Ekşi Duyuru

Çok iyi anladım mı emin olamadım ama sanırım şöyle bir şeyden bahsediyorsunuz: =MAX(B:B)-A1/COUNTIF(B:B,MAX(B:B))

500 dolar olduğunun farkındasınızdır sanırım. O fiyata daha iyi donanımlı aynı ölçüde bir çok alternatif mevcut

@janavarorion, mesela neler?

ayrıca 344 dolar diyor sanki?

Intel N4100 olması yeterli değil mi ? işlemcisi nerdeyse akıllı saat performansında.

www.cpubenchmark.net

ayrıca gümrükte takılma veya en iyi ihtimal %30 vergi çıkma ihtimali çok yüksek.

344 dolar toplu alım fiyatı, bireysel fiyat olan 480 dolar olan rakam., buna ek olarak shipping ve gümrük vergisi mevcut. Gümrükte en az 200-300 dolar vergi çıkacaktır.

Onun yerine tr de Asus alabilirsiniz

m.n11.com

1000 iyi bence

Ben lise öğrencisine 500 veriyorum aylık. İstanbul’da ve ailesinin durumu çok kötü değil.

Diğer bursları karşılaştırırken şunu unutmamak lazım, şu anda hemen hemen her bursun asgari ücrete oranı eskiye göre çok azaldı. Kyk bursunun asgari ücrete oranı 1/3'ten 1/5'e 1/6'ya falan düştü 4-5 yılda. Asgari ücretin üçte biri bence en iyisi

1000TL az olmaz.

Tek başına 1000 ile geçinemeyebilir ama kötü burs değil +1

devletin verdiği KYK 1250 TL oldu, bu referans olabilir

asgari ücret 8-9 bin olacak. kiralar uçmuş durumda. eskiden tübitak bursuyla kira artı masrafları karşılıyordu arkadaşlar. elinizden gelenin en iyisini verin, içkiye sigaraya hovardalığa gitmez merak etmeyin, bu devirde karnını doyurmaya yetiremiyor parayı çocuklar.

KYK 1250 TL oldu.
Başarı bursları da çok değişken 500 alan da var 4000 TL alan da var.
500 TL verseniz bile öğrencinin abonman, telefonuna TL yüklenmesini, yemekhane ücretini karşılaşmasına yardımcı olur. Ben verebiliyorsam en az 1000 TL verirdim.

Çok değişken. Çok zor durumda olan bir öğrenci için çok çok iyi bir parayken ortalama darlık yaşayan biri için vasat bir tutar olabilir. Ağır yokluk yaşayan 2 ayrı öğrenciye paylaştırırdım ben olsam.

Çok teşekkürler arkadaşlar cevaplar için :)

öğrenciye, hangi şehirde olduğuna bağlı olmaklaberaber ben kyk/2 şeklinde takip ediyorum. tek başına bu para yeterli olmayacaktır ancak kyk+kyk/2 ve küçük aile desteği ile anadoluda yaşanabilecek durumda olduğunu düşünüyorum.

ilacfiyati.com
şöyle bir site var. ilacın fiyatını, sgk tarfından ödenip ödenmediğini, fiyat farkını ve muadillerini görebiliyorsunuz.

Ben seneler önce kuzenimin bebeğine 12 aylık bebek hatıra çerçevesi almıştım, bir yaşına kadar her aydan bir fotoğraf konuyor. Bebek şimdi 10 yaşına geldi, hala asılı odasında :) küçük bir hediye olacaksa (altın olmuyorsa) gayet güzel bence.

Arkadaşlarım pıtır pıtır doğuruyor. Pandemi mahsülü sanırım bunlar :) Ben de benzer bir hediye kaosundaydım. Kıyafeti tam da istediğin nedenlerle almıyorum. Hani 2 ay giymesinin yanında bir de anne-babasının içine sinmeyen bir şeyse çocuk hiç giyemiyor. Ziyan olmasın diye anne-baba giydirirse onların içine sinmiyor.

Doğrudan hediye kartı almaya başladım e-bebek / amazon vs. Bebek aşırı masraflı bir şey ve her bebeğin de masrafı değişiyor. Normalde evlenene-doğurana hediye kartına aşırı karşıttım. Ta ki 3 sene önce kendim evlenene kadar. Bir arkadaşım hediye kartı verdi ikea'dan. İlk içimden homurdandım, sonra ne mübarek insansın oldum. Çünkü insan hediye gelince nereye koyacağını bilemiyor. Zevklerini en bildiğin insan olsa bile uyuşmama ihtimali çok yüksek. Hatta kendi bişi almak istiyordur sen onun işlevini görecek bir şey almışsındır ama içine sinmez. Çöpe atmaya kıyamaz vs. yük olur (eve fiziki hediye alan dostlarıma selam olsun, nereye koyacağımı bilemiyorum o hediyeleri). Nakit para-altın verdiysen, kişi onu yatırıma katmaya eğilimli oluyor. Üç kuruş birikim olsun diyor insan. Ama hediye kartı oldu mu seve seve harcıyorsun. Hem de normalde ihtiyacın çok olmayan ama para ayırmaya kıyamadığın bir şey alıyorsun. Gittik güzelinden içimizin kaldığı bir mutfak arabası aldık. Her gün arkadaşı güzel anıyoruz desem yeridir aşırı işimiz kolaylaladı. Asla kendi paramızla almazdık. Özetle hediye kartları samimiyetsiz gözükse de işlevsel şeyler. Yine o kartla alacaklarından seni hatırlayacaklar. üzerlerinden yük kalkacak.

Hediye önerisi isteyip uzun uzun yazdım kusura bakma. TL;DR hediye çeki al

altın takılır normalde , tabi fiyatlar fazla
ben genelde bebek bezi alıyorum birkaç ay sonra kullanabileceği şekilde .
yeni doğan bebeğin bezleri hazırdır diye düşünerek mesela 4 aya uygun ölçüde seçiyorum
3-4 paket anneyi mutlu ediyor bence

Maşallah tak.

Nevresim takımı al. Fazlası ziyan olmaz, yatak değişmedikçe yıllar boyu da kullanılır.

Müslin örtü, önlük. Hafif battaniye.

oyuncak tabi ki. peluş olsun. seve seve büyüsün

hep bebek icin oneri gelmis ama yakin zamanda dogum yapmis biri olarak bebekten ziyade anneye hediye alinmasini mantikli buluyorum. bebegin hicbir seyi eksik olmuyor cunku ozellikle ilk bebekse cift her seyi fazla fazla aliyor. ikinci ve sonrasi bir bebekse de buyuklerden kalan yine cok sey oluyor. ama dogumdu bebekti derken anneyi kimse sallamiyor :) annenin de fazlasiyla ihtiyaclari oluyor halbuki. yakin arkadasinizsa cici bir anne paketi hos bir jest olabilir bence. anne caylari, saglikli atistirmaliklar, kendisini iyi hissettirecegini dusundugunuz minik seylerden bir kutu bebege alacaginiz birkac paket bezden bence daha makbule gececektir annenin gozunde.

ama ille de bebege bir sey alinmak isteniyorsa bence de en mantiklisi hediye karti. gitsinler gonullerince harcasinlar.

Uyku arkadasi diye bir tavsan var. Amigurumi ile yapiliyor. Organik iplik vb kullaniliyor. Ben olsam ondan alirdim. Instagramdakiler satiyor

@in vino veritas, valla çok mantıklı ama yakın arkadaşım erkek tarafı :)

Bornoz demişti bir arkadaşımız ben de başka beş arkadaşıma 3-4 yaş için bornoz aldım mutlu olmuştu. Ya da oyun halısı falan seviyorlarmış

Zamanla geçecek, hiç bir şey yapamayacaksın. Eğer bir şey yapmak istiyorsan tek yapabileceğin yalnız kalmamak olur. Dışarı çık, arkadaşlarınla buluş, bir şeylerle meşgul ol, unutmana yardımcı olur.
Boşver en azından dürüst davranmış ve kısa sürede bitmiş. Daha uzun sürse ve arkandan iş çevirse emin ol daha kötü olurdu.
Geçmiş olsun, hepsi geçecek.

2 ayda neler neler demiş öyle vay be. bu kadar hızlı yükselenler genelde aynı hızla çakılırlar. bunu kulağımıza küpe ediyoruz öncelikle.
kızda narsistik eğilimler vardı muhtemelen. narsist denince hemen akla çok kendini beğenmiş olma gibi özellikler gelir ama tecrübeyle sabittir ki karşı tarafın ilgisini yükseltmek, kendine bağlamak gibi amaçlarla böyle abartılı tavırlar sergileyebiliyorlar. salak ediyorlar karşı tarafı. böylelerinden uzak duruyoruz, bu da 2. küpemiz.

zamanını doldur. 2 gün sonrası için, bir hafta sonrası için, 10 gün sonrası için planlar yap, bilet al konsere tiyatroya. bitki seviyorsan bir şeyler ek, filizlenmesini bekle. dışarı çık kedilere mama ver. müzik dinle, bir ağla bir dans et at elemini kederini. geçecek, her şey geçiyor.

senin yaşında olup şu acıları çektiğim günleri yaşamak için neler vermezdim be.

zamandan başka hiçbir çözümü yok. azalarak unutacaksın. insanların anası babası ölüyor ya kız arkadaş dediğin nedir...

edit: aşk acısı çektiğine göre 17-22 düşünmüştüm yaşını kusura bakma. Allah yardım etsin o zaman bu kadar duygusal kişilikte olmak zor olsa gerek.

@şarkı güzel ama ingilicce, yani bu tarz şeyleri hemen hemen her sevgilim yaptı da buna mal gibi inandım. Çok samimi gelmişti.

@yazar yazmaz yazan yazar, keşke düşündüğün kadar genç olsam :)

"Bu 2 ayda neler demedi ki bana, sana aşığım dedi, seni düşünmeden edemiyorum dedi, senle aynı eve çıkmak istiyorum, senden çocuklarım olsun istiyorum dedi. Dedi de dedi."

