Giriş
(10)

Abd Türkiye toplantısında Türkiye ne kazandı/kaybetti?

Cesario
Kongre Kaan uçağı için motor satışına onay vermemiş. Dünün haberi. F35 de kongreden geçmeyecek muhtemelen. Trump şarta bağlı olarak Türkiye kabul ederse onaylarım falan demişti. Ne şart koşuluyor karşılığında? Abd'den doğalgaz alarak Rusya'yı satmış mı olduk? Sonucunda Rusya nasıl bir misilleme yapa
Kongre Kaan uçağı için motor satışına onay vermemiş. Dünün haberi.

F35 de kongreden geçmeyecek muhtemelen. Trump şarta bağlı olarak Türkiye kabul ederse onaylarım falan demişti. Ne şart koşuluyor karşılığında?

Abd'den doğalgaz alarak Rusya'yı satmış mı olduk? Sonucunda Rusya nasıl bir misilleme yapar?

Medyaya baktığımızda Türkiye çok şey kazanmış hatta eleştirenler hain ilan edilmiş falan.

Tarafsız bir şekilde yorumlar mısınız?
0
Cesario
(29.09.25)
türkiye 100 milyar doları civarı para kaybetmiş olacak anlaşmalarla.

f35i hala alamadık parasını ödediğimiz halde. kaanın motoruna lisans gelmedi. bizimkiler motor yapamazsa uçamayacak, ki yapnadılar.

tayyip koltuk garantisi aldı 100m için o oldu sadece.

adamlar bizle açık açık dalga geçti ama bizimkiler trump koltuğunu çekti diye gururlanıyor.
0
jelly bear
(29.09.25)
Bir şey kazandığımızı sanmıyorum (halk olarak), Erdoğan ve meşruiyeti devam etme hakkı kazandı işte satın aldıkları ve verdikleri ile :)

Yerli uçağımız motorsuz kaldı, sadece uçak da değil yerli helikopterler de etkileniyormuş bu durumdan.

CAATSA yaptırımları da kongrenin işi onu da kaldırtamadık, Trump'ın böyle bir gücü yok istese de.

Boeing uçaklarımız oldu bir sürü, Boeing biliyorsunuz son zamanlarda hem İsrail desteği hem de uçaklarının ve çalışanlarının güvenliği/güvenilirliği açısından eleştirilere maruz kalıyor. Airbus çok daha sorunsuz uçaklar üretiyor ama biz Boeing'e müşteri olduk :)

Kazanan ABD ve Erdoğan gibi duruyor buradan bakınca. Bizlik bir şey yok, daha fazla vergi daha çok para çıkacak cebimizden muhtemelen.
0
chicha_v2
(29.09.25)
rusyadan gaz alamayağız, aynı gaz lojistik zorluklar nedeniyle 2 kat maliyete gelecek. rusya dibimizde, amerika dünyanın öbür ucu. amerikada gazı hem çıkarma hem de işleme maliyetleri çok daha yüksek üstüne o kadar yoldan geleceği için bence 2 kat fiyat az bile kalabilir.

rusyanın yapacağı misilleme bizimle olan ticaretini sınırlamak olur. eskiden gaz verip kazandığı paranın bir kısmını türkiyeden temin edilen tekstil, gıda ve beyaz eşya gibi sektörlere geri verirken muhtemelen bunları sıfıra çekecek.

kapalı kapılarda ne tavizler verildi bunu asla bilemeyecegiz.
-1
orpheus
(29.09.25)
Sosyal medyadaki gibi,
aha kaybettik, yine conilerin Sam amcaların dediği gibi oldu, motorsuz kaldık olarak değil de başka planların gerçekleşmesi için
süreç yönetimine girildiğini düşünüyorum.
(Motor konusunda dünyadaki alternatiflerin yanında yerli çalışmalar da var.)

ABD ile görüşmek demek sadece ekonomik diplomatik değil doğrudan Filistin ve Ortadoğu meselelerini de görüşmektir.
Siyasi arenada gücün kullanım anı her an bir devletle savaşa, diplomatik çekişmeye girmek demek değil, faydası zararından çok olacağı bir anda faaliyete geçmektir.

Trump'ın karakterini önceki başkanlığından itibaren bazı devletler "çözdü". Bir anda sert çıkışlar yapıyor ama başaramayacağını anladığında da gel anlaşalım moduna girebiliyor.
Aylar önce Körfez ülkelerine geldiğinde de çok büyük tutarlı anlaşmalar yaptı. Anlaşmaların tamamen gerçekleşmesi alış verişlerin sağlanması ise ayrı konu.
0
diyecevaplandı
(29.09.25)
Trump geldi geleli tüm ülkelere,
'Benden gümrüksüz mal al, bana gümrük öde, Çin ve Rusya'dan alışverişi kes.'
dayatması yapıyor.

Bizden bu dediklerinin tamamını aldı.
Bir de sanırım Ruhban Okulunu aldı.
Bir de yine sanırım 'ekümeniklik' sıfatına bir adım daha yaklaşım sağlandı.

Biz ne aldık konusunu bilmiyorum.

Şimdi aklıma konudan bağımsız olarak Çankaya'nın Şişmanı geldi. 'ırakta bir verip üç alacağız.' demişti. Üçün birini aldı rahmetli.
0
Mirket
(29.09.25)
oncelikle sunu belirtmek lazim, trump'in bu yaptigi sadece turkiye'ye karsi degil tum ulkelere karsi, ustelik muttefik olarak gorduklerine bile (yani turkiye icin muttefik degil dersek). kabaca, bize para kazandirirsaniz size arka cikariz diyor, yoksa bitersiniz diyor. ukrayna savasini desteklemek icin ukrayna madenlerine goz dikmisti hatirlarsaniz. arabistan milyarlarca dolarlik yapay zeka yatirimi yapacagi garantisi verdi (en azindan akilli davranarak inovasyon yatirimi yaptilar, bizim gibi kaynak veya urun almiyorlar).

@orpheus'un dedigi gibi bir durum yok. yani amerikan gazi demek gazi cografi olarak amerikad'dan getirtiyorsun demek degil. orta dogu'da onlarca buyuk amerikan sirketi var, irak (bolgesel kurt yonetimi)-turkiye boru hatti da acilacagindan gaz buyuk ihtimal buradan gelecek.

yani turkiye para kaybetti, iliskileri duzeltme sansi kazandi, bunun karsiliginda abd'ye zaten bir sey olmaz, iliskiler o isterse duzelir.
0
Sour
(29.09.25)
Abd başkanının diğer ülke liderleri ile son görüşmelerindeki görsel dil, biraz politika değiştirdiler fikri veriyor.

Eu liderlerini böyle liseliler gibi karşısına dizmis tarzı bir poz vardı. Putin'in üstünde savaş uçağı uçurdu. Erdoğanın da sandalyesini çekmiş. Eşek şakası mı yapıyor nezaket mi zamanla anlarız artık. Ben Türkiye özelinde değil böyle okudum, biraz "az çekmedin yukumuzu, seni gidi kerata" konumunda kaldı Turkiye. E zaten öyleydi.

Tüm bunlar da, abd'nin ekonomi politik tavrinda uslu çocuk afferin oğlum pozisyonuna düştüğümüzu gösteriyor sadece. O rol nereye çekerse ona göre olanlar olur.

Bana kalırsa özgür özel'in İngiltere menfaati açıklamaları ile de beraber okunabilir.

Dolayısıyla kimin mandası olalım tartışmaları cumhuriyet ilan edildi beri hızla sürüyor ^^
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
osssy
(29.09.25)
tr'nin başkanının abd başkanı tarafından en üst seviyede karşılaşması mevcut iktidar ve ayrıca tr için çok büyük kazanım.

ab dahil herkese posta koyan bir tuhaf başkan ile görüşebiliyor olmak ve fırça yemiyor olmak şu an için tüm ülkeler için bir hayal.

ne kazandırır, bir gece ansızın israil tarafından vurulma riskini azaltır.

ufak tefek yatırım gelebilir.

uçak mevzuları için, bu işler iki adamın konuşması ile olamıyor. ancak böyle böyle çözülür problemler. abd'deki kurumlar çok güçlü ve zamanla oluyor.

caatsa'yı kaldırmaya trump'un gücü yok demek müthiş cahillik. trump şu an ne istese elde edebilecek güçte.

kaan motoru meselesi çok büyütülüyor. f16 motoru bunlar. bi şekilde alınabilir.

peki ne kaybettik, abd rusya'yı sıkıştırmak için enerji alımını bırakın diyor çok uzun zamandır. burada bir ödünleşme var. bu maliyeti de yüklenmek zorunda tr. nasıl şekillenir bu mevzu göreceğiz.

uçak alımı meselesi de zaten planlı. şu kadar para kaybettik diyenlere bakmayın. bi ara tr'ye yolcu uçağı bile tartışılıyordu.

velhasılı çok büyük bir kazanım var mı görünürde yok. ama özal da git gel başardı o alımları.
0
gurur
(29.09.25)
sadece ve sadece koltuk süresinin uzatımı karşılığında tavizler verildi. abd dönüşü muhaliflere karşı şiddeti artan yaptırımlar olacak. önümüzdeki günlerde kötü senaryolara hazır olun.
0
ground
(30.09.25)
(31)

Çevrenizde oyun oynayan yetişkinler var mı?

Gradient_tabanlı_mor
Benim çevremde pek yok. Duyunca şaşırdım. Çevrenizde oyun oynayan (günde 2 saat üstü) yetişkin, iş güç sahibi adamlar kadınlar var mı? Nasıl vakit bulunuyor ki.
Benim çevremde pek yok. Duyunca şaşırdım. Çevrenizde oyun oynayan (günde 2 saat üstü) yetişkin, iş güç sahibi adamlar kadınlar var mı? Nasıl vakit bulunuyor ki.
0
Gradient_tabanlı_mor
(18.09.25)
home office.

bir de herhangi bir seyi gercekten yapmak istiyorsan "zaman yok" diye bir sey yok. o zamani illa ki yaratiyorsun.
0
sonsuz
(18.09.25)
wc, servis, mola, yatak keyfi vs.

edit: sonsuz +1 istedikten sonra her şeye zaman var.
0
lazpalle
(18.09.25)
Ben varım, evet uzaktan çalışıyorum.
0
mirty
(18.09.25)
bu yetişkin kişi 1730'da işten çıksa, 1800'da evde olsa, 1930'a kadar soyunsa sökünse, yemek falan yese, 1930'dan sonra ne yapacak? 2300'da yatacak olsa önünde 3-4 saat vakit var. kızılcık şerbeti izlese zaten 2-3 saat sürüyor. dizi izlemek yerine oyun oynuyordur.
0
co2s2
(18.09.25)
Ben oynuyorum ama her gün değil. Hafta sonları 3-4 saat oynuyorum.
0
gnosis
(18.09.25)
Ben oynuyorum. Yapmak isteyince vakit bulunuyor. Valorant, fifa, aoe. Veterinerler ve iş sahibi patronlarla oynuyorum. Kafeye, puba gitmek gibi ama daha evcimeni.
0
Shepard
(18.09.25)
Evden çalışınca oynanıyor. İşim gereği kullandığım programda işlemler bazen uzun sürebiliyor. Yani benim dikkatimi vermemin gerekmediği arkaplan işlemleri olabiliyor. O sırada mobil oyunlara vakit ayırabiliyorum. Bilgisayardan oynamak için zaman çok az kalıyor. Pek oynayasım da olmuyor açıkçası. Olsa zaman bulurdum.
0
himmet dayi
(18.09.25)
Düzenli olarak ya da her gün 2+ saat olmasa da ben oynuyorum. Çevremde birçok kişi de kadın ve erkek oynuyor. Yarışma programları ya da dizi izlemek yerine oyun ile geçiriyoruz/geçiriyorlar o süreyi. Hatta arkadaşlar ile oynayunca sosyalleşmiş de oluyoruz. Herkesin dinlenme aktivitesi farklı.
0
nawar
(18.09.25)
Her gün düzenli oynamıyorum yani genelde oynadığım oyunlar hikayeli ve bir sonu olan oyunlar ve her bittiğinde hemen yenisine başlamıyorum ama sık sık oynuyorum günde 2 saatten de uzun olacak şekilde. Mobil oyunları da sayarsan hele ohoo oyun oynamayan yetişkin yok neredeyse.

Home office çalışmıyorum, doktorum. Saat 5 gibi evde oluyorum. Gece 1 gibi uyuyorum. 8 saat var yani arada. 1-2 saat nişanlımla telefonda konuşma desek, yemek falan da düşünce kalan yaklaşık 5 saatlik sürede full oyun oynadığım çok gün olmuştur. Bu süreyi telefonda ya da dizi izleyerek geçirdiğim günler de var. Ne yapıcam ki evde zaten tek başımayken. Arada da puzzle yapıyorum işte. Bu kadar şok olmanızı anlayamadım oyun oynayan yetişkin nasıl olur diyerek. Oyun denince aklınıza ne geliyor öncelikle onu merak ettim?
0
nundu
(18.09.25)
40 yaşındayım oynuyorum çocuğum ailem olsa yine oynardım çevremde de oynayanlar var keşke daha fazla vakit bulsam da daha fazla oynasam. Sabahlasam, oyun için yıllık izne çıksam falan ama sosyal hayal ve iş maalesef izin vermiyor. Yaşlanınca kafam basarsa tüm yaşlılığımı birkaç saat oyun deniz ve doğa ile geçirmek isterim
0
croswell
(18.09.25)
denildigi gibi bu durum onlar icin bir rahatlama yolu. yani kimi insan dizi izler, film izler, kitap okur, muzik dinler, spora gider, bir seyler yapan yani, onlar da oyun oynuyor.
0
Sour
(18.09.25)
Yani bunun için ayrıca zaman ayırmak mi gerekiyor gibi bakiyorsunuz siz, onu tam anlayamadım. Benim tanıdığım ortalama insanlar evli olsun çoluk cocuklu olsun bekar olsun, mesai bitimi eve geçip yemek vs faslını bitirince, çoğunlukla oturup televizyon, dizi, film vs izliyor. Onun yerine oyun koyunca aynı şey işte.
0
encokbenisevinnolur
(18.09.25)
Ben çocukluk ve ergenlikte bilgisayar oyunları hep oynadım, benim için çok normal bir şeydi. İşe başlayınca etrafımdaki profil hiç böyle olmayınca "artık oynanmamalı mı" gibi bir algı oluşmuştu bende, garipserler diye bahsetmiyorum bile. Sonra birgün iş değişikliği yaptım, ekibindeki hemen herkes oyun oynuyor. Yani tamamen çevre profili ile ilgili bir olay. Ben geceleri oynuyorum, 12 sonrası 2 ye kadar falan. Çalışma şeklim hibrit. Ofise gittiğim günler bazen oynuyor bazen oynamıyorum uyku durumuma göre. Oyun oynamayı seviyorum, bu dünyadan kopma hissi çok iyi. Bir arkadaşım var gece full oyun oynuyor, gündüz mesai, mesai sonrası gece 12'ye kadar uyuyor. Sonra yine devam ediyor :D Bazıları için tutku.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(18.09.25)
var, kitap okumak veya film-dizi izlemek gibi bir eğlence aracı bu da.
0
unalub
(18.09.25)
Çevremde de var. Ben de varım. ha ben çalışmıyorum şu an ama çalışan arkadaşlarım da oynuyor sürekli.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(18.09.25)
var tabi. ne demek nasıl vakit bulunuyor? e o zaman yetişkin, iş güç sahibi insanlar film, dizi de seyretmesin. spor da yapmasın. hatta hiç bir şey yapmasın. nasıl vakit bulunur ki
0
benarrivo
(18.09.25)
yetişkinlerin çoğu günde 2 saatten fazla TV yayını izliyor. neden vakit bulunamasın ki?
0
loch ness
(18.09.25)
Ben varim. Cocuklugumdan beri gamer'im. Ama yas ilerledikce ve son zamanlarda azaldi. Bazen oyun oynamaya uzun aralar da veriyorum. Sonra tekrar donuyorum vs.
+1
ermanen
(18.09.25)
kendim varım

ekimde 34

düzenli olarak forza horizon 5 ve gran turismo 7 oynuyorum.

2 direksiyon setim, simülatör koltuğum, ps5 ve xbox series s'im var.

bekarım.

zaman buluyorum.

home office.
0
rain when i die
(18.09.25)
evden çalışıyorum ama mesai saatlerinde oynamıyorum. dışarı çıkmaya film vs izlemeye nasıl vakit ayırabiliyorsa yetişkinler, buna da ayrılabilir sonuçta. eşim de oynuyor.
0
nolmus yani
(18.09.25)
Benim var. Butun islerini karisi goruyor, annesi gibi.
0
hot potato
(18.09.25)
Benim çevremde hiç yok ama benim çevrem geniş değil, ondan olabilir.
0
sekizdokuzon
(18.09.25)
40 yaşına yaklaşmış arkadaşımın oyun bilgisayarı var. Haftasonu bazen tüm gün oyun günü ilan ediyor. Hergün oynamıyor ama oynuyor.
0
1917
(18.09.25)
var, e herkes akşam 2-3 saat tv, dizi veya film izliyor yav? Bunu yapmayıp oyun oynadıklarını düşün işte. Kimi de instagram twitter vb.nde vakit geçiriyor. Tercih insanların.
0
nhk ni youkosu
(18.09.25)
benim bu. şu ara işsiz ve sıkıntılıyım. kadınım. emekli dayılar gibi telefondan 3-4 sat okey oynuyorum. playstation alırsam araba yarışı ve dövüş oynamayı planlıyorum.
0
cccbehzatccc
(18.09.25)
düzenli olmasa da ben de oynuyorum. şirkette yaş ortalaması 40 olan ekibimde de hemen herkes oynuyor. hatta daha bugün borderlands 4 muhabbeti döndü toplantıda.
0
sir gawain
(19.09.25)
var tabi, bu da bir hobi en nihayetinde. çevrende dizi izleyen yetişkin var mı? aynı şey, oyunları da interaktif dizi gibi düşünebilirsin.
0
robokot
(19.09.25)
benim çevremde de çoğu kişi oynuyor.
eşim ve kardeşim, tanıdığım erkekler oynuyor.

ben de sims 4, sims medieval falan oynuyorum

tabletten de batak,king,çanak oynuyorum
0
Hallegadola
(19.09.25)
benim yok ama arada arkadasla pes atiyoruz. aslinda beraber oynayinca cok keyifli de tek basima acip oyun oynamayali 8-10 sene olmustur.
0
bohr atom modeli
(19.09.25)
Ben. Disco Elysium diye bir oyun oynuyorum son bir haftadır mesela günde en az 2 saat, bazen 3-4. İşten sonra eve gelip oynuyorum akşam olana kadar işte, sonra uyuyorum vs.
0
vedatchilipeppers
(19.09.25)
Ara ara cs2 oynayan bir yetişkin var evde. Bazen her gün 3-4 saat. Yarı emekli. Hatta bazen lise 3'teki oğluyla beraber maça giriyorlar. Nickler Erdal Kömğrcü ve Abuzer Kömürcü... Kendisi ben oluyorum. Oğlan iyi oynayınca "afferin lan it" yahut "bravo zürriyetsiz" falan diyorum...
0
yadigar
(19.09.25)
(12)

Özel Sektör Torpil Yüzdesi

Batuhanolabilir
Sizce özel sektörde işe giren her 100 kişiden kaçı birinin referansı veya torpiliyle giriyor Türkiye'de?X kişisinin Y firmasına Z kişisi çok kalifiye elemandır şuradan tanırım demesini de torpil sayarak konuşalım.Yani bir ebeveynin çocuğunu, akrabanın akrabasını, arkadaşın arkadaşını, akademisyenin
Sizce özel sektörde işe giren her 100 kişiden kaçı birinin referansı veya torpiliyle giriyor Türkiye'de?

X kişisinin Y firmasına Z kişisi çok kalifiye elemandır şuradan tanırım demesini de torpil sayarak konuşalım.

Yani bir ebeveynin çocuğunu, akrabanın akrabasını, arkadaşın arkadaşını, akademisyenin öğrencisini İŞE SOKMASI da torpil diyeceksek

yüzde kaç


Edit: Torpille işe girenler alınmış sanırım. Evet bu dediklerim de torpil sayılıyor çünkü o işe başvuranlar arasında birinin bir şeysi olmak vasfı dışında diğer tüm nitelikleri eşdeğer bir kişi varsa ve bu iki kişiden birini birinin bir şeyi olmak öne geçirdiyse bu torpildir. Hatta geçiniz eşdeğeri daha niteliklinin de önüne geçirmesi söz konusu olabilir. Referans kelimesi eskort kelimesi gibi biraz.
0
Batuhanolabilir
(18.09.25)
%30-40 arasındadır. Büyük şirketlerde oran daha düşük.

"X kişisinin Y firmasına Z kişisi çok kalifiye elemandır" demek torpil değil referanstır. Söylenen kişinin verdiği güven katsayısı ile çarpılır ve her zaman iyi bir şey değildir. Kötü performanslı birinin önerdiği bir insan direkt ret edilir.

Özellikle kurumsal şirketlerde öyle milletvekili, ceo vs tanıdığı olmadığın sürece birinin tanıdığı olmak en fazla seni ik mülakatından geçirir.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(18.09.25)
Her işe girini torpilli sayalım da oran yüzde yüz olsun.

Bazı kademelerde bu düşünce ile zaten 100%
Önemli olan liyakat, işi yapabilme becerisinin olup olmaması (ki aslında işin tanımı basitçe işin etiketinin karşılığı bile değildir)

ofise temizlikçi alacağım, birisi derse ki "abi, ayşe abla var, çalıştığı iş yeri kapandı, namuslu dürüsüt işini düzgün yapan biri" alırsın denersin devam edersin, bu torpille girdi mi sayılmalı işe şimdi?

Bilmemne holding CFO alacak, kariyer.net e ilan mı veriyor? zaten sektör içerisindeki tanışıklıklar, tavsiyeler ile görüşmeler yapılıyor.

Temizlikçi ile CFO (hatta CEO) örneğini neden verdim, yelpazeyi geniş tutmak için. en alttan en üste kadar referans sistemi çok çok önemli ama torpil bu değil.

Torpil şu, personel müdürüyümdür, şirketin hesabını kimse kontrol etmiyordur, kuzeni işe alıp yüksek maaş bağlamışımdır, iş yapmıyordur, yapamıyordur. Bunu da her kademeye uygularsınız.
0
kisa
(18.09.25)
Benim çalıştığım şirkette içeriden birini tanıyor musun diye zarf atarlar. Torpil iyi bir şey gibi geldiği için çoğu insana, onlar da varsa dökülür. İçeriden tanıdığı, yakını olan birini ne kadar işinde iyi de olsa almıyorlar ki doğrusu da bu.

Kurumsal firmalarda müdür altı pozisyonlarda ve işi doğrudan etkilemeyecek pozisyonlarda, örneğin idari işler sorumlusu gibi, %20 olabilir. Diğer pozisyonlar için %5 bile değildir.

Kurumsal olmayan birmalarda %30-40 ve %20 olabilir.
0
gabe h coud
(18.09.25)
torpille referansı bir tutarsan bu oran %50'lere kadar çıkabilir ama bir değil.

çalıştığım 5. şirket, hiçbirisine referansla girmedim. dümdüz linkedin'den başvurup sürecin doğal akışında ilerlemesiyle girdim ama torpil ve referans aynı şey değil.

çok matematiksel düşünüyorsun. yani diyorsun ki bir iş ilanı var, 100 kişi başvurdu. bu 100 kişinin vasıfları var, işte matlab biliyor +5, ingilizce biliyor +3 falan gibi, ve birisi referansla girdiğinde; ondan daha vasıflı birisine haksızlık olmuş haliyle "torpil" yapılmış gibi değerlendiriyorsun.

oysa beyaz yaka dünyasında (çoğu mühendislik de dahil), aşırı teknik bazı işler dışında, nerdeyse bütün işler averaj bilgi sahibi birisinin işe girip 3-5 ay içerisinde öğrenip yapabileceği ve uyum sağlayabileceği şeyler.

o yüzden referans o matematiksel vasıf hesaplarından çok daha kıymetli oluyor. benim çalışkanlığına güvendiğim bir takım arkadaşımın "bizim x şirketinde ahmet/ayşe vardı, çok azimli çalışkandı çok memnunduk bak o da iş arıyormuş onu da düşünelim bu pozisyona" demesi çok kıymetli bir şey. çünkü bu güvendiğim arkadaş, halihazırda nasıl bir iş yaptığımızı ve refere ettiği kişiyi tanıyor ve kafasında eşleyebilmiş. burdan çıkan başarılı işe alım oranı inanılmaz yüksek oluyor.
0
gitdaddy
(18.09.25)
Bugüne kadar iş çevresinden tanıdığım 500 kişi varsa tamamen torpili olmayan kişi 30'u geçmez. Gururla söyleyebileceğim konulardan biri de budur benim hiç torpilim olmadı ama bazen keşke olsaydı diyorum çünkü bir noktadan sonra tıkanıp kaldım.
0
mirty
(18.09.25)
eğer o işi iyi yapıyor diye önerilmesi de torpil olarak sayılıyorsa rahat %80'ler vardır. Özel sektörde alt kademelerde daha az torpil olduğunu bizzat gördüm ben.

onun haricinde en basitinden 3-4 yıl o alanda deneyimi biri başvurduğunda sektör içi herkes birbirini öyle ya da böyle tanıyor illa bir telefon ediliyor neden başvurduğu ve halihazırda/ eski çalıştığı yerde performansı hakkında bilgi alınıyor.
0
denizgonen
(18.09.25)
Referans’ın ne olduğunu bilmeden bu sorunun cevabını öğrenemezsin.

Yukardakiler +1
0
respect
(18.09.25)
100 bin kişilik amerikan forbes 500 şirketi. Şirketin kendi referans sistemi var, bu şekilde biri işe alinirsa sirket sana para değerinde puan vs veriyor (bazı pozisyonlar için birkaç bin euro bile). Bana ik'nin dediği bir ilana yüzlerce başvuru geliyor, bunun yerine bana logistics'in "bak bu eleman bizim şirketin değerlerine uygun biri demesi benim en azından o etabi dusunmememi sağlıyor" demişti.

Sen de kendi kafanda kurmussun bu torpil diye.
0
logisticsmanager
(18.09.25)
çok daha iyi adaylar varken, işi yapamayacak birisinin işe alınmasına torpil denmesi lazım bence. aynı seviyedeki iki adaydan tanıdık olanının işe alınması torpil olmamalı.
0
co2s2
(18.09.25)
Birini işe alma olayını tecrübe etmediysen böyle düşünmen normal.

Alacağın kişi kalır mı gider mi, öylesine mi girdi yoksa gerçekten burada kariyer yapmaya mı girdi, hırlı mı hırsız mı, sorumluluk sahibi mi vs gibi şeyleri işe alırken anlayamıyorsun çünkü herkes gibi en iyi hallerini sunuyorlar.

Ama biri şu kişi olur derse onunla çalışmak en azından bu saydıklarımı ve fazlasını düşünme derdini yok ediyor. Aynı zamanda referans olan kişiyi de biraz zan altında bırakacak bir durum. Kendisini zor duruma düşürecek adamı refere etmez kimse. Buradaki güven büyüktür dışarıdan sıfır bilinen kumar ile alınan.

Buradan sonrası kişisel tecrübelerim.

Ama ben şöyle yapıyorum işe alım sürecinde. Tanıdık mesela, refere edene abi şöyle ederim böyle ederim bak şu olursa bu olur diye göz korkutuyorum. Süreci uzatıyorum. Abi noldu diye arıyorlar ve bazen bir şeyler söylüyorlar. Mesela ya abi bu kızın çocuğu var ona bakmalı dul. Para lazım, her gün çocuğu okula götür getir yapıyor. Hızlıca halledelim. Abi işe girince nasıl halledecek okulu? Zaten uzaktan çalışma, o kadardan bir şey olmaz. Okulu 15 dakika uzaklıkta. Bunu başta da söyleyebilirdi. Veya abi haftada 3 gün hastaneye gidiyorum para lazım. Veya abi midye satıyorum bu işe ihtiyacım var.

Başka örnek, süreç 3-5 gün bile uzasa hemen arayan noldu niye cevap alamıyorum neyi bekliyoruz diye darlayanlar oluyor. Tanıdık biri var arada ama bu yüzsüzlük.

Benim bu kişi aracılığı ile sizi aradığımı biliyorsunuz değil mi?

Tanıdıklardan da deliler çıksa da büyük konforu yok sayamam.
0
Shepard
(18.09.25)
Patron şirketi diye tabir edilen küçük şirketlerde çok fazla.
0
runaway
(18.09.25)
yukarida yazilanlara ek olarak: torpilden kastin ne oldugu da onemli. mesela referans sistemi sadece ozel sektorde degil her sektorde var. sadece turkiye'de degil dunyanin her yerinde var. referans=torpilse oran %99 falandir. sizin soylediginizi ben torpil olarak gormuyorum. su an avrupa'nin en onemli kurumlarindan birinde calisiyorum, torpille girdim o zaman cunku daha once calistigim kisilerden referans aldim. iki kisinin ayni oldugu durum hemen hemen hic yasanmiyor. herkesin bazi artilari var, bazi eksileri var. bu durumda elbette tanidik olani seciyorlar. mesela burada karakter var. cok daha kalifiye biri olabilir ama bu kisiyle calismak nasil olur bunu hic degerlendirmiyorsunuz. bu cok cok onemli bir faktor. sadece kalifiye olmaya odaklanirsaniz calisma sureciyle ilgili olan kismi, karakter, sosyal yonleri kacirirsiniz. mesela calistigim kuruma cok kalifiye olan biri geldi, cok iyi okullar, sirketler ama referanssiz. is verildiginde ofleyip pofluyordu, bunu acikca belli ediyordu, bu nedenle kurumdan bazilari hastalik izni aldi. sonra da kovuldu zaten. bu kisiyle nasil calisabilirsin ki? insan iliskileri gelismemis, sosyal yonu gelismemis, takim calismasi yok, sabir yok, ogrenme istegi yok, iste bunlari veren genelde referanslar oluyor, cv degil.
0
Sour
(18.09.25)
(8)

Bu cisimler ne işe yarıyor?

sekizdokuzon
https://ibb.co/Sw6N9J1BEvi temizlerken mutfakta buldum.Teşekkürler.
ibb.co

Evi temizlerken mutfakta buldum.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(11.09.25)
posetin agzini baglamak yerine bu mandalla tutturuyorsun.
bizim evde 40 tane falan vardir.
0
sonsuz
(11.09.25)
Kuruyemiş aldın diyelim ambalajı kilitsiz, açtıktan sonra bununla sıkıştırabiliyorsun katlayıp.

Kahve, bisküvi, kuruyemiş vs her türlü ambalajda kullanırım. Bizde de 15-20 tane vardır :)
0
makbur
(11.09.25)
paket mandali iste. cips paketini actin, hepsini bitirmedin, paketi bununla kapatiyorsun.
bunlarin uzulari da var ikea'da. vazgecilmezim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.09.25)
ozellikle kahve icin cok kullanisli.
0
Sour
(11.09.25)
Tam olarak şu: www.ikea.com.tr
0
kobuzchu kiz
(11.09.25)
Mantıklı bir şey aklıma düştü influence oldum, ben de alayım.
0
ekimoloji
(11.09.25)
Ben baya almıştım bunlardan kısalı uzunlu. Kullanışlı oluyor evet.

Kahve, cips, kuruyemiş... katlayıp bununla sıkıştırıyorsunuz.
0
ananiyimioguz
(11.09.25)
yıllardır kullanıyoruz bunlardan. mutfakta çok işe yarıyor. açık paketleri hava almaz şekilde kapatıyor.
0
sir gawain
(11.09.25)
(15)

Yıllık izinlerinizi nasıl kullanıyorsunuz?

avatar is back
1- bir kaç gün şeklinde 6-7 defa almak2- 2’ye bölüp baba bir izin yapmak3- tamamını tekte alıp ultra mega tatil yapmak Benim 1
1- bir kaç gün şeklinde 6-7 defa almak
2- 2’ye bölüp baba bir izin yapmak
3- tamamını tekte alıp ultra mega tatil yapmak

Benim 1
0
avatar is back
(10.09.25)
hep 1. 3 gün izin alırım çarş perş cuma. 5 gün tatil yaparım.
0
gitdaddy
(10.09.25)
Sinav, aile yani ziyaret ve arkadaşlarla Cuma'dan birleştirme olunca 1-2 gün şekilde oluyor. Yurt dışı tatili olunca 1 hafta ya da uzeri şeklinde 2-3 defa kullanıyorum.
0
Amaranta ursula
(10.09.25)
Şirket 2 hafta kapalı oluyor. Onun dışında köprü tatiller var. -15’teyim; hala izin gir diye baskı yapıyorlar. Ne biçim bir şirketse :)
0
auroraaurora
(10.09.25)
1
0
isiaha
(10.09.25)
2.

biri aile ziyareti birinde uzak bir yere yurt disi gezisi.
0
sonsuz
(10.09.25)
genellikle 5'er 5'er kullaniyorum ama arada 2'ser 3'er de kullandiklarim var. hic 1 haftadan uzun almiyorum. toplam 25 gun.
0
lemmiwinks
(10.09.25)
Karisik. Yil icinde 1-2 kez 1-2 gunluk alirim. Sonrasinda da 2 kez 2 haftalik izin alirim. Toplam 30-35 gunu bulur.
0
sey mi dostum
(10.09.25)
1
Çok uzun izin alınca ekipteki diğerleri de zor durumda kalabiliyor, ayrıca işten çok uzun ayrı kalımca dönmek zor oluyor
0
mor oje
(10.09.25)
2 yada 3
0
cooperr
(10.09.25)
28 gün yıllık iznim var, cumaları kullanırsam bakiyeden 1 değil 2 düşüyor.

bu sebeple:

6 günü yaz bir yaz tatilinde kullanıyorum.
6 günü kurban ya da ramazan bayramı sonrasında kullanıyorum.

2-3 günü 23 nisan, 19 mayıs, 15 temmuz, 29 ekim, 30 ağustos, 31 aralık vb. resmi tatillerin ucuna sonuna ekliyor tatili uzatıyorum.
0
a darkness coming
(10.09.25)
Işlerin durumuna bağlı olarak 1 ve 2
0
pembediken
(10.09.25)
yillik 42 gunluk iznim var. hicbiri degil. yilda genelde 3 hafta aliyorum butun olarak aliyorum. kalanini da 1. maddedeki gibi aliyorum.
0
Sour
(10.09.25)
benim 18 gün iznim oluyor.

yaz için: 5 gün izin (9 güne kadar çıkıyor tatil iki hafta sonu ile)
kış için: 3 gün (hafta sonu ile beraber 5 gün oluyor) bunu 3 kez filan yapıyorum genelde yurt dışı seyahatleri için.
bir de resmi tatillerle birleştirdiklerim oluyor 19 mayıs, 29 ekim gibi.
0
elektr10
(11.09.25)
2 hafta (10 gün) bir kere, 1 hafta (5 gün) bir kere, bazen de bayram bağlamak içim bir kaç gün.
0
inheritance
(11.09.25)
hangi seçeneğe girer bilmiyorum ama şöyle yapıyorum: iznim çok birikti (60küsür). ama buna rağmen tabi ki hepsini tekte alamıyorum. son birkaç senedir sene içinde ayrı zamanlarda 1 + 1 hafta alıp sonra da 2 şer 3er şeklinde yıl içinde izin alıp kullanıyorum. ctesileri tatilden sayılmıyor bizde en sevdiğim şeylerden biri
0
chanandler bong
(11.09.25)
(7)

Medical park'a karşı yasal haklarımı arayabilir miyim

love and trust
2 hafta önce, sonucu 1 haftada çıkar diye vaat ettikler için biyopsiyi burada yaptırdım. 30 bin ödedm. 2 hafta oldu aonuç hala çıkmadı. Bir de diyorlar ki ek immün çalışılması gerekliymiş. 32 bin ödememi söylediler. O immünlerde de sonuç çıkmazsa ek olarak 6 immün daha çalışışması gerekiyormuş, yan
2 hafta önce, sonucu 1 haftada çıkar diye vaat ettikler için biyopsiyi burada yaptırdım. 30 bin ödedm.
2 hafta oldu aonuç hala çıkmadı. Bir de diyorlar ki ek immün çalışılması gerekliymiş. 32 bin ödememi söylediler. O immünlerde de sonuç çıkmazsa ek olarak 6 immün daha çalışışması gerekiyormuş, yani bir 32 bin lira ödemem gerekecekmiş.

Bana bunlar başta hiç sötlenmedi sadece 1 hafta içinde sonuçlarınız gelir dedikler için burada yaptırmıitıö ama şimdi bendwn süreçin üzernden 2 hafta geçmiş 60 bin lra para istiyorlar.

