Ekşi Duyuru

apps.apple.com

ya da

gpx dosyasını bilgisayarda google maps'e ekleyin. (telefondaki google maps ile bilgisayardaki google maps'te aynı hesap açık olsun) bilgisayarda ekledikten sonra kaydettiğinizden emin olun. telefonda da çıkması lazım.

böyle olmuyorsa gpx'i kml'ye çevirin, bir de öyle ekleyin bilgisayardan

Bunların arkasında genel olarak aynı kişiler var. eskiden bir marka adı altında paylaşım yapıyorlardı (incicaps, cezmi kalorifer vs gibi), artık böyle ard arda zincirleme tematik hesaplar açıyorlar. İllegal bahiste oranlar daha yüksek ve bazı bahis türleri sadece orada var o yüzden insanlar ona yöneliyor, çok büyük paralar dönüyor o işte.

Tüm hesaplar para için çalışıyor. Bi ara akp baya para döktü, direkt "akp" demiyorlar ama ülkeyle ilgili pozitif videolar paylaşıyorlar. Tam tersi de yaşanıyor tabii. Ciddi bi manipülasyon var yani ve ciddi para dönüyor.

Bunlar paraya tapan troll ekip. O bahsettiğin hesaplar gibi neredeyse 50-60 hesap var. Hepsi ayni kişilerin. Sürekli birbirlerini ve bahis sitelerini ( zaman zaman siyasi propagandalar vs) rt ediyorlar.

Bunların siyasi görüşü, etik ilkeleri falan yok. Full paraya tapiyorlar. O yüzden parayı vereni övüyorlar iste bolca.

Hepsini engelledim ben. Aşırı beğendiğiniz varsa bu konsept hesaplar arasında profiline girip rtleri kapatabilirsiniz. Böylelikle rt ettikleri şeyleri görmezsiniz.

"Bu iki durum arasinda bir benzerik var midir? Takimlara cokuyorlar mi:(" hayır, bahsettiğiniz konsept hesaplar bu adamların viralini yapıyor ki kazanan tarafa kamuoyunda sempati uyansın.

her türlü siyasi ideolojik pislik var işin içinde. diğerlerinin cevabı verilmiş zaten. borel el dezenfektanı viralinden sonra rahat 60-70 hesap blokladım ve kafam rahat artık twitter'da.

Borel viralinde neyin ne olduğu anlaşıldı. Ne kadar konsept hesap varsa hepsi aynı anda aynı reklamı atmışlardı. Zaten hiçbirini takip etmiyodum, yılların twitter kullanıcısı olarak hangi hesabın ne olduğunu anlayacak tecrübem var. Muteladım o zaman tüm konsept hesapları.

Bet hesapları da yüksek oran ayağına çok popüler. Ben iki yıldır her önüme düşen bet hesabını muteluyorum ona rağmen her gün iki üç yeni hesap düşüyor önüme.

Aslında çoğu fenomen iktidar yanlısı değil ama biraz da kimi takip ettiğinle ilgili. Muhtemelen inanılmaz çok takipçisi olan ama 11 yıllık twitter kullanıcısı olarak adını hiç duymadığım fenomenler vardır sitede. Twitter'da olay biraz kendi organik kitleni oluşturmada. Birini takip edersin, onun rtlediği, favladığı başka birini görürsün onu takiplersin, o birine mention atar vs vs öyle öyle bir ekosistem yaratırsın kendine. Bazen bu şekilde takip ettiğin kişilerin başka falsoları olur takipten çıkarsın :) olur yani bunlar. Mesela benim takip ettiklerim muhalif ve geneli de solcu kişiler. Mizah olarak da, gündem takibi olarak da çok memnunum Twitter'dan.

Sanirim yemek teroru hesabindan bulastim bunlara, benzer 2-3 hesabi takip ettikten sonra bi baktim surekli bunlar dusuyor onume. Alayini takibi birakim o zaman birbirleriyle ilgililerse.

Borel'de ne oldu bilmiyorum kacirmisim galiba. 2010 yilinda 300e yakin takip ettigim/takipcim vardi, cogu twitterdan el ayak cekmis 150-200 tane var simdilerde. Gundemi takip etmek icin iyi oluyor yine de.

1.en azından bir ip bloku verilebilir. Antwhere riskli.
2.free tier aylık 750 değil de toplam 1 sene içinde değil mi? Hatırlayamadım. Ama insta ve sürekli açık kalırsa geçer.
3.public ip yani elastik ip satın aldın dimi bu instancea? O free tier kapsamında değil, kullanım bedeli yansıyacak. Billing tab ını falan kurcalarsan şimdiden para yazdığını görürsün hatta

1- IP'si sabit değilse yapacak bir şey yok, anywhere seçmek durumundasın bu noktada. Ben olsam auth'u sağlam tutardım bu noktada çünkü bilinen bi vpn yazılımı ise tüm taramalara takılacaktır, en azından 2fa falan seçip sürekli güncel tutmak lazım. Ya da hiç EC2 ile uğraşmayıp Amazon VPN yapmak en doğrusu aslında.
2- EC2'deki makinanın 750 saate kadar free tier'da olması tamamen ücretsiz demek değil. Mesela outbound trafik yanlış hatırlamıyorsam toplam 15 gb idi. arkadaşın vpn'e bağlanıp, 15 gb'dan fazla veri trafiği oluşturursa para yansıyacaktır.
3- Evet böyle.

Hah outbound trafik siniri var demek, olmamasi mantikli degildi. Diger sinirlamalara da bakayim ustunkoru bakmisim demek.

Satin almadim ip, next next diyerek kurdum. Sunucuyu kapatip acinca degisir ip'si de ben hep calisir tuttugum icin degisemeyecek diye dusunuyorum haliyle.

750 saat aylik simdi tekrar baktim, open vpn auth olayina tekrar bi bakayim, tesekkurler.

off bana da acil lazım
token'i de engellemeli

greasyfork.org

greasemonkey, violetmonkey ya da tampermonkey eklentisine izin veren bi mobil tarayıcı kullanarak attığım linkteki eklentiyi üzerine kurabilirsiniz. masaüstü tarayıcılarda da aynı yolla kullanılabilir.

kurduktan sonra ayarlarında kelime kutucuğu var birden çok filtrelemek için virgülle ayırabilirsiniz.

#kriptopara diye bir kanal olsaydi mumkundu. olsa cok iyi olur aslinda.

istanbulda 5 yildizli bir otelde gecelik fiyati %70 indirimle booking'ten almistim. bir seferindede izmirde %50 farkla bir otele rezervasyon yaptim ayni sekilde. turkiyede booking.com'un yasaklanma nedenlerinden biri bence bu, bazi oteller bazi ulkere ciddi indirimler yapabiliyor ordan turist cekmek icin.

Ben ingiltere üzerinden stayforlong sitesinden bu bayram için alanyada 9 gece 3900e yer ayırmıştım, türkiyeden yer ayırmak istediğimde 9bin lira çıktı. Oteli aradım gecelik 1200 lira dedi.

Mesela burada stayforlong otelin direkt anlaştığı acente değilmiş ama otelin anlaştığı acenteyle anlaşmış. Ben vpn değiştirip almanya, ingiltere, rusya üzerinden bağlanıp trivagodan bakıyorum. Başka bilgisayardan da türkiye üzerinden bağlanıp fiyat kıyaslıyorum. Biraz uzun sürüyor :)

Rezervasyon yaptım, oteli aradım. Ben yurtdışı acentesinden yer ayırdım ama türküm pasaportla gelmeyeceğim sorun olur mu dedim, olmaz da biz türk müşterileri almıyorduk helal olsun nasıl buldunuz falan dedi. Tam kapanma olunca iptal ettim gerçi.

Daha öncesinde teyzem almanyadan yer ayırırdı, beraber giderdik. Bir otel çok sorun çıkardı pasaport yoksa kalamazsınız vs dedi kavga gürültü kaldık bir hafta almancı rolu yaptık. O zamandan beri otelden onay alarak yurtdışından rez yapıyorum.

Daha önce başka duyuruya yazdığım yanıtı olduğu gibi kopyalayıp yapıştırıyorum, buyrunuz (eski otelciyim).

