Lanovaromana
Merhabalar, yüzümde egzama var. Arada bir atak yapardı, son iki senedir sürekli atakta ve inanılmaz rahatsız edici. Kortizonlu ilaç kullandığımda hemen geçiyor ama bıraktığımda hemen geri geliyor. 3 farklı doktora gittim, aynı ezberden şeyi söylüyorlar, ya kortizonlu ilaç ya da kortizonsuz istiyorsa
Merhabalar, yüzümde egzama var. Arada bir atak yapardı, son iki senedir sürekli atakta ve inanılmaz rahatsız edici. Kortizonlu ilaç kullandığımda hemen geçiyor ama bıraktığımda hemen geri geliyor. 3 farklı doktora gittim, aynı ezberden şeyi söylüyorlar, ya kortizonlu ilaç ya da kortizonsuz istiyorsam elidel ki onun prospektüsünde de kanser olasılığından bahsettiği için kullanmak istemiyorum.
Eskiden coresatin vardı kortizonsuz inanılmaz iyi geliyordu ama onun da formülünü değiştirmişler artık hiçbir şey yapmıyor.
Onun dışında da bir sürü şey denedim/deniyorum, kudret narı, Hindistan cevizi yağı, sarı kantaron vs vs.
Kendi tecrübesinden rahatlatmış ya da yenmiş olan var mı?
Şimdiden teşekkürler.
Eskiden coresatin vardı kortizonsuz inanılmaz iyi geliyordu ama onun da formülünü değiştirmişler artık hiçbir şey yapmıyor.
Onun dışında da bir sürü şey denedim/deniyorum, kudret narı, Hindistan cevizi yağı, sarı kantaron vs vs.
Kendi tecrübesinden rahatlatmış ya da yenmiş olan var mı?
Şimdiden teşekkürler.
0
Yüzünüzde yaygın şekilde mi belli bir bölgede mi?
İki önerim var, bioderma atoderm serisi ve l-prolin krem. Bunlarda tedavi edici değil bu arada ama steroid icerikli kremleri sürekli kullanmaktan iyidir.
İki önerim var, bioderma atoderm serisi ve l-prolin krem. Bunlarda tedavi edici değil bu arada ama steroid icerikli kremleri sürekli kullanmaktan iyidir.
0
Hep olan yerler burun yanları ve kaş altı ile göz kapağı üstünde kalan bölge. Eğer müdahale etmezsem çeneye de yayılıyor. Teşekkürler.
0
seboreik dermatit hastasıyım. saçımdakini şampuanlarla kontrol edebiliyorum ama sakal ve bıyık kısımlarını çok kontrol edemiyordum.
ben iki sene önce bir profesöre gittim.
dedim ki "bakın pek çok doktora gittim. kortizonlu ilaçlar kullandım. düzeldi sonra tekrarladı vs vs" anlattım uzunca.
kadın dedi ki
"bunu vücudun yapıyor. içtiğimiz sulardan, yaşadığımız yere kadar pek çok şey etkiliyor. belki doğuda yaşayan biri olsaydın böyle bir şikayetle gelmeyecektin. yediklerine, içtiklerine dikkat et, neyin bunu azdırdığını vs. takip et"
baya şey söyledi ama ben bunun kontrol edilemeyecek bir hastalık olduğunu kabullenmek istemedim hiçbir zaman.
ellidel krem ile exoderil sprey vermişti bana da, kortizonlu bir şey istemiyorum dediğimde.
seboreik dermatit başlığına bakın sözlükte, orada rahatlatan tonlarca şey yazmış insanlar. ama hiçbiri kesin çözüm değil. lanet hastalık.
ben iki sene önce bir profesöre gittim.
dedim ki "bakın pek çok doktora gittim. kortizonlu ilaçlar kullandım. düzeldi sonra tekrarladı vs vs" anlattım uzunca.
kadın dedi ki
"bunu vücudun yapıyor. içtiğimiz sulardan, yaşadığımız yere kadar pek çok şey etkiliyor. belki doğuda yaşayan biri olsaydın böyle bir şikayetle gelmeyecektin. yediklerine, içtiklerine dikkat et, neyin bunu azdırdığını vs. takip et"
baya şey söyledi ama ben bunun kontrol edilemeyecek bir hastalık olduğunu kabullenmek istemedim hiçbir zaman.
ellidel krem ile exoderil sprey vermişti bana da, kortizonlu bir şey istemiyorum dediğimde.
seboreik dermatit başlığına bakın sözlükte, orada rahatlatan tonlarca şey yazmış insanlar. ama hiçbiri kesin çözüm değil. lanet hastalık.
0
Kortizon deriyi inceltir. bir süre sonra damarların belirginleşir. sorunu içeriden çözmeye çalış. Şeker, un ve hazır gıdadan uzak dur. probiyotikli gıdalar tüket(ev yapımı turşu, yoğurt vb.)
0
Kola, kahve, baharat, her türlü paketlenmiş gıda, şeker ve gluten'in hayatınızdan çıkarılması büyük ölçüde rahatlatıyor.
Stres atak nedeni olabiliyor.
Head and sholders clinical strength şampuan'ın haftada iki kez, uygulanıp 5-10 dakika beklemeli kullanılması epey işe yarıyor.
Başkaca uygulamaların plesebo etkileri işe yarayabiliyor.
En son ben, kolajen kullanıp çok faydasını gördüm.
Stres atak nedeni olabiliyor.
Head and sholders clinical strength şampuan'ın haftada iki kez, uygulanıp 5-10 dakika beklemeli kullanılması epey işe yarıyor.
Başkaca uygulamaların plesebo etkileri işe yarayabiliyor.
En son ben, kolajen kullanıp çok faydasını gördüm.
0
Oğlum bıttım sabunu kullanıyor. Mevsimsel mi düzeldi yoksa yazın azıtacak mı bilmiyoruz. Birkaç aydır iyi.
0
Bağırsak mikrobiyotanızda yararlı ve zararlı bakteriler arasındaki denge bozulmuştur. Sızıntılı bağırsak sendromu ise diyeti (fodmap) çok zor bir diyet. Candida bakterisi kontrolsüz artmışsa onun diyeti de ayrı. Bunu tespit edebilecek fonksiyonel tıp eğitimi almış bir doktordan yardım alabilirsiniz.
Ya da
Sağlıklı beslenme sürecine girersiniz. Tüm paketli gıdalar, şeker (meyve bile fazla yenilmemeli), süt hayattan çıkarılmalı. sağlıklı yağlar (sade yağ, zeytin yağı), tohumlar, kuruyemişler, et ve bakliyatlar en önemlisi de sebze odağında tahılsız glutensiz bir beslenmeyi hayatınıza oturtun. Cidden katkısını göreceksiniz.
Seboreik dermatit başlığında biraz anlatmıştım.
Ya da
Sağlıklı beslenme sürecine girersiniz. Tüm paketli gıdalar, şeker (meyve bile fazla yenilmemeli), süt hayattan çıkarılmalı. sağlıklı yağlar (sade yağ, zeytin yağı), tohumlar, kuruyemişler, et ve bakliyatlar en önemlisi de sebze odağında tahılsız glutensiz bir beslenmeyi hayatınıza oturtun. Cidden katkısını göreceksiniz.
Seboreik dermatit başlığında biraz anlatmıştım.
0
Bağılıklık sisteminizi güçlendirmelisiniz. Bir bal, arı sütü, propolis, polen karışımını tavsiye ederim. Bu arada ben kızarmış ekmeğin üzerine sürüp üzerine kaymak sürüyorum harika oluyor
0
neysene
Dışarıdan destek alacak yani özel öğretmene ödeyecek param maalesef yok. Haliyle kendime bir program oluşturmalıyım.A2 seviyesinde bir ingilizcem var. Gündelik konuşmaları biraz dil kurallarını katlederek de olsa yapabiliyorum, anlaşabiliyorum.1 adet günde 1-2 saat konuşma pratiği yapabildiğim bir a
Dışarıdan destek alacak yani özel öğretmene ödeyecek param maalesef yok. Haliyle kendime bir program oluşturmalıyım.
A2 seviyesinde bir ingilizcem var. Gündelik konuşmaları biraz dil kurallarını katlederek de olsa yapabiliyorum, anlaşabiliyorum.
1 adet günde 1-2 saat konuşma pratiği yapabildiğim bir arkadaşa sahibim. Kendisi ielts ten 7.5 alarak c1 seviyesinde olduğunu söylemişti.
Fark ettiğim en büyük eksiklerim kelime bilgim az ve edatları kullanmakta bayağı kötüyüm. 1 sene sonunda nasıl bir program izlemeliyim ki en azından b2 seviyesine geleyim? Çünkü ielts sınavından b2 seviyesinde puan almalıyım.
İnternette birçok kaynak var fakat bunları nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
Bazılarının tavsiyeleri ise hep tek yönlü. Mesela birisi diyor kelime öğren halledersin. İyi de o kelimeyi doğru yere koymayı bilmedikten sonra lego birleştirir gibi kelime dizince karşımdaki kişi bunu anlamıyor ki. Başka biri diyor ki konuştukça öğrenirsin fakat ben yurtdışında yaşamıyorum. Günün 10 saati zorunlu olarak maruz kalmıyorum ki dediği doğru olsun. Bana bu imkanlarım göz önünde bulundurularak dengeli bir program lazım ama...
Mesela robert koleji nasıl bir program izliyor da mezun olduğunda mükemmel bir ingilizcen oluyor? Ben bu öğrenme sistemini arıyorum esasen.
A2 seviyesinde bir ingilizcem var. Gündelik konuşmaları biraz dil kurallarını katlederek de olsa yapabiliyorum, anlaşabiliyorum.
1 adet günde 1-2 saat konuşma pratiği yapabildiğim bir arkadaşa sahibim. Kendisi ielts ten 7.5 alarak c1 seviyesinde olduğunu söylemişti.
Fark ettiğim en büyük eksiklerim kelime bilgim az ve edatları kullanmakta bayağı kötüyüm. 1 sene sonunda nasıl bir program izlemeliyim ki en azından b2 seviyesine geleyim? Çünkü ielts sınavından b2 seviyesinde puan almalıyım.
İnternette birçok kaynak var fakat bunları nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
Bazılarının tavsiyeleri ise hep tek yönlü. Mesela birisi diyor kelime öğren halledersin. İyi de o kelimeyi doğru yere koymayı bilmedikten sonra lego birleştirir gibi kelime dizince karşımdaki kişi bunu anlamıyor ki. Başka biri diyor ki konuştukça öğrenirsin fakat ben yurtdışında yaşamıyorum. Günün 10 saati zorunlu olarak maruz kalmıyorum ki dediği doğru olsun. Bana bu imkanlarım göz önünde bulundurularak dengeli bir program lazım ama...
Mesela robert koleji nasıl bir program izliyor da mezun olduğunda mükemmel bir ingilizcen oluyor? Ben bu öğrenme sistemini arıyorum esasen.
0
Kitap okuyarak baslayabilirsin. Hem kelime ogrenirsin, hemde kelimenin nerede ve nasil kullanildigini. Sozluk olarak longman'e bakabilirsin (online kullanimi mevcut, bolca ornek verir).
