Giriş
(4)

midi to mp3

enter saltman
midi formatındaki bu şarkıyı http://rapidshare.de/files/40842244/Nokia_tune.mid.html mp3e çevirir misiniz?şimdiden teşekkürler(şarkı nokia tune)
midi formatındaki bu şarkıyı rapidshare.de mp3e çevirir misiniz?
şimdiden teşekkürler(şarkı nokia tune)
0
enter saltman
(05.11.08)
e bu midi boş:))
0
ukeladümbelek
(05.11.08)
blackdog
(05.11.08)
Burdan indirebilirsin www.hamienet.com
eğer çalışmıyorsa sende dönüştürebilirsin online olarak program kurmadan dönüştürebilirsin.

www.hamienet.com
0
edip
(05.11.08)
hepinize çok teşekkürler
0
🌸enter saltman
(06.11.08)
(2)

Flash ile hazırlanmış bir sunumu .ppt'ye çevirmek.

uzunbinik
Mümkün müdür? Ya da bu sunumun içeriğini nasıl değiştirebilriz? PC ya da MAC platformunda bu iş için kullanılabilecek bir yol/program vs. var mıdır?Teşekkürler şimdiden.
Mümkün müdür? Ya da bu sunumun içeriğini nasıl değiştirebilriz? PC ya da MAC platformunda bu iş için kullanılabilecek bir yol/program vs. var mıdır?

Teşekkürler şimdiden.
0
uzunbinik
(05.11.08)
google dan convert flash to powerpoint diyince beyle bişi çıktı
www.presentationhelper.co.uk
0
merope
(05.11.08)
tek tek sayfaları print screen ile kopyalayıp jpg yaparsın sonra photoshopta editleyip powerpointte yeniden sunuya dönüştürürsün. en basiti bu flasha müdahele edemiyorsan.
0
blackdog
(05.11.08)
(23)

ailevi problemler (ustte kalirsa bir muddet, super olur)

saramara
konu biraz uzun ve karisik, elimden geldigince tum detaylari anlatmaya calisacagim. ben 21 yasinda bir kizim. 22 yasinda askerligini yeni yapmis bir kuzenim var. bu kuzenim cok kotu bir aile ortaminda hicbir zaman dogru duzgun bir yonlendirme gormeden buyudu, liseyi devamsizliktan bitiremedi, alkoll
konu biraz uzun ve karisik, elimden geldigince tum detaylari anlatmaya calisacagim. ben 21 yasinda bir kizim. 22 yasinda askerligini yeni yapmis bir kuzenim var. bu kuzenim cok kotu bir aile ortaminda hicbir zaman dogru duzgun bir yonlendirme gormeden buyudu, liseyi devamsizliktan bitiremedi, alkolluyken arabu kullanip birisine carpti vs. Ama aile icinde onun hep cok zeki ve iyi kalpli olduguna, icinde yetistigi sartlar yuzunde boylesi davranislara yoneldigine inanildi. askerligini bitirip donunce, benim aileme yaptigim baski sonucu kuzenimi universite sinavlarina hazirlanip hayatini bir duzene sokmasi, o aile ortaminda uzaklasmasi icin istanbul'daki evimize cagirdik. kuzenim o doneme kadar orta anadolu'da gayet tutucu bir kentin gayet tutucu bir ilcesinde yasiyordu.
normalde cok sabirli ve hosgorulu bir insan degilim, ama ona elimden geldigince anlayisli olmaya calistim. dersanesi baslamadan kitaplar alip ben calistirmaya basladim, kendi arkadas grubumla tanistirdim, normalde odama kapanip film seyredip kitap okumak gibi seylerden hoslanirken onunla vakit gecirmek icin ozellikle caba sarfettim. ozellile diyorum cunku hic ama hicbir ortak noktamiz yok (abartmiyorum) ve onu 5 senedir filan gormemistim zaten. bu surede gosteridigi ve bana cok ters gelen, butun arkadaslarima bunun saci uzun, bunu kupesi var diye bir kulp bulmasi, yeni erkek arkadasimin yaninda eski erkek arkadasimdan surekli onunla gorusuyormusum ve onun hakkinda konusuyormusum gibi bahsetmesi, ben msn'de yazisirken gelip yazdiklarimi okuyup yorumlar yapmasi gibi davranislara da bunlarin yanlis oldugunu ogrenecek bir ortamda buyumemis diye ses cikarmadim. normalde bu tur macoluklara sinir olmama ragmen isanbul'da bulunan diger kuzenime hemen erkek arkadasimdan bahsedip "ifadesini aliriz" seklinde konusmasina da iyi niyetli oldugunu dusunerek gulup gectim.
ramazan bayrami arifesinde baska bir ilde oturan amcamin yanina gidecegini soylerek babama otobus bileti aldirdi, ertesi gun ogrendik ki bursa'a kiz arkadasiyla bulusmaya gitmis once. donuste de dogrudan eve gelmek yerine yine eskisehir'e gidip kiz arkadasiyla bulusup sonra istanbul'a gelmis. bizi bu sekilde salak yerine koymasi, gozumuzun icine baka baka yalan soylemesi acikcasi bana cok koydu. kizdigim bir diger nokta ise ben ogrenci olmama ragmen aileme yuk olmamak icin calisip kendi parami kazanirken, kuzenimin babamdan aldigi paralarla gidip kiz arkadasiyla gonlunu eglendirmesi. butun arkadas ortamindan kopup tek basina hic bilmedigi bir yere, hic bilmedigi insnalarin arasina geldi, eskiden kafasina gore takilirken kati kurallari olan bir ev ahalisinin arasina karisti diye dusunerek yaptiklarini kendime maruz gostermeye calistim.
ama bu olaydan sonra kendisinden baya sogudum. kendisiyle ilgili baska kimi problemlerimiz de var. mesela bizim eve iki paket cikolata alinmissa ve ben birini yemissem oburunu muhakkak kardesime birakirim ya da nezaket geregi yemeden once iizn alirim. bazilarina bu gereksiz ya da aile icinde olmamasi gereken bir sey gibi gelebilir ama bizim evde alistigimiz duzen bu. babam mesela parasini kendisi odemis bile olsa bizim kitaplarimizi bizden izin almadan alip okumaz. oyle olunca onun dan diye odama dalip kafasina gore bir sey almasi, babamin parfumunu izinsiz kullanmasi gibi seyler sesimizi cikarmasak da baya tuhafimiza gidiyor. annemin yaptigi hicbir yemegi begenmiyor (adam domates, icinde domates olan yemekler, patates, herhangi bir sebze, tarhana corbasi, hatta genel olarak corba,salata yemiyor. bunlar ilk aklima gelenler, durumun zorlugunu takdir edersiniz) ve hatta 'bu ne bicim sey yenir mi be' diyerek annemin kalbini kiriyor. bu sebeple de sadece sucuk, kasar, muz ve cevizle besleniyor. gecen gun diger kuzenim bizdeyken annem yine 'hic yemek yemiyor' diye dertlenirken mesela, benim gordugumun farkinda olmadiigindan annemle alay ediyordu. oss'ye hazirlansin diye burda ama sabahtan oglene kadar dersanede, ogleden aksama kadar uyuyor ve aksamdan sabaha kadar da kiz arkadasiyla telefonda konusuyor, yani ders calismak icin ekstra bir gayreti de yok, odevlerini bitirdiginden bile emin degilim. halbuki durumu cok kotu, carpim tablosunu bile bilmiyor, ben de matematik nazisi gibi surekli pesinde ogrendin mi ogrendin mi bak beraber calisalim diyorum ama kendisi bir gayret gostermezse aklina akitamam herhalde 7*4'u.
bizim evde herkes her gun dus alir, kuzenime pazar gunu artik bir yikansan dendiginde daha sali yikandim temizim diyor, evde o yuzden surekli agir bir koku var. onemsiz gibi gorunebilir ama surekli ya tirnak yiyor ya da disini karistiriyor ve benim de icim kalkiyor, sofra adabi rezalet. 22 yasinda kazik kadar adam oldugu icin bazi konularda kirici olmadan uyarida da bulunulamiyor, hepimiz rahatsiz rahatsiz susuyoruz yani.
iste basta anlattigim olay ve ev icindeki hali tavri yuzunden ben kuzenimden sogudum. karsilastigimizda nezaketen sordugum bir kac soru ve bazen oturutup calistirdigim matematik konulari haric hicbir iletisimimiz yok. arkadaslarla cikarken onu da davet ediyorum ve gelmesi icin israr ediyorum ama gorev duygusuyla. bazen ona daha iyisini dogrusunu gosterecek kimse olmadigi icin boyle, kendini onun yerine koysana, hic tanimadigin, aliskanliklari bambaska olan insanlarin arasina gidiyorsun ve annen baban aramiyor bile (uc aydir filan bizde kuzenim, annesi daha yeni yeni arayip halini hatrini sormaya basladi) diyorum kendime. beni sevdigini ve deger verdigini dusunuyorum ama ben iletisim icin bir adim atmazsam onun da atmadigi bir gercek. adil olmam gerekirse, bendeki isteksizligi sezdigi icin cekiniyor olabilir ama.

simdi durumlar boyleyken boyle. ben takintili bir insan oldgum icin onemsiz seyleri mi buyutuyorum ve daha anlayisli mi davranmam lazim, yoksa o verilen sanslari kullanamadi deyip artik ona yaklasmaya calismaya bosvermem mi?

her turlu fikir ve yorum makbuldur.
0
saramara
(05.11.08)
soyle ki aslında benimde benzer bir kuzenim var bende once esitlerin iliskisini kurmaya calıstım onunla ama olmadı benim suistimal dedigim baskalarının asırı samimiyet diyebilecegi durumlar olustu.
sonunda bende esitlerin iliskisi durumundan vaz gectim. artık onunla farklı oldugumu dusunuyorum. hatta bunu ona bir kac defa kırıcı olmak pahasına gosterdim.

burda onemli olan kimsenin hayatını kendisine ragmen degistiremeyecegini anlamak. sonucta bu adam 22 yasına yasına gelmis ve hala degismek istemiyorsa bırak istedigi gibi yasasın sende akrabalıgını surdur ama arkadas olma. hatta bi adım daha ileri gidip iddia ediyorum bu adamın hayatına mudahil olmak hakkın degil.
0
hellcaraxe
(05.11.08)
22 yaş, bir insanın yetiştirilmesi, değiştirilmesi için oldukça geç bir yaş. Belli ki karakteri bu şekilde oturmuş ve zorlamayla, dayatmayla değiştiremeyeceksiniz. Yetiştirilme tarzı -yetişme tarzı diyelim, pek yetiştirilmemiş- kendi memleketinde, kendi çevresinde yaşamasını gerektiriyor. İstanbul'da, sizin yanınızda kalmaya devam etmesi hem kendisinin hem de sizlerin kötülüğüne olur.
Yetiştiği şehire gönderildiğinde tamamen ilgisiz bırakın, terk edin demiyorum lakin her koyunun kendi bacağından asıldığını, bu günlerin onun geleceği için önemli olduğunu saygı duyduğu bir büyüğü uygun bir dille anlatırsa kendi kararını vererek üniversiteye gidip gitmeme seçimini yapacaktır. Üniversiteye gitmeye karar verirse girdiği yeni çevrenin etkisiyle iyi yönde şekillenecek, üniversiteye gitmediği takdirde yine çevresinin etkisiyle farklı yönde şekillenecek ve olgunluğun vermiş olduğu havayla iyiye gidecektir.
Her ne kadar 22 yaş çok geç demiş olsam da artık çocukluktan çıkma yaşı biraz yükseldi. Şu anda yoğun gel-gitler yaşaması, etrafından gördüğü, televiyondan gördüğü hayatları kıskanması, taklit etmek istemesi gayet normal, askerliğini de yaptığına göre sosyalleşmekten artık korkmuyor ve dışarı daha rahat açılabiliyor. 2-3 sene içerisinde toplum içindeki kendi konumunu anlayacak ve buna göre hareket etmeye başlayacaktır.
Kendinizi yıpratmanıza gerek yok.
0
inshroud
(05.11.08)
universite sinavlarina girmek universiteye hazirlanmak kendi secimiydi bunu belirtmem gerek diye dusundum. ve bize gelmeden once cok sevdigi amcasindan, dedeme herkes onunla oturup konustu; kararli oldugunu, onunde uzanan zorluklarin farkinda oldugunu ve bunlari goguslemeye hazir oldugunu kendisi defalarca soyledi, ondan bagimsiz alinmis bir karar degildi yani bu.
0
🌸saramara
(05.11.08)
sen şimdiye kadar gayet doğru ve güzel davranmışsın. arkadaş ise şımarık büyütülmesinin etkisi ile iyice yayılmış ve gemi azıya almış.

bence hiçbir gerginlik yaratma. üzerine de gitme. gerekirse onun olmadığı bir ortamda rahatsızlıklarını anne babana söyle. onların da çok üstüne gitme.

arkadaşla arana mesafe koy. sınırlarını belirle. hiç değilse seninle olan ilişkisinde haddini hududunu bilsin.

ancak bunu gerginlik yaratmadan yapacaksın. ve önemli olan sinirlenmeyeceksin.

onun dışında okulun var, arkadaşların var, erkek arkadaşın var. onlarla ilgilen, kendine meşgaleler bul.

dikkatini çocuk üzerinden çek. sonuçta anladığım kadarıyla sizde kalmaya devam edecek. sokağa atamazsınız, yani atmaz annenler.

çocuğu da düzeltemeyeceğine göre sen sinirlenmeyip, kaale almayacaksın. belki senin rahatsızlıklarını belirtmen üzerine annenle çocuğu bir hizaya çeker ama takılma bunun üzerinde.
0
mea maxima culpa
(05.11.08)
bence yollarınızı bir şekilde ayırın. neticede siz elinizden geleni yapıyorsunuz. bu olay tedaviyi kabul eden veya tedaviyi reddeden bir hasta gibidir. ya fişinin çekilmesi gerekir, ya da tedaviyi daha da sürdürmek.

şu anda kendi hayatınızı başkası için yaşar moda girmişsiniz, planlarınız, bütçeniz, pek çok şeyiniz kuzeniniz üzerine kurulu, neden? yani 10 yıl sonra pişmaniyet duyacağınız bir şeyi, en güzel zamanlarınızı neden böyle harcıyorsunuz? eğer bunun vicdani bir yanı varsa, yazdıklarınıza göre yeterli vicdani sınırları geçmişsiniz.

bu tip insanlarda, rest çekimi genelde işe yarar. çekin konuşun. benim şartlarım tarzım bu, uyarsan uy, uymazsan kendi yolunu çiz demelisiniz. neticede 22 yaşında bir insan sokakta kalmaz, en kötü şey gider ailesinin yanına.
0
galahad
(05.11.08)
Kuzeninle ilgili sorunlarini onunla paylasmazsan degismesini bekleyemezsin ("Paylasirsan degisir" demiyorum). Sizin adetlerinize uymayan bir sey yaptiginda, "kuzen, boyle boyle yaptin ama bizde bu hos karsilanmaz, su sebepten dolayi. Onun yerine soyle yapar misin?" diyebilirsin. Bu arada sizin adetlerinizin de baska ortamlarda hos karsilanmayacak seyler olabilecegini fikrini aklinin bir kosesinde tut.

Anlattigin zor bir iliski. Verdigin caba da takdire edilir. Eger cabana devam etmek istiyorsan bahsettigim sekilde devam etmeni oneririm. Sabrinin sonuna geldiysen kibar ama kesin bir sekilde iliskini kesmen en iyisi olur.
0
wpi
(05.11.08)
Kuzenin senin anlattigin haliyle degerlendirirsek yuzsuzun teki gibi gorunuyor... Yani insan en azindan minnet duyar... Velev ki kuzenin amcanin ogluysa ve o amcan vaktiyle babanin himayesinde buyuduyse falan anlarim ama oteki turlu ise siz zaten yeterince katlanmissiniz... Iki sorum olacak -ucuncu soru da yukaridaki cumlede gizli: "Amca oglu mu, amca yukaridaki gibi mi?"-
soru 1:
Kuzeninizin kardesleri var mi? Varsa onlar da oyle mi?
2:
Alkollu olarak kaza yapinca pismanlik duydu mu? Duyduysa ne kadar surdu, kalici etkileri oldu mu?

Eger yukaridaki sorular isiginda cevaplanabilecek kisimlari saymazsak; kuzeniniz yanci, belesci, yuzsuz ve pis (hijyenik olarak)... Yani tek kelimeyle "katlanilmaz!"... Katlanamamaniz cok, cok dogal...
0
thunder thunder thunder thundercats
(05.11.08)
Terbiyesizlik sınırları dahilindeki hareketleri, kuzeninin iyi niyetli olmadığını açıkça gösteriyor. Sadece akrabalık bağınız olduğu için onunla ilgilenmeniz, iyiliğini istemeniz, her türlü terbiyesizliğine, densizliğine, patavatsızlığına katlanmanız sizin müthiş derecede iyi niyetli olduğunuzu gösterdiği gibi, onun bunlara layık olmak için hiçbir çaba sarfetmemesi de kötü niyetini çok açık ortaya koyuyor. Sonuçta bu adam dağdan gelmedi, sizin yaşam tarzınızdan daha önce hiç haberdar olmayan, anlam veremeyen birisi değil. Eğer gerçekten farklı bir yaşam tarzınız olduğunu anlayacak kapasitede değilse, afedersiniz ama zaten üniversiteye girebilmesi, girse de başarılı olması mümkün değil.
Ancak dediğim gibi, bence kendisi bunların gayet farkında ve kötü niyetinden dolayı o şekilde davranıyor. Hatta bence İstanbul'a gelmekteki amacı okumak felan değil. Üzgünüm ama adam sizi, ailenizi kullanıyor. Ve gösterdiğiniz iyi niyet ve serbestlikten güç alıyor. Bu tip insanlara karşı bir miktar baskı kullanmanın, azıcık korkutmanın ayaklarını yere basmalarını sağladığına şahit oldum çok defa. Unutmayın ki fevri bir hareketi başınıza dertler açabilir. Çektiğiniz sıkıntıya değmez.
0
mabl
(05.11.08)
bazi seyler soyleniyor kendisine yani sorunlar dile getirilmiyor degil, gerek annem gerek babam gerekse ben tatli dille mesela kiz arkadasiyla gunde 5-6 saat telefonda konusmanin bu donem icinde ona zarari olabilecegini, biraz daha derslerine odaklanirsa kizla iliskilerinin uzun vadede daha saglikli olacagini filan soyluyoruz (kiz universitede okuyor ve kizin annesi diplomasiz bu kizi sana vermem diye resti cekmis). yikanma konusunda da hadi bir gir yikan istersen rahatlarsin filan deniyor hayir ben yikanmayacagim dedigi zaman yapilacak bir sey kalmiyor.
@thunder thunder thundercats: amcamla o sekilde bir iliski soz konusu degil ve evet amcamin oglu. kardesi de sanirim onun gibi olma yonunde hizla ilerliyor. kazasindan sonra da bir uzuntu pismanlik benim bildigim kadariyla olmadigi gibi mahkemedeki umursamaz tavirlari, olayi ciddiye almayisi nedeniyle ekstra ceza yedi.
0
🌸saramara
(05.11.08)
bence ilişiğinizi kesecekseniz bile,bunu yapmadan önce kesinlikle kendisine; durumu,hissettiklerinizi ve düşündüklerinizi açıklayan net bir konuşma yapın. eğer bunu yapmadan pat diye bitirirseniz,zaten gerek insani gerek sosyal yönden eğitimini iyi alamamış bir insana,siz de aynı muameleyi yapmış olursunuz ve belki de ilerde vicdan azabı çekersiniz...

en azından sizin ne düşündüğünüzün ve niye böyle davrandığınızın sebebini bilmek hakkı. ha sonra yine adam! olmazsa o zaman istediğinizi yapın. ama öncesinde kesinlikle net bir konuşma yapıp herşeyi açık açık anlatın...

çünkü böyle arkasından üzülüp,ondan soğumaktansa, herşeyi açık açık konuşmak daha faydalı olacaktır.
0
brkylmz
(05.11.08)
bunu söylemek aslında ne denli acı bende farkındayım fakat durum şu ki "bu zamanda" bir akrabadan beklenmeyecek ölçüde sabırlı ve anlayışlı davranmışsınız. bahsi geçen arkadaş belli bir yaşa gelmiş olduğundan mütevellit bazı alışkanlıklarının değişmesi zor. aslında kimsenin kimseyi değiştirme gibi bi görevi de yok fakat burada, siz, bariz etkilenen tarafsınız. böyle birine tahammül etmek cidden zor. kendi hayat tarzını size uydurması yada başka tabirle bu şekilde evrilmesi gerekirken, size bazı dayatmalarda(erkek arkadaş, uzun saçlı, küpeli arkadaş vs.) bulunuyor ve bunu da gayet gamsızca ve fütürsuzca yapıyor. siz de direniyorsunuz ve bi kriz doğuyor.

kendimi sizin yerinize koyuyorum da ben olsam bu vakte kadar çoktan konuşurdum. 3 ay diyorsunuz, 3 ay ne demek? bahsi geçen konu ruh sağlığınızı etkilemiş durumda(lütfen yanlış anlamayın) ve sadece sizi değil aile içi ilişkilerinizi de zedeleyebilir git gide. alın karşınıza bi konuşun. böyle böyle deyin. bi süre gözleyin, tutumlarınızda siz edilgen değil, etken taraf olun. "kuzen kızma ama bu böyle" deyin, -abartmadan- dominant olmaya çalışın. yanlış/hatalı gördüğünüz davranışlarını anında-hemen uyarın. üstünden vakit geçmesin.

tabi tüm bunlarla birlikte kökten bi değişim beklemek biraz hayalci bi yaklaşım olur. dediğim gibi fazlasıyla iyi niyetli ve toparlayıcı davranmışsınız bu zamana kadar. kendinizi suçlamayın, "hiç tanımadığı şehirde, hiç tanımadığı insanlarla birlikte, olur böyle şeyler" demeyin. siz değilsiniz o kentin zaptiyesi. ne insanlar var taşradan gelip -karşısındakine hiç sıkıntı çektirmeden-uyum sağlayan.

