Ekşi Duyuru

önemli olan stok aslında. en iyi/kaliteli markadan da alsanız 4 ay sonra teslim alamayıp çıldırmaktansa stoğu olan yerlere bakın. mesela Ikea.

@orient blue aslında zamanım var geç teslim sorun değil ama kaliteli bir şeyler almak istiyorum. İkea teşhirdeki koltuklar bile perişan halde görünüyor o fiyata iyi değil gibi geldi :/

sade, iskandinav modern falan seviyorsanız normoda bakabilirsiniz. izmirdeki piyasayı bilmiyorum ama ankara siteler benzeri bir mobilya sanayi sitesi vardır elbette. oralarda baya bi vakit geçirmeniz gerekiyor sevdiğiniz bir şey çıkması için.

Karabağlar yol üzerindeki mağazalar. Cumartesi pazar açık çoğu.

Karabağlar DM Mobilya

karabağlara gidicen. güvenilir olanlar sadece büyük firmalar.

Yakınlarda almadım ama ben olsam her birinin en az donanımlı olanını alırdım. Örneğin 25 programlı bulaşık makinesi ile 4 programlısı teknik olarak aynı alet olabiliyor ama 2 katı fiyat farkı çıkıyor. Kullanmayacağınız şeye para harcamayın. Mutlaka uzatılmış garanti alın, servis ve yedek parça sorunu yaşatmayacak bir marka olsun. Yeriniz ve bütçeniz el veriyorsa kurutucuyu ayrıca alın (ısı pompalı tercihen). Çamaşır makinesi de inverter motorlu olsun, hem daha az enerji harcıyor hem çok daha sessiz. Nette şikayetlere de bakın, bazen iyi bir markanın spesifik bir modeli sorunlu olabiliyor.

vestel kurutma makinesi aldım, G olan aynı modelin grisi
Vestel KMI 97201 G 9 Kg Kurutma Makinesi (GRİ) 21.000 TL
Vestel KMI 97201 9 Kg. Kurutma Mak. (BEYAZ) 21.500 TL
yeni motor kalitesi ile az elektrik harcıyor ve çok daha az ses çıkartıyor. neden almamışız bu güne kadar diye dertlendirdi bizi.

Buzdolabı için Samsung önerebilirim Soğutması tüketimi en iyi cihazlardan biri ve motor ömrü uzun

@orient blue +1

Program konusunda çok haklı, emin olun sadece bir ya da iki program kullanacaksınız. En az programlı, en az dijital olan, en manuel bulaşık makinesini alın.

Çamaşır makinesini kurutmalı alabilirsiniz.

Marka konusaunda ben her zaman servis yaygınlığı, bol yedek parça ve ucuz tamirat için yerli malı taraftarıyım.

Yanlış anlaşılmasın, yerli malımız ucuz ama ithallerden bence çok çok daha kaliteli. Beyaz eşya konusunda avrupa'da oldukça iyiyiz. Bir çok yabancı marka da bizim yerli firmalara fason ürettiriyor bir çok modelini.

sözleşmeyi yanınızda götürüp direkt dediğinizi söylemeniz yeterli.

Alabilirseniz noterden tahliye taahhütnamesi versin kiracı. Sözlere güven olmaz. Buna yanaşmıyorsa, çekin ihtarnameyi ama dava konuları dipsiz kuyu, 2-3 sene sürüyor. Anlaşıp çıkartmak en güzeli.

İhtar için dediğiniz gibi, notere verip, derdinizi söyleseniz gerisini onlar halleder.

.

ihtarname karşı tarafı bağlamaz ki sözlü anlaştıysanız. adam fikir değiştirse ve çıkarmak için geçerli bir sebebiniz yoksa ihtarname için yaptığınız masrafla kalırsınız. kiracınız ile görüşün, işi resmiyete dökelim diye 6 ay sonrası tarihli bir tahliye taahhütnamesi alın mümkünse noter onaylı. en sağlıklısı o.

@faberkastelli sözlü anlaştık ama adamı bir şey imzalamaya da ikna edebileceğimi düşünmüyorum. Şu an amacım 6 ay önceden çıkmasını istediğimi resmi bir şekilde belirtmek.

Tavsiyem avukata danışarak çekmen. Noterdeki memurun en ufak bir hatası ihtarı geçersiz kılabilir. Bir avukat eşliğinde yaparsan daha garanti olur.

Benzer durumları yaşayan birisi olarak, yasal olarak kiracıyı evden çıkarma hakkın var ama tek şartla. O evde sen oturacaksın.

Kiracıya ihtarname göndermen gerekiyor evde senin oturacağına dair. Bu tebligat kira sözleşmesinin yıl dönümünden 6 ay önce olması gerekli diye biliyorum (bu konuda tam emin değilim ama aklımda kalan bu). Yeni zam döneminde evi boşalt şeklinde.

İhtarname gönderdikten sonra; yeni dönemde evden çıkmaz ise kiracı bu sefer mahkemeye vermen gerekiyor. Mahkeme gün olarak 3 - 6 ay artık ne verirse.
Mahkemede de neden o eve geçmek istediğini vs. durumunu kanıtlarla beraber izah ettiğinde yine bildiğim kadarıyla en az 1 yıl süren bir dava süreci oluyor. Sonrasında da haklı bulunursan kiracının tahliye süresi başlıyor.

Bunun dışında şu yola da gidebilirsin, herkeste işe yaramayabilir tabii. Kiracı ile konuşup şimdi kentsel dönüşümden dolayı kiracının düzenini bozmamak adına sen kiraya çıkacağını belirtirsin, ama senin kiranı da kiracı öder. Burada orta yolu bulmak önemli.

Aksi halde senin kiracını normal yollarla çıkarman minimum bugünden itibaren 1.5 - 2 yıl gibi bi süre olsa gerek.

Avukat değilim, kendim de benzer durumda olduğumdan bilgilerim bu şekilde.

Orta yolu bulmanız dileğiyle.

Kiracı yokuşa sürerse, iş çok uzar. Büyük bir şehirde iseniz, 2-3 yılı bulur. İstanbul ve Ankara'da ilk dava gününü 1,5 sene sonraya veriyorlar.

En güzeli konuşup, anlaşmak. Gerekirse avukata vereceğiniz 15-20 bini kiracıya verin.

Ancak anlaşsanız bile, süreci yazılı götürün. Noterden tahliye taahhütnamesi alın. Vermeye yanaşmazsa, mecburen ihtarname çekeceğim" diye, önceden uyarın. Süre 3 ay diye hatırlıyorum. Ancak önce çekmenizin zararı olmaz. Kira 1 Mayıs'ta başlıyorsa, 31 Ocak'ta çekmeniz lazım, en geç.

.

iş görür

Şu anda piyasada 2 farklı yaygın teknoloji var OLED ve LED

İkisi de led aydınlatmayla görüntü sağlıyor ancak OLED tvlerdeki ledler yanıp sönme kabiliyetine sahip olduğu için tam siyah renk verebiliyor, çünkü OLED tv'de siyah renk ledlerin tamamen sönmesiyle veriliyor. Standart LED tvlerdeyse siyah renk led ışıklarının kısılmasıyla veriliyor, orada yine ışık var ama siz siyah olarak algılıyorsunuz.

QLED ise normal LED cihaza ekstra bir filtre eklenerek oluşturuluyor. Amacı görüntüyü biraz daha OLED kalitesine yaklaştırmak. Çok müthiş bir farka sebep olmuyor. QLED samsung'un bir pazarlama stratejisi, LG de benzer bir pazarlama stratejisini QNED adıyla yapıyor.

Mağazaya gidip LED ve QLED cihazların ekranlarına bakıp görebilirsiniz farkı. Bence muazzam değil.

QLED bütçenşz varsa tercih edilebilir, ancak bence ekstra bütçe zorlamaya değecek bir özelliği yok. Olursa ne ala, olmazsa çok da şey değil...

Linkini verdiğiniz ürün bence gayet yeterli. TV'ye konsol bağlayıp oyun oynamayı vesaire düşünmüyorsanız çok takmayın bence.

www.yvesrocher.com.tr

bu ürün benim koyu renkli leke gibi görünen çillerimin rengini açtı. inceleyin isterseniz.

3 gün önce benzer bi konuda airtag faydalarını haberde okudum. :)

Yurtdışına çıkarken uçataki valizlerde vb. airtag kullanılabiliyor. Herhangi bir zararı yok sadece havada bildirim gelmeyebilir yere indiği anda konum almaya devam edersin.

Yalnız airtag nasıl geri dönecek orasını bilemedim. 600 700 TL civarı bir şey olsa gerek.