0
Aradığın yöntemi söylüyorum: temel gramer öğren, her şeyini öğreneceğim diye gramerle kafayı bozma.
Sonra okuyorsun. Oku ama her alanda her şeyi oku. Hikaye olur, haber olur, magazin olur, makale olur. Okurken bilmediğin kelimelere sözlükten bak. Yavaş ilerleyeceksin ama öğrenerek gideceksin. Bir noktadan sonra cümle içindeki bazı kelimeleri bilmeden de cümlenin ne anlama geldiğini anlamaya başlayacaksın. Sonra o bilmediğin kelimeleri de gördükçe/duydukça öğreneceksin.
Üniversitede Amerikalı gramer hocam vardı, adamın söylediklerini anlayamıyordum. Bir gün yanına gittim, dedim ben anlamıyorum sizi. Bana şunu söyledi ve gitti: "Don't worry, you will."
Sonra okuyorsun. Oku ama her alanda her şeyi oku. Hikaye olur, haber olur, magazin olur, makale olur. Okurken bilmediğin kelimelere sözlükten bak. Yavaş ilerleyeceksin ama öğrenerek gideceksin. Bir noktadan sonra cümle içindeki bazı kelimeleri bilmeden de cümlenin ne anlama geldiğini anlamaya başlayacaksın. Sonra o bilmediğin kelimeleri de gördükçe/duydukça öğreneceksin.
Üniversitede Amerikalı gramer hocam vardı, adamın söylediklerini anlayamıyordum. Bir gün yanına gittim, dedim ben anlamıyorum sizi. Bana şunu söyledi ve gitti: "Don't worry, you will."
0
A2 seviyesindeyseniz gecmis zamandaki bir olayi ornegin yaz tatilinizi Ingilizce anlatabilirsiniz demektir. Yaklasik 1500 kelime biliyor olmalisiniz. B1'de kelime sayisi 4500'e, C1'de 9000'e cikmali. En onemli olan kelime yoksa Would you please be so kind to pass me ....? Pass you what? Kelimeyi bilmezsen ne kadar gramer bilirsen bil en havali kaliplarda bile durursun.
Ben ogrencilerime bunu oneririm: www.victoria.ac.nz
Ben ogrencilerime bunu oneririm: www.victoria.ac.nz
0
Dört dil bilen biri olarak kendi tecrübemi paylaşmak isterim. Ben oturup gramer çalışmayı hiç sevemedim. En güçlü tekniğim gün içinde düşündüğüm herşeyi öğrenmeye çalıştığım dilde de söylemeye çalışmak. Mesela markete mi gideceğim, markete gideceğim nasıl derim. Bunu çözdüm mü, peki markete gittim nasıl derim? Markette alacaklarımı nasıl söyleyim vb vb birbirine bağlaya bağlaya arata arata öğreniyorum. Bu dediğim teknik çok yorucu çünkü normalde düşünme tarzımızın tamamen dışında ve normal bir düşünceyi çok yorucu bir hale getiriyor ama en güçlü teknik diyebilirim.
0
Robert Koleji'ni bilmiyorum da Amerikan Koleji'nin eğitimine tanık oldum.
Hazırlık sınıfından itibaren, öğrencilerin Türkçe konuşma olanağı sadece kantin ve bazı sözel dersler ile sınırlı. İngilizce drama ve sunumlar yapma, makale ve günlük yazma, yılda birkaç adet Shakespeare gibi yazarların ağır eski İngilizce ile yazılmış kitaplarını okuma, modern dönem edebiyatın klasikleşmiş kitaplarını okuma ve filmleriyle karşılaştırma gibi aktiviteler yapılıyor.
Hazırlık sınıfından itibaren, öğrencilerin Türkçe konuşma olanağı sadece kantin ve bazı sözel dersler ile sınırlı. İngilizce drama ve sunumlar yapma, makale ve günlük yazma, yılda birkaç adet Shakespeare gibi yazarların ağır eski İngilizce ile yazılmış kitaplarını okuma, modern dönem edebiyatın klasikleşmiş kitaplarını okuma ve filmleriyle karşılaştırma gibi aktiviteler yapılıyor.
0
kozmosta bir nokta
Yurtdışından Ankara'ya döneceğim ama Ankara'ya uçuşlar pahalı(veya 30 saat). İstanbul'a uçup oradan THY filanla Ankara'ya geçeyim diyorum ama bi engel vs var mı? Bi de Qatar veya Emirates'le uçacağım. Aktarmalı uçuşlarda bi sorun oluyor mu?
Yurtdışından Ankara'ya döneceğim ama Ankara'ya uçuşlar pahalı(veya 30 saat). İstanbul'a uçup oradan THY filanla Ankara'ya geçeyim diyorum ama bi engel vs var mı?
Bi de Qatar veya Emirates'le uçacağım. Aktarmalı uçuşlarda bi sorun oluyor mu?
Bi de Qatar veya Emirates'le uçacağım. Aktarmalı uçuşlarda bi sorun oluyor mu?
0
avatar is back
bişey katmayan, kültürel altyapısı olmayan öyle depresif zamanlarda sadece ekrana bakarak izlemelik macera dizisi arıyorum. tavsiye verenlere teşekkürler şimdiden.
bişey katmayan, kültürel altyapısı olmayan öyle depresif zamanlarda sadece ekrana bakarak izlemelik macera dizisi arıyorum.
tavsiye verenlere teşekkürler şimdiden.
tavsiye verenlere teşekkürler şimdiden.
0
Battlestar galactica geldi aklıma lost deyince. Bir şey katmayan, kültürel alt yapısı olmayan kısmı kişiye göre değişmek ile birlikte kesinlikle alıp götürecek bir dizi bana göre.
0
"bişey katmayan, kültürel altyapısı olmayan öyle depresif zamanlarda sadece ekrana bakarak izlemelik"
dark
dark
0
borisyellnikoff
hissettigim bu ya. https://www.instagram.com/p/B83caP2AhpC/?igshid=16jdygh4gnbvbi önceki iliskim de böyleydi. ve diğer ikisi de öyle hemen hemen. ilk buluşmada aşırı bi baglanma oluyor. bi seyleri yanlis yapıyorum sormak istiyorum. detay vericem. yabanci ülkedeyim. 3 haftadir konuşuyorduk. geçen cum
hissettigim bu ya.
www.instagram.com
bi önceki iliskim de böyleydi. ve diğer ikisi de öyle hemen hemen.
ilk buluşmada aşırı bi baglanma oluyor. bi seyleri yanlis yapıyorum sormak istiyorum. detay vericem.
yabanci ülkedeyim. 3 haftadir konuşuyorduk.
geçen cumartesiyi yazdim, ilk defa buluştuk. 24 saat gecirdik. evet. bittiginde pazar 7ydi.
o gun aksam ve sabah gezerken diyo ki, burdan suraya gideriz. seni yazin suraya gotururum. yazin buraya gideriz. abi sevmek desen degil. e sen ben kimim biliyo musun ki? beni yazın oraya götüreceksin?
ya bu ya boş laf gibi geliyor bana.
ya da bu benkm rastladıklarım aşırı duygusal yoksunluk çekiyor ve hayalindekini bende seviyorlar.
bu benim hep başıma geliyor ya. her ilk buluşmam en az 6-7 saat sürdü.
mesela bugun de goruselim dedi.
abi hic mi arkadasi yok. ne bileyim biri neden benimle cumasini gecirmek istesin?
o kadar degersiz hissediyorum ki. art niyet arıyorum ya. ya benim dilimin bile yeterli olduğunu düşünmüyorum ki.
of. cok icim sıkılıyor. biri beni seviyo mu? keşke sevse biri beni. ama ya yanlış anlıyorsam diye içim içimi yiyor ya. ya sevmiyorsa diye.. hep içine sıçıp batırıyorum sonra da.
www.instagram.com
bi önceki iliskim de böyleydi. ve diğer ikisi de öyle hemen hemen.
ilk buluşmada aşırı bi baglanma oluyor. bi seyleri yanlis yapıyorum sormak istiyorum. detay vericem.
yabanci ülkedeyim. 3 haftadir konuşuyorduk.
geçen cumartesiyi yazdim, ilk defa buluştuk. 24 saat gecirdik. evet. bittiginde pazar 7ydi.
o gun aksam ve sabah gezerken diyo ki, burdan suraya gideriz. seni yazin suraya gotururum. yazin buraya gideriz. abi sevmek desen degil. e sen ben kimim biliyo musun ki? beni yazın oraya götüreceksin?
ya bu ya boş laf gibi geliyor bana.
ya da bu benkm rastladıklarım aşırı duygusal yoksunluk çekiyor ve hayalindekini bende seviyorlar.
bu benim hep başıma geliyor ya. her ilk buluşmam en az 6-7 saat sürdü.
mesela bugun de goruselim dedi.
abi hic mi arkadasi yok. ne bileyim biri neden benimle cumasini gecirmek istesin?
o kadar degersiz hissediyorum ki. art niyet arıyorum ya. ya benim dilimin bile yeterli olduğunu düşünmüyorum ki.
of. cok icim sıkılıyor. biri beni seviyo mu? keşke sevse biri beni. ama ya yanlış anlıyorsam diye içim içimi yiyor ya. ya sevmiyorsa diye.. hep içine sıçıp batırıyorum sonra da.
0
Yo haklısın. 24 saatte birini, terapist değilsen, tanıman mümkün değil ki üstelik Avrupa'da böyle kısa bir süre sonra bağlanmak çok çok zordur. Seni seviyorum u bile nedeeeeeen sonra soylüyor da aslında o tamam artık dışa kapanılım, sevgili olalım demek. Yani bence de bir sorun var, tanıştığın kişilerde muhtemelen. Ya da sen de.
0
seviyorum'u duymaidm dur. o instagram postu yanlış yönlendirmis olabilir. ama asiri bi bag kuruyoruz. ve korkuyorum. gercek olmadığına.
yani bu bana ilk aşk gibi gelmiyor. aşk degil de bu ne ya. çocukluk yaraları mi travmalar mi. ne olduysa bi anda transa girmis gibi saatler geciyor.
yani bu bana ilk aşk gibi gelmiyor. aşk degil de bu ne ya. çocukluk yaraları mi travmalar mi. ne olduysa bi anda transa girmis gibi saatler geciyor.
0
Boş laf çünkü. Gecen hafta duyuru açmıştım, bir hafta mesajlastik diye "Evlenicem ben senle" diyen bı eleman vardı. Azıcık sert yaptım, sesi soluğu kesildi. İnanma yani, inanmış gibi de yapma. Hatta abuk sabuk davrandığını soyle direkt. Beni ne kadar tanıyorsun falan diye sor, tatava yap, beynini ye. Sessizce uzaklasacaktir.
0
Bazı erkek hızlı giriş yapar. Benim en sonuncusu aşırı hızlı bir 3 hafta gecirdi sonra sakinledi, maraton da koştuğu için şöyle anlatmıştı, bazen yarışa aşırı hızlı başlarsın devamını getiririm sanırsın sonra devamına enerjin yetmez.. görsen ilk 3 hafta aşık derdin de sonra fos çıktı.