çünkü o site muhtemelen yabancı bir tur operatörünün kontrat kotasından satıyor ve o acentanın otelle kontratı var geceleme sayısı/kişi sayısı garantili. kontratta muhtemel ki ödeme vadesi de daha kısa. bunun tc vatandaşı olmanızla bir ilgisi yok, tc'de ki acentaların bu kotalara ulaşamadıkları için daha yüksek bir fiyattan otel kontratı yapabilmeleri ile alakası var. otel en nihayetinde bir ticarethane ve kendisine daha kısa vadede daha çok konaklama sağlayan acentayla daha avantajlı kontrat yapması kadar normal bir şey yok.

siz şu an herhangi bir üreticiyi arayp 10 ay içinde 3.000 ürün alcam ve 6 ay vadeli öderim deyip fiyat alın. sonra başkası aynı üreticiyi arayıp 6 ay içinde 10.000 ürün alcam, garantisini veriyorum, bak bu da kısmi kapora, kalan tutarı da 3 ay vade ile döviz bazında ödiycem desin ve fiyat alsın. aynı mantık.

oteller acentalarla yaptıkları yasal kontratlara uymak zorundadır. bu sebeple farklı doluluk oranı taahhüdüyle avantajlı fiyat alan bir acentanın fiyatıyla sizi konaklatmasına dair kontratta yaptırımlar vardır.

Seyahat, tur acenteleri ile otelin anlasmasi sonucu ortaya cikiyor o ucuz fiyatlar. Soyle dusunun sen toptanciya gidiyorsun supermarket arabasi dolduruyorsun, yan tarafta adam 30-40 palet mal aliyor tabi o adama aman efendim buyrun efendim diye muamele edip, daha iyi fiyat cekiyorlar. Bu sayede ozellikle Ruslar cok komik fiyatlara iyi tatil yapiyorlar, oteli full kapatiyorlar, senelere dayanan anlasma, guven vs de kurulmus acente, otel arasinda iyi fiyat alacaklar tabi bireysel musteriden

arkadaşlar açıklamış, benim şahit olduğum bir de şu var + olarak bazı oteller türk turist istemedikleri için özellikle ekstra fiyat çekiyorlar. marmaris'te 5 yıldızlı bir oteli telefonla türkçe arayıp rezervasyon yaptırmaya çalıştığımda yer yok dediler ama booking'den (dubai lokasyonlu hesabımdan) rezervasyon yaptırabildim.

Nasil yapildigini tahmin ediyorum ama benim sorum hangi otellerde oldugu ve hangi sitelerde bulunabilidigi

ben yaptım. birkaç günlüğüne türkiye'ye gelmem gerekiyordu bulunduğum yerden istanbul'a gidiş geliş uçak bileti fiyatının üçte ikisi maliyetle bulunduğum yerden bodruma (charter ile) uçak bileti, h.alanı otel transferi, 5 yıldızlı otelde ultra herşey dahil 7 gün tam pansiyon tatil ve aynı şekilde dönüş satın aldım. gittim bodrumda bir iki gün tatilimi yapıp daha sonra diğer işlerimi halledip otele geri döndüm, 7 gün sonunda da bulunduğum yere döndüm. yapılıyor yani :) sadece zamanı ayarlamanız gerekiyor.
www.5vorflug.de buradan ayarlamıştım yanlış hatırlamıyorsam

Orjinal furminatorle bunun arasındaki tek fark, taranan tüylerin temizlenmesi için koyulan buton mu?

Bende de sizdekinin aynısı var. Zaten kediyi yerde tarıyorum. Taraktaki tüyleri temizlemek için de tarağı halıya tersten bi kere sürtüyorum tüy falan kalmıyor. En son tarakla halıdaki tüyleri de birkaç hamleyle topluyorum, bitip gidiyor.

Elektronik bir alet olsa neyse diyeceğim de, o buton ekstradan ne katabilir emin değilim. Sonuçta kullanmadığım bir ürün olduğu için net bir şey de söyleyemiyorum tabi ama bana gereksiz geliyor.

Açılın, orijinal FURminator kullanıcısı geldi. Farklar: Kalitesini belli ediyor, Çelik tarak üzerinde seri no var, Olmasa da çok da sorun olmayacak kıl atma düğmesi var (yine de el ile almak lazım), Canavar gibi tarıyor. 4-5 günde bir FURminator yapıyoruz. Geçen mevsim tüm tüyler tarakta toplanırken şimdi bir kısmı kedinin üstünde kalıyor, el ile topluyoruz. Halı üstünde illa ki kalıyor. Onu da iki saniyede alıyorsun. Ama uçuşma falan yok. Çakma olanı baska bir kedide denediğimde kedinin tüylerini kesiyor, koparıyor hissi olmuştu. Orijinal olan ise sadece zayıflamış ya da kopmuş olanları topluyor. Ha ben bir sene önce yine bahar donemi tüy değişiminden illallah edip 200 liraya orijinal almıştım ama eğer kedi ile sürekli ilgilenip tarayabilecek bir konumdaysanız, eğer bu masraf sizi zora sokacaksa fiyat farkı karşılığında elde edeceğiniz konfora değmeyebilir. Ben halen kaliteli bir tüy tarağı arıyorum her gün taramak için. Kedim British, öneriniz varsa siz de bana tarak önerin :) Tarak her gün, FURminator 4-5 günde bir olmalı.

Biz de orijinal kullanıyoruz. Uzun tüylü kediler için olan model. Çok memnunuz iyi ki almışız diyoruz.

bende 3 ay önce orijinalini almıştım şu mor renkli yeni seri olan, kısa tüylü tekir için. daha önce 60 liraya mı ne benzeri bir şey kullanıyordum. şöyle söyleyeyim orijinaliyle bir kere tarıyorsun sonra 2 hafta kadar taramıyorsun, dökülme olmuyor ya da çok az döküyor. Ben 2-3 haftada bir tarıyorum, yani tarama sıklığım azaldı kafam rahatladı. devamlı taramayla uğraşmak istemiyorum diyorsanız dökmeyi azalttığını gözlemlediğim için kesin alın derim. evet tüyler tarakta toplanıyor ama illa ki uçuşuyor, uçuşma olmasın diye alacaksanız değmez. ben duşakabinde tarıyorum o yüzden, yoksa bütün tüy eve dağılırdı herhalde. o basmalı buton da hiçbir şeye yaramıyor bu arada, o tüy atma kısmı çıkınca tüyler onunla alet arasında kalıyor, tüyü yine elle çıkarmak zorunda kalıyorsunuz aletten.

tatlı hayat, tatlı kaçıklar... yalnız tatlı kaçıklar moralinizi biraz bozabilir. bugün bir bölümü yayınlansa kanalı kapatırlar.

Beş kardeş
Şaşıfelek çıkmazı

üsküdar'a giderken.

işler güçler'de olabilir.

Bulabilirsen Kaygısızlar, Sıdıka, Bizimkiler

Yedi Numara bir de tabii.

Kardeş payı

zaman kaybını minimuma indirmek için ios veya android üzerinden ielts essay aplikasyonlarına bakabilirsiniz.

idpieltsturkey.com

Şöyle bir şey var.

Selam,

su pınarı, mama veren aletler kadar rahat bir kullanım sağlamıyor çünkü evet her gün olmasa da gün aşırı suyunu değiştirmek gerekiyor. Filtreleri oluyor onlardan da yedekli almak lazım hemen tozlanıyor filtresi. Bizimki en ufak bi toz-tüy yapışsa su içmiyor. Değiştirmeye özen göstermek lazım. Akan su içmeyi sevdiği için iyi oluyor ama.

Sesi çok rahatsız edici değil, tabi hafif bi şırıltı duyuluyor.

Biz de plastik kullandık, 1 sene sonra bozuldu. Neden bozulduğunu da anlamadık. Dayanıklı bir şey almakta fayda olabilir.

Tesekkurler, o halde eger kedi normalde su iciyorsa cok gerekli bir sey degil gibi goruyorum. onun yerine suyu her gun degistirmek daha makul.

Baktigimda hemen hepsi plastik, sadece 1-2 modelin su haznesi celik onlarin da yorumlari cok cok iyi degil :(

Otomatik mama kaplarindan hangisini aldiniz? 1 hafta goturebilecek bir sey onerebilir misiniz biliyorsaniz

bende catit marka plastik, ufak bir pınar var. işini yapıyor, onda sıkıntı yok, herhalde 6-7 aydır kullanıyorum. sanırım bizim maymun biraz daha fazla su içiyor. fakat çok pratik olduğunu söyleyemem, kendi tüyü, yerdeki toz vs. uçuşup suya giriyor, içinde bir filtre var, tüyleri falan topluyor tabii ama su berraklığını kaybediyor bir süre sonra. haznesi 1.5 litre ve su belli bir seviyenin altına düşünce motoru ses yaptığından 1-2 günde bir su eklemek lazım. bu durumda da kirli suya temiz su eklemiş oluyorsunuz. döküp taze su koyayım deseniz bu sefer su israf oluyor. 3-5 günde bir kabı yıkıyorum, yeniden dolduruyorum, yine su israfı. çok fazla sesi yok, gecenin sessizliğinde salondaki kabın sesini yatak odasında ancak kulak kesilirsem çok az duyuyorum, o ses de motorun vızıltısı, su şırıltısı yok bendekinde. ürün şu;
www.hepsiburada.com

çok pahalı bir şey değil, alıp deneyebilirsiniz ama sanırım çelik su kabı (motorsuz yani) hala en mantıklı çözüm, az su koyup sık değiştirirsiniz. makineye atar yıkarsınız yüksek sıcaklıkta.

