
0
yoğurla yersen sıkıntılı olur benden söylemesi. sonra aman efendim ben niye zehirlendim olmasın.
0
im2shy
"Kürtaj için çok geç olabilir""It might be too late to abortion" olmaz di mi? Ne olur peki?
"Kürtaj için çok geç olabilir"
"It might be too late to abortion" olmaz di mi? Ne olur peki?
"It might be too late to abortion" olmaz di mi? Ne olur peki?
0
zenc olur mu ki öyle?
too late to get an abortion
too late for an abortion
too late to have an abortion
ihtimalleri var ama en doğrusu hangisi ki?
Bu durex reklamı gibi olacak,yani "kürtaj için çok geç olabilir.geç kalmayın." tarzında.
Sanki "it might be too late for an abortion.Don't be late." olur gibi ama bilemedim işte.
too late to get an abortion
too late for an abortion
too late to have an abortion
ihtimalleri var ama en doğrusu hangisi ki?
Bu durex reklamı gibi olacak,yani "kürtaj için çok geç olabilir.geç kalmayın." tarzında.
Sanki "it might be too late for an abortion.Don't be late." olur gibi ama bilemedim işte.
0
kaçarı yok, "too late for an abortion"
"to" ısrar ederseniz, it might be too late to have the baby aborted gibi kulağı tersten tutar birşey olur.
"to" ısrar ederseniz, it might be too late to have the baby aborted gibi kulağı tersten tutar birşey olur.
0
too late for abortion dersen olmaz. artık çok geç manasında olur.
ama might i kullanırsan hala bi ihtimal vardır. olabilir manasında yani
ama might i kullanırsan hala bi ihtimal vardır. olabilir manasında yani
0
0
Detay lazım ama--ne yaparsan geç olur---test yaptırmazsan mı, kondom kullanmayıp da geç farkedersen mi, nolursa geç olabilir? bence bir ayağı eksik, bilginin.
Mesela şüphe varsa, gebelik testi yaptırmak için,
"you may NOT catch up every time you are missing a period" diye afiş asardım üniversitelerde. kelime oyunu olurdu hem.
yani destek bilgi lazım.
Mesela şüphe varsa, gebelik testi yaptırmak için,
"you may NOT catch up every time you are missing a period" diye afiş asardım üniversitelerde. kelime oyunu olurdu hem.
yani destek bilgi lazım.
0
gumus kedi
Arkadaşlar. evlendikten sonra yasal olarak hangi işlemleri yapmak gerekiyor? bildiğim kadarıyla nüfus müdürülüğünden soyadı ve medeni hali değiştirmek gerekyor. bir de ssk da soyadı değiştirmek gerekiyor. başka başka?
Arkadaşlar. evlendikten sonra yasal olarak hangi işlemleri yapmak gerekiyor? bildiğim kadarıyla nüfus müdürülüğünden soyadı ve medeni hali değiştirmek gerekyor. bir de ssk da soyadı değiştirmek gerekiyor. başka başka?
0
eğer serbest çalışmıyorsanız ve eş çalışmıyorsa, maaşa evlilik yardımının yansıması ve eşin sizin üzerinizden sgk kullanabilmesi için işyerine dilekçe vermek gerek.
0
yurtdışı seyahatleriniz varsa pasaportu da bir an önce yenilemek gerekebilir.
yasal gereklilik olmayan, ama rahat etmeniz açısından--banka kartları, kredi kartları, eve posta gönderen mezunlar derneği vs. gibi yerler.
yasal gereklilik olmayan, ama rahat etmeniz açısından--banka kartları, kredi kartları, eve posta gönderen mezunlar derneği vs. gibi yerler.
0
pasaportu değiştirmiyorsun, sayfaya ek bilgi düşüyorlar.
kadın soyadını tutup eşininkini ekletirse çoğu işlem daha kolay oluyor, banka kartı vs hiç uğraşmadım şahsen.
sadece nufüs cüzdanına eklettim, bir de pasaporta işlettim. ek soyadım yazmeyiversin her yerde, çok mühim değil.
kadın soyadını tutup eşininkini ekletirse çoğu işlem daha kolay oluyor, banka kartı vs hiç uğraşmadım şahsen.
sadece nufüs cüzdanına eklettim, bir de pasaporta işlettim. ek soyadım yazmeyiversin her yerde, çok mühim değil.
0
anarsist devlet memuru
Nasıl bir bağlantı var bu ikisi arasında? Bir tane doktor "şekersiz çay içmek hafıza kaybına yol açabilir" demiş. Bana pek mantıklı gelmedi ama var mıdır böyle birşey? Ben uzun zamandan beri şekersiz içiyorum çayı. Buradaki şeker kaybını nasıl telafi edebilirim?
Nasıl bir bağlantı var bu ikisi arasında? Bir tane doktor "şekersiz çay içmek hafıza kaybına yol açabilir" demiş. Bana pek mantıklı gelmedi ama var mıdır böyle birşey? Ben uzun zamandan beri şekersiz içiyorum çayı. Buradaki şeker kaybını nasıl telafi edebilirim?
0
15 yıldır şekersiz çay içerim, hafızam arada tekliyor. demek sebebi şekersiz çay içmemmiş, şaşırdım.
0
şöyle bir şey var; beyin bir tek glikoz yakarak enerji oluşturup harcayan bir organdır. dolayısı ile doktorun dediği muhtemelen doğru ancan şekersiz çay içip yeterli glikoz kaynakları ile beslenildiğinde bu tür bir eksikliğin hissdilmemesi normal olabilir.
0
şöyle birşey duymuştum tamamen sallama olabilir. yemekten hemen sonra çay içmek yediğiniz yiyeceklerdeki demir emilimini engellemekteymiş. eğer bu çay şekersiz ise demir emilimi engellemesi daha da artıyomuşmuş da muşmuş.
bence çay şekersiz içilir. koyver gitsin :)
bence çay şekersiz içilir. koyver gitsin :)
0
quaker
Sevgili Galyalılar!Başımızın tacı, canımızın parçası 14 yaşındaki "Cleo"muzu, ilk defa onsuz tatile gideceğimiz için İstanbul'da bir köpek oteline bırakmamız gerekiyor. Her türlü şeyi denedik onuda götürebilmek için ama nafile. Bizde en güzel, en temiz, onunla en çok ilgilenilecek yeri araştırmaya b
Sevgili Galyalılar!
Başımızın tacı, canımızın parçası 14 yaşındaki "Cleo"muzu, ilk defa onsuz tatile gideceğimiz için İstanbul'da bir köpek oteline bırakmamız gerekiyor. Her türlü şeyi denedik onuda götürebilmek için ama nafile. Bizde en güzel, en temiz, onunla en çok ilgilenilecek yeri araştırmaya başladık.
1 hafta bu otelde kalması gerekecek. Yaşlı olduğundan fazla derdi tasası yok, koşmaz etmez ama dışarı çıkmasını hava almasınıda istiyorum. Dört duvar arasında insansız durması zaten içimi parçalıyor fikren, ama elden birşey gelmiyor.
Ben bir yer buldum aratınca : www.topazkennel.com
Sizden de eğer deneyiminiz varsa yardım bekliyorum.
Sevgiler, saygılar..
Başımızın tacı, canımızın parçası 14 yaşındaki "Cleo"muzu, ilk defa onsuz tatile gideceğimiz için İstanbul'da bir köpek oteline bırakmamız gerekiyor. Her türlü şeyi denedik onuda götürebilmek için ama nafile. Bizde en güzel, en temiz, onunla en çok ilgilenilecek yeri araştırmaya başladık.
1 hafta bu otelde kalması gerekecek. Yaşlı olduğundan fazla derdi tasası yok, koşmaz etmez ama dışarı çıkmasını hava almasınıda istiyorum. Dört duvar arasında insansız durması zaten içimi parçalıyor fikren, ama elden birşey gelmiyor.