Rahatsız oluyorsan durdur öyle uç hayaller kurmasını, ya da he de geç, zamanla belli olacak netekim.
Rahatsız oluyorsan durdur öyle uç hayaller kurmasını, ya da he de geç, zamanla belli olacak netekim.
0
umutlarivarolankisi
yaklaşık 10K TL miktarındaki parayı Avrupa'daki bir ülkeye EURO olarak gönderirken, en az kayıp yaşamak için sizce nasıl yapmalı? yakın zamanda bu şekilde işlem gerçekleştirmiş olan varsa ne kadar komisyon ödediler/ne kaybettiler yazarlarsa bir fikrim olmuş olur.teşekkürler.
yaklaşık 10K TL miktarındaki parayı Avrupa'daki bir ülkeye EURO olarak gönderirken, en az kayıp yaşamak için sizce nasıl yapmalı? yakın zamanda bu şekilde işlem gerçekleştirmiş olan varsa ne kadar komisyon ödediler/ne kaybettiler yazarlarsa bir fikrim olmuş olur.
teşekkürler.
teşekkürler.
0
transferwise öneririm. hesap açmadan önce mesaj gönderin ilk transferinizi bedava yapmayı sağlayan link göndereyim.
hesap açmadan!!
hesap açmadan!!
0
Transferwise davetiyesi ile ilk transferiniz 500 Pound'a kadar ucretsiz oluyor (yaklasik 4bin TL). 10bin TL'yi ucretsiz gonderemeyecek olsaniz da Transferwise en iyi secenek.
0
Hangi ülke ve hangi bankaların anlaşmaları olduğuna bağlı. Mesela İtalya'da bnl ile Türkiye'de TEB arasında anlaşma var.. bir arkadaşıma gönderilmişti sordum, 9000 euro üzerinden 50 euro kesmişler ama tr deki banka bu bilgiyi verebilir size.
0
sizofren06
sb.
sb.
0
Hereditary. bir suru de odul almis oyle her korku filmine benzemeyen bir film. ayni yonetmenin daha sanatsal midsommar diye bir filmi daha var ki bence daha guzel.
0
Hereditary
Midsommar
Insidious
Conjuring
The Tenant
Ils
As Above So Below
The Invitation
The Changeling 1980
The Wailing
The Descent
Assault on Precinct 13 1976
Midsommar
Insidious
Conjuring
The Tenant
Ils
As Above So Below
The Invitation
The Changeling 1980
The Wailing
The Descent
Assault on Precinct 13 1976
0
Olric
Merhaba, şu an Romadayım arkadaşlarımla birlikte. Yarin dönecegiz ve ucagimiz Ciampino havaalanindan kalkıyor. Acaba ulaşım hakkında bilgisi olan var mi ve sadece shuttle ile mi sağlanıyor?Milano'dan sehir merkezine geçerken shuttle kullanmistik baska ulasim olmadigi icin, biraz pahali oluyor. Daha
Merhaba, şu an Romadayım arkadaşlarımla birlikte. Yarin dönecegiz ve ucagimiz Ciampino havaalanindan kalkıyor. Acaba ulaşım hakkında bilgisi olan var mi ve sadece shuttle ile mi sağlanıyor?
Milano'dan sehir merkezine geçerken shuttle kullanmistik baska ulasim olmadigi icin, biraz pahali oluyor. Daha ucuz bir alternatif bilen var mi?
Milano'dan sehir merkezine geçerken shuttle kullanmistik baska ulasim olmadigi icin, biraz pahali oluyor. Daha ucuz bir alternatif bilen var mi?
0
Ben havalimanından Roma'ya gitmiştim, o yüzden tam tersini yazacağım. Termini istasyonuna bağlanan, bir metro istasyonuna otobüs vardı biz ona binip metro ile merkeze gelmiştik. Ayrıca direkt Termini'ye de otobüs vardı. Biraz araştırırsanız bulursunuz sanıyorum.
0
en ucuz tren gidiyor 2,7 euro.
termini'den kalkıyor. 30-40 dk sürüyor.
internetten de alabilirsiniz biletleri.
(git: www.trenitalia.com)
termini'den kalkıyor. 30-40 dk sürüyor.
internetten de alabilirsiniz biletleri.
(git: www.trenitalia.com)
0
Ciampino için termini den direk otobüs dışında en ucuz yol, toplu taşıma ile Cinecitta durağına gelip oradan da 520 numaralı otobüsle aktarma sayesinde havaalanına gitmek olur. Netekim a metro hattı üzerinde bir yerde kalıyorsanız en kolayı olacaktır.
0
Lanovaromana
Sevgili Güzin duyuru insanları,Bir aydır yaşadığım bir ilişki var ve ben böyle güzel duygular hissetmedim daha önce ama tekrarlanan bir durum farkettim. Elemanlayken müthiş hissediyorum, herşey çok güzel. Ayrıldıktan sonra da o güzel kafa devam ediyor yaklaşık 24 ila 30 saat arası, sonra pesimistlig
Sevgili Güzin duyuru insanları,
Bir aydır yaşadığım bir ilişki var ve ben böyle güzel duygular hissetmedim daha önce ama tekrarlanan bir durum farkettim. Elemanlayken müthiş hissediyorum, herşey çok güzel. Ayrıldıktan sonra da o güzel kafa devam ediyor yaklaşık 24 ila 30 saat arası, sonra pesimistlige başlıyorum, paranoyalar kurmaya, herşey kötü ya da kötü giderlere vs. Sonra yine buluşuyoruz, eser kalmıyor, sonra yine herşey yeniden başlıyor.. normal mi? Yoksa içimde beni kemiren hissettiğim birşey var da onun dışa vurumu mu? Ya da bugüne kadar tüm ilişkilerim çok sıkıntılı ve kötü gitti onun izi mi.. yoksa ilişkinin başında adapte olma krizleri mıdır, geçer mi? Bı de bu aralar çok boşum, kafamı yoracak çok zamanım var, ondan da mı oluyor acaba..
Teşekkürler :)
Bir aydır yaşadığım bir ilişki var ve ben böyle güzel duygular hissetmedim daha önce ama tekrarlanan bir durum farkettim. Elemanlayken müthiş hissediyorum, herşey çok güzel. Ayrıldıktan sonra da o güzel kafa devam ediyor yaklaşık 24 ila 30 saat arası, sonra pesimistlige başlıyorum, paranoyalar kurmaya, herşey kötü ya da kötü giderlere vs. Sonra yine buluşuyoruz, eser kalmıyor, sonra yine herşey yeniden başlıyor.. normal mi? Yoksa içimde beni kemiren hissettiğim birşey var da onun dışa vurumu mu? Ya da bugüne kadar tüm ilişkilerim çok sıkıntılı ve kötü gitti onun izi mi.. yoksa ilişkinin başında adapte olma krizleri mıdır, geçer mi? Bı de bu aralar çok boşum, kafamı yoracak çok zamanım var, ondan da mı oluyor acaba..
Teşekkürler :)
0
Sorularına cevap: hepsi.
Hepsi etkiliyor tabi ki böyle hissetmeni. Şöyle bir durum da olabilir, sen yanında çok iyi hissediyorsundur çünkü ona aşıksındır. Ama onda aynı duygu yoğunluğu yoktur, birlikte güzel vakit geçirseniz de eğlenseniz de manevi tatmin yönünden biraz boşluk kalıyodur içinde. Bu da seni buhranlara sürüklüyodur.
Şu da olabilir, buluşup ayrıldıktan sonra tel. iletişiminiz pek kuvvetli değildir. Karşı taraf biraz ihmalkardır kötüniyeti olmasa da. Bi sonraki buluşmanın ne zaman olacağını bilemiyosundur bu da seni geriyodur.
Hepsi etkiliyor tabi ki böyle hissetmeni. Şöyle bir durum da olabilir, sen yanında çok iyi hissediyorsundur çünkü ona aşıksındır. Ama onda aynı duygu yoğunluğu yoktur, birlikte güzel vakit geçirseniz de eğlenseniz de manevi tatmin yönünden biraz boşluk kalıyodur içinde. Bu da seni buhranlara sürüklüyodur.
Şu da olabilir, buluşup ayrıldıktan sonra tel. iletişiminiz pek kuvvetli değildir. Karşı taraf biraz ihmalkardır kötüniyeti olmasa da. Bi sonraki buluşmanın ne zaman olacağını bilemiyosundur bu da seni geriyodur.
0
hasmetizm 2046
Konak Pierde jokeri izledim. güzel film. Çıkışta remzi kitapçısına girdim, kasada 3 kız var, güzel olana gittim komedi kitabı okumak istiyorum ne önerirsiniz diye sordum. Bakakaldi, eğlenceli biseyler okumak istiyorum dedim. arkadaşlarına sordu, resimli kitaplar var dediler. Kız ben size mizah rafı
Konak Pierde jokeri izledim. güzel film. Çıkışta remzi kitapçısına girdim, kasada 3 kız var, güzel olana gittim komedi kitabı okumak istiyorum ne önerirsiniz diye sordum. Bakakaldi, eğlenceli biseyler okumak istiyorum dedim. arkadaşlarına sordu, resimli kitaplar var dediler. Kız ben size mizah rafını göstereyim dedi. Gittik birlikte rafa kadar. Kusura bakmayın, normalde erkek çalışanlar ilgileniyor bu tarz kitaplarla dedi ve gitti. Baktım death note vb çizgi romanlar falan var, hakketten hepsi resimli kitaplardı.
Benim isteğim komik bir roman okumaktı, soruyu yanlış mı sormuştum yoksa çalışanlar mı sıkıntılı yoksa kitapçıda çalışanlar zaten böyle mi?
Benim isteğim komik bir roman okumaktı, soruyu yanlış mı sormuştum yoksa çalışanlar mı sıkıntılı yoksa kitapçıda çalışanlar zaten böyle mi?
0
onlarin cogu kitap sevdikleri icin degil ise ihtiyaci olduklari icin orada. tabii ki gonul isterdi ki tavsiye sorunca mantikli bir cevap alinabilsin ama ulkede hicbir sey olmasi gerektigi gibi olmadigi icin :/
0
yanlış anlamayın ama siz kendinizi ifade edememişsiniz. "komedi kitabı okumak istiyorum" diyen birine ben olsam ben de bakakalırım. komedi kitabı nedir? kaldı ki görevli arkadaşın çizgi roman olarak algılamasını hiç yadırgamadım. bence sorunuz sıkıntılı ve kitapçıya yanlışlıkla yolunuz düşmüş gibi görünmüşsünüz.
0
mizah rafıysa doğru yönlendirmişler bence. beklediğiniz hugh grant'in kitapçıdaki rolünün kız olanı gibi bişiyse çok zor diyorum.
sadece işe ihtiyacı olduğu için çalışıyorlar her gün o kadar kitabın içinde olup çoğu bir kitabı bile açmadan günleri bitiyor. ki ben olsam her gün bir kitap okurum o ortamda.
bu kısmı salladım tabi çalışırken kitap oku da bir yerinden - baş parmağından misal- kan alsınlar.
sadece işe ihtiyacı olduğu için çalışıyorlar her gün o kadar kitabın içinde olup çoğu bir kitabı bile açmadan günleri bitiyor. ki ben olsam her gün bir kitap okurum o ortamda.
bu kısmı salladım tabi çalışırken kitap oku da bir yerinden - baş parmağından misal- kan alsınlar.
