[]

danışabileceğim kadın doğum uzmanı

varsa bana bir mesaj atabilir mi?

yurt dışında yaşadığım için doktorumla iletişim bozukluğumuz var ve durumun aciliyeti var mı bilemiyorum. bir durumu anlatıp fikir almak isterim.

teşekkürler.

 
[]

Beyin MR raporu

yorumlayabilecek olan varsa özelden yazabilir mi?

teşekkürler.


 
[]

saw - tekirdağ

merhaba,

- sabiha gökçen'den tekirdağ'a en kolay nasıl geçebilirim?

- havaalanından araba kiralayıp tekirdağ merkez'de teslim edebileceğim bir kiralama şirketi var mı bildiğiniz?

teşekkürler.

 
Garenta ile oluyormuş ama sözlükteki yorumlar genellikle kötü.


  • peki madem  (19.01.23 16:32:45) 
A - samandıra metro tesislerine taksi ile git.
A1 - www.obilet.com

B- dudullu otogara havaş ile git.
B1 - www.obilet.com
  • mtgs  (19.01.23 20:55:59) 
Metro-marmaray ile halkali yaptiktan sonra kesin vardir biseyler yada tüyap‘in oradan vardi galiba.


  • c1b2k3  (20.01.23 00:08:52) 
[]

dezenfektan dökülen ahşap mobilya

ekteki parlak cilalı mobilyanın üzerine dezenfektan döküldü ve beyaz çamur gibi oldu. üzerindeki cila çözündü yani. şimdi biz bunu nasıl kurtaralım? direkt şeffaf parlak vernik mi uygulamalıyız? yoksa zımpara falan mı yapılmalı önce?

ne yapılmalıysa nasıl yapılmalı?

bozulduktan sonraki halini de yüklemeye çalışacağım

yol göstereceklere şimdiden teşekkürler.

 
cilanın çözündüğünden emin misiniz?
cila çözünmediyse yakmak çözüm olabilir ama tabii görmeden yorum yapıyorum.

  • blatta hiberna  (07.12.22 21:08:37) 
emin değilim, fotoğrafını atacağım. cilanın çözünüp çözünmediğini nasıl anlarız? beyaz kalıntılar var gibi, ıslak süngerle silince hicbir sey yokmus gibi gozukuyor, kuruyunca beyazlıklar tekrar cıkıyor.


  • nonik  (07.12.22 21:12:02 ~ 21:12:17) 
bence kolonya döküp yakın.
geçerse ancak o şekilde geçer, geçmezse de bir değişiklik olmaz zaten.

önce bir kısmında deneyin tabii.
  • blatta hiberna  (07.12.22 21:23:43) 
kolonya döküp yakın +1

ama öyle cayır cayır ateşe vermeyeceksiniz. ince bir tabaka kolonyayla ıslatın. öteki elinizde de ıslak bez olsun. ateşe verip ilk alevi gördüğünüz anda ıslak bezle silerek söndürün.

biz cilalı masalardaki kahve bardağı izlerini böyle çıkarıyorduk.

önce ufak bir köşesinde deneyin, mobilya kül oldu, yapacağınız öneriyi s.. diye gelmeyin.
  • kibritsuyu  (07.12.22 21:40:25) 
teşekkürler, bu aklımda.

ama mobilya bizim olmadığı için bir tık da antika olduğu için bu şekilde riske atmış olur muyuz? yakma haricinde bu işin çözümü var mı profesyonel olarak nasıl yapılıyor aslında biraz aklımdaki soru o.

kolonyayla yakınca eskisi gibi parlak cilalı gibi gözükür mü? masa gibi sadece üst tablası olmadığı ve mobilyanın geri kalanı da aynı şekilde parlak cilalı olduğu için kesin çözüm arıyorum. beceremezsek ev sahibine gidip bi halt yedik dediğimde daha kötü duruma sokmuş olmayalım biraz korktuk.
  • nonik  (07.12.22 21:44:19) 
sakın kolonya döküp yakmayın. dandik mobilyalarda işe yarasa da kaliteli mobilyalarda iz yapar ve parlaklığı gider. aslında üzerindeki cila bozulmuş 0 numara zımpara ile üstten biraz alıp tekrar cila yapmak gerekiyor.


  • delidir yakalayin  (08.12.22 00:33:49) 
çok teşekkürler. riske atamayacağımız için bu daha garanti bir yöntem gibi duruyor.


  • nonik  (08.12.22 09:12:54) 
elinizde zımpara ile üzerinden biraz alıp tekrar cilalamak gibi bir imkan varsa, kolonya yöntemini denememek için bir sebebiniz yok bence. baktınız olmadı, zaten zımpara + cila her türlü eski haline getirecektir.


  • kibritsuyu  (08.12.22 09:48:21) 
kolonyayla yakmak aksine, kalitesiz mobilyalara zarar veriyor.
bütün salonum masif mobilya, antika masif yemek masamın lekelerini öyle çıkartıyorum.
zaten kolonyayla yakmak işe yaramazsa zımparalarsınız, direkt zımpara denemek anlamsız bence.
muhtemelen yakınca çıkar.

bu arada kolonya öyle çılgınlarca yanmıyor zaten, döktüğünüz yer yanıyor, kolonya yanıp buharlaşınca alev sönüyor.
yani mobilyayı yakıp kül edemezsiniz merak etmeyin, birkaç saniye süren bir şey.
  • blatta hiberna  (08.12.22 11:02:53 ~ 11:04:01) 
Zımpara yapmadan, ilk önce oto boyası pastası ile bi pastalayın. Cila değil ama pasta, pasta zaten çok ince zımpara görevi görür bir nevi.

Bu sayede cila yüzeyinden ince bir katı silmiş olursunuz, eğer dezenfektan içeri kadar işlemdiyse ve yüzeyde kaldıysa işe yarar.

Bu yöntem yaramazsa 1000 numara zımpara ile zımparalayıp sonra pasta + cila (vernik değil, pasta sonrası pamukla sürülen cila) uygulayın, zımpara komple matlaştıracak korkmayın.

O da olmazsa ahşap üzerindeki cilayı komple zımparalayacak ve vernik atmak gerekecek.
  • John Bloor  (08.12.22 11:03:47) 
[]

Almanya mı, İngiltere mi? Neden?

İki yıllık evli, orta vadede çocuk düşünen bir çiftiz (33E-32K)

Benzer seviyede maaşlarda birimiz Almanya'dan (remote) birimiz İngiltere'den (Bristol) teklif aldık. Almanya'daki dil bariyerini hesaba katmazsak uzun vadede göç edip yerleşmek için hangisini tercih etmeliyiz?

Değinebileceğiniz her açıdan olumlu-olumsuz görüşlerinize, tavsiyelerinize şimdiden teşekkürler, mutlu Easterlar.

 
İngiltere for sure.
E zaten işleri bu şekilde bulmuşsunuz.
İklim, adaptasyon, çevre ve sosyal hayata karılma, kültür vs nedeniyle UK ağır basıyor.
Almanca gibi illet ve uzun yıllar anadiliniz doğallığına dönüşemeyecek bir dilden bahsediyoruz. Bir de herhangi bir yerde türk olmak va almanyada türk olmak. (Gerçi yeni dalga bişeyleri değiştirir belki ama görmek için bi on yıl var)

Kalıcı oturumu ne zaman alırsınız ona da bakılabilir.
Almanyanın tek iyi yanı muhtemelen blue cardla gideceğiniz için 2 yılda size kalıcı oturum verecek olması. Onun dışında bir sürü eksisi var ingiltereyle kıyaslayınca.
  • rewlack  (14.04.22 23:33:43) 
ingilteredeyim.

almanya'da hangi sehirde isler? diyelim biriniz is buldu - digeriniz o sehirde is bulabilecek mi?

almanya'yi tercih ederdim ben, dil bariyeri cok ahim sahim bir sey degil.
  • fakyoras  (14.04.22 23:59:50) 
Iki ülkede yasamis biri olarak: ingiltere


  • ubi dubium ibi libertas  (15.04.22 00:25:25) 
çok önceden şu entry'i girmiştim. aynı firmanın 2 farklı köyündeki 2 farklı tesisten izlenimler;

eksisozluk.com

ha bu arada yerleştiğin yerin dilini hakim olarak konuşmak, cidden nimet bence.

bunu ingilizce bilme oranı epey yüksek olan bir doğu avrupa ülkesinde, çok iyi ingilizce bilen biri olarak söylüyorum. kafam otomatikman ingilizce cevap verse de, lan oranın dili ile konuşsam daha iyi olurdu deyip sustuğum çok oluyor hala.

ingilterenin işte dil avantajı var. bazen tüm dezavantajları yok eder bu.
  • rain when i die  (15.04.22 00:25:28) 
Ben ingiltere'yi secerdim. dil problemi ve avrupadaki Türklerin imaji cok kötü. amerika da ingiltere'de o kadar degil.

fakat, dünyanin bircok yerinde yasamis bir arkadasima en sevmedigin yer neresi diye sordugumda, ingilterenin bir sanayi sehirini demisti, hangi sehir hatirlamiyorum. sehir olarak düsünseniz daha iyi olur.
  • spherical  (15.04.22 00:27:01) 
dil ve türk imajı dışında her türlü almanya. ingilterede insanlar daha sıcak kanlı onun dışında ekonomik anlamda almanya daha potansiyelli bir ülke. ingilizce konuşma oranıda yüksek ama işte almanların garip huyları uyumsuz tavırları ve dışlayıcılıkları yok mu...


  • hayvan gibi yazar  (15.04.22 00:40:19) 
bu kiyaslamayi yapamam, zira ingiltere'de yasamis degilim ama bu "türk imaji" meselesine cok gereksiz takilmis millet. günlük hayatta, is hayatinda...vs türk olup olmadigim kafamin ucundan gecmiyor acikcasi. tabii kiyida kösede kalmis bi saksonya köyünde kalinmayacagini varsayiyorum.


  • soso  (15.04.22 01:15:49) 
Türkiye'den bile ingiliz arkadaslarim var, Almanya'da Alman arkadasim yok. is arkadaslarim alman olmasina ragmen ama bu yabanci olmakla, dil problemiyle de ilgili degil, is yerinde aramiz iyi konusuyoruz ama bi tuhaflar, kendi aralarinda da samimi degiller sanki, 10 yillik is arkadasi bunlar. 2 yillik tecrübem bu.
mesela Münih'e gelecekseniz, uluslararasi bir sehir.
ben ingilteredeyken havasina söylenip duruyordum, burada insanlara söyleniyorum hem almanlara hem de gurbetcilere.
bu soruyu 2 yil önce sormus olsaydiniz almanya derdim. Almanya kötü mü, hayir degil, benim düsüncem almanya kendini gelistirmis, iyi okullardan gelen bir Türk'e göre degil.
  • Ley  (15.04.22 02:05:23) 
@fakyoras, Almanya'da ben homeoffice çalışacağım. Eşim nereden iş bulursa o şehre gitmekte olacağız. İlk gittiğimizde Freiburg'a taşınmayı düşünüyoruz.


  • nonik  (15.04.22 08:05:14) 
ingilterede maaştan kesilen vergiler daha az dolayısıyla cebe daha çok para girecek.


  • gokyuzunden zembille inen yildiz  (15.04.22 08:46:52) 
bristol'u araştırın, eğer yaşamak için uygun bir şehirse almanya seçeneğini düşünmeye bile gerek yok.


  • nuisance  (15.04.22 10:14:04) 
[]

macbook klavye - kurtuluşu var mı?

Merhaba,

Macbook air'e soda döküldü, hemen silip pirince yatırdık. iki gün bıraktık, sonrasında açınca bilgisayar calısıyor ama klavye 3 saniyeliğine falan çalışıp sonra klavye yok demeye başlıyor. trackpad de aynı şekilde.

Şimdi benim anlamadığım şey o ilk açıldığında şifre isterken 2-3 saniye basınca 2 harf kadar girebiliyor olmamız temassızlık olmadığı anlamına gelmiyor mu? Fiziksel bir sorun olsa hiç çalışmaz, değil mi? Sistemsel bir sorun olma ihtimali var mı, format falan atsak :(

Ne yapabiliriz buna?

Teşekkürler

 
Klavyeyi söküp yekün alkol banyosu (konnektörü dahil) çözüm olabilir ama garanti durumu ne cihazın siz açarsanız patlayabilir. Apple servisine götürseniz tamir ile uğraşmaz direkt yeni klavye ve trackpad kilitler. Garantisi geçmiş cihaz ise apple tamiratı yapan düzgün yerler var bahsettiğim gibi kurtarmaya çalışabilir cihazı.

Benim başıma gelseydi klavyeyi kurtarırdım bir şekilde ama trackpad ölü gözüyle bakardım en baştan :(

En kötü ihtimal çıkma klavye en kolay apple bilgisayarlar için bulunuyor ama trackpad hala şüpheliyim.
  • hedep  (07.02.22 15:08:20) 
sodayı bilmiyorum ama yeni m1 air'e çay bardağı düştü ekrana. dibinde bitmiş çay üç beş damla bir şey vardı. ekran koruyucuyu geçip ekranı çatlattı. harici ekranla görüntü alsak bile wifi kartına falan bir iki damla sızmış nasıl olduysa. klavye çalışmasına rağmen login olamadık makineye harici ekran ile. yetkili servis logic board, klavye, alt kasa komple değişime 8000 civarı yazdı. o ara sıfırı 9250 TL idi.

demem o ki bunlar narin cihazlar. tamirinde de astarı yüzünden pahalıya gelebiliyor. özel servislere de mutlaka gösterin fiyat alın. apple bazen sizin makineyi 4000-5000'e sayıp yenisini verebiliyor. öyle bir şey de deneyebilirsiniz aynı paraya geliyorsa tamir ile.
  • rosencruz  (07.02.22 15:30:18) 
benzer bir olay ben de yaşamıştım. önce birkaç harf çalışmaz olmuştu sonra yavaş yavaş iyice saçmalamıştı tüm tuşlar neredeyse iptal olmuştu.

