[]

İşe yeni başlayan bebek bakıcısını izlemek için kamera

patronum iki ufak bebeği için bakıcı buldu ancak içi hiç rahat değil. en azından bir süre bakıcının işini nasıl yaptığını gözlemlemek istiyor. etraftan çoluk çocuk sahibi yakınlarınız olur, siz olursunuz, tavsiye edebileceğiniz gizli kamera (abuk fiyatlı olmayan, 12 saat kayıt yapabilen) markası modeli var mıdır?




 
Abi inan ben de arada deredeyim konu bu olunca, bir yandan çocukları yerden yere vuran bakıcılar aklıma geliyor, diğer yandan özel hayat diye düşünüyorum. Kamera olduğu haber verilse bence daha uygun, ona göre davranır. Bilemedim ben de


  • kaymaktutmayansicaksut  (09.04.15 14:38:19) 
bakıcının bilgisi dahilinde izlenir. kadın da ulu orta soyunmaz.

gizli kamera işi değil yani.
  • kaputt  (09.04.15 14:38:26) 
haber vererek online sistem bağlanabilir. buna razı olmayan kadın da kabul edilmez. bence gayet makul bir istek. banyoya vs de koymadığınızdan, üstünü değiştirecekse orada değiştirir.


  • prodeq  (09.04.15 14:40:59) 
bence kadın evde yalnız diye de her odada soyunup dökünmez heralde. salona koyulursa sıkıntı olacağını sanmıyorum. böyle durumlarda özel hayata ben de özen gösteren biriyim, ama böyle bir işi yapan kadının da evde kamera olabileceğini tahmin ettiğini varsayarak bence konulmasında bir sakınca yoktur diyorum. işyerinde de kameralar olabiliyor, iş amaçlı geldiği için insanlar bunu özel hayatlarına bir müdahale gibi algılamıyorlar sonuçta.


  • loveinaflipbook  (09.04.15 14:57:07) 
bakıcının referansı cartı curtu yok mu? insanın yüzünden anlaşılır aslında ya
öyle kamera işi biraz sakat belki kadın eve erkek atacak patronun da porno film diye satacak :P

  • neira  (09.04.15 15:29:46) 
Kadının soyunup giyinecek odası var, oraya zaten koyulmayacak. Salon, mutfak ve çocuk odası düşünülüyor. Kimse net bilgiye sahip değil sanırsam.


  • kaymaktutmayansicaksut  (09.04.15 16:17:36) 
bizim evde 3 tane kamera var. salon, mutfak ve çocuğun odasında. 800-1000 tl civarı 24 saat kayıt yaptıran 3-4 kameralı sistem kurulabilir.

armut.com'dan teklif alabilirsiniz.
  • merhum  (09.04.15 16:21:28) 
2 ablamın da hem bakıcıları var, hem de evde kamera sistemleri.

bu işin doğrusu, kurulan kamera sisteminden bakıcının da haberdar edilmesidir. bakıcıyı kırmamak için tabi çocukları çok özlüyorum gün içinde de görmek istiyorum v.s. gibi bahaneler üretilebilir.

ama kamera sistemi kurmanız ve bundan bakıcının da haberinin olması inanın en doğrusu. hem bakıcı hareketlerine daha çok dikkat edecek hem de siz istediğiniz anda çocuğunuzu görebileceksiniz.

ancak bakıcının haberi olmadan kamera sistemi kurmanız hem ahlaken yanlış hem de sonucunda yine siz üzülürsünüz, muhakkak tasvip etmediğiniz şeyler yapacaktır.

o yüzden izlendiğini ve kaydedildiğini bilmesi en doğrusu.
  • makbur  (09.04.15 16:43:20) 
gizli kamera tavsiyesi hariç herşey var cevaplarda :D sanki soruyu soran koyuyor kamerayı evine


  • docrivers  (09.04.15 16:51:12) 
[]

lens suyu alternatifi olarak tobrased

Çantamdan ayırmadığım lens kutumu unutmuşum. Gözümden çıkarsam koyacak lens suyu yok, çıkartmasam yapışacak.
Tobrased göz damlasını gözümü nemlendirmek için kullansam sabah bir sıkıntı olur mu? Gözde yanma filan yapacağını düşünmüyorum ama sorayım dedim.



 
kahve fincanın içine içme suyuna tuz koy, öyle sakla. hiç yoktan iyidir.


  • only the strong survive  (05.04.15 22:32:55) 
[]

modoko - gitmeye değer bir yer mi?

Düz, sade, alan tasarrufu ve depolama alanı sağlayan, uygun fiyatlı mobilya bakınıyoruz da aklıma takıldı, bu modoko gitmeye değer bir yer mi? Şıklıktan ziyade rahatlık arayan genç çiftlere hitap eder mi? Yoksa boşuna yorgunluk mudur?

Çevremde evlenenlerin hiç biri modoko'dan bir şey almadı ama herkesin dilinde bir "modoko'ya uğra." var.
Ne diyorsunuz sevgili duyuru sakinleri?

 
Modokoda cesitlilik cok ancak "uygun fiyat" a mobilya bulmak biraz zor. Belki de biz bulamamis olabiliriz bilemiyorum.


  • füt  (04.04.15 13:07:08) 
o tarafta çalışıyorum. fiyat olarak çok makul diyemeyeceğim ama sağlamlık ve orjinallik konusunda iyidir modoko. piyasanın çok altında fiyat bulamazsınız ama istediğinize yakın görselliği yakalarsınız.


  • parola58  (04.04.15 13:17:31) 
[]

bu aralar evlenme telaşında olanlar, mobilya bakanlar?

Gördüğüm mobilya mağazalarına girmekten başım döndü, aradığım şeyi bulamıyorum. Bir de size danışayım, belki gözden kaçırdığım bir yer vardır.

1- tüm kılıfı çıkıp yıkanabilen, oturduğumda popo izim kalacak rahatlıkta, hafif bir l koltuk arıyorum. İkea dışında bulamadım.

2- altı çekmeceli(yukarı açılan baza değil aradığım), mümkünse ahşap yatak(baza?) arıyorum, onu da ikea dışında bulamadım.

Var mı sizin gördüğünüz ürünler, bildiğiniz mağazalar?

 
Nalet iş bizim de başımızda. Takipteyim duyuruyu. Sabır diliyorum.


  • kivilcimin kirkta biri  (29.03.15 19:23:00) 
[]

çekmeköy kaymakamlığı'na nasıl gideyim?

Şile yolunu kullanabileceğim bir vasıta arıyorum. 11a'ya binecektim ama saatleri uymuyor, 11üs'e binsem nerede inmem gerekir. Başka alternatiflere de açığım.

Neredeyim, bulgurlu alvarlizade camii'ndeyim. Ümraniye üzerinden 522 yapmak, o trafiğe girmek istemiyorum.var mıdır başka yolu yordamı?


 
11 üs e bin. Madenlerde inip taşdelene giden bi çok otobüse binebilirsin


  • efruz  (23.03.15 08:28:20) 
[]

çekilmiş kahveyi ne yapalım?

Filtre kahve yaptıktan sonra kalan kahve telvesini ne yapabilirim? Göz altına maske aklıma ilk gelen, sanırım peeling olarak kullanan da var. Aklıma gelmeyen ve deneme imkânınız olan neler var, çöpe dökmek istemiyorum bir kullanım alanı varsa?




 
Bundan yap :P

www.popsugar.com
  • neferkitty  (22.03.15 15:07:59) 
@kiti, yenecek şey sandım, taa ki "soap"ı okuyana kadar, üzdün :(

soruya gelecek olursak, kahve kültürüm yok, yeniyorsa bana getir, yerim.
  • devorgilla the gunslinger  (22.03.15 15:10:04) 
bir kullanım alanı yok. peeling için ise, her türlü şeyi her türlü yerlerine süren her türlü insan var. çöpten başka alternatifi yok.


  • soul sacrifice  (22.03.15 15:10:42) 
Ya bundan yapın 1 tane de bana verin, bence muhteşem olur ve çok da güzel kokar :D

Hem de kafeinin cilt için olumlu etkileri bla bla :P
  • neferkitty  (22.03.15 15:11:02) 
demlendikten sonra tüm vitamini gitmiş oluyor zaten
ben hep lavaboya döküyorum :)

aklıma geldi sonradan belki tiramisu yapılabilir??
  • probiyotik  (22.03.15 15:15:11 ~ 15:27:36) 
kokusunu sevdiğiniz bir yağ (kan dolaşımını artırmak için biberiye, renk açmak için limon, yumuşaklık için kakao yağı vs) ve biraz toz şeker ile karıştırıp banyoda vücut peelingi olarak kullanabilirsiniz.


  • in pyjamas  (22.03.15 15:16:40) 
@ kitty söz yapacağım :) ama yaza doğru istanbul'e yolun düşerse ve bir akşam yemeğe gelirsen alırsın sabunlarını. :)) anlaştık ise sabunlar senin


  • kaymaktutmayansicaksut  (22.03.15 15:20:31) 
Bitki toprağına katkı olarak da kullanılıyor. Her bitki değil ama bazılarına çok iyi geliyormuş.


  • Haldamir  (22.03.15 15:21:05) 
[]

regl - vücudu ısıtamama, üşüme

Regl öncesi ve reglin ilk iki günü saç dillerim dahil vücudumdaki tüm tüyler diken diken geziyorum, tüm vücudum üşüyor,içim üşüyor resmen. Bilhassa gece üşümekten uyuyamyorum.
Bu durumdan sıcak su torbası ve kalın giyinmek harici yöntemler anlamında nasıl kurtulurum? Vitamin/mineral takviyesi mi gerekir? Öyle ise hangisi? Kansızlık yok bu arada



 
yeni bir şey çıkmış. böyle yakı bandı gibi, sıcak tutuyormuş. beline, karnına filan yapıştırıyormuşsun.

valla gördüm ama ismi, cismi aklımda kalmadı. eczaneye sorarsa onlar anlarlar.
  • mea maxima culpa  (14.03.15 15:51:57 ~ 15:52:15) 
Ayaklar çok önemli. Ayak +1"


  • yirmisantim  (14.03.15 16:07:00) 
@greyfurt. bu ürünü bizzat adet görenler için yapmışlar. dediğin gibi ilaçsız anladığım kadarıyla.

hatta sanki bu sayfanın altında ilanı çıkmıştı, oradan görmüştüm.

