yapabileceğin birşey yok. alka seltzer at birtane ve yat direk. ben genelde çikolatalı süt içerim,işe yarar ama sen deneme. deneyen herkes dahada kötü oldu.

acile git

Su içip kusmaya devam. Elbet bitecek. Rahatladığın an uyumaya çalış.

bir şişe sodanın içerisine bir aspirin at. iyice erisin. sonra onu iç. çok iyi gelecek.

bol su içmeye devam et.
alka seltzer iyidir, ondan iç.
aspirin içme.

metpamid varsa onu iç, midende durdurabilirsen bulantıyı keser. yarım saat bir sonra da yağsız bişiler yemeye çalış. böyle grissini gibi kuru, yağsız bişi iyi gelir bulantıya.

gastroenterit.
süt ve süt ürünlerinden uzak durun. bol yağlı, baharatlı, tuzlu şeyler yemeyin.
haşlanmış patates iyi gelebilir. akşama bişeyiniz kalmaz zaten.

İphone vs. için bir sürü güzel sözlük uygulaması var. Smartphone'un varsa onları öneririm.

evet iphone'um var.
isozluk2 diye birşey yüklü, ama kelime haznesi yeterince geniş değil.
online da çalışabilir, sorun değil. varsa önerileriniz iyi olur

itunes.apple.com

online dır ve çok geniş kapsamlı

Kindle touch tavsite ederim at dokumani tikla kelimeye gelsin anlani iyi sizlukler 150 lira benxe biraz daha kot kindle al baska zamansa kullanirsin

yapma mail gidiyor galiba onlara babam öyle bişey demişti. ben de autocad'i kurmuştum fabrikanın cd'siyle haber gitmiş mesela onlara.

lisansınızı iptal edebilir, kara listeye alabilirler.
ondan öte birşey olacağını sanmıyorum

olum naptın keşke yapmasaydın durduk yere lisansınızı iptal ederler dünya para heba olacak.

yazılım firması ile görüştüm. programı kaldırınca lisans işlemi de deaktif edildiği içinti sıkıntı olmuyormuş.

ekran kartının ve işlemcinin üzerindeki fanları da kontrol ettin mi?

ekran kartını kontrol etmedim bitek. o da olabilir mi acaba, ekran kartının fanı kökleyecek bi program var mı, belki öyle anlaşılır

boyun fıtığına benziyor, ortopedi doktorundan başla bir değilse o senin yönlendirir zaten.

Nöroşirürji.

Yüksek tansiyonun olabilir dikkat et baktir buna.

düşük tansiyonun da olabilir.

nörolojiye..
fıtık olduğunuzu sanmıyorum, olsa bile nörolog'ta bir mr'la teşhisi koyabilir.
geçmiş olsun.

Şikayet konusunda maalesef yardımcı olamıyorum ama tepkiniz abartı değil. Bu düpedüz acizlik.

işte tam burada tü kaka denilen kaba kuvvet devreye girmeli. yapılabilecek başka bir şey yok.

belki eğlencesine sıkmamıştır, köpek saldırınca kendini savunmak zorunda kalmıştır.

@passenger "...köpeğin kıvranmasından ve acı çekmesinden zevk alan bir insanı..."

bence öyle değildir.

ayrıca tepkin çok normal. ben şahit olsam ne yapıyorsun diye üstüne atlardım.

@passenger Saldırma falan söz konusu değil.

şikayet uzun ve sonucu kesin olmayan bi durum. bu gibilerin cezasını kendin vereceksin, şahsen ben olsaydım bayan falan dinlemez tokatlardım direk.

tepkini çok doğal karşılıyorum. çocukken evimize giren hırsız köpeğimizi öldürmüştü.
o günden beri böyle durumlar gördüğüm zaman kafayı yiyorum, tutup kafasını greyfurt gibi sıkasım geliyor.
Şikayetler konusunda dohayko gibi yardım derneklerine ulaşabilirsiniz, onlar bu işin yasal kısmını daha iyi bilirler. Ama bu işten 50-60 tl'lik bir para cezasından başka bişe çıkacağını sanmıyorum, o da yapan bulunursa tabi

Sen yeri söyle arkadaş topluca gidip ağzına şıçalım . Gazı attan verince nasıl olur gösterelim . O. çocuklarına !!!

adresi ver bence kadına sıkalım da görsün o acıyı

şikayetçi olabilirsin ancak hayvan sahipli değilse malesef bir cezai yaptırımı yok.

bu konuda facebook türü platformlardaki hayvan koruma dernekleriden yardım isteyebilirsin. eğer bu hareket tekrarlanıyor ise bu kişiyi sosyal baskı altına alabilirsin. örneğin sosyal medyada ismi ve fotoğrafı ile afişe etmek gibi.

Elinde video cekim olursa sahane olur,köpegin sahipsiz olması mühim degil,nerede oturuyorsunuz;?

forumlarda adım adım anlatıyorlar resimli olarak, oraya göre yapmadınız mı?

ona göre yaptım ama hiç bişey olmadı

yeni nesil işlemcili iphone'larla eskilerinki farklı oluyor diye biliyorum, belki 4s için olanını denemişsinizdir.
www.fenomac.com
bakın burada hemen hemen herkes yapmış.

xbox 360 için olanı çeşitli yazılımlarla pc'de oynayabiliyorsunuz.
diğerleri için böyle birşey mümkün değil

gh3 için konuşuyorum;
Benim gitarım xbox gitarıydı, ucunda bir aparatla gelmişti, xbox girişi pc girişi oluyordu.
ps3'ün wifi gitarı da orjinal oyunda çalışıyor.

benim gitarımda wii kumandası koyma yeri var ama wiiim olmadığı için bilgisayrda oynuyorum ve çatır çatır oynanıyor çok rahat hiç takılmıyor kaç senelik de makine yani

kondisyon = ciğer hacmini artırmak

"ve nefes kesilmesini nasıl önlerim, nasıl daha uzun süre koşabilirim."

kondisyon yaparak. bu uzun süreli uğraş ve azim gerektirir.

şekeriniz düşmüş anladığım kadarıyla. olağan bir durum. çözüm yine aynı. tok karna spor yapmayın bir de, 2 saat önce filan yemiş olun en son.

sen hic sahada kalb krizi gecirip olen futbolcu duymadin galiba...

Kondisyonsuz yapılır mı hiç böyle bir şey? Sıkça maç yapıyorsanız her gün koşu antrenmanı yapın.Bunun kadar zorlamadan.

kusma olayında korkulacak bir durum yok.
kan şekeriniz düşmüş olabilir. uzun süre koşmayı kondisyon kazanarak yaparsınız.
ayrıca aç karınla maça çıkmayın, tok karınla da. bişeler atıştırın maçlardan önce. mümkünse şekerli olsun.

düzenli spor yapmanız lazım. spor yaparken normal kalp atım sayınız %60-80 nin üstüne çıkmanız lazım. diyelim kalp atım sayınız normalde 60. yüzde 60ını üstüne ekleyim 36+60=96. yani spor yaparken 96ya vurarsa nabzınız bu size yeterli kondüsyonu sağlatır. maçlara 2 saat öncede yemek yiyerek çıkın. gazlı bir şey içmeyin, ısının açma germe yapın, enerjinizi bir anda değil maçın geneline yaymaya çalışın. özellik bu halı sahalar çok tehlikeli. koşun bisiklete binin yüzün vs. vs.

bana 5-6 sene önce olmuştu, maça deli sikmiş gibi koşarak başlamıştım (o zaman sigara da içmiyordum), yaklaşık 15 dakika sonra gözlerim karardı, midem bulanmaya başladı, kendimi kenara zor attım. yıllardır oynuyordum daha önce hiç başıma gelmemişti. tabi sonra tırsıp kardiyologa falan gittim, testlerde ıvırda zıvırda bir şey çıkmadı. doktor bana maçlarda ilk 10-15 dakika kendimi çok yormamamı, fazla depar atmamamı, sonra vücudun ritme alışacağını ve sıkıntı yaşamayacağımı söyledi. işe de yaradı netekim. kondisyonun için düzenli spor + maçlara sakin başlama tavsiye ediyorum. ha bir de paranoyak bir insan olarak diyorum ki büyük ihtimalle bir şey olmasa da imkan varsa ne olur ne olmaz bir baktır kendine.

kore üretimi epiphone standart aklıma ilk gelen seçenek.

cortlara bakabilirsin 1000 lira civarında gayet guzel gitarlar var. epiphone les paullere bakabilir.ltdnin ve jacksonun gitarları olabilir. kısacası 1000 lira gayet güzel bütçe gidin gezin alın

www.mydukkan.com
söylediğiniz tarzda mükemmel bir gitardır.
endonezya yapımı olmasını dezavantaj olarak görebilirsiniz, 3 yıl kadar kullandım bunu, malzemesinde veya işçiliğinde herhangi bir yamuk görmedim.
seçenekleriniz arasında bulunsun derim

yenı baslayacak bırı ıcın 1000 tl cok be hacım, arkadasına soyle bende yenı baslıcam bayadır arastırıyorum, 500 500 boluselım parayı hem bana hem ona guzel bır ıbanez grg170 alırız, grup bıle kurar bıde davulcu buluruz

konser verır, adımızı once turkıyede sonra dunyada duyururuz, albumumuz cıkar dunyada 100 mılyon satar, olur mu olur hersey 1000 tl ıle basladı derız sonra

bsyb ye bakma. kaliteli bi gitar al. bugateonline ın önerdiği gitar idare eder. tremolosu biraz sıkıntılı, floyd rose deniyo. uzun vadede çıldırtabilir ama düzgün kullanırsan hiçbişeycikler olmaz. sağlam gitar.

herif siklememiş bile. neyse bu arada aklında bulunsun gitar alıp sonra saz gibi çalma. 1000 liranın 700 lirasıyla gitar al 300uyle guzel bi amfi al

floyd rose kesinlikle alma. gitara ayar yapmayı bilmeyen adamı soğutur gitardan. illa ki tremolo kolu istiyosan tek yönlü tremolo al, tel takarken akort ederken çıldırtmasın, mekanik ustasına dönüşmeni gerektirmesin. çok gerekli bişey değil zaten. ben floyd rose'lu gitarı satıp sabit köprüye geçtim, viyuv viyuv yapıp geçiştirme imkanı kalmadığı için çalmayı öğrendim. hazır indirimdeymiş www.mydukkan.com bunun kırmızısını kullanıyorum yıllardır çok memnunum ne sapı sorun çıkardı ne mandalı. ağırlığı, klavyesi falan güzel. blues da çalarsın 80ler de. illaki floyd rose alacaksan x-th mı ne öyle bi modeli vardı iyi diyorlardı ama floyd rose da ibanez daha iyi bence. onun dışında klasik olarak les paul ve fender strat tipi gitarlara bak, manyetiği değiştirip klasik fender tonundan çok farklı, sert tonlar alınabilir(bkz: Richie Kotzen). cort almaya karar verirsen kadıköyde stage müziğe bi uğra.

