Giriş
(19)

Estetik yaptıran kadınların sıradanlaşması konusu?

mikahakkinen
öncelikle bir erkek olarak kadınları yargılamak bize düşmez. İzmir'e sık sık gidiyorum, yolda gördüğüm 10 kadından neredeyse 6 7'si burun veya dudak estetikli. Yüzde 90 hepsi de aynı tip. Yani aynı fabrikadan çıkmış burun veya dudak garip durmuyor mu?siz ne düşünüyorsunuz?
öncelikle bir erkek olarak kadınları yargılamak bize düşmez. İzmir'e sık sık gidiyorum, yolda gördüğüm 10 kadından neredeyse 6 7'si burun veya dudak estetikli. Yüzde 90 hepsi de aynı tip. Yani aynı fabrikadan çıkmış burun veya dudak garip durmuyor mu?

siz ne düşünüyorsunuz?
0
mikahakkinen
(21.04.25)
Kadın-Erkek, birçok insanın burnu tek tip oldu. Hatta yaptırmayanlar garipsenir oldu. Şahsi fikrim, burnun insana karakter kattığı ve çeşit çeşit olmasının doğal, hatta güzel olduğu yönünde. Aynı şeyi kaşlar için de düşünüyorum.

Dudak dolgusuna gelince, yüzde sekseni beceremiyor, basurlu tavuk bilmem nesi gibi oluyor. Yahut ben onları fark ediyorum.

Binlerce yıldır tüm memeliler çeşit çeşit. Biz niye tektipleşiyoruz, anlayamıyorum...
0
yadigar
(21.04.25)
Bu konuda bu örneği hep veriyorum çünkü hâlâ şaşırıyorum ama birkaç sene önce bir kuaförün instagramına bakarken önce "niye hep aynı kadını çekip koymuş ki bu?" diye düşünüp sonra onların aslında farklı insanlar olduğunu fark etmiştim. Hepsinin kaş şekli, burnu ve dudakları aynıydı. Çok acayip.

Özellikle sosyal medyayla büyüyen genç yetişkinlerde body dysmorphia (beden dismorfik bozukluğu) çok yaygınlaşıyor. Kadınlar kadar dikkat çekmiyor (belki Türkiye'de daha az) ama erkeklerde de köşeli çene, göğüs kası görünümlü silikon implant gibi şeyler çoğalıyor.
cilthastaliklari.com
gelisim.edu.tr

Ha, şu da var, kişinin bedenine/yüzüne uygun yapılmış, "iyi" plastik müdahaleleri zaten fark etmiyoruz, herkese aynı standart burnu yapan doktorların işini, iki ay eğitimden geçmiş "estetisyen"lerin doldurduğu dudakları fark ediyoruz. Bu da bir hayatta kalma yanılgısı örneği :)
tr.wikipedia.org
0
kobuzchu kiz
(21.04.25)
Başkalarının bedenleri hakkında değerlendirme yapma hakkını kendinde gören herkes için " size ne " diye düşünüyorum.
0
rock n roll
(21.04.25)
10 sene falan önceydi, iş yerinde Pelin adında bir hemcinsimi çok beğeniyordum bence çok güzel bir kadındı. Hatta bir kez arkadan birisi beni Pelin sandı diye sevinmiştim falan:p Başka bölümün hocasıydı o fazla bir muhabbetimiz de yoktu sadece selamlaşırdık. Bir gün burnu bantlı ve hafif mor geldi işe. Sonra o sargılar çıktı ama kadın yine güzel olsa da bana hep eski havası gitmiş gibi geldi. Eski burnu kötü değildi normal bir burundu, ama o kaydırak gibi kusursuz yan profil veren burun onun yüzüne gitmedi işte. Belki dr iyi yapamadı bilmiyorum, daha sonra biraz muhabbetimiz gelişti nefes alamıyordum, septum deviasyonu ameliyatı olacakken de biraz törpülettim dedi. Güle güle kullan dedim yüzüne bişi demedim ama içimden yalan değil ne gerek vardı diye düşündüm.

Birkaç sene önce bir güzellik merkezine hydrafacial cilt bakımına gittim. Önce dr muayene edecek dediler dedim peki ne güzel. Bana bir "yapılsa iyi olur" listesi çıkardı ki... Alnım çok düzmüş oraya bombe vermek için dolgu, şakaklara hafif dolgu, burnumun en tepesine dolgu, göz altıma ışık dolgusu, üst dudağım alta göre inceymiş azıcık cc üste de koyarsa daha iyi olurmuş. Neyse ki elmacık kemiklerimle jawline için gerek yok buralara dedi sağolsun. Hiçbirini istemedim ama ayda bir sadece cilt temizliğine gittikçe teklif etmeye devam ettiler. Ben de rahatsız oldum zaten baskı hissettim, çünkü eksik hissettirmeye çalışıyorlar. Çoğu kişinin de özellikle botoks ve dolgu gibi işlemleri aman herkes yaptırıyor eksik kalmayayım diye yaptırdığını düşünüyorum.

Bunun haricinde herkes istediği işlemi yaptırmakta, kendini nasıl iyi hissediyorsa öyle görünmekte özgür tabi ki. Yaptırmadan önce fikrim sorulursa bence gerek yok güzelsin diyorum, yaptırdıktan sonra sorarsa güzel günlerde kullan yeni dudağını diyorum.
0
kullanicadi
(21.04.25)
80li yillarin vatkasi gibi bir sey bu. Yillar sonra burunlarini, dudaklarini boyle yapiyorlarmis diye dalga gecilecek garanti.

Basarili estetik anlasilmayandir. Ama "o kadar para verdik estetik oldugu belli olsun" diyen kadinlar var, gercekten :))
O yuzden siradanlasildi.

Yoksa estetik hep vardi. Ve isteyen de yaptirir. Kimse de siradanlasmaz dogru estetikle.
0
Kittie
(21.04.25)
"öncelikle bir erkek olarak kadınları yargılamak bize düşmez"

Yo düser bal gibi de. Emin ol onlar da aynisini yapiyorlar.
0
feastofthedamned
(21.04.25)
Psikolojik deli olduklarını düşünüyorum. Vücutlarına bu kadar takan kadın, daha nelere takacaktır. Birini görünce hepsini görmüş oluyorsun. Görüntü kirliliği.
0
Shepard
(21.04.25)
Doktorlar tek tip burun yapıyor bu yüzden sıradanlaşma kaçınılmaz. Devasa laz burnu dışında hiçbir burna dokunulmaması gerektiğini düşünüyorum. Yüzün bütün özgünlüğü gidiyor.
0
ruhen hastayim ben
(21.04.25)
Çok ucuz duruyor. İşin kötü tarafı burnu güzel olan neden estetik yaptırıp çirkinleşiyor?
0
Kahvedesu
(21.04.25)
beğenilme kaygısı ve herkesin birbirine benzemek istemesi.
0
koela
(21.04.25)
insanlarin biribine benzemesi kaygisi diye bir sey yok, sadece guzelligin bazen kulturel bazen de objektif standartlari var. bu standartlar disinda kalanlar estetik yaptiriyor. yani senin burnun kemerliyse, yasadiklarin sana ne kadar farkliyim, ozelim hissi uyandirmiyor. guzelim hissi hic uyandirmiyor. tam tersi negatif duygular, dusunceler uyandiriyor, cunku digerleri sana bunu yasatiyor. bunlarla bas edebilmek icin celik gibi bir psikoloji lazim. dolayisiyla bunun nedenlerini soyutlanmis olarak degerlendiremezsiniz. cevabi sizde aslinda!

edit: bu arada ekstrem duzeyde yaptiranlardan bahsetmiyorum. burun duzeltmek, dudak dolgusu yaptirmak ayri barbie bebek gibi olacagim deyip tum yuzunu, vucudunu parcalatmak ayri. sizin dediginizden ve diger yorumlardan sanki %70'i boyle yapiyormus gibi bir durum ortaya cikiyor ki bu yanlis.
0
Sour
(21.04.25)
sarı saç da bunun bir parçası. illa ki sarı saç olacak, saçta sarılık olacak. 2000lerde solaryum furyası vardı, üzerine fondöten ve turuncu cilt. o bitti ama dolgular başladı şimdi de. 20 sonlarına doğru botoks vs.

daha önce de yazmıştım, fotoğrafta makyajla güzel duruyor olabilir ama gerçek hayatta çok yapay ve çirkin bir görüntü oluşuyor. yine de arz talep, birçok erkek çekici buluyor ve kadınlar da yaptırıyor. bakımlı olmanın bir parçası oldu bu tür işlemler.
0
deartheodosia
(21.04.25)
Ben görüşümü sona sakladım. Duyuruya başlık açarken doğal olarak kendi düşüncemizde insanlar var mı? Bizim gibi düşünüyorlar mı? diye düşünüp yazıyoruz. Bilinçaltı kendine yakın görüşlere daha yakın. Ben de madem benim gibi düşünenler var düşüncelerimi söyliyim.

Bence bu gibi estetik yaptıran insanlarda beğenilme kaygısı var, ki bu çok doğal. Ayrıca zengin birini bulup takılma düşüncelerinin çok açık olduğunu düşünüyorum. Tabii ki hepsi için değil çoğunluğu. Nasıl yüzleri yapaysa bence duyguları da yapay. Zaten yüzlerinde genel bir ifadesizlik oluyor. Tabii ki herkesin kendi hayatı. Mesela ben aynı ortama girsem ne yazık ki önyargılı olurum.

bunu tek bir ortamda gördüğüm gruba göre yazdım.
0
🌸mikahakkinen
(21.04.25)
Şöyle bir görüş de yok mu ''bu kız kendine silikon yaptırmış, yatırımı kendine yapıyor, parası var''?
0
Kahvedesu
(21.04.25)
@ mihakkinen

O kadar yanlış düşünüyorsun ki. " Zengin birini bulup takılmak istiyorlar, hepsi değil ama çoğunluğu"

" Yüzleri yapay ve tabii ki duyguları da yapay". Bu analizleri neye göre yaptın? Bu görüşler o kadar rahatsız edici ki. Söylemlerin tamamen cinsiyetçi. Bir arkadaş duyuru açmıştı, sevgilisi kira istiyormuş. Ona da " erkek adam eşine bakar" diye bir cümle kurdun. Sanki kadınlar aciz, bakıma muhtaç varlıklar gibi. Şimdi de estetik yaptıran kadınlar için zengin bir erkeğe kendilerini yamamaya çalışıyorlar minvalinde yorum yazıyorsun.

Sen ve senin gibi düşünen herkese söylüyorum. Hiçbir kadının size ihtiyacı yok. Kadınların bedeniyle ilgili kararları, hangi kıyafeti giyecekleri, nasıl bir yaşam surecekleri konusunda söz sahibi sadece kadına aittir. Bir salın artık kadınları.
0
rock n roll
(21.04.25)
Eskiden insanlar güzelleşmek için estetik yapıyorlardı, şu an sosyal medyada kadınlar arasında dönen bir tek tipleşme furyasının parçası olmak için yapıyorlar sanırım. Güzelleşme için yapılan adımlara elbette ki itirazım yok. Her şeyin doğalının ve kusurların çeşitli olduğunu düşünenlerden değilim. Bazı hafif "kusurlar" hariç tabii ki.

Öte yandan çeneyi çıkık hale getirme, elmacık kemiklerini belirginleştirme, yanağı çökertme ameliyatları ve dudak dolgusu yaptırıp da güzel olan 1 kişi bile görmedim. Bunlarla şu an dalga geçiliyor zaten. İleride de "kimseyi hiçbir şey üzerinden eleştiremezsin" şeklindeki tatlı su hümanizmi bitince miktarı ve şiddeti de artabilir hatta.

@Kittie +1
0
nawar
(21.04.25)
@rock n roll ilk duyuruyu açarkende aşağıdaki 2. yorumumda da durumu açıkladım. olayı cinsiyetçiliğe dayandırmıyorum, bu estetiği erkekler yapsa da erkek örneği verirdim. gereksiz defansifleşmeye gerek yok. ayrıca tüm estetikli bayanlar öyle demedim. isterseniz sahaya çıkıp soralım? kadınların bir şeye ihtiyacı var demedim. gayette zengin kadın arıyan erkekte gayet çok. olay kadın erkek çatışmasına çeviren yok.
öncelikle bir erkek olarak kadınları yargılamak bize düşmez. demişiz zaten.
0
🌸mikahakkinen
(21.04.25)
Sorunun başlığını ve içeriğini özenle seçmeni öneririm. Başlık " estetik yaptıran kadınların siradanlaşmasi". İçerik de tamamen kadınlara yönelik yazılmış.

Tepki gösterince "zengin kadın arayan erkek de çok" yazdın. Bu arada estetik yaptıran erkekler de çok. Tepki gelene kadar erkekler hiç konu olmadı. Erkekler de konu olmasın zaten. Sana katılabilir insanlar, ben katılmıyorum. Alınganlık da yapmıyorum. Beni manipüle etmeye çalışma, alınganlık yapıyorsun diyerek.
0
rock n roll
(21.04.25)
erkeklerde de abes kadınlarda da. ortalama altı insanlar hep aynı kadını erkek arar erkeği kadın arar bu çok normal.
0
🌸mikahakkinen
(21.04.25)
(8)

Aklınıza gelen evlilik teklifi fikirleri?

kel aynak kusu
Sb. Duyduğunuz-isteyeceğiniz-başınıza geldiği için mutlu olduğunuz tekliflerden aklınıza geleni yazarsanız, bana çok yardımcı olursunuz
Sb. Duyduğunuz-isteyeceğiniz-başınıza geldiği için mutlu olduğunuz tekliflerden aklınıza geleni yazarsanız, bana çok yardımcı olursunuz
0
kel aynak kusu
(20.04.25)
evlilik teklifi almadim bilmiyorum ama gördügüm kadariyla iki farkli görüs var burda. bazi insanlar bunun arkadaslariyla olmasini bazilariysa basbasa olmasini tercih ediyor.
kiz arkadasinin karakterini düsün ve bu ayrimi yap.

ikinci olarak klasik bir seydense kisiye özel bir sey yapilmasi daha romantik olabilir. benim bir tanidigim mezun hatta yüksek lisansi bitirmis olmalarina ragmen kampüste etmisti. onlar icin bir anlami var cünkü.
0
sonsuz
(21.04.25)
benimki kutsal topraklar dedigim, savasinin bitmedigi, kudus sendromu diye bir sendrom bile gecirten o sehirdeydi. etrafta zar zor buldugu 1 kisiye telefon vermis video cekmesi icin sehir de bombostu. bana gore asiri otesi guzel ve romantikti cunku zaten bulundugun yer cok ozel. sirf bunun icin bile severim eski karimi.
0
ala09
(21.04.25)
basit bisey olsun, citayi bastan cok yukari koyarsan sonra bir bakmissin o cita sana girmis..
0
cooperr
(21.04.25)
basit şeyleri sevin basit şeyleri seven insanlarla birlikte olun. Hiç evlilik teklifi etmedim şu sıralar edeceğim ama ne bir arkadaşına danışırım ne bir organizasyon yaparım. Kafamdaki yurtdışı gezisi öncesi googlelayarak the most romantic venues vs. oralardan bir yer seçip tatlı, sakin bir yemek sonrasında ise teklif

bana diğer süreçler çok samimiyetsiz geliyor özellikle insanları topla video organizasyon
tabii herkes nasıl mutlu hissediyorsa öyle olmalı
0
croswell
(21.04.25)
Herkesin görüp duyabileceği şekilde, kalabalık ortamda, teklif kabul edildikten sonra izleyenlerin alkış kıyamet gittiği bir evlilik teklifi beni korkutur mesela. Yine öyle büyük organizasyon, arkadaşların dahil olması, özel kalması gereken bir şeyin ortalığa serilmesi de bana ters. Ama bunları isteyen de vardır elbette o yüzden en iyi siz bilirsiniz sevgiliniz nasıl biri.

Bana önce tatil ayarlanmıştı yurtdışında, orada yemekte teklif edilmişti ben de seyahat seven insanım o yüzden benim için ideal teklif böyle bir şeydi
0
kullanicadi
(21.04.25)
1- karaköyde şık restoranda yemeğe çağır ve teklifini et.
2- barbare bağları gibi bi yere götür, etrafta üzümlerin arasında gezerken yüzüğü çıkar teklifini et.
0
turuncu tonlarda
(21.04.25)
Güzel bir tatil, akşam gün batışında şampanya eşliğinde teklif.
0
gabe h coud
(21.04.25)
aslinda bu partnere gore degisir. mesela benimki oyle herkesin ortasinda evlenme teklifi edilmesinden hoslanmaz. hem utangac bir insan hem de sosyal anksiyetesi var. cok rahatsiz olur. kimisi de vay benim icin otobani kapatti, davullarla zurnalarla, silahlarla tum istanbul'a askini haykirdi deyip mutlu oluyor (sacmalik). dolayisiyla partneri taniyip ona gore teklif etmek lazim.
0
Sour
(21.04.25)
(9)

terapi ne kadar sürmeli

mantık
1 sene terapiden sonra eskisi gibi ihtiyaç duymuyorum epey faydasını gördümzaten seans aralıkları uzaltıldıgerçi seans arası uzayınca verim düşüyor daha çok geçen ay ne yaptın takibine dönüşüyorterapist zaten son veriyor damaddi boyutunu bir kenara bırakalım ömür boyu kontrol gibi bir durum mantıklı
1 sene terapiden sonra eskisi gibi ihtiyaç duymuyorum epey faydasını gördüm
zaten seans aralıkları uzaltıldı
gerçi seans arası uzayınca verim düşüyor daha çok geçen ay ne yaptın takibine dönüşüyor

terapist zaten son veriyor da
maddi boyutunu bir kenara bırakalım ömür boyu kontrol gibi bir durum mantıklı mı
0
mantık
(17.04.25)
Bunun bir kuralı yok. Buna terapistle danışan beraber karar verir. Ne desek olmaz şu an.
0
mor oje
(17.04.25)
bunun bir kuralı var. psikanalize gidersen yıllar boyu devam eder, cbt(bdt) gibi ekoller kısa süreli tedavi hedefler.

bazı terapistlerin/psikiyatristlerin (her meslekte olduğu gibi iyi ve kötü niyetli kişiler var) etik dışı davranarak danışanlarını sömürdüklerini düşünüyorum, psikolojisi zayıf kişiler manipülasyona açık oluyorlar.

danışan hayat koçu gibi bi şey arıyorsa isterse 20 yıl gider, kimse de neden gidiyorsun diyemez ama terapiyi uzattıkça uzatmanın istismar olduğunu düşünüyorum.

kararı verecek olan kişi sensin.
0
deartheodosia
(17.04.25)
cbt (bdt) kisa sureli tedavi hedefler, fakat psikodinamikcilere gore tedavinin etkisi de kisa surer. artik psikanaliz uygulayan var mi hic bilmiyorum, gormedim. uzun lafin kisasi, bunlar cok oznel konular, hatta cevrenize bile bagli.
0
Sour
(17.04.25)
bunun bir kurali yok, size, terapistinize, terapi gordugunuz konuya bagli. hatta bu terapide konusmak icin guzel bir soru mesela. kendisiyle, tereddutlerinizi de anlatarak bunu konusun.

ama omur boyu kontrol ben duymadim acikcasi, ihtiyacinizin bittigini dusunuyorsaniz bunu onunla konusup bitirin. benim terapistim ben her zaman buradayim, ihtiyacin olursa ulasabilirsin, eski danisanim oldugun icin de aylarca falan beklemeden zaman ayiririm diyerek bitirdik. ki zaten boyle bir sey. su anda ihtiyaciniz bitmis olabilir, iki sene sonra bir travma yasarsiniz tekrar ihtiyac duyarsiniz, ya da yasaminizda bir degisiklik olur (tasinirsiniz, is degisikligi olur bakmissiniz tekrar ihtiyac duymussunuz) ihtiyac duyarsiniz, ya da bambaska bir konuda (ya da ayni konuda) tekrar calismak istediginize karar verirsiniz vs. vs. Insanin icine bakmasi bir yolculuk, oyle vardim bitti olmayabilir. Hepsi de normal.
0
songforsomeone
(17.04.25)
Ben sadece ilaç içiyorum hocam psikoloğa gittim ama beni psikiyatriye gönderdi
0
darkwizard
(17.04.25)
Danisan, semptomlari duzeldi mi baska bisey hortladi mi bilemez. Bu yuzden sureye tek basima da karar vermedi saglikli degil.

Bunun bir kurali yok o yuzden.
0
mor oje
(17.04.25)
Giden bağımlı olur, para tuzağı. Uzatırlar, işin içinden çıkamazlarsa başka birine yönlendirirler, ilaç kullanmalısın derler. Akıllı adam işi değil.
0
Shepard
(17.04.25)
Terapi deneyimime dayanarak shepard +1 biraz.
Ciddi sorun varken zaten kisa araliklarla cagiriyorlar. Sonra aralar aciliyor. Bi sey yaptiklari da yok. Gercekten para tuzagi. Kendini iyi hissetmek icin gidiyorsan ve zenginsen git ama tek basina cozemedigin seyler bittiyse devam etmenin mantigi yok. Dedigin gibi muhabbete giriyor olay artik. Naptin, ne ettin, araya basmakalip laflar ve bitis.

Ilac kullaniyorsan ilaci takip icin arada sirada gidersin.

Cok bos beles bi uzmanlik alani valla. Ben unlu birine gittigim halde soyluyorum bunu. Cvsi falan da iyi. Tamam silkeleme sektoru.

Burada yok ufkum acildi bilmem ne diyenleri duyuyorum bazen. Hayret ediyorum. Kimse kizmasin, alinmasin ama sonra agaclara sarilan kitle aklima geliyor ve hmmm ondan evet olur diyebilirler diyorum icimden.

Sen maddi boyutu dusunmuyormussun gerci. Git her hafta. Kafan dagilir. Ama faydasi yok somut sorunun ortadan kalktiktan sonra. Terapist de sen gelme artik falan demez.
0
Kittie
(17.04.25)
işe yararlığı sosyal zekanın düşüklüğü ile alakalı
ciddi eksikleri olan için faydalı
eksikler kapandıktan sonra fayda oranı düşüyor

ciddi maliyetler olmasa daha az kötülenirdi bence
0
🌸mantık
(18.04.25)
(4)

Yalçın Küçük neden önemli?

michael_knight
Daha önce bir kitabını okumadım. Televizyonda gördüğümde de pek bakmazdım. 8-10 yıl önceki bir programda biraz izledim. Ne bilgisi ne de yorum yeteneği bana derin veya alışılmışın dışında görünmedi. Hangi özelliği sebebiyle önemseniyor?
Daha önce bir kitabını okumadım. Televizyonda gördüğümde de pek bakmazdım.
8-10 yıl önceki bir programda biraz izledim.

Ne bilgisi ne de yorum yeteneği bana derin veya alışılmışın dışında görünmedi.
Hangi özelliği sebebiyle önemseniyor?
0
michael_knight
(17.04.25)
bi yere kadar çok mantıklı tespitler yapıyor, siyaset üretiyordu. cumhuriyet tezleri vs dikkate değer. ama perinçeke bulaştığından beri medyatik bir deli. medyatik olmasıyla ünlü oldu, karikatür gibi davranmasından.
0
patronaj1
(17.04.25)
Ilk.donem cumhuriyet donemine dair tezleri resmi tezlerle celisiyordu ve bence de turkiye uzerine tezleri okunmasi gereken bir kitap. Aykiri olacagim derken son donemlerde.deli deli birseyler.oldu.
0
deckard
(17.04.25)
onemli miymis ki? hic bilmiyordum. turkiye'de her seyin bir alicisi vardir olarak bakiyorum o zaman.
0
Sour
(17.04.25)
Önemli falan değil. Aklına gelen her şeyi söylerdi sonra mutlaka biri tutunca a bak yalcın küçük daha önce söylemişti derlerdi.
0
luluki
(18.04.25)
(6)

böyle bir değişim yaşayan oldu mu?

logisticsmanager
Açıkçası çok planlayan, cok gelecek düşünen bir insandım. Anı yaşayan biri kesinlikle değildim. Hanım çok elestirirdi.Sonra babamın hastalığı vefatı derken son zamanlarda kendimi hiç olmadığım bir halde buldum.Geleceği düşünmeyi, hayal etmeyi bıraktım.Hanımla geçirdiğim zamana çok daha fazla değer v
Açıkçası çok planlayan, cok gelecek düşünen bir insandım. Anı yaşayan biri kesinlikle değildim. Hanım çok elestirirdi.
Sonra babamın hastalığı vefatı derken son zamanlarda kendimi hiç olmadığım bir halde buldum.

Geleceği düşünmeyi, hayal etmeyi bıraktım.
Hanımla geçirdiğim zamana çok daha fazla değer vermeye başladım. Daha çok dışarı cikmak, daha çok kutu oyunu oynamak vs.
Gene hanima, anneme, köpeğime bakarken onların belli özelliklerine kafa yormaya basladim. (Örnek; hanim konuşurken gözlerinin patlamasına bakmak falan. Ya da köpeğimin ayaklarini temizlemesine)
Bazen kendimi önceden hiç zaman harcamadigim şeyleri anlamaya çalışırken, üzerine düşünürken buluyorum. Misal son zamanlarda resimlere merak saldim. Bir şey yaparken ve izlerken telefonu bıraktım komple, izlediğim şeye konsantre oluyorum.
Kaç yıldır sürekli yıldızların çok güzel görüldüğü yüksek bir yerdeyim ve ilk defa bu sene zaman ayırıp akşamları yildiza, aya bakmaya başladım. Karşımda duran dağ gibi dağı izleyip "ulan bunun karşısında duran bilmem kaç milyonuncu adamim, hepimiz farklı dertlere sahiptik, hepimiz öldük gittik. Bu dağ hala burada, benim sap raporunun uzun süre alıp almamasi, çok işimin olmasi zerre umrunda değil" gibi kendi kendime düşünmeye başladım.

Bu heralde post traumatic dedikleri bir durum. Ama pozitif olanı gibi.
Galiba babam sayesinde etraftaki guzelliklere, anın önemine kafa yormaya başladım.

Geçen bir söz duydum, o bile hala aklımda kaç gündür ; if you always look for the next, one day the next is death.

neyse, bunu da galiba benim gibi aramizda anı yasamayan kişiler varsa diye yazdim galiba :(
Umarım hepinizin travmalari benimki gibi sizin için pozitif olur.
0
logisticsmanager
(13.04.25)
yok, aklimi yitirmedim daha.
0
sonsuz
(13.04.25)
Başın sağolsun. Travmanla yüzleşme şeklin için de ayrıca tebrik ederim. Ben hala o kadar anı yaşayamıyorum benzer bir süreçten geçiyorum diyebilirim.
0
sekizdokuzon
(13.04.25)
abi yaş ve tecrübe olarak çok farklı kulvarlardayız bunu sen de biliyorsun zaten ama şöyle söyleyeyim... annem ve babam ayrıldığından beri "aile kahvaltılarımız" benim için dünyanın en kıymetli şeylerinden biri. "ben annemle kahvaltı yapmayı planlıyodum" deyip iş bırakmışlığım var.

babam hayattayken herkes sürekli gergindi. onun ölümünden sonra anne, kız, iki oğlan olarak pazar kahvaltılarımızdan aldığım tadı dünyada hiçbir şeye değişmem. imkanımız el verdiği kadar güzel sofralar hazırlar, sonrasında çay-sigara-kahve eşliğinde yerine göre pazar günü ÜÇ SAAT sofrada otururduk. ben 30 yaşındayım, bunu hiçbir şeye hâlâ değişmem. erkek kardeşim 22 yaşında, aynı fikirde. kız kardeşim evlenip gitti, çocuğu oldu, hâlâ kahvaltılarımızı çok sever :)

bu biraz benim için "denk geliş" oldu ama dediğin gibi işte direkt aileyle, akrabalarla kaliteli iletişim vs. benim dünyamı değiştirdi diyebilirim. ergenliğimi "atayiz gomaniz" olarak onlardan kaçarak geçirdiğimi düşünürsek özellikle. benimsediler, sevdiler. o açıdan çok şanslıyım.

kendi adıma şunu söyleyebilirim: huzur içinde yatsın, her türlü üzerimde emeği büyüktür ama rahmetli babam çok gergin ve hiç "aile adamı" olmayan birisiydi... ben kendi ailemle, çevremle ondan sonra tanıştım diyebilirim. ondan sonra kendimi keşfettim, kendim olabildim, olduğum halimle kabul gördüm vs...

duyduğun söz bence kalite. hele ki halihazırda aile kurmuş bir adam için. gerçekten, sürekli bir sonrasına bakarsan varacağın yer ölüm oluyor, başka çıkar yol yok.

ben kendi adıma üç kuruşu olmayan eşşoleşşeğin teki olarak ailemle geçirdiğim her dakikayı çok kıymetli sayıyorum. yani tabii ki ben de yatlarım, katlarım olsun isterim ama hakikaten annem ve kardeşlerimle yaptığım bir pazar kahvaltısını ben hiçbir şeye değişmem. kendimce bu da benim zenginliğim diyorum.

herkesin aile ilişkisi ya da bakış açısı aynı değil elbette ama bence çoğu insanda yaşlandıkça aile veya "yakın grup" mefhumu güçleniyor. benim için böyleydi. daha demin başka bir duyuruda yazdım... 23 yaşındayken, "31 yaşında annenle yaşayacaksın" deseler kendimi asardım muhtemelen.

şimdi seviniyorum. kadın yaşlandı. ben yaşlanıyorum. herkes ya ölüyor ya farklı yerlere gidiyor... geçireceğimiz süre kısıtlı. ben ailesi olan bir adam da değilim. akşamları anamla çay içmekten, ara sıra kardeşimi görmekten neden gocunayım? babam zaten öldü gitti, istesem de göremem artık. bunlar çok kıymetli şeyler bence.

velhasıl bana sorarsan insan yaşlandıkça, hele ki ailesine biraz sempatisi varsa ister istemez oraya çekiliyor. onun her hareketi, her davranışı seni de etkilemeye başlıyor. ve naçizane, BENCE bunda utanılacak/sıkılınacak hiçbir şey yok.

hepimiz bir tane hayat yaşıyoruz. kimimiz 20 yaşında, kimimiz 80 yaşında ama sonuçta ölüp gidiyor... şahsen ben bu hayatı annem, kardeşlerim, sevdiğim birkaç akrabamla beraber yaşamayı tercih ederim. yine KOMÜNİZM VE SOSYAL MEDYA mevzuuna girmeyi hiç istemiyorum ama bunun etkili olduğunu düşünüyorum açıkçası. ben de "yakınlarımdan" nefret ederek, onlardan soyutlanarak büyüdüm... yav ne olursa olsun, neticede "ben geyim" desem de, "ben komünistim" desem de benim yanımda olanlar beni bebekliğimden beri tanıyan insanlar oldu. farkındayım herkes bu kadar şanslı değil ama ben öyleydim neyse ki. 30 yaşına geldim. anamın, bacımın, biraderimin, halamın, amcamın, yeğenimin vs. ne kadar yaşayacağının garantisi yok. benim hiç yok. ben onları kaybetmek istemiyorum.

resim ve dağlar konusuna hiç girmiyorum, o konuda kitap yazarım. sadece şöyle söyleyeyim, ben kırklareli'de bir dağ köyünde samanyolu'nu görünce ağlamıştım. bir ya da iki sene önce. "boşa yaşıyoz amk" diyorlar ya, hakikaten öyle... eğer sevdiklerimiz, buradaki varlığımızı anlamlı kılan birileri yoksa gerçekten öyle. istediğin kadar para biriktir, günlük zevk tat, neye yarar?
0
mark greg sputnik
(13.04.25)
olur boyle hocam. ani yasamak da onemli ve degerlidir ama carpe diem moduna girip abartmamak lazim. hayat ve varolus sadece andan ibaret degil. ani yasayanlar on yil sonraki anlarini mahvediyorlar cogu zaman.

hayati hep planli yasarim. bugun bulundugum konumdaysam 10 sene onceki planlar sayesinde. o zamanlar ot, alkol, muhabbet pesinde kossaydim simdi burada olamazdim. denge onemli. ne ana cok kapilmak, ne de andan cok uzaklasmak.
0
antikadimag
(13.04.25)
@antikadimag; abi ani yasamak, plan yapmıyorum derken saldım hayati bundan sonra umursamıyorum demiyorum. Ama önceden geleceği düşünürken hayat akıp gidiyordu.
0
🌸logisticsmanager
(13.04.25)
cok benzer bir durumu ben yasadim, hala da devam ediyor. insanin bu kafa yapisina gelmesi icin buyuk ihtimalle cok yakin oldugu birinin vefat etmesi gerekiyor (ki bende de boyle oldu). kendini hirpalamak istemiyorsun. ne kadar basit seylerin ne kadar onemli olabilecegini goruyorsun ve bunlarla ilgileniyorsun. su ayarda yasiyorum su an:

www.youtube.com

www.youtube.com
0
Sour
(14.04.25)
(13)

dolar yarın nolur?

elite crew
sb.
sb.
0
elite crew
(23.03.25)
Roket
0
rhan
(23.03.25)
1-2 gün daha baskılarlar en fazla sonrası korkunç
0
ditu
(23.03.25)
Dilerlerse 100mlr dolar alışını baskılayacak mermileri var. Yerli pzt yine dolara hücum edecektir tüm hafta tcmb satıcı olur ancak daha sonra yerli de alımı bırakacaktır.

Piyasa geçen hafta bu senaryoyu fiyatladı zaten, anormal bi hareket beklemiyorum.
0
billythefridge
(23.03.25)
Borsa taban, dolar 41-42 civarı olur bu hafta. 20-30 milyar dolar yakarlar.
0
potsdamer
(23.03.25)
mehmet'in 2 yilda biriktirebildigi para 40 milyar dolar zaten. gectigimiz hafta 10'unu yaktilar. bu hafta bir 10 daha yakalarlar gibime geliyor. ilk etapta 42-43 bandinda olacagini dusunuyorum.
0
Sour
(23.03.25)
@Sour hesabın yanlış. MŞ döneminde rezrv -60mlr'lardan 40mlr'lara geldi. 100mlr$ topladı geçen hafta 20'sini yaktı.
0
Mcfly
(23.03.25)
48 i vurup 42 ye oturur
0
mirty
(23.03.25)
dolar satarak baskılayacaklar, "baskılama" dedikleri şey de yabancıların 1.5 senedir faizden kazandığı paranın güvenli çıkışını sağlamak. onlar 38tl'lik dolardan çıkacaklar, milletimize insanımıza da 1-2 haftaya gerçek doları saplayacaklar.
0
tchuck
(23.03.25)
mesele yarın ne olacağı değil. mesele artık doların kıyı kıyı her gün çıkmaya başlayacak olmasıdır. bu hafta 41-42'ye iyice oturur. nisan sonuna kadar 46-47'yi görürüz.

yıl bitiminde rahat rahat 60-70.

ama bana göre piyasa bu tutuklamayı fiyatladı çoktan.
0
co2s2
(23.03.25)
50tl (insallah).
0
feastofthedamned
(23.03.25)
anlık bir hareket olmayabilir fakat önümüzdeki 1 yıl geçmiş 1 yıl gibi olmayacak.
0
nuisance2
(23.03.25)
Dönüp cevaplara bakıyodum da yazılanların 3'te2'si tutmamış :D
0
Mcfly
(31.03.25)
benim tahmin tutmuş bence. borsa taban oldu. dolar 42 yi gördü ama 30 milyar dolar yakarak düşürdüler.
0
potsdamer
(04.04.25)
(5)

Ev almak için fırsat dönemi mi sizce

psmstc
Altın artıyor ev fiyatları da sizce artacak mı? Bu dönem ev almak için fırsat gibi değil mi sizce de
Altın artıyor ev fiyatları da sizce artacak mı?