Bunlara karşı bütün bunşar başta bana bişgi verilmediği için yasal haklarımı arayabilir miym?
0
love and trust
(10.09.25)
hastanenin sgk anlaşması varsa tüketici hakem heyetine başvurup fazla ödemeyi iade alabilirsin bildim kadarıyla
0
Sadece soruyorum
(10.09.25)
önce cimer ve sağlık bakanlığı ile şansını deneyebilirsin. bu arada sana imzalattıkları sözleşme vb. bir şey var mı? orada ek tahliller gerekebilir fiyata bunlar dahil değildir gibi bir ibare varsa bir sonuç çıkmayabilir. veya bu biyopsinin doğası gereği ek işlemlerin yapılması gerekiyorsa. ama her halukarda bilgilendirme yapılmalıydı. bu konuda haklısınız. geçmiş olsun.
0
merhum
(10.09.25)
patolojide arkadaşım var bildiğim kadarı ile şöyle senden bir parça alıyorlar bunu işlemden geçiriyorlar ve bir kesit yani parça alıyorlar, eğer süpheleri varsa doktor bir kaç tane daha kesit alın diyor parçandan, mesela doktor bir doku aldı ama ilk kesitte kötü hücre gözükmedi ama dokunun devamında kötü hücre var ama o kısımdan kesit alamadıkları için doktor inceleyemiyor. o yüzden tekrardan kestiriyor, cerrahi sınır diye bişey de varmış ama aklımda kalanlar bunlar

birde fazla almalarının sebebi farklı farklı tekniklerle bakıyorlar birisini kırmızıya boyuyor birisini maviye, sonuçta tam tanı konmak için bunlar isteniyor. önceden söylemeleri lazımdı bencede çünkü rutinde çıkabiliyor ek incelemeler

yasal kısmı malaesef bilmiyorum ama hasta hakları departmanı olur her hastanede kesinlikle ara sürecide hızlandırır

numuneyide geri alabilirsin hastaneden başka yerde yaptırmak için böyle bir hakkın var
0
eja
(10.09.25)
@merhum;

Bana işlem öncesi hiçbir şekilde sözlü ya da yazılı bilgilendirme yapılmadı, ben o anki panik halimle biyopsi yaptırıp sonucu bekleme derdindeydim , öncesinde yazılı bie bilgi de vermediler, benden imza da almadılar… bugün gelmiş diyorlar ki ek immun çalışmamız lazım 35 bin gönderin. Bundan da çıkmaz sa yine 35 bin isteyeceğiz.

Böyle birşey olabilir mi?? Bana biye en başta bunu söylemediniz, sizde yaptırmazdım, dünyanın borcuna girip sağlık işlemi yaptırıyorum, çekilen muameleye bakın. Aşırı üzgün ve sinirliyim
0
🌸love and trust
(10.09.25)
Valla o zaman ne desen haklısın ama şu anda ilgili yerlere şikayet etmekten başka yapacak bir şey yok.
maddi durumun bunu karşılamaya yetmiyorsa @eja'nın dediği gibi daha uygun fiyatlı bir hastane araştırıp orada test yaptırmayı deneyebilirsin. sağlık her şeyden önce gelir.
geçmiş olsun.
0
merhum
(11.09.25)
duyurucular soruyu anlamamis mi yoksa ben mi soruyu yanlis anladim? sizin sorunuz aslinda ekstra ucret ve testle alakali degil, sadece bu ekstralari dayatarak size ilk sonucu vermemeleri, bu ekstralardan sorna verecegiz demeleri. bana dolandiricilik var gibi geliyor. bence sadece ilk testin sonuclarini verin baska yerde yaptiracagim deyin, olmadi cimer'e falan yazin.
0
Sour
(11.09.25)
@sour evet aynen bu şekilde oldu,
en başta denilseydi ki, sonuçlarınızın normalde 1 haftada çıkar ama ekstra bir durum olur, 3 haftayı bulabilir. dense, ben de ona göre pozisyon alırım.

ama en başta "1 haftada sonuçlar çıkar" diyip, 1 hafta sonunda aramaya tenezzül etmeyip, 12 gün sonra güç bela, ekstra immün çalışmamız gerek, bize şu kadar para gönderin demeleri ve sonuçtan asla bahsetmemeleri.

siz siz olun devlet hastanesinin takviminden şaşmayın. şuan para verip özelde biyopsi yaptırmama rağmen, süreç, devlet hastanesinin belirlediği takvimle aynı işliyor. boşu boşuna 30 bin TL'den oldum. o an insan hasta psikolojisiyle herşeye sarılıyor, özel hastaneler de bunun ekmeğini yiyorlar işte..

artık işin sonunda birkaç yere şikayetimi yapacağım.
0
🌸love and trust
(11.09.25)
(11)

psikolog mu psikiyatrist mi?

reanarchy
iş ve özel hayatla ilgili bazı stres kaynaklarım var ve bunlar giderek birikiyor sanıyorum, artık özel hayatıma ciddi etki etmeye başladı.asıl sorunum stresle baş etmek değil,ççok hızlı ve çok ani yüksek desibelli öfkelenmeler yaşamaya başladım. yaklaşık 1 yıl önce sigarayı bırakmıştım ondan sonra s
iş ve özel hayatla ilgili bazı stres kaynaklarım var ve bunlar giderek birikiyor sanıyorum, artık özel hayatıma ciddi etki etmeye başladı.

asıl sorunum stresle baş etmek değil,

ççok hızlı ve çok ani yüksek desibelli öfkelenmeler yaşamaya başladım. yaklaşık 1 yıl önce sigarayı bırakmıştım ondan sonra sanırım bu noktaya geldi öfke konusu.

sizce doğrudan psikiyatriye mi gitmeliyim yoksa birkaç seans da olsa psikoloğa mı görünmeliyim?

teşekkürler
0
reanarchy
(10.09.25)
psikiyatrist önce bence.
0
erty_ksk
(10.09.25)
ben de geçen sene öfke krizleri ve iş arkadaşlarımla sürekli bir çatışma hali nedeniyle psikiyatriye gittim.1 yıla yakın ilaç kullandım düşük doz bir şey. baya iyi geldi sakinleştim kendime geldim. hatta sonradan pişman oldum keşke ilacı bırakmasaydım bir süre daha kendime zaman tanısaydım diye.
0
Sadece soruyorum
(10.09.25)
bunun kararini veren kisi psikolog zaten.
0
buenosdias
(10.09.25)
@erty hemşerim sen bari yapma.

eğer hayatınızı etkileyen olay günlük hayatınızı devam ettirmekte zorluk yaşatıyorsa psikoloğa gidebilirsiniz. eğer ilaç kullanmanız gerekiyor ve tanı almanız gerekiyorsa psikiyatriye gitmeniz önerilir. bilişsel terapi psikologların işi, psikiyatristler ilaç yazan tıp doktoru. türkiyede halen bu ayrım bilinmiyor. psikologlara terapist denir aynı zamanda. psikoloğa gidebilirsiniz.
0
mikahakkinen
(10.09.25)
önce psikolog, psikolog yönlendirmesiyle psikiyatrist, ihtiyaç varsa eş zamanlı olarak terapiye de devam etmek.

bu dönüştürmek istediğiniz durumların temel nedenlerini çözemezseniz, bulamazsanız ilaç sadece günü kurtarır.
0
Phoebe
(10.09.25)
ben psikiyatrinin kapisindan girip de "yok size ilac vermeyeyim, psikologa gidin" denildigini gormedim, duymadim. o ilaci mutlaka yazar. bu konuda cekinceniz varsa once psikologla gorusun durum analizi yapilsin
0
ala09
(10.09.25)
Mekan değişikliği... tatil ya da eş dost ziyareti. Belki spor. Uzun Yürüyüşler mesela. Bunlar zaten psikolog ziyareti gibi.

Sonra psikolog. Zaten psikolog ta önce bunları yap öyle gel diyecek.
0
halk
(10.09.25)
Vücudundaki etkilere bak.

Uykuların eksildi mi veya arttı mı
Vücudun sürekli gergin mi yani sürekli boyun omuz bacak karın gibi kaslarını kasıyor musun, kramp giriyor mu
Yemende değişiklik var mı, aşırı yemeye veya aşırı iştahsızlığa düştün mü
Çarpıntı oluyor mu, özellikle öfke ve sonrasında ritim bozukluğu, nefes alış verilince anormallik oluyor mu

Bu gibi değişiklikler var mı düşün. Varsa ve seni ciddi zorluyorsa psikiyatri. Değilse psikolog.
0
muhayyer divan
(10.09.25)
@mikahakkinen
konu hemen ilaç almak değil, ilaca gerek olup olmadığının tespiti. bunu da psikolog değil psikiyatr yapıyor diye biliyorum. psikiyatrlar sana ilaca gerek yok psikoloğa git dediğinde süreç böyle de işleyebiliyor.
yanlış biliyor da olabilirim ama birinin önceliği şart değil diye biliyorum. her ikisi de danışılabilecek ilk merkez olabiliyor doğru hekimlere denk gelindiği sürece.
0
erty_ksk
(10.09.25)
devlet hastanelerinde psikologdan randevu alabilmek için psikiyatriste gitmen gerekir. ancak özelde bir yere gitmeyi düşünüyorsan bunu seçme hakkı senin. gitmen gereken kişi psikolog. genelde psikiyatristler 5 dk dinler ilaç yazar.
0
mikahakkinen
(11.09.25)
normalde teshis koyan psikiyatristtir, fakat insanlar genelde oncelikle psikologu tercih eder cunku psikiyatristler belkide bir miktar terapiyle halledilebilecek sorunlari hemen ilacla cozmeye calisabiliyorlar. ayrica terapide yeterince uzmanlasmiyorlar. bu nedenle once birkac seans psikologa gidin derim. ikisi de tamamen farkli yaklasiyorlar ve bence ilactan once cesitli bilissel, davranisci, psikodinamik, sosyal terapileri denemekte fayda var. ayrica bunlar daha butuncul oluyor, yani sadece semptomatik degil (ilactaki gibi), daha genis bir degisim sagliyor.
0
Sour
(11.09.25)
(18)

İçimizde avrupa da yaşama hayali olmayan var mı?

luluki
Varsa dinlemek isterim. Biraz da sizi dinleyelim.
Varsa dinlemek isterim. Biraz da sizi dinleyelim.
0
luluki
(10.09.25)
Ben ama ne anlatayım
0
grimavi
(10.09.25)
Yeni hayat, ikinci sinif vatandas, irkcilik, hic bir zaman orali olmamak, aileyi geride birakmak, arinma gecesinde ilk hedef olmak. Her yerde kötü gözle bakilmak, kendi dilini konuşsan küçümsenmek. O ulkenin suriyelisi, afgani olmak.

Bu sebeplerden ben almayayim. Bütün önemli günleri veya olayları kacirmak da var. Hastalik da var. Yok tenks.
0
Shepard
(10.09.25)
Ben. Farklı ve yabancı bir kültürde uzun süreli yaşamak istemiyorum. Evet medeni, rahat falan ama yaptığım şakalar, sevdiğim müzikler karşılığını bulmayacak, hep bir yabancılık hissi olacak vs. İstekli değilim o yüzden
0
mor oje
(10.09.25)
şimdi buradaki şartlarım ile aynı olacak şekilde ortalama üstü bir avrupa şehrinde yaşama fırsat sunulsa tercihim avrupa'dan yana olur.

ama bu bir hayal mi? değil.

Avrupa'nın birçok yerini gidip gezdim gördüm zaten, milano'da metroda dilencilerin tacizine tanık oldum, almanyada türk taksici tarafından dolandırıldım, fransada ve almanyada pasaportumdan dolayı üçüncü sınıf insan muamelesi gördüm, polonya'da ırkçılığa maruz kaldım.

demek istediğim evet birçok konuda avrupa bizden daha önde, yaya geçiti, trafik, sosyal devlet, gelir adaleti, ekonomi, politika, hukuk adalet vs. ama bizimle aynı veya benzer olduğu çok durum da var.

özetle avrupa'da yaşama gibi bir hayalim yok, fırsat gelirse hayır demem muhtemelen ama bunun için çabalamıyorum.
0
emfuzi
(10.09.25)
böyle bir hayalim hiçbir zaman olmadı. sebebi korkmam. uyum sağlamakta zorlanacağımı düşünüyorum. bir de gitsem ne iş yapacağım?
0
Sadece soruyorum
(10.09.25)
ben. hayatta en önemli şey aile. isterse burası afganistan olsun. isterse iş imkanı olmasın, aç kalayım. ailemin yanında değilsem boş bir hayat yaşamış sayarım kendimi. defalarca teklifler aldım. hem çalıştığım yerlerde hem de headhunterlardan. bir kaç hafta, bir kaç ay geçici olarak çalıştım. daha fazlasını istemem.
0
gabe h coud
(10.09.25)
ben. sirf ab vatandasligi, vize serbestligi, ydch vs.. yuzunden basvurmustum. vize cikti ve aralikta gidiyorum. tamamen yasama gibi bir niyetim yok. yilda 3,4 ay kalmayi dusunuyorum. ekonomi, siyaset, halk vs.. hersey sikintili burada ama kulturu, tarihi ve sevdiklerim benim icin herseyden onemli.
0
buenosdias
(10.09.25)
Farklı şehirlerde, farklı hayatlar yaşadım. Avrupa'da da bir süre yaşadım. Ama dışarıdan göründüğü gibi değil, bir tatil gezisi gibi değil... Her şehir kendi hikayesini taşıyor, herkes için her şehir aynı da değil veya aynı mutluluğu yakalayamazsın. Göçmenlerin de şehirlere etkisi oldu tabii. Bazı yerlerde fırsatlar daha çok, bazı yerlerde zorluklar daha ağır... Kalabilirdim, ama kalmadım, birçok nedeni var. Gidip gezmek daha cazip şimdilik ve istediğim zaman gidebiliyorum, ama durmadan da gitmiyorum tabii. Yine de aklıma gidip tekrar yaşamak geliyor, farklı bir şehrinde belki. Hayal değil de, sadece bir düşünce. Hayat ilerledi ve ilerliyor, belli bir düzen ve rahatlıkla. Hayatın zorluklarını ise çoktan fazlasıyla yaşadım zaten.
0
ermanen
(10.09.25)
Shepard +1, niye tik alamamis anlamadim.

Benim vardi. 4 senedir Hollanda'da yasiyorum, Turkiye'ye gelince burayi ozluyorum aslinda ama artik Avrupa'da yasama hayalim yok. Hollanda ingilizce konusmanin sorun edilmedigi, insanlarinin yabanciya alisik oldugu ve bariz hissedilir irkcilik olmayan bir ulke diye dusunuyorum. Ona ragmen diger arkadaslarin yabancilik cekme olarak bahsettigi seyler gercekten bir noktadan sonra cok sikinti oluyor.

Simdilik cesitli sebeplerden Turkiye'ye donmek istemiyorum ama duruma gore Istanbul gibi asiri kalabalik, fazlaca kozmopolit yerler haricindeki yerleri tercih ederim. Insanlarin pek agresif olmadigi yerler, mesela Edirne. Ancak ofis isinde calisacaksam Turkiye'de calismayi istiyorum. Hibrit bile olsa ayda 2 kez her seferinde 2-3 gun ofise gelebilirim.

Yakin zamanda vatandaslik almaya calisip basarabilirsem yavastan baska bir ucuncu ulkeye uzarim. 2 sene kendime deneme sansi verir olmazsa doneriz.

Bir de cok bahsedilmeyen ilginc bir durum daha var. Tam tibbi sebebini bilmiyorum ama buranin havasi bizi ailecek cok etkiliyor. Soguk ve kapali hava olmasi da etkili ama sadece o degil. Buradayken cesitli kronik hastaliklar kendini gosteriyor. Belim agriyor mesela, burnum tikaniyor. Hanimda cocukda egzama gibi seyler oluyor. Turkiye'ye tatile gidince geciyor kisa surede. Burada da yaz aylari daha iyi geciyor tabii saglik anlaminda. Uyku yetmiyor vs bir suru sikinti var.
0
mbond
(10.09.25)
ben 10 yildir avrupa'da yasiyorum. su ana kadar bir kere bile irkciliga maruz kalmadim. bu arada 2, 3 sene araliklarla farkli ulkelerde yasadim (egitimle basladi, calismayla devam etti). ben epey sikildim avrupa'dan. bunu yasamayan insanin anlamasi pek mumkun degil, o nedenle ne anlatsak bos. bunu soyleyince de ya sen bulmussun da bunuyorsun ya da don o zaman ulkene diyorlar. neden daha iyisini aramak varken bunlari tercih edeyim ki? insan ulastigindan daha iyisini ister hep, bu motivasyonu olmali ki hayatin her alaninda basarili olsun. bu sorun aslinda global dunyanin bir sorunu (yani yasadigin yeri begenmeme) cunku imkanlar cok, herkes her seye cok kolay ulasabiliyor. ben turklerin hala avrupa hayali olmasina sasiriyorum (orta sinif bir insan icin gitmek o kadar kolay ki, bu kadar imkan varken bunun icin yanip tutusup da gidememek gercekten cok tuhaf). yani avrupalilarda da bu durum var. finlandiyalilar diyor ya bu nasil ulke, hollandalilar diyor ya bu nasil ulke, ingilizler diyor ya bu nasil ulke cunku her ulkenin kendine gore problemleri var. bazilarinin hayali olandan bazilari bikmis durumda.

daha once soyle bir duyuru acmistim, bir bak istersen:
www.eksiduyuru.com

buradan da goruldugu gibi avrupa'ya siki sikiya bagli olanlarin cevaplari turkiye'deki kaostan bikmis olmalari ve hala o sakinlige doymamis olmalari. insan heyecan ariyor bir sure sonra! ozellikle avrupalilar, fakat bu demek degil ki hayatini riske at, fakirles vs.
0
Sour
(10.09.25)
1) isa'yla, muhammed'le dalga geçmek düşünce özgürlüğü ama homolarla, zencilerle, sözde yahudi soykırımıyla dalga geçmek nefret suçu.
2) sadece ingiltere'de sosyal medya paylaşımıyla tutuklanan insan sayısı rusya'nın 10 katı ama avrupa cennet yeğenim.
3) internete girerken webcam'inize kimlik gösterip beraberinde de yüzünüzü okutuyorsunuz.
4) ab'nin otomasyonla dinleyemediği bütün chatler illegal. (wuhuuu özgürlük çok süper)
5) devlet okullarında 6 yaşındaki çocuklara götten yemenin faziletleri anlatılmasın dediğinizde nazi oluyorsunuz
6) yemeklerinize %10'a kadar böcek tozu katılması zorunlu hale getiriliyor.
7) ortalama avrupalı çocuk yapmak istemediği için ülkeye kedi köpek yiyen yamyamları dolduruyorlar.
8) ortalama avrupalı zaten aile kurup çocuk yapabilecek zenginliğe sahip değil.
9) 100 tane chad'ın, tyrone'un içine boşalmadığı iffetini, namusunu korumuş becky, stacy bulmak imkansız.
10) ülken için ölmeni istiyorlar.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(10.09.25)
@Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum

3) internete girerken webcam'inize kimlik gösterip beraberinde de yüzünüzü okutuyorsunuz.

bu nerede oluyor?
0
Sour
(10.09.25)
11 yildir avustralya'dayim, en buyuk hayalim turkiye'ye donmek.

Yalnizlik, izolasyon, ait olamama, ne orali ne burali olma.

Tek basina gocmenlik oturum yoksa kariyer yoksa artik hayattan ziyan etmek oluyor. Benim icin durum bu. Ingilizce sorunum da yok bu arada.
0
baldur2
(10.09.25)
@mbond abi duyuru'yu açan arkadaşımız gerçeklerden uzak bir hayat yaşıyor. Ondan ağlıyordur ahahahha. Kendine hakim olamayan bir kardeşimiz.
0
Shepard
(10.09.25)
Risksiz bir yolla gitmeyeceksem ben istemem. Evlilik, oturum almak, iş teklifi gibi kesin sonuç veren yollar dışında sonucu rezillikle bitebilir.

Avrupa'da avrupalı bile yaşayamayabiliyor. Şuan İngiltere'de ciddi bir işsizlik var. Elin İngilizi bile Latin amerika'da, ortadoğu'da falan çalışıyor. Yazılım kurslarıyla kod monkey olup gitme olayları falan da bitti.

Ben Türkiye'ye döndüm. Geleceği olmayan bir yolda olduğu hissettim. Ölü bir Ata bindiğini hissettiğinde yapacağın en iyi şey attan inmektir demiş bir kızılderili atasözü. Bunu takmayıp 20 sene öğreni vizesinde veya oturum alacam diye arafta kalanlar var.
0
runaway
(10.09.25)
Gezip görmeye varım. Sürekli de geziyorum. Ama hiçbir zaman yaşama hayali kurmadım. Türkiye’deki mikro hayatım beni tatmin ediyor.
0
ruhen hastayim ben
(10.09.25)
Fırsatım olsa 1 sn düşünmem giderim buradan, koşturdum da olması için ama bir türlü olamadı. Ne yediğimizin tadı var ne de soluduğumuz havanın bir hayrı.
0
guitarissimo
(10.09.25)
18 seneyi devirdim ben avrupa'da. geldigimde daha 18 olmamistim bile. gectigimiz 9 senedir yilda sadece 17 gün gidip kaliyordum, bu sene firsat olunca biraz uzun kalayim dedim. uzun dedigim de bir ay. cehennem neresi deseler o an bana, bak burasi, derdim.
yurtdisi tecrübesi kötü olanlara diyecek bir seyim yok, yasadigini kendi bilir. ama yurtdisina bile cikmadan ikinci sinif vatandas zart zurt diyenler neye dayanarak bunlari diyorlar, komik sahiden.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.09.25)
(26)

Zeynep ismi kulağınıza nasıl geliyor?

64654942
100 seçenekli soru.1) Çok muhafazakar.2) Çok eski, demode.3) Normal. Özel bir sempati ya da antipati uyandırmıyor.4) Muhafazakar değil ama itici.5) Sıradan, sıkıcı.6) Hoş. Tatlı bir enerjisi var.7) Hem seküler hem muhafazakar kesimin koyabileceği bir isim. Abdürrezzak ya da Evrim gibi bariz bir eğil
100 seçenekli soru.

1) Çok muhafazakar.
2) Çok eski, demode.
3) Normal. Özel bir sempati ya da antipati uyandırmıyor.
4) Muhafazakar değil ama itici.
5) Sıradan, sıkıcı.
6) Hoş. Tatlı bir enerjisi var.
7) Hem seküler hem muhafazakar kesimin koyabileceği bir isim. Abdürrezzak ya da Evrim gibi bariz bir eğilimi yok.
0
64654942
(06.09.25)
6 haric hepsi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.09.25)
6.
Kesinlikle muhafazakar değil bu arada.
0
gadlemler
(06.09.25)
Kesinlikle 6
Tanıştığım tüm Zeynepler güzeldi ayrıca, sempatim var o yüzden
0
kisa
(06.09.25)
8) ortadoğulu ve güzel
0
grimavi
(06.09.25)
3- Normal
0
runaway
(06.09.25)
1-2-5
ve
Temizlikçi abla.
0
Shepard
(06.09.25)
3, 5, 7
0
sir gawain
(06.09.25)
Histerik kadın ismi
0
sekizdokuzon
(06.09.25)
Her çağda ve zamanda gideri olan bir isim.
0
yadigar
(06.09.25)
1
0
sey mi dostum
(06.09.25)
Şalvar ve yazm beliriyor gozumde
0
abuzer
(06.09.25)
Güzel isim .
"Babasının süsü" demek.
Doğan ilk çocuğun kız olmasının da ayrı bir önemi var.
0
diyecevaplandı
(06.09.25)
Cok severim. Hic eskimeyen, klasik isimlerden bence.
0
narod
(06.09.25)
5
0
yurtsuz john
(06.09.25)
3-5 çok fazla Zeynep var.
0
kobuzchu kiz
(06.09.25)
Dümdüz bir isim, gayet güzel. Eski ya da demode demem ama klasik bir isim öyle çocuk 10 yaşına gelince tanıştığı herkesle adaş çıkmaz mesela tek tük denk gelir, saçma sapan ne anlama geldiği belli olmayan “popüler” isimlerden kat kat iyi.
0
mutekebbir
(06.09.25)
6 ve 7. çok güzel bir isim.
0
sinematikcrop
(06.09.25)
6+7 haric hepsi.

cok bayik bir isim. herkesin de ilk ismi ayrica.
dinci bir isim. dinci olmayan ya da dincilik potansiyeli olmayan biri bu ismi koymaz.
0
sonsuz
(06.09.25)
En sevdiğim isimlerden biri, anaokulunda Zeynep isimli çok güzel bir kız vardı ondan kaldı heralde. Ama sadece tek isim olarak iki isimli çok kötü geliyor kulağıma
0
mirty
(06.09.25)
Zeynep'le ikinci bir isim hoş değil, Zeynep ismi için de 2,3,5 diyorum. Bunu koymayınca da Arel, Hena, Lina gibi bir şey koycaz dersen Zeynep mük. isim derim.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(06.09.25)
tanıdığım 2 zeynep var. birisi genç ve aşırı kezban yani ilgi delisi varoş. birisi yaşlı ve ultra dinci muhafazakar tayfadan.

köyü hatırlatan bir isim.
0
art cat chocolate
(06.09.25)
3-6-7

Tanıdığım bütün Zeynepler kumral, zeki, güzel ve kaliteli insanlar. Bu nedenle bendeki çağrışımı olumlu
0
i wanna go back
(06.09.25)
6-7 hariç hepsi. muhafazakar değil diyenler imam hatiplerdeki zeynep nufusuna bakabilir. bi de zey, zeybik, zeze gibi "tatlış" nicklerden dolayı da ekstra itici gelir
0
ala09
(06.09.25)
Yılan hikayesi geliyor aklıma, zeyno, meltem cumbul.
0
encokbenisevinnolur
(06.09.25)
3
0
Kittie
(06.09.25)
3
0
Sour
(06.09.25)
(3)

İğneden Korkan Birisi Kan Verebilir Mi? (Kan Alma İğnesi Ne Kadar Acıtır?)

askingforafriend
Merhaba,kampanya vs derken plazma bağışı ile tek seferde 50 eur (bazen tek seferde 100 bile olabiliyor) kazanan arkadaşlarım var. haftada 2 bile yapabiliyorlar ama hadi biz 1 desek ayda 200 eur tatlı bir para gibi geldi. üstüne insanlığa faydamız dokunacak süper fikir.fakat.. ben iğneden çekinen bir
Merhaba,

kampanya vs derken plazma bağışı ile tek seferde 50 eur (bazen tek seferde 100 bile olabiliyor) kazanan arkadaşlarım var. haftada 2 bile yapabiliyorlar ama hadi biz 1 desek ayda 200 eur tatlı bir para gibi geldi. üstüne insanlığa faydamız dokunacak süper fikir.

fakat.. ben iğneden çekinen birisiyim, çokça kez tahlil verdim ve her seferinde ufak bir acı hissi ile rahatsız oldum, kafamı çevirdim iğnenin koluma girişine bakamadım vs. şimdi kan/plazma verme için kullanılan iğnenin çok daha büyük olduğunu duydum.

Sizce tahlil için kan verirken bile rahatsız olan birisi kan/plazma bağışlayabilir mi?
iğne çok mu büyük, canımız acıyor mu?
0
askingforafriend
(01.09.25)
Evet daha büyük ama acısı çok farklı değil ki o da bir anlık bir şey. Zaten ah diyene kadar bitmiş oluyor.
Benim canım acımıyor. Damarlar rahat bulunuyrosa daha önce test için kan verirken tke seferde aldılarsa bence bir farkı yok
0
kisa
(01.09.25)
Bu sorunun cevabi insanin aci esigine gore degisiyor. Siz "her seferinde ufak bir aci hissi ile rahatsiz oldum" dediginize gore aci esiginiz yuksek, yani dayaniklisiniz. Elbette bir sey hissedeceksiniz, fakat bunu "ufak bir rahatsizlik" seklinde betimliyorsaniz, zaten rahatlikla verebilirsiniz.
0
Sour
(01.09.25)
kan 3 ayda bir verilir en erken. nasıl bir kan vermeden bahsediyorsun? iğnesi büyük evet. normal tüplere verilen kanın iğnesi küçük pek acıtmıyor.

iğne ilk girişte biraz acıtır sonrası stabil. ama iğneden korkan biriysen zor bayılabilirsin
0
jelly bear
(01.09.25)
(26)

Nedir bu mesut süre tantanası

beyfendi
Twitter hesabım yok. Googleladım ama gündem olacak ne yaşanmış anlayamadım. Bir kadın metroda mesut sürenin onu "iyiymiş" falan diyerek taciz ettiğini söylüyor. Başka bir kadın da buna, mesut süre beni evine davet etti, gittim yatırıp üstüme çıktı diye kendi olayını anlatmış.İki sorum var. Metroda t
Twitter hesabım yok. Googleladım ama gündem olacak ne yaşanmış anlayamadım. Bir kadın metroda mesut sürenin onu "iyiymiş" falan diyerek taciz ettiğini söylüyor. Başka bir kadın da buna, mesut süre beni evine davet etti, gittim yatırıp üstüme çıktı diye kendi olayını anlatmış.

İki sorum var. Metroda tacize uğradığını söyleyen kadının nerden aklına geliyor yıllar öncesinin olayını şimdi anlatmak? Ve bu iki olay dışında mesut süre ile ilgili başka vakalar var mı?
0
beyfendi
(28.08.25)
uzun uzun yazamiycam ama özetle

1. sadistler kurbanlarinin zaten halihazirda zayif, sesi cikmayanlardan secer. zayif olanlar zaten bakislariyla, duruslariyla o tedirginligi hisettirir. bu tarz sadist, dark personality traitleri gösteren tiplerin de uzmanlik alani zaten bunlari bulmak. avlanan bir kaplan düsün mesela gidiyor yavru zürafaya saldiriyor, anasina saldirmak yerine.

2. taciz yasandiktan sonra acilan derin yaralar. bunu kabul etmek bile bir süre aliyor. ardindan bu olayi kafada tekrar hatirlamak, bununla yüzlesmek seneler alabiliyor. yazilanlari okumadim ama kurbanlarin yasi eminim olay yasandiginda genctir.

3. bu konuda konusabilir hala gelmek icin de süre gerekiyor.

4. insanlar birbirinden cesaret aliyor. bende yanlis bir sey yokmus. ben yalniz degilim duygusu.

5. baskalarina yasadiklarindan yola cikarak ilham olma istegi. ben yasadim ama baskasi yasamasin. yasarsa da sesini cikarsin. burda hem sadisti korkutma hem de potansiyel kurbani cesaretlendirme motivasyonu var.
0
sonsuz
(28.08.25)
Şu an 24 farklı vaka varmış
0
grimavi
(28.08.25)
Mesut süre olayı özelinde söylemiyorum ama son zamanlarda bir de mesajlaşma görüntüleri ile tacizi ifşa etme olayı çoğaldı. Elinde kanıt var, taciz edenin adı belli sanı belli. Bunu neden sosyal medyada paylaşıyorsun da savcılığa gitmiyorsun diye sormak istiyorum. Benden başkası yaşamasın diye burada paylaşıyorum diyor ama hukuki adım atmıyor nedense. Sosyal medyada okuduğum çoğu şeyin yalan/kurgu olduğunu düşünüyorum.
0
mustafakesekci
(28.08.25)
@mustafakesekci bunların elle tutulur bi adli cezası yok çünkü? tek ceza bu şerefsizliklerin bilinip eşine dostuna rezil etmek.

bu olayların bir tanesine bile savcılık dava bile açmaz.
açsa bile mahkemeden "kız da kaşınmış, o saatte orada ne işi varmış" der geçer.
rezil etmenin ve yeni rezilliklerin önüne geçmenin tek yolu ifşa.
0
patronaj1
(28.08.25)
Yalan dolan bence. Kadınlar ne olduğunu bal gibi biliyorlar. Bekledikleri sonucu alamayınca adı taciz oluyor. Tiyatro, sinema oyunculuğu yapan tanıdıklarım var. Onlara da bu şekilde yaklaşanlar olmuş. Kabul eden var, karşılığında iş kapan. Kabul etmeyen de var.

Selam bardayız ve alkol aldık, benim eve geçelim mi karikatürü anlatayım burası kasıyor xd

Bunu yiyecek adam yok dünyada. Anca burada savunanlar çıkar, yüzyüze bunu savunanı dışlarlar, masanın aptalı diye lakap takarlar.

sonsuz +0.5
0
Shepard
(28.08.25)
herkes kafasındaki kötü erkek imajını bu adama yapıştırdı. üstteki arkadaş mesela 24 farklı vaka var demiş. tanımlama sıfır.

kafandaki en kötü senaryoyu bu kişiye yapıştırıp, kesin şöyle olmuştur diyip cancel ediyorsun adamı.
bir nevi sosyal infaz.
0
duyurukullanıcısı
(28.08.25)
mesele sadece bir erkeğin taciz etmesi sebebiyle işten çıkarılması, yani tarihte sayılıdır da, bir mağduriyet yaşaması.

taciz ve rıza kavramlarının anlaşılmaması da mesele. metroya bindiysen sana laf atabilir, evine gittiysen üstüne çullanabilir gibi tacizlerin "aman ya nolcak, nolmuşkine" seviyesine indirgenmesi, benzer şeyleri giyim kuşam, saat, bulunduğu yer gibi kavramlarla sürekli faili aklama, mağduru bastırmaya odaklı yargı sistemi. bu o kadar içselleştirilmiştir ki kadınlar zaten bunu ifade etmesi için bir seviyeye ulaşması gerekir. çünkü kurban hala türkiyede suçlu, yaygaracı, ilgi çekmek için yapıyor, kışkırtmıştır, polise gitseydi, kanıtı yok ki gibi gerçeklikten kopuk beklentilerle bastırılmaya çalışılıyor.

tamam korkmayın hala tacizcilere adil bir uygulama yapılmıyor, hala herkese metroda laf atabilirsiniz, elleyebilir, sürtebilirsiniz, hala go pro'yla gezmiyoruz, hala mağdur sayısı kaç olursa olsun inanılmıyor, hala tacizci yaptığını kabul etse de failin yanında olunuyor, hala insanlık namına bir adım ilerlemediniz. rahat uyuyabilirsiniz
0
ala09
(28.08.25)
Bu zamana kadar neden susmuş, polise savcıya neden gitmemiş? Welcome to Türkiye. Kadınlar hakkında gerçekten hiçbir şey bilmiyorsunuz değil mi?
0
sekizdokuzon
(28.08.25)
bu son olan ifşa olayları bana sistematik bir karalama operasyonu gibi geliyor. belli bir yerden düğmeye basılmış gibi hepsi aynı anda ortaya atılıyor. hatta arkasında siyasi erk bile çıkabilir. bakın sizin çok övündüğünüz laik sistem neler yapıyor. benim imam hatipli gençlerimde bunlar olamaza bağlanırsa şaşırmam.

önce fotoğraf camiasında ifşalar ortaya atıldı ardından mesut süre, birkaç oyuncu, kaan sezyum en sonda ogün sanlısoy.

mesut süre olayı daha farklı bir anda isimsiz iddialar ortaya atılıyor. her biri tutarsız. kimi diyor popoma baktı, kimi diyor evine çağırdı ıspanak yemeği yaptım yeriz dedi(mesutu biraz bilen dinleyen biri evinde yemek olması ihtimali çok düşük hele ıspanak) sonra öpmeye çalıştı, kimi diyor iş görüşmesi için evine çağırdı gittim yine aynı senaryo. bir iddia kadıköyde sevgiliyle birlikte gezen kızı metrobüse kadar takip etmiş metrobüste tacize yeltenmiş. ama ne kızdan ne sevgilisinden bir şikayet olmamış.
ayrıca ilk iddia yayınlanır yayınlanmaz ilişki testi ekibi mesutla yollarını ayırıyor. meğer bununda bahane olduğu ortaya atılıyor. farklı işlere yönelmişler programı bitirmek için bunu bahane ediyorlarmış.
mesut süre olayının büyümesinin en önemli sebebi de yapım ekibinin anında satıp mesutu ortaya atmaları oldu.
bir çoğunda mesut süre kızlara sarkıntılık yapmış. eve davet etmiş sinyalleri yanlış anlamış.olayların tamamı da yıllar önce yaşanmış üstünden yıllar geçmiş kimselere anlatılmamış sonra "a yıllar önce mesut beni de taciz etmişti siz yazınca aklıma geldi" diyorlar. olaylar da tanımadıkları o gün barda tanıştığı adamın evinde yaşanıyor.
yapmış mıdır yapmımış mıdır bilemem 15 yıldır severek dinlerdim. sadece dinlediğim birine kefil olacak değilim.

ama işin daha yargıya bile taşınmadan vurun kahpeye durumunu getirilmesi çok yanlış.
kaldı ki yıllarca gizli tanık ifadeleriyle bu ülkede neler yapıldı ve hala yapılıyorken aynı şekilde burada da isimsiz hesaplar üzerinden gündem farklı yönlere çekiliyor.

aynısı kaan sezyum olayından da var. barda sadece karikatürlerini takip ettiği hiç tanışmadığı birinin yanına gidiyor konuşuyor ardından eve geçiyorlar. adam öpmeye çalışıyor tüm sinyaller bunu gösterirken bir anda suçlu olunuyor.
en güzelini yine kaan söylemiş; "e o zaman niye geldin?".
0
my fault
(28.08.25)
Türkiye'de bu ve benzeri konularda konuşmayı sağlayabilecek uygun bir kavramsal zemin/söylem yok. Hakeza aynısı burada da olmuş, tek söylenilen kendi kişisel çevresinde onaylanan diktatöryel söylemin; ilgili kişiye uyarlanması, ve sonra da onun neden suçlu olduğuna dair infazvari açıklama.