Mama kabi olarak sunu aldik: PETLIBRO Automatic Cat Feeder, Timed Cat Feeder with Desiccant Bag for Dry Food, Programmable Portion Control 1-4 Meals per Day & 10s Voice Recorder for Small / Medium Pets www.amazon.co.uk
2-3 hafta goturuyor. Memnunuz baya.

Yemlebeni diye bir sey varmis Turkiye'de burdan biri onu da onermisti.

bizim kedi sürekli çeşmeden su içmeye çalıştığından bahsettiğiniz şelalelerden aldık.
hala çeşme açınca saldırıyor. hiçbir değişiklik olmadı.

rahatsız edici bir gürültüsü yok.

@fakyoras, normalde içiyorsa evet gerek yok bence. bizimki sadece akan sudan içiyor malesefs.

benim gozlemledigim kediler soguk suyu daha cok seviyo. coguk dedigim de buz gibi degil de "chilled" (serin?).

ben yari soguk (buz dolabindan), yari sicak (oda sicakliginda) su veriyorum her gun. hayvan saatini biliyo. o saatlerde "suyumu ver laaa" diye ayaklarima dolaniyo.

e okul veli bilgilendirme sisteminden notlara bakabilirsin. öğretmen girişini denedin büyük ihtimalle

Az once denerken bir hata yaptim galiba, simdi girebildin oraya. Tesekkurler

Merhaba. Ben 2013 yilinda is bankasindan actirmistim. Almanyadan gideceginiz sehirde is bankasi (veya ziraat) varsa iletisime gecerseniz yardimci olurlar.
Buyuk ihtimalle su anda daha kolay ve uyguna yollar vardir. Almanyayla alakali forumlarda belki daha fazla bilgi bulabilirsiniz.

adguard ile mümkün.

Adguard +1

apps.apple.com

O takip ettiğin kanalı ben de seviyorum

Konuya gelirsek, siniri çok olan veya kemikli olan etler için ekşideki tarif gibi fırınlamak en mantıklısı. Ben de hep öyle yaparım çünkü kemikteki veya sinirdeki kolajen yapılar çok yüksek sıcaklıklarda yumuşuyor. Bu yaklaşık 90-95 derece gibi. Fırını 180-200 dereceye getirip 3-4 saat bıraktıktan sonra etin her tarafı iyice yumuşamış oluyor. Normal antrikot veya bonfile tarzı etlerde bu duruma çok gerek kalmıyor. Dolayısıyla önden ızgara yap, mühürle. Eti de fırın kağıdına sar ve içine sarımsak, karabiber, bol tuz koy. 3-4 saat fırınla, kemikten düşecek seviyede olur etler. Tercihen içine kekik, biberiye, defne yaprağı ve soğan da koyabilirsin. ilk anlattığım şekilde az malzemeli yapıyorum ben öyle daha güzel oluyo. İlaveten eğer malzeme bolsa kağıdın içinde su ve yağ birikir bir miktar. Yuvarlak bi borcama 1 su bardağı pirinç koyup 2-2.5 su bardağı arası su koyarsın. O yağı da pirince ilave edip üstüne incikleri dizersin mis gibi olur fırın pilavın. Not: Pilavı üstünü kapatmadan pişirmelisin.

Edit: ilk kat yağlı kağıda sarıp üstüne 3 kat aliminyum folyo sarmak daha faydalı olacaktır. Burada da amaç su uçmasın ve et kurumasın yumuşak kalsın. Öyle tandır gibi olur. 2 kat fırın kağıdı iş görmez pek

Videoyu izlemedim ama ekşi’deki tarif doğru. Fırın kağıdı yerine fırın poşetinde yapıyorum. 200 derece 4 saatte benim fırınımda kül olur ama o nasıl fırınmış öyle. Ben 180 derecede 3 saat pişirmiştim. Kendim yemedim ama yiyenler bayıldı. 3 saatin sonunda kemiği tuttuğumda et üzerinden düşüyordu.

aslında kutuda yazan gramajda vermeye çalışıyoruz ama her seferinde ölçmüyoruz. o yüzden fazla veriyoruz muhtemelen. bir de üst değerden vermiyoruz. ortalamasından veriyoruz.

mamaya karşı tok, başka şeylere karşı aç. yemek yaparken bacağımıza tırmanıyor bişeyler atalım diye. ekmek poşeti ortada ise parçalıyor. sokak kedileri için olan mama ortaya çıkınca çıldırıyor yemek için (sokaktakiler bile o kadar iştahla yemiyor) ama dediğim gibi kendi mamasına saldırmıyo, açken yiyor, hatta iki öğün vermemize rağmen ikinci öğüne kadar mama bitmiyor bile.

alet kullanmadım ama içerisindeki mama hava alıyorsa pek mantıklı değil.

eğer yaş ufaksa açlık normal ama sanki.

benim hayvan da 9 kilo falandi. metabolik diye bi mama verdi veteriner. 7 civari simdi 1 senedir falan onu yiyo. bi veterinere goturun dicem de 4 kilo fena de degil bilemedim.

1- evet ama kendi olcu kabiyla olcuyorum. her mamanin boyu ozkutlesi falan ayni degil kendi olcegiyle olcmek lazim
2- tabi
3- evet
4- yemlebeni diye bisi var bende. gayet memnunum tavsiye ederim. 1-2 gunlugune bi yerlere de gidebiliyosunuz. olcegi de guzel

4,2 fena değil ama kedi kısır mı? mamanın markası, tipi nedir?

Kisir, royal canin neutrred for female mamasini kullaniyoruz.

@cilgin, biz de yemlebeni gibi bir sey alacagiz ama internet entegrasyonu olmasin diyoruz. Bir iki gun bir yere gidince bir sorun olur filan mamasiz kalmasin. Ne kader eski teknoloji o kadar iyi :D

merhaba,

mamanın arkasında yazan gramajı vermeye devam edin bence ama 3 taksitte değil, en az günde 5 kere falan vermeniz gerek. 3 kere yediği için doymuyordur. doymadığı için de alışamamıştır ve aç hissediyordur. kediler sık sık yerler.

mama kabı full dolu olarak önüne koy. mesela günde ne kadar yemesi gerekiyorsa o kadar ölçü. önce gözü doysun. yaklaşık 5'te birini yediğinde önünden alırsın. birkaç saat sonra tekrar miyavladığında gene verirsin.

benim iki kedim var. birisi obur ve tombik. yemeğe çok düşkün. diğerinin karaciğer rahatsızlığı dolayısıyla farklı mama yemesi gerektiği için mamalarını ortada bırakmamaya başladım birkaç aydır. her acıktıklarında mamalarını dolabın üstünden indirip veriyorum. tombik olan kedim (aynı mamayı yemeye devam ediyor) biraz zayıfladı bu süreçte. eskisi gibi şişko durmuyor en azından :) gramaja hiç dikkat etmiyorum, ama mama alma sıklığımı düşündüğümde tam da gramaj kadar, hatta biraz daha az yiyor. ama günde 5 kere yiyor. hele kış döneminde daha da arttı yeme sıklıkları. genelde gece 10-11 gibi son kez yiyorlar, sonra sabaha karşı 4-5 gibi illa uyandırıyorlar. o kısım benim açımdan biraz sıkıntılı. ama siz tabi gece yatmadan önce belli bir miktar mamayı ortada bırakabilirsiniz gece de yesin diye.

edit. royal canin (for female??? :)) mama verdiğinizi okudum. female'i bilmem de, royal canin mamaların içeriğinde protein olarak et bulunmuyor. "kurutulmuş hayvan proteini" var. içeriğini okumanızı tavsiye ederim. başka mamaya geçmeyi değerlendirebilirsiniz. içeriğinde yüksek oranda kurutulmuş et + taze et içeren nd, orjen ya da acana mamalarını öneririm, içerikleri çok kalitelidir. bunlardan bir alt segmentte, bunlar kadar fazla olmasa da gene gerçek et içeren mama olarak pro plan var, o da tercih edilebilir. gerçi ben de karaciğer rahatsızlığı için kedime veteriner tavsiyesi olarak royal canin'in özel bir veteriner mamasını veriyorum birkaç aydır ama hasta olmasa tercih etmezdim. benzer özellikte başka bir marka bulup ona geçeceğim bu aralar.

bence onlar zaten bölüm başına para alıyordu. ajans gibi, acun reyting getirecek kişileri özellikle seçiyordu ekibe. dizi gibi hafta hafta bölüm çekiyorlardı.

