[]

Mutfakta yuvarlak masa kullanışlı mı?

Dikdörtgen/kare/yuvarlak seçeneklerinden hangisi daha kullanışlı oluyor?

Şu sıralar yuvarlak mutfak masası alasım var ama iyi mi bilemedim.


 
Mutfak büyükse yine uygun ölçüde yuvarlak masa olabilir. Ama eskiden beri çoğu evde gördüğüm ise genelde dikdörtgen masalardı. Şu an bizdeki de buna dahil.
Hesabı şöyle yapın isterseniz, mutfağın boş alanı, alınacak masanın ölçüleri ve evdekilerle beraber eve gelebilecek olan tanıdıkların sayısına göre bir model belirleyin.

Masanın şekli meselesine gelirsek. Mutfakta hareket ettiğiniz alan genişse ortaya veya ortaya yakın yere yuvarlak masa olabilir.
Ama boş alan, buna uygun değilse ve masa muhakkak duvara çok yakın hatta temas halinde olacaksa o zaman kare veya dikdörtgen.
  • diyecevaplandı  (04.05.24 16:58:15) 
Mutfak epey büyük olmalı


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (05.05.24 00:22:20) 
Kullanışlı değil.
Yuvarlak zaten haddinden fazla yer kaplayan bir şekil bence :)
Ekmek kırıntılarını silmek de daha zor yuvarlak masada. Bence yuvarlak almayın. Dikdörtgen alın.
  • michael_knight  (05.05.24 10:22:44) 
[]

Soslu dürüm satan yerden sossuz istemek

Satıcı ne alaka diyor mudur?




 
Sosu müthiş lezzetli değilse, o dürümün esprisi sosu değilse demiyordur bence. Tersine maliyeti azalmış oluyor.


  • orient blue  (30.04.24 17:42:16) 
Diyorlar. “Yiğenim bizim olayımız sosumuz” diyorlar. Ama ben sosu yüzünden yiyemiyorum neredeyse 1 senedir döner. Sos dedikleri de rezil bir kaynar sulu salça başka bir şey değil


  • avatar is back  (30.04.24 18:27:18) 
Demez, alışıktır.


  • diyecevaplandı  (30.04.24 19:04:45) 
"yeyenim bizim olayımız sosumuz" diyen adama "o zaman kalsın" diyip çıkıp gideceksin. birkaç kişi yapacak bunu, ondan sonra olayı neymiş anlayacak.

hiçbir şey diyemez. istersen içine döner koyma sırf sos koy ekmek arası çorba yiycem dersin, soğansız dersin, patatessiz dersin, kuru ekmeği dürüp ver dersin. ne istersem koydururum lan içine. "ne alaka" diyen de gitsin başka iş yapsın.
  • kibritsuyu  (30.04.24 20:18:54 ~ 01.05.24 10:24:32) 
bence demiyordur. ama hamburgercide cheeseburger isteyip peynir koymayın diyeni duymuştum. bakın bu bir dramdır...


  • exlibris  (30.04.24 20:31:12) 
aa bu benim lan. turkiye'de bir tepkiyle karasilasmadim. gerci 5-6 yildir boyle bir yerde bulunmadim pek. almanya'da deyince sen turkiye'den mi geldin diyorlar.


  • bohr atom modeli  (01.05.24 10:18:08 ~ 10:18:29) 
Yüzüne karşı demez. Çok garip bulursa arkandan dedikodunu yapar. Geçen bi değişik geldi, dürümü sossuz istedi diye.


  • zimbirik  (01.05.24 11:20:40) 
demiyordur.


  • abelardo  (01.05.24 11:40:28) 
[]

Kalp krizi geçiren insan nasıl beslenir?

Annem kalp krizi geçirdi 5 gün yoğun bakımda kalıp taburcu oldu. Orada yatarken tuzsuz çorba sıvı filan vermişler. Anjiyo da olmuştu.
Ama taburcu olurken beslenme ile alakalı bir şey söylememişler.

İnternette kolesterol vs diyor ama doktor niye bir şey demedi acaba dikkat etmesi gereken bir şey yok mu yani?

 
Kan tahlili yapılmıştır. Kolesterol değerleri nasıl?
Anjiyo sonucu ne? % kaç diyor plak varsa?
Tansiyon problemi var mı? İlaç kullanıyor mu? Ölçüyor musunuz? Kaç çıkıyor?

Geçmiş Olsun bu arada. Teyzeme acil şifalar dilerim.
  • Mirket  (06.04.24 11:30:03 ~ 11:30:45) 
@mirket kan sonuçlarını bilmiyorum açıkçası. Hamile olduğum için annem benimle detay paylaşmak istemiyor.
Ama anjiyoda damarlarda sorun görülmedi. Kalp krizi sebebi olarak stres üzüntü demiş doktor.

Ventriküler taşikardi sebepli 10 senedir ilaç kullanıyordu. Concor ilacı.
  • yenibirgüzelnick  (06.04.24 11:36:44) 
Evde bir tansiyon aleti bulundurmanızda, ara sıra tansiyon değerlerini kontrol etmenizde, tuzsuz beslenmesinde, sigara ve stresten uzak durmasında, her gün bir miktar, kendini hiç yormadan yürüyüş yapmasında fayda var.
Kilo problemi varsa daha az ekmek, makarna ve hamurişi, daha çok bakliyat ve sebze de olmalı tabi.
Kardiyoloğu 6 ayda bir kontrola çağırmıştır diye tahmin ediyorum.

Not: Hekim değilim.
  • Mirket  (06.04.24 11:45:52 ~ 11:51:56) 
hastanede kalp krizine karşı ilk müdahaleyi yapıp hayati tehlikeyi atlamasını sağlamışlar.

devamında sizin tekrar iyi bir kardiyologdan randevu alıp sürekli takipte kalmanız gerekiyor. örneğin ilk başlarda her 6 ayda bir tekrar kontrole gitmelisiniz.
  • orpheus  (06.04.24 19:10:03 ~ 07.04.24 02:38:48) 
Kardiyoloji muyenesi olsun anneniz. Orda doktor ne derse o şekilde beslensin. Kafanıza göre diyet uygulamayın. Geçmiş olsun


  • yazdonumu  (07.04.24 00:38:24) 
[]

Teamste sürekli dışarıda görünüyorum

Arka planda çalışıyor olsam bile 5 dakika içinde teamste bir işlem yapmamışsam hemen dışarıda görünüyorum. Eskiden PC açıksa veya çalışıyorsam online görünüyordum.

Bu nasıl düzelir ve sizde de oluyor mu?


 
bizde bu süre 10 dakika. o ayarları it kontrol ettiğinden bir şey yapamıyoruz.


  • pide  (03.04.24 11:19:37) 
Yazıldığı üzere it tarafından kontrol ediliyor. Ama çok dert oluyorsa mouse jiggler gibi bir aparatla bu sorunu çözebilirsiniz.


  • thracia  (03.04.24 13:37:35) 
calendar>meet now> sadece senin oldugun bir meeting acip status online yaparsan meetingden cikana kadar online gorunursun.


  • bay b  (03.04.24 14:01:21) 
Çare caffeine :)))

www.zhornsoftware.co.uk
  • Northern Mariner  (03.04.24 15:29:59) 
Profesyonel neredeyse hicbir isyeri disaridan program kurulmasina izin vermez.

Powerpointte bos bir sunum acip sunumu baslatirsaniz bizde away gostermiyor, bilgisayari kitlemiyor vs.
  • aguen  (03.04.24 15:40:30) 
[]

2.araba gerekli mi?

Eşim ile iş yerlerimiz arasında 13 km var. Ama trafikten ve çıkış saatlerinden vs birimiz hep yarım saat bazen 40 dk beklemek zorunda kalıyor eşinin işten çıkıp onu almasını beklediği için.

Yarım saat için yeni araba almaya değer mi? Araba paramız yok o kadar kredi çekerek almayı düşündüm.


 
kredi faizleri çok fazla ya önermem.
bi de arabanın rutin masrafları ikiye katlanacak. bütçeniz el vermiyosa o da çok fazla.

  • jelly bear  (28.03.24 09:31:41) 
değmez hocam. eşiniz o yarım saati magaza ya da market gezerek değerlendirebilir. hem kafa dağıtmış olur.


  • sizofren06  (28.03.24 09:32:14 ~ 09:32:35) 
hayır tabi ki.


  • elorelia  (28.03.24 09:42:20) 
Bu sorunun cevabı sizin zamanınızın değerine bağlı olara değişir, örneğin kimi insan bir saatini 100 bin tl ye değişmez iken kimisi saati 50 tl ye razı gelerek satar.

Araba aldığınızda kazanacağınız zamanların toplam değeri, arabaınn fiyatından yüksek ise neden alınmasın.

Ancak zaman değerinden bağımsız düşünüldüğünüldüğünde, eğer düşük faiz ortamı olsaydı alın, kullanın, en kötü ilerde gerekirse satar , hem zaman kazanmış hem de yatırım yapmış olurdunuz derdim.
  • Rao  (28.03.24 10:00:00 ~ 10:01:14) 
İşi markete vs en yakın olan kişi alışveriş yapsın bence o aralıkta. Ya da toplu taşıma hiç mi opsiyon değil?


  • zimbirik  (28.03.24 10:26:20) 
bence market, yemek hazırlığı için 40 dakika artı zaman kazanmak hayat kalitesi için çok değerli. kim yakınsa market, yemek hazırlığına girişir evdeki yaşam kalitesi artar


  • titanic kemancısı  (28.03.24 10:53:33) 
gerekli mi? hayat konforu ile alakalı. bence gerekli.

alınır mı? krediyle asla :)
  • gurur  (28.03.24 11:08:42) 
aylık gelirim 450 bin lira olursa düşünmem alırım bence bir araba. o kadar kafa patlatıyorsunuz neticede


  • limonlu eksi  (28.03.24 11:23:28 ~ 11:29:42) 
konfor önemli. hanım lafı çekmek istemiyorsan ya hanıma vericen arabayı ya da 2. arabayı alacaksın. paran varsa al. konfor önemli ancak benzin parası kasko sigorta bakım giderlerini de hesapla.


  • mikahakkinen  (28.03.24 11:23:48) 
Lüzumsuz


  • doharkoman  (28.03.24 11:50:55) 
Arabayı eşinize verip, siz katlanır elektrikli bisiklet, scooter ya da alternatif bir 2-3 tekerlekli araç alacaksınız, 13km mesafe sıkışık trafik bile olsa, maksimum 5-6 dk da katedilebilir.

Hava şartlarının nispeten kötü olduğu günlerde de 40 dk beklemeyi göze alacaksınız.

Bu çözümle birlikte eşinizi de güzel bir yaz tatiline çıkartın. Sonuç olarak zaten 1-2 milyonu gözden çıkarmıştınız. 50-60 bin size dokunmaz
  • janavarorion  (28.03.24 11:58:56) 
[]

Poğaçalarım niye pufidik pufidik olmuyor

Bir sürü açma ve poğaça tarifi denedim internetteki en popülerleri özellikle.
Tüm malzemeleri aynı ölçüde kullanıyorum.

Benimkiler hep hamur gibi ağır ağır oluyorlar. Hiç pufidik değil insanın boğazında kalır taş gibi mideye oturuyor.

Nerde hata yapıyorum? Kuru mayada sıkıntı olabilir mi toptan fazlaca almıştım skt geçmemiş ama az kalmış.

 
Mayayı önden ılık su/süt ve şekerle karıştırıp biraz bekleterek sağlamlığını kontrol edebilirsiniz. 10-15 dakika (ortam soğuksa uzun sürer) hâlâ aynı duruyorsa maya ölmüştür, çöp olur. Babardıysa üzerine un, tuz, neyse diğer malzemeleri ekleyip devam edersiniz.
(Edit: Su/süt çok sıcaksa mayayı öldürür, 40-42C civarında kullanmanız lazım. Tuzu çok erken eklerseniz o da mayayı öldürür.)

