[]

bi sarki takildi aklima

bu sarki ara ara hatirladigim bi sarki.
bir gun duyuruda da sorulmustu ama yine unuttum adini.
hatta birkac sayfa eskiye gittim ama goremedim duyuruda.

televizyonda muzik festivallerinin reklamlarinda cikardi. yani birinin ama hatirlamiyorum onu da. rock n coke degil galiba.

sarki ya da sarkicinin/grubun adinda gypsie gibi bi sey de geciyordu sanirim.

 
gogol bordello mu?


  • nothing in my way  (17.08.22 22:24:50) 
simdi aklima never again diye bir kisim geldi. a drinking song'mus adi.


  • Kittie  (17.08.22 22:31:53) 
youtu.be gypsie geçmiyor ama direk bu geldi aklıma


  • sorryru  (22.08.22 00:02:16) 
[]

istanbulda havuzu iyi otel

nereler var memnun kaldiginiz?

bonus olarak soyle nossa costa gibi deniz suyu havuz super olur.
nossa'yi tercih etmiyorum cunku 1 gece de konaklamak istiyorum.

icinde spa bolumu de olursa cok iyi olur.
not: acik havuz onemli.

bu arada havuzu iyi derken hijyen basta olmak uzere boyut, kalabaliklik durumu her sey dahil.
para yonunden en ucuk yerleri bile onerebilirsiniz.
tesekkurler simdiden

 
[]

soyle bi araba kaca alinabilir

arabalardan anlamayan ve piyasayi bilmeyen biri olarak sordugumdan cok bilgi veremeyecegim. hatta bir olmazsa olmaz belirtebilirim.
otomatik vites.

bunun disinda en kotu kac yila, kac km'ye kadar alinmali onu bile bilmiyorum. bunu da cevaplarsaniz cok sevinirim. bi fikrim olur.

diyebilecegim surekli ariza yapmasin. bi 10 yil da gotursun.
arazide falan kullanmalik degil. gunluk istanbul trafigi iste.

kucuk tip arabalari seviyorum. clio gibi ornegin. bunlarin da buyuk modelleri var mi onu da bilemiyorum. yolda gorduklerimden clio diyorum...

biraz param var. ama etrafimda sorabilecegim kimse yok. yani var da boyle bi araba bile cok pahaliysa alamam, ama sordugumda etrafimdakiler ooo kittie de ne para varmis diyebilirler. oyle ilginc bi cevrem oldugundan size danismak istedim sadece.

tesekkurler

 
mobil edit: minimum fiyat araligi soruyorum


  • Kittie  (14.08.22 19:09:53) 
çok dallı budaklı bi soru. şanzımanı, motoru, modeli vs kronik sorunlu araçlar da var ama o aracın 1-2 model üstü çok uzun ömürlü olabilir.

mesela küçük tip araba dediğiniz clio B segmenti bir 5 kapılı hatchback. bu segmentte ibiza, fiesta, i20, corsa, polo gibi rakipleri var. bana kalsa otomatik viteste en sağlıklı ve uzun ömürlüsü i20 gibi.

cepte 400.000 varsa bu saydığım arabalardan 3-4 yıllık temiz bir tanesini bulup uzun süre kullanabilirsiniz.

15 yaşında clio 3 biliyorum, 160-170 bin tl bandında bugünkü piyasada. bıraksalar 10 yıl daha görür gibi bi hali var.

bu araçların teker teker nesli, makyajlı kasaları vs var. bazısı sıkıntılı bazısı tertemiz.
nasıl kullanıldığı, ne yaşadığı, kaç km gittiği çok önemli.
  • patronaj1  (14.08.22 19:35:46) 
bu profil kucuk japon alir:

honda jazz
toyota yaris

butceye gore model yili degisir..
  • cooperr  (14.08.22 20:29:58) 
i20 al geç.


  • dissendium  (14.08.22 20:46:22) 
Yaris al geç.


  • chicha_v2  (14.08.22 21:33:57) 
Auris de olur


  • mirty  (14.08.22 22:06:56) 
toyota yaris sahibiyim. tavsiye ederim.


  • halk  (15.08.22 07:59:18) 
Senin alacagin araba Toyota Yaris demeye geldim yazmislar zaten.
Eski kasa 2008 civarlari bir yaris icin 250-300bin gerecek muhtemelen.
En az 250-300 lazim araba alman icin yani.
  • stavro  (15.08.22 09:23:46) 
[]

calisma masasi lambasi

kullanisli bir sey mi alsam mi?
odadaki tepe isigi tamamen sondurup bunu kullanmaya dusunuyorum.
normal isigin yerini almiyorsa hic girismeyeyim.
not: amacim da tamamen goz sagligi falan.
elektrik faturasi falan degil.

 
Lise sınavlarına hazırlanırken çalışma lambasına alıştım. 15 sene geçti aradan ve o zamandan beri tavan lambası asla kullanamıyorum, rahatsız ediyor. Çalışma lambası bir odanın en zaruri ürünü bana kalırsa.


  • yari cahil  (06.08.22 12:36:46) 
Kaç saat çalışıyorsun bilmem ama masa başında zaman geçirenler için olmazsa olmazlardandır.


  • prole  (06.08.22 14:20:00) 
[]

oyun onerir misiniz

androidde oynanabilecek.
kafa dagitmalik.
ve arada surekli konusma balonu gibi seylerin cikmadigi bir oyun.
basit bi sey olsun bir de.
en son taa ortaokuldayken oyun oynardim bilgisayarda. oyun kulturum yok.

 
  • halk  (04.08.22 20:11:19) 
sudoku
lichess

  • Amaranta ursula  (04.08.22 20:15:19) 
fun run
hill climb racing
wuudoku
  • black holes in the sky  (04.08.22 20:31:28) 
drop the number oynuyorum bazen iste vakit gecmeyince.

bugun de bu oyunu indirdim eglenceli bence.

play.google.com
  • in vino veritas  (04.08.22 20:33:27) 
My cafe vardı geçen yıl bir ara oynamıştım, denenebilir.

En son ortaokulda oyun oynamış birine karışık gelir mi bilmiyorum benim favorilerimse şunlar:
Caves (roguelike)
İnfinitode 2
Crazy defense heroes
  • encokbenisevinnolur  (05.08.22 01:26:20) 
Netflix mobil uygulamasını yükleyip üye girişi yapınca güzel oyunlar var.
Bunların arasından Teeter (up) öneririm, bölümler çekirdek gibi sarıyor.

Stranger Things'in bile oyunu var, stranger things: 1984 tırt gibi ama stranger things 3: the game bildiğin atari oyunu.

Artılar: Reklam yok, oyun içi zırt pırt çıkan x lira farkla büyük seçim ister misiniz soruları yok, dolayısıyla bölüm geçişleri istikrarlı, oyun sonunu bileğinin hakkıyla verem olmadan getirebiliyosun, item satın alıp gelişmeye zorlayan şark kurnazı imkansız bölümler yok.
Eksiler: Netflix üyeliği gerektirmesi.
  • onemoremile  (05.08.22 08:55:43) 
bart bonte diye bi geliştirici var oyunları bulmaca tarzında ve hepsi sonlu oyun zamanınızı çalmaz:

- what's inside the box
- blue
- green
- red
- yellow
- black
- boo!

bunlar dışında satranç da alışınca çok sarıyo o yüzden lichess +1.

bi de that level again serisi ile alto's adventure'ı öneririm.
  • curious mind  (05.08.22 13:42:02 ~ 13:42:32) 
[]

sac bakimi sorusu

saclarimda yogun bebek sarili rofle var. birkac ay once yaptirdim. daha onceki yillarda platin de kullandim ve kotu gozukmuyordu. sonra dogal bir tona dondum.
o zamanlarda bi kotulesme sezmistim ama renkten diye dusunmustum. sacimin parlakligi falan gitmisti.

saclarim ince telli ve az zaten.

sonra iste rofle yaptirdim. ama konu sac rengim degilmis.
su an fon cektirdigimde bile guzel bi gorunum yakalayamiyorum. hele normal bi kurutmada o kadar bakimsiz ki. bir de ustune roflem de ucuz duruyor o sekildeyken.

ciddi bir bakim yaptirmak istiyorum. disarida satilan malzemelerin etkisine inanmiyorum.

botoks diye bi sey varmis. onerir misiniz?

ya da su kuaforde- diva olur garage olur-soyle bir bakim var diye yazar misiniz kuafor adiyla?

ist/avrupa yakasi

tesekkurler

 
bence en güzeli saçınızı yoğun nemlendirmeniz olur. saf zeytinyağı ile komple saçı nemlendirin, banyoda da güzel bir saç maskesi uygulaması yapın. duştan çıkınca da hafifçe coconut yağı kullanın saçlar nemliyken. haftada bir tekrarlayın. muhtemelen iki güne toparlamaya başlar. düzenli nemlendirip bakımını sağlarsanız böyle bir problem de yaşamazsınız. ayrıca biotin ve hatta mümkünse eğer kolajen(toz) desteği de tavsiye ederim :)


  • vedderbaug  (02.08.22 15:34:21) 
[]

kedi davranışlarından anlayanlar: bunlar ne demek?

bi kedi var aynen soyle miyavliyor: miiiii.
aynen okudugunuz gibi. hic duymadim boyle miyavlama. yaygin bir sey mi? bi anlami var mi?
bir de beni ne zaman gorse bacaklarima surunuyor, dolaniyor. yanagini ayakkabimin ustune koyuyor. sonra bana bakiyor. ben de konusuyorum falan yine basliyor miiiii diyor. baskalarina da mi'liyor ama baskasinin ayaklarina dolanmiyor. kediyi bir sure vet'e tasiyip durdum. kedi onunla ilgilendigimi anlamis ve beni seviyor olabilir mi yoksa gelin guvey olayi mi yasiyorum.


 
Dogal secilim yapiyor. Mama aldigini ogrenmis oyle yaptikca.


  • floydian  (02.08.22 00:02:46) 
Oyun oynamak istiyor. Mi'lerken sırt üstü yatıyorsa da sevilmek istiyor.


  • prole  (02.08.22 00:04:56) 
Sev beni besle beni simart beni miyavlamasi galiba o.


  • encokbenisevinnolur  (02.08.22 00:20:32) 
yetişkin kedilerin hiç miii'ledigini görmedim muhtemelen daha yavru? bizim de arka bahçede var 1.5 aylık sanırım ve aynen bu şekilde mii'liyor beni görunce, her gece mama veriyorum diye alıştı sıpa :) bazen teşekkur, bazen mamam nerde, bazen ellerin boş durmasın kafamı okşa anlamına geliyor bence :D


  • e mice  (02.08.22 01:07:20) 
[]

birini kirma pahasina soyle davranir miydiniiz?

biri var adi mehtap olsun.
mehtap sizi kendisi hakkinda birine kotu bi seyler soylemekle sucluyor.
oyle bi sey yok. karsi tarafa sor diyorum ona da yanasmiyor. kendi kafasinda kurmus. bazi durumlari birlestirmis kafasinda ve boyle bi sonuca varmis dedigine gore.

simdi siz bu kisiye senin hakkinda kotu bi seyler soylemedigim gibi senin su ayibini bile orttum der misiniz? bildigimi bilmiyor ama hakkinda baya kotu bi sey biliyorum. sahit olmustum ama o beni orada gormemisti. sadece ikimiz biliyoruz. cok agir olur diyorum ama o bana cok agir konustu hazmedemiyorum.

 
- simdi siz bu kisiye senin hakkinda kotu bi seyler soylemedigim gibi senin su ayibini bile orttum der misiniz?

+ Derim ve "tabi sende bunları anlayacak kapasite nerdee" deyip uzaklasirim.
  • etna  (30.07.22 00:21:25) 
o an boyle bi sey soylemis olsan oturturdun ama simdi gidip boyle bisi soylesen "a bak icinde kurmus" der. ben olsam salardim, konusu tekrar acilirsa soylerdim ve ondan sonra da kisiyle ilisigimi keserdim :) cunku hayat bu kaddar ucuz insanlarla muhattap olamayacak kadar kisa.


  • e mice  (30.07.22 00:59:46) 
Konu ahlaki bir sey degilse söylerdim.


  • duster  (30.07.22 01:09:45) 
O konuyu açmazdım ama “bırak senin hakkında kötü konuşmayı, gerekirse senin ayıbını örterim” diye inceden mesaji verir eklerim: “nasıl düşünmek istiyorsan öyle düşünmeye devam edebilirsin”


  • kaptankedi  (30.07.22 14:27:20) 
demem. bir daha kendimi yoramam cünkü mehtap laftan anlamayan birisi.

benim icin inanilmaz degerli degilse mehtap ile arama mesafe koyarim, cok luzumsuz boyle inat etmesi.
  • buf-e kür  (30.07.22 14:48:54 ~ 14:49:58) 
Mehtap sana sormuş böyle böyle mi diye sen de yok demişsin ama ona yetmemiş, inanmamış. Yani arada zaten güven bağı kalmamış.

Bu noktada her türlü ilişkiyi koparmak lazım.
  • titanic kemancısı  (30.07.22 14:51:57 ~ 14:52:14) 
[]

instada kesfet onerileri nasil degisir

aylardir baktigim bir konu vardi.
simdi son bir haftadir kesfet bolumunde o konudaki resimleri gordugum an ustune gelip not interested diyorum. buzlaniyor o gun icin.
ama ertesi gun ayni sekilde yenileri gosteriliyor.
bunun cozumu nedir? cikmasin istiyorum hic. bu not interestedi birkac ay mi yapmak lazim yoksa?

 
Düzenli yaparsanız belli bir noktadan sonra göstermiyor ama ne kadar süre emin değilim.


  • bartholomew87  (24.07.22 12:19:14) 
insta'yı kandırıp kendine yeni hobiler edinmişsin gibi yap, mesela steak fotografları falan bulursan direkt tıkla, o konuda sınırsız yemek içeriği geliyor, sonra atıyorum yamaç paraşütü tıkla birkaç tane. derken derken eskisi kaybolacaktır. birkaç gün alır bence de.


  • okumayi sevmeyen okur  (24.07.22 15:12:27) 
O türden paylaşımları ilgilenmiyorum olarak işaretleyin kayboluyorlar kwain bilgi


  • rodeocu  (24.07.22 20:14:16) 
[]

bi seye cok uzulmemek mi lazim

annem hep bu kadar harap etme kendini her seyin beteri var.
asil dert buymus derken bulursun kendini baska seyde.
bu kadar uzuntunun sonu iyi olmaz.
vb seyler soyluyor.

su an yasadigim seye annem de sahit ve 3 gundur yemek yiyemiyorum.
aclik hissetmiyorum. yataktayim.

her turlu yoruma, bilgiye, fikre, varsayima acigim cevaplarda.
cok uzgunum su an.

 
Üzüldüğün şey ne bilmiyorum ama, sağlık sorunu dışında her şey gelip geçici.
aşk acısı geçiyor, maddi sorun düzeliyor.

  • neymis  (17.07.22 20:16:19) 
ölümün olduğu şu 3 günlük dünyada hiçbir şey dert edilmeye değmez.

belki 5 dakika sonra, belki yarın öleceğiz? kalp krizi geçireceğiz, yolda araba çarpacak, kafamıza inşaattan malzeme düşecek?

değer mi?
  • rose parks  (17.07.22 20:29:31) 
@rose parks +sonsuz


  • candide  (17.07.22 20:30:44) 
Evet ama insanin elinde olmuyor benim de bir sey icin cok üzüldügum sabahlara kadar aglayip dua ettigim bir donem olmustu.simdi o zamanlarima cok üzülüyorum cunku ne yaparsan yap kader diye bir sey var kabullenmek ve devam etmek gerekiyor


  • bugunolmadiamayarinkesinolacak  (17.07.22 20:32:48) 
insana üzülme demek saçma bir faydası da yok, insan üzüle üzüle atlatır böyle şeyleri


  • freebird5406_2  (17.07.22 20:40:13) 
Konu abinin eşiyse o kadın normal değil. Psikolojik bir rahatsızlığı var büyük ihtimalle. İletişimi tamamen kesmezseniz sizi de etkiler bu kişiler. Soruya cevap olarak tabii ki çok üzülmemek lazım. Her şeyin bir ölçüsü var.


