bence kendiniz de demişsiniz, bir mağazada bir şeyi gördüğüm beğendiğim anda alıyorum, para derdim yok diye, bu da aslında alışverişi neden sevmediğinizi açıklıyor. benim gibi alt-orta sınıf kadınlar, bir mağazada bir şey gördüğünde çoğu zaman direk alamaz, bütçesine uygun değildir, bu yüzden mağaza mağaza gezer, daha bütçemize uygun olan yine de üstümüzde ucuz durmayacak bir şeyler ararız. bu size garip ya da komik geliyor olabilir ama, mağaza mağaza dolaşıp sonunda bütçemize uygun, yine de üzerimizde ucuz durmayan giyilebilir bir şeyler bulabildiğimiz için de alışverişi severiz.
yoksa herhangi bir markanın mağazasına girip kazaktan dona kadar her ihtiyacımı alıp aldıklarımı limuzinime taşı alfred deme şansımız olsa, sanırım biz de indirim dönemlerinde mağazalara koşmak, bir kazak için dükkan dükkan dolaşmak çılgınlığına girmeyiz.
daha önce de karşılaştım bu durumla, benden daha üst ekonomik seviyeden bir arkadaş vitrinde bir elbise gördü, ay alice bu sana acaip yakışır dedi, ki hakikaten giysem yakışır, ama fiyatına bir baktım ben günlük bir elbiseye o parayı zaten veremem, mırın kırın ettim geçiştirdim, mangoya bakalım dedim, o da tam bunu dedi ay bu ne yaa bir dolu kıyafet deniyorsun kaç saat sıkılmıyor musun vs. lan o ilk görüşte bariz güzel elbiseyi direk alıp gitsem alışveriş yapmayı sevmeyen kuul kız olucaktım şimdi mango kızı oldum paranın gözü kör olsun. o nefret ettiğiniz mangoda kaç saat geçiriyoruz çünkü başka bir yerden eli yüzü düzgün bir siyah dar kot pantalonu 15 liraya bulmam mümkün değil, ben de biliyorum elbette atıyorum maviye gidip bir siyah olivia 27 beden lütfen diyip çıkmayı.
0