Maya meselesi tamam. Onun dışında ,denediğiniz tariflerden birini paylaşır mısınız, ölçülere bakalım. Gram değil de hacimle ölçü veriyorsa unu fazla koyuyor olabilirsiniz. Ya da hamur toplanmıyor diye fazladan un ekliyor olabilirsiniz. Ya da mayalanmayı yeterince uzun tutmuyor olabilirsiniz. Fazladan un eklememek ve tarifteki süreyi ciddiye almadan mayalamak lazım. (Ortam sıcaklığı ve havadaki nem mayalanmayı etkiler.)
  • kobuzchu kiz  (27.03.24 17:25:24 ~ 17:26:35) 
undan una da fark edebiliyor, farkli marka un denediniz mi?


  • tuborg yesili  (27.03.24 17:46:34) 
Yukarıdaki tavsiyelere ek olarak hamurun yumuşak olması önemli, hamur yumuşak olmazsa poğaça da sert oluyor. Bazen tarifteki ölçüler tutmuyor ununu biraz daha az koyup deneyebilirsiniz, ele yapışıyorsa elinizi sıvığa bandırıp şekillendirebilirsiniz


  • blonde redhead  (27.03.24 17:58:46) 
Neredeyse aynı şeyden bahsetmişim gerçi pardon :) nefisyemektarifleri’nde en popüler tarifler güzel oluyor ek olarak. Afiyet olsun


  • blonde redhead  (27.03.24 18:00:13) 
3 Seçenek var
-Unda problem vardır.
-Mayada problem vardır.
-Sende problem vardır.

Bir seferinde 3 harfli marketlerden birinin kendine has markasından aldığım unla yaptığım ekmekler hiç kabarmamıştı.
Yine bir seferinde 10 lu maya paketi almıştım. SKTne çok zaman olmasına rağmen o mayalarla yaptığım ekmekler hiç kabarmamıştı.
Ek olarak, kepekli, katkılı, tam buğday vs unlar kullanıyorsan onların kabarması da sıkıntılıdır.
  • Mirket  (27.03.24 18:13:56 ~ 19:26:49) 
yoğururken sıkıntı yaşıyo olabilirsin


  • jelly bear  (27.03.24 18:46:08) 
@kobuzchu kiz, galiba mayayı çok ılık süt olmadan karıştırıyorum. Sütü buzdolabından çıkardıktan 2 3 dakika sonra kullanıyorum ondan mı acaba?

Nefisyemektariflerinden yapmıştım en son.

@jelly bear, hamur makinesinde yoğuruyorum. Elle yoğurmak daha mı iyi olurdu?
  • yenibirgüzelnick  (27.03.24 19:49:48) 
Sütün/ suyun mutlaka ilik olması gerekir. Öteki türlü maya aktiflesmiyor. Dolayısıyla hatanız buradan kaynaklanıyor büyük ihtimalle. Kullandığınız her şey ilik olmali.

Onun dışında unun ölçüsü, hamura hemen tuz eklemek vs gibi faktörler de etkiliyor.

Tepsi mayalanmasi yaptırmak da önemli.
  • fraise  (27.03.24 19:59:57) 
Hanimla konuştum, sütün ılık olması lazım, 30 derece civarı max 40 derece olmalı diyor mayayi aktive etmek için (benim hanım biraz işin profesyonel tarafında yabancı olduğu için her şeyi gramaj ve derece ile yapıyor).

Hamurun iyi yoğurulur yoğurulmadigini da sordu (10 dk civarı) bir de annemlerin yaptıklarını görünce fırını önceden ısıtıp ısıtmadiginizi da :)
  • logisticsmanager  (27.03.24 21:08:41) 
Hamur yaptığınız kap da ılık (oda sıcaklığı) olmalı.

Hamur makinesine ılık su koyup ısıttıktan sonra yoğurmayı deneyin.
  • alfired  (27.03.24 21:09:21) 
püf noktalarını herkes yazmış. ama şunu belirtmek isterim. "puf puf" referansınız pastane poğaçaları olmasın. onlar pufidik olsun diye endüstriyel katkılar, yağlar kullanıyorlar. mesela siz tereyağı, hiç olmadı margarin kullanıyorsunuz, pastaneler "biskin" diye bir şey kullanıyor. ev tipi market malzemeleriyle ne yaparsanız yapın pastane poğaçası yapamazsınız, bilginiz olsun.


  • kibritsuyu  (27.03.24 21:13:06 ~ 21:13:50) 
Herkese çok teşekkürler. Sanırım hatam ılık kullanmamak olmuş. 30 derece deniyor hatta benimkiler 10 bile olmadan kullanmaya başlıyorum. Buzdolabından çıkarıp iki dakika bekletip kullanıyordum.

İlk fırsatta deneyeceğim :)
  • yenibirgüzelnick  (28.03.24 06:43:45) 
yazık kimse bilmiyor. poğaçaları tepside 1 saat mayalandır. bak bakalım nasıl pofuduk oluyormuş. sırrı buu. tepsi mayası. unutma tepsiye dökdükten sonra en az yarım saat beklet. zaten ilk döktüğün büyüklükte kalmayacak 2 katına çıkıyor bazen.


  • geveze yazar  (28.03.24 10:03:58) 
[]

En büyük kardeşlere soruyorum

Kardeşiniz olması güzel mi? Tek olmayı mı tercih ederdiniz?

Sizce birden fazla çocuk yapmak ilk çocuğa haksızlık mıdır?

Ben ortanca çocuğum ve bu durumdan memnunum. Hiç ilk ve tek olmadığım için bu ilk çocuğa haksızlık mı olayını kafamda şekillendiremiyorum. İkinci çocuk yapılmalı mı sorusu kafamda sürekli.

edit: abim bir keresinde keşke tek kardeş olsaydım, bana verilen ilgi azalmıştı kardeşim oldunca demişti. bu o kadar zihnime işlemiş ki çocuğuma kardeş düşünemiyorum.

 
Her insanın, ana babası öldükten sonraki dönemde, bir şekilde tükendiğinde, örneğin depremde evi, işi yıkıldığında, kapısını çalabileceği bir veya birkaç kardeşe hakkı olmalıdır.


  • Mirket  (22.03.24 10:29:13) 
kardeş var bende de, istemezdim. çok büyük bir zenginlik yoksa da haksızlıktır.

tek çocuk olması yapanın kendine haksızlığı ama o kendi seçimi.
  • gule gule  (22.03.24 10:37:57 ~ 10:41:20) 
30u bitirmek üzereyim, 2 yaş küçük erkek kardeşim var.
"abi" olarak (tamam et ve tırnak gibi değiliz) kardeşimin olması güzel. hiç bana haksızlık yapılmış, ilgi azalmış, bakımım eksilmiş gibi düşünmedim. tek olmayı tercih etmezdim. evlilik ve çocuk yapma hayalim ve planım yok. ama çocuk yapacak olsaydım sanırım 2 tane düşünürdüm. tek çocuklarda nedense kardeşlerinin olmamasından kaynaklı bazı şeylerin yolunda gitmediğini düşündüren şeyler var, belki psikolojiktir.


çocukların bu konularda düşünmesi endişelenmesini, kıskançlıklarını vs normaldir der anlarım. ama bazı anne babalar "2.çocuğu yapalım, biri ölürse çocuksuz kalmayız." ya da "birine organ lazım olursa kardeşi verir" tarzı planlarla çocuk yapmış olanlar olduğunu biliyorum. bana göre çok korkunç bir fikir.

ayrıca, ailenin maddi ve manevi gücü, psikolojik durumları da çok önemli. yapmış olmak için yapmasınlar. büyük sorumluluk. yaptık hadi büyü değil. o yüzden çok fazla çocuğa da karşıyım.
  • MtKrt  (22.03.24 10:47:24) 
kardeşim olması harika. cidden bayılıyorum, çok severim hergeleyi, ölürüm filan.

ha kötü huyları yok mu elbet var, onların da farkındayım. yüzüne kızdığım da oluyor kendisine zaman zaman.

ama genel olarak yakın arkadaşız, aramız iyidir. ciddi sohbetler de yaparız, geyik de yaparız. birbirimizin arkadaşlarını da tanırız. birçok abi/abla/kardeşten bizim ilişkimize özendiklerine dair sözler duyduk.
  • noxie  (22.03.24 10:50:46) 
2 küçük kardeşim var, iyi ki varlar. dünyanın binbir türlü hali var, olması ne kadar korkutsa da anne babayı kaybetmek var, sarılacak baş başa verecek canımdan kanımdan insanlar olması büyük şans. eğer çok absürt gelişmiyorsa ortalama bi ailede kardeşlerin de arası iyi zaten. tek çocukluk böyle bir dünyada büyük dezavantaj bence. hiç ilgim azaldı vs de düşünmedim, uzakta ve tek başıma olduğum için en çok ilgiyi bana vermeye çalışıyorlar bile diyebilirim. ama keşke abim olsaydı diyorum bazen.


  • nic cage  (22.03.24 11:20:41 ~ 11:21:59) 
sağlıklı bir anne baba varsa kardeş güzeldir ben ilk çocuğum hep tek çocuk olmak isterdim ya da olmasaydım.
10 yıl çocukları olmamış bizimkilerin sonra olunca da peşpeşe yapmışlar.
Hep ya aramızda hakem oldular bu da her defasında bana sen büyüksün diye döndü ve aramızda hep rekabet oldu ağzımı açsam o seni kıskanıyor diyorlardı sırf olay çıkmasın cazgırlık yapmasın diye ya da kardeşim zaten sen beni kıskanıyorsun diye kestirip atıyordu.
bunun gibi bir sürü kötü durum.
Herkes anne baba olmak zorunda değil keşke Allah bizimkilere hiç çocuk vermeseydi derim hep.
Şimdi benim bir tane var kardeş yaparsam ona haksızlık yapacakmışım gibi geliyor.
Ben hep çok mutsuz oldum ona yaşatamam.
Belki mutsuzluğunu fark edemeyeceğim.
  • kirmizipilotkalem  (22.03.24 15:12:41) 
Kardesimin olmasi guzel, tek olmayi tercih etmezdim.
Tek cocugum var, ikinciyi yapmayi dusunmuyorum cunku cocuk isi bence bir luks. Hakkini vereceksen maddi/manevi ciddi bir kulfet.

  • cooperr  (22.03.24 15:17:42) 
Kardeşimle aramda 11 yaş var, uzun süre tek çocuktum yani. Kardeş de hiç istemiyordum çok net bir şekilde. Doğduktan sonra da bir süre pek ilgilenmedim açıkçası zaten bebekleri o yaşta da sevmezdim. Ama biraz daha büyüyüp iletişim kurabildiğimiz yaşa gelince aramızdaki ilişki baya iyi seviyeye geldi, son üç senedir farklı şehirde yaşıyorum ailemden ve evde en çok kardeşimi özlüyorum. Ha bence tek çocuk olmanın da ayrı avantajı var, bunun kesin bir doğrusu olduğunu düşünmüyorum ama kardeşimi seviyorum, mutluyum yani.


  • nundu  (22.03.24 15:18:53) 
Bir tane erkek kardeşim var, aramızda iki yaş var.

Küçükken kıskançlıklar vs olmuş haliyle çünkü yaş aralığı çok az.

Ama ergenlikten sonra kendisinden daha değerli kimse olmamıştır benim için. Dünya bir yana, o bir yana derler ya; öyledir. Çok çok severim. O yüzden iyi ki tek değilim diye düşünüyorum.