  • dissendium  (17.07.22 20:51:49) 
dissendium: konu o degil ama cevap icin tesekkurler


  • Kittie  (17.07.22 20:58:22 ~ 21:00:12) 
Ben de aynı durumdayım. Geçen besin zehirlenmesi geçirip, tüm gün kusunca tüm dertlerimi unuttum. Bu üzüntü mideye de vuruyor. Kusma refleksleri gösteriyordum. Bunları düşün ve üzülme.


  • geçerkenugradım  (17.07.22 22:38:04) 
Tabi ki herkes üzülme diycektir. Üzgünlüğünü yaşa. İştahın yoksa yeme, yataktan çıkmak istemiyorsan çıkma. Bir an gelicek ve dank edicektir. Ama fizyolojik ya da psikolojik olarak içinden çıkılmaz bir hale gireceğini öngördüğün an yardım almaktan çekinme.


  • lüzumsuz adam  (18.07.22 00:15:52) 
Bir şarkıda diyordu: Zaman geçiyor, öyle böyle geçiyor. Her şey anılaşıyor. Zaman geçiyor, öyle böyle geçiyor. Hayat devam ediyor.

Kısa sürede üzüntüyü üstünüzden atıp daha iyi bir şekilde devam etmeniz dileğiyle.
  • havadakarada  (18.07.22 00:31:56) 
@freebird +1
Birinin üzülme demesiyle acın, derdin geçmiyor ki. Ateş düştüğü yeri yakar her zaman. Bazıları daha rahat atlatıyor, bazılarıysa daha stresli.
İçinizde tutmayın ağlayacaksanız ağlayın, daha çok paylaşmak isterseniz paylaşın.

Umarım kolayca atlatırsınız.

Yemek yiyememe, sürekli düşünme sorunları anksiyete bozukluğundan kaynaklı olabilir.
  • sevilen progressive türkücü  (18.07.22 00:50:34 ~ 00:53:29) 
bu kadar üzüldüğün, uğrunda yemek yemediğin olay ne olursa olsun, bu davranışının neye faydası var? olay/konu bitmiş mi oluyor? hiç yaşanmamış hale mi geliyor yoksa kafanda durdukça/döndükçe seni daha derine mi çekiyor? daha derine çekildikçe ne buluyorsun?

dün bu kadar derinde değildin, ne buldun? bir önceki gün daha az derinde idin, ne vardı orada? 2 ay önce bunların hiç biri yoktu derinde bile değildin ne yapıyordun o sırada?

kimse sana hiç üzülme diyemez, üzüntü de, mutlulukta birer duygudur ve yaşanması hissedilmesi gerekir ancak bu gereklilik geriye kalan öncelikle kendine, sonrasında başkalarına karşı sorumluluklarını bırakman için bahane olamaz.

üzüldüğün için yatakta değilsin, üzüldüğün için sorumluluklarından kaçıyorsun sadece.

Çocuğun olsa idi, onu böyle yataktan çıkmayarak onu damı aç bırakacaktın? ya da kedini?

Bu tür durumlardaki davranışın 3-4 gün sonraki karakterini belirler, durumu ve davranışını beynin en derinlere kodlar ve gün gelir benzer şeyleri yaşadığında aynı davranışı sergilemene neden olur, sen acı çekerken etrafında sana ihtiyacı olanları yarı yolda bırakırsın.

depresyon bir bencillik halidir. narsizm kokar ve sadece ben dersin. ben üzülüyorum, ben acı çekiyorum, benim duygularım dersin, etrafındaki insanlara ne kadar zarar verdiğinin farkına varamazsın. sen bencil birimisin? sen sana ihtiyacı olanları yarı yolda bırakan biri misin? kendine bunları yakıştırabiliyor musun?
  • selam  (18.07.22 14:50:25) 
Üzülmeni gerektirmeyen bir durum olsa üzülmezdin. Bence kendine üzülmek için bir süre belirle ve o sürede üzülmemeye çalışma. Ama mutlaka o sürenin sonunda kendine verdiğin sözü tut ve ufak ufak normal hayatına dönmek içşn değilikliklere başla. Belki işe yarar.


  • sevenay  (22.07.22 17:04:24) 
[]

su karakterin psikolojideki karsiligi nedir?

etrafindaki kotu olaylara uzulmuyor. tamamen notr kaliyor cunku hicbir sey hissetmiyor. ne acima ne uzuntu ne kizginlik hicbir sey. zerre umrunda olmuyor. hatta umursamiyor bile demeyeyim; hic degeri yok. soyle aciklayayim haberlerdeki kadin olur, cocuk olur olum haberleri var ya onun icin kisin yapilan 'yollar buz pistine dondu' haberi gibi bi sey.

bir iki dostu ve cekirdek ailesi disinda kimsenin derdi tasasi hastaligi umrunda olmuyor. onlara karsi gercekci duygular besliyor bundan eminiz. onlar icin uzuluyor, onlar icin fedakarlik yapiyor. bu anne baba ve iki arkadasla sinirli bir dunya.

cevresinde sevilen biri oldugundan ve akilli goruldugunden sorun anlatip tavsiye almak isteyeni de oluyor. havasinda degilse konu ne kadar kotu olursa olsun, karsisindaki agliyor bile olsa empati yapamiyor ya, o yuzden konudan kopup gidiyor. karsi taraf 10 cumle konustuysa 5ini anca duyuyor. ortalama bi muhabbetle vah vah cok uzucu falan diyip birkac sey soyleyip bitiriyor konusmayi.
tavsiye isteyen, dert anlatmak isteyen watsap kullandiysa bu onun icin turkce paragraf sorusu cozmek gibi bir sey oluyor. bi sey hissetmeden gorev gibi dikkatlice satir satir yazilanlari okuyup bi karsilik veriyor sadece arkadaslik namina yapiyor bunu, istedigi veya olaya uzuldugu icin degil. yani duygusuzca iste soru cozuyor gibi yaziyor cevabini.

bazilari filmlerdeki kurgu karakterler icin bile nasil uzuluyor. bu arkadas iste kendi cok yakin cevresi haric sifir duyguya sahip. sosyopat falan diyecegim ama yakin cevresine karsi cok gercekci.

bir de bu hissiz oldugu insanlar da oylesine arkadasi degiller. hafta sonlari birlikte takildigi, bazen evinde kalan hoslandigi insanlar. dost degil ama onlar da yakin sayilirlar. is arkadasi falan degiller.

kendisi cok kolay aglayan biri. kucucuk seyde cocuk gibi aglar. ama ne bir film, ne bir yakinin basina gelen bi olay, ne bi atiyorum tv'de annenin cocuguna kavusmasi vs bir damla gozyasina neden olmuyor kendisinde. ben bi bencillik goruyorum, baska bi sey de olabilir mi?

 
Narsisizm gibi duruyor. Duygusal ilişkilerinde nasıl olduğu da önemli.


  • muhayyer divan  (15.07.22 22:12:52) 
Kumaşından 2,5 kral çıkabilme sendromu gibi geldi bana.


  • emresh  (17.07.22 09:21:01) 
[]

la roche rosaliac cc creme

nasil bir urun?
en son shiseido skin glow aldim boynerde isiklar altinda deneyip cok begendim :)
yanilmisim. cildim kuru oldugundan hic butunlesmedi bu urun bende. biraz isiklar biraz saticinin sozleriyle aliverdim.
800 liram cop oldu.

alacagim urunden beklentim: kuru cildimle butunlesmesi. renk esitlesin yeter. kapaticilik aramiyorum. ve ince yapili bir urun ariyorum.

bir de bu urunler gunes kremi uzerine surulebiliyor mu? icinde 30 faktor korumasi da varmis yoksa gunes kremine gerek yok mu?

baska renk esitleyici ince urun tavsiyesine de acigim.
not:beyaz tenliyim ama bembeyaz da degilim. bugday deniyor sanirim

tesekkurler

 
Nuxe Bio Organic Renkli Nemlendirici, muhteşem bir şey <3

www.morhipo.com
  • kullanıcıadımbuolsun  (11.07.22 05:47:07) 
[]

bir kullaniciyi nasil engelliyoruz?

mallar listesine ekle diye bir secenek var mesajlasma kisminda. bende calismiyor ama.
kac kere denedim demin mesaj yoluyla hakaret eden bir kullanicida.
en son artik yeter bana mesaj atma diyecektim ki o beni engellemis djdkdjd

nasil o secenek kullanilir hale geliyor?
ustune basiyorum ama olmuyor demek. normalde bana 2. mesaji atamamasi gerekirdi cunku.

 
Baska browserdan dener misin? Sorunsuz calisan bi fonksiyon cunku


  • floydian  (10.07.22 14:02:42) 
[]

parfumun kaliciligi nasil artar?

en son modern muse aldim.
deneyip sevmistim guya ama agir buluyorum artik, kullandikca sogudum.

normalde cacharel noa ve dkny fresh blossom seviyorum ama hic kalici degiller.
nasil daha kalici hale gelirler?
bir de ek olarak kalici ve o ikisinden birine benzer bildiginiz ne var?

 
Mucize bir yöntem yok ne yazık ki ama cildinize ince bir tabaka kokusuz vazelin sürüp parfümü bunun üstüne sıkmak kullanılan bir yöntem. Bir nebze artırıyor kalıcılığı.


  • akhenaten  (09.07.22 20:34:12) 
akhenaten +1
vazelin olmasa da parfümle benzer kokudaki nemlendirici kremi kullanırsanız da artabiliyor.

  • dreamnesiac  (09.07.22 20:51:34) 
[]

cilt bakimi icin neler yapiyorsunuz

hangi urunleri kullaniyorsunuz markalariyla yazar misiniz.

goz cevresi kremi cok onemli mi. mesela el kremini yuze, goz cevresine surunce ne oluyor?

bir de aktarlarda satilan yaglardan kullaniyor musunuz (hangi bolgelere, hangi yag)

ben yillardir sadece la roche temizleme jeli ve la roche gunes kremi kullaniyorum. ilaveler yapmak istiyorum.

yas 30+

 
Yüzümü Bioderma'nin şu ürünü ile yıkıyorum:
Bioderma Sébium Foaming Gel: www.trendyol.com

Güneş kremi ise Bioderma:
images.app.goo.gl

Hayatımda ilk defa göz çevresi kremi aldım geçen ay direkt fabrika satış mağazasından:.
ty.gl

Bir de aynı yerden şu nemlendiriciyi aldım:
www.trendyol.com

Ama bu son ikisini sürmeyi unutuyorum. Pek krem/nemlendirici kültürüm/alışkanlığım olmadı. Oturtamadim hiç.

Yaş 28.
  • Amaranta ursula  (07.07.22 23:49:39 ~ 23:59:11) 
Cerave'in temizleyicisiyle nemlendiricisini, Solante güneş kremi, Medik8'in retinalini ama bunun fiyatı çok uçtuya muhtemelen bitince klasik Acnelyse retinoik asit kullanırım yine. Bunun dışında By Wishtrend C vitamini serumu bir de Revolution niacinamide kullanıyorum. En büyük yatırımım da sigara kullanmıyorum. Göz çevresi derisi ince bir yapı el derisine sürdüğün kremin yoğunluğunu tolere edemez tepki verir, muhtemelen milia falan oluşur.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (08.07.22 00:00:02) 
Fazlasiyla underrated kalan iki sey soyleyeyim;

Bol bol su ic.
Yazin gunes olsun olmasin, her gun yuzune gunes kremi sur.
  • baldur2  (08.07.22 05:20:02) 
The Original veya Kiehl’s marka Retinol kullaniyorum. Sizin de yasiniz geregi yapabileceginiz en onemli eklenti bu olabilir.

CeraVe’nin farkli turlerde cilt temizleyicilerini kullaniyorum. Biri jel biri kopuk vs. ya o ya o seklinde.

Yazin LaRoche, Cerave veya Avenw nemlendiriciyi Avene gunes kremiyle karistirip suruyorum sabah.

Keyfime gore kil maskeleri, salicylic acid veya kolajen maskeleri yapiyorum. Kolajenin cok da bir etkisi olmadigini biliyorum bu sekilde, ama iste keyif olsun, self care vs diye.

Yakin zamanda peeling alirken kadin bir goz serumu da onerdi, onu kullanmaya basladim. Rutinin birnparcasi degildi. Faydali oldugunu sanmiyorum.

Iki kez botoks yaptirdim, yine bulsam yapan bir yer yine yaptiririm.

Son zamanlarda cok cok vaktim varsa youtube’da unlu insanlarin Vogue videolarindaki cilt bakim rutinlerini izliyorum. Bazi konularda guzel fikirler verdi. Eglenceli.

Cok az makyaj yapiyorum (goz kalemi falan yani is gunlerinde. Cildimi kapatan bir sey surmuyorum.), sigara icmiyorum. Yas 38.
  • sopiro  (08.07.22 05:21:06) 
baldur2 yazmış ama tekrar etmekte fayda ilk olarak bol su içiyorsunuz ve sabah akşam mümkünse 50 koruma faktörlü güneş kremi sürüyorsunuz. sadece yüzünüze değil hatta, kollarınıza, kulaklarınıza, boynunuza da. yıllardır düzenli olarak sadece bunu yapıyorum ve hala yaşımdan en az 8 yaş küçük gösterdiğimi söylediklerinde kıkırdıyorum. maalesef bronzlaşmak cildin büyük düşmanı.

sabah ve akşam yüzümü otacının yüz temizleme köpüğü ile yıkıyorum.
tonik olarak yine otacının gül suyunu ve misshanın hamamelis serisinin toniğini kullanıyorum.
sabah akşam göz çevresi kremi olarak missha kullanıyorum.
yine sabahları missha hamamelis serisinin nemlendiricisini sürüyorum.
hepsi emildikten sonra çok az güneş kremini yüzüme sürüyorum ve 15 dk sonra pure beautynin 50+sbf bb kremini uyguluyorum.
akşamları bu rutinde nemlendirici öncesi cildimin tipine göre kullandığım (karma yağlı) serumlarım var. onlardan birini seçip sürüyorum.
haftada iki kere missha'nın uyku maskelerinden yapıyorum.
düzenli olmasa da haftada bir göz çevresi maskesi yapıyorum.
yine iki haftada bir misshanın meşhur bir peelingi var, onu uyguluyorum.

not: misshanın ürünlerinden çok memnun olduğum yazıdan bellidir ancak alırken hayvan deneyi yaptıklarını bilmiyordum. bu yüzden ürünleri bitince napacağımı bilmiyorum :(
  • baskabirsekildeolabilirdi  (08.07.22 10:07:40) 
el kremini yuze goze surmeyin. el kremleri genelde yogun yapida oluyor, Kaleci'nin yazdigi gibi goz cevresinde milia (minik yag bezeleri gibi bir sey) yapma olasiligi cok yuksek. yuzunuzde de asiri yaglanma, komedon gibi seyler yapabilir.

ben lekeli ve karmadan yagliya bir cilde sahibim. bir urun almadan once genelde dermokozmetik urunlerin yogun olarak bulundugu eczanelere gidip aklimda ne varsa soruyorum, sonra ba;ka eczanede de ayni seyi yapiyorum, varsa deneme urunu aliyorum ve ona gore alisveririmi yapiyorum.

tonik kullanmiyorum.
aksam rutinim temizleme, caudelie vinoperfect serum uzerine perricone md yaslanma karsiti ve gene caudelie goz kremi kullaniyorum. araya bir de jumiso all day bright serum soktum simdi. cok nemsiz hissedersem la roche poseyin cok basit olan bir nemlendiricisi kullaniyorum. yaz sonunda da bioderma pigmentbio serisine gececegim lekeler icin.

sabah rutinim ise cok basit. temizleme jeli, caudelie vinoperfect serum ve gunes kremi.

urunu almadan once yapabilirseniz deneme boyu alin, uruner pahali ve cildinizle uyusmayabiliyor bazen.

peeling adimi da onemli. ben topicremin yuz ve vucud icin olan oldukca narin yapili bir peelingini kullaniyorum.
bu zamana kadar oldukca basit bir rutininiz varmis bence birden cok yogun bir seye girismeyin, cildinizin dengesi bozulmasin.
  • 65 derece  (08.07.22 10:52:37) 
[]

az pismis et yiyor musunuz?

masterchef izliyorum su an.
genel olarak ici pembe etlerin hicbiri bana hitap etmiyor da demin birini izledim baya sefler kestikce eti kan cikiyordu etten.
tabak kan oldu. begendiler yemegi. sadece seflerden biri biraz daha pisebilirdi dedi djdkd. ama genel olarak herkes az pisiriyor.

nasil bir tat bu az pismis etler. bana cig etmek yemek gibi geliyor.
pahali restoranlarda bu uygulama yaygin diye dusundugumden oyle yerlere gittiysem hep belirtiyorum pisme derecesini. yani ben asla yemem de merak ettim

 
Oranina bagli ama yerim


  • floydian  (05.07.22 21:39:14) 
Yiyemiyorum.


