Giriş
(5)

Genişçe bir ağda bandwidth kontrolü nasıl yapılır?

carc
Merhabalar. Şimdi şöyle 4 katlı bir bina ve bu binada kurulacak ve 32mbps vdsl bağlantısı ile internete çıkacak bir ağ düşünün. Bu ağ üzerinde bulunan bilgisayarların ayrı ayrı bant genişliklerini kontrol etmek ve bu işi donanımsal olarak yapmak istiyorum. Yani süreli çalışacak bir proxy makina kura
Merhabalar. Şimdi şöyle 4 katlı bir bina ve bu binada kurulacak ve 32mbps vdsl bağlantısı ile internete çıkacak bir ağ düşünün. Bu ağ üzerinde bulunan bilgisayarların ayrı ayrı bant genişliklerini kontrol etmek ve bu işi donanımsal olarak yapmak istiyorum. Yani süreli çalışacak bir proxy makina kuramayacağım.
Linksys ürünlerini deştim fakat bir sonuca ulaşamadım. Bazı üçüncü parti firmware'ler ile olabildiğini okudum ama kesin ve detaylı bir bilgiye ulaşamadım.
Ne olur nasıl olur ki acaba? Bir el atın be?
0
carc
(04.10.10)
kontrol etmekten kasıt nedir? tam olarak açıklayabilir misiniz? Yani trafiklerini izlemek mi istiyorsunuz? yoksa müdahale etmek mi? manage mi edeceksiniz? monitor mu?
0
kobretti
(04.10.10)
Manage etmek istiyorum. Şu ip şu kadar, şu ip bu kadar bant kullanabilsin diyebilmek istiyorum.
0
🌸carc
(04.10.10)
Bandwidth management yapmak biraz çetrefilli iş. Şirketler onun için kamyon yükü para verip o tarz cihazlar alıyor. Ama eğer siz bir proxy kurmayacağım direkt olarak modemde bu işi bitiririm diyorsanız, o cihazı incelemeniz lazım. ha yok ben trafiği dandik bi pentium3 makinaya linux kurar onun üzerine alırım oradan modeme gönderirim derseniz. linux üzerinde onu yapabilirsiniz.

Velhasıl kelam, bunu VDSL modeminiz üzerinde yapmak, başarmak pek kolay gibi gözükmüyor. Modifiye edilmiş firmware'ler hakkında bilgim yok. Kim hangi cihazın firmware'ini modifiye etmiş bilmiyorum.
0
kobretti
(04.10.10)
Zaten modemden öte ekstra bir router veya switch üzerinden yapabilmeyi umuyorum. Cisco'da sanırım bu işi görecek cihazlar var fakat fiyatları 1000+ dolarlar seviyesinden başlıyor. Benzer şekilde daha ucuz bir çözüm bulmaya çalışıyorum.
Öte yandan pentium 3 bir makinada Linuz ne kadar sağlıklı çalışabilir, ne kadar uzun süre kesintisiz çalışabilir, ne kadar sürede bir bakım gerektirir bilemediğim için o işten biraz tırsıyorum açıkçası.
0
🌸carc
(04.10.10)
Evet herhangi bir cisco router'da yapabilirsiniz ama onun içinde konfigurasyon bilgisi gerekli. Route mapler aracılığı ile bandwidth'i manipule edebilirsiniz.

eski dağıtımlardan herhangi birisi gayet sağlıklı çalışır üzerine bir de squid kurarsınız mis.
0
kobretti
(05.10.10)
(3)

Et beni ile siğil ilişkisi...

carc
Var mıdır bir alaka?Yakından incelediğimde et benlerinin siğil yapısına çok benzer olduğunu gördüm. Görünenden öte bir benzerlerlik var mı acaba hakkaten? Mesela et benine siğil ilacı sürülse ne olur falan...Pek meraklandım.
Var mıdır bir alaka?

Yakından incelediğimde et benlerinin siğil yapısına çok benzer olduğunu gördüm. Görünenden öte bir benzerlerlik var mı acaba hakkaten? Mesela et benine siğil ilacı sürülse ne olur falan...

Pek meraklandım.
0
carc
(10.06.10)
alakası yok be hacı. siğil kuru deri topağı ama ucundan damara da bağlı. et beni dediğin bildiğin et ve oynanması tehlikeli. ben dişimle çok siğiller koparttım, mazoşizmde sınır tanımadım ama et benlerine karşı böyle bi işe girişmem, riskli, kansere bile gider. dokunma kalsın çok ihtiycın varsa doktora git, aldır.
0
i ve been mistreated
(10.06.10)
Zaten öyle bir problemim olduğundan değil de safi meraktan sordum. Durduk yere ilgimi çekti.
Google'da il-33 ile et benini yokeden birilerine de rastladım hatta.

Bu arada il-33 de nasıl ilaç ismidir arkadaş?! Sanki bana bombardıman uçağı.
0
🌸carc
(10.06.10)
et beniyle oynayınca, eğer gerçekten et beniyse kanserleşmesi gibi bir durum yok; aldırmasanız da herhangi bir sakıncası yok ama eğer boynunuzda vsde kolyeye takılıp sizi rahatsız eden et benleriniz varsa doktora başvurursanız yapılacak işlem traşlanmasıdır bunların zaten ve kanserleşme vs gibi bir riski de yoktur.
görünüm olarak ikisi birbirine benzeyebilir ancak genellikle kıvam açısından farklıdır, genel olarak et benleri kulak memesi kıvamında diyebiliriz.
il33 de bildiğiniz asit ( Dikloroasetik Asit + Monokloroasetik Asit + Triklorasetik Asit ) et benlerinin tedavisinde kullanılan bir yöntem değil.
0
anatomik durus
(10.06.10)
(5)

Sayısal lotoda 3 tutturma ihtimali?

kofteburger
Evet üç, altı değil? 49 sayıdan 6 tane seçip herhangi 3ünü tutturma ithimali nedir (üç veya daha fazla değil tam 3)
Evet üç, altı değil? 49 sayıdan 6 tane seçip herhangi 3ünü tutturma ithimali nedir (üç veya daha fazla değil tam 3)
0
kofteburger
(09.03.10)
c(6 , 3) / c (49 , 6) . ama sonuç kaçtır 20 / 13983816. yaklaşık 700.000 de bir. yanlış hesaplamadıysam
0
mci
(09.03.10)
c(6,3)*c(43,3) / c(49,6) olacak. tutturamadigimiz sayilarin da her bir secilimi farkli olur.
0
crucio
(10.03.10)
Valla bir kaç farklı yoldan mantık yürüttüm, tümünün sonuçları 1/36 ile 1/56 arasında değişiyordu. 700.000'de bir 3 tutturmak için biraz fazla düşük bir ihtimal değil mi?
0
carc
(10.03.10)
700.000'de bir ne yahu?
0
msb
(10.03.10)
sozluk.sourtimes.org

şimdi buna göre bir haftada 22 milyon kolon oynanıyorsa ortalama, ve ortalama bilen kişi sayısı www.millipiyango.gov.tr göre 300-350 bin ise;
350.000/ 22.000.000 = 0.016 yani binde 16, yani yüzde 1,6..

ayrıca 700.000 binde 1 çok uçuk bir sayı be abi.:)
0
kalim
(10.03.10)
(4)

tremolo kolu

andorei
gitarımın tremolo kolunu kaybettim.ankarada hatay sokaktaki dükkanlarda bulamadım.ne yapayım nerelere gideyim??gitme boşver parmagını titret hem teknigin gelisir gibi bir cevap ciddiye alınmalımıdır??
gitarımın tremolo kolunu kaybettim.ankarada hatay sokaktaki dükkanlarda bulamadım.
ne yapayım nerelere gideyim??
gitme boşver parmagını titret hem teknigin gelisir gibi bir cevap ciddiye alınmalımıdır??
0
andorei
(30.09.09)
Gitarının marka ve modelini söylersen belki yardımcı olabilirim.
0
carc
(01.10.09)
ankara'da orada bulamadıysan dükkanlarda araştırma, başka yerde bulamazsın. internetten ya da istanbul'daki dükkanlardan (telefonla sorarak falan) bak.
0
kibritsuyu
(01.10.09)
@ edoedo
bad horsie yi çalamadıgım yapamadıgım için imkanlar artık yetmedigi için bu soruyu yazmıştım.
@carc
gitarım ibanez gıo grg270
0
🌸andorei
(01.10.09)
"parmagını titret hem teknigin gelisir" bunu diyen kişi amatör bir müzisyendir. çünkü o kol ile sadece vibrato yapmıyorsun ki. bir sürü teknik var onları uygulamak için şart olan bir şeydir o. he gerek varmı o kadar tenkiğe dersen. bu kişisel bir şey tabi. bence gerek yok mesela.
0
daglien
(01.10.09)
(8)

amatör fotoğraf çekme işleri - 3

surtunme kuvveti
fotoğrafçılığa gönül vermiş bünyelere sorum.nikon d40 mı? p80 mi?ilk makinam olacak. olaya ilgimi test etmek dışında büyük hedeflerim yok. alternatiflere açığım.teşekkürlerimi sunarım.
fotoğrafçılığa gönül vermiş bünyelere sorum.

nikon d40 mı? p80 mi?

ilk makinam olacak. olaya ilgimi test etmek dışında büyük hedeflerim yok. alternatiflere açığım.

teşekkürlerimi sunarım.
0
surtunme kuvveti
(18.04.09)
canon diyorum inatla. nikon başlangıç için çok komplike gelebilir (ki gelecektir de). sen al makineyi, bi de bana bira ısmarla, saatlerce anlatırım cihazın fonksiyonlarını, fotoğraf tekniklerini ahaha.
0
deckard
(18.04.09)
nikon d40 al. ama hangi makineyle başlarsan onun objektiflerinide almaya başlayacan bir süre sonra. cnaona falan geçmek istediğinde tekrar masraf olacak. bu tip şeyleri göz önüne al.
0
dirk pitt
(18.04.09)
35mm analog/filmli yani slr makine edinin derim. madem ilk defa başlıyorsunuz.
ilford siyah beyaz film taktınız mı tadından yenmez.
kısa bir süre önce dslr'den slr'ye dönüş yapmış biri olarak selam ederim. inanın çok zevklidir slr makineler.

. minolta x700
. canon ae-1 program
. zenit 122
. nikon f serisi
0
winsome
(18.04.09)
Canon EOS 5 D Mark 2 derim.
hem de video çekimi var ki muhteşem. Foto mantalitesiyle sinema filmi bile çekebilirsin.
biraz tuzlu gelebilir :-)
0
anki06
(18.04.09)
nikonu at çope gitsin pentax k10d al
0
zapake
(19.04.09)
canon 5d mark II alabilecek maddi durumun varsa bi tane de bana al. 10 milyar civarında da kendisi..
canon 400d gibi başlangış makinesi alıp, yanına kaliteli bir lens almak daha makul bence.
0
turkish tekila
(19.04.09)
nikonu beğendiysen nikon al ama d40 olsun, p80 diye bir dslr hiç duymadım. alırsın makineyi teknik bilgi edinip zamanla lenslerini düzersin, genişiydi, uzağıydı , yakınıydı.. daha sonra bir d700'e , d2 serisine veya d3 e geçecek olursan nikon lenslerini istediğin gibi kullanabilirsin full format makinelerde ( dx lensler hariç ) d40'ınıda emekliye ayırmak yerine günlük kullanımda taşıyıp mutlu mesut yaşarsın, ama bir canonda bunu yapmak her zaman mümkün olmayabilir. canon kötülemiyorum canon iyidir, hatta süperdir, yeri gelir nikondan iyidir ancak hangisi sana uygun geliyorsa onu al, ama düşük model aldım diye üzülme koca koca afişler basmayacaksan; nikonun giriş seviyesi son makinesi d90'da ilk makinelerinden d40'ta aynı fotoğrafı çeker.
0
05
(19.04.09)
Bana sorarsan D40 alma. Makinenin kalitesine diyecek bir şeyim yok fakat D40 bodylerin gövde üzerinde AF motorunun olmayışı ileride lens almak istediğinde seni üzerinde kendi AF motoru olan AF-S lenslerle kısıtlayacaktır. İkinci el bir D70s'i her zaman D40'a tercih ederim.
0
carc
(19.04.09)
(8)

samsung sgh u 600

keremını
meraba arkadaşlar yaa 1 aya yakındır telefonunum sağ üst köşesinde E harfi var. orda durması çok can sıkıcı bir durum ne yapmam gerekiyor.
meraba arkadaşlar yaa 1 aya yakındır telefonunum sağ üst köşesinde E harfi var. orda durması çok can sıkıcı bir durum ne yapmam gerekiyor.
0
keremını
(27.02.09)
Yanılmıyorsam o gprs edge olan yerlerde çıkıyor. Hücre bilgi ekranı diye bir olay olmalı, ayarlardan onu kapatmayı denersen bi ihtimal çıkmaz. Belkide komple yanılıyorum.
0
nick blender
(27.02.09)
denedim olmadı :((
0
🌸keremını
(27.02.09)
genellikle o samsung telefonlarda hep gözüken bişey, bir zararı yoktur aslında sadece istediğinde o bölgede edge kullanabileceğini belirtiyor. yani bir yere bağlandığı yok o logoyla.
0
prodeq
(27.02.09)
EDGE o ve kabulleniyorsun sanırım :) Yani en azından ben öyle yaptım. Şimdi onu gördüğümde (demekki nette takılmak istesem buralarda hızlı takılabilirim) deyip geçiştiriyorum :)
Sorunun cevabı olmadı biliyorum ama yazmak istedim. Kusuruma bakma :(
0
systemteres
(27.02.09)
edge kaldırılamıyor öğrendiğim kadarıyla
0
mermaid
(27.02.09)
Kaldırılıyor. E harfi telefonun Edge şebekesine ya da yerine göre GPRS(G harfi çıkar) şebekesine bağlı olduğunu gösterir.

*#4777*8665# kodunu gir. Doğru yaptıysan kodun ikinci kısmı ---- şeklinde çıkacaktır. Açılan "GPRS Tool"(girdiğin kod da gprs tool aslında) menüsünden "GPRS Detach"i seç. Artık E harfini kaldırdın fakat telefonunu kapatıp açtığında tekrar gelecek.

Hep kapalı kalması için aynı menüden "GPRS Settings" seçeneğine gel, Alt menüden "Manual Attach"i seç. Artık yalnızca internet bağlantısı yapan bir uygulama çalıştırdığında o E ya da G harfi görünecek, uygulamayı kapattığında kaybolacak.

Güvendiğim bir arkadaş denemiş, pil ömründe %20 ila 30 oranında iyileşme olmuş. Ben telefonu alır almaz bunu yaptığım için denemedim.

Telefonun Türkçe'yse menü hangi dilde açılır bilemiyorum, sen sözersin artık orasını. =)

Bu arada telefonu nereden aldın? Bildiğim kadarıyla piyasada bulunmuyor artık.
0
carc
(27.02.09)
(carc) dostum harikasın senin sayende bu can sıkıcı durumdan kurtuldum çookk çoookk teşekkür ederim. telefonu 2006 da almıştım 750 kağıt peşin vermiştim. çok doğru bir karar vermişim u600 alarak harika ib telefon. dostum tekrar teşekkürler.
0
🌸keremını
(02.03.09)
Rica ederim, güle güle kullan. =)
0
carc
(19.04.09)
(2)

Derince nefeste ciğer yanması ve öksürme

actionary
Bu akşamdan beridir böyle bir bela dolandı başıma. Biraz derince bir nefes aldığımda ciğerlerimde böyle bir yanma, bir vicks overdose yapmış gibi (ferahlamayla karıştırılabilecek türden) bir "kaşınma" gerçekleşiyor ve bu kupkuru bir öksürükle sonuçlanıyor.Hani soğuk havada koşuya çıkarsın ve öksürür
Bu akşamdan beridir böyle bir bela dolandı başıma. Biraz derince bir nefes aldığımda ciğerlerimde böyle bir yanma, bir vicks overdose yapmış gibi (ferahlamayla karıştırılabilecek türden) bir "kaşınma" gerçekleşiyor ve bu kupkuru bir öksürükle sonuçlanıyor.

Hani soğuk havada koşuya çıkarsın ve öksürürsün ya... ona çok benziyor, ama alışılageldik hastalık ilerleyişlerime hiç benzemiyor.

Üst ve alt solunum yollarında bir kuruluk eşlik ediyor buna. Ayrıca bademciklerim son beş gündür şişik. Sigara kullanıyorum, spor yapıyorum. Dün ve ondan önceki gün fazlasıyla yoruldum, soğuğa maruz ve uykusuz kaldım.

Oturuş pozisyonum rahatsızsa derin nefes almama bile gerek kalmayabiliyor. Mesela bilgisayar başında her an öksürme tehdidi altındayım.

Bronşit mi oldum? Yoksa daha mı kötü?

(Yazılacakların sadece tavsiye niteliğinde olduğunu, teşhisi tıp doktorlarının koyacağını biliyor ve kabul ediyorum.)
0
actionary
(27.02.09)
hayatın kaymış senin yaf :) şaka bi yana üşütmüşsüüüün. hatta özellikle göğüs nahiyesini gibi. o nefes alınca krizimsi halde gelen öksürük iğrenç bir şeydir. mukoral tarzı bir öksürük şurubu beni rahatlatır bu tip durumlarda. özellikle sigara içenler için. ambrol vardı bir de aynı etken maddeden.

ama bademciklerde de problem var demek ki. bepanthen pastil (tadı iğrenç ama kolaya kaçıp çiğneme, em) + strepsils (ballı&limonlu) + günde birkaç kez shot halinde limon suyu (yarım liomon sık, fondip) + ıhlamur/ballı süt tarafımdan önerilenler. her halükarda bol sıvı almalısın, boğazından sürekli ılık sıvı bir şeyler geçmesi boğazının kuruyup ağrımasını ve kurumasını engeller. kahve, koyu çay, kola içmemeye çalış.

anne ya da sevgili varsa el altında şehriye çorbası falan yapsın :) geçmiş olsun, yorma kendini birkaç gün, sıcak tut, uyu...
0
tarantinoesque
(27.02.09)
Yorucu bir aktivitede bulunduysan, tam açıklamasını bilemediğim, akciğerlerinin yorulması gibi bir durumla karşı karşıya olabilirsin. Tembel bünyede akciğerler de tambelleşiyor ve uzun süre sonra sağlam bir iş yüküyle karşılaşınca aynı bahsettiğin gibi saçmalıyor. Ben yıllar sonra tekrar bisiklete binmeye başladığımda yaşamıştım aynı şeyi. İşten eve döndüğümde son yokuşu çıkıp üzerine bisikleti sırtlanıp üçüncü kata çıktığımda o kuru öksürük ile derin nefes aldığımda ciğerlerimde meydana gelen yanma/kaşıntı hissi başlıyordu ve bir süre devam ediyordu. Sanırım 2 ay içinde ciğerler açıldıkça kayboldu.
0
carc
(27.02.09)
(7)

lustralle alkol karışırsa ne olur?

passion rules the game
?
?
0
passion rules the game
(26.02.09)
kötü olur kişi saçmalar sürekli gördüm bizzat
0
ogm
(26.02.09)
kesinlikle kişiye göre değişiyor. sonucunu kestiremedigimizden tavsiye etmiyoruz.

deprenil gibi bir ilaçla alkol kullanmış biri olarak hala burdayım ama garantisi yok:)
0
rurouni
(26.02.09)
ben şu anda sabah akşam günde 2 kere ssri tipi bir antidepresan ve kuvvetli bir antipsikotik (nöroleptik) kullanıyorum.. ve her gün en az 6-7 bira içerim.. bu sayı baya arttığı da oluyor..
hatta ilacı atarım ağzıma, ilacı yutmak için biradan bir yudum alırım.. ve bunu yaklaşık 2 senedir yapıyorum... daha bişi olmadı.. bira kuvvetsiz bir içki.. belki daha kuvvetli alkollerle (votka falan) yapsam ciddi şeyler olabilirdi..

antidepresanlar ile alkol pek bir şey yapmıyor..
ama antipsikotikler ile alkol kullanırken baya dikkatli olmak gerektiği söylenir..

yapmamak lazım yani..
0
fuck milk get beer2
(26.02.09)
Bir şey olmaz. Ama bana olmaz. Size olmayacağının garantisi yok. Ya deneyin ya da g.tü sağlama almak için hiç denemeyin.
0
endless dream
(26.02.09)
Karaciğer zorlanır.
0
gulden kale
(26.02.09)
daha cabuk ve cok sarhos olursun, o yuzden biraz daha dikkatli kontrollu icsen iyi olur, baska bi zarari yok
0
cisterna
(26.02.09)
vallahi sadece ikisi karıştığında henüz bir şey olduğunu görmedim ama sonrasında bir sevişme olayına girilirse geç boşalmanın bokunun çıktığını biliyorum. saatlerle ifade edilecek kadar.

edit: eee, erkekler için konuşuyorum tabii.. =)
0
carc
(27.02.09)
(5)

Adam gibi klavye arıyorum...

carc
Normal tuş dizilimine sahip, scroll tuşları ve numpad'i dipdibe olmayan, sessiz bir makas tipi(scissor type) klavye arıyorum. Fiyatı da uçmuş olmazsa müthiş olur.Multimedia tuşları olmasa da iyi olur ama çok da farketmez. Bir buldurun be!
Normal tuş dizilimine sahip, scroll tuşları ve numpad'i dipdibe olmayan, sessiz bir makas tipi(scissor type) klavye arıyorum. Fiyatı da uçmuş olmazsa müthiş olur.

Multimedia tuşları olmasa da iyi olur ama çok da farketmez. Bir buldurun be!
0
carc
(22.01.09)
kursatsenturk.com
ne kadar işlevsel onu bilemiyorum hiç tecrübem olmadı.
0
guess
(22.01.09)
kargoyu öde. önümüzdeki hafta ilk fırsatta yollayayım. sözlükten adresi atarsın ilgilenirsen.
0
darknum
(22.01.09)
Daha çok ne yapıyorsun bilgisayar başında?
0
tsllbn
(23.01.09)
Fark edeceğini sanmıyorum ama genel şeyler; oyun, internet falan. Sessizliği seviyor olmam gece geç saatlere kadar bilgisayarla uğraşmamla birleşince laptoplarda kullanılan scissor type klavelere hayran oluyorum. Mevcut Logitech Internet Pro'm da çok tangır tungur değil ama gönül daha sessizini arıyor. Bu arada multimedia tuşlara, ekstra özelliklere de sıcak bakmıyorum. Klavye olsun, virgülü enter'ın yanında olsun, yön tuşları falan abuk subuk konumlandırlmamış olsun yani eski kazma ıbm klavyeler gibi olsun ama scissor type olsun tek.
0
🌸carc
(23.01.09)
tsllbn
(23.01.09)
(4)

Yüksek başınçlı kuru hava tankı patlarsa ne kadar hasara sebep olur?

carc
Merhaba, bir firmanın satışını yaptığı yüksek basınçlı ve düşük hacimli kuru hava tanklarının yeterli güvenlik niteliklerinden ve gerekli test ve belgelerden yoksun olduğunu sanıyorum. Üzerlerinde hiçbir güvenlik uyarısı ve test verisi bulunmayan bu tanklar ile ilgili bir girişimde bulunabilmek için
Merhaba, bir firmanın satışını yaptığı yüksek basınçlı ve düşük hacimli kuru hava tanklarının yeterli güvenlik niteliklerinden ve gerekli test ve belgelerden yoksun olduğunu sanıyorum. Üzerlerinde hiçbir güvenlik uyarısı ve test verisi bulunmayan bu tanklar ile ilgili bir girişimde bulunabilmek için oluşturduğu riski bilmem gerekiyor. Özelliklerini aşağıda vereceğim tankın patlaması durumunda açığa çıkacak enerji miktarı verisine ihtiyacım var.

