Giriş
(22)

ayni boyda kizla olur mu?

mhmtt
ben de 176'yim, o da:/yanyna geldik birebir ayniyiz diyebilirim. tas catlasa yarim santim vardir aramizda ama bence o bile yok xdkizlar takilir mi buna cok ne diyursunuz?
ben de 176'yim, o da:/

yanyna geldik birebir ayniyiz diyebilirim. tas catlasa yarim santim vardir aramizda ama bence o bile yok xd

kizlar takilir mi buna cok ne diyursunuz?
0
mhmtt
(08.06.21)
Kafaya takma üstad topuklu giyersin :)
0
ozgurluk savascisi
(08.06.21)
@ozgurluk savascisi hocam kiriliyor kalbim biliyorsun degil mi?
0
🌸mhmtt
(08.06.21)
"kızlar" takılmaz ama senin kız takılabilir, çok kişisel bişey.
yürümeden bilemezsin, önce bi yürü.
0
Jux
(08.06.21)
Ikiniz de 1.80m+ olsaydiniz takilmazdi çunku zaten kendisi de hayli uzun olacakti.

Ama simdi kendisi uzunken sen standartin altinda kalmissin, takacagini zannetmiyorum ama 1.86'lik delikanlilarda gözü kalabilir.
0
Avoiding The Puddle
(08.06.21)
Olur tabi neden olmasın :) Boy uyumluluğundan ziyade fikir uyumluluğuna odaklanın bence.
0
amanos
(08.06.21)
Takılır.
0
prole
(08.06.21)
oha bide soruyor musun. boyle bir cift gorsem direkt polisi ararim. tamam medeniyiz falan o kadar da uzun boylu degil yani.
0
buenosdias
(08.06.21)
@mhmtt kirildiysan afedersin. Bence hiç problem yok. Sorun etme Boşver
0
ozgurluk savascisi
(08.06.21)
@ozgurluk savascis yok be kanki takiliyorum:D
0
🌸mhmtt
(08.06.21)
Eşim benden 6 cm uzun ama o göbekli ben zayıfım, aynıya yakın duruyoruz buna rağmen arada topuklu ayakkabı bile giyiyorum sorun etmiyoruz. Onu geçiyorum ama gayet sevimliyiz bence. İkimiz de takılmıyoruz böyle şeylere, keyfimize bakıyoruz.
0
somethinginthewayshemoves
(08.06.21)
kiz belki ok ama sen yapamaz gibisin dostum
0
ala09
(08.06.21)
Eşim de ben de 1.74’üz. 2 yıl olacak, evliyiz. Ona kalsa topuklu giyebilirsin ben sorun etmem diyor ama ben giymemeyi tercih ediyorum. Aynı boy tamam ama uzun olmak istemem kız tarafı olarak.
Benim için, erkek daha kısa olmadığı müddetçe sorun yok :) Ama çok göreceli bir mevzu.
0
hrvl
(08.06.21)
Selam ben aynı boydaki kız, sorun olmaz diyorum. O boyda bu ülkede yaşayan kadın alışıyor böyle şeylere zaten. Daha değerli şeyler var.
0
turkce konusan uzayli
(08.06.21)
1.76 bir kızı yarma gibi gösterecek bir boy değil. Ondan aynı boyda olmanız çok sıkıntı olmaz.
0
arnold schwarzeneger
(08.06.21)
ben o boydayım, hep de flörtlerim benimle aynı boyda oldu. yan yana garip hissediyordum. katı kurallar yok tabii ama en kötü benden 10 cm uzun olsun diyorum :)
0
candide
(08.06.21)
Ben, benden uzun birini isterim, hic benden kisa sevgilim olmadi olmasin da bi zahmet boyum 155. Ama bence erkegin kadin topuklu giydiginde yine kadini gecebilecek boyda olmasi lazim. Mesela eşimin boyu 175
0
matilda
(08.06.21)
sorun olmaz olur mu?
ayakkabini giyiyor, kazagini giyiyor gomlegini giyiyor. ulam abimle yapiyorduk biz bunu. simdi hatunla yapar olduk. paylasamamakla alakasi yok bu anlattigim tuhaf duygu.
bir sey olmuyor yatakta boylar esitleniyor devamke namin yurur.
0
dio
(08.06.21)
Bir şey olmaz ya. Kız ortalama üstündeymis zaten. Hiç de garip Durmaz.
0
Benyinegulerim
(08.06.21)
sen kalıplıysan sorun olmaz
5-10 cm kısa olsa ideal olurdu
sinirlendirmezsen topuklu giymez senin yanında
başka da bir sorun yok
0
bir soru sorcam
(09.06.21)
Ortalamadan uzun kizlarda garip bir "sevgilim de uzun olsun" takintisi var anlam veremedigim. Toplumun gozunde uzun kadin kisa erkek ciftinin komik gozukmesi ile alakasi vardir diye tahmin ediyorum. Boylariniz ayni ise sorun etmez gibi geliyor.
0
cleric
(09.06.21)
Senden daha kalıplıysa sorun olabilir, ama modern dünyada bu şeyler kafaya takılmamalı.
0
Arkabi08
(10.06.21)
Bu duruma kızlar değil, erkekler takılıyor daha çok. Zaten Türkiye standartlarına göre uzun boylu bir kız 1.76 ve zaten Türkiye standartlarında erkeklerin boy ortalaması da 1.85 değil. O yüzden beklentisi çok yüksek değildir kızın, en iyi ihtimalle kendinden 5 cm uzun biri olacağını biliyordur.
0
remeddy
(12.06.21)
(9)

Sokak kedisi haşurt diye ısırdı

bare gud dømmer meg
Sarman cinsi bi ruh hastasını seviyodum burnuna falan dokundum.daha sonra kafasını severken cart diye elime geçirdi dişlerini. Bayağı derin geçirdi,kanadı... Bunun gibi birkaç kez daha başıma gelmişti ama bu bayağı derin dişledi. Sıkıntı olur mu hastalık açısından
Sarman cinsi bi ruh hastasını seviyodum burnuna falan dokundum.daha sonra kafasını severken cart diye elime geçirdi dişlerini. Bayağı derin geçirdi,kanadı... Bunun gibi birkaç kez daha başıma gelmişti ama bu bayağı derin dişledi. Sıkıntı olur mu hastalık açısından
0
bare gud dømmer meg
(07.06.21)
Hastalık olabilir gidip kuduz aşısı vs yaptırın. İhmal etmeyin.
0
Benyinegulerim
(07.06.21)
Devlet hastanesi aciline gidersen kuduz ve tetanos aşısı vuruyorlar sanırım ki gitmen lazım. Geçmiş olsun.

Mesaj: Sokak hayvanlarını koruyalım.
0
prole
(07.06.21)
kuduz ve tetanos asisi yaptirin mutlaka.
0
la lykia
(07.06.21)
Kedidir ısırır.onlarca kere cizildim, ısırildim. Kudurmadım.
0
vizivozo
(07.06.21)
Türkiye’de kuduz vakası yok. Yerel hayvan koruma görevlisiyim ve düzenli besleme yapıyorum. Defalarca ısırıldım tırmalandım. Henüz başıma hiçbir şey gelmedi.
0
suicides underground
(07.06.21)
Ek bilgi: nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum ama istanbul anadolu yakasında yalnızca haydarpaşa numunede kuduz aşısı yapılıyor. 5 doz. İlk dozu yaptırdıktan sonra ikinci doz için arıyorlar. Gitmezsen polis gelip götürüyor:)
0
suicides underground
(07.06.21)
iğne şart.

kedi bu, belli olmuyor sağı solu.
0
alt4y
(07.06.21)
kuduz falan olmazsın, kediden tetanos da geçemez. gene de seçim senin.

ısırdığı yerde şişme, kızarma ve kaşıntı varsa bakteriyel bir enfeksiyon düşünülebilir.
0
orpheus
(07.06.21)
Toksoplazma olabilir kör ediyor
0
divit
(08.06.21)
(13)

tek yaşayanlar

nadirendeolsa
salonda koltukta mı yoksa odanızda yatakta mı uyuyprsunuz cogunlukla
salonda koltukta mı yoksa odanızda yatakta mı uyuyprsunuz cogunlukla
0
nadirendeolsa
(05.06.21)
şu anda tek yaşamıyorum ama tek yaşadığım dönemlerde yatakta uyuyordum.
0
sanal uyku
(05.06.21)
Yatağımda. Ama gündüz uykusu ise salonda kestiririm :)
0
Benyinegulerim
(05.06.21)
hiç koltukta uyumam, hep yatağa giderim.
0
irene
(05.06.21)
Önce koltuk sonra yatak.
0
bigbadabum
(05.06.21)
yatakta
0
nahtoderfahrung
(05.06.21)
yatakta ama bazen çok yorgun olup koltukta da sızıyorum
0
Pertev nail
(05.06.21)
yatakta elbette. ama bazen uyuyamadığım zamanlar oluyor böyle sabaha kadar yatakta dönüp duruyorsam o zaman salona geçiyorum çok rahatsız kanepelerim olsa da bu yöntem bazen işe yarıyor uyuyorum.
0
jamiro
(05.06.21)
Yalniz yaşadığım donemde çok uzun sure koltukta, salonda kendime iskence ede ede uyumustum. Hem tembellikten hem de cile cekmek icindi herhalde. Sonra bir gece koca binada kavga cikti. Adamin teki vururum ulan bilmemkimi vurdun seni de vururum filan gibi cumlelerle yirtti kendini. Benim de koltuğum dış kapinin karsisindaydi. Hahahah. O günü saçma saçma şeyler düşünüp ben bi daha burda yatmayayim dedim. Yatak en guzeli.
0
a perfect lie
(05.06.21)
Yatak odasında. Bazen televizyon karşısında kanepede uyuyakaldığım oluyor ama.
0
antihero
(05.06.21)
Salonu yalnızca arkadaşlarım, misafirlerim geldiğinde kullanıyorum. Onun dışında sürekli kendi odamdayım.
0
candoguaydin
(05.06.21)
Yatakta.
0
ruhen hastayim ben
(05.06.21)
17 yasindan beri tek yasiyorum. Yurt, askerlik, bekar evleri her daim yatakta uyumusumdur.

20 saat otobus yolculugunda bile uyumam, yatakta yatamadigim icin.

Yatak candir.
0
Filinta61
(05.06.21)
Yatakta.
0
j r r tolkien hayrani
(06.06.21)
(14)

Müzeler hakkında ne düşünüyorsunuz ?

phiphi
Akşam akşam internette gezinirken aklıma geldi, 2 sene önce italya'ya gitmiş ve roma, floransa , venedik, napoli , verona gibi şehirleri gezmiştik. Gezimiz roma'dan başladığı için önce 3-4 müzedir, tarihi eserdir vs gezdik ( isimlerini çok hatırlamıyorum ) ama beni sonra aşırı şekilde baymıştı. Mese
Akşam akşam internette gezinirken aklıma geldi, 2 sene önce italya'ya gitmiş ve roma, floransa , venedik, napoli , verona gibi şehirleri gezmiştik. Gezimiz roma'dan başladığı için önce 3-4 müzedir, tarihi eserdir vs gezdik ( isimlerini çok hatırlamıyorum ) ama beni sonra aşırı şekilde baymıştı. Mesela vatikan'ın müzesini gezdiğimde ekstra para verilip içeri girilen kısma girdim oradaki eserlere bakıyorum falan ama hiç ilgimi çekmiyor. Belki anlatan birisi olmadığı içindir tabi ama ilgimi çekmiyor yani elimde değil. Aziz petrus bazilikası, pantheon vs müthiş yapılar büyülü falan içine girince ' wow ' oldum ama eser bakımından söylüyorum.

Onun haricinde floransa'da dünyaca ünlü 2-3 müzeyi falan da gezdik mi gezmedik mi hayal meyal hatırlıyorum tamamen. Davut'un olduğu müzeye girmedik, dolayısıyla davutu'da görmedik mesela. Tamam bu belki abartıydı ama, internetten bakınca falan öyle yine çok ilgimi çekmiyor. Görsem öyle 1-2 dkmı ayırır bakarım geçerim gibime geliyor. Uffizi'deki o tablolar vs hiç ama hiç ilgimi çekmiyor mesela girip bakmadım bile.

Onun haricinde 3 ay londra'da bulundum, ki müzeler ingiltere'de ücretsiz olmasına rağmen british museum, national gallery ( önünden kaç kere geçtim hatırlamıyorum ) , london science museum falan hiç ilgimi çekmedi. Yani pandemi de vardı tabi orası ayrı randevu işiyle uğraşamam dedim ama, girip 30 dk dolaşsam patlarım sanırım sıkıntıdan. Greenwich'i gezmiştim mesela dünyanın 0 noktasındasın falan filan da yani ee ? Yine öyle yanımdakileri ayıp olmasın diye ilgileniyormuş gibi yaptım. Bunun haricinde açık havada gezmek, sokak turu veya doğal güzellikler vs daha çok ilgimi çekiyor.

Etrafımda çok samimi olduğum tüm arkadaşlarım da benimle aynı düşünüyor. Parise gidip louvre'u gezmeyen var mesela. Adamın ilgisini çekmiyor.

Sözün özü, sorun bende mi ya ? Harbiden kasıyorum kendimi ulan dur diyorum bişeyleri kaçırıyorum diye de yok yani olmuyor. Bana öyle geliyor ki gerçekten oraya gidenlerin %80i sanki paylaşmak, 1-2 story post çıksın diye gidiyor. Gerçekten ilgisini çeken kısım %10-15i geçmez gibi. Sizce, sizde durum nasıl ?
0
phiphi
(05.06.21)
İlgi meselesi bence. Hayatta en çok sevdiğim şeylerden biridir müze gezmek, antik şehir gezmek.
Ama ilgi alanlarimla alakalı biraz da. Tarih sevmiyorsan, geleceğe dönük insansan vs. Müze sevmemen de doğal.
Zorlamaya gerek yok yani doğa gezin onun yerine :)
0
Benyinegulerim
(05.06.21)
müze var müze var. mesela amsterdam'daki van gogh müzesi bana biraz bayık gelmişti, çünkü modern sanatla falan alakam yok. ama stuttgart'taki mercedes benz müzesi hayatımda gittiğim en güzel aktivitelerden biriydi, yarım günden fazla kalmışımdır içeride. ilgi meselesi yani. tüm müzeler hoşuna gidecek diye bir şey yok, sorun sende değil diye düşünüyorum.
0
roket adam
(05.06.21)
Ben de gittiğim şehirde en önemli 1 belki 2 müzeyi ve özel olarak ilgi duyduğum şeylere dair müzeler varsa onları geziyorum sadece. Mesela Paris’te büyük müzelerden sadece Louvre’a gitmiştim ama çok sevdiğim için Victor Hugo’nun evine de gitmiştim ve bu beni daha çok etkilemişti. Aynı şekilde Prag’da da Kafka Müzesi’nden çok etkilenmiştim. Bu tarz daha spesifik ve ilgi duyduğum şeylere dair bir yerleri gezmeyi daha çok seviyorum büyük müzelerden.