şu kısımları yüzümde acı bir tebessüm ile okudum çünkü yakın zaman önce bana da aynı bu tarz büyük laflar eden kadın, bir anda hayatımdan çıkmak istemişti ve bitmişti. demek ki herkese aynı şeyleri söylüyorlar yav :)

ben de senin gibi samimiyetine inanmıştım. hatta bir kadının samimiyetine ilk kez bu derece inanmıştım. ama neticemiz seninle benzer oldu. çok üzülmüştüm ama şu an kısmen daha iyiyim, normalleşiyorum.

"Nası geçecek bu durum?" sorunun tek bir cevabı var, başka da bir cevabı yok: ZAMAN.

zamanla geçecek, neler geçmiyor ki ya... az sabır.

@jonas, ah be Jonas umarım dediğin gibi olur da geçer. Gerçekten samimiyetine bu kadar inandığım bir kız olmamıştı, ama kandırılmışım diye içimden geçirmeden edemiyorum. Umarım bir an önce unuturum da geçer gider.

hocam yaşlar kaç, eğer 25 altı ise inan bu anlattıklarının krallarını yaşadım feleğin çemberinden geçtim ne bedeller ödedim o sevdiğim kişi için ama koskocaman bir hiçmiş meğer, insanın nutku turulur, basireti bağlanırmış derler ya, o kadar salakmışım ki diyorum kendime, maddi manevi ne kadar yerin dibini kendime layık görmüşüm, kendimi gülünç hallete sokmuşum, onun için ailemi arkadaşlarımı en önemlisi de kendimi ihmal etmişim diyorum, gençlik güzel şey, telafisi mümkün olmayan şey yok sağlık dışında, o yüzden kendine değer ver, bunları hakedecek birşey yapmadıysan, yol vereceksin. hayat ne insanlar çıkarıyor karşına, hiçbir şey senden değerli değil bunu asla unutma, aile+ dostlar+ evcil hayvanın varsa bir de o, gerisi gelir geçer…

sağol @bugisme, haklısın öyle. Yaş 25 altı değil benim, 30'um. Çok kız geldi geçti hayatımdan daha önce, evlenmek isteyeni vs de oldu ama böyle inanmamıştım kimseye :) Salakmışım biraz.

aynısı bana da oldu 1.5 ay sonra postalandık :) 1 yıl falan baya üzüldüm sonra geçti gitti. şimdi başkasıyla evli ve mutluyum.

sayı serin a2'den başlıyor diyelim. yan kolununa =abs(A2) yap aşağı kadar çek, sonra filtreleyerek istediğin rakamı ara, veya koşullu biçimlendirme yaparak renklerindirerek bak çok yoksa, hiç olmadı veri çok fazlaysa iki kolonu pivot yapıp row kısmına abs kolonunu koyarak pivot tablo oluştur.

if(a1 x -1) = b1 > TRUE yazdirirsan, TRUE lari filtreleyebilirsin.

C1'e şunu yaz.

=IF(A1=-B1, "Evet", "Hayır")

Anlatamadım tam, iki farklı row'da değil tek row'da 5000 line arasında arıyorum bunları. Atıyorum -5241 A1'deyse A2756'da 5241 varsa onu bulmak istiyorum

Eğer -5241 ve 5241 değerlerinden o sütunda birer adet var ise yan sütuna bu sütunun mutlak değerini alıp ( =MUTLAK(A1) formülü ile) Koşullu biçimlendirmeden yinelenen değerleri vurgulayabilirsin.

@himmet dayi, maalesef birer adet yok. Hep kendini tekrar eden sayılar.

Öyle ise B sütununa benim dediğimi yapıp C sütununa da

=EĞER(A1=B1;;"negatif") gibi bir formül eklersin. Negatif yazan hücreleri de yine koşullu biçimlendirme ile boyarsın. B ve C'nin aynı anda boyalı olduğu satırlar 'pozitif yineleneni olan negatif değerler' olur.

eger cok özel degilse hastaligi neydi ve siz nasil bir yorum yapmistiniz?

biraz daha detay verme sansiniz olursa daha saglikli bir yorum yapilabilir diye dusundum nacizane.

@la lykia, güncelledim.

Güvenimi kırdın diyorsa hakkaten tekrar kazanmak imkansız bence. Yaptığın şey nolursa olsun o laf çıktıysa ağızdan geri dönüşü yok. Kadınlar sildi mi tam siler

Abartmış ya, ne kadar kadın tanıdıysam %80 i böyle. Sen elinden geleni yap ve alttan alan taraf olma. Yeter abarttın artık sen benim de sabrım var gibisinden sert çıkış.

Bunda üzülecek ne var ya?HIV mi kapmış? Ya da siğil mi var? Destek olmuşsunuz, neye alınmış? Kendi bilinç altında biriyle ilişki yaşayıp, ondan kaptıysa, bunun pişmanlığı vardır. Ama siz ne yapmışsınız anlamadım. Ben de kadınım.

@gelmeistemem, yok sadece antibiyotikle geçen bir şey. Bana sırılsıklam aşık olan kız birden değişti şu son yorumumun üzerine.

Bence ikimizi de yordu bu süreç. O yüzden artık her gün bunu mu konuşucaz, bana kendimi kirli hissettiriyorsun anlayamıyor musun bunu dedi.

Bence aldatti seni. Bu kadar abartmasinin baska anlami yok

ben hala neye kırıldığını tam anlamadım sanırım, saçma sapan bir yorum olarak dediğiniz şey "hala pozitif olmasına çok üzgünüm" demeniz mi yoksa başka bir yorum da yapmış mıydınız?

ne kadar süredir birliktesiniz?

bence ihtimaller:

ya size tamamen gerçekten sadık ve sizin yorumunuzdan onu aldattığınıza dair bir ima sezdi, çok kırıldı.
ya sizin onu aldattığınızı ve sizden geçtiğini düşünüyor ama açıkça söyleyemiyor.
ya da sizi aldattı.

Olaya muhtemelen göremediğiniz şu açıdan bakın; karşı taraf bir dertle, hastalıkla uğraşıyor üstelik tedaviden umutlanmasına rağmen bu da işe yaramıyor, en yakınındaki destek olup moral falan vereceğine patavatsız bi laf ediyor.

Hastalık ne? Siz ne kadar kırıcı, dangalakça bişey söylediniz biz bilmiyoruz.

Kadınların yakalandığı birçok cinsel hastalık hormon kaynaklı veya hormonlara etki edecek şeyler, havasının modunun değişmesi çok normal. Aynı andan hem fiziksel muhtemelen hem psikolojik bir etkiyle başa çıkarken hastalıkla (eğer kadınlara has bi hastalıkla) hiçbi fikri olmayan biri kalkıp saçma bi yorum yapıyor. Ne düşünmüş, nasıl hissetmiştir kız arkadaşınız bir düşünün.
Bu kadar insani bir olayda öyle yorum yapan günlük kriz anlarında veya çok ciddi problemlerde nasıl davranır kim bilir? Nasıl güveni kırılmasın?

@la lykia, aldatma durumu yok. Pozitif olmana çok üzgünüm, bu haftasonunu çok farklı hayal ediyordum senle dedim. 1.5 aydır falan birlikteyiz kızla. Ve bi ay önce ilk testi yapmıştı. Beni aldatma veya onu aldattığımı düşünme veya onun beni aldttığını düşündüğümü düşünmesi ihtimali 0 o yüzden.

@rewlack, biliyorum bence de haklısın. Ama bi an eşeklik ettim. Onun uğraştığını bildiğim için yanında olduğumu belli etmek istedim. Maalesef yanlış şeyler söylemiş oldum ve bunu düzeltmek istiyorum, o kadar.

Bence senden ayrılmak için bahane arıyor 2 haftaya kalmaz ayrılacak senden.

@ komando kani var bende, yalan olmasın mantıksız gelmiyor. Ama 2 gün önceye kadar sana aşığım deyip buraya dönmesi beni çok şaşırtıyor.

Bir ihtimal de şöyle olabilir: Siz, seninle bu hafta sonu çok farklı hayal ediyordum diyince, o da ben hastayım, moralim bozuk, senin aklında cinsellik var gibi düşünmüştür.

gelmeistemem +1

eger hastalik konusu konusulurken tam olarak dediginiz gibi bir cumle kurduysaniz gercekten kirici.

bir kadin olarak dusunuyorum, hastalik zaten yeterince stres sebebi cunku antibiyotige ragmen gecmemis, kafada bir ne olacak endisesi var. siz de o cumleyi kurunca biraz "sagligin ve sen pek de umurumda degilsiniz, haftasonu ne guzel keyif yapacaktik" seklinde cinsellik derdine dusmus gibi olmussunuz, bu da kirici olmus tabii.

bence tekrar bir konusun, cumlemi boyle anladiysan cok uzgunum bakis acim asla bu degildi, ben de cok uzuldum ve senin icin bir sey yapamanin verdigi caresizlik hissi ile sacmaladim, benim icin cok degerlisin vs gibi.

yaptığında hatalısın fakat kız arkadaşının hpv kaptığını tahmin ediyorum o da önceki ilişkisindeki bu bilgisizliğinin öfkesini senden çıkarıyormuş gibi geliyor

@la lykia, dedim neredeyse hepsini. Çaresiz hissettiğimi söylemedim onu da söyleyeyim bi daha beni arayınca. Düşünmem lazım falan deyince biraz rahat bırakayım istedim.

@playing star again, haklı zaten. Haklı olduğunu, hata yaptığımı biliyorum. Gerçekten ona yardım etmek için bir şeyler yapmak istiyordum, böyle saçma bir şey söyledim.

Düzeltmek istiyorum durumu sadece. Çırpınıyorum bunun için.

rewlack+1
Ayrıca daha zaten ilişkinin başı, eğer direkt cinsellik odaklı bi beklenti varsa öyle bi ilişki bulsaydı demiştir kız. Siz normal ilişkimiz olsun, sevgili olalım modundasınız karşılıklı böyle anlaşılmış ama yani ciddi bir durum, hastalıkta bile adam şeyinin derdinde llaya bak demiştir kız.

