selamlar, resmi olarak hiçbir yere ve hiçbir kişiye bağlı olmayan, sorumluluğu da olmayan bir insan var. istanbul'da ikameti. kira sözleşmesi bile yok oturduğu evde, düşünün. şimdi bu insan tasını tarağını toparlayıp, neyi var neyi yok satsa ve başka bir şehre gitse, oralarda iş bulma hızı ne olur? sizce yaşayabilir mi? aranızda bunu yapmış olan var mı mesela?
diyor ki izmir'e ya da kıbrıs'a, olmadı güneye bir yere gitse, güzelce bir mesleği de var bilişim sektöründe. hiçbir şey yapmasa bir cafede bile çalışır, sorun değil onun için.

sizce bunun oluru var mıdır?
bu tarz bir değişikliğe kalkışmadan önce nasıl analiz etmek gerekir?
hangi parametrelere dikkat etmeli?

cevaplarınız için teşekkürler şimdiden.

sabaha doğru uykumun sonlarına doğruydu, rüya değildi ona eminim. uykululuk ile bilinçli olma arasındaki durum var ya sanırım ondaydım, sol kolumu kaldırmak istedim ama yatağa yapışmış gibiydim, kaldıramadım, yarı bilinçli bir vaziyetteydim işte denedim epey bir zorladım kaldıramadım. sonra kaldırınca da uyandım tamamen. ne bu karabasan mı oluyor? manyak bir histi ama.

Bir film vardı, zengin kadının biri özel uçağıyla bir yere giderken uçak bir adaya düşüyordu.kadın ile hizmetçisi hayatta kalıyordu.hizmetçi kadına zulmediyordu, daha sonra kadın hizmetçiye aşık oluyordu falan.filmin adını hatırlayan var mı?

selamlar, bu lynchburg lemonade bardaklarının satıldığı bir yer biliyor musunuz? ve istanbul sınırlarında içebileceğimiz bir bar?

selamlar,

yarın acil olarak sabıka kaydı almam gerekiyor. levent'teyim buraya yakın nerede adliye var nereden alabilirim?

selam, bugün veterinerimiz kedime lösemi aşısı yaptı. kedim erkek, 11 aylık, hiç dışarı çıkmıyor ama sokakta bulduğumuz için aile geçmişini bilemiyorum. ilk veterinere götürdüğümüzde bile gayet sağlıklı bir kedi denmişti.
şimdi bu lösemi aşısı cidden gerekli miydi yoksa veteriner ticari kaygılarla mı yaptı? bundan önce beslediğim (13 yıl yaşadı) kedimize böyle bir aşı yapıldığını hatırlamıyorum.

kaç günlerdir çok kötü bir şekilde öksürüyorum. artık öksürürken boğazım kopacak diye korkmaya başladım. doktora gittim lanet bir ilaç verdi. lanet diyorum çünkü hiçbir işe yaramadı. bu öksürüğümü geçirmek için önereceğiniz her türlü kocakarı yöntemine açığım. beni bir iyileştirin yahu.

edit: sigara içmiyorum ve kuru öksürük var yalnızca. öksürük şurubu verdi doktor.

soru açık. özellikle marka soruyorum. günde 1 bardak belki 2 bardak içelecek. daha önce günde 4-5 bardak kola içildiğni hesaba katalım. ayran biryere kadar. meyveli soda olabilir ama fruktoz var diyorlar. hangisi daha sağlıklı.meyve suyu olarak dimes premium tercih ediyoruz doğru mu yaptık yoksa bundan daha sağlıklı olanı var mı? su zaten 1.5 litre içiyoruz. genelde yemeklerde içmek için arıyoruz. alkolsüz olsun bu arada.

Selam Sparta'lılar...

Kız arkadaşımla birlikte bir spor salonuna başlamak istiyoruz. Tercihimiz, evlere yakın olması açısından Avcılar-Beylikdüzü civarları...

Kız arkadaşım Pilates, ben ise Boks ve Fitness yapmak istiyorum.. İkisinin bir arada bulunduğu temiz ve nezih bir salon bulamadık..

Siz önerebilirseniz sevinirim. Şimdiden teşekkürler...