Bahsettiğiniz gibi şehirde park bahçe gezmeyi ya da şehrin sokaklarında yürümeyi daha çok seviyorum galiba ben de. Ama müzeye girince de sıkılmıyorum çünkü büyük ihtimalle ilgimi çekecek şeyler olduğunu bildiğim yerlere giriyorum sadece. Uffizi’yi çok beğenmiştim mesela sizin aksinize. “Müze gezmeliyim” kafasında değilim yani pek ama ilgimi çeken bir şeyler varsa da gayet keyif alıyorum.
0
ms brownstone
(05.06.21)
sanat ve mimarlık tarihi hatta siyasi tarih ile ilgili olmak gerek zevk almak için. hikayesini bildiğiniz olayların objelerini görmek, olayın geçtiği atmosferi solumak duvarlarına dokunmak müthiş bir şey benim için.

ama ilginiz yoksa daha eğlenceli aktivitelere yönelin gezdiğiniz şehirlerde. bilmediğiniz şeylerin müzedeki etiketini okumak çok açmaz. sizin için demiyorum çoğu kişiyi açmaz sıkılır yani.
0
xrated
(05.06.21)
Abi müze öyle random gezilen bir şey değil zaten. Bir konuya ilgin (ve bilgin) olur, o konuyla ilgili müzeye gidersin, hem bi kaç bişey daha öğrenirsin, hem de internetten öğrendiğin şeyleri kanlı canlı görmüş olursun, daha ilginç bir tecrübe olur.

Yani sanat tarihi sevmeyen adam Louvre'a gidip napsın, ne anlasın, ne ifade etsin gördüğü şeyler ona. Louvre hadi çok geniş ve popüler ama özellikle küçük ve odaklı müzeleri gezmenin hiçbir anlamı yok konuya özel bir ilgin yoksa.

Bi de TR'de orta eğitim bok gibi olduğu için Avrupa'da ne olup ne bitmiş kimsenin haberi yok. O yüzden normal yani arkadaşlarının da böyle düşünmesi, haklılar.
0
plutongezegendegilmi
(05.06.21)
Sindire sindire gezmek önemli. Ben bunu şuna benzetiyorum. Bir yerde 100 tane Ferrari, 1 tane Audi görsen Audi'ye burun kıvırırsın ama Ferrari'nin olmadığı bir yerde Audi iyi bir arabadır. Müze de aynı şekilde daha ünlü eserleri görünce geri kalanlar daha sönük kalabilir. Benim gezdiğim müzeler çok büyük ya da önemli değildi ama ilgili olduğum konuların eserlerini incelerken keyif almıştım.
0
dissendium
(05.06.21)
Son paragrafa katılıyorum. Öyle ki bazı müzelerde aptal aptal fotoğraf çeken insanlar yüzünden eserleri göremiyorsun. Zaten google’da milyonlarca fotoğrafını bulabileceğin bir eserin fotoğrafını neden çekerler anlamıyorum. Vatikan’da Pieta heykelini görebilmek için fotoğraf çeken japonlarla kavga etmem gerekmişti.

Heykel mezunuyum.Floransa’da master eğitimi aldım ve David heykelini canlı görmedim öyle söyliyim:) o kadar çok fotoğrafını gördüm, araştırmasını yaptım ki gerçeğini görmek istemedim.

Ayrıca taş toprak sergilenen müzeler var ya bir de onlar da hiç ilgimi çekmiyor. Bilmemkaç yılında bulunmuş bir mağara taşı, ee??

Ama mesela Koç Müzesi çok güzel:)
0
suicides underground
(05.06.21)
@roket adam o da şimdi aklıma geldi, amsterdamda da bir tane bile tarihi yeri gezmemiştik.. vondelpark'da kafayı çekmek daha cazipti mesela öyle de yaptık, ya da şehirde bisiklet turu. büyük keyifti bana göre. hatta ajax maçına gitmiştik o ara yine en keyif aldığım aktivitelerden biriydi. ne anne frank, ne van gogh yani düşünmedik bile.

yalnız o bmw müzesi, mercedes müzesi falan sanırım evet ilgi alakaya göre şeyler benim de çok çok fazla ilgimi çeker.
0
🌸phiphi
(05.06.21)
Ben çok severim müze gezmeyi. Floransa'ya gidip Davut'u görmemeyi düşünemem bile. Once in a life time experience resmen. Hatta böyle minnoş, ufak müzelere ayrıca bayılırım. Böyle dandik kasaba etnografya müzesi olsun mesela, birinin özel müzesi olsun direkt gitmek isterim. Garip nostaljik/romantik bir şeyler hissediyorum müze gezerken. Tanrısal olmayan bir tür huşu hissediyorum, bir tür huzur. Yaşadığımız zamanın öncesinde birilerinin aktüel olarak elinin değdiği bir şeylerle karşılaşmak çok özel bir deneyim bence. Neyse.

Açıkhava müzeleri, antik kentler falan apayrı bir mevzu zaten. Büyülü gibi geliyor bana öyle yerler.

Ama mesele kalabalık olmayan zamanları bulmakta sanırım. Yaşayan insanlar büyüyü bozuyor. Belki sende de öyle bir durum olabilir. Mesele sanatsevmezlik değil insansevmezliktir belki.

Yıllar önce bi şubat ayında Perge'yi ve Aspendos'u gezmiştim mesela, kimse yoktu neredeyse ve aklım gitmişti. Hala unutamıyorum, inanılmaz etkilenmiştim. Ama aynı yerlere atıyorum haziranda falan gitmiş olsaydım bu kadar etkilenir miydim, eminim etkilenmezdim.

Ek: Hayalim The London Dungeon'u ziyaret etmek <3
0
buff
(05.06.21)
Bilmiyorum bazıları ilgimi cekiyor ama genel olarak ilgimi çekmiyor. Esim sevdiği icin her muzeye gidiyoruz ki o da biliyor umursamadigimi ama onun için gittigimi.
Sosyal medyamız zaten yok. Ama onun icin giden coktur eminim.
0
logisticsmanager
(05.06.21)
Valla benim de hiç ilgimi çekmiyor. Ne bileyim gidip bir takım nesneleri görmek ya da o atmosferde bulunmak pek ilgi çekici gelmiyor bana. Yani atıyorum X kişisinin Y zamanında Z yaparken kullandığı şeyi görünce pek bişey değişmiyor benim için. Verdiğim tepki "iyiymiş" tarzında bir tepkiden fazlası olmuyor.

Gerçekten ilgi duyanların oranıyla ilgili bişey söyleyemem doğal olarak ancak story olayı vs dışında bişekil zorunluluk gibi bakan da var. Yani "hazır şuraya gittim bari şurayı da gezeyim" tarzı bir mantıkla gezen de çok.
0
j r r tolkien hayrani
(06.06.21)
@j r r tolkien bende o zorunluluktan var işte. sanki oraya gitmezsem gezimin verimliliği %100 değilde %50-60’da kalcak gibi. özellikle çok çok ünlüyse o müze vs.

o yüzden de sırf görmüş olmak için ilgimi çekmese de girmeye çalışıyorum ama nafile..
0
🌸phiphi
(06.06.21)
Gormus olmak icin gormemek isin anahtari. Ilginiz yoksa paranizi ilginiz olan bir seye harcarsiniz, daha verimli olur.

Mesea ben de ne kadar meshur olursa olsun, “yapmadan dönme!” listesinde olsa da yapmiyorum. Kime gore neye gore yani. Sadece bu gitmeme durumunun bilincli olmasi gerektigini dusunuyorum. Baskalari ne der gitmedigimi ogrenirse diye degil
0
kuehles blondes
(06.06.21)
Görmüş olmak için görmemek +1

Ben mimar/akademisyenim, sanat tarihi ve siyasi tarihe ilgim yüksek. Bununla birlikte doktora da müzeler üzerine. Dolayısıyla yurtdışı gezilerimin önemli bir kısmını müze gezileri ve kenti yaya olarak gezmek oluşturuyor. Eşimin de tarihe, özellikle yakın dönem tarihe ilgisi yüksek, o da bana ayak uyduruyor çoğunlukla ama sanat ilgisini çekmiyor. O yüzden bir noktada ayrılıp, birimiz sanat müzesine, birimiz askeri müzeye gidip sonra tekrar buluşuyoruz mesela :)

Bu noktada önceden bilgi birikimi yoksa araştırarak gitmek, sesli rehber edinmek veya müze rehberi ile gezmek çok fark yaratıyor. Yoksa hiçbir bilginizin olmadığı tabloya dümdüz bakmak elbette bir şey ifade etmez. Mesela Viyana'da çağdaş sanat müzesinde her hafta ücretsiz gerçekleştirilen rehberli tura katılmıştım, muhteşemdi. Ama herkesin "mutlaka görmelisiniz" dediği, Viyana'nın ünlü saraylarının hiçbirinin içine girmedim çünkü ilgimi çekmiyor.

Bununla birlikte müzeler çok çeşitli artık. Hem konu, hem de çalışma yöntemleri bakımından. Dolayısıyla herkese göre bir müze mutlaka oluyor. Doğa tarihi, sanat tarihi gibi konvansiyonel müzelerin yanı sıra müzik müzesi, ne bileyim bilgisayar oyunları müzesi, 90'lar müzesi bile var. Kimi müze uzaktan bakmalı, kimisi daha interaktif.

Dolayısıyla anahtar nokta kendi ilgi alanlarını bilmek ve önden araştırma yapmak. Buna rağmen ilginiz çeken bir şey yoksa o şehirde, o müzelere gitmeseniz de olur. Sizin seyahatiniz, başkalarının nasıl değerlendireceğinize karar vermesine izin vermeyin.
0
gmzo
(06.06.21)
(11)

uzun süreli, mutlu evliliklere denk geliyor musunuz?

cosmicgadin
En az 15-20 yıllık evli, birbirini görmekten, vakit geçirmekten keyif alan, mutlu çiftler var mı etrafınızda? Bunlar nasıl karakterler? Ve nasıl bir ilişkideler? Duygular sizce bir süre sonra kaçınılmaz olarak daha çok sevgi, saygı, minnet benzeri duygular mı?
En az 15-20 yıllık evli, birbirini görmekten, vakit geçirmekten keyif alan, mutlu çiftler var mı etrafınızda? Bunlar nasıl karakterler? Ve nasıl bir ilişkideler? Duygular sizce bir süre sonra kaçınılmaz olarak daha çok sevgi, saygı, minnet benzeri duygular mı?
0
cosmicgadin
(04.06.21)
Arkadasim var 12 yillik evli ikisi de muhendis acayip mutlular, cocuklari da var.

Eleman devamli aldatiyor ama kadini bilmiyorum.
0
divit
(04.06.21)
Benim üniversiteden hocam var. 50 yaşında falan vardır. Gezmeyi, yemek yemeyi falan çok seviyorlar. Maddi durumları falan da çok iyi. Kızı New York'da okudu. Sürekli bi yerlerden foto atıyorlar tatillerde. Yani öyle bir yaşamda mutsuz olmak çok da mümkün değil gibi.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(04.06.21)
ben uzun senelerdir beraber olup hala sevgili gibi olan çift görmedim hiç. ya asker arkadaşı gibi oluyorlar ya da mutsuz.
0
levybroo
(04.06.21)
Sadakat. İnsan vakit geçtikçe daha fazla mı talepleri oluyor ya da gençken gözü mü kör oluyor çözemiyorum. Sanırım karakterle ilgili. Uzun ilişki iki tarafın karakteriyle ilgili. Belki de hoşgörü, sınırsız bağlılık. Sınırsız bağlanmak ne kadar zor? Cidden zor mu
0
bigbadabum
(04.06.21)
Valla ben kısa süreli mutlu evliliğe de denk gelmiyorum
0
aquarium
(04.06.21)
var. çok nadir ama. çoğu ilişki mutsuzluğa mahkum gibi görünüyor. o mutsuz insanlar da "canım cicim aylarınız geçsin de göreyim sizi:):):):)" veya "aman diyim evlenmeyin" tarzı garip propagandalar yapıyorlar. onlar zavallı diye herkes zavallı olmak zorunda değil. ama dediğim gibi, çok az denk geliyorum gerçekten birbirini seven mutlu çiftlere. mutluluktan kastım da her günün güllük gülistanlık geçmesi değil bu arada. her ilişkide zorluklar olur tabii ki.
0
aweamadeus
(04.06.21)
Annem ve babam 38 yıldır evli. Tabi onlara sormak lazım ama çok mutlu görünüyorlar. Bana sorarsanız hala birbirlerine aşıklar. Karakter olarak ikisi de karşısındakini dinleyen tipler, yani üste çıkmak için saçmasapan konuştuklarına şahit olmadım hiç. Tartışıyorlar ama konuşup anlaşıyorlar bir şekilde. Tartışıkları şey de "sen şöylesin böylesin" gibi suçlama değil de doğrudan sorun ile ilgili oluyor. Ayrıca kıskanç değiller. İkisi de kendine zaman ayırıyor, boş zamanlarında kendi arkadaşlarıyla takılıyor.
0
fotrsapka
(04.06.21)
var. 70'li yaşlarına yaklaştılar, ellerinde büyüdüm diyebilirim neredeyse ve şu yaşıma kadar birbirlerine ters bir söz söylediklerini bile duymadım. çok kibar insanlar ama dışarıdan bu kadar sempatik görünmelerinde sanırım kadın tarafının payı büyük - gerçekten dünya tatlısı ve iyisi, "ne bakıyon" deyip kavga çıkarabilecek tarzdaki birini bile yumuşatabilecek kadar klas bir insan. ben çocukken evlerinde gittiğimde bile huzurlu hissederdim (kendi ailemde ciddi bir sorun olmamasına rağmen) ve çocuk aklımla bile derdim yani, "buradaki insanlar gerçekten mutlu" diye. yaşım 30 olacak neredeyse, fikrim hala değişmedi :)

yalnız açıkçası ben bu "evlilik mutsuz eder" görüşüne de katılmıyorum. bugün mutsuz olan, evliliğine söven insanların çoğu ayrılsa emin olun ertesi gün eşini özler ve ister. belki tamamen alışkanlıktan, belki tamamen sevgisiz bir şekilde olur ama yine de ister. birlikte yıllar geçirmek, bir ilişki inşa etmek kolay iş değil. ayrıca kusura bakmayın ama çoğumuz da tırt insanlarız, evlenmeyince çok daha dolu ve süper hayatlar yaşayacakmışız gibi davranıyor bazıları. bana tuhaf geliyor. sanki çok mutlu olacaklarmış da evli oldukları için mutsuzlarmış gibi... değişik. tabii kişiden kişiye değişir bu, bazı insanlar gerçekten yanlış evlilik yapıyor ve evlenmese daha mutlu yaşayacak gibi oluyor.