Herkese teşekkürler arkadaşlar, ben kendime bakmıyorum bir arkadaşıma bakıyoruz =) ben davul çalıyorum =D Ibanez RG370DXZ'e karar verdik. Floyd Rose daki aksaklıkları biliyorum. Ama denediğimizde yeni(2011) Edge Zero II sistemi gayet stabil geldi. Ayrıca gitarın klavyesi ve tonu da çok hoştu.
1000tl çok gibi gözükebilir de arkadaşlar ucuz gitarda insanı sogutabilir. Hiç değilse kulağı düzgün olur. 2-3 Ayar aksaklığıda yaparsa doğası gereği, İstanbuldayız yılda bir luthier görür artık.
Amfiye gelince Roland Cube 15XL makul bi çözüm gibi gözüktü ev için. Görüşleri için herkese tekrar teşekkürler =)

türkler alışveriş yapamıyor oradan çok uzun zamandır. içerde tanıdığınız amerikan varsa rica edersiniz alır size.

bulunduğum inşaat şirketi konut yapıyor askerlere. yani ilçe olarak değil üssün içinde çalışacağız.
içeriye giriş kartımız vs bulunacak, buna rağmen kısıtlama olabilir mi?

muhtemelen kısıtlama olur, çünkü bu şekilde oradan alıp alıp dışarı satan türkler yüzünden yasaklandı hatırlıyorum. çünkü üsse elini kolunu sallaya sallaya kimse girip alışveriş yapamıyordu zaten.

bir de ek olarak ucuz mu bu kadarınıza cevap olarak evet ucuzdu çünkü incirlik üssü amerikan toprağı sayılıyor ve vergisiz satılıyor orada amerikan vatandaşlarına satılanlar. düşünün incirlik'e gelebilecek hiç kimse türkiye vizesi falan almak zorunda değil veya herhangi bir izin.

hadi ya,
alışveriş yasağı yerine keşke 1-2 parçayla sınırlı olsa da bişeler alsam ucuzdan.
adana'nın amerikan pazarıyla ünlü olduğunu biliyordum, buna kısıtlama getirmeleri bir bakıma mantıklı.

amerikan pazarı eskiden işe yarardı işte ama şimdi uğramayın bile, saçma sapan bir yer oldu. bi de adana türkiye'nin en güzel yeridir, nasıl özledim :)

dns sorunu derken sitelerin açılmasında mı sıkıntı çekiyorsun? bende de uzun zamandır bu sorun var, superonline kullanıyorum.
dediğin gibi bağlantı hızında herhangi bir düşüklük yok, sadece bazı sayfalar açılmıyor birkaç defa sayfa yenilemek gerekiyor. sağda solda yazan bütün dns'leri denedim ama sorun genelde aynı.
kullandığım en sorunsuz dns'i özelden attım, belki işine yarar.

onu da deneyeyim bi o halde.

evet tam olarak sorun o, yani zaman zaman yeri geliyor internette dolaşılmıyor bile ama bağlantı aktif. bi anlam veremedim gitti.

goodfellas www.imdb.com
donnie brasco www.imdb.com

the untouchables

casino
www.imdb.com

donnie brasco
dirty carnival (kore filmi)
ve tabi ki once upon a time in america

@juusto izlemiştim onu da.
hepinize teşekkürler bu arada.

baba, hafif farkli bir tarz ama king of new york izliyorsun... bir de gotti izliyorsun... bir de bronx tale izliyorsun sonra gelir bir tik atarsin herhal

american gangster (efsanedir)

abi adamlar imdb diye bir site yapmis vallahi inanamazsin gozlerine.

www.imdb.com

the two escobars.
mafya belgeselleri de güzeldir.

Bence yeterli. Ama aklında yoksa, soğutucu da kesinlikle almalı, skyrim gibi oyunlar laptop ı çok ısıtıyor, oynadığından birşey anlamaz yarım saate bir kapanır yoksa.

Tabi asıl tavsiyem laptop yerine direkt masaüstü alması olur sırf oyun için istiyorsa. Laptopın fanını temizlemekti soğutucusuz dize alamamaktı şarjıydı bataryasıydı derken fıtık oluyor insan.

nolmus yani +1

oyun oynayacaksa masaüstü almalı. soğutucular da ayrıca laptopu çok yıpratabiliyor ve daha iyi çözünürlüklü bir masaüstü alabilir o fiyata. saygılar.

masaüstü +3

işlemcisi falan aynı ama 6 gb ramli, gt555 li lenovo var çok rahat oynuyorum.

beyler bayanlar yeni bir bilgisayar hele ki yepisyeni ise oyun oynarken ısınmaz. 1,5 sene içinde ısınmaya başlar. hele ki i7 2 gb ekran kartı falan o bilgisayar skyrimi uçurur. ama uzun ömürlü olmaz. 2 sene sonra oyun oynarken kapanır. o yüzden her zaman masaüstü. 5 senelik ortalama bir masaüstü ile skyrimi rahat rahat oynayabiliyorum.

O seviyedeki bir i7 oyun oynamak için çok iyi bir tercih değil. Çekirdek hızı daha yüksek olan i5 dizüstülere bakmanızı öneririm. Fiyat anlamında da bütçe dostu olacaktır.

1376*768 çözünürlükle gt630m ile her halükarda skyrim oynarsınız, herhangi bir zorlama olmaz. Ben aynı işlemci ve ram'le gt 555m de 1600*900 çözünürlükte hight'ta oynuyorum. ortalama 30-40 fps alıyorum.
İşlemcisinden dolayı laptop fazla ısınacaktır, bunun için soğutuculara bakmaya başlayın bence.
Ayrıca şuradan ekran kartıyla ilgili ayrıntılı bilgi alabilirsiniz;
www.notebookcheck.net
Bu testlerdeki çoğu fps değeri full hd çözünürlüklerde alınmıştır. Yani sizinki bunlardan çok daha yüksek olacaktır emin olun.
Ben de bu masaüstü fanatikliğini anlayamıyorum. Herkes masaüstü bilgisayarı verimli kullanamayabilir. Sonuçta 7/24 evde değil kimse.
Eğer ayarlardan biraz kısar ve ısınma problemini aşarsanız, pekala oynanır.

@ayiadam, toshiba laptop almıştım 2 ay içinde ısınıp kapanmaya başladı, hergün fanı temizlemeye uğraşıyordum, belki markadan markaya fark var. tabi hunharca kullanmamın da etkisi olabilir.

yoo ben hep aynı taktikle oynuyorum bilmem.

valla ara ara çözüyolar ya. genelde bir sezonu ayı gibi domine ettiysen ertesi sezon o taktik yemiyor.

4-4-2 taktiğiyle 10 senede 6. ligden Premier Lig'e çıktım İngiltere'de. Aşırı sakatlık-ceza olmadığı sürece hep öyle kullandım; o da sezon başı ortalama 2 maça denk geliyor.

bende 10 sezon aynı taktikle oynadım.
hatta öyle ki taktikteki mevkilere göre adam aldım, hiç değiştirmeyi düşünmedim.
beşiktaşla 7 sezon şampiyonluk, şampiyonlar liginde her sene başarılar(hatta bi keresinde final) vs vs.
Kimsenin kimseyi çözdüğü yok, oyuncularını çözüp doğru mevkilerde oynat yeter.

1- Sigarayı en azından iyileşene kadar kes.

2- Doktora görün, ilacını o versin. 2 günle antibiyotik iyileştirir miymiş adamı? "Hangi antibiyotik" de önemli tabi.

(bkz: nac 600)

naptınız yav antibiyotik kesilir mi hiç. aman bir daha kafanıza göre antibiyotik kullanmayın

balgam tehlikeli olabilir lütfen doktora mutlaka görünün bir ihtimal pnömoni olmuş olabilirsiniz.

Pnömoni olabileceğinizi zannetmiyorum.
Sigara kullanımı bu süreci uzatıyor olabilir, üst solunum yollarındaki en ufak rahatsızlığın bile şikayetleri haftalar sürebiliyor. Bu semptomları tetikleyen başka rahatsızlıklarınız da olabilir(alerjk rinit, sinüzit vs.)
Ayrıca antibiyotiği doktor kontrolünde mi kullandınız? Bence o zamanlar görünmediyseniz şimdi bir görünün. İçiniz rahat etsin.

o üniversiteden üniversiteye değişir.
uludağ'ın sitesine bak, yatay geçiş için birkaç bilgi ve şart bulabilirsin.
yoksa öğrenci işlerine telefon aç, onlar sana gerekli olan bilgileri verirler.
ayrıca parlaklık durumu biraz sakat olmuş, üniversitelerin hemen hemen hepsi yatay geçişte ortalamaya bakarlar.

5.1'den sonra batarya kullanımının gelişmesi demek, 5.1'e geçerken programların silinip telefonun rahatlaması demek. batarya kullanımında pek fazla bir fark olduğunu düşünmüyorum.

jailbreak'siz bir iphone balığı olmayan denize benzer... backup alırsan jb yaptıktan sonra programlarına(en azından yeni versiyonu destekleyenlerine) kavuşursun.

bir şey değil şimdiden.

benim bildiğim batarya sorunu 5.1 de başlıyor. hatta düzelsin diye bekleniyor. batarya sorunu dediğin, klasik 1 gün giden iphone şarjı olmasın? Ekran parlaklığını kıs, wifi'yi sürekli açık tutma, bluetooth'u kapat. arka planda çok açık uygulama bırakma ve tabiki 24 saat internet/oyun dolaşma. o zaman tabi biter.

Versiyon yükseltmeye hiçbir lüzum yok. Hele ki 5.0.1'den 5.1'e hiç.
Bende şarjın bazen 2-3 gün gittiği oluyor. Oyun oynamıyorum ama sık sık internetteyim. Kullanmadığım zamanlar 3g edge wifi ne varsa kapatır ekran parlaklığını kısarım. Bir de arka planda program bırakmamak lazım.
Çok zahmetli görünse de hepsi toplamda 20 sn'mi almıyor.
Bu arada jailbreak'siz iphone iphone sayılmıyor. Crack'li uygulamalar dışında applestore'da bulamayacağın çok güzel programlar var.
Jb bekle ondan sonra yükselt, sonra pişman olursun

geçen yıl erasmusla iran'a gittim. pers kızlarını şiddetle tavsiye ederim. hatta bu konuda bi entry'm vardı, bul oku. türklere direk wunderbah gözüyle bakılıyor zaten iranda, o açıdan sıkıntı yok, ama kahverengi takım ayarla kendine gitmeden, ortamlara akmak için, akşam giyersin. ben siyah takımla denedim, çok zorlandım :(

avrupalılarda herhangi bir namus bekaret takıntısı yok hocam.
hatta amerika'da bile cıbıl birini gördükleri zaman avrupa mı burası esprisi flan yaparlar.
ama öğrenciler arasında efsane hikayeler vardır. yok bar tuvaletinde şu kadar götürdüm, bu kadar yedim gibi.
yeme, götürme işinden çok eğlenme kısmıyla ilgilendim ben. her boş bulduğum zamanda trenle oradan oraya bütün avrupa'yı gezdim neredeyse.
götürmesine götürürsün de, bi yandan da gezip tozmaya bak derim ben. meslek hayatından sonra flan zor bulursun böyle fırsatı.

1)almanya , hollanda , fransa yerli halkinin kizlarini duduklemek zor. onalri gec. yine de nereye gidersen gir sonucta 72 milletin karisi kizi da orda olcak. ulke cok sorun degil. suudi arabistan'da erasmus yapmadigin surece birisini bulursun seviscek.

2)hatununa gore degisir. simdi ilk baslangicta avrupali turke hos bakmaz. hele alman , hollan ve franlar hic bakmaz ama elbette bu halkinda icinde senin irkini dert etmeyecek insan bulursun. turke en guzel bakacak insanlar da ispanyollar , pek dertleri yok oyle turklerle. verirler mi? valla kendi klasmanina gore vercek birini elbet bulursun. avrupa'da oyle bizdeki gibi verme vermeme durumu yok pek. biri seninle seks yapmak isterse yapar en nihayetinde. bizim turkiye'de bekaret ultra super bir ahlak kisvesi olarak goruldugu icin , normal cinsel hayatini yasayan kizlara "verir , vermez" muhabbeti yapiliyor maalesef. yani vermek mezusunu fazla buyutme. senden etkilenen , cani seks yapmak isteyen birisiyle halvet olursun iste. o ellerde cinsel hayati olan bizden cok daha fazla kisi oldugu icin de birisiyle duduklesme ihtimalin o olcude fazla.