Çocuğum yok, çocuk yapma gibi bir planım da yok ama günümüz dünyasında ikinci çocuk zaten çok riskli. Hakkını vererek büyütebilirseniz ne güzel ama sizi zorlayacaksa tek çocuk da kardeş nasıl bir duygu, onu bilemez sonuçta.
  • fraise  (22.03.24 16:04:04) 
İlk çocuğa haksızlık olan şey ikincisini yapmak değil, ilkine kıyasla ikincisine daha çok dikkat ve önem vermektir.

Hem ikincisini yapmak, birincisine destek açısından da iyi olur.
  • diyecevaplandı  (22.03.24 19:33:40) 
kardeşim var. yaş farkımız az. küçüklüğümüz kavga ve dövüşle geçti. ama kardeşimi seviyorum. hiç kardeşim olmasaydı diye düşünmedim. keşke 1 kardeşim daha olsaydı diye düşünüyorum.


  • paintov  (22.03.24 19:54:52) 
hem kendi lisans mezuniyet tezimi hem onunkini yazdım.( çakma tez bu.bitirme ödevi)
hayatım boyunca bir lokomotif gibi okulda kursta, işte onu çektim. yardımcı oldum.

bir yaşa kadar büyük olmak pek keyifsiz oluyor . kollayıp gözetiyorsun, onun her türlü sıkıntısına ortak oluyorsun ama bir yaştan sonra o sana destek olmaya başlıyor, o güzel.
  • quaketrigger  (23.03.24 02:41:39) 
[]

Reflü mü kalp mi?

Daha önce hiç reflü olmamıştım o yüzden reflüyü bilenler okuyabilir mi?

Dün gece tam yatacakken göğsümde inanılmaz bir yanma ve baskı hissettim. Midemde değil sadece iki meme arası gibi. Tam o noktada yanma vardı. Geçer diye bekledim tüm gece uyuyamadım. Reflü diye düşündüm. Sabah rennie filan aldım geçmedi. Yaklaşık 15 saat sonra hala ara ara şiddetlenerek yanma devam etti. Acile gittim. Nabzım 150 civarı çıktı sonra 4 saat beklettiler ve 110 civarına düşüp eve geldim. Kan sonuçlarım temiz, kalp krizi geçirmiyorum ama yine de kardiyolojiye git mutlaka dediler taşikardi sebepli.

Kardiyolojiden randevu aldım ama kafama takıldı. Benim nabzım zaten hep yüksek atardı. Çocukken bile yüksekti. Acaba gerçekten reflü olabilir mi? Çünkü taşikardi olsa niye 15 saat sürüp sonra geçsin?
Annem de taşikardi hastası ama onun böyle saatlerce sürmüyor.

Yaş 32, 4 aylık hamileyim.

 
'Hamileyim'i okuyana kadar 'Kas spazmı' diyecektim. Okuyunca vazgeçtim.
Dahiliye randevusu daha mantıklıydı bence.

Geçmiş Olsun.
  • Mirket  (13.03.24 20:22:21) 
Kan alınmışsa troponin değerine bakman az da olsa yardımcı olur. Kalp kası yıkıma uğradığında troponin değerin artar. Eğer bu değer normalse fazla hayıflanmana gerek yok diye düşünmekteyim.


  • zontican  (13.03.24 21:47:42) 
gaviscon şurup al reflüyü anında geçirir-geçerse reflüsün.


  • jamswety  (14.03.24 16:51:47) 
Reflü mü değil mi bilmem ama mide problemi gibi duruyor, geçmiş olsun.


  • ravenudon  (14.03.24 17:40:33) 
[]

Activia probiyotik sağlıklı mı?

Markanın iddiası o yönde ama bu gerçek mi?
Her gün bir iki tane yesem iyi gelecek mi yani bunu nasıl anlarız? İçinde asitlik düzenleyici vs var yazıyor nasıl sağlıklı olabilir?



 
doktor değilim ama herhalde bunların makul (test edilmiş, sağlık kuruluşlarınca onaylanmış) miktarda kullanımı zararlı olmadığı için kullanılabiliyor. adı üstünde “düzenleyici”, “sağlıksızlaştırıcı” değil.

her gün iki tane yemeden önce doktora gitmeniz lazım. neden haricen probiyotik alma ihtiyacı duyuyorsunuz?
  • orient blue  (13.03.24 13:01:47) 
@orient blue

sağlıklı beslenmeye çalışıyorum ve abur cuburu hayatımdan çıkaracağım. ama bu meyveli yoğurtları sevdiğim için çıkarmak istemiyorum sağlıklıysa devam edecektim.
  • yenibirgüzelnick  (13.03.24 14:25:37) 
hastanelerde ara öğün olarak düz sadesi veriliyor çok zararlı olsa verilmezdi sanırım.


  • eja  (13.03.24 15:16:28) 
meyvelisinde şeker oranı yüksek olabilir. Onun dışında asitlik düzenleyici dediği genelde askorbik asit oluyor ki o da c vitamini. Gıdalardaki koruyucu maddeler çok abartılıyor ya. Bir ara da MSG'ye öcü gibi davranılıyordu ama biraz aşıldı o sanırım, MSG'nin bilinen bir zararı olmadığı kısmen kabul edildi gibi.

Besin değerlerinden şeker miktarına bakın, günlük ihtiyacınızın yüzde kaçı olacak iki tanesi onu hesaplayın, kararı kendiniz verin.
  • nundu  (13.03.24 15:41:26) 
[]

Eskiden renkli tuvalet kâğıtları olurdu hatırlıyor musunuz?

piyasadan kalktı sonradan. Neden acaba ya parfümlü ve sağlıksız diye mi ki?
Ben severdim ya. Yine olsa alırım. Hiç karşılaştınız mı hala satan marka var mı?



 
Pembe vardı. Hatırlıyorum. Neden kaldırıldığını bilmiyorum ama kısa bir araştırmayla şunlar çıktı.

1. Boyaların sağlık ve çevre için zararları

2. Tasarım tercihi

3. Yüksek üretim maliyeti
  • dissendium  (09.03.24 20:35:22) 
hala varlar. renkli ve kokulu.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (09.03.24 20:48:10) 
@konusma ben konusuyorum, nerde var hangi markette gördün?


  • yenibirgüzelnick  (09.03.24 21:18:14) 
Siyah rengi de dahil hala var.


  • diyecevaplandı  (09.03.24 22:27:19) 
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (09.03.24 22:33:26) 
[]

İşleri hızlı bitiriyorum diye hep bana kalıyor

Ben senior developer olarak çalışıyorum. iki tane de junior/mid seviyede arkadaş var.

Bu arkadaşlar bir haftada toplam 5 task çözmüş. Benimki 27.

Şimdi şöyle oluyor. Müşteri üç gün sonraya iş bekliyor mesela 2.5 gün geçiyor ben işlerimi bitirmiş oluyorum. Sonra bu juniorlar işlerin %30unu bile yapmamış oluyor. Ki kendime geliştirme tasklarını onlara da bug fix filan veriyorum. Öyle oturup harika kodlar yazmalarına da gerek yok. Neyse bu sefer de yöneticiler gelip bunlar yarına bitmesi lazımdı sen yardımcı ol hazır elin boş diyorlar. Ben oturup onların işini yapıyorum.

İş o hale geldi ki task zor geldiyse nasıl yaparız diye düşünmek yerine onu zaten senior yapar ya boşver dediklerine şahit oldum.

Gıcık oluyorum. Ama bir yandan da onların kazandığı maaş ile benimki aynı değil diyorum. Ben 5 senelik onlar 2 yıllık tecrübeli. Ve maaş olarak iki katı kazanıyorum. Bu sene baya iyi zam aldılar aslında piyasa üstüne çıktılar.

Bilmiyorum ya. Kötü hissediyorum enayi gibi.

 
maaş konusunda zaten 2 katı vererek hakkınızı veriyorlar. ortada ben problem göremiyorum. neticede senior'sünüz tabiki zor olan işleri size verecekler.Artı olarak işin uzmanı siz oldugunuz için işin toplanması gereken kısımları siz toplayacaksınız. enayilikle alakalı bir durum yok. zaten bunun için size 2 katı para veriyorlar


  • limonlu eksi  (28.02.24 13:27:54 ~ 16:20:33) 
Ama zaten bunu düşünerek kendime zor olanları onlara da kolayları veriyordum. Onlara bu hafta 5er task vermişim mesela kendime 22tane vermiştim.
Ama onlar yarısını yapmış yine yapılmayan kısım bana kaldı.

Maaş az alıyor diye hiç çalışmasınlar o zaman? Ne kadar adil ki.
  • yenibirgüzelnick  (28.02.24 13:40:47) 
Gençleri yetiştirin, tıkandıkları noktalarda, online şu eğitimi al, şu kitabı oku gibi bir yönlendirme yaparsanız, ya da takıldıkları noktalarda ufak destek verirseniz, bir süre sonra kendi işlerini yapmaya başlarlar.

Ancak yapabilecek durumdayken, yapmıyorlarsa kendinizi geri çekin. Beraber çalışıyorsanız, imkan varsa, "aç beraber yapalım" diye görevi birlikte yapın. Size iş paslamalarına müsaade etmeyin.


.
  • kartallar yuksek ucar  (28.02.24 13:42:47) 
@kartallar,

çok denedim inanın ki. ben yapınca öğrenemezsiniz ben size anlatayım diyorum kağıda çiziyorum kroki gibi, video atıyorum, şirkete udemy kursu aldırdım bakmadılar bile.
aradan bir hafta geçiyor sıfır ilerleme. iş teslim tarihi gelmiş gece 11 de beni arayıp lütfen yardım et diye mızıklıyorlar. mecbur yapıyorum.
hepimiz kadınız bu arada.

bir de iş paslamayı onlar değil de yöneticiler filan yapıyor. işin niteliğini bilmedikleri için herhalde juniorların yapamayacağı bir şey ki bir haftadır yapamadılar sen yap deniyor. halbuki yarım saatlik iş.
  • yenibirgüzelnick  (28.02.24 13:46:00 ~ 13:46:50) 
Sizin sektörden değilim ama anlattığınız durum bana adil gelmedi.
Yöneticinizin veya varsa proje yöneticinizin bu garipliği farkedip müdahale etmesi gerekirdi.

Görevlerinizi bitirdikçe yenilerinin gelecek olması bir süre sonra bitirmemenize sebep olacak. Junior olsalar da işleri zamanında yetiştirmekle yükümlüler. Becerilerinin, zamanlarının yetmeyeceğini fark ettikleri zaman sizden destek almaları normal ama bunu önceden bildirmeliler.

Hoş bir yöntem değil ama birkaç işin patlamasına izin vermeniz gerekiyor dikkat çekmek için. Sizin elinizdeki iş de bitmemiş olmalı ki onların işine destek veremeyin. İyi bir yöneticiniz olsaydı buna mecbur kalmayacaktınız.
Konuyu yöneticinizle konuşmanızın size zarar verme ihtimali olduğunu düşünüyorum "tembellik ediyor, işten kaçınıyor" gibi anlama ihtimali var.

Siz iki kat maaş aldığınız için onların çok az iş yapması gerektiğini düşünmüyorum. Tarif ettiğiniz tabloda ikisine toplam 1 senior maaşı veriliyor ama gelen iş bir senior işinin yarısı kadar bile değil.

Umarım kısa sürede işler düzelir.
  • michael_knight  (28.02.24 13:47:03) 
yöneticinize iletin, bu durumun onların gelişimine zarar vereceğini, şirkete sadece külfet olacağını iletin. taskların takibini günlük her sabah kısa toplantılarla yapın. işin ne kadarını yaptın ne kadarı kaldı diye sorgulayın.


  • amour fou  (28.02.24 13:56:25) 
@amour fou, task takibini günlük yapsan çıldırırsın. Ne kadarını yaptın diyorum mesela yapamadım diyor. Neden diyorsun yapamadım olmuyor diyor. Olmayan ne hatayı söyle birlikte bakalım diyorum sıfırdan benim yapmamı bekliyor.

