bizatihizururi
her ulusun sembol olmuş şarkıları olur ya. onlardan bildiklerimizi paylaşsak yaben rusların bir kaç böyle şarkısını biliyorum (çoğumuzun bildiği).mesela kaytuşha var. osmanlı rus savaşına giden ve dönmeyen bir askerin sevgilisinin adama seslenişini anlatır. ikinci dünya savaşında bir hayli popüler o
her ulusun sembol olmuş şarkıları olur ya. onlardan bildiklerimizi paylaşsak ya
ben rusların bir kaç böyle şarkısını biliyorum (çoğumuzun bildiği).
mesela kaytuşha var. osmanlı rus savaşına giden ve dönmeyen bir askerin sevgilisinin adama seslenişini anlatır. ikinci dünya savaşında bir hayli popüler olmuştur.
www.youtube.com
kalinka var işte. kelebek demekmiş. çoğuzum kakarin diyoruz :)
www.youtube.com
polyushka polye var. yürüyüş şarkısı
www.youtube.com
siz de bildiklerinizi yazarsanız ne güzel olur. mesela almanların da savaşırken falan böyle almanların sembolü olmuş, onları kenetlemiş kimi zaman duygusal kimi zaman görkemli şarkıları vardır mutlaka.
ben rusların bir kaç böyle şarkısını biliyorum (çoğumuzun bildiği).
mesela kaytuşha var. osmanlı rus savaşına giden ve dönmeyen bir askerin sevgilisinin adama seslenişini anlatır. ikinci dünya savaşında bir hayli popüler olmuştur.
www.youtube.com
kalinka var işte. kelebek demekmiş. çoğuzum kakarin diyoruz :)
www.youtube.com
polyushka polye var. yürüyüş şarkısı
www.youtube.com
siz de bildiklerinizi yazarsanız ne güzel olur. mesela almanların da savaşırken falan böyle almanların sembolü olmuş, onları kenetlemiş kimi zaman duygusal kimi zaman görkemli şarkıları vardır mutlaka.
0
almanların lili marleen var.
www.youtube.com
bi de sırbistan'ın diyicem ama genelde balkan ülkelerinin sahiplendiği bi şarkı:
www.youtube.com
edith piaf'tan fransız milli marşını da dinleyebilirsin.
www.youtube.com
yunanistan'ın mana mou ellas'ı var.
www.youtube.com
yahudi demişken hava nagila var tabii.
www.youtube.com
www.youtube.com
bi de sırbistan'ın diyicem ama genelde balkan ülkelerinin sahiplendiği bi şarkı:
www.youtube.com
edith piaf'tan fransız milli marşını da dinleyebilirsin.
www.youtube.com
yunanistan'ın mana mou ellas'ı var.
www.youtube.com
yahudi demişken hava nagila var tabii.
www.youtube.com
0
donna donna var. joan baez'den dinledik hep aslen yahudi halk şarkısı. orijinali yidişçe.
aklıma geldikçe editliyorum.
god save ireland şarkısı irlanda'lıların milli marşı gibidir.
aklıma geldikçe editliyorum.
god save ireland şarkısı irlanda'lıların milli marşı gibidir.
0
0
polonyalıların siekiera,motyka'sı varmış.
www.youtube.com
Czerwone maki na Monte Cassino varmış 44'te monte cassino savaşı sırasında yazılmış.
www.youtube.com
www.youtube.com
Czerwone maki na Monte Cassino varmış 44'te monte cassino savaşı sırasında yazılmış.
www.youtube.com
0
topraam
evet neler tavsiye edersiniz gece gece ders calisirken ne dinliyim soyle sakin biseler onersenize
evet neler tavsiye edersiniz gece gece ders calisirken ne dinliyim soyle sakin biseler onersenize
0
(bkz: god is an astronaut)
bunun dışında "radyo eksen" genel olarak çok iyi gider.
ayrıca stereomood tarzı sitelerin "study" kısmını da dinleyip yeni parçalar öğrenebilirsin.
bunun dışında "radyo eksen" genel olarak çok iyi gider.
ayrıca stereomood tarzı sitelerin "study" kısmını da dinleyip yeni parçalar öğrenebilirsin.
0
hemen ..
jack johnson - in between dreams albümünü atıyorsun arkaya.
youtube'da var full albüm. hatta al.
www.youtube.com
eğer kadın sesi duymak istersen herhangi bir sophie zelmani veya norah jones albümü dinleyebilirsin.
jack johnson - in between dreams albümünü atıyorsun arkaya.
youtube'da var full albüm. hatta al.
www.youtube.com
eğer kadın sesi duymak istersen herhangi bir sophie zelmani veya norah jones albümü dinleyebilirsin.
0
vallahi ben ders çalışırken klasik müzik dinliyorum
öyle hava atıyor gibi olmasın. çok bildiğimden veya entel oldugumdan değil. aklıma bir kompozör geliyor yazıyorum youtube'a önce senfonileri, sonra konçertoları akıyor gidiyor.
bethooven dinleme ama o bir hayli farklı duygular uyandırıyor. chopin'in piyano konçertoları, rahmaninof veya baroka kayarsak bach falan dinlenilir. hem fırsattan istifade klasik müzik hakkında da bilgi edinmiş olursun.
öyle hava atıyor gibi olmasın. çok bildiğimden veya entel oldugumdan değil. aklıma bir kompozör geliyor yazıyorum youtube'a önce senfonileri, sonra konçertoları akıyor gidiyor.
bethooven dinleme ama o bir hayli farklı duygular uyandırıyor. chopin'in piyano konçertoları, rahmaninof veya baroka kayarsak bach falan dinlenilir. hem fırsattan istifade klasik müzik hakkında da bilgi edinmiş olursun.
0
ben klasik müzik mezunu biri olarak, ne klasik müziği ne de herhangi bir müzik türünü öneriyorum.
bunu pedagojik formasyon dersinde baya konuşmuştuk hocayla.
gestalt ile ve zemin-şekil ilişkisi ile açıklamıştı kendisi hatta. zemin ile şeklin yer değiştirmesi ve müziğin ön plana geçmesi sakıncası. uzun zaman olmuş.
tr.wikipedia.org
bunu pedagojik formasyon dersinde baya konuşmuştuk hocayla.
gestalt ile ve zemin-şekil ilişkisi ile açıklamıştı kendisi hatta. zemin ile şeklin yer değiştirmesi ve müziğin ön plana geçmesi sakıncası. uzun zaman olmuş.
tr.wikipedia.org
0
sozlu muzik cidden dikkatimi dagitiyor o yuzden enstrumantel muzik ariyodum verdiginiz oneriler gercekten guzel hepinize tesekkurler
0
dinleyenin müzik bilgisi ve ilgisi ile de çok doğru orantılı bu etkileme işi bu arada. bir de, eski alışkanlıkları da.
örnek verelim.
ben devamlı pop müzik dinleyen sözleri de ezbere bilen biri olayım.
illa ki kafam kayar pop dinlerken.
ama mesela klasik müzik dinlemek daha iyidir diyen arkadaşlar da, konservatuvar okumuş kişiler veya klasik batı müziği armonisi ile haşır neşir kişilerin de kafası, sözsüz olsa bile o melodilere ve bağlantılara gider illa ki.
o yüzden ne dinleyeceğinden daha ziyade, belki de bişey dinlemeli mi dinlememeli mi ona bakmalı.
daha önce müzik dinlediğin derslerin sınav sonuçlarından yola çıkarak kendini değerlendirip ona göre bunu kararını verebilirsin.
illa tavsiye gerekiyorsa da, ben "erik satie" dinlerdim.
örnek verelim.
ben devamlı pop müzik dinleyen sözleri de ezbere bilen biri olayım.
illa ki kafam kayar pop dinlerken.
ama mesela klasik müzik dinlemek daha iyidir diyen arkadaşlar da, konservatuvar okumuş kişiler veya klasik batı müziği armonisi ile haşır neşir kişilerin de kafası, sözsüz olsa bile o melodilere ve bağlantılara gider illa ki.
o yüzden ne dinleyeceğinden daha ziyade, belki de bişey dinlemeli mi dinlememeli mi ona bakmalı.
daha önce müzik dinlediğin derslerin sınav sonuçlarından yola çıkarak kendini değerlendirip ona göre bunu kararını verebilirsin.
illa tavsiye gerekiyorsa da, ben "erik satie" dinlerdim.
0
kompos
Ben size babaannemden bahsetmek istiyorum. Çünkü onu hep anmak istiyorum. Arkadaşlarıma anlatmak yetmiyor. Bu da benim için bir gönül işi, gönül meselesi.Babaannem, ki ben ona babanne ya da bebelikten kalma deyişimle babali derdim, 2010 yılında 1 Mart'ta bizi bırakıp gitti. Aniden, beyin kanaması mı
Ben size babaannemden bahsetmek istiyorum. Çünkü onu hep anmak istiyorum. Arkadaşlarıma anlatmak yetmiyor. Bu da benim için bir gönül işi, gönül meselesi.
Babaannem, ki ben ona babanne ya da bebelikten kalma deyişimle babali derdim, 2010 yılında 1 Mart'ta bizi bırakıp gitti. Aniden, beyin kanaması mı kalp krizi mi hala tam aklımda yer etmeyen bir yolla. O, o sırada yemek yiyordu, bense başka bir evde mantı pişiriyordum. Sonra bir daha hiç mantı pişirmedim.
Babannem melek değildi. Anneme bazen azap çektirirdi, annemi ve yakınları, komşuları çekiştirmeyi çok severdi. Babam 50 yaşındayken bile ona çocuk gibi davranırdı. Ama babannem 4 tane çocuk yetiştirmişti tek başına yabancı olduğu bu memlekette. Balkanlarda dağlarda, tarlalarda çalışırken gelip tütün sarmaya başlamıştı burda, sonra eşini kaybetmişti.
Benim adımı da babannem koymuştu, çok sevdiği memleketinin dağlarındaki bir çiçekten alıp. Babannem gülmeyi ve sevmeyi çok iyi bilirdi. Çiçekleri sevdiği gibi beni de severdi. Sanki annemden ve babamdan çok o severdi beni. Sokaktan eve dönmediğimde bana (h)ınzırın kızı diye bağırırdı evet, kardeşime de gavur askeri derdi. Kuzenime de sicim Ali. Ya da evdeki büyük dikdörtgen masanın etrafında bizi terlikle kovalardı. Ama bilirdim severdi, göstere göstere, söyleye söyleye severdi çünkü, sakınmadan.
Babannem kendini de severdi, yaşamı da. Kulağının kenarına daima bir fesleğen takardı, ellerine daima arko sürerdi, aynası ve cımbızı hep camın önünde dururdu. Çenesindeki beyaz tüyleri 80 yaşında bile bana aldırırdı. Seve seve alırdım. Bu yüzden de yüzünün her kıvrımını bilirdim babaannemin ben. Durmadan türkü söyler, göremediğimiz dedemi anlatırdı. Unutmaya yüz tuttuğu Balkan dillerinde zor tekerlemeler öğretirdi. Her gece yatmadan dua etmemi tembihlerdi, göz kapaklarına da salatalık kabuğu koyardı. Ve bol yoğurt yerdi, severdi.
Biz bol bol birbirimizi gıdıklardık, o benim ellerimi çok sever, değiş tokuş etmek isterdi, çünkü onunkiler damarlı ve buruşuktu, ben de onun göbeğine inmiş memelerini sever, onlara kafamı dayar öyle sanki bebek kokusuna benzeyen, ekşi temiz ter, fesleğen ve arko kokusunu burnuma çekerdim.
Ha bir de pencereye bir yastık koyar, ordan bütün mahalleyi izlerdi. Ağaca, duvara çıkmışsak bize kızardı. Bahçeyi süpürmemizi isterdi sık sık, bizse koşmak oynamak.
Babannemi toprağa vereceğimiz gün çok yağmur yağdı. Ayakkabılarını ayakları olmadan sokakta görmek ve onun da evden ilk kez ayakkabısız çıktığını görmek bana çok koydu. Ve ayakkabıları yağmur suyuyla dolup kimse onları almadığında ben gizliden sevindim. Ama bunu kimseye söylemedim.
Babaannem, ki ben ona babanne ya da bebelikten kalma deyişimle babali derdim, 2010 yılında 1 Mart'ta bizi bırakıp gitti. Aniden, beyin kanaması mı kalp krizi mi hala tam aklımda yer etmeyen bir yolla. O, o sırada yemek yiyordu, bense başka bir evde mantı pişiriyordum. Sonra bir daha hiç mantı pişirmedim.
Babannem melek değildi. Anneme bazen azap çektirirdi, annemi ve yakınları, komşuları çekiştirmeyi çok severdi. Babam 50 yaşındayken bile ona çocuk gibi davranırdı. Ama babannem 4 tane çocuk yetiştirmişti tek başına yabancı olduğu bu memlekette. Balkanlarda dağlarda, tarlalarda çalışırken gelip tütün sarmaya başlamıştı burda, sonra eşini kaybetmişti.
Benim adımı da babannem koymuştu, çok sevdiği memleketinin dağlarındaki bir çiçekten alıp. Babannem gülmeyi ve sevmeyi çok iyi bilirdi. Çiçekleri sevdiği gibi beni de severdi. Sanki annemden ve babamdan çok o severdi beni. Sokaktan eve dönmediğimde bana (h)ınzırın kızı diye bağırırdı evet, kardeşime de gavur askeri derdi. Kuzenime de sicim Ali. Ya da evdeki büyük dikdörtgen masanın etrafında bizi terlikle kovalardı. Ama bilirdim severdi, göstere göstere, söyleye söyleye severdi çünkü, sakınmadan.
Babannem kendini de severdi, yaşamı da. Kulağının kenarına daima bir fesleğen takardı, ellerine daima arko sürerdi, aynası ve cımbızı hep camın önünde dururdu. Çenesindeki beyaz tüyleri 80 yaşında bile bana aldırırdı. Seve seve alırdım. Bu yüzden de yüzünün her kıvrımını bilirdim babaannemin ben. Durmadan türkü söyler, göremediğimiz dedemi anlatırdı. Unutmaya yüz tuttuğu Balkan dillerinde zor tekerlemeler öğretirdi. Her gece yatmadan dua etmemi tembihlerdi, göz kapaklarına da salatalık kabuğu koyardı. Ve bol yoğurt yerdi, severdi.
Biz bol bol birbirimizi gıdıklardık, o benim ellerimi çok sever, değiş tokuş etmek isterdi, çünkü onunkiler damarlı ve buruşuktu, ben de onun göbeğine inmiş memelerini sever, onlara kafamı dayar öyle sanki bebek kokusuna benzeyen, ekşi temiz ter, fesleğen ve arko kokusunu burnuma çekerdim.
Ha bir de pencereye bir yastık koyar, ordan bütün mahalleyi izlerdi. Ağaca, duvara çıkmışsak bize kızardı. Bahçeyi süpürmemizi isterdi sık sık, bizse koşmak oynamak.
Babannemi toprağa vereceğimiz gün çok yağmur yağdı. Ayakkabılarını ayakları olmadan sokakta görmek ve onun da evden ilk kez ayakkabısız çıktığını görmek bana çok koydu. Ve ayakkabıları yağmur suyuyla dolup kimse onları almadığında ben gizliden sevindim. Ama bunu kimseye söylemedim.
0
hepsini okudum, ama cevap verebileceğim bi soru yok ki?
başın sağolsun diyebilirim sadece.
başın sağolsun diyebilirim sadece.
0
dede, babanne candır.. şükür, ikisi de hayatta. bir de erkek torun olunca, daha değerli oluyorsun onların gözünde..
memlekete gidip sıra istanbul'a dönmeye gelince, içim burkulur.. "ya bir daha onları göremezsem" diye aklımdan kötü senaryolar geçer.. bir gün ben de kaybedicem onları.. acılarına nasıl katlanacağım bilmiyorum...
memlekete gidip sıra istanbul'a dönmeye gelince, içim burkulur.. "ya bir daha onları göremezsem" diye aklımdan kötü senaryolar geçer.. bir gün ben de kaybedicem onları.. acılarına nasıl katlanacağım bilmiyorum...