3)iyidir iyi.

derin bir nefes al ve o elinde ki çükü yere bırak.

ortamlar cok sicak haci.. derler ya hani gavur a... gibi

Niyet error! Daha bastan kural hatasi yapiliyor. "Hatun goturme" niyetiyle erasmus'a gidenin sonu ya xhamster ya da porntube'dur arkadasim... Amac eglenmek, yeni kulturler tanimak, farkli sehirler gezmek, yeni insanlarla tanismak falan olmali. Yola boyle cikarsan seks zaten geliyor beraberinde... Ha sen "eeeeeeeet" diye zombi gibi gidersen havaalanina, erasmus'ta ancak vazoyla sevisirsin. Uzgunum ama gercek bu.

Kisacasi mentaliteni hemmen degistir.

Sorularina nacizane cevaplarima gelirsek;

1- Bolumunun gonderdigi sehirleri alt alta diz. Ornek veriyorum, Viyana, Berlin, Sarajevo filan gibi. Hemen sonrasinda yukleme "hangi sehirde hayat ve gece hayati daha ucuz" sorusunu soralim. (suphesiz google en dogrusunu bilir) Daha sonra da "hangi sehrin Turk nufusu daha az?" sorusunu yoneltelim. Elde kalan sonuclardan nufusu en fazla olan/ en fazla universitesi olan sehir sana uygun olan sehirdir. Yani kriterlerin 200 bin nufuslu bir sehirde her gun ayni tipleri gormemek, gece kulubunde bir biraya 14+ euro odememek (Madrid) ve "LAN O HATUN BENIM UZAK DUR SENIN FERISTAHINI..." diye baslayan kavgalar gormemektir. (Turk ovun calis guven)

2- Ispanya, Italya gibi akdeniz ulkelerinde Turk'um demek seni 1-0 onde baslatiyor bile diyebiliriz. Inan bana oyle... Ama Fransa, Isvicre, Belcika gibi ulkelerde ve orali kizlarda "ehmmm neyse optm by" etkisi de yapabiliyor kisisine gore. Bazi milletler gercekten de Turk'lere karsi onyargili, kabul etmek lazim. O nedenle once kiza nereli oldugunu sorup ona gore "Italyan'im, Yunan'im" gibi sallaman hayatini kurtarabilir. Ama ben genel olarak Turk oldugumu saklamiyorum.

3- Yurdu olmayan, varsa da aylik ucreti ucuz olmayan universiteye gitme. Inan butun eglence yurtta basliyor; onun icin herkesin ayri eve ciktigi universtitelerden uzak dur. Bu kritere dikkat edersen ortamlar gayet sen ve sicak.

Erasmus kesinlikle ogrencilik hayatinda okulu uzatmak pahasina bile olsa gidip yasamaniz gereken bir deneyim. Bambaska bir ulkede, dilini bilmediginiz bir sehirde "hayatta kalmaya" calismak ve bir duzen kurup sehre adapte olabilmek inanilmaz bir tecrube olacak sizin icin. Konuya sadece cinsellik olarak bakmayin; bu sekliyle, size getirilerini dusunerek bu ise girisin.

Umarim her sey istedigin gibi olur, iyi sanslar...

Erasmusta kizlar teklif ediyomus diyolla

sizin sayesinde türk erkekleri abaza olarak biliniyor. tebrikler.

türklerin adı abazaya çıkıyor diyenlere inanma amk,bir ispanyol erkeği yapışkanlığı-yüzsüzlüğü,rus erkeği zorbalığı gören kızlar türk erkeklerinin önünde doggy stayla selam duruyor;)

soruna gelince; tipin hafif de olsa iyiyse iyi kötü bir inglizce biliyorsan her türlü götürürsün ama denildiği gibi "let's fuck" modunda takılma da ne biliyim zamanının gelmesini bekle,ortamlardan kopma hep etrafta ol.

akdeniz çanağı ülkeleri iyi diyorlar genel olarak;ama ben hem içki dahil her şeyi ucuz diye ve türklere sempatilerinden dolayı şansımı polonya'dan yana kullandım,genel olarak litvanya-çek-çum-polonya-macaristan-slovenya gibi ülkelerden de her türlü ekmek çıkar sana çünkü küçük yerler Erasmus onlar için de bir fırsat;) benim ev arkadaşım polonyada 2erkek+2kızlı grup yapıp videoya çekmiş anasını satiym öyle bir ortam.

fransa ve almanyada türk olduğunu gizlemeni öneririm hele esmersen falan.
alman hatunlarının barda tanışıp türk oldğnu öğrenince ok kib bye" yaptğı bir dolu arkadaşım var.

umarım istediğin seksi bulursun.. şans seninle olsun.

türkün çok olduğu yerlerde kötü bi izlenim bırakmışız malum. garı garı garı diye gelen embesiller saolsun. onlardan biri olma yeter :/

rusya'da kızlar tecavüz ediyormuş diolla

2*4 gb yerine
3*2 triple kit al

@arden v2
performansında herhangi bir değişiklik mi oluyor öyle olunca. channel olayı flan var, kafam pek basmıyor öyle şeylere de...
bu arada psu kurtarır gibi duruyor mu sizce

yeterli ==> www.tomshardware.com

eğer ilerde SLI yapmak istersen 750w gerekli deniyor ==>www.tomshardware.co.uk

ssd de var daha ne olsun? abartmamak lazım.

extreme.outervision.com adresinden parça değerlerini ve oc için durum girdim,

Minimum PSU Wattage: 429 W
Recommended: 479 W
çıktı, psu sisteme maksimumda yüklendiğiniz zamanlarda bile yetecek gibi duruyor. yalnız sistem biraz dengesiz gözüküyor. İşlemci çok çok güçlü, ekran kartı onun yanında güdük kalmış. Ne amaçla kullanacaksınız? Eğer oyun amaçlıysa işlemci intel 2500k'ya kadar çekilip artan para ekran kartına yatırılabilir.

Bir de 3*2 triple kit almayın, triple channel i7ler eski seriler. Eğer bu işlemcide ısrarcıysanız quad channel diyor bir kaynakta ama doğrulatamadım bir araştırın, eğer gerçekten quad channelsa 4x2gb tarzı bi kullanım en doğrusu olur. 4x4gb da olabilir ama 16gb render falan almıyorsanız, çok ram isteyen özel bir program kullanmıyorsanız gereksiz.

@montreal
ekran kartı eski sistemimden kalma :)
çizim ve video düzenleme programlarını yoğun olarak kullanıyorum. open gl ekran kartları arasında belirgin bir performans farkı olmadığından değiştirmeyi düşünmedim. oyun sık olmasa da oynuyorum, ona da şimdilik yetiyor.
ileride prof. ekran kartına geçmeyi düşünüyorum allah'ın izniyle.

O zaman 16gb ram paklar sizi :)

opengl diyorsun gtx 560 ekran kartı alıyorsun.
Mantıksız ve ölü bir yatırım olmuş.
Giriş seviyesi quadro ekran kartı alsan bile işini görür buna nazaran.
Evet triple kit değil quadro kit al. 3930 serisi farklıymış...

@arden v2
ekran kartının eski sistemden kaldığını, idareten kullandığımı, ileride değiştirmeyi düşündüğümü belirttim aynı yazıda.
teşekkür ediyorum ayrıca, 600w sistem için yeterliymiş.

Pitbull dediğin ırk zaten Hitler döneminde sırf Yahudileri köpeklere boğdurmak için genetiğiyle oynanmış bir cins. Hayvanın yapısı bu.

Exla ya ek olarak
Yetiştirme şekli çok önemli bir de. Sen köpeği küçüklüğünden beri nasıl yönlendirirsen hayvanda ona göre bir gelişim gösterecektir. Geçen gün okan bayülgen'in programına katılan konuklardan birisi eğer doğru eğitilmezse Golden Redriever lar bile katile dönebilir demişti.

sahibinin cehaleti ve yetiştirilme tarzıyla da alakalı. pitbull ve onun gibi güçlü ve sert gözüken köpek cinslerinin popülerliği artınca fiyatları ucuzlamış ve yetiştirmeyi bilmeyen insanlar bunları alarak köpeği saldırgan hale getiriyorlar.

doğasında saldırganlık var evet çünkü agresif köpek cinslerinin karışımından geliyor ve zamanında dövüş köpeği olarak kullanılmış. ama başka köpeklerin doğasında da var bu zaten. yetiştirilmeyle daha çok alakalı.

@emcedeltate +1
Genetik değil, genetik olan olsa olsa sinirlenme eşiğinin düşük olmasıdır.Yetiştirme şekli.O köpekleri alanlar ne yazık ki insanlara kusamadıkları öfkelerini onlara kusuyor, onları aralarında kavga ettiriyor, köpek dövüşü yaptırıyor, köpeğe sürekli bağırıp çağırıyor.O sakin gördükleriniz ise normal şekilde yetiştirilenler.

Sahipleri onlardan daha hayvan(!) olduğu için. Köpeğinin iriliği ve saldırganlığından kendine övünecek bir pay çıkardıkları için. Çocuk parkının içinde tasmasız köpek gezdirmeyi marifet sayan beyinsizlerce yetiştirildikleri için vs vs.

köpeklerin cinslerine göre karakter yapıları olduğu doğru.
ama suçu biraz da sahiplerde aramak gerekir. piyasada pitbull besleyen insanların genellikle amacı dövüştürmek veya köpekleriyle güç gösterisi yapmak oluyor.
pitbull'u bilmem, 6 yıl doberman besledim. aynı anda siyam kedisi de vardı elimde. hangisi daha uysaldı deseniz doberman derim.

exla'nin soyledigi sey tamamen sehir efsanesi. pit bull denen kopekler (american pit bull terrier ve american staffordshire terrier cinsleri) hitler'in iktidara gelmesinden yillar once ingiltere'de ve amerika'da uretilmis cinslerdir.

forumları bir araştırırsan saldırgan olsun diye karanlık odaya zincirleyip çiğ etle besleyenler var.