Neyse, bence sakinleşince bir şekilde geri dönüşü olur. Ancak ısrarla inadı karıştırmayın. İnsan gibi gidip “özür dileyin” gevelemeden yok şöyle oldu da böyleydi de ık mık demeden. Şu an aynen bizim karşımızda kabul ettiğiniz gibi;
tam bir öküzlük yaptım, ya ben nasıl öyle bi halde bu tepkiyi verdim kendime çok kızıyorum deyim açıkça net bir şekilde özür dilerim deyin. Aranızdaki duruma ve kızın ilişki ve insanlık takdirine göre affeder veya affetmez artık.

“ böyle saçma bir şeyden dolayı aramızdaki her şey bitsin istemiyorum.” sen istemiyorsun diye bitmeyecek değil.

@jimjim, yaptım onları ellerimde çiçeklerle gittim özür diledim. Eşeklik yaptım, yaptığım yorum çok kötüydü dedim, seni asla kırmak istemiyordum dedim, kendime çok kızgınım dedim. Dedim de dedim. O anda öptü barıştık gibi olduk. Sen hem iyi hem de kötü anlamda inanılmaz bir adamsın dedi bana.

Ertesi gün güvenemiyorum dedi.

Vajinal enfeksiyon herhalde. Vajinit yani. Sana göre önemsiz bir şey de onunla ugraşmak sahiden cok yorucu oluyor. Bir de sahiden geçmezse başka testler bilmem neler yapılacak. Daha da sinir bozucu bir durum. Ayılık etmişsin. Bekle bence bir şey yapma. Biraz süre geçsin. Sonra da bu konuyu hiç açmadan ve cinsellikten hiç bahsetmeden devam et. Kendisi açana kadar.

üzerine gidip aynı konuda konuştuğun için şımarmış

çiçek vs almayacaktın sen de soğuk yapacaktın

bir daha konu açılınca sen kapat, bu konudan bahsetme

'' güvenini mi kaybettim aşkım '' vs diye sorular sorma.

@velvetmorning, dün aradım bi 5 dakka konuştuk falan. Bakalım, umarım geri kazanırım kendisini.

www.extendoffice.com

Direkt outlook yzerinden bi toplanti davetiyesi yollasaniz olmuyor mi? Tabi ki toplantida konusmak istediklerinizi acikca yazarak.

Ya da bir mail daha atip daha somut olarak ne istediginizi, hangi konuyla ilgili konusmaniz gerektigini vs yazip patronu da ccye eklersiniz.

patronu da cc'lediğin bir mail at. patronun seni ona yönlendirdiğini ve konunun detayını anlat bence.

siz yazarken eleman geldi :)

kendisiyle bu durumu konuşarak. "sebebi ne olursa olsun aramızdaki iletişimi bitirmeye karar verirsen bunu duymak istiyorum. sebebini açıklamana gerek yok, yalnızca söylesen yeter." gibi bir şey iş görebilir. sonuçta karşınızdaki insanın karakteriyle alakalı bir durum olduğu için bunun garantisini size kendisi dahil kimse veremez ancak belki biraz rahatlamaya yardımcı olur.

karşı tarafla böyle bir şeyi bu aşamada konuşma derim. ne gerek var ki, olmayan bir şeyi aklına sokacaksın. kendine kendine çözmeye çalış, travmatik bir şey yaşadıysan psikologa git.

Bu durum karşı tarafı fazla yüceltme ve kendi değerini küçümseme gibi bir durum sanki, ya da üst üste benzeri olaylar yaşamak değerinizi sorgulatmış olabilir. Ayrılmasından, sizden kaçmasından korktuğunuz için bu durumun karşı tarafla konuşarak düzeleceğini pek sanmıyorum, sizin içinizde çözmeniz gereken, ilişkilere verdiğiniz önemi değerlendirmeniz gereken bir meseleye benziyor. Sizin değerinizi veya ilişkileri sağlıklı yürütüp yürütemediğinizi ghost edilmeniz vb. durumlar belirlemez bence. Bazen ne yaparsanız yapın karşınızdaki kişiden kaynaklanarak da ilişki bitebiliyor. Kendinizi kasarak, kabul edilmeye çalışarak ya da karşı tarafın kaçmaması için çabalayarak daha fazla stres olabilirsiniz. Sizi siz olduğunuz için kabul edecek bir insansa karşınızdaki, pek kaygı yaşatacak bir durum olmaz aslında. Yok sizin için yanlış bir tercihse o kişi, erkenden bitmesi daha iyi.

Henuz iki haftadir gorustugunuz insana bu kadar baglanip duygusal yatirim yapmaniz stresinizi arttiriyor olabilir. Birkac olumsuz tecrubeden sonra guzel bir seye denk gelince ay bu sefer oldu, hadi insallah moduna giriyor insan. Su an her seyin cok yeni oldugu ve birbirinizi de pek tanimadiginiz gercegiyle keyifli vakit gecirmeye bakin bence. Bu bir surec, oldu bittisi yok maalesef ve bu surecin sonunda belki de siz o kadar istekli olmayacaksiniz. Soylemesi kolay, biliyorum ama bu tarz dusunceler sizin icin ne kadar normallesirse, bir seylerin bitmesi o kadar az korkutucu olur fikrimce.

Güzel şeyler yazmışsınız valla teşekkürler :) Haklısınız, yapmam dese ne farkeder ki, sanki kontrat imzalıyoruz :)

Sadece iyi gidiyor ve korkuyorum birden göt gibi kalmaya herhalde.

kaygı. kaygılı insanlar hep en kötü senaryoları yazarlar, olabilecek ihtimaller arasından en kötüsünü seçerler.
kaygı, ileriye yönelik olumsuz bir duygudur. başımıza gelen bir musibet, korkuyu tetiklerken, kaygı gelecekte olabilecek ihtimallerin, hem de en kötü ihtimallerin zihinde sürekli tekrarlanmasıdır.

Kimseye mecbur değilsin neticede. Kız gitse hayat bitmiyor. Kızın gitmesinin problem olduğu düşüncesinden vazgeçmeye çalış.

İnsanlar gelir ve zamanı geldiğinde gider. Ayrılık doğal bir süreç. Yanındaki insanla mutlusun. Harika şeyler paylaşıyorsunuz. Buna odaklan bence. Bitecek ilişki vadesi dolunca zaten bitiyor naparsan yap. Yarın yaşayacağımız garanti değilken ilişkiyi garantiye almak saçma geliyor. Şöyle miss gibi bir çay ya da kahve yap kendine güzel bi müzik dinle ya da film izle.

İnsanlar ölüyor yakınlarımızı kaybediyoruz. Geri gelmiyorlar. Ayrılık da böyle bir şey. Doğal, olması gereken. Ne yaparsan yap kendinle kalıyorsun. Üzülme, korkma yanındaki güzelliğe sarıl. Aşk sevgi güzel şeyler ya korkmayınca daha da çok seviyor ve mutlu ediyor. Kaygı bi insanı sevmeye engel, şimdiki kız arkadaşın bunu hak etmiyor.

Çok mutlu olun.

Bu kadar çok özgüvensiz olma. Ayrılsa ne olacak? En fazla birkaç zaman sonra unutup gideceksin, takılma bu kadar.

sizi çok iyi anlıyorum. insan bir kere ghostinge uğrayınca etkisinden kurtulması zor oluyor. hani flört evresinde olsa gene tamam ama sevgiliye ghosting yapılması büyük haksızlık. bende de sonraki ilişkilerimde tedirginlik yarattı hep, birkaç gün cevap gelmese "yine aynı şey mi" diye düşündüm. ama bununla yaşamak ve bir şekilde aşmak zorundayiz maalesef. karşıdaki insana bu konuyu açmak ya da aşırı takmak "kendini gerçekleştiren kehanet"e yol açıyor bir süre sonra.

@bana bir nick verin, sağol valla anladığın için. Cidden zor, böyle bi adam değildim ben bu olaydan önce :)

Ama işte resmen çok canımı yakmış son olay.

onda yoksa kablosuz kulaklık
her fiyata var

Küpe olabilir. Taktığı küpe tarzına göre benzer bir çift küpe.

takı diyorum ben de; gümüş takıyorsa ya da doğal taş.. gayet makul olur.

içine tatlı bir not iliştirilmiş incili istiridye kolye

kolye, küpe falan gibi şeyler olabilir bence.
en temizi.

Çok tatlı öneriler geldi, sağolun. ama en sonunda farklı bir şey almaya karar verdim.

www.ciceksepeti.com

bu tarz bir şey aldım, kız da çok sevindi :)

Sağa sola taşımayacaksan soundbar almanı öneririm, hem tv için kullanırsın hem bluetooth'u vardır. Grundig'in subwoofer'lı soundbarı 900 lira falandı en son.

sağol @roket adam, belki bi taşınma durumu olur onun harici olmaz. Soundbar güzelmiş cidden :)

Driverlari guncellemeyi denediniz ki?

Driverlarin hepsi guncel

Temel mantığı şu şekilde:
peakup.org

direkt importhtml fonksiyonunu kullanma şansım yok mu?

Web'den veri özelliğinin kullandığı tarayıcı aşırı eski. Web sayfasını bile doğru düzgün açamıyor. Ayrıca çok hantal. Bu işin en sağlıklı hali VBA ile çekmek. Excel içine de bir buton ekleyip yazılan makroyu bu butona atarsan her bastığında anlık veriyi çekip yazdırır. 1-2 saniye içinde günceller. Kodun en altına da bir hüre içine "veriler şu saatte güncellendi" satırı eklersen ya da msgbox yaparsan veri güncel mi değil mi onu da ayırt edebilirsin.

samsung olan model için laptopta m2 slotu var mı ona bakmanız gerekli.