0
babannenin hikayesini bilen(artik) bir kişi daha oldum diyebilirim sadece
0
'bebek kokusuna benzeyen, ekşi temiz ter, fesleğen ve arko kokusu'. güzel tarif etmişsin.
hemen hemen benim babaannem. şunu kimse düşünmüyor, bu kadınlar neden huysuz? eğer bir kadın eşini genç yaşta kaybedip çocuklarını tek başına büyütüp okutmuşsa, ileride çocuklar büyüyüp kendi ayakları üzerinde durmaya başlayınca haliyle hakimiyet elden gidiyor. ama bu kadın ömrünün yarısından fazlasında hakimiyeti tek başına elinde bulundurmuş. onu elinden birden alırsan illaki tezatlar ortaya çıkar. bunu düşünemeyenler içinde o kadın huysuz ihtiyar olarak kalır her zaman. işte bunu anlatamıyorum bizimkilere.
kuzenim başka bir yaşlı kadını örnek gösterdi geçenlerde. hiç bir huysuzluğu yokmuş. ulan götlek, o kadının kocası öleli daha 2-3 sene olmuş. kadın ömrünü kocasının kanatları altında geçirmiş. senin babaannenin kocası öldüğünde, senin sikinden çıktığın baban daha 3 yaşındaymış.
özetle onlarınki büyük başarı ve kolay kolay kimse yapamaz. ayrıca hüzünlendirdin. yakın zamanda benimde yaşayacağım şeyler bunlar. başın saolsun...
hemen hemen benim babaannem. şunu kimse düşünmüyor, bu kadınlar neden huysuz? eğer bir kadın eşini genç yaşta kaybedip çocuklarını tek başına büyütüp okutmuşsa, ileride çocuklar büyüyüp kendi ayakları üzerinde durmaya başlayınca haliyle hakimiyet elden gidiyor. ama bu kadın ömrünün yarısından fazlasında hakimiyeti tek başına elinde bulundurmuş. onu elinden birden alırsan illaki tezatlar ortaya çıkar. bunu düşünemeyenler içinde o kadın huysuz ihtiyar olarak kalır her zaman. işte bunu anlatamıyorum bizimkilere.
kuzenim başka bir yaşlı kadını örnek gösterdi geçenlerde. hiç bir huysuzluğu yokmuş. ulan götlek, o kadının kocası öleli daha 2-3 sene olmuş. kadın ömrünü kocasının kanatları altında geçirmiş. senin babaannenin kocası öldüğünde, senin sikinden çıktığın baban daha 3 yaşındaymış.
özetle onlarınki büyük başarı ve kolay kolay kimse yapamaz. ayrıca hüzünlendirdin. yakın zamanda benimde yaşayacağım şeyler bunlar. başın saolsun...
0
gerçekten çok duygulandım. ama ani ölüm her zaman iyidir. acımasız gelecek belki tak diye bunu söylemem ancak yaşlanmak insanın başına gelebilecek en kötü şey. fiziksel acılardan bahsetmiyorum. belki onlar da eklenirse daha çekilmez olur ama yılların yorgunluğuyla artık belli bir yerden sonra yaşama sevinçlerinin sönüşünü görmek çok acı verici. benim babaannem 84 yaşında. o da arko sürer ellerine:) ama artık mutlu değil. kireçlenme, siyatik, bir günde içmesi gereken onlarca hap artık azap geliyor bu kadına farkındayım. geçenlerde arabaya bindiğinde emniyet kemerini takmadı. nedenini sordum ben yaşamışım kızım yaşayacağım kadar dedi. birkaç senedir bu modda. onu hayata bağlayan şeyler biz bikaç torunu ve iki oğlu. başka hiçbirşey yok. biz hayatlarımızı yoğun bir şekilde yaşarken gün içinde kafamızda binlerce şey dolaşırken o sadece oturup torunlarını ve oğullarını düşünüyor. başka hiçbir meşgalesi yok. bu da beni kahrediyor. kulağının kenarına fesleğen takmış babaannen, yüzü gülmüş, güzel zamanlar geçirmişsiniz beraberce, ne mutlu ona, sana:)
0
yaşlılarımızı hayattayken hatırlamak umidiyle-gocup gittiklerinde cok gec kalınmış oluyor.
0
başın sağolsun.
anneanne, babanne, dede çok başka oluyor. hakkı ile yaşayan bilir.
geçirdiğiniz güzel zamanlar aklından hiç silinmez umarım ..
anneanne, babanne, dede çok başka oluyor. hakkı ile yaşayan bilir.
geçirdiğiniz güzel zamanlar aklından hiç silinmez umarım ..
0
babanne dedin benim de yaramı deştin. ben de anlatayım benzer hikayemi
annesi, babası memur olan bir bebektim ben. küçük bir ilçede yaşadığımızdan annemi öğlen işten eve yemek geldiğinde gören ve babannesi tarafından büyütülen bir çocuk. tüm çocukluğum veya bebeklik demek daha doğru olur babanemle birlikte geçti. şu an oturmuş kişiliğimin mimarı, insanların en kibarı babanem.
hep aklıma o günlerden sahneler geliyor. acıktığımda bir çırpıda hazırladığı dünyanın en lezzetli köfteleri mesela. veya nohut yaptığında nohutu haşlamadan önüme bir tabak koymasını. bak sana tweety yaptım demesini. evet nohut benim için o şirin ve akıllı çizgi film kahramanı tweety idi o zamanlar.
hayatımda 3 kişi oldu hayatıma daha doğrusu kişiliğime yön veren. bunlardan birisi beni büyüten babanem, ikincisi o beni büyütürken benimle ilgilenen, gittiği her yere beni de götüren, grup vitamin kasetleri dinletirken bana dans etmeyi öğreten, rap yapmak diye bir kavramı hayatıma sokan marjinal halam yani babanemin kızı.(sene 90-93 arası bu arada. marjinalliği oradan pay biçin) ve dayım.
95 yılında kötü birşey geldi ailemizin ve benim başına. o benim üzerime düşen, bana modern dünyayı gösteren halamı yine gezmekten geldiğimiz bir akşamüstü şohben zehirlenmesiyle kaybettik. bu aslında babanemi de kaybetmek demekti. henüz 30lu yaşlarının sonunda olan halamın vefatı babanemi bitirdi. 2 yıl boyunca her gün babanemin ağlayışlarıyla bölündü uykular, günler. tabii o kibar kadının sağlığı da bozuldu, yaşama enerjisi gitti. o zamanlar henüz yaşını doldurmamış kardeşimin bakıcılığı ise babanemin yapabileceği bir iş olmaktan çıktı. o yüzden belki de babanemin son eseri olarak ben kaldım.
aynı babanen gibi benim babanem de kusursuz değildi. hatta kibirli bile denilebilir. tabii bunu o yaşlarda farketmek mümkün değil ama sonraları duyduğumuz şeyler. mesela annemi pek kabullenememesi, gelinliğinin ilk yıllarında tam olarak kaynanalık görevini yerine getirmesi. veya o çok sevdiği kızını yani halamı sevdiği adamı aileye veya kızına layık görmediği için evlendirmemesi. tabii bu olay halamı erken yaşta kaybedince bak allah aldı işte kızını baabında komşu dedikodularına neden olması. ama öğrendiğim en acı olay ise halamı defnetmemizden kısa bir süre sonra sevdiği adamın halamın mezarının başında ağlayarak oturmasını görmemiz. işte o da başka birinin iç burkan hikayesi.
işte 95ten sonra babanem yavaş yavaş ağlamalarını azalttı ama tabii eskisi kadar kuvvetli değildi. bu arada çok anlatılacak birşey yok. sonra ben üniversitedeyken bir gün haber geldi. babanem aynı senin babanen gibi beyin kanaması geçirmiş. yıl 2011. tabii hemen apar topar gittim yanına. tam kapıdan girdiğim anda beni yüzünde bir mutluluk belirdi. bu anlatılmaz arkadaşlar ben böyle bir bakış görmedim hiç gözümün içine içine. inanırmısınız hastanedeki iki gün boyunca devlet hastanesinde odasını paylaştığı hastalara hep beni anlatmış. girer girmez onlar da gökhan bu galiba dediler. ama içeri girmemden bir yarım saat sonra bir epilepsi nöbeti başladı. ama nasıl birşey. kadın oturuyor oturtun beni diyor. kendinde değil. elini tutuyorum.buradayım babane diyorum. seviyorum, okşuyorum. bir yandan gözyaşları. durum o kadar kötü ki odadaki diğer hastalar şehadet falan getiriyor gidiyor kadın diye. en son onlara ana avrat sövdüğümü hatırlıyorum, bir de benim ömrümden al, onu bize bağışla diye dua ettiğimi.
babanem o beyin kanamasını atlatıyor. daha ona sevinemeden iki ay sonra hayatımda bana en çok değer veren 3. kişiyi hiç bir şey yokken ortada 5 gün içinde hem de kollarımda kaybediyorum. evet dayımı. sapasağlam adam 5 gün içerisinde göz göre göre, hiç bir şey yapamadan kayıyor gidiyor elimden. işte o günden sonra ben bir daha hiç eskisi gibi olamıyorum. eskisi kadar dindar, eskisi kadar kaderci, eskisi kadar kollektif olamıyorum. her neyse bu başka bir mevzu.
şimdi babanem hala yaşıyor. biraz zor anlıyor şimdilerde, biraz daha temel içgüdüleri ortaya çıkmış durumda. biraz geçinilmesi zor biri. zorla yürüyor ve yeme içme gibi aktiviteler dışında hiç birşey yapamıyor. bense ona zaman zaman kızan babamı annemi dengeleyici unsur olarak ortada bulunuyorum.(burada bir gariplik yok çünkü kızılmayacak gibi değil dedikleri laflar :).
yaklaşık 1,5 yıldır eğitim dolayısıyla yurtdışındayım ve haftaya ülkeme dönüyorum. yine onun yanına, onun muhabbetine, onun pamuk ellerine.
annesi, babası memur olan bir bebektim ben. küçük bir ilçede yaşadığımızdan annemi öğlen işten eve yemek geldiğinde gören ve babannesi tarafından büyütülen bir çocuk. tüm çocukluğum veya bebeklik demek daha doğru olur babanemle birlikte geçti. şu an oturmuş kişiliğimin mimarı, insanların en kibarı babanem.
hep aklıma o günlerden sahneler geliyor. acıktığımda bir çırpıda hazırladığı dünyanın en lezzetli köfteleri mesela. veya nohut yaptığında nohutu haşlamadan önüme bir tabak koymasını. bak sana tweety yaptım demesini. evet nohut benim için o şirin ve akıllı çizgi film kahramanı tweety idi o zamanlar.
hayatımda 3 kişi oldu hayatıma daha doğrusu kişiliğime yön veren. bunlardan birisi beni büyüten babanem, ikincisi o beni büyütürken benimle ilgilenen, gittiği her yere beni de götüren, grup vitamin kasetleri dinletirken bana dans etmeyi öğreten, rap yapmak diye bir kavramı hayatıma sokan marjinal halam yani babanemin kızı.(sene 90-93 arası bu arada. marjinalliği oradan pay biçin) ve dayım.
95 yılında kötü birşey geldi ailemizin ve benim başına. o benim üzerime düşen, bana modern dünyayı gösteren halamı yine gezmekten geldiğimiz bir akşamüstü şohben zehirlenmesiyle kaybettik. bu aslında babanemi de kaybetmek demekti. henüz 30lu yaşlarının sonunda olan halamın vefatı babanemi bitirdi. 2 yıl boyunca her gün babanemin ağlayışlarıyla bölündü uykular, günler. tabii o kibar kadının sağlığı da bozuldu, yaşama enerjisi gitti. o zamanlar henüz yaşını doldurmamış kardeşimin bakıcılığı ise babanemin yapabileceği bir iş olmaktan çıktı. o yüzden belki de babanemin son eseri olarak ben kaldım.
aynı babanen gibi benim babanem de kusursuz değildi. hatta kibirli bile denilebilir. tabii bunu o yaşlarda farketmek mümkün değil ama sonraları duyduğumuz şeyler. mesela annemi pek kabullenememesi, gelinliğinin ilk yıllarında tam olarak kaynanalık görevini yerine getirmesi. veya o çok sevdiği kızını yani halamı sevdiği adamı aileye veya kızına layık görmediği için evlendirmemesi. tabii bu olay halamı erken yaşta kaybedince bak allah aldı işte kızını baabında komşu dedikodularına neden olması. ama öğrendiğim en acı olay ise halamı defnetmemizden kısa bir süre sonra sevdiği adamın halamın mezarının başında ağlayarak oturmasını görmemiz. işte o da başka birinin iç burkan hikayesi.
işte 95ten sonra babanem yavaş yavaş ağlamalarını azalttı ama tabii eskisi kadar kuvvetli değildi. bu arada çok anlatılacak birşey yok. sonra ben üniversitedeyken bir gün haber geldi. babanem aynı senin babanen gibi beyin kanaması geçirmiş. yıl 2011. tabii hemen apar topar gittim yanına. tam kapıdan girdiğim anda beni yüzünde bir mutluluk belirdi. bu anlatılmaz arkadaşlar ben böyle bir bakış görmedim hiç gözümün içine içine. inanırmısınız hastanedeki iki gün boyunca devlet hastanesinde odasını paylaştığı hastalara hep beni anlatmış. girer girmez onlar da gökhan bu galiba dediler. ama içeri girmemden bir yarım saat sonra bir epilepsi nöbeti başladı. ama nasıl birşey. kadın oturuyor oturtun beni diyor. kendinde değil. elini tutuyorum.buradayım babane diyorum. seviyorum, okşuyorum. bir yandan gözyaşları. durum o kadar kötü ki odadaki diğer hastalar şehadet falan getiriyor gidiyor kadın diye. en son onlara ana avrat sövdüğümü hatırlıyorum, bir de benim ömrümden al, onu bize bağışla diye dua ettiğimi.
babanem o beyin kanamasını atlatıyor. daha ona sevinemeden iki ay sonra hayatımda bana en çok değer veren 3. kişiyi hiç bir şey yokken ortada 5 gün içinde hem de kollarımda kaybediyorum. evet dayımı. sapasağlam adam 5 gün içerisinde göz göre göre, hiç bir şey yapamadan kayıyor gidiyor elimden. işte o günden sonra ben bir daha hiç eskisi gibi olamıyorum. eskisi kadar dindar, eskisi kadar kaderci, eskisi kadar kollektif olamıyorum. her neyse bu başka bir mevzu.
şimdi babanem hala yaşıyor. biraz zor anlıyor şimdilerde, biraz daha temel içgüdüleri ortaya çıkmış durumda. biraz geçinilmesi zor biri. zorla yürüyor ve yeme içme gibi aktiviteler dışında hiç birşey yapamıyor. bense ona zaman zaman kızan babamı annemi dengeleyici unsur olarak ortada bulunuyorum.(burada bir gariplik yok çünkü kızılmayacak gibi değil dedikleri laflar :).
yaklaşık 1,5 yıldır eğitim dolayısıyla yurtdışındayım ve haftaya ülkeme dönüyorum. yine onun yanına, onun muhabbetine, onun pamuk ellerine.
0
Hepiniz ne güzel anlatmışsınız. Bana da anneannemi hatirlattiniz.
eksisozluk.com
Zaman ne cabuk geciyor... yazının ustunden nerdeyse 10 sene gecicek..
eksisozluk.com
Zaman ne cabuk geciyor... yazının ustunden nerdeyse 10 sene gecicek..
0
Başın sağolsun... O kadar güzel yazmışsın ki kalbime dokundun, çok duygulandım.
0
Dimi
Rubin Kazan - Molde (1) - ilk maç 3-1Dinamo Kiev - Aktobe (1) - ilk maç 3-2Genk - Hafnarfjordur (1) - ilk maç 2-01'e 2 veren bir kupon (yurtdışı bahis sitesinden oynuyorum bi tane)bu kupona yüklü girilir mi sizce ? patlama olasılığı çok fazla var mıdır ?
Rubin Kazan - Molde (1) - ilk maç 3-1
Dinamo Kiev - Aktobe (1) - ilk maç 3-2
Genk - Hafnarfjordur (1) - ilk maç 2-0
1'e 2 veren bir kupon (yurtdışı bahis sitesinden oynuyorum bi tane)
bu kupona yüklü girilir mi sizce ? patlama olasılığı çok fazla var mıdır ?
Dinamo Kiev - Aktobe (1) - ilk maç 3-2
Genk - Hafnarfjordur (1) - ilk maç 2-0
1'e 2 veren bir kupon (yurtdışı bahis sitesinden oynuyorum bi tane)
bu kupona yüklü girilir mi sizce ? patlama olasılığı çok fazla var mıdır ?
0
bilgiyeacım
ne alayım? bütçe 50-60 tl
ne alayım? bütçe 50-60 tl
0
bölümle ilgili istersen beyaz önlük steteskop maske vs ne kullanırsa doktorlar işte o türden bir pake hazırlayabilirsin.
fiyatlarını bilmiyorum ama.
fiyatlarını bilmiyorum ama.