(hayvanlarını bilinçli şekilde çiğ etle besleyenleri tenzih ediyorum)

exla'nın söylediğiyle uzaktan yakından alakası yok.ırkın çıkış nedeni arenada daha iyi dövüşen köpek yaratmaktır.gerçek game(arena) dogların insanla ilişkileri gayet iyidir.istenen zaten insana karşı agresiflik değildir.daha sonra dövüşleri istemeyen başka bır grup tarafından staffordshire terrier adı altında başka bir cluba kaydettirilmiştir(pitbulldan hiç bir farkı yok gibi gibi )

amerika'da dadı köpek olarakda biliniyor bu köpekler.sert,kaslı yapısından dolayı çocuklardan gelen fızıksel etkilere karşı minimum seviyede etkilenıyorlar.çok güçlü karektere sahiptir.kötü ellerde sakıncalı olduğu dogrudur lakin her gün dayak,şiddet,ısırma eğitimleri gibi atraksiyonlardan sonra bir golden bile gayet asabi olabilir.
sosyalleştirilmesi küçük yaşlardan itibaren başlanmalıdır.iyi sosyalleştirildiği takdirde pek ala aile köpeği olmaktadır.
sosyal medyada da çok fazla kötü reklamı yapılmaktadır.yok pitbull şunu parçaladı yok bunu yedi diye bir sürü haberler çıkıyor.haberi açıp bakıyorsun köpek pitbull bile değil.
kötü pitbull yoktur kötü insan vardır.mümkün olduğunca kötü ellere geçmesi engellenmeli,18 yaş altı kimselerce beslenilmesi yasaklanmalıdır.

www.izlesen.org
www.youtube.com

onlarca köpek yetiştirmiş ve bazılarınıda eğitmiş birisi olarak cevap veriyorum; her şey yetiştirilme tarzında bitiyor. toplumdaki pitbul hakkında söylenen kulaktan dolma bilgilerin çoğu yanlış ve abartmadır. ayrıca bu konuda genetiğin o kadar etkisi yok, zira genetiğiyle oynanmış olmasına rağmen saldırgan olmayan köpeklerde var.

saldırgan pitbulların olayı sahiplerinde bitiyor tamamen. kendileri bir bok olamamışlar o yüzden köpekleriyle kendilerini tatmin ediyorlar hepsi, olay bundan ibaret.

köpekler yaşadıkları bir olayı, öğrendikleri bir şeyi, iyi ve kötü anıları ömür boyu unutmazlar. misal sen köpeğe hortumla sağlam bi tane vurarak canını yak, aradan 10 sene geçtikten sonra hortum göster, köpek o anı hatırlar ve korkar. işte orada bazı köpekler korkunun verdiği adrenalini bi anlık cesarete döküyorlar ve sonrada olay oluyor. o nedenle özellikle öğrenme aşamasında onlara nasıl yaklaşırsanız meyvesinide o şekilde toplarsınız. yoksa ben sana pitbuldan rehber köpek, cocker'dan bekçi köpeği bile yaparım yani. ama yakışmaz zira bazı tabular var, herkes kendi görevini yaparsa ortalık fazla karışmaz, bu şekilde bile karışıyor çünkü.

cok yuksek ihtimal game for windows live olayidir. eger oyleyse asagida local uyelik var.

üye oluyorsun bir şekilde rockstar games'e. bir problem olmuyor diye biliyorum kopya olsa da oyun.

hayır, üye girişi yapmadan oynayacaksınız. önünüze gelen herşeyde kaçamak işlemler yapın, çarpıya flan basın hep mesela.
offline account zımbırtısı çıkacaktır en son. oraya kullanıcı adı girin yeterli.
tabi bu işlemin geçerli olması için oyunun ilaçlı olması gerekmektedir.

pilav yememen lazım
daha dogrusu karbonhidrat kısıtlı bir menü olmalı

yumurta ve tavuk kilo mu verdiriyormuş?

Hayır da spor yaptığım için mecburen protein alıyorum. Bulgur pilavı da bildiğim kadarıyla diğer yemeklere nazaran biraz daha düşük kalorili, zaten yazmasam da olurmuş ya yediğim 3-5 kaşık bir şey, onu da doyayım diye yiyorum. Yani toplamda menü gayet düşük kalorili.

2 gunde 1 yaklasik 40 dk kosmana ragmen boyleyse bir problem var.

ekmekten hic soz etmemissin? ekmek yiyor musun? yiyorsan ne kadar?

eger ekmek yoksa ogunleri artirip yediklerini dusurmeyi dene. yesilligi de artir. bir de kendine yalan soyleme. abur cubur yiyorsan yeme.

kilo konusunda sıkıntın varsa bir diyetistenle görüşmelisin.
bir başkası bu yaptığı diyetle kilo verrmiş olabilir, bu sizin de vereceğiniz anlamına gelmez.
özetle, uzman olmayan kişilerin tavsiyelerinden uzak durun. metabolizma hızınıza, vücut yağ oranınıza ve günlük enerji ihtiyacınıza göre bir beslenme listesi oluşturulacaktır.

aynı benim gibisin:) önce ben de aynı düşünüyodum. ama kendimi kandırıyodum tabi. o kadar yürüdüğüm halde yinede kilo veremiyordum. ama abur cubur yiyordum. pilavı ekmeği kestim ama cidden az yiyorum şu aralar. 3-4 kilo vermişim. spor şart değil. bütün gün evdeyim ben. arkadaşın biri dediydi 1 hafta boyunca göğüs eti ve yumurta yemiş 4 kilo vermiş. tavuk göğsünü tavsiye ederim hem hafiftir de. salatası bilhassa gayet doyurucu.

Entrapmen, ekmekten nefret ederim, ağzıma bile sürmem. belki akşam yemeğinin saati problem olabilir, 7-8 gibi yiyorum ama eve zaten o saatte gelebiliyorum, çaresiz gibiyim o konuda. Yemekte bir sıkıntı varsa pilavı da çıkardım o zaman, salata ekleyeyim onun yerine.

Want2die, vallahi inşallah öyle olmuştur ama bir ayda da pek kas yapmamışımdır herhalde. Etkisi vardır diye umuyorum ama.

bi kere senin menün büyüme isteyen adamların menüsü spordan önce protein sonra da karbonhidrat alırsın o menüyle çok yanlış yapıyorsun. proteinden kısmak istemiyorsan yeşil mercimek çorbası ye spordan önce sonra da hafif yemekler atıyorum haşlanmış tavuk,balık ya da porsiyonu azaltarak kırmızı et,salata gibi. akşam 8 den sonra meyve ye yemek yeme. sabah yumurta 2 den fazla yeme ben çok severim yumurtayı kahvaltıda fakat azaltmak gerekiyor onu da 2 yumurta yerine biberi buğlama zeytinyağında az kızartabilirsin ve yanına bir yumurta iyi gider.

belli ki aldığın kalori miktarı verdiğinden fazla. aksi halde kilo almazdın. sadece yağa değil karbonhidrata da dikkat etmen gerekiyor bu arada.

amacın kilo vermekse diyetisyene başvurmalısın .kilo vermek için yağ karbonhidrat proteini çok dengeli almalısın .örneğin iki kaşık pilav veya makarna bir dilim ekmek yada bir kasa çorba bir dilim ekmek yerine geçiyor.sen sanki gün boyunca ekmek yemiyor bile olsan bu şekilde alıyorsun zaten .tavuğu ne kadar yiyorsun ? salata yerken yağsız yemeye dikkat et bence.karbonhidratı da meyve tüketerek tabi kısıtlı bir şekilde alabilirsin .ayrıca sebze de tüketmen gerekir .yani bunların hepsinden yemelisin ve iyi ayarlaman gerekiyor.bunu bir diyetisyen yardımıyla yaparsan ve haftalık düzenli kilo takibinde olursa yaptığın bu sporla ideal şekilde kilo verebilirsin bence .kolay gelsin

şüphedeysen oluyordur..

Bence dökülenlere değil aynada saça bakarak anlamak en manntıklısı, 200 tel saçı dökülse de saçları olduğu gibi kalan insanlar var, açılma azalma olmadan.

dökülme hissedilebilir düzeydeyse evet saçlarınız dökülüyordur. normal düzey sayılan 100 saç siz fark etmeden dökülen miktar.
arkadaşın da dediği gibi, dökülmeden ziyade, saçın her dökülmede biraz daha incelerek terminal saç haline dönüşmesi önemli. günde 200 saç dökülebilir ama aynı oranda saç da çıkabiliyordur ve sorun olmaz.

tabi böyle dedim diye ümitlenmeyin. muhtemelen saçlarınız dökülmeye(incelmeye) başlamıştır.

Eğer farkedebileceğin miktarda saçın dökülüyorsa zaten saçın dökülüyordur!
Bunun tel saymakla alakası yok.
Günde 200 tel döküp sırma saçla yıllarca gezen adam var, 40 tel döküp kel kalan da.
Önemli olan dökülme sebebin. Eğer ki genetik bir dökülmeyse dökülenlerin yerine daha cılız saçlar gelir ve zamanla seyreklik daha sonra kelleşme meydana gelir. Diğer türlü dökülme çok aşırıya kaçmadıkça gözle görülür açılma seyrelme göremezsin.
Önce bir cilt hekimine git. Gerekli kan tetkiklerin yapılacaktır. Testlerin normal değerlerde çıkarsa, yani vitamin eksikliği, hormonlarında herhangi bir dengesizlik felan çıkmazsa dökülmen genetiktir diyebiliriz.

karikatur7.blogspot.com

Aynadaki görüntün eskisine nazaran farklı ve rahatsız edicisiyse telaşlanmaya başla derim.

normal yollardan %0

aziz yıldırımla akrabalık durumu?
bak ben peşinen %0 demedim

Yoktur öyle bir şans.
Karaborsaya 300-500 bayılmayacaksan tabi..

öncelikle şemsiyenin açılmadığı durumlar vardır, yani paketi aldıktan sonra bu sorunun aklınıza dühul etmiş olması neticeyi değiştirmeyecek :)

öte yandan yazdığınız şartlarda 1gb internet gayet yeterlidir.
negzel yaa herkes iphone alıyor, biz anca afyon..

hocam video izlemeyecekseniz size 1gb yeter de artar bile. ayrıca ben numaramı turkcell'den avea'ya taşıdım. 1 gb internet, heryöne 500 dk + 1000sms'e 19 tl veriyorum.

@avkatbey,
herhangi bir taahhütü yok, istediğiniz zaman vazgeçebiliyorsunuz, asıl merak ettiğim radyonun dk'da ne kadar götürdüğü aslında :)
@raskolnikov2
avea 3g kapsama alanı konusunda sıkıntı var mı? şehirlerarası yolculuklarda bulunduğum ve genelde şehir merkezlerinden uzak şantiyelerde olduğumdan kapsama alanı önemli benim için. daha önce vodafone'da girişmiştim bu işe, neredeyse hep edge'yle bağlanmak zorunda kaldım. avea'ya geçince de böyle bir sorunla karşılaşmak istemiyorum.

Radyo 128kbit dinlenirse 16kbyte saniyeden 30 dakikada 28mbyte yapar. 30 günde 840mbyte'ın üzerinde harcanır. Haber, mail vs kişiye göre değişir.

Daha açıklayıcı olmak gerekirse:
16kb x 60 = 960kbyte / 1024 = 0,93mbyte / dakika

paketle beraber gelen 300mb var bende ve sadece yolda ve ihtiyaç duyduğumda webde gezmek, maillere bakmak için kullanıyorum. çoğunlukla wireless kullanıyorum (iş, ev, gittiğim mekanların..) gayet de yetiyor.

ekranı ebay gibi sitelerden getirtip evde takan adamlar var. youtube'da sayısız video var bununla ilgili. en ucuz yöntem bu.
bilkom gibi yerlere bulaşırsanız 300-400 koparırlar söyleyeyim.

bugategonline'in dediği gibi. Bir süre iş yerine götürmeme şansı varsa ebaydan alıp, birazda elin yatkınsa videolardan halledersin. Ben iphone'u öyle yaptım veya bi telefoncuda hallettirebilirsin.

cevaplar için teşekkürler.

sonuç olarak beşiktaştaki girişim apple servise götürdük 320 liralık günahımız varmış. 1 iş günü sonra teslim.

www.maxicep.com
denemiş değilim, işe yaradığı söyleniyor

kesin çözümü var mı bilmiyorum, varsa bende öğrenmiş olurum başlık sayesinde.

ben bir miktar karbonatı çok az bir suyla karıştırıp macun kıvamına getiriyorum ve aftın üstüne sürüyorum. başta 5-10 saniye yakıyor ama sonrasında tüm acısını alıyor. tabi aft kaybolmuyor sadece acısı gidiyor.

sıklıkla yaşadığım bir durum. Vitamin eksikliğinden kaynaklandığını tahmin ediyorum. Yumurta, yağ, ciğer gibi besinleri hiç yemiyorum. Belki de o yüzdendir. Neyse, bu aft 1-2 hafta sürüyor. aftlı bölgeye yemek temas ettirmemeye çalışıyorum. İlaç kullanmıyorum. Geçiyor sonra. Sabırlıyım.

kara dut pekmezi sadece bunun icin kullaniliyor diye duymuslugum vardi

kenacort

kendi adıma konuşayım, geçmesini beklemek.
piyasadaki bütün ilaçları kullandım, böğürtlen reçeli olsun, dut pekmezi olsun denemediğim şey kalmadı. sonuç hep hüsran.

kenacort+1
ama yatarken falan sürün, sıvanıyor oraya ve insan ister istemez diliyle dürtüp duruyor.

oralmedic alın eczaneden. (bkz: oralmedic) burayı da okuyabilirsiniz. bizzat kullandım. mükemmel.

bu aftlardan genital bölgenizde de varsa, dahiliyeye görünün.

aftamed tavsiye ederim.

www.optimersaglik.com


oralmedic ben de kullandım ama yarardan çok zarar sağladı. dikkat derim.
(bir de uygularken çok can yakaR)

sıralamalar nesillere göre ayrı oluyor.
kondüktörün önüne de o şekilde geliyor. eskiler yenilere göre daha hızlı ilerliyor.

ancak ben şimdi tekrar hesap açtım ve 35.000 de. Eskiden sıra 150 - 200 binerden başlardı nerdeyse...