Cast ajans

Yüksek watlı olanlar muhtemelen daha ağırdır. Bunların bazılarında hamur yoğurma falan denmiş, o yüzden gücü yüksek tutmuş olabilirler. Bence 450 bile gereksiz normal işler için. Hb'nin çok satanlar listesini ben "hb'nin en çok satmak istedikleri" olarak yorumluyorum. Yani manipule edilmiştir.

bende cakma bi marka vardi cok buyuk parcali birakiyordu sirf onun yuzunden yenisini aldim. kenwood 500 watt ve memnunum. CH580 mi ne 24 euroya aldim.

bence cok agir seyler dogranmayacaksa (ben findik fistik dogruyorum nohut filan ogutuyorum yani) yeter 450. bicaklarin iyi kesmesi onemli tabi. ben bicaklari yikarken elimi kestim mesela ki oncekinde hic olmadi boyle bir sey.

Çok severek kullandığım ucuz mikserime baktım şimdi, 425 watt'mış. Basit kek hamurunu rahat hallediyor, daha yoğun hamurlarda (katı kurabiye hamuru gibi) biraz zorlanır gibi oluyor ama gayet iş görüyor. Hamur yoğurmak için hiç kullanmadım, büyük ihtimalle ona gücü yetmez.

Kingdom rush oyunları offline’dı en son 3’ünü de oynadım online bişey yaptığımı hatırlamıyorum.

Ekstra realm defense var fena değil

Kingdom Rush, Iron Marines, Tiny Guardians

Açığa almak mantıklı ama fark ödeniyor. Ben 5 lira ödedim geçen :). Daha geç alsam daha fazla fark öderdim sanırım.

Bu arada aynı güzergahta ve yönde kullanılabiliyor. En azından pegasusta öyle. Açığa aldıktan sonra, bilet işlemleri bölümünden yeni bilet alacaksınız.

selamlar,

hayır açığa alınan bileti bedeli kadar kullanabiliyorsunuzi yazın pahalı uçuşta fiyat farkı çıkar.

ücretsiz değişiklik her zaman daha mantıklı.

aynı şey benim başıma geldi, mart ayında brüksele 15 tl ye bilet almıştık, gidiş dönüş 180 tl gibi bir şeydi, uçağı iptal etmişler, onu yışbaşı biletine ya da 2022 bayramlardan birine çevireceğiz.

nd sonrası diğerleri lahana haşlaması gibi gelir ama proplan'ın ürünleri shortair'e iyi gider bazan.

Orijen Regional Red onerilmis bir sitede ama nd'yi burda 50 pounda alirken orijen 80 pound, adini da duymadigimiz mama bilemedik.

orijen ev kedisine fazla gelebilir, biraz yoğun bir mama o içerik olarak.
nd'nin yerini ne tutar ben de tam bilemedim.

internetten falan sipariş imkanı yok mu?

biraz araştırırım ama şu an için bilemiyorum.

amazon'dan aliyorduk normalde, amazon disindaki nerdeyse tum sitelere de baktik ama bulunmuyor :/

orijen eger ev kedisine fazla gelecekse onu dusunmeyelim o halde.

denemelik royal canin Neutered young female aldik. kucuk pakedini alip deneyecegiz, eger begenirse/memnun kalirsak 10 kilolugu dayariz :)

www.royalcanin.com

Almanya'daysaniz purizon'un kisirlastirilmis kediler icin bir mamasi var, fiyati makul. Biz memnunuz. Kedimiz(erkek, kisir, 7 yasinda, british shorthair) fazlasiyla memnun, yas mamanin yuzune bakmaz oldu neredeyse.

Sansliyiz ki yemek secmiyor. Onune koyduk birazcik royal canin Neutered young female mamasini, duraksamadan bitirdi. Biraz daha eski mamasindan kaldi karistirarak veririz bitsin diye sonra buna devam ederiz herhalde.

bazen kısırlaştırmada eksik bırakılan bir parça olduğunda tekrar kızgınlık haline dönebiliyormuş kediler. benim kedimde ayrıntılı ultrason yapılınca fark edildi. yaşadığınız durum kızgınlık belirtisi gibi ise aklınızda bulunsun

kapris yapıyor da olabilir. bendeki de telefonla konuşma düşmanı. ne zaman telefon çalsa konuşmalar fonda kedi miyavlamasıyla geçiyor.
tek çözüm daha fazla yormak.

Kedi tekir mi yoksa spesifik bir cins mi?

bir şekilde onu strese sokan bir faktör vardır.
kedilerde bu tip davranışlar genelde obsesyona dönüşebiliyor.
yani bir kere bir şeye başladığı zaman onu alışkanlık haline getirmesi çok kolay, geri döndürmesi de çok zor.
şu anda maalesef bu bir davranış bozukluğu halini almış yani.

kedilerimden biri buna benzer bir sorun yaşıyor ama bizimki demansla ilgili, yaşlı olduğu için geceleri biraz kafası karışıyor bazen.
hiçbir yan etkisi olmayan, yaşlı hayvanların da düzenli kullanabildikleri, böbreğe veya diğer organlara zarar vermeyen iki sakinleştirici önerebilirim.
bunlardan biri composure, biri vet expert'in kalm vet adlı ürünü.
composure kuru mama gibi bir yapıya sahip, kalm vet twist off kapsül şeklinde ve jelimsi bir kıvamı var.
yani kalm vet'i kediye vermek daha kolay oluyor.
composure'u havanla toz haline getirip yoğurt ya da yaş mamayla karıştırabilirsiniz.
bir kür kullanın, etkisi oluyor.
sakinleşip o alışkanlığı kırdığı zaman da zaten bir süre sonra unutur.
yani kür sonunda sakinleştiriciyi kesince tekrar kaldığı yerden devam etmez çünkü bu tip davranışlar genelde alışkanlıktır.

bu ürünler antidepresan değil, sakinleştirici etkisi olan bitkisel ürünler.
yani ilaç almak gibi değil, bitki çayı içmek gibi etkileri var.
rahatlıkla deneyebilirsiniz.

bunları istemezseniz başka bir seçenek de feromon.

benimki sakinleştiricinin dozuna artık alıştığı için bir arayışa girince veterinerim tavsiye etti.

www.feliway.com

buradan inceleyebilirsiniz.
ben de yeni kullanmaya başladım, etkisini gördüm.
sizin için prize takılan difüzör daha verimli olacaktır.
sinek ilacı gibi takıp hiç çıkartmıyorsunuz.
bir kartuş bir ay gidiyor.
üstelik mutlu da oluyorlar, güzel bir şey yani.

sizin odanın kapısı hep açık olsa. odaya alıp kapamak pek mantıklı gelmedi bana. odanın dışında kapının yine kapalı olması da. benimkiler de böyle bu arada. bazen yatağın dibine de gelip miyavlıyorlar uyurken sanırım canları sıkılıyor.

british shorthair, normalde tum odalarin kapilari acik.

@blatta hiberna, tesekkurler bir bakalim.

gözlük kullandığım için bu tip şeyler çok rahatsız ediyor beni. galaxy s8'in yanında gelen akg kulaklığı kullanıyorum

Yurtdışında iseniz jabra ürünlerine bakılabilir evolve serileri sanırım veya çok önemli değilse kulak üstünde ben logitech g533 ile çok rahat ediyorum.

Farklı tavsiye: eğer ortamın uygunsa (yani özel odan varsa) sadece mikrofon al, sesi hoparlörden ver derim. Uzun süren toplantılarda hangi kulaklık olursa olsun yoruyor insanı, ben öyle yapıyorum.

İyi aile yoktur ilginizi çekebilir

Serol Teber - Davranislarimizin Kokeni
Ezilenlerin Pedagojisi
Hayati Yeniden Kesfedin
Sevme Sanati
Iletisimin ABC'si
Davranislarimizin Kokeni

Muhtemelen Biletix'te gördükleriniz bu oyunlardır ancak yine de paylaşayım (gösterimleri pazartesi bitiyor): online.iksv.org

ankara bb var

Ben&Jerry Chocolate Fudge Brownie su ana kadar gurbette en sevdigim dondurma oldu. Icinde brownie oldugu icin dedgin kivam sorunu pek yok.

biz de eve ben & jerry aliyoruz da onun disinda var mi diye sormak istemistim biraz da.

diğer operatorleri bilmem ama turkcell adam sallıyor. mevcut müşteriye hep daha yüksek paket yeni gelene en ucuzunu sunuyor. saçmalık. sırf bu sebepten yaklaşık 25 yıllık turkcell hattımı taşıyacağım. yeter artık. her sene aynı muhabbet. ilk iş superonlinedan kurtuldum şimdi sıra telefon hatlarında.