Ikisi de SSD ama farkli teknolojiler ve slotlar kullaniyorlar. Bilgisayarin ne olduguna bagli olarak birinden biri uyumlu olmayabilir.

İkinci sıradaki sadece bazı laptop modellerinde yuva varsa kullanılabilir.

Diğeri hemen hemen her laptopda, hatta masaüstünde de kullanılabilir.

Valla ikisi de çok güzel oyunlardır tavsiye ederim. Empire'da Osmanlı'yı seçip çeşitli atraksiyonlara girmek mümkün. Napoleon ise Empire TW'nin oyuna ismini veren savaşlara odaklanmış ve bir tık daha cila çekilmiş versiyonu. Shogun 2'ye de güzel diyor oynayanlar ama Caponya işte (Shogun 1'i severim epey ama yenisini oynayasım gelmedi ne bileyim). Rome 2 çıktığında bok gibiydi ama sonra düzelttiler deniyor, Attila odaklı bir ek görev pakedi de var. Seride daha sonra çıkan fantastik dünya oyunlarına zerre ilgimi çekmediği için bakmadım...

Empire ya, Empire candır diyorum ben kısacası.

Empire çok iyi. Savaşlara silah girdiği için pata küte aksiyon biraz şey oluyor. Ne derler keyfsiz işte ya, kılıç-kalkanın yerine tutmuyor :)) Ama onun dışında dönemi yüzünden ticaret, diplomasi, gemi savaşları, geliştirme yapmak falan gayet keyifli.

Rome 2'de güzel ya ben seviyorum. Arada kurar oynarım. Orada da silah kalkan, romalılar, cart curt sarıyor beni.

Atilla ise oynadım ama beceremedim. Hunlarla savaş yapmak çok çok keyifli ama göçebe yaşam falan beni sarmadı. Çok vakit ayırmadım ve diğer devletlere çok bakmadım ama karışık gelmişti oyun.

Empire iyidir dene bi, tüfeklere alışırsan seversin :)))

onlar apple store'dan alıp satmıyor. Toplu alım yapıp daha uygun fiyata getirtiyorlar. Kârını da düşük tutup apple store'dan ucuza satıyorlar.

iphone'lar falan da hb,amazonda falan daha ucuz. himmet +1

@himmet dayi, sahte olma ihtimali falan yok di mi?

bir çok üründe var bu.
Sony'nin kendi mağazası var, play station her yerden daha pahalı, samsung'un televizyonları, telefonları kendi mağazasında daha pahalı.

Benim kendi kendime ürettiğim teoriye göre, bu mağazaları stratejik olarak açık tutuyorlar ve genel piyasa fiyatını belirliyorlar.
Nihayetinde diğer mağazaların sattıkları da zaten ana distribütör üzerinden geçiyor (resmi ithalatları diyorum) ve aslında kim satarsa satsın, zaten ana firma satmış oluyor.
Kendi mağazasındaki yüksek fiyat ise, başkaları için bir fikir veriyor.

airpods , apple store'da 1000 lira olsun. apple türkiye, kendi mağazaları dahil herkese 900 liradan satıyor airpods'ları. apple store'lar 100 lira kar koyuyor, d&R'lar 50 lira kar koyuyor. yeterince açıklayıcı mı?

@noluyo yaa

D&R babamın dükkanı olmadığı için kefil olamam tabii ama bence sahte değildir. En azından D&R yapmaz diye düşünüyorum.

Bu arada ben çinliler tarafından alınan son zamanların indirimci sitesinden almıştım. Epey ucuza geldi. Orijinal.

@himmet dayi, insana öyle geliyor da işte bilemedim. Özellike Apple'ın sitesinde airpods için satış noktası bulamadım o biraz kıllandırdı.

sadece airpods için değil tüm apple ürünleri hatta diğer markalar için de geçerli bu durum. diğer satıcı apple storedan alıp koymuyor kendi rafına ya da sitesine. o da ana dağıtıcıdan alıp kar marjını daha düşük tutuyor. öyle olmasa kim niye başka yerden alsın ki zaten. aynı paraya kendi mağazasından alabileceğin ürünü dr, hepsiburada ya da x y z bir yerden alır mısın sen olsan?

@hadsafhada, tamam ama diğer ürünler için zaten Apple satış noktası bu bu diyor. Onu anlayabiliyorum, belki ana satıcıdan daha ucuza alıp kar marjını düşürmüşlerdir, ama airpods için bunu demiyorlar.

Calibri ile Kindle'dan okuyabileceğin formata çevirebilirsin.

Kindle .mobi formatını destekler. E-kitaplar genellikle .epub'dır. Calibri bunu müthiş bir şekilde çeviriyor.

@himmet dayi, indirdikten sonra direkt çeviremiyor muyum epub'ı mobi'ye normalde yaptığım gibi?

Normalde nerede çeviriyorsunuz ki? Epub olarak Alırsınız, calibrede formatını mobi yaparsınız

direkt mobi olarak indirme seçeneği var mı bilmiyorum. ama calibre ücretsiz bir yazılım ve 2 dakikada çok iyi çevirip direkt kindle'a yolluyor.

@aslil, normalde convert epub to mobi diyorum, ilk çıkana tıklıyorum sonra :)

Web'e özel bir durum olsa gerek. Mağazalar açık.

biri 15 dk beklemek gerekti demiş mağazada ürün almak için. açıldı mı bilmiyorum

iki farklı düşünceden bahsediyorsun sanırım, ben öleceğim o yüzden sonuçlarına ben niye dikkat edeyim ki diyorsun. sonra da senin hayatına olacak etkisinden bahsediyorsun. ilkinin cevabı ayrı, ikincisi ayrı.

ilkinin cevabı: bunu umursamalısın çünkü sorumlusu sensin; kullandığın araba, deodorant, elektrik, kırmızı et bunların hepsi küresel ısınmayı hızlandıracak üretim düzeninden geçip önüne gelen şeyler. umumi tuvalete girip duvara işememe sebebin neyse bu da o olmalı.

ikincinin cevabı: küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliklerinin yol açtığı sel baskınları, toplu yangınlar yaşadığın bölgeyi etkileyebilir. deniz seviyesinin yükselmesi tek sonuç değil yani. bunun haricinde beslenme ve sağlık üzerinde de etkileri bulunuyor.

zibilyon tane kaynak var google'da, en salağa anlatanından tut en bilimsel makalesine.
health2016.globalchange.gov
www.healthaffairs.org
www.nationalgeographic.com
www.globalchange.gov
climate.nasa.gov

çünkü sen olmayacaksın ama çocukların olacak, torunların olacak.
insanlık devam ediyor sonuçta. bizim şu an geldiğimiz nokta da 1800'lü yıllarda sanayi devrimini başlatanlar.
ayrıca sence mayıs ayının ortasında 43 derece olması ile şu an sen iklim değişikliğinden etkilenmediğini mi sanıyorsun? antalyada her sene hortum ve sel olurken onlar bugün etkilenmiyor mu? avustralya 3 ay boyunca cayır cayır yandı, onlar da 80 sene sonra mı etkilenecekler?

@Bruce, nelerin yol açtığının farkındayım. Ama neden ben sorumluyum? Benim yaptığım şeyler beni veya çevremdekileri nasıl etkileyecek?

İkincisine verdiğin cevap içinse hiçbir kaynak bugün biz GHG'leri tamamen kessek bunların olmayacağını söylemiyor. Şimdi benim bugün yaptığım hareketin etkisini ben 50 yıl sonra mı göreceğim, yoksa seneye bitip gidecek mi? Etkisini 50 sene sonra göreceksem ben ne yapayım bu işi?

@halanne, çocuk torun vs istemiyorum. İnsanlığın illa devam etmesi gerektiğini de düşünmüyorum. Ben öldükten sonra isterse kıyamet kopsun insanlık bitsin, bana ne.

Ayrıca şu an etkisini hissetmiyorum demiyorum, ben bugün bir şey yaparsam bu etki yarın olmayacak mı diye soruyorum. Eğer benim davranışımı değiştirmem bana bir şey kazandırmayacaksa ve ben hala bunları yaşayacaksam neden davranışımı değiştireyim?

e diyorum ya, umumi tuvaletin duvarına işeyip çıksan bi daha o tuvalete girmeyeceksin, senden sonra kim uğraşıyorsa uğraşsın. neden yapmıyorsun bunu onu düşün, küresel ısınma konusuna da aynı sebeple yaklaş diyorum.

insanlar bencil olmayı seçebilir, kimse seni küresel ısınmayı önemsemen için zorlayamaz. ortada bir bilinç ve sorumluluk meselesi var, bu sorumluluğu almak istemiyorsan istemiyorsundur; ne duymak istiyorsun ki bizden?
"dikkat edersem olumlu etkisini ben göreceksem ederim, ama yok olumlu etkisi ben öldükten sonrakilere fayda sağlayacaksa bana ne" diyorsan biz ne diyebiliriz ki.

@Bruce, umumi tuvalet sorusunun cevabı basit. Çünkü hepimiz öyle yaparsak bu davranıştan hepimiz etkileneceğiz. Hepimiz temiz tuvalete girmek istediğimiz için birbirimizle cooperative game'de ceza korkusuyla dengeye geliyoruz ve çoğumuz bunu yapmıyoruz. Ama küresel ısınma da bu cooperative game yok (veya var mı yok mu anlamaya çalışıyorum diyelim). Eğer benim davranışım beni etkilemiyorsa, ben cezalandırılmıyorsam veya ödüllendirilmiyorsam kendim için en rahat olanını yaparım. Havuç sopa olayı. www.sciencedirect.com

Duymak istediğim benim yaşam tarzımın beni etkileyip etkilemeyeceği. Ben (veya genel olarak biz) davranışımı değiştirirsem ciddi anlamda 10-20 sene içinde bir değişim yaşayacak mıyız, yoksa önceki nesillerin yedikleri nanelerden mi etkileneceğiz hala?

"Eğer benim davranışımı değiştirmem bana bir şey kazandırmayacaksa ve ben hala bunları yaşayacaksam neden davranışımı değiştireyim?"