çalışmada sıkıntı yoksa tek sıkıntı klavyededir. ankara'da atafix var bu konuda tek geçerim ben ankara'da yaşamamama rağmen oraya kargolamıştım. 2 yıl önce 600 TL gibi bir şey ödemiştim bugün 2000 tl falandır heralde. modele göre de değişiyordur tabi.
  • youshookmeallnightlong  (07.02.22 15:36:46 ~ 15:37:34) 
[]

gümrükte takılan hediye - şarap

Merhaba,

Yöneticim Christmas hediyesi olarak şarap göndermiş şirket adresime, içeriğini de "gift-wine" belirtmiş. UPS'ten şirketin tedarik zinciri bölümüne mail göndermişler gümrükte takıldığına dair. onlar da gümrüğe bırakmaktan başka şansımız yok "numune" olarak belirtilseydi bir şekilde belki alırdık ama şimdi tarım bakanlığından içerik analizi vs bir sürü döküman çıkarılması gerekir çok da pahalıya patlar sen onu unut dedi. Yöneticim de nasıl alabilirsin diyor.

Bu işi çözmenin bir yolu yok mu gümrük vergisi neyse ödesem ya da en azından adama geri gönderme şansım yok mu?

Bir bilen varsa medet lütfen.

Teşekkürler.

 
Söylenenler dogru hocam ne yazik ki.

Ayrica her türlü evragi hazirlasaniz bile size en az 20 dolar gümrük haraci kitlerler(gift olmasi bir sey degistirmez) bosa masraf...
  • Avoiding The Puddle  (15.12.21 08:17:42) 
Ağzın laf yapıyorsa gider konuşur, memurun cebine bişeyler sıkıştırmaya çalışırsın. Ben bu masrafı yapayım ama uzun sürecek, gel ben yine o masrafa gireyim ama kısa sürede halledelim şu işi, bana yardımcı ol gibilerinden yokla bakalım. Eskisi gibi değil bu işler ama denemekten zarar gelmez, gümrük memurları severler böyle şeyleri.


  • Bruce  (15.12.21 09:06:16) 
şarap gıda ürünü olduğu için işler belki başka yürüyordur ama göndericiden ürünün numune olduğunu gösteren bir invoice isteyebilirsiniz, mal bedeli de gümrüğe sunulmak üzere sembolik olarak atıyorum 10 dolar olabilir. bunun üzerine UPS ile iletişime geçip malın ETGB kapsamında değerlendirilmesini istediğinizi söyleyebilirsiniz. bu durumda onlardan basit bir form geliyor sizin doldurmanız gereken, o formu doldurup geri gönderiyorsunuz, üç iş günü içinde sonuçlanıyor genelde ve geliyor.

bu dediklerim gıda olmayan ürünler için geçerli, tarım bakanlığından izin gerekip gerekmeyeceğini bilemiyorum, bir şansınızı deneyebilirsiniz yine de.

bahsettiğim işlemler için ups'in mail adresleri;

upstrimport@ups.com
ithalatevrak@ups.com
  • rahip janick  (15.12.21 09:09:41) 
@rahip janick,

gönderiye numune yazmamış, bottle of wine -gift demiş, bir de üstüne bedelini 50CHF diye belirtmiş :(
  • nonik  (15.12.21 09:44:09) 
@nonik, Kaç para ulan bir frank! :(

ya ama dediğim gibi bir invoice daha düzenlemesini isteyip öyle de şansınızı deneyebilirsiniz. gümrük emsal bedel olarak yüksek bir meblağı belirlerse vergisi de çok olur sanıyorum. gerçi oranını bilmiyorum, atmayayım. Gümrük memurları biraz değişik çünkü. Malın bedeli gerçekte 5 dolar bile olsa, "bu kesin daha fazladır" deyip invoicetaki bedeli kabul etmeyebiliyorlar. :)

ama gümrük memuru analiz için kimyahaneye falan gönderirse hem para hem de vakit kaybı olur sizin için. eğer yapabilirseniz gümrükçünüz ile görüşün ve Bruce'un dediği şekilde halletmeye çalışsın. :)

bence siz yine de bir benim ilk dediğim yolu deneyin, olursa olur, olmazsa gümrük memuru yılbaşında güzel bir şarap içmiş olur. :)
  • rahip janick  (15.12.21 10:15:45) 
Bruce'un dediği ile alakalı bir yorumum var; çalıştığım bir yerin gümrüklü antreposu vardı. Oradaki gümrük memuru haftada/ayda bir tutanak tutardi resmen. Oralarda çalışan kac kisiye tutanak tuttugunu biliyorum.
Yani isini ciddiye alan adama denk gelirseniz sıkıntı çıkabilir. Şahsen biri bana böyle gelse ben kişiye ders verirdim.

  • logisticsmanager  (15.12.21 11:31:59) 
Maalesef şarap böyle bir sürece tabii. Bizim HQ bazı yöneticilere şarap göndereceği zaman uyarmıştık. Hediyeyi biz buradan alıp gönderilecek kişilere gönderiyorduk.


  • SiyamkedisiZorro  (15.12.21 13:11:51) 
Hocam ne yaptın şarabı? :B


  • rahip janick  (17.12.21 10:39:49) 
@rahip janick,

UPS'e geri göndermelerini istedim :( iade için tekrar gönderim ücreti + navlun ödeyeceğim, başka türlü işin içinden çıkamayacaktım.

ama eğer ben özellikle geri gönderim demeseymişim 20 küsur gün sonra devletin oluyormuş satılıyormuş dedi bizim şirketteki lojistik bölümünden arkadaşlar.
  • nonik  (17.12.21 13:35:17) 
Hahaha küllüm zarar oldu. Olsun, kısfmet değilmiş. :)


  • rahip janick  (17.12.21 14:22:06) 
[]

aileyi yemeğe nereye götürelim? -İstanbul

Merhabalar,

Pandemi kurbanı olduğumuz için ailelerimiz nikahımızı bile göremedi. 1,5 yıl sonra ailelerin bizi gelinlik&damatlık içinde görme ısrarıyla bir fotoğraf çekimi planladık. çekim Sarıyer'de olacak. Tercihen Avrupa yakası olmak üzere gelen hesabı bizi -çok- ağlatmayacak ama yine de eli yüzü düzgün olan bir restoran arıyorum. Aile alkol kullanmıyor - alkollü mekan da olabilir ama şart değil, yemekte tercih edilmeyecek. Yalnız çekim sonrası olduğu için şıkır şıkır olacaklar, sırıtmayalım çok.

Tavsiyeleriniz varsa alırım. Teşekkürler.

 
Maslak İstinye Park in yanında Sait İskender diye bir yer var.
Önceden konuşursanız güzel bir masa yaparlar diye düşünüyorum. Eli yüzü düzgün bir yerdir. Nispeten de sakindir. onbyargili olmadan bir öğle yemeği için gidip deneyin isterseniz.

  • kisa  (15.10.21 09:01:40) 
Ondo


  • ananiyimioguz  (15.10.21 09:14:33) 
[]

tatil planı

Bu sene 2 haftalık yıllık iznimizde plansız olarak yola çıktık. İzmir'de Pergamon ve Efes'i gezdikten sonra bir sonraki durağı planlarken hakkında olumsuz yorumlar okuduğumuz için Didim'i pas geçtik. Akyaka'ya geldik - bugünkü tecrübemiz Akyaka plajının da aşırı kalabalık olması, bu gece kalıp devam etmeyi düşünüyoruz.

Buradan Selimiye, Datça, Dalyan, Fethiye taraflarında nereye gitsek diye kara kara düşünüyoruz. Nereye baksak çok bozdu, eskisi gibi değil vs. yorumlar var. Daha önce Kalkan ve Demre tarafına gidip tekne turlarına katılıyorduk, güzel geçiyordu. Favorimiz her sene Çıralı, bu sene yine son durağımız orası olacak gibi gözüküyor. her şey dahil oteller hiç tarzımız değil ancak onu bile düşünmeye başladık.

Özetle, Muğla/Akyaka-Kemer arası sessiz sakin güzel tatil yapabileceğimiz tavsiyelerinizi alırız.

 
Datça.
Her ne kadar çok bozdu deseler de ulaşım nedeniyle hala diğer alternatiflere göre bakir. Bence ışıltılı koylarda sessizliği dinleyerek denize girebilirsiniz. Kaldı ki haftaya okullar açılacak,giden gitmiştir. Kalanlarda 60 yaş üstü sizi rahatsız etmez.

  • pccopath  (24.08.21 22:03:10) 
[]

istanbul-ankara yolunda kahvaltı

yarın İstanbul'dan Ankara'ya gideceğiz. yol üzerinde tavsiye edeceğiniz mekan var mı? güzel bir kahvaltı için yoldan bir tık sapmayı göze alabiliriz.

teşekkürler.


 
Alabalık vadisi maşukiye


  • iddaaci  (15.07.21 23:13:00) 
[]

Tuzla Mercan'daki terkedilmiş villalar?

Tuzla Belediyesi Palmiye Sosyal Tesisleri'nin hemen yanında denize sıfır terkedilmiş kocaman bir site var. Denizpark villaları diye yazıyor sitenin önündeki remax ilanında. 1-2 tanesi haricinde belki 20 tane villa terkedilmiş ya da hiç dolmamış, virane halde. insan önünden geçerken kendini Kapalı Maraş'ta sanıyor. Olayı nedir buranın? internette bir şey göremedim.

ekteki ilanda sitenin harap hali görünüyor

www.sahibinden.com

 
Ahmet Şimşek villaları sanırım dediğiniz yer

internette arayınca maket üzerinden birçok kişiye satış yaptıkları yazılmış, mahkeme şirkete iflas vermiş vs.
  • Northern Mariner  (11.07.21 21:51:38) 
google'da aratınca çıkan birkaç fotoğraf orayı gösteriyor ama adres olarak Tuzla Aydınlı verilmiş - maketten yapılan satış olayında gerçek binalar da yokmuş anladığım kadarıyla.


  • nonik  (11.07.21 23:47:57) 
Benim çalıştığım şirket o villalarda. 3 tanesine yerleşmiş durumdayız. Hatta yanımızda konut olarak kullanan bir villa da var. Yaşam olduğunu bilmeniz için yazdım, hepsi boş değil yani ama çoğu boş, sebebini ben de bilmiyorum. Pek sağlam gözükmüyorlar, demirler görünüyor vs. bir test yapılsa muhtemelen yıkılması gerekir diye düşünüyorum.


  • someonewalksalone  (12.07.21 17:11:54) 
Muhtemelen villaları yapan müteahhit kaba inşaat sonrası darda kalmış, fakat toparlarım demiş, başkasına verip ucuza elden çıkarmaktansa 1 sene sonra tamamlar ekmeğini yerim demiş.

aradan zaman geçince de borçlar, mahkeme süreçleri derken bu her yeri açık, kabası yeni bitmiş halde duran binalar çevresel koşullardan dolayı zarar görmeye başlamış ve onarımı, tamamlanması astarı yüzünden daha pahalıya gelmeye başlamış.
  • denizgonen  (12.07.21 17:19:48) 
[]

zekat

hesaba göre; oturduğu hariç 40 dairesi olan biri bir daireyı zekat mı veriyor?




 
Hayır, gayrimenkulden zekat verilmiyor. Gelir getiriyorsa getirdiği gelir hesaba katılıyor.


  • hebanon  (27.04.21 00:13:42) 
Abi muslumanin turnusolu budur.belli asgariler olmakla beraber malinin 40 ta birisir.burada uygulanabilecek tek istisna senin ihtiyacin olanin dusulmesi olabilir.senin orneginde 40 evden birisi onun intiyacidir,geriye kalan 39 zekata girer.

Bizim sevgili kardeslerimiz bu konuda ne kadar alim varsa onun en iyi soyledigini one surup bu isten yirtmaya calisir,varsa hocasi,imami kim varsa gidip yan cizebilecegi careler arar,kivirmaya calisir.zorlayarak fetva almaya calisip,gunahi hocanin boynuna uygulamasina tabi tutulmak ister.bu kulaklar hocam benim bir evim var,bir milyonda param,ramazan girmeden gittim kurak bir arazi aldim,buradan hic bir gelirim olmadi,elimdeki tek arazide budur bana zekat duser mi sorusunu duymustur,o sorarken utanmamis,ben dinlerken utanmisimdir.

Kurana bakinca 30 kere direk zekat diyor,2 de sadaka olarak geciyor.32 kere bu brotherlara diyor ki ver,elini korkak alistirma,sen ne kadar verirsen bonuslarini arttiracagiz,verdigini kat be kat sana bereketlendirecegiz buna ragmen sevimli bir cocuk edasiyla Allah i kandirmaya calisan 1,6 milyar muslumandan bahsediyoruz.

Benim kurandan anladigim senin olanin 40 ta birini vereceksin,diyanete sorunca zekat simulatoru var oraya yazsana diyor.muhtemelen benim omrum o samimiyette bir musluman gormeye yetmeyecek.
  • duptıs  (27.04.21 00:52:06) 
kitapta herhangi bir orandan bahsedilmiyor. mezhepler tarafindan ortaya atilmis bu oranlar. 80 gr altinin varsa 1/40, ciftci isen hasatinin 1/10' unu vereceksin diyorlar. hatta tarlana suyu kova ile tasiyorsan orani 1/20 mi ne yapiyorlar. gayrimenkul gelirleri de yine 1/10 ya da 1/20 uzerinden hesapliyorlar ama dedigim gibi kitapta orandan bahsedilmiyor. Oranlarin dayanagi hadisler, mezhep liderleri de bunlari kiyaslayarak her seye bir oran bulmuslar.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (27.04.21 01:10:42) 
peygamberimiz zamaninda devlet boyle gelirinin yuzde 60 ini vergi olarak aliyor muydu ? 2000 lira kira gelirime karsilik yillik 2500 lira kira vergisi ? zekatta vergi de veriyorum ama bu sorularin da cevabi var mi ?


  • tunaktunaktun  (27.04.21 04:26:10) 
Zekatta oran filan yoktur, siz verebileceğiniz maximum miktarı, sizinle maddi olarak aynı seviyede olmayan diğer insanlara da dağıtarak, onların yaşam kalitesini artırmaya ve sosyal eşitsizliğin ortadan kalkmasına katkı sağlamak için vereceksiniz. 40 evi olan biri, verebilirse hepsini de verir.


  • etna  (27.04.21 08:47:23) 
Dindar biri sayılırım ama bu oranların günümüz Türkiye’sinde geçerli olamayacağını düşünüyorum. Çiftçi olmayan hasadını mı versin, esnaf olmayan gelirini mi? Türkiye’de zekat verebilecek şu anda tek grup 5li çete bence.