öte yandan bu sınav süreci* öyle birilerinin dayatmasıyla olabilecek bir şey değil. siz üsteledikçe o boşlayacak, umursamayacaktır. siz, anneniz veya babanız, faketmez hiç, onun gözünde hepiniz -bu sınav sürecinde- bi otorite gibisiniz. siz çalış dedikçe kayda değer bi sonuç alamazsınız. ancak ve ancak kendi kulvarında biri, kendi ayarında bi arkadaş, bi sevgili onu yönlendirebilir. başka çaresi yok gibi bi şey ne yazık ki.

sözün özü, siz -bi akraba olarak-üzerinize düşeni fazlasıyla yapıyorsunuz. bu süreci bitirmek sizin elinizde, unutmayın ki kendi aile düzeninizden önemlisi yok. bi şekilde konuşun ve yollarınızı ayırın.
0
crayze horse
(05.11.08)
Ailecek gösterdiğiniz hoşgörü, empati, sabır ve yardım isteği takdire değer gerçekten.
Öte yandan bu kişi istanbula "güya" üniversite kazanmak için gelmiş ama bir çabasının olmamasından anlıyoruz ki bunu başaramayacak ve görünüşe göre böyle bir niyeti de yok. Şehirde yaşamak için üniversite sınavını bahane ediyor ve evinizi kullanıyor. Ekmek elden, su gölden. Üstüne yüzsüzlük var. Hem kaynaklarınızı hem ev huzurunuzu kendi keyfi için tüketiyor. Bu kaynakların tükeneceğini farkettiği durumda muhtemelen biraz agresifleşecek ve sizin kontrol edemeyeceğiniz ve hem kendisi hem başkaları hem de sizin için tehlikeli olabilecek yollara sapacaktır. Çocuk olsa birisi 24 saat özveri ile üzerine eğilebilir ancak bu yaştan sonra çok güç, üniversite de okuyamayacağına göre ve şehirde kalmak için böyle bir yol uydurduğuna göre bunu devam ettirmek için gerekli maddi kaynağı bir dönemde "yaratmaya" çalışacaktır. İki adım sonrasını pek düşünmez bu tipler, prototipleştirmek istemiyorum ama çok görüyoruz.

Benzer bir durumda olan ve olması gerektiği gibi yaşayan kişileri de gördüm. Bir aile dostumuz 3 sene önce Van'da rastladığı 8 çocuklu imkansızlıklar içinde yaşayan bir ailenin en küçüğünü istanbulda yalnız yaşayan birinin evine yerleştirdi, çocuk yemedi içmedi kendini derslerine verdi, okulunu kazandı ve birincilikle devam ettiriyor. Tek hayali de önce kendine sonra da doğduğu topraklara yardımcı olabilmek. Bu süre zarfında şehir hayatını öğrendi ve sosyal faaliyetlerde şehirde doğup büyümüş benden bile daha uygun davranışlar sergilemekte. Bu süre zarfında artık okuma şansı olmayan iki abisi daha buraya getirildi çalışmaları için ve canlarını dişlerine takarak hem de birbirlerine destek olarak burada hayatlarını sürdürüyorlar.

Bu kişilik ile alakalı bir şey, belli bir yaştan sonra pek düzeltmenin mümkünü yok. Üniversite sınavının nasıl bri sınav olduğunu hepimiz az çok biliyoruz. Ders çalışmıyorsa, sadece kursta oturup (ki bunu acaba yapıyor mu gerçekten?) sınavı kazanması pek mümkün değil, ki çarpım tablosundan biel bihaber diyorsun. Eğer üniversite kazanmak gibi bir niyeti yok ise ve istanbulda kalmak için sizin kaynaklarınızı yalanla dolanla sömürmeye devam ediyorsa, siz bu duruma iyi niyetle karşılık verdiğiniz sürece o da "iyi o zaman" deyip aynen devam edecektir. Çünkü davranışını mükafatlandırıyorsunuz bir nevi. Ve biraz daha uzun vadede başınıza daha büyük işler bile alabilirsiniz.

Şimdi tanımadan etmeden bu yorumları yapıyorum ama, ben anlattığın durumda olsam tecrübelerime göre bunları düşünerek hareket ederdim. Açık açık söylerim, böyle üniversite falan kazanamazsın, ve böyle bir niyetin yoksa yol verelim sana derdim. Büyük ihtimalle "aa yok olur mu çalışıyorum ben kazanıcam" falan der, tamam dersin, aynı halin devam ettiğini gözlemlersin, bu konuşma bir daha tekrarlanır, ondan sonra da başının çaresine bakar.
0
kurukafa
(05.11.08)
Troll kokusu alıyorum...
0
sheba and the albino girls
(05.11.08)
troll kokusu derken bunlari uydurdugumu kast ediyorsaniz gercekten yaniliyorsunuz.
0
🌸saramara
(05.11.08)
bence öncelikle annenizle ve babanızla bu durumu konuşun. yemeği beğenmiyor diye anneniz boşuna kendini üzmesin örneğin. benim çok sevgili kardeşim bile bazen "ay şunu yemem ay bu iğrenç" diyordu ilk başta ama "ye nesi var" vs. diyorduk sonra "tamam sen bilirsin" diyip tabağı onunden almaya başlayınca, sonunda aç kalınca yemeye başladı. neyse beslenirse beslensin 22 yaşındaymış. sizinle beraber sofraya oturmaya bile zorlamayın.

sormadan eşyaları kullanıyorsa demek ki yetiştirilirken hiç görmemiş bazı şeyleri. ya da örneğin babanızın parfümünü vs. kullanması parfüm gibi şeylerden yoksun olarak büyüdüğünün de göstergesi olabilir. aslında bu bütün ufak tefak anlattığınız, yıkanmaması, paylaşmaması, izin almaması, parayı çarçur etmesi vs. sizi ne kadar sinir etse de o kadar büyük sorunlar değil aslında. doğru düzgün bir aile ortamında büyümediği için büyük ihtimalle sosyal davranışları zayıf. siz bazı konularda uyardığınızda da kendini ezik hissedip üste çıkmaya çalışacaktır. o yüzden en iyisi kendi haline bırakmak. ufak şeyleri siz de o kadar kafanıza takmayın. bunlar kardeşler arasında da sıklıkla olan şeylerdir.

arkadaşlar konusunda sizin arkadaş grubunuzla o kesinlikle uyuşmuyor anladığım kadarıyla. kendi arkadaş grubunu yavaş yavaş oluşturmasını bekleyin derim. yine o sizin arkadaşlarınızın yanında onların fiziksel ozelliklerini eleştirmesi ya da maço tavırlar sergilemesi kendini aşağı hissettiği için olabilir.

evet şımarıklık, terbiyesizlik vs. var ama bunların yanında kuzeniniz bence depresyon da geçiriyor olabilir. sürekli uyuması, etrafına ilgisizliği, kendini aşağı hissettiği durumlar, yalan söylemesi gibi şeyler bunun da belirtisi olabilir. bir süre uyarıda bulunmayı bırakın ve üstüne gitmeyin. iyi günlerinde napalım bugün ne yapmak istersin gibi onun fikirlerini alın ve daha çok onun yapmak istediği şeyleri yapın. hoşuna gidecek ufak tefek hediyeler alın arada örneğin en sevdiği şarkıcının albümünü ya da telefon için kontör vs. gibi. karşılığında birşey beklemeyin. sizin onu önemsediğinizi belki de ilk defa hayatında birinin onu önemsediğini hissetmesi lazım.

ona açılın. sanki çok yakınmışsınız gibi. çok kişisel sorunlarınızdan bahsedin, dertleşin bakalım nasıl tepki verecek. yavaş yavaş bir süre sonra o da içini açmaya başlayabilir ama burda korkmuş bir kişilik var en dipte bence o yüzden sabırlı olmanız gerekiyor.

bir de illaki uyarmanız gereken ya da söylemeniz gereken şeyler olduğunda. odanı topla, yıkan, ders çalış gibi emir cümleleri yerine düşüncelerinizi belirten cümleler kurun ve sen ne düşünüyorsun diye karşılık bekleyin. kendi planlarınızdan bahsedin ve senin planların ne gibi onun düşüncelerini önemsediğinizden bahsedin. öss dersane test test test diye onu daha çok germeyin. arada aslında üniversite okuyorsun da ne oluyor, üniversiteyi kazanmamak yolun sonu değil bir arkadaşım vardı yine de başarılı oldu gibi şeyler diyerek bu gerginliği üzerinden almaya paylaşmaya çalışın.

yalan soylemesini de çok kişisel algılamayın. sanırım kuzeniniz 22 yaşında olmasına rağmen hala ergenlik problemleri yaşıyor. yalan soylemesi de size sorup izin vermeyeceğinizi düşünmesi öyle ortada bir durum olmamasına rağmen bunu kafasında büyütmesi sonucu olmuş olabilir. bu tür yalanlar bir çok insanın kendi ailesine bile söylediği yalanlardır. nasıl tepki verdiğinizi bilmiyorum ama bir daha böyle birşey olduğunda yakaladığınızda düşünmeden tepki gösterip kızıp alınmayın. neden söylemedin ki, söylesen izin verirdik gibi yalan söylemesine gerek olmadığını ve ona güvendiğinizi anlamasına çalışın.

en önemlisi de güven işte. kendine güvensiz, siz de ona güvenmiyorsunuz bunun bir çıkış yolu yok. önce siz ona güvendiğinizi hissettirmelisiniz. kuzen de olsanız ailenizin bir parçası olduğunu hissettirmelisiniz. üzerine gitmeden, abartmadan, ona açılarak yapabilirsiniz bunu. katı kuralları olan bir ev ahalisi diyorsunuz. bu kuralları biraz esnetin. yoksa kuzeninizin davranışları herkesin canını sıkmaya ve huzuru bozmaya daha beter neden olacaktır. ondan ekstra şeyler beklemeyin. para konusunda asla ben çalışıyorum sen yiyorsun paraları gibi bakmayın olaya. onun da zamanı gelecektir. ya da durumun farkına varması için durumunuzun iyi olmadığına dair ufak sinyaller verin. ya da ailenizin kuzeninize aylık belli miktar bir harçlık vermesi ve bununla idare etmesi gerektiğini söyleyin. arada da senin harçlık azalırsa bana gel ben yardım ederim gibi açık kapı bırakın ki onu düşündüğünüzü anlasın.

ailenizle bu konuda neler hissettiğinizi eğrisi doğrusuna konuşun ve onlardan da yardım isteyin. örneğin anneniz ona özel bir yemekte sucuklu yumurta yapsın, babanız kendi oğluymuş gibi bir berbere gidelim desin ya da bir işi için yardım istesin ve sonra "aferin" desin. siz ona yardım etmek yerine yardım taleb edin. onun varlığının önemli olduğuna ve başarabileceği katkısı bulunabileceği şeyler olduğuna inandırın. biraz yüreklendirerek davranış bozukluklarını çözebilirsiniz diye düşünüyorum. adım adım.

tabii bu bir tercih meselesi. beni ilgilendirmez ben onun için bu yaştan sonra çaba gösteremem vs. demek de sizin seçiminiz. ama eğer onu kazanabilirseniz bence bu sizin hayatınızda da önemli bir yer tutacaktır. farklı olmanızdan korkmayın. herkes farklıdır birbirinden. herkesin sevdiği yemekler, renkler, müzikler, hobiler farklıdır. bu farklılıkları paylaşmayı deneyin ve onun kendiniz gibi olmasını beklemeyin. siz onu değil o kendini değiştirmeli. bu da ancak empati kurarak olabilir.
0
random blonde
(05.11.08)
@saramara,

"yikanma konusunda da hadi bir gir yikan istersen rahatlarsin filan deniyor hayir ben yikanmayacagim dedigi zaman yapilacak bir sey kalmiyor" demissin.

Bu, yikanmasini onermek icin yanlis bir yol bence. Onun yerine, "kuzen, daha sik yikanmak temizlik acisindan iyi bir aliskanliktir. Kisi kendi farkina varmasa bile 1-2 gun sonra kokmaya baslar. Bak biz ve cevremizdeki bir suru insan da boyle yapiyor. Sen de boyle yap lutfen" demek daha cok ise yarayabilir. Bunu denedikten sonra "lutfen daha sik yikan, kokuyorsun ve kokun cevrendikleri rahatsiz ediyor" diyebilirsin.

Kuzenin cok farkli bir ortamdan geliyor, senin de belirttigin gibi. Sizin ona yeni dunyasini anlatmaniz lazim. Kisiligi, davranis bicimleri, aliskanliklari hep yetistigi yerden geliyor. Simdi bambaska bir yerde ve yeni aliskanliklara ihtiyaci var. Bircok aliskanligini birden degistirmek cok zor. Degismek gerektiginin farkina varmak daha da zor. Bu konulari bu sekilde onunla konusmayi da deneyebilirsin.

Bir sonuc cikmayabilir. Ama bence dogruya en yakin yollardan biri bu.
0
wpi
(05.11.08)
ailenin kurallari kesinlikle onu icin esnetiliyor, bana ve kardesime gosterilmeyen hosgoru ona gosteriliyor (bunu kiskaniyor ya da bundan rahatsiz oluyor degilim). kendisine hicbir sekilde ders calis vs gibi baski uygulanmiyor hatta mesela annemle okey oynayacaksak bak iki saattir odandasin gel biraz kafan acilsin deniyor, onun ailece yapilan her etkinligin bir parcasi olmasi konusunda ekstra caba gosteriliyor, yemek konusunda da dedigim gibi gayet rahat, sevmedigi hicbir seyi nezaketn de olsa agzina koymuyor zaten, gidiyor kendisine sucuklu yumurta yapiyor, annem mesela o yesin diye sadece onun sevdigi hicbirimizin yemedigi seyler yapiyor yine de yaranamiyor. hicbir hobisi ve ilgisi de yok, beraber sinemaya filan gittigimizde de bu ne bicim filmmis diye soyleniyor genelde.
kisisel meselelerimi gerekmedikce en yakin arkadasima bile acmam, sirf o kendini bana yakin hissetsin diye yukarida belirttigim gibi eski erkek arkadasimdan vs bahsettim ve az kalsin simdiki erkek arkadasimdan ayriliyordum, onun o tavri yuzunden bize oturmaya gelen cocuk resmen evi terketmisti. babamin oyle seylerden hoslanmadigini bildigi halde babamin yaninda x'le mi konusuyorsun selam soyle ehehe seklinde tavirlari da cabasi.
kendi parfumu yoktu, maddi sikinti cekti gibi bir durum da yok, onu ailesinin durumu bizimkinden oldukca iyi. yine de ailesiyle arasi bozuk oldugu icin harcligini babam veriyor ama gunde 6 saat kiz arkadasiyla cep telefonunda konustugu icin yetiremiyor. diger amcamlardan filan istiyor bu sefer. maddi konulardaki rahatsizliklarimi burada dile getirsem de ne ben ne de ailem asla va asla kendisine yansitmiyoruz.
yine de yeterince anlayis gostermedigimizi dusunuyorsaniz biraz daha denemeye calisirim ama gelen diger ogutler haddinden fazla taviz verdigimiz yonunde sanki?
0
🌸saramara
(05.11.08)
yani taviz diye düşünmemek lazım işte. bazı şeyler zaman alır. neredeyse erkek arkadaşınızdan bu yüzden ayrılmanız da gereksiz geliyor bana. erkek arkadaşınızın sizin yanınızda olması lazım, bu kadar kolay siniri bozulmaması lazım. isterse kavga etsinler, atıyorum kuzeniniz üstüne atlasın falan. sizi anlaması lazım. bence bu konu yüzünden zaten kuzeninizden ayrı bir soğumuşsunuz. ortada bir sorun yok aslında sizi bu kadar gerecek.

sinemaya gidince bu filmi beğenmediyse beğenmeyebilir. nezaket göstermesini beklemeyin. herkes kibar olmayabilir. ailesinden hiç görmemiş demek ki. ne kadar süredir birliktesiniz bilmiyorum ama böyle bir insanın önceki aile hayatı kötü olduğu için şu an böyle bu insan. hiç kimse anne karnından böyle doğmaz. seçim sizin ya buna alışıp yavaş yavaş değişmesini bekleyeceksiniz ya da taviz diyorsanız bu işe ne yapmayı düşünüyorsunuz. onu geri göndermeyi falan başka çözüm yok o zaman. bu da ne değiştirecek?

bırakın kendi halinde yaşasın biraz. bu kadar gözünüze batmasın. ev arkadaşınız olabilirdi bu insan daha beter de olabilirdi. psikolojisinin normal olmadığı belli. para dertse dediğim gibi harçlık verin ve fazlasını istiyorsa bişekilde de buluyorsa bulsun o zaman. telefonda 6 saat konuşuyorsa tek bir insanla daha uygun tarife birşeye geçmesini önerin. tek kişiyle tüm gün beleş konuşulabilen sabit faturalı hatlar var. hem ona daha fazla harçlık kalır. hayır yani telefona para harcıyormuş bi sanki. klasik olacak ama içkiye kumara kötü alışkanlıklara para harcıyor mu? zaten bunun gibi şeylere harcarsa o da başka bir sorun ya. para da çalmıyor sanırım. kötünün kötüsü değil şuan yani. babanıza erkek arkadaşınızı ispiyonlayabilir. bunu kardeşiniz bile yapabilir. bunlar çocukça şeyler, bunu yapmak da çocukça bunu kafaya takmak da çocukça.

kuzeniniz kapalı bir ortamdan geldiği için sizin yaşantınız ona çok acayip geliyor olabilir. ve cehaleti yüzünden her zaman sizin yaşantınızı eleştirecektir. ancak bu şekilde iletişim kurabiliyor aslında bence. bu da birşeydir.

ailesiyle arası kötü diyorsunuz. görünüşte kabalığı kini kötülüğü bu yüzden ama ben kişisel bir kötü olma çabası göremiyorum. ailesine olan hıncını sizden çıkarıyordur belki de. karşılıksız ilgi göstermek çok zor değil. çok daha kötü art niyetli insanlar var ama tercih sizin, sizin hayatınız bence dayanamayacak gibiyseniz ve aile huzurunuz giderek kötüye gidiyorsa o zaman onu geri gönderin dicem ama bu onun yaptıklarından daha beter olur gibi geliyor bana.

bir de ya aileniz hepinize aynı davransın ya da kimseye özel kuralları esnetmesin. ne ona sizden daha farklı olduğunu hissettirin ne de şımartın. hem kardeşinize gösterilmeyen şeyler ona müsamma ediliyor diyorsunuz. bu kardeşinizi de üzebilir. aileniz elinden geleni yapıyorsa devam etsinler ama yaranamıyor annem diyorsunuz. yaranmayı beklemeyin. binkez iyi olun bir kere karşılık bekleyin. ve zaman tanıyın.

ben biraz bu tür olaylara sabırlı bakma yanlısıyım biraz dalaylama sabırı =) çünkü başka yöntemler daha büyük sorunlara neden olabiliyor zamanla. bir de gerçekten inanılmaz büyük anlaşamamazlıklar göremedim ben ama bu bana göre olabilir belki sizin hayatınızda çok önemlidir bunlar. önce kendinizi bir dinleyin...
0
random blonde
(05.11.08)
@saramara burda sizden çok ailenizin çocuğa karşı tavirları önemli. onlar ne düşünüyor? böyle devam mı edecek çocuk?

eğer anne baban her halukarda sonuna kadar çocuğu destekleyelim diyorlarsa çaresiz sen biraz görmezden geleceksin.

ama çocuğu biraz hizaya çekmek lazım. ne demek annenin pişirdiği yemeği yememesi. dolapta sucuk, muz vs bulamasın aç kalsın, bakalım bir daha yapıyor mu böyle bir şeyi.

kendi anne babası ile arası bozuk bir insana annenlerin iyi davranması çok zararlı. ailecek (kendi ailesi, amcanlar ve siz) bütünsel olarak disiplinli davranmak lazım. yani kendi anne babasından yüz bulamazsa seninkilerden buluyor, olmadı amcanlardan buluyor.

bu böyle gider yani. annenlerle konuş bence.
0
mea maxima culpa
(05.11.08)
cok tesekkur ederim random blonde, benim icin sagduyunun sesi oldunuz adeta:)
0
🌸saramara
(05.11.08)
"takintili bir insan oldgum icin onemsiz seyleri mi buyutuyorum" demşsin ya hah işte ondan. bu duyuruya harcadığın eforla bir kısa öykü ya da deneme çıkartırdın bir de. muhtemelen yazılmış en uzun duyuru bu olsa gerek.

bir de şu paragraf işine alışamadınız bir türlü. yediniz bitirdiniz yorgun gözlerimi.
0
blackdog
(05.11.08)
saramara, sen detay verdikçe ben burda çileden çıkıyorum, sinire strese giriyorum. evlat olsa sevilmez dicem ama, zaten evlat olarak sevilmemiş.
random blonde'un tavsiyeleri gerçekten sağduyulu, ve sizin sağduyu, hoşgörü ve sabrınız da onu yola getirmeye yetecek gibi görünüyor. inşallah başarılı olursunuz da ben de sabır ve hoşgörüyle insanların yola getirileceğine inanmaya başlarım.
hak hukuk dağıtmak bana düşmez tabi ama, bu kadar ilgiyi hakeden, hakkını verebilecek milyon insan varken haketmeyen birine bu kadar enerji harcanması zoruma gidiyor.
0
mabl
(06.11.08)
Derslere ilgisizliğinden, kız arkadaşıyla daha fazla ilgilendiğinden, daha çarpım tablosunu bile bilmediğinden bahsetmişsiniz. Bence de üniversiteyi kazanması bu şartlarda hayal gibi... Ayrıca anlattıklarınızdan anlaşıldığı kadarıyla siz ev sahibi/sahibesi olarak elinizden geleni yapmışsınız/yapıyorsunuz. Kendinizi suçlamanız yanlış.
Ancak Allah size kolaylık ve sabır versin diyebilirim...
0
mim
(09.11.08)
(5)

Orhan Veli nin göndermesine açıklama istiyorum ?

Beatling
DALGACI MAHMUT (34092 Hit)İşim gücüm budur benim,Gökyüzünü boyarım her sabah,Hepiniz uykudayken.Uyanır bakarsınız ki mavi.Deniz yırtılır kimi zaman,Bilmezsiniz kim diker;Ben dikerim.Dalga geçerim kimi zaman da,O da benim vazifem;Bir baş düşünürüm başımda,Bir mide düşünürüm midemde,Bir ayak düşünürü
DALGACI MAHMUT (34092 Hit)

İşim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
Hepiniz uykudayken.
Uyanır bakarsınız ki mavi.

Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim.

Dalga geçerim kimi zaman da,
O da benim vazifem;
Bir baş düşünürüm başımda,
Bir mide düşünürüm midemde,
Bir ayak düşünürüm ayağımda,
Ne haltedeceğimi bilemem.