Kondüktör uygulamasından sonra hızlanma oldu elbette.
ssg bu inci sözlüğün beklenenden fazla hit almasıyla sıralamalarda ve onay sürecinde köklü değişiklikler yaptı. Mesela önceden çaylak edilenler de sıraya tabi tutulurdu, haliyle önünüze geçerdi. Veya nesillere göre değerlendirme yapılmazdı. Onaylama işleminden de topu topu 3-5 kişi sorumluydu, onlar da modlardı yanılmıyorsam. Haliyle kağnı hızında ilerliyordu ve birikmeler oldukça fazlaydı.
Şimdi eskisi kadar kötü durumda değil sanırsam

85 binleri hatırlıyorum da hiç 100 binlere çıktığını hatırlamıyorum onay bekleyen çaylak sırasının. bu farkın "tek sebebi" artık belli aralıklarla uzun süre login olmayan hesapların temizlenmesi. sıra sadece biraz daha gerçekçi bir hale geldi o zamandan bu zamana.

en yeni demeseydin heroes 3 derdim, hala oynarım. sıra tabanlı dedin mi akla ilk o geliyor zaten

yeni her şeyi bozuyor. ama kingdoms ek paketi yüklenmiş doğru modlarla donatılmış bir medieval total war 2 candır.

henüz çıkmadı ama çıkınca patlayacak bir oyun var o da "command and conquer generals 2" gelişmeleri takip et derim

belki ben çok gerilerde kaldım bilmiyorum ama eski stratejiler hep daha iyi gelir bana.
ne bileyim, rome total war, command&conquer generals gibi oyunlar bulamadım yenilerden. ki bunlar da eski olmalarına rağmen grafik olarak göze batmayacak oyunlardır.
öneririm.

(bkz: civilization v)

hocam bilgisayar mühendisi var, bilgisayar mühendisi var. endüstri mühendisi var, endüstri mühendisi var.

türkcell'in ceosu süreyya ciliv endüstri mühendisi mesela, adam dünyanın parasını kazanıyordur. al ben de seneye endüstri'den mezun oluyorum, kim bilir ben kaç kazanırım. bilgisayar için de olay aynı.

sen kendini geliştir, iyi bir okulda oku, çevren iyi olsun, bir de master yap her mühendislikten iyi para kazanırsın. hiç bir bölümün diploması sana tek başına 5-10 milyar para kazandırmaz.

hangi mühendislikten mezun olursan ol türkiye'de ilk maaşın 1-2 milyarı geçmez ayrıca. gerisi sana kalmış dediğim gibi.

ikisi de güzel bölüm. bir tanesinden mezun oluyorum ~1 ay sonra. üniversite farkını göz ardı etmek imkansız olmakla beraber, iki şekilde de çok ciddi paralar kazanmak mümkün.

ilk maaş olaraksa, (endüstri için konuşayım) offer alanlardan 2000'in altında bir ücret duymadım. ortalama 2700 civarı.

@2 güzel özetlemiş ama yine de söyleyeyim; iş sende bitiyor.
mühendislik fakültesi mezunları arasında hep büyük uçurumlar vardır.
kimi 20 yıl kıytırık bir yerde çalışıp 3 bin tl alır. kimi kendini ispatlayıp 4. yılında 5 bin dolar misal.
Herşeyi bırakıp şuna odaklan. Bu iki işi araştır. Endüstri mühendisi ne yapar, bilg müendisi ne yapar diye. Çünkü genelde tahmin edilenden farklı işler yapar mühendisler. Bu iş sana uyacak mı, bunda farkını ortaya koyabilmek için ne yapabilirsin, yapabilecek misin; otur bunları düşün.
İş bulma süreci mühendislik fakültelerinde fikstir. Endüstri için söyleyeyim, ileri düzeyde çizim programları hakkında bilgi sahibi olacaksın. Autocad'miş solidwork'müş hatta 3dmax flan bile yemiş yutmuş olacaksın. Yabancı dilin olacak.
Sen kendini hiç kimsenin tanıdığıyla, akrabasıyla kıyaslama. Üniversiteden mezun olan adamların %90'ı yukarıda saydıklarımı iş hayatına atıldıktan sonra öğreniyor. Eğer ki öğrenciyken kendini geliştirirsen herkesten 1 adım önde başlarsın.
Bu kadar boş mühendisin olduğu bir yerde donanımlı bir adamı kaparlar sana söyleyeyim. Kriz var, iş yok, para yok diyen adamların saçmalıklarına kulak asma.

Bir de kimse kimseyi kandırmasın demişsin. Çok karamsar bakıyorsun.
4. yılında 5 bin dolar kazanan öz abimdir. Kendisi inşaat mühendisliğinden mezun ve dubai'de şimdi. Kendi işinde çalışan adamlar tahmin edemeyeceğin kadar çok kazanıyorlar zaten bu işlerde :)

görüstügünüz yetkili abiler ve akademisyenler geyik yapmis cok net diyorum.

her bölüm is bulma sikintisi ceker,askerlik,tip,hukuk haricinde.

endüstri,makine,bilgisayar,elektronik,kimya,matematik biraz daha sanslidir digerlerine göre sadece.

ayrica bölüm olayi tamamen geyikten ibaret bir kac bölüm disinda.ki onlari da dedim zaten,tip,hukuk ve askerlik.

her sey ama hersey ksiinin kendini gelistirmesi,okulun adi,basarilari,dereceleri,yarisma dereceleri,dilleri,zekasi etc ile alakali.

hic kimse size bölümden mezun oldugunuz diye iyi para vermez,bi yeteneginize verir onu,ben sakarya mezunu bile iyi maas alan,cok iyi yerlerde calisan adam gördüm, kisiler gördüm yani.

ayrica maas icin bölüm okunmaz.

bi alani istersiniz,o alani zevk alarak,ögrenerek okursunuz,tatmin olur,zevk alirsiniz sonradan bundan dolayi basarili olur,daha cok mutluluk ve tatmin hissi ile daha cok basarili olursunuz.

para sadece basarinin ek maddi getirisidir.

spot mu almayı düşünüyorsunuz garantili mi?
ikinci el mi sıfır mı? bunları da belirtirseniz daha detaylı önerilerde bulunabilirim

600D derim.

spotçulardan filan düşürebilirseniz nikon d7000.

nikon d5100
3200 çıktı yakında 5100 fiyat düşer.

işin içine iyi derecede video girerse o yazdığınız fiyatlara Canon 60D alın. spotta bu fiyatlara bulunur sanırım.

CANON 550D veya 600D

beats by dre.

@in sea..
mikrofon olmadığı için özellikle oyunlarda işimi görmez hocam.

brainwavz

@ceymısın
kulaküstü demiştim...

kulak üstü modelleride var brainwavzın

"duyuru" olarak açılmış duyurular, belli bi süre sonra siliniyor mesela ve kullanıcı kendi silmiş gibi görünüyor(sanırım).. 12 tane duyuru silmiş görünüyorum(+2 moderasyon) ben mesela ama 2-3 tane falan kendim silmişimdir(ki hatırlamıyorum sildiğimi o yüzden tahminen yani)..

özel bi nedeni(ifşa olmak gibi) olmadan duyuru silenlere ben de gıcığım..

Esefle kınıyorum.

cevap vermeden önce açıp da kullanıcının profiline bakmıyorum. soranı seviyorum, sorulandan ötürü.

Hemen hemen hergün bir soru bırakıyorum buraya. Çözülmeyen problemim de yok gibi. Hiç geriye dönüp bakma veya silme gereksinimi duymadım. Neden silerler anlamıyorum, millete reklam olmayim düşüncesi nedir ki ? :)

kendime bakıyorum, 17 duyuru silmişim. bunların arasında internet kullanıcı iken açıp da acemilikten sildiğim duyurular da var. ama elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum, eğer kişi çokça siliyorsa duyurularını ve senin de dediğin gibi zor ulaşılan cevaplarsa özel mesajla ya da cevabıma not düşerek "duyuruyu silmeyin, başkaları da faydalansın." diyorum.

bir de "falan şeyi öğrenip hemen sileceğim" tarzında açtıkları duyuruya not düşen önemli büyüklükte bir kesim var, neden böyle yazma ihtiyacı hissediyorlar tam olarak çözmedim ama zannedersem buradaki bazı kullanıcılardan (ekşi duyuru'nun ileri gelenleri) çekiniyorlar ve açtıkları duyurunun önemsiz olduğu hissine kapılıp bu kişilerin tepkisini çekmekten kaçınıyorlar. Dolayısıyla "fazla kalabalık yapmayacağım, burada gereksiz yer kaplamayacağım" dercesine bu notu duyurularına ekliyorlar.

oysa ki böyle yapmasanız ve o duyuru orada kalsa çok çok önemsiz bir duyuru olsa bile büyük oranda aynı sorunun tekrar tekrar sorulmasını engelleyecektir, aramaya inananlara zaman kazandıracaktır vs. Kaldı ki kim karar verecek açtığınız duyurunun gereksiz, önemsiz vs. olduğuna?

hoş diil.nıçnıçnıç

benim mesela bayağı silinmiş duyurum var gözüküyor. başkası olsa "bak bak ne biçim silmiş duyurularını, yardımsever olmayan şerefsiz" diye düşünürüm ama benim sildiklerim genelde haftalarca cevap almamış veya zamanı geçmiş satış duyuruları falan. başkalarının işine yarayabilecek hiçbir duyurumu silmemeye özen gösteriyorum. diğer duyuruculardan da aynı özeni bekliyorum fakat bulamıyorum, bulamıyoruz tabi. çok sinir bozucu bir durum, favorileyip "aa ne güzelmiş bu dursun burda" dediğin şey 2 gun sonra yok oluyor.

ben hepsini siliyorum. zaten kimse aramaıyor. 2 sayfa öncede çıkan cevabın sorusu bi daha geliyor.
ayrıca maalesef çok az soruma cevap alabildim buradan. zaten kişisel tecrübeye dayalı sorular sordum ve cevap alamadım.

dert etmiyorum
kafalarına göre

hakkımda iyi şeyler düşünüyorum.

ya belki adam yakıştıramıştır açtığı duyuruyu sonradan.. ulen ben ne malmışım ya falan deyip silmiştir..

bell'olmaz insan işi..

oyunun bugı olmasın?

driver guncel mi?

yok hocam böyle bir bug ne gördüm ne duydum.
internette de arattım forumlarda yok böyle bir sorunla karşılaşan. bf den başka oyun oynamadığım için hangisinde yapıp hangisinde yapmayacağını kestiremiyorum.
bide zaten nadiren yapıyor. 3-4 defa yapmıştır daha önce böyle.