0
Bence steteskop filan alma, onun ihtiyacı olandan farklı bir şey alırsın filan; kullanmaz.
0
bence işle ilgili bi şey alma,zaten canı çıkıyodur derslerden falan. Onun yerine kafasını dağıtacağı esprili başka bi hediye al.
0
Eğer yeni başlayacaksa bir netter anatomi atlası al işine yarayacak ileride , gerçi senin bütçeye 2. el bulabilirsin ama olsun.
Onun dışında zippo falan alabilirsin , sigara içmiyorsa bile sigaraya başlar zaten.
Onun dışında zippo falan alabilirsin , sigara içmiyorsa bile sigaraya başlar zaten.
0
arkadaşım kadın/bayan/kız/hanım, uzakta, sigara içmiyor, atlası var.
esprili hediyeyi örneklerle donatırsan şahane olur sevgili innerbliss.
esprili hediyeyi örneklerle donatırsan şahane olur sevgili innerbliss.
0
www.bunlardanistiyorum.com
mesela bu sayfadan veya bu siteden bütçene uygun şirin bi şey alabilirsin. Çok değişik ve hoş hediyelikler var.
mesela bu sayfadan veya bu siteden bütçene uygun şirin bi şey alabilirsin. Çok değişik ve hoş hediyelikler var.
0
Bence o tarz sitelerden bir şeyler alma. Hem ciddi ciddi hediye olabilecek ürün sayıları bir elin parmaklarını geçmiyor hem de artık o kadar yaygın oldu ki "değişik" sıfatını kaybetti bence.
0
cagri
Bilen bilir youtube'un meşhurlarından Sönmez, Almanya'da Opel servisi var Essen'de, PKK'lıları sevmez(çoğunlukla ipin ucunu kaçırıp Kürtleri de aynı kefeye koyar). Gerçi şimdilerde Akp'li oldu diyorlar da zaten 2009-2012 arası videolarını dinlemek daha makul. Ne düşünüyorsunuz onun hakkında?-------
Bilen bilir youtube'un meşhurlarından Sönmez, Almanya'da Opel servisi var Essen'de, PKK'lıları sevmez(çoğunlukla ipin ucunu kaçırıp Kürtleri de aynı kefeye koyar). Gerçi şimdilerde Akp'li oldu diyorlar da zaten 2009-2012 arası videolarını dinlemek daha makul.
Ne düşünüyorsunuz onun hakkında?
----------+18---------
Yani karşısındaki birine özetle ananın amına bizans mızrağı sokayım diyen bir adam...
Ne düşünüyorsunuz onun hakkında?
----------+18---------
Yani karşısındaki birine özetle ananın amına bizans mızrağı sokayım diyen bir adam...
0
temeli komiklik olan birsey ciddiye alip elestirmem, sonmez i elestirsem incisozluk u de elestirmeliyim zira 2side ayni safta. normal pkk ye kufur ediyormus az bile yapiyor, kurtleri ayni kefeye koyuyormus. oy verme yasindakilerin cogu bdp ye veriyor, bdp kim pkk nin mecliste ki gorunumu.
0
@kreider zaten ciddiye alıp eleştirsen de eleştirecek pek bişey yokmuş kardo
0
sadece pkklılara sövse iyi. kameradan bakıp tipini beğenmediği herkese küfür ediyor bu adam. ama cidden çok komik küfürleri var. (bkz: göte paspas çekmek)
0
www.youtube.com
Burada FAKO nickli birine saydırıyor, ilerleyen dakikalarda ise berdele saydırıyor...
www.youtube.com
Burada da Hack dersleri veriyor...
Cidden komik gelmeye başladı bu adam bana, siz ne düşünüyorsunuz?
Burada FAKO nickli birine saydırıyor, ilerleyen dakikalarda ise berdele saydırıyor...
www.youtube.com
Burada da Hack dersleri veriyor...
Cidden komik gelmeye başladı bu adam bana, siz ne düşünüyorsunuz?
0
egszsi
aklımda şimdilik 2005-2008 arası hatchback ford focus ya da opel astra var. önceliğim dizel olması, hatta şöyle iki örnek varhttp://www.arabam.com/ikinciel/ilan/detay/4497650http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-ford-ilk-sahibinden-116-770-kmde-tas-gibi-dizel-focus-130396307/detay/bu iki ar
aklımda şimdilik 2005-2008 arası hatchback ford focus ya da opel astra var. önceliğim dizel olması, hatta şöyle iki örnek var
www.arabam.com
www.sahibinden.com
bu iki araba için fiyat uygun mudur?
ayrıca öncelikle izmir, daha sonra izmir çevresinde önerebileceğiniz, tanıdığınız, bildiğiniz, arabasını satmak isteyen var mıdır?
www.arabam.com
www.sahibinden.com
bu iki araba için fiyat uygun mudur?
ayrıca öncelikle izmir, daha sonra izmir çevresinde önerebileceğiniz, tanıdığınız, bildiğiniz, arabasını satmak isteyen var mıdır?
0
bende o civarlarda araba bakıyorum fakat dizel 100-150k arası temiz bulmak neredeyse mümkün değil eğer sağlam bir tanıdıktan almazsanız çoğu dizeller 200k ve üstü oluyor bir de bunların km sini düşürüyorlar
0
arkadaşım 25 binde hyundai accent dizel almıştı. km de 18 kuruş yakıyordu. yanılmıyorsam 23 bin tl ye aldı... 1.4 dü...
0
ben de o ilanını verdiğin focus'tan var. genel olarak memnunum. tek sorun direksiyonu biraz ağır. uzun yolda avantajlı oluyor ama şehir içinde yoruluyorum çevirmekten.
bir depo ile de 750-800 km kadar gidiyor. benzin fiyatlarını bilmediğim için şu kadar kuruş yakıyor diyemeyeceğim.
o astrayı da kullandım. forddan inince daha bir takır, tukur geldi araba. ama bu alışkanlık neticesidir büyük ihtimal.
arabayı iki sene önce 27'ye almıştım. hala aynı fiyatta olması hoşuma gitti vallahi.
bir depo ile de 750-800 km kadar gidiyor. benzin fiyatlarını bilmediğim için şu kadar kuruş yakıyor diyemeyeceğim.
o astrayı da kullandım. forddan inince daha bir takır, tukur geldi araba. ama bu alışkanlık neticesidir büyük ihtimal.
arabayı iki sene önce 27'ye almıştım. hala aynı fiyatta olması hoşuma gitti vallahi.
0
İşine karışmak gibi olmayayım ancak açıktan git araba pazarlarını gez internet ilanı falan bunlar piyasa hakkında fikir verir ancak aldatıcı olur genellikle ayrıca deneyimlerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki internetteki fiyatların 2.ooo-3.000 aşağısını düşün
ben internette araba ararken arkadaşım antalya'da araba pazarında geziyordu. geçen yıl 2003 model peugeout 2006 dizel 127.000 km'de hasarsız ve dizel sun-rooflu aracı 14.000'e aldı..
bense hala bakıyorum. Kolay gelsin
ben internette araba ararken arkadaşım antalya'da araba pazarında geziyordu. geçen yıl 2003 model peugeout 2006 dizel 127.000 km'de hasarsız ve dizel sun-rooflu aracı 14.000'e aldı..
bense hala bakıyorum. Kolay gelsin
0
bence bir alt sınıf daha düşük km li araç alın.
astra 160bin de, gerçekten fazla bu. bunun yerine çok daha az kmli ve yeni corsa alabilirsiniz. masrafınız daha az olur, arabadan soğumazsınız.
astra 160bin de, gerçekten fazla bu. bunun yerine çok daha az kmli ve yeni corsa alabilirsiniz. masrafınız daha az olur, arabadan soğumazsınız.
0
cruseo
Geçenlerde bir yerde dinledim pek piyasa olmuş bir şarkı ve grup degilTek bir ses var şans gitti, aşk bitti ve benzeri laflar ediyor ?Grup sanki bunlar?Meşhur değillerŞans veya aşk terk etmiş de olabilir
Geçenlerde bir yerde dinledim pek piyasa olmuş bir şarkı ve grup degil
Tek bir ses var şans gitti, aşk bitti ve benzeri laflar ediyor ?
Grup sanki bunlar?
Meşhur değiller
Şans veya aşk terk etmiş de olabilir
Tek bir ses var şans gitti, aşk bitti ve benzeri laflar ediyor ?
Grup sanki bunlar?
Meşhur değiller
Şans veya aşk terk etmiş de olabilir
0
Leyla the band degil, keremden hiç degil
Çok daha duru bir şarkı sırf adamın sesi var desem yeri
Çok daha duru bir şarkı sırf adamın sesi var desem yeri
0
zahmet
Yüksek lisansta azami öğrenim sürem doldu, kayıt yaptırırken de 15 ekim 2013'e kadar tecil yapılmıştı. şimdi benim ne zaman şubeye başvurmam lazım ve daha önemlisi ne zaman askerim?
Yüksek lisansta azami öğrenim sürem doldu, kayıt yaptırırken de 15 ekim 2013'e kadar tecil yapılmıştı. şimdi benim ne zaman şubeye başvurmam lazım ve daha önemlisi ne zaman askerim?
0
mr.goodcat
cuma günü roma'ya gidip interrail turuma başlıyorum. 2 gün roma'da kalıcam. hostel olarak tavsiye edebileceğiniz bir yer var mı? ayrıca telaşa gerek yok hacı gittiğinde bulursun mu dersiniz yoksa işini şansa bırakma şimdiden ayarla yerini mi dersiniz?
cuma günü roma'ya gidip interrail turuma başlıyorum. 2 gün roma'da kalıcam. hostel olarak tavsiye edebileceğiniz bir yer var mı?
ayrıca telaşa gerek yok hacı gittiğinde bulursun mu dersiniz yoksa işini şansa bırakma şimdiden ayarla yerini mi dersiniz?
ayrıca telaşa gerek yok hacı gittiğinde bulursun mu dersiniz yoksa işini şansa bırakma şimdiden ayarla yerini mi dersiniz?
0
geçen sene bu dönemlerde interrail yapmıştım ve hiç bir şehirde rezervasyon yapmadım ama yanımda her zaman gideceğim şehirden bir hostel adresi vardı. romaya gelirsek the yellow hostel iyidir. kalan çoğu kişi akşam barında takılıyor ortamı iyi
0
hostel bilmiyorum da termininin orda kalma derim,1-2 durak uzakta kal.termininin orda sağlam kapkaç dönüyo ve çok tekinsiz tipler var,kafan rahat etsin.
bi de tabi ki şimdiden ayarla yerini,roma sürekli turist kaynayan bir yer.
bi de tabi ki şimdiden ayarla yerini,roma sürekli turist kaynayan bir yer.
0
tenayzagor
manş tüneli kaç yılında yapıldı
manş tüneli kaç yılında yapıldı
0
sahteyazar
normalde bu boruları bağlantı elemanlarına takmak için ısıtıcı bir aletleri var orda ısıtıp öyle takıyorlar birbirlerine. acaba bu alet olmadan takılır mı birbirine parçalar onu merak ediyorum. hani böyle lego gibi tak çıkar olur mu acaba. bazı şeyler için iskelet olarak kullanmayı planlıyorum.
normalde bu boruları bağlantı elemanlarına takmak için ısıtıcı bir aletleri var orda ısıtıp öyle takıyorlar birbirlerine. acaba bu alet olmadan takılır mı birbirine parçalar onu merak ediyorum. hani böyle lego gibi tak çıkar olur mu acaba. bazı şeyler için iskelet olarak kullanmayı planlıyorum.
0
sızdırmaz olmasına ya da çok sağlam olmasına ihtiyacım yok aslında, benim için önemli olan çok uğraşmadan takıp çıkarabilir miyim.
0
hayır, birbirinin içine girmezler.
ısıtıcı hem dişi hem erkek tarafı ısıtıp birbirnini içine girerken sıkı sıkıyada yapışmalarını sağlar.
yani ısıtılmamış-eritilmemiş borunun atıyorum dış çapı 50 mm iken içine girdiği dişi boru 45 mm gibi. ikisi eriyince sıkı sıkıya sokuyorsun zorlayarak.
ısıtıcı hem dişi hem erkek tarafı ısıtıp birbirnini içine girerken sıkı sıkıyada yapışmalarını sağlar.
yani ısıtılmamış-eritilmemiş borunun atıyorum dış çapı 50 mm iken içine girdiği dişi boru 45 mm gibi. ikisi eriyince sıkı sıkıya sokuyorsun zorlayarak.
0
uzdeniz
hızlı ve güvenilir haber yapan, takip etmeye değer ingilizce yayın yapan haber sitesi tavsiyelerinizi bekliyorum. her alanda olabilir, politika olur, kültür sanat olur, ekonomi olur...
hızlı ve güvenilir haber yapan, takip etmeye değer ingilizce yayın yapan haber sitesi tavsiyelerinizi bekliyorum.
her alanda olabilir, politika olur, kültür sanat olur, ekonomi olur...
her alanda olabilir, politika olur, kültür sanat olur, ekonomi olur...
0
ekonomi için the economist'i takip et yeter.
hatta malum ortamlardan her haftaki dergiyi pdf olarak da bulabilirsin.
hatta malum ortamlardan her haftaki dergiyi pdf olarak da bulabilirsin.
0
anastasia
Shazam, soundhound gibi programlar vasıtasıyla, aşağıda linklemiş olduğum ve albüm adı yanlış verilen eserin kaynağını bulabilir misiniz? Teşekkür ediyorum şimdiden.http://www.youtube.com/watch?v=ryGxXx5bPhIPS: albümü indirdim, filmi de taradım, yanlışlık olduğundan eminim. Nette Tepepa'ya ait aynı
Shazam, soundhound gibi programlar vasıtasıyla, aşağıda linklemiş olduğum ve albüm adı yanlış verilen eserin kaynağını bulabilir misiniz? Teşekkür ediyorum şimdiden.
www.youtube.com
PS: albümü indirdim, filmi de taradım, yanlışlık olduğundan eminim. Nette Tepepa'ya ait aynı melodiyi içeren başka eser yok zaten.
www.youtube.com
PS: albümü indirdim, filmi de taradım, yanlışlık olduğundan eminim. Nette Tepepa'ya ait aynı melodiyi içeren başka eser yok zaten.
0
Vay! bulacağını ummuyordum, çok teşekkür ediyorum. Hemen albümü arayayım.
Hangi programla bulduğunuzu da sorabilir miyim? Aklımda bulunsun.
Hangi programla bulduğunuzu da sorabilir miyim? Aklımda bulunsun.
0
timewhatistime
Selam ahali,Ben ve bir arkadasim, marmaristen feribotla rodosa gecmek istiyoruz, benim yesil pasaportum var arkadasimda vizeli, giris cikista sorun yok. Soyle birkac sorum olacak1. Araba kiralamak istiyorum, TC B sinifi ehliyetim yeterli olur mu bu konuda?2. Bir gece otelde kalmali bir gece de araba
Selam ahali,
Ben ve bir arkadasim, marmaristen feribotla rodosa gecmek istiyoruz, benim yesil pasaportum var arkadasimda vizeli, giris cikista sorun yok. Soyle birkac sorum olacak
1. Araba kiralamak istiyorum, TC B sinifi ehliyetim yeterli olur mu bu konuda?
2. Bir gece otelde kalmali bir gece de arabada kalmali olarak dusunduk, araba kirasi 35-40 euro bi 20 euro da benzin olur tahminen, 2 gece 3 gun yani. Sizce iyi bir secenek mi bu?
3. Kesin git dediginiz bir yerler varsa Rodosta belirtmekten cekinmeyin lutfen
4. Marmaris-Rodos feribot biletleri cok pahali gibi geldi bana gidis donus 65euro, daha uyguna bulabilir miyiz acaba?
5. Bu kadar galiba, yinede eklemek istediyip "suna dikkat et" dediginiz bisey varsa duymak isterim
Simdiden tesekkur ederim
Ben ve bir arkadasim, marmaristen feribotla rodosa gecmek istiyoruz, benim yesil pasaportum var arkadasimda vizeli, giris cikista sorun yok. Soyle birkac sorum olacak
1. Araba kiralamak istiyorum, TC B sinifi ehliyetim yeterli olur mu bu konuda?
2. Bir gece otelde kalmali bir gece de arabada kalmali olarak dusunduk, araba kirasi 35-40 euro bi 20 euro da benzin olur tahminen, 2 gece 3 gun yani. Sizce iyi bir secenek mi bu?