Haber de buydu: www.webtekno.com

AirTag’e tekrar ulaşabilirseniz evet bence de o daha mantıklı zira gps verisini alabilmeniz için gsm hattına da ihtiyacınız olacak. 10.000 feet üstünde (gerçi bu yüksekliği aşmıyor sanırım ama) cihaz sinyal yakalayamayacak, yakalasa bile şehir dışı bölgelerde baz istasyon sayısı ve sıklığı çok daha az olduğundan, uçak da çok hızlı gittiğinden (bir bazdan diğerine atlaması açısından) yine verim alamazsınız gibime geliyor. Uçak indikten sonra da kargo kapalı alana girdiğinde bu sefer gsm çalışacak fakat gps çalışmayacak, sıkıntılı.

Yani airtag ve gps işinizi aynı oradan görecek, ikisi de havada çalışmayacak fakat airtag daha basit ve ucuz. Bu arada kargonun yükleneceği uçağın ismini bulabilirseniz (ki tarifeli uçakla gidecekse zaten görünüyor) flightradar’dan en azından uçağı adım adım takip edebilirsiniz, yerdeki işi de airtag yapar.

airtag (veya samsung icin galaxy tag) gibi cihazlar mantikli ancak ucak havadayken izleyemezsiniz. yerdeyken faydasi olacaktir.

bu cihazlarin icerisinde gps bulunmadigindan, yerdeki konumu zaman zaman yaklasik olarak takip edebilirsiniz.

12.5 falan derdim.

12.5 neye göre diyorsun tsubasa?

13'e daha iyi cpu ve gpu ile sıfır laptop alabiliyorsun www.hepsiburada.com

13.4 dersen bi tık daha iyi cpu da var www.hepsiburada.com

ki bu sadece hepsiburadadan 10-15k arası laptoplara bi 3-5dk bakarak bulduğum sonuç. daha iyi f/p ürünleri de bulunabilir belki... kim niye aynı fiyatlara 5 yıllık, garantisi bitmiş batarya kapasitesi muhtemelen oldukça azalmış ki kapasite kaybını saymasan bile eski ve düşük verimliliğe sahip donanım yüzünden zaten daha kötü olacak bi laptop alsın? cidden anlamıyorum yıllarca kullanıp ikinci elde piyasadaki sıfır muadillerinden pahalıya satmaya çalışanları. sözüm burada duyuru sahibine değil tabi o soruyor zaten fikir sahibi olmadığından... buradaki bariz avantaj sadece ram ve büyük ekran, tabi boyutu bazı kişiler için de dezavantaj sayılabiliyor sık taşınacaksa. ama o fiyata çıkarmaz sadece ram avantajı da. ram eklemek kolay, ama o eski laptopta batarya yenilemek değil. ssd kapasitesi de düşük hdd zaten günümüzde yok sayılacak değer eklemeyen bir parça.

Sahibinden.com'da uçmuş herifler 20k yazan var. Ederi bence maksimum 9k.

manuelse alın. otomatikse almayın.

ticari kullanım amacı yok ama araç ticari olduğu için vergi, sigorta primi yüksek çıkacak ve her yıl muayeneye götürmeniz gerekecek. bu tarz giderleri de göz önüne almak gerek.

Bizim pedere almıştık, ticari sınıf araç, kullanmak için yas sınırı var, buna dikkat edin.

Kriterlerinizi tam olarak bilmemekle birlikte, piyasası çok daha iyi, iç hacmi belirgin biçimde daha geniş ve daha performanslı bir araç olan Tourneo Courier öneririm. Hele ki Titanium veya üzeri bir donanım denk getirirseniz, çok keyifli bir araç binek kullanım için.

Binek kullanımı çok yaygın Courier'nin. 1.6 olanlar daha 2017'ye kadar olanlar. Nadiren 2018 görebilirsiniz. Sonrasında 1.5 yeni motora geçildi. Çok ekonomik, sessiz bir motor. Hız sabitleme, Android Auto gibi özellikler mevcut. Deluxe pek önermiyorum, bahsettiğim özellikler ve bazı konfor özellikleri (kol dayama gibi) eksik, uzun yolda can sıkıcı olabiliyor. 2000 kilometre kadar kullandım kişisel iş için, bu sınıfta tek geçerim Courier'yi.

www.ford.com.tr

yapmayı planladığınız şey finansal olarak çok mantıksız...

Mantıksız.

Soruya gelecek olursak yapılandırma vs. ile işiniz yok. Şubeye gidip şu kredime ödeme yapmak istiyorum diyorsunuz ara ödeme olarak yatırılıyor. Aylık taksit miktarını da artırma vs işine girerseniz yapamazlar fiyat değişir derler vs. O yüzden her ay fazla yatırmak isteidğinizi ekstra gidip ödeme yapmak istiyorum diyip ödeme yapacaksınız.

Ailem bunu yaklaşık 10 yıl önce yapmıştı. 6 yıl daha taksit ödemek yerine 4 yılda taksitleri bitirecek şekilde yeni bir ödeme planına geçmişlerdi. Ama belki de faizlerin düştüğü bir zamandı, o detayı bilmiyorum.
Krediyi kullandığınız şubeye telefon edip müşteri temsilcinize ulaşsanız büyük ihtimalle size hem cevap verecektir hem de yeni bir ödeme planı önerecektir.

ben yazarken not yoktu. enteresan olan nedir bilmiyorum.

Konut kredisini yeni faiz ile yapılandırır %99 yada iyi ihtimal %1 ceza mı ne vardı öyle bir şeyle karşılaşabilirsiniz, muhtemelen aynı orandan onlar lehine de olsa yapılandırmayacaklar

Tam olarak bunu arıyordum bulursanız mesaj atar mısınız

@owaki +1

hangi bankadan almaya çalıştınız da makas o kadar yüksek?
normalde piyasanın açık olduğu saatlerde kontrol edin, piyasa kapalıyken makas açılır, yarın sabah 10 gibi tekrar bakın makasın o kadar açık olmadığını göreceksiniz.
hatta çoğu döviz bürosundan çok daha düşük bankaların makasları...

döviz bürösunda makas hep daha yüksek benim gördüğüm. bi de app'ten almak pratik geliyor. yazıldığı gibi gündüz piyasa açıkken deneyin, her bankada makas var yapacak pek bir şey yok.

bir alternatif belki euro ve altın ağırlıklı bir fon varsa fon da düşünebilirsiniz. www.tefas.gov.tr üzerinden fonların dağılımına, performansına, ücretine vs bakabilirsiniz.

Altın için, Darphanenin Altın Sertifikası var. 0,01 gram olarak borsada hisse senedi gibi alıp satabiliyorsunuz.
Şu anda 1 lotunun alışı 10,98, satış fiyatı 10,99 lira.
Tavsiye ederim.

Kendime adıma banka üzerinden almak daha kolayıma geliyor, her ne kadar makas fazla olsa bile. Maaş yatar, kredi kart borçlarını öder, arkasından Euro'yu yapıştırırım.

Döviz bürosuna mesai sonrası gidebilirim anca. İlk parayı çekeceğim, sonra kalkıp saat 5'den sonra döviz bürosuna gitmek zahmetli geliyor.

Çekmem gerektiğinde Atm'den çekiyorum.

valla ben de öyle yapıyorum, makas döviz bürosunda daha bile fazla elinde çok para varsa. mesai saatleri dışında işlem yapmazsan çok da sıkıntı olmuyor.

Indexlerden olabilir.

exec sp_spaceused detay verebilir.

yanıtlar için teşekkürler ama ne yazık ki ikisinden de sonuç çıkmadı. sp_spaceused deneyince boyut data kısmında görünüyor. Ama nerede bu data anlamadım.

İlla bişeyler o boyutu oluşturmak zorunda değil. Database'e "sen kendine bu kadar yer al koç, veri geldikçe doldurursun" diyebiliyorsun baştan. İçinde veri olmasa bile o kadar alanı kapatıyor ki ileride sıkıntı yaşamasın vs.

sys.allocation_units fikir verebilir belki.

Şu ortamda nakit vermek ne yazık ki enayilik oluyor. Faizler düştü, taksitli nakit avans 1,36dan veriliyor kredi kartınızda limit varsa.

Telefon almak için kredi çekmezdim

Kredi çekin. Hem kart limitinizden düşmez (fazla olsa bile ne olur ne olmaz kalsın limit), hem de önümüzdeki ay zam alacağınızı varsayarsak aylık ödemeler kuş kadar kalır.