  • Amaranta ursula  (05.07.22 21:41:37) 
steak tarzı etleri orta-az pişmiş seviyorum, yani kestikçe direkt kan olmasa da, kanlı bir su çıkacak kadar.
ama köfte ya da kıymalı bir şey yiyorsam az pişmiş istemem.
kıymanın pişme oranı en az orta olmalı, hatta kurumadıkça çok pişmeli.
  • blatta hiberna  (05.07.22 21:49:48 ~ 21:50:07) 
az pismis yiyemem ama orta pismis yerim, hatta tercih ederim. yalniz bu is biraz profesyonellik gerektiriyor. orta pismisi genelde tutturamiyorlar cunku. becerebilen yaptiginda cok lezzetli oluyor, pismekten kurumuyor sulu ve lezzetli kaliyor ama yerken herhangi bir cig tat da gelmiyor.


  • in vino veritas  (05.07.22 21:50:38) 
Evet, yerim. Medium rare.


  • gabe h coud  (05.07.22 21:52:18) 
Yerim. Sosu, birleştirici parçası da önemli.


  • stejerners  (05.07.22 21:54:55) 
Tercih hakkım olduğunda sadece az ve az-orta pişmiş yiyorum. İnsanların neden sevmediğini anlamıyorum, insanların büyük kısmının mr cihazlarından korktuklarını öğrendiğimde de aynı anlamsızlığı hissetmiştim.

Birçok insan brokoli de sevmiyor mesela. Neden sevmedikleri hakkında hiçbir fikrim yok. Ben yemek ayırmam, önüme gelirse kömür gibi pişmiş eti de yerim ama zevk almıyorum.

Az pişmiş eti ısırdığınızda dişiniz etin içine rahatça geçerken bir yandan etin pişmekten buhar olup uçmamış müthiş aromalı suyu damağınıza akıyor. Çok pişmiş eti ısırdığınızda eğer normal bir insansanız hiçbir şey olmuyor, parçalansın diye arkasına birkaç kere daha ısırmanız gerekiyor ve sonunda çiğneyip yutulabilecek hale geldikten sonra yutuyorsunuz işte.
  • akhenaten  (05.07.22 21:58:27) 
Yerim, asıl lezzeti öyle çıkıyor ama damağı alıştırmak gerekiyor (bizim kültürümüz için konuşursak). O et çiğ değil, çiğ et hiçbir pişirme işlemi görmemiş ettir. Damak tadınıza uymayabilir, o ayrı mesele.

Bu arada o gördüğünüz de kan değil, büyük oranda su ve miyoglobin.
  • orient blue  (05.07.22 22:18:26) 
kan degil o gordugunuz sey. etin suyu.

az pismis her zaman tercih edilir cunku daha sulu ve lezzetlidir et. daha kolay cignenir. bir kere yeseniz seversiniz.

etin cesidine gore medium rare veya medium iyidir.
  • antikadimag  (05.07.22 22:24:15 ~ 22:24:38) 
yerim, severek. blue rare gibi cok az pismis olmasin yeter. cok pismis etler kuruyor, lastik gibi ya da sakiz gibi oluyor, cigne cigne gitmiyor agizdan.


  • taurina  (05.07.22 22:37:41) 
Önyargılarından arınabilen herkes az ya da az orta pişmiş et sever, kuru lastik gibi et seviyorum diyene zevktir renktir demek saçma çünkü sevilesi bir tarafı yok. Tamamen alışkanlık ve önyargı meselesi.


  • Bruce  (05.07.22 22:40:17) 
yiyorum. eskiden yemezdim bu ne pişmemiş falan derdim. zamanla alıştım artık fazla pişmiş et yiyemiyorum. fazla pişince sertleşiyor, kuruyor. bir de bunu pahalı restoranlarda gösteriş için yapıldığını düşünenler var. o kadar para verip sadece gösteriş için lezzetsiz bir şey yediklerini düşünmek çok mantıksız.


  • paintov  (05.07.22 22:44:42) 
Eskiden ici kirmizi olan eti agzima surmezdim. Senin gibiydim.

Bir gun antrikotu denedim evde böyle tavada. Vay arkadaş dedim bu zamana kadar neler kaçırıyormusuz.
Etin tadini almiyormusuz dedim. O gun bugundur cok pismis yemem.

Az pismis et sulu oluyor suyunu kaybetmemis oluyor. Tadi veren de o suyu etin.
Yani orta pismis severim ben, icin kan kirmizi degil de böyle pembe kaliyor. Kesinlille grilesmeyecek ama. Bu ayari tuttururs juicy dedigimiz kivamda, lokum gibi yumusak ve oldukca sulu inanılmaz lezzetli oluyor.

Yalnız hayvanın neresi oldugu onemli. Antrikotu olacak mesela. Tadi cok farkediyor.
  • stavro  (05.07.22 22:47:12) 
Ben her zaman az pişmiş tercih ederim, pişmiş et lastik gibi oluyor


  • mirty  (05.07.22 22:54:38) 
  • late viper  (05.07.22 23:20:44) 
Abi çiğ köfte diye bişey var, pastırma var, kurutulmuş et var. Direkt çiğ et de yeniyor yani.

Sadece (blue rare) biftek değil, tartare (kıymadan yapılıyor) veya somon da çiğ yeniyor, ben yiyorum en azından.

Hatta börek falan yaparken de içine eti çiğ koyarım. Millet önce eti pişiriyo, sonra börekle bi daha pişiriyo falan. Baya yanıyor et bence.

Bence herkes çiğ - az pişmiş ete bir şans vermeli.
  • plutongezegendegilmi  (05.07.22 23:42:11) 
Medium rarespor. Well done ve otesi ile medium ve altinin tat olarak o kadar farki var ki ikisini karsilastirmak filan mumkun degil, dolayisiyla iyi ve cok iyi pismis sevmenin on yargidan baska bir sey olmadigi ve etin o sekilde yenmesinin uygun olmadigi dusuncesindeyim. Eger yeni bir sey denemek istiyorsaniz onerim:

Bir dokum tava alin. Lava gayet f/p olarak guzel urunler uretiyor.
Bir de gida termometresi alin. Saplanir olanlarindan olsun. Amazon’da guzel urunler var. Hem fahrenheit hem celsius cinsi olcse iyi olur, cunku 140-145 fahr oynamasini kontrol edebilirsiniz rahatlikla ama 56 derece birden 57-58 olur kontrol etmesi zor olur.
Bir de guzel bir et alin, bonfile antrikot vs. 1.5-2 parmak kalinliginda olsa guzel olur.

Guzel bir et aldiysaniz agir bir marinasyona genel yok, cok tarife girmeyecegim ama karabiber zeytinyagi yeterli olur iyi et icin. dokum tavada bunu pisirin, tahminimce bahsettigim kalinlikta et 5-7 dk’da pisecektir. Sonlara dogru gida termometresiyle olcun ve 145 fahrenheit ic sicakliga ulastiginda alin. Bu medium olcusudur.

Birkac dk dinlendirdikten sonra kesin yiyin ve onceden yediginiz etlerle kiyaslayin.
  • gibicibicis  (05.07.22 23:47:33) 
Tamamen kan olacak şekilde değil de, hafif az pişmiş olarak çok severek yiyorum. Az-orta pişmiş gibi. Etin tadı bence öyle anlaşılıyor, iyi pişmiş kuru etlerin hepsinin tadı aynı.


  • roket adam  (06.07.22 00:09:06) 
eski turkiye'de et lokantalarinda nasil pismis istersiniz diye soruldugunu ben hatirlamiyorum, ne istesen well done gelirdi.o yuzden ben medium yemekte zorlaniyorum, well done'a alismisiz.

ama yurtdisinda well done istiyorum diyince birkac kere ahci ile atistim, adamlar mutfaktan cikip bana o etin neden well done yenmeyecegini anlatmaya geliyor, bir suru kafa utuluyorlar. o yuzden artik well done demiyorum medium well diyorum yoksa bir suru bas agrisi.
  • cooperr  (06.07.22 00:42:23) 
Medium rare +1

Hanım misal blue, steak tartare falan da sever ama onları çok sevemedim.
  • logisticsmanager  (06.07.22 03:43:04) 
@msb +1 diyeceğim ama şundan, genel olarak kırmızı et ve etin o yumuşak dokusunu sevmiyorum. Et yiyorsam et hissinden mümkün olduğunca uzaklaşmasını istiyorum. O yüzden et seven, döküm tavada tam kıvamında medium rare et pişirip keyifle yiyen arkadaşlar bana da et yapacaksa "çok pişmiş olduğunu düşündüğün noktada 3-5 dakika daha pişir" diye açıklıyorum istediğim pişme seviyesini.

www.google.com
Congratulations seviyorum ¯\_(ツ)_/¯
  • kobuzchu kiz  (06.07.22 08:35:14) 
Pek çok insanı irrite eden şeylerin başında da, az ya da orta pişmiş etin kanlı olduğunu düşünmek. Bu zaten bilinçaltında bir tiksinme refleksi yaratıyor. Halbuki bu sıvı kan değil.

Gördüğünüz kırmızı sıvı myoglobin. Kaslara kırmızı rengini veren ve oksijen taşımaya yarayan bir protein türü. Dolayısıyla siz eti myoglobin'i tamamen buharlaştıracak kadar pişirdiğinizde aslında elinizde kupkuru bir kas lifi kalmış oluyor.

Elbette eti istediğiniz gibi, hoşunuza nasıl gidiyorsa öyle yemelisiniz. Mesela amerikalı biriyle tanışmıştım ve adam zeytinyağlı yaprak sarmasının üzerine ketçap döküp yiyordu. Benim için bu resmen suç olmasına rağmen adamın hoşuna öyle gidiyor, diyecek bir şey yok :)
  • thracia  (06.07.22 11:18:14) 
[]

superstar ayakkabi neden yok piyasada

sadece adidastan almak istiyorum.
zaten cok pahali. sahte riskine falan giremeyecegim hic.

ne internette var ne de avmdeki magazalarinda var. 2 farkli avmde baktim.
beyaz ustu siyah ya da lacivert cizgili ariyorum.
en bilindik renk yani.

gozunuze carpan oldu mu bu aralar, avm adi alabilir miyim?
son 1 aydir bakiyorum ama yok.

 
Adidas.com.tr'ye baktınız mı? Ben gördüğümü hatırlıyorum


  • veritaslibertas  (02.07.22 21:17:15) 
veritaslibertas: evet internet dedigim kendi siteleri. baska yerden almayi dusunmuyorum


  • Kittie  (02.07.22 21:27:32) 
Zorlu’da bir mağazadan aldım her çeşit spor ayakkabı sayan bir mağazaydı .


  • goodman  (02.07.22 22:16:16) 
[]

goz kontrolu icin hastane

bir suredir ilac kullaniyorum.
sikayetlerim gecmedi.
retina filmi mi neyse iste retinama da baktirdim.
sonuc olarak damla ve suni goz yasi verildi.
gozluk numaramda artis olmus ama onemli degilmis.
eskisini kullan dedi doktor ama net goremiyorum.

dunya goze gitsem mi bir de?
zincirlesmis olsa da normal bi hastaneden farki yok mudur yoksa?
onun disinda onerebileceginiz yerler nereler?
ist avrupa

 
Hastane değil de doktor araştır. Eğitim ve araştırma hastanesi, üniversite hastanesi de dene mutlaka. İyi doktorlar olabiliyor.


  • dissendium  (30.06.22 21:12:39) 
Ben göz muayenesine hep dünyagöz etilere gidiyorum. Doktor standart bi muayenede bile uzun uzun ilgilenip sorularımı cevaplıyor. Etiler hastanesini tavsiye ederim.


  • mg3929  (30.06.22 23:10:14) 
Dünya Göz'e eskiden giderdim, epeydir gitmedim, son halini tam bilmiyorum ama karışık yorumlar var. Acıbadem Maslak olabilir.


  • dreamnesiac  (30.06.22 23:17:02) 
ben hem annemi hem babami yeditepe goz hastanesinde Sinan Tatlipinar'a goturdum. ikisinde de katarak ameliyati ve retinada problemler vardi. kendim de ona gidiyorum. cok ilgili ve cok bilgili.


  • 65 derece  (01.07.22 11:23:05) 
[]

makyaj sorusu

nude makyaj yapmak istediginizde neler kullaniyorsunuz? markalariyla yazar misiniz. nude dedigim su no make up make up akimi

bir de mat ruj ustune surmek icin gloss ariyorum.
sifir sim olsun istiyorum. piyasada simsiz gloss cok var ama yapiskan his vermeyecek bir sey ariyorum. mat ruj ustune cam gibi bi goruntu elde etmek istiyorum simsiz.

en merak ettigimde kaslariniza ne yapiyorsunuz. bir suru kas urunu cikmis.

sifirdan anlatirsaniz iyi olur. zaten makyaj pek yapmazdim. koronayla birlikte iyice korelmisim. gecen gun nasi bi makaj yapsamin yaninda rimel surerken bile zorlandim

tesekkurler simdiden

 
[]

bakanin kira aciklamasi

merhaba,
agustos'ta aciklanacak dedikleri sey bu muydu?
yuzde 25 zam.

simdi bu kime yarayacak ki. cok kucuk bir kisma.

gecen sene 2k olan dairesine civi dahi cakmayan adam/kadin 6k yapti o daireyi bu sene kimse dur diyemedi. sari sitenin ruzgariyla oldu bitti her sey maalesef. simdiden sonra yeni tasinacaklar icin bir cozum yok anladigim kadariyla?
kisacasi bu uygulama 5 yilini dolduranlari fahis zamlardan kurtarmak icin mi yapildi yani?

rayic falan meselesi vardi. o neydi peki?

tesekkurler simdiden

 
Yeni eve çıkacaklar için daha büyük sıkıntılara yol açacak. Enflasyon oranında zam yapılamayacağı için baştan yüksek tutacaklar kiraları ya da 1 senelik kısa kontratlar yapılır.


  • nvidia  (08.06.22 17:50:34) 
nvidia: haklisin, yeni cikacaklar daha da kotu konuma dustu bu hesapla


  • Kittie  (08.06.22 18:04:10) 
Hiçbir işe yaramayacak. Bu sefer kiracıyı çıkarıp yerine daha yüksekten sokmak için çabalayacaklar, huzursuzluk dava mava... Sürer gider mevzu.


  • lcha  (08.06.22 18:07:52) 
Oturup ayrintlili okumadim ama evleri cazip bir yatirim araci olmaktan cikarirlarsa ev fiyatlari ve kiralar duser.