Edit: İsim ve iletişim bilgilerini de verebilirseniz süper olur :)

evde bulunabilecek şeylerden yüksek tansiyona ne iyi gelir?

cilt doktoruna gittim özel avcılar hospital de

kadın pek öyle incelemedi gibi. büyüteçle sivilcelerime baktı sonra ya roccutane yada antibiyotik dedi. rocutane i seçtim. yarın tahlillerimi yapıcam. zaten istediğim de rocu idi ama şimdi içim rahat değil. bu doktor başından savdı gibi geliyor. başka birşey yapmasına gerek var mıydı? avcılara veya mecidiyeköye yakın bildiginiz tavsiye ettiğiniz cilt doktoru var mı? istediğim gene rocu ilacı ama biraz ilgilenen bir doktor olsun.

cevap vermeseniz de olur yani, hatta uzun yazıcam biraz, okumasanız bile olur.

nerden başlayayım anlatmaya bilmiyorum. maddi durumumuz çok iyi değil. kötü de değil aslında ama şu an ailem için bir yüküm. okul bu yıl bitiyordu normalde, ailem de böyle biliyor, lakin kafadan üç yıl var daha. son bir buçuk yıldır her sabah 6buçukta evden çıkıp, okul hariç her yere gittim. bazen saatlerce yolculuk yapıp, gittiğim yerde bi çay içip akşam eve geri döndüm. şimdi eylülde okula aslıma niyetindeyim ama becerip beceremeyeceğimden emin değilim... mayıs ayında aileme ne diyeceğimi bilmiyorum, diploma soracaklar, zaten daha önce de okul bırakmıştım bir kere onların haberi olmadan. üstelik sevdiğim bölümde okuyorum..

geçtiğimiz yıl altı yıllık kız arkadaşımdan ayrıldım. seviyordum aslında ama artık plan yapıp evden çıkmak, her sevgiliyle yapılan standart şeyleri yapmak sıkıcı gelmişti. üstelik o da okulunu bitirmişti, dedim hayatına baksın kız. belki hayatta evlenebileceğim tek insandı. gitti... ayrıldığımız günden beri de başka herhangi bir kızla ilişkim olmadı. olamaz da zaten. zira denedim ama kesinlikle problem yaşıyorum iletişim kurmakta. ailemle, kaç yıllık dostlarımla bile zaman zaman anlaşmakta güçlük çekiyorken doğal olarak yeni tanıştığım bir kıza kendimi tanıtamıyorum, o tanımak adına gerekli hamleleri yapamıyorum. eli yüzü de düzgün bir erkeğim, zaman zaman ilgi duyan kızlar oluyor, artık duruma alıştığım ve bir kez daha aynı şeyleri yaşamak istemediğim için baştan reddediyorum...

okuduğum bölümle ilgili mesleği edindim sayılır aslında. zaman zaman iş alıyorum dışarıdan. büyük paralar kazanmasam da işte harçlık oluyor, bir ayımı kurtarıyor filan. ama artık o işleri yapmak da işkence haline gelmeye başladı. şu an bir iş var elimde, inanın karnım ağrıyor düşündükçe. sanırım bunu da yapıp, daha fazla çalışmıycam. paraya önem vermedim hayatım boyunca, param olmadığı halde...

okulda kimseyle arkadaş olamadım. ortaokul ve liseden arkadaşımla görüşüyorum sadece. soğuk bir insan olduğumu sanıyorlar, öyle olmasam da onlarda haklı. yeni bir insanla aynı ortamda olduğum zaman, ne gerek var ki şimdi tanışmaya, konuşmaya diye düşünüyorum...

dinle bütün bağlarım koptu. zaten hiçbir zaman iyi bir müslüman olmamıştım, küçükken cumalara giderdik işte. son birkaç yılda içimde en ufak bir inanç zerresi kalmadı.

bağımlılık yapan her türlü maddeye ilgi duyuyorum. param olmadığı için abartmıyorum ama düzenli içki içen, bulduğumda daha farklı şeylere de yönelen bir yapım var. kafamın güzel olmasını seviyorum.