Ben geçen sene temmuz gibi çalışmaya başlayınca kredi çekip telefon ve laptop alacaktım. Burada sorunca çekme gereksiz dediler. Sonuç olarak birkaç ay sonra ayrı ayrı iki kredi çekip aldım bu ikisini ve zarara uğradım döviz kuru artışından dolayı alabileceğimden daha düşük modelleri aldım :)

evet salaklik uzgunum.... telefon degil corap almak icin bile kredi cekilir bu ortamda, sakin nakit ya da tek cekim almayin. gerekirse kredi kartindan nakit avans cekin 1,36 ile 12 ay vadeli oyle alin.

ben karttan cektirip sonradan 3e böldürdüm. nakit de alabilirdim ama.

krediyi yapıştır geç.

Ben geçen hafta öylesine gidip kredi kullandım. Sabit borç her zaman avantaj ülkemizde. Kredi kullanma durumunuz varsa iphone 11 değil 13 ve üzerine yönelin. 11 128gb 17k civarı iphone 13 ben 26kya aldım aradaki fiyat farkına hem güncelleme hem kalite bakımından değer. Bir süre sonra satmak istediğinizde iphone 13 çok daha rahat gider.

uzun süre kullanılabilmesi için en az 16gb ram olması iyi olur. bu attığınız 8gb, belki slot vardır yükseltilebiliyordur bilemiyorum.

17 bin liraya Macbook alsanız dünyanın en iyi amcası/dayısı/eniştesi olursunuz.
Hem ders yapacaksa yapar, hem oyun oynayacaksa çok kendini kaptıracağı oyunlar oynayamamış olur hem de daha uzun süre yaşayacak bir bilgisayar olur.
Okulda yeğenin havası bi milyon olur, ailede sizin havanız yüz milyon olur. (Tabi çok yeğen varsa onu bilemem)

www.pt.com.tr

şuna bakabilirsiniz. geçen 14500'e sattı Amazon. bir 8gb ram eklenirse epey iş görür

www.amazon.com.tr

Pürsu.

Pürsu konusunda takıntılıyım ben de. Yıllardır onu kullanıyorum.

İzmirsu

3 ay önce abant kullanmaya başladım.Gerçekten öneririm.İçtiğim diğer sular lezzetsiz geliyor artık.

ek: ikametini oraya almadı

Tam cevabınız olmamakla birlikte:
e devletten abonelikler, borç durumu vs görülüyor. E devlet şifresini değiştirsin kocası biliyorsa.
İkametini alırsa, koca aile dökümünden bulur sanırım.

Mutlu sonla biten dediğiniz için aklıma sadece Jane Eyre geldi.

Mutlu sonla bitmek zorunda değilse Yalnız Kadınlar Arasında (Cesare Pavese) ve Bilmemek (Milan Kundera) söylediğiniz şartlara uyuyor gibi.

Fureyya, Adi Aylin/Ayse Kulin'in kitaplari

Geceyarısı kütüphanesi var, ama genel eleştirileri olayın çok yüzeysel işlenmiş olması üzerine, yine de son yılların en çok satan kitaplarından. Ana karakter de çok güçlü bir insan değil. En azından başta değil, ama sonra güçlü biri haline geliyor ve mutlu sonla bitiyor.

-- Spoiler (kitabın sonunu da içerir) --

Ana karakter kitabın başında hayatına katlanamayıp intihar ediyor. Sonra geceyarısı kütüphanesi diye bir mekana gidiyor. Orada kitaplar var işte, her biri bu kişinin alternatif bir hayatını içeriyor, sonsuz seçenek var. Bu intihar eden kişi geçmişte yapıp da pişman olduğu şeyleri yapmasaydı nasıl hayatlar yaşardı bunlara bakıyor. En sonunda fark ediyor ki bu hataları yapmasaydı (ki aslında bunların hata bile olmadığını fark ediyor) kendisi gibi davranmış olmayacaktı ve yaşayacağı başka hayatlar da kendine yabancı gelen hayatlar olacaktı. En sonunda anlıyor ki aslında mutsuz olduğunu düşündüğü hayatında mutsuz değil, sadece çabalamaktan vazgeçmiş. Sonra kendi yaşadığı hayata geri dönüp pişmanlıklarını kabulleniyor ve istediği hayatı kurup mutlu oluyor.

-- Spoiler --

sevgi yolunun girişindeki türk amerikan kültür derneği iyidir.

BİMcell’den yeni hat alan abonelere özel HEDİYE 30 gün boyunca kullanabileceğiniz yurt içi her yöne 300 dakika, 300 SMS ve 9 GB cepten internet fırsatı!

www.bimcell.com.tr

Turkcell’den yeni bir ön ödemeli hat almak isteyen bireysel müşterilere 28 gün boyunca kullanabilecekleri her yöne 750 dakika, 250SMS ve 15GB hediyesi ile açılacak.

www.turkcell.com.tr

turkcell faturalıya geçin şuan yeni gelene özel "aşmaz" isimli özel paketler var. onlardan alın şuan açıkara en uygun f/p bu paketler.

turk telekomda 100 tl ye 15-20gb vardi, yeni hat kampanyasi da degil, duz herkese acik bisey.

Sözleşme maddelerinden kanunla çelişen varsa kanun geçerli olur. Mesela sözleşmede 15 gün önce bildirilmeli yazsa da kanun 30 gün diyorsa kanun geçerlidir.

- Mümkünse depozitoyu da banka havalesi ile gönderin
- Elden kira ödeme kesinlikle yapmayın. Hep banka havalesi
- Evin demirbaşları ve boya durumuyla ilgili sözleşmede ne yazdığına dikkat edin. Doğru olmayan bir şey varsa düzeltin.
- Evi boyalı mı aldınız, boyasız mı teslim edeceksiniz konusunu konuşun. Bazı ev sahibi "benim boyacım boyamalı" diyor ve kendi boyacısı piyasanın iki katı fiyatına oluyor. İleride bu konuda anlaşmazlık çıkabilir.
- Evin kombisi, rezervuarı, muslukları, camları, kapıları tamir gerektiriyorsa ilk günden konuşmayı unutmayın.
- DASK (Deprem sigortası) poliçe numarasını almayı unutmayın, o olmadan elektrik-su vs. bağlatamazsınız. Faturaların tamamını üzerinize alın ki ileride ev sahibi sizi çıkarmak isterse elektriği pat diye kapatamasın.

Evi kiraladığınız kişinin evin sahibi olduğuna emin olun. Bu konu çok önemli. Tapuyu göstermesini istemek biraz aşırı geliyor insanlara ama bu konuda emin olmanız lazım. Aksi takdirde diğerlerinin hiçbir önemi kalmıyor.

Yukarıdakine ek olarak depozitoyu bir kira bedeli olarak belirtmeniz. Yıllar geçtikten sonra size ilk yılın kirası kadar ödeme yapıyorlar sonra. Buna dikkat edebilirsiniz.

Sözleşmeye kiranın gönderileceği banka hesap bilgilerini de eklerseniz iyi olur. Her para transferine de "şu sokak şu numara şu dairenin temmuz 2022 kirası" diye de açıklama düşerseniz ileride "ödedin ödemedin" derdini de ortadan kaldırmış olursunuz.

Depozitoyu dolar olarak verin ve o sekilde almayi yazili olarak belirtin.

www.eksiduyuru.com

1000 dk. 18 gb internet 55 tl. Yeni başladım. (Vestelcell)

soruya cevap değil ama nafakasını yatırmadığı için hapse girmiş 2 tanıdığım olmuştu. sanırım hukuk sisteminin en hızlı çalıştığı konulardan biri. çok zorlanacağını sanmıyorum parayı alırken. (hukuk forumlarına da bakabilirsiniz, eminim yüzlerce kez sorulmuştur)

Avukat parasi yok ise barolarin kadinlar icin ozel bolumleri oluyor, oradan ucretsiz avukat isteyebilir belki. Baroyu arayip sorun.

Mahkeme 2000TL olarak karar vermiş, üstünü göndermesi parayı gönderen dışında kimseyi bağlamaz. Kafasına göre de ben vermiyorum diyemez. Şikayetçi olunması durumunda ağlatırlar.

Doğrudan göstermiyor.

Söyle olabilir: www.iphonelife.com

Denemedim.

biz Smartberry aldık, 390 TL.
Basit bir alet, çalışıyor, ses kalitesi eh işte. Ama bizim oğlan bunu takmadı, öyle masada duruyor. Çocuğunuz bizimki gibi itin teki değil, söz dinliyorsa alabilirsiniz.

Geçen sene Alcatel MT40X aldık. Henüz bir yeri kırılmadı. Konum bilgisi vs hep düzgün çalışıyor. Ancak okul yönetimi ile önden bir görüşün isterseniz. Bizim okulda yasak olduğunu aldıktan sonra öğrendik.