Sonucta insanlar ikinci evi kira geliri icin aliyor.
Bizim akraba yasal oranin %39 oldugunu ogrendigi gunden beri evi satip kurtulmak istiyor.
Adam 2 milyonluk evden 1700 tl kira aliyor.
Aidat 500 tl :)

Baska bir tanidik var 4 katli apartman sahibi, her daireden 1800 aliyor. Adamin apartmani var ama kira geliri 7bin tl :)
  • divit  (08.06.22 18:13:24) 
divit: anlamadigim su: 2 milyonluk daire gecen yil 1.700luk bir daire ise evet cok az aliyor o kisi.
ama atiyorum gecen sene o daire 750bin ediyorsa bu sene 2 milyon etmesi bir sey ifade etmiyor. yani enflasyona, sari siteye gore paha bicilip de artik 2 milyon deniyorsa o yanlis bir yaklasim. yani gecen sene 750bin olup bu sene baska bir faktor sebebiyle (ciddi bir gelisim yasamistir mahalle/semt gibi) 2 milyon oldu dairem diyorsa bi kisi ornegin gecen sene 1.5 milyonluk bir villayi alabilmeli bu "2 milyonluk daireyi" elden cikarip. yok alamiyorsa o villayi degerler artmadi aslinda yani. o yuzden fahis kira istenmesi mantiksiz.
gelen duzenleme buna cozum bulmuyor yani??

rayic nedir peki arkadaslar. o da baska bi uygulama ve sonra mi yururluge girecek
  • Kittie  (08.06.22 19:05:35 ~ 19:07:18) 
Ne matematikle ne kötülükle açıklanabilir tarafı var.
Ev sahibi evi satmak için kiracıyı çıkarırsa ne olacak?
Evle yatırım yapmak kira hedefiyle değil evin değerlenmesi mantığıyla yapılır. Vermiyorum kiraya dedikçe, veya yeni bedellerle kiralamak için eski kiracıları çıkarttıkça, dahası yeni kiralamalarda (%25 şartı nedeniyle) en baştan bol zamlı fiyatlarla kiralayınca ev sahipleri, bu plandan medet umanlar ne yapacak acaba?
%75 enflasyon varken kiranın bu şekilde kalması izansızlıktır ve çoklu sorunlara yol açacaktır.
Yani demek istediğim ev çılgınca değerleniyor zaten kira yanında tuz biber gibi kalacaksa ev sahipleri evden değil kiradan ve kiracıdan vazgeçer. Ev almaktan neden vazgeçsin, resmen bedavaya (ev kredisi) ev aldırıyor devlet. Bu krediyi başka bişey için vermiyor, keşke yatırıma, girişimciye verse aynı oranlarla. Ev almayıp ne yapacaklar, yapabilenler tabii.

Öte yandan ev sahiplerinin çoğu evinde kendi oturuyor zaten, bu da denkleme katılmamış.

Özetle kimseye yaramayacak. Ama evi olmayana daha beter yaramayacak.
  • rewlack  (08.06.22 19:08:00) 
ev sahibi olarak sahibinden'de kiralık ilanım vardı.
emlakcıyı arayıp ilanı kaldır ben sana yeni fiyatı araştırıp söyleyecem dedim.
mevcut ücrete en az %50 zam koyup o şekilde ilana koyacam.
isterse 1 sene tutulmasın umrumda değil.
ayrıca kiracıya 2 sene sonra tahliye taahütnamesini kesinlikle kullanacağımı söyleyecem. o zamanki güncel kiradan sıfırdan anlaşırsak aynı koşullarda evi 2 sene daha tutarsın diyecem.

kiracıya 10 sene evin tapusunu verme dönemi türkiyede bitmiştir bu düzenleme sayesinde.

bu saatten sonra şu uygulamalar ev sahipleri için standart hale gelecek ;
- her sene yenilenen tahliye taahütnamesi
- vakıfbank kiram güvende sistemi yada 12 ay peşin ödeme
  • aslindasorunumpsikolojik  (08.06.22 19:14:01) 
Rayiç falan da yakan dolan. Bir yerde hem mal mülk sahibi yapıp hem de bunun ederini belirleyen bir otorite olursa orada karaborsa başlar.
Rayici 5bin olsun sizin baktığınız evlerin. Kimse size o fiyattan kiralamayınca 7bine koşa koşa razı olursunuz. 2 yıl sonra da vazgeçtik satıyoruz derler bu oranlarda (%70ler hadi mucize olsun %50lere insin oranlar, bakın mucize diyorum) asla ev bulamayıp yeni ev ararsınız.

Valla çok üzülüyorum yaa, insanlar isyan ediyor falan da aslında bunlar (kitlenin büyük çoğunluğu) matematik bilmeyen bir grup, bir de biraz bilimden anlasalar çoktan delirirler. Tabi bu benim avuntum, şükür diyip oturabilirlerdi de ay donnow.
  • rewlack  (08.06.22 19:16:46) 
- ama atiyorum gecen sene o daire 750bin ediyorsa bu sene 2 milyon etmesi bir sey ifade etmiyor

+ gecen sene 300bin eden evler su an 2 milyon ediyor.
Dolar bazinda %100 artti diyoruz kimse inanmiyor, sahibinden emlak endeksine baktikca sok oluyorsun.

Yani boyle bir artis normal degil mudahale edilmesi lazimdi ama bu sekil bir mudahale ise yarar mi onu bilmiyorum.

Bu arada kimse evini bos tutamaz, 50 tane evi olanin bile 1 ay bos tutmaya tahammulu yok.
Cogu emekli bu sekilde geciniyor ya da adam beyaz yaka cocugu koleje vermis. Kirayla okul taksidini oduyor.
En dusuk aidat 400 oldu bir anda evin para getirmek yerine goturmesine dayanamazlar.
bir sekilde birine verecek herkes.
  • divit  (08.06.22 19:43:12) 
@divit doğru diyorsun da kaçırdığın şöyle bir nokta olabilir;
düz bir mantıkla -evi bu kadar değerlenen insanlar- evlerini bi anda satıp başka bir emtiaya geçmek istese bu swapı, takası neyse işte kaldırabilecek bir ekonomi ve piyasamız yok. Bu durumda o alacakları yeni emtia (atıyorum altın, dolar vs) daha da yükselecek bu durumda ev ve kira fiyatları dolaylı olarak yeniden daha çok artacak.
Bir pimi çekip çok kompleks bi mekanizmanın gayet normal çalışacağını sanıyorlar veya sanıyor gibi yapıyorlar.
  • rewlack  (08.06.22 19:47:37) 
divit: 750 degil 300 daha gercekci haklisin ve evet anlatmak istedigim de buydu ama.

oncelikli istegim alt tarafi 30m2 olan studyolarin hic degilse 2bin bandina dusmesi. esenyurtta bile 4k olmuslar. lol.
o yuzden o tarz bi duzenleme beklemistim ama yok gelmeyecek galiba agustosa da.

ev bos tutamazlar evet ama mudahale gelmedigi surece ornegin iranli cikip basacak yine parayi iste bir yandan da.
  • Kittie  (08.06.22 19:56:41) 
@rewlack haklisin ama en azindan evi cazip yatirim olmaktan biraz cikarirlarsa fiyatlar bu kadar yukselmez.

2 sene once 0.64den ev alanlar odedigi kredi kusa dondugu icin bir ev daha almaya kalkiyor.

Gitsin baska bisey alsin :)
  • divit  (08.06.22 20:07:44) 
[]

kira vermeyenler maaslariyla napiyor?

kendi eviniz olur, ailenizle yasiyor olursunuz.. bir sekilde kira vermeyenlere sorum. kira ucuk bir masraf kalemi oldu malumunuz. boyle bir kalemi olmayanlar maasini napiyor?

hayir, kiralar kadar olmasa da her seyin fiyati uctu ya kenara koysan da bi degeri olmaz o yuzden merak ettim.
ortalama bir maasla para biriktirsen bile bos demek istiyorum. ne ev taksidine giriliyor, ne araba. tatil icin ya da atiyorum parfum icin ya da ayda birkac disari cikmak icin mi ayriliyor bu paralar? e onlar kira verilirken de yapiliyor, peki gerisi?

birikim yapmanin manasiz oldugu bir donemdeyiz gibime geliyor.
ailemin yanina tasinsam bana bi artisi olmaz bu durumun diye dusunur oldum.
o kenara attigim kira parasi ne isime yarar ki?
para paradir kenarda dursun degil olayim. umarim anlatabilmisimdir.

 
ben kira veriyorum oncelikle.

genel olarak her seyden arttirip biriktiriyorum. harcamalarim planli. yani sadece gercekten istedigim seylerin bir listesini yapip onlar icin harciyorum. buradaki olay bence az veya cok kazanmak degil, her adimda bir amac dogrultusunda hareket etmek (tabii ki az kazanmak diye bir sey var ama ben orta sinif icin konusuyorum diyelim)

yoksa benim net iki katim kadar kazanip yetmiyor diyen ve gerceken kazandiginin tamamini harcayan insanlar var etrafimda. kendilerine sorsan savurgan falan degiller. ama takip edip biriktirmeyince bu sacma dongu kacinilmaz.
  • hot potato  (23.05.22 01:28:37) 
Niye degeri olmasin ki, enflasyon cilginca artiyor diye cilginca para harcayacak degilim.

Dun siradan bir restorana oturdum 150 liraydi kebaplar.
150 lirama gider 10 dolar alirim dedim kalktim masadan.
10 dolar seneye de 10 dolar.
  • divit  (23.05.22 01:33:32) 
rakam uzerinden gidince bana degmez gibi geliyor. 5k×12 60k
ki kiram 5k bile degil. her ay 5k beni cok az daha rahat yasatir su anki halime gore tabii ki. ama sonunda bana uzun vadede bi sey getirmez. elle tutulur bir seyim olmaz kenarda. 150 tl kebap yerine 10 dolar alirim... sonra?!

aylik 5k ile araba taksidine mi gireyim mesela, gunumuzde yetmez ki. yani kenarda toplu param olsun cok guzel bir sey ama sadece biriken bir nakitten ibaret. acil bir harcama cikar tak cikarir verirsin oyle bir durumda evet ama yatirimin manasi yok gibi. somut bir sey yok. sadece kenarda atil bi paran var.
kiran yok, gir bi ev kredisine olayi yok yani artik kalmadi. istedigim evlerin kredisi 10kdan basliyor.

ailemin yanina gitmek istiyorum bu arada. gitmemek icin bahane aramiyorum
  • Kittie  (23.05.22 07:32:33) 
herkes fiyatları enflasyona göre değil, beklentiye göre ayarlıyor. örneğin, enflasyon %50 ise, önümüzdeki 6 ayın enflasyonu da %30 diye düşünüp %80 zam yapıyor. ev kiraları daha da saçma bir yere geldi. dolar bazında artış var. böyle gitmez, düşer kiralar ve ev fiyatları. ya da uzun süre yükselemez, %100'e yakın enflasyon olduğu yerde 1 sene fiyatlar aynı kalsa, kiralar yarıya düşmüş olur.

maaşlara enflasyonun üzerinde zam talep edin. zaten çok iyiydi maaşım, şimdi avrupadaki benzer seviye pozisyonların üzerinde alıyorum. harcamalarımı artırdım.
  • gabe h coud  (23.05.22 10:09:31 ~ 10:09:53) 
ben tadilat yaptırdım 2 sene önce, 100.000 liraya yakın bir tutar tuttu. Ardından uzun süreli kapanma ve evden çalışma sağolsun hızla krediyi kapattım.

yaşadığım bölgede 2-3 yıllık kiracı benim yaşadığım eve genelde 3500 civarı veriyor. Çok eski kiracı ise 3000 civarı.

artık yerli marka iyi bir klima 16-20.000 lira.

Kiralar manyak arttı da bu ülkede sadece kiralar çok uçmuş gibi konuşuluyor. Dediğim gibi 24.000 btu klima 20.000 lira.

Arabaya binemiyorum, düzgün bir elektrikli scooter alsan, 10.000 lira. Mutfak robotu gibi basit bir şey 1000 lira...

Basit bir elektronikte 10.000'ler havada uçuşuyor artık.
  • anneterligi  (23.05.22 17:24:36 ~ 17:27:47) 
birikim yapmak hicbir zaman manasiz degildir, dogru araclara yonlendirirseniz zaman icinde hem ciddi bir getiri hem de hatri sayilir bir nakit akisi saglayacaktir. girtlaga kadar KK, kmh borcunda yasamayip bu tarz birikime sahip olan birinin kimseye eyvallahi olmaz is hayatinda.


  • bay b  (23.05.22 17:38:39) 
kira vermiyorum ama elimde para kalmıyor açıkçası.

araç kredisi ödüyorum, market-faturalar-araba masrafları standart.
etkinliklere-yemeğe para gömüyorum. pek bi şey kalmıyor.
  • jelly bear  (24.05.22 13:12:15) 
Hocam kırılım aslında ev alacak parayı biriktirmek değil, eve peşinat olacak kadar para biriktirmek. Ben bu şekilde kredi ile ev aldım 2018'de. Aylık kredi ödemem 3.300 TL idi. Maaşım da 10.000 TL idi sanırım o sırada. Peşinatı ise BES ile biriktirmiştim akıllı yatırımlar ve şirket desteği ile.

Şimdi kentsel dönüşüm kapsamında evi müteahhide verdik, krediyi kapattık. Kira eve çıktım. Kira 7.000 TL ve maaşım 26.000 TL. Özetle, birikim mantıksız değil, ama akıllı birikim mantıklı.
  • twelfth  (26.05.22 09:24:18) 
İlk evlendiğimizde kiradaydık. Tesadüf ilk çocuğumuzun olduğu sene ev aldık, 10 sene mortgage ödedik. Tam ikinci çocuğun okula başlayacağı sene evin borcu bitti şimdi özel okul taksidi ödüyoruz. İkimiz de ortalama üstü kazandığımız halde azıcık artıyor, tatil için, sıkıntılı dönemler için biriktiriyoruz. Mal/mülk alacak bir tutar birikemiyor yani. Ama o birikim lazım.
Bu arada evi o zaman almasaydık aradan geçen onca senenin tecrübe ve kıdemine rağmen şimdi oturduğum evi satın almamın matematiksel olarak imkanı yok. Yani biriktirebilirseniz illa ki ev alın oturmalık.

  • SiyamkedisiZorro  (26.05.22 13:10:41) 
[]

annelikten pisman olan

tanidiginiz var mi?

ikidir ayni ruyayi goruyorum. bu sabah da kalktim oh be ruyaymis dedim.
ilk ruyamda hamileydim ama aldirma sansim vardi. bu ruyayi belki 6 ay 1 sene once gordum pek hatirlamiyorum zamani ama ruyayi hatirliyorum.

dunku ruyada ise sure gecmis. aglaya aglaya doktor ariyordum hamilelikten "kurtulmak" icin. bu sefer cevremdekiler ikna etmeye calisiyorlardi bir de. herhalde mutlu bir iliskim vardi. ona ragmen umutsuzca doktor ariyordum. uyaninca garip bir rahatlama geldi ustume. sonra dusundum ben cocuk sahibi olmaya karsi degilim ki. ruyamda anne olmak beni niye korkutuyor bu kadar. (ek soru: ruya tabirinden anlayan var midir aramizda?) anne olmak icin de hic olup bitmiyorum bu arada. olursa olur diyordum.
simdi dusunuyorum. cok fena bir pismanlik olabilir benim icin belki de. atamazsin satamazsin sonucta.

yabanci kaynaklarda pisman anneler var. ne derecedeler bilmiyorum.
ama turkiyede var mi acaba. toplum olarak dislariz ya boyle birini o yuzden tanidiginiz var mi. bu pismanlik geciyor mu sonra. nasil bir hayat yasiyorlar bu anneler.

 
Var ama toplum baskısından dillendirilemiyor.


  • ruhen hastayim ben  (14.05.22 23:43:45) 
ruhen hastayim +1

Çok var ama söyleyemiyorlar. Belki kendileri bile kabullenmek istemiyor. Dediğin gibi atsan atılmiyor sonuçta.
  • msb  (14.05.22 23:49:17) 
benim yakinim anne olmak istemiyor su anlik ama bi suredir evli oldugu icin baski hissediyor esi de cocuk istiyor. evliligine zarar gelir korkusuyla(esini seviyor) cocuk isine giriscek sanirim.

bunu kendine itiraf etmek bile zor geliyor muhtemelen, acikca boyle demiyor. burda yazdiklarim onunla konusmalarindan cikardigim yorumdur.
  • ala09  (14.05.22 23:55:28) 
Anne olmaktan baba olmaktan pişman olanlar bunu kendilerine bile itiraf edemiyorlar ki.