Birey olarak ya kendinizi dünyanın merkezine yerleştirirsiniz ve doğayı size hizmet eden bir "uşak" olarak görürsünüz, ya da kendinizin gelip geçici olduğunuzu ve hem başka insanların (şimdiki veya gelecek nesil farketmez) hem de böceklerden bitkilere farklı canlıların da bu dünyada sizinle eşit hakları olduğunu düşünürsünüz. İnsan olarak tüm canlılarla aynı doğayı paylaşıyoruz. Davranışlarımız tek bir penguenin veya hiç tanımadığımız bir insanın bile canını yakıyorsa bu sorumsuzluk ve haksızlıktır. Şimdiki veya gelecek zaman farketmez.

@fotrsapka, bu sizin düşünceniz. Ben öldükten sonra ne olduğu benim umurumda değil. Ayrıca hak dediğiniz şey tamamen uydurduğumuz bir şey, henüz var olmayan bir şeyin hakkı falan yok.

Ayrıca diyelim var, ben neden başkası üreyecek diye hayatımı değiştiriyorum? Onlar neden üremeyi bırakmıyor?

eğlenceli şeyler konuşamamak değil de eğlence anlayışlarınız farklı gibi duruyor. zaten aynı olmak zorunda da değil, neden senin beğendiğin komedyenin espri anlayışı ona uygun olmak zorunda ki? bence önce bu düşünce yapısından kurtul, sonra da aranızdaki eğlence durumunu geliştirme yollarını ararsın.

gülemediğim insanlar olmuyordu. güldüğümü buldum. benim gibiyseniz kesinlikle olmaz.

Beraber bir ömür gülemeyeceğim biriyle neden olayım. ciddi şeyler konuşup keyif almaksa amacım üniversite kantininde hocalarla sohbet ederdim sadece.

Bi kere baktım çok kullanışsız gözüktü gözüme sonra hiç açmadım.

Tarayıcılarda bir türlü full hd görüntü alamadığımdan ben de uygulamadan izliyorum pc deyken

Ben hep uygulamasından izliyorum. Tarayıcıda açmanın farkı ne? Bunu şimdiye kadar hiç sorgulamamıştım bile.

Ben de uygulamadan izliyorum.

tarayıcıdan izliyorum. uygulama çok kasıyor bende.

TV aldığımdan beri pcde izlemiyorum ama pcde iken indirip izliyordum appten. Full kalitede oluyor bir kere.

uygulama rahat gelmedi edge kullanıyorum

@kaledekiyalnizli windows 10'daki edge tarayıcısı ile 1080p full hd izleyebiliyorum. chrome ve firefoxta olmuyor.

Pc de hiç app den izlemedim

cod 2 ve cod 4

Modern warfare 2 oynuyorum ben arada, güzel.
Bazen cod1 de oynuyorum :)

modern warfare 2019 multiplayer kısmı baya eğlenceli. rahat, bf gibi zor da değil. her türlü mod var casual oynamak isteyen adama da var rekabetçi oynamak isteyene de.

Cod 2 +1 İlk çıktığı zamanlarda internet cafede oynamıştım. Kulağıma da kulaklık takmıştım. Lise 1'e falan gidiyordum sanırım. O zaman aldığım zevki hala hiç unutmuyorum.
İkinci Dünya Savaşı açlığınız varsa daha da hoşunuza gider.

Cod MW 3 de oldukça iyi. MW serisinde en çok onu seviyorum. Survival modu da epey götürür.

@konf, pdf'i ben de buldum ya, ama epub arıyorum :(

Ben de bu aralar yatirim kitaplari indirmeyi planliyordum.Bir listeniz var mi :)

@turkuaz, kitap olarak değil ama article olarak

The Cross‐Section of Expected Stock Returns (Fama-French)

Investor Sentiment and the Cross‐Section of Stock Returns (baker)

Giving Content to Investor Sentiment: The Role of Media in the Stock Market (Tetlock)

Investor Psychology and Security Market Under‐ and Overreactions (Daniel)

Contrarian Investment, Extrapolation, and Risk (LAKONISHOK)

cilt doktoruna git. erkek tipi dökülme mi baksın. öyleyse minoxil gibi bir şeyler önerir. değilse geri gelir zaten vitamin mineral takviyesiyle. çok takma bence. alışamazsan saç ektirirsin

Doktor randevusu almıştım zaten arkadaşlar sağolun. Mevsimsel falan olduğunu sanmıyorum, babamın saçlarının döküldüğü yaştayım tam.

"this is not sickness, it is a gift!" kurt adamlar boyle diyordu bir birlerine... ask olsun sana kardes.

@kayıtsız, saç ektir diyosun da fiyatlara bi baktım düzgün sonucu olanlar nereden baksan 10 bin euro falan :(

kardeşim seneler boyu saçı dökülmüş ve artık saçı kalmamış biri olarak sana anlatayım. dökülme evresinde ciddi anlamda bunalım yaşadım, aynaya bakınca hep üzüldüm, kendimi hep başkalarıyla karşılaştırdım ama sonra saçları sıfıra vurmaya karar verdim. yaklaşık 1 senedir saçları sıfıra vuruyorum ve öyle mutluyum ki. arada kalmışlık hissi gidiyor. eski resimlere bakınca dökülen saçların kötü durdugunu da farkettim. insanlar karizma oldugumu söylüyor. eskiye göre cok daha fazla beğeniliyorum. eğer kafa yapın çok kötü değilse, çok dert etme.

Prens William'ın bile dökülmüş, çare bulamamış bu işe, sen kimsin abi www.google.com Adamın hayatı sömürge ziyareti ve davetlere katılmakla geçiyor pezevenk sanırsın lgs, öss kastı, Denizli, Trabzon maçları yaşadı, şampiyonluk verdi, Gabarda askerlik yaptı, üniversite sonrası 2-3 yıl işsiz gezdi

@neverletyougodown, William'ın dökülse ne değişir ki? Kral olacak olsam varsın benimki de dökülsün, umursamazdım..

hocam bi cacık olduğu yok çok çok şimdiye nazaran gidersin duyurunun kel ve karizmatık erkekler duyurusu altına yorum yaparsın.
kafanın yapısı yamuk yumuk değil yumurta gibiyse hiç canını sıkma.
ha güzel şekli yoksa ve bunu önemsiyorsan. ilaçları var düzgün kullan işe yarıyor. ama bırakma. öyle 10.000 euro falan da değil 10.000'e en kralını yaptırırsın belli bile olmuyor.
ama tam dökülmediyse doğalını korumak kurtarmak çok daha kolay ve mümkün onu da diyim.

@turbo sadık, yok daha tam dökülmenin yakınında bile değil, ama babamın saçları tamamen 1 senede döküldü. 4. doğumgünümde full saçla fotoğrafı var, 5'te tamamen kel adam.

benim mesela 26 ile 30 arasında döküldü. ilaç şampuan ve sprey kullandım ciddi manada toparladı ama sonra insan uğraşamıyor beziyorsun. ben bıraktım. ve döküldü.
eğer çok önemsiyorsan önleniyor diyim. bende işe yaramıştı en azından. yani öyle evham yapılacak durum yok. bildiğin önlenilebilir bir şey. 32den sonra mı ne zaten dökülmüyor.
amcalarımın dişfırçası gibi saçları var dayımlar kel, abimin saçı döküldü herkes benimki dökülmez dökülmeyecek diye düşünüyordu innanılmaz gür saçlarım vardı ama döküldü ahahah.
akrabaya vs kurcalamana gerek yok. ilaçlar işe yarıyor. haaa şuunu kesinlikle demeliyim o ilaçların yanetkisi var. net.

İyi taraflarına yoğunlaş, berbere gitmesi, sıra beklemesi, ona verdiğin para, gelince saçı yıkaması, totale vurduğunda insan hayatı için epey para ve zaman kaybı. Saçınla uğraşma sıkıntısı yok, aynada orda burda uzun süre zaman harcama yok, saçın Yok diye senle flörtleşmeyecek kız bi zahmet senden uzak olsun zaten

çok takıyorsan, saç ektir. artık bu sektör baya gelişti. o ilk acılı dönemi atlatırsan mis gibi saçın oluyor gene. saç çıkartan ilaçlar faso fiso, o topa girme. saç çıkartıyor ama başka bölgelerinde de kıl çıkartıyor, ayrıca sonuç için hayatın boyunca kullanman lazım. ya da kendinle barışık olabilirsin. böyle saçlar seyrelince millet 0a vuruyor, o da yakışabiliyor.

@neverletyougodown, ense sağolsun haftada 1 berbere gitmek ve sıra beklemek zorundayım zaten. Yoksa sakalla birleşiyor :(


@hayley williams ile evlenecek genc, valla bakıyorum saç ektirme şeylerine bakalım. Ama daha önce amcama olmaz senin ekebileceğimiz kadar saçın yok deyip yollamışlardı. Ondan korkuyorum.

y eksenini, yani dikine duran ekseni 0'dan değil de, 70'den falan başlatmışsınız gibi duruyor. ekseni 0'dan başlatırsanız problem çözülür.. hangi programda yaptığınızı ya da nasıl yapılacağını bilmiyorum ama problem bu

@co2s2, valla normal powerpoint'in stacked column'u bu. Aynısı başka sayfada normal, kopyalayıp yapıştırınca böyle saçma bir şey oluyor.

bir zaman sonra en önemli sorun kar alma zamanı oluyor. gerçekten çoğu zaman yönü, alım yerini çok iyi belirlemiş olmama rağmen doğru zamanda kar alamadığım için işlemi zararla kapattım. son dönemde hem teknik hem psikolojik olarak bu konuya kafa yoruyorum

1. işleme girmeden önce kar alma yerini belirleyip oraya gelince disiplinli bir şekilde kar alınmalı

2. trende göre işlem yapılıyorsa trend kırılır kırılmaz kar alınmalı

3. kısa vadeli işlem yapılıyorsa trailing stop güzel bir yöntem oluyor

4. destek dirençleri iyi belirlediysen dirence gelince kar al. direnç kırıp desteğe çevirirse tekrar alırsın. pahalıya alırsın ama zarar etmezsin en azından

Bunun belli bir noktasi yok ki. Ne zaman kara gectim ve daha fazla kar beklentim yoksa cikarim pozisyondan. Dovizdeyim, doviz yukseldi kardayim ama daha da yukselmesni beklyorum diyelim, ama dusus riski de var ciddi sekilde. O zaman yine cikarim. gibi gibi.
Kaldiracli islemdeyken daha hassastim.

bu arada borsa gap bıraka bıraka yükseldi çok riskli bir yerde bana göre. ben olsan çok para bağlamazdım bu ortamda

diğer wifi ağlarının üstüne tıklayıp bu ağı unut dersen olabilir.