ORHAN VELİ KANIK


bu şiirde Orhan Veli üstad ne demiş neye gönderme yapmış aklımı kemiriyor. Bir süre güneş olduğunu düşündüm fakat anlam çerçevesinde birleştiremedim. İmgelemi kudretli cengaver yazarlardan yardım istiyorum yoksa uykular haram bana.
0
Beatling
(05.11.08)
yaratıcıya.
0
insanimsi
(05.11.08)
ben hep melek olarak düşünmüşümdür. bu tarz işlerle ilgilenen bir melek ismi vardı sanki.
0
nikdediginnedirki
(05.11.08)
İlle de birine gönderme yapması gerekmiyor. Bu absürd bir şiir. Bir hayale gönderme yapıyor olabilir ya da bir rüyaya ya da sarhoşluğa.
0
min el garaib
(05.11.08)
şimdi bu şiire dair birkaç bakış açısı var. burada dalgacı mahmut'un tanrıyı imgelediği düşünülebilir. fakat kanımca bu pek de öyle değil. aslında orhan veli, dalgacı mahmut'ta tamamen kendinden bahsetmekte, o pek de mevcut durumlardan, hantal yapılardan, formalitelerden hoşlanmayan kişiliğini de yansıtmakta. görev adamı değildir bi kere orhan veli. ona vazifeleri olarak adledilen işlerden sıyrılma, hiç üzerine vafize olmayan yada öyle kabul gören edimler peşinde koşmaktadır ya hani. alır ufak rakısını, yanında da beyaz peynir, denizi, gökyüzünü izler. bir de der ki; "sizin göremedikleriniz, umursamadıklarınız, her gün görüp de farketmedikleriniz benim vazifemdir, çünkü ben sanatçıyım, denizi dikmek de benim görevim, gökyüzünü boyamak da..."

(bkz: #14328155)
0
crayze horse
(05.11.08)
orhan veli'nin gönderme yaptığı şey önemli değil bence. siz nasıl bir anlam çıkardıysanız şiir onu anlatıyordur.
0
blackdog
(05.11.08)
(8)

Aralık ayında askere gidecek yedek subay adayları

pathetique
Her ne kadar ASAL'ın sayfasını okumuş olsam da, bu aralar askerlik şubesine gidip de işlemlerini yaptırmış arkadaşlar için bazı sorularım var onlar cevaplarsa sevinirim:1- Ben yabancı şubeye başvurmak durumundayım, bunun için sadece ASAL'ın sayfasında gösterilen "Ben yabancı şubeye başvurmak istiyor
Her ne kadar ASAL'ın sayfasını okumuş olsam da, bu aralar askerlik şubesine gidip de işlemlerini yaptırmış arkadaşlar için bazı sorularım var onlar cevaplarsa sevinirim:

1- Ben yabancı şubeye başvurmak durumundayım, bunun için sadece ASAL'ın sayfasında gösterilen "Ben yabancı şubeye başvurmak istiyorum" dilekçesini mi götürmek gerekiyor yoksa şubede zaten veriliyor da benim götürmeme gerek yok mu? Ya da böyle bir dilekçeye hiç gerek kalmıyor mu?
2- Diploma, nüfus cüzdanı fotokopileri ve vesikalık fotoğraf tam olarak kaç adet isteniyor?

İşlemi İzmir'de Askerlik Daire Başkanlığı'nda yaptırmış olan arkadaşlar varsa cevapları çok daha makbule geçer. Teşekkürler şimdiden.
0
pathetique
(04.11.08)
25 eylülde başvurduğum halde aralık döneminde askere almadılar. yani aralık(325) dönemi için bayaa bi geciktin. tabi gene de sor sen bi, belki bi ihtimal alırlar.
sorularına gelince;
denizli şubesi için konuşuyorum.
1- gerekli tüm dilekçeler şubede var. gerekliyse vardır yani :)
2- diploma aslı ve 1 adet fotokopisi, 1 adet nüfüs cüzdanı fotokopisi, 4 adet vesikalık fotoğraf istemişlerdi benden.
0
sefapezevengi
(04.11.08)
Yok ben de erken sevk için şubeyi aradım, fakat haziranda mezun olduğumda okulun zaten tecilimi iptal ettirdiğini, zaten sevke tabi olduğumu ve kasım ayı içinde gerekli belgelerle başvurmamı söylediler. Mecburen gidiyorum yani :)
0
🌸pathetique
(04.11.08)
@el magico: peki senin nisana mı kaldı 2009 aralığa mı?
0
blackdog
(04.11.08)
@el magico nasıl ya 25 eylül de başvurdun da alınmadın?
0
goodbyecruelworld
(04.11.08)
valla askerlik şubesinden şubesine değişiyor.. ben haziran 2007 mezunuyum geçen sene tecil ettirmiştim 3 diploma 4 nüfus cüzdanı fotokopisi ve 4 foto istediler istanbul'da.. fotoyu da top sakallı falan almıyoruz dediler.. bi de onun için sakalımı kestim.. bu sene sevk için kasımda gideceğimi bilmiyodum.. ekimde gittim sen boşuna gelmişsin dediler.. kasımda gel dediler.. ama belge falan gerekir mi yine bilmiyorum.. siz her ihtimale karşı 4 er fotokopi götürün..

dilekçeyi de kapıda veriyolar.. kapıda 3-4 tane küçk form doldurtuyolar hatta..
0
koparnick
(05.11.08)
@blackdog: nisan 2009 a kaldı. ama o dönemde gitmek istemiyorum. o yüzden büyük ihtimal aralık 2009 da gideceğim.
@goodbyecruelworld: 25 eylülde başvurdum ama kendi şubem erken sevk isteği dilekçesini kabul etmedi. ankara'ya göndermem gerektiğini söylediler. ben de ankara'ya gönderdim. ama maalesef ki 325. döneme kabul edilmedim. sebebini bilmiyorum ama ismim 325. dönem listesinde yok.
0
sefapezevengi
(05.11.08)
erken sevk dilekçesi şubeye değil şubenizin bağlı olduğu askerlik dairesine verilir. dilekçenizi daireye fakslayabilirdiniz gerçi ama son güne kalan evrak dairelerdeki yoğunluk yüzünden büyük ihtimalle ancak ertesi gün fark edilmiştir.
0
uz
(05.11.08)
@el magico: ben de eylül sonu başvurdum. benim direk aralık 2009'a çıktı.
0
blackdog
(05.11.08)
(10)

neler oluyooor bana

bordeaux
bazen garipleşiyorum. ağzımdan çıkanı kulağım duymuyor. böyle 10 günde 1 filan basıma geliyor. sabah kalktıktan aksam yatana kadar. yolda yürürken gideceğim yeri geçip devam ediyorum. doğru kelimeleri kullanamıyorum. sabah sabah telefonu kapatırken iyi akşamlar demek, sürekli birlikte çalıştığım ark
bazen garipleşiyorum. ağzımdan çıkanı kulağım duymuyor. böyle 10 günde 1 filan basıma geliyor. sabah kalktıktan aksam yatana kadar. yolda yürürken gideceğim yeri geçip devam ediyorum. doğru kelimeleri kullanamıyorum. sabah sabah telefonu kapatırken iyi akşamlar demek, sürekli birlikte çalıştığım arkadaşlarımın isimlerini karıştırmak, biri bana bir şey dediginde daha o saniye tam tersi şekilde algılamak gibi.mesela biri bana "o dosyayı sana ali getirecek" diyor, ben de "ok tamam demek ayşe getirecek diye" karşılık veriyorum. yine böyle olduğum günler iştahım olmuyor, hiçbir şeyden zevk almıyorum, akşam olup uyuyana kadar mutsuz dolaşıyorum. sonra ertesi gün geçiyor.
ek bilgiler: alkol vs kullanmıyorum yani akşamdan kalmalık bir hal olamaz. düzenli yaşıyorum.
0
bordeaux
(04.11.08)
beyin tümörü?
0
386 dx
(04.11.08)
yaşınız kaç? benim aklıma psikiyatrik olmayan 2 fizyolojik sebep geldi: huntington hastalığı ve alzheimer's.

mesela, herhangi bir uzvunuzda istemsiz titremeler oluyor mu arada? elinizde, bacağınızda veya ayağınızda yani?
0
tom riddle
(04.11.08)
aşırı mastürbasyon?
0
blackdog
(04.11.08)
25 yasındayım. işim biraz fazla dikkat ve hafıza gerektiriyor. arada tutukluk mu yapıyorum yani?
0
🌸bordeaux
(04.11.08)
olur böyle arada. bir kaç gün denizi seyretmek iyi geliyor.
0
trocero
(04.11.08)
oh be hiç garipsememişsiniz. demek normal bir durum. dünden beri iyice takmıştım meseleye ama simdi rahatım. eheroy. sütlaç gibi beynimle etrafa tehlike saçmaya devam edebilirim.

bu arada @tom riddle: bahsettiğn tarz titremeler yaşamıyorum. asla bitmez baş-daha dogursu ense kökü- agrım var ama ona alıstım artık.
0
🌸bordeaux
(04.11.08)
sen daha nutella yemeye devam et, vitamin eksikliğinden oluyordur o. bol bol sebze, meyve ye, c vitamini falan al.
0
gioberg
(04.11.08)
ahahaha @gioberg. 6 kusur sene sonra cevabını gormem cok tatlı :P
0
🌸bordeaux
(08.01.15)
@bordeaux ben de bana cevabını 8 sene sonra gördüm. ne tatlıyız :)
0
gioberg
(15.01.23)
(2)

Dünyanın en iyi donanım satış sitesi

areels
Detaylı donanım özelliklerine göre arama yapılabilen bir donanım sitesi bilen gören var mı diye soracaktım, türk sitelerinde yoktur, yabancı siteleri bilen kişilere sorayım diyorum. yerli sitelerde işte boyuna, tipine, fiyatına, markasına göre aranabiliyor fakat ben hoparlörü olanları listeleyebilme
Detaylı donanım özelliklerine göre arama yapılabilen bir donanım sitesi bilen gören var mı diye soracaktım, türk sitelerinde yoktur, yabancı siteleri bilen kişilere sorayım diyorum. yerli sitelerde işte boyuna, tipine, fiyatına, markasına göre aranabiliyor fakat ben hoparlörü olanları listeleyebilmek istiyorum mesela, ya da ne bileyim, mikrofonu olanlar... bunun gibi kategorizasyonu olan bir site lazım.
0
areels
(04.11.08)
böyle bir sistem bilen varsa bana da lazım.
0
blackdog
(04.11.08)
www.dabs.com

dunyanin en iyisidir demiyorum tabii ki, ama kategorileri baya iyi.
0
cench
(04.11.08)
(2)

Delilikle dahilik arasında gidip gelen insomniac.

babatema
Uykusuzken, yani gece uykusunu atlayıp güne kaldığı yerden devam ederken, beynimin bir kaç bin devir daha hızlı olduğunu hissediyorum. yani atom bulsam parçalayacam, kaşık bulsam eğecem. o derece...kendime bir mahlas bulsam divan şiirleri yazacam, cönk bulsam ozan olacam, o derece işte... sanki nuri
Uykusuzken, yani gece uykusunu atlayıp güne kaldığı yerden devam ederken, beynimin bir kaç bin devir daha hızlı olduğunu hissediyorum. yani atom bulsam parçalayacam, kaşık bulsam eğecem. o derece...

kendime bir mahlas bulsam divan şiirleri yazacam, cönk bulsam ozan olacam, o derece işte... sanki nuri leflef ile beynimi parlatmışlar gibi.

anladınız olayı?



bi de bana anlatın o zaman bi zahmet...
(nedeni, niyesi falan)
0
babatema
(04.11.08)
Bende de güne tur bindirince müthiş bi hiperaktivite oluyor ama sadece hissiyat bence o, gerçekten hızlı çalışmasına imkan yok. bilimsel olarak beynin en iyi çalıştığı saatler benim bildiğim uyuyup uyandıktan 2-3 saat sonrası falandı.
0
blackdog
(04.11.08)
aynı sorun şurada işlenmiş(git: 40865)

bence de bu olay bir yanılsama değil gerçektir. hatta şu anda da uykusuz sayılırım ve daha önce yazmadığım bir ton entry aklıma geliverdi.
0
caturanga
(04.11.08)
(6)

internet kullanıcısı istatistiklerini yazar kaydına taşıma olayı

deckard
herkese günaydın. bu sabah tam bir yıllık beklemenin ardından yazarlığım onaylandı. şimdi ben 1,5 yıldır bu sitede `sofistike maymun` nickiyle kayıtlıydım ve bir sürü soru sorup, başkalarının sorularına cevaplar verdim. e artık internet kullanıcısı hesabı ile pek işim kalmadı. benim merak ettiğim o
herkese günaydın. bu sabah tam bir yıllık beklemenin ardından yazarlığım onaylandı. şimdi ben 1,5 yıldır bu sitede sofistike maymun nickiyle kayıtlıydım ve bir sürü soru sorup, başkalarının sorularına cevaplar verdim. e artık internet kullanıcısı hesabı ile pek işim kalmadı. benim merak ettiğim o hesap ile sorduğum soruları cevapları falan bu deckard nickimdeki hesaba aktarabilir miyiz? var mıdır böyle bir opsiyonumuz?

not: hehe buranın hep görünmeyen yüzünü merak ederdim, hagaten çok acayip şeyler varmış.
0
deckard
(04.11.08)
sözlükten ekşiduyuru moderatörlerine bi mesaj at istersen, sözlüğün nimetlerinden de faydalanmış ol böylece:)
0
jangara
(04.11.08)
hayırlı olsun. bence iki hesabında senin olduğunu kanıtlarsan yapılabilmesi lazım.
0
blackdog
(04.11.08)
hoşgeldin.

ekleme: aslında biz gizli bir araştırma grubunun üyeleriyiz, akşama kapı çalınca siyah giyinmiş adamları görürsen çok korkma tamam?
akşama görüşürüz.
0
lejant
(04.11.08)
tebrikler efem. artık senden gizlediğimiz başlıkları görebileceksin. :)) dikkatli olmamız lazım.
0
mea maxima culpa
(04.11.08)
sofistike maymun ayni anda yazar olmusuz desene:)
hayirli olsun
0
ermanen
(04.11.08)
@want2die, yav sonradan aklıma geldi o, editleyip "görsünler" kutucuğunu işaretledim ama yine görülmemiş. bug mıdır acaba? geldiğim yere burun kıvırmışım gibi oldu ahah.
0
🌸deckard
(04.11.08)
(5)

ufo gören masum köylü

thefalloftekin
http://www.youtube.com/watch?v=l1fhAA_nk4cgora'nın en bilindik sahnelerinden biri olan ufo gören masum köylü sahnesinde bi yer var hani, müzik açayım mı muhabbeti felan geçiyor..sonra arif "bu grup daha genç, anneni tanıyo olamaz" diyerekten bi şarkı açıyor.."yo.. yeah.. motherfucker.. yo.. yeah.. m
www.youtube.com

gora'nın en bilindik sahnelerinden biri olan ufo gören masum köylü sahnesinde bi yer var hani, müzik açayım mı muhabbeti felan geçiyor..
sonra arif "bu grup daha genç, anneni tanıyo olamaz" diyerekten bi şarkı açıyor..
"yo.. yeah.. motherfucker.. yo.. yeah.. motherfucker.."

buldurabilinitesi nedir lan bu şarkının (:
faal bi grubun şarkısı olmadığu aşikar, film için yapıldığı belli..
ama soundtrack'te yer almışlığı var mı, mp3 olarak bulunur mu, arabada dinlenip headbang yapılır mı..

kötü günler geçiriyorum..
0
thefalloftekin
(04.11.08)
bence o şarkıyı öylesine kaydetmişler film için. zaten söyleyenin aksanı türk gibi.
0
blackdog
(04.11.08)
gercekten var mı yok mu öyle bir şarkı bilmiyorum da sanki ordaki espriyi tamamlamak için yapılmış gibi duruyor.
0
black samourai
(04.11.08)
Film için yapılan bir şarkı bu. Altyapısında filmin sountrack'lerinden biri çalıyor, üzerine elektro gitar eklemişler. Zaten elemanın gırtlağından da belli oluyor Türk olduğu. Bulunamaz. Ama motherfucka vs diye şarkılar vardı hatırladığım kadarıyla.
0
ataturkiye
(04.11.08)
şarkının türkler tarafından söylendiği ve o sahne için hazırlanmış olduğu falan tamam..
ama bi şarkı olarak kaydedilip de mi sahneye eklenmiş, yoksa 10 saniyelik bi kayıttan mı ibaret onu öğrenmek istedim sadece..

yok galiba =/
0
🌸thefalloftekin
(04.11.08)
10 saniyeliktir.

Kaldı ki 5 dakika motherfucka diye şarkı mı olur yahu :D
0
ataturkiye
(04.11.08)
(4)

bu pc ne kadar eder?

rem41
sizce bu kasaya ne kadar fiyat çekmeliyim?AMD Athlon 64 X2 5000+ 2.6 işlemciGigabyte GA-MA69VM-S2 anakart2GB DDR2 ram250 gb sata harddiskSapphire Ati Radeon HD 2600 XT 256MB DDR4 ekran kartıLG Super multi dvd yazıcıLCD göstergeli Everest ATX Kasa(kasa içi sıcaklığı ve saat)
sizce bu kasaya ne kadar fiyat çekmeliyim?

AMD Athlon 64 X2 5000+ 2.6 işlemci
Gigabyte GA-MA69VM-S2 anakart
2GB DDR2 ram
250 gb sata harddisk
Sapphire Ati Radeon HD 2600 XT 256MB DDR4 ekran kartı
LG Super multi dvd yazıcı
LCD göstergeli Everest ATX Kasa(kasa içi sıcaklığı ve saat)
0
rem41
(04.11.08)
450 civari tahminimce. gozlerimi kapayip hesapladim.
0
entrapmen
(04.11.08)
piyasasına göre değişir tabi. bi tanıdığa falan satarsan daha iyiye gidebilir ama internet üzerinde ikinci el satış kriterlerine göre bi fiyat belirleyeceksek. kdvsiz sıfır parça fiyatını ikiye böl, toplamda - + 50ytl de pazarlık payı bırak.
0
blackdog
(04.11.08)
350 YTL.
0
fredi
(04.11.08)
Benzer bir sistemi geçen aylarda 350 liraya toparlamıştım. Tabii o sıralar dolar bu kadar yüksek değildi. 300-350 iyidir.
0
ataturkiye
(04.11.08)
(8)

acayip sinema eleştirmeni potansiyelim var, yazacak yer arıyorum

24 saat uyuyan adam
roma, iskenderiye, malazgirt ve civar diyarlar duyduk duymadık demeyin.. acayip sinema eleştirilerim var öyle böyle değil, okuyanlarının çenesi 8 santim düşüyor, şaşırıp kalıyorlar :). parasının önemi yok.. hatta, yazılan mekan kendini kabul ettirmiş saygın bir yer ise beleşe dahi yazarım. yazmak iç
roma, iskenderiye, malazgirt ve civar diyarlar duyduk duymadık demeyin.. acayip sinema eleştirilerim var öyle böyle değil, okuyanlarının çenesi 8 santim düşüyor, şaşırıp kalıyorlar :). parasının önemi yok.. hatta, yazılan mekan kendini kabul ettirmiş saygın bir yer ise beleşe dahi yazarım. yazmak içimdekileri dışarı atmak istiyorum sadece..
burda ego var diyen de, gitsin bir daha freud okusun.. okurken canınız sıkılmasın neşeli bir şeyler okuyun la, tüm derdimiz bu.
0
24 saat uyuyan adam
(04.11.08)
blog işine gir?
0
blackdog
(04.11.08)
Okunmak istiyorsan blog işine girme.
0
fredi
(04.11.08)
girişimci ol, beğendiğin sinema vs dergilerinin editörlerine ulaşmaya çalışıp derdini anlat güzelce. bazen işe yarıyor.
0
whoosie
(04.11.08)
bence sözlük ile başla işe. eğer sözlük yazarı isen ve gerçekten dişe dokunur eleştiriler yazabiliyorsan, önce sözlükte birkaç filmin eleştirisini yaz entry olarak. daha sonra temasa geçeceğin editöre bu yazdığın eleştirileri örnek göster. Zira popularitesi gün geçtikçe artan ekşi sözlük, tahmin edemeyeceğin kadar çok yere-kişiye ulaşıyor.
0
trawmatolog
(04.11.08)
trawmatolog'a katılıyorum. ayrıca divxplanet'e veya mümkünse beyazperde.com'a da bir iki yazı yazabilirsin. küçük çaplı bir portfolyo oluşturduktan sonra, internette yayınladığın yazılarla birlikte muhtelif dergi ya da gazetelere başvurabilirsin.
0
flyalone
(04.11.08)
futuristika da güzel bir site. oraya da bir bakıver bence.
0
girl in a coma
(04.11.08)
blog açacağına sözlükte yaz.

blog açma da ne yaparsan yap aslında ya.
0
dumur
(04.11.08)
sözlüğü bekliyoruz, ama epey bekleyecek gibiyiz, onuncu nesillere sıra gelene kadar epey zaman geçer galibamsa..
0
🌸24 saat uyuyan adam
(04.11.08)
(5)

ufak bi photoshop yardımı

samaras8
bi arkadasım dovme yaptırıcak cok sevdigi sevgilisini koluna kazıtıcakne kadar ısrar ettiysek olmadıdovmeci arkadasda benim resmim iyi değil bu kızın fotografını karakalem yapın getirin dedikadıkoyde falan dolastıkda cok para istiyo boyle yapan insanlar onun yerine dedik acaba varmıdır bi plug-ini t
bi arkadasım dovme yaptırıcak cok sevdigi sevgilisini koluna kazıtıcak
ne kadar ısrar ettiysek olmadı
dovmeci arkadasda benim resmim iyi değil bu kızın fotografını karakalem yapın getirin dedi
kadıkoyde falan dolastıkda cok para istiyo boyle yapan insanlar onun yerine dedik acaba varmıdır bi plug-ini tek dokunusla yapsa soyle kara kalem
cok tesekkurler yardımlar icin
0
samaras8
(04.11.08)
kimsenin bu insanlık suçuna ortak olmak isteyeceğini sanmıyorum ama, karakalem derken nasıl bir şey istiyor? siyah beyaza falan mı çevirmenizi istiyor? ne farkedecek anlamadım.
0
kurukafa
(04.11.08)
arkadaşın akıllıca hareket ettiği söylenemez ama madem sordun cevaplayalım.

Filter - Sketch - Photocopy

ahanda örnek
img87.imageshack.us
0
axijazz
(04.11.08)
sana fiyat konusunda çok uygun ve çok yetenekli bir sanatkar önerebilirim.
istanbul kartala gitmek isterseniz kendisi mimar sinan mezunu gerçekten iyi işler yapmış bir dövmeci. ilgilenirseniz özel mesaj atarsınız telefon numarasını veririm.
0
crystalsoul
(04.11.08)
ben olsam öyle diyen bir dövmeciyi tercih etmezdim. madem öyle manyakça mantıksız bir şey yapacak hakkını verebilecek birine yaptırsın. bi de ne yap ne et mümkün olduğu kadar küçük olsun bari dövme.