Geçemezsiniz. Ben müşteri hizmetleriyle de bayağı konuştum; hattınıza sadece 1 paket tanımlı, taahhüt bitince sadece buna geçebilirsiniz diyor.

Ben de 18 yıl sonra hattımı taşıdım ama Vodafone evimde çekmiyor :( Geçmeden önce bir deneyin. Yine de Turkcell'in bana daha pahalı vermeyi bırak, vermediği bir paketi kullanabiliyorum.

Aynı sıkıntıyı Vodafone ile yaşıyorum, numara taşımak tek çare galiba

Turkcell online kanallarda daha ucuz paketleri size göstermez veya bir şekilde geçmenize engel olur. Taahhüt bittikten sonra hesaba giriş yapmadan paketleri inceleyip müşteri hizmetlerini arayarak alın.

yemiyor. bence açık net cevap.
hazine ve maliye bakanı istifa etti. bir iki yer hariç hiçbir gazete/web sitesi haber geçemedi hacklenmiş olabilir vs bile yazarak haber yapamadılar. yeterince açık değil mi?

pandemi başlayalı kaç ay oldu, daha ancak fox filyasyon ekibiyle röportaj yapabildi de gerçek sayıların isanbul için günde 20binden fazla olduğunu öğrenebildik. bunu yapmaları içinse "diş hekimiyiz ama bize ilaç yazdırıyorlar" noktasına gelinmesi gerekti. öncesinde hiçbirinin yüreği yetmedi demek ki.

kimsenin "yüreği yetmiyor" demek ki dediğini yapmaya, elbet kendince sebepleri vardır ama tartışılır.
akp'nin bu gibi durumlarda sıkıntıya düşmemek için kurum teşkilatlarını kendi adamlarıyla doldurduğunu biliyoruz. yani onlar aynı gemide, o yüzden çoğunun "ihanet" etmek gibi bir yaklaşımı yok. onlardan olmayan belirli sayıda olanlar ise, dediğim gibi, biraz yürekli olmak zorundalar.

Açıkla da gör o zaman şahsına, sülalene, doğacak çocuğuna evde ki evcil hayvanına, havadan aldığın oksijene neler oluyor. Öperler adamı valla.

Aciklarken kimligini aciklamasina gerek yok ki. Kimlik saklanarak pek cok sey yapilabiliyor. O veriye erisebilen insanin kimligini saklamak konusunda da bilgisi vardir sonucta

sen açıkla madem. cezaevine her gün tecavüzle alakalı o kadar ağır vakalar geliyor ki, yerel gazetelerde bile yayınlanamıyor. hemen el konuyor. güç elinde değilse zor.

O calistigin projelerden burada yapilamiyor gizlilik sebebiyle. Muhtemelen senin (ve digerlerinin) elinin altinda olan "merkezi" verilere erisim burada acik degil. Yani veri var, ama senin benim erisebildigimiz lokal bilgiler, onlar da artik her gun siziyor zaten. Mesela kendi hastanesinin test verisine erisebilenler var paylasiyorlar "bizim hastanede su kadar pozitif cikti bugun" diye. Bazi muhalif belediyelerin de il bazinda direk veya dolayli verilere erisimleri olabiliyor (mesela istanbul belediye baskani iki gun once mezarliklar mudurlugu verilerinden kac kisinin salgin hastalik sebebiyle oldugu verisini gorebilip paylasti). Ama bu veriler her gun her ilden gelmiyor, o yuzden Turkiye toplaminda bir sonuca sadece oran oranti yaparak ulasabiliyoruz.

Yani tum turkiye'den toplanan veriler sadece saglik bakanliginin ust kademelerinde, kimseyle paylasmiyorlar. Bilim kuruluyla bile o kadar toplantilar yapiliyor salgin yonetimiyle ilgili, bugun bilim kurulundan biri "toplam verileri bize de soylemiyorlar" dedi. Yani bilim kuruluyla ne konusuyorlar hastaligin durumunu paylasmadan orasi mechul.

Ozet olarak bir suru kiside lokal bilgiler var, ve bunlardan bazilari bu lokal bilgileri sagolsunlar paylasiyorlar. Ancak butun turkiye icin merkezi bilgiler kimseyle paylasilamiyor. Akademik calismalar vs. de yapilamiyor. Salgini dogru yonetmek icin danisilan bilim kurulundan bile bu veriler saklaniyor. Sandigin gibi yuzlerce kisinin erisimi yok bu verilere yani. Salgin yonetimi icin bile bu veriler saklanirken, senin benim gibi kisilere proje / arastirma icin bu verilerin acik oldugunu dusunmek mumkun degil su anda Turkiye'de.

Kimin kimliğini kimden saklayacaksın ki, o bilgilere erişimi olan kişilerin sayısı bellidir, bu tür bilgiler muhtemelen "Bilgi Edinme Hakkı" kapsamında değerlendirilmiyordur, bu durumda Erdoğan kendisine koşulsuz biat etmemiş kişilere o bilgilerin erişimini verir mi? De ki aradan bikaç kişi bir şekilde aldı ve yayınladı, bu ne kadar gizli kalabilir ya da bunu kim göze alabilir. Türkiye'deki şartlarla Avrupa'daki şartları karşılaştırıp sonuç çıkarmaya çalışmak çok doğru değil burada sıradan vatandaş anonim hesabıyla Twitter'dan muhalif bir şey yazarken VPN falan kullanıyor da yine de tedirgin oluyor, bu sistemde yetkili birinin izinsiz bir şey açıklaması hayal bile edilemez muhtemelen.

net olarak bilmemekle birlikte sizdeki gibi tüm verilere erişebilen çok fazla kişinin olmadığını düşünüyorum. sağlık bakanlığındaki 3-5 kişidir en fazla. onları da rastgele yetkilendirmezler zaten. yoksa insan faktörünün olduğu her yerde akpli ya da değil, cesur ya da korkak birileri bunu ifşa olmadan sızdırabilir dediğiniz gibi. nitekim kendi hastanesindeki ya da şehrindeki verileri paylaşanlar oluyor pandeminin başından beri farklı mecralarda.

bizdeki sorunun verilerin toplanmasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. sonuçta her kurumdaki yatak sayısı, bu yatakların doluluk durumu otomasyonca takip ediliyor. ancak bu yatanların covid durumları nasıl değerlendiriliyor o meçhul. örneğin bir hasta covid belirtileri gösteriyor, tomografi sonucu covid olabilir olarak şeklinde değerlendiriyor fakat pcr sonucu negatif çıkıyor. bu hasta entübe olarak yoğun bakımda da olsa açıklanan sayılar arasında yok. ölürse de covid nedeniyle ölmedi. benzer şekilde ayaktan hastanın sonucu pozitif, filyasyon gelip ilacını verip gidiyor. evdeki diğer kişilere belirti yoksa test yapılmıyor. evde belki 5 kişilik bir aile komple pozitif fakat akşam açıklanan sayıya dahil olan sadece 1 kişi. şüphe ile bir hastaneye başvurup bir şey yok denip ya da testi negatif çıkıp gönderilen kişi 2 gün sonra başka merkezde pozitif çıkan kişiler vs. say say bitmez bunlar. özetle demeye çalıştığım şu ki bakanlığın ilgili sistemine girildiğide ulaşılan sayılar da zaten açıklanandan farklı olmayabilir tahminimce.

Soylenenler cok hakli ttb bu amacla doktorlardan veri toplamaya calisiyor ama onlarin da isi zor. Dun gunluk 87bin vaka oldugunu acikladilar mesela bu sekilde.

sanıyorum işler hep ters. Burada milletin covid olduğu e-nabıza bile girilmiş covidsen hes kodu olan yerlere giremiyorsun ama total rakamı gören yok gibi.

Bir arkadaşım Fransa'da öyle bir sistem de olmadığını, insanların kendilerinin girmeleri gerektiğini vs. söylemişti. Orada da tam tersi bireysel gizlilikten dolayı kimin covid olduğunu öğrenemiyorsun. Ama toplam sayılar var sanırım.

apostonews.com

Kapsül ve aposto var, hem mail hem podcast olarak sesli

Delirdi hepsi, bu kadar yükseltebiliyorsam az daha vereyim mac alayım en azından satarken para eder diyorum ben de.

doların artışına paralel coşturdular bir de yurtdışından gelememesi mevzusu var. Sanırım pandemi sebepli üretimin azalması durumu da var. baya zor dönemler.

ağustostan bu yana dolar ve euro arttı.