Ben bir yer buldum aratınca : www.topazkennel.com
Sizden de eğer deneyiminiz varsa yardım bekliyorum.
Sevgiler, saygılar..
0
1 haftalik versene bi arkadasina, otel de neymis. nedir yani 1 hafta. hic mi "ver bana" dkyen olmadi :| istanbulda olsam alirdim hemen
0
@numbernine : Pek arkadaşa bırakılabilecek bir durumda değil. Yazdığım gibi 14 yaşında ve bazı ihtiyaçlarını kontrolsüz yapacak duruma geldi. Herhangi birinin evine giderse o ortamı çok kötü hale sokabilir. Biz ancak üstesinden gelebiliyoruz şu an.
0
dert degil. benim de kopegim var. neler yasadik o olumun esigindeyken. anlasabilirdik bi sekilde. ama iste istanbulda degilim.
0
veterinerinizle konuştunuz mu? onlar da belirli bir ücret karşılığında bir hafta misafir edebilirler, hatta köpeğiniz için de çok daha güvenli olur.
0
@gereksiz insan : Bu aklıma gelmemişti. Ufak bir klinik çünkü.. Ama yinede sorarım iyi olabilir..
0
www.wofwofdoghotel.com
köpeğimi 3-4 kez bırakmışlığım var önerebilirim. evden gelip de alıyorlar, fiyat biraz tuzlu gelebilir ama isterseniz deneyin.
köpeğimi 3-4 kez bırakmışlığım var önerebilirim. evden gelip de alıyorlar, fiyat biraz tuzlu gelebilir ama isterseniz deneyin.
0
Topaz çok iyi.
Benim 2 köpeğim var, bir yere gitmemiz gerekirse onlara bırakıyoruz, hatta ara sıra sokaktan alıp tedavisini yaptırdığımız hayvanlar olursa da onlara bırakıyoruz, çok ilgililer. Köpeklerin hem üstü açık hem de üstü kapalı yerleri var kalacak. Mama saatleri falan çok disiplinli, mesela, yemek saatinden sonra, kaldıkları yere giremiyorsunuz bile, heyecanlanır hayvanlar da mideleri rahatsız olur diye.
Ayrıca, köpeklerimden biri, o kadar yüksek duvara rağmen kaçmıştı bir kere (tarihlerinde ilktir ve son da olacaktır eminim--kabahat, 2 metrenin üstüne gerilmeden atlayan benim canavarda). Peşinden cümbür cemaat koşup, ellerinin ısırılması kan revan olması pahasına yakalamışlıkları var. Ayrıca, gelip evinizden alıp evinize de bırakabiliyorlar, nakliyecisi de köpeksever; minibüse kaka yapmıştı benimki de, adam zorla temizletmedi, "ben yaparım abla" diye.
Kesinlikle tavsiye ederim.
Veteriner Altuğ Bey'e ve diğerlerine, Eddie ve Çıtır'ın annesinin selamını da söyleyebilirsiniz. Buradan da çok kişi yönlendirdim ve hepsi de memnun kaldı.
(hayır komisyon almıyorum, ama benim için de çok önemli köpeklerimin huzuru, halden anlarım o kadar).
Benim 2 köpeğim var, bir yere gitmemiz gerekirse onlara bırakıyoruz, hatta ara sıra sokaktan alıp tedavisini yaptırdığımız hayvanlar olursa da onlara bırakıyoruz, çok ilgililer. Köpeklerin hem üstü açık hem de üstü kapalı yerleri var kalacak. Mama saatleri falan çok disiplinli, mesela, yemek saatinden sonra, kaldıkları yere giremiyorsunuz bile, heyecanlanır hayvanlar da mideleri rahatsız olur diye.
Ayrıca, köpeklerimden biri, o kadar yüksek duvara rağmen kaçmıştı bir kere (tarihlerinde ilktir ve son da olacaktır eminim--kabahat, 2 metrenin üstüne gerilmeden atlayan benim canavarda). Peşinden cümbür cemaat koşup, ellerinin ısırılması kan revan olması pahasına yakalamışlıkları var. Ayrıca, gelip evinizden alıp evinize de bırakabiliyorlar, nakliyecisi de köpeksever; minibüse kaka yapmıştı benimki de, adam zorla temizletmedi, "ben yaparım abla" diye.
Kesinlikle tavsiye ederim.
Veteriner Altuğ Bey'e ve diğerlerine, Eddie ve Çıtır'ın annesinin selamını da söyleyebilirsiniz. Buradan da çok kişi yönlendirdim ve hepsi de memnun kaldı.
(hayır komisyon almıyorum, ama benim için de çok önemli köpeklerimin huzuru, halden anlarım o kadar).
0
cagdassalur
şimdi normalde böyle şeyleri hiç iplemeyen bir insan olarak ilerde oluşabilecek küresel ısınma kaynakların tükenmesi gibi sorunlarda benim de payım olmasın istiyorum. en azından minimuma indireyim. çünkü bu dünyada yaşadığıma göre hiç zarar vermeden yaşamak mümkün değil zannımca sürekli kaynakları t
şimdi normalde böyle şeyleri hiç iplemeyen bir insan olarak ilerde oluşabilecek küresel ısınma kaynakların tükenmesi gibi sorunlarda benim de payım olmasın istiyorum. en azından minimuma indireyim. çünkü bu dünyada yaşadığıma göre hiç zarar vermeden yaşamak mümkün değil zannımca sürekli kaynakları tüketmek zorundayız.
nerden başlamalıyım?
hayvan gibi elektrik harcıyorum mesela. bilgisayar sürekli açık ve download halinde. en azından kullanmadığım zamanlarda monitörleri kapatabilirim mesela. kullanmadığım ışıkları kapatırım. alışkanlık edindim açık bırakıp gidiyorum sürekli. neyse işte 17 yaşında bir liseli ergen olarak sınırlarım dahilinde neler yapabilirim? kendi evimde mesela anneme yağları dökmemesini arayınca gelip aldıklarını filan söyledim. 2-3 ayrı çöp kutusu alıp atılan çöpleri bu şekilde ayırabilirim. bunun gibi şeyler. yada okulumda mesela idari kesim sever beni. kafalayabilirim bir şekilde.
önerilerinizi bekliyorum. teşekkürler.
nerden başlamalıyım?
hayvan gibi elektrik harcıyorum mesela. bilgisayar sürekli açık ve download halinde. en azından kullanmadığım zamanlarda monitörleri kapatabilirim mesela. kullanmadığım ışıkları kapatırım. alışkanlık edindim açık bırakıp gidiyorum sürekli. neyse işte 17 yaşında bir liseli ergen olarak sınırlarım dahilinde neler yapabilirim? kendi evimde mesela anneme yağları dökmemesini arayınca gelip aldıklarını filan söyledim. 2-3 ayrı çöp kutusu alıp atılan çöpleri bu şekilde ayırabilirim. bunun gibi şeyler. yada okulumda mesela idari kesim sever beni. kafalayabilirim bir şekilde.
önerilerinizi bekliyorum. teşekkürler.