3. Kesin git dediginiz bir yerler varsa Rodosta belirtmekten cekinmeyin lutfen
4. Marmaris-Rodos feribot biletleri cok pahali gibi geldi bana gidis donus 65euro, daha uyguna bulabilir miyiz acaba?
5. Bu kadar galiba, yinede eklemek istediyip "suna dikkat et" dediginiz bisey varsa duymak isterim
Simdiden tesekkur ederim
0
ben de 2007'de araba kiralayıp rodosu gezmiştim. ehliyet yeterli olur. bir günde çevresini gezersiniz çok rahat. rodos casino tarafından başlamıştık. her 10-15 km'de bir kale göreceksiniz. lindos kalesinin oldugu yer gayet güzel. kumsalı falan da iyi.
öyle dikkat edecek bir şey yok çünkü başımıza herhangi bir şey gelmedi. dönerken bol bol içki alın. metaxa, mastika, ouzo.
fiyatlar konusunda birşey söyleyemeyeceğim çünkü bir hayli oldu gideli. feribotla gitmemiştik üstelik.
rodos merkezi iyi gezin, şovalyeleri, türk mahallesini.
bol bol frappe için.
öyle dikkat edecek bir şey yok çünkü başımıza herhangi bir şey gelmedi. dönerken bol bol içki alın. metaxa, mastika, ouzo.
fiyatlar konusunda birşey söyleyemeyeceğim çünkü bir hayli oldu gideli. feribotla gitmemiştik üstelik.
rodos merkezi iyi gezin, şovalyeleri, türk mahallesini.
bol bol frappe için.
0
sagopa kajmer mahlas kafkef
selam duyuru sakinleri,kız kardeşim iyi bir fen lisesinden bu sene mezun oldu, denemeleri gayet iyi seviyede seyretmesine rağmen sınavlarda maalesef istediği gibi güzel bir şeyler yapamadı, tıp istediği halde 20 bin civarı bir sıralaması oldu. o da sonuçlar açıklanır açıklanmaz "seneye kalacağım" be
selam duyuru sakinleri,
kız kardeşim iyi bir fen lisesinden bu sene mezun oldu, denemeleri gayet iyi seviyede seyretmesine rağmen sınavlarda maalesef istediği gibi güzel bir şeyler yapamadı, tıp istediği halde 20 bin civarı bir sıralaması oldu. o da sonuçlar açıklanır açıklanmaz "seneye kalacağım" ben dedi. ama bu hiç alışık olmadığımız, beklemediğimiz bir durum. bana çok fazla söylemiyor ama biliyorum içinde onu rahatsız eden bir sürü şey var, bir yıllık onca emeği heba oldu gibi, ve üniversitede kendini geliştirme hayalleri -çok idealist bir kız- bir yıl ertelenmiş oldu. ben onun durumunda olsam nasıl hissederdim diyorum ve resmen çok üzülüyorum, yani ne bileyim ben ilk senemde çok iyi bir yere girdim, bu nedenle böyle hissediyor olabilirim. bunun ondan beklentilerimle ilgisi yok biliyorum, çünkü seneye girdiğinde eminim ki çok çok iyi bir sonuç elde edecek. tercihler dün bitti, yapmadı tercih.
ama onu rahatlatacak bir şeyler söylemek istiyorum, bir senelik ekstra çalışma zamanını gerçekten değdiğine inandıracak, kendini üzmesini engelleyecek bir şeyler söylemek istiyorum. ne yapayım?
not: önümüzdeki sene boyunca ona çok iyi ingilizce öğretip bir yıllık zamanını aynı zamanda üniversitede hazırlık okumuş gibi hissetmesini sağlamak istiyorum, nasıl fikir sizce?
kız kardeşim iyi bir fen lisesinden bu sene mezun oldu, denemeleri gayet iyi seviyede seyretmesine rağmen sınavlarda maalesef istediği gibi güzel bir şeyler yapamadı, tıp istediği halde 20 bin civarı bir sıralaması oldu. o da sonuçlar açıklanır açıklanmaz "seneye kalacağım" ben dedi. ama bu hiç alışık olmadığımız, beklemediğimiz bir durum. bana çok fazla söylemiyor ama biliyorum içinde onu rahatsız eden bir sürü şey var, bir yıllık onca emeği heba oldu gibi, ve üniversitede kendini geliştirme hayalleri -çok idealist bir kız- bir yıl ertelenmiş oldu. ben onun durumunda olsam nasıl hissederdim diyorum ve resmen çok üzülüyorum, yani ne bileyim ben ilk senemde çok iyi bir yere girdim, bu nedenle böyle hissediyor olabilirim. bunun ondan beklentilerimle ilgisi yok biliyorum, çünkü seneye girdiğinde eminim ki çok çok iyi bir sonuç elde edecek. tercihler dün bitti, yapmadı tercih.
ama onu rahatlatacak bir şeyler söylemek istiyorum, bir senelik ekstra çalışma zamanını gerçekten değdiğine inandıracak, kendini üzmesini engelleyecek bir şeyler söylemek istiyorum. ne yapayım?
not: önümüzdeki sene boyunca ona çok iyi ingilizce öğretip bir yıllık zamanını aynı zamanda üniversitede hazırlık okumuş gibi hissetmesini sağlamak istiyorum, nasıl fikir sizce?
0
eminim o da biliyordur ama hayallerini gerçekleştirmenin 1 yıl geç üniversiteye başlamaktan daha önemli olduğunu anlatabilirsiniz. ben de bir fen lisesi mezunuyum ve arkadaş ortamını az çok tahmin edebiliyorum. sınav başarısı önemli oluyor ve arkadaşları yüksek puanlar yaptığı için kendini kötü hissediyor olabilir. 2 yıl boyunca sırf bir sene daha sınava hazırlanmamak için tercih ettiği bir bölümde okuyup sınava tekrar girip tercih yapanlar var. bir yıl beklemek onun hayallerinden daha önemli değil. ingilizce güzel fikir zira siz de biliyorsunuzdur herkes üniversitede ingilizce öğrenme telaşına kapılıyor, kardeşiniz en azından üniversitede rahat eder.
0
bak güzel kardeşim, kardeşin gördüğüm kadarıyla gayet bilinçli bir adım atmış. dışarıdan görünen şey şu: saygı duyulacak bir tercih var ortada.
sana bazı şeyler söyleyeyim. sene 2006 meslek yüksek okulum bitmiş dgs sınavına girip lisansa tamamlayacağım. olur da kazanamazsam diye de öss'ye girdim. kardeşim de öss'ye hazırlanmış o sene. sonuçlar açıklandı. sonuç: kardeşimden daha yüksek puan almışım. 1 hafta falan ağladı. bir sonraki sene tekrar hazırlanıp istanbul üniversitesinde bir bölümü yerleşti.
şimdilerde biz mezun olduk iş hayatındayız. küçük kardeşimiz lise için sınavlara girdi ve çok kötü bir puan aldı. tercih yapması bile anlamsız öyle kötü bir puan. düz lise diye bir şey kalmadığından ya meslek lisesine gidecek ya da imam hatipe. sıkıntıyı kes. kendisinden 11 yaş 14 yaş büyük iki kardeşi üniversite bitirmiş o ise hangi meslek lisesini seçeceğini bilemiyor. ne kadar bizim ne kadar onun suçu ayrı konu... biz de özel okul çözümünü düşünüyoruz şu sıra.
bir diğer yanda 30 katlı siteler yapmak için gecekonduları yıkılan ve hayatlarını sokakta sürdüren 300 500 lira aylık için çalışan ilköğretim çağı çocukları var. onlar artık okuyamıyorlar.
aile mühim, kardeş candan öte, yardımcı olmak farz, eyvallah... ama o kadar da abartma istersen.
sana bazı şeyler söyleyeyim. sene 2006 meslek yüksek okulum bitmiş dgs sınavına girip lisansa tamamlayacağım. olur da kazanamazsam diye de öss'ye girdim. kardeşim de öss'ye hazırlanmış o sene. sonuçlar açıklandı. sonuç: kardeşimden daha yüksek puan almışım. 1 hafta falan ağladı. bir sonraki sene tekrar hazırlanıp istanbul üniversitesinde bir bölümü yerleşti.
şimdilerde biz mezun olduk iş hayatındayız. küçük kardeşimiz lise için sınavlara girdi ve çok kötü bir puan aldı. tercih yapması bile anlamsız öyle kötü bir puan. düz lise diye bir şey kalmadığından ya meslek lisesine gidecek ya da imam hatipe. sıkıntıyı kes. kendisinden 11 yaş 14 yaş büyük iki kardeşi üniversite bitirmiş o ise hangi meslek lisesini seçeceğini bilemiyor. ne kadar bizim ne kadar onun suçu ayrı konu... biz de özel okul çözümünü düşünüyoruz şu sıra.
bir diğer yanda 30 katlı siteler yapmak için gecekonduları yıkılan ve hayatlarını sokakta sürdüren 300 500 lira aylık için çalışan ilköğretim çağı çocukları var. onlar artık okuyamıyorlar.
aile mühim, kardeş candan öte, yardımcı olmak farz, eyvallah... ama o kadar da abartma istersen.
0
yaa bir sene çalışsın tabi. eminim çok daha iyi yerleri hakediyor. tercih yapmayarak çok doğru bir karar vermiş. ikinci sene kazanmış biri olarak bence bu sene aklını başka hiç bir şeyle karıştırmayın. sorunlardan olabildiğince uzak tutun. eğer kardeşinizle ilgilenmek istiyorsanız yapabileceğiniz en güzel şey sıkıldığında, bunaldığında ve yıldığında kafasını rahatlatmak, psikolojik destek vermek, moral vermek olur. inglizceyi de sonraki sene öğretirsiniz.
kaybedilen bir sene olduğunu da düşünmesin. bir senelik kayıp bir ömürlük pişmanlık ve sıkıntıdan iyidir.
kaybedilen bir sene olduğunu da düşünmesin. bir senelik kayıp bir ömürlük pişmanlık ve sıkıntıdan iyidir.
0
istemediği bir yeri tercih ederek ve okuyarak, uzun vadeli işkence ve mutsuzluk döngüsüne girip kahır çekeceğine, şimdi tercih yapmayarak ve seneye daha iyi hazırlanarak daha sağlam basacak.
sevdiği ve istediği yeri yazması ve sonrasında hayatının geri kalanında bu zamanalardaki yaptığı tercihe göre hayatını şekillendireceğini düşündüğünde 1 sene hiçbir şeydir.
kardeşinize ufkun biraz daha geniş olduğunu anlatmaya çalışın, istediğim puanı yapıp güzel bir üni.ye giremedim gibi tek bir noktaya odaklanmasın. bu çoook uzun bir yolun dönemeci ve sağlam puan yapma ihtimali varolduğuna göre en akıllıcasını yaptığını anlatın.
ingilizce öğretmek gayet iyi fikir.
sevdiği ve istediği yeri yazması ve sonrasında hayatının geri kalanında bu zamanalardaki yaptığı tercihe göre hayatını şekillendireceğini düşündüğünde 1 sene hiçbir şeydir.
kardeşinize ufkun biraz daha geniş olduğunu anlatmaya çalışın, istediğim puanı yapıp güzel bir üni.ye giremedim gibi tek bir noktaya odaklanmasın. bu çoook uzun bir yolun dönemeci ve sağlam puan yapma ihtimali varolduğuna göre en akıllıcasını yaptığını anlatın.
ingilizce öğretmek gayet iyi fikir.
0
İstemediği bir bölüme gidip hayatını ona göre şekillendirip ömür boyu mutsuz olmasındansa bir senesini heba edip istediği hayatı yaşaması bence daha önemli
0
istemediği bi bölüme girip bi sene okuyup "olmuyo amk" diyip toplamda iki senesini s.kip atan arkadaşlarım var. en iyisini yapmış, arkasındayım.
0
okurken ben rahatsız oldum. hasta ruhlu ebeveyn gibi davranmanıza gerek yok. bırakın ilk stresini rahatça atsın üzerinden, sonra hedefleri doğrultusunda gerekenleri kendi yapacaktır zaten.
kardeşinizle durumum birebir aynı; fen lisesi çıkışlıyım, ilk senemde 27bininci oldum, şu an 4. sınıf tıp öğrencisiyim ve dedim ki "allahtan o zaman abim/ablam yokmuş." gerçi hala yok ama o tabi ayrı bir mevzu.
kardeşinizle durumum birebir aynı; fen lisesi çıkışlıyım, ilk senemde 27bininci oldum, şu an 4. sınıf tıp öğrencisiyim ve dedim ki "allahtan o zaman abim/ablam yokmuş." gerçi hala yok ama o tabi ayrı bir mevzu.
0
bu bir seneyi bosa gitmis olarak gormemelisiniz. sonucta bu surecteki calismalari kardeste super bi altyapi olusturdu, gelecek yil bunun uzerine ekledikleriyle sinava gircek. bu "bir yil heba oldu" dusuncesinden kurtulursaniz olay sorun olmaktan cikar zaten kendisi icin de.
0
zombie0
age of mythology'yi oynadım. the titans ek paketini de oynadım.ondan başka içinde bolca mitolojik şeyler barındıran bi oyun tavsiyeniz var m?
age of mythology'yi oynadım. the titans ek paketini de oynadım.
ondan başka içinde bolca mitolojik şeyler barındıran bi oyun tavsiyeniz var m?
ondan başka içinde bolca mitolojik şeyler barındıran bi oyun tavsiyeniz var m?
0
illa strateji mi olmak zorunda? Will Rock vardı. Full mitolojik ortamlar ve düşmanlar..
0
god of war başı çeker, ilk iki oyunu pcde emülatörle oynamakla sakın uğraşma, ps3 ün varsa oyna tüm seriyi yoksa salla.
0
mitoloji 101 için heroes of might and magic 3. orda yaratıkları gördükçe isimlerini aratıp derin mitolojik bilgiler edinebiliyorsun daldan dala atlarken
0
bizatihizururi
beybilerben bu sıralar gözaltı morluklarıma takmış durumdayım. düzensiz uykudan çok yersiz uyku saatlerim ve alkol sanırsam nedeni.ama asıl soru şu ki bunun için krem falan kullanan, başarılı olanlar önerileri yazabilir mi?not: doğal yöntemleri de yazabilirsiniz tabi ama asıl aradığım başarılı krem
beybiler
ben bu sıralar gözaltı morluklarıma takmış durumdayım. düzensiz uykudan çok yersiz uyku saatlerim ve alkol sanırsam nedeni.
ama asıl soru şu ki bunun için krem falan kullanan, başarılı olanlar önerileri yazabilir mi?
not: doğal yöntemleri de yazabilirsiniz tabi ama asıl aradığım başarılı krem adları
bu arada erkeğim
ben bu sıralar gözaltı morluklarıma takmış durumdayım. düzensiz uykudan çok yersiz uyku saatlerim ve alkol sanırsam nedeni.
ama asıl soru şu ki bunun için krem falan kullanan, başarılı olanlar önerileri yazabilir mi?
not: doğal yöntemleri de yazabilirsiniz tabi ama asıl aradığım başarılı krem adları
bu arada erkeğim
0
göz altı morlukları iki türlüdür.
genetik ve yaşam rutinine bağlı olanlar.
genetik olan için yapılacak pek bişey yok. sadece kapatıcılarla kapatıp sürekli olarak nemli kalmasını sağlayabilirsin
ancak yaşam rutinine bağlı olarak oluşanlar için ( uykusuzluk ekran başında çok kalmak vb)dondurulmuş çay poşetini gözünde bekletip ardından göz altı nemlendiriciyle nemlendirebilirsin.
nivea aqua serisinin göz kremi oldukça iyi nemlendirme konusunda.
bu zamana kadar göz altı morluklarını vaat ettiği gibi geçiren bir krem bile görmedim yalnız.
edit: kapatıcı tavsiyesi istersen de verebilirim ama erkeğim demişsin uğraşır mısın bilemem
genetik ve yaşam rutinine bağlı olanlar.
genetik olan için yapılacak pek bişey yok. sadece kapatıcılarla kapatıp sürekli olarak nemli kalmasını sağlayabilirsin
ancak yaşam rutinine bağlı olarak oluşanlar için ( uykusuzluk ekran başında çok kalmak vb)dondurulmuş çay poşetini gözünde bekletip ardından göz altı nemlendiriciyle nemlendirebilirsin.
nivea aqua serisinin göz kremi oldukça iyi nemlendirme konusunda.
bu zamana kadar göz altı morluklarını vaat ettiği gibi geçiren bir krem bile görmedim yalnız.
edit: kapatıcı tavsiyesi istersen de verebilirim ama erkeğim demişsin uğraşır mısın bilemem
0
yok yahu kapatıcıyla falan uğraşacagımı sanmıyorum. yatarken veya duştan sonra kullanabileceğim bir krem arayışındayım
0
piyasada birçok göz kremi denedim ancak hiçbiri morluk konusunda etki etmedi.
ancak nemlendirerek hem ilerisi için yatırım yapabilirsin hem de bunu düzenli yaparsan da bir nebze morluklar hafifleyebilir.
nivea aqua serisi göz kremi
sebamed in göz kremi veya yves rocher göz kremi kullanabilirsin bu işlem içinde.
bunlar uygun fiyatlı olanlar.
onun dışında kiehls ve clinique de göz kremi konusunda başarılı ama fiyatlar tuzlu.
kiehls fiyatını hak ediyor ama clinique değmez.
karar senin. ama morluk konusunda çok büyük beklentin olmasın. özellikle bu durum genetikse.
ancak nemlendirerek hem ilerisi için yatırım yapabilirsin hem de bunu düzenli yaparsan da bir nebze morluklar hafifleyebilir.
nivea aqua serisi göz kremi
sebamed in göz kremi veya yves rocher göz kremi kullanabilirsin bu işlem içinde.
bunlar uygun fiyatlı olanlar.
onun dışında kiehls ve clinique de göz kremi konusunda başarılı ama fiyatlar tuzlu.
kiehls fiyatını hak ediyor ama clinique değmez.
karar senin. ama morluk konusunda çok büyük beklentin olmasın. özellikle bu durum genetikse.