Yurt disindayim ben, olmadi gelirken alacagim bir tane ama onda da klavyeye sticker yapıştırmak, daha rahat olmasi icin yeni adaptor almak gerekecek :/

1 agustosta dolar 7tl imis, simdi 8 desek fark bundan cok fazla

vergiler falan geldi galiba.
temmuz ayında 3200e aldığım "eh işte bilgisayar" 6500 üstüne çıkmış. i3 10.cu nesil, 8gb ram, 256gb ssd. harici ekran kartı falan da yok.

Ek vergi falan yok, 2 durum var,
Biri kur çok ciddi arttı, firmalar mal getirirken kur artışı kötü senaryodan hesapladıysa belki fiyatlamaları doların 9 lira olmasından bile hesaplamış olabilirler, kurun sapık hareketler yapmadığı dönemde pahalı girse bile kampanya ile normalleştirirlerdi normalde, pek kolay değil şu dönemde.
İkincisi muazzam bir talep var laptoplara, bu sebeple de karaborsa oldu bir kısmı, yani sizin duyurunuzda stokta görünenler 3. taraf satıcı, bunlar stoklayıp pahalıya koymaktan başka bir şey yapmıyor, yoksa ne lenovo ne resmi kurumsal mağazalar ooo çok talep var diyip bindirme yapmıyor fiyatlara (indirim de yapmıyorlar ama pek)

Bunun dışında ortalama bir laptop 600-700 euro oluyor avrupada da 10 ile çarptığınızda o yazdığınız tutar çıkıyor.
Özel bir kampanya bulmadıkça ABD dışında bir yerden ucuza laptop da bulmak zordur.

iptivicim'i 1 aya yakındır kullanıyorum gayet başarılı. Önceden de kullandığım için kafadan 3 senelik mazisi var adamların.

Ayrıca yurtdışına farklı, yurtiçine farklı fiyat söylüyorlar. Yurtdışında olduğunu söyleme 2 kata kadar fark oluyor yoksa.

Iptvforest istsreniz size bir trial açayım.

Hangi model olduğunu bilmiyorum sizinkinin ama benim deneyimim şöyle. 2016 late pro hem klavye hem ekran değişim programındaydı. Aldıktan bir süre sonra (o zaman kronik olarak tanımlanmamıştı bu problem) ekranda garip lekeler çıktı. Klavyede bazı harfler çift basıyordu. Götürdüm değiştirdiler. Zaten klavye, ekran ve batarya birbirine entegre o yüzden biri değişince tamamı değişiyor. Bir süre sonra aynı lekeler tekrar çıktı, götürmedim. Sonra klavye problemleri başladı yine götürmedim. En son batarya bir anda gidince götürdüm. Tamamını yine ücretsiz değiştirdiler, o zaman kronik olarak tanımlanmıştı bu problem. Ama ben yurtdışındayken almıştım ve tüm bu değişimler oradayken oldu. Türkiye'deki servisle hiç deneyimim yok. Son değişim 1 sene kadar önce oldu, şu ana kadar hiç problem yaşamadım.

Merhaba
Benim mac pro. Klavye ansızın çalışmamaya başladı. Arkadaşın dediği gibi diğer parçalara entegre olduğu için, apple klavye ve bu parçaların değişmesi gerektiğini söyledi ve 4 bin lira para istedi. Henüz 15 gün önce falan. Sonra eşim Bağcılar'da bir tamirciye götürdü. Adam klavyenin içini temizlemiş. 25 liraya yaptı. Şuan canavar :)

chromecast diyorum ben her turlu ihtiyacini gorur. butce yetiyorsa yeni cikan "chromecast with android Tv" modeli, yetmiyorsa standard chromecast. chromecast de netflix'i, youtube'i bilgisayar yada telefondan cast yapacaksin.

bunlarda normal anten girişi vs. yok. normal tv kanallarını internetten izleyebilirsiniz ancak.

bbc'ye para vermek istemedigim icin normal televizyonu da internetten izleyecegim orda yanlis anlasilma yok.

@crucio chromecast'te birden fazla cihazla baglanma konusunda sorun oluyor mu? evdeki tum aletler apple, onla ilgili bir problem cikar mi ? bir de teknolojisini bilmiyorum da telefonun/ bilgisayarin nekranini direkt tv'ye mi yansiyior? cast yaparken telefonu/ bilgisayari kullanamiyor muyuz?

Ingiltere’de oturma izniniz varsa ve fransa konsoloslugu vize verir durumda aciksa ve de ustune fransa ingiltere’de yasayan (vatandas olsun/olmasin) kisileri ulkeye belirli sartlar karsiliginda kabul ediyorsa olabilir.
Bunun icin bu ulkelerin disisleri bakanliklarinin sayfalarina bakmalisiniz.

oyun oynamayacaksan 60 hz veya 75hz büyük boyutlu ekranlara bakabilirsim. 27inçten ve sonrası en az 2k çözünürlük olması makbuldür.

www.eksiduyuru.com

Birkaç soruna daha önce açtığım benzer bir duyurumdan cevap bulabilirsin.

iş için 27 inch gereksiz büyük. 24 inç ideal. film için de işini görür bence

samsung u28e590
Ben bunu kullanıyorum. 4k, 28"
Oyun için iyi değil ama diğer her şey için son derece memnunum.

Telefondan amazon'a erisemedigim icin goremiyorum ama yanlis hatirlamiyorsam asagidakini aldim. 27 inch, aoc, 240 pound civarlarindaydi.

www.amazon.co.uk

Konsolosluk açık değil artı sadece avrupa vatandaşları vs girebiliyor. Onda da kısıtlama yoksa tabi.


www.iatatravelcentre.com

ben de aynı kararı verme aşamasındayım.

tamamen aynı çekinceler. eşim otomatik ben manuel mi alsam diyoruz. son 10 senede manuel aracım olmadı ama burada çok yaygın tr nin aksine.

Ülke özelinde söylemeyeyim daha genel cevaplayayım; ben bugün ehliyet alsam otomatik ehliyeti alırdım, yıllardır otomatik kullanıyorum bu saatten sonra manuel araba almam, bu soru sorulduğunda ortaya atılan ilk tez olan "ya manuel kullanmak zorunda kalırsan ne yapacaksın" durumunu da hiç yaşamadım neden manuel araç kullanmak zorunda kalayım onu da anlamıyorum sırf bu nedenle manuel almak bana mantıksız geliyor. Benim naçizane önerim otomatik bir araba alma planın varsa manuelle ne uğraşacam diyorsan otomatik al, zaten otomatik arabaya alışınca manuel araba kullanmak ızdırap oluyor; yok eğer manuel araba alma ihtimalin de varsa o zaman manuel al.

Eger hemen araba alacaksaniz bile ehliyet icin acele etmeyin, birkac saatlik ders alin sonrasinda TR ehliyetiyle devam. Bir sure duzenli kullandiktan sonra ne vitesi sol elle degistirmek ne de yolun ters tarafinda olmak garip gelmemeye baslayacak. 12 ayin sonuna dogru sinava girersiniz, bu sayede yukaridaki konulari dusunmeden manuelle de rahat gecersiniz.

Eger hemen simdi alayim ehliyet aradan ciksin diyorsaniz ve duzenli arac kiralama durumunuz olmayacaksa otomatik alin gecin. Gelecek hibrit/elektrikliye dogru gittigi icin zaten yeni manuel araba uretimi pek kalmayacak 10 seneye.

Kıbrısta 3 sene araç kullanmış biri olarak kesinlikle otomatik almanı tavsiye ederim. kiralayacağın araçlar da otomatik oluversin.

refleks olarak 3-5 gün sağ elimi vites için kapıya vurmaktan morardı :D

gunluk konusma ingilizcesi mi? business english mi?
londra da nerde kaliyorsunuz? gunluk konusma ingilizcesi ise (sifir olmadigini varsayiyorum), bence hobby kurslari ve oradan local arkadas. council`in sitesinde ve local mecralarda bisiler cikar. yoksa ulasim da para.

gunluk konusma ingilizcesi, su anda merkezdeyiz ama ealing'de ev tuttuk oraya tasinacagiz birkac hafta sonra.

www.ealing.gov.uk (bunu birebir bilmiyorum)
www.rhacc.ac.uk (ama bu iyi)

deneme kurslari var, ilk ders free, begenirse gider esiniz, begenmezse gitmez. esol vs var, grammar specific var saniyorum. bunlar council destekli.

greenwich`te free bir kurs var adini hatirlamiyorum.

ucaga yuklenen agirligi arttiracaklarini sanmiyorum. dusunsene 100 kisiden ekstra 4 kilo gelse 4 ton yapar. sadece agirligi dagitmislar bence.