0
okulda ve apartmanda geri dönüşüm kutuları edinip, çevrenizdekilerin de katkıda bulunmasını sağlayabilirsiniz.
alışveriş yaparken geri dönüşümlü/dönüştürülmüş ambalajlı ürünleri, hatta krıtasiye için de mesela geri dönüştürülmüş kağıttan yapılmış defterleri vb. alabilirsiniz.
bildiğimiz ampul yerine tasarruflu ampullerden kullanıp elektrik tüketimini azaltabilirsiniz. dediğiniz gibi monitör ve ışıkları kapatırsınız.
hatta evde güneş gören bir balkon varsa, küçük bir güneş paneliyle evdeki elektrik ihtiyacının bir kısmını karşılayabilirsiniz bile =)
alışveriş yaparken geri dönüşümlü/dönüştürülmüş ambalajlı ürünleri, hatta krıtasiye için de mesela geri dönüştürülmüş kağıttan yapılmış defterleri vb. alabilirsiniz.
bildiğimiz ampul yerine tasarruflu ampullerden kullanıp elektrik tüketimini azaltabilirsiniz. dediğiniz gibi monitör ve ışıkları kapatırsınız.
hatta evde güneş gören bir balkon varsa, küçük bir güneş paneliyle evdeki elektrik ihtiyacının bir kısmını karşılayabilirsiniz bile =)
0
1. Okullara ve apartmanlara geri dönüşüm kutusu yolluyorlar. Belediyeye sorabilirsiniz.
2. Pillerinizi çöpe değil pil toplama kutularına atın. Okulunuza bir tane koyulmasını sağlayabilirsiniz.
3. Kağıtlarınızın her tarafını kullanın, işiniz bitince kağıt toplayanlara verin.
4. Elektronik atıklarınızı çöpe atmayın. Sanırım Teknosa geri dönüşüm için topluyor.
5. İlaçları çöpe atmayın, sağlık ocakları alıyor sanırım.
2. Pillerinizi çöpe değil pil toplama kutularına atın. Okulunuza bir tane koyulmasını sağlayabilirsiniz.
3. Kağıtlarınızın her tarafını kullanın, işiniz bitince kağıt toplayanlara verin.
4. Elektronik atıklarınızı çöpe atmayın. Sanırım Teknosa geri dönüşüm için topluyor.
5. İlaçları çöpe atmayın, sağlık ocakları alıyor sanırım.
0
gereksiz tüketmemek de lazım. mesela 20 tane tişörtün varsa, moda ya da çok beğendin diye yirmibirinciyi alma.
bir de deterjan da sakat bir durum. yeni deterjanlar yogun formüllü normalin üçte biri kadarı yeterli ama çoğu kullanıcı eski kafa hala çok fazla boca ediyor makineye. çevreye zararsız markalar var, onlardan edinilebilir.
bir de deterjan da sakat bir durum. yeni deterjanlar yogun formüllü normalin üçte biri kadarı yeterli ama çoğu kullanıcı eski kafa hala çok fazla boca ediyor makineye. çevreye zararsız markalar var, onlardan edinilebilir.
0
latoneus
şimdi, olayı çok karmaşık hale getirmeden anlatmaya çalışacağım. iki sorum var, baştan söyleyeyim; bir, tepkilerimde haksız mıyım? iki, siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız?olay şu;yakın gelecekte evleneceğim. sevgilim yaklaşık iki yıl önce boşandı. önceki eşiyle üniversitedeyken tanışmışlar v
şimdi, olayı çok karmaşık hale getirmeden anlatmaya çalışacağım. iki sorum var, baştan söyleyeyim; bir, tepkilerimde haksız mıyım? iki, siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız?
olay şu;
yakın gelecekte evleneceğim. sevgilim yaklaşık iki yıl önce boşandı. önceki eşiyle üniversitedeyken tanışmışlar ve genç yaşta evlenmişler, sonrasında da anlaşamayıp boşanmışlar. üniversiteden çift olarak takıldıkları ortak arkadaşları var.. bizimki her zaman bana 'onlar benim arkadaşlarımdı, sonra biz çıkmaya başlayınca onunla da görüşmeye başladılar' der. boşanmalarına da bayağı üzülmüşler doğal olarak.
biz yaklaşık bir senedir birlikteyiz. ancak sevgilimin eski eşi sorunlu bir kadın. aradan o kadar zaman geçmesine rağmen hala 3 aylık periyodlarla ya arayarak, ya mail/mesaj atarak rahatsız ediyor. sevgilim beni bunlardan haberdar ediyor tabi. sonuç olarak hiçbir şekilde cevap vermeme kararı aldık. kendi kendine mesaj atıp duruyor. huzurumuzu bozmamaya çalışıyoruz.
bir mailinde şuna benzer bir şeyler yazmış 'birlikte olduğun kişiyle aranızdakilere karışamam ama rica ediyorum senden o kişi arkadaşlarımızdan uzak dursun. onlar benim de arkadaşlarım, bu konuda söz hakkına sahibim bu yüzden..' benim zaten ortak arkadaşlarıyla görüşme gibi bir niyetim yoktu ancak bu olaydan sonra bir kez daha gıcık oldum. sonuçta onlar benim tanımadığım insanlar, sevgilim onlarla görüştüğünde ondan haber getirecekler mi, barıştırmaya çalışacaklar mı bilemem.. o da bu çekincemi bildiği için mümkün olduğunca az görüştü onlarla. evlerine gitmedi, ya dışarıda ya da erkek erkeğe buluştular. ancak bana her zaman söylediği bir şey var 'onlar sandığın gibi bizi barıştırmaya ya da ondan haber getirmeye çalışmıyorlar, bu konuda için rahat olsun, hiçbir şey söylemiyorlar o konuyla ilgili.. hatta sevgilin vardır mutlaka bizi de tanıştırsana diyorlar. sandığın gibi bir şey olsa ben kalkar giderim zaten'..
şimdi asıl sorun şu. yakında düğünümüz olacak. yakın akrabalar ve arkadaşlardan oluşan küçük bir organizasyon düşünüyoruz. sevgilim 'onları çağırmazsam bu artık onlarla arkadaşlığımı kesin bitirdim demek oluyor. oysa onlar benim en samimi arkadaşlarımdı' diyor. ben de 'o benim en mutlu günüm olacak. içimde en ufak bir endişe olsun istemiyorum. onlara haber verirsek bir şekilde kulağına gidebilir ve o da bir delilik yaparak gelmeye kalkışabilir. onca insanın önünde rezil oluruz ve ben bunu asla unutamam' diyorum. sonuçta erkekler görüşmüyor olabilir ancak eşlerinin o kadınla samimiyet derecesini nereden bileyim? erkek arkadaşım 'samimi değiller' diyor ama samimi olmayan insan 'sakın onlarla görüşmesin, buna tahammül edemem' gibi cümleleri neden kuruyor o zaman?
bir de biz onun boşanmış olduğunu akrabalardan kimseye söylemedik. tabi ki ayıp bir şey değil ama hesap vermek zorunda değiliz dedik sonuçta. şimdi düğünde bunlar yüzünden biri duysa o da çok kötü olacak. ama o da diyor ki bu sefer 'benim yanımda bile konuşmuyorlar orada mı konuşacaklar'.. sonuç olarak 'seni bir şeye zorlamıyorum' diyor. ama ben de üzülüyorum bir yandan. bir de yarın öbür gün 'senin yüzünden arkadaşlarımla ilişkimi kestim' diyemesin de istiyorum. gerçi onu yapacak biri değil ama insanlık hali, söz ağızdan çıktı mı çıkar hiçbir şeyin garantisi yok.. ne yapmalıyım bilemiyorum..
olay şu;
yakın gelecekte evleneceğim. sevgilim yaklaşık iki yıl önce boşandı. önceki eşiyle üniversitedeyken tanışmışlar ve genç yaşta evlenmişler, sonrasında da anlaşamayıp boşanmışlar. üniversiteden çift olarak takıldıkları ortak arkadaşları var.. bizimki her zaman bana 'onlar benim arkadaşlarımdı, sonra biz çıkmaya başlayınca onunla da görüşmeye başladılar' der. boşanmalarına da bayağı üzülmüşler doğal olarak.
biz yaklaşık bir senedir birlikteyiz. ancak sevgilimin eski eşi sorunlu bir kadın. aradan o kadar zaman geçmesine rağmen hala 3 aylık periyodlarla ya arayarak, ya mail/mesaj atarak rahatsız ediyor. sevgilim beni bunlardan haberdar ediyor tabi. sonuç olarak hiçbir şekilde cevap vermeme kararı aldık. kendi kendine mesaj atıp duruyor. huzurumuzu bozmamaya çalışıyoruz.