Bu dönem ev almak için fırsat gibi değil mi sizce de
0
psmstc
(23.03.25)
Artmamasi için ben bir sebep göremiyorum
0
kisa
(23.03.25)
her şey artarken ev fiyatları neden sabit kalsın.
ihtiyaç varsa herhangi bir dönem doğru bi dönemdir ev için.
0
biseysorcaktim
(23.03.25)
Mevcut koşullara bakıldığında isterse faizler %1000 olsun ev almak her zaman bir fırsattır
0
olaylar olaylar
(23.03.25)
her seyin fiyatinin artacagi gibi ev fiyatlari da artacak. burada onemli olan artip artmamasi degil, ne kadar artip artmayacagi. bir sene sonunda %5-10 artacaksa ev almanin mantigi yok. evi eger bir yatirim olarak goruyorsaniz ev almak hicbir zaman bir firsat degildir. cunku her zaman icin daha yuksek getirili bir alternatifiniz vardir. eviniz yoksa alin o ayri.
0
Sour
(23.03.25)
Beklenen enflasyonun %30 olduğu yerde ev fiyatı artacak mı diye sormak bana biraz saçma geliyor. Hani beklenen enflasyon %5-10 olur tartışırız da.

Sour'un dediği gibi ne kadar artacak konu o. Geçen sene usd'yi geçti ama faize yenildi mesela. Ben bu sene dövize sepetine ve faize yenileceğini düşünüyorum mesela.

Oturacağınız ev alacaksanız bence alın bekletmeyin ama alayım kiraya vereyim karlı olmayabilir.
0
Mcfly
(23.03.25)
(6)

protestolar nasıl olmalı?

biseysorcaktim
saraçhane'deki "mitingin" ardından yaşı büyükler alandan ayrılıyor. öğrenciler ve gençler kemer altına doğru gidip barikatı yıkmaya çalışıyor. sonra polis alanı daraltmaya çalışıyor, gaz bombası hatta plastik mermilerle gençleri kovalayıp alanı daraltıyor. sonra eylem o şekilde azalarak son buluyor.
saraçhane'deki "mitingin" ardından yaşı büyükler alandan ayrılıyor. öğrenciler ve gençler kemer altına doğru gidip barikatı yıkmaya çalışıyor. sonra polis alanı daraltmaya çalışıyor, gaz bombası hatta plastik mermilerle gençleri kovalayıp alanı daraltıyor. sonra eylem o şekilde azalarak son buluyor.

iki gündür saraçhane'de olan bu.

taksim'i istiyoruz diyor halk. polisler ise geçit vermiyor. ısrar olunca arbede çıkıyor.

halk yürümek istiyor, valilik ve emniyet buna izin vermeyince öyle ya da böyle bir şiddet kaçınılmaz.

ne olacak, ne olabilir başka?

taksim kapalıysa başka yere yürüsek mesela? o zaman ne olur? her yolu kapatamazlar ya?

özgür özel "mitinginde" güzel konuşuyor, ama hepsi bu. başka ne yapabilir muhalefet, halk ne yapabilir?
0
biseysorcaktim
(22.03.25)
Maalesef döngü yıllardır aynı. Bu eylemlerin tek farkı ise Gezi'den sonra ilk defa bu çapta bir protesto olması. Ayrıca gençler dediğin de ufak bir azınlık aslında(üniversite grupları). Onları da toplasan sayısı 40 bin bile etmez.

Z kuşağının yaklaşık 40%'ı sandığa gitmemiş son genel seçimde, yani o tren kaçtı maalesef şimdi sadece gazını atıyorlar.
0
feastofthedamned
(22.03.25)
bence bicimden ziyade eylemin kendisi onemli. her insan kendine gore bir yol secip bu durumu protesto etmeli. en kotusu hicbir tepki gostermemek. sonra sosyal medyayi bir tepki gosterme bicimi olarak kullanmak. cunku bu yontem bence aktif/etkili bir yontem degil. protestoya katilmak, en on sirada olmak zorunda degil kimse, fakat sosyal medyaya da mahkum degil. sosyal medyayi kotulemiyorum bu arada, sadece yeterince etkili oldugunu dusunmuyorum, haberlesme acisindan, organizasyon acisindan onemli bir arac. kisacasi daha cok kisinin aktif bir sekilde katilmasindan baska bir secenek goremiyorum.
0
Sour
(22.03.25)
bugün ortalık yıkılacak gibime geliyor. gezi'de de böyle olmuştu. ilk başta minik minik başlamıştı, 3-5 gün ufak tefek gösteriler olmuştu ama ilk hafta sonu ortalık karışmıştı. bir de gezi'de hava daha güzeldi.

ancak o günden bugüne çok şey değişti. akp dersler aldı:

1- kürtler'le araları iyi. kürtler'in saha tecrübesi chp tayfasından çok yukarıda.
2- ıvır zıvır soruşturma vs derken CHP'yi kitlediler.
3- baroyu da kitlediler.
4- Ayşe barım vs derken, sanatçıların sahaya inmesini de, sosyal medyada paylaşım yapmalarını da engellediler.
5- gezi'deki tayfanın büyük bir kısmı, "gerekirse biz de geliriz" rehavetinde.
6- gezi'deki tayfa iyi kötü sokakta büyümüş bir kadroydu. (özellikle üniversite öğrencilerinden bahsediyorum) sokakta daha mahirlerdi herhalde. mevcut kadro biraz daha internet ve eve sıkışmış bir kadro gibi geliyor bana.
0
co2s2
(22.03.25)
1. yalnızca protestolar ile bir yere varılamayacağını düşünüyorum. başka güçler tarafından desteklenmesi lazım.
2. protestoların faydalı olması için herhangi bir siyasi partiden gelecek yönergeleri umursamaması gerekiyor. türkiyedeki hiç bir siyasi parti lideri (erdoğan hariç) sokağın nabzını bilmiyor, yönlendiremiyor, risk almak istemiyor. sokak hareketi başka bir şey.
0
abelardo
(22.03.25)
eğer amaç belediye başkanının tutuklanmasına tepki ise belediye önünde protesto yapılır ama iş taksime çıkmaya getirilirse o zaman bu protesto olmaktan çıkar provokasyona girer.
zaten valilik belediye önünde müdahale etmeyerek örtülü olarak eylemine izin vermiş oluyor. bunu suistimal ederek işi başka boyutlara taşımak müdahaleyi haklı çıkartır.
aynısı gezide de oldu eylemlere sonradan katılan gruplar olayı farklı yere çektiler.
0
my fault
(22.03.25)
Yine ezbere, gerçeklikten kopmuş, sağdan soldan duyulmuş laflarla aneliz şelaleri akmış. Arkadaşım kürtler dediğin şey bir kişi değil. Kürtler şunu yapar, bunu yapmaz, kürtler ha sattı ha satıyor falan diye sanki tek bir kişiden bahseder gibi yorumlar. Ne kürtleri ne de dem seçmenini zerre tanımadığınız o kadar belli ki. Televizyondan ya da internetteki kanzi kanaat önderlerinden duyduğunuz lafları papağan gibi tekrar etmeyi bırakın, kafanızı kullanın artık.

Peki ne yapmak gerek? Örgütleneceksiniz arkadaş. Örgütlü olacaksanız. Sap gibi tek başınıza olduğunuzda ordan oraya savrulursunuz. Sizi çil yavurusu gibi dağıtırlar. Örgütlü olmak, tıpkı büyütecin gün ışığını tek bir noktaya toplaması gibi bir güç üretmeyi sağlar. Nereye yürüyeceğinizi bilirsiniz, düştüğünüzde sizi kaldırırlar, arayanınız soranınız olur.

Ali ismail örgütlü olsaydı ölmezdi. Çünkü örgütlü olsa arkadaşları hastanede gelir bulur, o doktoru başına diker, ilgilenmeyen doktorun götünden de kan alırlardı. ama maalesef örgütlü değildi. Gidin, kendinize yakın bir siyasi partiye üye olun, görev alın, fikrinizi söyleyin. Tek başımıza bir bok yapamayız. Ama örgütlü olursak hepsinin karşımızda kakası gelmiş köpek gibi titreyeceklerine emin olun.

Şimdiki gençler ev kuşu, sokakta zayıf falan zannediyorsunuz ama değiller. sokağa çıkmadığınız çok belli. Geziye gelenler çok daha nahiflerdi. Hepsi 90'ların apolotik kuşağından geliyordu. Kaybecek şeyleri vardı, canları çok sıkkın da olsa hayata daha umutlu bakıyorları, işleri vardı. Ama onların da büyük çoğunluğu ilk gazı yediklerinde başı kesik tauk gibi ne yapacağını bilemedi. Bilenler kimdi biliyor musunuz? örgütlü olanlar. Kürtler, sol görüşlü öğrenciler, travestiler, devletin şiddetiyle daha önce ilk elden kim karşılaştıysa onlar. Ama içlerinde benim de olduğum büyük çoğunluk daha önce bu denli bir şiddet görmemiştik. Ama gördük, devletimizle orada tanıştık. Neler yapabileceğini bize hiç unutmayacağımız şekilde öğretti sağolsun.

Şimdiki gençlerin ise kaybedecek hiçbir şeyleri yok. Gözlerinde görüyorum. Dün saraçhanede 19-20 yaşında çocuklar, öğrenciler gördüm. İlk kez böyle bir eyleme katıldıkları çok belli olan çocuklar. Hiçbirinde tedirginlik, korku, çekingenlik görmedim. Tam tersi, öfkeyle karışık korkutucu bir heves vardı hepsinde. Sakince dağılmak falan istemiyorlar, barikatı yıkmak istiyorlar hepsi. Bu öfkenin yönlendirilmeye ihtiyacı var. Bu öfkenin ve gücün doğru zamanda doğru yerde patlamasına ihtiyaç var. Yoksa ali ismail gibi, ethem gibi, abdocan gibi öldürülürsünüz arkadaşlar. Sizi öldürmekten çekinmeyeceklerine emin olabilirsiniz.

Çok uzattım ama şunu da söylemem gerek. Burada da şöyle olmaz böyle olmaz diye yazanlar var. Olur arkadaşım, neler olur. Bak, orda topçu kışlası görebiliyor musun? Olmaz denen her şey olur. Erdoğanın sokağı tanıdığı falan da yok arkadaşım. Sokak nere erdoğan nere. Bambaşka gezegenlerde yaşıyoruz artık onunla. İnsanların cebinde para yok. Para yoksa o düdüğü çalamazsın.
0
thracia
(22.03.25)
(11)

Arkadaslar kurban kesmeyin bu bayram

lapaz
Direk universiteli ogrencilere nakit verin. Hatta su siralar verin. Direnis devam etmeli
Direk universiteli ogrencilere nakit verin. Hatta su siralar verin. Direnis devam etmeli
0
lapaz
(22.03.25)
Kafa mı buluyorsun ne ilgisi var bunların birbiriyle?
Hacca da mı gidilmesin?
0
diyecevaplandı
(22.03.25)
Güzel fikir. Anneannemin vefatının yıldönümünde bir şeyler yapardık. Bu sene pide yaptırıp öğrenci kardeşlerimize dağıtalım.

Teşekkürler.
0
babilfish
(22.03.25)
Ataturk zamaninda eline gecen paranin cogunu kitaba harcamis. Simdi bizim de bu sekilde yapmamiz lazim. Cocugun yok ki gelecegi dusunmuyosun galiba ama yegenin falanda mi yok?
0
🌸lapaz
(22.03.25)
bu bayram kurban bayramı değil zaten. ona daha 2 ay var. şeker almasak olmaz mı?
0
duyulmasi gerektigi kadar
(22.03.25)
Alkol içecektim.
İçeyim mi yoksa onun parasını da öğrencilere mi vermek gerek?
Laiklik konusunda çok yeniyim, hangi günahı işlemek daha faydalı tam anlayamıyorum.

Bir de gelecek ay Atatürk'ün Nutuk kitabını almayı düşünüyordum. Onun parasını da öğrencilere vermek mi iyi yoksa Atatürk'ün kitabını almak mı daha iyi?
0
michael_knight
(22.03.25)
Bana kalirsa 1st ile 3rd world countryleri ayiran en buyuk ozellik uzun vadeli dusunebilmek. Atamin olumunden sonra ilmek ilmek islediler ulkeyi. Turk halki hedonist kabul etmek lazim. Ozur dilerim diyecevaplandi bencil olamadigim icin
0
🌸lapaz
(22.03.25)
Ahahahsha.

Eğer trolling-attempt ise güldürdün aferin :)
0
feastofthedamned
(22.03.25)
kurban zaten hicbir zaman amacina ulasan bir ibadet bicimi olmadi. kurban kesenler genelde hayvanin iyi kesimlerini kendilerine ayiriyorlar, kalan kisimlarini da ese, dosta, akrabaya dagitiyorlar. ben kestirip de gercekten fakirlere dagitani hic gormedim.
0
Sour
(22.03.25)
troll başlık ama @sour, senin çevrendekiler düşük iqlu eti dahi kaçıran köylü kurnazlarıysa herkes öyle mi olmak zorunda?
0
deartheodosia
(22.03.25)
kardeş kurbana 3 ay var.

kurban yerine parasını verebileceğin bir ibadet değil.
0
ya ben lan neyse
(22.03.25)
Hem sen ille de istiyorsan para verebilirsin burs şeklinde. Ama o paranın Berke ile Kamilin bira parası veya Aslı'nın poposundan pudra şekeri çekmek için kullanılacağını bil gene de.
0
feastofthedamned
(22.03.25)
(10)

Son 5 senede Altın mı araba mı daha çok prim yaptı sizce?

psmstc
Ve önümüzdeki yıllarda da para değer kaybetmemesi için altında tutmak mı araba olarak tutmak mı (binilmeyecek otoparkta garaj arabası olarak bekletilecek) daha iyi?
Ve önümüzdeki yıllarda da para değer kaybetmemesi için altında tutmak mı araba olarak tutmak mı (binilmeyecek otoparkta garaj arabası olarak bekletilecek) daha iyi?
0
psmstc
(21.03.25)
pandemi, chip krizi, tedarik sıkıntıları bitti. arabaların ekstra değer kazanması için bir sebep yok. ayrıca arabadan yatırım olmaz.
0
orpheus
(21.03.25)
2 sene once yasadigimiz olay nadir bir olaydi yukaridaki arkadasin bahsettigine ek olarak dusuk faizle kredi cekme ve dovizin yukselisini de ekleyince araba almak 2-3 sene karli gibi oldu.

Ama bir daha boyle bir durumun olacagini sanmiyorum. O yuzden araba alma bence yatirim icin.
0
nuevo
(21.03.25)
Eylul 2020 Toyota Corolla 1.6 Vision 161.800 TL imis o zaman.

Su an ayni modelin ikinci eli 1.100.000 civarinda. Yani 5 yilda 6.8X yapmis TL olarak. Bunun icinde araba icin 5 yil boyunca odenen vergiler, bakim ve servis masraflari yok tabi. Onlari da katarsak belki iyi ihtimalle 6X yapmis diyebiliriz.

Gram altin ayni donemde 470 TL civarindaymis. Su anda 3.684 TL. Yani 7.8X yapmis.

Sonucta arabanin vergi/bakim masraflarini katmasak bile altin daha cok prim yapmis oluyor.
0
sertac akin
(21.03.25)
araba gibi surekli deger kaybeden bir tenekenin yatirim araci olarak goruldugu tek ulke turkiye galiba.

deger kazaniyor hissi paranin degerinin dusmesi ve batan ulkedeki vergilerin arttirilmasi ile alakali, sahte yani.
0
cooperr
(21.03.25)
Biz 2019da düğünden gelen altınlarla polo alabiliyorduk, gene polo alabiliyoruz. Üç aşağı beş yukarı aynı.
0
mirty
(21.03.25)
arabayı bilmem ama konut diyebilirim.. pandemi başladığında mahallemdeki alabildiğim evleri aynı miktar altınla şu an alamıyorum.
0
jepa
(21.03.25)
son 5 senede altındı. araba da iyi kazandırdı ama pandemi + çip krizi + 2 defa ötv artışı + ucuz kredi + bayilerin aç gözlülüğü + ikinci el fırsatçılığı gibi sebeplerle araba da arttı. bir daha mümkün değil öyle bir şey.
0
avatar is back
(22.03.25)
İkiside değil arsa daha çok prim yaptı. Eğer imkan varsa o paraya ufak bir arsa alınabilir.
0
komando kani var bende
(22.03.25)
tapusu ve ruhsatı olmayan daha değerlidir
0
digits
(22.03.25)
@sertac akin'in verdigi toyota corolla ornegine bir ek yapmak istiyorum:

2020'de dolar 5,85 tl. bugun dolar 37,96 tl.
2020'de 1 gram altin 470 tl. bugun 1 gram altin 3684 tl.

2020'de 161.800 tl olan arac, o gunun kuruyla 27.688 dolar. su an ise 1.100.000 tl olan arac, bu gunun kuruyla 28.977 dolar (dolar bazinda %4,65 artis).

2020'de 470 tl olan 1 gram altin, o gunun kuruyla 80,34 dolar. su an ise 1 gram altin, bu gunun kuruyla 97,04 dolar (dolar bazinda %20,78 artis).

aracin dolar bazinda %4,64 artisindan vergi, bakim masrafi, dediginiz gibi otopark masrafi vs. duserseniz buyuk ihtimalle zarardasiniz. ayrica hesaplamayi bugunun kuruyla 37,96'dan yaptim. fakat gectigimiz hafta icinde dolar 42, 43 liralara kadar cikti ki ondan hesaplasaydim buyuk ihtimalde eksi degerlere ulasacaktik. buna karsin altini da bugunun degeriyle hesapladim. ama gectigimiz hafta 4.000 tl'yi asti. ondan hesaplasaydim %20'nin daha uzerinde cikacakti. fakat 5 yil icin %20-25 dolar getirisi sizi zengin yapmaz, sadece paranizi korumus olursunuz cunku dolarin da enflasyonu var.

gordugunuz uzere cok basit bir matematikle bir yatirimi degerlendirmek cok kolay. eger gercekten para kazanmak istiyorsaniz, ne yazik ki hisse yatirimi yapmaktan baska care pek yok.
0
Sour
(22.03.25)
(2)

Türkmenler ve Özbekler

metal69
Neden çekik gözlü oluyor, bazıları Koreli, Çinli gibi.
Neden çekik gözlü oluyor, bazıları Koreli, Çinli gibi.
0
metal69
(16.03.25)
çünkü asyalılar. özbekistan'dan biraz daha gidince çin sınırı zaten :) bizim tipimiz niye yunanlılara benziyorsa onların da tipi çinlileri andırabiliyor. ama bence çok da benzemiyorlar bu arada.
0
king lizard
(16.03.25)
turkler de cekik gozluydu, yani bizler. atalarimiz anadolu'ya goc ederek arap, ermeni, gurcu, kurt, iranli vs. halklarla karismislar. cekik gozlu olmayi soruyorsan, bunun nedeni asya cografyasi. asya'daki tum halklar aslinda sibirya kokenli. orasi soguk, karli ve daglik bir bolge. bu nedenle gozleri cekik (aslinda kisik). tabii onlar da sonra guneye goc etmisler ama baska irklarla karismadiklari icin gozleri cekik. ayni orta asya turkleri gibi.
0
Sour
(16.03.25)
(5)

Pasif gelir ile yaşayan var mı?

Cenk Daniels
Çalışmayan, ancak yan geliri olan ve bu şekilde yaşayan var mı? Varsa yan gelir neler, kira geliri/temettü geliri vs.Ve çalışmadan bu şekilde nasıl zaman geçirdiklerini bilmek isterim.Teşekkürler.
Çalışmayan, ancak yan geliri olan ve bu şekilde yaşayan var mı? Varsa yan gelir neler, kira geliri/temettü geliri vs.
Ve çalışmadan bu şekilde nasıl zaman geçirdiklerini bilmek isterim.

Teşekkürler.
0
Cenk Daniels
(16.03.25)
bir tane uzak akraba var. babasının 40-50 dairesi var. 3 kardeşler. ikisi laf olsun diye çalışıyor bu hiç çalışmıyor. evli kocaman çocukları var babadan harçlık alıyor sanırsam. alkolik paso içer gezer. bakınca şöyle mis gibi hayat eheh
0
deranzo1
(16.03.25)
benim bi arkadaşın ev sahibi, 130 dairesi varmış. hep kiralık. akıl almaz bir şey.
0
tabudeviren
(16.03.25)
Duyuruda bi kiz vardi, ailesi islamci ama kendisi güya seküler takilan. Ögretmen olmasina ragmen istanbul'un en lüks semtlerinde yasayip, Avrupa'da gezip tozabiliyordu... Sonradan anlasildi ki kizin annesinin apartmanlari varmis yani tam sorunun öznesi bir tip.
0
feastofthedamned
(16.03.25)
pasif gelir konusunda kabaca denklem şöyle, aylık giderinin 200 katı kadar bir yatırımın olursa o sistem kendini çevirebiliyor. yani aylık 1000 usd için 200.000 usd bir yatırımın olmalı.

türkiyede göreceklerin ya emlak ya da taksi plakası sahibidir. çok eski bir evsahibimizin babası zamanında çamlıcadan arsa almış sonra oraya 16 villalık bir site yapılmış. 8 tanesi bunlarındı. şu an için kirası 150-200k dan ucuz değildir o villaların. bu adam da emlakçı gibi takılıyordu ama ben hiç iş yaptığını görmedim.
0
orpheus
(16.03.25)
denildigi gibi pasif gelirle yasayabilmek icin aslinda zengin olmak lazim. oyle bir dairemi kiraya verdim, onunla yasiyorum dersen surunursun, bunu soyleyen de zaten yalan soyluyordur, vardir bir seyleri, sosyal medyada her duydugunuza inanmayin. bugun yillik 100 bin tl temettu alabilmek icin hissesine gore 3-5 milyon tl'lik yatirimin olmasi ve bunu aktif olarak yonetiyor olmak gerekiyor. yillik 100 bin tl'de hicbir sey degil zaten. aylik asgari ucrete denk gelsin diyorsan bu yatirimi iki katina cikarmalisin. yani 6-10 milyon. ha 15, 20 yillik bir zaman dilimi icin ulasilmaz bir sey degil. fakat bu da zaten emekli olmaktan cok farkli degil.
0
Sour
(16.03.25)
(11)

Dostluk hakkında

grinito
Benim için dostluk herşeyden önemlidir.milyon dolarları gerekirse silerim ama dostumdan yine vazgeçmem gibi iddialı bir cümle kuran kişi sizce samimii midir yoksa önce silebilecek milyon dolarları mı olmalıdır?
Benim için dostluk herşeyden önemlidir.milyon dolarları gerekirse silerim ama dostumdan yine vazgeçmem gibi iddialı bir cümle kuran kişi sizce samimii midir yoksa önce silebilecek milyon dolarları mı olmalıdır?
0
grinito
(12.03.25)
Bi dostum bana senin için milyonları sildim dese ne kadar aptal bi insan bu diye düşünürdüm, yani samimi olabilir ama aptal bi samimimidir. Aslında samimi de değildir öyle bir parayı bir arada göremediği için atıp tutuyordur muhtemelen.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.03.25)
milyon dolar lafin gelisidir ya.
ben önceden öyleydim. kardesimin olmayisina bagliyorum. kardesi olmayan insanlar dostlarini hic gitmeyecekler, ayrilmayacaklar saniyor. halbuki bu dogru bir beklenti degil.

belki samimidir gözü acilmamistir daha ya da manipüle etmeye calisiyordur seni.
0
sonsuz
(12.03.25)
yaşınız ilerlediğinde farkedeceksiniz ki, insanlar çok kolay ve çok sık şekilde çok uzak uçlara doğru değişiyor.

lise sona kadar edindiğiniz dostlarınız, hayat boyu dost olarak kalacak sanıyorsunuz. Ama başka şehre üniversiteye gidiyor, üniversite sonrası bi görüşüyorsunuz ki, bambaşka bir insan olmuş çıkmış.

Din, futbol, sevgililik, evlilik, çocuk doğurma, yurtdışında okuma, ileri yoksulluk, ileri zenginlik, marjinal arkadaş çevreleri, meslekler... nedeniyle insan karakterleri radikal olarak şekillenir. O nedenle de yıllar sonra karşılaştığınız insanların ne kadar çok karakteristik olarak değiştiğine hep şahit olursunuz.

Bu mantıkla bakıldığında hayallerde yaşatılan ütopik "dostluk" kavramının, zaman geçtikte yalan olduğunu görüyorsunuz. Kırmızı hap öğretisinde bile bir laf vardır, bir kadın size (erkeğine) yaklaşıp "seni seviyorum" derse, cümlesinin başına "şimdilik" kelimesini ekleyin der. Sevgililer bile birbirini "o anlık" severler. Gelecekte o partneri, artık kabul edilmeyecek seviyede değiştiğinde de boşanırlar.

Geçen sene bir arkadaşımla olan 25 yıllık dostluğumu %95 oranında bitirdim. Her hafta görüştüğüm, konuştuğum artık her şeyi paylaştığım arkadaşımı ayda bir kez anca görüyorum. O da diğer erkek arkadaşlarımızın da katıldığı ortak ortamda. Neden mi, çünkü onu çok seven 16 yıllık bir eşi vardı. 9 yaşında bir çocukları da vardı. Sırf eşi ideal kilosundan 15 kilo fazlasını aldı diye, kadını boşadı. Çocuğun velayetini de eşine bıraktı ve iki ay sonra dul ve çocuklu bir kadının evinde yaşamaya başladı. Tamamen şımarıklığından dolayı büyük ayıp etti, tüm arkadaş ortamında defalarca uyardık, bizi dinlemedi.

Böyle bir adamla dost olmayı da kendime yediremedim. Ailesini yıkan, eşini ve çocuğunu yüzüstü bırakan, 2 ay içinde başkasının çocuklu evinde yaşayacak hale gelen birisine ben şimdi gidip hangi derdimi açayım. Yol verdik gitti.

O nedenle dostluk işi yalan maalesef.
Ya da hadi yalan demeyeyim, kısa süreli olarak geçerli diyelim.
0
sinematematikci
(12.03.25)
sinematematikci'nin anlattığı durumun benzerini yaşadım.

Ben hep arkadaş kalacağız zannediyorum, hayatta en ufak bir başarı yakalayan birkaç arkadaşımın kendini benden üstün gördüğünü görünce biraz üzülmüştüm.

Lisede çok yakın olduğum bazı arkadaşlarımın karakterleri 180 derece değişti.

Hepsinden daha varlıklı olmama rağmen hiç göstermiyorum. Bazıları kendilerine garip bir persona yaratmış, onun üzerinden hayal aleminde yaşıyorlarmış meğerse. Halbuki ben onların beni hâlâ arkadaşı olarak gördüğünü düşünüyordum.

Onların kaybı.
0
hayirsiz
(12.03.25)
böyle iddiali laflar ederken tam o an samimi olabilir. belki samimi degildir ama sahiden samimi olabilir de. ama para cok degisik bir seydir, insanin kicini basini ayri oynatir. gercek bir karakter turnusolüdür. insan yeri gelir kendini taniyamaz.
böyle iddiali laflar eden kisi samimidir, degildir bilemeyiz ama zengin olmadigi kesindir cünkü zenginlikle ve parayla sinanan insan böyle iddiali laflar etmemesi gerektigini bilir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.03.25)
bu konuda aciklama yapmasi ve bunu abartarak dile getirmesi bile problemlidir bence.
0
Sour
(12.03.25)
Bunu ve daha fazlasını söyleyen bir arkadaşım hoşlandığım adama dans videosu atmıştı. Artık eski bir arkadaş bile değil benim için o*****
0
Kahvedesu
(12.03.25)
Şöyle söyleyeyim. Farklı iki şehirde yaşayan iki arkadaşım var. Biri lise arkadaşım, biri üniversite. Şu an telefon açsam. 'sana ihtiyacım var. gel.' deyip telefonu kapasam. Eminim ki ikisi de 'yarın işe gidecem.' falan demeyip, işi gücü koyverip kalkıp 500-700 km yol yapıp gelirler. Milyon dolar falan eder mi bilmiyorum ama, benim için işini gücünü kariyerini yak desem yakarlar. Tabi bunun karşılığı da var. Ben de yaparım aynı şeyi. Böbrek desinler saniye düşünmem mesela.
Var yani böyle bir dostluk şekli.
0
Mirket
(13.03.25)
bir milyon euro ancak bir yıl boyunca kahve içmeyeceksin diye sorulan elemanın hayııuuurrr demesi gibi bir kolpa.
0
elorelia
(13.03.25)
3 milyar 750 milyon sen milyar.
Paranın büyüklüğünden bağımsız olarak fazla fedakar olmak ve/ya insanlardan sizin için büyük fedakarlıklar yapmasını istemek ve beklemek hoş değil.
0
auroraaurora
(13.03.25)
nasil ve ne durumda kullanildigina gore degisir..

1 kisi taniyorum dostluk ve iliskiler hakkinda boyle buyuk cumleler kuran. allahi var ilgi, alaka, arama, sorma konusunda iddia ettikleri gibiler; ama siz bir gun aramayin yada onemli bir gununu kacirin histerik davranirlar. zira boyle iddiali bir cumle kurma geregi duymalarinin sebebi bir nevi ilgiye muhtac olmalarindan kaynaklaniyor.

tabi yukarida yazildigi gibi farkli ornekleri de vardir. mesela ben. hala 30 yillik arkadaslarimla gorusurum. onlar icin milyonlari kenara atarim; ama ortamlarda bunu koz, ikaz yada beklenti olarak dile getirmem. getiren varsa kacarak uzaklasin o kisiden.
0
buenosdias
(13.03.25)
(22)

En fazla ne kadar para kaybettiniz?

tahirkemalbozoglu
Borsada, kumarda, dolandırıcılık veya hırsızlıkta bir anda kaybettiğiniz en yüksek miktar ne oldu?
Borsada, kumarda, dolandırıcılık veya hırsızlıkta bir anda kaybettiğiniz en yüksek miktar ne oldu?
0
tahirkemalbozoglu
(03.03.25)
borsada bir hisseden 3500€. sirket batti :(
0
sonsuz
(03.03.25)
Yıllar önce epeyce samimi bir arkadaşım, bir maaşım karşılığı insanlara asla güvenmemem gerektiğini öğretmişti bana.
0
Mirket
(03.03.25)
kriptoda 5000 dolar. o zaman bir bedelli parasına denkti.

dolandırıcılık 200 tl. yıllar sonra geri aldım.
0
jelly bear
(03.03.25)
2012-13 şampiyonlar ligi, zenit-malaga maçı. 32 dolar. hiç unutmam. üniversiteye yeni başlamışım. 500 lira maaş alıyodum, özel yurt bile 450 lira filandı. lira olarak o dönemde 110 liraya karşılık geliyo sanırım, o dönem baktım da asgari ücret 700 liraymış.

hiçbi zaman ciddi para kaybedecek noktada olmadım zaten, 12 yaşımdan beri bahis yapsam da tek seferde böyle feci gt olduğum tek maç budur. aylık gelirimin 5'te 1'ini basıp yatmıştım.
0
mark greg sputnik
(03.03.25)
50 dolar + 1.000 TL

Çantamı çaldılar.
0
yurtsuz john
(03.03.25)
2010 yılında 5bin liralık motorumu usta piç etmişti. Yok pahasına verdim.
0
mirty
(03.03.25)
Borsada 2010’un parasıyla 10k TL
0
gabe h coud
(03.03.25)
iddaa'da nette 365k tl civarı
(Bir üst örnek 6.900 usd civarı, benim kayıp 10k seviyesinde)

Dışında iphone'da 20k tl, değerini yitirdi

Motosikletten de 15-25k arası kaybetmiştim

Hayatta yaşıyoruz açıkçası ve hep kaybetmek üzerine kurulu bir zamanın parçalarıyız gibi geliyor - uber gelirin parçası değilsen
0
baldan kaymak
(03.03.25)
Binance hesabımı patlattılar kendi mallığım yüzünden, 2k$ civarı gitti.
0
Bruce
(03.03.25)
Küpemin bir eşini. Dolandırıcılık. Yaş 6-7 filan.
0
Amaranta ursula
(03.03.25)
5000$ hırsızlık

bir yakınım çaldı. o zamana kadar hayatımda biriktirdiğim tüm paramdı. paradan çok hırsızlığa üzüldüm. gidip de yüzüne vurmadım tabi.
0
ya ben lan neyse
(04.03.25)
$5000, kismen dolandiricilik denebilir.

birine mal gibi taksitle araba sattim, son taksidi odemeden overdosedan oldu gitti.
0
cooperr
(04.03.25)
Babam: Bugünkü değeriyle ortalama 60 milyonluk şirket ve arsası. 10 yıl önce. Hala etkisini hissederiz psikolojimizde...
0
cccbehzatccc
(04.03.25)
11.862 dolar, çekirdek aileye borç şeklinde verilmiş olup asla geri gelmedi.
0
tiredofwaiting
(04.03.25)
borsada kardan zarar 200bin dolar.
0
nuisance2
(04.03.25)
kriptoda kardan zarar olarak 50.000 TL civarı
0
yemrem
(04.03.25)
şunlar sayılır mı bilmem:

-üniversitede arkadaşıma 100 tl mi ne borç vermiştim.
-kuzenime 600 tl borç vermiştim (asgari 1600 iken)
-internetten birinden sanal bir hizmet alacaktım, 200 tl gitti.
-ofiste çalışan birine 200 tl vermiştim borç olarak.
-ofiste çalışan başka birine 500 tl vemriştim borç olarak.
-eskiden ofiste çalışan arkadaşa 5000 tl borç vermiştim.

bunların hiçbiri de bana geri gelmedi. hepsini borç olarak tek kalemde birleştirince 6600 tl kaybetmişim.
0
m e b
(04.03.25)
- 3 sene önce borç olarak 3000 vermiştim, yarısı geldi, yarıdı kaldı. Gerçi hepsini gidecek diye verdim, 1500 tl lik de saydım, sövdüm diyeyim:)
- 20 sene kadar önce sanal bi' hizmet için para ödeyip alamadım, mablağ aklımda değil ama tahimin bugünün parasıyla 5-10 bin tl.
0
kumandanim
(04.03.25)
13 yasindayken gasp edilmistim ve telefonumu almislardi. bunun disinda hic kaybetmedim. kumar hayatimda hic oynamadim. hirsizliga da maruz kalmadim. borsada uzun suredir varim, fakat aktif alim satim yapmadigimdan ve buyuk, bilinen hisselere uzun sureli yatirim yaptigimdan hic kaybetmedim.
0
Sour
(04.03.25)
Sanirim 8bin dolar. Eski bir dönem kurda terste kalmıştım.
0
osssy
(05.03.25)
En çok para kaybedene toplaşıp bişey alalım. İçim acıdı yazılanları okuyunca.
0
tiredofwaiting
(06.03.25)
Benim değil de babamın kaybını anlatayım.

Babama 90'ların ortasında miras kaldı. Ankara'da dönüm dönüm arazi. Hepsini sattı, nakite döndü. Önce parayı borsada tek bir hisseye yatırdı; ISCTR hissesine. Hisse sermaye artırımı yapıyor ama adam bilmiyor nedir, ne değildir. Rüçhan hakkını satmıyor ve parası yarıya düşüyor. Hemen satıyor ve realize ediyor. Parayı buradan çekip restoran açıyor. Arkadaşını başına getiriyor. Adam satışları cebine atıp, malları veresiye alıp büyük bir borçla kaçıyor. Bir kaç ay içinde restoran da batıyor. Sıfırlıyor mirası.

Dedem de ölmeden önce 30 bin dönüm araziyi belediyeye cami ve mezarlık yapılması için bağışlıyor. Evet 30 bin dönüm :) koca bir köy. Belediye satıyor bu araziyi. Onlarca villa, apartman. İnanılmaz.
0
gabe h coud
(06.03.25)
(13)

Haber okumak için en tarafsız yer

theselfish
Twitter tarzı sosyal medyalar haricinde (ki twitter da zamanla sizin düşüncenize evrilip ne hoşunuza gidiyorsa onu göstermeye başlıyor) haber takip etmek için hangi siteleri kullanıyorsunuz?Haberleri takip etmek istiyorum, zaten yandaş damardan uzak duruyorum ama halk tv, sözcü gibi benim mahallemin
Twitter tarzı sosyal medyalar haricinde (ki twitter da zamanla sizin düşüncenize evrilip ne hoşunuza gidiyorsa onu göstermeye başlıyor) haber takip etmek için hangi siteleri kullanıyorsunuz?

Haberleri takip etmek istiyorum, zaten yandaş damardan uzak duruyorum ama halk tv, sözcü gibi benim mahallemin habercilerini de dinlemek istemiyorum.