Şekil: Silindir
Hacim: 180cc
Basınç: 200BAR
Dış çap: 4cm
Et kalınlığı: 3mm
Boy: 45cm
Materyal: Çelik

Benzer basınçla çalışan dalış tüplerinin patlaması halinde insanları öldürdüğünü, duvarları yıktığını biliyoruz. Daha küçük hacme sahip böyle bir tank da benzer bir yıkıcı etki yaratır mı? Hesabını kitabını yapabilen olursa harika olur. Önemli bir konu.

Soruya daha gayrıciddi olan bir önceki duyurumda verilen cevaplar şöyle:

hava tankı dediğinin içinde ne olduğuna bağlı olarak, eğer gerçekten hava tankıysa diyebilirim ki teorik olarak ortaya enerji çıkmaz. zira bir reaksiyon yok.
çünkü temelde kelime anlamıyla "patlama" denen şeyler aslında "abartılı kimyasal tepkimeler"dir. oysa hava tankı bir şekilde "patlamak" diyebileceğimiz şeyi yaptığında ise yine ortada abartılı bir aksiyon olsa da bu bir reaksiyon değildir.
yine de illa enerji ölçmek istiyorsak bir iki perspektiften bakabiliriz;
örneğin tankın içinde kalan havanın enerji miktarından söz edebiliriz. esasında, eğer sıcaklıkta bir değişme olmadığını var sayarsak, bu enerji miktarı basit şekilde içerideki hava miktarının bir fonksiyonudur. bu ise iç basınçı belirleyecektir.
iç basınç ile dış basınç arasındaki fark da bir delik vs açıldığında havanın deplasmanının miktarına dair bir fikir verebilir. ama unutma ki "patlama" diye adlandıracağın şey sadece deplasmanın miktarı değil, aynı zamanda bunun olması için geçen zamanla da ilgilidir.

ikinci bir yol da, havayı o tanka tepmek için kullandığımız yöntemde harcadığımız enerjiyi ölçmektir. ama burada aletin %100 verimli olduğu gibi bir sayıltı yapmamız gerekir ki bu da ölçümü sağlıksız kılan etkenlerden biridir. kaldı ki hava deplasmanını sağlamak için yapılan aksiyon basit bir itme işinden çok daha farklıdır. yine de bu bize ordinal bir değer sağlayabilir.
lhun [ek$i sözlük yazari] (17.01.09 21:05:58)

200 bar az değil basınç olarak zarar verir adama. diğer verilere bakmaya gerek yok.
divit [ek$i sözlük yazari] (17.01.09 21:20:07)
0
carc
(18.01.09)
200bar basıncın verdiğiniz boyuttaki bir tankta yaratacağı stress yaklaşık olarak 133mPa'dır. patlama riskini hesaplamanız için elinizde bir örneklem kümesi oluşturabilecek yeter gerek adette veri gerekir ki bu istatistiğin konusudur. ancak normal kullanım şartları altında tankın kapasitesinin ne kadarını kullandığınız, durumunuz hakkında kabaca bir fikir verebilir. bunun için de tankın ne tür çelikten imal edildiğini öğrenmeniz gerekir. mesela st37 yapı çeliğinden imal edilmiş dersek -ki alakası yoktur tanklarla vslerle- 240mPa'lık kapasitenin 133mPa'ını kullanmış olursunuz normal kullanım koşullarında. bu da 240/133 den yaklaşık 1.8lik bir güvenlik katsayısı verir.
0
passenger
(18.01.09)
madem hesaplıyoruz; aynı malzemeden yapıldığını kabul edersek ~8kg civarı bir ağırlığa sahip oluyor. bu tankı alıp ~14m den sert bir zemine serbest bıraksanız tam yatay ve dolu şekilde, işte o an elinize alırsınız tankınızı bar bar. aynı zamanda 3cm'den gülşah'ın kafasına vursanız yine patlar o. bir de dayak yersiniz gülşah'tan o olur.
0
passenger
(18.01.09)
Çelik cinsini bilemiyoruz. çünkü dediğim gibi firma bu konuda hiçbir birgi vermiyor. Patlama esnasında hasara sebep olan şey de şarapnel değil, zira patlayan dalış tüpleri çok yüksek et kalınlığına sahip oluduklarından genelde yırtılma şeklinde patlıyor, yani paraçanmıyorlar fakat etrafında bulunanları parçalıyorlar.

Benim ihtiyacım olan bu tankın dayanım kapasitesi değil. Sonuçta denemeden teorik olarak dayanımı bulamayız. Üretim hattında milimetrik bir hata bile dayanımı etkiler.

Benim derdim böyle bir tank patlarsa/yırtılırsa etrafına ne kadar zarar verir? Tank 8 kilo falan değil tabii ki 3mm et kalınlığından 45cm boydan bahsediyoruz yaklaşık yarım kilo kadar bir ağırlığı var.

diamonds and rust'ın verdiği gibi bir hesaplama tekniği arıyorum ama bu biraz yüzeysel geldi gibi.

Bu arada tank şekli iki ucu düz silindir.
0
🌸carc
(18.01.09)
~1.8kg ~14m. gülşah için hala aynı. bahsettiğiniz durumu etkileyebilecek sayısız parametre düşünülebilir. malzemenin standardizasyonunundan bile emin değilken malzemenin failini yırtılarak gerçekleştireceğinden bile %100 emin olamazsınız. çok düşük ihtimalle de olsa parçalı olarak da fail edebilir ki riskten bahsediyorsunuz. silindir kapaklarının kaynak standardı, malzemenin yırtılmasının mevcut dolulukta kaç cm2 alanla sınırlı kalacağı. buradan açığa çıkan akışkanın yaratacağı stress. tüp sabitlenmemişse tüpü aksi yönde ittirebilme şansı..vs daha gider bu. siz thin walled pressure vessel design security codes şeklinde zorlayın şansınızı googleda.
0
passenger
(18.01.09)
(3)

Basınçlı hava tüpü patlarsa ne kadar enerji açığa çıkar?

carc
Soru şöyle:Bir basınçlı hava tankımız var ve bu tank patlarsa açığa çıkacak enerji miktarını merak ediyoruz hep beraber. Bu tankın özellikleri:Şekil: SilindirHacim: 180ccBasınç: 200BARDış çap: 4cmEt kalınlığı: 3mmBoy: 45cmMateryal: ÇelikBir buldurun be!?
Soru şöyle:

Bir basınçlı hava tankımız var ve bu tank patlarsa açığa çıkacak enerji miktarını merak ediyoruz hep beraber. Bu tankın özellikleri:

Şekil: Silindir
Hacim: 180cc
Basınç: 200BAR
Dış çap: 4cm
Et kalınlığı: 3mm
Boy: 45cm
Materyal: Çelik

Bir buldurun be!?
0
carc
(17.01.09)
jaws'ın sonunda köpekbalığı basınçlı tüple patlatılıyordu. daha sonra mythbusters'ta mıdır nerdeydi bunu denemiş ve o kadar büyük bir patlama olmayacağını göstermişler. yani köpekbalığı patlatmayı düşünüyorsanız işinize yaramaz sanırım. hesabını kitabını bilemem tabi.
0
elcezire exclusive
(17.01.09)
hava tankı dediğinin içinde ne olduğuna bağlı olarak, eğer gerçekten hava tankıysa diyebilirim ki teorik olarak ortaya enerji çıkmaz. zira bir reaksiyon yok.
çünkü temelde kelime anlamıyla "patlama" denen şeyler aslında "abartılı kimyasal tepkimeler"dir. oysa hava tankı bir şekilde "patlamak" diyebileceğimiz şeyi yaptığında ise yine ortada abartılı bir aksiyon olsa da bu bir reaksiyon değildir.
yine de illa enerji ölçmek istiyorsak bir iki perspektiften bakabiliriz;
örneğin tankın içinde kalan havanın enerji miktarından söz edebiliriz. esasında, eğer sıcaklıkta bir değişme olmadığını var sayarsak, bu enerji miktarı basit şekilde içerideki hava miktarının bir fonksiyonudur. bu ise iç basınçı belirleyecektir.
iç basınç ile dış basınç arasındaki fark da bir delik vs açıldığında havanın deplasmanının miktarına dair bir fikir verebilir. ama unutma ki "patlama" diye adlandıracağın şey sadece deplasmanın miktarı değil, aynı zamanda bunun olması için geçen zamanla da ilgilidir.

ikinci bir yol da, havayı o tanka tepmek için kullandığımız yöntemde harcadığımız enerjiyi ölçmektir. ama burada aletin %100 verimli olduğu gibi bir sayıltı yapmamız gerekir ki bu da ölçümü sağlıksız kılan etkenlerden biridir. kaldı ki hava deplasmanını sağlamak için yapılan aksiyon basit bir itme işinden çok daha farklıdır. yine de bu bize ordinal bir değer sağlayabilir.
0
lhun
(17.01.09)
şimdi mythbusters bazen halt ediyor. patlayan bir dalış tüpü açığa iki el bombası kadar enerji çıkarıyor. hesaplaması şu adreste mevcut: biobug.org

patlamadan kasıt aynen bir balon patlaması gibi. ortaya bir şok dalgası çıkıyor. 200bar 3200psi yapıyor, çok yüksek bir basınç.

cevabı hesaplı kitaplı istememin sebebi ise bu özelliklerde çok sayıda tankın yerli bir firma tarafından muhtemelen tse belgesiz, testsiz, bilgisiz bir biçimde piyasaya sürülmüş olması ve insanların bu tankları evlerinde, odalarında bulunduruyor olması.

ortadaki riskin büyüklüğünü öğrenmem bu konuda bir şey yapabilmek için şart. sonuçta 230barda patlayan scuba tüplerinin öldürdüğü insanlar, yıktığı duvarların fotografları mevcut.

konu geyikten ibaret değil yani.
0
🌸carc
(17.01.09)
(9)

Sadece Balık Yiyen Kedi

forumtrak
Evet efenim başka hiç bir şey yemiyor. varsa yoksa balık oldu hayatı. ne kuru mama yiyor ne dana eti. koyduğunuzda koklayıp gidiyor. işin kötü yanı internette herkesin önerdiği, kaliteli konserve ve kutu mamaları da yemiyor. whiskas var onu yiyor ama onu da ben vermiyorum zararlı diye. şimdi sorular
Evet efenim başka hiç bir şey yemiyor. varsa yoksa balık oldu hayatı. ne kuru mama yiyor ne dana eti. koyduğunuzda koklayıp gidiyor.

işin kötü yanı internette herkesin önerdiği, kaliteli konserve ve kutu mamaları da yemiyor. whiskas var onu yiyor ama onu da ben vermiyorum zararlı diye.

şimdi sorularım

1) hayatına böyle devam edemez di mi? sorun olmazsa iyi tabi. (balıklar tek tür değil)
2) böyle beslenmesi zararlıysa ne yapalım ki başka bir şey de yesin?
0
forumtrak
(17.01.09)
Koy kuru mamayı, bekle. İkinci gün büyük ihtimalle seve seve olmasa da bir şekilde yiyecektir.
0
carc
(17.01.09)
devamli balik yemek karaciger bi seysi yapiyormus kedide. kuru mama alin, illaki acikinca yiyecektir. bizimki de peynire falan burun kiviriyordu, mecbur kalinca yedi. nabiyim gece yarisi mama mi yaratayim sana esek sipasi dimi?
0
osuruklu
(17.01.09)
balık yerine kuru mamayı önüne koyun 10 15 dakka bekleyin yemezse kaldırın(unutmayın sakın kaldırmayı) bir kaç gün böyle tekrar edin sonunda yiyecektir.
0
buffy de vampir sayilir
(17.01.09)
ben de köpeğime öyle yapmıştım. mamayı koy kalsın açlıktan yicek nası olsa falan diye. kabındaki mamasını 3 gun falan azar azar yedi onu da avucumla verdim elimden yedi. Bizim anlamadıgımız göremedğimiz bir şeyler var demek ki. sonra başka bir mama aldım özüne döndü deliler gibi yemeye başladı.
gerçi sizinki balık dışında hiçbir şey yemiyor demişsiniz. balıklı kuru mama falan deneyin bence. veya kuru mamanın içine balık tiftikleyin böyle lapa olsun, balığı yerken kuru mamaları da yiyecektir. birkaç seferden sonra sdaece kuru mamayı koyun bakalım belki işe yarar.
0
ymerdiveni
(17.01.09)
bunun bir çözümü var. balığı nasıl veriyorsunuz bilmiyorum ama ya balığı ya da suyunu kuru mama ile karıştıracaksınız. o şekilde kuru mama yemeye alışacak.

başka yolu yok.
0
mea maxima culpa
(17.01.09)
kuru mamayı yemeye mecbur bırakmayın kedimin 2 gün bişi yemediğini biliyorum. alıştıra alıştıra vermek mantıklı görünüyor.
0
charlesbukowskiineksi
(17.01.09)
"mecbur yer" pek tutmuyor. nazli bir hayvansa sansin yok. bizimki bir hafta ac dolasti, yetmezmis gibi "acim" anlaminda miyav miyav inletti ortaligi.

kediyi yedigi bir seyden vazgecirip digerine alistirmanin en gecerli yolu, sevdigi yiyecekle sevmedigini karistirip sevdiginin dozunu gun be azaltmaktir. burada konu baliksa is daha da kolay cunku suyu da var baligin. kuru mamanin ustune dokun, bir de oyle deneyin.

tek cesit beslenme hicbir canli icin saglikli olmaz...
0
no avalon
(17.01.09)
@bira sisesi kapagi
ahaha kırdın geçirdin duyuruyu! nerden buluyorsun bu lafları bilmiyorum. ilahi.

geri kalan cevaplar için teşekkürler.
0
🌸forumtrak
(18.01.09)
Aynı problem benim kedimde de vardı, yavruyken ben alana kadar sadece konserve ton balığı ile beslemişlerdi başka bir şey yemiyordu. 15 gün yemek yemediğini bilirim ton balığı vermiyorum diye. Yazmaya üşendim devamını, sözlüğe yazmıştım zaten (bkz: #11074259)
0
crown
(18.01.09)
(7)

cpu fanının çıkması durumunda ne yapmak gerekir?

kriker
core 2 quad q6600 işlemcili bilgisayarım mevcut. fanlardan çok ses geliyordu, açayım temizleyeyim dedim. cpu'nun fanını da temizleyeyim derken fanla cpu'yu birbirinden ayırmış bulundum. baktım termal iletkenliği sağlayan macun duruyor. "aha sıçtık, fanı çıkartmamak lazımdı heralde" diyerekten fanı
core 2 quad q6600 işlemcili bilgisayarım mevcut. fanlardan çok ses geliyordu, açayım temizleyeyim dedim. cpu'nun fanını da temizleyeyim derken fanla cpu'yu birbirinden ayırmış bulundum. baktım termal iletkenliği sağlayan macun duruyor. "aha sıçtık, fanı çıkartmamak lazımdı heralde" diyerekten fanı yerine taktım. bilgisayarı açtım. sisoft sandra'yla işlemciye test maksatlı bir yükleneyim dedim. beklediğim oldu ve bilgisayar dondu. bir kaç kere işlemi tekrar ettim. donmalar devam etti. yine sisoft içerisinden fanın thermal resistance'ına baktım 0,08 C/W gösteriyordu. benim bildiğim kadarıyla thermal resistance ne kadar düşükse o kadar iyi, ki bu da oldukça düşük bir değer.

iyice kafam karıştı. ne yapmam lazım acaba?

yeni bir cpu fanı mı almam lazım? eğer yeni fan almam gerekiyorsa işlemcinin üzerinde kalan kurumuş termal macunu nasıl temizlemem gerekiyor?

işletim sistemi: windows vista 32 bit.
0
kriker
(17.01.09)
önce bir bak tam oturmuş mu o olmazsa macun alıp sürüp tekrar yapıştırmayı. o da olmaz sa yeni fan al, macunu bezle veya metal bir şeyle silersin. macun olmazsa olmaz değildir ayrıca. büyük ihtimal fan uçmuştur.(oturmamazlık etmediyse tabi, iyi kontrol et tekrar ediyorum)
0
abtash
(17.01.09)
benim bildiğim; eğer fan oturmazsa işlemci aşırı ısınacağından ve bu sıcaklığın da bir üst sınırı olduğundan sistem başlatıldıktan biraz sonra "cpu over temperature" hatası vererek durdurulacaktır.
0
rodeocu
(17.01.09)
termal macum sağlıklı bir ısıtma için tabi ki olmazsa olmazdır..

öncelikle fan yerine tam oturmuş mu oturmamış mı bi emin ol.. benim tavsiyem kasayı yan yatır ve öyle dene yani heatsink (o aliminyum parça) yukarı doğru baksın, yerçekiminden faydalan, gerekirse elinle biraz da bastırabilirsin heatsink'i.. eğer düzgün çalışırsa kasa dik dururken heatsink ile cpu arasında boşluk kalıyo demektir ve heatsink'i tekrar çıkart ve yeniden monte et.. bir de fanın çalışıp çalışmadığından emin ol belki onun kablosunu da çıkarmışsındır yanlışlıkla..

termal macuna gelince, onu temizlemek için aseton yada tiner kullanabilirsin.. kulak pamuğu yada normal pamukla yavaştan sil temizlemek için.. yeniğ termal macun sürmek imce bir iş biraz.. çok sürersen yarardan çok zarar olur.. çok ince bi tabaka halinde sürmelisin..
0
dmr
(17.01.09)
yeni fan al termal macunuyla geliyor.
0
sanio
(17.01.09)
Termal macunu saf alkolle temizleyip yenilemek ve soğutucuyu yerine güzelce monte etmek yeterli olacaktır. Ben termal macunu asetonla temizleme taraftarı değilim. Aseton ciddi bir şekilde aşındırcı bir maddedir. Sakatlık çıkarma ihtimali her zaman var. Sentetik tiner de kullanılabilir sanırım.
0
carc
(17.01.09)
fan zarar görmediyse yeni fan almak saçmalıktan başka bir şey değil dmr'in dediği gibi hassas bir biçimde termal macunu cpunun üstünden temizle yine aynı hassaslıkla yeni termal macunu tek damla biciminde işlemcinin üstüne damlat. çok damlatma ama bir yağmur damlasının yarısı kadarı yeterli olacaktır(oha tarife gel ama başka bir şey diyemedim) sonra temizlemiş olduğun cpufan bloğunu tam o damlanın üstüne getir nazik ve oval hareketlerle yedire yedire oturt. afiyet olsun.
0
atrin
(17.01.09)
SpeedFan isminde bir program indirdim. CPU'nun son 3-4 saatlik sıcaklığını kaydettirdim. 35 C dereceyle 50 C derece arasında değişiyor. Fallout 3'ü açtım. O açıkken dahi sıcaklık 50 dereceyi geçmedi. Bir problem yok gibi görünüyor. Duruma göre (sıcaklık artarsa) yeni bir fan almayı düşünebilirim, zira bulunduğum yer yazın cehennem gibi oluyor. Bilgisayar neredeyse 7/24 açık ve CPU'nun soğutulması gerekiyor. Öneriler için çok teşekkürler.

Ben yaşamış olduğum bu deneyimden şöyle bir sonuç çıkardım: CPU'ya termal macunla yapıştırılan fan bir şekilde cpu'dan ayrılıp tekrar birleştirilirse termal macun ısı iletim özelliğini kaybetmiyor.
0
🌸kriker
(17.01.09)
(8)

nesnel yargı/öznel yargı

meursaults
Huzursuz ile bir entry'si üzerinde tartışıyorduk da bir de size soralım dedik. (bkz: #14062200)Şimdi; huzursuz güneşin insana göre sıcak olduğundan dolayı "güneş sıcaktır" önermesinin nesnel bir yargı olduğunu söylüyor. Ben de eğer insanlar güneşten daha sıcak bir yıldıza/güneşe gidip daha sıcak bir
Huzursuz ile bir entry'si üzerinde tartışıyorduk da bir de size soralım dedik. (bkz: #14062200)

Şimdi; huzursuz güneşin insana göre sıcak olduğundan dolayı "güneş sıcaktır" önermesinin nesnel bir yargı olduğunu söylüyor. Ben de eğer insanlar güneşten daha sıcak bir yıldıza/güneşe gidip daha sıcak bir ortamda kalmalarını sağlayacak teknolojik gelişmeye sahip olsalardı, güneşin insanlara nispeten daha soğuk geleceğini dolayısıyla böyle bir önermenin nesnel bir yargı olamayacağını söylüyorum. Bu insanların içinde bulundukları koşulara göre doğrudur bence. Hatta felsefik olarak sıcaklık kavramı bile tartışılabilir ya neyse girmeyelim. Bana göre "insanın %70'i sudur" gibi daha mekanik bir önerme nesnel bir önermeye örnek gösterilebilir gibi geliyor.

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
meursaults
(17.01.09)
huzursuz bence yanlış değil. güneşin sıcak oluşu nesnel bir yargıdır bence de. fakat mesela uzaylılar olsaydı gerçekten ve onlara göre güneş soğuk olsaydı o zaman öznel olurdu belki. başka bir yıldızın daha sıcak olması veya insanların oraya gitmeleri güneşin sıcak olmadığını değil nispeten soğuk olduğunu gösterir ki bu da bu da güneşin herkese göre sıcak olduğunu değiştirmez. 50 derece sıcaktır mesela ama 40 derece de sıcaktır değil mi efendim. biz onu teknolik bir alet ile o anda hissetmesek de gerçek olarak yine de sıcaktır. bilmem anlatabildim mi düşüncemi.
0
lemmiwinks
(17.01.09)
evet lemmiwinks'in dedigi gibi gunesten daha sicak bir yildizin olmasi ve oraya gidip bile o sicakligi hissetmis olmamiz gunesin sicak oldugu gercegini degistirmiyor. belli derecelere kadar sicaklik oznel olabilir, ama gunes kadar cok sicak birseyde oznellik mantik disi gelebiliyor, ama gunesin sicak olmasinin sana gore nesnel olmasi da bir bakima oznel bir dusunce oluyor. ha bir de nesnel veya oznelin arasinda kalan yargilar da olabilir. sadece nesnel ve oznel yarginin olmasi da nesnel bir yargi mi oluyor o zaman, bana gore olmuyor:)
0
ermanen
(17.01.09)
merhaba,

benim düşüncem şu şekilde... başka bir yıldıza gitsek, orası güneşten sıcak olsa bile, güneş yine de bizim için sıcak olacaktır. başka yıldıza göre soğuk olması, güneşin insan için sıcak olduğu gerçeğini değiştirmez... Gün gelir vücut yapımız değişir de güneşin ısısına dayanacak hale gelirsek o zaman soğuk ya da sıcak değil diyebiliriz bence.
0
huzursuz
(17.01.09)
huzursuz'un önermesi eksik. Güneş bir yıldızdır bunda hemfikiriz değil mi? yıldızların hr diyagramına göre Güneş G tipi bir yıldız. G tipi yıldız da ortalama sıcaklığa sahip. hatta biraz altında kalıyor ortalamanın. G'den daha sıcak F, A, B ve O tipi yıldızlar var, ki bunlar milyonlarlarcadır.

yani; Güneş insanlara göre sıcaktır, fakat yıldızlara göre soğuktur.