0
Üzüm yemek istiyorum ama bağcıyı dövsem de iyi olur gibi bir şey olmuş. Kasadaki 3 kızdan güzel olana gitmeniz hayatta her şeyin mizah olmadığını gösteriyor. Kasadaki kızın size komedi kitabı önermek gibi bir görevi olduğunu sanmıyorum.
Mizah rafı ne tarafta derseniz göstermek zorunda o ayrı.
Orada ne oldu diye merak ediyorsanız, kız kendisine yürüdüğünüzü ve kitap olayının bahane olduğunu düşünüp sizi müsait bir yerde bırakıp işine dönmüş. Ben bunu anladım.
Mizah rafı ne tarafta derseniz göstermek zorunda o ayrı.
Orada ne oldu diye merak ediyorsanız, kız kendisine yürüdüğünüzü ve kitap olayının bahane olduğunu düşünüp sizi müsait bir yerde bırakıp işine dönmüş. Ben bunu anladım.
0
belli başlı kitapçılar dışında büyük zincirlerde çalışanlar orada iş sahibi olmak amacı ile bulunuyor. yani gerçekten kitap kurdu olup da tecrübe üzerinden yönlendirme yapabilecek kişileri bulmak zor zanaattır. Bu konularda ise en iyileri şu anda yok olmaya yüz tutmuş sahaflardır. reklama girmeyecekse birini önerebilirim, beyoğlu sahafı idi ama artık İzmir'e taşındı, kendisi ile kontağa geçersen ne arıyorsan bulur, ilgine göre tavsiyeler verir, bir de muhabbet adamdır.
www.facebook.com
www.facebook.com
0
hayatım boyunca komedi kitabı tabirini hiç duymamış olabilirim. sen ona mizah diyecektin. görevli de seni karikatürlerin olduğu yere yönlendirecekti. oradan benim de söyleyeceklerim var'ı alıp ayrılacaktın. problem sende.
0
derdini düzgün ifade edememişsin. "yeni çıkan romanlardan komedi türünde bişeyler bakıyorum" filan deseydin biliyorsa gösterirdi.
bir de işi sadece kasada durmak olabilir, bilmiyor olabilir.
en son ihtimal de yürüdüğünü düşünmüş olabilir. erkek çalışanlar falan dediğine göre...
bir de işi sadece kasada durmak olabilir, bilmiyor olabilir.
en son ihtimal de yürüdüğünü düşünmüş olabilir. erkek çalışanlar falan dediğine göre...
0
kusura bakmayin ama, kitapcida calisiyor olsam, biri gelip komedi kitabi okumak istiyorum, eglenceli kitap okumak istiyorum dese, ben de size roman yerine okumasi kolay olacak cizgiroman bolumunu gosterirdim. soruyu sorus sekliniz kitaplarla normalde cok isi olmayan, tesadufen oraya yolu dusmus biri izlenimi uyandiriyor. ya da bir muzaffer izgu kitabi verir yollardim.
0
Kusura bakmayın erkek personel ilgileniyor da ne demek. Ben kadınım ve mizah kitaplarına bayılırım özellikle de ince mizah ise.
Max Aub- Örnek Suçlar. Tam senin aradığın kitap hocam. Baskısı yoktur belki ama Nadir kitaptan bak.
Max Aub- Örnek Suçlar. Tam senin aradığın kitap hocam. Baskısı yoktur belki ama Nadir kitaptan bak.
0
Sen kendini eksik ifade etmişsin. Ne istediğini tam olarak ifade etmemişsin. Personelde bilememiş senin ne istediğini.
0
Kusura bakmayın erkek personel ilgileniyor da ne demek. --->
@oldpossum yazilandan anladigim kadariyla gorevli kiz cizgi roman okuyucusu degil. cizgi roman meraklisi bir musteri geldiginde o sirada orada olmayan bir/birkac erkek calisan var, o/onlar ilgileniyor genellikle.
kadinlar cizgi roman okuyamaz, hicbir kadin mizah kitabi sevmez, sevemez falan demiyor.
@oldpossum yazilandan anladigim kadariyla gorevli kiz cizgi roman okuyucusu degil. cizgi roman meraklisi bir musteri geldiginde o sirada orada olmayan bir/birkac erkek calisan var, o/onlar ilgileniyor genellikle.
kadinlar cizgi roman okuyamaz, hicbir kadin mizah kitabi sevmez, sevemez falan demiyor.
0
Bir dahaki sefere kasadaki en güzel kadin yerine en komik kadina sorarsin soruyu :D
Okuma yazmayi söktügümden beri kitap kurdu bir insan olarak bilinirim, ilk defa "komedi kitabi", "komik roman" ifadelerini bu entry'de okudum.
Calisanlarda bir sorun yok. Zaten biz de elimizde kitap listesiyle gidip kitabi bulamazsak adamlara "Pardon su yazarin bu kitabini nerede bulabilirim?" diye yardim istiyoruz. Yeni birseylerden haberdar olmak icin de ilgimizin oldugu alanlarda raf karistiriyoruz.
Ps: Konak Pier'de Jokeri'i izlemenle soru arasinda bir bag kuramadim ben :D
Okuma yazmayi söktügümden beri kitap kurdu bir insan olarak bilinirim, ilk defa "komedi kitabi", "komik roman" ifadelerini bu entry'de okudum.
Calisanlarda bir sorun yok. Zaten biz de elimizde kitap listesiyle gidip kitabi bulamazsak adamlara "Pardon su yazarin bu kitabini nerede bulabilirim?" diye yardim istiyoruz. Yeni birseylerden haberdar olmak icin de ilgimizin oldugu alanlarda raf karistiriyoruz.
Ps: Konak Pier'de Jokeri'i izlemenle soru arasinda bir bag kuramadim ben :D
0
kitapçılarda kafelerde dükkanlarda o güzel kızlar satış yapsın diye varlar. ne bilcek ne aradığını. insan bir sorar daha önce ne okumuştunuz, hangi dönemden arıyorsunuz, vs diye.. pehhh!
0
han20
"yok canım bazuka bile alırlar" diye cevaplardım ben olsam.neyse sorum şu ki, isviçre'den kardeşim gelirken akülü matkap getirecek bana. kabine almazlar, bagaja alırlar dedim ancak emin değilim. var mıdır fikri olan?
"yok canım bazuka bile alırlar" diye cevaplardım ben olsam.
neyse sorum şu ki, isviçre'den kardeşim gelirken akülü matkap getirecek bana. kabine almazlar, bagaja alırlar dedim ancak emin değilim. var mıdır fikri olan?
neyse sorum şu ki, isviçre'den kardeşim gelirken akülü matkap getirecek bana. kabine almazlar, bagaja alırlar dedim ancak emin değilim. var mıdır fikri olan?
0
isvicre rakisi
merhabalar,ben yurtdışında çalışıyorum bu da haliyle orada yaşadığım anlamına geliyor. neyse benim bulunduğum ülkede iş izni iş bulduktan sonra çıkartılabiliyor ve 2 sene boyunca o işverene bağlı çalışmak koşuluyla veriliyor bu izin. yalnız şu an çalıştığım yerdeki insanlar genel olarak o kadar yava
merhabalar,
ben yurtdışında çalışıyorum bu da haliyle orada yaşadığım anlamına geliyor. neyse benim bulunduğum ülkede iş izni iş bulduktan sonra çıkartılabiliyor ve 2 sene boyunca o işverene bağlı çalışmak koşuluyla veriliyor bu izin. yalnız şu an çalıştığım yerdeki insanlar genel olarak o kadar yavaş çalışıyorlar ki ben ne şirket için ne de kendim için uzun bir gelecek görmüyorum. şu an daha çok o iki senem geçse de gitsem şeklinde bakıyorum biraz. ağustos 2018'de girdim işe yani şaka maka 8 ay arkamda kaldı. bu süreçte neleri nasıl yapabilirim. iş izni başka yerden çıkartmak da çok zor ve meşakkatli bir iş o yüzden öyle ha deyince insan çıkıp başka iş arayamıyor. yerimde olsanız napardınız? bir yandan da master yapıyorum ve onun da sonlarındayım.
ben yurtdışında çalışıyorum bu da haliyle orada yaşadığım anlamına geliyor. neyse benim bulunduğum ülkede iş izni iş bulduktan sonra çıkartılabiliyor ve 2 sene boyunca o işverene bağlı çalışmak koşuluyla veriliyor bu izin. yalnız şu an çalıştığım yerdeki insanlar genel olarak o kadar yavaş çalışıyorlar ki ben ne şirket için ne de kendim için uzun bir gelecek görmüyorum. şu an daha çok o iki senem geçse de gitsem şeklinde bakıyorum biraz. ağustos 2018'de girdim işe yani şaka maka 8 ay arkamda kaldı. bu süreçte neleri nasıl yapabilirim. iş izni başka yerden çıkartmak da çok zor ve meşakkatli bir iş o yüzden öyle ha deyince insan çıkıp başka iş arayamıyor. yerimde olsanız napardınız? bir yandan da master yapıyorum ve onun da sonlarındayım.
0
devam ederdim.
sizi zorlayan fiziki koşulların, yani ortada değişim için bir mecburiyetin olmadığı durumlarda kendini zora soktuğunda insan, geriye dönüp baktığında pişmanlık yaşayabiliyor.
şu anki memnuniyetsizliğiniz anladığım kadarıyla sizin standartlarınız ve beklentilerinizle ilgili. bu sebepten döndüğüm her kararda pişmanlık yaşadım.
bir müddet böyle gitmesi gerekiyorsa, böyle gitsin' diye bakıyorum artık.
yerinde olsam, iki yıl sonrası ne yapabileceğime bakardım.
sizi zorlayan fiziki koşulların, yani ortada değişim için bir mecburiyetin olmadığı durumlarda kendini zora soktuğunda insan, geriye dönüp baktığında pişmanlık yaşayabiliyor.
şu anki memnuniyetsizliğiniz anladığım kadarıyla sizin standartlarınız ve beklentilerinizle ilgili. bu sebepten döndüğüm her kararda pişmanlık yaşadım.
bir müddet böyle gitmesi gerekiyorsa, böyle gitsin' diye bakıyorum artık.
yerinde olsam, iki yıl sonrası ne yapabileceğime bakardım.
0
sabredeceksin. sıradan günlerini doldurmaya devam edeceksin. bu konuyu da aklından çıkarmaya bakacaksın.
0
Valla sabır.. iş izni çıkarmanın çok zor olduğu durumda hazır bu izin çıkmışken bence başka şeyler için riske atılmaz. Hem 8 ay geçmiş, gerisi de geçecek..
Binlerce kişi sevmediği ortamda geleceksiz işlerde çalışıyor sizin en azından süreç belirli, önemli olan bana göre iş saatleri sonrası zamanı nasıl isteyerek yaptığınız şeylerle değerlendireceğiniz ve 2 yıl sonrası.