aklımda her zaman bir intihar fikri var. yanlış anlaşılmasın yalnız bu. yani şöyle ki; herşey kötüye gidiyor evet, sonuna kadar da yaşayabilirim bunu, benimle ilgili bir sıkıntı yok ancak bazı zamanlar aileme ve çevremdeki insanlara acı verdiğimi düşünüyorum. dolayısıyla çekip gitmek istiyorum, nereye olursa olsun. lakin elde avuçta para olmadığı için, çalışmak da istemediğim için en kötü intihar ederim filan diye kuruyorum kafamda yıllardır. yani normal bir düşünce halini aldı bu fikir bende...

eski kız arkadaşım gizli depresyon olabileceğimi söylemişti. eskiden daha sosyal bir insandım. gerçi hala kendi arkadaş grubumla takılıyorum, farklı şeyler yapıyoruz zaman zaman ama eskisi gibi değil. hani eskiden çok kitap okurdum filan, şimdi internet bağımlısı oldum bi de. sabah altıya kadar oturup öğleden sonraları uyanıyorum.

kendimi yalnız bir insan olarak tanımlayabilirim. hayatımda bir kız yok. arkadaşlarım da belirli bir yere kadar, sonuçta onlarında bir hayatları var. çoğu zaman tek takılırım. yalnız olmaktan keyif bile alıyorum. yalnızlık bir yaşam biçimi oldu benim için...

çocukluğum başarılarla geçmişti hep. üniversitede tam tersi bir hal aldı. niye böyle oldu bilmiyorum, üzülmüyorum da aslında ama çok sıkılıyorum. inanın çok sıkılıyorum. iki üç yıldır hemen hergün düzenli olarak sıkıldım, hiç geçmedi... hani kaybedenler kulübünde diyodu ya adam "ben geçen gün ölüyorum sandım bee" diye, işte o kadar sıkılıyorum...

mutfağımızı çok detaya girmeden uygun bir şekilde yenileyelim dedik, ama internetten hazır mutfak fiyatlarını bulamadım, en azından bir fikir vermesi açısından. bilen var mıdır hangi marka yaklaşık ne civarlarda modeller üretir?

kriter olarak her şey dahil. yani sadece işsizlik enflasyon değil. eğlence, özgürlük, manzara ve tarihi doku çeşitliliği, insanların sıcakkanlılığı mutluluğu falan... totalde hangi ülke mükemmelmiş gibi geliyor size?
benim aklıma hep irlanda geliyor amma siz ne dersiniz ki?

Avrupa yakasında şöyle test edilmiş onaylanmış harika bir gelin başı ve makyaj yapan kuaförler hangileridir??

diyelimki kız arkadaşınız ailenizi görmek istemiyor. seviyorsunuz ve evlenmek istiyorsunuz. fakat ailenizden hoşlanmıyor ve görüşmek istemiyor. belki de anneniz babanız torunlarını göremeyecek. böyle bir durumda ne yapardınız?

Yaklaşık 3-4 ay önce televizyonlarda reklamı dönen bir diş fırçası vardı. Gayet estetik ve ince yapılı bir fırçaydı. Hatırlayan var mı?

Bu vesileyle iyi bir diş fırçası öneren var mı? Pahalı fırçaların, marketlerde 3-5 liraya satılanlardan farkı var mı?

benim boy 192cm istediğim,kafama göre hiçbirşey bulamıyorum.özelliklede jeans ve pantololon türü şeyler.tişörtler yine oluyor boy-omuz oranını tutturuyorum da bu pantolon işini çözemedim.mesela pantolon olarak boy 36 giyiyorum.bir pantolon bulmak için sabahtan akşama geziyorum.nerden giyinmeli siz neler giyiyorsunuz.

selam, bir şarkı var bi kadınla erkek söylüyor ama hep sonlarına yetiştiğim için hep i ll be waiting dediklerini duyabiliyorum genellikle joy fm de çalıyor sanırım, bir de adam arada garip bi ses tonuyla bir şeyler söylüyor arapça gibi yardım edeceklere şimdiden teşekkürler

çok sıkıldım artık her şeyden, kimseyi görmek istemiyorum, kimseyle konuşmakta istemiyorum, annemle tartıştım biraz önce bilet almış yanıma gelecekmiş, yaratmaya çalıştığım izole hayatı bitirecek gene, arkadaş desen hepsinin yanında sıkıntıdan ölüyorum, öyle bir dereceye geldim ki, çok sakin bir şekilde camı açıp atlayasım geliyor bazen. bişeyler bitsin istiyorum bitmiyor. birisini seviyorum, başkasını seviyor geri dönme ihtimali imkansız gibi artık hakkaten sıkıldım ya, yaşamaya dair en ufak bi istek yok içimde ama anne, baba'ya kıyamadığımdan yapmıyorum sırf, umursamayacaklarını bilsem bi dakika durmam gibime geliyor. kısaca bu böyle devam etmez napim lan ben, kafayı sıyırdım artık.