@tom riddle
evet 13 martta çıkan son güncellemesi yüklü

bi onceki driver ile de ayni sorun oluyor muydu? (problem driver'dan mi onu anlamak icin soruyorum)

Evet oluyordu. Hatta defalarca format gördü formattan önce de vardı. Yazılımsal bir sorun olduğunu düşünmüyorum.

yok hocam sıcaklık değerleri çok iyi.
kasa soğutması da kendi üzerindeki soğutma sistemi de oldukça yeterli. en yüksek 3-5 saat online bf oynadığımda 70 derece flan oluyor.

eee örnek?

Kendisi bir yarrak olduğu için.

biri herhangi başlığa rastgele işaretler yazsa silinmeyecek mi yani?

Bu anlamı mı çıkardın cidden?

yukarıdaki entry örnek olduğu için silinmiyorsa ben de çok güzel bi şekilde x başlığına

#$½$½½${{[

yazabilirim o halde? bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir ne de olsa.

Hocam yarrak cizmis adam ascii art ile anlamadin mi hala ?

durun bakalım belki adamda tarayıcıdan dolayı falan karışık görünüyordur simgeler:
i.imgur.com

ya ben mi anlatamıyorum bilemedim ki.

entryde nokta yıldız parantez gibi işaretlerden başka bir şey yok. ben de alakasız işaretlerle herhangi bi başlığa entry gireyim o da mı legal olacak yani?

yani siz diyorsunuz ki entryde yarrak çizildiği için bu entry legal. e hani bu sözlükte entrynin neyi anlattığına değil, kurallara uygun olup olmadığına bakılıyordu.

Olaya çok farklı yaklaşıyorsun.
Başlıkla ilgili açıklamalar, tanımlar veya çağrıştırır nitelikte olan her şey legal'dir. Dedirten, bilitesi olan gibi mod'ların çok taktığı kalıplar olsa da geneline karışmazlar.
Örneğin sana elmayı çağrıştıran şeyin link'ini google görsellerden bulup verebiliyorsan, yarağı da bütün ayrıntılarıyla paratez vs ile çizebilmen gerekir :)

biletleri ödemesine izin ver, sen de ona cips kola falan alırsın, o zaman birşey derse işte biletleri sen aldın dersin.

gözünüzü seveyim, arkadaşınızla, sevgilinizle falan, noolur parayı buradan al, ay ölümü gör diye pazarlık yapmayın ulu orta.

Bir sen ödersin, bir de o öder.

biletleri önceden al

ya biz mi öküzüz bilmiyorum da, gişeye gelirken o parasını cıkartıyor veriyor parayı, o ödüyor biletleri. çıkışta cafeye falan gidince de onu ben ödüyorum. öyle dengeliyoruz. pek kafa yormuyoruz "hmm ben 20 lira ödedim o 30, 10 lira açığı var, bi de çiçek alayım eşitlenelim" diye. hatta hiç "ay dur sen ödeme ben ödiyim" muhabbeti geçmedi aramızda. telekinezik bağ varsa demek ki..

allaha şükür para konusunda aileden gelen bir güzellik var ama buna rağmen hesabı hep bana ödeten kızlardan öbek öbek kaçtım. sevmiyorum abi sinsi sinsi para hesabı yapan kızları.
bi o ödesin bi sen öde. takılma bu kadar ödeme mevzusuna, zaten anlattığın kadarıyla o da işin bu boyutunda değil :)

öyle olması lazım değil ki. gayet normal kendininkini ödemesi. biz hiç hesap kitap tutmayız. hatta biliyoruz kimin cebinde ne kadar parası var. onu da ortak kullanıyoruz. kimse gerilmiyor. akışına bırak rahat ol, ödesin yani. hele ki 2'niz de öğrenci falansanız sorun yapılacak konular değil bunlar. ben mesela sürekli karşımdaki ödese rahatsız olurum bi zamandan sonra ne bi yere gitmek isterim, ne de gönül rahatlığıyla yemek yiyebilirim, içebilirim. içime sinmez. ha bi de zaten ödetecek kadın ya da erkek için de geçerli bazı zamanlarda bi yolunu bulur elini cebine sokmaz.

1. ucuz steadicam yok
2. ucuz harici mikrofon yok
3. her ikisinin işe yarayacak kalitede olanının toplam bedeli en az 800 tl
4. kötü derken? koy bi yere sorunu görelim. nasıl? gürültü mü çok (görüntüde) öyle ise iso'yu düşür. bu seferde karanlık oluyorsa 18-55 lens ile olabilecek odur diyorum. çünkü kapalı mekan ne kadar aydınlık olsa da (video ışığı yoksa) karanlıktır.
5. magic lantern kullan.

@ben smryna
aslına bakarsanız küçük bir araştırmayla toplam 500 tl civarına ikisini buldum. Görüşlerinizi almak isterim:
mikrofon bu;
www.hepsiburada.com
steadicam;
forum.donanimhaber.com
steadicam sanırım çakma. ama çok hareketli çekimler yapmayacağımız için tripod yerine kullanabileceğimiz en iyi seçenek sanırım. sadece titremeyi biraz da olsa azaltmak niyetim. bir de tutuş kolaylığı tabi
bu ikisi iyi seçenek midir sizce fiyatına göre? bir de aydınlatma işi için ne önerirsiniz, portatif kullanabileceğimiz bir sistem var mı?

ISO'yu düşük tutmaya çalış. iPhone 4 ile aynı gibi filan gelmemesi lazım görüntünün sana.

Karanlıkta kaliteli video çekmek pek mümkün değildir o yüzden profesyoneller (sinemacılar, diziciler) kamyon dolusu ışık ile gezerler.

100 ISO ile çekmeyi dene.

ses kayıt cihazı almadıktan sonra o mikrofon işi görmez. d slr makinelerden iyi ses alınamıyor çünkü harici ses kayıt cihazı şart.

@halitkin,
bu mikrofon dünya genelinde en fazla satılanmış. bunun haricinde başka şeyler de mi kullanıyorlar diyorsunuz? yaka mikrofonu flan gibi. aslında bir arkadaşımın baya 600-700 tl'lik stüdyo mikrofonu var oradan seslendirme yapıp üstüne eklesem mi diye düşünüyorum da bana zor iş gibi geliyor.
bu arada önerebileceğiniz portatif ışık cihazları var mıdır bu iş için?

öncelikle koltuğa oturduğunuz zaman koltuk, ayna düzenlemesini yapın. size uygun olsa bile ayarlıyormuş gibi yapın.
kalkışlara çok dikkat edin.
kavşaklardan, dönüşlerden ve şerit değiştirmeden önce sinyalinizi vermeyi ihmal etmeyin.
şerit çizgilerine dikkat edin. iki şeridin ortasında kabak gibi durmamaya dikkat edin.
zaten yukarıdakilerin yarısını dahi yapsanız geçirirler, kısacası rahat olun.

rahat olun. şimdiye kadar okuduğunuz, duyduğunuz saçma sapan şeyleri unutun.
bi arkadaşınız araba size vermiş de "şurdan şuraya" gitmenizi istemiş gibi düşünün. bu turu atamayacaksanız zaten ehliyeti verseler de almayın.
18 yaşını doldurmanın sevinciyle gaza gelen şekilci insanların abarttıkları sınav. yoksa fazladan bir şey yok.

koltuk-ayna muhabbeti var ki abartıldığı gibi değil. zaten debriyaja yetişemeden araç süremezmisiz. aynayı görmek de önemli bildiğiniz gibi. dolayısıyla koltukmuş aynaymış doğal olarak ayarlayacaksınız, özel olarak birşeye gerek yok.
ezberlenecek birşey yok. ne yaptığınızdan emin olursanız kaza da yapsanız geçirirler. şunu unutmayım, bunu unutmayım muhabbetlerine girme.

-bana 1000tane araba verin hiçbirinde el frenini indirmeyi unutmam. ama sınavdan önce kafaya takmıştım unuttum, öyle kalkmışız. :)
oradaki insanlar sen alma diye ellerinden geleni yapmayacaklar. kırmızıda geç muhabbetleri sanıldığı gibi kandırmaca değil zaman kazanmak ve trafiği sikmemek için.

ekleme: el freni unutmama, istop ettirmeme ve en sonda "geriye alır mısın?" sorusuna "yoo almam" dediğim halde 98le geçtim.

@nickini vermek istemeyen uye
en sonda "geriye alır mısın?" sorusuna "yoo almam" dediğim halde 98le geçtim

sesli güldüm ekran karşısında:)
saolun var olun. hayırlısıyla bir alalım bakalım ehliyeti de gerisi de gelir

bi kere o emniyet kemerini tak! saksı değil o.

migrosta baharatlı elma dilim görmüştüm gidip içindekilere bakabilirsin

@neira
o baharatlı olanlarının hepsini aldım neredeyse, benm dediğim şekilde değil hiçbiri.

toz kırmızı biber olmasın:)
bu arada yapmayı mı düşünüyorsun?

fesleğen kekik de var bir diş de sarımsak

cajun baharatı olabilirmiş...
hemen hemen her mekanda baharatlı elma dilim patates dediğimiz zaman getirilen şey, bigün mutfağı basıp kontrol edeceğim.

ben sormuştum cips baharatı demişti cafedeki çalışan. cips baharatı ne dersen bilmiyorum.

@mlky lvn,
evet aşağı yukarı öyle zaten tadı.

www.hafiftarif.com

www.gurmenet.com

kesinlikle elma suyu ile..dehşet bi tat oluyor..

elma suyu+1

Sürat kargonun çalışma şeklini bilmiyorum. Ama yurtiçi kargoyla başıma benzer durum geldi. Monitörümü satmıştım ve hasarlı ulaşmıştı alıcı eline. Ürün sıfır ve faturalı olmadığından sigortalı değil taahhütlü mü ne gönderilmiş. Ona dair kağıt imzalamışım.
Eğer sıfır ve kapalı kutulu ürün gönderdiyseniz sigortalı olarak gitmesi lazım. Çatır çatır alırsınız faturada yazan bedeli. Yok değilse ve size 'Üründe oluşacak herhangi bir hasardan gönderici sorumludur' kağıdını imzalattılarsa ne yazık ki herhangi bir hak iddia etmeniz mümkün değil.

@bugategonline dediği gibi, eğer ürün sıfır ve faturası mevcut ise sigortalı gider ve herhangi bir hasar görmesi durumunda bu hasarın ücreti tarafınıza ödenir. Fakat ürün 2.el ise, açılmış ve faturası mevcut değil ise sigortalı gönderilemez, bu kargo firmalarınca yasaktır. Ürünün hasar görmesi durumunda da herhangi birşey ne yazıkki yapılamaz.