Binlerce kişi sevmediği ortamda geleceksiz işlerde çalışıyor sizin en azından süreç belirli, önemli olan bana göre iş saatleri sonrası zamanı nasıl isteyerek yaptığınız şeylerle değerlendireceğiniz ve 2 yıl sonrası.
0
Lanovaromana
Merhabalar,yurt dışında yaşıyorum, burada su ısıtmak için gazlı şofben kullanıyoruz, alet balkonda takılı. Şofben Bosch marka ve yeni takıldı fakat gerek bulaşık yıkama sırasında olsun gerek yıkanırken olsun durup dururken kapanıyor, suyun tazyiği değişmiyor su soğuyor, sonra bir ara yine çalışmaya
Merhabalar,
yurt dışında yaşıyorum, burada su ısıtmak için gazlı şofben kullanıyoruz, alet balkonda takılı. Şofben Bosch marka ve yeni takıldı fakat gerek bulaşık yıkama sırasında olsun gerek yıkanırken olsun durup dururken kapanıyor, suyun tazyiği değişmiyor su soğuyor, sonra bir ara yine çalışmaya başlıyor sonra yine aynı şey oluyor.
Bu aleti takan adamlara göre şofbende sorun yok ve 7. katta olduğumuz için alt katta herhangi bir kişi su açtığı zaman sözde bize gelen suyun basınç azalıyor ve şofben suyu algılamayayıp açılamıyor. Diyor ki bunu çözmek için şofbenin altına bir pompa takılıyor ve bu sorun çözülüyor. Pompanın adı; jolly pump 12, google da bu şekilde bulunuyor.
Ben hiç inanamadım bu duruma ama bu işlerden anlamadığım için soruyorum, böyle bir şey mümkün olabilir mi?
yurt dışında yaşıyorum, burada su ısıtmak için gazlı şofben kullanıyoruz, alet balkonda takılı. Şofben Bosch marka ve yeni takıldı fakat gerek bulaşık yıkama sırasında olsun gerek yıkanırken olsun durup dururken kapanıyor, suyun tazyiği değişmiyor su soğuyor, sonra bir ara yine çalışmaya başlıyor sonra yine aynı şey oluyor.
Bu aleti takan adamlara göre şofbende sorun yok ve 7. katta olduğumuz için alt katta herhangi bir kişi su açtığı zaman sözde bize gelen suyun basınç azalıyor ve şofben suyu algılamayayıp açılamıyor. Diyor ki bunu çözmek için şofbenin altına bir pompa takılıyor ve bu sorun çözülüyor. Pompanın adı; jolly pump 12, google da bu şekilde bulunuyor.
Ben hiç inanamadım bu duruma ama bu işlerden anlamadığım için soruyorum, böyle bir şey mümkün olabilir mi?
0
pompa suyu vakumlayıp şofbene ihtiyacı olduğu basınçta verecek sanırım.
normalde apartman su girişinde hidrofor olur yukarı katlara su sorunsuz gitsin diye.
eğer sizin apartmanda hidrofor varsa ya sağlıklı çalışmıyodur, ya havası kaçmıştır ya da basınç ayarı düşüktür.
sonuçta avrupa diyosun 7. kat diyosun hidrofor olmaması imkansız gibi bişey.
normalde apartman su girişinde hidrofor olur yukarı katlara su sorunsuz gitsin diye.
eğer sizin apartmanda hidrofor varsa ya sağlıklı çalışmıyodur, ya havası kaçmıştır ya da basınç ayarı düşüktür.
sonuçta avrupa diyosun 7. kat diyosun hidrofor olmaması imkansız gibi bişey.
0
Bundan önce de 7. kattaydım, su ip gibi akıyordu ama sanırım orada şofben elektrikliydi çünkü banyonun içindeydi ve bu şekilde soğuma sorunu yaşamadım. Genellikle üst katlarda su basıncı ile ilgili sorun var ama şimdiki evde sıcak su gittiği anda su hala aynı basınç ile musluktan akıyor, o bana ilginç geliyor.
0
asaf
bana çok samimiyetsiz geliyor. sizde durum nedir?
bana çok samimiyetsiz geliyor. sizde durum nedir?
0
ben telefonda da olsam alışkanlıkla :D yazıyorum her ne kadar daha uzun süre alsa da. pek emoji kullanmam. sticker yaptım fotoğraflardan onları kullanıyorum.
0
Abartılmadığı sürece bir sorunum yok. En çok kafasi karışık olani ve cok fazla çam devirdiğimden olsa gerek tek eliyle yüzünü kapatan kadın emojisini kullanıyorum. Bir de gulmekten gözünden yaş gelen emojiyi anlamsızca itici buluyorum. Niye bilmiyorum:/
0
Kelimeler tek başlarına duyguları ifade edemediginde kullanıyorum. İtici de gelmiyor.
0
whatsapp'ta kedili olanları çok seviyorum, çok kullanıyorum :) hele pati emojisine bayılıyorum :)
0
Ben bayağı sık kullanıyorum. Sanki onları kullanmayınca karışımdaki kişi kızdım, moralim bozuk falan sanıyor eheh. Yüzüm görünmediği için bazen yanlış anlaşılmalar oluyor.
0
valla ben kullaniyorum, duygularimi daha iyi ilettigimi ettigimi dusunuyorum emojilerle.
0
Yazı ile ses tonunun veremediği etkiyi vermek için iyi bir yöntem olduğunu düşünüyorum ve sıklıkla kullanıyorum.
0
pek kullanmıyorum bunca sene alışamadım ya. bu yüzden dediklerimi fazla sert algılayanlar oluyor oysa alakası yok. senle aynı fikirdeyim ama biz azınlıktayız.
0
hala düzyazı smiley kullanıyorum. bazen lazım. yazıyla ifadeler ve duygular tam aktarılamadığı için smiley denen zıkkım çıktı zaten.
0
Çok kullanıyorum, gerçekten o anki duygularımı yansıtıyor çünkü. Sadece resmi yazışmalarda kullananlardan aşırı soğurum. Hocaya, amire gülen suratlı mail atılmasına alışamadım hala. Buna mukabil emojilerin kendimi ifade etme yeteneğimi azalttığına da inanıyorum. Geçen gün ciddi bir mail yazıyordum; gülen surat koymadığım müddetçe karşı tarafı aşağılıyormuşum gibi oldu mail. Eski nesil eminim ki benim söylemek istediğimi karşı taraf için kırıcı olmadan ve emojisiz söyleyebilirdi.
0
sanat guresi
birkaç gün önce atina-istanbul seyahatim vardı. oradan arkadaşın biri sağolsun, 100 ml altı bir cam şişe içerisinde souma diye bir içki verdi. bagaj hakkım da yoktu. çöpe gitme riskini alamadığım için son gece gömdüm hepsini (lıkır lıkır gitti namussuz). güvenlik kontrolünden geçer miydi bu şişe?
birkaç gün önce atina-istanbul seyahatim vardı. oradan arkadaşın biri sağolsun, 100 ml altı bir cam şişe içerisinde souma diye bir içki verdi. bagaj hakkım da yoktu. çöpe gitme riskini alamadığım için son gece gömdüm hepsini (lıkır lıkır gitti namussuz).
güvenlik kontrolünden geçer miydi bu şişe?
güvenlik kontrolünden geçer miydi bu şişe?
0
tchuck
yaptığım meslekte hiçbir geleceğimi göremiyorum.bulunduğum yaş itibariyle arada sıkışıp kalmış durumdayım, ne ileri ne geri hareket edebiliyorum.giderek daha da çöküyorum ve artık çevremdeki kimseyle ilişki kurasım, konuşasım veya dert anlatasım yok.herkesi kendimden uzaklaştırmaya çalışıyorum artık
yaptığım meslekte hiçbir geleceğimi göremiyorum.
bulunduğum yaş itibariyle arada sıkışıp kalmış durumdayım, ne ileri ne geri hareket edebiliyorum.
giderek daha da çöküyorum ve artık çevremdeki kimseyle ilişki kurasım, konuşasım veya dert anlatasım yok.
herkesi kendimden uzaklaştırmaya çalışıyorum artık.
ve cidden. kolumu kaldırasım gelmiyor. günü kurtarmak için iş yaptım bugüne kadar, ama şuan ileri baktığımda aydınlık hiçbir şey göremiyorum. yıllarımı çarçur ettim, hiçbir şeyin telafisi de yok. ne maddi ne manevi (daha doğrusu kariyer olarak) en ufak bir şey biriktiremedim. şuan tam bir çöp poşetine döndüm.
eşime de anlatasım gelmiyor, bu konu hakkında, büyük başarısızlığım hakkında konuşasım gelmiyor.
onun da önünü tıkamak istemiyorum, çünkü bu saatten sonra sadece yük olarak devam ederim diye düşünüyorum.
biraz yolun sonundayım. işi kendime öldürmeye vardırabilir miyim bilmiyorum, veya da herkesten uzaklaşıp bir köşede çürümeyi falan beklerim diye düşünüyorum.
sadece yazmak istedim aslında. pek bir yorum vs beklentim de yok.
duyuru silinmesin diye sorayım; sizce öldükten sonra reset atılıyor mudur her şeye
bulunduğum yaş itibariyle arada sıkışıp kalmış durumdayım, ne ileri ne geri hareket edebiliyorum.
giderek daha da çöküyorum ve artık çevremdeki kimseyle ilişki kurasım, konuşasım veya dert anlatasım yok.
herkesi kendimden uzaklaştırmaya çalışıyorum artık.
ve cidden. kolumu kaldırasım gelmiyor. günü kurtarmak için iş yaptım bugüne kadar, ama şuan ileri baktığımda aydınlık hiçbir şey göremiyorum. yıllarımı çarçur ettim, hiçbir şeyin telafisi de yok. ne maddi ne manevi (daha doğrusu kariyer olarak) en ufak bir şey biriktiremedim. şuan tam bir çöp poşetine döndüm.
eşime de anlatasım gelmiyor, bu konu hakkında, büyük başarısızlığım hakkında konuşasım gelmiyor.
onun da önünü tıkamak istemiyorum, çünkü bu saatten sonra sadece yük olarak devam ederim diye düşünüyorum.
biraz yolun sonundayım. işi kendime öldürmeye vardırabilir miyim bilmiyorum, veya da herkesten uzaklaşıp bir köşede çürümeyi falan beklerim diye düşünüyorum.
sadece yazmak istedim aslında. pek bir yorum vs beklentim de yok.
duyuru silinmesin diye sorayım; sizce öldükten sonra reset atılıyor mudur her şeye
0
La olm yazilimcilik boyle bisey.
Sallamiycan devam edicen iste.
Ayni web servisten 500. Kez isteyecekler yine yazackasin.
Salla gitsin.
Sallamiycan devam edicen iste.
Ayni web servisten 500. Kez isteyecekler yine yazackasin.
Salla gitsin.