bunu niye yazdım? "uzun süreli mutlu evlilik"ten çok dışarıdan mutsuz görünen ama bittiğinde tarafları çok daha üzücü bir hayata iten birliktelikleri daha sık gördüğüm için. bence aynı evde yaşadığın, hayatını paylaştığın bir insanı daima aynı tutkuyla sevmek mümkün değil. tabii ki yeri gelecek "ulan bu ne biçim insanmış" bile diyeceksin. gelgelelim çok ciddi veya temel problemler yoksa bir arada 15-20 yıl geçirmiş insanlar ayrıldıklarında daha mutlu olmuyorlar. en azından şahsi gözlemim bu yönde. YÜCE RABBIM her insanın gönlüne göre, nasıl mutlu olacaklarsa öyle versin.
0
der meister
(04.06.21)
Benim annem babam 27 yıldır evli. Baya anlaşıyolar. Annem hiç üste çıkan bi tip değil. Babam baskın ilişkide. Annem de daha çok kabullenici olunca anlaşıyolar, birbirlerinin dilinden anlıyolar. Liseli aşıklar gibi değiller ama anlaşıyolar. Tabi tartışma oluyor ama annem küsüyor o durumlarda, kavga çıkarmıyo. Sonradan geri barışıyolar.
0
turuncu tonlarda
(04.06.21)
Gördüm annemin halası ve eniştesi. Ama şöyle bir şey var, onları herkes severdi. Zaten aşırı iyi insanlardı. Karı koca öğretmenlerdi. Enişte zaten aşırı ünlü bir kimya öğretmeniydi Samsun’da. Herkese yardım etmişlerdi karı koca. Annemle babamın da evlenmesine ön ayak olmuşlar. Çok sıkıntı da çektiler. En son enişte mide kanseri oldu. O tonton göbekli hoş sohbet adam eridi 40 kiloyla vefat etti. Bir yıl geçmeden hala da vefat etti. Birbirlerini çok seviyorlardı aşk evliliğiydi zaten uzaktan akraba olsalar da. Ölümüne de dayanamadı kocasının peşinden gitti. Halen daha onları atakumda evlerinde hayal ediyorum ben. Hiç ölmemişler gibi. Çok minnoşlar halen daha. Duygulandım.
0
Arkabi08
(04.06.21)
31 yıllık evli olan annem ve babam. Bence 15 yıldan sonra daha iyi anlaşmaya başladılar. Birbirlerini seviyorlar, düşünüyorlar. Ayrı hiç kalamıyorlar. Çoğu zaman yeni evlenmiş gibi takılırlar sarılıp film izleme, el ele yürüyüşe çıkma, başbaşa yemek vs.
Nadiren tartışırlar onda da annemin sitem etmesi babamın susması şeklinde oluyor. Annem baskın bir karakter ve yaş olarak da babamdan büyük. Babam da çocuk ruhlu bir insan. Tamamliyorlar bence birbirlerini.
0
Benyinegulerim
(05.06.21)
(14)

Sevgilinizle ne derece özelinizi paylaşıyorsunuz?

sevimli yukarı norveç mahallesi
Aile içinde yaşanan ve sizi de ilgilendiren sorunlar (tartışmalar vb.), çocukluk travmalarınız, hemoroid ya da kıl dönmesinden muzdarip olmanız... Mesela bunlara sevgilinizi ne derece ortak ediyorsunuz? Aklıma öylesine gelenleri sıraladım, başka örnekler de olabilir tabii ki. Sevgilisinin ishal oldu
Aile içinde yaşanan ve sizi de ilgilendiren sorunlar (tartışmalar vb.), çocukluk travmalarınız, hemoroid ya da kıl dönmesinden muzdarip olmanız... Mesela bunlara sevgilinizi ne derece ortak ediyorsunuz? Aklıma öylesine gelenleri sıraladım, başka örnekler de olabilir tabii ki.

Sevgilisinin ishal olduğunu öğrenince tiksinen de tanıdım, çözüm önerisi sunmaya çalışan da. Siz hangi tarafa yakınsınız? Arada mutlaka bir sınır olması gerektiğini düşünüyor musunuz?
0
sevimli yukarı norveç mahallesi
(03.06.21)
Güldüm xd. Bunların hepsini paylaşabileceğim bi sevgili arıyorum diyeyim sen anla gerisini
0
olaylar olaylar
(03.06.21)
Sevgilimi her anıma ortak etmek isterim, her şeyi paylaşmak, danışmak vs aynı şekilde ona da bu hakkı tanıyabilmek isterim
Diğeri türlüsü bana biraz soğuk geliyor

Böyle birini de bulamadığımız için yalnızlığa devam
0
purplee
(03.06.21)
sevgilim varken bunların hepsini paylaşırdım ve paylaşılmasını beklerdim. Sevgilim ishal olsa bilemem içten içe tiksinsem de çözüm önerisi sunar hatta kendi elimle getirir veririm çözümü. Başı ağrısa masaj yaparım dizime yatırıp bebek gibi. Aile sorunu olsa destek olurum. Aynılarını da beklerim.

Bunları alırken genelde sorun yoktur insanlar için ama aynı özveriyi pek göstermeye hevesli olmazlar. Ya da bu içtenlikte yaşayan çok az insan var. O sebeple de yalnızım ama aradığım tam olarak böyle bir ilişki.
0
bismarck
(03.06.21)
her seyi paylasabilecegim/her seyini paylasacabilecek biriyle sevgili olmak yeglerdim sahsen.
0
baldur2
(03.06.21)
Valla kisi sevgilim de olsa annem babam da olsa kardesim de olsa paylasim olayinin bir yeri ve zamani olmali bana gore. Durup dururken saglik sorunlari ya da psikolojik olaylar anlatilmaz gibime geliyor. Ne bileyim tv izlerken birden 'benim su travmam var' denmez gibi. O olayin konusulacagi bir ortam olusursa paylasilabilir ancak diger turlusu garip kacar.

Dolayisiyla paylasim olayi o ortamin olusup olusmadigina bagli olarak degisir. Olustuysa ortak ederim, olusmadiysa ortak etmem.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
İshal olunmanın nesi tiksindirici çözemedim.

Sağlıkla ilgili bir durum ve gayet sıradan. Doktorla paylaşıyorsun sevgiliyle neden paylaşamayasın.
0
Avoiding The Puddle
(03.06.21)
zihinsel haric her seyi paylasirim. cok komik de gelir. partnerim de paylasir genelde.

sabah bunun geyigi dondu. #off bi biraktim kedi kadar, aklin varsa tuvalete girme# dedim. ilkin ufff ne igrensin sozcukleri dokuldu ama sonra gulmece eglenmece. fiziksel olan her seyi paylasiriz egleniriz de ancak ruhsal seylerde ben kimseye bir sey anlatmam. bu biraz da yapi ile alakali galiba.

bazilari sarhos olunca mahallede bagirir masa ustune sandalye ustune cikar dans eder. ben sarhos olunca kose ararim kendime. o koseye gider sirtimi kose duvara yaslarim. oyle sessiz sessiz otururum. tribe mi giriyorum ne oluyorsa artik.
0
turbo sadık
(03.06.21)
Her şeyi paylaşırım. Sadece başka arkadaşların, kuzenlerin sırlarını paylaşmıyorum o kadar.
0
zimbirik
(03.06.21)
Soruda yazdiklarinizi paylasirim. Diger kisilerin ozelleri degilse tabii ki.

İshal mishal de igrenmem acikcasi. boka merakli oldugumdan degil, saglikla ilgili bu tip seyler mahrem degil benim icin. Burada cok sevdigim bir kisi olmasi onemli benim icin. Yolda onumde biri kussa ben de kusacak gibi olurum cok igrenirim, ama sevdigim biriyse(sevgili olmasi sart degil) ellerimle temizlerim hic sorun olmaz. Oyle iste...
0
invictae
(03.06.21)
İshalden tiksinilir mi ya, ben sevgilimin donlarını da yıkarım. genellikle düzelmesi için uğraşıyorum ya da ay bebeğim götünü tutamıyormuş da napsın diye takılıyorum. ben de hemoroid problemimi söyledim mesela bunlar sorun değil. hastalık vs söylenir bence. travmalarını da söylüyor. ben ona daha çok bağlanıyorum öyle oldukça.

sadece ailemin özel hayatını ve kavgalarını söylemiyorum çünkü onu çok ilgilindirmez, sıkılır yani. ben de onun ailesine dair özel şeyleri duymak istemem.
0
Hallegadola
(03.06.21)
her şeyi paylaşmaya gerek yoksa ki benim için gerek yok, her şeyi paylaşmam. ishal örneğinde de azıcık aklı başındaysa ne yapınca iyileşeceğini bilir, bunu sevgiliye* söylemenin gereği ne? bana çok saçma geldi açıkçası (tiksinmekle alakası yok). sevgilinin çözebileceği bir sorun, bir durum vardır paylaşılır anlarım ama ıncığını cıncığını paylaşmak benim için normal değil. o kadar sınırsız bi ilişki kurmam, kurandan da uzaklaşırım. travmalarını da paylaşmak isterse pekala dinlerim, yardım isterse ederim; ama bu demek değil ki sevgiliyiz diye herkes her şeyini anlatsın. ortamı oluşmuş gelişmişse zaten heralde istediği insana anlatır da bu sevgililikle gelen bir şey değil benim için. arada mutlaka bir sınır olmalı, herkesle olmalı. sınırı nereye taşıdığım da kişiyle olan yakınlığıma bağlı ama bi sınır her zaman olur.

*edit: ya da herhangi bir insana.
0
levybroo
(03.06.21)
Her şeyi paylaşırım konu fark etmez. Paylaşamadığım insanla beraber olmam.

Bazen sıkmamak için kısa keserim konuyu. Kendisi daha fazla ayrıntı ister sürekli sorar
0
jazzabel
(03.06.21)
ben paylaşamıyorum çünkü genelde onlar da paylaşmamış oluyor. ishal paylaşmasak da olur ama söylese tiksinmem çözüm bulmaya çalışırım. veya çocukluk travması vs anlatılsa beni yakın görüyor diye mutlu olurum. kendim anlatır mıyım bilmiyorum çünkü daha sonra her davranışın altında başka bir şey aranır vs. gerek yok sanki.
0
Benyinegulerim
(03.06.21)
Biz 5 yıllık sevgiliyiz her şeyi paylaşıyoruz. Hiç bi şeyi özel bulup sakladığım olmadı.
0
turuncu tonlarda
(05.06.21)
(4)

Karantinada olan hasta nasıl ilaç alabilir?

Benyinegulerim
Reçetesiz. Ağrı kesici filan lazım. Tek yaşıyor, uzağız gidemiyorum çevrede gidebilecek kimse de yok. Aklıma şey geliyor yemek sepetinden yemek söyleyip eczaneye uğramasını rica etmek. Gelince ücretini fazla vermek. Bu fikir nasıl kabul ederler mi ?
Reçetesiz. Ağrı kesici filan lazım. Tek yaşıyor, uzağız gidemiyorum çevrede gidebilecek kimse de yok.


Aklıma şey geliyor yemek sepetinden yemek söyleyip eczaneye uğramasını rica etmek. Gelince ücretini fazla vermek. Bu fikir nasıl kabul ederler mi ?
0
Benyinegulerim
(07.05.21)
Evde tek başıma karantinadayken eczaneleri tek tek arayıp rica etmiştim. Hiçbiri kabul etmeyince apartmandaki komşularımdan istemiştim. Evime birden bire ilaç yağdırmışlardı. Deneyebilirsiniz.

Ekleme: yemeksepeti yerine yemek sipariş edeceğiniz restoranı direkt arayıp sorabilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(07.05.21)
il içle bilgisini paylaşırsanız buradan yardımcı olan birileri de çıkabilir.
0
reanarchy
(07.05.21)
surekli yemek falan soylediginiz bir yer varsa onlardan rica edin eger eczane kabul etmezse. yaninda yemek de soyleyebilirsiniz. bizim burda bir cigkofteci var yandaki eczane ara sira onlara paket veriyor onlar goturuyor gormustum.
0
bay b
(07.05.21)
Eczaneyi aramak niye aklıma gelmedi bilmiyorum ama aradığım ilk eczane kabul etti. Teşekkürler fikir için:)
0
🌸Benyinegulerim
(07.05.21)
(16)

kollarda damarların belli olması

nick bulamadim
ergenlikten beri kollarımdaki damarlar çok belli oluyor. dikkat ettiğim kadarıyla ergenliğinde zayıf olmuş insanlarda oluyor. spora başladıktan sonra daha da arttı. gerçi 2. fotoğraftaki gibi kolun içindeki ve bicepstekini seviyorum. ama ellerimdekiler rahatsız ediyor. sürekli ellerii saklıyorum ya
ergenlikten beri kollarımdaki damarlar çok belli oluyor. dikkat ettiğim kadarıyla ergenliğinde zayıf olmuş insanlarda oluyor. spora başladıktan sonra daha da arttı. gerçi 2. fotoğraftaki gibi kolun içindeki ve bicepstekini seviyorum. ama ellerimdekiler rahatsız ediyor. sürekli ellerii saklıyorum yazları. kız aradaşım yok. olsa elimi saklarım ve tutmasını istemem.

eksiup.com
eksiup.com

skleroterapi diye bir tedavi varmış. köpük gibi bir şey enjekte edip kurutuyorlarmış. tedavi olayım mı? damarları kurutacakları için endişeleniyorum tehlikelidir diye. bir de bicepstekinin yok olmasıın istemiyorum. :D ama bu şekilde sürekli ellerimi saklamaktan da sıkıldım. özgüvenimi etkiliyor. siz rahatsız olur muydunuz? tedavi olur muydunuz yoksa takmaz mıydınız?tedavi olunca şöyle bir değişim oluyormuş.

www.hekim.net
0
nick bulamadim
(04.05.21)
Böyle damarlı ele, kola düşen bir sürü kız var bence boşuna saklıyorsun
0
sta
(04.05.21)
Bir sorun göremedim ben. Kadınların daha çok hoşuna gidiyor +1. Saklamayın kollarınızı.
0
Hallegadola
(04.05.21)
umarım ters psikoloji yapıyorsundur kardeş, yunan tanrısı gibisin maşalla, ekmeğin bol olsun.
0
Jux
(04.05.21)
benim de bu kadar olmasa da boyle.

karizma oglum bu, sen cok yanlis gelmissin.
0
baldur2
(04.05.21)
uff nası güzel serum bağlanır bu damarlara, resmen hemşire rüyası gibi kolların varmış maşalla..