@mg3929, yok ona da tak diye girmem gerekiyo gerektiğinde.

Anlamadim acikcasi, oncelikle amorti nedir, sonrasinda lineer gitmesinden kastin nedir? Amorti etme zamaninin formule etkisi ne onda da gram fikrim yok, Yani subat'ta amorti edecegine mart'ta amorti etsen ne degisecek?

Yıllık amorti ettiriyorum. Lineerden kastım da her sene aynı değeri amorti etmek. %10'sa mesela mallar kendini 10 senede amorti edecek her sene de %10'u amorti olacak.

Amorti de amortisman gelirleri mesela şu linkteki

www.google.com

Amortismanin meslekteki karsiligi amorti ettirmek miymis, bilmiyordum.
Link cok safe gelmedi o yuzden acmiyorum ama anladim muhtemelen, zamani degistirmeyi anlamadigim icin hala cok basit geldi yani degisken bir sey yok cunku topla cikar baska bisi lazim degil. Zaman degistirmek su mudur? ben 10 yilda geri odeyecegim diye hesap ettim %10 degerinden, 5. yilda dedim ki 15 yilda geri odeyecegim, kalan surede ilk degerin % kacini yatirmaliyim yillik olarak.

Bu mudur

Formül amortisman oranını o ürün için gireceğin oranı kullanarak hesaplasın. Amortismana tabi harcamanın satırına/sütünuna (başka bi sayfaya da olabilir) o harcama ile ilgili oranı gir formül kaça böleceğini oradan bulsun.

belki denemişsindir. yine diş ipi ile uğraşmak faydalı olur belki.

Ben ne yaptımsa çıkaramamış ve dişçiye gitmiştim. Metal kocaman bir şey sokup çıkarmıştı. Bir daha da kalın olan diş iplerinden kullanmamıştım. Kendiniz yaparsanız lütfen yazın

Off gecenlerde basima gelmisti. :/ arka dislerse zorlayacak ama yine dis ipiyle cikarmistim. (Az biraz kanayacak ama...)

1- diş ipine 1 kez düğüm atıp iyice sıkın
2- ardından diş köküne yakın bir yerden -hatta diş etine bastırarak- düğümlü noktayı içeri alın
3- düğümlü noktayı kullanarak içeride kalan diş ipini diş etine doğru çekin.
4- düğümlü ipi çıkarırken tek noktadan yatay eksende dışarı çıarın (yukarı doğru değil)

@zaoaratu, çok mantıklı ama diş ipi çok güçsüz, geçmeden bükülüyo..

Ben baktim girmiyo, genelde zorlamadan cikariyorum bu gibi durumlardan korktugum icin :D Sey mi yapsan acaba ugrasirken muhtemelen disinin icinde dondu topaklandi, ipi geri dondurup bi ileri bi geri hafifce inceltsen, ipi acsan?

uğraştıkça dişetini rahatsız edeceksin ve şişecek, işin zorlaşacak. bence çok kurcalama, dişçiye git veya yarın bi daha bakarsın.

Bu subredditte baya güzel tarifler var: www.reddit.com

brokoli, havuç vs haşlama
erişte/makarna
tavuk/et
bazen ton balık

eksisozluk.com

Tavuk icin 4-5 gun dayanmaz diyorlar asagida sordum.

Ben de arada bakıyorum bu reddit sub'a ama anlamıyorum bu meyveler bu tavuklar falan durur mu yahu 5 gün? Ya da soğumuş 3 günlük pilav yenir mi?

Adam çilekleri karpuzları meal prep yapmış. Ne gerek var ki?

youtu.be

ben donduruyorum
ofiste mikrodalgada çözüyorum

Evde kaç kişi yaşıyor çalışma saatleri neler bu soruların cevabı önemli

@tabasco, tek başınayım abi. Çalışma saatlerim en az 8 saat, ama projeme göre 10-14 saat arası da çalışabiliyorum (2 sene içerisinde ne olur bilmiyorum tabi).

O iki senelik süre içinde her gün (hafta içi, hafta sonu, hastalıkta, sağlıkta, yağmurda, çamurda) ama her gün aynı saatte, dışarı çıkıp 1 saat dolaş.
Yapamıyorsan vazgeç.

Yok abi tek kişi esnek çalışma saatlerine olmadığı sürece o iş sana ve hayvana işkence. Bir hatun olacak evde mutlaka bu iş için

öncesinde anlayabilmen adına net bir parametre bulunduğunu söylemek zor bence. her halükarda olması gereken şeyler var ama; öncelikle sabır, çokça sevgi, gerektiğinde fedakarlık yapabilme iradesi. özel olarak ise bir köpekle yaşayan insanın köpeğine karşı davranışlarında tutarlı olması, onu iyi gözlemleyebilmesi ve böylelikle ihtiyacını karşılayabilmesi. ya da gerektiğinde hem davranışlarını geliştirebilmek hem sağlık sorunlarını anlayabilmek vb. sebepler için bol bol okuma yapabilmesi vs. bunlar teferruat ama. ilk sayılanlar varsa diğerleri de oluyor zaten. muhteşem bir bağlılık bu. o duyguya sahipseniz elinizden geldiğinin en iyi şekliyle bakmaya çalışacaksınızdır zaten.

tek yaşayanların köpek sahibi olmasına olumsuz bakanlar olabilir; ben buna katılmıyorum. köpek dediğin canlıya sürekli insan gerekir, birileri her an ona şebeklik yapmalı, eğlendirmeli gibi bir kaide yok. eğer evdeki zamanını verimli geçirirsen zaten köpek hayatından çok memnun şekilde yaşar. ben de tek yaşıyorum ve bir adet danam var. gündüzleri köpekler bolca uyumayı tercih eder zaten; evde olsan dahi keyfini bozamazsın hehe.

ancak, teksen yavru sahiplenmemeni önerebilirim. çünkü yavruluk sürecinde çokça evde bulunman gerekecek, temel eğitimleri verene kadar zamanının büyük bir bölümünü ona ayırman şart olacak. ha diyorsan ki en az 1 ay evde takılabilirim vs., tamam, denenebilir. onun haricinde en azından 1 yaşının üstünde bir köpek ile daha rahat bir şekilde ilişki kurabilir ve birbirinize adapte olabilirsiniz.

bari sokaktan al da azalsın 1 tane.

@tabasco, abi bir ilişkim yok, olmasını da istemiyorum. Köpek bana dostluk yapsın ben de ona yapayım istiyorum. Küçüklüğümden beri de istediğim birşey zaten.

@brena, çok sağol yorumun için. Ben de zaten bi tane tembel bi cins istiyorum ki ben yokken daha az sıkılsın.

@bonanza, o işin teferuatı artık. Ben bi kendimi tam köpek bakabileceğime ikna edeyim, ondan sonra hangi cins/nereden alacağımı düşünmeye başlarım.

Ben ayni saatte ve yalnizca bir saat cikmiyorum kopegimle. Günde 2 saati sadece ona ayırırım. Birlikte yüzeriz, dışarı çıkarız, hafta sonları oyun grubuna ya da eğitime götürürüm ya da kendim yeni şeyler öğretirim, eski bildiklerini pekiştirmesini sağlarım vs...

Her gün 4 saatten cok tek kalacaksa ya köpekle ilgilenebilecek bir bakıcı ya bir gezdirici ya da tanıdık olması şart. Hatta yedeğin de yedeği olmalı, benim bıraktığım tanıdığım hastalandı mesela ve mahallemdeki gezdirici tatile çıktı aynı tarihte. Erteledim planlarımı. Köpege uygun bir yerde yasıyor musunuz, disaridaki sosyal hayatınızın ne derece parçası olabilir?

Uygunluk bence eşittir sorumluluk sahibi olabilmek. Bu sorumluluğu alıyorsanız, kendinize uygun bir köpek bulursunuz elbette.

brena’nin yazdiklarina katilmiyorum. Her kopek oglen uyumaz, her kopek tek bir insanla sosyallesmekten memnun yasamaz.

İlk kopeginizi bir yas ve üstünde sahiplenin derim. Ergenligidir, bebekliğidir zor dönemler.

Bu süreçte kopek bakımı hakkinda da okuma yapabilirsiniz. Okudugunuzda tutarsız isteklerden arinirsiniz. Örnegin 30m2 evde messy yasayan ve hareketsizligi seven bir insansaniz gidip çoban kopegi sahiplenmenin yanlis oldugunu anlarsınız.

Düzeltme: Imla.

Yalnız ve meşgul insana köpekten ziyade kedi uyar.

ben de büf-e kür'ün yorumuna katılamıyorum.