öte yandan o iş için photohosopta plugin e bile gerek yok al sana tutorial:

www.graphic-design.com
0
blackdog
(04.11.08)
sakın "resmim iyi değil" diyen bir dövmeciye, hele hele portre dövmesi yaptırmanyın. acayip üzülürsünüz. dövme bu, boru değil.
0
whoosie
(04.11.08)
(3)

4 video aynı ekranda...

denize karsi icen keci
.mov uzantılı 4 videonun aynı anda oynamasını nasıl sağlayabilirim? bu videolaraı aynı pencereye toplayacak bir program veya bir öneriniz varmıdır?
.mov uzantılı 4 videonun aynı anda oynamasını nasıl sağlayabilirim? bu videolaraı aynı pencereye toplayacak bir program veya bir öneriniz varmıdır?
0
denize karsi icen keci
(03.11.08)
adobe aftereffects veya adobe premiere ilk aklima gelenler.. windows movie maker da yapabilir, fakat hic kullanmadigim icin bilmiyorum. (denemekte fayda var)
0
arch101
(03.11.08)
flv yapıp htmle gömsen?
0
blackdog
(03.11.08)
guzel bir player ile yapabilirsin sanirim. BS Player hatirladigim kadari ile hic pencere olmadan oynatiyordu media player classic'de yapabilir belki bu isi. El yordami ile guzelce ayarlayabilirsin. Illa bi pencere imaji yaraticam dersen onuda el yordami ile cizip wallpaper olarak falan arkaya koyabilirsin.
0
badseed
(04.11.08)
(3)

external hard disk tanıtamamak

ezeriko
Yeni sürücü tanımadığı zaman yapılacak bir işlem var biliyorum: sürücü harfini değiştirmek. Yanlız alet bunu yapmama izin vermiyor.(bkz: ekteki hata mesajı)Çözüm nedir?edit: başka bilgisayarda hd'nin harfini değiştirdim, o pc'de tanıdı ama benimkine takınca sonuç aynı.@ymerdiveni: bütün soketleri de
Yeni sürücü tanımadığı zaman yapılacak bir işlem var biliyorum: sürücü harfini değiştirmek. Yanlız alet bunu yapmama izin vermiyor.(bkz: ekteki hata mesajı)

Çözüm nedir?

edit: başka bilgisayarda hd'nin harfini değiştirdim, o pc'de tanıdı ama benimkine takınca sonuç aynı.

@ymerdiveni: bütün soketleri denedim sonuç aynı
@crown: laptop'ta tanıttım, desktop pc'de olmuyor.
0
ezeriko
(03.11.08)
başka usb soketine takmayı deneseniz olur belki?
attım.
0
ymerdiveni
(03.11.08)
Laptop'a mı bağlamaya çalışıyorsunuz?
0
crown
(03.11.08)
kablo?
0
blackdog
(03.11.08)
(2)

flashdisk hata

flame of feanor
toshiba 1gb flashdiskimi her taktığımda resimdeki hatayı veriyor. devama basınca sorun olmuyor ama her taktığımda "dank!" diye çıkması uyuz ediyor. formatladım ama işe yaramadı. ne yapmalı?
toshiba 1gb flashdiskimi her taktığımda resimdeki hatayı veriyor. devama basınca sorun olmuyor ama her taktığımda "dank!" diye çıkması uyuz ediyor. formatladım ama işe yaramadı. ne yapmalı?
0
flame of feanor
(03.11.08)
sürücünün harfini değiştirirsen düzelir gibi geliyor bana. denetim masası > yönetimsel araçlar > disk yönetimi 'ne git orada external'a sağ tıkla "sürücü harfi yolunu değiştir"e tıkla oradan kullanılmayan başka bir harf seç.
0
blackdog
(03.11.08)
@blackdog
garip bir şekilde düzeldi kendi kendine. demekki bazen buraya bile yazmak yetiyormuş :p belki sonradan yine yapabilir o zaman denerim önerini şimdi kurcalamıyım.
0
🌸flame of feanor
(03.11.08)
(7)

Eğlenceli şarkı

merope
böyle mika-grace kelly veya dropkick murphy's in shipping up to boston gibi, veya soad -radio video gibi, eğlencelik cıvır cıvır şarkı tavsiyeleriniz var mı?
böyle mika-grace kelly veya dropkick murphy's in shipping up to boston gibi, veya soad -radio video gibi, eğlencelik cıvır cıvır şarkı tavsiyeleriniz var mı?
0
merope
(03.11.08)
"eddie murphy & antonio banderas - thank you" geldi aklıma direk.
0
blackdog
(03.11.08)
Rednex - Cotton Eye Joe
Rednex - The Way I Mate
eğlencelik, cıvır cıvır
0
ymerdiveni
(03.11.08)
loituma - ievan polkka
0
386 dx
(03.11.08)
jim carrey - cuban pete
rhcp - love rollercoaster
0
fluobio
(03.11.08)
Ray Charles - Hit The Road Jack
0
atomic punk
(03.11.08)
Shantel - Disco Boy (cooldur, candır aslında birazda duygusal şarkıdır yada ben mi öyle hissediyorum))
Shantel - Disco Partizani
David Vandetta - Break for Love
Tarkan - Çat Kapı (mesela dimi farklı ama güzel)
Sezen - Menajer (Al sana cıvırın kralı 50 kere üst üste dinle yine dinle, sezen sevmeyenlere selam ederim:)
Martin Solveig & Stephy Haik - Cabo Parano (mesela)
Foo Fighters - The Pretender (Kaşları çatık gaza getirici şarkıdır)

Geçen arabaynan gezerkene dinledim, çok fena kaza yapıyodum, Gta San andreas gibiydi o biçim.
0
onyetele
(03.11.08)
iki hatunun söylediği bi şarkı vardı - secret.
hatırladım: the pierces - secret.
0
opucuk baligi
(04.11.08)
(9)

diksiyon sorusu; okuyacağım mı? okuycam mı?

sefapezevengi
merhaba arkadaşlar...sevgilim diksiyon kursuna başladı. şimdi diksiyon hocası demiş ki: "okuyacağım" yerine "okuycam" diyeceksiniz. ayrıca "bir elin nesi var? iki elin sesi var" deyimi de "bir elin nesi var? ikelin sesi var." şeklinde telafuz edilir demiş. bu sevgilime çok saçma gelmiş(ki ben de ayn
merhaba arkadaşlar...
sevgilim diksiyon kursuna başladı. şimdi diksiyon hocası demiş ki: "okuyacağım" yerine "okuycam" diyeceksiniz. ayrıca "bir elin nesi var? iki elin sesi var" deyimi de "bir elin nesi var? ikelin sesi var." şeklinde telafuz edilir demiş. bu sevgilime çok saçma gelmiş(ki ben de aynı düşüncedeyim). ve sevgilim hocanın doğru öğretmediğini düşünerek kursu bırakmak istiyor. ben de ukalaca bir davranış olmasın, başka birilerine de danışalım diye düşündüm ve size soruyorum. sevgilim cevaplarınıza göre kursa devam edecek ya da etmeyecek.
teşekkürler...
0
sefapezevengi
(03.11.08)
şu kadarını söyleyeyim; "okuycam" yazıldığı gibi kısa okunur dediyse yanlış, lakin son hecedeki "a" bir buçuk vuruş uzunluğunda tonlanmalı. yani: "okuycağm" şeklinde. hani bir klişe söz vardır ya dalga geçilir hep, eski trt kdv fişi uyarı filminde bir velet söylemişti: "bakkal amca, bir kalem bir pergel bir de çukulata alacağım"
işte bu sözün akılda kalmasının asıl sebebi, son kelime olan "alacağım"ın aynen yazıldığı gibi okunmuş ve dile getirilmiş olmasıdır. doğrusu ise "alıca(ğ)m" olmalıdır.
yani sizin anlayacağınız, vurgu çok ama çok önemli. bu tip kelimelerde, yani birinci tekil şahıs gelecek zaman fiil çekimlerinde aynı metod uygulanır.
gelelim "ikelin sesi var" olayına. orada öğretmen arkadaşın bahsettiği olay, zamanla Türkçemizde meydana gelen sesli düşmesidir. yani yazarken "iyi akşamlar" yazarız, ve lakin hiç birimiz yazıldığı gibi okumayız. "yakşamlar" deyip geçer gideriz öyle değil mi? işte o da bunun gibi bir sesli düşmesi. yani diksiyonumuzda bazı harf ve kelimelerin yazıldığından farklı telaffuz edilmesi gayet doğaldır.
Lakin yine de size çok absürd geliyor ise kararınıza saygı duymak isterim, ancak bunun gibi şaşıracağınız pek çok örnek var.
yardımcı olabildimse ne mutlu...soracaklarınız olur ise sözlükten de ulaşabilirsiniz bana..
0
trawmatolog
(03.11.08)
türkçe hiçbir zaman yazıldığı gibi okunmaz. fonetik kuralları vardır ve öğretmeni doğru söylemiş. okuyc:am diye okumak doğrudur.
0
trista
(03.11.08)
"o-queue-cuğmm" şeklinde yandan yemiş fransız aksanıyla telaffuz etme de ne yaparsan yap.

"bakmayacaktın" değil "bakmıycaktın" (zeki müren böyle telaffuz ediyor) o zaman
"okumayacaktın" değil "okumıycaktın" olur o da "okuycaktım" ya da "okuycam" a gider.
0
blackdog
(03.11.08)
Diksiyon hocası doğru demiş. Benim okuduğum bazı gramer ve diksiyon kitaplarında da aynı bilgiler yer alıyor. Hatta yabancılara yönelik Türkçe öğreten kitaplarda da ilk derslerden birinde anlatılıyor bu konu.
0
calendil
(03.11.08)
diksiyon yapacaaam diye Turkce'yi degistirdiniz yahu:)
0
ermanen
(03.11.08)
konservatuvarlarda sahne sanatlarina (tiyatro, opera vs.) verilen diksiyon, fonetik gibi derslerde bu ogretilir.

turkce yazildigi gibi okunan bir dil degildir ama bu gercekle henuz tanismamis da binlerce insan var o ayri.
0
la traviata
(03.11.08)
Bu durum sanat dallarinda mi boyle yoksa her zaman mi gecerli? Niye boyle ogretmiyorlar o zaman?
0
ermanen
(03.11.08)
"okuycam" denmez, "okuucam" gibi bi söylenişi var onun. diksiyonda, yazıldığı gibi okunmaz harfler. ama "iki elin" kısmı, bildiğin "iki elin" olarak okunur, o kısımda atmış bence.

kursu veren adamın eğitimini sorun. ayıp değil, günah değil. nerden çıktı, ne mezunusunuz ki bu dersi veriyonuz? diye. "ehm" le başlarsa boşversin, bıraksın. ya atacaktır bi şey, ya da övünecektir.
0
lovemyself
(03.11.08)
trawmatolog çok güzel açıklamış, aynen öyle oluyor.

ek olarak; bu kullanım için genelde ali kırca örnek gösterilir, nasıl kullanıldığını duymak için onu dinleyebilirsiniz.
0
robin crusoe
(03.11.08)
(4)

sözlükteki reklamın derdi

insanimsi
opera ile sözlüğe girdiğimde sözlükte tema halinde reklam varsa şekildeki gibi görünüyor.sorun bende mi? nasıl çözerim?
opera ile sözlüğe girdiğimde sözlükte tema halinde reklam varsa şekildeki gibi görünüyor.
sorun bende mi? nasıl çözerim?
0
insanimsi
(03.11.08)
lightclub.info

- bu dosyayı bir yere kaydet.
- sözlükte sağ tıkla, "site tercihlerini düzenle" ye gir "görünüm"den "stil tablom" kısmına bu css dosyasını ekle.
- refresh yap. olmuş olması lazım.
0
blackdog
(03.11.08)
Sözlükte reklam istemiyorsan Firefox kullanip, addons.mozilla.org adresindeki eklentiyi kurabilirsin.
0
traurig
(03.11.08)
ben opera kullaniyorum ve ayni durum bende de oluyor. yapilacak bi sey yok sanirim.

bu arada blackdog, verdigin stil dosyasi ise yaramadi.
0
trimpot
(03.11.08)
opera 9.52 kullanıyorum. şu anda denedim, kaldırdım tekrar denedim. her seferinde işe yaradı. sende yaramaması ilginç
0
blackdog
(03.11.08)
(4)

Firefox eklentisi soruyorum

ben bizzat kendim
Fifefox'ta hani bir metin seçip sağ tıklayınca "google'da ara" gibicesine seçenekler var ya. Ben istiyorum ki aslında link olan ama a href verilmemiş text olarak kalmış linkleri seçince de "open new tab" felan desin. Of. anlatabilmdim mi aceba?
Fifefox'ta hani bir metin seçip sağ tıklayınca "google'da ara" gibicesine seçenekler var ya. Ben istiyorum ki aslında link olan ama a href verilmemiş text olarak kalmış linkleri seçince de "open new tab" felan desin. Of. anlatabilmdim mi aceba?
0
ben bizzat kendim
(02.11.08)
istedigin cevap olmayacak ama safari'de var bu ozellik.
0
turkish tekila
(02.11.08)
(bkz: linkification)
0
ainothia
(03.11.08)
seçin ve adres çubuğuna sürükleyin.
0
cruor
(03.11.08)
blackdog
(03.11.08)
(2)

ikinci ses nasıl yapılır

kilroy
Başlayınca yapabiliyorum aslında pek çok şarkıda ama her zaman başlayamıyorum, bazı şarkılarda ise hiç başlayamıyorum. Var mıdır bir püf noktası?
Başlayınca yapabiliyorum aslında pek çok şarkıda ama her zaman başlayamıyorum, bazı şarkılarda ise hiç başlayamıyorum. Var mıdır bir püf noktası?
0
kilroy
(01.11.08)
Genelde kendi sesini daha iyi duymak için tek kullağını kapatıp söyler çift ses yapan kişiler...
0
crown
(01.11.08)
enstrümanla çalış. önce gitarla yap ikinci sesi, sonra söylemeye çalış.
0
blackdog
(01.11.08)
(4)

bilgisayarı açıldıktan kısa süre sonra pixeller ölüyor

abtash
toshiba techra a 100 notebook'umu açtıktan birkaç dakika sonra, ekranı pembe-yeşil ölü pixeller kaplamaya başlıyor ve donuyor, kapatıyorum hemen açılmıyor, bekledikten sonra açılıyor. sanırım ekran kartında bir problem var. ürün garantili değil, sorum şu ,notebook tamircisine götürsem sorunum tam ma
toshiba techra a 100 notebook'umu açtıktan birkaç dakika sonra, ekranı pembe-yeşil ölü pixeller kaplamaya başlıyor ve donuyor, kapatıyorum hemen açılmıyor, bekledikten sonra açılıyor. sanırım ekran kartında bir problem var. ürün garantili değil, sorum şu ,notebook tamircisine götürsem sorunum tam manada çözülür mü yoksa boşa mı kürek çekmiş olurum.
0
abtash
(01.11.08)
pixelstuck denen olay olmus galiba, onlari giderici bazi programlar var. bi google'da pixelstuck diye arat hele
0
x daemon
(01.11.08)
toshiba laptopların ekranlarında buna benzer sorunlar hep oluyor. ekran kartı değil de monitördür sorun bence (inşallah ekran kartıdır). 300ytl gibi acayip paralara ekranı değiştiriyorlar. o paraya üç beş ekleyip laptop da alınabilir ikinci elden. geçmiş olsun.
0
blackdog
(01.11.08)
benzer bir sorun basima geldi.

bir daha oldugu zaman print screen alin, garip bir sekilde ekran karti bozuk oldugu zaman cikan hatali pixeller aynen print screende de beliriyor. bu sekilde anlayabilirsiniz belki.

toshiba tecra kullaniyorum bu arada. (quadro nvs 100)
0
cench
(01.11.08)
Buna benzer bir sorun bende de olmuştu, ilk başta ölü pixel zannetmiştim. Fakat ekran kartının çok ısınmasından mütevellit ölü piksele çok benzeyen bazı arkadaşlar ekranda beliriyor. Bir süre sonra bunlar çoğalıp ekran kapanıyorsa bence ısınma sorunudur.

Laptopunuzu serin tutmaya çalışarak doğruluğunu test edebülüsünüz. Direk geçmez sanırım ama bilgisayarın açık kaldığı süre uzuyorsa gpu'da ısınma problemi var derim ben.
0
hellguard
(01.11.08)
(5)

bilgisayarda bas sesi

tabudeviren
bilgisayarda müziği kulaklıkla dinliyorum. bas sesler pek tatmin edici olmuyor. çok zayıf.bunu bir programla veya ayarla yapabilir miyim? nasıl?(not: sağ altta hoparlör simgesine tıkladığımızda gelen yerde bas ayarı yok)
bilgisayarda müziği kulaklıkla dinliyorum.
bas sesler pek tatmin edici olmuyor. çok zayıf.
bunu bir programla veya ayarla yapabilir miyim? nasıl?

(not: sağ altta hoparlör simgesine tıkladığımızda gelen yerde bas ayarı yok)
0
tabudeviren
(01.11.08)
Dinlediğin programın equalizer ayarlarıyla oynamalısın. Anlamam dersen çoğu programın hazır equalizer kalıpları vardır zaten, rock, jazz, bass gibi. Winamp kullanıyorsan "full bass" diye bir kalıp olması lazım, onu kullanırsan işini görür muhtemelen.
0
bitti
(01.11.08)
kulağı saran (içine alan) büyük kulaklıklardan almanızı öneririm. philips inki 20 lira civarına satılıyor bu ara her yerde.
shp1900 mesela
0
dorian greyfurt
(01.11.08)
bass işinin sonu yok. yazılımdan önce ses kartı ve kullandığın kulaklık da çok önemli. winamp+dfx ile güzel sonuç veren ekonomik bir kulaklık olarak sony mdr p180 tavsiye ederim www.hipernex.com std donanımla çok yüksek ses alamazsın ama basslar tatmin edici.
0
blackdog
(01.11.08)
Windows Media player 'la dinliyorsan?
Şimdi yürütülüyor / Geliştirmeler / SRS WOW efektleri
altta açılan bölmeden aç 'a (sol üstte) tıkla, hemen yanında da hoparlör seçenekleri aktif hala gelir buradan da kulaklıklar veya daha başka birşey seçerek bas 'ı hissedebilirsin.
0
ukeladümbelek
(01.11.08)
@ukeladümbelek

hayır, winamp kullanıyorum.
0
🌸tabudeviren
(02.11.08)
(8)

bira

selfadjoint
birayı buzdolabında değil de açıkta uzun süre bekletirsek bozulur mu?
birayı buzdolabında değil de açıkta uzun süre bekletirsek bozulur mu?
0
selfadjoint
(01.11.08)
ne kadar uzun süre? bozulmaz da ayıp olur.
0
cgcore
(01.11.08)
üzerinde yazan son kullanma tarihine kadar gider...
0
co2s2
(01.11.08)
bira sadece içmek için soğutulur saklamak için buzdolabına ihtiyaç yok.
0
robin crusoe
(01.11.08)
biralar pastorize edildiği için oda sıcaklığında bekletmenin bir sakıncası yok. fermantasyon devam etmez yani..

- maykıl efes, m.s 2008
0
metox
(01.11.08)
tadı mayışıyor ama bir süre sonra. öyle bir sene beklemiş bira da içmemek lazım.
0
blackdog
(01.11.08)
güneş görmesin yeter.
0
prompter
(01.11.08)
tatsız olur, gazı kaçmış kolaya benzer ama bozulmaz.
0
neronas
(01.11.08)
kapağı açılmamışsa gazı kaçmaz
0
desdinova
(01.11.08)
(7)

opera tavsiyesi

ibadeath
degerli sanatseverler. su opera nedir ne degildir bi gorelim. kulaklarımızın pası silinsin. ruhumuz dinlensin diyorum. var mıdır boyle; "bu operayı dinlemeden olmemelisin, olmeden once dinlenmesi gereken 101 opera" tarzı onerileriniz.
degerli sanatseverler. su opera nedir ne degildir bi gorelim. kulaklarımızın pası silinsin. ruhumuz dinlensin diyorum. var mıdır boyle; "bu operayı dinlemeden olmemelisin, olmeden once dinlenmesi gereken 101 opera" tarzı onerileriniz.
0
ibadeath
(01.11.08)
(bkz: Carmen)
0
metal revolution
(01.11.08)
crayze horse
(01.11.08)
oldu olacak bunları rapidshare linki falan varsa onları da yollayıverin. video falan olursa çok makbule gecer.
0
🌸ibadeath
(01.11.08)
(bkz: turandot)
0
withered
(01.11.08)
agir operalarla baslamak ilk basta biraz sikabilir sizi.

oncelikli tavsiyem su, dvd olarak veya sahnede izleyeceginiz opera'nin konusunu ve karakterlerini az cok bilin.

ikinci tavsiyem ise, cosmicstring'in dedigi gibi, mozart operalari ile baslangic guzel olabilir. istanbulda iseniz su an, "sihirli flut" kadikoy sureyya operasinda sahnelenmekte operaci arkadslarim ve hocalarim tarafindan. www.idobale.com programina bir goz atin, gunlerini ogrenin. biletler pahali da degil hem.

bununla birlikte 29 kasimda la traviata promiyeri var (promiyere yer kalmamis olsa da, sonraki temsillere gidebilirsiniz, konu cok bilindik, turk filmi gibi : )

hem ist. operasinda "ust yazi" olayi da var, soylenenleri anlamak icin.
0
la traviata
(01.11.08)
Ben opera seven bir insan değilim ama Diana Damrau'nun Queen Of The Night performansını izlerken böğüre böğüre ağlarım.

Şundan başlayarak related'dan part 2-3-4 diye devam et.
www.youtube.com
0
blackdog
(01.11.08)
Opera'nın babalarından başlayın derim;
İhtişam için: Verdi (nabucco)
Acıklı Hikayeler için: Puccini (madama butterfly, la boheme, tosca)
Gülmek eğlenmek kostümle büyülenmek için: Mozart (saraydan kız kaçırma)

favorim; Tosca'dır.

Operet tercih etmek isterseniz de dekorlarına "bayıldığım", konusunu şeker bulduğum Ermanno Wolf-Ferrari'nin Susanna'nın Sırrını tercih edin derim:) her anı fotoğraflık.