Bu saatlerin hepsinden aldım, hepsi de çöp. Eski bir telefona family link yükleyip çantasına attım. Sıfır hataya yakın konum veriyor. Ayrıca WhatsApp canlı konum paylaşımı da daha iyi bu saatlerden. Bahçede koşuştururken falan işe yaramaz belki ama servis takibi işi için kullandım ben.

Philips BHD350/10 modeline bakabilirsiniz. Hatta raks vs. markalar da olabilir yani makinaların genelde arkalarındaki fanlar bozulur, başka bir şey olmaz ki o da tamir edilebilir.

yillardir braun kullaniyorum hic bir sorun ile karsilasmadim. sadece kurutma amacli kullanacaksaniz braunda basit modellere bakabilirsiniz.

Kuaförün gazıyla kuaför malzemesi satan bi yerden almıştım,markayı hatırlamıyorum..1 sene bile dayanmadı.Sonra philips aldım uzun yıllardır kullanıyorum.Bence kuaför tipi olanlar bizim banyolardaki buhara,neme dayanıksızlar.

abi zaten bozulmaz kolay kolay. ben 4-5 yıldır sinbo marka aşırı dandik bir şey kullanıyorum hiçbir şey olmadı. bozulur tabii de onun hangi modelde markada olacağını bilemezsin zaten.

philips küçük ev aletlerinde iyi oluyor ben olsam philips alırdım.

kuaför tipi etap almıştım.
yere düşürünce motoru bozulmuş .
360 liraya satılan makinanın tamirine 180 lira istediler.
yerine dandik bir arzum aldım. hava üflemesi ciddi farkediyor, kuaför tipi makinanın üflediği havanın 3 te birini falan üflüyor sanırım.

beyaz eşya mağazaları saklar.
hatta falan marka filan serisi fiyatını bugun ödeyip 2 sene sonra fiyatı artsa da aynısını gönderen firmalar da var.

gram altin alın.

Teknolojinin bu kadar hızlı geliştiği bir dünyada 2 sene sonra kullanılacak beyaz eşyanın bugünden stoklanması hiç akılcı değil.
Bir de 2 senede o planların değişmeyeceği ne malum.
Parayı bir yatırım aracında değerlendirip farklı değer artışını da sineye çekmek en mantıklısı.

Altın al kenara at hocam.

altinin mi dolarin mi daha cok yukselecegini hicbirimiz bilmiyoruz. o yuzden yarisini birine yarisini digerine at gec.

seneler oncesinden esya alip bekletmek, depo parasi vermek falan sacma +1.

hisseye yatır. hatta senin için daha da ilginç olsun istersen beyaz eşya, elektronik şirketlerine yatır :)

Kiehl’s avakadolu göz altı kremi

Siberian Wellness diye doğal bir ürün kullanıyorum yeşil, hem doğal hem fiyatı uygun hem de yapısı çok çok güzel.

Daha önce Estee Lauder kullanıyordum, araştırmalarım sonucu en iyisi oydu ama artık Siberian Wellness kullanırım.

Kiehl’s öneriliyor hep ama içeriği temiz değşl diye biliyorum

skinceuticals age eye complex öneriyorum derm tarafında.

elektrik kalemi, şarjlı tornavida/matkap için uç seti, papağan pense (kalorifer vs için gerekli),su terazisi, duvar işi oluyorsa spatula, alyen anahtar seti
ps:malesefki tavan taban yamuk o kadar fazla ev gördüm ki, kibritsuyunun belirtiği gibi alttan üstten ölçü alıp astığım rafların yamukluğu, çamaşır makinesi üzerine kurutucu koyarken dengesizliği, banyo giderinin eğimini ters veren ustalar, klima montajı yaparken tahliye musluğunu, kalorifer peteğini dengesiz takan adamlar gördükten sonra su terazisi vazgeçilmezim oldu. Ayrıca o yokkende rijit bir şeffaf şişeye bir damla kabarcık bırakıp ölçü almışlığım çoktur.

Her şeyi kendi kuran; tamirini, geliştirmesini falan da kendi yapan bir kişiyim. Size gerçekten lazım olan tek şey elektrikli tornavida ve mümkünse uç seti. Manuel tornavidayla mobilyayı ya hiç kuramazsınız (vida yuvaları açık değildir mesela) ya da kurana kadar perişan olursunuz. Almışken de paraya kıyıp iyi bir şey alın. Bim'de falan satılanlar beş para etmez diyorlar. Bosch alın mesela evladiyelik.

Bunun dışında benim en çok kullandıklarım çekiç ve ingliz anahtarı. Nadiren alyan anahtarı, saatçi tornavidası seti, pense ve matkap (mesela matkap çok pahalı ve nadiren kullanılan bir şey olduğu için bende de yok, lazım olursa arkadaşlardan ödünç alıyorum). Çok nadiren de testere. Falçata, metre, elektrik bandı, tutkal, kroşe gibi şeyleri saymıyorum. Siz de benim vaktiyle yaptığım gibi lazım oldukça alırsanız hem kalitelisini almış olursunuz hem de boşa masraf etmezsiniz. Setlerin kaliteli olduğunu hiç sanmam.

Edit: Hepiniz su terazisiyle ne yapıyorsunuz lan :( Çok kıskandım. Ben de alacağım bir tane.

Edit 2: Sağ olun bilgilendirdiğiniz için @lazpalle ve @kibritsuyu. Şu yardımseverliği ve çocuksu erkek neşesini başka hiçbir başlıkta bulamazsınız. Erkeğin alet çantasıyla yaşadığı aşk bambaşkadır. Tevekkeli değil herkes sevgilisinden bahseder gibi takımlarından bahsetmiş. Alın size buram buram pozitif maskülenite.

yılların birikimi takım çantası sahibi olarak yukarıdakilere ilaveten.

allen anahtar takımı
açık ağız anahtar seti
cımbız
su terazisi
teflon bant
ayarlı pense

evet en önemli şeyi unutmuşum bende ayrı bir çantası olduğu için. uç seti ile beraber satılan şarjlı vidalama montajda hayat kurtarır.

hepsi size lazım olmayabilir tabi. fikir olsun diye yazıyorum. bende çektirme sekman pensesi gibi az lazım olacak şeyler de var.

yere dusup kirilan sarap kadehi'ne cevap editi: usta havası veriyor. şaka bir yana bir şekilde lazım oluyor. çamaşır makinesi düz dursun, mobilya kapakları çarpılmasın diye ayaklarına ayar çekerken vs.

Ev kullanımı için ise çakma bir şarjlı matkap alabilirsiniz işinizi görür. Mutlaka olması lazım.

Mobilya kuracaksan gönye al. Yamuk yumuk monte etmeni engeller. Metre dışında küçük ölçüler için çelik cetvel al. Metrenin ucundaki metal zamanla gevşiyor. Hatalı ölçersin.

hazır takım çantasını önermem. içinde hiç kullanmayacağınız şeyler de olur. en güzeli bir tane boş çanta alıp içini doldurmak. eksik alet fark ettikçe gidip onu da almak çok eğlenceli.

ayarlı pense veya boru anahtarı yazılmış mı göremedim. ingiliz anahtarı veya kurbağacık ile birlikte bulunsun. bir tarafı sıkarken dönmesin diye karşı tarafı tutmak için işe yarar.

biri küçük biri büyük olmak üzere birer düz ve birer yıldız tornavida, kontrol kalemi, pense, kargaburnu, yan keski, çekiç, ufak bir testere, falçata, şerit metre, kurbağacık ve ayarlı penseyi yukarıda saydım, içi çeşitli amaçlar için boy boy vida ve çivi dolu bir kutu, boy boy dübel, bir tane kurşun kalem, bir tane asetat kalemi.

şarjlı vidalama gerçekten hayat kurtarıyor. biraz torklu ve devirli, hatta darbeli model alırsanız çok sert olmayan duvarlarda matkabın işini de görüyor.