0
Bol su içmeye özen göster her 20 kilona 1 litre su için diyorlar ama en az 2,5-3 lt iç. Gözaltı morluğu sağlıklı yaşamadan gececek bir sey değil, cidden özen istiyor ki o sartlarda da geciceği kesin değil. Bir de yapar mısın bilmem ama şöyle bir video var
www.youtube.com
www.youtube.com
0
acukan
Arkadaslar sterlin ile burdan alış veriş yapabilir miyim yoksa illaki tl mi lazım ingiltereye giderken alış veriş yapmak istiyorum.İkincisi ise alkol alırsam valize koysam alıp atarlar mı? Özel poşet ile veriliyormus galiba?
Arkadaslar sterlin ile burdan alış veriş yapabilir miyim yoksa illaki tl mi lazım ingiltereye giderken alış veriş yapmak istiyorum.
İkincisi ise alkol alırsam valize koysam alıp atarlar mı? Özel poşet ile veriliyormus galiba?
İkincisi ise alkol alırsam valize koysam alıp atarlar mı? Özel poşet ile veriliyormus galiba?
0
euro sorun olmamisti, dolar da gordum. bence sorun olmaz. yalniz yanindaki nakitini ona harcamak yerine kartla odesen?
free shop'a geldiginde valizin cook uzak diyarlarda olacak eger kabine almiyorsan. ozel poseti genelde aktarma olan ucuslarda kullaniyorlar sanki ve almanya'nin manyakligi sebebiyle eger berlin'den falan aktarma varsa onu acmamak gerekiyor almanya'daki ucaga binene kadar. onun disinda istedigin yere koy tabi.
free shop'a geldiginde valizin cook uzak diyarlarda olacak eger kabine almiyorsan. ozel poseti genelde aktarma olan ucuslarda kullaniyorlar sanki ve almanya'nin manyakligi sebebiyle eger berlin'den falan aktarma varsa onu acmamak gerekiyor almanya'daki ucaga binene kadar. onun disinda istedigin yere koy tabi.
0
sıkıntı olmuyor ama para üstünü dolar veya euro olarak veriyorlar.
özel poşet olayını da anlamadım hiç. alıyorum rakımı, koyuyorum poşetle sırt çantama. kimsenin bişey dediği yok. sanırsam özel poşet dedikleri freeshop poşeti. şaka bir yana dışardan gelen sıvılar için özel poşet olayı sanırsam
özel poşet olayını da anlamadım hiç. alıyorum rakımı, koyuyorum poşetle sırt çantama. kimsenin bişey dediği yok. sanırsam özel poşet dedikleri freeshop poşeti. şaka bir yana dışardan gelen sıvılar için özel poşet olayı sanırsam
0
hayir, benim alisverisim ozel posetlenmis olarak free-shop'tan ciktigim oldu (schiphol'de), var yani oyle bir sey. o sekilde paketlendiyse, en azindan ucaga binene kadar kesinlikle acmamak gerekiyor. direct flight'sa orda acabilirsiniz ama baska bir ucusunuz daha varsa ve ickiyi ikinci ucustan once bitirmeyi planlamiyorsaniz acmasaniz cok iyi olur zira ikinci ucaga binerken paketsiz olan o siseyi gozunuzun onunde acimadan dokuyorlar.
0
goldentitan
İlk defa gidicem. Hamam adabi nedir? Bikini giymem gerekiyor mu? Yoksa filmlerdeki gibi pestemala mi sariniyoruz?Uskudar cinili hamama gidicem.
İlk defa gidicem. Hamam adabi nedir? Bikini giymem gerekiyor mu? Yoksa filmlerdeki gibi pestemala mi sariniyoruz?
Uskudar cinili hamama gidicem.
Uskudar cinili hamama gidicem.
0
Bikini tamamen çıplak keselenmek falan istemezseniz rahat oluyor. Bikini varsa peştemale pek gerek kalmıyor.
ok by'ın dediği gibi çıplak teyzeler var ki orada yaşıyorlar sanırım, her hamamda bir iki köşede korkutucu cıplak teyzeler hep vardır :)
ok by'ın dediği gibi çıplak teyzeler var ki orada yaşıyorlar sanırım, her hamamda bir iki köşede korkutucu cıplak teyzeler hep vardır :)
0
aslında düşündüm de garip bir soru. yazın otellerde falan kesin bikini giyiyorlardır. bu kaplıcalarda falan hiç bilmiyorum ayrı oluyor ama peştemaldi sanırsam. peştemal giyilir de her ne kadar yapışsa da sıkıntılı bir giyecek. ha düştü ha düşecek gibi.
ama en önemlisi bu sıcakta hamama mı gidilir? manyak mısınız?
ama en önemlisi bu sıcakta hamama mı gidilir? manyak mısınız?
0
@bizatihizururi: ehehe evet ters biraz ama uzun tatile cikicam, saglam kese attirip gideyim istedim:)
0
çinilide çıplak takılıyolar, teyze de yok sadece, turistler falan da var. gerçi genelde alt bikini oluyor.
bir de oraya hep giden bi grup insan var, muabbeti falan kurmuş olurlar
bu arada çinili hamamda gelin hamamı yapmayı düşünmüştüm ama gidip de görünce pek beğenmedim. çinileri yok bi kere :) günlük kötü olmaz belki ama
bir de oraya hep giden bi grup insan var, muabbeti falan kurmuş olurlar
bu arada çinili hamamda gelin hamamı yapmayı düşünmüştüm ama gidip de görünce pek beğenmedim. çinileri yok bi kere :) günlük kötü olmaz belki ama
0
kadınları bilemiyorum ama erkekler için muhakkak peştamal. bir de peştemali sıkıca ve iyice örtünün. nahoş olaylar ya da buna girişmek isteyenler oluyor.
0
bizatihizururi; bu sıcakta hamama gidilir hatta daha da güzel olur. terleme ile birlikte vücutta toksinler atıldığından, daha az terlenir ve ter az kokar. belli bir müddet tabi, hamama gittim nasılsa diyip bi hafta yıkanmazlık edilmez: )
sen kendini nasıl rahat hissedeceksin. ne çıplaksın diye bikinililer sana garip bakarlar nede bikinilisin diye çıplaklar. yalnız kese yapılırken peştemal mecburen çıkacak. en iyisi tek alt giymek sanki.
sen kendini nasıl rahat hissedeceksin. ne çıplaksın diye bikinililer sana garip bakarlar nede bikinilisin diye çıplaklar. yalnız kese yapılırken peştemal mecburen çıkacak. en iyisi tek alt giymek sanki.
0
hjarteblod
Öncelikle şu bilgiyi vereyim, M. Ali Birand'ın yaptığı 28 Şubat belgeselini izliyorum birkaç gündür. Onun dışında yakın geçmişe dair kitap okumuşluğum falan yok, objektiflik açısından kimseye güvenemediğimden bi kitap alıp okuyamıyorum tarihsel konularda. Yine de "olm bunu oku lan mutlaka" diyeceğin
Öncelikle şu bilgiyi vereyim, M. Ali Birand'ın yaptığı 28 Şubat belgeselini izliyorum birkaç gündür. Onun dışında yakın geçmişe dair kitap okumuşluğum falan yok, objektiflik açısından kimseye güvenemediğimden bi kitap alıp okuyamıyorum tarihsel konularda. Yine de "olm bunu oku lan mutlaka" diyeceğiniz şeyler varsa söyleyin lütfen.
1) CHP 90'larda yapılan seçimlerde ilk 5'e bile zor girerken, oy oranı %10'u bulmazken (yanılıyorsam düzeltin), nasıl 2000'lerde birden ana muhalefet oluverdi, %26 oy alır oldu? Nerden geldi bu oylar; hangi partilerin seçmenleri, neden CHP'ye yöneldi?
2) 1999-2002 arası hüküm süren üçlü koalisyon dönemi hakkında bilgi edinmek istiyorum, yani o dönem yapılan şeyler falan. Sosyal yaşamın nasıl değiştiğinden tutun da dönemin suikastlerine kadar. Neler önerebilirsiniz, neleri araştırayım?
3) 1999 seçimlerinde neden üçlü koalisyonun üçüncü partisi olarak ANAP seçildi, sadece bir ili almış olmasına rağmen? DEHAP doğuda birçok ili almıştı, DSP-MHP-DEHAP koalisyonu daha bütünleştirici olmaz mıydı?
1) CHP 90'larda yapılan seçimlerde ilk 5'e bile zor girerken, oy oranı %10'u bulmazken (yanılıyorsam düzeltin), nasıl 2000'lerde birden ana muhalefet oluverdi, %26 oy alır oldu? Nerden geldi bu oylar; hangi partilerin seçmenleri, neden CHP'ye yöneldi?
2) 1999-2002 arası hüküm süren üçlü koalisyon dönemi hakkında bilgi edinmek istiyorum, yani o dönem yapılan şeyler falan. Sosyal yaşamın nasıl değiştiğinden tutun da dönemin suikastlerine kadar. Neler önerebilirsiniz, neleri araştırayım?
3) 1999 seçimlerinde neden üçlü koalisyonun üçüncü partisi olarak ANAP seçildi, sadece bir ili almış olmasına rağmen? DEHAP doğuda birçok ili almıştı, DSP-MHP-DEHAP koalisyonu daha bütünleştirici olmaz mıydı?
0
Cevap değil ama bende çok merak ediyorum faydalı bir bilgi alırsan beni de bilgilendir lütfen.
0
0.) işe m.ali birand'la başlayarak kafadan tarafsızlığınızı kaybetmişsiniz.
1.) türk insanının genelde %60-70 lik kısmı sağ, %30-40 lık kısmı sol partilere oy verir. 2002'den önce %0 olan bir partinin bugün niye %50'de gezdiğinin cevabını verebiliyorsanız, bu sorunun cevabını kendiniz verebilirsiniz.
2.1) mhp'li bir arkadaşımın "2002'ye kadar biz iktidardaydık, artık değiliz" gibi bir sözü vardı.
2.2) o yıllarda bugünkü gibi kin ve kutuplaşma yoktu o yüzden sosyal yaşamda değişiklik veya mahalle baskısı gibi şeylerden söz etmek pek mümkün değil.
3.) dehap bugün bdp olmuş durumda, mhp-bdp koalisyonu nasıl mümkün değilse o günde mümkün değildi.
1.) türk insanının genelde %60-70 lik kısmı sağ, %30-40 lık kısmı sol partilere oy verir. 2002'den önce %0 olan bir partinin bugün niye %50'de gezdiğinin cevabını verebiliyorsanız, bu sorunun cevabını kendiniz verebilirsiniz.
2.1) mhp'li bir arkadaşımın "2002'ye kadar biz iktidardaydık, artık değiliz" gibi bir sözü vardı.
2.2) o yıllarda bugünkü gibi kin ve kutuplaşma yoktu o yüzden sosyal yaşamda değişiklik veya mahalle baskısı gibi şeylerden söz etmek pek mümkün değil.
3.) dehap bugün bdp olmuş durumda, mhp-bdp koalisyonu nasıl mümkün değilse o günde mümkün değildi.
0
kitap tarafsız mı diye ne bakıyorsun ki. dünyada mutla objektiflik bulunabilecek birşey değil. olabildiğince farklı şeyleri okuyup kendi benliğinde bir sonuca varırsın. izlediğin belgesel de mesela 28 şubattan çok 28 şubatın akp'ye nasıl yaradıgını anlatıyor mesela. 28 şubat sadece onla kalan bir olay mı?
ben sorulara ayak üstü cevap vereyim bildiğim ve hatırladıgım kadarıyla
1. türkiye de her zaman bir sol oyu vardı. bu 90 larda önce shp, sonra dağınık sonra da ecevitin partisinde birleşti. kriz sonrası da sol oylar dsp'ye ceza verdi diyebiliriz.
2.99-02 arasını sosyal olarak yorumlayabileceğimi sanmıyorum. ben de 12-13 yaşlarındaydım o zaman. ama krizin fena vurdugu bir aileydik. sıkıntılı bir 5 yıl geçirdiğimizi söyleyebilirim sadece. suikastlar ve faili meçhuller zaten 80 sonrası ve 90 lar boyunca devam eden bir olay. birçok fraksiyon tarafından 20 sene kullanıldı bu yöntemler. bir tür gelenek gibi sanki. ne araştırayım dersen önce ilgilendiğin suikastleri çıkarırsan ortaya her suikastı irdeleyen bir çok kitap bulursun.
3. koalisyon hükümeti ayrı bir olay. yeterli çogunlugu saglamak önemli olan. sen güçlü parti olsan 3. ortak olarak daha güçlü bir parti mi istersin yoksa tek mv'li parti mi? bir de dehap diyorsun ki o zaman ki türkiye böyle bir türkiye değil, kürt sorunu daha tanımlanmamış. herkes kürtler askerimi öldürüyor diye bakıyor. doğu da onların yıllarca çektiklerinden haberi yok kimsenin. onun için de kürtlere öyle sağduyulu bir bakış yok. hepsi terörist o zaman insanların gözünde. herneyse özet olarak koalisyonda olay bütünleştirici hükümet kurmak değil, en sıkıntısız ilerliyecek, en dirençsizce yasaları geçirecek hükümet kurmaktır efenim.
anca bu kadar anlatabildim. umarım biraz yardımcı olmuştur
ben sorulara ayak üstü cevap vereyim bildiğim ve hatırladıgım kadarıyla
1. türkiye de her zaman bir sol oyu vardı. bu 90 larda önce shp, sonra dağınık sonra da ecevitin partisinde birleşti. kriz sonrası da sol oylar dsp'ye ceza verdi diyebiliriz.
2.99-02 arasını sosyal olarak yorumlayabileceğimi sanmıyorum. ben de 12-13 yaşlarındaydım o zaman. ama krizin fena vurdugu bir aileydik. sıkıntılı bir 5 yıl geçirdiğimizi söyleyebilirim sadece. suikastlar ve faili meçhuller zaten 80 sonrası ve 90 lar boyunca devam eden bir olay. birçok fraksiyon tarafından 20 sene kullanıldı bu yöntemler. bir tür gelenek gibi sanki. ne araştırayım dersen önce ilgilendiğin suikastleri çıkarırsan ortaya her suikastı irdeleyen bir çok kitap bulursun.
3. koalisyon hükümeti ayrı bir olay. yeterli çogunlugu saglamak önemli olan. sen güçlü parti olsan 3. ortak olarak daha güçlü bir parti mi istersin yoksa tek mv'li parti mi? bir de dehap diyorsun ki o zaman ki türkiye böyle bir türkiye değil, kürt sorunu daha tanımlanmamış. herkes kürtler askerimi öldürüyor diye bakıyor. doğu da onların yıllarca çektiklerinden haberi yok kimsenin. onun için de kürtlere öyle sağduyulu bir bakış yok. hepsi terörist o zaman insanların gözünde. herneyse özet olarak koalisyonda olay bütünleştirici hükümet kurmak değil, en sıkıntısız ilerliyecek, en dirençsizce yasaları geçirecek hükümet kurmaktır efenim.
anca bu kadar anlatabildim. umarım biraz yardımcı olmuştur
0
senin yapacağın işi
Nası bılırsınız ogrencılık hayatı falan?eglence,ortam vs.sıvas bu acıdan nasıl ogrencı adam ıcın?