  • Hallegadola  (27.04.21 09:02:09) 
[]

pazar günü nikah

merhabalar,

bir davetiye geldi de İstanbul'da 4 Nisan Pazar günü olacakmış. Pazar yasağı muhtemelen aynı kalacak. Ee nikaha 100 kişi kontenjan var diyelim, biz evden çıkıp nasıl gideceğiz, polis sorunca davetiyeyi gösterince tamam geç kardeşim mi diyor da pazara almışlar? bir bilgisi olan varsa çok sevinirim, kesin bir bilgi bulamadım ya da bulmayı beceremedim.

teşekkürler.

 
Pazar yasağı kalkmadığı sürece gitmeniz mantıklı değil. Davetiye göstermek izin belgesi olarak sayılmıyor. Nikah sahiplerini arayıp teyit etmenizi öneririm.


  • likorlu cikolata  (24.03.21 00:19:53) 
[]

babaya hediye kitap seti

merhaba,

eşimin babası okumayı seven bir insan olduğu için doğum gününde ciltli, kütüphanesinde bulundurmak isteyeceği kitap seti alabiliriz diye düşündük. aklınıza gelen, tavsiye edeceğiniz kitaplar varsa paylaşır mısınız?

teşekkürler.

 
Mutlu yıllar dileriz :)
Ne tür kitaplar sever biraz bilgi verebilirseniz daha kolay yardımcı olabiliriz aslında.
Araştırma, bilim, tarih, biyografi severse DOMINGO yayınlarının kitaplarını çok beğenerek okuyorum ben.
David Eagleman'nın kitapları güzeldir, hatta şimdi baktım kitaplarını set yapmışlar
(git: www.idefix.com)
Severse Leonardo Da Vinci'nin biyografisine bayılabilir ya da Seteve Jobs'un da biyografisini bastılar, güzeldir.

bu yayın evinin her yeni kitabını alırım ve ketifle okurum genelde. Akıcı ve güzel bir türkçe kullanıyorlar ve kitapları kaliteli basıyorlar.
  • erty_ksk  (10.03.21 09:30:37 ~ 09:33:05) 
Ne tür kitapları sever? +1

Sherlock Holmes ikilisi:
www.eganba.com
www.eganba.com

Ahşap kutulu Orwell ikilisi:
www.eganba.com
www.eganba.com

Poe'nun Bütün Hikâyeleri:
www.eganba.com
(Hasan Fehmi Nemli çevirisini daha çok öneririm ama tükenmiş.)

Tarihe meraklıysa İran Devrimi'yle ilgili kitap:
www.eganba.com
  • kobuzchu kiz  (10.03.21 09:48:34 ~ 09:48:46) 
iş bankası hasan ali yücel çevirili dünya klasiklerinin ciltli baskılarına da bakabilirsiniz.


  • drako  (10.03.21 11:53:35) 
İnce Memed serisi olabilir.

Edit: YKY bordo ciltlerin yazıları çok ufak. Karınca duası gibi.
  • prole  (10.03.21 11:54:32 ~ 14:40:36) 
Yky'nin bordo cilti çok güzel özel baskıları ve setleri var, onlara da bakılabilir.
Ben ne zaman görsem dibim düşüyor.
www.hepsiburada.com
  • buff  (10.03.21 13:04:16 ~ 13:04:35) 
[]

yurtdışındaki bir şirket için Türkiye'den çalışmak

merhabalar

UK'deki bir şirket için remote olarak Türkiye'den çalışacak olursak (şirketin burada bir şubesi yok) aşağıdaki konular nasıl oluyor?

1. UK için çalışma vizesi gerekir diye düşünüyorum, burada bordromun bağlı olabileceği bir yer olmadığından?

2. sigortam buradan nasıl yatacak? kendim mi yatırmak durumunda kalacağım?

3. maaşı pound üzerinden anlaşma ihtimali olursa kanunen bu mümkün mü? yoksa TL karşılık mı ödenecek? direkt pound alma gibi bir sey olabiliyor mu?

4. başka düşünmem ya da mülakatta sormam gereken bir şey var mı?

teşekkürler

 
çalışma iznine gerek kalmaz,
sigortanı kendin yatırman gerekir, haliyle gelir vergisi ödemen gerekir muhtemelen
maaşı da direkt sterlin hesabı açarsın o şekilde yatar diye düşünüyorum. ayrıca şirket açıp yapılan iş başına fatura keserek vs de işler yürüyebilir.
  • reanarchy  (17.02.21 15:55:35) 
maasi pound olarak alabilirsin. turkiye'ye hizmet vermiyorlarsa vergiden de muaf oluyorsun, ama bu kisim biraz arastirma gerektirir, tam olarak dahil misin bu muafiyete diye. genel saglik sigortasi yaptirabilirsin emeklilik gibi bir derdin yoksa. fatura falan kesmeye de gerek olmamasi lazim sirket senden oyle bir sey istemezse. bu sekilde calisanlara ulasip konussan faydali olur.


  • lemmiwinks  (17.02.21 16:00:22) 
%100 yasal gideceksen sahis sirketi kurup fatura kessmen gerekiyor. Sirket islerini muhasebeciler hallediyor ve isini iyi yapanlar nelere dikkat etmen gerektigini anlatiyor vs...

Boyle gidersen vergi ve bag kur odemek canini cok yakacak haber vereyim. Devlet dusmani olacaksin LDP'ye oy vereceksin.

Gri bolgede soyle cozumler var: Parayi konuyla alakali bir sirket senin adina alacak, sana vergi ve masraflari dusup verecek. Burada sorun sosyal guvenligi gssye devretmek ve emeklilik icin prim odemiyor olmak.

Alternatif olarak bu konularda calisan bir danismanlik sirketi seni ise alip sgk maas vs halledecek, senin paran onlara yatacak.

Kara bolgede ise maasi maliyenin kolay takip edemeyecegi yollardan alip sahte fatura kesmek var. Cogu yabanci sirket bu durumu bilerek kabul etmez. (ama kandirmak kolaydir cunku adam gidip trde vergini odedigini kontrole ugrasmaz)

Faturayi pound uzerinden kesip maasini pound alabilirsin sorun yok.
  • cleric  (17.02.21 16:15:30 ~ 16:16:46) 
benzer sekilde daha once calistim, daha sonra da zaten ingiltere'ye tasindim. calisacagin sirketin turkiye'de bi temsilciligi yoksa seni resmi olarak ise almayacak, seninle bi sozlesme yapacak ve haftalik/aylik fatura karsiliginda senden hizmet satin alacak. yani bu hafta calisip cuma gunu fatura keseceksin. bunun icin en kotu ihtimalle sahis sirketi kurman gerekiyor. kazandigin uzerinden vergini odeyeceksin, bagkurunu odeyeceksin. parani pound olarak alirsin, calisma vizesi ile bi baglantin olmayacak.


  • try again fail again fail better  (17.02.21 16:15:38) 
1 - vize gerekmez. vize bir ülke topraklarında bulunmak için gereklidir. siz Türkiye'de bulunmaya devam edeceksiniz.

2 - Adamların burada bir şubesi olmadığı için şahıs şirketi kurup kendiniz yatırmanız lazım. bunun yanında vergi ve kdv gibi şeyler çıkacak. (madde 4)

3 - doğrudan pound alabilirsiniz tabii ki. ama artık o sizin maaşınız olmayacak, faturanızın karşılığı olacak.

4 - şahıs şirketi bile kursanız gelir vergisi - sosyal sigorta primi - diğer bazı primler - stopaj vs çıkacak. bunun yanında KDV ile ilgili dertleriniz olacak. UK'deki şirket verdiğiniz hizmetten TR'de faydalanmış olmayacağı için KDV olmaması gerekir aslında ancak bunu yine de düzgün bir muhasebeci ile konuşmanızda fayda var. bunlar gibi benim ve diğer cevap veren arkadaşların aklına gelen ya da gelmeyen irili ufaklı kalemler vardır. can acıtırlar. bunların hesabını iyi yapın. adamlarla para pazarlığı yaparken, bunları içine koymuş olun ve karşı tarafa da bunu anlatın. "siz bana 1000 lira veriyorsunuz ama zaten bunun 300 lirası vergilere gidecek" gibisinden. haaa bu karşı tarafı ne kadar ilgilendirir? ona bir şey diyemem.
  • co2s2  (17.02.21 16:30:17) 
ingilteredeki bir web güvenlik firması için ben bunu araştırdım.

Onların çözümü evden çalışan türkiyede personeline gelir vergisi mukellefiyeti açtırmıştı.

Benim araştırmama göre bunlara gerek yoktu. Şimdi buraya yazıp o öyle değil diye çok kendimi yormak istemiyorum.

Durumu detaylı anlat ve mukteza iste.
  • liberal  (17.02.21 18:34:05) 
1- Çalışma vizesine ihtiyacın yok.
2- Şahıs şirketi (istersen limited de olur, niye olmasın) kuracaksın, maaş için fatura keseceksin, gelir vergisi ve sigortanı kendin yaptıracaksın. @lemmiwinks'in bahsettiği vergisizlik KDV için, gelir vergisiyle alakası yok. (Adı hizmet ihracı kdv muafiyeti diye geçiyor, şirketin TR'den para kazanmıyor olması lazım bunun için)
3- Kanunen mümkün. Bir sorun yok.
4- Hayır, ama maaşı söylerken ödeyeceğin vergileri de hesaplayıp söyle :)

Kaynak: yurtdışına uzaktan çalışıyorum.
  • plutongezegendegilmi  (17.02.21 18:50:30 ~ 18:52:08) 
[]

insanların fiziksel özelliklerini yüzlerine karşı eleştiriyor musunuz?

pandemi sürecinde biraz kilo aldım, evde sıkıntıdan kendime bakım kürleri falan da yapmadım - üşengeçliğimden. şirkete arada bir gidiyorum. her gittiğimde birileri "sen kilo mu aldın, aaa beyazların çıkmış, saçların fazla uzamış" diye konuşup duruyor. sivilcem çıksa "aa suratın sivilce dolmuş niye stres yaptın". en son bugün de biri "saçların neden bu kadar kötü olmuş bakım yapsana" deyince artık kendi içime içime patlayacak duruma geldim. pandemi var, kuaföre gitmiyorum, saçımın kendim evde kırıklarını alıyorum, temiz olmaktan başka illa da o bu bakımı yapayım diye uğraşmıyorum, e hareketsizlikten kilo aldım. ne yapayım?

bu ayıp değil mi ya, ben mi abartıyorum? ben kimseye gidip oran kötü buran kötü demem. ne bileyim belki zaten kafasına takıyordur, zaten üzülüyordur, en basiti banane yani zaten aynaya baksa görüyor kendi de.

çok samimi arkadaşlarınızı dışarıda tutarsanız (iyi niyetle uyarma ya da tavsiye verme vs. gibi hadi diyelim belki denir), siz böyle şeyleri söylemeyi normal buluyor musunuz? ben mi fazla alınganım?

 
Evet hadsizlik bu, insanlar fikirleri sorulmadan konuşmamaları gerektiğinin farkında değiller


  • freebird5406_2  (07.01.21 13:05:38) 
Kilo konusu: psikolojik sorunlar nedeniyle değil ama hareket etmemekten kilo aldığını düşündüklerime şaka ve tavsiye yollu söylerim.

Geri kalan her şey aptal insan işi.
  • prole  (07.01.21 13:06:04 ~ 13:06:51) 
Yaptıkları ayıp ve yanlış. İnsanların fiziksel özelliklerini asla dile getirmem, dile getireni de hiç hoş karşılamıyorum.


  • fotrsapka  (07.01.21 13:20:10) 
bunlar küçükken aaa kepçe kulak, ooo şişko domates, ayı vb. gibi tabirleri arkadaşlarına söyleyen ve ailesi tarafından uyarılmayan, eğitilmeyen insanların büyümüş versiyonları. yıllarca saçların önü açılmış, bu yaşta nasıl döktün vs.. şeklinde sözlere maruz kaldım. ulen aynaya bakıyorum gayet var saçım, yapısı öyle napayım yani. niye bana bunu bir sorunmuş gibi söylüyorsunuz ki. 37 yaşına geldim hala şekil verebileceğim saçlarım mevcut kafatasımın üstünde. şimdi gidip bunu söyleyenlere baksam kel olmuşlardır. oldularsa olmuşlardır tabi ki banane de yani benim durumumdan da sanane işte. insanlarımız böyle eğitimsiz maalesef.

yakışıksız ve saçma, abartmıyorsun, alıngan da değilsin. içinde yaşadığımız toplum birbirinin hayatına müdahil olmaya çok hevesli bir toplum maalesef. kesinlikle normal değil. "ben böyle seviyorum/istiyorum" deyip sırıtıp geçeceksin böylelerine. samimi arkadaş zaten nerede ne konuşacağını bildiği için samimi arkadaştır, sınırları bilir.
  • Improbable  (07.01.21 13:21:22) 
Ben de alinirim, ve kimseye fiziğiyle ilgili bir şey demem


  • yarey  (07.01.21 13:21:32) 
Abartıyorsun. Fiziksel özelliklerinizi bu kadar kutsallaştırmayın. Kilo almışsan almışsındır. Beyazın çıkmışsa çıkmıştır. Bu ayıplanacak bir şey değil. Senin vücudun senin kararın.

Karşındaki sana bunu söyleyince kilo almış olmuyor musun. Benim saçım yok. Kel denmesi neden zoruma gitsin. Kelim işte. Hadsizlik değil bu. İnsanlar samimiyet ölçünüze göre sizinle diyalog kuruyor. Hehehe pis şişko tombili keltoş puhahaha diye geçilmediği sürece sorun yok.

Evet saldım bu ara deyip geçmek varken dünyanın en sığ muhabbet konusunu gurur meselesi haline getirmenin kapris ve eziklik olduğunu düşünüyorum.
  • pass  (07.01.21 13:26:04) 
Abartılı bir negatif değişim olmadığı müddetçe ne dikkat eder ne de söylerim. Ben iltifatçılardanım, genelde olumlu şeyler söylerim özellikle kadınlara :) İnsanlar kendini iyi hissedince mutlu oluyorum.


  • msb  (07.01.21 13:47:16) 
Bu terbiyesizlikten başka bir şey değil, insanlar sınırlarını bilmiyor. Burada bile eziklik ve kapris diyen olmuş, yok artık.