bir mailinde şuna benzer bir şeyler yazmış 'birlikte olduğun kişiyle aranızdakilere karışamam ama rica ediyorum senden o kişi arkadaşlarımızdan uzak dursun. onlar benim de arkadaşlarım, bu konuda söz hakkına sahibim bu yüzden..' benim zaten ortak arkadaşlarıyla görüşme gibi bir niyetim yoktu ancak bu olaydan sonra bir kez daha gıcık oldum. sonuçta onlar benim tanımadığım insanlar, sevgilim onlarla görüştüğünde ondan haber getirecekler mi, barıştırmaya çalışacaklar mı bilemem.. o da bu çekincemi bildiği için mümkün olduğunca az görüştü onlarla. evlerine gitmedi, ya dışarıda ya da erkek erkeğe buluştular. ancak bana her zaman söylediği bir şey var 'onlar sandığın gibi bizi barıştırmaya ya da ondan haber getirmeye çalışmıyorlar, bu konuda için rahat olsun, hiçbir şey söylemiyorlar o konuyla ilgili.. hatta sevgilin vardır mutlaka bizi de tanıştırsana diyorlar. sandığın gibi bir şey olsa ben kalkar giderim zaten'..
şimdi asıl sorun şu. yakında düğünümüz olacak. yakın akrabalar ve arkadaşlardan oluşan küçük bir organizasyon düşünüyoruz. sevgilim 'onları çağırmazsam bu artık onlarla arkadaşlığımı kesin bitirdim demek oluyor. oysa onlar benim en samimi arkadaşlarımdı' diyor. ben de 'o benim en mutlu günüm olacak. içimde en ufak bir endişe olsun istemiyorum. onlara haber verirsek bir şekilde kulağına gidebilir ve o da bir delilik yaparak gelmeye kalkışabilir. onca insanın önünde rezil oluruz ve ben bunu asla unutamam' diyorum. sonuçta erkekler görüşmüyor olabilir ancak eşlerinin o kadınla samimiyet derecesini nereden bileyim? erkek arkadaşım 'samimi değiller' diyor ama samimi olmayan insan 'sakın onlarla görüşmesin, buna tahammül edemem' gibi cümleleri neden kuruyor o zaman?
bir de biz onun boşanmış olduğunu akrabalardan kimseye söylemedik. tabi ki ayıp bir şey değil ama hesap vermek zorunda değiliz dedik sonuçta. şimdi düğünde bunlar yüzünden biri duysa o da çok kötü olacak. ama o da diyor ki bu sefer 'benim yanımda bile konuşmuyorlar orada mı konuşacaklar'.. sonuç olarak 'seni bir şeye zorlamıyorum' diyor. ama ben de üzülüyorum bir yandan. bir de yarın öbür gün 'senin yüzünden arkadaşlarımla ilişkimi kestim' diyemesin de istiyorum. gerçi onu yapacak biri değil ama insanlık hali, söz ağızdan çıktı mı çıkar hiçbir şeyin garantisi yok.. ne yapmalıyım bilemiyorum..
0
yaw müstakbel eşinin en yakın arkadaşlarını düğüne çağırmazsan bence ileride bu başına iş açar. şimdi eski eşin, ortak arkadaslarla seni görüştürmek istememesi belki ilk başta anlaşılır gibi olabilse de bu tür durumlar aslında biraz lise muhabbetleri bence.
aslında gayet de eşinin en yakın arkadaşlarıyla görüşmelisin hatta bu oldukça da önemli..
bir de müstakbel eşinin boşanmış olmasını nasılsa duyacak senin akrabalar; bence hiç dert etme bu konuları.. biraz rahat olmaya bak. anladığım kadarıyla biraz streslisin, bence biraz rahat ol...ve en büyük sorunun gelinliğinin modeli olsun :)
aslında gayet de eşinin en yakın arkadaşlarıyla görüşmelisin hatta bu oldukça da önemli..
bir de müstakbel eşinin boşanmış olmasını nasılsa duyacak senin akrabalar; bence hiç dert etme bu konuları.. biraz rahat olmaya bak. anladığım kadarıyla biraz streslisin, bence biraz rahat ol...ve en büyük sorunun gelinliğinin modeli olsun :)
0
öncelikle "sevgilin vardır mutlaka bizi de tanıştırsana diyorlar" kısmına takıldım ben. yakın gelecekte evleneceğinizi söylüyorsun ve sevgilinin en yakın arkadaşları seni hala tanımıyorlar mı? bu açıkçası bana biraz tuhaf geldi.
gelelim esas soruna. unutmayın ki artık birbirinizin önceliği birbiriniz olacaksınız. arkadaşlar da önemli muhakkak ama bence bu konu için birbirinizi germenin de anlamı yok. madem ufak bir organizasyon planlıyorsunuz, nikah ve organizasyon kısımlarını ayrı ayrı yapın bence. yani öncesinde standart nikah olsun, sevgiliniz arkadaşlarını nikaha davet etsin. sonrasında farklı bir mekanda yapacağınız organizasyona da gelmesinler (haber de vermeyin). böylece orta yolu bulmuş olursunuz. sevgiliniz arkadaşlarını da kırmamış olur, sizin de içiniz rahat eder.
gelelim esas soruna. unutmayın ki artık birbirinizin önceliği birbiriniz olacaksınız. arkadaşlar da önemli muhakkak ama bence bu konu için birbirinizi germenin de anlamı yok. madem ufak bir organizasyon planlıyorsunuz, nikah ve organizasyon kısımlarını ayrı ayrı yapın bence. yani öncesinde standart nikah olsun, sevgiliniz arkadaşlarını nikaha davet etsin. sonrasında farklı bir mekanda yapacağınız organizasyona da gelmesinler (haber de vermeyin). böylece orta yolu bulmuş olursunuz. sevgiliniz arkadaşlarını da kırmamış olur, sizin de içiniz rahat eder.
0
diğer hanım sıkıntı yaratan biriymiş ki, boşanmışlar. arkadaşları da, eşinizin mutluluğunu isteyeceklerdir her halukarda, yani sizi bağrına basmaları lazım. öyle değilse de, sağlarsınız zaman içinde. eve barka arkadaşlar girip çıkmadıkça orası yuva olmuyor, barınacak yer oluyor sadece. eşiniz bir tedirgin ortamdan bir diğerine geçmek istemez, kendisine arkadaşları ile de rahatlık sunarsanız (gerek bir arada, gerek ayrıyken), zaten arkadaşları da sizin tarafınızı tutar, eşinizin de huzuru kaçmamış olur. güzin abla gibi yazdım ama, üçüncü (ve mutlu) evliliğinde olan birinden geliyor bu sözler, yani en azından tecrübem var.
eski eş, sizin onlarla görüşmenizi istemiyorsa, fiziksel/psikolojik karşılaştırma yapılmasından da çekiniyor olabilir. niye hayatınızı başka birinin dayatmasına göre yaşayasınız ki, nereye kadar? hatta evlendikten sonra, açın evinizi, adam adama da toplansınlar, diğerlerinin eşlerinin dırdır ettiği adam muhabbetlerine güle oynaya uğurlayın...en makbulu siz olursunuz.
eski eş, sizin onlarla görüşmenizi istemiyorsa, fiziksel/psikolojik karşılaştırma yapılmasından da çekiniyor olabilir. niye hayatınızı başka birinin dayatmasına göre yaşayasınız ki, nereye kadar? hatta evlendikten sonra, açın evinizi, adam adama da toplansınlar, diğerlerinin eşlerinin dırdır ettiği adam muhabbetlerine güle oynaya uğurlayın...en makbulu siz olursunuz.
0
te cetveli dyr
"içimde kremalı mantar çorbasından tiksinir gibi bir hal var." cümlesinin ingilizcesi nedir?
"içimde kremalı mantar çorbasından tiksinir gibi bir hal var." cümlesinin ingilizcesi nedir?