Buenos un matematigine hayran kaldim 1ton =1000 kilo.

Oncelikle simdiden iyi ucuslar.
Pegasusla yurtici uctum. Normalde 15 kilo bagaj hakki vardi. 8 kilo kabin bagaji bu bagaja eklendi. Ve 23 kilo tek parca kayitli bavul hakkiniz var. Bunun yaninda ekstra yaniniza laptop, bebek bakim cantasi, kadin cantasi vs kabin icine tek parca olarak sectiginiz cantayla seyahat edebiliyorsunuz.

Toplamda 32. 8 kilo aşağıya ücretsiz ekleniyor. Yukarıya tek parça olmak kaydıyla 4 kilo alınıyor. El çantanız varsa da bu tek parça çantanın içine koyuyorsunuz.

22kg'lik valiz, 7kg'lik kabin boy cantayi asagi verdik. Yanimiza sirt cantasi aldik, sirt cantasini tartmadilar.

3 ya da EE, gerisi çöp.

Kontrata bence de gerek yok.

Ben senelerdir Giffgaff kullaniyorum, senelerdir sikayet ediyorum ama yine de degistirmiyorum :) Arkadasim gecenlerde Vodafone'a gecti ve cok memnun, her yerden cekiyor diyor. Bahsettiklerinizden Three iyi gozukuyor.

ben de kontrat sevmem, lycamobile akar. Evde, iste hizli, sinirsiz internet oldugundan cok mobil internete ihtiyacim olmuyor gerci benim. Sitesine bakin, vardir muhakkak isinize gelen kampanyalari. tr yi aramak ev telefonu ise dksi 1p, cep ise 5p gibi fiyati var.

www.gittigidiyor.com

www.vatanbilgisayar.com

O paraya keyifli bir bilgisayar alamazsınız. Autocad büyük projelerde ağlatır adamı.

"lenovo 2" dışındakiler autocad ile çalışırken sıkıntı çıkarabilir.

huawei matebook: dahili ekran kartı olduğu için grafik performans gerektiren işlerde oldukça yavaş çalışabilir. dahili ekran kartları sistem belleğini kullandığı için yavaş çalışma ihtimali yüksek.
lenovo 1, 3, 4: aynı şekilde dahili ekran kartına sahip. performanslı limitli olacaktır.
gittigidiyor'daki Linux işletim sistemine sahipmiş, AutoCad çalıştırabilir mi bilemedim. Gerçi çoğu bilgisayar freedos satılıyor, işletim sistemini kendiniz yüklemeniz gerekmekte (fiyat düşürmek için yapılan bir hamledir bu).
vatan bilgisayardakine hiç bulaşmayın zaten. hatta vatan bilgisayardan uzak durmanızı öneririm.

bu ülkede her şey şans işi. Elektronik alırsın, şansına bozuk gelmeyebilir 10 sene kullanırsın, şansına 2 senede 3 kere servise yollarsın...

internet sağlayıcıları da aynı şey. Lokasyona göre, orada çalışan ekiplerin kalitesine ya da ruh haline göre internet kalitesi değişiyor. Komşulardan biraz belki öngörü alabilirsiniz ancak yine de dedenizin şansına kalıyor bence iş.

Tahahhütsüz olması nedeniyle, kendileriyle çok sorun yaşamış ve hala yaşıyor olsam da türknet'i öneririm. en kötü ihtimalle sıkıntısız iptal edersiniz.

"turk.net - millenicom'da sorun cok sik cikiyormus"

Çok insan kullandığı için çok şikayet görüyorsunuz.

Şu anki durumda millenicom iyi gibi, geleneksel olacaksa Türk Telekom'dan vazgeçmeyin derim, ben kendim millenicom kullanıyorum ama ailem Türk Telekom'da ve öyle olmaya devam edecek çünkü bir sorunda direkt hizmet almak gerekiyor ve bunu Türk telekom'un kendisinden hizmet almadan çözmek pek mümkün değil.

kanblonet duran kotali,16 mbps yeter sanirim en ucuz tarifelerden biri

Yıllarca mach3 kullandım aradaki farka takılıyorsan kullanabilirsin.
Fusion a geçtim artık ama bence kuş kondurmuyor. Fusion a ilk geçtiğinde oo vay üff falan oluyor ama ona da alışınca tıraş işte diyorsun.

yaprak jilet, ucuz ve bulması kolay.

Mach3 turbo kullanıyorum ama bir ara fusion powerball kullandım o daha iyidi.

yaprak jilet. ucuz olmasindan ziyade, konfor acisindan cok iyi. ister pahali bir tiras aleti, ister liralik yuma marka tiras aleti, 10 numara bir tiras imkani sunuyor.

yine de kaliteli jilet almak her sey... gilette silver blue, kai ya da perma-sharp gibi.

Yaprak jilet+security razor.

Ben şu titreşimli olanı kullanıyorum, fusion power gibi bişey. Bebek kaydı olmuyor traş sonrası, 0 jiletle de. Ama kullanımı rahat, ne tahriş var ne çekme var ne kanama. Bir kere ihtiyaçtan bir paket şunlardan almıştım ( upload.wikimedia.org ) adını bilmiyorum ama bunu kullanınca bebek kaydı oluyor mesela. Daha fazla tahriş ediyor deriyi ama, iyice sabunlamak lazım suratı kullanmadan önce.

bu işin en temizi güzel bir jiletli tıraş makinesi alıp yaprak jiletle tıraş olmak. gillette'lerin tamamı para tuzağı.

yaprak jilet hem ucuz, hem de eliniz alışınca daha iyi tıraş ediyor. ama önceleri biraz kesebilirsiniz sağınızı solunuzu.

wilkinson sword + yaprak jilet. senelerdir çok memnunum. şu alet:

www.toptantr.com

mach3 kanka

Kaç bed bakıyorsunuz anlaşılmıyor o yüzden fiyata yorum yapmak mümkün olmadı ama O mahallelerde bütçenize uygun görüyorsanız kaçırmayın. İstasyona ve alışveriş merkezlerine yakın olun. Çocuk varsa okul puanlarına bakın.

1 bed bakiyoruz, coluk cocuk yok :)

Ben londranın gayet tehlikeli bir yerinde çalışıyor ve türkler tarafından pek sevilmeyen bir yerinde oturuyorum. Açıkçası iş yeri civarında ayda 1-2 bıçaklama vs olsa da evimin etrafında tonla kapkaç vs olsa da allaha şükür daha etkilenmedik. Burada kimse durup dururken bir tehlike yaratmıyor. Açıkçası İstanbul’dan daha güvende hissediyorum.

O yüzden işinize kolay ulaşım sağlayabileceğiniz ve internet altyapısı düzgün, alışverişe ve tube ya da station a yakın bir yere yerleşin derim. Netteki ilanlara da pek güvenmeyin. Hepsi yalan dolan oluyor. Yakın temasta bulununca işler değişiyor.

peckham rye Afrika'nin koyu.
Herne Hill'in de fazla farki yok. Brixton Herne hill burasi zenci toplumunun kalbidir bi Peckham kadar olmasa da. Simdi gentrification muhabbeti ile sekilli kafeler, sanat, tasarimci tayfa tasiniyor kabuk degistiriyor orasi ayri. Iyi yerler de var muhakkak. Ama Peckham Rye stationdan indigin an Afrika'ya mi geldim dersin.
Clapham Commmon Londra'daki nadir beyaz Ingiliz bolgelerden, kurtarilmis bolge, fiyatlar ucuktur, yazdiklariniz arasinda secim yapacaksaniz tartismasiz Clapham.
Benim favori yerlerim Islington, Muswell Hill, Camden taraflari. En iyi yer ise en yakin yerdir gerci. Sen yolunda gittiginde kimseye karismadiginda bir sikinti olmaz 90% ama yanlis zamanda yanlis yerde bir cete kavgasinin arasinda kalabilirsin. Tottenham bolgesi haric her yerde yasanir. Tottenham high roadda gece romanyali fahiseler cirit atiyor, polis hic bir sey yapmiyor, baska hic bir bolgede boyle bir sorun gozlemlemedim

Peckham tam up-and-coming dedikleri bolgelerden, her gun yeni bir pub/restoran aciliyor(du, hayat boka sarmadan once). Queens road duragina dogru gayet hos bolgeleri var. Ayrica ulasim kolay.

doğum yerim olması hasebiyle de clapham +1

www.yameraktan.com bumuydu?

bunun yesili gibiydi sanki, emin de degilim ama. acidan bir anda attim ustumden, cok az gorebildim.