(Antonin Dvorak) Rusalka var şahane, izleme şerefine erişemedim henüz ama aryalar muhteşem, özellikle de "song to the moon".
0
sharon and hope
(01.11.08)
(1)

double right click

cruor
her hangi bi dosya veya klasörün üstüne sağ tuşla çift tıkladığımda doğrudan "özellikler"i açsın istiyorum. bunu sağlayabilecek eklenti meklenti var mıdır?
her hangi bi dosya veya klasörün üstüne sağ tuşla çift tıkladığımda doğrudan "özellikler"i açsın istiyorum. bunu sağlayabilecek eklenti meklenti var mıdır?
0
cruor
(31.10.08)
clickzap diye bir freeware ile sağ çift tıklamaya fonksiyonlar atayabiliyorsun ama senin söylediğin gibi özellikler'i açtırmak için farklı bir tweak lazım. ama imkansız gelmedi bana.
0
blackdog
(01.11.08)
(8)

görüntüdeki müziği mp3'e çevirmek

psyche
böyle bir soru daha önce de sorulmuştur büyük ihtimalle. ben bir filmin kapanışında çalan bir parçayı mp3 haline getirip dinlemek istiyorum nasıl olur bu olay?
böyle bir soru daha önce de sorulmuştur büyük ihtimalle. ben bir filmin kapanışında çalan bir parçayı mp3 haline getirip dinlemek istiyorum nasıl olur bu olay?
0
psyche
(30.10.08)
(git: 40166)
0
thefalloftekin
(30.10.08)
daha önce denemedim ama olur gibi duruyor.

www.ogren.tv
0
mr sleepless
(30.10.08)
@mr sleepless: bu bir tane dosyayı alıp onun tamamını mp3'e çeviriyor yani bir klip için kullanılabilir. ama ben filmin bir kısmındaki müziği istediğim için işime yaramıyor. yani filmin hepsini mp3'e çevirmeye yarar anladığım kadarıyla.
0
🌸psyche
(30.10.08)
avidemux ile olur.
avidemux.sourceforge.net
0
edge_nabby
(30.10.08)
input olarak "stereo mix"'i seçip video oynarken bir ses kaydetme programıyla (windows ses kaydedicisi bile olur) kaydedin. en kolayı budur.
0
blackdog
(30.10.08)
ben divxler için şu programı kullanıyorum...> getir.net

Trim video seçeneği ile filmdeki istediğin aralığın sesini alabilirsin. Ben de özellikle kapanış müziklerini almak niyetiyle bu programı bulmuştum:D
0
ukeladümbelek
(30.10.08)
youtube video downloader'ın da böyle bir özelliği var. istediğiniz yerden kesme de yapabiliyorsunuz.
0
44
(31.10.08)
bahsettiğim programı aşağıdaki linkten indirebilirsiniz :

youtubedownload.altervista.org

program kurulduktan sonra aşağıdaki resmi göreceksiniz:

youtubedownload.altervista.org

gördüğünüz gibi 2 seçenek var: üstteki youtube'dan video indirmeye yarıyor. tabi şimdilerde yasak nedeniyleindirme yapılamıyor maalesef.

ikinci seçenek ise bilgisayarda kayıtlı flv ve diğer video dosyalarını başka türlere dönüştürmek ya da sesini ayırmak için kullanılıyor. bu seçeneği seçtiğinizde öncelikle flvdosyalarını arıyor, dosya türünü tüm dosyalar olarak değiştirirseniz dğer video dosyalarını da bulup çevirebilirsiniz.

çevirme için dosya seçtikten sonra başka bir seenek daha açılıyor orda da videonun hangi kısmının kesileceğini seçebiliyorsunuz. istediğiniz saniyeyi belirtiyorsunuz.
0
44
(01.11.08)
(4)

rome

lepidodendron
"rome" adındaki dizi kaç sezon sürdü, 2 mi? ve her sezon kaçar bölüm sürdü, bilen biri yazabilir mi? yanlış bir şeyler indirmek istemiyorum torrent aracılığı ile.
"rome" adındaki dizi kaç sezon sürdü, 2 mi? ve her sezon kaçar bölüm sürdü, bilen biri yazabilir mi? yanlış bir şeyler indirmek istemiyorum torrent aracılığı ile.
0
lepidodendron
(30.10.08)
imdb de bulabilirsin bunları sanırım 2 sezon sürmüştü
0
hamza
(30.10.08)
2 sezon. 1. sezon 12, 2. sezon 10 bölüm.
www.imdb.com
0
insanimsi
(30.10.08)
www.imdb.com
1. sezon 12 bölüm
2. sezon 10 bölüm
0
kobuzchu kiz
(30.10.08)
malesef 2 sezoncuk sürdü :(
0
blackdog
(30.10.08)
(3)

Sigaranın bırakılmasından sonra tat almadaki farklılık.

alkolik imam
Şimdi efenim 2 ay kadar oluyor sigarayı bırakalı. Bırakamayıda sefte deniyorum. Sanırım başarılıda oldum diyebilirim. İlk zamanlar içkiye de ara verdim. Şimdi tekrardan devam ediyorum. Fakat şöyle bir şey oluştu, biranın eski tadı yok gibi sanki. Çok farklı bir tat alıyorum sanki hafif "tatlı". Eski
Şimdi efenim 2 ay kadar oluyor sigarayı bırakalı. Bırakamayıda sefte deniyorum. Sanırım başarılıda oldum diyebilirim.

İlk zamanlar içkiye de ara verdim. Şimdi tekrardan devam ediyorum. Fakat şöyle bir şey oluştu, biranın eski tadı yok gibi sanki. Çok farklı bir tat alıyorum sanki hafif "tatlı". Eskiden nasıl bir tadı vardı demeyin kelimeye dökemiyorum ama sanırım biraz daha ekşimtraktı(o da sigaranın o zehir tadı yüzünden olsa gerek).

Şimdi ne sorsam ben de anlamadım. Hiç sigara kullanmayanlara göre bu biranın tadını bana tarif edin allasen takıldı kafama :)
0
alkolik imam
(29.10.08)
çok nadir sigara kullanan biri olarak söyleyeyim. fıçı biralar hafif ve tatlı geliyor, ama kafası güzel :) efes tombul şişeler her zaman ekşi gelmiştir. efes fıçı şişeler tombul şişeye göre daha hafif, meyhane fıçısına göre daha ekşi. birde içtiğim en tatlı birayı kazanda içmişimdir, diğer tüm mekanlardaki biralar hep daha bir ekşi geliyor.
0
vincenzo
(29.10.08)
biraz önce birisinin güzel bir cevabı vardı. silmiş nedense. aynen onun dediklerine katılıyorum. içersen arkası gelir. 2+2=4

edit: pardon o iki cevap aşağıdaymış. uykusuzluk işte:) olsun gene de dursun bu. puro falan içmek istersen ''bu sıgara değilki canım'' diyerekten aklında olsun.
0
insanimsi
(29.10.08)
ben de bir aralar sigarayı bırakmıştım. sigara içmediğim süre boyunca bira içemedim. tadı bir acayip gelmişti. ama alışılır zamanla diye düşünüyorum.
0
blackdog
(29.10.08)
(8)

Rüyadan Uyanınca Küfür etmek

darknum
Bu sabah uykumdan uyanınca artık hatırlamadığım bir rüyanın etkisi mi bilemiyorum amına kodumun türkologları diye bağırdım. Hiç türkolog tanımadım hayatımda. Hatta bir türkolog görsem farkına bile varamam. Hiç bir alakam olmayan insanlar kendileri. Neden ben bunlara küfrettim acaba? Fikri olan var m
Bu sabah uykumdan uyanınca artık hatırlamadığım bir rüyanın etkisi mi bilemiyorum amına kodumun türkologları diye bağırdım. Hiç türkolog tanımadım hayatımda. Hatta bir türkolog görsem farkına bile varamam. Hiç bir alakam olmayan insanlar kendileri. Neden ben bunlara küfrettim acaba? Fikri olan var mı?
0
darknum
(28.10.08)
Abi ben Türkoloji okuyorum ya.Cidden ayıp etmişsin. Ama bak Türkolojiye istediğin gibi küfredebilirsin. 5 senedir bu işin içindeyim o kadar zorluk çektim ama bir gece olsun hiçbir Türkolog rüyama girmedi. Bence bir çeşit mesaj bu abi. Tonyukuk,Bilge Kağan,Kültigin abidelerin yanlış okunduğunu düşünüp bu uyarılarını senin aracılığınla yapmak istemiş olabilirler. Malum okuyanlar ve çevirenler arasında hiç Türk yok. Ya da apaçık bir ruh göçü durumu var. Tonyukuk'un ruhu seninle devam ediyor. Belkide hiç kimsenin inanmadığı Ural-Altay dil grubu yalanlarına karşı bilinçaltının oluşturduğu bir tepkiydi bu.

Ya da Ömer Seyfettin'in bir hikayesinde geçen "feminist" kelimesinin anlamını arayan adam gibi Türkologları araya araya Türkolog olacaksın. Ki bu işin üzücü kısmı olurdu tabi.
0
eftalit
(29.10.08)
Yalniz daha ilginc olan, turkolog birinin bu soruyu gorup cevap yazmasi..
0
ermanen
(29.10.08)
@ darknum: abi ben de bi keresinde "hassiktir!" diye uyanmıştım. daha genele hitap eden bi küfür tabi ama rüyayı hatırlıyodum. bu uykunun evreleri cartları curtları var ya REM'dir bilmemnedir, sen demekki devrelerin karıştığı bi noktada uyandın, hatırlamıyosun.

@ eftalit, ermanen: hehehe
0
jangara
(29.10.08)
ben de bazen "ananı ananı ananı" diye uyanırım. gündelik hayatta hiç kullanmadığım küfür halbuki.
0
blackdog
(29.10.08)
türkolog olmak için biraz geç kaldım da. valla şu ömrü hayatımda iletişime geçtiğim ilk türk olarak sizi tebrik ediyor, saygı ve sevgiyle anıyorum. (ulan bu çok alakasız oldu 14-15 saat evvel küfrettiğim adama diyince)
0
🌸darknum
(29.10.08)
Bilinçaltı olabilir. Gün içinde çok alakasız bir yerden sadece "Türkolog" kelimesini duyduysanız bu arkadaş gidip bilinçaltınıza saklanabiliyor. Özellikle uzun zamandır duymadığınız bir kelimeyse ve sabah uyandığınızda uykunuzu alamadıysanız.

Ben de sabahları uykumu alamayıp çalan alarmı kapatmaya çalışırken aklıma gelen ilk şeye küfretmişimdir çoğu zaman. Misal; "Amına kodumun canhıraşı".

X-Files müziği girsin burda...
0
hellguard
(29.10.08)
Uyanmaya yakın oldugumuz saatlerde REM uykusunda -rüya uykusu- oluruz genellikle; bu erişkin tipi uykunun en önemli özelliğidir, yani hatırladigimiz ruyalarin etkisinde uyanıyor oluruz. Ve cogunu da hatirlariz. Ama bazen stres, aşırı yorgunluk ve alkol, ilaç vs. gibi nedenler ile bu normal düzen bozulur ve uykunun daha derin evrelerinde iken uyanabiliriz. Bu evreler normaldir ama uykunun erken safhalarinda başlayıp biterler. Örneğin, karabasan ve hatırlanmayan ama uyandıran kabuslar bu sebeple gece 12-2 saaatlerinde görülür. Bütün neden bu işte: Ortada bir etken vardı (yukardakiler gibi) ve o sabah tamamen beynimizin en ilgisiz alanlarinin birinin denetiminde uyandınız. Türkolog kelimesini ve anlamını bilmeniz yeterli.. Beynimizin bu bölgesinin emrinde iken uyanınca o nederse onu yaparız o kadar, bu bilincin tamamen ortada olmadığı bir durumdur. Bir de merak etmeyin, bu eğer çok sık tekrarlamaz ise kafaya takılacak bir mesele değildir. Uyumadan önce alkol almamaya özen göstermeliyiz (bu durumun en sık nedeni olduğu için söylüyorum).
0
paramedic
(29.10.08)
Valla otobüste uyuyup saglam sesli bir osuruklu uyanmakyan iyidir. etraftaki bakışlardan kurtulamazsın...
0
fedaialkolik
(18.11.08)
(11)

blogger'da yalan haber?

teritori
Efendim açtığım blogda sürekli yalan haberler yazıyorum. Sürekli dediğim daha 3-4 tane oldu zaten. Yeni bir blog. Fakat blogun adından tutun da, heryerine kadar sitenin yalan haber içerdiği belirtiliyor. Başıma iş almış olur muyum acaba?
Efendim açtığım blogda sürekli yalan haberler yazıyorum. Sürekli dediğim daha 3-4 tane oldu zaten. Yeni bir blog. Fakat blogun adından tutun da, heryerine kadar sitenin yalan haber içerdiği belirtiliyor.

Başıma iş almış olur muyum acaba?
0
teritori
(28.10.08)
kişileri yaralayıcı, rencide edici, rende edici şeyler olmadığı sürece sorun olmaz sanırım.
0
rectoa
(28.10.08)
hüseyin üzmezi evlendiriyorum işte bir dahakinde :)
sonra da ahmet türk'ü mhp'ye entegre edecem :)
0
🌸teritori
(28.10.08)
vay büyük oynuyosun yani :) hukuksal ve guguksal şartları kontrol et istersen. durup dururken bide senin yüzünden kapanmasın bloglarımız :)
0
rectoa
(28.10.08)
zannetmem bir şey olacağını
0
co2s2
(28.10.08)
madem bişe olmaz, buyrun lan!!!
kolpahaberler.blogspot.com
0
🌸teritori
(28.10.08)
yalan olduğu anlaşılıyor belki ama yarın bir gün sivri zekalının biri "hakkımda yalan haber yapılıyor, kişilik haklarım zedeleniyor" diye size dava açabilir. ama çok eğlenceliymiş:)
0
stardustbenim
(28.10.08)
patlackhaber'i yadetmedim değil hani.İş var sende genç.
0
eftalit
(29.10.08)
philips sna6500 iyidir
0
blackdog
(29.10.08)
@blackdog; yanlış oldu, 3 aşağıdaki soruya yazcaktın sanırım :)
0
deckard
(29.10.08)
en üste bu sitede okuduğunuz bütün haberler yalan yazmışsın zaten ne olucak :)
0
rastgele bir gun
(29.10.08)
@sofistike maymun: yok ben postmodern cevap denemesi yaptım. bu da sanat bir nevi :p
0
blackdog
(03.11.08)
(6)

fotografcılıkla ilgili yardım istiyorum

samaras8
fotografa cok buyuk bi ilgim var elimden geldigince guzel resimler cekiyorum(tabi bence guzel)bi arkadasım askere gittiginden elindeki bi dslr makineyi 5 ayı askın bi sure sahiplenicemdaha once amator sekilde digital makine ile cekiyodumaz cok bişiler arastırdıgım icinde biliyorum enstantane,diyafra
fotografa cok buyuk bi ilgim var elimden geldigince guzel resimler cekiyorum(tabi bence guzel)
bi arkadasım askere gittiginden elindeki bi dslr makineyi 5 ayı askın bi sure sahiplenicem
daha once amator sekilde digital makine ile cekiyodum
az cok bişiler arastırdıgım icinde biliyorum enstantane,diyafram,iso(aslında hepside bu kadar)
şimdi oncelikle bir makineyi kullanmayı ayarları nerden nasıl yapılır onu ogrenmek
ve guzel resimler icin hangi ayarları yapmam lazım bunları ogrenmek istiyorum

sonuc olarak makineyi kullanmak icin internetten kullanın kılavuzunu inceliycem sanırsam ama diğer sık icin temel fotograf dersi ogrenmek istiyorum
internet uzerinden evimde okuyup bilgilenme tarzında
nerden nasıl yapabilirim.(guzel anlatımlı bi kitap yada interaktif cd dvd vsde olabilir.)
yada varsa bilen eden bi arkadas derseki ben sana gosterir ogretirim bulusalım goruselim

yardımlarınız icin cok cok tesekkurler...
0
samaras8
(28.10.08)
uzmantv.com'un fotoğraf bölümünde biraz yüzeysel de olsa güzel videolar var. manzara nasıl çekilir falan diye konu başlıkları var.
0
hububrad
(28.10.08)
deneme yanılma her zaman en iyi yöntemdir fotoğrafçılıkta ilerlemek için. mesela internet üzerinde insanlar böyle bilgileri paylaşıyor şu şu ayarlarla şu şu ışıkta çektim deyip fotoyu gösteriyor vb. tabi ingilizce lazım. bunlar incelenebilir.
0
blackdog
(28.10.08)
www.eksiduyuru.com
zamanim olsa anlatirdim ama pek de yok gibi.. ama yine de irtibata gecebilirsiniz mesaj atarak..
0
paradoxical
(28.10.08)
bol bol usta fotoğrafçıların çalışmalarınada göz at. teknik bilginin yanında kadraj bilgiside çok önemlidir. bide çok klişe ama bol fotoğraf çek yanından ayırma makinayı...
0
la grande
(28.10.08)
genelde mantık tekdir. çektiğin konuya göre ayar yaparsın. resmin güzel çıkması görecelidir. enstantane diyafram ne işe yarıyor biliyorsan mesela. filme ne kadar ışık düşmesiyle alakalı aslında bi de netlemek... herşey. örneğin bisikletçiler geçerken çok net çıksınlar istiyorsan enstantaneyi kısa tutarsın diyafram kısa süre açık kalır ve ışık da az gelir. flashın yoksa karanlıkda hiçbirşey çıkmayabilir. güneş dik gelirken genelde tüm tonların kontrastı fazla cıkar ya da yine diyafram cok acık olursa resim bu sefer de çok parlak çıkar. aynı şekilde akşamüstü yarı aydınlık bi ortamda foto çekiyorsan bu sefer de tam tersi çok ışık girmesi gerekir mercekten. ama kamera sabit durmalıdır falan. boyle gece bırak diyaframı açık karşısına geç ışıkla havaya yazı yaz fotoda yazdıgın şey cıkar sen görünmessin o derece yani. fotokritik diye bi site vardı hala vardır orda bi sürü pro fotorafçı vardır. deneme yanılma, oraya da çektiklerini yollayıp doğru durust yorumlar alabilirsin. kadraj ise resimden bildiğim kadarıyla en gusel çektiğin kompozisyonda 3gen bi etki yaratmaya bakar. ön arka ilişkisi, ışığın ve gölgenin düştüğü yerler, boşluklar doluluklar...
0
random blonde
(28.10.08)
bir de, fotokritige girip de yanilmayin sakin.. %95 yalan yanlis seyler var orda (okudum hepsini evet)
ve genelde de insanlar egosunu sisirmek icin takilirlar orda..
simdi bu yazacagim yaziyi tamamen amme hizmeti olsun diye yaziyorum, tamamiyle kisisel tecrubelerim dogrultusunda bildiklerimi anlatacagim, biraz uzun olacak..
arada eksik yanlis falan olursa tamamlansin isterim efenim.

neyse, temel olarak ogrenilmesi gereken, iso - enstantane - diyafram uyumudur. (diger ayrintilari da bunlari inceledikten sonra irdeleyebiliriz)
bu ucunun kombinasyonunu tam tutturdugunuzda uygun pozlamayla fotograf cekebilirsiniz.
pozlama, fotografin gereginden karanlik ya da gereginden aydinlik olmamasini saglar. pozlama, pozometre ile yapilir. orn. canon'da pozometre, -2..1..0..1..+2 seklinde gosterilir ve rakam-noktalarin altinda bir cubuk vardir. bu cubuk, sifir'in altindayken pozlamayi dogru yaptiginiz anlarsiniz.
peki bu dogru fotografi cektiginiz anlamina mi gelir? genellikle evet. ne cekmek istediginize gore degisir tabi.
* iso nerelerde etkindir?
uygun isigin oldugu yerlerde, dusuk iso kullanmak en uygunudur. temiz isikla temiz fotograf elde etmenizi saglar. uygun isikta yuksek iso kullanmak, fotografa gereksiz bir kirlilik getirecektir.
yetersiz isikta, yuksek iso kullanmak makuldur. iso, yukseldikce renk dengesinde kaymalar olur. bunu anlamanin en kolay yolu, yuksek iso ile cekilmis bir fotograftaki siyah bolgeye yakindan bakmaktir. minik kirmizi, mavi ve yesil noktaciklari gormek mumkun olacaktir. bu kirlilik, gozle gorunur hale geldiginde acaip bir rahatsizlik verir insana..
peki gece niye iso'yu yukseltiriz?
en basta belirttigim gibi iso-diyafram-enstantane birbirine bagli olculerdir. isoyu yukseltmek, enstantaneyi istedigimiz orana veya buna yakin bir noktaya cikarmamiza yardimci olur.
ornegin, konserdeyiz, kapali ortamdayiz ve isik yetersiz.
fotografi 100 iso, 40 enstantane, 4.5 diyafram ile cektik ve fotografta sarsintilar meydana geldiginden, net bir fotograf elde edemedik.
fakat, diyelim ki iso'yu 500'e cikardik, o zaman enstantane degerimiz biraz daha artacaktir, atiyorum 500 iso, 90 enstantane, 4.5 diyafram degerine sahip bir fotograf cekecektik ve makinemiz daha az sarsilacakti.
iso'yu biraz daha artiralim,
1600 iso, 200 enstantane, 4.5 diyaframla, neredeyse sarsintisiz net bir fotograf elde edebiliriz.
iso, isiga duyarlilik olarak ifade edilebilir. dusuk iso, dusuk duyarlilik, yuksek iso da yuksek duyarlilik olarak belirtilebilir. iso'nun dusuk ya da yuksek olmasi, diyafram ve enstantaneyi direkt olarak etkilemektedir. bu uc degerin birbirini kalibre etmesi icin en uygun rakamlar secilmelidir (bu da pozometremiz sayesinde olur)
-iso - sensor - noise iliskisi
dedik ki iso yukseldikce "noise" dedigimiz kirlilik artar. (hadi ornek de verelim tam olsun,
bu, nikon d200'un min. iso'daki noise ornegi, (100 iso)
a.img-dpreview.com
bu da, nikon d200'un max. iso'daki noise ornegi: (3200 iso)
a.img-dpreview.com
aradaki fark ne kadar yuksek degil mi?
burada sensorleri de inceleyelim, populer dslr'larda iki farkli sensor kullaniliyor, ccd ve cmos.
noise bakimindan cmos sensorler daha basarilidir ve canon - nikon ikilisinden gidersek, canon kendi gelistirdigi cmos sensorleri kullanir. bu bakimdan noise oranlarinda canon daha basarilidir. nikon, ccd sensor kullandigi icin noise orani daha yuksek.
ahan da bu, canon eos 40d'nin min. iso'daki noise ornegi; (100iso)
a.img-dpreview.com
bu da max. iso'daki noise ornegi;
a.img-dpreview.com
tabi burada "noise reduction" dedigimiz faktor devreye giriyor ki canon bu konuda gercekten basarili.