Kadınlar çok da sallamaz bu damar meselesini ve hatta evet çekici bulanı da var.
0
lcha
(04.05.21)
Bence gayet hoş. Ellerde bu kadar belirgin olanı ilk defa görüyorum ama sadece farklı ben hiç garipsemedim. Kollardaki aksine çekici duruyor saklamanıza hiç gerek yok
0
ddenizz
(04.05.21)
Bence gayet hoş görünüyor. Bir çok hemcinsimin de böyle düşüneceğine eminim.
0
Benyinegulerim
(04.05.21)
Uzaktan olan fotoğraflarda özellikle çok güzel duruyor. Çekici bir şey ki bu, sen buna neden tutuldun acaba.
0
turkce konusan uzayli
(04.05.21)
Herkes yazmis zaten ama ben de yazayim, eksik kalmayayim :D cogu kadinin buna dibi dusuyor zaten, yunan tanrisi masallah +1 :)

Takmayin kafaniza, dusundugunuzun aksine guzel bir sey :)
0
invictae
(04.05.21)
yağ oranı düşük erkeklerde böyle damarlar gözüküyor. yani çok zayıf değilsen muhtemelen vücudun orantılı, sağlıklı ve çekici durumdadır. diğer insanlar da bunun farkındadır. gereksiz bir endişe.
0
isabella was a ginger
(04.05.21)
Üniversite yıllarında ellerimdeki damarları gören bi kız başka yerlerimin de damarlı olup olmadığını sormuştu lapss diye, tabii ben şok :) Sonra damarlardan vb sohbet ettik bi süre. Genel olarak hoşlarına gidiyor, senin el kol yapısı da gaayet iyi. O damarları belirgin kılmak için nice yiğitler salonlarda telef oluyor bunu unutma :)
0
msb
(04.05.21)
Sakın skleroterapi yaptırmayın.
Ölümden dönmüş ve hastanede çok zor damar yolu bulunan biri olarak, tavsiyem estetik için damarlarınızı feda etmemenizdir. İnsanın başına her şey gelebilir.
Ayrıca hiç de rahatsız edici görünümü yok.
0
pro9it9is9
(04.05.21)
Tanıdığım 10 kadından 8i damarlı kol hastası
0
suicides underground
(04.05.21)
açıkcası bu kadar olumlu bir yorum beklemiyordum. teşekkürler olumlu yorumlar için. ben de severim özellikle bicepste falan hoş duruyor ama bende çok fazla gibi. son 5 yılda daha da arttı. özellikle ellerimin üzerindekilerden rahatsız oluyorum. yaşlı eli gibi oluyor :d
0
🌸nick bulamadim
(04.05.21)
El fetişçisi kadınları ayıklamak için açılmış bir duyuru bile olabilir diye düşünüyorum. Eğer öyle değilse, ellerin çok güzel 10/10 verdim, insanlarda ilk ele bakan biri olarak sonnnn derece çekici buldum.
0
Mossy
(04.05.21)
Duyurunun açılma sebebiyle ilgili olarak: Mossy +1

Kız arkadaşının olmadığı detayını belirtmen faydalı olmuş.

i.ibb.co

soruya da cevap vereyim de silinmesin: Hayır.
0
himmet dayi
(04.05.21)
(1)

Şizofreni ?

kestane gürgen palamut
Merhaba, yakın çevresinde bu teşhis konulan biri var mı? Dm atar mısınız? Buraya yazmak istemiyorum
Merhaba, yakın çevresinde bu teşhis konulan biri var mı? Dm atar mısınız? Buraya yazmak istemiyorum
0
kestane gürgen palamut
(03.05.21)
Sorabilirsiniz.
0
Benyinegulerim
(03.05.21)
(7)

Yazılımcı ayağınıza geldi

plutongezegendegilmi
Çalıştığım startup battı :/ Milyoner olacağız diye çıktığımız yoldan elimiz boş dönüyoruz. Startup da yorucu bir iş, o yüzden birkaç ay tatil yapmaya karar verdim, iş aramıycam şimdilik.Öte yandan kod yazmadan geçirdiğim 4. günün sonunda inanılmaz sıkıldığımı farkettim. Yıllardır haftasonu bile kod
Çalıştığım startup battı :/ Milyoner olacağız diye çıktığımız yoldan elimiz boş dönüyoruz. Startup da yorucu bir iş, o yüzden birkaç ay tatil yapmaya karar verdim, iş aramıycam şimdilik.

Öte yandan kod yazmadan geçirdiğim 4. günün sonunda inanılmaz sıkıldığımı farkettim. Yıllardır haftasonu bile kod yazmak nasıl bir alışkanlık haline geldiyse yapmayınca boşluğa düştüm resmen.

Dolayısıyla eğer bir fikriniz/projeniz var ve yazılımcı arıyorsanız bana yazabilirsiniz. Bunu daha çok ortaklık/danışmanlık için söylüyorum, normal şirketinize çalışan arıyorsanız yazmayın.

Ayrıca startuplar konusunda epey bir eğitimim ve tecrübem olduğunu düşünüyorum. Eğer "ya bu işler nasıl oluyor/olmuyor" tarzında sorunuz varsa bu duyurunun altında sorun, onları da cevaplamaya çalışayım.
0
plutongezegendegilmi
(05.04.21)
gecmis olsun.

biraz da kendiniz yorucu hale getirmis gibisiniz sureci. tatil zamani tatil, is zamani is yapilmali. haftasonu eger izinliyseniz yan proje haricinde cok fazla kod yazmaya zaman ayrilmamali diye dusunuyorum. yeni isinizde de is-hayat dengesini iyi kurmaniz gerek.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(05.04.21)
Geçmiş olsun +1

Haftasonu bile kod yazmalı hayattan sonra bence de biraz dinlen.

Sence startup neden battı? Yapılan en temel hata tam olarak neydi? Çalışanlar ve patron hatanın farkında mıydı? Süreç nasıl ilerledi?
0
Benyinegulerim
(05.04.21)
@benyinegulerim

Ekip fazla hızlı büyüdü, para çabuk bitmeye başladı, para bitmeye başlayınca panik olup dandik ama para yapan feature'lara abandık. Dandik feature'lar yüzünden user growth yavaşladı. User growth yavaşlayınca da satışlar düştü, yatırımcılar kaçtı. Özetle kontrolsüz büyüme ve unique value proposition'dan uzaklaşma.

Aslında startuplarda product design'ın temel kuralıdır, "core" feature harici başka bir şeye (nice to have bile olsalar) kesinlikle enerji harcamaman lazım. Neyi yapacağını bilmek kadar neyi yapmayacağını bilmek de önemli. Yanlış feature geliştirmek direkt ölüm zaten.

Genel olarak development (ve ilginç bir şekilde marketing) ekipleri benimle aynı fikirde. Product ve business değil, onlar covid falan diyorlar :)
0
🌸plutongezegendegilmi
(05.04.21)
Cosmic +1
Ben uzun zamandır takip ediyorum seni baba. Yazılımla ilgili konularda pluton yazmış mı diye hızlıca bir tararım mesela. Sen ve emrahday bajganım yazmışsa tamam diyorum bu başlık iş yapar.

Bu boş vakti mentorlükle değerlendirebilirsin bence. Bilmiyorum çok mu yorar yıpratır seni ama çok şahane olur bizim için yani.

Konu da fark etmez sen anlat biz dinleriz.

Seviyorum seni. Kendine dikkat et. Çok geçmiş olsun.
0
Giovanni Pipitto
(05.04.21)
bir aplikasyonun yasam dongusu:

1- bir aplikasyon gelistirme surecinin asamalarini pipeline biciminde bahsedebilir misin?

sektore dogru anda girmek bakimindan:

2- aplikasyon/fikir/urun hangi asamada startup'a donusturulmeli, yatirim aranmali

bunun elbette sabit bir kurali yoktur, ama bir standardi olmali.
0
idexo
(05.04.21)
@giovanni, çok teşekkür ederim hocam, epey mutlu oldum.

@cosmic, ya video işini hiç bilmiyorum. Bunun ışığı var editing'i var falan. Ama bir handbook hazırlayabilirim belki, tatlı olur.

@idexo,

Hocam agile ve waterfall diye bakabilirsiniz. Çok geniş konular ama özetle:
waterfall'da önce ürüncüler oturup tüm tasarımı (uygulamaya dair her şeyin tasarımını) bitiriyor, sonra kodcular oturup kodu yazıyor, en son da testten geçiyor, sorun yoksa tamam. Yani biri bitmeden sonraki süreç başlamıyor. Agile'da ise bu iş feature bazlı yapılıyor. Üyelik sistemi eklenecek mesela, o tasarlanıyor, kodcular yazıyor, testten geçiyor, ondan sonra bir sonraki feature'a ilerleniyor. Bu ikisi kendi içlerinde ufak tefek farklılıklarla dallanıp budaklanıyor, hepsinin başka isimleri var, ama genel çizgi bu.

Agile'ın waterfall'a göre avantajı, küçük parçalar üzerinden çalışıldığı için bir hata çıkarsa yakalamak ve düzeltmek daha kolay oluyor. Dezavantajı, bugün tasarladığınız feature 3 ay sonraki ile uyumlu olmayabilir, hepsini birden oturup düşünmediğiniz için ne olacağı belli olmuyor.

Bir de ben agile'ın insanların yeteneksizliğine ve tembelliğine (ve şirketlerin cimriliğine) bahane olarak kullanıldığını düşünüyorum sık sık, ama o kişisel bir görüş tabi. Ne demek istiyorum, mesela ben bi kodu yazdım, 3 ay sonra o feature baya bir değişti. Kodun tamamını atıp yeniden yazmam gerekiyorsa bu benim hatam, onu kolayca, az eforla değiştirilebilecek, esnek bir şekilde yazmam gerekirdi.

Normal ürün geliştirme ile startup ürün geliştirmesi birbirinden farklı. Normal ürün geliştirmede (mesela para alıp e-ticaret sistemi geliştireceksiniz) ne yapacağınız üç aşağı beş yukarı belli, fazla sürpriz olmuyor.

Startup ortamında ise en büyük sorun fikrin "tutup tutmayacağının" bilinmemesi. Dolayısıyla fikirden ürüne geçerken en önemli şey "validasyon" yapmak. En yaygın hata (ki bunu ben de yaptım) kimsenin ihtiyacı olmayan, kullanmayacağı ürünler yapmak. Yani fikir kulağa güzel gelse de, insanlar "iyi ya olsa bu kullanırım" dese bile kullanmayabilirler. Baştan insanların buna gerçekten ihtiyacı var mı onu anlamak lazım, bunun adı da validasyon.

Teknik birisiyseniz en güzel validasyon oturup uygulamanın aşırı basit/dandik bir halini yazmak. Buna mvp (minimum viable product) diyorlar. Uygulama bu kadar dandikken bile birileri kullanıyor ve hatta para veriyorsa müthiş, kullanıcı sayısındaki artış grafiğinizle birlikte bir yatırımcıya gidip para alabilirsiniz. Ya da kiranızı faturanızı çıkaracak kadar para kazanınca işinizden istifa eder tam zamanlı gömülürsünüz, para kazandıkça eleman alırsınız vs.

Teknik biri değilseniz de validasyon yöntemleri var. Burada en yaygın yöntem "user interview" dedikleri şey. Ama bunu doğru yapmak, yaptıktan sonra sonuçları yorumlamak falan çok zor. Yani en iyisi deneyip görmek ama ilk seferde yanlış yapmak çok olası.

Bi arkadaşım şöyle bir şey yapmıştı: yemeksepeti gibi ama o an sokakta parkta bahçede neredeyseniz oraya teslimat yapan bir uygulama fikri vardı. Uygulamayı yazmak yerine basit bir web sitesi kurdu, sipariş gelince arayıp "şu an çok meşgulüz kusura bakmayın" diye cevap veriyordu, ama işte insanların ne kadar talep gösterdiğini anlayabiliyordu.

Dolayısıyla: validasyondan geçince koda başlayın. Yatırım almak her zaman için çok iyi bir şey değil, gerçekten ihtiyacınız varsa alın.
0
🌸plutongezegendegilmi
(05.04.21)
eline saglik. tesekkur ederim.
0
idexo
(05.04.21)
(8)

Çocuk neden sevgilisi olmadığını belirtti sizce?

namidigerkokuc
Üniversiteden, eskiden hoşlandığım kişiye geçen gün kafamı karıştıran bir meseleyle ilgili mesaj attım(yanlış anlaşılmasın yürüme falan yok). Sevgilisi var sanıyordum(ki eskiden vardı, ayrılmışlar), o yüzden inşallah kıza saygısızlık olmaz falan diyerek başladım. O da cevabı yazdı, sonra da ayrıca b
Üniversiteden, eskiden hoşlandığım kişiye geçen gün kafamı karıştıran bir meseleyle ilgili mesaj attım(yanlış anlaşılmasın yürüme falan yok). Sevgilisi var sanıyordum(ki eskiden vardı, ayrılmışlar), o yüzden inşallah kıza saygısızlık olmaz falan diyerek başladım. O da cevabı yazdı, sonra da ayrıca birlikte olduğum biri yok yazdı. Şimdi bu kişi birlikte olduğu biri olmadığını niye söyledi? Sırf 'kiza saygısızlık olmasın diye' dediğim için ve bu yanlış bilgiyi düzeltmek için mi. Yani ortada yanlış bilgi olmasın diye mi?
0
namidigerkokuc
(13.03.21)
Sen özellikle belirttiğin için o da doğal bir şekilde açıklamasını yapmış. Yürümemiş.
İlla yürüyeceksen yürüyebilirsin.
Özellikle birinin yürümesine engel olmak istesem ben hiç girmezdim o konuya boş bırakırdım.
0
megalomaniac
(13.03.21)
bana da sadece bilgiyi düzeltmek için demiş gibi geldi. yani ben onun yerinde olsam düzeltirdim karşımda kim olursa olsun. ama bu size ilgisi yok demek değil tabii, onu söyleyebilmek için daha çok veri lazım :)

hem biz niye yanlış anlayalım, yürümek istersen yürürsün, kime ne?
0
isabella was a ginger
(13.03.21)
şimdi açıkçası
"sana yürüyebilir miyim müsait misin?" diye yoklama yapmışın
o da
"buyur açığız" diye dönüş yapmış.

kıza saygısızlık olmasın diye başlamak pek masumane değil.
ben birine mesaj atarken "kocana saygısızlık olmasın" yazmıyorum
çünkü aklımın ucundan bile geçmiyor
0
summatinyourteeth
(13.03.21)
Ahahah :D yukarıdakiler +1

Kıza saygısızlık olmasın demek "musaitsen yürüyeceğim" demektir.
0
Benyinegulerim
(13.03.21)
"Müsaitim yürüyebilirsin" demiş. "kırmızı don giydiğini tahmin ediyorum" diyen birine "hayır haki renk seviyorum" diyerek bilgiyi düzeltme ihtiyacı hissetmem. Özellikle haki renk don giydiğimi bilmesini istediğim biri değilse tabi..
0
IncredibleMau
(13.03.21)
sevgilisi olduğu varsayımıyla "kafanı karıştıran bir meseleyle ilgili" mesaj atıyorsun, üstüne "yenge hanım kusura bakmasın" diye ekliyorsun ve bu soruyu mu soruyorsun cidden?

"ben onu yokladım, o da bu cevabıyla bana yeşil ışık mı yaktı" diye sormuş olsan daha samimi olurdu bence. duymak istediğin şeyi söylememizi istiyorsun.

ve tebrikler, duydun: kesinlikle yeşil ışık yakmış, boştayım, görüşelim demiş.
0
der meister
(13.03.21)
ya biriylr konusurken sevgilisine atif yapmak "baska" hangi alaka olabilir? dermeister+1
0
ala09
(14.03.21)
der meister +1

"sevgilin var mı?" diye sormuşsun o da yok demiş.
0
himmet dayi
(14.03.21)
(9)

Lens Kullanmak vs Lazer Göz Ameliyatı Olmak

yanqoue
Yıllardır gözlük kullanırım, numaram 2.25 civarı.Sıkıldım gerçekten, yan etkilerini falan geçtim artık gözlükten kurtulmak istiyorum.Lazer ile ilgili endişeler var. Lens daha güvenli bir çözüm gibi görünüyor ama lens kullanmanın sıkıntıları nelerdir? Hangisi size göre daha iyi bir çözüm olur?
Yıllardır gözlük kullanırım, numaram 2.25 civarı.