Çıldırmalık yani. Toplantıda yönetici bunu duysa bile “arkadaşlar birbirimize yardımcı olalım bugüne yetişmesi gerekiyor sen destek ol arkadaşlara” diyor.
  • yenibirgüzelnick  (28.02.24 14:16:57) 
yöneticinle falan konuşma ben yıllarca bu konuda kavga vermiş biri olarak iyice yontuldum, deadline 10 gün sonra ve ben 1 günde bitireceksem bile 10 gün rastgele tuşlara basıyorum. bu işten asla kazançlı çıkamazsınız.


  • nahtoderfahrung  (28.02.24 14:23:13 ~ 14:23:23) 
burada adil olan bir durum yok gibi geldi bana da, onlarin ne kadar sizin ne kadar aldiginizdan bagimsiz olarak, maas almamalari gerekiyor sanki, yani bence yerine yenilerinin alinmasi lazim. zira burada is ogrenmeye calisma yok, is bitirme yok, is bitiremeyecegini zamaninda soyleme yok. sanki orada calismiyorlar da yine de bir sekilde para aliyorlar gibi. bu sekilde ne kadar (ve ayrica neden) devam edesiniz ki. cok sacma. calismayan insan odullendiriliyor resmen. is teslim tarihinde hala bitmemis is icin 11'de arandiginizda ya acmayin ya yapamam diyin. eger mudur siz degilseniz, neden onlarin isinden siz sorumlusunuz o ayri olay.


  • kassiopeia  (28.02.24 16:08:43) 
o halde haftalık görev list oluşturun. her işe standart bir efor saati/günü belirleyin. mesela x işi y saatte bitmeli diye. hergün o görev listesine eforlu işlerini yazsınlar. eger x işi 9 saatte degil de 36 saatte eforluyorsa önce bir nutuk çekin. eger kendilerine çekidüzen vermiyorlarsa performans düşüklügünden dolayı İKya bu kişileri bildirin. onlar hesap sorsun. daha da devam ederlerse performans düşüklügünden dolayı çıkışları verilsin. kurumsal olarak bu işler böyle yürür.


  • limonlu eksi  (28.02.24 16:25:01) 
askerlik yapsan bunları öğrenirdin. arazi olacaksın, işi yavaş yapacaksın, fazla göze batmayacaksın. altın kurallar. iş yapana yaptırılır.


  • ferenc  (28.02.24 16:44:50) 
27 vs 5 durumu varsa istifa vrya maas zammi isteme zamani


  • lapaz  (28.02.24 17:44:35) 
@lapaz, şirketi seviyorum istifa etmem. Maaş zammını da %80 aldım. O da yeterli gibi. Üç haneli alıyoruz zaten. Daha ne yapsınlar.

Sırf şu iş bilmezler yüzünden böyle yerden çıkmak istemem.
  • yenibirgüzelnick  (28.02.24 20:08:58) 
yavaşla. kademeli olarak ama.


  • paintov  (28.02.24 22:17:35) 
Kendi maaşını arttıracak bir yol bulmalısın. sen çok alırsan onların işi yapması yapmaması da sizi kötü hissettirmez.


  • liberal  (28.02.24 22:46:26) 
2 junior'ı gönderin, 1 senior alın.
2 junior'ı gönderin, yeni 2 junior alın.
2 junior'dan daha kötü olanını gönderin, yeni 1 junior alın.

Kalan eski eleman da "aa beni de gönderebilirler biraz da götümü kaldırayım" desin.

Bu çocukların da iş disiplini yok, öğrenme hevesleri de yok, bir de nasıl olsa halloluyor diye bakıyor. yanlış işe alım yapıldı diye niye istifa edin, keyfiniz yerinde.
  • wct3 org  (29.02.24 00:39:59 ~ 00:41:38) 
[]

Eşim, hamilelik ve yolculuk

İşin içinden çıkamadığımız bir durum var. Biz evlendiğimizden beri bir bayramda benim memleketime diğer bayramda eşimin memleketine gitmeyi adet edindik.
Ama bu sene ben hamileyim. Ramazan bayramında 5 aylık, kurban bayramında 7.5 aylık olacağım.
Benim memleketim 4.5 saat eşimin 7.5 saat sürüyor.

Eşim ramazan bayramında ben 5 aylıkken onun 7.5 saat uzaklıktaki memleketine gidelim istiyor. Çünkü 1 senedir gitmedik.
Ben de kendi memleketime gitmek istiyorum çünkü hamileyken 7.5 saat yol gidemem. Zaten sıkıntılı oluyorum orada rahat edemem kendi evimde yatar dinlenirim ama kayınpederimin yanında uzanamam(eşim uzan ne olacak ki diyor)
Zaten kurban bayramında hiç bir yere gitmem kocaman karnımla 7 aylık ne işim var.

Eşim de senin memlekete 4.5 saat gidebiliyorsan benimkine de gelebilirsin mola vererek diyor. Bence ikisi aynı şey değil. Ve eşimin memleketine gideceğim diye hem ekstra uzun yol hem rahatsız bir tatil geçireceğim sonuç olarak iki sene hiç ailemin yanına gidememiş olacağım.

Eşime sen tek başına git diyorum. Onu da istemiyor hem beni tek bırakamazmış hem de ailesi küsüz zannedermiş.


Bu arada eşimin anne ve babasını çok seviyorum onlarla bir problemim yok.

Siz olsaydınız napardınız empati kurar mısınız lütfen ?

 
Hiç hamile olmadım, empatim ne kadsr geçerli olur bilemiyorum ama sana bu kadar zor geliyorsa gitmeyin, nihayetinde gebelik bu, olabildiğince konfor gerek. Hele bir de içine sinmiyorsa bence tamamen planlarınızdan çıkarın şehir dışına çıkmayı, iki tarafa da gitmeyin. Zorlanıyorum demişsin, ayrıca tüp bebek gebeliği ise bence kesinlikle şehir dışına çıkmayın.


  • muhayyer divan  (26.02.24 10:19:11) 
gebeyim. annemin desteğine ihtiyacım var. bu senelik böyle olsun diyin.


  • wild honey suckle  (26.02.24 10:26:05) 
Bu sene bir tane aile ziyareti yapacaksanız onuda daha yakın oturan tarafın ailesi senin ailen olduğu için ve mobilliğini kaybedecek olan da sen olacağın için senin isteğine göre yapmak daha mantıklı zaten.

“Ben tek gidersem küs olduğumuzu sanırlar” bu kadar önemsiz ve hiç bir ehemmiyeti olmayan bir argüman daha görmedim hayatım.
Siz küs olmadığınızı bildikten sonra, küs değiliz diyip geçer. Ailesi de inanmazsa onların bileceği şey. Bu neden önemli olsun ki.


Sen baya bi süre hem hamilelik nedeniyle hem çocuk nedeniyle hareket edemeyeceksin zaten yerinden. Seyahat edebildiğin son günlerde nereye istiyorsan oraya git. Sonrasında o senden bir miktar daha rahat olacak. Bir ayarlama yaparsınız ailesini görmeye gider isterse.
  • zimbirik  (26.02.24 10:31:56) 
Bu sene de onlar size gelsin. Sonuçta memlekete o şehir için gidilmiyor, orada yaşayan aile fertlerini görmek için gidiliyor. Hamile olan kişiye göre hareket etmek gerekir.


  • rock n roll  (26.02.24 10:33:40) 
açıkça konuşulamayacak konular değil.


  • gabe h coud  (26.02.24 10:40:44) 
hiçbir yere gitmeyin


  • Hallegadola  (26.02.24 10:51:56) 
hiç gitmezdim. konuya sadece mesafe/ulaşım olarak bakarsak bence de 4.5 saat gidilebiliyorsa 7.5 saat de gidilebilir. hamilelik kozunu kullanarak annenizin yanına gidebilirsiniz ama :). diğer bayramlarda daha sık gideriz vs. diyip gönlünü de aldınız mı mis gibi :)


  • eisberg  (26.02.24 11:07:36) 
@tnz, ben çağırıyorum zaten bayramda onlar bize gelsin diye ama sanırım eşim bunu ailesine söylemeye çekindi. Bilmiyorum.

7 aylık gidemem deme sebebim tabi ki tatile gidebilirim ama memlekete gidemem. Çünkü çok yorgun oluyorum bazen yüzüm asık oluyor herkes üstüne alınacak. Ama tatilde olsam uyurum tüm gün geçer. Eşim de ailemin yanında da uyu ne olacak ki diyor ama ben yapamam öyle herkes yüzüme bakarken illa ki güler yüzlü olmak zorunda hissediyorum çekiniyorum yani.
  • yenibirgüzelnick  (26.02.24 11:32:18) 
Su an yaklasik 3 aylik hamilesiniz sanirim. Ilk 3 ayki uyku ve yorgunluk 5. Ayda kalmiyor benim cok enerjik gecmisti hic yorgunlugum kalmamisti mesela. Caniniz eşinizin ailesine gitmek istemiyor ve hamilelik gibi makul bir secenek hazirda varken bunu kullanin tabi ki ama 5 ve 7. Aylarda insanlar baya avrupa turuna falan gidiyor gozunuzde buyuttugunuz kadar degil o donemler


  • instant crush  (26.02.24 12:23:07) 
eviniz müsaitse iki aile de hamileliğinizden ötürü biraz anlayışlı olup 1'er haftalık size gelsinler. hem ev içerisinde size yardımcı olurlar hem de kendi odanıza geçip rahat rahat yatıp uzanabilirsiniz.


  • golgi aygıtı  (26.02.24 12:40:56) 
gebelik bir hastalik degil. eger sikintili bir gebelik yasamiyorsaniz yol gitmenizde bir sikinti yok. isterseniz yol üstü bir sehirde bir gece konaklamali gidin.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (26.02.24 12:43:11 ~ 12:43:45) 
Gitmemekle ilgili fazla sebep ve detay vermişsiniz. Vermeyin. "Hamileyken oraya gitmek istemiyorum, bu sene gitmeyelim, çocuğumuzla birlikte gideriz." diyerek geçmeniz lazım.
"5 aylık, 7,5 saat, 7 ay, 7,5 saat, uzanmak, uyku" gibi sebepler söylediğiniz için eşiniz bu sebeplerle ilgili çözümler ve önerilerde bulunuyor. Halbuki sizinki belki de bir miktar "hamileyim ve canım istemiyor" gibi basit bir şey. Eğer öyleyse eşinize o şekilde aktarın.

Not: 7 aylık olduğunuzda da canınız gitmek isterse gidersiniz, şimdiden olumsuz bir şey söylemeyin.
  • michael_knight  (26.02.24 16:37:41) 
hamile olduğunuz için annenizi daha iyi anladınız.
annenizi daha çok özlediniz.
bu sebeple annenize gitmek ve belki de onunla özel şeyler konuşmak istiyorsunuz.

bunları diyeceksiniz :)
  • tabudeviren  (26.02.24 17:34:29) 
geçen sene ramazan ayında 4 aylık kurbanda da 7,5 aylık civarında hamile idim. ramazanda istanbuldan izmire annemlerin yanına gittik. yol uzun değil ama hamile olunca kısa yol bile çok yorucu oluyor. 7,5 saat yorucu bir süre ve he 2 saatte bir mola vermeniz gerekli (doktor bana mutlaka 2 saatte bir durun dinlenin demişti, ki benim hamileliğim sorunsuz geçti) o 7,5 saat size 10 saat olacak. burada önemli olan senin ve bebeğin sağlığı, eşin ve eşinin ailesi bu durumu anlayacaktır. hamile iken insan annesini arıyor ne kadar güçlü bağımsız birisi de olsan.
7,5 aylık iken kesinlikle yola çıkmanı tavsiye etmem (ne ailenin ne de eşinin ailesinin yanına) o bayramda otur evde dinlen, hastane çantanı hazırla bebek eşyalarını hazırla, eşinle son başbaşa tatiliniz olacak bundan sonra artık 3 kişi olacaksınız, bunun tadını çıkar.