Bunda konunun hassasiyeti kadar karmaşıklığı da etkili, en kabataslak haliyle "ne yani sen tacizciyi mi destekliyorsun" şeklinde bir alan oluşuyor, ya kayitsiz şartsiz destekle ya disaridasin. Sonra kişisel hikayeler devreye giriyor, argüman kurmak o alanda zor çünkü karşındaki geçmişteki bir olayla bağlantı kuruyor olabilir zihninde ve ona göre cevap veriyor olabilir.

Hem böyle şeyler, bu konuya dair geçici bir kontrol duygusu da sağlıyor bence. Ha ismi geçen kişi olsun ha başkası, bunu hallettiysek tamam asayiş berkemal gibi. Bu hissi veren atılan bir twit de olabilir.
0
encokbenisevinnolur
(28.08.25)
Erkekleri gerçekten anlamakta zorlanıyorum; neyi savunduğunuzun farkında mısınız? Bir kadının erkeğin evine gitmiş olması hiçbir şeyi değiştirmez; belki başta birlikte olmayı istemiştir, ama bir noktada vazgeçmiş olabilir. Hatta birlikteliğin herhangi bir aşamasında soyunmuş olsalar bile, karşı taraf devam etmek istemiyorsa ondan sonraki her türlü zorlama açıkça tecavüz girişimidir. Net!

Hala olaylara bir kadın gözüyle bakamıyorsunuz. “Neden yıllar sonra söyledi?” diye sorgulunanıyor. Sonsuz’un yaptığı özet aslında durumu çok güzel açıklıyor. Ben, aradan yıllar geçmesine rağmen hala yaşadıklarını dile getirdiğinde titreyen, korkan, savunmaya geçen, yasadığı tacizi ve şiddeti kimseyle paylaşamayan bir kadın tanıdım. Nasıl acı yaşadığını gözlerimle gördüm, sesindeki çaresizlik sanki dün yaşanmış gibiydi. Bugün kadınların yaşadıklarını anlatmalarını sonuna kadar destekliyorum; ne varsa dökülsün, çıksın ortaya.

Sonsuzun söylediklerine ek olarak işin bir de sosyal boyutu var: Bir kadın yaşadıklarını anlattığında, çevresini inandırabilmek için inanılmaz bir çaba harcamak zorunda kalıyor. Kendi yakın arkadaşları bile ona inanmayabiliyor, belki damgalıyor. İşin içine aile girdiğinde ise hayatı bir anda altüst olabiliyor. Bu açıklamalarda bile kadınlar anonim kalmak zorunda; sizce neden? Tüm bunları görmeden yok efendim neden şimdi açıklanıyormuş da yok karalama kampanyasıymışta. Geçeceksiniz bunları!!!!
0
nyist_
(28.08.25)
sekizdokuzon
(28.08.25)
@feastofthedamned: benim icin soylediysen kendine gel. 35E
0
nyist_
(28.08.25)
birkac ozurden birine ornek

www.instagram.com

hala o yapmaz, suikast, bu iste bir is var diyenlere belki bir etkisi olur
0
ala09
(29.08.25)
bu ülkede kadın olmak zor derler ya bence tam tersi bu ülkede erkek olmak çok zor. tipin iyi değilse ve ya yeterli paran yoksa anında kadınlar tarafından tacizci yada sapık ilan edilebilirsin. flörtleşip birşeyler içtiğin insan evine geliyor ve sen de yakınlaşmaya çalışıyorsun ama bir şeyi beğenmediği için seni red ediyor. tamam diyorsun uzatmıyorsun. ama ne oldu sen tacizcisin yada sen sapıksın. erkek kişisinin temel amacı dürtülerinden dolayı üreme isteğidir. ama altın kaplamalı kızlarımız bunu bir silah gibi gördükleri için her fırsattta kullanırlar

mesut süre özelinde konuşmuyorum. yapmış da olabilir yapmamışta. eğer yaptıysa da bir erkek tarafından gayet yapılası şeyler. neymiş metroda öndeki kızın götüne bakıp ağzıyla iyimiş işareti yapmış. yada evine gelen kızı öpmek istemiş. burada olay neden şimdi ortaya çıktı? 24 vaka var diyor yukarda biri hiç biri mi şikayetçi olmadı? neden hepsi 10-15 sene önceki mevzular? yakın zamnada neden bir vaka yok? neden yapımcı anında programı bitirip tüm videoları youtubedan sildi? yoksa programı bitirmek istediler mesut da kendi ekibiyle devam etmek istedi de, onlarda programın ve mesutun itibarı ile mi oynadılar?

bir kadına merhaba demek bile feminist bacılar tarafından taciz ilan ediliyor. geçen bir video vardı yine adam gelmiş kıza bir şeyler içelim mi diyor ne alaka diyip tepki veriyorve taciz edildiğini düşünüyor. tabiki yine adamın tipi ve parası yeterli değil. oysa medeni ülkelerde gidersin teklif edersin kabul ederse içersin etmezse çeker gidersin. ayrıca her nekadar artık sıkıntılıda olsa burası bir hukuk devletidir. bir olay yaşadığında adli makamlara başvursun. öncelikle adalet bunun bir olay olup olmadığına karar verir sonrasında ise zanlı ceza alır yada almaz ama kayda geçer. bir daha yaparsa da o kayıtlar herkesin önüne çıkar.
0
gercekdunya
(29.08.25)
sekizdokuzun ilgisizlikten taciz edilen kadinlari bile kiskandigina eminim.

"Erkekleri anlayamiyorum" yazmis biri de. Meriç olmayi birakirsan anlarsin belki tatlim, düsmüyor böyle.
0
feastofthedamned
(29.08.25)
Yine erkekler mağdur olmuş, kıyamam ya size. Neler neler yaşıyorsunuz her gün. Taciz mi desem, mobbing mi desem, kaynana elti görümce, ana baba baskısı mı desem, fiziksel-psikolojik şiddet mi desem… Türkiye’de erkek olmak çok zor Allah yardım etsin size!
0
ekimoloji
(29.08.25)
yukarıda ismail sağırın özrünü örnek gösteriyorlar. olayda kendi ismiyle cismiyle paylaşan, isimsiz hesapların arkasına saklanmadan yapılan bir ifşa var. kaldı ki adamda durumu kabul etmiş.
ama hala özrü beğenmiyorlar. bunlara kalsa götüne baktı diye idam edilmeli.
0
my fault
(29.08.25)
"Metroda tacize uğradığını söyleyen kadının nerden aklına geliyor yıllar öncesinin olayını şimdi anlatmak?"

olayi bilmiyorum fakat bu sorunun iki cevabi var. biri insanlar baska taciz olaylarinin ifsa edilmesinden, baskalarinin ses cikarmasindan cesaret bulup dile getiriyorlar. zira onlar icin utanc verici, toplum baskisi olusturabilecek bir konu oldugundan (ki boyle olmamali) boyle bir firsat bulana kadar duruyorlar. hani dusen birine kimse yardim etmez ama bir kisi yardim ederse herkes kosar ya, onun gibi bir sey. ikincisi ise bunu firsat bilip gundeme gelmek isteyenler. herkes boyle degil ama boyleleri de var. bir de her kadin boyle davraniyormus gibi algilayan veya yorumlayan incel'ler de var.
0
Sour
(29.08.25)
8 yıl sessiz kalıp bir sabah tamam artık hazırım anlatmaya denerek başladığına inanmıyorum. Laf arasında anlatılmış birinin de teşvikiyle hadi bitirelim adamı demişler. Kadının kimliği belirsiz, olayı ne şekilde anlatmayı tercih ediyorsa o kadarını biliyoruz. mesajı paylaşanın hiçbir sorumluluğu yok zaten, o kişi ben değilim deyip çıkıyor işin içinden. Ortada sadece fail var. Adama iftira atıyorlar falan demiyorum, antipatiğin teki sevmem zaten ve hatta büyük ihtimalle anlatıldığı şekilde yaşanmıştır olay ama kafasına esenin çıkıp birini canı ne zaman istiyorsa o zmaan, işine nasıl geliyorsa o şekilde suçlamasına da itibar etmemek gerekiyor onu anladım. Kendince vardığım sonuç, yargıya intikal etmemişse yok hükmündedir o olay.
0
🌸beyfendi
(29.08.25)
@beyfendi, abi sen yasayip geciyorsun demek ki..
herkesin öyle olmasini bekleyemezsin.

psikolaga gidip ona bile yalan söyleyen ya da bir seyleri saklayan insanlar var. tacize ugramak ya da bunun ihtimali korkusu bile cok yaralayici olabilir. nickinden erkek oldugunu düsünüyorum. sen aksam sokakta metrodan eve yürürken yalnizsan korkmuyorsun. ya da bir iki senedir show anahaber tarzi habercilikten dolayi korkuyorsun. bir kadin bunu tüm hayati boyunca yasiyor.

okulda tacize ugrayinca hadi cesaret etti ailesine anlatti, bunu baskasina anlatma hedef olursun herkes yapar diyen insanlar var.

yillar sonra gelen bir aciklamayi sorgulayabilirsin de ama ben inanmiyorum yhaaa diyemezsin. bir sabah aniden de olmuyordur. belki kac gece kabus görerek uyandi. ne biliyorsun.

yani surda emin ol ben dahil tüm kadinlarin, bazi erkeklerin hala kimseye anlatmadigi taciz hikayesi vardir.
0
sonsuz
(29.08.25)
@sonsuz, neye inanıp inanmayacağımızı da mı size soracağız? :D
kimin ne ile mücadele ettiği ne şekilde bununla yaşadığı beni ilgilendirmiyor. ünlü ya da yarı ünlü salağın teki başına gelebilecekleri düşünmeden hareket etmiş, bir başka salak da eve davetin olası sonuçlarını bilerek ya da bilmeyerek kabul etmiş. ikisinin de başına gelen benim umurumda değil. kim ne niyetle bu olayları ifşa ettiyse eğer benim üzerimde bir etkisi yok. mesut süre eskiden ne idiyse benim için şu an da o.
0
🌸beyfendi
(29.08.25)
umrunda degilse ne konusuyorsun bu kadar bir de soru aciyorsun.

mesut süre ve bizim de cok umrumuzda zaten onun senin icin ne anlam ifade ettigi.
0
sonsuz
(29.08.25)
Twitter hesabımı böyle şeylerden uzak durmak manipüle edilmemek için silmiştim zaten ama yine bi şekilde gündemine geliyor insanın. Üstüne biraz düşündükten sonra umursamamaya karar verdim.

Cinsiyetimle ilgili çok isabetli bir tahminde bulunmuşsun önceki yazdığında bak hakkını teslim edeyim.
0
🌸beyfendi
(29.08.25)
benim umrum, benim twitterim, benim cinsiyetim :))

5 kere daha söylersen senin ne kadar önemli oldugunu anlar herkes.
0
sonsuz
(29.08.25)
potansiyel tacizciler kaynaşıyor burada da hmmm...
0
suyin
(30.08.25)
(15)

yeni şoför için istanbul-samsun yolculuğu çok mu hayalci veya tehlikeli?

m e b
günaydın, gününüz beklediğinizden de güzel geçsin inşallah.sancaktepe, ataşehir, maltepe, kartal, kadıköy, kavacık gibi bölgelerde bir haftadır bilhassa trafiğin yoğun olduğu zamanlarda deneyim kazanmış, bu sürede hiçbir şekilde kendisinin ve diğer sürücülerin hayatını tehlikeye atacak hatalarda bul
günaydın, gününüz beklediğinizden de güzel geçsin inşallah.

sancaktepe, ataşehir, maltepe, kartal, kadıköy, kavacık gibi bölgelerde bir haftadır bilhassa trafiğin yoğun olduğu zamanlarda deneyim kazanmış, bu sürede hiçbir şekilde kendisinin ve diğer sürücülerin hayatını tehlikeye atacak hatalarda bulunmamış benim için haftaya cuma akşamdan ailece yola çıkıp tek şoför olarak dinlene dinlene samsun'a gitmek ve pazar öğlen gibi geri yola çıkıp dönmek çok mu hayalci veya tehlikeli bir davranış olur?

bunun için aracın bakımının, lastik, motor yağı vs vs gibi kontrollerinin yapılacağını, yola dinlenerek çıkmam gerektiğini söylememe gerek var mı bilmiyorum.
0
m e b
(28.08.25)
tek sofor olacaksaniz evet. yol baya da uzun
0
65 derece
(28.08.25)
akşamdan yola çıkmayın, acemi için gece kullanmak çok zordur. yol uzun 2 saatte bir durmaya özen gösterin. uzun yol şehir içinden kolaydır ama dikkat dağılması ve dalgınlık da daha kolay olur. uyku faktörü de çok önemli.
0
gercekdunya
(28.08.25)
hayalci ya da tehlikeli degil de, gittiginle geldigin bir olur. en iyi ihtimalle 8 saat suruyor, hadi sen dinlenme vs 10 saatte git, bir o kadar da donus. samsun'da haryacacak vakit kalacak mi?
0
bay b
(28.08.25)
samsun, molalarla birlikte 10 saat yol demek.
cuma akşam çıkıp cumartesi sabaha doğru orada olacaksınız. gece sürüşü kolay bir şey değil.
insan gibi dinlenmeden geri geleceksiniz.

bir de şehir içi yoğun trafik ile uzun yol birbirine benzemez. yoğun trafikte yavaş yavaş gidiyorsunuz, manevra daha yavaş yavaş, karar vermek daha yavaş yavaş.

ben olsam, en azından 3-5 ay daha tecrübe edinirim, arada da bir kaç kez haftasonlarında tem'de ya da 3.köprü yolunda hızlı akan trafiğe çıkarım. samsun işine tekrar bakarım.
0
co2s2
(28.08.25)
değil, yol zaten otoban. yola gündüz çıkın, istanbul çıkışı highway de durun, sonrası için aklıma bir yer gelmiyor ama en fazla 3 saat kullandıktan sonra durun, el yüz yıkayın 3-4 dakika yürüyün , oturup çay için bir yerde sonra yola devam. samsun girişinde çakallı da menemen yiyin :D
yol 8 saat sürer en az, 9 da olabilir ama keyifli geçer böyle dinlenirseniz.
ama bay b nin dediğini unutmayın, oraya zaman kalacak mı ona bakın.
(cuma akşamı yazmışsınız ama akşam yolculuğu özellikle acemiyi yorar) cumayı mümkünse izin alın
0
kisa
(28.08.25)
samsun yolunun avantajı tamamen bölünmüş yol olması. bazen ilçe merkezlerinden geçiyorsunuz tabii ama onun haricinde gerede-tosya arası ve kavak-samsun inişi hariç çok zorlu bir yol değil. fakat düşündüğünüz gün ve saatler bu yolun en kalabalık günleri. cuma sabah çıkıp gündüz yolculuğu yapın, pazartesi sabah çıkıp dönün derim. yoksa da gitmeyin 2 gün için o kadar yol zaten değmez.
0
awlmi
(28.08.25)
Ben sizden daha az tecrübeliyken Edirne'den İstanbul'a geldim. Pek zorlandım diyemem. Ama gece yolculuğu sıkıntılı. Ne kadar öncesinde dinlenmiş olursanız olun uyuklamanız ve/ya dikkatinizin dağılması olası. Tırcılar da ayrı bir risk. Gündüz gözüyle gidin +1.
0
auroraaurora
(28.08.25)
@bay b: kuzenimin düğünü var ve tatil yapmalık bir durum da yok maalesef. bu sebeple pazartesi işe başlayacak şekilde dönüş yapmak durumundayız.

@co2s2: bu arada kavacık tarafından girerek sancaktepe'nin paşaköy sırtlarından çıkacak şekilde yss/kuzey marmara'yı da kullandım, sıkıntı yoktu.

@kisa: vezirköprü tarafına gitmeyi planladığımız için çakallı menemenini dönüşte hallederiz artık, yoksa ters kaçıyor maalesef :D
0
🌸m e b
(28.08.25)
gidiş neyse de doğru düzgün dinlenemeyeceksen (ki düğün varsa koşuşturma olacaktır) o yorgunlukla dönüş tehlikeli olur. başta ailen olmak üzere kimsenin hayatını tehlikeye atma bence, otobüs veya uçakla git bu seferlik.
0
hrskrs
(28.08.25)
herkesin yorulacagi vakit farklidir elbet ancak yas onemli bir faktor. ben tek sofor olarak, 10+ yildir araba kullaniyorum ilk kullanmaya basladigimda fazla da deneyimli degilen 8 saatte hissettigim yorgunlugu su anda 6 saat civarinda hissediyorum. bir de sehir ici trafik daha yavas ve farkli, co2s2'ye katiliyorum. dikkatli olun.
0
kassiopeia
(28.08.25)
sehir ici ve uzun yol, ikisinin de artilari ve eksileri var. sehir icinde daha yavassiniz ama multi task daha fazla, her yer isik, yol, tabela, diger araclar, insanlar vs. uzun yol ise duz, stabil, fakat yolu bitirmek icin hizli gitmeniz gerekiyor, bir anlik uyku, kontol kaybi hayata mal olabilir. eger dinlenirseniz, gece surmezseniz daha rahat edersiniz. ben uzun yillardir surmeme ragmen gece surmeye hala alisamadim, igrenc bir sey. dolayisiyla yola sabah 6 gibi cikin (bence tabii). su otonom araclar iyice yayginlassa da kurtulsak. yil olmus 2025, hala araba suruyoruz.
0
Sour
(28.08.25)
ben yapamazsınız demiyorum ama aşırı yorulacağınız ve tehlikeli olacağı kesin. bana sorarsanız, cumartesi sabah erken çıkın. gece yolculuğu kesinlikle yapmayın.
0
co2s2
(28.08.25)
Bu yaz gidip dönmüş biri olarak tehlikeli olur yapmayın derim. özellikle gece yolculuğunu daha tehlikeli.
şehir içi tecrübesi birkaç yıl olsa bir belki diyeceğim ama 1 hafta çok az.
yollarda genelde otoban ama Ilgaz civarları yokuşlu ve virajlı. etrafta hiç bir araç olmasa bile hızını iyi ayarlayamayıp kaza yapabilirsin. yavaş gitsen bu sefer 15 saat sürer. o da ayrı yorgunluk.
0
merhum
(28.08.25)
valla o zaman ya bir gun izin alip adam gibi dinlenip pzt cikacaksin, ya da ucak/otobus.
0
bay b
(28.08.25)
cuma dan pazara o yol dinlene dinlene gidilmez kardeşim.öyle benzincide dur iki yürüyüş yap la olacak iş değil.
ankara dan samsun a dönüş sapağına kadar bi şekilde gidersin de ondan sonrası acemi olduğun için sıkıntı.
hele dönüş daha sıkıntı.2 iyi şöförlük yol samsun yolu.
0
jamswety
(28.08.25)
(14)

Aynı enerjide olan, birbirine karıştırdığınız duyuru yazarları

sekizdokuzon
Ben fitili ateşleyip kenara çekileceğim. Birbirine karıştırdığınız duyuru kullanıcılarını alalım.Teşekkürler.
Ben fitili ateşleyip kenara çekileceğim. Birbirine karıştırdığınız duyuru kullanıcılarını alalım.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(27.08.25)
Gözümün seçtiği birkaç kişi var, onun dışında herkes benzer. Ama her duyuruda bir arabulucu, bir atesleyici, bir fistekleyici, bir alıngan, bir ne bakiyon sanane lan'cı, bir acilin ben doktorum, bir sikintisi olup saracak yer arayan oluyor. Bazen üst üste gelince diyorum ki aha arabulucu gelmiş nasihat veriyor dkdkd.
0
encokbenisevinnolur
(27.08.25)
Seni anlıyorum
0
gobekliraki
(27.08.25)
Enerji ile değil de isimleri karıştırıyorum. Geçen bir duyuruda cevap vermiştim, sonra mesaj kutusunda duyuruyu açan kişinin ismini gördüm. Sövmüş bana gibi gibi.
0
Shepard
(27.08.25)
Bu sorunun türkçe altyazılısı ne zaman çıkar?
0
respect
(27.08.25)
sonsuz ve sekizdokuzon. Birinin soruları da cevapları da okumadan geçmelikti, sonra nickleri karıştırır oldum çünkü duyuruyu çok sık kullanıyor ikisi de.
0
beetlejuice
(27.08.25)
Duyuruları da soruları da okuyup gecmelik ama duyurusuna tenezzül edip cevap vermelik..... Süper kafa.
0
🌸sekizdokuzon
(27.08.25)
Evet, artık ikisini de okuyorum ayırt edebilmek için ama hala karışıyor. Sekizdokuzon olması da düşük ihtimalken bu cevabınla ihtimali kuvvetlendirmeye başladın.
0
beetlejuice
(27.08.25)
Hater kontenjanım bu sene için dolu, seni bir sonraki seneye alalım. Notumu aldım tarafına ulaşacağım
0
🌸sekizdokuzon
(27.08.25)
Fitili ateşleyip kenara çekilemeden sende patlaması beklemediğin bir şeydi anlaşılan. Ne planlıyordun? Milleti birbirine düşürüp patlamış mısır yerken izlemeyi mi? Ava giderken avlanmak bu olsa gerek :)

Senden nefret edecek kadar bile duygum yok sana karşı. Kaldı ki ikinizden de tiksiniyorum demişim gibi alaycı cevabın duyuruda sık karşılaşılan bir durum. Demek ki daha özgün olma konusunda biraz çabalaman gerekiyormuş birileriyle karıştırılmamak için.

Şimdi bu söylediklerimi sindirebilmen için seni yalnız bırakıyorum. Hoscakal.
0
beetlejuice
(27.08.25)
Abiii ne yükseldin ya yazık
0
🌸sekizdokuzon
(27.08.25)
sonsuz'a laf etmişsiniz de alakasını çözemedim. buradaki en düzgün yazar. tartışmanıza başka insanları dahil etmeyin lütfen. evet, avukatıyım.
0
gabe h coud
(27.08.25)
Sonsuza laf etmedik dayı, sakin ol. Biz de severiz kendisini millet bana laf sokma telaşında. Sahne ışığımı paylaşamayacagim şu an please
0
🌸sekizdokuzon
(27.08.25)
duyurunun en eski ve en çok başlık/cevaba sahip kullanıcılarındanımdır herhalde. nick’lere bakmıyorum. kim kimdir hiçbir fikrim yok şu sitede.
0
sir gawain
(27.08.25)
sonsuz, sekizdokuzon ve runaway.

ozellikle sonsuz ile yazilan yorumlara +1 atiyorum.
0
Sour
(29.08.25)
(8)

Anormal davranışları olan komşuya teşhis koyalım

beetlejuice
Karşı binada 45 yaş civarı bir adam, annesiyle yaşıyor ve evden hiç çıkmıyorlar. Büyük ırk köpekleri var bi tane, onu da yürüyüşe çıkartmıyorlar haliyle. Giriş katta oturdukları için köpek her şeye herkese havlıyor dakikalarca. Bu yüzden başka bir kadın komşuya köpeğiyle önlerinden geçtiği için ana
Karşı binada 45 yaş civarı bir adam, annesiyle yaşıyor ve evden hiç çıkmıyorlar. Büyük ırk köpekleri var bi tane, onu da yürüyüşe çıkartmıyorlar haliyle. Giriş katta oturdukları için köpek her şeye herkese havlıyor dakikalarca. Bu yüzden başka bir kadın komşuya köpeğiyle önlerinden geçtiği için ana oğul etmedikleri hakaret, küfür ve tehdit kalmadı. Köpeğini köpeğime parçalatcam vs. Kadın kısa süre sonra taşındı.

Başka bir gün köpeği sokaktan geçen bir sokak köpeğine havlamaya başladı. Adam çıktı cama sokak köpeğine küfür etti etti etti. Napiyor bu salak diye gözümü ayırmadan boş boş baktım. Benim baktığımı görünce sırıtarak bana baktı. Mimiksiz bi şekilde bakmaya devam ettim o kafasını çevirip içeri girene kadar.

1 saat kadar önce yine pencereden ana avrat soy sop demeden küfür etti. Üst komşu çocukluk arkadaşıymış, noldu niye küfür ediyosun, yardım edebileceğim bi şey var mı sordu. Adamı öyle bir tahrik etti ki hepimiz kendimizi sokakta bulduk. Aşağı inseneler vs. Hiç umrunda degil, bu dışarı çıkmadığı gibi üst komsu penceresine tirmanmaya çalışırken bu sırıtmaya devam ediyor. Bizimkini içeri tam sokcaz çocuklarına dikkat et, başlarına bi şey gelmesin diyor ve pencereden sırıtmaya devam ediyor. Başka başka komşular, çocukluk arkadaşısınız yapma boyle hadi içeri gir diyince -küfür- sen bak dalgana, diyip sırıtmaya devam ediyor. Anası da az manyak değil ama yaşlı olduğu için sesi duyulmuyo pek.

Ne şimdi bu? Napcaz bununla böyle? Ev sahibi bunlar bi de.
0
beetlejuice
(26.08.25)
Sırıtıp durma işine bakarsak klinik vaka. Psikolojik destek almasını sağlayamayacağına göre yapıcak çok bişey yok çünkü ne yaparsan yap tepki verecek.

Karşı binaymış zaten, minimum kontak ve yok sayma.
Uğraşmak istersen polis zabıta vs çağırabilirsin olay anında yakalarsan ama seni de işin içine karıştırırlar falan, değmez.
0
Bruce
(26.08.25)
bunlar tani koymak icin yeterli degil. evden hic cikmama sebepleri bile bir sürü seyden kaynaklanabilir: OKB olabilir. Panik atak olabilir. Paranoid bozukluk olabilir. Sizofreni olabilir.
allah sabir versin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.08.25)
Şak diye teşhis konmalı diyorsan psikopati derdim ben. Ama ne doktorum ve ne de konuya vakıf.
0
Mirket
(26.08.25)
Teşhis işin geyiği de gözlemledigim kadariyla marazlı. Yani sokaktan köpeğiyle geçen insanlara da geçmeyin burdan dediğini duydum. Insanlar noluyo, ne alaka diyip yollarına devam ettiler ama biz burun burunayız.

İnsanların çocuğuna, köpeğine zarar vermeyi kastediyor falan. Insan evladıyla tehdit edilir mi ya, öldürtcek kendisini. O kadar düşünmüyor olacakları. Tabi boş yapıyor muhtemelen ama o kadar izole bi hayat yaşıyorlar ki bi yandan da creepy. Ve söylerken ses tonundaki alaycılığıyla ayrı delirtiriyor.
0
🌸beetlejuice
(26.08.25)
Creep diye bir film vardı ondaki adama benziyor.

Benim size de teşhis koyasım geldi ama vazgeçtim (hehehe adamın taklidini yaptım creep)

Böyle insanlarda bir true crime dizisi tonu oluyor, hani hem bu ne lan diye merak ediyorsun çünkü nedenine dair empati kurabilmek pek mümkün değil, hem de bir yandan uzak durmak lazım duygusu veriyor.

Psikoloji tanısı olarak bilemiyorum da bana kendi olmamisligini, huzursuzluğunu herkese bulaştırmaya çalışan biri gibi geldi. Vardı ya Süreyya hanım skecleri ince ince yasemince'de, işte onun erkek ve orta yaşlı versiyonu. Ya da yalan dünyada gonca vuslaterinin canlandırdığı nine. Benzer kafalar.
0
encokbenisevinnolur
(26.08.25)
Sadece ve sadece köpeğe çok acıdım, ana oğul insan değiller, belli.
0
kumandanim
(26.08.25)
evet, biraz sorunlu olabilir ama tipik bir kenar mahalle insani gibi duruyor. mahalle kulturunun yaygin oldugu yerlerde ve varoslarda cok vardir bunlardan. mesela bu yazdiklariniz icinde anormal olan sadece siritiyor olmasi. kufur vs. durumlari icin maksimum durtu kontrol bozuklugu var derdim. ama bu da ortalama insanimizin standart davranislarindan oldugu icin onu bile demeyebilirim. siritma olayi da rahatsiz etmek icin olabilir, savunma mekanizmasi olabilir, duygu durum bozuklugu olabilir (ki bu da savunma mekanizmasiyla kesisebilir), biraz sadist olabilir, empati dusuklugu olabilir (bunlarin hepsi semptom).
0
Sour
(26.08.25)
Çok geçmiş olsun. Gerçekten tam bir ruh hastasına denk gelmişsiniz. Evden hiç çıkmaması, büyük köpekleri olup onu da hiç evden çıkarmamaları, gelip geçene küfür etmeleri vs. hangi birini saysak. Hepsi anormal davranışlar. Ev sahibi olmaları en kötüsü. Kiracı olsalar ev sahibine baskı yapıp zor da olsa çıkarma şansınız vardı ama ev sahibi olunca yapabileceğiniz bişey yok. Köpeği de hasta etmişler herhalde anladığım kadarıyla kendilerine benzetmişler. Allahtan evden çıkmıyorlarmış yoksa fiziksel olarak da insanlara zarar verebilirlerdi. Yani olaydaki tek iyi yönleri bu. Size verilecek en iyi tavsiye oradan taşınmanız olur. Taşınamıyorsanız da o ruh hastalarına bulaşmadan bir şekilde yaşamaya devam etmeniz.
0
messor
(26.08.25)
(5)

eskiler neden köle aldılar ama işçi çalıştırmadılar?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
paraları mı yoktu, fiyatta mı anlaşamıyordular?
paraları mı yoktu, fiyatta mı anlaşamıyordular?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(12.08.25)
once kolelik kavramini arastirip anlayin, isci olsun calissin diye kole alinmazdi, bu bir statu ve guc gostergesiydi ve tabiki alindiysa kole de isci gibi hatta daha kotu sekilde calistirilirdi. cani isteyen kolesine tecavuz edebilir, hizmetinden memnun degilse bir uzvunu kesebilir hatta oldurebilir ve bunun icin ceza almazdi, cunku kole maldi.
isci ozgurdu kole degil
beyaz isen isci olabirdin ama renkliysen kole bu senin tercihin degildi
kole senindi isci degil
isci maas alir kole almaz
isci gider kole gidemez
parasi olan gucludur kolenin parasi yoktur
kole satin alinir isci alinmaz
eskinin etik kavramina gore kole haktir, alinir satilir calistirilir
o kadar cok neden varki
0
cairo
(12.08.25)
İşçilik kavramı sanayi devrimiyle ortaya çıkıyor. Öncesinde öyle bir şey pek yok.

Sonrasında da işçinin köleden daha ucuza mal olduğu görüldükçe kölelik müessesesi yavaş yavaş yok oluyor.

Osmanlı'da yok olması kağıt üzerinde Padişah bilmemkim zamanında, gerçek hayatta yok olması ise Cumhuriyetle.

Beyazlık renklilik Amerikaya özgü bir şey. Her renkten olabilirdi.
0
Mirket
(12.08.25)
Bedava sirke baldan tatlıdır. Niye para ödesin ki.
0
muhayyer divan
(12.08.25)
Köle maliyetleri artınca iscilige geçildi.
0
encokbenisevinnolur
(12.08.25)
Söylenenlere ek olarak bu konu üzerine yazılmış çok güzel bir eser var: Ölü Canlar - Nikolay Gogol. Çiçikov karakteri köy köy gezerek ölmüş olan kölelerin mülkiyetini o kölelerin eski sahibinden ucuz fiyattan, hatta bedavaya satın alıyor. Ölmüş köle hiç kimsenin işine yaramaz diye seve seve satıyorlar. Yani kağıt üzerinde yüzlerce, binlerce köle kendisine ait fakat ortada köle falan yok, hepsi ölü. İşte bunu kullanarak statü sağlıyor, özel davetlere katılıyor, ağını geliştiriyor, bankalardan çok yüksek miktarda çok uygun fiyata kredi çekebiliyor, devlet destekleri alabiliyor. Tarihin görmüş olduğu en iyi kurgusal scam'lerden biri.
0
Sour
(13.08.25)
(4)

Rus Edebiyatı

old possum
Rus edebiyatı ( bildiğimiz klasik Rus edebiyatı, Tolstoy, Puşkin vb) batı edebiyatı başlığı altında geçiyormuş kitaplarda öyle mi? Tuhaf geldi de bana. Bilenler kaynak gösterirse sevinirim. Doğru mu bu?
Rus edebiyatı ( bildiğimiz klasik Rus edebiyatı, Tolstoy, Puşkin vb) batı edebiyatı başlığı altında geçiyormuş kitaplarda öyle mi? Tuhaf geldi de bana. Bilenler kaynak gösterirse sevinirim. Doğru mu bu?
0
old possum
(12.08.25)
bunu sizin için söylemiyorum, dünyayı sadece son 10 yıllık gelişmelerden ibaret zanneden ve dünya görüşü de 2-3 amerikan firmasının tekelindeki sosyal medyayla oluşan bir nesil türedi.

rus edebiyatında özellikle fransız etkisi çok fazladır ve adına rus edebiyatı dediğimiz şeyin çekirdeği zaten büyük ölçüde rusya'nın batısında, kıta avrupasında, batısında ülkeleriyle temaslandoğmuş ve gelişmiştir. rusya "doğusu da olan" bir ülke, doğu ülkesi değil.
0
der meister
(12.08.25)
Evet, Rus edebiyatı olarak geçtiğini düşünüyordum. Batı edebiyatı külliyatı içinde olduğunu bilmiyordum.
0
🌸old possum
(12.08.25)
Şimdi araları gerilimli olsa da Rusya'nın batılılaşması süreci içinde yine batı tarafından Rus yazar ve eserleri meşhur edilmiş deniyordu bir haberde.
Kısacası ürün Ruslara ait olsa da tanıtım reklam batılılara ait.

Ama aynı batı, siyasi kriz veya ambargo söz konusu olduğunda ne puşkin ne Tolstoy ne de Rus kedisi tanıyor:

m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(12.08.25)
Türkiye'nin Batı'nın bir parçası olup olmaması gibi bir konu bu.
0
Sour
(13.08.25)
(5)

Aynı anda hem doktora (yurt içi) hem de yüksek lisans (yurt dışı)

you and me in paradise
Merhaba arkadaşlar, YÖK'ün lisansüstü yönetmeliğine baktım ama bir sey bulamadım. Türkiye'de doktora ders dönemini bitirip tez döneminde olan biri yurt dışında yüksek lisans yapabilir mi? Türkiye'deki kaydı dondurmak mı gerek yoksa ayni anda yapılabilir mi? Okulu aradım ama malum enstitü cevap vermi
Merhaba arkadaşlar,

YÖK'ün lisansüstü yönetmeliğine baktım ama bir sey bulamadım. Türkiye'de doktora ders dönemini bitirip tez döneminde olan biri yurt dışında yüksek lisans yapabilir mi? Türkiye'deki kaydı dondurmak mı gerek yoksa ayni anda yapılabilir mi? Okulu aradım ama malum enstitü cevap vermiyor:/

Cok teşekkürler.
0
you and me in paradise
(12.08.25)
yapabilir neden yapamasin? ayni anda turkiye'de lisans okuyup yurtdisinda master yapan da var. turkiye'de ayni anda - lisans olmamak kaydi ile - iki farkli programa da kayitli olabiliyorsunuz bildigim kadariyla.
0
kassiopeia
(12.08.25)
Yurtdışındaki programdan Türkiye'nin haberdar olmasının direkt bir yolu olmadığı için yapılabiliyor.

@kassiopeia o eskidendi, kaldırdılar.
0
evrim halkasi
(12.08.25)
@evrim halkası'nın dediğine ek olarak sorunun cevabını bilmemekle birlikte yurt dışından alınan yüksek lisansın denkliği konusu da dikkate alınmalı. Örneğin Türkiye haberdar olmayabilir, fakat sonra denklik alınmak isteniyorsa tarihler çakışabilir ve problem yaratabilir.
0
Sour
(13.08.25)
Sour'un dediğine benzer bir durum yaşandığını duymuştum. Yaptıktan sonra denklik alınamamıştı.
0
matlii
(13.08.25)
Yuksek lisans icin denklik almanin bir geregi yok ki, onu da dusunmek lazim. Lisans olsa ok, doktora olsa unvan icin olabilir ama yuksek lisans icin ztn kimse bir sey sormuyor.
0
kassiopeia
(14.08.25)
(4)

Tok sesli bir abi tarafından söylenen İtalyanca şarkı, hani şu zengin erkek

Sour
veya lüks giyim markalarının reklamlarında çalan cinsten. Başladığında veya nakaratının başında verre, verre gibi bir şey diyor. Jazz gibi, müzik kısmı americano'ya benziyor ama daha slow. Bilen var mı?
veya lüks giyim markalarının reklamlarında çalan cinsten. Başladığında veya nakaratının başında verre, verre gibi bir şey diyor. Jazz gibi, müzik kısmı americano'ya benziyor ama daha slow. Bilen var mı?
0
Sour
(11.08.25)
Alessandro Safina olabilir mi aradığınız tenorun ismi? Mesela şu parçası?
youtu.be
0
ulukayin
(12.08.25)
Julio Iglesias
0
ground
(12.08.25)
vorrei che fosse amore?
0
duster
(12.08.25)
herkese tesekkurler! fakat sarkı buydu:
www.youtube.com
0
🌸Sour
(12.08.25)
(20)

Bu havada ince siyah külotlu çorap giymek

seni tanıdığım güne lanet olsun
Giyeni görseniz garip bulur musunuz? Nerede nasıl giyineceğini bilmiyor galiba der misiniz? Hava aşırı sıcak malum.Üç ayda önce sorduğum soruyu tekrar sormak istedim çünkü biliyorum ki hala giyenler var, ben de dahil.
Giyeni görseniz garip bulur musunuz? Nerede nasıl giyineceğini bilmiyor galiba der misiniz? Hava aşırı sıcak malum.