  • gmzo  (07.01.21 14:07:50) 
karşımdakini incitmemek adına genelde olumsuz bir şey söylemem (işte dişinde maydanoz kalmış ya da terlemişsin biraz deodorantımı vereyim de sık falan derim max.) ama bana söylenmesinden rahatsız olmam pek. özellikle kilo aldıysam bunun söylenmesini tercih ederim çünkü bu beni kilo vermek için kamçılar :D


  • theseachange  (07.01.21 14:12:49) 
@pass, zaten kilo aldım biliyorum, saçımın beyazladığını da görüyorum, istesem evde kendim de boyarım ama zaten takmıyorum saçımda beyaz olmasını. sorun benim bunu kafaya takıp takmamam değil ki. ha ben artık bir yerden sonra takmaya başladım o başka ama bence sorun insanların düşüncesiz olması. ya karşısındaki insan hassas bir dönemden geçiyorsa ya da karakter olarak hassassa, ilaç kullandığı için kilo alıyorsa ya da ne bileyim sırf ona kilo aldın dendiği için gidip kendini kusturarak bulimik olacak kadar zayıfsa.

ben zaten kendimle de dalga geçiyorum ama insanların bu şekilde konuşabilmesi garip geliyor. dediğin gibi "en sığ muhabbet konusu" olabilir. ayrıca samimiyet ölçüsüne göre de kurulmuyor bu muhabbet, samimi arkadaşlarım söylese ben de alınmam yapıcı alırım eleştiriyi ya da güler geçerim. ofiste karşılaştığım insanlar bunlar.
  • nonik  (07.01.21 14:13:03 ~ 14:17:14) 
ayıp tabi, abartmıyorsun bence. Böyle şeyler genelde söylemem kimseye, çünkü hem üzerime vazife değil hem de aynaya bakınca görüyordur zaten.

en fazla şu olabilir, çok sevdiğim çok yakın bir arkadaşım kilo verme işini abartmıştır ve artık yüzü çökmüştür hasta gibi görünmeye başlamıştır farkında değildir. o noktada iyiliği için bence daha fazla zayıflama gibi bir öneride bulunabilirim.
  • aquarium  (07.01.21 14:17:48) 
Toplum olarak bu incelikleri kaybetmeseydik, insana bu değeri vermekten vazgeçmeseydik zaten şu an bu hallerde olmazdık. İncelik de bir gelişmişlik göstergesidir, zarafettir, iyiliktir.

Üzülme, boşver. İncelikli insanların çoğalmasını dileyelim sadece. Üzülme.
  • 1bir1bir1  (07.01.21 14:35:36) 
Hadsizlik bence de.
Başkasının her nevi özeli hakkında yorum yapma hakkını kendinde gören insan sayısı çok fazla ülkemizde.
Dedikoducudur aynı zamanda bu tipler.
  • auroraaurora  (07.01.21 14:35:42) 
çok aptalca bi şey bu ya. ee napıym yani, bunu söyleyen kişinin istediği gibi olması için çaba mı sarfetmeliyim ya da bıçak altına mı yatmalıyım yani, maksatları ne bu tip insanların anlayamıyorum. sen de onu eleştirmeye başla, rahatsız hissettir bence. eminim ki bir sürü eksiği vardır.


  • deartheodosia  (07.01.21 15:00:48) 
Turk insaninin small talktan anladigi bu iste:)


  • freedonia  (07.01.21 15:13:19) 
ayıp tabii ki ama bizim insanımız böyle. anca yakın arkadaşlarıma oo kilo almışsın falan derim ama o da goygoy olsun diye. ne ayıp.


  • candide  (07.01.21 15:19:03) 
Haklısınız şirket ortamında böyle ya. Ben pozitif bir şey görürsem söylüyorum sadece aa saçların ne güzel gibi. Diğer konularda samimi de olsam susarım. Karşı tarafın o konuyu açıp fikrimi sorması lazım.


  • jazzabel  (07.01.21 15:19:28) 
evet insanlarin cogu aptal oldugundan kendi gozuyle gorebildigi biseyi senin fark etmemis olma ihtimalin varmis gibi davraniyor. hadsizlik ve aptallik olarak degerlendiriyorum bu tarz seyleri. sirf can sıkmak icin olumsuz konusan insanlarla mumkun oldukca iletisim kurmuyorum. iletisime mecbursam, olumsuz yorumlarinda israrci olanlari bozuyorum, ben daha can sıkıcı oluyorum boylece iletisimi kendi isteyerek sınırlamış oluyor o kisi benimle. 3 yasinda degilse herkesin gorebildigi seyleri kendisi o an kesfetmis gibi soylemek sacmaligin daniskasi. ama ne yazik ki insanimiz kendisine sorulmayan seyler hakkinda cok degerli (!) yorumlarindan karsisindakini mahrum birakmamak konusunda cok comert :s


  • in vino veritas  (07.01.21 17:43:29) 
Benim çocukluktan beri çok fazla beyaz saçım var. Lisede bir gün yemekhane sırasında arkamda 2 çocuk özellikle bana duyurmaya çalışarak dalga geçmişlerdi “bu yaşta ne yaşadı acaba”, “çok mu dertli” falan diye ve o zaman çok üzüldüğümü hatırlıyorum. Şimdi böyle takmıyorum tabii ki ama hala gereksiz ve hadsizce geliyor birinin dış görünüşüyle ilgili yapılan yorumlar.


  • ms brownstone  (07.01.21 17:57:18) 
Kesinlikle hayır.


  • hayirsiz  (07.01.21 18:49:30) 
[]

internet bağlantı sorunu

merhabalar,

internet servis sağlayıcımız Turknet. birkaç hafta öncesine kadar ufak tefek kopukluklar haricinde bir problem yaşamıyorduk. bir süredir de laptopların bağlantısında sorun yaşamamamıza rağmen televizyon, playstation ve cep telefonlarından wifi bağlantısı sağlayamıyoruz.

bugün turk telekom hattımızı kontrol etmiş fiziksel olarak, arayıp hattın verilerinin gayet güzel olduğunu ama veri akışı göremediklerini söylediler. ben de laptoptan aktif bağlantımın olduğunu ancak diğer aletlerden bağlanamadığımızı anlatmaya çalıştım; bana modemde problem olabileceğini söylediler. hatta laptoptan da başka internete bağlısınızdır falan dedi adam. yahu kendi modemime bağlıyım işte. sorun modemde olsa ona da bağlanamamam gerekmez mi? mesafe problemi de yok tv gayet modemin dibinde.

sorun ne olabilir?

 
Laptoplar bağlanabiliyorsa sorun turk.net'te ya da telekomda değil. Modemle ilgili bir sıkıntı olabilir gerçekten de. Modemi sıfırlamayı deneyebilirsin, olmadı eski bir modelse direkt yenisini almak da gerekebilir.


  • roket adam  (28.12.20 15:41:54) 
modem de problem.


  • jamswety  (28.12.20 18:36:04) 
[]

ince bilek için akıllı bileklik

akıllı bileklik almak istiyorum ama bileklerim çok ince. çocuk bileği kadar diyebiliriz.

taktığımda bileğimden daha geniş olmayacak (38mm), kaba durmayacak bir model duyan bilen var mı?

benim gördüğüm en küçük model akıllı saat olarak iwatch 38mm var, o da bileğimi kaplıyor zaten. akıllı bileklik olarak daha darını görmedim bile.

 
Fitbit charge serisi


  • sta  (22.12.20 23:30:46) 
[]

İtalya'da kiralık araca kesilen trafik cezası - avukatlar bakabilir mi

Mart 2019'da İtalya'dan kiraladığımız arabayla iki ceza yemişiz.

biri Nisan 2019'da rent-a-car şirketi tarafından bildirilip kredi kartımıza yansıtıldı.

diğeri için bu sabah İtalya'yı temsilen Türkiye'den bir avukat tarafından arandım ve ceza belgesi mailime iletildi.

şimdi bu ikinci ceza 150€. eğer bana Nisan 2019'da gönderilseydi 6,6 civarı bir kur ile ödeyecektim. şimdi kur 9,1. şimdi ben bu 1400 lira kadar olan cezayı ödemezsem yaptırımı nedir? ya da itiraz etme şansım var mı diğer ceza 1 ay içinde iletildi de bunu 1 bucuk yıl sonra kesiyorlar diye?

bu arada 5 gün içinde ödenmezse de 200€ oluyor, 60 gün sonrası 375€.

ne yapayım avukata nasıl döneyim şimdi? başına böyle bir şey gelen ya da avukat olan arkadaşlar fikir belirtirse çok müteşekkir olurum.

 
trafik cezasının sebebi nedir? ZTL ihlali gibi birşey mi?


  • emininsel  (18.11.20 11:44:56) 
sebebi hız aşımı, 90kmh yolda 113 kmh yapmışım diye


  • nonik  (18.11.20 12:16:21) 
Art. 201 of the Italian Road Traffic Code foresees a time limit of 360 days for the notification of the fine departing from the ascertainment of the infringement. From the context of the article, one can deflect that if the foreign driver of an Italian rental car who was photographed while speeding, might receive the notification even after 360 days, if the fine was notified to the car rental company within the limit of 90 days foreseen for national notifications, and the company had yet to disclose the identity of the driver.

www.euroconsumatori.org

Bildirime ilişkin zamanaşımı konusunu tarihlere göre hesaplamanızı öneririm. Eğer zamanaşımına girmiyorsa Türkiye'de dava konusu yapıp size alacak davası açılabilir.
  • emininsel  (18.11.20 13:08:49) 
bi daha italya'ya gitmeye kalkarsanız sınırda üzerler sizi. keşke ödeseydim dersiniz.
ödeyin geçin.
nisan 2019'da kredi kartına yansıtılan bedel ceza değil, kiralama firmasının processing fee adı altında aldıgı ücrettir. cezalar otomatik olarak çekilmiyor. sizin ödemeniz gerekiyor.
  • faaip de oiad  (18.11.20 13:44:56) 
avukat degilim ama basima benzer bir sey gelmisti.

hiz sebepli degil ama bilmeden arabayla girilmesi yasak yere girdigim icin italya'da ceza yemistim ben de. ceza yaklasik 1 sene sonra gelmisti ve ödedim.

gelen cezada da olasi yaptirimlar ile ilgili bilgilendirme oldugunu hatirliyorum. ayrica bu cezayi aldigim zamanlar ülke disindaki trafik cezalarinin yaptirimi ile ilgili birkac haber okumustum. oradan hatirladigima göre cezaniz belli bir limitin altinda ise cezayi size teblig etmek cok masrafli olacagi icin cok pesine düsmeyebiliyorlar diyordu. limit de sanirim 70€ idi. o limitin üzerinde ise ödememe durumunda basiniza is acilir diyorlardi.

yerinizde olsam miktarina bakmadan cezayi öderdim, ki sizin durumunuzda cezaniz nispeten yüksek ve riske girmeye degmez bence.
  • ben de  (18.11.20 13:46:38 ~ 13:48:22) 
bu klasik İtalya taktiği dostum. Geçmiş olsun. Bir daha italya’ya girmek istiyorsan ödeyeceksin.


  • catch the arrow  (18.11.20 13:56:54) 
[]

bitkimin sorunu ne

yapraklarında ve dallarında beyaz minik çizgimsi şeyler var? nedir bunlar, yumurta mı acaba böcekleyecek mi diye düşündüm.. neden olur bu, çok mu suladım acaba? bir çözümü var mı?




 
beyaz/unlu bit.
acilen o beyaz görünen sap ve yaprakları temizleyin.
ıslak bir bezle, pamukla, elinizle, yani artık nasıl yapıyorsanız.
çok fazla oldukları için nemli bir bez ya da kağıt havlu alıp direkt silmeniz en pratiği olacaktır.
yaprakların dip kısımlarında, altlarında da olur.

sonra da bir seraya gidip unlu bit için ilaç alın.
bitkinizin ölümüne neden olur, hemen müdahale edin.
çok hızlı yayılır.
aslında toprağı değiştirmeniz de iyi olabilir ama ilk etapta ilacı verin, sonra değiştirirsiniz olmazsa.
evde başka bitkileriniz varsa onlara da bulaşır, ilacı koruma amaçlı olarak onlara da sıkabilirsiniz.
  • blatta hiberna  (15.11.20 17:12:24 ~ 17:13:09) 
Toprkta değiştirmen gerekiyor aynı zamanda. Neem yağı sanırım iyi geliyor diyorlardı


  • 1917  (15.11.20 17:56:39) 
[]

yağlı ekmek yapan fırın

İstanbul'da nerede vardır?

tercihen anadolu yakası.


 
Kanarya,ikitelli taraflarında pişirim fırınları var hepsinde oluyor.


  • duptıs  (26.10.20 22:10:49) 
[]

kullanılmayan mutfak eşyası

fazla kupa, kullanılmayan çatal bıçak vs. ayıklamak istediğinizde ne yapıyorsunuz?




 
ya atıyorum ya da toparlayıp belediyeye bağışlıyorum


  • superb  (25.10.20 20:38:37) 
Öğrenci varsa öğrenciye vermeyi tercih ediyorum. Buraya veya Twitter’a yazın.


  • pass  (25.10.20 20:39:30) 
Bir kutu içinde biriktirip sokağımızdan geçen hurdacıya veriyorum.


  • fotrsapka  (25.10.20 20:41:45 ~ 20:41:55) 
benim gündelikçi kıza verdim şimdiye kadar hep.
temizliğe birini çağırıyorsanız ona sorabilirsiniz önce.

  • blatta hiberna  (25.10.20 20:42:20) 
Aşırı uygun fiyattan letgoya koyuyorum. Gerçekten ihtiyacı olan ulaşıyor. Bedava alam yeniden satam diyenleri aşmak için satmak zorunluluk.


  • baal  (25.10.20 22:56:27) 
[]

balkon duvarı için boya

normalde teras olan balkonu kapatıyoruz, duvarları boyayacağım yalnız hangi tip boya almam gerekir bilmiyorum.

şu anda mantolama üzerine dış cephe boyası var, duvar pütürlü.

artık balkon kapalı olacağı için iç cephe olmuş olacak ama ben yine de yüzeye göre dış cephe boyası mı bakmalıyım? altına astar geçmeli miyim? ilk defa boya yapacağım, her türlü tavsiyeye açığım.

teşekkürler

 
eğer odaların içindeki pürüzsüz duvarlar gibi olsun istiyorsan öncelikle sıva yapman gerekiyor. bunu da sen düzgün yapamazsın büyük ihtimal, bir ustası olsa daha iyi olur.


  • mg3929  (09.10.20 09:55:33) 
pürüzsüz olmasını istemiyorum aynı şekilde kalsın sorun değil sadece rengini değiştireceğim. seçmem gereken boyayı bilmiyorum sadece.


  • nonik  (09.10.20 09:57:53 ~ 09:58:56) 
Artık iç cephe kullanabilirsin, sıkıntı yok.