* enstantane nerelerde etkindir?
slr ve dslr makineler en gelismis enstantane sistemine sahiptir. teknik olarak minimum enstantane 30 saniyedir. ayni zamanda "b" (Bulb) denen bir mod vardir, bu parmaginiz deklansorde ne kadar kalirsa makineyi o kadar acik tutar (buna sonra deginelim)
maximum enstantane ise bildigim kadariyla 1/12000 saniye (saniyenin 12 binde biri.. vay be)
enstantane, sensorun onunde yer alan perdenin ne kadar acik kalacagini ve sensore ne kadar surede goruntu dusecegini ayarlamamizi saglar. orn. 1/4 enstantane, saniyenin dortte biri kadar goruntu alinacagini ifade eder. bu oranda bir fotograf cekilirken ortamda hareket eden bir sey varsa, hareketli cikacaktir. ayni fotografi 1/500'de cekerseniz, her sey yerli yerinde gorunur.
enstantanenin suresi yukselince, goruntu daha da hareketlenecektir. sure arttikca her sey akmaya baslar, ornegin geceleyin ust gecide kurdugunuz makineyi 30 saniyelik cekim moduna alip fotografi cektiginizde, alttaki yoldan gecen araclar akan isiklar seklinde gorunurler. (misal: scenariotic.deviantart.com ) (ben cektimdi ehem:)
ancak bu fotografta zaten yuksek enstantane kullanmaniz biraz zorunlu. keza ortam karanlik ve iso'yu ne kadar arttirirsaniz artirin, (25600 bile olsa illa ki 1 saniye civarinda bir enstantane verir) yuksek pozlama yapmak durumundasiniz.
bir de ayni yerde, gunduz gunesli bir ortamda oldugunuzu dusununun. o zaman iso yavas yavas devreden cikar, diyafram gelir. bunu da diyaframi incelemeden anlatabilirim, bazen cok yuksek isikli ortamlarda, makinemizin max. enstantane degeri yeterli gelmeyebilir. diyelim ki makinemiz en fazla 1/4000 enstantane'ye izin veriyor, (saniyenin dortbinde biri, gayet yuksek aslinda) ancak cekim yapmamiz icin 6400 enstantaneye ihtiyacimiz var.. bu noktada ne yapiyoruz, diyaframi kisiyoruz.. boylece pozometre bize sifir noktasini gosteriyor ve cekim yapabiliyoruz.
ha bu yuksek enstantanenin baska ne gibi faydalari var?
ornegin f1 pistindesiniz ve formula 1 araclarini cekmeniz gerekiyor. hmm saatte 250 km'nin uzerinde hizlara ulasan bu araclari yakalamak kolay olmasa gerek.. bu noktada kullanabilecegimiz en yuksek enstantaneyi kullaniyoruz ki araclari karenin icinde dondurabilelim.. aksi taktirde ne oluyor? arac kareden kayip gidiyormus gibi gorunuyor..
iste bu noktada iso yine devreye girebiliyor. diyelim ki, ortam biraz bulutlu ve makinemiz 1/1000 enstantane degerini uygun goruyor. ancak kareyi tam tutturabilmemiz icin, daha yuksek enstantaneye ihtiyacimiz var.. ne yapiyoruz, iso'yu yukseltiyoruz, enstantane artirabilecegimiz bir bosluk doguyor.
orn: 100 iso 1/1000 enstantane 1/4 diyafram degeriyle cektigimiz fotografi, iso'yu 800'e yukseltip 800 iso 1/3200 enstantane, 1/4 diyafram ile cekerek araci karenin icinde dondurabiliriz.
yani her deger, fotografi direk etkileyecek oneme sahip.

*diyafram nerelerde etkindir?
diyafram, objektifin uzerinde bulunan perdeciklere verilen genel isimdir. objektifin teknik yapisina gore acilip kapanabilecegi max. ve min. degerler bulunur.
lensler, diyaframlarina gore 3'e ayrilirlar;
-prime lens- sabit max. diyafram
-zoom lens- degisken max. diyafram
-zoom lens- sabit max. diyafram
+ prime lens, odak araligi belli olan lenslere denir. ornegin, uzerinde sadece x mm yazar. yani zoom yapamazlar. (orn, 50mm ya da 135mm gibi)
bu lenslerin max. diyafram degeri degistirmediginiz surece sabittir.
+ zoom lens- degisken max diyafram,
bu lensler, zoom yapabilir lenslerdir ve zoom yaptikca mevcut max. diyafram degerleri degisir.
ornek olarak, canon'un kit lensini verelim;
www.dpreview.com
bu lensin diyaframi, max. 1:3.5 degerine sahiptir.
bu deger, 18mm'de iken gecerlidir. eger zoom yapar da objektifi 55mm'e getirirseniz, lensin diyaframi 1:5.6'ya cikacaktir. min. diyafram degeri, 18mm'de iken 1:22'dir, zoom yapip makineyi 55mm'e getirirseniz bu deger 1:38'e cikacaktir.
yani bu tur bir lensin 1:3.5-5.6 seklinde iki farkli diyafram degerine sahip olmasi, zoom yapildiginda diyafram degerinin degisebilecegini gosterir. sahsen bu tur lensleri tavsiye etmiyorum pek..
-zoom lens- sabit max. diyafram,
yukarida bahsettigimiz degiskene sahip olmayan, zoom yapsaniz da max. diyaframi degismeyen lenslere denir. orn. canon 70-200mm 1:2.8 tele objektifini verebiliriz.
www.dpreview.com
(biraz extreme bir ornek oldu ama, olsun:)
bu objektifteki 1:2.8 degeri, siz degistirmedikce, zoom yapsaniz da ayni kalir ve rahat fotograf cekmek icin gayet uygundur.
peki nedir bu 1:2.8 dedigimiz sey?
"1" neye gore baz alinir?
1 maximum aciklik degeridir ve insan gozune oranla hesaplanir. insan gozunun ve gozbebeginin max. acikligina ve isik alma kapasitesine gore hesaplanir (tabi bunun da bir ortalamasi var,)
1:2.8 = 1'e gore 2.8 kere daha az isik alan diyebiliriz. diyafram degeri bize bunu ifade etmektedir.
peki diyaframin acik olmasi ve kapali olmasi ne getirir?
acik diyafram, yuksek isik alir. ayni zamanda acik diyafram, net alan derinligini gozle gorulur sekilde degistirmektedir.
ornegin, iki fotograf cekelim, ilki, 1:2.8 ikincisi de 1:7.1 oraninda olsun
ilk fotografimizda netledigimiz bolge, oldukca kucuk bir bolge olacaktir ve bu bolgenin onunde / arkasinda kalan kisimlar oldukca flu cikacaktir.
ikinci fotografimizda netledigimiz bolge, nispeten daha buyuk bir bolge olacak ve bu bolgenin onunde / arkasinda kalan kisimlar nispeten daha net cikacaktir.
yani, alan derinligi, zaman zaman arka planda gorunmesini istemedigimiz ayrintilar oldugunda kullanilabilecek onemli bir silahtir (eheh)
yine bir ornek verelim;
scenariotic.deviantart.com
burada kullanilan objektif, 1:1.4 max. diyafram acikligina sahiptir ve bu oranda kullanilmistir. kedinin yuzu ve gozlerinin oldugu kisim oldukca netken, herhangi bir mudahele olmadan arka planda bulunan ayrintilardan kolayca kurtulmak mumkun olmustur.
eger bu fotograf 1:1.4 degil de 1:13 diyaframla cekilmis olsaydi, arka plandaki goruntu flu gorunmeyecek, kediye yakin bir netlikte cikacakti.
sahsen portre fotograflarinda arka plani flu tutmak bana daha hos gorunuyor, guzel bir arka planda bulunan bir konuya odaklanmissam, elimden geldigince diyaframi dusurerek arka plani da almaya calisirim.
tabi ortamdaki isik musait olmali, pozometremiz sectigimiz degerlerde fotograf cekebilecegimizi gostermeli bize.

simdi bunlarin hepsiyle yola cikarak farkli degerlerde bir kac fotograf cekelim, sonra diger ayrintilara bakalim..

fotograf 1; degerler: (pozometrenin uygun noktada oldugunu varsayiyoruz)
100 iso, 1/400 enstantane, 1:7.1 diyafram
fotografimiz oldukca temiz, cok hareketli olmayan objeler net, konu ve arka plan arasinda cok netlik farki yok..
fotograf 2;
800 iso, 1/15 enstantane, 1:2 diyafram
fotografimiz hafiften kirli, cok hareketli olmayan objeler bile hareketli gorunuyor, sabit duran nesneler net, hafif hareketli olanlar cok net degil, konunun disinda olan alan ve arka plan flu, bazi isiklar patlamis / fazla parlamis gorunuyor..
fotograf 3;
3200 iso, 1/40 enstantane, 1:9 diyafram
fotografimiz oldukca kirli, cok hareketli objeler hareketli gorunuyor, sabit olan nesneler net, konunun disinda olan alan ve arka plan flu degil.
fotograf 4;
200 iso, 1/5000 enstantane, 1:10 diyafram
fotografimiz temiz, neredeyse butun nesneler net, konu ve disinda olan alan net gorunuyor.
fotograf 5;
100 iso, 20 saniyelik enstantane, 1:14 diyafram
fotografimiz temiz, hareketli olan her sey hareketli gorunuyor, sabit nesneler net, netleme yapilan konu ve disinda kalan alan gayet net. isiklar parlamis / patlamis gibi gorunuyor..
fotograf 6;
100 iso, 20 saniyelik enstantane, 1:2.8 diyafram
fotografimiz temiz, hareketli olan her sey hareketli gorunuyor, sabit nesneler net, netleme yapilan konu daha net, disinda kalan alan flu. isiklar yine parlamis, patlamis gibi gorunurler.

simdi diger ayrintilara gecelim,
*pozometre
pozometre, fotografi cekebilecegimiz uygun degerleri veren isik olcerin adidir.
pozometrenin verdigi deger, deklansore bastiktan sonra fotografin karanlik mi aydinlik mi, normal mi gorunecegine dair bir fikir verebilir bize.
daha verdigim ornegi daha da acarak tekrarlayayim;
asagida canon'un pozometresine benzeyen semaya bakalim;
-2..1..0..1..+2
...............

deklansore hafiften dokundugunuzda, bu rakamlarin hemen altinda bir cubuk goreceksiniz. bu cubugun oldugu yere gore pozometrenin yonlendirmesine uyarak dogru pozlanmis fotografi cekebiliriz. yine ornekler uzerinden gidelim;

fotograf 1:
100 iso, 1/100 enstantane, 1:6.3 diyafram
bu degerlerle pozometrenin verdigi olcu:
-2..1..0..1..+2
........I........
cubugumuz, 0'in solundaki noktanin altinda duruyor. yani fotografin bir miktar karanlik olacagini gosteriyor bu.. diyaframi ya da enstantaneyi bir deger dusurebilir ya da iso'yu bir deger artirabiliriz. o zaman pozometremiz soyle gorunur;
-2..1..0..1..+2
..........I.......
yani tam sifirin altinda ve dogru pozlama degeri..
fotograf 2:
400 iso, 1/250 enstantne, 1:2.8 diyafram
-2..1..0..1..+2
..............I..
cubugumuz, +2'ye yakin bir degeri gosteriyor. yani fotografimiz gereginden fazla aydinlik cikacak, parlamalar ve patlamalar olacak. bu da goze rahatsizlik verecektir.
bu noktada, iso'yu ya da diyaframi dusurebilir, enstantane'yi yukseltebiliriz.
ayni fotografi su degerlerle cekmis olalim;
100 iso, 1/300 enstantane, 1:3.5 diyafram
-2..1..0..1..+2
.........I.......
yani bu sekilde dogru pozlanmis fotografi elde ederiz.

fotograf 3:
iso 500, enstantane 1/1000, diyafram 1:7.1
-2..1..0..1..+2
I/ı............
"I/ı" seklinde yazdigim sey, cubugun yanip sondugunu gosteriyor. yani degerlerimiz cok yuksek, bu fotografin oldukca karanlik cikacagi anlamina gelmekte.
pozometrenin degerini belirleyen cubuk yanip sonuyorsa, degerler ya cok yuksektir ya da cok alcaktir.. uygun degere getirmek gerekir.
(cubugun en sagda da yanip sonmesi mumkundur, bu da fotografin fazla aydinlik cikmasi demektir)
tabi her zaman uygun degerde fotograf cekilecek diye bir sart da yoktur. bir miktar karanlik ya da bir miktar aydinlik cekmek de tercihlerimiz arasinda yer almakta..

*renk degiskenleri: bunlar fotografta renklerin nasil gorunecegine dair bilgiler verecek sizlere efenim..

white balance/beyaz dengesi
fotograftaki renk dengesini tutturmamizi saglayan en buyuk etken, beyaz dengesidir. beyaz dengesi dogru yapilmamis bir fotografta renkler oldugu gibi gorunmeyecek, goze batacaktir.
makinelerde, beyaz dengesinin secilebilmesi icin ayarlanmis bir kac mod vardir. bunlar markaya - modele gore degisebilir.
peki beyaz dengesi ne ile olculur? rengin isisina gore olculur efenim. bu da, "k" yani "kelvin" ile belirlenir. ornegin gunesin yaydigi isigin yaklasik kelvin degeri, 5300k 'dir. (markaya gore degisebilir derken kastettigim buydu, bu deger 5200 ya da 5500 de olabilir yani) ayni zamanda dahili flash'larin, harici flash'larin ve studyolarda kullanilan paraflash'larin standart ayari da bu degerdedir. florasan lambanin yaydigi isigin kelvin degeri ise, yaklasik 3300k'dir. bulutlu havalarda isigin kelvin degeri ise, 7000k civarindadir.
peki bu kelvin dedigimiz sey, renklerde nasil bir etki yapar?
burada sunu belirteyim dipnot olsun, her makinenin white balance ayari cok gelismis olmayabilir. bazi makineler kelvin rakamlarini, daha onceden ayarlanmis degerlerden bagimsiz olarak secmenize izin verir, bazilarinda ise ayarlanmis degerler disina cikamazsiniz. en fazla bunlarin arasinda otomatik white balance secenegi mevcuttur, onu secersiniz)
yaklasik olarak;
2500-3500 K tungsten ampul
3000-4000 K gunesin dogusu/batisi
4000-5000 K floresan lamba flash
5000-5500 K flash
5000-6500 K acik havada gun isigi
6500-8000 K kapali gokyuzunde gun isigi
9000-10000 K Bulutlu havada gun isigi
olarak deger verebiliriz.
kelvin'deki bu rakamlar dustukce, renkler yesil, mavi ve mora dogru giderken, rakamlar arttikca renkler sari, turuncu ve kirmiziya dogru gider.
ornegin acik ve gunesli havada 2500k ile cekilmis bir fotograf, masmavi tonlara sahip gorunecektir. lakin yine ayni ortamda 9000k ile cekilen bir fotograf da, kipkirimiz goruntuye sahip olacaktir.
gunumuzde bir cok dslr makinenin otomatik beyaz ayari, mukemmel sonucu vermemektedir bu yuzden "custom" white balance dedigimiz bir miktar ileri teknik beyaz ayari yapma fonksiyonu da mevcuttur bu cihazlarda. ilk basta komik olabilir lakin su basliga goz atabilirsiniz;
(bkz: mac oncesinde aya zoom yapan kameraman)
bu biraz gereksiz gorundu simdi gozume, o yuzden geciyorum...

renkleri ilgilendiren diger bir etken, makinedeki dahili renk - kontrast - keskinlik vs. gibi ayarlar..
nikon'larda saturation, hue, contrast gibi ayarlar;
canon'larda saturation, color tone, contrast gibi ayarlar mevcuttur.
ornegin saturation, fotograftaki renk doygunlugunu ayarlamanizi saglar. "canli" olarak betimledigimiz renkler, yani sari, yesil, kirmizi, mavi, turuncu gibi renkler; saturation'a bagli olarak canli veya mat cikarlar.
daha dusuk saturation, daha cansiz tonlara sahip fotograf demektir. zaten saturation'u yeterince dusururseniz, elde edeceginiz fotograf siyah beyaz olur.
fazlaca yukseltirseniz, bu sefer sadece kipkirmizi, masmavi ve yemyesil bir fotograf elde etmeniz mumkundur. bunu anlamanin en kolay yolu, bir fotografi photoshop'ta incelemektir.
photoshop'ta saturation ayarlamasini kafaniza gore yapip neyin nasil degistigini gozunuzle gormeniz mumkun. (eger photoshop yoksa, monitorun renk doygunlugu ayarini azaltip cogaltarak da gorebilirsiniz)
hue, nikon'da olan bir ozellik.. renk tonunu ayarlamaniz mumkun burada. temel fotografcilikta pek gerekli olmayan bu ozellik, deneysel isler yaparken guzel sonuclar verebilir.
hue, rengin temel degerini degistirerek, genel tonun degismesini saglar. yani saturation'da belirli renklere doygunluk veriyorken, hue'da tek bir renge doygunluk veriyoruz ve fotografimiz genelde o rengin tonlarina burunuyor (linke goz atiniz;)
en.wikipedia.org:Hue_shift_six_photoshop.jpg
en.wikipedia.org:Hue.gif
canon'da bu, color tone olarak mevcut ancak hue ile ayni ozellige sahip degil. renk tonunun canliligini belirlememizi saglamakta. genelde yine "canli" dedigimiz renkler daha belirgin, daha bir goz aliyor bu ayarda.
kontrast, fotograftaki kontrast degerini degistiriyor ki renklerde nasil bir etkisi olabilir? diye dusundugumuzde, aslinda gayet fazla etkisi oldugunu gorebiliyoruz.
kontrast bazi detaylarin kaybolmasina yol acip, genel bir keskinlik verir fotografa.
yine bir ornek verelim,
bir otomobilin lastigini cektiginizde, dusuk kontrasta sahip ornek fotografimizda lastigin uzerindeki marka-model-ozellik bilgisi okunabilir durumdadir. ancak kontrasti artirip bir ornek fotograf daha cekersek, bu bilgilerin okunamayacak derecede gorundugunu farkederiz. yani, sadece "canli" renklerde degil; beyaz, siyah ve ozellikle "gri" uzerinde etkiye sahip bir ozelliktir kontrast..

renkleri etkileyecek butun bu ozellikler, bence, fotografa sonradan bir mudahele yapilmayacaksa kullanilmalidir. eger ki fotografi dijital ortamda isleyecekseniz, renk dengesini bozacak bir mudahele ya da ayar degisikligi yapmamaniz, daha guzel olacaktir. cunku yapilan bu tarz degisiklikler bir cok rengin yanlis gorunmesine yol acacaktir.

hmm.. bu noktada durup dusundum de, simdilik aklima baska pek bir sey gelmiyor acikcasi..
umarim yardimi olur (=
0
paradoxical
(28.10.08)
(4)

rakamlar ile türkiye

reeper redeemer
türkiye ile ilgili (aklınıza gelecek her konuda olabilir) çarpıcı rakamlar aramaktayım. örnek vermek gerekirse;her yıl şu kadar x, y oluyor.saniyede harcanan v sayısı z.gibisinden..konu sınırı yok, aklınıza gelen herşey kabulümdür
türkiye ile ilgili (aklınıza gelecek her konuda olabilir) çarpıcı rakamlar aramaktayım. örnek vermek gerekirse;

her yıl şu kadar x, y oluyor.

saniyede harcanan v sayısı z.

gibisinden..

konu sınırı yok, aklınıza gelen herşey kabulümdür
0
reeper redeemer
(27.10.08)
blackdog
(27.10.08)
vampyria
(28.10.08)
386 dx
(28.10.08)
türkiye istatistik kurumu;

www.tuik.gov.tr

istatistik yıllığı bölümü yardımcı olabilir.
0
senzafine
(28.10.08)
(13)

Bir kadın ve bir erkek arkadaş olabilir mi?

quinza
soru başlıkta..
soru başlıkta..
0
quinza
(27.10.08)
olabilir neden olmasın.. tabi ikisinin aklında da arkadaşlık varsa ve uyumlularsa. uyumluluktan kastım aynı olmak değil tabi, birbirini tamamlamak.
0
kucukkiz
(27.10.08)
öyle bir kız arkadaş bulmanın, süper anlaşmanın, araya nifak sokmamanın dayanılmaz hafifliğini yaşadım 1 sene.. sonra birgün beni sevdiğini söyledi herşey bitti. kısmen olabiliyor :)
0
goodbyecruelworld
(27.10.08)
süper olur. benim kız arkadaşımdan çok erkek arkadaşım vardır ve şu ana kadar hiç yamuk yapan çıkmadı.
0
gene mi gene
(27.10.08)
bal gibi de olur.
0
deckard
(27.10.08)
olur. sonsuza kadar böyle gidilebilir. sonradan tek taraflı ya da karşılıklı bir aşk da doğabilir. bu da sorun değildir. bu aşk bitebilir de bu da gayet normaldir. hiç bir ilişki için keskin sınırlar çizmemek gerekir bence. olan olması gerekendir. kasmamak lazım. tadını çıkarın.
0
againstthelife
(27.10.08)
video.ekolay.net

Hayat çok acımasız ahahah. Olmaz sizin iş :))
0
ataturkiye
(27.10.08)
tabi ki bunun cevabi olabilir ama sen "bir kadin ve bir erkek arkadas kalabilir mi?" diye sormaliydin.. Bunun cevabi da kalabilir olacak.. Cevaplarin ne farki var dersen birinin olasiligi daha fazla, onu da anladin sen..
0
ermanen
(27.10.08)
diabolus79
(27.10.08)
zor... çok iyi, çok yakın arkadaşsanız, çok iyi anlaşıyorsanız bence mutlaka en az bir tarafın kafasında bir soru işareti oluşur. Dile gelir/gelmez, sonu olur/olmaz o ayrı ama birinin kafasında küçük bir şimşek mutlaka çakar. Sevgilin vardır, ya da onun vardır ve onu hiç bu gözle (karşı cins olarak) görmezsin tamam, ya da hiç senin tipin diildir, yine tamam ama aksi takdirde "mümkünatı yok" bile derim canımcım:)
0
think martini
(27.10.08)
arkadaşlıktan beklenti birlikte eğlenmek, coşmak, sır paylaşmak vb ise olur. fakat işin bir de şu yönü var, malum sırplarla olan savaş esnasında tanıdığım bir uçk askerinin vurulan arkadaşını saatlerce sırtında taşıdığını (mecbur değildi taşımaya) hatta bu esnada acıdan dudaklarını ısırarak parçaladığını biliyorum. yine başka bir arkadaşımın saçma sapan bir nedenle üzerine çullanıp tekmelemeye başlayan 6 adamın arasına dalıp üç yerinden bıçaklanan ölümün ucudnan dönen başka bir arkadaşını (arkadaşımın arkadaşını) biliyorum.

ben de vakti zamanında gecenin bir saati parasız sigarasız kaldığımda benle bir paket sigarasını paylaşmak için 3.5 saat boyunca yürüyerek yanıma gelen arkadaşımı biliyorum. mesele sadece "manpower" değil yani, bi adam "şöyle bir sorunum var yetiş" dediğinde kocasından ya da sevgilisinden "aşkum gidebilir miyüüüm?" diye izin alan biriyle ne kadar arkadaş olabilir bilemiyorum.

tabi ki kadınların içinde de çok sağlam olanları vardır. belki bana bugüne kadar denk gelmemiştir. şimdi en yakın dediğim kadın arkadaşı düşünüyorum, heralde bi sorunum olsa ilk arayacağım "kadın" olmakla beraber en son arayacağım "kişi" olurdu.
0
blackdog
(27.10.08)
15 yasından once tanısmıslarsa olur. sonrası için yine olur ama biraz zor :)
0
likeinme
(27.10.08)
Olabilir. Yani mümkündür, böyle bi ihtimal her zaman mevcut. Ancak bu çeşit arkadaşlıklarda %91.4 oranında cinsel veya duygusal çekim oluşuyor. Yani çok ta normal bişey değil. Ama oluyor. Tam beklentisizlik lazım.
0
mabl
(28.10.08)
"Hiçbir erkek, cinsel ilişki kurmak istemeyeceği bir kadınla yakın arkadaş olmaz"

Sigmund Freud.
0
robin crusoe
(28.10.08)
(7)

telif melif

koparnick
merhabayın..şimdi benim bir blogum var.. spor üzerine.. yazdığım yazılara fotoğraf da ekliyorum.. fotoğrafları sports.yahoo.com'dan alıyorum.. orası da ap ve getty images'den alıyor.. ben blogumun altına disclaimer olarak "fotoğrafların hakları ap ve getty images'e aittir." şeklinde bir ibare koydum
merhabayın..