şükür benim öyle üşüme gibi bir sorunum olmadığı için aklımda tutmamışım ismini.

ama @yirmisantim'in dediği gibi ayaklar çok önemli. ben de ilk gün işim gücüm yoksa eğer güzelcene battaniye altında 3-4 saat dinlenip ayağımı sıcak tutunca hiç bir sıkıntı, şişkinlik filan kalmıyor.
  • mea maxima culpa  (14.03.15 16:10:27 ~ 16:11:44) 
[]

Boğazımdaki geçmeyen gıcık

Üç dört gündür bilhassa akşam bu saatlerde başlayan tatlı bir kaşıntı var boğazımda. Öksütüyor da meret. İş koşturmasından doktora gidemiyorum. Kulaklarım da kaşınıyor iki gündür yine bu saatlerde boğazıma boğazıma doğru. "Hastalık geliyor." mu diyoruz? Ne yapsam da geçse? Çay, ıhlamur, bal limon ve pastil denesem mi, başka yolu yordamı var mı?

oysh çok tatlı kaşınıyor o.O


 
başparmak büyüklüğünde taze zencefilin kabuğunu soy. bir limon suyu ve çeyrek limonun kabuğuyla birlikte robotta güzelce çek. içine bal karıştır. damak tadına göre koy ama çok az da olmasın. karışım balın kendisinden birazcık daha sulu olacak hazır olunca. sabah-öğle-akşam yarımşar-birer tatlı kaşığı ye bundan. iki güne canavar gibi olursun.


  • kedili madam  (23.01.15 18:07:17) 
  • iz  (23.01.15 18:45:54 ~ 18:46:11) 
Tahminimce kulak kiri birikmiş içerde. Bana da oluyor dönem dönem.

Kulak burun boğaz'a git 2 dakikalık bir işlemle alıyorlar kiri. Hatta evde varsa iki gliserin damlat kulağına doktora gitmeden, çünkü "gliserin damlat geri gel" diyebiliyorlar. Tabi emin olmadan yapmak doğrumudur bilemem ama(gerçi gliserinden ne olacak) 2 kere git gel olmasın diyorsan yap.

Kulak çöpü kullanıyorsan kullanma bir daha.
  • youshookmeallnightlong  (23.01.15 19:25:40) 
[]

kombi çalışmıyor, üşüyorum.

Arıza ışığı yanıyor. Su basıncını değiştirmek de işe yaramadı. Markası bosch bir yardımı olursa. Ne yapmalı da çalışsın?




 
kapatıp açtınız mı?


  • nereye bu gidis  (10.01.15 10:10:45) 
Vurma dahil tüm türk yöntemlerini denedim nereye bu gidiş?


  • kaymaktutmayansicaksut  (10.01.15 10:12:15) 
hata kodu vs. yok mu_ sadece ışık mı yanıyor?

servis ne diyor bu konuda?
  • sutlu nescafe  (10.01.15 10:13:48) 
doğalgaz vanası açık mı? dışarıdaki vanaları amaçsızca, hunharca kapatanlar oluyor bazen, çok başıma geldi. içeridekileri de kontrol etmekte fayda var bu arada, nolur, nolmaz.
kombiye giriş çıkış su vanaları açık mı?

  • nereye bu gidis  (10.01.15 10:17:02) 
kaputa vur.


  • eli  (10.01.15 10:22:58) 
kombi borularının bir kısmı dışarıda mı? dışarıda olan borudaki su donmuş olabilir mi?

arıza kodu olması lazım, yok mu?
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (10.01.15 10:26:46 ~ 10:27:34) 
servisi arayın bence de


  • evc  (10.01.15 10:29:18) 
Arıza kodu yok, su vanası sıkıntısı da yok. Sular şarıl şarıl akıyor borular da donmadı yani. Aglasam karşısında belki bu kış günü üzülür halime de çalışır. :/

İlk babamı sonra s
ervisi arayayım ben
  • kaymaktutmayansicaksut  (10.01.15 10:34:40) 
Doğalgazda bi sorun olabilir, annemlerin orada boru bağlantısı donmuş çünkü bi kutu mu eksikmiş ne. Tesisatçı düzeltmiş ve o eksik parçayı ısmarlamış. Diğer dairelerde sorun varsa önce beyaz masayı ara hemen gelip bakıyorlar sonra tesisatçı gerekiyor.


  • tiny penny  (10.01.15 12:16:43) 
Kartin yada fanin arizali ;( 200+ masraf cikar


  • Dönmezer  (10.01.15 12:24:50) 
Reset attınız mı?


  • balekmek  (10.01.15 13:37:19) 
[]

manikür - bahşiş

manikür yaptırdıktan sonra bahşiş bırakıyor musunuz, ben karttan çektirip bırakmıyorum genelde. bırakmaya kalksam da yapan şahsın eline para tutuşturmak garip geliyor. Bir de 20-25'e yapıyorlar bu meredi bizim burada. O kadar para verip bir de üzerine 5 tl mi bırakacağım, 30 tl'ye bir manikürden çıkmak istemiyorum?!

Az önce kuaförden çıktım, yapan kız yeni gelmiş, kanattı bir dolu, french istedim ellerindeki güzeldi, dedim yapabilir herhalde, onlar da olmadı, bilhassa ince olsun dedim, kalın deyip sildiğini yine kalın yaptı, ben ödeme yaparken de dibimde bekledi. Eve geldim, ayıp mı ettim diye ben düşünüyorum şu an çirkin tırnaklarıma bakıp.

kısacası, bahşiş bırakıyor musunuz, bırakıyorsanız ne kadar bırakıyorsunuz? Yüzde onu diye düşünüp 2 tl bıraksam ayıp mı olur 20 tl'lik maniküre?

(Aldığım hizmet karşılğında bahşiş bırakmak garip geliyor cafe-restaurant hariç mekanlarda, ben işimi yaptım diye kimse bana maaşımdan başka şey vermiyor yahu)

ek soru: kadın kuaföründe çırak kim oluyor ki?

 
kuaförde bi tek çırağa bahşiş bırakıyorum onun dışında maniküre falan hiç bırakmadım.
hatta hiç aklıma bile gelmedi.

  • hesabım silindi kırgınım modlar  (22.12.14 16:22:55) 
Ben simdiye kadar hic birakmadim. O mantikla fon cekene de ayri bahsis birakmamiz gerekmez mi? Adamin isi bu sonuçta.

Ben de cafe, restoran ve taksi haric fazladan para birakmiyorum.
  • fraise  (22.12.14 16:29:49) 
ya benim de annem beceriyor ama ben utanıyorum benle aynı yaşta kadının cebine,eline para sıkıstırmaya.
bir de dediğiniz gibi 20-25 tl zaten,ucuz değil.
çok tatlı bir kadın,çok iyi yapıyor fln ve her seferinde bahşiş bırakmak isteyip yapamıyorum:D bi ara toplu öderim olmadı:P
  • demoniclewinsky  (22.12.14 16:30:29) 
bir süredir manikür yaptırmıyorum ama gittiğim dönemlerde de bahşiş bırakmadım hiç bir zaman.


  • hatunun biri  (22.12.14 16:37:50) 
Sürekli gittiğiniz manikürcü ise arada karttan çektirirken 5 tl fazla çektirebilirsiniz. Kuaförde çırak var ise (ortalığı süpüren, size çay getiren çocuk) onun cebine arada para sıkıştırmak-özellikle boya falan yaptırdıysanız- uygun olur. Onlar pek maaş almıyorlar.

Bu arada eğer vaktiniz var ise manikür gibi işleri kuaförünüzde değil de güzellik salonunda yaptırmanız hijyen açısından iyi olur.
  • laranja  (22.12.14 16:53:27) 
arada bir eline sıkıştırmak iyi oluyor çünkü ona göre bi daha ki gelişte daha çok ilgileniyor. evet biraz garip bir durum oluyor ama öyle napalım. benim taktiğim 2-3 seferde bir vermek böylece toplamda az ama kıza verirken makul bi miktar vermiş oluyorum. 2tl uzatmak ayıp olur sonuçta. 'tatlı parası olsun ehi ehi' diyerek veriyorum ben.


  • yue  (22.12.14 16:54:57) 
ben manikür pedikür birlikte yaptırırsam muhakkak bırakıyorum. o ufak gezici masaları oluyor ya ona koyuyorum, hiçbir şey demeden. bazen görüyor, bazen fark etmiyor bile.ama içim rahat oluyo:)
sonuçta manikürcü ortak filan değilse çok dandik bi maaşla, bel boyun fıtığı olarak çalışıyodur diye düşünüyorum.

  • red g  (22.12.14 19:04:57) 
manikür ve pedikürü ayak sağlığı merkezinde yaptırıyorum uzun bir süredir. hem daha sağlıklı(kesme işlemi yok), hem daha hijyenik. bilinçli ve eğitimli kişiler, ehil eller. kafam da rahat, acı, kesik vs. de yok. biraz pahalı, olsun. bahşiş vermiyorum.

kuaförde yaptırdığımda bahşiş veriyordum. ellerim 1 haftada kendine gelemezdi. ayaklarım da. derim çok ince, makasla alındığında kanama, kesik, hassasiyet, kızarıklık, şişme, acı, ne ararsan var. para ile, üzerine bahşiş vererek yapılan işkence bir çeşit. şimdi ayak sağlığı merkezinden memnunum.
  • oinone pe  (22.12.14 20:47:38 ~ 20:49:01) 
genelde kart ve bırakmam, nakit versem bırakmıyorum zaten artık çoğunlukla kendi manikür-pedikürümü kendim evde yapmaya başladım.Sonuçta zaten işini yapıyor ordaki kişi.Çok çok ekstrem bir ilgi alaka başarılı çalışma yoksa vermem.@kaymak bence özel durumlar hariç kendin yapmak daha avantajlı.Ben de yaptıra yaptıra göre göre öğrendim.Hem ev rahatlığında her an bedavaya manikürünü pedikürünü keyif içinde yapıyorsun,temiz temiz aletlerinle ki zaten kuaförde de kendi takımımı kullanırım ama bazıları yapamıyoruz diyor sinir oluyorum. Kötü yapıyor etleri yoluyor vs. En temizi bu bence baka baka dışarda yaptıra yaptıra öğrendim ben de.Ben bile yapabiliyorsam..


  • isadora  (22.12.14 21:33:27 ~ 21:41:23) 
ben sipariş getiren kurye ve buna benzer birkaç iş haricinde bahşiş vermeyi tamamen saçma buluyorum.


  • pescador  (22.12.14 21:35:07) 
berberderde manıkur yaptırdıgım zaman bende bırakmıyorum ztn 20 lıra.


  • all girls dream  (22.12.14 21:50:23) 
o beni çok garip hissettiren durum. mesela 45-50 yaşlarında teyze yapıyor manikürü. çocuğu yaşında kızın cebine para sokuşturması garip geliyor. bu hareket yaşlı kokoş teyzelerin genç manikürcü kızlara yaptığında garipsemediğim bir şey.

ayda yılda bir kuaföre maniküre gittiğimden bahşiş de vermiyorum. güzel yapsalar tekrar tekrar gittiğim yer olsa belki düşünürüm. ama bir içime sinen kuaför bulamadım zaten.
  • merena  (22.12.14 22:11:33 ~ 22:21:32) 
[]

ev arkadaşı arayanların ilan verdiği siteler, öğrenci iletişim ağları

nedir, nerelerdir craigslist dışında?




 
facebook'ta üniversite öğrencilerinin grupları oluyor oralara bakabilirsin.