Nası bılırsınız ogrencılık hayatı falan?eglence,ortam vs.sıvas bu acıdan nasıl ogrencı adam ıcın?
0
eğlence ne arar la sivas'ta :)) büyük şehirden falan gidiyorsan çok büyük hayal kırıklığına uğrarsın
0
buffy de vampir sayilir
Bitirdiğim diziler;OzSopranosRobHow i met your motherThe big bang theorymodern familylie to melostflashforwardshameless usperson of interestslas vegasalcatrazprison breakHustle married with childrenucuz amerikan komedisi olmayan komedi dizisi varsa bunlar dışında bildiğiniz olabilir. aşağı yukarı ta
Bitirdiğim diziler;
Oz
Sopranos
Rob
How i met your mother
The big bang theory
modern family
lie to me
lost
flashforward
shameless us
person of interests
las vegas
alcatraz
prison break
Hustle
married with children
ucuz amerikan komedisi olmayan komedi dizisi varsa bunlar dışında bildiğiniz olabilir. aşağı yukarı tarz olarak anlatabilmişimdir sanırım. Zombi filmlerini kesinlikle sevmem. tavsiyeler neler olabilir?
Oz
Sopranos
Rob
How i met your mother
The big bang theory
modern family
lie to me
lost
flashforward
shameless us
person of interests
las vegas
alcatraz
prison break
Hustle
married with children
ucuz amerikan komedisi olmayan komedi dizisi varsa bunlar dışında bildiğiniz olabilir. aşağı yukarı tarz olarak anlatabilmişimdir sanırım. Zombi filmlerini kesinlikle sevmem. tavsiyeler neler olabilir?
0
hemen breaking bad'e başla, 1 ay sonra yeni bölümü (son 8 bölüm kaldı) çıkacak ordan devam edersin.
0
kaboom
selam duyuru halkı;hollanda'dayım 5 aydır. bundan sonra 1 ay daha gezmeye devam edip türkiye'ye döneceğim. sırt çantası gezisi olacağı için valizimi almanyadan kargoyla yolladım bugün. arkadaş da 2-3 montunu valizimde yer var diye çantaya koymuştu. iç cebinde ufak naylon torbada yarım gram dmt unut
selam duyuru halkı;
hollanda'dayım 5 aydır. bundan sonra 1 ay daha gezmeye devam edip türkiye'ye döneceğim. sırt çantası gezisi olacağı için valizimi almanyadan kargoyla yolladım bugün. arkadaş da 2-3 montunu valizimde yer var diye çantaya koymuştu. iç cebinde ufak naylon torbada yarım gram dmt unutmuş. çok fena yusuflardayım. kıyafetler vakumlu torbada sıkış tepiş tanınmayacak halde. bavula isim soyisim yazıldı. anne babanın evine gidiyor. iki sorum var:
kargoda yakalanır mı bu? yarın arayıp gidecek adresi değiştirsek daha çok şüphe çeker mi?
evdekilerin o ceketlerin ceplerini karıştırma ihtimalini nasıl engelleriz? (daha önce yapmışlıkları var. tek avantaj başkasının montu olması.)
kurtarın laan.
hollanda'dayım 5 aydır. bundan sonra 1 ay daha gezmeye devam edip türkiye'ye döneceğim. sırt çantası gezisi olacağı için valizimi almanyadan kargoyla yolladım bugün. arkadaş da 2-3 montunu valizimde yer var diye çantaya koymuştu. iç cebinde ufak naylon torbada yarım gram dmt unutmuş. çok fena yusuflardayım. kıyafetler vakumlu torbada sıkış tepiş tanınmayacak halde. bavula isim soyisim yazıldı. anne babanın evine gidiyor. iki sorum var:
kargoda yakalanır mı bu? yarın arayıp gidecek adresi değiştirsek daha çok şüphe çeker mi?
evdekilerin o ceketlerin ceplerini karıştırma ihtimalini nasıl engelleriz? (daha önce yapmışlıkları var. tek avantaj başkasının montu olması.)
kurtarın laan.
0
yakalanabilir.
yakalanirsa muhtemelen bir isleme tabii tutarlar.
duruma göre eger hollanda da kullanimi yasal ise nispeten az ceza alabilirsiniz.
yakalanirsa muhtemelen bir isleme tabii tutarlar.
duruma göre eger hollanda da kullanimi yasal ise nispeten az ceza alabilirsiniz.
0
"valizin ici cok karisik, cogu baskasinin esyasi, hic acmayin" diyebilirsin ailene ama o sorunlarinin en kucugu bence. fakat bana yakalanmasi biraz zor gibi geldi. unutup ot getirenler oluyor sonucta, havaalanindaki x-ray'de sorun cikmiyor.
0
dmt'nin bence yakalanması zor. bence onu hiç kafana takma.
yarım gram da bir hayli mal. bir annen nereden bilecek dmt'yi. vakum için koyuyorlar içine falan diyebilirsin. bir de arkadasın montundaysa sanane. arkadaşının montunu karıştıracak değiller ya. karıştırırsa da arkadaşın bilmiyorum dersin
yarım gram da bir hayli mal. bir annen nereden bilecek dmt'yi. vakum için koyuyorlar içine falan diyebilirsin. bir de arkadasın montundaysa sanane. arkadaşının montunu karıştıracak değiller ya. karıştırırsa da arkadaşın bilmiyorum dersin
0
senyorcedric
bu sene üniversite sınavında başarılı olamamış bir kardeşim var. başarılı olamamasının nedenini aileyle birlikte yaşadığı evdeki sıkıntılarına ve yaşadığı küçük şehirde mevzuyu yeterince idrak edemeyişine bağlıyoruz. cemaatlerin tarzını ve icraatlarını beğenmediğim için cemaat harici yatılı bir ders
bu sene üniversite sınavında başarılı olamamış bir kardeşim var. başarılı olamamasının nedenini aileyle birlikte yaşadığı evdeki sıkıntılarına ve yaşadığı küçük şehirde mevzuyu yeterince idrak edemeyişine bağlıyoruz.
cemaatlerin tarzını ve icraatlarını beğenmediğim için cemaat harici yatılı bir dershane arayışındayım. bu konuda bilgi sahibi olan arkadaşlar varsa bilgilenmek isterim.
cemaatlerin tarzını ve icraatlarını beğenmediğim için cemaat harici yatılı bir dershane arayışındayım. bu konuda bilgi sahibi olan arkadaşlar varsa bilgilenmek isterim.
0
ben üniversiteye hazırlanırken arkadaşım da öyle düşünmüş dediğin gibi bir yere yazılmıştı. 2 ay sonra ailesine ben burada kazanamam deyip döndü. dediğine göre zengin çocukları varmış. yurtta sürekli baklava, dürüm, sigara muhabbeti dönüyormuş bu da çalışacak zaman bırakmıyormuş hiç.
0
bende geçen sene dersaneye gittiğim halde hiç çalışmamıştım. sözelden 86bin küsür olmuştum.
bu sene kendim çalıştım. devamlı kütüphaneye gittim. 11bin küsür oldum. istediğim yere giriyorum.
kütüphaneye gitsin.
ama abilerden cemaatten beyni bulanmayacaksa gitsin 1 sene takılsın. daha fazla disiplinli oluyor onlar. ben düzensiz çalıştım ama kütüphaneden çıkmadım yani.
bu sene kendim çalıştım. devamlı kütüphaneye gittim. 11bin küsür oldum. istediğim yere giriyorum.
kütüphaneye gitsin.
ama abilerden cemaatten beyni bulanmayacaksa gitsin 1 sene takılsın. daha fazla disiplinli oluyor onlar. ben düzensiz çalıştım ama kütüphaneden çıkmadım yani.
0
kesinlikle cemaatlere sokma, bir şekilde beynini yıkarlar bir yıl boyunca. sakın. dirençlidir, takmaz falan da deme, ne arkadaşlarım gitti gözümün önünde. sakın diyeyim, aman diyeyim.
yatılı dershane bilmiyorum ama belki özel yurtlarla görüşürseniz buralarda kalmasını sağlayabilirsiniz. dershaneye yakın bir yurt iş görebilir (tabii bütçe olarak ne kadar ayrıldı bilmiyorum ama yine de aklında bulunsun diye söyledim).
yatılı dershane bilmiyorum ama belki özel yurtlarla görüşürseniz buralarda kalmasını sağlayabilirsiniz. dershaneye yakın bir yurt iş görebilir (tabii bütçe olarak ne kadar ayrıldı bilmiyorum ama yine de aklında bulunsun diye söyledim).
0
tinydancer
Arkadaşlar 1 yıl ingilterede olacağım için türkiye'deki ailem ile en uygun fiyat ve sisteme nasıl sürekli telefon görüşmesi yapabilirim.Tango skype viber dışında ucuz telefon görüşmesi nasıl olur?
Arkadaşlar 1 yıl ingilterede olacağım için türkiye'deki ailem ile en uygun fiyat ve sisteme nasıl sürekli telefon görüşmesi yapabilirim.
Tango skype viber dışında ucuz telefon görüşmesi nasıl olur?
Tango skype viber dışında ucuz telefon görüşmesi nasıl olur?
0
lebara hat ile gayet ucuza konusuluyor. dakikası 48p idi en son. çok uzun görüşmeleri skype ile yaparsın. onun dışında 1-2 dakikalık görüşme için 1 pound falan verilebilir bence
0
bir iki gün önce yine soruldu,söyledik ya..
lycamobile dedik ya..
en ucuzu bu daha ötesi yok.
lycamobile dedik ya..
en ucuzu bu daha ötesi yok.
0
nuvomed
Bagaja falan veremem kıymetlim o benim ama elde de izin verirler mi bilmiyorum. aslında gördüm bir kaç kez de yine de emin olamadım sordum. Uçağa binerken laptopu yanıma alabilir miyim?
Bagaja falan veremem kıymetlim o benim ama elde de izin verirler mi bilmiyorum. aslında gördüm bir kaç kez de yine de emin olamadım sordum. Uçağa binerken laptopu yanıma alabilir miyim?
0
Alabilirsiniz, belki 100 defa ucaga bindim ama bi kere bile bagaja vermedim. Sadece guvenlikten gecerken cantanizdan cikartip gostermeniz gerekir.
0
alabilirsin sorun olmaz. hatta uçarken kullanabilirsin de. (bluetooth ve wifi'yi kapatmayı unutma tabiki)
0
bagaja verirsen elveda de zaten. o bavulları nasıl atıyorlar bir bilsen. el bagajına alırsın. tek sıkıntı xraylerde çantadan çıkarmanı isterler
0
bir fincan kahve ile film izlemek
şu sıralar kafa üstü kulaklık almak istiyorum. hepsiburada.com'da indirime gidilmiş.aerial7 markası nasıldır? var mı kullanan? hepsiburada, % 61 indirim yapmış, 120 küsür liradan 40 liraya indirmiş. gerçekten 120 lira ederi var mı yoksa hepsiburada, indirim diye gösterip normal fiyattan mı satıyor?b
şu sıralar kafa üstü kulaklık almak istiyorum. hepsiburada.com'da indirime gidilmiş.
aerial7 markası nasıldır? var mı kullanan? hepsiburada, % 61 indirim yapmış, 120 küsür liradan 40 liraya indirmiş. gerçekten 120 lira ederi var mı yoksa hepsiburada, indirim diye gösterip normal fiyattan mı satıyor?
bir de asıl düşündüğüm model: audio-technica ATH-WM55
www.dr.com.tr
bu var bir de: AKG K420
www.ucuzu.com
var mı başka tavsiye edeceğiniz modeller? yormayacak, mümkün olduğunda ince yapıda olması önemli kriter. üst limit: 150
aerial7 markası nasıldır? var mı kullanan? hepsiburada, % 61 indirim yapmış, 120 küsür liradan 40 liraya indirmiş. gerçekten 120 lira ederi var mı yoksa hepsiburada, indirim diye gösterip normal fiyattan mı satıyor?
bir de asıl düşündüğüm model: audio-technica ATH-WM55
www.dr.com.tr
bu var bir de: AKG K420
www.ucuzu.com
var mı başka tavsiye edeceğiniz modeller? yormayacak, mümkün olduğunda ince yapıda olması önemli kriter. üst limit: 150
0
bizatihizururi
bir kaç gündür barclays ve yenilediği stratejisi üzerinde çalışıyorum. ancak yeni belirledikleri sloganı tam olarak çözemedim. siz aşağıdaki cümleden ne anlıyorsunuz belirtirseniz sevinirim."becoming go-to bank"benim çıkardığım anlam. ilk gidilecek banka olmak" gibi bir şey.nedir yorumlarınız?şöyle
bir kaç gündür barclays ve yenilediği stratejisi üzerinde çalışıyorum. ancak yeni belirledikleri sloganı tam olarak çözemedim. siz aşağıdaki cümleden ne anlıyorsunuz belirtirseniz sevinirim.
"becoming go-to bank"
benim çıkardığım anlam. ilk gidilecek banka olmak" gibi bir şey.
nedir yorumlarınız?
şöyle de bir link verebilirim konuyla ilgili
group.barclays.com
"becoming go-to bank"
benim çıkardığım anlam. ilk gidilecek banka olmak" gibi bir şey.
nedir yorumlarınız?
şöyle de bir link verebilirim konuyla ilgili
group.barclays.com
0
Tamamdır. başka bir raporda buldum cevabı. herkesin tercih edeceği banka olmakmış. çog yaratıcıymış gerçekten.
cevap için sagol @jagielski
“What does being the ‘Go-To’ bank mean and how
will it affect me?”
Being the ‘Go-To’ bank means being the instinctive partner
of choice for anyone looking to do banking business, whether
a small business, first-time house buyer, or a large corporate
undertaking a complex merger or acquisition deal. Customers
and clients will benefit from being firmly in the centre of
everything we do.
cevap için sagol @jagielski
“What does being the ‘Go-To’ bank mean and how
will it affect me?”
Being the ‘Go-To’ bank means being the instinctive partner
of choice for anyone looking to do banking business, whether
a small business, first-time house buyer, or a large corporate
undertaking a complex merger or acquisition deal. Customers
and clients will benefit from being firmly in the centre of
everything we do.
0
bandini
Merhabalar,Bugün elime geçen, hakemli bir dergide yayınlanmış bir makalenin benim yüksek lisans tezimden copy-paste olduğunu gördüm. %90 oranında, yazım hatalarına kadar kopya. Şimdi YÖK'te bunu kime şikayet ediyoruz, bu işler nasıl yürür bilen var mı acaba?Teşekkürler
Merhabalar,
Bugün elime geçen, hakemli bir dergide yayınlanmış bir makalenin benim yüksek lisans tezimden copy-paste olduğunu gördüm. %90 oranında, yazım hatalarına kadar kopya. Şimdi YÖK'te bunu kime şikayet ediyoruz, bu işler nasıl yürür bilen var mı acaba?
Teşekkürler
Bugün elime geçen, hakemli bir dergide yayınlanmış bir makalenin benim yüksek lisans tezimden copy-paste olduğunu gördüm. %90 oranında, yazım hatalarına kadar kopya. Şimdi YÖK'te bunu kime şikayet ediyoruz, bu işler nasıl yürür bilen var mı acaba?
Teşekkürler
0
vallahi bilmiyorum nasıl şikayet ediliyor ama her bulduğun platformda ifşa et şerefsizleri. hakemlerine kadar. öyle hakem mi olurmuş. akademisyenler de biraz düzgün yapmalı artık işlerini bu ülkede
0
ÜAK'a başvurun. Bulunduğu okul ve dergiye durumu dilekçe ile belirtin.
0
bandini dostum, uzun bir aradan sonra selam,
İlk şikayet merciin YÖK olur, dilekçe ile başvurabilirsin. Hemen soruşturma açarlar. Dava yoluna gideni duymadım, kanuni olarak intihal Türkiye'de bir suç değil, çok uğraşmak lazım. Akademik yollar ile soruşturulur. Üniversiteye ve YÖK 'e dilekçe ile şikayette bulunursan soruşturma başlar.