Gerçekten tarafsız ve düzgün haber yapan, gazete - tv kanalı kim var şu an aklınıza gelen?
0
theselfish
(02.03.25)
haberin tarafsiz olmasi doğası geregi mümkün degil. ama youtube da olabildigince hamasetten uzak ve akli başında yorumların oldugunu düsündügüm birkac yer var, murat yetkin'in kanalı, femin taştekin'in kanalı, medyascope'un birkac programı gibi. bu kanalların tarafsiz olmadigi bariz ama en azindan demagojiden uzak, sakin sakin konusan insanlar var.
0
deckard
(02.03.25)
tarafsız haber fetişini anlamlandıramıyorum. öyle bir şey yok. yapabileceğiniz en iyi şey kendinizi konu hakkında bilgilendirip farklı kaynakları taramak, belki görece daha düzgün/makul gördüğünüz birkaç kaynak belirlemek.

tarafsız haber aramak dünyada mutlak iyiliği bulmak gibi bi şey - yani "hadi gelin yapalım" diyecek olsanız bile kriterler üzerinde anlaşamazsınız. kullanılan bir kelime, bir virgül bile haberin yaratacağı algıyı etkileyebiliyor. tarafsız sandığınız haberler de tarafsız değildir belki?
0
mark greg sputnik
(02.03.25)
Tarafsız habercilik diye bir şey yok. Hiç olmadı, bundan sonra da olmayacak. Hele "tarafsız", "bağımsız", "özgür" vs kavramları üzerinde en çok duranlar, emin olun ki en taraflı yayınları yapan kaynaklardır.

Bence birkaç farklı mahalleden kaynak seçip onları takip edin. Olduğu gerçekten bariz olan şeyi çoğu site göz göre göre yalan yazamaz. Tartışmalı olaylarda ise en azından farklı mahallerin ne dediğini gördükten sonra kendi fikrinizi oluşturmaya imkanınız olur.
0
10551037
(02.03.25)
turkiye'de tarafsiz haber yoktur. tarafsiz haberin olmamasinin nedeni medya ozgurlugu olmamasindan kaynaklaniyor. cunku her sey politize olmustur. yani haber merkezleri siyasi partilerin halkla iliskiler departmani gibi calisiyor. bunu bazen gonullu olarak (siyasi motivasyonlarla) bazen de siyasi baskilarla (tarafsiz olmak isteseler bile baski gorduklerinden) yapiyorlar. tarafsiz habercilik icin medya ozgurlugunun en guclu oldugu yerlere bakmak lazim. kisacasi ben bilmiyorum.
0
Sour
(02.03.25)
Haberleri doğrudan kaynağından takip edebilirsiniz. Gazeteciler haber yaparken özellikle politik haberlerde siyasilerin yaptıkları basın toplantılarına gidip söylenenleri kendi kuruluşlarının politik duruşuna göre yorumluyor. Ancak artık bu tür açıklamaların tamamına imternetten ulaşmak mümkün.

Ekonomi haberleri ise ilgili kurum ve kuruluşların açıkladıkları verilere dayalı yapılıyor. Bunları takip etmek için ekonomik takvim uygulamalarını kullanabilirsiniz.

Bunların üstüne kendi siyasi görüşünüze yakın ve uzak kaynaklardan bu verilerin nasıl yorumlandığına bakarak insanların eğilimlerini görebilirsiniz.

Diğer açıdan, tarafsız habercilik diye bir şey günümüzde yok. Ancak siz ham verilerle yapılan haberleri yan yana koyup karşılaştırarak kendinizi demagojiden biraz uzaklaştırabilirsiniz.
0
akhenaten
(02.03.25)
arkadaşlar öncelikle hepinize teşekkür ederim. ancak üzülmezseniz bir şey söylemek isterim.

5 kişi cevap vermiş, ama bir kişi bile (deckarda hakszılık yapmıyım onda yine biraz öneri var) bir öneride bulunmamış.

benim sorum "sizce tarafsız habercilik diye bir şey var mıdır" "türkiyede tarafsız habercilik mümkün müdür" gibi bir soru değil.

40 yaşındayım gün içinde çalışma temposu arasında haber takip etmeye çalışıyorum ama dedikodu dinliyormuş gibi hissediyorum. "5-6 ayrı kişiden dinleyip de analiz etmek" zorunda kalmadan, yalın bir haber kaynağı seçmek gerekse, "mükemmel" belki yoktur ama, mükemmele en yakın tercihiniz hangi site, kanal vs.

bunu soruyorum.

bir de bir arkadaş türkiyede tarafsız haber yoktur yazmış, türkiyede değil hiçbir yerde yok tarafsız haber. ama vardır di mi yine de merkez sağda ya da merkez solda konuşlanmış bi seçenek.

bunu gerçekten açıklamak zorunda olmayı garipsiyorum şu an.
0
🌸theselfish
(02.03.25)
Adam bir soru sormuş pişman etmişsiniz. Anladık arkadaşlar tarafsız habercilik diye bir şey yok. Sorunun ne amaçla sorulduğu belli ama herkes de ne kadar ahkam kesmeye meraklı. Vallahi yazmadan edemedim ben de. Neyse ki yine de kendisi gerekli cevabı vermiş, tabi anlayana...
0
bhhs
(02.03.25)
@theselfish, turkiye'de tarafsiz haber yoktur diyen benim. fakat yazinin sonunda da medya ozgurlugunun yuksek oldugu yerlere bakmak gerekiyor dedim. dunyada yoktur gibi iddiali bir soz soyleyemem sizin gibi. mesela medya ozgurlugu konusunda en iyi ulkeler nordik ulkeler: norvec, isvec, finlandiya vs. oralarda durum nasildir bilmiyorum. yoksa amerikan ve bati avrupa basinina hepimiz bir miktar asinayiz, fakat bunlari referans noktalari olarak tanimlamayacagim gibi medya ozgurluklerinin yuksek oldugunu da dusunmuyorum. sanirim almanya bunlardan en iyisi olabilir.

insanlarin sorunuza cevap verememesinin nedeni belki de sordugunuz sorudur: "Gerçekten tarafsız ve düzgün haber yapan..." simdi sorunuzu degistirmissiniz, yumusatmissiniz bir miktar. :)
0
Sour
(02.03.25)
haha @Sour =) belki de öyledir. peki yumuşamış haline vereceğiniz farklı bir cevap var mı merak ettim =)
0
🌸theselfish
(02.03.25)
yurtici haber akisi icin www.ekonomim.com'u takip ediyorum. ekonomi agirlikli; fakat diger onemli haberleri de veriyorlar ve sahipleri de iyi insanlar. yurtdisi haber akisi icin de bloomberg ve financial times'a bakiyorum (archive.is'e girerek okumak istedigin haberin linkini yapistirip, paywall'u asabilirsin).
0
chickentown
(03.03.25)
Aynı sorunu yaşıyorum, gündemi anında yansıtan ve ama clickbait olaylarına girmeyen site bulmak zor.
Bazılarında da Yazarlar çok öne çıktığı için haberleri süzmek zor oluyor.

Takip ettiklerim Euronews tr.euronews.com
BBC Türkçe
T24 Son dakika (Telefondan liste olarak başlıkları tarıyorum t24.com.tr
Kısa Dalga kisadalga.net
0
kaset
(03.03.25)
Pek çok kaynaktan haber takip eden, cevaplarda adı verilen ve yabancı istihbarat servisleri tarafından fonlanıp ülkemiz aleyhine yayın yapan kaynakları dahi konu seçmek suretiyle düşman neşriyatı perspektifiyle takip eden biri olarak, aradığınız sorunun nokta atış ya da çok yakın bir cevabı olsa verirdim zaten. Siteminiz ziyadesiyle yersiz çünkü sorunuzun cevabı boş küme, yani yok. Sizin nazik üslubunuza diyeceğim bir şey yok ancak soruyu sormamasına karşın konuya salça olan ve tepki gösteren vatandaşın tepkisini anlamak mümkün değil. Tepki gösterip ayar vermeye kalkacağına varsa söylesin cevap verenlerin söyleyemediği tarafsız haber sitesini, biz de bakalım ve site tarafsızsa hakkını verip kendisine teşekkür edelim.

Aradığınız sorunun cevabı olmadığı için, oraya yaklaşan bir cevap verdim ancak siz sorunuzda yer verdiğiniz kriterler arasında "40 yaşındayım gün içinde çalışma temposu arasında haber takip etmeye çalışıyorum ama dedikodu dinliyormuş gibi hissediyorum. "5-6 ayrı kişiden dinleyip de analiz etmek" zorunda kalmadan, yalın bir haber kaynağı seçmek gerekse, "mükemmel" belki yoktur ama, mükemmele en yakın tercihiniz hangi site, kanal vs. ..." cümlesine yer vermediğiniz için cevabım isabetli olmamış olabilir ancak cevabım siz bu kriteri eklemeden önce yazıldığı için benim sorunuza verdiğim cevabın yanlış olmadığı aşikar. Aksine, siz sorunuzu eksik sormuşsunuz.

Tarafsızlığına kefil olamam, aksine bence taraflı yayın yapıyorlar ama gündemi kaçırmamak ve hızlı haber alabilmek için Odatv'ye göz atabilirsiniz. En azından Medyascope, Bianet, T24, Birgün ve benzerleri gibi tarafsızlık iddiası ileri sürüp dibine kadar taraflı yayın yapmıyorlar. Milli konularda da Türkiye düşmanı bir tutum sergilemiyorlar büyük oranda.

Euronews, BBC, DW, VOA ve benzeri yurt dışı kaynaklı siteler bence gündemi takip etmek için en kötü yerler.

Tek kişilik, artık televizyon ekranlarında kendisine yer bulamayan kişilerin Youtube kanalları ise haber kaynağı olmaktan uzak, sadece gündemde üst sırada yer alan başlıkların değerlendirildiği yorum kanalları. Özlem Gürses, Murat Yetkin, Nevin Mengü, Fehim Taştekin, Ünsal Ünlü vs benzerleri habercilik yapmaktan ziyade yorumculuk yapıyorlar. Bu tip kanalları takip ederseniz onların gündemlerine aldıkları konuları onların bakış açılarıyla bilir, gündemlerine almadıkları konulardan ise haberiniz bile olmaz.
0
10551037
(04.03.25)
eleştirilerinizde haklısınız galiba. odatv köşe yazarları önüme çıkıyor okuyorum ara sıra aslında, günlük olarak bakabilirim aklıma gelmemişti açıkçası, teşekkürler.
0
🌸theselfish
(09.03.25)
(23)

saat takmayan erkek

elite crew
sözlükte kötü yorumlar yazılmış da siz ne düşünüyorsunuz? telefondan saate bakabiliyorum. çalıştığım sırada da bilgisayar ekranının sağ alt tarafında görebiliyorum zaten saati gerek yok diye düşünüyorum kol saati takmaya kendim için. başkaları neden olumsuz düşünüyor?
sözlükte kötü yorumlar yazılmış da siz ne düşünüyorsunuz? telefondan saate bakabiliyorum. çalıştığım sırada da bilgisayar ekranının sağ alt tarafında görebiliyorum zaten saati gerek yok diye düşünüyorum kol saati takmaya kendim için. başkaları neden olumsuz düşünüyor?
0
elite crew
(01.03.25)
Son bir kaç senede 25-35 yaş arası erkekler arasında bir saat merakı başladı, bu biraz sosyal statü göstergesi ve istenci, bana küçük burjuva hareketler geliyor

İşimi gören bir casio kullanıyorum
0
grimavi
(01.03.25)
İnsanımız 12 ay taksitle 20 bin liraya Tissot Prx alınca 3 milyona Patek Philippe Nautilus almış gibi hissedip statü atladığını düşünerek almayanı kötüleyebiliyorlar, insanımız böyle.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.03.25)
Saat şık bir aksesuar bence. Erkeğe de, kadına da çok yakışıyor fakat saat takmıyor diye de kötü yorum yapacak bir durum değil.
0
rock n roll
(01.03.25)
Sosyal medyanın ne düşündüğüne pek kafa yormamak lazım.
Bu konularda falan böyle çok net yazan kişiler genelde çoğu konuda boş oluyor.
Öyle bir anlatmislar ki sanirsin Cenevre'de dolaşırken durup saat falan aliyorlar.
0
logisticsmanager
(01.03.25)
sosyal medyada videolar paylaşan bir adam vardı. önce videoyu paylaşıyor, videoda kız örneğin şunu diyor "dar diyen erkekten olmaz", sonra videoda notlarını açıyor listeye bir tane daha çarpı ekliyor, "dar giyme". En son listede 900e küsür çarpı vardı. konu şu: sosyal medya ağzı olan konuşuyor. bir de üzerine insanların çoğunluğa katılma isteği olunca herkes aynı şekilde konuşmaya başlıyor.

saat kişisel tercih. takıp takmayan bir insanla ilgili yorum yapmak saçma. bende 2 tane saat var, bir tissot, bir de maurice lacroix. formal giydiğim için yakışıyor kombinlerime. yoksa kolumdaki saate bakmam zaten zamanı kontrol için, yine telefondan bakarım.
0
kojonotsuki
(01.03.25)
Zevk meselesi. 30 yıldır aralıksız saat takıyorum ve takmayı seviyorum. Tek aksesuarım. Başka aksesuarım yok ve saatten başka bir şey takmam da.

Farklı tipte saatler kullandım ve hala da kullanmaya devam ediyorum. Pilli, mekanik ve dijital saatlerim oldu. Çok ucuz saat de kullandım/kullanırım, pahalı denebilecek saatler de kullandım/kullanıyorum. Fiyat ve markadan bağımsız, kendime yakıştırdığım ve beğendiğim bir saati bileğimde taşımak beni mutlu ediyor.

Takmayana neden kötü/garip bakılıyor anlamak mümkün değil. Haddini bilmeyen hıyar tiplerin halt etmesidir böyle densiz yorumlar.
0
10551037
(01.03.25)
Genelleme yapmam ama 35 senedir kol saati takiyorum, telefonu evde unutursam donmem ama saatimi almadan cikarsam eve donerim.
0
duster
(01.03.25)
Saat koleksiyonum var ama takmayan takmaz, gerek yok. Ben keyif verdiği için takıyorum, ihtiyacın yoksa takmazsın.
0
prole
(01.03.25)
5k ya kadar bile çok şık saatler var
kışın takmak iyi oluyor
zaman yönetimi sağlıyor
erkeklikle bir alakası yok
0
mantık
(01.03.25)
hic saat takmayan insan bos insandir.
casionun en dandik ve klasik olaen mühendis saati bile hic yoktan iyidir.
0
sonsuz
(01.03.25)
vizyonsuz gözüktüğü için
0
ala09
(01.03.25)
Heves edip deli paralar sayarak bütçelerini aşan saatler alan insanlar zannedersem kendilerini özel hissetmek için fanatik bir noktaya ulaşıyorlar.

Yani bu zamana kadar sayısız şey moda olmuştur veya saat gibi geri çekildiği niş kültürden genelin ilgi alanına geri dönmüştür ama insanların giydikleri herhangi bir şeyi bu kadar hararetle savunduğuna ben şahit olmamıştım şimdiye kadar.

Ben saat kullanmıyordum, özel bir sebebi yoktu ihtiyaç hissetmedim. Ama artık bilmiyorum, sanırım bu iş biraz daha kızışırsa kolumda saatle gezmeye utanıp bile isteye takmayan birine evrilebilirim :D Saat muhabbetleri cidden biraz tuhaf olmaya başladı.
0
akhenaten
(01.03.25)
aklımın ucundan geçmedi şimdiye kadar. zengin olursam takarım anca.
0
nothing in my way
(02.03.25)
hosuna giden seviyodur falan da ciddi miktarda fakirin saat fetisi var.

iki aya nisanlanacagim. to be nisanlimin tarafi tutturdu saat alacagiz nasil bir sey istersin vs vs. galaxy watch ultra alin bari dedim ters ters baktilar.

simdi durduk yere mecburen bir sure takacagim bir saate 30-50 bin tl verilecek.


zaten tum gun ekranlarin basindayiz her kosede saat var. bir anlam goremiyorum ben. saatimi de sadece kosarken/yuzerken vs. takarim ki telefonumu yanima almaya gerek kalmadan muzik dinleyebileyim.
0
aguen
(02.03.25)
2000 senesinde ilk cep telefonum olduğunda "artık bunun işlevi kalmadi" diyip çıkardim ve bir daha da takmadim.

Meğer hakkımda neler diyorlarmis :)
0
makbur
(02.03.25)
bir saat manyagi olarak saat takmayan insani elestirmiyorum, kucumsemiyorum.

yani bizim insanimiz banane demeyi ogrenemiyor bir turlu.
0
baldur2
(02.03.25)
elin ağzı torba değil ki büzesin.

saat takarım. koleksiyonum var.
takmayanlar umrumda değil. takanlar da umrumda değil.

birileri saat takanı beğeniyor veya beğenmiyor olabilir, bu da umrumda değil.
0
tabudeviren
(02.03.25)
Moda diye spor salonunda yanında damacana taşıyan adamların taktığı şeyden mi bahsediyoruz?

'Kapitalizmin kendisine köle edindiği canlı çeşidinin kafa yapısı nasıl çalışıyor?' konulu çalışmanın hedef kitlesi bunlar.

eksisozluk.com
0
Mirket
(02.03.25)
Saat bir erkeğin takabileceği tek aksesuar olarak görüldüğünden böyle bir önyargı var ama bu devirde manasız. Her tarafımız saat dolu zaten, aksesuardan başka bir anlamı kalmadı günümüzde.
0
halitkin
(02.03.25)
Dürümcünün işlettiği sözlük, ne zamandır referans noktası oldu! İsteyen saat takar; isteyen saat takmaz. Saat satıcılarının son günlerdeki lobicilik faaliyetlerini anlamıyor değiliz. Her yerde bir reklam, yoksunluk hissi verme çabaları. Bu krizde bir saate 20 bin verecek değiliz. Altın alırım daha iyi.
0
lebenlius
(02.03.25)
garmin, suunto, gshock veya akıllı saatler dışında tek görevi saati göstermek olan saate para vermek en hafif tabirle israflıktır.
amaç saate bakmaksa casio f91den başka saate para verilmez.
0
my fault
(02.03.25)
takilmasi gerektigi konusunda holiganlik yapanlar bu isi "erkeklige" dayandiranlar. yani erkek adam sunu yapar mi, bunu yapmaz mi motivasyonuyla bu sekilde yobazca duygu ve dusuncelere sahipler, bunlar da davranislarina yansiyor. yoksa sizin soylediginiz gibi zamani belirleme amaciyla bir alakasi yok, hatta bence estetikle bile bir alakasi yok (estetik degil demiyorum).
0
Sour
(02.03.25)
Bir insanın saat takıp takmamasından kişiliğine dair herhangi bir yorum yapmam. Böyle yargılamak tuhaf geldi.
0
asteriks
(02.03.25)
(11)

Sinyal vermek gerekiyor mu?

Bir ben var benden şurada
Sola dönüşü olmayan bi tali yoldan çıkarken sağa sinyal vermek gerekiyor mu?
Sola dönüşü olmayan bi tali yoldan çıkarken sağa sinyal vermek gerekiyor mu?
0
Bir ben var benden şurada
(01.03.25)
Vermesen de olur tabi de . Ver be abi nolcak. Belki arkandaki sola dönüş olmadığını bilmiyordur vs. Belki soldan gelen sinyalini görünce fark eder vs. Birsey olmaz ver sen bence
0
primetime
(01.03.25)
Abi ben veriyorum da acaba arkamdan "salağa bak" diyorlar mıdır diye düşündüm bir an.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(01.03.25)
Arkanızda kim var ve ne düşünüyor bilemeyebilirsiniz. O sinyal sizin kendi üstünüze düşeni yapmanızı sağlıyor. Birisi siz dönüş yaparken sinyal veriyorsunuz diye salak olduğunuzu düşünüyorsa salaktır.

Zaten sinyal verirken düşünmüyor olmanız gerek. Bazı insanlar aynaya bakıp yol boş diye sinyal vermiyor örneğin, sinyal verip vermemek üzerine hep bir efor harcayıp karar alıyorlar ve bu saniyelik de olsa bir süre alıyor. İspatlamak olanaksız elbette, ancak sinyal verilmemesi üzerine ortaya çıkan kazalar eminim çok büyük oranda sinyal vermeyi unutanlardan değil, o an için gereksiz bulanlardan kaynaklanıyordur.

Düşünmeyin, dönüş yapıyorsanız sinyal verin.
0
akhenaten
(01.03.25)
Normal şartlarda ikiye ayrılan yolda sola dönüş tabela ile yasakken sağa dönüşte sinyal vermene gerek yok. Ben öyle durumlarda sinyal vermiyorum genelde.

Öte yandan güzel ülkemde hem tabelaları sallamayan insanlar, hem de keyfine göre saçma sapan ve hesapsız yönlendirme tabelaları koyan iş bilmezler olduğu için çoğuna uyulmuyor. O yüzden sinyal vermene gerek yok ama verirsen de şoförlerin büyük kısmı yadırgamaz. Yadırgayanların büyük kısmı da hiçbir durumda sinyal vermeyenler olur herhalde.
0
nawar
(01.03.25)
Tabelalar da var evet sola dönülmez tabelası ve DUR tabelası, sola dönmeyelim diye her türlü önlem alınmış yani bi "sola dönenin anasını avradını" yazmıyor uyarı olarak.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(01.03.25)
normalde vermiyorum ama arada alışkanlıktan otomatik olarak sinyal verdiğim oluyor.
0
lazpalle
(01.03.25)
Sinyal yayalar için de önemli. Yayalar genelde neresi çift yön neresi tek yön bilmezler. Karşıya geçeceklerse sinyal iki taraf için de önemli hale geliyor. Elimize yapışmaz, her zaman sinyal verelim.
0
boyalı kuş
(01.03.25)
sinyali veriyim mi vermeyeyim mi diye düsünmeyecek kadar icsellestirip her yerde sinyal vermek gerekiyor.
cölde safari yaparken bile sinyal verilmeli.

ciddiyim.
0
sonsuz
(01.03.25)
tek yone mecburi donus varsa vermem genelde.
0
cooperr
(02.03.25)
Mecburi değil ama sinyal alışkanlığımı kaybetmemek için veriyorum ben.
0
halitkin
(02.03.25)
gerekiyor.
0
Sour
(02.03.25)
(9)

Avrupa çok iyi gidiyor

michael_knight
ABD, Çin, Rusya. Üçü için de işlerin çok iyi gittiği veya çok kötü gittiğine dair fikirler gördüm makaleler okudum (tiktok izledim yani)Avrupa için sadece kötü senaryolar gördüm. Yalan da olsa Avrupa’nın çok iyi gittiği. Hatta dünya hakimi olacağına dair bir teori, fikir varsa yazar mısınız?Link de
ABD, Çin, Rusya. Üçü için de işlerin çok iyi gittiği veya çok kötü gittiğine dair fikirler gördüm makaleler okudum (tiktok izledim yani)
Avrupa için sadece kötü senaryolar gördüm.

Yalan da olsa Avrupa’nın çok iyi gittiği. Hatta dünya hakimi olacağına dair bir teori, fikir varsa yazar mısınız?
Link de olur.
Uydursanız da olur.
0
michael_knight
(01.03.25)
"Uydursanız da olur." dediniz diye yazmadan gecemedim. :) Turkiye'de sosyal medyada takilarak Avrupa’nın çok iyi gittiği yonunde tonla teori, fikir ve benzeri seyler bulabilirsiniz. Ozellikle aramaniza gerek yok, oyle keyfi bakin saga sola kisa surede denk gelirsiniz.
0
mbond
(01.03.25)
Öyle bir şey yok.
Çünkü Avrupa'da gerçek manada lider ve sorunun çözümü manasında bir uygulama da yok.

ABD, Trump eliyle bazı anlaşma ve kurumlardan geri çekiliyor, dolar musluklarını da kapatıyor.
Askeri açıdan da telaş halindeler.
Türkiye ile diplomasileri sıklaşacaktır.
0
diyecevaplandı
(01.03.25)
Abi sana tavsiyem sosyal medyada vs çok takılma. Bunu ben Fransa'nın bütçe dönemi yaptım, saçma pesimist bir havaya büründüm.
Pozitif fikirler ariyorsan reddit yurop ve europe bakabilirsin.
Avrupa tek bir ülke olmadığı için tabi farklı böyle haberler.
Benim sana tavsiyem tiktoktan uzak dur Lüksemburg'da takıl, savaş çıkmadığı sürece sorun olmayacak.
0
logisticsmanager
(01.03.25)
Adam üzerime gerçek veya gerçek dışı şeyler atın okuyayım izleyeyim demiş. Belli ki keyif alıyor. Boş yapacağınıza biliyorsanız atıverin işte. Ona bakma, bunu okuma şunu izleme demek çok saçma.
0
Shepard
(01.03.25)
Militarist kafadaki avrupalılar belki şu anki süreçten memnun olabilirler :)

zelenskiy trump olayında avrupanın zelenskiy tarafında durması ab'nin abd ile ipleri koparacağı bir gelecek çiziyor. bu da avrupanın tekrar silahlanması ve ordu kurması anlamına geliyor. (gerçi abd devlet vizyonunun bir şekilde buna izin vereceğini sanmıyorum trump'a bir müdahale gelecektir bir yerden sonra gibi geliyor bana)

millet avrupa ile dalga geçiyor yok lgbti yok pembe adamlar vs diye de, bu adamların 2. dünya savaşında sahip oldukları teknolojiye biz hala sahip değiliz. 20 senedir bir altay tankına motor bulamadık, keza motorsuz (!) bir savaş uçağı hayalimiz var..

avrupa halen daha yüksek teknolojik ürünler üreten yapan bulan keşfeden bir organizma. 80 yıldır da uykuda olan bir savaş canavarı. şimdi avrupa halkı savaşmaz ki asimile edildi vs diyecekler olacaktır..

türkiye'de 100 sene önce büyük bir devrim oldu. bu devrim türk halkını değiştirip geliştirip dünyadaki gelişmelere, bilime vs ayak uydurmasını amaçladı. halkın bir kısmı evet değişti ama büyük bir kısmı halen daha elinde kutsal kitapla miting yapan bir adamla kendinden geçen, dinle masallarla uyutulan, osmanlı'daki fakir bırakılmış cahil okuma yazma bilmeyen yobaz kafanın devamı.

avrupada da bu böyle aslında. halkın bir kısmı değişti, ama önemli bir bölümü belirli imkanlar oluştuğu takdirde tekrar o ırkçı, dinci, militarist vs kafalara girecek pozisyonda ki yükselen sağ ile bunu gözlemliyoruz zaten.

bu tarz değişimler dönüşümler -ki umarım olmaz, olan yine türkiye'ye olur :)- o kadar hızlı olur ki, bir de bakmışsınız 3. dünya savaşı başlamış.

--alternatif bir senaryo :)--
0
makbur
(01.03.25)
avrupa için işler kötüye gidiyor ve çok daha kötüye gidecek. bunun emarleri çoktandır vardı ama trump'ın seçilmesiyle artık kaçınılmaz oldu. abd başkan yardımcısı vance'in münih güvenlik konferansında yaptığı konuşmayı bir milad kabul ediyorum, sizin de izlemenizi tavsiye ederim, avrupalı katılımcıların yüzündeki dehşeti görmemek imkansız. sol lib rüzgarlarının estiği o devir kapandı artık.

dün zelenski'nin trump tarafından oval ofiste 4k çözünürlükte aşağılanmasının ardından abd ve ab arasındaki kopuş daha çok hızlanacak. ukrayna'daki savaşın uzaması ab'nin işine geliyordu ama artık abd'nin desteğini sürdüreceğine ve zelenski'nin geri adım atmadan o koltukta daha fazla oturacağına inanmıyorum. ya abd'nin koşullarını kabul edip ateşkese evet diyecek ve bir miktar toprağı rusya'ya vermeyi kabul edecek, ya da yerine başkası gelecek ve bunları yapacak. her halükarda ab bu işten zararla çıkacak. trump'ın bu süreci şekillendirmesinin sebebinin çin'e karşı rusya'yla ilişkileri güçlendirme çabası olarak yorumlayanlar gördüm ama o kadarını bilmiyorum. doğruysa ab için yine büyük zarar.

bunun dışında avrupa'nın göç şaklabanlığı yüzünden seçimlerde yaşanan tepki oyları ab'de korku yaratmaya başladı. en mülteci-friendly partilerin bile artık seçimlerden önce "koalisyon ortağı olacaksak göçü durdurmaya yönelik kararların alınması şart" demeye başladılar. çok yakında almanya'da afd'siz koalisyon kurulamayacak günleri de görürüz.

yukarda da avrupa için ordu mordu denmiş kahkaha attım, bu pembe götlülerden bunu bekleyenlere anca gülünür. her şey teknoloji değil adamlarda savaşacak asker yok ve bulamayacaklar da. benim korkum türkiye için ab üyeliğini gündeme getirip sahaya bizi sürmeleri. geçen hafta da bunun işaretleri gözükmeye başladı. umarım böyle aptalca bir maceraya girmeyiz yoksa sonumuz ukrayna gibi olur.
0
beatbox yapan metalci
(01.03.25)
Bu arada bunu da paylaşmak istedim, smarter every day abinin mevcut sosyal medyanın ve özellikle bu tarz siyasi/savaş dönemlerinde bu tarz platformlarin durumu hakkında bir analizi;
x.com
0
logisticsmanager
(01.03.25)
10 senedir avrupa'da yasiyorum. acik soyleyeyim, abd'den kopusun avrupa'nin isine yarayacagini dusunuyorum. turk insani avrupa'yi anlayamiyor bence. aklindaki guclu ulke profilini cogunlukla paraya ve teknolojiye dayandiriyor, medeniyet, ozgurluk, insan haklari vs. hic umrunda degil. abd bu konularda avrupa'nin yanina bile yaklasamaz. abd ve cin gibi ulkeler teknoloji gelistirir, ama bilim uretmez, yani uygulamali bilimlerle ilgilenirler, temel bilimlerle degil. kesfi avrupa yapar, abd bunun uzerine teknoloji kurar, cin bu teknolojinin fiyatini dusurup performansini artirir. simdi avrupa'nin onunde daha girisimci bir toplum olusturmak icin bir firsat var. keza bence bu olmasa bile avrupa, abd'den cok daha ustun yukarida saydigim konularda.
0
Sour
(02.03.25)
avrupanin sorunlari structural. o yüzden degismesi zor. demokrasi olarak cok ilerideler tabii ki ama ekonomik anlamda cok gerileyecekler ileriki sürecte. ukrayna, coronadan vs önce de öyleydi.

sahlanacak olan yerler asya. abd de gerilemez bence. avrupa ileride su anda sahip oldugu prosperity yi yitirecek büyük ihtimalle.

o yüzden öyle bir teori yok :)
0
sonsuz
(02.03.25)
(8)

Taş evlerin taşı nereden geliyor?

Mehmettheslim
Civardan toplaması imkansız değil mi? O koca koca taşları taşımak evi dikmekten daha zordur.
Civardan toplaması imkansız değil mi? O koca koca taşları taşımak evi dikmekten daha zordur.
0
Mehmettheslim
(18.02.25)
O gördügünüz evlerin aslında neredeyse tamamına yakını taş ev degil. Normalde betonerme ev yapılıyor. Dışına basit bir şekilde şu tarz kaplamalar yapılıyor

arkhestone.com


Düz kesme taş olanlar ise eskiden ustası tarafından uygun boyutlarda büyük taşların kırılıp tugla gibi harçla üstü üstte koyma suretiyle yapılıyor.
0
limonlu eksi
(18.02.25)
Tas ocaklari var. Mesela Giresun'da Karabulduk yolu uzerinde yillardir calisan bir tane var. Cok guzel sarkik taslar vardi, sanki bu tarz isler icin yapilmis gibi gorunen, dinamitlerle vs patlatip sattilar.

Onun disinda ailemizin en eski evi, cumhuriyet oncesi yapilmis, cogunlukla tas isciligi iceriyor. Yaklasik 500-600 metre mesafede kayalik bir yer var, oradan cikarmislar diye anlatildi. Hatta harc icin kirec yapmayi denemisler, hala izleri var ama basarili olabilmisler mi emin degilim. Taslar bir daire olusturulmus 2 metre falan capi vardir, sonrasinda gunlerce ortasinda ates yakilmis vs, tabii teknik detayini bilmiyorum ama hala kirec gibi beyaz izler var.

Neyse sorunuza gelirsek, kamyona yuklenip kullanilacagi yere gidiyor. Tasi bulmak sorun degil, iyi usta bulmak sorun.
0
mbond
(18.02.25)
ama hangi taş evler?
diyarbakır'dakiler siyah taş, kars keza. taş ocaklarından getiriyorlar onları. şekillerinin bozulması sorun olmadığı için "kepçe" ile damperli kamyonun arkasına atıyorlar. damperli de kaldırıp bırakıyor. taşımak o kadar zor değil. dikili limanı karşısında oturdum, o limandan en çok taş yüklenir yurtdışına gönderilir.

gerçek taş evler, henüz yıkılmamış eski köy evleri veya urla gibi emekli cfo, ceo'ların yaptırdığı evler.

yazlık taraflarda site olanlar bildiğiniz tuğla
limonlu eksi +1

urfa'lı bir usta ile tanışmış telefonunu almıştım, hayal işte. gaz beton bir evin ısınması ve ısıyı koruması ile taş evinki arasında büyük fark var. rum evinde yaşadığım için söyleyebiliyorum. taş ev talebim sona erdi. ben ne çok konuşuyorum bu aralar yahu.
0
janderzel zartanyan
(18.02.25)
cevabi bilmiyorum ama bazi ilanlarda kullanilan taslarin o yoreden oldugu belirtiliyor. bu nasil bir arti deger katiyor onu da bilmiyorum.
0
Sour
(18.02.25)
Ankara taşı vardır Andazit diye geçen bir volkanik taş. Kırmızı renktedir. Andazitin hepsi kırmızı değil de Ankara'da çıkanlar kırmızı sanırım. Anıtkabir ondan yapılmıştır. Koca koca taş bloklar yığılarak yapılmış. Ankara taşı topraktan çıkarıldığında nispeten yumuşak ve kolay işlenir, hava ile temas ettikçe sertleşir demişlerdi. Ne derece doğrudur, bilmem. Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan binalar, Eski Bakanlık binaları da Ankara taşından yapılmıştır. O dönemde bildiğim kadarıyla mimari işiyle Almanlar uğraşmış. Mesela demiryollarını yaparken İstasyon binalarını da Ankara taşından yapmışlar. Kenar köşe yerlerde Tren istasyonlarında eski İstasyon binalarını görmüşünüzdür. Hepsi kırmızı hepsi tek tip binalardır.

Andaziti artık incecik kesebiliyorlar ve @limonlu eksi'nin dediği gibi, binaları fayans kaplar gibi bunlarla kaplıyorlar. Biraz daha kalın, çarpma taşı yapıp onunla kaplanan var. Zaten levha levha çıkan Kayrak taşı denen taşlar var. Onunla kaplanan binalar da var. Hatta kalıp kullanarak doğal taşmış görüntüsü verilmiş beton sıva da kullanılıyor. Tuğlanın bile fayans gibisini yapmış adamlar. Her şey sahte artık.
0
Mirket
(18.02.25)
bu benim uzmanlik konum :)
sordugunuz günümüz mimarisi mi, yoksa tarihi yapilar mi? tarihi yapilarsa cevap cok basit. evet, civardan geliyor. vernaküler mimari tam olarak yöresel malzemeler, bölgenin sosyokültürel yapisi ve yapim teknikleriyle sekillenmis mimaridir.
bazi durumlarda cevredeki antik kentler bile tas ocagi kaynagi olmustur. adam evin temelini bouleuteriondan apardigi sütunla atmistir mesela. bunda yanlis bir sey yok.

günümüzde is biraz daha farkli. eger tas ocagi yakinlarinda bir bölgeyse bu tip evlerin yapilabilirligi parayi basarsan gene mümkün ama tas ocagi uzagindaysan normal bir insanin, hatta görece zengin sayilacak bir insanin da yaptirtabilme ihtimali pek yok. ali koc falan olmak gerek yani. bu sebeple tas diye sattiklari evlerin cogu betornarme. disaridan tas görüntüsü veriliyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.02.25)
cevabı evin olduğu yöreye göre değişir. bölgedeki arazi kayalıksa temel kazılırken elde edilen taşlar ve çevredeki kayalar kırılarak kullanılıyor. taşın olayı güzel görünümü ve fiyat uygunluğundan geliyor.
0
bravoteam
(19.02.25)
Eski evlerde civardan geliyor. Hatta bu sebeple tarihi eserlerin içine edilmesi ve onların parçalarının yığma taş olarak kullanılması sıkça rastlanan bir saçmalık. Aynı bölgelerde görece yeni olan evlerde ise bakımsız kalmış arsa sahibi olan ama arsasına uğramayanların evlerinden söküp çalarak yapma seçeneği de ekleniyor.