  • federer  (07.12.14 12:19:34) 
evarkadaşı.co mu ne varıydı bende bu yakınlarda bakıcam işe yararsa bi haber et


  • gündüz m  (07.12.14 12:21:20) 
couchsurfing


  • sta  (07.12.14 12:27:11) 
[]

Kendini kıraathanede sanan kedi sorunsalı

Evet dostlar, durum başlıktaki gibi.
Kedi dört aylık, dişi, haliyle aşırı meraklı.

Sorunum şu, bu kedi nerede dolu bardak bulsa kafası içinde, sıcak şeyle dolu olmayan bardak bırakmaya gelmiyor etrafta, kahvenin yanına kurabiye almaya bile kalkmıyorum bir geliyorum bıyıklar kahve. sakjksjaksja (Klozetten su içmeye çalışmak da yeni hobimiz iki gündür. Bugün açtım taharet musluğunu oynasın diye artık.)

Bardaktaki sudan, sütten geçtim artık bu sabah beşte şıp şıp sesine uyanınca; dün fincanda salep bırakmıştım gelmiş onu bulup yarım fincan salebi götürmüş kahvaltı niyetine.

Çay, yeşil çay, ıhlamur, bitki çayı, sade nescafe filan ayırt etmiyor bu, ne yapayım ben bunu; bırakayım kendi haline diyorum,bırakayım mı kendi haline? Yanlış mı yaparım? Bir gün sıcak bir şey içip dili yansın da aklı başına mı gelsin? Cırcır mı olsun?

Okeye dördüncü mü çıkaralım, oralet de mi vereyim yanına portakallı?

 
kediler eğitilmez mi ya hiç, ne bileyim içerken yakalayınca hafifçe kafasına vurmak burnuna vurmak falan sert bir ses tonuyla ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (26.11.14 20:46:09) 
eger cayi, kahveyi falan sekerli iciyorsan kesinlikle ortada birakma, onlarin bobrekleri sekeri cozemiyor, genetik olarak tum kedi ve kopekler seker hastasidir, kor olur guzelim kedin. ortada birakacaksan da kendi haline sekersiz birak. ama gene de kahve falan kediye ne kadar zarar verir bir bilgim yok, sen gene de birkac defa cezalandirirsan bu huyundan vazgecer, henuz genc hizli ogrenir.


  • kurbanlik koyun  (26.11.14 20:47:21) 
çok tatlıymış lan :) meraklı kedi, tepene de çıkabilir onlardan tatmak için. sen yiyorsun içiyorsun ya onu farkediyor, kendi de istiyor. bence kontrollü bir şekilde sıcak bardağı dokundur canı yansın hafiften. birkaç kez tekrarla bunu. aslında bi zararı yok, ortalıkta fazla boş bardak falan bulundurmasan da olur :) bir de oynasın diye taharet musluğunu neden açtın? pis orası ya daha fazla neden teşvik ediyorsun.. çok kınadım bu hareketini.


  • sehpa fx350  (26.11.14 20:48:00) 
@proletarier kıyamıyorum da yahu, kaçak kaçak yapıyor zibidi. :)

@kurbanlık koyun o yönden rahat azıcık içim, şekersiz her şey. :)

@sehpa ya o değil de, küvetin içinden su içiyor, çıldırtacak bu kedi beni.
  • kaymaktutmayansicaksut  (26.11.14 21:02:19) 
[]

kuru şampuan- insan kafası için

bu konuda tam bir cahilim, konu hakkında deneyimi ve bilgisi olan var ise harika olur: oynayınca yağlanma meylinde olan bir saçım var, cumartesi geceden örüp pazartesi sabahı açmak istiyorum misal saçımı, sırf o dalga için.(yoksa tekrar yıkamaya üşenmiyorum.)

1-hangi marka kuru şampuanı kullanayım, sözlük kafamı karıştırmaktan başka işe yaramadı?

2-örgüyü açmadan sadece saç dibine kullanabileceğim, aşağıya kadar taramayacağım bir şey olmalı, var mı bu tarz bir ürün yoksa hepsini tarayarak mı dağıtmak şart?

not: koyu renk saçlarım var, bir önemi var ise.

 
boşver kuru şampuanı, sana kesin çözümü söyleyeyim. yves rocher yağlı saçlar için ısırgan otlu şampuan. hem saçı yumuşacık yapıyor hem de yağlanmadan eser yok. sabahtan akşama yağlanırdı eskiden artık eser yok.


  • harekatamiri  (04.11.14 20:31:52) 
@harekatamiri kullandım ben onu, mahvetti saçlarımı, kupkuru yaptı dengesi şaştı iyice.

sağolasın da şu an odak noktam yağlanmaya karşı şampuan değil, kırk yılda bir kullanabileceğim, elimin altında olmasını istediğim acil durum kuru şampuanı.
  • kaymaktutmayansicaksut  (04.11.14 20:34:32) 
elidor al gitsin. sıktıktan sonra taramaya gerek yok, ellerinle dağıtabilirsin. örgüyü açtıktan sonra uygularsan diplerdeki basıklığı da giderir aslında, hacim verir biraz.


  • bxgx  (04.11.14 20:35:56) 
bebe pudrası sür saçlarının üst kısmına. yağı alıyor. inanmıyorsan gugıl amcaya sor.


  • dessy  (05.11.14 07:49:32) 
Klorane en guzeli. Sephoralarda satilan bir marka var adini unuttm, o da fena diil ama klorane en iyisi. Orgu saca olmaz, mecbur acman lazm cunku bu saclarnda beyazlik yapiyor hafif, taramadan ya da elinle silkelemeden gecmiyor. Saclarinin sonuklugunu de aliyor bole bi temiz bi ucus ucus yapiyor. Kullanmadan once calkala ve sacinin dibine girip sikma.


  • glittering  (05.11.14 09:04:56) 
[]

''Kedi yavruyken öğrettin öğrettin, yoksa bir daha zor.'' dedikleriniz?

Duyurunun canım kedi severleri, elimizde bir adet yukarıdakinden var :)
Kendisiyle hayatımızı geçirmeye niyetliyiz, köpeğimle de çok güzel anlaşıyor; çocuğum olunca ileride, iki zibidi birlikte büyüsün isterim.

Her neyse, bu minik yaramaz danaya(kendisi 3 ayı geçkin dişi şu anda) bebekken öğrettin öğrettin, yoksa bir daha can çıkar huy çıkmaz dediğiniz neler var?
aklıma gelenler:
-iyi marka bir kuru mamaya alıştır
-taranmaya alışsın (olmuyor henüz, durmuyor)
-tırnak kestirmeye alışsın (derin bir uykuya dalmasını bekliyorum, öğrendi de cırmamayı aslında)
-nerede yatmasını istiyorsanız oraya alıştır (iyi durumdayız)
-masaya çıkmamayı öğret (bu konuda çaresizim, hayır diyip hızlıca aşağı indiriyorum, burnunu veya patisini biraz sıksam anne kedi gibi işe yarar mı?)
-bulaşık makinesinin içine girmemesini öğret(ben makinenin kapağını açık bırakmamayı öğrendim)
-çamaşırları aşağı çekmemesi gerektiğini öğret (çamaşırları mandallamayı unutmamayı öğrendim)

başka? ve nasıl? :)
aha son tip de bu: imgur.com

 
uzun tüylü bir kedi olmadığı için çok sık taranması gerekmez.

tırnaklarını kesmek için bir arkadaşınızdan yardım alabilirsiniz. biriniz ensesinden tutsun, öbürü tırnağı kessin. hatta ben bu şekilde tek başıma kesiyorum.

burnunu nasıl sıkıyorsunuz o da ilginç :) burnuna tırnağının ucu ile fiske vurabilirsiniz. çok kızdığınız zamanlarda.
  • mea maxima culpa  (27.10.14 12:05:47 ~ 12:06:36) 
öncelikle çok sevimli o.ç.
benip payıma neden hep kara kedi düşüyor anlamıyorum.

sonrasında... kedilerin eğitilebileceğini düşünmek çok temel bir hata.
kedi kendi, tüy dökülmesi, tırnak uzaması, canı sıkılması hallerinde ve kızgınlık döneminde kendi mizacını insana kabul ettirir.

edit: ben de beeyle saygısız itin kopuğun tekiyim işte.
  • namus ninjası  (27.10.14 12:09:57 ~ 12:25:51) 
-masaya çıkmamayı öğret (bu konuda çaresizim, hayır diyip hızlıca aşağı indiriyorum, burnunu veya patisini biraz sıksam anne kedi gibi işe yarar mı?)

bunu x yere çıkmamayı öğret şeklinde uyarlayabiliriz. mesela deri koltuk vb. (kenarlarında tırnak biliyorlar ya koltukların, deri koltuk oluca deri parçalanıyor haliyle)

"hayır"ı yumuşak bir şekilde söylememek önemli. bir de "hayır"ın anlamının olumsuz olduğunu anlaması için -burnuna dokunmak, patisini sıkmak olmaz (normalde sevmek isteyeceğiniz bölgeleri cezalandırmak için kullanırsanız oralarını hiç sevdirmeyebilir sonra belki)- sert ve net bir şekilde "hayır" derken el çırpabilirsiniz, ya da o sırada nerdeyseniz sert bir yüzeye elinizle vurup gürültü yapabilirsiniz. hoşlanmayacağı sesle "hayır"ı duymaya alıştıktan sonra sadece "hayır" demek yeterli olacaktır zaten.

tabi siz evde yokken tüm yasakların delinebilceğini unutmayın. :)

ısırmamayı öğretmek mühim sizin yazdıklarınıza ek olarak. bir de şu anda tam oyun öğrenme döneminde. minik lastik toplardan, minik hışırtılı kumaş oyuncaklardan, çıngıraklı kumaş püsküllü oyuncaklardan, oltalı oyuncaklardan alabilirsiniz. küçüklükte topla oynama alışkanlığı kazanması ileride evde tek başına topla oyun oynayabilmesini de sağlar. :)
  • m e l t e m  (27.10.14 12:14:53) 
ninja ne biçim konuşuyorsun sen kızımla? olm severken hırpalanır da bu şekilde sevgi ifadesi olmaz, asabımı bozuyorsunuz.

kendisi şu aslında : imgur.com daha spesifik bir fotoğrafı, mea neresi denk gelirse sıkıyoruz ama ben hala mesafeliyim kendisine, zira geçmedi yeni deştiği yer.

masum göründüğüne bakmayın, ben eğitileceğine inanmıyorum, evde hipnotize olmuş bir halde kendisini izlemekten mala bağladım çünkü.
  • devorgilla the gunslinger  (27.10.14 12:16:37) 
kediler gayet de eğitilebilir. alışkanlık kazandırılabilir. ev kedilerinin tırnaklarının kesilmesi hem kedi hem de sizin için gereklidir.