edit: intihar etmicem lan, tek çocuğum bi de, yıkılırlar valla ama böyle intiharı düşünmekte istemiyorum onu napim ? çok bunaldım off :(

haydarpasa veya kadikoyden kucukcekmeceye vapur metro vs. En kolay ulasim nasil olur?

şimdi arkadaşlar uzun ve büyük kısmı saçma olan bir yazı olabilir. kusuruma bakmayın.

- babam daha önce kredi kartı nedeniyle bir bankayla mahkemelik oldu. (ön bilgi)

şimdi, babam fazla anlamaz kredi banka işlerinden falan. keza annem de öyle. hatta ben de öyleyim.

babama bir iş teklifi geldi. bu işten 16 milyar kazanacak. ancak 8-9bin tl'ye satın alabileceği bir makinesi olmadığı için başkasına yaptırtmak zorunda kalıyor ve bu adam da babama anca 2bin tl'sini vereceğini söylüyor. (iş babamın, ama güç adamda)

babam da düşündü, dedi ki ulan şu makinayı alsam. hem daha çok kazanıcam. hem de en azından ilerde de iş gelir, kör topal ilerleriz. dedi.

başka bir deyişle bizim bir bankadan 9bin tl kredi çekebilmemiz gerekiyor. bu bankaların şartları şurtları nelerdir? bir üniversite öğrencisi adına kredi vermezler bu kısma eminim tabi. ama ne bileyim proje mroje götürsek, 9bin tl'yi çekeceğimizi ama birkaç ay içinde 16bin gibi bir meblağ kazanarak bu krediyi zaten ödeyebileceğimizi söylememiz falan mümkün müdür. başka bir deyişle, sigortası olmayan, sabit bir maaşı olmayan daha önce bir bankayla mahkemelik olmuş bir esnafın kredi çekebilme ihtimali var mıdır? (hoş şuan esnaf da değil. bu makineyi alabilirse yeniden bir iş açmış olacak)

ne bileyim napalım nereye başvuralım. 9bin tl bizim için çok büyük bir meblağ olsa da anasını satıyım diyorum, millet yüzlerce milyar kredi borcuyla yaşıyor. neyse böyle işte. napalım ne edelim?

Hakketen bu elemanlar çok acayipler.Genel olarak bu Pampalar hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?Şimdiden hepinizi şukuladım.Başka bir duyuruda görüşmek üzere her nerede cevaplıyor ya da cevaplamıyorsanız!

Pazar günü için Beylikdüzü/Avcılar/Büyükçekmece civarında güzel, bol çeşitli ve tercihen sıcak çeşitleri de olan brunch mekanı arıyorum. Mekan servis özelliklerini belirtirseniz iyi olur (serpme/açık büfe?, limitsiz çay/kahve/süt?, konsantre meyve suyu? vs.)

Gittiğim evlerde genelde klozet kapaklarını açık buluyorum...
Böyle bir adap varmıdır, varsa mantığı nedir?

merhaba.fransızca öğrenmek istiyorum,hiç fransızca bilmiyen biri için önerebileceğiniz kitaplar var mı?(ingilizce de olabilir ama türkçe olursa daha iyi tabi).rosetta stone gibi programları denedim ama benim istediğim kuralları ile en baştan öğrebileceğim bir kaynak.internetten veya ankarada herhangi bir kitapçıdan bulabileceğim bir kitap olursa iyi olur.bir de kitaptan çalışışırken telaffuz konusu nasıl çözülür internette bu konuda önerebileceğiniz bir site var mı?teşekkürler

selamlar herkese. ben bu dersi bir türlü başaramıyorum. konulara çalışıyorum lakin soruya geçince çuvallıyorum, göremiyorum. diyeceksiniz çok soru çöz, mesela soruda çizmem gereken bir doğruyu göremiyorum, çok soru çözmekte içimden gelmiyor. acaba ben mi yanlış çalışıyorum? önerileriniz nelerdir?