Üç ayda önce sorduğum soruyu tekrar sormak istedim çünkü biliyorum ki hala giyenler var, ben de dahil.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(11.08.25)
normalde iğrenç bir görüntü. bu havada bir de yapış yapış terdir kesin. mide bulandırıcı :)
0
gabe h coud
(11.08.25)
siz de dahil neden giyiyorsunuz acaba merak ediyorum, asla giyilmemesi gerekiyor ve hic giyen gormedim
0
sweetoffice
(11.08.25)
Ben giyen en az üç kadın görüyorum her gün yahu, siz nasıl görmüyorsunuz? Haftada bir kez aşırı minilerin altına giyiyorum ve şık buluyorum. İncecik olduğu için terletmiyor zaten. Bu yorumlardan sonra bütün ince siyah çoraplar el ele tutuşup intihar edecek :(
0
🌸seni tanıdığım güne lanet olsun
(11.08.25)
Acaba bacakları kıllı falan da kamufle etmek için mi giyiyor düşüncesi kemirir durur kafamı..
0
makbur
(11.08.25)
Geçen Kadıköy'de gotik bir kızda gördüm :)
0
anon1m
(11.08.25)
garip bulmam niye bulayım. hava "bana göre" sıcak, demek onu rahatsız eden bir sıcaklık değil (iş gereği mecburiyetten giymiyorsa).
0
gobekliraki
(11.08.25)
Bu havalarda naylonumsu şeyler kötü bir görüntü oluşturuyor, o yüzden iğrenç geliyor bana da.
0
ruhen hastayim ben
(11.08.25)
bulmam, demem.
0
Sour
(11.08.25)
yazın bunu giyen uzaylıdır. terletmemesi de mümkün değil ya naylonumsu bir şey sonuçta
0
Kediyi üzdün
(11.08.25)
Kesinlikle ve asla giyilmemeli
0
kullanicadi
(11.08.25)
garipsemem.
banane.
naylonsa naylon, terletiyorsa terletiyor. benle alakası yok.
0
biseysorcaktim
(11.08.25)
Bence bayağı vamp duruyor, ben destekliyorum.
0
sekizdokuzon
(11.08.25)
giyene göre değişir
0
jamswety
(11.08.25)
Bu sıcakta ne alaka diye düşünür geçerim fazla irdelemem
0
ekimoloji
(11.08.25)
bence yazin en fazla 5 den ten rengi giyilir. yazin siyah bana garip, anlamsiz ve cirkin geliyor.
0
65 derece
(11.08.25)
Yaz sicaginda olmaz
0
sonsuz
(11.08.25)
Giyene rahatsızlık vermiyorsa bana niye versin. Hiç giymemiş biri olarak güzel bacakta güzel ince çorabın mevsimi olmaz diyeceğim.
0
Bruce
(11.08.25)
soğukta üşümüyor musun sıcakta terlemiyor musın derler.

içinden gelen giysin, giydirsin.
0
transall
(11.08.25)
Sevene ve güzel kombinleyene ok ama insan pişik olur sanki:/
0
Amaranta ursula
(11.08.25)
Şıklık konfordan önce geliyor olabilir.
Çoğunlukla klimalı ortamda bulunuyor, calisiyordur...

Garipsenecek bir şey bulamadım.

Bana sorarsanız ultra mini şortlar falan daha tuhaf, yani iki parmak daha kısa olunca daha mı serin tutuyor, bence asıl hikaye yapılan alan burasi da bundan da banane.

Yine de siyah coraplilardan en azından görsel gürültü kirliliği yaratmadiklari için razıyım.
0
encokbenisevinnolur
(11.08.25)
(8)

2 gecelik için hangi Avrupa şehrine gideyim seçeneklerim arasından?

put it in your appropriate place
Bu cuma ve cumartesini kapsayacak biçimde aklımdan geçenler arasında ikilimde kaldımRiga, Helsinki ve Salzburg. Bratislava'yı da düşündüm.Maksat vizem varken, gideyim dolaşıyım yalandan. Denk gelirsem fine Dining, güzel bir atmosferi sahip restorant deneyimi. Ne tavsiye edersiniz?Farklı tavsiyelere
Bu cuma ve cumartesini kapsayacak biçimde aklımdan geçenler arasında ikilimde kaldım

Riga, Helsinki ve Salzburg. Bratislava'yı da düşündüm.

Maksat vizem varken, gideyim dolaşıyım yalandan. Denk gelirsem fine Dining, güzel bir atmosferi sahip restorant deneyimi. Ne tavsiye edersiniz?

Farklı tavsiyelere açığım burada.
0
put it in your appropriate place
(10.08.25)
bratislavada bi şey yok boşa gitme
0
jelly bear
(10.08.25)
Amsterdam derim ama fine dining pek olmaz. Fine diningse barcelona, bilbao, bordo, lyon tarzı şehirler veya italyan şehirleri olabilir. Mesela Bologna farklı bir şehir.
0
mikahakkinen
(10.08.25)
Amsterdam ile Barselona'ya gittim.

Bilbao, Bordo ve Lyon bakayım. Teşekkür ederim.
0
🌸put it in your appropriate place
(10.08.25)
paris?
0
jelly bear
(10.08.25)
riga, helsinki, salzburg. üçüne de gittim. çok avrupa şehri gördüysen açıkçası üçünde de özel bir şey yok. ben olsam hiçbirine gitmem. illa kuzeye gideceksen en iyi şehir kopenhag. trenle çok kısa mesafeyle malmö’ye gidip isveç’i de görebilirsin.
0
sir gawain
(10.08.25)
bu secenekler arasinda salzburg digerlerinden daha doyurucu olur. alpler var, tarihi var. daha guzel bir sehir riga ve helsinki'ye gore.
0
antikadimag
(11.08.25)
oslo' ya pegasus güzel bilet fiyatları çekiyor kampanyalarda. geçen sene eşim, çocuk ve ben 9bin tl gidiş dönüş aldık. şehir çok güzel, vigeland park ölmeden önce görülmesi gereken bir heykel parkı.

bir de sallasanız michelin yıldızlı restaurant var.
guide.michelin.com
0
galahad reloaded
(11.08.25)
goruldugu gibi herkes baska bir sey demis. dolayisiyla bu sorunun net bir cevabi yok. eger tek kriter fine dining ise salzburg'u tercih etmeni tavsiye ederim.
0
Sour
(11.08.25)
(6)

Şu şarkıyı çok beğenmedim ama sürekli dinlememek için kendimi zor tutuyorum

Batuhanolabilir
Bazı şarkılar var böyle loopa alıyor insan sonra bayıyor bu da öyle bi şarkı bu ne biçim erkek diyodum cinsiyetsiz lezbiyenmiş söyleyenhttps://m.youtube.com/watch?v=wDjeBNv6ip0&pp=ygULbG9zdCBvbiB5b3U%3D
Bazı şarkılar var böyle loopa alıyor insan sonra bayıyor bu da öyle bi şarkı bu ne biçim erkek diyodum cinsiyetsiz lezbiyenmiş söyleyen

m.youtube.com
0
Batuhanolabilir
(10.08.25)
İçinizde bayık bir yerler varsa oraya denk gelmiştir oluyor öyle.
0
encokbenisevinnolur
(10.08.25)
Aramıza hoş geldin şekerim. Seni Taksim'deki onur yürüyüşümüze bekliyoruz.

www.youtube.com
0
Sour
(10.08.25)
Anlamadım şarkıyı söyleyen lezbiyen diye mi dinlemekten çekiniyorsunuz?

Velet ki lezbiyen gay trans vs. olsun?

Ne fark edecek? Neyi değiştirir bu dinlediğiniz müzikte?
0
substituent
(10.08.25)
Yok ya dinlemekten çekinmiyorum. Bazen bazı şarkılar aşırı sarıyo beni bu şarkı da saracak ondan bahsettim. Gece gündüz dinliyorum zaten dünden beri. İlk erkek sandım ondan öyle yazdım yoksa banane elalemin yöneliminden ben apolitik birisiyim ne itiraz ederim ne desteklerim banane
0
🌸Batuhanolabilir
(11.08.25)
"cinsiyetsiz lezbiyenmiş" kısmına takıldım, o nasıl oluyor
0
duyuruuser
(11.08.25)
kendisi öyle söylemiş medyaya kadın veya erkek değilmiş.
0
🌸Batuhanolabilir
(11.08.25)
(16)

Ailevi mevzular

camlicagazoz
Merhabalar herkese,Evli ve 28 yasında bir adamım. 2 senelik evliyim. Şimdi ben aileme karsı çok korkak ve çekingenim. Yani ailem beni bastırıyor. Yani mesela benim bir fikrim var ama ailem benimle ayni düşüncede degil diyelim. Direkt beni bastırıyorlar. Ben de hır gür çıkmasın, ağzımızın tadı kaçmas
Merhabalar herkese,

Evli ve 28 yasında bir adamım. 2 senelik evliyim.

Şimdi ben aileme karsı çok korkak ve çekingenim. Yani ailem beni bastırıyor. Yani mesela benim bir fikrim var ama ailem benimle ayni düşüncede degil diyelim. Direkt beni bastırıyorlar. Ben de hır gür çıkmasın, ağzımızın tadı kaçmasın diye laf etmiyorum. Herkese karşı böyleyim. Sonra içim içimi yiyor. Acaba şu kişinin kalbini kırdım mı, annemgil beni sever mi vs vs vs.


Nolacak benim halim. Masaya yumruk vursam bundan sonra çok mu sırıtır?
0
camlicagazoz
(10.08.25)
Maaşını ailen mi veriyor dostum? Evet ise, bir miktar seni bastırmaları normal. Değilse çoooook yanlış bir yoldasın. Ayrıca eşinin gözünde de pısırık bir adam imajı çizmen pek hayırlı olmaz diye düşünüyorum. Yani yaş itibariyle kendi kararlarını kendi alabilecek bir bireysin. Senin ailen artık karın, varsa da çocukların... Ben de aileme (anne ve rahmetli babama) çok düşkünüm ama söz konusu eşim ve benim hayatımsa ne onun ailesini ne kendi ailemi asla müdahale ettirmem, şu zamana kadar da ettirmemişimdir. başta öyle olmayabilirsin ama masaya yumruğu vurma zamanı çoktan gelmiş ve geçmiş... demiyorum ki racon kes... güzel ve tatlı bir dille hayatınıza karışmamaları gerektiğini ve bundan rahatsızlık duyduğunu, seni bastırmalaları gerektiğini söyle. gerekirse birkaç kere söyle. baktın olmuyor, o zaman raconu kes :)

belli ki güzel bir adamsın, biraz da kendini düşün. lütfen biraz cesaretini topla.
0
motosiklet burclu adam
(10.08.25)
Kimseyi kırma tabi. Ama kendinin dediği gibi adamsın. Gerektiği zaman masaya yumruk vurmasan da sesini çıkar.
Sadece aileyle ilgili değil bence, genel yapın bu muhtemelen başkalarına da karşı.
0
gobekliraki
(10.08.25)
bu tür düşünce yapısı insanda hastalıklara yol açar.
masaya yumruğu vurmak içine atmak gibi aşırı tepkidir. duygu ve düşüncelerini sakince dile getirmek en doğrusu. söylenmeyen her söz gerektiği halde yapılmayan eylem insanın içinde yüktür. yük taşıma.
0
lazpalle
(10.08.25)
hocam terapi al. daha gençsin. bu şekilde ilerleyen dönemde çok zorlanırsın. mesele masaya yumruk vurmak değil. içine attıkça, kendini ifade edemedikçe zorlanacaksın.
0
scudman1
(10.08.25)
26 yasinda evlenmis olman zaten ailenin senin boynuna tasma geçirdiginin ispati. Geçmis ola, o evlilik iki yila biter.
0
feastofthedamned
(10.08.25)
düşünceyi örneklendirirsen daha iyi olur.

normal olan herkesin fikrini alır kararı kendin verirsin,
ama absürt düşüncelerin varsa karsi tarafin dedigi dogru olur.
0
designer
(10.08.25)
28 yas o kadar büyük degil onu belirteyim.

herkesin cözümü farkli ama bazen aile iliskilerini minimumda tutmak lazim.

esinle iliskin cok önemli, bunu onunla konus, en önemli kisi normalde esin.

sonra anne baban ve kizin ailesi geliyor. onlarla baginizi azaltabilirsiniz.

kimseyi mutlu etmek, kimseye evet demek zorunda degilsiniz. esiniz ilk basta yaninizda durmali. sonra sizde gücleneceksiniz.

bunun yaninda kim ne derse desin para cok ciddi bir güc, finansal olarak ne kadar serbest iseniz o kadar rahat hayir diyebiliyorsunuz. bu birilerini kirma gücendirme gibi durumlarin cogu durumda temeli bu oluyor. yarin bugün ihtiyac olur, bu kisinin yardimina ihtiyac duyarim filan falan.

esinizle konusun eger yeterli olmazsa terapi destegi alabilirisniz.
0
bora benim lan aslında
(10.08.25)
Masaya yumruğu vurmak yerine, sevmezlerse sevmesinler, bu benim fikrim, benim kararim; benim bedenim benim kararım... demeniz daha efektif olabilir.
0
encokbenisevinnolur
(10.08.25)
Öncelikle bunun psikolojik bir sorun olduğunun farkına varın. Hem onlar sorunlu hem de siz. İkincisi çözüm masaya yumruğu vurmak değildir, düzgün bir şekilde fikrinizi belirtmeden, sitem etmeden, karışmamalarını istemeden neden en son aşama olan masaya yumruk vurma yoluna gidiyorsunuz? Belki fikrinizi düzgün bir şekilde konuşursanız sorunlar çözülür. Eğer değişmezseniz, bu şekilde kendinizi bitirirsiniz.
0
Sour
(10.08.25)
Örneğin annemgil bir yere gidecekti. Annem arayıp gelir misiniz diye bile sormadı. Sabah saat 9 da hazır olun. Sizi alıp gideriz dedi. Gelmeyeceğiz deyince ne yapacaksınız, ne işiniz var falan dedi. Yani benim düşncemle kendilerinin ki çeliştiği anda beni dinlemiyorlar bile. Saçmalama deyip benim fikrimi eleştiriyorlar.
0
🌸camlicagazoz
(10.08.25)
Bağımlı kişilik bozukluğu mu yoksa ailenin travmatik bir geçmişimi var? Yoksa aile üyeleri akademisyen mi?
0
mikahakkinen
(10.08.25)
Serhat yabancı YouTube videolarında belki durumuna uygun önerileri vardır
0
pembediken
(10.08.25)
Annem ve babam. ikisi de devlet kurumlarında yönetici
0
🌸camlicagazoz
(11.08.25)
asıl kaynak anne gibi. freudyen kokular geliyor burnuma.
ya öyle kabul et, ya sineye çek eşinle aranı bozmuyorsa bu durum. olgun adamsın, asıl annenin biraz frene basması lazım ama o da belli bir yaştan sonra zor.
0
gobekliraki
(11.08.25)
anne baskın kişilik. bu kişilikle uğraşmak zordur. zamanla sert yaparak yumuşatabileceğin kadar yumuşatmalısın. yaşın 28 geç bile kalmışsın. yumruk ne varsa vur. aman buna dokunmayalım durumuna gelirse rahat edersin.
0
mikahakkinen
(11.08.25)
O zaman bir sureligine isleri gecistirseniz, bahaneler bulsaniz? Demis ya sabah 9'da hazir olun diye, biz yokuz, tatil plani yaptik, her seyi aldik falan deyin, gerekirse cikin gidin yakin bir yerlere. Ne zaman doneceksiniz derse orada karar verecegiz, baska bir yere gecme ihtimaliz var falan deyin. Yani bagimsiz oldugunuzu, onlardan habersiz planlar yaptiginizi, isinizin oldugunu ve aksiyon aldiginizi onlara hissettirmeniz lazim. Hatta aradiginda acmayin, bir sure sonra siz arayin, he konserdeydik, tiyatrodaydik falan deyin. Cat kapi geliyorlar mi bilmiyorum ama ben olsam bu ihtimale karsi "uygunsuz" bir ortami hazir tutarim. Yani geldiler, sizin haberiniz yok, ne bileyim mum isigi, icki (eger iciyorsaniz), romantik bir muzikle kapiyi acarim, ya bugun planimiz vardi, keske haber verseydiniz falan derim, elbette iceri alirim ama rahatsiz ettiklerini anlarlar belki. Boyle boyle aranizi bir miktar cizgi cekmeniz lazim. Zaten bir sure sonra (belki aylar sonra/belki 10-15 denemeden sonra) anlayacaklardir, daha temkinli olacaklardir diye umuyorum. Yani bu masaya elini vurmak degil, sadece onlara cizgilerini, sinirlarini dolayli yoldan gostermek. Bu arada bu ornegi verdiginiz icin bunun uzerinden gittim, yoksa mesela bir fikriniz var, o fikrin coktan plana kondugu izlenimi de is gorur. Yani fikrinizi onlara niye soyleyesiniz ki? Coktan o is oldu bittiye getirin. Nasil bir fikir ayriliginiz var cok da anlayamiyorum acikcasi. fakat 30 yasinda bir insanin "annem beni sever mi" cumlesi hic normal gelmedi bana. sizi sevip sevmemesi dediklerini yapip yapmamaniza bagliysa veya siz bunun uzerinden onun sevgisini yorumluyorsaniz cok ciddi bir sorun var demektir.
0
Sour
(11.08.25)
(40)

Şu abimizin davranışını yorumlayalım

sekizdokuzon
Haftada bir iki gördüğüm, iş çevresinden tanıdığım biri. Geçen iş yerindeki herkesi instagram'dan eklerken kendisini de ekledim. Herkes kabul etti, bu etmedi. Ona ok. Bugün ofiste gördüm, yüz yüze de ghostluyor herif. Ben selam verdim, ağzının içinde mır mır bir şeyler söyledi. İnstagram'dan eklemed
Haftada bir iki gördüğüm, iş çevresinden tanıdığım biri. Geçen iş yerindeki herkesi instagram'dan eklerken kendisini de ekledim. Herkes kabul etti, bu etmedi. Ona ok. Bugün ofiste gördüm, yüz yüze de ghostluyor herif. Ben selam verdim, ağzının içinde mır mır bir şeyler söyledi.

İnstagram'dan eklemedik de nikahını istedik sanki. İnsanlar kendilerini bayağı kaf dağının ötesinde bir yere mi konumlandırıyor? Haksız mıyım? Haksızsin deyin, olaysız dağılalım.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(07.08.25)
iş yerindeki kadın beni eklese benim de düşüneceğim ilk şey seks olur. yapacağım hareket de bu olur.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(07.08.25)
Adam gay.
0
🌸sekizdokuzon
(07.08.25)
Medeni davranış ghostlamak olmaz tsbi ama adam da belli ki seninle bir etkileşim içine girmek istemiyor
Haklı haksizdan ziyade üzerine düşünülecek bir şey değil bence.
0
kisa
(07.08.25)
Şirketin koordinatörü gibi bir şey, benim de yoğun çalıştığım bir yer. İnsan gibi iş dışında bir kontağımız olsun dedim, umrumda mı onun üstsüz pozları. Boğaziçili lümpen tayfasından bu da, o açıdan gıcık oluyorum. Beni inner circle larina almak istemiyorlar, inner circlelarini sktiklerim
0
🌸sekizdokuzon
(07.08.25)
Medeniyetsizin teki belli ki boş ver.

Kimse, kimseyi kabul etmek zorunda değil ama selam verilince de selam verilir yani.
0
rock n roll
(07.08.25)
Ya bu Boğaziçi meselesini global şirket gibi düşün, en az o kadar güçlü bir klan. Benlik bir şey yok
0
🌸sekizdokuzon
(07.08.25)
Ben de işyerinden beni ekleyen herkesi kabul etmiyordum hesabım halka kapalıyken. Aynı yerde çalışıyoruz diye takipleşmek zorunda mıyız?
0
Bruce
(07.08.25)
Takip etmemesi sıkıntı değil, selamımı almıyor gt.
0
🌸sekizdokuzon
(07.08.25)
Tamam işte tutarlı bir davranış, yüz vermiyor mesafe istiyor.
0
Bruce
(07.08.25)
kadınlar erkeklere selam vermez zaten.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(07.08.25)
Haklısın
0
grimavi
(07.08.25)
Haklıyım tabii lan manyak mısın? Asgari nezaket ve adabı muaşeret bekliyoruz. Kimsenin anlık tribiyle kişiliğimizi, insanlara yaklaşımımızı sorgulayacak değiliz. Kendilerini bir halt sananlara gıcık olmakta sonuna kadar haklıyım.
0
🌸sekizdokuzon
(07.08.25)
hocam kimse kimseyle arkadas olmak zorunda degil. ozel hayatimi is arkadasima ben de acmiyorum. ne gerek var?
0
klassno
(07.08.25)
başka insanları kabul etmiş mi? bazıları iş yerinden kişileri instagram'dan eklemeyebilir.
0
tabudeviren
(07.08.25)
Ya olabilir, iş yerinden kimseyi kabul etmiyordur ya da benden hoşlanmamistir. Bunların hepsini gayet kabul edilebilir şeyler. Ben diyorum ki selamımı neden almıyorsun? Benim için sıkıntı yok, sen niye tribe giriyorsun, bunu anlatmaya çalışıyorum. O tarafa gıcık oldum.
0
🌸sekizdokuzon
(07.08.25)
Abi kafayı yemişsin. Adam seni çözmüştür. Eklemedi diye demediğini bırakmamışsın. Ben de iş çevresinden ekleyenleri kabul etmiyorum. Üstsüz pozlarına bla bla amaa iş dışında kontak olsun istiyorum demişsin. Abi kararını ver o mu bu mu? İş yerinde herkes iş yapmak için orada. Selamını almayabilir, geçici bir durum bu. Sen kendini bir şeyler sanıyorsun, sorun orada. Eklemedi öl geber köpek demek ne kadar ezikçe bilemedim. Haksızsın. Bir arbre bir sen.
0
Shepard
(07.08.25)
Haklısın, bu neyin mesafesi ulaşılmazlığı tavrı
0
grimavi
(07.08.25)
Bu neyin kibri, oradayım. İnşallah bu sefer anlatabilmisimdir
0
🌸sekizdokuzon
(07.08.25)
@Shepard: sen bir parazit yapma karton
0
🌸sekizdokuzon
(07.08.25)
Kisi asgari iletisimi kuruyor iste. Selaminizi agzinin iciyle de olsa aliyor. Siz de habire selam vermeyin, kafa selami verin gecin mesela.

ya sizinle ayni ofiste miyiz diye suphelendim ama benim patronlar bogazicili degil. cok garip geliyor bana bu tavirlar, kendi isinize bakin mesela, salin insanlari o bunu yapti su sunu yapti filan... bunlar vakit kaybi herkes icin, kimsede huzur da birakmazsiniz. isin kendisinden memnunsaniz geri kalanla asgari iletisim ile isinizi iyi yapin, zaten gelen kendiliginden gelir sizinle konusmaya da gorusmeye de. bundan fazlasi -bi bogazicili olarak- kafami bozar, huzursuz olurum, ve bunu da patronuma da soylerim. olan huzursuzlugu cikarana olur.
0
klassno
(07.08.25)
İsmail yk şarkısı gibi olay olmuş. Bence ikiniz de haklısınız.
0
encokbenisevinnolur
(07.08.25)
Instagram' dan kabul etmek zorunda değil, oturup sohbet etmek zorunda da değil ama bir günaydın, iyi günler de denir artık.Bu nezaket kuralıdır. Biri sana günaydın, iyi günler dediğinde mırlanmaz.
0
rock n roll
(07.08.25)
Abicim ya da ablacım, gün içinde ağırıma giden bir olayı kendimce paylaşıyorum, deşarj olmaya çalışıyorum. Yani istersen beni kendi patronuna şikayet et artık ne yapayım.
0
🌸sekizdokuzon
(07.08.25)
Plus benim gün içinde işime gücüme bakmadığımı, kimseye rahatsızlık vermeden mesaimi tamamlamadığımı nereden çıkardın? Niyet okumamin da bir raconu var yani, öyle diyeyim ben sana
0
🌸sekizdokuzon
(07.08.25)
comezken herkese selam verirdim, sonra baktim bazilari selami almiyor ben de pesini biraktim. bir iki kere denerim, selami almayan olursa ofis icinde gorunce artik "hayalet" muamelesi cekiyorum, o kisi yokmus gibi davraniyorum. misss gibi.

bir de uyarayim, isyerindekileri insta/fb gibi yerlerden eklemek pek profesyonel bir davranis degil, herkesin ozel hayat ile is yasamini karistirma gibi bir niyeti yok. milleti sormadan eklemeyiniz..
0
cooperr
(07.08.25)
selam verip almama durumu için haklısın. yapılan kabalık. ekleme konusunda benim açımdan haksızsın. ben iş arkadaşlarıyla arkadaş olmayan, ekleşmeyen bir insanım. gerek yok. o dünya başka bir dünya.
0
Sour
(07.08.25)
Sevgili 8910,
Aslinda akli basinda birisin, selam verdiginde seni ghostlayan insanla muhabbetin yoktur. Muhabbetinin olmadigi insani instagramdan eklemek alinma ama cok ergence.
Kamu spotu; Kimse İs Arkadaslarini İnstagramdan Eklemesin lutfen.
Selamini alirsa yine ekleyecegini dusunmus olabilir xd
0
sey mi dostum
(07.08.25)
He kız resmen öyle sandı avel
0
🌸sekizdokuzon
(07.08.25)
eğer işyerinden kimseyi eklemeyen bir tipse, sen onu ekleyerek özel alanına girmeye çalışmış biri olursun. o da gardını almıştır. hele "gay" ise başka çekinceleri de olabilir.
0
tabudeviren
(08.08.25)
Kendi circle ni olustur, kursa git,egzersiz programina katıl..

Sen onlari görmezden gel, onlar seninle kontak kurmaya calissin.
0
designer
(08.08.25)
Adam gay yazmışsın onu gördüm diğerlerini okumadım, bence seni hemcinsi olarak görüp kıskançlık sahasına eklemiş, elindeki erkekleri sana kaptırmak istememiş. Diye düşündüm.

Samimiyet olsun istersen git söyle, instagramdan ekledim kabul etmedin, iki gün önce de homurdandın, sen hayırdır de. Yok uğraşamam dersen bakma yüzüne yok say.
0
muhayyer divan
(08.08.25)
Kalabalık görünce bir cevap daha vermeye geldim, hipotezim şu:
- senin anacligini kıskanıyor, ondan mesafeli. muhtemelen o da böyle biri ve kendini tehdit altında hissediyor. bu bilgiyi kullanabilirsin şayet şirket içi işine yararsa, bu adama özellikle iyi davran daha da gıcık olacak. Demişti dersin.
0
encokbenisevinnolur
(08.08.25)
Cevapları okumadan direkt yanıtlıyorum, aynısı başıma gelse ilk aklıma gelen eşi/partneri gördü rahatsız oldu darladı, bu da bana gıcık oldu diye düşünürdüm. Böyle durumlardan hoşlanmadığım için çook yakınlarım hariç kimseye istek atmıyorum. Milletin götü kalkmaya yer arıyor neme lazım.
0
ekimoloji
(08.08.25)
@Karim ilerde uyuyor

Kadınlar selam verir diye biliyorum ben? Sınır çizme hakkı kadına ait olsun diye. Yanlış mı biliyorum?
0
muhayyer divan
(08.08.25)
Önceki tavırlarına göre instagram'dan eklemişsin. Yanlış anlıyor herhalde diyip mesafe koymak istiyor. Haklı bence
0
onyx
(08.08.25)
Bazilari çirkin olduguna uyanmis iste nihayet, ondan istemiyor seni.
0
feastofthedamned
(08.08.25)
Sadece bir kere selamınızı almadıysa bu kadar kurulmanız mantıksız, kimse sizi kendinizi düşündüğünüz kadar düşünmüyor. Düzenli olarak selamınızı almıyorsa o kaba birisiymiş, azami sosyallik iş yerinde gerekiyor özel hayatımızda katlanamayacağımız insanlarla bile.

Büdüt: Azami ile asgariyi karıştırmışım, demek istediğim asgari sosyallik.
0
peki madem
(08.08.25)
bazı insanlar normal hayatı ile iş hayatını ayrı tutuyor.

şimdi ekledi seni sen bişey paylaşcan adam instagram da takılırken seni görecek iş gelecek aklına. Bunu istemiyor olabilir en basitinden.
Ben de mesela normal hayatım hakkında bahsetmiyorum iş hayatında. gerçi remote çalıştığım için bunu başarabiliyorum da yüzyüze olsa herhalde pek beceremem.
0
high hopes of the sozluk
(08.08.25)
iki tarafı da haksız bulmadım. iştekileri eklemek istememesi normal. ben de kimseyi kabul etmiyorum ama bunu kibirden değil, mesai dışında hiçbiriyle etkileşimde olmak istemediğim için yapıyorum. o da ya özel hayatını ayrı tutuyordur ya da enerjini sevmemiştir.

selamını da muhtemelen istek/selam ikilisinden sonra muhatap olmada ısrarcı olacaksın ön yargısına kapılıp önünü kesmek için almadı. sen öylesin diye demiyorum ama her iş yerinde mesafeyi anlamayan ve tekrar tekrar istek atan tipler çıkar. onun etkisidir. kızacak bi şey yok
0
juliette
(08.08.25)
haksizsin. lutfen defterine yuz kere yaz:

is arkadasligi arkadaslik degildir.
0
warrior princess
(09.08.25)
(17)

Tek basina tatil cehennem gibi bir sey degil mi ya?

tantamount_to_equivalent
Restorana, kafeye gidilmiyor. Herkes cift, grup bilmemne. Isletmecide 5 karis surat, masa isgal ediyormussun muamelesi cekiyor, ilgilenmiyor. Sezlongu semsiyeyi 2 kisilik satiyorlar ya da 2 kisilik harcama yapmani bekliyorlar. Ciftler seni potansiyel tehlike olarak goruyor falan. Tura mura katilsan
Restorana, kafeye gidilmiyor. Herkes cift, grup bilmemne. Isletmecide 5 karis surat, masa isgal ediyormussun muamelesi cekiyor, ilgilenmiyor. Sezlongu semsiyeyi 2 kisilik satiyorlar ya da 2 kisilik harcama yapmani bekliyorlar. Ciftler seni potansiyel tehlike olarak goruyor falan. Tura mura katilsan herkes gene grup, cift. Yalnizlari, sololari belediye zehirlesin bari, topluma rahatsizlik vermeyelim.
0
tantamount_to_equivalent
(07.08.25)
Sıkıntıyı kendinde ara, genele yayma.
0
HellKeePer
(07.08.25)
Tek başıma çok tatil yaptım, hepsinden çok keyif aldım, hiç böyle hissetmedim veya düşünmedim.
0
cilacı ökkeş usta
(07.08.25)
Ben de tek başıma tatillerde hep güzel vakit geçirdim valla.
0
peki madem
(07.08.25)
"Çiftler seni potansiyel tehlikeli olarak görüyor"

Çiftleri kafanda burjuva sınıf olarak görme. Bir çoğu senin gibi yalnız yaşamayı beceremeyen, özgüvensiz insanlar topluluğu.
0
ditu
(07.08.25)
cehennem gibi değil. kendi keyfi var. kafana göre takılıyorsun kimse karışmıyor. yanlış yola yapsan yanlış bi şey yapsan kimse laf etmiyor kimseye mahcup olmuyorsun. aç kalsan da tek başına kalıyorsun kimseden sorumlu değil.

tabii ki anlaştığın biriyle daha zevkli ama tek başına cehennem değil asla.
imza: tek başına en az 5 ülkeye uğramış birisi.
0
jelly bear
(07.08.25)
ya birakin tek yasayamama ozguvensizligiymis, asosyallikmis, sorun bendeymis. Aksam restorana gitmek istiyorum, restoranlarda millet 3lu 4lu masalarda, grup, cift sen sakrak muhabbetini ediyor, ickisini iciyor, yemegini yiyor, sen orda tek basina oturup napican? 5 dakika otursan hayati sorgulayip, depresyona girersin zaten, olan moralin de sifira iner, benim burda ne isim var diye. Gece kulubune falan gitmek istesen gene ayni. Insanlarin en insaflisi acir, digerleri ne ayak bu diye tuhaf tuhaf bakar zaten.
0
🌸tantamount_to_equivalent
(07.08.25)
Ya işte sizin gibi düşünmüyoruz, insanlar farklı birbirinden. Güzel bir yemek yiyip insanları izlemek tek başına da keyifli, depresyona girmiyorum ben. Birisi ile tatile gittiğimde 2 gün sonra afakanlar basıyor. Size uymuyorsa uymuyordur, uydurmak zorunda da değilsiniz.
0
peki madem
(07.08.25)
yapacak bir şey yok. bu ülkede bekarlara bakış açısı böye maalesef.
0
nothing in my way
(07.08.25)
bütün tek tatillerimden son derece keyif aldım. siz kendinizi ezik hissederseniz beden dilinize yansır, insanlar da öyle davranır. parasını ödüyorum, hizmet satın alıyorum. diğer hizmet satın alanlarla benim aramda ayrımcılık yapanı hissedince postamı koyarım, bu kadar basit.

siz neden tatilde çevreye bu kadar odaklanıyorsunuz ki? kendime zaman ayırmışım misler gibi, bana ne çevrede ki şen şakrak gruplardan? hem insanlar dönsün kendine acısın, acınacak bir durum yok ki ortada? ayrıca varsayalım öyle düşündüler, düşüncelerini mi okuyorsunuz? sanmak/varsaymak insan da huzur falan bırakmaz yahu. hadi diyelim ki acıdılar, çok da fifi yani?
0
Phoebe
(07.08.25)
Degil. Herkes kolaylik sagliyor ayrica. Sanirim erkeksin ondan tatillerde tek erkek pek istenmiyor. Bana gore sacma ama oyle bir durum var.

Onun disinda cift olmus, grup olmus hic ilgilenmiyorum etrafla. Ben keyfime bakarim. Cok da guzel bir sey tek tatil. En sevdigim :))
0
Kittie
(07.08.25)
Erkek için zor. Kadın için güzel. Erkek adam da yanına tatil için birini bulabilir. Erkeksen, tek gitme. Değiştiremeyeceğin şeyler için sabır ve farkındalık, kalp ben.
0
gabe h coud
(07.08.25)
entelektuel amacla yapilabilecek en iyi tatil. istedigin yere istedigin zaman gidiyorsun bir sehri tanimak ve anlamak icin en iyi yol. ama eglenmek iyi vakit gecirmek istiyorsan o zaman yalnizlik bazen sikici olabiliyor. yani aksamlari otele gidip erkenden yatiyorum tek basina tatile gittigimde. tek basina barlarda takilmak olmuyor.
0
antikadimag
(07.08.25)
Değil
0
Civil.leo
(07.08.25)
Çıktığım ilk tek tatilin akşamında otelde ağlamıştım moral bozukluğundan:d

Herkes çift doğru, garson bile iki kere soruyor “kaç kişisiniz” diye. Yine de pozitif tarafından bakalım, sırf eşlik edecek birileri yok diye kendinizi eve kapatmadınız. Milletin tek başına kafeye, tiyatroya gidemediği yerde siz tatile çıkıyorsunuz, özgüven şov.
0
ruhen hastayim ben
(07.08.25)
@tanta

Tek başına tatil değil de yalnız başına tatil cehennem gibi bir şeydir.. Örneğin ortalama bir kız ya da ortalama/ortalama üst bir erkek tek başına tekne turuna tatile çıksa cafeye bara otursa aslında yalnız değildir, bir sürü kişiyle tanışabilir hatta aşk bile başlayabilir. Hayat sürprizlerle dolu. Tek başına tatil bu grup için belki de bir keşif yolculuğudur, ister ruh eşini ister kendi kendini keşif olsun fark etmez zevkli geçer.

Burada yıkıcı olan ise hayatı boyunca teklif almamış ya da on yılda bir teklif alan o da beğenmediği kişiden) birinin tek başına tatili o kadar zordur ki belki de 1-2 tatilden sonra tatil kelimesinin anlamını unutur. Onun için hapishaneden farkı yoktur.

Bir de kadın erkek farkı da vardır. toplum tek kadının tatilini dünyanın her yerinde onaylar, erkeği ise onaylamaz genelde. İşletmeciler açısından bile eşit şartlarda değilsin.