köpek gibi eğitilemeseler de tepenize çıkmamayı öğrenirler. sizi çok kızdırıyorsa yaptıkları bir kaç defa bulunduğunuz oda dışında, balkonda vs cezaya kalması ona çok şeyler öğretecektir.

ev kedisini kısırlaştırırsak hayvana ve kendinize işkence etmemiş oluruz. ayrıca erkek kediler evin içine hormonlu çişlerini yaparak evinizi sonsuza kadar ahır gibi kokutabilirler.

kısırlaştırma işini gecikmeden, istenmeye davranışları "öğrenmelerine" fırsat vermeden yaptırmak gerekiyor. sonra öğrenilen davranışlardan vaz geçirmek zor oluyor.
  • mea maxima culpa  (27.10.14 12:17:45) 
henüz tüyleri dökülmez zaten, taramanın pek anlamı yok, ama vücudunu sevmeye alıştırabilirsin, kuyruğa doğru ilerledikçe huylanırlar malum.

kapalı tuvalete alıştırabilirsin.

masaya çıkmamayı öğretebileceğini sanmıyorum, kediler yüksek yer seven hayvanlardır. ama yemek varken masaya çıkmamayı öğretebilirsin. bunun da en düz yolu 'hayır!' diyerek kızmak.

mutfak tezgahına çıkmamayı da aynı yöntemle öğrenecek ama ona biraz daha vakit var, o level yükseğe zıplamaya başlayınca açılıyor :) bence en zorlulardan biri bu, hele açık mutfaksa. çünkü yemeğin oradan geldiğini öğreniyorlar, ayrıca su kaynağı da orada.
  • lily briscoe  (27.10.14 12:21:03) 
ben taramıyom kedilerimi ya, gerekmiyor kısa tuyluleri taramak pek bence.
otur komutu alan kedi gördü bu gözler, kedi eğitilemez ne demek yahu? kedinin karakterini şekillendiremezsin ama bazı şeyleri yapmaya, yapmamaya çok da güzel alıştırabilirsin.

saç kıl tüy avlama huyu varsa ondan kesin vazgeçir, yoksa beş kiloluk bir kedi saçlarına asılabilir yahut gece kirpiklerini avlayan bir yaratık yüzünden uyanabilirsin:/ uyanmak bir şey değil de, gözümüzün çıkması tehlikesiyle yaşıyoruz biz resmen:(

neye istiyorsan ona alıştırabilirsin ya, ben benim üç numarayı çokzel kucağa alıştırdım, sürekli üzerimde uyuyor mesela.

burna tırnakla fiske değil de, burna parmağın içiyle pıt yapmak işe yarıyor acayip, burna dokunulmasını sevmiyorlar, canları da yanmıyor böylece.

bir de yavru kedi bir şeyi yapmaması gerektiğini biliyor olsa bile yapmaya devam ediyor genelde. yetişkin olana kadar aynı konuda sürekli sabırlı bir şekilde aynı tavrı göstermek gerekiyor öğrenmeleri için. köpekler gibi bir haftada vazgeçirilmiyorlar davranışlarından puştlar.
  • mutevazi  (27.10.14 12:21:56) 
>tfw no qt3.14 samurai ninja kitteh


  • namus ninjası  (27.10.14 12:26:54) 
yine aklıma gelenlerle devam ediyorum:
gece yatağa almayacaksan kapında ne kadar miyavlarsa miyavlasın kapıyı açma. en sonunda gidip kendi yatağına yatacak ve en fazla 1 haftaya öğrenecek. yatağı çok seviyorlar tabii ama hem gece uyutmadıkları için hem de kakalarını gece yaptıkları için yatağa almıyorum ben. yatmadan önce ve vakit varsa sabah kalkınca yatakta güreşme seansı güzel oluyor :)

sevdiğin davranışlarını cesaretlendirip sürekli hale getirebilirsin. mesela büyük kızı eve gelince hemen kucağıma alırım, öp kızım derim, yanağımı yalar. sabah tepeme çıkıp yoğurur. bu gibi hareketler cesaretlendirdiğim için öğrendiği şeyler. kovalamaca oynarlar senle mesela, bir sen kovala bir o kovalasın. çok güzel oyun öğrenirler.
  • lily briscoe  (27.10.14 12:31:14) 
Kumuna işemeyi alıştırın yeter. Sonrasında siz hiç fark etmeden kedi sizi kendine göre eğitmiş oluyor zaten.


  • angelus  (27.10.14 12:34:37) 
yavru kedi nasıl alışırsa öyle gidiyor. benim kedilerim geceleri benden ayrı yatmaya alışıklar. bazen haydi beraber uyuyalım diyip ışığı kapatıyorum veletler kapı önüne gidip tırmalıyorlar dışarı çıkmak için.

o yüzden iyi yoldasınız. zaten o da size bir sürü şey öğretecek :) sizi eğitecek.

durumunuz müsaitse bir kardeş alın yanına derim. iki kedi her zaman tek kediden iyi. arkadaş oluyorlar.
  • mea maxima culpa  (27.10.14 12:39:31) 
zamanla kendilğinden oluyor bunlar ama sen kendini fazla yasak koymamaya alıştır.
benimki gel, hayır, otur gibi şeyleri biliyor ama önemli olan uslu bir kedi olması. kedinizin uslu ve sakin karakterli olması önemli, bunun için sizin dingin ve rahat bir kişiliğiniz olması lazım. böyle olursa zamanla bakışınızdan bile anlar.

  • tiny penny  (27.10.14 12:46:27) 
masa ve mutfak tezgahı üstüne çıkmamayı öğretin kesinlikle. yanan ocağın üstünden atlamaya kalkıyorlar sonra aman diyeyim. hayır diye sert bir sesle bağırmak üstüne biraz su sıkmak çeşitli yöntemler arasında.

evde saksı varsa saksı eşelememeyi öğretin (veya bizim gibi pes edip diplerine koca koca taşlar koyun)

tuvalet kağıdının asıldıkça gelen bir şey olduğunu kesinlikle öğretmeyin!
  • argent dawn  (27.10.14 12:56:11) 
Yemek yerken masaya çıkmamasını öğretmek için hayır yada şşiiişt diye yüksek sesle kızabilirsiniz. Lakin bunlar çoğu zaman yetersiz kalabiliyor. bu durumda fısfıslı bir kaba su koyup masaya çıktığında ya da yapmaması gereken bir şey yaptığında yüzüne sıkabilirsiniz. Emin olun hayır ve şşşişşt'ten daha etkili bir yöntem. bir süre sonra su sıkmanıza bile gerek kalmayacak sadece bu kabı gördüğünde bile o istemediğiniz şeyi yapmayacak.Bizim evdeki ufaklıkla ben bu şekilde başa çıkabildim.


  • Dr_Stat  (27.10.14 14:02:15) 
dehşete düştüm cevapları okuyunca. tarçın'la ilk tanışmamızı buraya yazmıştım ama böyle bir soru açmamıştım. pişman oldum. bambaşka bir hayatım olabilirdi demek :/ ben hiç birşey öğretmedim. denemedim bile yani öğretmeyi. şuan tek sıkıntım kapalı kapı olayı. gerçi yalnız yaşıyorum, kapılar hep açık. ama kapatmak gerektiğinde ev savaş alanına dönüyor. belki sen şimdiden kapı bazı kapıları kapalı tutarak alıştırabilirsin. onun dışında da çok kasmamak lazım sanırım. ikiniz yeni bir düzen kuracaksınız :)

ve çokkkkk tatlııııı
  • sheridans  (27.10.14 14:03:02) 
  • compadrito  (28.10.14 06:14:32) 
[]

hastaneye randevusuz gitmek

sistem gün içinde olan randevuları göstermiyor ve boş yer olsa da vermiyor randevu. Bu durumda hastaneye gitsem direkt polikliniğe, boş saat olması durumunda alırlar mı yoksa başlarından mı savarlar? pazartesi randevum var ama ağrı yoklamaya başladı, şansımı denemeli mi yoksa direkt acilden mi giriş yapmalı mesai saatleri içerisinde?




 
biraz doktorun insafına kalıyosun bildiğim kadarıyla aynı şeyi ben yaşadım hastanedeyken tedavi olayım dedim sekreter doktorun randevusu yok belki bakar sorun dedi...sordum çok yoğunum bakamam dedi :)


  • gkhT  (19.09.14 12:38:38) 
alırlar alıyorlar direk git ama sabah 8'de hastanede ol


  • maresalx  (19.09.14 12:39:48) 
ben cumartesi günü özel hastaneye gittim. doktor akşam üzerine doğru randevusuz gelenleri almaya başladı.


  • cemiyetin unlu simasi  (19.09.14 12:44:25) 
hastaneden randevu alabiliyorsun. boş olan doktora veriyorlar ama. şansına ne çıkarsa. yok bütün doktorlarda yoğunluk varsa vermezler. ama bugün cuma. cuma günleri sakin oluyor hastaneler.


  • kakao  (19.09.14 13:21:39) 
[]

beyaz t-shirtteki sarı parfüm lekesinden kurtulmak

Leke çıkarıcı+deterjan kullanarak makineye attım, yıkadım çıkmadı.
Her derde deva beyaz sabun ile çitiledim, yıkadım yine oradan bana bakıyor.
Ayşe Teyze'nin çamaşırları yıpratmayan çamaşır suyunu denemekten çekiniyorum ne kadar seyreltsem de su ile ( giysinin renginden beyaz bir yuvarlak veya delik oluşmasın giyside)

Google sıcak gliserin, amonyak veya ispirto der.sodyum sülfat kullanın diyen bile var. (sanki kimya laboratuvarı işletiyor her yurdum kadını)


Denenen ve başarılı olan, yukarıdaki malzemeleri arayıp bulmak için ter dökmeyeceğim bir yol bilen var mıdır?

 
şöyle yapmıştım tamamı beyaz bir kıyafetime: makinaya attım, üzerine de domestos döktüm sonra çalıştırdım makinayı. bembeyaz oldu. leke gitti, renk farkı kalmadı.


  • kırmızıkaşekaban  (01.09.14 21:53:14) 
Legene bol su ve biraz camasir suyu dokup tisortu icinde 2 saat bekletmistim. Bembeyaz oldu.


  • cezzar dede  (01.09.14 22:26:29) 
Evet, leğen su ve makul miktarda çamaşır suyunu denedim, t shirt'ün parfumlu yerleri ayşe teyze reklamındaki ace kullanmayan tarafın çarşafı gibi yırtıldi.
Işin ilginci sadece parfüm lekesi olan yerler zedelendi, geri kalan kumaş sağlam, ama resmen eridi o kısımlar.
Ince kumaslara uygulamiyoruz çamaşır suyunu. Benzer bir sorunda arama yapanlara not düşeyim.
  • kaymaktutmayansicaksut  (03.09.14 23:35:23) 
[]

pembe dava dosyasi boyutu

Pembe karton dava dosyalarının tam boyutunu öğrenmem gerekiyor, avukat bir arkadaşa çanta beğeniyorum, dosya sığmaz ise anlamı kalmaz. Yanında yöresinde hem dosya hem de cetvel olan meslektaşlar varsa bir zahmet ölçüm yapabilir mi? Karış hesabına girmeyelim.:)

Teşekkür ettim şimdiden.


 
keşke google a sorsaydın, daha hızlı cevap alırdın :)

KARTON TELLİ YARIM DOSYA 240X324 MM.
  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (28.08.14 12:24:30) 
27,5x35 cm diyen sayfa da var çünkü, arada kaldım.