İlk şikayet merciin YÖK olur, dilekçe ile başvurabilirsin. Hemen soruşturma açarlar. Dava yoluna gideni duymadım, kanuni olarak intihal Türkiye'de bir suç değil, çok uğraşmak lazım. Akademik yollar ile soruşturulur. Üniversiteye ve YÖK 'e dilekçe ile şikayette bulunursan soruşturma başlar.
0
yazinin yayinlandigi dergiye de noterden bir ihtarname gönder, o yazının intihal oldugunu belgeleyen bir eki de bulundur. yazinin intihal sebebi ile dergiden cekildigini ve gecersiz oldugunu bildirir bir yazi versinler sana. şayet yaziyi vermezlerse mahkeme yolu ile o yaziyi alacagini belirt (bunu yapamazsin ama akademik tayfa tırsaktir, o yazinin yayinlanmasinda hakemlerin ve editörün de sucu var, kendi başlarina bir iş gelsin istemezler).
hırsız arkadaşın bulundugu üniversitenin Üniversite Akademik Kurulu'na da benzer bir yazı gönder, intihal nedeni ile disiplin işlemi yapmazlarsa yine mahkemeye gidecegini bildir. intihal nedeni ile işine son verilenler var, herkes kacamiyor.
şu yaziyi da kaynak olarak kullanirsin.
web.deu.edu.tr
hırsız arkadaşın bulundugu üniversitenin Üniversite Akademik Kurulu'na da benzer bir yazı gönder, intihal nedeni ile disiplin işlemi yapmazlarsa yine mahkemeye gidecegini bildir. intihal nedeni ile işine son verilenler var, herkes kacamiyor.
şu yaziyi da kaynak olarak kullanirsin.
web.deu.edu.tr
0
Herkese Cok Tesekkurler. Son olarak bunun cezası ne olacaktır? Bunlar Doktora öğrencisi ve araştırma görevlisi
0
Sana verdıgım lınktekı makaleyı okursan, baskasının yazdıgın kendı yazmıs gıbı yazmak hapıs cezası gerektırıyor paraya cevrılemıyor. Eskıden hakımler, ıyı de cok az kısıye ulasmıs, cok zarar gormemıssın, kımse duymamıs kı kıyıda kosede yayınlananı dıyordu. Sımdı alenıyet sartı da kalktı, yanı kac kısı gordu kı dıye soramıyor hakım, yayınlanmamıs olsa bıle aynı ceza gecerlı.
Intıhal yaptıgı ıcın gorevıne son verılen ve ılısıgı kesılen yard. doc bılıyorum. Ama unıversıtenın kendı dısıplın kurulu ve yok verır o kararı. Oralara basvurmanız bu ısın pesını bırakmayacagınız ızlenımını vermenız gereekır. O yuzden bır avukat ıle gorusun sızın yerınıze yazısmaları o yapsın karsı taraf altına sıcsın bıraz
Intıhal yaptıgı ıcın gorevıne son verılen ve ılısıgı kesılen yard. doc bılıyorum. Ama unıversıtenın kendı dısıplın kurulu ve yok verır o kararı. Oralara basvurmanız bu ısın pesını bırakmayacagınız ızlenımını vermenız gereekır. O yuzden bır avukat ıle gorusun sızın yerınıze yazısmaları o yapsın karsı taraf altına sıcsın bıraz
0
jnalkcus
soru başlıkta. teşekkürler.
soru başlıkta. teşekkürler.
0
türk bandrollüyse olması lazım. dışardan gelmişse olmaz
türk bandrollü ve bilyesizse içme aga.
türk bandrollü ve bilyesizse içme aga.
0
charlotte blanc
bu hırsızlığı yapmadan makale yazamıyorum. türkçe olunca kolay da ingilizce birşey yaz dediklerinde çok zorlanıyorum. gidiyorum ingilizce başka makalaleri kopyala yapıştır yapıyorum. sonra onun ozetinin özetinin kurduğu cümle ve kelimelerinden başka birşey ortaya çıkarmaya çalışıyorum. ama bu benim
bu hırsızlığı yapmadan makale yazamıyorum. türkçe olunca kolay da ingilizce birşey yaz dediklerinde çok zorlanıyorum. gidiyorum ingilizce başka makalaleri kopyala yapıştır yapıyorum. sonra onun ozetinin özetinin kurduğu cümle ve kelimelerinden başka birşey ortaya çıkarmaya çalışıyorum. ama bu benim hala plagiarism yaptığımı gösteriyor. sizden ingilizce bir makale yazmanız istendiğinde ne yapıyorsunuz ? zor değil mi hiç ? siz de plagiarism yapıyor musunuz ? tavsiyeleriniz neler ? bırakmalı mıyım bu plagirasim olayını
0
şey yapabilirsiniz mesela, aynı haberi farklı kaynaklardan okuyabilirsiniz. aynı şeyi farklı yollardan anlatıyorlardır onlar da herhalde.
0
genellikle aktarmakta zorlandığım yerleri tırnak içine alıp referansı veriyorum. onun dışında çoğu zaman anladığım şekilde yazıyorum. bir de konu ile ilgili tez vb çalışmalara bakıyorum daha açıklayıcı oluyorlar.
0
plagiarism, paraphrase ederek, aklında kalanı yazarak filan atlatabileceğin bir şey değil. senin dediğinle adamın dediğinin kelimesi uysa plagiarism sayarlar. referans vermeyi alışkanlık haline getirmek gerek. bol bol APA, MLA çalış.
0
tırnakla da olsa paraphrase yapsan da okuyup anladıgını yazsan da referans vermek zorundasın zaten. referans vermedikten sonra ne yaparsan yap plagiarism olur zaten
tabii sadece tırnakta kullanılmaz onun belli bir sınırı vardır.
benim yaptıgım şey paraphrasing. passive yap, aynı anlamda başka kelime kullan. kaynakta birleşik birkaç cümle varsa onları ayrı cümleler olarak yaz. ayrı cümleler varsa tek cümlede toplamaya çalış. olmuyorsa anladıgını yaz.
ancak anladığını yazınca da okudugundan pek farklı birşey yazamıyorsun. adamın sana anllattıgı şekilde ve kelimelerle oluyor ne yapsan. sonunda da benzerlik çıkıyır tabi.
tabii sadece tırnakta kullanılmaz onun belli bir sınırı vardır.
benim yaptıgım şey paraphrasing. passive yap, aynı anlamda başka kelime kullan. kaynakta birleşik birkaç cümle varsa onları ayrı cümleler olarak yaz. ayrı cümleler varsa tek cümlede toplamaya çalış. olmuyorsa anladıgını yaz.
ancak anladığını yazınca da okudugundan pek farklı birşey yazamıyorsun. adamın sana anllattıgı şekilde ve kelimelerle oluyor ne yapsan. sonunda da benzerlik çıkıyır tabi.
0
maidenhead
Essay'lerimi geliştirmek amacındayım, akışına bırakıp, yaza yaza süreç içersinide gelişir diye düşünüyordum ama istediğim kadar hızlı gelişim kaydetmediğimi gördüm. Bir türlü o istenilen kalantor akademik dili oturtamadım. Bu işe yardımcı olacak bir kaynak kitap vs' bilen varsa beri gelsin.Şöyle afi
Essay'lerimi geliştirmek amacındayım, akışına bırakıp, yaza yaza süreç içersinide gelişir diye düşünüyordum ama istediğim kadar hızlı gelişim kaydetmediğimi gördüm. Bir türlü o istenilen kalantor akademik dili oturtamadım.
Bu işe yardımcı olacak bir kaynak kitap vs' bilen varsa beri gelsin.
Şöyle afilli kalıplar öğrenebileceğimiz, thesis statement'lerımızı sağlamlaştırabileceğimiz, bu dikenli yolda bize can yoldaşlığı edecek bir kitap arıyorum.
Bu işe yardımcı olacak bir kaynak kitap vs' bilen varsa beri gelsin.
Şöyle afilli kalıplar öğrenebileceğimiz, thesis statement'lerımızı sağlamlaştırabileceğimiz, bu dikenli yolda bize can yoldaşlığı edecek bir kitap arıyorum.
0
bizatihizururi
arkadaşlar bunlar nereye gitti. ekşistats sayfasında da bulamadım. kapatıldı mı bu özellik acaba?
arkadaşlar bunlar nereye gitti. ekşistats sayfasında da bulamadım. kapatıldı mı bu özellik acaba?
0
fuskiyenin oglu
devletin verdiği bir şey var mı ? yoksa nerde olursa mı ?
devletin verdiği bir şey var mı ? yoksa nerde olursa mı ?
0
ben küçük yerde büyüdüm. bizim ilçede evlerine giderlerdi. büyük şehirde yakınsa gider, uzaksa dışarda yer gibi sanki.
devlet cüzi bir miktar yemek parası veriyordur belki maaşlarına
devlet cüzi bir miktar yemek parası veriyordur belki maaşlarına
0
Bizim burda postanenin yemekhanesi var. Ama sanırım isteyen dışarda da yenebiliyor. Yemekhanede de parayla mı yiyorlar bilmiyorum açıkçası.
0
trinitrotoluen
bunu sabah sabah mı içiyoruz yoksa alkol aldığımız gece mi? midem bulanıyor da biraz?
bunu sabah sabah mı içiyoruz yoksa alkol aldığımız gece mi? midem bulanıyor da biraz?
0
vallahi ben sabah alkol dolayısıyla uyandıgımda daha dogrusu uyanmak zorunda kaldıgımda içiyorum. 2 adet bir bardak suya. sonra tekrar yatıyorum. uyandıgımda alkolden pek bir eser kalmıyor
0
Alkolden 5-6 saat sonra almak sorun çıkarma riskini düşürüyor, en erken 5 saate almayı tercih ediyorum.
0
morgaine gb
Üç dört gün kaçıp gidilebilir, tek başına kafa dinlerken gezip görmekten de keyif alinacak yurtici neresi vardır? Böyle yorelerimiz türkülerimiz tadında mart ayında keşiflik..
Üç dört gün kaçıp gidilebilir, tek başına kafa dinlerken gezip görmekten de keyif alinacak yurtici neresi vardır? Böyle yorelerimiz türkülerimiz tadında mart ayında keşiflik..
0
izole
erich fromm"un "rüyalar masallar mitoslar" kitabını okuyorum bu aralar.konu ilginç geldi.truva veya dede korkut gibi çok bilinenlerin dışında neler var başka daha.
erich fromm"un "rüyalar masallar mitoslar" kitabını okuyorum bu aralar.konu ilginç geldi.truva veya dede korkut gibi çok bilinenlerin dışında neler var başka daha.
0
nart mitolojisi güzel oluyo. fin mitolojisi de gayet keyiflidir, sadece yunanlara takılma özellikle kuzey avrupalılardan çok güzel şeyler çıkıyor.
0
ilyada destani var en bilinenlerinden (gerci truva demissiniz ama olsun)homeros ve odysseia var yunan mitolojisinden.Mahabharata destanini okuyorum ben simdi o da hint mitolojisinden.Isimleri akilda tutmak biraz zor oluyor ama ilgi cekici bir kitap.
0
iskandinav mitolojisi oldukça ilgini çekecektir islamiyet hakkında bilgin varsa. çünkü çok fazla ortak nokta var islamiyet ve iskandinav mitolojisi arasında.
üstteki arkadaş mahabaratta demiş, hint destanları arasında en ünlüsüdür ve felsefi anlamda çok yoğun bi eserdir. en can alıcı noktası olan bhagavad gita, mahabaratta'nın özet hali gibi bir bölümü.
donan rosenburg.un dünya mitolojisi adında bi kitabı var. oldukça güzel ve kapsamlı bi kitap. inceleyebilirsiniz onu da.
felsefeye merakınız varsa mısır mitolojisini de incelemelisiniz. sembollerini çözmeye kalkarsanız bir ömür giderilmeyecek merak dolu mısır mitolojisi epey ilgi celbeder (cümleyi toparlayamadım, haha)
üstteki arkadaş mahabaratta demiş, hint destanları arasında en ünlüsüdür ve felsefi anlamda çok yoğun bi eserdir. en can alıcı noktası olan bhagavad gita, mahabaratta'nın özet hali gibi bir bölümü.
donan rosenburg.un dünya mitolojisi adında bi kitabı var. oldukça güzel ve kapsamlı bi kitap. inceleyebilirsiniz onu da.
felsefeye merakınız varsa mısır mitolojisini de incelemelisiniz. sembollerini çözmeye kalkarsanız bir ömür giderilmeyecek merak dolu mısır mitolojisi epey ilgi celbeder (cümleyi toparlayamadım, haha)
0
mega idea
Kafayı kıran duyurucular, kaybedenlere lafım yok elbette, ben babamı küçükken kaybettim ama meraktayım Annenizin veya babanızın ölümünü, öldükten sonra ne yapacağınızı (nasıl bir yalnızlık çekeceğinizi) hiç düşündünüz mü? Neler düşündünüz?
Kafayı kıran duyurucular, kaybedenlere lafım yok elbette, ben babamı küçükken kaybettim ama meraktayım Annenizin veya babanızın ölümünü, öldükten sonra ne yapacağınızı (nasıl bir yalnızlık çekeceğinizi) hiç düşündünüz mü? Neler düşündünüz?
0
bambaşka bi insan olabileceğimi düşünüyorum. çok değişirim. herşey çok farklı olur.
0
Babam 3 yaşımdayken öldü.
Eksikliğini en çok küçükken hissettim, en utanıp, küçüldüğüm, yerin dibine girdiğim durum, ilkokul 1 deyiz, hoca herkese tek tek baban ne iş yapıyor sorusunu sormaya başladı, sıra bana doğru geliyor, kızarmaya başladım, ne diyeceğim falan heyecan tavan, benim babam öldüğğğğ, birden ağlamaya başlıyorum falan :) şimdi komik geliyor tabi, kocaman adam olduk.
Neticede aşılmayacak şey yoktur, kimse sonsuza dek yaşamayacak.
Eksikliğini en çok küçükken hissettim, en utanıp, küçüldüğüm, yerin dibine girdiğim durum, ilkokul 1 deyiz, hoca herkese tek tek baban ne iş yapıyor sorusunu sormaya başladı, sıra bana doğru geliyor, kızarmaya başladım, ne diyeceğim falan heyecan tavan, benim babam öldüğğğğ, birden ağlamaya başlıyorum falan :) şimdi komik geliyor tabi, kocaman adam olduk.
Neticede aşılmayacak şey yoktur, kimse sonsuza dek yaşamayacak.
0
ben hiç düşünmemiştim. sanki anne babanım ölümü yok gibi geliyordu bana. bu eylülde bir arkadaşımı kaybettim. o günden sonra benim hayatım değişti. ertesi günü eve dönmek istedim. özlememiştim ama onları kaybetme duygusuyla içim yandı resmen. ağlamaktan önümü göremiyordum. hem arkadaşımı kaybettim, boşluğa düştüm. bir yandan derin bir korku içimde. eve de gidemiyorum. çok uzaktaydım. o günler nasıl geçti bir ben bilirim.
neyse işte, eylülden beri çok korkuyorum. mesela bana küssünler artık onlardan hiçbir şey görmeyeyim ama hayatta olsunlar. nasıl denir bilmiyorum, korkuyorum işte. ona göre yaklaşıyorum onlara. mesela onlar beni çok kırarlar, istediklerini söylerler düşünmeden. onlar böyle yaparken diğer kötü ihtimali düşünüp susuyorum. gerçi herkese karşı böyleyim artık, iki kez düşünüp söylüyorum laflarımı kırmamak adına. diyorum ki kendi kendime 'ya o olmazsa artık?'
düşündüm onları kaybetsem ne yaparım. çok zor. anlatırdım aklımdan geçenleri de çok ağlarım.
bu arada başın sağolsun, annene uzun ömürler.
neyse işte, eylülden beri çok korkuyorum. mesela bana küssünler artık onlardan hiçbir şey görmeyeyim ama hayatta olsunlar. nasıl denir bilmiyorum, korkuyorum işte. ona göre yaklaşıyorum onlara. mesela onlar beni çok kırarlar, istediklerini söylerler düşünmeden. onlar böyle yaparken diğer kötü ihtimali düşünüp susuyorum. gerçi herkese karşı böyleyim artık, iki kez düşünüp söylüyorum laflarımı kırmamak adına. diyorum ki kendi kendime 'ya o olmazsa artık?'
düşündüm onları kaybetsem ne yaparım. çok zor. anlatırdım aklımdan geçenleri de çok ağlarım.
bu arada başın sağolsun, annene uzun ömürler.