  • wendyangelamoiradarling  (27.02.24 13:14:37) 
bu sene hamile olduğunuz için seneye de çocuğunuz doğacağı için gitmeyeceksiniz.

bence gitmek isteyen için bir engel yok.
  • tantunisultansuleyman  (27.02.24 13:52:40) 
bence ekstrem bir durumunuz yok ise 7 aylıkken de 5 aylıkken de seyahat edebilirsiniz. tabii isterseniz. burada kilit nokta sizin ne istediğiniz.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (27.02.24 14:59:43) 
Özel bir sorun yoksa seyahat etmenize mani bir durum yok. Duraklamalarla her türlü gidebilirsiniz. Kendinizi korkutmayın. Kayınpederin yanında da uzanırsınız, çünkü hamilesiniz. Örnek vereyim; 7 aylık hamileyken 4 yaşında bir çocukla İstanbul'dan Kaş'a arabayla gittik, saklı kanyonda gezdim, Termesos'a çıktım.


  • SiyamkedisiZorro  (28.02.24 11:01:16) 
güzel cevaplar zaten gelmiş. istersen 9 aylık hamile ol, istersen her yere gidersin. nazlı biri değilsen veya drama queen lik yoksa çok sorun olmaz. öte yandan eşinin ailesinin yanında en rahat edeceğin zaman hamilelik zamanı olur. istediğin kadar yat veya nazlan..herkesin normal karşıladığı bir durum olur. bana kalırsa bu yıl tatile hiç çıkmayın ve evinizde geçirin. hep bu muhabbetlere kafayı takmamış olursun hem de siz artık eşinle bir aile oluyorsunuz,tadını çıkarın ve kendi çekirdek ailenize odaklanın. ayrıca bir daha başbaşa kalamayacaksınız. bu son zamanların tadını çıkarın ve değerini bilin. bu arada aileler artık 2. planda kalacak. kendi keyfinizden feregat edip geniş ailenin illa ki yanına gitmemiz gerekir moduna giriyorsanız asla bir aile olamazsınız(bunu ancak zamanla fark edersiniz bu arada)


  • hacirotti  (04.03.24 20:22:16) 
[]

Çocuklu arkadaşlar ile aranın soğuması

Hem ebeveynlere hem de çocuklu arkadaşı olan çocuksuzlara soruyorum.

Niye böyle oluyor?

Çocuk sevmeyen çok çok yakın arkadaşlarım hamile olduğumu öğrendikleri andan beri benimle görüşme sıklıklarını azalttılar, bariz bir soğukluk var.
Sorduğumda sen çocuklularla daha çok görüşürsün artık biz pek bilmiyoruz çocuk muhabbeti filan diyorlar ama konuşurken asla çocuk muhabbeti açmıyorum eskisi gibiyim aynıyım. Neden uzaklaşıyorlar?

Zaten planlı bir gebelik değildi o sebeple çocuğa alışmakta zorluk çekiyorum bir de böyle yalnız bırakılıyorum psikolojim kötü.

Başına gelen, tecrübe eden var mı? Hep böyle mi oluyor yani çocuk doğunca artık tüm arkadaşlarım çocuklular mı olacak :( ki onları da nereden bulacağım bilmiyorum hiç çocuklu arkadaşım yok.

 
bir erkek olarak çocuklu/çocuksuz evli arkadaşlarımla görüşemiyorum.

çocuk yoksa eşinin programına göre, çocuk varsa çocuğun & eşinin programına göre hareket ediyorlar. zaten kırk yılda bir görüyorsun, hadi şuraya gidelim şunu yapalım bunu yapalım dediğinde sürekli bir sınırlayıcısı oluyor. bi şey yemede (aman soğan, aman sarımsak, olmadı "evde yemek var") içmede de (rakı bira şarap vs) sınırlı.

hamilelik sürecinde bunun olması çok erken olmuş ama o çocuk doğacak :)

doğduktan sonra görüşmeler kademeli olarak azalacak. arkadaşlarınız olacakları erkenden bildirmiş.
  • tabudeviren  (21.01.24 01:22:03) 
Su an öyle söylüyorsunuz ana bebeginizi hayirlisiyla kucaginiza aldiktan sonra millete siz ne zaman cocuk yapacaksiniz diye darlayavqginiz icin insanlar önlemini aliyor :)


  • sonsuz  (21.01.24 02:18:21) 
Ben çocuklu arkadaşlarımdan uzaklaşmiyorum ama onlar benden uzaklaşıyor maalesef. Yukarıda da söylenildiği gibi aileler artık çocuklara endeksli yaşamaya basladiklari için (asla yargilamiyorum) planlar da sekteye uğruyor ya da çocuğun da gelebileceği olanlara evriliyor ki onda da çocuğa uygun şeyler secilmeli. Geçen gün eşimle konuştuk, çok yakın arkadaslarimizin bebekleri oldu; uzun süredir gorusememistik. Geçen hafta buluştuk ve sohbetin 3/4'u çocuk ustuneydi. Biz eskiden saatlerce farklı konuları tartışan insanlardik.

Bir de ebeveynler çalışıyorlarsa o kadar yoruluyorlar ki kalan kısa vakitlerini de arkadaşlarına ayırmak yerine dinlenmeyi tercih ediyorlar genelde.

E durum böyle olunca ben her daim musaitlik yaratabilirken onlar çok planlı hareketli etmek zorunda kalıyor, bir süre sonra da iletişim ister istemez azalıyor.
  • fraise  (21.01.24 02:24:45) 
@hacirott, hayır konuşmuyorum çünkü şu an çocuk konuşmak beni de bunaltıyor. Çocuk konuşmadan normal bir muhabbete ihtiyacım var ama onlar uzaklaşıyor işte.


  • yenibirgüzelnick  (21.01.24 09:48:20) 
"Zaten planlı bir gebelik değildi o sebeple çocuğa alışmakta zorluk çekiyorum bir de böyle yalnız bırakılıyorum psikolojim kötü."
Bunu arkadaşlarınıza söylediniz mi? Çok çok yakın arkadaş diyorsunuz, bence söyleyebilirsiniz ve söylemelisiniz.

Benim en yakın arkadaşımın ikiz çocukları var. Hamileliğinden itibaren arkadaşlığımızın biçimi değişti ama uyum sağladık. Arkadaşım hamileyken ve çocukların ilk 3-4 yaşı boyunca farklı şehirlerde yaşıyorduk. Telefonla konuşurken bir anda çocuk ağlamaya başladığında kapatmak zorunda kaldık; çocuklar paçasına yapıştı, dikkati dağıldı, konuştuğumuz konuyu unuttu; çocukların hastalıklarını dinledim... Gıcık olduğum zamanlar oldu ama arkadaşım tüm varlığını annelik üzerine kurmadığı için bir süre sonra dengeyi bulduk. Şimdi aynı şehirdeyiz, eskisine göre çok daha az görüşüyoruz çünkü her türlü planı çocukları gözeterek yapmak zorundayız. Güzel havalarda dışarıda buluşup çocukları parka bahçeye salabiliyoruz ama kışın onu da yapamıyoruz. @fraise güzel anlatmış, çocuksuz insanlar olarak çocuklularla arkadaşlık ilişkisi sürdürmek zorlaşıyor. Çok yakın arkadaşlar olunca bir şekilde yine görüşülüyor ama ne yalan söyleyeyim, yakın arkadaş saymadığım ebeveynlerle ilişkimi sürdürmek için fazla enerji harcamıyorum ben, haliyle iletişim gitgide azalıyor.

Bu arada bahsettiğim yakın arkadaşım eşinin işi nedeniyle benimle aynı şehre taşındı, burada çok fazla tanıdıkları yoktu ama okul, yaz okulu, kurs derken bir dolu ebeveynle tanışıyor ve böylece çocuklu arkadaşları oluyor. Siz de kreş, yuva, anaokulu, çocuk parkı gibi yerlere gide gele yeni insanlarla tanışacaksınız mutlaka.
  • kobuzchu kiz  (21.01.24 14:45:41) 
Arkadaşların da zaten bahane arıyormuş galiba :( insan bence yaş aldıkça ve hayatında level atladıkça bazı arkadaşları geride bırakmalı, senin yapman gereken de yeni çevreler edinmek olabilir. Belki çocuk ve annelik olayına bu kadar mesafeli olan insanlarla değil de aksine bu olaya daha çok odaklanmış olan ve bunu daha içtenlikle yaşayan insanlarla konuşmak tanışmak sana daha iyi gelir. Her şerde vardır bir hayır.


  • turuncu tonlarda  (21.01.24 18:44:05) 
[]

Balamir ismi nasıl sizce?

Ben eskiden beri severim. Şimdi de bebek bekliyoruz Balamir olsun diyorum. Herkes çok tuhaf tepkiler veriyor. Çok kötü, modern isim koy, çocuğa yazık vs dediler.

Ne düşünüyorsunuz?


 
haklılar.


  • elorelia  (11.01.24 10:23:04) 
Haklılar


  • birşeylersoracağım  (11.01.24 10:32:00) 
Boromir koysanız kimse bir şey demez, Balamir olunca auvv :)

Bence güzel isim.
  • kirk karaktere sigmayacak adam  (11.01.24 10:38:40) 
boromir koyun demeye geldim.

şaka bi yana isim sadece seslenmekten öte karakter gelişiminde inanılmaz önemli bir şey. yanlış anlamayın ama biraz acımasız geldi bu isim tercihi. çevrenizdekiler ciddi derecede haklı.
  • patronaj1  (11.01.24 10:50:16) 
Bora Emir koy, kendi aranızda boromir dersiniz.


  • mimetorg  (11.01.24 10:57:18) 
ilerde akran zorbalığına çok maruz kalır.
ismi biraz bölüp hecelere ayırınca gözümde canlanıyor ergenlerin zorbalığı

  • eja  (11.01.24 10:59:34) 
@eja asfhjgfss bunu hiç düşünmemiştim ya. Şu an vazgeçtim :D


  • yenibirgüzelnick  (11.01.24 11:03:48) 
Boromir koyun, ikinci çocuk da Faramir olur ne güzel.

Yapma diyen herkes haklı +1
  • kobuzchu kiz  (11.01.24 11:12:30 ~ 11:12:51) 
İleride kızınız olursa ona da Belemir koyarsınız olur biter. :)

Belemir isminde 2 kişi tanıdım şimdiye kadar.
  • Cesario  (11.01.24 11:29:25) 
bence de kotu. bu ismi sevmenize neden olan faktoru bulup ona yakin daha sempatik bir isim bulabilirsiniz. orn: bal'dan dolayi sevdiyseniz, balnur yada balın olabilir.


  • buenosdias  (11.01.24 11:30:50 ~ 11:31:21) 
bu çocuklar büyüyüp iş hayatına girecek, sonuna bey/hanım ekleyip deneyin, sizinde cevabınız olumsuz olacak :). ayrıca evet dehşet bir akran zorbalığı yaşar bu isimle.


  • Phoebe  (11.01.24 11:37:42) 
Ileride dalga geçilir +1 kötü bence de
Bir de aklıma nedense dikkat sahan cikabilir'de "baladirmak" bölümünü aklıma getirdi =d

  • logisticsmanager  (11.01.24 11:59:01) 
Normalde de bu tarz Eski Türkçe hükümdar isimlerini çok sevmem fazla militarist de Balamir iyice kötü geliyor kulağa ya fonetik olarak.