Sen haklısın ama genel olarak internette bu tür konularda gerçekçi cevapları bulamazsın.
0
rosey
(08.08.25)
bu biraz oznel bir durum. karakter, psikolojik durum vs. ile alakali. ben hic problem yasamadim, hic boyle dusunmedim. sonucta her seyi farkli algiliyoruz. mesela ben o garsonu gorsem herhalde yorulmus, isinden bezmis derim. kaba saba bir tip oldugunu dusunurum. ulkede hizmet kalitesinin ne kadar dustunu dusunurum. belki de farketmem bile. fakat siz sizinle alakali olumsuz bir durumdan oyle oldugunu dusunuyorsunuz. bu olumsuzlugu da siz yorumluyorsunuz. su acik ki yalnizlik konusunda sikinti cekiyorsunuz, bunu cok onemsiyorsunuz. fakat yalnizligiyla barisik veya normalde sosyal ama arada bir yalniz tatile gidenler icin bu bir problem degil, hatta daha iyi bir sey.
0
Sour
(08.08.25)
Bro sen yanlis yapiyorsun. Gunduz gezi isleri, plaj vs yapican. Aksam 6'da 7'de falan kafayi gomup, uyuyup dinleneceksin. Gece 11, 12'de kalkip kuluplere akacaksin. Gece 3e 4e kadar Icip dagitip denk getirebilirsen ons ile geceyi sonlandiracaksin. Olmazsa saglik olsun eskorta gidersin ertesi gun, rafet el romanin dedigi gibi "caddeler benim, geceler benim, arayan soran yok, rahat yasiyorum". Tek kisi icin restoran vs bos is zaten. Hazir al, siparis et pizzani, kebabini, tv karsisinda ya da tablet onunde veyahut balkonunda disari seyrederken gom yemegini mis gibi. Hersey dahil otel de bos is, gereksiz bence tek kisi icin. Bu arada otel odasi yalnizligi sozlukte 182 sayfa olmus, bu basit, oyle gecistirilecek bir konu degil, yalnizlik cagimizin, herkesin sorunu
0
freedonia
(08.08.25)
(14)

Avrupa'da 2 gece 3 gün nereye gidebilirim?

Cesario
Ekim ortası gibi.Daha önce gittiğim yerler:Almanya (Hamburg) Hollanda (Rotterdam, Amsterdam, Utrecht) Belçika (Gent, Brugge) Gürcistan (Batum) İspanya (Barcelona) İtalya (Genoa, Bologna, Floransa, Roma, Vatikan) Fransa (Marsilya) Macaristan (Budapeşte) Avusturya (Viyana, Melk) Çekya (Prag) En az key
Ekim ortası gibi.

Daha önce gittiğim yerler:

Almanya (Hamburg)
Hollanda (Rotterdam, Amsterdam, Utrecht)
Belçika (Gent, Brugge)
Gürcistan (Batum)
İspanya (Barcelona)
İtalya (Genoa, Bologna, Floransa, Roma, Vatikan)
Fransa (Marsilya)
Macaristan (Budapeşte)
Avusturya (Viyana, Melk)
Çekya (Prag)

En az keyif aldığım Roma ve Barcelona oldu. En keyif aldığım Hollanda, Belçika ve Budapeşte, Viyana, Prag rotası oldu.

2 gece 3 gün nereye gidebilirim Schengen bölgesi içerisinde?
0
Cesario
(07.08.25)
Ekimde Atina mis gibi olur.
0
thracia
(07.08.25)
barcelonadan keyif almadıysan avrupaya gitme, yallah dubai eheh.

berline gidebilirsin ucuz bilet düşüyor. 3 gün 2 gece eh yeterli.
0
kveldulv
(07.08.25)
hollanda ve belcika seven kopenhag da sever.

doga gormek isterseniz isvicre'de bir yerler olabilir, ya da hallstatt tarafi.
0
lemmiwinks
(07.08.25)
Hallstatt demeye gelmiştim. Salzburg 1 gün, hallstatt 2 gün.
0
himmet dayi
(07.08.25)
paris
0
mamu
(07.08.25)
Sen surda birkac sene oncesine kadar hic yurtdisina cikmamisken hangi ara gittin buralara? Sirrini merak ettim eski dostum cesario
0
Kittie
(07.08.25)
@kittie

Hollanda, Belçika turunu 1 haftada yaptım. Budapeşte, Viyana, Prag da 8 günlük tatille oldu. İtalya turumu da 8 günde yaptım.

Diğer yerler iş içindi. Hamburg, Barcelona, Genoa, Marsilya vs.

1'er yıl da schengen vizem çıktı. Nisana kadar vizem var. Bütün yıllık izinlerimi yurt dışında yapma kararı aldım vize bitene kadar. Şirkette 6.yılım bitti. Artık 14 yerine 20 günlük izin geliyor.
0
🌸Cesario
(07.08.25)
@cevap yazan diğer arkadaşlar:

Kopenhag ya da Stockholm seçeneği daha yakın.

Salzburg, Hallstatt isterim ama ulaşım konusunda sıkıntı yaşarım. Mesela Hallstatt'tan uçakla dönemem. Salzburg, Hallstatt, Münih, Nurnberg şehirlerini kapsayacak 8 günlük başka bir planım var ileride. 2 gece için Kopenhag, Stockholm şu an bana daha yakın.
0
🌸Cesario
(07.08.25)
kuzeye git.

kopenhag > malmö > stockholm

ya da

helsinki > talinn > riga

kopenhag'ın nefis bir şehir olmasından ötürü birinci seçenek çok daha iyi olur.
0
sir gawain
(08.08.25)
www.youtube.com

şu arkadaş önüme düşüyor bazen underrated european destinations falan diye bazı şehirlere bakıp ulan hakkaten hee dediğim çok oldu bir bakabilirsin bence
0
bay b
(08.08.25)
Polonya- Krakow
0
turkuaz
(08.08.25)
10 senedir avrupa'da yasiyorum. kucuk sehirleri de buyuk sehirleri de gordum. 4, 5 tanesinde araliklarla yasadim. sunu soyleyebilirim ki hemen hemen hepsi ayni ya. hatta cok meshur "every european city" diye bir karikatur bile var:
www.reddit.com

mesela yukarida biri hollanda ve belcika seven, danimarka'yi da sever demis. bu benim icin hicbir anlami olmayan bir tatil olur, ayni veya benzer seyleri tekrardan gormek, yasamak vs. sikici degil mi?

neyse, sorunu cevaplamaya calisayim, bence gercekten farklilik yaratacak ulkelere/sehirlere odaklanmalisin. mesela iskandinav ulkeleri veya rusya.
0
Sour
(08.08.25)
en az keyif aldigin yerlerde mesela ne keyif vermedi sana ? ya da keyif aldigin yerlerde ne keyif verdi sana ? roma'da 7 gun kaldim mesela ve hic sikilmadim, aksine cok keyif aldim. sana keyif veren ve vermeyen seylere gore rota olusturmani oneririm
0
sweetoffice
(08.08.25)
@sweetoffice

İtalya turumu kuzenimle yaptım. O bana göre çok uyumsuzdu ve hiçbir müzeye falan girmek istemedi. Bazı yerlerde ayrıştık. O da bir etken.

Ama genel olarak söylemem gerekirse Roma çok kalabalık geldi. Jübile yılı olduğu için ekstra bir kalabalık vardı sanırım. Prag da kalabalıktı ama kalabalığı batmadı gözüme mesela. Roma biraz İstanbul gibi kaotik geldi. Gezdiğim yerler arasında en kuralsız, İstanbul'a en benzeyen yer Roma gibi geldi bana.

Barcelona da çok kalabalıktı. Elektriklerin gittiği zamana denk geldik. Belki bu da olumsuz etkiledi beni. La rambla'da yürürken devamlı birinin gelip esc var, hap var cigara var gibi sorması rahatsız etti ve aramızdan birinin de çantası çalındı hem de otel lobisinde.

Hollanda vs beğendim. Kuralcı, her yer kanal, yeşillik, temiz, ördekler, kuğular. Çoğu kişi eleştirir hayat 5te duruyor diye ama bu bile bana güzel geliyor. Belki içimde 70 yaşında bir dede var.

Roma ve Barcelona dedin mi çevremde çok aşık, laf kondurmayan insanlar var. Bilmiyorum çevre etkisiyle mi ama çok büyük beklentim vardı bu 2 şehirden.

Ama İspanya'ya Endülüs bölgesi ile şans vereceğim bir gün. Belki Madrid de olur listemde.
0
🌸Cesario
(08.08.25)
(9)

zor zamanlardayım, nasıl ayakta kalıyorsunuz?

cccbehzatccc
maddi olarak, alevi, kanser tedavisi alan 1.derece akraba, yaşlanan anne baba, maddi sıkıntılar, arkadaşlarımın hepsinin yurtdışına gitmiş olması, mutsuz bir evlilik, fiziksel yorgunluk, ve neticelerinde gelen umutsuzluk, depresiflik ama depresyona bile girememe hali...İlgilenilmesi gereken bir yeğe
maddi olarak, alevi, kanser tedavisi alan 1.derece akraba, yaşlanan anne baba, maddi sıkıntılar, arkadaşlarımın hepsinin yurtdışına gitmiş olması, mutsuz bir evlilik, fiziksel yorgunluk, ve neticelerinde gelen umutsuzluk, depresiflik ama depresyona bile girememe hali...
İlgilenilmesi gereken bir yeğen...
En en en zor zamanlarınızda nasıl ayakta kaldınız?
0
cccbehzatccc
(07.08.25)
Ne gerekiyorsa onu yaparak. Şalteri indireceksin, sorumluluklarını robota verilmiş bir komut gibi uygulayacaksın, ayakların seni götürecek.
Başa gelen çekilir. Geçmiş olsun.
0
beyfendi
(07.08.25)
cymbalta 60mg ile goturuyorum son 2 senedir.
0
cooperr
(07.08.25)
Aile ve arkadaşlarla. Destek alarak. Yalnız başına düzelmez.
0
gabe h coud
(07.08.25)
Mecburiyetten kaldım. Ama akabinde şalterler indi. Okulu bıraktım, 15 kilo aldım, hetkesle iletişimi kestim, eve kapandım. Gittim bir kuytuya yattım bıraktım kendimi, dedim öleyim kedi gibi. Onu bile beceremedim... Özet: kalamıyorum.
0
yadigar
(07.08.25)
Yalnız değilsin. Senin gibi dünyada milyonlarca insan var.
0
luluki
(07.08.25)
yalnız olmadığını bilmek iyi geliyor.
para parayı çektiği gibi, acı acıyı zorluk zorluğu çekiyor. her şeyin üstüste gelmesinin sebebi bu.
bir noktada bitecek bunlar. her gecenin gündüzü var malum.

metaneti ve onuru kaybetmeden, bugün zorsa bile yarın geçecek düşüncesi ile geçiyor. yüklerden biri iki tanesi azalınca bile ferahlık geliyor.

imkan varsa destek alın.
mutsuz evliliğin düzelme imkanı varsa en büyük faydayı o sağlar. hem büyük yük azalır, hem eşiniz destek olur. umarım o düzelir de diğer problemleri yalnız değil beraber üstlenmiş olursunuz.
0
biseysorcaktim
(07.08.25)
bu kadar umutsuz ve depresif hissetmenin bence en temel sebebi mutsuz evlilik.
0
gobekliraki
(07.08.25)
bu durumlarin sorumlulugunu siz neden tamamen ustunuze aliyorsunuz veya neden endisleniyorsunuz? mesela kanser tedavisi alan akraba veya yegen? bunlardan sie ne? evet uzuleceksiniz de su anki mutsuzlugunuzun ana sebeplerinden biri olarak gormek tuhaf geldi. yapilmasi gereken ilk sey evlilige odaklanmak. yaslanan anne ve baba eger bir saglik sorunlari yoksa ikinci planda.
0
Sour
(07.08.25)
annem kanser tedavisi görüyor. 1 seneden fazladır uğraşıyoruz. 1 yılda 10 yıl yaşlandığımı hissediyorum. gerçekten mental olarak çok bitiğim. evden iş dışında çıkmak neredeyse hiç istemiyorum. bir de işe ve annemlere çok uzak bir yere taşınacağız yakın zamanda. ona da mental olarak hiç hazır hissetmiyorum. annemin ve babamın kendine ait bir evleri yok. babam tekstil işçisi, aynı zamanda emekli. annem emekli değil. türkiye'de tekstilin hali malum. ilerde yanımıza taşınma durumları var ama kafamda oturtamıyorum nasıl olacak diye.
ayrıca iklim krizini de çok kafama takıyorum. yağmur yağdığında mutluluktan ağlayasım geliyor. saçma sapan bi ruh halindeyim.
bunlar sürekli kafamda dönüp duruyor. taşınacağımız için tüm paramızı da bu sürece harcamak zorundayız. psikolojik destek de alamıyorum.
oturup geçmesini bekliyorum. yapacak hiçbir şeyim yok.
0
matilda
(07.08.25)
(13)

Evlilikte Yaşanacak Şehir Sorunu

mythralioz
Merhaba mevzu uzun ama kısa keseyim. Evlilik arifesindeyim, ama yaşanacak şehir konusunu zamanında netleştirmediğimiz için sorun yaşıyorum. Edirne’yi bırakmak istemiyorum. Başka kardeşim yok. Annem babam yaşlanıyor. Nişanlım ise Ankara’ya atandı çakılı bir kadroya. O evlenmeyi çok istiyor. Ben de on
Merhaba mevzu uzun ama kısa keseyim. Evlilik arifesindeyim, ama yaşanacak şehir konusunu zamanında netleştirmediğimiz için sorun yaşıyorum. Edirne’yi bırakmak istemiyorum. Başka kardeşim yok. Annem babam yaşlanıyor. Nişanlım ise Ankara’ya atandı çakılı bir kadroya. O evlenmeyi çok istiyor. Ben de onu seviyorum. İstiyorum. Ama Edirne’de yaşamak istiyorum. Burada mutluyum. Ankara büyükşehir bu yaştan sonra (35) büyükşehirin kalabalığına gürültüsüne trafiğine alışamayacağımı düşünüyorum. Ailemi geride bırakmak da çok rahatsız ediyor. Öte yandan kızı gerçekten seviyorum ne yaptım ettimse ayrılamadım müthiş bir ikilemin içindeyim aylardır. Ne dersiniz? Yaşadığın şehir en az evleneceğin kişi kadar önemli midir? Yoksa boşa mı bu kadar dertleniyorum.
0
mythralioz
(06.08.25)
valla büyük bir sorun. baştan düşünmen gerekirdi. ya eş ya aile birini seçeceksin. eşinin edirneye gelme imkanı yoksa tabi.
0
jelly bear
(06.08.25)
Evlilik, anne babaya karşı sorumlulukların atılmasını gerektirecek bir müessese değil.
Ankara Edirne de öyle uzak bir mesafe değil. Siz gidersiniz, onlar gelir. Yeter ki eşin kafa dengi olsun.
Büyük şehir konusunu da dert etme bence. Üç büyüklerde de yaşadım. En küçüğünde de. Bir şekilde alışıyor insan.
Seviyorsan demiyorum, o gelip geçiyor da, hayat arkadaşı olabilecekseniz birbirinize, her yere gidilir.
0
Mirket
(06.08.25)
ankara'da yaşanır.
büyükşehir doğru ama alışılmayacak kadar da değil.
ne bileyim, bitlis'ten istanbul'a gidecek olsanız belki bu dediğiniz dert etmeye değerdi.

peki nişanlınız edirne'ye taşınmak konusunda nasıl? tek sorun iş mi? işle ilgili dert olmasa kabul eder mi edirne'ye taşınmak?
çakılı kadro ne demek bilmiyorum tam anlamıyla. devlet memurları evlendikten sonra eş sebebiyle tayin alamıyorlar mı? ya da bir iki sene sonra edirne'ye gideriz diyor mu?

aile müessesi önemli ama ankara büyük şehir alışamam kısmı dert edilmeye değmez.
uzaktasınız diye de aileyi silip atmış olmuyorsunuz.
0
biseysorcaktim
(06.08.25)
Evlenme.
Asla, sakın.

Evleneceğin kişiyle aynı şehirde yaşamak konusunda şüphe yaşıyorsan sakın ha evlenme. İkinizin de hayatını yakma.
Bu konuda şüpheye düşmen bile garip. Eğer Edirne’de aynı geliri veya çok daha fazlasını sağlayacak bir çözümün yoksa böyle düşünmen çok saçma.
0
michael_knight
(06.08.25)
ailen emekliyse onlar da ankara'ya gelsin çok istiyorsan? Onun dışında koca adamsın, ailenden ayrı şehirde yaşamamak için ayrılmayı düşünüp ayrılamamak falan bana çok drama queen geldi
0
nundu
(06.08.25)
Ailemden uzak yaşarım bu sorun değil. Elden ayaktan düşmeye başladılar. Hastaneye kim götürecek yemeğini pazar alışverişini kim yapacak. Başka kardeşim yok. Bunu düşünüyorum. Değil şehir değiştirmek başka mahalleye bile taşınmazlar bu yaştan sonra.
0
🌸mythralioz
(06.08.25)
çok bilindik bir senaryo, çok karşılaştım.

çocuk evlenip başka şehire taşınır. anne baba inat eder çocuğun yanına taşınmaz. ,anne baba ile ilgilenen de olmaz bir süre iki taraf için de duygusal eziyetli geçer. sonra ebeveynlerden biri hasta olur, bakıma muhtaç olur. bu kez bizi çocuğumuz yanına alsa diye önce onlar ister çocuğun yanına taşınmayı.

sonuç olarak ebeveynlere yeni ev tutmak veya aynı eve getirmek ile bitiyor hikaye.
0
Gradient_tabanlı_mor
(06.08.25)
Evliliğin annen baban elden ayaktan düşene kadar sürecek mi bakalım? Hayatta hiç bir şeyin garantisi yok ve bu kadar detaylı planlayamazsın. Herkes kendine göre risk alıyor. Kalacak yerden önce hayatımı paylaşabileceğim kişi bu kadın mı diye karar ver bence. Bu konuda net olmadığın için yeri dert etmişsin gibime geliyor. Bir de konfor alanından çıkamıyorsun.

Anan babana gelince... İkisi de hayatta olduğu sürece iyi olan diğerine bakacak. Biri tek kalırsa ve elden ayaktan düşerse de ya bakıcı tutucan ya da huzur evinde yaşayacak. Yapacak bir şey yok. Yoksa hayatının 20-30 yılını onlara ipoteklemiş olursun.

Özet olarak ben de şu ankiyle aynı şartlarda iş bulabileceksem giderdim. büyük şehir kısmını abartma. Önemli olan iş ve eşinle mutluluğun. Ailene destek olsan iyi olur tabii ama hayatındaki öncelik bu olmamalı.
0
merhum
(06.08.25)
merhaba. daha önce hiç böyle kişisel konularda yorum yapmamıştım. kim ne bilsin arkadaş ne kadar seviyosun kızdan ayrılınca ne hale geleceksin.

2020 yılında kız arkadaşım yazları datça’da yaşıyor, kışları istanbul kurtuluş’ta. ben de bodrum’da annemle yaşıyorum. “beraber yaşayalım, bodrum’dan taşın” dedi (bodrum–datça arası her gün feribot var). bir şarapevi buldu devren kiralık, “beraber işletelim” diye teklif yaptı. ben çok az para ödeyecektim, onun babası karşılayacaktı. işte ben 35 yaşımdayım ya, annem bodrum’da, tüm arkadaşlarım bodrum’da, ben datça’da kimseyi tanımam etmem cart curt diye yan çizdim. ayrılmamızın nedenlerinden biri bu oldu.

kızla ayrılınca ben aksileştim. alkol malkol, arkadaşım kalmadı. çocukluktan beri görüştüğüm adamlarla aram benim aksiliğim yüzünden bozuldu. beni bodrum’a da bağlayan bir şey kalmadı. sonra taşındım. bok gibi bir hayatım var. ara ara aklıma gelen bu oluyor: annem, arkadaşlarım bahaneydi; değişiklik yapmaya götüm yemedi. şimdi kimseyi tanımadığım bir şehirde yalnız içiyorum. kız ne yapıyor, hiçbir fikrim yok. 41 oldum.

benim hayatımın kırılma noktası, “herkesi tanıyorum ya, annem de burada, oraları bilmiyorum” diyerek taşınmamak olabilir. sen de kendi hayatını ölç tart abi. kız muhtemelen gidince, geride bırakamadığın ailenle edirne’de oturmak senin ileride meyhane masalarında anlatacağın hikâyen olmasın.
0
libertine
(06.08.25)
Evlenme. Ailenle yasamaya devam. Yasliliklarinda onlara bakarsin.
0
sonsuz
(06.08.25)
evlenme +1

evlenip gidersen sürekli anneni babanı özleyeceksin kızı da içten içe bundan sorumlu tutacaksın agresif davranışlar göstereceksin en ufak şeyden kavga çıkacak. gerek yok.
0
turuncu tonlarda
(07.08.25)
o kadar cok yazacak sey var ki, nereden baslasam, ne yazsam diye dusunurken kafam karisti. ozet geciyorum: evlilik sana gore bir sey degil.
0
Sour
(07.08.25)
bence evlenmeyin.

ankaralıyım, edirne'de yaşıyorum bu arada.

35 yaşında oldukça yetişkin, evlenip yeni bir hayat kuracak kişinin ben burada doğdum büyüdüm başka bir yerde yaşayamam kafasında olması bana gör evliliğe hazır olmadığını gösteriyor. (anne babadan bağımsız olarak) ki gidilecek yer kuş uçmaz kervan geçmez saçma sapan bir yer değilken.

anne/baba konusuna gelince. tek çocuksanız ve anne/baba elden ayaktan düşme durumundaysa makul olan onların sizinle aynı şehre taşınması. kaldı ki edirne'de evli olarak kalsanız dahi bu kartopu etkisi yapacak başka sorunlar doğuracaktır. örneğin ne bileyim; eşinizin yıllık izni olacak sizinle tatil planlayacak, siz anne/babanızın durumundan ötürü gitmek istemeyeceksiniz. veya karı/koca günlük bir etkinlik planlayacaksınız ama anne/babanın bir ihtiyacı, bir şeyi olacak plan bozulacak vs. vs.

evet, zor bir durum bir yandan lakin bu problemler ileride çok daha artacak, toplumun geneli tek ailenin tek çocuğu olacak sonraki nesilde.

bizim de tek çocuğumuz var ve ikinci çocuk düşünmüyoruz. ancak ben kafamda şimdiden ileride tek çocuğum bana bakar beklentisinde değilim. çünkü bu o tek çocuğun üstünde çok ciddi bir yük duygusal anlamda, ki hayatının temel akışını, kararlarını tamamen kısıtlıyor.

bir çıkış yolu bulamıyorsanız, bu durumu kabul edecek edirne'de yaşayacak birisi ile evlilik yapmanız doğru olur. ya da evlenmemeniz.
0
wilhelmwasmuss
(07.08.25)
(2)

Kira gelir vergisini online nereden ödüyorduk

xu
Kira gelir vergisini online nereden ödüyorduk ve önce beyannamemi oluşturmak gerekiyordu?ben kendim için değilde yengem için ödeyeceğim kendisi yapamamış ve geciktirmiş. geciken, cezalı gelir vergisi ödemesini online yapabiliyor muyduk bilginiz var mı?
Kira gelir vergisini online nereden ödüyorduk ve önce beyannamemi oluşturmak gerekiyordu?

ben kendim için değilde yengem için ödeyeceğim kendisi yapamamış ve geciktirmiş. geciken, cezalı gelir vergisi ödemesini online yapabiliyor muyduk bilginiz var mı?
0
xu
(04.08.25)
Hazır Beyan

intvrg.gib.gov.tr
0
nawar
(04.08.25)
e-devlet'ten odeyebiliyorsunuz.
0
Sour
(04.08.25)
(22)

üstün zekalı bir çocuğunuzun olması sizi korkutur muydu?

Gradient_tabanlı_mor
sb. öncelikle. ona vizyon verebilir miyiz, zekasını köreltir miyiz veya doğru yönlendirebilecek miyiz diye korkar mıydınız yoksa ben bu zekayı çok güzel değerlendiririm mi derdiniz? size ne hissettirir?
sb. öncelikle.

ona vizyon verebilir miyiz, zekasını köreltir miyiz veya doğru yönlendirebilecek miyiz diye korkar mıydınız yoksa ben bu zekayı çok güzel değerlendiririm mi derdiniz?
size ne hissettirir?
0
Gradient_tabanlı_mor
(01.08.25)
Bilgiye erişimin bu kadar kolay olduğu bir dünyada korkmazdım. Doğru yönlendirebilmek için gereken ne ise bunu öğrenmeye çalışır, elimden geldiğinin en iyisini yapardım. Sonuç olarak doğru yönlendirememiş olsam bile çocuk geri zekalı olmayacak. Sadece potansiyelini kullanamamış olacak. Korkulacak bir şey görmüyorum.
0
himmet dayi
(01.08.25)
korkmazdım çok sevinirdim çünkü çocuk yetiştirmek bence zaten başlı başına bir deneyim işi. ben zaten normal zekada bir çocuğu yetiştirirken de ilk kez ebeveyn olmuşumdur ve bunun gereklerini yerine getirmek için çabalıyorumdur. Üstün zekalı veya otizmli down sendrom fark etmez çocuğumun yetişmesi için elimden geldiğince yeni şeyler öğrenmeye çalışırdım. durumn gereklerine bir bukalemun gibi uyum göstermeye çalışırdım.
0
turuncu tonlarda
(01.08.25)
hayir tabii ki.

ama arrogant olucak diye endiselenirdim.
zaman farkindan dolayi zaten cocugun seni bir tok konuda geciyor. nerede mutsuz cocuk varsa arkalarinda hep onlardan daha iyi bildigini sanan aileler vardir.
0
sonsuz
(01.08.25)
çocuk dediğini yaparsın, sonra salarsın. bu kadar üstüne gidersen öz güvensiz olur, arkadaş edinemez, insanlardan tiksinir, içine kapanır. çocuk main story'deki bir npc'dir. çocukla ilgili her şey side quest'tir.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(01.08.25)
actual ustun zekali biri olarak*, oyle olmamasi biraz korkuturdu ama ustun zekali olmasinda korkacak hicbir sey yok.

kendi yapamadigim seyleri yapsin diye zorlamam, ilgi duydugu alanlarda imkan saglardim. sosyal konularda geri kalmadigindan emin olurdum; gerisi kendi kendine gelir.


* hava atma seyi degil, cocukluktan beri veriler isiginda ortada olan bir sey
0
aguen
(01.08.25)
arbre +1

ayrıca buna yönelik sınıf ortamında değil karma sınıflarda yetişmeli çocuklar. öteki türlü sosyal yetileri çok tuhaf bir insan ortaya çıkıyor.
0
sanal hayvan
(01.08.25)
üstün zekayı geç, çocuğumun olması bile korkutur.
0
gule gule
(01.08.25)
korkuturdu. burada yazanlarin hicbiri ustun zekali cocuklarin ne gibi problemler yasadiklarini bilmiyor.
0
Sour
(01.08.25)
Üstün zekalı çocuğun zekasına uygun sınıfı bulup parangasına vurmadığın taktirde derslerde sıkılacak, kendisine göre geç anlayan sınıf arkadaşlarını küçümseyecek, onların seviyesinde ders anlatan öğretmene ve derse ve de okula ilgisi azalacak.

Ve zekasını eğitim dışı alanlarda kullanmayı deneyecek. Tenefüslere ve okul çevresindeki tehlikelere yönelecek. Kayıp çocuk olacak.

Onun için zekasına uygun okul ve sınıf ve sosyalleşeceği seviyesindeki çocuklar bulmalısınız ki Türkiye şartlarında pek mümkün değil gibi.

İnternetten okur hallederim demekle olmuyor o işler.
0
Mirket
(01.08.25)
evet. çok zorluk çekiyorlar çünkü türkiye eğitim sisteminin içinde.
0
elorelia
(01.08.25)
Yok,e herkes oyle sanmiyor mu zaten.

Bir sey olmaz, okula giristen birkac ay sonra -20 IQ ile devam eder.

Sorun düsük zekalida. Ortalamanin cok altindaysa, okulda sisteme ayak uydurmasi cok cok zor. Ailede var, ondan biliyorum. Oyle cocuklari yonlendirmek, hayata hazirlamak daha zor.
0
buf-e kür
(01.08.25)
Öğretmenim. Üstün veya düşük zekalı çocuğum olmasından korkardım. İstatistikte uçlara doğru gidildikçe problem yaşanma ihtimali de artar. Benim gözlemim uçlardaki çocukların zor ve uyumsuz olması. Hele türkiyede falan iyice zor.
0
ruhen hastayim ben
(01.08.25)
Ailenin payı ne kadar bilmiyorum, denklerinin olmadığı okullara giderse, özellikle ilkokulda türlü haset kiskanclikla karşılaşacak demektir. Urkerdim biraz.
0
encokbenisevinnolur
(01.08.25)
ustun zekalidan korkmam da ustun zekali oldugu sanrisiyla buyumus biri cok sikinti yasayabilir hayatta.
0
hot potato
(01.08.25)
Bizim aile gompilesiynen üstün zekâlı olduğu için ne münasebet diyorum.
0
muhayyer divan
(01.08.25)
niye korkutsun. ustun zeka guzel bir sey. olaylari hizli anlayip millet aval aval bakarken sen cozmus, bir baskasina gecmis oluyorsun. tek sikintisi insanlara laf anlatma kismi. onu da zamanla ogrenir.

beni cocuk konusunda korkutan sey ona nasil bir hayat sartlari sunabilecegim olur. ben mesela cocuklugumu dusunuyorum ve ailemin sartlarinda olsam yapar miydim emin degilim. yine de hayatin her turlu zorluguna ve sikintisina ragmen yeni cocugun yeni bir umut, yeni bir sans olmasi durumu var. zorluklar icerisinde buyumek de insani guclendiriyor. tam refahta yasamak da civik biri yapiyor insani. zorluklar icinde celik gibi oluyorsun.

son olarak cocugun zekasini degerlendirmek gibi bir sey yok. cocuk kendi zekasini degerlendirir zaten gercekten zekiyse. sen demeden gider, bakar, bulur. yasitlarinin sacini yaptigi, kiyafet denedigi donemde o gider entelektuel deryaya dalar. yani herkesin cocugunun zeki olmasi durumuna dusmemek, ve cocugu diger ebeveynlerle yarismak icin kullanmamak lazim. sizin soru seklinden onu anladim gibi biraz. sizin cocuk uzerindeki tasarrufunuz kisitli. o nedenle kusak catismalari yasaniyor, o nedenle her yeni nesil bir oncekinin metotlarini ve degerlerini reddediyor. her yeni insan hayata acilmis yeni bir pencere gibi. cocugun zekasini degerlendirmek, yonlendirmek gibi konular benim asla umrumda olmaz. yani yonlendirmek olur tabi de, zorla bale kursuna, piyano kursuna gondermek gibi sikkoluklardan bahsediyorum.

cocuga dogru ahlaki prensipleri verebilmek, milletin ayagina basmayacak edepli biri yapabilmek asil sorumluluk. dedigim gibi zeka evrensel bir kavram. o cocuk gercekten zekiyse bordo bereli gibi yolunu bulur. sizin yardiminiza ihtiyaci olmaz. hatta ayak bagi oluyor cogu ebeveyn.
0
antikadimag
(01.08.25)
En korktugum konulardan biri. Uclarda olmasini istemem. Siradan olsun
0
abuzer
(01.08.25)
korkacak bisey yok ama ek sorumlukluk ve maddi yukumluluk getirdigi bir gercek.
ozellikle ilkokul icin ozel okul sart olur..
0
cooperr
(01.08.25)
@antikadimag, güzel imkanlar verilmediğinde yollar açılmadığında zeka bir yere kadar götürür insanı. Dağ köylerinde yaşayanlar, ilçelerde sıkışıp kalanlar yerine hep şehirde büyüyen çocukların akademik başarısı da bunu kanıtlıyor mesela. Çoban çocuk ne kadar zeki olsa da bir elinden tutan yoksa yitip gidecek.

Benim derdim bu değil aslında, imkansa imkan bulurum yaşam şartlarım bunu sağlar ama üstün zeka toplum dışı hale getiriyor insanları. sosyallik aidiyet duygusu hep eksik olarak büyüyorlar. Onları sağlayabilmek çok problem.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(01.08.25)
+1 @gradyan

ayrıca yukarıda bir yerde "burada cevap yazan kimsenin bir cacık bildiği yok" yorumuna istinaden yazıyorum bunu cevap hakkı doğdu kabul ederek.

bunun okulunda okudum. mükemmel bir kampüs, deniz kıyısı 200-250 kendi kafanızda kabul edilebilecek kimseler. iyisiyle kötüsüyle kendi türünüzde insanlar. varsayımsal olarak harika bir yer. ama bir de "trapped in paradise" denen bir konsept var. burada yetiştiğiniz yaşlarda kendi tipinizdeki insanlardan başka hiç kimseyle muhatap olmuyorsunuz tam da kritik 14-18 yaş arası. yani tabii ki oluyorsunuz da, öyle mesela kadıköy anadolulunun örneğin kafası estiğinde çıkıp da insanlarla iletişime geçmesinin yanından geçemez. o sebeple tuhaf bir insan türü ortaya çıkıyor. bu hem her zaman böyle olacak değil, sonuçta insandan insana değişir. hem de herkesin sosyal gelişimi aynı şekilde çalışmıyor. ama günün sonunda geçen sene üstün zekalılarla çalışan bir öğretmenle konuşuyorduk. kadının en çok üzüldüğü şey, üstün zekalı olsun ya da x veya y olsun çocukların toplumdan bir şekilde tecrit edilmeleri ya da sosyal angajmanının doğrudüzgün gerçekleşememesi olmuştu. kadın konuştukça kendi anılarım canlandı ve sanki birisi kahve falından tüm karakterimi okuyormuş gibi şok içerisinde dinledim. kendi biricik deneyimim olduğunu düşündüğüm şey aslında doğrudan hemen herkesin kolayca gözlemleyebildiği; hal yol içerisinde çözüm aradığı şeylerden biriymiş.

o sebeple, üstün zeka zaten hiçbir olay değil. hatta eğer iyi yönetilemezse hemen her zaman da bir sorundan ibaret. aile için de hemen her zaman bir sorun. bir ebeveyenlerin kendini çocuğa karşı tekrardan konumlandırarak çocuğa çocuk gibi davranmayıp onun sadece zekası sebebiyle kararlarına olabildiğinden fazla değer vermeleri erişkinmiş gibi davranmaları riski doğuyor. halbuki ne olursa olsun düz mal çocuk işte. ikincisi de dışarı bunu anlatırken çok böbürlenebilecek bir olaymış gibi anlatmaları. çaba olmadan elde edilen hiçbir beceri ya da niteliğin böyle böbürlenesi bir şey olmadığını düşünüyorum. bir haftadır üniversite tercih süreci sebebiyle okula çocuklarıyla ebeveyenler geliyor örneğin. adam düz profesöre falan, benim oğlum 90lar dünya haritasını öğrendi diye böbürleniyor. vatdıfak ya :D o sebeple insanı, insan gibi yetiştirebilmek çok önemli bir şey.
0
sanal hayvan
(02.08.25)
üstün, normal, geri zekalı hiç farketmez, çocuk fikri korkunç
0
Batuhanolabilir
(02.08.25)
Türkiye gibi bir ülkede korkutur. Torpilsiz tanıdıksız iş bulmak zor. Üstün zekalı biri bu ortamda zorlanır. Ortalama üstü zekada olan Türkiye'de eziyet çekiyor şuan. Cahilleştirilmiş bir halk var. leş gibi ortam
0
runaway
(02.08.25)
(7)

Flixbus kullananlara bir soru.

dedeminhirkasi
MerhabaBileti aldıktan sonra check in işlemi yapmamız gerekiyor mu?Yoksa otobüsün hareket edeceği saatte gidip al bu biletim diyerek binebiliyor muyuz?Koltuk numarası vs nasıl ne zaman belli oluyor
Merhaba
Bileti aldıktan sonra check in işlemi yapmamız gerekiyor mu?
Yoksa otobüsün hareket edeceği saatte gidip al bu biletim diyerek binebiliyor muyuz?
Koltuk numarası vs nasıl ne zaman belli oluyor
0
dedeminhirkasi
(29.07.25)
check in yok
gidiyorsun binerken şoför biletini kontrol ediyor.

koltuk numarası satın almadıysan rastgele bi yere oturursun ama kaldırılabilirsin.
0
jelly bear
(29.07.25)
karekod ile bileti gösteriyorsun biniyorsun. hatta ben erken gittiğim için rica edip bir önceki sefere bile binmiştim checkin yok
0
denizmaniaherif
(29.07.25)
Pasaport ve bilet istiyorlar. Koltuk satın almadıysanız rastgele bir yere oturuyorsunuz ama sonra o koltuğun sahibi ara durakta binebiliyor. Sanırım koltuk almak 4€ falandı. Kafa rahatlığı için almak iyi olur.
0
ruhen hastayim ben
(29.07.25)
Koltuk almazsak ne oluyor peki ?
Yani neticede en azından benim için boş bir koltuk bulunması gerekmiyor mu?
0
🌸dedeminhirkasi
(29.07.25)
koltuk almasaniz bile sizin icin bir koltuk bulunuyor. 30 kisilik satis yapiliyor, isteyen ekstra verip koltuk numarasi belirliyor (mesela 10 kisi) ve oralar kisiye ozel oluyor, digerleri (20 kisi) de bos bulduklari yerlere oturuyor. 29 kisi koltuk belirlerse ve sadece siz belirlemezseniz, o zaman o bosta kalan tek koltuga oturursunuz ki bu olursa cok gulerim cunku cogu kisi koltuk almiyor.

bunun tek problemi oturdugunuz koltugun birine ait olmasi durumda baska bir bos koltuga gecmek durumunda kaliyor olmaniz. bunu onceden bilemiyorsunuz ve ara duraklarda binenler olabiliyor.
0
Sour
(29.07.25)
En iyisi koltuk almak o halde. Çift olarak gideceğiz çünkü. 4.30 dk bir yol.
0
🌸dedeminhirkasi
(29.07.25)
kamilkoç uygulamasından alırsan en öndeki koltukları bedava seçebiliyordun.
bir de belki ülkeden ülkeye göre değişiyordur ama italya'da rastgele oturmuyorsunuz. siz bileti almayı tamamladığınız anda size bir koltuk numarası veriyor, ek ücreti sadece istediğiniz koltuk numarasını seçmek için veriyorsunuz.
0
ted
(29.07.25)
(24)

Diyelim ki karınız…

tahirkemalbozoglu
Anasının babasının evine gitti temizliğini ve çeşit çeşit yemeklerini yaptı sonra kendi evine geldi ve size de yorgunum balla uğraşamam diye makarna vs yapıp yeriz tarzı konuşmalar hiç bana yardım etmiyorsun diye şikayette bulunmalar vs vs tepkiniz ne olurdu?Şam babası gibi hissetmez misiniz?Kadınla
Anasının babasının evine gitti temizliğini ve çeşit çeşit yemeklerini yaptı sonra kendi evine geldi ve size de yorgunum balla uğraşamam diye makarna vs yapıp yeriz tarzı konuşmalar hiç bana yardım etmiyorsun diye şikayette bulunmalar vs vs tepkiniz ne olurdu?
Şam babası gibi hissetmez misiniz?
Kadınlar cevap vermesin please
0
tahirkemalbozoglu
(08.06.25)
"hiç bana yardım etmiyorsun" gerçekten etmiyorsam kötü hissedip yardım ederdim. ayrıca yemeği erkek de yapabilir. yemek yapamıyorsan o senin sorunun. ha ev hanımıyla evlendiysen bilemem. gerçekten yorulmuştur belki. yemek ve temizlik yaptıysa normal.
0
jelly bear
(08.06.25)
Ev hanımı eş ise, ayda yılda bir böyle serzenişleri oluyorsa, gönlünü alırım, o seferlik yardımcı olurum.