  • John Bloor  (09.10.20 10:43:47) 
Silikonlu iç cephe boyası kullandığınız sürece sorun olacağını düşünmüyorum. zaten anladığım kadarıyla şakır şakır su almayacak bir bölüm oldu.


  • janavarorion  (09.10.20 10:46:53) 
[]

tadilat / iş sözleşmesi feshi - avukat arkadaşlar bakabilir mi?

lambiri balkon çatısı yaptırmak ve cam balkon yaptırmak için bir tedarikçiyle iş sözleşmesi yaptık.

çatı yapıldıktan sonra birçok şeyden memnun kalmadık;
- şıngıl izolasyonu çakarken aşağıda lambiriyi 83 tane çivi delmiş, aşağıdan gözüküyor, ahşap hep patlamış,
-ahşap ana direklerin hiçbirinin kesimi düzgün değil, kimisi kısa kesilmiş (iş bitiminde köpük vs. ile kapatılacağı iddia ediliyor ancak görsel olarak çok kötü),
-koyu renk vernik atılırken bütün iç cephe dış cepheye boya sıçradı beyaz duvarlar kahverengi lekelerle dolu,
gibi daha saymadığım birkaç tane daha sorun var. ve bizim açımızdan çözülebilecek tek şey boya sorunu. Görsel olarak hiçbir şekilde tatmin etmiyor. baraka yapar gibi yaptı kısacası.

3 bin lira ön ödeme yapmıştık bu iş için, şu anda onun yanmasına tamamız.
avukata sorduğumda sözleşmenin feshi için noterden ihtarname gönderip paranın iadesi talebinde bulunmamızı söyledi, ödemezse tüketici mahkemesine taşıma vs.

biz önce adamla konuşmak istedik, sorunları söyledik ve artık onlarla devam etmek istemediğimizi paylaştık. adam da bütün sorunları aslında halledebileceğini (boya ve çivi haricinde sorun olduğunu kabul etmiyor), ama istersek de devam etmeyebileceğimizi söyledi. parayı istemeyip devam etmeyeceğimizi söyledik.

şimdi biz ihtarname çıkarmazsak bu adam hak talep edebilir mi? yine de ihtarname çıkarmamız gerekir mi? ya da 3bini geri istemeden sadece sözleşmenin feshi için ihtarname çıkarabilir miyiz? ya da yine sözleşme gibi biz kendi aramızda yine bir kagıda şu sözleşme iptal edilmiştir, taraflar birbirinden hak talep etmeyecektir gibi bir şey yazıp imzalayıp daha kolay halledebilir miyiz?

bu arada sözleşmede yüklenici firma iş sahibine işi begendirmek zorundadır gibi bir madde var. bir de cam balkon başka tedarikçi tarafından yapılacak ama sözleşmede 1 hafta içinde onun da biteceği yazıyor, ölçü almaya geldiklerinde 2 haftadan önce yapılamayacağı söylendi.

şimdiden teşekkürler

 
İşi kurutmaya bak. Mahkemeye taşıma


  • Frederick Co  (30.08.20 19:12:35) 
[]

rayiç bedel vs. satış bedeli

Evin rayiç bedeli 190 bin iken, 550 bine alınan eve satış fiyatını düşük göstermeden 550 bin gösterirsek rayiç bedel artar mı?




 
rayiç bedel mahalleye hatta sokağa göre belediye tarafından belirlenir. Evin satış fiyatı vergi/tapu dairesi ile ilgili.


  • vampir akrep  (26.08.20 15:57:11) 
artmaz niye artsın koskoca sokağı sen mi belirleyecen


  • kenarortay  (26.08.20 16:07:30) 
Aynı evi birdahakine 550 binden daha düşük satamazsınız. Dolayısıyla rayici artmış olur. Belediyeye gidip beyan verirsin ve senin evinin rayici 550 bin liradır artık.Bilmeden atıp tutmayalım :)


  • Godless  (26.08.20 16:46:55) 
@Godless, evet benim düşüncem de buydu.

Şimdi ben satmak istesem bu evi, rayiç diyelim ki 200 bin mi çıkar yoksa ben 550'ye zaten satmış olduğum için 550 mi olur?

Ama rayiç bedel mahallede vs benzer evlere göre belediye tarafından belirlenir ibaresiyle karşılaştığım için, ilişkiyi kuramadım o yüzden sordum.

hala hangisi doğru anlamadım :(
  • nonik  (26.08.20 18:10:47) 
Rayiç bedeli belediye belirler. Kural olarak tapuda satış bedeli rayiç bedelden düşük olamaz.
Evin rayiç bedeli 190 bin, siz 550bine aldınız ve satış bedelini 550bin gösterip tapu harcını ona göre ödediniz. ertesi günde evi tekrar satmak istediğiniz varsayalım, belediyeden yine emlak beyan değerinini gösterir belge aldınız, orada 550bin mi yazacak zannediyorsunuz ? @Godless ?
rayiç bedel yine 190 bin tl olacak, fakat siz kural gereği (ya da yasa gereği adına ne derseniz diyin) 550bin tl'den daha düşük fiyat gösteremeyeceksiniz. Hadi tamam düşük gösterdiniz 550binden, maliye cezalı olarak tahsil eder aradaki farkı.
Emlak beyan değeri, sizlerin rayiç bedel dediği şey satış işleminden sonra değişmez, alakası yok. Tapu memuruyum.
  • birfincankahvedahaisteyenadam  (26.08.20 18:42:38) 
[]

komşu edinme

yeni evli bir çift olarak aslında komşuluğun yaşanır olduğu bir siteye taşındık. genelde çocuklu aileler yaşıyor, sitenin whatsapp grubundan ve dışarıda insanlar arası etkileşimden gördüğümüz kadarıyla insanlar birbirlerini tanıyorlar ve sosyalleşegelmişler - pandemi donemini hariç tutuyorum.

biz karı koca çalışıyoruz ancak ben gördükçe özeniyorum, şehir içine de yakın olmadığımız için evde çok vakit geçiriyoruz kafa dengi bir komşumuz olsa ne güzel olur diye iç geçiriyorum.

durum bu, sorum ise komşu nasıl edinilir? günaydın münaydın selam veriyoruz ama ötesine nasıl geçiliyor? keşke tinder gibi komşu bulma appleri olsa :(

 
>keşke tinder gibi komşu bulma appleri olsa

var kapı ziline basıp 2 parça kek mek bir şey veriyorsun
  • nahtoderfahrung  (02.08.20 21:04:38) 
Benim gördüğüm önce çocuklar arkadaş oluyor, bahçede oynuyorlar. Sonra anneler tanışıyor. Ya da çocuğunuz bahçede oynarken onun yanında durursanız diğer çocukların anneleriyle de karşılaşıp konuşabilirsiniz. Çocuk olunca gerisi gelebilir.


  • dissendium  (02.08.20 21:14:53) 
Ben de aynı durumu yaşıyordum. Sadece karşı komşumuzla selamlaşma seviyesindeydik. Bir keresinde bebekleriyle aşağıda denk geldim, aracınız yoksa sizi götüreyim hastaneye demem yetti. O günden sonra sürekli zili çalıp yemekler getiriyor, bi ihtiyacın olursa kapıyı mutlaka çal diyor. Yani insanların gönlünü kazanmak çok kolay ve tüm olay sadece bu.


  • al basmadan donu var  (02.08.20 21:28:30) 
kokmuştur çocukların canı isterler diye düşündüm deyip birşeyler götürebilirsin +1


  • basond  (02.08.20 21:52:17) 
Kapı komşunuzdan başlayın. Sonra alt komşuya. Tatlı-pişi vb. yapıp vermek en güzeli. Tam da pazar öğlen vaktinde saat 1-2 gibi verseniz bence ikrama geçer. İlla çocuk olmasına gerek yok, hatta siz yeni evliyseniz çocuksuzlar daha iyi olur.


  • megalomaniac  (02.08.20 22:27:37) 
arkadaşın dediği gibi, bişeyler yapıp ikram etmek, özellikle duruma göre, lokma, helva, aşure gibi şeyler olabilir.

zil çalıp bi fincan şeker bizde kalmamış komşum demek.

biz yeni taşındık, bi akşam oturmaya bekleriz demek.

böyle böyle türlü civciklikler vikvikçikler falan.

önemli olan bir nokta var, şimdi akşam eve gelip oh ne güzel takılıyorsunuz, bu işin boku çıkar da sabah akşam birileri gelirse isyan edersiniz.

ikincisi virüs var. bak arkadaşım 2 haftadır hastanede yatıyor, iki haftadır iyileşemiyor, ateşini 40 dan aşağı çekemediler kaldı ki en güzel özel hastanede yatıyor.

böyle de bişey var.
  • hem şişko hem deli  (03.08.20 11:16:16) 
[]

corona sebebiyle düğünü erteler miydiniz?

2 hafta sonrasında düğünümüz olacak(tı), şu durumda -o zamana kadar resmi karantina ilan edilmediğini varsayıyorum- düğünü iptal eder miydiniz?




 
Evet etmelisiniz, her yerde 2 hafta karantina öneriliyor. Başkalarını tehlikeye atmamalısınız, insanlar da rahat olarak katılamayacak.


  • kaset  (13.03.20 09:52:06) 
(bkz: red wedding) teması varsa iptal etmezdim


  • masseter  (13.03.20 09:52:13) 
Ben öyle kalabalık bir ortamda bulunmak istemezdim. Davetli olsam gitmezdim büyük ihtimal mesela. Hele başka bir şehirden geleceksem falan asla.


  • hair freak  (13.03.20 10:15:08) 
kesinlikle evet.


  • jimjim  (13.03.20 10:22:44) 
resmi nikahi ertelemezdim, ama dugun dernegi iptal ederdim.
guzel olur, tasarruf.

  • ebabil curnatasi  (13.03.20 10:50:05) 
kimse gelmez ki. mis gibi bahanesi de var gelmeyecek olanin.


  • jimicik  (13.03.20 11:29:03) 
az takı gelir ağlarsınız, iptal edebiliyorsanız edin.


  • legalize marijuana  (13.03.20 11:37:47) 
nisanda arkadaşın nişanı var, zaten gitmek istemiyordum, korona ile gitmeme bahanem oldu şimdiden öyle söyleyeyim. katılım az olacaktır


  • fingers of fury  (13.03.20 12:48:38) 
Ertelerim, gozunun yasina bakmam.


  • stavro  (13.03.20 13:59:22) 
arkadaşın nişanı ertelendi. ertelenmeli bence.


  • patiska  (13.03.20 14:01:49 ~ 14:02:07) 
[]

doğum kontrol haplarının hepsi aynı mı?

sorum aslında kutudaki hapların hepsinin içeriği aynı mı olacak. yani günler var ya mesela, ilk günlerdeki hapların hormon içeriğiyle son günlerdeki aynı mı yoksa gün gün sırasıyla mı alınması gerekiyor?

teşekkürler.


 
Bazı ilaçların aynı bazısının farklı. İçinde yazıyor aslında. Benim farklı mesela. Kaçıncı günde hangi hormon var yazıyor.


  • irene  (02.03.20 15:06:16) 
Aman dikkat.

Öncelikle Binbir çeşit doğum kontrol hapı var. Ama geneli sırayla alınan tipte. Bu nedenle muhakkak sırayla alın hapınızı. Yoksa çocuğunuza altın takmaya geliriz.

Hapların içeriği mentrüel siklusa göre düzenleniyor. Bu sebeple genelde kulanılan doğum kontrol haplarının sırası var. Zaten içini açarsanız her gün için kullanmanız gereken hapı gösteren oklar mevcut. Onları takip edin.
  • sydney  (02.03.20 15:33:26 ~ 15:34:47) 
[]

yurtdışından arandığımda TR numarası gözüküyor

Yurtdışından biri cep telefonumdan aradığında İzmir'den aranıyormuş gibi görüyorum, aynı numara ardarda aradı ve farklı 0 232 XX numaraları şeklinde gözüktü.

Sebebi ne olabilir?

Teşekkürler.

 
voip


  • kveldulv  (25.02.20 15:15:20) 
[]

nevresimlik sorular

-aktif olarak kendinize kullandığınız kaç nevresiminiz var?

-misafirlik yedek kaç tane var?

-haftada bir nevresim degistirmek nasıl bir sıklık? siz ne zamanda bir değiştiriyorsunuz?

 
benim 4 tane var
misafirlik icin 2 tane var
4 gunde 1 silkeliyorum
2 haftada bir yikiyorum

tek yasiyorum ve hala hayattayim:)
  • mayeskuel  (19.02.20 10:00:13) 
nevresim çok ama seks falan yapmıyorsam 2 haftayı buluyor değişim... :(


  • 9kuyruklukedi  (19.02.20 10:01:08) 
2 tane benim kullandığım, 1 tane de yedek var. Ben iki haftada bir değiştiriyorum. Aslında daha sık değiştirmek isterdim ama bu düzeni çok güzel oturttum aksatmadan yapabiliyorum daha sıklaştırırsam çok iş diye rayından çıkarırım diye korktuğumdan şimdilik böyle yapıyorum. En ufak ev işinde bile kendimi kandırmam gerekiyor evet.


  • peki madem  (19.02.20 10:01:10) 
Evdeki her yatak için 2 şer nevresim takımım var.
Haftada 1 yıkar, yılda 1 takım yeni nevresim alır en eskisini yıkayıp katlayıp belediyenin tekstil ürünleri kumbarasına atarım.

  • Mirket  (19.02.20 10:09:19) 
misafir odam ya da misafir gelince özel olarak kullandığım nevresimim yok, tek kişilik battaniyelerim falan var.
zaten evimde yatıya kalan ve "misafir" olarak gelenler aşırı yakınlarım olduğundan, kendi nevresimlerimden biriyle kanepeye yatak yapıyorum.

herhalde 15-20 tane falan vardır nevresimim, en sevdiğim şey çünkü.
haftada bir de olabiliyor, ama normal düzende haftada iki kere değiştiriyorum.
dünyada en keyif aldığım şeylerden biri temiz nevresimli yatağa girmek.
  • blatta hiberna  (19.02.20 10:24:17 ~ 10:25:43) 
ekstra bir durum olmadığı sürece haftada bir iyi bir sıklık bence. ama en azından günaşırı, camı açıp havalandırmak lazım.

kendinize kullandığınız, misafirlik diye de çok ayırmamak lazım. yeniler hatırlamayabilir, eskiden salon vardı, sadece misafir geldiğinde oturulurdu. normalde oturma odasında oturulurdu. bu mesele de ona dönmüş. evde 10 tane nevresim olur. yeni aldığın 1-2 tanesini kendini ayırırsın, gerisini ortak herkes kullanır. (sen de misafir de)
  • co2s2  (19.02.20 10:42:12) 
5-6 takımım var sanırım saçma sapan ama aktif kullandığım 2.

haftada 1 değişmek bana iyi geliyor. Annem 2 haftada 1 değişir.
  • lcha  (19.02.20 10:51:52) 
3 tane var.
bazen 2, bazen 3 haftada bir değiştiriyorum. nevresimlerimin hepsi %100 pamuk, haliyle çok kırışıyorlar. her birinin ütüsü yarım saatten fazla vakit alıyor. yeni nevresim sermek değil de eskisini yıkayıp ütülemek bitiriyor beni. çalışan insan için çok büyük angarya.