öncelikle kişinin tek yaşaması, köpeğin yalnızca tek bir kişiyle sosyalleşeceği anlamına gelmiyor. tüm hayatı boyunca tek bir insanı görecek demiyoruz elbette; sadece asli olarak bir kişinin sorumluluğunu üstlendiği durumlarda da, çok rahat şekilde köpeğinizi mutlu tutmak mümkün olacaktır.

burada kilit nokta zaten önceki cevabımda belirttiğim kriter: sahip olduğunuz zamanı verimli ve kaliteli geçirmek. bu yalnızca sevgi vermekten geçmez; onu yoracaksınız, yüzmeyi seviyorsa ve imkanınız varsa yüzdüreceksiniz, köpek parklarına götüreceksiniz, at-getir oynayacaksınız, diğer köpeklerle sosyalleştireceksiniz vb. ayrıca eğitim vereceksiniz, böylece aranızdaki ilişkiyi de daha sıkı hale getireceksiniz.

bu arada, her köpek öğlenleri uyumuyor dense dahi, çok büyük bir kısmı uyuyor evet. elbette cins de önemli; gidip aşırı hareketli, küçük/orta ırk avcı bir köpek alırsanız onun enerjisini atmanız daha da zorlaşacaktır. ancak genelde evlerimizi açtığımız, bekçi köpeği niteliğinde olmayan özellikle orta/iri ırk köpekler diğer saatlerini daha sakin geçirmeye yatkın oluyorlar. bu uyku depresif bir uyku da değil; zaten diğer saatleri dolu dolu geçtiyse "yaşasın evim, yaşasın koltuğum, oh biraz da şurada yatayım" uykusu. hatta bu yüzden siz evdeyseniz dahi rahatını bozmak istemeyebiliyor. keyif alıyor nitekim.

hatta evde olduğu için uyuduğunu iddia edenlere özellikle hep bahçede bakılan köpekleri gözlemlettiriyorum. zannediliyor ki bahçede bakılan köpek full-time koşup oynuyor. yok öyle bir şey. onlar da gayet köşeye çekilip siesta modunda takılıyorlar.

ha son olarak, çok seyahate çıkan biriysen, tekrar düşünebilirsin kararını. güvenilir biri bulamadıktan sonra sürekli köpeğini başkalarına bırakmak mümkün olmayacaktır. ki ben o konuda çok şanslı olmama rağmen, seyahatlerimi planlarken olabilecek en asgari düzeyde ondan ayrı kalacak şekilde hareket ediyorum. hatta bazı planlarımdan dahi vazgeçiyorum.

eksisozluk.com

xiaomi airdots var
ama daha büyük ve kaba
ses fena değil

qcy t2c

anker liberty air

@kitik, biraz araştırayım fena durmuyor.

@passion rules the game, @bahoho, ikisi de kulak içi maalesef.

@freebird5406_2, kulak içi bu da.

O kulaklıklara alternatif kulaklık olamaz.

w10 da problem var bunun için yama yayınladırlar güncelleme yap.2019-x64 tabanlı Sistemler için Windows 10 Version 1903 06 Toplu Güncelleştirmesi (KB4501375)

@jamswety, abi 1803 yüklemiş pc en son ama 1903 güncellemesini görmüyor..

Belki de o cekimi sen yanlis anliyorsun. Daha sonra uzulme diye hemen atlama olayi zamana birakmani oneriyorum.

Hiç şeyapma bence, gereksiz. Olmadıysa olmamıştır

Bence hayır

öldürdüğü kızın babası cesedi gördü diye biliyorum. gerçi anadolu insanına çok da güvenmemek lazım.

türkiye gibi kanunun sadece çalgı olduğu bir ülkede en zengin ailelerin susturamayacağı ağız yok.

Dün aynı konuyu arkadaşlar arasında konuştuk kimse inanmıyor

En son duyuru zirvesinde adli tıpta çalışan biriyle konuşmuştuk. Kendisi gördüğünü söylüyordu.

evet

adalet sisteminde çalışan biri olarak söylüyorum. kendini hücrede astı, eğer biri kendini astıysa savcı olay yerini bozmadan gelir fotoğraf çekilir dosyası açılır. cezaevlerindeki sistem bellidir. bilmeden konuşmayınız.

yani hüküm giymiş bi mahkumken hapishaneden kaçabilmen için deredevildaki şişko mafya babası gibi bişey olman lazım bence. türkiyede olsa bile. bence ölmüştür.

milletçe paranoyaklığın zirvesindeyiz gerçekten yazılanlardan anlaşılacağı üzere. geberdi gitti herif işte kızın babası bile öldüğünü söyledi millet ona bile inanmadı savcı çıkarsa fotoğrafları gösterse fotomontaj diyecekler ülkecek çok güzel çıldırdık. :D

mikahakkinen +1, hadi tüm yetkilileri ayarladın, bizim gibi hafiye dolu bir toplumda bu olayın örtbas edilmesi için direkt tayyip'in müdahil olması lazım. o kadar da değil, o yüzden ölmüştür.

Bencesi, sencesi yok. Öldü.

ona bakarsan ahmet kaya da ölmedi,yeşil de yaşıyor...

Villada yasarken 24 yil hapis yiyorsun. Intihar etmis olmasi gayet normal geliyor.

öldüden ziyade öldürüldü/kendini öldürmesine göz yumuldu diye düşünüyorum.

ailesi güçlü ama kendini öldürdü süsü verip hapisten çıkaracak kadar değil.

Sevgilisine öyle bir ölümü reva gören birinin intihar etme olasılığı hiç düşük değil. Ölmese bile yaşarken ölüyodur umarım.

Bir zirvede buradan adli tipta calisan bir arkadas ile tanismistim. Kendisi davanin icinde oldugunu ve öldügunu kendi gozleriyle gordugunu soylemisti. O yuzden inaniyorum.

bu ülkede zenginlerin ceza aldığı nerede görülmüş :) rüzgar çetin örnek, şule set cinayeti örnek, aslı baş cinayeti örnek vb daha dolu örnek var. öldürülen kızın babası bile zamanında 3 milyon euro kan parası talep etmişti. para her kapıyı açar bu ülkede..

ben de ölmediğini düşünenlerdenim.

Muhtemelen eşleştirmeyi yapamıyorsun, kulaklığı düğmesine basıp açarken parmağını düğmeden çekme bir süre daha bas, eşleşme sesi gelecek, o sesi duyduktan sonra parmağını çek cihazlar o zaman birbirini görür.

@angelus, 1,5 yıldır kullandığım kulaklık bu. Yok görmüyor, uzun bastım kısa bastım hiçbir şey olmuyor..

Ben bi an yeni aldın diye düşündüm bilemedim o zaman.

Sağol valla ya. Çok sinirimi bozuyo bu meret 2 gündür :(

reset yapılıyordur onlara modelden araştırdın mı?

bende de urbanears plattan 2 var telefona bağlanıyor , pc ye bağlantıyı yapamadım bir türü . daha önce sorunsuz kulanıyordum

ses açma ve kapama tuşuna aynı anda uzunca basmayı denesene.

@yeteramadenedimherseyi, abi onu kaç defa denedim olmadı. 5 dakka basılı tuttum bi seferinde.

gerek yok.

engelle

Başkan seni anlıyorum içinde bir öfke var. Bişeyler yapmak istiyorsun. boşver salla gitsin. haaa ama lan keşke zamanında şunu deseydim keşke dememek istiyorsan bilemem.

hiç atma kalsın öyle

En iyi intikam yok saymaktır +1

Tepki verme, engelleme, hiçbir şey yapma. Onu tınlamadığını düşünsün.

Genel kanı yapmamam doğrultusunda herhalde :)

Erkeksen yaparsın. Yemez ama bence. Senin amk, siktir git yazamazsın

Yazmamak daha etkili, yazma.

cevap gelmemesi küfür edilmesinden daha çok moralini bozacaktır.

Aldatip terk etmis daha napsin picaklasin mi. Bas engeli

dandik bir insanmış engelle

@retorique, ahahah valla iyi olurdu da şu an aynı şehirde yaşamıyoruz :p

sabah ereksiyonunun hormonal bi durum olduğunu kim söyledi ki? eğer yanlışım varsa düzeltin, sabah ereksiyonu dolu idrar torbasının yaptığı basınçla alakalı değil mi?

@silah taciri, öyle olsa her gün olmam lazım :) Tabi ki testosteron ile alakası var, ergenlikten önce (sürekli) olan bir şey değil mesela sabah ereksiyonu.

Bi dönem olmuştu. O zamanlar yorgunluk ve strestendir diye düşünmüştüm. Hala yorgunluk ve stres var ama epeydir o durumu yaşamıyorum.

gider gelir onlar çok kafana takma.

27 yaşında sabah ereksiyonlarım gitti diye endişeleniyorsan 50 li yaşlarında andropoza girdiğinde ne yapacaksın :))

@issiz karga, gidip gelse iyi. Gitti, geri gelmiyo :(

Sevgili kardeşim, bir doktor olarak yukarıda yazanları CİDDİYE ALMAMANIZI tavsiye ediyorum. Sabah ereksiyonu olmamanızı mutlak surette üroloji (ve gerekirse psikiyatri) polikliniklerine başvurarak uzmanına danışmanızı öneriyorum.

Dostum doktora git bu işler şakaya gelmez. İdrar torbası falan değil mevzu

@noluyo yaa abicim o zaman hemen doktora git, gittikten sonra da bizimle paylaş doktorla aranda geçen diyaloğu ki olur da aynı dertten mudarip birileri okursa yol göstermiş olursun.

Evet başkan bir doktora görün ve gelişmeleri buraya yaz.

Benim testesteron tam sinirda dusuk sayilabilir, sabah ereksiyonu falan hic yasamadim. Ama hepinizden libidom yuksektir cok takilma ::p

Ürolojiye gidin. Söylenenleri de ciddiye almayın yukarıda doktor açıklama yapmış zaten. Herkes de her şeyi biliyor. Tamamen idrar torbasıyla ilgiliymiş de yok öyleymiş. Hastayım bu kentinden emin tavırlara. Geçmiş olsun. Ürolojiye git ama kafaya takma dönemsel bir şey olabilir.

(git: www.haberturk.com)

@bayc doktor olduğumu iddia etmedim zaten. geçmiş olsun

ben basmazdım

çıkamaz kaç veriyor?