"Güneş sıcaktır" demek eksik kalıyor. nesnel bir yargı demek için bence yeterli bir önerme değil.
0
deckard
(17.01.09)
şu değerin üstü sıcak altı soğuktur diye bir treshold olmadığından sıcaklık kavramında kesin bir nesnellik yok aslında, çay 80 derece dersek nesnel olur ama sıcak çay kişiden kişiye değişir.
0
leylak sarabi
(17.01.09)
Kime göre, neye göre? Sorusunu yöneltebileceğimiz için bence "Güneş sıcaktır." önermesi nesnel değildir bence. Ha, "Her şey sıcaktır." denilseydi bu her şeyin bir sıcaklığa sahip olması sebebiyle nesnel bir önerme olurdu. Deckard'ın da belirttiği gibi yıldızlar açısından bakıldığında güneş sıcak olmuyorsa bu önerme eni konu özneldir. Güneş, insan öznesi için sıcaktır.
0
carc
(17.01.09)
huzursuz'un verdigi bilgi nesnel degildir bence.

ozne olarak 'sicak'in, taniminda nesnellik yoktur. gunes sicaktir yerine sunlar kullanilip, yargi nesnel yapilabilir gibi:

gunes, dunya'dan daha sicaktir.
gunes, ortalama G tipi bir yildiz kadar sicaktir.
gunes, ortalama bir insan vucudundan daha sicaktir.
gunes, insanlara gore daha sicaktir (bir ustteki cumle babinda).

gunluk hayatta kullandigimiz sicak genelde 3. kullanimin kisaltilmisi. Birinci ve dorduncude ise 'daha' kelimesi ile karsilastirmadan gelen bir nesnellik var.

'gunes sicaktir' bir baglam icinde olmadigindan tartismaya aciktir ve eksik arguman icermektedir bence.
0
armish
(17.01.09)
Bende sıcaklık kavramının öznellik taşıdığını söylüyorum aslında. Yani atıyorum bilmiyorum kaç C derece değil de; sadece sıcak demek yeterli değil bana göre. Şöyle bir örnek daha vereyim; Aynı insanın hem ekvatora hem de kutba gittiğini düşünelim. Ekvator'da "güneş amma da sıcakmış" derken; kutupta "ortam buz gibi, güneş hiç de sıcak değil/ısıtmıyor" diyebilir. Yahut olur da güneşin ömrünün bitip soğumaya başladığını düşünelim.

Sanırım huzursuz'un dediği "ne olursa olsun; güneşin sıcaklığı müdahale edilmeksizin bellidir." Ama ben o önermeden öyle çıkartamadım. Anlatım eksikliği denebilir belki...
0
🌸meursaults
(17.01.09)
(5)

Oto dış örtüsü katlama

livediealone
Efenim bu insan arabasını kuş boklarından sundan bundan korumak için bir oto dış örtüsü almıştır. Lakin kolay girer zor çıkar mantığında olan bu örtü arabaya çok rahatlıkla takılabiliyorken, bu örtünün toplanması o kadar kolay olmuyor. 2 kişi iken gene biraz biseye benziyor katladığımız ama tek başı
Efenim bu insan arabasını kuş boklarından sundan bundan korumak için bir oto dış örtüsü almıştır. Lakin kolay girer zor çıkar mantığında olan bu örtü arabaya çok rahatlıkla takılabiliyorken, bu örtünün toplanması o kadar kolay olmuyor. 2 kişi iken gene biraz biseye benziyor katladığımız ama tek başıma katladığım zaman bohça gibi kocaman yer kaplıyor. Var mıdır bunun bir pratik yolu yorda mı?
Romalılar????
0
livediealone
(16.01.09)
önce yan tarafları katlayarak tepede toplayacaksınız. arabaya üstten bakıldığında ön arka doğrultusunda 2-3 karış kalınlığında bir şerit görünümü alacak. sonra arkaya geçip içe katlaya katlaya toplayacaksınız, sonra bagaja. açarken de bagajdan çıkarıp kaputa koyacaksınız, arkaya doğru yayıp yanları indireceksiniz. ben bu şekilde gayet güzel toplardım örtü kullanırken.
0
kibritsuyu
(16.01.09)
kibritsuyu'nunda dedigi gibi; 4 taraftan cikartip aracin üstünde birlestirin. ama çeke çeke katlamayin bence. boyayi çizme ihtimali var. o nedenle aracin üstünde katlayin derim.
0
trimpot
(16.01.09)
önce ön tarafı çıkartın bir kenarı aracın tam tepesinde ortaya gelecek şekilde katlayın katladığınız kenarı aynı yere gelecek şekilde tekrar katlayın.Şuan yarı tarafından çift katlanmış şekilde arabanın üzerinde duruyor olması gerekiyor.sonra arkaya dolanıp arka taraflarıda çıkartın.daha sonra katlamadığınız tarafa geçip tekrar bi kat katlayıp katladığınız yerden tekrar katlayın iki taraftada çifte katlanmış açık pide şeklinde bi görünüm olacak yukardan bakıldığında iki katlı tarafıda birleştirin yani pideyi kapatın :)
sonra tekrar tek kat olacak şekilde bidaha katlayın önden arkaya kadar
en arkaya geçip küçük katlar halinde toplayın
rüzgarlı havalarda önce aynaları açın daha sonra toplayın
0
buffy de vampir sayilir
(16.01.09)
Örtü kullanmayın. Boyanın baş düşmanıdır, trafikte görebileceğiniz benekli boyaya sahip araçlar örtü/branda eseridir.
0
carc
(16.01.09)
9 senedir branda kullanıyoruz arabayı görenler hayran kalıyor boyası sıfır gibi duruyor..
0
buffy de vampir sayilir
(19.01.09)
(5)

hasselblad 503 cw

vampyria
bu makinelerin piyasası var mıdır hala?alıcısı çıkar mı, malum dijitaller var şimdi her ne kadar feci el yaksa da
bu makinelerin piyasası var mıdır hala?
alıcısı çıkar mı, malum dijitaller var şimdi her ne kadar feci el yaksa da
0
vampyria
(11.01.09)
dijital back takıp kullanılabiliyor sonuçta, yanılıyor muyum? o halde neden piyasası olmasın.
0
deahy
(11.01.09)
satıyor musunuz?
makine çalışır halde mi? ne kadar fiyat düşünüyorsunuz?
0
kobuzchu kiz
(11.01.09)
Ben de alıcı olabilirim...
0
carc
(11.01.09)
makine babamın, çalışır halde.bilmiyorum satmayı düşünüyor mu, bana hiç lafını etmedi o yüzden merak ettim acaba piyasası mı yok diye.
tahmini fiyat aralıkları nedir peki bilen var mı?

deahy bu bahsettiğiniz dijital hasselblad fiyatının yarısı falandır diye düşünüyorum yanlış mıyım?
0
🌸vampyria
(11.01.09)
aksesuarına ve ne kadar iyi durumda olduğuna göre değişir fiyatı sanırım. ebay'de biraz baktım da, feci fiyatlar var :)
0
kobuzchu kiz
(11.01.09)
(8)

"bağyan" değilim ama araba parketmeyi bir türlü beceremiyorum

on kaplan
yapamıyorum arkadaş. ben bu paralel parkı beceremiyorum. sırf bu yüzden araba kullanmaktan soğudum. park yeri bulamam, bulsam da iki arac arasına parkedemem diye, istanbulda bircok yere arabamla değil toplu taşıma ile gidiyorum. böyle bir yeteneksizlik türü var mı? bu durumun üstesinden gelinebilir
yapamıyorum arkadaş. ben bu paralel parkı beceremiyorum. sırf bu yüzden araba kullanmaktan soğudum. park yeri bulamam, bulsam da iki arac arasına parkedemem diye, istanbulda bircok yere arabamla değil toplu taşıma ile gidiyorum. böyle bir yeteneksizlik türü var mı? bu durumun üstesinden gelinebilir mi? bana umut verin biraz.
0
on kaplan
(10.01.09)
calisarak yapilir baska caresi yok. bazi insanlarda geriye bakarken beynin ellerle koordinesi kopabiliyor. bu da yine calisarak asilabilecek bir sorun.

araci duz veya geri hicbir sekilde park edemeyen ablama 2 gun boyunca sirf park ettirme calismasi yapmistim. sonunda ogrendi. bos bir arazide arkaya ve one (4-5 metreden baslayip arabanin zar zor sigacagi araliga kadar daraltarak) iki tane engel koyuyorsunuz. araca zarar vermemesi acisindan bu engellerin naylon veya hafif olmasi cok iyi olur. sonra basliyorsunuz denemeye. carpma riski olmadigindan stres ortadan kalkiyor. gittikce daraltiyorsunuz. sonra carpinca araca zarar verecek seylerle (gocertmeyecek tabii ki :) daha ziyade ses cikartacak) ayni seyi tekrarliyorsunuz.

eger bu yol ise yaramazsa araciniza park sensoru taktirmayi dusunebilirsiniz. cok pahali bir sey degil ve bildigim kadariyla tum araclara takilabiliyor.
0
entrapmen
(10.01.09)
herşeyden önce şunu belirtmeliyim, parkedecegin alan araba boyunun 1,5 katından fazla degilse, ön manevrayla parketmen imkansıza yakın.

........park
.|====___ |====|
......__/......\__
....|o_______o|

gibi bi konumda olman lazım :) en büyük yardımcın sağ dikiz aynandır. sağ elini yandaki koltugun başlıgının arkasına dolayıp arkaya bakarak parketme yeşilçam'da geçerlidir. parkedeceğin boşluğun önünde duran, yani şuanda aracının sagında bulunan aracla 1,5 - 2 karış yakınlıkta mesafeden, sag dikiz aynasına bakarak, direksiyonu önce sert saga, sonra toplayarak sola cevirip güzelce parkedebilirsin. tabiki aracının yarısı park alanına girdikden sonra, arabanın sag ön kısmının öndeki araca , sag arka tekerin ise kaldırıma sürtmemesine dikkat edilmeli. bu anlatılanlar önce geniş bir alanda denenmelidir :)
0
0dy
(10.01.09)
Aynaları kullanarak deneyiniz. Zira arkaya bakarak asla parkedemiyorum arabayı. fakat aynalar ile en ufak sorun yaşamıyorum. belki sizde de böyle bir sorun vardır. bir de geri manevra kullanın, her zaman daha az yere ihtiyaç duyarsınız. bir de herkesin söylediği gibi, bol pratik işe yarıyor.
0
jaaaccckkk
(10.01.09)
al bu metod garantili:

duz devam ederken arabanin saginda guzel bir yer gordun, araba sigar eminsin diyelim. hemen bos yerin bir onundeki arabanin yanina yanasiyorsun, senin sag kor noktan (sag C sutunun ya da sag kelebek penceren de diyebilirsin) bu arabanin arka tamponunun hizasina geldiginde duruyorsun.

araba dururken, direksiyonu tam yon saga ceviriyorsun (iki tur). direksiyon artik cevrilemez oldugunda geriye gitmeye baslayayip, sol dikiz aynanda bos park yerinin arkasindaki arabanin sag farini gorunceye kadar doneceksin. bu cok onemli, sag fari gordugun anda donmeyi durdur. sonra yine direksiyonu gaz vermeden duzlestiriyorsun. (iki tur genelde) ve sonra sag arka lastigin kaldirima degene kadar geri geri dumduz gidiyorsun. merak etme eger sag dikiz aynanda diger arabanin on sag farini goruyorsan carpmazsin.

lastigin kaldirima degdigi anda duruyorsun, ve direksiyonu tam yon saga ceviriyorsun yine. bu sefer sol dikiz aynandan bakip, kaldirim ile senin arabanin lastigi arasinda biraz pay birakman lazim, o yuzden yaklasik bir el uzunlugu kadar mesafe kalana kadar ileri gaz vermelisin. bu cok az bir miktar ona gore. dikkatli gaz ver. aradaki fark arabanin parki bittiginde kaldirimdan ne kadar uzakta olacagini belirleyecek. ceza yiye yiye bir haftada 1cm mesafe birakmayi ogrendim ben, ilk parklarinda artik idare edersin.

bu etap da bitince direksiyonu tam yon sola cevirip arabayi duzlestir.

eger bir onceki etapta arka lastiginle kaldirim arasinda cok mesafe biraktiysan birkac kucuk manevra daha yapman gerekebilir yaklastirmak icin arabayi. onun disinda bu yontem ilk basladiginda eger park edecegin yerin onundeki arabanin arka tamponunu kor noktana getirirsen ve geriye duz giderken sol dikiz aynanin bitis cizgisinde arkadaki arabanin uzak farini goruyorsan her boyutta araba icin her zaman ise yarayacaktir. dikkat etti isen hicbir zaman araba hareket ederken yon degistirmiyorsun, hep araba dururken tam tur ceviriyorsun. zamanla arabanin enine boyuna alistikca zaten dogal olarak hareket ederken direksiyonu oynatacaksin.
0
bunubenyazdim
(11.01.09)
büyük bir vitrin camının önünde parket. böylece park ederken vitrin camındaki yansımadan arka arabaya ne kadar yaklaştığını, ön arabaya vurmana ne kadar kaldığını öğrenebilirsin.
0
tan vakti
(11.01.09)
bu soruyu sormustun zaten daha once, pratik yap artik bence..
0
ermanen
(11.01.09)
Kural 1: Aynalar yalan söyler. Aynadan yansıyan görüntü hem mesafe, hem de yön algısını yanıltabilir. Örneğin arkandaki araç sana dikiz aynanda göründüğünden en az 2metre daha yakındır. Geriye manevralarda her zaman arkana dönerek kullan.

Kural 2: Aracının manevra kabiliyetini öğren. Hiçbir araç olduğu yerde tur atmaz ve farkı araçların farklı dönüş çapları vardır. Aracının ne kadar mesafede ne kadar döneceğini iyi öğren.

Kural 3: Park daima geri geri gir. Yön kontrolünün gidiş yönünün tersinde olması aracının manevra kabiliyetini ciddi biçimde artırır. Böylece park etme işlemini daha az manevra ile tamamlayabilirsin.

Kural 4: Park etmekten korkma. Yolu da tıkasan, bir yerlere de çarpsan tam olarak park etmeyi ancak pratikle öğrenebilirsin. Perk etmekten kaçınmak saece park etmeyi öğrenmeni engeller.

Park etmenin teorisini kavramak için bilgisayar oyunları ya da uzaktan kumandalı oyuncak arabalar kullanabilirsin. Örneğin eskiden oynadığım Carmageddon'da yarışı bırakıp arabayı parkur boyunca bol bol bulunan(yarış şehir içinde ve pek çok park etmiş araba mevcut) park yerlerine park ederek bayağı eğlenirdim. Araba kullanmaya başladığımda bu eğlencenin aslında iyi bir pratik olduğunu farkettim.
0
carc
(11.01.09)
geri geri paralel park ettigini varsayacak olursak, ondeki arabanin 50-60 cm (bir kol boyu) yaninda ve arka koltuklarini ondeki arabanin tamponuyla ayni hizaya getirerek duruyorsun (sag sinyalin de acik bu arada). tamamen saga kirip araba yolla 45 derece yapana kadar geri geri park alanina giriyorsun. 45'den itibaren tamamen sola kirip dikkatlice tamamen giriyorsun.
0
sethi
(11.01.09)
(7)

dirseklerimdeki garip şey

sorrowbringer
ya arkadaşlar 5 yaşından beri falan dizlerim ve dirseklerim sürekli kaşınma durumuyla beraber deri döküntüsüne maruz durumdaydı. 1-2 sene öncesinde dizlerimdekiler mucizevi bir şekilde iyileşti ama dirseklerimdekiler aynı hızla kaşınmaya devam ediyor. kaşımamaya çalışıyorum kesinlikle kendimi alamıy
ya arkadaşlar 5 yaşından beri falan dizlerim ve dirseklerim sürekli kaşınma durumuyla beraber deri döküntüsüne maruz durumdaydı. 1-2 sene öncesinde dizlerimdekiler mucizevi bir şekilde iyileşti ama dirseklerimdekiler aynı hızla kaşınmaya devam ediyor. kaşımamaya çalışıyorum kesinlikle kendimi alamıyorum. küçükken cilt doktoruna götürdüklerinde "deri kalınlaşması" diye bi teşhis konmuş. sedef olma ihtimali bile yokmuş. acaba böyle bi rahatsızlık gerçekten var mıdır? ya da bu olay sedef falan mıdır? egzama da olabilir mi? çünkü sinirlerim bozulduğunda ellerim ve dirseklerim çok kaşınıyor. yardımcı olun allaşkına!
0
sorrowbringer
(09.01.09)
doktor filan degilim tabiki. ama suraya bakmakta fayda var: atopik dermatit
0
trimpot
(09.01.09)
(bkz: psoriasis) a.k.a. sedef
0
wpi
(09.01.09)
kurdeşen, diğer adıyla ürtiker'i de bir araştırmakta fayda var.
0
carc
(10.01.09)
tırnaklarınızı kontrol edin, eğer nokta nokta göçükler mevcutsa sedefsiniz geçmiş olsun. bana böyle teşhis koymuşlardı en azından.
0
montreal
(10.01.09)
tırnaklarım gayet iyi görünüyo.. herhangi bi bozukluk yok yani. sedef de iyileşmeyen bişey diye biliyorum. o zaman dizlerim nasıl iyileşti?
0
🌸sorrowbringer
(10.01.09)
bende de oluyor ama çok nadir belki senede iki kere falan hissederim bu kaşıntıyı, bu zamanlarda da küçük küçük döküntüler oluyor ama bir iki günde geçiyor,
sizin rahatsızlığınızla ilgili olabilir, olmayabilir de. yazayım dedim.
0
vincenzo
(10.01.09)
sedef iyileşmeyen bir şey değil. yani evet hayatınız boyunca ortaya çıkma olasılığı hiç kaybolmuyor ancak yazın güneşin ve denizin etkisiyle(tabi tatil yapabiliyorsanız) çok büyük oranda azaldığını görürsünüz. bağışıklığınız azaldığında, psikolojiniz bozulduğunda vs. ortaya çıkmak için yer kollayan bir hastalık işte. insan birlikte yaşamayı öğreniyor.
tırnak mevzusu için: dışarıdan görülebilir bi olay değil bu zaten. ışık altında incelemek lazım. doktora gitmeniz en doğrusu elbette burda ne kadar çok konuşsak boş.
0
montreal
(10.01.09)
(3)

dip sahne - dib sahne

elbar
şimdi ankaralı bir ankara cahili olarak sorum şudur, ankara da dip ve dib isimli iki ayrı mekan mı vardır,bu akşam `aslı` nın konseri hangisindedir,bir de yarın `hayko cepkin ` in konseri var o hangisindedir,her yerde konser mekanının ismi farklı yazılmış,kafam karıştı,şimdiden teşekkürler.
şimdi ankaralı bir ankara cahili olarak sorum şudur, ankara da dip ve dib isimli iki ayrı mekan mı vardır,bu akşam aslı nın konseri hangisindedir,bir de yarın hayko cepkin in konseri var o hangisindedir,her yerde konser mekanının ismi farklı yazılmış,kafam karıştı,şimdiden teşekkürler.
0
elbar
(09.01.09)
evet 2 sahne var.
dib sahne daha önce açılan. esat dörtyolda.
dip sahne ise tunalı'da, starbucks'ın yani tunalı otel'in karşısında. aslı, buraya geliyor. hayko da galiba ama emin değilim. burası aynı zamanda bistro olarak da geçiyor. geniş, güzel bir mekan diyorlar.
0
oceano
(09.01.09)
dip sahne eskiden biziz olan yer. dib sahne ise eskiden backstage olan yer.
0
carc
(09.01.09)
aslı dip bar'da. tunalı hilmi 106/6. mcdonald's karşısı.
hayko cepkin dib sahnede.tunalı hilmi 48/A. esat dörtyol'da.
0
rasitkan
(09.01.09)
(6)

elektronik müzik yapma aleti kullanımı

kibritsuyu
saçma sapan bir başlık oldu farkındayım.şimdi en çok merak ettiğim şeylerden biri bu. hani elektronik müzik yapan dj'ler, iki yanında pikap olani ortasında da bilumum düğmenin bulunduğu bir aletle müzik yapıyorlar. pikap dönüyor, bu arada adam kulakluktan bir şey dinliyor, düğmeleri çeviriyor. bir o
saçma sapan bir başlık oldu farkındayım.