Yeni evlerde dizayn buysa ya yapay şekilde taş görüntüsü verilmesi ya da bu taşların alınıp kesilip tuğla gibi dizilmesi yaygın.
0
nawar
(19.02.25)
(5)

Her arzın bir talebi var mıdır?

strawberry first
Gerçekten, bununda mı var? Sabah sabah ben gördüm, siz de mahrum kalmayın istedim bu şahane(!) aparattan.Bu arada foto yükleyeyim derken farkettim hızlıresim.com çökmüş. https://ibb.co/3m2jXR7dAlayım yorumları lütfen?
Gerçekten, bununda mı var? Sabah sabah ben gördüm, siz de mahrum kalmayın istedim bu şahane(!) aparattan.

Bu arada foto yükleyeyim derken farkettim hızlıresim.com çökmüş.


ibb.co

Alayım yorumları lütfen?
0
strawberry first
(17.02.25)
kulturel fark diye birsey var. bizim burada wtf diye tepki verdigimiz penisli bilmem neli sacma sapan objeleri komik bulan, birbirine hediye eden batililar var.
0
buenosdias
(17.02.25)
Bir an için seni o çatık kaşlı dünyandan alıp yüzüne minicik bir gülücük konduruyorsa, parasını haketmiş demektir.
0
Mirket
(17.02.25)
Yav biri 3d printerdan 300 tane basmıştır satıyordur. 8 milyar insan var her şeyi satabilirsin bu kadar insana
0
avatar is back
(17.02.25)
bana garip gelmeyen bir urun. komik.
0
Sour
(18.02.25)
işportada satılırken görsem hiç düşünmem alırım. muziplik olsun diye tam arkadaşa vermelik hediye.

erşan kuneri'nin ortası delik can yoldaş sabunları satılıyodu trendyolda. ondan da alıp hediye paketi yaptırmıştım :)
0
yurtsuz john
(18.02.25)
(3)

yatirim sorusu

alice in potatoland
avrupa'dayim (isvicre). elimdeki parayi bir sekilde degerlendirmek istiyorum, en azindan ne yapacagimi kesfedene ve bu isler üstüne ögrenene kadar enflasyona karsi parami biraz korumak istiyorum. 1. bankamda altin hesabi acsam nasil olur? 2. nelere dikkat etmem gerekir altin hesabinda? 3. baska ne t
avrupa'dayim (isvicre). elimdeki parayi bir sekilde degerlendirmek istiyorum, en azindan ne yapacagimi kesfedene ve bu isler üstüne ögrenene kadar enflasyona karsi parami biraz korumak istiyorum.

1. bankamda altin hesabi acsam nasil olur?
2. nelere dikkat etmem gerekir altin hesabinda?
3. baska ne tür yatirimlar yapabilirim?

Kisa vadeli(4-7 sene) ve uzun vadeli(15-20 sene) iki farkli sekilde degerendirmek istiyorum.

Merci.
0
alice in potatoland
(13.02.25)
Neobroker sececeksin orada be varsa artik sonra ordan etf, stock, bond alabilirsin.
0
sonsuz
(13.02.25)
kisa vadeli dediginiz bile cok uzun vadeli bana gore ama 3 icin aktif yonetimi olan fon satin alabilirsiniz.
0
Sour
(13.02.25)
Tavsiyem soruları eupersonalfinance ya da direkt Switzerland redditleeinde sormaniz. Türkiye ile avrupa özellikle bati Avrupa farklı bu konularda.
Bunu Fransa'da yatırım yapan olarak diyorum, kesinlikle aynı mantik ile yapılmıyor. Etf aynı tabi ama hangi etfler, hangi şekilde gelir vergisinden kacarsin vs bunlara bakmak lazım hep.
0
logisticsmanager
(13.02.25)
(34)

Düğüne 10 gün kala sizce vazgeçmeli miyim?

secretcode
Merhaba,hemen özet geçiyorum. 10 ay önce tanıştık. 10 aydır neredeyse en fazla 2 gün birbirimizi görmedik. sürekli yanyana geçti bu süreç. o daha önce 22 yaşında ve 30 yaşında kısa süreli evlilik geçirmiş. ilki cocukluk aşkıymış aldattığı için, ikincisi yanlız kaldığı için destek olan birisiyle evle
Merhaba,


hemen özet geçiyorum. 10 ay önce tanıştık. 10 aydır neredeyse en fazla 2 gün birbirimizi görmedik. sürekli yanyana geçti bu süreç. o daha önce 22 yaşında ve 30 yaşında kısa süreli evlilik geçirmiş. ilki cocukluk aşkıymış aldattığı için, ikincisi yanlız kaldığı için destek olan birisiyle evlenmiş adam şizofreni çıkınca boşanmış. ben daha önce hiç evlenmedim. ben 40 o 34 yaşında.

her neyse. söz nişan derken aynı evde kalmaya başladık. düğün 10 gün sonra arkadaşlarıyla kızkıza evde dansöz çağırıp eğlenmek istediğini söyledi bende tabiki bunu sorun etmedim. tek şartım sosyal medya paylaşımı yapmamasını rica ettim.Ben sosyal medya paylaşımlarını sevmiyorum. kendimde hiç paylaşım yapmayan bir insanım. sanki küfür etmişim gibi inatlaşarak ya ne olacak? arkadaşlarım beni paylaştığında bende paylaşırım ne var ki bunda? zaten kaç kişi takip ediyor beni? eğer annen veya kızkardeşinin görmesini istemiyorsan onları engellerim. bilmem ne inanılmaz bir inatlaşma oldu. benim onu kısıtladığımdan filan bahsediyor. sürekli anlık yükselmeler sinirlenmeleri filan vardı çok uyardım. yine aynı şeyle karşı karşıyayım.

halbuki aynı evde kalmak için a den z ye bir dünya masraf yaptım. işe gidip gelebilsin diye arabasını aldım. 5 yaşında köpeği rahat etsin diye bahçeli müstakil 2 katlı ev tuttum. yani maddi manevi inanılmaz fedakarlıklar yapmama rağmen sosyal medya paylaşımlarından oldum olası haz etmediğim için sadece bunu rica ettim. tartıştık şimdi içerde oturuyor. davetiyeler basıldı. insanlara haber verdik.

öyle bir yerdeyim ki... vazgeçme eşiğinin tam ortasındayım. oysaki o kadar severek başlamıştıki her şey...

ne yapmalıyım?
0
secretcode
(13.02.25)
Bu kadar sacma sapan bir seyden dolayi ayrilmayi dusunuyorsaniz bence de ayrilin ilerde sizle ugrasmak zorunda kalmasin.
0
matilda
(13.02.25)
abi böyle şeylerde ayrılma olayı aklına geliyorsa başlmadan ölü bir evlilik gibi görünüyor. sevdiğine emin misin?
0
asap raki
(13.02.25)
saka misin...
gecen sorunda da kizin elbisesine karismissin.

mal mal seyler söyleyip kizi delirtip sonra da BANA YÜKSELDI diye hakli cikmaya calisman. herkes instagram kullaniyor. kacinci yüzyilda yasiyoruz. lütfen troll ol.

arabasini aldim falan yazmissin bir de... bravo ya. kiz kölen olsun o zaman.
0
sonsuz
(13.02.25)
ayrılın, sizi anlamayan dinlemeyen insanla uğraşmak zorunda kalmayın.
'aileni engellerim' dediği an ayrılmalıydınız, yine de geç değil.
0
g7mor
(13.02.25)
Annem, nikaha bir saat kala 'Vazgeçmek istiyorsan asla geç değil.' demişti. Daha sonraki hayatımda 'Keşke dinleseydim onu.' diye başımı taşlara vurduğum çok olmuştur.
En ufak bir tereddütün varsa asla geç değil.
0
Mirket
(13.02.25)
evlilik sözleşmesi yap.
0
ya ben lan neyse
(13.02.25)
sen bence zor bir adamsın birader. biraz sal ya.
0
abelardo
(13.02.25)
yine "keşke troll olsa" dedirten bir soru. kadının elbisesi hakkında ithamlarda bulunduğun abuk sorun da "ya sabır"lıktı. bir de "masraf yaptım" muhabbeti falan tam komedi, asla gerçekçi gelmiyor. gerçekse... ayrıl kardeş, giyim kuşamı ve sosyal medya kullanımı üzerinden çıkarımlar yapıp kendisine emir veren herifin tekiyle evlenmesin kadıncağız.
0
potasyum bebek
(13.02.25)
ne sacma sapan bir ayrilik gerekcesi bu ya. zirt pirt agzina bosanma/ayrilma alan kisiyle beraberlik sürdürülmez zaten.

bana daha cok kadin üstünde söz sahibi olabilmek istiyorsun, elini güclendirmek icin iyilik yapmissin gibi geliyor. Söyle ev tuttum, blöyle araba aldim, ama o istedigimi yapmior vs bunlari anlatman iyiligi basa kakmaktir. kadinin sen bana bunlari yap diye bir talebi mi oldu? ya da onun hic fedakarlik ettigi bir sey olmadi mi?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.02.25)
İşte aradığım ekşın be

Ayrıl coco
0
respect
(13.02.25)
O kadar harcama yapmışsın. Kadın olarak sana saygı gösterip sözünden çıkmamalıydı. Hele ona araba alman beni derinden etkiledi. Buna rağmen nasıl senin 'rica'na uymaz ya?

Vazgeç hocam. Bu kadından sana hayır gelmez. Sen müstakil ev tutacağın, birey olamayıp senin kararlarına göre hayatını şekillendiren birini kolayca buluverirsin n'olacak?

Bu kadar boktan sebeplerden biten sevgi sevgi değildir zaten. Kimse uğruna para harcadı diye birinin tahakkümüne katlanmak zorunda değil.
0
derbeder ve süklüm
(13.02.25)
Yav sonrasında sürekli şöyle masraf yaptım, böyle para harcadım diye anlatcaksaniz almayın şu pringleslari, altın kolyeleri
0
abuzer
(13.02.25)
Sen besleme kole ariyorsun net hocam
0
Zetnikov
(13.02.25)
isi bu reddeye getirirken kaderin çizilmis zaten. Geçmis ola.
0
feastofthedamned
(13.02.25)
"aynı evde kalmak için a den z ye bir dünya masraf yaptım. işe gidip gelebilsin diye arabasını aldım. 5 yaşında köpeği rahat etsin diye bahçeli müstakil 2 katlı ev tuttum. yani maddi manevi inanılmaz fedakarlıklar yapmama rağmen "

bunlar güzel paylaşımlar fakat bir insanı bu sebeplerden dolayı sevmesini beklemek maddiyata giriyor çünkü parası olan herkes yapabilir
elbette konfor alanı sağlar ilişkiyi kolaylaştırır ama o kadar

hatta bazıları borçlu hissettiği için hırgür çıkartır
0
mantık
(13.02.25)
Kizin sosyal medyasina niye karisiyorsun ki? Sen sevmiyorsun diye o da sevmemeli mi? Ayrica yaptigin seyleri, boyle baska seylerde suratina vuramazsin. Bence kiz ayrilsin senden.
0
mor oje
(13.02.25)
yaşınız bir erkek için ideal, anladığım kadarıyla maddi durumunuz da iyi.

siz hiç evlenmemiş biri olarak niye evlilik konusunda feleğin çemberinden geçmiş, o tabiri kullanmak istemiyorum ama ilişkiler konusunda fazla tecrübeli ve yaşanmışlıkları olan biri?

normalde bu tip soruları büyütmeyin ya evlilik öncesi olur böyle kavgalar diye cevap veririm ama bu olay sizin için köprüden önce son çıkış uyarısı olmuş bence.
0
nuisance2
(13.02.25)
Karşınızdaki insanı “fedakarlık” yaparak kontrol edemezsiniz. Dinlemeyi ve saygı duymayı öğrenmelisiniz.
0
master of ceremonies
(13.02.25)
bu arada siz maddiyatı öne çıkarıyorsunuz diye cevap verenlere kulak asmayın. maddi gücünüz olmasın karşısınızdaki kişi bir dk bile kalmadan ayrılır sizden.
0
nuisance2
(13.02.25)
Her satirinda soklar icinde okudum. Her tarafi hatalarla dolu bir surec. Evlenmeden siz niye bu kadar para saciyorsunuz? Yazdiklarinda ciddiysen ayril coco ama siz hayata bu sekil yaklasiminizla kimseyle saglikli iliski kuramazsiniz gibi geliyor. Ben de cok farkli degilim kotulemek icin soylemiyorum ama biraz insanin aynaya bakip kendini objektif sekilde yorumlamasinda fayda var.
0
mbond
(13.02.25)
buna ananiyimi cevap vermeli

tavsiye==>evlilik nedir fln diye sorun chatgbtye 40a nasil ulastin heyret ettim
0
ala09
(13.02.25)
ayrıl coco +1
0
gabe h coud
(13.02.25)
Ayrıl coco
0
nawar
(13.02.25)
Peki benim asil sorum şu? Bu kişi sizi seviyor mu? Maddiyat bunun neresinde? Bu sorunun cevabini kendinize verebiliyor musunuz? Soylediklerinizi okuyunca, dengeler cok dengesiz.
Ve siz 3. kisi olup, karsi taraf uzun vadede 4. Kisiyle de evlenebilir. Boyle bir potansiyel var.
0
narod
(13.02.25)
nafaka konusunu bi araştır. evlilik sözleşmesi şart gibi geldi bana bu kızla.
0
ayseee
(13.02.25)
nuisance2 ve narod'a katılıyorum. uyumlu bir çift olduğunuzu düşünmüyorum.
0
Hallegadola
(13.02.25)
ayrıl +1

siz mantık evliliği yapmaya çalışıyorsunuz ama pek mantıklı bir evlilik olmayacak gibi. ablamız sizin ona sunduğunuz maddi imkanlara aşık olmuş gibi geldi bana. yoksa senin gibi birine katlanmasına hiçbir açıklama getirmek mümkün değil.
0
turuncu tonlarda
(13.02.25)
Siz sosyal medyada paylaşım yapmıyorsunuz diye müstakbel eşinizin de paylaşım yapmamasını beklemek makul değil. Bu eğlencede hoşlanmadığınız ne var onu düşünün? Sosyal medyada paylaşınca neye yol açacak da istemiyorsunuz?
Kimseyi tanımıyoruz ama muhafazakar aileniz var belki gelin dansözlü paylaşım yapsa anneniz kavga çıkarıcak ondan istemiyorsunuz. Anneniz müstakbel gelinin her haline karışma peşinde belki ileride büyük problemler çıkacak bu daha başlangıç.
Veya o partide açık giyinecek ve siz takipçilerin öyle giyindiğini görsün istemiyorsunuz gibi binlerce case olabilir. Haklı da olabilirsiniz, haksız da ama burada önemli olan birlikte mutlu olacak mısınız bunu anlamak. Sizi rahatsız eden asıl şeyi tespit edin. Evlenmek beş dakika çekişmeli boşanma davası beş sene sürüyor.
10 ay çok kısa bir süre, aceleci davranmayın.
0
cilekli pasta
(13.02.25)
umarım kız senden ayrılır. tek diyeceğim bu. senin gibi ömür törpüsüyle hayat geçmez.
0
Mossy
(13.02.25)
yazilanlarin pek coguna katilmakla birlikte ayni seyleri tekrarlamamak adina su noktaya deginmek istiyorum: sosyal medya paylasimi yapmamasi icin bir neden belirtmemissiniz. hatta bence bu nedeni kendinize bile itiraf edemiyorsunuz. yoksa ben sevmiyorum, dolayisiyla yapma gibi sacma bir neden olamaz. eger nedeniniz gercekten de buysa, yani sadece sizin sevmemeniz ise bencil, empati kuramayan, isgalci bir insansiniz. baska bir ihtimalle bu kisiyi zaten sevmemissiniz ve bahane ariyorsunuz. bence duyuruyu tekrardan acin veya editleyerek gercek nedenini belirtin. cunku gercek nedenin bu oldugunu dusunmuyorum. kiskanclik olabilir, ailenizin muhafazakar olmasi olabilir, her sey olabilir ki bunlar su soylediginizden cok daha mantikli, insancil olabilir, bir uyum saglanabilir.
0
Sour
(13.02.25)
40 yaşındasın gerçekleri konuşalım. Bu kısıtlamak değil. Bu konuda kısıtlandığını söylüyorsa kadın başka zamanlarda genel olarak kısıtlayıcılığından rahatsız olmuştur. Kısıtlamamış ya da kısıtlamakta haklı olabilirsin ya da olmayabilirsin. İki ek yapayım. Birincisi bırak iki evlilik sonrasını, ergenlik sonrası hala tırı vırı olayları kadın özgürlüğü üzerinden değerlendiren kadından iyi yar olmaz diye düşünüyorum. İkincisi sende de gariplik olabilir ve birbirinize uymuş olabilirsiniz. Ona göre değerlendir. Bu yaşlarda bu meseleler olmamalı.
0
osssy
(13.02.25)
inş troldür.

trol değilse nolur ayrıl kızın başını yakma.
0
art cat chocolate
(20.02.25)
Düğüne üç gün var, ne oldu son durum ?
0
rakicandir
(20.02.25)
(bkz: ayrıl coco)
0
paudi
(20.02.25)
(6)

Amerikanın ilber ortaylısı kim olabilir sizce?

Gradient_tabanlı_mor
s.b?ek soru: celal şengör'ü kim sizce?
s.b?

ek soru: celal şengör'ü kim sizce?
0
Gradient_tabanlı_mor
(28.01.25)
Neil degrasse tyson biraz çok konuşuyor (du, bayadir yok gibi).
0
logisticsmanager
(28.01.25)
ChatGPT:

Amerika'nın İlber Ortaylı'sı gibi biri bulmak zor, çünkü İlber Ortaylı hem akademik bilgisiyle hem de entelektüel birikimiyle çok yönlü bir figür. Ama böyle bir benzerlik arıyorsak, ABD'de tarih ve kültür alanında etkili, bilgisiyle toplumu eğitme amacı güden isimlerden bahsedebiliriz.

Mesela, David McCullough bu role yakın bir isim olabilirdi. Kendisi Pulitzer ödüllü bir tarihçi ve yazar. Amerikan tarihini halka sade ve etkileyici bir dille anlatma konusunda çok başarılıydı. Tıpkı İlber Ortaylı gibi geniş bir tarih perspektifi sunar, ancak artık aramızda değil (2022'de vefat etti).

Bir başka isim olarak Henry Louis Gates Jr. öne çıkabilir. O da hem akademisyen hem de popüler kültür figürü. Afrika kökenli Amerikalıların tarihi, kimlikleri ve kültürü üzerine çalışıyor. Ayrıca PBS'teki belgeselleriyle kitlelere hitap ediyor, tıpkı İlber Hoca’nın televizyon programlarına katılması gibi.
0
kaptan memo
(28.01.25)
bir ara s. hawking idi. hemen her konnuda yorum yapardı. uzaylılar gelirse şöyle olur böyle olur falan derdi.
0
ground
(28.01.25)
Canadanınki gabor mate galiba. Amerikanın ki Trump gibi.
0
mikahakkinen
(28.01.25)
ABD'de tarihçiler o kadar meşhur değil. Fizikçi ve astronomlar daha ünlü.

Bir defa oradan benzeşen birini bulmak zor. Ama bence celal ve ilber ikisi de türkiye'ye özgü figürler. ABD'de benzer bir karakter bulmak zor.

Bu da toplum psikolojisini iyi özetliyor. Biz tarihe bakıyoruz onlar önümüze bakıyor.

Bir de Türk bilim adamlarının farkı şu, ABD'de insanlar alanları dışında çok konuşmamayı tercih eder. Fizikçiyse fizik konuşur. Kimyacıysa kimya konuşur.

İlber ve Celal'in en büyük farkı her konuda fikir beyan ediyorlar. bu biraz medyanın da kabahati, biraz da bizim "aydın insan" algımızdan. Bir insan okumuşsa, her konuda topluma yön göstermeli diye bekliyoruz. Ama öyle bir dünya yok.

Düşün celal yer bilimleriyle ilgileniyor. Ama tarih belgeselinde de konuşuyor.
Evrimle ilgili de konuşuyor.
Yapay zeka da konuşuyor.
felsefe de konuşuyor.
Sanat tarihi de konuşuyor.
Sosyoloji de konuşuyor.
Her söylediği de doğru kabul edilemez. Ama ediliyor.

ABD'de böyle tipler akademide o kadar ciddiye alınmayabilir. Elbette medyada kendine yer bulabilir ama... Neil DeGrasse Tyson belki Celal'e benzetilebilir. Her konuda konuştuğu için.
0
anten
(28.01.25)
tarih abd'de pek tutan bir alan degil. hatta bence avrupa'da bile tutmuyor. cunku tarih bizdeki kadar tartismali bir alan degil. biz tarihimizle barisik bir toplum olmadigimiz icin bunlar reyting yapiyor ve dolayisiyla tarihciler populer oluyor, hatta sahte tarihciler turuyor. yukarida epey fikir beyan edilmis. abd'de daha cok fizikcilerin, uzay bilimcilerin populer olmasina katilmakla birlikte neil degrasse tyson'in tarih konustugunu duymadim. neil degrasse tyson bilim insani degil. yani akademide hic calismamis, doktora sonrasi birakmis. sadece populer kitaplari var. celal sengor bilim insani (ama her konuda konusan cinsinden). ben ilber ortayli icin (bkz: noam chomsky) diyorum.
0
Sour
(28.01.25)
(8)

Günlerin bomboş geçmesi

don’t panic
Arkadaşlar merhaba, Brain rot mu oldum ne oldum bilmiyorum ama bir süredir bu duyguyu inanılmaz hissediyorum ve acayip huzursuzum. Umarım yazıya döktüğümde zihnimden geçenleri tam olarak yansıtabilmiş olurum. Günlerim bommmmboş geçiyor ve bu yüzden üniversitedeki dolu dolu yaşadığım ve beynimi kulla
Arkadaşlar merhaba,

Brain rot mu oldum ne oldum bilmiyorum ama bir süredir bu duyguyu inanılmaz hissediyorum ve acayip huzursuzum. Umarım yazıya döktüğümde zihnimden geçenleri tam olarak yansıtabilmiş olurum.

Günlerim bommmmboş geçiyor ve bu yüzden üniversitedeki dolu dolu yaşadığım ve beynimi kullandığım günlerimi özlüyorum. Üniversiteden mezun olalı 16 yıl olması dışında sorun yok.

Ayda 10-12 gün falan çalışıyorum, kalan zamanda boşum. Üniversite mezuniyeti sonrası da bu hep böyle süregeldi. İlk zamanlarda güzeldi. Yoğun çalışmamak, finansal özgürlük, planlarını uygulayabilmek ve bir nevi kafana göre takılmak dream life gibi geliyordu. Belki de hala öyle ama ben kendimi gün geçtikçe içi boşalan bir insan gibi görmeye ve hissetmeye başladım.

Günde 6-7 saat telefon ekran sürem var ve bu sürede yaptığım faydalı hiç ama hiçbir şey yok. Ekşi, watsapp, instagram, YouTube; bu kadar. Kitap okuyamaz oldum ki üniversitede 3-4 günde bir kitap bitirirdim. İşimle ilgili ciddi bir bilgi belge döküman okuyamıyorum, sıkılıyorum. Bu aralar İngiltere vizesine başvuracağız, hangi evrakların gerektiğini bile öğrenmeye üşeniyorum.

Boş günlerimde fitness yapıyorum uzun süredir, 10 yıldır falan. Eve geldiğimde, kızımla oyun oynamadığım anlarda, o uyuduktan sonra tek istediğim şey L koltukta ayağımı uzatıp altına da yastık koyup dizi film izlemek oluyor (çünkü iş günlerinde devamlı sandalyede oturuyorum, bari evde bu şekil uzanayım düşüncesi hasıl oluyor); ama ona da odaklanamıyorum. Üniversitede dersten yurt odasına geldiğimde 1-2 saat uyur, sınav varsa masamın başına geçip ders çalışır, sınav falan yoksa da kitap okurdum. Beyin devamlı aktifti. Şimdi düşünüyorum da beynim günün uyanık olduğum 15-16 saati asla aktif değil ve ben bunu yaşlandıkça fena hissetmeye başladım.

Mutlu mesut bir evliliğim ve bir kızım var. Aile hayatımda, kızımızı büyütme sürecinde vs her şey yolunda. Eşimle de ara sıra saçma tartışmalar olsa da :D normal ve olağan sürecinde ilerliyor her şey. Bu bilgileri de neden verdim bilmiyorum :D belki cevaplarınızda bir faydası olur.

Dönelim üniversite günlerine. O zamanlar boş anlarımda yaptığım şeylerden çok ama çok fazla zevk alırdım. Şimdi o dönemki boş anlarım hayatımın hepsi olduğundan mıdır nedir anlamını yitirdi. E durum böyle olunca da çoğu zaman kendimi üniversite günlerini hayal ederken ve bu günleri düşündüğümde mutlu olurken buluyorum. Bazen gidip eski kampüsüme çimlere oturup öğrencileri falan izliyorum. Bu bile mutlu ediyor. “Ulan içinde bulunduğunuz günlerin kıymetini bilin” falan diyorum kendi kendime :D

Liseliler bilmez, 8 yıllık eğitim öncesi 5. Sınıfta Anadolu Lisesi sınavına girmiş son öğrencilerden biri olarak hep gayet iyi bir ingilizce seviyem oldu. Üniversitede de kendi bölümümü ingilizce okudum. İngilizcemin de günden güne daha kötüleştiğini hissediyorum.

Evimde bir çalışma odam yok. Bazen şöyle loş, güzel bir çalışma odası yapayım diyorum odanın birini. Güzel bir masa, masa lambası, kitaplar vs vs. Bunu yapınca bendeki bu sorunu çözmek adına yaptığım diğer girişimler gibi çok kısa süreceğini, anlık bir heves olacağını düşünüyorum.

Rahatlık, tüketim, sosyal medya, telefon… Bunlar mı sizce beni bu duygulara iten, bu şekil kötü hissettiren? ve sizce kendimi üniversite yıllarımdaki gibi dolu, rahat, boş zamanlarımda yaptığım şeylerden keyif alan biri haline geri döndürecek olan ne?

Valla yazıya başlarken bu kadar uzun olacağını tahmin etmemiştim, sabredip okuyana teşekkür ederim.
0
don’t panic
(27.01.25)
Problemin kaynagi buyuk olcude telefona bakmak. Ben de ayni durumdayim. Bazen naptigimi bile farketmiyorum, otomatik olmus, bi buraya bakiyorum, sonra youtube, sonra baska bir sacmalik. Oyle ki mesela instagram bagimlilik yapti birakim dedim biraktim diyelim, bu sefer soz gelimi sahibinden de buluyorum kendimi. Bu konu uzerine tonla bilgi var, sosyal medyada biraz da bu konuda takilin, sonra da birakin bence. Cal Newport diye bir eleman var ona bir bakmanizi tavsiye ederim. Birkac video izleseniz yeter, yoksa sonra o da bir kotu aliskanlik haline geliyor.

Biz insanlar, bana kalirsa, bir seyler ureterek, projeler yaparak, basararak mutlu hissediyoruz. Spor yapiyormussunuz, yetmez ama evet, bunun yanina bir de proje eklemek lazim. Cocuk yetistirmeyi de bir nevi bir proje olarak degerlendirebilirsiniz. Yalniz su tuzaga dusmemek lazim, hallac pamuguna donen beynimiz, yeni bir beceri ogrenmeye kalktiginda, tam verimli olacagi noktada artik sikiliyor ve birakiyor. Cunku Youtube Shorts cok daha eglenceli.
0
mbond
(28.01.25)
Telefon ve televizyon bagimliginiz olusmus, bunun yaslanmakla bir ilgisi yok bence, ha Turkiye'de yasamakla ilgisi olabilir orasini bilemem. Kendinizi zorlayacaksiniz, disiplinle o telefonu ve televizyonu keseceksiniz. Zaman hizla akip geciyor hocam, yazik yasaminiza. Bu demek degil ki atom parcalayacagiz ama yasami deneyimlemek de telefon televizyon degil.
0
kassiopeia
(28.01.25)
Beni ve benzer dertlerden muzdarip arkadaşlarımı tarif etmişsin, özellikle şu vizede gerekli evrakları öğrenmeye üşenme kısmında kendimi gördüm, köklü değişikliklere hazır olmamak tamam da basit bir yazıyı bile okumaya üşenmek sanırım gerçekten brain rot. Bendeki his şu, hayat çok hızlı akıyor yetişemiyorum, bir ucundan tutamadıkça hepten dışında kalıyorum.

Çözümü bilemiyorum ya da bilsem de uygulayamıyorum ama çalışma odası hazırlamanın çözüm olacağını hiç sanmam.

Bir de hedefi küçük tutmak ya da güncellemek gerektiğini düşünüyorum, artık üniversite yıllarındaki parlak zamanlarımızda değiliz.
0
(28.01.25)
Yaşadığınız şey, kendim dahil pek çok insanın yaşadığı temel bir sorun. Bir sorunu çözmenin en iyi yolu onun kök sebebine inmektir. Önce neden böyle hissettiğimizin sebebini bulmalı, doğru teşhisi koymalıyız. Ekran bağımlılığı, ülke gündemi, rahat batması vs bunlar birer faktör olabilir ama kök sebep değiller.

Temele, en temele indiğimizde benim gördüğüm şey, yaşadığımız hayatın insan doğasına olan uyumsuzluğu oldu. Neredeyse sadece 100 sene öncesine kadar günün büyük kısmını gün ışığının altında geçiren, fiziksel yoğun hareket eden, buna göre bir beslenme düzeni olan ve maksimum bir köy kalabalığı kadar insanla muhatap olan, sorunlarını dertlerini bilen canlılardık. İnsan tarihini yaklaşık 300 bin yıl kabul edersek son 100 sene bir insan ömrünün birkaç dakikası bile etmez. Yani bu örneği açarsak, hayatı boyunca köyünden dışarı çıkmamış ve ilkel aletlerle çiftçilik yapmış dünyadan izole birini alıp, günümüz istanbuluna bırakmaya sonra da neden mutsuzsun demeye benziyor bu.

Mutsuz hissediyoruz çünkü genetik olarak mevcut hayatı yaşamaya henüz adapte olamadık. Çok hızlı bir değişim gerçekleşti ve ayak uydurmakta zorlanıyoruz. Sanki hayat hep böyleymiş gibi davranıyoruz, düşünüyoruz ama bu sadece bir yanılgı. Gün ışığına, hareket etmeye adapte olmuş vücudunuz, tüm gün kapalı bir ortamda bir ekran karşısında oturduğunda bir şeylerin ters gittiğini anlıyor ve stres hormonu salgılıyor. Stres hormonu insanoğlunun bugüne kadar gelmesinin en büyük sebeplerinden biri. Bizi bir şeylerin yanlış gittiğine karşın uyarıyor. Ama biz bu uyarıyı yatıştırıcılarla, daha fazla para kazanarak, daha iyi hayat diye pazarlanan şeylere ulaşmaya çalışarak görmezden geliyoruz. 100 sene öncesine kadar sadece komşularımızın, etrafımızda yaşayan tanıdığımız bildiğimiz insanların dertleri ile dertlenirken şimdi resmen bir bilgi ve acı bombardımanı altındayız. Sürekli dünyanın farklı yerlerinden felaket, acı, savaş, çekişme vs haberlerine maruz kalıyoruz. Ekranda her gün dünyanın farklı yerlerinde birbirini öldürenlerin, kavga edenlerin, birbirine laf yetiştiren didişen insanların türlü hallerine maruz kalıyoruz. Bir gün meksika, öbür gün afrika, çin, her gün ülkenin farklı yerlerinde olanlar... Bu kadar acıya, kavgaya, çekişmeye şahit olmanın, bu duruma adapte olamamış beynimize ne kadar zor geldiğini tahmin edersiniz. Her gün yolda yürürken bile beyniniz binlerce reklam tabelası görselini, trafik tehlikelerini, kornayı, türlü sesleri işlemeye çalışıyor. Her gün binlercesi. 100 sene öncesine kadar tüm insanlık tarihi boyunca buna alışık olmayan bir beyin için ne kadar büyük bir yük olduğunu bir düşünün.

Tabii ki söylemeye çalıştığım şey istifa edelim ve ağaçlara tırmanarak bitki kökü kemirelim gibi bir şey değil. Ama bu gerçeği akılda tutmak da bulacağımız çözümler konusunda bize yardımcı olabilir. Kendi adıma ben doğa ile daha fazla temas edeceğim aktiviteleri arttırdım. Uzun yürüyüşler olabilir, mümkünse bisikletle küçük turlar olabilir. Sosyal medya ile arama büyük bir mesafe koymaya çalışıyorum. elbette alışkanlıkları terk etmek pek kolay değil ama bunu sürdürmenin de bir faydası olmadığı açık. Ellerinizi kullanabileceğiniz bir hobi de tavsiye ederim. artık marangozluk mu olur, yeni bir enstürman öğrenmek mi olur, tamir tadilat mı olur size kalmış. ama bu tarz hobiler de iyi geliyor. Sizi bir izleyici olmaktan alıp aktif bir katılımcı olmaya zorluyor. Bir şeylerin adım adım geliştiğini, ilerlediğini görmek de pek çok şey için motive edici oluyor.

Özetle bu perspektiften bakıldığında yaşadığımız sorunlar biraz daha anlaşılır oluyor. En azından benim için.
0
thracia
(28.01.25)
Hocam merhaba, samimiyetle yazacağım, umarım alınmazsınız. Günlük 6-7 saat ekran süresi korkunç, gerçekten korkunç, sizi gerçek hayattan soyutluyor resmen. Benim hafta içi iş gereği 4 saat gibi, Haftasonları 2 saati bulmuyorum ( uygulamalara süre sınırı da koydum ) Ben sadece telefon olarak yazdım bunu ama haftasonların da maç syretme harici çok çok uçmuyorum yani tv ya da laptopta.
Daha önce tek başıma yemek yerken youtube açardım, zararlı olduğunu okuduktan sonra video seyretmeden yemek yemeyi denedim, bende gerçekten farkettirdi, yediğim yemeğe odaklandım ve bunu zorlayarak yapmadım, onun dışında kafamdan başka düşünceler geçtiğini farkettim ki video izleyerek yeseydim bunlar olmayacaktı. Sizde işe yarar yaramaz bilmiyorum ama İnsan dijitale yoğunlaştıkça gerçeklikten kopuyor çünkü, porno gibi düşünün.
Spor yapın diyeceğim de onu da yapıyorsunuz ama bence uzun ve tempolu yürüyüş çok iyi gelecektir size, mümkünse koşu tavsiye ediyorum, hem de şiddetle, ya da sevdiğiniz başka bir spor ( nabız 120 üzerine çıkacak ). Terlemek, oksitosin atmak, faydalı hormonları salgılamak, bunlar çok öenmli şeyler.
Evde çalışma odasında bahsetmişsiniz, çok çok iyi fikir, tabi o odaya telefonla ve tablet laptop vb. girmeyecekseniz.
Genelde kendinden bahsetmişsin diyebilirsiniz, ben bana iyi gelenleri yazdım ( bitki yetiştirmek de var, yemek yapmak, mutfakta vakit geçirmek de:) siz uyarsa bunları deneyebilirsiniz ya da size iyi gelenleri bulmaya çalışabilirsiniz ama çaba lazım.
life rewards action, not intellıgence ( Anadolu lisesi çıkışlıyız:)
0
kumandanim
(28.01.25)
yaslilik yada evlilikle alakasi yok. sagliksiz rutinlerlerden dolayi beyniniz pekmeze donmus bu da pismanliga ve cozumsuzluge sebep oldugu icin psikolojinizi etkilemis. spor yap, kursa git hocam gibi tavsiyeler cok sacma olur su asamada.