Sıkıldım gerçekten, yan etkilerini falan geçtim artık gözlükten kurtulmak istiyorum.

Lazer ile ilgili endişeler var. Lens daha güvenli bir çözüm gibi görünüyor ama lens kullanmanın sıkıntıları nelerdir? Hangisi size göre daha iyi bir çözüm olur?
0
yanqoue
(31.01.21)
ben lens diyorum. çünkü söylediğiniz gibi lazerin bir çok eksi yönü var ama lensin her gün ayırdığın 2 dk haricinde bir eksisi yok bana göre. yıllardır kullanıyorum çok memnunum.
0
Benyinegulerim
(31.01.21)
Esim lazerle cizdirdi, gayet memnun. Cok nadir gozu kuruyor, goz damlasi kullaniyor o kadar.

Korkmasam ben de cizdirirdim. Lense ugrasmakdan biktigim icin gozluk kullaniyorum artik
0
fakyoras
(31.01.21)
13 yaşımdan beri lens kullanıyorum. 17 sene olmuş. Kesinlikle çok temiz kullanmak, akşamları eve gelince çıkarmak, denize/havuza lensle girmemek, asla lensle uyumamak kaydıyla doktor da uygun görüyorsa önce lensi bi deneyin derim.
Sonra yine isterseniz ameliyat olabilirsiniz. Şu ana kadar ameliyattan pişman olan bir tanıdığım da olmadı.
0
pandispanya
(31.01.21)
Doktorlar son kararı veriyor, lazer herkese yapılmıyor, detaylı muayene ediyorlar.

Lens için ise ben de yıllardır kullanıyorum ama göz kuruluğu ve lense toz vb yapışması çok rahatsız etmeye başladı. Acuve'nin nemlendiricili lensleri var, onları kullanmaya başladım, daha rahat. Yine bazı bağışıklık sistemi hastalıkları göz kuruluğu yapıyor ve lens açısından rahatsız ediyor. Göz doktoruna gittiğinizde muayene sonrası deneme lensi veriyor, onla biraz takılıyorsunuz, çok korkunuz yoksa deneyebilirsiniz.
0
kaset
(31.01.21)
Birkaç sene önce aynı yol ayrımına ben de gelmiştim. lazer ameliyatta gece görüşünün olumsuz etkilenme ihtimali(starburst ya da halo effect) ve tekrar lazer operasyon geçirme şansının olmaması(belki de ameliyatına göre değişiyordur, hiç doktora gitmedim lazer için) sebeplerinden lense geçmeyi tercih ettim. Pandemiden sonra genelde evde olduğum için gözlükle devam ettim ama lens takınca dünya varmış diyorsun. Lazer olan arkadaşlarım veya tanıdıklarım da var. seneler oldu, onların da hiçbir sıkıntıları yok. pişman değiller. Ama ben göze alamadım.
0
olutaklidi
(31.01.21)
uzun yillar gozluk ve lens kullanmis sonrasinda lazer olmus biri olarak kesinlikle lazeri oneririm. zaten gidip ben lazer ameliyati olmak istiyorum diyererek direkt ameliyat olamiyorsunuz. bir suru test sonrasinda ameliyata uygun olup olmadiginiza bakiliyor ilk.

ayrica lensin gunde ayirdigin 2 dakikan haricinde daha fazla etkisi var. kornea incelmesine neden oluyor. gozluk lense nazaran daha sagliklidir.
0
seksli harf
(31.01.21)
bu tekrar ameliyat işleri aslında çok kişisel olaylar. yani numara tam düzelmediyse hastane düzeltme yoluna gidebilir tabii ama doktor uygun bulursa. Bence en iyisi bi göz doktorundan randevu alıp en sağlıklı bilgiyi ondan edinmek ameliyat konusunda. belki gözünüz hiç uygun değil boşa ikilemde kalmışsınız. gerçi miyopide bu ihtimal düşük ama.
0
olutaklidi
(01.02.21)
önce gözlük, sonra lens, sonra yine gözlük sıralamasıyla - neredeyse 12-13 sene gözlük, bir o kadar da lens kullanmışımdır (gözler -4.00). 3 sene önce "lasek" ameliyatı oldum. ameliyat olduğum için inanılmaz mutluyum, keşke daha önce olsaydım diyorum. bir ürüne ihtiyaç duymadan görmenin rahatlığı paha biçilemez geldi bana. neye karar verirseniz verin, iyi bir doktora, hatta birden fazla iyi doktora görünüp o kararı vermenizin faydalı olacağını düşünüyorum.
0
semyasa
(01.02.21)
15 sene oldu lasek olalı pişmanım!! neden ilk çıktığı gün olmadığıma..

askerde g3 ü gözlükle attım.. çok arzuluydum..

bilenler bilir..

aşırı teper hele birde genç ve kas tonunuz oturmamışsa..

tetiğe basmamla tepmeye müteakip kırılması bir oldu..

o gün yemin ettim ki bu iş bitecek..,

kavgaya girecem giremiyorum:)

topa kafayla çıkacam çıkamıyorum:)

bu 2 skill de bende gençken oturmadığı için onlardan ömür boyu muafım..

hayatımda sayısız halısaha maç oynadım 1 kere kafayla pas/gol yok :)

sosyal hayata etkisini de ölçmelisiniz..

palyatif çözüm mü dramatik çözüm mü

gözlüklerin kelebek taraflarının oturduğu burun kısmı inceden çökük..

genç yaşta kemeik gelişimine bile etkisi var..
0
hunharca ben
(01.02.21)
(16)

Mühendislikte böyle bir terim var mı? bir makineyi bir kere ateşlemek gibi

rewlack
"bir makineyi/cihazı harekete geçirmek için bir kereliğe mahsus bir etki vermek ve daha sonrasında onun kendi kendine çalışmaya devam etmesi" böyle bir eylem var mı? ne denir buna? bu tanımı sistem için de düşünebiliriz.
"bir makineyi/cihazı harekete geçirmek için bir kereliğe mahsus bir etki vermek ve daha sonrasında onun kendi kendine çalışmaya devam etmesi" böyle bir eylem var mı? ne denir buna?

bu tanımı sistem için de düşünebiliriz.
0
rewlack
(29.01.21)
ataletini yenmesi, aşması diyoruz biz.
0
duyurukullanıcısı
(29.01.21)
müyendiz değilim de "ignition" diyesim geldi.
0
kibritsuyu
(29.01.21)
devreye aldık deriz.
0
kanlakarisikyagmur
(29.01.21)
Trigger olabilir?
0
Benyinegulerim
(29.01.21)
(bkz: kickstart)
0
orpheus
(29.01.21)
Valla ben de mezun olduktan sonra havalı havalı şeyler kullanıcaz ümidiyle gittim.

Gördüğüm:

+yapıştır ananiyimioguz/ateşle bakıyım ananiyimioguz.

-oldu mu abi?

+süpersin

Hiç öyle trigger mirigır yok valla pratikte görmedim.

Biri kapılar ardında duysa adımız çıkar maazallah.

Ama soru teknik olarak ne kullanılır ise bana da en mantıklı tetikleme / trigger geldi.
0
ananiyimioguz
(29.01.21)
marş?
0
turbo sadık
(29.01.21)
tahrik deniyor bu olaya (harekete geçirme) ama bunun fiil halini duymadım hiç. tahrik etmek falan gibi. almancada mesela tahrik antrieb, bunun fiil hali antreiben.
0
bohr atom modeli
(29.01.21)
özel bir terim adı yoksa kickstart kullanabilirsiniz
0
nahtoderfahrung
(29.01.21)
gemiciler "çakmak" terimi kullanıyor sanırım bunun için
0
eja
(29.01.21)
Ignition bildiğin set fire tarzı ateşleme. Yani içten yanmalı bir motorun durumundan söz edilmiyorsa ignition olmaz bence.

Kickstart da elle, ayakla sert bir fiziki güç uygulanarak yapılan başlatmaya karşılık geliyor.
0
armagan abanuz
(29.01.21)
İlk hareket (marş motoru ile yapılan) starting?
0
ykyt
(29.01.21)
İngilizcede de bildiğim kadarıyla "drive" denir ve Türkçede "tahrik" anlamına gelir.
0
simderun
(29.01.21)
"ilk hareketi vermek" deniyor bazı yerlerde. makinenin / sistemin tipine göre "çakmak" denebilir ya da "marş" basmak denebilir.
0
co2s2
(29.01.21)
Tahrik mantıklı ya da sinyal gibi bir şeyse tetiklemek olabilir
0
ifo
(29.01.21)
arkadaşlar hepinize teşekkür ederim.

@golgi aygıtı aydınlattı;
aradığım şey; "stirling çevrimi" idi.

eylem de trigger olabilir en yakın.
0
🌸rewlack
(30.01.21)
(8)

Kardeşe doğum günü hediyesi tavsiyesi

plutongezegendegilmi
22 yaşında, tasarımcı, kadın. Bu ıvır zıvır ama süslü püslü şeyleri (tüylü kalemler, komikli kupalar tişörtler, ne bileyim tek boynuzlu at şeklinde bereler falan) çok seviyor. Saçları her ay farklı bir renkte oluyor genelde, bir de bi kamyon kozmetik ürünü kullanıyor (ne işe yaradıklarını bilmiyorum
22 yaşında, tasarımcı, kadın. Bu ıvır zıvır ama süslü püslü şeyleri (tüylü kalemler, komikli kupalar tişörtler, ne bileyim tek boynuzlu at şeklinde bereler falan) çok seviyor. Saçları her ay farklı bir renkte oluyor genelde, bir de bi kamyon kozmetik ürünü kullanıyor (ne işe yaradıklarını bilmiyorum). Renkli, yanar dönerli makyaj yapmayı da seviyor.

Genelde hep ihtiyacı olan bir şeyi hediye alırdım (bilgisayar, telefon, kulaklık vs) ama şu an bu kategoride hiçbir şey bulamıyorum, her şeyi var gibi. İşine yarayacak kurs/kitap/ekipman gibi sıkıcı bir şey de hediye etmek istemiyorum.

Ne alayım? Bütçe 1000 TL.
0
plutongezegendegilmi
(19.01.21)
ty.gl

Çok kullanışlı, ciddiyim.
0
megalomaniac
(19.01.21)
Far paleti
0
elorelia
(19.01.21)
www.gargamel.com.tr
bu dükkandan bir şeyler al. tam onun tarzı gibi hissettim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.21)
@megalomaniac 48 saat icinde bozuldu bu urun.
0
pass
(19.01.21)
www.google.com

Yüz temizleme cihazı.
0
mobydick
(19.01.21)
Bu aralar çok popüler ve de okdr çok kozmetik ürünü kullanıyorsa cildini daha derin temizlemesi iyi olur.
0
mobydick
(19.01.21)
www2.hm.com
www.trendyol.com
bence bu tarz şeyleri sever.
0
Benyinegulerim
(19.01.21)
@pass şans heralde, yazdan beri her gün çalışıyor. Lütfen maşallah de.
0
megalomaniac
(20.01.21)
(10)

bip daha tehlikeli değil mi?

Benyinegulerim
wp/telegram bilgileri kullanacaksa data mining için reklam için vs kullanacak. ama türk yapımı bip, istenildiğinde bizim bilgileri gayet rahat bir şekilde adli makamlarla paylaşabilir. wp 15 temmuzda vermemişti diye hatırlıyorum. haliyle bip bu daha tehlikeli değil mi?
wp/telegram bilgileri kullanacaksa data mining için reklam için vs kullanacak. ama türk yapımı bip, istenildiğinde bizim bilgileri gayet rahat bir şekilde adli makamlarla paylaşabilir. wp 15 temmuzda vermemişti diye hatırlıyorum. haliyle bip bu daha tehlikeli değil mi?
0
Benyinegulerim
(10.01.21)
Daha tehlikeli zaten kimse yüklemiyor onu,
Telegramı da rusya verileri alıyor sanıyorlar hatta putin yapmış uygulamayı bizzat diyorlar,
Signal çok yavan ayrıca bir bakmışsın örgüt üyesi olmuşsun,
Birileri line demiş kimse bilmiyor onu,
Wp de kalın siz boşverin.
0
top_secret
(10.01.21)
@top_secret kimse yüklemiyor değil, yoğun bir şekilde milliyetci reklam yapılıyor ve çoğu kişi de onu yükledi. Şimdi insanlarla iletişim kurmak için bip yüklemek "zorunda" kalmak kötü olacak. Ben wpta kalsam bile herkes baska başka uygulamalara geçti.
0
🌸Benyinegulerim
(10.01.21)
Kesinlikle katılıyorum. Sırf bu değil, bir de güvenlik açığı riskine karşılık 3-5 kişinin geliştirdiği bip'tense dünya markası whatsapp'i tercihe derim.
0
roket adam
(10.01.21)
dün 1 milyon kişi indirmiş
0
jelly bear
(10.01.21)
Böyle bekliyorlar insanların indirmesini :DDDD

www.resimag.com

gtümü bunlara emanet edeceğime wp'ye emanet ederim. en azından ''Kel'' falan yazdığımda kellik karşıtı ilaç reklamı falan çıkar karşıma.
0
eazy
(10.01.21)
Tum turkiye bip'e gecse, tek basima sms'le yola devam ederim. O derece.
0
brkylmz
(10.01.21)
Reklam icin kullanacak olsa problem degil acikcasi, daha iyi, isime yarayan reklamlar gormeyi isterim.

Ama cambridge analytica skandali gibi seyler sikinti.
0
kuehles blondes
(10.01.21)
Hayatta indirmem. Megafonla dedikodu yapmaktak hiç farkı olmaz :) illa yasal olarak deģil dıdısının dıdısını yegeninin sevgilisi bip erisim yetkilisi olsa bir selam sabaha ne var ne yok ifşa edebilir.