şimdi en çok merak ettiğim şeylerden biri bu. hani elektronik müzik yapan dj'ler, iki yanında pikap olani ortasında da bilumum düğmenin bulunduğu bir aletle müzik yapıyorlar. pikap dönüyor, bu arada adam kulakluktan bir şey dinliyor, düğmeleri çeviriyor. bir ona bir buna basıyor. ben merak ediyorum bu adam ne yapıyor o sırada? bizim duyduğumuz müzik plaktan çalan müzik mi, yoksa o plaktan bir kısmını hafızaya falan kopyalayıp üstüne de düğmelerle bir şey yapıp onu mu dışarı veriyor? çünkü adam düğmeleri çevirirken müzikte bir değişiklik olmuyor. hani yoksa diyeceğim ki "hah şu düğmeyi çevirince hede oluyor, buna basınca hödö oldu". tabi şimdi burada anlatmak mümkün değildir bunu ama böyle okuyup anlayabileceğim gerizekalıya anlatır gibi anlatan, hatta sanal olarak test etmeme imkan tanıyan bir site var mıdır?
0
kibritsuyu
(09.01.09)
oncelikle size o aletin adini veriyim: turntable.
0
blackworld
(09.01.09)
turntable, pikap'ın ingilizcesidir. aletin tamamının adı değil bildiğim kadarıyla.

en çok merak ettiğim kısım o anda duyduğumuz müzik plakta çalan şey mi, yoksa dj plaktan sample alıp, üzerinde oynayıp onu mu loop halinde dinletiyor? sanki öyle gibi. yani biz müziği dinlerken dj amca klaklığından plağı dinliyor, oradan bir parça kesip üstünde de oynayıp dışarıvriyor gibi. yanılıyor muyum?
0
🌸kibritsuyu
(09.01.09)
off cok uzun olmus yazdiktan sonra farkettim. kufretmeyin bana.

djlerin yaptigi soyle oluyor. iki plak/cd calar var, bunlara bagli bir mixer var. bir parcanin bulundugu plagi/cdyi , plak/cd calarlardan birine koyuyor. calmaya basliyor. o sirada ses calisan cd calardan(sadece cd diyorum artik) geliyor. ilk parca calmaya devam ederken diger cd calara baska parca koyuyor. pitch ayari yaparak parcanin bpm ini ilk parcaya esitliyor(kulsklik yardimiyla). ilk parca bitmeye yakin, (gecis yapacagi kisim onceden bellidir kafasinda) diger parcanin neresinden baslatacaksa(saniyesi veya kicklerine gore ayarliyo) oraya getiriyor ve durduruyor aleti. ilk parcanin gecis kismi geldigi anda ikinci cd calarda play e basiyor. burada sizin merak ettiginiz dugme cevirme , basma kismi devreye giriyor. tamamen degiskenlik gosterse de en basit metod , crossfader denen bir nanele yapilir. fader soldayken soldaki cd calardan duyar dinleyici, saga dogru goturdugunde yavas yavas sagdaki cd calardan calan muzigi de duymaya baslarsin. ortaya geldiginde iki parca da esit seste duyulur.en saga gittiginde ise sadece sagdaki cd calarin sesi duyulur. diger cevrilern dugmeler ise bass, mid, ve treble dir.gecis yapilacak parca , gecis yapmadan oncebaslari kisilir mesela gecis sirasinda artirilir diger parcanin midleri azaltilir felan. kulaklik da mixer uerindeki kulaklik fader i ile sag veya soldaki cd calardan calan muzigi duymaya yarar. soldaki calari eger o anda dinleyici duyuyorsa sagdakini duymaz . sagdakindeki parcayi ayrlamak icin dj kulakliktan o parcayi dinler dinleyiciler diger parcayi duyarken.
0
mandayuvasi
(09.01.09)
ayrıca dj konsollarında (turntable olmayan cihaz =)) djlerin oynadığı knoblar arasında cut-off, lopass, hipass gibi filtreler de bulunur. filtering ile realtime efektler falan feşmekan...
0
carc
(09.01.09)
önceden girilmiş sesleri açıyor heralde asıl elektronik müzik yapımında (besteden sonra ses sıçma aşaması) kullanılan aletin adı synthesizerdır
0
yuto
(09.01.09)
müzik prodüksiyon işi canlı dj performansından farklı bişi, canlı perf. de dj plakları koyar ve iki şarkıyı mixler bunun için 50 tane teknik var. prodüksiyon da benzer bir şey ama genelde plaklardaki parçalardan sample lar alınır bilgisayarda kayıtlar yapılır falan filan.
0
thefin
(09.01.09)
(12)

Moskova

erostrada
Simdi moskovadayim, ne yapayim?sozlugu falan okudum da oyle cok bi sey yazmamislar, kizil meydan falan zaten klasik..bi de bi sey isteyen var mi?
Simdi moskovadayim, ne yapayim?
sozlugu falan okudum da oyle cok bi sey yazmamislar, kizil meydan falan zaten klasik..
bi de bi sey isteyen var mi?
0
erostrada
(09.01.09)
Bir turist rehberi al. Ya da web'den frommers'in sayfasina bak. En iyisi bu.
0
wpi
(09.01.09)
İstanbula dönecekseniz Doina marka sigara isteyebilirim eğer buranın parasına göre 3-4 liraya denk geliyorsa. O yoksa yine kutu olacak şekilde (soft olmayacak) sigara isteyebilirim. Tabi Marlboro falan burda olan sigaralardan değil, oraya ait, burda olmayan. Koleksiyonum var da :). Taksimden falan elden satın alabilirim.
(çok mu yüzsüz oldum nedir.)
0
ymerdiveni
(09.01.09)
tverskaya caddesindeydi galiba yakın rus tarihi muzesine git eski bilumum sovyet zımbırıgını bi arada gorebilirsin sputnik yada stalinin kıyafetleri falan gibi. kırmızı bi bina onunde 2 tane aslan heykeli vardı. sonra fiyatlar şimdi nasıl bilmiyorum ama siyah renk hakiki deri kuyruklu uşanka getirebilirsin;) getirirmisin?:)
0
zapake
(09.01.09)
belorusskaya,bin metroya git.Tek geçerim ;p
0
hasanikisalakosmandört
(09.01.09)
şey derken:)
0
abtash
(09.01.09)
rus getir.
0
birberberbirberberebreberber
(09.01.09)
old arbat a git. takıl oralarda bizim istiklal caddesi ayarı bi yer.
0
la grande
(09.01.09)
Bu konuyla ilgili acilen pascha d kişisine danışmanı tavsiye ederim.
0
pascha c
(09.01.09)
metro istasyonlarını gezsen ömürlük malzeme çıkar zaten. =)
0
carc
(09.01.09)
redd's bira iç, teremok (Теремок) diye zincir restorantlar var her semtte vardır bitane tverskayada kızıl meydana yaklaşmışken sol kol üzerinde var bitane mesela orda "e-mail" denen mantarlı krep ye.. redd's bira iç, kızların fotoğraflarını çek polislerden uzak dur, ıslık çalma, küçük çocukların ve polislerin fotoğraflarını çekmemeye özen göster, gece klupleri-barlar-cafeler için www.exile.ru adresini kolaçan et (fiyatlar-facekontrol faktörü-hatun düşürme ihtimali gibi raytingelri bulabilirsin barlar için)redd's bira iç, barlar perşembe/cuma/cumartesi iyidir, cuma daha da iyidir, b2/solyanka/soly babushka/fabric/tema bar/ ve bir türk klasiği the real mac-roy, direk tavsiye b2 dir.. soracağın bişeyler de olursa mesaj atmaktan çekinme.. bana redd's bira getir.
0
pascha d
(09.01.09)
386 dx
(09.01.09)
bu arada tabiki club fabrique ve b2 derim. birde rai ye gidersen tam olur.
0
la grande
(09.01.09)
(5)

Yedi Samuray'ın kitabı var mı?

oneironot
şuan siyaset meydanı'nda avrupalı bir gazeteci "yedi samuray" isimli japonca bir kitaptan bahsetti. bir olayın 7 farklı samurayın ağzından anlatımıymış kitap. ama aradığımda bunun 1950'lerde çekilmiş bir film olduğu çıkıyor. özellikle kitap diye arasam bile tek bir sonuç bile çıkmıyor. şimdi çevirme
şuan siyaset meydanı'nda avrupalı bir gazeteci "yedi samuray" isimli japonca bir kitaptan bahsetti. bir olayın 7 farklı samurayın ağzından anlatımıymış kitap. ama aradığımda bunun 1950'lerde çekilmiş bir film olduğu çıkıyor. özellikle kitap diye arasam bile tek bir sonuç bile çıkmıyor. şimdi çevirmen mi filmi kitap diye salladı yoksa türkiyede bunun kitabı çevrilmemiş mi?
0
oneironot
(09.01.09)
yedi samuray şey değil mi ya, bir köyü koruyan yedi tane samuray var. george lucas'ın star wars'u çekmeden önce esinlendiği film. kitap varsa ve 7 samurayın gözünden olaylar anlatılıyorsa başka bir hikayedir muhtemelen.

sözlüğe bakıp geliyorum.

edit: dönüp dolaşıp ben de bu bkz'ı verecektim: (bkz: shichinin no samurai )
0
deckard
(09.01.09)
mortifera
(09.01.09)
evet shichinin no samurai başlığına bakmıştım ama söylediğim gibi alakasız çıkmıştı konular. sanırım çevirmen kitabın adını sallamış ya da kafası o filme kaymış o sırada.
0
🌸oneironot
(09.01.09)
Wikipedia'nin film hakkindaki yazisi bir kitaptan bahsetmiyor. Senaryoyu Kurosawa baskasiyla ortak yazmis. Oyle bir kitap olmama ihtimali yuksek gibi geldi bana.
0
wpi
(09.01.09)
Yine Kurasawa'nın Rashomon'u vardır, bir cinayet ve tecavüzü yaşayan ve tanık olan farklı kişilerin ağzından anlatır. Belki o olabilir.
0
carc
(09.01.09)
(3)

projeksiyon aleti

loststone
var mı şöyle uygun bütçeli bir projeksiyon aleti?
var mı şöyle uygun bütçeli bir projeksiyon aleti?
0
loststone
(08.01.09)
kadirsavun
(08.01.09)
yani piyasada çok ucuz şeyler var ama biraz araştırıp çözünürlük/ansilümen/lamba saati gibi önemli konularda dikkat etmende fayda var. fiyatı ucuz olur ama saat ömrü düşüktür uzun vadede çok daha pahalıya gelir..

amaç ne olacaksa ona göre işte...
0
hayo
(09.01.09)
pahalı projeksiyon cihazları uzun vadede ucuz olanlardan çok daha ekonomiktir. hitachi bombadır ayrıca.
0
carc
(09.01.09)
(6)

Elektronik Org (klavye) Seçimi Konsunda Yardım

damnlucifer
Merhaba değerli sözlük yazarları,Kendi çapımda piyano çalmayı çok istiyorum. Fakat piyano almak konusunda çekincelerim var özelliklede yer konusunda sıkıntı yaşamaktayım. Ben de bunun yerine başlangıç için bir elektronik org almayı kafaya koymuş bulunmaktayım. Böylelikle kendimi geliştirebileceğimi
Merhaba değerli sözlük yazarları,

Kendi çapımda piyano çalmayı çok istiyorum. Fakat piyano almak konusunda çekincelerim var özelliklede yer konusunda sıkıntı yaşamaktayım. Ben de bunun yerine başlangıç için bir elektronik org almayı kafaya koymuş bulunmaktayım.

Böylelikle kendimi geliştirebileceğimi de düşünüyorum. Uzun lafın kısası aranızdaki değerli müzisyenlerin fikirlerine muhtacım.

Bir yardım edin bu garip yazar kardeşinize :o)

Şimdiden teşekkür ve öpücükler.
0
damnlucifer
(08.01.09)
şöyle bir modelle başlayabilirsiniz:

www.hepsiburada.com

eğer tuş hassasiyeti gibi ek özellikler istiyorsanız fiyat katlanacaktır tabii.
0
swallowed arsenic
(08.01.09)
şu ürün hakkında ne düşünüyorsunuz ?

www.eniyiteknoloji.com
0
🌸damnlucifer
(08.01.09)
doyurucu piyano seslerine sahip klavye ya da dijital piyano fiyatları çin malı oldukça başarılı akustik konsol piyanolar kadar hatta daha da yüksek olabiliyor. bence en güzeli akustik piyano. fakat benim yerim dar, akorduyla, bakımıyla uğraşamam, sessiz kullanmak, kulaklıkla çalmak isterim dersen bir maidi klavye ve ses kartı alarak bilgisayar üzerinden yazılımsal sesler kullanarak çalışmanı tavsiye ederim. en ucuz seçenek de bu oluyor zaten...
0
carc
(09.01.09)
piyano çalmak istiyorsan piyano almalısın. piyano ile orgun kullanımı biraz farklıdır. orgla ancak piyano çalarmış gibi yapabilirsin. bu girişten sonra:

= illa org alacağım dersen,

1- 'standart tuş' olmalı
2- en az beş oktav olmalı.
3- tuş hassasiyeti olmalı.

= maddi durumun iyiyse,

1- akustik piyanonun yerini hiçbir şey tutamaz.
2- akustik piyano alacaksan mutlaka yanında bir piyano eksperi bulunmalı (piyano eksperi diye yanında çok iyi çalsa bile piyanist götürme; piyano eksperliği apayrı bir olay.)
3- 5.000 TL'nin altındaki piyanolara itibar etme.

= maddi durumum o kadar da iyi değil diyorsan,

1- dijital piyano alabilirsin. 800-1500 euro arasında fiyatları var.
2- dijital piyano alırsan midi bağlantı kablosuyla bilgisayarına da bağalayabilir binbir çeşit iş yapabilirsin.
3- kulaklık takarak hiç kimseyi rahatsız etmeden sabahlara kadar piyano çalabilirsin.
0
chakmak
(09.01.09)
Akustik piyanonun yerini hiçbir şeyin tutmayacağına katılmakla birlikte seni sıkmayacak bir akustik piyano için 5000TL seviyesine çıkmana gerek olduğunu düşünmüyorum. 2200-2400$ civarında 110-117cm gayet güzel konsol piyanolar mevcut. Piyano eksperi olmasam da piyano satış ve akordu yapan biri olarak gönül rahatlığıyla önerebilirim. Bu arada ikinci elde ucuza eski rus ve doğu bloku ülkelerin piyanolarından bulabilirsin(Calisia vs.), aman uzak dur. Sonra çok pişman olursun.

Dijitalde Yamaha'dan şaşma. Onun da YDP serilerinden çok GH3 tuş takımlı CLP serisini tavsiye ederim ki 1600€'luk fiyatıyla yukarıda bahsettiğim gibi bir akustik piyano ile yaklaşık aynı fiyata sahip olacaktır.
0
carc
(09.01.09)
cevaplarınız için çok teşekkür ederim arkadaşlar, gerçekten çok yardımcı oldunuz :o)
0
🌸damnlucifer
(09.01.09)
(5)

Quiknet ne ola?

carc
Şimdi Quiknet diye bişey çıktı, hızlar süper, fiyatlar süper falan tamam da...Nedir bu teknoloji tam olarak? Modemleri nasıldır, nedir, efendim bir encryption sistemi falan var mıdır paylaşımı engellemek için ne bileyim? Turkcell olunca bi haltlar yaparlar diye şüpheleniyorum saçma olsa da. Apartan
Şimdi Quiknet diye bişey çıktı, hızlar süper, fiyatlar süper falan tamam da...

Nedir bu teknoloji tam olarak? Modemleri nasıldır, nedir, efendim bir encryption sistemi falan var mıdır paylaşımı engellemek için ne bileyim? Turkcell olunca bi haltlar yaparlar diye şüpheleniyorum saçma olsa da. Apartan yönetimi ile ne ilgileri var, binaya ilk tesis için bir para talep ediyorlar mı yoksa basit bir işlem mi? Falan feşmekan işte, ne biliyorsanız.

Hadi bakalım.
0
carc
(05.10.08)
ücretlendirme konusunda yanılgıya sebep olabilecek reklamları var. bu yüzden en fazla 3-4 ay kadar sonra ttnet'in tarifilerine aynen döndükleri konusunda uyarmalıyım.
0
baal
(05.10.08)
"Bu amaca uygun router"ın tam olarak ne olduğunu arıyorum. Bir ürün linki falan olsa gerek...

Bir de 12 ay fiyat garantisi veriyorlar, 3-4 ay sonra nasıl tarife değişiyor? Yani ek masraf falan mı çıkarıyorlar?
0
🌸carc
(05.10.08)
forum.donanimhaber.com burada ayrintilar yaziyor.
0
trimpot
(05.10.08)
referans olarak;
www.tellcom.com.tr
linkini atıp, sordum ücretlendirmenin ne kadar böyle kalacağını.

şöyle bir cevap aldım;

Değerli Müşterimiz

27.99 ytl lik ücret x ile gösterilmiş ay kadar 27.99 ytl daha sonra 49 ytl olacaktır.Seçtiğiniz pakete göre o kadar ay indirimli kullabileceksiniz

Detaylı bilgi için 444 222 0 ı arayabilirsiniz

Saygılarımızla,

Tellcom
0
baal
(05.10.08)
bahsettiğimiz bağlantı şekli adsl değil yalnız. quiknet tamamen farklı bir protokol ve tellcom quiknet için 12 ay boyunca fiyat değiştirmeyeceğini taahhüt ediyor.
0
🌸carc
(06.10.08)
(3)

kaza

tearif
dizüstü bilgisayarım yere düştü ve ekran ile klavye artık farklı dünyaların insanı..lakin benim bu bilgisayarda sürüyle dökümanım var..kurtarabilmem mümkün mü ve nasıl..thank you sir
dizüstü bilgisayarım yere düştü ve ekran ile klavye artık farklı dünyaların insanı..lakin benim bu bilgisayarda sürüyle dökümanım var..kurtarabilmem mümkün mü ve nasıl..thank you sir
0
tearif
(05.10.08)
Sabit diski söküp herhangi bir bilgisayara monte ederek tüm verilerini huşu içinde kurtarabilirsin.
0
carc
(05.10.08)
eğer başka bir bilgisayara hdd'yi takman mümkün değilse okmeydanı perpa'da bu işi yapan pek çok firma var, fiyatları gayet uygun.
0
alkolik imam
(05.10.08)
bilgisayarı farklı bir monitöre de bağlayabilirsin.
yada ayrı bir monitörü bilgisayara bağlayabilirsin.
0
etna
(06.10.08)
(8)

Müzikten gerçekten anlayan bir adamın kaç gb arşivi olur?

the rain baron
Müzikten anlıyor olmak için arşiv büyüklüğünün pek bir önemi olmayabilir, yani 500TB arşivi olan bir adam müzikten anlıyordur denemez, ancak arşivindeki müziğin de farkında olmak önemli. yani böyle tam müzik adamları olur ya, ne söylesen bilir, çoğu müzik türüne hakimdir, kimin ne tür müzik sevebil
Müzikten anlıyor olmak için arşiv büyüklüğünün pek bir önemi olmayabilir, yani 500TB arşivi olan bir adam müzikten anlıyordur denemez, ancak arşivindeki müziğin de farkında olmak önemli. yani böyle tam müzik adamları olur ya, ne söylesen bilir, çoğu müzik türüne hakimdir, kimin ne tür müzik sevebileceğini kestirir, nerede ne tür müzik çalınması gerektiğini bilir, sürekli bir müzik keşfi halindedir, (kimi raikkonen böyle bir insan galiba anladığım kadarıyla), bu adamların müzik arşivi kaç gb olur?

çok saçma bir soru olabilir ama en azından müzik eksperi olduğunuzu düşünüyorsanız ne kadar arşiviniz olduğunu yazabilirsiniz. veya fikirlerinizi de belirtebilirsiniz tabi ki.

teşekkürler..

----
the beatles sorumun cevabını verdi, diğer arkadaşlara da teşekkür ederim, esen kalın
----
0
the rain baron
(05.10.08)
Kendimi bir müzik eksperi olarak görmemekle birlikte işi müzik olan ve kendisi de müzik eksperinin hası olan patronumun arşivinden söz edersem sadece 12gb yeteri kadar şaşırtıcı olacaktır sanıyorum. Adam konsantre kür yapmış durumda kendine.
0
carc
(05.10.08)
Vallahi "bütün türler hakkında söyleyecek bir şeyleri olmak" ise mesele (20. yüzyıl popüler müzik tarihi üzerine çalışmamın da etkisiyle) 12 gb'ın yeterli olacağını sanmıyorum. Kendi mp3 arşivim (cdler de riplenmiş durumda) 300 gb'ın üzerinde ve müzik klasörümde türlere göre ayrılmış 80 ayrı klasör var. Ki bu klasörlerin kimisi tek türü de içermiyor, birbirine yakın türleri tek bir klasör altında topladığım da oluyor (örneğin; American Underground, Paisley Underground, Pop Underground, Jangle Pop gibi. Bu tek bir klasör adı).

İşin teorik kısmıyla değil de genel kültür kısmıyla ilgileniliyorsa www.allmusic.com'u "okumak" ve oradan beslenmek yeterli olacaktır. Orada türler de çok net ve güzel tanımlanmış. Her bir albüm kritiğindeki tür belirlemeleri de güzel. Hangi türler birbirleriyle nasıl bağlantılı, bunlar da açıklanıyor.

Kendimden başka bir klasör örneği vereyim: Mod Revival, Punk, Post-Punk, New Wave, Synth Pop, New Romantic. Bütün bu türler aslında birbirleriyle bağlantılı, punk ve synth-pop birbirine ne kadar uzak dursa da aslında birbirinin içinden çıkmış şeyler. Rahat bir inceleme için allmusic.com bu bağlantıları da sunuyor dediğim gibi.

Tabii ki "çoğu müzik türüne hakim olmak" mp3 arşivi boyutuyla belirlenemez. Ama en azından 20. ve 21. yüzyıl popüler müziğindeki her türün anahtar albümleri, müzisyenleri vs.'si için en az bir 150-200 gb adanması gerekir diye üdşünüyorum.
0
the beatles
(05.10.08)
"müzikten anlıyor" demek dünya üstündeki gelmiş geçmiş tüm şarkılara sahip olması gerektiği anlamına gelmez. mesela "shoegazer" akımını çok iyi bilip anlıyordur, yeter 10 gb, nedir ki...
0
mortifera
(05.10.08)
@mrtksn: müzikten gerçekten anlayan bir insanın arşivini orjinal CDlerle oluşturması için ne kadar para gerektiği hakkında bir fikir edinmek için;
müziğe önem veren ama anladığını iddia etmeyen bir insan olarak benim 66gb müzik arşivim var. 300 sanatçı ediyor bu da, ortalama 3 albümü olsa her sanatçının, 900 albüm. cd fiyatlarını ortalama 25 ytl den alırsak 900 x 25 = 22,500ytl. ki ben müzikten anladığımı da söylemiyorum, öyle düşünün.

@mortifera: Müzikten gerçekten anlayan sıfatını shogazer türünü bildiği gibi tüm türlere hakim olan insanlar olarak belirttim. Arşivindeki müziğin de farkında olmak önemli yazmıştım yukarı da hem, ne kadar müzik o kadar müzik bilgisi demek değilir tabi ki. 500TB arşivi olan bir adam müzikten anlıyordur denemez demiş olduğum gibi.
0
🌸the rain baron
(05.10.08)
herkes muzikten anlar, dunya uzerinde muzikten anlamayan bir insan yoktur. butun gun arabesk dinleyen adam da muzikten anliyor. o da tutup caz koleksiyonu yapan bir adam icin "muzikten anlamiyor" diye dusunur. dolayisiyla soz konusu arsiv gb degil, mb bile olabilir.
0
turkish tekila
(05.10.08)
Bende 80 GB mp3 vardı kaybetmeden önce ve tamamı el emeği göz nuru tek tek indirildi. Öyle mp3 cd'lerinden veya başka harddisklerden lump indirip ne varmış bakarım bi ara demedim hiç. Hepsini de düzgün formatımda rename yapmıştım. Ancak müzikten çok iyi anladığımı söyleyemem.
0
desdinova
(05.10.08)
Anlatmaya çalıştığım şey müzik eksperi olmakla müzik arşivi sahibi olmanın aynı şey olmadığıydı. Sokakta korsan mp3 cd'si satan zatlar herkesten daha eksper o zaman. Kişi çok iyi müzik analizi yapabilir, her skala, her kompozisyonun hangi akımların altyapısına dayandığını, müziğin nerede nasıl ve hangi tarza modüle olduğunu, hangi noktalarda ne gibi geçişler kullanıldığını çok detaylı biçimde algılayabilir fakat hiç bir arşive sahip olmayabilir. Bu, eğitim işidir, download değil.

Müzik eksperi olmak her tür ve alt türün -ki çoğu tür aslında ortada olmayan, farklı kişilrin farklı isimlendirmeler kullanarak ortaya attığı zırva türlerdir- anahtar sanatçı ve albümlerini, ilk ya da popüler parça örneklerini ezberleyip albüm veritabanı gibi gezmek değildir. Pek çok müzik parçası birden çok, bazen 4-5 farklı müzikal akımın esintilerini taşır. Önemli olan bir parçayı dinlerken "bu parça ıvırzıvır pop akımının ikinci dönemi temsilcilerinden cart curt sanatçısının şu albümünün bilmem kaçıncı parçasıdır" demek yerine parçanın altyapısının analizini yapabilmek, parçayı "anlamak", müziğin nereden geldiğini ve nereye açılacağını kestirebilmek, müziği hissedebilmektir.