  • sir gawain  (19.02.20 12:34:32 ~ 12:37:10) 
Tek yaşıyorum 4 tane var. Misafire yok.
Her gün seks dönmesine rağmen 2 haftada bir yıkıyorum.

  • ruhen hastayim ben  (19.02.20 12:37:52) 
4 tane var, hepsini kendim kullanıyorum. Yalnız yaşıyorum. Misafir için bir şeyim yok çünkü misafirim yok.
Haftada bir gayet iyi bence. Ben de istisnai bir durum olmadıkça iki haftaya bir değiştiriyorum, ama yastık kılıfımı her birkaç güne bir değiştiriyorum.

  • sopiro  (19.02.20 13:42:05) 
nevresim yıkamıyorum onun yerine her gün yıkanıyorum
sadece yatarken giydiğim pijamam var onu 4-5 günde bir yıkarım

  • bir soru sorcam  (19.02.20 13:54:47) 
nefresim derken yorgani icine soktugumuz kilif ve yastik kiliflari kastediliyor degil mi? yataga serilen carsaf degil.


  • jimicik  (19.02.20 14:23:36) 
@jimicik ben hepsini kastetmiştim


  • nonik  (19.02.20 17:38:14 ~ 17:38:27) 
[]

birahaneler nasıl yerlerdir?

Mahallenin ipsiz sapsızlarının ucuz bira içmeye gittiği dumanaltı kötü mekanlar olduğuna dair önyargım var, gerçekte nasıl onu öğrenmeye geldim.




 
ben de tam tersi sağlam muhabbetin döndüğü yerler olarak düşünürüm hep. tabi semtine göre değişebilir bu.


  • orijinal nick bulamadim  (18.11.19 15:50:30) 
çok genel sormuşsun. herkes her mekana gitmez. kaliteli olanı var olmayanı da var. iyi mekanlarda sağlam muhabbet döner. zaten mekan 2 dk sürmeden belli eder kendini. önüne geleni almaz içeri mekanını iyi tutmak isteyen esnaf.


  • hemsta  (18.11.19 15:54:20) 
Düşük kültür seviyesi = daha yüksek kavga ihtimali. Bence gerek yok, al sokakta iç daha iyi.


  • kimlanbu  (18.11.19 16:24:53) 
şehrine semtine göre çok değişir


  • fezagezgini  (18.11.19 16:36:44) 
bir kere ucuz bira olayını sil kafandan hacı. en dandik birahanede 15-20 tl arası biralar. 10 tl'ye evinde içiyor ucuz içmek isteyen. 5 bira 1 patates 1 az fıstığa 120 tl para veriyorsun.

onun dışında güzel çirkin ya da iyi kötü yorum yapmıyorum, ama birahanelerin kendilerine has apayrı kültürü vardır. evet ekseriyetle takılan tayfa ganyancı, alt gelirli, az eğitimli tayfadır ama özellikle ufak bir ilçedeysen içerdeki ortam on numara 5 yıldızdır.

hiç gitmediysen mutlaka bir kere tecrübe etmeni tavsiye ederim.
  • duster  (18.11.19 16:39:12) 
Birahane bile olsa içeride kons abla varsa uzak durun ama yoksa takılın keyfinizce fıstık bira sigara kokusundan özel bir ortam parfümü vardır :) İçirir insana


  • synax  (18.11.19 16:44:00) 
İçeride kons varsa işe yaramaz. Çok güzel birahaneler de var yer yer sadece muhabbet dönen. Bira fıstık sigara kokan..


  • elitoangelito  (18.11.19 17:21:06) 
gitmen lazım
her yer leş değil
biz takılıyorduk kızlı erkekli
  • kingcyrax  (18.11.19 18:23:02) 
Dogru duzgun veya hic yıkamayan tabak çanak ve bardakta los isikta yemek içmek durumunda kalmak.


  • scorpion37  (18.11.19 19:37:49) 
Dayi mekani. Bira ucuz da degil birahanelerde.


  • stavro  (18.11.19 20:46:11) 
O dediğin eskidendi şimdi ucuz bira mı kaldı ? Benin gördüklerim gayet nezih oldular.


  • prizmatik  (18.11.19 20:55:23) 
Birahane ile muzikhol ayrımının farkında olmak gerek. Yaptığın tanımlamaya muzikhol daha çok uyuyor.
Cok birahane gezdim, ne bahsettiğin tiplerden gördüm ne de duymuslugum var.
It kopuk mekanda içmez zaten, arabada içer, otoban kenarinda içer, izbe yerlerde içer, mekana almazlar.

Taksim laleli taraflarindan söz etmiyorum tabi oralarda ciğerini sökerler:)
Mahalle birahaneleri iyidir, efendi insanlar olur genelde.
  • aksi kanitlanmadikca cocuktur  (19.11.19 00:52:38) 
[]

İstanbul'dan Hatay'a arabayla yolculuk

Arkadaşın düğünü var Samandağ'da, İstanbul'dan arabayla gitmeyi düşünüyorduk. Şimdi bu savaş halinde arabayla o tarafa yolculuk yapmak sıkıntı doğurur mu? Çevirme falan ya da başka türlü bir tehlike?




 
Çevirmede ne tür bir tehlikeyi kastettiniz bilmem ama. Önceki gün Ankaradan gittim geldim, diğer yolculuklarımdan bir farkı yoktu.


  • primetime  (13.10.19 22:03:54) 
Olmaz merak etmeyin. Adana dörtyol iskenderun antakya samandağ yaparsınız zaten. Sınıra uzak yerler hep.


  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (13.10.19 22:56:24) 
[]

sakarya üni metalurji ve malzeme bilimi müh vs. KTÜ enerji sistemleri müh

Hangisini tercih etmeli? Neden?




 
ktü'yü yazma da ne yaparsan yap. ayrıca hala ktü duruyor mu ya ben birisi benzin alıp şimdiye kadar yakmıştır tüm üniveristeyi diye düşünüyordum.


  • turbo sadık  (03.09.19 20:39:01) 
İkisi de işsizlik garantili gibi. En azından yazılımla ilgili bir bölüm okumaya bak.


  • Light  (03.09.19 20:53:19) 
Makine veya bilgisayara yönelin derim. Metalurji, kimya vb. mühendislikler artık iş yapmıyor pek


  • glamdr1ng  (03.09.19 20:54:48) 
enerji sistemleri merkezde degil of diye bir ilçede.ömrünüz çürür orda.


  • valkin rockefeller  (03.09.19 22:43:52) 
teşekkürler


  • nonik  (03.09.19 23:03:24) 
Hayatınızın hatasını yaparsınız. Şimdiki aklım olsa ya hemşirelik okur yabancı dil ile kanadaya falan göçerdim, en kötü kpssye kasar 75 gibi bir puana atanırdım. ya da romanya bulgaristan gibi dandik ülkelerde tıp okuyup (yıllık 5-8k euro) avrupada doktorluk yapardım, en kötü türkiyede diplomayı denklikle saydırırdım.

Bunlar dışında bilgisayar mühendisliği olabilir. Geri kalan puanınızın yeteceği bölümler hep işsizlik riskine tabii
  • filipis  (04.09.19 02:16:56) 
Metalurji ve malzeme mühendisi olarak bildiriyorum. Hangi dalı seçersen seç işsiz kalmazsın çalıştığım kurumsal şirkette sakarya metalurjiden de mühendis var boğaziçinden de. Olay okurken kendini nasıl geliştirdiğin ve dil bilip bilmemen ile alakalı.

Metalurji ve malzeme seçeceksen eğer; geniş bir sektörel dağılım ile iş bulma olanağın fazladır. Ne üzerine çalışmak istediğini seçersin ona göre yürürsün. Sakarya üni kısmına gelince de üniversite = etiket. Bu eşitlik hala devam ediyor edecektir. Daha saygın üniversiteleri tercih etmeye çalış derim. Üniversite olarak sakaryayı mutlak değer içinde analiz edecek olursak metalurji ve malzeme için laboratuvar olanakları iyidir. Lisans öğrencilerine kurcalatırlar mı bilemem. Metalurji için yıldız veya kocaeli'den aşağı inme.

Enerji sistemleri konusunda da TR şartlarında iş bulma imkanın kısıtlı kalır. Yurtdışında yaşıyor olsaydın direkt seç derdim fakat türkiye için bu durum pek parlak değil. Çağ olarak değerlendirdiğinde evet çok güzel bir dal fakat malum ülke şartları. He ben erasmus yaparım yurt dışına kapağı atarım diyorsan tercih bu da olabilir. Katü konusunda bilgi sahibi değilim. Duyduğum kadarıyla giden pek iç açıcı bulmuyor.

Şahsi görüşüm, gerçekten mühendislik yapmak istiyorsan türkiye de mühendis olunmaz. ille de olacam diyorsan kafan basıyor ve ilgin varsa yazılım mühendisliği üzerine yürü.
  • yekkyea  (04.09.19 02:44:06 ~ 02:45:04) 
[]

2. el araba fiyat karşılaştırma

üç araç da dizel otomatik vites;

1) 2016 model 56bin km 116bin TL
2) 2016 model 81bin km 106bin TL
3) 2017 model 32bin km 120bin TL

şimdi 99u veren allah 100ü verir diye diye bu rakamlara çıktığım için, 120 en iyi seçenek gibi dursa da o parayı verebilmem zor. şu anda kendim eledim sayıyorum.

her şeyi aynı varsayalım.

1 mi? 2 mi?

ek bilgi: 2. seçeneğin 80 bin ağır bakımı yapılmış, ve 2 sene garantisi uzatıldığı için 2020 Mart'a kadar garantisi devam ediyor

 
Salt bu verilerle 1.


  • angelus  (03.09.19 17:55:40) 
2016 81 olanda başka sorun yoksa fiyatı iyi onu alırdım ben olsam. 80bin ağır bakımlarını yapar tepe tepe binerdim. 2017 olan makyajlı kasa falansa bilemiyorum.50 bin km farkı için 14bin lira vermek saçmalık.

2. seçeneği seçerdim net.
  • bahoho  (03.09.19 17:58:54) 
@bahoho ağır bakımı da yapılmış yeni 2.nin.


  • nonik  (03.09.19 18:01:15) 
@bahoho'nun da dediği gibi 2017'de araç makyajlıysa , araç içi konsol'da değişiklik varsa , donanım olarak park sensörü geri görüş kamerası veya sunroof falan varsa 2017'yi alırdım.
Donanımlar aynıysa 2. seçenek tabiki.

  • kitik  (03.09.19 18:02:35) 
2
Araca da bağlı tabi marka modele göre farkli secenekler sunulabilir ama marka vermedigine gore kararin kesin gibi modelde

  • basond  (03.09.19 18:19:41 ~ 18:20:25) 
bence de 2 doğru tercih


  • cedex  (03.09.19 18:22:33) 
donanım önemli donanımı dolu olanı alırım. ayrıca bakım lastik vize değişkenleride önemli.


  • mikahakkinen  (03.09.19 19:21:29) 
[]

ne ısırığı olabilir

sivrisinek ısırdı sandım ama kaşındıkça, kaşıdıkça bu hale geldi. başka ne ısırmış olabilir?


teşekkürler.

 
At sineği


  • dolan dolmuş  (24.06.19 21:38:51) 
Oy o ne be:(( korkunçlu çıktı
Sinek değil gibi

  • ikikerekac  (24.06.19 21:50:41) 
sokak kedileriyle haşır neşir misiniz? öyle ise tinea corporis olabilir bir ihtimal.


  • pegi  (24.06.19 21:53:12) 
@pegi, sokak kedisi değil de köpekleriyle haşır neşir olmuşluğum var yakınlarda


  • nonik  (24.06.19 21:57:57) 
halen sinek ısırığı olabilir, travmaya bağlı bu hale gelmiştir yani şiddetli kaşımaya bağlı. kaldı ki tinea corporis böyle görünmez.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (24.06.19 22:48:18) 
Pire olabilir. Sivrisinek değil kesinlikle.

Yaklaşık 1 hafta önce bende de oldu, hala yaşıyorum.
  • piranase  (24.06.19 23:37:46) 
ayı saldırısına benzettim ben.


  • ateistanbul  (25.06.19 00:13:30) 
Pembe gülden yeni çıkmış böcek ısırığı bu


  • etki  (25.06.19 00:37:14) 
Tatarcık ısırığına benziyor.


  • prizmatik  (25.06.19 01:01:53) 
alerjiksinizdir, kaşıyınca bu hale gelmiştir. beni ne ısırsa bu hale geliyorum misal. çok şeyapmayın.


  • evde liyakat kalmamis  (25.06.19 10:21:27) 
[]

hangi renk?

Aşağıdaki laptop çantalarından hangi renk olanı daha güzel/şık?

1- cdn-ayae.akinon.net

2- cdn-ayae.akinon.net

Teşekkürler

 
2


  • tabirimekruh  (22.04.19 20:25:19) 
2


  • sutlu nescafe  (22.04.19 21:00:43) 
Kadınsan 1


  • stavro  (22.04.19 21:03:00) 
Tabii ki 2 :))


  • photo85  (23.04.19 00:01:28) 
1, ama çok da kirlenir sanki. 2 çok sıradan göründü gözüme, beğenemedim.


  • wish i could find a way to disappear  (23.04.19 00:11:09) 
Kadın: 1
Erkek: 2

  • filipis  (23.04.19 00:48:07) 
[]

az yakan araç

ayırabileceğim bütçe 50-65 bin TL arası.

İstanbul'da iş-ev arası 30 km, aşırı trafik çekmesem de yine de oluyor.