çeşitli yapıştırıcılar, koli bandı, maskeleme bandı, çift taraflı bant, elektrik bandı, ahşap tutkalı, derby, japon türevi hızlı yapıştırıcı, 4k epoksi, yapıştırdığın şeyleri tutsun diye ufak bir işkence seti, ısıyla daralan makaron (+ daraltsın diye çakmak), vida deliği daraltmak için kibrit, musluk contası, keten, teflon bant.

spatula, bir yaprak ince zımpara, en küçüğünden boya fırçası.

havya, lehim, sıcak silikon tabancası, soğuk silikon tabancası.

bunların hepsi tek çantada değil, temel aletler takım çantasında, vidalama, matkap, dübel vs, ayrı çantada, silikon milikon türleri dolapta, lazım olunca alıp götürmek üzere.

benim ev tamirhane gibi valla. çoğunu da kullanıyorum ha, illa lazım oluyor.

not: su terazisi ile en basitinden duvara televizyon, ayna vs. asarken düz durup durmadığına bakıyorsun. geçen gün bi de kumpas aldım, şerit metrenin yetersiz kaldığı yerlerde hassas ölçüm için.

yıllarını bu işe vermiş biri olarak cevap yazayım, amaca göre bir set yapmak gerekir,
ev kullanımı içinse;
Kontrol kalemi
farklı çaplarda ikişer adet yıldız ve düz tornavida
pense
yankeski
kargaburun
ingiliz anahtarı
papağan pense(tesisat işleri için)
falçata
metre
elektrik bandı
teflon bant
su terazisi
kağıt bant
allen anahtar seti
küçük bir çekiç
klemens tornavida seti (elektronik cihaz v.b tamiri için)
Kablo bağı iki farklı ebatta
Ara kablo 5 mtlik falan

bende ekstradan neler var, bu malzemeleri elektrik, zayıf akım ve tadilat işlerinde kullanıyorum.
Multimetre, pensampermetre
rj45-rj11 çakma pensesi
vde tornavida seti
data kablo test ve takip cihazları
şarjlı vidalama, matkap, taş motoru
Kablolu kırıcı-delici, tilki kuyruğu testere
el testeresi, bıçkı
dübel vida çeşitleri
kablo pabuç, yüksük sıkma pensesi
eğe, spatula, mala
ara kablo 50 mt
anahtar setleri
tork anahtarı
manivela, levye

marka olarak da cetaform, elta, izeltaş bakabilirsin.

Doktorun önerdiğim bi şey yok demesinin nedeni bu takviyelerin bir işe yaramaması aslında. Ha ama illa bir şey öner işe yarasın dersen minimum 6 ay 36ıu genotropin kullanımı öneririm ama hücre büyümesi-bölünmesi gibi yan etkileri var dikkat etmek lazım.

naturagen kolajen. Ben onu kullanıyorum en azından. Yurtdışında bir çok firmaya da onlar veriyormuş. değerleri düzgündü. Shot olanlardan alıyorum kayısı gibi tadı var.

hud kolajen aldım, ayşenur yazıcı videolarını izleyin ilgili

photoshopta yaptığınız tasarımı bir yandan illustrator açarak oraya kopyalayabilirsiniz. adobe illustrator vektörel çalışır, oradan çıktı alabilirsiniz istediğiniz gibi.

photoshop'a ulaşma imkanınız varsa illustator'a da ulaşabiliyorsunuzdur diye varsayarak bu şekilde öneride bulundum.

Bildiğim kadarıyla mucizevi bir yöntem yok. Illustrator'da yeniden yapmanız gerekecek aynı tasarımı.
Illustrator'da "Image Trace" özelliği var ama size yetmeyecek sanırım.

Bakın bu arkadaş 100 liraya yapıyor, ciddi bir işse 100 lirayı verin, tertemiz yapsın.
bionluk.com

(Tanımam etmem, google'a yazınca çıktı bu kişi, başkalarına da bakın çalışmadan önce)

praktiker vb yerlerde sürgülü kapılar satılıyordu. güvenli değil ancak giriş çıkışı keser.

tel örgü ile kapatılabilir. ekonomik olur. kenarlarından kanca - vida attın mı iş tamam. 2 ayaklı, 4 ayaklı girişleri engeller.
sürgülü kapıda olabilir ama kırıldı bozuldu durumları olunca çirkin durur ama tel için en fazla sağlamlaştırmak için bir kaç vida daha atmak yeterli olacaktır.

Alan çok geniş, çok masraflı olur. En ucuz yollu şöyle olur;

çıkmacıdan çıkma demir kapı alınır, sonra bu kapıya göre etrafı tuğla ile örülür. Ki bu bile baya masraf.

Edit: Tel güzel fikirmiş, baklava desen hazır teller var, onlarla yapılabilir.

ben pug çantamdan çok memnunum

www.nezih.com.tr

bundan hariç kaft sırt çantalarını da çok güzel buluyorum

Paylaştığın Puma ve mudo çantaları güzelmiş.

@anlatamıyorum +1

Markapark dışındakiler ucuz duruyor.

Bir tane kanken al gec. Bence cok guzel ve zamansizlar

www.decathlon.com.tr


sunu kullaniyorum 3 aydir, pratiklik acisindan cok iyi sehir ici kullanimda... daha sik seyler elbette var ama benim bildiklerim butce olarak cok yukarida kaliyor...

Anlatamıyorum +1
Tüm yorumuna katılıyorum. 2 hariç diğerlerini almazdım, ayrıca o yazarın önerdiği çantalar daha makul görünüyor.

cinsiyetine, öğrencilik durumuna, evli/bekar/dul olmasına göre değişebilir. şurada açıklanmış, sanırım sgk'dan daha güvenilir kaynak olamaz:
www.sgk.gov.tr

çok önerebileceğim bir şey yok. lakin kendimden biliyorum, iki çeşit r söyleyememe durumu var. r harfini y olarak telaffuz ediyorsa, hani "ayabanın tekeylekleyi" falan diyorsa bu çocuk dili. özel bir terapiye bile gerek yok, zamanla düzelecektir. ben de ilkokul 2 veya 3'e kadar y olarak telaffuz ettim, sonra düzeldi. oğlum da öyle. 5 yaşındayken hala ayabanın tekeyleği diyordu, o da şimdi düzeldi.

ama ğ veya v gibi telaffuz ediyorsa bu pek düzelmiyor, beyazıt öztürk gibi, aziz yıldırım gibi. küçük yaşta dil terapisi ile biraz yol alınabilir belki.

"baybayoş mu şenin adın guci guci" falan yapmasın kimse yeter şimdilik.

evet, düzeltilebilir.
36 yıldır r'leri tam söyleyemeyen biriyim. arada çıkıyor o ses, arada belli kelimelerde çıkmıyor, çıkamıyor.
dil terapisti arkadaşım basit teknikler vermişti ve bi kaç ay içinde düzeltilebileceğini söylemişti (benim vakamdan bahsetti, her vaka öyle olmaz sanırım); ben de olayın biraz diş-çene yapımdan olduğunu, artık alıştığımı, r'leri iskoçlar/seda sayan gibi bastırma gereği duymadığımı söylemiştim. hala özellikle soyismimi söylerken yanlış anlaşıldığım olur.

Dil ve konuşma terapisi bölümü olan üniversiteler var, bunların uygulama merkezleri de oluyor diye biliyorum. Mesela Anadolu Üniversitesinde vardı. dilkom.anadolu.edu.tr

İzmir'de Bakırçay Üniversitesinde ve Tınaztepe Üniversitesinde bölüm varmış, uygulama merkezleri var mı diye sorabilirsiniz belki.

Bende de ufaktan var. Aziz yıldırım örneğindeki gibi çok belirgin olmasa da bazı kelimelerde ğ-v arası çıkıyor bazen. Ama çoğu insan fark edilmiyor diyor. Çocukken daha belirgindi zamanla azaldı. Hiç bu konuyla ilgili bi çalışma denemedim. Belki düzelirdi ama ihtiyaç duymadım. Tabii çocukken taktıysa ona anlatamazsınız. Yaşı da küçük ama arkadaşları falan bişey dediyse takılmıştır.

Çevresinde en azından yetişkinleri uyarmak lazım bu konuyla ilgili şaka, yorum, sevgi gösterisi bile kafaya takmasına neden olur. Ayğan mı iççen sen bakim falan gibi "sevimlilik" deneyen olursa dert büyür:)

Büyük kızım kibritsuyu'nun dediği gibi r'leri "y" olarak söylüyordu, 5 yaş gibi kendiliğinden düzeldi. Küçük r'leri "ğ" olarak telaffuz ediyordu 5 yaşında hiçbir gelişme görmeyince konuşma terapistine götürmeye başladık. Tesadüftür onun da adının baş harfi R. Bu terapiler sırasında ev ödevleri veriyorlar. Yani haftada bir götürüp düzelmesini beklemiyorsunuz. Ebeveynleri olarak çocuğu düzenli çalıştırdık(hatta biz anaokulu öğretmenini de konuya dahil etmiştik) Böyle böyle belli dil kası egzersizleri ile dili açıyorsunuz. Fiziki bir sorunu yoksa (dil altındaki perdenin çok önde olması gibi) bu iş çözülüyor. Bizimki 6 ayda çözüldü çok şükür.
Bir de o sıralar aşağıdaki üründen almıştık. İstanbul'da olsanız benimkini size vereyim diyeceğim. Ama aklınızda olsun.
duyumarket.com.tr
Edit: gramer filan.