Bi de sosyal medyada şu video çok popüler oldu, çocuğun adı gerçekten Balamir mi bilmiyorum ama Balamir diyince aklıma bu geliyor :/

www.youtube.com
  • nundu  (11.01.24 12:05:52) 
yapma diyenler haklı.

ilgili dönemi çağrıştıran daha modern, daha kullanışlı isimler de var.

oğuz koyun, mete koyun, aybars koyun.
  • kibritsuyu  (11.01.24 12:17:59) 
Öztürkçe bir isim olsun istiyorsunuz herhalde. Balamir, anlam olarak da çok parlak değil. Oğul veren, çocuk veren demekmiş... Bu arada, Boromir, sadık mücevher demekmiş, bence fonetik olarak daha hoş. Ama illa eski Türk isimlerinden olsun diyorsanız, Aspar, Aybar, Ataman'ı da bi düşünün.


  • PhoenixRising  (11.01.24 13:12:32) 
çok kötü.


  • nic cage  (11.01.24 13:14:20) 
beğendim, güzel isim.

ömer asaf koymaktan kat kat iyidir.
  • OgutucuRecep  (11.01.24 13:19:00) 
biri ismim balamir dese patlamalı gülerim


  • matilda  (11.01.24 13:52:04) 
yüzüklerin efendisi'nden çıkma gibi.

ilginç ve değişik gelebilir ama ilerde zorluk çıkarır. anlaşılması zor bir isim. kolay ve kısa isimler geleceğe yatırım.
  • ermanen  (11.01.24 18:19:14) 
hayatimda duydugum en kotu isim degil kesinlikle, su an 5-6 yasinda olan cocuklarin isimleri falan hepten rezalet mesela. ama bu biraz trendy isim bence, akim olarak modern yani, o yuzden ne kadar kaliciligi olur cok emin degilim.


  • hot potato  (11.01.24 19:42:56) 
www.haberturk.com bunlarin yarisindan daha iyi yani bence.

dolayisiyla kimsenin ne dedigine cok takilma diyorum.
  • hot potato  (11.01.24 19:46:20) 
zebrettin, faraç, toyanç, müzekka, yuğşa vb gibi isimlerin yanında pek sırıtmayacağını düşünüyorum. ha bu saydığım isimler cidden tanıdığım insanlar. hergün bu ne biçim isim lan, böyle isim mi olur falan diyoruz.

ha bu isimde bi çocuk görsem babası kesin şu osmanlı dizilerinden falan etkilenmiş de koymuş derim.
  • Fodera  (11.01.24 20:06:50 ~ 20:10:44) 
Ya ben bu ismi yeni koydum da geldim sjdjdjdj. yani hayalimde koydum ama bence güzel. Kökeni önemli ve öztürkçe koymak istiyorum diye bakınırken gördüm ve sevdim.

Ek olarak Tardu da bence güzel hem anlam olarak hem de kulağa hoş geliyor. bir gün oğlum olursa net koyacağım isimlerden biri (tabi herkes alışmış arap isimlerine hiçbiri yadırganmıyor ama tardu deyince oouvv) siz yine de beğendiyseniz balamiri koyun, asla kötü değil. Çocukken ismi zorbalığa uğramamış tek bir isim yok o kısma da takılmayın.
  • Kediyi üzdün  (11.01.24 22:09:57) 
Esra Balamir'i andirdigi icin begenemedim.Eger bir isim spesifik olarak gicik bir unlu ile ozdeslesmisse pek isinamiyorum


  • turkuaz  (12.01.24 01:36:06) 
Çok seviyorsan kendine nick olarak kullan, ama çocuğun hayatıyla oynama.
Ya da çocuğuna lakap olarak takabilirsin.

Bence söylendiğinde karşı tarafta "hı?" "ne?" gibi etki yaratan isimler kötü.
  • burfak  (12.01.24 09:57:22) 
Ya bi de bence çocuğun isminin Türkçe olmasını istemek tabii ki normal de, bunu yaparken günümüzde kimseye anlam ifade etmeyen Öztürkçe isimler seçmek biraz mantıksız geliyor. Hatta sırf Kuran'da geçiyor diye alakasız isimler vermek gibi bence biraz. Günümüzde Türkçe dilinde kullandığımız kelimelerden gelen isimleri daha çok seviyorum ben. Deniz, Toprak, Rüzgar, Ekin gibi doğa isimleri ya da Umut, Özgür, Erdem, Barış vs gibi pozitif ifadeler. Bunların etimolojik kökeni Türkçe mi değil mi bence önemli değil. Mesela Rüzgar Farsça kökenli sanırım ama şimdi kimse Rüzgar Türkçe bir sözcük değil diyebilir mi? İngiliz biri wind'in Türkçesini sorsa Rüzgar demiyor muyuz?

Yani dil canlı bir varlık klişesine girmek istemiyorum ama sallıyorum 2000 sene öncesinde konuşulan Türkçe'den şu an çoğu kişiye bir anlam ifade etmeyecek bir ismi canlandırmaya çalışmak yerine, kökeni farklı bir dil de olsa günümüzde Türkçe olan bir ismi vermek daha mantıklı. İngilizce'nin yarısından çoğu Latince ya da Fransızca kökenli ama gidip bu sözcük İngilizce değil demiyoruz yani onlara :)
  • nundu  (12.01.24 10:27:24) 
güzel türkçe isimleri düşündüm de balamir onların yanında pek güzel gelmedi. çağatay, çağrı, gökay, orkun, ekin...


  • oyokbuyoknevar  (12.01.24 18:16:07) 
[]

Aile hekimliği tahlil sonuçları ne zaman çıkar

Sabah verdim hala çıkmadı. Acaba Salı gününe mi kaldı tatil oldu diye?




 
çıkmıştır e nabıza geç düşüyor


  • bass solo take one  (30.12.23 00:05:06) 
[]

Geçen sene aldığım iPhone 13 şarjı %88

Pil kapasitesi %88 görünüyor. Sizce kötü mü kullanmışım telefonu biraz fazla geldi bana.

Her gece şarja takıyorum sabah çıkarıyorum.

Edit: tesadüfen bugün çok benzer bir duyurunun zaten açılmış olduğunu gördüm.

 
Şubatta aldığım 14 pro %92.

Normal gözüküyor. Ben de her gece takıyorum.

2 yıl içinde %80'nin altına düşerse ve şarj döngün 500'ü geçmediyse apple garanti kapsamında değiştiriyor.
  • PoscheN  (20.12.23 12:24:48) 
Sürekli şarjda bırakmayın, fazla teknik detaya girmeden şöyle söyleyeyim, kimyasal sebeplerden ötürü bu pilleri %0 ve %100 gibi uçlarda kullanmamak gerekiyor. Genelde önerilen şarj aralığı %25-80 aralığıdır ama en sağlıklısı %50-80 aslında. Yani tamamen şarj etmeyin, %50’nin altına da düşmemeye çalışın. 50 olunca da şarja koyun, zaten çok kısa sürede 80 olacak, çıkarın.

Tabii şu da var; pil kaç lira, telefonun ekonomik ömrü kaç yıl, bu kadar uğraşa değer mi? Ona siz karar verin.

2 yıllık iPhone 13 pro var bende, sağlık %89. Çok dikkat ederek şarj etmiyorum ama alışkanlık olmuş artık, 30-90 bandında şarj ediyorum genelde.
  • orient blue  (20.12.23 12:30:26) 
[]

Hangisi daha mantıklı -koltuk takımı-

Geçen sene enza homedan koltuk takımı almıştım. Güncel fiyatı 76k.
Ama bir sene içerisinde kedim çok tırmaladı ve mahvoldu. Kumaşını değiştirmek istiyorum. Muhtemelen enza 30 35 bir fiyat verir. Vivense 25e değiştiririm dedi ama güvenemedim.

Sizce 35k sadece kumaş değişimi için verilir mi? Sanki ortalama bir koltuk takımı fiyatı zaten. Bir yandan da 5 6 sene kullanırız diye düşünüyorum. Ne dersiniz?

 
rakamlar o kadar uçuk ki ne makul ne değil artık anlamıyorum ama 35k çok geldi. koltuğa bayılıyorsanız belki yapılabilir. her halükarda kedi onu yiyecek zaten.

vivense’e hiç bakmazdım ben olsam.
  • orient blue  (24.11.23 11:32:04) 
biz geçen yatak bakarken enza home da teşhir ürünü salon takımı gördük çok güzeldi 20k diyordu alacaktık az kalsın :D

o yüzden bana da çok geldi o rakamlar. kediler için tam hatırlamıyorum da mondi den tay tüyü koltuk almıştık sanırım tırmalamıyordu kedimiz. Ondan kaplayan herhangi bir yere verin ne olacak ki iskelete dokunulmuyorsa kumaş değişimi çok zarar vermeyebilir.

mondi ye de sorun isterseniz. ama bana da en aşağı 25 derlermiş gibi geliyor. o takımı götürmesi getirmesi zaten 5bin eder. işçilik 10bin etse, malzeme de 10bin gider belki. 25 normal gibi.
  • ananiyimioguz  (24.11.23 11:55:50) 
dışardan bir yere verin 35k nedir bir kumaş değişimi için


  • paintov  (24.11.23 12:43:43) 
o paraya koltuk takımı almayı tercih ederim. onu da 5-6 sene kullanırsınız sonuçta.


  • elorelia  (24.11.23 13:03:13) 
bakırköye yakınsanız koltuk döşemeci önerebilirim. senelerdir ona yaptırırız en ufak şeyi, biraz tuzludur ama iyi iş çıkarır. umarım covid ile ölmemiştir amca.
kedi için tay tüyü kumaş seçin ve mümkünse kedinin arkasında manyak gibi gezik her koltuğa hallendiklerinde şşşşt sesi çıkartarak tırmalama tahtasına götürün
ayrıca yapışkan pleksi koltuk korumaları var öneririm
www.n11.com
  • eja  (24.11.23 13:04:33) 
[]

Bir şeyi anlatmaya ortasından başlayan insanlar

Bunu neden yapıyor?
Hızlı konuştukları için mi çok şey düşünüp hizaya koyamadıkları için mi sebebi nedir?

Kafasında sanki cümlenin başını söylemiş de ortasına gelince sesli şekilde konuşuyor gibi.

 
bende var bundan bir tane evde. kafasında devamlı konuşuyor sanırım, bir anda başlıyor konunun ortasından birşey anlatmaya, anlamam mümkün değil.


  • delidiyorum  (23.11.23 14:44:41) 
ben çok yapıyorum bunu. genelde şöyle oluyor, karşımdaki bir şey anlatırken ben kendi içimde sessizce ona cevap hazırlıyorum, konuşma sırası bana geldiğinde içimde kaldığım yerden sesli devam ediyorum. ya da bir şey düşünüyorum ortam sessizken, sonra bir anda sesli söylemeye karar veriyorum o fikri ama başa saramıyorum o an ve düşünürken kaldığım noktadan sesliye dönüyorum. düşünerek yapılan şeyler değil, refleks yani. karşı taraf boş gözlerle bakınca anlıyorum. hızlı konuşuyorum ben de ama bununla alakalı mı bilmiyorum.


  • felfela  (23.11.23 14:56:49) 
bunun altında demans (bunama) öncülü olabilir diye araştırmak lazım.
Bakın, bunamanın kendisi değil, olacağını gösteren bir erken evre belirtisi.

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (23.11.23 15:57:01) 
[]

Yeni bir bilgisayar için maaşın ne kadarını vermek gerek

Selamlar. Yazılımcıyım. Çalıştığım şirketler zaten bilgisayar veriyor ve ihtiyacım pek olmuyor. Evde PC de açmıyorum. Ama kişisel bilgisayarımı artık değiştirme zamanı gelmiş gibi hissediyorum. Eninde sonunda yeni bir tane almam gerekecek.