  • kaymaktutmayansicaksut  (28.08.14 12:30:50) 
karton telli yarım dosya denilen şey dava dosyası değildir. google'a sorsana demeden önce neyin ne olduğunu bilmek lazım.

dava dosyası şu: galeri7.uludagsozluk.com

boyunu da şimdi ölçtüm, 28x35 cm. gibi bir şey. epey yıpranmış bir dosya olduğundan milimetrik ölçemedim.

ama bu mahkeme dosyasıdır. içinde mahkemenin seyrine ait dava dilekçesi, cevap, cevaba cevap, savunma, deliller vs. olur. ben bilirkişi olarak bana sevk edilen dosyaları alıp inceleyebiliyorum ama avukat da alıp götürebiliyor mu bilmiyorum.
  • kibritsuyu  (28.08.14 12:32:36 ~ 02.09.14 16:59:39) 
[]

istanbul'da ev masrafı nedir ne değildir?

Merhabalar,

Ayrı eve çıkma planım var ama kira harici masrafım ne kadar olur tam kestiremiyorum, o yüzden ya yemek yemeyi seven ve evde tek kişi kalanlardan ya da maksimum iki kişi ev paylaşanlardan yuvarlama rakamlar paylaşmalarını rica edeceğim. Gün içinde mesaide olanların cevapları ayrı değerli :)Teşekkür ettim şimdiden.

-aylık mutfak/ev masrafınız?
-elektrik?
-su?
-doğalgaz (yaz-kış)? (merkezi sistem ise belirtirseniz sevinirim)

 
-300
-50
-30
-5-150
  • seksen9  (10.08.14 19:54:19) 
...

-- 400
-- 50 ~ 60
-- 25 (bulasik makinasi yokken: 45)
-- 5 - 200 (kombi, 2+1 buyuk olmayan bir ev)
-- internet:50
-- aidat: 15
  • fever  (10.08.14 20:03:51) 
valla onları bilmiyorum henüz ayrı yaşamaya başlamadım ama
ev kiraları uçuk ki zaten ev bulmak da çok büyük bir mesele.
1400 tl'ye bir ev tuttuk, 2bin tepozito 2bin de komisyon verdik ki bunların hepsi bayağı pazarlıkla indirilmiş fiyatlar.
ki bunun eşyası da var.
yani tek çıkacaksan bunlar için bayağı bir parayı gözden çıkarman gerekir.
  • bir nick var benden iceri  (10.08.14 20:43:42) 
İki kişi

-300
-55
-45
-15-280
  • gmzo  (10.08.14 21:26:04) 
350
100
40
10-150

internet:60
aidat:50
  • a340  (10.08.14 21:47:56) 
[]

Kimya mezunları bir bakabilir misin?

Şimdi, benim caaanım kardeşim İstanbul Üni. Vet. Fakültesi'ni 3. sınıf bitmişken bırakmak ve kimya bölümüne girmek istiyor. Biz de ona vet. hekimliğin sadece hayvanlardan ibaret olmadığını, çalışma alanının çok geniş olduğunu, ilaç fabrikalarından, ithalat ihracata, mama sektörüne kadar uzandığını anlatmaya çalışıyoruz ama yok, istemiyorum diyor.

Kimya mezunlarının durumu nedir? Çalışma koşulları nedir? Çalışma alanları neleri kapsar? Bir bilgilendirir misiniz?

Teşekkür ettim şimdiden.

 
Veterinerlik daha iyi.KPSS'ye çalışsın devlet 3 lira maaş veriyo ve çalışma koşulları çok çok iyi. Düz bölüm okuyan insanın aklından zoru vardır.


  • acukali ekmek  (25.07.14 21:36:18) 
Aman aman aman uzak dursun kimyadan. Ben bugün ilişiğimi kestim. (hacettepe)

Okunacak bölüm değil, etmesin yazıktır.
  • yatagants  (25.07.14 21:39:08) 
muhtemelen okumasi zor gelmistir, cunku birazcik da olsun hayvanlari seven bir insanin yapmasi zor bir meslek. fakat gerye kalmis 1 sene hadi bilemedin kaldi etti 2 sene olsun, ondan sonra sizin de dediginiz gibi cok cesitli alanlara kayabilir, hatta isterse veterinerlik fakultesinin kimyayla ilgili bir anabilim dalinda akademik kariyere baslayabilir.
benim bildigim kimya okumasi cok zor olan fakat is bulmada da pek avantaji olmayan bir bolum.
iki meslege de yabanciyim fakat cevremdekilerden anladigim bu.
  • mavicorap  (25.07.14 21:45:39) 
okulu bitirsin, sonra oturup konuşun tekrardan, heba olmasın o 3 yıl, hani en azından elinde bu "altın bilezik" dedikleri zımbırtıdan olur, yaşı çok genç daha, belki henüz keşfetmediği bir alternatife yönelir.

zor da gelse bitirsin veterinerliği, pişman olmayacak, bırakırsa olabilir ama bak.
  • devorgilla the gunslinger  (25.07.14 21:48:44) 
kimya bitirip 2 yüksek lisans yapan arkadaşım iş güvenliği uzmanlığı yapıyor. bir kısmı da işsiz. fen-edebiyat fakültesinde herhangi bir şey okumasın mümkünse.


  • passive aggressive  (25.07.14 22:11:03 ~ 22:14:03) 
kimya bölümü de çok kolay değil ki? -ben kimyacı değilim ama okuyan arkadaşlarım var- ve çıkışta kimya mühendisi olmadıkları için, büyük bir çoğunluğu gene iş bulamıyor :( kardeşin bir veteriner kliniği açsa ya da birine ortak olsa, gene iyi para kazanır. ki evet devlette de çalışabilir. hele de 3. sınıf bitmişken yazık etmesin eğitimine, çok saçma yani, bir senesi kalmış şunun şurasında.

edit: ha bu arada, yakın zamanda bir arkadaşım, kimyayı bitirip üstüne malzeme müh. masterı yaptı, ona rağmen girdiği iş bir hastanede proje yönetimi ile ilgili. her iki okuduğu şeyle de kel alaka yani. ha işinden memnun mu? memnun. lisansı en iyi vakıf üni.lerinden birinde tam burslu okudu, yükseği de aynı yerde burslu yaptı. ne işine yaradı kendisi de bilmiyor :(
  • pasp  (25.07.14 22:51:59 ~ 22:53:36) 
[]

Oda tv linki vererek facebook sayfası soran arkadaş?

kimdi? cevap yazıyordum duyuru gitti.




 
bendim. alttaki duyuruyu silecektim, kafam gitti o başlığı silmişim. sonra silmek istediğimi silip o başlığı da tekrar açmadım. kusura bakmayın


  • jamiro  (14.06.14 05:20:13 ~ 05:20:45) 
[]

Bir ben mi kıyamıyorum?

(Bu ağır can sıkıntısı sorusudur)
Sokakta anket yapanlara kıyamıyorum. Hele bir de öğrenci cümlesini eklediler mi lafın bir yerine her şey duruveriyor. Acelem mi varmış, yağmur mu yağıyormuş hiçbir şeyin önemi olmuyor.

Gazete satanlardan, üye toplayanlardan, kitap ayracı ile bağış toplamaya çalışanlardan sıyrılabiliyorum ustalıkla ama anketçi durdurdu mu,sor hadi madem sor başımın belası diyorum.

Bu uğurda zemin katlara inip kahveler mi tatmadım, apartman dairenlerinde mum mu koklamadım, prezervatif kutu görselleri ile ilgili sorularla mu muhattap olmadım, makyaj malzemesi, deodorantı, çayı, gazlı içeceği, epilasyonu... Aklınıza ne gelirse.

Siz ne durumdasınız? Garip anılarınız var mı konu sokak anketlerine geldiğinde? Nasıl kaçıyorsunuz?

 
vaktim varsa hepsine vakit ayırıyorum. işime yarasın, yaramasın dağıtılan tüm broşürleri alıyorum. istediğimden değil. o çocukların elindeki kağıtlar bitsin diye.


  • mayeskuel  (08.06.14 00:46:54) 
Bir sokak anketcisine numarami vermisligim var, ama en ufak bir hoslanti bile olmamisti, cok israr ettigi icin ve hayir diyemedigim icin vermistim. Sonra da hicbir arayisinda acmadim, vazgecti zaten.

Artik daha iyi durumdayim, en bastan hayir diyebiliyorum ksjdja
  • Idonthaveausername  (08.06.14 00:47:14) 
sen ne şeker, ne güzel bir insanmışsın ya...

bu arada, o insanları kırmayıp, çok teşekkürler uygun değilim filan diyip geçsen de yeterli olur. gün içerisinde çok kaba saba insanlarla karşılaşıyorlar maalesef.
  • helios  (08.06.14 00:47:31 ~ 00:55:51) 
anketçiyle göz göze geldiğimde hızlı hızlı yürümeye başlıyorum. soru sorabilir miyiz dediğinde 'acelem var, kusura bakmayın' diyorum.


  • rock n roll  (08.06.14 00:48:00) 
hiç biri bana teklif etmediği için daha önce böyle bi tecrübem olmadı. herhalde tipim anket yapmaya pek müsait değil


  • Sskywalkeremre  (08.06.14 00:56:14) 
Geçenlerde okulda oturuyordum. Adamın biri geldi elinde kağıtlarla, her zamanki gibi kredi kartı satmaya çalışan biri sandım. "Kullanmıyorum" dedim adama, anket diyince sıcak karşıladım tabi adamı.

10-15 dakika sürdü anket. Bir anket daha yapmak istedi, seve seve onu da yaptık. Sonra dedi ki "yalnız sorarlarsa bu anketi evde bilgisayar ile yaptık" dedi. Aradılar, seve seve yalan söyledim.

Düşünsene, bir adam senin sayende para kazanıyor. Bu beni mutlu edlyor.
  • aguilas negras  (08.06.14 00:58:43) 
anketçilerden kaçanları anlayamıyorum, 5 dk dışında ne kaybedeceksiniz?
anketörlük yapan arkadaşlarım da olduğu için kim anket yapmak isterse, vaktim kısıtlı olsa bile kabul ediyorum. hem düşüncelerimin bir yerlerde değerlendirilmesi hem de anketörlerin para kazanmasını sağlamak güzel bir duygu.