Yine ev hanımı eş ise ve bu söylenmeleri süreklilik kazanmışsa, karşıma alır, konuşurum.

Çalışan eş ise yerden göğe haklı zaten.
0
Mirket
(08.06.25)
Bunu yaşamayan erkek var mı? Kardeş bunlar çok normal. Kadınlar ilgi bekliyor alamayınca da bu tarz şeyleri yapıyorlar. Şam babası olmayan erkek varsa elini öpelim. Ananızın babanızın size söyleyemediği, sokakta herhangi birinin size söylediğinde kavga çıkarabilecek her şeyi söyleyen kişiye eş/hanım/karım deriz.
0
mikahakkinen
(08.06.25)
bu aslinda sizin ona hic yardim etmemenize bir tepkidir. anasinin babasinin evine gidip temizligi ve yemegi orada yapmasi da bir tepki. gercekten bunu anlayamiyor musunuz? birazcik "hadi beraber yapalim o zaman," "bana senin kadar guzel yapmayi ogreteceksin ama" falan gibi bir seyler deseymissiniz butun sorunlar cozulurmus. elbette hergun yapmayacaksiniz bunu ama en azindan insan yardimi hissetmek, takdir edilmek ister. hatta esinizin yaptigi yemegi yedikten sonra masadakileri mutfaga goturmeyi gectim, yuzune bakip ictenlikle cok guzel yapmissin, eline saglik demediginize bile eminim, buyuk bir ihtimal masadan kalkip kendi isinize bakiyorsunuz ama ispatlayamam tabii.

edit: bu arada ben sadece kendi dusuncemi belirttim, boyle olmayabilir de ama cevabin bu oldugunu dusunuyorsaniz, sosyal ve duygusal yonunuzu gelistirmeye calisin, ne bileyim bol bol roman okuyun, siir okuyun, tiyatroya gidin falan. cunku bu sorun sadece esinizle olan yemek ve temizlik probleminde degil iliskinizin her alaninda, hatta baskalariyla olan iliskilerinizde de ortaya cikabilir, cikiyordur, ama siz farkinda degilsinizdir, buraya tasidiginiz ornekte oldugu gibi. iste bu yuzden edebiyat ve sanat onemli. hani sozluk'te bir baslik var ya, romanlarin, sanatin hicbir faydasinin olmamasi diye, iste onun faydasini ancak uzun zamanda anlayabiliyorsunuz. insan davranislarini, duygularini daha iyi anlayabiliyorsunuz, tum iliskileriniz baska bir boyut kazaniyor.

bu arada yazdiklarimin cogunu size degil genel olarak yaziyorum. bir de su avrupa yakasi videosunu birakiyorum: www.youtube.com
0
Sour
(08.06.25)
karımın beni sevmediği, saygı da duymadığı şeklinde yorumlarım. nitekim insanların birlirlerini ne kadar sevdikleri, birbirleri için yapmaya razı oldukları şeyler ile alakalıdır. öte yandan makarna yapıp yeriz tarzı bir düşünce makul olabilir çünkü karnı acıkan bir insanın makarna pişirip yemesinde bir beis yoktur. karınız evinizin geçimini sağlarken size yardım etmiyor. siz çalışıyor, siz ona bakıyorsunuz. kendisi çalışsa bile geçiminize sağladığı katkı sizin kadar yüksek değil. türkiye'de kadınların %60'ı beş dakika bile olsun alnının teri ile çalışarak bir şeyler kazanmanın haklı gururunu yaşamış insanlar değiller. kocalarına saygısız davranmaya hakları yok.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.06.25)
bitanem bugün çok yoruldun ne kadar ince davranıyorsun diyip yaptığı makarnayı önüne koyar kendime iskender söylerim.
0
yurtsuz john
(08.06.25)
Evde her işi eşim yapsa annem gibi hissederim heralde. Tuhaf geliyor bana. Eskilerin yaşantısı da böyle karıları anneleri gibi. Aynı annenin çocuğuna söylendiği gibi söyleniyorlar çoğu zaman. Yaşam tarzları böyle bir hale evrilmiş.

İnsan yaşadığı evi temizler hocam, yardım değil bu. Sizin sorumluluğunuz. Bence böyle. İnsanın nazını anca anası çeker. Yetişkin, koca herifsiniz neticede. Bu kadar nazlanmamak lazım.

Annesinin evine gitti işlerini yaptı demenizden annesinin yaşlandığı için artık zorlanması nedeniyle bunu yaptığını çıkardım, ondan biraz yüklendim. Yoksa onun da evi, normal şartlarda evli insanın sorumluluğu önce kendi evine olmalı.
0
akhenaten
(08.06.25)
m.youtube.com
not: kadınlar cevap vermesin dediğiniz için bir erkeğin yaptığı videoyu paylaştım:swh:
0
gnosis
(08.06.25)
Hissetmem. Evinde temizlik yemek angarya işler vs konusunda sorumluluk almayan insanlar zamanla senin duyduğun sözleri duymaya başlarlar.
0
grimavi
(08.06.25)
calisip eve para getiriyorum, sen de yapacaksin demek iliskiyi romantik bir iliski olmaktan ziyade bir ekonomik iliskiye indirgiyor. bence hic cekinmeyin, her yemek ve temizlik sonrasi ucret odeyin kariniza. demek istediginiz o degil mi zaten?
0
Sour
(08.06.25)
Kadin senin evini temizlemek, yemegini yapmak zorunda degil. Boyle bir beklenti icinde olman sorunlu. Once bunu konusup halledelim, annesinin evinde ne yaptigi sonra konusulur.
0
deckard
(08.06.25)
zorundayı değili geçtim zaten bu zihniyet uçuk çıkarıyo bende de, herhangi bi işle çok meşgul olup yorgun olduğunu bildiğin karından beklentin ne? zıplayarak kek yapıp burnuna un sürmesi mi
0
ala09
(08.06.25)
Burasi giderek Muge Anli, Esro Erol karisimi bir yere dogru gidiyor. Eskiden gercekten, altyapisi saglam, bilgili insanlarin cevaplarini okur, bir seyler ogrenirdim. Insanlarin verdigi cevabi begenmeyip sile sile, onlarin hesabini kapata kapata ulkenin kucuk bir protitipi yaptiniz burayi.

Hakikaten o guzel insanlar o guzel atlara binip gittiler ve biz demirin tuncuna kaldik.
0
narod
(08.06.25)
Evlilik herkesin görev tanımının baştan belli olduğu bir kurum değil. Eşin belli ki yaşlı anne babasına artık bir hassasiyet gösteriyor, onların daha az yorulmasını belki hasta olmamaları için özen gösteriyor, kaldı ki hastalanırlarsa evde hastanede bir hafta bir ay belirsiz süre onlarla yine eşin ilgilenmek zorunda kalacak

Abi eşlerinizle sohbet etmiyorsunuz hayatı paylaşamıyorsunuz, hayat yazın çıkılan bir haftalık güzel otel tatili değil, hayat asıl bu angarya işler. yemek temizlik market alışverişi tamir tadilat yaşlı bakımı çocuk bakımı, evinize eşinize ilgi ve özen gösterin sorumluluk alın

Eşim temizlik yaptım yorgunum dese önce yemek işini hallederim sonra önüne çayını getiririm 10-15 dk da masaj yaparım bu bile evlilikte fark yaratır, eşinizi yüceltmekten şımartmaktan korkmayın erkekliğinize halel gelmez
0
grimavi
(08.06.25)
duyurudan köylülük akiyor yemin ederim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.06.25)
Alttan alırdım,ilgi ve yakınlık gösterirdim. Haklısın derdim.
Eve geri geleceğini haber alır
almaz hediyesini hazır ederdim.

Ev hanımlığı, eşe çocuklara
bakmak kariyer yapmanın üstünde
olan marifet.
0
diyecevaplandı
(08.06.25)
Kadinlar cevap vermesin demissin ama dayanamadim.

Annem kemoterapi goruyor ve tek cocugum ayni zamanda calisiyorum. Su anki dozunda o kadar zorlanmiyor ama ilk dozlar cok zordu ve yuruyecek hali kalmiyordu ozellikle son dozlarda. Benim de aniden evine gittigim ve kendi evime yemek yapamadigim oldu. Eşim "olsun disardan pizza falan soylerim nolucak" dedi ya da annemden geldigimde "bosver zaten cok yoruldun, 1-2 gun disardan yeriz sen dinlen" dedi. Ayrica yemek ve ütü haric her ev isini de yapar. Evleneli 7 yil olacak bir kere bile bana yardimci olmuyorsun demedim Allah carpar. Hep soyluyorum Allah senden razi olsun, iyi ki boyle birisin diye. Yani demem o ki esinize gercekten yardim etmiyor ve yardimci olmuyorsunuz demek ki. Hayat musterektir. Siz kari koca ve ayni zamanda ayni takimin oyuncularisiniz. Kocam da boyle bir seyi sorun yapip gelip burada duyuru acmadigi icin de şükürler olsun.
0
matilda
(08.06.25)
bence birlikte yasam, kim evde bir eksiklik aksaklik goruyorsa, yapilmasi gereken ne varsa, cekip cevrilmesi gereken ne ise o evin devam ettirilmesi icin herkesin ucundan tuttugu bir sey ya. grimavi'ye cok katiliyorum, cok ucuk kacik bir yasaminiz yoksa yasamin %75'i zaten bu rutin dedigimiz sey, o anlarda da samimi ve sevgi dolu bir birliktelik yoksa bana cok garip geliyor insanlar evde ne yapiyor? eve gelip, hazir sofraya oturup, koltuga tv izlemeye gecip oradan yatak odasina mi akiyorsunuz?
0
kassiopeia
(08.06.25)
Anne babasına yardımcı olması iyi bir şey. Evde yapmıyor olmasını ayrı değerlendirmek lazım. Genel olarak evde yemek yapmamakla yorgun olduğu bir zaman yapmaması farklı şeyler.
0
osssy
(08.06.25)
Teşekkürler
0
🌸tahirkemalbozoglu
(08.06.25)
haklısın karıcım anana babana yemekler yaptın temizlik yaptın yorulmuşsundur tabi ki de.
0
jamswety
(08.06.25)
Ulan ne nazlı götü var bu milletin!

Karı kırk yılın başı bayram üstü gitmiş ihtiyarların ihtiyacını görmüş diye paşam mahrumiyet çekip şam babası gibi hissedecek kendini.

Belli ki Şam babasısın. Bok gibi paran yoksa yakında tekmeyi yersin.

Varsa senin için daha kötü.
0
lazor
(09.06.25)
bu durum bayramlarda tolere edilebilir. Evlilik gerçekleştiği zaman maalesef tarafların evlatlık sorumlulukları, görevleri son bulmuyor.
kadın ve erkek önce kendi evine karşı sorumludur, anne babasının evine karşı değil.
kurban bayramı gibi kelimenin tam anlamıyla baş belası bir zamanda bu tür kaoslar kaçınılmaz ancak bu problem kendini sürekli tekrar ediyorsa çok s.ikko bir durum ve ciddi ciddi oturup konuşulması, izah edilmesi gerekir.
yılda iki sefer gelen bayram zamanlarında bu sıkıntı idare edilebilir. emin olun eşiniz de bayıla bayıla gitmiyordur o eşek yükü işleri yapmaya.
35, erkek, bekar
0
quaketrigger
(09.06.25)
ev hanımı bile olsa sürekli her ev işini o yapmak zorunda değil. sen çalışıyorsun ama akşam eve gelince mesain bitiyor dinleniyorsun. hafta sonu tatilinde de evde tv karşısında yatıyorsun. bu kadın ne zaman dinlenecek? 7/24 hizmetinde mi olacak? az ye de bir uşak tut. kalk bir gün de yemeği sen hazırla.
0
art cat chocolate
(10.06.25)
(16)

Bayram namazına gidecek misiniz?

put it in your appropriate place
Ben gideceğim. Aslında biraz gönülsüz gidiyorum, biraz alışkanlık oldu gitmek.
Ben gideceğim. Aslında biraz gönülsüz gidiyorum, biraz alışkanlık oldu gitmek.
0
put it in your appropriate place
(05.06.25)
hayır.
0
designer
(05.06.25)
o işleri bırakalı çok oldu
0
onheil
(05.06.25)
yok
0
basond
(05.06.25)
2025teyiz
0
abuzer
(05.06.25)
hayatımda hiç gitmedim, bundan sonra da gitmeyeceğim :)
0
tabudeviren
(05.06.25)
Gideceğim tabi ki, bayramı bayram yapan en güzel duygu. Aynı zamanda vacip. Kurban bayramında namazdan sonra tekbirler var ki tarif edilemez bir duygu yaşatıyor.

Sabah çıkıp gitmek düşününce zor gelse de çıkıp gidince "iyi ki gelmişim" dersin. Hem de günün daha huzurlu geçer.
0
hebanon
(05.06.25)
hiç gitmedim. hayır. mevzu uyanmak değil saf tuttuğun kitle ile organik bir bağım yok ortak bir amacım yok, ortak bir yaşam tarzım yok. yoklar ordusu.
0
biravekahve
(05.06.25)
gidicem. bayram bana güzel hissettiriyor. bu hissi bırakmak istemiyorum.
0
benibulmanlazim
(05.06.25)
Gideceğim tabi
Bu duyguyu yaşamak müjemmel
0
Cezcez
(05.06.25)
burada cami yok ama olsa da gitmezdim.
0
gabe h coud
(05.06.25)
viski içiyorum. 6 saat sonra kalkıp gideceğim, âdettindir
0
HellKeePer
(05.06.25)
en son herhalde 15, 16 yasindayken gitmistim. ozellikle imamlar iyice sapitti. farkli camilerde hayat tarzimla uyusmayan, hatta onu gectim kotu niyetli diyebilecegim seyler duymaya basladiktan sonra iyice sogudum. eskiden guzeldi, giderdin, guzel seylerden bahsederlerdi falan. en son gittigim donemde imamin biri karinizi, kizinizi carsiya pazara yollamayin, evin alisverisini siz yapin falan demisti. birkac kisi gulmustu. sinirlendim yine!
0
Sour
(05.06.25)
Şu ana kadar hiç gitmedim ve bu yaşımdan sonra da gideceğimi sanmıyorum ancak bence güzel bir aktivite.

Büyük oranda "allahsız" biri olsam da İslam pratiklerinin büyük kısmının (bağlamından koparılmadığı sürece) mantıklı ve faydalı olduğunu düşünüyorum. Bayram namazı da bunlardan biri. Bu vesileyle tüm İslam alemininin bayramını kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.
0
10551037
(06.06.25)
Ev civarı iki camiye de gitsem karsilacagim kişi veya kişileri biliyorum, bayramın bereketini kaçıracak tipler. Sırf bu yüzden gitmiyorum epeydir.
0
encokbenisevinnolur
(06.06.25)
hic gitmedim, gitmicem.
ama butun dindarlarin bayramini ictenlikle kutlarim.
dincilere ise gozume gozukmesin..
0
cooperr
(06.06.25)
normalde zaten gitmiyom da okc-pacers maçı var istesem de yetişemem
0
mark greg sputnik
(06.06.25)
(18)

Akademideki korkunç biçim takıntısı

silverleaf
Malum tez için tekrar revizyon geldi... Revizyona bakar mısınız:"4. ve 5. derece başlıklarınızda özel isim yoksa sadece ilk kelime büyük harf olacak,başlık 2 ile 2.1 arasında boş bir satır olacak,tablo devam başlıklarınızda sadece tablo numarası devam yazacak, tablo başlığı tekrar etmeyecek.başlık 4
Malum tez için tekrar revizyon geldi... Revizyona bakar mısınız:

"4. ve 5. derece başlıklarınızda özel isim yoksa sadece ilk kelime büyük harf olacak,
başlık 2 ile 2.1 arasında boş bir satır olacak,
tablo devam başlıklarınızda sadece tablo numarası devam yazacak, tablo başlığı tekrar etmeyecek.
başlık 4.5’ten önceki boş satır kaldırılacak,
bir de paragraflarınızın önce ve sonra boşluğu 6 nk olmalı."

Bu kadarına gerek var mı gerçekten? Benim anlamadığım nasıl bir hikmet var bu işte? Gerçekten o kadar sinirlerim bozuldu ki. Çok yoğun bir işte çalışıyorum, tükendim gibi hissediyorum bu süreçte. Biraz motivasyon, güç kuvvet moral atın üzerime ne olur ya.
0
silverleaf
(28.05.25)
@arbre Bir yeri yapıyorum diğer taraf bozuluyor. Sonu gelmeyen bir döngü içindeyim. Keşke parasını versem birisi yapsa ve sonsuza dek bu işlerden kurtulsam ya.
0
🌸silverleaf
(28.05.25)
@teyze Amiiinn! Cansın teyze!
0
🌸silverleaf
(28.05.25)
ayın başında mezun olmuş taze bir yüksek lisans mezunuyum ben de. o kadar hak veriyorum ki size. tez yazmak zaten başlı başına yorucu bir süreç. bir de biçimsele takılıp ordan bir boşluk satır burdan bir buçuk 6nk 12nk tablolar iç başlık tablo ismi bitiminde nokta var şekilde yok vs derken benimde son düzlükte bilgisayarı duvara fırlatasım geldi kaç kez. ama yüzüp kuyruğuna gelmişsiniz. denizi geçip derede boğulmak yok. enstitünüzün yayınladığı bir klavuz vardır. onu indirin. adım adım düzeltmelerinizi yapın. sonra zaten eliniz alışacak emin olun. ben de 2 kez düzeltme aldım. sonra yöktezde aynı enstitüden mezun öğrencilerin tezlerine baktım. benim için baya faydalı olmuştu. kontrol eden kişi danışmanıma baya iyiydi biçimseli demiş kim bilir nelerle karşılaşıyorlar. bir akşam bilemediniz iki akşamınızı alır. ha gayret. mezun olunca yazın buraya tebrik edelim :)
0
dedim ben sana
(28.05.25)
akademide bulunmak istiyorsaniz durum boyle. sadece tezde degil, ayni zamanda etik kuruldan izin alirken, bir fon icin arastirma onerisi yazarken, konferans sunumlarinda, dergide yayinlatirken vs. hepsinde farkli bir sablon oluyor ve o sablona uymak zorundasindasiniz.

bunun nedenlerinden biri anlasilabilir olmak, eger belirtildigi gibi yazmazsaniz hangi konunun hangi konunun icinde oldugu anlasilmaz. yani bu bunun alt basligi mi yoksa baskasinin alt basligi mi yoksa yeni konuya mi gectik vs, bunu belirlemek icin bunlar sart. aslinda genelde tez yazanlar donem odevi gibi yazdigini dusundugunden cok onemsemiyor. fakat sunu dusunun, yazdiginiz tez basilacak, yayinlanacak, insanlar okuyacak. boyle aralarda bosluklarin oldugu, paragraflarin duzgun olmadigi, sayfa numaralarinin karismis oldugu, standardi olmayan (en azindan hatalarin oldugu) bir metinle insanlarin onune cikmak hos mu? simdi diyebilirsiniz ki banane ya, bitsin de kurtulalim iste. okuyucu oldugunuzu dusunun, bir kitap aliyorsunuz ve bununla karsilasiyorsunuz, ne kadar zor olur okumak. ikincisi ise bir standart olusturma. o tez sizin oldugu kadar universitenin de ayni zamanda. daha cok var ama cikmam lazim.
0
Sour
(28.05.25)
hayatinda cok az seyde soz sahibi, kontrol sahibi olan insanlarin eline imkan gecince boyle ufak seylerle bu acliklarini gidermeye calisiyor.
0
buenosdias
(28.05.25)
Akademi vs. bir bağlantım yok ama özellikle kabaca 5 yıldır olan bitene bakıyorum da bir meslek edinseydik zamanla kendi dükkanımızı açsaydık daha iyi olurdu.

Bizde büyük oranda uluslararası alanda yazı makale vs. çalışmalar yerlerde. Neredeyse hiç yok.
Üniversitelerin çeşitli alanlarda da sıralamanın altlarında veya sıralamaya hiç girmemeleri de ayrı konu.
Bizzat işin içinde olanlar istatistik/grafiklerle açıklıyorlar. Üretim, ar-ge, proje hazırlama doğru dürüst bir şey de ortada yok.

Durum böyleyken, tez adı altında sayfada 2 mm sağa, başlıklar arası 3.1 mm aşşağı, özel isim varsa 2² cm yana.. eziyetten başka bir şey değil.

Parayı değerlendirme konusunda sorunu da yoksa kişinin kendi işini kurması, başka yerlerde müdürlük CEOluk hayali kurmaması yapılacak en doğru şeylerden biri.

Motivasyon, güç atamadım üstüne kusura bakma.
0
diyecevaplandı
(28.05.25)
Bu kadar dikkatli bir danışmana sahip olduğunuz için şanslısınız. Ufak şeyler deyip geçmemek lazım, belli bir format var ve uymak gerekiyor. Artık sonuna yaklaşmışsınız bence, az daha sabır...
0
duguit
(28.05.25)
Bu devirde akademisyen olmak gibi bir gaflete düserek zaten bastan hatayi yapmissin.
0
feastofthedamned
(28.05.25)
Sizde de öyle mi bilmiyorum ama bizde her seferinde ciltletip vermek de gerekiyordu, yapılan masraf, kesilen ağaçlar, tam bir felaket.

Büdüt: Şimdi aklıma geldi bir de her kontrole gittiğinde imzalı sayfa olması gerekiyordu o nedenle tez jürisine 10 kopya imzalatmışımdır sanki boş senede imza alıyormuşçasına. Valla saçma sapan işler yine sinirlendim. Size de kolaylıklar dilerim.
0
peki madem
(28.05.25)
"Bu kadarına gerek var mı gerçekten?"

Evet var. Bilimsel bilgi belli bir formatta ve düzende sunulur. Yazdıklarınız kalıcı olacak. Minicik hatalar için bile defalarca revizyon gelmesi gayet doğaldır.


"Benim anlamadığım nasıl bir hikmet var bu işte?"

Anlayamamissiniz hikmeti dogru ama suc biraz da danisman hocanizda. Mantigini aciklamis olsaydi size zaten bu kadar basit sekilsel hatalariniz olmazdi. Ayrica tez yazim kilavuzlari bu yuzden var.

Keske parasini versem biri benim yerime yapsa demişsiniz redaksiyon hizmeti sunanlar da var.

Ayh onca isimin arasinda tez yaziyorum cok yogunum bunlarla mi uğraşicam kafasi da gizliden kendini övme iceriyor. Akademik bir seyler yapiyorum ben bakin nasil da zor... Hadi beni motive edin, övün. Hic tahammul edemiyorum bu tarz ogrenciye sahsen. Kimse zorla akademiye girin demedi herhalde. Lisansüstü eğitim istege tabidir. Zor geliyorsa ya da isin incelikleri sacma geliyorsa yapmazsiniz olur biter.
0
buzbebek
(29.05.25)
Akademik bir doküman hatırlayacaksınız az biraz vakit harcayıp LaTex öğrenin, Word de bilimsel makale mi hazırlanır abi
0
nahtoderfahrung
(29.05.25)
buzbebek +1

böyle yapılmasının amacı bir kurumdan çıkan tezlerin hepsinin aynı formatta ve düzgün olmasıdır. bir kurumdan çıkmasa bile bir şey yazıldığı zaman metnin kendi içinde de tutarlı olması önemlidir. evet gerek var.
0
jülsezar
(29.05.25)
@buzbebek Olayı bu kadar kişiselleştirmiş olmanıza şaşırdım. Çok hızlı akan bir alanda çalışıyorum ve konu ben yoğunum ayakları yapmak değil, bu kadar incik cincik şeye takılırsam gerçek hayatta hiçbir iş yapamam, kimse yapamaz. Buna alıştıktan sonra bu camianın bir paragraf girintisinin 1,77 değil de 1,33 olmasını kriz hale getirmesine insanın yoğun çalıştığı bir günde takılmaması da zor. Akademisyenlik hedefim de yok, uzmanlık hedefim var.

İnternette kimin motivasyon isteyip istemeyeceğine, kimin dertlenip aynı yoldan geçmiş birilerini arayıp aramayacağına siz mi karar vereceksiniz ayrıca? İstersem övülme de isterim, yerilme de.
0
🌸silverleaf
(29.05.25)
Yıllardır akademideyim, asla anlamadım bu olayı. Arada hak verenler olmuş da mesele şablon belirlenmesi değil. Bazı okullarda cetvelle ölçüm yapıyorlar, bu artık şov ve dostlar alışverişte görsün meselesi. Düzgün bir akışı olsun, genel olarak şablona uysun yeter. Bu arada her yerde böyle, fon başvurusu vs denmiş ama aslında değil. Hepsinin kendine göre şablonları var ama milim milim bakmıyor kimse.

Amacınız zaten uzmanlıkmış. Yormayın kendinizi, çok sürmeden halledersiniz. Takıldığınız yerde dm atın, bakalım.
0
evrim halkasi
(29.05.25)
okulun içindeki fotokopiciler bu hizmeti veriyor çoğu yerde ücreti karşılığında, zaten o okulda oldukları için ezbere biliyorlar bakan adam neye takılıyor vb.
0
bobinhoo
(29.05.25)
okulun içindeki fotokopiciler bu hizmeti veriyor çoğu yerde ücreti karşılığında, zaten o okulda oldukları için ezbere biliyorlar bakan adam neye takılıyor vb.
0
bobinhoo
(29.05.25)
Bıktığınız için zor gelmiş, aslında o kadar bunalacak bir şey yok. Eğitimin bir parçası da bu. Bunu öğrenmeniz gereken bir noktadasınız.

Şekil çalışmanın içeriği için önemli değil elbette, ama ciddiyeti açısından önemli. Yapılmış olsun diye yapılan bir işi, ciddi bir işten ayıran en önemli şeylerden birisi.

Öyle dertleşirken ederken insan içini dökmek için genelde burun kıvırıyor bu tarz şeylere ama dizayn ve tasarım konusu gerçekten çöpü düzgün bir işten ayırırken bilinçsizce bile olsa dikkati çeken bir şey.

Ayrıca tez için değil ama basılacak yazıların editörlük ve baskıya hazırlama aşaması için de yazının şekilsel kurallara uygun hazırlanmış olması önemli. Bu açıdan, doğru şekilde yazmayı zaten okulda, tezinizi yazarken öğrenmiş olmanız lazım. Yoksa kimse size bunun dersini vermeyecek. Şunu sorun kendinize, eğer bir önemi olmasa neden dünya genelinde insanlar manyak gibi belirli bir kalıp oturtmak için yıllar boyu çalışsın? Amerikan psikoloji birliğinin standardı örneğin, deli mi bu insanlar bu kadar kişi toplanıp her sene, her sene revize ederek bu yazım kurallarını belirliyorlar? Bunun gibi bir sürü var.

Kendinize yük olarak görmeyin, savaştıkça bunalırsınız. Aldığınız eğitimin bir parçası bu. Ek iş değil, gerçekten benimsemeye odaklanın.
0
akhenaten
(29.05.25)
@akhenaten Çok çok teşekkür ederim müthiş cevabınız için. Keşke elli tane tik koyabilseydim.
0
🌸silverleaf
(29.05.25)
(5)

İnadına bir davranışı yapan çocuğunuza nasıl yaklaşıyorsunuz?

mahmuttt
SORUM ŞU: Çocuk bazen sırf gıcıklığına sizi denemek istiyor. Yapma diyorsun inadına kıl etmek için veya ilgi çekmek için gözünüzün içine baka baka onu yapmaya çalışıyor. 100'lerce kere söylesen de yapıyor yani. O davranışı da yapmasını istemiyorsunuz. İkna da olmadı diyelim davranışı takıntı haline
SORUM ŞU: Çocuk bazen sırf gıcıklığına sizi denemek istiyor. Yapma diyorsun inadına kıl etmek için veya ilgi çekmek için gözünüzün içine baka baka onu yapmaya çalışıyor. 100'lerce kere söylesen de yapıyor yani. O davranışı da yapmasını istemiyorsunuz. İkna da olmadı diyelim davranışı takıntı haline getiriyor. Anne baba da yorgun sürekli ikna edeyim tatlı tatlı tamam desin modu olmuyor. Bu durumda ne yapılacak?
0
mahmuttt
(27.05.25)
10 yaşında bir kızım var. şimdi bi kız grubu çıktı manifest diye, onların dansını taklit ediyor. etsin tabi hiçbir sorun yok bunda ama artık alışkanlık oldu. yolda yürürken dans ediyor. en sevmediğim çocuk tipi :)

yapma dedim. evde yap ama dışarıda yapma dedim. halen yapıyor. güzelce söyledim halen yapıyor. ancak bir kere bağırınca yapmamaya başladı.

bizim evde işler şu şekilde yürüyor açıkçası, anne profili ile ilişki laçka ancak baba olan ben çok fazla müdahil olmadığım için, müdahil olduğumda bir sorun olduğunu o da anlıyor ve yapmamaya başlıyor. yani baba profili olarak sizin çok müdahil olmamanız gerekiyor her şeye bence.. bırakın anne ile çözsün.. çözülmediği takdirde tatlı sert bir şekilde devreye girin derim.
0
jesues
(27.05.25)
Bu ve benzeri sorularin yanitlari icin youtubeda acev ilk6yil kanalini oneririm
0
deckard
(27.05.25)
seni fiziksel olarak rahatsız etmeyen bir davranış ise görmezden gelmeye çalış. örneğin bizimki burnunu karıştırıyor bu ara. yapma etme demenin faydası yok. görmezden geliyorum.

ayrıca annenin ebeveynliğinin yetmediği yerde ortaya çıkan baba profili önerenlere şiddetle karşı çıkıyorum.
0
elorelia
(27.05.25)
benimki bi ara pipisiyle oynuyordu devamlı. 2 yaşındaydı. dikkatini başka yere çekerek bu alışkanlığı kırdım. şimdi 4.5 yaşında, bi şeye yapma dersem (asansör butonlarını yalamak gibi) inadına yapmak istiyor. bi şey demeden dikkatini başka yere çekmeye çalışıyorum yine. açıklıyorsun, anlatıyorsun inatlaşıyor :,) sonra bağırıyor falan. dikkat dağıtma hala işe yarıyor ama ileriki yaşlar için ne olur fikrim yok.
0
deartheodosia
(27.05.25)
yampa demek hicbir zaman cozum degil. yapmamasi icin neden-sonuc baglantisini kurmak gerekiyor. yani cocugun bu baglantiyi kurabilmesini ogretmek gerekiyor. ornegin yapma demek yerine dusebilirsin, ben bir kere dusmustum canim cok yanmisti gibi, hatirliyor musun bir kere dusmustun veya bak bu kisi bunu yapti dustu gibi karsiniza alip sohbet etmeniz, neden-sonuc bagini kurabilecegi hikayeler uretmeniz, hatta mumkunse canli ornek gostermeniz gerekiyor. "yapma" tam olarak ne anlam ifade ediyor ki tek basina? bu tam tersine provoke edici.
0
Sour
(27.05.25)
(7)

Kadına şiddet uygulayan birini dövmek bir rehabilitasyon yöntemi mi sizce?

psmstc
Mesela sokak ortasında denedi 5-10 erkek toplanıp onu dövüyor. Evde denedi hemen polis jandarma neyse gelip yakalayıp dövecek güzelce.Zamanla dayak arsızı olma durumu da olabilir değil mi o daha tehlikeli gerçi...Sizce bu davranışlardan kadına şiddet vb vazgeçmeyen birinin rehabilitasyon çözümü daya
Mesela sokak ortasında denedi 5-10 erkek toplanıp onu dövüyor.

Evde denedi hemen polis jandarma neyse gelip yakalayıp dövecek güzelce.

Zamanla dayak arsızı olma durumu da olabilir değil mi o daha tehlikeli gerçi...

Sizce bu davranışlardan kadına şiddet vb vazgeçmeyen birinin rehabilitasyon çözümü dayak değil ise nedir?
0
psmstc
(27.05.25)
çevremde bu tiplerden çok vardı. misal babamı bizzat abileri dövdü mesela ama yine de huyu değişmedi. mentalitesi bozuk adamı dövmekle yola getiremezsin. sen bir döversin o iki döver. çoğunun da gözü karadır.
0
lazpalle
(27.05.25)
Atesi atesle sonduremezsin aybalam.
0
deckard
(27.05.25)
gururu kırılan ve yine o dayak atanlara siki kalkmayan adamlar, gene evdeki kadına gösterir şiddeti. maalesef işe yarayacağını pek sanmam. yani ancak gerçekten elini kaldırdığı anda sihirli güçle yanında o herifleri bulacağına emin olursa belki tutar kendini bu mal.
0
red g
(27.05.25)
dikkat et de meriçlik yapayim derken kevgir olma.
0
feastofthedamned
(27.05.25)
Yani şiddetin çözüm olduğunu düşünen ve gücünün yettiğini döven kişiyi, şiddetin çözüm olduğunu düşünerek gücü yeten kişiler tarafından dövmek bana pek çözümmüş gibi gelmedi. Aksine adam ile aynı düşünüyorsun, onun düşüncesini pekiştiriyorsun demek bu.
0
nawar
(27.05.25)
dovmek genelde cozum olmuyor. zaten bu kisi fazlasiyla dovulup hor goruldugu icin kadina siddet uyguluyor. aslinda bu insanlari cocuk gibi dusunebilirsiniz. nasil cocugunuzu dovdugunuzde ileride daha buyuk travmalara yol acabiliyorsa, siddete basvuruyorlarsa burada da dovmek cozum olmuyor. bu kisi siddetin dogru bir sey olmadigini ogrenmeli, bu da cok uzun bir duygusal, bilissel rehabilitasyon gerektiriyor. bu nedenle hapishaneler cozum olmuyor. adam 20 yil hapis yatiyor, ciktigi gibi yine ayni sucu isliyor.
0
Sour
(27.05.25)
elbette çözüm değildir ama cezalandırma için iyi olur. bir de toplum içinde böyle bir dayak yiyen erkek kolay kolay toplum içinde bir daha böyle hareketlere yönelmez. evde falan yapar ama dışarda yapamaz. bu da bence kısmi bir çözüm olduğunu gösteriyor. devletin ceza ve ıslah konusunda daha etkin olması gerekiyor.
0
paintov
(27.05.25)
(4)

viyana aktarmali lyon ucusunda valizi alip tekrar teslim etmek gerekiyor mu

Sour
ilk defa aktarmali ucacagim. bu is nasil oluyor? valizi otomatik bantlarla teslim etip binis karti kullanmayi dusunuyordum ama sanirim kontuara sormam gerekecek. yoksa baska bir genel gecer kurali var mi?
ilk defa aktarmali ucacagim. bu is nasil oluyor? valizi otomatik bantlarla teslim etip binis karti kullanmayi dusunuyordum ama sanirim kontuara sormam gerekecek. yoksa baska bir genel gecer kurali var mi?
0
Sour
(24.05.25)
Abi uçak biletini alırken yazar normalde. Farklı havayolu ile değilse o direkt lyon'a varir.
Kimle ucuyorsun?
0
logisticsmanager
(24.05.25)
biletle alakalı bir durum. arayıp çağrı merkezini sorun.
0
buenosdias
(24.05.25)
@logisticsmanager lufthansa, sen fransa'nin neresindeydin bu arada? tavsiyelerini alirim :D
0
🌸Sour
(24.05.25)
Abi lyon'a yakinim :)
Lyon için tavsiyem; pegasus. Yok biraz lüks olsun dersen thy.
Izmir'e gidiyorsan cenevre-izmir sunexpress ile direkt.