şu anki araç fiat 500, 55 kuruş falan yakıyor km'de. bana daha az yakan bir araç lazım. otomatik ya da yarı otomatik. gönül ister dizel olsun ama bütçe malum.

soru 1: benzinli daha az yakan bulamaz mıyım?

soru 2: dizel ne alabilirim?

soru 3: polo ve fabia baktım ama bu fiyatlara hem hasar görmüş hem de 100 bin km üzeri çıkıyor, bunlar çok mu riskli?

teşekkürler.

 
araca lpg taktırmayı düşündün mü peki?
memnunsan araçtan değiştirme işine pek girme

  • basond  (18.02.19 19:12:14) 
1.5 dci symbol.


  • komando kani var bende  (18.02.19 19:17:36) 
Clio aradığın araba


  • westblack  (18.02.19 19:19:28) 
lpg tak direk yarı yarıya düşer. 1.0 motor benzinli bulman lazım. i vtec hondalar ve 1.33 toyotalar az yakıyor benzinli olarak.


  • mikahakkinen  (18.02.19 19:37:20) 
araba zaten küçük ve şu haliyle de çekişi çok zayıf. o yüzden lpg düşünmedim. ama o seçeneği de göz önüne alabilirim.


  • nonik  (18.02.19 20:42:37) 
suzuki baleno. o bütçenin üst sınırıyla temiz düşük km bulabilirsin. Şu an yoğun istanbul trafiğinde 6.5lt/100km yakıyor benimki. cvt otomatik şanzımanın sorunsuzluğuna güvenip aldım, yanıltmadı. performans beklentin varsa uzak dur ama, malum 1.2 atmosferik araç.


  • temasettin  (19.02.19 15:15:50) 
LPG i10 1.2.
Clio
Citröen peugeot hdi motorlular

1.0 turbo benzinli araba alma az yakmaz.
  • ThomasJefferson  (19.02.19 15:22:45) 
[]

ev hediyesi

Eski iş arkadaşları olarak, gruptan birinin evinde buluşacağız. Ne hediye götürülebilir? Evine ilk defa gidiyorum.




 
Çok yakın değilseniz Paşabahçe'den bütçenize uygun herhangi bir şey alın, yanına da değştirme kartı koysunlar. On numara.
Kahve makineleri varsa kahve öğütücü olabilir ya da moka pot falan, kahveli bir şeyler mesela.

  • whoosie  (13.07.18 11:17:26) 
şarap içiyorsa paşabahçeden karaf


  • karjalainen  (13.07.18 11:17:56) 
eğer yakın arkadaşsanız arayıp sorun neye ihtiyacı olduğunu, en temizi.


  • teritori  (13.07.18 11:56:31) 
[]

seyahate giderken yiyecek götürmek

merhabalar,

yurtdışına 5 gunluk bir seyahate gideceğiz ancak kur malum, masrafları minimumda tutmak istiyoruz. oteldeki oda seçeneğimiz kahvaltı dahil değil. biz de sabah kahvaltı için ve gün içinde gezerken yanımıza sandviç yapıp götürürüz diyorduk ama odada minibar da yokmuş.

ilk sorum şu aç-bitir paket kaşarlardan, salamlardan götürmeye kalksak sandviç ekmeğiyle birlikte, uçuş sırasında problem çıkar mı? gümrük vs.

diğer sorum, bunları götürsek bile dolap olmadığı için bozulurlar. b planı olarak yemek masrafını azaltmak için ne yapabiliriz? siz neler yapıyorsunuz?

 
AB ulkelerinin coguna disaridan et ve sut urunleri sokmak yasak, o yuzden gumrukta basiniz belaya girebilir.

Gittiginiz ulkede bir markete girip dilimlenmis peynir, ekmek, domates vb alabilirsiniz.
  • crown  (23.05.18 20:43:57) 
Bir de nutella alıp ekmek arası yapabilirsiniz..


  • twelfth  (23.05.18 20:51:06) 
Peynir salatalik domates zeytin pogaca börek yaprak sarma bilimum topkek tatli tuzlu bisküvi götürebilirsin. Bunlar dolap olmasa da 2-3 gun dayanir.

Kisir tavuklu pilav biber dolmasi gibi yemekler de kabin bagajinda gider ve 2 gun tüketilebilir.

Nutella kucuk tuplerde kabine alirsiniz ama kavanozda almazlar.

Ustte yazdıklarimi sahsen götürüp tükettim ydisi gezilerinde.
  • japon askeri  (23.05.18 20:57:30) 
hangi ülkeye gidiyorsanız o ülkenin ucuz marketi neyse onun adını öğrenin(misal portekiz için pingo doce, ispanya için dia vs vs), sonra google mapsten marketin adını aratın en yakındakinden alın peynir ekmek vs ne istiyorsanız. nereye gidiyorsunuz bilmiyorum ama isveç norveç isviçre falan değilse çoğu ülkede bu tarz marketlerin fiyatları hemen hemen türkiye ile denk, ama dışarıda yemek çok pahalı. misal ispanyada dia 2 euroya 500gr peynir 1 euroya donmuş pizza satıyordu geçen yaz. misal diyelim ispanyaya gittiniz önce etrafta bi chinese shop sorun, bi tane çin malı ekmek bıçağı alın 1 euroya,bıçak önemli,çantanızda taşıyın sonra dönerken atın gitsin. hatta mümkünse 1 euroluk tirbişon/açacak var ondan da alın bir tane atın çantaya.
marketten aldınız domates ekmek peyniri, oturdunuz bir parkta banka, bıçakla peyniri domatı kesip ekmek arası gömün. alkol kullanıyorsanız 2 -3 euroya tr de 50 liradan aşağıya satılmayan gayet kaliteli şaraplar var. sonracıma 1 euroya 1 lt yoğurt drinkler var, bizim ayranla yoğurt arası kıvamda meyve aromalı, sıcak havada buz gibi çok güzel gidiyor ayrıca açlığı yokediyor. muzun kilosu 1 euro alın 1 salkım atın çantaya. kuruyemiş çok pahalı. tr den çiğ badem fındık falan götürün bi kaç paket. ben bu şekilde günlük max 10 euro ya 3 öğün tıka basa doyuyorum.

  • zikardo  (24.05.18 15:07:34) 
Kalacağınız yerde ucuz market bulun+1

Yemek içmektense gezip görmeyi tercih ettiğimiz için hep öyle yaptık biz. Üstelik bahar-yaz mevsimi parklarda kahvaltı yapmaya son derece uygun.
  • SiyamkedisiZorro  (24.05.18 16:11:55) 
corn flakes


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (24.05.18 16:15:56) 
git gittigin yerde ye haciko. yemek icmek de gezmenin bir parcasi. piknige mi gidiyorsun.


  • baldur2  (24.05.18 16:22:02) 
[]

duruş bozukluğu

bir sürü tavsiye, egzersiz, spor var bu konuda. bizzat duruş bozukluğu, kamburluğu olup şunu şunu yaptım düzeldi diyen var mı? sizin tavsiyeleriniz neler?

edit: esasen teşhis edilmiş olan sorunum boyun düzleşmesi.


 
Doktora gittim. Pilates önerdi, başladım. Doktora gitmeden durumunuzu nasıl öğrenmeyi planlıyorsunuz bilmiyorum. Gitmenizi öneririm.


  • EasyTiger  (20.02.18 21:58:23) 
Bu duruş bozukluğunun tam net teşhisini öğrenip ona göre düzeltici egzersiz yapmanız lazım. Mesela sırf yüzme ile duruş bozukluğu düzelmez; pilateste bile kas dengesizliği nerede ise; o bölgedeki güçsüz kasları güçlendirmek, gergin kasları ise esnetmek gerekir. Bilmeden yapacağınız egzersizler postür bozukluğunu artırabilir bile.


  • neferkitty  (20.02.18 22:11:54) 
bu tıbbi bir tanı mı, yoksa duruşunuzu eğri/kambur bulduğunuz, size böyle söylenegeldiği için mi duruş bozukluğu diyosunuz?

bu ayrıntı önemli bana kalırsa ama ilgili hekimler bu işi sadece spor yap düzelir düzeyinde ele alıyolar mı yoksa teferruatı nedir bilemiyorum. demek istediğim, bunu hekim diyosa onun kontrolünde bir öneri daha iyi olur sanki. şimdi size antrenman/hareketler önerirken başka sakatlıklara yol açmış olmasın kimse. bu kısmına göre önerileri siz süzgeçten geçirin.

demin kendime workout hazırlamak için youtube'da geziniyodum, şu video denk geldi, işinize yarar belki:
www.youtube.com
  • dafaisss  (20.02.18 23:59:49) 
duruş korseleri varmış bu iş için, ne kadar işe yarar bilemiyorum ama duymuştum.


  • pinkpeony  (21.02.18 00:03:48) 
Tıbbi tanı önemli. Ben doktora gittikten sonra başladım onun verdiği egzersiz tablosu doğrultusunda başladım egzersize. Ayrıca korse verdi takmam için.


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (21.02.18 00:40:54) 
@dafaisss, tıbbi tanı, doktorun söylediği yoga yap ve yüz. ancak daha spesifik örnek almak istemiştim şu şu egzersizler gibi. belki direkt bu amaçla tekrar gitmem gerek.

Teşekkürler öneriler ve yorumlar için.
  • nonik  (21.02.18 09:41:09) 
Kayropraktır, ters tarafa dönmüş boyun eğrimi düzeltti. Bir ara haftanın 5 günü gidiyordum ve ciddi işkence aletleriyle çalışıyordu adam. TR'ye döndükten sonra öyle birini bulamadım. Bulursam tekrar gideceğim.


  • SiyamkedisiZorro  (21.02.18 09:57:14) 
[]

insanların çıkarttıkları seslere dayanamamak

insanların sakız çiğnerken, yemek yerken, hapşırırken çıkarttıkları seslere dayanamıyorum çığlık atasım geliyor. O sese odaklanıp, hiçbir şey yapamıyorum. Ya ortamdan uzaklaşmam gerekiyor ya da kulaklığı takıp duymamaya çalışıyorum. Ama diyelim ki kulaklığı taktım -diyelim ki sakız çiğniyor- dönüp dönüp bakıyorum devam ediyor mu diye, delirecek gibi oluyorum.

her insanda olmuyor ama bazılarının mesela hapşırmasına dayanamıyorum, elinde değil tabii yani çok saçma ama o kişiye de gıcık olmaya başlıyorum.

bu durumu yaşayan var mı? nasıl başa çıkabilirim?

 
ses fobisi diye bişey var. ona giriyor sanırım. doktor?


  • elorelia  (08.02.18 10:04:34) 
geçen kardeşimle çekirdek çitliyoruz, bi ara tv ayarı bozuldu onunla uğraşmaya başladı. ben yemezken yeme gıcık oluyorum dedi de siktir ordan dedim devam ettim.

hapşıran insan her yerde her zaman karrşına çıkacak ona yapacak bişey yok.
ağız şapırdatanla yemek yeme.
osuranla birlikte uyuma.
kendi kendine ses çıkarandan uzak dur.
anne babayla arayı aç
o.spu gibi sakız çiğneyenle ara ara takıl
uykuda horlayan karın olursa yatakları ayır
  • etki  (08.02.18 10:13:13) 
misantropi başlangıcı. ileriki safhalarda kendi türünden komple tiksineceksin. oluyor öyle. kalabalık şehir travması. kaçabiliyorsan şehirden kaçmaya bak.


  • sir gawain  (08.02.18 10:35:13 ~ 10:38:31) 
bana en çok toplu taşımada ve yolculuklarda oluyor. insanların fısıltılarına, telefonda konuşmalarına, kendi aralarında konuşmalarına hatta kulağımın hemen arkasında nefes almalarına bile katlanamıyorum. biri bana değsin istemiyorum, özellikle toplu taşımada sanki insanlar özellikle temas ediyorlarmış gibi tiksiniyorum temas edeni ittirmek istiyorum falan filan. tek çare kulaklık bence müzik dinlemeden toplu taşımaya katlanamıyorum.

bi de şapırdatarak yemek yiyenden de nefret ederim. ben şapırdatmam ama kendi çiğneme sesimden bile rahatsız oluyorum bazen.
  • principlei  (08.02.18 11:01:16) 
ben de çok nefret ederim ama görmezden gelmeye normalleşmeye çalışıyorum.
sana haçlı seferleri ile ilgili bir kitap tavsiye edeceğim .ben bir pisliğe ya da sese rahatsız olduğumda aklıma bu kitap geliyor biraz rahatlıyorum. insanların topluca ve yürüyerek orta avrupa'dan istanbul'a oradan da kudüs'e olan yolculuklarını anlatan kitapta aklına gelebilecek her insana özgü iğrençlik olduğu için şu an aşırı hijyenik bir çağda yaşadığımıza dua ederek bitireceksin bence okursan bu kitabı.
"kudüs için ölmek - şövalyeler rahipler müslümanlar ve 1. haçlı seferi"
yazarı: dieter breuers
  • devilone  (08.02.18 11:41:38) 
  • m e b  (08.02.18 12:39:41) 
Ben islik calanlarin agzini burnunu kirmak istiyorum.


  • baldur2  (08.02.18 14:47:21) 
ne yazık ki aynı sorunu ben de yaşıyorum; şapırdatarak yemek yenmesi ve herhangi bir sıvı tüketirken gırtlaktan gelen anormal seviyedeki "gluk gluk" sesi, çileden çıkmama yetiyor.

yapabileceğimiz tek şey kendimizi izole etmek; örneğin senin durumunda, kulağına kulaklık taktığında, beynine "oh, artık duymuyorum" mesajı göndermen ve bir daha dönüp o kişiye bakmaman gerekiyor. en azından uyaramayacağın, topluluk içerisindeki diğer bireyler için daha fazlasını yapabilmen mümkün değil.

gerçi sevdiğin, hayatında yer alan insanları uyarsan da bir şey değişmiyor ki. en azından o anlık dikkat etmeye çalışsalar da, eğer bu bir alışkanlık olmuşsa yine yapacak hiçbir şey yok.

aşkın gözünün kör olmadığını, çılgınlar gibi severken, ancak sevgilim sanki oluktan su akıyormuş gibi bir ses çıkartarak sıvı tüketirken saçlarımı yolduğumda anlamıştım. defalarca kez söylesem de, o sesi çıkarmak elinde olan bir şey olmadığından, kafayı yemekle kalıyordum her seferinde. yemek yerken sırf bu yüzden evde televizyonun, müziğin sesini vs. yükselttiğimi bilirim.. ya da kafaya su şişesi dikeceğini gördüğümde hızlı bir şekilde yanından uzaklaşıyor, evin başka odalarına vs. geçiyordum hey gidi günler.

elimizdeki tek çare, başka uyarıcılarla beynimizi o sesten ayrıştırmak + bir daha onun üzerine düşünmemeye çalışmak.
  • treamorg  (08.02.18 15:02:39) 
[]

siber zorbalık

1- hakkında ne düşünüyorsunuz?