80 milyon kisinin datası karaborsada geziyor bip e niye guveneyim.
0
Fritz-X
(10.01.21)
Adli makamlarla hepsi paylaşım yapıyor ve yapmak zorunda zaten burası muz cumhuriyeti değil. Ayrıca sosyal medya yasası çıktı haberiniz yok sanırım bütün yabancı sosyal medya şirketleri Türkiye'de temsilcilik bulundurmak zorunda. Sıkıntı Whatsapp'ın çifte standart uygulamasıdır. whatsapp kullanıcıların özel bilgilerini pazarlama faaliyetlerinde kullanacak AB ülkelerinde bu güncelleme getirilmediği halde (çünkü AB'de veri gizliliği önemseniyor sıkıysa getirsinler) AB dışındaki ülkelerde güncellemeyi zorunlu hale getiriyor. Türkiye whatsapp için dünyanın en büyük pazarlarından biri sadece kullanıcıların %1'i whatsapp'ı silse şirketin ciddi kaybı olur sonuçta rekabet var whatsapp'dan önce msn messenger yaygındı yarın neyin ne olacağı hiç belli olmaz. Size küçük bir sayı gözüken %1'lik kitle şirketler için çok önemlidir.
0
berkan11
(10.01.21)
üstüne para versen kullanmam bip

fırsatten istifade algı kasıyor galiba bip google'a falan reklam vermiş her yere. ellerini ovuşturup aha kucağımıza gelecekler diye bekliyorlar ama çok beklerler bence.

signal veya telegram kurun.
0
klakie
(10.01.21)
(8)

klozetteki dışkı kalıntısını bakteriler parçalayabilirmi ?

aslindasorunumpsikolojik
şifon suyuna 1 ayda eriyen bir top konacak. her şifona bastığınızda eriyen topdaki bakteriler suyla beraber tuvalete boşalacak.bu bakteriler dışkı parçalama/sindirme konusunda özelleşmiş olacak.amacımız dışkı kalıntısının akşamdan sabaha bakteriler tarafından parçalanması yada sindirilmesi.bir sonra
şifon suyuna 1 ayda eriyen bir top konacak. her şifona bastığınızda eriyen topdaki bakteriler suyla beraber tuvalete boşalacak.
bu bakteriler dışkı parçalama/sindirme konusunda özelleşmiş olacak.
amacımız dışkı kalıntısının akşamdan sabaha bakteriler tarafından parçalanması yada sindirilmesi.
bir sonraki şifona bastığımızda suyun basıncı ile kalıntının gitmesi.
nihai hedefimiz ise tuvaletlerin tehlikeli kimyasallarla temizlenme periyodunu uzatmak.

tuvalette dışkı kalıntısı hiç tutunamazsa ev kadınlarının atıyorum 15 günde bir yerine ayda 1 klozete çamaşır suyu boca etmesi sağlanabilirmi bu şekilde ?
0
aslindasorunumpsikolojik
(06.01.21)
Bilmiyorum ama fikir çok hoşuma gitti
0
kisa
(06.01.21)
ben öyle tuvalete oturmam şimdiden söyleyeyim...
0
malheiros
(06.01.21)
Gerçekten tuvalette kaka kalıntısı var diye mi çamaşır suyu dökülüyor sanıyordun :))) açıkçası ben klozeti temizlerken çamaşır suyu dökmeden önce ve sonra arasında pek fark göremiyorum, hiç o kadar pis olmaz çünkü. İğrenç:D
0
Benyinegulerim
(06.01.21)
peki bakteriler bu işlemleri yaparken biz nerede olacağız :) koku vesaire olmayacak mı, o halde 6 saat nasıl bekleyecek klozet :/ bir de sifona basıldığında zaten içindekiler kanalizasyon sistemine inecek, klozette temiz su olmayacak mı?

tam anlayamadım sanırım, amacınız çamaşır suyu türevlerinin kullanımını ortadan kaldırmaksa klozetteki zararlı bakterileri yok eden yararlı bakterileri göndermek şeklinde bir yöntem olabilir. mesela sirke bu işi görüyor diye biliyorum.

edit: tamam, siz sifona bakterili su koyalım ama normal sifon işlevini görmeye devam etsin. klozetin yüzeyindeki zararlı bakteri ve mikroplar da sifondaki bakteriler tarafından yok edilsin, böylece her zaman hijyenik kalsın diyorsunuz. ? böyleyse güzel fikir..
0
evanka
(06.01.21)
dediğiniz top kendi başına bir teknoloji olur ve çok maliyetli olur bence
0
jamiro
(06.01.21)
Yani zaten tuvalette dışkı kalıntısı bırakan insanin hijyen pek umrumda değildir. Hem zaten tuvalet fırçası denen şey bunun için var, onun çözümü Çamaşır suyu değil.

Bakteri hakkında konuşacak olursak, bu bakteriler dışkısı nasıl bir yöntemle sindirecek, onların atığı ne olacak? Zaten dışkının kokmasının sebebi orada sindirim yapan bakterilerin ürettiği gazlar. Sizin bakteriniz tuvaleti daha da kokutacaktır.

Ayrıca sifon çekilince bu bakterilere ne olacak, kanalizasyon sisteminde o ortamı bulup sonuna kadar üreyecekler, bu derecede bir bakteriyel kontamisnasyon nasıl çözülecek?

Son olarak nasıl bir topta bakteri saklamayı planlıyorsunuz? Hadi bakteri kurutulmuş olsa sifona konduğunda hepsi canlanacaktır ve orada nasıl yavaş yavaş aktive olacaklar? Veya nasıl uzunca bir süre temiz suda hayatta kalacaklar. Bakteri sayısı oldukça az olacaktır, kalan az miktardaki bakterinin bir gecede işini yapacak yoğunluğa gelecek kadar çoğalması zor.
0
Haldamir
(06.01.21)
Şifon yazmanıza takildim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(07.01.21)
Rossmann’da benzeri var. Akşamdan sabaha bakteriler parçalıyor.

images.app.goo.gl
0
Lim5
(07.01.21)
(13)

Gençlik Hastalığı :(

plutongezegendegilmi
Sabah köpeği gezdirmeye çıkınca karların içinde yatan küçük bi kedi buldum, 3-4 aylık falan, ufak bişey. Donmuş sandım ama gözleri açıktı, nefes alıyordu ama hareketsizdi, eve getirdim, elektrikli ısıtıcının önüne koyup yemek verdim. Aşırı halsiz, yemeği yemedi, biraz kustu sağa sola. Veterinere göt
Sabah köpeği gezdirmeye çıkınca karların içinde yatan küçük bi kedi buldum, 3-4 aylık falan, ufak bişey. Donmuş sandım ama gözleri açıktı, nefes alıyordu ama hareketsizdi, eve getirdim, elektrikli ısıtıcının önüne koyup yemek verdim. Aşırı halsiz, yemeği yemedi, biraz kustu sağa sola.

Veterinere götürdüm, gençlik hastalığı olabilir dedi. Kan testi yaptılar, serum verdiler, "tedavi etmeye çalışacağız" dediler. İlaç da vereceklermiş. Veterinere bırakıp geldim.

Sorum yok, sabah sabah canım sıkıldı paylaşmak istedim. Umarım iyileşir.
0
plutongezegendegilmi
(24.12.20)
Galiba ölmekten kıl payı kurtarmışsınız. Sağ olun...
0
1bir1bir1
(24.12.20)
Off gerçekten şu zavallı sokak hayvanları kadar içimi acıtan bir şey yok şu dünyada. Benim böyle bulduğum yavru kediyi yaşatamamışlardı :( Umarım sizinki yaşar.
0
ms brownstone
(24.12.20)
Yaa kıyamam :( inşallah yaşar.
0
Benyinegulerim
(24.12.20)
İnşallah yaşar... siz iyi bişey yapmışsınız bence. Eğer kalbiniz dayanıyorsa ve imkanınız varsa öylece bırakmayın veterinerde, halini hatrını sorun ve masrafıyla ilgilenmeye çalışın yoksa o kadar umursamayabilirler :/
0
megalomaniac
(24.12.20)
@megalomaniac, enfeksiyon hastalıkları bölümüne yatırdılar, tedavi kaç gün sürerse masrafını karşılayacağım, serum test vs. parasını da verdim. İsterseniz eve götürün, her gün getirirsiniz ilaçlarını veririz falan dediler ama evde köpek var, cesaret edemedim açıkçası. Zaten düzenli gittiğim veteriner, iyi insanlar ama telefonla falan arayıp sorayım ara sıra en iyisi.
0
🌸plutongezegendegilmi
(24.12.20)
gençlik testi yapıldı mı? gençlik pozitif ise özel rus ilaçları var onlar ile kurtulabiliyorlar, %80 civarı başarılı oluyor. aksi takdirde kurtulma ihtimali %10 larda. rus ilaçları ile tedavi biraz tuzlu, ama bir can kurtuluyor.
0
surprise
(24.12.20)
Ah yavrum=( Allah sizden razı olsun öncelikle, hiçbir hayvan sokakta kimsesiz ölmeyi hak etmiyor=( sizin yerinizde olsam arada gider sever öper konuşurdum. eminim ki hiç sevgi görmemiştir. Gerçekten ilaçlarla birlikte iyileştirici etkisi olabilir.
0
mslny
(24.12.20)
gençlik hastalığı olabilir demek için erken. zehirlenmiş, aşırı aç kalmış, iç parazitten besinsiz kalmış veya başka bir viral enfeksiyonu olabilir.

bir süre serum, düzenli beslenme, ve sıcak bir yerde kalıp gözlem altında tutulması lazım. 1 hafta sonra hala iyiye gitme yoksa evet gençlik hastalığı olabilir. iyi bakılıp bağışıklık sisteminin baskılamasını beklemek dışında net bir tedavisi yok.
0
orpheus
(24.12.20)
Ben benzer bi köpeği kurtardım. Amcamın köpeğiydi. Sabah uyandım köpek ağlıyordu, hareketsiz yatıyor, yalnızca su içebiliyordu.
Amcam "boşver düzelmez" dedi. Veteriner de "ilaç yapalım ama muhtemelen kurtulmaz" dedi. Düzenli ilaç aldı bi haftada ayağa kalktı. 3 yıldır sorunsuz yaşıyor. Şimdi her köye gitmemde üstüme atlıyor.

Umut yok değil, umarım iyileşir
0
sumuklurakun
(24.12.20)
umarım iyileşir. var olun.
0
stewie
(24.12.20)
Kedi ölmüş :(
0
🌸plutongezegendegilmi
(25.12.20)
off... tek tesellimiz şuan daha mutlu ve konforlu olduğundan emin olmak. Bir de siz elinizden geleni yapmıştınız üzülmeyin.
0
megalomaniac
(26.12.20)
En azından sokakta ölüp çöpe atılmadı=( siz elinizden geleni yaptınız. Sokak hayvanlarının ömrü o kadar kısa işte=(
0
mslny
(27.12.20)
(5)

Online alışverişin hali

plutongezegendegilmi
İnternetten alışveriş yapmıyorum. Amazon hesabım vardı ama en son girişim 2013'müş. İşte şimdi yılbaşı falan bir şeyler alayım diye kullanayım dedim, siteler / servisler çok kötü değil mi?Amazon'a girdim:--> Site aşırı yavaş. Butonlara ilk seferinde tıklanmıyor, sayfanın yüklenmesi abartısız 30 sani
İnternetten alışveriş yapmıyorum. Amazon hesabım vardı ama en son girişim 2013'müş. İşte şimdi yılbaşı falan bir şeyler alayım diye kullanayım dedim, siteler / servisler çok kötü değil mi?

Amazon'a girdim:

--> Site aşırı yavaş. Butonlara ilk seferinde tıklanmıyor, sayfanın yüklenmesi abartısız 30 saniye sürüyor falan. Bi de odtü'deydim, benim internetimin yavaş olması gibi bir durum söz konusu değil, baya amazon'un yavaşlık problemi vardı.

--> Benden tc kimlik no istedi bi sebepten. Yazıyorum, "yanlış tc kimlik no" diyor, halbuki değil. En son boş bırakıp "devam" butonuna tıkladım kabul etti, şaka gibi.

Trendyol'a girdim:

--> Aradığım herhangi bir şeyi bulabilmem mümkün değil. Aramaya "doğa sporları" yazıyorum, "doğan kitap"tan kitap önerileri geliyor. Ben günlük işimde arama motoru yazıyorum, bu kadar zor bir iş değil bu, kazandıkları milyonlarca lirayı nereye harcıyor bunlar?

--> Amazon'un aksine lazy-loading yapmışlar, site hızlı, ama her yerde hareketli gif var. 10 dakika geçirdim başım ağrımaya başladı. Kapattım siteyi. Aradığımızı bulamayalım, strese girip elimizde ne varsa alıp çıkalım gibi bir politikası mı var?

--> Macbook air bakıyorum, aşağıda benzer öneri olarak "bayan siyah çıtçıtlı body" çıkıyor. Aradaki bağlantıyı ben mi kuramıyorum?

Sorum şu:

Online alışveriş hep mi böyle bir şeydi? Yoksa benim mi şanssızlığım, bana mı böyle denk geldi?

Fiziksel alışverişte mağazaya gidiyorum, bana şu şu şu lazım diyorum, görevli çocuk alıp getiriyor, ödüyorum ve çıkıyorum. Mağazaya gitmek dahil online alışverişten daha hızlı oluyor.

Üstelik kargo problemleri de var, çalınıyor kayboluyor ve üstüne soğuk su içmek zorunda kalıyoruz ama onu katmıyorum artık, "başarılı" bir online alışveriş tecrübesi bile fiziksele göre çok kötü.

Dağın başında yaşamıyorsan ve yakınlarında bir avm varsa, fiziksel alışveriş çok daha konforlu bir şey değil mi? (Kapıdaki güvenlik kontrolü hariç, o da büyük rezillik). Fiyat olarak çok mu büyük bir fark var? Online alışverişi fiziksele niye tercih edelim?
0
plutongezegendegilmi
(22.12.20)
çok fazla online alışveriş yapan, alışveriş sitelerinde "ne alsam" diye zaman geçiren biri değilim ama ux konusunda bahsettiğin türde sorunlar yaşamadım pek. bir ihtiyacım olur, aradığımı bulur sepete eklerim. sepetten, tutarın karttan çekileceği ana kadar ilerle butonlarıyla istenen bilgi neyse giriyor tamamlıyorum işlemi. 3d secure ekranında çekilecek tutarın ürünün fiyatıyla aynı olup olmadığını kontrol etmek dışında bilinçli olarak yaptığım hiçbir şey yok. kötü bir deneyim diyemem.

fiziksel mağazalara gelince; yüksek ses, uğultu, yoğun koku gibi kalabalığın sebep olduğu bunun gibi şeylerden nefret ettiğim için avm'ler benim için tam bir cehennem. güvenlik kontrolü, aradığım yeri bilmiyorsam eğer bütün avm'yi dolaşmak zorunda kalmak, biliyorsam bile büyük bir kısmını dolaşmak zorunda kalmak, bir mağazada aradığım şeyi bulamayınca öteki mağaza için belki avm'nin öteki ucuna gitmek zorunda kalmak, satın alacağım şeyin fiyatı normal mi yoksa internette yarı fiyatına bulabileceğim şeyi aylık giderleri çıkarmak bahanesiyle yüksek fiyattan çakıyorlar mı şüphesi.. bunun gibi bir sürü küçük, benim için rahatsız edici şey birleşip dışarıda alışveriş yapmayı rezalet bir deneyime dönüştürüyor. satın alacağım şeyi zaten öncesinde araştırıp markasına modeline kadar belirlediğim için içeride vakit öldürmek istemiyorum.

ne aradığını, ne alacağını bilen biri için online alışveriş bence büyük nimet. alacağım şeyi alışveriş sitesinin içinde değil çoğu zaman google'dan arayıp direkt ürün linkine gittiğim için bahsettiğin türde alakasız öneri, yavaşlık gibi şeyler dikkatimi çekmemiş olabilir.
0
IncredibleMau
(22.12.20)
Çok enteresan durumlarla karşılaşmışsın cidden. Ben bilinen sitelerin çoğundan alışveriş yapmışımdır. Hiç böyle şeylerle karşılaşmadım.