Ürün 2. el fakat anlaşmalı firma olduğumuz için kağıt imzlamadık ürün o şekilde gitti geldi. Kargo oyalayıp duruyor ödiyecez ödiyecez vs vs vs.

tylol hot'un bende yarattığı o etkiden sonra çöpten poşetini çıkartıp hemen tarihini kontrol etmek istedim. fakat tylol hot'un kullanıma hazır ambalajına son kullanma tarihini yazmamışlar. tahmin ediyorum ki, ilacın kutusunda yazıyordu. e haliyle tylol hot alınınca kutu çöpe gidiyor direk. kansızlık olacağını çok sanmıyorum esasında (en azından kansızlık belirtilerini taşımadığımı düşündüğüm için böyle söylüyorum en belirgin haliyle hani üşümemek gibi). stresli dönemlerimde tansiyonu düşen birisiyim birde, 22 yaşımda olmama rağmen sıkıntılı bir dönemimde kaç olduğunu hatırlamıyorum ama tansiyon ölçtürdüğüm eczacının doktordan dil altı hapı almamı tavsiye ettiği kadar düşmüşlüğü oldu. gizli stresim varmış gibi düşünüyorum (kıçımdan uydurdum bu terimi şimdi) ama sabah doktora gidebilirim de, bu haftam çok yoğun geçecek askerlik öncesi son haftam olması sebebiyle. hangi bölüme gitmemi tavsiye edersin?

stresle alakalı olabilir. onun dışında önemli, önemsiz çeşitli hastalıklar insanın dengesini bozabiliyor. bu tür şikayetler genelde kendiliğinden kaybolur. durumunuzu bir süre daha gözleyin, eğer devam ederse bir uzmana görünün derim.

finalde düzeltir geçersin evladım üzme tatlı canını.

ankarada psikolog ihtiyacı için :www.madalyonklinik.com
onun dışında bende benzer bir durumdayım ne yapılır nedendir bilmiyorum.

elektronik 3, makine 3 zordur, sen normalsin sadece diğerleri biraz anormal rahatla bir yıl uzarsa da uzasın sen finallere bak, moral bozma şampiyon...

Hangi dersler zorluyor?

Bir grup edin kendine, onlarla birlikte çalış. Çoğu hocanın soru sistemi bellidir, onlara adapte ol. Gerekirse öğrenme, ezberle geç.

önemli olan hocanın soru sorma ve cevaplama tekniğidir, kitaptaki soruları çözüyor olmak çözüm değil, o hocaların eski sınav sorularını bulup onları çözmeye çalış, o tip soruları çözmeye alışırsan çok rahat geçersin.

@Yahuda

dersler zorlamıyor aslında. dediğim gibi kitaptaki tüm soruları cevaplıyorum, hatta çıkmış sınav sorularına da bakıyorum gayet kolay sorular. ama sınavda sorular bir geliyor ki, hiçbir şey yapamıyorum neredeyse.

hep bizim döneme mi denk geldi bilmiyorum ama 1. sınıftan beri bize sorulan sorularla geçmiş sınav soruları çok alakasızdı ve çok zordu. bunu sadece ben söylesem bende sorun var derim ama herkes hatta üst dönemler bile söylüyordu. var bi cenabetlik ama çözemedim.

grup çalışması da bana göre değil açıkçası, tek çalışmak daha verimli oluyor benim açımdan.

Belki kendine güven eksikliğin buna sebep oluyordur, belki sınavların iyi geçmiştir. Sonuçta öss mantığı gibi, zorsa herkese zor, ortalamadan geçebilirsin. Gerçi sizin okuldaki ders geçme sistemine de bağlı. Final ya da ortalama barajı var mı?

Belli ki tek çalışmanın yeterince verimli olmadığını düşünüyorsun ki böyle bir şey yazmışsın. Vaktin varsa okuldan birilerini bul, sor. Girmediğin derslerde hocalar soru çıkabilecek yerleri söylemiş olabilirler. Önemle üzerinde durduğu konular olabilir, senin kaçırdığın noktalar olabilir.

@Yahuda

gitmediğim derslerin notlarını alıyorum zaten, arkadaşlarla da konuşuyorum, ama grup çalışmalarında zaman kaybı çok oluyor. normalde atıyorum1 saatte bitecek bir konu ya muhabbetten ya da anlamayan birine tekrar tekrar anlatmaktan uzuyor da uzuyor.

baraj falan yok, hıcaların bazıları ortalamaya bakıyor bazıları hiç ortalamaya falan bakmadan direkt katalog yapıyor. yani bazen sana zorsa herkese zordan kurtarabiliyorsun ama bazen o da işlemiyor.

Eh, senin yapabileceğin fazla bir şey kalmamış. Psikologlar zeka buff'ı veremez ama en azından bu kadar çok dert etmene engel olur. Zaten herkes zor diyorsa sorun sende de değildir.

Ha ders çalışmanı yetersiz buluyor, öğrendiklerinle o soruları yapabilmen gerektiğini düşünüyorsan elinin altında internet var, bir sürü çeşitte soru bulabilirsin. Hatta MIT'nin Opencourseware'i var, oradan kimi derslerin videolarını izleyebilir, sınavlarda sorulan soruları çözmeye çalışabilirsin.

Bak bir de bazı hocalar soruları kendileri hazırlamıyor, belli kitaplardan hazır alıyorlar. O çeşit bir kitap bulabilirsen o da işine yarar.

bildim bileli sen mühendislikten dert yanıon allah kolaylık versin.

yavrucum bu yaşadığına 3'ün 1'sendromu diyoruz biz. korkma geçicek, hepimiz yaşadık. olay senin gerizekalılıgın değil her hocanın aynı dönemde kanırtma isteğiyle ilgili, seninki de can tabi. takma kafaya

3'ün 1'inde senin yaşadığını herkes yaşamıştır, sıkma canını. bütün mühendisliklerin 3. sınıfı zordur. elektrik elektronik müh. de başlı başına zor bir bölümdür. finallerde de elinden geleni yap, olmadı okul uzasın. canın sağolsun. biliyorum klişe gelecek ama mezun olduktan sonra şu günlerini dahi arayacaksın.

başlıklar fiyattan büyük olsun, böyle çok acayip duruyor, hatta ortadaki satırın boyutları sitenin geri kalanıyla tamamen alakasız onlar eşitlense daha güzel durur gibime geldi, hatta böylece ortada satır başına 3-4 ürün de gösterilebilir daha verimli olur

siteye rss eklerseniz takip ederim ne satılıyormuş ne veriliyormuş. ama rss olmazsa bakmak aklımın ucuna bile gelmez. ekşiduyuru ve ekşibition'ı öyle takip ediyorum ben. rss ekleyin ekşimarket'i de takip edeyim.

ilanımıza mesaj atılmış mı ya da attığımız mesaja ceap gelmiş mi diye siteye giriş yapmazsak gelen mesajlardan haberimiz olmuyor. bir bildirim gelsin e-mailimize ya da sözlük hesabımıza ne güzel olur.

bence duyuru ile ortak çalışma yürütülebilir ilgiyi artırmak için. mesela duyurunun sağdaki boşluğuna son ilanlar sıralanabilir.

hep ekşimarket'in gittigidiyor, sahibinden gibi işlek bir yer olmasını istedim. sanırım o yönde adımlar atılmaya başlanıyor.
bence işe kategorilendirmelerden başlayın. bir de güncellik çok önemli. 2007'den kalma ilanlar görmek can sıkıyor. şöyle bir sistem getirilebilir mesela, her ilan 1 haftalığına açılır. 1 hafta sonra ilan sahibinden onay istenir, eğer verirse tekrar yayına sokulur. bu yönden hem ilan kalabalığından kurtulmuş oluruz, hem de aramalarımıza güncel ilanlar takılır.
ayrıca sözlükte bol bol reklamı yapılsın ki insanlar tercih eder olsun.

yorumlara saat ve tarih konulmalı

SATILIK ve ALINIK seklinde 2 kategori de olsun

ilan ekleyen fiyat kesin bu gibi bir şeye tik koysun, ona göre altına teklif gibi zarf atacak fiyatımızı yazabilelim.

Biraz alakasız olacak kusura bakmayın ama güzel ülkemizde benim kafama öyle bir anlayış kazındı ki artık, elindeki bir şeyi satacak olan adamın benim gözümde satma sebebinin arkasında %99 bazı ters sebepler var gibi geliyor. sırf 2. el için değil, 0 olan her şey için de geçerli. yakında hiçbir şey almamaya başlayacağım sanırım.
hayır yani playstation olsun, monitör olsun, herhangi tırışkadan bir şey olsun, bu adam bunu satıyorsa bu fiyata kesin edeceği kârı bol bol koymuştur ve ürünün bir tersliği vardır gibi geliyor.

bunun ekşimarket'le zerre ilgisi elbette yok fakat bu anlayışı kökünden kaldırsanız ben bağımlısı bile olurdum :)) kolay gelsin herkese!

satılık ve alınık kategorileri olsun bunun yanında alınık ilanı açan adama aynı kategorideki ve kriterlerdeki ürünleri göstersin bir şekilde

halka açılsın. ekşisözlük yazarlarına kapansın. daha başarılı olur :)

sözlük ahalisinin profiline baktığımız zaman şu ürünlere;
otomobil motosiklet cep telefonu notebook'a ekstra önem verildiği görülüyor. manşet modeliyle ürünlerin duyurumu.

siteyle ilgilenecek editör alımı olsun. eksik ilanların tamamlatılması ve dandük ilanların modere edilmesi.

yazarların aldıkları ve sattıkları ürünleri göstermesi badget ile duyurumu. belki puan sistemi ile güvenilir satıcının öne çıkması vs.

eklenen ürünün ekşisözlük başlığı varsa oradan entari çekebilir.

evet diğer arayüz uzmanı arkadaşların dediği gibi genele hitap edileceği için daha standart basit arayüz.

logonun kötü olduğunu düşünmüyorum. logo kalabilir.

güvenli ödeme sistemi. get gibi.

duyuru gibi yalniz sözlük içine ve bütün internete olmak üzere düzeltin siteyi. saçma sapan olmuş böyle, her boku görüyoruz iletişim kapalı. çok zor sanki duyurudan birisine mesaj attırmak. iş çıkartmayın boşu boşuna.

ekşi duyuru'daki alınık/satılık bölümü direkt ekşi market'e yönlenmediği sürece ekşi market işlek hale gelemez. aynı ilanı 2 yerde vermiştim, birinde 10 kişi yanıt verdi, diğerinde bakan/cevap veren bile olmadı.

insanlar birine birşey satmışlarsa satış hakkında olumlu veya olumsuz yorum yapabilsin. gittigidiyordaki adamlara satış olumlu güvenilir gibi etiket verebilelim.

Şehire göre sıralama, filtreleme olabilir.

kiralık bölümü de olsun.

giyim bölümü olsun

takaslık bölümü olsun

eski tasarımı bile son halinden iyi idi bence vakit var mı bilmiyorum ama, önerileri aldıktan sonra tasarımı baştan yenilemeniz faydalı olur. bu tasarımın üstüne ne yapsanız yamalı bohça gibi olacak.

"hibe" diye bir kısım olursa insanlar kullanmadıkları şeyleri ihtiyacı olan kişilere hibe etmek konusunda daha bir hareketlenebilir diye düşünüyorum.

bir sürü şey yazılmış aramayla uğraşamadım.
ilanlar sahici mi değil mi diye ilan veren kişiye telefon açılıp onay alınabilir. kişi zaten yazar ve nicki belli olduğundan yalan ilan açamaz açarsa da bir daha ilan veremez. abuk subuk villa satanlardan kurtulmuş olursunuz.

konmuştur belki son durumu bilmiyorum ama şehir seçme özelliği olmalı.

kullanıcıların kredi kartı bilgilerini görsek iyi olur. nasıl fikir ama ?

ekşimarket gayet güzel bir oluşum. ilanların yanında satıcı hakkında kimdir butonu gibi bir buton olsa hoş olur.

''madem üreten biziz'' sloganini hazirlayan/düşünen arkadaşa ömür boyu başari plaketi verin. onun yerine daha hoş kulağa yatkin güzel bir slogan bulun.

araç bölümü de olsun.

* sadece yazarlara açık olsun. dışarıdan görülmesin. sahibinden.com vs'den farkı olsun. buranın önemi bizbize olmamız. bir sözlük yazarına tanımadığım bir insandan otomatik olarak daha çok güvenirim ben. biz bize olalım.

* satıcıların, güvenilir, çakal vs. gibi puan/yorum verebileceğimiz profil başlıkları olsun. güvenilir kim, kim yamuk yaptı bilelim.