0
hayatımda şikayet ettiğim çok şey var şu günlerde. çok yaram oldu. son birkaç sene o kadar çok büyüdüm ki bu yaralarla. ama sana asla "bak ben de aynı durumdayım" falan demeyeceğim.
sadece şunu diyeceğim, lütfen bencillik gibi görme ama, okurken "aa eşi varmış, birini sevip evlenmiş ne güzel" dedim içimden. sonra baktım ki genel bir bunalım halini yazmışsın. ama bana, aynı evi paylaştığın biri varsa, onunla evlenecek kadar çok aşık olduysan, ne bileyim, bütün tanıdıklarını falan çağırıp, hepsinin huzurunda da aşkını ve evlilik yeminini dile getirdiysen ne kadar mutsuz olursan ol, hep bir çıkış yolun var gibi geliyor. ağlamak, konuşmak, başarısızlığını paylaşmak, başarı planı yapmak için bir beden var yanı başında.
yalnızlık bazen çok kişi yanında da olur, doğru. ama aşk bambaşka.
soruna gelince, bence bu dünyayı kıvıramayıp ölenler diğer tarafta da mutsuz olurlar. deneme yanılma yöntemine devam.
sadece şunu diyeceğim, lütfen bencillik gibi görme ama, okurken "aa eşi varmış, birini sevip evlenmiş ne güzel" dedim içimden. sonra baktım ki genel bir bunalım halini yazmışsın. ama bana, aynı evi paylaştığın biri varsa, onunla evlenecek kadar çok aşık olduysan, ne bileyim, bütün tanıdıklarını falan çağırıp, hepsinin huzurunda da aşkını ve evlilik yeminini dile getirdiysen ne kadar mutsuz olursan ol, hep bir çıkış yolun var gibi geliyor. ağlamak, konuşmak, başarısızlığını paylaşmak, başarı planı yapmak için bir beden var yanı başında.
yalnızlık bazen çok kişi yanında da olur, doğru. ama aşk bambaşka.
soruna gelince, bence bu dünyayı kıvıramayıp ölenler diğer tarafta da mutsuz olurlar. deneme yanılma yöntemine devam.
0
Yahu senden nice salak, cahil, bilgisiz adam var türkiye'de sen kendini yoruyorsun. Salla gitsin. takma kafaya bu kadar... Senin yanına yaklaşamayacak adamlar mutlu. ...Boş ver relax ol...
Baktın atlatamayacaksın yardım al bi uzmandan.
Kendini öldürsen ne olacak? Dışarıda bir sürü şerefsiz var... onlara inat yaşayacaksın bu hayatta.
Baktın atlatamayacaksın yardım al bi uzmandan.
Kendini öldürsen ne olacak? Dışarıda bir sürü şerefsiz var... onlara inat yaşayacaksın bu hayatta.
0
depresyon tarif ediyorsunuz gibi.
depresyon kendimizle, çevremizle, gelecekle ilgili negatif düşünmemize neden oluyor. negatif düşündükçe mutsuz olmaya, mutsuz oldukça da daha negatif düşünmeye başlıyoruz. bir kısır döngü haline geliyor. döngüyü bir yerden kırınca yavaş yavaş insan kendine gelmeye başlıyor.
gelecekle ilgili güzel şeyler bizi beklese de mutsuz olduğumuzda her şey daha kötüye gidecek diye düşünmeye eğilimli oluyoruz.
lütfen bir psikiyatriste görüşün.
depresyon kendimizle, çevremizle, gelecekle ilgili negatif düşünmemize neden oluyor. negatif düşündükçe mutsuz olmaya, mutsuz oldukça da daha negatif düşünmeye başlıyoruz. bir kısır döngü haline geliyor. döngüyü bir yerden kırınca yavaş yavaş insan kendine gelmeye başlıyor.
gelecekle ilgili güzel şeyler bizi beklese de mutsuz olduğumuzda her şey daha kötüye gidecek diye düşünmeye eğilimli oluyoruz.
lütfen bir psikiyatriste görüşün.
0
insan mutlu olmadığı şeyi saatlerce yapıyorsa bu durumda olması normal geliyor bana.. Mutsuz olduğum bir işteyken neredeyse her akşam gelip ağlıyordum, huzursuzdum fiziki ve psikolojik olarak.Merak ettiğim şey yaş kaç da bir şey değişmez? Gerçekten değişmez mi? Sabahtan akşama çalışıp da akşamları uykudan feragat edip de başka bir işe geçmek için gerek kurs gerek yeni şeyler öğrenilmez mi? Daha alt seviyeden ama daha hevesli ve mutlu bir şeylere başlanmaz mı? Yani kolay değil ama sonu olmayan bir şeyde yıpranmaktansa yenilmeden, yaş gözetmeden başka bir şeylere adım atılmaz mı?
0
İnsan kıyaslayarak düşünen bir sistem. Kariyer herşey demek değildir. Hatta bazılarına göre hiçbir şey. Kariyerinizi , paranızı , geçmişinizi vb. hiç kimseninki ile kıyaslamayın. Kıyaslamak hayatın tüm neşesini kaçırır. Önemli olan sizi tatmin etmesi başkasını s* edin. Eşinizle konuşun. Psikiyatra veya psikoloğa görünün. Sizi bu durumdan çıkaracak bir yol çizin.
0
Esinizden uzaklasmayin, ne olursa olsun konusun. Ona da size de yazik olur.
Olumden sonra reset atilmiyor, bu hayatta ogrenmeniz gereken seyi ogrenemeden gittiginiz icin sonraki yasaminizda yine bu yuku tasiyorsunuz, dolayisiyla kendinizi kaybetmeyin.
Olumden sonra reset atilmiyor, bu hayatta ogrenmeniz gereken seyi ogrenemeden gittiginiz icin sonraki yasaminizda yine bu yuku tasiyorsunuz, dolayisiyla kendinizi kaybetmeyin.
0
hayatım çok berbat geçti. ülke ortalamasına bakarsak sanırım hala öyle.
şöyle yap demicem, ama şunu söylücem. birini seviyordum, hayatımda bu yaşıma kadar istediğim tek şeyin onun olduğunu fark ettim, çabaladım ama olmadı. onun yanında hayatımın diğer kısmının da berbat olmasına bile razıydım. yani diyorum ki, eşin varmış. muhtemelen sevdiğin insandır. belki farkında değilsin ama en büyük dayanağın o olmalı. işten, paradan daha önemli bir şeye sahipsin. yaşam bazı insanlar için fırsat olduğu gibi bazılarını da dibe itiyor. eldekinin değerini bilmek lazım. mesela bende her ikisi de yok.
şöyle yap demicem, ama şunu söylücem. birini seviyordum, hayatımda bu yaşıma kadar istediğim tek şeyin onun olduğunu fark ettim, çabaladım ama olmadı. onun yanında hayatımın diğer kısmının da berbat olmasına bile razıydım. yani diyorum ki, eşin varmış. muhtemelen sevdiğin insandır. belki farkında değilsin ama en büyük dayanağın o olmalı. işten, paradan daha önemli bir şeye sahipsin. yaşam bazı insanlar için fırsat olduğu gibi bazılarını da dibe itiyor. eldekinin değerini bilmek lazım. mesela bende her ikisi de yok.
0
Ülkenin genel halinin de etkisiyle depresyona giren çok kişi var malesef.
0
eşinle konuş. hem iyi gelecektir hem de baska kimsenin olmadığını hatırlarsın.
0
Biraz rahatlaman lazım abi. Birikimi vs. salla şimdilik, gerekirse yaşadığın şehri, yaptığın işi değiştir. Yazılımla uğraşıyordun sanki, zaman zaman çok stresli olabiliyor. Belki o zamanlardan birini yaşıyorsun ve çok bunaldın.
En önemlisi de eşinle paylaş, seni buradaki herkesten daha iyi tanıyan ve sana destek olacak kişi yine o olacak.
En önemlisi de eşinle paylaş, seni buradaki herkesten daha iyi tanıyan ve sana destek olacak kişi yine o olacak.
0
oncrossfire
selamlargünümüz koşulları düşünüldüğünde, 8 yıldır aynı şirkette çalıştığım şirketi bırakıp %40 daha fazla para veren, daha kurumsal, sermayesi daha fazla yere geçmem ne kadar riskli sizce? Mevcut şirketim çoğunlukla yurt dışına iş yapan, sektörde iyi bilinen bir firma. Geçeceğim şirket de sermayesi
selamlar
günümüz koşulları düşünüldüğünde, 8 yıldır aynı şirkette çalıştığım şirketi bırakıp %40 daha fazla para veren, daha kurumsal, sermayesi daha fazla yere geçmem ne kadar riskli sizce? Mevcut şirketim çoğunlukla yurt dışına iş yapan, sektörde iyi bilinen bir firma. Geçeceğim şirket de sermayesi sağlam bir banka iştiraki.
Ne düşünürdünüz?
sektör : yazılım
günümüz koşulları düşünüldüğünde, 8 yıldır aynı şirkette çalıştığım şirketi bırakıp %40 daha fazla para veren, daha kurumsal, sermayesi daha fazla yere geçmem ne kadar riskli sizce? Mevcut şirketim çoğunlukla yurt dışına iş yapan, sektörde iyi bilinen bir firma. Geçeceğim şirket de sermayesi sağlam bir banka iştiraki.
Ne düşünürdünüz?
sektör : yazılım
0
Şu anki iş ortamı huzurlu mu? Günün en çok saatinin geçirildiği yerde benim için bir kıstastır. Bir olasılık da olsa, daha iyi maaş için gittiğin yerde huzursuz bir ortam bulup hayata lanet etmek de var. Ya da halihazırda huzursuz olup yeni denizlere yelken açmak da..
0
Şu anki iş yerimde çok huzurluyum, ama aynı işleri tekrar tekrar yapar pozisyondayım. Yeni şeyler görmenin vakti geldi gibi geliyor bana da. Ama hani kriz var, ilk önce gelen ilk giden vs düşündürüyor tabi.
0
Yurtdışı ile bağlantılı olanı tercih et. İş değiştirmek çok ciddi bir şey. Önemli olan işine severek gitmen. Öyleyse değiştirme.
0
İş değiştirmek için ekonomik olması gereken minimum kriter mevcut maaşınızın %20 fazlasını almanızdır, bu kriter tamamlanmış.
Yazılım şirketi dahi olsa (sürekligüncellenen bir sektör) aynı şirkette 8 seneyi ancak Türk'ler ve orta doğulular kabul ederler. Avrupa ve Amerika, terfi almadığınız sürece aynı şirkette 2. seneden sonra devam etmenize pek anlam veremez. Daha farklı bir vizyon olanağı isterseniz değiştirmeniz kesinlikle uygundur.
Her iki firma da iyi görünüyor zaten, eğer eksik bilgi yoksa, o nedenle tüm bu +/- leribir kenara koyup (çünkü hep artı görünüyor), şirkete içiniz ısındı mı duygularınıza yönelin.
Bol şans.
Yazılım şirketi dahi olsa (sürekligüncellenen bir sektör) aynı şirkette 8 seneyi ancak Türk'ler ve orta doğulular kabul ederler. Avrupa ve Amerika, terfi almadığınız sürece aynı şirkette 2. seneden sonra devam etmenize pek anlam veremez. Daha farklı bir vizyon olanağı isterseniz değiştirmeniz kesinlikle uygundur.