Bunları yapamayınca müzik eksperi değil, en fazla müzik bilgisayarı olur insan. Şahsi fikirlerim.
0
carc
(05.10.08)
müzikten gerçekten anlayan insan, değerini gb'larla ölçmez.
0
vismund cygnus
(05.10.08)
(9)

veteriner ve kedi ile ilgili akla takilanlar

coldbound
selam,2 gun kadar once bir minigi evlat edindik, ilk defa kedi bakiyoruz. bu yuzden aklimiza takilan yiginla soru var, cogunun cevaplarini daha once sorulmus sorulardan ya da googledan bulmaya calistik ama hala bir kismi kafamizda. mesela:1. veterineri neye gore secmeli, sagda solda doktor burosu ka
selam,

2 gun kadar once bir minigi evlat edindik, ilk defa kedi bakiyoruz. bu yuzden aklimiza takilan yiginla soru var, cogunun cevaplarini daha once sorulmus sorulardan ya da googledan bulmaya calistik ama hala bir kismi kafamizda. mesela:

1. veterineri neye gore secmeli, sagda solda doktor burosu kadar veteriner var, bu ne boyle? hepsini gezip hayvanlari sevip sevmediklerini mi gozleyecez?
2. pire tasmasi aldik bir tane, 2 aylik bizim minik. ne zaman takilir bu zimbirti, taksak mi simdi?
3. veterinerlik hizmetleri (asilar, koruyucu hekimlik, vs.) ne kadara patlar?
4. ankara kizilay, kolej civari, en olmadi ankaray hatti uzerinde bir veteriner tavsiyesi verebilecek olan var midir?
5. bu minik kakasini yaptiktan sonra kumla ustunu ortuyor, temizlemek icin ustune orttugu tum kumu cope atmam gerekiyor. nasil anlaticam oylece birakmasi gerektigini, benim temizleyecegimi? :)
6. kediye asla yedirilmemesi gereken bir sey var midir?
7. gozu sulaniyor bunun, veterinere goturene kadar nasil yardimci olabiliriz kendisine, pamukla mi silelim?
8. niye tuy dokmuyor?
9. herhangi tavsiyeniz, oneriniz, bilmemiz gereken onemli bir sey var mi?

cevap verecek herkese pesinen tesekkurler.
0
coldbound
(05.10.08)
1. tavsiye ile olur. gezerek bulmanız zor biraz.
2. bence hemen takılabilir, bir sakıncası olacağını zannetmiyorum.
4. tavsiye edebileceğim bir veteriner var ama gaziosmanpaşa'da. ancyra hayvan hastanesi, veteriner hekim gökhan oba. telefonunu hatırlamıyorum ama 118'den falan bulunabilir.
5. içgüdüsel bir davranış o. bizimki de ilk zamanlar örterdi, sonra üşendi kendi bıraktı. kedinin huyuna bağlı sanırım. ileride üşenip bırakabilir, ya da hep örtebilir. bence dokunmayın. süzgeçli bi küreği vardı. onunla alıp biraz sallayınca kakaya yapışmayan kumlar dökülüyordu. yapışan da gitsin varsın canım :)
6. çiğ et yedirmeyin.
8. biraz büyüsün, kafayı yedirtecek kadar döker. dikenli tarakları oluyor. onlarla tarayabilirsiniz.
9. saksıya yulaf ekin, çimenini yesin. gerçi şimdi hazır kedi otları falan var ama bizim zamanımızda yoktu. hatta belki onlar da yulaf olabilir. bir de dişiyse ve kısırlaştırmayı düşünürseniz önce bir kere doğum yapsın.
0
kibritsuyu
(05.10.08)
1. Veteriner seçimi tavsiye ile ya da mekan ve kişileri verdiği güveni ölçerek yapılabilir sanıyorum. Çakma yerler ve insanlar kendini hemen belli ediyor. Camdan düşen kedime "Antibiyotik yapalım." diyen zat gibi misal.
2. Pire tasmasından çok ense damlası öneriyorum. Hem tasma gibi hayvanı rahatsız etmiyor, hem de iğrenç kokmuyor. Takılması için bir yaş şartı olmasa gerek.
3. İlk aşıları ve parazit ilaçları sanıyorum 200-250lira civarına patlar. Sonra 1 yaş gibi kısırlaştırmaya yaklaşık 200lira gider, ilk aşılardan sonra yılda bir aşı yenilemek yeterli oluyor normal şartlarda.
4. Ankara'da Bahçelievler 7. Cadde'de Pet Veteriner Hastanesi var. 24 saat hizmet veriyorlar, hekimleri kaliteli ve bilgili, çalışanları güler yüzlü, fiyatları da ucuz olmasa da uçuk değil. Ben oldukça memnunum. www.petveterinerhastanesi.com
5. Temizleme. Kedi dışkısının üzerini örter, engel olamazsın. Özellikle silika kum kullanıyorsan ilk anda dışkıya yapışan kum dışkıda bulunan sıvıyı ve kokuyu emer. Daha sonra çoğu kuruyan dışkıdan dökülür. Kum temizlemek için olan elekli küreklerden kullanırsan minimal kum ziyanıyla güzel bir temizlik yapabilirsin. Tuvaletinin 2-3 gün temizlenmemesinde bir sakınca yok. Tabii parazit ilaçları yapıldı/yapılıyorsa.
6. Var. Çiğ et, özellikle tavuk, ve hatta tavuk ciğeri. Yediğimiz tavuklara yetiştirilirken ağır biçimde antibiyotik veriliyor ve büyük oranda ciğerde toplanıyor. Ayrıca çiğ ette parazit falan her bir halt bulunur. En güzeli kuru mama. Ben Goody kullnıyorum, ufaklık da hayatından oldukça memnun. Unutmadan, şekerli şeyler de kediler insülin salgılamadığı için uzak durulması gereken şeyler. Genelde kediler tatlı sevmez ama benimki gece masadaki burma kadayıfın paketini yırtıp yarısını mideye indirenlerden.
7. Gözleri mikrop kapmıştır. Pamukla silebilirsin ama en kısa zamanda veteriner görse iyi olur.
8. Yavru kediler çok az tüy döker. Yaklaşık 1 yaştan itibaren gör sen o dökülmeyen tüyleri.
9. İlk aylarda oynaken ve severken parmakları hafifçe ısırabilir ve emebilir. Buna, her ne kadar son derece şirin bir hareket de olsa, kesinlikle izin vermemelisin. Bu hareketi karşısında tepkisiz kalmak aslında onu bu harekete teşvik eder. Küçükken zararsız olan bu emmeler 6-7 ay sonra çok sert ısırmalara dönüşecektir. Eller kollar yara bere içinde kalır. Kedileri insan sesinideki tonlamayı ayırt edebilirler. Yani hafifçe konuşmakla sertçe azarlanmyı anlarlar. Isırma-emme sırasında yavaşça eli çekmek, devam ederse sertçe "hayır" diye bağırmak genelde işe yarar. Ayrıca ufaklığa hep adıyla seslenmeye, sıkça adını kullanmaya özen göster. Örneğin mama verirken "mama" kelimesinden kaçınarak adını kullanmak adını öğrenmesini oldukça hızlandırır. Su kabında taze su bulundur. Her gün değiştrimeye özen göster. Yaş mama veriyorsan fazla su içmeyebilir, telaşlanma. Kuru mamayı az az, kraker gibi sık sık yer, yaş mamayı tek seferde silip süpürür. Yuva gibi bir yer yaparsan tabana şal gibi yünlü bir şey serersen içine girip o yünü keyifle yoğurmasını saatlerce izleyebilirsin. Oyuncak olarak aluminyum folyodan yapılma top kullanma. Parçalarını yutup sindirimde ciddi problemler yaşayabilir. Kağıt buruşturup atabilir, ya da pingpong topu ile kafayı yemesine sebep olabilirsin. Sıkça oyun oynatarak spor yapmasını sağla, yatmaya alışmasın, sonra obez oluyorlar. Bir kapı üzerine iple yerden 10-15cm yüksekte kalacak şekilde seveceği bir oyuncak asarsan günlük sporunu fazlasıyla yapar.
0
carc
(05.10.08)
1) veteriner için muhakkak tavsiye alın. kazıkçı olmasın. hayvansever olsun. veterinerlerin bir kısmı ne yazık ki hayvansever değildir. para için çalışırlar. kedilere çok zarar verenler duyuyoruz.
2) bir an önce veterinere gidin aşılarına başlayın. pire tasmasından önce parazit aşılarını yaptırın. parazitler yavru kediler için çok zararlı olabiliyor. pire tasması işe yarar mı bilemiyorum, hiç kullanmadık. ancak boyuna takılan tasmalar tehlikeli olabiliyor. sağa sola takılıp kediyi boğma ihtimali var. kediyi iyi takip edin.
3) aşılar tanesi ortalama 20-30 liradır. senede bir sefer yapılması gereken 3-4 aşı vardır. yavru kedilerde bu ilk sene için tekrarlanabiliyor. 1. sene masraflı olabiliyor yani. ama bu aşılar sağlıklı olması için gerekli.
bunun dışında 2 ayda bir iç ve dış parazit ilaçları verilmesi lazım. bunlar da 20 lira civarı tutuyor.
veterinerin paragöz olmasına bağlı olarak kedinize her baktığında para alabilir, veya kendi ücretini aşıların vs içinde alabilir.
5) yaptığı tuvaletini kumla örtmesi içgüdüseldir. hem tuvaletinin üstünü kapatıyor. hem de kumlara sürterek patilerini temizliyor o. üstünü örtsün daha iyi. siz temizleyene kadar daha az kokar.
6) kediye şekerli şeyler vermeyin. zararlıdır.
market mamaları almayın. (whiskasmış filan bunlar çok zararlı.) market mamaları ileri yaşlarda sağlık sorunları yaratıyormuş, böbrek hastası oluyormuş kediler. onun yerine veteriner ve petshoplarda satılan kaliteli mamalar var. (royal canin, hill's, proplan gibi) bunlar pahalıdır ama açık olarak kilo ile satılanları da var, market mamasından biraz pahalıya geliyor kilo ile alınca. (mesela royal canin'in fit32 si, proplanın somonlusunu kilo ile alıyorum ben. kilosu 12 liraya mı ne geliyor.) istanbul'da olsanız alabileceğiniz yer tavsiye ederdim ama ankara'yı bilemiyorum.
yavru kedilere ilk sene kitten yani yavru kedi maması vermekte fayda var.

7) gözlerini ıslak pamukla silin. ayrıca eczaneden insanlar için olan göz merhemlerinden alabilirsiniz.
8) mevsim dönüşlerinde çok tüy dökebilir. ama bu da kedinin tüy uzunluğu ile değişir.
9) mutlaka kısırlaştırın. üremeleri zararlı biliyorsunuz. sokaklar sahipsiz yavru dolu iken.
kısırlaştırmazsanız kızgınlık döneminde hayvan eziyet çeker, ağlar, bağırır sizi rahatsız eder. ve bu ne yazık ki sadece mart ayında olmaz. ev kedilerinde her 2-3 ayda bir olur.
kısırlaştırılmayan kediler, özellikler erkek olanları, evden kaçabiliyor, sokağa alışık olmadıkları için başlarına her türlü kaza gelebilir. sonra siz üzülürsünüz.
eğer erkek ise kedi, kısırlaştırılmazsa çişini yapıyor, ev çok kötü kokar.

yazın açık olan pencerelerinize mutlaka tel takın. kedim pencereye gitmez demeyin. bir kuşun, sineğin arkasından çok kedi atlıyormuş. sonra ya bir yeri kırılcak ya da kaybolacak bulamayacaksınız.

tırnaklarını kesmeyi düşünebilirsiniz eşyalara zarar vermesin diye.
ona oyuncak ve tırnakları için tırmalama tahtası alabilirsiniz.
kedi her ne kadar terbiye edilmeyen bir hayvansa da bir yere kadar eğitilebilir. tepenize de çıkarmayın yani.
isterseniz bir sepet yatak yapın orada yatmaya alışsın.
evin içine tuvaletini filan yaparsa burnunun ucuna vurarak cezalandırabilirsiniz, sonra bir süre mesela kapalı balkonda filan cezaya bırakın. anlasın yanlış bişi yaptığını.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
6. sorunun cevaplarına takıldım. Çiğ et verme diyor herkes. Iki gün önce kedimizi kontrole veterinere götürdük. Dana eti alın ince şeritler halinde kesip çiğ olarak verin dedi. Hazır mama yemekten dişleri gelişemiyormuş, sağlığı bozuluyormuş. Çiğ et olunca bol bol çiğniyormuş onu.
0
neronas
(05.10.08)
Özellikle dana eti pişmediği takdirde parazit açısından çok zengindir. Kedinin bağırsaklarına oldukça iyi gelir.
Veterineri değiştirmekte fayda var sanırım. Yavru kedilerde dahili parazitler ölümcül olabiliyor. Ben askarit sebebiyle bir kedisini kaybetmiş biri olarak kesinlikle en çok önem verilmesi gereken konu olduğunu düşünüyorum parazitin. Bağırsak kanaması, vücut ısısında düşüş, toksikasyonun sinir sistemine saldırması sonucu körlük ve paraliz ardından uzun süren ve acılı bir ölüme sebep oluyor. Aman diyeyim.

Dana etini iyice pişirip vermekte bir sakınca yok. Yalnızca fazla yağılı olmamasına dikkat etmek gerek. İnsanların tükettiği çoğu besin kedilerin sindirim sistemi için fazla ağır. Pişmiş dana eti de bayağı bir çiğneme egzersizi yaptırır.
0
carc
(05.10.08)
1. tavsiye ile seçmek en uygunu, deneme yanılma yöntemini pek önermem...
2. pire tasmasi için henüz yaşı küçük. eğer pireleri varsa pire şampuanıyla yıkayın ya da veterinerde ensesine pire damlası yaptırın.
3. veterinerler odasının belirlediği fiyatlar var, bunun dışına pek çıkamıyorlar. bildiğim kadarıyla her enjeksiyon 30-40 ytl civarında. kediniz 3 aylık olduğunda 2 hafta arayla 2 karma aşı ve 1 kuduz aşısı olması gerekiyor. daha sonra yılda bir kez karma ve kuduz aşısı tekrarlanacak. ayrıca 6 ayda bir kist için iğne ya da hap veriliyor. hapın fiyatı daha uygundur, aklınızda bulunsun, aşı için veterinere gitmişken bunu da aradan çıkarabilirsiniz. karma ve kuduz dışında birkaç koruyucu aşı daha var, onlar hakkında veterinerinizden bilgi alabilirsiniz.
5. örtmesi gerekiyor, kedinin huyu böyle, aksini anlatamazsınız, bunu yapmayı denemeyin, kediler tuvalet konusunda çok hassas oluyor, bu sırada yapılacak bir müdahale sonradan ters sonuçlara ve davranış bozukluğuna neden olabilir. sizin yapacağınız tek şey kedicik kaka yaptıktan sonra delikli kürekle kumların bir kısmını eleyip kakayı toplayıp çöpe atmak.
6. şekerli, baharatlı ve soğanlı yiyecekler asla yedirilmemeli. hele soğan zehir etkisi yapıyor. aynı şekilde çok sevse de sucuk, salam, sosis de verilmemeli, bunların içindeki katkı maddeleri ileride ciddi böbrek rahatsızlıklarına yol açabilir. henüz küçük olduğundan fazla inek sütü vermeyin, ishal olabilir. kemik özellikle de dik kırıldığı ve boğaza kaçma riski olduğu için tavuk kemiği vermeyin. henüz iç parazitler için bir uygulama yapılmadığından şimdilik çiğ et vermenizi önermem ama aslında çiğ yemesi pişmiş yemesinden daha iyi. benim kedim 15 yaşında ve şimdiye kadar ağzına mama sürmedi, genelde de çiğ et yiyor. çiğ eti çiğneyip çiğnememesi de önemli değil, çiğnemeden yutsa da bizim aksimize doğal bir etçil olan kedinin mide salgıları eti rahatlıkla sindirebilir. eğer imkanınız varsa et, biraz pirinç ve havuç vs haşlayarak ona evde yemek hazırlamanız en uygunu. www.kedimveben.com, www.miyavlar.com, www.kedigen.com sitelerinde evde yapılacak kedi maması formülleri bulabilirsiniz. ara sıra yumurta ve kılçıklarını ayıklayıp balık vermeyi de unutmayın.yine de acil durumlar ya da ödül olarak kullanmak için evde hazır mama buludurmakta fayda var. her zaman bir kapta temiz suyu bulunsun ve her gün suyunu yenileyin. yavru olduğu ve oynarken kabını devireceğini hesaba katarak siz yokken susuz kalmaması için evin bir başka köşesine de yedek bir su kabı koymayı unutmayın.
7. nemli pamukla göz kenarında biriken çapak ya da akıntıyı hafifçe tamizleyebilirsiniz. akıntı fazlaysa geç kalmadan veterinere gösterin.
8. kısa tüylü kedilerin tüy döktüğü fazla belli olmaz. bazı dönemlerde (mevsim değişikliği vs) kediler daha fazla tüy dökebilir. bazı kediler sürekli yalanıp temizlenir ve ortalıkta fazla tüy bırakmazlar ama bu sırada çok tüy yutarlar. ara sıra kusarak yuttukları bu tüyleri çıkarırlar. kediniz tüy kusarsa ya da kusmaya çalışırsa telaşlanmayın. bu içgüdüsel bir davranıştır. bunu kolaylaştırmak için kedi çimeni alabilirsiniz. bunu yiyip daha rahat kusabilirler. kusmadan tüyleri yok etmelerini sağlayacak macunlar da satılıyor ama sanırım bunu kullanmak için henüz küçük.
9. kedinizle oynamayı ve konuşmayı unutmayın. sosyal ve insancıl olması için bu önemli. erkek kedilerin 1 yaşında dişiler için de gelişme durumuna göre 6-8 aylıkken kısırlaştırılmaları öneriliyor. bir kere doğursun sonra kısırlaştıralım zihniyetini bir kenara bırakın bence, kedinizin sağlığı için uygun zaman geldiğinde kısırlaştırmayı ihmal etmeyin. gecikmek, ameliyatı zorlaştırmak ve ömrünü kısaltmaktan başka bir işe yaramaz...
yeni dostunuzla mutlu günler :)
0
zen spider
(05.10.08)
@snowflake doğru söylüyor.bi dolu laf yazmışız da kedilerin yıkanmaması gerektiğini unutmuşuz. kediler zaten durmadan yalanarak temizleniyor. tükürüklerinde dezenfektan bir madde var diye duymuştum.

yani kedi pis diye endişe etmeyin. köpekler yıkanır, kediler yıkanmaz.

bu arada kedinizin cinsini yazmamışsınız. eğer iran kedisi gibi bişiyse onlar kendi tüylerini yalayıp temizleyemiyorlar. hem yıkanmaları gerekli hem de tüylerinin sık fırçalanması gerekli. senede 2-3 kez de traşlanmaları lazım.

eğer olur da kedi bir şekilde kirlenir veya siz huylanırsanız kuru şampuanlar var, ondan alın. pudra gibi toz. tüylerine döküp fırçalıyorsunuz, tertemiz oluyor.
0
mea maxima culpa
(06.10.08)
@carc bahçeli 7. caddedeki pet veteriner hastanesi demiş. ben buna katılmıyorum. devrettilerse bilmem ama eğer hala "dr. osman iç" ise biraz paragöz bir doktordur o. muayeneye başlamadan para mevzusunu falan açar. ben hayvanı severek yaptığına hiç inanmadım o adamın. bize çok faydalı olmamıştı. gerçi biz gittiğimizde ufak bir apartman dairesi iken şimdi koca 5 katlı bina olmuşlar. web sitesi tatmin edici gözüküyor ama bilemiyorum hala nasıldır.
0
kibritsuyu
(06.10.08)
@kibritsuyu: biraz zaman geçmiş ama evet, aynı yerden bahsediyoruz. El değiştirmiş değil. Fakat Osman bey cebine aşıları doldurup sokağa çıkan ve yakaladığı sokak hayvanını aşılayan falan böyle bir hayvansever. Hatta sokaktan alınan hayvanlar için bir yıl ücretsiz aşı, diğer işlemlerde indirim falan da sağlıyorlardı bir ara. Ben bir yamuklarını görmedim kısaca.
0
carc
(09.01.09)
(5)

antivirüs programı

piiz
bilgisayarıma acilen bi antivirüs programı yüklemem lazım kendileri virüsten geçilemez halde şuanda lakin bu konuda çok bi bilgim yok hatta hiç bilgim yok yardımcı olursanız çok sevinicem yani kısaca durum böyle....
bilgisayarıma acilen bi antivirüs programı yüklemem lazım kendileri virüsten geçilemez halde şuanda lakin bu konuda çok bi bilgim yok hatta hiç bilgim yok yardımcı olursanız çok sevinicem yani kısaca durum böyle....
0
piiz
(05.10.08)
ücretsiz: www.free-av.com
0
axijazz
(05.10.08)
Eset Nod32 kullanıyorum, tavsiye de ediyorum.
0
carc
(05.10.08)
warezlerden Kaspersky bulun, indirin.
0
hlathguth
(05.10.08)
Antivir hem ücretsizdir hem de çok başarılıdır tavsiye ederim. Yanına spy için Spyware Terminator kurarsanız iyi olur. Hatta kullanmayı beceririm diyorsanız Zone Alarm da kurun bilgisayarınızı papaz büyüsünden bile korursunuz :)
0
ataturkiye
(05.10.08)
evet antivir bence de. hem ücretsiz hem de başarılı
0
the rain baron
(05.10.08)
(3)

koku alamamak / tat alamamak

vercingetorix
bundan 10 gün önce grip olmuştum.. hastalığım geçti, öksürük ve burun akıntısı kaldı.. bunlar haricinde de hayatımda ilk kez koku alamama ve tat alamama sorunuyla karşı karşıyayım.. daha önce de bir sürü kez deli gibi hasta olmuştum.. fakat hiç böyle acayip bir durumla karşılaşmadım.. burnum tamamen
bundan 10 gün önce grip olmuştum.. hastalığım geçti, öksürük ve burun akıntısı kaldı.. bunlar haricinde de hayatımda ilk kez koku alamama ve tat alamama sorunuyla karşı karşıyayım.. daha önce de bir sürü kez deli gibi hasta olmuştum.. fakat hiç böyle acayip bir durumla karşılaşmadım.. burnum tamamen tıkalı değil, açık olduğu zamanlar da oluyor fakat limon kolonyası haricinde hiçbir şeyin kokusunu alamıyorum.. aynı şekilde yediğim şeyler de ya sadece tuz tadı, ya da şeker tadı veriyor.. hastalığımın ilk günlerinde vicks first defence kullanmıştım 2-3 kez.. sinirlerime zarar verniş olabilir mi ki acaba?

daha önce başına böyle bir şey gelmiş olan biri var mıdır? iyileşecek miyim doktur bey? =(
0
vercingetorix
(29.05.08)
Sebebini bilemiyorum ama tat alamama problemi de aslınd koku almamaktan kaynaklıyor olabilir. Tat alma duyusu koku alma ile ortak çalışıyor sonuçta.
0
carc
(29.05.08)
bence telaşlanacak birşey yok, vücudunuz kendini toparlamaya çalışıyor, ki demişsiniz zaten öksürük ve burun akıntısı kaldı diye.. muhtemelen koku alıcılarınızın henüz kendilerini toparlayamamıştır, biraz daha sabredin, hiçbir sorununuz kalmayacaktır..

doktor olduğumdan değil, başıma geldiği için söylüyorum bunları.
0
demcan
(29.05.08)
kendi adıma bende koku almakla tat almak arasında doğrudan bir ilişki olduğunu sanıyorum lakin benim annem koku almıyor, tat alıyor. kendisine sorduğumda koku aldığımı hiç hatırlamıyorum diyor, doğuştan gelme diye düşünüyor ama doğru hatırlayamayabilir belki. ama tat alıyor yani bunu düşünüp test etmiştim, gözünü kapatıp,ezerek aynı kıvama getirdiğim patetes püresi ve beşamel sosunu pek de güzel ayırt etti. demem o ki çok korkulacak bişey olmayabilir telaş etmeyin ama doktora gitmemek olmaz. annemden biliyorum, kadıncağız kendine daha hiç parfüm seçemedi:(
0
rpmcmurphy
(29.05.08)
(7)

Gürültü şikayeti

yapyat
Evimin yakınındaki türkü bar sebebiyle her gece 21 - 01 arası yüksek sesli müzik icrasına maruz kalıyorum. Gece 12 den önce yapılan ses gürültü kapsamına giriyor mu? Şikayet hakkım var mı? Bu tip olaylarda polise şikayetle bir yere varmak mümkün mü?
Evimin yakınındaki türkü bar sebebiyle her gece 21 - 01 arası yüksek sesli müzik icrasına maruz kalıyorum.