R leri y gibi söyleyen 20 küsür yaşında tanıdığım var. Yani hepsi 5 yaşına gelince kendiliğinden geçmiyor. Konunun uzmanlarından destek almayı ihmal etmeyin bence

dil terapistleri işe yarar ve çocuğa r'leri bastıra bastıra konuşma çalışmaları yaptırarak r'leri daha belirgin hale getirmeye çalışabilirsiniz gidene kadar.

benim zamanında ortodonti tedavisi yüzünden s'lerim tıslamaya başlamıştı, konuşma terapisti çözdü olayı. r harfi de çözülür bence. yapısal olarak farklılık varsa dahi çalışmalarla fark edilmeyecek seviyeye bence getirilir.


ve diksiyon derslerinde de r çalışırken r tekerlemeleri üzerinden gidilir. çocuğa r'li tekerleme öğretin yine dil terapistine gidene kadar.

Erkek tipi olmayan ama 'normal' olan saç dökülmesini bilemedim ama Seboreik dermatit için şu hekime gidip ilgililiğinden memnun kalmıştım.
Tavsiye ederim.

Ama yine de önce bir devlet hastanesine gidip kan değerlerine baktırsan daha ucuza mal edebilirsin. Demir ve Ferritin önemli.

www.izmirekolhastanesi.com

gözüm kapalı tavsiyem: Ali Tahsin Güneş

hali alti isici diye bir sey kullandiigini söyluyor arkadasim. bi odada 2 tane onlari birbirine baglamis falan ama yani guzel bir sistem kurmus odayi falan isittigini söyluyor hic gormedim. kw olarak da dusukmus. bi arastirabilirsiniz isterseniz

nobo ısıtıcılar yağlı radyatör gibi ama daha verimli ve ekonomik diyorlar. o odaya uygun güçte modeli de nispeten uygundur tahmin ediyorum.

fanlı ısıtıcılar var. ben işyerinde odamda kullanıyorum. çok güzel ısıtıyor. fabrika olduğu için elektrik faturasına etkisi nedir bilmiyorum tabii ama çok güzel ısıtıyor. ayrıca dik durmadığında da otomatik kapanıyor. emniyetli yani. tavsiye olunur.

Yağlı radyatör olabilir. Dilim sayısı fazla olsun ama

en iyi ısınma yöntemi yalıtımdır. :D

en verimliden/ucuzdan, en verimsize/pahalıya: doğalgaz, odun/kömür, elektrik
elektrikle ısınmak maliyet ve verim olarak en kötü fikir.
yağlısı, konvektörlüsü falan hep elektrik çevrimi. hiç bulaşma mümkünse diyeceğim ama ne doğalgaz varmış ne de soba kurabilirsin.

o halde ilk cümleye dönüyoruz.
-odayı strafor/xps/eps ile içeriden ya da dışarıdan kaplayabilir/kaplatabilirsin(yaptırması pahalı, işçilik çok)
-cam yünüyle/taş yünüyle içeriden kaplayabilirsin.
-bu sonuncusu pek denenmiş değil. (üstteki 2 yöntem de yapılıyor)
bir yüzü esnek plastik türevi, diğer yüzü aluminyum kaplama rulolar var. polipropilen/kauçuk oluyorlar heralde. bi şeyler sarıp yalıtmak için 5mmden 30mmye kadar kalınlıkta. aFlex bFlex diye markalar satıyor. şimdi baktım 6mm kalınlıkta 30 metrekare topu 1200 liraymış.
www.izocam.com.tr

onları güzel bir silikonla duvara yapıştırabilirsin. birkaç yerinden vida atarsın. üstüne de duvar kağıdı çekersin.

senin 20m2 odanın yan duvarlarının alanı, pencere ve kapıyı ihmal edip, tavan yüksekliğine 2,75m dersek: 50m2.

biraz daha kalınını 1500tlye alsan, 1,5 top gitse, silikonu malzemesi derken 3000e yaparsın hepsini. üstüne de duvar kağıdını ekle. hatta belki bir yüzü kendinden duvar kağıtlı flex bile bulabilirsin.

şimdi bu odada kibrit yaksan bu oda cayır cayır ısınır.

Ben 2500 lük konvektörle 30m2- 2.2 metre yukseklikği olan salonu ısıtıyorum 27,28 derece görüyor

öyle kallavi değil belki de spontane gelişen bir olay yaşadım. vakti zamanında aynı kurumda çalıştığım eski kız arakdaşım ki sonrasında nişanlanıp ayrıldığım kişi olur kendisi; "senin niye araban yok" falan gibi bi soru sormuştu. ben de yok işte diyerek geçmiştim olayın üstünden ama çok koymuştu bu durum. normalde koymaz da edilecek laf da değil hani. o gün karakter notunu verip çıkmalıydım bu ilişkiden ama bir şans daha belki yanlış anladım falan derken olmamıştı.

neyse gel zaman git zaman kafalar fena aykırı olunca ayrıldık vs. ben evlendim o evlendi falan, yıllar geçti.. geçen gün işe giderken köşedeki simitçiden simit alayım da çayla gömerim dedim. çektim önüne arabayı, ama şahsım da nasıl güzel o gün, o kadar güzel ki nasıl böyle :) saç, sakal, gözlük falan derken yıkılıyorum kendimce :) teypte de yüksek sesle the cranberries - animal instinct çalıyor falan, neyse camdan süzülüp "başkaaan iki tane peynirli sıkar mısın bana" derken bu kızı gördüm. o da beni gördü tabi. ulan dedim hayat ne garipsin sen. böyle bi olaydı işte. intikam hikayesine girer mi bilmem. ki öyle bir niyetim de olmamasına rağmen intikam hazzı yaşadım resmen, yalan yok :)

Keşke alabilecek gücüm olsa, yapanlara yaptıklarını ödetebilsem.

Bizzat dahil olmadığım ama şahit olduğum bir olay,

Bir adamla genç kız kaçarak evlenir. Kız daha 18'indedir adam da 20'lerinin başında. Severek evlenmelerine rağmen adam zamanla kadını küçümsemeye başlar. Giyinişini beğenmez ev işlerini beğenmez, kadın daha güzel giyindi mi "kimin için giyindin böyle beni mi aldatıyorsun" der psikolojik şiddet uygular.

Adam zekidir, ticaretten anlar. İyi bir firmada müdürlük yapmaktadır. Zenginleştikçe çevresi de genişler. Derken adam maaşlı işinden ayrılır kendi işini kurar bereketli bir sektörde, paralar akar arkadaşlar akar her şey çok güzeldir.

Bu arada adam karısıyla imam nikahlıdır, ona hiçbir zaman resmi nikah yapmaz. Onu çevresine sokmaz, uzak tutar. Bu yeni çevrede bir kadınla tanışır ve asıl evli olduğu kadını bu yeni kadınla aldatır. Resmi nikahı ona yapar. İlk karısından neyi esirgediyse yeni karısına onları sunar. Ayrıca ilk karısıyla çocukları vardır çocuğu elinden almakla da tehdit eder.

Gün gelir işyeri saçma sapan bir nedenle hasar görür, batar, adam milyonluk borçlara girer, yeni karısıyla boşanırlar. Adam ilk karısının peşinden koşar onunla barışmak ister ama olmaz. Epey sıkıntılı zamanlar yaşar.

Hayat en güzel intikamı alıyor. Mazlumun kendi başına alabileceğinden daha estetiğini, daha fazlasını.

icq zamanında şehirler arası aşk yaşadığımız biri vardı .birkaç ayda bir görüşüyorduk. ben bilgisayar işindeydim o dönemde hack işlerine de merak sarmıştım.öğrendiğim şeyleri sevgilimde deniyordum mesela icq ile birşey gönderip bilgisayarına girmiştim o pek anlamıyordu bilgisayar işlerinden. maillerini açtım ne göreyim ; benden başka bir kızla fingirdiyor.hemen havalı bir nick ile erkek icq hesabı açıp kızı ekledim başladım yazmaya.bir süre sonra kız bana aşık oldu sevgilimi terketti .maillerden durumu takip ediyordum.
ilk buluştuğumuzda yaptığımı anlattım ve ilişkiyi bitirdim.
şimdi düşünüyorum da iyi ki yapmışım. çok iyi ve özgür hissetmiştim.

lisede geometri de kopya verdim, pislik sayemde 90 aldi. bana da din kültüründe yardim edecekti etmedi. küstük.
sonra din kültürü sinavi öndeydi, geometri sinavi daha sonraydi, aptal gibi davrandim gittim baristim, sinavlara da cok calistim, bu din sinavinda bana kopya verdi. geometride ise ben -hocaam bu benden kopya istiyoo..

bunun disinda kuzenlerimin annesi babasi ayri, ben hatirliyorum, kücükken bunlarla sizin babaniz yok mu?diye dalga gecen diger iki teyzem, hem cocuklarini kaybettiler, simdi onlarin torunlari babasiz hem de evlerinde bir gram huzur yok.
benim intikam hikayem degil, hayat.