Beagle olması şartıyla

(git: 237262)

burada duyuru vermiştim. hala aynı şartlar geçerli. orada tavsiye edilen ali teoman taş devrini seçtim ama okunacak gibi birşey değildi. o yüzden yeni bir kitap seçmeliyim lütfen yardımcı olun.

abicim bu sorunun yeri anket diyebilirsiniz.

istanbul içi , fantastik mesafedeki işine gidenlerin , nereden nereye gittikleri , bunun nasıl bir his olduğunu ve bununla başa çıkma yöntemlerini merak ediyorum...

atıyorum;

zeytinburnu-hadımköy git gel olur mu?

yuksek lisans odevim icin, imkb'ye kote bir firmanin bes yillik yatay, dikey, ratio, piyasa performans, piyasa risk ve beta analizlerini yapmam gerekiyor. firmanin holding, banka ya da gayrimenkul yatirim ortakligi olmamasi lazim.

araci kurum sayfalarina baktim fakat net veriler goremedim. lisans egitiminde de finans dersi almadigim icin oldukca yabanci geliyor bu para piyasalari.

bu verileri nereden elde edebiliriz, ya da yukaridaki tanima uyan bir firma icin bu verilerin hazir elde edilmisine sahip olan arkadas var midir?

simdiden tesekkurler.

ps: biraz ustte kalirsa cok guzelolur.

gözümdeki durumu araya araya ancak bu kadar sadeleştirebildim ve google'da yakın şeyler buldum. ancak yeterince açıklayıcı şeyler değildi.
olay şu, bazen sağ gözümde bazen de solda minik minik et bencikleri çıkıyor sonra da geçiyor. ne sabitleşmeleri var ne de büyümeleri. dokunup oynatabiliyorum o yüzden yağ bezesi değil sanırım. sanki kopartma ihtimalim çok yüksekmiş gibi duruyolar, korkup bırakıyorum ben de.
nedir bunlar, bi fikriniz var mı?

italyanca öğrenmem gerekiyor ve şu an için uygun bir kurs bulamadım. kendi kendime çalışmam gerek bu yüzden. kitap önerilerinizi bekliyorum.

İçinde izlediklerimde olabilir,olsun yinede yazın.internet üzerinden savaş konulu,kırdılı döktülü diziler hariç,diğer tüm türlerde zevkle izlyebileceğim diziler arıyorum.

How I met you mother,Supernaturel,Two and a half men,Lost bunları izledim.
Bitmiş dizi arıyorum daha çok.

yaklaşık 10 sene önce klibinde önce duvarı eliyle boyayan, daha sonra da köpeğini elleriyle boyayan bir kadının söylediği hareketli bir şarkı vardı, hatırlayan varsa beri gelirse sevinirim.

Biraz uzun oldu, okuyanlara şimdiden teşekkürler.

25 yaşındayım, Türkiye’nin en iyi okullarından birinde en önemli masterlardan birini bitirmek üzereyim. Çok ileri derecede ingilizcem ve an itibariyle de hem konuşacak hem de gazeteyi anlayabilecek kadar ispanyolcam var. Canımdan çok sevdiğim bir kız arkadaşım ve kendisiyle 2 yılı aşan bir ilişkim var. Bunları övünmek için değil bilgi vermesi açısından anlatıyorum. (Zaten artistlik gibi gözükmesin diye ekşi sözlük nickimle yazmıyorum bu mesajı. ) Efendi, iyi niyetli, sorumluluk sahibi (belki de gereğinden fazla) ve dolayısıyla da galiba sıkıcı biri olarak tanınıyorum .Hayatımın bu aşamasına kadar şans diyelim, zeka veya çalışkanlık sayesinde diyelim hep parmakla gösterilen biri oldum, 10 kişiden 9.5 unun isteyeceği şeylere sahip oldum.