1. durumu kabul edin: bu durum sagliksiz, ama olmedik cok sukur. yavas yavas degistirecegim.
2. degisime zemin hazirlayin: motive edecek birseyler yapin. uygulamalari silmeyin ama her canininiz sikildiginda telefonu elinize almiktan kacinin ve uygulamada aptal saptal seyler izlemek yerine sizi motive edecek, ogrenme, sosyallesme isteginizi arttiracak seyler izleyin.
3. sagliksiz rutinlerin yerine koyacak kisa, orta, uzun vadeli hedefler bulun: meditasyon, yeni seyler ogrenmek, kisisel bakim, yuruyus yapmak, kiziniza biseyler ogretmek, onunla vakit gecirmek, kursa katilmak vs..
0
buenosdias
(28.01.25)
Tek çaresi var interneti iptal ettirmek.
0
komando kani var bende
(28.01.25)
10, 12 gun degil daha fazla calis.
0
Sour
(28.01.25)
(15)

IsCep ile doviz fonu alan/alabilen var mi?

Sour
Nasil is anlamadim. Fonu seciyorum (mesela serbest doviz fonu), paranin cekilecegi hesap olarak "yatirim hesabi" gozukuyor. fakat yatirim hesabi sadece tl acilabiliyor. ayrica doviz hesabim var, fakat parayi oradan cekme secenegi yok, yatirim hesabi olmak zorunda (dogal olarak), o da tl. bunu basara
Nasil is anlamadim. Fonu seciyorum (mesela serbest doviz fonu), paranin cekilecegi hesap olarak "yatirim hesabi" gozukuyor. fakat yatirim hesabi sadece tl acilabiliyor. ayrica doviz hesabim var, fakat parayi oradan cekme secenegi yok, yatirim hesabi olmak zorunda (dogal olarak), o da tl. bunu basaran var mi?
0
Sour
(27.01.25)
Fonda muhtemelen nitelikli yatırımcı şartı vardır, bunu karşılıyor musunuz?
0
orient blue
(27.01.25)
@orient blue, evet nitelikli yatirimciyim. aslinda bunu baska bir yatirim sirketinden yapmistim ama her yatirim sirketinden, bankadan yapmak gerekmez herhalde, degil mi?
0
🌸Sour
(27.01.25)
Hangi fonu alamıyorsun? Deneyeyim.

Serbest fon değilse nitelikli yatırımcı olmaya gerek yok.
0
Mirket
(27.01.25)
iş bankası bir değişik.
www.isportfoy.com.tr
kendi fonları olan bu fonu, iş bankası kanalıyla alamıyorsunuz.
başka bankadan talimat verdim.
0
late viper
(27.01.25)
@mirket sunu deneyebilir misin:
KRS - Kare Portföy Serbest
0
🌸Sour
(27.01.25)
KRS'nin güncel adet fiyatı 0,370529 tl olarak verilmiş. Döviz fonu olmasına ragmen tl cinsi mi alınıp satılabiliyor diye tereddüte düştüm.

Al dedim. Takasbankın işlem saati içinde deneyin diye uyarı çıktı.
0
Mirket
(27.01.25)
@late viper

IOO şu an iş mobilden alınabilir görünüyor.
0
Mirket
(27.01.25)
@mirket, alimin yapilacagi hesaptan dolar hesabinizi secebiliyor musunuz yoksa "yatirim tl" mi diyor?
0
🌸Sour
(27.01.25)
TL diyor. Yine de bakiye yetmezse vadesiz hesaptan al dedim.
Sabah bir daha denerim. Sorun varsa benim müşteri temsilcisine giderim yarın, niye böyle diye.
0
Mirket
(27.01.25)
@mirket, tesekkurler, benim icin aslinda onemli olan dolar hesabindan cekmesi, yani yatirim hesabina atip oradan cekiyorsa ne anlami var ki? dolar bozulmus oluyor, hem de exchange ederken ekstra komisyon alirlar.
0
🌸Sour
(27.01.25)
Hocam bunlar Dövizle alınan fon değil ki. Yani Döviz bazlı yatırım yapıyorlar da Dövizle değil TL ile alınıp satılıyorlar.

Dövizle alınıp satılan fonlar farklı. Dur eve gidince detay veririm. Kafa durdu bende.
0
Mirket
(27.01.25)
@mirket neden degil? kap'taki yatirimci bilgi formunda hem a grubu icin hem de b grubu USD cinsinden paylar icin bilgi vermisler:
www.kap.org.tr
0
🌸Sour
(27.01.25)
Ben de bugün bir kısım usd vakıfbank'a attım. Vakıfbank'ta da alınamıyor maalesef. Rezil olduk. Şubeden alınıyormuş. İşbank'ta devlet dairesi mantığıyla işletildiğinden büyük ihtimal aynı sebeplerdendir.
0
Mistyimage
(27.01.25)
Şimdi baktım işcepten, doğru şekilde usd ile satılanı seçtiniz değil mi? Yatırım hesabı evet tl ancak hemen altında paranın çekileceği hesap vadesiz usd olarak seçili geldi bende, emir verilebilir durumda. İş bankası özelinde nitelikli yatırımcı olmanız gerekiyor olabilir.
0
diabolus79
(28.01.25)
Evet Altalta iki KRS var. Üstteki TL ile alttaki Dolar ile alınabiliyor.

@ diabolus79 +1
0
Mirket
(28.01.25)
(3)

Münih metro bileti soruları

bilgekarasu
Münih’e gideceğim yarın. Otelimiz merkezde. Havaalanından hangi metroya binmem gerekiyor? 3 kişi olduğumuz için metro biletini hangi tarifeden almam gerekiyor? Bir de Prag’a gideceğiz Prag’a tren biletini nereden almalıyım? Bu soruları cevaplayacak birisi olursa müteşekkir olurum.
Münih’e gideceğim yarın. Otelimiz merkezde. Havaalanından hangi metroya binmem gerekiyor? 3 kişi olduğumuz için metro biletini hangi tarifeden almam gerekiyor? Bir de Prag’a gideceğiz Prag’a tren biletini nereden almalıyım? Bu soruları cevaplayacak birisi olursa müteşekkir olurum.
0
bilgekarasu
(27.01.25)
münihte havalimanından metroya indiginizde bilet makineleri var, oradan alabilirsiniz. haupt bahnhof merkezi istasyon ama haritadan bakin otelinize en yakin durakta inersiniz. almanyada cok süre gecirecekseniz ve seyahat edecekseniz 49 euroluk bilet öneririm. 49 euro karsiliginda 1 ay boyunca her türlü toplu taşımaya biniyorsunuz. yok bir kac gün kalacagiz diyorsaniz 3 günlük bilet yeter. Prag biletini de int.bahn.de sitesinden alabilirsiniz. IC kodlu trenler daha konforlu ve hızlı gidiyor ama daha pahali. R kodlu trenler daha uygun fiyata, onlari tercih etmeye calisin.
0
deckard
(27.01.25)
bu cekya'ya ait bir firma, tren bileti icin bir bakin derim:
regiojet.com
0
Sour
(27.01.25)
www.cd.cz

bu da çeklerin resmi tren sayfası. münih-prag için buradan da kontrol edebilirsiniz. prag'la ilgili merak ettiğiniz bir şey varsa sorabilirsiniz, burada yaşıyorum.
0
vayanasinisayinseyirciler
(27.01.25)
(8)

Ev Kiralarken Nasıl Yapmalı?

yuz
Yurtdışına taşındığımız için evimizi kiraya vereceğiz. Nasıl yapmalı bu işi?1. Kiracı bulmak için emlakçıya versek, bizim ödememiz gereken bir şey oluyor mu yoksa kiralayan mı ödüyor komisyonu?2. Kiracı bulunduktan sonra takip etmesi için emlakçıyla anlaşmaya vs gerek var mı? Yoksa uzaktan da olsa h
Yurtdışına taşındığımız için evimizi kiraya vereceğiz. Nasıl yapmalı bu işi?

1. Kiracı bulmak için emlakçıya versek, bizim ödememiz gereken bir şey oluyor mu yoksa kiralayan mı ödüyor komisyonu?
2. Kiracı bulunduktan sonra takip etmesi için emlakçıyla anlaşmaya vs gerek var mı? Yoksa uzaktan da olsa halledebilir miyiz süreci?
3. Aklıma gelmeyen başka nelere dikkat etmeliyiz? O kadar vakitsiz durumdayız ki şu günlerde, başa çıkamadım bu işle.

Teşekkürler.
0
yuz
(17.01.25)
kiralayan ödüyor. güvenilir bir arkadaştan rica edin takip etmesini kiracı ile tanışmayı vs. bence.

emlakçı ile anlaşmaya gerek yok. kirayı ödedikten sonra takip edebileceğiniz bir şey yok. apartmanda varsa tanıdık komşudan rica edersiniz. abuk sabuk bir şey dikkatlerini çekerse size iletsinler vs..
0
jülsezar
(17.01.25)
Etraftaki guvendigin bir kiraciya ver.Komisyonu kiralayan odeyecek.
0
turkuaz
(17.01.25)
Evi sat, git.
Ben buradayken, kiracıyla uğraşamayacağımı düşünüp ev almıyorum.
Dönüşte kiracıyı çıkarıp oturacağım diye düşünüyorsan, çok yanılıyorsun. Gider bi ev kiralar iki sürecek kiracı tahliye davalarıyla uğraşırsın.
Bak, birkaç duyuru aşağıda, emlakçıya güvenmiş, kendi evinde oturabileceğini sanan bi arkadaşın çığlığı var :)
0
Mirket
(17.01.25)
3. eger ekonomik durum boyle devam ederse kiraciyla ve kirayla cok ugrasacaksiniz bilin. yani bir sure sonra size odenen kira resmen restoranda dort kisilik bir ailenin yemek parasi olabilir. bunda iki neden var. birincisi tuik'in enflasyon rakamlarinin gercegi yansitmamasi. ikincisi kira artislarina getirilen sinir (%25), bu su anlik kaldirildi. bugun en az 15 bin tl edecek yerlere 4, 5 bin tl odeyen kiracilar var. ha bu durum icin yapilabilecekler var: kira tespit davasi acmak, tahliye davasi acmak vs. fakat bunlar cok uzun suruyor. huzursuzluk ve ugrasmasi da var.
0
Sour
(17.01.25)
Ev neredeydi bu arada? Istanbul falansa kiralar cok ucuk, her ne kadar son 3-5 yilda yasanan durumlari bakilip kiraya verme dense de ruzgarin her zaman ayni yonde esmedigini unutmamak lazim. Eviniz Istanbul'daysa, eski falan degilse temiz 1000 eurosu var. Bu da pek gorulmus bir durum degil. Tabii hakkaniyetli, tanidiginiz, kefil olunan birini bulabilseniz ne ala.

Gene bir kac sayfa asagida bir duyuru var :). Kiraci tarafindan acilmis, lokasyonu uyuyorsa ona kiralayin, zaten iyi zam yapmis kirasina. Hakkaniyetli bir insan.
0
mbond
(17.01.25)
Ben sizin yerinizde olsam evi bir süre bos tutardım. Yurtdısina tam olarak yerlesip, beklentilerimi sagladiktan sonra evimi kiraya verirdim. Diger turlu Türkiyeye geri donus yapsaniz (tek eviniz oldugunu varsayiyorum) siz kiraya cikmak zorunda kalacaksiniz, kiracidan alacaginiz ucret yeni tutacağınız evi karsilamayacak.

Ama illa kiraya vericem diyorsanız avukatla çalışın.
0
Chips
(17.01.25)
Chips +1 ama,

Satsaniz daha iyi olur basiniz cok agriyacak buyuk ihtimal benden söylemesi sirf siz yurtdisindasiniz diye cesitli fantezilerde yapabilirler dikkatli olmak lazim

En kotu ihtimal cok saglam birisine komisyon verirsiniz adam kovalar isinizi aileden olmasi bonus
0
Zetnikov
(18.01.25)
Satıp yurt dışından ev almayı deneyebilirsiniz. Türkiye'de kira olayı sıkıntılı olduğu için Dubai'den falan ev alanlar var.
0
santimantal
(18.01.25)
(5)

ehliyette viyana sozlesmesi'ni imzalamis olmamizin onemi yok mu?

Sour
merhaba! avrupa'da ehliyeti yenilerken viyana sozlesmesi'ni imzalamis ulkelerden sinav istemiyorlar. baktim, biz bunu 2013 yilinda imzalamisiz. neden 2013 sonrasi turk ehliyetleri avrupa'da belirli bir sure sonra gecerli degil deniyor ve yenilenmesi isteniyor, yenilenirken de sinav tekrar isteniyor?
merhaba! avrupa'da ehliyeti yenilerken viyana sozlesmesi'ni imzalamis ulkelerden sinav istemiyorlar. baktim, biz bunu 2013 yilinda imzalamisiz. neden 2013 sonrasi turk ehliyetleri avrupa'da belirli bir sure sonra gecerli degil deniyor ve yenilenmesi isteniyor, yenilenirken de sinav tekrar isteniyor?

kaynak: treaties.un.org
0
Sour
(17.01.25)
Bu sözleşmede zaten şöyle bir madde var:

- Driving licences issued by a contracting party shall be recognised in the territory of another contracting party until this territory becomes the place of normal residence of their holder.

Burada 'until'den sonraki kısım önemli. Eğer kısa dönem için (90 günden az) gidiyorsan zaten mevcut ehliyetinin geçerliliği devam ediyor. Ancak 90 günden uzun süre kalıyorsan artık 'Resident' sayılıyorsun ve bu durumda ehliyetini yerel ehliyetle değiştirmen gerekiyor. Değiştirme kısmıysa ülkeden ülkeye değişkenlik gösteriyor. Almanya'da sınavdan geçmek gerekiyor örneğin ama Çek Cumhuriyeti'nde sınavsız ve ücretsiz, direkt Türk ehliyetini verip Çek ehliyetini alabiliyorsun.
0
himmet dayi
(17.01.25)
avrupada yasiyorsan tr ehliyetinin ne kadar tehlikeli oldugunu fark etmissindir bence coktan. :)
ehliyet konusunda kesinlikle haklilar.
0
sonsuz
(17.01.25)
@himmet dayi, anladim, fakat soylediginizden soyle bir anlam cikiyor: fransiz ehliyetine sahip biri de almanya'ya uzun donemli yerlestiginde almanya'da sinava girmek durumunda. dogru mu anlamisim? burada sinava girerek yenilemek ve girmeden yenilemek konusuna dikkatinizi cekerim.

cunku benim bildigime gore sinava girip girmemek bu sozlesmeye dahil olup olmamakla ilgili bir durumdu ve turkiye'nin sozlesmeye dahil olmasina ragmen sinav talep edilmesini sorguluyordum, fakat cek cumhuriyetine yerlessem sinav olmayacagindan bu durum sozlesmeyle alakali degil, ulkeye gore degisiyor durumu ortaya cikariyor.

not: uzun suredir avrupa'da yasiyorum.
0
🌸Sour
(17.01.25)
Söylediğiniz şeye kısaca baktım, daha iyi bilen biri yanlışlamadığı sürece birkaç şeyi yanlış ele almışsınız gibi görünüyor.

Aşağıda nvi'den linkini verdiğim viyana karayolları trafik konvansiyonunun pdf'inde

Madde-41 / 2, 3 ve 4. kısımlarda açıklıyor;

Özetle bu anlaşma uluslararası trafikte olduğu varsayılan araçlar için geçerli. Taraf devletlerin belirleyeceği süreden fazla orada ikamet edecekseniz oradan ehliyet almanız talep edilebiliyor.

Madde-1 B'de de açık şekilde belirli bir sürenin üstünde ülkede kalan araçların taraf devlet tarafından uluslararası trafikte kabul edilmemesine imkan veriliyor.

Tam olarak emin olmamakla beraber AB'nin kendi içindeki ek düzenlemeleri ehliyet konusunda daha geniş imkanlar tanıyor olabilir veya bunlar kendi içinde "zaten viyana standartlarına uyan bir eğitiminiz varsa süresiz ehliyet geçerliliği veriyorum" diyebilir. Yani viyana sözleşmesindeki şartları sağlıyorsan çok kurcalamaya gerek yok diyebilir.

Ancak viyana özelindeki durum geçici bir uluslararası trafikte olma halini ele alıyor. Bu geçici statü kalktıktan sonra devlet içerisindeki yerleşik araçların durumunu tartışmıyor. Tartışıyorsa da ben göremedim ama kendiniz daha detaylı bakabilirsiniz.

www.nvi.gov.tr
0
akhenaten
(17.01.25)
@Sour

Hayır, tam olarak öyle değil. Viyana sözleşmesine göre 90 günü geçmeyen kalışlarda bu sözleşmeye taraf olan ülkelerden alınmış ehliyetler geçerli oluyor. 90 günü geçen süreler için Viyana sözleşmesinin koştuğu bir şart yok. Burada taraf ülkelerin kendi kararları/kanunları devreye giriyor. O da ülkeden ülkeye değişkenlik gösterebiliyor haliyle.

Fransa - Almanya örneğine bakacak olursak Almanya'nın bu konudaki kurallarına bakmak gerekir. Almanya'yı bilmiyorum. Yukarıda örneğini verdiğim Çek Cumhuriyeti için ise durum şöyle: EU ve non-EU olarak ikiye ayrılıyor. Eğer bir EU ülkesi tarafından verilmiş ehliyetiniz varsa bunu kullanmaya devam edebilirsiniz (isteğe bağlı değişim de mümkün). Non-EU ehliyetiniz varsa ve oturum izniniz 1 yıldan uzunsa o zaman ehilyetinizi Çek ehliyetiyle değiştirmeniz zorunlu ve bunu oturumunuzun başlamasından itibaren 90 gün içinde yapmanız gerekiyor. 90 gün geçtikten sonra (oturum izniniz 1 yıldan fazlaysa) Türk ehliyetini kullanamıyorsunuz yasal olarak.

Non-EU ehliyetlerin değişim şartları da yine kendi içinde ayrılıyor. Örneğin Türkiye Viyana sözleşmesinin tarafı olduğu için sınavsız ehliyetinizi direkt değiştirebiliyorsunuz. Ancak Hindistan gibi trafiğin soldan aktığı bir ülkeden aldıysanız ehliyetinizi o zaman süreç değişiyor.
0
himmet dayi
(17.01.25)
(6)

Turkiyede secondary market var mi?

lapaz
Pre ipo share alabilcdgim?
Pre ipo share alabilcdgim?
0
lapaz
(17.01.25)
eger soylediginizi dogru anladiysam var:
spk.gov.tr

bunun disinda yuzlerce melek yatirimci/lisansli yatirimci sirketleri var. ornek:
www.trangels.com
0
Sour
(17.01.25)
Kavram uyuşmazlıkları olmaması adına, pre-ipo'dan kastınız şirketin piyasaki ilk işlem gününden önce ön taleple hisse almaksa ilgili hissenin arz sürecinde yer alan banka ve aracı kurumlardan talep yapabilirsiniz ancak talepler genelde eşit dağılımla verildiği için yüklü miktar almanız zor. Ek seçenek olarak eğer arzda kurumsal alıcıya ayrıca ek olarak pay ayrıldıysa kurumsal alıcı olarak da talep edebilirsiniz.

Ancak pre-ipo'dan kastınız şirketin paylarının birincil satışıyla ilgiliyse buna bireysel olarak katılamazsınız ki zaten bu birincil piyasayla ilgili, siz ikincil piyasayla ilgili sormuşsunuz.

Bence soruyu biraz daha netleştirin.
0
akhenaten
(17.01.25)
Some privste companies allow employees or early investors to sell their share before the ipo. Denmis.

Popular sec markets:
Equityzen
Sharespost
Forge global

Denmis chatgpt tarafindan.
0
🌸lapaz
(17.01.25)
Only accredited incestors participate denmis ayrica.
0
🌸lapaz
(17.01.25)
Bist istanbul un private ini duydum ama baska var mi?
0
🌸lapaz
(17.01.25)
invest.fonbulucu.com var. Bir nevi erken halka arz olarak dusunebilirsiniz.
0
chickentown
(17.01.25)
(12)

fransa beni içeri alır mı?

violetsky
fransa’dan şengen vizesi aldım ve başlangıç tarihi 18.01.2025. benim uçağım 17.01.2025’te 22:25’te iniyor. gece 00:00 olana kadar bekletirler mi yoksa alırlar mı acaba? direkt sıraya gireyim mi?aslında beklerim ancak toplu taşımanın son seferlerini kaçırırım diye tedirginim.
fransa’dan şengen vizesi aldım ve başlangıç tarihi 18.01.2025. benim uçağım 17.01.2025’te 22:25’te iniyor. gece 00:00 olana kadar bekletirler mi yoksa alırlar mı acaba? direkt sıraya gireyim mi?

aslında beklerim ancak toplu taşımanın son seferlerini kaçırırım diye tedirginim.
0
violetsky
(17.01.25)
valla bence önce beni uçuşa alırlar mı diye sorman lazım sanki. ince bir çizgi ama vizen henüz geçerli olmadığı için uçuşa da kabul etmeyebilirler.
0
yeninesiltupcu
(17.01.25)
Ben yerinde olsam bekler oyle geçiş yapardım, bunun nedeni de şu. bir arkadaşım londradan 6 ay kalmıştı, son gün çıkış yaparken bir sebepten geç çıkış yaptı ve oradaki memur imza falan bir şey vermiş. Şimdi abisinin yanına gidecek vize red yedi, ikincisinde de yedi. bir daha başvurup red yersen mahkemeye vermen lazım gibi bir şey dediler. seni şimdi alsalar bile kayıtlarda erken giriş yaptı derler zorluk çıkarabilirler. saçma evet ama vizesiz ülkeye giriyorsun, ha belki almayacaklar ama alsalar bile girme derim.
0
liberal
(17.01.25)
Ucusa alinir miyim sorusu daha kritik +1

Indikten sonra 1 saat oyalanip gun donunce gidin.
0
brkylmz
(17.01.25)
rezillik yaşamak istemiyorsan son derdin toplu taşıma olsun istemiyorsan uçağını değştir. kesinlikle içeri alınmayacaksın.
0
denizmaniaherif
(17.01.25)
Uçağa alinmamak +1
Siz check-in yaparken pasaport istenecek, vize bakilacak. Buyuk ihtimal de olmaz denilecek.
0
logisticsmanager
(17.01.25)
Bu arada Fransa'da ab dışı ucuslarda daha pasaport kontrolü olmadan iki tane polis pasaportlara falan bakıyor, direkt orada da sorun yasaman olası.
0
logisticsmanager
(17.01.25)
çok benzerini yaşadım almanya'da.

vizem 18.01 günü aktif hale geliyorken Türkiye'den 17.01 de ucaga binip inişim 18.01 saat 00.30 falandı. problem yaşamadım ama bana söylenen şuydu fransaya indiğinde oranın yerel saatinde vizen geçerli değil ise uçağa almıyordu pegasus. çok büyük ihtimal uçağa binemezsin.
0
t joe
(17.01.25)
ucaga binemezsiniz evet.

Gumrukten de giremezsiniz de, once o ucaga binemezsiniz. Yapabiliyorsaniz ucusu ertesi gune alin.
0
wallcan
(17.01.25)
teşekkürler herkese. uçuşumu değiştirebilirim, sıkıntı yok. öyle yapacağım artık.

ama bilgiler ve tecrübeler güzel. yeni okuyacak olanların da tecrübelerini duymak isterim :)
0
🌸violetsky
(17.01.25)
Reyis uçağa alınmayacaksın hala toplu taşımaya yetişme derdindesin ahahhahaa.

Şaka bi yana direkt uçuşu değiştir hocam illa gece 2-3 civarı ya da sabaha karşı uçuş vardır at kendini ona
0
avatar is back
(17.01.25)
bu hali ile ucaga alinmayacaksiniz, indiginiz zaman oranin saati ile vizeniz gecerli ise alinirsiniz.
0
kassiopeia
(17.01.25)
kusura bakmayin ama epey guldum. vize alir almaz 00:01'de kapida bitmek komik bir durum.

soruya cevap: ucaga alinip alinmayacaginiz supheli, fakat bunu sanirim havalimanindan ogrenebilirsiniz.
0
Sour
(17.01.25)
(9)

Burgan Bank

HellKeePer
1 milyon parayı 3 aylığına on hesap faizine koyacağım. Faiz oranları güzel. Bu banka sağlam mı? 1 milyon ve üzeri işlem yapan oldu mu hiç?
1 milyon parayı 3 aylığına on hesap faizine koyacağım. Faiz oranları güzel. Bu banka sağlam mı? 1 milyon ve üzeri işlem yapan oldu mu hiç?
0
HellKeePer
(16.01.25)
(bkz: Sağlam)
0
salihdt
(16.01.25)
ben hiç sıkıntı yaşamadım. zaman zaman da kullanmaya devam ediyorum.
0
summerjam0306
(16.01.25)
4 yıldır kullanıyorum. Sıkıntı yaşamadım.
0
archmeister8
(16.01.25)
ben hicbir sikinti yasamadim. faiz oranlari fena degil.
0
Sour
(16.01.25)
her banka gibi bddk denetiminde, digerlerinden farki yok tabiki saglamlik ve guvenilirlim acisindan, kuveyt ortaklidir.
0
tuborg yesili
(16.01.25)
Garanti bankası müşteri Temsilcime burgan dedim o ne dedi. 10yıldır kullanırım
0
hunharca ben
(16.01.25)
en para da günlük vadeliye koy daha iyi bence.
en azındna her gün görürsün ne geldiğini parayı da bağlamamaış olursun.
0
jamswety
(16.01.25)
@hunharca ben, turkiye'de faaliyet gosteren bir bankayi bilmeyen musteri temsilcisi, gozumde isini bilmiyordur.
0
Sour
(17.01.25)
Dediğiniz miktarlarda işlemlerim oldu, oluyor. Sıkıntı yaşamadım.
0
thugster
(18.01.25)
(8)

Fötr şapka 1920 1940larda neden takılıyordu?

mikahakkinen
şapka o zaman bir gösterge miydi? amacı neydi?
şapka o zaman bir gösterge miydi? amacı neydi?
0
mikahakkinen
(16.01.25)
Batı'da (ABD) "bence" ilk önce gangsterler mafya suçlu vs. çağlarında yüzlerini gizlemeye çalışan kriminal bireyler bu şapka olaylarına giriyor sonra bir şekilde popüler olup erkeklerin tümü tarafından kullanılmaya başlıyor. Bizde de Şapka Devrimi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.01.25)
Günümüzü hariç tutarsak, binlerce yıldır insanlar şapkasız dışarı çıkmayı ayıp görmüşler. Burada şapka genel tabir, bunun yerine sarık, fes, çaput, serpuş vs farklı örtüler gelebilir. Sümerlerde bile bunun kayıtları olduğu söyleniyordu. Ortaçağ'da en fakir köylü bile kafasında şapka işlevinde bir şeyle gösterilir hep.

Dediğiniz tarihlerde moda fötr şapka olduğu için öyledir. Ondan önce başka modalar da vardı tabii. Mesela bir Rus romanı okuduysanız, yazarın açlıktan ağzının koktuğunu ama dışarı çıkarken şapkasını mutlaka aldığını fark edersiniz. Tam tarihten emin değilim ama muhtemelen 2. Dünya Savaşı sonrası şapkasız dışarı çıkmak normalleşti ve yaygınlaştı. Yaşlıların hâlâ kasketle dışarı çıkması vs hep eski alışkanlıklardan.
0
nundu
(16.01.25)
Ekmeğini taştan, topraktan çıkaran, bütün gün açık havada çalışan insan, kafasını yazın güneşten, kışın yağmurdan, soğuktan korumak zorundadır. İnsanoğlunun neredeyse tamamının bu şekilde çalıştığı geçmiş yıllarda şapka ya da örtü bir zorunluluktu.
Osmanlı istanbulunda şapka, mezhep, din ve itibar nişanı haline dönüştü. Sokağın ucundaki adamın şapkasından, dinini ve din içinde derecesini anlardın.
Bu ayrışmayı ortadan kaldırmak, her bireyi eşit hakka sahip birey kılmak için şapka devrimi yapıldı.
O dönemde dünyada genel kabul görmüş fötr ve kasket dışında şapka giyilmesi yasaklandı.
Söylenen yıllara kadar şapka giyilmesi eskinin devamı şeklindedir.
0
Mirket
(16.01.25)
Cevabi bilmiyorum ama moda olabilir mi?
0
Sour
(16.01.25)
Tamamen sallıyorum. Temizlikle alakalı olabilir mi?

Eskiden bu kadar çok duş vs alınmıyordu. Saçlar da muhtemelen çok kirlidir.
0
jackyr
(16.01.25)
başı örtmenin ruhani bir nedeni var.

bkz: su içerken baş üstünü diğer el ile kapatmak

olay TR için ise, Paşam'ın şapka devrimi ile gelen bu adet, aynı zamanda milletin efendisi köylünün bile ceket pantolon ile dolaşmasına sebep olmuş. iyi de olmuş. fes ile yurdum insanına hindi dediklerini biliyoruz maalesef.

70-80 yaş aralığındaki büyükbabam ve dedemi ceketsiz, kumaş pantolonsuz görmedim. bunu da takdir ediyorum.

erkeklerin renkli skinny jeans giydiği, paçalarının bilekten daha yukarda bittiği, babet çorapla (kusux emoji) "kombin"ledikleri kıyafet yeterince efemine.

chivalry özlemindeki ben.
0
mathilda.may
(16.01.25)
moda. nedeni yok.
0
wd40
(16.01.25)
merhaba. çok kişisel bir cevap olacak ama moda diyerek geçiştirilemeyecek kadar temelleri olduğunu düşünüyorum. şapka/ başa geçirilen herhangi bir tekstil ürünü bazen dini, bazen sınıf göstergesi, aidiyet tamamlayıcı bir aksesuar. tarihin başından beri böyle oldu.

fötr özelinden gidersek fotograflar,filmler hatta politik karakterlerde gördüğümüz kasket halkçı, tarım ve toprakla emekle özdeşleşmiş bir şapka türü (ecevit), fötr ise maraba değil ağasının, toprak sahibinin, sermayedar (demirel) aksesuarı. sakal/bıyık şekilleri bile her ülkede farklı sınıfları, siyasi partileri sembolize etti. turist ömerin fört şapkayı takış şeklinin bile dalga geçme amaçlı, emanet göstergesi olduğunu düşünüyorum.

mesela elazığ yöresinin 8 köşeli kasketinin köşeleri "yiğitlik, mertlik, çalışkanlık, cömertlik, dürüstlük, misafirperverlik, alçak gönüllülük, doğruluk" gibi özellikleri sembolize ediyormuş. elazığlı ciddi ciddi buna inandıysa fötr sadece şapkadır diyerek geçemeyiz.
0
libertine
(16.01.25)
(9)

Geri dönüştürülmüş ürünlerden kıyafetler

pembediken
hakkında ne düşünüyorsunuz? h&m de denk geldim palto bakarken. Giyilir mi
hakkında ne düşünüyorsunuz? h&m de denk geldim palto bakarken. Giyilir mi
0
pembediken
(27.11.24)
giyilir tabii ki. neden giyilmesin. green washing e dikkat ama.
0
robert bosch
(27.11.24)
geri donusturulmus malzemeyle ilgili bir sikintim yok ama h&m'den hicbir sey almam. tam bir iki uc yikama ve sonrasinda cope at markasi.
0
hot potato
(27.11.24)
markalar için müthiş bir şey.
çöpten kıyafet yapıyorlar tam anlamıyla.

çöp dediğim de, hani yol kenarlarında kullanılmış kıyafet kutuları oluyor ya, onlar.
o kutulara koyulanlar birilerine kıyafet olarak gitmiyor. bu markaların kullanımı için hurda kumaş olsun diye satılıyor. ton fiyatı komik bi para üstelik.

bunlar parçalanıp yeniden ip haline getirilip kıyafet üretiliyor. geleneksel yolla üretilen kumaştan daha farklı olduğunu sanmıyorum. kalitesi biraz düşük olabilir belki.

bence güzel bi durum bunların olması, esasında desteklerim.

ama tabi, "sürdürülebilir gelecek için yaptık" falan şeyleri palavra. hayır, daha ucuza maledip daha fazla kar yapmak için bunu yaptılar. sürdürülebilir gelecek falan filan niyetleri olsa her yıl fazla üretimleri, pazar fiyatlarını düşürmemek adına yakmazlardı.

uygunsa, sevdiyseniz alın giyin.
bunlar çevreyi korumak maksadı ile satılıyor, ben de bu sebeple alacağım diye politik bir duruşunuz varsa ve o yüzden almak istiyorsanız, orada bi durmak lazım.


----
kalite farkı varmış biraz:

Modern geri dönüşüm teknolojileriyle üretilen kumaşlar, orijinal kumaşlarla neredeyse aynı kalitede olabilir. Ancak bazı farklılıklar görülebilir:

Dayanıklılık: Geri dönüştürülmüş lifler genellikle daha kısa olduğundan, bazı ürünler normal kumaşlara göre biraz daha az dayanıklı olabilir.
Doku: Geri dönüştürülmüş kumaşlar bazen daha pürüzlü bir dokuya sahip olabilir.
Renk tutma: Bazı geri dönüştürülmüş kumaşlarda renk solması daha hızlı olabilir.

Kaliteli üreticiler bu farkları minimize etmek için çeşitli teknolojiler kullanmaktadır.
0
biseysorcaktim
(27.11.24)
prezervatiften dönüştürülen ürünü kadın giyerse hamilelik riski var.
0
wd40
(27.11.24)
@biseysorcaktim bu markalarin urunleri hep polyester zaten. yani plastik. geri donusturulmus olsa ne olmasa ne. tutup pamugu, yunu falan yeniden kullanmiyorlar.
0
hot potato
(27.11.24)
bildiğim kadarıyla bunu "bak biz çok çevreci firmayız" demek için yapıyorlar. fiyat ya da kalitede bir fark yok. plastik üretim yapan bir arkadaşım var. defolu üretilen ürünleri kırıp tekrar hammadde olarak kullanıyor, kalite aynı oluyormuş. (tekstil ile aynı şey değil ama yine de bir markanın bile isteye çok daha kalitesiz bir şey çıkartacağını düşünmüyorum.
0
co2s2
(27.11.24)
Pek cok butik firma yapiyor bunu. Soylediginiz gibi bazi unlu firmalar da yapiyor. Turkiye'de yasamadigimdan bilmiyorum ama H&M'e ikinci el kiyafet de bagislayabiliyorsunuz (karsiliginda kupon toplayip urun alabiliyorsunuz), onlardan yeni urunler yapiyorlar. Zara'nin vardi, Nike'in vardi. @co2s2'nin de dedigi gibi bunun halkla iliskiler kismi da var. Bence gayet tutuyor.
0
Sour
(27.11.24)
wd40 kardeş spermin kaç gün canlı kaldığını düşünüyorsun acaba
0
titanyum22
(28.11.24)
Başkalarının daha önce giyip vücut sıvılarının vb. bulaşmış olduğu aklıma geliyor hep.Almak istediğim şey palto
0
🌸pembediken
(28.11.24)
(31)

AKP yönetiminin vatandaşın iyiliği için

Bir ben var benden şurada
yaptığı herhangi bir icraat var mı? Yani gerçekten kendi seçmeni vs demeden topyekün tüm ülke vatandaşlarının hayrına dokunan bir icraatı oldu mu 20 senede, var mı böyle bir şey?
yaptığı herhangi bir icraat var mı? Yani gerçekten kendi seçmeni vs demeden topyekün tüm ülke vatandaşlarının hayrına dokunan bir icraatı oldu mu 20 senede, var mı böyle bir şey?
0
Bir ben var benden şurada
(27.11.24)
demokrasilerde yanındaki, karşındaki, mahallendeki, ülkendeki insanlardan da sen sorumlusun. öyle yok ben oyumu verdim kardeşim daha ne yapayım ile demokrasi yürümez anlayışını öğretti bize sağolsunlar.
0
duyurukullanıcısı
(27.11.24)
Sigara içme konusunda kısıtlamalar AKP'ye maledilir ama bu konuda Dünya'da eş zamanlı bir hareket oldu. Bir yerlerden global bir emir gelmiş gibi. Ben Sigara ile ilintili küresel devlerin, Amerika merkezli olarak diğer devlere mevzi kaptırması olarak yorumladım bu sigara yasağını. Türkiye'ye özgü bir hareket değildi çünkü.
0
Mirket
(27.11.24)
Paradan altı sıfır atmak diyebilirim. Cesur ve yerinde bir karardı.
0
etna
(27.11.24)
sigara kisitlamalari.
posetleri parali yapmak.
c-sectiondan caydirma propagandasi
bes

her yaptiklari kötü degil ama iyi bir sey yapsalar bile akp kafasiyla baskici, dikte eden bir tutumlari var.
0
robert bosch
(27.11.24)
AKP'nin icraati olmasından çok onun dönemine denk geldi diyebiliriz, ama veri sızıntılarını saymazsak e-devlet. Birçok ülkede göbeğiniz çatlayarak yapacağız bürokratik işlerinizi birkaç tıkla hallediyorsunuz.
0
auroraaurora
(27.11.24)
bes tek başına iyi dursa da aslında insanlara "sgk sizin emekliliğinizle mi uğraşacak, gidin kendi başınızın çaresine bakın" demenin kibarcası.

c-sectiondan caydırma politikası tartışmalı. Normal doğumun avantajları olduğu kadar dezavantajları da var. Yapılış şekli de c-section olmak zorunda kalan insanları rahatsız edecek şekilde.

sigara yasakları da biraz akp'den önce cep telefonu mu vardı demek gibi. Yani dünya zaten oraya gidiyordu. akp değil bkp olsa en fazla birkaç yıl sonra yine benzer yasaklar gelirdi
0
nundu
(27.11.24)
Yukarıda "her yaptıkları kötü değil" diyen laleye hatırlatmak isterim bugün taze çıkan kararnameyi;

"30 Euro'luk alışveriş limitine kargo gönderim bedeli de eklendi"
0
feastofthedamned
(27.11.24)
E Devleti de ben gömeyim.