Tüm maaşımı vererek çok iyi bir tane almayı düşünüyorum ama benim durumumda bu bir israf mı? Siz olsanız alır mısınız?


 
bilgisayarı 12 taksitle alabiliyorsunuz, neden tüm maaşı peşin basıyorsunuz ki? herhalde maaş 70k falan? istediğin bilgisayarı 12 taksitle al işte...


  • malheiros  (19.11.23 11:43:27) 
Ben geçenlerde Vatan Bilgisayar'da kendi pro ihtiyaçlarıma uıygun bir PC topladım kağıt üzerinde ve yaklaşık 60K civarı bir fatura çıktı.

Şayet senior yazılımcıysan bu miktar senin için devede kulak o yüzden desktop'ın şimdiden hayırlı olsun.
  • Yourcousinmarvinberry  (19.11.23 11:58:00) 
yazılımcı ile bilgisayar mühendisi yazılımcı arasındaki fark galiba mühendisin ihtiyaca yönelik bir cihazın optimum maliyetini zaten bilebiliyor olması diye düşünüyorum.


  • prole  (19.11.23 12:12:40 ~ 12:17:39) 
sana kalmış bu. ben nerdeyse 2 maaş vermiştim. ama 6 yıl kullanırım en az.


  • jelly bear  (19.11.23 12:12:51) 
böyle bir oran olmaz yalnız. herkesin geliri aynı olmadığı için kişiden kişiye değişir.

ihtiyacınız varsa, karşılayabiliyorsanız alın. peşin fiyatına taksitle alınabilen bir şeyi taksitle almak finansal açıdan daha doğru bu arada. peşin indirimi alabiliyorsanız orana göre değişir, o da ayrı mesele.
  • orient blue  (19.11.23 12:22:01) 
@prole, doktoralı bilgisayar mühendisiyim. Optimum maliyetini biliyorum, ekonomi bilmiyorum :D

Beklediğim cevap şu an ihtiyacın olmasa da al sonra daha çok fiyatı artar veya alma zaten ihtiyacın yok.
  • yenibirgüzelnick  (19.11.23 13:23:28) 
Ekran karti dahili al bence, oyun oynamazsin boylece, aksam masa basi cok kalmamaya bak


  • lapaz  (19.11.23 17:26:30) 
ilgi alanları önemli bence, sadece yazılım yapacağım diye düşünmek yerine diğer ilgilerine bak, AI, ML vs. gibi şeylere ilgin var mı? bi stable diffusion kurup kurcalamak istermisin mesela?

gibi gibi, ama bence en nihayetinde bol cpu, bol ramli bir makine al, ne kadar çok ram o kadar iyi, en nihayetinde fiyatlar sürekli artıyor yeni modeller çıkıyor ekran kartlarında vs.
  • selam  (19.11.23 19:49:37 ~ 19:50:28) 
Ben de aynı durumdayım, gittim rtx 4070 li bir msi gaming laptop aldım.

Aslında şirket bilgisayarı hem iş, hem gündelik hem de oyun ihtiyaçlarımı karşılıyor.

Ama ekran kartı gtx 1060 düzeyinde. bir oyun deneyeyim son çıkan desem bakamıyorum. Çok mu oyun oynuyorum? Pek sayılmaz arada online oyunlara girip çıkıyorum sadece.

Yine de paranın gözü kör olsun dedim aldım. 5-10 tane en baba oyunları yükledim. Hepsini yarımşar saat oynadım hıım güzelmiş dedim, fps ler de iyi, sonra laptobu kenara koydum bakmadım yüzüne yine iş bilgisayarı ile takılıyorum.

Laptop u da ilana kaydum düşünürseniz vereyim sdfjgh 40k civarına güzel cihaz bence.

Eski 2015te aldığım yine msi gaming laptobumu hanıma vermiştim iş yerinde kullanıyor.

Xbox var pek açmıyorum arada hanım gel seni bi pataklayayım diyor biraz dayak yiyorum.

Yani benim aslında yeni bir pc ihtiyacım normal şartlarda yoktu.

Aaamaa... aması var. 1-2 ay sonra virtual reailty gözlük alıp ona sanal ortam geliştirme gibi bir ek iş düşüncem var. Bunun için de unity ve unreal engine gibi grafik ve oyun motorları gerekiyor. Haliyle güçlü bir donanım lazım. Bunun için şimdiden almış olmam karlı aslında.

Yine de satıp kasa alsam daha rahat upgrade edilebilir diye ilandan kaldırmadım.

Sizin de bu tarz bir iş veya hobi gibi bir fikriniz varsa alın ama yoksa gereksiz olabilir.
  • ananiyimioguz  (19.11.23 20:08:16 ~ 20:14:55) 
neye ihtiyacın olduğuyla ilgili. orta-üst seviye bir oyun makinası alırsan 80-100k çok rahat gider. gündelik işler temel oyunlar gibi bir makinayı çok rahat 30-40k toplarsın.


  • orpheus  (19.11.23 22:33:08) 
Aylık kazanç göreceli olduğu için bazısı i5 alabilir, bazısı i9 + rtx4090 alır. Ben şirket bilgisayarı kullanıyorum, kendi makinamı senede 3-5 kere açıyorum sadece.

Eğer şirket bilgisayarı kesmiyorsa bence israf değil, bu işi yapan adamın düzgün bir makina kullanması lazım, her şeyin yağ gibi akması lazım.
  • kimlanbu  (20.11.23 10:26:28) 
@kimlanbu, şirket bilgisayarı yetiyor ama şirket bilgisayarını kişisel işler için kullanmak içime sinmiyor. Etik değil diye.


  • yenibirgüzelnick  (20.11.23 14:50:10) 
[]

Yumurtalık kisti ağrır mı?

Belki bilen vardır diye bir umut yazıyorum.

Sol yumurtalığımda kist var. Doktora gidiyorum sadece takip edilmesi gerektiği söyleniyor. (Sağdaki yumurtalığımı yine bir kistten dolayı kaybetmiştim)

E bu ağrıyor sürekli? Buna bir çözüm önermiyor doktorlar normal mi? Böyle ağrıyacak ve ben bunu çekecek miyim? Ağrıyor olması acaba başka bir şeye mi işaret? Mesela patlamasına? Mesela torsiyona?

 
Regl döneminde mi ağrıyor yoksa normal zamanda da mı ağrıyor?

Bende pcos var. Kadınlarda normal, geçer diyorlar ilaç kullanmıyorum ama kist olmayan zamana göre çok daha ağrılı bir regl süreci geçiriyorum.

Kendi deneyimim değil ama sözlükte pcos başlığında deneyimini anlatan kadınlar var isterseniz bakın. Kist patlama vakaları vardı o başlıkta.

Tavsiyem eğer boyutu büyükse daha iyi bir doktora görünmeniz. Çoğu regl düzensizliği varsa doğum kontrol yazıp geçiyor.
  • black holes in the sky  (18.09.23 22:50:38) 
Reglin çok sancılı geçmesine neden olduğunu ben de duymuştum, bence mutlaka başka bir doktora da gidin hatta ben olsam 3 farklı doktora giderdim. Bi arkadaşım kistten ameliyat olmuştu, sonra tüplerinden biri iltihap kaptı, ilk ameliyatı yapan dr tüpünü almamız gerek dedi ama o 2 farklı doktora daha gitti, beklemeye ve ilaç tedavisine karar verildi. Acele kararlar vermemek lazzm hep bir alternatif olmalı, ilk drun açıklaması tatmin edici değilse başka doktora da gitmek şart


  • turuncu tonlarda  (18.09.23 23:02:07) 
@black holes in the sky, bir kaç gündür normal zamanda ağrıyor. Gerçi regl de olabilir çünkü tüm düzenim bozuk. Bilmiyorum regl midir.

Boyutu 5 cm ve basit kist olarak geçiyor. Umarım çok kötü bir şey değildir.
  • yenibirgüzelnick  (18.09.23 23:05:36) 
@turuncu, aslında 3 farklı doktora gittim. Hepsi de basit kist kaybolur geçer diyorlar hiç de geçmiyor.


  • yenibirgüzelnick  (18.09.23 23:06:30) 
Ya kist olayı çok değişik bişey, ameliyat olan arkadaşımın ameliyattan 2-3 hafta sonra yeni kistleri oluşmuştu, yani öyle tedavi oldum bitti gibi bir şey değil. En son ne zaman gittiniz? Düzenli kontrole gidiyorsanız ve farklı doktorlar aynı şeyi söylüyorsa yapacsk bişey olmayabilir :((


  • turuncu tonlarda  (18.09.23 23:18:50) 
@turuncu, bu hafta 2 farklı doktora gittim. Ağrıyor dedim, çok şiddetli değilse normal dediler. Yani regl ağrısı tadında bir ağrıyı normal kabul ediyoruz sanırım. Ama böyle yaşanmaz ki ya :(


  • yenibirgüzelnick  (18.09.23 23:23:06) 
Regl takvimi kullanmıyorsanız çok öneririm. Ağrıyan dönemleri takvimde takip edebilirsiniz. Yüksek olasılıkla yumurtlama ve pms dönemlerinde ağrıyordur.

20 yıldır basit kistle yaşıyorum, gittiğim farklı doktorların hepside 6-7 cm geçmediği sürece sadece takip yeterli dedi. Vücudunuz kist üretmeye yatkınsa aldırsanız bile tekrarlar dediler. Dönem dönem 2 cme düşüyor, bazen 5 cm oluyor. Bu dediğiniz ağrıları kist büyüdüğünde hele bir de kilolu dönemimdeyse ben de yaşıyorum ama öyle dayanılmaz ağrılar değil, çok hafif ağrıyor. Bildiğim kadarıyla da torsiyon kilolu olunca yaşanan bir durum çoğunlukla.

Yoga veya egzersiz pozları var rahatlatan, araştırın isterseniz. Bir de bu ağrılı günlerde bir fincan biberiye veya rezene çayı öneririm.
  • Phoebe  (19.09.23 06:59:14) 
1- mutlaka doktorunuza danışın, sözlük camiasının kadın doğum uzmanlık diploması yok.
2- regl takibi sağlığınız açısından önemlidir. bedava uygulamalar var. kendinizi ve bedeninizi takip edin.
3 - ağrı günlerini not edin. ayrıca o gün üşüttünüz mü, mantar vs kapma olasılığınız var mı onlara da hakim olmanız lazım.
4 - yumurtlama günlerinde ağrı olur, kendiniz takip ettikçe rutininizi öğreneceksiniz.
5- doktora danışın lütfen, doktor da size yukarıdaki soruları soracak, malum müneccim degiller. kendinizi dinleyip bilgilerinizi kendiniz oluşturmanızı tavsiye ederim.
  • lapetite  (19.09.23 10:03:05) 
[]

30 yaşından sonra ingilizce konuşabilmek

çevrenizde hiç örneği var mı? yapılabilir mi sizce?

ingilizcem hiç yok değil, b2 seviyesindeyim, c1 c2 için de kurs satın aldım.

iletişim kuruyorum ama gerçek anlamda konuşamıyorum. yani konuşuyorum ama o kadar rahat değilim ki konuşmak benim için hala stres sebebi, heyecanlanıyorum böyle cümlelerim birbirine karışıyor kendimi ifade edemiyorum.
iletişim kuruyorum ama gerçek anlamda ingilizce biliyorum diyemiyorum. daha önce ingilizce mülakatlara da katıldım, konuşulanları %80 oranında anlıyorum konuşuyorum ama o 20lik kısım beni öldürüyor. hiç bir zaman rahat şekilde konuşamayacakmışım gibi geliyor.

var mı benim gibi olup sonradan akıcı konuşan?

 
elbette mümkün. çok daha yukarı yaşta da öğrenen var. takip ettiğim bir kursun instagram sayfasında bir prof vardı öğrenci olarak ve ilk seviyelerden toefl seviyesine gelip istediği skoru almayı başarabilmişti. elbette yaşla beraber öğrenme pratiği de yavaşlıyor deniliyor genel olarak ancak herkes için geçerli bir önerme değil bu. 30 yaşında biri 18 yaşında birinden öğrenme konusunda daha önde de olabilir. daha çok kişisel bir süreç bu.