Gel gelelim mutlu olmayı başaramıyorum. Kendimi bildim bileli hep en kötü ihtimali düşünüyor, ona göre hareket ediyorum ve bu yaşıma kadar ne başardıysam ve dahi nasıl biri olduysam bu yapıma borçluyum. İnsanların başarı diye niteledikleri şeyler bana “zaten yapılması gerekenler” gibi geliyor, bu yüzden de birşey elde ettiğimde bir tatmin duygusu elde etmiyorum. "Bu da bitti sıradakine bakalım" havası hakim. Aslında sanırım hayattaki herşeyi, aşılması gereken engeller, yapılması gerekli olan şeylerden ibaret olarak görüyorum. Mükemmelliyetçilik denebilir, meymenetsizlik denebilir; bilmiyorum. Kendi yaşıtlarımın, arkadaşlarımın uğraştığı, kafasına taktığı şeyler bana çok boş geliyor; kendimi herkesten farklı ve utanarak söylüyorum ki üstün görüyorum.

Bu düşünce yapısı gerçekten çok rahatsız edici, nasıl kurtulabilirim? Hayattan zevk almıyor olduğumu söyleyemem fakat daha fazlasını istemek bence hepimizin hakkı ve görevi.
Neler önerirsiniz?

Kettleda yumurta yapılır mı acaba ya? Birden ısınıyor ya su pişer mi pişmez mi emin olamadım. Deneyen varsa şöyle kayısı kıvamında olması için kaç dk beklettiğini falan yazarsa süper olur.

evet, cüzdanım kayboldu benim. "çalındı" demek istemiyorum. neyse içinde nüfus cüzdanı, öğrenci kimliği banka kartları falan vardı. banka kartlarını hallettim, öğrenci kimliği ve nüfus cüzdanı hakkında sorum olacak benim.

şimdi... karakola gittim ben bugün ve tutanak tuttular. fotokopisini verdiler bana. şu anda şöyle sorular var aklımda:

1) nüfus cüzdanı ile ilgili "hükümsüzdür" ilanını hala gazeteye vermek zorunda mıyım?
2) o ilan küpürü olmadan gidip yeni nüfus cüzdanı çıkartabilir miyim?
3) eğer 1. soruya yanıtınız olumlu ise öğrenci kimliği için de aynı şeyi yapmak zorunda mıyım?

teşekkürler.

Selam herkese,
iTunes'tan bikac application indirmek istiyorum,free olanlardan.Bunun için iTunes'a kaydolmak lazımmış.Tamam dedim kaydolmaya başladım ad soyad falan filan.Ama sonraki bölümde kredi kartı bilgisi istedi.Ben yazmak istemiyorum çünkü zate free olanları indiricem.Nasıl yapılır bu iş?

dün bir arkadaşla konuşurken, onun bir tanıdığına film indirdigi için 1-2 bin tl ceza geldiğini söyledi. ben de epey şaşırdım çünkü internetten film/müzik indirmeye cezanın uygulanmadan önce insanlara uyarı gidecek, uyarıdan sonra para cezası gidecek diye biliyordum. arkadaş dedi ki, o 1-2 bin tl zaten uyarıymış!
ntv-milliyet-hurriyet de konu olurdu diye düşünüyorum, cidden hiç rastlayan var mı?

ben öyle cok downloadcı biri degilim ama arada tek tük dizi indiriyorum.

devam ediyomusunuz download a yoksa bıraktınız mı ey ahali??

yooo dağıtmıyorum, pisliğine söyleyeyim dedim.

"hahaha wave in üstüne binicem, vurucam kırbacı vurucam kırbacı"

yetişen alıyor.

Bu denli saçma bir konuyla duyuruyu işgal ettiğim için peşinen özür dierim; ama hayat bazen daha da saçma oluyor. sadede geleyim:

Bahsi geçen kız arkadaş (24 yaşında) erkek çocuklara düşkün ve saatlerini onlarla oynayarak geçirebilen birisidir. Gayet normal, hatta insanın hoşuna giden bir davranış. E ama bu kucağına oturduğu ve oturttuğu çocuk 17 yaşında ( ısırıp, yemek istediği çok da yakışıklı bir çocukmuş!!) ve yılda bir kez gördüğü uzaktan bir akraba ise siz ne derdiniz?