Her iki firma da iyi görünüyor zaten, eğer eksik bilgi yoksa, o nedenle tüm bu +/- leribir kenara koyup (çünkü hep artı görünüyor), şirkete içiniz ısındı mı duygularınıza yönelin.
Bol şans.
0
Kidem tazminatin ne olacak?
Bir de zaten yutrdisina is yapiyormussunuz. Yani isin garanti gibi biraz. Ben olsam gecmezdim.
Bir de zaten yutrdisina is yapiyormussunuz. Yani isin garanti gibi biraz. Ben olsam gecmezdim.
0
mevcut maasin 10bin tl olsa. yaklaşık 50bin tllik bir kıdem tazminatından vazgeçiyorsun.
%40 farkı düşünrsek; 50/4 = yaklaşık 1 yıl kıdem tazminatı için çalışacaksınız bunu göz önünde bulundurun.
eğer lokasyon, şirket kültürü v.s. iyise benim için iş değiştirme zam oranı min %40, daha ağır şartlarda %70 derim. yazılımcı için şirketin yaptığı projeler de çok önemlidir onları değerlendirin bence.
%40 farkı düşünrsek; 50/4 = yaklaşık 1 yıl kıdem tazminatı için çalışacaksınız bunu göz önünde bulundurun.
eğer lokasyon, şirket kültürü v.s. iyise benim için iş değiştirme zam oranı min %40, daha ağır şartlarda %70 derim. yazılımcı için şirketin yaptığı projeler de çok önemlidir onları değerlendirin bence.
0
Lanovaromana
Selamlar, Sizlere soracağım soru umarım sitenin konsepti dışında değildir. Ben hem okuyor hem de çalışıyorum. Sabahları çok erken kalkmam gerekebiliyor ya da ders çalışmam gerekiyor. Bu demek değil ki evde çıt çıkmıyor, müzik de açarım dışarı çıkmayı da severim.. Ama son zamanlarda ev arkadaşlarım g
Selamlar,
Sizlere soracağım soru umarım sitenin konsepti dışında değildir.
Ben hem okuyor hem de çalışıyorum. Sabahları çok erken kalkmam gerekebiliyor ya da ders çalışmam gerekiyor. Bu demek değil ki evde çıt çıkmıyor, müzik de açarım dışarı çıkmayı da severim.. Ama son zamanlarda ev arkadaşlarım gece yarısı, bir ve ikilere kadar ses yapmaya devam ediyor. Kibarlıkla başladım, rica ettim, sesinize biraz dikkat edebilir misiniz dedim ama artık aldığım cevap, 'uyumak istiyorsan ve uyuyamıyorsan bu senin sorunun', 'sana kulak tıpacı mı hediye etsek' vb. Ben de tabi ki evi değiştirmeye karar verdim. 1 Mart'tan itibaren huzur bulacağım fakat benim durumumda olan her insan gibi intikamımı alıp gitmek istiyorum. Ne yapabilirim? Bu tür insanlar sonunda kazanıp böyle devam edemez.. Evet, değişmeyecekler ama onlar da şu son ayda sıkıntıda olsun istiyorum. Sabah kalkınca gürültü/ses yapmak dışında ne yapabilirim?
Teşekkürler şimdiden.
Sizlere soracağım soru umarım sitenin konsepti dışında değildir.
Ben hem okuyor hem de çalışıyorum. Sabahları çok erken kalkmam gerekebiliyor ya da ders çalışmam gerekiyor. Bu demek değil ki evde çıt çıkmıyor, müzik de açarım dışarı çıkmayı da severim.. Ama son zamanlarda ev arkadaşlarım gece yarısı, bir ve ikilere kadar ses yapmaya devam ediyor. Kibarlıkla başladım, rica ettim, sesinize biraz dikkat edebilir misiniz dedim ama artık aldığım cevap, 'uyumak istiyorsan ve uyuyamıyorsan bu senin sorunun', 'sana kulak tıpacı mı hediye etsek' vb. Ben de tabi ki evi değiştirmeye karar verdim. 1 Mart'tan itibaren huzur bulacağım fakat benim durumumda olan her insan gibi intikamımı alıp gitmek istiyorum. Ne yapabilirim? Bu tür insanlar sonunda kazanıp böyle devam edemez.. Evet, değişmeyecekler ama onlar da şu son ayda sıkıntıda olsun istiyorum. Sabah kalkınca gürültü/ses yapmak dışında ne yapabilirim?
Teşekkürler şimdiden.
0
onların gece ikiye kadar ses yaptığı gecenin sabahı hayvan gibi gürültü yapın. ama insan gibi değil, sabahın beşinde altısında ayı gibi gürültü edin, uyananlara da "uyuyamıyorsan o senin sorunun" diyin.
öyle ev arkadaşlığı olmaz olsun...
öyle ev arkadaşlığı olmaz olsun...
0
Mesela koridorda bir hoparlör var, onu çaktırmadan bozmak isterim ama 'çaktırmadan' kısmını bilemiyorum. Yani mesela kablo keserek olursa kesik kablo olacak ortada.. :)
0
İntikam duygusuna teslim olma derim. O anda sana güzel bir his verse de aslında kötülük yapmış olmak seni içten içe mutsuz edecek, üzerinde bir yük gibi kalacak. Oysa ki onları affedip yoluna devam etsen hafifleyeceksin.
Sen zaten taşınıp kurtuluyorsun, bence intikamlarla uğraşıp kendini daha fazla huzursuz etmeye gerek yok.
Sen zaten taşınıp kurtuluyorsun, bence intikamlarla uğraşıp kendini daha fazla huzursuz etmeye gerek yok.
0
ben çekip gitmenizi öneririm
en iyi intikam güzel ve huzurlu bir hayat yaşamaktır
en iyi intikam güzel ve huzurlu bir hayat yaşamaktır
0
“nehir kenarında yeterince beklersen, düşmanlarının cesetleri yüzerek gelir.” - Sun Tzu
0
büyük bir hediye paketi hazırlayıp içine kulak tıkacı koy
biraz daha dramatik olsun istiyorsan kargoya ver, şubeden alsınlar
biraz daha dramatik olsun istiyorsan kargoya ver, şubeden alsınlar
0
Hem okuyor, hem çalışıyor, hem de kütüphanede sabahlayan halinizdim. Belki bu konuda sizden çok daha zor durumlar yaşamış olabilirim üniversite zamanı. Yaşadığım daireye sin city, sin bomb, İsviçre Medeniyeti halt yesin gibi tanımlamalarda bulunulabilirdi.
Yaşadığınız duyguyu anlıyorum ama artı bir kötülüğün daha çıkmasına, kaynağının da siz olmasına gerek yok.
Mezun olacağım yıldı, evdeki bütün eşyalar da bana aitti. (3+1 evin bütün eşyaları) Normal şartlarda evden çıkarken, hiçbir ücret talep etmeden bütün eşyaları ev arkadaşlarıma bırakacak, şehri böyle terk edecektim. Onlar da öğrenci diyerek. Sizin deneyimlediğiniz durumları deneyimledikten sonra yapmak istediğim iyilikten vazgeçip, bütün eşyalarımı nakliye ile aldırıp başka bir öğrenci evine hediye ettim. Kötülük için ayrıca bir düşünceye girmesem de ev arkadaşlarıma hak etmedikleri bir iyilik de yapmadım. Evden ayrıldığım gün suratlarındaki ifade unutulmazdı.
Bunun gibi zaten hakkınız olan bir durumu kullanırsanız ne intikam gibi kötü bir eylemin içinizde yer etmesine sebep olursunuz ne de kötülüğe kötülükle karşılık vermiş olursunuz.
Yaşadığınız duyguyu anlıyorum ama artı bir kötülüğün daha çıkmasına, kaynağının da siz olmasına gerek yok.
Mezun olacağım yıldı, evdeki bütün eşyalar da bana aitti. (3+1 evin bütün eşyaları) Normal şartlarda evden çıkarken, hiçbir ücret talep etmeden bütün eşyaları ev arkadaşlarıma bırakacak, şehri böyle terk edecektim. Onlar da öğrenci diyerek. Sizin deneyimlediğiniz durumları deneyimledikten sonra yapmak istediğim iyilikten vazgeçip, bütün eşyalarımı nakliye ile aldırıp başka bir öğrenci evine hediye ettim. Kötülük için ayrıca bir düşünceye girmesem de ev arkadaşlarıma hak etmedikleri bir iyilik de yapmadım. Evden ayrıldığım gün suratlarındaki ifade unutulmazdı.
Bunun gibi zaten hakkınız olan bir durumu kullanırsanız ne intikam gibi kötü bir eylemin içinizde yer etmesine sebep olursunuz ne de kötülüğe kötülükle karşılık vermiş olursunuz.
0
böyle insanlara pislik yapamazsınız. sökmez. kendimden biliyorum, sizden daha leş tiplere onların kendi silahı ile misilleme yapamazsınız. en güzeli faturaları takın.
0
cevaplariin her biri birbirinden sok edici. demek ki duyurudan kimseyile dusman olmamak lazim :)
gidene kadar her sabah calar saatini deli gibi caldir. zili gec iptal et. bu saatten bulabiliyorsan hayati onlara zehir edebilirsin.
urun.gittigidiyor.com
gidene kadar her sabah calar saatini deli gibi caldir. zili gec iptal et. bu saatten bulabiliyorsan hayati onlara zehir edebilirsin.
urun.gittigidiyor.com
0
benim de ev arkadaşımdan sağlam kazık yemiştim. Evden çıkarken yemeklerin içine tek tek tükürdüm. Şimdiki aklım olsa diş fırçalarını da tuvalete sürerdim. Bir de çıkarken polise gürültü ihbarında bulunun sizin yaptığınızı düşünmezler, belki biraz da korkarlar.
0
Cevaplar şok edici gerçekten.
Ben anlamadım neden tavrınızı koymuyorsunuz. Bir uyardım olmadı, iki uyardım olmadı, üçüncüde; gece ses yapılmayacak, diyerek üst perdeye çıkmaya başlardım, ben olsam. Sonra bak aslanımdan başlayarak, delikanlı olan ses çıkartıra doğru giden cümleler. Gerisi gelir zaten bir şekilde. :)
Ben anlamadım neden tavrınızı koymuyorsunuz. Bir uyardım olmadı, iki uyardım olmadı, üçüncüde; gece ses yapılmayacak, diyerek üst perdeye çıkmaya başlardım, ben olsam. Sonra bak aslanımdan başlayarak, delikanlı olan ses çıkartıra doğru giden cümleler. Gerisi gelir zaten bir şekilde. :)
0
halıya çekyata bi yere süt dök mümkünse kalorifere yakın bir yere, ki iyice koksun. En berbat şey arabanın döşemesine dökülen süt kokusudur.
0
@windows adaş, belki konu sahibi ufak tefek bir adam belki naif bir insan kavga bilmeyen biri, karşısındaki saygısızlar da cüsselerine güvendikleri için hayvanlık yapıyorlardır. Büyük ihtimal öyledir hatta. Adam giderayak kaşı gözü mü yardırsın.
@konu sahibi, bence de uzaklaş ve bir daha bulaşma bu tiplere. Onlar belalarını bulur senden sonra gelecek olanla zaten.