Soruyorsun her açıdan önceki hayatının daha iyi olduğunu söylüyor zaten. Ama işte çocuk başka denip kapatılıyor.
Mutsuz görünen, mutsuz olan bir çok insan var.
  • zimbirik  (15.05.22 00:14:16) 
3 sene önce amerikalı arkadaşım doğum yaptıktan iki sene sonra eşini boşadı, çocuğunu da bırakıp amerika'ya döndü. şu an gayet mutlu bi şekilde devam ediyor hayatına. aradaki sohbetlerde annelikten, annelerden beklenenlerden, anne baba arasındaki orantısız sorumluluktan ölesiye nefret ettiğini söylüyordu.


  • jen  (15.05.22 00:15:32) 
Reddit'te r/regretfulparents var. Oradaki paylaşımlar ilginizi çekebilir.

Türkiye gibi bir toplumda, bireyci toplumların aksine, bunu söyleyebilmek daha zor. Çocuk istemeyen kadın bile yadırganıyor.
  • kobuzchu kiz  (15.05.22 01:08:53 ~ 01:09:19) 
"atamazsin satamazsin sonucta"

29 yaşındayım. Kendimi bildim bileli çöpe atılan bebek, camiye bırakılan bebek haberi görüyorum. Atan atıyor yani. Satan da var. Kız çocuklarını para için satan aileler var. Kimse çıkıp pişmanım demez. Pişmanım diyebilmek bir yerde medeniyettir. Pişmanım diyemedikleri için bunu şiddetle ortaya çıkarabiliyorlar. Pişmanlık öfke olarak ortaya çıkıyor. Çocuğuna psikolojik ve fiziksel şiddet uygulayan çok insan var. Bunun en yaygın biçimi de sorumsuzluk.

Annenin sorumsuz olmasıyla ilgili bir film: Gone Baby Gone
  • dissendium  (15.05.22 01:20:34) 
Kadınlar kulübünde aratın bir sürü başlık açan var annelikten pişman olan kadın.


  • Hallegadola  (15.05.22 01:28:45) 
Toplumsal baskı ve psikolojik şiddet nedeniyle kapalı gruplarda var Facebook vb. ortamlarda.


  • Phoebe  (15.05.22 06:34:00) 
Elbette var ama bunlarin tamamina yakini zaten psikolojik ya da maddi anlamda sorunlu insanlar. Bi de bu acidan bakin derim.
Ne cocukla oluyor ne de cocuksuz. Ama her seye ragmen cocukla daha iyi.

  • halk  (15.05.22 06:49:39) 
Lohusa döneminde degisen, kocasindan ya da cocuktan soğuyan ve bosanan cok kadin duydum. bir arkadaşımın eşi emzirmekten bile nefret etmeye baslamisti hatta. adam da yolu verdi allahtan, erken kurtuldu.


  • duster  (15.05.22 09:22:20) 
zimbirik +1

kendilerine itiraf edemiyor çevremdekiler.

ha, çocuk varken pişman olduğunu hissetse ne olur?
o da ayrı bir şey.

asıl sorun çocuktan önce farkındalık geliştirememek çünkü çocuk yapmadan önce çocukla mutsuz olacağını yanındaki kişi, dost/arkadaş olarak ben bile görebiliyorken, kendisi göremiyor ve durumu tahlil edemiyor mesela.
o denli bir körlük var çoğunda.

zaten bu farkındalıksızlıkla yaşayanların çoğu çocuğu da doğal yönelimlerle, "yapmak lazım, olsun artık" kafasıyla, içgüdüsel olarak yapıyorlar.
yani ürüyorlar.

üremekle çocuk yapmak aynı şey değil bana göre.
üreyenler, çocuk olduktan sonra da hayatı aynı güdüsellikle yaşamaya devam ettiklerinden, kendilerini sorgulamadan, yaprak gibi savrula savrula yaşamaya devam ediyorlar.
birbirini getiriyor yani bunlar.
  • blatta hiberna  (15.05.22 10:39:04 ~ 10:50:56) 
anne değilim ama ablamların çocukları var. çocuk büyütmek cidden zor bir iş. ancak o sevgi zorluğa da katlanmanızı sağlıyor. çevremden gözlemlediğim çok.

çöpe atma durumları da ya gizli birliktelik, ya aile korkusu vs. gibi ekstrem durumlarda oluyor. yani ben evlendim, çocuk yaptım ama pişman oldum dur çöpe bırakayım diyen yok.

sizin bahsettiğiniz pişmanlığı yaşayan gerçekten çok az, çünkü dediğim gibi annelik duygusu tüm zorluklara katlanmanızı sağlıyor. teyzelik bile bu kadar sevgi oluşturuyorsa annelik nasıl bir sevgi barındırıyordur diyorum kendime.

bu arada evlenmeyi de çocuk yapmayı da düşünmüyorum. çünkü hayatın normal sorumluluklarını yerine getirebilen birisi değilim. dolayısıyla o sorumluluğu asla kaldıramam. bir de hayatımın çocuk büyütmekle geçmesini istemem :)
  • rose parks  (15.05.22 14:54:39) 
Kendi annemden örnek verebilirim.

Kendisi bunu pek kabul etmese de bana olan desteği genellikle maddiyat yönünde oldu.

Çocukken hep bakıcı baktı, okula özellikle tam gün gidilen özel okula gönderdi, yaz tatillerinde, sömestrda daima kendi anne babasına gönderildim. Hafta sonları da genellikle benimle uğraşmamak için illa ki bir işi olurdu da evden kaçardı.

Üniversite için şehir dışı teşvik edildi, üniversiteyi kazandığım gün beni evden gönderdi, her ay asgari ücret+ev kirasını gönderdi.

Şu an 33 yaşındayım. Çalışıyorum, hala kendisi ev kredimi öder, asgari ücret gönderir kendi paramı kazansam da.

15 yıldır beni 3 defa ziyaret etti onda da işi de düşmüştü bu taraflara.

Özetle bana maddi anlamda destekte bulunup vicdanını rahatlatıyor. Ayda 1 de arar 2 dk konuşuruz yolumuza devam ederiz.
  • anneterligi  (15.05.22 17:39:48 ~ 17:44:14) 
benim annem. pişmanım demiyor direkt olarak ama sık sık anneliğin onu tükettiğini, çok yıprattığını söyler. çok kardeşli bir evde büyümüş bu nedenle zaten en başında pek çocuk istemiyormuş. uzaktan sevmek güzel der.

ben de 1.5 yılı aşkın süredir anneyim. bu iki yılda kendime ayırabildiğim vakit çok sınırlı, saymaya kalkışsam sayılır. pişman değilim, ikinciyi de istiyorum fakat pişman olanları da asla yargılamıyorum, çok anlaşılır bir durum. eskiden çocuk yetiştirmiyor da çocuk büyütüyorlarmış. ilgilenerek, severek, anlayışla bir çocuk yetiştirmek çok zahmetli.
  • deartheodosia  (15.05.22 19:22:02) 
ayrıca yanılmıyorsam iletişim yayınları’ndan annelikten pişman olmak isimli bir kitap çıktı, yeni. satın aldım fakat okumaya fırsatım olmadı henüz. tam konuyla alakalı, yazmak istedim.


  • deartheodosia  (15.05.22 19:23:35) 
Yakindan tanidigim bir arkadasimin annesi postpartum depresyon yuzunden arkadasimi camdan atmaya calismis. Sonrasinda da genelde ablasi bakmis kendisine.


  • cleric  (16.05.22 13:13:53) 
çocuk olduğunda ilk 3 ay zaten tam eziyet, bu dönem bence sayılmamalı, bunun dışında anne olup mutlu olmayan insanların çoğu normalde de mutsuzdur bence.


  • ravenudon  (07.06.22 09:11:11) 
[]

istanbul disi ev alanlar

buna nasil karar veriyorsunuz?
ya da ankarada yasiyorsaniz ankara disi diye dusunebilirsiniz tabii ki soruyu :)
herkesin mutlaka bi tanidigi yer, insan mi oluyor?
ev almak istiyorum kendime. kiralar hepinizin malumu. inmez artik. bu garip duzen oturdu cunku. ben de ev sahibi olmak istiyorum.

istanbulda imkansiz ama bazi sehirlerde sansim var.
remote da calisiyorum. o yonden de sorunum yok.
ama nereden bakmali? babam arastirmak lazim diyor ve oyle her sey oldugu gibi bu konu da kaliyor.
sari siteye bakiyorum, tamam sehri gozume kestiriyorum ama istanbuldaki gibi ilce secemiyorum ki. bildigim sehir sayisi turkiyede istanbuldan sonra bir tane. orasi da istanbuldan pahali turizmden dolayi.

nasil bilgi edinirim kisacasi?
tesekkurler simdiden.

 
Bundan 2-3 sene önce direk çanakkale'den al derdim.
Şimdi de alınabilir ama eskisi kadar cazip mi bilemedim. (Diğer şehirlerdeki ev fiyatlarını bilmediğimden)

  • catamenia  (09.05.22 23:23:39) 
mesela canakkale ama hangi ilcesi?
nasil ki istanbulda esenyurt secmeyeceksem baska illerde de iste ne secmeyecegimi bilmem lazim.

  • Kittie  (09.05.22 23:31:48) 
Kendi yaptıklarımı yazayım. Tanıdığım yer, insan yoktu. Hatta pandemi zamanıydı ve gidip hepsini göreyim de diyemiyordum. Kafamda da belli bir yer yoktu. Olabilir mi acaba dediğim yerlerin videolarını izledim, hakkında yazılanları okudum. Çevremdekilere sordum. Biraz fikir sahibi olunuyor bu şekilde hiç gitmemiş bile olsanız. Sonra gidip semtlerini, pazarlarını gezdim, esnafiyla konuştum emlakcilardan önce. Orada olmadan çoğu şey öğrenmiliyormuş bunu gördüm. Sahibinden olan ilanlar varsa direkt yine halkıyla konuşmuş olunuyor, başta emlak ofisine gitmemek daha iyi.
Tabii ki ev fiyatlarını sürekli takip ediyordum, favori listeleri, arama alarmları... Ama süreci Uzatmamak gerekiyor, biraz gözü karartmak gerekiyor. O dönem benle benzer yola girenler biraz düşünelim diyenler maalesef ki bu sacmasapan ekonomide kaldı bir şey yapamadan.

  • i-pek  (09.05.22 23:37:02) 
İstanbul'da yaşayan birinin Kocaeli'den alması mantıklı. Gebze olabilir. Marmaray'a yakınsa çok avantajlı.


  • dissendium  (10.05.22 00:18:15) 
bizzat gidip orada bir süre bulunup araştırmadığın sürece ters gitme ihtimali olan çok şey var. mutlaka bir tanıdık veya senin orada olman lazım yoksa gerçek manada kazıklanabilirsin.


  • roket adam  (10.05.22 00:23:36) 
Canakkale tek ilcedir o da merkez :D yani ilcesi var tabii de merkezi disinda oturmak istemezsin. Fiyaylar hic de az degil orada da.

Bir de su konu var. Daha ne kadar remote calisacaksin? Canakkalede is yok cunku
  • floydian  (10.05.22 00:55:11) 
[]

cilt tonu esitleme

fondoten ariyorum ama su sekilde kullanacagim:
gunes kremime 1 damla minnacik bi sey damlaticam.
cildimde sivilce, iz falan yok.

bayadir bu makyaj konularina uzak kaldim.
cok da sevdigim bir sey de degil makyaj ama ara sira cilt rengim esitlensin istiyorum.

renkli nemlendirici mi alsam?
fondoten mi?
bb ya da cc krem mi? (bb/cc arasindaki fark ne ayrica?)

artik renk de deneyemiyoruz renk isini nasil hallederim. acik renkliyim ama bembeyaz da degilim. bugday da degilim ama bugdaydan acik.

pure beautyi gozume kestirdim aslinda - ivory.
ama pek kaliteli bir marka degil galiba.

beklentim iyi bir marka olsun ve gunes kremiyle butunlesebilsin. gunes kremi: la roche'un asiri akiskan bir kremini kullaniyorum.

tesekkurler

 
Heves etmişsiniz ama pek kullanacağınızı sanmam. Bende bir heves 2 kez aldım toplasan 4-5 kez kullanmışımdır. Ben maybelline fit me ve missha bordo ambalajlı olanı kullanmıştım. Missha yı beğenmedim diğerindende bişey anlamadım. Missha nın sonradan sanırım beyaz ambalajlı daha pahalı bir serisi çıkmıştı çisem övüyordu diye hatırlıyorum bir bakın isterseniz. Maybelline de bb konusunda övülen bir marka. Cildinizde sorun yoksa bunu alacağınıza illa bişey kullanmak istiyorsanız allık, maskara ve ruj üçlüsünü öneririm.


  • rapisa  (27.03.22 00:51:44) 
"bb ya da cc krem mi? (bb/cc arasindaki fark ne ayrica?)" arada bir fark yok, bunlar keyfi marketing terimleri. hepsi fondoten. kapaticiligi matligi akiskanligi nemlendiriciligi falan urunden urune degisir, su gibi hic kapatici olmayan "fondoten" de var, boya gibi agir "cc krem" de.


  • hot potato  (27.03.22 00:59:07) 
[]

kullanmayi dusunmediginiz parayi naparsiniz

onumuzdeki 1 yil kesinlikle kullanilmasin.
5000 dolar
yatirim risk seviyesi dusuk.
dolara dogru duzgun faiz de vermiyorlar.
ne yapilsa?
durmaya devam mi etsin oylece

 
Dursun


  • ceketimi alip cikcam  (18.03.22 22:35:02) 
vadelide dursun. vade fazla kazandirmiyor ama vadesizde bos durmasindan iyidir. uc bes kurus artar iste


  • exlibris  (18.03.22 23:46:44) 
binance'da dolar faizine yatırırdım. yanlış hatırlamıyorsam %8-9 gibi bir oran vardı.


  • golgi aygıtı  (18.03.22 23:58:35) 
@exlibris +1

cidden ve harbiden 3-5 kuruş gelir ama yine de iyidir 3-5 kuruştur bir sene kalacaksa.
  • put it in your appropriate place  (18.03.22 23:59:13) 
ben olsam kriptoda staking e koyarım (herhangi bir kriptoya değil de) stabil usd staking olarak. düşük faiz ama hiç yoktan iyidir.


  • kosun lan mevzu var  (19.03.22 00:00:54) 
1 yıl kısa süre. Bence de bu şartlarda en risksizi vadeli.

Biraz daha risk alayım denirse yarısıyla altın alınabilir.
  • yürümeyin  (19.03.22 00:32:04) 
doları hiç bi zaman vadesizde bekletmem sonuçta doların da enflasyonu var.

seçenekler :
eurobond
apple, starbucks hisse

kendi yaptığımı yazdım. :)
  • megacracker  (19.03.22 01:44:09 ~ 01:45:48) 
[]

rejimde neleri yanlis yapiyor olabilirim

1 haftadir diyetteyim.
hic kilo fark etmedi.
insan bir haftada bir kilo verir yani.

sabah kahvalti yapmiyorum.
saat 10da bir kutu 200ml yarim yagli su.
oglen omlet ya da izgara et + light yogurt
aksam 7de 1 kase corba + 2 adet kepekli etimek + activia meyveli
bir de 4 gibi bir avuc leblebi ve kuru uzum
gunde 8k adim
ben daha ne yapayim.
motivasyonum sifira dustu.

 
Bir haftada bir şey değişmez. 1 kilo vermek için ortalama 7000 kalorilik toplam açık vermen lazım, 1 haftada 7000 kalorilik açık verebilir misin? Hayır. O nedenle devam.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (15.03.22 22:45:39 ~ 22:46:36) 
Evet aceleye gerek yok, kendini gösterecektir :) Bir de uykuya dikkat et.


  • lüzumsuz adam  (15.03.22 22:50:33) 
Ben de diyetisyenle ilk diyete başladığımda ilk hafta hiç değişim olmamıştı. Hatta ilk 3 hafta 300gr falan değişim olmuştu. Sonrasında hızlandı.


  • anatomik  (15.03.22 22:53:06) 
bol su tüketiyor musun? ödem atman gerekiyor ki kilo vermeye başlayabilesin. bir de ilk hafta hiç oynama olmayabilir normaldir çok sıkıntı yapma.