şimdi benim bir blogum var.. spor üzerine.. yazdığım yazılara fotoğraf da ekliyorum.. fotoğrafları sports.yahoo.com'dan alıyorum.. orası da ap ve getty images'den alıyor..

ben blogumun altına disclaimer olarak "fotoğrafların hakları ap ve getty images'e aittir." şeklinde bir ibare koydum.. ancak sonuçta fotoları para vermeden beleş olarak alıp koyuyorum.. ancak blog yazmak bir hobi olduğu için bu fotoğraflar sayesinde para da kazanmıyorum..

acaba fotoğrafları izinsiz aldığım için telif suçu işliyor muyum?
0
koparnick
(27.10.08)
fotoğrafları aldığınız yerde "bu fotoğrafları izinsiz kullananı cıs yaparız" gibi bir ifade var mı?
0
rectoa
(27.10.08)
o ibareyi koyduysan bisey olmaz.
0
chrome
(27.10.08)
yahoo da zaten başka bir ajanstan aldığı için fotoları yahoo'nun websitesinde böyle bir uyarıya rastlamadım..
getty images'in websitesindeki fotoğraflarda da
Restrictions: No commercial or wireless uses without permission
yazıyor.. ticari olarak kullanmıyorum, para kazanmıyorum fotodan yani.. ama bilemedim işte..
0
🌸koparnick
(27.10.08)
her ihtimale karşı o ibare dursun tabii.
0
rectoa
(27.10.08)
evet kanunlara göre suç yaptığın. yahoo fotoğraflar için binlerce dolar ödemiştir ap'ye.
www.gettyimages.com.tr

dikkat çekici boyutta kitlen yoksa pek sorun olmaz ama gönlüm rahat olsun diyorsan creative commons lisanslı fotoğraflar kullan derim. wikimedia commons'da da bissürü görsel var beleşe. bunların hepsi legaldir.
search.creativecommons.org
commons.wikimedia.org
0
netizen
(27.10.08)
@netizen

ama işte kullandığım fotolar böyle sanatsal, doğaydı, böcekti şeyler değil.. tenis maçı bitiyor mesela benim o maç hakkında yazacağım yazı için o maçtan bir kare, maçı kazanan sporcudan bir kare fotoğrafa ihtiyacım oluyor.. dediğiniz sitelerde bunlara ulaşamam..

önceleri bloga koyduğum fotoğrafın linkini yahoo'nun sayfasına yönlendiriyordum.. ancak belli bir süre sonra yahoo fotoğrafları databease'inden siliyor ve fotoğraflar bulunamıyor.. o yüzden bu uygulamayı bıraktım..

haftalık maksimum 100 ziyaretçim oluyor.. sorun teşkil etmez heralde.. adamlar lig tv den yayın yapıyor yahu.. benimki devede kulak bile değil galiba..
0
🌸koparnick
(27.10.08)
her blog yazarı kendini legal kısıtlamalarla sınırlı tutsa internette bugün trilyon kare site ve bu rakam üzeri on kadar içerik olmazdı. ticari amaçlarla kullanmazsan başına bir iş geleceğini sanmıyorum.

İzmir Şirinyer'de bir mağaza var mesela adam katie holmes'ün fotoğrafını dev gibi bastırıp cadde ortasındaki dükkanına tabela yapmış :)
0
blackdog
(27.10.08)
(2)

dns'i değiştiren virüs

in vito veritas
bilgisayara sürekli dns'i otomatik algıla dememe, ya da manuel olarak başka bir dns girsem de bir şekilde bilgisayar başka bir dns adresi atıyor internete ya da outlook'a bağlanamıyorum. symantec antivirüs kurulu ama herhangi bir threat vermiyor. nasıl kurtulunur bu durumdan?
bilgisayara sürekli dns'i otomatik algıla dememe, ya da manuel olarak başka bir dns girsem de bir şekilde bilgisayar başka bir dns adresi atıyor internete ya da outlook'a bağlanamıyorum. symantec antivirüs kurulu ama herhangi bir threat vermiyor. nasıl kurtulunur bu durumdan?
0
in vito veritas
(27.10.08)
Acaba DnsChanger Trojan mi yediniz;

www.spywareguide.com
0
trimpot
(27.10.08)
trojan evet. adaware düzeltiyor onu.
0
blackdog
(27.10.08)
(4)

yeni uğraşlar / sosyal alanlar

prodigygean
lisans 4.senedeyim ve okulu bitirip iş bulma kaygısı ya da yüksek lisans devam edip etmeme kararsızlığı içinde sıkıldığımı farkettim. kendimi bunlardan biraz uzaklaştırabileceğim yeni sosyal alanlara katılma ya da yeni uğraşlar bulma isteği ağır basmakta. hani sinemasına giden, gezen-takılan, arkada
lisans 4.senedeyim ve okulu bitirip iş bulma kaygısı ya da yüksek lisans devam edip etmeme kararsızlığı içinde sıkıldığımı farkettim. kendimi bunlardan biraz uzaklaştırabileceğim yeni sosyal alanlara katılma ya da yeni uğraşlar bulma isteği ağır basmakta. hani sinemasına giden, gezen-takılan, arkadaşlarıyla eğlenen, gibi klasik bir yapının haricinde, şunu bunu yapıyorum çok eğleniyorum dediğiniz bir özel zevkiniz varsa yazarsanız sevinirim. alternatiflere açığım; çılgınca ya da çok durgun bir ayrıntı, hiç farketmez:)
0
prodigygean
(26.10.08)
müzikle uğraş derim.
0
dr cucu
(26.10.08)
böyle düşünenler yamaç paraşütü, dağcılık vb gibi uğraşlara yönelir genelde.
0
blackdog
(26.10.08)
salsa kursuna git veya tiyatro grubuna katıl. eğlenceli bence.
0
alchoburn
(26.10.08)
wing tsun' a basla derim ya da brazilian jiu jitsu ogren, hem keyfin yerine gelir, yeni ugras falan, hem de sokakta is gorursun..
0
nalca
(26.10.08)
(2)

I'm not there'deki zenci çocuğun veranda da iki eleman ile söylediği şarkının adını bilen var mı?

cok pis yazarim
I'm not there'deki zenci çocuğun veranda da iki eleman ile söylediği şarkının adını bilen var mı?
I'm not there'deki zenci çocuğun veranda da iki eleman ile söylediği şarkının adını bilen var mı?
0
cok pis yazarim
(23.10.08)
şarkı soundtrack'te var mı acaba. Eğer varsa soundtrack'i indirip tek tek dinleyerek bulabilirsin ne olduğunu.
0
blackdog
(23.10.08)
şarkıyı buldum, adı Tombstone Blues
0
🌸cok pis yazarim
(23.10.08)
(14)

Süpeeer bir filmden hiç zevk alamamak

joehigashi
Evet aynen öyle..Efendim dün gece imdb'de 1 numara olan ya da olmuş ve sözlükte yazılan yorumları baz alırsak bunu sonuna kadar hakkeden the dark knight'ı arkadaştan alarak mp4 formatlı olarak izledim. İlk başta çok ümitliydim ama filmi izlemeye başladıktan ve yarısını biraz geçtikten sonra filmden
Evet aynen öyle..

Efendim dün gece imdb'de 1 numara olan ya da olmuş ve sözlükte yazılan yorumları baz alırsak bunu sonuna kadar hakkeden the dark knight'ı arkadaştan alarak mp4 formatlı olarak izledim. İlk başta çok ümitliydim ama filmi izlemeye başladıktan ve yarısını biraz geçtikten sonra filmden ciddi şekilde sıkılmaya başladım ve itiraf edeyim filmi tamamlayamadım, bitmesine yarım saat kala kapadım. o kadar sıkıldım yani. Nasıl iş bu ? 10 kişiden nerden baksan 8'inin güzel bulduğu 2'sinin kötü bulduğu bir filme kötü diyecek o 2 kişilik kitleden olduğumu sanmıyorum öyle filmlerle ilgili aşırı bir eleştirel gözümde yoktur. sarmamasının sebebi filmi mp4 kalitesinde ve sinema ortamında izlemememden kaynaklanıyor olabilir mi ? Acaba dvd'den falan izlesem böyle dehşet gaza gelip la adamlar ne film yapmış der miyim? Ha birde önceki serileri izlemişte değilim onun etkisi de olabilir mi ?
0
joehigashi
(23.10.08)
valla sebebi her şey olabilir de şu da olabilir; beklentinizi fazla yüksek tutmuş olabilirsiniz. yorumları okudunuz, hepsi şahane falan filan dedi, imdb'de 1 numaraya oturmuş olunca beklentileriniz çok arttı. izleyince de "büyütüldüğü kadar değilmiş lan" dediniz.

sankim.
0
rectoa
(23.10.08)
beğenmek zorunda değilsiniz tabiiki, gayet normal bu. ben de öyle ahım şahım bulmadım o filmi mesela. ama düşük kalitede izlemenizin etkisi olabilir. filmde karanlık sahneler çoğunlukta çünkü. dvd'den izleyin. dublajsız izleyin. sevmezseniz de ısrarcı olmayın. zira godfather'ı geçecek yiğit anasının karnından doğmadı henüz. o birincilik abartıydı..
0
jangara
(23.10.08)
normaldir. bende godfather i izleyemedim sıkıntıdan.
0
faust
(23.10.08)
milyor tane oscar almış olan braveheart'ı sinemada izlerken fosur fosur uyudum abi ben. ötesini bilmem. sinemayla dvd'yle alakası yok yani. rh halinle alakası var, ilgi alanınla, zevklerinle alakası var.

mesela usual suspects'i de 3 kere başlayıp 20. dakikasında uyudum ama meğer yorgunmuşum. daha dinç bir şekilde dördüncü izleyişimde de hastası oldum.
0
kibritsuyu
(23.10.08)
@kibritsuyu

ruh hali, beğeniler tabiki de önemli ama böyle süper kahraman filmlerini de severim birde. Mesela marvel filmlerine bayılırım. x-men'i, ghost rider'ı, spider man'i falan hiç sıkılmadan büyük bir zevkle izlediğimi bilirim. Bunda neden öyle oldu onu anlayamadım.
0
🌸joehigashi
(23.10.08)
bende sevmedim dark knıghtı. gayet normal.
0
thinkbeforedoing
(23.10.08)
bende çok fazla dizi izlemekten ötürü başlamış bir hastalıktı o. Sanırım biraz daha hızlı tüketilebecek şeyler aramaktan oluyor. Diziler 25er dakika mesela hem de içerik olarak tv'ye uygun hazırlandığı için hızlı akıyor, şıp diye bitiyor, iki tane izleyip sıkılınca bırakabiliyorsun ama filmin sonunu mutlaka beklemek gerekiyor.
0
blackdog
(23.10.08)
ilk yarisi beni de SIkmIstI, ama son yarim saat onemliydi,

sonucta normal birsey begenmemek, alti ustu film...
0
ermanen
(23.10.08)
marvel dc den daha eğlencelidir ondan:)
0
duk leto
(23.10.08)
blade runner basligindan cok pis gaza gelip filmi indirmistim. allahim ne kadar kasvetli, ne kadar ic bunaltici bir atmosfer. film noir diyolarmis :D

begenmek zorunda degilsin abi sonucta. zevk bu. belki kafan baska yerdeydi, ne biliyim, gaza gelemedin; bir suru nedeni olabilir. hatta bi nedeni olmak zorunda da degil. sevmedim, bitti :)
0
osuruklu
(23.10.08)
değerlendirenlere de bakmak lazım..kime göre süper neye göre süper:)
0
quinza
(23.10.08)
177,655 60.9% 10
50,191 17.2% 9
29,470 10.1% 8
12,471 4.3% 7
4,751 1.6% 6
2,545 0.9% 5
1,311 0.4% 4
1,124 0.4% 3
1,262 0.4% 2
10,851 3.7% 1

görüldüğü üzere 1 puan verenler az değil.
0
tai
(23.10.08)
Jenerasyon farkıdır. Ben de eternal sunshine of the spotless mindden öğürüyorum misal.
0
sui
(23.10.08)
konuyu biraz daha genelleyip irdelemek gerekirse ( bknz muzaffer serif in otokinetik deneyi )
0
dr.ramiz
(24.10.08)
(7)

Adsl Hız Sorusu..

isott
Adsl hızını 4 Mbps'ye yükselttim ancak pek bir farklılık göremiyorum.yani download yaparkende, site açarkende pek aman aman bir değişiklik yok.açıkcası emin değilim 4 Mbps olduğuna.Hızın 4 Mbps olduguna net üzerinden nereden bakabilirim?şimdiden teşekkürler..
Adsl hızını 4 Mbps'ye yükselttim ancak pek bir farklılık göremiyorum.yani download yaparkende, site açarkende pek aman aman bir değişiklik yok.açıkcası emin değilim 4 Mbps olduğuna.
Hızın 4 Mbps olduguna net üzerinden nereden bakabilirim?

şimdiden teşekkürler..
0
isott
(22.10.08)
-modemin ayarlarının yapıldığı ana sayfaya girebilirsin.
genelde 192.168.1.1 olur adresi.
-dsl speed test sitelerinden birinde deneyebilirsin.
0
aysiku
(22.10.08)
modemi resetlemiş olduğuna inanıyorum öncelikle.

her ne kadar ender rastlanacak bir durum olsa da, başıma gelen bir durumu söyleyeyim. kabloların kalitesine bağlı olarak bazı bölgelerde 4 mbit adsl verilemeyebiliyor. 2'ye ya da 1'e indirilebiliyor. hızı indirdiklerini de söyleme zahmetine girmiyorlar..
0
co2s2
(22.10.08)
blackdog
(22.10.08)
paradoxical
(22.10.08)
modeminizin markasini soylemis olsaniz daha kolay olurdu. bu sebeple uzun yoldan;

ag baglantilarim (sag tus ozellikler) > sayet var ise (bazi modemler destekliyor) internet ag gecidi diye bir sey olmasi gerek ona tiklarsaniz kac mbps baglandiginizi gorebilirsiniz eger yoksa; lan ya da yuksek hizli ag baglantisi altinda bulunan simgeye cift tiklayin "yerel ag baglantisi x" > destek sekmesine gelin.

varsayilan ag gecidinde yazan rakami tarayiciniza yazin enterlayin (firefox, ie). karsiniza muhtemelen login ekrani gelecektir eger modemin arayuzune giris sifrenizi degistirmediyseniz (bkz: adsl modem sifreleri)

oradan da status veya benzeri bir bolum olmasi gerekir oradan hangi hizla baglandiginizi gorebilmeniz lazim (downstream upstream).

dsl speed sitelerine en iyi ornek: www.speedtest.net buradan turkiye'nin uzerinde bulunan bir piramidi secin o hiz testini yapacaktir.
0
entrapmen
(22.10.08)
telekomdan kaynaklanan bir sorun da olabilir. zaten sorunsuz bir telekom olmaz.
0
hollowlife
(22.10.08)
modem arayüzünden SNR Margin ve Line Attenuation değerlerine bakmak gerekir. Kablo kalitesinden ziyade tt dslamına uzaklığınız hızı etkiler. Her semtte 4mbit alamayabilirsiniz. Modemin içindeki fiziksel hız kaçla oturmuş ona bakmak lazım 4096/1024 ise ilk etapta sorun yok. Eğer oturmadiysa uzaklık yada kablolama sorunu. Eğer oturmasına rağmen hız yavaşsa isp kaynakli bandwidth deki darboğazlar sorun yaratabilir.
0
ned flanders
(23.10.08)
(8)

zor durumdayım yardım!!!!

fforce26
şimdi arkadaşlar öncelikle adım taner . yaşadıgım olay gerçektir. ben 2 sene önce eşime bir msn adresi almıştım fakat belli bir süre sonra çalındıgını söğledi . vede bende yenisini aldım yenisini şuanda kulanıyor. ama sorun burada değil asıl sorun diğer çalındı dediği,msn adresininde kulanıldıgını t
şimdi arkadaşlar öncelikle adım taner . yaşadıgım olay gerçektir. ben 2 sene önce eşime bir msn adresi almıştım fakat belli bir süre sonra çalındıgını söğledi . vede bende yenisini aldım yenisini şuanda kulanıyor. ama sorun burada değil asıl sorun diğer çalındı dediği,msn adresininde kulanıldıgını tespit ettim.netlogta frendfinderde kim mail listemde bu siteye ekli diye bakarken bir baktım eşimin çalındı dediği msn hesabı ile netlogta bir hesap açılmış . buna fazla şaşırmadım, ama beni aslıl şaşırtan olay arkadaş listesinde bir kişi ekli bu lişide reelden bildiğim tanıdıgım bir erkek . netlog hesabında eşimin şehri: istanbul yazıyor. ama başka yerde oturuyoruz ama doğum tarihi eşimin tarihi ile aynı vede rumuzunun sonunda 2680 var. 2680 de kurdugum ilşikliğe göre 26 plaka 80 de doğum tarihi . buda uyuyor yani eşimin msn sini çaldırmadıgını vede benden gizli kulandıgını . düşünüyorum . bu durumda benim eşimin msn sini geri almam gerek nasıl alırım bir avukata danışsam sonuç verirmi. savcılıga başvursam çalındı diye geri alırmıyım yada ne yapmalıyım yardımcı olursanız sevinirim
0
fforce26
(21.10.08)
dogru anladim mi emin olamadim da. siz simdi, esinizin sizden gizli kullandigi msn'nini mi iptal ettirmek istiyorsunuz? ve de bunu yasal yollarla yapmak istiyorsunuz :s ama siz evli ve ayni evde mi yasiyorsunuz? tum bunlara cevabiniz 'evet'se, sorunuzu dogru anladigimdan emin olacagim ama buna cevap yazmam mumkun gozukmuyor :s
0
pyro clustic flow
(21.10.08)
eşinizin msn adresinizi geri almak ne anlamda işinize yarayacak çözemedim ama eşinizin kullandığı bilgisayara trojan yükleyerek olup biteni takip etmeniz yararınıza olabilir.
0
prodeq
(21.10.08)
bence direk eşinize sorun. ben böyle böyle bir şeye rastladım, şunlar şunlar uyuyor, nedir bu diye. açık açık sormak en iyisi.
0
demirlisomya
(21.10.08)
ben anladığım kadarıyla bir cevap yazayım: garip bir paranoyaya kapılmışsınız. sanırım ilişkinizle ilgili karşılıklı olarak sorunlarınız var, bir takım şeyleri konuşamadığınız bir aşamaya gelmişsiniz. bunları çözebilmek için oturup açıkça konuşmanız gerekiyor. bunun dışında sizin şu ruh halindeki zihninizin üreteceği tüm çözüm yolları herşeyi daha da karmaşık hale getirecektir.
0
blackdog
(21.10.08)
yahu belki msn'ni çaldırmadan önce açmıştır netlog'taki hesabını.
0
miymiymiy
(21.10.08)
cok samimi yazacagim, insallah yanlis anlasilma olmaz.

esinize msn hesaplarini devamli sizin almaniz ve hep sizin kontrolunde interneti kullanabilmesi (hani su ozgurluk sloganli interneti) basli basina bence sakat bir durum.
aranizdaki "guven" sorununun ilk gostergesi bence.

esinizin size mail hesabim calindi (ya da msn, ya da herhangi bir sey) demesi durumunda sizin buna inanmamaniz ve olayi desmeniz yine ayni sorunun ikinci gostergesi. kimbilir daha daha neler var bilmedigimiz.. hele bu 2680 olayini okuyunca, daha nelere taktiniz su hayatta diye dusunmedim degil.

bence her seyin basi duzgun iletisimden gecer. alin karsiniza sevdiceginizi, konusun derim nacizane.
benim esimle bir sorunum olsa zannetmiyorum ki kendisiyle halletmeye calismadan once gelip tanimadigim insanlardan medet umayim (belki son ihtimal)
0
la traviata
(21.10.08)
madem bu kadar gizli iş yaptınız, bir tane daha yapın ve bulduğunuz netlog hesabı aktif mi bir kontrol edin, netlog nasıl çalışır bilmiyorum ama siz de mesaj atın başka bir kimlikle falan filan. bir de bilgisayara keylogger mıydı hani yapılan işleri yazılan yazıları kaydediyor ondan kurun.

eğer eşinizin sizi aldattığını tespit ederseniz eşinizi karşınıza alın konuşun. (gerisini siz bilirsiniz biz bekarız burda, siz evlisiniz)

eşinizin tehlikeli bişi yapmadığını tespit ederseniz. bütün programları kaldırın. paranoyayı bırakın.
0
mea maxima culpa
(22.10.08)
asıl önemli olan o hesabı eşin mi kullanıyor yoksa başka birisi mi. bence bunu çözmeye çalış. bence ilk olarak netlog'ta o kişiyle konuş farklı bir nick ile.

bir de eskişehirlisin galiba. eskişehirli bayanlar nicklerinde 26 çok kullanıyor. o yüzden olaya şüpheci yaklaşmanı doğru buluyorum
0
atmosphere
(22.10.08)
(4)

Duyurudaki istatistiklerimiz

rectoa
kaç duyuruya cevap vermişiz, kaç duyurumuz var, kaç duyurumuz tiklenmiş, ne kadar yararlı oluyoruz şu ortamda falan gibi istatistiki bilgilerimize ulaşsak fena mı olur? ya da var da ben saf gibi bunca zamandır görmedim mi?benim cevap verdiğim ve sorduğum sorular diye 2 tane var da daha genişletileme
kaç duyuruya cevap vermişiz, kaç duyurumuz var, kaç duyurumuz tiklenmiş, ne kadar yararlı oluyoruz şu ortamda falan gibi istatistiki bilgilerimize ulaşsak fena mı olur? ya da var da ben saf gibi bunca zamandır görmedim mi?

benim cevap verdiğim ve sorduğum sorular diye 2 tane var da daha genişletilemez mi diyorum. ekşi duyurunun istatistikleri gibi hani.
0
rectoa
(21.10.08)
mesela en sevilen, en beğenilen, en komik cevap verenler olsa.

ben de birinci seçilsem filan :)) olabülür mü. olsun hatta.
0
mea maxima culpa
(21.10.08)
düzgünce cevap vereyim, sayfanın en altında text link olarak bulabilirsiniz istatistikleri
0
raj
(21.10.08)
ben de düşünüyodum bunu sormayı. herkes gibi ben de merak ediyorum ne kadar yararlı olmuşum etmişim diye. yalnız bu sefer de tribünlere oynayanlar çıkar muhtemelen. gerçi yardım ediyosun sonuçta, iki taraf da mutlu olur. ama işte diğer yandan da cevabını bildiği sorular sorulmaya başlanılır, edilir fln.