2- hiç sosyal medya fenomenleri, vloggerlar, bloggerlar vs. hakkında yazarken, hakaret ederken bu işin çok ciddi sonuçlara sebep olabileceğini düşünüyor musunuz? düşünüp umursamıyor musunuz? cyber bullying ile ilgili farkındalık oluşturmaya çalışan kampanyalar falan var. bunlar aklınıza gelip vicdanınızı sızlatmıyor mu?

2. soru ilgili kişilere..

 
O zorbalık dediğin şey laptopun ekranını kapatana kadar. Telefonu cebine koy, bilgisayarı kapat bir yürüyüş yap.

Bunu yapamayacak tıynette birisiysen 7 milyar insan yaşıyor dünyada, her dakika bir bebek ölüyor belki, neden sana niye üzülelim?

Sen dediğim konuyu açan kişi değil.
  • bos gezenin bos ustasi  (06.02.18 12:38:27) 
1- Böyle bir şey yok. Bilgisayar kişinin kontrolünde. Açıp özelini dağıtırsan milletten her şeyi duymayı da göze alacaksın. Çünkü paylaştığın içeriği yoruma sen bizzat açıyorsun. Bana da biri hakaret ederse engellerim, geçerim, ileri giderse dava ederim.

Teknolojiyi kullanmayı bilmeyen, laf işitmeyi kaldıramayan... meydana çıkmasın.

2- Engelleyip geçemeyenler doğal seçilimle eleniyorlar.

Bu tarz kampanyaları yürütenler, yardım kuruluşları, bu işlerden kâr eden kurumlardır. Bu kurumlarda çalışan insanlar duygu sömürüsü üzerinden para kazanıyorlar. Bildiğin profesyonel dilencilik. Yine bu tarz 'sosyal sorumluluk projeleri' adı altında vergi kaçıran şirketler var. Yani bir şirket bu işten kâr etmese 'sosyal sorumluluk' güder mi? Güderse batar.

Yine yardım kuruluşlarının topladıkları bağışların büyük bir kısmı da kendi masraflarına gidiyordur. Bunun yardım yemeği var, reklamı var, organizasyonları var... Yani maksat 1 aç daha doyurmak değil, 1 yaralıyı daha iyileştirmek değil, bu şirketleri 1 yıl daha devam ettirmek 1 aç doyurmaktan daha önemlidir.

Son olarak bir çok düşkün düşkün olmayı hak etmiştir. Çoğu dilenciliğe ve hazıra alışmış, verilen eli tutup kendini kaldırmayı bilmemiştir. Çalışmak, üretmek, kendine ve çevresine faydalı olmaktansa duygu sömürmek işlerine gelmiştir.
  • idexo  (06.02.18 12:43:14) 
bir laf öğrenmişsiniz "doğal seçilim" diye, sabah uyanıyorsunuz doğal seçilim, akşam yatıyorsunuz doğal seçilim. keşke sizler de doğal seçilimle elenseniz. engelleyip geçtiğiniz veya dava ettiğiniz kişilerin, sizi takip etmeyi bırakacağına eminsiniz yani. kimsenin kilosuyla, dış görünüşüyle dalga geçmem, dün, sanal zorbalığın kralı yapıldı mesela. verse hayır derim demeye kadar düşüldü.


  • nice tnetennba  (06.02.18 13:54:08) 
@bos gezenin bos ustasi; her dakika bir bebeğin ölmesi, bir insanın ölmesine "sebep" olmaya gerekçe değil diye düşünüyorum.

@idexo; her kişinin olaylara tepkisi farklıdır, bu insanlığından kaybettirir mi? canını psikolojisi daha düzgün ya da güçlü insanlardan daha mı değersiz kılar?
  • nonik  (06.02.18 16:18:05) 
1- Eleştiri nerede biter, zorbalık nerede başlar biraz düşünmek lazım tabii. Bence zorbalık gerçek hayata etki etmeye başladığı zaman; örneğin hedef gösterilen kişinin yaşadığı yeri insanların taşlaması, o kişinin sokakta yürüyemez hale gelmesi vs. Onun dışında tek bir kişiyle paylaştığın resim veya yazının genele açılarak arkadaşlarının yüzüne bakamaz hale gelmek de zorbalık.
2- Yapım gereği ağzımı doldura doldura kimseye küfredemem, klavye ile bile olsa. Üzerim diye değil, elim gitmiyor. Öte yandan X ünlü veya ünlümsü kişisinin sosyal medya üzerinden ona buna sataşıp sonra toplu yüklenmeyle karşılaşınca ağlaşmasını son derece yapay ve gereksiz görüyorum. Aklı başında bir ünlü / ünlümsü muhakkak hakaretler arasında da bir ayırım yapıyordur. Atıyorum "Ay son çıktığım alışverişten zilbilyon dolara aldığım kürküm nasıl olmuş" şeklinde bir paylaşıma sanırım "kıçım gibi olmuşsun", "pis katik, sen de ölürsün inşallah" tarzı cevaplar geleceğini hesaplıyor olmalılar. Öte yandan kendi derin kalınlaşmış olabilir ama çevreni, hele çocuğunu paylaşmayacaksın takipçilerinle aranda böyle bir sevgi/nefret ilişkisi varsa.

  • SiyamkedisiZorro  (06.02.18 16:33:00) 
'her kişinin olaylara tepkisi farklıdır, bu insanlığından kaybettirir mi? canını psikolojisi daha düzgün ya da güçlü insanlardan daha mı değersiz kılar?'

Evrim değerli/değersiz ayırmaz. Adapte olan hayatta kalır, adapte olamayan elenir. Kimse internete girmek zorunda değil. Oraya girmek isteyenler de oralardaki risklere karşı hazırlıklı olmalı. Ticaret de bir risktir, herkes başarılı olamaz. Riski alıp almamak kişinin elinde. Bu da onun gibi. Kimse ticaret yapamadığı için daha değersiz değildir, ama daha zengin olmak istiyorsan risk almak zorundasın. Yoksa gir fanusuna yaşa. Kimsenin de umurunda olmaz.
  • idexo  (06.02.18 16:53:43) 
[]

toplu taşımaya ne kadar yürüyorsunuz?

Evinizden işe/okula gitmek için toplu taşıma ya da servislerinize ne kadar mesafe yürüyorsunuz? Kaç dakika sürüyor?




 
Çok yakın olduğum için her zaman metro kullanıyorum, 3 dakika falan sürüyor.


  • tabirimekruh  (31.01.18 17:35:56) 
binanın kapısından çıktıktan sonra, sallana sallana 1.5 - 2 dakika.


  • rahip janick  (31.01.18 17:36:40) 
okula yürüyerek gidiyorum, 10 dakikada fakültenin kapısında oluyorum. (bkz: ege üniversitesi)

başka bir yere gitmek için otobüs ve dolmuş durağına gitmek için ise 2 dakika yürüyüp caddeye çıkıyorum.
  • barky  (31.01.18 17:36:59) 
evden 2 dakika 130 metre, iş yerinden 3 dakika 160 metre.


  • dedim ben sana  (31.01.18 17:38:10) 
okula bisikletle gidiyorum 5 dk sürüyor, yürürsem de 13 dakika falan.


  • senolll  (31.01.18 17:40:19) 
Biri otuz adım diğer durak elli adım falan


  • hernezıkkımsa  (31.01.18 17:42:26) 
Vapur ve metro 4-5 dakika sürüyor yürüyerek. Daha yakında nadiren kullandığım bir otobüs durağı var. Orası 1 dakika sürmüyordur muhtemelen.


  • ms brownstone  (31.01.18 17:54:29) 
iş yerinden metro istasyonu 7 dakika.
evden metro istasyonu 4, otobüs durağı 1, taksi durağı 5 dakika.

  • onemoremile  (31.01.18 18:00:26) 
metro ve otobüs durağı max. 3 dk. marmaray ise 5 dk. not:üsküdar

işe servisle gidiyorum. o da 3 dk falan.
  • hemsta  (31.01.18 18:02:10) 
evden metro durağı 1.5-2 dakika, dolmuş 1 dakika.


  • yatagants  (31.01.18 18:03:33) 
otobüs 1 dakikadan az raylı taşıma 2 dakikadan az.


  • hedep  (31.01.18 18:04:04) 
evden minibüse 8 dk,
minibüsten metrobüse, 1 dk,
metrobüsten işe, 14 dakika!
  • asabi  (31.01.18 18:04:05) 
Evden otobüs durağı ve işyeri servisi 1-2 dakika.

Metro yürüme 10 dakika ama otobüse binip 1 durak gitmek daha çok işime geliyor.
  • cleric  (31.01.18 18:04:10) 
Banliyo trenine 12 dakika civari ama o mesafeyi bisikletle gitme fikri var, o zaman 3-4 dk olacak tabi.


  • fortisvita  (31.01.18 18:07:50 ~ 22:45:31) 
toplu taşıma kullanmıyorum. servise yürüme mesafem 5 dk. haftasonlarıda arabayla gidip geliyorum.


  • sizofren06  (31.01.18 18:28:01) 
araba ile gidiyorum.
Metro ağı yarı gelişmiş bir şehirdeyim. Trafik az benzin ucuz.
Toplu taşıma için 18-20 dakika yürümem lazim
  • benaslindayohum  (31.01.18 18:33:11) 
- tramvaya 3 dakika
- otobüse(veya dolmuşa) 2 veya 5 dk (yönüne göre değişiyor)
- metroya 10 dk
- metrobüse 15 dk

Tabanım ağırdır.
  • lazor  (31.01.18 18:57:45) 
otobüse 2 dk metroya 20dk


  • blacksky  (31.01.18 19:00:15) 
Evimden ana caddeye 4-5 dk yürüyorum, şimdilik çoğu iett mevcut 2019 da metro açılıyor


  • mortingensitrayzee  (31.01.18 21:57:56) 
metroya 12-15 dk arası degisiyor
otobus,minibus vs. 3-5 dk arasi
toplu tasima kullanacaksam metroya yurumuyorum bu yuzden metroya uyuzum
  • tiredpanda  (31.01.18 22:36:56) 
Sabah 2dk aksam 10-15dk


  • stavro  (31.01.18 22:44:12) 
[]

göbek deliğinde kızarma ve kaşıntı

Göbeğimdeki piercing takılıp kanayınca yarası bir türlü iyileşmedi, ben de tamamen çıkardım bir süre sonra. Bu kez yara iyileşti ama yara izi kaldı. Ben de Madecassol krem sürdüm -yalnızca piercing yarasına değil bütün göbek deliğine sürülmüş oldu- ve göbek deliğim ertesi gün feci şekilde kaşınmaya başladı ve kızardı, soyuluyor gibi oldu.

Bir süre doktora gidecek vaktim yok, kaşıntıyı ve irritasyonu geçirmek için ne yapmalıyım? Ve iz için ne kullanabilirim?


 
Temizliğe dikkat etmezsen seni çok uzun süre meşgul eder o yara.
Sana diyeceğim, dokunma, kaşıma, kuru ve - çok - temiz tut.
Her türlü dış etkiden/maddeden uzak kalmalı. Bir arkadaşımda da kazara olmuştu benzeri durum.
Bu moda ve trend denen şeylerin zararlı olduğunu anlamak için illa sağlık sorunu yaşamak mı lazım..
  • 1adam  (31.01.18 14:48:02) 
o bölge ile çok uğraşma hatta duş almak dışında asla el, parmak sürme

7-8 sene önce bana da olmuştu hatta benden iğrenç kokulu bir iltihap geliyordu. Bu koku topluluk içinde hissedilir endişesi ile özgüvenimi acayip baltalamaya başlamıştı.

Cildiyeye gittim tentürdiyot benzeri göbek deliğine dökülen bir ilaç birde antibiyotik vermişti geçmişti.

Özet o bölgeye asla dokunmayın bir daha. zamanım yok da demeyin cumartesi çalışmıyorsanız bir cildiye doktoruna gidin gerekeni yapar.
  • joehigashi  (31.01.18 14:58:50) 
[]

hasanpaşa'dan çekmeköy'e

Hasanpaşa'dan Çekmeköy'e toplu taşıma ile nasıl gidebilirim en kolay?

Metrobüs durağına 650m, Acıbadem metro durağına 1.1km ama bunların ikisi de beni Çekmeköy'e götürmeye yetmiyor. Aktarmalı başka fikri olan varsa çok müteşekkir olacağım.


 
en hızlı rıhtımdan sarı dolmuşlarla gidersin. haydarpaşa'ya en yakın yerden kalkıyorlar.


  • lemmiwinks  (31.01.18 14:43:17) 
Belediyenin ordan otobüsler var da en mantıklısı google mapse koordinatları girip otobüs işaretine basmak. Mis gibi tarif veriyor.


  • red g  (31.01.18 14:47:49) 
[]

turknet / ttnet ?

Yakında TTNET taahhütüm doluyor. 35 mbit 100 gb internet paketimin fiyatı 70 küsur idi, 120'ye çıkacakmış. Yeni teklif olarak kotayı 150 gb'a çıkaralım 90 lira diyorlar. Bana çok geliyor bu fiyat.

turknet'te ise 59,90'lık bir kampanya var kotasız 35 mbit. Ben buna geçmeyi düşünüyorum. kullanıp tavsiye etmeyen, sıkıntı yaşayan var mıdır? siz olsanız hangisiyle yolunuza devam ederdiniz?


 
Benim de 11inde bitiyor taahhütüm. Ben de geçiyorum turknet e.


  • westblack  (19.01.18 13:43:08) 
turk.net


  • sutlu nescafe  (19.01.18 13:45:39) 
turk.net. referans kodu verebilirim.


  • sanat guresi  (19.01.18 14:02:54) 
@sanat guresi, ön kayıt gibi olan formu falan doldurup kayıt açtırdım aslında, bu aşama soruyordu sanırım referans kodunu? teşekkürler yine de.


  • nonik  (19.01.18 14:21:47) 
turk.net iyi ama turk telekom turk.net e geçiş aşamasında bilerek bazı sorunlar çıkartıyor bu sırada sinirlerinize hakim olun.


  • Sir Anthony Hopkins  (19.01.18 15:32:36) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.