Benim tepkim ilk büyük bir şaşkınlık, ardından "ben 17 yaşındaki kızı kucağıma oturtsam ne yaparsın" sorusu - verilen cevap "kardeşin gibi görüyorsan bir sorun yoktur ki." - ve ardında da aşırı tepki gösterdiğimi düşündüğümden " tamam canım kızmadım, sadece şaşırdım" diyerek konuyu kapatmak oldu. Tamam sev, başını okşa ama kucağına oturtmak ve hatta kucağına oturmak nedir yahu? Ben mi art niyetliym yoksa? Belki de, 12 yaşında mastürbasyon yapmaya başlayıp, 17 yaşında üniversitede kızların peşinde fink atmaya çalışan birisi olduğumdan ben anormalim, bilemedim... Özellikle kızların yorumlarını merak ediyorum.

Teşekkürler.

Şimdi arkadaşlar 4 senelik işletme mezunuyum ve evet daha önce bilmiyordum mezunların sınava girmeden açıköğretimden yararlanabileceklerini ya da halen okuyanların.Bu kaydı nasıl yaptırıyoruz bu sene başında açıköğretimler kayıt yaptırırken direkt mi gidiyoruz hangi belgeler lazımdır araştırdım bulamadım.Olmadı iş çıkışı açıköğretim bürosuna uğruycam ama bankadan 9dan önce çıkamıyorum cumaları.Bir yardım edin foreing traderlar.

büyükçkemece'de istanbul yönüne giden rampanın tam tepesinde büyük bi kule var. ankarada'ki atakule ayarında bir yer. bunun adı nedir? adını bulamadım, bulsam ne işe yaradığını, ne zaman yapıldığını vs öğrenecektim.

Sevgili duyurucular (özellikle dişi duyurucular) kuzen nişanı için bir adet elbise almış bulunmaktayım fotodaki meşhur elbisenin siyahı denilebilir. Bunun altına nasıl bir ayakkabı giyilir ki? Aslında kırmızı, klasik, önü kapalı, yüksek topuklu bir ayakkabı alayım dedim, şaka gibi bir çok yere baktım ama bulamadım. İstanbul'da çok pahalı olmayan (bir öğrenciyi kasmayacak) bir yer var mı böyle bir ayakkabı bulayım? Doğrusu topuklu ayakkabıyı ilk kez giyecek bir insanım buna rağmen yüksek topuklunun seksapeline kapıldım, ama çok zor olcak gibi denedim de... Böyle büyük bir baskı oluyo ön tarafta ayaklarım sıkışıyo, bütün yüksek topuklular böyle kasar mı, benim denediklerim mi dar kalıba sahipti? Neysee ne giyilebilir böyle bir elbisenin altına?

edit: Ha bir bu hem ön tarafı hem arkası topuklu ayakkabılar var ya (adı var mı bilmiyorum :D) onlarla daha mı rahat ederim?

yakın arkadaşımın doğumgünü. parfüm almak istedim, şişesi hoşuma gitti meretin. ama kokusu nedir, ne değildir?

bu tabancanın çalışma prensibini bilen var mı?

Eminönü'de bir yerde olduğunu duymuştum. Farklı ülkelerin eski orjinal üniforma-kıyafet vb. satıldığı bir yer. Bilgisi olan var mı?

beyler bayanlar,

ales'e diyelim ki bir bu sene, bir de onumuzdeki sene olmak uzere girdik. bir yere basvururken en guncel olan skoru mu isterler yoksa ikisinden en yuksek puanliyi ibraz edebiliriz miyiz?

tabii ayni sorulari kpds, uds, toefl, gre gibi sinavlar icin de sorulmus sayabilirsiniz.

memnun olurum

yani demek istediğim ilk kez ales e girecem de aklıma bişi takıldı;
www.haberx.com
linke tıklamaya üşenenler için copy paste yapaym
"Adaylar sınavda sayısal ve sözel bölüm üzerinden gerçekleştirilecek. Türkçe yapılacak sınavda her aday için sayısal, sözel ve eşit ağırlıklı olmak üzere üç ayrı puan türü hesaplanacak ve sonuçlar adayların adreslerine gönderilecek. "
ne demek istemiş şimdi burda? şair kime seslenmiş? ben sözel bölüm okudum şimdi ben ne yapacam? hangisini çözcem yani?
edit: bi daha okudum sanırım sayısal sözel ve eşit ağırlık olarak puanlarım gelcek sınavdan sonra, ve her kurum kendine göre bir puan isteycek işe alırken. doğru mudur?