GS'yi kendi evinde yener.Schalke ve Portoyu da yenmemesi için bir neden yok bence

Çıkamaz ama 1.23 için ne kadar riske gireceğin ile alakalı. Seni üzmeyecek ise bence çıkamaz. Galatasaray karşısında ikili averajı da kaybetti sayılır. Porto ve Schalke ikisi de iyi takım Lokomotiv Moskova karşısında.

çıkamaz. grupta 3-4 puan bile alamaz. sıkıntılı durumdalar.

spor bahsi oynayarak gereksiz risk almış olursun. bu orana 1k yatırmaya değmez, gereksiz risk almış olursun. 100 euro yatırsan kazanacağın paraya yine değmez. üstelik schalkenin çıkacağının garantisi yok.

oyun daha yeni çıktı, zor o kadar indirime girmesi. belki gold üyelikle indirimli alabilirsin.

edit: gerçi 180 TL yapıyor takip edin indirime girer.

Xbox da ülke değiştirince daha ucuza alınabiliyordu. Ya da gold veya game Pass indirimi vardır mutlaka. Dh ölücülerini takip edin omlar bulmuştur.

r 1 ile 0 arasında iken herhangi bir değere yakınsamıyor, sonsuz. Her terim bir öncekinden daha büyük çünkü. (0 hariç o zaman da sonsuz tane 1)
Sorunun kısıtı r<0 olacak sanırım.

@diyanet takvimi, evet yanlış yazmışım..

İşlem hatam yoksa;
-1/r

@diyanet takvimi, sağol ben de çözdüm hatayı gördükten sonra zaten :)

dünden beri bende de öyle.

ayarlarda başlangıçta kısmına baktım ama oradan çözemedim. çözüm varsa buradan takip ederim.

ayarlar>yer işaretleri çubuğunu göster

kilon boyuna göre iyi. kilo verirken kaslardan çok kaybetmiş olma ihtimalin var. beslenme programına dikkat etmeden ve kas kütlesi arttırılmadan o jöle oradan gitmez.

önerim: ağırlık çalışması ve abartmadan kardiyo, yüksek proteinli low carb diyet ve intermittent fasting.

Artık yağ yakımını biraz azaltıp kas geliştirmeye odaklanman gerekiyor.

Seker ve beyaz un yok, crunch çalış özellikle. Öyle 3-4 ayda gitmez dedi spor hocam bana. Uzun bir süreç bu.

187 boyum 84 kilom göbeğim hariç sıkıntı yok vücudumda. erimesi için ne yapmak gerek bende çok merak ediyorum.

@tabii lan manyak mısın, ya onu yapsam göbek kalacak ama? Ne anlamı var ki?

@a darkness coming, valla zaten hemen hemen aynı dediklerini yapıyorum zaten. Nerdeyse tek şeker kaynağım meyveler ve neredeyse tek karbonhidrat kaynağım yulaf.

1.89 boya 81kilo fena degil ama boyu kiloyu bos ver, yag oranin kac?

@crucio, valla bilmiyorum ne kadar doğru ama benim evdeki baskül %16 diyor. Ama güvenilir olduğunu bilmediğimden göbek çevresi ölçümünü yazdım, daha sağlıklı olur diye.

boy ve kilona bakarsak, 6 aydir da spor yaptigini dusunursek %16 dogru olabilir. cok kotu bi oran degil bence. agirlik calismalarina baslanabilir. bu esnada yag yakimi da devam eder zaten. kilo vermeye yada kilona odaklanma. yag oranini dusurdugun surece cok daha iyi ve fit bit vucudun olur. bu surecte kilon artadabilir. cunku ayni hacimdeki kas doku, yag dokuya gore daha yogun olur ve daha agir olursun. 1.75 boyda olup 80kg olan birisi ucgen vucuda sahipken, 70kg olan birisi dombili olabilir, oluyor.

Ağırlık antrenmanı kasları büyütmek için şart ve kaslar büyüdükçe durduğun yerde yaktığın kalori bile artacaktır.

Sonra yağ oranını belirlemek spor dışında beslenmeyle de alakalı. Yani toplam kalori dışında kalorinin geldiği yerin hesabına da bakmalısın.

Yoksa kaslar iyice erir 'skinny fat' olursun.

@idexo, onun olmaması için elimden geleni yapıyorum zaten. Abur cubur falan tamamen kestim, haftada bir cheat meal yapıyorum o kadar. Baya yulaf-yumurta-et-tavuk-haşlama patates şeklinde besleniyorum öbür türlü.

patates ne ya. bos karbonhidrat. bosver onu. protein ve yag agirlikli beslenmen lazim. findik, kaju, vs tarzi kuruyemislerle ara ogunler yapabilirsin. sabahlari iki haslanmis yumurta, oglen salata, aksamlari et/tavuk/balik olacak sekilde bir diyet belirleyebilirsin.

Bir dermatoloji uzmanına muayene olun.

Akması iyi fakat kontamine olmaması lazım. Alkolle her yeri temizlenmelidi.

kişiye göre değişiyor tabii ama genel olarak boyun küsüratından 10 çıkartınca ideal kilo elde ediliyor. örneğiniz doğru yani.

İdeal boy-kilo oranı yoktur, ideal yağ-kas oranı vardır. Değişen şartlara göre 60 kiloyla dombili de olabilirsin fit de.

benim boyum 1.62, ideal kilomun 56 olduğunu söylemişti spor salonundaki hoca. ben o zaman 47 kiloydum ve tombiktim. şimdi daha da tombiğim ama o başka konu.

yani eğer kaslı bir insan olsaydım 56 benim için ideal olabilirdi, ama ben bıngıl bıngıl yağ olduğum için 56 demek dombili demekti.

özetle, 1 kg yağ vs 1 kg kas karşılaştırmasını bırakıp gidiyorum.
i.pinimg.com

boy kilo orani degil, yag oranina bakmalisin. fit vucudu olan bir kadinin yag orani %15-18 araliginda olmali.

Sıkı bir vücut varsa ideallikten söz edebiliriz

whatsapp web vs kullanıyorsa sapıtabiliyor bazen.

hayır
hangi bölgede yaşıyorlarmış? neden gitmişler?

yüzdesini bilmem de lisede aynı şekilde tüm ailesi cezayir'de yaşayan türk bir arkadaş vardı. ondan öğrenmiştik onun gibi çok kişi olduğunu.

Valla %5'i Wikipedia diyor, Oxford business group'un tahminiymiş.

Osmanlı döneminden kalan Türkler işte, yani toprak aldıktan sonra oraya yerleştirilip çoğalan Türkler. Normalde oran %5'ten daha fazla, muhtemelen %15-20 arasındadır ama %5'lik kısım asimile olmadan azınlık kalmayı başarabilmiş olan Türkler. Fakat tabii 19. yüzyıldan önce olan göçler bunlar, daha çok 16. yüzyıl itibari ile gerçekleşmiş diyebiliriz.

Benim de bir arkadaşımin kız arkadaşı oralı Türk'tu.

Merak ettim. Türkçe bilip konuşuyorlar mı? Adetler yemekler vs? Yoksa sadece köken olarak türk olup günlük hayatta cezayirli gibi mi yaşıyorlar?

Cezayir'deki Türkler Cezayir'de izole olarak yaşayıp varlığını sürdüren Türkler değiller, kökenlerinin Türk olduğunu bilen Türkler, konuşma dillerinde biraz Türkçe kelimeler vardır o kadar, yoksa tamamen Türkçe bilen yoktur ya da çok azdır, hatta çok az bile değildir bildiğin yoktur normal olarak. Adamlar 400 sene önce gitmişler oraya Türkçe mi kalır. Bu %5'lik azınlık Türk olduğunu bilen, çoluğuna çocuğuna Türkçe isim veren zamanında Türkçe soyisim almış insanlar o kadar, yoksa bir Cezayirli nasıl yaşıyorsa o da öyle yaşıyordur, zira kendisi de Cezayirli, sadece kökeni Türk.

@zikardo, Türkçe konuşmuyorlar pek ama anadilleri Fransızca anladığım kadarıyla. Tanıştığım kız Cezayir'de doğup büyümüş ama Arapça konuşamıyor.

@angelus, E biraz Türkiye'deki Ermeniler gibi işte. Hemen hemen hepsinin anadili Türkçe ama Türk değiller.

Yok aynı şey değil. En nihayetinde biz Anadolu'ya geldiğimizde, burada yerleşik bir Ermeni nüfusu vardı, bunların bir kısmı zamanla asimile oldu bir kısmı ülke dışına çıktı, günümüzde de Türkiye Ermeni olarak yaşamını sürdüren bir topluluk kaldı, fakat kalanlar da, Cezayir'deki Türkler gibi olmadı; Ermeni hayatını sürdürmeye devam ettiler. Yani Türkiye'deki Ermenilerin birçoğu Ermenice bilir, Ermeni adetlerine göre yaşar kendi geleneklerini devam ettirirler. Cezayir'deki Türkler sadece köken olarak Türk, yani sorsan ben Türk kökenliyim der ama günlük yaşantısı örfü adeti yine Cezayirli gibidir. Dediğim gibi birçoğu çocuğuna Türkçe isim koysa da konuşma dillerinde Türkçe kelimeler de olsa, en nihayetinde onlar da kısmi asimilasyona (Gönüllü bir şekilde) uğramışlardır. Türkiye'de mevcut Ermeni topluluğunda böyle bir durum yok. Tabii bunun en önemli nedeni, Cezayir'in de Müslüman bir toplum olması. Yani Karaman'dan kalkıp Cezayir'e giden Ahmet Ağa'nın direnmesini gerektiren bir durum yoktu ortada, ortam zaten dönemin Karaman'ıyla aynıydı. Durumun Ermenistan'la aynı olabilmesi için, Türklerin en başta Cezayir'de olup Cezayirlilerin sonradan oraya gelmesi, sonra da Türk nüfusunu sindirmesi gerekirdi. Eğer bu yolla %5'lik bir Türk nüfus kalsaydı, muhtemelen onlar da Türkçe konuşan Türk gibi yaşan insanlar olurdu.