Bu ara çok artmış diyorlar bu ısırmalar. Yeşil alanlarda dikkatli olmak lazım.

Istanbul'dan tasinma kafasina girmişsem son kez özel olarak herhangi bir şey yapmazdım.

Yemek olarak da Turk yemeklerine, özellikle sokak lezzetlerine doymuş olurdum.

Midye dolma diyecegim ama bazi ulkelerde artik o bile var. Zaten midye dolma da Istanbul degil, daha ziyade Ege bolgesi kaynakli.

Yaklasik 10 yil once Turkiye'den tasindim, Istanbul'da keske sunu yapsaydim dedigim bir sey hic olmadi. Istanbul'da ozlenecek bir sey bulmak acikcasi pek kolay degil.

Arkama bile bakmadan biran once kurtulmaya bakardim. İstanbulda olan her seyi disarida da bulursun bence, arctic circle’a gitmiyorsan sayet

yurt dışında yapamayacağın şey boğazı izlemek. vapura bin, yürüyüş vs. yap. yeme-içme işlerinde daha iyisini bulursun zaten yurtdışında.

henuz gormedigim icin turist gibi bi gezerdim, piri gibi sesli tur uygulamalariyla 2-3 gunumu buna ayirirdim hatta. sorumluluk ve acele olmadan keyfi olarak gezmece. kestane yiye yiye boyle.

Gündüz vakti, Taksim-Galatadan karaköye iniş, Galata köprüsü, ordan haliniz kalırsa yürüyerek Gülhane Parkı, Sultanahmet Ayasoyfa yapardım.

Çiya'da yemek yer ve Kadıköy'de gün batımını seyrederdim.

Açıkça teraslı bir yerde gün batımını seyrederdim.

Hafta içi Heybeli ya da Burgaz'a giderdim.

Hafta sonu tüm bunları yaparsanız kesin nefret edeceksiniz:) Yurt dışında nereye gittiğinize bağlı, birçok ürünü bulmak da mümkün. Yemekleri kendiniz öğreniyorsunuz.

Islak hamburger
Çiğköfte

ya her seyinden o kadar biktim ki sanirim gidene kadar ozel hicbir sey yapmazdim. gittigimde de ozlemezdim eminim. aklima ozel hicbir sey gelmiyor bu sehre dair.

Ayasofyaya git kanka. Fotograf ve video falan cek.

vapur

Sevilen tarihi mekanlara gitmek yazilmistir ama daha once gelip gitmis biri olarak heralde is cikisi kalabaligi saatinde kalabalik bir metrobus hattinda yolculuk etmek diyebilirim. Kalabaligin yuzune bakip acelelerini gorup icinizden "ulan bu da hayat miymis be" demek iyi gelecektir. Baska bir yurtdisi metropolune gitmiyorsaniz (tokyo veya new york gibi) bu kalabalgi bir arada gorebileceginiz baska bir tc sehri yok. Ve sanilanin aksine bu kalabalik veya telas baska yere gidince ozlenebiliyor garip bi sekilde. Sebepleri uzerine hic dusunmedim ama istanbul un gurultusu ve debdebesi ozlenebiliyor ayrilinca.

son kez tarihi yarım adaya gider, bulabildiğim en yüksek tepeye çıkar ''seni yenemedim ama tekrar geleceğim istanbul!'' diye bağırırdım.


ne kadar duygusal insanlarsınız yahu?

sanırım erkek arkadaşımla gitmeyi çok sevdiğimiz, ilişkimiz için hoş anılara sahip olan mekanlara gidip yemekler yerdim.

son bir de istiklal'e gidip "anasını siktiler buranın" diye son 5 senedir söylendiğim gibi söylenirdim.

yemek dışında da başka bir şeyi özleyeceğimi sanmıyorum.

Cogunu evet, ama bazilarinda (mesela balda) kilo snirlamasi var;

www.gov.uk:

biz tarhana ve salça getirdik, sorun olmadı.

aman bal pekmez tahin vb goturecekseniz iyi sarip sarmalayin, bali valize akmis vatandas beyanidir...
baharatlara iyi bakin, hollanda’da icin cok detayli liste var, uk icin de olabilir

normalde kayseri'den getirtiyorum(artık evlere servis var 1-2 günde) onun dışında, marketlerde:
coşkun
cumhuriyet

İlla market mi olsun?
Nebyan doğal'ın sucuğu iyidir, online siparişle çalışıyorlar. Dolu dolu et sucuğu yediğini hissediyorsun.
nebyandogal.com

cumhuriyet

Yanturalı

Coşkun

Yikiyorum tabi ki. Orasi ev, otel degil ki? Her gun temizlikci gelmez, havlular degismez.

Makina varsa makinaya koyuyorum ama.

kuehles blondes +1

Bulduğum gibi temiz bırakırım.

Bana ayıp geliyor. yıkıyorum. Sonuçta ücretini ödediğin kendine ait yaşam alanı.

tabii ki yıkıyorum. evi dağınık da bırakmam.

Otel odasını bile toplarım.

Ortamı kirli bırakırsan ev sahibinden kötü yorum alırsın. (Bol yorumlu süper ev sahibiyim)

İşi biraz ileri götürüp çarşafı da yıkamıştım ayıp olmasın diye. Ödediğim temizlik ücreti cebinde kalsın diye ev sahibi temizlik kıyafetiyle gelince pişman oldum.

Yıkanması normal olandır.

Bunlar nasıl sorular böyle :D Sıçıp sifona da basmayalım o zaman.

uzun kalıyorsak(1 haftadan fazla) makina ve deterjan varsa çarşafları bile yıkıyoruz. win-win oluyor.

marmaris - selimiye

erikli, mecidiye- edirne 'ye bir bakın isterseniz.

kuzey egede bile deniz ısınmış

soslanmadıkça hiç güzel gelmiyor tadı açıkçası. hele hele bütün tavuk. ince ince dilimleyip soslayıp öyle kızartmak lazım.

hala güzel, yenir. yarım da söyleniyor ayrıca.

Yarım tavuk derken?

Ayrıca Evde yapmak için Tavsiyem,kemiksiz kalça alıyorsun, buttermilk(tabi ki olmadığı için kefir de olabilir, hatta yoğurt bile olur ben kullanmadım da yoğurt) içine baharat atıp biraz, tuz karabiber, paprika, sarımsak bir de taze aroma olabilir, biberiye gibi. dolapta 1-2 saat bekledikten sonra baharatlı bir un karışımına bandırıp kızartıyorsun. Baharatlı un karışımı da marinenin içine koyduklarının aynısını koyabilirsin taze ot hariç. yumurtaya gerek yok, marine sosunu kefirden falan yapmanın avantajı o, biraz yoğun olduğu için kaplıyor güzelce. bulayıp kızartıyorsun.

Bu arada hamburger ekmeklerini tereyağlayıp kızartıyoruz. Mayonezin içine taze sarımsak rendeleyip ekmeğe sürüyoruz, tavuğu da koyup güzelce yiyoruz. isteğe gore coleslaw ya da turşu konabilir.

Yok ekmek istemem dersen aynısını kanatla da yapabilirsin. afiyet olsun.

Pilic cevirme demek istiyorsun sanirim soylenir de cok kurutuyorlar uzun suredir iyisini yemedim kalca veya kanat ye en azindan

aa yemem mi?

daha bugün öğle yemeğinde bir yarım götürdüm. işe giderken yol üzerinde bir yerden aldım. güzel de yapmışlar he, kurutmamışlar.

tavada daha lezzetli oluyor

Hep canım çeker hep de pisman olurum aldigima yediğime kuru kuru lezzetsiz

@mirafiori bence arkadaşın kızarmış tavuk dediği şey çubukta dönerek kızaran tavuk(rotisserie chicken). KFC tarzı fried chicken değil.

Bahsettigim donenlerdendi evet. Tesekkurler cevaplar icin, soyleyecegim galiba aksam, durumunu yazarim.

Hastasıyım yanında da pirinç pilavı olacak

Zeytinburnu gibi ortadoğu bataklığı yerlerde 20-25km/s

Ataköy, kadıköy gibi normal yaşam alanlarında 15-10km/s.
Zevkime bağlı.

Spor için katlanır bisiklet hoş bit tercih değil aslında. Düşük güç, yüksek devir.

Onun yerine şehir bisikleti ile yüksek tork düşük devir daha çok sıkıştırır.

brompton 16 inch lastik, gezme amacli cikarsam 10-13, ise gidiyorsam 19-20. maseter'in dedigi dogru spor icin cok iyi bi tercih degil.