Lufthansa ile sadece toulouse'tan izmir'e gittim hep, onun dışında lyon alakalı asla kullanmadim.
0
logisticsmanager
(24.05.25)
(24)

Gay camiasına ne kadar yakınsınız?

sekizdokuzon
Nasıl insanlar olduklarını, nasıl hayatlar yaşadıklarını, aralarında nasıl konuştuklarını ne kadar biliyorsunuz? Teşekkürler.
Nasıl insanlar olduklarını, nasıl hayatlar yaşadıklarını, aralarında nasıl konuştuklarını ne kadar biliyorsunuz?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(16.05.25)
sen gaylerii toplaşıp partileyen pembe, transparan giyinen insanlardan ibaret mi sanıyorsun? imam, memur, futbolcu gizli bir sürü gay var.
0
dokunmakalbime
(16.05.25)
Ne alakası var? Kültürlerine ne kadar asinasiniz diye soruyorum. Yok mu kendi jargonlari, yaşam stilleri. Milleti gomucez diye komik duruma düşmeyin.
0
🌸sekizdokuzon
(16.05.25)
Uzağım homofobik değilim ama ortamlarını jargonlarını bilmem, lubunca gibi bazı şeyler ortalığa saçılmamalı, bazı şeyler gizli kalmalı
0
grimavi
(16.05.25)
pardon. kendi jargonları var. lubunyaca. yaşam stili de sosyal çevreleri geniş. ama bunlar azınlık. çoğunluk gizli. örn: gay dating appletiri
0
dokunmakalbime
(16.05.25)
yakin arkadaslarimin cok azi hetero.
0
deckard
(16.05.25)
Bence dışarıya kapalı bir topluluk değiller. Ortalama bir Türkiye vatandaşına kıyasla bayağı şeffaf, filtresiz insanlar. Düşünüyorum, ben gay olsam herkesten korkardım ama etrafımdaki eşcinseller inanılmaz insan canlısı, olduğu gibi davranan insanlar. O açıdan kültürlerine aşina olmak çok zor değil.
0
🌸sekizdokuzon
(16.05.25)
Cok yakinim. Gayi de lezbiyeni biseksüeli de direkt cekiyorum.
0
sonsuz
(16.05.25)
Senden benden daha çok ve daha tas hatunlari götürüyorlar çünkü gay sandiklarinin çogu bisex.
0
feastofthedamned
(16.05.25)
derdimi anlatacak kadar lubunca biliyorum
0
anon1m
(16.05.25)
@feast: kız götürmek için gay taklidi yapanlardan bahsetmiyorum.
0
🌸sekizdokuzon
(16.05.25)
Yakın arkadaşlarımdan gay olanlar var.
0
gabe h coud
(16.05.25)
Benim bildiklerim genelde gay görünüşü, tavrı olup toplum baskısından dolayı kimliğini gizleyenler. Sorsan gay değilim hatta kız arkadaşlarım oluyor onlarla yatıyorum diyenler ama aslında öyle olmayanlar. Genelde kızlar onların gay olduğunu bilir çünkü onlarla daha çok yakınlık, bağ kuruyorlar.
0
olaylar olaylar
(16.05.25)
O değil de feminwnlikten kırılan tipler var. Bir öğreniyorsun eşi, çocuğu var. Nasıl oluyor da oluyor diye merak ediyorum.
Tabi ki her gay feminen olmuyor ama o kadar feminen birisi nasıl hetero olabilir aklım almıyor
0
parka
(16.05.25)
@parka: Mesela İlker Canikligil di mi :p
0
🌸sekizdokuzon
(16.05.25)
birkac gay arkadasim var. herhangi bir jargonlari olup olmadigini bilmiyorum, belki bir araya gelince oluyordur ve bir heteronun yaninda o sekilde konusmuyorlardir. yine de bir jargonlari oldugunu zannetmiyorum.

insanlar kibarligi, zarifligi gay'lik saniyor, burasi ayri.
0
Sour
(16.05.25)
@parka’nın dediği bence Kadir ezildi (hani şu temizlik programı yapan) geçenlerde evlendi hiç beklemiyordum.
0
olaylar olaylar
(16.05.25)
Soruyu soran büyükşehirlerde bir alt-kültür olarak varlığını sürdürenlerden bahsediyor. Cinsel kimlikle sınırlı değil yani...

Cevap: Upuzağım.
0
yadigar
(17.05.25)
aktivist gay bir arkadaş sayesinde epey şey öğrenmiştim gey dünyası hakkında. gittikleri yerlere beni de götürmüştü birkaç kez, başkalarıyla da tanışmıştım. ama yurtdışı ve arkadaş türk değil. türk gay camiası hakkında bilgim yok.
0
sir gawain
(17.05.25)
Bizim ofiste iki tane var ses tonları çekilmiyor
0
HellKeePer
(17.05.25)
Hiç yakın değilim kendi içimde yaşıyorum. Keşke yakın olsam ama inanılmaz asosyal olduğum için zaten doğru dürüst arkadaşım da yoktur. Bazen kendimi bu açıdan çok yalnız hissediyorum.
0
peki madem
(17.05.25)
İlk kez 2009 yılında Galatasaray Lisesi önündeki protestolarına destek vermek için katılmıştım. O zamanlar ülkede lgbt'nin l'si bile bilinmiyordu. Yaşadıkları ayrımcılık, işsizlik, zorbalık zoruma gitmişti.

Yine aynı yıllarda fakültede iki tane eşcinsel arkadaşım vardı. Daha doğrusu ötekileştirildikleri için sohbet ettikleri bir abi gibiydim.

Aralarında açık ilişki oluyor genelde. Aşk iki kişiliktir anlayışı biraz az. (freddie mercury'nin beş altı erkekle aynı yatakta olduğu bir fotoğrafı gelsin aklınıza.)
ha muhafazakarı da var mı var.

fısıltı gazetesiyle haberdar oldukları mekanlar var istanbulda örneğin birbirlerini bulmak için oralara gidiyorlar. isim vermiycem.

kötüleri yok mu, var tabi. yapışkanı hiç çekilmiyor. instagramdan ısrarla dm atan çok oluyor.

ünlü camiasında da baya var. mahalle baskısı nedeniyle kimliklerini açıklamayan ama net gay olduğunu bildiğim aşağı yukarı 15 kişi var.

bunlar benim izlenimlerim.
0
yurtsuz john
(17.05.25)
Üniversitede başka bir bölümden arkadaşım vardı öyle çok aşırı samimi değildik ama ortak dersimiz vardı o dersten önce sohbet ederdik, derste yan yana otururduk falan. Çok ince, kibar ruhlu birisiydi biraz sohbet ilerledikçe bahsi açılmıştı 5 yaşında erkek olmadığımı anlamıştım demişti. İnsanın hayatı boyunca hissettiği ile göründüğü şeklinin farklı olması zor bir sınav. Bana biraz öğretmişti şimdi unuttum ama kür, madilik, laço, zırıl falan bunlar kalmış aklımda. O bazen bir konuşurdu asla anlamazdım:d
0
kullanicadi
(17.05.25)
gaylerin cogu bisex oldugu gibi heterolarin da geneli bi. hafif bi israrla cok duygusal olmasa da kapilar acilir ve gittikce seviye artar (dusme ahmedim)

camiaya uzagim ama 2 yakin arkadasim var iş ortamında belki değil ama özelde sürekli seks sürekli flört konuşuluyor ve ilişkilerinde daha açık oluyorlar dedikleri gibi açık ilişki olayı çok yaygın bence bu yaratılan kültürle alakalı yani gay olmakla değil ama Türkiye'de gaysen bağlanmak yanlış bir şey gibi kimse istemiyor çünkü. Belki bu sayede ons istesen bir heterodan daha kolay bunu sağlıyor. ayrıca bana göre tc genco gaylerin duygusallığı, yoruculuğu çok yüksek çünkü yaşadıkları ilişkiler hep çok kısa süreli ama hep yüksek yaşamak istiyorlar kinda ergenus
0
ala09
(17.05.25)
Ben gay taklidi yapip, kiz götürüyorlar demedim. Salt gay degiller, bisexler ve bunu bilen kadinlar onlara düsüyor dedim.
0
feastofthedamned
(18.05.25)
(11)

20 dakika kahve beklemek normal mi?

Mirabel
Bi kahveciye gittik arkadaşla.2 fincan kahveye 400 lira ödedim. Bu arada benim zaten 20 dakikam vardı işe geri döneceğim için. Sonra adam siz geçin ben getireceğim deyip kahvelerin 20 dakika sonra olacağını söyledi. Neymiş süzülüyormuş falan filan. Ben de aşırı gıcık oldum arkadaşa sen al ikisini de
Bi kahveciye gittik arkadaşla.
2 fincan kahveye 400 lira ödedim.
Bu arada benim zaten 20 dakikam vardı işe geri döneceğim için. Sonra adam siz geçin ben getireceğim deyip kahvelerin 20 dakika sonra olacağını söyledi. Neymiş süzülüyormuş falan filan.
Ben de aşırı gıcık oldum arkadaşa sen al ikisini de iç dedim.
Adama da 20 dk sürecekse bunu parasını vermeden önce söylemeniz gerekiyor dedim.
Hiç bi şey demediler.
Sizce böyle bişey normal mi?
0
Mirabel
(15.05.25)
Filtre kahve ise yeni demlemesi gerekiyordur. Çift demlikli makine alması gerekir normalde. Ama o tarz bir makinesi yoksa normal. Filtre kahve yaparken tüm suyun süzülmesini beklemezsen erken aldıkların aşırı acı olur. Erken aldıktan sonra süzülme bitince de sonrakiler su gibi olur. Bir boka benzemez özetle.
0
himmet dayi
(15.05.25)
V60 mi istedin özellikle? Biraz vakit alıyor o. Ne sipariş verdiğinle ilgili bir soru bu biraz. Gidip filtre amerikano vs için 20 dakika beklenmez tsbi
0
kisa
(15.05.25)
Ha evet himmetdayi +1 mevcut filtresi bittiyse olabilir ama. Mutlaka söylemesi gerekir.
0
kisa
(15.05.25)
Yemen veya Fizan’dan geliyor olabilir mi?
0
vedatchilipeppers
(15.05.25)
Ne yöntemle demlerseniz demleyin hiç bir kahve 5dkdan fazla sürmez demlemesi. Uyusuk bi işletmeymiş bu daha gitmeyin
0
Mcfly
(15.05.25)
Hayatta böyle hatalar olabilir fakat işletmeden telafi için birer tatlı ve kahve ikramı önerisi güzel olurdu

Bugün zamanınız yoksa bir sonraki ziyaretinizde bizim ikramımız olacak derdim işletme sahibi olsam
0
grimavi
(15.05.25)
2 fincan kahve 400 tl normal neden mi? normalleşti artık. bu nesil kahveci bir nesil. bira 70 tl kahve 200. en kral kahve olsa demlense 5 dk. kahveciler overrated yerler. bir ara çiğköfteciler çoktu herkes çiğköfteci açtı. bu nesil büyüyene kadar leş gibi kahveciler çoğalacak. ulan kahve biradan pahalı olur mu? ikisi de pahalı ama kahve hiç haketmiyor.
0
mikahakkinen
(15.05.25)
bana gokhan unver'in su videosunu hatirlatan durum:
www.youtube.com
0
Sour
(15.05.25)
Sifon da yapsan makinede filtre de yapsa kahveleri pirinç ayaklar gibi seçip havada döverek öğütse de ağır hareket eden bir tembel değilsen ya da tüm sistemi yıkayıp kurutmaya bırakmadıysan 20 dakika sürmez. 5 dakika normal 10 dakika kabul edilebilir.
0
nawar
(15.05.25)
Merkezden uzak küçük yerlerde hemen hemen 3 günlük öğle yemeği parasıdır 400 TL.
Ödemeyi peşin yapmak ve fiyatın yüksekliği tuhaf doğrusu.

Konu açılmışken söz meclisten dışarı ama son yıllarda neden kahve fetişine daldık anlamıyorum.
Türk kahvesi yetiyordu her yönden.
0
diyecevaplandı
(15.05.25)
2 fincan kahve 400 TL vay anasını. Bence asıl normal olmayan bu. 1 paket kahve parasına (daha da düşüktür toptan aldıklarından daha uyguna mal ediyorlar) 1 fincan kahve satıyorlar. İyi ki dışarıda kahve içmeyi bıraktım. Bence fiyatlar normalleşene dek herkes boykot etmeli.

Asıl soruna gelecek olursak, tabi ki normal değil. Unutmuş/atlamış bahane üretiyor.
0
Lethe
(15.05.25)
(21)

Türkçedeki kaba tabilerin kullanımı sizi rahatsız eder mi?

mikahakkinen
mesela hamileye anadoluda yüklü derler. bayanlar alınır mı?yemeği sünnetlemek, yemeği sıyırmak.biraz toplu olmak,balık etli: kilolu olmak.bunun gibi benzer tabileri kullanır mısınız?
mesela hamileye anadoluda yüklü derler. bayanlar alınır mı?
yemeği sünnetlemek, yemeği sıyırmak.
biraz toplu olmak,balık etli: kilolu olmak.

bunun gibi benzer tabileri kullanır mısınız?
0
mikahakkinen
(13.05.25)
yemegi sünnetlemek ilk defa duydum. yüklü kelimesini kullanmam. baliketli ile bir sikintim yok, gayet tatli bir ifade.
yani görüldügü gibi, kelimesine, tabirine göre degisir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.05.25)
buradakileri kullanmam ama rahatsız olacak bir şey görmüyorum.
0
lazpalle
(13.05.25)
yemegi sünnetlemek nasil oluyor ya. sünnet olunca kökü sende ama dibini siyirinca yemek bitiyor?

bence deyim, bu sekilde sokak agzi/argo vs kullanmak cok komik ve ayni zamanda da dilimizin zenginligini gösteriyor. bildigim kadariyla kullanmaya calisirim ben de.
0
sonsuz
(13.05.25)
Bunlar kaba tabir değil.
yemeği sünnetlemek lafını ilk kez duydum.
Diğerleri gayet kullanılan sözler.
Yadırgayabileceğim şeyler değil.
0
Mirket
(13.05.25)
Balık etli dışındakiler kötü hissettiriyor
0
anon1m
(13.05.25)
bunların neresi kaba ki?

hamile, hml kökünden gelen arapça bir kelime. hamal, hamiline, hamili kart yakinimdir, "taşımak" anlamına gelir. "yüklü" kelimesi hamile'den daha türkçe bir kelimedir, kaba bir tarafı da yoktur bence.

yani cemaat ne kadar arapça ise, hamile de o kadar arapçadır. cemaat'i beğenmeyip hamile'yi beğeniyorsanız bunda bir sıkıntı vardır.

"sünnetlemek"ten kasıt pipisinin ucunu kesmek değil burada, tabakta yemek bırakmamak sünnettir. o yüzden tabağı iyice sıyırmaya "sünnetlemek" denir. bu tabiri karşılayacak başka bir kelimeniz varsa kullanabilirsiniz. yine kaba bir tarafı yoktur.

toplu/balık eti çok fazla değil, az kilolu olanları tanımlamak için son derece naif ve kibar tabirler. şişko dombili derseniz üzücü olur ama toplu'nun nesi kaba ki?

kullanırım, kaba da bulmam.

yani bunlara alınan da gitsin köşede ağlasın.
0
kibritsuyu
(13.05.25)
balik etli disindakiler rahatsiz etti beni. gordugumuz seyler nasil estetikse, duydugumuz seyler de estetik olmali.

bu laflar hic estetik degil dflkgjdfl.
0
aguen
(13.05.25)
hamile bir kadına yüklü demek için kırşehirin köyünde doğup hiç dışarı çıkmamak falan lazım. ondan da önce bayan değil, kadın.

kilolu birine toplu derim herhalde. yerel bir kullanım değil.

sünnetleme fiilini kullanmak için dindar olmak gerek. karşımda biri bunu dese dindar ve muhafazakar biri olduğunu düşünürüm.
0
sir gawain
(13.05.25)
burada "kaba"dan kasıt sanırım şehirli ağzından farklı olan kelimeler, kabalık, terbiyesizlik anlamında değil.

kayseri'de doğup büyümüş yeğenimiz bizde kalıyor. konuşması şiveli değil ama bazı tabirleri yöresel kaçıyor, haliyle biz de gülüyoruz.

geçen gün alışveriş merkezi otoparkının girişinde epey dik ve uzun bir yokuş vardı, "bu nasıl bayırmış" dedi. ehahaha bayır ne lan diye epey eğlendik.

bahar dizisini izliyorduk, biri hamileymiş, bunu duyunca "aaa gebe miymiş" dedi, bi tur da orda eğlendik. halbuki tıbbi terim olarak da gebe kullanılıyor ama bize hamile değil de gebe demesi komik geldi.
0
kibritsuyu
(14.05.25)
Yüklü ya da sünnetlemek demedim hiç. Hatta yüklü dendiğini duydum ama sünnetlemek olayını sadece skeçlerde duydum. Orada varsa gerçekte de kullanan vardır elbette. Yani bunu esprili değil de ciddi ciddi kullanana ön yargılı yaklaşırım. Balık etli dedim. Derim, garipsemem.
0
nawar
(14.05.25)
yüklü , sünnetleme, sıyırma falan çağ dışı ifadeler bunlar.
0
yurtsuz john
(14.05.25)
Bkz köylüleri neden oldurmeliyiz
0
abuzer
(14.05.25)
Bu kelimelerde rahatsızlık
veren bir kabalık yok.
Aslında tuhaf bulanlar bile, dışarıdan gelen yabancı kelimeler ve plaza diliyle bu kelimeler prosess edildiğinde kullanımlarında tuhaf bir şey hissetmezler.

Bu kelimeleri beğenmemekten çok özellikle şehir gibi yerlerde yabancı kelimelerin yıllardır Türkçe'yi işgal etmesine sessiz kalmak daha garipsenmesi gereken bir durum.
Plaza Türkçesi denen ve dışarıdan ithal yamalarla dolu bir iletişim şeklimiz de var ve kullanılan ifadeler ise maaşı belki biraz dolgun, kariyer, beyaz yaka vs diyerek normal görülüyor.

Yemeği sünnetlemekten kasıt, sünnete uygun olarak tamamen bitirmektir. Tabakta kalanı israf etmemwk , çöpe göndermemektir. Haliyle holdingler de plazalarda değil Anadolu'da halk arasında çok kullanılır.
0
diyecevaplandı
(14.05.25)
Türkçe'deki kaba tabirlerin kullanımı beni rahatsız eder. Ama örnek verdi&iniz sözcükler kaba tabirler değiller. @kibritsuyu yazacaklarımı aynen yazmış.
0
yadigar
(14.05.25)
Normal davranışları ve durumları kaba bir şeymiş gibi ele alan gizleme veya yumuşatma amaçlı laf oyunlarını genel olarak sevmiyorum. Yüklü de bence bunlardan biri, basbayağı kaba.

Bir dilde neyin kaba olduğunu neyin kabul edilebilir olduğunu yine o dili konuşan insanların arasındaki eğilim belirler. Bunlar zaman içinde değişebilir. Bizde nedense derin bir "köylü", "şehirli" ayrımı türemiş. Sanki köyden gelen her şey mübah, şehirden gelen her şey sevimsiz gibi ele alınıyor. Bu durum bence can sıkıcı ve yanlış.
0
akhenaten
(14.05.25)
Hic kullanmadım, zaten bu terimlerin kullanıldıgı yerlerde sosyalize de olmadım.

Yüklü diyeni duysam, ben burada ne yapıyorum derim. Digerleri beni rahatsız etmez.
0
buf-e kür
(14.05.25)
Ukrayna ve benzer ülkelere giden Türk erkeğine "kaçak et kesmeye mi gidiyorsun? hehe" diye sorulması beni irrete ediyor.

Onun için gidiyorsa bile bunu açık açık sor bile kral. Kadın mı gidiyorsun diye sor işte reis.
0
put it in your appropriate place
(14.05.25)
@kibritsuyu +1 (hay ağzın bal yesin)

bağlamının dışında veya yanlış / uygun olmayan yerde kullanılması daha çok rahatsız eder.

sünnetlemek sözünü esprili tonda kullandım belki birkaç kez. yüklü'yü kullanmadım ama nadir de olsa duydum, garipsemedim. kadın değilim, alınmak bana düşmez.
toplu, balık etli tabirlerini kullandım, kullanmaya da devam ederim. anlatmak istediğimi en verimli şekilde anlatan sözcükler varken, lafı uzatmanın anlamı yok bence. "kilolu ama çok değil, sağlıksız görünmüyor" gibi dolambaçlı, veya bazen kibar olacağım diye rahatsız edici derecede yapmacık, doğal durmayan ifadeler kullanacağıma bunları tercih ederim. alınan da ilk önce komplekslerinden kurtulup gerçeklerle yüzleşsin.

kendi tercihimle bulunduğum bir sosyal ortamda, kullanılan sözlerin hangi kökten geldiğini, ne anlama geldiğini veya kullananın ne anlatmak istediğini anlamıyorsam ilk önce kendimde bir sorun arıyorum.

dil sürekli gelişen bir oluşum. bizim gibi bir veya birkaç kişinin aklına gelebilecek ihtimallerden çok daha fazla şey yaşanıyor hayatta, bunun sonucu olarak da yeni sözcükler oluşabiliyor. yerel, bölgesel ağızlar gayet çeşitli, ve bunlar dili oluşturan öğeler.

ha ayrıca "tdk bey ne yapıyorsunuz!?" diyebilirsiniz belki ama, gayet yaygın türkçesi varken, yabancı dillerden dilimize yerleşmemiş veya ülkemizde yaygın kullanılmayan, çoğunluk tarafından bilinmeyen kelimelerin (ör: sosyalize, irrite vb.) -hele de hatalı şekilde- kullanılmasından daha az rahatsız ediyor. git gide daha fazla şekilci oluyoruz gibi geliyor bana.
0
gkhncnzdgn
(14.05.25)
çarığını çıkaran köylülüğünü unutuyor bu daha komik. utanç verici. keşke dedesine denk gelse de bastonu kafasına yese derim böylelerine
0
lambırcek
(14.05.25)
Kullanırım. Çünkü normal olan kullanmak.
Ayrıca hiçbiri kaba tabir değil. Bunlar şehirde kullanılan o ne idüğü belirsiz dilden çok daha fazla Türkçe hem de çok daha doğal. Hamileye gebe veya yüklü denir Anadolu’da. Tuvalete de hela veya ayakyolu. Şehirli cahiller gibi lavabo denmez mesela kırsalda tuvalete. Lavabo elini yıkadığın yerin adıdır çünkü lavaboya sıçanı hiç görmedim henüz.
Asıl hamile kelimesi bence kaba. Söylerken bile ağız yoruluyor. Bu tabirlere “halk ağzı” denir. Kültürdür. Dilin zenginliğidir.
Bu tip deyişleri duymamış olanlar veya duymuş ama kaba kabul edenler cahildir benim gözümde. Üzgünüm. Cahile cahil olduğunu söylemek de bir hizmettir.
0
ezkaza
(14.05.25)
bunlarin hicbirini kaba bulmadim. hicbirini kullanmam ama kullanildiklarini duydum. rahatsiz olmadim. bu arada bunlarin hicibiri asagilama icermiyor.

sunnetlemeyi duymayanlar su videoya bakabilir (hayko cepkin icerir): www.youtube.com
0
Sour
(15.05.25)
(3)

Bu hanım kim?

el conquerador
Soru başlıktahttps://ibb.co/1Gw4YrgL
Soru başlıkta

ibb.co
0
el conquerador
(10.05.25)
ai gibi duruyor.
0
Sour
(10.05.25)
Margot robbie related datayla eğitilmiş yapay zeqa
0
vedatchilipeppers
(10.05.25)
kadın kim çıkartamadım ama işkenceye HAYIR!
0
sparkle kiddle
(10.05.25)
(7)

Yatirim aracı olarak araba almak

tahirkemalbozoglu
Ekside çok konusu geçmiş. Burda da sormak istedim. Sb. Evetse neden hayırsa neden
Ekside çok konusu geçmiş. Burda da sormak istedim.
Sb. Evetse neden hayırsa neden
0
tahirkemalbozoglu
(09.05.25)
Artık ikinci eli pek para etmeyecek olan yeni bir sürece giriyoruz. Televizyon almak, buzdolabı almak gibi bir şey olacak. Araba almak da.
0
Mirket
(09.05.25)
surekli deger kaybeden birseyden yatirim araci olmaz.
deger kazaniyor hissi fake ve paranin deger kaybetmesi ile alakali.
0
cooperr
(09.05.25)
Televizyonla araba aynı kefeye konduysa ekonomi gerçekten başka bir boyuta geçmiş demektir. Araba dediğin şey hala Türkiye’de enflasyona karşı en kolay korunma yollarından biri. Bugn doğru arabayı doğru zamanda alan biri hem parasını koruyor hem de ihtiyaçlarını karşılıyor. Seneyeaynı parayla o arabayı alma ihtimali kalmıyor bile çoğu zaman.

Evet, şu anda piyasada bir durgunluk var ama bu her zaman böyle kalacak diye bir şey yok. Faizler düşünce, döviz kıpırdansa, o ‘televizyon’ birden ‘yatırım aracı’na dönüşüverir yine. Her şey geçiciaraba da öyle hemen ‘buzdolabı’ falan olacak kadar basit değil bence.
0
dedeminhirkasi
(09.05.25)
Her dönemin kendi yatırım enstrümanı oluyor. Pandemi ve sonrasında araç fiyatları çok agresif yükseldi, şu an düzeltmesini yapıyor. Avrupa'daki Tesla boykotu sebebiyle Tesla bizim ülkede %10 vergi ile satış yapınca içten yanmalı motorlara karşı avantajlı araç satmaya başladı.

Tesla'nın bu stratejisi aynı çizgide ilerlerse 2-3 sene içerisinde fosil yakıtlı araçlar çöp olabilir. Bununla birlikte pil teknolojisi ve uzun vadeli kullanımı kendi içinde riskler barındırıyor.

Velhasıl araba artık riskli bir yatırım aracı.
0
en bi orijinal
(09.05.25)
mekanik ve teknolojik alet edevattan yatirim araci olmaz. kullandikca eskiyor, zamanla yeni teknoloji gelisiyor.
0
Sour
(09.05.25)
Aktif kullanılmayacak, ihtiyacı karşılamayacak ve kenarda dunacaksa kötü bir yatırım bence.
Kasko, trafik, mtv, bakım derken 1,5-2 milyonluk arabanın 60-80 bin tl mabrafı olur durduğu yerde. Fiyatlar da aşırı şiştiğinden dolar bazında artmıyor, hatta tl bazında bile hemen hemen hiç artmıyor diyebiliriz. Madem -sadece- yatırım, daha iyi gelir getirecek yollar var.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(10.05.25)
arabanıza biri çarpsa ne olacak?
0
co2s2
(10.05.25)
(8)

Vizesiz ve tatilin uygun olduğu ülke

basubadelmevt
Selamlar, Türkiyeden vize istemeyen ve tatil yapmak için çok bütçe gerektirmeyen aklınıza gelen hangi ülkeler var?Aklıma arnavutluk ve gürcistan geldi.
Selamlar, Türkiyeden vize istemeyen ve tatil yapmak için çok bütçe gerektirmeyen aklınıza gelen hangi ülkeler var?

Aklıma arnavutluk ve gürcistan geldi.
0
basubadelmevt
(09.05.25)
Budva iyidir.

Gürcistan, arnavutluk falan leş.
0
runaway
(09.05.25)
nasıl bir tatil aradığınıza bağlı olarak şarm el şeyh
0
bravoteam
(09.05.25)
makedonya
Bosna hersek
sırbistan
0
sey mi dostum
(09.05.25)
mısır-tayland vs olabilir. tayland uçak biletleri biraz pahalı ama. balkanlar da ucuz tabi ama trden pek farkı yoktur antalyaya git daha iyi
0
jelly bear
(09.05.25)
Deniz değil sadece gezi için soruyosan balkanlara sakın gitme hiç güzel değil
0
turuncu tonlarda
(09.05.25)
Vize istemeyen en guzel denize ve yakin mesafeye sahip ülke kktc.

Balkanlarda deniz olayi yok vizesiz budva kotor hariç. Deniz sart diil dersen kuzey Makedonya ohri olabilir.

Kultur mantariyim dersen bosna, kosova gezebilirsin.

Sırbistan vize istemiyor, belgrad da tuna nehri kenarlarinda güzel evler var yesillikler içinde.
0
duster
(09.05.25)
Eğer sabah kültür turistlik gezisi, akşam gece hayatı bakıyorsanız;
- Belgrad bunun için birebir. Çok güzel bir şehir.


Üsküp'de sadece Kanyon var Matka diye. Başka bir şey yok.
0
put it in your appropriate place
(09.05.25)
araya kaynak yapiyorum.

@runaway arnavutluk ve gurcistan neden les?
0
Sour
(09.05.25)
(4)

gomlekteki siyah leke nasil cikar?

Sour
merhaba! pembe gomlegimin uzerinde siyah bir leke var ama belli belirsiz. hani boyle komur degmis de sonradan temizlemeye calisirken yayilmis ve solmus gibi. yikamak falan cikarmiyor elbette, orayi ozel olarak elimde yikamaya calistim gitmedi. ozel bir yontem var mi bildiginiz? tesekkurler!
merhaba! pembe gomlegimin uzerinde siyah bir leke var ama belli belirsiz. hani boyle komur degmis de sonradan temizlemeye calisirken yayilmis ve solmus gibi. yikamak falan cikarmiyor elbette, orayi ozel olarak elimde yikamaya calistim gitmedi. ozel bir yontem var mi bildiginiz? tesekkurler!
0
Sour
(03.05.25)
pembe kutulu kosla oksi ekşın çıkarıyor diyorlar
0
yurtsuz john
(03.05.25)
asperox
0
jelly bear
(03.05.25)
herekese tesekkurler, peki daha ev usulu bir sey deneyen var mi? mesela dis macunu, limon, soda falan gibi?
0
🌸Sour
(03.05.25)
Lekeler için bunun faydasını gördüm

www.rossmann.com.tr

Sıvısı da varmış.

Ev usülü olarak zamanında karbonat ile koltuk altı lekesi temizliği denemiştim mesela ama çok işe yaramamıştı. Lekenin ne olduğuna da bağlı sanırım.
0
peki madem
(03.05.25)
(7)

Kült şeylerin eksikliği

kararsızataletfilozofu
Yıllar geçtikçe bazı şeyleri eksik yaşadığımı farkediyorum hayata da bir defa geliyoruz, bu durumlarda ne yapmak lazım ?Örneğin futbol maçı, basket maçı hiç takip etmedim arkadaşlar muhabbetini çeviriyorlardı ders aralarında.Game of thrones, peaky blinders, yüzüklerin efendisi, kurtlar vadisi, ezel…
Yıllar geçtikçe bazı şeyleri eksik yaşadığımı farkediyorum hayata da bir defa geliyoruz, bu durumlarda ne yapmak lazım ?

Örneğin futbol maçı, basket maçı hiç takip etmedim arkadaşlar muhabbetini çeviriyorlardı ders aralarında.
Game of thrones, peaky blinders, yüzüklerin efendisi, kurtlar vadisi, ezel…… izlemedim bazılarını keşke izlesem diyorum.
Otostopçunun galaksi rehberi, kromozov kardeşler, klasik diğer kitapların çoğunu okumadım.
Yurtdışına çıkmadım, çok fazla sevgilim olmadı, dost denebilecek arkadaşlarım olmadı, zamanla arkadaş sayım azaldı.
Müzik aleti veya başka bir şeyde profesyonelliğim olmadı.
Çok az tiyatroya ve konsere gittim.
Kıyafet alıyorum ama çok şık olamıyorum konuyla ilgili yetersizlik bu konudada hissettiriyor
Fazla sıradan ve boş geçiyor hayat bazen öyle geliyor,
Sorun ne, psikoloğa gidip anlatsam bunları yap diyecek atalettesin diyecek ne yapmak lazım
0
kararsızataletfilozofu
(03.05.25)
anon1m
(03.05.25)
Abi 100 sene önce dogsan madende kömür çıkarırken ölecektin ya da savaşta gidecektin, gene iyi tarafından bak.

Bunlari yapmamissin. Yap abi seni tutan ne? Hatta git yap gel konuşalım.
Don't panic yani.

Bak ikimiz de babaları aynı dönemde kaybettik. Bu bana yeni bakış açısı kazandirdi hayat konusunda. Belki sana da gereken bu.
0
logisticsmanager
(03.05.25)
- Otostopçunun galaksi rehberi, kromozov kardeşler, klasik diğer kitapların çoğunu okumadım.
+ Klasikleri okumak zorunda değilsin, kimse okumak zorunda değil. Kitap okuyan, kitap okumak alışkanlığı olan klasikleri okumak zorunda değil. Şahsen ilgi duyduğum, merak ettirelen kitapları okuyorum.

- ...çok fazla sevgilim olmadı, dost denebilecek arkadaşlarım olmadı, zamanla arkadaş sayım azaldı.
+ Benim hiç sevgilim olmadı. Benim de dost denebilecek arkadaşlarım olmadı. Birkaç tane arkadaşım kaldı. Onlar da evlendi. Etkinleklerin yüzde 98'ine tek gidiyorum.

- Fazla sıradan ve boş geçiyor hayat bazen öyle geliyor,
+ Hayat biraz sıradan. Anlam yükmeleye gerek yok bence.


ama yine de bir şeyler yapmanı tavsiye ederim. Geçenlerde üniversite öğrencisi kuzenim Recep İvedik'in the Quiz Night'ina gitti 2 arkadaşlarıyla birlikte. 13 grup arasından birinci olmuşlar, şampanya vermişler. Abisine anlatmış, abisi demiş ne boş işler. Evet, bakıldığında cidden boş iş ama sonuçta bilim insani değiliz, keşif insani değiliz. Ya oraya gideceksin, ya evde takılacaksın ya stadyuma gideceksin.

Kafana nasıl esiyorsa, öyle takılmak iyisi.
0
put it in your appropriate place
(03.05.25)
bunlari istemediginiz icin mi olmadi? yoksa istediniz de yapamadiniz mi? yoksa denediniz ama zevk almadiniz mi? yoksa onceden istemiyordunuz ama artik istiyor musunuz? anlayamadim. sordugunuz sorudan sanki simdiye kadar hic istememissiniz, fakat bir anda pismanlik duymussunuz gibi hissettim.
0
Sour
(03.05.25)
merağınız yoksa, herkes bir şeyleri yapıyor diye kendinizi zorlamayın. yaşayın hayatınızı boşverin.

bu yaştan sonra da otostopçunun galaksi rehberi okunmaz hem çevirisi kötü hem çok çocuksu kalır. dizileri de zamanın ruhunda izlemediyseniz sadece vakit geçirme olayı olur çok önemli değil.

Karamazovları belki okuyabilirsiniz ama hayat değiştirici bir etkisi olmaz artık. Klasikler okunmak zorunda değil.

bir gusto geliştirmemişsiniz anladığım kadarıyla, önemli bir şey değil. bence başkalarının ne yaptığını önemsemeden hayatınızdan eğer normalde memnunsanız devam edin derim.

eğer herhangi bir şeye merağınız varsa bunun üzerine gitmeyi tercih edebilirsiniz ama önemli değil. şık olup olmamanız da kimsenin umrunda olmaz bu arada.

başkaları bir şeyler yapıyor diye kendinizi kesinlikle eksik hissetmeyin. kendinize dönün ve hayatınızı yaşayın. gerçekten önemli değil.
0
sanal hayvan
(03.05.25)
Bunlar kült şeyler değil, bunlara popüler kültür diyoruz yani başkaları yapıyor diye yapmaya özeneceğiniz şeyler. Dolayısıyla sanal hayvan +1
0
aloha snackbar 3
(03.05.25)
Kronik depresyon + sosyal anksiyete soslu, özgüven ve özbilinç eksikliği olan bir hayat gördüm okuyunca. Meraksız ilgisiz insan olmaz ama bunları hayata geçirmeye engel psikolojik durumlar yaşanabilir. Atalet insanın huyu değildir, harekete geçmeyi engelleyen duygudurumlar vardır.