Gece 12 den önce yapılan ses gürültü kapsamına giriyor mu? Şikayet hakkım var mı? Bu tip olaylarda polise şikayetle bir yere varmak mümkün mü?
0
yapyat
(28.05.08)
değil.
onlar ruhsatı alırken eğlence vergisi tadında bir parayı vererek o gürültü yapma hakkını satın alıyorlar.
o parayı bize verse gürültü sineye çekilir ama, maalesef yasanın izin verdiği saatler arasında pek bir faydası olmaz.
test edildi, onaylandı.

ama o izin verilen saati 12 ya da 1 gibi olamsı lazım mevsime-mekana göre, 2 dakika geçseler bile, hemen şikayet et. o zaman en azından ceza yemiş oluyorlar.

os, the "yan apartmanın altında düğün salonu olan çocuk"
0
os
(28.05.08)
bildiğim kadarıyla gece 12'ye kadar, yaz aylarında da 1'e kadar izinleri var. sokak düğünlerinde bile öyle, şikayet edince en fazla gidip düğün sahibine selamın aleyküm diyorlar, izin alındı mı diye sorup gidiyorlar.
0
kobuzchu kiz
(28.05.08)
bir desibel sınırı yok mu peki, kıstırtmayı denesek falan?
0
🌸yapyat
(28.05.08)
küçük parkta mı oturuyorsun? (:

zabıtaya gitmek gerekiyor ama dinlemiyor kimse
al takke ver külah olayları sanırım
0
demlikposet
(29.05.08)
desibel sınırı var ama o sınırla birlikte bile çok ses geliyor.
0
co2s2
(29.05.08)
mavi masa ilginç bir şekilde etkili olabiliyor bazen..
0
ayanux
(29.05.08)
yanılmıyorsam 90dB olmalı sınır. Çok da yüksek değil aslında ama bu sınırı otomatik denetleyen makinalar var eğlence mekanlarında.
0
carc
(29.05.08)
(5)

bu küçük motosikletler nedir yahu?

carc
Efenim etrafta nadiren çok ufacık, neredeyse akülü boyutlarında fakat gayet hızlı ve güçlü motosikletler ile karşılaşıyorum. Hatta youtube'da bunların bir yarışına dahi şahit oldum. Bu aletler nedir, neden küçüktür ve en önemlisi nerede satılır?http://www.youtube.com/watch?v=jMoXbQP4gf8&feature=rela
Efenim etrafta nadiren çok ufacık, neredeyse akülü boyutlarında fakat gayet hızlı ve güçlü motosikletler ile karşılaşıyorum. Hatta youtube'da bunların bir yarışına dahi şahit oldum. Bu aletler nedir, neden küçüktür ve en önemlisi nerede satılır?

www.youtube.com
0
carc
(18.05.08)
pocket bike bunlarin adi. arastirmaya usendim simdi. google'dan bi bak istersen

edit: icime sinmedi lan :D yazayim madem. abi bunlar genelde 50 cc falan oluyorlar. iki zamanli, tas catlasin 5 Hp falandir.maksimum hizlari da duruma gore degisir olup, ortalama 70 kmdir. 1 litre benzin yag karisimiyla(iki zamanli ya hani) asagi yukari 30 km gider diye tahmin ediyorum.
0
osuruklu
(18.05.08)
Bunlar yarış motosikleti, trafikte kullanıma uygun değil. Çok da güçlü değiller. Hızlı olabilmelerinin en büyük sebebi de sürücülerinin hafif olması (bir de muhtemelen iki zamanlı olmaları).
0
386 dx
(18.05.08)
bunların hız gösyergesi,marş motoru,far, sinyal gibi şeyleri yok. bi motor bide zincirden oluşuyorlar. çalıştırmak için ipi var hızar motoru gibi çalışıyor, gürültüsü de aynı. almancı çocuklarında vardı bu yaz az kafa *ikmediler. aslında çocuklar için ama acayip hızlı boyuna göre benim gördüğüm 1 beygirdi 1 litre deposu vardı çocuğa sorduk 3 gün fln gidiyormuş.
0
sourlemonade
(18.05.08)
sahibinden.com da satıyorlarmış..

www.sahibinden.com
0
metox
(18.05.08)
bisiklet falan bitti, bir bu eksikti zaten. =)
0
🌸carc
(18.05.08)
(3)

kotor sorusu

aynali
kotor 1 i halihazırda oynayan veya hatırlayanlar belki cevaplayabilirler.şimdi oyunda manaan da republicin su altı istasyonundan köpek balıgını uzaklaştırmak için istasyonu havaya uçurmak gerekiyor.bu nasıl yapılıyor bir türlü çözemedim öylece kalakaldım.
kotor 1 i halihazırda oynayan veya hatırlayanlar belki cevaplayabilirler.şimdi oyunda manaan da republicin su altı istasyonundan köpek balıgını uzaklaştırmak için istasyonu havaya uçurmak gerekiyor.bu nasıl yapılıyor bir türlü çözemedim öylece kalakaldım.
0
aynali
(21.04.08)
bekleyebilirsen kurup, tekrar oynayıp, bulup yazayım. bana da bahane olur. =)
0
carc
(21.04.08)
başka bir şey görüp de oyunun tadını kaçırmayayım diye başka bir yere bakamıyorum.o yüzden başka cevap gelmezse beklerim,azıcık kururum ama olsun :)
0
🌸aynali
(21.04.08)
hatırladığım kadarıyla 2 yolla geçiliyordu o kısım.ilk olarak suya zehirli atık bırakıp manaan ın sularını kirleterek ölüyordu köpekbalığı.ikinci olarak ise orda 2 tane tüp var işte onları ayarlaman lazım şu sayfada yazıyor.

guides.ign.com
sırasıyla;

1 Fill injector pod.
2 Transfer from injector to container.
3 Fill injector pod.
4 Transfer from injector to container.
5 Dump container pod.
6 Transfer from injector to container.
7 Fill injector pod.
8 Transfer from injector to container.


bu yöntemle ise oraki alet patlıyor ve köpekbalığı artık oradan uzaklaşıyor.daha temiz olarak ve light side point kazanmak istersen bunu kullan derim
0
alternatif
(21.04.08)
(3)

kondansatordeki volt yazısı

sourlemonade
hani kondansator alırken kapasitesini soyleyip alıyoruz ya, bu voltları niye kafasına göre veriyorlar. mesela aynı kapasitede 2 tane kondansatör var elimde biri eşek kadar biri ufacık baktım voltları değişikmiş ne işe yarar ki çok yüksek voltlusu?
hani kondansator alırken kapasitesini soyleyip alıyoruz ya, bu voltları niye kafasına göre veriyorlar. mesela aynı kapasitede 2 tane kondansatör var elimde biri eşek kadar biri ufacık baktım voltları değişikmiş ne işe yarar ki çok yüksek voltlusu?
0
sourlemonade
(20.04.08)
Ya benim aslında alakam yok, ama eskiden elektronik ürünler üreten bir firmada çalışıyordum üretim planlama mühendisi olarak. Üzerinden 1 yıl geçti tam hatırlamıyorum ama yüksek voltajda çalışan düşük voltajda da çalışabiliyordu sanırım. O yüzden PCB ye sığdığı sürece biz büyük voltajlı kondansatörden alıyorduk. Ama bazen ya PCBye sığmadığından ya da çok daha yüksek voltta çalışması gereken bi kondansatör olduğunda alıyorduk ayrıca. Lan tam tersi de olabilir, şimdi hatırlayamadım...
0
selimse
(20.04.08)
evet bu patlatma olayını şaka olsun diye habire yapıyoruz da işte tam bi bilgimiz olsaydı. faradlara bakarak takınca hepsi çalışıyor.
0
🌸sourlemonade
(20.04.08)
Kondansatörlerde hayati öneme sahip olan değer kapasite, yani "farad"dır. Voltaj değeri kondansatörün taşıyabileceği maksimum voltajı gösterir. haliyle düşük voltajlı bir kondansatör yerine aynı farad değerine sahip daha büyük voltajlı bir kondansatör kullanılabilir.
0
carc
(21.04.08)
(5)

digitürk kutusu ?

plt radioman
bir duyuma göre bu siyah dijiturk kutuları mı ne tvde görüntü kaliteleri gümüş/gri kutulara göre kötü imiş?bu konuda tecrübesi , bilgisi olanlar?
bir duyuma göre bu siyah dijiturk kutuları mı ne tvde görüntü kaliteleri gümüş/gri kutulara göre kötü imiş?

bu konuda tecrübesi , bilgisi olanlar?
0
plt radioman
(16.04.08)
valla bende sıyah philips var..ilk cıktıgı sıralar almıstım bunu verdıler..ancak goruntu kalitesi acısından pek bı fark goremıyorum ben..
lakin canak antenın buyuk ve kucuk olanı var..o farkedebilir diye dusunmekteyım..
0
isott
(16.04.08)
Merhabalar,evet öyle yaygın bir inanış var. Ne kadar doğru bilemiyorum ama geçenlerde sinyal seviyesi az diye oldukça sık uyarı vermeye başlayınca servisi aradık . Geldiler arkadaki kablonun ucu oksitlenme yapmış ,gri olanla değiştirdiler kutuyu. Öyle bariz bir görüntü kalitesi açısından fark çarpmadı gözüme. Ama dediğim gibi kutuyla alakası var mıdır bu durumun bılemıyorum tabii :) Yani sorunsuz çalışıyorsa digiturk devam et derim naçizane..

İyi seyirler :)
0
villeneuve
(16.04.08)
ikisinide kullanmış biri olarak; philips (siyah kutular) lerin tuner ı daha güçlü oluyor, genelde sinyal seviyesi daha yüksek oluyor yani. vestel (gri kutu) olanların arabirimi daha hoş, fakat bu kutularda en az diğeri kadar illallah dedirtiyor. görüntü kalitesi olayına gelince de şöyle söyleyeyim, değiştirince hiçbir şey farketmeyeceksiniz.
0
metox
(16.04.08)
vestel(gri) olanların kumadalarından çıkan infrared ışının reciever üzerindeki sensöre isabet etmesi için hatim indirmeniz gerekiyor, ben onu biliyorum.
0
carc
(17.04.08)
evde siyahla daha rahat kanal değiştirdiğimi hatırlarım evet ehuahhua

sağolun millet,
0
🌸plt radioman
(17.04.08)
(5)

uçaklardaki oksijen maskesi ve tehlike anı talimatları

no christ requiress
asagida bir yerde cep telefonlari ve ucaklar ile ilgili bir soru okudum aklima geldi. lak diye giriyorum konuuya; tehlike anında acilip onumuze dusen oksijen maskeleri kafalari guzel etmek, basi bacaklar arasina alip one egilmek de carpma aninda ondeki ve arkadaki koltuk arasinda sikisip, oksijen ne
asagida bir yerde cep telefonlari ve ucaklar ile ilgili bir soru okudum aklima geldi. lak diye giriyorum konuuya; tehlike anında acilip onumuze dusen oksijen maskeleri kafalari guzel etmek, basi bacaklar arasina alip one egilmek de carpma aninda ondeki ve arkadaki koltuk arasinda sikisip, oksijen nedeniyle guzellesmis kafa sayesinde acisiz, agrisiz boynu cabucak kirip kolay yoldan tahtalikoye gitmek icin midir ? degilse nedir ?
0
no christ requiress
(16.04.08)
fight club ta anlatıyordu yanlıs hatırlamıyorsam hint inekleri gibi sakin bir sekilde olayları algılayıp paniklemeden olmek icin idi .
0
ccompiler
(16.04.08)
sanırım yüksek irtifada havada bulunan oksijen miktarının azlığı ile alakalı olmalı. yüksek irtifa tırmanışlarında da dağcılar oksijen tüpleri kullanırlar.
0
audionaut
(16.04.08)
maske kabin basıncının düşmesi halnde takviye oksijen sağlama amacı taşıyor olsa gerek. öne eğilme hikayesi de en önemli uzuv olan kafayı biraz olsun koruyabilmek için tabii ki.
0
carc
(16.04.08)
efsane avcıları araştırmıştı bunu.bu komplo teorisini anlatayım aklımda kaldığı kadar.
uçak firmaları kaza halinde 1 yolcusu öldüğü zaman açılan davada atıyorum 1milyon dolar para ödüyomuş.fakat sakat kalıp ömür boyu çalışamayak hale gelenlere bunun 5 katı para ödeyip vatandaşa ömrü boyunca bakmak zorundaymış.o yüzden bu firmalarda çok uyanık olduğu için bunun hesabını yapıp sanırım bu tarzda uygulamalara gitmişler.
ayrıca başımı bacaklarımın arasına sokabilseydim cambaz olur dünyayı dolaşırdım.
hem yine ayrıca mariliyn manson neden 2 kaburgasını aldırdı?Kafasını bacaklarının arasına sokmak için tabiki...
0
omer460
(16.04.08)
yok ya öyle şey olurmu. tabii ki yolcuları korumak için yapılmıştır onlar. yoksa oksijen maskesi falan koymazlardı, boğulup gebersinler derlerdi. ayrıca oksijen azlığında da uyur vatandaşlar, daha acısız olur yani. kafayı bacakların arasına alma hikayesi de, bütün tehlike durumlarında yapılması gereken şey değilmi. cenin pozisyonu almak gibi...
0
metox
(16.04.08)
(15)

Cep telefonu ve Uçak ilişkisi

merope
Pazar gecesi istanbul - izmir uçusunda hostesler panik içinde birinin cep telefonu açık lütfen herkes kontrol etsin kiminse, kapatsın seklinde 5 dk koşturduktan ve bizler altımıza işiyecek kıvama geldikten sonra sorma ihtiyacı hissettim.Cep telefonu yüzünden uçak düşer mi? Bu yüzde/binde/milyonda ka
Pazar gecesi istanbul - izmir uçusunda hostesler panik içinde birinin cep telefonu açık lütfen herkes kontrol etsin kiminse, kapatsın seklinde 5 dk koşturduktan ve bizler altımıza işiyecek kıvama geldikten sonra sorma ihtiyacı hissettim.
Cep telefonu yüzünden uçak düşer mi? Bu yüzde/binde/milyonda kaç olasılıktır? Daha önce yaşanmış örnegi var mıdır?

Cidden yolculuk ettigimiz insanların insafına/bilinçliliğine mi baglı hayatımız?

Lütfen kesin bilgi ile cevap verin şöyle biliyorum/ böyle duydum cevaplarını kabul etmem! böyle ciddi bir konmuda kaynak göstererek cevap verilmesi gerekir, herkes bişeyler duyuyor/biliyor. bilginin ispat edlmiş olması gerek,
tesekkur ederim.
0
merope
(15.04.08)
ornegin otobuslerdede cep telefonunu kapatın dıye uyarılar verılıyo..

bunun nedeni cep telefonun yaydıgı sinyallerin havalandırma sistemine vermiş oldugu zarardır.yok cep telefonu acık oldugu ıcın uçak falan dusmez..kaldıkı yakın gecmıste yasanan bı olay bıze bunu ıspatlamıstır..
ucak kacırma vakasında yolculardan bırısı cep telefonu ile haber bultenıne bıle baglanmıstı o derece..sanırım focus un ucagının kacırılması olayında..

herhangı resmı bı kaynak gostermeden yazdım bunları ancak ailemin otobus işletmecisi oldugu icin yasayarak ogrendıgım bır bılgıdır..
0
isott
(15.04.08)
milyondolarlık uçağın, yüzlerce hayatın, ve ardından verilecek yüzmilyonluk tazminatların akıbetinin bi cep telefonuna indirgeneceği saçma. illa ki önlemi alınmıştır. kimsenin insafına güveneceklerini sanmıyorum. bi efsane, bi temkindir belki de. hatta kroluktur.

ve dahi belli mesafeden yüksekte gsm çalışmıyor diye biliyorum.

hem zarar verilecek olsa güvenlik olarak içeri sokmazlardı
0
efruz
(15.04.08)
yahu hala havalandırma sistemi diyorsunuz amma...

cep telefonunuzu televizyona tuttuğunuzda nasıl görüntü garipleşiyorsa, aynı prensip ile uçağın navaid dediğimiz rotasını bulmada kullandığı çeşitli araçlar size olması gerekenden farklı bilgiler verecektir. airliners.net adresinde bir thy pilotunun başından geçenler çok güzel anlatılmıştı, başka bir duyuruda adresi var.
buyrun: www.airliners.net

kafanızdan uydurmayın. uçakta cep telefonunu kullanmak yanlış, zararlı ve hatta tehlikeli bir harekettir. otobüslerde anlatıldığı gibi havalandırma sistemine zarar vermez, ki bir otobüs bile normal şartlarda cep telefonu sinyallerine dayanabilecek ekipmana sahiptir.
0
tom riddle
(15.04.08)
gerçek: cep telefonu yüzünden "henüz" uçak düşmemiştir, ancak düşmeyeceği garantisi de verilemez.

gerçek: cep telefonundan yayılan dalgalara karşı işe yarayan bir önlem halihazırda mevcuttur; uçaklardaki gövde boyunca uzanan hassas iletim kabloları zaten bir yansıtıcı ile kaplanmışlardır, bu kaplama telefonlar düşünülerek değil, atmosferde karşılaşılabilecek manyetik diğer etkenler için yapılmıştır ama telefonlara karşı da işe yaradığı kanıtlanmıştır.

ancak bu kaplama sadece gövde boyunca ilerlyen iletim kablolarının güvenliğini sağlar, kabin bölgesindeki navigasyon sistemlerinin cep telefonu sinyallerinden ne şekilde etkilendiği kesin bilinmemektedir.

gerçek: cep telefonu uçak düşürür mü düşürmez mi kanıtlanmamıştır, bilimsel bir kesinlik yoktur iki durum için de.

bunların dışındaki her şey spekülasyondur. yani "kesin güvenli" veya "kesin güvensiz" değildir cep telefonu. ancak uçak şirketleri cep telefonu "kesin masum" olduğu kanıtlanıncaya kadar bunu yasaklayacaklardır ve bunda da haklıdırlar. cep telefonu sinyallerinin uçak navigasyon sistemlerine etkileri halen araştırılmaktadır ve cep telefonu firmalarına "yakın" gruplarca yapılan araştırmalar cep telefonlarınun uçaklarda kullanılmasının "güvenli" olduğunu işaret ederken, bağımsız araştırma grupları da "güvenilirliği kesin değil" demekteler.

bütün bunlar düşünüldüğünde, uçak şirketlerinin gerek yolcu can güvenliği, gerekse olası bir kazada olası ihmalkarlıklarından ötürü milyar dolarlar ödemek zorunda kalacağı bilgisi, cep telefonlarının "masumiyeti kanıtlanana kadar suçlu" sayılmalarını zorunlu kılmaktadır.
0
raj
(15.04.08)
peki uçakta o anda birinin cep telefonu kullanmakta olduğunu nasıl anlıyorlar?
0
kurukafa
(15.04.08)
@tom riddle senden rica ediyorum sehirlerarası yolculuk yaparken lutfen telefonunu ac ve konus..ondan sonra sıcaktan bunalma haline gir..
cep telefonunun tv ye verdigi goruntu bozuklugu yanına gelınce oluyo..sen kokpittemi ucuyosun? diye bi soru gelir insanın aklına..

kaldıkı ben kafamdan uyduruyorum yada boyle duydum demedım.yasadıgım seyı anlattım dedım..okumadan yazmayın bence..
0
isott
(15.04.08)
sallıyorlar ya tutarsa kesin tutar zaten.

bi ara bi haber okumuştum, pilotlar hava boşluğunda mı ne uçağı kontrolü becerememişler, baya bi sarsılmış, sonra hostoslere cep telefonu açık uçak kontrol edilmiyor diye söylemişler ve cep telefonlarını tek tek kontrol ettirmiş, türkiyede olmuştu daha geçenlerde.
0
efruz
(15.04.08)
konuyla ilgili olarak geçenlerde cep telefonuyla uçulabilecek diye bir haber vardı. orada da yazıyordu bir şeyler.
0
nihilanth
(15.04.08)
(git: 18161)
0
ermanen
(15.04.08)
@efruz, Evet uçakta cep telefonu çekmiyor, zaten kalkış ve inişte çekmeye başladıgı için o zaman ne olacaksa oluyor. anlattıgım bu olay da inerken oldu zaten.

Ayrıca bak söylediklerin hep varsayım, yani kimse b işey bilmiyor sanki bu konuda.

ben inanılmaz korktum o an yolcuların ve hosteslerden birinin panigi bana da bulastı.ciddi ciddi bi daha ucaga binmemeyi düşünüyorum ya. bu kadar kapattırdıklarına göre kesin bişey varmış gibi geliyo ve mal insanlar yüzünden tehlike yasamak istemiyorum

bi yandan da evet düşürme riski olsa, mesela ucaga binerken telefon kontrolu falan yapılır dimi, yani girişte bırakır çıkışta alırsın gibi, insan hayatı bu boru degil ki.
0
🌸merope
(15.04.08)
sevgili tom riddle verdigin linke basınca

Sorry, the post you are trying read does not exist (could have been deleted or you followed a faulty link). Click here to return to the forum

diye bi ibare görüyorum, tekrar gönderirmisin acaba
0
🌸merope
(15.04.08)
peki cevap gelmemiş madem deminki soruma ekleyeyim: uçakta cep telefonu kullanmak tehlikelidir, arabayla ters şeride girmek kadar büyük bir tehlike oluşturmasa da bir hata "ihtimalini" doğurur.