0
öncelikle başın sağolsun. annem de babam da sağ şu anda. aklıma geliyor ölüm ihtimalleri, irkiliyorum o anda.. senin canın yanmış umarım sabredebilirsin.. ölümle gerçek anlamda ananemi kaybettiğimde yüzleştim. ki babanem, dedem ve kendisi hayattayken sevgi sıralaması yaptığımda kendimce(ne kadar salakmışım) babanem ve dedemi daha çok sevdiğimi düşünüyordum. ama yanılmışım. ananemi kaybedince yıkıldım..
diyeceğim şu ki, annemin babamın ölümünü kaldırabilir miyim bilmiyorum..
diyeceğim şu ki, annemin babamın ölümünü kaldırabilir miyim bilmiyorum..
0
babam ben ufakken vefat etti ve annemi kaybettiğimi düşündüğümde dehşete düşüyorum. düşünmek dahi karabasan gibi üzerime çöküyor. onsuz bir hayat düşünemiyorum. tabi bunda babayı erken yaşta kaybetmiş olmanın etkisi çok. çünkü anne, annelikten farkı bir boyuta geçiyor, her şey oluveriyor. o dünyamdaki en önemli insan.
0
valla benim de arada aklım geliyor aslında. bi de hiç bi yakınımı kaybetmedim şimdiye kadar. en yakınım dedemin annesiydi, o da 90 yaşın üzerindeydi öyle düşün.
insan bi kötü oluyor düşününce, içi daralıyor. şimdi senede 2-3 kere anca görsem de, uzun bi müddet kendimi toparlayamam gibime geliyor.
insan bi kötü oluyor düşününce, içi daralıyor. şimdi senede 2-3 kere anca görsem de, uzun bi müddet kendimi toparlayamam gibime geliyor.
0
benim en büyük korkumdu. iki sene önce babam kadar sevdigim dayımı hastaneye götürdüm. 1 hafta sonra cenazesiyle çıktım. hiç bir şey yokken. elimden hiçbirşey gelmedi. sadece izledim. o günden beri korkmuyorum.
zamanı gelince bir şey yapamıyorsun ki.
zamanı gelince bir şey yapamıyorsun ki.
0
Bu soruyu görmek çok şaşırttı beni. Bunu sürekli düşünüyorum çünkü. Babamı değil ama genel olarak daha yakın olan annemi düşünüyorum. Hatta direk kafamda kuruyorum bir gece bir telefon geliyor (ailemden ayrı yaşıyorum) annen fenalaştı hemen gel falan diye. Gittiğimde aslında ölmüş olduğunu öğreniyorum. O gün, ertesinde neler yaparım diye düşünüyorum hep.
Bana o gün geldiğinde şu anki halimde olursam, yani bir ailem bir çocuğum falan yoksa, yalnızsam bir süre sonra kendimi öldürürmüşüm gibi geliyor. Düşüncesi bile saatler boyu ağlatmaya yetiyor çünkü, gerçek olması ne yapar bilemiyorum. Psikolojisi çok çok zayıf bir insan olduğum için güçlü durabileceğimi, metanetle karşılayabileceğimi zannetmiyorum. Dediğim gibi herhalde yavaş yavaş veya hızlıca kafayı kırar sonunda da atardım kendimi bir yerden.
Bana o gün geldiğinde şu anki halimde olursam, yani bir ailem bir çocuğum falan yoksa, yalnızsam bir süre sonra kendimi öldürürmüşüm gibi geliyor. Düşüncesi bile saatler boyu ağlatmaya yetiyor çünkü, gerçek olması ne yapar bilemiyorum. Psikolojisi çok çok zayıf bir insan olduğum için güçlü durabileceğimi, metanetle karşılayabileceğimi zannetmiyorum. Dediğim gibi herhalde yavaş yavaş veya hızlıca kafayı kırar sonunda da atardım kendimi bir yerden.
0
ermanen
nedir onun ingilizcesi? holder ?kağıt, dosya koyduğumuz o hazne işte...not: yalnız dikey yüzeye iliştirilen hazneyi soruyorum. yatay yüzeye konulan değil.
nedir onun ingilizcesi? holder ?
kağıt, dosya koyduğumuz o hazne işte...
not: yalnız dikey yüzeye iliştirilen hazneyi soruyorum. yatay yüzeye konulan değil.
kağıt, dosya koyduğumuz o hazne işte...
not: yalnız dikey yüzeye iliştirilen hazneyi soruyorum. yatay yüzeye konulan değil.
0
document cabinet
document case
file cabinet
bunlar olabilir. sanırım en dogru olanı ilk yazdıgım. tray'da diyorlar ama
cnyes.en.alibaba.com
oald8.oxfordlearnersdictionaries.com
oald8.oxfordlearnersdictionaries.com
document case
file cabinet
bunlar olabilir. sanırım en dogru olanı ilk yazdıgım. tray'da diyorlar ama
cnyes.en.alibaba.com
oald8.oxfordlearnersdictionaries.com
oald8.oxfordlearnersdictionaries.com
0
amusan
elimdeki bir setup dosyası(15 mb civarında bir oyun) WinXP olan bilgisayarda tıklanınca sorunsuz şekilde kuruluyor,WinVista bilgisayarda ise tıklayınca hiçbir tepki vermiyor.Bu dosyanın sorunu nedir?
elimdeki bir setup dosyası(15 mb civarında bir oyun) WinXP olan bilgisayarda tıklanınca sorunsuz şekilde kuruluyor,WinVista bilgisayarda ise tıklayınca hiçbir tepki vermiyor.Bu dosyanın sorunu nedir?
0
o zaman dosya bozuk olabilir. dosyayı başka biryerden indirmeyi deneyin bi.
0
vista uyuz bir işletim sistemi. xp modunda/uyumlu çalıştır gibi bir özellik olacaktı. öyle deneyin
0
bazen bende de oluyor öyle olaylar. yatarken tıklıyorum sabah geldiğimde setup açılmış oluyor. nedenini ise bilmiyorum. vistanın uyuzlukları
0
anarsi yureklerde
günlük nuşma diliyle ilgili hiç problemim yok. hemen hemen her şeyi anlıyorum, derdimi anlatıyorum, espri yapabiliyorum falan filan. ama iş 2 satırlık cümleleri okumaya gelince, iki kuruşluk derin muhabbete girince sıçıyorum.harry potter okumakta sorun yok ama yetişkin romanı okuyamıyorum.yurtdışına
günlük nuşma diliyle ilgili hiç problemim yok. hemen hemen her şeyi anlıyorum, derdimi anlatıyorum, espri yapabiliyorum falan filan.
ama iş 2 satırlık cümleleri okumaya gelince, iki kuruşluk derin muhabbete girince sıçıyorum.
harry potter okumakta sorun yok ama yetişkin romanı okuyamıyorum.
yurtdışına gitmem çok mümkün değil, hem para yok hem de çalışıyorum.
ne yapmalıyım sizce? nasıl ilerletmeli bu dili?
ama iş 2 satırlık cümleleri okumaya gelince, iki kuruşluk derin muhabbete girince sıçıyorum.
harry potter okumakta sorun yok ama yetişkin romanı okuyamıyorum.
yurtdışına gitmem çok mümkün değil, hem para yok hem de çalışıyorum.
ne yapmalıyım sizce? nasıl ilerletmeli bu dili?
0
film, dizi, kitap, gazete, dergi.
bunlar zamanla olacak şeyler, okuya okuya öğreneceksiniz. temeli öğrendikten sonraki adım bu olmalıdır.
yetişkin romanları da okuya okuya öğreneceksiniz. bazı kitapların dili ağırdır, misal, bir türk olarak dili ağır olan türkçe bir kitabı da okumakta zorlanabilirsiniz. yine bunun üzerinden bolca okuyarak gelir kişi.
bunlar zamanla olacak şeyler, okuya okuya öğreneceksiniz. temeli öğrendikten sonraki adım bu olmalıdır.
yetişkin romanları da okuya okuya öğreneceksiniz. bazı kitapların dili ağırdır, misal, bir türk olarak dili ağır olan türkçe bir kitabı da okumakta zorlanabilirsiniz. yine bunun üzerinden bolca okuyarak gelir kişi.
0
Ben star trek next generation izleyerek geliştirmiştim gençken. adamlar sürekli bir afra tafralı konuşuyorlar, sitcom konuşması yok hiç. uzay adamı ya hepsi.
sonra da "yetişkin romanı" dediğin her neyse, onları okuya okuya gelişecek işte.
sonra da "yetişkin romanı" dediğin her neyse, onları okuya okuya gelişecek işte.
0
Aynı durumdaydı ingilizcem. Ogrenciyken calıstıgım yerde butun katalogları, brosurleri ve web sitesini ingilizceye cevirdim. Yani bolca yazdım. Teknik kelimelerde zorladım kendimi ayrıca kurumsal dil oldugu icin yazı yetenegım orada gelişti
Kitap konusunda biraz zorlamak lazım. Dilinagır olan kitaplarda ilk bir kaç sayfa cok zor oluyor ama inat edip okumaya devam etmek lazım birkaç on sayfa sonra anlamaya baslıyorsun
Yani dil işi zorlamayla alakalı
Kitap konusunda biraz zorlamak lazım. Dilinagır olan kitaplarda ilk bir kaç sayfa cok zor oluyor ama inat edip okumaya devam etmek lazım birkaç on sayfa sonra anlamaya baslıyorsun
Yani dil işi zorlamayla alakalı
0
ebeninamialisami
eski xbox, cipli 50-60 dvd oyunuyla falan yine de oynayacak biri cikar mi yoksa direk atsam mi?
eski xbox, cipli 50-60 dvd oyunuyla falan yine de oynayacak biri cikar mi yoksa direk atsam mi?
0
"direkt atsak mı?" anlamı çöpe atmaksa hayır. piyasada hala eski kasetli atariler satılırken, sen sırf eski diye oyun konsolunu atmaya çalışıyorsun. eğer bozuk değilse hayrına isteyen ve alamayacak durumda olan birisine ver bence.
0
nerden bulacam boyle birini? noel baba gibi birine gidip aha size xbox da diyemem ki?
0
haklısın. o zaman ekşimarket'te hibe şeklinde bir ilan açıp, isteyen birine yollayabilirsin.
0
gudumlu anne terligi
marmara denizi ne yöne doğru akıyor kuzeye mi güneye mi ?
marmara denizi ne yöne doğru akıyor kuzeye mi güneye mi ?
0
bildiğimden değil sadece mantık yürütüyorum.
denizleri göller ve akarsular gibi düşünmemek lazım. sonuçta deniz seviyesi diye birşey var. yani yerçekimi veya potansiyel enerjinin sonucu bir akıntıdan bahsedilemez bence.
denizler arasındaki akıntı yogunluk farkının bir sonucu olması lazım. yani denizler havuz ve farklı yogunluktaki iki çözelti birbirine karışıyor gibi düşünüyorum şu an. bkz: bogazdaki çift yönlü akıntı.
yani iki yöne de akıyor diyebiliriz.
bunların dışında akıntıya dünyanın kendi etrafında dönüşü falan etki edebilir. bu okyanus akıntılarının falan yönünü o belirliyordur heralde. ama o akıntılarda sıcaklık farkından dolayı oluşan çözülmüş madde farkından oluşuyordur.
yalnız bunlar sadece tahminlerim. biraz cografya, bir hayli fizik, kimya bilgisi ışığında
denizleri göller ve akarsular gibi düşünmemek lazım. sonuçta deniz seviyesi diye birşey var. yani yerçekimi veya potansiyel enerjinin sonucu bir akıntıdan bahsedilemez bence.
denizler arasındaki akıntı yogunluk farkının bir sonucu olması lazım. yani denizler havuz ve farklı yogunluktaki iki çözelti birbirine karışıyor gibi düşünüyorum şu an. bkz: bogazdaki çift yönlü akıntı.
yani iki yöne de akıyor diyebiliriz.
bunların dışında akıntıya dünyanın kendi etrafında dönüşü falan etki edebilir. bu okyanus akıntılarının falan yönünü o belirliyordur heralde. ama o akıntılarda sıcaklık farkından dolayı oluşan çözülmüş madde farkından oluşuyordur.
yalnız bunlar sadece tahminlerim. biraz cografya, bir hayli fizik, kimya bilgisi ışığında
0
karadeniz kapalı havza değil, çünkü marmara üzerinden okyanusa kadar gidersin. kapalı havza hazar denizi (ki aslında göldür) ya da van gölü gibi olur.
kışın marmaraya doğrudur akış. marmara da egeye akar yani. karadenizdeki yağış fazlasından dolayı. karadenizi besleyen eşşek kadar tuna nehri var, bütün avrupayı geçip geliyor.
tuz oranı düşük karadeniz boğazın hakim akıntısını belirler. marmaraya boşalır. yazın denge biraz bozulur. boğazın dip akıntısı karadenize akar ara ara.
yıllık düzensizliğin sebebi tuz oranıdır. rüzgar da etkilidir tabii. biraz da sıcaklık belki.ibre karadenizden akdenize akış, cevap: güneybatıya doğru akış baskın, hem yıllık olarak, hem de herhangi bir gün içinde.
bu da:www.radyo.mgm.gov.tr
denge ve baskın akıntıyla ilgili bir kaynak işte..
kışın marmaraya doğrudur akış. marmara da egeye akar yani. karadenizdeki yağış fazlasından dolayı. karadenizi besleyen eşşek kadar tuna nehri var, bütün avrupayı geçip geliyor.
tuz oranı düşük karadeniz boğazın hakim akıntısını belirler. marmaraya boşalır. yazın denge biraz bozulur. boğazın dip akıntısı karadenize akar ara ara.
yıllık düzensizliğin sebebi tuz oranıdır. rüzgar da etkilidir tabii. biraz da sıcaklık belki.ibre karadenizden akdenize akış, cevap: güneybatıya doğru akış baskın, hem yıllık olarak, hem de herhangi bir gün içinde.
bu da:www.radyo.mgm.gov.tr
denge ve baskın akıntıyla ilgili bir kaynak işte..
0
megafon
Merhaba,Taze bir kindle kullanıcısı olarak pdfleri uygun formata hangi programla dönüştürebilirim? Direk pdf olarak da okuyabiliyorum ama yazı boyutu, tipi değişmiyor pdf iken. Program ve çözüm önerisi olan?
Merhaba,
Taze bir kindle kullanıcısı olarak pdfleri uygun formata hangi programla dönüştürebilirim? Direk pdf olarak da okuyabiliyorum ama yazı boyutu, tipi değişmiyor pdf iken. Program ve çözüm önerisi olan?
Taze bir kindle kullanıcısı olarak pdfleri uygun formata hangi programla dönüştürebilirim? Direk pdf olarak da okuyabiliyorum ama yazı boyutu, tipi değişmiyor pdf iken. Program ve çözüm önerisi olan?
0
genelde calibre ile dönüştürüldüğünde sıkıntılı olur. sıkıntısız bir metin okumak istiyorsan önce pdf'yi worde çevireceksin. orada düzenledikten sonra calibre kullanarak mobi'ye yani kindle dosyasına çevirebilirsin.
word'u pdf ye çevirmek için: metiz bazlıysa direk kopyala yapıştır yaparsın. resim bazlıysa abby's ve türevi bir program kullanman gerekir.
word'de de a5 kagıt boyutunda düzenlersen gayet sorunsuz olur dökümanın.
daha geniş bilgi için facebook'taki kindle türkiye sayfasını inceleyebilirsin. bir sürü döküman var orada. çok da yardımseer bir admin'i var thomas andersen adlı(türk kendisi). veya kindlebilgideposu.com dan da yararlanabilirsin.
ayrıca pdf dosyasını kindle mailine yollarsan okuyucuna mobi'ye dönüştürülmüş şekliyle gelir. ama o da sorunlu bir döküman olabilir.
word'u pdf ye çevirmek için: metiz bazlıysa direk kopyala yapıştır yaparsın. resim bazlıysa abby's ve türevi bir program kullanman gerekir.
word'de de a5 kagıt boyutunda düzenlersen gayet sorunsuz olur dökümanın.
daha geniş bilgi için facebook'taki kindle türkiye sayfasını inceleyebilirsin. bir sürü döküman var orada. çok da yardımseer bir admin'i var thomas andersen adlı(türk kendisi). veya kindlebilgideposu.com dan da yararlanabilirsin.
ayrıca pdf dosyasını kindle mailine yollarsan okuyucuna mobi'ye dönüştürülmüş şekliyle gelir. ama o da sorunlu bir döküman olabilir.
0