  • black sabahat  (08.06.14 01:17:54) 
Yok, ben de aynıyım. Hatta en son iyice hayır diyemeyerek 500 tl'lik bir anlaşmaya imza attım birkaç yıl önce, o zaman arada kendi kendime dur demeye başladım. Elimde bir milyon tane kitap ayıracı ve gazete var. ARtık yanımda taşıyorum. Hangisinin diğerinden çıkarsa göstereyim diye.


  • aychovsky  (08.06.14 01:20:27 ~ 01:21:46) 
ya bu empati olayı.

ben broşür dağıtana kadar dağıtanlardan broşür almıyordum. şimdi en azından kendi üstüme düşeni yerine getiriyorum.

barlarda, cafelerde kati suretle bahşiş bırakmazdım. 15 gün barda çalıştım, tövbe ettim o ortama. şimdi ne zaman gitsem hiç yoksa bir iki lira bahşiş bırakıyorum.

yani o konuma düşmedikçe pek umursamıyor insanlar. yaptığın kötü bir şey değil. iyi bir şey.
  • yirmisantim  (08.06.14 01:35:14) 
okurken ben de anketörlük yaptığım için işim olsa bile durur cevaplarım.


  • ferdinand griffonn  (08.06.14 01:48:20) 
bunun bir de broşür olayı var. mesela bazıları ufak kartlar falan satıyorlar güya engelliler için ama asla emin olamayacağımız bir de reklam tanıtım broşürü dağıtanlar var mesela ben broşürleri hep alırım çünkü adamın günlük kotasını bitirmesi lazım alıp atıyorum zaten bana bir zararı olmuyor ama eğer kart falan satan biriyse de ha yok yok deyip devam ediyorum adamın biri bi kere zorla elime tutuşturmaya çalıştı inatla tutmadım yere düştü böylelerine her şey müstahak uyuz oluyorum.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (08.06.14 01:52:09) 
anket hazırlanması gerçekten zor bir iş,
bunu bildiğimden dolayı vaktim varsa, acil durumum yoksa, mutlaka yardımcı olmaya çalışıyorum.
kim bilir benim düşüncelerimle, hangi hipotezler doğrulanacak ya da yanlışlanacak eheyy...
bir de onun bağımlı, bağımsız değişkenleri var ki, sorma gitsin... :)
  • amabaskabirnickyapdedi  (08.06.14 01:57:21) 
ben sevmiyorum.

yeşil, turuncu forma giymiş hiçbir anketçiyi sevmiyorum, zamanınız var mı demeden olayı anlatmaya başlayan anketçiyi de sevmiyorum, illa cevap vermek zorundaymışım gibi yanımda yürüyerek bana soru sormalarını da sevmiyorum, ek olarak elindeki şeyi önüme uzatıp alınca da "o yalnız 5 lira" dediklerinde ağız burun girişesim geliyor.

bi ara da kredi kartı satmaya çalışan (hem de kampüste) bi kıza "istemiyorum yeterince var kredi kartım" dediğimde sanki küfür etmişim gibi bakmıştı bana.

ama başka bi kız da, içinde olduğu durumu anlattı ve sırf kıza yardımım dokunsun diye kredi kartı başvurusu yaptırıp sonra da kapattırdım.
  • gamaflex  (08.06.14 02:21:41) 
Soru cevaplarım da iş tatmaya koklamaya gelince kendimi ağırdan satar, Nuri alçıya selam ederim.


  • vfgerty  (08.06.14 02:35:27) 
Vaktim varsa yaparım. yoksa "çok teşekkür ederim, acelem var" filan derim. bu söz karşısında istisnasız hepsi "ahh, iyi günlerr, keşke herkes sizin gibi olsa" demiştir. yazık kim bilir ne zulüm görüyorlarsa.


  • pandispanya  (08.06.14 06:38:46) 
[]

The Newsroom'un yeni sezonunu beklemek

Çevremde izleyen tek allahın kulu yok.(Ne biçim arkadaşlar seçmişsem zamanında)

Kaç kişi varız burada The Newsroom'un yeni ve ne yazık ki son sezonunu heyecanla bekleyen?

Bir de nelere değinmesini bekliyorsunuz bu sezonda?

(Orada burada içeriğe denk gelip de spoiler vereni yakarım.)
Bir de diziyi seven herkesi çok seviyorum, ekleyeyim :)

 
ben de varım:)
normalde haziran-temmuz gibi başlar diye bekliyordum ama bazı sitelerde sonbahara kaldığını okudum. eğer öyleyse daha birkaç ay bekleyeceğiz maalesef

valla son sezondan en büyük beklentim gezi olaylarına değinmesi. şöyle bir ufak bir selam çaksalar yeter.
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (06.06.14 18:20:01) 
ben de varım. seçim dönemi için hazırlanmış bir propaganda dizisi olduğunu söylemişlerdi ilk sezon çıkınca ama pek de öyle olmadığını gösterdi. böyle devam etmesini umuyorum.


  • tescillimarka  (06.06.14 18:24:53) 
Son sezon oldugunu bilmiyodum uzuldum :( ben de varim


  • ozymandias10  (06.06.14 19:03:45) 
hastasıyım <3
bu kadar dizi arasından sadece sherlock, doctor who ve newsroom izliyorum. yani şu an izleyebileceğim bi dizi yok :)

neye değinseler kabulümdür valla ama ben karakterlerin birazcık daha derinlikli işlenmesini bekliyorum.
  • kül  (06.06.14 20:13:38) 
[]

Haydi bana gezi programı oluşturalım!

Aşağıdaki mekanlarda fazla zamanı olmayan ve daha önce buraları görmemiş biri olarak hızlıca nereleri görmeli, neler yemeli, nerede durup, nereden kaçmalı?

(Az vaktim olduğundan müzelere girip çıkmayı düşünmüyorum. Misal gidip bir Mona Lisa'yı görmek için dakikalarca sıra bekleme düşüncem yok.)

Prag: Bir günüm var. Sadece bir gün.

Paris: 1 gece 2 gün (Mesela Eyfel'e çıkmaya değer mi, yoksa aşağıdan bakıp eneee bu muymuş deyip,asansör sırası bekleyeceğime şehri ve ara sokakları mı dolaşayım, bir tatlı fazladan mı yiyeyim?)

Cannes-Monaco: 1 gün yine

Roma: 1 güncük

Venedik: 2 gün 1 gece

Haydi bakalım kendimi ellerinize bıraktım.

Edit: Günlerde oynama yapamıyoruz maalesef.

 
günleri değiştiremiyo muyuz? venediğe 2 gün fazla, praga romaya az


  • yilki ati  (06.06.14 14:45:42) 
ben olsam venedige 1 gün ayirip romaya 2 gün 1 gece ayiririm.

prag'a gitmedim, paris'i sevmedim ama queen adli gece kulübünde cok eglenmistik. cannes'a gitmedim. roma'ya bittim inanilmaz. venedik de görülür.

roma'da pompi adli meshur yere git ve tiramisu ye, pazartesileri kapali.
bisiklet kiralayip her yerini kendin kesfet derim. harika bir gün gecer.
  • la traviata  (06.06.14 14:46:56 ~ 14:47:45) 
- eyfel'e cikmaya degmez, sacre-coeur'e deger. sahsen tuileries bahcesini, opera'yi, saint michel'i tavsiye ederim. al haritayi yuruyerek gez, cok guzel oluyor. notre dame'i da gez, sacre coeur'e aksam cik.

- venedik kucuk bir yer, degil iki gun yarim gunde biter. san marco'dan uzaklasip arkalara gittikce hem ortalik sakinlesiyor hem de guzellesiyor:) roma-venedik ne kadar suruyor hatilamiyorum, oraya kacarsin bir gun daha.
  • no avalon  (06.06.14 15:01:56 ~ 15:02:56) 
cannes monaco arası arabayla çok keyifli . bence o arayı arabayla otobandan değil ama dağ yolundan kat etmek lazım nıce e yakın eze village var gorulesi fragonard parfum muzesi ve dukkanı var oralara girilesi cannes a yakın grasse var yıne bole kucuk ama cok tatlı ve asıl parfum muhiti orası ama zaman olmayabilir. tabi monacodan cannes a gecerlen nice de durmak lazım bai des angles diye bir sahili var bana pek bişi ifade etmedi ama nice de bir pazar vardı çok guzel ve nice sehir olarak col guzel zaten girip iki saat kaybolcan oralarda dondurmacılarda takılacaksın . monaco da da zaten casınoydu bide bi bahçe var unuttum jardin ... bıseydi vs idi 2 3 saat oralarda gezersin . özet : monacoda 3 saat gez atla arabaya dag yolundan nice arabayı koy gez yıne 2 3 saat sonra sahilden cannes a. cannes da kale var bıtane sahil yolu ( la croısette) nun sonunda tepede. oraya dogru cık yuruyerek kucuk restoranlarda ye bişiler guzel çok guzel mekanlar :))


  • true2701  (06.06.14 15:02:20) 
prag'da cafe louvre'de bir yemek ye :)
www.cafelouvre.cz

St. Vitus katedraline git, çok ihtişamlı, tepesine de çıkabiliyorsun, manzarası efsane güzel.

Kafka müzesine uğrayabilirsin ilgin varsa.

Saat kulesinin önünden bir saat başı geç, keyifli oluyor, orkestra geliyor falan.

Charles köprüsünden geç.

Propaganda pub'a git
www.propagandapub.cz
  • kronik  (06.06.14 15:04:32 ~ 15:18:55) 
Prag : St Vitus Katedrali'nden Charles Köprüsü ve Old Town denilen kısma uzun bir yürüyüş yap, sonra orada biraz vakit geçir. Gece de kalacak olsaydın iyi eğlenirdin.
Paris : Eiffel'e bakacak bir şey yok zaten iğrenç bir demir yığını. Eiffel'e çıkıp şehre şöyle bir bak tabii. 2 gün kısa bir sure yoksa Orsay'e, Seine Nehrine, Montmartre'a -Sacré Coeur'e, Champs Elyses'ye, Notre Dame'a falan git. Turistik yerleri bir görmek lazım, ileride tekrar gidecek olursan, başka yerler tavsiye ederim.
Cannes-Monaco : Meydanda otur bir şampanya kokteyli, bir diamond fizz falan iç, etrafı ve millet seyret.
Roma : 1 gün için gitme, beni de hiç yorma. İlla gideceksen Vatikan'a - Sistine Şapel'ine falan git en azından bir yeri tam görmüş olursun.
Venedik: 1 gün yeter, öyle dolan işte, gondol-Rialto köprüsü - büyük kanal, San Marco Meydanı, Marco Bazilikası, Düklerin Sarayı..vs Gece kalacaksan belki Fenice'de bir opera falan seyredersin. Balıkçı çizmesi al yanına, sarı plastik olanlardan, bulunsun.
  • tiny penny  (06.06.14 15:21:30 ~ 15:22:03) 
Roma'ya 1 gün az VenediK'e 2 gün fazla


  • porn star  (06.06.14 16:03:43) 
bunların araları birer gün
ışınlanmayı buldun da bize mi söylemiyorsun ?