Hayatın kendisi sıradan ve boş zaten, saydıklarını yapanların bir kısmı başkası yapıyor diye yapıyor olabilir ama günün sonunda boşa geçen vakti doldurmak için bir şeyler yapıyor olmak o vakti daha keyifli kılıyor. Seni mutlu eden anların peşinden koşman lazım, eğer şikayetçiysen bundan.
0
Bruce
(03.05.25)
(14)

başarılı insanların çocukları neden başarısız?

yenibirgüzelnick
siz de farkediyor musunuz bunu? tam olarak başarısız denmese de anne-babaları kadar başarılı olamıyorlar. ünlü sanatçıların yine sanatçı olan çocukları veya oyuncuların oyuncu çocukları, bilim adamlarının çocukları ebeveynleri kadar başarılı olamıyor. sebebi nedir? ebeveynlerinin başarısının gölgesi
siz de farkediyor musunuz bunu? tam olarak başarısız denmese de anne-babaları kadar başarılı olamıyorlar. ünlü sanatçıların yine sanatçı olan çocukları veya oyuncuların oyuncu çocukları, bilim adamlarının çocukları ebeveynleri kadar başarılı olamıyor.
sebebi nedir? ebeveynlerinin başarısının gölgesinde kalmaları mı yoksa zaten onları geçemem diye hiç çaba göstermedikleri için mi?
ya da fazla imkandan dolayı şımarıklık yapmaları mı?

halbuki önlerinde çok büyük rol model ve imkanlar var kullanıp anne babalarını geçebilrler..
0
yenibirgüzelnick
(01.05.25)
Bence, başarı kişisel bir şey. Anne ve baba belki bu potansiyele sahip ama çocuk sahip olmayabilir. İmkanlarını kullanma potansiyeli de olmayabiliyor. Bir de hırslı bir yapıda olmayabilir.

Bir de maddi imkanı çok iyi olmayan kişiler şartlarını iyileştirmek için daha azimli ve hırslı olabilir ama bu başarılı ailelerin çocukları zaten genelde her türlü imkana sahip oldukları için daha rahatlar galiba.
0
rock n roll
(01.05.25)
Bu sorunun kısa cevabı normal dağılım. Başarı dahil bu tarz özellikler bir toplulukta normal olarak dağılır. Sizin verdiğiniz örnekler normal dağılımın en uç tarafında kalıyor. Yani belki %0.01 dediğiniz kadar başarılı (örn. ünlü sanatçı) olabiliyor. İki neslin art arda %0.01’in içinde yer alması da takdir edersiniz ki düşük bir ihtimal.
0
but that was just a dream
(01.05.25)
Ben ünlü futbolcu vs değil de iş yaşamından gideceğim. Başarıyı ikiye ayıralım.
1.kendi emekleri ile başarı
2.aile destekli başarı.

2den başlayacak olursak, aile desteği ile başarılı olanların çocukları da en az kendileri kadar başarılı oluyor. Hatta çocuk daha iyi eğitim alıp daha donanımlı olduğu için kariyer adımlarını hızlı geçiyor.

1. Kendi çaba ile başarı. Bu başarı tipi çoğunlukla çok acı ile beraber geliyor. En iyi üniversiteler, yoğun çalışma, ekstra mesailer, sorumluluklar vs. Bu acı verici sürecin sonucunda insanlar başarılı ama çok da mutlu olmadığını gördüğünde çocuklarının bu kadar acı çekmesini istemiyor. Zaten bir evi bir arabası bir yazlığı olacak bir çocuğun acı çekmesini de gereksiz görüyorlar ve çocuklarının hayatını daha sosyal itemlarla dolduruyorlar.

Spordan örnek vereyim, Kobe, LeBron, mj zaten belirli bir aralıkta gelen nadir yetenekler. Genetik olarak bu kadar şanslı olmaları, çalışmaya yatkın olmaları bir sonraki nesilde görünme olasılığı inanılmaz düşük oluyor. Yine de bazı istisna örnek var,
-Curry babasından çok daha iyi basketbolcu.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(01.05.25)
çok acayip bir durum bu, hadi sanatçılar için sanattaki şeytan tüyü herkeste olmayabilir ve çocuğa geçmemiş diyebiliriz ama çalışarak bir yerlere gelebilecek insanlarda niye böyle onu ben de anlamıyorum.

pilot/doktor/asker tanıdıklarım var zehir gibi, ama çocukları bildiğin embesil. ittire ittire zar zor dersleri geçiyorlar.
0
tabudeviren
(01.05.25)
Rahata alışkın büyüyorlar çalışmalarına gerek yok
0
mirty
(01.05.25)
babam başarılı bir insan. ben bi şey (şey derken yumuşatıyorum) olamadım :,) yani başarı ne onu da düşünmek gerek, alanında ünlü olmak, isim yapmak mı başarı? yoksa yalnızca eğitimini tamamlayıp meslek sahibi olmak başarı mıdır? bir de anne baba ismiyle/bağlantılarıyla ilerlemek gerekiyor toplumda. ilkeli yaşamak, torpil kullanmamak da “başarı”ya ket vuruyor.
0
deartheodosia
(01.05.25)
calling'ini yana cagrini bulmak diye bir sey var. basarili insanlarin cocuklari sirf onlar basarili diye cocuklarini bu ise sokuyor veya cocuklar sirf annesi/babasi o iste basarili, kolay olur diye o ise giriyor. fakat o anne/baba yaptigi isi buyuk bir askla, motivasyonla yapiyor, cocuklar ise hazir, kolay diye o ise giriyorlar. bir iste bu duzeyde basarili olmak zaten ozel bir durum, yani on binlerce sanatci, bilim insani vardir ama bunlardan cok azi cok buyuk basari elde ediyor, onlarin cocuklari da bu ozel durum altinda "eziliyor."
0
Sour
(01.05.25)
Rahatlığın tembelliğe ve hedonistliğe yol açması.
0
parka
(01.05.25)
Bazen başarının çok ciddi mücadelelerle gelmesi ve o mücadelelerin verdiği çoğu olumsuz duygulaın aileye yansıtılması sonucu çocuk bunu bilinçsizce "başarı acı vericidir" diye kodlayabilir.

Tam da bu yüzden "ağızdan çıkan sözün ruhu vardır" derler. Biri illa ki etkilenir ve o söz bir koda dönüşüp birilerinin hayatına yön verir.

Başarılı insanlar bazen başarılarını elde edebilmek amacıyla çocuklarını üçüncü dördüncü beşinci plana isterler ve kendileri hep başarı odağında yani birinci planda yaşarlar, çocuklar ise bunu kendi içlerinde normalleştirip kendi başlarının çaresine bakarlar, anne/babadan alamadıkları ruhsal ihtiyaçlarını başka şeylerden karşılamaya çalışırken onlardan beklenen başarıdan uzaklaşırlar.

Birçok senaryo olabilir. Bazen çocuğun yaratılışında üşengeçlik, çabasızlık, hareketsizlik olur. Bazen tembellik denir buna Bazen rahatlık denir gamsızlık denir vs. Yapıdan kaynaklanabilir yani.

Başarı illa atadan oğula devam etmesi gereken bir şey mi bilmiyorum. Hatta başarının tek kıtasının okul/iş camiasında başarı olduğunu da düşünmüyorum açıkçası. Herkes aynı alanda başarılı olacak olsaydı dünyada farklı alanlar gelişmezdi, farklı iş alanları sanat alanları spor alanları düşünce alanları vs vs. Bilemiyorum bence yapı meselesi biraz.
0
muhayyer divan
(01.05.25)
bence cok basarili insanlarin cocuklari ya salmis, rahata alismis oluyorlar ya da en az ailesi kadar basarili olmaya calisiyorlar.

bazen mücadele etmis, basarili olmus kisinin motivasyonu para kazanmak olabiliyor. o basarili olunca cocugum bu sefer rahat etsin diye fazla imkan sununca ve senin gelecegini ben garantiledim gibi karsidakini rahatta tutan bir duruma evrilince is, cocuk da calismak istemiyor olabilir.
0
sonsuz
(01.05.25)
insanın hayatta kalma iç güdüsü sağlıklı çalışmayinca ,frontal korteks tam anlamiyla gelişmiyor.

yesin,içsin,hayal aleminde gezsin.
0
designer
(01.05.25)
cok normal. o dedigin insanlar zaten olaganustu basarili. onlari gecmek icin omrunu verip yanina yaklasamayanlar var.

cocuklari rehavet icinde olmasa dahi gecmeleri kolay degil ki. yani memur babayi gecip doktor olmak gibi bir sey degil ali sunal'in kemal sunal'i geride birakmasi.

o yuzden sasiracak bir sey yok.
0
bohr atom modeli
(01.05.25)
Cogu yeteneksiz zaten. Anne babalari sayesinde kapilar aciliyor kendilerine. Onlar da zaten bi sey yapmak istediklerinden degil, meslegin var mi var hesabina is yapiyorlar. Hem para kazaniyorlar, hem kendilerine ait bi une kavusuyorlar, hem yorulmuyorlar.

Gercekten yetenek olanlar da var ama zaten goze batmiyorlar normal olarak.
0
Kittie
(01.05.25)
1- genetik sebepler: malesef gen gecisi her zaman gerceklesmiyor. misal benim dedem ressamdi, babam mimar. ikisinin de cizimi uber seviyedeydi, ben cop adam cizmekte zorlaniyorum.

2- onunde basaracak birsey olmamasi, hirssizlik ve hedefsizlik: cocuk zaten iyi bir mahallede dogmus, mali mulku var, istedigi herseyi elde etmis. zaten insanligin ezici cogunlu hayati boyunca bir eve calisiyor, adamin 5-10 mali mulku var, neden zorlasin?

etrafimda bu klasmana giren millenial sayisi asiri fazla bu arada, cunku boomerlar bu dunyanin kaymagini yedi. millenial cocuklari da zaten dokulenleri toplasa geberene kadar onlara yetecek seviyede.

bizim gibi milleniallarin cocuklarini buyuk cokus bekliyor.
0
cooperr
(01.05.25)
(5)

Ne yapılır sorusu

mrvln
İmara açılmış şehirler arası yola çok yakın bir yer var. Yolun karşısında da otogar, resmi kurumlar, çarşı pazar her şey var. Buraya en iyi ne yapılır? Böyle bir yeriniz olsa nasıl değerlendirirdiniz? Biriyle anlaşmak zorundayız çünkü şu an kendimiz yapabilecek maddi durumda değiliz. Satmak da bir s
İmara açılmış şehirler arası yola çok yakın bir yer var. Yolun karşısında da otogar, resmi kurumlar, çarşı pazar her şey var.
Buraya en iyi ne yapılır? Böyle bir yeriniz olsa nasıl değerlendirirdiniz? Biriyle anlaşmak zorundayız çünkü şu an kendimiz yapabilecek maddi durumda değiliz.
Satmak da bir seçenek ama günün sonunda en fazla ev başka toprak falan alınır. Kira gelirinden daha iyi bir şey getirecek bir şey çıkar mı sizce?
0
mrvln
(30.04.25)
Benim de aklıma o geldi de klasik memur çocuğunu olarak otel beni biraz aşar gibi. Oldu da bi sıkıntı çıktı, otel işleten birine ne diyebilirim ki?
0
🌸mrvln
(30.04.25)
lokanta olabilir, otel iyi bir fikir gerçekten, büfe olabilir, çay bahçesi/bazlama/gözlemeci gibi bişi olabilir. aklıma gelenler bunlar.
0
selam
(30.04.25)
Bir bölgede hangi esnaf yoksa o dükkanı açmak kazandırır. Telefon bayii mi yok, onu açmalısın mesela.

Tekel bayi açmak da kazandırır. En muhafazakar semtte bile iş yapar.
0
yurtsuz john
(01.05.25)
paraya ihtiyacin yoksa satma. durmasi bile satmaktan daha iyi. aklima ilk gelen sey is hani oldu.
0
Sour
(01.05.25)
Otel
0
Shepard
(01.05.25)
(15)

Tek Bir İnsanın Doğaya Yapabileceği En Büyük Fayda Ne Olabilir?

burka
MerhabaJadav Payeng gibi insanları tanıyınca (adam bir başına koca orman oluşturmuş Hindistan'da) ben de bu soruyum merak eder oldum. İnsanlık olarak sürekli tüketip duruyoruz ancak harcadıklarımıza karşılık doğanın kendini geri toparlaması çok zaman alıyor, bazen mümkün de olmuyor. Peki tek bir ins
Merhaba

Jadav Payeng gibi insanları tanıyınca (adam bir başına koca orman oluşturmuş Hindistan'da) ben de bu soruyum merak eder oldum. İnsanlık olarak sürekli tüketip duruyoruz ancak harcadıklarımıza karşılık doğanın kendini geri toparlaması çok zaman alıyor, bazen mümkün de olmuyor. Peki tek bir insan olarak doğaya en büyük katkıyı nasıl verebiliriz? Ömrümüz boyunca ne yaparsak gerçek anlamda bir fark yaratacak etkiyi yaratabiliriz?
0
burka
(28.04.25)
Ağaç dikerek. En güzel, en basit, en pratik yoludur.
Bilgi desteği için daima hazırım.

Daha büyük bir şey yapmak istersen @kurcalamabozarsın'ın yolundan gidip, ekşi sözlük ve ekşi duyuru hatıra ormanı 2'yi kurmak için öncülük edersin.
0
Mirket
(28.04.25)
güzel ve zor sorular. oturup düşündüm.

galiba dünyayı kirletmeyerek. faydamız yoksa zararımız da olmasın hesabı.
0
yurtsuz john
(28.04.25)
Ağaçlar orman gözümüze hoş geliyor, duygusal bir bağ da hissediyoruz fakat o kadar da fark yaratan bir eylem değil mlsf

Bununla ilgili bir makale vardı
0
grimavi
(28.04.25)
Vegan ol. Bir de ihtiyacın yoksa hiçbir şey satın alma.
0
rock n roll
(28.04.25)
Mirket +1
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(28.04.25)
cevabi zaten soruda vermissin. orman olusturmus adam, daha otesi var mi?
0
Sour
(28.04.25)
Grimavi+1

Deniz suyunu içme suyuna dönüştürmenin ekonomik bir yolunu bulan kişi güzel bir fark yaratır.
0
antihero
(29.04.25)
Ölmek.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(29.04.25)
@Mirket
Teşekkürler, size ulaşacağım. İnsanlarla uğraşmak, örgütlemek istemiyorum. Daha büyük şeyler yapmak için toplu hareket etmek bana göre değil pek.

@grimavi
Ben de bunu merak ediyorum aslında. İnsan olarak kara canlısıyız biz ve doğaya katkı diyince ağaç dikmeyi anlıyoruz. Öte yandan gezegenin büyük bölümü sularla kaplı. Doğal dengeyi tam olarak anladığımızdan pek emin değilim.

@rock n roll
Vegan olmak istemiyorum ve zaten oldukça az tüketmeye çalışıyorum. Benim sorduğum doğayı zararı azaltmanın da ötesinde ona doğaya kendisini yenileyecek ne yapabileceğimizdi.

@sour
Orman oluşturmuş evet, bunu zaten biliyoruz. Benim merak ettiğim başka nelerin yapılabileceği ve bilebileceğimiz en doğrusuydu. Mesela ağaç dikip orman yarattık ama belki de bunun alternatif bir zararı oldu. İdeal bir şey değildi bu, ne bileyim işte..?

@antihero
Bunun ne faydası var? Tatlı su kaynaklarını alternatif yaratmak adına mı?

@Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
Çok saçma. Tek bir kişi bile bu kadar büyük fark yaratabilmişken amacı doğal dengeye fayda sağlamak olan birinin ölmesi çok yazık olurdu. Ama "Zarar verenleri öldürmek" dersen bu anlaşılabilirdi.
0
🌸burka
(29.04.25)
@burka araştırmalar, 2032 yılına kadar dünya nüfusunun yarısından fazlasının su anlamında kıtlık ile karşı karşıya kalınacağını gösteriyor. Bir yandan da su kullanımı büyük ölçüde azaltılmadığı takdirde 2040 yılına kadar şiddetli su yokluğu ile oluşacağı tahmin ediliyor.
0
antihero
(29.04.25)
@antihero
Ne yapıcaz olarak peki küresel insanlık olarak?
0
🌸burka
(29.04.25)
@burka, anladim, en buyuk katki dediginiz icin "en" kismina odaklanmistim. orman yaratmaktan daha eni yoktur herhalde dedim. bunun bir zarari olur mu bilmek icin modelleme yapmaktan baska sans yok. eger ilgini cekerse cin genisleyen colu (durdurmak icin) ormana cevirmisti. su an bulamadim ama tek tip agac dikildiginden veya sayili tipte agac dikildiginden ekosisteme zararli oldugu konusunda elestirilmisti. tabi su anlik bir problem yok. 1970'lerin sonunda baslamis bir proje. yani 50 yil oldu. peki bireysel olan kismi nerede? gerci tam olarak gonullu olmasa da 11 yasini gecmis herkes agac dikmek zorunda (tabii subvanse ediliyor). video burada, belki isine yarar: www.youtube.com (ingilizce).

edit: videoyu tekrar izleyince gordum ki bahsettigim video bu. 7. dakikadan sonra elestiriyorlar. tektip agac dikilmesi, ekolojik cesitliligi olduruyor, ayni zamanda epidemik icin kirilgan bir ortam yaratiyor, yani agac agac zarar gordugunde digerleri de goruyor cunku ayni cins. dunya bankasi kaliteye odaklan, sayiya degil diye uyarmis cin'i. ikinci kritik de su, bu ormanlastirma havanin serbest dolasimini engelliyor, agaclar bunu engelliyor, bu da hava kirliligine neden oluyor, yani beklenenin tam tersi oluyor. fakat bu bulgular tam olarak kesinlesmis degil.
0
Sour
(29.04.25)
@burka şimdilik su kullanımında dikkatli olucaz fakat bireysel çaba yüzdelik dilimlilere etki etmiyor gibi bi şey.

Dünya nüfusunun azalması lazım bence, meteor olur, savaş olur, virüs olur :/
0
antihero
(30.04.25)
en büyük faydayı insanlık olarak komple yok olursak sağlarız. insanlık hakimiyeti devam ettiği müddetçe zarar devam edecek, kendimizi kandırmamızın alemi yok.
0
lüzumsuz adam
(30.04.25)
@sour
Teşekkürler. Monokültür (tektip) ağaçlandırmanı benim de aklımı kurcalıyordu çünkü mucize bir ağaç bile olsa, faydaları sayısız da olsa gene de doğal denge sandığımızdan çok daha komplike bir yapı. Ağaçlandırmak faydalı olabilir ama bunun iyi de planlanması lazım galiba. Sadece ağacın ekimi değil o bölgenin habitatına uygun seçimler yapılıp çoklu kültürü kendi başına gelişecek şekilde tetiklemek gerekli. Bu Çin'in de işleri işte... Adamların bir şey yaparken anladığı sayısal değerler hep...

@antihero
Su çok önemli görünüyor ama dünya insan popülasyonu cidden kaynakları kemiren bir virüs gibi sahiden de. Matrix'de Ajan Smith doğru söylüyor.

@lüzumsuz adam
Aynı kanıdayım. İnsan türü gezegenin doğal dengesinin üzerinde bir güce sahip oldu. Bizim yokolmamız ile ancak düzelir bu.
0
🌸burka
(01.05.25)
(15)

avrupa'da yasayip dogu'ya goc etmek isteyen var mi?

Sour
yoksa sorun bende mi? daha once sirasiyla ingiltere, orta avrupa ve almanya'da yasadim. simdi fransa'ya tasiniyorum. yasadigim sehirler hem buyuk sehirler hem de kucuk sehirler. yani her cesidi var. su an bir is icin viyana'dayim. sehir cok sikici (uluslararasi klavye icin kusura bakmayin). bu arada
yoksa sorun bende mi? daha once sirasiyla ingiltere, orta avrupa ve almanya'da yasadim. simdi fransa'ya tasiniyorum. yasadigim sehirler hem buyuk sehirler hem de kucuk sehirler. yani her cesidi var. su an bir is icin viyana'dayim. sehir cok sikici (uluslararasi klavye icin kusura bakmayin). bu arada daha once gelmistim. artik her sehir o kadar ayni ki, gezesim falan gelmiyor, gidince sikiliyorum, bir starbucks'a girip vakit olduruyorum (su an yaptigim gibi). bu arada gezgin bir tip falan da degilim. aa surayi gormedim, suraya da gideyim falan gibi seylerim yoktur. oyle algilanmak istemem. avrupa'da da gitmedigim bir suru yer var. begendigim sehirler elbette oluyor ama bunlar turistik oluyor genelde. mesela kucuk sehirler, yasasam sikilirim. nereden biliyorum? cunku daha once boyle kucuk sehirlerde de yasadim. bir sure sonra yapacak bir sey olmuyor. dogru duzgun etkinlik bile olmuyor. neyse. kisacasi tum avrupa sanki tek bir ulke gibi ve butun sehirler de tek bir sehrin farkli bolgeleri gibi geliyor. gozumu son zamanda uzak dogu ve guney dogu asya'ya dikmis durumdayim. cok avrupaliyla tanistim oralara giden (bali, vientam, tayland vs). japonya ve cin cok cikmiyor (herhalde cok buyukler ve digerlerine gore pahalilar). benim gibi dusunenler var mi? yapan var mi? tecrubelerini dinlemek isterim.
0
Sour
(24.04.25)
4 senedir avrupa’da yasiyorum. Hicbir sekilde sikmadi burasi henuz beni. Hatta bazen hala “ulan nasil bu kadar guzel temiz huzurlu olabilirsin” diye dusunuyorum. Dolayisiyla dunya uzerinde burdan tasinmak isteyecegim bir yer yok. Ancak bende de son zamanlarda cilginlar gibi tokyo ve seoul meraki basladi. Oralara gidip kisa sureligine de olsa o atmosferi tatmayi cok istiyorum
0
lacrim
(24.04.25)
ben avrupadan sıkılmam. ülkemizdeki her dakika saçma sapan şeyler olması da çok çekici değil. uzak doğu insanlara neden çekici geliyor çünkü bilmedikleri bir coğrafya. bir tecrübem yok ancak bana çekici gelmez. her ülke ve kültürün kendi içinde güzel özellikleri ve bölgeleri var. ben kesinlikle uzak doğuyu seçmem.
0
mikahakkinen
(24.04.25)
türklerde aşırı bi batı hayranlığı var. sınırları açsalar türkiye’de genç kalmaz. aşırı ezikçe geliyor bana.
0
deartheodosia
(24.04.25)
13 yildir Bati Avrupa'da yasiyorum, Dogu'ya goc etmek istemiyorum. Buralardan goc edip mutlu olan ve mutsuz olan tanidiklarim var. Mutsuz olanlarin sebepleri bildigim kadariyla su sekilde.

- Goc edenler Avrupa vatandasi/Avrupali. hayatlarinda calisma izni/vize gibi seyleri duymamislar bile. Dogu'ya gidince bunlarla karsilasmak onlari yipratti
- Evli olanlarin eslerinin calisma izinleri genelde sorunlu oldu, sponsor firma bulmalari gerekti eslerine calisma izni cikartabilmek icin
- Avrupa'da rahatca araba alip suren insanlar mesela Singapur'a tasininca araba almalarinin neredeyse imkansiz oldugunu gorduler
- Turist olarak Asya'ya gidip gezmekle orada yasamanin farkli sartlar dogurdugunu gorduler
0
sertac akin
(24.04.25)
3,5 sene oldu Hollanda'da yasamaya baslayali. Cok guzel yonleri var tabii ama uzun vadede burada yasamak istemiyorum. Tam adini koyamiyorum ama sosyallik, yabancilik cekmek vs gibi sebeplerle ilgili. Ciddi manada daha az gelismis ulkede yasasak daha mi iyi olur diye dusunuyorum. Turkiye haric Asya kitasinda bir yer pek dusunmuyorum ama bati avrupanin dogusunda kalan bazi yerler olabilir.
0
mbond
(24.04.25)
huzur, rahat batmasi diyorum ben ona.
tr'de büyümenin travmalari.

anne baba tarafindan sevilmeyen insanlar yetiskinlikte onlari seven insanlari sahte kötü davrananlari cekici bulurlar. onun gibi bisi...
0
sonsuz
(24.04.25)
ben cok isterim, ozellikle bali, filipinler vs. beni tutan seyler su asamada, uzaklik - her ne kadar turkiye'de yasamasam da 2 saatlik ucus ile 12 saatlik ucus farkli, bir de zaman zaman saglik hizmetleri dusunduruyor bir de elbette sabit bir gelir olmasi lazim. guney amerika da cok cazip ama guvenlik sikintisi orada bi tik daha fazla. bunun disinda istedigim yasama cok uygun yerler olduklarini dusunuyorum. en guzeli acikcasi 6 ay orada 6 ay burada super olur.
agac degiliz ki illa bir yere tasindik diye orada bitirelim, ben bir sure gidip yasamak isterim. ya da mesela bir adada yasamak nasil olur merak ediyorum. mevsim gecislerini ozellikle kis mevsimini sevmiyorum, hep 25 derecede bir yerde yasamak nasil merak ediyorum vs. vs.
Bende bu ya hep ya hic kafasi yok, gidip uc bes sene deneyip gormek isterdim. olmazsa geri gelirim. atla deve degil. benim icin huzur ve rahat, can ve mal guvenliginiz varsa, icimizle alakali bir sey.
0
kassiopeia
(24.04.25)
@sertac akin, peki olumlu yanlari neler? neden sadece olumsuzlari yazdiniz? :) bir de singapur asiri bir ornek ya. bu avrupa'yi sadece isvicre'yi veya luksemburg'u referans alarak yorumlamak gibi bir sey. bu arada singapur'un gocmen destinasyonu oldugunu pek bilmiyordum. benim cevremdekiler genelde guney dogu asya, japonya ve cin'i tercih ediyor.
0
🌸Sour
(24.04.25)
almanya icin konusuyorum. pek eglenceli ve guzel bir yer degil ama sokakta guvende hissetmek cok buyuk ayricalik. bir sey oldugunda devletin mudahale edecegini bilmek super bi sey.

en basitinden uzakdogu'nun cogu yerinde millet paso yedigi seyden zehirleniyor. bi sey yemeden acaba zehirlenir miyim diye supheye dusmek asiri berbat bir sey. veya asansorun halati kopuyor, bindigin otobusun bakimsizliktan freni patliyor vs vs. ben bu saatten sonra gunluk hayatimi yasarken bir seyden cekinmeme luksumden vazgecmeyi asla dusunmezdim.
0
bohr atom modeli
(25.04.25)
@bohr atom modeli evet, avrupa bu anlamda daha guvenli, fakat dogu'nun da bu kadar kotu oldugu konusunda abartildigini dusunuyorum. mesela cin'e gittigimde bunu farkettim. 5, 6 sehir gezdim. son derece gelismis, guvenli bir ukle gibi geldi. tabii turist olarak gittigimden yaniliyor da olabilirim. abartilma konusunu soyle farkettim. gitmeden once cinlilerin kopek eti tukettiklerini saniyordum ve tatmak istiyordum. pek cok cinli tanidigima sordum, hepsi bunu bulamayacagimi, daha once hic yemediklerini, fakat cin'de ozel bir bolge oldugunu ve bu bolgede daha sik tuketildigini soylediler. yani bu guvenli degil, pis yemekler algisi bana biraz sosyal medya propagandasi gibi geliyor. dedigim gibi, yaniliyor da olabilirim, nihayetinde turist olarak gittim.
0
🌸Sour
(26.04.25)
ben 17 yasimdan beri yurtdisindayim. dediginizi biliyorum ama ben öyle hissetmiyorum. gene de soruyu cevaplamak adina, eger firsatim olsaydi japonya'da birkac sene yasamayi isterdim diyorum :) biraz da japonca ögreniyorum ama henüz bir tasinma planimiz falan yok. böyle bir planin olusmasi da bana cok olasi gelmiyor esimden ötürü.
sayet baydiysa avrupa bence denenebilir. tayland falan tatil icin güzel bence ama uzun süreli yasayacaksan birinci dünya ülkesinden sasma derim. hele su an vatandaslik falan da aldiysan seni tutan bir sey olmasin. kafana yatmazsa geri dönersin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.04.25)
@sour: Olumlular cok bariz diye olumsuzlara odaklandim ki gozden kacmasinlar.

Olumlular para ve hava. Singapur da cok ekstrem bir ornek degil, benim cevrem beyaz yakali ve Asya'ya tasinanlarin cogu is imkanlari sebebiyle Singapur'a gitti. Singapur haricinde sadece bir kisi de Japonya'da.
0
sertac akin
(28.04.25)
lezzet sikintisi bence, disneyland sendromu. birinci dunya ulkelerinde dekor iyi, wow factor olayi var. turistik geziler icin birebir ama yasamak bambaska bisey.

yeni gocmen bu lezzet sikintisini bir sure farketmez. ama ozellikle yurtdisinda 10 seneyi devirenlerin bu kekremsi tadi almasi normal.

3. dunya ulkelerinde ise iste ortam steril degil, dekor dokuluyor. ama servis var, guler yuz var, insanlar sicak, yemekler iyi, vs. o yuzden doguya goc istegi bence normal.
0
cooperr
(28.04.25)
kanadalı biriyle herkese açık bir internet ortamında konuşuyordum, vietnam a gitmek istiyordu. vietnam'da birbirine yardım eden 2 insanın videosunun altında bir yorumdu yanlış hatırlamıyorsam. "lan ne güzel işte kanada..." dedim, "anlamıyorsunuz, burası sandığınız gibi değil." gibi bir şeyler demişti.
0
ya ben lan neyse
(28.04.25)
@cooper, aynen oyle. bu arada bence turistik geziler icin de uygun degil (ya da artik degil diyeyim). bati ve turkiye arasindaki kulturel, toplumsal farklilik gezi icin ayrilan zamana ve paraya degmiyor bence. uc asagi bes yukari ayniyiz. aradaki farklilik da zaten bir haftalik geziyle farkedilebilecek bir farklilik degil.

@ya ben lan neyse, turkiye'de ekonomi cok kotu oldugundan, siyasi ve toplumsal tansiyon cok gergin oldugundan, guvenlik riski oldugundan kanada'nin (veya bati'nin) stabilitesine tam anlamiyla (hakli olarak) herkes ac. bir yakalasa birakmayacak. bizde de yasanan durum bu. 5-10 yil yasayip her seferinde hayran oluyorum demek zaten cok buyuk bir travmanin disavurumu degil mi? fakat uzun yillar kalinca bati ve dogu arasinda baska bir fark aciga cikiyor.
0
🌸Sour
(28.04.25)
(10)

Dünya benim için kurulmuş gibi geliyor.

darkwizard
Sanki ben mutluysam yağmur yağıyor. Ben mutsuz ve yanlış yaptıysam deprem oluyor gibi geliyor. Özel birisiyim gibi geliyor. Balkondan atlasam ölmem gibi geliyor.antidepradan veya antipsikotik bağımlılık yapar ki.
Sanki ben mutluysam yağmur yağıyor. Ben mutsuz ve yanlış yaptıysam deprem oluyor gibi geliyor. Özel birisiyim gibi geliyor. Balkondan atlasam ölmem gibi geliyor.antidepradan veya antipsikotik bağımlılık yapar ki.
0
darkwizard
(23.04.25)
Öyle bir şey olmadığını sen de biliyorsun.
0
sekizdokuzon
(23.04.25)
acil psikiyatrik tedaviye ihtiyacın var.

"ben dünyayla uyum içindeyim" zihniyeti ayrı bir şey ama "dünya benim için kurulmuş gibi geliyor" diyorsan doktora gitmen lazım.

sen dünyada milyarlarca küçük ihtimalden birisin. bazen keyif verici ve hoş tesadüfler yaşanabilir ama aksini, "dünyanın senin için olduğunu" düşündüğün her gün için tedavi görmen gerek.

antidepresan veya antipsikotik bağımlılık yapmaz, sen yeter ki bir profesyonelle çalış. zarardan çok faydasını görürsün her türlü, eminim. bu asla sağlıklı bir kafa yapısı değil.
0
mark greg sputnik
(23.04.25)
Kullandığın ilaçlar mi böyle hissettirmeye başladı. Maniye sebep oluyor o tarz ilaçlar. Doktora koş en yakın zamanda. Geçmiş olsun.
0
sekizdokuzon
(23.04.25)
know your stuff
0
beyfendi
(23.04.25)
Sen zaten özel birisin
0
respect
(23.04.25)
Özel birisin ama lüzumsuz bir alınganlık gösteriyorsun. Demek ki bilinçaltının buna ihtiyacı var, bu ihtiyaç nelerden besleniyor, nelerden kaynaklanıyor onu bulmak lazım.

Her iyi şey ödül olmayabilir, her kötü şey ceza olmayabilir. Kur'an'da ayet vardır "siz şer sanırsınız halbuki o sizin için hayırdır, siz hayır sanırsınız, halbuki o sizin için şerdir" diye. Onun için bu hislere katılmaktan kurtul derim.

Seyretmek diyorlar, bunu tasavvufçular da söyler kişisel gelişimciler de psikologlar da söyler. Bazı konularda seyran etmek lazım akışı. Bazı konularda içinde olmak lazım. Sorumluluk almak lazım.

İlaç kullanıyorsan lütfen doz ayarlaması veya etken madde değişimi yapılsın, bu algılar çok sağlıksız yere çıkacaktır çünkü.
0
muhayyer divan
(23.04.25)
antipsikotikler tedavi edicidir,
bağımlilik yapmaz,

fikirlerini paylaşman iyi birşey,
hislerini paylaşabildigin cevrende yakinin,arkadaşin olsun,
olmadi buraya yaz.

sen iyi ol, boşver yağmur yağsın güneş açsın.
0
designer
(23.04.25)
Valla açıkcası dünyanın umrunda bile degilsin. Bir bakteri, bir kereviz bir ördek neyse sen de öylesin dünya için
0
limonlu eksi
(23.04.25)
su an hatirlayamadigim ama psikolojideki grandiyoz rahatsizliginin bir kolu olabilir. yani kisinin kendini tanri gibi gormesi. bir sey, bir sey grandiyoz diye geciyor ama bulamadim. sadece grandiyoze bakabilirsin: tr.wikipedia.org

edit: buldum. grandiyoz degilmis ama benzerlik gosteriyormus. soylemek istedigim sey (bkz: god complex) yani tanri kompleksi: tr.wikipedia.org

duruma gore tehlikeli olabilir.
0
Sour
(24.04.25)
metrobüste de mi farketmedin ?

www.youtube.com
0
WithWorth
(24.04.25)
(7)

30 'dan sonra insanlara guvenmek

duyurukullanıcısı
Cok basit islerde yeni tanistiginiz kisilere guveniyor musunuz?- yarin suraya gidelim?Ok der gelmez- sunu beraber yapalimOk der yapmaz- soyle bir sey planlayalimOk der katilmazOraniniz kac?
Cok basit islerde yeni tanistiginiz kisilere guveniyor musunuz?

- yarin suraya gidelim?
Ok der gelmez

- sunu beraber yapalim
Ok der yapmaz

- soyle bir sey planlayalim
Ok der katilmaz

Oraniniz kac?
0
duyurukullanıcısı
(21.04.25)
Yüzde yüz güveniyorum, zaten başka da şansın yok. Sözünde durmazsa ona göre kredisini yeniden ayarlıyoruz.
0
Shepard
(21.04.25)
Bu tarz seylerde sorun yasamadim da. Kaziklandim.
0
Kahvedesu
(21.04.25)
çok lafta çok yalan olur kuralı, çoğu zaman geçerlidir,
0
designer
(21.04.25)
güvenirim. güvenilir, güvenilmez insan tespitim genelde doğru çıkar.
0
gabe h coud
(21.04.25)
insanlara güvenmemek hayatta yapabilecegin en büyük hatalardan biri bence.
biraz empati yap derim. kötü bir niyet hissetmedigim, yapilan hatanin ardindan kücük bir özür (illa sözle de olmaz) geldigi sürece herkese güvenmeye calisiyorum.

o an yükseldi görüselim dedi sonra cani istemedi ve cani istemedigi halde yapacak disiplinini barindirmamasi onu güvenilmez yapmam benim gözümde.
zayif yapar sadece. ikisi farkli seyler. bir cocuga araba kullandirmazsin mesela. bu one güvenmemek olmuyor. kapasitesine göre hareket etmek oluyor.
kaldi ki anlattigin olay tekrar mi ediyor yoksa tekil mi. bu da önemli.

"hayatta affedilemeyecek büyüklükte bir hatta yoktur." -rahmi koc
0
sonsuz
(21.04.25)
genel olarak guveniyorum diyebilirim.

sifira yakin. basima bu tarz seyler hic gelmiyor.
0
Sour
(21.04.25)
samimiyetim olmayan biri bana laf acılmısken suraya gidelim derse laf olsun diye dediğini düşünürüm ve güvenmem.
0
koela
(21.04.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.