Fakat uçakta birinin cep telefonu kullandığını anlamanın bir yolu (benim bildiğim kdarıyla) yoktur, "biri telefon kullanıyor" diye koşturuyorsa birileri, muhtemelen saçmasapan bir talimat almışlardır.
0
kurukafa
(15.04.08)
Gectigimiz hafta icinde Avrupa Birligi 3000 feet üzerinde cep telefonlarının açılabilmesine olanak veren bir bildiri yayınlamış.
0
skipper
(15.04.08)
Avrupa Birliği'nden onay çıktı, evet. uçaklara baz istasyonu koyacaklarmış, konuşmaya izin veren sistemi de devre dışı bırakabileceklermiş.
iniş, kalkış ve türbülans anında gene yasak olacakmış.
0
supergirl
(15.04.08)
pilotlar uçakta açık cep telefonu varlığını nasıl biliyorlar? tecrübe. aynı uçaklarla yüzlerce ez uçan bu adamlar uçağın verdiği tepkilerin sebeplerini az çok öğreniyorlar haliyle. tom riddle'ın verdiği linkteki yazının sahibi pilot da zaten 10 yıllık TK trahinde MCP panelini etkileyen tek şeyin cep telefonu olduğunu yazmış.

evet bilimsel bir kanıt, doğrudan görülmüş bir bağ olmayabilir fakat uçuş ekibi tecrübeleri açık cep telefonlarının uçaktaki yüzlerce uçuş enstrumanını etkileyebildiğini gösteriyor.
0
carc
(16.04.08)
(6)

Ankara'da ucuz/ücretsiz veterinerlik hizmeti nereden alınır?

carc
Başlığı açmak gerekirse; takribi 6 aylık olan dişi kedim doğurganlığa attığı ilk adımların etkisi ile sağa sola domalmaya başladı ve şu dönemde son derece parasız olan sahibi(bu ben oluyorum) ucuza ya da ücretsiz hormon iğnesi yaptırabileceği bir yer arıyor.Çankaya Belediyesi'nin 100. yıl'daki klini
Başlığı açmak gerekirse; takribi 6 aylık olan dişi kedim doğurganlığa attığı ilk adımların etkisi ile sağa sola domalmaya başladı ve şu dönemde son derece parasız olan sahibi(bu ben oluyorum) ucuza ya da ücretsiz hormon iğnesi yaptırabileceği bir yer arıyor.
Çankaya Belediyesi'nin 100. yıl'daki kliniğine gitmeyi pek istemiyorum. Veterinerlik fakültesi kliniği nerededir bilmiyor ve bulamıyorum. Bir yardım eli uzatın şu gariban tekire yahu!
0
carc
(30.01.08)
belediyenin kurtuluş parkı içinde bir yeri var.
www.ankara.bel.tr

veterinerlik fakültesine gitmek için kızılaydan aydınlık'a giden herhangi bir vasıtayı seçebilirsin.
0
kadirsavun
(30.01.08)
peki bu fakültenin tam yeri neredir?
0
🌸carc
(30.01.08)
dışkapı'da bir hastane var. ssk sanırım. onu geçtikten sonraki durakta inersen önünde inersin 227'ler kesin duruyor, 413 de duruyor sanırım. tam karşısında inersin. dönüş için gerekli durak da yine veterinerlik fakültesinin kapısından çıkınca azıcık ileride.
0
passion rules the game
(30.01.08)
her türlü 413 ve 227 ler geçer. 317lerde geçer. onun dışında sıhhıyeden geçen pursaklar, solfasol ve benzeri otobusler de geçer. şöföre sorarsanız tam yerinde indirir, indiğiniz yerden karşıya geçince görürsünüz zaten. ssk durağından sonra ki durak. alt geçide girmeden ineceksiniz...
0
orome
(30.01.08)
6 aylık kediye hormon iğnesi yaptırmak kedi için sakıncalı olabilir. Kusura bakmayın ama kedi sever birisi olarak bir kaç gün bu miyavlamalara dayanabilirsiniz gibi geliyor bana.
0
skipper
(30.01.08)
Miyavlama kesinlikle sorun değil fakat kedimin sıkıntı çekiyor olması sebebiyle hormon iğnesi yaptırmak istedim. Eğer bir zararı olursa tabii ki yaptırmam.
0
🌸carc
(30.01.08)
(15)

sosis ve salam çiğ mi?

fadetoreality
sosisi pişirmeden yemiyorum, ama salamı da pişirerek yemiyorum.boşuna mı "çiğ köfte yemiyorum ben" tribi yapıyorum ben?
sosisi pişirmeden yemiyorum, ama salamı da pişirerek yemiyorum.

boşuna mı "çiğ köfte yemiyorum ben" tribi yapıyorum ben?
0
fadetoreality
(29.01.08)
Eskiden ikisini de pişirmeden de yiyebilirdim, ancak adını bile hatırlayamadığım bir ders yüzünden artık hiç bir çiğ et ürününü yememeye dikkat ediyorum. Size de yememenizi salık ederim. Neden(ler)ini de tam olarak kitabı bulup yazabilirdim, ama şu an pek vaktim yok. Ama emin olun işkembe-i kübradan atılmış bilgiler değiller...
0
late viper
(29.01.08)
yani çiğ mi? çiğ et yemek istemiyorum zaten, hangisinin çiğ olduğunu öğrenmeye çalışıyorum :)

mesela çiğ köftenin baharatla filan piştiğine inanmıyorum. her kimyasal tepkime bir değil ya...
0
🌸fadetoreality
(29.01.08)
sosis cig. salam ise ha$lanmi$ et sanirim. cig degil yani.
0
sourlemonade
(29.01.08)
ya bu tip et ürünlerinde fermente etler tebliğine uygundur falan yazar yamulmuyorsam. yani bunlar bir miktar fermantasyona tabii tutuluyor. aynı zamanda büyük fırın gibi yerlerde de bir miktar haşlanıyor gibi hatırlıyorum, ama çok fena götümden de sallıyor olabilirim.

edit: sosis tütsülenerek pişiriliyormuş. kaynak: www.pinar.com.tr
0
bladder
(29.01.08)
pınar'ın hindi burger köfteleri var ya hani, iki tip onlar. biri ızgara, yani pişmiş. diğerinin üzerinde pişmiş filan yazmıyor, sadece çiğ sosis gibi görünüyor ve üzerinde "biraz yağda 1-2 dakika ısıtın" yazıyor. kasaptaki adama sordum, "galiba buharda pişmiş" dedi. tadı da sosis gibi aslında.
0
🌸fadetoreality
(29.01.08)
cig olan burgerleri iyice pi$ir sen. hafif yaglanmi$ tavada veya tost makinesinde falan.
pi$mi$ olanlari ise 1-2 dk isitmak yetiyor. (soguk da guzel oluyor bazen)
0
sourlemonade
(29.01.08)
:)
efendim, hangisi çiğ onu öğrenmeye çalışıyorum en baştan beri :) adamlar üzerine "ısıtın" yazar mı ki çiğ bi şeyin? herhalde pişmiştir, ama hiç öyle görünmüyor.

üzerine biraz domates sosu veya salça, kekik, biber filan... lezzetli olabiliyor. hatta yapabildiğim en güzel yemek o :)
0
🌸fadetoreality
(29.01.08)
fikir verir sanirim.
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
0
sourlemonade
(29.01.08)
zannedersem "ısıl işlem görmüş" olarak geçiyor. yani ne tam çiğ, ne tam pişmiş. pişirmeye benzer bir işlemden geçiriliyorlar. mesela pastırma tamamen çiğ ettir. tuzlama ve kurutmadan başka bir işlemi yoktur. ama salam ve sosis pişirmeye benzer bir işlemden geçiyorlar. artık ısıl işlem dedikleri neyse. maret reklamında falan böyle dizi dizi asılı sosisleri tekerlekli askı gibi bi şeyle dev fırınlara sokuyorlar. o herhalde ısıl işlem gördürten makine.
0
kibritsuyu
(29.01.08)
Çiğ falan sallamam, yerim, tavsiye de ederim.
Gündelik hayatta tükettiğimiz besinlerin içeriklerini öğrendikçe "Çiğ ete kurban olayım." görüşü bayağı bir güçleniyor.
0
carc
(29.01.08)
benim bildigim salam, sosis ve sucuk, yani ucunun de uretim sekli ayni. ucu de cig yenebilir, ama yemeyin. riske girmenin geregi yok.
0
turkish tekila
(29.01.08)
konuyla biraz alakasız ama bu büyük sosis, sucuk fabrikalarında staj yapan gıda mühendisi arkadaşlara göre sosisin etinin çoğu normalde yemediğimiz akciğerden yapılıyor. Sosisleri pişirken şişmesinin nedeni de içndeki alveollermiş. Yani çiğ yemem diye kastırıp sonra da yenmeyecek şeyleri pişirip yiyoruz anasını satayım...
0
Selimine
(30.01.08)
çiğ ya da değil ikisini de yeme. bir üstte denildiği gibi hayvanın genelde kasapta satılamayacak, artık yerlerinden yapılıyor bütün bunlar. bunlara hazır köfte tarzı şeyler de dahil. zaten kilo yapar ne yiceksin. amad gibi peynir domates zeytin ye. illaki yiceksen sucuk ye. onu da çiğ yeme, çok yersen kurt yapar.
0
damagecase
(30.01.08)
ya kurt niye çok yeyince oluyor ki? az yeyince niye olmasın? önemli olan yumurtaların taşınması değil mi?

valla makarna ve hazır köfteden öte bir yemek yapma becerim yok. birkaç kez kabak yemeği yaptım, eh işte...

alveol şeysi çok iğrençmiş...
0
🌸fadetoreality
(30.01.08)
İçine konulanlar elbette önemlidir, yersiniz yemezsiniz sizin seçiminiz. Ama yemeye karar verdiğiniz zaman başta söylediğim gibi pişirmeniz en önemli unsurdur. Gerisini kurcalamayın.

@damagecase
Çok yemek yalnızca risk oranını arttırır. Yoksa bir kere yemeniz bile yeterli olabilir.

@carc
Hocam o mantıkla zaten çiğ et kurbanı olursunuz...
0
late viper
(31.01.08)
(6)

saat pili (öyle basit göründüğüne bakmayın)

sizont
yıllar önce adidas marka kol saati alma gibi bir gaflette bulundum. bu aletin haliyle pili bitti. internetten araştırdım ki adidas'ın türkiye sitesi bile yok. saatin yanında teknik servisler şurdadır yazan bir kağıt da vermemişler (ya da vermişler ben atmışım). peki diyeceksiniz, ne uğraşıyorsun ser
yıllar önce adidas marka kol saati alma gibi bir gaflette bulundum. bu aletin haliyle pili bitti. internetten araştırdım ki adidas'ın türkiye sitesi bile yok. saatin yanında teknik servisler şurdadır yazan bir kağıt da vermemişler (ya da vermişler ben atmışım). peki diyeceksiniz, ne uğraşıyorsun servis mervis diye. lakin 40 yıllık saatçiler bile bu saatin arkasını açamadılar. vida mida yok. kanırttırıyoruz olmuyor. çöpe mi atayım saati?
0
sizont
(13.01.08)
karaköy'deki saatçileri dene bence. onlar babadan saatçi. Seiko'nun da öyle bir saati bende var, adam kırk yıldır açıyormuşcasına açtı :)
0
thefirstfbli
(13.01.08)
sokak saatçisine değilde adam akıllı bir yere gidersen sorunun kalmaz diye düşünüyorum. 1800 yıllardan kalma bir cep saatini şak diye yapabiliyorsa adidas saatide yaparlar:)
0
rurouni
(13.01.08)
swatch saatlerin de arkaları açılmamak üzere blok olarak kapalıdır. ama türkiye'den başka bir yerde tamir edilmezler(miş), içleri açılarak. 2000 yılı civarında aldığım swatch için saatçi söylemişti, istanbulda camından açıyorlar diye. ben de istanbul diyorum. mutlaka birini bulursun ama tuzlu olabilir birazcık.
olmadı gaziantep sanayiine gönderirsin; onların da her şeyi tamir edebildiklerini duymuştum. (ciddiyim!)
0
fempusay
(13.01.08)
Bahsettiginiz tip saatleri acmak icin bir aletleri var saatcilerin,onunla kolayca acıyorlar,presli sistem mi havalı sistem mi ne diyorlar ondan bahsederken,aynı anlattıgınız gibi bir seiko saatim vardı,ozel servisi dısında acılmaması gereken,oradan biliyorum.

rurouni'nin dedigi gibi kaliteli bir saatciye gidersen hemen yol gosterirler.
0
im2shy
(13.01.08)
şu anda adidas saatlerin servisini distribütör firma saat&saat veriyor. 0212 328 3222 numaralı telefona danışabilirsin. Aklıma gelmişken ben de tekrar arayıp beklediğim parça gelmiş mi bir sorayım. =)
0
carc
(13.01.08)
vakum sistemi ile açılıyor diye biliyorum. diğer arkadaşlar gibi "eski" bir saatçiye gitmen lazım.
0
dalamar
(14.01.08)
(5)

Motosiklet Tekerleğinin Oluşturduğu Jireksopik Kuvvet Hakkında

kriker
Motosiklet tekerleklerinin oluşturduğu jiroskopik kuvvet hakkında bir sorum var. Ancak buraya yazmam mümkün değil. Çize çize sordum ben de. Lütfen bir bakınız:http://img57.imageshack.us/my.php?image=forumys6.jpg
Motosiklet tekerleklerinin oluşturduğu jiroskopik kuvvet hakkında bir sorum var. Ancak buraya yazmam mümkün değil. Çize çize sordum ben de. Lütfen bir bakınız:

img57.imageshack.us
0
kriker
(03.01.08)
Angular momentum ve torque konularına bakınca anlaşılır sanırım, şu an ayrıntılı bakamıyorum...
0
ermanen
(03.01.08)
el yazısı leonardo gibi valla tebrikler.
0
ozdek
(03.01.08)
çok teknik bir açıklama olmayacak ama fikir yürütmek istedim: sanıyorum büyük yarıçap sebebiyle büyük tekerleğin açısal momentumu, ve dolayısıyla jiroskopik etkisi daha kuvvetli oluyor.
ayrıca aynı sebepten ötürü dünyanın en yüzeysel insanı olabilirim şu an.
0
carc
(03.01.08)
yazı hem çirkin hem güzel.
çirkin güzel.
enteresan.
0
can see
(03.01.08)
Bu konuyla ilgili olarak aşağıdaki soruları yanıtlamak bu problemin çözümüne ulaşmayı sağlayabilir:

Küçük tekerlek daha çok devir sayısıyla büyük tekerlekle aynı jiroskop etkisine neden ulaşamasın ? , devir sayısının artması tekerlek çapının küçüklüğünü neden telafi edemesin ?

Tabi bu soruları cevaplaması da o kadar kolay değil zannedersem.
0
🌸kriker
(03.01.08)
(7)

KEdim ishal

darknum
Kedim ishal ve gaz çıkartıyor.Acaip koku yapıyor. kum filan da dayanmıyor.tavsiyeleriniz? yavru kedi 1 haftadır bizim evde. sokaktan bulmuştum.yemi goddy yeni yem alamama en az 1 hafta daha.
Kedim ishal ve gaz çıkartıyor.

Acaip koku yapıyor. kum filan da dayanmıyor.
tavsiyeleriniz? yavru kedi 1 haftadır bizim evde. sokaktan bulmuştum.

yemi goddy yeni yem alamama en az 1 hafta daha.
0
darknum
(02.01.08)
sokaktan yeni getirdiyseniz öncelikle bir veterinere gösterin elbette.
0
chavezding
(02.01.08)
sütle fln beslemeyin süt ishal yapıo.

bi de: aspirin verdiniz mi hiç?
0
ari maya
(02.01.08)
Annem insan için ishal ilacı verip iyileştiriyor evdekini valla.
0
sui
(02.01.08)
kediler annelerinden bir parazitle doğarlar, bu normaldir, fakat ishalin 1-2 günden fazla devam etmesi çok tehlikelidir. çok fazla dayanamayabilir. lütfen bir veterinere götürün. ilaç başlanması gerekir.
0
santalagos
(02.01.08)
yavru kedilerde gaz görülebiliyor, süt veriyorsanız sulandırarak verin ya da en iyisi süt ürünü vermeyin hiç.

ishal problemi için bence en iyisi bir an önce iyi bir mama alıp bir hafta boyunca goody ile karıştırarak vermeniz çünkü yeni mama aldığınızda yememe olasılığı çok yüksek (market mamaları whopper tadındaysa kaliteli mamalar lahana tadındaymış bir kediye göre). kedinizin iştahı yerindeyse ishal konusunda çok aşırı endişelenmeyin ama tabii ki bir veterinere götürmeniz süper olur. özellikle sizin kendi sağlığınız açısından.

üşümemesi için yattığı yere kazak neyim koyun, daha da iyisi termofor edinip kazağa sarın, pisiciği orada yatırın. yavru kediler vücut ısılarını ayarlayamadıkları için üşüyebiliyorlarmış, bu da etkili olabilir.
0
bulanti
(03.01.08)
başta askarit olmak üzere birçok parazit bu duruma yol açabilir ve ölümcül olabilir. en kısa zamanda bir veterinere görünmesinde fayda var.
0
carc
(03.01.08)
aman ha sakın aspirin fln vermeyin...
0
ari maya
(03.01.08)
(7)

Mavi ekran...

carc
Merhabalar,Yeni topladığım sistemim neredeyse her oyunda belirli bir süre sonra donup yaklaşık 30-60 saniye sonra da mavi ekran verip restart atıyor.Problem Crysis, Counter-Strike Source, Call of Duty 4 ve hatta Rise of Nations gibi oyunlarda düzenli olarak karşıma çıkıyor.Sistem konfigürasyonu şöyl
Merhabalar,
Yeni topladığım sistemim neredeyse her oyunda belirli bir süre sonra donup yaklaşık 30-60 saniye sonra da mavi ekran verip restart atıyor.
Problem Crysis, Counter-Strike Source, Call of Duty 4 ve hatta Rise of Nations gibi oyunlarda düzenli olarak karşıma çıkıyor.
Sistem konfigürasyonu şöyle:
Intel E6750 Cpu
Gigabyte P35C-DS3R Anakart
2x 1Gb Corsair XMS2 667Mhz DDR2-Ram
XFX GeForce 8600GTS XXX
FSP Blue Storm 470Watt PSU
250Gb Western Digital Caviar SE16 Sata HDD 16mb Cache
160Gb Western Digital Caviar Sata HDD 8mb Cache
1 Samsung, 1 NEC DVD-RW ve 1 Aopen CD-RW

Şimdi bu makineye en son biosları, ikiden fazla farklı versiyon olmak üzere ekran kartı sürücülerini, oyun updatelerini, zırtı pırtı her bir haltı kurdum. Ekran kartı sürücülerini hem Nvidia'dan, hem XFX'den ayrı ayrı indirip denedim, ama hiçbir şey değişmedi. Sanki en son XFX sitesinden indirdiğim Beta sürücü ile çakılmalar daha sıklaştı gibi. Overclock yok, işlemcide stock, ekran kartında Zalman VF-700AlCu soğutucu takılı. Şüphelendiğim iki eleman ramler ve HDD idi. Normal internet kullanımında mouse cursor'ı hareket ettirdiğimde sabit diskten daha önce hiç duymadığım bir zırıltı duyuyorum ve makinanın açılışı ve windows üzerinde komutlara tepki olması gerekenden yavaş. Fakat hdd'nin ve ramlerin yerine bir türlü deneme için alternatif bulup test edemedim. Öte yandan en son ekran kartı sürücüsünden sonra çakılmaların artması da hepten kafamı karıştırdı.
Ne diyorsunuz?
0
carc
(19.12.07)
Hard Diskten zırıltı gelmesi benim de başıma gelmişti. benim sorunum cpu fanının kablosunun gevşemesi yüzünden cpu fanının çalışmaması ve cpu nun aşırı ısınmasıymış. işlemci sıcaklıklarını kontrol etmende fayda var bence.
0
skipper
(19.12.07)
i$lemci cok isinsa direkt kapanir sistem ya da reset atar (genelde boyledir)
psu yetmiyor olabilir. techizat iyi baya.
imkanin varsa daha guclu bir psu dene derim.
0
sourlemonade
(19.12.07)
bu sisteme 470 watt PSU hiç yakışık alır mı? almaz tabi. konfigürasyon bir hayli iyi. Sen buna 500W üstü bir PSU al
0
deckard
(19.12.07)
Sistemdeki power supply aslında oldukça kaliteli. Fortron'un Blue Storm'u 500w olarak geçen ve bir çok testte oldukça iyi sonuçlar almış bir PSU. Zaten Nvidia da 8600GTS için 350w ve üzeri bir PSU öneriyor.

Sıcaklıklar normal görünüyor. En son çakılmada ekran kartı sıcaklığı en fazla 63derece olmuştu. İşlemci zaten oraya kadar da çıkmıyor. Fakat açık kasada çakılma ardından elle kontrol ettiğimde ram sticklerden birinin fena ısınmış olduğunu farkettim. Şimdi onu söktüm, bir de öyle deneyeceğim bakalım.
0
🌸carc
(19.12.07)
gerçi değildir ama, psu ihtimalini elemek için tek hd haric butun suruculeri cikarip calistirmayi deneyebilirsiniz.

yeni topladiginiz bilgisayarda donanim hatasi mümkün. eğer denemek için parça bulamiyorsaniz belki elinizdeki parçaları deneyeceğiniz başka bir bilgisayar bulabilirsiniz.

ram genelde mavi ekrana sebep olur ama corsair ramlerin hatali olmasi biraz zor. ekran kartini baska bir yerde deneyin imkaniniz varsa.
0
chavezding
(19.12.07)
Öncelikle ram ve ekran kartından şüphe etmek lazım. PSU yeterli. FSP 47o wattın tamamını verebilecek kalitedeki bu sistem 400 wattla bile stabil çalışır. Zaten PSU ile alakalı olsa mavi ekran vermesi düşük ihtimalli olurdu.

İki ram'den birini çıkarıp tek ram'le arızalı olanı bulmaya çalışabilirsin. Ancak dikkatli ol her iki ram'İn birden bozuk olma ihtimali de var. (başıma geldi, ayalarca uğraştım) Ramlar sağlam görünürse ekran kartına yönel. başka bir ekran kartında dene. Anakartın on board ekran kartı ile çalış bi süre. Ram'i zorlayacak programları dene.