  • ezkaza  (23.08.23 01:35:40) 
İki sene önce 34 yaşında sizin gibiydim. Yurtdışında yaşadım bir süre. Anadili İngilizce olan bir ülke değildi ama çalıştığım yerde ve ülkede hayatımı devam ettirebilmek için sürekli İngilizce konuşmam gerekiyordu. Yedi ay orada kalıp ülkeye döndükten sonra burada İngilizce konuşmamı gerektirecek işlere girdim çıktım. Şu anda o psikolojik sınırı aştığımı düşünüyorum. Bir okuldan iş teklifi aldım hatta, dersleri full ingilizce anlatacağım. Otuzdan sonra da bir şeyler başarılıyor :) bol şans.


  • sekizdokuzon  (23.08.23 01:56:30) 
ben hem marmaris'te turistlerle konusurken hem de yabanci ülkelerde akademik ortamlarda hep b1-2 seviyesinde konusuyorum. akicilik haric Tr'de ingilizcem daha iyiydi, uzun cümleler, would have been bilmem ne, benzerini alman lisesi mezunu bir arkadasim almanca icin söyledi. herseye 'get' diyip duruyorlar zaten.
biraz basite indirgemis olabilirim ama kisaca birseyi yok, bence bir yurtdisi seyahati bunu cözer. önce ne diyecegine karar ver sonra konus, acele etme. niye yapilamasin ki?
aksanla ilgili kaygilarin varsa, ekside falan Türk aksani diye cok asagilama yapiliyor ama bence bu gercek bir sorun degil. ispanyol ve yunan arkadaslarin ne dedigi bile anlasilmiyor.

ben tam tersi konusurdum ama ingilizce filmleri falan anlamazdim, ilk yurtdisina bir okul icin gittim, adam ders anlatiyor, hicbir sey anlamiyorum, bir hafta sonra farkettim ki ayni Türkce'yi nasil duyuyorsam o sekilde anliyorum, kulagim alisti.
  • durgunfoton  (23.08.23 03:24:40) 
Aksanları düzgün olan bir ülke veya ortam gerekir. Mesela amerika'da herkesin konuştuğu farklı bir ingilizce. Öyle would have been falan yok. Conversation yerine convo falan diyor mesela...

İngiltere gibi aksanın temiz olduğu bir ülkede 1-2 yıl yaşarsan öğrenirsin. Aksanı bozuk kişiler seni geri çekiyor. Ne dediklerini bile anlamıyorsun.
  • owen  (23.08.23 04:33:28) 
30 yaş bişi değil

önemli olan zaman ayırmanız

kursa da gerek yok

youtube içerik dolu

veya açın bi dizi ingilizce altyazı ile izleyin ( mümkünse seinfeld vb. temiz konuşulan )

bilmediğiniz kelimeler çıktıkça durdurun, sözlükten bakın. mümkünse dijital olmasın, başka kelimeler de denk gelir baktıkça

sonra altyazısız bi daha izleyin falan

ne kadar zaman ayırdığınızla alakalı
  • gurur  (23.08.23 08:03:48) 
1. Toplumca yabancı dile tepkiliyiz, dilimize tutkunuz
2. Tepkili olduğumuzdan, 'ne diyo la bu denişik' tepkisi konuşma hevesimizi öldürüyor.
3. diksiyonumuz kötü, kelime dağarcığımız dar vb diye kendimizi negatuf etkiliyoruz.
sigarayı bırakırken ortam, arkadaş çevresi nasıl bizi baltalıyorsa, dil konusunda da öyle. ing konuşulan ve sizin de konuşmak zorunda olduğunuz ortamlara girin, değişiminiz aklınızı alacaktır eminim.
  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (23.08.23 10:44:17) 
sizin anlattiginiz dilbilgisiyle ilgili bir sorun degil, psikolojik. o sizi engelliyor. yoksa b2 seviyesi hic fena degil (eger gercekten b2 iseniz cunku kursun verdigi sertifikaya dayanarak b2'yim demek pek gercekci degil, toefl skoru gerekiyor).

acikcasi kursla veya yurt disina gitmeden dil ogreneni gormedim. yurt disina gitmekten kastim da yine kurs degil, calismak, yasamak icin gitmekten bahsediyorum. yapan cok var. 1 sene gidip kurs aliyorlar, elbette biraz gelistiriyor, ama motivasyon kaynagi yeterli duzeyde derin olmadigindan unutuluyor, birakiliyor, tekrar eskiye donuyorlar.

kisacasi mecbur kalirsaniz ogrenirsiniz. bu mecburiyeti yaratmak icin bir seyler bulabilirsiniz.
  • Sour  (23.08.23 10:59:47) 
ingilizce kolay ya. halledilir her türlü. akıcılığın tanımı çok belirsiz. hangi konuda akıcı mesela. ilber ortaylı'yı teknik konular hakkında almanca konuştursan zannetmiyorum tarihteki gibi akıcı olabilsin.

pratik yaptıkça oluyor işte.
  • bohr atom modeli  (23.08.23 11:30:03) 
60'ından sonra dil öğrenen Steve Kaufman diye Kanadalı bir amca var, 80'in üstünde şu anda ve halen dil öğreniyor. O yaparsa sen de yaparsın.


  • d max  (23.08.23 13:38:04) 
Saniyorum bazilarimiz mecbur kalmadan, maruz kalmadan ogrenemiyor. Yalniz bir seyleri nasil ogrenecegini ogrenmis; ogrenme surecinde yasayacagi zorluklarla nasil basa cikabilecegini bilen, cabuk vazgecmeyen, kendini motive eden insan tipleri yastan bagimsiz herseyi ogrenebiliyor.


  • thetruenorthstrongandfree  (23.08.23 13:47:55) 
30 yaş nedir Türk için 20li yaş gibi anca çıkıyosun zaten para yapıp. çekinirsen olmaz, iyi bir ingilizce eğitim merkezine başla zamana yayarak üstesinden gelirsin. kafanda büyütürsen kaybedersin ya da öğrenme sürecini uzatır stresli hale getirirsin


  • abi bi dizi buldum on numara  (23.08.23 22:14:11 ~ 22:15:04) 
[]

istanbulda yaşamayan ama ziyarete gidenler

depremden korkmuyor musunuz? ya otelde denk gelirsek diye düşünmüyor musunuz?




 
Ben de bu korkularımdan dolayı gidemiyorum. Son depremlerin korkusu hala geçmedi.
Orda yaşayanlar ne düşünüyor kim bilir.

  • sevilen progressive türkücü  (10.08.23 11:21:56) 
Kocaeli'de yaşadığım için korkmuyorum.


  • dissendium  (10.08.23 12:07:04) 
Düşünmüyorum. Böyle hayat geçmez


  • glamdr1ng  (10.08.23 12:22:36) 
İstanbul'da yaşarken bile eski binada olan restoran, Tünel'deki stüdyolar vs. geriyor beni gitmemeye çalışıyorum. Kadıköy'de oturduğun kafe de çökebilir yani.

Otelde kalacak olsam yenice binası olan bir yerde kalmak isterdim ama aşırı pahalı olurdu sanırım.
  • nhk ni youkosu  (10.08.23 12:59:51 ~ 13:00:14) 
Istanbul'da iki gün kalip Heybeliada ve Burgazada'yi gezesim var, cok özledim ama depremden sonra ben de korkmaya basladim. Gitmem muhtemelen.


  • chihirovekohaku  (10.08.23 14:42:59) 
Korkuyorum.

Otelleri hep saglam binalardan seciyorum, maalesef bu nedenle de, eskiden kalmayi sevdigim yerlerde kalamiyorum.

Tanidik, aile, arkadas evlerinde de kalmiyorum. Yilda bir keze indirdim bu korkular yüzünden Istanbul´a gitmeyi.
  • buf-e kür  (10.08.23 16:12:26) 
Türkiye gibi bir ülkede her an her yerde ölebilir/öldürebilirsiniz alınabilecek bütün tedbirleri aldıktan sonra deprem dahil her konuda gerisi şansınıza kalmış.


  • iwasbornonamountainside  (10.08.23 18:38:07) 
valla otelde denk gelsem yine iyi. bizimkilerin (geçen yıla kadar) yaşadığı bina 7+ bir depremde ayakta kalırsa şaşırırım.

yine de insan öleceğini düşünmüyor işte.
  • bohr atom modeli  (11.08.23 12:31:21) 
[]

Kedim bozuldu

Lütfen derdime bir çare :(

2.5 yaşında kısır erkek kedim var. Beni çok severdi ve çok düşkündü. Birlikte uyurduk, hep kucağıma gelirdi. 1 aylığına kedimle birlikte memlekete gittim, döneli 2 hafta oluyor.

2 haftadır huy değiştirdi. İnanılmaz bambaşka bir kediye döndü. Evin içi çok sıcak oluyor(klima henüz takılmadı) o yüzden mi bilmiyorum. Kendine hiç dokundurmuyor, sevdirmiyor, eşim akşam eve gelene kadar dolabın üstünde duruyor. Hiç yapmazdı böyle. Ayaklarına dokununca tıslıyor, normalde severdi bacaklarını kaşımamı. Hiç tısladığını bilmezdim. Dokununca çok sinirleniyor şu an.

İşin ilginç tarafı tüm gün dolabın üstünde yattıktan sonra eşim gelince koşarak iniyor oradan, eşime sevdiriyor kendini, hiç bana yaptıklarını yapmıyor. Resmen beni sevmiyor. Eşime karşı da eskisi gibi sevecen değil ama bana yaptığı gibi tıslama ısırma yapmıyor.

Ne olmuş olabilir ya çok üzülüyorum. Veterinere götüreceğim cumartesi günü. O güne kadar çatlarım üzüntüden. Noldu kedime :(((

 
Kediler sahiplerine kusebilir veya tavir alabilir. Yer degisiklikleri buna sebep olabiliyor mesela. Siz goturdugunuz icin size tavir almis olabilir. Sicak genelde tembel yapar kedileri ama gun icinde bu aralar cok sicak oldugu icin kendisine yaklasilmasini istemiyordur belki.

Gonlunu almaya calisabilirsiniz. Odul mamalariyla, hafif tonlarla guzel seyler diyerek. Tabii saglikla ilgili durum da olabilir, o yuzden veteriner sonucu da bekleyin.
  • ermanen  (20.07.23 07:59:26) 
normalde kediler yer degisikligini sevmez. eger ilk kez evinden baska bir yere goturduysen bundan dolayi sana trip atiyordur. odul mamasi vs vererek bir sure kendine haline birakarak kendini affetirmeye calismalisin.

bizim kediyi biz hep kucuklugunden beri tatillere giderken arkadaslarimiza biraktik o yuzden biraz baska yerlerde kalmaya alisik. buna ragmen eger gittigi yeri begenmezse donunce bize karsi 2-3 gun cok agresif davraniyor. cok sevdigi baska bir ev var mesela oradan donunce hic sorun olmuyor. hatta oradan almaya gittigimizde bazen gelmek istemiyor :)
  • crucio  (20.07.23 10:07:01) 
insanları uzun yolda, tatilde tanırmışsın. kediniz de sizi tanımış ve hiç sevmemiş sanırım asdgasdhj

Siz goturdugunuz icin size tavir almis olabilir +1
  • not sure if serious  (20.07.23 11:46:53) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.