0
@ben smyrna'nın çevirisi en uygunu. bununla oynarsanız manası değişir.
0
kremalı çorbaların isimleri cream of xxx diye adlandırılır.
mesela cream of leek, kremalı pırasa çorbasıdır.(olsa da yesek)
cream of broccoli tahmin edeceğiniz gibi kreamlı brokoli çorbasıdır.
tenks.
mesela cream of leek, kremalı pırasa çorbasıdır.(olsa da yesek)
cream of broccoli tahmin edeceğiniz gibi kreamlı brokoli çorbasıdır.
tenks.
0
annemadamolgeldedi
soru acık...farklı bıseyler yapmak ıstıyoruz..yapcak bısey bulamadık..napabılırız??
soru acık...farklı bıseyler yapmak ıstıyoruz..yapcak bısey bulamadık..napabılırız??
0
kız kıza takılcaksanız takılacağınız yere dikkat edin.
çok geç olmadan eve gidin. evde eğlenebiliriniz mesela arkadaşlarını çağırıp
çok geç olmadan eve gidin. evde eğlenebiliriniz mesela arkadaşlarını çağırıp
0
sen kız mısın erkek misin?
hangi şehir ortamı?
farklı birşeyden kastın ne mesela?
daha önce neler yaptınız?
yaşlar kaç, saat esnekliği nasıl?
böyle yalın sorunca deneme tahtası gibi duruyor. ayrıntı verin biraz.
hangi şehir ortamı?
farklı birşeyden kastın ne mesela?
daha önce neler yaptınız?
yaşlar kaç, saat esnekliği nasıl?
böyle yalın sorunca deneme tahtası gibi duruyor. ayrıntı verin biraz.
0
neleri farklı bulmuyorsunuz? mesela ben tiyatroya gidin desem farklı gelecek mi yoksa o zaten rutininizde var mı?
evde takılın, mum ışığında malibu için desem farklı olacak mı? yani soru çok geniş. ama yukarıdaki iki şeyi önerim kabul edebilirsiniz. siz listeyi daraltırsanız daha iyi cevaplar gelecektir.
evde takılın, mum ışığında malibu için desem farklı olacak mı? yani soru çok geniş. ama yukarıdaki iki şeyi önerim kabul edebilirsiniz. siz listeyi daraltırsanız daha iyi cevaplar gelecektir.
0
keseci
(bkz: #13972207) iste bu entry gibi.elbet sizinde öykü/masal/hikaye tarzinda yazdiginiz ya da okudugunuz zevkli entryler vardir. bu bunaltici pazar günü icin söyle 3-4 saatimi alacak kadar okuyacagim entryleri benden mahrum etmeyin.tesekkür ederim. herkese iyi pazarlar.
(bkz: #13972207) iste bu entry gibi.
elbet sizinde öykü/masal/hikaye tarzinda yazdiginiz ya da okudugunuz zevkli entryler vardir. bu bunaltici pazar günü icin söyle 3-4 saatimi alacak kadar okuyacagim entryleri benden mahrum etmeyin.
tesekkür ederim. herkese iyi pazarlar.
elbet sizinde öykü/masal/hikaye tarzinda yazdiginiz ya da okudugunuz zevkli entryler vardir. bu bunaltici pazar günü icin söyle 3-4 saatimi alacak kadar okuyacagim entryleri benden mahrum etmeyin.
tesekkür ederim. herkese iyi pazarlar.
0
0
pyro clustic flow
Tanıdığım veterinerler var ama bizim kızın bir bağırsak sorunu var bu aralar. Uzun süredir bakıma girmedi ve cinsinin 10-12 yıllık ortalama ömrünün 11,5. yılında. (insan yaşı karşılığı 75 civarı )Hazır götürmüşken iyice genel durumunun da tetkik edilmesini istediğimden; çok güvenilir, iyi veteriner
Tanıdığım veterinerler var ama bizim kızın bir bağırsak sorunu var bu aralar. Uzun süredir bakıma girmedi ve cinsinin 10-12 yıllık ortalama ömrünün 11,5. yılında. (insan yaşı karşılığı 75 civarı )
Hazır götürmüşken iyice genel durumunun da tetkik edilmesini istediğimden; çok güvenilir, iyi veteriner tanıdığınız var mı diye sorayım dedim.
teşekkür ederim.
Hazır götürmüşken iyice genel durumunun da tetkik edilmesini istediğimden; çok güvenilir, iyi veteriner tanıdığınız var mı diye sorayım dedim.
teşekkür ederim.
0
empati veteriner kliniği
vet. hek. azmi elhan atik
büyükçekmece/gürpınar
0212 880 00 48
ben de tavsiyeyle gittim ve oğlumun kolon kalınlaşması teşhisini koydular.
oldukça ilgililer.
vet. hek. azmi elhan atik
büyükçekmece/gürpınar
0212 880 00 48
ben de tavsiyeyle gittim ve oğlumun kolon kalınlaşması teşhisini koydular.
oldukça ilgililer.
0
cacik
yoksa bana özellikle mi delik veriyolar? (Bim'i tenzih ederim.)not: kastettiğim delik çok da gözle görülür deliklerden değil. içine sıvı bişey konulunca varlığından haberdar olunacak deliklerden. çöp torbası olarak kullanmıyo mu kimse bu torbaları ya? ya da cidden bana mı denk geliyo sürekli? migros
yoksa bana özellikle mi delik veriyolar? (Bim'i tenzih ederim.)
not: kastettiğim delik çok da gözle görülür deliklerden değil. içine sıvı bişey konulunca varlığından haberdar olunacak deliklerden. çöp torbası olarak kullanmıyo mu kimse bu torbaları ya? ya da cidden bana mı denk geliyo sürekli? migros tansaş delik hep. bim sağlam ama.
not: kastettiğim delik çok da gözle görülür deliklerden değil. içine sıvı bişey konulunca varlığından haberdar olunacak deliklerden. çöp torbası olarak kullanmıyo mu kimse bu torbaları ya? ya da cidden bana mı denk geliyo sürekli? migros tansaş delik hep. bim sağlam ama.
0
bana denk gelmiyor hiç. alışveriş ettiğiniz marketle bir ilgisi olabilir mi?
0
Migrosun ki kadar kalitesiz poşet üreten market olamaz herhalde, üflesen deliniyor. Yaşasın File Torba!
0
şehir de belirtseydiniz keşkem.
benim de marketlerden aldığım tüm poşetler delik hâlde oluyor; hepsi de marketine göre değişen ama, aynı yerden (aynen bim hâriç). hep çöp poşeti satışını öldürmemek için yaptıklerını varsayarak mevzûyâ yaklaştım. iş bu sebebile tarafımca memur edilmiş koli bantı bulunur mutfakta hep:) onlar delsin ben yamarım hesâbına..
kipa önde, migros sonrasında gelmek üzre, en çürük poşetlere sahipler.
benim de marketlerden aldığım tüm poşetler delik hâlde oluyor; hepsi de marketine göre değişen ama, aynı yerden (aynen bim hâriç). hep çöp poşeti satışını öldürmemek için yaptıklerını varsayarak mevzûyâ yaklaştım. iş bu sebebile tarafımca memur edilmiş koli bantı bulunur mutfakta hep:) onlar delsin ben yamarım hesâbına..
kipa önde, migros sonrasında gelmek üzre, en çürük poşetlere sahipler.
0
bütün marketlerde kasanın yanında poşetler hiç ellenmemiş bir şekilde duruyor. zaten adamların işi başından aşkın bir de oturup özel olarak poşet deldiklerini zannetmiyorum. @cacik baya bir fantazi kurmuşsun bence.