Online alışverişi tercih etmemde iki kriter büyük etken; fiyat ve kolay iade olanağı. Mağazadan aldığın ürünleri iade edebilmek sadece mağazanın inisiyatifinde bir durum. Ama online alışverişte cayma hakkı kanunda var. Beğenmediğin ürünü koşulsuz iade edersin.

Kargo problemleri elbette var. Benim başıma hiç gelmedi. Çok sık yaşanan problemler olduğunu sanmıyorum.
0
himmet dayi
(22.12.20)
Amazon konusunu abartmışsın ama evet çalışmayan butonlar ve gezinme yönünden başarısız bir tasarımı var, bunu yaklaşık 4 senedir alışveriş yapan ve 3 senedir basit bir iş ortaklığı yapan birisi olarak söylüyorum, amazon geri kalan her şeyde iyidir ama türkiye'de arayüz olarak en kötü e-ticaret sitelerinden biri olabilir bence.

Trendyol bir nevi aliexpress oldu bir şey aramak almak için girmişliğim azdır, girmiyroum.

Öneri algoritmaları ziyaretçi gezinmesinden çıkartılıyor olabilir, bu da gördüğün saçmalıklara sebebiyet verebiliyor, bu bilgisayarı alan don da aldı gibi şeyler normal bence :D

Fiyat farkı meselesine girmeyeceğim.
0
atom karincanin torunu
(22.12.20)
trendyol kullanmıyorum, fakat amazon'da bahsettiğiniz sorunların hiçbiriyle karşılaşmadım, sizinki ilginç bir tecrübe olmuş. arayüz filtreleme açısından falan çok kullanışsız derseniz orada hak veririm.

online alışverişte istediğim modeli bulabilme şansım çok daha yüksek. konfeksiyon mağazaları dışında çoğu mağazaya gittiğimde ne sorduğumu anlayacak kapasitede insanla karşılaşma şansım yok gibi bir şey.

fiyatlar neredeyse her zaman internette daha avantajlı. sık sık bir şey kampanyası oluyor, kampanya olmasa da internette arayıp bulduğumuz bir çok satıcının zaten artık fiziksel mağazaları yok gibi bir şey, depodan çalışıyor veriyor kargoya gitsin.

internette araştırıp (veya araştırmadan, direkt mağazaya gidip) görerek dokunarak falan almak istediğim bazı ürünler için mağazalara gittiğimde sıkça yaşananlar:
+şu marka şu model almak istiyorum
-yok/bitti/kalmadı (yerine şunu verelim, veya şu zaman gelir isterseniz tekrar uğrayın, veya bizde kalmamış diğer mağazamıza soralım demek katiyen yasak sanırım)
-o seri bitti/üretimden kalktı artık şu şu seri var (yalan, aynı mağazanın internet sitesinde ürün satışta. bildiğin elindeki ürünü itelemeye çalışıyor gözümün içine baka baka.)

insan sevmiyorum ben, özellikle gözümün içine bakarak beni kandırmak veya kazıklamak isteyene de para kazandırmak istemiyorum.

internet alışverişinde kargo dışında risk yok gibi, son zamanlarda muhtemelen amazon'un hızlı teslimat özelliği sayesinde diğer firmalar da kendine biraz çeki düzen vermeye başladı sanırım.
0
gkhncnzdgn
(22.12.20)
Trendyol için konuşuyorum, hepsinin mantığı var. Arama motoru yazmayı bilmiyor değiller, pazarlamayı iyi biliyorlar. Kullanıcının aradığı ürünü tam olarak ifade edememiş olma ihtimali + kullanıcıya ekstradan ürün gösterebilmek. Bu güzel bir pazarlama taktiği. Kullanıcının ihtiyacı olmayan veya hiç aklına olmayan bir ürünü menüden tıklayıp ürünü bulup satın alması ile yandan alttan fırlayan giflerle veya alakasız bile olsa arama sonucunda görüp alması oransal olarak çok fark eder.

Online alışveriş tecrübeniz olmadığı için sanırım rahatsız edici gelmiş ama online'ın bir sürü güzelliği var; kapına geliyor, iade etmesi kolay, yorum okuyabiliyorsun, fiyat kıyaslayabiliyorsun vs vs.
0
Benyinegulerim
(23.12.20)
(10)

Kız arkadaşa "Çin Malı" hediye olur mu?

norules
Kız arkadaşıma evi için gayet hoş tasarımlı bir dekoratif masa saati alacaktım ki, ürünü detaylıca incelerken üzerinde "Made in China" yazdığını gördüm. Ama saat güzel de bir şey. Kıza Çin malı hediye almak haneye eksi puan yazar mı, ne dersiniz?
Kız arkadaşıma evi için gayet hoş tasarımlı bir dekoratif masa saati alacaktım ki, ürünü detaylıca incelerken üzerinde "Made in China" yazdığını gördüm. Ama saat güzel de bir şey. Kıza Çin malı hediye almak haneye eksi puan yazar mı, ne dersiniz?
0
norules
(17.12.20)
Apple ürün de alsan made in china yzıyor. Buna eksi puan yazan kızdan uzaklaş bro kafan rahat olur.
0
Take it away honey
(17.12.20)
olmaz, ayıp.
0
msb
(17.12.20)
Hediyenin menşei olmaz ahah. Al gitsin.
0
Benyinegulerim
(18.12.20)
buna eksi puan verenden uzaklas +1

al gitsin.

barbie merakimdan dolayi eski erkek arkadasim bana barbie almisti ama barbie olmayan barbie. sadece oturup gulmustum. komiklikten ve sempatiklikten arti puan olmustu bence. :d artik "eski" sevgilim olmasina ragmen sakliyorum hala o cakma barbie'yi.
0
batlegolas
(18.12.20)
Çin malı hakkında "kalitesiz ürün" izlenimi olan kızdan/erkekten kaçılmalı. "Çin malı almış, kesin ucuzdur bu" diye düşünecek biriyse aldığın hediyenin bir kıymeti yok, böyle düşünmeyecek biriyse Çin malı olmasının önemi yok
0
anladespina
(18.12.20)
Cin dunyanin hakimi olcak kesin artik bu algiyi degistirin degistirmeseniz de onlar degistirir zaten sadece zaman geciyo akilli davranip daha once hareket etmis olursunuz
0
kushkush
(18.12.20)
Abi seviyorsan Almandan şaşmayacaksın ama gönül eğlendiriyorsan Çin de olur.
0
guitarissimo
(18.12.20)
Uyduruk bir sey değilse bence sorun olmaz
0
baal
(18.12.20)
Soru ciddi mi diye yazmayı düşünürken cevapları okudum da, Allah kolaylık versin. Cevap vereyim; "benim için" menşei değil ama kaliyesi önemlidir. Çin sadece tek bir kalitede ürün satmıyor. Ama arkadaşınızın bu konuda önyargıları varsa bilemem.
0
SiyamkedisiZorro
(18.12.20)
eksi puan yazıyorsa o kızla ben takılmazdım. senin bileceğin iş.
0
bohr atom modeli
(18.12.20)
(13)

Yeşilin revaçta bi tonu var hani

Kahir ekseriyet
Tasarımcılar mimarlar falan çok kullanıyor, herkes bayılıyor bi süredir. O tonunun bi adı mı vardı kodu mu vardı, neydi? Bu arada trendy demedim revaçta dedim gördüğünüz gibi mesajımı verdim veriyorum: güzel Türkçemize sahip çıkalım.
Tasarımcılar mimarlar falan çok kullanıyor, herkes bayılıyor bi süredir. O tonunun bi adı mı vardı kodu mu vardı, neydi? Bu arada trendy demedim revaçta dedim gördüğünüz gibi mesajımı verdim veriyorum: güzel Türkçemize sahip çıkalım.
0
Kahir ekseriyet
(17.12.20)
mint yeşili mi
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.12.20)
@proletarier: hayır. Daha koyu bi tondu. Evin bi duvarı bu renge boyanır falan hani.
0
🌸Kahir ekseriyet
(17.12.20)
petrol yesili mi?
0
ben de
(17.12.20)
haki yeşil mi?
0
her şey
(17.12.20)
ördek başı yeşili?
0
the end of time
(17.12.20)
Türbe yeşili o
0
Benyinegulerim
(17.12.20)
british racing green mi
0
NightBringer
(17.12.20)
Nefti
0
elorelia
(17.12.20)
Bunların hiç biri çağrıştırmadı malesef bunlar değildi, muhtemelen renk kodunu görmüştüm öyleyse. Hatta sözlükte başlığı vardı herkes övüyordu.
0
🌸Kahir ekseriyet
(17.12.20)
Ihlamur yeşili mi
0
curukturpkokusu
(18.12.20)
Hayır. Adı yoktu %90, renk kodu vardı.
0
🌸Kahir ekseriyet
(18.12.20)
seledon?
0
treize
(18.12.20)
british racing +1, en guzel yesil bu yaw.
0
cooperr
(18.12.20)
(18)

Yılbaşında ne yapıyorsunuz?

pass
Sb
Sb
0
pass
(16.12.20)
Mangal. Ciddiyim.
0
fortisvita
(16.12.20)
yılbaşlarını dışarıda geçirmeyi sevmem ama arkadaşlarımla ya da ailemle olurdum normalde.
bu yıl tek başıma evdeyim mecburen.
zoom party falan yapmayı düşünüyoruz.
mücbir sebepler olursa ona da bakarım.
0
blatta hiberna
(16.12.20)
perşembe akşamından pazartesi sabahına kesintisiz sokağa çıkma yasağı var. evimizde oturup şarap falan içeriz film izleriz. olup olacağı o.
0
sir gawain
(16.12.20)
sokağa çıkma yasağı olmasa geniş aile takılacaktık, şimdi çekirdek aile takılacağız mecbur. Kuruyemişimizi alırız takılırız.
0
amusan
(16.12.20)
aileyle yemek
0
uyecik
(16.12.20)
Parti. 10-15 tane bira, sarap, viski allah ne verdiyse icicem.
0
baldur2
(16.12.20)
evde tek basima olacagim. hicbir sey yapmayacagim. suslerim, agacim hazir. kendi kendimi sevindiriyorum iste. moral oluyor.
0
batlegolas
(16.12.20)
youtube izlerim. muhtemelen dondurma sprite falan alirim. tek basima icki icmem.
0
hot potato
(16.12.20)
evdeyiz buyuk ihtimal.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.12.20)
bir arkadaşın evine gideceğiz yasaklar başlamadan. bahçeli falan büyük bir ev. içeriz herhalde. maksat yılbaşı kutlamak da değil, 4 günü 4 duvar arasında yalnız geçirmemek.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(16.12.20)
Ana baba kardeş ben, pasta kuruyemiş güzel yemek televizyon.

Hayaller sevgilimle Ilgaz, hayatlar PTT.
0
Hallegadola
(16.12.20)
Dağ evi. Kar. Müthiş bir toto donması yaşayacagız ama dur bakalım.
0
velvetmorning
(16.12.20)
aile ve ev, güzel ama abartılı sayıda olmayan yemekler.
0
muslugubozukhayrat
(16.12.20)
Büyük ihtimal evde olurum. Sevdiğim bir yemeği yapar, biraz televizyona bakinirim. Sevdiklerimi arar yeni yıllarını kutlarım. Güzel bir film izler sonra da yatarım.
0
mekaniker
(16.12.20)
Tek olurum, TV kuruyemiş film dizi filan. Yılbaşını seviyorum tek veya kalabalık farketmez kutlarım.
0
Benyinegulerim
(16.12.20)
Kus ucmaz bir yerde ev kiraladik. Yaban domuzlari ve geyiklerle yeni yila gireriz. Bu sene havai fisekler de yasaklandi, rahat rahat ormana gidip kopegimle yuruyuse cikarim. Sessizligin tadini cikaririm. Mis.
0
buf-e kür
(16.12.20)
Evde hanimla okuz gibi yiyip icecegiz sanirim. Youtube'dan dansoz felan mi acsak?
0
cleric
(16.12.20)
ptt
0
naksidil
(16.12.20)
(4)

Günlük iş planımı yapacağım ücretsiz ve sade uygulama/web sitesi arıyorum

işimdeyim gücümdeyim
Basit bir şey aslında.Girip yarın şu saatte şunu yapıcam diye yazıcam.Ertesi gün yaptıysam yanına tik koyucam falan.Çok fazla seçenek var ama hepsi karmakarışık.Ben sadece amacına uygun, her yerinden çeşitli özellikler fırlamayan temiz bir web sitesi / uygulama arıyorum.
Basit bir şey aslında.
Girip yarın şu saatte şunu yapıcam diye yazıcam.
Ertesi gün yaptıysam yanına tik koyucam falan.

Çok fazla seçenek var ama hepsi karmakarışık.
Ben sadece amacına uygun, her yerinden çeşitli özellikler fırlamayan temiz bir web sitesi / uygulama arıyorum.
0
işimdeyim gücümdeyim
(13.11.20)
emrahday
(13.11.20)
Google Keeps biçilmiş kaftan. Google uygulamaları benim her türlü süreli işim için yetiyor da artıyor
0
vedatchilipeppers
(13.11.20)
(bkz: todoist)
iyi diye okuyorum, şahsen kullanmadım.
0
veritaslibertas
(13.11.20)
Trello en iyisi :)
0
Benyinegulerim
(13.11.20)
(7)

cambly vs. english ninjas

bana nick lazim ya
ingilizce seviyem orta.hem speakingi hem de kelime dagarcıgımı gelistirmek istiyorum.şuan iki uygulama da indirimde. faydalı ve fiyat olarak uygun buldugum paketleri asagıya yazıyorum:english ninjas-----haftada 7 gün, günlük 20 dakika, aylık 226,80 tl (saati 24 tl) cambly-----haftada 5 gün, günlük 1
ingilizce seviyem orta.hem speakingi hem de kelime dagarcıgımı gelistirmek istiyorum.
şuan iki uygulama da indirimde. faydalı ve fiyat olarak uygun buldugum paketleri asagıya yazıyorum:

english ninjas-----haftada 7 gün, günlük 20 dakika, aylık 226,80 tl (saati 24 tl)
cambly-----haftada 5 gün, günlük 15 dakika, aylık 299 tl (saati 60tl)
bu paketler 12 aylık paketlerdir.

ciddi bir fiyat farkı var saat bazında. kalite farkı oldugunun da farkındayım. english ninjas kullanan veya bu mukayesede yorum yapmak isteyen,bu konuda yardımcı olmak isteyenleri, farklı önerileri olanları bekliyorum.
0
bana nick lazim ya
(12.11.20)
Aynı durumdayın aynı arayıştayım. Hem up olsun hem de bilgi edinirim diye geldim.
0
the real brad pitt
(12.11.20)
Ben de arayistayim+1