  • trocero  (06.06.14 16:11:43) 
[]

Şpagat açmayı öğrenmeden ölmek yok bana, aha da buraya yazdım!

Elde 28 yaşında bir hatun var, spor yapmış, dans etmiş vs ama esnetme üzerine özellikle çalışmamış,anca spor-dans öncesi sonrası. Yogası pilatesi yok.

Öne doğru şpagat(makas) açmaya yeltendiğinde yere bir karış mesafe kalıyor ise ham hali ile, bu kadın düzenli olarak esnetme hareketleri yaparsa, (kasları yırtmadan umuyorum) tahmini olarak ne kadar sürede yere temas eder?

Pilatesi-yogası-sporculuğu veya deneyimi olanlar cevap verirse sevindirik olurum.Kendimi beyhude yere kandırmak istemiyorum.

not: Neden buna takığım bilmiyorum.

 
hergun en az 15 dakika esnettigin dusunulurse, esneklik seviyene gore 2 hafta ila 1 ay arasi. tabi oyle profesyonel jimnastikciler gibi havaya ziplayip pat diye bacaklarini acip yere inmeyi bekleme. ama ayaklarini yerde kaydirarak acarsin sonuna kadar bu sure zarfinda.

ne kadar cok esnetirsen o kadar cabuk olur. sabah aksam 10-15 dakika esnetmek en iyisi bence.
  • gerard  (01.06.14 01:56:58) 
burada nasıl esneyeceğin önemli biraz da. sabah akşam 15 dakika ile ben de 1 aya açarsın diyorum ama böyle yere oturup ayak parmaklarına dokunarak esneme hareketi değil. açma pozisyonuna geleceksin biri de seni koltuk altlarından tutacak. düşmeni engelleyecek. bir süre o pozisyonda kalacaksın sonra o seni tutarken çok ufak hareketlerle yere oturmaya zorlayacaksın kendini. böyle olur.


  • kırmızıkaşekaban  (01.06.14 09:24:03) 
Süre vermek çok zor ama 1-2 ayı geçmez. Kadınlar için esneme süreci daha hızlı ilerliyor. Ama günlük 15 dakika muhtemelen yeterli olmayacaktır. Bunu bir antrenman gibi düşünüp en az yarım saate çıkarmalısın.


  • arnold schwarzeneger  (01.06.14 17:09:50) 
[]

Meyve fidesinden anlayanlar, çiçekçiler, ziraatçiler yardımınız lazım!

Merhabalar,
Yaklaşık iki-üç aylık tohumdan çıkma elma fidem var. Yaprakları esneklikten uzak bir hal almaya başladı, kuruya yakın, üzeri beyaz küf-toz gibi kaplanıyor, daha sonra kahverengiye dönüyor yapraklar kısım kısım. Araştırdığım kadarıyla hastalığın adı elma küllemesi.

(Toprağı torf bitki topraklarından, ph 6-7. Bitkiler çoğunlukla öğle güneşi alan bir yerde, güneş ve su sıkıntıları olduğunu sanmıyorum)

soru 1: Kimyasal olaylara fazla girmeden arap sabunlu suyu vb şeyleri yapraklarına sıkarak hastalıktan kurtulmam mümkün mü?

soru 2: Yaprakların kurtulma şansı var mı, yoksa illa koparıp gövdeden uzaklaştıracak mıyım?

soru 3: Fideleri birbirinden uzaklaştırmak mantıklı geliyor, ilaç kullanımına gitmeden fidelerin yapraklarını koparıp birbirinden uzaklaştırıp şansımı denemeye kalksam, boşuna yaprak katliamına mı gitmiş olurum?

 
Elma fidesini niye torfa diktiniz ki? Ben torfu neredeyse hiç kullanmıyorum. Bahçe toprağına alın bence uygun zamanda. Torfu bir kurutursanız bir daha adam olmaz, aklınızda olsun.

1. küllemeye kükürt kullanılıyor bildiğim kadarıyla. ben güllerde külleme olunca içme sodalı karışım yapıyorum. 1 litrelik şişeye bir yemek kaşığı içme sodası iki yemek kaşığı kadar tutucu olarak sıvı yağ koyuyorum. yaprak altlarına da püskürtmek lazım, bitkinin her yanı bulansın.

2. hastalıklı yapraklar, sürgünler ne varsa temizleyin ilaçlamadan önce. sonra ellerinizi yıkayın ki hastalıksız yerlere geçmesin. eldivenle yaparsanız daha iyi olur.

3.yaprak katliamı yapmıyorsunuz, o yapraklar zaten gitmiş artık, kurtulmaz, diğerlerine de bulaşır. fidelerin yerlerini değiştirmeyin, bitkiler yerine alışır, yerini değiştirince strese girer. yapmayın.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (24.05.14 16:23:01 ~ 16:23:42) 
Elma yedikten sonra atmaya kıyamadım çöpe, çiçek olan bir saksının dibine attım camın önündeki, sonuç 10!a yakın elma fidesi, planlı bir şey değildi anlayacağınız. :)

Ben de kükürt diye okudum araştırırken, satın da aldım gidip. Bu durumda kükürtü kullanmayıp soda ve yağ mı kullanayım? Yoksa kükürt mü kullanmalıyım soda yerine?

Bazı fidelerde tüm yaprakları kopartmam gerekecek bu durumda, filizlenmek için başını yeni çıkaranları bile tehdit oluşturmasın diye kopartınce öldürmeyeyim ben bu bitkiyi? Fotosentez filan?
  • kaymaktutmayansicaksut  (24.05.14 18:04:15) 
ne güzel, çekirdekten çıkması büyümeleri ne güzel zamanlar geçirtmiştir sana. izlemek güzel oluyor demi?

kükürt varsa onu kullan madem. kükürt daha iyi olur.

senin eklediğin resimle anlattığın tablo farklı. resimde yaprakların çoğu temiz bir tanesi hastalıklı. eğer hepsi hastalıklı olan varsa onu diğerlerinden ayır madem biraz.
yaprakları filizleri alacaksın mecburen. istersen yaprakları almadan önce kağıt mendil gibi bişeyle temizle sonra kükürtle, biraz bekle küfleme yayılıyor mu bak. diğer yapraklarda olmaya devam ederse hastalıklı yaprakları alman lazım.

fotosentez filan demişsin. ziraatçı dğilim, fotosentezi bilemiycem.
bildiğim şu;
bir bitkinin hastalıklı, kuruyan yapraklarını çiçeklerini üzerinde bırakırsan o bitkinin yaşam enerjisi kaybolur ve bitki ya can çekişir ya ölür.
temizlersen biri bana bakıyor ben de kendime bakayım bari der, canlanır. budama da bunun gibi bişey aslında. çiçekli bitkilerde de geçen çiçeğini temizledikçe yenisini verir. tohum yapamadı ya illa o tohumu yapmaya çabalar.

bitkiler de bizim gibi kodlanmış. doğuyor ürüyor, ölüyor. çevresinde olumsuz olaylar olursa, bakan kişi mutsuz, sinirli biriyse çiçek serpilmez, hatta süreklilik varsa kurur gider. bitki mutlu huzurlu ortamdaysa coştukça coşar.

edit: şimdi tekrar okudum, filiz derken hastalıklı filiz varsa dedim. sağlam filizlere dokunma, onlar kalsın.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (24.05.14 18:59:55 ~ 19:03:21) 
[]

karbonmonoksit zehirlenmesi hk.

Madendeki karbonmonoksit oranındaki artış sebebiyle arama kurtarma çalışmalarına son verildiğini söylediler malum.

bunu da google amca der: Karbon monoksit (CO) özellikle akciğerler yoluyla solunum sırasında alınır. Hemoglobine ilgisi oksijenden 250 kat daha fazla olduğundan teneffüs edilen havada oksijenden 250 kez daha az olsa bile (yani oksijen normal kuru havanın % 21 kadarını oluşturduğundan havadaki değeri % 0,1 kadar bile olsa) zehirlemeye neden olur. Hemoglobine bağlanarak dolaşım sistemine geçtiğinden oksijen alımını ve kana geçmesini engeller.

Karbonmonoksit zehirlenmesine karşı oksijen tüpü ve tüm yüzü kaplayan bir maske yeterli değil midir çalışmaların devamı için? (gazla kimyasal tepkimeye geçecek yanıcı maddeler haricinde)
Bu durumda umut kalmaması haricinde çalışmalar hangi sağlık riskine dayanarak durduruldu?

Edit: Ne yazık ki aşağıdan hayatta kalabilmiş insan çıkmasına dair umudum benim de yok, ancak merak ettiğim işçilerin karbonmonoksitten zehirlenmesi değil; merak ettiğim oksijen tüpü ve hava geçirmeyen bir kıyafetle kurtarma çalışmalarının sağlıklı yürütülüp yürütülemeyeceği. Bu koruma sağlanırsa kurtarma ekiplerinin gazdan etkilenip ekilenmeyeceği? Bana biz bu konuda yeterli bilgi ve ekipmana sahip değiliz bu sebeple içeri giremiyoruz, sahip olsaydık daha fazla insanı kurtarırdık demek gibi geliyor soma'da gördüklerim.

 
Geriye kalan insanlarin vefat ettigi anlamina gelir. Kurtarma calismalarina ara verip daha sonra cesetleri geri almak icin calisma yapacaklar gibi geldi bana.


  • latios  (15.05.14 01:30:38) 
karbonmonoksit çok zehirlidir ve her yere çok kolay nüfuz eder. duvardan bile geçebiliyor diye biliyorum. bu nedenle oksijen maskesi gibi yöntemler sadece maruziyeti azaltır diye düşünüyorum. yine kandaki co belli bir orana geldikten sonra ortam terk edilmelidir.

kendim de co zehirlenmesi geçirdim ve insan gerçekten fark edemiyor. ölümden döndüm ama farkında değildim.
  • vendorth  (15.05.14 01:30:52) 
Yangının hala devam ettiği için çalışmalara devam edilemediği söyleniyor. Saat 2'de yeniden başlayacaklarmış fakat üzülerek söylüyorum çıkanların ölü olması muhtemel.


  • birfincankahvedahaisteyenadam  (15.05.14 01:42:02) 
@vendorth, @divit tüm bedeni kaplayan, karbon monoksitin kana deri yoluyla da karışmasını maksimum oranda engelleyen yapıda bir kıyafet ile sıvı oksijen tüplerinin(45 dakikadan daha fazla dayanırlar dıye biliyorum sıvı olanlar) yeter gibi geliyor sanki? (yüreğim ve aklımı ferahlayacak cevaplar arıyorum çaresizce)

Ha dersek ki ne öyle bir kıyafet var ne öyle bir tüp zaten onu yıl 2014 aklım hiç almıyor. Uzay elbisesi vari yapıda hareket kabiliyetini engellemeyen bir şey vb...

inilebildiği kadar inilip oksijen tüplerinin yedeklenmesi, kurtarma çalışması sırasında tükenmesi durumunda yedeğin takılması?