Diğer devletler bu işe girmiyorlarsa bu onların beceriksizliğini mi gösterir, yoksa
bir bildikleri mi var acaba denir?
0
Mirket
(27.11.24)
E-Devlet olayında ben de Mirket gibiyim galiba, e-nabız sızıntısı gibi bir sızıntının E-devlet'te olmayacağının ve milyonlarca insana ait verinin açık hale gelmeyeceği nasıl garanti edilebilir ki? Bence Almanlarının tüm bürokratik işlemleri posta yoluyla yapmasının da bir nedeni var gibi.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(27.11.24)
pratikte artik nerdeyse uygulanmayan kapali alanlarda sigara icme yasagi, ozellikle alkollu mekanlarda istinasi falan yok. pasaj, carsi vb yerlerde de cayir cayir iciliyor. bi kahveciler ve kafeler kaldi sanirim. kahvenaleri bilmiyorum.

paradan 6 sifir atma denmis de yanilmiyorsam 57nci hukumet zamaninda calisilmaya baslanmis ve yol haritasi asagi yukari ortaya cikmisti yaniliyor da olabilirm.
0
bay b
(27.11.24)
@feastofthedamned, soru akp nin yaptigi yararli seyler.
sen yaptiklari iyi bir sey olmadigini düsünüyorsan, bence yok de gec. ama bana saldiriyorsun.

sen ve senin gibiler akp'nin iktidarda olmasinin sebebisiniz. agzindakileri köpükleri sil de öyle konus.
0
robert bosch
(27.11.24)
sence öyle bir düşüncesi var mı? sadece o partinin değil, tüm partilerin ve kişilerin sence memlekete ve vatandaşa hizmet etmek gibi bir derdi var mı? hangisi vatandaşa hizmet aşkı ile yanıp tutuşuyor acaba? Allah ıslah etsin hepsini.
0
since1907
(27.11.24)
akepe ve halkin yararina diye iki farkli ifadeyi ayni cümlede kullanmak bile buradakilerin akliyla alenen dalga geçmektir.
0
feastofthedamned
(27.11.24)
Olması gereken şeyleri olumlu sayılmış, ilişki ufak tefek iyi şeyler vardır ama bence yapılan o kadar büyük usulsüzlükler var ki, küçücük olumlu şeyi yok ediyor gözümde
0
olaylar olaylar
(27.11.24)
Cimer.

Bir de devlet denetleme kurumuna bazı görevler yeni verilmiş hayrımıza olacak şekilde. İleride haberleri gelir.
0
diyecevaplandı
(27.11.24)
harp okullarının kapatılması, başörtüsü yasağının kaldırılması.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(27.11.24)
@benim icin harp okullarinin kapatılması nasıl iyi bir şey açıklayabilir misin?
0
unabomber
(27.11.24)
Akp kaostan beslenen bir parti. ben faydalı icraatlarını görmedim. atatürk ve laiklik düşmanlığı ile Türkiye'yi sömürüp duruyorlar. Aynı osmanlı'daki gibi halk fakirleşti ve cahilleşti. Benzerini yaparak kontrol mekanizması oluşturmaya çalışıyorlar. İktidara geldikleri günden itibaren özgürlükler kademeli olarak azaldı.
0
wd40
(27.11.24)
kılıçlı terör örgütünün kimin subay olup kimin olmayacağına karar verememesine yaradı. ayrıca yeni askerlik kanunu da akp'nin yaptığı faydalı icraatlerden bir tanesidir.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(27.11.24)
20 küsür senede halkın yararına bir şeyler olmuştur muhakkak.

benim aklıma gelenler sadece yukarıda söylenenler. hatta sadece sigara yasağı, diğerleri bile değil.

ancak;
sigara yasağı şimdi uygulanmıyor, her yerde cayır cayır sigara içiliyor.
tüm dünyada öyle bi trend vardı +1 ve doğal bir şeydi belki +1
ayrıca sigara yüzünden çok fazla sağlık harcaması oluyor. belki bu sağlık harcamalarını biraz daha kontrol altına almak için böyle şeyler yapmaya kalktılar.

yani tek argüman da suya düşmüş oluyor.

en başta söylediğim "20 yılda muhakkak iyi şeyler yapmışlardır" bunun arkasındayım, ama bir şey daha var, kendilerine iyi geleceği için yapmışlardır, vatandaşa da faydası olmuştur az ya da çok.

imar barışı vs gibi şeyler sadece kendi tabanını değil tüm ülkeyi etkileyen şeylerdi. kimi insanlarca iyi şeylerdi. ama imar barışını bu haliyle mantıklı kimse savunmaz herhalde. ruhsatsız evi olana, tarlaya kulübe yapmış olana, kaçak kat çıkmış olana iyiydi onlar.
0
biseysorcaktim
(27.11.24)
AKP ne yaparsa kendisi için yapar.

1. Eğer yapılacak şey iktidarlarının devamı için şart ise kesinlikle yaparlar. Gerekirse Apo için af çıkartılar ama yaparlar.
2. Yapılacak şey iktidarın devamı için şart değilse, para kazanılıp kazanılmadığına bakarlar. Önce kendilerine, sonra etrafındakilere para kazandırırlar. Kaldı ki bu para da iktidarın devamı için bir yerde şart.
3. İlk 2 maddeden halkın yararına görünen şeyleri de “Bak halkın için bir şeyler yapıyoruz” diye gözümüze sokarlar.

Bunun haricinde sigara yasağı falan denmiş. Alkol yasakları ile benzer bir şey sigara yasağı. Bizim hayrımıza yapmadılar.

Yaptıkları tek iyi şeyin edevlet olduğunu düşünüyorum ama edevlet’le alakalı olmasa da sürekli bilgilerimizin çalınmasını engelleyememeleri ayrı bir konu.
0
co2s2
(27.11.24)
Sigara kısıtlamaları.
Sadece bu.
Başka da hiçbir şey yok. İlk bakışta var gibi görünüyorsa da arkasında rant ya başka hesap vardır, sonucuna bakınca keşke yapmasalarmış dersin. Demen lazım. Demedikleri için bu haldeyiz.
0
Bruce
(27.11.24)
Ne düşünsem aklıma sonra rezillik geliyor hep. Misal hastanelerdeki sıra muhabbeti biterken bu sefer de devlet hastanelerinin komple bitik halde olmasi, şehir hastaneleri gibi devletmis gibi özel halde olan hastaneler geliyor.

Bruce+1000
Ekonomi, eğitim, hukuk vs sürekli daha geriye daha geriye.
0
logisticsmanager
(27.11.24)
illaki vardır ama vatandaşa faydası olsun diye yaptıklarına inanmıyorum. aklıma gelen tek şey sigara yasağı.

plastik poşetin paralı olmasına güldüm. tam batılı libtard yaklaşımı. taylor swift sçmaya bile özel jetiyle gitsin ama bizim market alışverişimizden 50 kuruş alan akp hükümeti iyi bir şey yapmış olsun haha. gerçekten bu küreselciler yok edilmeden dünyaya huzur yok, ben buna inanıyorum artık.
0
mark greg sputnik
(27.11.24)
Ak Parti'nin yaptigi pek cok seyi zamanin ruhuna atfetmek daha dogru olur. Bir de bu yapilanlarin motivasyonuna bakmak lazim. Yollar, kopruler vatandas icin mi yapiliyor yoksa birileri zengin olsun diye mi? En buyuk kaymagi bu akraba, arkadas zenginler yiyor. Bu koprulerin ve yollarin parasini biz zaten vergilerimizle veriyoruz. Hatta gecis garantisi gibi seylerle gelecekte calisip vergi verecegimize dair bile sozlesmeye imza atiyoruz.
0
Sour
(27.11.24)
edevlet keşke hiç olmasaydı da devlet dairelerinde sürünseydik. gün aşırı yaşlı anne babama adıyla soyadıyla mesajlar telefonlar geliyor olmayan kargolar, icra takipleri için. sigara yasağı da bir işe yaramadı, dallama müptezeller karşı inatlarından sokakta yürünecek yer bırakmadı. her yer dumanaltı.
0
titanyum22
(28.11.24)
ücretsiz kitap dağıtımı. ne sıkıntılar çekerdik ders kitaplarını alabilmek adına yaz tatillerinde çalış parasını çıkartmaya, 2. el kitapçılar gez, sıfır dahi olsa kitapları bulamamak.
0
odiyus
(28.11.24)
@benim için

kılıçlı terör örgütünün kimin subay olup kimin olmayacağına karar verememesine yaradı. ayrıca yeni askerlik kanunu da akp'nin yaptığı faydalı icraatlerden bir tanesidir.

kimin subay olup kimin olamayacağına tabi ki görev başındaki askerler karar verecek. takunyalı imamlar değil. bunda sorun nedir? ordunun içine sokulan çürük yumurtaları sokup ayıklamayı becerememek veya ayıklamak istememek beceriksizlik, ordumuza sızmış 3-5 hain yüzünden silahlı kuvvetlerimize kılıçlı terör örgütü demek ayıp, yüzlerce yıllık kültürü olan harp okullarını yönetemeyip de kapatmak ise en hafif tabiri ile kolaycılığa kaçmaktır.
0
unabomber
(28.11.24)
"akp'nin yaptığı güzel bir şey yok, salaksınız" demekle "ak parti her şeyi yaptı, nankörsünüz" demenin hiçbir farkı yok. ikisini söyleyen de aynı mal, renkleri farklı sadece.

aklıma ilk gelen, sağlık hizmetlerini daha "ulaşılabilir" kıldı.

zorunlu eğitimde kullanılan kitapları ücretsiz hale getirdi.

karayollarını geliştirerek ölümlü trafik kazalarını önemli ölçüde azalttı.

pkklı teröristlerin yurtiçindeki faaliyetlerini önemli derecede azalttı.

ancak tüm bunların yanında koca birer "ama" var. bunları yaparken neye rağmen, neye sebep olarak yaptı, onları gözden kaçırmamak lazım.
0
yemrem
(28.11.24)
Kocam beni yıllardır dövüyor, çalışıp kazandığım paraya kafasına göre el koyuyor, dışarı çıkmama izin vermiyor, çocuklarımızı dilendirmeye çalıştığı için evden kaçtılar, ben kenara köşeye ayırarak biriktirdiğim parayla üst baş almaya çalışıyorum,o ise Gucci'den tom ford'dan giyiniyor. Ama allah için iyi tarafları da var. Mesela sigarayı balkonda içiyor.
0
thracia
(28.11.24)
"akp'nin yaptığı güzel bir şey yok, salaksınız" demekle "ak parti her şeyi yaptı, nankörsünüz" demenin hiçbir farkı yok"

Oo aktroller burayi da basmis.

"Akepeli degilim ama" diye cümleye baslasa daha iyiymis.
0
feastofthedamned
(28.11.24)
(16)

Niye sürekli bir beklenti ve yük olmaca

Shepard
Eski ex hasta(grip, aylık olay vs.) olunca çorba getir, kahve getir derdi. Ailesi ile kalırdı, bu yüzden yapmam mümkün değildi. Ama o kadar saat yol yapmak zor gelirdi. Zaten hepi topu günde 2-3 saat kendime ayırabiliyorum onu da elimden almak isterdi. Ayağı kırılsa, ameliyat olsa, yatakda bir süre
Eski ex hasta(grip, aylık olay vs.) olunca çorba getir, kahve getir derdi. Ailesi ile kalırdı, bu yüzden yapmam mümkün değildi. Ama o kadar saat yol yapmak zor gelirdi. Zaten hepi topu günde 2-3 saat kendime ayırabiliyorum onu da elimden almak isterdi. Ayağı kırılsa, ameliyat olsa, yatakda bir süre hayatına devam etse o sormadan her şeyini yapardım.

Bu yıllarrr önce yaşanmıştı. Ama sonrasında hayatıma giren diğer kadınlar da bunu bekliyordu. "Benim hastalığım ağır geçer" diyerek alttan alttan imalar başlıyor. "Ya ben evde sıkılırım o yüzden her hafta sonu bir tatil yöresine gidelim" diye devam ediyor... İnsan sormadan edemiyor tabii, ulan benden önce ne yapıyordun? Neden yarın geçecek olaylar için insanların saatlerini çalmak kimseyi rahatsız etmiyor?

Soruya gelirsek kadınlardaki ben ben ben, bana bana bana olayı nedir?
0
Shepard
(27.11.24)
ilgi alaka, kendilerine yatırım görmek istiyorlar. yaratılışlarında var bu. ve istediklerini versen de bu sefer tatminsizlik oluyor. fazla değer verdiğin için seni önemsememeye başlıyorlar. başka avlara yedeklere bakmaya başlıyorlar. erkekte tek vazgeçemeyecekleri nokta zenginlik. çok paran varsa yanında durmaya devam ederler. hepsi demeyelim ama geneli böyle.

bir de hayallerini yaşayamayanlar tüm yaşayamadıklarını evlenecekleri kocada veya sevgilide bulmayı hayal ediyorlar. çok büyük beklentileri var erkolardan.
0
xrated
(27.11.24)
her şart ve durumda ilgi odağı olmak istiyorlar, erkeğin ne halde olduğu zerre önemli değil. son dönemlerde bu o kadar delilik boyutunu aldı ve çeşitli akımlarla normalleştirildi ki bunlara tek erkeğin ilgisi de yetmiyor, parası en çok olanı bulana kadar yedekleyerek devam ediyorlar. bu devirde aklı olan evlenmez, hatta bunlarla ciddi ilişki bile yaşamaz.
0
sir william jones
(27.11.24)
eksisozluk.com

herkes böyle değildir ya genellemeyelim. %99 da olsa :p
0
gabe h coud
(27.11.24)
Yukarıdakilere kısmen katılmakla birlikte şunu da eklemek isterim,

Bu ben ben ben olayı bazı kadınlarda kendini koruma aracı. Ben ben ben diyen erkeklerden korunmak için yapıyor bazıları, fazla fedakarlık damarı olan gözü açılmış kadınlarda oluyor bu. Vaktiyle çok kullanıldıkları için artık böyle bir şey yaşamamak adına yapıyorlar.
0
muhayyer divan
(27.11.24)
Her duyurunuz, cevabınız kadın düşmanlığı üzerine. +1 Kadınlardan bu denli şikayetçi olup yine de ortalıkta kadın kadın diye dolaşan erkeklere tamamı akil ve nahif bireylerden oluşan hemcinsleriyle ilişki yaşamayı öneririm.
0
moonie
(27.11.24)
Bazı kadınlar böyle, high maintenance. Çocuk gibi, sürekli ilgi, sevgi, canım-cicim şubu talep eden, insanı tüketen hep-bana tipler.
Ben hayatıma partner olarak alacağım kişinin böyle olmasını istemem çünkü yukarıda tarifini yaptığım şey adeta çocuk bakıcılığı ve bu tam zamanlı bir iş. Benim bir işe daha ihtiyacım yok.
Hayatı paylaşabileceğim, alış-veriş ilişkisinin dengeli olacağı denk bir partner uygun bana.
Ama neticede karşıdakini tanıyarak, konuşarak başlıyoruz ilişkiye. Önemli olan bunların bilincinde olup buna göre insanlarla ilişki kurmak.
0
gloomy
(27.11.24)
moonie+1
sanki hastayken simaran bi sevgiliye bile ofkelisin. e ne zaman ilgi beklesin? haftasonu bi sey yapalim demek de gozune kotu geliyo o zaman yapmayacagini belli edip yoluna devam et boyle bi genelleme yok cunku surda sevgilisi olan kadinlara sor erkekleri zorla nereye goturuyosunuz "her haftasonu" diye? boyle bi mesai herkesi yorar. he isi gucu olmayan biri veya ogrencilerle takiliyosan o enerjisini atmasinda yaninda olacaksin yoksa ona uyum saglayan "dengine" gidcektir.

surda ifade bicimin bile yorgun argin full-time calisan biri gibi yazmissin iliski emek isteyen bir sey. haftasonunu bile ayirirken hesap kitap yapiyosab buna hazir degilsindir sal ya da beklentisiz olduklarini zannettigin hemcinslerine falan yonel bakalim orda ne sikayetlerin olacak. erkekler hic beklentisiz ve anlayisli ya hani;)
0
ala09
(27.11.24)
Senden önce ne yapıyorduysam defol git? Yine aynısı yapayım. Senin varlığından ne anladim
0
abuzer
(27.11.24)
Bana laf atanlara olsun bu cevap.

Hanımlar, beyler ben kadın düşmanı değilim. Kadınların bazı hareketlerine uyuz oluyorum. Aha bu duyuruya dair yazayım. Bence kadınlar yapamadıkları ne varsa erkek gelince hadiii yapalima dönüyorlar. Oraya gidelim, burada yiyelim, şunu bunu alalım gibi. Beni arabanla al, beni şuraya götür, her hafta sonu tatile gittik aaaa nasıl bu hafta sonu yorgunum, işim var!

Bir geyik var ya, kanepede endi halinde yatip uzanan keyfi yerinde erkek olayi. Kadın rahat bırakmaz. Işte öyle bir şey. Bunun sebebi nedir? Hiç sasmiyor çünkü... En okumamisi da ayni, doktoru, yuksek mimari, avukati da ayni kafada. Ben mesela kimseye ya beni şuraya birak diyemiyorum, bir yere gitmek istiyorsam ve karsi taraf istemiyorsa sorun etmiyorum.

Benim tek beklentim mutluluk, huzur ve sevgi iken karşımdaki kişinin butun beklentileri maddi. Biz geldikten sonra hep bir aksiyon beklentisi. Beklentiler bitmiyor.
0
🌸Shepard
(27.11.24)
hangi frekansta yayın yaparsanız o frekans da olan kişilerle yolunuz kesişir. bu tarz needy, nazlı, kaprisli tiplerin hepsinin sizinle yolunun kesişmesi tesadüfle açıklanamaz. hep aynı senaryoyu yaşıyorsanız senaryoyu siz yazıyorsunuzdur.

tarif ettiğiniz kadın modelinin dışında pek çok kadın modeli var. bu durumda kendinizi yoklayıp ben neden hep bu tür kadınları seçiyorum, neden bu alanı açıyorum, ben de hangi duyguyu besliyor bu kadınlar (ego, kompleks, özgüven, kahramanlık, üstünlük kurma, domine etme vesaire vesaire onlarca eklenebilir bunlara olumlu veya olumsuz) diye kendinizi irdelemeniz gerekir.

bizim arkadaş grubumuzdaki erkek arkadaşlarımızın hiç birinin sevgilisi/eşi bu tarif ettiğiniz kadın modeli değil mesela.

edit: aynı şeyi erkeklerle ilgili yorum yapan kadınlara da söylüyorum. esasen cinsiyet temelli değil yani yazdığım şey.
0
Phoebe
(27.11.24)
bütün kadinlar ayni olabilir mi sence shepard?

özet geciyorum. sen mutluluk, huzur falan istemiyorsun sen tam olarak su ana kadar buldugun seyleri istiyorsun. o mutluluk huzur versin dediklerin senin hayatinda 5 dk durmus ya da durmamislardir. sen onlar tarafindan sevilmedigini de düsünmüs olabilirsin hatta. onlarin coooktan mutlu ve huzurlu iliskileri var sen hala benim iliskilerim neden böyle yaa :(( diye hayiflaniyorsun.

bunun sebebi cocuklugundan gelen seyler. terapi al.
0
robert bosch
(27.11.24)
Diğer cevaplara tam bakamadım, kesişen yerler olabilir.

Bütün kadınların böyle olduğunu sanmıyorum, ama insanların genelde dönüp dolaşıp benzer kişilerle birlikte olduğunu sıkça görüyorum. Bu sizin hayata bakışınızla da ilgili olabilir. İnsanın karakterinde çoğu şey paket olarak geliyor. Sizin birlikte olacağınız insanda aradığınız önemli bir ya da birkaç kriter vardır ama onlar da neredeyse kaçınılmaz olarak sizin sevmediğiniz başka özellikleri de beraberinde getiriyordur. Bence bir de böyle düşünün.

Bazen insanlar hem ayranım dökülmesin, hem yoğurdum ekşimesin kafasına giriyor. Mesela sizin hoşlanmadığınız bu şeyleri yapmayan kadınlara bir odaklanın (yok demeyin varlar) eminim onların oldukları kişi sizin için bazı kırmızı çizgileri aşıyor olacaktır.

Bu durumda genelde ya bakış açınızı değiştirmeniz ya da kendi bakış açınıza uyum sağlamanız gerekir.
0
akhenaten
(27.11.24)
Millet laf sokmak için hazir bekliyor ahahah. Birisi defol git demiş.

Mesela benden önce ev iş takılan birisi ben geldikten sonra agva, şile, çeşme gibi yerlere gidelim diyebiliyor. Ben yokken bu gibi yerlere gitmemiş mesela. Gezelim tozalım yiyelim içelim ama erkek ödesin. Bu noktada benden geleneksel erkek rolünde olmam bekleniyor, ancak karsidan aynisini bekleyince kavga çıkıyor.

Herkes on yargılı olmus buralarda. Ben insanlarla tartismiyorum, kavga etmiyorum. Can sağlığı, olsun sonra konusalim, sicagi sicagina zor is baska zamana vs. diyerek ilerleyen biriyim.

Terapi, ilac vs ise bana gore degil. Derdim yok ki anlatayım terapiciye. Ilac icen ise bırakınca ilacı dengesi eski haline gelmiyor, dönüşü olmayan bir yol.

Exler ise mutlularsa, süper. Sonucta beraberken olduramadik. Ben genel olarak kadınlar niye hep bir beklenti istek içinde sorusunu soruyorum sizlere.
0
🌸Shepard
(27.11.24)
Phoebe +1

Neden bu kadar kişi bana laf sokmaya çalışıyor diye düşün mesela. Ya da neden bu kadınlar hep sana denk gelmiş? Buradaki yorumlarda kimse böyle bir durumdan bahsetmiyor?

Benim bir tane şerefsiz sevgilim oldu, geri kalanlarla da ayrıldık bize ayrılan sürenin sonuna geldik falan ama hiçbirinin arkasından kötü bir şey diyemem iyi insanlardı yolları açık olsun. Ooo erkekler şöyle yalancı, hep aldatıyorlar, cimriler, bu erkekler var ya hep böyle deseydim bu benim de bir sorunumun olduğu anlamına gelirdi diye düşünüyorum.
0
kullanicadi
(27.11.24)
beni niye çağırmadınız ya kambersiz düğün mü olur :((

neyse söylenecek her şeyi söylenmiş, ben de senin kart bir incel olduğun gerçeğini ufak bir dokunuşla ekleyeyim.

sen bu kadınlara bas git dediğinde gidiyorlar mı, evet. kimse senin peşinden gelip "hayır illa beni tatile götüreceksin yoksa canına kastederim" diye tehdit ediyor mu, etmiyor. en arıza kadını bile bulmuş olsan böyle bir ihtimal var mı? sen de biliyorsun ki hayır. istersen gayet bu kadınlardan uzak durabilirsin. durmayan sensin. sen daha iyilerini hak ediyorsun. mesela kendin gibi erkekleri. sen bariz kadın sevmiyorsun yani iki iki dört. illa kadın da kadın diyorsan çıkacak robotları bekle.
0
titanyum22
(27.11.24)
Ben denk gelmedim. Bu kadinlarin ortak noktasi nedir ona bakmak lazim. Yani surekli benzer kadinlarla birlikte olmanizin nedeni bu olmali. Mesela ayni sosyal sinif, ayni gelir duzeyi, ayni ilgi alanlari vs. bile benzer tecrubeler yaratiyor olabilir. Mesela gorusme sikliginizi bilmiyoruz. Haftada kac kez gorusuyordunuz? Her hafta sonu tatil yoresi evet, sacma, fakat her hafta sonu gorusmek gerekiyor en azindan.
0
Sour
(27.11.24)
(3)

5 sene aradan sonra Istanbul icin yapilacaklar, edilecekler listesi

Sour
Merhaba! Bunca zaman sonra yakinda Istanbul'da olacagim. Ozellikle yeme-icme tavsiyeleri ariyorum. Sozluk'te ve sosyal medyada surekli gundem olan dubai cikolatasi, sarimsakli ricottali ekmek vs. nerede yenir acaba? Avrupa yakasi olursa, ozellikle Bakirkoy, Beyoglu, Sisli yakinlarinda olursa iyi olu
Merhaba! Bunca zaman sonra yakinda Istanbul'da olacagim. Ozellikle yeme-icme tavsiyeleri ariyorum. Sozluk'te ve sosyal medyada surekli gundem olan dubai cikolatasi, sarimsakli ricottali ekmek vs. nerede yenir acaba? Avrupa yakasi olursa, ozellikle Bakirkoy, Beyoglu, Sisli yakinlarinda olursa iyi olur. Bunun disinda tavsiye edebileceginiz seyler var mi?

edit: arkadaslar "5 sene aradan sonra..." demek istanbul'a daha once bulunmus olmamin bir isareti degil mi? istanbul'dan tasindim zaten avrupa'ya. ayasofya, koc muzesi diye mesajlar aldim. anlasilan 5 senede cok sey degismis.
0
Sour
(03.11.24)
@a perfect life, tesekkur ederim. fakat avrupa'da yasayan biri olarak pizza yemeyi tercih etmem acikcasi. daha lokal, avrupa'da pek de olmayan bir seyler ariyordum.
0
🌸Sour
(03.11.24)
tesadüfen bulduğum çok iyi bir tool var.
www.top-rated.online

buradan dilediğiniz gibi filtreleme yapabilirsiniz. normalde haritalarda karşıma çıkmayan yerleri, hidden gem'leri, en iyi mekanları böyle keşfettim. yunanistan gezimde de, kendi şehrimde de inanılmaz yerler buldum.
0
dejame
(03.11.24)
instagram hesaplarında gördüğünüz şeylere hemen atlamayın. çoğunluğu reklam çıkıyor, tatsız tuzsuz şeyler oluyor.
0
co2s2
(03.11.24)
(5)

Finansal okur yazarlık ne zamandan beri bu kadar yaygınlaştı ?

Chips
Bana kalırsa pandemiden önce hiç bu kadar yaygın değildi. Ama ozellikle son yıllarda inanılmaz bir sekilde herkes yatırım hakkında konuşuyor. Bir taraftan insanların birikim yapmayip tüketici toplumun yaygınlastigi soylense de bana kucuk/buyuk, parasi az/çok herkesin yatirim yapmaya çalıştığını düşü
Bana kalırsa pandemiden önce hiç bu kadar yaygın değildi. Ama ozellikle son yıllarda inanılmaz bir sekilde herkes yatırım hakkında konuşuyor. Bir taraftan insanların birikim yapmayip tüketici toplumun yaygınlastigi soylense de bana kucuk/buyuk, parasi az/çok herkesin yatirim yapmaya çalıştığını düşünüyorum.

Bu insanlar finansal bilgiyi sadece cevresinden mi ediniyor ? Siz mesela ne zamandan beri yatırım yapıyorsunuz ?

Bi taraftan acaba algıda secicilik mi yapıyorum diye dusunsem de duyurudaki sorular bile bu durumu ortaya koyuyor.

Ayrıca benim gibi bu işlere yeni başlayanlara ne önerirsiniz ?
0
Chips
(09.09.24)
finansanl okur yazarlık twitter sayesinde yaygınlaştı ama bana sorarsan klasik anne teyze yatırım mantığı türkiyede hala en geçerli yatırım şekli. ev al altın al dolar al vs vs. ev almayan herkes pişman şimdi.
0
merkep gibi adam
(09.09.24)
Pandemiyle beraber bu konunun müşterisi Dünya ile beraber ülkemizde de arttı.

Ayrıca 'Nas varken sana bana ne oluyor' politikalarıyla klasik yöntemlerle yatırım para getirmeyince millet arayışa girdi.

Bir de her 'Hıyarım var' diyene tuzluğu kapıp koşma merakımız var.

Emeksiz para kazanma merakımız ile, 'Telegramda grubu olan bi Abi, 1700 lü yıllardan beri Kapitalizm ve Finansın kitabını yazan adamlardan, bizim için para tırtıklayacak' diye düşünebilecek gerizekalılığımız da var.

Hem fincan kulp formasyonunu öğrendim. Haftaya da omuz baş omuz formasyonunu da öğrenince bitti bu iş. Hisse yoğun fon alır unuturum öyle kazanırım.

İşe yeni başlayanlara ne öneririm.
Çin'in tarihinden, yönetim şeklinden, İngiltere Sanayi Devriminden, Amerikan iç savaşından, Hitlerin ırkçılık düşüncesinin nedeninden, başlayıp çok güzel bir tarih, Coğrafya ve Uluslararası Siyaset öğren. Sonra Makro ekonomiye başla. Marks'ı Adam Smith'i, Keynes'i falan yala yut. Merkantalizmden niye uzaklaşıldı araştır.

Sonra finans çalış.

Ya da hiç uğraşma. Zengin bir kayınpeder bul.
0
Mirket
(09.09.24)
en azindan ilginin arttigi dogru. zaten rakamlar da bunu gosteriyor. bunun nedeni de ekonominin kotu olmasi. insanlar paralarini bir sekilde korumak zorundalar. dolayisiyla daha cok ilgileniyorlar.
0
Sour
(09.09.24)
Herkes paradan para kazanmanin pesinde ondan.
0
baldur2
(09.09.24)
Sadece trde degil dünyada da böyle. Bir sebebi corona zamani tatile cikamamak, para harcamamak.
Savingler corona sonrasi düstü ama.
0
robert bosch
(09.09.24)
(4)

christmas ve yilbasi donemi icin yurt disi tatil onerisi

Sour
merhaba! macaristan cevresinde yilbasi donemi icin tatil yeri bakiyorum. aslinda buralari cok fazla gezdim, fakat bu donemde en iyisi hangisidir bilmiyorum. viyana cok pahali, onu eliyorum ama graz nasildir? bir hafta sikar mi? prag, bratislava (veya slovakya cok fazla deneyim turizmi sundugundan ba
merhaba! macaristan cevresinde yilbasi donemi icin tatil yeri bakiyorum. aslinda buralari cok fazla gezdim, fakat bu donemde en iyisi hangisidir bilmiyorum. viyana cok pahali, onu eliyorum ama graz nasildir? bir hafta sikar mi? prag, bratislava (veya slovakya cok fazla deneyim turizmi sundugundan baska bir bolge de olabilir, mesela adventure turizmi icin cesitli daglar, akarsular filan var), krakow veya zakopane de olabilir. kriterlerim arasinda en onemlisi toplu tasimayla erisimin kolay olmasi, mesela zakopane veya slovakya'nin daglarina ulasim nasildir bilmiyorum. kolay gorunuyor ama deneyimleyen var mi? bu arada bu saydigim buyuk sehirlerin hepsine daha once gittim, bazilarina birden fazla gittim. dolayisiyla sorunum daha cok yilbasi ve christmas doneminde nasil olduklari. bir de tabi cok pahali olmamasi. ha bu arada bazilari sehir bazilari daha cok countryside farkindayim. daha cok sehir mi yoksa kendi basimiza sehirden uzak bir yer mi olup olmadigina karar veremedik. son olarak schengen dahilinde olmasi bizim icin bir avantaj. tesekkurler!
0
Sour
(08.09.24)
praga yılbaşında thyde ucuz bilet var bi bakın derim. 28 gidiş 2 ocak dönüş 5000 tl.
0
jelly bear
(08.09.24)
Herkesin köy dediği Bratislava'yı ben çok beğenmiştim. 3 gün kaldım. Çok pahalı da değil.
0
HellKeePer
(08.09.24)
@jelly bear, tesekkurler, fakat turkiye'de yasamiyorum.

@hellkeeper, tesekkurler, bratislava'yi ben de pek begenmedim ama yilbasi donemi enteresan olabilir, o nedenle sordum. dedigim gibi slovakya'da tatra daglari tarafi da olabilir diye dusunuyorum, fakat bir deneyimim yok. kolay gidilir mi? yilbasinda nasildir bilmiyorum.
0
🌸Sour
(08.09.24)
krakow, bratislava ve prag'da christmas doneminde bulundum. bence en guzeli prag'di. ama bu uc sehirden en cok prag'i sevmem yuzunden objektif olamiyor olabiliri emin olamiyorum. bu arada budapeste'de de christmas cok renkli gecer onu da degerlendirebilirsiniz orada yasamiyorsaniz.
0
in vino veritas
(08.09.24)
(12)

Bana kek, puskevit vermeyi unutan hostesi ucus memnuniyet anketinde sikayet

freedonia
Sikayet Edeyim mi? Adini falan biliyorum. Cam kenarindayim diye beni unuttu. Aegean airlines ucusuydu, bedava bir icecek ve ufak puskevit mi kek mi bir sey dagitiyorlardi. Suyumu verdi, keki vermedi ya. Arkadan da bagiramadim, excuse me falan diye ufak bir kek icin. Aegean'da mail atmis, how was you
Sikayet Edeyim mi? Adini falan biliyorum. Cam kenarindayim diye beni unuttu. Aegean airlines ucusuydu, bedava bir icecek ve ufak puskevit mi kek mi bir sey dagitiyorlardi. Suyumu verdi, keki vermedi ya. Arkadan da bagiramadim, excuse me falan diye ufak bir kek icin. Aegean'da mail atmis, how was your flight diye anket dolduraLim diyor. Ne yapayim bahsedeyim mi yoksa emekci ile ugrasmayayim mi? Dert sey yapma butonu da gosterirseniz sevinirim:)
0
freedonia
(18.08.24)
Elinden geliyorsa işten de attır.
Çünkü sen özelsin. Sürekli mutlu olman gerekiyor.
Kek yiyemediysen pasta ye .
0
diyecevaplandı
(18.08.24)
Küçük bir aksaklık olsa da, yaşadığınız rahatsızlığı nazikçe ifade edebilirsiniz. Anket formunda, memnuniyetsizliğinizi belirtirken yapıcı bir dil kullanarak geri bildirimde bulunabilirsiniz.

Şikayet etmek yerine, küçük bir düzeltme önerisi gibi bir şey yazabilirsiniz. Örneğin:

"Uçuş sırasında cam kenarındaydım ve hostesin kek veya bisküvi dağıtımını unuttuğunu fark ettim. Küçük bir detay olabilir ama uçuş deneyimimi etkiledi. Bu geri bildirimim, gelecekteki hizmetlerinizi iyileştirmeye yardımcı olabilir."

Bu şekilde, rahatsızlığınızı belirtmiş olursunuz ancak şikayet etmektense yapıcı bir geri bildirim sunmuş olursunuz.
0
goodz
(18.08.24)
Abi ben olsam yazmazdim.
Yani böyle hatalar her zaman olabilir. Misal size yanlış davrandığı falan yok misal, basit bir hata ve siz isteyerek bunu duzeltebilirdini ama yapmamissiniz.
Ben yazmama taraftariyim. Çünkü bu tarz servis sektörlerinde bence bu tarz şeyler çok normal. Misal restoranda biri hata yapsa (misal sizin içeceğinizi getirmedi, siz de istemediniz) gidip müdüre soyler misiniz? Sanmam.