not: eheh bu soru diye bir üsttekine yazmışım cevap. ben bu kafayla kime nasıl yardımcı olayım.

edit: @want2die, rectoa'nın istediği daha kapsamlı bişey ama sanırım. yani orası "enler" bölümü gibi bişey. rectoa kişiye özel soruyor.
0
deckard
(21.10.08)
"benimkiler"e tıklayınca kaç duyuruya cevap yazılmış, kaç duyuru yapılmış anlaşılabiliyor zaten. Bunun ötesine geçebilmek için duyuru ve cevap oylama sistemi yapılması lazım. O baya ilginç olabilir. ilgi çekmek için çılgınca duyurular yazar gençler, biz eğleniriz. Boku çıkar mı çıkar tabi.
0
blackdog
(21.10.08)
(4)

photoshoptan anlayanlar (ya da resimden anlayanlar)

etna
aşağıdaki resimdeki otları biraz yeşillendirip gökyüzünü de biraz daha mavi yapmam gerekiyo.yapıp gönderen olursa çok süper olur.ama balık tutmayı öğreticem ben diyenlerde nasıl ve ne şekilde yapıldığını söylemeleri lazım.http://rapidshare.com/files/156129222/84323_1_.jpg.html?killcode=4709137004843
aşağıdaki resimdeki otları biraz yeşillendirip gökyüzünü de biraz daha mavi yapmam gerekiyo.
yapıp gönderen olursa çok süper olur.
ama balık tutmayı öğreticem ben diyenlerde nasıl ve ne şekilde yapıldığını söylemeleri lazım.

rapidshare.com
0
etna
(21.10.08)
rapidshare'deki resim silinmiş
0
yuto
(21.10.08)
ne için yapacağınızı bilmiyorum ama, fotoğrafta fon sisli, gökyüzü mavi olursa gerçekçi gözükmez. yine de orjinalini gönderirseniz denerim :)
0
kobuzchu kiz
(21.10.08)
- gökyüzünü seçip netten bulacağınız düzgün bir gökyüzünü gömün.
- otları seçmek zor olacağı için doğrudan resme "match color" yapabilirsiniz. çalı çimen için match color büyü gibidir.
- keşke hdr çalışsaydınız. tam istediğiniz gibi bir sonuç almanız daha kolay olurdu.
0
blackdog
(21.10.08)
sıkay
(21.10.08)
(8)

Eski model siyah telefon arıyorum.

gioberg
Merhaba,Fotoğraftaki gibi eski,siyah telefonlardan arıyorum. (Gerçekten kullanmak için, süs olmasın yani.)İstanbul'da nerede bulabilirim?Teşekkürler
Merhaba,
Fotoğraftaki gibi eski,siyah telefonlardan arıyorum. (Gerçekten kullanmak için, süs olmasın yani.)
İstanbul'da nerede bulabilirim?
Teşekkürler
0
gioberg
(21.10.08)
(bkz: cukurcuma)
0
orange coffee
(21.10.08)
ataturkiye
(21.10.08)
@ataturkiye
Teşekkürler ama hiç bir şekilde "hamdi bey'in telefonu" diye reklamı yapılan bir yerden bu telefonu almam :)
0
🌸gioberg
(21.10.08)
vatan'da da var bu minton ama fotoğraflarda göründüğü gibi klas değil, retro havası yok, oyuncak gibi.
0
blackdog
(21.10.08)
mudo da görmüştüm geçenlerde. ama çalışıyo muydu yoksa süs için miydi emin değilim, bakmadım. bence siz bakın.
0
nerdeyim ben
(21.10.08)
mevlanakapı
0
radikalherif
(22.10.08)
ya dolasirken denk geldim. tam resimdekinin aynisi gittigidiyor'da varmis:

urun.gittigidiyor.com

burdan bi bak.
0
morkukuletaliprenses
(22.10.08)
Buna çok benzeyen Minton'ın çıkarttığı bi telefon var. Eski gibi gözüküyor ama yeni yani.
0
bodom
(22.10.08)
(5)

Yüzde çıkan beyaz noktalar nedir?

slack
Yüzümde özellikle gözümün altında beyaz beyaz toplu iğne başı büyüklüğünde yağ bezesi gibi birşeyler çıkıyor sonra kayıp oluyor sonra tekrar çıkıyor. Sivilce gibi sıkılmıyor gayet sert ve dayanıklılar. Bunlar nedir? Mila dediğini duydum doğru mu? Nasıl geçer ve neden olur?
Yüzümde özellikle gözümün altında beyaz beyaz toplu iğne başı büyüklüğünde yağ bezesi gibi birşeyler çıkıyor sonra kayıp oluyor sonra tekrar çıkıyor. Sivilce gibi sıkılmıyor gayet sert ve dayanıklılar. Bunlar nedir? Mila dediğini duydum doğru mu? Nasıl geçer ve neden olur?
0
slack
(21.10.08)
yüksek kolesterol kaynaklı olabilir. yamuluyorsam düzeltin.
0
kibritsuyu
(21.10.08)
Yağ bezesi sanırım.
Gözümün üst kısmında bende de var bir tane. Bazen kayboluyor, bazen çıkıyor. Kafasına göre iş yapıyor. Doktora sordum bunu. "Hiçbir sorun teşkil etmez. Banyodan sonra yumuşayacağı için, sıkabilirsin." dedi. Ancak ben, gözümün üstünü sıkabilecek gücü kendimde bulamadığım için sıkamıyorum. :)
Siz sıkabiliyorsanız, sıkabilirsiniz.
0
nuage
(21.10.08)
bende de bir tane çıkmıştı doktor kuzenim yapısal bir şey olduğunu söylemişti. öyle tedavi edilmesi gereken bir şey değil yani.
0
blackdog
(21.10.08)
benim de gözümün alt kısmında mevcut bunlardan. ve inip sonra tekrardan çıkma gibi bir durumu yok, hallerindne gayet memnun yıllardır duruyolar orda. bi ara tak etti, sıkayım dedim bikaç tanesini. enteresan bişey cidden. öyle siyah nokta gibi ya da sivilce gibi deil. baya zorlamak gerekiyor. işin daha da garibi bazen küçücük bir siyah noktanın altınd adeil gibi yağ çıkarken, bu bezeler göründüğü halinden ibaret. yani altında bişey yok. küçücük bir yağ tabakası. nasıl baş edilir benim de merak ettiğim bir konu..
0
krasotkin
(21.10.08)
sterilize edilmiş bir enjektör iğnesinin ucuyla kaldırıver, geçip giderler.

meaili: toplu iğne bul çakmakta tut, üstünü çiz çıkar
0
mortifera
(21.10.08)
(6)

Süleymancık ne ile beslenir?

kurukafa
Şimdi annem takribi 2 hafta önce evde bir `süleymancık` görüyor ancak hayvan gözden kayboluyor. 2 hafta kadar kendisinden haber alamadık, taa ki demin mutfakta kendisiyle göz göze gelinceye kadar. Her neyse biraz mücadele ve kovalamaca sonucu kendisi kuyruğunu bana bıraktı, ben de kendisini dışarı,
Şimdi annem takribi 2 hafta önce evde bir süleymancık görüyor ancak hayvan gözden kayboluyor. 2 hafta kadar kendisinden haber alamadık, taa ki demin mutfakta kendisiyle göz göze gelinceye kadar. Her neyse biraz mücadele ve kovalamaca sonucu kendisi kuyruğunu bana bıraktı, ben de kendisini dışarı, evin hudutları dışına bıraktım, ama merak ettim bunca gün bu hayvan neyle beslenmiştir diye. Öyle pek haşerat bulunur bir evimiz yok, böcek möcek bulup yiyeceğini sanmıyorum. Aç açına mı gönderdik hayvanı...
0
kurukafa
(21.10.08)
mortifera
(21.10.08)
sinek bilhassa sivrisinek yiyor onlar. hem de böyle şöpür şöpür, cırk cırk sesler çıkartarak. gıcığım. orjinal adı da gıcık (gecko) bunların zaten.
0
blackdog
(21.10.08)
Bizim klimanin icine girip klimayi bozmustu bu hayvan, o masum saydam vucudunun yanisira tehlikeli olabiliyorlar, beslemeyin bence ne hali varsa gorsun:) akvaryum ortaminda beslenebilir belki..
0
ermanen
(21.10.08)
ilginçmiş, hangi şehirde çıktı bu. yani eviniz nerde?
0
krasotkin
(21.10.08)
Sanırım bütün Türkiye'de var bu hayvan. Büyük şehirlerde hunhanrca katledildikleri için muhtemelen göz göze gelmeniz zor. Ben İzmir'de hiç görmedim ama Muğla'da annemin evinde mutlaka bir yerden eve sızıp duvarlarda geziyorlar. Dışarı atıyorsun gene geliyor, gene geliyor. Alışıp gidiyosun zamanla.
0
blackdog
(21.10.08)
çok sık yemek yemesi gerekmiyo sürüngen tayfasının. aç kalmışsa da dert etmemiştir çok.
0
gerrain
(21.10.08)
(7)

rahatsız edici gaz

insanimsi
bir kaç gündür yoğun gaz sorunum var. öyleki çıkartmadığım zaman mideme hafif kramplar giriyor ve gaz çok sık oluşuyor. sebebi ne olabilir?
bir kaç gündür yoğun gaz sorunum var. öyleki çıkartmadığım zaman mideme hafif kramplar giriyor ve gaz çok sık oluşuyor. sebebi ne olabilir?
0
insanimsi
(21.10.08)
az öğünde çok fazla yiyor olabilirsiniz. sık sık az az yiyin iyi gelir.
0
blackdog
(21.10.08)
çok hızlı yiyor da olabilirsiniz, hava kaçıyodur hapır hupur yerken. yavaş yiyin.
yediklerinizin niteliğinden de olabilir.
küçük bir spazm çözücü derdinize derman olabilir.
olabilir olabilir.
0
insensitive
(21.10.08)
felaket habercisi gibi olmak istemem ama gastrit, ülser gibi bir takım mide hastalıklarının işareti de olabilir. başka şikayetler eklenirse ya da bu durum düzelmezse hiç durma, doktora..
0
courtney
(21.10.08)
spastik kolon değildir umarım.
0
dinomazu
(21.10.08)
agir agir ye, cok cigne, kola bira vs. iciyorsan da olabilir. kimyon ve kisnis gaz üretimini engeller, bunlari da koyabilirsin. bir de nisastali seyler (pirinc haric)gaz yapar.
0
the man who hears deepest inquisitions
(21.10.08)
Gerçekten de umarım spastik kolon değildir. Yoksa; "Aramıza hoşgeldiniz ve zorlu günleri şimdiden göz önüne alınız.". Devam ederse, bir doktora gitmenizi tavsiye ederim.
0
nuage
(21.10.08)
yavaş yavaş azalıyor. geçen şarap içmiştim ondan kaynaklandı sanırım. bir daha tövbe.
0
🌸insanimsi
(21.10.08)
(1)

windows sorusu

ibadeath
turkce kullandıgım windows'ta nokta ile baslayan klasor adı koymak istiyorum..nasıl yapabilirm.
turkce kullandıgım windows'ta nokta ile baslayan klasor adı koymak istiyorum..nasıl yapabilirm.
0
ibadeath
(21.10.08)
windows'un dosya uzantılarını handle etme yöntemlerinin yarattığı bir handikaptır nokta ile başlayan klasör meselesi. Windows içinde doğrudan yapamazsın ama komut penceresinden yapılabilir. komut penceresi açmak için çalıştır'a cmd yazıp enter'a bas.

download.microsoft.com

bunu kurduğunda context menüye cmd here seçeneği ekliyor. seçildiğinde mevcut klasörde command penceresi açıyor. oraya örneğin "md .net" yazarsanız, .net adında bir klasörünüz olur. Fakat tabi bu bir takım sorunlara neden olabilir, adamlar büyük ihtimalle boşuna engellememişlerdir bunu.
0
blackdog
(21.10.08)
(6)

spesifik bir dizi altyazı sitesi

cantstandya
merhaba,daha önceden kullanmakta olduğum bir adres vardı. çok düzenli dizi altyazıları veriyordu. ( genellikle ingilizce ) subway gibi bir şeydi yanılmıyorsam.isminde geçiyor olabilir. pastel renklerde bir siteydi ve dizaynında hemen hemen hiç görsel yoktu. (dizi fotoğrafları haricinde)bilen var mıd
merhaba,
daha önceden kullanmakta olduğum bir adres vardı. çok düzenli dizi altyazıları veriyordu. ( genellikle ingilizce ) subway gibi bir şeydi yanılmıyorsam.isminde geçiyor olabilir. pastel renklerde bir siteydi ve dizaynında hemen hemen hiç görsel yoktu. (dizi fotoğrafları haricinde)

bilen var mıdır acaaba?
not: üye olmadan hiç bir şekilde altyazı indirilmiyordu
0
cantstandya
(21.10.08)
www.divxplanet.com
ingilizce altyazılar da bulmak mümkün.
0
vismund cygnus
(21.10.08)
divxforever'dan üye olmadan indirilmiyordu galiba. divxplanet'te üyeliğe gerek yok.
0
blackdog
(21.10.08)
bildiğim en düzenli ve en güncel dizi altyazılarını buradan buluyorum:
www.tvsubtitles.net
üyelik istemiyor.
0
insanimsi
(21.10.08)
Benim de kullandığım en güncellerden biri


www.subscene.com
0
zaugnakhaldun
(21.10.08)
Sanırım aradığınız site bu;

www.swsub.com

www.forom.com'u da tavsiye ederim.
0
Dag
(21.10.08)
çok teşekkürler... swsub.com du aradığım...
Favorilerime eklemiştim ama windows yenilenirken onları yedeklemeyi unutmuşum.
tekrar tekrarr tşkler :)
0
🌸cantstandya
(21.10.08)
(17)

cadilar bayrami icin kostum onerileri gerekiyor...

wyanet
Pek degerli moda tasarimcilari, trendsetterlar, yaratici zeka sahibi suserlar,Efendim, simdi bildiginiz gibi Cadilar Bayrami 10 gun sonra. Persembe, Cuma ve Cumartesi gunleri cesitli partilere davetliyim; ancak aklima super kostum fikirleri gel-mi-yor!!!3 farkli kostume ihtiyacim var... Bir gun 2 ki
Pek degerli moda tasarimcilari, trendsetterlar, yaratici zeka sahibi suserlar,

Efendim, simdi bildiginiz gibi Cadilar Bayrami 10 gun sonra. Persembe, Cuma ve Cumartesi gunleri cesitli partilere davetliyim; ancak aklima super kostum fikirleri gel-mi-yor!!!

3 farkli kostume ihtiyacim var... Bir gun 2 kiz, 3 erkeklik bir grup olarak cikicaz.. bu 5 kisilik grup icin de fikirlerinizi almak istiyorum. Grup icin, efendim, film olur, dizi olur, cizgi film olur, sarkici/sanatci olur, ne biliyim bilgisayar oyunlarindan olur... Seinfeld yapmak istemiyoruz, Matrix'i gecen sene yapmistik. Lost bayar. Bir de bilindik ama yine de orjinal olsun istiyoruz. Ecnebi memlekette (abd) gorenlerin en azindan yarisi ne oldugumuzu anlasin istiyoruz.

Benim kisisel kostumlerime gelirseeeek.. Gecen gun bir jartiyer aldim, resimdeki gibi. Jartiyeri giysem mesela super olur diye dusundum; ama hava soguk olucak. O kostumu nasil tamamlayabilirim? Ben kim olabilirim mesela? Boyle populer kulturden falan jartiyer giyen kim var ki?

Ya da.. "sittir et sen jartiyeri, su sarkici ol, bu karakter ol, o super kahraman (oeh!) ol" diyorsaniz bu tarz onerilere de acigim.

lutfen lutfen lutfen yardim edin. simdiden cok tesekkur ediyorum.
0
wyanet
(20.10.08)
bizi de davet edersen o güzide partilere, çok yaratıcı fikirler dökerim vallahi önüne...
0
sirrikadem2
(20.10.08)
www.onmylist.com
www.hemmy.net
www.indigo.org

jartiyerli lara croft olabilir...

benim de fikre ihtiyacim var aslinda, kendi sokugumu de dikmem lazim:)
0
ermanen
(20.10.08)
sayın bağyan kişisi, değişik bişey olsun istersen büyük ağaç yapraklarından temin edip onları kullanabilirsin. bu yaprakların yeşil olması doğallık açısından tercih sebebidir. birde 2 kızlı 3 erkekli grup yapcaz grup içinde yorum istemişsin. malesef bu konuda bir fikrim yok. ama yine dersenki değişik bişey olsun o zaman erkekler peşmerge kılığına bürünür sizlerde karaçarşaf örtünürsünüz, partide bir numara olmazsanız gelin yanıma. bu kadar açık ve net söylüyorum arkadaşım. ilgi manyaa olursunuz. birde söylemeden edemicem. kıskandım lan bi an sizi. biz burda yarın okula giderken ne giysem diye düşünürken kara kara, siz orda neler düşünürsünüz. yok yok ağlamıyorum bebişim. kader utanısın ne diyeyim?
0
ciddi sallıyorum bak
(20.10.08)
jartiyerle betty boop olabilirsin. hem evrensel bir karakter.
gene başka bi hatun da hello kitty olabilir.
0
kahvegibi
(20.10.08)
5 kişilik bir grup için red kit ve dalton çetesi olabilir mesela. hele boy değişimi de yakalanırsa tadından yenmez :) (valla ilk aklıma o geldi vurmayın )

yine klişe olacak ama x-men karakterleri olabilir. oğlanlar wolverine,gambit,cyclops kızlar storm, rogue ...vs
0
kojiro
(20.10.08)
bir arkadasim kedi kiz olmustu. cok guzel olduydu. deri mini ya da pantalon, kafaya yuzu acikta birakcak bir kedi kulakli parlak maske, kalemle biyik, makyaj rulzzz!
0
pyro clustic flow
(21.10.08)
bak wyanetciim yeni aklıma geldi. bülent ersoy'un giyimini takip edersen ordan bol bol kendine malzeme çıkarabilirsin. hem çok uygun hatta kendisinden ödünç de isteyebilirsin. biliyorum pek hoşlanmadın benden ve önerilerimden ama ben tüm kalbimle seninleyim.
0
ciddi sallıyorum bak
(21.10.08)
@ ermanen: jartiyerli lara croft!!! budur diyorum. ayrica ilk iki linkte efsane fikirler var, tabi kostumleri yapmak kasacak gibi gozukuyo.

@ ciddi salliyorum bak: buyuk agac yapraklariyla ne yapicam? haha, pesmerge ve kara carsaf iyi fikir aslinda; arkadaslara ileticem. e kardesim, biz de burda yarin okula ne giyelim diye dusunuyoruz.. sonracigima zaten odev/proje yapmaktan anamiz agliyor. bir de bulent ersoy'u burda kimse tanimaz etmez.

@kahvegibi: hello kitty nasil olunur?

@kojiro: red kit ve dalton cetesi super fikir bence.. arkadaslara ileticem. erkeklerden biri 180, biri 175, biri 170, ben 165, diger kiz da 155 falan... of of super!

@pyro clustic flow: 4 sene once kedi kiz olmustum.

cok tesekkurler arkadaslar!
eeeooo... baska fikirler de duymak isterim :)
0
🌸wyanet
(21.10.08)
(bkz: snow white)
0
kimlanbu
(21.10.08)
güzel bir makyajla 17. yüzyıla ait kostümler olabilir (ya da ben hep böyle bir kostüm istiyorum.)

hellraiser izledin mi bilmiyorum ama pinhead ve cenobiteslar olabilir ki tam cadılar bayramı olur o zaman

bir de iki kişilik ama beter böcek ve kız arkadaşı kostümü olabilir veya tim burton karakterleri gibi giyinebilirsiniz.
0
dj linux
(21.10.08)
- street fighter olun. kızlar cammy ve chun li olsun erkekler ken ryu bison falan olsun. jartiyerle bildiğimiz mavi dövüş kostümünü değil ama kırmızı uzun yırtmaçlı elbiseyi giyebilirsin. www.dfsm.org hem diğer kız da dövüş kılığında gider böylece chunli kavgası etmezsiniz. (cammy olarak gitmek baya bi iş çünkü)

- zombi olun hepiniz. mesela sen jartiyerli zombi ol. diğer kız cheerleader zombi olsun. oğlanlar da benzinci, öğretmen vb zombi olsun

bir de jartiyer cadılar bayramı kostümü olmuş ki vay genç dimağların haline. "stockings aren't real blackdog, they just melt away" dedilerdi de inanmadıydım. üzüldüm bak şimdi.
0
blackdog
(21.10.08)
bence emo gibi giyin git, bundan korkuncu mu var allaşkına?
0
deckard
(21.10.08)
jartiyer diyince, fikirler de biraz sekteye ugradi tabii ozgurluk babinda. jartiyersiz de olur diyorsan, prensesi cok olur o ortamlarin. kul kedisi ol, diger kizlar da uvey cadi kardesler olsun. erkekler de peri, bal kabagi arabasi olsun. mizansen falan da cikar. sen boyle cuvaldan etek ya da yamali yirtik bi elbise giyersin, bir elinde topuklu ayakkabi tekiyle gezebilirsin. diger elinde de kova olabilir belki. toz bezini de beline monte ettin mi, tamamdir.
burda gece, yattim ben. size kolay gelsin.
0
pyro clustic flow
(21.10.08)
dalton çetesi uygun size. onu yap uğraşma.
0
cha
(21.10.08)
evet boylarda uygunmuş bak hem. sen red kit ol olmazsa diğer kız arkadaşın joe olur boy farkı belli olur :) hem yapmasıda kolay alın sarı picamaları boyayın siyah çizgilerle, hatta daltonların bacaklarına zincir ve gülle bile yapılabilir top vs kullanılabilir.

red kit için ise bir kovboy şapkası, şu püsküllü kızılderili yeleklerinden ve bir çizme yeterli olur sanırım. ağzına da bi ot parçası alırsın cillop olur.
0
kojiro
(21.10.08)
red kit ve daltonlar fikrini cok begendi arkadaslarim; ama diger hatun red kit'in kim oldugunu bilmiyor! kendisi amerikali da.

baska seyler de onerebilir misiniz? daltonlardan daha parlak bir fikirse kizin da gonlunu etmis oluruz.
0
🌸wyanet
(21.10.08)
www.mooncostumes.com
burada baya bişi var gibi=)

ayrıca istiklal'de suriye pasajında retro diye bir yer var,2. el giyisi kostüm vs.oraya dalarsan kendini kaybedip önümüzdeki seneler için de seçimler yapmıs olarak cıkabilirsin =)
0
demoniclewinsky
(21.10.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.