çoğu poşet daha ucuza getirilsin diye sigara kağıdından ince yapılıyor. bizzat benim elimde ara ara paketleme esnasında yırtılıyor poşetler. bu kadar ince poşetlerin sizin koyduğunuz malzemeler tarafından yırtılması çok normal. ben dikkat ediyorum poşetlerin yarısı eve gelip malzemeleri boşalttığımda delinmiş oluyor. kimseyi poşetleri deldi diye suçlayamam çünkü ben paketliyorum.
nasıl bu kadar emin mi konuşuyorum? gereksiz şeylere gereksizce dikkat eden, hobi olarak market gezen bir başak burcuyum. aldığın ekmek kaç lira, portakal suyu kaç lira diye sorsanız alırken dikkat etmiş olmama rağmen hatırlamam. ama poşetleri hatırlarım.
çoğu poşet daha ucuza getirilsin diye sigara kağıdından ince yapılıyor. bizzat benim elimde ara ara paketleme esnasında yırtılıyor poşetler. bu kadar ince poşetlerin sizin koyduğunuz malzemeler tarafından yırtılması çok normal. ben dikkat ediyorum poşetlerin yarısı eve gelip malzemeleri boşalttığımda delinmiş oluyor. kimseyi poşetleri deldi diye suçlayamam çünkü ben paketliyorum.
nasıl bu kadar emin mi konuşuyorum? gereksiz şeylere gereksizce dikkat eden, hobi olarak market gezen bir başak burcuyum. aldığın ekmek kaç lira, portakal suyu kaç lira diye sorsanız alırken dikkat etmiş olmama rağmen hatırlamam. ama poşetleri hatırlarım.
0
Daha çok yerel marketler de yaparlar bunları; poşetleri bir arada, düzenli dursunlar diye metal bir çubuğa delerek geçirirler, müşteri geldiğinde gerekli gördükleri sayıda poşet verirler oradan, genelde tutulacağı yerden yaparlar bunu ama poşetin altından da yapabilirler bunu hata sonucu gibi geldi bana.
0
@mea max culpa: ben kasada çalışanların poşet delme ihtimalindense marketlere poşet üretenlerin, üretim esnasında gerçekleştirdikleri bi komploya dikkat çeker gibi yapmıştım. yoksa kasada çalışan elemanların tek tek poşetleri deldiklerini düşünür gibi bile olmadım.
0
@cacik. sorunda "bim'i tenzih ederim" demişsin. ve başka bişi yok. böyle olunca marketlere ve market çalışanlarına yönelik yazmışsın gibi duruyor.
bence bütün komplonun sorumlusu sigara kağıdı inceliğinde poşetler. delinmemeleri mucize zaten onların.
bence bütün komplonun sorumlusu sigara kağıdı inceliğinde poşetler. delinmemeleri mucize zaten onların.
0
Çocuklar başlarına geçirdiğinde boğularak ölmesin diye konulmuş olmalı.
Tabii ki o kadarcık delikten gelen havayla çocuk nefes alamaz ama o delikten giren hava naylonun yüze yapışmasını önler yoksa çocuk kendi kendine kurtulamayabilir.
Tabii ki o kadarcık delikten gelen havayla çocuk nefes alamaz ama o delikten giren hava naylonun yüze yapışmasını önler yoksa çocuk kendi kendine kurtulamayabilir.
0
benim tahminim, millet üçer beşer dadanmasın diye delik..evet, çöp torbası olarak kullanıyorum..evet delik. iki üç taneyi iç içe koyuyorum, ya da kuru çöp atıyorum.
0
bazı marketlerin bütün poşetlerinin aynı yerden delik olduğunu fark etmiştim ben de. bence üretim esnasında delik ürettiriyorlar. çöp poşeti yapmak için 3-5 tane fazladan poşet alan insanları önlemek için sanırım.
0
banada cogu torba delik gelio.cop torbasi olarak kullanmak icin millet ücer beser almasin die deliolar bnce.
0
cevapları okudum ve şaşırdım. türk insanı delik poşetle imtihan ediliyormuş. peki bu poşetleri aldığınız marketlerle konuşuyor musunuz? ne diyorlar?
0
yere fln koyuyorsanız delinbıyordur ya da tasırken oraya buraya surtunuyorsa. ya da cope doktugunuz bişi eritiyordur. copun dıbınde bişi deliyordur fln fln. delik poset ilk defa duydum.
0
vallahi delik--hatta şöyle, migrostan eve söylerseniz, sanal marketin ayrı torbası var, üzerinde de sanal market falan yazıyor-onlar sağlam.
ama kasadan hep delik verirler--ben çöp öğütücü kullanıyorum, o nedenle sulu çöpüm yok, sıkıntı olmuyor ama muazzam da çöp kapasitem var çünkü köpeklerimden biri muhabbet kuşu gibi gazeteye yapıyor, sokağa bile çıkartsam--o nedenle o torbalardan her gün beşer onar kullanıyorum--torba ekpersliğim oradan geliyor.
ama kasadan hep delik verirler--ben çöp öğütücü kullanıyorum, o nedenle sulu çöpüm yok, sıkıntı olmuyor ama muazzam da çöp kapasitem var çünkü köpeklerimden biri muhabbet kuşu gibi gazeteye yapıyor, sokağa bile çıkartsam--o nedenle o torbalardan her gün beşer onar kullanıyorum--torba ekpersliğim oradan geliyor.
0
toglyy
hangi yöntemleri kullanıyorsunuz? gerçekten işe yarayan bir yol var mı? ayda yılda bir yemek yapacağım tutuyor ondada pişman oluyorum soğan yüzünden. peşinen teşekkürler.
hangi yöntemleri kullanıyorsunuz? gerçekten işe yarayan bir yol var mı? ayda yılda bir yemek yapacağım tutuyor ondada pişman oluyorum soğan yüzünden.
peşinen teşekkürler.
peşinen teşekkürler.
0
en en işe yarayan yöntem:
yemek hazırlıgı için ilk once soganin dış kabugunu soyup buzluğa atıyosun.O arada diger malzemeleri çıkarıp edene kadar 2-3 dk geçiyor.Soğanın göz yakan suyu dondugu için hiç gözünü yaşartmadan rahatlıkla doğrayabiliyorsun.
yıllardır bundan baska yontem uygulamadım.
yemek hazırlıgı için ilk once soganin dış kabugunu soyup buzluğa atıyosun.O arada diger malzemeleri çıkarıp edene kadar 2-3 dk geçiyor.Soğanın göz yakan suyu dondugu için hiç gözünü yaşartmadan rahatlıkla doğrayabiliyorsun.
yıllardır bundan baska yontem uygulamadım.
0
"soğan ben sana kirve olayım, sen gözümü yakma" diyorsun, soğan da yakmıyormuş. pek kimse bilmez ama işe yarıyor sanırım, 35 yıllık ev kadını onaylı.
0
suyun faydası var, doğrarken üzerine serpseniz bile olur.
başlığınıza tebelleş olup, narı da suyun altında/içinde ayıklamanızı öneririm.
beyaz kısımları yüzüyor, kırmızı taneler batıyor, fışkırsa bile suyun içinde fışkırınca, hiçbirşey olmuyor. hem de çok hızlı ayıklanıyor.
başlığınıza tebelleş olup, narı da suyun altında/içinde ayıklamanızı öneririm.
beyaz kısımları yüzüyor, kırmızı taneler batıyor, fışkırsa bile suyun içinde fışkırınca, hiçbirşey olmuyor. hem de çok hızlı ayıklanıyor.
0
gözlerin altina limon sürmek var bir de. ama ben sakarim bir kere denedim gözüm yandi.
0
gözlük fayda etmeyebilir çünkü, burun yolu ile de etkisini gösteriyor. ekmek içi çiğnemek bana az da olsa faydası olmuştu. doğrarken çiğne yalnız.
0
ağız kapanmayacak şekilde dişlerin arasına konulan bir kibrit çöpünü (yanisi kibrit çöpünü dişler ve dudaklar aralık kalacak şekilde ıssırmayı) tek geçerim.