@konu sahibi, bence de uzaklaş ve bir daha bulaşma bu tiplere. Onlar belalarını bulur senden sonra gelecek olanla zaten.
0
ben böyle bi salak ev arkadaşına modemde mac filtre koyarak internetini kesmiştim ben yatarken netini kesiyordum sabah açıyordum salağın türk telekomla cebelleşiyordu sonra giremiyorum diye :D
0
@windows95
böyle yazınca da garip oldu. :D
Ben tabii kavga edilsin demedim. Edilmemeli hatta. Ama tabii yüksek perdeden yapılan konuşmalar kavgaya zemin hazırlayabilir. Çekiniliyorsa yapılmamalı doğru. Bundan kaçınmak da çok doğru olan. Ama bu yapılan garip şeyler de kavgaya yol açabilir sonuçta. O yüzden böyle yazdım zaten. O riski alan bunu da alır diye düşündüm.
böyle yazınca da garip oldu. :D
Ben tabii kavga edilsin demedim. Edilmemeli hatta. Ama tabii yüksek perdeden yapılan konuşmalar kavgaya zemin hazırlayabilir. Çekiniliyorsa yapılmamalı doğru. Bundan kaçınmak da çok doğru olan. Ama bu yapılan garip şeyler de kavgaya yol açabilir sonuçta. O yüzden böyle yazdım zaten. O riski alan bunu da alır diye düşündüm.
0
eger intikam alirsan "bu tur insanlar" dedigin gruba sen de dahil olmus olacaksin.
0
Lanovaromana
Merhabalar, yurt dışında yaşıyorum ve yaşadığım evdeki insanlarla sorunlar sonrasında önce evden çıkmaya sonra da ev almayı zorlamaya karar verdim. Durum şöyle ki insanlarda sıfır saygı ve bu da benim sınırıma dayanmış durumda, hemen bir ev alıp kaçmak istiyorum fakat ev almak da öyle kolay iş değil
Merhabalar,
yurt dışında yaşıyorum ve yaşadığım evdeki insanlarla sorunlar sonrasında önce evden çıkmaya sonra da ev almayı zorlamaya karar verdim. Durum şöyle ki insanlarda sıfır saygı ve bu da benim sınırıma dayanmış durumda, hemen bir ev alıp kaçmak istiyorum fakat ev almak da öyle kolay iş değil. Bir de bütçe konusu var.. Bütçeme uygun olan evler benim içime sinmiyor, içime sinen benim bütçeme inmiyor. Fakat benim bütçemle içime sinen çıkmayacak diye bir durum da yok. Yani bir yandan evde sıkıntılar beni bunaltırken bir yandan da sabırla doğru evi bulmaya çalışıyorum.
Ev konusunda standartım giriş ve birinci kat olmaması ve önü ya yeşilliğe ya bir açıklığa bakması, yani hemen önü apartmanla kapalı olmaması. Şu anda bütçeme uygun, içi de güzel bir 3. kat var fakat her yeri apartman, gözünüzü çevirip gördüğünüz tek şey pencereler.
Sorum şu; bütçem bu, içi de iyi, kabulleneyim, zamanla sevmeyi öğrenirim mi demeliyim? Yoksa hadi sabır diyip psikolojimden biraz daha yiyip de zor çıkacak ama doğrusu budur diyebileceğim evi mi bekleyeyim?
yurt dışında yaşıyorum ve yaşadığım evdeki insanlarla sorunlar sonrasında önce evden çıkmaya sonra da ev almayı zorlamaya karar verdim. Durum şöyle ki insanlarda sıfır saygı ve bu da benim sınırıma dayanmış durumda, hemen bir ev alıp kaçmak istiyorum fakat ev almak da öyle kolay iş değil. Bir de bütçe konusu var.. Bütçeme uygun olan evler benim içime sinmiyor, içime sinen benim bütçeme inmiyor. Fakat benim bütçemle içime sinen çıkmayacak diye bir durum da yok. Yani bir yandan evde sıkıntılar beni bunaltırken bir yandan da sabırla doğru evi bulmaya çalışıyorum.
Ev konusunda standartım giriş ve birinci kat olmaması ve önü ya yeşilliğe ya bir açıklığa bakması, yani hemen önü apartmanla kapalı olmaması. Şu anda bütçeme uygun, içi de güzel bir 3. kat var fakat her yeri apartman, gözünüzü çevirip gördüğünüz tek şey pencereler.
Sorum şu; bütçem bu, içi de iyi, kabulleneyim, zamanla sevmeyi öğrenirim mi demeliyim? Yoksa hadi sabır diyip psikolojimden biraz daha yiyip de zor çıkacak ama doğrusu budur diyebileceğim evi mi bekleyeyim?
0
o isler o kadar belli olmuyo ki... benim de basima benzer bisi gelmisti. kiraya eve cikacaktim ev normaldi ama banyosu kotuydu. kirasi coktu yanima birini alacaktim yasamak icin. yok dedim sik disini ama sonrasinda da sansim hic yaver gitmedi. ilk secenegi denesem nolurdu kim bilir, belki iyi isinmiyodu ya da belki super birini bulacaktim yanima cidden bilinmez. bazen iki secenek de evla olmuyo, bazen biri iyi oluyo. risk al, ic sesini dinle, yazi tura at, nebliyim.
0
buna benzer b durumdaydim, en az 2 odali ve sehrin daha merkezinde ev istiyordum. benim bütceyle imkansizdi tabi. 2 yila yakin aradik (arada 1 ay 6-7 ev geziyodum, sonra 2 ay ilan bile bakmiyodum filan, on-off seklinde) ve en sonunda hayal bile edemeyecegim güzellikte bir ev buldum. ha icini yaptirdim ama boyu, konumu, manzarasi ve tabi ki de fiyati...
kadin esinden bosaniyomus, ona miras kalmis filan, sirf adama kaptirmamak icin belli bi rakamin altinda satti. (burada öyle bi kural varmis, mirasi belli bir degerin altinda satarsan ondan gelen geliri bosandiginla paylasmak zorunda degilsin filan gibi biseyler)
40 yil düsünsem bana denk gelecegi aklima gelmezdi ki o ara 1,5 odali 50 m2 bütceme uygun hic de fena olmayan bi ev bulmustum. ha tabi sey oldu, su anki ev icin tabi ki bütcemi esnettim biraz (%25 kadar bir de tadilat, %35 yapiyor) yani baya esnettim aslinda ama aldigim paraya oturdugum evi normal sartlar aslinda kessen alamazdim yani :D
kadin esinden bosaniyomus, ona miras kalmis filan, sirf adama kaptirmamak icin belli bi rakamin altinda satti. (burada öyle bi kural varmis, mirasi belli bir degerin altinda satarsan ondan gelen geliri bosandiginla paylasmak zorunda degilsin filan gibi biseyler)
40 yil düsünsem bana denk gelecegi aklima gelmezdi ki o ara 1,5 odali 50 m2 bütceme uygun hic de fena olmayan bi ev bulmustum. ha tabi sey oldu, su anki ev icin tabi ki bütcemi esnettim biraz (%25 kadar bir de tadilat, %35 yapiyor) yani baya esnettim aslinda ama aldigim paraya oturdugum evi normal sartlar aslinda kessen alamazdim yani :D
0
Uzun yollar otururum gibi planların varsa acele etme. İçine sinen evi al. Apartman manzarası hoş değil. En azından bir iki ağaç görsün.
0
Ev sahibi olmak bence çok ağır bir karar, çok iyi düşünmen ve içine çok iyi sinmesi lazım. Yerinde olsam "o" evi bulana kadar farklı bir yerde kiraya çıkarım. Çünkü yanlış bir seçim yaparsan, şu anki rahatsızlığının kalıcı olması gibi bir risk sözkonusu.
0
Ev senin olduktan sonra evin içi kötü de olsa yenilersin. Ancak konumunu manzarasını değiştirmen mümkün değil. Her yeri apartman ise karanlık ve soğuk kalma ihtimali var. İnsanın içi kararır. Güneş alması ve konumunun iyi olması senin için öncelik olsa belki içine sinen evi bulana kadar kafan karışmaz diye düşünüyorum.
0
sizin icin olmazsa olmazlari belirleyin oncelikle. mesela dediginiz evi sehrin bir tik disinda bulabiliyorsaniz ve bu sizin icin o kadar da buyuk bir olay degilse ona bakin.
ayrica rakidabalikolsa'ya katiliyorum, evin ici yenilenir ama apartmanin oldugu yeri degistiremezsin ve isik almayan ev benim icin kesinlikle tercih edilmezdi. ben olmazsa olmazlarimi belirledim, ici yapili olmayan bir eve yetiyordu param, onu alip icini yaptirdim. ilk etapta paraniz yoksa en azindan bir sure oturulabilecek gibi olan bir ev bulup yavas yavas yaptirin ya da yurtdisinda mortgage kredilerini evin tutarindna fazla verebiliyorlar ve geri odemesi o kadar da fark etmiyor bunlari arastirin.
ayrica rakidabalikolsa'ya katiliyorum, evin ici yenilenir ama apartmanin oldugu yeri degistiremezsin ve isik almayan ev benim icin kesinlikle tercih edilmezdi. ben olmazsa olmazlarimi belirledim, ici yapili olmayan bir eve yetiyordu param, onu alip icini yaptirdim. ilk etapta paraniz yoksa en azindan bir sure oturulabilecek gibi olan bir ev bulup yavas yavas yaptirin ya da yurtdisinda mortgage kredilerini evin tutarindna fazla verebiliyorlar ve geri odemesi o kadar da fark etmiyor bunlari arastirin.
0
Icine girdiginizde sicaklik hissetmediginiz evi almayin. Kiraya cikmiyorsunuz aliyorsunuz sonucta.
Bir diger kistas da kredi odeme sureniz. Eger 10 yil 20 yil odeyecekseniz duzgun-sizi her anlamda mutlu edebilecek bi ev bakin.
Ama kistaslari biraz daha kisayim, 3-4 yilda da oderim diyorsaniz uygun fiyatli buldugunuz evi alin. Kisa surede borcunuzu bitirir, kiradan kurtulursunuz. Daha sonra da evinizi satip daha guzel daha merkezi bi ev almak icib pesinat yaparsiniz. Babadan kalma bir sey yoksa bu sekilde buyuyebilirsiniz.
En iysini almaliyim diyen bir cok tanidigim insan 10 yildir kiradalar hala. Simdi de artan faizlere bakip agliyorlar.
Bir diger kistas da kredi odeme sureniz. Eger 10 yil 20 yil odeyecekseniz duzgun-sizi her anlamda mutlu edebilecek bi ev bakin.
Ama kistaslari biraz daha kisayim, 3-4 yilda da oderim diyorsaniz uygun fiyatli buldugunuz evi alin. Kisa surede borcunuzu bitirir, kiradan kurtulursunuz. Daha sonra da evinizi satip daha guzel daha merkezi bi ev almak icib pesinat yaparsiniz. Babadan kalma bir sey yoksa bu sekilde buyuyebilirsiniz.
En iysini almaliyim diyen bir cok tanidigim insan 10 yildir kiradalar hala. Simdi de artan faizlere bakip agliyorlar.
0