  • neira  (15.03.22 23:02:08) 
diyet çok kişisel bişey ve insanlar kendi bünyelerinin ayarını buldurana kadar genelde ya biraz fazla yiyor ya da fazla sıkıp helak oluyor.

bunu sizin keşfetmeniz lazım bunun için de zaman lazım.

ben mesela şuan dombiliyim de.

diyete başladım neredeyse hiç bişey yemedim 2 3 hafta bi baktım ne kilo gidiyo ne bişey gidiyo açlıktan helak oluyom. sonra kendi sistemimi geliştirdim, if ile beraber uyguladım, haraketi arttırdım. 2 ayda 22 kilo verdim. covidle geri aldım ama 2 sene gibi bir sürede.

kendi sistemim dediğim öyle süper gizli teknolojik bişey değil. gereksiz şeyler yiyip, suyu az içip, yağı fazla azaltıyormuşum, yağı kesince de vücut direkt korumaya geçiyomuş vb.
  • killerbee  (15.03.22 23:08:21 ~ 23:11:13) 
Buradan kalori açığı yaratıp yaratmadiginizi anlamıyoruz.
Kalori açığı dışında kilo verilmiyor. Bilimsel olarak başka açıklama yok.
Myfitnesspal indirip her yediğinizi gramaj ile yazıp bakın.
  • logisticsmanager  (15.03.22 23:29:09) 
logistics: kalori acigi ne demek.
cok az yiyorum. bunlar zaten gun ici almam gerekenin direkt altinda seyler.
ayrica etin gramini nereden bilicem. corbayi nasil olcucek o uygulama.
daha ne yemeyeyim ki kalori yaktigimdan dusuk ciksin. ogle yemegini de mi kaldirayim. anlamadim valla kalori acigi olayini su senaryoda.
  • Kittie  (15.03.22 23:34:40) 
Hic yemezseniz vucut aclik alarmina girer ve kendini korumaya alir. Dengeli ve cesitli yemeniz lazim. Pek saglikli yemiyorsunuz su an, degismemesi normal. Diyetisyenle calissaniz daha iyi olur


  • mor oje  (15.03.22 23:50:47) 
playing star again iften cok farkli bir sey yapmiyorum ki su an aslinda.
saat 10daki sutu ve 4 gibi yedigim leblebiyi cikarirsak if olmuyor mu benim sistem zaten.

  • Kittie  (15.03.22 23:57:33) 
Sağlıklı ve düzenli yiyin, bu yukarıdakiler şeker dengenizi de bozar, sporu artırmanız lazım


  • kaset  (16.03.22 01:45:07) 
Bu tarz beslenmeyle yakında vücut plato devresine girer ve sen de muhtemelen platodan nasıl çıkacağım diye başlık açarsın.

Tavsiyem,
Ya kalori say,
Ya 8-16 if uygula
En iyisi ikisini birlikte yap.
  • Mirket  (16.03.22 01:51:51) 
@kittie bazen yaktiginiz kaloriyi fazla hesaplayabilirsiniz ya da aldığınız kaloriyi az hesaplayabilirsiniz.

Tabiki çorbanın her şeyine göre bakın demiyorum ama myfitnesspal databasei çok geniş. Bir adet elektronik terazi ile kaç ml yediniz/ictiniz hesaplayip orada çıkan üründen secebilirsiniz. Kullandikca insan alışıyor nasıl yapacagina.

Bilimsel olarak kalori açığı yaratmak dışında kanıtlanmış hiçbir yöntem yok. If de yapsaniz paleo da yapsaniz 2 bin yakarken 3 bin alirsaniz kütle alacaksiniz, kaçarı yok.

Ha bu arada günlük almaniz gereken kalori ne bilmiyorum ama yedikleriniz oldukça az. Çok sert diyet yapmak da kötü.
  • logisticsmanager  (16.03.22 02:20:09) 
süt, leblebi, ekmek, üzüm, activia tıraş bunların bir faydası yok sana. hele sütün hiç yok. onu buzağılar içiyor.

yumurtayı ve eti arttır. yiyebildiğin kadar. kusana kadar...
  • alperz  (16.03.22 03:01:16) 
Ilk 3-4 hafta tartilma, kilo vermedigini gorunce moralin bozuluyor. Bu sisteme 1 ay devam etsen kesin kilo verirsin.


  • hayley williams ile evlenecek genc  (16.03.22 07:54:22) 
Sütü at.
İf için vücuduna insülin salgılatmaman lazım yemenin serbest olduğu dönem dışında. Yani vücuda 1 üzüm, 1 kaşık yoğurt bile girmemeli yemek penceresi kapanınca. Sütü atarsan okey yani. Zaten sütün yarardan çok zararı var.

Çok fazla kalori kısarsan da kilo veremezsin. Biraz kilolu biri olduğunu varsayıyorum. Senin aslında ilk yapman gereken sağlıksız yağları, basit karbonhidratları, şekerleri, pakete girmiş ve sana bi yararı olmayan ürünleri, üzerinde “diyet” ifadesi geçen ürünleri hayatından çıkarman lazım. Aktivya gibi, etimek gibi.

Aktivyayı at, akşam yemeğininde yarım porsiyon çorba, bol salata, yanına da protein içeren bi ana yemek koymalısın, makarnadan, pilavdan, patatesten kaçın. Yiyeceksen küçük porsiyonlarda tadımlık ye. Sebze yemeğine et yada kıyma ekle, baklagil tüket, yağsız etleri tüket.
Bitkisel yağları diyetine dahil et, mesela zeytin yağda yapılmış bir omlet, zeytin yağ, limon eklenmiş salata, omletin yanına avakado vs. Sağlıklı yağ almadan yağ yakamazdın.
Kalori saymak biraz önemli ama seni yanıltır. Çünkü günlük kalori ihtiyacının biraz altına insen bild karbonhidrat ağırlıklı besleniyorsan, glisemik indeksi yüksek olduğu için bi anda kan şekerini yükseltecek, vücut haldır haldır sindirecek bunları ve aslında günlük kalorinin üzerine çıkmasan bile bi kısmı o an fazla enerji olduğundan yağ olarak depoya gidecek.

Glisemik indeksi düşük, 8 saat yeme aralığı olan if diyetle biraz sabırlı olursan kalıcı şekilde verirsin.
Yapabiliyorsan ağırlık çalışması koy sporuna. Yürüyerek kilo verirsen kaslardan kaybedersin.

Leblebi yerine biraz ceviz ya da biraz badem koy. Kuru üzümü sal. Şeker deposu. Çok tatlı istiyosan normal meyve koy. Ama ancak ve ancak ufak bir tane yiyebilirsin ve biraz ceviz ile karıştırarak yiyebilirsin( glisemik indeksi düşürmek için)
  • zimbirik  (16.03.22 09:34:58) 
Bir hafta çok kısa bir süre.


  • hayirsiz  (16.03.22 11:12:33 ~ 11:12:42) 
[]

rutin bakimlariniz neler -sac ve cilt

kategorisinde neler kullaniyorsunuz?

her urun herkese iyi gelmez ama cok begendiginiz urunleri de ucuz pahali fark etmeksizin yazar misiniz?
bir de ne siklikta yapiyorsunuz. her gece yatmadan once falan mi yapiyorsunuz bu bakimlari?

tesekkurler herkese

 
Yüz ile ilgili bakım ürünlerimi hep kielhs’ten alırım, bana iyi geliyor, ama tabiki magazadaki danısmanlara danısarak yüz tipinize göre seçmekle fayda var.
Kıvırcık saçlı olduğumdan zor saçlarım var, urban care kıvırcık saclar serisinden çok memnun kaldım yıllar sonra aradığımı buldum diyebilirim.
Cilt bakımını da gün içinde bb- fondayen kullanırsam mutlaka eutinimi yaparım ama eğer kullanmadıysam gerek duymuyorum.
Bir de cilt için bence yüz yogası ve su içmek işin temeli diye düşünüyorum.
  • esinikaybetmiscorap  (12.03.22 21:57:29) 
Retinol bağımlılığım var retinol için kurşun atar kurşun yerim.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (12.03.22 22:10:23) 
Cilt için 3 sene dermatologa gittim, bunun bir senesi aktif tedaviydi kalan 2 sene kontroldü. Doktorun verdiği şeyleri döndürüp dolaşıp kullanıyorum.
Sabah akşam rutinimi yapıyorum. Genelde la roche, avene, topicream, bioderma, dermoskin in yağlı ciltler için olan kremlerini ve jellerini kullanırım. Yazın kurutucu etkili olanlar, kışın nemlendirenleri alıyorum.

Cilt bakım aşamam güneş kremiyle beraber 4ü geçmez. Minimal tutmaya çalışıyorum. Herkes için en önemlisi yaz/kış güneş kremi zaten. Benim için ikinci önemli olan da salisilik asit serum.
  • jazzabel  (13.03.22 12:50:08) 
[]

kisa makyaj sorulari

merhaba,

kaslarim cok acik renk.
tenim de acik renk. ve cok az kasim var bir de. makyaj sevmiyorum ama kas boyamazsam kassiz gibiyim.
nyx lift and snatch aldim. guzel ama uygulayamiyorum bir turlu duzgunce.
daha kolay uygulanabilir ve dogal gorunum yaratan ne var?
ya da bu nyx uygulamaya alisilir mi?

dudaklari dolgun gosteren bir urun var mi kullandiginiz?

urun sorularim bu kadardi.

son olarak, cilt makyaji yapanlar.. fondoten, bb cc krem her ne kullaniyorsaniz en pahali urun de olsa o urunun cildiniz tarafindan emiliyor olmasi fikri sizi rahatsiz ediyor mu? beni cok ediyor.
influencer tayfayi gordukce hayret ediyorum. hepsi kimyasal sonucta. bu durum sadece bende mi var merak ettim.

 
Son soruya yanıt: inanılmaz rahatsız ediyor bu yüzden zorunda kalmadıkça kullanmıyorum. Renkli güneş kremi kullaniyorum yerine.


  • jjimyl  (11.03.22 00:17:14) 
Dediğiniz ürüne baktım, sanki eyeliner kalemi gibi duruyor. Yani, uygulaması kolay değildir diye düşünüyorum. Bence kalem tarzı ürünlere yönelin. Kaş farları kolay uygulanıyordur belki.

Cilt makyaji yapanlara sormuşsun son soruda ama ben her gün fondöten kullanmayı doğru bulmuyorum. Sadece özel günlerde kullanırım. Influencer tayfanın işi bu, mecbur kullanacaklar. Zaten bir sürü bakım da yaptırıyorlardır.
  • sevilen progressive türkücü  (11.03.22 00:38:52) 
Kas maskarasi, missha benefit olabilir ama dogru renk onemli.
Fondotenin hissine kullandikca aliştim, onceleri agir hissediyordum.
Dudaklar icin victorias secret plumping bi sey vardi renksiz hafif hafif igne batiyo gibi olup iki katina cikariyodu.
  • gunes123  (11.03.22 01:24:24) 
sadece concealer kullaniyorum. kapatilip esitlenmesi gerek asiri bir kizariklik, leke falan yoksa tum yuz fondoten gereksiz normal insan icin.

"rahatsiz ediyor mu?'
hayir. aksam iyice yikayip temizliyorum yuzumu, ki bir de buna gelene kadar neler var.
  • hot potato  (11.03.22 09:43:00 ~ 09:43:23) 
ben analiz dersimiz için kendi kullandığım makyaj malzemelerine (allıktır, bb kremdir vs vs) xrd ve ftir çekmiştim aljkdşladşa tabi krem tipi olanları etüvde kurutmak gerekiyor. kuru olanların içlerinde genelde kristalin yapılı ham maddeler var (TiO2 yani titanyum dioksit ve Fe2O3 gibi yani demir oksit (demir III oksit aslında da neyse), sıvı olanlar da tabi başka çözücüler, bağlayıcılar vs de var. katılardaki kristalin yapıdaki ham maddeler genelde seramik yapılı (kovalent bağlı bileşikler) vücudumuz da bu tip kimyasalları dekompoze edecek -parçalayacak yani- sıcaklığı uygulayabilecek durumda değil zaten XD yalnız şu var: biomaterials dersinde hocamız şunu demişti: özellikle güneş koruyucularının içinde nano boyutta titanyum dioksit olabiliyor ve hücre duvarından geçebiliyor. bu da cilt kanserinden korunayım derken vücuda daha zararlı olabiliyor. ha, ben bu konuyu hiç araştırmadım açıkçası, yani tane boyut tespiti yapmadım güneş kremlerinde. aslında aklıma gelmişken onu da yapayım. bu arada playin star again'in dediği gibi, her şey kimyasal, her şeyin fazlası ya da azı da zarar. bunu düşünerek günlük hayatta makyaj kullanımı gerçekleştirilebilir. ek olarak kullandığınız her üründe olmasa da, çoğu üründe yukarıda anlattığım seramik partiküller bulunabiliyor. ama konunun uzmanı değilim tabi ki, kendi kullandığım malzemeleri analiz ettim sadece. (not: ben doğru düzgün hiç makyaj yapmıyorum, laboratuvarda çok terliyorum çünkü, bir de zaten toz çalışıyorum, maske kullanıyorum, gerek görmüyorum o yüzden özel günler dışında.)


  • pasp  (11.03.22 10:29:12 ~ 10:31:05) 
fondoten değil de pure beauty'nin cc kremini sürüyorum sadece burnuma. yves rocher'den aydınlatıcı özellikli göz altı kapatıcı almıştım onu sürüyorum. az sürdüğüm için rahatsız etmiyor ama eve girer girmez ilk yaptığım iş makyajımı silmek.

kaş için bir şey kullanmıyorum ama dudak için "Maybelline Sensational Ultimatte Ruj" ve
"superstay matte ruj" kullanıyorum çok memnunum. dolgun gösteriyor, aşırı kalıcı ve maskeye bulaşmıyor tavsiye ederim.
  • Hallegadola  (11.03.22 13:54:44) 
i. kas fari, mac - omega size koyu mu olur, bilmem; dilerseniz bakin. ben maskara tipli olanlara hep yazik ediyorum.
ii. uzun surmuyor etkileri bende, bazisi dudagimin icini soyuyor; alerjik bunyeyim. yine farla hafif dudak cevresi konturu is gorebiliyor.
iii. dermokozmetik aliyorum, mecburum; delirmeye musait cilt icin olan segment'te takildigim icin zaten agir icerikler olmuyorlar.

issiz influencer tayfa ne yaptigini bilen bir tayfa degil, onlari dusunmeyin bence.

sevgiler!
  • e haliyle  (11.03.22 14:50:07) 
[]

sac rengi/boyasi sorusu

merhabalar,

saclarimi yillarca platin ve orta uzunlukta kullandim.
pandemide uzadi diplerim. sonra da kestire kestire sarilar gitti.
bi sure platinin kapanmasi zor oldu ama artik tuttu. sariya donmuyor rengim yani boya akmiyor.

normal sac rengim acik kahve. dip yaptiriyorum bir suredir dogal tonumda. (az bir sey beyazlarim var).
su an dip boyasina ragmen cok dogal duruyor rengim. kendi sacima cook yakin dip yatiriyorum fark edilmiyor ton farki.

dogal renk guzel ama bence ben tum havami kaybettim :))

simdi ne yaptirsam? platin dusunmuyorum hem surekli bakim gerekiyor hem de maliyetli bir sey.

ombre secenegi var ama o da bana dibi cikmis sari sac gibi geliyor.
ne yaptirsam da soyle biraz isiltili, sarili bir sacim olsa?
boyum su an omzuma degiyor anca.

kuaforum cok yetenekli bir adam ama sunu istiyorum demek lazim. adama birakinca olmuyor ama bir fotograf gostersem aynisini yapar. nette hep ombre modelleri cikiyor. oneriniz ne olur, ne diye arama yapayim ya da?

 
Babylight diye arayın google'da. Gerçi babylight dediğinizde de ombre görselleri çıkacak. Doğal/koyu saçtan incecik tutamlar alarak 1-2 ton rengini açmak diye tarif edeyim. Öyle dipler koyu, uçlar sapsarı şeklinde değil.