Aux girişi varsa: www.gittigidiyor.com

daha ucuzları da var ama onlar uzun ömürlü olmuyor. Özellikle bataryası kısa sürede patlıyor.

usb dongle denen bir şey var araştırabilirsiniz.

@dora
usb dongle diye arattım ama usb girişine takılan bir şey çıkıyor, bizde usb girişi olmaması sorun

@himmet dayi
sanırım sizin attığınızda da usb girişi yok. İkisini birden halletmek biraz daha zor sanırım

bir de bu tarz ürünler var. direkt çakmaklıktan güç alan. bunların tesisata bağlanan versiyonları da var.

www.merterelektronik.com

Dandik semtlerde oto elektrikciler halleder, o teybin cercevesi vardir illaki

@himmet dayı'nın link attığı üründe USB girişi var görünüyor fotoda.

Aux girişi varsa bu tür bir çözüm işe yarar.

sadece bluetooth yeterli olacaksa ve aux girişi varsa bunu alın: www.amazon.com.tr

çakmak şarj adaptörü ile çalıştırsınız.

USB girişi var ama o sadece şarj etmek içindir muhtemelen. Şahsen bu cihazı denemedim. Ama daha ucuz olan muadil ürünler sadece şarj oluyor o USB girişinden. USB'den veri okuyan cihaz var mı onu bilmiyorum açıkçası.

13 Pro piyasadaki en güçlü telefonlardan biri. Android amiral gemileriyle kıyaslandığında donanım olarak daha düşük seviyede oluyor genelde iPhone ama işletim sistemi ile o aradaki farkı kapatıyor. Piyasanın en iyisi diyemeyiz belki ama bazı alanlarda (video render gibi) açık ara önde olduğu bir gerçek. Apple dünyası güvenlik nedeniyle android'e göre daha kapalı oluyor. Özellikle veri transferi konusunda android kadar pratik değil çoğu zaman ama sağlamlık ve uzun yıllar kullanım bakımından bence rakipsiz.

1 haftadır kullanıyorum iphone 13 pro. önceki telefonum iphone 6ydı. android kullanmadım hiç kıyas yapamam ama iphone almamın sebebi min 5 yıl kullanabiliyor olmak. 13 prodan da şu ana kadar çok memnunum.

iphone işlemcisi akıllı telefonlardaki en hızlı işlemci oluyor genelde son sürümü.

rami bir tık düşük oluyor mesela ama proların 6 gb rami var. ios cihazlar için fazlasıyla yeterli.
onun dışında donanım hususunda androidden bir eksiği yok. pili eksiktir ama onu da kapatır.

Muhakkak güzel telefondur ama ben eşime 12 Pro alırken beklentim daha yüksekti. Benim için o beklenti karşılanmadı. Onu görünce kendi telefonumu yenileyeceğim zaman iPhone düşüneceğimi sanmıyorum. Şu an Huawei P20 Pro var, iki buçuk yıldır kullanıyorum ve çok memnunum.

Xiaomi 11T Pro kendi sitesinde kampanyalı bir fiyattan satılıyordu. Bir kontrol etmenizi öneririm.

Donanımları kağıt üzerinde kıyaslayarak düşük ya da yüksek diye nitelendirmek yanlış bir değerlendirme. Çünkü performansı etkileyen pek çok parametre var. Şöyle örnekliyeyim;

Diyelim ki ben bir android uygulaması geliştiricisiyim. Yaptığım uygulamayı hiçbir engele takılmadan markete koyabilir ve siz de telefonunuza indirip kullanmaya başlayabilirsiniz. Ancak ios işletim sisteminde uygulamanızın markete konabilmesi için pek çok kriteri yerine getirmeli ve uygulamanız gerçekten de optimize edilmiş olmalı, aksi takdirde yayınlanmaz.

Elbette optimize edilmiş uygulamaların işletim sistemine uyumu çok daha yüksek ve ihtiyacı olan işlemci gücü vs çok daha optimize edilmiş ve az olacaktır. Androidde ise böyle bir denetim olmadığı için çok daha yüksek işlemciler vs ye ihtiyacınız olacak.

Bunun avantajı olduğu kadar dezavantajları da var. ios iyi android kötü demiyorum sadece ihtiyaçların farklılığından ve optimize işletim sisteminden bahsediyorum.

Sorunuzun cevabı biraz da burada, uzun yıllar dayanır mı? Evet dayanır, ben hala iphone 6s kullanıyorum ve hala güncelleme alıyor, hala pil hariç hiçbir performans kaybı yok ki onu da değiştirdim muhtemelen minimum 1-1,5 sene daha arkama bakmadan kullanırım. bir telefonu performans kaybı olmadan 6-7 yıl kullanmak muazzam bir şey bence.

son model bir iphone, piyasadaki en iyi telefondur. yıllardır böyle olmuştur.

sonrasında da seneler ilerledikçe iphone ile aynı sene çıkan telefonlar yavaş yavaş dökülmeye başlar. 3-4 sene sonra iphone'lar hala canavar gibi çalışırken, samsung'lar falan darmaduman olur.

yaş kaç? muhtemelen göz derecen artmaya devam edeceği için ortalama senede ya da 2 senede bir gözlük camı değiştirmen gerekecek. Crizal prevencia kullanan biri olarak, eğer şu söyleyeceğim cam ile arasında çok fiyat farkı yoksa crizal almanı öneririm: mavi ışık filtreli organik cam. eğer crizal çok yüksek fiyatsa şu söylediğimden yaptır geç. aşağı yukarı aynı özellikteler çünkü.

geçmiş olsun. Bütçe dahilinde değerlendirmek lazım hocam.ben kendi bütçemin üst sınırında alırım cam çerçeveden önemli.
Crizal kullandım tavsiye ederim fakat kaplaması sanki 2 seneyi geçmeden özelliğini yitiriyor.
Hoya kullandım tavsiye ederim .
Bütün markaların benzer kaplamaları var. Numaralar düşük olduğu için cam inceltmeyi %10-30yeterli bütçeyi cama kaplamaya harcayın.
Hoya , zeiss japon üst kalite
Essilor crizal fransız orta
Almanlar iyidir.
Numaralar standart. Hazır elinde olan depo daha ucuza verir. Zaten garanti belgesi verecek bu markalarda

Gözlükçüyüm.
Öncelikle % 30dan fazla inceltmeye gerek yok.Bundan fazla inceltelim diyen optikçiden koşarak kaç

Takacağın camın mavi ışık camlarını yüksek oranda kıran bir gözlük olmasını iste.Kaldı ki bir optikçiye gidersen sana hemen lazer ışığını tutar ve camın arkasına geçmediğini gösterir.Bu camın çiftine de 200 tlden fazla para verme sakın.Bu camlara uv 420 cam denir.Uv 400 cam denmez.Bluecut cam denir bu camlaraFazla para almak için bu camın bir çin malı var bir yerlisi falan var dese de inanma.Bu camların %90 nı uzakdoğu camıdır

Prevencia da iyidir fakat fiyatı bahsettiğim cama göre daha fazladır.Ayrıca UV oranı yanı mavi ışık filtresi sana bahsettiğim bluecut camlar kadar iyi değildir.Prevenzia sadece markadır.Ben genelde sana bahsettiğim ışık geçmez camdan yüzlerce yaptım.Herkes memnun.

Sonralıkla da atasundan alma çünkü sattıkları mavi ışın korumalı cam , mavi ışını geçirir.

Son olarak da gözlüğü çok takma işin olunca tak yoksa göz numaran ilerler.