0
hiperaktifmanyetik
MerhabaEvcil hayvanlarda kısırlaştırmayı etik buluyor musunuz? Bu konuda ne düşünüyorsunuz, görüşlerinizi okumak istedim..
Merhaba
Evcil hayvanlarda kısırlaştırmayı etik buluyor musunuz? Bu konuda ne düşünüyorsunuz, görüşlerinizi okumak istedim..
Evcil hayvanlarda kısırlaştırmayı etik buluyor musunuz? Bu konuda ne düşünüyorsunuz, görüşlerinizi okumak istedim..
0
o hayvanlar elde üretilsin, parayla satılsın, eve hapsedilsin sorun olmasın, kısırlaştırılması sorun olsun.
biraz tutarlı olmak lazım bence.
biraz tutarlı olmak lazım bence.
0
soğukta çırpınırken dışarıdan alıp eve getirdiysek de mi?
"evcil hayvan edinme" konusu bambaşka bir konu, yanlış gelmişsin.
"evcil hayvan edinme" konusu bambaşka bir konu, yanlış gelmişsin.
0
evcil hayvanların kaçı sokaktan alınıp da bakılıyor? tamam sen öyle yapıyor olabilirsin, takdirle karşılıyorum, ama ben sana bir gerçekliği söylüyorum.
görüşümü soruyorsan cevabıma saygı duy. kısırlaştırılmamış erkek kedi evin sağına soluna işesin. bu mu çözüm?
görüşümü soruyorsan cevabıma saygı duy. kısırlaştırılmamış erkek kedi evin sağına soluna işesin. bu mu çözüm?
0
(cevabına saygılıyım, başka bir konuya cevap veriyorsun ama sanki, neyse)
Sağa sola işeme mevzusu mühim değil bana. Sadece bir hayvandan(insanoğlunun getirdiği boktan düzen olmasa dışarıda yaşamaya adapte olabilen bir canlıdan) alınan bir özgürlüğün etik olup olmamasını düşünüyorum ben. Hormonlarıyla yönlendirildikleri için ondan hormonlarını aldıkları taktirde cinsel arzu duymayacakları bir gerçek.
Sağa sola işeme mevzusu mühim değil bana. Sadece bir hayvandan(insanoğlunun getirdiği boktan düzen olmasa dışarıda yaşamaya adapte olabilen bir canlıdan) alınan bir özgürlüğün etik olup olmamasını düşünüyorum ben. Hormonlarıyla yönlendirildikleri için ondan hormonlarını aldıkları taktirde cinsel arzu duymayacakları bir gerçek.
0
Canım arkadaşım,mesele oraya buraya attırması değil erkek kedinin. Sorun acı çekiyor azgınken, çevrede dişi kedi eğer ameliyatlıysa çifleşmek istemeyecek,muhtelemen kediniz sıkı dayak yiyecek. Eğer çevrede kısırlaştırılmamış dişi kedi varsa hamile kalacak ve doğan hayvancıkların yarısı ölüp gidecek boş yerine ezilecek,hastalanılacak.
Sen seç.
Sen seç.
0
ist ankara ve izmir de 500 000 civarı sokak hayvanı olduğu bilinmekte. bakırköy havyan barınağına sürekli gidiyorum. hayvan sever teyzeler sürekli kedi getiriyorlar kısırlaştırmaya. yakalama ekibi de sürekli köpek topluyor şikayet üzerine. bunlar sadece bakırköy ilçesinde ulaşılınabilenlerin %10 unu belki oluşturuyor.
bir anne kedinin doğurduğu 6 yavrudan sadece 3 tanesine süt vermeyi tercih ettiğini ve diğer 3ünü yanına yaklaştırmayıp ölüme terk ettiğini gözlerinizle görseydiniz kısırlaştırmanın ne kadar mantıklı olduğunu anlardınız. bakılamayacak yavruların doğması ve onları gömmek zorunda kalmak çok daha trajik.
uzaktan bakınca etik dışı gelebilir ama hayvanları sürekli takip edip akibetlerini görünce anlıyor insan.
bir anne kedinin doğurduğu 6 yavrudan sadece 3 tanesine süt vermeyi tercih ettiğini ve diğer 3ünü yanına yaklaştırmayıp ölüme terk ettiğini gözlerinizle görseydiniz kısırlaştırmanın ne kadar mantıklı olduğunu anlardınız. bakılamayacak yavruların doğması ve onları gömmek zorunda kalmak çok daha trajik.
uzaktan bakınca etik dışı gelebilir ama hayvanları sürekli takip edip akibetlerini görünce anlıyor insan.
0
hayvan "sahibi" olmak diye bir kavram en başta etik dışı (evet farkındayım soru bu değil) ama hayvan "sahibi" olduktan sonra ne yaptığınız çok da önemli değil. daha fazla hayvanın esir olarak yaşamasına gerekçe olmaktansa belki de daha iyi.
0
bu öyle boktan bir konu ki neresinden tutsan elinde kalıyor. hayvan sahibi olmayayım desen, sokaklarda hayvanlara yaşam alanı bırakmadık ki. sürünüyorlar resmen. kör/topal olan var, aç kalan var, soğukta kalan var, var oğlu var.
neresinden tutsan elinde. kısırlaştırmayayım desen yavruları ne yapacaksın, nasıl bakacaksın? kısırlaştırayım desen evet hayvana yazık değil mi.
sorun hayvanların kısırlaştırılması değil, sorun insanların varlığı.
neresinden tutsan elinde. kısırlaştırmayayım desen yavruları ne yapacaksın, nasıl bakacaksın? kısırlaştırayım desen evet hayvana yazık değil mi.
sorun hayvanların kısırlaştırılması değil, sorun insanların varlığı.
0
herkes ne kadar sevişmeye meraklı, kendisi sevişemeyince de bari kediler köpekler sevişsin diyor!!! anlayamadığım bir zihniyet bu! sevişmek çok zevkli, onlar da sevişsin. oldu gözlerim doldu.
yazabileceğim en hafif cevap bu. dostum sen insansın, onlar hayvan. arada çok büyük bir fark var. burası senin dünyan, onlara cehennem haline getirmişsin. hala daha da sevişmekten bahsediyorsun.
ben de sana bir soru sorayım. sokakta aç bilaç, kör, sakat, hasta kedi köpekleri işkence çekmesini ve rezil olmalarını etik buluyor musun???
sıcak evinde, asosyal asosyal otururken bastırılmış cinsel duyguların yansıması bu. kediler de sevişemesin mi? tek derdimiz kedilerin sevişmesiydi. sakat ve kör kedilere sen bak, ben onların çılgınlar gibi sevişmesini sağlarım. sen de ohhhşşş kediler sevişti, ne mutlu dersin.
ayrıca @ jassinpera +1 kızgınlığa giren kediler tahmin ettiğiniz gibi zevk duymaz, acı çeker, huzursuzluk yaşar. tövbe estağfurullah ya, insana neler yazdırıyorlar.
yazabileceğim en hafif cevap bu. dostum sen insansın, onlar hayvan. arada çok büyük bir fark var. burası senin dünyan, onlara cehennem haline getirmişsin. hala daha da sevişmekten bahsediyorsun.
ben de sana bir soru sorayım. sokakta aç bilaç, kör, sakat, hasta kedi köpekleri işkence çekmesini ve rezil olmalarını etik buluyor musun???
sıcak evinde, asosyal asosyal otururken bastırılmış cinsel duyguların yansıması bu. kediler de sevişemesin mi? tek derdimiz kedilerin sevişmesiydi. sakat ve kör kedilere sen bak, ben onların çılgınlar gibi sevişmesini sağlarım. sen de ohhhşşş kediler sevişti, ne mutlu dersin.
ayrıca @ jassinpera +1 kızgınlığa giren kediler tahmin ettiğiniz gibi zevk duymaz, acı çeker, huzursuzluk yaşar. tövbe estağfurullah ya, insana neler yazdırıyorlar.