  • zihua  (04.03.22 21:07:30) 
Ombre candır diyorum


  • photo85  (05.03.22 08:32:07) 
Babylight +1 diyorum insanın kendi rengi de güzel bence ya. Ben yıllarca ombre kullandım şimdi küllü kumral olan kendi rengime döndüm. Daha bakımlı daha güzel geliyor şimdi saçlarım. Sıkılınca yine ombreye kaçarım ama muhtemelen.

Kuaför ismi de atabilir misin boyatmak için gidecek yer arıyorum ama güvenemiyorum kimseye
  • jazzabel  (05.03.22 08:51:35) 
[]

rahim duvari kalinligi

dahiliyeye gittim.
ultrasonla bir yerime bakildi. ama tam vucut cektirdim.

ultrason odasindaki doktor ultrasonu cekti.
raporun sonuna rahim duvari 10mm yazmis. klinik bulgu varsa klinik istenmeli mi oyle bir sey yazmis simdi rapora bakamayacagim.

bana da ultrason sirasinda sizin kanamaniz oluyor mu dedi.
ben de hayir dedim. peki regl doneminde cok kanamaniz oluyor mu dedi bu sefer. ben de hayir dedim. ultrasona gitme nedenim de alakasiz bir sey.
en sonunda dedim neden soruyorsunuz.

dedi ki rahim duvariniz cok kalin geldi bana. 10mm dedi.
ben de ne diyeyim ciktim odadan.

giderken de endiselendim herhalde duvar normal insanda 2, 3 mm falan dedim icimden.
simdi bakiyorum referans araligi 7 -14mm
doktor niye bu kadar abartti sizce? raporda da 10 yaziyor dedigi gibi.
bu sorunu yasayan var mi?

 
son 2 sene içerisinde smear taraması yaptırmadıysanız yaptırın. doktor belki tecrübesizdir döngünüzü bilmeden varsayımda bulunmuştur ama belki de tecrübelerinden yola çıkarak kontrol gerekebilir yorumunu yapmıştır.


  • evde liyakat kalmamis  (25.02.22 14:43:05) 
Rahim duvarı kalınlığı, rahim kanseri vs gibi durumların öncül belirtisi olabiliyor. O yüzden sormuştur.


  • PhoenixRising  (25.02.22 16:57:05) 
phoenix rising: evet ama neden "cok kalin" dedi ki? referansa gore 10mm cok arada bir rakam ve yabanci sitelerden detayli aradim hep normal deniyor bu ve yaklasik ebatlar icin. ona sasirdim.
gerci raporda da klinik bulgu varsa denmis ama garip geldi cok kalin demesi. adet dongumu falan da sormadi.

  • Kittie  (25.02.22 18:17:46) 
25 mm kalınlık için endometrial hiperplazi muhtemel ancak obezite varsa endometriyal kalınlaşma olabilir ama menopoz öncesi kadınlarda 10 mm normal.


  • aegina  (25.02.22 23:28:42) 
[]

gamsiz nasil olunur?

sorum gamsizlara. ozellikle sonradan gamsiz olanlara.

yani kucuk sorunlari takmayan,
buyuk sorunlarda buluruz bir hal care;
once bir uyuyayim da sabah bakariz gibi tepkiler veren,
gun icinde olmus bir seyi unutup giden,
ne kendimi uzucem ya gibi tepkiler veren
insanlardan bahsediyorum.

bir gun olecegiz diye hatirlatirdim kendime ama artik o daha kotu yapiyor beni.
iyice her seyi kafaya takar oluyorum. kafaya takmanin yaninda asiri asiri sorumluluk sahibiyim. bundan da rahatsizim.

nolur bir seyler soyleyin. belki ufak da olsa bir degisim olur bende.

 
Kendimi bildim bileli dünya yansa gram otun yanmaz. Sonradan olmadım hep böyleydim. Ayrıca bana faydası olmayan dini kurumun yetkilisini seveyim. Ayrıca sonuna bakmam kafaya takmam kendi dümenine bakarım. Ne pis adammisim be


  • allah yazdiysa bozsun  (02.02.22 21:37:27) 
önce derin bir nefes alınır, daha sonra, kendini üzmen ya da hırpalaman olmuş olan şeyi değiştirecek mi diye düşünülür; değiştirmeyeceği anlaşılınca da koyver gitsin denir.

mis gibi gamsız oldun, tebrikler.
  • taçsız kral pele  (02.02.22 21:38:50) 
galiba gamsız olunmaz, gamsız doğulur. ne yazık ki.


  • south park in kapusonlu uyesi  (02.02.22 22:11:56) 
Gözünün önüne ibretlik bi öykü getir. Bunu düşündükçe amaaan benimki dert mi sallaaa , çözülüüür diyorsun


  • photo85  (02.02.22 22:50:17) 
eski bir iş arkadaşım kötü bir durumla ya da sorunla karşılaştığında beni aklına getirerek " bu da dert mi devilone neler yaşamış bak hala mutlu " gibi şeyler düşünüp teselli oluyormuş. bana çok sonra itiraf etmişti.
benim bakış açım da şöyle : olması gereken oluyor ve olacak diye düşünüyorum.sonuçta dünya üzerinde süremiz çok az ve bunu dertlenerek ve üzülerek harcamamalıyız.

kendime düşünceler kitabını tavsiye ederim.

"hepimizinki günübirlik hayatlar. hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. hepsi geçici. hem anılar, hem de onların nesnesi. her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın."

marcus aurelius
  • devilone  (02.02.22 22:57:30) 
Gamsız doğulur +1

Ben de aynı şekilde gamlı baykuşumdur, henüz aşamadım.
  • heathen  (02.02.22 23:02:19) 
Bunun bir formülü yok, insanlar buna benzer nedenlerle terapi alıyorlar, yıllar içinde belki değişebiliyorlar :)


  • dreamnesiac  (03.02.22 02:10:59) 
gamsizligimi soyle bir dusunsem sunlara borcluyumdur:

asiri koruyucu turk aile yapisi. 32 yasindayim, herhalde isi gucu birakip ailemle yasasam, bana omrum boyunca bakabilirler, evden kovmazlar, git calis oglum demezler. ama asalak olmaya gerek yok elbette uashdasda
yaslandikca daha az takar oluyorsun, bir nevi bize ayrilan surenin sonuna geldigini her gecen saniye daha cok hissediyorsun ve kendini sacma sapan seyler icin uzmemeye calisiyorsun.
biraz da parayla alakali, ekonomik garantiler, pasif gelirler, birikimler yarattikca daha fazla ozgurluk kazaniyorsun ve bu da seni eyvallah cekmek zorunda kaldigin durumlari ve kisileri azaltabilme luksu saglayan bir pozisyona sokabiliyor.

bunlar bendeki sebepleri temel olarak.
  • baldur2  (03.02.22 02:21:43 ~ 02:37:26) 
Gamsız olunur da. Aslında bu gamsızlık değil stres yönetimi.

Önüne problem çıktığında, aklına götü bi şey geldiğinde bu konu seni çok endişelendiriyorsa ya da üzüyorsa bunu nasıl arlatabileceğin ile alakalı eğitimler var.

Öncelikle yaşadığın şey stres. Seni hayatını tehdit eden kurtaran ve gelişmeni sağlayan hormon. Bu hormonla barışman lazım. Bu hisle barışman lazım. Bu senin için faydalı bi his. Hayatta daha iyi koşullara sahip olmanı sağlıyor. Sadece dozunda kalmalı o kadar.

2. Şey ise şuan günümüz dünyasında hayatını tehdit eden bir şey yok. Bu hormonun kaynağı aslında hayatta kalma iç güdüsü. Ama her türlü ufak büyük problemde tetikleniyor maalesef. Sen kendine “şuanda bu hissi bu kadar derin yaşamama gerek yok çünkü ucunda ölüm yok” gibi telkinlerde bulunursan buna inanırsan daha koşay aşabilirsin stesini.

3. Şey ise olası zararları düşünmek. Mesela aklına bir problem geldi seni baya gerdi sıktı. Eğer o problem kötü giderse ne olur bi bunu düşün. En kötü şartlarda ne olabilir, tüm olası sonuçlarını değerlendir. Bu sonuçlar gerçekleşirse nasıl çözüm bulabileceğini düşün. Ama gerçekçi ol. Mesela iş yerinde bi şeylerin kötü gitme ihtimali var. Kötü gittiğinde başına ne gelebilir, ya da problem olmadan sıyrılma ihtimalin vs, problem olursa ve çalıştığın proje batarsa bu durumda ne yapman gerekir, her şey ortalama giderse bu durumda nasıl bir aksiyon alırsın vs vs. Bunları biraz düşünürsen detaylar kafanda netleşeceği için ( ve hiç biri ölüm olmadığı için) bilinç altın rahatlayacak. Ayrıca plan yapmak seni rahatlatır.

4. Şey aklındaki kötü düşüncelerin yalnızca düşünce olduğunu, soyut olduğunu, çoğu zaman aslında dünyanın çooook kötümser bir yansıması olduğunu anlamalısın.Düşünceler beyninde akıp gider. Senin sinirini bozan ve uykunu kaçıran kişi o sırada senin hakkında hain planlar yaptığı için aktif şekilde onu düşünmüyorsun bunun farkında ol. Zihnindeki fikirler yalnızca düşünceler. Ve geldikleri gibi giderler çünkü o sırada içinde bulunduğun an ile alakalı değiller. ( bu görüşün adı sanırım mindfullnes)

Şimdi ben sana burada özetledim ama bu benim okuduğum kitaplardan, dinlediğim podcastlerden, internetteki surf yaparken ulaştığım sitelerden vs geliyor. Yani bi anda yapamazsan üzülme, ben bu konuyu biraz özümsedim zamanla.

Tüm bunları yapabildiğinde soğuk kanlı kalabilirsin. Stresini kontrol edebilirsin. Ve şunu diyetim, stres çoğunlukla stresin kötü bir şey olduğunu düşünen insanları kötü etkiliyor. Stresi ile barışık ve bunun kötü bi şey olmadığını düşünen insanları kötü etkilemiyor. Bu da bi istatistik işte.
  • zimbirik  (03.02.22 10:19:41) 
gamsız doğulur +1


  • rose parks  (03.02.22 13:12:40) 
Gamsız doğulur +1

Stres yönetimi bir yere kadar yardımcı oluyor ama tam bir teflon adam olamıyoruz biz pimpirik kumkumaları.
  • SiyamkedisiZorro  (04.02.22 16:30:20) 
[]

gunde ne kadar su iciyorsunuz

ben 1 veya 2 bardak. (cay, kola, meyve suyu falan da icmiyorum ama susamiyorum gun icinde ve aklima da gelmiyor.)
yanima surahi de koysam dalip gidiyorum.
miktar yaninda su tuketme sisteminiz nasil?


 
mimimum 1 litre. maks 2


  • çih  (16.01.22 19:31:36) 
Spor yaptığım donemlerde günde en az 3 litre

Diğer zamanlar 1.5-2 lt arasi
  • dafuq  (16.01.22 20:41:03) 
Sabah kalkar kalkmaz 1 litre, öğleye kadar 1 litre, akşam yemeğine kadar 1 litre daha. Arada çok açık çay ve kahve


  • gabe h coud  (16.01.22 20:49:23) 
Ben genelde her saat bir bardak içerim. Günde 10 15 bardak arası.

Sistem olarak değil ama alışkanlık olarak evdeyken mutfağa her gittiğimde içerim.

Yemekten sonra içerim. Tatlı bir şey yedikten sonra sonra içerim. Canım isteyince içerim.
  • dissendium  (16.01.22 20:53:45) 
4


  • bir soru sorcam  (16.01.22 21:10:37) 
4'ün üstüdür, gün boyu çok konuştuğum için ağzım kuruyor susuyorum sık sık. Hatta içsem daha çok içerim, susamış kaldığım anlar da oluyor. ama sürekli çişimin gelmesinden de rahatsızım.

Konuşmadığım günler, yani çalışmadığım günler yarısını içiyorumdur. Susamanı sağlayacak şeyler yaparsan kana kana içersin.
  • Bruce  (16.01.22 23:47:58) 
Kışın, görece iyi beslediğim (kızartma gibi aşırı susamaya sebep olan besinler tüketmediysem) ve alkol almadığım bir günde 4 - 5 litre civarı.

Kızartma alkol tüketimi kafadan 2 litre ekliyor.

Yazın 6x1.5 luk su paketini bitiriyorum 1 günde ve gene alkol + kızartma gibi şeyler varsa fazlası da oluyor.

Aşırı anormal geldiği için doktora gittim tetkik falan da yaptırmıştım herhangi bir sorun çıkmadı.

Ayda 300 lira su masrafı mı olur 1 insanın ya.
  • materyalist imam  (17.01.22 00:29:29) 
2 litre. Sudan nefret ederim, sagligim icin iciyorum. Yillardir alisamadim, alisilmiyor. 1 hafta su vermesen yasarim ama saglik icin iciyorum iste. Tavsiyelerim; telefonuna/saatine alarm kur, yaninda siseyle gez, tek seferde cok yuklenme. Bir de gece icmeni onermem, cis mubabbeti uykunun icine ediyor amk!


  • halitkin  (17.01.22 02:31:14) 
3 - 4 ortalama.
çay/kahve tüketimim minimum miktarda.
yoğun spor yaptığım günlerde 4 litre su + başka sıvılar alıyorum.

ilk günlerde 4 lt su çok fazla demiştim ama bi kaç hafta içinde alıştım.
su çok içince "kahve içmeden kendime gelemiyorum" triplerim de yok oldu.
  • dahinnotha  (17.01.22 12:00:47) 
1 bardak, bazen hiç
günde 9 litre içen varmış şaşkınım

  • harmanyeri  (17.01.22 12:47:44) 
2 litre civarı, o da sağlık için.

Ötesi imkansız, zırt pırt işemekten nefret ediyorum.
  • jonas  (17.01.22 13:01:39) 
[]

odem attirici tavsiyesi

kullandiginiz ve faydasini gordugunuz neler var?
ozellikle regl doneminde kullanmak istiyorum.
gunde 1 bardak su iciyorum en fazla :(
o yuzden sunu yapiyorum yaninda da su kadar bardak su iciyorum diye yazar misiniz?

 
yeşil çay.

ama normalde de günde en azından iki litre su içerseniz regl döneminde de o kadar ödem yapmazsınız.
yani ödemi suyla ve tuzu azaltmakla atabiliyorsunuz en iyi şekilde.
  • blatta hiberna  (01.11.21 20:48:51) 
Ananas kabuğu ve kabuk tarçını kaynatıp kapattıktan sonra içine yeşil çay atın, bekleyip süzüp için. Diyet yaparken ve ara ara ödem için yapardım.


  • kulaktan dolma biber  (01.11.21 21:28:51) 
Gunde 1 bardak su iciyorsaniz cildinizi ve bobreklerinizi yakinda elinize alirsiniz :(

Su su su.
Tuz azaltabilirsiniz
  • kuehles blondes  (02.11.21 10:12:14) 
kesinlikle bol su içmek gerekiyor.

bir de taze zencefil ile çay yapıp içmek ödemin yarattığı ağrılara iyi geliyor bende, ödemi ne kadar atıyor emin değilim de.
  • gmzo  (02.11.21 10:42:59) 
[]

hayatta adaleti sorguluyor musunuz?

mesela bu bos beles insan dururken neden hastalanan/olen/kaza geciren vs bu kisi oldu diye dusunuyor musunuz?

neden bazi kotucul insanlar cok guzel hayatlar yasiyorlar simdi?

bunlari dusunuyorum ve sinir oluyorum bu adaletsizlige.

ayni sekilde sakat doganlara da uzuluyorum, neyin cezasini cekmeye dogmuslar diyorum? neden diger insanlarin standardindan mahrum dogmuslar anlayamiyorum.

boyle seyler dusunuyor musunuz ve yorumunuz nedir?

 
Yok, hic.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (04.07.21 20:37:53) 
evet, çok, adalet yok. milyon dolarlık hastalıklara asgari maaş alan kişilerin çocukları yakalanıyor.


