1- Böyle bir şey yok. Bilgisayar kişinin kontrolünde. Açıp özelini dağıtırsan milletten her şeyi duymayı da göze alacaksın. Çünkü paylaştığın içeriği yoruma sen bizzat açıyorsun. Bana da biri hakaret ederse engellerim, geçerim, ileri giderse dava ederim.
Teknolojiyi kullanmayı bilmeyen, laf işitmeyi kaldıramayan... meydana çıkmasın.
2- Engelleyip geçemeyenler doğal seçilimle eleniyorlar.
Bu tarz kampanyaları yürütenler, yardım kuruluşları, bu işlerden kâr eden kurumlardır. Bu kurumlarda çalışan insanlar duygu sömürüsü üzerinden para kazanıyorlar. Bildiğin profesyonel dilencilik. Yine bu tarz 'sosyal sorumluluk projeleri' adı altında vergi kaçıran şirketler var. Yani bir şirket bu işten kâr etmese 'sosyal sorumluluk' güder mi? Güderse batar.
Yine yardım kuruluşlarının topladıkları bağışların büyük bir kısmı da kendi masraflarına gidiyordur. Bunun yardım yemeği var, reklamı var, organizasyonları var... Yani maksat 1 aç daha doyurmak değil, 1 yaralıyı daha iyileştirmek değil, bu şirketleri 1 yıl daha devam ettirmek 1 aç doyurmaktan daha önemlidir.
Son olarak bir çok düşkün düşkün olmayı hak etmiştir. Çoğu dilenciliğe ve hazıra alışmış, verilen eli tutup kendini kaldırmayı bilmemiştir. Çalışmak, üretmek, kendine ve çevresine faydalı olmaktansa duygu sömürmek işlerine gelmiştir.
0