Bazen ram'in ancak yüksek ram gerektiren uygulamalar kullanılırken kullanılan bölümlerdeki arıza aşırı yüklenme ile ortaya çıkabiliyor.
0
sijwocaq
(19.12.07)
Evet, sanırım söktüğüm ram'den kaynaklanıyormuş sorun. Yaklaşık 2 saattir Counter-Strike stabil çalışıyor.
Yarın bir de sadece bozuk olduğunu tahmin ettiğim ram modülü ile deneyeyim bakayım.
Cevaplar için çok teşekkürler.
0
🌸carc
(19.12.07)
(14)

"tanıtım filmi" ingilizcesi nedir?

rentts1
evet soru bu. tanıtım filminin ingilizcesini arıyorum.
evet soru bu. tanıtım filminin ingilizcesini arıyorum.
0
rentts1
(28.11.07)
advertorial olabilir mi?
0
lykos
(28.11.07)
hmm olabilir ama sanki advertorial da tam anlamını vermiyo gibi.
0
🌸rentts1
(28.11.07)
preview
desem :)
0
cantstandya
(28.11.07)
advertorial ticari amaçlı filmler için uygun, eğer amatör bir şeyse demo video filan denebilir belki.
0
lykos
(28.11.07)
preview de önizleme anlamına geliyo sanki. ben de ne istediğimi bilmiyorum aslında ama öyle bi kelime olması lazım ya. görünce "işte budur" diyebilceemiz.
0
🌸rentts1
(28.11.07)
sanırım aradığıma en yakın kelime advertorial.
0
🌸rentts1
(28.11.07)
Trailer olabilir sanırım.
0
Wishborn
(28.11.07)
robinbook
(28.11.07)
tüm öneriler makul ve güzel ama trailer ve fragman daha bir oturuyor istediğine sanki.
0
can see
(28.11.07)
dediğim tanıtım filmi mesela bir şirket için yapılmış bi film, şirketi genel olarak tanıtıyo işte. ve bunu da en iyi karşılayan advertorial gibi geldi bana.
0
🌸rentts1
(28.11.07)
presentation olsa mesela direk?
0
carc
(29.11.07)
informative trailer olabilir?
direk trailer olabilir sadece?
teaser?
abartıyorum ne için kullanılacağını bilmediğimden short notice olabilir?
information abstract olabilir?
introductory film?
presentative ile de önerilerimi bitiriyorum:)
0
jesters cap
(29.11.07)
publicity film
0
ermanen
(29.11.07)
film tanıtımı değil de tanıtım filmi ise (bir firmanın mesela) "show reel" (showreel) kullanılabilir. "biz bunları bunları yaptık, portfolyomuz şöyledir" türü bilgiler içerir.
0
actionary
(29.11.07)
(7)

arıyorum !!!

kibritsuyu
1. taklit ama kaliteli taklit (öyle pazar işi paçavra taklitlerden değil) klasik lacoste tişörtü arıyorum ucuza. ankara'da nerelerden bulabilirim?2. ocağın üstüne konularak tost yapmaya yarayan o saplı aletten arıyorum. yine ankara'da (kızılay civarlarında) nereden bulurum?
1. taklit ama kaliteli taklit (öyle pazar işi paçavra taklitlerden değil) klasik lacoste tişörtü arıyorum ucuza. ankara'da nerelerden bulabilirim?

2. ocağın üstüne konularak tost yapmaya yarayan o saplı aletten arıyorum. yine ankara'da (kızılay civarlarında) nereden bulurum?
0
kibritsuyu
(10.09.07)
Kızılay civarı değil de ikisi de Ulus'ta bulunur bolca.
0
carc
(10.09.07)
o eski tip saplı tost pişirgeçleri süper lezzet veriyor tosta. sanki tost değil de bambaşka bir şey yiyor gibi oluyorsunuz yahu. yazlıkta bi tane var ama burdaki evde yok. istanbul'da bulabilir miyiz onlardan, ben şimdiye kadar hiç görmedim..?
0
vita vinum est
(10.09.07)
ankara'yı bilemiyorum ama istanbul ile ilgili soruya cevap vereyim, beşiktaş'ta her gün o tost aletinin önünden geçiyorum, üstgeçitin ordan çarşıya doğru girip biraz yürüyünce sol tarafta mutfak gereçleri falan satan bir yerde açıkta duruyor.. sanırım öyle tencere tava satan yerlerin çoğunda vardır..
0
sharpenter
(10.09.07)
off, salçalı falan, ne güzel olur..
0
darashikoh
(10.09.07)
semt pazarında satıyorlar onları.
0
darknum
(10.09.07)
gelirken baktım, 8.5 ytl idi fiyatı.. niye almadım hala bilmiyorum.. süper alet..
0
sharpenter
(10.09.07)
onu bilmem ama şu var.

ayakkabı dünyası (izmir caddesimidir nedir? kızılayda) orada üst kata çık, adidas tişörtler var. orijinal, lacoste gibi yakalı, enine çizgili ve 30 ytl. (indirim olayı vardı. bitmiş olma olasılığı yüksek, yolun kızılaya düşerse gider bakarsın yoksa hiç kasma, aman aman güzel değiller ama fena da değiller)
0
can see
(11.09.07)
(3)

yanan hard disk

zbam
hard diskin üzerindeki entegrelerden biri yandı. içindeki datayı kurtarma olasılığı var mıdır? nedir? kaça patlar? kaç yılın fotoları heba olmasın
hard diskin üzerindeki entegrelerden biri yandı. içindeki datayı kurtarma olasılığı var mıdır? nedir? kaça patlar? kaç yılın fotoları heba olmasın
0
zbam
(10.09.07)
yanan yalnızca entegreyse veriyi kurtarmak mümkün. aynı marka ve aynı model başka bir hdd'nin üzerindeki kartı kendi diskine takarak verilerini kurtarabilirsin.
aslında artık yangın, patlama gibi olaylarda zarar görmüş disklerden bile veri kurtarılabiliyor.
0
carc
(10.09.07)
istanbul'da bir kac firma olmasi lazim veri kurtarma i$i yapan. ne kadara mal olur bilemeyecegim ama.
alternatif yol da carc'in da dedigi gibi kart degi$imi yapmak. ama birebir ayni olmasina dikkat. ayrica bu i$in riskli oldugunu da unutmayin.
0
sourlemonade
(10.09.07)
300 ytl istiyorlar. carc'ın dediği çok mantıklı. zaten büyük ihtimal adamlar da aynı şeyi yapacaklar.
0
darashikoh
(10.09.07)
(8)

elektro gitar tavsiye

ravioli
kuzen tutturdu elektro gitar isterim diye. gitar çalmayı bilmiyor ama yetenek var.çok uçuk bişey olmasın çok dandik de bişey olmasın, şöyle 300-400 liralık bir marka/model önerebilir misiniz?
kuzen tutturdu elektro gitar isterim diye. gitar çalmayı bilmiyor ama yetenek var.
çok uçuk bişey olmasın çok dandik de bişey olmasın, şöyle 300-400 liralık bir marka/model önerebilir misiniz?
0
ravioli
(09.09.07)
Duyuru'da daha önce mutlaka konuşulmuştur bu konu ama aramaya üşendim. Washburn'ün X-10 modelini(250 YTL civarı) Cort'un da giriş seviyesi modellerini tavsiye ederim.
0
fredi
(09.09.07)
İstanbuldaysanız Tüneldeki akbabalara para kaptırmamaya çalışın. turkrock, muziktek gibi sitelerin ikinci el forumlarına bakmanızı tavsiye ederim. Başlangıç seviyesi, cort-washburn ler güzeldir.
0
kurukafa
(09.09.07)
cort'un g serisi, özellikle üst modelleri oldukça güzel görünüyor.
g250 gibi orta halli bir şey iş görür sanırım, o fiyata da yakındır muhtemelen. mygitar.com'da çok çeşit var ve fiyatlar uygun gibi, ama başka yerlere de bakmak gerek, fiyatlar değişken olabiliyor.

bir de, alırken yanınızda anlayan biri olsa, gitarı bir denese iyi olur.
0
fadetoreality
(09.09.07)
valla ben satiyorum 585 ytl ye gitar, amfi, distortion pedali, gigbag, aski falan filan. sadece tellerin degismesi gerekiyo. gitar sx marka falan. sahne gormuslugu de var. artik calmadigim/calasim olmadigi icin satiyorum. bozuklugu da yok.. ilgilenirsen set ile ulasabilirsin bana.
0
polifonik osuruk
(10.09.07)
alacaksa floyd rose lu bir gitar alsın. ben param yetmedi diye bc rich warlock un floyd rose suz olanını aldım şimdi ağlıyorum. klavyesi rahat değil, teller diğer modele göre azıcık yüksekte gibi.

ayrıca gitarı satan eleman gitarı gidip en kral marshall amfiye takıp size şov yapacaktır, kanmayın pzevenge. o amfilere teneke bağlasanız inanılmaz bir ses veriyor. eve gelip hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.

ikinci el alırken bilen birisi olmadan kesinlikle gitmeyin. sapı atmış, orjinal manyetikleri sökülmüş, sahte, iç tesisatı kurcalanmış gitar satmaya çalışmaları kaçınılmaz.
0
kimlanbu
(10.09.07)
Alacaksa Floyd Rose'lu gitarlardan kaçınsın. Normal vibratolu Strat ya da superstrat modeller başlangıç için idealdir. Özellikle düşük bütçe ile FloydRose'lu gitar almak çalanın hevesini kırabilir. Kullanılan kalitesiz köprüler akort kaçırma, ayar tutmama gibi bir takım problemler çıkarabili ki Floyd Rose sistemi zaten yeterince karışık bir sistemdir. Ha benim gibi azmedip alışana kadar pes etmezse süper eğlencelidir orası ayrı. =)
Gitarı alırken iyi bir amfiyle deneyin. İyi amfi kötü gitardan iyi ses çıkaramaz ama kötü bir amfi en iyi gitarın tonlarını batırabilir. Amfi alırkense alacağınız amfiyi seçtiğiniz gitarla deneyin. Dolgunluk açısından 20watt altını tavsiye etmem. Amfi alırken satıcıların bu amfi lambalı, şöyle, böyle diyerek preampı lambalı dandik aletler satma çabası ile karşılaşabilirsiniz, kanmayın. Tek kriteriniz aletin sesi olsun.

İkinci el alacaksanız bir bilene göstermeniz menfaatinize olur fakat manyetiklerinin değişmiş ya da tesisatının kurcalanmış olması demek gitarın kötü olması demek değildir. Önemli olan takılan manyetiklerin niteliği ve tesisatın ne şekilde modifikasyona uğramış olduğudur. Örneğin 300liralık bir gitarın üzerine kaliteli Seymour Duncan, DiMarzio ya da EMG manyetikler ve Gotoh, DiMarzio gibi potanslar switchler takılmışsa o gitar 500lira eder. Sözü geçen modifikasyon en aşağı 250dolara malolmuştur zaten.
0
carc
(10.09.07)
ucuz gitarlarda floyd rose hakkaten sıkıntı yaratır kanımca. bir js serisi gitarda elbet harika olur, ama bu fiyatlarda bence kaçınılmalı. zaten ucuz gitarlarda doya doya, iç huzuruyla whammy bar kullanmak pek mümkün olmuyor.

sıfır gitar alacak olsanız da bence anlayan birini götürün, denesin. aynı dükkandan iki aynı model gitar bile tutmayabiliyor birbirini.

ayrıca, marka takıntısı da çok yaygın ilgilenenler arasında. biri mükemmel derken diğeri çok kötü diyebilir bir marka için, ama ikisi de elini sürmemiştir o gitara mesela. aynı analog ve dijitalin ne olduğunu hiç bilmeyenlerin "analog iyi, dijital kötü" demesi gibi.
0
fadetoreality
(10.09.07)
kesinlikle floyd rose'lu bir gitar almasın, çok uğraşır.

cort giriş seviyesi gitarlardan almasın, hevesi kursağında kalır. ben cort x-th kullanıyorum, ama onun yeri ayrı. aşmış alet.

ne alsın? taksim pera müzik'ten dean avalanche serisi bir gitar alsın. tam o fiyatlarda. ben onunla başlamıştım 8 sene evvel. uzuuuunca bir süre iş görüyor. stüdyoya girip konsere çıkma aşamasına gelene kadar da her tarza uyuyor - özellikle alternatif rock ve heavy metal (death metal filan değil).
0
actionary
(10.09.07)
(10)

Upgrade için alternatifler...

carc
Artık yükümü çekemeyen emektar sistemimi bir revizyona sokmak niyetindeyim ve bu iş için "yarın"ı seçtim. Uzun süre araştırdıktan sonra şöyle bir liste çıkardım:Gigabyte P35C-DS3R anakartIntel Core2Duo E6750 işlemci2x 1Gb Corsair XMS2 PC2-5400 675Mhz DDR2 RamXFX GeForce 8600GTS XXX ED ekran kartıTek
Artık yükümü çekemeyen emektar sistemimi bir revizyona sokmak niyetindeyim ve bu iş için "yarın"ı seçtim. Uzun süre araştırdıktan sonra şöyle bir liste çıkardım:

Gigabyte P35C-DS3R anakart
Intel Core2Duo E6750 işlemci
2x 1Gb Corsair XMS2 PC2-5400 675Mhz DDR2 Ram
XFX GeForce 8600GTS XXX ED ekran kartı

Tek IDE portu ile elimdeki 2 optük sürücünün yanında 40gblık eski sabit diskimi de kullanamayacağımdan bir de 16Mb cache'li Western Digital Caviar SE16 250Gb SATAII koyayım diyorum kasadaki 160'lık WD'nin yanına.

Ürünleri Gigatek'den ve yarın alacağım. Yani bir tavsiyesi yahut itirazı olan varsa ya şimdi konuşsun, ya da sonsuza kadar sussun. Evet.

Not: Bu arada eski parçaları da yazayım:
AMD AthlonXP 2500+
2x 512Mb Twinmos 400Mhz DDR-Ram
MSI K7N2Delta-ILSR anakart
Gigabyte Radeon 9600Pro 128Mb
işte hdd, optikler, kasa, psu falan..
0
carc
(12.08.07)
zalman fan ve (min.)gercek 300watt bir psu da olsun.
0
sourlemonade
(12.08.07)
psu ya dikkat et derim. yaklaşık bir ay önce aşağı yukarı böyle bir sistem topladım, feel marka aldığım kasanın psu su çok gürültülüydü, gittim coolermaster 380w aldım, bilgisayar zırt pırt resetlenmeye başlayınca coolermaster 650w almak zorunda kaldım. şimdi canavar gibi oldu ama elimde 2 tane psu patladı, o bakımdan yani...
0
metox
(12.08.07)
Fan konusu gündemde. Zalman CNPS-7700Cu ya da alcu düşünüyorum. Kese el verirse Noctua NH-U12 de olabilir.
PSU olarak zaten FSP Bluestorm 500W mevcut.
0
🌸carc
(12.08.07)
thermaltake big typhoon benim önerim.
0
chavezding
(12.08.07)
3 tane 160 GB'lık harddisk tak ve donanımsal "RAID-5" sürücüsü iste bu üçü için (paran yeterse ve anakart destekliyorsa). Sabah akşam bana dua edersin.
0
harzem
(12.08.07)
Raid 5'e ihtiyaç duyacak kadar hayati veri saklamıyorum. Zaten UPS kullandığım için sabit disk çökmeleriyle de çok çok nadir karşılaşıyorum. Bir de devamlı filmlerle uğraştığım için yüksek yazma hızına ihtiyacım olduğundan Raid5 benim için iyi bir seçenek değil. Zaten para da yok o kadar. =)
0
🌸carc
(12.08.07)
İyi bir raid kart ile Raid 5 normal veri yazma hızını 2 katına, okuma hızını yaklaşık 3 katına çıkarır. Ben zaten yüksek yazma hızı açısından raid-5 önermiştim. Kim sana raid-5 yavaştır dediyse ya dandik bir raid kart kullanıyordur, ya software raid kullanıyordur (pöh!) ya da hiç kullanmıyordur :) İyi bir donanımsal raid-5 ile uçarsın, kaçarsın, raid-10 dışında kimse seni tutamaz.

Paran yoksa o zaman iki harddiski raid-0 yap. İki kat yazma ve okuma hızın olur. Yine de iyi bir donanımsal raid gerekir tabii.
0
harzem
(12.08.07)
Bildiğim kadarıyla Raid 5 okuma hızı yüksek fakat yazma hızı düşük bir yapı.
Hayati veri saklamıyorum dediysem Raid 0 kullanacak kadar da değil. Sonra hddlerden biri su koyarsa 320gb veriden olmayalım. =) Ama anakart zaten donanımsal Raid desteğine sahip olduğundan ileride para olduğunda raid 10 yapabilirim.
0
🌸carc
(12.08.07)
Raid-5 sadece yazılacak veri blok büyüklüğünden küçükse veya disklerden biri göçmüşse yavaştır. blok büyüklüğü de 4 KB civarıdır (buna çok emin değilim açıkçası, daha küçük bile olabilir), anca kesinlikle MB boyutlarında değildir.

yani yazdığın dosyalar şöyle yarım megabayttan büyükse ve 3 disk de sağlamsa raid-5 yazmada yüksek performans verir. Dediğim gibi hardware raid şart ama.

neyse sen zaten raidden anlıyor olduğuna göre (raid-10 falan) zaten doğru kararı verirsin. kolay gelsin, güzel bir pc topla uyutmasın gecelerce seni :D
0
harzem
(13.08.07)
Tavsiyeler için çok teşekkürler.. =)
0
🌸carc
(13.08.07)
(8)

sessiz fan

sakingitarist
fan aleminin en sessiz en mülayim fanını arıyorum. nedir, var mıdır çeşitleri, daha doğrusu var mıdır böle sessiz, sakin, efendi bir fan. önerin bana. bana önerin onu. bıktım bunun avazından. elektrosüpürge gibin ses çıkartıyo şerefsizin icadı.
fan aleminin en sessiz en mülayim fanını arıyorum. nedir, var mıdır çeşitleri, daha doğrusu var mıdır böle sessiz, sakin, efendi bir fan. önerin bana. bana önerin onu. bıktım bunun avazından. elektrosüpürge gibin ses çıkartıyo şerefsizin icadı.
0
sakingitarist
(04.08.07)
(bkz: zalman)
0
sourlemonade
(04.08.07)
sessiz fan yoktur, su soğutmalı sistem vardır.
0
winsome
(04.08.07)
kasayi yagin icine koyun sadece culop sesi gelir basta sonra ses gelmez.
0
atomant
(04.08.07)
en iyi fan orijinal fandır. (soruyu okudum)

sessiz fan, fiyat/performans fan vs. vs. fan arayışlarımda verdiğim yüksek paralar bana çekinmeden bu cümleyi söyletiyor. cpu'nun üstünde ne geldiyse o fan. kutusuz (kendi orijinal fanı ile gelmeyen) cpu bir daha asla almam.

olay overclock ise zaten amaç makinaya ve kendine acı çektirmek olduğu için yazdığım herşeyi geri alıyorum.
0
can see
(05.08.07)
www.firebal.net e bakın, 9db ses çıkaran fanlar var (standart fanlar 30db civarı ses çıkartıyor))
0
crown
(05.08.07)
bu sıcaklarda sessiz kalacak fan olurmu bilmiyorum. hepsi max da çalışacağı için en sessizi bie ses yapar. ama cooler-master veya zalman...
0
metox
(05.08.07)
ne fanı aradığına göre feci şekilde değişir. kasa fanı arıyorsan aman diyeyim zalman'a bulaşma. korkunç gürültülü fanlar zalmanın kasa fanları. arctic cooling'in arctic fan serisi mükemmeldir fakat hava akış yönünü değiştiremezsin, aklında olsun.

işlemci ya da ekran kartı için arıyorsan zalman kesinlikle en iyi tercih olur. işlemciler için cnps 7700cu/alcu şu anda bence en iyi seçenek. ekran kartı içinse yine zalman'ın vf700 ve vf900 serileri son derece verimli.

bu arada anakartının kuzey köprüsü soğutucusu aktif yani fanlı bir soğutucuysa onu da zalman'ın pasif bir soğutucusuyle değişmeyi ciddi biçimde düşünmelisin. genelde kuzey köprüsü ve ekran kartı üzerindeki 4cm'lik fanlar korkunç bir ıslık çalıyor çünkü. tabii kuzey köprüsünün ısınma durumuna göre pasif soğutma yetersiz kalabilir. yeterliliğinden emin oluncaya kadar sıcaklığını yakından takip etmekte fayda var.

en güzeli su soğutma, orası ayrı... =)
0
carc
(05.08.07)
@ metox.
öyle değil malesef.

intel e6300 orjinal fanıyla evin en sıcak ve hava almayan yerinde ve sıfır ses ile çalışıyor.

başka bir pc'ye özenip olmayacak bir paraya bla bla üstün niteliki cpu fan aldım. evin en serin yerinde. sesten durulmuyor.
0
can see
(07.08.07)
(5)

Core 2 Duo mimarisi Apple ve PC için farklı mıdır?

carc
Bugün müdahili olduğum, bir iMac ile aynı konfigürasyonda kurulacak bir pc'nin daha ucuza geleceği konulu bir tartışma esnasında konu üzerinde bilgili bir abimiz Apple için üretilen Core 2 Duo'ların MacOs için optimize edilerek üretildiğini, aynı kofigürasyonla toplanacak bir pc'nin üzerinde MacOs X
Bugün müdahili olduğum, bir iMac ile aynı konfigürasyonda kurulacak bir pc'nin daha ucuza geleceği konulu bir tartışma esnasında konu üzerinde bilgili bir abimiz Apple için üretilen Core 2 Duo'ların MacOs için optimize edilerek üretildiğini, aynı kofigürasyonla toplanacak bir pc'nin üzerinde MacOs X Tiger kurulsa da bir iMac ile aynı performansı vermeyeceğini iddia etti.
Böyle bir şey var mıdır, core 2 duo E6600 2GB Twinmos Twister DDR2, Asus P5NT-WS anakart, XFX GeForce 8800GTS ve iki adet Samsung 206BW lcd ile toplanan pc ile 24"lik en üst model ibook arasında stabilite ve grafik çizim performansı olarak fark olur mu? Mac koyar mı? Hatta işlemciyi Quad da yapabiliriz. Hadi bakalım.

Edit: PC'ye de Tiger kurulacak.
0
carc
(10.07.07)
Hayir, Core 2 Duo bildigin Core 2 Duo. Fakat ana kart tamamen mac ile uyumlu. ilk baslarda maclere windows yuklenememsinin nedeni BIOS'undandi, sonra hack ettiler.
Benim bildigim bir PCye macos yuklenemiyor (son aylarda bir gelisme oldu mu bilmiyorum)
0
compumaster
(11.07.07)
bir cok review var, istersen aratabilirsin. apple in kullandigi islemci core 2 duo ve gayet iyi performans veriyor. tek fark apple efi kullaniyor ki pc lerde bios un yerini tutuyor. "apple" "imac" "benchmark" gibi keywordler daha yardimci olabilir.
www.macworld.com

ayrica pc'ye os x kurabilirsin hatta keep clubbin yapti diye hatirliyorum.
keep-clubbin.blogspot.com
0
cosysop
(11.07.07)
kurmayı düşündüğün sisteme acronis manager programı yardımıyla cillop gibi mac işletim sistemi kurabilirsin. performans değerlerini bilemem mac ile pc arasındaki ama sistemi pc'ye kurabilirsin.
0
atrin
(11.07.07)
Mimari farklı değil fakat ekran kartı konusunda dikkat edilmesi gereken hususlar var. Apple genellikle sistemde kullandığı ekran kartlarının driverlarını kendisi üretir ve Mac OS X'e dahil eder. Sadece ATI'nin kutulu olarak sattığı bazı modeller var onlar için ATI kendisi driver üretir. Eğer Mac OS X yükleyeceğin PC'ye GeForce serisi bir ekran kartı takacaksan Apple'ın kendi ürünlerinde kullandığı bir model seçmen lazım. Ne bileyim Radeon X1900XT, X1950; ya da GeForce 7300, 7600GT gibi bir model olması lazım. 8800GTS çalışır mı emin değilim. Bu tarz işlerle uğraşan siteleri ve forumları iyice araştır.
0
arche
(11.07.07)
NVidia NV50 çekirdekli ekran kartları için sürücü çıkmış. o yüzden şimdilik sürücü problemim yok. Benim için önemli olan soru performans ve stabilite farkı olup olmayacağı.
0
🌸carc
(11.07.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.