Ama siz bilirsiniz tabi.
0
logisticsmanager
(18.08.24)
Ufak bir kek için bağırmamışsınız çünkü diğer yolcuların gözünde ufak bir kek için uğraşan insan olarak görünmek istememişsiniz. Kek o kadar ufaksa şikayet de etmeyiverin.
0
black holes in the sky
(18.08.24)
Gürbüz sen misin?
Ne tuhaf insanlar var ya.
0
nano mercy
(18.08.24)
Sal ya bu nasil kafalar.
Orada konussaydin
0
sonsuz
(18.08.24)
Adını ver linç edelim sosyal medyada. Yerin dibine sokalım. Bir daha hiç bir işte çalışamesın. Ne demek yolcuya kek vermemek!
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(18.08.24)
Eksi sözlükte rezalet başlığı aç
0
jackyr
(18.08.24)
Yerinde olsam pesinden gider yakasina yapisir kafayi gomerdim hanim kizimiza.
0
Zetnikov
(18.08.24)
oha çok büyük olay. nası bu kadar sakin kalabiliyorsun inanılmaz. acilen adli tıp'tan iş göremez raporu alıp konsolosluğa git. bayrakları yarıya indirip 12 adalardan fetihe çıkmalıyız. Bu rezalet anca yunan topraklarını fetih edilince çözülür.
0
buenosdias
(18.08.24)
Mizah anlayışı çığır açan ama bunu yansıtacak soru bulamayan kıymetli duyuru ahalisinin ironi ihtiyacını karşıladığın için teşekkür ederim öncelikle.

Aegean hava yolları olsam ne düşünürdüm bu konu hakkında diye düşünüyorum...
Bilmek isterdim. O yüzden bence bildir. Hepsini düşük verme, hizmet kalitesini düşük ver, not kısmına da ekle.
0
Bruce
(18.08.24)
ankette metin girme bolumu var mi? ben olsaydim durumu o kadar buyutmezdim, insanlik hali, olur oyle seyler. ama daha dikkatli olmalari konusunda uyarilmalarini talep ederdim.
0
Sour
(18.08.24)
(5)

çin ve kültürel emperyalizm

WithWorth
çin'in kültürel emperyalizm adına yaptığı/yapabildiği bir şey var mı ?dizi/müzik/film/sanat/komedyen, vs ...süper güç adayı olarak konuşulan ve gösterilen bir ülkenin bu hedefine kültürel emparyalizm olmadan yalnızca ekonomi ve askeri güç ile ilerlemesi mümkün mü ?kore'nin bile kpop'undan ve korece
çin'in kültürel emperyalizm adına yaptığı/yapabildiği bir şey var mı ?

dizi/müzik/film/sanat/komedyen, vs ...
süper güç adayı olarak konuşulan ve gösterilen bir ülkenin bu hedefine kültürel emparyalizm olmadan yalnızca ekonomi ve askeri güç ile ilerlemesi mümkün mü ?

kore'nin bile kpop'undan ve korece öğrenen, kore dizileri izleyen bir sürü hayran kitlesi var. çin süper güç adayı olarak bir kore bile olamadı mı ?

@muhayyer tr.wikipedia.org
0
WithWorth
(16.08.24)
Çin budistti sanırım. Din kültürlerini pazarlıyorlar gayet. Ayrıca Çin mutfağı var.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
Bahaettiğiniz anlamda yok hayır. Çin kültürü tanınan bir kültür, ancak çin kültürü olarak tanınıyor. Öyle dünyanın geneline yayılan sistematik bir etkisi yok. Ticari ilişkilerden dolayı ithal eskiden ithal edilip genel kabul görmüş ürünleri var çay, porselen vs. gibi. Günümüzde de çin yemekleri geniş çapta biliniyor. Ancak bunlar hep "çinli" unsurlar.

Örneğin bir hamburger amerikan yemeği olarak bilinmiyor, bir kola amerikan gazozu olarak bilinmiyor. Hamburger hamburgerdir, kola koladır. Dünyanın birçok yerine yerleşip kültürlere işlemiş. Sadece yemek de değil, birçok şey var böyle.

Yukarda budizm'den bahsedilmiş budizm de bir "uzakdoğu öğretisi" olarak ele alınıyor. Bu bahsedilen durumdan farklı bir şey.

Çin'in şu aşamada böyle biretkiye sahip olması da beklenemez ama, bu etkiler organik gelişiyor. Bir ülke dünyada en etkili konuma geldiğinde insanlar kendisi bu kültürü talep ediyor zaten. Sadece yakın tarihte değil, tüm dünya tarihi boyunca böyle bu durum.
0
akhenaten
(16.08.24)
Kültürel olarak bilmiyorum.
Ama siyasi, iktisadi ve teknolojik yayılma içinde oldupu kesin

Söylenen o ki imf veya dünya bankasına göre diğer devletlere daha hızlı kredi veriyor. Ama borç ödemede sıkıntı olduğunda o devletlerin limanları gibi önemli noktalarını kullanım hakkı elde edebiliyor. Borç verme stratejisi böyle.

Diğer yandan teknolojik ürün, iletişim gibi bir çok alanda kendi standatlarını yayma çabası da net olarak ortada.
İnsanı takip etmeye, davranışlarından dolayı onu puanlamaya ve robotlaştırmaya dayalı bir sistemin emperyalizmi de sadece bunu dünyaya yaymak istemek olur.

İlerleyen zamanda ise Çin'in , İngiltere ve Fransa'dan geçmişte kendi topraklarında yaptıkları sebebiyle (afyon savaşları gibi ) intikam alma planı da bazı videolarda söylenenler arasında.
0
diyecevaplandı
(16.08.24)
Çin dizileri (özellike wuxia) izleyen ciddi bir kitle var, en azından benim gözlemleyebildiğim kadarıyla.
0
peki madem
(16.08.24)
kore derken guney kore diyorsunuz. neden bunu vurguluyorum? cunku guney kore bati dunyasi tarafindan destekleniyor. kullandiginiz "kpop" terimi bile amerikan uretimi, yani korelilerin buldugu bir sey degil. bunun yani sira ingilizce sarki sozu/ismi, sahne ismi vs kullandilar. dolayisiyla kultur endustrisi dunya capinda bir basari elde etti. cin karsiti olan her asya ulkesi bir sekilde bati'dan destek goruyor. japonya da oyle mesela.

burada epey bir aciklanmis: en.wikipedia.org
0
Sour
(16.08.24)
(13)

tek başına yurt dışı tatili motivasyonu

semaforo de medianoche
bununla ilgili daha önce de sordum ama bu sefer daha farklı açıdan soracağım. geçtiğimiz senelerde arkadaşlarla yurt dışı tatili ayarlamaya çalışmıştım ama parası olanın vakti yoktu, vakti olanın parası yoktu bir şekilde gidemedik sonuç olarak. o yüzden artık bu yıl tek gitmeye karar verdim. gitmeyi
bununla ilgili daha önce de sordum ama bu sefer daha farklı açıdan soracağım. geçtiğimiz senelerde arkadaşlarla yurt dışı tatili ayarlamaya çalışmıştım ama parası olanın vakti yoktu, vakti olanın parası yoktu bir şekilde gidemedik sonuç olarak. o yüzden artık bu yıl tek gitmeye karar verdim. gitmeyi düşündüğüm yer japonya. balkanlara gitsem bile 50k gidiyor her türlü o kadar harcamışken 100k vereyim japonya olsun dedim orası çok daha fazla ilgimi çektiği için (kafama yatan başka bir yer olursa değiştirme ihtimalim var gideceğim ülkeyi ama vizesiz yerleri düşünüyorum sadece).

kesin kararlıydım ancak bileti alırım o zamana dediğim tarih aralğı yaklaştıkça emin olamamaya başladım tekrar. arada sırada tek başına çıkıp takılmayı (self date de diyorlar buna internette) seven biriyim aslında. birkaç gün önce yaptım bunu en son daha önce gitmediğim güzel bir yerde yemek yedim üstüne farklı kokteyller deneyebileceğim bir yere geçip birkaç kokteyl içtim. güzeldi ancak 5-6 gün üst üste bunu yapmak sıkar gibi geliyor ben bunu ayda 1 bilemedin 2 yapıyorum. insan sosyal bir paylaşım içinde bulunacağı birini arar sanki. japonya'da öyle tanımadığın insanlarla bir anda sosyalleşebileceğin bir kültür var mı bilmiyorum ama ingilizcem de aşırı akıcı değil yani iletişim kurabilirim tabi öyle kötü de değil ama ingilizcede komik falan olabileceğimi sanmıyorum düz ve sıkıcı muhabbet ederim en fazla gibi.

aklımdaki gezi planını anlatayım bir de. sabah uyanıp kahvaltını yapmak ardından gezmeye değer yerleri gezmek akşama doğru oraya özgü şeylerle güzelce karnını doyurmak akşam ve gece de pub gibi bir yerde içmek. plan mı hatalı tek başına gezecek birisi için yoksa plandan bağımsız ben mi önyargılıyım. bilemedim daha önce tecrübesi olan veya tecrübesi olan birini yakından tanıyan varsa düşüncelerini tavsiyelerini öğrenmek isterim.

eğer önemliyse yaş 31, cinsiyet erkek.
0
semaforo de medianoche
(16.08.24)
yani bende tek takılmayı seven biriyim. ben olsam giderdim.
0
sizofren06
(16.08.24)
Aklıma Lost in Translation filmi geldi bi izle derim haha. Tam hatırlamıyorum bile ama japonyada yalnız olan birkaç kişi hakkında olduğu aklımda.

Avrupa falan olsa rahat gezersin de, japonya gibi daha egzotik bir yeri yorumlama paylaşma ihtiyacı da var bence.
0
nhk ni youkosu
(16.08.24)
@arbre: daha önce arkadaşlarımla bir yerlere gittiğimde hep bu tarz geçirdik günleri çok da eğlendik ama tek başıma hiç şehir, ülke vs. gezmedim daha önce aynı plan tek başına uygulayınca sıkıcı olabilir belki evet. tek başına gezmek için daha iyi bir plan nasıl olabilir tavsiye verebilir misin?

@sizofren06: ama ben dediğim gibi ayda 1-2 kere yapınca seviyorum üst üste 5-6 gün nasıl hissettirir bilemedim.
0
🌸semaforo de medianoche
(16.08.24)
cold feet yapmaya gerek yok. planina sahip cik ve git.

orada da planlayabilirsin hangi sehirlerde nerelere gitmek istedigini. bileti al ve planlamalara koyul.
0
robert bosch
(16.08.24)
ben de bir solo travelerım. arkadaşımla hiç yurtdışına çıkmadım/çıkamadım sizinkilere benzer sebeplerden. ama hayatı ertelemeyi sevmiyorum. benim isteklerim başkalarının şartlarına bağlı olmamalı. şu durumda tabiki. normal zamanda da sosyal birisiyseniz sıkılabilirsiniz. ama bunu da denemeden bilemezsiniz. planınız da benim çıktığım seyahatlerdeki uyguladığım şey. ama motamot bağlı olmuyorum. bazen yoruluyorum günü erken bitirip otele dönüyorum. bazen listemdeki bi yer daha fazla ilgimi çektiği için orda daha fazla zaman geçirip sonraki yeri atlıyorum vs. bizim insanımız da yalnızlık ve terkedilmişlik duyguları karışıyor bence. kaç gün ayırdınız bu seyahat için bilmiyorum ama 3gece 4günlük gidebileceğiniz bi yerlerden başlasanız daha iyi sanki. 2 gün zaten yolda geçiyor. 2 tam gün gezeceğiniz bi yerde de tek başınıza sıkılmazsınız sanıyorum ki. ben her zaman denemekten yanayım. denedim sevdim/sevmedim diyip özeleştiri yapmak bana daha mantıklı geliyor. tabi ki karar yine de sizin.
0
dedim ben sana
(16.08.24)
ben hem arkadaş grubumla hem de solo seyahati çok severim. ikisinin de kendisine göre üstün olduğu yönler var.

senin sevip/sevmeyeceğini hiçbirimiz bilemeyiz ama bir kere hayata geliyorsun ve bir kerecik bile solo seyahati denememek çok garip olmaz mıydı? ne olursa olsun git tek başına gez bence bak bakalım nasıl oluyor.
0
gitdaddy
(16.08.24)
Geçen hafta londradaydım. Sıfır plan program. Aklımdaki rakamın 5 katını harcadım.
İyice plan program yap. Tek başına tatil daha güzel.
0
numlock
(16.08.24)
ben gittiğim her yerde date uygulamalarından birkaç tane gay bulup nereleri gezeyim neresi ilginç diye sorarım. hatta buluşup beni ortamlara sokmalarını isterim. kadınlar bu konuda pek iyi değil, çok fazla mekan bilmezler. adamı kullan at. fotonu çektir, hesabı ödet, eğlencene bak. güzel japon hatun bulursan da (pek olası değil ama) onla takıl.
0
plastic_angel
(16.08.24)
Öncelikle tek gitmek isabetli bir karar olmuş. Bir ara ben de arkadaşlara isyan edip tek takılmaya başladım. X ülkeye gidelim diyorsun, başta tamam hadi gidelim oluyor. Zaman gelince kimi diyor bütçem yok kimi diyor ben senin tatil planını çok beğenmemiştim, şunu şunu yapıcaz dersen gelirdim. Sizle mi uğraşıcam be.

Japonya biraz kapalı bir toplum ve pek İngilizce konuşamazlar. Yani sosyalleşme anlamında Avrupa gibi olmayablir ama turistler vs. illa ki ortam yakalarsın. Sana da bağlı.

Yalnız kalmayayım dersen tur paketi alabilirsin tavsiye ederim. Tur grupları genelde güzel oluyor tek bile gitsen insanlarla kaynaşırsın. Tura her zaman dahil olmak durumunda değilsin yani gündüz onlarla gezip akşama kafana göre takılabilirsin. Bizim katıldığımız turlarda tek gelenler de kolayca sosyalleşiyordu.

Japonya'yı bilen bir rehberle gezmek mantıklı. Alfabe bize ters okunmuyor, trenlerde bilet alabilmek sıkıntı, İngilizce bilen çok az ama yine de yardımsever bir toplum haklarını yemeyeyim.

Japonya'da yapacağın etkinlikleri iyi araştır (Örn: Getyourguide üzerinden) ve çok önceden biletini al. Aşırı kalabalık bir ülke, her yerde her konuda sıra var. Normal bir restorantın önünde bile 15-20 kişinin sıra beklediğini görebilirsin. Bir gösteri, müze, eğlence vs. katılacaksan biletini 1-2 ay önceden almanı öneririm abartmıyorum. 1 hafta önceden üst seviye restorantlarda yer bulunmuyor. Zamanın bolsa sorun yok ama 1 haftalığına gireceksen Japonya doğaçlama gezilecek bir yer değil, çok şeyini kaçırırsın.
0
Lethe
(16.08.24)
28 yaşında kadınım, şu an bunları tüm gece uykusuz kaldığım ve sonunda ulaştığım yurt dışı tatilimden tek başıma yazıyorum. Ben de yalnız gezmeye eşlik edecek insan bulamamaktan dolayı başlamıştım. Zamanında korkmuştum da. Üzerinden yıllar geçti ve dönüp baktığımda o insanların meşguliyetleri hiç bitmemiş hala devam etmekte ama benim tecrübe ettiklerim zenginleşmiş.

Vaktin var, paran var, özgürlük var, gençlik var. Gençliğini çarçur etmeden yaşa işte. Yılda 5-6 gün tek başına bir yere gitmek nedir ki koca bir ömrün içinde?
0
ruhen hastayim ben
(16.08.24)
@Lethe: turu düşündüm ben de ama hem genelde turlarla ilgili şöyle bir izlenimim var kısıtlı sürede çok şey yaptırtmak için oradan oraya koşturuyorlar öyle olunca gezdiğin gördüğün yerlerin de tadını çıkaramıyorsun gibi geliyor. bir de planlar programlar nasıl oluyor bilmiyorum da tatile gidip de sabah 8'de kalkmak istemem açıkçası. bir de oralara tur seçenekleri daha azdı sanırım en son baktığımda tekrar bir bakıcam ama. eylül sonu ekim başı gibi düşünüyorum gitmeyi. tabi gitmişken güzel yerlerde yemek isterim o kadar sıkıntı mı o iş. hani 3 michelin yıldızlı yer zaten abartı olur ama o kadar lükse kaçmayan güzel yerlerde yerim diye düşünüyordum. google çevirinin kamera özelliği iş görür diye düşünüyorum çoğu durumda. eşlik edecek rehber bulması kolaysa ve aşırı pahalı değillerse faydalanabilirim.
0
🌸semaforo de medianoche
(16.08.24)
İzlenimin doğru. Turlar kısa sürede olabildiğince fazla yeri gezdirme adına yoğun geçiyor. Bazı yerlerin tadına doyuyorsun, bazı yerlere süre yetmiyor ama hiç görmemekten iyidir. Japonya turunda bize de biraz öyle oldu.

Başka ülkelerde sorun olmaz ama Japonya'da önden rezervasyon işi çok yaygın o nedenle uyardım. Örneğin ben Kobe Beef yiyeceğim zaman istediğim restorantlarda yer bulamadım, nispeten istemediğim bir yerde ancak yer ayırtabildim. Oraya kadar gidip de tatmamak olmazdı. Özellikle tatmak istediğin bir lezzet var ise önden yerini ayırt.

Tur konusunda örneğin 3 gün boyunca Tokyo'dasınız. İlgini çeken gün ya da günlerde tur ile takılırsın, katılımın çok da şart olmadığı gün ya da günlerde bireysel takılabilirsin.

Tamamen tercih meselesi turlu ya da tursuz ikisi de iyi geçer. Önemli olan planı iyi yapmak, görmek gereken yerleri atlamamak ve bilet/rezervasyon gerekiyorsa önden almak. Türkiye'den tur paketi almana gerek yok Japonya içi de birkaç saatlik turlar satın alıp farklı milletlerden insanlarla sosyalleşebilirsin. Bu da 3. yol. Benim hatırladığım Getyourduide üzerinde Tokyo şehir turu, içki tadım turu vb. turlar vardı.
0
Lethe
(16.08.24)
kisiden kisiye gore degisir. ben bu kadar kati goruslu degilim. tek basina gitmenin de birileriyle gitmenin de avantajlari ve dezavantajlari var. tecrubeme gore tavsiye istiyorsaniz bence plani kabaca yapin, siz cok detayli bir plan yapmissiniz gibime geldi. sabah icin kahvalti filan demissiniz. akisina birakin.
0
Sour
(16.08.24)
(4)

3. Dünya Savaşı falan mı çıktı Dünyada borsalar çöktü?

Cesario
Ben böyle düşüşü pandemi zamanında hatırlıyorum. Tabi sonra o düşen hisseler 10'a 20ye katlandı da neyse :)Trump da borsalar çöktü 3.dunya savaşı çıkacak, ben seçilmezsem savaş patlayacak goygoyu çeviriyor.İranın tehditlerini boş buluyorum. Bence Saddam Hüseyin gibi boş yapıyorlar. Nükleer sallasala
Ben böyle düşüşü pandemi zamanında hatırlıyorum. Tabi sonra o düşen hisseler 10'a 20ye katlandı da neyse :)

Trump da borsalar çöktü 3.dunya savaşı çıkacak, ben seçilmezsem savaş patlayacak goygoyu çeviriyor.

İranın tehditlerini boş buluyorum. Bence Saddam Hüseyin gibi boş yapıyorlar. Nükleer sallasalar İsraile havada vururlar bence ve İranı haritadan silerler. (kaynak kaba etim)

Her neyse: pandemide en azından yerde yuvarlanan, krize giren insan videoları vardı, bir felaket vardı ya da tiyatro oynandı her neyse:

Bu sefer ne oldu ya da olacak sizce?

Dünya Savaşı boş goygoy mu yoksa cidden bir şey mi olacak?
0
Cesario
(05.08.24)
Silkeleme.

İnsanlarda bir huy var ki yatırım yapacağı yerin alt yapısından, markaların birbirleri ile bağlantısından aradaki diğer bağlantılardan, ülkelerarası ilişkilerden habersiz sadece kazanmak uğruna bu işlere giriyor.
Ve genelde de sonu hüsran.

İçeride satın alma söz konusu olduğunda uçurulan bir haber ile bir hisse sürekli değer kazanabiliyor. Bir şey diyen sorgulayan yok.

Üsttekiler devasa masayı kurmuş yerken içerken, küçük yatırımcı ise kemdince ya 20 - 30.000 tlsini döndüren figüran rolünde.

Bu hususta birbirleri ile ortak hareket eden borsadaki tanıdıklarımı aylarca uyardım son bir iki aydır sesleri çıkmıyor. Halka arzları çok seviyorladı oysa :)

Zarar ettim kendim ettim kendim buldum.. diyen de yok şimdilik.
0
diyecevaplandı
(05.08.24)
Japonya ile ilgili parasal bir düşüştü bugünkü. Dünya savaşı ile ilgili bir durum degil ama politik gerginlik adım adım artıyor bence.
0
osssy
(05.08.24)
borsadan anlamam ama dünya gerçekten patlamaya hazır bomba şu an. daha önceki dünya savaşlarında olduğu gibi bir "paylaşım krizi" söz konusu. soğuk savaş'tan sonra tartışmasız tek kutupluluk ve abd liderliği vardı. adamlar yan bakana demokrasi götürüyor, canını sıkana ambargo uygulayıp tek kurşun atmadan ciğerini söküyordu. savaşlar sadece abd'nin istediği/desteklediği şekilde gerçekleşebiliyordu.

abd hala bir numaralı güç tabii ama karşılarında kanın kokusunu almış ayrı bir blok şekilleniyor artık. afrika'da mesela "darbe kuşağı" denen bölgedeki pek çok ülkede fransızları dehlediler, bazı yerlerde rusya nüfuzunu çok arttırdı. çin desen zaten yardırdı gidiyor. bu ülkelerin abd kadar "soft power" uygulama gücü veya propaganda etkinliği yok ama dünyanın farklı farklı yerlerinde çıkar/eksen çatışmaları güçleniyor, orası açık.

iran kolpacılıkta dünya markası olsa da "sen yine de ülkemizi küçümseme sebahattin" jsdfjdk olası bir savaşta israil'i yenemezler belki ama iran gibi bir devletin var gücüyle herhangi bir savaşa girmesi dünyayı her açıdan etkiler.

kısacası abd dünyayı hem askeri gücüyle ama daha yoğun olarak propaganda/ekonomi gücüyle yönetmişti. savaş açsan zaten açamazsın, dümdüz eder. başka türlü de karşı koyamıyorsun.

şimdiyse rusya'ya uygulanan yaptırımların bir halta yaramadığı görüldü, avrupa ne var ne yok ukrayna'ya gönderdiği için askeri olarak yetersiz, ekonomileri de zarar gördü. kısacası artık abd'nin en önemli kozları birer birer etkisini yitirmeye başlıyor. yitirmek demeyeyim de caydırıcılığı azalıyor. mesela kuzey kore hiçbir zaman abd gibi bir dev olmayacak, hiçbir şeye yön vermeyecek belki ama bu adamlar "biz neden güneydoğu asya'ya bütün cephanemizi boşaltmıyoruz?" derse, birkaç günde japonya ve güney kore'yi darmadağın etse... dünyanın hali nice olur? geriye kuzey kore kalmaz evet ama asya endüstrisi, ekonomi filan da kalmaz.

"abd bitmiş yeğenim" tarzı bir cevap olduğunun farkındayım, konuya bu kadar basit bakmadığımı ayrıca belirteyim, sadece kendimce bir özet geçmek istedim. tarafsız bakmadığımı da kabul ediyorum, ben şu an rusçuyum, yarın bir gün sadece rusya'nın hakim olduğu tek kutuplu bir dünya olursa o gün amerikancı olurum muhtemelen. ya da karşıda kim duruyorsa.

velhasıl üçüncü dünya savaşı çıkmadı, bildiğimiz anlamda konvansiyonel bir savaş hiçbir zaman da gerçekleşmeyebilir ama ortalık karışık ya. altı yaşımdan beri her türlü savaşı ve politik gelişmeyi takip ederim. abd'nin, israil'in filan bile "dur bakalım yaptık bi şeyler ama hayırlısı" gerginliği ve fikirsizliği yaşadığını (en azından bu ölçüde) görmedim.

bunlar borsaların etkilenmesiyle alakalı kısımdı tabii. dediğim gibi borsanın kendisinden anlamam. şimdi panik olduğu için çökmüştür. yarın belki çıkar. borsadır neticede hehe.
0
mark greg sputnik
(05.08.24)
iki yukaridaki duyurucuya ithafen: savas donemlerinde bu endustrideki firmalarin hisseleri artar yalniz, azalmaz. eger abd bitcoin alirsa bitcoin fiyatlari artar, azalmaz.

yasananlarin nedeni istihdam dusuklugu, bilancolarin kotu gelmesi, fed'in bir sey yapmamasi, abd'deki (siyasal) belirsizlik. japonya cok uzun donemdir zaten kivraniyordu, bugun patladi. ha denildigi gibi savaslar da bunun tuzu biberi oluyor. ben 3. dunya savasi gibi bir senaryoyu mumkun gormuyorum.
0
Sour
(05.08.24)
(3)

almanya'da ab uyumlu ehliyetler gecerli mi yoksa yenilemek gerekiyor mu?

Sour
yenilemek gerekiyorsa ab uyumlu olmasinin anlami ne? :) seyahatten bahsetmiyorum, temelli yerlesmeden bahsediyorum.
yenilemek gerekiyorsa ab uyumlu olmasinin anlami ne? :) seyahatten bahsetmiyorum, temelli yerlesmeden bahsediyorum.
0
Sour
(05.08.24)
Temelli yerlesme durumunda, 6 ay boyunca kullanabilirsiniz, ardindan sinava vs girip alman ehliyeti almaniz gerekiyor.
0
quaker
(05.08.24)
6 ay geçerli sonra değiştirmek gerekli. tabi ki geçerli değil diyenleri dikkate almayınız.
0
biergarten
(05.08.24)
soyle bir sey duymustum: almanya'da cok pahali oldugu icin diger ulkelerden aliyorlar. baska ab ulkelerden alinanlar gecerli mi peki almanya'da? yani temelli oldugu icin 6 ay sonrasini soruyorum, yoksa 6 ay turistler icin de gecerli bildigim kadariyla.
0
🌸Sour
(05.08.24)
(10)

Yalnız Yaşayanlar Neler Yapar?

rock n roll
Ailesiyle yaşayanlar ailesiyle vakit geçirir. Peki yalnız yaşayanlar evde bir gününüz nasıl geçiyor, sıkılıyor musunuz?
Ailesiyle yaşayanlar ailesiyle vakit geçirir. Peki yalnız yaşayanlar evde bir gününüz nasıl geçiyor, sıkılıyor musunuz?
0
rock n roll
(31.07.24)
Valla içiyorum genel olarak sonra yatağa düşüp bayılıyorum. Ailemle yaşarken de aynıydı şu an yalnız yaşıyorum yine aynı.
0
vedatchilipeppers
(31.07.24)
Yalnız yaşayan biri, ailesiyle yaşayan benden çok daha fazla ailesiyle zaman geçiriyordur eminim :)
Evdeki insan sayısıyla ilgili bir şey değil bu yani.
İnsan yalnızsa kalabalıkta da yalnızdır.

Evde yaptığım şeyler;
Kahve yapıp bir şeyler izlemek,
Kahve yapıp kitap okumak,
Kahve yapıp duvara bakmak,
Kitaplığımı düzenlemek,
Uyumak,
Yatmak,
Telefonda orada burada gezmek…
0
mutekebbir
(31.07.24)
5 gibi eve geliyorum işten, 3 gün sporum var saat 6da. Onun dışında yemek falan hallediyorum işte ki yemeği de kendim yapmıyorum hazır yemekler ya da dışarıdan. Gece 12ye kadar evde takılmaca, sevgilimle farklı şehirlerdeyiz onunla görüntülü konuşma, duruma göre ps5/pc oynama ya da puzzle yapma gibi etkinlikler. Bazen evde ders çalışmam gerekiyor onu yapıyorum. Haftasonları da evdeyim full aynı şeyleri yapıyorum. Temizlik falan ufak tefek şeyler yapıyorum genelde. Dışarı da pek çıkmıyorum iş dışında arkadaşım yok burda, iş arkadaşlarımla da pek buluşmuyoruz ayda bir iki.

Bu arada geçen sene birkaç ay elimde olmayan bir nedenden dolayı işe gitmeden maaş aldığım bi dönem vardı. O zaman baska şehirdeydim ama yine genelde evdeydim. Evde olmayla ilgili sorunum yok yani baya keyif alıyorum evde. Zorunda kalmasam haftada iki kez evden çıkarım muhtemelen en fazla
0
nundu
(31.07.24)
mutekebbir +1

Ufak bir balkon var evde, bitkiler falan var. Günün büyük bölümünü orada geçiriyorum.
0
sekizdokuzon
(31.07.24)
aslında evde biri varken yapılan şeylerin aynısını yapıyoruz eheh.

haftaiçi ofis vs. derken akşam eve varışım 18. bi yemek yiyeyim, spora ineyim, banyo yapayım derken 21 olmuş oluyor. günün o yorgunluğuyla salonda ayakları uzatıp tv'ye birkaç bölüm dizi açıp sonrasında uyuyarak gün bitiyor.

haftasonları genelde dışarda oluyorum. arkadaşlarla bir şeyler yapıyor oluyoruz.

pek sıkılmıyorum aslında. yani evde zaten aşırı zaman geçirmelik bir şey yok, insanlardan uzaklaşıp kafamı dinlemek istediğimde ve uyumaya kullanıyorum gibi bir şey.
0
gitdaddy
(31.07.24)
14.30’da evde oluyorum. Neredeyse haftanın her günü sosyalleşme imkanım oluyor, düzenli spor yapıyorum, başka hobilerim de var, ev işi yemek derken yine zaman kalıyor ve bir şekilde “ulan ne sıkıcı, evde bir ses olsaydı iyiydi” noktasına gelebiliyorum. Fakat sıkılıyorum demek yine de nankörlük gibi geliyor.
0
ruhen hastayim ben
(31.07.24)
devasa kitap/mp3/dvd koleksiyonum var.

ya okurum,
ya dinlerim,
ya izlerim.

evde tam kapasite kültürel aktivitelere harcıyorum.

hepinizden çok kültür bende var. en çok bana soracaksınız. saksı değilim ben.
0
tabudeviren
(31.07.24)
Haftaiçi akşam evde oluyorum zaten, duş ve yemek işini hallediyorum. e-posta bültenleri gelmiş oluyor; Nature, New Scientist dergi ve bilimsel haber bazında, Bloomberg newsletter'ları oluyor ekonomiyle ilgili onlara bakıyorum. Sonra dizi, kitap veya oyun oynuyorum hangisi ağır basıyorsa. Telefon görüşmeleri; aile, arkadaşlar, sevgili... Ertesi gün için kılık kıyafet hazırlığı ve kapanış. Eğer spor yaptığım bir dönemse spor gününe denk gelen dizi, oyun, kitap bölümü sporla doluyor.

Haftasonu evdeysem ve gelen giden yoksa yukarıda saydıklarımı daha geniş ölçekte yapıyorum.

Memnunum ben :D Ailemle yaşarken de programım buydu.
0
akhenaten
(01.08.24)
Bir şeyler izliyorum, oyun oynuyorum, arkadaşlarla geyik yapıyoruz whatsapptan falan. Öyle standart geçiyor.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(02.08.24)
baskalarinin da dedigi gibi haftaici isten eve aksam saatlerinde geliyorum zaten. butun gunum evde gecmiyor. haftasonlari da disari cikiyorum: sosyal etkinlik, gezme tozma vs. isten gelince yemek hazirlama/siparis etme, dizi/film filan izleme, kitap okuma vs. seklinde geciyor. sporu cogunlukla ise gitmeden once yapiyorum. dolayisiyla bundan (yalnizliktan) muzdarip olan kisilerin genelde calismayanlar oldugunu dusunuyorum.
0
Sour
(02.08.24)
(8)

THY ve AJet farkı ne? Özellikle yurtdışı uçuşu için de

ermanen
Daha önce Türkiye uçuş firması olarak THY (Türk Hava yolları) kullandım genelde. Yurtdışı için de hep THY. Yurtiçi Pegasus kullandım bikaç kere.AJet kullandığımi hatırlamıyorum. Avrupa'da bi ülkeye 3,5 saatlik uçuş için AJet bileti aldım. Neredeyse THY'ye göre yarı fiyatına.Ne farkı olur şimdi? Uçak
Daha önce Türkiye uçuş firması olarak THY (Türk Hava yolları) kullandım genelde. Yurtdışı için de hep THY. Yurtiçi Pegasus kullandım bikaç kere.

AJet kullandığımi hatırlamıyorum. Avrupa'da bi ülkeye 3,5 saatlik uçuş için AJet bileti aldım. Neredeyse THY'ye göre yarı fiyatına.

Ne farkı olur şimdi? Uçak büyük baya. Bi tek ikram farkı mı olur? Bütün ikramlar ücretli mi olur? Su?

AJet hakkında başka püf nokta da verebilirsiniz.
0
ermanen
(24.06.24)
anadolujet'in yeni adı.
0
inheritance
(24.06.24)
@inheritance

Evet biliyorum. Anadolujet adiyla da bilet aldigimi hatirlamiyorum hic. Bi de yurtdisi ucus icin soruyorum ozellikle.
0
🌸ermanen
(24.06.24)
www.instagram.com

Burada açıklamışlar, menünün resmi de var.

Ya ben ücretsiz suyunda değilim de operasyonel anlamda çok sıkıntılı gözüküyorlar dışarıdan bakınca. Tüm uçuşlarında rötar, boarding bir keşmekeş.
Geçen havalimanında boş boş beklerken biraz izledim de. Az para vereyim diye çekebileceğim bir çileye benzemiyordu hiç.Umarım senin uçuşun iyi geçer tabii.

Sen suyunu yanına al yine de güvenlikten geçince.
0
irene
(24.06.24)
tiflis'e gittim ajet ile. ücretsiz su bile vermediler.

irene'nin dediği gibi operasyonel olarak da epey aksaklıklar yaşanıyor.
0
mcsword
(24.06.24)
Sadece yaşlılara, hamilelere ve ilaç alması gereken kişilere ücretsiz su veriyorlar. Geri kalan herkese ücretli.

Anadolujet'in yeni markası aslında ama şu an inanılmaz eksiklikler var. Web siteleri çok kötü mobil uygulamaları yok. Çok fazla rötar var. Bir de normalde Anadolujet ile THY çalışanları ortaktı. Yani anadolujet kabin ekibi ve kokpit ekibi aslında THY personeliydi. Ama artık öyle değil Ajet tamamen ayrıldı yeni bir şirket oldu. O yüzden şu an ekip anlamında da eksiklikleri var. Hala bazen THY personellerini geçici olarak kullanıyorlar.