0
hayvani eve alirken zaten kendine tabi yapiyorsun. mesela kopekse gunde iki kere disari cikariyorsun, velev ki evin bahceli olsun. her azdiginda ciftlestiremeyecegine gore kisirlastirmak en guzeli. ama mumkunse bir kere ciftlestirin, uresin oyle.. eyyorlamam bu kadar.
0
1) sevişmek farklı, üremek farklı.
2) Biri erkek biri dişi 2 köpeğim var, 2'si de kısırlaştırıldı. veterinerimiz, ki kendisi kadındır, östrojen kadar tehlikeli birşeyin olmadığını, kadınların dahi, doğurmak istediği kadar doğurduktan sonra kısırlaştırılırsa, rahim kanseri ve meme kanseri olasılığını büyük seviyede azaltacağını söylemişti, ki kendisine katılıyorum. o nedenle dişi köpeğimi, daha altı aylıkken, yani adet görmeden, yani vücudu östrojenle tanışmadan kısırlaştırdım, mexa maxima culpa'ya katılıyorum, sokaklardaki acı çeken hayvan güruhu ancak böyle böyle azalacaktır.
2) Biri erkek biri dişi 2 köpeğim var, 2'si de kısırlaştırıldı. veterinerimiz, ki kendisi kadındır, östrojen kadar tehlikeli birşeyin olmadığını, kadınların dahi, doğurmak istediği kadar doğurduktan sonra kısırlaştırılırsa, rahim kanseri ve meme kanseri olasılığını büyük seviyede azaltacağını söylemişti, ki kendisine katılıyorum. o nedenle dişi köpeğimi, daha altı aylıkken, yani adet görmeden, yani vücudu östrojenle tanışmadan kısırlaştırdım, mexa maxima culpa'ya katılıyorum, sokaklardaki acı çeken hayvan güruhu ancak böyle böyle azalacaktır.
0
canlı canlı fırında yakılmalarından (pek çok gelişmiş! ülkede uygulanıyor) veya tüfekle vurulmalarından daha etiktir bence.
0
olay beden bütünlüğünün bozulması, kimse kedinin sikinin keyfinin derdinde değil, hayvanlarınıza yaptıklarınızın sorumluluğundan kaçmak için tartışmayı alakasız yerlere çekmeyin.
commander64'ün mantığına göre de insanların elektrikli sandalye ile idam edilmesi recmedilmelerinden daha etik sanırım, ölümü gösterip sıtmaya mı razı etmeye çalışıyorsunuz, ne alaka?
doğada ve şehir yaşantısında hayvanların doğurduğu yavruların -kedi ve köpek gibi çok sayıda doğurdukları takdirde- bir kısmının ölmesi normaldir; anne kedinin yavruların bir kısmını beslememesi klişesini bırakın.
ezilen ve öldürülen hayvanların varlığı bir gerçek. bunun çözümü bu sorunları ortadan kaldırmaktan geçer. hayvanları kısırlaştırıp sayılarını azaltınca ezilmeyecekler mi? şehirlerden bütün hayvanları mı yoketmeyi planlıyorsunuz? -ah keşke kendinizi yoketseniz ilk önce..-
size kalsak aynı bahanelerle etiyopya'daki insanları da kısırlaştıracaksınız amk!
commander64'ün mantığına göre de insanların elektrikli sandalye ile idam edilmesi recmedilmelerinden daha etik sanırım, ölümü gösterip sıtmaya mı razı etmeye çalışıyorsunuz, ne alaka?
doğada ve şehir yaşantısında hayvanların doğurduğu yavruların -kedi ve köpek gibi çok sayıda doğurdukları takdirde- bir kısmının ölmesi normaldir; anne kedinin yavruların bir kısmını beslememesi klişesini bırakın.
ezilen ve öldürülen hayvanların varlığı bir gerçek. bunun çözümü bu sorunları ortadan kaldırmaktan geçer. hayvanları kısırlaştırıp sayılarını azaltınca ezilmeyecekler mi? şehirlerden bütün hayvanları mı yoketmeyi planlıyorsunuz? -ah keşke kendinizi yoketseniz ilk önce..-
size kalsak aynı bahanelerle etiyopya'daki insanları da kısırlaştıracaksınız amk!
0
@:/ iyi diyorsun, hoş diyorsun. belki aklına gelmeyebilir ama biz de bunlsrı biliyoruz, bunları düşünebilecek kadar akıllıyız. ama ben onların acı çekmesini istemiyorum.
bir de şu var ki kediler ve köpekler çiftlik hayvanıdır. köpekler bekçidir, kediler fare kovalar. koca şehirler onların doğal yaşam ortamı değil.
sen diyorsun ki sokaklarda ölsünler :( beden bütünlükleri bozulmasın. valla bize saydıracağına kedi-köpekler ve etiyopyadakiler için bir şeyler yap o zaman.
bir de şu var ki kediler ve köpekler çiftlik hayvanıdır. köpekler bekçidir, kediler fare kovalar. koca şehirler onların doğal yaşam ortamı değil.
sen diyorsun ki sokaklarda ölsünler :( beden bütünlükleri bozulmasın. valla bize saydıracağına kedi-köpekler ve etiyopyadakiler için bir şeyler yap o zaman.
0
shineonyoucrazydiamond
sevgili pek entellektüel duyuru ahalisi. iki kardeş film izleyeceğiz. parfume ( The Story of a Murderer (2006)) gibi bi film arıyoruz. var mıdır tavsiye edebileceğiniz bu ayarda bir film ? ya da böyle ortaçağ'da geçen mistik bir film de olabilir.. bu arada aklıma the name of rose geldi, o da çok gü
sevgili pek entellektüel duyuru ahalisi. iki kardeş film izleyeceğiz. parfume ( The Story of a Murderer (2006)) gibi bi film arıyoruz. var mıdır tavsiye edebileceğiniz bu ayarda bir film ? ya da böyle ortaçağ'da geçen mistik bir film de olabilir.. bu arada aklıma the name of rose geldi, o da çok güzel bir filmdi... :)
0
bencilata
Defalarca aldatılmasına rağmen terk etmeyen sevgili, dayak yemesine rağmen, maddi durumu da iyiyken boşanmayan kadın, kendisine acımasız davranan kişilere katlanmaya devam eden insanlar...Bunları anlatan, işleyen filmler arıyorum.
Defalarca aldatılmasına rağmen terk etmeyen sevgili, dayak yemesine rağmen, maddi durumu da iyiyken boşanmayan kadın, kendisine acımasız davranan kişilere katlanmaya devam eden insanlar...
Bunları anlatan, işleyen filmler arıyorum.
Bunları anlatan, işleyen filmler arıyorum.
0
en son stone çıktı ama esas konusu bu değildi. yan unsur gibi olarak kullanılıyordu.
0
breaking the waves.
hikaye biraz daha tersten aslında bunda ama vura vura öldüren bir film.
hikaye biraz daha tersten aslında bunda ama vura vura öldüren bir film.
0
Yalcin
bu şarkının ismini bilen varmıdır??teşekkürler
bu şarkının ismini bilen varmıdır??
teşekkürler
teşekkürler
0
hayır bu değil buzzlightyear
benim söylediğim epey eski 80'li yılların disco parçalarından
benim söylediğim epey eski 80'li yılların disco parçalarından
0
0
cedilla
anadolu hisarındayım, belki 40-50 belki daha fazla itfaiye aracı gidiyor siren çala çala.nerede ne oluyor, bilen var mı?
anadolu hisarındayım, belki 40-50 belki daha fazla itfaiye aracı gidiyor siren çala çala.
nerede ne oluyor, bilen var mı?
nerede ne oluyor, bilen var mı?
0
ben de önce kozyatağını okuyup, bugün sandım "ohara" dedim hatta--hiç haberimiz olmamış.
0