@latios, @birfincankahvedahaisteyenadam cevaplarınız çok değerli ancak gazın sağlık açısından riski kafamı kurcalayan.
  • kaymaktutmayansicaksut  (15.05.14 01:51:27) 
Mesele karbonmonoksit var diye girememeleri değil ki.

Ölen öldü, biz cesetleri toplamaya giricez diyorlar netçe. Keza karbonmonoksit oksijen ve karbondioksit in aksine hemoglobinle sıkı bağ yapıyor.Dolayısıyla havadaki oksijen oranı tekrar normale dönse bile kurtulma gibi bi ihtimalin sözkonusu değil.
  • hatunlarin tercih ettigi pic  (15.05.14 02:43:49) 
buradan karbonmonoksit zehirlenmesi hakkında bilgi alabilirsiniz: evrimagaci.org


  • rexex  (15.05.14 03:12:19) 
Karbonmonoksit tam yanma gerceklesmezse ortaya cikar. Yani ortamda yeterince oksijen olmadiginda. Ayrica su an sozkonusu olan yanici madde komur oldugundan yarim yanma esnasinda cok fazla duman cikarir. Bu nedenle tek problem Zehirli atmosfer degil muhtemelen gorusu engelleyen dumandir.

Zaten ne yazik ki tek hava girisi olan bu madenin hava girisinden karbon monoksit ciktigi anda (ki ilk gun gerceklesti) icerideki arkadaslarin hepsi vefat etmislerdir.
  • sos fistik olsun mu  (15.05.14 09:57:05) 
@hatunlarin tercih ettigi pic, cevap verdiğin için teşekkür ederim ama zaten bunu ben de belirttim: ''Bu durumda umut kalmaması haricinde çalışmalar hangi sağlık riskine dayanarak durduruldu?'' :) Sorduğum içeridekilerin hayatta olup olmamaları meselesi değil, ben de umutlu değilim zaten.

@rexes teşekkürler, cevabınız çok kıymetli, ancak duyuruyu açmadan önce ilgili konuda birkaç bir şey ben de okudum, sorduğum soruya cevap olamadığı için duyurunun kapısını çaldım :) Sorduğum şey karbonmonoksit zehirlenmesinin nasıl gerçekleştiği değil, kurtarma ekiplerinin korunması için hava geçirmeyen bir kıyafet ve oksijen maskesinin yeterli olup olmadığı?
  • kaymaktutmayansicaksut  (15.05.14 18:15:27) 
[]

Gına geldi yeminle, ne desem kırmadan?

Bir arkadaş var. 9 yıldır tanıyorum. Bir mevzu üzerine internetten tanışmıştık, sonrası ayda yılda bir konuşmalar, çay içmeler.
Sağolsun çok da yardımı dokundu bana, koştu geldi, hiç esirgemedi yardımını. İyi de bir insan.

Ama dayanamıyorum, 20 yaşındaki insan değilim artık ve inanılmaz sıkılıyorum muhabbetinden. Gerek dini gerekse siyasi olarak birbirimize tam zıttız. aynı odaya koysan ya o sağ çıkar, ya ben, o kadar. özellikle bu gezi sürecinde ben ne kadar ötekileştirmiyorsam onu, o beni ötekileştirdi yazdıkları ettikleriyle. ben de konuşmamayı tercih ettim.

3-4 yıldır filan da yüzünü görmüyorum bu arada. Telefon numaramı kaybetmiş, şu an numaram yok, istedi vermedim. Arkadaş iyi ki de vermemişim 3 haftadır buluşalım diye darlıyor. planım var diyorum tamam nereye gideceksen götüreyim ben yakınım diyor, çıkınca oturalım diyor. facebooktan yazıyor bir de sürekli geldim, hadi çık gel, ekme bu sefer diye mesaj atıyor, kendi kendine de trip atıyor sonra. Misal arkadaşımda kalacağım, bana arkadaşının evi nerede, ben yakınına geleyim sen de aşağı in diyor (e yuh!)

İki üç defa, kibarca işim olduğunu söyledim, başka zaman ayarlarız artık dedim. Ne denir başka? Vefasız da olmak istemiyorum ama arkadaşı da olmak istemiyorum be.

Şimdi yine demiş mesela, hadi kalk geliyorum ben yarım saate diye.

Ne diyeyim ki ben bu adama? Şimdi değil, genel olarak. Anlamıyor çünkü.

(dürüst olup ben arkadaş kalmak istemiyorum, arkadaşlığının benim için değeri yok demek istemiyorum. güzel yalanlar bulun ne olur)

cinsiyetler farklı(yazıyor demeyin yok öyle bir durum, en fazla yalnızdır sıkılıyordur diye düşünüyorum da, 4 yıldır görmediğim adam başka arkadaşı elbet vardır, benim için de yabancı artık ne diyeceğim karşısında oturup)

edit: eyvallah, hepiniz çok süpersiniz. :) cevapları okurken gülümsettiniz de bir yandan :)

şimdilik geç görmüş ayağı çektiğim mesaja bir şey dememiş olsam da, yazma ihtimaline karşı(4 yıldır görmedim, 2-3 yıldır da telefonla bile konusmadım gerçi) ''yıllardır görmedim abicim seni, senle tamı tamına zıttız zaten, bence hiç görüşüp de riske atmayalım, böyle usul usul iyidir uzaktan.'' deyiverip arkasına bir gülücük konduracagım. muhtemelen anlamayacak peşine de ''yahu iyi güzel görüşelim diyorsun da...'' diye başlayıp erkek arkadaş lafını bir yere sıkıştırıp, zaten aramız limoni şu aralar problem çıksın istemiyorum diyerek konuya nokta koymayı düşünüyorum. hadi hayırlısı bakalım.

 
kimse kırıldığı için ölmez, yalnız cinsiyetler farklı mı onu anlamadım.
ben biri benimle görüşmek istemiyorsa açıkça söylemesini isterdim, ne kadar bahanelere sığınabilirsiniz ki?
inanın dolaylı yollar daha kırıcı olur, dürüstlük en iyisi. anne öğüdü gibi oldu kusura bakmayın.
  • elbar  (09.05.14 23:28:52) 
arkadaşının adresini ver, bu sorunun linkini göndereyim.
...
aslında açık açık konuşmak en iyisi, sıkıntılı olabilir ama onun için de en doğrusu bu olabilir.
  • g7mor  (09.05.14 23:31:57) 
Arkadaşın da benim gibi biri sanırım. Dolaylı olarak anlatılan hiçbir boku anlamıyor. Ben de anlamıyorum. Biri dolaylı yoldan bir şeyi istemediğini anlatınca imkanı yok anlamam devam ederim. Ne zaman ki oğlum sana kaç defa anlatmaya çalıştım mal mısın sevmiyorum istemiyorum derler o zaman anlarım. Benim kafam hiç basmaz dolaylı anlatımlara. Onun için arkadaşınıza açık açık söyleyin. Bana zort diye bir şeyi istemediğini söyleyen adama da noluyo lan demedim bugüne kadar.


  • godsparticle  (09.05.14 23:34:22) 
''Vefasız da olmak istemiyorum ama arkadaşı da olmak istemiyorum be.''

yukarıdaki cümle, yeterli bence.
adam olana çok bile.
anladığım kadarı ile sen dişi bir kişisin, o da sana yazılan erkek. sen de erkeksen fena çünkü.
her neyse,
sen şimdi yakın arkadaşlarından birine (erkek olanlardan) diyeceksin ki 'benim erkek arkadaşım gibi davran'
bu arkadaşın, salça olana telefon edecek. kardeşim, böyle böyle, biz bu kızla birbirimizi seviyoruz, kızı daha fazla rahatsız etme lütfen. arkadaşlığınız için ses etmiyorum, ama bu durum yakışmaz erkek adama, desin.
sonra bu eleman susar.
susmazsa afedersin, sağa sola yaz telefon numarasını. karı satıyorum diye yay. ya da 'çok süper rus' diye yaz. başına insanları musallat et.
olmadı polise şikayet et.
zikerün öyle arkadaşlığı. zaten böyle arkadaşlık olmaz. ne la bu, sevmiyorsun işte elemanı. söyle açıkça mertçe yiğitçe.

this is my design.
  • hamurumdaki ayrilik tozu  (09.05.14 23:34:28) 
En ayar oldugum insan tipi -hadi hazırlan geliyorum vs..

Ona bu sayfanın ekran görüntüsünü at derim ama bu olamayacağından dolayı en iyisi engelle sil vs hala bu sekilde taciz ederse zaten dayanamayıp burada yazdıklarını yüzüne söylersin
  • oldboy  (09.05.14 23:44:54) 
ablacım böyle -altta parantez içinde yazdığın gibi- düşündüğün her dakika o elemanın aklında 31 malzemesisin, ben söyleyeyim;

(yazıyor demeyin yok öyle bir durum, en fazla yalnızdır sıkılıyordur diye düşünüyorum da, 4 yıldır görmediğim adam başka arkadaşı elbet vardır, benim için de yabancı artık ne diyeceğim karşısında oturup)
  • hamurumdaki ayrilik tozu  (09.05.14 23:50:45) 
yazıyor.


  • yalnux  (09.05.14 23:57:14) 
"nisanlimin evindeyim" deyin beyni patlasin. cok net yaziyor.


  • osuruklu  (09.05.14 23:58:59) 
sil gitsin facebooktan.


  • tescillimarka  (10.05.14 00:01:56) 
Bunun aynısını bana erkek arkadaşım yaptı. hatta son ana kadar yüz yüze konuşuyorduk. çocuğu bi şekilde ekiyorum, habire benimle takılma uğraşında falan.. yakın bir arkadaşım var, dostum diyebileceğim hatta. onunla çok takılıyorum diye trip falan atıyordu(ben de erkeğim bu arada). en sonunda yine burama kadar geldi(gösteremiyorum burada sjahja). "abi, senin de amk, dostumun da. yeter amk, bir anla, kendini kırdırmadan anlamayacak mısın?" dedim. bi daha ne aradı ne sordu.

böyle yap.. (:
  • biz siz onlar bensiz daha mutlular  (10.05.14 00:12:32) 
[]

istanbul'dakiler, taze nohuta denk geleniniz oldu mu sokaklarda?

her sene karaköy, kadıköy'de denk gelirdim. bu sene gelemedim henüz. vaktini mi geçirdik yoksa benim talihsizliğim mi?




 
daha dur sampiyon. 2 haftaya cikar. yer bilirsen haber et. bende 10 bag civari alacagim. yillardir ailecek yeriz.


  • zam sampiyonu domates  (24.04.14 02:35:27) 
123   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.