Cambly deneme dakikasını kullanmıştım, İngilizcem çok iyi değil geliştirmek için kullanıyorum dediğim anda hocalar direk kapatıyordu öğretmen değilim sorry diyerek. Bu da ilginç.
0
Benyinegulerim
(12.11.20)
ben de english ninjas ile 5 dakikalık bir deneme gerceklestirdim. gayet keyifliydi ve sunu gordum zaman çok hızlı geçiyor bu sebeple cambly'deki 15 dakikanın da yeterli oldugunu dusunmuyorum ama 30dk 'da fiyat cok artıyor.
0
🌸bana nick lazim ya
(12.11.20)
mesut süre son yüklediği ilişki testinde camly için indirim kodu paylaşmıştı.bakın isterseniz.
0
since1907
(12.11.20)
söylediğim fiyatlar ile mesut sürenin indirim kodunu girdiğimdeki fiyatlar aynı zaten. yani benim verdiğim fiyatlar black friday indirimli hali.
0
🌸bana nick lazim ya
(12.11.20)
6 ay cambly, 3 ay da englishcentral kullandım.

biraz acelem olduğu için çok detaya giremeyeceğim ama yerinde olsam eğer englishninjas'ta konuşacağın hocalar da native'se hiç düşünmeden orayı seçerdim. cambly'nin o fiyat farkını hak edecek bir olayı yok.

bir de english central var, o bambaşka bir olay:

öğretmenlerin tamamı filipinli ama bu ikisiyle arasında öyle korkunç bir fiyat uçurumu var ki, "evde sıkıldığım günler birileriyle konuşmuş olurum" demek için bile satın alınabilir. ayrıca net şekilde web sitesi ve ingilizce çalıştırma sistemi cambly'e beş basar. yalnız kendi görüntülü konuşma altyapıları yok, skype ya da zoom seçeneği var.
0
filteria
(12.11.20)
english central'e bakacagım. yorumunuz icin tesekkur ederim.
0
🌸bana nick lazim ya
(12.11.20)
(12)

anestezi bayılmak

black mamba
aşağıdaki duyuruyu görünce aklıma geldi. antestezide bayılma nasıl oluyor? yapılan işlemin bayıtlmama ihtimali var mı? bayıldığınız zaman nasıl oluyor? uykuya dalmış gibi mi?
aşağıdaki duyuruyu görünce aklıma geldi. antestezide bayılma nasıl oluyor? yapılan işlemin bayıtlmama ihtimali var mı? bayıldığınız zaman nasıl oluyor? uykuya dalmış gibi mi?
0
black mamba
(25.10.20)
"yapılan işlemin bayıtlmama ihtimali var mı?"
bununla ilgili bir film vardı. hatta ameliyata girmeden önce izlemiştim :)
anlık birşey. uyku gibi değil. benim durumumda, o maskeyi hafifçe yüzümün üstünde geçirince gözüm falan kaymıştı. en son onu hatırlıyorsun zaten. damardan verilen ilaçlarla da güçlendiriliyor olabilir.
0
sutlu nescafe
(25.10.20)
maskeyi takınca etkisi hızlı mı oldu? uykun gelmiş gibi miydi?
0
🌸black mamba
(25.10.20)
Uyumuş gibiydim ben. En son anestezi verildiğini hatırlıyorum, 1 dakikadan kısa süre içinde de uyudum.
Normal uykudan tek farkı normaldeuykuya dalarken hissettiğimiz o "uykuyla uyanık arasi" halin olmaması. Keskin bir şekilde dalıyorsun.
0
Benyinegulerim
(25.10.20)
ben ilkokul 1'deyken veya daha küçükken dişçiden korkuyordum, en sonunda genel anestezi yapmak zorunda kaldılar.

popomdan bir iğne ve pat diye uyumuştum, halen aklımda :)
0
passion rules the game
(25.10.20)
uyku gibi değil. uyku bukadar çabuk ve birdenbire olan bir şey değil.
0
sutlu nescafe
(25.10.20)
uykuya daldığında uyuyup uyandığını anlarsın, aradaki zaman farkını hissedersin. bunda ise şöyle kaldığın yerdesindir zaman kavramı yok, hiç uyumamışsın gibi açıyosun gözünü. e şimdi bayıltıyorlardı daha oha ne ara uyanım demişim, arada 8 saat vardı :)

bayılma işleminde de koluma bi iğne yaptılar 10 a kadar say dediler 4 5 derken gittim sanırım.
0
rayde
(25.10.20)
aniden oluyor. hakikaten sayıları geri saymışlardı.
kalkınca çok pis, hatırlamıyorsun.
uykuya bazen o şekilde dalabiliyorum aniden, o yüzden kast ettiğin şeyi bilemiyorum.
0
janderzel zartanyan
(25.10.20)
maskeyi bana taktilar, "derin derin nefes al" dediler..
tabii ben de 7 yasindayim, saf gibi olumune içime çekiyorum hahaha
sonra gözümü açtigimda, etrafi yargilamakla birlikte, çükümde bir aci...
bayildigini kesinlikle hissetmiyosun. ve aradaki zamani da farketmiyosun.
ayiktiginda "beni ne ara buraya getirdiler" hissi
0
yarey
(25.10.20)
saniyeler içinde gidiveriyorsun. Bana damar yolundan vermişlerdi ilacı, 10'a kadar say diyorlar aynı zamanda. Koldan bir soğukluk geliyor omzuna doğru zaten 4-5 demeden şalter kapanıyor. Sonrasında ayılınca hurda gibiydim.
0
reactionic
(25.10.20)
genelde anestezi doktoru uykuya geçiş halinizi kontrol etmek amaçlı sizi konuşturuyor, bir süre sonra konuşmalarınız yavaşlıyor sarhoş gibi oluyorsunuz ve yavaş yavaş uyuşuyorsunuz. sonrası uyku hali. gerisi uyanırken, o kısımda uyanmak zor olabiliyor yine aynı şekilde uyanmanız için sizinle konuşan doktorlar eşliğinde ayıltılıyorsunuz.
0
apurucikipi
(25.10.20)
ben 10 saniyede filan gitmiştim sanırım, bayılma anına dair hiçbir şey hatırlamıyorum asla.

uyanma anı daha ilginçti benim için. hemşire yüksek sesle bana seslenip beni uyandırmaya çalışıyordu. nefes alın filan diyordu yüksek sesle. ilk başta çok derinden duyuyorsun, rüya gibi geliyordu anlamlandıramadım. sonra hasiktir noluyor lan diyip şaşkın bir şekilde uyandığımı hatırlıyorum. ama zor kendime geldim.
0
king lizard
(25.10.20)
ben de ne göz kayması ne de kararması oldu, direk film koptu bende:) iki kez ameliyat oldum şimdiye kadar. annem oldu bu yaz. o gözlerinin karardığını söyledi.
0
nothing in my way
(25.10.20)
(13)

Din kavgası

kondansator
Selamlar, çok dindar, yobaz birisi değilim. Oruç, cuma bayram namazlarını kaçırmıyorum sadece. Şimdi bizim kayınpeder ateist. Güzel kaliteli birisi. Din, inanç kısmı zaten insanın kendini ilgilendiren bir konu. Ben de sin siyaset kavgası yapmam, haliyle bu konulara da girmem. Ancak kayınpeder karlıs
Selamlar, çok dindar, yobaz birisi değilim. Oruç, cuma bayram namazlarını kaçırmıyorum sadece. Şimdi bizim kayınpeder ateist. Güzel kaliteli birisi. Din, inanç kısmı zaten insanın kendini ilgilendiren bir konu. Ben de sin siyaset kavgası yapmam, haliyle bu konulara da girmem. Ancak kayınpeder karlısında ateist olmayan birisini gördüğü zaman hemen din iman sayıp sövmeye başlıyor. Sonrasında yok şu sure böyle bu ayet böyle Müslümanlık şöyle böyle diye atıp tutuyor sabit fikirli birisi. Yani bu durum hoş karşılanır mı sizin nazarınız da?
0
kondansator
(25.10.20)
kayinpederin biraz bosbogazmis, yakin cevreyle siyatest, din gibi konularda bu kadar sivri konusmak yersiz, en iyisi hic konusmamak, siz bir araya geldiginizde din konularina deginmemeye calisin, ama bir yastan sonra davranislari degistiremezsiniz, bizim de boyle bir akraba var, kendi partisi disindakilere sovuyor da sovuyor, bir gun dayak yşyecek birisinden o olacak
0
exlibris
(25.10.20)
ateistler tam tersini yaşıyor ömürleri boyunca. her ortamda dinsiz imansızlara sövüp sayıyorlar, ateistler ses çıkaramıyor. senin durumda tam tersi olmuş :)
0
dafuq
(25.10.20)
Yani kısmen kayınpeder haklı. Şuan ülkemizde (hani %99 u müslüman olan), %50'si camiiden içeri girmemiştir. %70'i okuduğu duanın anlamını bile bilmez. %90'ının öyle veya böyle boğazından haram lokma geçmiştir. %99 'u dini gereksinimlerinin tamamını yerine getirmiyordur.

hani %99 varya işte onun içinden sadece %1 i müslümandır.
0
janavarorion
(25.10.20)
Herhangi bir konuya tepkisini sayıp söverek gösteren insanlardan rahatsız olurum. Benim babam partnerime kalbini kıracak şekilde eleştirel yaklaşsa da rahatsız olurum ve yalnızken bir daha yapmaması konusunda uyarırım.
“Müslümanlık şöyle böyle” derken tam olarak ne diyor bilmemek ile beraber sabit fikirli değil de haklı birisi olabilir. Siz zaten daha iyi biliyorsunuzdur inancın ve sonuçlarının güncel halini.
Sonuç olarak hoş karşılamam kabalığı ama konu o noktaya gelene kadar zaten görüştüğüm kişinin annesi, daha beni tanımadan benim ateist olmamdan rahatsız olduğu için konu oraya gelemedi yani :)
0
irene
(25.10.20)
Saniye sabretmem. Din iman konusu geçtiği an susar, bahsettiğiniz bir adamı gördüm mü de, kaçar giderim. Din siyaset hayatta konuşmam.
0
allah yazdiysa bozsun
(25.10.20)
Ben çok rahatsız oluyorum böyle insanlardan. Konuşacak başka şeyiniz yokmuş gibi saymalı sövmeli ve sizinle alakası olmayan insanlardan bahsetmek çok saçma. Otursun hava su muhabbeti yapsın çok daha iyi. Antalya’da hala denize giriyolarmış falan desin mesela, tahin yemek bağışıklığı güçlendiriyomuş biz de doğalını bulup alalım damat desin... bu kadar şey varken neden huzursuz konuları konuşmak?!
0
megalomaniac
(25.10.20)
ateistlerin muhafazakarı, bağnazı olmaz diye bir şey yok. kayınpederinizde kendi düşüncesinin bağnazı. normal fikir tartışması boyutunda sohbet etmek, karşılıklı görüşler,teoriler paylaşmak başka bir şey, inananların topu böyledir, vay şunu bilmiyorsunuz, höt nasıl inanırsınız bambaşka bir şey.

çok sık görüşmüyorsanız he deyip geçin, sık görüşyüorsanızda eşinizle birlikte bu konular açılacağı zaman savuşturmak üzere taktikler belirleyin ve uygulayın bence.
0
Phoebe
(25.10.20)
Adam örneğin şayet size çelişkileri, yalanları filan gösterip anlatıyorsa ve “bu insanlar bunlara rağmen inanıyor amk” diyorsa sorun yok bence. Ama Türkiye’de genel durum tam tersidir. Şu meme’de olduğu gibidir: www.reddit.com
0
cemallamec
(25.10.20)
Ben ilk tesettüre girdiğimde baba tarafım tesettürlüler başı kapatıyor şunu yapıyor bunu yapıyor sayıp döktüler aylarca. Bir gün dayanamayıp benim öyle bir davranış sergilediğimi gördünüz de ima mı ediyorsunuz neden saatlerce bu konu tartışılıyor dedim kesildi konu. Herkesin dini kendine uslubunca bozun açamasın tekrar bu konuyu.
0
cilekli pasta
(25.10.20)
Tolkien gibi ben de i lav tartışma diyorum. Hatta bazen karşıt düşüncede olmasam bile onu düşünen biri nasıl olurdu diyip savundugum da oluyor (misal hanim irkcilara laf diyor, ben de ırkçı tarafına düşünüyorum acaba çocukluğu nasıl geçti, hangi travma oldu vs diye). Biraz manyaklik ama tartismanin çok önemli oldugunu düşünüyorum.

Onun dışında din konusunda dediklerinde sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Ama ben uzak duruyorum bu muhabbetlerden aile ile genelde. Ayri konu 20 kisilik yakin aile cevresinde dine inanan 4-5 falandir, onlarla konusmuyorum diyelim.

Ama su tarz tartismalari da baslatan taraf degilim, ben kendi içimde zaten dine inanmanin mantiksizligini bildigim icin cok da düşündüğüm bir konu değil haliyle tartismiyorum da. Kendisi de zamanla sakinlesir bence.
0
logisticsmanager
(25.10.20)
Eşiniz uyarsın, benim babam da böyle birisi sayılır siyaset ve din konusunda böyle davranışları olabiliyor ama ben, abim ve annem genelde uyarıyoruz ve olabildiğince o konulardan uzak tutmaya veya karşısındakine saygılı bir münazara eder şekilde konuşması için uğraşıyoruz ve son 5 senede baya ilerleme kat ettik :D
0
atom karincanin torunu
(25.10.20)
Müslüman, gayrimüslime bile karşı "kâfir " dememeli . Kalplerinin kırılmaması için. Yine onların hakkına da girmemeli. Kaynaklarda geçer bu husus.
Hal böyleyken müslümana karşı olumsuz hal hareketler sergileyene uygun bir dille durumun yanlışlığını anlat isyersen.
Böyle şeyler hiç kimse için hoş karşılanamaz.
0
Erva
(25.10.20)
Eşiniz müdahale etsin +1

Kimsenin hakaretine tahammül etmek zorunda değilsiniz. Ateistin de dindarın da yobazı çekilmiyor maalesef.
Dolayısıyla ortamda hem inançlı hem inançsız insanlar varsa bu konulara girmemek en iyisi. Yakınlarının kalbini kırarak ne elde edecekler onu da anlamak mümkün değil.
0
Benyinegulerim
(25.10.20)
(2)

Ylsy mülakat

tiptansoguyantipci
Herkese merhaba. Daha önce ylsy sözlü mülakata katılmış olsn kişilere sorum. Hangi alandan girdiniz? Mülakatta neler soruldu? Yardımcı olan herkese teşekkürler.
Herkese merhaba. Daha önce ylsy sözlü mülakata katılmış olsn kişilere sorum. Hangi alandan girdiniz? Mülakatta neler soruldu? Yardımcı olan herkese teşekkürler.
0
tiptansoguyantipci
(15.10.20)
Bilgisayar mühendisliği akıllı sistemler için mülakata girmiştim. Dini görüşümü beğenmediler, toplum düzenini bozucu görüş bunlar dediler. Soru olarak da Max weberin Protestanlık görüşlerini sordular.

Sıfır şaka:)
0
Benyinegulerim
(16.10.20)
Hukuk mezunu arkadaşım girmişti hem mesleki detay hem edebiyat sormuşlardı. Hepsine de cevap verip kazanamadı.
O sene hakimliği kazandı ama kesinlikle yetersiz bir insan değildi.
0
cilekli pasta
(16.10.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.