Yani paranız yoksa veya çok para harcamak istemiyorsanız tercih edilebilir. Sonuçta gideceğiniz yere götürecek. Ama uğraşamam derseniz THY olmadı Pegasus tercih edin. Pegasus da ikram vs vermiyor tabiki ama en azından oturmuş bir sistemi var.
0
nuevo
(24.06.24)
problem ucretsiz su olmamasi degil. low cost sirketlerin hepsi boyle zaten. pegasus da boyle. problem koltuk sayisindan cok daha fazla bilet satmalari ve bu nedenle bazi insanlarin surekli disarida kalmasi, ucuslarinin iptal olmasi vs. isin kotusu bunu sadece gidince ogrenebiliyorsunuz.
0
Sour
(24.06.24)
Yeni ajet'i pegasus'un bir tık altı olarak düşünebilirsiniz. Checkin bile thy sitesinden/uygulamasından yapılmıyor, kontuarları farklı, thy ile alakası yok, m&s statünüz geçerli değil vs
0
kimlanbu
(25.06.24)
Anadolujet'in yeni adı değil. THY kadrosundan low cost/low price bir havayolu için ayrılarak kurulan bir organizasyon.
0
gabe h coud
(25.06.24)
(14)

Londra’da Hiç İngiliz Yok

french lover
Bugün seyahatimin ilk günü. Nereye gittiğimi bilmesem Hindistan veya Pakistan derdim buraya. Şehirde İngiliz dışında başka her etnik köken var. Bir sürü Türk vatandaşa da denk geldim. Burası nasıl bu hale gelmiş, nasıl izin verebiliyorlar bir şehrin ellerinden alınmasına? Gerçekten rezalet Getto bir
Bugün seyahatimin ilk günü. Nereye gittiğimi bilmesem Hindistan veya Pakistan derdim buraya. Şehirde İngiliz dışında başka her etnik köken var. Bir sürü Türk vatandaşa da denk geldim. Burası nasıl bu hale gelmiş, nasıl izin verebiliyorlar bir şehrin ellerinden alınmasına? Gerçekten rezalet Getto bir yermiş burası. Elit bir bölge bekliyordum, hiç öyle çıkmadı.
0
french lover
(24.06.24)
NYC'de de amerikan sayısı az. Çoğu hispanik, ortadoğulu veya avrupalı undocumented.
0
ferenc
(24.06.24)
Her buyuk sehir icin aynen bu sekilde carsaf carsaf entry var eksisozluk'te. Batiya turist olarak veya calismaya giden turk genclerimiz bir anda etraflarinin beyaz insanlarla cevrilip hurmet gorecegini falan saniyor ve trajik bir hayal kirikligina ugruyor her seferinde. "Londra'da hic Ingiliz yok" (ve bunun NYC versiyonu) tabii ki yanlis bir onerme. Turk olarak gittigin takildigin yerlerde anca pakistanli/hintli/turk gormen dogal bir durum. "Ingiliz" de var, "Elit bir bolge" de elbette ki var ama sana denk gelmemis. Emma Thompson'in kitap kulubune davet edilip viski tadimi yapacak halin yoktu.

Ozellikle bu sehirlerde cok gocmen olmasinin sebebi de ekonomik. Gocmenlerin beyazlarin yapmaya tenezzul etmedigi isler yapmasi ve bu sekilde kendilerine duzen kurmasi, zenginlesmesi, sonradan gelenlerin de kendi komunitelerinin oldugu yerlerde yogunlasmasi falan filan bunlar normal seyler. "nasıl izin verebiliyorlar bir şehrin ellerinden alınmasına" sacma bir soru yani. "white flight" konseptini gectim, Ingiltere'de neden Hintli, Karayipli, Pakistanli vs vs oldugunu anlamayip kafasi karisan bir tanecik tarih kitabi acsin.
0
hot potato
(24.06.24)
İngilizlerin elinden alınan bir şey yok. Kendileri ortalıkta görünmeden mesela bir Hint asıllı başbakan ile yönetmeyi ve gizli diplomasiyi bilirler.
dünyadaki gündem olan her haberde etkileri var ama adları nedense yok.

O nedenle orada gördüğün yabancılar aslında Paki,Hind vs değil, birer "işçi" dirler. Göçlerin sebebi bilinen manada ekonomik olsa da İngilizlerin Asya ve özellikle Hindistan'la olan uzun süreli tarihi ilişkilerine bakıldığında Asya'nın yerli halkı kimin bayrağını daha çok gördüyse oraya gidiyor.

Fransa için de durum aynı.
Afrikayı yıllardır karıştırdıkları için siyahi halkya oraya göç ediyor.

Unutmayın İngiliz kibri denen bir şey var. Bu video diğer devletlere bakış açısının küçük bir örneği. Bu uygulamadan bildiğim kadarıyla sadece ABD başkanı muaf tutuldu:
m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(24.06.24)
Oyle zaten, 3. dunyanin ipini koparan tum gereksizleri ilk buraya gelir. Denetim, kontrol hic bir sey yoktur. Bugun sehre gelirsin, 2 saatte gocmen yerinde donercide, kebapcida, supermarkette haftada 200 pounda 60-70 saate kacak is bulur, 5-10 yil vatandaslik alana kadar calisir, somurulursun, kimsenin ruhu duymaz, kimse kontrol etmez. Gocmenlerde Resmi calisan da Haftada 50-60 saat calisir, 16 saat gosterirler, devletten belese yardimlarla, council evlerde belese yasarlar, ustune de 3-4 cocuk yaparlar belese yasarlar. Sistem bu ulkede.
0
freedonia
(24.06.24)
paristed e fransız yok. new yorkta aynı. metropoller aynı durumda. şu an taksimde tabelalar hep arapça. turistik bölgeler dünyada böyle. bende Londraya gittiğimde şaşırmıştım. İngilizlerin en iyi yaptığı şey sömürü olduğu için ülkesinde de göçmen olması çok normal.
0
mikahakkinen
(24.06.24)
tam tatil döneminde gitmiş olmanla da alakalı olabilir, diğer günler oluyorlar çünkü genelde.

geçen sene bu dönemde italya'ya gittim. orası da aynıydı, sırf turist kaynıyordu ortalık, bir tek napoli'de vardı italyan. muhtemelen sebebi ekonomik. orta ve kuzey italya'da italyan vatandaşa rast gelmen çok zordu.

demem o ki sen de böyle görece ekonomisi daha düşük, maddi anlamda güçsüz ingilizlerin yaşadığı yerlere gitsen muhtemelen görürsün yine.
0
air
(24.06.24)
Woke liberalizmi ve SJW hümanizmi böyle bir şey. Ülke işgal edilirken ses çıkarınca ırkçı ve faşist bir yaratık oluyorsun. Avrupalı ılıklığı ile işgalci sayılarının da az olması sebebiyle uzun süre ses edilmedi. Son 2 yıldır artık tepki siyasete yansıdı.

Bu arada Londra'nın pahalı yerlerinde yine İngiliz dolu. İstanbul'a gelince Fatih, Esenyurt ve hatta artık Kadıköy'de Moda'ya gelince Türkiye dışında başka ülke şehirlerine gitmiş gibi hissediyorsun.
0
nawar
(24.06.24)
Beyaz Avrupalı ırka olan ve tanzimattan bu yana üzerine yapışmış bulunan hayranlıktan kaynaklanan bakış açısını değiştirebilirsen bunun işgal değil bir çeşitlilik ve zenginlik olduğunu görebilirsin.

Türkiye'den Amerika'ya gidenler de giyim kuşama ,insan çeşitliliğine olan toleransı görünce şaşırıyorlar.

Yunanları, belçikalıları görmüş olsan ellerinden alınmış diye düşünür müydün?
0
hebanon
(24.06.24)
@hot potato ve @hebanon+1
0
Amaranta ursula
(24.06.24)
bu her ulkenin, her sehrin sorunu su an. siz saniyor musunuz ki siginmacilar sadece bizde var?
0
Sour
(24.06.24)
Irkçılık büyük hastalık. Şifa diliyorum.
0
but that was just a dream
(24.06.24)
Avrupa'da sağ işte tam olarak bu yüzden yükseliyor. Bir de şaşırıyorlar nasıl yükseliyor diye. Dünyada mülteciye ses çıkartmayan tek sağcılar da bizde :) İngiltere'deki hint asıllı başbakan "gerekirse zorla gidecekler" diye boşuna bas bas bağırmıyor.
0
ilgeru
(24.06.24)
turistik gezi sirasinda orjinal beyaz adam gormemen normal, turistlerin takildigi yerlerde hizmet sektorunde calisan mavi yaka zaten gocmen.

beyaz adam buyuk ihtimal home office calisiyor, isini bitirdikten sonra da spor aracina binip golf oynamaya gidiyor. sehirde isi yok adamin, baska seylerin pesinde.
0
cooperr
(24.06.24)
Turkiyede cok farkli değil hocam uzaklara bakmaya gerek yok.
0
Zetnikov
(24.06.24)
(4)

Dönerin içine ne konabilir?

armagan abanuz
Konumuz tavuk döner. Değişik tarifler arıyorum. Mesela çıtır soğan güzel gidiyor dürümün içinde. Başka neler eklenebilir?
Konumuz tavuk döner. Değişik tarifler arıyorum. Mesela çıtır soğan güzel gidiyor dürümün içinde. Başka neler eklenebilir?
0
armagan abanuz
(23.06.24)
2 yemek kaşığı tahin
2-3 yemek kaşığı yoğurt
1 diş sarımsak
1/2 adet limon suyu

Savurma sosu icin bu tarifi yazmislar bayiliyorum<3
0
ala09
(23.06.24)
Hiçbir fikrim yok ama özellikle Lübnan ve Suriye yemeklerini bence bir araştırın, çok iyi tavuk yapıyorlar. Fikir edinebileceğiniz şeyler bulabilirsiniz.
0
10551037
(24.06.24)
yunanistan'da almanya'daki dönerlerde içine konulanlara bakabilirsiniz onlar bizden biraz farklı şekilde tüketiyor. gerçi oralarda tavuk döner diye bir şey var mı sadece et mi yapıyorlar bilmiyorum ama yunanlar mesela bizim cacığın biraz daha yoğurt kıvamına yakın olan bir versiyonunu koyuyolardı galiba. sos olarak bir sürü şey yapılabilir zaten tavuğa giden tüm soslar sanırım tavuk dönerin üstüne de yakışır. tavuk dünyası, sayrem gibi yerlerin menülerine bakabilirsiniz oralarda zaten tavuk sabit sosu değiştiriyorlar o soslardan damağınıza uyanlardan evde yapabileceğinizi veya alabileceğinizi seçip deneyebilirsiniz. salataya konulan bazı sebzeler de denenebilir sanki mesela ince doğranmış nar ekşili mor lahana koysan biraz fena olmaz gibi geldi şu an tamamen farazi konuşuyorum yani denemek istersen denenebilecek çok şey çıkar manasında. bazı baharat karışımları da denenebilir.
0
semaforo de medianoche
(24.06.24)
sence guacamole gider mi dersin? daha once hic duymadim, gormedim.
0
Sour
(24.06.24)
(22)

(Özellikle Türkiye'de) İnsanlar Bilimdışı/Akıldışı İnançlara Nasıl Kayıyor?

pantepember
Nasıl bir süreçle gerçekleşiyor bu, merak ediyorum.Çevremdeki neredeyse herkes şifa, kuantum, enerji, evrene mesaj, astroloji, reiki, aile dizimi, homeopati gibi abidik gubidik her şeye inanıyor. Biz aynı eğitimlerden geçmedik mi? Ben, ve az bir avuç ben gibi insan, neden böyle değiliz? Neden akılcı
Nasıl bir süreçle gerçekleşiyor bu, merak ediyorum.

Çevremdeki neredeyse herkes şifa, kuantum, enerji, evrene mesaj, astroloji, reiki, aile dizimi, homeopati gibi abidik gubidik her şeye inanıyor. Biz aynı eğitimlerden geçmedik mi? Ben, ve az bir avuç ben gibi insan, neden böyle değiliz? Neden akılcı düşünceye, şüpheciliğe, bilimsel yaklaşıma sahibiz? Kime ne oldu da böyle ayrıştık?

Bu insanlar nasıl böyle bir dönüşüm geçirdiler?

EK1:
Mesela, eskiden din vardı bunun yerine, ama insanlar (bazı nedenlerle) dinden soğudukları için oluşan boşluğu bunlarla mı gidermeye çalışıyorlar?

EK2: "Eskiden din vardı, ne güzeldi" demek istemiyorum. Tanrı ve özellikle din akılcı bir insanın inanmayacağı kurgular.

EK3: @abelardo'ya cevap olarak: ben sıradan bir eğitim aldım. Düz ilkokul, düz ortaokul, düz lise, düz üniversite (mühendislik). Özel bir eğitimim kesinlikle yok.

Ek4: Gelen cevaplar yalnızlığımın kanıtı gibi oldu maalesef.
0
pantepember
(18.06.24)
hocam sanki eskiden herkes bilimin ışığnda yol alıyormuş gibi sormuşsun, dönüşüm geçirdiler diyerek.

nazar kurşun döktürme, fala inanan insanların devamı işte. e bir de refah olmayınca, insanlar sığınacak yer arıyor.
0
jülsezar
(18.06.24)
Saydıklarınızın çoğuna inanmasam da bilim dışı/akıl dışı olarak değerlendirilen bazı şeylere inanıyorum sanırım. Nasıl böyle şeyler düşünmeye başladım diye kafa yordum biraz çok net olmasa da sanırım biraz çevre ile ilgili. Bir de ben çok muhafazakar olmasam da müslümanım ve türkiyede bu durum sanki iki kampa ayrılmış gibi geliyor, nasıl anlatsam bilemiyorum ama "bilime inanan" insanlar sanki bilime bir dinmiş gibi yaklaşıyorlar gibi geliyor. Sözlükte okuduklarımdan hep böyle anlıyorum ve ben olayın diğer tarafında kaldığımdan komplo teorilerine inanma eğiliminde oluyorum. Bana göre abartılı olmayanlara tabii.

Bir de şu kısa ömrümde bile "bilimsel" olan şeylerde değişiklik oldu. Tabii belki herkes mutabık değildir bilemiyorum. Zaten bilimin doğası gereği bugün kötü olan şey yarın iyi görülebilir.

Kısaca 90'lara dönelim. Hayvansal doymuş yağlar kesinlikle kötüydü, çiftlikten alınıp evde pişirilen süt kötüydü. Oruç tutmak (islami veya değil farketmez, 2 kez yemek yemek de diyebiliriz) kötüydü. Bunlar hep bilimsel görüşlere dayandırılıyordu. Algılarımıza bir örnek vereyim. 2007 yılında üniversitede bölüm başkanı ders esnasında "bence çiftlikten alınıp evde yoğurt yapmak daha iyi" dedi, ben devletin okulunda bir öğretmenin bunu demesine şok oldum. Bugün büyük çoğunluk bunu normal görüyor. Oruçla ilgili ramazan öncesi tüyolar verilirdi, orada hep "çok sağlıksız ama hadi bunu mümkün olduğunca sağlıklı yapmaya çalışalım" tadında anlatılırdı. Bugün aynı durum aşılar için de geçerli, sanıyorum bilimsel olarak doğru olanın aşı olmak olduğunu düşünüyorsunuzdur. Bende buna doğal olarak e abi zamanında tereyağı kötüydü, şimdi iyi oldu, yarın da aşı kötü olabilir diyorum. Tabii bunlar bilimsel açıdan hep normal şeyler, zararlı olduğu kanıtlanırsa bilimsel olarak zararlıdır.

Kusura bakmayın çok dağınık oldu, hafiften konudan da saptım. Özetle bilimsel yaklaşıma bir garezim olmasa da, bazen çok güvenemiyorum.
0
mbond
(18.06.24)
@mbond selam,

"Bir de şu kısa ömrümde bile "bilimsel" olan şeylerde değişiklik oldu."
Her gün dünyayı daha iyi/doğru anlıyoruz. Bu da bilimsel yaklaşımla elde edilen sonuçları değiştirebiliyor. Kusurları da olsa bilim özeleştiri yapıyor ve ilerliyor. Bilim dışında ne var bu özellikler taşıyan? Hiçbir şey. Bilim kadar isabetli ne var elimizde? Yani en iyi çalışan aracımız bilim.

Oruç hala kötü bir şey. Onca zaman susuz kalmak zararlı. Aralıklı oruç (intermitent fastin) başka bir şey. Onda enerji kısıtlaması var. Enerjisi olmayan her sıvı içilebiliyor.

Şimdi zararlı bulunan bir şeyin bir zamanlar yararlı bulunması (veya tersi) bilimin çalışmadığını mı gösterir, yoksa bilimsel çalışmaların yetersiz yapıldığını mı, yoksa politikacıların ahlaksızlığını/vurdumduymazlığını mı, teknolojinin yetersizliğini mi? Bunların hepsi mümkün. Bilimden ne bekleniyor, anlamış değilim. İnsan ürünü olan bir şey bu. Bilimle bir anda evrenin sırrının çözülmesi mi? Kusurları olabilir, zamanla gelişir vs. Bu arada buna "ya hep ya hiç safsatası" deniyor literatürde.
0
🌸pantepember
(18.06.24)
mbond

sizin verdiğiniz örnekler ile pantepemberin verdiği örnekler aynı kulvarda değil bence.
astroloji vs tamamen zırva.

sıcakta o kadar susuz kalmak zaten zararlı

dinle enerji reiki astrolojinin ilgisi yok hocam zaten
0
jülsezar
(18.06.24)
İnsanların inanç ihtiyacından ileri geldiğini düşünüyorum. Bence de geleneksel dinlere olan ilgi azaldı, azaltmaya devam ediyor. Bilim bir insana nasıl yaşaması gerektiğini söylemez ya da insan hayatında çok önemli yeri olan iyilik, kötülük, aile, aşk, evlilik, hak gibi kavramları açıklamaz. Bunları anlamdirmak için din vardı bin yıllardır, şimdi o da çekiliyor sahneden. İnsanlar canhıraş new age akımlara,.uzak doğu dinlerine, spiritüalizme yöneliyorlar. Ama ben bunun böyle kalacağını da düşünmüyorum, bir geçiş dönemi bu. Bugünün insanını çok da avutmaz gibi geliyor bütün bu öğretiler. Buradan felsefe, sosyoloji, tarih, psikoloji okumaya geçeceğiz diye düşünüyorum.
0
sekizdokuzon
(18.06.24)
@jülsezar evet, "dönüşüm" kelimesi uygun olmamış gibi. Şunu kastettim: Böyle adetlerimiz yoktu. Onun yerine islami versiyonları vardı, senin de dediğin gibi kurşun vb. Ne oldu da bu (sanırım) uzakdoğu hurafeleri bu topluma nüfuz etti?

Daha geniş sorarsam: Neden bazıları akılcılığı seçerken diğerleri (ezici çoğunluk) akıldışılığı seçiyor/buyur ediyor?
0
🌸pantepember
(18.06.24)
hocam etkileşim arttı, herkesin her şeyden haberi var. sosyal medyanın ilgisi var. biraz da hobi gibi. dinle ilgisi olmadığı için seküler tayfanın da hoşuna gidiyor bu tarz şeyler. ben reiki 1. seviye şeysine katıldım. lan harbi çalışıyor mu diye, çalışmadı.

aslında bu tayfa bunları hobi olarak yapıyoruz, biz de bunla eğleniyoz dese sorun yok benim gözümde ama, astrolojinin reikinin gerçekten doğru olduğuna falan inanıyorlar.

bir çok farklı alanda bir çok farklı şey nüfuz ediyor aslında topluma.
0
jülsezar
(18.06.24)
Kuantumun bilimden uzak olduğunu iddia etmek se bie tuhaf oldu şimdi. Bilim sadece bilinebilen şeyleri çalışmaz, bilinemeyeni de deşer sürekli ve sürekli yeni bilgiye ulaşır, doğru veya yanlış olduğunu ispat ettikçe yol alır. Yeni bilgilere "bilinmez"den hareketle ulaşmanın nesi acaip? Bir soru soruyor veya bir hayal kuruyor ve peşine düşüyor. Bunun kendisi üzerine çalışma süreci işte, insanların bu "üzerinde çalışma süreci"ni yaşamadıklarını ne biliyoruz?

Bir de astroloji bir istatistik arşividir, aynı zamanda istatistikî verileri yorumlama anlayışıdır. Bilimle karşılaştırmanın anlamı yok yani.
0
muhayyer divan
(19.06.24)
selam @pantepember,
Bilim ile alakalı söylediklerinizde esasında mutabıkız. Ben de onu da vurgulamaya çalıştım, bilim bu, bugün bir pratik insan sağlığı için kötüyken, yarın iyi olabilir. Bunu da deneye ve gözleme dayandırır, kulağa hoş geliyor sıkıntı yok. Ancak bilimin içinde olmayan biri olarak, söz gelimi covid aşıları mevzusunda, bir doktor negatif bir yorum yapıyor, direk aforoz ediliyor bilim dünyasından. Bilimle ilgili bir kişi böyle aforoz edilince ben de ister istemez herhalde bilimde de belli trendler var ve karşıt sesler susturuluyor diye düşünüyorum. Şahsen gözlem yapıp bilme şansım yok.

Beslenme konusunda da aynı şeyler geçerli. Bir bilimadamı çıkıp diyor ki 1 gram yağa ihtiyacınız yok, diğeri de keto yapın falan diyor. Her konuda çok da mutabık olunamıyor gibi geliyor.

Oruç konusunu, bilemiyorum azizim :) dini amaç olmaksızın susuz yapanlar da var, kendilerine göre sağlık için. Mesela bu örnekte bilim bunun iyi olmadığını söylüyorsa gerçekten, ben bunu dikkate alamayacağım.

jülsezar'ın dediği gibi örnekler de tam benzemiyor aslında biraz konunun dışına çıktık.

Ekşisözlük'ten bu tarz tartışmalı konularda ne zaman birşeyler okusam içimden geçen şey, insanların bilime fanatikçe bir bağ ile yaklaştığı yönünde. Sanki baştaki tanım ile uyuşmuyor gibi.
0
mbond
(19.06.24)
Cevabı pr'ın bu yönde yapılıyor olması.
0
doharkoman
(19.06.24)
Kuantum ve enerjinin bilimsel olmadigini iddia etmek enteresan, soylediginiz konular gayet uzerinde calisilan ve farkli cok sey kesfedilen alanlar. Bilmedigimiz cok sey var, bana aksine minnak beynimizle, bilim bile bir cok seye her sene bambaska bakarken o bilimsel bu bilimsel degil demek garip geliyor. Sadece son 4 yilda covid ile ilgili yasananlar bile kafanizda soru isareti olusturmuyorsa ben buna garip bakarim. Fanatikce bilime anladiginiz anlamda baglilik bana garip geliyor. Mbond'a katiliyorum bu anlamda. Son olarak bana insanlarin neye inanip, neyde huzur bulduklarini sorgulamak ve ayiplamak yargilamak da enteresan geliyor, siyasal islamcilar gibi yasam tarzini size empoze etmiyorsa nasil bir etkisi var size?
0
kassiopeia
(19.06.24)
bilimsel açıklamaların anlaşılması zor ve insanlara tatlı gelmiyor, ilgi çekmiyor. o yüzden inanmak istedikleri şeylere inanıyorlar.
0
ferenc
(19.06.24)
bir avuc insan misiniz? eskiden din mi vardi? kusura bakmayin ama bu cumleleri kurmak bence bir kopukluk gostergesi. oncelikle bir avuc insan degilsiniz, hatta bilim insani degilseniz buyuk oranda bilimi populer kulturden genis kitlelerle birlikte takip ediyorsunuz. fizikci, sinirbilimci olmayip bunlari makalelerden takip eden birini hic gormedim. belki istisnasinizdir. din dediginiz sey hala var. bu saydiklarinizla ilgilenenler, eskiden dindar olanlar degil genelde ateistler, deistler, agnostikler.
0
Sour
(19.06.24)
@muhayyer divan @kassiopeia,

"Kuantum bilim değildir" demek istemedim. Nasıl bunu anladınız? =) "Enerji yoktur" der mi bir insan? =)
"Kuantum beslenme", "kuantum şifa" vb her neyse, bunlar bilimdışıdır demek istedim.
0
🌸pantepember
(19.06.24)
@mbond selam,

"Beslenme konusunda da aynı şeyler geçerli. Bir bilimadamı çıkıp diyor ki 1 gram yağa ihtiyacınız yok, diğeri de keto yapın falan diyor. Her konuda çok da mutabık olunamıyor gibi geliyor."

Eğer bilimin ilkelerine ters bir şey yapıyorsa "aforoz" edilmesi normal.

"Ancak bilimin içinde olmayan biri olarak, söz gelimi covid aşıları mevzusunda, bir doktor negatif bir yorum yapıyor, direk aforoz ediliyor bilim dünyasından."

Bence burada sorun şu: Aslında bilimsel temelle bu iddialar incelense birçoğu (belki tamamı) çürütülecek. Elde yeterli veri ve düzgün bir metodoloji olmadan ortaya atılan iddialar olduklarını düşünüyorum. Yani burada sorun bilimin değil, bilimsel metodolojiyi uygulayan (veya doğru uygulayamayan) bilim insanlarının.

"Ekşisözlük'ten bu tarz tartışmalı konularda ne zaman birşeyler okusam içimden geçen şey, insanların bilime fanatikçe bir bağ ile yaklaştığı yönünde."

Ah keşke bilime (yani akılcılığa) fanatikçe bağlı olsak. =)

Soru: Bilim kadar isabetli başka ne var insanlığın elinde?
0
🌸pantepember
(19.06.24)
Türkiyede evrim konusu nedeni ile bilim hep sorgulanan ve bir grup insan tarafından “inanılan” bir şey oldu.
Aslında bilim inanılacak ya da inanılmayacak bir şey değil. Ama işte türkiyede sanki bir inanç sistemiymiş gibi bakılıyor. Böyle olunca bazı insanlar daha eğlenceli konulara kayıyor. Hayatlarına alacakları her oldunun şuana kadar edindikleri bilimsel tabana uyması gibi bir dertleri yok. Bilim de o oldulardan biri onların gözünde.
Maalesef bunun nedenini de evrime bağlıyorum ben. Sürekli bir tartışma, yalanlama. Halk ne yapsın.

Sonradan yanlışlanan konular konusunda da;
Bir konuda yapılan araştırmaların ilkleri kapitalist düzeni destekleyecek yönde ticari şirketler tarafından finanse edilebiliyor.
Mesela sigaranın boğazı yumuşatması için içilebilir denilen kısa bir dönem oldu. Ama ilk araştırmalar böyle hatalı sonuçlar çıkartabilirken sonra bağımsız araştırmalar yapılıyor konu hakkında ve doğruya ulaşılıyor. Bizim şu saatten sonra tekrar sigara aslında yararlıymış dememiz mümkün değil bilim camiasında.


Bir konu hakkında 20 tane yarar ve zarar keşfedilecekse ilk yapılan araştırmalar bir kaç yararını keşfeder nitelikte olabiliyor. Sonra zamanla çok daha doğru, nitelikli, tarafsız araştırmalar yapılıyor. Ve daha etraflı bir sonuca ulaşılıyor.

Bu durumu “bilim de fikir değiştiriyor” olarak değerlendirmek biraz kendini kandırmak biraz da medyatik aldatmalara kanmak gibi.

Zaten bilimsel verileri medyadan takip etmek bir dünya bilimsel olmayan ama “bilimsel” gibi verilen bilgiyi de bilgi dağarcığına katman demek. Sonra noluyor, bilim de aslında arada saçmalayan, inanılabilen ya da inanılmayan bir olgu haline geliyor

Şu evrim konusu islami camiada kendine oturacak bir düzlem bulsa aslında bence bu sahte bilim olarak nitelendirdiğimiz konular azalır. Çünkü bilim böyle inanılmayacak bir oldu olmaktan çıkar.
0
zimbirik
(19.06.24)
@Sour

Doğru bilgiye ulaşmak için bilimsel okur yazarlığı olan, bilimle sıradan insanları (örn. ben) buluşturan güvenilir insanları, yani bilim anlatıcılarını, örneğin Evrim Ağacı'nı, takip ediyorum. Bunu yeterli olduğunu düşünüyorum. Gazetelerdeki "falanca şeyin şu faydaları varmış!" başlıklı haberlerden değil.

Hatta güvenilir bulduğum bir kaynağın verdiği bilgiyi internette başka güvenilir bulduğum kaynaklardan doğruluyorum zaman zaman.
0
🌸pantepember
(19.06.24)
Konuşma "bilim güvenilir midir?"e döndü. Sorum şuydu:
Ne oluyor/oldu da bu toplumun "eğitimli" kesimi bu kadar çok hurafaye (reiki, şamanizm, şifa vb) inanır oldu?

Gülmeyin ama kimle flört etsem bu tür inançları olduğu ortaya çıkıyor ve (haydi kendime yakıştıramamayı, onu saçma sözler ederken gördüğümde saygımın azaldığını fark etmeyi geçtim) bu beni tedirgin ediyor çünki bir an gelecek, bu inançlarının "saçmalık" olduğunu söyleyeceğim ve büyük kavgalar yaşayacağız ve ilişki bitecek.

Veya hangi arkadaş ortamına girsem aptalca konuşmalara şahit oluyorum (yukarıda saydığım doğa üstü inanışlar olmak zorunda değil, mantıksız herhangi bir şey iddia/yaklaşım da olabilir.)

Hatta örnek vereyim: "Abi, dedem her gün 2 paket sigara içerdi, 95 yaşına kadar yaşadı." Genellikle de sonuç/çıkarım açıkça söylenmez bu tür ifadelerde. Üstü örtülüdür. Demiş olur ki, "bak, sigara o kadar da zararlı bir şey değil." Başka bir örnek de, mikrodalga fırının zararlı olduğunun iddia edilmesi. Burada bahsettiğim şey kritik/eleştirel düşünce eksikliği.

Ve bir noktada da, burada da olduğu gibi, bilim kötüleniyor, ona güvenilmez olduğu söyleniyor. Yukarıda da dediğim gibi, bilimden her şeyi bir anda tam doğru olarak yapmasını beklemek "ya hep ya hiç" safsatasına düşmektir.
0
🌸pantepember
(19.06.24)
neden kaymasın ki diyerek cevap vermek istiyorum

sen bunlara inanmıyorsun çünkü iyi bir eğitim almışsın.

ülkemizdeki insanların çoğun çok kötü bir eğitim aldılar. o yüzden inanıyorlar.

"biz aynı eğitimlerden geçmedik mi?" demişsin. geçmedik kardeşim.
0
abelardo
(19.06.24)
Bu arada bilimin sınırları konusundaki görüşlerim şu videoyla birlikte değişmeye başladı dün gece itibarıyle :)

youtu.be
0
sekizdokuzon
(19.06.24)
Ama şöyle de bir şey var; ben bu bilim adamının söylediklerini yogadaki birlik, tasavvuftaki vahdeti vücut kavramları üzerinden algılayabiliyorum. Yani buradan önce sezgi, sonra bilim oluşur gibi noktaya varıyoruz. Spiritüalizmi çok da boklamamak lazım.
0
sekizdokuzon
(19.06.24)
Sana mantıksız gelen her şey aslında mantıksız olmayabilir. Yakın zamana kadar halk olarak kuantum bilmezdik internet bilmezdik vs, birileri düşündü akletti çalıştı yaptı, yaygınlaşınca bilmenin ötesinde yaşıyoruz. Sen anlamıyorsun ya da inanmıyorsun diye bu saydığın şeyler veya diğerleri yoktur ya da safsatadır anlamına gelmeyebilir. Biraz da insanların algı çeşitliliğine, anlama kodlarına saygı duymak lazım.
0
muhayyer divan
(19.06.24)
(6)

finansal acidan hangisi daha iyi? tl'den dovizle mi odemek yoksa varolan mi

Sour
basliga sigmadi. zamaninda bir miktar doviz almistim. 10 civariydi o zaman. simdi bir dolar odemesi yapmam gerekiyor. sizce bu dolarlari mi kullanayim yoksa varolan tl'mi dolara cevirim oyle mi odeme yapayim? hangisi daha karli olur, var mi gizli bir fayda? :) bir baska soru da altin da almistim. al
basliga sigmadi. zamaninda bir miktar doviz almistim. 10 civariydi o zaman. simdi bir dolar odemesi yapmam gerekiyor. sizce bu dolarlari mi kullanayim yoksa varolan tl'mi dolara cevirim oyle mi odeme yapayim? hangisi daha karli olur, var mi gizli bir fayda? :) bir baska soru da altin da almistim. altindan mi doviz yapsam?
0
Sour
(04.06.24)
Tl varsa yeteri kadar onu çevirip yap.
0
numlock
(04.06.24)
@numlock keske biraz da ogretseydin. neden?
0
🌸Sour
(04.06.24)
Ben olsam altını altın olarak muhafaza eder, Dolarla Dolar borcumu öder, TL'yi para piyasası fonuna yatırır ama orada unutmaz, piyasayı koklamaya devam ederdim.
0
Mirket
(04.06.24)
Hocam vallahi çok hastayım, kedim de yaralı, kafam dağılsın diye giriverdim buraya. Döviz dediğin birikimdir, değerlidir, bir dokunursan gerisi gelir. Kusura bakma ancak bu kadar çıktı bu haldeyken :)
0
numlock
(04.06.24)
Arada fark yok. Para "fungible" bir seydir. Surada biraz anlatmislar (bitcoinle alakasi yok) bilgiplatformu.btcturk.com

Senin 10 sene once aldigin dolarla yarin gidip burodan alacagin dolar ayni yani. Arasinda bir deger, islev farki yok. Kac liradan aldiginin bir onemi de yok. Dolayisiyla elimdeki dolari mi vereyim gidip maska dolar alip mi vereyim sorusunun cevabi belirsiz. Ikisi de ayni sey.
0
hot potato
(04.06.24)
Fark yok
0
doharkoman
(05.06.24)
(6)

Skt'si dolan hazır yemekler

nundu
10 gün kadar önce bir hafta yetecek kadar bu hazır ve mikrodalgada ısıtılıp yenen yemeklerden almıştım gurmepack marka, ızgara tavuk ve bulgur pilavı gibi olanlardan ama geçen hafta bi işim çıkıp il dışına gittiğim için yiyemeden kaldı, şimdi de sktleri bazılarının dündü bazılarının da bu çarşamba.Ş
10 gün kadar önce bir hafta yetecek kadar bu hazır ve mikrodalgada ısıtılıp yenen yemeklerden almıştım gurmepack marka, ızgara tavuk ve bulgur pilavı gibi olanlardan ama geçen hafta bi işim çıkıp il dışına gittiğim için yiyemeden kaldı, şimdi de sktleri bazılarının dündü bazılarının da bu çarşamba.

Şimdi tavuk riskli bir gıda ama 7-8 paket yemeği de çöpe atmak da üzücü geliyor. Dün skt'si 3 haziran olanlardan yedim bi tane sorun olmadı. Bugün de yesem mi yoksa tavukla şaka olmaz diyip totalde 1000 liraya yakın hazır yemeği atayım mı :(

www.migros.com.tr

şundan ürünler
0
nundu
(04.06.24)
tavukla şaka olmaz aman aman aman. hatta başımızdan geçen bir olay da anlatayım. eşimin işyeri yemekhanesinde kadınbudu köfteye tavuk katmışlar ve tavuk da bozukmuş. herkesin hastanelik olması bir yana, içlerinden alerjisi olan biri öldü.
0
pide
(04.06.24)
Skt bi gecede tarih değişince bozulmaz, onların toleransları var

Buzdolabında sakladıysan, açtığında kokusu ve tadı daha öncekilerle aynı ise, kötü koku, kokuda ağırlaşma yoksa yenir
0
grimavi
(04.06.24)
cok emin olmamakla birlikte son kullanma tarihinin gecmis oldugu urunlerin satildigi ozel dukkanlar var avrupa'nin bazi ulkelerinde. ya ucuza satiyorlar ya da bedavaya veriyorlar. fakat saglik riskini nasil tespit ediyorlar bilmiyorum. bazi teoriler skt'nin bir iluzyon oldugunu, yani sizi tekrar urun almaya tesvik etmek, tuketim yapmaya itmek icin oldugunu soyluyor.
0
Sour
(04.06.24)
@Sour : bahsettiğiniz dükkanlarda skt'si geçmiş ürünler mi satılıyor, emin misiniz? Türkiye'de de bazı marketler benzer şeyler yapıyor ama skt'si yaklaşmış ürünler satılıyor sadece, geçmiş olanlar değil.
0
co2s2
(04.06.24)
Sktsi geçmiş yoğurt yiyorum çok takılmam sktye ama tavuk gerçekten riske atılacak bişey değil. Gerek yok bence bu riske.
0
tuborg yesili
(04.06.24)
evet, gecmis urunler, skt'si yakin urunler, defolu urunler (mesela yanlis basim, paketleme vs.) hepsini yuksek indirimle satiyorlar. bedava verenler de var. ama dedigim gibi saglik konusunu nasil hallediyorlar bilmiyorum. belki kendi icinde ekipmanlari vardir ve kontrol edebiliyorlardir veya bir laboratuvarla calisiyorlardir, danismanlik aliyorlardir.

suradaki linklerden bakabilirsiniz bir ornegine: www.weforum.org

sirplus.de
0
Sour
(04.06.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.