biraz psikoloji kitapları okuyun.
kendi kendinize, ben buyum kardeşim, beğenmeyen vermesin küçük kızını! diyin.
kendinize karşı acımasız olmayın. yani kendinizi acımasızca eleştirmeyin.
sizi yetiştiren kişiler, sürekli eleştirerek, psikolojik baskı altında yetirştirdilerse, bu konuyu enine boyuna düşünün.
sevgiden bağımsız düşünün. onlara sorsanız, yemediler yedirdiler, giymediler giydirdiler de, işin bi de eleştiri boyutu var. işgal boyutu var. mutlaka vardır demiyorum. belki de yoktur. ama böyle bi durum olduysa, böyle eleştirel ve baskıcı bir ortamda büyüdüyseniz, bu gerçekle yüzleşip, onu aşabilmenin yollarını arayabilirsiniz. eleştiri ille de sözel olmak zorunda değil, okuma gözlüğü üstünden bir bakış, bir kaşın kalkması, onaylamayan bir ağız hareketi bile o baskıyı oluşturmaya yeterli olur. tekrar söylüyorum sevgiden bağımsız düşünün. ama onlar benim için şu şu fedakârlıklar filan mevzuunu katmayın bu düşünceye.
rezillik ne demek? rezilliğin derecesi ne demek? çalışkan, dürüst ve iyi ahlâklı bir kişi, kendine bu sıfatları nasıl yakıştırabilir. bu değersizlik hissinin kökeninde neler yatıyor?
dikkat eksikliğiniz filan var da, ona bağlı olarak elinizde olmadan gösterdiğiniz beceriksizliklerinizin şiddetle eleştirilmesi mi sizi böyle yaptı?
bu anlattıklarınız dünyanın sonu değil. çözülemez şeyler hiç değil. şimdiden bu konularda kendinizi geliştirirseniz, okumaya başlarsanız, ileride paranız olduğunda psikologdan alacağınız verimi de arttırmış olursunuz.
kitap alacak kadar paranız da yoksa, kütüphanelere bakın ve internetten okuyun.
0