Çerçeve konusunda atış serbest sana kalmış.Bütçene göre seç

Tiyatronun hemen karşında La Vie var. Orası güzeldir.

en düzgün mutfak la vie’de +1

onun dışında bira + atıştırmalık için muppet, zaz, biraz daha bostanlı camisinin ilerisine doğru giderseniz irish pub, sir winston, catch, 1912 falan hepsi olur. hepsi makul kalitededir. bir tık daha üstü belki varuna gezgin olabilir.

pandeminin başında kaygıya bağlı olarak yaşamıştım. 6 ay beta bloker ilaç kullandım. aşıdan sonra tekrar başladı. 3 ay daha kullandım. ilaçla beraber düzene giriyordu.

bunu nasıl anladınız? yani benim de mesela gece yatınca bi kere trrt bi çarpıntı gibi oluyor onun dışında gün içinde bi şey hissetmiyorum, nasıl anlaşılıyor bu? akıllı saat alırsam anlaşılır mı?

@sipsiyah ben anlamadım aslında, alakasız bir kontrol sırasında fark edildi. Kayda değer bir rahatsızlık vermiyor bana çünkü,

edit: sadece 160 ve üzerine çıktığında göğsümde sıkışma hissediyorum ama bu anlar çok istisna oluyor

anladım geçmiş olsun, ben bu tip panik bozukluk yaşadığım bi dönemde aklımdan 1 2 dakika önce geçen düşüncelerin bile ne kadar etkili olduğunu farketmiştim bu ritimler üzerine. bu tip bi çalışma da yapabilirsiniz belki düşündüğünüz stressli bir düşünce tetikliyor olabilir.

annemde var, önümüzdeki ay ablasyon tedavisi olacak. kısaca kalbin içine girip o sorunlu elektrik sinyalleri yaratan bölgeyi yakıyorlar. fakat bu olay garip şekilde biontech aşı sonrası başladı. gene ispat edemem ama bende de 2ci dozdan sonra sürekli fark ettiğim bir çarpıntı var.

https yapmayi dene, yonlendirmeyi takip etmiyordur belki kodun. http olani 302 donuyor, location header'inda gitmen gereken yeri gorebilirsin.

Nasıl bir balık restorantı anlayışınız var? Bir de bütçe de önemli. Zahmetsiz balık evi var mesela, temiz güzel ve salaş bir yer, alkol yok. İyidir. Deniz balık pisiricisi var mesela yine salaş ve alkol de var. Ama Kordon'da da yengeç restorant var mesela bir de, bütçe ve tarz olarak inanılmaz farklı.

hisar balık pişiricisini deneyebilirsiniz

@veritaslibertas
Uygun fiyatlı deme sebebim o aslında, mekanın fiyakası çok önemli değil daha çok uygun fiyata düzgün balık yiyebilmek amacım. Zahmetsiz balık evi uygun gibi sanki bu amacıma.

@gizemli dede
Google yorumlarında hep çok kazık demişler ama, iyi mi fiyat/performans olarak?

www.displayspecifications.com

LG farkli onde.

LG daha iyi görünüyor. hayırlı olsun şimdiden

Henüz almadık ama şirkette ofis mobilyalarını yenileyeceğiz. Sanırım şu olacak, fiyatı baya uygun.

www.outletofis.com

Bunun dışında incelenen markalar şunlar:
orfis.com
www.usluburo.com&kid=94

ikea'da bir cok alternatif var aslinda

www.ikea.com.tr

linkteki gibi ya da benzer iki tane masa alip kendin L seklinde yerlestirebilirsin. ayaklari da cok yer kaplamadigi icin alt tarafi ferah olur

ikea skarsta masa. 80cmx160cm yüksekliği ayarlanabiliyor.
www.ikea.com.tr

Benim komple kore ürünleri, azıcık azıcık kullanıyorum ama etki gördüm doğrusu. Çoğu da küçük boy kullandıklarımın, değiştiriyorum bitince. Aşağıdaki şu anki. Cildim hassas, makyaj yapmıyorum. Makyaj varsa temizleyici değişebilir.

Sabah yüzümü yıkıyorum benton honest bişi ile, sonra aromatica lively hyaluronic toner sürüyorum, üstüne de pyunkang yul nemlendirici krem. Dışarı çıkıyorsam mutlaka cosrx aloe güneş kremi, kollara da avene güneş kremi.

Akşam yine yıkıyorum, klairs supple preparation toner sürüyorum, nemlendirici olarak mizon snail repair krem sürüyorum. Haftada 2 toner yerine by wishtrend mandelic asit sürüyorum. Asit olarak Cosrx aha da kullandım, inanılmaz başarılı, yukarı doğru olan tüm cilt kabartılarını yok etti.

makyaj yapmıyorum yalnızca:
yüz yıkama jeliyle bazen de peeling birlikte yıkıyorum havluyla kurulamıyorum üstüne buzdolabında beklettiğim gül suyu fısfıs yapıp nemlendirici krem sürüyorum. göz çevresi için de mutlaka Q10 nemlendirici kullanıyorum hepsi de gratisten normal fiyatlı ürünler.
lekeli ve akne eğilimli olduğu için mutlaka güneş kremi de sürüyorum ducray yağsız güneş kremi.

dermatologla görüştüğümde göz çevresi için la roche posay önermişti ama bence çok pahalı çok derin çizgilerim yok zaten bana göre yeterli şimdilik.

Yüzüme yiyemeyeceğim hiçbir şey sürmemek. Ne nemlendirici ne krem hiçbir şey. Makyaj da hiç yapmam.
Sadece bol su, düzenli beslenme ve 8 saatlik uyku. Kimyasalların yüzüme iyi geleceğini düşünmüyorum.

benim bir rutinim yok, ortaya karışık bir şeyler kullanıyorum, onları da düzenli kullanmıyorum. yaşlandırma geciktirici olaylarına hiç girmedim ki 35i geçtim yani, galiba kullanmayacağım pek bir şey hayatımda da, kozmetik mevzusuna biraz uzak sayılabilecek bir insanım.

yüz için düzensiz olarak kullandıklarım ve kullanım şekillerim de şöyle: bir iki bioderma nemlendiricim var cilt tipime uygun, düzenli kullanmıyorum ama arada sürüyorum kuru hissedersem. yves rocher krem var bi tane kızarıklık giderici, o da şampuan alırken promosyon verdiler yani :) şimdi makyaj altına onu sürüyorum. makyaj dediğim de pudra ve allık sadece :D bioderma ya da yves rocher yüz temizleme jelleri kullanıyorum makyaj çıkartacaksam, ya da işte kirden arındırma için ama düzenli değil. bioderma yüz temizleme suyu var bi tane, jelle yüzümü yıkamakla uğraşamayacak kadar üşenmişsem makyajı onunla çıkarıyorum, zaten kuş kadar makyaj olduğu için çıkıyor kolay. göz makyajı yapmışsam onu çıkarmak için de bir tane göz makyajı temizleme suyum var, onu da gratisten almıştım, onların bir markasıydı, isana gibi bir şey olabilir. bu kadar yani, temel temizleme ve nemlendirme ürünleri diye özetleyebilirim.

cildim kuru, burun bölgem kızarmaya çok meyilli ve hassas.

sabahları: tonik + göz kremi + nemlendirici/yağ
akşamları: tonik + göz kremi + serum + nemlendirici/yağ.

bunun dışında haftada 1-2 kere maske yapıyorum.
yüz temizleyicisi sadece duş yaparken kullanıyorum, sabah akşam değil.
bir de gözaltı için nemlendiricili ve kolajenli pedler var, haftada bir onu kullanıyorum.

soğutularak kullanılan jel göz maskesi, soğuk kaşık falan gibi şeyleri de düzensiz olarak aklıma geldikçe ya da ihtiyaç duydukça uyguluyorum.

Degiller. Halihazirda sigorta yaptirilirken var olan bu tarz riskler kapsam disi yazilir sozlesmede.

Adam krediyi alip sigortayi yaptirsa, sonra 6 ay sonra aniden kanser cikip olse sigorta karsilardi.

değiller. sigortada bu şekilde. ilgili tarih itibariyle meydana gelmiş bir riziko sigortalanamıyor maalesef.

Evet değiller ama o iş de öyle değil. Sigorta hukuku bilen bir avukatla görüş. Mevcut riskin kayıt altına alınıp bu riske bağlı teminata karşılık gelen sigorta priminde artışa gidilmiş ise ve bu kayıtlarda var ise mahkemeye başvurulduğunda riske karşılık alınmış bir prim olduğu için ödeme alınabilir. Düşük bir ihtimal bu söylediklerimin olması ama günün sonunda mahkeme lehinize kadar verebilir. iyice araştırın derim.

zamanında fiyatı iyiyken şunu almıştım ama üretimi durmuş,

SHB9250/00

burada istenilen özelliklere göre çeşitler var. Bak derim,

www.philips.com.tr&filters=ON_EAR_SU

arada indirime giriyor: anker q20