Tasarımı komple facia bence, renk seçiminden başlayarak düzeltilirse iyi olur.

belli bir mesaj sayisini asmis, belli bir tarihten once alinmis duyuru uyelerinin de katilmasina izin verebilirsiniz. boylece benim gibi insanlar da yararlanabilir.

benım eksi acaountm kapali ama duyuru acik duyurudan da girilebilsin..

KEsinlikle sub ethada bir link olmalı ben duyuruyu o sayede takip ediyorum

İlanların görüntülenme çeşitleri çoğaltılabilir.Liste görünümü,resimli görünüm ve bir sayfada daha çok ilan görüntülenebilir.

ekşisözlük yazarı olmayan insanlara da hizmet etsin.

duyurudan da girilebilsin

Yazar olmayanlarda girebilsin,resimler tıklanınca büyüsün(pixel orantısızlığı rahatsız edici düzgün ve büyük görmek isteriz resimleri),ilanlarda tarih olsun.

zamaninda soylemistim, tekrar ediyorum: -beyaz-dan kurtulsun. eksi sozluk her zamanki olabilir ya da duyuru gibi renk secimi yapabilelim.

ekş yazarı olmasa bile en azından duyuru üyelerine açık olsun bari. bizim niye yok?

Dışarı açık olmasını istemem, öyleyse gittigidiyoru kullanırım ne farkı olur ki.

ayrıca hibe +1

Merhaba,
-Her şeyden önce ekşi sözlük kullanıcıları dışına çıkmamalıdır. Zaten bu işi yağan onlarca site var ve bu standartlara yükselmek biraz zor olur bence. Ayrıca bu şekilde daha güvenli ve samimi bir alış-veriş olacaktır.
-Tasarım üzerinde hiç uğraşılmamış hatta böyle bir şeyde olsun gibi bir şey olmuş kategori bile 3-4 tane. Daha uğraşılmış düzgün renklerde, logo ve tasarım olmalı.
-Kategori olayı bence daha rahat şu şekilde yapılabilir; kategori oluşturma gibi bir bölüm olur marka, model, durum vs... herkes kendisi ekler kategorisini benzer kategori var ise ona yönlendirilir ya da site admini tarafından ona eklenir.
-Hibe olayı mükemmel bir fikirmiş takdir ettim.
-Ekşisözlük bünyesinde üyelik girişi yapıldıktan sonra yanda yeni eklenen ilanlar gözükebilir.
-Şakacı butonlar değişmesin ekşisözlüğün vazgeçilmezi zaten onlar.
-İlana yorum olayı olmamış, mesaj yoluyla iletişmek en iyisidir.
.
.
.

-Ve son olarak ekşimarket ile alakası olmayan tamamen ekşi sözlüğü biraz daha temizlemek adına ekşi forum gibi bir forum sayfası açılsa acaba ekşisözlüğe ilgi azalır mı? Bence azalır ama en azından boş konuşan ya da saçmalamak isteyen orada takılabilir. Nacizane bir fikir, sonucu saçma sapan bir şeyde olabilir.
-

(bkz: #23699676)

1. logo berbat. sitenin tamamı için iyi bir tasarım gerek
2.kesinlikle siteye girmek ve ürün satmak için yazarlık şartı aranmamalı. (facebook için okul mail adresi girmek zorunlu olsaydı bu kadar yayılabilir miydi?)
3.ürünün satılma tarihinden belirli bir süre sonra satıcıya bu ürünün hala satılıp satılmadığı ile ilgili otomatik sorulsun. site güncelliğini korusun.
4.ürünle ilgili gelen mesaj satıcı yazarsa sözlüğün mesaj kısmına ve maille yazar değilse yalnız maille bildirilmeli
5.ekşi ilan sözlükte ya da duyurularda da akıcı bir şekilde görülmeli

ekşi sözlük yazarı olmayanlar da en azından satıcılarla iletişim kurabilsin.

Istekleri gerceklestirdik sayin duyurucular. Gorusler icin tesekkurler. Yeni versiyona goz atmak isterseniz dogrudan siteye gidebilir (eksimarket.com) ya da once degisiklikler hakkinda sozlukteki detayli aciklamayi okuyabilirsiniz (www.eksisozluk.com ). Saygilarimla.

ekşi hesabımızla ya da facebook hesabımızla giriş yapabiliyormuşuz sadece. çok adalaetsizce bence.
üye olayım dedim babayı aldım, ayıp be :(

ne olucu şimdi ?
benim facebookum yok, ekşi yazarı da değilim
ekşi duyurucuyum
bari duyuru hesabıyla da girilebilsin ?....

ay ay.

çektirdiğin ay miktarın tamamı gözükür. diğer aylar taksit tutarı...

ekstrene ay ay yansır fakat limitinden toplamı düşülür.

1000 liralık bir ürün aldın 10 taksit yaptın mesela.

100 lira bilmemne ticaret (100x10 1. taksit)
100 lira bilmemne ticaret (100x10 2. taksit)

gibi görünücek. limitin de 1500 lira ise ilk ay 500 lira limitin kaldı demektir. 2. ay 600 lira. 3. ay 700 lira vb vb. tabii para yatırırsan o limit artıyor.

VGA Chipset Markası INTEL
VGA Chipset Modeli GMA 3000

bu doğruysa çok da bir şey bekleme...ben de i7 işlemcili ve 512 mb ekran kartlı olan modeli var, o bile öyle ahım şahım bir performans vermiyor...ha öyle çok fazla performanslı oyun demiyorsan kaldırabilme ihtimali var.

yukarıda da ati ekran kartı derken neden gma demişler onu anlamadım açıkcası.

yok yok. sadece cs source, football manager flan oynarım oynasam oynasam. onlarda bile sorun çıkaracak değildir umarım... bir de 2011 model macbook pro'da neden onboard ekran kartı olur anlamış değilim. testlerde 320m'in bile epey gerisinde diyorlar.

GMA 3000 bahsettiğiniz oyunları rahatlıkla kaldırır. çogu harici ekran kartından da çok daha iyi performans veriyor. intelin eskiden kullandığı onboard çipler gibi değil.

ekran kartı harbi dandik. 2500 lira verip öyle bir alet alınmaz bence yani. sony vaio'nun i5 işlemcili 4 gb ramli full hd ekranlı ve sağlam ekran kartlı modelleri var 2000 liranın altında, onlara bak derim.

ekran kartı harbi dandik. 2500 lira verip öyle bir alet alınmaz bence yani. sony vaio'nun i5 işlemcili 4 gb ramli full hd ekranlı ve sağlam ekran kartlı modelleri var 2000 liranın altında, onlara bak derim.

www.vatanbilgisayar.com

www.vatanbilgisayar.com

ilkinin ekran kartı daha iyi fakat ikincisinin de 2 gb fazladan rami var. her halükarda pil durumu dışında macbooktan iyi donanımları.

yalnız verdiğiniz linklerdeki pc'ler 16" civarı ve çok büyük. taşınabilir olması benim açımdan çok önemli. 13" ideal diye düşünüyorum. ayrıca 2. linkteki pc ev arkadaşımda vardı. fanı çok fazla ses çıkarıyordu ve ona rağmen ısınma problemi vardı. ayrıca klavyesi de zırt pırt bozuluyordu. zaten kolay kolay alınmıyor bu meretler, aldığım zaman 3-4 sene kullanacağım ve beni yarı yolda bırakmayacak bir alet arıyorum.
eğer dediğiniz gibi çok dandik bir ekran kartı varsa, bence de fazla 2500 lira. bu noktada tavsiyeleriniz benim için çok önemli.

açıkcası sony hiç kullanmadım fakat ekranlarına tav oluyorum. ben şahsen onca insan şikayet etmesine rağmen ben dell kullanıyorum ve memnunum. servisinin ses çıkaran adaptör şikayetim üzerine ertesi sabah kapıma yeni adaptör yollamışlığı var. vatan'da ufak bir dell modeli vardı, eğer pil ömrü de iyiyse alınabilirliği var. ekran kartı süper iyi değil fakat intel'den iyidir her halükârda, piyasadaki tüm oyunları da şöyle ya da böyle çalıştırabilecek kapasitede en azından.

www.vatanbilgisayar.com

şu da ekran kartının incelemesi, altlara doğru oyun performansları da var
www.notebookcheck.net

i5'li asus'umu yeni sattım belirteyim.
ne bir oyun oynayabildim, ne bir rahat yüzü görebildim. 2. ayda menteşesi kırıldı, ölü piksel çıktı, bataryası öldü, klavyesi bozuldu vs. ayrıca performansta ısınma problemi yüzünden sürekli yerlerdeydi.
bir arkadaşımın da core 2 duo'lu macbook'u vardı. benim yapamadığım herşeyi yapıyordu pc'yle.

anladığım kadarıyla laptop'ta fazla bişey yapmayı planlamıyorsun ve en ağır işlem autocad olarak gözüküyor. birincisi 13.3" ekranla autocad'de pek rahat edemezsin gibi geliyor bana. ikincisi ise yine autocad i3 işlemci ile biraz hantal çalışır. en azından i5 işlemcisi olan bişeylere yönel.

bu dediğiniz hangi sürümü için autocad'in? 2007'yi kullanıyorum. onun yanında office programlarını ve photoshop'u sıklıkla kullanırım. sizce bu işler için yeterli gelmez mi i3?

2500 liraya ben i7 8 gb bluray 15.6" ekranlı bir dell laptop aldım, canavar birşey.

O paranın yarısına kral laptop alırsınız, illa sony olmasının bir önemi yok

sony'nin tabletlerini beklemek de mantıklı olabilir.

@mrtksn
Aslına bakarsan tam bir canavar masaüstü pc'im var. Oyun ve yüksek performanslı programlar için kullanıyorum.
Yalnız yolculuklarda beni yalnız bırakmayacak, film izleyebileceğim, evde yattığım yerden internete girebileceğim sağlam bir alet arıyorum.
ipad 2 sanırım piyasanın en iyisi. araştırmalarıma göre de ipad 3'e en az bi 6-7 ay(belki de daha fazla) zaman var.
@j for jason
sony'nin tabletleri ne zamana çıkar?

tablet s ingiltere'de çıktı ekim'de türkiye'ye gelecek, tablet p de kasım'da çıkacak yanlış hatırlamıyorsam.

tablet s 1200 lira olacak gibi haber de okumuştum, link bulursam eklerim.

@mrtksn
herşey "labtop'u napacan sat bitane tablet al" tavsiyesiyle başladı zaten. hakikaten de film izlemek, internete girmek dışında bi iş yaptığım yok laptop'ta. zırt pırt bozulan, şarjı 15 dk giden(boşta:), film izlerken bile donup mavi ekran veren sözde "i5"'li bir laptop yerine sağlam bir apple tablet almak epey mantıklı geliyor bana da. tek çekindiğim divx, mkv bilmemne uzantıları izleyebilmek, altyazı ekleme çıkarma vs işlerinde epey uğraştıracak olma ihtimali..
@j for jason
baktım internetten. hatta shiftdelete'de adamın biri fuarda eline alıp tanıtmış. bana ipad'e kıyasla pek de cazipmiş gibi gelmedi. bir de ilk tableti olduğu için çekiniyorum, malum ilk seriler hep hatalarla dolu olur.

taa seneler önce aldığım 3. nesil ipod nano'mun şarjı bile 10 saat gidiyor. yıllardır da deliler gibi müzik dinlerim. pil konusunda kesinlikle eşi benzeri yok.
laptop'u satar satmaz bir adet wi-fi ipad 2 bir de klavyeli case'lerden alırsam laptop'umun sağladığının 10 katı performans elde edebilirim sanırım.