  • gelmeistemem  (04.07.21 20:40:57) 
Hayir cunku yok.


  • thesomberlain  (04.07.21 20:47:39) 
hayır


  • dafuq  (04.07.21 20:52:17) 
Valla ben sorguluyorum ancak oyle romantik bir sekilde "hayat neden adil degil?" ya da "Niye x kisi hasta oldu" seklinde degil. Bu olay adaleti falan sorgulamak degil bana gore. Hayat denilen kavrama sanki canli bir varlikms ya da daha dogrusu sanki bir insanmis gibi sifatlar yukleyip onun adil olmasini beklemek bana cok sacma geliyor. Hayat dedigin seyi olusturan sensin, benim, bizleriz. Yani o adaletsiz olarak gorulen seylerin sebebi su ya da bu sebepten dolayi bizim yaptigimiz ya da yapmadigimiz hareketler.

Hayat oyle rastgele 'dur bugun kimi hasta edeyim' diye dusunmuyor cunku dusunen bir hayat yok. Hasta olan kisi ya yasamin kosullari(kendisinin, ailesinin vs) ya genetigi ya da yanlis zamanda yanlis yerde vs olmasi yuzunden hastaligi geciriyor.

Bazi kisilerin iyi hayatlar yasamasi da yine hayatin 'dur bir sunu zengin edeyim de sevinsin' sekli yuzunden olmuyor. Ya ozel mulkiyet olayinin abartilip baskasinin emeginin su ya da bu sebeple nesiller boyu somurulmesi sonucu ya da bisekilde ugrasip didiip biseylerin elde edilmesi sonucu bazi kisiler bunlari elde ediyorlar. Yani ortada yine insan etkisi var.

Sakat dogma olaylari falan da oyle. Ya genetik oluyor, ya anne karnindayken bir etki olusuyor ya da dogum aninda vs bir olay oluyor. Yani oyle 'dur su da sakat dogsun' tarzi gorunmez bir olay yok.

Uzun oldu ancak hep adalet olayina sanki kendiliginden var olacak biseymis gibi bakilmasi canimi siktigi icin yazmak istedim. Boyle romantik bir bakis acisinin adaletle vs alakasi yok bence. Bunlar bisekil etki-tepki ya da karmasik olasiliksal hesaplama sonuclari. Adalet cok daha degisik bisey, senin insa edecegin ve senin katki saglayacagin biseydir bana gore adalet.
  • j r r tolkien hayrani  (04.07.21 21:06:10 ~ 21:07:17) 
Hayatin adaletsiz oldugunu düşünüyorum. Ama bunun rastgele olduğunu düşünüyorum.
Bu kisim sebebiyle silinebilir bilmiyorum ama kendi düşüncelerim; Bu sebepten herhangi bir yüce vs güce inanmıyorum komik geliyor. Varsa da dünyadaki herşeyden daha zalim olduğunu dusunurum. Ha ona boyun egmisim ha diktatör. O yüzden zerre umrumda değil o tanrı bu tanrı.

Fakir olecegime zengin oleyim. En azindan olmeden bir sise single malt ile iki cuban içer ölürüm.
  • logisticsmanager  (04.07.21 22:16:24) 
Hayır sorgulamıyorum. Adaletsizliğe itiraz ediyor, yapabileceğim bir şey varsa düzeltmeye ya da kendi adıma adil olmaya çalışıyorum ama dünyada neden adalet yok diye kafaya takmıyorum. Çünkü saçma geliyor. Adaletsiz durumlara üzülmek, üzerinde düşünmek değil bunu sorgulamak, yargılamak, bana/bize göre kötünün iyi durumda gözükmesi gibi durumlara takılı kalmıyorum. Çünkü adaletin aranacağı yer burası olamaz. Bu şuna benziyor, oyun bitmeden sonucu belirlemek gibi. Ya da bir filmin ortasında neden her şey çözümlenmiyor diye kızmak gibi, halbuki sonunu beklemek zorundayız. Düşünsenize 400 bölümlük bir dizide ne olaylar dönecek ama finali beklemek zorundayız.

Hayat da bunun gibi, dünyada gerçek bir adaletin sağlanması asla mümkün olamaz. Benim istediğim başka, karşıdakinin ki başka, diğerinin ki hepsinden başka olacak. Birimize adil gibi gelen ötekine gelmeyecek. Durumu etkileyen bir çok bileşen var, herkes için adaleti sağlamak mümkün olamaz. En sonunda oyun bittiğinde, kozlar paylaşıldığında adalet terazisi kurulduğunda herkes için gerçek bir adil yargılama başlayacak ve herkes hakkını alabilecek. Zaten ahiretin olmasının amacı bu. Çünkü oyun devam ederken, skor belli olmaz, hakem son düdüğü çalmadan maç bitmiş sayılmaz.

Her şeyin dünyada çözülmesini nasıl bekleyebiliriz? Basit bir örnekle diyelim ki adam 10 kişiye zarar verdi. Bu 10 kişinin adalet beklentisi aynı olur mu? Hayır. Biri şu yapılsa tamam der, öteki hayır bunu adil bulmuyorum şöyle olmasını istiyorum der, beriki başka bir şey... Dolayısıyla adalet böyle sağlanamaz.

Ancak tabi ki de dünyanın adaletli olmasına çalışmak, bunun için mücadele etmek gerekiyor. Bu başka bir durum. Zengin ultra zengin olup fakir aşırı fakir olmamalı, gelir dağılımı daha adil olmalı, insanlar emeğinin karşılığını alabilmeli, yaşam koşulları herkes iyileştirilmeli vs vs. Zaten iyi insanın bu dünyadaki varlık amaçlarından birisi de bunun için mücadele etmektir. İnsanlar kendi güçlerinin yetebildiği konularda adaleti sağlamakla yükümlüdür, yoksa kimin ölüp kimin yaşayacağına karar vermekle değil. Ben de sağlam bir ahiret inancı olmayanların bu konuya takıldığını düşünüyorum.
  • epitaf  (04.07.21 22:50:02) 
Evet kolay kolay değiştirilemeyecek şeyler adaletsizliklerin çoğu ve bazıları değişmesi imkansız. Ahirette görüşürüz deyip kestirip atanlara imreniyorum mesela ama ben inanmadığımdan böyle düşünenlere de üzülüyorum. Hepimiz nasılsa öleceğiz’i avuntu olarak görüyorum e ölecez de bir kere geldiğimiz bu dünyada yaşayamadıktan sonra ne anladım bu işten, kötü kötülüğünü yaptıktan ve yanına kâr kaldıktan sonra. insan eliyle yapılan haksızlıkları kastediyorum tabi. Ölümden sonrasını kesinkes bilen olmadığına göre tüm bu şeyler dünyada hallolmalı fakat yüz yıllardır bir değişim yok. Hayat bu dengesizliğin üzerine kurulmuş anlaşılan. Müdahale edemediğine kapıl git yıllarını harca derken ömür böyle bitiyor.


  • heathen  (05.07.21 01:39:01) 
Sağlık sorunları, kazalar dışında seçimlerin rolünün olduğunu düşünüyorum. Mesela akraba evliliği kaynaklı doğumsal kusurlar ana babanın tercihlerinin sonucu. Askerde bunu anlattığım kişiler Allah'ın işine karışma dediler.


  • mj23  (05.07.21 02:24:50) 
sorgulamıyorum dünya böyle bir yer. hep vahşi doğa şartlarını düşünürüm bu durumlarda. insanlığında çok farkı yok. güçlü olan şanslı olan zeki olan yolunu buluyor bir şekilde. diğerleri için yapacak bir şey yok. rip.


  • xrated  (05.07.21 09:13:48) 
tanrıya inanmama konusundaki en büyük motivasyonlarımdan biri bu söylediklerin.


  • reanarchy  (05.07.21 09:46:53) 
hayır, sorgulamıyorum çünkü herkesin hayatı kendine, herkesin sınavı ayrı.
buna sakat doğanlar da dahil.

zaten "güzel hayat" ne demek?
bu çok subjektif bir şey.

kaldı ki, güzel hayat olarak nitelediğiniz şeyin nasıl bir hayat olduğunu içinde olmadan bilemezsiniz.
insanlar paralı pullu rahat yaşantıların bedelinin olmadığını sanıyor.
hayatta her şeyin bedeli var.
bazısı bu bedeli ödemeyi namuslu, şerefli bir şekilde gerçekleştiriyor, bazısı da tam tersi.
ama o da bir bedel.

yani kerimcan durmaz'ın kazandığı paranın da bir bedeli var, sokaktaki seks işçisinin de.
bunların hepsi, kişilerin kabullendikleri, hayatın kendilerine getirdiği ve cesaret edebildikleri bedeller.
hayatın insanları bazı şeylere mecbur bırakması, çok zorlaması da etken olmakla birlikte, herkesin kendi içinde kendine göre yaşadığı acılar, travmalar, üzüntüler var.

evet bazılarınınki daha zor, ama "en zor" diye bir şey de yok.
hayatta zorlukların sınırı yok, ölçüsü olan ya da karşılaştırılabilir bir şey değil bu.
her şeyin iki yönü var.
herkesin hayatına, herkesin küçük ya da büyük sınavına saygı duyarak yaşamak gerek, görüntünün iyi olması her şey demek değil.
o yüzden önemli olan insanın kendi potansiyelinin maksimumunda yaşamak için gayret göstermesi.

bu tür sorgulamaları zaman kaybı ve motivasyon eksilmesi olarak görüyorum.
başkasının hayatına bakıp kendininkinden şikayet etmek yetişkin bilincine ait bir şey değil.
şikayet ettiğin şeyleri kabullenirsen onları en azından belli ölçüde değiştirebilir, bazı şeyleri kendi lehine dönüştürebilirsin.
intiharın eşiğinde, depresyonda yaşayan sakat da var, olimpiyat şampiyonu olan da, ayağıyla resim yapan da.
buradaki fark bakış açısında ve bilinçte.
"başkasının kolu var da, benim niye yok?" diye soran, ayağıyla resim yapamayan olur.
o yüzden bana göre hayatta her şeyin başı, bazı şeyleri kabullenebilmek.
bunun için de olgunlaşmak lazım.
şikayet etmenin olgun bir yanı yok.

aynı zamanda insanları yaşadıkları hayat için o hayat hakkında, o insan olmak hakkında hiçbir şey bilmeden yargılamak hakkaniyetli bir şey değil.
herkes kendi bildiği şekilde hayata tutunmaya çalışıyor.
dünyada kimle konuşsanız, herkesin anlatacağı bir hikâyesi var sonuçta.
bu sebeplerle, insanın derdi kendiyle olmalı.
  • blatta hiberna  (05.07.21 12:18:23 ~ 12:32:13) 
Sıklıkla sorguluyorum.


  • Hallegadola  (05.07.21 12:24:17) 
[]

sac rengi sorusu

saclarim platin uzun yillardir.

bayadir kuafore gitmedigimden artik sarilar falan kalmadi, iyice asagi indiler.

kuaforler acilacak herhalde bu ay ama gidip asagida kalan sarilari hizlica kestirsem mi yoksa evde kendi kendime acici falan uygulayabilir miyim? evde sac acaniniz var mi, nasil, kolay bir islem mi? evde normal duz boyadan ne gibi farklari var?

not: kuafor acilsa da sari icin saatlerce vakit gecirmek istemiyorum, yikama falan yaptirmak istemiyorum, sadece kesime giderim gidersem.

 
Geçenlerde bir arkadaşımın saçını açalım dedik bu sekilde evde. Gerçi ben kendisini uyardım bu iş evde yapılacak şey değil dedim bin kez ama dinlemedi. Sonuç inanılmaz derecede kötü oldu zaten. Bence büyük cesaret. Kızın saçları yandı.

Evde boya yapmaktan çok farkı var bence. Ben yıllardır kendi saçımı kendim boyarım hiçbir zaman sorun yaşamadım. Çünkü her yere eşit dağıttığın sürece bir şekilde aynı renk oluyor. Ama açıcı öyle değil. Ne kadar beklettin, önce nereye sürdün falan bence acemi birine bırakılmayacak bir şey. Belki biz beceremedik yapmayı bilmiyorum.
  • Mossy  (10.05.21 16:20:27) 
Orjinal saç rengin ne kadar koyu bilmiyorum ama en kolay yolu mavi oryal kullanarak açmak sonra da palette'in platin sarısı gibi bir boyayla tüm saçı boyamak. İki işlem arasında bir gün bırakırsan saçın daha az yıpranabilir.


  • ashleybon  (10.05.21 21:34:46) 
Platin sarısı için saçın rengini epeyi açmak lazım. kuaföre gitmek mantıklı olan. Evde anca birkaç ton açılır. Daha çok da açarsın da yanabilir. Saçın rengini açmak zor iş. Saçlar püskül gibi olabilir. Açıcı her şartta yıpratıyor. Kuaför daha iyi yapar bence. Evde volümünü ve süresini ayarlamak zor.


  • oyokbuyoknevar  (10.05.21 22:29:36) 
Saç rengin ne kadar koyuysa o kadar zor açılır. Benim sacımı kuaför bile zor açıyordu. Evde deneme derim. Güzelim saçlarına yazık olmasın. Senin yerinde olsam saçımı kendi rengine boyarım. Bir iki boyamada akar ama sonra oturur renk. Böylece sarı olan kısımlarla da bütünlük sağlar iki renk gibi görünmez saçın. Hem ne güzel uzamışlar kestirmene de gerek kalmaz. :)


  • Corpsebridee  (11.05.21 02:13:26) 
En az zararla açmak için market boyalarından en açık rengi alıp 10 gün arayla boyamanızı öneririm. Boyanın içine bir tatlı kaşığı Hindistan cevizi yağı eklemek daha az zarar verir ama açılması daha geç olur. Uğraşmak istemiyorsanız mavi renk toz açıcılarla açıp üzerine küllü bir boya ile boyamalısınız. Boyarken kullandığınız kap kaşık vs plastik olmalı


  • rapisa  (13.05.21 01:58:07) 
Sarı yerine bal rengi deneyebilirsiniz


  • rapisa  (13.05.21 01:59:42) 
[]

Bi kullanicinin sorulara verdigi cevaplari

Nasil gorebilirim?

Kimi kullanici adi googlea yazilinca bile soru ve cevaplariyla cikiyor. O yuzden bir yolu olmali illa.


 
Baskalariyla denedim evet oluyor bu yontem ama aramak istedigim kullanicida olmuyor. Bir suru de cevabi var gozukuyor


  • Kittie  (20.12.20 13:22:24) 
[]

Bilgisayar nasil cope atilir?

Evde atil durumda bi bilgisayar var.
Masaustu.
2 sorum var.

Nasil atilir bu, konteynira konulur mu?
Ayrica birinin kullanmasini da istemiyorum sonrasinda. Bilgisayar bozuk, acamiyorum su an ama yapilsa tonla da fotografim var icinde :(

 
hard diskini söküp bağışlayabilirsiniz. sökmesi basit. youtubedan izlerseniz 1 dkda yaparsınız. yaptırmayı niye denemiyorsunuz?


  • glamdr1ng  (16.07.20 22:30:44) 
Harddiski sökün çöp konteynerinin yanına koyun. Muhtemelen bir eskici hurdacı alacaktır. Harddiski de bir kablo veya kutu alarak kullanabilirsiniz, gözfen çıkarsıysanız da sağlam bir şekilde imha edin, başka ellere geçmesin fotoğraflarınız.


  • Arthur Dayne  (16.07.20 22:32:13) 
Tegv e bağışla.


  • duptıs  (16.07.20 23:12:02) 
HD'yi sok. Eger atacaksan matkap ile delmeden yani kullanilmaz konuma getirmeden atma, ya da harici HD'ye cevirebilirsin. Kasayi bagisla, birilerinin mutlaka isine yarar.


  • cooperr  (17.07.20 00:32:39) 
çöpün yanına koy 5 dakikada gider kasa.ama hardisk sök ve elde tut.


  • jamswety  (17.07.20 01:46:32) 
hayret kimse söylememiş, harddiski sök.


  • veritaslibertas  (17.07.20 09:00:02) 
12345   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.